You are on page 1of 187

İçindekiler

GİRİŞ 1
Bu Kitabı Neden Yazdım? 2
Ön Hazırlık: Konuşmanın Aşamaları 4
İletişimin 4 Altın Kuralı 5
ETKİLEYİCİ KONUŞMANIN YAPISI 13
Ses Tonu, Beden Dili M
Duvguları Hareketlendir 16
Zengin Dil, Güçlü Anlatım 24
Etkileme ve Yönlendirme 29
Sıkı Takip 34
Maymun ve Papağan 36
Tarzını Seç 42
KONUŞMA KONUSU 45
Hikaye Anlatma 46
Çevredeki Kaynaklar içerdeki Kaynaklar 52
55
Düşünce Gezintisi 60
Konserve Konular 68
Yedek Kuvvetler 76
Eğlenceli ve Komik Olmanın Sırları 92
Adi Durum Rezervleri 95
KONUŞMANIN AŞAMALARI 111
Ön Hazırlık 112
Dikkati Toplama 125
Konuşmayı Sürdürme 129
Bitiriş 132
Sonrası 135
Adım Adım 137
TOPARLAMA 143
Neler Öğrendik 144
Kontrol: Konuşmanın Aşamalan 147
Hareket Planı 148
İletişimin 5. Altın Kuralı 150
Kızlarla Konulma Kılavuzu
Harun D.

EK: Egzersizler 151


Egzersiz 1 Duygu Katma 152
Egzersiz 2 Vurgulama 155
Egzersiz 3 Zengin Dil 157
Egzersiz 4 Yönlendirme 160
Egzersiz 5 Papağan 162
Egzersiz 6 Konuşma Tarzın 165
Egzersiz 7 Politikacı Tekniği (1. Adım) 166
Egzersiz 8 Politikacı Tekniği (2. Adım) 167
Egzersiz 9 Politikacı Tekniği (3. Adım) 168
Egzersiz 10 Duygulu Politikacı (1. Adım) 169
Egzersiz 11 Duygulu Politikacı (2. Adım) 170
Egzersiz 12 Çevredeki Kaynaklar 171
Egzersiz 13 Derin Dalış 172
Egzersiz 14 İçerdeki Kaynaklar 174

Egzersiz 15 Aşağı Yukarı 176


Egzersiz 16 Benzetme 177
Egzersiz 17 Konserve Konular 179
Egzersiz 18 Odaklanma 180
Egzersiz 19 Ayarlar 181
Egzersiz 20 Tarama 182
Egzersiz 21 Rahatlık 183
Egzersiz 22 özgüven 184
Egzersiz 23 Yayma 185
Egzersiz 24 Paniksavar 186
Egzersiz 25 Süreklilik Bağı 188
GİRİŞ
Bu Kitabı Neden Yazdım?

Ön Hazırlık: Konuşmanın Aşamaları

İletişimin 4 Altın Kuralı

Sayfa 11
Bu Kitabı Neden Yazdım?

Kızlara yaklaşmakta zorluk çeken erkeklerin çok büyük bir bölümü,


“Ona ne diyeceğim, “lafları birbirine karıştırıyorum, “Ya benden sıkılırsa”
gibi korkular taşıyorlar. Bunu biliyorum, çünkü bu güne kadar yardım
ettiğim erkeklerin hepsi, kızlarla nasıl konuşacaklarını öğrendikten sonra
rahatlayıp açıldılar.
Aynı sıkıntıları ben de zamanında yaşamıştım. Kızlarla ilişkilerimi
yoluna koymak için çıktığım yolda, okuyarak ve deneyerek öğrendiklerimi
bir araya getirerek oluşturduğum sistemde, üç ana nokta üzerinde
çalışmak gerektiğini gördüm. Bunlardan birincisi kızlara ve kendine bakış
açın. Bunu "Çarpıcı Etki”de anlattım. İkincisi “Primer Çekicilik Faktörü”.
Bunu da “Çarpıcı Etki”de detaylı olarak bulabilirsin. Ayrıca “Çekici Erkeğin
Giyim Rehberinde, moda uzmanı olmadan nasıl iyi bir izlenim
bırakacağını da detaylarıyla aktardım. “Giyim Rehberine “Primer Çekicilik
Faktörü”nün tamamlayıcısı olarak bakabilirsin.

PRİMER
İNANÇLAR ÇEKİCİLİK I KONUŞ!

Sistemdeki üçüncü faktör, kızlarla birlikteyken ya da topluluk içinde


başarılı bir İletişimci olmandır. “Çarpıcı Etki”de verdiğim temel egzersizler
çoğu kişi için iyi bir başlangıç sağlıyor, ama gelen talepler doğrultusunda
bu konuyu daha detaylı olarak anlatmamın doğru olacağını gördüm.

mutlubirask.net
Sayfa | 2
İyi ve rahat konuşabilmek için bol miktarda egzersiz yapmak
gerekir. Bu nedenle bu kitabı çok sayıda egzersiz bulacağın bir kaynak
olarak tasarladım. İlk bölümden itibaren bu egzersizleri uygulamanı
istiyorum, çünkü bunu yapmadığın sürece bu kitaptan tam olarak
yararlanamazsın.
Bu kitaptaki bilgileri toparlamak ve egzersizleri geliştirmek
yıllarımı aldı diyebilirim. Gene her zamanki gibi, pratikte işe
yaradığını gözlemlemediğim hiçbir şeyi kitaba almadım. Bu kitabı
yazdım, çünkü bu konuda hiçbir kaynak bulunmadığının farkındaydım
ve gelen taleplerdeki samimi ihtiyacı yok sayamazdım...
Başlangıçta “Kızlarla Konuşma Kılavuzu'nu 80-90 sayfa civarı bir
kitap olarak planlıyordum. Öngördüğüm tarih de Şubat 2009‟du.
Taslağı geliştirme aşamasında, zamanında iletişim alanında
kendisinden çok değerli şeyler öğrendiğim dostum Alper T.‟nin de
fikirlerini almak istedim. Email ve telefon trafiğinin ardından kitabın
bu konuda eksiksiz bir kaynak olması için yüzyüze konuşarak ana hattı
bütünsel bir sistem üzerine oturtmak gerektiği konusunda anlaştık.
Nihayet Mart ayı içinde Alper‟in ziyaretime gelmesiyle (ve sabahlara
kadar süren keyifli sohbetlerin sonucunda) kitap şimdiki halini aldı.
Sonuç olarak kitabın tamamlanmış halinin başlangıçta tasarladığımın
iki katı kadar fazla malzemeye sahip olduğunu söylesem yeridir. Tabii
ki bu da kitabın ortaya çıkışını geciktirdi, ama buna kesinlikle değdi.
Katkılarından dolayı Alper'e ne kadar teşekkür etsem azdır; aslında
kitabı birlikte yazdığımızı söyleyebilirim.
Kitaptaki egzersizleri yapmaya başladığında, kısa zamanda
insanlarla iletişiminin dikkat çekici ölçüde geliştiğini, girdiğin
ortamlarda konuşmayı yönlendiren kişi olmaya başladığını fark
ettiğinde çok şaşıracaksın. Bunu biliyorum, çünkü senin gibi pek çok
kişi egzersizlerden aldıktan sonuçlan gördüklerine inanamadılar.
Daha fazla zaman kaybetmeyelim ve artık harekete geçelim.

mutlubirask.net Sayfa | 3
Ön Hazırlık: Konuşmanın Aşamaları
önce konuşmanın her aşamasında neler yaptığınla başlayalım. Bu
soruları okuduktan sonra her biri için bir dakika kadar düşünerek
yanıt vermeni istiyorum. Bir soruyu yanıtlamadan diğer soruya geçme.

ı. Konuşmaya başlamadan önce hazırlık olarak neler yapabilirsin?


Cevap: ................... .. ............ .............................................
2. Konuşmaya başlarken dikkati nasıl kendi üzerinde toplarsın?

Cevap: ................... ... ....................... ........ .... ...................


3. Konuşmayı sürdürürken neler yapmalısın?
Cevap: ... .........................................................................
4. Konuşmayı etkileyici şekilde nasıl bitirebilirsin?
Cevap: ..............................................................................
5. Konuşmayı bitirdikten sonra dikkat etmen gerekenler nelerdir?
Cevap: ... .........................................................................

Bu soruların yanıtlarını hemen şimdi düşünmen önemli, çünkü


başarılı bir iletişimci olmak için konuşmanın her aşamasında
hakimiyetini geliştirmen gerekir. Kitabı okurken, öğreneceklerinden
tam olarak yararlanabilmek için bu soruları kendine sormanda yarar
var. Böylece kendi gelişimini daha bilinçli olarak takip edebilirsin.

Şimdi “İletişimin 4 Altın Kuralına bir göz atacağız. Bu kurallar


herkesle her ortamda yapacağın tüm konuşmaları kapsayan ana
prensiplerdir ve kızlarla konuşma konusuna çok daha güçlü bir açıdan
bakmanı sağlayacak. Bu yüzden tüm dikkatini vererek okumalısın.

mutlubirask.net Sayfa | 4
İletişimin 4 Altın Kuralı
İster kız ister erkek, ister büyük ister küçük, kiminle konuşursan
konuş, başarılı bir iletişim kurabilmen için bilmen gereken temel bazı
kurallar var. önce bu kurallardan başlayacağız ve sonra kızlarla
konuşmanın daha özel detaylarına gireceğiz.

Öncelikle anlaman gereken şey, iletişimin ne olduğu. Bunun için


aşağıdaki kelimeye bir bakmanı istiyorum, ama bu kelimeye bakarken
hiçbir şey düşünmemeye çalış. Zihnini tamamen boşalt ve ne anlama
geldiğini anlamadan, gözünün önüne hiçbir görüntü getirmeden, hiçbir şey
hissetmeden kelimeye anlamadan bakmaya çalış. Evet, aklına hiçbir şey
getirmeden kelimeye bakmaya çalışmanı istiyorum:

“Kitap"
Gördüğün gibi, baktığın bir kelimeyi anlamaman, kelimeye bakarken
hiçbir şey düşünmemen mümkün değil. “Kitap” kelimesini okuduğunda
ister istemez aklında bir şeyler canlanıyor. Kelimeye hiç bakmamayı
seçebilirdin, birisi konuşurken kulağını tıkamayı ya da oradan uzaklaşmayı
seçebileceğin gibi ama mesajı aldığın andan itibaren onu anlamamayı
seçemezsin. Bu bizi iletişimin ilk altın kuralına götürüyor:

* Bir kelimeyi duyduğunda ya da okuduğunda ister istemez aklında bir


şeyler canlanır. Dolayısıyla ben sana bir şey söylediğimde senin
zihninde mutlaka bir etki yaratırım ve sen istesen de buna engel
olamazsın!

Televizyon reklamları bu yüzden işe yarar. Bu kural iletişimi iyi


kontrol edebildiğin ve yönlendirdiğin sürece karşındaki kişinin zihnini de
kontrol edip yönlendirme gücünün sende olduğunu anlatıyor. Bu asla
aklından çıkarmaman gereken bir şey: Nasıl konuşacağını bildiğin sürece
insanları etkilemen çok kolay.

mutlubirask.net
Sayfa | 5
Şimdi iletişimin kurallarını incelemeye devam edelim.
“Araç”

Bu kelimeye baktığında aklında neler canlanıyor? Gözünün önüne


gelen görüntü nasıl? Aklına ne tür düşünceler geliyor? Nasıl hisler
geliyor?

“Araç" kelimesinin sana neler çağrıştırdığını görmeden okumaya


devam etme.

Şimdi şu kelimeye bir bak:


“Taşıt"

Şimdi ne canlanıyor aklında? Zihnindeki görüntülere, düşüncelere


ve hislere odaklanmanı istiyorum.

Bu kelimenin de zihninde neler oluşturduğunu anladıysan, bir de şu


kelimeye bak:

“Otomobil"

Bir kez daha bu kelimeye baktığında aklına neler geldiğine dikkat


etmeni istiyorum.

Son olarak bakmanı istediğim


kelime: “Ferrari"

Peki ya şimdi ne canlanıyor aklında? Gözünün önüne gelen görüntü


nasıl? Aklına ne tür düşünceler geliyor? Nasıl hisler geliyor?

“Araç" kelimesi, son derece genel bir kavram. “Taşıt” kelimesi insan
ya da yük taşımak için kullanılan "araç"ları anlatıyor; yani daha özel bir
kelime. “Otomobil” kelimesi insan taşıyan küçük “taşıtları anlatıyor ve
“taşıt" kelimesi kadar genel bir anlam

Sayfa | 6
mutlubirask.net
içermiyor (uçak, gemi, kamyon vb taşıtları kapsamıyor). “Ferrari” kelimesine
gelince, “otomobil” kelimesinden bile daha özel anlamlı bir kelime.

Şimdi, "Araç” kelimesini okuduğunda aklında çok net bir şeyler


oluşmadığına, ama "Ferrari” kelimesinin çok daha belirgin bir anlam
oluşturduğuna dikkat etmeni istiyorum, çünkü bu bizi iletişimin ikinci altın
kuralına götürüyor:

* Kullandığın dil genelse, dinleyenin aklında neler


canlanacağını bilemezsin ve güçlü bir etki yaratamazsın. Oysa
daha spesifik bir dil kullanarak çok daha güçlü bir etki
yaratabilirsin.

Bu kural birinci kuralı tamamlıyor; insanları etkilemek için tam olarak


onların zihninde canlandırmak istediğin etkiyi yaratacak kelimeleri seçmeyi
öğrenmelisin.

Şimdi bir adım daha ilerleyelim. Aşağıdaki kelimeye bak:

“Araç”

Şimdi aklında canlananlar, bu kelimeyi yukarıda ilk kez okuduğunda


canlananlardan daha farklı... Kelimeyi ilk kez okuduğunda çok daha genel bir
anlamı vardı; herhangi bir konuda herhangi bir amaçla kullanılan herhangi
bir araç olabilirdi. Ama şimdi durum farklı. Artık “araç” kelimesini bir “taşıt
aracı” olarak algılıyorsun, hatta muhtemelen aklına "otomobili" getiriyor.
İstersen bir daha düşün, "araç” dediğimde aklında ister istemez ne
canlanıyor? Otomobil, değil mi?

îşte üçüncü altın kural:

* Tüm kelimeler ve kavramlar yakın zamanda yakın çevrede


olanlara göre anlamlandırılır.

mutlubirask.net
Sayfa | 7
Buna bir başka örnek verelim:

“Yeşil, pembe, ak. kura, mor, al, sarı, gümüş, bordo, mavi...”

Bu listede neleri saydık? Renkleri, değil mi? Peki ya aşağıdaki listelerde?

"Koş, yat, kalk, git, ver, al, gel, gürle, uç...”

"Demir, çelik, gümüş. bakır...”

“Gökyüzü, deniz, kara...‟‟


Gördüğün gibi, "kara”, “ak”, “al”, “gümüş” gibi kelimeler, hangi listede
olduklarına göre bambaşka anlamlar kazanıyorlar; renk listesinde
okuduğunda her biri birer renk adı, ama diğer listelerde okuduğundaysa
başka anlamlar taşıyorlar. Kısaca, kelimeler onlardan önce ve sonra
kullanılan diğer kelimelere bağlı olarak bambaşka etkiler yapabiliyor.

Bu kural sadece kelimeleri kapsamıyor, bütün bir cümle için de aynen


geçerli. Örneğin;

“Sabah erken kalkmalısın.”

C ümleyi anladığımızı varsayıyoruz. Peki, bu cümle bir zorunluluk mu


belirtiyor?

*Savaş zamanında hayatta kalmak için sabahları erken kalkmalısın.”

Yoksa sadece bir öneri mi?

“Güneşin doğuşunu seyretmek çok keyifli, bence sen de sabahları erken


kalkmalısın.”

mutlubirask.net
Sayfa | 8
Aynı şekilde, bir cümleyi kurarkenki beden dilin de cümlenin anlamını
tamamen değiştirebilir. Bir arkadaşın senden yardım istediğinde "tabii"
diyebilirsin, ama bunu nasıl dediğin çok önemli. Omuzların düşük, ellerin
aşağı sarkmış, başın öne eğik, ayaklarını sürüyerek dişlerinin arasından
fısıldayarak "tabii" dersen başka; omuzların yukarıda, başın ileride, bedenin
harekete geçmeye hazır, ellerin yumruk halinde, enerji ve istekle "tabii”
dersen başka.

Şunu unutma; her kelime, her cümle bulunduğu çevreyle birlikte


anlamlandırılır.

Şimdi bir diğer kurala göz atalım.

“Uçak* kelimesi aklında neler canlandırıyor? Keyifli bir tatil mi?


Uzaklara gitmek mi? Yepyeni yerler keşfetmek mi?

Peki, tüm ailesini bir uçak kazasında kaybetmiş biri için sence "uçak”
kelimesi nasıl bir anlam taşır?

* Herkesin kelimelere verdiği anlamlar kendi hayat


tecrübeleriyle bağlantılıdır.

Bu kural, biriyle konuşurken neden sıklıkla karşı tarafın bizi yanlış


anladığını açıklıyor. Biz kendimize göre anlatmak istediğimize en uygun
kelimeleri seçiyoruz ama bizi dinleyen kişi için bu kelimelerin anlamları çok
farklı olduğundan bizi bir türlü anlayamıyor. Artık böyle durumlarla
karşılaştığında karşındaki kişinin bunu kasıtlı yaptığını ya da aptal
olduğunu düşünmekten vazgeçmelisin; sadece aynı dili konuşmuyorsunuz,
o kadar. Bu tür sorunlan aşmanın yolu dil kullanımında ustalaşmaktır.
Bunun için, “İletişimin 4 Altın Kuralı”nı (4AK) toparlayalım:

1. Etki Kuralı:

Bir kelimeyi duyduğunda ya da okuduğunda ister istemez aklında


bir şeyler canlanır. Dolayısıyla ben sana bir şey söylediğimde

mutlubirask.net
Sayfa | 9
senin zihninde mutlaka bir etki yaratırım ve sen istesen de buna
engel olamazsın. "Kitap"

2. Spesifiklik Kuralı:
Kullandığın dil genelse, dinleyenin aklında neler canlanacağını
bilemezsin ve güçlü bir etki yaratamazsın. Oysa daha spesifik bir dil
kullanarak çok daha güçlü bir etki yaratabilirsin. "Ferrari"

3. Ortam/Bağlam Kuralı:
Tüm kelimeler ve kavramlar yakın zamanda yakın çevrede olanlara
göre anlamlandırılır. "Araç"

4. Öznellik Kuralı:
Herkesin kelimelere verdiği anlamlar kendi hayat tecrübeleriyle
bağlantılıdır. "Uçak"
Bu 4 kural, vermek istediğin m esaj net olarak (2. kural)ve içinde
bulunduğunuz ortamı da hesaba katarak (3. kural) karşı tarafın
dilinde (4. kural) aktarırsan, karşındaki kişinin etkilenmesinin
kaçınılmaz olduğu (1. kural) anlamına gelir.

“Kızlarla Konuşma Kılavuzu'nda özellikle kızlarla iletişimini


geliştirmek amacıyla günlük hayatında bu 4 kuraldan nasıl
yararlanacağını öğreneceksin. Bunun yanında, her zaman konuşacak
ilginç konular bulmak ve uzun süre ilginçliğini kaybetmeden konuşmak
için gereken becerileri kazanmanı sağlayacak pek çok egzersiz
yapacaksın.

“Çarpıcı Yaklaşım Raporu"ndaki konuşma egzersizini hayata


geçirenler aldıkları sonuçlara inanamadıklarını yazdıkları c-maillarda
belirtiyorlar. Bildiğin gibi, “Çarpıcı Etki"de konuşma egzersizinin daha
kapsamlı hali var. Bu egzersizler konuşma konusundaki

Sayfa 110
mutlubirask.net
tutukluğu kırmak amacıyla tasarlandı ve işe yarıyor, ama “Kızlarla Konuşma
Kılavuzu”nda bundan çok daha ileri seviyede çalışmalar yapacağız.
Diyebilirim ki, burada öğreneceklerin hayatında daha önce farkında bile
olmadığın bir anahtarı, iletişimin sihirli anahtarını cebine koymanı
sağlayacak.

Şimdi yavaş yavaş ısınmaya başlıyoruz, önce etkileyici konuşmanın


yapısını inceleyeceğiz. Burada karşı taraf üzerinde etki yaratacak teknikleri
ele alacağız. Daha sonra konuşmanın konusu üzerinde duracağız. Bu kısımda
da herhangi bir ortamda rahatça konuşmanı sağlayacak malzemeleri
kazanacaksın. Sonra konuşmanın aşamalarının üzerinden geçerek konuyu
toparlayacağız.

Her bölümde çeşitli egzersizler ve çalışmalar olacak; bunları uyguladığın


ölçüde başarılı olacağını garanti ederim. Eğer gerçekten kızlarla rahatça
konuşan, hiçbir zaman konu sıkıntısı çekmeyen ve insanları kolayca
etkileyen biri olmak istiyorsan, egzersizleri düzgün olarak yapma kararını
şimdiden ver. Başarılı insanları başarısız olanlardan ayıran temel faktörün
kararlarını lafta bırakmamak ve eyleme geçerek gerekenleri yapmaya hemen
başlamak olduğunu unutma.

mutlubirask.net
Sayfa | ıı
ETKİLEYİCİ
KONUŞMANIN
YAPISI
Ses Tonu, Beden Dili Duyguları

Hareketlendir Zengin Dil, Güçlü

Anlatım Etkileme ve

Yönlendirme Sıkı Takip

Maymun ve Papağan Tarzını Seç

mutlubirask.net Sayfa 113


Ses Tonu, Beden Dili
Konuşma denince çoğu kişinin aklına sadece sözlü olarak
söylediğimiz cümlelerden oluşan anlatımlar geliyor, oysa durum o kadar
basit değil.

Herhangi bir konuşmada üç temel iletişim kanalını birlikte


kullanıyoruz:

1. Sözel anlatım
2. Ses tonu
3. Beden dili
1950‟lerde Amerikalı antropolojisi Ray L. Birdwhistell‟in yaptığı bir
çalışmaya göre, kelimelerle ifade ettiklerimiz iletişimimizin sadece %7‟sini
oluşturuyor. Konuşma sırasında karşı tarafa verdiğimiz mesajların %38‟i
ses tonumuz, kalan %55‟i ise beden dilimiz aracılığıyla iletiliyor.

Bu sonuçlar elbette ki tartışılır. Her kültürün farklı iletişim yapıları


var; sıcak ülkelerde insanlar konuşurken çok daha fazla hareket ediyorlar
ve fiziksel temasta bulunuyorlar, soğuk ülkelerdeki insanlarsa baston
yutmuş gibi kıpırtısız duruyorlar. Ayrıca bu çalışmayı yürüten kişinin,
beden dilinin çok önemli olduğu sonucuna ulaşmaya baştan istekli bir
antropolog olduğunu da unutmamalı. Dahası, o dönemlerde insanlar
sözel anlatımdaki dolaylı yöntemler ve dil kalıpları konusunda bugünkü
bilgilerden büyük ölçüde yoksundular. Yine de bu sonuçlar, ses tonu ve
beden dilinin sözel ifadeden daha önemli olduğunu vurgulamak açısından
değer taşıyor.

Bizim üzerinde duracağımız anlayış basit: İstediğimiz


sonuçlara ulaşabilmek için, kurduğumuz iletişimde
konuşmalarımızı beden dilimiz ve ses tonumuzla
desteklemeliyiz.

Sayfa 114
mutlubirask.net
Beden dili konusu son derece geniş bir alan ve bu kitabın kapsamının
dışında. Bununla birlikte, konuşmalarımıza vurgu katmak ve konuşma
şeklimizin tarzımızla uyumlu olması açılarından önemli noktaları açıklığa
kavuşturacağız. Eğer beden dili konusunu daha detaylı olarak öğrenmek
istersen bir kitapçıya gidip bu konuda yazılmış birçok kitap bulabilirsin ama
doğrusunu istersen sosyal ortamlarda ve özellikle kızlarla iletişiminde
kontrolü ele almak için “Primer Çekicilik Faktörü"nü uygulaman yeterli.

Ses tonu konusuna gelince, bu kitapta konuşma sırasında ses tonumuzu


kullanmakla ilgili çeşitli egzersizler bulacaksın. Bu egzersizleri kesinlikle
sesli olarak yapmalısın. Kendini dinleten bir konuşmacının en önemli
kozlarından biri sesini iyi kullanmasıdır. Etkileyici bir tonla ve anlatımına
güçlü duygular katarak konuştuğunda, en sıkıcı konuyu bile ilginç hale
getirebilirsin, öte yandan, en ilginç bir konuşmayı bile monoton ve rahatsız
edici bir sesle yaptığında çekilmez hale getirirsin.

Hep derler, ne söylediğin değil nasıl söylediğin önemlidir diye. Şimdi


daha fazla zaman kaybetmeden konuşmaya duygu katma konusuna geçelim,
çünkü iyi bir İletişimci olmak için öncelikle ses tonumuzu nasıl
kullanacağımızı öğrenmeliyiz.

mutlubirask.net
Sayfa 115
Duyguları Hareketlendir
Etkileyici bir konuşmanın ana taşlarından biri ve hatta belki de en
önemlisi, ses tonunu kullanarak kelimelere duygu ve vurgu katmaktır.
Bunu sağlamanın en kolay yolu, „Çarpıcı Yaklaşım Raporun'da da verdiğim
egzersizi uygulamak, çünkü bu egzersiz tiyatroculardan politikacılara,
iletişimini geliştirmek durumunda olan herkesin kullandığı ana
egzersizdir. Burada da bu egzersizle başlayacağız.

Egzersiz ı: Duygu Katma

Bu egzersizin amacı kullandığın cümlelere istediğin duyguları


katabilme ve konuşurken çarpıcı bir etki bırakabilme yetisini sana
kazandırmak. Bunun için aşağıda sana vereceğim cümleyi, cümlenin
üzerinde sana verdiğim duyguyu katarak okuyacaksın, tik başlarda
cümleler istediğin gibi çıkmıyorsa da endişelenme, zamanla
gelişeceksin ve duygularını cümleye yansıtmak senin için çocuk
oyuncağı olacak.

Şimdi yorgun bir öğrencinin isteksizliği ve hayal kırıklığı içinde


aşağıdaki cümleyi sesli olarak oku:

“O kitabı hemen okumam gerek.”

Can sıkıntısına ve mecburiyet hissine odaklanarak, teslimiyetle bir


kez daha:

“O kitabı hemen okumam gerek.”

Şimdi biraz dur ve şaşkınlıkla, çok önemli bir şey fark etmiş gibi
oku:

“O kitabı hemen okumam gerek.”

mutlubirask.net Sayfa 116


Evet, bu çok önemli gerçeği fark ediyorsun, hayatının en önemli
keşfini yapmış biri gibi bir kez daha:

“O kitabı hemen okumam gerek.”

Ve şimdi de heyecandan yerinde duramayan biri gibi oku:

“O kitabı hemen okumam gerek.”

Hayatında coşkuyu en fazla hissettiğin anlardaki enerjiyle:

“O kitabı hemen okumam gerek.”

...ve istekle, ve arzuyla bir kez daha:

“O kitabı hemen okumam gerek.”


Ve son olarak, ne istediğini bilen, sakin ama kararlı, kendine güvenen
biri olarak oku:

“O kitabı hemen okumam gerek.”


Başkalarının bilmediği bir şeyleri bilir gibi, kesin bir eminlikle:

“O kitabı hemen okumam gerek.”


Çok güzel... Bu gördüklerin sadece bir örnekti. Bundan sonra kendi
seçeceğin cümleleri,

Korku Keşfetme Tehlike


Eğlence Sakinlik İstek
Sıkılma Güçlülük Şehvet
Macera Yorgunluk Zevk
Şakacılık Üzüntü Merak
Heyecan Rahatlık vb...

gibi duygularla okumanı istiyorum.

mutlubirask.net Sayfa 117


Eğer bu egzersizde duyguları yeterince iyi veremediğini düşünüyorsan
veya performansını daha da geliştirmek istiyorsan, sana yardımcı olacak bir
teknik vereceğim. Bir cümleye duygu katmakta zorlanmanın sebebi, o
duyguyu gerçekten hissetmemen ve taklit etmeye çalışmandır. Bunu aşmak
için duygularına gerçekten ulaşmayı öğrenmelisin. En başarılı aktör ve
aktrisler bunu yaparlar: Duyguları taklit ederek rol yapmak yerine gerçekten
o duygulan yaşayarak oynarlar.
Şimdi, yukanrıaki listeden bir duygu seçelim: “Yorgunluk”. Eğer ses
tonunla yorgunluk hissini vermek istiyorsan, öncelikle gerçekten yorgun
olduğun bir zamanı hatırlayarak başlayabilirsin. Diyelim ki geçen hafta çok
çalıştın ve Cuma akşamı kendini çok yorgun hissettin. Gözlerini kapatıp o
günün detaylannı tekrar yaşıyormuşçasına zihninde canlandırmaya
başlayacaksın ve bedeninde o yorgunluğun tekrar oluşmasına izin
vereceksin. Bu sırada duruşunun yavaş yavaş en yorgun olduğun anlardaki
şekle gelmeye başladığını fark edebilirsin. Ne kadar zamana ihtiyaç duyarsan
o kadar zaman ayır ve gerçekten yorgun olduğunu, hiçbir şey yapacak enerjin
olmadığını hissettiğinde, “Çooook yorgunum” de. İşte bu ses, senin yorgun
sesin. Daha sonrasında toparlanmak için duruşunu düzelt ve biraz gerin.
Derin bir nefes alıp sonraki adıma geç.
Eğer sesine “heyecan" katmak istiyorsan, seni gerçekten
heyecanlandırmış olan bir olay ya da durumu düşünmekle başlamalısın. Bu
bir film sahnesi de olabilir, kendi başından geçen bir olay da. Gene aynı
şekilde, yapacağın şey o olayın detaylarını hatırlamak, sana en fazla heyecan
veren detayları tekrar yaşarken bedeninde de heyecan duygusunun
yükselmesini takip etmek. Sonra büyük bir heyecanla "Bu çok heyecan
verici" diyebilirsin. Bunu söylerken bedeninin de katılmasına izin ver ve
kendi ses tonunu dinlemeyi unutma. İstediğinde kısa sürede aynı duyguya
ulaşıp aynı ses tonunu kullanabilmek için ara sıra bu çalışmayı tekrarla.

mutlubirask.net

Sayfa | 18
Listedeki diğer duygular için de bu çalışmayı yapabilirsin, ama
“korku" ve “tehlike” gibi negatif duygular için bu çalışmayı yapacaksan,
gerçekten yaşadığın çok korkunç ya da çok tehlikeli olayları hatırlamanın
kötü etkiler yapabileceğine dikkat et. Henüz etkisini atlatamadığın bir
trafik kazası geçirdiysen, bu kelimelerle asla çalışma.

Sana tavsiyem, bu çalışmayı tamamlamadan kitaba devam etmemen;


çünkü sadece okuyup geçmekle fazla bir şey kazanamazsın.

Egzersizi HEMEN ŞİMDİ YAP!


Kitabın ilerleyen bölümlerinde herhangi bir konuda rahatça
konuşabilmek için gerekenleri öğreneceksin. Hangi konuda konuşursan
konuş, cümlelere duygu katarak konuşman gerektiğini asla aklından
çıkarma. Konuşmalarına duygu katmayı hayatında da uygulamaya
başladığında, günlük konuşmalarının çok daha etkili olduğunu fark
edeceksin.

Cümlelere duygu katmak, sesimizi konuşmamızın etkisini artırmak


amacıyla kullanacağımız yollarından biri. Bir diğeri de, konuşma
sırasında önemli kelimeleri vurgulamak için ses tonumuzu ve
zamanlamayı kullanmak.

Önce Türkçe bir cümle dizilişinde hangi kelimenin vurgulandığını bir


görelim.

Kurallı, yani normal yapıdaki bir Türkçe cümlede eylemi anlatan


“yüklem” cümlenin sonundadır. Temel kural, vurgulamak istediğimiz
kelimeyi yüklemden hemen önce söylemek ve sesimizle de bu kelimeye
vurgu katmaktır.

Şimdi bir örnekle bu konuyu netleştirelim. Aşağıdaki cümlelerde altı


çizili kelimeler konuşma sırasında vurgulu söylenen kelimeler.

“Dün akşam aceleyle bu yazıyı yazdım "

mutlubirask.net
Sayfa 119
Bu cümleyi söylediğimde anlatmak istediğim, “bir yazı yazmış
olduğum”. Eğer birçok yazı arasından hangisini yazdığımı anlatmak
istiyorsam, vurguyu “bu” kelimesine çekerim:

“Dün akşam aceleyle bu yazıyı yazdım.”


Böylece başka bir yazıyı değil, özellikle “bu yazıyı” yazdığım
anlaşılır. Peki cümleyi şu şekilde söylersem:

”Dün akşam bu yazıyı aceleyle yazdım.”


Bu durumda, “yazıyı yazarken acelem olduğu” anlaşılır. Peki
yazıyı yazdığım zaten biliniyorsa, ama “ne zaman” yazdığım
konusunu açıklığa kavuşturmak istiyorsam ne yapacağım?

"Bu yazıyı aceleyle dün akşam yazdım.”


Eğer cümlede eylemi yapanın başkası olmadığını, “ben”
olduğumu vurgulamak istiyorsam, cümlenin anlamında gizli olan
“ben” kelimesini yüklemden hemen önce söylemem gerekir

"Bu yazıyı dün akşam beıı yazdım.”


Böylece yazıyı “kimin” yazdığını açıklığa kavuşturmuş olurum.
Cümle dizilişinde temel kural böyle, ama cümlede diğer
kelimeleri de ses tonu ve zamanlama yardımıyla vurgulayarak
konuşmamızın etkisini şaşırtıcı ölçüde artırabiliriz.

Monoton bir konuşmada, sesimizle fazla oynamadan konuşuruz:


*■ ... ve sonra adam yavaşça yürümeye devam etti...”
Eğer etkileyici bir hikaye anlatımının ortasındaysak, bu cümleyi
çok daha vurgulu bir şekilde söylememiz gerekir. Şimdi cümleyi
virgüllerde duraksayarak ve “yavaşça" kelimesinin her hecesini biraz
yayarak, sesine inişler ve çıkışlar katarak okumayı bir dene. Bunu

Sayfa | 20
mutlubirask.net
yaparken bir tiyatro sahnesinde aktörün biraz abartılı bir repliği okuduğunu
hayal edebilirsin.

“... ve sonra, adam. ya-vaş-ça... yürümeye devam etti...”

Fazla abartılı duraksamalar ve ses oyunları başlangıçta gülünç gelebilir.


Aslında biraz gülünç gelmesi daha iyi; çünkü bu, alıştığın monoton
anlatımın sınırlarını zorladığın anlamına gelir. U stalaştıkça abartıya fazla
kaçmadan ses oyunları yapmaya alışacaksın. Daha da önemlisi, insanlar seni
dikkatle dinlerken, normalde gülünç olacağını zannettiğin zengin bir
anlatımın inanılmaz derecede etkili olduğunu ve kimsenin bu vurgulara
takılmadığını göreceksin. En önemli kural da, konuşmaya güvenle devam
etmen. Eğer abartılı bir vurgudan hemen sonra susup kalırsan, dikkatleri
konuşma şeklinin üzerine çekersin.

Cümledeki bir kelimeyi vurgulamanın en basit formülü, o kelimeden


önce ve sonra biraz duraklamak, o kelimeyi söylerken biraz yavaşlamak ve
ses tonunu biraz değiştirmektir (biraz daha kalın bir ses tonu kullanmak
gibi). Normal konuşma şeklin monotonsa, bu tür oyunlar göze batabilir. En
iyisi, konuştuğun kişilerin bunu doğal karşılamasını sağlamak için normal
konuşma şeklini daha esnek hale getirmen; her cümlende hızlanma-
yavaşlama, sesini yükseltip alçaltma, kelimeler arasında ara sıra duraksama
yapmaya alışman. Hareketli bir ses kullanımı başlı başına konuşmanın
etkisini artıran bir faktör.

Şimdi bir diğer egzersize geçebiliriz. İlk egzersizi tamamlamadan kitaba


devam etmemen konusunda ısrar etmiştim, çünkü şimdiki egzersizi ancak
sesine duygu katmayı biliyorsan verimli şekilde yapabilirsin.

Egzersiz 2: Vurgulama
Bu egzersizin amacı, konuşma sırasında önemli kelimeleri vurgulamaya
alışman. Başlangıçta biraz abartmaktan çekinme,

mutlubirask.net Sayfa | 21
zamanla daha doğal bir hal alacak, önceki egzersizde olduğu gibi,
bunu da sesli yapman önemli.

Aşağıda cümleler bir düz haliyle, bir de vurgulamalar belirtilmiş


olarak yazılı, tik cümleleri monoton bir şekilde oku, ardından hemen
altında yazılı olan aynı cümleyi virgüllerde ve gördüğün yerlerde
duraksayarak, altı çizili kelimelere vurgu katarak okuyacaksın.

“Böyle giderse daha çok bekleriz.”


"Böyle giderse, daha çok bekleriz.”
"Sen şimdiye kadar gördüğüm en güzel kızsın.”
”Sen. şimdiye kadar gördüğüm, en... güzel... kızsın.”
"Bu yaşadıklarım inanılmaz derecede etkileyici.”

"Bu yaşadıklarımız. i-na-nıl-maz... derecede... etkileyici.”

"Şimdi gerçekten heyecan duymaya başlayacaksın.”

"Şimdi gerçekten, he-ye-can duy-maya... başlayacaksın.”

"Bazen çok özel bir duygu içimizde canlanıverir.”


"Bazen, çook özel... bir duygu, içimizde canlanıverir.”
"Birden karşıma çıkan ilk kıza „sana aşığım‟ demek geldi içimden.”
"Birden, karşıma çıkan ilk kıza, „sana a-şı-ğım‟... demek geldi içimden.”

"Günlük konuşmalarımda da buna kesinlikle dikkat etmeliyim.”

"Günlük konuşmalarımda da, buna, ke-sin-lik-le dikkat etmeliyim.”

Sayfa | 22
mutlubirask.net
Evet, günlük konuşmalarında da buna kesinlikle dikkat etmelisin.
Bunun için, önümüzdeki günlerde özellikle konuşmalarına vurgu eklemeye
özen göstermeni istiyorum. Bunu doğallıkla yapabilmek için, yalnız olduğun
zamanlarda, verdiğim egzersizleri tekrarlaman gerektiğini unutma.
Konuşmaya vurgu katmak gibi bir beceriyi geliştirmenin bazı aşamaları
vardır. İlk aşama „farkına varmak”tır. Egzersizlerden önceki örnekler bu
amaca yönelik. İkinci aşama, “kullanmaya istekli" olmak ve denemeye
başlamaktır. Egzersizleri yapman bunu sağlıyor. Bu aşamaları tamamlarsan,
bir sonraki aşama kendiliğinden ortaya çıkar. Bu aşama “gözlemlemek”tir.
önümüzdeki günlerde çevrendeki ve televizyondaki insanların
konuşmalarında vurgulan nasıl kullandıklarına ve cümlelerine nasıl duygu
kattıklarına dikkat etmeye başlayacaksın. Daha güçlü bir ifadeyle konuşan
insanların konuşma şekilleri ilgini çekecek. Sana önerim, etkili bir
tonlamayla konuşan biriyle karşılaştığında, onun tonlamalarını kendi
içinden taklit etmen ve o etkiyi nasıl verdiğini hissetmeye çalışman. Emin ol,
tahmininden çok daha hızlı gelişmeni sağlayacak olan en önemli aşama
budur. En son aşama, “sindirmek”tir, yani öğrendiklerini özel bir çaba
sarfetmeden doğal konuşmanın bir parçası olarak kullanmaya başlaman.
Öğrettiklerimi uygularsan, kendini bir anda bu aşamada buluvereceksin.

mutlubirask.net
Sayfa | 23
Zengin Dil, Güçlü Anlatım
Şu ana kadar ağırlıklı olarak ses kullanımı üzerinde durduk. Artık
konuşurken seçeceğimiz kelimelerle ilgilenmeye başlayabiliriz.

Kullandığın kelimeler, tahmininin çok ötesinde bir etkiye sahip.


Genellikle farkına varmayız, ama bir şeyi söylemenin pek çok yolu vardır
ve onu nasıl söylediğimiz kritik öneme sahiptir. Hangi kelimeleri
seçtiğimiz, cümleleri nasıl kurguladığımız pek dikkat etmediğimiz bir
konu, ama kendini dinleten bir konuşmacı işini şansa bırakmaz.

Gel bunu bir örnekle açıklığa kavuşturalım. Arkadaşlarınla


oturduğunuz bir mekanda akşam vakti sohbet ediyorsunuz. Ortamda yeni
tanıştığın kızlar da var. Doğal olarak, ilginin senin üzerinde olması hoşuna
gider. Diyelim ki şöyle bir şeyler söylüyorsun:

*Güzel bir filmdi, çıkışta hep birlikte bir yere gidip film hakkında
uzun süre konuştuk. Sonra birileri birkaç fıkra anlattı. çok güldüm.
Keyifli bir akşamdı

Çok normal, değil mi? Peki aynı olayı başka nasıl anlatabilirsin?
önce zayıf kelimeleri daha güçlüleriyle değiştirelim, bir de belirsiz
anlatımdan netleştirelim. Bakalım nasıl olacak...

“Harika bir filmdi! Çıkışta cümbür cemaat Sturbucks'u gidip film


hakkında saatlerce lafladık. Sonra bizim fırlamalar fıkra anlatmaya
başladılar. Öldüm gülmekten, kasıklarıma ağrılar girdi vallaha.
Aylardır böyle bir akşanı geçirmemiştim, muhteşemdi...“

Şimdi ilk anlatımın ne kadar yavan kaldığını görüyorsun, değil mi?


İkinci anlatım ise, senin hayattan zevk almayı bilen biri olduğunu, o akşam
gerçekten iyi zaman geçirdiğini hissettiriyor ve dinleyenlere de o
duyguları yaşatarak onları bu hayatın bir parçası olmaya özendiriyor.
Doğal olarak, ilk anlatımı istesen de duygu ve vurgu katarak pek
güçlendiremezsin, ama ikinci anlatım ses

Sayfa | 24
mutlubirask.net
oyunlarına ne kadar açık, farkında mısın? Zengin kelimelerle konuşurken,
tonlamaların da çok daha zengin olacaktır.

Bir diğer örneğe bakalım:

“Hoş bir kız. Geçen yıl onunla tatilde tanıştım. Birlikte raftinge gittik,
dağa tırmandık, yamaç paraşütü yaptık. İyi bir tatil oldu. Cem‟in
gelememesine üzüldüm.”

Bu örnekte neler yapabiliriz bir düşün... Kelimeleri daha güçlü olanlarla


değiştir, belirsizlikleri netleştir, istersen anlatımı zenginleştirecek birkaç
kelime ekle... Sen bu cümleyi nasıl söylerdin? Bu sefer daha esnek olalım.

“Muhteşem bir hutun. Onunlugeçen gün Club Flipper'da tanışmıştık.


Birlikte raftinge yittik, dağa tırmandık, yamaç paraşütü yaptık...
Anlayacağın yapmadığımız çılgınlık kalmadı! Tatil diye buna derim ben.
Zavallı Cem. Neler kaçırdığını bir bilse...”

Sanırım anladın, bütün mesele aslında daha çoşkulu, daha yoğun


duygularla konuşan birinin nasıl konuştuğunu anlamak. Temel olarak
yapman gereken, özellikle duygu anlatan kelimelerin sıradan olanlarının
yerine, daha güçlü olanlarını kullanmak. Yani “iyi" yerine "harika”,
“muhteşem”, “olağanüstü”; “kötü” yerine “felaket”, “berbat”, “rezalet”;
“yorgun” yerine "bitkin”, “tükenmiş”; “korkmak” yerine "dehşete düşmek”;
“zekice” yerine "dahiyane”... gibi.

Egzersizimize geçelim.

Egzersiz 3: Zengin Dil

Bu egzersizi yüksek sesle yapman gerekmiyor, çünkü egzersizin amacı,


tonlamadan çok kelime seçimiyle ilgili. Bununla birlikte, mümkünse
tüm egzersizleri yüksek sesle yapmanı

mutlubirask.net
Sayfa | 25
öneririm, böylecc duygu ve vurgu katma konusunda da kendini
geliştirmene yardımcı olurlar.

Aşağıdaki yavan cümlelerin her birini önce monoton şekilde oku,


sonra zenginleştirerek etkileyici bir konuşma sırasında nasıl
söyleyeceğini bul. Kendi kelimelerini ekleyip anlatımı daha da
güçlendirmekte serbestsin.

“Bir gün mutlaka oraya gideceğim. Bu benim için önemli, çünkü


buraya çaba sarf ederek vardım.”

“Araç önce biraz sarsıldı, sonra birden durdu. Ne yapacağımızı


şaşırdık; yolun ortasında şaşkın kalıvermiştik."

“Kimseden bir şey istemiyorum, biraz rahat bıraksınlar yeter.


Kalabalıktan sıkıldım.”

“Seninle bir şeyler içmek hoşumu gider, ama /pek zamanım yok.
Oldukça yoğun bir dönemdeyim, hiçbir şeye zaman ayıramıyorum bu
aralar.“

“Telefonduki ses garipti. Önce korktum, ne olduğunu


anlayamadım. Sonra aslında onun da tedirgin olduğunu fark edince
rahatladım.”

“Bu iyi bir şurup. İçerken insanın ağzında hoş bir tut bırakıyor.
Ama fazla içersen başın dönebilir, dikkat et.”

“Sen de denemelisin, çok keyifli. İstersen daha sonraya


bırakabilirsin, ama bitince zaman kaybetme.”

“İyi görünüyorsun. Geçen hafta biraz yorgun gibiydin, senin için


üzülmüştüm.”

“Güzel bir fikrim var: Önce soğuk bir şeyler içelim. Bir yer
biliyorum, manzarası güzel. Sonra iyi bir film buluruz. Bir arkadaşım
„Mavi Yol'u kaçırma, mutlaka izle‟dedi.”

mutlubirask.net
Sayfa | 26
Bu cümlelerle neler yapabileceğine birer örnek verelim. Bu
örneklerde deyimlerden de yararlandığımı göreceksin. “Susadım" yerine
“Dilim damağım kurudu“ gibi deyimler kullanınca cümlelerin nasıl
zenginleştiğine dikkat et

“And olsun ki bir gün oraya gideceğim. Bu benim için ölüm kalım
meselesi, ne de olsa buruya etimle tırnağımla geldim ben.”

“Araba önce iyi bir sarsıldı, sonra tık diye duruverdi. Afalladık;
yolun ortasında ağzımız bir karış açık kalakaldık öylece.“

“Kimseden bir şey istiyorsam ne olayım, yakamı bıraksınlar yeter.


Bu keşmekeşten bunaldım.“

“Seninle birer bira içmek için neler vermezdim, ama gerçekten bir
dakika bile boş vaktim yok. İnanılmaz yoğun bir dönemdeyim, başımı
kaşıyacak zaman bulamıyorum bu aralar.“

“Telefondaki ses bir tuhaftı. Önce dehşete kupıldım, ne olduğunu


anlayamadım. Sonra aslında onun da feci gergin olduğunu farkedince
içim rahatladı.”

“İşte bu mükemmel bir şarap. İçerken insanın ağzında muhteşem


bir tat bırakıyor. Ama fazla kaçırırsan sarhoş olursun, ona göre.“

“Aklın varsa sen de dene, inanılmaz keyifli. Daha sonraya


bırakabilirsin tabii, ama neden zaman kaybedesin ki?”

“Süper görünüyorsun. Geçen hafta berbat haldeydin, senin için


bayağı endişelenmiştim.“

mutlubirask.net
Sayfa | 27
“Şahane bir fikrim var: Önce buy. gibi bir şeyler içelim. Bir yer
biliyorum, dehşet bir manzarası var. Sonra harika bir film
buluruz. Mert, 'Mavi Yol' kaçmaz, mutlaka görmelisin‟ dedi."

Tabii sen çok farklı sonuçlara varmış olabilirsin, önemli olan


güçlü bir anlatım yakalamış olman.

Şimdi biraz zaman ayır ve kendi cümlelerini kur. Günlük


hayatında sık karşılaştığın durumları düşün, eskiden o durumlarda
ne söylerdin? Peki şimdi o cümleleri nasıl zenginlcştirebilirsin?

Sonra bir kızla sohbet ettiğini hayal et Rastgele bir konu seç,
ilginç olmasına bile gerek yok, ve o konuda kızla konuştuğunu hayal
et. Neler söylediğin önemli değil; duygulu, vurgulu ve zengin bir
konuşma yap zihninde. Kızın seni soluğunu tutup ilgiyle dinlediğini
düşün...

Sayfa | 28
mutlubirask.net
Etkileme ve Yönlendirme
Biriyle konuşurken, onu etkin altına almakta yararlanacağın pek çok
teknik var. Bunların bazılarından önceki bölümlerde bahsettik Peki, karşı
tarafı yönlendirme konusunda neler yapabiliriz?
Bir insanı etkilemek, tek taraflı bir yaklaşımla ulaşılabilecek bir
hedef. İlginç bir hikayeyi güçlü bir anlatımla aktardığında dinleyenleri
etkilersin. Bir anlamda onun duygularını ve düşüncelerini dolaylı olarak
yönlendirmiş olursun. Diğer yandan, dinleyiciyi doğrudan da
yönlendirebilirsin. Bunun için, onun da sürece katılmasını sağlaman
gerekir.
Bunu nasıl yapacağımızı bir örnekle görelim. Diyelim ki, karşımdaki
kişide heyecan duyguları oluşturmak istiyorum ve bunun için başımdan
geçen bir olayı anlatıyorum. Etkileyici bir anlatım şu şekilde olabilir:
“Geçen gün başıma inanılmaz şeyler geldi Sabahtan postaya
vermem gereken bazı mektuplar vardı. Postaneye gitmek için yola
çıkmıştım. Tam bankanın önünden geçerken sirenler ve silah sesleri
ortalığı cehenneme çevirdi. Bankanın kapısından fırlayan bir adam
koşarak üzerime geldi, bir an durakladı ve elindeki çantayı benim elime
tutuşturup kaçıp gitti Donup kaldım, ne yapacağımı şaşırdım. Öyle
heyecanlanmıştım ki, kalbimin sesinden sağır olacağım sandım. Çanta
elimden kayıp yere düşünce içinden bir sürü para ortalığa saçıldı.
Hayatımda bir arada görmediğim kadar paraya öylece bakakaldım. Bir
tarafımsa birazdan başıma üşüşecek polisleri düşünüp ,S..tir‟ diyordu,
'şimdi b..u yedik işte...‟ Yemin ederim, tüm hayatım gözümün önünden
geçti. Önce yetişkinliğime ait sahneler gördüm, sonra geri geri giderek
çocukluğumdaki olayları hatırladım, ve hepsi bir-iki saniyede olup bitti.
Sonra kendimi toparlayıp var gücümle koşmaya başladım. Her an
arkamdan yetişecekler korkusuyla bir saat aralıksız koştum. En sonunda
yolun kenarına yığılıp kaldım. Akşam

mutlubirask.net Sayfa | 29
haberlerde soygundan bahsediyorlardı. Komik ama kendimi suçlu
hissettim, tüm gece gözüme uyku girmedi. ”

Şimdi aynı hikayeyi karşı tarafı da olaya katılmaya yönlendirecek şekilde


düzenleyelim. Ortaya şöyle bir şey çıkabilir

“Geçen gün başıma neler geldi inanamazsın. Sabahtan postaya


vermem gereken bazı mektuplar vardı. Postaneye gitmek için yola
çıkmıştım. Hani dalgın dalgın yürürken beklenmedik bir şey olduğunda
aptallaşırsın ya... Tam bankanın önünden geçerken sirenler ve silah sesleri
ortalığı cehenneme çevirdi. Bankanın kapısından fırlayan bir adam
koşarak üzerime geldi, bir an durakladı ve elindeki çantayı benim elime
tutuşturup kaçıp gitti. Donup kaldım, ne yapacağımı şaşırdım. Nasıl
heyecanlandım tahmin edemezsin. Hiç kalbinin sesinden sağır olacak gibi
oldun mu?.. Çanta parmaklarımın arasından kayıp yere düşünce içinden
bir sürü para ortalığa saçıldı. Düşünsene, hayatında bir arada görmediğin
kadar paraya öylece bakıyorsun. Bir tarafınsa birazdan başına üşüşecek
polisleri düşünüp „S..tir‟ diyor, 'şimdi b..u yedik işte...‟ Yemin ederim, tüm
hayatım gözümün önünden geçti, önce yetişkinliğine ait sahneler
görüyorsun, sonra geri geri giderek çocukluğundaki olayları hatırlıyorsun,
ve hepsi bir-iki saniyede olup bitiyor. Sonra kendimi toparlayıp var
gücümle koşmaya başladım. Her an arkandan yetişecekler korkusuyla bir
saat aralıksız koşmak nasıl bir şey biliyor musun? En sonunda yolun
kenarına yığılıp kaldım. Akşam haberlerde soygundan bahsettiklerini
duymuşsundur. Komik ama kendimi suçlu hissettim, tüm gece gözüme
uyku girmedi. ”

Bire bir aynı hikaye, ama neler yaptığımızı bir özetleyelim:


ı. Duyguların yoğun olduğu bazı cümleleri “ben” yerine “sen" kullanarak
aktardık. Bunu yaparken sorulardan ve “düşün”, “hayal et” gibi karşı
tarafı katılıma teşvik eden yapılardan yararlandık.

mutlubirask.net

Sayfa | 30
2. “Hani dalgın dalgın yürürken beklenmedik bir şey olduğunda
aptallaşırsın ya...” cümlesini katarak karşı tarafı kendi benzer
tecrübelerini hatırlamaya ve böylece anlattığımız hikayeye yakınlık
hissetmeye yönlendirdik.

3. “Sen" diliyle konuştuğumuz bazı cümlelerde geçmiş zaman yerine


şimdiki zaman yapısını kullanarak olayları daha canlı algılamasını
sağladık.

4. Tüm bunları yaparken doğal anlatımı bozmadık. Dolayısıyla dinleyen


kişinin neler yaptığımızı fark etmesi hiçbir şekilde mümkün değil.
Sadece kendini hikayeye kaptıracak ve kullandığın yapılara dikkat bile
etmeyecek.
Şimdi bunu bir egzersizle pekiştirelim.
Egzersiz 4: Yönlendirme
Bu egzersizde kısa bazı anlatımlar vereceğim. Bunları yukarıdaki
örnekte yaptığımız gibi karşı tarafı olaya dahil edecek şekilde
değiştirmeni istiyorum.

“Harika bir tatildi, kendimi gerçekten dinlenmiş ve tamamen


yenilenmiş hissediyorum.”

"Bazen herkes tek başına boşa çıkamayacağı bir şeylerle karşılaşır.


Bence böyle bir durumda yardım almaktan çekinmemek gerek.”

"O ranın olağanüstü bir manzarası var. Sabahları erken kalkarsam


güneşin doğuşunu izleyebilirim. Bu, güne başlamak için harika bir yol
olabilir.”

"Kapıyı açtığımda onu görmeyi hiç beklemiyordum. Daha bir saat


önce telefonla konuştuğumuzda İtalya'daydı, sonra onu

mutlubirask.net

Sayfa | 31
karşımda buldum. Böyle sürprizlerin hayatımıza renk kattığını
düşünüyorum.”
"Yukarıda siyah aslan, aşağıda beyaz aslan, adam uçurumun
kenarında asılı kalmış.”
"Böyle bir şey yapmak saatler alır. Buna dayanmak çok zor.”
Güzel... Şimdi kendi çalışmanı tamamladıysan, neler
yapılabileceği konusunda ben örnekler vereyim:
''Harika bir tatildi. Hiç kendini gerçekten dinlenmiş ve tamamen
yenilenmiş hissettin mi? Ben öyle hissediyorum.”
"Bazen tek başına başa çıkamayacağın bir şeylerle karşılaşırsın.
Bence böyle bir durumda yardım almaktan çekinmemelisin.”
"Oranın olağanüstü bir manzarası var. Sabahları erken
kalkarsan güneşin doğuşunu izleyebilirsin. Bu, güne başlamak için
harika bir yol olabilir.”
"Kapıyı açtığımda onu görmeyi hiç beklemiyordum. Düşünsene,
daha bir saat önce telefonla konuştuğunda İtalya‟daydı, şimdi ise
karşında. Sen de böyle sürprizlerin hayatımıza renk kattığını
düşünmüyor musun?”
“Gözünde canlandır: Yukarıda siyah aslan, aşağıda beyaz
aslan, adam uçurumun kenarında asılı kalmış.”
“Böyle bir şey yapmak saatlerini alır. Buna dayanman çok zor,
değil mi?”
Tabi senden bu çalışmayı burada bırakmamanı, ara sıra egzersiz
yaparak günlük konuşmalarında kullanmanı isteyeceğim.

mutlubirask.net Sayfa | 32
Tüm yapmaya çalıştığımız aslında ya kişinin olayı yaşadığını hayal
etmesi, ya da olayı kafasında çok net canlandırması. Böylece kişinin pasif bir
dinleyici olmaktan çıkıp aktif bir katılımcı olmasını sağlıyoruz.

Elbette konuşma dediğimizde sadece hikaye anlatmayı kastetmiyoruz.


Bu bir diyalog da olabilir. Bu durumda, karşındaki kişiyi sorularla katılmaya
teşvik edebilirsin. Yukarıdaki örneklerde verdiğim “//hiç ... hissettin mi?",
“Sen de ... düşünmüyor musun?" ve “... çok zor, değil mi?" gibi yapılarla
bunu sağlayabilirsin. Böylece konuşma tek taraflı olmaktan çıkar ve
akıcılaşır.

mutlubirask.net

Sayfa | 33
Sıkı Takip
Bir konuşmayı yapmanın iki yolu vardır Söyleyeceklerini
söylersin ve ne olup bittiğiyle ilgilenmezsin, ya da konuşman sırasında
karşı tarafı sürekli takip edip konuşmanı buna göre şekillendirirsin.
Birincisi acemi işidir, İkincisi iletişim ustalığıdır.

Çobanlar, büyük bir koyun sürüsüyle tek başlarına başa


çıkamazlar. Normalde koyunlar birlikte hareket etseler de her zaman
sürüden ayrılmaya kalkan birkaç koyun ya da kuzu olur. Bu noktada
çobanların yardımına çoban köpekleri yetişir. Çoban köpeklerinin
doğal bir yeteneği vardır Sürüyü kontrol altında tutmayı öğrenirken,
çobanların kendilerine öğretemeyeceği kritik bir noktayı kendileri
keşfederler.

Bir çoban köpeği, sürüyü belirli bir mesafeden sürekli takip edip
sürünün çevresinde koşarak koyunların dağılmasını önler; ama bu
sırada sürüden ayrılmaya kalkan bir koyunu fark ederse, onun
karşısına geçer ve dosdoğru gözlerinin içine tehditkar bir şekilde
bakmaya başlar. Koyun, doğal olarak köpekten korkar ve sürünün içine
geri döner.

Usta bir İletişimci de, konuşması sırasında kendisini dinleyenleri


sürekli takip eder ve dağılmaya başlayan olursa tüm dikkatini o kişiye
odaklayarak onu tekrar istediği yöne yönlendirir.

Burada dikkat etmen gereken, karşındaki kişinin seni dinlediğini


ve söylediklerinden etkilendiğini varsaymak yerine, gerçekten seni
ilgiyle takip edip etmediğini fark etmektir. Eğer konuşmanın bir
noktasında, seni dinleyen kişinin dikkatinin dağıldığını veya bir şeylere
takıldığını fark edersen, bunu yoksayıp konuşmaya aynen devam
etmemelisin. Dikkati tekrar toparlamak için, “Konuşmanın Aşamaları"
bölümündeki “Dikkati Toplama” konusunda öğreneceklerini
kullanman gerekebilir.

Sayfa | 34
mutlubirask.net
Konuşma boyunca seni dinleyen kişiye bir yolculuk yaptırdığını
hayal et; onu bir yerden alıyor, bir yoldan yürüterek bir yere
varmasını sağlıyorsun. Bu yolculukta kontrol sende, onu
yönlendirerek ve ona yol göstererek seninle birlikte yol almasını
sağlamalısın. Yolda birlikte yürürken, o başka bir yola saparsa, sen
kendi yoluna devam edemezsin. Öncelikle onun yoldan saptığını
fark edebilmelisin. Sonra onun yanına gitmen, onu yakalaman ve
tekrar yola dönmesini sağlaman gerekir.

Konuşurken onun yüzüne ve bedenine bak, senin aktardığın


duyguları yaşıyor mu? Dikkati senin üzerinde mi, yoksa sıkıntılı ya
da dalgın mı bakıyor? Ayakları gitmek istercesine sabırsızlıkla
oynuyor mu? Gözleri çıkış kapısına doğru kaçamak bakışlar mı
fırlatıyor? Söylemek istediği ama kendini tuttuğu bir şeyler mi var?

İyi bir gözlemci olmayı


öğrendiğinde, insanları çok
daha kolay takip edebileceğini,
insanları kolayca takip
ettiğinde de onları istediğin
gibi yönlendirebileceğini
göreceksin.

Kısacası, konuştuğun süre


boyunca dinleyicin hakkında
kendine sessizce sorman gere-
ken soru şu: “Benimle birlikte
mi?”

Seninle birlikte olmasını


sağlamak için “Maymun ve
Papağanın yardımına ihtiyacın
olacak.

mutlubirask.net Sayfa | 35
Maymun ve Papağan
İnsanların toplum içindeki davranışları, birçok bilim insanının ilgisini
çeken bir araştırma alanı. Birbirimizle etkileşim içindeyken neler yapıyoruz,
nasıl davranıyoruz, nelere nasıl tepki veriyoruz... Tüm bu konularda bugüne
kadar sayısız çalışmalar yapıldı. Bu çalışmaların önemli bir bölümü de,
insanların toplum içinde fark ettirmeden gözlemlenmesiyle gerçekleştirildi.

Elde edilen ilginç sonuçlardan biri, insanların kendileri gibi olan


insanlarla ilgilendiği gerçeği. Bu, üzerinde daha detaylı durmaya değer bir
konu.

Bir insanın kendisi gibi olan insanlarla ilgilenmesinden kastettiğim şey;


bizim gibi davranan, bizim gibi konuşan insanlara karşı daha olumlu duygular
beslediğimiz ve onları takip etmeye daha istekli olduğumuz. Yani eğer
hareketli biriysen, enerjisi düşük biriyle uyuşman zordur, ya da eğer sakin bir
insansan sürekli acelesi olan biriyle birlikte hareket etmek istemezsin. Bunun
bir konuşma sırasında yaptığımız hareketler ve konuşma şeklimiz için de
geçerli olduğunu bilmende yarar var.

Maymunların, karşılarındaki kişinin yaptıklarını taklit ettiği söylenir.


Papağanlar da sen ne söylersen aynısını söylerler. Aslında bunlar tabi ki her
zaman geçerli değil, ama maymunlar ve papağanlardan öğreneceklerimiz var.

Sayısız araştırma gösteriyor ki, hoşlandığımız insanlar nasıl hareket


ederse, biz de aynı şekilde hareket etmeye meyilliyiz. Bunun tam tersi de
geçerli: Eğer biri bizimle aynı şekilde hareket ediyorsa, fark etmeden ondan
hoşlanmaya başlıyoruz. Dahası, hoşlandığımız insanların konuşma şekillerini
kopyalıyoruz ve bizimle aynı şekilde konuşan insanlardan hoşlanıyoruz.

Yıllar önce bu gerçeği ilginç bir olayla fark etmiştim. Bir mağazada
yöresel bir aksanla konuşan bir tezgahtar hatırlıyorum.

mutlubirask.net
Sayfa | 36
Onunla konuşurken zorluk çekmedim, ama bir anlamda “ayn dünyaların
insanlarıydık ve ona karşı hiçbir yakınlık hissetmedim. Ben mağazadan
çıkmadan önce, içeri bir adam girdi. Bu adam da tezgahtarınkine benzer
bir şekilde konuşuyordu ve kısa zamanda adeta dost olduklarına şahit
oldum. O anda gözümün önüne benimle benzeşen başka tezgahtarlara
nasıl kolayca ısındığım ve onlarla sohbeti uzatmaktan nasıl keyif aldığım
geldi. O gün eğer ben de o yöresel aksanla konuşsaydım, karşımdaki
tezgahtarla hızla yakınlaşacağımızı anladım.
Sonraki yıllarda bu ve benzeri konularda çok şey okudum ve
öğrendim. Şimdi bu olayın arkasındaki mekanizmaları biliyorum.
Eğer biriyle konuşurken onun bazı hareketlerini ona fark ettirmeden
taklit edersem aramızdaki etkileşim artar. Doğrusu bunun "maymunluk”
olduğuna tamamen katılıyorum, çünkü gerçekten hoşlanmadığım birini
taklit etmek istemem ve gerçekten hoşlandığım birine karşı ise samimi
olmam yeterlidir. Ama bu kuralın işe yaradığı bir yer daha var: Eğer biri
benim hareketlerimi fark etmeden tekrarlıyorsa, benden olumlu elektrik
aldığını söyleyebilirim.
Konuşma konusu benim asıl üstünde durmak istediğim konu.
Burada da, eğer biri benim kelimelerimi ve anlatım şeklimi kullanmaya
başladıysa, benimle arasında yakınlık hissettiğini söyleyebilirim. Peki, ya
ben onun kelimelerini ve anlatım şeklini kullanmaya başlarsam?
İşte şimdi gerçekten ilginç ve son derece etkili bir noktaya geldik.
Eğer konuşmakta olduğun kişinin senden rahatsız olması için bir neden
yoksa, onun kelimelerini ve konuşma şeklini kullanmaya başladığında
sana karşı ilgisi kayda değer ölçüde artıyor. Tabi ki bir papağan gibi onun
her söylediğini taklit etmekten bahsetmiyorum. Yapman gereken, onun
kullandığı bazı kelimeleri dikkat çekmeyecek

mutlubirask.net Sayfa | 37
şekilde konuşmana katmak ve konuşma şeklini onun konuşma şekline
yaklaştırmak.

Bu, ustalık isteyen bir konu ve pek çok detayı var. Bu nedenle burada
sadece karşı tarafın kelimelerini kullanmanın inceliklerinden
bahsedeceğiz.

Herkesin sık kullandığı bazı kelimeler ve asla kullanmadığı başka


kelimeler vardır. Bir konuşma sırasında karşımdaki kişinin sık sık “ne de
olsa” gibi ifade kullandığını fark edersem, yapacağım şey konuşmamın
ilerleyen kısımlarında abartıya kaçmadan bu ifadeye yer vermek olur.

Sanırım karşı tarafın cümleleri arasından hangi kelime ve ifadeleri


seçeceğimi nasıl bildiğimi ve kullanırken nelere dikkat ettiğimi
açıklasam iyi olacak:

• O kcelime/ifade karşı tarafın sık kullandığı bir kelime/ifade olabilir,


ya da

• normalde başkalarından duymaya pek alışık olmadığım karakteristik


bir kelime/ifadedir.

• O kelimeyi ifadeyi benim kullanmam tuhaf kaçmayacaktır.


• Karşımdaki kişi o kelime/ifadeyi kullandıktan hemen sonra ben
kullanmam, aradan biraz zaman geçmesini tercih ederim.

• Duygusal yoğunluğu yüksek bir kelime/ifade ise daha da etkilidir.


Örneğin, birisi bir olayı anlatırken “dehşet verici" diyorsa, bu ifade
duygusal yoğunluğu yüksek ve oldukça karakteristik bir ifadedir. Eğer
sadece “korkutucu” gibi daha sıradan ve güçsüz bir kelimeyi tercih
ediyorsa, bu kelimeyi kendi konuşmama katmamın etkisi daha zayıf
olur.

Şimdiki egzersiz konuya daha hakim olmanı sağlayacak.

Sayfa | 38
mutlubirask.net
Egzersiz 5: Papağan

Aşağıda bir kızın seninle konuşurken anlattıklarından alınmış bir


paragraf var. Senin görevin, bu konuşmadan alabileceğin kelime ve
ifadeleri bulmak.

“Ay hakkaten çok sıkıldım yaa... Her şey aynı anda mı olurmuş? Bi
yandan dersler, bi yandan annemin dırdırı. Ay bi an önce sömestr bitse
de tatile gitsek. Erdek gözümde tütüyo vallahi. Ekibi toplayıp bi plaj
partisi yaparız. Evvelki yaz süperdi... Ama geçen yaz için aynısını
diyemem doğrusu. Kriz midir nedir, kimseler yoktu koca sitede. Ben de
bi Bodrum yaptım aynen...”

Biliyorum, bazı kızların konuşma şekli erkek adama uymuyor, ama


bir bakalım elimizde neler var:

“Ay“: Konuşmada sıkça geçiyor, ama kullanmanı önermem.

“hakkuten*: Senin konuşma tarzına uyuyorsa kullanabilirsin.

“yaa”: Oldukça karakteristik, ama biraz fazla yayık bir ifade.


“Her şey aynı anda mı olurmuş: Aynen kullanırsan dikkat çekecek
bir ifade, ama çeşitlemesinden yararlanabilirsin: “Bir manzara bu kadar
mı güzel olurmuş" Başkalarına tuhaf gelebilir, ama bu kız için bu
anlatım gayet normal.

“Bir yandan..., bir yandan...“: Kesinlikle işe yarar. Bambaşka bir


konudaki bambaşka bir cümleyi bu yapıda kur, kızla aynı dilde konuşmuş
olursun.

“bi*: Sık geçiyor, karakteristik ve çok dikkat çekici değil. “Bir


yudum“ diyeceğin yerde “bi yudum” diyebilirsin.

“bi an önce“: Tüm gün boyunca 2-3 kereden fazla kullanma.

mutlubirask.net
Sayfa | 39
'„sömestr*: Kullanmak için kendini zorlama, ama “dönem" kelimesini
kullanacaksan onun yerine "sömestr'i tercih etmende yarar var.
“gözümde tütüyo": Karakteristik ve duygusal yoğunluğu yüksek; sık
olmamak şartıyla kullanılabilir.
“vallahi: Tarzına uyuyorsa kullanabilirsin. Benim kendi tarzımla
uyumlu olmadığı için kullanmayı pek tercih etmediğim bir laftır.
“Ekip": “Arkadaşlar* diyeceğin yerde bu kelimeyi tercih edebilirsin.
“Plaj": “Sahil" diyeceğin yerde bu kelimeyi tercih edebilirsin.
“Evvelki”: “Önceki" diyeceğin yerde bu kelimeyi tercih edebilirsin.
“Süper*: Tarzına uyuyorsa kullanabilirsin. Benim kendi tarzımla
uyumlu olmadığı için kullanmayı pek tercih etmediğim bir laftır.
“diyemem”: “söyleyemem” diyeceğin yerde bu kelimeyi tercih
edebilirsin.
“doğrusu": İşe yarar. Hem karakteristik hem de dikkat çekmez.
“... midir nedir": Ara sıra kullanabilirsin: “Deli midir nedir, bağırıp
duruyordu.”
“kimseler*: “kimse” diyeceğin yerde bu kelimeyi tercih edebilirsin.
“koca site”: Nadiren benzer bir ifade kullanılabilir: “Koca yarışda
tek birinci benimkiydi.” ya da “Koca şehirde açık tek bir dükkan
bulamadık.” gibi.

mutlubirask.net
Sayfa | 40
“Bodrum yaptım": Nadiren benzer bir ifade kullanılabilir:
“Çıkışta bi Taksim yapalım

“aynen‟': Sana uyarsa...

Gördüğün gibi, kullanılabilecek çok kelime var, ama bu aslında


verdiğim paragrafın bu amaçla hazırlanmış olmasından
kaynaklanıyor. Normalde hemen hemen kimse bu kadar renkli bir
dil kullanmaz. Zaten “kullanabileceğimiz her şeyi kullanmalıyız" gibi
bir yaklaşım da doğru değil. Doğal bir diyalog sırasında dikkatini
çeken bir ifade yakaladığında, o ifadeyi kendi cümlende kullanmayı
tercih edebilirsin. Burada önemli bir nokta, bunu yaparken
kaçıp bütün dikkatini sadece
kızın kelimelerini yakalamaya
yönlendirmemendir. Bu di-
yalogun kendisini kaçırmana
ve sohbetin garipleşmesine
neden olur.

Bu teknik, son derece


etkili olmakla birlikte belli bir
ustalık ve ortama hakimiyet
gerektiriyor. Bu nedenle
egzersiz yaparak kendini
geliştirmeyi ihmal etme, ama
konuşma sırasında da kafana
fazla takma. Yeterince
hazırlandıysan kendiliğinden
olacaktır.

mutlubirask.net
Sayfa | 41
Tarzını Seç

Konuşma şeklin ve kullandığın kelimeler tarzının önemli bir parçasıdır;


bu nedenle konuşmanın da giyim tarzın ve davranışlarınla uyumlu
olmalarına dikkat etmelisin.

Özellikle komedi dizilerinde bu daha dikkat çekicidir; her karakterin


kendine özgü kelimeleri ve tonlamaları vardır. Bu kelime ve tonlamalar o
karakterlerle özdeşleşir ve onların ayrılmaz birer parçası haline gelir. Bu
durum aslında günlük hayatta da geçerlidir, ama genellikle fark
edilmeyecek seviyede kalır.

Ağır, oturaklı bir racon adamı düşün; gri takımının altına parlak rugan
ayakkabılarını çekmiş, boynuna da beyaz bir atkı atmış. Saçlar jöleli, arkaya
yatmış. Şimdi bu tipin “Abi gel bi Gloria yapalım, çıkışla çok tiki bi mekan
biliyorum, oraya takılırız/.. Totolara bi sms atsak onlar da dakikasında
damlarlar ortama" şeklinde konuşması yakışık almaz. Bir de bol eşofman
altı spor ayakkabılı, kapşonlu yağmurluğu sırtında, Ipod'unun kulaklık
kablosu boynunda bir gencin yaylana yaylana yürürken “Yeğenim gel bi
kahveye oturalım. Çoktur tavla oynayasım var. Cepten bi yokla, uyarsa
bizim delikanlılar da toplansınlar mekanda” dediğini düşün. Bu da
uymadı, değil mi? Bu iki konuşmanın yerlerini değiştirdiğinde ise her şey
yerli yerine oturuyor. İşte konuşma ve tarz uyumundan kastettiğim bu.

Kendi tarzımızı oluştururken, fark etmeden başkalarının kelimelerini ve


vurgularını taklit ederiz; filmlerde ya da gerçek hayatta tarzını
beğendiğimiz kişilerdir bunlar. Onların konuşma şekillerini ve kullandıkları
kelimeleri alarak biraz da olsa onlara benzemiş oluruz. Bu yaklaşım
hepimiz için geçerlidir ve doğrudan bir “taklit" olmaktan çok “benimseme”
olarak ele almak daha doğru olacaktır.

mutlubirask.net
Sayfa | 42
Genelde fark etmeden yaparız, ama bazen bilerek de konuşmamıza tarz
katabiliriz. Şimdi de, abartıya kaçmadan, konuşma tarzımızı biraz
şekillendireceğiz.

Egzersiz 6: Konuşma Tarzın


1. Giyiminle kuşamınla ve davranışlarınla nasıl bir tarzın olduğuna (ya
da nasıl bir tarz geliştirmek istediğine) bir bak. Enerjik mi, sakin mi,
girgin mi, mesafeli mi, güçlü, mü anlayışlı mı, ben merkezli mi,
düşünceli mi, prensipli mi, çılgın mı, tutarlı mı, değişken mi, zeki mi,
duygusal mı, mantıklı mı, oyuncu mu..?

2. Bu tarzı iyi yansıtan tanıdığın biri (gerçek ya da film karakteri


olabilir) var mı? Yoksa kafanda bu tarzı oturtmuş hayali birini
yaratabilirsin.

3. Zihninde o kişinin konuştuğunu hayal et ve konuşma hızına, ses


tonuna, ses gücüne, temposuna ve duraklamalarına dikkat et. Hafifçe
mırıldanarak onu taklit edebilirsin. Bu tarz konuşmak senin için
uygunsa bundan sonra sık sık aklına bu konuşma şeklini
getireceksin. Genel olarak konuşma tarzının sakin ve kendine güvenli
olmasına dikkat et. Konuşma tarzını oluştururken fazla uçlara gitme,
bu dinleyende iyi bir etki bırakmaz.

4. Şimdi eline kağıt kalem al ve tarzını vurgulayan ifadeleri listelemeye


başla. Benimsediğin tarz konuşmada sıkça kullanılacak türden
ifadeleri (süper, vallahi, eyvallah, hamdolsun, ayıpsın vs.) ve tarzının
en önemli özelliklerini belirten kelimeleri (sakin, ağır, enerjik, çılgın,
güvenilir, etkileyici...) listeledikten sonra bunlan günlük
konuşmalarında -abartıya kaçmadan- kullanmaya başlayabilirsin.

2-3 hafta boyunca her fırsatta bu konuşma tarzını kendine


hatırlat ve kelimelere her gün göz gezdir.

mutlubirask.net
Sayfa | 43
KONUŞMA
KONUSU
Hikaye Anlatma

Çevredeki Kaynaklar

İçerdeki Kaynaklar

Düşünce Gezintisi

Konserve Konular

Yedek Kuvvetler

Eğlenceli ve Komik Olmanın Sırlan

Acil Durum Rezervleri

Sayfa | 45
mutlubirask.net
Hikaye Anlatma
Öncelikle net olarak anlamanı istediğim bir şey var: Bir grubun
içindeyken ya da bir kızla baş başa olduğun durumlarda, konuşacak
konu bulmak için kendini zorlamana gerek yok. İşin doğrusu, ağzı laf
yapan biri olmak için ihtiyaç duyduğun şey konu bulmak değil, içerik her
ne olursa olsun konuşmayı etkileyici şekilde sürdürmeyi öğrenmek.

Başlangıçta bu söylediğimi hayata geçirmekte zorlanabileceğini


biliyorum. Bu yüzden sana ihtiyacın olacak her türlü malzemeyi
vereceğim: Konu bulmak için çevredeki kaynakları kullanmayı, bir
düşünceden bir diğerine gezerek nasıl konuşmayı sürdüreceğini, kızlarla
birlikteyken kullanabileceğin konuşma konusu başlıklarını, her zaman
konuşmana renk katmak için kullanabileceğin ilginç bilgileri, eğlenceli
ve komik olmanın püf noktalarını ve özel durumlarda imdadına
yetişecek hazır kalıpları... Ama tüm bunlardan önce, bir konuşmayı
rahatça sürdürmek için öğrenmen gereken ünlü “Politikacı Tekniğimiz
üzerinde duracağız. Temelini 3 adımda öğreneceğin bu teknikte
ustalaştığında, konuşma korkusu yerini kendine mutlak bir güvene
bırakıyor. Bir kızın yanıma giderken, “ne söyleyeceğim” diye
düşünmüyorsun, kendi kendine “nasıl olsa rahatça konuşacağım ve o da
beni ilgiyle dinleyecek” diyebilmenin keyfini yaşıyorsun. Benim için
böyle olmuştu; yardım ettiğim arkadaşlar da aynı sonuçları alıyorlar.

“Çarpıcı Etki”de bu konu üzerinde yeterince durmuştuk. Burada da


aynı egzersizlerle başlayacağız.

Egzersiz 7: Politikacı Tekniği (1. Adım)


Bu egzersizimiz iki kişi gerektiriyor. Bunun için bu konuları
açabildiğin yakın bir arkadaşını bul ve ona da bu çalışmadan
bahset. Yapacağımız şey şu:

mutlubirask.net Sayfa | 46
Kafandan rastgele bir kelime seç ve onu karşındakine söyle.
Sonra o da bu kelimenin onun aklında çağrıştırdığı ilk kelimeyi
söyleyecek. Daha sonra sen, duyduğun kelimenin sana çağrıştırdığı
kelimeyi söyleyeceksin. Bu şekilde bir o, bir sen duyduğunuz
kelimeden yola çıkarak bir kelime söyleyip oyunu devam
ettireceksiniz.

Diyelim ki,

sen "Kitap" dedin,


sonra o "Kalem" dedi,
"Kılıç"
"Savaş"
"Barış"
“Barış Manço"
"Ziynet Salı"
"Yunan"
"Alman"
"Euro 2008" gibi...

Aynen bu şekilde bir sen, bir o aklınıza gelen ilk kelimeleri


söylüyorsunuz. Oyunu mümkün olduğu kadar hızlandırmaya
çalışın. Ne kadar hızlı düşünebilirsen o kadar iyi. Bu egzersizi her
fırsatta 5-10 dakika kadar yapmanı istiyorum.

Bu egzersiz sayesinde zihnin hızlı ve yaratıcı çağrışımlar


yapmayı öğrenecek.

Egzersiz 8: Politikacı Tekniği (2. Adım)


Bu adım bir öncekiyle birleşiyor. Dolayısıyla eğer önceki
egzersizi yapmadıysan henüz buna geçme.

Yapacağın şey şu: Eline herhangi bir kitap ya da dergi al ve


rastgele bir sayfayı açarak içinden rastgele bir kelime seç.

Şimdi bu kelimeyi kullanarak bir hikaye anlatmaya

mutlubirask.net Sayfa | 47
başlayacaksın. Anlattığın hikayenin gerçek olup olmamasının hiçbir
önemi yok. Hatta uydurabiliyorsan uydur, çünkü böyle yaptığında
zihnini daha fazla çalıştırmış ve kalıplarını kırmış olacaksın. Hikayeni
bir dakika durmadan anlat.

Mesela, diyelim ki kelime “Japonya".


“Geçen sene Japonya‟ya yitmiştim ve uçaktan iner inmez
şaşakaldım. Bizim Buz Dans starımız İlhan Mansız suraları her
yerde! Dergilerin kapakları, tabelalar! İnanılmazdı. Yanımdan bir
kız geçiyordu, sordum; „Bu adamı tanıyor musun?' diye. Kız dedi ki
„Oh yessssssss, mansiz nasil bilmem nasil bilmem!' Sonra da sırf
İlhan Mansızla aynı ülkedenim diye kızlu yemeğe çıktık ve bana
şehri gezdirdi.."

Tamamen saçmalasan da hiç önemi yok. Muhtemelen ilk birkaç


defada bir hikaye anlatmakta zorlanacaksın ve bu gayet normal.
Egzersizi bir hafta boyunca günde üç defa (yani günde sadece 3
dakika) yaparsan, haftanın sonunda ne kadar güzel hikayeler
anlatabildiğine şaşacaksın.

Tabii ki kendi hayatından hikayeleri de egzersize katabilirsin. İlla


uyduracaksın diye bir şey yok. 1 dakika durmadan rahatça bir şeyler
anlatabildiğin zaman bunu önce 2, sonra da 3 dakikaya kadar çıkar.

Egzersiz 9: Politikacı Tekniği (3. Adım)


Bu adımda da elindeki dergiyi veya kitabı kullanmaya devam
edeceksin. Her zamanki gibi önce birinci kelimeyi seçeceksin ve
hikayeni anlatmaya başlayacaksın, ama bu sefer hikayeni anlatırken
dergiden rastgele bir başka kelime seçip o kelimeyi de anlattığın
hikayenin içine dahil ederek konuşmaya devam edeceksin. Hikayeni
anlatmayı sürdürürken bir kelime daha seçeceksin ve bu defa yeni
kelimeyi de hikayene dahil edeceksin.

mutlubirask.net Sayfa | 48
Mesela:
"[„Japonya‟] Geçen sene Japonya'ya gitmiştim... bla bla bla... [tuvalet
kağıdı]... ve kızla yemek yerken ilginç bir olay başıma geldi. Yemekten
sonra tuvalete gittim ve gördüklerim karşısında çok şaşırdım. Bu
adamlar Arnold'ın filmindeki gibi, tuvalet kağıdı yerine deniz kabuğu
kullanıyorlar! Dedim ki Jüponlar yapmış yine yapacağını. [„Maseratti]
Sonra tam masama dönüyordum ki altında Maserattisi olan bir adam
restoranın önüne park etti ve anahtarını kapıdaki adama bıraktı. Bu
adam zenci Japondu."

İşte bu şekilde kelimeleri hikayene ekleyeceksin. Eğer egzersizi


yanında bir arkadaşınla yapıyorsan, kelimeleri rastgele o da sana
söyleyebilir.

Bu egzersizi de tamamladığında zihnin konu üretmek, her konuda


hikayeler çıkarabilmek hakkında ustalaşmaya başlayacak. Unutma bu
egzersizleri ne kadar çok yaparsan o kadar gelişeceksin.

Şimdi, bu tekniğe biraz duygu katmamız gerek. Kitaptaki ilk egzersizimizde,


hangi konuda konuşursan konuş cümlelerine duygu katarak konuşman
gerektiğini vurgulamıştık. Bu aslında “Politikacı Tekniği"nin önemli
parçalarından biri; yani bu tekniği yavan bir anlatımla kullanmamalısın.

Egzersiz ıo: Duygulu Politikacı (ı. Adım)

Önceki egzersizlerde bir kelime alıp hikaye anlatmayı öğrendik.


Şimdiyse hem rastgele bir kelime seçeceksin, hem de hikayeni anlatacağın
bir duygu seçeceksin, örneğin: "Kredi kartı - Macera”

"O gün kapıdan içeri girdiğimde içeride herkeste farklı bir hava
vardı. Sanki her an beklenmedik bir şey olabilir ve

mutlubirask.net Sayfa | 49
hayatlarımız değişebilir gibi. İçerideki yüzlere baktım. Hepsi de
parlak gözlerle bana bakıyor... O sırada köşede, camın yanında
oturan adam yavaşça elini cüzdanına götürdü ve o ilginç kredi
kartını çıkardı. Hayatımda böyle bir kart görmedim, yüzeyi o kadar
parlaktı ki, bir anda hepimizin gözleri kamaştı.

Gördüğün gibi, bir bankaya kredi kartı faturası yatırmaya gittiğin


bir anı macera hissiyle anlatırsan böyle bir şey ortaya çıkıyor. Tabii
bu sadece bir egzersiz; gerçek hayattaki bir konuşmada çok daha
doğal oluyor.

Ş imdi rastgele kelimeler seç ve her birinin hikayesini seçtiğin bir


duyguyla anlat. Ayrıca, aynı hikayeyi farklı duygularla da
anlatabilirsin; örneğin bir helikopter gezisini önce heyecanla, sonra
tamamen sıkılmış olarak anlatmayı deneyebilirsin.

Egzersiz ıı: Duygulu Politikacı (2. Adım)


“Politikacı Tekniği”ne duygu katmaktaki ikinci adım, hikayeni
anlatırken rastgele bir kelime ve duygu seçip, onları da hikayene
katarak anlatmaya devam etmek, örneğin, “kredi kartı - macera
duygusu” ile bir hikaye anlatmaya başladıysan, sonra “şarap kelimesi
- heyecan duygusu”nu hikayene ekleyerek yeni duyguyla konuşmaya
devam edeceksin. Normalde ifade etmeye alışık olmadığın duyguları
ne kadar çok kullanırsan, bu egzersizin sana katacağı fayda o kadar
fazla olacaktır.

Bu egzersizlerde belli bir seviyeye geldikten sonra, önce normalde


sohbet ettiğin insanların arasına gir ve havadan sudan konuşmaya
başlayıp hikayeler anlat. Bu arada, beynin bu egzersizlerle yeni şekillerde
çalışmaya başlıyor, dolayısıyla konuşmaya başladığında tek tek ne
konuşacağım diye düşünmemelisin. Beceriler zaten oluşmuş olduğu için
sadece güzel bir şeyler anlatacağına güven ve düşünmeden konuşmaya
başla, taktik birkaç seferde her hikayen anlamlı olmayabilir, ama çok
kısa sürede sınırsız konuda sınırsız süre konuşan bir canavara
dönüşeceğini sana garanti ederim.

Sayfa | 50

mutlubirask.net
Dediğim gibi, bu çalışmaları yaptığında konuşacak konu bulmanın önemli
olmadığını sen de göreceksin. Yine de. kızla ne konuda konuşacağın sorusu aklını
kurcalıyorsa, sana bu konuda da yardımcı olacağım.

mutlubirask.net

Sayfa | 51
Çevredeki Kaynaklar
Herhangi bir ortamdayken konuşmak için iki tür konu bulabilirsin:

ı. Bulunduğun ortamla bağlantılı konular (çevrede olanlarla ilgili


yorumlar ve niyetler)

2. Bulunduğun ortamdan bağımsız konular (başından geçen bir olay,


dinlediğin bir hikaye, güncel bir haber, ilginç bir hobi, sosyal bir
konu, izlediğin bir film, ziyaret ettiğin bir yer, planların,
hayallerin...)

Her ortamda farklı konular ilgi çekici olabilir, ama sen artık
biliyorsun ki, hemen hemen her konu iyi anlatıldığında ilgi
çekicidir. “Politikacı Tekniği"ni öğrendiğine göre, artık bütün mesele
çağrışım için kullanacağın bir şeyler bulmaktan ibaret.

Yukarıdaki iki konu türünü bir arada kullanıp, “Politikacı


Tekniği"nin özel bir versiyonu ile birleştirdiğinde, inanılmaz sonuçlar
veren bir teknik ortaya çıkıyor. Bu tekniğin önemli avantajlarından biri
“Politikacı Tekniği”ni bulunduğun ortamla bağlayabilmeni sağlaması;
ama daha önemlisi, istediğinde gerçek ve ilginç bir olayı hatırlayıp
anlatmak için kullanabileceğin bütünsel bir sistem olması.

Karma bir teknik olduğu için adım adım gitmekte yarar var.
Şimdi kitabı okumaya ara verip çevrendeki nesnelere bir bakmanı
istiyorum. Hiçbiri üzerinde fazla oyalanmadan her birine kısaca bir göz
atıp adını söyleyeceksin. "Burdak", "cep telefonu", “not defteri", "resim
çerçevesi", "tükenmez kalem", "otobüs tarifesi", "duvar
saati","pencere"... gibi. Şimdi başla.

Sayfa | 52

mutlubirask.net
Çevredekileri gözden geçirmeyi tamamladıysan, bunlardan herhangi
birini “Politikacı Tekniği"ne giriş için kullanabilirsin. Yalnız bu sefer,
hikayene başlarken o nesneyle bağlamanı istiyorum.

"Bu Iphone 7 değil mi? Aynısından kuzenimde vardı. Az kalsın hayatına


mal oluyordu! Güpegündüz yolda telefonuyla konuşarak yürürken biri
elinden telefonu alıp koşmaya başlamış. Kuzenim de adamın arkasından
yola atlamış, ama üstüne doğru gelen tırı gördüğünde..."

"Şu otobüs tarifesini görünce aklıma ne geldi; bir-iki ay önce akşam


saati bilmemnere‟ye gidecektim. Tarifeden otobüs saatlerine bakıp ona göre
durağa gittim. Bekle bekle otobüs gelmez... Hava da soğuk, donuyorum. 45
dakika kadar bekledikten sonra duraktaki tarifeye bakmak aklıma geldi. O
da ne, tarife değişmiş, son otobüs çoktan gitmiş. Eve mi dönsem,taksi mi
tutsam derken bir de fark ettim ki yanlış montu giymişim, ne cüzdan var
yanımda ne anahtar. Tam o sırada durağa bir kız geldi. Önce
tanıyamadım, ama sonra..."

İstersen bağlantıyı hikayenin sonunda da kurabilirsin.


”... Sonra kutusundan en kıymetli kalemini alıp teker teker hayatımızda
yapmayı en çok istediğimiz şeyleri yazmaya başladık deftere. Neler çıktı
inanamazsın; Kuzey kutbunda ateş yakıp çevresinde paten kaymak,
dolunaylı bir gecede göle salla açılıp kafayı çekmek, bir yanardağı
helikopterden halatla sarkıp seyretmek... Aslında hiçbirimizin kariyer
yapmak gibi bir hedefi olmadığınıgörmek ilginçti. Böylesüslü bir tükenmez
kalem gördüğümde hep o günü hatırlarım."

"... Birden dengesini kaybedip açık pencereden aşağı düşecek gibi oldu.
Son anda o nefret ettiği koca heykele tutunup mutlak bir ölümden döndü
diyebilirim. Düşünsene , ya sabah o heykeli atmaktan vazgeçmemiş
olsaydı... O günden beri pencerelere pek

Sayfa | 53
mutlubirask.net
yaklaşmamayı tercih ediyorum. İstersen pencere kenarına sen otur,
buranın manzarası bana yeter.“

Şimdi sıra sende...


Egzersiz 12: Çevredeki Kaynaklar
İstersen çevrendekilere bir kez daha bak ve içlerinden birini
seçerek hikayene başla. Bir hikayeyi 1 dakika kadar sürdürmen
yeterli, sonra başka bir nesne seç ve yeni bir hikaye anlat. Bu
çalışmayı yaparken hikayeni çevreyle bağlayacaksın.

İlk 5 hikayeyi anlatırken seçtiğin nesnelerle bağlantıyı hikayenin


başında yap. Her sefer farklı şekilde bağlamaya dikkat et. Sonraki 5
hikayede bağlantıyı hikayenin sonunda yap. Bu egzersize de
ustalaşana kadar her gün vakit ayırmaya çalış.

Önceki egzersizleri yaptıysan, bu egzersiz çok kolay ve bir o kadar da


keyifli gelecektir. Artık her ortamda konuşacak bir konu bulabilirsin,
üstelik bağlantıyı kurduğun sürece kimse *bu da nereden çıktı, bunu niye
anlattın” gibi bir soru soramaz; çünkü kabul edilecek bir neden
veriyorsun. En ilgisiz hikaye bile anlamlı geliyor.

Çevredekinesnelerin dışında, etraftaki insanlar, onların yaptıkları ya


da söyledikleri de artık senin için bir hikayenin anahtarı olabilir. Uzaktaki
birini gösterip tanıdığın birine benzediğini söyleyerek konuya
girebilirsin. Birinin bir el hareketi ya da söylediği bir kelime bile "Bak bu
aklıma ne getirir bağlantısı için yeterli, tabi verdiğim egzersizlere zaman
ayırman şartıyla...

Buraya kadar yaratıcılığımızı konuşturduk. Gelelim gerçek


hatıralarımızdan nasıl sürükleyici birer sohbet konusu olarak
yararlanabileceğimize.

Sayfa | 54
mutlubirask.net
İçerdeki Kaynaklar
Kibrit çöpünden hikaye konusu çıkarıp duygu ve vurgu dolu
anlatımınla herkesi hayran bırakacak yeteneklerle donanmış olduğuna
göre (egzersizlerin hepsini hakkını vererek yaptığını varsayıyorum :))
konuşmalarının içeriğini de geliştirmeye başlama vakti geldi demektir.
Çoğu insan kendi hayatının başkaları için çok ilginç olmadığını
düşünür ve “anlatıp da milleti sıkmamayı tercih eder. Oysa biz biliyoruz
ki, ne anlattığından çok nasıl anlattığın önemli.
Bir kızla yakınlaşma sürecinin belli bir aşamasında, birbirinizi daha
yakından tanıyarak yakınlık hissini güçlendirmek için karşılıklı bir
“kendini açma” aşaması vardır. Bu aşamada taraflar kendi hayatlarından,
hobilerinden, hedeflerinden vs. bahsederek ortak noktalar bulur ve
birbirlerine yakınlaşırlar. Bu elbette ki, hakkındaki her şeyi tüm
detaylarıyla masaya yatıracağın anlamına gelmiyor, ama tamamen kapalı
bir kutu olarak kalamazsın.
Konuşmanın her aşamasında kendi hayatındaki şeylerden
bahsedebilirsin, ama ilişkinin derinleşmeye başladığı aşamada bu bir
seçim olmaktan çok doğal bir gerekliliktir.
Bu nedenle, ne zaman, nerede, kiminle olursan ol, konuşmak için
kendi kaynaklarından yararlanmayı bilmen gerekir. Bu, ilgi çekici bir
konuşmacı olmanın ötesinde, ilgi çekici bir insan olmanı sağlayacaktır. En
önemlisi de, hafızanı kaybetmediğin sürece sınırsız konuşma konusuna
sahip olacaksın.
Şimdi, başka hiçbir yerde rastlayamayacağın bir teknik öğreneceksin.
Bu tekniği, şimdiye kadar öğrendiğin tekniklerle birlikte kullanarak çok
etkili bir karma teknik elde edeceğiz.
İçerdeki kaynaklara ulaşmak, ileri teknikler arasındadır. Bu tür
teknikleri öğrenmek için normalde alışık olduğundan daha farklı bir

Sayfa | 55
mutlubirask.net
çalışma yapacağız. Bunu konuşma konularıyla dolu bir hatıralar kitaplığına
benzetebilirsin. 4 aşamalı ilk egzersiz, kitaplığı düzenlemek için. Böylece
daha sonra aradığın kitabı bulman kolaylaşacak.

Egzersiz 13: Derin Dalış

Sakince otur ve kimsenin seni rahatsız etmeyeceğinden emin ol. Şimdi


yapacağın çalışma, ara sıra yaptığın gibi „„dalgın” olmanı gerektiriyor.
Hani bazen gözlerin dalar, başından geçen bir olayı hatırlarsın ve o
zamana geri döner, aynı şeyleri bir daha izlersin... Hani boşlukta öylece
dururken geçmiş günlere döner, eski kendinin gözlerinden yaşadıklarını
yeniden yaşarsın... Şimdi sakince otur ve yine hatıraların arasında
gezinmeye hazırlan.

1. Önce birkaç dakikanı ayır ve son bir haftayı detaylarıyla hatırla.


Olanlar hakkında yorum yapma ve hiçbir şey düşünmeden sadece
olayları seyret. Bu aşamayı tamamlamadan ikinci aşamaya geçme.

2. Şimdi, son bir yılı detaylarıyla hatırlamaya birkaç dakikanı ayır.


Yorum yapmadan, bir şey düşünmeden, tarafsızca... Bu aşamayı
tamamlamadan sonraki aşamaya geçme.

3. Şimdi de, bir fotoğraf albümüne sondan başa doğru bakar gibi,
bugünden başlayarak geriye, çocukluğuna doğru hayatının önemli
anlarını gözünün önüne getir. O anlardaki duyguların canlanmasına
izin ver. Bazı anılar biraz ağır olabilir, onları fazla oyalanmadan geç.
Bir yerde fazla takıldıysan onu geç ve daha öncesinde ne vardı, oraya
gel. Bunu istersen saatlerce yapabilirsin, ne kadar zaman ayırman
gerekiyorsa ayır. Geriye doğru yolculuğa gidebildiğin kadar devam
et. Albümü ters sırayla gözden geçirme çalışmasına her hafta en az 1
gününü ayır.

mutlubirask.net
Sayfa | 56
4. Artık “Derin Dalış” aşamasına hazırsın... Şimdi senden istediğim,
bir an durup dalgın bakışlarını başka bir yöne çevirmen,
hatıralar kitaplığına dalıp hızlıca rastgele bir şeyler hatırlayıp
çıkman. Yakın ya da uzak geçmiş olması, bir olay ya da bir kişi
olması, özel ya da sıradan bir hatıra olması fark etmez, sadece
sık hatırlamadığın bir anı olmasını tercih et. Bir şey bulduğun
anda tekrar normal haline geri dön. Bu adımı hemen şimdi,
aralarda zihnini boşaltmak için çevrendeki nesneleri inceleyip
sonra tekrar egzersize dönerek 10-15 defa yap. Daha sonrasında
da 2 hafta boyunca her gün aklına geldikçe (en azından günde
3-4 defa), her seferinde peşpeşe ıo'ar derin dalış yapacak şekilde
tekrarla.

Bu çalışma, sıradan bir konuşma egzersizi olmanın çok ötesinde, hafızanı


güçlendirecek ve kendini algılayışını geliştirecek bir çalışmadır. Bu
sırada kendi güçlü ve zayıf taraflarının farkına varabilirsin, ve hatta hayatında
kendine güvenini sağlamlaştıracak pek çok şey bulabilirsin...

Sıra geldi bu çalışmayı önceki egzersizlerle birleştirmeye...


Egzersiz 14: İçerdeki Kaynaklar
Bu egzersiz, şu ana kadar verdiğim egzersizleri bir araya
getiriyor. Bu nedenle, önceki egzersizleri tamamlamadıysan bu
egzersizi yapmaya çalışmanın pek faydası olmaz, önceki egzersizlere
zaman ayırdıysan, her zaman her ortamda kullanabileceğin
inanılmaz keyifli ve etkili bir koza kavuşmuş olacaksın.

1. Şimdi çevrene hızla bir göz at ve gözüne takılan bir nesneyi seç.
Diyelim ki bu bir "not defteri"

2. Sonra dalgın bakışını boşluğa çevir ve sadece genel bir defter


görüntüsünü gözünün önüne getirip “defter" kelimesine
odaklanarak hatıralar kitaplığına dal. Yapmak istediğin, aklına

Sayfa | 57
mutlubirask.net
gelecek ilk ilgili şeyi bulup çıkarmak. Diyelim ki gözünün önüne
ilkokuldayken sınıfta defterlerinize yaptığınız kenar süsleri geldi.
3. O anının verdiği duygulan da yanına alarak içerdeki hatıralar
kitaplığını terk et ve odaya geri dön. Şimdi bunu kullanarak
çevreyle ve kendi hayatınla bağlantılı bir hikaye anlatımına
geçebilirsin, örneğin; belki biraz dalgın, biraz şaşkın, biraz da
keyifli bir ifadeyle:
“Vay be... Kaç yıl olmuş...İlkokulu hatırladım da, o zamanlar ne kadar
da uzakta kalmış... Öğretmenimiz çok süslü bir
kadındı, hatta şimdi bakıyorum da, kokoş bile diyebilirim ..............
... Bazen de sınıfta defterleri açtırıp kenar süslemesi yaptırırdı,
bilirsin, hani sayfanın solundaki kırmızı çizginin yanına...
Hatırlıyorum da, tahtaya renkli tebeşirle birkaç desen çizer,
onlardan birini defterimizin kenarına yapmamızı isterdi. Biz
aynısını çizmeye çalışırken, o da sıralar arasında dolaşıp
yaptıklarımıza bakardı. Sen sıranda bir şeylerle uğraşırken
öğretmen tepende dikildiğinde nasıl da rahatsız olursun ama... İyi
yapamadığından korkarsın. O zamanlar önemli bir şey öğrenmekte
olduğumuzu, büyüdüğümüzde de defterlerimizin kenarlarını
süsleyeceğimizi zannederdim! Şimdi bile böyle bir not defteri
gördüğümde içine bir şeyler çizivermek geliyor içimden. Şunu bi
versene bana...”
Gördüğün gibi, eğer önceki egzersizleri tamamladıysan son derece
kolay. Yalnız bu sefer, hikayeyi kafadan yazmak yerine, özellikle
hatıralarını gözünün önünde canlandırarak onlardan bahsetmeni
istiyorum. Bu yaklaşımın ek bir etkisi var: Anlatımındaki duygular son
derece içten olacağı için, hem duygulu hem de samimi bir konuşma
yapma imkanı veriyor.
Özellikle çocukluktaki hatıralardan yararlanmak, dinleyenlerin
ilgisini daha kolay toplamanı ve bu paylaşımının karşılığında sana

mutlubirask.net Sayfa | 58
karşı olumlu duygular hissetmelerini sağlar. Tabii ki özellikle yeni tanıştığın
kişilerin yanında sürekli çocukluğundan bahsetmen garip kaçar, ama tek tük
de olsa çok eskilere gitmek etkili oluyor. Kalan zamanlarında aynı tekniği
daha yakın geçmiş taraması için kullanmanı öneririm. Ör neğin not defterini
gördüğünde gözünün önüne geçen yaz Alaçatı‟daki restoranda elinde not
defteriyle siparişleri alan garson gelebilir. O zaman da yapacağın, “Hiç
Alaçatı'ya gittin mi? gibi bir girişle gözünün önüne gelenleri duygular
vererek anlatmak. Sonunda eğer konuyu bir yerlere bağlamak ihtiyacı
hissedersen, “İşte o garsonun elinde de şu not defterlerinden vardı.
Siparişimi alırken oraya „sarı şortlu yudum kola isledi' gibi bir şeyler
yazdığına eminim.‟' gibi bir bitirişle bağlantıyı kurabilirsin.

Bu teknikte geliştiğinde, artık kelimenin tam anlamıyla her ortamda, her


zaman, herkesle konuşmak için sınırsız konu kaynağına sahip olduğunu
söyleyebiliriz. Gene de, seçeneklerini daha da artırmak için bu kitapta sana
çok daha fazlasını vereceğim.

mutlubirask.net
Sayfa | 59
Düşünce Gezintisi

Eğitiminin bu noktasında, temel bir tekniği öğrenmende yarar var. Bu


teknik, kitabın girişindeki "araç - taşıt - otomobil - Ferrari” örneğinde
gördüğümüz “genel kavram - spesifik kelime” konusuyla bağlantılı. Bize
kazandıracakları ise:

1. Konuşmayı sürdürmeye yardımcı bir yöntem olarak kullanılması


2. Başkalarının tarzlarını yakalayarak onların dilinden konuşmaya yardımcı
olması

3. Benzetmeler ve metaforik hikayeler için harika bir yöntem oluşturması

Bu da ileri bir teknik olarak kabul edilebilir, bu nedenle iyice açıklamakta


yarar var.

Önce bir hatırlayalım: “Araç” kelimesi, son derece genel bir kavram.
“Taşıt” kelimesi insan ya da yük taşımak için kullanılan “araçları anlatıyor;
yani daha özel bir kelime. “Otomobil” kelimesi insan taşıyan küçük “taşıt"ları
anlatıyor ve “taşıt” kelimesi kadar genel bir anlam içermiyor (uçak, gemi,
kamyon vb taşıtları kapsamıyor). “Ferrari” kelimesine gelince, “otomobil”
kelimesinden bile daha özel anlamlı bir kelime.

“Araç” kelimesi aklında çok net bir şeyler oluşturmuyor, ama "Ferrari”
kelimesi çok daha belirgin bir anlam taşıyor. Bunları şu şekilde görebiliriz:

Araç Genel Kavram

Taşıt

Otomobil

Ferrari

mutlubirask.net
Sayfa | 60
Yukarı doğru çıktıkça daha genel kavramlara ulaşırken, aşağı doğru
indiğimizde daha spesifik kelimelere varıyoruz. Bu, düşünürken
hepimizin yaptığı temel şeylerden biri.

Anlattığın hikayenin dinleyenin gözünde canlanabilmesi için


spesifik bir dil kullanmanın öneminden bahsetmiştik. Şimdi ise
madalyonun her iki yüzüne de bakacağız ve istediğimizde genel,
istediğimizde spesifik konuşabilmenin avantajlarından yararlanmak için
biraz çalışacağız.

önce bir kelime seçelim: "Kalem”.


Sonra yukarı doğru çıkmaya başlayalım. Her adımda eldeki
kelimenin hangi kavramın alt grubu olduğunu bulmaya çalışacaksın.
Bulmayı kolaylaştırmak için kendine "Bu neyin bir örneği" ya da “Bu
neyin bir parçası?” diye sorabilirsin.

Kalem neyin bir örneği? Diyelim ki bunu “derste kullanılan


araçlar" diye yanıtladın. Şimdi elimizde “kalem, defter, silgi, kitap
vb”den oluşan bir grup var. Peki bunlar neyin bir parçası? “Ders“in. Peki
ders neyin bir parçası? “Eğitim”in. Peki eğitim neyin bir parçası?
“Hayat”ın... Bir kelime birden çok kavramla bağlantılı olduğu için, daha
farklı sonuçlar da elde etmek mümkün: “Kalem - resim - sanat” gibi

Şimdide aşağı doğru nasıl gideceğimize bir bakalım. Her adımda


kendimize “Bunun bir örneği ya da parçası ne olabilir" sorusunu
sorarak daha spesifiğe doğru gideceğiz.

“Kalem” kelimesi herhangi bir kalemi anlatıyor olabilir. Bir örnek


“kurşun kalem”. Bir adım daha aşağıya inersek, “Faber Castell marka
kurşun kulem”, “kardeşimin kurşun kalemi”, “elindeki kurşun kulem”
gibi örnekler verebiliriz. Daha da aşağı inmek istersek, kalemi oluşturan
parçalara odaklanabiliriz; “elindeki kurşun kulemin ucu”, “kardeşimin
kurşun kaleminin silgisi" gibi.

Sayfa | 6ı
mutlubirask.net
Daha iyi oturması için egzersizimize geçelim.
Egzersiz 15: Aşağı Yukarı
Önce listedeki ilk kelimeyle egzersize başlayacaksın. Sonra
sırayla diğer kelimelere geçeceksin.

Balık Saat Garson


Bina Ağaç Yağmur
Kravat Gül Fıkra
Telefon numarası öfke Mektup
Tango Çilekli pasta Makyaj

Kelimeyi okuduktan sonra yukarı doğru çıkmaya başla. Her


adımda eldeki kelimenin hangi kavramın alt grubu olduğunu
bulmaya çalışacaksın. Bulmayı kolaylaştırmak için kendine "Bu
neyin bir örneği?" ya da "Bu neyin bir parçası?" diye sorabilirsin.
2-3 adım yukarı çıkman yeterli.

Yukarı çıkmayı tamamladığında, ilk kelimeye dön ve aşağı


doğru inmeye başla. Her adımda kendine "Bunun bir örneği ya da
parçası ne olabilir?" sorusunu sorarak daha spesifiğe doğru git.
2-3 adım inmeye çalış.

Bir kelimeyle işin bittiğinde sonraki kelimeye geç ve tüm


kelimelerle çalışmadan kitaba devam etme. Zamanın varsa kendi
kelimelerinle çalışman harika olur, önümüzdeki günlerde de,
aklına geldikçe rastgele bir kelimeyle bu çalışmayı yapabilirsin.
Her yerde, her zaman kimse fark etmeden yapıvereceğin kısacık
ama çok yararlı bir egzersiz...

Bu egzersizi yaptıkça, çevrendeki insanların konuşurken nasıl


genelde ya da spesifiğe doğru kaydıklarını fark etmeye başlayacaksın.
İşte bu, öğrenmeni çok daha hızlandıracak.

Şimdi sisteme son parçayı ekleyebiliriz.

mutlubirask.net Sayfa | 62
Eğer “otomobil‟i ulaşım için kullandığımız araçların bir örneği olarak
görüyorsak, aynı amaçla kullanabileceğimiz diğer bir araç da “at” olabilir.
Elbette ki akla gelecek “motosiklet, uçak, gemi” gibi birçok taşıt var, ama
ben özellikle farklı yapıda bir örnek seçtim. Bunun nedenini birazdan
göreceksin.

Bu durumda şemamız şu hale geliyor:

AraÇ Genel Kavram

Taşıt

Otomobil At Benzetme
Ferrari

“Benzetme” sözüyle, otomobille at arasında ulaşımda kullanılmaları


açısından bir benzerlik kurduğumuzu kastediyoruz. Bu adım, konuşmana
yeni bir boyut katmanı sağlayacak önemli bir adım. Aslında
"benzetmelerle konuşmak”, en usta İletişimcilerin kullandıkları en güçlü
araçlardan biri.

"Benzetme”den yararlanmanın en basit bir örneğini görelim.


Diyelim ki otomobilin bakıma ihtiyacı olduğunu vurgulamak istedin.
“Otomobil at gibidir; eğer onu sevmezsen, onunla ilgilenmezsen seni
yarı yoldu bırakıverir‟ diyebilirsin. Ya da istersen, bu benzetme
yardımıyla konuşmanın konusunu “otomobil”den “at”a, oradan da
"kırsal hayat”a kolayca yönlendirebilirsin.

Gördüğün gibi, “Düşünce Gezintisi”, “Politikacı Tekniği”ni çok daha


kontrollü olarak kullanmanda sana yardımcı olacak bir teknik, ama çok
daha önemlisi, benzetmeleri bir fikri güçlendirmek için kullanabilecek
olman. Nasıl mı? Görelim:

Bir bilge, yeni öğrencisinin çok şey bilmekle böbürlenip


durmasından sıkılır ve onu şöyle der: “Bak. Bu bardak su dolu. Ona

Sayfa | 63
mutlubirask.net
daha fazla su koyamam. Ama bu bardak boş ve onu suyla doldurabilirim.
Sen de benden bir şeyler öğrenmek istiyorsan, eskiden öğrendiğin şeyleri
unutup içini boşaltmalısın. Ancak böylece yeni şeyler öğrenmek için yer
açmış olursun.”

Bilge öğrencisine basit bir şekilde "Bildiklerini unutmazsan sana nasıl


yeni şeyler öğretebilirim ki?" de diyebilirdi, ama bunun pek de etkili
olmayacağı açık. Boş olmak ve dolmak açısından bir insanı öğrendikçe
dolan bir bardağa benzeterek konuşmasına çok daha güçlü bir anlatım
kazandırdı. Benzetme egzersiziyle bunu sen de kolayca yapabilirsin.

Birinin kendi bazı fiziksel özelliklerinden rahatsız olduğunu fark


ettiğinde, “Hiç ünlü bir ressamın yağlıboya tablolarına yakından bakma
fırsatı buldun mu? Tuvalin üzerindeki boya düzgün değildir, ressamın
fırça darbelerinden savrulan kabartılarla doludur. Resimden anlamayan
birine bunlar hata gibi görünebilir, ama resme bakmayı bilen bir göz için
bu detaylar resmin güzelliğine güzellik katar” diyebilirsin.

Tabii her zaman bu kadar şiirsel bir anlatım kullanman gerekli değil.
“Böyle bir teklifi reddetmek, aldığın piyango biletini çekilişten sonra
kontrol etmemek gibi... Neler kaçırdığını asla bilemezsin" şeklindeki bir
yaklaşım, “Hadi hadi kabul etsene beni” diye ısrar etmekten çok daha
etkilidir.

En güzel tarafı da, benzetmeyi yapan kişi olarak olaya hangi açıdan
bakacağını ve nasıl bir benzerlik kuracağını senin seçiyor olman. Böylece
konuyu tartışılabilir bir zeminden, senin söylemin açısından tartışılamaz bir
zemine taşımış oluyorsun.

Egzersiz 16: Benzetme


Aşağıdaki listedeki kelimelerin, parantez içinde verdiğim
açılardan benzerlerini bul. Egzersize listedeki ilk kelimeyle başla,
sonra sırayla diğer kelimelere geç.

mutlubirask.net
Sayfa | 64
Gemi (okyanusta dolaşan şey)
Arkadaşlar (güven)
Televizyon (vakit geçirme)
Para (araç)
Bulut (sıcak havayı aşağıda tutan katman)
Yöntem (hedefe ulaştırma)
Kıyafet (ilk izlenim)
Zaman (hızla akıp gitme)
Futbol (güçlü olan kazanır)
Ev (korunak)
Hayat (sürprizlerle dolu)
Sır saklamak (ağır yük)
Yalan söylemek (risk)
İyilik (geri ödeme yükümlülüğü)

Bunlar da benim örneklerim: "Gemi"yle "balina”yı benzetebiliriz;


*Darbeyi aldığında koca gemi yaralı bir balina gibi ağır ağır
inleyerek batmaya başladı” cümlesinde olduğu gibi.

“Arkadaşlar” ve “sigorta”: “Arkadaşlarımız bu hayattaki


sigortalarımız; her şeyimizi kaybetsek de onların varlığı bizi ayakta
tutmaya yeter.”

“Televizyon" ve “cips”: “Televizyon seyretmek cips yemeye benziyor;


önce keyif alıyorsun, ama sonunda mideni bulandırıyor.

“Para” - “anahtar": “Her kapıyı açar.”


“Bulut” - “yorgan”: “Sıcak tutar.”
“Yöntem" - “yol”: “Hedefe götürür.”
“Kıyafet” - “kitap kapağı”: “İlk etkiyi verir.” ... gibi.

Sonrasında kendi kelimelerinle çalışmaya devam... Bu yatırımının


karşılığını fazlasıyla alacaksın.

Sayfa | 65
mutlubirask.net
“Düşünce Gczintisi"nden, bir hikayeyi sürdürmek, bağlantı
kurarak bir konudan bir diğerine geçmek, benzetmelerle anlatımını
güçlendirmek ve metaforik hikayeler kurgulamak amacıyla
yararlanabilirsin. Aslında en az bunlar kadar işine yarayacak bir
kullanımı daha var “Düşünce Gezintisi” tekniğinin... Buna “Papağan
Etkisi” diyebiliriz.
“Maymun ve Papağan” bölümünde, karşındaki kişinin konuşma ve
davranış özelliklerini kullanmanın etkisinden bahsetmiştim. Bir
kişinin konuşma şeklini taklit ederek konuşmaya başladığında, sana
yönelik ilgisinin nasıl arttığını vurgulamıştım ki bu iletişimin ileri
teknikleri arasındadır.
Anlamanı istediğim, insanların konuşurken düşüncelerinin
gidebileceği üç yön olduğu: Yukarı genele, aşağı spesifiğe ve yana
benzetmeye doğru. Bir konuşma sırasında karşındaki kişiyi dikkatle
takip ederek en çok hangisini kullandığını yakalarsan, nasıl
düşündüğünü de anlamış olursun.
Örneğin, sen geçen gün bir arkadaşını yanlış anlaman sonucu
başına gelenlerle ilgili eğlenceli bir hikaye anlattıktan sonra,
karşındaki kişi insanların birbirlerini yanlış anlayabileceği ve bunun
sonucunda da ilginç durumlarla karşılaşılabileceği toparlamasını
yapıyorsa (senin anlattığın bunun bir örneğiydi), ardından garsonu
görüp garsonlar hakkında genel bir yorumda bulunuyorsa, sonra sen
bir belediye başkanının söylediği bir yalandan bahsettiğinde tüm
politikacıların yalancı olduğunu söylüyorsa, onun “genel”
konuşmaktan hoşlanan biri olduğundan emin olabilirsin. Bu durumda
onunla konuşurken detaylara takılmadan, daha genel konuşmanda
yarar var.
Eğer biri küresel ısınmanın felaket anlamına geldiğinden
bahsedildiğinde tam olarak neler olacağıyla ilgileniyorsa (örneklerle
ilgileniyor), bir aktrisi beğendiğini söylediğinde burun yapısının güzel
olduğu yorumunu yapıyorsa (detaya odaklanıyor), geçen hafta

Sayfa | 66

mutlubirask.net
outlet‟e gittiğinde aldığı her şeyi tek tek anlatıyorsa, “spesifik”
konuşmayı tercih ettiğini söyleyebilirsin. Bu durumda senin de onunla
spesifik ve detaylı konuşmanda yarar var.
Eğer konuşması boyunca sık sık benzetmelerden ve metaforik
hikayelerden yararlanıyorsa, sen de benzer bir konuşma şeklini tercih
edebilirsin.
Bunların sonuçlarını anlatmak zor, çünkü ilk defa karşılaşan biri
“yok be, işe yaramaz bunlar” diyebilir. Bu çok normal, ama bunların
başarılı eğitimcilerin, terapistlerin, satış uzmanlarının, politikacıların
ve hatta bazı gizli örgütlerin bile kullandığı teknikler olduklarını
söyleyebilirim. Doğru şekilde uygulandıklarında gerçekten inanılmaz
sonuçlar veriyorlar. Bu tekniklerde ustalaştığında kızların nedenini
anlamadan senden hoşlanmaya ve etkilenmeye başladığını fark
edeceksin.

Sayfa | 67

mutlubirask.net
Konserve Konular
Kızlarla şimdiki kadar rahat konuşamadığım dönemlerde, bir kızla
birlikteyken ne konuşacağım konusuna çok takılırdım. Son yıllarda bu
konuda yardım ettiğim kişilerin de çoğunun "konuşma konusu bulmak”
noktasında takıldıklarını görüyorum.
Aslında sen de biliyorsun ki, verdiğim egzersizleri uyguladığın sürece
hangi konuda konuşacağını düşünmene gerek yok; ama o rahatlığa ulaşana
kadar, bazı hazır konuşma konusu başlıklarına sahip olmak senin için de
güven verici olabilir.
Öncelikle dikkatini çekmek istediğim bir şey var. Bu başlıkları
şimdiden şöyle bir aklından geçirip neler söyleyebileceğin hakkında bir
hazırlık yapman çok yararlı olur, ama asla ve ASLA paragraflar hazırlayıp
ezberlemeye kalkma. Yapabileceğin en kötü şey budur.
Kızlarla sohbet ederken hemen her konudan konuşabilirsin, ama bir
kızı yeterince tanıyana kadar, onun ilgisini çekmeme riski taşıyan
konulardan uzak durmalısın. Bunu yapmanın en garantili yolu, genel
sohbet konularıyla başlamak ve konuyla ilgilenip ilgilenmediğini, konuşma
uzarsa sıkılıp sıkılmadığını dikkatle takip etmektir. Bunun için de gözlerini
her zaman açık tutmalısın.
Hangi konuda konuşursan konuş, şimdiye kadar öğrendiklerini
mutlaka kullan. Vurgu ve kelimelerinle onun duygularını hareketlendir,
zengin bir dil kullan, onu yönlendirecek hikayeler anlat, onun tepkilerini
takip etmeyi unutma ve biraz da papağanlık yapmayı ihmal etme. Eğer
akıcı ve etkileyici şekilde
konuşmayacaksan, en ilginç konu bile seni ilgiyle dinlemesi için yeterli
değildir.
Şimdi örnek konu başlıklarımıza geçelim.
Yaptığın ya da planladığın bir tatil: Tatilde yaptığın ya da
yapmaktan hoşlandığın şeyler, gittiğin ya da gitmek istediğin yerler.
Konuşmanın gidişine göre genel ya da daha detaylı olabilir. "Geçen

Sayfa | 68
mutlubirask.net
yaz Barcelonu‟daydım” ya da "Dün Machu Picchu‟ylu ilgili bir seyahat
broşürü geçti elime" gibi bir girişle başlayabilirsin.

Yaptığın ya da hayalini kurduğun bir yolculuk: Heyecanlı, keyifli,


maceralı bir yolculuk hikayesi... Kelimenin tam anlamıyla “sürükleyici”
olabilir.
Değer verdiğin kişisel özellikler. Dostluk, güven, dürüstlük, samimiyet,
kararlılık, azim, hayattan zevk alma, paylaşım... Bir bahane ile içlerinden birini
de alıp senin için anlamından bahset, sonra ona sor. Bir özelliğe önem
verdiğinden bahsetmek o özelliğe sahip olduğunu ima eder. Burada dikkat
etmen gereken bir nokta var; Eğer karşındaki kız bahsettiğin değerle ilgili
olarak kendisini zayıf hissediyorsa (mesela bir arkadaşına yalan söylemek
zorunda kalmışsa ve bu yüzden pişmanlık duyuyorsa) karşısında “Dürüstlük
benim için çok önemlidir" gibi onu rencide edecek ve üzülmesine neden olacak
bir söylemden uzak durmalısın.
Ünlü sanatçılar: Oyuncu, şarkıcı, müzisyen, yönetmen, bir sanatçının iyi
ve kötü yönlerinden bahsedebilirsiniz. Birinden diğerine geçerek konuşma
sürdürülebilir. “Geçen gün arkadaşlarla

mutlubirask.net Sayfa | 69
konuşuyorduk, Titanik‟teki adamın adını bir türlü hatırlayamadık” deyip,
sonrasında “Evet evet o... Tom Hanks de bir filmi vardı, değil mi?" ya da
“Basketbol Günlüklerinde de o mu oynamıştı?“ ile devam edebilirsin.
Popüler diziler. Falanca dizinin son bölümünde olup bitenler... Denk
gelirse keyifli bir akış sağlar. Bunun için en popüler dizileri iyi kötü takip
etmen gerekir.
Vizyondaki/geçmiş/gelecek bir film: İkinizin de etkilendiği ya da
ilgilendiği bir film yakalarsanız harika... Zevkleriniz ortaksa bir filmden
diğerine geçilerek sohbet sürdürülebilir.
Hobiler: Ortak hobiler en iyi konuşma konuları arasındadır, ama işi
şansa bırakmaya gerek yok. Onun herhangi bir hobisiyle ilgilenip sorular
sorarak ve olumlu yorumlar yaparak, özellikle onun için çok keyifli bir sohbet
ortamı sağlayabilirsin.
Eski güzel günler. Doğduğun yer (ve tabii onun doğduğu yer), eski
okulun, eski mahallen, oradaki insanlar, olaylar... Geçmiş zamanın ve eski
yerler hakkındaki hatıraların her zaman büyülü bir etkisi vardır. Dikkat:
Sadece kendinden bahsetme, ona da sorular sor ve anlattıklarıyla ilgilen.
Güncel konular. Haberlere konu olan son gelişmeler; politika (hafif
versiyon), küresel olaylar, toplumsal olaylar... Genel kültürün iyiyse ve
günceli takip ediyorsan rahat açacağın konular. “Dün haberlerde söyledi ya
da “Gazetede okudun mu?" gibi bir giriş yeterli...
Kitaplar. Okuduğun ya da merak ettiğin bir kitap, onun da ilgi alanına
giriyorsa saatlerce konuşacak malzeme sağlar. Bu bir roman olabileceği gibi,
bir biyografi ya da kişisel gelişim kitabı da olabilir. Tabii ki en basit giriş:
“Ferrari'sini Satan Bilgeyi okudun mu?"
Bir spor dalı: Genel olarak bir spor dalı (tenis, paten) ya da güncel bir
spor müsabakası hakkında konuşabilirsiniz. İlgilenip ilgilenmediğine dikkat
et.

Sayfa | 70
mutlubirask.net
İnsanlar: Ortak bir tanıdığınız hakkında konuşabilirsiniz, ya da diğer
deyişle, biraz dedikodu yapabilirsiniz, özellikle aynı şekilde düşündüğünüzü
fark ederseniz, birilerinin iyi ve kötü taraflarından bahsetmek ilginç olabilir;
ama bu konuyu uzatmamakta yarar var. Bir kızla birlikteyken konu üçüncü
şahıslardan çok sizinle ilgili olmalı. Çok ilginç bir hikayesi yoksa, özellikle
onun tanımadığı kişiler hakkında fazla konuşma.

Yeni moda nesneler. Çok moda bir aksesuar (örme bileklik vs), yeni
teknoloji bir telefon (çift kameralılar), ilginç bir ürün (çim adam, tamagotehi
vs)... Başlı başına uzun bir konuşma konusu olmasa da, geçiş ya da boşluk
doldurma amacıyla yararlanabilirsin.

Popüler sahne gösterileri: Anadolu Ateşi, Cem Yılmaz, uluslar arası bir
buz pateni gösterisi... İzlediysen yorumlar yapabilirsin, izlemediysen onun
yorumlarını sorabilirsin. İnsanlar genellikle başkalarının emeğini eleştirip
kötüleyerek prim yapmaya çalışırlar, ama bu işe yaramaz. Eleştireceksen bile
saygısızlık etmemeye özen göster, yoksa sen zararlı çıkarsın.

mutlubirask.net Sayfa | 71
Hayvanlar. Kediler, köpekler, kuşlar, balıklar, atlar... Beslediğiniz ya da
ilgilendiğiniz hayvanlar ortak noktanız olabilir. Evdeki köpeğin yaptıkları
genellikle keyifli bir sohbet konusudur.

Fıkralar anektodlar. Bunları konuşmalarında kullanan insanlar


genellikle keyifle dinlenen insanlardır, ama fıkra anlatmaya alışık olmayan
kişiler genelde "ben iyi fıkra anlatamam, aklımda tutamıyorum" ya da
“fıkra anlatmak benim tu arzım değil" gibi bir düşünceye sahipler ve sırf bu
nedenle “iyi bir dinleyici” olarak kalmayı tercih ediyorlar. Ne yazık ki,
fıkraların anlatıldığı bir ortamda susup kalan biri geri planda kalmayı da
kabul etmiş sayılır. Bu olay bir gün mutlaka karşına çıkacağı için bir miktar
hazırlık yapmanda fayda var. Böyle ortamlarda anlatabileceğin en azından 2
fıkran olsun.
iş-güç: Temelde önereceğim bir konuşma konusu değil. Özellikle stresli
ve negatif duygular taşıyan bir iş ortamını hatırlatmak istemezsin, ama
ikinizin de ortak ilgi alanı ise, iş hakkında da keyifli bir konuşma yapılabilir.
İşlerin ne kadar kötü olduğunu, para sıkıntısının canına tak ettiğini anlatma
yeter ki... özellikle motivasyon, heyecan ve başarı duygularını harekete
geçirmek için işle ve kariyer hedefleriyle ilgili konuşmak uygun bir zemin
oluşturabilir.

mutlubirask.net Sayfa | 72
Bilim/teknoloji gelişmeleri: “Biliyor musun... la başlayan ilginç
bilimsel gelişmeler çoğu zaman heyecanla dinlenir. Konu bir yerde
takılabileceğinden uzun uzun sohbet etmek için iyi bir fikir olmayabilir.
Karşı tarafın ilgilenip ilgilenmediğine dikkat etmelisin.
Sağl
ık: Dikkatli olmak şartıyla sağlık konusunda da konuşulabilir.
Tıptaki gelişmeler ya da sağlıklı kalmak için neler yaptığınızdan
bahsetmekte sakınca yok tabii ki, ama hastalıkla ilgili konulardan uzak
durmanı öneririm. Özellikle kendi sağlığınızla ilgili bir konuda tatsız bir
konuşma her şeyi berbat edebilir.
Konuya gökten düşer gibi girmek istemezsen, “Çevredeki
Kaynaklardan yararlanıp bir bağlantı kurabilirsin. Bu bağlantının güçlü
bir bağlantı olması gerekmez. "Şu adam Bodru m Night Club'daki
barmene ne kadar da benziyor, bir an oradayım sandım. Orayı bilir
misin? İlk gittiğimde ne kadar sıkıcı bir ortam‟ diye düşünmüştüm,
ama gecenin ilerleyen saatlerinde mekan öyle bir hale geldi ki...”
şeklinde bir giriş, şimdiden hikayenin içine alıyor ve bağlantıyı nasıl
kurduğuma kimse takılmıyor. Bir konuya başlarken sadece “Bunu
mutlaka dinlemelisin” demen bile yeterli.
Bir kızla sohbet etmeye ilk başladığında, konuşmanın devamlılığını
sağlamak sana düşer. Her zaman konuşmayı sürdürmeye hazır
olmalısın. Onu da katılmaya teşvik edebilirsin, ama sorduğun bir
soruya kısaca cevap verip susarsa, hazırlıksız yakalanmaman gerekir,
öte yandan, eğer o da konuşmaya katılıyorsa, sözünü kesmeden tüm
dikkatini vererek onu dinlemelisin. Bu hem ona değer verdiğini
hissettirir, hem de sana daha sonra onunla nasıl ve ne hakkında
konuşacağın konusunda çok değerli malzemeler yakalama şansı verir.
Özellikle yakınlaşmanın ilk başlarında sıkıntılı sessizlik dönemleri
gerginlik hissi verebilir; henüz seni yeterince tanımıyorsa kızın kendisini
rahatsız hissetmesi doğaldır. Bu nedenle konuşmayı sürdürmen onun
rahatlaması ve sana yakınlaşması için kilit bir nokta. Daha sonrasında,
rahatlık ve yakınlık hissi sağlandığında ise,

Sayfa | 73

mutlubirask.net
sürekli konuşmaya çalışman gergin olduğunu gösterir ve her ikiniz için de
çok yorucu olabilir. Bu aşamada ara sıra sessizlik iyidir.

“Konserve Konular”ı sadece okuyup geçmen için vermedim. Bu konu


başlıklarını bir konuşmanın akışı içinde denk geldiği yerde kullanabilirsin,
ama asıl amacımız her an kullanılabilecek hazır konu başlıklarına sahip
olmak. Bunun için bir hazırlık yapmamız gerek.

Egzersiz 17: Konserve Konular


Şimdi yapacağımız çalışma tekrarlayarak pekiştirmen gereken bir
egzersiz değil; bir kez düzgün olarak yaptıktan sonra her zaman
yararlanabileceğin bir kaynak oluşturmuş olacaksın. Sadece konserveyi
taze tutmak için son adımı ara sıra tekrarlamanı öneririm.

l. Verdiğim konu listesinden en az 5, en fazla 9 başlık seç.

Tatil Yolculuk Eski günler Filmler


Ünlü Popüler Güncel Kişisel
sanatçılar diziler konular özellikler
Hobiler Kitaplar Bir spor dalı İnsanlar
Sahne Bilimsel Yeni moda Fıkralar.
gösterileri gelişmeler nesneler aneklodlar
Iş-yüç Hayvanlar Sağlık ...
2. Seçtiğin her başlık hakkında 4-5 dakika düşün ve neler
konuşabileceğini not al. Hangi tatilin hangi ayrıntılarından
bahsedebilirsin, hangi yolculuk planını anlatmak ilginç olur,
hangi filmler veya kitaplardan bahsetmek hoşuna gider, hangi
fıkraları anlatabilirsin gibi. Sakın tüm konuşma metnini
oluşturmaya kalkma, sadece kısa notlar alacaksın.

3. Son adım, her başlıkla prova yapmak. Seçtiğin başlıklardan biriyle


başlayalım, önce o konuda aldığın notlara bir göz

mutlubirask.net Sayfa | 74
at. Ana noktaları aklına yazdıktan sonra gözlerini kapatıp bir
kızla konuşacağın bir ortamda olduğunu hayal etmeye başla.
Seçtiğin ortam gerçek hayatında olan ortamlardan olsun, hiç
bulunmadığın bir yeri düşünme. Çevreyi zihninde canlandır, kızı
karşında gör ve son derece rahat ve keyifli bir şekilde konuşmaya
başla. Yalnızsan sesli olarak da çalışabilirsin, ama ortamın uygun
değilse konuşmayı içinden yap. Bu adımı mutlaka hakkını vererek
yapmalısın, sakın öylesine yapıp geçmeye kalkma. Provayı
kendini vererek yaparsan yararını göreceksin. Aralarda biraz mola
verip tüm başlıklarının provasını yap.

Bir konuşma sırasında istediğinde basit bir girişle bir “Konserve


Konu”ya girebilirsin, sonrasında da “Düşünce Gezintisiyle bir konudan
diğerine geçebilirsin. Biraz pratikle çok kolay olduğunu göreceksin.

mutlubirask.net Sayfa | 75
Yedek Kuvvetler
Bu bölümü, konuşmana ilginç bilgiler katabilmen için hazırladım.
Sürekli tuhaf konularda alıntı bilgilerle konuşmak itici bile olabilir, ama
konuşmanın akışı denk geldiğinde aşağıdaki gibi ilginç detaylar konuşmaya
renk katıyor. Ayrıca, verdiğim örnekleri sessizliği kırmak için de
kullanabilirsin; sadece damdan düşer gibi söylememeye dikkat et.
Doğrusu ezber cümlelerle konuşmak doğru bulduğum bir yaklaşım
değil, ama başlangıçta her türlü araçtan yararlanmaya ihtiyacın olabilir.
Verdiğim örnekleri okurken en çok ilgini çekenleri bir kenara not edersen,
bir daha okuyacağın zaman bunlara öncelik verebilirsin. Gerçekten ilgini
çekenler birkaç okumada aklında kalır ve konuşmanın akışına göre uygun bir
zamanda aklına geliverir. Bu bölüm için bundan daha fazla çaba sarf etmene
gerek yok. Sadece ara sıra oku ve ne kalıyorsa kalsın.
• Ortalama bir yetişkinin bedeninde yaklaşık 45 milyar yağ hücresi
bulunur.
• Bir insanda ortalama olarak 2 milyon ter bezi vardır.
• Her 20 kişiden birinin fazladan bir kaburga kemiği vardır.
• İnsanlar vücutlarında 300 kemikle doğuyorlar, ama yetişkin bir insanın
206 kemiği var. Bu süre içinde pek çok kemik birleşerek tek kemik
haline geliyor.
• Doğumda tam olarak gelişmiş olan tek kemik kulaktadır.
• Ortalama bir insan kulağı her yıl 0.025 cm uzar.
• Yenidoğanlar yetişkinlerden daha fazla rüya görürler.
• Yetişkin bir insan vücudu günlük olarak 40 kg oksijene ihtiyaç duyar.
• Sigara içenlerin içmeyenlerden 10 kat daha fazla kırışıklıkları olur.

mutlubirask.net Sayfa | 76
• Sirara tiryakileri içmeyenlerin 2 katı bel ağrısı çekme riski taşıyorlar.
• Astım 18 yaşın altındaki her 15 çocuktan birini etkiliyor.
• Hafıza testi öncesi bir fincan kahve içen yaşlılar kafeinsiz kahve
içenlerden daha iyi sonuçlar elde ediyorlar.
• Anne memesi emmiş olan çocukların IQ puanının diğer çocukların
ortalama 7 puan üstünde olduğu gözlemlenmiş.
• Japonya'da yapılan bir araştırmaya göre orta seviyede alkol tüketimi
IQ seviyelerinin fırlamasını sağlayabiliyor.
• Dünya üzerinde kadınlara kıyasla % 50 daha fazla solak erkek vardır.
• Kadınların kalbi erkeklerinkinden daha hızlı atar.
• Erkekler küçük yazıları kadınlardan daha iyi okuyabilirler.
• Kadınlar tuvaleti erkeklerden 3 kat daha uzun süre kullanır.
• Dünyadaki fakir insanların % 70‟i kadındır.
• Gülümseme en sık kullanılan yüz ifadesidir. Bir gülümsemede 5 ila 53
yüz kası devreye girer.
• En yavaş uzayan tırnak başparmak tırnağıdır, en hızlı uzayan tırnak da
orta parmak tırnağıdır.
• İnsan vücudundaki en hızlı büyüyen doku saçtır.
• Siyah saçlı insanların ortalama 110.000, kızıl saçlıların ise ortalama
90.000 saçı var.
• Kemoterapi tedavisi gören pek çok kanser hastasının saçları dökülür.
Bazılarının saçları tekrar uzadığında farklı renkte ya da dalgalı veya
düz olabilir.
• İnsanlar avuç içlerinde pigment olmayan tek primatlardır.
• Avuç içleri ve ayak tabanlan bronzlaşamaz ve bu bölgelerde hiç kıl
yoktur.

mutlubirask.net Sayfa | 77
• İnsan kalbi kanı 9 metre uzağa fışkırtmaya yetecek basıncı sağlayabilir.
• Her gün 2.700 kişi kalp rahatsızlığından ölüyor.
• İnsanların sağ akciğerleri soldakinden biraz daha büyüktür. Bu, kalbin
konumundan kaynaklanmaktadır.
• Pek çok insan örümceklerden ölümden korktuklarından daha fazla
korkuyorlar.
• İnsanlar genellikle yazıları monitörden bir sayfadan okuduklarından
% 25 daha yavaş okurlar.
• Karbon monoksit bir insanı 15 dakikadan kısa sürede öldürebilir.
• Çalışmalar yavaş fon müziği olduğunda insanların yemeklerini daha
yavaş yediklerini gösteriyor.
• 4 yaşındaki ortalama bir çocuk günde 400'den fazla soru sorar.
• Bir kişi hayatı boyunca ortalama 5 yılını yemek yemeye harcar.
• İntiharların en yoğun olduğu sezon ilkbahardır. Kışın intihar oranları en
düşük düzeydedir.
• İnsanlar genellikle yemekleri, ağızlarının sık kullandıkları elleriyle aynı
tarafında çiğnemeye eğilimlilerdir.
• Tootsic“ filminin adını aktör Dustin Hoffman buldu. Çocukken annesi onu
bu isimle çağırırmış.
• "Fıght Club" filminin çekimleri sırasında Brad Pitt‟in dişinin bir parçası
kırıldı. Pitt bunun karakterine uyduğunu düşündüğünden, film çekimleri
tamamlanana kadar dişini yaptırmamayı tercih etti.
• 1916‟da Charlic Chaplin haftada 10.000 dolar kazanıyordu. Chaplin,
döneminin en yüksek ücretli aktörüydü.
• Charlic Chaplin bir keresinde bir “Charlic Chaplin‟e benzeme
yarışması"nı kaybetmişti.
• “Chicago” filmindeki Billy Flynn rolü ısrarla John Travolta‟ya teklif edildi.
Sonunda rol Richard Gerc‟in oldu.

mutlubirask.net Sayfa | 78
• Meryl Strcep 13 Oscar adaylığı ile bu alandaki rekoru elinde tutmaktadır.
• Sylvester Stallone bir zamanlar aslan kafesi temizlikçisi olarak çalışmıştı.
• Walt Disney başta Mickey Mouse‟un yerine Mortimer Mousc ismini
kullanmaya niyetliydi.
• Alfred Hitchcock‟un “Sapık” filmindeki banyo sahnesinde kan olarak
çikolata şurubu kullanıldı.
• Marilyn Monroe‟nun 6 ayak parmağı vardı.
• Nazi lideri Adolf Hitler‟in tek bir taşağı vardı. (Not: Her şeye bu
kompleksi neden olmuş olabilir mi acaba? Bu arada, yeterince samimi
olmadığın kızların yanında damdan düşer gibi “Hitlerin tek taşağı”
konusuna girmen yakışık almayabilir, buna da dikkat et derim:).)
• Mozart 4 yaşındayken bir müzik parçasını yarım saatte öğrenebiliyordu.
• Makası Leonardo Da Vinci icat etti.
• Leonardo Da Vinci ünlü tablosu Mona Lisa‟yı asla imzalamadı.
• Thomas Edison karanlıktan korkardı. (Ampulü icat etme nedeni bu
olabilir mi?)
• İlk dövme makinası, Thomas Edison‟un sert yüzeyleri kazımak için
yararlandığı cihaz kullanılarak yapıldı.
• Thomas Edison barutla çalışacak bir helikopter tasarladı. Sonuçta
helikopter patlayarak fabrikasını havaya uçurdu.
• Mercanlar çok yavaş büyürler. Bazı mercanlar yılda sadece 1 santimetre
uzar.
• Yunuslar ses dalgalarını kafatasından iç kulak bölgesine aktararak
duyarlar.
• Yunuslar yüzerken uyuyabilirler.
• Bazı yunuslar saatte 40 km hızla yüzebilir.

mutlubirask.net Sayfa | 79
• İnsanlar vb yunuslar zevk için seks yapan yegane türlerdir.
• Büyük beyaz köpekbalığı 6 metrenin üzerinde bir boya sahip
olabilir vc ağırlığı 1.800 kg‟ı bulabilir.
• Limon köpekbalığı her yıl 24.000 kadar yeni diş çıkarır. Tüm
dişleri yaklaşık 14 günde yenilenir.
• Köpekbalıklarının kansere karşı bağışıklıkları vardır.
• Katil balinalar toplu halde yüzerken eşzamanlı nefes alıp verirler.
• Bazı ahtapotlar strese maruz kaldıklarında kendi kollarını yerler.
• En hızlısından bir serbest stil yüzücü saatte ancak 6,5 km gibi bir
hıza ulaşabilir. Buna karşılık bir balığın saatte 110 km hıza ulaştığı
ölçülmüştür.
• Palyaço balığı cinsiyet değiştirebilir. Üreme sırasında bir dişi
ölürse, erkek balık cinsiyet değiştirip başka bir erkekle çiftleşir.
• İstiridyeler de cinsiyet değiştirebilir.
• Denizanası 650 milyon yıldan uzun süredir dünyadadır. Bu
köpekbalıklarından ve dinazorlardan daha öncesidir.
• Ağaç kurbağaları taş gibi donup sonra tekrar çözüldüğünde
hayatına devam edebilir. Donmuşken hayati organlarını korumak
için glikoz kullanır.
• Bir balarısı bir turda 75 kadar çiçeği ziyaret eder.
• Dünyadaki en tehlikeli uçan haşerelerden biri sinektir. Dünyadaki
diğer tüm canlılardan daha fazla hastalık taşır ve bulaştırırlar.
• Sivrisineklerin dişleri vardır.
• Yusufçuk böceği 300 milyon yıldan uzun süredir hiç değişmedi.
• Örümceklerin genellikle 8 gözleri vardır, gene de pek iyi
göremezler.
• Bir örümceğin iskeleti vücudunun dışındadır.
• Avusturalya yengeç örümceği gibi bazı örümceklerin dişileri,
yavruları için kendilerini besin olarak feda ederler.

mutlubirask.net Sayfa | 80
• Bazı kuşların, salgıladıktarı formik asit parazitleri öldürdüğü için
tüylerinin içine karınca koydukları biliniyor.
• Kraliçe karınca öldüğünde tüm koloni de yok olur, çünkü yeni işçi
karıncalar dünyaya gelemez.
• Yeni Zcllanda‟daki tuatara kertenkelesi üç gözlüdür. Gözlerin ikisi
başının ortasında, biri de tepesindedir.
• Border collic en zeki köpek cinsidir.
• Dünyadaki en aptal köpek Afgan tazısıdır.
• Havlayamayan tek köpek Basenji‟dir.
• Ortalama bir şehir köpeği ortalama bir kırsal köpeğinden 3 yıl daha
uzun yaşar.
• Küçük yaşlarında kediler ve köpeklerle haşır neşir olan bebekler
büyüdüklerinde daha az alerji riski taşırlar.
• Kediler yüzden fazla ses çıkarabilir, köpeklerse sadece on kadar ses
üretebilir.
• Aslanlar 2 yaşına kadar kükreyemez.
• Çitalar en hızlı kara hayvanlarıdır, saatte 120 km hızla koşabilir ve bu
hıza 3,1 saniyede ulaşabilirlcr.
• Puma ve leopar en yükseğe zıplayan memelilerdir. 5 metre
yüksekliğe ulaşabilirler.
• Zürafalar kendi kulaklarını dilleriyle temizleyebilirler.
• Koala aslında bir ayı değildir, gerçekte kanguru ve vombala
akrabadır.
• Eşekler her yıl uçak kazalarından daha fazla insanın ölümünden
sorumlular.
• Tavuklar stres altındayken tüylerini dökerler.
• Bir anne tavuk, embriyonun gelişimini sağlayan yumurta kısmının
kabuğa yapışmasını engellemek için yumurtalarını günde 50 kadar
defa çevirir.

mutlubirask.net Sayfa | 81
• 1681 yılında dünyadaki son dodo kuşu öldü.
• Flamingoların pembe olmalarının nedeni kırmızı pigment içeren karides
yemelerindendir.
• Domates ketçabını saçlarını forma sokmak için kullanabilirsin. Sarı saçlı
bazı kişilerde klorlu suda yüzdükten sonra oluşan yeşilimsi rengi
gidermede de işe yarar.
• 8 adet çilek yemek 1 portakaldan daha fazla C vitamini almanı sağlar.
• 150 gramlık bir tutam brokoli 204 adet elmadan daha fazla C vitamini
içerir.
• Elma, gül ailesinin bir koludur.
• % 92‟si sudan ibaret olan karpuzun kökeni, Afrikadaki Kalahari
Çölü‟dür.
• 17. yüzyıldan önce havuçlar pembe renkli olurlardı.
• 30 gram sütlü çikolatada 6 mg kafein vardır.
• Yarım kilo tereyağı yapmak için 30 bardak süt gerekir.

• Karabiber tüm dünyada en yaygın kullanılan baharattır.


• Bambular günde 90 cm‟e kadar uzayabilir.
• Muz insanı mutlu kılabilecek doğal bir kimyasal içerir. Aynı madde
Prozac‟ta da vardır.
• Fakir toprakta daha iyi şarap üretilebilir, çünkü bu durumda asmalar
daha çok “çalışmak” durumunda kalırlar.
• Domates ve salatalık meyvedir.
• Beyaz şarap kırmızı veya beyaz üzümlerden üretilebilir, ama kırmızı
şarap sadece kırmızı üzümlerden üretilebilir.
• Gezegenimizdeki metan gazının % 30‟u evcil ineklerin
çıkardıkları gazdan geliyor.
• İnsan nüfusunun % 13‟ü çöllerde
yaşıyor.

• İstanbul iki kıtaya birden yerleşmiş dünyadaki tek şehirdir.

mutlubirask.net Sayfa | 82
• Her kıtada Roma adında bir şehir vardır.
• Antartika hiçbir ülkeye ait olmayan tek kıtadır.
• Bazen yıldırımlar güneşin yüzeyinden daha sıcak olabiliyor.
• Bir fırtına ıo dakika içinde dünyadaki tüm nükleer silahların
toplamından daha fazla enerji açığa çıkarır.
• 200 kadar yanardağın bulunduğu Japonya, dünyadaki aktif
yanardağların %ıo‟una ev sahipliği yapmaktadır.
• Bir yanardağ 50 km yükseğe kadar kül püskürtebilir.
• Her yıl dünyada 500.000 ölçülebilir yer sarsıntısı gerçekleşiyor.
• Buz dağının suyun altındaki kısmının kütlesi, yüzeydeki kısmının
kütlesinin 7 katı kadardır. Ortalama bir buz dağının ağırlığı
20,000,000 ton kadardır.
• Nil Nehri 6.690 kilometre uzunluğundadır.
• Kamboçya‟daki "Tonle Sap” Nehri yılın yaklaşık yarısında kuzeye
doğru, kalan yansında da güneye doğru akar.
• Dünyada 6.800 kadar dil var.
• Çin‟de Amerika'dakinden daha fazla İngilizce konuşan kişi vardır.
• Dünyada en fazla kişiye istihdam sağlayan yer Hindistan demiryolu
sistemi: 1,6 milyondan fazla çalışanı var.
• Dünyadaki en derin maden East Rand madeni, yaklaşık 3.585
metre derinliğe iniyor.
• İsveç‟in başkenti Stokholm‟deki bir restoran sadece sarımsaklı
ürünler sunuyor. Sarımsaklı cheesccakeleri bile var.
• Belçika‟da sadece çilekler için bir müze var.
• St Louis Missouri‟de bir köpek müzesi vardır.
• Dünyadaki tek patlamış mısır müzesi Amerika Ohio‟dadır.
• Dünyada en fazla müzenin bulunduğu ülke Hollanda‟dır. Sadece
Amsterdam'da 40‟ın üzerinde müze bulunuyor.

mutlubirask.net Sayfa | 83
Hollanda‟da bisikletler için özel trafik şeritleri bulunuyor. Ülkede
üzerinde bisikletlere özel trafik ışıkları olan yaklaşık 17.000 km
bisiklet yolu var.
Kentucky‟de arka cebinizde dondurma taşımak yasaktır.
Alabama‟da kilisede insanları güldürcbilecek bir takma bıyık
takmak kanunlara aykırıdır.
Buckingham Palace‟ın 600‟den fazla odası var.
Las Vegas‟ta kumarhanelerde saat bulunmaz.
Las Vegas dünyada en fazla otel odası olan şehirdir.
Tarafların tescilli kan bağışçıları olması kaydıyla, Paraguay‟da
düello yapmak legaldir.
Finlandiya “bin göller ülkesi” olarak bilinir, çünkü 188.000‟den
fazla göle ev sahipliği yapmaktadır.
Florisant Colorado‟da bulunan bir kayrak taşı içinde fosilleşmiş bir
gül izinin 35 milyon yıllık olduğu söylenmektedir.
En popüler balayı mekanı Hawaii‟dir.
Dünyanın en yüksekten serbest düşüş yapan lunapark treni
Avusturalya‟daki "The Giant Drop”dur. Düşüşü 120 metre
yükseklikten yapar ki bu da 39 katlı bir binanın yüksekliğine
denktir.
Çin Seddi‟nde kullanılan bazı tuğlaları güçlendirmek için pirinç
unu kullanıldı.
Taç Mahal'in inşasında kullanılan malzeme Hindistan'ın çeşitli
bölgelerinden 1.000 filden oluşan bir filoyla getirildi.
Evrende her biri milyarlarca yıldız barındıran 100 milyardan fazla
galaksi vardır.
Güneş Sistemi‟ndeki en büyük yanardağ Mars‟tadır.
Plüton güneş sistemimizde bir uzay aracıyla ziyaret edilmemiş tek
gezegendir.
Venüs saat yönünde dönen tek gezegendir.

mutlubirask.net Sayfa | 84
• Güneş dünyadan yaklaşık 149,6 milyon km uzaktadır ve güneş ışığı
dünyaya 8 dakika 19 saniyede ulaşır.
• Bugüne kadar tek bir uydu bir meteor yüzünden hasar gördü; 1993‟te
Avrupa Uzay Ajansı‟na ait Olympus adlı uydu.
• 1843 yılında geçen Büyük Comet Kuyrukluyıldızının kuyruğu 300
km‟den uzundu.
• Büyük Piramitler eskiden kar gibi beyazdı, çünkü yıllar içinde aşınıp
gitmiş olan parlak bir kalker tabakasıyla kaplıydı.
• Bir Mısır firavunu olan II. Ramses, M.Ö. 1225 yılında öldü. Öldüğünde
96 oğlu ve 60 kızı vardı.
• Eski Mısırlılar dudaklarıyla değil, burunlarıyla öpüşürlerdi.
• Tırnak manikürü 4.000 yıldan uzun süredir yapılıyor.
• Halat çekme, 1900-1920 yıllan arasında Olimpiyat oyunları arasındaydı.
• Yüzyıl Savaşları 116 yıl sürdü.
• Tarihteki en kısa savaş 1896‟da Zanzibar ile İngiltere arasında oldu.
Zanzibar 38 dakika sonunda teslim oldu.
• 1631‟dc iki Londralı İncil basımcısı yanlışlıkla yedinci cmir‟de
olumsuzluk belirten kelimeyi atladılar. Sonuç: Zina yapmamalısın yerine
“Zina yapmalısın." Bu efsanevi kitap “Lanetli İndi” olarak bilinir.
• En genç papa 11 yaşındaydı.
• Herbert Hoover, ABD‟nin 31. başkanı, devlet için çalıştığı 47 yıl boyunca
aldığı tüm maaş çeklerini hayır kurumlarına aktardı.
• 1840‟da ABD başkanlığına seçilen William Henry Harrison, çok soğuk
bir günde Washington'da açık havada düzenlenen göreve başlama
töreninde şapka ve palto giymeyi reddederek yaptığı uzun konuşma
sonucu zatürre oldu. Yeni başkan sadece bir ay görev yaptıktan sonra
öldü.
• ABD Alaska‟yı Rusya‟dan dönümünü 2 centten satın aldı.

mutlubirask.net
Sayfa | 85
• 1819‟da, ABD Florida‟yı Ispanya‟dan 5 milyon Dolarlık borcuna karşılık
aldı.
• Titanic‟in kardeş gemisi Olympic 25 yıl boyunca hizmet verdi.
• 1960ların orta boy bir arabası, bugünün yirmi orta boy arabasının
ürettiği kirliliği tek başına üretiyordu.
• Dünyanın ilk metrosu 1863‟te yapılan Londra Metrosu‟dur. 275
istasyonu var ve 407 km uzunlukta.
• 1858 yazında Londra‟daki Thamcs nehrinde lağım kokusu o kadar
kötüydü ki, parlemento üyeleri Avam Kamarası salonunu terk etmek
zorunda kaldılar. Bu, 2 milyon kişinin tüm lağımlarını nehre
boşaltmalarının bir sonucuydu.
• 1949 yılında teknolojinin amansızca gelişimi hakkındaki tahmininde
Popular Mcchanics dergisi “Bilgisayarlar gelecekte 1,5 tondan daha hafif
olacak” diye yazdı.
• 1800lerin sonlarında, bant üzerinde yürüyen köpeklerin çalıştırdığı
çamaşır makineleri vardı.
• Klima cihazı icat edilmeden önce havayı serinletmek için eşyaların
üstüne beyaz pamuklu örtüler konurdu.
• Fransa‟da XIV. Louis döneminde (17. yy sonu, 18. yy başı) kadınlar
dudaklarını kırmızılaştırmak için limon kullanırlardı.
• 1976‟da California Los Angeles‟ta doktorlar greve gittiklerinde şehirdeki
günlük ölüm miktarı % 18 azalmıştı!
• 1685‟te, Yeni Fransa‟da (Fransa‟nın Kuzey Amerika‟daki koloni bölgesi)
bozuk para sıkıntısı nedeniyle para olarak oyun kartları kullanıldı.
• Metal bulmak zor olduğundan İkinci Dünya Savaşı sırasında verilen
Oscarlar alçıdan yapılmıştı.
• Kadınlar ve erkekler ilk kez 1739‟da Paris‟teki bir baloda aynı tuvaletleri
kullandılar.

mutlubirask.net
Sayfa | 86
• 1976 yılında Janncnc Swift adlı Los Angeleslı bir sekreter resmen 23
kiloluk bir kayayla evlendi. Törene 20‟den fazla insan katıldı.
• Eskiden Prusya adında bir ülke vardı. Ülke, İkinci Dünya Savaşı
sonrasında Polonya, Almanya ve Sovyetler Birliği arasında dağıldı.
• Panama Kanalı'nın yapımı sırasında yaklaşık 25.000 işçi hayatını
kaybetti. 20.000 kadarı sıtma ve sarı hummaya yakalanmıştı.
• 9 Ekim 1950‟de ilk kez televizyonda kahkaha efekti "The Hank McCunc
Show“ adlı bir sitcomda kullanıldı.
• Çakmak kibritten önce icat edildi.
• Daktiloda yazılmış ilk roman Tom Sawycr‟dir.
• Wcb‟dc ilk tescil edilen alan adı (domain name) Symbolics.com idi.
• Jenga dünyada en çok satılan ikinci oyundur. Swahili dilinde Jenga
“inşa etmek" anlamına gelir.
• Şubat 1935‟te piyasaya sürüldüğünden beri, tüm dünyada 200
milyondan fazla Monopoly oyunu satıldı.
• Pac Man oyununun tüm dünyada 10 milyardan çok kez oynanmış
olduğu tahmin ediliyor.
• Hiçbir kağıt parçasını 7'den fazla defa ikiye katlayamazsın.
• Sıradan bir kuşun kalem 55 km uzunluğunda bir çizgi çizebilir.
• Kayıtlara geçen en yüksek ağaç Humboldt Califomia'daki bir sekoya
ağacıdır ve 117 metre uzunluktadır.
• "Happy Birthday" adlı şarkı şarkının haklarını elinde bulunduran
Warner Communications‟a yıllık olarak yaklaşık 2 milyon dolar gelir
sağlamaktadır.
• "The Matrix Reloaded"da 17 dakikalık savaş sahnesi 40 milyon dolardan
pahalıya maloldu.

mutlubirask.net
Sayfa | 87
• 2000 yılında çekilen Tavuklar Firarda“, en çok hamur kullanılmış
animasyon filmidir. Filmdeki hareketli karakterleri oluşturmak için
2.380 kilo hamur kullanıldı.
• McDonalds restoranları her gün 43 milyon müşteriye yiyecek ve içecek
servisi yapıyor.
• 2000 yılında Amerikalılar 20 milyardan fazla sosisli sandviç tükettiler.
• 6oo‟ün üzerinde farklı makarna şekli var.
• Sallanan koltukta hiç durmadan sallanma rekoru 480 saatle
Atlanta Georgia‟dan Dennis Easterling‟e aittir.
• En uzun süre hıçkırma rekoru Amerikalı bir domuz çiftçisine aittir:
Hıçkırıkları 1922‟den 1990'a kadar sürdü.
• Kayıtlara geçmiş en uzun öpüşme 30 saat 45 dakika sürmüştür. Dror
Orpaz ve Carmit Tsubara 5 Nisan 1999‟da İsrail Tel Aviv‟deki bir öpüşme
yarışmasında bu rekora imza attılar.
• En çok çocuk doğurmuş olan kadın, 69 çocuklu bir Rus köylüsüydü.
• Vendee Dünya Turu yat yarışında Ellen Macarthur 94 günde 36‟şar
dakikalık 891 kısa uykuyla yolu tamamladı.
• Wimbledon tenis turnuvasında yapılan 650'nin üzerindeki karşılaşmada
42.ooo‟dcn fazla top kullanıldı.
• Oyun kartlarındaki her papaz aslında tarihteki birkralı temsil eder:
Maça Kral David, Sinek - Büyük Alexander, Kupa - Charlemagne, Karo -
Julius Cacsar
• Wcndy adı “Peter Pan“ kitabı için uydurulmuş bir addır.
• Jeep (jip) adı, ordu tarafından kullanılan “General Purpose (genel
amaçlı)“ araçların kısaltma adından gelmektedir: G.P.
• Hispania, Ispanya‟nın Roma dilindeki adı, “tavşanlar ülkesi"
anlamındadır.

mutlubirask.net
Sayfa | 88
• "Al dcnte" terimi "diş‟e" anlamına geliyor. Makarnanın biraz sıkı olması
ve dişe belli bir direnç göstermesi, ama aynı zamanda yumuşak olması
gerektiğini ifade ediyor.
• Colgate İspanyolca konuşulan ülkelerdeki diş macunu pazarına girerken
ciddi bir engelle karşılaştı. Colgate buralarda “git kendini as” anlamına
geliyor.
• Chevrolet, yeni model arabası için "Nova" ismini buldu ama sonra
arabayı Latin Amerika'da satamayacakları anlaşıldı... Çünkü "Nova",
İspanyolca'da "gitmez" anlamına geliyordu.
• Lalc‟nin İngilizce'deki karşılığı olan “tulip" kelimesi “türban"
kelimesinden geliyor.
• Arnavutluk‟ta başını öne arkaya sallamak “hayır", sağa sola sallamaksa
“evet” anlamına gelir.
• Massachusctts‟deki Boston Üniversitesi Köprüsü, bir uçağın altından
giden bir otomobilin altından giden bir trenin altından giden bir tekne
görebileceğin dünyadaki nadir yerlerden biridir.
• Indiana Ünivcrsitesi‟ndeki ana kütüphane her yıl 3 cm kadar çöküyor,
çünkü bina inşa edilirken mühendisler binayı dolduracak tüm o
kitapların ağırlığını hesaba katmayı atlamışlar.
• Pentagon‟da ihtiyaç duyulanın iki katı tuvaletler bulunur. 1940larda inşa
edildiğinde Virginia eyaletinde hala zenci ve beyazların ayn tuvaletleri
kullanmamasını gerektiren ayrımcı kanunlar geçerliydi.
• Castavvays Travel, Houston bölgesindeki bir seyahat acentası,
Meksika‟daki Cancun'a tamamen çıplak bir uçuş sunuyor. Uçak seyir
yüksekliğine ulaştığında tüm giysilerinizi çıkarıp kabinde
dolaşabilirsiniz.
• Amazon‟da yaşayan Uape yerlileri, ölen akrabalarının küllerini alkolle
karıştırır ve tüm aile ölenlerin hatıralarıyla karışımı içer.
• Senin doğum günün dünyadaki en az 9 milyon kişinin daha doğum günü.

mutlubirask.net
Sayfa | 89
• Piyasaya çıkan filmlerin yarıdan fazlası 17 yaş altı izleyicilerin yanlarında
yetişkin olmadan izlemeleri sakıncalı gruba giriyor.
• Masanın üzerinde elini koyduğun yerde 10 milyon bakteri var.
• Kafeinin kimyasal adı: 1,3,7-trimetilzantihin
• Deri malzeme aslında kokusuzdur. Deriden gelen koku tabaklama
sırasında kullanılan maddelerden kaynaklanır.
• Sıcak havada bir beyzbol topu soğuk havadakinden daha uzağa gider.
• Kırbacın ucu o kadar hızlı hareket eder ki, ses duvarını aşar. Kırbacın
şaklaması aslında minik bir sonik patlamadır.
• Bir milyar saniye yaklaşık 32 yıldır.
• Grip iğneleri 100 seferden sadece 70‟inde işe yarar.
• Zehirlenmelerin % 6o‟ı evlerde gerçekleşiyor.
• Karbon monoksit ve diğer tehlikeli gazlar nedeniyle, yangın dumanı
ateşin kendisinden daha fazla insanın ölümüne yol açmaktadır.
• Çoğu ruj balık pulu içerir.
• Balonlu çiklet kauçuk içerir.
• Öpüşmek diş çürümelerini azaltmaya yardımcı olabiliyor, zira fazladan
salgılanan tükürük ağızın temiz kalmasına destek oluyor.
• Bir tek cam şişeyi geri dönüştürerek tasarruf edilen enerji miktarı, 100
vvattlık bir ampulü 1 saat boyunca yakmaya yeter.
• Yalnızca bir adet alüminyum konserve kutusunu geri dönüştürerek, bir
televizyonu 3 saat çalıştırmaya yetecek kadar enerji tasarruf edilebilir.
• John Van Wormcr, bir sabah bir şişe sütü düşürünce şişe kırıldı ve süt
her yere döküldü. Bunun üzerine Van Wormer karton süt kutusunu icat
etti.
• Nike firmasının kurucularından Bill Bovvcrman, ilk ayakkabı fikrini bir
waffle makinesinde bakarak oluşturdu. Bu ona

mutlubirask.net
Sayfa | 90
ayakkabıları daha hafif yapmak için kare zikzaklı taban kullanma fikri
vemişti.
• 1886'da Coca-cola ilk kez Atlanta Georgia'daki bir eczanede bardağı
5 centtcn satışa sunuldu. Coca
- cola‟nın formülünü John Pembcrton
adlı bir eczacı bulmuştu.
• Coca-Cola ilk ortaya çıktığında kokain (çoçaine) içeriyordu.
• Pepsi, adını orijinal içeriğindeki sindirime yardımcı olduğu söylenen
pepsin adlı maddeden alır.
• Amerika‟daki her 4 çocuktan biri fazla kiloludur.
• Amerika‟da 10 yaşındaki kız çocuklarının yüzde sekseni diet yapıyor.
• Tüm Amerikalıların sadece % 55‟i güneşin bir yıldız olduğunu
biliyor.
• Amerika‟daki tüm kağıt paraların % 95'indc kokain izleri bulunuyor.

Sayfa | 91
mutlubirask.net
Eğlenceli ve Komik Olmanın Sırları

Her zaman söylerler, "kadınlar kendilerini güldüren erkeklerden


hoşlanır" diye. Tek başına yeterli olmamakla birlikte mizah, insanları ve
özellikle kızları kazanmakta etkilidir. Konuşmanın eğlenceli olması
gerektiğini daha önce de vurgulamıştım, ama komik olmakla ilgili birkaç
detayı burada vermek istiyorum.

Tabii ki "komik ol" demekle kimse komik olmaz. Zaten mesele “komik
olmak” değil, insanları güldürebilen biri olmak. Çok basit bir formüle
indirgemek mümkün değil, ama mizah konusunda yapılan çalışmalar
sonucunda insanların nelere güldükleri listelenmiş. İşte komikliğin faktörleri:

1. Sürpriz: Mizahın en yaygın olarak kabul edilen şartı. Bir fıkranın


sonunu tahmin ediyorsan gülecek bir şey yoktur. Beklenmedik olan, bizi
şaşırtan şeylere güleriz. Bu yüzden zamanlama komedinin en önemli
parçalarından biridir.

2. Üstünlük: İnsanlar genellikle kendilerini başarılı ve üstün


hissettiklerinde gülerler. Kendimizi küçük düşmüş hissettiğimizde gülmeyiz,
ama başkalarının sakarlıklarına ve aptallıklarına güleriz. Farklı kültürlerle
alay eder ve onların tuhaflıklarına güleriz. Karşındaki kişilerin hatalarına
takılarak gülebilirsin, ama esprilerinle kendilerini kötü hissetmelerine neden
oluyorsan senden uzaklaşacaklardır. Esprilerinin karşındakileri
gücendirmemesine dikkat et

3. Tutarsızlık ve kararsızlık: İnsanların tutarsızlıklarını


gizleyemedikleri durumlara güleriz. “Bozuntuya vermemeye” çalışanlara
güleriz. Şimdiye kadarki üç faktörü bir araya getirirsek; özellikle beklenmedik
bir anda zor durumda kalıp şaşkınlaşmış kişilere ve onların tuhaf
davranışlarına güleriz.

mutlubirask.net
Sayfa | 92
4. Abartı: Mizahta abartı iki amaçla kullanılır; sürpriz yaratmak ve
gerçek dışılığı vurgulamak. Gözümüzde canlandırdığımızda gerçekle
uyumsuzluğunu fark ettiğimiz şeyler bize gülünç gelir.

Bir espri yaparken ya da bir fıkra anlatırken dikkat edeceğin birkaç nokta
var. Birincisi; fıkranın sonundaki komik cümleyi söyledikten sonra
konuşmaya devam etme, bırak insanlar güleceklerse gülsünler. Konuşmaya
devam etmen ya da espriyi açıklamaya kalkışman berbat bir etki yapar.
İkincisi; komik bir şey söyleyeceğin zaman kısa bir duraklaman ve biraz
farklı bir ses kullanman etkiyi güçlendirir. Üçüncüsü; gereksiz detaylarla ve
uzun uzun anlatma, sadece gerekenleri verdiğin kısa bir anlatım her zaman
daha vurucudur. Dördüncüsü; akıcı ve keyifli bir şekilde anlatamayacaksan
hiç başlama. Gerekirse yalnız başınayken egzersiz yaparak bir fıkrayı nasıl
anlatacağını ya da bir espriyi nasıl vurgulayacağını tam olarak oturtabilirsin.
Her zamanki gibi, burada

mutlubirask.net
Sayfa | 93
da bu işi iyi yapanları gözlemleyerek ve onların yaptıklarını uygulayarak
kendini geliştirebilirsin.

Woody Allen, stand-up komedyenleri için “komik şeyler yapan birileri


değ il, bir şeyler yapan komik birileri" oldukları yorumunu yapmıştı. Yani
ne yaptığın değil nasıl biri olduğun önemli. Bu çok dikkat çekici bir nokta:
Birlikteyken insanların iyi vakit geçirdiği ve eğlendiği biri olmak istiyorsan,
önce sen iyi vakit geçiren ve eğlenen biri olmalısın. Sıkıntılı ve kasıntı birinin
yanında kimse eğlenceli zaman geçiremez. Bunun için, sıkıntıları
büyütmekten vazgeçmeye, hayata eğlenceli bir gözle bakmaya ve her gün
gülecek yeni şeyler aramaya başla. Hoşuna giden fıkratan not al ve ilk fırsatta
anlat. Seni güldüren filmleri anlat. Komik şeylere gülüp geçme, onları
repertuarına katmaya bak.

Komedi filmleri, mizah dergileri, karikatür ve fıkra kitapları... Hayatında


mizaha yer aç; çünkü iyi bir espri anlayışı ve hayata gülebilmek, kendine
güveni olan mutlu bir insan olduğunu gösterir. Bir insanda bunun kadar
çekici pek özellik yoktur. Bana inanmıyorsan komedyenlerin nasıl kızlarla
çıktıklarına bir bak!...

Andy Lee: Megan Gale


David Spade: Heather Locklear, Lara Flynn Boyle, Kristy Swanson
David Wulliams: Emily Scott, Patsy Kensit, Lisa Snowdon
Hunk Azuria: Helen Hunt
Ben Stiller: Christine Taylor
Barry Humphries: Lizzy Spender
Sacha Baron Cohen: Isla Fisher
Woody Allen: Mia Farrow, Diane Keaton
Peter Sellers: Britt Ekland
Jim Carrey: Jenny McCarthy, Lauren Holly, Renee Zellweger

İstersen listedeki bayanlara internetten göz atabilirsin. Bunlar dünya


çapındaki örnekler. Biliyorsun, Türkiye‟deki tablo da pek farklı değil...

mutlubirask.net
Sayfa | 94
Acil Durum Rezervleri
Bunu özellikle birebir eğitimlerde defalarca söyledim, gene
söyleyeceğim: Hazır cümleler asla ana malzemen olmamalı. Ezberlenmiş
cümleler, ne kadar ustalaşırsan ustalaş hep eksik hissetmene neden olur;
çünkü sırf ezberden gidersen kendi kaynaklarından kopuk kalırsın ve
istediğinde de onlara ulaşamazsın. Dikkat et; şu ana kadar sana verdiğim
tüm egzersizler kendi kaynaklarına kolayca ulaşmakta ustalaşmanı
sağlamaya yönelikti. Bu başlangıçta biraz emek ister, ama verdiğin
emeğin karşılığında her durumda kullanabileceğin iletişim yetenekleri
kazanmış olursun.

Şimdi madalyonun öbür yüzüne bakalım: Bir çocuk bisiklet sürmeye


alışana kadar dengesini sağlamakta ona yardımcı olan fazladan bir çift
tekerleğin yararını kimse yadsıyamaz. İletişim konusunda ustalaşana
kadar, aşağıda sana vereceğim örneklerden yararlanabilirsin. Durum
tam denk gelir de uygun düşerse bu örnekleri aynen kullanmanda
sakınca yok. Bunlar benim örneklerim, dolayısıyla senin tarzına uyup
uymayacağına sen karar vermelisin.

Benim önerim, cümleleri ezberlemekten çok nasıl şeyler


söyleyebileceğini kafanda canlandırabilmen için bu cümlelere göz
atman. İstersen farklı durumlarda kullanmak üzere kendi örneklerini
oluşturmaya başlayabilirsin.

Verdiğim örneklerin hepsinin ancak belli şartlarda


kullanılabileceğini, her durumda kullanılacak genel kalıplardan uzak
durduğumu göreceksin. Zaten senin yapman gereken de bu: Her
durumda kullanılacak kalıp cümleler ezberleme; gözlerini açık tut,
bulunduğun duruma bak ve söyleyebileceğin uygun bir şeyler bul.
Yaratıcılığın ona şans tanırsan gelişir.

Genel olarak doğrudan bir kıza gidip onunla tanışmak için


kullanacağın cümlelerin bazı özellikleri olması yararlıdır. Bunları şu
şekilde ele alabiliriz:

Sayfa | 95
mutlubirask.net
ı. Komik, eğlenceli

2. Şaşırtıcı, merak uyandırıcı

3. Cevap verme isteği uyandıran

4. Mevcut durumla ilgili


İlk üçünü açıklamaya gerek yok. Doğal olarak eğlenceli, ilginç ve katılma
isteği uyandıran bir konuşma başlatmak istiyoruz. Son madde ise genelde kız
tavlamayı iş haline getirmiş erkeklerin atladıkları noktadır. Her durumda
kullanılabilecek ezber kalıplar asla mevcut durumu inceleyip kızın kendisini
nasıl hissettiğini ve neler düşündüğünü yakaladığında söyleyeceklerin kadar
çarpıcı bir etki yapmaz. Ezber cümleler her zaman daha yapay ve soğuktur.
Onun için iyi bir İletişimci olmanın temel kuralının iyi bir gözlemci olmak
olduğunu asla aklından çıkarmamalısın. Göreceksin ki fırsatları
değerlendirmeye açık olduğun sürece her ortamda ve her durumda kızlarla
rahatça tanışabilir ve konuşabilirsin.

mutlubirask.net
Sayfa | 96
Açılış Cümleleri:
Öncelikle şunu söyleyelim. Bir kızla konuşmaya başlamanın en etkili
yollarından biri ikinizin bulunduğu durumla ilgili bir yorumda
bulunmaktır. Bunu yapabilmenin yolunun iyi bir gözlemci olmaktan
geçtiğini vurgulamıştık. İşte bunun için sana önerim bir ortama girdiğinde
insanları incelemen ve ne ile uğraştıkları an hakkında gözlemler yapman.

Bunun için benim sık sık yaptığım şey, girdiğim ortamlardaki insanlara
bakıp, kendime,
*Şu anda ne yapıyor?"
"Ne düşünüyor?"
“Keyfi nasıl? Nasıl hissediyor?"
gibi sorular sormaktır. Eğer bunu yaparsan insanlarla konuşmaya
başlamanın ne kadar kolay olduğunu fark edeceksin. Ayrıca bir kıza bir
gözlemle yaklaşmanın en büyük artısı seni reddetme ihtimalinin neredeyse
hiç olmamasıdır, çünkü kızın zaten uğraştığı bir şey hakkında
konuşuyorsun, damdan düşer gibi gelmedin.

Şimdi bu bahsettiğim açılışa bazı örnekler verelim:


Mağazada:
Diyelim bir mağazadasın ve kendine şapka bakan bir kız gördün. Kız
tam şapkalara bakarken, sanki sana sormuş gibi:

“Eğer çılgın ve enerjik bir kızsan soldaki turuncu (dan, „karizmama


önem veririm ben‟ diyenlerdensen o zaman koyu yeşil parlak taşlı olan"
diyebilirsin. Kız şaşırıp sana bakıp gülümseyecektir ve seni reddetme
ihtimali diye bir şey de yok, çünkü sen ona bir şey teklif etmedin. Ayrıca
zaten kafasından geçenle ilgili bir yorumda bulundun dolayısıyla onunla
tanışmaya çalışan birisi görüntüsünde değilsin. Sonra “Bu arada ne iş
yaptığına göre de

mutlubirask.net Sayfa | 97
hangisinin daha çok yakışacağı değişir. Yani eğer Bankacı ya da
avukatsan İkincisi daha iyi, ama eğlence sektörü ya da reklamcılık gibi bir
şeylerle uğraşıyorsan turuncu olan daha iyi gider. Ne iş yapıyorsun?"

Diyelim ki kız "İlaç firmasında satış mümessiliyim" dedi.

“Anlaşıldı,o zaman yeşil olanı alsan iyi olur; umu aslında turuncuyla
gidip ilacı satacağın doktorun gözlerini kamaştırıp satış rekoru da
kırabilirsin :). Bu arada normalde ilaç kullanmayı sevmem ama geçen
gün başıma ilginç bir olay geldi...” diyerek hikayene devam edebilirsin.

Ya da alışveriş sırasında iki gömlek arasında kararsız kalmış gibi,


yanındaki kıza onun fikrini sorabilirsin. “Merhaba. Kararsız, kaldım da,
dışardan birinin fikrine ihtiyacını var. Sence bunlardan hangisi daha
güzel?" gibi bir soru sorduğunda bir sohbetin ne kadar kolay
başlayabildiğim göreceksin.

mutlubirask.net

Sayfa 1 98
Okulda:

Okuldaki insanlarla ortak noktan daha çok. Bunun için onlarla sohbete
girebileceğin konu sayısı da çok fazla, çünkü muhtemelen bu kızları sen
birden çok kez görüyorsun.

Sınıfındaki bir kızla tanışmak istiyorsan ve seni zaten önceden fark


ettiyse, birbirinizin önünden geçerken gülümseyip “Günaydın” desen bile
sonra onunla konuşmak için zemin hazırlamış oluyorsun. Tabii işleri biraz
daha ilerletmek ve önemli bir adım atabilmek istersen, durup öğrendiğin
konuşma becerilerini kullanarak kızla konuşmaya da başlayabilirsin. Bunun
için “Günaydın” deyip gülümsedikten sonra kıza bir soru sorsan yeter: “Ya
merak eltim. Biz. birbirimizi İktisat derslerinde mi görüyoruz yoksa
Türkiye Ekonomisi mi çıkaramadım?” (Gülümse)

Kız: “Bilmiyorum ki... Herhalde Türkiye Ekonomisiydi.”

Sen: "Ahh... O zaman sen de son sınavda dükülenlerdensindir...

“ Kız: “Ya, evet özellikle son soru acayip zordu.”


Sen: “Evet, bir soru için 4 tane boş kağıt verdikleri bir sınav daha önce
sadece bir kere olmuştu. 4 sene önce hocası bizden nefret eden bir
matematik dersimiz, vardı. Özellikle benden nefret ediyordu bu arada.
Hoca bizi görünce hakkaten cinnet geçiriyordu. Her gördüğümüzde adamı
çıldırtacak bir şeyler yapardık...” diyerek hikayeni anlatıp “Sonunda adam
bize cevabı çıkmayan bir soru sormuştu ve soru 60 puan değerindeydi.
Yani yapamazsan soruyu kalıyorsun. Onun için herkes 1 defter işlem
yapmıştı ama sonuç çıkmıyordu tabii ki:)...”

Kız: “Hehehe hihihi.”

Sen: “Neyse, bu arada Ben Harun...”

mutlubirask.net

Sayfa | 99
Kız: “Ben de Demet.”

Sen: “Memnun oldum. Derste görüşürüz.”

Kız: "Görüşürüz..."
Benzer bir çok senaryo olabilir. Mesela bir kızı hiç tanımıyorsun ve
arkadaşlarıyla kantinde oturuyor. Yine gözlemledin ve gördün ki tabu
oynuyorlar.

Yanlarına gidip, “Merhaba uzun zamandır aklıma takılan bir şey var,
şimdi sizin tabu oynadığınızı görünce gelip sormalıyım diye düşündüm.
Siz tabu oynarken aynı tubudakiki 2 kişi beraber yaşadıkları olayları
kelime anlatmak için kullanabiliyorlar mı? Yoksa yasak mı?

Kızlar “Biz genelde yasaklıyoruz onu, çünkü hepimiz birbirimizi çok iyi
tanıyoruz.”

Sen: “Dışarıdan da çok belli oluyor zaten birbirinizi iyi tanıdığınız.”

Kızlan “Nasıl belli oluyor?"


Sen: “Yani yanınıza gelirken ilk dikkatimi çeken şey hepinizin aynı
şekilde oturuyor olmasıydı, hatta mimiklerinize bakınca özellikle -sen ve
sen- o kadar benzediğinizi düşündüm ki. Bak ellerinizle kartı tutuşunuz
bile aynı.”

Kızlan “Aaa, evet... Çok ilginç.”

Sen: “Sevgililer ve çok yakın arkadaşlar birbirine çok benzerler derler.


Hatta bir zamanlar çok sevdiğim bir kız arkadaşım vardı. Yani arkadaş
kız. Kız siyah saçlı kuru kaşlıydı, beni yürüyorsunuz zaten. Burun, kulak,
yiiz uzaktan alakası yok. Benimki kanca onunki hokka. Ama resmimize
bakan herkes „Aa ne kadar

mutlubirask.net

Sayfa | ıoo
benziyorsunuz' derdi" vs vs vs.
" Herneyse, tanıştığımıza nıemnun
oldum. Ben Harun. Tabi kızlarla bir gün tabu oynamak isterim :)."

Sonra tek tek her birinin ismini alırsın ve görüşürüz dersin.


Bunları yaparken başarını belirleyecek kilit bir nokta var.
Söylediklerini iyi tepki alacağından emin olarak söylemen. İyi tepki
alacağına güvendiğin sürece karşındaki insanlar sana iyi tepki verecektir.
Açılışların sırrı budur. Eğer şu ana kadarki egzersizleri hakkını vererek
uyguladıysan zihninin yeni konular üretme becerisinin kat be kat
arttığını göreceksin ve ağzından çıkacak şeyin iyi olacağına güvendiğin
sürece insanlarla rahatça tanışman artık çok kolay olacak.

Tatilde:
İçecek sırasında bekliyorsunuz ve kız ne alacağına karar vermeye
çalışır gibi içeceklere bakıyor. Kıza dönüp: “Kafan biraz karışmış gibi
görünüyorsun. Nasıl bir şey var aklında? Meyve suyu gibi mi yoksa
gazlı bir şey mi? Alkollü mü, alkolsüz mü?”

Kız gülümseyecek ve cevap verecek. Neden mi? Çünkü kimsenin


yapmadığı bir şeyler yapıyorsun ve bunu gayet rahat ve keyifle,
gülümseyerek yapıyorsun. Bütün bunlar kendine güvenini gösteriyor.
Sonra devam edersin...

"Eğer tropikal ve rahatlatıcı bir şeyler istiyorsanız size şöyle bir


şey önerebiliriz hanımefendi. Hadi ama, ilk defa içecek satıyorum,
bana biraz yardım et:)."

Ya da havuz başında oturuyorsunuz ve kız karşı şezlongda oturuyor.


Sen kıza bakıyorsun, kız da sana, ama bir şey yapamıyorsun. Ne
demiştik, ilk olarak yapacağımız şey ortamı gözlemlemek.

mutlubirask.net Sayfa | ıoı


Baktın ki kız gazete okuyor. Kızın yanına doğru git ve de ki “Spor ekini
okumuyorsan alabilir miyim? Kızlardan gazete almanın en güzel yolu bu,
gazeteyi hemen alabiliyorsun, çünkü hiçbiri spor ekini okumuyor :).
Mesela şu anda okuduğun burçlar bölümünü (gözlem!) istesem
muhtemelen vermezdin değil mi ?"

Bu noktada eğer “Primer Çekicilik Faktöri"nü uyguluyorsan, kendinden


emin adımlarla kızın yanına gittiysen ve bu tarz bir konuşma başlattıysan,
kız gülümsüyor ve seninle konuşmak istiyor olacak. Ondan sonra “Bu arada
Terazi burcunda bugün ne diyor?" deyip bir sohbete girebilirsin.

Oto büste:

Otobüstesin, sıkış tıkış gidiyorsunuz ve kızın camdan dışarı baktığını


fark ettin. “Buranın manzarası o kadar güzel ki insan bakarken birazdan
havasızlıktan boğulacağını bile unutuyor" Anahtar sorular “Kız ne
yapıyor? Kız ne düşünüyor?" Bunları iyi gözlemlediysen, kızın dönüp sana
vereceği cevap güzel bir tebessüm ve “evet, hakkaten” gibi bir şeydir. Ve
böylece kızla tanışmış olacaksın.

mutlubirask.net

Sayfa 1102
Yalda:
Diyelim ki yolda yürüyorsun ve karşıdan bir kız geliyor.
Yine gözlem yeteneklerini devreye sokarak kolayca bir şeyler
söyleyebilirsin.

Diyelim ki kızın üzerinde bir t-shirt var ve üzerinde “Carpe Diem


(Anı Yaşa)" yazıyor.

“Bir saniye, t-shirtün hakkında bir yorumum var. Çok yakın bir
arkadaşım „anı yaşamaya‟ o kadar çok inanırdı ki bu t-shirtün
aynısından 8 tane almıştı. Her renkten vardı ve en fazla 2 günde bir
bunları giyerdi. Görenler onu 'Carpe Diem‟ diye çağırırdı. Günün
birinde sormuştum, nedir seni bu kadar çeken bu mesaja diye.
Herkesin düşündüğü gibi paraları saçmak, çılgınca eğlenmek değil
benim için „Carpe Diem‟ demişti. „Her sabah uyandığımda ve üzerime
bu t-shirtü geçirip aynada kendime baktığımda, hayatımın aslında
ne kadar kısa olduğunu fark ediyorum ve aklımı kurcalayan ne
varsa bir kenara atıp yepyeni bir güne başladığımı hissediyorum...‟ ”

Kız; “Evet evet...”


Sen: “Peki sen niye bu t-shirtü giyiyorsun?"
Kız; “Ben de aynı şeye inanıyorum. Bence hayat üzülmek için çok
kısa.”

Sen: “Dünyada kaç gün yaşadığımızı biliyor musun?‟

Kız; “Hayır, kaç?”

Sen: “Sence kaç bin gün yaşıyoruz?"

Kız; "Herhalde 100-150 bin yün yaşıyoruzdur.”

Sayfa 1103

mutlubirask.net
Sen: "Ben de öyle düşünüyordum. Ta ki bir gün oturup hesaplayana
kadar. Ortalama 80 yıl yaşadığımızı düşünürsek. 80x365=29.200
günümüz var toplam. Tabii uyuduğumuz, yemek yediğimiz ve işte
geçen zamanı saymıyorum bile...‟‟

Kız; “Wow~."

Sen: “Bu arada ben Harun..."

Cafede:
Diyelim bir cafede çalışmak için oturuyorsun ve yan masada da bir kız
tek başına oturuyor.

Bir iki saniye kızı gözlemledin ve sıkılmış olduğunu gördün.


“Bekletilmeyi sevmiyorsun galiba..."
diyerek konuşmaya girebilirsin. Sen kendinden emin olduğunsürece ya
gülümseyip “Evet" diyecektir, ya da yine gülümseyip "Yok, onun için değil"
gibi bir şey diyecektir. Sen de bunun üzerinde tam olarak onun oturduğu
masada oturan ve gelmesi gereken kişi gelmediği için çıldırıp cep
telefonunu aşağı atan bir kızla ilgili hikayeni anlatabilirsin.

Ya da kıza baktın ve bilgisayarıyla çalıştığını gördün. Dönüp “İnternet


çalışıyor mu?" diye sorabilirsin. Sonra devam edersin: “Buraya ben de
gelip sürekli çalışıyorum ve ben geldiğimden beri internetlerine bir şey
oldu. Genelde ben geldiğimde internet kesiliyor. Onun için merak ettim
acaba interneti kesmeyi yine başarabildim mi diye :)." Gülümsenecektir.
Buradan sonra konuyu değişik noktalara çekebilirsin. ÖğleÖğ saati olduğunu
ve mola zamanının geldiğini söyleyip ne işle uğraştığını sorabilirsin, ya da
önündeki pastanın güzel olup olmadığını sorup oradan yola çıkarak başka
bir konuya girebilirsin. Sen kendinden emin ve rahat olduğun sürece geri
kalan şeyleri pek de önemsemene gerek yok.

mutlubirask.net
Sayfa 1104
Bundan sonra karşılaşacağın durumların çoğunda ne yapman
gerektiğini biliyorsun. Karşı tarafı gözlemle.

Kız ne ile uğraşıyor?


Ne düşünüyor?
Nasıl hissediyor?
Ne giyiyor? Elinde ayağında, saçında başında yorum
yapabileceğin bir şey var mı?

Bir süre kızlarla konuşma hedefini bir kenara bırakıp özellikle bunları
gözlemlemeni öneririm. Bunu yaparsan her ortamda kızlarla rahatça
konuşmaya başlayabileceğin binlerce yol olduğunu göreceksin. Bu
yollardan hayatında en sık yaşadıklarını bir kenara not edip, bu
durumlarda işine yarayacak standart açılışlar kullanabilirsin. Mesela
ben eğer bir süpermarketteysem ve içeçek reyonunda ne alacağına
bakan tanışmak istediğim bir kız görürsem yanına gidip "Bence bu en
güzeli. İçinde bira yaparken kullanılan şeyden var. Hmn bir saniye
bakayım. Hah, malt. Ama tadı bira gibiymiş diye bir şey çıkarma
buradan. Daha çok millcshake gibi...” Muhabbete devam...

Bu öğrendiklerine diğer egzersizleri ve “Çarpıcı Etki”dc öğrendiklerini


de katınca her insanla rahatça diyaloga girebildiğini göreceksin. Onun
için hiçbirini atlama ve hepsi üzerinde düşünüp kendi hayatında nasıl
kullanabileceğini etüd et.

Zor Durum Kurtarıcıları:


Bu bölümde farklı durumlarda kullanabileceğin ve yeni tanıştığın
bir kızın yanındayken işine yarayacağını düşündüğüm örnek cümleler
vereceğim. Bildiğin gibi, bunlar sadece neler söyleyebileceğin
konusunu kafanda netleştirebilmen için verdiğim örnekler. Zamanla,
bulunduğun durumu gözlemleyerek kendi tarzını geliştirmeye
alışacaksın.

mutlubirask.net Sayfa 1105


Kekelersen:

"Canlı yayında böyle şeyler oluyor."

"Hayır kekelemedim, kuş dili konuşmayı öğreniyorum."

"Aslında hiç ke-ke-ke-le-le-me-me-mem."

Takılıp yere düşersen:

"Buna oturalım mı?”

"Yerde bir şey gördüm de, yakından bakmak istedim."

"Evet, ilgi çekmek için bu tuhaf bir yol, ama işe yarıyor."
"Düştüğü yerden kalkıp yola devam edebilenlere her zaman saygı
duymuşumdur. Kendimi geliştiriyorum."

Üzerinde leke varsa:

"Yeni bir m(xlu akımı başlatmayı deniyorum. Bana katılır mısın?

"leke mi? Tezgahtar bana bunun t-shirtün deseni olduğunu söylemişti."

Elindeki bir şeyi düşürürsen:

Geyik: "Zaten bırakıcaktım."

Bilim adamı edasıyla: “Hımmm... Yerçekimi hala aynı şiddette." "İşte

bunu yerçekimi deniyor. Sakarlık diyenlerde var tabii." Onun ayağına

basarsan:

"Kendimi affettirmek için ne yapabilirim?"

"Pardon... Sen de bana bir kola ısmarla, ödeşelim."

mutlubirask.net
Sayfa 1106
Yalancı durumuna düşersen:
"Tarafsız olarak yargılanma hakkımı istiyorum.‟‟
"Açıklayabilirim... Yani, sanırım açıklayabilirim, ama her zaman
her şeyi açıklamak mümkün olmuyor."

"Her şeyi açıklayabilirim, ama önce sen açıklamayı bir dene.”


Onun adını unutursan:
"Bazı insanlar adlarını tersten kolayca söylerken bazıları
zorlanıyorlar. Sen yapabilir misin?"

"Adının kaç puan ettiğini biliyor musun? Her harf alfabede kaçıncı
harf olduğuna göre puanlanıyor, sonra da hepsini topluyorsun. Gel
şeninkini birlikte hesaplayalım. Şu kağıda büyük harflerle ilk adını
yaz."

Onun adını yanlış söylersen:


Ciddi: "Bu isimde bir tanıdığım var da... Buna onu hatırlatıyorsun."

Espriye sığınarak: "Biliyorum biliyorum, sadece seni denemek


istedim."

Yolda karşılaştığınızda tanıyamazsan:


Ciddi: "Çok değişmişsin, kilo mu verdin?"
"İnanamıyorum, gerçekten sen misin? Harika görünüyorsun,
saçlarını mı değiştirdin?"

Geyik: "Göz kamaştırıcısın... Gözlerim kamaştığı için yüzünü


seçemedim. Hala net göremiyorum..."

mutlubirask.net
Sayfa 1107
Telefonunu almak için:
Cep telefonuna kaydetmeye
hazırlanarak önemsemez bir
tavırla: “Numaran neydi?"

“Telefon numarasını ver-


mekten korkan kızlardan
değilsindir umurum.”

"önce sen benim numaramı


yaz istersen.”

“Sohbet harika. Ama


benim şimdi kaçmam gerek.
Sonra devam edelim. Benim
tarifem çok uygun, boşuna
sana yazmasın. Seninki
Turkcell miydi? 0532...?“

Geyik: “Kendimi hiç telefonlu aramadığımdan kendi numaramı


hep unutuyorum. Sen kendi numaram tek seferde söyleyebiliyor
musun?.. Bakalım ben bu numarayı tek seferde rehberime
ekleyebilecek miyim?“

Sakarlık yaparsan:
“Her zaman bu kudur sokar değilimdir; sadece uyanık olduğum
zamanlar...”

“Sakarlık yapanların çok zeki ve duygusul oldukları söylenir.


En azından şimdi söylendi.”

“İşte karizmamın zirve yaptığı an.”

Sayfa | 108
mutlubirask.net
Ukala bir tavırla:“Mükemmel olmaktan sıkıldığını zamanlarda
sıradan insanlar gibi davranıyorum. Benim için değişiklik oluyor...“

Kıyafetin köt üyse:


“Bugün Dünya Hippiler Günü ona göre giyindim.
“Sabah elektrikler kesikti, evden çıkarken yeni takım elbisemi giydim
sanıyordum.‟'

“Bu postmodem bir tarz, Uyumsuzluğun sınırlarını deniyorum.” “

Bugün serbest kıyafet günü.”

“Artık sunu açıklamalıyım sanırım; ben aslında körüm.”

Pot kırdıysun:

“Eveeeet... Devrilecek başka çam var mıydı?"


“Demin ne dedim ben? Aslında „dal sarkar kartal kalkar‟demeye
çalışıyordum, dilim sürçmüş olmalı...”

“Bu pek hoş olmadı tabii, ama 100 milyon yıl sonra bi önemi
kalmayacak.”

mutlubirask.net Sayfa 1109


KONUŞMANIN
AŞAMALARI
Ön Hazırlık

Dikkati Toplama

Konuşmayı Sürdürme

Bitiriş

Sonrası

Adım Adım

mutlubirask.net
Ön Hazırlık
Ustalaşana kadar, her buluşma ve karşılaşmaya hazırlıklı olmanda
yarar var. Önceden atacağın basit birkaç adım yardımıyla, her konuşmanın
harika sonuçlar vermesini sağlayabilirsin. Zamanla, ustalaştıkça, bu
adımları düşünmeden de aynı sonuçlara ulaşabilir hale geleceksin.
ön hazırlık aşamasında yapacağın şeyler:
1. Konuşma egzersizleri
2. Malzeme hazırlama
3. Psikolojik hazırlık
Konuşma egzersizleri konuşmayı nasıl sürdüreceğinle ilgili ve bu
egzersizleri zaten şu ana kadar yaptın. Bundan sonrasında da her seferinde
kitabı karıştırıp aramak zorunda kalmaman için kitabın sonunda ek olarak
tüm egzersizleri sırasıyla vereceğim. Böylece kitabı okumayı bitirdikten
sonra egzersizleri düzenli olarak kolayca yapabileceksin. Bu egzersizler
etkili konuşmanın kalbini oluşturuyor.
Malzeme hazırlama, daha çok ne hakkında konuşacağınla ilgili. Bu
hazırlıkları da büyük oranda tamamladın sayılır. Çoğu kişi „ne
söyleyeceğim” diye sorar, hazırlığını tamamladıysan bu artık sonın değil.
Keyifli ve ilginç konuşma malzemeleriyle karşılaştığında bunları da
repertuarına katmak için hemen not almanda yarar var, bunun için bir not
defteri taşımanı öneririm. Katıldığın ya da şahit olduğun bir sohbetten işe
yarar olduğunu düşündüğün her türlü malzemeyi sonra kullanmak üzere
kısaca defterine yazabilirsin. Bu özellikle başlarda işini kolaylaştıracak bir
yaklaşımdır, zamanla tabii ki bunlara ihtiyacın kalmayacak.
Bazıları için ön hazırlık aşamasının en önemli basamağı psikolojik
hazırlık, yani kızın yanında rahatça ve etkileyici şekilde konuşacak ruh
halini sağlayabilmektir. Bu konu özgüven ve tarz

mutlubirask.net
Sayfa 1112
konularıyla ilgilidir. Yani rahatça konuşacak bir özgüvene ve etkileyici bir
konuşma tarzına sahip olmayı gerektirir.

Kızlarla rahatça ve kendine güvenle konuşabilmek için öncelikle


kendine ve kızlara bakış açının doğru bir bakış açısı olması gerekir. Eğer
kızlara hak ettiklerinden çok ya da az değer veriyorsan, kızlarla
ilgilenmekten dolayı suçluluk duyuyorsan, konuşurken her şeyi berbat
etmekten korkuyorsan, ilginç biri olmadığını düşünüyorsan ya da
insanların senden hoşlanmayacaklarını ve aşağılayacaklarını
zannediyorsan, olaya kesinlikle yanlış bir açıdan bakıyorsun demektir. Bu
durumda „Çarpıcı Etki'yi dikkatle okumanı ve bakış açını düzeltmeni
öneririm.

Genellikle doğru bir bakış açısı özgüveni de beraberinde getirir, ama


daha fazla yardıma ihtiyacın olabileceğini ve bu konuda sana kimsenin
yardım edemeyeceğini düşünerek, konuşmaya yönelik doğru ruh halinin
oluşturulmasına burada detaylı olarak yer ayırdım.

Öncelikle basit birkaç egzersizle başlayalım. Bu egzersizleri yaparken


rahatsız edilmeyeceğinden emin olduğun bir yerde olman gerekiyor.
Zaman kısıtlaması koyma, ne kadar sürerse sürsün. Zaten egzersizleri
etkili şekilde yaparsan, zamanı ve dış dünyayı unutacaksın ve sadece
egzersizin kendisine odaklanacaksın. Gerçekten yaşarmış gibi canlı ve
gerçekçi olmalı. Bu çok önemli.

Egzersiz 18: Odaklanma


Bu basit giriş egzersizi, daha sonraki egzersizlere temel
oluşturacak. Senden istediğim sadece gözlerini kapaman, karşında
tanıdığın ya da tanımadığın hoş bir kız canlandırman, onunla
gerçekten konuşmak üzere olduğunu hayal ederek tam olarak neler
hissettiğini yakalaman. Eğer bunun gibi bir durumda kaldıysan, o
günü hatırlayarak neler hissettiğini anımsayabilirsin.

mutlubirask.net
Sayfa 1113
Egzersizin en önemli noktası, oluşan duyguya normalde
yapacağından çok daha farklı şekilde yaklaşmak. Ondan
kaçmayacaksın, ilgi ve merakla onu tanımaya çalışacaksın.

Bir duyguyu tanıyabilmek için onun bazı özelliklerine dikkat


edebilirsin, öncelikle duyguyu vücudunun neresinde hissettiğin
önemli. Bir hareketi varsa, nereye doğru gidiyor? Sonra duygunun
nasıl bir yapısı olduğuna odaklan: Büyük mü, küçük mü? Hareketli
mi, durağan mı? Sıcak mı, soğuk mu? Ağır mı, hafif mi? Sert mi,
yumuşak mı? Sonra duygunun neye benzediğini bulabilirsin: Sert bir
taş, bir alev topu, patlayan bir volkan, buzlu su, elektrik çarpması, bir
balon, sis bulutu... Ya rengi nasıl?

Odaklanma egzersizine mutlaka zaman ayır, kendi duygularını


anlaman ve onlarla başa çıkabilmen için en önemli adım odaklanma
adımıdır. Sadece bu adımla bile önemli yol kateden, hayatını değiştirecek
farkındalıklar yaşayanlar oluyor.

Eğer “Odaklanmayı etkili bir şekilde yaptıysan, sonraki adıma


geçebiliriz.

Egzersiz 19: Ayarlar


önceki egzersizde odaklandığın duygu üzerinde çalışacaksın. Gene
karşında bir kız varken konuşmaya başlayacağını düşün ve o
duygunun ortaya çıkmasına izin ver. Sonra duygunun özelliklerinin
değişmesi durumunda neler olacağına bir bakalım.

önce yeriyle ilgilen. Eğer yeri değişseydi, yani daha yukarıda/


aşağıda, sağda/solda, içcridc/dışanda, önde/arkada olsaydı nasıl
olurdu? Duygunun yerinin değiştiğini hayal et ve kızın karşısında
nasıl hissettiğine bir bak.

Sonra boyutunu biraz değiştir. Daha büyük ya da daha küçük olsa


nasıl olur? Kendini nasıl hissedersin?

mutlubirask.net
Sayfa 1114
Sonra diğer özelliklere geç. Daha sıcak/soğuk, ağır/hafif,
hareketli/durağan vs olduğunda kendini nasıl hissediyorsun?
Tüm bunlan yaparken, duygunun nasıl değiştiğine odaklan.

Bu adım, ilk adımı doğru şekilde yapmadan bir işe yaramaz, taki
adımı da tamamladıysan, „Tarama” aşamasına geçebiliriz. Bu aşamayı
kolayca yapabilmen, “İçerdeki Kaynaklar” bölümünde verdiğim
“Derin Dalış”ı çalışmış olmana bağlı.

Egzersiz 20: Tarama


önceki egzersizde incelediğin duygu üzerinde çalışacaksın.
Gene karşında bir kız varken konuşmaya başlayacağını düşün ve o
duygunun ortaya çıkmasına izin ver. Sonra duygunun özelliklerini
incele ve sadece duygunun özüne odaklan. Hiçbir şey
düşünmeden, hiçbir tahminde bulunmadan, sadece duygunun
merkezindeki yoğun noktasına odaklan.

Duygunun özünü yakaladığında, kalan her şeyi bırakıp o


duyguyla kendi hayatında geçmişe doğru bir dalış yapacaksın.
Sadece duyguya odaklanıp, hatıralar kitaplığına bir “Derin Dalış”
yapacaksın ve duygunun sana getirdiği anılara bakacaksın.
Hiçbirine fazla takılmadan gezinerek, içlerinden en yoğun ve eski
olanı bulmanı istiyorum. O duyguyu taşıyan, dalış sırasında aklına
geliveren, gerilerde kalmış bir şeyler...

Bu adım, bir kızın yanında rahatça konuşmanı engelleyen


duygunun kökenine inmekle ilgili. Bu, daha sonrasında işimize
yarayacak.

Bu aşamada yapabileceğin en aptalca şey, mantık ve düşünceyle


bir yerlere varmaya çalışmak. Duyguları mantıkla çözemezsin. Lütfen
çalışmayı aynen verdiğim gibi yap, farklı yorumlarla akışı bozma. Bu
uyarıyı yapmamın nedeni, çoğu kez insanların kendi tahmin ve
düşüncelerinin peşinden giderek yoldan çıktıklarına şahit olmam. Sen
doğru olandan şaşma.

mutlubirask.net Sayfa 1115


Şimdi sıra kullanacağımız kaynakları bulmaya geldi.
Egzersiz 21: Rahatlık
Kendini yanında en rahat hissettiğin kişiyi düşün. Bu kişiyle
konuşurken hiçbir kaygı hissetmiyor ve kendini alabildiğine rahatça
ifade edebiliyor olmalısın. En yakın arkadaşın ya da bir akraban
olabilir. Yanında kendini en rahat hissettiğin kişi...

Sonra o rahatlık için “odaklanma"nı istiyorum. Yani sadece


gözlerini kapat, karşında o kişiyi canlandır, onunla konuştuğunu
hayal et ve rahatlığı tam olarak nasıl hissettiğini fark et

Bu duygu vücudunun neresinde? Bir hareketi varsa, nereye doğru


gidiyor? Duygunun yapısı nasıl? Büyük mü, küçük mü? Hareketli mi,
durağan mı? Sıcak mı, soğuk mu? Ağır mı, hafif mi? Sert mi,
yumuşak mı? Rengi nasıl? “Rahatlık" tam olarak nasıl bir şey?
Duyguyu iyice tanıdıktan sonra, “Odaklanma” egzersizini ilk kez
yaparken hayal ettiğin yerde aynı kızın karşısında olduğunu
canlandırmanı istiyorum. Bu sefer demin bulduğun “rahatlık”
duygusunu hissederek konuşmaya hazırlandığını hayal et “Rahatlık"
duygusunun iyice yoğun ve güçlü şekilde içinde olduğunu hissederek,

o kızla konuşmak nasıl bir duygu? Ses tonun, beden dilin en rahat
olduğun kişinin yanındaykenki gibi. Aynı şekilde konuşuyorsun ve kız
seni ilgiyle dinliyor...

Bu çalışmayı yaptığında, ruh halinin nasıl değiştiğine dikkat et Eğer


daha fazlasına ihtiyaç duyuyorsan, bir sonraki egzersiz bunun için.
Şimdiye kadarki çalışmaları yaptığın ve “Çarpıcı Etki”yi okuduğun halde
hala kendini bir kızla konuşmaya hazır hissetmiyorsan, savunmayı
bırakıp karşı saldırıya geçme vakti gelmiş demektir. Şimdiki egzersizde,
konuşmaya başlamadan önce güçlü bir ruh haline sahip olmak için
kullanabileceğin bir tekniği ele alacağız.

mutlubirask.net
Sayfa 1116
Egzersiz 22: özgüven

Şimdi ayağa kalk, rahatça dengeli bir şekilde dur ve kendine en


fazla güvendiğin zamanlardan birini hatırla. Bir şeyi başarma
konusunda mutlak bir özgüvene sahip olduğun, hiçbir şeyin seni
durduramayacağını hissettiğin bir anı.
Sonra gözlerin kapalı olarak o anın tüm detaylarını hatırlamaya
başla. Düzenli olarak nefes alıp vermeye devam ederken, o gün
olanları tekrar yaşa. Aynı şeyleri görüp aynı şeyleri duyarken gene
aynı şekilde hissetmeye başla, özgüvenin yavaş yavaş güçlendiğini,
seni sardığını ve içine aldığını hisset. Derin ve düzenli olarak nefes
alıp vermeye devam ederken, sol yumruğunu yavaş yavaş sık, içinden
kendi kendine “harika” diye tekrar tekrar söylerken gözünün önüne
bu duyguyu en iyi anlatacak görüntünün gelmesine izin ver. Bu
görüntü bir manzara da olabilir, bir çizgi roman karakteri ya da
örneğin bir ejderha sembolü de... Nefes alıp verirken özgüven
duygusunu güçlendir, sol yumruğunu sık, “harika" de ve sembole
bak. Duruşundaki, bedenindeki değişiklikleri hisset Duygu iyice
güçlenip tepeye vardıktan bir süre sonra yavaşlamaya başlayacak,
duygunun etkisinin hafiflemeye başladığını fark ettiğinde gözlerini
aç, yumruğunu gevşet ve bir süre çevrene bak. Bırak zihnin boşalsın.
Kısa bir ara verdikten sonra, tekrar gözlerini kapa, sembolü
gözünün önüne getir, yumruğunu hafifçe sık, kızla konuşmak üzere
olduğunu hayal et ve “harika” de... Hemen peşinden konuşmaya
başla. Nasıl hissediyorsun?
Bu egzersizin ilk kısmını tekrarladıkça özgüven duygusunu
güçlendireceksin, ikinci kısmını çalıştıkça da bu duyguyu farklı
durumlara aktarmayı öğreneceksin.
Şimdi yaptığımız çalışmaları bir araya getirebiliriz. “Odaklanma”,
“Ayarlar”, "Tarama”, “Rahatlık” ve “özgüven” egzersizleri, ancak bu son
adımla yerleşecek.

mutlubirask.net Sayfa 1117


Egzersiz 23: Yayma

Bu egzersize başlarken “Primer Çekicilik Faktörü”nün üzerinden


bir kez daha geçmeni ve duruşunu ona göre ayarlamanı öneririm.
Sonra “rahatlık" duygusuna odaklan, sol yumruğunu hafifçe sıkmaya
başla, derin bir nefes al, gözlerini kapa ve nefesini bırakırken
hatıralar kitaplığına dal. Tarama" sırasında karşına çıkan anıların her
birine şöyle bir bakıp o “en yoğun ve eski" olana gel. “Harika” de ve
içindeki rahatlık ve özgüven duygusunu hiç bırakmadan o anıyı
yeniden yaşa.
Sonra rahatlık ve özgüven duygularıyla hatıralar kitaplığında
gezinerek hayatına genel olarak bak, her an‟a ve her anıya rahatlık ve
özgüven katarak tüm hayatının nasıl değişeceğini hayal et. Geçmişte
daha rahat ve özgüvenli olsaydın neler değişirdi? Bugün neler
değişir? Gelecekte neler değişecek?
Ardından o kızın karşında olduğu yere git. Rahatça ve keyifle
konuştuğunu, son derece akıcı ve eğlenceli konuşman boyunca kızın
seni hayranlıkla dinlediğini ve sana “harika" dediğini hayal et.
Konuşman bittiğinde kendini nasıl hissettiğine bak, sonra
yumruğunu sık ve “harika" de. Gözlerini aç ve gülümse...
Bu çalışmayı bitirdikten sonra, biraz ara vermeni öneririm.
Sonrasında tekrar gözlerini kapatıp sol yumruğunu hafifçe sıkarak kızın
karşında olduğunu hayal et. Konuşmaya başlamak üzeresin. Kendini
nasıl hissediyorsun?
Bu kontrol aşaması önemlidir. Bazıları çok hızlı yol alır, bazıları
yavaş yavaş gelişir. Bu aşamada yol katetmiş olduğunu görüyorsan,
çalışmaya devam ederek daha da ilerleyebilirsin. Eğer bir yerlerde
takılıyorsan kendine nedenini sor. Ya daha fazla konuşma egzersizi
yapmaya, ya da konuşma malzemesi hazırlığına daha fazla zaman
ayırmaya ihtiyacın olduğunu göreceksin.

mutlubirask.net Sayfa 1118


Peki, çok güzel bir kızın karşısında heyecana kapılıyorsan ve kekelemeye
başlıyorsan neler yapmalısın?

Gözünün önüne hayatında gördüğün en güzel kızlardan birini getir.


Manken ya da oyuncu olabilir. Şimdi evinin kapı zilini duyduğunu hayal et,
kapıya doğru git ve kapıyı açtığında karşında onu gör. Gözlerini dikmiş
dosdoğru sana bakıyor ve tüm varlığıyla karşında duruyor.

Nasıl hissettin? Heyecan verici değil mi? Hatta korkutucu bile olabilir!
İşte şimdi konuya girebiliriz.

Güzel kızlarla ilgili sorun nedir, biliyor musun? Bizi etkilerler! Onları
gördüğümüzde heyecanlanırız, kalbimiz hızlanır ve başımızı döndürürler.
Tüm bunlar bir erkeğin karşısındaki kızın cazibesine kapıldığının
belirtileridir, ama ne yazık ki heyecanlı bir arzuyla panik duygusu birbirine
karışır.

mutlubirask.net Sayfa | 119


Aslında bir kızın güzelliğinin onun karşısında rahat olmanı
engellemesi ne kadar saçma!
Eğer o kızı yıllardır tanıyor olsaydın... Belki ilk okuldan beri
görüştüğün bir arkadaşın olabilirdi, ya da bir apartman komşunuzun
kızı... Onun saçma sapan davranışlarına tanık olmuş olsaydın, ya da son
derece sıradan ve sıkıcı hayatını aptalca şeylerle doldurduğunu
bilseydin... Sırf güzel görünmek için her sabah 45 dakikasını ayna
karşısında boyanıp süslenerek geçirdiğini ve bunun dışında hiçbir özelliği
olmadığını fark etmiş olsaydın... Tek ilgi alanı alışveriş yapmak, tüm
zamanını ve parasını yeni elbiselere ve hiç kullanmayacağı yeni
ayakkabılara harcamak olabilir. Kendini beğenmiş ukala bir kız olabilir.
Kapını çalma sebebi “Markete gidersen bana bi Cosmopolitan alversene”
demek olabilir. Hayatında tanıdığın en sıkıcı insan...
Şimdi kapında gözaltı kırışıklıklarını bir ton boyayla kapatmış olarak
bir taraftan ağzındaki sakızı çiğneyip sana anlamsız bir suratla bakarken,
eski heyecan yerini sıkıntıya bırakmıyor mu?
Bir mankenlik ajansında çalışmaya başladığını düşün, her gün
mankenlerle bir arada olacaksın...
Şimdi de, 7 yıldır mankenlik ajansında çalıştığını ve her gün o zevzek
mankenlerin kaprisini çekmekten bunaldığını düşün...
Anlattıklarım güzel kızların hep boş ve sıkıcı olacağı anlamına
gelmiyor. Karşındaki kız dünyanın en harika kızı da olsa fark etmez.
Sadece görmeni istediğim, aynı sahneye farklı bir perspektiften
baktığında hissettiklerinin ne kadar hızlı değiştiği.
Güzel bir kızla karşılaştığın anda önündeki en büyük engel o anlamsız
heyecan ve panik duygusudur. Bir kızın güzelliğini fazlaca önemsemeden,
son derece rahat ve kendinden emin davrandığında, en yakın arkadaşınla
konuştuğun kadar rahat ve eğlenceli konuştuğunda hayatının nasıl
olacağını hayal et.

mutlubirask.net Sayfa 1120


Şimdi bunun için sana basit bir egzersiz vereceğim. Bu egzersiz aslında
daha önceki egzersizlerin biraz daha geliştirilmiş hali. Özellikle güzel bir
kızın karşısında konuşmakta zorlanıyorsan, bu egzersizi mutlaka yapmanı
öneririm. Egzersizi sakin bir ortamda adım adım uygulayıp etkisini kendin
göreceksin.

mutlubirask.net Sayfa | 121


Egzersiz 24: Paniksavar

1. İçinde mankenlerin ve en güzel film yıldızlarının resimleri olan


dergilerden birini eline al. En güzel kızlardan birini seç (tercihen
boy fotoğrafı olsun). Eğer böyle bir dergi bulamıyorsan gözlerini
kapat ve olabildiğince gerçekçi bir şekilde hayal etmeye başla.
2. O resme dikkatle bak ve kızın şu anda tam karşında canlı olarak
durduğunu hayal et Nefes alıp verdiğini, ara sıra gözlerini kırptığını
ve hafifçe hareket ettiğini canlandır zihninde. Senin gözlerinin içine
bakıyor olabilir. Bu adımı düzgün olarak yaptığını, içinde oluşan
heyecan duygusundan bileceksin.
3. Hissettiğin duyguya odaklan ve nasıl bir duygu olduğuna dikkat et.
Kalbin mi hızlanıyor, ateş mi basıyor, nefesin mi tutuluyor, boğazın
mı düğümleniyor... Her ne ise iyice tanı o duyguyu. Gerekirse tekrar
kızın odanda karşında durduğunu hayal et
4. Şimdi resme doğru bakmaya devam ederken, kendini yanında en
rahat hissettiğin eski bir arkadaşını düşünmeye başla. Onun yüzünü,
sesini, kıyafetlerini, davranışlarını canlandır gözünde. Yıllar içinde
onunla birlikte yaptıklarınızı ve paylaştığınız şeyleri düşün. Birlikte
en fazla eğlendiğiniz, güldüğünüz anları hatırlamaya başla. Onun
yanında kendini ne kadar rahat hissettiğini, konuşurken ne kadar
rahat olduğunu, kendin olmaktan memnun olduğunu düşün.
Hareketlerinin ne kadar doğal, konuşurken gırtlağının nasıl gevşek
olduğunu farketmeye başla. Yıllardır tanıdığın birinin yanında
alabildiğine rahat ve kendinden emin olduğuna odaklan. Şimdi
gülümse...
5. Hissettiğin duyguya odaklanarak gülümsemeye devam ederken,
dikkatini tekrar resme ver. Bu insan bir zamanlar

Sayfa 1122
mutlubirask.net
küçük bir kız çocuğuydu. Mutlu ve mutsuz günleri oldu. Kendini
güçsüz ve yetersiz hissettiği anlar yaşadı. Hayal kırıklıkları oldu.
Hayatında eksikliğini hissettiği, ihtiyaç duyduğu ve ulaşmak istediği
şeyler var. Diğer insanlara karşı kendini korumak için güçlü
görünmeye ihtiyaç duyuyor. Gerçekten onu anlayacak, onu
sorgulamadan olduğu gibi kabul edip yanında olacak birilerine ihtiyacı
var, aynı senin gibi. Yaşlandığında geçmişe bakarak isteyip de
yapamadığı şeyler için pişmanlıklar yaşayacak... Onun da yakından
tanıdığın herkes gibi bir insan olduğunu tam olarak anlayıp içinde
hissedene kadar bunları düşünmeye devam et.
6. Şimdi bakışlarını yukarıya, tavana (ya da gökyüzüne) çevir.
Çocukluğunda izlediğin televizyon dizilerinden birini hatırlamaya çalış.
Kimler vardı, müziği nasıldı, bir sahnesini hatırlayabiliyor musun?..
7. Şimdi aynı resme tekrar bak ve kızın tam karşında canlı olarak
durduğunu hayal et Nefes alıp verdiğini, ara sıra gözlerini kırptığını ve
hafifçe hareket ettiğini canlandır zihninde. İçindeki duyguların nasıl
değiştiğine odaklan.
8. Şimdi başka bir resim seç ve aynı adımları baştan uygula. Zamanın
müsait olduğu sürece egzersize devam edebilirsin. Bu egzersizin bir
sonraki aşaması, karşında kızı görürken onunla konuşmaya
başlamaktır.

Önemli olan, içindeki duygudan sıyrılıp en güzel kızlarla konuşurken de


herhangi biriyle konuşurken ki kadar rahat olabilmek. Emin ol, çok güzel bir
kızı en fazla etkileyecek şeylerin başında, onun karşısında tam bir özgüvenle
durabilmen geliyor. Bu seni diğer erkeklerden bir anda ayırır, çünkü onlar
kekelemeye devam ediyor olacaklar! Sen rahat ol.
Gerçekçi olarak, bir kızla görüşmeye gitmeden önce yapabileceğin en basit
ön hazırlık, gözlerini kapatıp onu ve birlikte geçireceğiniz

mutlubirask.net Sayfa 1123


zamanı hayal etmektir. Özellikle planlı bir buluşma öncesinde bunu
mutlaka yapmanı öneririm: Zihninde onu canlandır ve keyifle
yapabileceğiniz şeyleri hayal et. Olası aksiliklere karşı nasıl
davranabileceğini düşün. Buluşmanızın harika geçeceğine kendini
hazırlarsan, her şeyin doğal bir akış içinde gerçekleşmesi için en
önemli adımı atmış sayılırsın.

İlk kez bir kızla konuşma, sokakta karşılaştığın bir kızla tanışma
gibi ilk karşılaşma anlarına hazırlanmak için, “Çarpıcı Etki'de
“Yükselen Moment Sistemi” bölümündeki gibi bir çalışma yapmanı
öneririm. Bugünden itibaren her gün bir adım daha ileri giderek bir
süre sonra kızlarla kolayca tanışabilen birine dönebilirsin. Bunun için
yapman gereken şey
çok basit. Öncelikle
sokakta karşılaştığın
kızlara saat ve yol
sormaya başla. Kasiyer
ve tezgahtarlarla birkaç
cümle fazladan konuş.
Zamanla konuşmaları
uzatacak bir şeyler
ekleyerek aslında ra-
hatça konuşabildiğini
göreceksin.

mutlubirask.net Sayfa | 124


Dikkati Toplama
İster bir topluluk içinde olsun, ister bir kızla başbaşa, konuşmana
başlamadan önce dikkatlerin senin üzerinde olduğundan emin
olmalısın. Eğer konuşmanın ilk kelimesinden itibaren seni
dinlemiyorlarsa, bir şeyleri değiştirmen gerekiyor demektir.

Burada “Primer Çekicilik Faktörü"nün önemini bir kez daha


vurgulamalamamız gerekiyor. Eğer duruşun, ses tonun ve
davranışlarınla bu etkiyi yaratamıyorsan, kendini dinletmekte
zorlanman çok doğal.

Bir konuşmaya başlamadan önce dikkati toplamak için neler


yapabileceğine bir göz atalım.

Öncelikle, topluluk içinde eğer başka biri konuşuyorsa ve


anlaşılmaya ihtiyacı varsa, onun sözünü kesip konuşmaya
başlamamalısın. Asla aklından çıkarma: İnsanlar kendi söyleyeceklerini
söyleyip bitirene kadar senin söyleyeceklerine karşı sağırdırlar.
Ortamda en azından kısa bir sessizlik yakalamanda yarar var. Eğer ille
de bir konuşmayı bölüp araya gireceksen, bunu çok nadir yaptığından
emin ol, yoksa seni dinlememekle kalmayıp senin sözünü kesmeye bile
alışabilirler. Ayrıca her zamankinden farklı (daha gür, enerjik, dikkat
çekici, vs...) bir ses tonu kullanman gerekeceğini unutma.

Eğer ortama ağırlığını koymayı başardıysan, yani “Primer Çekicilik


Faktörü”nü kullanıyor ve konuşmayı yönlendiriyorsan, zaten her
söylediğini dinleyeceklerdir. Eğer ortama henüz ağırlığını
koyamadıysan, konuşmanın dışında kalmamaya dikkat etmelisin.
Topluluğun merkezine yakın bir yerde, özellikle insanların yüzlerinin ve
ayak uçlarının baktığı tarafta bulunmaya çalışmalısın (Beden dili
uzmanlarına göre bir toplulukta ayak uçlarının baktığı yön insanların
zihinlerinin yöneldiği yöndür. Bunu kendi tecrübemle de test ettim.
Gerçekten işe yarıyor). Beden dilin açık ve sosyal biri olduğunu

mutlubirask.net Sayfa 1125


göstermeli. Kesinlikle ve kesinlikle sessizce dinleyen kişi olmamalısın, eğer
"sadece dinleyenlerdeysen, “asla fark edilmeyen ve hatırlanmayanlardan"
olmaya da mahkumsun demektir. Ortama hakim bir noktada, güçlü ve
güvenli bir sesle konuşmaya hazır olmalısın.

Karşında bir kız varken de, konuşmaya başlamadan önce onun seni
dinlemeye hazır olduğundan emin ol. Rahatça gözlerinin içine bakarak sakin
bir tonda konuşmaya başla. Konuşmaya başlamadan önce kısa bir süre (ı-2
saniye) bekleyerek kızın dikkatinin daha da yoğunlaşmasını sağlayabilirsin.
Karşı tarafın dikkatinin dağıldığını fark edersen asla konuşmana devam
etme, yoksa sen konuşurken dinlememeye alışabilir. Tüm dikkatini ona ver,
onun da tüm dikkatini sana vermesini sağla.

mutlubirask.net
Sayfa | 126
Normal bir diyalog ortamında konuşma karşılıklı devam eder.
Konuşmaya başlarken insanların susarak dikkatlerini sana vermelerini
istiyorsan, dinlerken ve konuşurkenki beden dilinin birbirinden farklı olması
gerekir. Yani dinlerken farklı, konuşmaya başlarken ve konuşurken farklı bir
beden dili kullanarak, insanları seni dinlemeye şartlayabilirsin, örneğin
başkalarını arkana yaslanarak dinliyorsan, konuşurken hafifçe öne
yaklaşabilirsin; ya da ellerini hafifçe oynatıp derin bir nefes alarak
konuşmaya başlamak üzere olduğunun sinyalini verebilirsin. Sürekli aynı
yapıyı kullanırsan, insanların kısa sürede fark etmeden bunu öğrendiklerini
göreceksin. Doğrusu birkaç seferden sonra, ellerini hafifçe oynatıp derin bir
nefes aldığında herkesin susup sana dönerek konuşmaya başlamanı
beklediklerini görmek çok eğlenceli. Eğer konuşmaya başlamazsan şaşkın bir
sessizlikle kalakalıyorlar...

Kendini dinletmenin en temel kuralı, daha önce seni dinlediklerinden


dolayı memnun olmuş olmalarıdır. Eğer daha önce seni dinlediklerinde
sıkıldılarsa, insanlar gene aynı şeyin olacağını düşünürler. Bunun için,
özellikle “Etkileyici Konuşmanın Yapısı” bölümündeki egzersizleri iyice
yerleşene kadar tekrar etmende yarar var.

Bazı durumlarda, dikkati toplamak için özel bazı yöntemlere ihtiyaç


duyabilirsin. Sık kullanılanlardan bazıları: Öksürmek, el çırpmak, parmak
şıklatmak, bardak gibi bir nesneye vurarak ses çıkarmak, herkesin oturduğu
bir ortamda ayağa kalkıp insanların susmasını beklemek, avuç içleri aşağı
bakacak şekilde ellerini hafifçe kaldırıp "sessiz olun” işareti yapmak,
söylenen bir şeye beklenmedik şekilde gülmek, konuşmaya dramatik bir ses
tonuyla başlamak... Bu yöntemler genellikle normal bir konuşma akışının
dışında, özel durumlarda kullanılır; ama bazılarını normal konuşma akışında
denemek eğlenceli ve etkili olabiliyor. Biraz sıradışı olmak her zaman iyidir.

mutlubirask.net
Sayfa 1127
Temel olarak konuşmaya başlarken dikkatleri toplamaya ihtiyacın
olmamalı; ortama hakimsen zaten her söylediğini dinlemeye istekli
olacaklar. Bu durum ilk tanışmada biraz farklı. İlk tanışma anında da
duruşun ve ses tonun son derece önemli, ama insanlar seni daha
öncesinden tanımadıkları için dikkatin üzerinde olmasını sağlamak daha
da önem taşıyor.

Kendini bir konuda geliştirmeye başladığında, diğer insanların bu


konuda neler yaptıklarını gözlemlemeye başlamak çok yararlıdır. Dikkati
toplamakla ilgili olarak da bunu yapabilirsin. Çevrendeki tanıdığın ya da
tanımadığın insanların konuşmaya başlarken neler yaptıklarına bak ve
nelerin işe yaradığını nelerin işe yaramadığını gör. Bu yaklaşım çok hızlı
sonuç verir ve kısa zamanda kendini işe yarayan yöntemleri uygularken
buluverirsin. Aslında ne kadar kolay olduğunu gördüğünde şaşırırsın.

Sayfa | 128
mutlubirask.net
Konuşmayı Sürdürme
Konuşmanın başladığı ilk dakikanın sonundan vedalaşmanın
başladığı ana kadarki bölüm “konuşmayı sürdürme” bölümüdür. Bu
bölümde sayısız farklı konudan bahsedebilir, hikayeler anlatabilir, karşı
tarafı dinleyebilir ve yeri geldiğinde sessizliğe izin verebilirsin.

Daha önce de belirttiğim gibi, özellikle yakınlaşmanın ilk başlarında


sıkıntılı sessizlik dönemleri gerginlik hissi verebilir; henüz seni yeterince
tanımıyorsa kızın kendisini rahatsız hissetmesi doğaldır. Bu nedenle
konuşmayı sürdürmen onun rahatlaması ve sana yakınlaşması için kilit bir
nokta. Daha sonrasında, rahatlık ve yakınlık hissi sağlandığında ise,
sürekli konuşmaya çalışman gergin olduğunu gösterir ve her ikiniz için de
çok yorucu olabilir. Bu aşamada ara sıra sessizlik iyidir.

Konuşma boyunca, karşı tarafın dikkatini kaybetmediğinden emin


olmalısın. Sıkıntılı sessizlik anlarının oluşmasına izin vermemeli, ama
sürekli konuşmaktan da kaçınmalısın. Topluluk ortamında konuşmayı tek
başına yönlendiren kişi olmanın pek sakıncası yok (insanlar sıkılmadığı
sürece tabii), ama ikili görüşmelerde karşı tarafın da diyaloga katılmasını
sağlaman önemlidir. Bunun en iyi yolu, ara sıra sorular sormak ve o
konuşurken dikkatle dinlemektir.

Konuşma boyunca en çok ilgi çeken konuları yakalayıp o konularda


konuşmayı sürdürmeyi, konu sıkmaya başladığında başka konulara
geçmeyi hedeflemelisin. Bunun için, her konuya karşı tarafin verdiği
tepkileri takip etmek önemlidir. Bu ipuçları, daha sonraki görüşmeler için
de kullanacağın bilgileri sağlar.

Uzun bir görüşme boyunca hep aynı tempoyla gitmek sıkıcıdır.


Böyle bir konuşma, hep aynı tempoda süren uzun bir müzik parçası ya da
bir film gibi, yorucu olur. Aynı bir müzik parçası ya da filmde yapıldığı
gibi burada da ara sıra tempoyu ve duyguyu değiştirmek

Sayfa 1129
mutlubirask.net
gerekir. Fırtınayla boğuştuktan sonra kumsalda nefeslenmek gibi, sakin
bir sabahın ardından güne başlamak gibi, tempoyu yavaşlatıp
hızlandırarak ruh halini yönlendirebilirsin. Heyecanlı bir konuşmanın
ardından sakin, keyifli, huzurlu bir konuya gir. Bir süre sonra, tekrar
coşkuyu hareketlendirecek bir konuşmaya geç. Farklı ve yoğun duygular
yaşatmak, bir kızın yanındayken yapabileceğin en iyi şeylerden biridir.
Genel olarak bir kızla konuşurken nelere dikkat etmen gerektiğine bir
göz atalım:
1. Konuşma sırasında kızın adını hatırla ve fırsat buldukça ona adıyla
hitap et. Adıyla hitap edilmek herkesin hoşuna gider ve bize
adımızla hitap eden kişilere aynı yakınlığı göstermek isteriz.
2. Kızla çok yeni tanıştıysan bir iki yerde kendi adını hatırlat Bir
arkadaşınla aranızdaki bir konuşmayı aktarırken „Arkadaşım beni
karşısında görünce „Harun‟ dedi, „ben de tam seni arayacaktım‟”
gibi bir şeyler diyebilirsin.
3. Dinlemenin önemini asla aklından çıkarma. Konuşmayı bilmek
iyidir, dinlemeyi bilmek daha iyidir.
4. Sorular sor. Özellikle onun söyledikleri üzerine derinleştirici
sorular sorarak onu daha yakından tanımaya ve onu da
konuşmaya katmaya çalış. Tabii bunu yaparken karşındakine ardı
arkası gelmeyen sorular sorma, çünkü bu onu sıkacaktır.
5. Onun özeliyle ilgilen ve sonrasında takip et. Biraz hasta olduğunu
söylerse, sonraki görüşmenizde nasıl olduğunu sor.
6. Ortak yönlerinizi vurgula, farklı yönlerinizi tartışmaya çevirmeden
benimse. Aynı müzikten hoşlanıyorsanız bu konuyu derinleştir,
farklı takımları tutuyorsanız bunu eğlenceli bir şekilde konuşup
çok da üzerinde durmadan geç.

mutlubirask.net Sayfa 1130


7. Ortak bir espri, bir keşif vb oluştur ve tekrarla. Başkalarının
bilmediği aranızdaki bir espri, ortak bir sır, birlikte yaptığınız bir
keşif sizi yakınlaştırır.

8. Ortak kişisel tecrübelerinizi açığa çıkarmaya çalış. Başkalarının


yaşamadığı, ama ikinizin de yaşamış olduğunuz bir tecrübe sizi
yakınlaştırır ve birbiriniz için özel kılar.

9. "Biz” dilini kullan ve birlikte yapılabilecek şeyler hakkında gözünde


canlandırabileceği detaylar ver. Birlikte ilginç bir şeyler yapmış
olmasanız da, birlikte yapmayı düşünmüş olmanız bile ortak tecrübe
oluşturmada etkilidir.

10. Nelere önem verdiğine ve nelere ihtiyaç duyduğuna dikkat et.


Dikkatinin büyük kısmını kendine ya da söylediklerine değil ona
vermelisin.

11. Pozitif çağrışımlı dil kullan. Kullandığın kelimeler olumlu ve güzel


şeyleri çağrıştıran kelimelerse, seninle konuşmak her zaman keyifli
olacaktır.

12. Onun görüşlerine önem ver. Bir kızı en çok etkileyen şeylerden biri,
önünde eğilmeden ona saygı göstermektir.

13. Konuşma sırasında göz temasının önemini unutma. Bu, gözlerini


dikip gözlerinin içine bakman anlamına gelmiyor, bazı kızlar bundan
çok rahatsız olabilir. Genel kural, karşı tarafın göz teması kurduğu
miktardan biraz daha fazla göz teması kurarak konuşmaktır. Özellikle
bir sözü vurgulamak istediğin anlarda gözlerinin içine bakman
etkilidir.

14. Fazla istekli, baskıcı, zorlayıcı, öfkeli, çekingen, sıkkın, gergin, kapalı
olma. Kendine güvenli, açık ve eğlenceli ol.

mutlubirask.net Sayfa 1131


Bitiriş
Konuşmayı nasıl bitirdiğin, cn az konuşmayı nasıl sürdürdüğün
kadar önemlidir, çünkü bitirişteki etki tüm konuşmanın nasıl
hatırlanacağını belirler.
Bir sinema filmi düşün. Merak uyandıran bir girişle başlıyor ve
sürükleyici bir şekilde devam ediyor. Gözlerini ayırmadan heyecanla
izliyorsun filmi, nasıl biteceğini merak ederek. Sonunda saçma sapan bir
şekilde bitiyor, tutarsız, anlamsız, alay eder gibi. Hikaye bir yere
bağlanmıyor ve kendini kandırılmış hissediyorsun. Filmi bir arkadaşına
tavsiye eder miydin? Muhtemelen aklına bile gelmezdi.
Bir film düşün, sıradan ve hatta sıkıcı bir girişi var, olaylar normal bir
tempoda gelişiyor ve sona doğru heyecan hızla yükselerek seni çok
etkileyen bir finalle bitiyor. Etkisinden uzun bir süre çıkamazdın, değil mi?
Şimdi bir film düşün: Etkileyici bir giriş, sürükleyici bir devam ve
çarpıcı bir final. İşte olması gereken bu...
Bir sohbeti bitirip ayrılırken, iyi bir etki bırakmalısın. Bunun farklı
durumlarda farklı yolları var.
Eğer bir kızla ilk tanışmansa, kızın iyi duygularla ayrılmasını ve
seninle tekrar görüşmeyi arzulamasını istersin. Bunun için birlikte
geçirdiğiniz süre boyunca onun en çok eğlendiği ve ilgilendiği noktalara
dikkat etmelisin. Ayrıca onun konuşmalarını dikkatle dinleyerek onun için
önemli olan şeyleri yakalamalısın. Ayrılmadan önceki son cümlelerinde bu
konuları kısaca hatırlatırsan, seninle ilgili hatırladığı son şey ne kadar
eğlenceli, ilginç ve ilgili olduğun olacaktır.
“Bunu mutlaka tekrarlayalım”, “Umarım sen de benim kadar
harika zaman geçirmişsindir*, “Seni tanımak gerçekten güzeldi,
“Zamanın nasıl geçtiğini fark etmemişim, gerçekten 4 saat oldu

mutlubirask.net Sayfa 1132


mu?r gibi bir finalle, birlikte iyi vakit geçirdiğinizi vurgulayabilirsin.
Bitirişi o ana kadarki konuşmanızda geçen bir espriyle bağlayabilirsin,
yeter ki monoton, duygusuz, enerjisiz bir “Peki, memnun oldum" bitirişi
olmasın. Bu her şeyi silip hatırlanan son şey olacaktır.

Konuşmayı bitirip ayrılırken, bir daha ki görüşmenin eğlenceli


olacağının sinyallerini vermekte yarar var. Bunun için, konuşmada bahsi
geçmiş keyifli bir ortam varsa oraya gönderme yaparak
“Gelecek sefere mutlaka Teleferik'te bir şeyler içelim, harika bi
manzarası var. Hiç gitmediğine inanamıyorum“ şeklinde bir
randevulaşma işe yarar. Ya da diyelim ki kızla ayrılmadan önce bir espri
yaptın ve kız gülüyor. Bu sırada, “Bugün sıkıcılığım üstümde. Gelecek
sefere gülmekten yerlere yuvarlanacaksın, ona göre giyin" diyebilirsin.

Bazen kıza bir sonraki görüşmenize kadar yapacağı bir görev vermek
iyidir; sonraki görüşme zamanı gelene kadar boş kalmamasını sağlar,
örneğin “O raporu bulup bunu yollarsan düzeltilecek yerler konusunda
sana yardım edebilirim‟', “Amerika‟daki kuzenine o kremden bulup
bulamayacağını sorman gerçekten harika olur. Önümüzdeki hafta
konuşuruz bi ne oldu diye", “Bu kitabı hemen okumaya başla, gelecek
görüşmemizde üzerini çizdiğini görürsem bozuşuruz" gibi. Burada
baskıcı olmamaya dikkat etmelisin ve bu yaklaşımı konuşmanı ara sıra
renklendirmek üzere kullanmalısın. Yani abartıya kaçıp ıo cümlenden
sekizinde baskıcı bir tavra girme.

Bazen de, konuşmayı kısa kesip tadını damağında bırakmayı tercih


edebilirsin. Eğer yarattığın etkiye ve çekiciliğine güveniyorsan, özellikle
başlarda konuşmaları fazla uzatmamak etkili olabiliyor. Böyle bir
durumda, gitmen gerektiğini belirtip ayrıldığında, ilk fırsatta tekrar
görüşme isteği uyandırmış olursun.

mutlubirask.net Sayfa | 133


Ayrılırken, insanların tekrar görüşmek isteyecekleri bir izlenim
bırakmayı istiyorsun. Bu nedenle, bir tartışma ya da negatif duygular
taşıyan bir konuşmayla kapanış yapmaktan kaçın. Restorandaki
garsonun kabalığını eleştirmek için karşı konulmaz bir istek duysan
da, bu eleştirilerin taşıdığı negatif duyguların senin üzerine
yapışacağını ve böyle negatif bir tarza sahip biri olarak hatırlanacağını
bil. Bir kızla geçireceğin koca bir akşamın tüm anlamını en son anda
konuşulanlar ve yaşananlar belirler. Perde kapanırken seyirciler
ayakta alkışlıyorlarsa, gene geleceklerinden emin olabilirsin.

Sayfa 1134

mutlubirask.net
Sonrası
Bir kızla yaptığın sohbet, daha sonrasında kullanacağın malzemeleri de
bulacağın yerdir. Bu yüzden, eğer bir kızla gerçekten ilgileniyorsan,
konuştuklarınızdan onun için önemli olan şeylere dikkat etmeli ve onları
unutmamalısın.

Diyelim ki, konuşma sırasında annesinin biraz rahatsız olduğunu söyledi


ve söyleyiş tarzından bunun onun için önemli olduğunu fark ettin. Sonraki
karşılaşmanızda annesinin nasıl olduğunu sorarak onunla samimi şekilde
ilgilendiğini gösterebilirsin.

Diyelim ki, sevdiği renkle ilgili bir konu geçti. Sonrasında konuşmalarında
o renkten yararlanabilir, ona bir hediye alacaksan o rengi seçebilir ya da bir
konuşma sırasında onun hangi rengi sevdiğini bildiğini fark ettirebilirsin.
Böylece onu takip ettiğini hisseder.

Tam tersi, eğer bir şeyden rahatsız olduğunu öğrendiysen, buna da dikkat
etmeli ve unutmamalısın. Kahveden hoşlanmıyorsa onu kahve içmeye davet
etme.

Özellikle birlikte eğlenceli bir zaman geçirdiyseniz, sonraki ilk


konuşmanızda (yüzyüze ya da telefonda) o konuları hatırlatarak neşeli bir ortam
oluşturman çok yararlı olur.

Bunu en iyi şekilde yapabilmen için sana harika bir egzersiz vereceğim.
Şimdi sadece hazırlığını yapacağız, ama bu egzersizi günlük hayatında
uygulamaya başladığında, insanlarla ilişkilerinin çok daha iyiye gittiğini
göreceksin.

Egzersiz 25: Süreklilik Bağı


Gözlerin açık ya da kapalı olarak, birisiyle en son sohbet ettiğin zamanı
hatırlamaya başla. O konuşmanın başlamasından
hemen öncesine dön ve ilk kelimelerden itibaren hatırlayabildiğin

mutlubirask.net Sayfa 1135


kadar detaylı olarak neler konuştuğunuzu aklından geçir. Bunu
yaparken her iki tarafın da davranışlarını ve ses tonlarını
hatırlamaya çalış. Bunu için ne kadar zaman gerekiyorsa ayır, her
kelime olmasa da her cümlenin içeriğini hatırlamaya çalış. Baştan
sona gittikten sonra zihninde ileri geri gezinerek başka detaylar
bulmaya çalış.
Bu egzersizi tamamladığında, “Süreklilik Bağı"nı gerçek
hayatta kullanmaya hazır olacaksın. Günlük hayatında biriyle
birkaç cümle ya da birkaç saat konuşup ayrıldığınızda, ilk fırsatta
konuşulanları aklından tekrar geçireceksin. Daha sonra, aynı
kişiyle planlı olarak görüşeceksen, en son konuşmalarınızı bir kez
daha baştan sona hatırlayıp görüşmeye öyle gideceksin. Bu
çalışma, karşındaki insanları son bıraktığın yerden kolayca
yakalamanı, sanki hiç ara vermemiş gibi bir akış oluşturmanı
sağlıyor.

Sayfa 1136

mutlubirask.net
Adım Adım
Şu ana kadar bir kızla konuşmanın aşamalarını inceledik ve her
aşamaya nasıl hazırlanacağımızı gördük. Şimdi haritaya biraz daha
uzaktan bakıp genel bir toparlama yapmanın zamanı geldi.

“Çarpıcı Etki'de anlattığım gibi, bir kızla yakınlaşmanın adımları


vardır. İlk tanışma anından ilişkinin rayına oturmasına kadar geçen
sürede, her adımın kendine göre farklı karakteristik özellikleri vardır.
Bu adımların farkında olmayan biri için ilişkiler akıl almaz derecede
karmaşık ve anlaşılmazdır. Bu kişiler ilişkilerinde sürekli karşılarına
çıkan problemin nerede olduğunu bir türlü çözemezler. Sağlıklı
ilişkiler kurmak istiyorsan bu adımların gereklerini yerine
getirmelisin. Bunun için sadece olan bitenin farkında olman yeterli,
çünkü bu son derece doğal bir süreç.

Sayfa 1137

mutlubirask.net
Bu şemada da gördüğün gibi, farklı adımlardaki konuşma şekillerinde
de farklılıklar olması gerekir. Şimdi bu konuyu biraz açalım ve her adımda
nasıl konuşman gerektiğine bir bakalım.
Tanışma: Tanışma anında dikkat etmen gereken iki nokta var.
Birincisi, karşı taraftaki gerginliği azaltmak. Henüz seni tanımadığı için
senin karşında biraz gergin olabileceğini aklından çıkarma. İkincisi, karşı
tarafın seni "daha yakından tanımaya değer” biri olarak görmesini
sağlamak. Dolayısıyla tanışma anında, saldırgan olmayan bir dil
kullanmaya, konuşmanı ilginç kılmaya ve merak uyandırmaya özen
göstermelisin. Bu adımda karşı tarafın daha çok dinleyici olarak kalmayı
tercih etmesi mümkün. Arada sorular sorup onu da konuşmaya katsan
bile konuşmanın büyük çoğunluğunu taşımaya hazır olmalısın. Kısa bir
sessizlik bile bu adımda çok uzun gibi hissedilir. Durma, konuşmaya
devam et... Eğer egzersizleri yaptıysan, her şey kendiliğinden olacak.
Kızın senden etkilenmeye başlaması: Henüz başbaşa kalma
aşamasına gelmediniz; karşılaşmanız muhtemelen topluluk içinde ve
aranızda özel bir şey yokmuş gibi gerçekleşecek. Bu adımda yüksek
enerjili, eğlenceli, ortamı yönlendiren bir konuşma tarzı yararlı olacaktır.
Doğrudan özel konulara girmek için biraz erken, ama kız-erkek ilişkileri
hakkında genel konuşarak birbirinize ısınabilirsiniz.
Bu adım karşılıklı çekimin ve etkilenmenin beslendiği adımdır.
Konuşma sırasında sesini ve kelimeleri kullanarak farklı duygular
vermek, sürükleyici bir film gibi değişken ve ilginç konular arasında
gezinmek bu adımda uygundur. Seni aklına getirdiğinde senin eğlenceli
ve heyecan verici biri olduğunu düşünmesini istiyorsun, bu yüzden
konuşmalarında da eğlence ve heyecan duygularını ön plana
çıkartabilirsin. Anlatımınla da, konuşmanın içeriğiyle de bunu yapmanda
yarar var.

mutlubirask.net Sayfa 1138


Tanışmanın ardından gelen bu adım, büyük ihtimalle kızla ilk telefon
konuşmanı da yapacağın adımdır. Telefon görüşmesinde 3 noktaya
dikkat etmen yeterli.

1. Konuşmayla ilgili her zamanki kurallar geçerli.


2. Ses tonun daha fazla önem kazanıyor.
3. İşitselliği gelişmiş bir kızsa telefon görüşmeleri daha önemli.
Uzun ve sizi yakınlaştıran telefon konuşmaları yapmanız
mümkün. İşitselliği gelişmemiş bir kızla yapacağın telefon
konuşması ise yüzyüze görüşmenin yanında çok zayıf kalabilir.
Bu durumda telefon konuşmanızın kısa sürmesi ve yüzeysel
olması doğal.

Sayfa | 139
mutlubirask.net
İlişkinin derinleşmesi: Topluluktan uzaklaşarak başbaşa
kaldığınız adım. Bu adımda daha sakin ve romantik bir ses tonuyla
özel konular hakkında konuşulur. Taraflar kendilerini açarak
birbirlerinin özel hayatlarını öğrenirler. "Karşılıklı güven'in
oluşması bu adımın önemli özelliklerinden biridir. Temel değerlerini
ortaya koymak ve seninle birlikte olmanın nasıl bir şey olacağını
görmesini sağlamak için
doğru zaman. Doğrudan
gözlerinin içine bakarak ve
daha fazla fiziksel temasta
bulunarak, kendisini sana
bırakabileceğini hissettirebi-
lirsin. Bunun için ses tonun
güven verici olmalı; konuş-
manın içeriği ise onun ve
senin kişisel geçmişiniz, haya-
ta bakışınız, beklentileriniz vs
olabilir. Bu adımda başkaları
hakkında fazla konuşmamak
iyidir; konu ikinizsiniz.

İlişkinin resmi olarak başlaması: Bu adımdan itibaren genellikle çiftler


her fırsatta bir araya gelmeye ve tüm zamanlarını birlikte geçirmeye
başlarlar. Bu başlangıçta ilişkinin son derece tatmin edici olmasını sağlasa
da, zamanla taraflar ellerindeki kaynakları tüketir ve birbirlerinden
sıkılmaya doğru giderler. Bunu engellemek için bir ilişkiye başladıktan
sonra da hayatında yeniliklere açık olmak ve böylece her zaman paylaşacak
yeni şeylere sahip olmak iyi bir fikirdir. Diğer bir deyişle, ilişkinin ilerleyen
dönemlerinde hep aynı şeyleri konuşma tuzağına düşme, konuşacak yeni ve
ilginç şeyler bulmaya bak.

mutlubirask.net
Sayfa | 140
Ayrıca bu son
süreçle taraflar bir-
birlerini tüm detay-
larıyla tanırlar. Eğer
önceki adımlarda
doğal kişiliğinin dı-
şında davranışlar
gösterdiysen ve ken-
dini farklı biri ola-
rak tanıttıysan, iliş-
kinizin uzun ömürlü
olmasını bekleye-
mezsin. Bu nedenle tanışma anından itibaren sonrasında çelişeceğin
ve arkasında duramayacağın şeyler söylememeni öneririm. Senin
kızları kandırarak mutlu olacağını zanneden zavallılardan olmadığını
biliyorum, yoksa kendini geliştirmek için bu kadar emek vermezdin.

İlişkilerinde acemilik çekenler genellikle ilişkinin her adımının farklı


beklentilerle dolu olduğunun farkında değillerdir, ama sen artık her adımda
nasıl konuşacağını biliyorsun. Bu kitabı okumayı bitirdiğinde, “Çarpıcı Etki
"deki “Bir Kızla Beraberken Her Adımda Yapacakların” bölümüne bir kez
daha göz atmanı öneririm.

mutlubirask.net
Sayfa 1141
TOPARLAMA
Neler öğrendik

Kontrol: Konuşmanın Aşamaları

Hareket Planı İletişimin 5. Altın Kuralı

mutlubirask.net Sayfa 1143


Neler Öğrendik
Şimdi kitap boyunca neler öğrendiğimizi kısaca bir hatırlayalım.
İlk olarak “İletişimin 4 Altın Kuralı”nı (4AK) öğrendik. Bunlar Etki
Kuralı, Spesifiklik Kuralı, Bağlam Kuralı, ve öznellik Kuralı‟ydı.

Ardından “Etkileyici Konuşmanın Yapısı" bölümünde “Ses Tonu,


Beden Dili”, “Duyguları Hareketlendir”, “Zengin Dil, Güçlü Anlatım",
“Etkileme ve Yönlendirme”, “Sıkı Takip”, “Maymun ve Papağan” ve
“Tarzını Seç” başlıkları altında konuşma sırasında sesimizi, seçtiğimiz
kelimeleri ve anlatım yapımızı en etkili şekilde kullanmanın sırlarını
öğrendik.

Konuşma konusu bulmakla ilgili olarak da, “Hikaye Anlatma”yı,


“Çevredeki Kaynakları kullanmayı, “İçerdeki Kaynaklar”a nasıl
ulaşacağımızı, “Düşünce Gezintisi” yapmayı ve “Eğlenceli ve Komik
Olmanın Sırlarını öğrendik. Ayrıca ihtiyaç halinde kullanmak üzere
“Konserve Konuları, “Yedek Kuvvetleri ve “Acil Durum Rczervlcr'ni
repertuarımıza kattık.

Sonra “Ön Hazırlık", “Dikkati Toplama”, “Konuşmayı Sürdürme",


“Bitiriş” ve “Sonrası" başlıkları altında “Konuşmanın Aşamalarını gördük.
Son olarak bir ilişkide tanışma‟dan başlayarak her adımda konuşmanın
yapısındaki önemli noktaları ve değişimleri inceledik.

Tabii ki tüm bunları sindirmen biraz zaman ve emek isteyecek, ama


bugünden itibaren bazı şeylerin değişmeye başladığını görmen çok doğal,
çünkü artık daha önce farkında bile olmadığın pek çok şeyi biliyorsun.
Egzersizleri yaptığın ölçüde iletişim becerilerinin hızla geliştiğine şahit
olacaksın.

Kızlarla konuşmalarında dikkat etmen gereken pek çok nokta


olduğunu görüp hepsiyle birden başa çıkamamaktan korkabilirsin, ama
durum hiç de göründüğü gibi değil. Çok net olarak anlamanı istediğim bir
şey var Daha önceden hazırlanıp egzersiz yaptığın her

mutlubirask.net Sayfa 1144


şey konuşma sırasında kendiliğinden ortaya çıkar ve senin özel bir çaba
sarfetmen gerekmez. Bir kızla konuşurken “rahat” olmak, konuşurken
dikkatini kendi üzerinde değil onun üzerinde tutmaktır. Yani dikkatinin
ne söyleyeceğin, nasıl söyleyeceğin ve konuşurken nasıl göründüğün
üzerinde olması, tam olarak “rahat” olamadığın anlamına gelir. Bu da,
daha fazla egzersize ihtiyacın olduğunu gösterir.

Konu seçiminde de durum farklı değil. Önemli olan, karşındaki


kişinin neye nasıl tepki verdiğini takip etmek ve iyi tepki verdiklerini
artırarak kötü tepki verdiklerini azaltmak. Yani bir kızla konuşurken
futboldan bahsedip etmeyeceğini, sen bir-iki kelime ettiğinde verdiği
tepkiden anlayabilirsin. “Etkileyici Konuşmanın Yapısı” bölümündeki
“Sıkı Takip” başlığında anlattığım gibi, tüm dikkatini onun sözlü ve
sözsüz mesajlarına vermelisin. Böylece onu yakaladığın tarz ve konularda
konuşmaya devam edebilirsin, onun ilgisini kaybettiğini gördüğünde de
tarzını ve konuşmanı değiştirebilirsin.

Başlangıçta bu biraz zor olabilir. Dikkatin kendi üzerinde ve ne


söyleyeceğinde olabilir. Bu çok doğal. Bu seviyede insanlar genellikle
ezberden konuşabilecekleri ve karşı tarafı takip etmeseler bile işe
yarayacak hazır kalıplara sahip olmak isterler. İlginç hikayeler öğrenmek,
etkileyici birkaç cümle ezberlemek büyük oranda bu ihtiyacı karşılar gibi
görünse de, ilişkinin daha ileri dönemlerinde sudan çıkmış balık gibi
kalmana, ne yapacağını bilmeden aynı şeyleri tekrarlayıp durmana neden
olur. Dahası, bir kızın ilgisini çeken bir yaklaşım, diğer bir kızın dikkatini
bile çekmeyebilir. Bu yüzden, bir kızla yakınlaşmak istiyorsan, onu
gerçekten tanıma fırsatlarını kaçırmamalısın. Bir sohbet sırasında onun
hakkında öğrenebileceğin en küçük detaylar bile, kızlara nasıl
yaklaşılacağını anlatan tüm kitaplardan (şu anda okumakta olduğun da
dahil) çok daha değerlidir.

mutlubirask.net Sayfa 1145


Anlayacağın, sana sihirli bir formül veremem. Zamanında ben çok
aradım ve ne kadar basit bir teknik bulduysam, bütünden o kadar
uzaklaştığımı gördüm. Ama sana işin özünü verebilirim: Kendine değer
ver ve kızlara samimi bir ilgiyle yaklaş. Zaten ne diyeceğini, nasıl
diyeceğini biliyor olacaksın.

mutlubirask.net Sayfa 1146


Kontrol: Konuşmanın Aşamaları

Şimdi konuşmanın her aşamasında neler yaptığını bir hatırlayalım.


Bakalım öğrenmiş misin...

ı. Konuşmaya başlamadan önce hazırlık olarak neler yapabilirsin?


Cevap: ....... ..... .......... ............................................... ........ ..
2. Konuşmaya başlarken dikkati nasıl kendi üzerinde toplarsın?
Cevap: ............ .... .... ............................. ..............................
3. Konuşmayı sürdürürken neler yapmalısın?
Cevap: ........................................................................
4. Konuşmayı etkileyici şekilde nasıl bitirebilirsin?
Cevap: ....................................................... .............. ..
5. Konuşmayı bitirdikten sonra dikkat etmen gerekenler nelerdir?

Cevap:............................................................................

Soruları okuduğunda neler yapabileceğin aklında canlanıyorsa,


başarılı bir İletişimci olma yolunda önemli bir mesafe katettin demektir.
Konuşmanın her aşamasında hakimiyetini geliştirmek için egzersizleri
yapmaya devam etmelisin. Bundan sonrasında neler yapman gerektiğini
anlaman için sana bir hareket planı vereceğim. Bu plana mutlaka uy.

mutlubirask.net Sayfa 1147


Hareket Planı

Kitabı okudun ve sonuna geldin. Şimdi öğrendiklerini hayata geçirmen


gerek bunun için yapman gerekenler aslında çok basit, ama bunca yeni bilgi ve
egzersizin arasında kaybolmamalısın. Bunun için yapman gerekenleri burada
açık şekilde vereceğim.

Eğer bu, kitabı ilk okuyuşunsa, eline bir not defteri ve kalem alarak bir
kez daha okumanı öneririm; bu sefer en önemli gördüğün ve hayata geçirmeye
en çok ihtiyaç duyduğun yerleri not almak için. Daha sonra sadece o notlara
göz atarak çok iyi bir tekrar yapma şansın olur. Ayrıca ara sıra, birkaç ayda
bir de olsa, eksiklerini görmek için kitabı tekrar gözden geçirmende yarar var.

Kitaptaki tüm egzersizleri kitabın sonunda toplu halde sırayla


bulacaksın. Bunun amacı, egzersizleri yaparken her seferinde kitabı karıştırıp
hangi egzersizin hangi sayfada olduğunu aramak durumunda kalmaman,
çünkü biliyorum ki bu, egzersizleri düzenli olarak yapmanı zorlaştırır.

Öncelikle ilk bölümlerdeki egzersizlere ağırlık vermelisin. Diğer


bölümlerdeki çalışmaları kitabı ilk okuyuşunda bir-iki kez yapman yeterli.
Temel egzersizleri oturttukça konuşmandaki gelişmeyi göreceksin. Bu
seviyede, daha ileri bölümlerdeki egzersizleri yapmaya başlamanda yarar var.

Planı şu şekilde yapabilirsin:

1. Kitabı oku ve egzersizleri birer kez yap.

2. Kitabı notlar alarak ikinci kez oku.

3. İlk hafta ilk bölümdeki egzersizlere ağırlık ver.


4. İkinci hafta notlarına göz at ve ikinci bölümdeki egzersizlere zaman
ayır. İlk egzersizleri yapmaya devam et.

mutlubirask.net Sayfa | 14S


5. Üçüncü hafta notlara göz at vc kalan çalışmaları yap. Önceki
egzersizleri gerekiyorsa yap.
6. Dördüncü hafta kitabı genel olarak tekrarla, takıldığın yerler varsa o
bölümleri oku ve oradaki egzersizlere ağırlık ver.
En önemlisi de, öğrendiğin becerileri gerçek hayata geçirme
konusundaki istekliliğin. Her fırsatta insanlarla fazladan birkaç cümle
konuşmaya istekli ol. Her fırsatta normalde sessiz kalacağın bir durumda
sohbet açmayı dene. Bu konuda kendini geliştirmek için ille de sokaktan
geçen yabancı kızları durdurup onlarla konuşmaya çalışman gerekmez,
aslında zamanla bunun da mesele olmadığını göreceksin. Başlangıçta
tezgahtarlarla, komşularla, arkadaşlarla birlikteyken daha konuşkan biri
olmayı hedefleyebilirsin. Bu çok işe yarayan bir yaklaşım. Tanımadığın
insanlarla kısa da olsa sosyal diyaloglara girmeye başlarsan, kısa zamanda
kendini şaşırtacağını söyleyebilirim. Dediğim gibi, mesele sadece
öğrendiklerini hayatında kullanmaya başlaman.

mutlubirask.net Sayfa 1149


İletişimin 5. Altın Kuralı
Kitabın başında iletişimin 4 Altın Kuralı‟ndan bahsetmiştim.

1. Etki Kuralı:
Bir kelimeyi duyduğunda ya da okuduğunda ister istemez aklında
bir şeyler canlanır. Dolayısıyla ben sana bir şey söylediğimde senin
zihninde mutlaka bir etki yaratırım ve sen istesen de buna engel
olamazsın. "Kitap”

2. Spesifiklik Kuralı:
Kullandığın dil genelse, dinleyenin aklında neler canlanacağını
bilemezsin ve güçlü bir etki yaratamazsın. Oysa daha spesifik bir
dil kullanarak çok daha güçlü bir etki yaratabilirsin. "Ferrari"

3. Ortam/Bağlam Kuralı:
Tüm kelimeler ve kavramlar yakın zamanda yakın çevrede
olanlara göre anlamlandırılır. "Araç”

4. Öznellik Kuralı:
Herkesin kelimelere verdiği anlamlar kendi hayat tecrübeleriyle
bağlantılıdır. “Uçak"
Şimdi bunlara en son parçayı ekleyelim, yani 5. Altın Kural‟ı:
5. Eğlence Kuralı:
Kızlarla konuşurken hedefin iyi zaman geçirmek ve onları tanımak
olmalı. Eğer kendin ve karşındakiler için eğlenceli bir ortam
oluşturabiliyorsan, gerisi kendiliğinden gelir.

mutlubirask.net
Sayfa 1150
EK: Egzersizler
Egzersiz 1 Duygu Katma
Egzersiz 2 Vurgulama
Egzersiz 3 Zengin Dil
Egzersiz 4 Yönlendirme
Egzersiz 5 Papağan
Egzersiz 6 Konuşma Tarzın
Egzersiz 7 Politikacı Tekniği (1. Adım)
Egzersiz 8 Politikacı Tekniği (2. Adım)
Egzersiz 9 Politikacı Tekniği (3. Adım)
Egzersiz 10 Duygulu Politikacı (1. Adım)
Egzersiz 11 Duygulu Politikacı (2. Adım)
Egzersiz 12 Çevredeki Kaynaklar
Egzersiz 13 Derin Dalış
Egzersiz 14 İçerdeki Kaynaklar
Egzersiz 15 Aşağı Yukarı
Egzersiz 16 Benzetme
Egzersiz 17 Konserve Konular
Egzersiz 18 Odaklanma
Egzersiz 19 Ayarlar
Egzersiz 20 Tarama
Egzersiz 21 Rahatlık
Egzersiz 22 özgüven
Egzersiz 23 Yayma
Egzersiz 24 Paniksavar
Egzersiz 25 Süreklilik Bağı

Sayfa 1151
mutlubirask.net
Egzersiz ı: Duygu Katma (Sayfa 16)

Bu egzersizin amacı kullandığın cümlelere istediğin duyguları


katabilme ve konuşurken çarpıcı bir etki bırakabilme yetisini sana
kazandırmak. Bunun için aşağıda sana vereceğim cümleyi, cümlenin
üzerinde sana verdiğim duyguyu katarak okuyacaksın. İlk başlarda
cümleler istediğin gibi çıkmıyorsa da endişelenme, zamanla
gelişeceksin ve duyguları cümleye yansıtmak senin için çocuk
oyuncağı olacak.

Şimdi yorgun bir öğrencinin isteksizliği ve hayal kırıklığı içinde


aşağıdaki cümleyi sesli olarak oku:

“O kitabı hemen okumam gerek.”

Can sıkıntısına ve mecburiyet hissine odaklanarak, teslimiyetle


bir kez daha:

“O kitabı hemen okumam gerek.”

Şimdi biraz dur ve şaşkınlıkla, çok önemli bir şey fark etmiş gibi
oku:

“O kitabı hemen okumam gerek.”


Evet, bu çok önemli gerçeği fark ediyorsun, hayatının en önemli
keşfini yapmış biri gibi bir kez daha:

“O kitabı hemen okumam gerek.”

Ve şimdi de heyecandan yerinde duramayan biri gibi oku:

“O kitabı hemen okumam gerek.”

Hayatında coşkuyu en fazla hissettiğin anlardaki enerjiyle:

“O kitabı hemen okumam gerek.”

Sayfa 1152
mutlubirask.net
...vc istekle, ve arzuyla bir kez daha:
“O kitabı hemen okumam gerek.”
Vc son olarak, ne istediğini bilen, sakin ama kararlı, kendine güvenen
biri olarak oku:

“O kitabı hemen okumam gerek.”

Başkalarının bilmediği bir şeyleri bilir gibi, kesin bir eminlikle:

“O kitabı hemen okumam gerek.”


Çok güzel... Bu gördüklerin sadece bir örnekti. Bundan sonra kendi
seçeceğin cümleleri,

Korku Keşfetme Tehlike


Eğlence Sakini ik İstek
Sıkılma Güçlülük Şehvet
Macera Yorgunluk Zevk
Şakacılık Üzüntü Merak
Heyecan Rahatlık vb...

gibi duygularla okumanı istiyorum.


Eğer bu egzersizde duyguları yeterince iyi veremediğini düşünüyorsan
veya performansını daha da geliştirmek istiyorsan, sana yardımcı olacak bir
teknik vereceğim. Bir cümleye duygu katmakta zorlanmanın sebebi, o
duyguyu gerçekten hissetmemen ve taklit etmeye çalışmandır. Bunu aşmak
için duygularına gerçekten ulaşmayı öğrenmelisin. En başarılı aktör ve
aktrisler bunu yaparlar: Duyguları taklit ederek rol yapmak yerine gerçekten
o duyguları yaşayarak oynarlar.

Şimdi, yukarıdaki listeden bir duygu seçelim: “Yorgunluk”. Eğer ses


tonunla yorgunluk hissini vermek istiyorsan, öncelikle gerçekten yorgun
olduğun bir zamanı hatırlayarak başlayabilirsin. Diyelim ki

Sayfa 1153
mutlubirask.net
geçen hafta çok çalıştın ve Cuma akşamı kendini çok yorgun hissettin.
Gözlerini kapatıp o günün detaylarını tekrar yaşıyormuşçasına zihninde
canlandırmaya haşlayacaksın ve bedeninde o yorgunluğun tekrar
oluşmasına izin vereceksin. Bu sırada duruşunun yavaş yavaş en yorgun
olduğun anlardaki şekle gelmeye başladığını fark edebilirsin. Ne kadar
zamana ihtiyaç duyarsan o kadar zaman ayır ve gerçekten yorgun
olduğunu, hiçbir şey yapacak enerjin olmadığını hissettiğinde, "Çooook
yorgunum” de. İşte bu ses, senin yorgun sesin. Daha sonrasında
toparlanmak için duruşunu düzelt ve biraz gerin. Derin bir nefes alıp
sonraki adıma geç.

Eğer sesine “heyecan” katmak istiyorsan, seni gerçekten


heyecanlandırmış olan bir olay ya da durumu düşünmekle başlamalısın.
Bu bir film sahnesi de olabilir, kendi başından geçen bir olay da. Gene
aynı şekilde, yapacağın şey o olayın detaylarını hatırlamak, sana en fazla
heyecan veren detayları tekrar yaşarken bedeninde de heyecan
duygusunun yükselmesini takip etmek. Sonra büyük bir heyecanla “Bu
çok heyecan verici“ diyebilirsin. Bunu söylerken bedeninin de
katılmasına izin ver ve kendi ses tonunu dinlemeyi unutma. İstediğinde
kısa sürede aynı duyguya ulaşıp aynı ses tonunu kullanabilmek için ara
sıra bu çalışmayı tekrarla.

Listedeki diğer duygular için de bu çalışmayı yapabilirsin, ama


"korku” ve “tehlike” gibi negatif duygular için bu çalışmayı yapacaksan,
gerçekten yaşadığın çok korkunç ya da çok tehlikeli olayları hatırlamanın
kötü etkiler yapabileceğine dikkat et. Henüz etkisini atlatamadığın bir
trafik kazası geçirdiysen, bu kelimelerle asla çalışma.

mutlubirask.net

Sayfa 1154
Egzersiz 2: Vurgulama (Sayfa 21)

Bu egzersizin amacı, konuşma sırasında önemli kelimeleri


vurgulamaya alışman. Başlangıçta biraz abartmaktan çekinme,
zamanla daha doğal bir hal alacak, önceki egzersizde olduğu gibi, bunu
da sesli yapman önemli.

Aşağıda cümleler bir düz haliyle, bir de vurgulamalar belirtilmiş


olarak yazılı. İlk cümleleri monoton bir şekilde oku, ardından hemen
altında yazılı olan aynı cümleyi virgüllerde ve gördüğün yerlerde
duraksayarak, altı çizili kelimelere vurgu katarak okuyacaksın.

*Böyle giderse daha çok bekleriz."


“Böyle giderse, daha çoook bekleriz.”
"Sen şimdiye kadar gördüğüm en güzel kızsın.”
”Sen. şimdiye kadar gördüğüm, en... güzel... kızsın.”
”Bu yaşadıklarım inanılmaz derecede etkileyici.”
”Bu yaşadıklarım, i-na-nıl-maz... derecede... etkileyici.”
"Şimdi gerçekten heyecan duymaya başlayacaksın.”
"Şimdi gerçekten, he-ye-can duy-maya... başlayacaksın.”
"Bazen çok özel bir duygu içimizde canlanıverir.”
"Bazen, çook özel... bir duygu, içimizde canlanıverir ”
"Birden karşıma çıkan ilk kıza „sana aşığım‟ demek geldi
içimden.”
"Birden, karşıma çıkan ilk kıza, 'sana a-şı-ğım‟... demek geldi
içimden.”

"Günlük konuşmalarımda da buna kesinlikle dikkat etmeliyim."

Sayfa 1155

mutlubirask.net
"Günlük konuşmalarımda da, buna, ke-sin-lik-le dikkat
etmeliyim.”

Evet, günlük konuşmalarında da buna kesinlikle dikkat etmelisin.


Bunun için, önümüzdeki günlerde özellikle konuşmalarına vurgu eklemeye
özen göstermeni istiyorum. Bunu doğallıkla yapabilmek için, yalnız olduğun
zamanlarda, verdiğim egzersizleri tekrarlaman gerektiğini unutma.

mutlubirask.net Sayfa 1156


Egzersiz 3: Zengin Dil (Sayfa 25)

Bu egzersizi yüksek sesle yapman gerekmiyor, çünkü egzersizin amacı,


tonlamadan çok kelime seçimiyle ilgili. Bununla birlikte, mümkünse tüm
egzersizleri yüksek sesle yapmam öneririm, böylece duygu ve vurgu katma
konusunda da kendini geliştirmene yardımcı olurlar.

Aşağıdaki yavan cümlelerin her birini önce monoton şekilde oku, sonra
zenginleştirerek etkileyici bir konuşma sırasında nasıl söyleyeceğini bul.
Kendi kelimelerini ekleyip anlatımı daha da güçlendirmekte serbestsin.

“Bir gün mutlaka oraya gideceğim. Bu benim için önemli, çünkü


buraya çaba sarf ederek vardım."

“Araba önce biraz sarsıldı, sonra birden durdu. Ne yapacağımızı


şaşırdık; yolun ortasında şaşkın kalıvermiştik."

“Kimseden bir şey istemiyorum, biraz rahat bıraksınlar yeter.


Kalabalıktan sıkıldım."

“Seninle bir şeyler içmek hoşuma gider, ama pek zamanım yok.
Oldukça yoğun bir dönemdeyim, hiçbir şeye zaman ayıramıyorum bu
aralar."

“Telefondaki ses garipti. Önce korktum, ne olduğunu anlayamadım.


Sonra aslında onun da tedirgin olduğunu fark edince rahatladım."

“Bu iyi bir şarap, içerken insanın ağzında hoş bir tat bırakıyor. Ama
fazla içersen başın dönebilir, dikkat et."

“Sen de denemelisin, çok keyifli, ¡stersen daha sonraya bırakabilirsin,


ama bence zaman kaybetme."

Sayfa 1157

mutlubirask.net
“İyi görünüyorsun. Geçen hafta biraz yorgun gibiydin, senin için
üzülmüştüm.”

“Güzel bir fikrim vur: Önce soğuk bir şeyler içelim. Bir yer biliyorum,
manzarası güzel. Sonra iyi bir film buluruz. Bir arkadaşım 'Mavi Yol'u
kaçırma, mutlaka izle‟ dedi.”

Bu cümlelerle neler yapabileceğine birer örnek verelim. Bu örneklerde


deyimlerden de yararlandığımı göreceksin. “Susadım” yerine “Dilim
damağım kurudu” gibi deyimler kullanınca cümlelerin nasıl zenginleştiğine
dikkat et.

“And olsun ki bir gün oraya gideceğim. Bu benim için ölüm kalım
meselesi, ne de olsa buraya etimle tırnağımla geldim ben.”

“Araba önce iyi bir sarsıldı, sonra tık diye duruverdi. Afalladık; yolun
ortasında ağzımız bir karış açık kalakaldık öylece.”

“Kimseden bir şey istiyorsam ne olayım, yakamı bıraksınlar yeter. Bu


keşmekeşten bunaldım.”

“Seninle birer bira içmek için neler vermezdim, ama gerçekten bir
dakika bile boş vaktim yok. İnanılmaz yoğun bir dönemdeyim, başımı
kaşıyacak zaman bulamıyorum bu aralar.”

“Telefondaki ses bir tuhaftı. Önce dehşete kapıldım, ne olduğunu


anlayamadım. Sonra aslında onun da feci gergin olduğunu fark edince
içim rahatladı.”

“İşte bu mükemmel bir şarap. İçerken insanın ağzında muhteşem bir


tat bırakıyor. Ama fazla kaçırırsan zom olursun, ona göre.”

“Aklın varsa sen de dene, inanılmaz keyifli. Daha sonraya


bırakabilirsin tabii, ama neden zaman kaybedesin ki?”

mutlubirask.net Sayfa 1158


“Süper görünüyorsun. Geçen hafta berbat haldeydin, senin için
bayağı endişelenmişim."
"Şahane bir fikrim var: önce buz gibi bir şeyler içelim. Bir yer
biliyorum, dehşet bir manzarası var. Sonra harika bir film buluruz.
Mert, 'Mavi Yol' kaçmaz, mutlaka görmelisin‟ dedi."
Tabii sen çok farklı sonuçlara varmış olabilirsin, önemli olan güçlü bir
anlatım yakalamış olman.
Şimdi biraz zaman ayır ve kendi cümlelerini kur. Günlük hayatında
sık karşılaştığın durumları düşün, eskiden o durumlarda ne söylerdin?
Peki şimdi o cümleleri nasıl zenginleştirebilirsin?
Sonra bir kızla sohbet ettiğini hayal et. Rastgele bir konu seç, ilginç
olmasına bile gerek yok, ve o konuda kızla konuştuğunu hayal et Neler
söylediğin önemli değil; duygulu, vurgulu ve zengin bir konuşma yap
zihninde. Kızın seni soluğunu tutup ilgiyle dinlediğini düşün...

mutlubirask.net
Sayfa 1159
Egzersiz 4: Yönlendirme (Sayfa 31)

Bu egzersizde kısa bazı anlatımlar vereceğim. Bunları yukarıdaki


örnekte yaptığımız gibi karşı tarafı olaya dahil edecek şekilde
değiştirmeni istiyorum.

*Harika bir tatildi, kendimi gerçekten dinlenmiş ve tamamen


yenilenmiş hissediyorum."

"Bazen herkes tek başına başa çıkamayacağı bir şeylerle karşılaşır.


Bence böyle bir durumda yardım almaktan çekinmemek gerek."

"Oranın olağanüstü bir manzarası var. Sabahları erken kalkarsam


güneşin doğuşunu izleyebilirim. Bu, güne başlamak için harika bir yol
olabilir."

"Kapıyı açtığımda onu görmeyi hiç beklemiyordum. Daha bir saat


önce telefonla konuştuğumuzda İtalya‟daydı, sonra onu karşımda
buldum. Böyle sürprizlerin hayatımıza renk kattığını düşünüyorum."

"Yukarıda siyah aslan, aşağıda beyaz aslan, adam uçurumun


kenarında asılı kalmış."

"Böyle bir şey yapmak saatler alır. Buna dayanmak çok zor."
Güzel... Şimdi kendi çalışmanı tamamladıysan, neler yapılabileceği
konusunda ben örnekler vereyim:

"Harika bir tatildi. Hiç kendini gerçekten dinlenmiş ve tamamen


yenilenmiş hissettin mi? Ben öyle hissediyorum."

"Bazen tek başına başa çıkamayacağın bir şeylerle karşılaşırsın.


Bence böyle bir durumda yardım almaktan çekinmemelisin."

Sayfa 1160
mutlubirask.net
“Oranın olağanüstü bir manzarası var. Sabahları erken kalkarsan
güneşin doğuşunu izleyebilirsin. Bu, gün başlamak için harika bir yol
olabilir.”

"Kapıyı açtığımda onu görmeyi hiç beklemiyordum. Düşünsene,


daha bir saat önce telefonla konuştuğunda İtalya‟daydı, şimdi ise
karşında. Sen de böyle sürprizlerin hayatımıza renk kattığını
düşünmüyor musun?"

“Gözünde canlandır: Yukarıda siyah aslan, aşağıda beyaz aslan,


adam uçurumun kenarında asılı kalmış.”

“Böyle bir şey yapmak saatlerini alır. Buna dayanman çok zor, değil
mi?"

Tabii senden bu çalışmayı burada bırakmamanı, ara sıra egzersiz


yaparak günlük konuşmalarında kullanmanı isteyeceğim.

Tüm yapmaya çalıştığımız aslında ya kişinin olayı yaşadığını hayal


etmesi, ya da olayı kafasında çok net canlandırması. Böylece kişinin pasif
bir dinleyici olmaktan çıkıp aktif bir katılımcı olmasını sağlıyoruz.

Elbette konuşma dediğimizde sadece hikaye anlatmayı kastetmiyoruz.


Bu bir diyalog da olabilir. Bu durumda, karşındaki kişiyi sorularla
katılmaya teşvik edebilirsin. Yukarıdaki örneklerde verdiğim “Hiç ...
hissettin mi?“, “Sen de ... düşünmüyor musun?" ve "... çok zor, değil mi?”
gibi yapılarla bunu sağlayabilirsin. Böylece konuşma tek taraflı olmaktan
çıkar ve akıcılaşır.

mutlubirask.net
Sayfa 1161
Egzersiz 5: Papağan (Sayfa 39)

Aşağıda bir kızın seninle konuşurken anlattıklarından alınmış bir


paragraf var. Senin görevin, bu konuşmadan alabileceğin kelime ve ifadeleri
bulmak.

"Ay hakkaten çok sıkıldım yaa... Her şey aynı anda mı olurmuş? Bi
yandan dersler, bi yandan annemin dırdırı. Ay bi an önce sömestr bitse de
tatile gitsek. Erdek gözümde tütüyo vallahi. Ekibi toplayıp bi plaj partisi
yaparız. Evvelki yaz süperdi... Ama geçen yaz için aynısını diyemem
doğrusu. Kriz midir nedir, kimseler yoktu koca sitede. Ben de bi Bodrum
yaptım aynen..."

Biliyorum, bazı kızların konuşma şekli erkek adama uymuyor, ama bir
bakalım elimizde neler var

"Ay": Konuşmada sıkça geçiyor, ama kullanmanı önermem.

“hakkaten": Senin konuşma tarzına uyuyorsa kullanabilirsin.

“yaa": Oldukça karakteristik, ama biraz fazla yayık bir ifade.


“Her şey aynı anda mı olurmuş": Aynen kullanırsan dikkat çekecek bir
ifade, ama çeşitlemesinden yararlanabilirsin: "Bir manzara bu kudur mı
güzel olurmuş?" Başkalarına tuhaf gelebilir, ama bu kız için bu anlatım
gayet normal.

“Bir yandan.... bir yandan...": Kesinlikle işe yarar. Bambaşka bir


konudaki bambaşka bir cümleyi bu yapıda kur, kızla aynı dilde konuşmuş
olursun.

“bi: Sık geçiyor, karakteristik ve çok dikkat çekici değil. “Bir yudum"
diyeceğin yerde "bi yudum" diyebilirsin.

“bi an önce": Tüm gün boyunca 2-3 kereden fazla kullanma.

Sayfa 1162

mutlubirask.net
"sömestr”: Kullanmak için kendini zorlama, ama "dönem” kelimesini
kullanacaksan onun yerine “sömestr"ı tercih etmende yarar var.

"gözümde tütüyo" Karakteristik ve duygusal yoğunluğu yüksek; sık


olmamak şartıyla kullanılabilir.

“vallahi": Tarzına uyuyorsa kullanabilirsin. Benim kendi tarzımla


uyumlu olmadığı için kullanmayı pek tercih etmediğim bir laftır.

“Ekip”: "Arkadaşlar” diyeceğin yerde bu kelimeyi tercih edebilirsin.

“Plaj:"Sahil” diyeceğin yerde bu kelimeyi tercih edebilirsin.


"Evvelki": "önceki diyeceğin yerde bu kelimeyi tercih
edebilirsin.

“Süper”: Tarzına uyuyorsa kullanabilirsin. Benim kendi tarzımla


uyumlu olmadığı için kullanmayı pek tercih etmediğim bir laftır.

“diyemem”: “söyleyemem” diyeceğin yerde bu kelimeyi tercih


edebilirsin.

“doğrusu”: İşe yarar. Hem karakteristik hem de dikkat çekmez.


“... midir nedir*: Ara sıra kullanabilirsin: “Deli midir nedir, bağırıp
duruyordu.”

"kimseler”: “kimse” diyeceğin yerde bu kelimeyi tercih


edebilirsin.

“koca site”: Nadiren benzer bir ifade kullanılabilir “Koca yolda tek mavi
benimkiydi.” ya da “Koca şehirde açık tek bir dükkan bulamadık.” gibi.

mutlubirask.net Sayfa|163
“Bodrum yaptım”: Nadiren benzer bir ifade kullanılabilir:
"Çıkışta bi Taksim yapalım.”

"aynen”: Sana uyarsa...

Gördüğün gibi, kullanılabilecek çok kelime var, ama bu aslında verdiğim


paragrafın bu amaçla hazırlanmış olmasından kaynaklanıyor. Normalde
hemen hemen kimse bu kadar renkli bir dil kullanmaz. Zaten
„kullanabileceğimiz her şeyi kullanmalıyız” gibi bir yaklaşım da doğru değil.
Doğal bir diyalog sırasında dikkatini çeken bir ifade yakaladığında, o ifadeyi
kendi cümlende kullanmayı tercih edebilirsin. Burada önemli bir nokta,
bunu yaparken abartıya kaçıp bütün dikkatini sadece kızın kelimelerini
yakalamaya yönlendirmemendir. Bu diyaloğun kendisini kaçırmana ve
sohbetin garipleşmesine neden olur.

Bu teknik, son derece etkili olmakla birlikte belli bir ustalık ve ortama
hakimiyet gerektiriyor. Bu nedenle egzersiz yaparak kendini geliştirmeyi
ihmal etme, ama konuşma sırasında da kafana fazla takma. Yeterince
hazırlandıysan kendiliğinden olacaktır.

mutlubirask.net Sayfa 1164


Egzersiz 6: Konuşma Tarzın (Sayfa 43)

1. Giyiminle kuşamınla ve davranışlarınla nasıl bir tarzın olduğuna (ya


da nasıl bir tarz geliştirmek istediğine) bir bak. Enerjik mi, sakin mi,
gergin mi, mesafeli mi, güçlü, mü anlayışlı mı, ben merkezli mi,
düşünceli mi, prensipli mi, çılgın mı, tutarlı mı, değişken mi, zeki
mi, duygusal mı, mantıklı mı, oyuncu mu..?

2. Bu tarzı iyi yansıtan tanıdığın biri (gerçek ya da film karakteri


olabilir) var mı? Yoksa kafanda bu tarzı oturtmuş hayali birini
yaratabilirsin.

3. Zihninde o kişinin konuştuğunu hayal et ve konuşma hızına, ses


tonuna, ses gücüne, temposuna ve duraklamalarına dikkat et
Hafifçe mırıldanarak onu taklit edebilirsin. Bu tarz konuşmak senin
için uygunsa bundan sonra sık sık aklına bu konuşma şeklini
getireceksin. Genel olarak konuşma tarzının sakin ve kendine
güvenli olmasına dikkat et. Konuşma tarzını oluştururken fazla
uçlara gitme, bu dinleyende iyi bir etki bırakmaz.

4. Şimdi eline kağıt kalem al ve tarzını vurgulayan ifadeleri listelemeye


başla. Benimsediğin tarz konuşmada sıkça kullanılacak türden
ifadeleri (süper, vallahi, eyvallah, hamdolsun, ayıpsın vs.) ve
tarzının en önemli özelliklerini belirten kelimeleri (sakin, ağır,
enerjik, çılgın, güvenilir, etkileyici...) listeledikten sonra bunları
günlük konuşmalarında -abartıya kaçmadan- kullanmaya
başlayabilirsin.

2-3 hafta boyunca her fırsatta bu konuşma tarzını kendine


hatırlat ve kelimelere her gün göz gezdir.

Sayfa 1165

mutlubirask.net
Egzersiz 7: Politikacı Tekniği (1. Adım) (Sayfa 46)

Bu egzersizimiz iki kişi gerektiriyor. Bunun için bu konuları


açabildiğin yakın bir arkadaşını bul ve ona da bu çalışmadan bahset.
Yapacağımız şey şu:
Kafandan rastgele bir kelime seç ve onu karşındakine söyle. Sonra
o da bu kelimenin onun aklında çağrıştırdığı ilk kelimeyi söyleyecek.
Daha sonra sen duyduğun kelimenin sana çağrıştırdığı kelimeyi
söyleyeceksin. Bu şekilde bir o, bir sen duyduğunuz kelimeden yola
çıkarak bir kelime söyleyip oyunu devam ettireceksiniz.

Diyelim ki,

sen “Kitap” dedin,


sonra o “Kalem" dedi,
■ Kılıç”
“Savuş”
“Barış”
“Barış Manço”
“Ziynet Sali
“Yunan”
“Alman”
“Euro 2008” gibi...

Aynen bu şekilde bir sen, bir o aklınıza gelen ilk kelimeleri


söylüyorsunuz. Oyunu mümkün olduğu kadar hızlandırmaya çalışın.
Ne kadar hızlı düşünebilirsen o kadar iyi. Bu egzersizi her fırsatta 5-10
dakika kadar yapmanı istiyorum.

Bu egzersiz sayesinde zihnin hızlı ve yaratıcı çağrışımlar yapmayı


öğrenecek.

mutlubirask.net Sayfa 1166


Egzersiz 8: Politikacı Tekniği (2. Adım) (Sayfa 47)
Bu adım bir öncekiyle birleşiyor. Dolayısıyla eğer önceki egzersizi
yapmadıysan henüz buna geçme.

Yapacağın şey şu: Eline herhangi bir kitap ya da dergi al ve rastgele


bir sayfayı açarak içinden rastgele bir kelime seç.

Şimdi bu kelimeyi kullanarak bir hikaye anlatmaya başlayacaksın.


Anlattığın hikayenin gerçek olup olmamasının hiçbir önemi yok. Hatta
uydurabiliyorsan uydur, çünkü böyle yaptığında zihnini daha fazla
çalıştırmış ve kalıplarını kırmış olacaksın. Hikayeni bir dakika durmadan
anlat.

Mesela, diyelim ki kelime *Japonya".


“Geçen sene Japonya‟ya yitmiştim ve uçaktan iner inmez
şaşakaldım. Dizim Buzda Dans starımız İlhan Mansız suratları her
yerde! Dergilerin kapakları, tabelalar! İnanılmazdı. Yanımdan bir kız
geçiyordu sordum; 'Bu adamı tanıyor musun?‟ diye. Kız dedi ki „Oh
yessssssss, imansiz nasil bilmem nasil bilmem!‟ Sonra da sırf İlhan
Mansızla aynı ülkedenim diye kızla yemeğe çıktık ve bana şehri
gezdirdi... ”

Tamamen saçmalasan da hiç önemi yok. Muhtemelen ilk birkaç


defada bir hikaye anlatmakta zorlanacaksın ve bu gayet normal.
Egzersizi bir hafta boyunca günde üç defa (yani günde sadece 3 dakika)
yaparsan, haftanın sonunda ne kadar güzel hikayeler anlatabildiğine
şaşacaksın.

Tabii ki kendi hayatından hikayeleri de egzersize katabilirsin. İlla


uyduracaksın diye bir şey yok. 1 dakika durmadan rahatça bir şeyler
anlatabildiğin zaman bunu önce 2, sonra da 3 dakikaya kadar çıkar.

mutlubirask.net Sayfa 1167


Egzersiz 9: Politikacı Tekniği (3. Adım) (Sayfa 48)

Bu adımda da elindeki dergiyi veya kitabı kullanmaya devam


edeceksin. Her zamanki gibi önce birinci kelimeyi seçeceksin ve hikayeni
anlatmaya başlayacaksın, ama bu sefer hikayeni anlatırken dergiden
rastgele bir başka kelime seçip o kelimeyi de anlattığın hikayenin içine
dahil ederek konuşmaya devam edeceksin. Hikayeni anlatmayı
sürdürürken bir kelime daha seçeceksin ve bu defa yeni kelimeyi de
hikayene dahil edeceksin.
Mesela:
"[„Japonya] Geçen sene Japonya‟ya gitmiştim... bla bla bla... [„tuvalet
kağıdı] ... ve orda yemek yerken ilginç bir olay başıma geldi. Yemekten
sonra tuvalete gittim ve gördüklerim karşısında çok şaşırdım. Bu
adamlar Arnold'un filmindeki gibi, tuvalet kağıdı yerine deniz kabuğu
kullanıyorlar! Dedim ki Japonlar yapmış yine yapacağını. [‟Museratti]
Sonra tam masama dönüyordum ki altında Maserattisi olan bir adam
restoranın önüne park etti ve anahtarını kapıdaki adama bıraktı. Bu
adam zenci Japondu.”
İşte bu şekilde kelimeleri hikayene ekleyeceksin. Eğer egzersizi
yanında bir arkadaşınla yapıyorsan, kelimeleri rastgele o da sana
söyleyebilir.
Bu egzersizi de tamamladığında zihnin konu üretmek, her konuda
hikayeler çıkarabilmek hakkında ustalaşmaya başlayacak. Unutma bu
egzersizleri ne kadar çok yaparsan o kadar gelişeceksin.

mutlubirask.net Sayfa | 168


Egzersiz ıo: Duygulu Politikacı (ı. Adım) (Sayfa 49)

Önceki egzersizlerde bir kelime alıp hikaye anlatmayı öğrendik.


Şimdiyse hem rastgele bir kelime seçeceksin, hem de hikayeni
anlatacağın bir duygu seçeceksin, örneğin: “Kredi kartı - Macera*
“O gün kapıdan içeri girdiğimde içeride herkeste farklı bir hava
vardı. Sanki her an beklenmedik bir şey olabilir ve hayatları değişebilir
gibi. İçerideki yüzlere baktım. Hepsi de parlak gözlerle bana bakıyor...
O sırada köşede, camın yanında oturan adam yavaşça elini cüzdanına
götürdü ve o ilginç kredi kartını çıkardı. Hayatımda böyle bir kart
görmedim, yüzeyi o kadar parlaktı ki, bir anda hepimizin gözleri
kamaştır
Gördüğün gibi, bir bankaya kredi kartı faturası yatırmaya gittiğin bir
anı macera hissiyle anlatırsan böyle bir şey ortaya çıkıyor. Tabii bu sadece
bir egzersiz; gerçek hayattaki bir konuşmada çok daha doğal oluyor.
Şimdi rastgele kelimeler seç ve her birinin hikayesini seçtiğin bir
duyguyla anlat. Ayrıca, aynı hikayeyi farklı duygularla da anlatabilirsin;
örneğin bir helikopter gezisini önce heyecanla, sonra tamamen sıkılmış
olarak anlatmayı deneyebilirsin.

mutlubirask.net Sayfa 1169


Egzersiz 11: Duygulu Politikacı (2. Adım) (Sayfa 50)

“Politikacı Tekniği”ne duygu katmaktaki ikinci adım, hikayeni


anlatırken rastgele bir kelime ve duygu seçip, onları da hikayene katarak
anlatmaya devam etmek, örneğin, “kredi kartı ■ macera duygusu” uç bir
hikaye anlatmaya başladıysan, sonra “şarap kelimesi ■ heyecan
duygusu‟nu hikayene ekleyerek yeni duyguyla konuşmaya davam edeceksin.
Normalde ifade etmeye alışık olmadığın duygular ne kadar çok kullanırsan,
bu egzersizin sana katacağı fayda o kadar fazla olacaktır.

Bu egzersizlerde belli bir seviyeye geldikten sonra, önce normalde


sohbet ettiğin insanların arasına gir ve havadan sudan konuşmaya başlayıp
hikayeler anlat. Bu arada, beynin bu egzersizlerle yeni şekillerde çalışmaya
başlıyor, dolayısıyla konuşmaya başladığında tek tek ne konuşacağım diye
düşünmemelisin. Beceriler zaten oluşmuş olduğu için sadece güzel bir şeyler
anlatacağına güven ve düşünmeden konuşmaya başla. İlk birkaç seferde her
hikayen anlamlı olmayabilir, ama çok kısa sürede sınırsız konuda sınırsız
süre konuşan bir canavara dönüşeceğini sana garanti ederim.

mutlubirask.net
Sayfa 1170
Egzersiz 12: Çevredeki Kaynaklar (Sayfa 54)

İstersen çevrendekilere bir kez daha bak ve içlerinden birini seçerek


hikayene başla. Bir hikayeyi 1 dakika kadar sürdürmen yeterli, sonra
başka bir nesne seç ve yeni bir hikaye anlat Bu çalışmayı yaparken
hikayeni çevreyle bağlayacaksın.
İlk 5 hikayeyi anlatırken seçtiğin nesnelerle bağlantıyı hikayenin
başında yap. Her sefer farklı şekilde bağlamaya dikkat et Sonraki 5
hikayede bağlantıyı hikayenin sonunda yap. Bu egzersize de ustalaşana
kadar her gün vakit ayırmaya çalış.
Önceki egzersizleri yaptıysan, bu egzersiz çok kolay ve bir o kadar da
keyifli gelecektir. Artık her ortamda konuşacak bir konu bulabilirsin,
üstelik bağlantıyı kurduğun sürece kimse "bu da nereden çıktı, bunu niye
anlattın” gibi bir soru soramaz; çünkü kabul edilecek bir neden
veriyorsun. En ilgisiz hikaye bile anlamlı geliyor.
Çevredeki nesnelerin dışında, etraftaki insanlar, onların yaptıkları ya
da söyledikleri de artık senin için bir hikayenin anahtarı olabilir. Uzaktaki
birini gösterip tanıdığın birine benzediğini söyleyerek konuya
girebilirsin. Birinin bir el hareketi ya da söylediği bir kelime bile “Bak bu
aklıma ne getirir bağlantısı için yeterli, tabi verdiğim egzersizlere zaman
ayırman şartıyla...

mutlubirask.net Sayfa 1171


Egzersiz 13: Derin Dalış (Sayfa 56)

Sakince otur ve kimsenin seni rahatsız etmeyeceğinden emin ol. Şimdi


yapacağın çalışma, ara sıra yaptığın gibi "dalgın” olmanı gerektiriyor. Hani
bazen gözlerin dalar, başından geçen bir olayı hatırlarsın ve o zamana geri
döner, aynı şeyleri bir daha izlersin... Hani boşlukta öylece dururken geçmiş
günlere döner, eski kendinin gözlerinden yaşadıklarını yeniden yaşarsın...
Şimdi sakince otur ve yine hatıraların arasında gezinmeye hazırlan.

1. Önce birkaç dakikanı ayır ve son bir haftayı detaylarıyla hatırla. Olanlar
hakkında yorum yapma ve hiçbir şey düşünmeden sadece olayları seyret.
Bu aşamayı tamamlamadan ikinci aşamaya geçme.

2. Şimdi, son bir yılı detaylarıyla hatırlamaya birkaç dakikanı ayır. Yorum
yapmadan, bir şey düşünmeden, tarafsızca... Bu aşamayı tamamlamadan
sonraki aşamaya geçme.

3. Şimdi de, bir fotoğraf albümüne sondan başa doğru bakar gibi,
bugünden başlayarak geriye, çocukluğuna doğru hayatının önemli
anlarını gözünün önüne getir. O anlardaki duyguların canlanmasına izin
ver. Bazı anılar biraz ağır olabilir, onları fazla oyalanmadan geç. Bir
yerde fazla takıldıysan onu geç ve daha öncesinde ne vardı, oraya gel.
Bunu istersen saatlerce yapabilirsin, ne kadar zaman ayırman
gerekiyorsa ayır. Geriye doğru yolculuğa gidebildiğin kadar devam et
Albümü ters sırayla gözden geçirme çalışmasına her hafta en az 1
gününü ayır.

4. Artık "Derin Dalış” aşamasına hazırsın... Şimdi senden istediğim, bir an


durup dalgın bakışlarını başka bir yöne çevirmen, hatıralar kitaplığına
dalıp hızlıca rastgele bir şeyler hatırlayıp çıkman. Yakın ya da uzak
geçmiş olması, bir olay ya da bir kişi olması, özel ya da sıradan bir hatıra
olması fark etmez, sadece sık hatırlamadığın bir anı olmasını tercih et.
Bir şey bulduğun anda

Sayfa 1172
mutlubirask.net
tekrar normal haline geri dön. Bu adımı hemen şimdi, aralarda
zihnini boşaltmak için çevrendeki nesneleri inceleyip sonra tekrar
egzersize dönerek 10 -15 defa yap. Daha sonrasında da 2 hafta
boyunca her gün aklına geldikçe (en azından günde 3-4 defa), her
seferinde peşpeşe ıo‟ar derin dalış yapacak şekilde tekrarla.
Bu çalışma, sıradan bir konuşma egzersizi olmanın çok ötesinde,
hafızanı güçlendirecek ve kendini algılayışını geliştirecek bir
çalışmadır. Bu sırada kendi güçlü ve zayıf taraflarının farkına
varabilirsin ve hatta hayatında kendine güvenini sağlamlaştıracak pek
çok şey bulabilirsin...

Sayfa 1173

mutlubirask.net
Egzersiz 14: İçerdeki Kaynaklar (Sayfa 57)

Bu egzersiz, şu ana kadar verdiğim egzersizleri bir araya getiriyor. Bu


nedenle, önceki egzersizleri tamamlamadıysan bu egzersizi yapmaya
çalışmanın pek faydası olmaz, önceki egzersizlere zaman ayırdıysan, her
zaman her ortamda kullanabileceğin inanılmaz keyifli ve etkili bir koza
kavuşmuş olacaksın.

1. Şimdi çevrene hızla bir göz at ve gözüne takılan bir nesneyi seç. Diyelim
ki bu bir “not defteri”.

2. Sonra dalgın bakışım boşluğa çevir ve sadece genel bir defter


görüntüsünü gözünün önüne getirip “defter ” kelimesine odaklanarak
hatıralar kitaplığına dal. Yapmak istediğin, aklına gelecek ilk ilgili şeyi
bulup çıkarmak. Diyelim ki gözünün önüne ilkokuldayken sınıfta
defterlerinize yaptığınız kenar süsleri geldi.

3. O anının verdiği duyguları da yanına alarak içerdeki hatıralar kitaplığını


terk et ve odaya geri dön. Şimdi bunu kullanarak çevreyle ve kendi
hayatınla bağlantılı bir hikaye anlatımına geçebilirsin, örneğin; belki
biraz dalgın, biraz şaşkın, biraz da keyifli bir ifadeyle:
“Vay be... Kaç yıl oldu... İlkokulu hatırladım da, o zamanlar ne kadar
da uzakta kalmış... öğretmenimiz çok süslü bir kadındı,
hatta şimdi bakıyorum da, kokoş bile diyebilirim ....................... Bazen de
sınıfta defterleri açtırıp kenar süslemesi yaptırırdı, bilirsin, hani sayfanın
solundaki kırmızı çizginin yanına... Hatırlıyorum da, tahtaya renkli
tebeşirle birkaç desen çizer, onlardan birini defterimizin kenarına
yapmamızı isterdi. Biz aynısını çizmeye çalışırken, o da sıralar arasında
dolaşıp yaptıklarımıza bakardı. Sen sıranda bir şeylerle uğraşırken
öğretmen tepende dikildiğinde nasıl da rahatsız olursun ama... İyi
yapamadığından korkarsın. O zamanlar önemli bir şey öğrenmekte
olduğumuzu, büyüdüğümüzde de defterlerimizin kenarlarını
süsleyeceğimizi zannederdim! Şimdi

mutlubirask.net Sayfa 1174


bile böyle bir not defteri gördüğümde içine bir şeyler çizivermek geliyor
içimden. Şunu bi versene bana..."

Gördüğün gibi, eğer önceki egzersizleri tamamladıysan son derece kolay.


Yalnız bu sefer, hikayeyi kafadan yazmak yerine, özellikle hatıralarını
gözünün önünde canlandırarak onlardan bahsetmeni istiyorum. Bu
yaklaşımın ek bir etkisi var: Anlatımındaki duygular son derece içten olacağı
için, hem duygulu hem de samimi bir konuşma yapma imkanı veriyor.

Öze llikle çocukluktaki hatıralardan yararlanmak, dinleyenlerin ilgisini


daha kolay toplamanı ve bu paylaşımının karşılığında sana karşı olumlu
duygular hissetmelerini sağlar. Tabii ki özellikle yeni tanıştığın kişilerin
yanında sürekli çocukluğundan bahsetmen garip kaçar, ama tek tük de olsa
çok eskilere gitmek etkili oluyor. Kalan zamanlarında aynı tekniği daha
yakın geçmiş taraması için kullanmanı öneririm. Örneğin not defterini
gördüğünde gözünün önüne geçen yaz Alaçatı‟daki restoranda elinde not
defteriyle siparişleri alan garson gelebilir. O zaman da yapacağın, „Hiç
Alaçatı'ya gittin mi?" gibi bir girişle gözünün önüne gelenleri duygular
vererek anlatmak. Sonunda eğer konuyu bir yerlere bağlamak ihtiyacı
hissedersen, “İşte o garsonun elinde de şu not defterlerinden vardı.
Siparişimi alırken oraya „sarı şortlu adam kola istedi‟ gibi bir şeyler
yazdığına eminim." gibi bir bitirişle bağlantıyı kurabilirsin.

mutlubirask.net Sayfa 1175


Egzersiz 15: Aşağı Yukan (Sayfa 62)

Önce listedeki ilk kelimeyle egzersize başlayacaksın. Sonra sırayla


diğer kelimelere geçeceksin.

Balık Saat Garson


Bina Ağaç Yağmur
Kravat Gül Fıkra
Tdefon numarası Öfke Mektup
Tango Çilekli pasta Makyaj

Kelimeyi okuduktan sonra yukarı doğru çıkmaya başla. Her


adımda eldeki kelimenin hangi kavramın alt grubu olduğunu bulmaya
çalışacaksın. Bulmayı kolaylaştırmak için kendine "Bu neyin bir
örneği?" ya da “Bu neyin bir parçası?" diye sorabilirsin. 2- 3 adım
yukarı çıkman yeterli.

Yukarı çıkmayı tamamladığında, ilk kelimeye dön ve aşağı doğru


inmeye başla. Her adımda kendine "Bunun bir örneği ya da parçası
ne olabilir?" sorusunu sorarak daha spesifiğe doğru git 2-3 adım
inmeye çalış.

Bir kelimeyle işin bittiğinde sonraki kelimeye geç ve tüm


kelimelerle çalışmadan kitaba devam etme. Zamanın varsa kendi
kelimelerinle çalışman harika olur, önümüzdeki günlerde de, aklına
geldikçe rastgele bir kelimeyle bu çalışmayı yapabilirsin. Her yerde,
her zaman kimse fark etmeden yapıvereceğin kısacık ama çok yararlı
bir egzersiz...

Bu egzersizi yaptıkça, çevrendeki insanların konuşurken nasıl


genelde ya da spesifiğe doğru kaydıklarını fark etmeye başlayacaksın.
İşte bu, öğrenmeni çok daha hızlandıracak.

mutlubirask.net Sayfa 1176


Egzersiz 16: Benzetme (Sayfa 64)

Aşağıdaki listedeki kelimelerin, parantez içinde verdiğim açılardan


benzerlerini bul. Egzersize listedeki ilk kelimeyle başla, sonra sırayla
diğer kelimelere geç.

Gemi (okaynusta dolaşan şey)


Arkadaşlar (güven)
Televizyon
(vakit geçirme)
Para (araç)
Bulut (sıcak havayı aşağıda tutan katman)
Yöntem (hedefe ulaştırma)
Kıyafet (ük izlenim)
Zaman (hızla akıp gitme)
Futbol (güçlü olan kazanır)
Ev (korunak)
Hayat (sürprizlerle dolu)
Sır saklamak (ağır yük)
Yalan söylemek (risk)
İyilik (geri ödeme yükümlülüğü)

Bunlar da benim örneklerim: “Gemi"yle “balina‟yı benzetebiliriz;


“Darbeyi aldığında koca gemi yaralı bir balina gibi ağır ağır
inleyerek batmaya başladı” cümlesinde olduğu gibi.
“Arkadaşlar” ve “sigorta”: “Arkadaşlarımız bu hayattaki
sigortalarımız; her şeyimizi kaybetsek de onların varlığı bizi ayakta
tutmaya yeter.”
“Televizyon” ve “cips”: “Televizyon seyretmek cips yemeye
benziyor;önce keyif alıyorsun, ama sonunda mideni bulandırıyor.
“Para” - “anahtar”: “Her kapıyı açar.”

mutlubirask.net
Sayfa 1177
“Bulut” - “yorgan”: "Sıcak tutur.”

“Yöntem” - “yol”: "Hedefe götürür."

“Kıyafet” - “kitap kapağı": "İlk etkiyi verir.” ... gibi.

Sonrasında kendi kelimelerinle çalışmaya devam... Bu


yatırımının karşılığını fazlasıyla alacaksın.

mutlubirask.net

Sayfa 1178
Egzersiz 17: Konserve Konular (Sayfa 74)

Şimdi yapacağımız çalışma tekrarlayarak pekiştirmen gereken bir


egzersiz değil; bir kez düzgün olarak yaptıktan sonra her zaman
yararlanabileceğin bir kaynak oluşturmuş olacaksın. Sadece konserveyi taze
tutmak için son adımı ara sıra tekrarlamanı öneririm.

1. Verdiğim konu listesinden en az 5, en fazla 9 başlık seç.

Tatil Yolculuk Eski yünler Filmler


Ünlü Popüler Güncel Kişisel
sanatçılar diziler konulur özellikler
Hobiler Kitaplar Bir spor dalı insanlar
Sahne Bilimsel Yeni nıoda Fıkralar,
aösterileri çelişmeler anektodlur
nesneler
Hayvanlar Sandalye

2. Seçtiğin her başlık hakkında 4-5 dakika düşün ve neler konuşabileceğini


not al. Hangi tatilin hangi ayrıntılarından bahsedebilirsin, hangi
yolculuk planını anlatmak ilginç olur, hangi filmler veya kitaplardan
bahsetmek hoşuna gider, hangi fıkraları anlatabilirsin gibi. Sakın tüm
konuşma metnini oluşturmaya kalkma, sadece kısa notlar alacaksın.

3. Son adım, her başlıkla prova yapmak. Seçtiğin başlıklardan biriyle


başlayalım. Önce o konuda aldığın notlara bir göz at. Ana noktaları
aklına yazdıktan sonra gözlerini kapatıp bir kızla konuşacağın bir
ortamda olduğunu hayal etmeye başla. Seçtiğin ortam gerçek hayatında
olan ortamlardan olsun, hiç bulunmadığın bir yeri düşünme. Çevreyi
zihninde canlandır, kızı karşında gör ve son derece rahat ve keyifli bir
şekilde konuşmaya başla. Yalnızsan sesli olarak da çalışabilirsin, ama
ortamın uygun değilse konuşmayı içinden yap. Bu adımı mutlaka
hakkını vererek yapmalısın, sakın öylesine yapıp geçmeye kalkma.
Provayı kendini vererek yaparsan yararını göreceksin. Aralarda biraz
mola verip tüm başlıklarının provasını yap.

mutlubirask.net Sayfa 1179


Egzersiz 18: Odaklanma (Sayfa 113)

Bu basit giriş egzersizi, daha sonraki egzersizlere temel oluşturacak.


Senden istediğim sadece gözlerini kapaman, karşında tanıdığın ya da
tanımadığın hoş bir kız canlandırman, onunla gerçekten konuşmak üzere
olduğunu hayal ederek tam olarak neler hissettiğini yakalaman. Eğer
bunun gibi bir durumda kaldıysan, o günü hatırlayarak neler hissettiğini
anımsayabilirsin.

Egzersizin en önemli noktası, oluşan duyguya normalde


yapacağından çok daha farklı şekilde yaklaşmak. Ondan kaçmayacaksın,
ilgi ve merakla onu tanımaya çalışacaksın.

Bir duyguyu tanıyabilmek için onun bazı özelliklerine dikkat


edebilirsin. Öncelikle duyguyu vücudunun neresinde hissettiğin önemli.
Bir hareketi varsa, nereye doğru gidiyor? Sonra duygunun nasıl bir yapısı
olduğuna odaklan: Büyük mü, küçük mü? Hareketli mi, durağan mı?
Sıcak mı, soğuk mu? Ağır mı, hafif mi? Sert mi, yumuşak mı? Sonra
duygunun neye benzediğini bulabilirsin: Sert bir taş, bir alev topu,
patlayan bir volkan, buzlu su, elektrik çarpması, bir balon, sis bulutu...
Ya rengi nasıl?

Odaklanma egzersizine mutlaka zaman ayır, kendi duygularını


anlaman ve onlarla başa çıkabilmen için en önemli adım odaklanma
adımıdır. Sadece bu adımla bile önemli yol kateden, hayatını değiştirecek
farkındalıklar yaşayanlar oluyor.

Eğer “Odaklanma"yı etkili bir şekilde yaptıysan, sonraki adıma


geçebiliriz.

Sayfa 1180

mutlubirask.net
Egzersiz 19: Ayarlar (Sayfa 114)

Önceki egzersizde odaklandığın duygu üzerinde çalışacaksın. Gene


karşında bir kız varken konuşmaya başlayacağını düşün ve o
duygunun ortaya çıkmasına izin ver. Sonra duygunun özelliklerinin
değişmesi durumunda neler olacağına bir bakalım.
önce yeriyle ilgilen. Eğer yeri değişseydi, yani daha yukarıda/
aşağıda, sağda/solda, içeride/dışarıda, önde/arkada olsaydı nasıl
olurdu? Duygunun yerinin değiştiğini hayal et ve kızın karşısında nasıl
hissettiğine bir bak.
Sonra boyutunu biraz değiştir. Daha büyük ya da daha küçük olsa
nasıl olur? Kendini nasıl hissedersin?
Sonra diğer özelliklere geç. Daha sıcak/soğuk, ağır/hafif,
hareketli/durağan vs olduğunda kendini nasıl hissediyorsun? Tüm
bunları yaparken, duygunun nasıl değiştiğine odaklan.
Bu adım, ilk adımı doğru şekilde yapmadan bir işe yaramaz, ilk
adımı da tamamladıysan, „Tarama” aşamasına geçebiliriz. Bu aşamayı
kolayca yapabilmen, “İçerdeki Kaynaklar” bölümünde verdiğim “Derin
Dalış”ı çalışmış olmana bağlı.

mutlubirask.net Sayfa 1181


Egzersiz 20: Tarama (Sayfa 115)

Önceki egzersizde incelediğin duygu üzerinde çalışacaksın. Gene


karşında bir kız varken konuşmaya başlayacağını düşün ve o duygunun
ortaya çıkmasına izin ver. Sonra duygunun özelliklerini incele ve sadece
duygunun özüne odaklan. Hiçbir şey düşünmeden, hiçbir tahminde
bulunmadan, sadece duygunun merkezindeki yoğun noktasına odaklan.
Duygunun özünü yakaladığında, kalan her şeyi bırakıp o duyguyla
kendi hayatında geçmişe doğru bir dalış yapacaksın. Sadece duyguya
odaklanıp, hatıralar kitaplığına bir „Derin Dalış” yapacaksın ve duygunun
sana getirdiği anılara bakacaksın. Hiç birine fazla takılmadan gerinerek,
içlerinden en yoğun ve eski olanı bulmanı istiyorum. O duyguyu taşıyan,
dalış sırasında aklına geliveren, gerilerde kalmış bir şeyler...
Bu adım, bir kızın yanında rahatça konuşmanı engelleyen duygunun
kökenine inmekle ilgili. Bu, daha sonrasında işimize yarayacak.
Bu aşamada yapabileceğin en aptalca şey, mantık ve düşünceyle bir
yerlere varmaya çalışmak. Duyguları mantıkla çözemezsin. Lütfen
çalışmayı aynen verdiğim gibi yap, farklı yorumlarla akışı bozma. Bu
uyarıyı yapmamın nedeni, çoğu kez insanların kendi tahmin ve
düşüncelerinin peşinden giderek yoldan çıktıklarına şahit olmam. Sen
doğru olandan şaşma.

mutlubirask.net
Sayfa 1182
Egzersiz 21: Rahatlık (Sayfa 116)

Kendini yanında en rahat hissettiğin kişiyi düşün. Bu kişiyle


konuşurken hiçbir kaygı hissetmiyor ve kendini alabildiğine rahatça
ifade edebiliyor olmalısın. En yakın arkadaşın ya da bir akraban
olabilir. Yanında kendini en rahat hissettiğin kişi...
Sonra o rahatlık için “odaklanma”nı istiyorum. Yani sadece
gözlerini kapat, karşında o kişiyi canlandır, onunla konuştuğunu
hayal et ve rahatlığı tam olarak nasıl hissettiğini fark et.
Bu duygu vücudunun neresinde? Bir hareketi varsa, nereye doğru
gidiyor? Duygunun yapısı nasıl? Büyük mü, küçük mü? Hareketli mi,
durağan mı? Sıcak mı, soğuk mu? Ağır mı, hafif mi? Sert mi, yumuşak
mı? Rengi nasıl? “Rahatlık” tam olarak nasıl bir şey?
Duyguyu iyice tanıdıktan sonra, “Odaklanma” egzersizini ilk kez
yaparken hayal ettiğin yerde aynı kızın karşısında olduğunu
canlandırmanı istiyorum. Bu sefer demin bulduğun “rahatlık”
duygusunu hissederek konuşmaya hazırlandığını hayal et. “Rahatlık”
duygusunun iyice yoğun ve güçlü şekilde içinde olduğunu hissederek,
o kızla konuşmak nasıl bir duygu? Ses tonun, beden dilin en rahat
olduğun kişinin yanındaykenki gibi. Aynı şekilde konuşuyorsun ve kız
seni ilgiyle dinliyor...
Bu çalışmayı yaptığında, ruh halinin nasıl değiştiğine dikkat et
Eğer daha fazlasına ihtiyaç duyuyorsan, bir sonraki egzersiz bunun
için. Şimdiye kadarki çalışmaları yaptığın ve “Çarpıcı Etki”yi
okuduğun halde hala kendini bir kızla konuşmaya hazır
hissetmiyorsan, savunmayı bırakıp karşı saldırıya geçme vakti gelmiş
demektir. Şimdiki egzersizde, konuşmaya başlamadan önce güçlü bir
ruh haline sahip olmak için kullanabileceğin bir tekniği ele alacağız.

mutlubirask.net Sayfa 1183


Egzersiz 22: Özgüven (Sayfa 117)

Şimdi ayağa kalk, rahatça dengeli bir şekilde dur ve kendine en


fazla güvendiğin zamanlardan birini hatırla. Bir şeyi başarma
konusunda mutlak bir özgüvene sahip olduğun, hiçbir şeyin seni
durduramayacağını hissettiğin bir anı.

Sonra gözlerin kapalı olarak o anın tüm detaylarını hatırlamaya


başla. Düzenli olarak nefes alıp vermeye devam ederken, o gün
olanları tekrar yaşa. Aynı şeyleri görüp aynı şeyleri duyarken gene
aynı şekilde hissetmeye başla. Özgüvenin yavaş yavaş güçlendiğini,
seni sardığını ve içine aldığını hisset. Derin ve düzenli olarak nefes
alıp vermeye devam ederken, sol yumruğunu yavaş yavaş sık, içinden
kendi kendine “harika” diye tekrar tekrar söylerken gözünün önüne bu
duyguyu en iyi anlatacak görüntünün gelmesine izin ver. Bu görüntü
bir manzara da olabilir, bir çizgi roman karakteri ya da örneğin bir
ejderha sembolü de... Nefes alıp verirken özgüven duygusunu
güçlendir, sol yumruğunu sık, "harika" de ve sembole bak.
Duruşundaki, bedenindeki değişiklikleri hisset. Duygu iyice güçlenip
tepeye vardıktan bir süre sonra yavaşlamaya başlayacak, duygunun
etkisinin hafiflemeye başladığını fark ettiğinde gözlerini aç,
yumruğunu gevşet ve bir süre çevrene bak. Bırak zihnin boşalsın.

Kısa bir ara verdikten sonra, tekrar gözlerini kapa, sembolü


gözünün önüne getir, yumruğunu hafifçe sık, kızla konuşmak üzere
olduğunu hayal et ve “harika” de... Hemen peşinden konuşmaya başla.
Nasıl hissediyorsun?

Bu egzersizin ilk kısmını tekrarladıkça özgüven duygusunu


güçlendireceksin, ikinci kısmını çalıştıkça da bu duyguyu farklı
durumlara aktarmayı öğreneceksin.

Şimdi yaptığımız çalışmaları bir araya getirebiliriz. “Odaklanma”,


“Ayarlar”, "Tarama”, “Rahatlık” ve “özgüven” egzersizleri, ancak bu son
adımla yerleşecek.

mutlubirask.net Sayfa 1184


Egzersiz 23: Yayma (Sayfa 118)

Bu egzersize başlarken “Primer Çekicilik Faktörü”nün üzerinden bir


kez daha geçmeni ve duruşunu ona göre ayarlamanı öneririm. Sonra
„rahatlık” duygusuna odaklan, sol yumruğunu hafifçe sıkmaya başla,
derin bir nefes al, gözlerini kapa ve nefesini bırakırken hatıralar
kitaplığına dal. 'Tarama” sırasında karşına çıkan anıların her birine
şöyle bir bakıp o “en yoğun ve eski” ana gel. '„Harika‟‟ de ve içindeki
rahatlık ve özgüven duygusunu hiç bırakmadan o anıyı yeniden yaşa.
Sonra rahatlık ve özgüven duygularıyla hatıralar kitaplığında
gezinerek hayatına genel olarak bak, her an‟a ve her anıya rahatlık ve
özgüven katarak tüm hayatının nasıl değişeceğini hayal et Geçmişte
daha rahat ve özgüvenli olsaydın neler değişirdi? Bugün neler değişir?
Gelecekte neler değişecek?
Ardından o kızın karşında olduğu yere git. Rahatça ve keyifle
konuştuğunu, son derece akıcı ve eğlenceli konuşman boyunca kızın seni
hayranlıkla dinlediğini ve sana „harika” dediğini hayal et. Konuşman
bittiğinde kendini nasıl hissettiğine bak, sonra yumruğunu sık ve
"harika” de. Gözlerini aç ve gülümse...
Bu çalışmayı bitirdikten sonra, biraz ara vermeni öneririm.
Sonrasında tekrar gözlerini kapatıp sol yumruğunu hafifçe sıkarak kızın
karşında olduğunu hayal et. Konuşmaya başlamak üzeresin. Kendini
nasıl hissediyorsun?
Bu kontrol aşaması önemlidir. Bazıları çok hızlı yol alır, bazıları
yavaş yavaş gelişir. Bu aşamada yol katetmiş olduğunu görüyorsan,
çalışmaya devam ederek daha da ilerleyebilirsin. Eğer bir yerlerde
takılıyorsan kendine nedenini sor. Ya daha fazla konuşma egzersizi
yapmaya, ya da konuşma malzemesi hazırlığına daha fazla zaman
ayırmaya ihtiyacın olduğunu göreceksin.

mutlubirask.net Sayfa 1185


Egzersiz 24: Paniksavar (Sayfa 122)

1. İçinde mankenlerin ve en güzel film yıldızlarının resimleri olan


dergilerden birini eline al. En güzel kızlardan birini seç (tercihen
boy fotoğrafı olsun). Eğer böyle bir dergi bulamıyorsan gözlerini
kapat ve olabildiğince gerçekçi bir şekilde hayal etmeye başla.
2. O resme dikkatle bak ve kızın şu anda tam karşında canlı olarak
durduğunu hayal et. Nefes alıp verdiğini, ara sıra gözlerini
kırptığını ve hafifçe hareket ettiğini canlandır zihninde. Senin
gözlerinin içine bakıyor olabilir. Bu adımı düzgün olarak yaptığını,
içinde oluşan heyecan duygusundan bileceksin.
3. Hissettiğin duyguya odaklan ve nasıl bir duygu olduğuna dikkat et.
Kalbin mi hızlanıyor, ateş mi basıyor, nefesin mi tutuluyor,
boğazın mı düğümleniyor... Her ne ise iyice tanı o duyguyu.
Gerekirse tekrar kızın odanda karşında durduğunu hayal et.
4. Şimdi resme doğru bakmaya devam ederken, kendini yanında en
rahat hissettiğin eski bir arkadaşını düşünmeye başla. Onun
yüzünü, sesini, kıyafetlerini, davranışlarını canlandır gözünde.
Yıllar içinde onunla birlikte yaptıklarınızı ve paylaştığınız şeyleri
düşün. Birlikte en fazla eğlendiğiniz, güldüğünüz anları
hatırlamaya başla. Onun yanında kendini ne kadar rahat
hissettiğini, konuşurken ne kadar rahat olduğunu, kendin
olmaktan memnun olduğunu düşün. Hareketlerinin ne kadar
doğal, konuşurken gırtlağının nasıl gevşek olduğunu fark etmeye
başla. Yıllardır tanıdığın birinin yanında alabildiğine rahat ve
kendinden emin olduğuna odaklan. Şimdi gülümse...
5. Hissettiğin duyguya odaklanarak gülümsemeye devam ederken,
dikkatini tekrar resme ver. Bu insan bir zamanlar küçük bir kız
çocuğuydu. Mutlu ve mutsuz günleri oldu. Kendini güçsüz ve
yetersiz hissettiği anlar yaşadı. Hayal kırıklıkları oldu. Hayatında
eksikliğini hissettiği, ihtiyaç duyduğu ve ulaşmak istediği şeyler

Sayfa 1186
mutlubirask.net
var. Diğer insanlara karşı kendini korumak için güçlü görünmeye
ihtiyaç duyuyor. Gerçekten onu anlayacak, onu sorgulamadan
olduğu gibi kabul edip yanında olacak birilerine ihtiyacı var, aynı
senin gibi. Yaşlandığında geçmişe bakarak isteyip de yapamadığı
şeyler için pişmanlıklar yaşayacak... Onun da yakından tanıdığın
herkes gibi bir insan olduğunu tam olarak anlayıp içinde hissedene
kadar bunları düşünmeye devam et.
6. Şimdi bakışlannı yukarıya, tavana (ya da gökyüzüne) çevir.
Çocukluğunda izlediğin televizyon dizilerinden birini hatırlamaya çalış.
Kimler vardı, müziği nasıldı, bir sahnesini hatırlayabiliyor musun?..
7. Şimdi aynı resme tekrar bak ve kızın tam karşında canlı olarak
durduğunu hayal et. Nefes alıp verdiğini, ara sıra gözlerini kırptığını ve
hafifçe hareket ettiğini canlandır zihninde. İçindeki duyguların nasıl
değiştiğine odaklan.
8. Şimdi başka bir resim seç ve aynı adımlan baştan uygula. Zamanın
müsait olduğu sürece egzersize devam edebilirsin. Bu egzersizin bir
sonraki aşaması, karşında kızı görürken onunla konuşmaya
başlamaktır. önemli olan, içindeki duygudan sıyrılıp en güzel kızlarla
konuşurken de herhangi biriyle konuşurkenki kadar rahat olabilmek.
Emin ol, çok güzel bir kızı en fazla etkileyecek şeylerin başında, onun
karşısında tam bir özgüvenle durabilmen geliyor. Bu seni diğer
erkeklerden bir anda ayırır, çünkü onlar kekelemeye devam ediyor
olacaklar! Sen rahat ol.

mutlubirask.net

Sayfa 1187
Egzersiz 25: Süreklilik Bağı (Sayfa 135)

Gözlerin açık ya da kapalı olarak, birisiyle en son sohbet ettiğin


zamanı hatırlamaya başla. O konuşmanın başlamasından hemen
öncesine dön ve ilk kelimelerden itibaren hatırlayabildiğin kadar detaylı
olarak neler konuştuğunuzu aklından geçir. Bunu yaparken her iki tarafın
da davranışlarını ve ses tonlarını hatırlamaya çalış. Bunu için ne kadar
zaman gerekiyorsa ayır, her kelime olmasa da her cümlenin içeriğini
hatırlamaya çalış. Baştan sona gittikten sonra zihninde ileri geri
gezinerek başka detaylar bulmaya çalış.
Bu egzersizi tamamladığında, “Süreklilik Bağı”nı gerçek hayatta
kullanmaya hazır olacaksın. Günlük hayatında biriyle birkaç cümle ya da
birkaç saat konuşup ayrıldığınızda, ilk fırsatta konuşulanları aklından
tekrar geçireceksin. Daha sonra, aynı kişiyle planlı olarak görüşeceksen,
en son konuşmalarınızı bir kez daha baştan sona hatırlayıp görüşmeye
öyle gideceksin. Bu çalışma, karşındaki insanları son bıraktığın yerden
kolayca yakalamanı, sanki hiç ara vermemiş gibi bir akış oluşturmanı
sağlıyor.

MBA üzerinden okuduğunuz bu kitabı değerlendirmeyi unutmayınız.


Böylece yorumunuz diğer kullanıcılara ışık tutacaktır.

mutlubirask.net Sayfa 1188

You might also like