You are on page 1of 42

Kara parçası üzerinde bir noktayı, iki boyutlu düzlemdeki

koordinatları ile tanımlamak her zaman tek başına yeterli


olmamaktadır.

Özellikle mühendislik uygulamalarında noktanın


yüksekliğine de ihtiyaç duyulmaktadır.

Günlük hayatta sıkça kullanılan, kot ve rakım gibi kavramlar


birer yükseklik kavramlarıdır.

Yüksekliğin tek başına anlam ifade etmesi için yüksekliğin


hangi referans yüzeyine göre olduğunun belirtilmesi
gerekir.
Bu anlamda yükseklik aslında; referans
yüzeye göre olan yükseklik farkıdır.

Örneğin bir binanın yüksekliğinden


bahsedildiğinde; binanın zeminden
olan yükseklik farkı, bir dağın
yüksekliğinden bahsedildiğinde ise
dağın ortalama deniz seviyesinden olan
yüksekliği söz konusudur.
Seçilen referans yüzeyi; jeodezide,
düşey datum (başlangıç noktası) ya da
yükseklik referans yüzeyi olarak
adlandırılmakta olup, halen dünyada
önemli bir çalışma konusudur.

Ülkeler ulusal olarak düşey datumlarını


kendi deniz seviyesi ölçüm istasyonları
verilerine dayanarak, gelgit etkilerinden
arındırılmış durgun deniz seviyesi
olarak belirlemektedirler.
Ancak deniz yüzeyleri, özellikle yerçekimi ve
merkezkaç kuvvetleri nedeniyle dünyanın
tamamında sıfır yüzey oluşturmazlar.
Örneğin, Akdeniz ile Karadeniz arasındaki
deniz yüzeyleri farkının teorik olarak sıfır
olması düşünülürken 40 cm farkın olduğu
görülmüştür.

Yine, 1862’deki ölçümlere göre Atlantik


seviyesi, Akdeniz seviyesinden 64 cm daha
yüksek bulunur.
Türkiye Ulusal Deniz Seviyesi İzleme Sistemi
Basit Deniz Seviye Ölçer

Ölçüm basitçe su içindeki bir kuyu yada borudan düşey yerleştirilmiş bir cetvele (miraya)
çıplak gözle günlük okuma yapılması şeklinde gerçekleşir. Hassasiyeti ± 2- 5mm dir.
Mareograf (deniz seviyesi ölçer) istasyonlarında
gerçekleştirilen jeodezik ölçüler
Denizler, yüzeylerindeki farklılıklar
nedeniyle tek başına yükseklik referans
yüzeyi olarak kullanılamayacağından
deniz yüzeylerini şekillendiren
değişkenin belirlenerek yükseklik
referans yüzeyinin en az hatayla ortaya
çıkarılması gerekmektedir.
Yüzeyler, genel olarak normalleri
(yüzeylere dik olan

yardımıyla incelenir ve tanımlanır.


doğrular)

Örnek olarak elipsoit yüzeyini


inceleyecek olursak;
Çekül doğrultuları, yeryüzünün
fiziksel şekli olarak da
tariflediğimiz jeoitin yüzeyini
belirler.

Jeoit, çekül doğrultularını her


noktasında dik açılarla kesen,
okyanus yüzeyi ile kısmen
çakışan ve karaların altında da
devam ettiği kabul edilen
eşpotansiyel fiziksel bir yüzeydir.
Peki,
eşpotansiyel yüzey
nedir?...
Geminin
Hint
Ancak okyanusunda
Düz bir çöküntüden
deniz
yüzey oluşan
eşpotansiyelli
çıkması
oluşturmayan
yüzeyinin çöküntüdeki
için 100 yani her bir Hint
noktasında
m yüksekliğindeki
denizlerde; en düşük yer, bir
yapılan
tepeye
okyanusuişinüzerinde
aynı olduğu
tırmanmak gibi ekbir
güç
yaklaşık olması,
harcaması
yüzey
-100 m, geminin,
gerektiği
en yüksek yer hiçbir ek
ise Yeni
gemi yer merkezine
açıklarında yaklaşık
düşünülebilir.
güç
Gineharcamadan çöküntüyü
100 m daha yakındır.
terketmesini sağlar.
70 m’dir.
Yer çekimi kuvveti
ve çekül
doğrultusunu
biraz daha açacak
olursak:
Yeryüzü üzerinde duran bir
cisme; yerin kitlesinden
kaynaklanan yerçekimi
kuvveti ve yerin
dönmesinden kaynaklanan
merkezkaç kuvveti olmak
üzere iki kuvvet etki eder. Bu
iki kuvvetin bileşkesine
gravite adı verilir.
Gravite bir vektör olarak yönü ve
büyüklüğü ile tanımlıdır.

Gravite vektörünün yönü “düşey


doğrultu” veya “çekül doğrultusu”
olarak isimlendirilir.

Gravite vektörünün büyüklüğü ise Gal


cinsinden ifade edilir.
1 Gal = 1 cm/sn²
Gravite ya da yerçekimi ivmesi
(yerçekimi kuvveti, merkezkaç kuvvetini yendiğinden gravite, yerçekimi ivmesi

enleme, yüksekliğe ve yer


olarak da anılır)

yoğunluğuna bağlı olarak


değişiklik gösterir.

Ekvator'da 9,78 m/sn²


Kutuplarda 9,83 m/sn²
g≈9.83 m/sn²

g≈9.78 m/sn²

g≈9.78 m/sn²=978 cm/sn²

978 cm/sn²=978 gal


Yeryüzünde meydan gelen
birçok olayın nedeni olan
gravite aynı zamanda jeodin
belirlenmesinde en önemli
değişken olduğundan
haritacılığın vazgeçilmez
büyüklüklerinden biri
olmuştur.
Yükseklik referans yüzeyi ya da düşey datum yani
başlangıç yüzeyi olarak kabul edilen deniz
seviyesinden itibaren ölçülen yüksekliğe (yükseklik farkına),
gravite düzeltilmesi getirilerek jeoide indirgenmesi
sağlanır.

Bu durumda deniz seviyesinden yüksekliği ölçülen


noktanın gravitesinin de bilinmesi gerekir.

Gravite iki farklı şekilde belirlenir.


Birinci yöntem, referans elipsoidi üzerinde
hesaplanan gravitedir. Ve normal gravite
olarak adlandırılır. Yeryuvarı ile aynı ağırlığa,
aynı hacime, aynı basıklığa ve aynı dönüş
hızlarına sahip referans elipsoidinin
üzerinde hesaplanır.

İkinci yöntem, yeryüzü üzerinde ölçülen


gravitedir. Ve gerçek gravite olarak da
adlandırılır. Gerçek gravite ölçümleri; uydu,
uçak ve yersel olmak üzere 3 değişik
yöntemle yapılır.
Normal gravite ile gerçek gravite arasındaki açısal
fark, çekül sapması, büyüklük farkı da gravite
anomalisi olarak adlandırılır.
Gravite Anomalisi = Gerçek Gravite(mgal) - Normal Gravite(mgal)

Çekül Sapması =GGD-NGD

Gerçek Gravite (Çekül) Doğrultusu


Normal Gravite Doğrultusu Yeryüzü

Elipsoit
Normal gravite düzeltmesi getirilerek
hesaplanan yüksekliğe, normal
yükseklik denir. Molodensky Normal
N
Yükseklik (H ) gibi…

Gerçek gravite düzeltmesi getirilerek


hesaplanan yüksekliğe, ortometrik
yükseklik denir. Günümüzde
kullandığımız Helmert Ortometrik
Yükseklik (H) bu yöntemle belirlenir.
P

H
YERYÜZÜ
Çekül doğrultusu

JEOİT
H, HELMERT tarafından
ortometrik yükseklik olarak tarif
edildiğinden kendi adıyla yani
HELMERT ORTOMETRİK
YÜKSEKLİK olarak anılmaktadır.

Friedrich Robert HELMERT


1843-1917
Yeryüzündeki bir
noktanın ortometrik
yüksekliği doğrudan
ölçülemez.
Yeryüzü üzerinde ortalama deniz yüzeyinden
yüksekliği bilinen ve gravitesi ölçülen bir
noktanın Helmert Ortometrik Yüksekliği
hesaplanabilir.

Bir başka deyişle; noktanın, ortalama deniz


yüzeyinden yüksekliğine ortometrik
(gravimetrik) düzeltme getirilerek Helmert
Ortometrik Yüksekliği hesaplanır.
HELMERT, yeryüzü üzerinde gravitesi ölçülen bir A noktasının
çekül eğrisi boyunca jeoite kadar olan ortalama gravitesini
A noktasında ölçülen gravite değeri

g =g +0.004223*H A noktasının ortalama deniz


seviyesinden olan yüksekliği (km)

şeklinde formüle etmiştir.


A ve B noktaları arasında nivelman ile hesaplanan yüseklik
farkına getirilecek ortometrik (gravimetrik) düzeltme:
g
v = ΔH

= Elipsoit üzerinde 45° enlemindeki normal gravite


2
45°
980619.9220 mgal (GRS80 Elipsoiti)

Ortometrik düzeltme getirilmiş yükselik farkı:


* = +v
Sonuç olarak, GNSS/Nivelman (uydu teknolojisi ile

ve
elipsoit yüksekliğinin ölçülmesi / geometrik nivelman ile yükseklik farkının ölçülmesi)

gravite ölçümleri yapılmış her nokta


aynı zamanda jeoidi tanımlamamız için
bir veri oluşturur.

Jeoidi matematiksel olarak tanımlayan


değer, jeoit ondülasyonu ya da jeoit
yükseliği dediğimiz N sayısıdır.
P

h
H
Elipsoit Yüksekliği
Helmert Ortometrik Yüksekliği

N=H-h Yeryüzü

Elipsoit
Jeoit Yüksekliği
Jeoit
Teorik olarak düşünüldüğünde yeryüzünü
tanımlayan bütün kritik noktalarda yapılacak
GNSS/Nivelman ve gravite ölçümleri sonucu
hesaplanacak N’ler sayesinde jeoit, hassas olarak
belirlenebilir.

Böylece uygulamada en zorlu çalışma olan


nivelman işinde; uydu ölçümlerinden elde
edeceğimiz elipsoit yükseklikleri ile Helmert
ortometrik yükseklikler çok daha kolay
hesaplanabilir.
Ancak pratikte yani uygulamada yeryüzünü tanımlayacak
bütün noktalara ulaşmak ve gravite ölçüsü yapmak bir yana
geometrik nivelman yapmak neredeyse mümkün değildir.

Bu duruma Molodensky’nin bulduğu çözüm, elipsoit


üzerinden elde ettiği gravite ve yükseklik değerlerini
kullanarak hesapladığı kuazi-jeoittir. Kuazi-jeoit yardımıyla
Molodensky Normal Yükseklikler hesaplanmaktadır.

Kuazi-jeoitin belirlenmesinde gerçek gravite değerinin


kullanılmaması ve jeoit ile yüksek dağlık yerlerde aradaki
farkın yaklaşık 2 m’yi bulması, normal yükseklikler yerine
ortometrik yüksekliklerin tercih edilmesine neden
olmuştur.

Ortometrik yükseklikler için GNSS/Nivelman yöntemiyle


jeotin belirlenmesi mümkün değilse bugün kullandığımız
Helmert ortometrik yükseklikleri nasıl hesaplıyoruz?
Teknolojide yaşanan gelişmeler ile birlikte gerçek gravite ölçümleri yersel
yöntemler dışında uydu ve uçak yardımıyla da yapılabilmektedir. NASA
öncülüğünde yapılan çalışmalarla Dünya’nın tamamının gravite modeli ortaya
çıkarılmıştır. Earth Gravitational Model olarak adlandırılan EGM, en son 2008
yılında modellenmiş ve güncelleştirme çalışmaları devam etmektedir.

Gerçek gravite ile normal gravite arasındaki büyüklük farkının gravite anomalisi
olarak adlandırıldığını belirtmiştik. Gravite anomalilerinin değişik hesaplama
yöntemleriyle indirgenmeleri sonucu, N değerleri belirlenerek, Dünya’nın jeoit
yüksekliklerini gösteren haritası yani gravimetrik jeoidi üretilmiştir.

Ve Dünya’nın
Öncelikle jeoit yükseklik
Dünya’nın gravite haritası yani
anomalileri
haritasına bakacak
gravimetrik olursak
jeodi
Özellikle kara parçalarındaki kitle yoğunluğunun sürekli değişmesi (depremler,
katmanlardaki geçişgenlikler, astronomik olaylar vb. nedenlerle), gravite değerlerinde
değişikliğe neden olacağından gravimetrik jeoidin karalarda kontrolü mümkün
değildir. Bu nedenle gravimetrik jeoidin tek başına referans yüzeyi olarak
kullanılması tercih edilmemektedir.

Ayrıca yükseklik sistemimizin datumu olarak, Antalya ortalama deniz seviyesi


yerine gravimetrik jeoit kullanılacak olursa eski yüksekliklerle arasında yaklaşık
1 m’lik bir fark meydana gelecektir.
Bu tür olumsuzluklarına rağmen ABD Ulusal Jeodezi Kurumu (NGS), gravimetrik
jeoidin iyileştirilerek düşey datum olarak kullanılmasını öngören ve 2018’de
bitirilmesi planlanan bir proje üzerinde çalışmaktadır.
Gravimetrik jeoidin karalarda kontrol edilemeyişi, GNSS/Nivelman yöntemiyle
de jeoit belirlemenin zorluğu nedeniyle çözüm; nivelman geçkilerinin, gravite
ile ilişkilendirildiği yani birden fazla veriyi içeren hibrid jeoitler olmuştur.

Örnek olarak ülkemizin yükseklik sistemine göz atacak olursak;

Harita Genel Komutanlığı tarafından sürekli iyileştirilerek geliştirilen ve son


haliyle TG09 olarak adlandırılan jeoit, hibrit jeottir.

TG09’da kullanılan veriler:

- 262.212 nokta gravite ölçüsü (Yersel yöntem)


- EGM2008 Yer Potansiyel Modeli
- Uydu Altimetre Verisi (Denizlerde gravite ölçümünde kullanılan yöntem)
- 2464 GNSS/Nivelman Noktası

Ülkemizin yükseklik sistemi, deniz seviyeleri


ortalamasını esas alan ve başlangıç noktası yani
düşey datumu Antalya Mareograf istasyonundan
ve yükseklik referans yüzeyi TG09’dan oluşur.
TG09 Türkiye Jeoit Yükseklikleri
Pratikte yani mühendislik
uygulamalarında
yükseklik hesapları için
gravite ölçümünü
kullanmamamıza rağmen
neden bu sunumda bu
kadar öne çıktı?
Uygulamada en zorlu çalışma olan nivelman
işinde; uydu ölçümlerinden elde ettiğimiz
elipsoit yükseklikleri ve HGK tarafından
hassas olarak belirlenen -ve sürekli
iyileştirilen- jeoit aracılığıyla Helmert
ortometrik kotlar çok daha kolay olarak
hesaplanabilmektedir.

Bu noktada, gravite olgusunun, özellikle


jeoit belirlenmesinde ve yükseklik
kavramının anlaşılmasında en kritik veri
olması, sunumumuzda öne çıkmasına neden
olmuştur.

You might also like