Professional Documents
Culture Documents
KERVANSARAYLARI VE
YOL ŞEBEKELERİ
Anadolu’da Kervansarayların Ortaya
Çıkmasını Sağlayan Şartlar
Kaynak: Bektaş, Cengiz, Selçuklu Kervansarayları Korunmaları, Kullanımları Üzerine Bir Öneri,
Yapı Endüstri Merkezi Yayınları, İstanbul 1999, s.38.
Kral Yolu
Kaynak: Bektaş, Cengiz, Selçuklu Kervansarayları Korunmaları, Kullanımları Üzerine Bir Öneri,
Yapı Endüstri Merkezi Yayınları, İstanbul 1999, s.40.
Roma Dönemi Yolları
Kaynak: Bektaş, Cengiz, Selçuklu Kervansarayları Korunmaları, Kullanımları Üzerine Bir Öneri,
Yapı Endüstri Merkezi Yayınları, İstanbul 1999, s.41.
Doğu Roma (Bizans) Dönemi Yolları
Kaynak: Bektaş, Cengiz, Selçuklu Kervansarayları Korunmaları, Kullanımları Üzerine Bir Öneri,
Yapı Endüstri Merkezi Yayınları, İstanbul 1999, s.42.
Selçuklu Kervansarayları ve Kervan Yolları
Kaynak: Bektaş, Cengiz, Selçuklu Kervansarayları Korunmaları, Kullanımları Üzerine Bir Öneri,
Yapı Endüstri Merkezi Yayınları, İstanbul 1999, s.43.
XIII. Yüzyılda Anadolu’nun Başlıca
Ticaret Yolları
Kaynak: Tuncer, Orhan Cezmi, Anadolu Kervan Yolları, Vakıflar Genel Müdürlüğü Yayınları,
Ankara 2007, s.28.
XIII.–XIV. Yüzyılda Anadolu Selçuklu
Kervansarayları
Kaynak: Acun, Hakkı, “Giriş”, Anadolu Selçuklu Dönemi Kervansarayları, T.C. Kültür ve
Turizm Bakanlığı Yayınları, Ankara 2007, s.15.
Kervan yollarında kervansaraylar belli aralıklarla
konumlanmışlardır. Menzil mesafesi yüklü bir hayvanın ve
yanında yürüyen yayanın şafak vaktinden seher vaktine
kadar yürüyebileceği mesafedir. Bu da, yolun durumuna ve
iklime göre değişiklik gösterse de, ortalama olarak 30
km.’dir.
Ancak bütün kervansaraylar eşit aralıklarla
konumlanmamışlardır. Bazı kervansaraylar birbirine çok
yakınken, bazıları birbirinden çok uzaktır. Aynı zamanda
aynı kervan yolu üzerinde yer alan kervansaraylar farklı
büyüklükte olabilmektedirler.
Kaynak: Telci, Ahmet, Türkiye’deki Ticaret Yolları Üzerinde Bulunan Han ve Kervansarayların Fotogrametrik
Belgelenmesi ve Coğrafi Bilgi Sistemine Entegre Edilmesi, Selçuk Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Konya 2011
(Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi).
Kaynak: Telci, Ahmet, Türkiye’deki Ticaret Yolları Üzerinde Bulunan Han ve Kervansarayların Fotogrametrik
Belgelenmesi ve Coğrafi Bilgi Sistemine Entegre Edilmesi, Selçuk Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Konya 2011
(Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi).
Kaynak: Telci, Ahmet, Türkiye’deki Ticaret Yolları Üzerinde Bulunan Han ve Kervansarayların Fotogrametrik
Belgelenmesi ve Coğrafi Bilgi Sistemine Entegre Edilmesi, Selçuk Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Konya 2011
(Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi).
Kaynak: Telci, Ahmet, Türkiye’deki Ticaret Yolları Üzerinde Bulunan Han ve Kervansarayların Fotogrametrik
Belgelenmesi ve Coğrafi Bilgi Sistemine Entegre Edilmesi, Selçuk Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Konya 2011
(Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi).
Kaynak: Telci, Ahmet, Türkiye’deki Ticaret Yolları Üzerinde Bulunan Han ve Kervansarayların Fotogrametrik
Belgelenmesi ve Coğrafi Bilgi Sistemine Entegre Edilmesi, Selçuk Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Konya 2011
(Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi).
Kaynak: Telci, Ahmet, Türkiye’deki Ticaret Yolları Üzerinde Bulunan Han ve Kervansarayların Fotogrametrik
Belgelenmesi ve Coğrafi Bilgi Sistemine Entegre Edilmesi, Selçuk Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Konya 2011
(Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi).
Kaynak: Telci, Ahmet, Türkiye’deki Ticaret Yolları Üzerinde Bulunan Han ve Kervansarayların Fotogrametrik
Belgelenmesi ve Coğrafi Bilgi Sistemine Entegre Edilmesi, Selçuk Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Konya 2011
(Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi).
Kaynak: Telci, Ahmet, Türkiye’deki Ticaret Yolları Üzerinde Bulunan Han ve Kervansarayların Fotogrametrik
Belgelenmesi ve Coğrafi Bilgi Sistemine Entegre Edilmesi, Selçuk Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Konya 2011
(Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi).
Kaynak: Telci, Ahmet, Türkiye’deki Ticaret Yolları Üzerinde Bulunan Han ve Kervansarayların Fotogrametrik
Belgelenmesi ve Coğrafi Bilgi Sistemine Entegre Edilmesi, Selçuk Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Konya 2011
(Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi).
Kaynak: Telci, Ahmet, Türkiye’deki Ticaret Yolları Üzerinde Bulunan Han ve Kervansarayların Fotogrametrik
Belgelenmesi ve Coğrafi Bilgi Sistemine Entegre Edilmesi, Selçuk Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Konya 2011
(Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi).
Kaynak: Telci, Ahmet, Türkiye’deki Ticaret Yolları Üzerinde Bulunan Han ve Kervansarayların Fotogrametrik
Belgelenmesi ve Coğrafi Bilgi Sistemine Entegre Edilmesi, Selçuk Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Konya 2011
(Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi).
Kaynak: Telci, Ahmet, Türkiye’deki Ticaret Yolları Üzerinde Bulunan Han ve Kervansarayların Fotogrametrik
Belgelenmesi ve Coğrafi Bilgi Sistemine Entegre Edilmesi, Selçuk Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Konya 2011
(Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi).
Kaynak: Telci, Ahmet, Türkiye’deki Ticaret Yolları Üzerinde Bulunan Han ve Kervansarayların Fotogrametrik
Belgelenmesi ve Coğrafi Bilgi Sistemine Entegre Edilmesi, Selçuk Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Konya 2011
(Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi).
Ayşıl Tükel Yavuz bu mesafe ve ebat farklılığını bazı
hanların posta-menzil-derbent teşkilatı için kullanılmış
olabileceği ihtimali ile açıklamaktadır. Bu yapıların posta
teşkilatının at değiştirme ve atlara yem-su temin etme
yerleri olarak ve yolun emniyetini sağlamak amacıyla
kullanılabileceğini öne sürmüştür.
İki yerleşim merkezi arasında birbirine yakın ama ayrı
kervan yolları bulunmaktadır. Bu yollar iklim sebebiyle
ortaya çıkabilecek olumsuzluklar, yolun emniyeti gibi
nedenlerle güzergah değiştirmek için kullanılabileceği gibi,
yolun birisi yüklü kervanlar tarafından kullanılırken, diğeri
hızlı olması gereken atlılar tarafından kullanılmış olabileceği
düşünülmektedir.
Anadolu Selçuklu Kervansarayları
Anadolu Selçuklu mimarisinde en çok örneği bulunan ve en
büyük ölçekli yapı grubu kervansaraylardır. Yaklaşık olarak
250 tane kervansarayın bulunduğu bilinmektedir. Büyük bir
kısmı yıkılmış olan veya sadece kaynaklardan bildiğimiz
kervansaraylardan 70 kadarı yayınlanmıştır. Yayınlanan bu
kervansarayların bazıları kısmen yıkılmıştır.
Kervansaraylar kervanlara hizmet veren yol üstü
kuruluşlarıdır. Selçuklu dönemi kaynaklarının bazılarında
“kervansaray” kelimesine rastlanmasıyla birlikte, yapım ve
onarım kitabelerinde yapılar çoğunlukla “han”, bazen de
“ribat” olarak adlandırılmaktadır.
Kervansaraylar hareket halindeki kervanlara emniyetli
konak yeri sağlayan ve yolcuların her türlü ihtiyacını temin
eden kuruluşlardır. Ayrıca kervansaraylar ordulara kışla,
Anadolu’yu ziyaret eden yabancı hükümdarlara
misafirhane, hapishane, sığınak, ikinci derecede bir yol
üzerinde bulunduğu zaman veya yol önemini kaybettiği
zaman zaviye veya başka dini amaçlar için de
kullanılmaktadır.
Kervansaraylar koruma ve savunma amacıyla kullanıldıkları
için bütün kervansaraylar çok sağlam ve kalın duvarlar
içindedir. Kesme taş olan duvarların kalınlığı 1.20-2.40 m.
arasında değişmektedir. Duvarlarda iç zeminde 1.80 m.
yükseklikte, küçük, dıştan içe şevli pencereler yer
almaktadır. Yalnız barınak kısmı olan, küçük boyutlu, avlulu
hanlarda pencere yoktur. Bu hanlarda dışarıyla içerinin
bağlantısını sağlayan tek açıklık olan kapı geceleri
sürgülenmektedir.
Kervansarayların çoğunda köşeler ve dış duvarlar
payandalarla desteklenmiştir. Payandaların sayısı hanların
büyüklüklerine göre artmaktadır.
Üst örtüsü günümüze ulaşan örneklerde kervansarayların
üst örtüleri düz dam şeklindedir. Kervansarayların
çatılarının savunma amaçlı kullanımının yaygın olduğu
düşünülmektedir. Bazı kervansaraylarda dendanlar
görülmektedir. Ağzıkara Han, Alara Han ve Denizli Akhan’da
kervan yolunu gören, gözetleme ve nöbetçi odası olarak
kullanıldığı düşünülen birer mekan yer almaktadır. Kızılören
ve Obruk hanlarında ön cephede yer alan ve şevli olmayan
pencerelerin de gözetleme için kullanıldığı düşünülmektedir.
Şarafsa Han’ın on metre kuzey-batısında gözetleme kulesi
olduğu düşünülen bir kule bulunmaktadır.
Kervansarayların tümünde barınak kısmı bulunmaktadır.
Barınakta hayvanların çözülmesi, yüklerin indirilmesi,
hayvanların beslenmesi ve bağlanması ile yolcuların
yatması sağlanmalıdır. Barınak kısmında insanlar için seki,
hayvanlar için ahır bölümü bulunmaktadır. Seki ve ahırlar
bazen aynı tonoz altında, bazen birbirine paralel iki tonoz
altında bulunmaktadırlar. Hayvanlar ve insanlar aynı
mekanda bulunmakla birlikte, aynı düzlemde
bulunmamaktadırlar. Sekiler zeminden 0.80-1.20 m.
yükseklikte yer alırlar. Üst örtülerin bölümlenmeleri veya
yönlenmeleri de sekinin konumuna ve boyutuna uygun
olarak şekillenmiştir. Sekilere ahşap veya taş merdivenlerle
çıkılmaktadır. Sekilerin ahır bölümü tarafında yemliksuluk
görevi gören taş çanak dizisi yer almaktadır.
Sekilerin bir kısmının yük için ayrılmasının yanı sıra, bazı
kervansaraylarda ahır şeridi içinde yer alan ve yük sekisi
olarak kullanıldığı düşünülen bölümler vardır.
Kervansaraylar şehir içindeki yapıların çoğundan farklı
olarak anıtsal bir biçimde inşa edilmişlerdir. Devletin sürekli
denetimi altında bulunan şehirlerde Selçuklu sultanları
kendi otoritelerini ve güçlerini ayrıca vurgulayacak anıtsal
yapılar yapmaya gerek duymamışlardır.
Şehir dışında yer alan kervansaraylar ise oldukça anıtsal ve
gösterişli yapılardır. Yaklaşık 8-9 saatlik yorucu ve her çeşit
tehlikeyle yüz yüze gelinmiş uzun bir yolculuktan sonra,
insanlar malları ve hayvanları ile birlikte huzur ve güven
içinde kalabilecekleri yapıya daha yaklaşırken yapının
anıtsallığı ve görkemi karşısında sultanın gücünü ve
büyüklüğünü hissetmiş olmalılardır.
Kervansarayların Kökeni
Kaynak: Erdmann, Kurt, Das Anatolische Karavansaray Des 13 Jahrhunderts, Verlag Gebr.
Mann. Berlin 1961.
Kaynak: Acun, Hakkı (Editör), Anadolu Selçuklu Dönemi Kervansarayları,
T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları, Ankara 2007.
Günümüzde büyük oranda yıkık durumda olan yapı kapalı
kısım ve avlu bölümlerinden oluşmaktadır. Yapının kapalı
kısmı kuzey-güney doğrultusunda dikdörtgen planlıdır.
Girişe paralel yedi sahın ile girişe dik üç sahından
oluşmaktadır. Orta sahnın orta bölümü kubbe ile örtülüdür.
Avlu doğu-batı doğrultusunda dikdörtgen planlıdır ve
26 x 38 m. boyutlarındadır.
Yapıda görülen çift gövdeli arslan figürü Anadolu Selçuklu
sanatında tek örnektir.
Kaynak: Acun, Hakkı (Editör), Anadolu Selçuklu Dönemi Kervansarayları,
T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları, Ankara 2007.
Tuzhisar Sultan Hanı
Kaynak: Erdmann, Kurt, Das Anatolische Karavansaray Des 13 Jahrhunderts, Verlag Gebr.
Mann. Berlin 1961.
Yapı barınak ve servis mekanlarını kapsayan iki kütle halinde
tasarlanmıştır. Kuzeyde bulunan bölüm avlu kısmı, güneyde
bulunan kapı barınak bölümünden daha büyüktür.
Yapıya kuzey cephesinde bulunan taç kapıdan girilmektedir.
Taç kapıdan avluya geçişi sağlayan dikdörtgen planlı holün
üzeri yıldız çapraz tonozla örtülmüştür. Avlunun doğu ve batı
bölümü ile giriş eyvanının iki yanındaki mekanlar asimetrik
olarak düzenlenmişlerdir. Avlunun doğu bölümünde sivri
tonozlarla örtülmüş yedi gözlü çifte revak düzenlemesi vardır.
Bu bölüm yolcu ve hayvanların barınabileceği kısmen kapalı
bir bölümdür. Avlunu batı bölümü yedi bölümlü bir revak ve
bu revağın arkasında yer alan kapalı mekanlardan
oluşmaktadır. Bu mekanlardan birisi hamamdır. Hama
soyunma, soğuklu, sıcaklık, su deposu ve külhan
bölümlerinden oluşmaktadır. Üst örtüsü ısı yalıtımı sağlacağı
sebebiyle hanın genel üst örtüsünden daha aşağıda
tasarlanmıştır.
Hamamdan başka birbirinden ayrı üç mekan görülmektedir.
Güneyde yer alan mekana doğu cephedeki tek kapıdan
girilmektedir.
Burada ikisi doğu-batı, biri kuzey-güney doğrultusunda
tasarlanmış dikdörtgen şeklinde, birbirine geçilebilen üç
mekan bulunmaktadır. Bu mekanların hana kalabalık
maiyetleriyle birlikte gelen Sultan veya bey gibi devlet
adamlarına ya da zengin tüccarlara tahsis edildiği
düşünülmektedir.
Avlunun kuzey bölümünün batı tarafında hamamın külhanı
bulunmaktadır. Kuzey bölümde ayrıca beşik tonoz örtülü üç
oda ve bir eyvan bulunmaktadır. Avlunun kuzey bölümünün
batı duvarına bitişik merdivenle hanın damına çıkılmaktadır.
Avlunun ortasında L biçiminde dört yığma ayağa atılmış
dört sivri kemerle fevkani olarak düzenlenen mescit yer
almaktadır. Mescidin alt katının üst örtüsü çapraz tonozdur.
Bitkisel ve geometrik bezemelerle süslenmiş mescidin
güney cephesinin kemeri boyunca gövdesi düz ve ters S
şeklinde kıvrımlar yapan iki ejder kilit taşında profilden
birbirine bakmaktadırlar. Ejderler kulaklı, badem gözlü,
çenesi açık, dişleri belirgin olarak betimlenmişlerdir.
Kervansarayın kapalı barınak kısmına kuzeydeki taç
kapıdan geçilerek girilmektedir. Girişe paralel yedi sahın ile
girişe dik üç sahnı bulunmaktadır. Orta sahnın orta bölüm
pandantif geçişli kubbe ile örtülmüştür. Kapalı bölümde orta
kısmın iki yanında koridorlarda zeminden 50-60 cm.
yükseltilmiş sekiler bulunmaktadır.
Yapının duvarları farklı biçimde payanda ve kulelerle
desteklenmiştir.
Süslemeler taç kapılarda, iki köşe kulesinde ve Köşk
mescitte toplanmıştır.
Tuzhisar Sultan Hanı figürlü bezemenin yer aldığı ilk
kervansaraydır.
Kaynak: Acun, Hakkı (Editör), Anadolu Selçuklu Dönemi Kervansarayları,
T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları, Ankara 2007.
Kaynak: Acun, Hakkı (Editör), Anadolu Selçuklu Dönemi Kervansarayları,
T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları, Ankara 2007.
Kaynak: Acun, Hakkı (Editör), Anadolu Selçuklu Dönemi Kervansarayları,
T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları, Ankara 2007.
Kaynak: Acun, Hakkı (Editör), Anadolu Selçuklu Dönemi Kervansarayları,
T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları, Ankara 2007.
Kaynak: Acun, Hakkı (Editör), Anadolu Selçuklu Dönemi Kervansarayları,
T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları, Ankara 2007.
Kaynak: Acun, Hakkı (Editör), Anadolu Selçuklu Dönemi Kervansarayları,
T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları, Ankara 2007.
Karatay Hanı
Kaynak: Erdmann, Kurt, Das Anatolische Karavansaray Des 13 Jahrhunderts, Verlag Gebr.
Mann. Berlin 1961.
Yapı kapalı kısım ve avlu bölümünden oluşmaktadır. Avluya
güney cephesindeki taç kapıdan geçilerek girilir. Giriş
eyvanının batısında çeşme eyvanı, yönetici odaları, L
mekanlı bir bölüm ve günümüzde türbeye dönüştürülmüş
eyvan yer almaktadır. Türbenin olduğu eyvanın iki bölümlü
üst örtüsü doğuda beşik tonoz, batıda yıldız tonoz
şeklindedir. Giriş eyvanının batısındaki diğer mekanların üst
örtüsü sivri beşik tonozdur.
Sultan Rükneddin Kılıçarslan, Pervane Muineddin, Ermeni
Kralı Hetum ve İlhanlı kadısı Karatay Hanı’nda bir araya
gelerek anlaşma imzalamışlardır. Ayşıl Tükel Yavuz bu
anlaşmayı örnek göstererek hanın girişindeki bu mekanlar
ile revaklı avlunun doğusundaki mekanların yabancı devlet
başkanlarının misafir edilmesi ve anlaşmalar yapılması için
devlet dairesi görevini üstlendiğini ve hanların devlethane
olarak kullanılmış olabileceğini öne sürmektedir.
Giriş eyvanının doğu bölümünde hamam, mescit ve
mescidin güneyinde görevli odası olduğu düşünülen bir
mekan bulunmaktadır.
Kapalı kısma güney cephesinde bulunan taç kapıdan
girilmektedir. Kuzey-güney doğrultusunda uzanan kapalı
bölümün girişe paralel yedi sahın ile girişe dik üç sahnı
bulunmaktadır. Orta sahnın orta bölümü kubbe ile
örtülüdür. Kubbe dıştan pramidal külahla örtülüdür. Kapalı
kısmın diğer bölümleri sivri tonoz örtülüdür.
Kapalı kısımda yer alan sekiler yerden ortalama 0.55-0.60
m. yüksektedirler. Bu sekilerin bazılarına bitişik taş hayvan
yemlikleri bulunmaktadır.
Doğu cephede dört adet, batı cephede üç adet pencere yer
almaktadır. Ayrıca kubbe kasnağında da dört adet pencere
bulunmaktadır.
Yapıda bezemeler taç kapılarda, çeşme, eyvan kemeri ve
mescit kapısında toplanmıştır. Yapıda geometrik, bitkisel
ve figürlü süslemeler görülmektedir.
Giriş eyvanının avluya bakan cephesinin kemer
köşeliklerine vücutları cepheden yarım, üç tam daire
şeklinde birbirine dolanmış iki ejder figürü birbirine
simetrik olarak işlenmiştir. Bu ejderler Anadolu Selçuklu
sanatındaki en büyük ejder figürleridir.
Yapının çörtenlerinde heykel formuna yaklaşan aslan, boğa
başı, insan ve boğa figürleri yer almaktadır.
Yapıda kesme taş ve mermer kullanılmıştır.
Yapının 1247 tarihli vakfiyesi bulunmaktadır. Anadolu
dönemine ait üç han vakfiyesinden biri olan bu vakfiye
hem Karatay Hanı’nın hem de bütün Selçuklu hanlarının
işleyişi hakkında önemli bilgiler vermektedir.
Vakfiyede hana gelen Müslim-gayrimüslim, hür-köle her
yolcuya günlük bir kilo ekmek, 250 gr. pişmiş et ve bir
tabakta yemek verilmesini, ayrıca her Cuma akşamı bal
helvası yapılarak yolculara dağıtılmasını şart koşmuştur.
Vakfiyede mutfakta kullanılması için satın alınması istenen 50
büyük kase çanak, elli tahta tabak, bakırdan on büyük, beş
orta, beş küçük tencere, iki büyük kazan ve iki büyük leğen
alınmasının şart koşulmuş olması handa kalan kişi sayısı
hakkında bizlere fikir vermektedir. Vakfiyeye göre handa
çalışan görevliler ve aldıkları maaş ise şöyledir:
ÇALIŞAN GÖREVİ MAAŞI
(Yıllık)
Müşrif Hanın işleyişini 500 dirhem para, 500 mudd buğday
idare ve kontrol
etmek
Nazır Hanın işleyişini 360 dirhem para, 24 mudd buğday
idare ve kontrol
etmek
İmam Yolculara namaz 200 dirhem para, 24 mudd buğday
kıldırmak
Müezzin Yolculara namaz 150 dirhem para, 24 mudd buğday
kıldırmak
Muzif Gelen yolcuları 200 dirhem para, 24 mudd buğday
kabul etmek,
yolcuların yeme,
yatma ve diğer
işlerini idare etmek
Hancı (Hani) Hayvanların 150 dirhem para, 24 mudd buğday
hizmetine, ahır
işlerine bakmak (Hancının maaşı vakfiyenin arkasındaki
H.646 tarihli zeylinde 200 dirheme
çıkarılmıştır.)
ÇALIŞAN GÖREVİ MAAŞI
(Yıllık)
Kaynak: Erdmann, Kurt, Das Anatolische Karavansaray Des 13 Jahrhunderts, Verlag Gebr.
Mann. Berlin 1961.
Obruk Hanın kapalı kısmı ve avlusu bulunmaktadır.
Yaklaşık kare olan avlu bölümü 36.9 x 39.5 m.
boyutlarında, doğu-batı doğrultusunda dikdörtgen planlı
olan kapalı kısım ise 38.4 x 26.8 m. boyutlarındadır.
Yapıya batısından, oldukça derin bir giriş eyvanından
geçilerek girilmektedir. Giriş eyvanının kuzey ve güneyinde
ikişer oda bulunmaktadır. Giriş eyvanının güneyinde bir
merdiven yer almaktadır. Bu merdiven avlunun batı
bölümünün ikinci katına çıkmaktadır. İkinci katta dört oda
vardır. Bu odalardan güneydeki odanın duvarında bulunan
mihrap nişi sebebiyle mescit olarak kullanıldığı
anlaşılmaktadır. İkici kattaki odaların batı duvarlarına şevli
pencereler açılmıştır. Köşe kulelerinden kuzeydekinin içi boş
tutulmuş ve yanındaki mekana bir kapıyla bağlanmıştır.
Avlunun kuzey ve güney bölümlerinde beşik tonoz örtülü
beşer revak vardır.
Kapalı kısım girişe paralel sekiz sahınla girişe dik üç
sahından oluşmaktadır. Orta sahnın örtüsü tamamen
çökmüştür. Günümüze kadar gelebilen iki kemer arasında
tromp kalıntılarına rastlanması sebebiyle bu bölümün
kubbe ile örtülü olduğu düşünülmektedir. Kapalı kısmın
diğer bölümleri beşik tonozla örtülüdür.
Yapıda sekilerin orta sahnın kuzey ve güneyindeki
bölümlerde olduğu tahmin edilmektedir.
Yapıda Anadolu Selçuklu Dönemi’ne ait süsleme yoktur.,
Kaynak: Acun, Hakkı (Editör), Anadolu Selçuklu Dönemi Kervansarayları,
T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları, Ankara 2007.
Kaynak: Acun, Hakkı (Editör), Anadolu Selçuklu Dönemi Kervansarayları,
T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları, Ankara 2007.
Kaynak: Acun, Hakkı (Editör), Anadolu Selçuklu Dönemi Kervansarayları,
T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları, Ankara 2007.
Şarapsa (Şarafsa, Serapsu) Han
Antalya’nın Alanya İlçesi’ne bağlı Konaklı Beldesi’nde
bulunan Şarapsa Hanı Antalya- Alanya karayolu üzerinde
yer almaktadır.
Kaynak: Erdmann, Kurt, Das Anatolische Karavansaray Des 13 Jahrhunderts, Verlag Gebr.
Mann. Berlin 1961.
Doğu-batı doğrultusunda uzanan dikdörtgen planlı yapı
yaklaşık 11.5 x 71. 0 m. boyutlarındadır.
Tek mekan halinde tasarlanmış barınak bölümünün doğu
kenarında kuzey-güney yönünde uzanan mescit
bulunmaktadır. Barınak kısmı kuzey-güney doğrultusunda
sivri beşik tonozla, mescit ise doğu-batı doğrultusunda sivri
beşik tonozla örtülmüştür.
Hanın batısında, yapıdan birkaç metre uzakta bir yapı daha
bulunmaktadır. Doğu-batı doğrultusunda uzanan,
dikdörtgen planlı ve sivri beşik tonoz örtülü tek mekandan
oluşan yapının işlevi tartışmalıdır. Yapının gözetleme kulesi
ya da hanın çalışanları için bir kule konut olabileceği
düşünülmektedir.
Kaynak: Bektaş, Cengiz, Selçuklu Kervansarayları Korunmaları, Kullanımları Üzerine Bir Öneri,
Yapı Endüstri Merkezi Yayınları, İstanbul 1999
Kaynak: Bektaş, Cengiz, Selçuklu Kervansarayları Korunmaları, Kullanımları Üzerine Bir Öneri,
Yapı Endüstri Merkezi Yayınları, İstanbul 1999
Evdir Han
Kaynak: Erdmann, Kurt, Das Anatolische Karavansaray Des 13 Jahrhunderts, Verlag Gebr.
Mann. Berlin 1961.
Kuzey-güney doğrultusunda uzanan dikdörtgen planlı bir
yapıdır.
Yapıya güney cephedeki taç kapıdan girilmektedir. Yapının
merkezinde bulunan avlu dört taraftan iki sıra revakla
çevrelenmiştir. Revaklar sivri beşik tonozlarla avluya doğru
yönlendirilmiştir. Revaklardan avluya bakan kısmı sekilidir.
Yapının doğu kanadında yer alan payandanın içinde küçük
bir hol yer almaktadır. Burası tuvalet olarak kullanılmıştır.
Kaynak: Bektaş, Cengiz, Selçuklu Kervansarayları Korunmaları, Kullanımları Üzerine Bir Öneri,
Yapı Endüstri Merkezi Yayınları, İstanbul 1999
Kaynak: Bektaş, Cengiz, Selçuklu Kervansarayları Korunmaları, Kullanımları Üzerine Bir Öneri,
Yapı Endüstri Merkezi Yayınları, İstanbul 1999
Kaynak: Bektaş, Cengiz, Selçuklu Kervansarayları Korunmaları, Kullanımları Üzerine Bir Öneri,
Yapı Endüstri Merkezi Yayınları, İstanbul 1999
Eşodaklı Hanlar
Eşodaklı hanlarda mekanlar iç içe halkalar halinde
şekillenmektedir. Bu mekanlar en içteki halkadan
başlayarak
1. Avlu
2. Odalar ve eyvanlar
3. Servis odaları ve ahırlar
• Alara Han
• Eshab-ı Kehf Han
• Mama Hatun Kervansarayı
• Yerhan
• Sevserek Han
• Mirçinge Han
Alara Han
Kaynak: Erdmann, Kurt, Das Anatolische Karavansaray Des 13 Jahrhunderts, Verlag Gebr.
Mann. Berlin 1961.
Doğu-batı doğrultusunda uzanan dikdörtgen planlı yapı
dıştan dışa 37.8 x 49.8 m. boyutlarındadır.
Yapıya kuzeyindeki taç kapıdan girilmektedir.
Yapının merkezinde bir koridor, koridorun doğusunda ve
batısında dörder oda ve üçer eyvandan oluşan barınma
birimleri bulunmaktadır. Barınma birimleri bir oda-bir
eyvan şeklinde sıralanmıştır. Eyvan gündüz yaşama
mekanı, oda ise yatma mekanıdır. Koridorun üst örtüsünün
beşik tonoz olduğu düşünülmektedir. Diğer mekanlar ise iki
merkezli sivri tonoz örtülmüştür.
Girişteki avlunun doğusunda yıldız tonoz örtülü çeşme
eyvanı, batısında mescit yer almaktadır. Avlunun kuzeyinde
ana giriş aksında orta bölümün girişi vardır.
Çeşme eyvanının doğusunda , mescidin batısında yer alan
odalar, odaların güneyinde yer alan koridorla avluya
bağlanmaktadırlar. Bu koridorun iki ucu galerilere
açılmaktadır.
Planın dış halkalarını oluşturan iç içe iki galeri merkezi bölümü
doğu, güney ve batı yönlerinden çevrelemektedir. İçteki galeri
dıştaki galeriye sivri kemerli açıklıklarla bağlanmaktadır. Doğu
ve batı galerinin kuzey açıklıkları kuzey koridoruna, güney
açıklıkları ise güney ahırına açılmaktadır.
Kaynak: Tükel Yavuz, Ayşıl. “Anadolu’da Eşodaklı Selçuklu Hanları”, ODTÜ Mimarlık Fakültesi
Dergisi, Cilt 2, Sayı 2, 1976, s.192.
Eshab-ı Kehf Han’ın Kesitleri
Kaynak: Özgüç, Tahsin ve Mahmut Akok, “Afşin Yakınındaki Eshab-ı Kehf Külliyesi”,
Yıllık Araştırmalar Dergisi, Cilt 2, 1957, s. 87.
Kuzey-güney doğrultusunda uzanan dikdörtgen planlı yapı
yaklaşık olarak 20 x 28 m. boyutlarındadır.
Yapıya kuzeyden girilir. Giriş eyvanı doğuda bir odaya
(hancı odası), batıda ahırlara açılmaktadır. Giriş eyvanından
üç basamakla hanın merkezinde yer alan kuzey-güney
doğrultusundaki dikdörtgen avluya inilmektedir. Avlunun
doğusunda ve batısında odalar ve eyvanlardan oluşan
barınak birimleri sıralanmıştır. Bu birimler bir eyvan-bir
oda-bir eyvan-iki oda şeklinde düzenlenmiştir.
Avlunun güneyinde ana eyvan yer almaktadır. Ana eyvanın
doğusunda ve batısında bulunan odalar bu mekana
açılmaktadır.
Ana eyvan yarım bir sivri manastır tonozu ile, diğer oda ve
eyvanlar ise sivri beşik tonozla örtülüdür.
Eşodaklı planının dış halkasını L şeklinde ahır bölümü
oluşturmaktadır. Ahır bölümü giriş eyvanının batısına
açılmaktadır. Yapının orta bölümünde yer alan avlunun
kuzeydoğu köşesindeki odanın arka duvarında yer alan
kapıyla avlu ile ahır bölümünün bağlantısı sağlanmaktadır.
Bu kapının sonradan açılmış olma ihtimali vardır. Ahır böl-
mü takviye kemerleri ile güçlendirilmiş tonozla örtülüdür.
Kaynak: Bektaş, Cengiz, Selçuklu Kervansarayları Korunmaları, Kullanımları Üzerine Bir Öneri,
Yapı Endüstri Merkezi Yayınları, İstanbul 1999, s.128.
Odalarda pencere yoktur. Ana eyvanın iki yanında bulunan
odaların tonoz sırtlarında birer ışıklık bulunmaktadır. Ahırın
güney duvarında şevli bir pencere ve tonoz sırtında iki
ışıklık bulunmaktadır.
Kaynak: Tükel Yavuz, Ayşıl. “Anadolu Selçuklu Dönemi Kervansaraylarının Tipolojisi”, IV. Milli
Selçuklu Kültür ve Medeniyeti Seminerleri Bildirileri, Selçuk Üniversitesi Basımevi, Konya 1995,
s. 193.
Yapı 51 x 51 m. boyutlarında, kare planlıdır.
Yapıya doğu duvarı üzerinde bulunan taç kapıdan girilir. Giriş
eyvanı doğu-batı doğrultusunda bir koridora açılmaktadır.
Koridor nişe benzeyen basık kemerli, derin girintilerle üçer
parçaya ayrılmıştır. Koridorun kuzeyinde ve güneyinde
bulunan birer oda bu koridora açılmaktadır. Ayrıca koridorun
kuzeyinde çatıya çıkan bir merdiven bulunmaktadır.
Koridorun batı ucu bu koridoru dik olarak kesen başka bir
koridora açılmaktadır. Bu koridorun doğusunda üç oda
bulunmakta, koridorun batısı beş sivri kemerle avluya
açılmaktadır. Koridorun kuzey ve güney ucu ise ahırlara
açılmaktadır.
Ahırlar hanın kuzey ve güney kenarı boyunca uzanmaktadır.
Ahırlar takviye kemerleri ile desteklenmiş sivri beşik tonozla
örtülmüştür. Kuzeydeki ahırın batı ucunda iki oda
bulunmaktadır. Dikdörtgen planlı, küçük oda sivri beşik
tonozla; kare planlı, büyük oda ise manastır tonozu ile
örtülmüştür.
Kervansarayın merkezindeki avlunun doğusunda odalar,
batısında eyvanlar bulunmaktadır. Avlunun batısında ortada
büyük bir eyvan, büyük eyvanın iki yanında birer küçük eyvan,
köşelerde ise birer tane büyük oda vardır. Avlunun kuzeyine
ve güneyinde beşer oda ve birer eyvan sıralanmıştır. Ana
eyvanın güneyinde bulunan eyvanın arka kısmı doğu-batı
doğrultusunda, ön kısmı kuzey-güney doğrultusunda ve daha
yüksek bir beşik tonozla örtülmüştür. Avlu etrafında bulunan
diğer mekanların tümü sivri beşik tonozla örtülmüştür.
Yapının kuzey ve güneyinde bulunan ahırların tonozları, avluya
bakan odaların tonozlarından yüksektir. Bu seviye farkı
sebebiyle avluya bakan odaların tonozlarının üzerinde boşluk
kalmaktadır. Bu mekanlar değerlendirilmiş doğu-batı
doğrultusunda uzanan, iki metre yüksekliğinde, beşik tonoz
örtülü iki galeri elde edilmiştir. Galerilere çatıdan merdivenle
inilerek girilmektedir. Ayşıl Tükel Yavuz’a göre bu galeriler
savunma amaçlı kullanılıyordu. Bu mekanların giriş kapıları
dışında dışarıyla bağlantısı olmadığı için gözetleme amacı
ile değil, saklama ya da depolama için kullanıldığını
düşünmektedir. Ticareti yapılan esirlerin bu mekanlarda
barınabileceği gibi, buraların silah deposu olarak da
kullanılmış olabileceği görüşündedir.
Avluya bakan odalarda revak izleri bulunmaktadır. Avlunun
kuzeyindeki eyvanın tonoz örtüsünün daha geride olması,
var olan kemer ve revak izleri sebebiyle, Osmanlı
döneminde eklenmiş olma olasılığı da düşünmekle birlikte,
Rahmi Hüseyin Önal özgün bir revakın olabileceğini öne
sürmekte, Ayşıl Tükel Yavuz bu fikre katılmaktadır.
Mama Hatun Külliyesi
Kaynak: http://www.gezi-yorum.net/erzincan-tercan/
Mama Hatun Kervansarayıi
Kaynak: http://picasaweb.google.com/lh/photo/m_YGd5ywx8LvNIYWVmD52A
Yapı köşelerindeki daire planlı payandalar ve bu
payandalar arasındaki yarım daire ve dikdörtgen planlı
payandalar ile hareketlendirilmiştir. Silindir şeklindeki
payandaların üst kısmında konik külahlar bulunmaktadır.
Yapının doğu cephesinde yer alan taç kapı cepheden dışarı
doğru taşmıştır.
Yapının batı cephesinde iki şevli pencere ve sonradan
açılmış bir kapı bulunmaktadır. Avlu etrafında yer alan
bütün odaların avluya bakan duvarlarında, yüksekte birer
şevli pencere vardır. Güneydeki odaların pencereleri
sonradan örülerek kapatılmıştır. Ahır tonozlarının sırtlarında
ve kuzey ahırının batı ucunda yer alan büyük odanın
tonozunda ışıklıklar vardır.
Yapının tamamı kesme taştan yapılmıştır.
Yerhan
Kaynak: Tükel Yavuz, Ayşıl. “Mirçinge Han ve Anadolu Selçuklu Dönemin Eşodaklı Kervansarayları
Arasındaki Yeri”, ODTÜ Mimarlık Fakültesi Dergisi, Cilt 11, Sayı 1-2, 1991, s.51.
Kuzey-güney doğrultusunda uzanan dikdörtgen planlı yapı
18 x 20m. boyutlarındadır.
Yapının orta kısmı kuzey-güney doğrultusunda, dikdörtgen
planlıdır. İki kemer ve bir ayakla birbirine açılan beşik
tonozla örtülü iki bölümden oluşmaktadır. Orta kısmın doğu
ve batı duvarlarında karşılıklı olarak konumlanmış birer
ocak bulunmaktadır. Özgün olan bu ocaklar Osmanlı öncesi
hanlarda görülen ilk ocak örnekleridir. Ocaklar orta kısmın
yolcu ve yük için kullanıldığını göstermektedir.
Orta kısmı dört yönden galeriler çevrelemiştir. Galeriler
köşelerde verev olarak şekillendirilen beşik tonozla
örtülüdür.
Hanın servis mekanları yoktur.
Sevserek Han
Kaynak: Tükel Yavuz, Ayşıl. “Mirçinge Han ve Anadolu Selçuklu Dönemin Eşodaklı Kervansarayları
Arasındaki Yeri”, ODTÜ Mimarlık Fakültesi Dergisi, Cilt 11, Sayı 1-2, 1991, s.50.
Kuzey-güney doğrultusunda uzanan dikdörtgen planlı
yapı 46 x 27 m. boyutlarındadır.
Yapıya kuzeyde yer alan girişten girilmektedir. Giriş
eyvanının doğusunda ve batısında, giriş eyvanına
açılan birer oda yer almaktadır. Giriş eyvanının
batısında yer alan odanın batısında doğrudan dışarıya
açılan bir oda daha yer almaktadır.
Yapının orta kısmında kuzey-güney doğrultusunda,
dikdörtgen planlı bir avlu bulunmaktadır. Avlunun
doğusunda ve batısında odalar yer almaktadır. Bu
mekanları dört yönden ahır galerileri
çevrelemektedir.
Orta kısımda yer alan avlunun kapalı olabileceği
düşünülmektedir. Tonozla örtülü ahır bölümünde
tonozlar köşelerde verev olarak şekillendirilmiştir.
Mirçinge Han
Kaynak: Tükel Yavuz, Ayşıl. “Mirçinge Han ve Anadolu Selçuklu Dönemin Eşodaklı Kervansarayları
Arasındaki Yeri”, ODTÜ Mimarlık Fakültesi Dergisi, Cilt 11, Sayı 1-2, 1991, s.43.
Mirçinge Han Sekili Restitüsyon Planı
Kaynak: Tükel Yavuz, Ayşıl. “Mirçinge Han ve Anadolu Selçuklu Dönemin Eşodaklı Kervansarayları
Arasındaki Yeri”, ODTÜ Mimarlık Fakültesi Dergisi, Cilt 11, Sayı 1-2, 1991, s.47.
Kuzey-güney doğrultusunda uzanan dikdörtgen planlı yapı
18.52 x 15.16 m. boyutlarındadır.
Hana kuzey duvarındaki girişten girilmektedir. Hanın orta
kısmında kuzey-güney doğrultusunda uzanan bir mekan
bulunmaktadır. Bu mekanı dört kenarından galeriler
çevrelemektedir. Orta kısımla galeriler arasındaki geçiş sivri
kemerli açıklıklarla sağlanmaktadır. Girişin tam karşısında
yer alan açıklık diğerlerine göre daha dardır. Daire kemerli
bu açıklık bir kapıdır.
Galerilerin genişliği 2.84 m.’dir. Bu genişlik hem seki hem
ahır için yeterli değildir. Ayşıl Tükel Yavuz’a göre orta kısım
yolcu ve yük bölümü, orta kısmı çevreleyen galeriler ise
ahır bölümüdür. Yapıda servis mekanları bulunmamaktadır.
Orta kısım ve galeriler iki merkezli sivri beşik tonozla
örtülmüştür, orta kısmın tonozunun üst bölümü yıkılmıştır.
Orta kısmın tonozu, galeri tonozlarından daha yüksektir.
Dış duvarlarda pencere yoktur. Galeri tonozlarında ışıklıklar
bulunmaktadır.
Yapıda kesme taş, kabayonu taş ve moloz taş kullanılmıştır.
KAYNAKÇA
Acun, Hakkı (Editör), Anadolu Selçuklu Dönemi
Kervansarayları, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Yayınları,
Ankara 2007.