You are on page 1of 15

Zeytin Yetiştiriciliği

ve Yağ Üretimi
Zeytin Yetiştiriciliğinde Bitki Besleme ve Noksanlıklar
Zir.Yük.Müh. M.ONUR SAYAN
İZMİR,09.2022
Zeytinde Bitki Beslemenin Önemi
Bitkilerin beslenebildiği yerlerden biri olan toprakta bitki besin maddeleri yeterince varsa, bitki iyi gelişir, bol
ürün verir. Fakir ise gelişme yavaşlar, mahsul miktarı azalır, kalite düşer, soğuk ve hastalıklara karşı direnci azalır.
Arzu edilen bol ve kaliteli ürünü alabilmek için, toprağa eksik olan bitki besin elementlerini (gübreleri) eksik
olduğu miktar kadar vermek gerekir. Gübrelemenin genel prensibi bu şekildedir. Üreticiler şuna dikkat
etmelidir; Gübrenin azıda fazlası da mahsulün kalitesine, miktarına, bitkiye ve ekonomiye zarar verir.
Zeytinliklerimizin genellikle meyilli arazilerde yer alması ve bakım tedbirlerinin tam olarak uygulanmaması gibi
nedenlerle beslenme problemlerine sık rastlanmaktadır. Zeytin ağaçları diğer meyve türlerine oranla olumsuz
koşullara daha dayanıklı olmakla beraber verim ve kalite düşmesi gibi sorunlar ortaya çıkmaktadır.

En çok karşılaşılan sorunlar noksanlıklar ve besin element dengesizlikleri olup, fazlalıklara oldukça az
rastlanmaktadır.

Zeytin ağaçları da, diğer bitkiler gibi uygun beslenme koşullarında normal ve sıhhatli bir gelişme gösterirler.
Fakat gerek besin maddelerinin ortamda yokluğu, gerekse ortamda mevcut olduğu halde çeşitli faktörlerin
alım üzerindeki olumsuz etkileri nedeniyle bitki normal bir gelişme gösteremez.
Besin maddesi noksanlıklarının başlangıcında normal ve sıhhatli gibi görünen ağaçlarda; ileri noksanlık
durumlarında yaprak, çiçek, sürgün, gövde ve meyvelerde bariz belirtiler ortaya çıkar. Tüm ağacın gelişmesi
durur ve çok ciddi noksanlık durumları ağacın ölümüne neden olur.
Bu duruma gelen bir ağaca uygulanan tüm bakım ve kültürel tedbirlere rağmen beklenen veya arzu edilen
ürünü elde etmek mümkün değildir. Bu durum, zeytinde besin maddesi noksanlıklarının kesin teşhis ve takibi
gereğini ortaya çıkarmaktadır.

Teşhisler mutlaka yaprak ve toprak analizlerine dayandırılmalıdır. Bitki besin maddelerinin topraktaki
mevcudiyetine rağmen bitkinin alımını engelleyen faktörlerin varlığı halinde, bu faktörlerin incelenerek
değerlendirilmesi yapılmalıdır.

Ülkemiz zeytinliklerinde taban gübrelemesi hariç topraktan gübreleme yapılmamakta ya da az miktarda


yapılmaktadır. Bu yüzden yapraktan yapılacak olan gübreleme önem arz etmektedir.

Çok farklı toprak tiplerine adapte olabilen zeytin bitkisi, toprak derinliği fazla olmayan yüzeysel topraklarda
da yetiştirilebildiği gibi derin toprak yapısına sahip allüvial ve kollovial topraklarda iklim şartlarının uygun
olması durumunda en yüksek verimi verir. Zeytinliklerimizin genellikle meyilli arazilerde yer alması ve bakım
tedbirlerinin tam olarak uygulanmaması gibi nedenlerle beslenme problemlerine sık rastlanmaktadır. Zeytin
ağaçları diğer meyve türlerine oranla olumsuz koşullara daha dayanıklı olmakla beraber beslenme
yetersizliğinden verim ve kalite düşmesi gibi sorunlar ortaya çıkmaktadır. Son yıllarda zeytinyağına verilen
önemin artmaya başlaması nedeni ile zeytin bahçelerinin bakımı daha dikkatli yapılmaktadır.
Zeytin ağacının kazık kök sistemi derine gitse bile beslenmeyi sağlayan kılcal kök yüzeyseldir. Kılcal kök sistemi diğer
ağaçlarda olduğu gibi ağacı sadece taç izdüşümü ile sınırlı olmayıp kılcal kökler ağacın tacının dışına da yayılmak
sureti ile sıra aralarını kaplamaktadır. Bu nedenle zeytinliklerde toprak işlemesi yaparken derin toprak işlemesi
yapılmamalıdır. Özellikle killi topraklarda zeytin ağacının kılcal kökleri yüzeye daha yakın oluşacağından bu gibi
topraklarda derin toprak işlemesinden mutlaka kaçınmak gerekir.

Zeytin ağaçları da diğer bitkiler gibi beslemede noksanlıklar yaşadığında bunu yapraklarından ve genel durumundan
gösterebilmektedir. Önemli olan bitkideki bu noksanlıkları iyi gözlemlemek, yaprak analizleri ile bunu desteklemek
ve ona göre de besleme yöntemleri belirlemektir.

Gübreleme ve noksanlıkların belirlenmesi için en önemli veri YAPRAK ANALİZİ’dir. Lütfen bu analizi yaptırmayı
unutmayın.
Zeytin Yetiştiriciliğinde Görülen Besin
Elementi Noksanlıkları
1- Azot Noksanlığı (N)
Azot noksanlığında yaprakların bir kısmında veya hepsinde sarılık(kloroz) meydana gelir. Ağaçların alt ve orta
kısımlarında yaprak dökümü olur. Sürgünlerde zayıflık, sürgün oluşumunda ve yapısında azalma görülür.
Somak ve çiçek oluşumu azalır. Çiçek ve meyve dökümü olur, meyveler küçülür, meyvenin et oranında ve yağ
miktarında azalma olur.

Bu noksanlığa; toprakta azot ve organik madde yetersizliği, düşük toprak sıcaklığı, düşük fosfor miktarı ve
aşırı kuraklık neden olabilir. Sorunun çözümü için, toprak ve yaprak analizleri yaptırılmalı, analiz sonuçlarına
göre, ya topraktan azotlu gübreler; yada yapraktan üre verilmelidir. Ara bitkisi olarak baklagiller devreye
sokulabilir
2- Fosfor Noksanlığı (P)
Fosfor noksanlığında gelişme yavaşlar, yapraklar küçülür. Dalların boğum araları kısalır, kökler zayıflar.
Çiçeklenme azalır, çiçek açması gecikir. Dolayısıyla meyve bağlama olayı da olumsuz etkilenir. Meyve
çekirdeği küçülür, meyveler geç olgunlaşır. Karbonhidrat miktarı azalacağından, gelişme zayıflar. Sonuçta
ürün miktarı azalır. Filizlerin pişkin ve sağlam olması engellenir. Soğuklara ve kuraklığa olan duyarlılık artar.
Meyvelerde kalite azalır, yağ oranı da normalin altına düşer.

Bu noksanlığa, topraktaki organik madde yetersizliği, soğuk ve nemli koşullar, asit yapılı topraklar neden
olabilir. Çözüm için, toprak ve yaprak analizleri yaptırılarak, analiz sonuçlarına göre, topraktan fosforlu gübre
uygulamaları yapılmalıdır.
3- Potasyum Noksanlığı (K)
Potasyum noksanlığında, yaşlı yapraklarda uç klorozları ve nekrozlar, ucu kahverengi dibi sarı yapraklar
görülür. Yapraklarda ve meyvelerde küçülme, meyve et oranı ve yağ miktarında azalma olur. Su ve soğuk
stresine karşı direnç azalır. Ağaçlar, hastalık ve zararlılardan daha çok etkilenirler.

Bu noksanlığa, topraktaki potasyum yetersizliği, topraktaki katyon değişim kapasitesinin düşük olması neden
olabilir. Çözüm için, toprak ve yaprak analizleri yaptırılmalı, analiz sonuçlarına göre, topraktan veya
yapraktan potasyumlu gübre uygulamaları yapılmalıdır.
4- Kalsiyum Noksanlığı (Ca)
Kalsiyum noksanlığında, filizlerde kolay kırılmalar ve kurumalar, yapraklarda dökülmeler, koparılan
yapraklarda sertleşmeden kuruma ve genç yapraklarda üşümeye karşı duyarlılık görülür. Ayrıca kalsiyum
meyve ile dal arasındaki bağı güçlendirir, başka bir deyişle zeytin sapını güçlendirir ve meyve büyüyüp ağırlık
aldıkça dökülmeleri engeller, ancak noksanlığında meyve ağırlığı arttıkça dökülmeler başlar.

Bu noksanlığa, topraktaki kalsiyum yetersizliği, magnezyum fazlalığı neden olabilir. Çözüm için, toprak ve
yaprak analizleri yaptırılmalı, analiz sonuçlarına göre topraktan veya yapraktan kalsiyumlu gübre
uygulamaları yapılmalıdır.
5- Magnezyum Noksanlığı (Mg)
Magnezyum noksanlığında, yaprak uçundan veya kenarlarından başlayan sararmalar, orta damar boyunca ve
yaprak dibinde ise yeşil kısımlar görülür. Mevsim ilerledikçe sararma, tüm yaprağı kaplar, yaşlı yaprak
görüntüsü oluşur. Genç filizlerde, önemli yaprak dökümü gözlenir ve filizlerde gelişme duraklar.

Bu noksanlığa, topraktaki magnezyum yetersizliği, aşırı potasyum ve kalsiyum, aşırı yağış neden olabilir.
Çözüm için, toprak ve yaprak analizleri yaptırılmalı, analiz sonuçlarına göre topraktan veya yapraktan
magnezyum içeren gübre uygulamaları yapılmalıdır.
6- Bor Noksanlığı (B)
Bor noksanlığında genç yapraklarda, yaprak ucundan başlayan V şeklinde kloroz ve nekrozlar görülür.
Yapraklarda küçülme, dökülme, rozetleşme, sürgün ucunda kurumalar, ve yanlara doğru büyüme meydana
gelir. Gövde ve sürgünlerde bodurlaşma, kuru ve yaprağını döken, çalılaşmış dallar görülür. Meyvelerde şekil
bozukluğu (Maymun suratlı meyve) meydana gelir.

Bu noksanlığa, topraktaki bor yetersizliği, düşük pH, aşırı kireç uygulamaları, aşırı kuraklık, aşırı yağış neden
olabilir. Kolay yıkanan organik maddece fakir topraklarda sıkça görülür. Çözüm için, toprak ve yaprak
analizleri yaptırılmalı, analiz sonuçlarına göre topraktan veya yapraktan bor içeren gübre uygulamaları
yapılmalıdır. Bor içeren gübreler, ağaçların taç izdüşümlerinde açılan 20-25 cm derinlik ve genişlikteki
karıklara verilmeli ve çapa ile toprağa karıştırılmalıdır. Yeterli nem yoksa, her ağaca 40-50 lt su verilmelidir.
Toprakta kirecin belli oranlardan yüksek olması, pH’nın uygun olmaması, aşırı yağış ve aşırı kuraklık, acil
düzeltilmesi gereken akut noksanlık hallerinde, yapraktan uygulamalar yapılmalıdır. Yapılan araştırmalarla,
yaprak uygulamalarının toprak uygulamalarından daha etkili olduğu ortaya konmuştur.
7- Çinko Noksanlığı (B)
Çinko noksanlığında, yapraklarda damar arasında sararma, rozetleşme, küçülme ve şekil bozuklukları görülür.
Ayrıca çinko noksanlığı sonucu ağaçlarda çiçeklenme homojen olmaz, yeterli çiçek oluşmaz.

Bu noksanlığa, topraktaki çinko yetersizliği, aşırı fosfor neden olabilir. pH’sı yüksek ve kolay yıkanan hafif
topraklarda sık rastlanır. Çözüm için, toprak ve yaprak analizleri yaptırılmalı, analiz sonuçlarına göre
topraktan veya yapraktan, çinko içeren gübre uygulamaları yapılmalıdır.
8- Demir Noksanlığı (Fe)
Genç yapraklarda kloroz (sararma) görülür, yaprak damarları yeşil, damar arası renk açılması şeklinde ilerler
ve ileri safhada sürgün kurumaları başlar.

Demir klorozu çok şiddetliyse yapraklar sarardıktan sonra beyazlaşmaya kadar gider.
NOT : Peki bu noksanlıkların olmasının ana sebepleri neler olabilir ?
1- Topraklarımızda organik madde yetersizliği,

2- Topraklarda yüksek pH içerikleri ve bitki besin elementlerinin alınımının azalması,

3- Yanlış ve vahşi sulama yöntemleri,

4-Doğru zamanda, doğru gübrelemelerin yapılmaması,

5- Yanlış bilgiler ve uygulamalar ile topraktaki yararlı mikroorganizmaların azalması


ÖNEMLİ BİLGİ:
Liebig Minimum Yasası

Bitkilerin gelişmesi, verimliliği ve beslenme yeterlilikleri, topraktaki az seviyede bulunan element


miktarına bağlıdır. O miktar tamamlanmadığı sürece, her zaman noksanlıklar görülür ve verimde kayıplar
yaşanır.
TEŞEKKÜRLER

You might also like