Professional Documents
Culture Documents
Çağdaş UYDUR
2024
2 ELEKTROSTATİK VE MANYETİZMA
İki temel kanundan birincisi Biot-Savart Kanunu, ikincisi ise Ampere Kanunu’dur.
Bilindiği gibi elektromekanik enerji dönüşümü yapan bütün döner elektrik makinaları,
motor veya generatör olarak çalışabilirler.
Örneğin, kuru saçlar tarandığında saçlar tarağa doğru çekilir. Bu tür davranış gösteren
cisimlere elektriklenmiş veya elektrikle yüklenmiş cisimler denir.
Bir cisim;
• Dokunma
• Sürtme
• Etki
olmak üzere, üç farklı yolla elektriksel olarak yüklenebilir.
Elektrik yüklü bir metal cisme, bir diğer yüksüz metal cisim dokundurulduğunda bu
yüksüz cisim de yüklenir.
Kükürt, ebonit, kehribar, parafin ya da plastik gibi sentetik cisimlerin birçoğu, kumaşa
ya da kürke sürtüldüklerinde elektriklenir ve kâğıt parçaları gibi hafif cisimleri çeker.
Sürtülen cismin kazandığı bu özellik, onun elektriklendiği anlamına gelir.
Cisimlerden birisi topraklanırsa, sadece bir cins yükler topraklanan cisim üzerinde
bırakılabilir. Tersi cins yükler ise topraklanma nedeniyle cisim üzerinden uzaklaştırılır.
Charles Coulomb 1785’te daha sonra kendi adıyla anılacak olan ve durgun yükler
arasında oluşan elektriksel kuvveti belirleyen yasayı bulmuştur.
Coulomb yasası’na göre elektrik yükleri arasındaki kuvvetin şiddeti, yüklerin değerleri
ile doğru orantılı, birbirlerine olan uzaklığın karesi ile ters orantılıdır.
8 ∙ 10−6 ∙ −9 ∙ 10−6
𝐹 = 9 ∙ 109 ∙
0.2 2
Yüklerin zıt işaretli olması, oluşacak kuvvetin elektrik yüklerini birbirine çeken kuvvet
olduğunu gösterir.
Coulomb yasasına göre bir elektrik yükü veya elektrik yüklerinden oluşan bir sistem,
civarındaki tüm elektrik yüklü noktalarda bir kuvvet alanı oluşturur. Bu kuvvet alanına
elektrik alan adı verilir. Bir noktadaki elektrik alanı, o noktada olduğu varsayılan q0
birim pozitif yüke etkiyen elektrik kuvveti olarak tanımlanır.
Elektrik alan vektörel bir büyüklük olduğundan elektrik alanın yönü ve doğrultusunun
da belirlenmesi gerekir.
Öte yandan birden fazla yükün bir noktada oluşturacağı elektrik alan, her bir yükün o
noktada oluşturacağı elektrik alanların vektörel toplamıyla bulunur.
25 μC
Bir elektrik yükünü elektrik alanda, elektrik alana ters yönde hareket ettirebilmek için,
elektrik yükü üzerine bir kuvvet uygulanması gerekir. Elektrik alanda, bir q0 deneme
yükünün, bir noktadan diğerine ivmesiz hareket ettirilmesi hâlinde, elektriksel kuvvete
karşı birim yük başına yapılan işe, bu iki nokta arasındaki potansiyel farkı denir.
A noktası ile B noktası arasındaki potansiyel farkı ise yukarıdaki tanıma göre,
Potansiyel farkı kavramı, aslında bir karşılaştırmadır. Referans alınan bir noktanın
elektriksel potansiyeline göre, bir başka noktanın elektriksel potansiyeli hesaplanır ve
genellikle referans seçilen nokta sonsuzda kabul edilir. Sonsuzdaki bu noktanın
elektriksel potansiyeli de sıfır alınır.
-5 μC
−5 ∙ 10−6
𝑉 = 9 ∙ 109 ∙
0.25
Yapılan WAB = q0·VAB işi aynı zamanda sistemin elektriksel potansiyel enerji değişimine
de eşittir.
Birbirinden r uzaklıkta bulunan q1 ve q2 noktasal yükleri aynı cins yükle yüklü iseler,
birbirlerine yaklaştırılmaları için bir iş yapılması gerekir.
1820 yılında Danimarkalı fizikçi Oersted, üzerinden akım geçen bir iletken telin
çevresinde manyetik alan oluştuğunu ve akımın kesilmesiyle bu manyetik alanın
kaybolduğunu keşfetmiştir.
Fransız fizikçi Ampere, simetrik geometriye sahip iletken tellerin etrafındaki manyetik
alanı veren matematiksel eşitlikleri türetmiştir (Ampere Kanunu).
Aşağıdaki tabloda uzun ve doğrusal bir telin, çember şeklinde bükülmüş bir telin ve
solenoidin (sıkıca sarılmış bobin tel) oluşturduğu manyetik alanı veren matematiksel
eşitlikler görülebilir (Biot-Savart Kanunu). Burada I akımın değeri, r uzaklık ve μ0
boşluğun manyetik geçirgenlik katsayısıdır.
Örnek: 10 A akım taşıyan uzun ve doğrusal bir iletken telin 20 cm uzağındaki bir
noktadaki manyetik alanın büyüklüğünü bulunuz. (µ0 = 4 ∙ π ∙ 10−7 )
Örnek: Yarıçapı 4 cm olan çember şeklindeki bir tel 2 A akım taşımaktadır. Çemberin
merkezindeki manyetik alanı bulunuz. (µ0 = 4 ∙ π ∙ 10−7 ) ve (π = 3,14)
Üzerinden elektrik akımı geçen bakır bir tele mıknatısı yaklaştırırsak ne olur?
Bakır telin kendisi mıknatıstan etkilenmez ama akım taşıyan bakır tel mıknatıs
tarafından çekilir veya itilir. Bu olay bize akım taşıyan iletken bir tele manyetik kuvvet
etki ettiğini gösterir.
2. Manyetik kuvvet; iletken telin uzunluğu ile doğru orantılı olarak değişir,
4. İletken tel manyetik alana paralel doğrultuda tutulursa manyetik kuvvet sıfıra eşittir.
Örnek: 4 A akım taşıyan 0,3 m uzunluğundaki bakır bir tel, büyüklüğü 0,2 T olan
düzgün bir manyetik alan içindedir.
Manyetik alan ile akımın yönleri arasındaki açı 30° ise bakır tele etki eden manyetik
kuvveti hesaplayınız. (sin30° =0,5)
Makinalar için gerekli manyetik alanı oluşturduğumuz devreye manyetik devre adı
verilmektedir.
En basit temel manyetik devre, manyetik alana ait kuvvet (akı) çizgilerini taşıyan ve
ferromanyetik (demir özlü veya çelik) bir malzemeden imâl edilen nüve ile manyetik
alan kaynağı olan sargı’dan meydana gelir.
Diamanyetik Malzemeler:
Uygulanan kuvvetli bir manyetik alan şiddetine karşılık çok zayıf ve negatif değerli
manyetik alınganlık değeri gösterirler. Negatif değerli alınganlık göstermesi, manyetik
alan tarafından hafifçe itilecekleri anlamını taşır.
Diamanyetik malzemeler kuvvetli bir alana maruz kaldıklarında havada asılı kalırlar.
Paramanyetik Malzemeler:
Manyetik alan tarafından zayıfça çekilirler ve küçük miktarda pozitif değerli manyetik
alınganlık gösteririler. Bu malzemeler sıcaklığa karşı oldukça duyarlıdırlar.
Bu malzemeler çok düşük manyetik alınganlık değerleri (10-5 gibi) sebebiyle manyetik
olmayan malzemeler olarak adlandırılırlar.
Ferromanyetik Malzemeler:
İsminden anlaşılacağı üzere ağırlıklı olarak demir veya demir özlü malzemeler olarak
bilinmesine karşılık, nikel ve kobalt gibi malzemeler de ferromanyetik malzemelerdir.
Aynı zamanda bu malzemeler sabit mıknatısların fabrika ortamında yapay olarak elde
edilmesinde de kullanılırlar.
1831 yılında İngiliz bilim insanı M. Faraday, bobin telleri içinde sürekli hareket ettirilen
mıknatısın elektrik akımı oluşturduğunu keşfetti. Faraday’ın yaptığı deneylerin
sonuçları günümüzde Faraday yasası olarak bilinmektedir.
Şimdi Faraday’ın yaptığı deneylerin benzerini yapalım. Bir mıknatıs, bir iletken halka ve
devreden akım geçip geçmediğini ölçmek için bir galvanometreden oluşan basit bir
deney düşünelim. Deneyimizi üç farklı durum için yapacağız.
Faraday yasası indüksiyon akımının manyetik akının zamanla değişiminin sonucu olarak
oluştuğunu söyler. Fakat oluşan akımın yönünü belirlemez.
Bir devredeki indüksiyon akımının yönü Lenz yasasıyla bulunur. Lenz yasasına göre, bir
devre manyetik akı değişimine tepki gösterir ve bu değişimi sıfırlayacak bir manyetik akı
oluşturur.
Dolayısıyla indüksiyon akımı kendisini oluşturan manyetik alana zıt yönde bir manyetik
alan oluşturacak yönde oluşur.
Örnek:
Şekilde verilen manyetik devre için, akının ortalama
toplam yolu 10 cm, sargının sarım sayısı 1000 değerleri
verilmiştir. Sargıdan geçen akım 10 mA ve çalışma
noktasında nüvede kullanılan malzemenin göreceli
manyetik geçirgenliği 4500 olduğuna göre, nüvede
oluşan manyetik akı yoğunluğu değerini hesaplayınız.
Örnek:
Şekilde ölçüler cm olarak verilmiştir. Manyetik
devrenin ortalama akı yolunun uzunluğunu
hesaplayınız.