You are on page 1of 18

TYT Konu Anlatımı Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi

• Vahiy: Vahiy terim olarak “Allah’ın bir


Bilgi ve İnanç emri, bir hükmü veya bilgiyi
peygamberine gizli olarak bildirmesi”
• Kadim Bilgi: Yüce Allah'ın zatı ile demektir. Vahiy insanın akıl ve
birlikte bulunan bilgidir. Tüm duyularla bilemeyeceği
zamanları kapsar. O'nun alanlarda bizi bilgilendirir. İnanç
bilgisinde hiçbir eksiklik bulunmaz. esasları, ibadetler, ahlak ilkeleri ve
• Hadis Bilgi: İnsan başta olmak üzere sosyal ilişkiler yanında yaratılış
yaratılmış varlıkların bilgisidir. Bu bilgi ve ahiret hayatı hakkında da bilgiler
sınırlı ve sonludur. verir. Evrenin yaratılışı ve varlıklar
hakkında açıklamalar yapar.
Akıl ve duyularla elde edilen bilgiler
hususunda insana rehberlik eder. Hz.
İslam’a Göre Bilginin Kaynakları Muhammed’den (s.a.v.) bize ulaşan
haberler hem Kur’an-ı Kerim’i hem de
• Selim Akıl: Hüküm ve kararlarında sünneti içerir. Sünnet de bu
doğruyu yanlıştan, iyiyi kötüden bakımdan Müslümanlar için bilgi
ayıran akıl, sağduyu. Kur’an-ı kaynağıdır.
Kerim’de ve hadislerde geçen fıtrat
kavramı ile ilişkisi vardır. Yüce Allah
“…Ey akıl sahipleri!” , “Doğru Bilgi” Kavramının Önemi
“…düşünmüyor musunuz?” , “…
aklınızı kullanmıyor musunuz?”
gibi ayetlerde akla ve düşünmeye • Yüce Allah bir ayette
vurgu yapar. İnsanın Allah (c.c.) “Hakkında kesin bilgi sahibi
katında sorumluluğu olmadığın şeyin peşine düşme.
akıllı ve iradeli oluşuna bağlanmıştır. Çünkü kulak, göz ve kalp bunların
• Salim Duyular: Genel olarak Salim hepsi ondan sorumludur.” (İsrâ
duyu, insan vücudundaki tüm suresi, 36. ayet.) buyurarak doğru
duyuların sağlıklı ve etkin biçimde bilgiye ulaşma konusunda insanlara
çalışması anlamına gelmektedir. yol gösterir. Bir ayette; “Ey iman
Kur’an-ı Kerim’de görmek, işitmek, edenler! Eğer bir fâsık size bir
tatmak gibi duyularla haber getirirse onun doğruluğunu
ilgili birçok ifade vardır. “Allah, sizi araştırın. Yoksa bilmeden bir
analarınızın karnından, siz hiçbir topluluğa kötülük
şey bilmez durumda iken çıkardı. edersiniz de sonra yaptığınıza
Şükredesiniz diye size kulaklar, pişman olursunuz.” (Hucurât suresi,
gözler ve kalpler verdi.” Ayetinde 6. ayet.) buyrularak haberlerin
insanın bilmediklerini duyularıyla doğruluğunun araştırılması
öğrenebileceğine işaret edilir. istenmektedir. Hz. Peygamber bu
• Sadık Haber: Sadık haber, vahyi ve konuda “Her duyduğunu söylemesi
peygamberlerden gelen haberlerin kişiye yalan olarak yeter!” (Ebû
tamamını kapsar. Sadık haberler, Dâvûd, Edeb, 80.) buyurarak doğru
mütevatir haber ve bilginin önemine vurgu yapmıştır.
peygamberlerden gelen haber olmak
üzere iki kısımdır. Mütevatir Haber,
yalan üzere birleşmeleri aklen "Allah, her işte ihsanı (güzel davranmayı)
mümkün olmayan toplulukların aktara
geldiği haberlere mütevatir emretmiştir.''
haber denir. Bu haberler nesilden
Hz. Muhammed (S.A.V)
nesile kesintisiz nakledilen
haberlerdir.

-1-
TYT Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi

İslam’da Doğru Bilginin Aşamaları İman-Tasdik ve İman-İkrar İlişkisi

• İlme’l-yakîn: Bir şey hakkında • İmanın temel esasının kalbin tasdiki


habere dayalı olarak bize ulaşan olduğu hususunda Yüce Allah “Ey
kesin bilgidir. Resul! Kalpleri iman etmediği
• Ayne’l-yakîn: Bir şey hakkında halde ağızlarıyla ‘inandık’ diyen
duyularımızla bizzat elde ettiğimiz kimselerden ve Yahudilerden küfür
kesin bilgidir. içinde koşuşanlar(ın hâli) seni
• Hakka’l-yakîn: Bir şeyi bizzat üzmesin...” (Maide suresi, 41)
yaşayarak elde ettiğimiz kesin buyurur. Diliyle Müslüman olduğunu
bilgidir. söyleyen kişi kalbi ile iman etmezse
• NOT: Rüya, İlham, Keşif, Sezgi gibi Allah’a bir zarar veremez. Zarar yine
kişiye özgü durumlar doğru bilgi kendisine döner.
kaynağı olamazlar.
İman-Bilgi İlişkisi
İslam İnancında İmanın Mahiyeti
• Bilgi sahibi olmak doğrudan mü’min
olmayı gerektirmez. İman için kişinin
• İnanç: Sadece bir dine bağlılık değil kendi rızası ile kabul etmesi gerekir.
bağlanmama şeklinde de ortaya Temelde neye inandığını biliyorsa
çıkan kabullere denir. kişinin iman ettiğini düşünürüz. Hatta
• Akaid: Kur’an-ı Kerim ve hadisler inandığının ayrıntılarına vakıf olmasa
çerçevesinde İslam dininin iman da bu böyledir. Ancak doğru olan;
esaslarını konu edinen ilmin adıdır. kişinin neye inandığını tam ve açık
• İman: Dinî bir terim olarak iman; olarak bilmesi ve bu bilgiyle
kişinin Allah’ın (c.c.) varlığını, birliğini, inanmasıdır.
sıfatlarını, peygamberlerini, ahiret
gününü ve bunlardan başka iman
edilmesi gereken şeyleri kalp ile İman-Amel İlişkisi
tasdik edip dil ile söylemesidir
(ikrar). İmanın zıddı inkârdır. İman
• Kişinin iman ettikten sonra salih amel
eden kimseye mümin, inkâr eden
yapması Kur’an tarafında sıkça dile
kimseye de kâfir denir.
getirilen bir husustur. Bu nedenle
• İslam: Allah (c.c.) tarafından
Müslümanların doğru bir salih amel
peygamberlerin sonuncusu Hz.
bilincine sahip olması ve İslamı
Muhammed’e (s.a.v) vahiy yolu
benimsemesi Allah’ın insandan
ile bildirilerek bütün insanlığa
istediği bir husustur.
gönderilen son dindir. Bu dini kabul
eden kimseye Müslüman denir.
• Müşrik: Allah'ın varlığını inkâr Taklidi ve Tahkiki İman
etmeyen ancak onunla birlikte başka
tanrılar kabul eden, Yüce
Allah'a ortak/eş koşan kişiye • Taklidi İman: kişinin herhangi bir
Müşrik denir. delile, araştırmaya dayanmadan
• Münafık: Yüce Allah'ın birliğini, Hz. çevresindeki insanlardan görerek,
Peygamber'in peygamberliğini ve öğrenerek iman etmesine denilir.
onun Allah'tan getirdiklerini kabul Tahkiki İman: Kulların ayetlerin
ettiğini söyleyip Müslüman gibi anlamını bilerek, araştırma yaparak
yaşadığı halde kalpten inanmayan ve müşahede ederek iman etmesine
kişiye Münafık denir. tahkiki iman denir.

-2-
TYT Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi

Din Ve İslam İslam Alimlerinin Yaptıkları Din Tanımları

• Din: Terim olarak; Allah”ın • Tek ve yüce varlık olan Allah’ın


peygamberleri aracılığıyla gönderilen, vahyini esas alır.
akıl sahiplerinin kendi • Akıl sahibi insanların özgür
istek ve hür iradeleriyle hayırlı olan iradeleriyle tercih edilir.
şeylere sevk eden ilahi kurallar • Zamana ve mekana göre özünde
bütünüdür. Kaynağı Vahiy’dir. Vahyin değişiklik yoktur.
kaynağı ise Allah (c.c)”tır. Allah”ın • İnsanları iyi ve hayırlı işler yapmaya
insanlar arasından seçtiği yönlendirir.
peygamberleri aracılığıyla • NOT: İnsanların zaman içinde hak
gönderilmiştir. Dinin temel amacı dinden uzaklaşmaları ve yanlış
insanları dünya ve ahirette mutlu yollara sapları üzerine Allah (c.c)
kılmaktır. peygamberlerini göndererek insanları
• Uluhiyyet: İlahlık, tanrılık, ibadet tekrara tekrar doğru yola (sırat-ı
edilen varlık ve mabut. İslam’a göre müstakim) yönlendirmiştir.
sadece Allah”a (c.c) ait olan
makamdır.
• Ubudiyyet: Kulluk, itaat, boyun İnsanın Doğası ve Din
eğme ve ibadet etmek. Allah’ın
rızasını kazanmak için emirlerini
içtenlikle yerine getirip yasaklarından • Fıtrat: Yüce Allah’ın tüm varlıkları
kaçınmaktır. kendi varlığını ve birliğini tanıyabilme
gücü ve yeteneği ile yaratmasına
denir. Din duygusu Fıtri (doğuştan)
Kuran’da Din Kelimesinin Anlamları gelen bir özelliktir. İnsan hem maddi
hem de manevi yönlü olan varlıktır
• NOT: İnsanın manevi ihtiyaçlarından
• Ceza (Karşılık), Kıyamet, Ahiret: “O biriside inanma gereksinimidir. Hz.
gün ,Allah onlara kesinleşmiş Peygamber (s.a.v) de bu konuda
dinlerini (cezalarını) verecektir. şöyle buyurmuştur: “Her insan fıtrat
Allah’ın apaçık hak olduğunu üzere doğar.”
bileceklerdir.”(Nur suresi 25.ayet).
• Hanifilik: İnsanın tabiatına ve
• İtaat, Hakimiyet, Boyun Eğme: fııtratına uygun olarak kayıtsız ve
“Göklerdeki her şey, yerdeki her şartsız Allah’a (c.c) teslim
şey O’nundur. Dinde (itaat, boyun olmak ,ilah olarak yalnızca Allah’ı
eğiş de) yalnız O’nadır” (Nahl (c.c) kabul etmek ve yalnızca O’na
suresi 25.ayet) kulluk etmektir, aynı zamanda Hz.
• Teslimiyet, Kulluk, İbadet: ”Onlara İbrahim’in dininin özel adıdır.
dini (kulluğu, ibadeti) sadece
Allah’a has kılarak, hakka yönelen
kimseler olarak O’na kulluk Kavramlar
etmeleri, namazı kılmaları ve zekatı
vermeleri emredilmişti. İşte bu • Kelime-i Tevhid: “La ilahe illallah
dosdoğru bir dinidir.” (Beyyine Muhammedun Rasulullah” (Anlamı:
suresi 5. Ayet) Allah’tan başka ilah yoktur. Hz.
• Kanun, Şeriat, Millet: “De ki: Allah Muhammed O’nun kulu ve elçisidir.)
doğru söylemiştir. Öyleyse hakka • Amentü: İslam dininde iman esasları
yönelen İbrahim’in dinine uyun. O “inandım” anlamına gelen terimle ifade
Allah’a ortak koşanlardan edilir.
değildi.”(Al-i İmran suresi 95.ayet)

-3-
TYT Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi

• Kelime-i Şehadet: “Eşhedü enla


ilahe illallah ve eşhedü enne İslam'da İbadet Yükümlülüğü
Muhammedun abduhu verasulu”
(Anlamı: Ben şahadet ederim ki • Mükellef: Dinin emirlerini yerine
Allah’tan başka ilah yoktur ve ben getirmek ve yasaklarından
yine şahadet ederim ki Hz. kaçınmakla sorumlu tutulan kimse.
Muhammed O’nun kulu ve elçisidir.) İslam’a göre akıl ve irade ibadetle
• İcmali İman: İnanılması gereken mükellef olmanın şartlarıdır.
şeylere kısaca toptan inanmak • Farz: Dinin mükelleften yapılmasını
demektir. kesin ve bağlayıcı şekilde istediği fiili
• Tafsili İman: İnanılması gereken ifade eder.
şeylerin her birine ayrıntılı olarak
• Farz-ı Ayn: Herkesin bizzat
inanmaktır. kendisine farz olanlara denir.
• Yakin Bilgi: Kesinlik derecesinde (Namaz-Oruç vb.)
yerleşmiş sağlam ve güvenilir bilgiye
• Farz-ı Kifaye: Müslümanlardan bir
denir. kısmının kifaye olan emirleri yerine
• Esma-i Hüsna: Esma-i hüsna daha getirmesiyle diğer Müslümanların
çok Allah’ın 99 ismi için kullanılır. sorumluluktan kurtulduğu
• İhsan: Allah’a onu görüyormuşsun emirlerdir. (Cenaze Namazı)
gibi kulluk etmendir.
• Vacip: Farz kadar kesin olmasa da
• İhlas: Kulun bütün davranış ve Allah'ın bizden yapmamızı istediği iş
sözlerinde samimiyetle sadece ve davranışlardır. (Bayram Namazı,
Allah’ın rızasını gözetmesidir. Kurban Kesmek)
• Sünnet: İslam dininde peygamber
Muhammed'in farz olarak
İslam ve İbadet tanımlanan Kur'an emirleri dışındaki
davranışları ve herhangi bir konuda
söylemiş olduğuna inanılan söz, fiil,
• İbadet: Allahü Teala'ya saygımızı, takrir.
bağlılığımızı belirtmek, O'na olan • Sünnet-i müekkede: Peygamber'in
kulluk görevimizi yerine getirmek, devamlı yaptığı ve sırf bağlayıcı
O'nun emirlerine uyup yasaklarından olmadığını göstermek için nâdiren
kaçınmak demektir. Başlıca ibadetler terk ettiği fiillere sünnet-i müekkede
namaz, oruç, zekat ve hac olup adı verilir.
bunların dışında Allah'ın rızasını
• Sünnet i gayr-i müekkede:
kazanmak amacıyla yapılan her Peygamber’in nadiren terk ettiği
güzel iş ibadettir. vacip ve farz olmayan amellere
"Ben cinleri ve insanları ancak verilen isimdir.
bana ibadet etsinler diye yarattım."
• Müstehab: Yapılırsa sevap ancak
(Zâriyat suresi, 56. ayet) yapılmazsa da günah olmayan
"Yalnız Allah'a ibadet et ve fiillerdir.
şükredenlerden ol!" (Zümer suresi,
• Mübah: Yapılmasında veya terkinde
66. ayet) dinî yönden hiçbir mahzûru
• Âbit: Kulluk ve ibadet eden. Allah’ın bulunmayan, yani, mükellefin yapıp
emirlerini içtenlikle yerine getiren. yapmamakta tamamen serbest
Bütün varlığıyla Allah’a yönelen, olduğu işlerdir.
İslam dininin gereklerini gerçek • Haram: Din kurallarına aykırı olan,
anlamıyla yaşayan. dinî bakımdan kesinlikle yasak olan
• Mabut: İbadet edilmeye layık olan eylemleri tanımlayan bir din terimidir.
tek varlık, Allah. • Mekruh: Haram gibi kesin ve
• Mabet: İbadet edilen yer. bağlayıcı olmamakla birlikte
• Şirk: Allah'a ortak koşmak demektir. yapılmaması istenen şeydir.

-4-
TYT Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi

İslam'da İbadetlerin Temel İlkeleri Ahlak ve Değerler

• Kur'an ve Sünnete Uygunluk: “Kim • Adalet: Kişinin yaptığı eylemlerde


Resul’e itaat ederse, Allah’a itaat ölçülü ve dengeli olması, herkesin
etmiş olur." (Nisa suresi, 80. ayet) hakkını gözetmesi, haklıya hakkını
Namazı benden gördüğünüz vermesi demektir (Adil olmak Allah’ın
şekilde kılın." Hz. Muhammed apaçık bir emridir).
(s.a.v.) • Hikmet: Bilgelik, bilmek, bilgi gibi
anlamlara gelir. Allah’ı gereği gibi
• Niyet: Allah sizin suretlerinize ve
mallarınıza bakmaz, ancak bilmektir (Hikmetin zıttı cehalettir).
kalplerinize ve amellerinize bakar." • İffet: Nefsin aşırı istekleri karşısında
Hz. Muhammed (s.a.v.) dengeli (mutedil) olmak, haramdan,
kötü söz ve işlerden kaçınmaktır.
• İhlas
• Ahlak: Bir toplumun içinde kişilerin
uymak zorunda olduğu davranış
İslam'da İbadet-Ahlak İlişkisi biçimleri ve kuralları olarak
tanımlanır.
• Şecaat: Cesaret, yiğitlik, mertlik,
• İbadetler, insanları ruhen kahramanlık gibi anlamlara gelir.
olgunlaştırır, kötü yönelişlerini
engeller ve onları ahlaken yükseltir.
İbadet aynı zamanda kulun Allah’a Değerlerin Oluşumunda Örf ve Adetler
(c.c.) olan şükrünün bir
göstergesidir.
• İbadetler insana sorumluluk bilinci • Örf: Toplumda uygulanan, kuşaktan
kazandırır. Olgun insan sorumluluk kuşağa iletilen, kültürel değer,
bilinciyle hareket eder. Örneğin beş alışkanlık ve davranışlardır.
vakit namaz kılan Müslüman zamanı • Âdet: Bir şeyi âdet olduğu hâl üzere
planlar ve onu verimli kullanmayı yapma alışkanlığıdır.
öğrenir. • Örf ve âdetler insanların düşünce,
• Zekât ve sadaka ibadeti sayesinde tutum ve davranışlarının pratikleşmiş
insan başkalarının derdiyle hâlidir. Selamlaşma, çocuğa isim
dertlenmeyi, bollukta da darlıkta da koyma, bayramlaşma, hasta ziyareti,
ihtiyaç sahiplerini gözetmeyi sünnet olma, evlenme ve cenaze
öğrenmiş olur. merasimi gibi değerlerimizi oluşturan
• Hac ve kurban ibadeti de birlikte örf ve âdetlerimizin temelinde dinî
hareket etme ve sosyal inançlar vardır.
yardımlaşma açısından kişinin
sorumluluk duygusunun Aile ve Din
gelişmesine katkı sağlar.
• İbadetler toplumun kaynaşmasına
katkı sağlar. Birçok ibadet bu birlik • İslam dini aile kurumuna büyük önem
ve beraberliği sağlamaya yöneliktir. verir. Buna göre evlilik, aile, miras,
Namazlarını cemaatle kılmaya boşanma, anne, baba, eş ve
devam eden, camide sürekli bir araya çocukların hakları gibi pek çok konu
gelen Müslümanlar birbirlerinin Kur’an-ı Kerim’de açıkça yer alarak
sevinç ve kederlerini paylaşma Allah (c.c.) tarafından belirlenmiş
imkânı bulur. Peygamberimiz (s.a.v.) de bunları
ayrıntılı bir şekilde açıklamıştır.

-5-
TYT Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi

İslam ve Barış Allah-İnsan İlişkisi

• İslam kelimesi barış, güven, esenlik • Allah'ın Varlığının ve Birliğinin


anlamlarına gelir. Bu nedenle
Delilleri:
İslamiyet barış dinidir. Son ilahi din
• Gaye ve Nizam Delili: Gaye ve
olan İslamiyet’in amacı, insanları
nizam delilinde hareket noktası
Allah’ın varlığına, birliğine inanmaya,
alemde hiçbir şeyin boşuna
ona ibadet etmeye yönlendirmek ve yaratılmadığı ve her şeyin bir
herkesin barış içinde yaşayabileceği
görevinin olduğudur. Allah'ın yarattığı
bir toplum oluşturmaktır.
bu eşsiz nizam çok hassas bir düzen
• “Ey iman edenler! Hep birden üzerinde varlığını sürdürmektedir. Bu
barışa girin. Sakın şeytanın
da varlığının en önemli delilidir.
peşinden gitmeyin…” (Bakara
• Ekmel Varlık Delili: İnsan zihin
suresi, 208)
yapısı doğrultusunda yüce bir
“Ey müminler! Bir topluluk diğer yaratıcı varlığına inanmaya
bir topluluğu alaya almasın. Belki
eğimlidir. Bu doğrultuda insan zihni
de onlar, kendilerinden daha
yüce yaratıcıyı ispatlama üzerine
iyidirler… Birbirinizi kötü çalışır. Bu görüş birçok felsefeci
lakaplarla çağırmayın… Biriniz
tarafından kabul edilmektedir.
diğerinizi arkasından
çekiştirmesin...” (Hucurat suresi,
11-12) Allah'ın İsimlerinden Bazıları
• Hz. Muhammed (s.a.v) her zaman
barışı esas almıştır. Hicretten sonra
Medine’de Araplar ve Yahudilerin • Ehad: Allah'ın bir olduğunu ifade
katılımıyla, birlikte huzur içinde ortak eden ismi.
yaşamı içeren Medine Sözleşmesi’ni • Hâlık: Allah'ın yaratıcı olduğunu
imzalamıştır. Böylece o, insanlar belirten ismi.
arasında inanç, düşünce, mal ve can • Bârî: Allah'ın bir model olmaksızın
güvenliğini sağlamıştır. Kabe canlıları yarattığını belirten ismi.
Hakemliği olayında, kabileler • Musavvir: Allah'ın ölçülü, dengeli
arasında çıkmak üzere olan ve sanatlı yarattığını ifade eden ismi.
çatışmayı barışcıl bir şekilde • Rahman: Allah'ın dünyada herkese
çözümlemiştir. İslam’ın ilk geldiği sınırsız rahmet ettiğini belirten ismi.
yıllarda gerek kendisine, gerek • Rahim: Allah'ın ahirette sadece
inananlara yapılan zulümleri Mekke Müslümanlara sonsuz rahmet
fethedilince affederek toplumsal ettiğini belirten ismi.
barışın örneğini sergilemiştir. • Rezzak: Allah'ın canlılara maddi ve
Gençliğinde haksızlık ve manevi nimetler verdiğini belirten
adaletsizliklerin önüne geçmek için ismi.
Hılful Fudul (Erdemliler Birliği) adlı • Müheymin: Allah'ın yarattıklarını
barış teşkilatında aktif olarak görev koruyup gözettiğini belirten ismi.
almıştır. Bu dernek, birçok kimsenin • Kayyum: Allah'ın kainatı idare
sıkıntısını çözmüştür. ettiğini belirten ismi.

“Düşmanla karşılaşmayı dilemeyin. Allah’tan


“Allah affeden kulun izzet ve şerefini artırır.”
afiyet isteyin...”
(Münâvî, III, 283)
-Hz. Muhammed (S.A.V)

-6-
TYT Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi

Allah'ın Zâtî ve Subûtî Sıfatları Kuran-ı Kerim’de İnsan

• “Muhakkak ki biz insanı en


• Zâtî sıfatlar:
mükemmel biçimde yarattık.” (Tîn
• Vücud: Allah vardır. suresi, 4. Ayet) Ayrıca Rabb'imiz
• Kıdem: Allah'ın öncesi, başlangıcı insana akıl nimeti vermiş,
yoktur. düşünmeyi, konuşmayı ve yazmayı
• Beka: Allah'ın varlığının sonu yoktur. öğretmiştir. Bu şekilde Allah (c.c.)
• Vahdaniyet: Allah birdir. insanın bu dünyadaki yaşamını
• Muhalefetün lil havadis: Allah kolaylaştırmıştır.
sonradan olan hiçbir şeye benzemez. • Kur’an-ı Kerim’e göre insanın
• Kıyam binefsihi: Allah var olmak için yaratılış amacı Allah’ı tanıması,
hiçbir şeye muhtaç değildir. O'nun O’na kulluk etmesi ve bu dünyanın
varlığı kendindendir. bir imtihan yeri olduğunu bilerek iyi
• Subûtî sıfatlar: ameller ortaya koymasıdır.
• Hayat: Allah diri ve canlıdır. Tüm • Kur’an-ı Kerim’e göre ilahi irade
varlıkların hayat kaynağıdır. insana son derece büyük bir rol
• İlim: Allah her şeyi bilir. vermiş ve onu yeryüzünde halife
• Semi: Allah her şeyi işitir. yapmıştır. Bakara suresinin 30.
• Basar: Allah her şeyi görür. ayetinde "Hani Rabbin meleklere,
• İrade: Allah ne dilerse olur. ‘Ben yeryüzünde bir halife
yaratacağım.’ demişti..."
• Kudret: Allah'ın gücü her şeye yeter.
buyrulmuştur.
• Kelam: Allah kelimelere, harflere,
• İnsan Allah'ın yeryüzündeki halifesi
seslere ihtiyaç duymadan konuşur.
olduğu için büyük bir sorumluluk
• Tekvin: Allah bütün varlıkları yoktan üstlenmiştir. Yeryüzünde sorumlu
var eden, yaratandır.
tutulan tek varlık insandır. Bu
konuda Kur’an’da "Biz emaneti,
Allah İnancı ve İnsan göklere, yere ve dağlara teklif
ettik de onlar bunu yüklenmekten
çekindiler, (sorumluluğundan)
• İnanç esasları içerisinde de en başta korktular. Onu insan yüklendi..."
Allah’a (c.c.) iman gelir. Kur’an-ı (Ahzab suresi, 72. ayet) buyrulur.
Kerim Allah (c.c.) inancını meyve
veren bir ağaca benzetmiştir. Bir İnsanın Allah İle İrtibatı
ayette şöyle buyurulur: "Allah’ın
nasıl bir misal getirdiğini görmedin
mi? Güzel sözü (iman), kökü sabit,
• Dua: Kur’an-ı Kerim’de "De ki:
dalları gökte olan güzel bir ağaca Duanız olmasa Rabbim size ne
benzetti. O ağaç, Rabbinin izniyle diye değer versin..." (Furkan
her zaman meyvesini verir." suresi, 77. ayet) buyrularak duanın
(İbrahim suresi, 24-25. ayetler) önemine işaret edilmiştir.
• Allah (c.c.) inancı, insanı erdemli • İbadet: İnsan ibadet sayesinde
kılar. İnanan; kendini erdemli gönülden Allah’a (c.c.) yönelir
görmüyorsa bunu dine değil kendi O’nunla irtibata geçer. "Ey
kusuruna bağlar."Onlar ki bollukta insanlar! Sizi ve sizden öncekileri
da darlıkta da Allah için harcarlar; yaratan Rabbinize kulluk
öfkelerini yutarlar ve insanları ediniz..." (Bakara suresi, 21. ayet)
affederler. Allah da güzel İbadet sadece Allah'a yapılır.
davranışta bulunanları sever."
-7-
TYT Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi

• Tövbe: İstiğfar sözle; tövbe ise fiili


olarak yapılan bağışlanma isteğidir. İlk Müslümanlar, Hicret ve Sonrası
Tövbe, Hz. Peygamber’in ifadesiyle
işlenen günahı tamamen bırakıp bir • İlk Müslümanlar:
daha ona dönmemektir. "Her kim de
• Hz. Hatice (eşi)
işlediği zulmün arkasından tövbe
• Hz. Ali
edip durumunu düzeltirse
kuşkusuz Allah onun tövbesini • Hz. Ebubekir
kabul eder. Şüphesiz Allah çok • Hz. Osman
bağışlayandır, çok merhamet • Zeyd bin Harise (köle)
edendir." (Mâide suresi, 39. ayet)
• Kur'an Okuma: Kur’an okumaya • Hicret:
genel olarak kıraat denir. Hem • Mekkeli müşriklerin çoğu (özellikle
okumak hem de emir ve yasaklarını ileri gelenleri) Hz. Muhammed’e ve
hayata geçirmek amacıyla Kur’an davetine tepki gösteriyorlardı. Baskı
okumaya ise tilavet denir. ve işkenceler artıp dayanılmaz hale
gelince bir grup Müslüman
Hz. Muhammed (S.A.V) Habeşistan’a göç etti. Habeş kralı
Necaşi Müslümanlara sahip çıkıp
ülkesinde yaşamalarına müsaade
• Muhammed Hicaz bölgesinde etti.
dünyaya geldi. Hicaz Bölgesinde • 620 yılında Hz. Muhammed’in
Yahudi ve Hristiyanlar dışında akabe denilen yerde İslam’a davet
putperest kabileler de yaşıyordu. Hz. ettiği bir grup Medineli İslamiyet’i
İbrahim’in tek Tanrı inancında olan kabul etti. Yeni Müslüman olan bu
Hanifler de vardı. O dönem Mekke grup Hz. Muhammed’i Medine’ye
ticaret açısından çok önemli bir göç ederse canları pahasına
merkezdi. Kabileler alnızca yılın 4 koruyacaklarına söz verdiler ve
ayında (Muharrem, Recep, Zilkade bağlılık yemini ettiler. (Akabe
ve Zilhicce aylarında) savaşmaz ve Biatları)
bu aylara haram aylar derlerdi. Bu • Muhacir: Mekke'den Medine'ye
dönem cahiliye dönemi olarak da göç eden sahabeye muhacir denir.
bilinir. • Ensar: Hz. Peygamber'i ve
• Gençlik çağına ulaştığında hayatını muhacirleri yurtlarında
ticaret yaparak kazanmaya barındırmak ve korumak suretiyle
başlamıştı. Emanetleri koruması, onlara büyük yardımda bulunan Evs
dürüst kimse olması sebebiyle ona ve Hazrec kabilelerine mensup
El-Emin (güvenilir Muhammed) lakabı Yesribli (Medineli) Müslümanlar.
verilmişti. • NOT: Peygamberimizin ilk yaptırdığı
• 610 yılı Ramazan ayının Kadir mescit Kuba Mescididir. İlk Cuma
gecesinde Hira mağarasında inzivaya Namazı burada kılınmıştır.
çekildiği sırada bir sesin kendisini • Hz. Muhammed Mekkeli
ismi ile çağırdığını duydu. Karşısında muhacirlerle Medineli ensarı kardeş
vahiy meleği Cebrail’i gördü. Cebrail yaparak birbirine bağladıktan sonra
ona “Oku!” dedi. “Yaratan rabbinin Medine’yi dış düşmanlara karşı
adıyla oku! O, insanı alaktan Muhacirler, ensar ve Medine’deki
(aşılanmış yumurtadan) Yahudiler arasında yazılı bir
yaratmıştır. Oku! Kalemle yazmayı “Vatandaşlık Antlaşması” yaptı.
öğreten, insana bilmediğini Bu antlaşmaya Medine Sözleşmesi
belleten Rabbin sonsuz kerem adı verildi.
sahibidir.” (Alak 1-5 ayetler)

-8-
TYT Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi

• NOT: Mekke müşrikleriyle Medine’de • Hz. Muhammed uyarıcıdır:


bulunan Müslümanlar arasında: Peygamberimizin görevlerinden biri
Bedir (624), Uhud (625), Hendek de insanları uyarmak ve onlara hakkı
(627) savaşları oldu. Hz. Muhammed ve doğruyu hatırlatmaktır. Bu özelliği
Mekkelilerle barış yaparak diğer Kur’an-ı Kerim’de şöyle ifade edilir:
kabilelerle serbestçe ilişkiler kurmayı “Ey Peygamber biz seni bir şahit,
arzuluyordu. Fetih suresinin bir müjdeci ve bir uyarıcı olarak
“Doğrusu biz sana apaçık bir fetih gönderdik.” (Ahzab 45)
ihsan ettik” (Fetih 1) ayetinde bir • Hz. Muhammed insanlığa bir
fetih olduğu müjdelenen Hudeybiye rahmettir: Yüce Allah Hz.
Antlaşmasında iki taraf arasında Muhammed’i insanlığa ve bütün
barış ve güvenlik sağlandı. evrene rahmet olarak gönderdiğini
bildirmiş ve şöyle buyurmuştur: “Biz
seni alemlere rahmet olarak
Veda Hutbesi gönderdik.” (Enbiya 107)
• Hz. Muhammed bizim için örnektir:
• Hz. Muhammed Veda hutbesinde Hz. Peygamberimiz Allah’ın
Müslümanlara son öğütlerini verdi, gönderdiği dini bizzat yaşayarak
veda konuşması yaptı: uygulayan örnek bir insandı.
• “Bir Arap’ın Arap olmayana, bir Hz. Muhammed’in Güvenilirliği:
yabancının bir Arap’a üstünlüğü Erdemliler Birliği (Hılfu’l Fudul) adlı
yoktur. Çünkü bütün insanlar Adem’in teşkilata üye olan Hz. Muhammed
oğullarıdır. Âdem de topraktandır.” Mekke’de bulunan herkesçe tanınır,
• “Bütün müminler kardeştirler. Bir güvenilir kişi anlamında el Emin
kimseye kardeşinin malı helal olmaz, lakabıyla bilinirdi.
meğer ki gönül rızasıyla vermiş ola. Hz. Muhammed’in Merhametli
Kendinize zulmetmeyin.” Oluşu: O kendisine eziyet ve işkence
• “Ey halk! Sizin kadınlarınız üzerinde eden kavmini de affetmiş, onlar için
birtakım haklarınız vardır. Onların da “Rabbim benim kavmimi bağışla
sizin üzerinizde hakları vardır. Onlara çünkü onlar bilmiyorlar” diye dua
iyi davranın, şefkatle muamele edin.” etmiştir.
• “Ey halk! Size öyle bir şey
bırakıyorum ki ona sımsıkı sarıldıkça
yanlış yola sapmazsınız. O da Vahiy ve Akıl
Allah’ın kitabı ve Resul’ünün
sünnetidir.” • İslam dinini dört temel kaynağı
• NOT: Hz. Peygamber’in kabri, vardır:
Ravza-i Mutahhara (tertemiz • Kuran-ı Kerim: İslam dininin en
cennet bahçesi) olarak temel kaynağı Kuran-ı Kerim’dir
adlandırılmaktadır. • Sünnet: Hz. Muhammed (s.a.v)’in
yaptığı davranışlar ve söylediği sözler
dinimizde sünnet olarak bilinmektedir.
Kültürümüzde Hz. Muhammed
• İcma: Belirli dönemde yaşamış olan
Sevgisi din alimlerinin, belirli konular
• Hz. Muhammed Kur’an-ı Kerim’i hakkında tek bir ortak karara varması
açıklayıcıdır: “İnsanlara, temeline dayanmaktadır.
kendilerine indirileni açıklaman • Kıyas: Şerri bir olayda verilen karar,
için ve düşünüp anlasınlar diye benzer diğer şerri olaylar için de
sana da bu Kur’an’ı indirdik.” geçerlidir.
Şeklinde Kur’an-ı Kerim’de ifade
edilmektedir. Peygamberimiz Kur’an
ayetlerinde kastedileni en iyi bilendir.

-9-
TYT Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi

Kur’an ile İlgili Bazı Kavramlar Din, Kültür ve Medeniyet

• Ayet: Sureleri oluşturan bir veya bir • İslam Medeniyetinde Kurumlar:


kaç cümleden oluşan bölümlere • Mescit/Cami: Camiler, İslam’ın ilk
denir. Kur’ân-ı Kerim’de toplam 6236 yıllarından itibaren eğitim öğretim
ayet bulunmaktadır. faaliyetlerinin yapıldığı mekanlar
• Muhkem ayetler: Her insan olmuştur. Mekke döneminde
tarafından okunduğunda Erkam’ın evi Müslümanlar için ilk
anlaşılabilecek şekilde anlamları eğitim ortamı olmuştur. Hicretten
açık olan ayetlere denir. sonra Mescid-i Nebi adı verilen
• Müteşabih ayetler: Yoruma açık ve mescide bitişik olarak yapılan ve
mecaz anlamlar taşıyan ayetlere “suffe” (İslam’ın ilk eğitim kurumu)
denir. denilen bölümlerde eğitim öğretim
• Sure: Kur’ân-ı Kerim’in değişik faaliyetleri sürdürülmüştür.
sayıdaki ayetlerinden oluşan • Mektep: İlkokul seviyesinde okuma
bölümlerine sure denir. Kur’an’da 114 yazma eğitimlerinin verildiği okullardır
Sure bulunmaktadır. • Medrese: Bugünkü anlamda
• Cüz: Kur’an’ın her yirmi sayfasına bir fakültelere karşılık gelen eğitim
’cüz’ denilmektedir ve Kur’ân-ı kurumlarıdır. İlk olarak Büyük
Kerim’de toplam 30 cüz Selçuklu hükümdarı Alparslan’ın
bulunmaktadır. emriyle 1066’da Bağdat’ta Nizamiye
• Hizb: Bir cüzün beş sahifelik Medreseleri kuruldu; Sahn-ı Seman
bölümlerine verilen addır. Medresesi, Süleymaniye Medresesi
• Mushaf: Kur’ân-ı Kerim’in Osmanlı döneminin önemli
isimlerinden biridir. medreseleridir.
• Tecvit (tecvîd): Kur’ân-ı Kerim’i en • Daru’l Kurra: Kur’an ilimlerinin
güzel bir biçimde okumakla ilgili öğretildiği, hafızların yetiştirildiği
kurallar bütününe denir. mekteplerin, kıraat eğitimi yapılan
• Mukabele: Karşılıklı okumak medrese veya bölümlerin genel
anlamına gelir. adıdır.
• Hatim: Kur’ân-ı Kerim’i metinden • Daru’l Hadis: Hadis ilimlerinin
veya ezberden baştan sona öğretildiği ve hadis uzmanlarının
okumaktır. yetiştirildiği yükseköğretim
• Hafızlık: Kur’an’ı ezbere bilen kurumlarıdır.
kimselere ’hâfız’ denir. • Beytü’l Hikme: İslam medeniyetinde
• Meal: Bu yüzden Kur’an tercümesi yükseköğretim alanındaki ilk eğitim
çalışmalarına meal denir. kurumudur. Abbasi döneminde
• Tefsir: Sahasında ehliyet ve liyakat kuruluştur.
sahibi alimlerin Kur’ân-ı Kerim’i • Kütüphane: İslam aleminde ilk
açıklanması ve yorumlanmasıdır. kütüphaneler Kut’an-ı Kerim ve hadis
ağırlıklı olarak Emeviler döneminde
birer okul olarak da görev yapan
mescitlerde ortaya çıkmıştır.
• Rasathane: Rasathane, astronomik
gözlemler yapmaya yarayan özel
“…Azık edinin, şüphesiz azığın en hayırlısı bina ve evlere denir.
takvadır. Ey temiz akıl sahipleri, Benden • Şifahane: Şifahane, İslam
korkup-sakının…” dünyasında klasik hastanelerin genel
adı olup bimaristan adıyla da anılır.
Bakara Suresi, 197. ayet

-10-
TYT Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi

Türk-İslam Döneminin Önemli Şahsiyetleri • Yunus Emre: Sade, duru, anlaşılır bir
Türkçe ile şiirler söyleyen Yunus
Emre halkımızın dini, ahlaki ve
• Ahi Evran: Kurmuş olduğu Ahilik tasavvufi değerleri özümsemesine
Teşkilâtı ile sosyal, iktisadî ve siyasî katkı sağlamıştır. Divan ve risaletü'n
hayatımızı etkileyen; Anadolu'nun nushiyye adlı eserleri vardır.
vatanlaşmasında ve Osmanlı
Devleti'nin kuruluşunda büyük rol
Son Tekrar (Bazı Kavramlar)
oynayan bir şahsiyettir. Yaşadığı
şehirlerde esnafa özellikle İslam’ın
ticaret ahlakı konusunda öğütler • Ahkam: Karar, yargı; ilim, anlayış
vermiş, onların eğitimine katkıda • Arş: İlâhî hükümranlık ve taht
bulunmuştur. • Ashap: Hz. Peygamber'i gören ve konuşan
• Ahmet Yesevi: Kur’an’ın öğütlerini, kişiler
• Beytullah: Yeryüzünde yapılan ilk mâbed,
Hz. Muhammed’in güzel ahlakını müslümanların kıblesi
sade ve duru bir Türkçeyle şiirsel dille • Bid’at: Şer'î bir delile dayanmayan inanç,
anlatmıştır. En önemli eseri Divan-ı ibadet, fikir ve davranışlar
Hikmet’tir. Hacı Bektaş Veli, Ahi • Caiz: Dinen yapılmasında herhangi bir
Evran, Yunus Emre’yi etkilemiştir. sakınca bulunmayan şey
• Sırat-ı Müstakim: Dosdoğru Yol
• Ebu Hanife: Hanefilik onun görüş ve • Berzah: Ölenlerin ruhlarının gittiği ve
düşünceleri çerçevesinde oluşmuştur. kıyamete kadar kaldıkları düşünülen âlem
• Eş’ari: Önceden Mutezile mezhebini • Ecir: mükâfat, ücret
benimsemiş olan Eş’ari kırk yaşına • Fıkıh: İslami kanunların teorik ve pratik
geldiğinde mezhebin görüşlerini terk uygulama (fetva) çalışmaları
• Haşr: Yeniden diriltilen (ba's) bütün varlıkların
etmiştir. Sonrasında kendi hesaba çekilmek üzere bir meydana
düşünceleri çerçevesinde Eş’arilik sevkedilip toplanması
mezhebi oluşmuştur. • Hurafe: Uydurma
• Hacı Bayram Veli: Tasavvufla ilgili • İrşad: Doğru yolu gösterme
düşünceleri kendinden sonrakilere • Mübah: Caiz
belli bir sistem olarak benimsenmiş ve • Kıraat: Kur'an'ı kerim'i ibadet amacı ile
yüzünden veya ezbere okuma
Bayramilik tarikatı oluşmuştur. • Taasup: Bağnazlık
• Hacı Bektaş Veli: 1209 yılında • Takva: Dinin emir ve tavsiyelerine uyma
Horasan’ın Nişabur kentinde • Haset: Kıskançlık
doğmuş, düşünceleri Bektaşi • Ehl-i Beyt: Hz. Peygamber’in Aile fertleri
tarikatının temellerini oluşturmuştur. • Tevazu: Hoşgörü
Eseri Makalat’tır. • Tebliğ: bir şeyi veya bir haberi ulaştırmak
• Maturidi: 863 yılında Semerkant’ta • Tebyin: bir şeyi herkesin anlayabileceği
şekilde açıklamak
dünyaya gelmiş Mâtürîdî'nin inanç
• Teşri: İslam dinindeki kanun koyma işi
ilkeleri (akaid) ile ilgili en kapsamlı • İçtihat: İslam hukukçusunun sosyal hayatta
eseri Kitab üt-Tevhid'dir. şeriatın birincil kaynaklarında yer almayan
• Mevlâna: 1209 yılında Horasan’ın sorunları çözmek amacıyla fıkıh usûlü
Belh şehrinde doğmuş, 1277 yılında prensiplerini kullanarak hükme varmak için
zihinsel çaba harcaması
Konya’da vefat etmiştir. Mevlâna
• Zahid: harama düşme endişesiyle şüpheli
bütün çağlara tuttuğu hoşgörü, neşe şeylerden uzak duran kimse
ve umut meşalesi gibi yüce kişiliği ile • Riya: Yalan
kendi çağını da aydınlatmış bir • İftira: Bir kimseye işlemediği bir suçu isnat
alimdir. Mesnevi, Divan-ı Kebir, Fi-hi etme
Mafih önemli eserleridir. • Tecessüs: Mahremiyet İhlali
• Gıybet: Dedikodu
• Şafii: En önemli eserleri Kitabul • Haset: Kıskançlık
Ümm ve Kitabu’r Risale’dir. • Suizan: birinin kötü bir iş yaptığını zannetmek

-11-
TYT Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi

• Hile: Bir kimseyi istenen yönde irade


beyanında bulundurmak için yanlış bir kanaat Kaynakça
uyandırarak veya mevcut bulunan hatalı fikrin
devamını sağlayarak yanıltmak
• İsraf: inanç, söz ve davranışta dinin, akıl https://sivasgazianadolu.meb.k12.tr/
veya örfün uygun gördüğü ölçülerin dışına
çıkmayı, özellikle mal veya imkânları meşrû https://alonot.com/
olmayan amaçlar için saçıp savurma https://islamansiklopedisi.org.tr/
• Gıpta: Başkalarının sahip olduğu imkânları https://www.huseyinarasli.com/
kıskanmadan aynı şeyleri elde etme arzusu
• Kıyamet: Dünya ve evrenin tamamen yok https://kunduz.com/
olup ahiret hayatının başlayacağı gün https://www.basarisiralamalari.com/
• Ba’s: kıyamet gününde Allah'ın âhiret
hayatını başlatmak üzere ölüleri yeniden
canlandırması, onları kabirlerinden çıkararak
hayata göndermesi
• Mahşer: Kıyamet gününde diriltilecek olan
mükelleflerin hesaba çekilmek üzere bir araya
toplanması
• Mizan: ahirette insanların yeryüzündeki
davranışlarına dair geçtikleri hesaptan sonra
herkesin iyi ve kötü davranışlarının tartıldığı
ilahi adalet ölçüsü
• Sadaka-i Cariye: Vakıf kurma, cami, sebil,
çeşme, köprü, medrese yaptırma vb. istifade
ettikçe hayrı akmaya devam eden sadakalar
• Teçhiz: Ölünün dinî usullere uygun olarak
kabre konması için gerekli hazırlıkların
yapılması
• Tekfin: Ölünün yıkandıktan sonra
kefenlenmesi
• Cihat: İslam uğruna savaşma
• Hidayet: doğru yola girmek, doğru yolu
göstermek
• Sufi: Tasavvufî hayat tarzını benimseyerek
Hakk'ın yakınlığını kazanmaya çalışan kimse
• İrfan: Allah ve O'nun sıfatları, fiilleri, isimleri
ve tecellileri hakkında mânevî tecrübeyle
doğrudan elde edilen bilgi anlamında bir
tasavvuf terimi
• Zikir: Allah'ı anmak ve unutmamak suretiyle
gafletten ve nisyandan kurtuluş
• Tezkiye: şahidin adalet vasfını taşıyıp
taşımadığının hâkim tarafından
soruşturulması

-12-
TYT Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi

-13-
TYT Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi

-14-
TYT Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi

-15-
TYT Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi

-16-
TYT Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi

-17-
TYT Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi

-18-

You might also like