You are on page 1of 22

2022-2023 YAZ DÖNEMİ

HIST200 DERSİ
ÖN ÇALIŞMA RAPORU

Orak, Çekiç ve Yumurta:


Gorbaçov’un Türkiye Ziyareti (1995)

DERS KODU: 200


ŞUBE KODU:1
TAKIM NO: 3
ÖĞRETİM GÖREVLİSİ: ABDÜRRAHİM ÖZER
TAKIM ÜYELERİ:

1) Berfin Çeri, 22103641, IE


2) Çiçek Ertuğrul, 22203123, ELIT
3) Helin Deniz İlgen, 21901373, MAN
4) Mert Yemenici, 22102362, PHIL
5) Seher Işık, 22103391, PHIL
1) İlerleme Raporu ve Görev Dağılımı

Çalışmaya Gorbaçov’un kim olduğu ve nasıl bir siyasi yaklaşım incelediğini ikincil

kaynaklardan araştırarak başladık. Daha sonra Gorbaçov’un Türkiye’ye geldiği zaman

aralığındaki gazete haberlerinin bir kısmı incelendi. Bilkent Kütüphanesi, Milli Kütüphane ve

Millet kütüphanesi ziyaret edilerek ilgili kaynaklar toplanılmaya çalışıldı. O zamana ait gazete

haberlerinin çoğuna ve dergilere Bilkent Kütüphanesi’nden eriştik fakat erişemediklerimize

Milli Kütüphane’de yapılan çalışmadan dolayı 31 Temmuz’dan sonra erişim sağlayacağız.

İnternet üzerinden Cumhuriyet ve Milliyet gazetelerinin arşivlerini taradık ve ilgili haberleri

seçtik. Yazılı kaynakları bulmak için yine bahsedilen kütüphanelerdeki kaynaklar tarandı ve

ilgili olanlar seçildi. Gorbaçov’un 1995’te Türkiye’ye gelmesine şahit olmuş kişilerle

iletişime geçmeye çalıştık. Şu ana kadar bu isimlerden iki tanesi ile röportaj yaptık. Bu kişiler:

Özgür Özdamar ve Cafer Ertuğrul. Özgür Özdamar ile olan röportajda Çiçek Ertuğrul, Berfin

Çeri ve Mert Yemenici yer aldı ve konuşmayı yazıya aktardılar. Cafer Ertuğrul ile olan

röportajı ise Çiçek Ertuğrul yaptı. Yazıya aktarılmasında ise Çiçek Ertuğrul ve Deniz Helin

İlgen çalıştı. Aynı zamanda Gorbaçov’un Türkiye’de iken yaptığı konuşmaları içeren kitap

asıl kaynağımız olarak bize yol gösterdi. Bu kitabı takımdaki herkes okudu, böylece

araştırmanın derinliğiyle ilgili herkes bilgi sahibi oldu. İncelenecek kaynakları Seher Işık,

Çiçek Ertuğrul ve Berfin Çeri ekledi. Görev dağılımı olarak; kaynakları inceleme görevini eşit

olarak hepimiz üstlendik. Daha sonra, hep birlikte kaynaklar eşliğinde; araştırmamızda

bahsedeceğimiz, ana ve alt başlıkları düşündük. Bu aşamada eksik olduğunuz düşündüğümüz

kaynakları Seher Işık ekledi.


2) Makale Planı:

1. Gorbaçov’un Rusya’sı ve Türkiye İlişkileri

1.1 Döneme ilişkin tarihi arka plan:

“Gorbaçov’un Rusya’sı” kaynağından yararlanılarak glasnost ve perestroyka

politikaları, Rusya’nın o dönemki politik iklimi ve Gorbaçov’un rolü irdelenecek.

1.2 Gorbaçov ve Demirel ilişkisi:

Gorbaçov’un çağdaşlarıyla, özellikle de Türk yöneticilerle olan ilişki dinamikleri,

Türkiye ziyaretine dair fikir vermesi için incelenecek.

1.3 Türkiye ziyaretinden önce Türk medyasındaki konumu:

1995’teki gezisinden sonra çarpıcı manşetlerle gündeme gelen Gorbaçov’un Türkiye

ziyaretinden önce gündemde nasıl yer tuttuğu araştırılacak.

2. Gorbaçov’un Türkiye’ye Daveti

2.1 Yapı Kredi’nin Organizasyondaki Rolü:

Dönemin Yapı Kredi bankası genel müdürü Burhan Karaçam, Gorbaçov’u Türk

halkının doğrudan tanımasının elzem olduğunu, bu ziyaretin bu yüzden tesis edildiğini

aktarır. Ayrıca 1995’teki ziyaretin yakın dönemlerinde Yapı Kredi Yayınlarından

Gorbaçov'la alakalı kitaplar ve anı derlemeleri basılır. Bu bölümde “Orası Yapı Kredi,

Fark Oradaydı” ve “Gorbaçov Türkiye’de” kitaplarından faydalanılarak Yapı

Kredi’nin bu girişimlerine dair açıklamalar yapılacak.

a. Sovyetler birliğindeki ilk türk bankası olan Yapı Kredi’nin bu ziyarete öncülük etmesi:

Yapı Kredi'nin organizasyonuyla alakalı elde edilen bilgiler bu ziyaretin ticari,

siyasi ve kültürel motivasyonlarını anlamak için değerlendirilecek.

b. Yapı kredinin kültür ve sanat ajandası:


Dönemin Yapı Kredi’sinin Gorbaçov’a kadar uzanan kültür-sanat ajandası

değerlendirilecek.

c. Ziyaretin üç sene gecikmesindeki sebepler:

Burhan Karaçam’ın aktardığına göre daha önce düzenlenmesi hedeflenen bu

ziyaretin ertelenme sebeplerine odaklanılacak.

2.2 Gorbaçov’un daveti kabul etme motivasyonları:

Gorbaçov’un ilk kez Türkiye’ye gelerek bu daveti kabul etmesinin altında yatan

sebeplere odaklanılacak. Ziyaretin hem Gorbaçov hem de Türkiye politikası için nasıl

sonuçlandığı incelenecek.

3. Ankara ve İstanbul Gezileri

3.1Yapı Kredi Plaza’da

3.2 Yapı Kredililerle

3.3 Boğaziçi Üniversitesi’nde

3.4 Çırağan Oteli’nde

3.5 ODTÜ Konferansı

a. ODTÜ protestoları öncesi polislere üniversitelere müdahale konusunda verilen haklar

ve eski kısıtlamaların kaldırılması.

b. ODTÜ’de protestolarının sebepleri, sonuçları ve medyaya yansıması:

ODTÜ’deki protestoların örülmesine tanıklık eden Cafer Ertuğrul ve Özgür

Özdamar’ın röportajlarından da yararlanılarak Gorbaçov’un ODTÜ’de nasıl

karşılandığı aktarılacak.
3.6 Bilkent Konferansı:

a. Bilkent Klasik Müzik Konseri: Bilkent’te Gorbaçov’un nasıl karşılandığına

odaklanılacak. İlgili Bilkent News haberi ve “Gorbaçov Bilkent’te” isimli afiş kaynak

olarak eklenecek.

b. Bilkent’teki konferansın içeriği ve ODTÜ protestolarına bir atıf olup olmadığı

incelenecek.

3.7 Sheraton Oteli’nde

3.8 Gorbaçov’un Karşılama Seremonilerindeki Çeşitlilik:

Gorbaçov’un ODTÜ’de protestoyla, Bilkent’te konserle karşılanmasına

gündem haberleri üzerinden odaklanılacak.

4. Ziyaretin Değerlendirmesi

4.1 Ziyaret sonrası şekillenen ilişkiler:

Gorbaçov’un Türkiye ziyaretinden sonra Türkiye ile geliştirdiği ilişkisi yeniden ele

alınacak.

4.2 Gorbaçov’un Türkiye’ye bakışı ve Gorbaçov Vakfı:

Gorbaçov’un ziyaretinden sonra Türkiye’ye dair aktardıkları, “Gorbaçov’la Devrim

Üstüne Konuşmalar” kitabındaki röportajından yararlanılarak yorumlanacak.


3) Birincil ve İkincil Kaynak Analizi:

a) Yazılı Kaynaklar:

Bakacak, Yusuf Sezai. “Süleyman Demirel Döneminde (1991-2000) Türkiye-

Türk Cumhuriyetleri siyasi ilişkileri.” Yüksek lisans tezi, Necmettin Erbakan

Üniversitesi, 2019. https://hdl.handle.net/20.500.12452/4520.

Bu makale, "Süleyman Demirel Döneminde (1991-2000) Türkiye-Türk

Cumhuriyetleri Siyasi İlişkileri" konusunu ele almaktadır ve 1991-2000 yılları

arasındaki dönemde Türkiye ile Türk cumhuriyetleri arasındaki ilişkilerin Süleyman

Demirel'in liderliği altında nasıl geliştiğini inceliyor. Makalede, Sovyetler Birliği'nin

dağılmasının ardından Türk cumhuriyetlerinin bağımsızlık ilanları ve Türkiye'nin bu

ülkelerle kurduğu ilişkiler vurgulanmaktadır. Türkiye'nin bu süreçteki aktif rolünü ve

Türk cumhuriyetleri ile olan ilişkilerinin nasıl güçlendiğini açıkça ortaya koymaktadır.

Süleyman Demirel döneminde Türkiye'nin Türk devletlerini tanıyan ilk ülke olarak

önemli bir rol üstlendiği anlaşılmaktadır. Bu makale, Mihail Gorbaçov'un 1995

ziyareti ile Türkiye ve Türk cumhuriyetleri arasındaki siyasi ilişkilerin anlaşılması

açısından zengin ve değerli bir kaynak olacaktır. Gorbaçov'un ziyareti sırasında

Türkiye'nin, Türk cumhuriyetleriyle olan ilişkileri ve bölgedeki etkisi hakkında daha

fazla içgörü sağlamak için bu makaleyi kullanmamız, ziyaretin politik, ekonomik ve

sosyal bağlamını daha iyi anlamamıza yardımcı olacaktır.

Cem Akaş ve Sevin Okyay. Gorbaçov’un Rusyası. İstanbul. Yapı Kredi Yayınları.

1995.

Bu kaynak, Gorbaçov’un en başta glasnost ve perestroyka gibi politikalarını ve

Türkiye’deki protestoların sebebini yorumlamak için gerekli olan tarihsel arka planı

sağlamak için kullanılacaktır. Ayrıca neden “dünyayı değiştiren adam” olarak önemli
bir yerde tutulurken aynı esnada bazı taraflardan faşist olarak görülmesindeki çelişkiye

açıklık getirecektir.

Çendeoğlu, Ömer, and Aslıhan Dinç. 1997. Gorbaçov Türkiye’de: İstanbul ve

Ankara Konferanslar. Cogito: 58. Yapı Kredi.

Bu kitap Mikhail Gorbaçov’un 1995’te İstanbul ve Ankara’da verdiği konferansların

yazılı dökümlerini içerir. Ziyaretin asıl odağı verilen konferanslar olduğundan

ziyaretin geneline dair en geniş fikri bize bu kitap verecektir. Gorbaçov’un böyle bir

ziyaret yapmasının ardındaki kişisel motivasyonları da bazı sorulara verdiği

cevaplardan yola çıkılarak bulunabilir. Konferanslarda sorulan sorular üzerine kendi

yönetimi döneminde Sovyetler Birliği’nin politikaları, yıkılmasında kendi sahip

olduğu rol, 1995 yılına kadar olan Sovyetler sonrası dönemde Rusya’nın politikalarına

dair kişisel görüşleri, Sovyetler Birliği’nin yıkılması sonrası kişisel olarak sürdürdüğü

kariyeri gibi ziyaretin arka planına dair çok önemli bilgiler de içeriyor.

Karaçam, Burhan. Dönüşüm Yolculuğu. Remzi Kitabevi. 2015.

"Dönüşüm Yolculuğu" adlı eser, Burhan Karaçam tarafından kaleme alınmış bir

kitaptır. Kitabın içeriği, Türkiye'nin 1980 öncesi ve sonrasındaki dönemdeki değişim

ve dönüşüm sürecini, özellikle de Yapı Kredi Bankası'nda yaşananları anlatmaktadır.

Yapı Kredi Bankası'nın değişim ve dönüşüm sürecine odaklanarak, doğru bilgi,

vizyon, hedef, strateji, değerler, yapılanma ve iletişim gibi faktörlerin önemini

vurgulamaktadır. Ayrıca, kitap Yapı Kredi'nin Türk bankacılığının dönüşümündeki

rolünü, mevduat bankacılığından hizmet bankacılığına geçişini, rekabet üstünlüğünü

koruyabilme stratejilerini ve müşteri odaklı bir anlayışı benimsemesini de ele

almaktadır. Bu kitabı, 1995 yılında Türkiye'ye davet edilen Mihail Gorbaçov'un


ziyareti üzerine inceleme amacımız, oldukça ilgi çekici bir konudur. Gorbaçov'un

ziyareti sırasında Yapı Kredi Bankası'nın dönüşüm sürecine atıfta bulunmamız ve

kitaptan elde ettiğimiz bilgilerle karşılaştırma yapmamız oldukça ilginç bir analiz

sağlayabilir. Kitap, Gorbaçov'un liderlik anlayışı ile Yapı Kredi'nin dönüşümü

arasındaki benzerlikleri ve farkları anlamak için önemli bir referans kaynağı olabilir.

Karaçam, Burhan. Orası Yapı Kredi, Fark Oradaydı. İstanbul: Yapı Kredi

Yayınları, 2012.

Bu kaynak Gorbaçov, Burhan Karaçam ve Yapı Kredi kesişimindeki başlıklar için

kullanılacaktır. Kaynaktan Türkiye ziyareti ve üniversite konferansların

organizasyonuyla alakalı bilgi almak hedeflenir. Ayrıca oynadığı aktif rol sebebiyle

Burhan Karaçam’a ve Yapı Kredi’nin Gorbaçov’a uzanan kültür sanat ajandasına

dikkat çekilecektir.

Karga, Betül Aydın. “Gorbaçov Döneminin Türk Basınına Yansımaları (1985-

1991),” 2021. https://hdl.handle.net/11424/280904.

Bu kaynak Gorbaçov dönemi Sovyetler Birliği’nin Türk basını tarafından nasıl

görüldüğünü ve aktarıldığını inceler. Sovyetler Birliği’nin Azerbaycan’a yaptığı

müdahale sonrası geri dönülemez şekilde bozulmuş ilişkiler ve Sovyetler algısının

Gorbaçov’un Türkiye ziyaretine çağırılması ve geldiğinde özellikle de Boğaziçi ve

ODTÜ’de karşılaştığı tepkileri nasıl hazırladığı ve etkilediğine dair önemli arka plan

bilgileri sağlamak açısından kullanılabilir.


Kurt, Hakan. "The Times Gazetesinde Gorbaçov’un Glasnost ile Perestroyka

Politikalarını Uygulaması." Akademik Tarih ve Düşünce Dergisi 8, no. 4 (2021):

1350-1381. https://dergipark.org.tr/en/pub/atdd/issue/67847/1052081.

Bu makale Mikhail Gorbaçov dönemi Sovyetler Birliği’nin en önemli politikaları

olarak görülen Glasnost ve Perestroyka politikalarının bir Amerikan gazetesi olan The

Times’da nasıl ele alındığını inceliyor. O dönemde dünyanın zıt siyasi kutuplarında

bulunmalarından dolayı bir Amerikan gazetesinin Sovyetler Birliği’nde olan

reformlara karşı olan bakışı, ABD ile aynı tarafta bulunan Türkiye’nin de bu

politikaların mimarı olan Gorbaçov’a karşı nasıl bir tutum sergilediğini anlamak için

kullanılacaktır.

Livaneli, Zülfü. Gorbaçov’la Devrim Üstüne Konuşmalar. İstanbul. Remzi

Kitabevi. 2003.

Bu kaynakta Zülfü Livaneli, Gorbaçov’la olan anılarını bir Issık Göl Forumu üyesi

olarak aktarır. Kitap “Perestroyka, belki de bu toplantıyla başladı” pasajıyla Kremlin

Buluşması’nın önemini vurgulayarak başlar. Livaneli’nin Gorbaçov’la yaptığı röportaj

ile devam eder. Bu röportajda Livaneli ve Gorbaçov’un dostluklarının önceye,

Kremlin Buluşmasına dayandığı görülür. Kremlin Buluşması; Gorbaçov ve Issık Göl

Forumu üyeleri arasında gerçekleşmiştir. Cengiz Aytmatov’un öncüsü ve ev sahibi

olduğu Issık Göl Forumu’ndaysa bilim insanları, akademisyenler, yazar kimliğiyle

Yaşar Kemal ve sanatçı kimliğiyle Zülfü Livaneli de vardır. Issık Göl Forumu

sonucunda insanlığın karşı karşıya olduğu tehditlere yönelik ortak sorunlara yeni

çözüm bulma çağrısı yapan üyeler, hazırlanan bildiriyi Reagan ve Gorbaçov gibi

liderlere gönderir. Bu kaynak, çalışma için, Livaneli ve Yaşar Kemal’in çerçevesinden

Gorbaçov’un Türkiye ile olan ilişkisine yeni bir bakış kazandırır. Ayrıca Gorbaçov’un
döneminde kimlerle dostluk geliştirdiğini ve siyasi alanın haricinde entelektüel

ilişkilerinin görülmesini sağlar.

b) Gazete Haberleri:

Cumhuriyet Gazetesi:

“Gorbi, bugün Türkiye’de,” Cumhuriyet, 24 Nisan 1995.

Bu haberde, glasnost (açıklık) ve perestroyka (yeniden yapılandırma) politikalarının

mimarı olan Gorbaçov ‘un Türkiye ‘ye geldiği duyuruluyor. Bağımsız Devlet

Topluluğunun kurulması üzerine 25 Aralık 1991 ‘de görevinden istifa ettiğini ve

Türkiye'yle fikirlerini paylaşacağı bildirilen bu haber Gorbaçov’un gelişinin

ülkemizdeki etkilerini anlamamız ve yorumlamamızda fayda sağlayacak.

“Gorbaçov Başkan Adayı,” Cumhuriyet, 25 Nisan 1995.

Bu haberde, Dağılan Sovyetler Birliği’nin son Devlet Başkanı Gorbaçov’un, eşi Raisa

ile Yapı Kredi bankasının davetlisi olarak dün İstanbul’a geldiği haber veriliyor.Aynı

bankanın genel merkez binasında bir basın toplantısı gerçekleştirildiği ve bu ziyaretten

sonra, Ankara’ya geçerek Süleyman Demirel ile de görüşeceğini söylüyor. Süleyman

Demirel ile 1996 da yapılacak devlet başkanlığı seçimleri,Yeltsin yeni dünya düzeni,

BDT ve Çeçenya konusundaki fikirlerini tartışıyor. İki kutuplu bir dünyanın yerini çok

kutuplu bir dünyaya bıraktığını söyleyen Gorbaçov, yeni dünya düzeninde

kapitalizmle sosyalizm arasında bir tercih olmayacağını, düzeni yeni bir uygarlığın

sağlayacağını öne sürüyor ve Gorbaçov’un fikirlerini anlamamıza katkı sağlıyor.


“Gorbi: Türkiye en iyi dostumuz,” Cumhuriyet, 26 Nisan 1995.

Bu haber, Yapı Kredi Bankasının davetlisi olarak gelen Mihail Gorbaçov'un gezisinin

2. Gününde Boğaziçi Üniversitesine konferansa gittiği söyleniyor. Gorbaçov un

Üniversitenin salonuna giriş sırasında ellerinde Stalin ve Lenin portreli pankartlar

taşıyan 20 kadar gösterici, orak-çekiçli bayraklarla eski Rus liderinin aleyhine gösteri

yaparak “Vatan haini Gorbaçov ülkemizden defol” diye slogan attıklarını anlatıyor.Bu

sayede Gorbaçov’un nasıl karşılandığını ve tepkileri anlamamızı sağlıyor. Konferans

sırasında Gorbaçov Türkiye ile ilgili görüşlerini anlatıyor. Daha sonra Dolmabahçe’ye

geçerek Hüsamettin Cindoruk ile ikili bir görüşme yapıyor. Cindoruk, bu görüşme

sırasında; Gorbaçov’un reformlarının soğuk savaşa son vererek bir barış ortamı

doğurduğunu söylüyor. Sonuç olarak bu haber, Türk-Rusya ilişkilerini anlamamızda

bize yardım ediyor.

“Çernobil’in Sorumlusu Yargılansın,” Cumhuriyet, 27 Nisan 1995.

Bu haberde 32 bin kişinin hayatını kaybettiği ve etkileri hala süren Çernobil nükleer

felaketinin 9. Yıldönümünün protestolarla anıldığı ve kazanın tek sorumlusu olarak

gösterilen Mihail Gorbaçov’un yargılanmasının istendiği anlatılıyor. Halkın

Gorbaçov’a bakış açısını anlamamıza katkı sağlıyor.

“Gorbi’ye ‘faşist’ suçlaması,” Cumhuriyet, 28 Nisan 1995.

Sıradaki ziyareti ODTÜ’ye olan Gorbaçov ODTÜ de bir grup öğrenci tarafından

tepkiyle karşılandı. ‘Faşist Gorbaçov’ sloganlarıyla gösteriler yapıldı. Konferansın

yapıldığı binaya giremeyen bazı öğrenciler ise binanın camlarını taşladı. Polis

göstericilere göz yaşartıcı bomba attı, bunun üzerine öğrenciler ‘katil polis, polis

dışarı’ sloganlarıyla polisi de protesto ettiler. Etkisiz kalan polislerden sonra devreye
askerler girdi. Yaralanan öğrenciler ve polis memurları oldu. Gorbaçov 2 saat süren

konferansta eski Sovyetler Birliğinde uygulamaya koymaya çalıştığı reformların

neden başarısız olduğunu anlattı. Sorulan soruları yanıtladı. Gorbaçov Sovyetler

birliğinin dağılması ardından Panslavizm’den vazgeçildiğine ve Pantürkizm akımının

güçlendirileceğine ancak bu tür akımların bölücülükten başka bir şeye yaramadığına

değindi. Yani bu haber ODTÜ’nün Gorbaçov’a tepkisini ve Gorbaçov’un siyasi

görüşünün ne olduğunu anlamamıza yardımcı olacak.

“Gorbi, Bilkent’te moral buldu,” Cumhuriyet, 29 Nisan 1995.

Bu haberde, Mihail Gorbaçov yumurtalara hedef olduğu ODTÜ’nün ardından dün

gittiği Bilkent Üniversitesinde moral bulduğunu anlatıyor. Öğrencilere yönelik

konferans yapan Gorbaçov Türk-Rus ilişkileri ile ilgili ‘İş birliği yapalım, yeni sayfa

açalım. Sovyetler birliğinin dağılmasının ardından bağımsız Türk Cumhuriyetlerinin

size altın tabakta sunulduğunu düşündünüz. Rusya bunları birer komplo olarak

algıladı. Kafkaslarda ancak ortak olabiliriz.’ Sözlerini kullandı ve Konuşmadan hemen

önce seslendirilen Şostakoviç'in Festival Uvertürü adlı bestesini çok beğendiğini ve

kendini Kızıl Meydanda gibi hissettiğini söylediği yazıyor. Bir diğer Üniversitenin

Gorbaçov’a tepkisini gözlemeyebildiğimiz bu haber ayrıca farklılık gösteren bu

tepkileri de kıyaslamamızda bize yardım edecek.

“Mihail Gorbaçov, İstanbul’da stres attı,” Cumhuriyet, 30 Nisan 1995.

Bu haberde, Yapı Kredi Bankasının davetlisi olarak bir dizi konferans vermek üzere

Türkiye’ye gelen SSCB’nin son devlet başkanı Mihail Gorbaçov ‘un Ankara’daki

ziyaretlerini tamamladığını ve dün İstanbul’a geçtiği yazıyor. Orta Doğu Teknik

Üniversitesinde yumurtalarla karşılandıktan sonra, Bilkent Üniversitesinde medyanın


sıcak ilgisiyle moral bulan Gorbaçov’un dün tekneyle Boğaz turu yaptığı ve kendisini

izleyen gazetecilerle hatıra fotoğrafı çektirdiği; bugün ise İstanbul’un tarihi ve turistik

yerlerini eşiyle beraber gezip Türkiye’den ayrılacağı yazıyor. Bu haber halkın geri

kalanından aldığı tepki ve Türkiye’ye veda etmeden önce nasıl hissettiğine ışık

tutacak.

Milliyet Gazetesi:

"Türkiye'de üç konferans verecek Gorbi, dakikada 50 milyon lira kazanıyor,"

Milliyet, 23 Nisan 1995.

"Gorbaçov yarın geliyor," Milliyet, 23 Nisan 1995.

"Gorbi’yi kızdıran sorular," Milliyet, 25 Nisan 1995.

"Gorbi, Musa’yla barıştı," Milliyet, 26 Nisan 1995.

"Gorbaçov'dan sonra Stalin," Milliyet, 26 Nisan 1995.

"Raisa'nın muhalefeti," Milliyet, 26 Nisan 1995.

"Sarayı çok beğendi," Milliyet, 26 Nisan 1995.

"Yapı ve Kredi Bankası'nın modern toplantı salonunda tam önümde Mihail

Gorbaçov ve yanında eşi Raisa oturuyor," Milliyet, 26 Nisan 1995.

"Gorbaçov'u dinlerken," Milliyet, 26 Nisan 1995.

"Sovyetler Birliği'nin son lideri Mihail Gorbaçov, dün Milliyet'i ziyaret etti,"

Milliyet, 27 Nisan 1995.

"Yapacak işi var," Milliyet, 27 Nisan 1995.

"İş dünyası: 'Başa geçecek'," Milliyet, 27 Nisan 1995.

"Rektör gözüyle Gorbaçov," Milliyet, 27 Nisan 1995.

"Gorbaçov, TBMM Başkanı Cindoruk'la Dolmabahçe Sarayı'nda görüştü,"

Milliyet, 27 Nisan 1995.


"Gorbaçov'a taş ve yumurta," Milliyet, 28 Nisan 1995.

"Gorbi'ye 'Go home'," Milliyet, 28 Nisan 1995.

"Sovyetler Birliği'nin eski lideri Gorbaçov, Yapı Kredi'nin davetlisi olarak

İstanbul'a geldi," Milliyet, Nisan 28 1995.

"Daha neler göreceğiz?," Milliyet, 29 Nisan 1995.

"Gorbi'yi dinlerken," Milliyet, 28 Nisan 1995.

"Kendimi Kızıl Meydan'da sandım," Milliyet, 29 Nisan 1995.

"Gorbaçov pot kırdı," Milliyet, 29 Nisan 1995.

"Gorbi'yi anlamak," Milliyet, 29 Nisan 1995.

"Yapı Kredi Bankası Genel Müdürü Burhan Karaçam, Mihail Gorbaçov'u gezisi

boyunca bir an olsun yalnız bırakmadı," Milliyet, 30 Nisan 1995.

"Duygusal ve entelektüel bir tonlama," Milliyet, 30 Nisan 1995.

"‘Aptal Ivan' dedi," Milliyet, 1 Mayıs 1995.

"'Saban'ın Rusçası," Milliyet, 1 Mayıs 1995.

"Muhteşem dönek," Milliyet, 2 Mayıs 1995.

"İlahi yoldaş Igor!," Milliyet, 4 Mayıs 1995.

Merkez-sağ görüşlü Milliyet gazetesi, ziyaretin detaylarından adım adım en çok bahseden

gazetelerden biri. Burhan Karaçam, Yapı Kredi, Rusya politikaları ve özellikle de konferansta

sorulan zorlayıcı sorularla birlikte protestolardan açıkça bahsedilmiş. Yapı Kredi

Yayınları’nın çıkardığı “Gorbaçov Türkiye’de” kitabından bile daha detaylı ve kapsamlı

bilgilere yer veriliyor. Ziyaretteki rota her değiştiğinde; yer, zaman, kişiler ve konuşulan

konular bakımından da birincil kaynak yönünden kullanılabilecek haberler çoğunlukta. Hem

işin protesto-magazin tarafı hem de Yapı Kredi ve basın, siyasi tarafı açıkça yansıtılmış.
Gorbaçov’un basına olan açıklamalarına da yer verilmiş. Diğer birincil ve ikincil

kaynaklardan alamadığımız çoğu bilgiyi, Milliyet’in haberlerinden bulabilmek mümkün.

c) Dergi Haberleri:

“Gorbaçovlar İstanbul’daydı,” Nokta, 30 Nisan-6 Mayıs, 1995, 6.

Ziyaretten sonra yayınlanmış olmasına karşın kısa özet-vari bir tutumla

bilgilendirilmiş halk Nokta dergisinin “Haftalık” köşesinde. Sadece İstanbul ve

Ankara’da konferanslar verildiğinden bahsediyor. ODTÜ olayları, konferans içerikleri

ya da siyasiler ile olan buluşmalara dair herhangi bir detay yok. Bunun eksikliği,

Nokta ile ilgili daha detaylı bir araştırma sonucu, Nokta dergisinin tarafı ile veya basın

kısıtlamaları ile ilişkilendirilebilir.

“Bildiriyi alıp salladım ve alkışladım,” Nokta, 9-15 Nisan, 1995, 54.

“Yurtdışında durum nasıl?,” Nokta, 9-15 Nisan, 1995, 54.

Gorbaçov Türkiye’ye gelmeden önce üniversitelere polise resmi olarak girip kontroller

ve ‘güvenliği sağlama’ amaçlı girişimler yapabilme yetkisi tanınmış. Yurtdışı ile

karşılaştırılan ve Boğaziçi Üniversitesi’nde dönemin güvenlik şefi Cemil Caner ile

yapılan bir röportaj var. Tam Gorbaçov gibi bir kişiliğin Türkiye ziyareti öncesi

polislere üniversitelere girebilme özgürlüğü tanınması ve bunun sonuçlarından biri

olan ODTÜ olayları yakından ilişkili. Polis-üniversite öğrencileri, özellikle de ODTÜ

öğrencileri, ilişkileri açısından da neden böyle bir kargaşanın olduğuna ve polise

verilen tepkiye dair derinlik sağlayabilir bu makaleler.


d) Belgeseller ve Röportaj Programları:

32. Gün, ‘Mihail Sergeyeviç Gorbaçov- Sovyetler Birliği'nin Son Lideri Özel

Röportajı’, 1994, Show TV, https://youtu.be/fAGRxh0zFZw.

Bu videoda Gorbaçov, Sovyetler birliğini yatılı bir hastaya benzetiyordu ve bu hastayı

kurtarabilmek için önce ekonomisine el atıyor, nükleer füzeler için harcadıkları parayı

halka vermesi gerektiğini düşünüyordu. Batı dünyasına nükleer silahları yok etmeyi

teklif ediyor. Komünist olmasına rağmen komünizmi yok eden adam olarak

anılıyordu. Muhalifleri ile el ele verdiğini ve Sovyetler birliğini yıkmaya karar

verdiğini söylüyor. Olmayan bir ülkenin devlet başkanıydı artık, direnmeye çalışsa da

başaramadı 25 Aralık 1991’de istifa etti. Aradan 3 yıl geçti ve Sovyetler unutuldu ama

Gorbaçov unutulmaz bir hale gelmişti. Gorbaçov kendi hatalarını kabul ediyor ancak

asıl suçu Yeltsin ve çevresine atıyordu. Sovyetleri parçalanmasını neden engellemeye

çalıştığını anlatıyor ve ideolojilerinden bahsediyor. Sonuç olarak Gorbaçov’la yapılan

bu röportaj onun düşüncelerini ve tarihteki yerini anlamamıza yardımcı oluyor.

Karman, Cemal, Yön. Dönüşüm Yolculuğu. Şişli, İstanbul: Imaj GROUP, 2015.

DVD.

Dönemin Yapı Kredi genel müdürü Burhan Karaçam; 90’ların Yapı Kredi vizyonunu,

Türkiye’deki bankacılık sektörüne getirdiği yenilikleri ve oluşturmaya çalıştığı özgür

çalışma ortamını birincil tanıkları ile anlatıyor. Belgesel DVD’si Dönüşüm Yolculuğu

kitabı ile birlikte bir seri. O dönemki Yapı Kredi Plaza, Kültür ve Video Merkezi

çalışanlarının deneyimleri, bankanın o dönemki politika ve misyonu, Gorbaçov

ziyareti adına planlanan bu detaylı organizasyonun altında yatan motivasyon ve halka

açılma çalışmasınının metodlarını gözler önüne serebilir. Burhan Karaçam ve

yenilikleri odaklı geçtiği için, bankadaki yakın çevresinin ki Gorbaçov


organizasyonundaki anahtar isimler dahil, o dönemki yönetim kurulu ve aldıkları

kararların halktaki sonuçları yazımıza sebep-sonuç ilişkisi ve Yapı Kredi ile

Gorbaçov’un ortak motivasyonları bakımından bilgi sağlayabilir.

e) Sözlü Kaynaklar:

Sözlü kaynaklar için 1995 yılında ODTÜ’de öğrenci olan Cafer Ertuğrul ve Özgür

Özdamar’a ulaştık ve kendileriyle röportaj gerçekleştirdik. O dönemde ODTÜ’nün

öğrencilerinin Gorbaçov’un gelmesine karşı olan yaklaşımını ve bu öğrencilerin

düzenledikleri protestolara dair veriler elde ettik. Bu bilgiler Gorbaçov’a dair o

dönemde olan farklı fikirleri değerlendirmemiz ve Türkiye’deki yolculuğunu daha iyi

anlamamız açısından önem taşıyor. Bahsedilen iki isim dışında sözlü kaynaklarımızı

çeşitlendirmek için Gorbaçov geldiğinde Bilkent’te öğrenci olan Refet S.

Gürkaynak’a, Ertan Aydın’a, Utku Çakırözer’e ve ODTÜ’de öğrenci olan Duygu

Güvenç’e ulaşmaya çalıştık fakat olumsuz yanıt veya hiçbir yanıt almadık.

Gorbaçov’u Bilkent’te karşılayan Prof. Dr. Ali Karaosmanoğlu’na röportaj için mail

attık fakat olumsuz yanıt aldık. Aynı şekilde Gorbaçov’un Türkiye yolculuğunda onun

yanında olan ve Gorbaçov ilk Türkiye’ye geldiğinde onu karşılayan, o dönemde Yapı

Kredi’nin genel müdürlüğünü yapan Sn. Burhan Karaçam’dan da bir yanıt alamadık.

Bilkent’te 1995’te eğitim görevlisi olan ve konferansa katıldığını düşündüğümüz Sırrı

Hakan Kırımlı da röportaj isteğimizi reddetti. Gorbaçov Bilkent’e geldiğinde

Bilkent’te Hoca olan Nur Bilge Criss ise röportaj teklifimizi kabul etti. Kendisinin o

zaman dair anılarının bize yol göstereceğini düşünüyoruz.


Hazırladığımız röportaj soruları aşağıda yer almaktadır:

Dönem öğrencileri için sorular:

1. Üniversitenizde (ODTÜ ya da Bilkent’te) dönem öğrencilerinin Gorbaçov konferansa

gelmeden önce ortak söylemleri, ziyarete karşı önyargıları, düşünceleri ya da protesto-

vari oluşumları var mıydı? Tepki nasıldı?

2. Konferanslarına (Bilkent için) veya protestolara (ODTÜ için) şahit olduysanız,

bizimle aklınızda kalan şeyleri paylaşabilir misiniz?

3. ODTÜ için: Olay nasıl ilerledi? Öğrenciler nasıl organize oldular? Ne tür eylemler

yapıldı? Ya da o dönem basına yansıtılmayan ama içten şahit olunacak neler oldu?

Konferansa öğrencilerin alınmaması öğrenciler arasında nasıl bir tepki yarattı?

Öğrenciler neden alınmadı?

4. Bilkent için: ODTÜ olayları olurken Bilkent öğrencilerinin olaylara ve Gorbaçov

ziyaretine karşı tutumları nasıldı? ODTÜ’den çıkıp Bilkent’e geldikten sonra

konferansta herhangi bir atıfta bulundu mu? Aklınızda olay ile ilgili kalan önemli ya

da ilginç bulduğunuz detaylar var mı? Konferans süresince Gorbaçov’un tavır ve

tutumları nasıldı? Bilkent’te herhangi bir protesto ve ayaklanma girişimi oldu mu ya

da planlandı mı?

5. Öğrenciler arasında Gorbaçov’a karşı bir sempati mi yoksa antipati mi vardı?

6. Gorbaçov geldikten sonra öğrenciler arasında incelediğiniz bir tepki var mıydı?

Düşünceleri olumlu ya da olumsuz şekilde değişti mi? Konferanslarının içerikleri

öğrencilere mi yoksa gelen iş adamları ve akademisyenlere mi hitap ediyordu?

7. O dönemle ilgili eklemek istediğiniz bir şey var mı?

8. 90-95 aralığında okulunuzda hiç Gorbaçov’un politikalarını eleştirmek ya da

desteklemek amaçlı etkinlikler, eylemler, seminer vb. şeyler düzenlendi mi?


9. Olaylar ve konferans sonrası bir şeyler oldu mu? Öğrenciler ve jandarma arasındaki

gerginlik nasıldı? Tepkiler ve eylemler devam etti mi? Nasıl bir hava vardı?

10. Okulunuzdaki sol ve sağ grupların Gorbaçov’a karşı olan tutumu-tavrı değişiklik

gösteriyor muydu?

11. Konferanslara katıldıysanız, hatırlıyorsanız; Türkiye’de yaptığı konferanslarda nasıl

bir tutumla konuştu (yeni ilişkiler/pişmanlıklar vs.)?

12. Gorbaçov'un Türkiye'ye ziyareti hakkında nasıl haber aldınız ve sizin için neden

önemliydi?

13. Gorbaçov'un ziyareti hakkında hatırladığınız veya belirtmek istediğiniz önemli anılar

veya izlenimler var mı?

14. Bu ziyaretin diğer konferans verilen yerlere kıyasla ODTÜ’de farklı tepki almasının

nedeni sizce neydi?

15. Gorbaçov'un konuşmalarında vurguladığı ana konu veya mesaj nedir?

Bilkent öğrencileri için (Yukarıdakilere ek olarak):

16. O dönemde Bilkent atmosferi nasıldı; politik olaylar veya protestolar oldu mu? Bir

tarafı var mıydı?

17. 90’ların ilk yarısı Bilkent Uluslararası İlişkiler’e ‘hareketli bir bölüm’ deniyor,

tanıtımı için ulusal liderler getirilmiş ve çeşitli konferanslar düzenlenmiş. Aklınızda o

dönemde olan buna dair organizasyonlar ve etkinlikler var mı? Bu aralıkta Bilkent’te

öğrenci olmak nasıldı? Sizce okulun temel politikası neydi?

Nur Bilge Criss’e Sorulacak Sorular

1. Gorbaçov’un 1995’teki ziyaretine kadar Türkiye’ye gelmediğini öte yandan da

Türkiye ile ilişkilerini epey önemsediğini biliyoruz. Sizce bu ziyaret neden 1995’e
kadar ertelendi? Türkiye ile olan ilişkileri kritik bir noktadaysa siyasi kariyerinin aktif

olduğu dönemlerde ilişki kurmak daha efektif olmaz mıydı?

2. Bu ziyaretin Gorbaçov için motivasyonları neler olabilir?

3. Gorbaçov’un gelecek olmasına dair söylentiler nasıldı, sizin Bilkent’teki konferanstan

nasıl haberiniz oldu? Departmanınızda nasıl gündemler gelişti?

4. Bilkent’teki konferans öğrencilerin katılımına açık değildi. Bu olası bir protestoyu

engellemek için yapılmış olabilir mi? Gorbaçov Bilkent’e gelmeden önce konferans

davetlileri herhangi bir konuda dikkatli olmaları konusunda uyarıldı mı?

5. Bu konferans Bilkent öğrencilerinin de gündeminde miydi? Derslerde bu konferansa

katılamadıkları için üzülen, size konferansla alakalı sorular soran öğrenciler oldu mu?

6. Gorbaçov’un sevenleri olduğu gibi politik duruşunu eleştirenler de vardı. Bu kişiler

Gorbaçov Bilkent’teyken nasıl bir tutum içerisindeydiler?

7. Konferansa katılma fırsatınız olduysa eğer bize program akışından, Gorbaçov’a

sorulan sorulardan ve konserden bahsedebilir misiniz?

8. Gorbaçov gelmeden önce Boğaziçi’ne ve ODTÜ’ye uğramıştı. Bu ziyaretlerinde aldığı

olumsuz tepkiler onun Bilkent’teki ziyaretini de etkiledi mi? Bilkent konferansında

ODTÜ ziyaretiyle ilgili yorum yaptı mı?

9. Gorbaçov’un Boğaziçi ve ODTÜ ziyaretinde aldığı olumsuz tepkiler öngörülebilir

miydi?

10. Bildiğimiz kadarıyla Gorbaçov Bilkent’te protesto edilmedi. Bunu neye

bağlıyorsunuz? ODTÜ’deki protestoyu göz önünde bulundu ODTÜ ve Bilkent

arasında bir karşılaştırma yapmanız gerekseydi nasıl yorumlardınız?


11. Sizce Gorbaçov bu protestoları stratejik ve profesyonel bir şekilde karşılayabildi mi?

Gorbaçov’un protestolar üzerine yaptığı “Sizde hala komünist mi var?” gibi söylemler

hakkında ne düşünüyorsunuz?

12. Bu ziyaretin aktif rol oynayanlarından biri de Yapı Kredi Bankası ve Burhan Karaçam.

Bu iş birliği hakkında yorumunuz ve aktarabilecekleriniz var mı?

13. Sizin daha önce Gorbaçov’la temasınız (konferans, görüşme) oldu mu? Öyleyse

Türkiye ziyareti ve Bilkent’teki konferansın farklı yönleri var mıydı?

14. 90’ların ilk yarısı Bilkent Uluslararası İlişkiler’e ‘hareketli bir bölüm’ deniyor. Bosna

Savaş, Sovyetler-Türki Cumhuriyetlerle ilişkiler ve dünya gündeminde olan olaylar ile

ilgi önemli aktörlerin yer aldığı etkinlikler düzenlenmiş. Bu bölüm tanıtımı ve reklamı

için bir gelecek planı mıydı, neden bu kadar öne çıktı? Siz bunun neresinde rol

alıyordunuz?

15. Gorbaçov’un gelişi Bilkent ve daha da önemlisi Uluslararası İlişkiler bölümü için neyi

ifade ediyordu?

16. Sizin eklemek istediğiniz bir anınız veya yorumunuz var mı?
d) Görsel Kaynaklar:

(Ek.1) “Gorbaçov Bilkent’te”

(Ek.2) Bilkent News, Gorbaçov’un Bilkent Ziyareti

You might also like