You are on page 1of 9

VİZE SONRASI

-füzyon mutfak-

-iki farklı milletin mutfak kültürünün sentezlenmesi

-ilk olarak 70lerde Fransız ve Asya mutfağını sentezlenmesiyle çıktığı iddia ediliyor

-başka bir iddia ise 500 yıl önceye dayanıyor. Macanese mutfağı, Portekizli kolonilerin Çin’e
gelmesiyle oluşan sentez mutfağa verilen isim.

-Portekiz Çin’e; zeytin, chorizo sucuk, peri peri biberi, zerdeçal, Hindistan cevizi ve tarçını taşıyor.

-Macanese mutfağına ait ürünler;

1) Minchi: soya soslu kıyma, soğan ve kızarmış yumurta ile birlikte servis edilmekte, yanında arzuya
göre pirinç veya patates kızartması verilmektedir

2)Capela: peynir, zeytin ve ekmek kırıntısından oluşan bir köftedir ve üzerinde çıtır pastırma parçaları
bulunmaktadır

3)Portekiz Ördeği: zerdeçal tozu, siyah zeytin ve sosisten oluşmakta ve genellikle pirinç pilavı ile servis
edilmektedir

-aynı zamanda doğranmış pastırmayla ekmeği tüketiyorlar. Yumurtalı tart konusunda kendilerini
geliştirmişler.

‘’Macanese mutfağı nedir?’’ ‘’aşağıdakilerden hangisi Macanese mutfağına aittir’’

-Füzyon mutfak örnekleri: Soya Sütlü Azuki Fasulyeli Muffin, Patlıcan Beğendili Sufle ve Karidesli
Bulgur Pilavı

-yenilebilir çiçekler ve böcekler-

-Yahudilerin böcek yemesi yasaktır ama çekirge istisnadır.

-yenilebilir çiçekler genelde çay ve reçel yapımında kullanılır.

-Türkiye’de yetişen ve yemeklerde çok kullanılan çiçeklerden bazıları şunlardır: Safran, Nar Çiçeği,
Gül, Mine Çiçeği, Lavanta, Menekşe ve Gelincik

-mavi kelebek bitkisi antosiyonin açısından zengindir

-kırmızılahana da antosiyonin açısından zengindir.

-mavi kelebek bitkisi aslında bir orkide çeşidi

-kapari turşusu, gebere çiçeğinin tomurcuk halinden yapılır.

-halk arasından gelin zülfü ya da saçaklı osman olarak bilinen orkideyi kullanarak salep yapılır.

-orkideden dondurma da yapılır.

‘‘aşağıdaki çiçeklerden hangisi salep/dondurma yapımında kullanılır?’’

-antosiyonin, ortamın asitliğine göre renk verme özelliği değişen bir pigmenttir.

-asidik ortamda kırmızı mor renk


-bazik ortamda sarı renk verir

-nötr ortamda mavi renk verir

-çayı yapılabilen bitkiler arasında; Mavi kelebek, Aynısefa (portakal çiçeği), Papatya, Ballık otu
(sığırdili), Hüsnü Yusuf, Kantaron, Gülhatmi, Gelincik, Demir Pıtrak

-Waldorf salatasında kullanılan çiçek; elma çiçeği

-Elma çiçeğinin taç yapraklarından elma sirkesi de yapılabilmektedir. Kremaya katılarak elmalı tartın
üzerinde kullanılabileceği gibi dondurma yapımında da kullanılabilmektedir.

‘’elma çiçeği aşağıdaki salatalardan hangisinde kullanılabilir’’

-yumrulu begonya çiçeği; gevrek dokulu, limonumsu tat. Salata, yoğurt, meyve ile

-menekşe, antosiyonin, c vitamini ve flavonoidler açısından zengin

-sosyete sarımsağı çiçeği, özellikle Kaliforniya mutfağında yaygın olarak salatalarda kullanılır.

-Kaliforniya mutfağıyla Türk mutfağı benzerlik gösterir. Bunun sebebi Türkiye’den göçen çok sayıda
Ermeni’nin o bölgede yaşıyor olması

-pişirilerek tüketilen yenilebilir çiçekler;

1)elma çiçeği

2)çördük çiçeği; anason ile kök birası arasında bir tada sahiptir.

Kök birası, Kuzey Amerika’da çok tüketilen alkolsüz tatlı bir içecektir

3)soğan çiçeği

4)kabak çiçeği

5)aynısefa çiçeği

-kurutularak kullanılan yenilebilir çiçekler;

1)zambak: Geleneksel tıp kapsamında halk arasında çeşitli hastalıklara iyi geldiği düşünülmektedir. Bu
nedenle kurutularak çayı içilmektedir.
-bazı çiçeklerin tüketimi zehirli olabilir. Acı kayısı, şeftali, erik gibi meyvelerin çekirdekleri siyanür
içermektedir.

-böcekler-

-böcekler polen taşır ve böcekleri komple yok etseydik bitkilerin verimi çok büyük ölçüde düşerdi.

-böceklerin protein miktarı %38-62 arası

-kırmızı etin protein miktarı %20

-soya fasulyesinin protein miktarı %30-40

-tek hücre proteinimayalar tek hücrelidir mayalardan elde edilen proteine tek hücre proteini denir.
Ama mikroalglerden de küflerden de protein elde edilebiliyor. Küfler çok hücreli olsa da bu işleme tek
hücre proteini deniyor.
-sığırların metan gazı salınımı oldukça fazladır. Sığır tüketimi azalırsa küresel ısınma bir ölçüde
yavaşlamış olacak.

-böcek tüketiminin faydaları;

1)sera gazı salınımı çok düşük

2)protein açısından zengin

3)ucuz çünkü yetiştirmesi kolay

4)yetiştirmek için çok az alana ihtiyaç var

5)yaşam döngüleri kısa, çoğalmaları kolay ve hızlı

6)böceklerin tüketilebilir kısımları daha fazla %80’den fazla

7)çok daha az su tüketiyorlar

8)doymamış yağ asidi konusunda sığırlara göre daha avantajlılar. Sığırların doymuş yağ oranı fazla ki
bu da faydalı değil

9)mineral açısından fena değillerdir.

10)B vitamini açısından fena değillerdir.

11)biyoaktif maddeler açısından zenginlerdir.(biyoaktif madde: fenolik maddeler, peptitler vs.)

Bazı peptitlerin antimikrobiyal özelliği vardır. İlk antimikrobiyal peptit bakteriyosin

Böcekler özellikle antimikrobiyal peptitler açısından çok zengin.

-alerji durumu temelde, proteinlerle ilişkidir. Bazı insanların bağışıklık sistemi bazı proteinleri düşman
olarak algılıyor. Bunun sonucunda bağışıklık sistemi teyakkuza geçiyor ve çeşitli reaksiyonlar
gösteriyor. Böcekler protein açısından zenginse alerjiye neden olma ihtimalleri var

-böcekler çok pis ortamda gezdikleri için mikroorganizma taşıyabilirler. Kimyasal kirlilik de taşıyabilir.

-2021 yılında EFSA sarı un kurdunun tüketimine izin verdi.

-eda’nın aldığı ses kaydı-

-böceklerin 4 aşaması? (yumurta, larva, pupa, ergin)

-böceklerin yaşam döngüsü yani metamorfoz

-kelebek-tırtıl, birbirine benzemese de aynı böcek.

-larva aşaması, böceklerin daha lezzetli ve daha besleyici olduğu aşamadır.

-genelde larva halinde tüketilir ama ergin halde tüketilen böcekler de vardır.

-termitler (akkarınca) çok tüketilir. Ormanlara zarar verirler.

-coleptera, sadece larvası yenilebiliyor.

-moleküler gastronomi-
“Gıdaları biyokimyasal ve fizikokimyasal süreçlerden geçirerek değişik şekil ve lezzetlerde hazırlayarak
sunmak’’
-köpük elde etmek için lesitin kullanılabilir. Lesitin yumurtadan ya da soya fasulyesinden elde
edilebilir.

-salatalık turşusunu tuz ile sertlerştirebiliriz. Osmoz gerçekleşmiş olur.

-yemeklerimiz neden esmerleşirmaillard ya da karamelizasyon

-yumurtada bulunan proteinler 70 derecede denatüre oluyor.

-sodyum aljinat ve kalsiyum kullanarak yapar havyar/havyarın boncuk boncuk yapısı elde edilebilir

Pulverizasyon: Maddenin toz haline getirilerek püskürtülmesi.

Emülsifiye ediciler: Karışmayan sıvıların karışmasını sağlayan maddeler

Santrifüj: merkezkaç kuvvetine göre çalışır. Çok hızlı bir şekilde dönen bir cihaz. Çok hızlı bir şekilde
dönünce faz ayrımı gerçekleşiyor. Mesela yağ ve su ayrımı. Ya da sütün içinde toz varsa santrifüj, tozu
dibe çöktürür süt yukarıda kalır. Temizliğini de sağlar. Ağır olan alt faz, hafif olan üst faz. Alt fazda
olanlara pelet, üst fazda olanlara süpernatant denir. Pelet kısmında toz, pislik, mikroorganizma,
lökosit (kan hücresi) olabilir. Süpernatant kısmında sıvı vardır örneğin süt.

-küreleşen sıvılar, dışı sert ağza atınca içinden sıvı çıkıyor örn. Kavun havyarı, çilek patlağı, çikolata
şelalesi

-yoğun aromalar

Örn: karides sıcak vanilya tanecikleriyle sunulabilir.

Biftek elma talaşıyla tütsülenebilir.

Sülün elma tütsüsü ya da saman tütsüsü ile tütsülenebilir

-sıvı azot
Azot (nitrojen) atmosferin yüzden 78’ini oluşturur. -196 dereceye kadar bile sıvı haldedir. -195
derecede gaz haline geçer. O yüzden oda sıcaklığında servis edildiğinde buhar veya sis halinde
etkileyici bir görüntü oluşturur.

‘’yumurtanın köpürmesinden sorumlu bileşik hangisidir’’ –lesitin

-nohut suyunda saponin vardır. Nohuttaki köpürmeyi sağlar. Saponin baklagillerde çokça bulunur.
Fazla tüketilirse zararlıdır. Saponin bazı mikroorganizmalar üzerine öldürücü özelliği vardır.

‘’nohutta yaşanan köpürmenin temel sorumlusu hangisidir’’

-sous vide tekniği, vakumlanmış plastik torbalarda su banyosu içerisinde pişirme tekniği

-sıcak jöleler

Agar çok kullanılır. Agar, 40-45 derecede donmaya başlarlar. 40-45 derecenin altında katı haldedir.
Agar kullanılarak jöle ılık/sıcak servis edilebilir.

-moleküler gastronomide çok kullanılan katkı maddeleri

1)agar agar

Yosundan elde edilir. Polisakkarittir. Jöle formu için kullanılır. Çok tüketilirse gaz yapar.
2)aljinat

Kahverengi yosunlardan elde edilir. Bazı toprak bakterilerinden de elde edilebilir (Azotobacter
vinelandii ve Pseudomonas aeruginosa) (bilmeye gerek yok)

Pseudomonas aeruginosa özellikle etlerde sıklıkla bozulmaya neden olan bakteri

Sodyum aljinat formunda kullanır. (tuz)

Hidrojel oluşturur.

Hem kıvam verici hem emülsifiye edici özelliği var. Ayrıca pastacılıkta kullanılan süslemelerin
erimelerini önlemek için kullanılır. Geri dönüşümsüz ısıya dirençli jel oluşturur.

Fazla tüketilirse demir emilimini azaltır. Sınavda sorabilir

Biracılıkta da köpük stabilizatör olarak kullanılır

Yapay havyar için kullanılabilir.

‘‘yapay havyar üretiminde sert kürelerin oluşmasını sağlamak için hangi katkı maddeleri kullanılır?’’

-cevap aljinat ve kalsiyum

3)ksantam gam

Xanthomonas campestris(bilmeye gerek yok) bakterisinin fermantasyonuyla ortaya çıkar. Yani


doğaldır kaynağı bakteridir.

‘’ksantam gam ve aljinatın kaynağı sorulabilir. Ksantam gam-bakteri aljinat-alg/yosun’’

Ksantam gam çok az miktarda kullanılsa bile kıvam verebiliyor.

-nörogastronomi-

-enoloji/önoloji: şarap bilimi

-şarabın aromasından sorumlu olan temel mekanizma etil alkol fermantasyonu. Etil alkol
fermantasyonunu mayalar geliştiriyor. Mayalar aroma bileşiği oluşturma konusunda çok başarılı. Bazı
mayalar (Kluyveromyces marxianus, saccharomyces cerevisiae gibi) fenilalanin aminoasidini
kullanarak 2-feniletanol üretme yeteneğine sahip. 2-feniletanol alkol yapıdadır. Yüksek alkoldür. Gül-
çiçek benzeri aroma verir. Şarapta da kendiliğinden oluşur.

-bazı aldehit, keton, ester, lakton, asit ve yüksek alkoller aromayı olumlu anlamda etkiler

-asetaldehit, aldehittir ve yoğurdun aromasından etkilidir. Diasetil de aldehittir.

-asetaldehit, şarap fermantasyonunda da ortaya çıkar. Az miktarda bulunursa şaraba meyvemsi-


çiçeğimsi aroma veriyor (gül-sardunya). Fazla miktarda bulunursa yeşil çimen ve/veya elma benzeri
tahriş edici bir tada sebep oluyor. Asetaldehiti yoğurtta laktik asit bakterisi, şarapta mayalar üretiyor.

Şarap vücutta önce asteldehite sonra da asetala dönüşüyor.

-etil alkol metabolizması-

Etil alkol/etanol vücuda giriyor. Vücudumuz alkol dehidregenaz diye bir enzim üretiyor. Alkol
dehidregenaz etil alkolü asetaldehite dönüştürüyor. Asetaldehit ise aldehit dehidrogenaz enzimi ile
asetata dönüşüyor. Asetaldehit toksik bir madde. Vücudumuzda konsantrasyonunun artmaması lazım
yani çokça bulunmaması lazım. Aldehit dehidrogenaz enzimimiz iyi çalışmalı ki asetaldehiti asetata
dönüştürsün. Aromatik özelliği vardır ama sağlığa da zararlıdır.

-metil alkol metabolizması-

Metil alkol/metanol vücuda giriyor. Alkol dehidregenaz metil alkolü formaldehite dönüştürüyor.
Formaldehit toksik. Aldehit dehidrogenaz ise formaldehiti formata/formik aside dönüştürüyor.
Formik asit daha da toksik. Görme kaybına, ölüme neden olabiliyor.

İki metabolizmanın da enzimleri aynı. Ama vücudumuz metil alkolden önce etil alkolü metabolize
eder yani kullanır.

‘’az/çok miktarda bulunan asetaldehit şarabın aromasına nasıl katkıda bulunur’’

-cevap: azsa gül-sardunya(çiçeğimsi) çoksa yeşil çimen/elma

-bazı aldehitler

1asetaldehit

2formaldehit

3diasetil (az miktarda bulunursa fındık ve tereyağının aromasından sorumlu olur. Çok miktarda
bulunursa acı tereyağı, okside olmuş fındık, yanmış fındık aromasından sorumlu olur.) SORAR.

-gazın çözünürlüğü soğukta yüksektir. Asitli içecekler soğuk içilir. Sıcak olsa gaz sıvı hale geçer. Bazı
gıdalar ise sıcak tüketildiğinde daha lezzetlidir çünkü o gıdadaki bileşikler sıcakta daha iyi çözünür.
-muzun yaklaşık 300 farklı aromadan oluştuğu belirlendi ve 2 tanesinin çok büyük etkisi olduğu ortaya
çıktı. Bunlar esterler ve karboniller. Karbonil= aldehit + keton. Aldehit de keton da alkollerin
yükseltgenmesiyle oluşan bileşenlerdir. Çiçeğimsi meyvemsi aromalar verirler.

Esterlertrigliseridi parçalayınca ester çıkar.

Trigliserit 3 yağ asidi + gliserol (ester bağlarla bağlıdırlar)

Alkol + asit

Fenol+ asit bu iki bağ da ester bağlıdır

‘’aşağıdakilerden hangisinin birleşimiyle ester oluşur’’

Esterler de meyvemsi çiçeğimsi aromaya sahiptir.

Muzda feniletil ester de bulunur. Muz aromasına neden olduğu söylenir bu bileşiğin.

-çiğ eti tükettiğimiz zaman algıladığımız lezzet temelde etin sahip olduğu aminoasitlerle ilişkili olarak
ekşi tattır. Bir de aynı zamanda ette bulunan sodyum potasyum gibi minerallerle ilişkili olarak tuzlu
tattır. Ama eti pişirdiğimiz zaman farklı farklı lezzet bileşikleri ortaya çıkıyor. Özellikle maillard
reaksiyonu sonucu et lezzeti gelişiyor.

Sistein + riboz

Sistein=kükürtlü aminoasit /// riboz=nükleotitlerin şekeri

-maillard reaksiyonu sonucu etteki ortaya çıkan lezzetin temel sorumluları sistein + riboz reaksiyonu
-et aromasına katkıda bulunan bileşiklerden biribazı pirazinler. Maillard reaksiyonu sonucu elde
edilebiliyor. Pirazinler fermantasyon sonucu da ortaya çıkabilir. Pirazinler azotlu bileşiklerdir.

-obezite hastaları yağlı tadı daha az algılıyor.

-alzheimer ve kanser hastalarının tat ve koku reseptörleri çok iyi çalışmaz.

-bazı çalışmalar herpes virüsünün alzheimera sebep olduğunu ortaya koyuyor.

-maillard reaksiyonu sonucu ortaya çıkan aroma bileşiklerini etkileyen faktörler

1aminoasit + şekerbunlar reaktan. Reaktanlar değişirse ortaya çıkan aroma bileşiği değişir.

Örn. Ekmekte ve patateste asparajin aminoasidi çok bulunuyor. Asparajin glikozla reaksiyona girip
akrilamid ortaya çıkıyor.

Pekmezde fruktoz reaksiyona giriyor ve HMF ortaya çıkıyor.

2sıcaklık 3süre 4 su aktivitesi değişirse ortaya çıkan aroma bileşiği değişir.

-bazı pirazinler et benzeri bazıları fındık benzeri lezzet aroması verir.

-dalından koparılana, kesilene, kırılana veya çiğnenene kadar pek bir aromatik koku bırakmayan yeşil
yapraklı bitkiler biyokimyasal virtüözler

Mesela enzimatik oksidasyon reaksiyonu yağlar okside oluyor ve yağ asitlerine dönüşüyor. Yağ
asitleri de enzimlerin etkisiyle başka bileşiklere dönüşüyor ve koku hissediliyor.

-lipoksigenaz;

Karetenoidleri parçalayarak unları ağartıyordu/beyazlatıyordu.

Yağları parçalar ve samanımsı bir lezzetin ortaya çıkmasına sebep olur. Bazen de sabunumsu lezzetin
ortaya çıkmasına sebep olur.

Lipoksigenaz, bazı durumlarda da yağları parçalayarak hoşa giden kokuya sebep oluyor. Oksijen
varlığında çalışmaya başlıyor ve uçucu yağları parçaladığı zaman ortaya çıkan uçucu yağ asitleri başka
enzimler tarafından tekrar parçalanıyor ve bunun sonucunda hoşa giden kokular ortaya çıkabiliyor.
Bitkiyi parçaladığımız zaman oksijen iç dokulara giriyor ve oksidasyon gerçekleşiyor. SORU

-Mesela salatalık kendi halinde kokusu çok algılanmaz ama kestiğimiz zaman kokusu hissedilmeye
başlar. Sebebi salatalıkta bulunan linolenik asidin okside olmasıyla ortaya çıkan nonadienal
aldehitidir. SORU

‘’salatalığın aromasından sorumlu bileşik hangisidir’’

-fenoller de lezzete katkıda bulunur. Kekremsi bir lezzet verirler.

-kateşinler çayda bol miktarda bulunur.

-limonen limonun da turunçgillerin de aromasından sorumlu olan temel bileşik

-terpenler/terpenoidler

Bitkilerde bulunurlar özellikle dikenli çam ağaçlarında bol miktarda bulunur.

Şapkalı mantarlarda da bulunur.

Çiçeğimsi meyvemsi aromalar verir. gül-sardunya


Bira ve şarabın lezzetine katkıda bulunan terpen/terpenoidler

-citrenelol, terpendir ve maya ekstraktında bulunur.(bilmeseniz de olur demiş boşuna yazdım)

-sülfürler, genellikle hoşa gitmeyen koku verir. mesela uzun süre kalan yumurta/bozuk yumurta

-gastrofizik-

-suyun kaynama noktası 1 atmosfer basıncında 100 derecedir. Deniz seviyesinde 100 derecede
kaynar tepelere çıkıldıkça daha düşük derecede kaynar.

P.V=n.R.T ideal gaz kanunu formülü

Tepelere çıkıldıkça basınç azalır. Basınç azalınca suyun kaynama noktası düşer. SORU

Suya ısıl işlem uygularsak su buharlaşmaya başlar. Buna su buhar basıncı denir. Suyun buhar basıncı
atmosfer basıncına eşit olduğu zaman su kaynar. Suyun kaynaması 1 atmosfer basıncında gerçekleşir.
Yükseklik artıkça suyun kaynama noktası düşer.

Düdüklü tencere de benzer bir prensibe sahiptir.

-kalsiyum ve magnezyum tuzları klorofille reaksiyona girerek yeşil renkli sebzelerin daha parlak yeşil
olmasını sağlar. SORU

Kireçli su demek kalsiyum içeriği yüksek su demek, sert su demek. Mineral içeriği yüksektir. O
minerallerden en önemlisi kalsiyum karbonattır. Kireçli suda sebze pişirirsen daha parlak olur.

Haşlama suyuna maden suyu ekleyerek daha parlak sebze elde edebiliriz.

-kokuya neden olan pek çok molekül yağda çözünür

-tada neden olan pek çok molekül suda çözünür

-pek çok polisakkaritin kıvam verme özelliğim vardır. örn. Nişasta, ksantam gam, agar agar

-polisakkaritler suyu absorbe ederek kıvamı artırır.

-bazı proteinlerin de su tutma ya da yağı bağlama özelliği vardır.

-3d yazıcılar-

-yapay et üretiminde 3 boyutlu yazıcılar kullanılır.

-et benzeri lezzet yaratmak için kullanılması gerekenler

--guanilat

--inosinat

--maya ekstraktı

--shiitake mantarı

--soya

--monosodyum glutamat

Bunlar hep vegan seçenekler.

-hücre kültüründen yapay et yapılırsa vegan olmaz.


-bitkisel yapay et için buğday proteini ya da soya proteini kullanılabilir

-yapay ete kırmızı renk elde ettirebilmek için

Likopen ya da antosiyonin kullanabiliriz. Bu durum da vegan olmuş olur

Myoglobin ya da karmin kullanırsak vegan olmaz.

-Parmesan peyniri, soya sos, shiitake mantarı umami tat açısından çok zengin. Sınavda sorabilir.

-3 boyutlu yazıcılarda gıda hazırlanırken çeşitli katkı maddeleri kullanılır. Bu gıdalar arasında en sık
kullanılanları ksantam gam ve transglutaminaz enzimidir.

-ksantam gam ve diğer tüm gamlar kullanılır (örn. Aljinat*, agar, nişasta, guar gam vs) ama en çok
ksantam gam. Gamlar 3 boyutlu yazıcılarla yazıların gıdaların şekil stabilitesini korumasını sağlar.

-transglutaminaz enzim ise özellikle et ürünlerini yazdırmak istenirse çok kullanılır.

Transglutaminaz enzimi glutamin ve lisin arasındaki kovalent bağları parçalar. Bu ikisi de aminoasit ve
ikisi de ette çok bulunuyor. Bu ikisi arasındaki kovalent bağı parçalarsan etin kimyasal ve fiziksel yapısı
değişir. Aynı zamanda etin dokusu, esnekliği ve su tutma kapasitesi değişir. Bu yüzden
transglutaminaz enzimi et ürünlerinin 3 boyutlu yazılımında en çok kullanılan katkı maddelerinden
biri.

‘’etler yazdırılmadan önce aşağıdaki enzimlerden hangisi ile işleme tabii tutulmalıdır’’ ya da
‘’transglutaminaz enzimi ile muamele edilmiş etlerde ne gibi değişiklikler olur’’

-gıda yazıcılarının en az dört işlemi yapması istenir

1ölçme 2karıştırma 3dağıtma 4pişirme


-Çinlilerin yaptığı vegan et çalışması soya proteinini ve buğday proteinini(gluten) kakao yağıyla
karıştırdılar ve oluşan hamuru yazıcıda yazdırdılar. Et lezzetini de shiitake mantarı kullanarak verdiler.
Maya ekstraktı da kullanabilirlerdi. Shiitake mantarı umami tat açısından çok zengin. Nükleotitler
açısından zengin özellikle guanilat.

-inosinat, guanilat umami tat veren nükleotitler

‘’vegan et tasarlamak istiyorsun et benzeri tat nasıl verirsin’’

-shiitake mantarı, maya ekstraktı, monosodyum glutamat kullanabilirsin

‘‘vegan olmayan yapay et üretmek için ne kullanabiliriz’’

-hücre kültürü kullanılır.

-vegan et üretirken kırmızı renk için myoglobin ya da karmin kullanamazsın. Myoglobin ve karmin
hayvansal üründür. Lipoksigenaz ya da antosiyonin kullanabilirsiniz.

You might also like