You are on page 1of 52

Doç. Dr.

Devrim ALKAYA
5. ZEMİN GERİLMELERİ
5.1. GİRİŞ
Zemin tabakalarının kendi ağırlıkları ve uygulanan dış
yükler, zemin içindeki herhangi bir elemanda gerilmeler
oluştururlar. Mekanikte gerilme, birim alana uygulanan yük
şiddeti olarak tanımlanmaktadır. Yüklenen bir elemanı göz
önüne alırsak, δA kesit alanına dik yönde uygulanan yük δFN
ise, normal gerilme,
 FN
  lim (5.1)
 A0  A
2
ve kesit alanı düzleminde uygulanan kesme kuvveti δFs ise,
kayma gerilmesi
 FS
  lim (5.2)
 A 0  A

Not: Zemin mekaniğinde basınç gerilmeleri pozitif


olarak kabul edilir !!!
Zemin Kütlesine Etkiyen Gerilme

Zeminin suya doygun olduğu kabul edilmiştir, bütün


boşluklar su ile doludur. 4
5.2. ZEMİNDE DÜŞEY GERİLMELER

Zeminin bir sürekli ortam olarak davrandığını kabul


ederek, Şekil 5.1’de gösterilen zemin yüzünden z
derinliğinde bir elemanda oluşan gerilmeleri inceleyelim.
Yeraltı suyu zemin yüzünden zw derinliğinde olup, zemin

birim hacim ağırlıklarının şekilde gösterildiği gibi γk ve γd,

suyun birim hacim ağırlığının ise γw olduğunu kabul edelim.

5
6
• Toplam düşey gerilme bu elemanın üzerinde yer alan
toplam malzeme ağırlığının yol açtığı basınca eşit
olmaktadır.
• Zemine ucu açık bir boru yerleştirilmesi durumunda göz
önüne alınan eleman içindeki su basıncı , boru içinde
yükselen su kolonu ağırlığına eşittir.
• Bu hidrostatik basınç zemin mekaniğinde boşluk suyu
basıncı olarak tanımlanmaktadır.
7
8
Zeminde bir A noktasında düşey gerilme;

9
5.3. EFEKTİF GERİLME KAVRAMI

Zemin yüzünden belli bir derinlikte ve yer altı su tablasının


altındaki bir zemin elemanını etkileyen basınçlar,
1. Toplam düşey basınç ve
2. Boşluk suyu basıncı olarak tanımlanmıştır.
Zeminin davranışı, üzerindeki toplam düşey basınç yanında büyük
oranda boşluk suyu basıncı tarafından da etkilenmektedir.

10
Gerçekten zeminin yük altında sıkışması, şekil değiştirmesi ve kayma
gerilmelerine karşı direnci gibi ölçülebilen bütün mühendislik
davranışları, zemin içinde verilen bir nokta üzerinde etkiyen toplam
asal gerilmeler ile hidrostatik boşluk basıncı arasındaki farka eşit olan
efektif asal gerilmeler tarafından kontrol edilmektedir. Bu gerçek ilk
defa Terzaghi (1936) tarafından fark edilmiş ve efektif gerilme kavramı
geliştirilmiştir. Bu kavrama göre, tamamen suya doygun bir zeminde
efektif gerilme;

11
Efektif gerilme ve boşluk suyu basıncı

12
Pratikte, efektif gerilme doğrudan ölçülmeyip kolaylıkla
ölçülebilen toplam gerilme ile boşluk suyu basıncı arasındaki
fark alınarak hesaplanmaktadır ve toplam gerilmenin zemin
iskeleti tarafından taşınan bileşeni olduğu kabul
edilmektedir.

13
Zeminin tamamen kuru olması durumunda, boşluklar
tamamen hava ile dolu olacağı ve havanın sıkışabilirliği
zemin iskeletine göre çok daha fazla olduğu için efektif
gerilme toplam gerilmeye eşit olacaktır.

14
5.4. DÜŞEY GERİLMELERİN VE BOŞLUK SUYU
BASINCININ DERİNLİKLE DEĞİŞİMİ

Tabii zeminler genellikle tabakalı bir ortam oluştururlar. Bu


durumlarda, değişik tabaka kalınlıkları boyunca düşey basınç
artışlarını bulmak için hesaplarda her tabakaya ait (zeminin kuru,
ıslak veya su altında olmasına bağlı olarak) zeminin, kuru, ıslak
(tabii) veya suya doygun birim hacim ağırlıklarının kullanılması
gerekir. Her durumda, boşluk suyu basıncı, yeraltı su
seviyesinden itibaren lineer olarak artacaktır. 15
Bu arada not edilmesi gereken bir husus, yeraltı su seviyesinin
üzerindeki kapilarite yolu ile suya doygun hale gelmiş zeminin
birim hacim ağırlığının artacağı, fakat bu bölgedeki suyun yeraltı
su seviyesi altında kalan bölgede boşluk suyu basıncı artışlarına
yol açmayacağıdır. Kapiler bölgedeki su çekme kuvvetlerinin
etkisi altında bulunduğu için negatif gerilme (zemin mekaniğinde
kullanılan işaret kuralına göre) altındadır, boşluk suyu basıncı
yeraltı su tablasında atmosferik basınca eşit olup, onun altında
derinlikle lineer olarak artmaktadır.
16
Boşluk Suyu Basıncının Derinlikle Değişimi

17
Düşey gerilme profili

18
Tabakalı zeminlerde düşey gerilme profili

19
Yeraltı su seviyesi ile düşey gerilme profili

20
ZEMİN İÇİNDE OLUŞAN YANAL GERİLMELER
Zeminin kendi ağırlığından kaynaklanan yanal gerilmeler o noktadaki
düşey gerilmenin şiddetine bağımlıdır ve σh olarak adlandırılır.

Ϭh=K*Ϭv

Burada boyutsuz parametre K yanal toprak basıncı katsayısı olup, değeri


zemin cinsine, gerilme tarihçesine vb. faktörlere bağlı olarak
değişmektedir.
Yanal deformasyon göstermeyen bir zemin tabakası için yatay ve
düşey efektif gerilme arasındaki ilişki
Ϭ'h=K*Ϭ'v
Burada K0 sükûnetteki yanal toprak basıncı katsayısı adını alır.
Tabii zeminler için K0 =0.4 – 3.0 arasında değerler alabilir.
21
YÜZEY YÜKLEMELERİNİN YOL AÇTIĞI
DÜŞEY GERİLMELER
Zemin yüzünde uygulanan bir yükten dolayı ise zemin kütlesi
içindeki noktalarda gerilme artışları meydana geleceği açıktır. Bu
bölümde, uygulanan bu dış yüklerin yol açtığı gerilmeler incelenecektir.

22
Zemin yüzüne yakın bir yapı temelinden aşağıdaki zemin
tabakalarına iletilen düşey gerilmelerin z1 ve z2 derinliklerinde
dağılımı gösterilmiştir. Derinlik arttıkça gerilmelerin şiddeti
azalmakta, buna karşılık yük daha geniş bir alana
yayılmaktadır (gerilme dağılımını gösteren eğrilerin altındaki
alanın sabit kaldığını görebiliriz). Bu gerilmelerin gerçek
dağılımını saptayabilmek için uygulanan yükün şiddetini, yük
uygulanan alanın boyutları ile biçimini ve zemin özelliklerini
bilmemiz gerekir.

23
BASİTLEŞTİRİLMİŞ ÇÖZÜM
Etkilenen bölgenin sınırlarını gösteren doğruların eğimi 2 (düşey) : 1
(yatay) olduğu kabul edilmiştir. Bu doğruların yatayla yaptığı açının 60°
olacağı gibi bir varsayımda da bulunulabilinir. Uygulanan yükten etkilenen
bölgenin yanal sınırları hakkında bir kabulde bulunduktan
sonra, ikinci bir basitleştirici varsayım olarak herhangi bir z derinliğindeki
düşey gerilmenin şiddetinin üniform olacağını kabul edebiliriz.

24
z derinliğindeki düşey gerilme

L = Temelinin uzun kenar boyutu,


B = Temel genişliği
I = Tesir katsayısı (boyutsuz)

Tesir katsayısı sadece temel boyutlarının ve derinliğin fonksiyonu


olup, boyutsuz bir katsayısıdır.

Uygulanan basıncı bu katsayı ile çarparak istenilen derinlikteki


düşey basınç artışını bulabiliriz.
25
2 : 1 (2 düşey:1 yatay) gerilme dağılımı yöntemi

26
ELASTİK ÇÖZÜMLER
Zeminlerdeki gerilme yayılışını analitik olarak bulmak için, zeminin
elastik bir malzeme gibi davrandığı varsayımında bulunarak elastisite
teorisinden yararlanmak mümkündür.

Zeminlerin malzeme davranışının elastik olmadığını bilmemize rağmen,


düşey gerilmelerin hesabında bu yaklaşımın pratikte yeterli sonuçlar verdiği
kanıtlanmıştır.

Boussinesq (1885) yüzeyinde bir düşey nokta kuvvet etkiyen homojen,


izotrop, lineer elastik bir yarı sonsuz ortam için düşey gerilme dağılımının

27
Burada, Ip nokta kuvvet için tesir katsayısı olup

28
Boussinesq Çözümü – Nokta Yük Çözümü

29
ELASTİK ÇÖZÜMLER
Burada dikkatimizi çekmesi gereken bir husus, elastisite teorisinden
yararlanarak elde edilen çözümlerde, düşey gerilme dağılımlarının zeminin
malzeme özelliklerinden (elastisite modülü ve Poisson oranı gibi) bağımsız
olmasıdır.

Düşey gerilmeler sadece uygulanan yükün şiddetine ve geometrik


parametrelere bağlı olarak değişmektedir.

Yapılardan zemine aktarılan yükler genellikle temeller vasıtası ile aktarıldığı


için, nokta yük için elde edilen gerilme dağılımları birçok inşaat mühendisliği
probleminde gerçekçi olmamaktadır.

Fakat, nokta yük çözümlerinin entegrali alınarak yayılı yüklerin zeminlerde


yol açacağı gerilme dağılımlarını bulmak mümkün olmaktadır.

Bu yöntemle, biçimi geometrik olarak tanımlanabilen (dairesel, dikdörtgen,


vb.) yayılı yükler için elde edilmiş hazır çözümler mevcuttur. 30
Dikdörtgen yüklü alan nedeniyle
gerilme artışı hesabı

31
Üniform Yüklü Bir
Dikdörtgen Alan İçin
Düşey Gerilmeleri
Veren Tesir Katsayısı
Değerleri

32
Örnek 1

33
Örnek 2

34
Üniform Yüklü Dairesel Alan İçin Düşey
Gerilmeleri Veren Tesir Katsayısı Değerleri

35
Uzun Bir Dolgu Yükü
Altında Düşey
Gerilmeleri Veren
Tesir Katsayıları

36
Üçgen Bir Yükleme
Altında Düşey
Gerilmeleri Veren
Tesir Katsayıları

37
5.7 BİR NOKTADA GERİLME DURUMU VE MOHR DAİRESİ
Zemin içinde herhangi bir A noktasından sonsuz sayıda düzlem
geçirilebilir.

38
39
O noktasından geçen ve yatayla θ gibi
bir açı yapan bir düzlem üzerinde
etkiyen kuvvetlerin bileşkesini, bu
düzleme dik ve paralel iki bileşenine
ayırabiliriz.

Eğer AC uzunluğunu birim uzunluk olarak kabul edersek, yatay ve


düşey yöndeki denge denklemlerini
şeklinde yazabiliriz. (AC alanı birim
alan olarak alınırsa, AB alanı (1xcosθ)
ve BC alanı (1 x sinθ) olacaktır). 40
Yukarıda verilen denge denklemlerinin çözümünden,

Bu bağıntıların karesini alıp, ikisini toplarsak

denklemini elde ederiz.

41
42
43
Ara asal gerilmeyi de hesaba katmak istersek, σ1 ve σ2 ile σ2 ve σ3 için
de iki ayrı Mohr dairesi daha çizebiliriz.

44
Kutup Noktası

Kutup Noktası = Gerilmeleri (normal ve kayma) bilinen bir


Mohr noktasından bu gerilmelerin etkidiği düzleme çizilen
paralelin kestiği yerdir. Bu nokta bilinirse; bu noktadan,
üzerindeki gerilmelerin belirlenmek istendiği düzleme
çizilen paralelin Mohr dairesini kestiği noktanın
koordinatları, aranan gerilmeleri verir. 45
Zemin mekaniği’nde işaretler

46
47
48
49
50
Bazı problemlerde ise asal gerilmelerin doğrultusu ve şiddeti belirsiz
olabilir.

Eğer birbirine dik iki düzlem üzerindeki normal ve kayma gerilmeleri


biliniyorsa, asal gerilmelerin şiddeti ve bunların etkidiği düzlemlerin
eğimi yine Mohr daireleri yardımı ile bulunabilir.

Asal gerilmeler belirlendikten sonra herhangi başka bir düzlem


üzerindeki gerilmeler kolaylıkla bulunabilir.

51
Yatay ile α gibi bir açı yapan Mohr dairesi ile en büyük asal
düzlem ile buna dik gerilme ile en küçük asal
doğrultudaki düzlemde etkiyen gerilmenin şiddeti ve
normal ve kayma gerilmeleri etkiledikleri düzlemler
gösterilmiştir. gösterilmiştir.

52

You might also like