You are on page 1of 122

NÖROFİZYOLOJİK DEĞERLENDİRME TEKNİKLERİ

EEG (Elektroensafalografi)

Kafanın derisine yerleştirilmiş elektrotlar yoluyla


beyinden elektrik sinyallerini kayıt eder. Bu
elektrotlar elektrik sinyallerini alır ve bu sinyalleri
tespit edilen aletlere gönderir ve bu aletler devamlı
olarak hareket eden grafik kağıdı üzerinde sinyalleri
çizen kaleme bağlanmıştır. Uyku süreçlerindeki Alfa,
Beta, Teta ve Delta dalgaları EEG sayesinde
keşfedilmiştir.
Bilgisayarlı Tomografi (BT)

Bilgisayar eksenli tomografi, bilgisayar


kullanarak (iki boyutlu) X ışınlı düz
resimlerden üç boyutlu görüntü çıkaran
işlemdir. Aynı zamanda BT tarama beynin
yapısını gösteren bir imge sağlar. Bu
makine ince, pervane şekilli X ışın
huzmeleriyle (X-Ray Beam) bombardıman
ederek kafatası etrafında dönmektedir.
PET Taramaları

Pozitron emisyon tomografisi (PET),


beyindeki glikoz kullanımını tarar. PET
taramalarını BT taramalarından ayıran
yanı, kan dolaşımındaki radyoaktif
parçaları ölçen detektör kullanmasıdır.
Beynin aktif kısımları daha çok kan
akışına ihtiyaç duymaktadır. Böylece
radyoaktif izler çalışan bölgelerde
daha yoğundur.
MRI ve fMRI
Manyetik Rezonans Görüntüleme tekniği de beyin
yapılarının durağan görüntülerini sağlar. MRI
tekniğinde, gövde suda bulunan hidrojen atomlarının
çekirdeğinin hizasında bulunan oldukça güçlü
elektro mıknatıslarla çevrilidir. Bu ölçümlerde
hidrojen atomlarının değişen yoğunluklarını ve bu
atomları çevreleyen dokularla ilişkisini göstermek
mümkündür. Hidrojenin özünde su olduğu için teşhis
ve araştırma amaçlı MRI kullanılabilir.

 
MRI ve fMRI
Son zamanlarda bu tekniğin olumsuz yanı MRI
teknolojisini kullanarak imgelerin oluşturulmasının oldukça
zaman alıcı olmasıydı. Bu uzun zaman aldığı için durağan
biyolojik yapıları görüntülemek için uygun bir teknikti.
Buna rağmen bilişle ilgili devamlı değişen işlevler için bu
teknik yararsız olarak göründü. Günümüzde hızlı bilişsel
işlevleri kayıt etmek için yeterli olan 30 milisaniyeden
daha kısa sürede imgeyi yakalama kabiliyetini mümkün
kılan yüksek performanslı veri kazanma teknikleri bulunur.
fMRI (İşlevsel manyetik rezonans görüntüleme) beyinde
aktif olmuş alanlara kan akışının artışını tespit eder,
böylece beynin işlev ve yapılarını gösterir.
MEG
MEG veya magnetoensefalografi, beyin faaliyetini
üreten manyetik alanlarının
donukluğunu/bulanıklığını tespit ederek kafanın
dışından beynin faaliyetlerini ölçmek için kullanılır.
MEG beynin bir “işlevsel imajını” veya “faaliyet
haritasını” sağlar. MEG taramalarla, beynin ürettiği
faaliyet nedir ve beynin neresinden gelmektedir,
farklı görevlerde beynin hangi kısmı görev
başındadır gibi sorulara cevap verilebilir. Bütün
beyin tarama yöntemleri arasında, MEG milisaniye
düzeyinde sinir hücre faaliyetinin en hassas
çözümlerini sağlar.
TMS
Yeni bir teknik olan Transkranial Manyetik
Stimülasyon algılama ve düşünme esnasında beynin
elektriksel faaliyetteki değişikliklerin etkisini
değerlendirmek için EEG veya MEG ile birlikte
kullanılır. Manyetik yük kafaya yerleştirilen bir çubuk
aracılığıyla yönlendirilir ve oldukça kısa bir zamanda
beyinde belirli bir alana yöneltilir. Bu yükleme/şarj,
MEG ya da EEG çıktılarında görülür; aynı zamanda o
anda katılımcının algısal ve bilişsel görevlerde verdiği
tepkilerde de bu etkiler görülebilir.
DİKKAT-UYARICI-ALGI
Dr. Temel KALAFAT
Algısal Uzam

Kısa sürede ne kadar deneyim kazandığımız, bilgi


işlemenin ilk basamaklarından biri olan algısal
uzam ile ilişkilidir. Dünyada çok fazla duyusal
uyaran vardır. Bunlardan hangisinin alınıp
hangisinin alınamayacağı daha çok algısal uzam ile
ilişkili bir durumdur. Bu anlamda, anlık
gösterimlere dayanan ve bireyin çabuk karar
vermesine yardımcı olan duyusal bir saklama alanı
vardır. Genel bilgilerimiz de bu fikri destekler.
Gözlerimizi kapatsak bile dünyayı “görmeye”
devam ederiz; bir müzik dursa bile onu
“duymaya” devam ederiz; elimizi bir kumaştan
çeksek bile onu “hissetmeye” devam ederiz.
Algılamada Önemli Bir Parça: Dikkat

Dikkat, William James tarafından şu


şekilde tanımlanmıştır; “Zihnin aynı
anda beliren nesne ya da
düşüncelerden birini açık ve net
olarak sahiplenmesidir. Dikkatin
temelinde, odaklanma, konsantrasyon
ve bilinçlilik yatar. Dikkat denilince,
bazı şeylerle daha etkili olarak
uğraşabilmek için diğerlerinden
vazgeçmek anlaşılır.”
Algılamada Önemli Bir Parça: Dikkat

• Farklı türde etkinlikleri aynı


anda yapmak mümkün değildir.

• Fakat aynı türde iki etkinliğe


aynı anda odaklanmak zordur.
Dalgın Profesör
“Tanıdığımız profesörlerden biri tüpleri birbirine çok
benzeyen cilt kremiyle diş macununu karıştırmış, hatta
hatasını anlamadan önce cilt kremiyle dişlerini
fırçalamış; kahve makinesine koymak için bir bardak
suyu hazırladığını ve daha sonra makinenin düğmesine
bastıktan sonra kahvenin hazırlanmadığını görmüş,
sonra suyu makineye koymadığını fark etmiş ve
kinestetik sanatla ilgili ders verirken dansçılarla yaptığı
araştırmayı düşündüğü için kinestetik sanat demek
yerine dansla alakalı başka bir sözcük kullanmıştır.”
Dikkat ile ilgili faktörler

1. İşlem kapasitesi ve seçicilik: Dış dünyadaki bütün


uyaranlara değil, sadece bazılarına dikkat edebilmekteyiz.

2. Kontrol: Dikkat ettiğimiz uyaranları bir anlamda kontrol


edebilmekteyiz.

3. Otomatik işlem: Pek çok rutin işlem (araba kullanmak gibi)


az bilinçli dikkat gerektirmeleri ve otomatik yapılmaları
bakımından birbirlerine benzemektedir.

4. Bilişsel nörobilim: Beynimiz ve merkezi sinir sistemimiz,


dikkatin ve bilişin anatomik alt yapısıdır.

5. Bilinçlilik: Dikkat, olayları bilince taşımaktır.


Dikkat, Bilinç ve Eşik Altı Algı

Dikkat ile ilgili teorilerin çoğu; 1)


Bilinç ve 2) Bilinç düzeyinde
olmayan fakat fizyolojik eşiğin
üzerinde olacak kadar güçlü olan
“eşik altı algı” adlı iki tartışmalı
konuyla uğraşır. Eşik altı algıda
«kolaylaştırma» etkisi devreye
girer.
İşlem Kapasitesi ve Seçici Dikkat
Boğaz etkisi: Bireyin bir sinyale tepki

kapasitesi, bu kısmın ne kadar “temiz”

olduğuyla, yani “gürültüden uzak” veya bu

bilgiyle rekabet halinde olan başka bilgilerin

olup olmamasıyla ilişkilidir. Kanada’ya

giderseniz trafik işaretlerinin hem İngilizce

hem de Fransızca olduğunu göreceksiniz.

Örneğin sürüş esnasında eğer sadece İngilizce

ya da Fransızca işaretlere dikkat ederseniz

yolculuğunu sorunsuz geçer fakat ikisine

birden odaklanmaya çalışırsanız problem

yaşarsınız.
Seçici Dikkat Modelleri
Filtre Modeli (Donald Broadbent): Broadbent belirli bir sinir üzerinde
yolculuk eden mesajların, hangi sinir liflerini uyardıklarına ve oluşturdukları
sinir tepki sayısına göre farklılaşabileceklerini ifade etmiştir (Nöropsikolojik
çalışmalar yüksek ve alçak frekanslı sinyallerin farklı sinir lifleri tarafından
taşındığını göstermiştir). Yani aynı anda birkaç sinir lifi ateşlendiğinde beyne
aynı anda birkaç duyusal mesaj gelebilir. Broadent’e göre bunlar birkaç
duyusal kanal tarafından işlenir (Bu kanalların farklı nöral kodları olduğu ve
bu koda göre seçildikleri düşünülür. Örneğin, aynı anda sunulan yüksek ve
alçak sesli sinyaller beyne aynı anda girseler bile fiziksel özelliklerine göre
ayır edilebilirler). Eğer sinyal ile ilgilenilir ve seçici filtre aracılığıyla sınırlı
kapasiteye sahip kanaldan geçilirse bu sinyal daha ileri seviyede işlenebilir.
Broadbent sistemin fazla yüklenmesinden kaçınmak için bu seçici filtrenin
duyusal kanallardan birine odaklanabileceğini söylemektedir.
Broadbent (1954), teorisini test etmek için bir deneyinde, iki kulaktan aynı anda dinleme tekniğini
kullanmıştır. Katılımcıların bir kulağına üç rakam sırasıyla sunulurken aynı zamanda diğer kulağa da
farklı üç rakam sunulmuştur. Yani katılımcı rakamları aşağıdaki gibi duymuştur:

Sağ Kulak 4-9-3

Sol Kulak 6-2-7

Koşullardan birinde katılımcılardan kulaklarına söylenen sayıları hatırlamaları istenmiştir. Başka bir
koşulda ise katılımcılardan rakamları sunum sırasına göre hatırlamaları istenmiştir. Bu ikinci
koşulda, aynı anda iki rakam birden sunulduğu için katılımcılar bu rakamlardan birisini veya diğerini
önce hatırlayabilirlerdi, fakat diğerlerini hatırlamaya geçmeden önce bu ikisini hatırlamak
zorundaydılar. Bu yüzden bu koşulda katılımcılar, rakamları şu sıra ile hatırlayabilirdi: 4-6-9-2-3-7.
Hatırlanması gereken rakam sayısını (altı) ve sunum hızını (saniyede iki rakam) göz önüne
alarak Broadbent %95 oranında bir doğru hatırlama beklemiştir. Her iki koşulda da hatırlama
beklenenin altında olmuştur. İlk koşulda katılımcılar %65, ikinci koşulda ise %20 oranında
doğru cevap vermişlerdir. Broadbent koşullar arasındaki farkı, ikinci koşulda dikkatin
kaynaklar arasında daha çok gidip gelmesine bağlamıştır. İlk koşulda katılımcıların önce bir
kulağa verilen rakamları ve sonrasında ise diğer kulağa verilen rakamları hatırlaması istenir.
Yani katılımcılar önce bir “kanaldan” gelen uyarana odaklanıp daha sonra diğerine
odaklanabilmişlerdir (Muhtemelen bu koşulun gerçekleşebilmesi için, bilginin bazı bellek
sisteminde kısa sürede tutulması gerekir). İkinci koşulda ise katılımcıların en az üç kere kanal
değiştirmesi gerekmiştir (örneğin sol kulaktan sağ kulağa ve tekrar sağ kulaktan sol kulağa ve
tekrar sol kulaktan sağ kulağa).
Zayıflatma Modeli: Treisman

Filtre modeli ile ilgili bir problem, ilginç veya önemli


bilgilerin (örneğin kişinin kendi ismi) dikkat edilmeyen
kanaldan alınmasıdır. Moray (1959) buna benzer bir deney
yapmış ve katılımcıların ilgilenmedikleri bir kanaldan 1/3
oranında isimlerini duyduklarını göstermiştir. Günlük
yaşantımızda bir mesajla ilgilenirken ikinci bir mesajı da
tarayabildiğimizi biliyoruz. Bir ebeveyn kilisede ayin
dinlerken arka taraftaki çocukların seslerini de dinleyebilir.
Arkadan gelen bağrışmalar, çığlıklar ve ağlamalara rağmen
dua net bir şekilde anlaşılır ve papazı rahatsız etmez.
Ancak, dinleyicinin çocuğunun çıkarttığı en belirsiz fısıltı
Cebrail’in borazanı kadar net bir şekilde duyulur.
Zayıflatma Modeli: Treisman
Treisman’ın bu mükemmel modelinde, Broadbent’in modelindeki yapının çoğunun
korunduğu ve Moray’ın elde ettiği deneysel verilerin de hesaba katıldığı
görülür. Broadbent’in modelinde dikkat bir kanaldayken diğer kanal kapatılır.
Treisman’ın modelinde ise katılımcıların bir kulağına mesajı dinlemeleri
söylendiği halde bu mesajın anlamının diğer kulağa kaydırılmasıdır. Örneğin sol
kulağa “tepenin üstünde” bilgisi sunulurken sağ kulağa “bir ev var” bilgisi
sunulur. Sadece bir kulağı takip etmesi söylense bile katılımcılar iki kulağa
verilen anlamı takip etmiştir. Treisman başka bir deneyde iki dilli katılımcılara
aynı hikâyenin hem İngilizce hem de Fransızcasını dinletmiş, dinleyiciler iki
türü de duyduklarını belirtmiştir. İki hikâye de farklı hızla sunulmuş fakat
bunlar katılımcılara söylenmemiştir. Bu durumda katılımcılar diğer bir uyaran
zayıf dahi olsa odaklarını koruyabilmişlerdir.

Dikkat: Treisman’ın modeline göre uyarıcılar önce fiziksel özelliklerine göre


taranır daha sonra anlamsal özelliklerine göre etkisi arttırılır ya da azaltılır.
GÖRSEL DİKKAT
Şimdiye kadar dikkatin işitsel
özellikleri üzerinde duruldu. Fakat
bütün duyusal deneyimler dikkat
kuralları ile yönetilir (görsel, işitsel,
kokusal, tatsal ve dokunsal). İşitmenin
dışında en çok görme, renk ve şekil
algısı üzerinde analiz yapılmıştır.
Görsel algı ile ilgili en önemli konu
“göze çarpma etkisi «pop-up
effect”dir.
GÖRSEL DİKKAT
Ekteki A şekline dikkat ederseniz bir sürü
büyük L işaretlerinin içinde bir grup (+) işareti
göreceksiniz. Bu şekilde olduğu gibi görsel
işaretler çok belirgin olduğunda 50 milisaniye
içinde fark edilirler. Bu etkiye göze çarpma
etkisi adı verilir. Bu etki uyaranların paralel
olarak araştırılmasını sağlar ve bu sayede bir
anda bütün bilgi elde edilebilir. Şimdi B
şeklindeki “T” leri biraz dikkat ederek bulmaya
çalışın. Alt sağda dikkat edince T işaretlerini
gördünüz fakat hatları diğer işarete benzediği
için bütün maddelerin seri taranması gerekti.
GÖRSEL DİKKAT
Bu durumun nedeni şudur: Treisman’a göre dikkatte iki
farklı işlem vardır. İlk evrede başlangıç, dikkat etme
öncesi süreçte (bir çeşit imgenin ana haritası) alan
taranır, nesnelerin renk, boyut, yön, hareket gibi temel
özellikleri belirlenir. Treisman’a göre daha sonra,
nesnelerin farklı özellikleri korteksin farklı kısımlarında
yerleşmiş olan “belirli özellik haritalarına” kodlanır.

Dikkat: Bir kişi aynı anda iki şeyi dinleyemez diyemeyiz.


Tam tersine ihmal edilen kulaktan da bilgileri alır. Ancak
alınan bilgi miktarı sınırlıdır ve ihmal edilen kulağa gelen
bilginin detayları kaydedilmez.
Otomatik İşleme
İnsanlar birkaç işle aynı anda uğraşırken çok
sayıda uyaranla karşılaşırlar. Örneğin, araba
kullanırken haritaya bakabilir, kaşınabilir,
telefonla konuşabilir, hamburger yiyebilir,
güneş gözlüğü takabilir, müzik dinleyebilirler.
Ancak sıra çabanın paylaştırılmasına
geldiğinde, araba kullanmaya diğerlerinden
daha fazla dikkat edilmesi beklenir. Üzerinde
çok çalışılan faaliyetler otomatikleşir ve
bunların yapılması, yeni öğrenilen faaliyetlerin
yapılmasından daha kolay bir hale gelir.
Örnek: Dalgıç Kemeri
Dalgıç adaylarına, dalmadan önce havuzun
dibinde dalgıç kemerini tekrar tekrar takma
ve çözme eğitimi verilir. Öğrenciler ilk
etapta bu eğitimi anlamsız bulurlar. Fakat
bu hareket ne kadar otomatik hale gelirse
çok az bilinçli çaba gerektirecek ve böylece,
dalgıç denizin içinde stres içindeyken bu
hareketi panik yapmadan
gerçekleştirebilecektir.
Otomatik İşlemede Üç Temel Özellik
• İstem dışıdır
Örnek: Stroop Testi
İçinde farklı renklerle yazılmış KIRMIZI, YEŞİL gibi sözcükler
içeren ve katılımcılara sözcüğün rengini söylemeleri istenen
Stroop Testi uygulandığında, bireyler iki görev arasında
çelişkiye düşerler ve genellikle sözcüğün rengini söylemek
yerine sözcüğü okurlar. Renk tanımlamaktan daha güçlü bir
işlem olan okuma işlemi daha bakın çıkar. Benzer şekilde
kolaylaştırma etkisi ile ilişkili olan deneylerde, bu etki
katılımcıları bilinçsiz şekilde etkiler ve HEMŞİRE sözcüğünü
tanımak DOKTOR sözcüğünü gördükten sonra daha kolay
olur.
Otomatik İşlemede Üç Temel Özellik
Otomatik işlemler bilincin dışında gerçekleşir. Bir önceki örnekte
kolaylaştırma etkisi genellikle bilinçsiz olur.

Örnek: Kolaylaştırma Etkisi


Araba kelimesi => Yolculuk
At => Yarış
Kalem => Yazı
Otomatik İşlemede Üç Temel Özellik

Otomatik işlemler çok az derecede


bilinç kaynağı kullanır ya da hiç
kullanmaz. Hiç düşünmeden kitap
okuyabilir ya da ayakkabı
bağcıklarını bağlayabiliriz. Bu
işlemler otomatik olarak çaba sarf
etmeden gerçekleşir.
Duyumla İlişkili Temel Kavramlar

• Uyarıcı-Uyaran:
Organizmayı etkileyen her
türlü iç ve dış faktör uyarıcı
ya da uyaran olarak
adlandırılır.
Uyarım
Uyarım: Uyarım, uyarıcıların duyu organlarını harekete geçirmesini açıklar.
Duyum

• Organizmanın iç ve dış çevreden gelen uyarıcıları duyu organları yoluyla


alıp, sinirsel hareketi başlatarak beyne ulaştırmasıdır.
Duyumun Oluşma
Şartları
• Ortamda bir uyaran olmalı
• Duyu organları ve beyin hasarı olmamalı
• Ortam uyarımın iletimi için uygun olmalı
• Uyarımın şiddeti eşik değerler üzerinde olmalı
Duyum Eşiği-
Mutlak Eşik

• Organizmanın bir uyaranı


almaya başladığı en düşük
ve almamaya başladığı en
yüksek seviyeyi tanımlar.
Alışma
Organizmanın bir süre sonra uyaranlara Duyarsızlaşma: Organizmanın
tepki vermemesidir. İki türü vardır. duygusal kökenli uyaranlara bir
süre sonra tepki vermemesini
açıklar.
Duyusal uyum: Bireyin fiziksel
kökenli uyaranlara tepki
vermemesidir.
Farklılaşma Eşiği
Haberlerde akşam meteor yağmuru olacağını
öğrenen Halil, iyice görebilmek amacıyla
gökyüzünü dikkatlice gözler.
Halil’in meteor yağmurunu görebilmesi için
öncelikle aşağıdaki şartlardan hangisinin
oluşması gerekir?
A) Üst duyum eşiğinin üstünde olmalıdır.
B) Bireyin hoşlandığı renkte bir ışık saçmalıdır.
C) Bireyi uzun süre etkilemelidir.
D) Bireyin duyum eşikleri sınırlarında olmalıdır.
E) Zaman zaman renk değiştirmelidir.
Bir duyumun oluşması için bazı koşulların oluşması gerekir: 
I. Uyarıcıyı iletecek uygun ortamın olması
II. Uyarıcının olması
III. Beyin hasarı olmaması
IV. Eşik aralığında altında olması
V. Duyu organlarının sağlam olması
Yukarıdaki özelliklerin hangileri bu koşullar içinde yer alır?
 
A) I, II, III
B) I ve IV
C) I, II, III, IV, V
D) I, II, III, V
E) II ve III
Herhangi bir uyarıcının duyu organı
tarafından algılanmasına “duyum” adı
verilir.
Aşağıdakilerden hangisi duyuma ilişkin
söylenebilecek doğru bir ifade değildir?
A) Sinir sisteminin rolü büyük etkiye
sahiptir.
B) Uyaranlar henüz anlam kazanmamıştır.
C) Genel anlamda psikolojik bir süreçte
gerçekleşir.
D) Algı için bir basamak görevi görür.
E) Uyarıcıların niteliği konusunda bir yargı
taşımaz.
Uyarıcılara karşı organizma kimi zaman iradesiz kimi zaman da iradeli
tepkilerde bulunur.
Bu açıklamaya göre aşağıdakilerden hangisinin ortaya çıkışı
diğerlerine göre daha farklıdır?
A)Zil çalması ve öğrencinin sınıfa girmesi
B) Gözüne toz kaçan kişinin gözünü kırpması
C) Bireyin limon yiyen birini görünce ağzının sulanması
D)Eli sıcak sobaya değen birinin elini çekmesi
E) Ayağına çivi batan bireyin aniden ayağını çekmesi
İlk defa ameliyata giren hemşire Ali Bey,
kan gördüğü zaman bayılır. Fakat bir süre
sonra ameliyata girdikçe bu duruma
alışmaya ve tiksinmemeye başlar.
Ali hemşirenin bu durumu aşağıdaki
kavramlardan hangisi ile açıklanır?
A) Duyusal uyum
B) Alışma
C) Motivasyon
D) Homeostazis
E) Duyarsızlaşma
 Uyarıcı sürekli olmalıdır.
 Uyarıcının şiddetinde bir değişim
olmamalıdır.
Verilen şartlar aşağıdaki hangi olayın
gerçekleşmesi ile ilişkilidir?
A) Duyusal uyum
B) Algıda seçicilik
C) İllüzyon
D) Halüsinasyon
E) Algıda değişmezlik
Pazardan üç kilo domates alan Ayşe teyze tam oradan uzaklaşırken, salkım
domateslerin de çok güzel olduğunu fark eder ve bir salkım domatesi
poşete ekletir. Fakat poşet Ayşe teyzeye kaldırdığında çok ağır gelir.
Ayşe teyzenin ikinci hamlede poşeti ağır olarak hissetmesine neden olan
temel faktör aşağıdakilerden hangisinde doğru verilmiştir?
A)Duyusal uyum
B) Üst eşik
C) Fark eşiği
D)Alt eşik
E) Uyarıcı
Farklılaşma eşiğine ilişkin aşağıda verilen özelliklerden
hangisi yanlıştır?

A) Uyarıcıdaki fark edilebilen en küçük şiddet


değişimidir.
B) Farklılaşma eşiği kişiden kişiye değişir.
C) Farklılaşma eşiği ortamdan ortama değişebilir.
D) Farklılaşma eşikleri duyum sınırlarının dışındadır.
E) Farklılaşma her türlü uyaran için geçerlidir.
Aşağıda verilenlerden hangisi duyum ve algı
arasındaki farklılığa ilişkin doğru bir açıklama
değildir?

A) Duyum fizikseldir, algı ise daha karmaşık bir


yapıya sahiptir.
B) Duyum tek tek alınır, algıda ise uyarıcılar
bütün olarak değerlendirilir.
C) Duyum algının ön koşuludur.
D) Duyumda uyarıcı kaynak tanınmaz, algıda
tanınır.
E) Duyum eşiği uyaranın şiddeti ile algı ise duyu
organlarının keskinliği ile ilişkilidir.
Havaalanı girişlerindeki X-ray cihazları çantaların
içindeki her şeyi ışınlar vasıtasıyla görebilirler.
Fakat insanların bu ışınları görme şansı yoktur.
Bu durum aşağıdaki kavramlardan hangisi ile
ilişkilidir?
A) Algı
B) Duyarsızlaşma
C) Duyum eşiği
D) Farklılaşma eşiği
E) Algıda seçicilik
Füsun, hafta sonu şehir dışındaki botanik bahçesine dolaşmaya gider.
Bir gül görür ve gülün kokusunu içine çeker. Çok hoş bir kokusu
olduğunu fark eder.
Füsun’un, gül kokusunun hoş olduğunu fark etmesi aşağıdaki hangi
kavramla açıklanır?
A)Algı
B) Uyaran
C) Duyarsızlaşma
D)Farklılaşma eşiği
E) Duyum
Kızılötesi ışınlar insanın görme sınırı olan
400-700 milimikron aralığını aşan
ışınlardır. Özellikle sanayide boya
kurutmada bu ışınlardan yararlanılır.
Verilen açıklama duyuma ait aşağıdaki
hangi kavramla ilişkilidir?
A) Alt eşik
B) Duyusal uyum
C) Duyarsızlaşma
D) Algıda seçicilik
E) Üst eşik
Algı
Dr. Temel KALAFAT
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi
Rehberlik ve Psikolojik Danışma Anabilim Dalı
Duyum ve algıya ilişkin farklılıklar
Algıda Seçicilik
Uyarıcının
şiddeti ve
büyüklüğü
Aşırı zıtlık-
karşıtlık
Hareketlili
k
Süreklilik
• Sürekli geçen bir alt yazı
• Süreklilik gösteren siren sesi
• Mahalleden birkaç defa geçen bir
yabancı
• Sürekli yaşanan bir yenilgi
Tuhaflık
Tanışıklık
• Pazarda arkadaşımızı önce fark
ederiz
• Sözlerini bildiğimiz müziği
hemen tanırız
• Televizyonda daha önce
gezdiğimiz tarihi yerlere daha
önce dikkat ederiz
• Televizyonda memleketimizi
hemen tanırız
Beklenti

• Başarısız olmasını beklediğimiz kişinin en


ufak hatasını fark ederiz
• Notların açıklanmasını bekliyorsak, sistemde
bunu hemen fark ederiz
• Bir ürünü çok beğendik ve indirim
bekliyorsak bunu hemen fark ederiz
İlgi
• Birey ekonomi ile ilgileniyorsa
önce bu haberleri okur
• Birey sınıfta ilk önce hoşlandığı
bireyi fark eder
• Birey açık büfede önce en sevdiği
yemeği görür
Gereksinim
• Ayakkabı ihtiyacı olan bireyler
çarşıda en çok ayakkabı
mağazasına bakar.
• Aç bireyin önce lokantalar
dikkatini çeker.
• Araba almayı düşünen birey
araba kampanyalarını inceler.
Algısal
Değişmezler
Biçim Değişmezliği
Renk Değişmezliği
2015 öabt
Algıda Örgütleme
• Tamamlama İlkesi: Parçaları eksik olan nesne
ya da olayların tamamlanarak algılanmasıdır.
Algı Yanılmaları
İllüzyon
Bazı illüzyon türleri
Derinlik Algısı
Monoküler
İpuçları
Araya Girme
• Bir nesnenin bir başka
nesnenin görünmesini
kısmen engellemesidir.
• Bu durumda görünüşü
engellenen nesne
uzaktaymış gibi algılanır.
• Birçok çizimde bu
durumdan yararlanılır.
Binoküler İpuçları
Algı, duyumları yorumlama ve
anlamlandırma sürecidir.
Buna göre aşağıdakilerden hangisi
yanlıştır?
 
A)Benzer uyarıcılar benzer şekilde
algılanır.
B) Algı olması için önce duyumun olması
gerekir.
C) Duyumlar algının ilk şartını oluşturur.
D)Geçmiş yaşantılar şimdiki algıyı etkiler.
E) Algılar bireyden bireye değişebilir.
 
Fiziksel illüzyon çevreden kaynaklanan bir algı
yanılmasıyken, psikolojik illüzyon bireyin kişisel
ve psikolojik yapısından kaynaklanır.
Buna göre, aşağıdakilerden hangisi hem
psikolojik hem de fiziksel illüzyona ortak bir
örnek oluşturur?
 
A) Duvardaki bir çiviyi sinek sanmak
B) Tren raylarının ileride birleşiyor gibi
görünmesi
C) Çaya batırılmış kaşığı kıvrılmış bir solucana
benzetmek
D) Fısıltılı bir konuşmayı hayalet sanmak
E) Bulutlu havada güneşin ters yöne gittiğini
sanmak
Medya tarafından övülen bir siyasetçi,
çoğu kişi tarafından başarılı olarak
algılanırken, aynı siyasetçi yerilirse bu
defa başarısız ya da sıradan bir siyasetçi
olarak değerlendirilebilir.
Bu durum, aşağıdakilerden hangisinin
algılamadaki etkisini vurgulamaktadır?
 
A)Duygunun
B) Fiziksel atmosferin
C) Telkinin
D)İlgilerin
E) Mesleğin
 
"Çoğu zaman nesneleri olduğu gibi
değil, ihtiyaçlarımız doğrultusunda
algılarız" yargısında aşağıdakilerden
hangisinin önemi vurgulanmaktadır?
 
A)Algısal değişmezler
B) Algıda bütünlük
C) Algıda örgütleme
D)Derinlik algısı
E) Algıda seçicilik
Bir dersi dinlerken çok eğlenen öğrenciye zaman çabuk geçti gibi
gelirken, dersi sevmeyen öğrenci için zaman geçmiyor gibi gelir.
Bu durum algılamaya ilişkin aşağıdaki hangi kavramla
açıklanır?
 
A) Kısa süreli zamanları algılamak uzun süreli zamanları
algılamaktan daha güçtür.
B) Zaman algısı görecelidir.
C) Zaman algısını etkileyen sadece tek bir faktör vardır.
D) Saat kullanmadan da zaman tahmini yapılabilir.
E) Zaman algısı tüm herkeste ortaktır.
 
Bir iplik fabrikasında işçi olarak çalışan Şule
Hanım, bir süre sonra makinelerin sesini
duymamaya başlar.
Bu durum aşağıdaki görüşlerden hangisi ile
açıklanabilir?
 
A) Kuvvetli uyaranlar zayıf uyaranlara göre daha
kolay algılanır.
B) Tekrar eden uyaranlar daha fazla dikkat
çeker.
C) Hareket kendi başına ilgi çeken bir uyarandır.
D) Ani değişiklikler dikkat süresini azaltır.
E) Sürekli tekrar eden uyaranlar dikkatte
azalmaya neden olur.
Aşağıdakilerden hangisi algıda seçiciliğe örnek
olarak verilemez?
 
A) Bir öğretmenin okul kıyafeti giymiş
öğrencileri herkesten önce fark etmesi
B) Futbol oynayan bir çocuğun, mağazada önce
futbol toplarına yönelmesi
C) Pazarda annesini bekleyen bireyin, başka
yaşlı bir kadını annesine benzetmesi
D) Oğlunu askere gönderen bireyin terör
haberlerine dikkat etmesi
E) Bir gitaristin konserde hatalı çalınan gitarı
hemen fark etmesi
 

 
I. Ürünün fiyatının yüksekliği bireylerin ürüne ilgisini arttırır.
II. Roman okumaya meraklı öğrenciler kütüphanelerin yerlerini daha iyi bilir.
III. Yaramaz öğrenciler öğretmenin dikkatini daha fazla çeker.
IV. Hızlı koşan at izleyicilerin daha fazla hayran olmasını sağlar.
Verilen durumlardan hangisi algıya ilişkin diğerlerine göre farklılık gösterir?
 
A) II ve III
B) I ve IV
C) Yalnız II
D) Yalnız IV
E) II ve IV
 
Filmde Eifel Kulesini gören birey, televizyonda ne kadar küçük
boyutta olsa da onun her zaman gerçekte büyük olduğunu
bilir.
Verilen durum algıya ilişkin aşağıdakilerden hangisi ile
açıklanır?
 
A) Algıda değişmezlik
B) Algıda seçicilik
C) İllüzyon
D) Algıda örgütleme
E) Algı yanılması
Nermin Hanım markete alışverişe gider.
Markette genç ve bekar bir kadın olan alt
komşusu ile yanındaki yaşlı adamı görerek;
“babası herhalde daha önce hiç görmemiştim”
der. Fakat bir süre sonra yaşlı adam başka bir
reyona yönelir. Nermin Hanım yanıldığını anlar.
Verilen durum algıda örgütlemeye ilişkin
aşağıdakilerden hangisi ile açıklanır?
 
A) Algıda süreklilik
B) Algıda tamamlama
C) Algıda benzerlik
D) Algıda yakınlık
E) Şekil-zemin ilişkisi
 
Aşağıdakilerden hangisi bir fiziksel illüzyon
olarak sınıflanamaz?
 
A) Sıcakta asfalttan buhar çıkması
B) Yoldaki sopanın yılan sanılması
C) Yandaki arabanın hareketi ile duran arabanın
hareket eder şekilde algılanması
D) Tren yolunun ileride birleşiyor gibi
görünmesi
E) Sudaki kaşığın bükülmüş görülmesi
Dünyayı üç boyutlu algılayan göz değil, beyindir. Bu durum derinlik algısını
yansıtır.
Derinlik algısına ilişkin aşağıdaki örneklerden hangisi hareket paralaksı ile
ilişkilidir?
 
A) Bir resimde büyük çizilen resmin yakın görünmesi
B) Bir resimde yukarıda çizilen resmin uzak görünmesi
C) Araçla giderken yakın nesnelerin daha hızlı geçiyor gibi görünmesi
D) İleri baktığımızda nesnelerin olduğundan daha yakın görünmesi
E) Puslu olmayan nesnelerin daha yakın görünmesi
Nörotransmitterler
Asetilkolin

• Asetilkolin: Öğrenme ve hafızadan sorumlu


nörotransmitterdir.
• Ders çalışırken, kitap okurken, yol tarifi alırken bu
nörotransmitter aktiftir.
• Özellikle yaşlı insanlarda çıkıcı etkisi olan bu
nörotransmitter alzeheimer rahatsızlığına neden
olur.
Dopamin
• Bireyin heyecanlarının kontrolü ile ilgili bir
nörotransmitterdir.
• Bireyin bu anlamda hareket kontrolüne yardımcı
olur.
• Duygu durumunun da oluşmasında etkilidir.
• Çokluğu şizofreniye, azlığı parkinsona neden olur.
Serotonin
• Bireyin duygusal durumuna
yoğun şekilde etki eden bir
nörotransmitterdir. Özellikle anti
depresanların ana maddesidir.
Mutluluk hormonu olarak da
adlandırılır.
• Fazla olması bireylerde manik
ataklara, azlığı ise depresyona
neden olur.
Adrenalin-Epinefrin

• Bireyin dikkatini toplamasına,


tetikte olmasına yardımcı
olur.
• Bireylerin tehlike anında
harekete geçmesine, acının
azalmasına yardımcı olur.
• Bu maddenin eksikliği dikkat
eksikliği ve hiperaktivite
bozukluğuna ve duygu
durumdaki değişmelere
neden olur.
GABA (Gama
Amino Bütürik Asit)

• Bu madde sinir sistemi içindeki temel


ketleyici maddelerden biridir. Özellikle
bireylerin sakinleşmesine yardımcı olur.

• Eksikliği bireyin kas hareketleri ile ilgili


kontrolünü azaltır. Buna bağlı olarak
bireyin kaygılı davranış oranı da artar.
Glutamat
• En çok merkezi sinir sistemindeki
nöronlarda bulunur. Bu reseptörün
en az üç türü bulunmaktadır.
Özellikle bunlardan biri öğrenme ve
hatırlama yeteneği üzerinde
etkilidir.

• Azlığı bireylerde bellek kayıplarına


neden olmaktadır.
Histamin
• Vücudun bağışıklık sisteminde
önemli bir göreve sahiptir.
• Ayrıca uyku ve orgazmın
kontrolünde etkilidir. Sindirim
açısından da oldukça önemlidir.
• Azlığı bireylerde uyku bozukluklarına
ve cinsel işlev kaybına neden olur.
Kalıtım ve Davranış
İlişkisi
• Anne-babadan alınan ve çocuklara aktarılan
kalıtımsal birimler, “kromozom” olarak adlandırılır.

• Vücuttaki hücrelerin çoğunda 46

• kromozom bulunur. İnsan, döllenme yoluyla


babasının sperminden 23 kromozom, annesinin
yumurtasından da 23 kromozom alır.

• Bu 46 kromozom 23 çifti oluşturur, bu da


hücrenin her bölünmesinde ikiye katlanır.
Genotip ve Fenotip
• Genotip bir canlının genetik kodlarının tamamıdır.

• Fenotip ise canlının genotip ve çevre etkileşimi

sonucunda ortaya çıkan görüntüsü ve özellikleridir.

• Çevresel şartlardan arındırmış ve her ihtiyacı yerine

getirilmiş olan bir canlının fenotipi ve genotipinde olduğu

gibi ortaya çıkar fakat bu mümkün olmadığı için genellikle

fenotip genotipten ayrılır.

• Mesela bir insan sağlıklı doğmuş olabilir fakat bir uzvunu

yitirdiğinde fenotipi değişmiş olur ve genotipinde yazdığı

uzuvlara olan sahipliğini yitirmiş olabilir.


Baskın Çekinik Gen

You might also like