You are on page 1of 18

EĞİTİMCİ YÖNÜYLE İMAM-I

AZAM EBÛ HANÎFE

Doç. Dr. İbrahim AŞLAMACI


1 İnönü Üniversitesi İlahiyat Fakültesi
ibrahim.aslamaci@inonu.edu.tr
2 İçerik
3 Ebu Hanife’nin Yetiştiği Ortam
4 Ebu Hanife’nin Yetiştiği Dönemin Eğitim
Tarzı
5 Eğitim Mekanı olarak Cami
6 İlim halkaları
7 Pakistan’da ilim halkaları
8 Pakistan’da ilim halkaları
9 Ülkemizde camilerde ilim halkaları
10 Ebu Hanife’nin İlim Halkası
11 Ebu Hanife’nin Eğitimciliğinin Özellikleri
12 Ebu Hanife’nin Eğitimciliğinin Özellikleri
13 Talebesi Yusuf bin Halit es-Semtî’ye Nasihati

 Basra’ya ayak bastığında halk seni karşılayacak, ziyaretine


gelecek ve senin değerini takdir edecektir. Sen gelenlerden her
birisinin seviyesine in. Şerefli insanlara ikram ilim ehline hürmet
et. Yaşlılara ağır başlı, gençlere lütufkâr davran. Halka yaklaş,
tüccara yumuşak davran. İnsanlarla dostluk kur, sultana hakaret
etme. Zahiri ile aleyhinde kullanılma ihtimali olan söz söyleme.
Davete icabet etme, hediye de kabul etme… Sonra İmam-ı Azam
Ebû Hanîfe şu sözleriyle nasihatini bitirir: “Ayrılığın beni üzüyor.
Neyse ki seninle tanışmış olmam beni teselli edecektir. Mektup
yazarak bizimle ilişkini sürdür. Beni baban gibi görebilir, kendini
benim oğlum yerine koyabilirsin. Hiç çekinme, bir ihtiyacın olursa
mutlaka bana bildir.”
14

 Sofran herkese açık olsun. Zira cimri olan asla itibar sahibi
olamaz. Seni ziyaret edeni de etmeyeni de ara. Sana iyilik edene
de kötülük edene de ihsanda bulun. Affa sarıl, doğru ve güzel
olanı emret. Hastalanan dostlarını bizzat ziyaret et veya bir
temsilci gönder. Uzun müddet ayrı düşen dostlarının durumunu
araştır; seni aramayanı, sen de aramamazlık etme. Senden yüz
çevirenden bağı koparma. Sana gelene ikram et; kötülük yapanı
da affeyle. Mahzunun gönlünü al, sevinçlinin de sevincine katıl.
Senden yardım isteyene yardım elini uzat.
15

 Bir ilim meclisinde bulunur da oradakiler senin kanaatinin hilafına


bir fikir beyan ederlerse, onlarla tartışmayı sen başlatma. Sana sual
sorulursa oradakilere bildiğin kadarıyla cevap verir ve şöyle dersin:
“Bu konuda başka bir görüş daha vardır”. Ve arkasından kendi
görüşünü söylersin. Eğer sana kulak verirlerse senin kadrini bilirler.
Seninle aynı görüşü paylaşmayan kimselere böyle bir nebze bilgi ver
ki, onun üzerinde düşünsünler. Onları daima açık bilgilere dayanarak
ikna etmeye çalış, sakın akıllarının ermeyeceği derin bilgilerle onları
ikna etmeye çalışma. Dürüstlükten taviz verme. Büyüklük taslama.
Sana ihanet etseler de sen sakın insanlara ihanet etme. Emanetine
ihanet edilmiş de olsan emaneti sahibine teslim et. Vefayı elden
bırakma. Takvaya sarıl. Diğer dinlere bağlı olan insanlarla kendi
teamüllerine göre ilişkini sürdür. Eğer bu nasihatlerimi tutarsan
selamet bulmanı umarım.”
16

 Sonra İmam-ı Azam Ebû Hanîfe şu sözleriyle nasihatini


bitirir:
“Ayrılığın beni üzüyor. Neyse ki seninle tanışmış olmam beni
teselli edecektir. Mektup yazarak bizimle ilişkini sürdür. Beni
baban gibi görebilir, kendini benim oğlum yerine
koyabilirsin. Hiç çekinme, bir ihtiyacın olursa mutlaka bana
bildir.”
17 Sonuç yerine…
 Ebu Hanife ilim halkasında öğrencilerine sadece kendi bildiklerini
dikte edici tarzda tekdüze aktarmak yerine, çağına göre özgün
sayılabilecek tartışma, müzakere, soru-cevap problem çözme,
örnek olay analizi gibi yöntemlerle aktif kılarak onları müçtehit
düzeyinde yetiştirmiştir.
 Aynı zamanda kendisi, topluma kapalı bir ilim hayatından ziyade,
bizatihi hayatın içerisinde tüccarlığı, seyahatleri, araştırıcılığı
sayesinde çağının şartlarını, sorunlarını ve ihtiyaçlarını iyi tanıyan,
inandığını ve doğru bildiğini söylemekten ve onun mücadelesini
vermekten çekinmeyen her zaman ilmin ve âlimliğin vakarını
koruyan bir eğitimci profili çizmiştir.
Teşekkürler!

Doç. Dr.
İbrahim AŞLAMACI
İnönü Üniversitesi, İlahiyat Fakültesi
e-Posta: ibrahim.aslamaci@inonu.edu.tr

You might also like