You are on page 1of 3

RBC modelinin ana çıkış noktası olan Hershkowitz vd.

(2001) tarafından gerçekleştirilen


çalışmada 9. sınıfa devam eden bir öğrenciyle fonksiyon konusu üzerinde problem çözme sürecinde
soyutlama süreçleri ele alınmıştır. Proje olarak gerçekleştirilen bu çalışmada, soyutlamanın aşamaları
ortaya konmuştur. Ayrıca çalışma boyunca verilen her problem durumunda soyutlamanın
gerçekleşmediği, bazı problemlerin sadece tanıma ve kullanma eyleminde kaldığı da gözlenmiştir.

Dreyfus vd. (2001) yaptığı araştırmada iki çift öğrencinin cebirle ilgili problemde bilgi
oluşturma süreçleri ele alınmıştır. Çalışmanın sonucunda epistemik olayların çiftler arasında nasıl
dağıldığı ele alınmıştır.

Wood & McNeal (2003) ise öğrencilerin matematiksel düşünme ve akıl yürütme bakımından
yalnızca geleneksel ve reform temelli sınıflar arasında değil, aynı zamanda sınıf tartışmasında reform
odaklı sınıflar arasında önemli farklar bulunduğunu; bunun bir nedeninin de öğrencilerin derse aktif
olarak katılımları ve matematiksel düşünme düzeylerindeki farklılıklardan kaynaklandığını
belirtmişlerdir.

Özmantar ve Roper (2004) tarafından yapılan çalışma, ihtiyaç duyulduğu oranda verilen
desteğin (scaffolding) ve öğrencilerin birbirleriyle olan etkileşimlerinin, RBC teorisi çerçevesinde
matematiksel soyutlamanın gerçekleşmesinde oynadığı role odaklanmıştır. Çalışma için doğrusal
fonksiyonların mutlak değerlerinin grafiklerinin çizimi ile bağlantılı olarak dört görev üzerinde çalışan
iki öğrenciden veriler toplanmış ve öğrencilerin seçimi sürecinde gerekli ön bilgiye sahip olma
durumlarına ve amaçlanan soyutlamalar hakkında bilgi sahibi olmamalarına özen gösterilmiştir. Bu
araştırmanın verilerini genişleten Özmantar (2004) ise alt hedeflerin dialektik olarak dört
değişkenden oluştuğunu iddia etmiştir. Bunlar birbiriyle ilişkili; görev, rehberlik eden kişinin anlık
müdahaleleri, öğrencinin verilen görevleri öznel bir biçimde yorumlaması ve daha önceden ortaya
konmuş hedeflerdir.

Özmantar & Monaghan (2005) yaptıkları çalışmada 17 yaşındaki iki öğrencinin lineer
fonksiyonların mutlak değeri konusunda önceden hazırlanmış dört soru üzerinde soyutlama
süreçlerini araştırmışlardır. Görüşmeler sırasında araştırmacı öğrencilere ihtiyaç anında ve ihtiyaç
duydukları kadar yardım ederek oluşturma sürecinin devamlılığını sağlamaya çalışmıştır. Ayrıca
araştırmacı, öğrencilerin özgür düşünme süreçlerini desteklemeye; öğrencilerin görev alanına aktif bir
şekilde katılımını sağlamaya ve teşvik etmeye; faydalı açıklamalar yapmaya, gereksiz açıklamalardan
ve müdahalelerden kaçınmaya ve öğrencilerin bakış açılarını rehberlik sırasında dikkate almaya önem
göstermiştir. Öğrencilerin ilk aşamadaki performansı, araştırmacının az yardımı olduğundan, gerçek
kalkınma düzeyinde değerlendirilebilir. Bununla birlikte öğrenciler ikinci aşamada, araştırmacının
yardımı ile yeni bir yöntem oluşturmuş ve bu oluşum sırasında |f(x)|'in matematiksel özelliklerini
tanımış, kullanmış ve yeniden bilgilerini organize etmişlerdir.

Dooley (2007) sınıf etkileşimini temele alarak yaptığı çalışmada iş birliğine dayalı soyutlama
süreçlerini ele almıştır. Dooley, bir öğrencinin tanıdığı yapının başka bir öğrenci tarafından
kullanıldığını, bir başka öğrenci tarafından da oluşturulduğunu açıklamıştır. Etkileşime dayalı
soyutlamanın varlığını inceleyebilmek için RBC modelini metodolojik bir araç olarak kullanmıştır.

Kidron & Dreyfus (2008) gerçekleştirdikleri çalışmalarında birleştirilen yapıların etkileşim


modelini analiz ederek bu yapıların öğrencileri ne düzeyde aydınlattığını (enlightenment) ele
almışlardır. Bu durum, bağlamda soyutlamanın iç içe geçmiş epistemik eylem modeline analitik bir
boyut kazandırmıştır.

Altun ve Yılmaz (2008), tam değer fonksiyonu bilgisini oluşturma sürecini çalışmalarında ele
almışlardır. Çalışmada öğrencilerin öğretim deneyimi sonucunda verilen ilk problemde öğrendikleri
yapıyı diğer problemlerde de tanıyarak kullandıkları, tam değer ve parçalı fonksiyon bilgisini
oluşturma sürecinde de belli bir seviyeye kadar aşama kaydettikleri görülmüştür.

Yeşildere ve Türnüklü (2008), bilgi oluşturma süreçlerini incelendikleri çalışmalarını


matematiksel gücü farklı olan iki sekizinci sınıf öğrencisi ile yürütmüşlerdir. Araştırmanın sonucu farklı
matematiksel güce sahip öğrencilerin bilgi oluşturma sürecinde de farklılıkları bulunduğunu
göstermiştir. Matematiksel gücü yüksek olan öğrenciler, kendilerine gerektiği kadar verilen ipuçları
sayesinde hatalarını fark ederek doğru cevabı bulabilmişlerdir. Diğer yandan matematiksel gücü
düşük olan öğrenciler ise kendilerine sağlanan ipuçlarını fark edememiş ve kullanma eylemini
gerçekleştirememişlerdir.

Memnun ve Altun (2012) Bu araştırmada, matematik eğitiminde başarılı oldukları bilinen iki
altıncı sınıf öğrencisinin doğru denklemini soyutlama süreci tanıma, kullanma, oluşturma ve
pekiştirme bilişsel eylemleri üzerinden incelemelerin yapıldığı RBC+C soyutlama modeli kullanılarak
araştırılmıştır. Bu araştırma için öncelikle bilişsel eylemlerin fark edilmesine imkân verebilecek tarzda
araştırma ve uygulama problemleri hazırlanmıştır. Daha sonra problemler öğrencilere
çözdürülmüştür. Çalışmanın verileri katılımcı gözlem tekniği ile elde edilmiştir. RBC+C soyutlama
modeli ile yapılan incelemeler sonucunda, iki öğrencinin de doğru denkleminin edinimi için gerekli ön
bilgileri tanıyıp kullanabildikleri, doğru denklemini oluşturdukları gözlemlenmiştir.

Kaplan ve Açıl (2015) gerçekleştirdikleri çalışmalarında ortaokul 4. sınıfa devam eden 3


öğrencinin eşitsizlik konusundaki bilgiyi oluşturma süreçlerini RBC modelini referans alarak
incelemişlerdir. Başarı durumları yüksek, orta ve düşük olarak seçilen öğrencilere iki matematik
problemi verilmiştir. Elde edilen bulgular sonucunda, öğrencilerin tanıdıkları yapıları kullandıkları ve
eski bilgilerini kullanabildikleri zaman yeni bilgiyi kolaylıkla oluşturabildikleri gözlenmiştir. Ayrıca yeni
bilginin oluşturulmasının ön koşul öğrenmelerin içselleştirildiği zaman mümkün olduğunu da
belirtmişlerdir.

Ulaş ve Yenilmez (2017) çalışmalarında sekizinci sınıf öğrencilerin özdeşlik kavramına yönelik
kavram oluşturma süreçlerini RBC+C modeli bağlamında incelemişlerdir. Nitel araştırma
yöntemlerinden olan durum çalışması şeklinde tasarlanan çalışmaya üç farklı matematik başarı
düzeyindeki üçer kişilik öğrenci grupları katılmış ve bu gruplara üç farklı etkinlik verilmiştir.
Matematik başarısı yüksek olan öğrencilerin süreci diğerlerine göre daha iyi bir şekilde içselleştirdiği,
pratik şekilde tüm özdeşlikleri oluşturabildikleri araştırmanın bulguları olarak göze çarpmıştır.

Güler ve Arslan (2018) çalışmalarında analitik geometri dersini almış ve almakta olan ortaokul
matematik öğretmeni adaylarının düzlemde dönme dönüşümü formüllerini oluşturma süreçlerini
incelemişlerdir. Çalışmada 57 ortaokul matematik öğretmeni adayına dönme dönüşümünü
kullanmadan çözebilecekleri iki soru ve bu dönüşümün formülünü oluşturmalarını gerektiren başka
bir soru yöneltilmiştir. Çalışma nitel araştırma türlerinden betimsel bir çalışma olarak ele alınmış ve
analizi de aynı doğrultuda betimsel analiz şeklinde gerçekleştirilmiştir. Öğretmen adaylarının bilgi
oluşturma süreçleri RBC modeli aracılığıyla ele alınmış ve süreç sonunda bilgiyi ezberleme
eylemlerinin göze çarptığı görülmüştür.

Altaylı Özgül (2018), ortaokul öğrencilerinin çokgenler konusundaki soyutlama süreçlerini


RBC+C modeline göre incelediği doktora tezinde rastgele seçilen 7. sınıf düzeyindeki iki sınıftan birini
deney (24 öğrenci) diğerini ise kontrol grubu (26 öğrenci) olarak belirlemiştir. Gerçekleştirilen bu
çalışmada RBC modelinin öğrenme ortamının dizayn edilmesinde bir araç olarak kullanıldığı aynı
zamanda da analiz sürecinde de analiz aracı olarak kullanıldığı görülmüştür. Çokgenler konusunda
önceki bilgi düzeylerini belirleyebilmek için uygulama öncesi her iki gruba Çokgenler-I testi
uygulanmıştır. Ayrıca deney grubundaki öğrencilere RBC+C modeline göre hazırlanmış etkinlikler
uygulanmış, dersler bu etkinlikler yoluyla sürdürülmüş ve öğrencilerin grup halinde çalışmalarına
olanak sağlanarak soyutlama süreçleri incelenmiştir. Uygulama sonrasında her iki gruba da çokgenler
konusunun kazanımlarına yönelik geliştirilen Çokgenler-II testi uygulanmıştır. Araştırma sonucunda
deney grubu öğrencilerinin soyutlama sürecinde RBC+C modelinin eylemlerini gerçekleştirebildikleri
çokgenler konusunda kavramların tanımlarından yararlanarak yeni bilgiler oluşturup bu bilgileri
pekiştirebildikleri görülmüştür. Ayrıca düşük matematik başarı düzeyine sahip öğrencilerin farklı
başarı düzeylerinden oluşan gruplar içerisinde çalışırken bilişsel ve duyuşsal olarak kendilerini
geliştirdikleri ve bu durumdan mutlu oldukları gözlemlenmiştir.

Eldekçi (2019) gerçekleştirdiği çalışmasında ortaokul 7.sınıf öğrencilerinin değişken kavramına


dair soyutlama süreçlerini RBC modeli ile incelemiştir. Nitel araştırma yöntemlerinden örnek olay
şeklinde desenlenen çalışmaya10 öğrenci katılmıştır. Araştırmacı tarafından geliştirilen etkinlik
öğrencilerin ikili gruplar şeklinde yer aldığı grup görüşmelerinde uygulanmış ve bu yolla katılımcıların
değişken bilgisini oluşturma süreci ele alınmıştır. Araştırma sonunda öğrencilerin değişken içeren
sorularda, onları problem içerisinde kullanmakta zorlandıkları gözlemlenmiştir. Tespit edilen bu
zorlukları gidermek adına bilgiyi oluşturma sürecini eylemlerle adım adım takip etmenin etkili
olabileceği öne sürüldüğü gibi soyutlama sürecinde değişken bilgisini verimli bir şekilde
oluşturabilmelerine yönelik etkinliğin ikili gruplar şeklinde gerçekleştirilmesi tavsiye edilmiş ve
araştırmanın öğrencilerde sosyal ilişki noktasına vurgu yapılmıştır.

Kalaycı ve Akkaya (2019) bu çalışmada, altıncı sınıf öğrencilerinin doğru ve ters orantı bilgisini
oluşturma süreçleri RBC+C soyutlama modeline göre incelenmiştir. Çalışmada ortaya konan bilgi
oluşturma süreci, nitel araştırmada yer alan yorumlayıcı yaklaşıma dayalı öğretim deneyi yöntemi ile
incelenmiştir. Araştırma bir devlet okulunda öğrenim gören biri kız diğeri erkek, iki altıncı sınıf
öğrencisi ile gerçekleştirilmiştir. Katılımcılarla yaklaşık 50-55 dakika süren yarı yapılandırılmış
görüşmeler yapılmıştır. Elde edilen veriler, RBC+C modelinin tanıma, kullanma, oluşturma ve
pekiştirme bilişsel eylemleri çerçevesinde özetlenip yorumlanarak betimsel olarak analiz edilmiştir.
Bulgular öğrencilerin orantı sabiti bilgisini oluşturup kullandıklarını, ilgili problem çözümlerinde bu
bilgiye yer vermeleriyle oluşturulan bilginin pekiştirildiğini ortaya koymuştur.

You might also like