You are on page 1of 14

PSİKOLOJİ TARİHİ

2. DERS

YAPISALCILIK

Dr. Şennur GÜNAY AKSOY


Yapısalcılık
• Modern psikolojinin temelleri, yapısalcılığın temsilcisi Wunt ile atılmıştır.
• Wunt, 1879 yılında Leipzig’de ilk psikoloji laboratuvarını kurmuş, ilk
dergiyi yönetmiş, duyum, algı, dikkat, tepki, heyecan, çağrışım gibi
araştırmış olduğu alanlar, yazılan ders kitaplarının temel bölümleri hâline
gelmiş ve deneysel psikolojiyi bir bilim olarak başlatmıştır. 
• Fizyolojik Psikolojinin İlkeleri çalışmalarını “yeni bir bilim alanının
sınırlarını çizme çabası” olarak ifade etmiştir. 
• Wundt, bağımsız bir bilim dalı olarak psikoloji fikrinin gelişmesine
yardımcı olmakla kalmamış, resmî psikolojinin kurulmasını da sağlamıştır
• Wundt, Almanya’nın küçük bir kasabasında doğdu ve hayatının ilk yıllarını
geçirdiği yoğun bir okulda düşük notlar aldı.
• Gymnasium’un ilk senesinde sınıfta kaldı. Okul hayatından hiçbir zaman
hoşlanmamış olmasına rağmen zihinsel ilgilerini ve kabiliyetlerini geliştirdi.
• Wundt, hayatını kazanırken aynı zamanda da bilim üzerine çalışmak
amacıyla doktor olmaya karar verdi.
• Tedaviye yönelik çalışmaları, Wundt’un bir yılını Tübingen Üniversitesi’nde
geçirmesine sebep oldu.
• Sonraki üç buçuk yılını anatomi, fizyoloji, ilaç ve kimya okuduğu
Heidelberg’te geçirdi ve burada kimya alanında ünlü olan Robert
Bunsen’den çok etkilendi.
• Yavaş yavaş tıp eğitiminin kendisine göre olmadığını anladı ve fizyolojiye
yöneldi. Berlin’de büyük fizyolog Johannes Muller ile geçen bir sömestrlik
çalışmadan sonra Wundt, 1855 yılında doktorasını yapmak için Heidelberg’e
döndü. Fizyoloji alanında Heidelberg’te 1852’den 1864’e dek sürecek
doçentlik dönemi başladı. 1858 yılında Helmholtz’un asistanı olarak atandı.
Fakat yeni öğrencileri laboratuvarın esaslarına alıştırma işi ona sıkıcı geldi ve
bu rutinden birkaç yıl sonra vazgeçti. 1864 yılında yardımcı profesör oldu ve
1874 yılına dek Heidelberg’te kaldı. (Schultz&Schultz, 2007, s.133)
• Laboratuvar ortamında insanı ve davranışlarını incelemiştir; doğa
bilimlerinin deneysel metotlarını, özellikle fizyologların kullandığı
metotları kullanmayı hedeflemiştir.

• Bu bilimsel araştırma metotlarını yeni psikolojiye uygulamış ve fizik


bilimlerin kendi temalarını araştırırken izledikleri metodoloji ile
psikolojinin bilim dalı olarak kabul edilmesini sağlamıştır.
• Yapısalcılık, zihnin tüm ögelerinin kombinasyonu ile anlaşılabileceğini
ileri sürmektedir. Bu yaklaşımın amacı insan zihninin yapısını, onun
duyu gibi özelliklerini analiz ederek anlamaktır
Wundtçu psikolojinin ana konusu; tek kelimeyle özetlemek gerekirse bilinçtir .
• İnsan zihni çeşitli bilinç ögelerine ayrılmıştır.

•  Psikolojinin konusu bilinçtir. Amacı ise bilince ait ögeleri belirlemek ve


çözümlemektir.

•  Bunun için “içe bakış” yöntemi kullanılmalıdır.

•  İnsan davranışları kontrollü koşullarda gözlenmelidir.

•  İçsel duygular, sezgiler ve düşüncelere odaklanır.


• Yapısalcı görüş, bilinç elemanlarının içeriğinin veya yapısının tek başına
araştırılmasının psikolojik sürecin anlaşılması bakımından ancak bir
başlangıç noktasını oluşturabileceğini belirtmiştir.
BİLİNÇLİ DENEYİMİN DOĞASI

• Hayatımızda deneyimlediğimiz herşey, onu meydana getiren küçük,


temel ögelerden oluşur.
• Yapısalcı görüş bağlamında psikoloji, bilinç deneyimlerinin (bilinçli
yaşantıların) bilimidir; dolayısıyla psikolojinin metodu bu deneyimlerin
gözlenmesini içermekzorundadır.
• Bir deneyimi onu yaşayan kişiden başkasının gözlemesi
söz konusu olamaz.
. Dolayısıyla psikolojinin kullanacağı metot 
içebakış (introspection) yani iç gözlemdir.
Wundt’un deyimiyle içsel algı (internal perception)
olmak zorundadır
Yapısalcılara göre: İç gözlem

• Wundt içebakış metodunun laboratuarda uygun şekilde kullanımı için kesin


kurallar bildirmiştir:
• Gözlemciler sürecin ne zaman başlayacağını belirleyebilmek zorundadır.

• Gözlemciler hazır olma veya “dikkat kesilme” durumunda olmak zorundadır.

• Gözlemi birkaç defa tekrar etmek mümkün olmalıdır.

• Deneysel koşullar uyarıcının kontrolü manipülasyonu açısından değişikliklere


elverişli olmak zorundadır.
Son koşul deneysel metodun esasını yerine getirir: Uyarıcı
durumunun koşullarını değiştirmek ve deneklerin
yaşantılarında oluşan nihai değişiklikleri gözlemek
(Arkonanç, 2005,s.7).

Örneğin; bir kalem dışarıdan bakıldığında yalnızca bir


kalem gibi görünüyor olabilir!

Peki, elinize alıp ona dokunmanızı istesem? Duyularınız


kalem ile ilgili neler söylüyor?

* sert                  * kaygan
* keskin            * ince Başka?????
Wundt’un içebakış koşulları üzerinde deneysel kontrolü tam
olarak sağlamaya yönelik uygulamaları, geçmişi Sokrates’e
kadar uzanan içebakış yönteminin, bilimsel bir anlam
kazanmasını sağlamıştır.
İçebakışın psikolojide kullanılması fizik ve fizyolojiden kaynaklanmıştır.
İçebakış fizikte ışık ve sesin araştırılmasında, fizyolojide ise duyu
organlarının incelenmesinde kullanılmıştır.
Örneğin, duyu organlarının çalışma şekli hakkında bilgi edinmek isteyen bir
araştırmacı bir uyarıcıyı duyu organlarından birisine uygular ve deneklerden
kendilerinde oluşun duyumu bildirmelerini ister.

Denekler iki ağırlığı karşılaştırıp bunlardan hangisinin daha ağır veya daha
hafif veya ikisinin eşit ağırlıkta olduğunu bildiklerinde, aslında kendi bilinç
yaşantılarını bildirmekte, yani bir iç gözlem yapmaktadırlar.

“Acıktım” dediğinizde kendi içsel dünyanızda hissettiğiniz bir durumu


bildiriyor, yani gene iç gözlem yapıyor olursunuz.
Yapısalcılığın zihnin bilinçli yaşantılarını ve bilincin ögelerini anlamada
kullandığı “içebakış yöntemi” çok eleştirilmese de öğrencisi Titchner’in
içebakış yöntemi ile ilgili düşünceleri ciddi eleştiriler almıştır.

Hatta yapısalcı ekolün en fazla eleştiri alan yönü olmuştur.

Bu eleştirilerde özellikle gözleyenin ve gözlemlenenin aynı özne olmasından


kaynaklanabilecek güçlükler vurgulanmıştır.
Genel olarak yapısalcı görüşe yapılan eleştirileri üç ana başlıkta toplamak mümkündür.

İndirgemeci anlayışı; insan deneyimlerinin birçoğunu basit duyulara indirgemesinden dolayı


eleştirilmiştir.

Ögeleri dikkate alması: Davranışların geneli ve kompleks özelliklerini dikkate almaksızın


teker teker incelemesi eleştirilmiştir.

Akli yeterlilikler: İnsanların kendi farkındalıkları ile ilgili sözel raporlarını dikkate alırken
insanların, çocukların, hayvanların ve zihinsel hastaların kendi gözlemlerini dikkate
almadıkları için eleştirilmişlerdir.
Yapısalcı ekolün gerek araştırma metodolojisi gerekse bilincin sınırlarını
kesin olarak belirlemeye yönelik katkıları tüm eleştirilere rağmen psikoloji
bilimine ciddi katkılar sağlamıştır.

Ayrıca günümüzde, içebakış yöntemi ile bilgi toplama yani yaşanan


deneyime bağlı olarak sözlü rapor verme tekniği psikolojinin pek çok
alanında kullanılmaya başlanmıştır 

You might also like