Professional Documents
Culture Documents
Aldığım Sertifikalı Son Eğitimler
Aldığım Sertifikalı Son Eğitimler
Son Eğitimler
• Kuantum ve Kuantum Yaşam Felsefesi= Doç. Dr Şevki Işıklı
• Farkındalık ve Beyin: Mindfulness ve Sinir Bilim=Timur
Yılmaz(Nöroloji Uzmanı)
• Eft Duygusal Özgürlük Teknikleri=Mustafa Çay(Klinik
Psikolog-Bilim Uzmanı)
• Eft Parasal Blokajların Çözümlenmesi=Mustafa Çay(Klinik
Psikolog-Bilim Uzmanı)
• Nlp Teknikleri İleri Seviye=Mustafa Çay(Klinik Psikolog-
Bilim Uzmanı)
• Bilinçaltı Analizi ve Bilinçaltı Programlama=Serkan Dal
• Kendi Kendine Koçluk Yap, Hedef Zaman Özgüven
Motivasyon=Umut Esen(Yazar ,Konuşmacı,Nlp Master Egt.
Pcc)
• Empati ve İletişim Eğitimi
• Motivasyon 3 Eğitimi
EĞİTİMİN AMACI
• Neredeyse herkes tarafından bilinen ve oldukça ilgi gören ve yaşamımız
üzerinde büyük bir öneme sahip olan kuantum dünyasının kapılarını
aralayarak, evrenin dilini anlamak ve hayatımıza etkisini açıklayabilmek.
• Kendimizin yaşamımızın üzerinde %100 farkındalık oluşturacak bu yeni
düşünce modelini hayatımızın içine dahil ederek, uygulanabilir
yöntemlerini de deneyimleyerek , yaşam standartlarımızı en üst noktaya
taşımak
• Zihinsel ve bilinçsel yeni düşünce modeli yaratmak
• Kuantum ve yaşam arasında bir ilişki kurmaya çalışmak
• Kuantum fiziğini modern çağa göre yorumlamak
• Kuantumun hayatımıza sağlayacağı katkıları anlaşılır bir dil ile sunmaya
çalışmak
• Yaşamımızın her alanına kuantumu dahil edebilmek
• Yaşam formu dediğimiz alemlerin tümünün birlik ilkesine bağlı olarak
devamlılığını sürdürdüğünü bilimsel olarak aktarabilmek
• Sizi duygusal ve fiziksel esaretten, özgürlüğe, mutluluğa ve huzura uzanan o
yola taşımak
• Sonsuz olasılıkların olduğu bir hayata adım atacaksınız.
Bu Eğitim Size Nasıl Fayda
Sağlayacak ?
• Yaşamınızın üzerinde doğru bir tutum geliştirerek; 'bu benim başıma neden
geliyor' diye sorguladığınız tüm kısır döngüleri barış ve sevgi yoluyla kolaylıkla
dönüştürebileceksiniz
• Daha sağlıklı bir bakış açısı ve iletişim yolu ile olayları ve koşulları
yönetebileceksiniz
• Kuantumdan öğrendiğiniz tüm teknikleri yaşamınızın her alanında
karşılaştığınız her durum ve olayda kullanabilirsiniz
• Kuantumu tam manasıyla anlayabilir, algılayabilirsek ve kendi gücümüzü de
açığa çıkarabilirsek hastalıkları iyileştirebilir etkisini azaltabilir, arzularınıza
hedeflerinize ulaşabilir hatta hayal ettiğiniz hayatı yaratabilirsiniz.
• Sizi kafa karışıklığından mutsuzluktan başarısızlıktan kurtaracak mucizevi bir
güç elde edeceksiniz bu güç sizden başkası değil.
• Tüm evrenle barış ve uyum içerisinde yaşayabilirsiniz.
• Bu eğitime kuantuma ilgi duyan , kendini ve yaşamı keşfetmek isteyen,
dünyadaki varlığına dair cevap arayan herkes katılabilir.
Eğitim İçeriği
• Kuantum Düşünce Tekniği Nedir ?
• Zihinsel Yasalar
• Kuantum Düşünce Tekniği Ne Değildir ?
• Evrensel Yasalar
• Kuantum Fiziği Nedir ?
• Evrensel Yasalardan Faydalanmak
• Atom Nedir ?
• Yaratım Bilinci
• Big Bang Teorisi Nedir ?
•
• Kuantum Fiziği ve Öncü Bilim İnsanlarının Deneyleri Nelerdir ?Dr joe Dispenzanın Kuantum Sıçraması
• Kuantum Yaşam Felsefesi Nedir ? • Beynin Önemli Bir Sırrı
Dünyada olabilecek her olay için misal aleminde sayısız ihtimal uyur. Siz ağzınızdan
çıkardığınız sözlerle o ihtimalleri uyandırırsınız. Güzel kelimeler söyleyin ki güzel
ihtimaller uyansın. İnsanın kaderine müdahalesi buradadır. Rumi
Kuantum Düşünce üst nitelikli bir düşünme biçimidir. Sıradan düşünce biçimleri
kendisini tekrar eden, etkisiz ve sınırlı enerjilerdir. Değiştirme ve oluşturma güçleri
yoktur. Daha çok kaygı, kuruntu, birbirini çağrıştıran zincirleme hayaller biçiminde
akar. Oysa Kuantum Düşünce; derin düzeyde, atom altı alanda etkili olabilecek
tarzda bir yaratıcı düşünme biçimidir. Özel bir bilinç düzeyine girerek, özel olarak
kurgulanmış sözel ve imgesel oluşumları içerir. Bu düzeyde insan, kendi hayatının
kurucusu durumuna geçer. Kişi, varlığını sürdürmesini sağlayan ortak enerjiyle
işbirliğine girdiğinde, tek bir "kişi" olmanın sınırlı olanaklarını aşar, "bütün"ün
gücüne ulaşır. Bu durumda da gücünüz tabii ki bütünün gücüne eşit olacaktır.
İşte biz bugün burada kuantum fiziğini, bunu oluşturan yapı taşlarını, evrenin
işleyişini ve kendine has yasalarını, kuantum dediğimiz alanın, canlı dediğimiz yaşam
formları (insan, hayvan, bitki) ile ilişkisini konuşuyor olacağız.
Sizlere yaşamınızın farkındalığını arttırarak, doğru bir bakış açısı ile kuantum
alanından nasıl faydalanabileceğinizi anlatmaya niyet ediyorum, hazırsanız
başlayalım.
Kuantum Düşünce Tekniği Ne Değildir?
Herkes tarafından bilinen Albert Einstein’ın; oldukça büyük bir öneme sahip
olan e=mc2 formülü evrende var olan her şeyin bir enerji olduğunu
açıkladı. Formül yakından incelenecek olursak e=enerji, m=madde kütlesi
ve c2=ışık hızının karesi anlamına gelmektedir. Yani evrende var olan her
şey aslında bir enerji olup kütlesi ile ışık hızının karesinin çarpımı bu enerjiyi
vermektedir.
Atom Nedir ?
• Atom, bilinen evrendeki tüm maddenin kimyasal ve
fiziksel niteliklerini taşıyan en küçük yapı taşıdır.
• Gözle görülen her şey ise maddedir.
• Atomlar, maddenin temel birimleri ve elementlerin
tanımlayıcı yapılarıdır.
• Atomun kendisi atom altı parçacıklar adı verilen üç
küçük parçacıktan oluşur: protonlar, nötronlar ve
elektronlar.
• Protonlar ve nötronlar çekirdek denilen atomun
merkezini oluşturur ve elektronlar çekirdeğin
üzerinde elektrik yüklerini taşırlar.
• Elektronlar negatif bir yük taşır, protonlar pozitif bir
yük taşır dengeleyicidir.
• Elektrik yükü taşımayan nötr parçacık nötrondur.
Big Bang (Büyük Patlama) Teorisi
Nedir?
• Big Bang (Büyük Patlama) teorisi 1920'li yıllarda iki bilim adamı tarafından
ortaya atılmıştır. Rus fizikçi ve matematikçi Alexander Friedmann ve Belçikalı
Matematikçi aynı zamanda astronom olan Georges Lemaitre tarafından
yapılan çalışmalar sonucunda ilk ismi "İlk Atom Hipotezi" olarak ortaya
atılan Big Bang teorisi dünyanın varoluşu ile ilgili olarak en çok araştırılan
teori olma özelliğini de taşımaktadır.
• Big Bang (Büyük patlama) teorisi bugün evrenin nasıl oluştuğuna dair
en çok kabul edilen teorilerden bir tanesidir. Teoriye göre;
başlangıçta çok küçük olan evren zamanla genişlemeye başladı. Bir fındık
dahi olmayan evrenin başlangıcında, yaşanan genişleme ile birlikte gaz
sıkışmaları da meydana gelmeye başladı.
• Bu sıkışmaların temelinde uzay boşluğunda bulunan atomların bir araya
gelmesi bulunmaktaydı. Evrenin genişlemesinden yaklaşık 380 bin yıl
geçtikten sonra sıkışan gazlar büyük bir patlamaya neden oldu ve bu
patlama neticesinde gezegenler ve yıldızlar yani kısacası evren oluştu.
Big Bang ve Teorileri
• Büyük Patlama, evrenin en eski 13,8 milyar yıl önce tekillik
noktası denilen bir noktadan itibaren genişlediği
varsayılan evrenin oluşumu ve başlangıcı şeklinde kabul gören
açıklamadır.
• 200 yıl kadar önce 1803’deThomas Young , adında genç ve hep ‘genç’ kalmış bir fizikçi
ışık ile dahiyane bir deney gerçekleştirdi; adı ‘Çift Yarık Deneyi’ ydi. Deney ışık süzmesi
ile yapılmış, ışığın dalga gibi hareket ettiği ispatlanmıştı. Fakat daha sonra Einstein geldi
ve fotoelektrik adını verdiği ve 1921’de Nobel Fizik Ödülü aldığı teorisiyle “Işık hem
dalgadır hem parçacıktır,” dedi. Bu kuantum devriminin ta kendisiydi!
• Bilim adamları ışığın oldukça garip, bilinen klasik mekaniğin kurallarına aykırı davranış
gösterdiğini gördüler. Bir tüpün içine konulmuş ve ısıtılmış gazın yaydığı ışığın önüne
bir prizma konulduğunda beklenildiği gibi gökkuşağı renklerinden birbirine geçişli bir
spektrum değil, birbirinden apayrı ve keskin, net renklerde çizgilerin oluşturduğu bir
dizim çıkmıştı. Bohr , bu oluşumu anlamak için, maddenin atom yapısını inceledi.
Elektronlar çekirdeğin etrafında aynı gezegenlerin güneşin etrafında döndüğü gibi
dönüyordu, yani yörüngeler boyunca. Ama güneş sisteminden bir farkla. Elektronların
bulunabileceği fiks yörüngeler vardı, bunlara sadık kalmak zorundaydılar. Yörüngeler
1,2,3,4.. gibi tam sayılarda bulunabilirdi, 3,5’de bir yörünge olamazdı.Bohr bir atomu
ısıttı ve atomun etrafında dönen elektronların heyecanlanarak tepki gösterdiğini
gözlemledi. Bu elektronların enerji seviyeleri değiştikçe bir sabit yörüngeden diğer
sabit yörüngeye sıçrayıveriyorlardı. Aradaki boşluğa hiç uğramadan. Yani Mars’ın
Jüpiter yörüngesinde dönmeye karar verirken aradaki yola hiç uğramaması gibi bir
durum; bir anda beliriveriyorlardı. Elektronlar bir yörüngeye zıpladıklarında belirli
dalga boylarında ışık şeklinde enerji yayıyorlardı. Belirli dalga boyu belirli renk demek.
Yani her bir sıçrayış bir renk oluşturuyordu. Kuantum sıçraması sayesinde aşırı net,
spesifik renkler ortaya çıkıyordu. Birbirine girişmiş bir gökkuşağı değil. Çünkü sıçrayışlar
keskindi; bir yörüngeden diğerine hiçbir yere uğramadan. Kuantum sıçraması diye
duymuş olabileceğiniz olgu bu işte.
Çift Yarık Deneyi
• Çift Yarık Deneyi olarak da bilinen ve ilk kez Thomas
Young tarafından gerçekleştirilen bu deney, ışığın dalga
• karakterini kesin olarak ortaya koymuş ilk deney olduğu için
bilim dünyası için oldukça önemli bir yere sahip.
• Young deneyi olarak da bilinen çift-yarık deneyi, ışığın dalga
özelliği sergilediğini gösterir.
• Fotoelektrik etkisi ışığın dalga özelliğinin yanı sıra parçacık
özelliği de
• sergilediğini gösterir.
• Parçacık olarak fırlattığımız elektron, yarıktan geçmeden önc
e dalgaya dönüşüyor, sonra iki dalga olup kendisiyle girişiyor,
duvarda dalgaların bıraktığı girişme modelini bırakıyor.
Bir saat boyunca tek tek fırlatılan elektronlar en fazla izi ise ik
i yarığın ortasının arkasında oluşturuyor. Yarıkların tam arkas
ında ( normalde en çok görmeyi beklerdik) ise elektronlardan
eser yok! Elektronun duvara hiç iz yapmadığı yerler dalgaları
n birbirini götürdüğü durumlar. Elektron bir dalga gibi
davranıyor.
Çift Yarık Deneyi
•Deneyin sonuçları
• İki yarığın; büyük ve birbirinden uzak olması halinde ekranda üst üste iki ışık
lekesinin oluşturduğu; birbirine yakın delikler küçük olduğunda ise girişim
saçakları adı verilen renk şeritlerinin oluştuğunu gördü. Bu renkli şeritler
yalnızca dalgaların ürettiğini ortaya koydu.
• Yarıkların biri kapatılırsa girişim deseni kaybolur ve yarığın arkasında sadece bir
çizgi oluşur.
• Herhangi bir yöntemle, ışık ya da parçacığın hangi yarıktan geçtiği tespit
edilmeye çalışılırsa o anda girişim deseni kaybolur ve yarığın arkasında iki ayrı
çizgi oluşur.
• Işık ya da parçacığın, çift yarıklı levha arkasında, bilinen fizik kurallarına göre iki
çizgi oluşturması gerekirken neden girişim deseni oluştuğunun tespitine
çalışılması, deneyin sonucunu anlaşılmaz bir şekilde değiştirir, bu sonuç bilim
tarihinin belki de en büyük açmazını oluşturur. Çünkü herhangi bir ölçüm
girişimi, deneyin sonucunu değiştirerek gözlem yapılmasını engeller.
• Kararlı girişim deseni oluşturabilmek için her bir dalga birbirlerine olan sabit
fazı korumalıdırlar
Çift Yarık Deneyi- Gözleyen
bilinç yoksa madde yok !
Parçacık dalgaymış gibi iki yarıktan da geçti. Çünkü deney sonunda duvarda bı
raktığı iz buna işaret ediyor. Parçacığın aynı anda iki yerde oluşu fikrini yadırga
yan deneyci, hepimizin aklından geçeni yapsa, yani parçacığın yarıktan geçiş a
nında onu gözlemlemek isterse ne görür? Parçacık hangi yarıktan geçti sahide
n?
Deneyde yarığın hemen yanına bir detektör konulduğunda işler değişiyor; şok
edici bir durumla karşılaşıyoruz; duvarda iki bantlı iz çıkıyor.
Detektör yokken bir dalga gibi davranan elektron artık bilye gibi davranıyor.
Yani tek bir yarığı seçip, tek bir yarıktan geçip, onun arkasında iz bırakıyor.
Gözlemci elektronun süper pozisyon halini çökertti!
Elektron sanki izlendiğinin farkındaydı. Gözlemci maddenin nasıl davranacağı
na, dahası dalga halini terk edip yalnızca parçacık gibi hareket etmesine nede
n oldu, onu ihtimaller demetinden çıkarıp bir konum almaya zorladı. Maddeni
n gerçek doğasının ne olduğunun gözlemci ile ilgisi ne? Tabi
ki madde düşünen bir varlık falan değil. Bunun bilimsel en ufak bir kanıtı yok.
Sonuç=Kuantum tahmin edilemez olasılıklarla dolu bir dünyadır.
Düşünce Deneyi- Schrödinger' in Kedisi
• Erwin Schrödinger tarafından 1935'te ortaya atılan bu düşünce deneyi bir kuantum
süper pozisyon paradoksudur.
• Süper pozisyon foton, fonon , elektron vs. gibi parçacıklar için geçerli olan bir duruma
verilen isim. Bir parçacığın kuantum durumunun aynı anda farklı durumlarda
olabilmesi anlamına geliyor.
• Bir kedi ölü ya da diri olabileceği rastgele bir duruma bırakılıyor ve karar vermek için
gözlemlemeye ihtiyaç duyuluyor.
• Schrödinger’ in kedisi deneyinde; bir kedi, küçük bir şişe zehir ve radyoaktif bir
kaynakla kapalı bir kutuya bırakılır. Radyoaktif kaynağın bir saat içinde ışıma ihtimali
ışımama ihtimaline eşittir. Eğer içerideki sensör radyo aktiflik algılarsa küçük şişeyi
kıran mekanizma çalışır, zehir kediyi öldürür. Kopenhag yorumuna göre bir saatin
sonunda kedinin canlılık ve ölülük halleri eşdeğerdir. Ancak kutu açılıp
gözlemlendiğinde bu durumlardan biri gerçek olur.
• İlişkisel yorumlama gözlemciler arasında hiçbir temel ayrım yapmaz: İnsan, kedi ve
aparatlar, canlı ya da cansız aynı statüye sahiptir. Bütün kuantum sistemleri dalga
fonksiyonu evrimine dayalı kurallar tarafından yönetilir ve hepsi gözlemciyle
ilişkilendirilir. Ama ilişkisel yorumlama aynı serinin etkinliklerini takip eden farklı
gözlemcilerin sahip oldukları sistem hakkındaki bilgilere bağlıdır. Aynı zamanda kedi
kutunun içindeki sistemin gözlemcisi olarak düşünülebilir. Kutu açılmadan önce doğası
gereği canlı ya da ölü olması gereken kedi deney aletleri hakkında gerekli bilgiye
sahiptir ama deneyci kutunun durumu hakkında bilgi sahibi değildir. Bu şekilde iki
gözlemci de anlık olarak durumu farklı hesaplar.
•İşte Schrödinger' in beklediği yanıt da tam olarak budur; "hem canlı, hem ölü".
• Kedinin aynı anda hem canlı, hem de ölü olduğu bu durum, bizim klasik
gerçekliğimiz için ciddi bir çelişki, ancak kuantum dünyası için değil.
• Biliyoruz ki, kuantum dünyasında her parçacığa bir dalga eşlik eder. Buna göre
kedinin ölü durumu ile canlı durumu, farklı dalga fonksiyonları ile temsil edilir.
• Ancak, kutuyu açmadığımız sürece ölü kedinin dalga fonksiyonu ile canlı kedinin
dalga fonksiyonu üst üste biner, yani kedi "ne ölü, ne de diri" dir.
• Bu durum, kedinin kuantum durumu olarak da tanımlanır. Yani olasılık
durumlarının üst üste binmesi, bir başka deyişle "süperpozisyon" .
• Peki, kutuyu açarsak ne olur?
• Kutuyu açtığımızda kedinin canlı ya da ölü olma olasılığı artık tek bir olasılığa,
yani gerçekliğe dönüşür. Ve diğer olasılıklar ortadan kalkar.
• Kuantum dilinde buna "dalga fonksiyonunun çökmesi" deniyor.
• Felsefeye de esin kaynağı olan bu sonuca göre "gerçeklik", biz onu
gözlemlediğimiz sürece vardır. Oysa bizim klasik gerçekliğimizde herşey ,
gözlemden bağımsız olarak bulunur ve onu gözleseniz de gözlemeseniz de belli
ve basit kurallara bağlı olarak varlığını sürdürür.
• Sonuç=Klasik mekanikte bir nesle varsa bakmanıza ölçmenize gerek duymadan
ordadır varlığını sürdürür. Kuantum mekanikte ise bakmadığınız sürece orda
değildir.
Düşünce Deneyi- Schrödinger'in Kedisi
Kuantum Yaşam
Felsefesi HAKİKATIN GEÇİCİ BİR
UZMAŞMAYLA KURULUŞU
BAĞLAMSALLIK DUALİTE İZSÜRÜLEMEZLİK
Prensipleri
BÜTÜNCÜLLÜK;
ÇÖKME POSTÜLATI; YEREL OLMAMA ; ÇÖZÜMLEYİCİ YAKLAŞIMA
TERSİNMEZLİK
GÖZLEMCİ ETKİSİ UZAKTAN ETKİ KARŞI KUANTUM
BÜTÜNCÜLLÜĞÜ
4 Temel Fizik Kuvveti Nedir ?
Kuantum Kütle Çekim Nedir ?
• Kütle çekimi kuvveti, gezegenlerin veya diğer kütlelerin, cisimleri
merkezine doğru çekmesidir. Kütle çekim kuvveti bütün
gezegenleri Güneş etrafında yörüngede tutar.
• Newton kütle çekimini keşfettiğinde, bunu iki cismi birbirini
“anında uzaktan etkileyen bir kuvvet” olarak tarif etti ve
kaynağının ne olduğunu bilmediğini söyledi.
• Kuvvetler, bir nesneyi diğerine çeken veya başka bir nesneden iten
şeylerdir. Bugün bilim insanları, dört temel kuvvet bilmektedir:
Güçlü kuvvet ve zayıf kuvvet sadece atomların merkezinde etki
gösteriyor. Elektromanyetik kuvvet, aşırı yüklü nesneleri yönetir
(elektronlar, protonlar ve bir halı üzerinde hareket eden çoraplar
gibi) ve kütle çekimi, kütleli olan cisimleri yönetir.
• Kuantum kütle çekim, genel görelilik kuramı ile kuantum fiziğinin
birleştirileme çabasıdır. Bu nedenle “Her Şeyin Teorisi” adını da
alır, çünkü evrendeki dört temel kuvvetten sadece kütle çekimi bir
kuantum kuramı olarak ortaya konamadı. Fiziğin en önemli
uğraşlarından biri de budur. Einstein genel görelilik kuramını
tamamladığı 1917’den neredeyse öldüğü güne kadar bununla
uğraştı ama başaramadı.
Kuantum Kütle Çekim
Özellikleri ;
• 1. Kütleçekim , en zayıf doğa kuvvetidir.
• 2. Kütleçekim ile ağırlık farklı şeylerdir.
• 3. Kütleçekim ışık hızında ilerleyen dalgalar yaratır.
• 4. Kütleçekimin küçük ölçekteki davranışını
açıklama çalışmaları başarıya ulaşamamıştır.
• 5. Kütleçekim , graviton adı verilen parçacıklar
tarafından taşınıyor olabilir.
• 6. Kuantum kütleçekim , olası en küçük ölçekte
belirir.
• 7. Gücünü evrenselliğinden; yük taşıyan taşımayan
tüm maddelere etki edebilmesinden alan temel
kuvvettir.
Sicim Teorisi
• Sicim kuramına göre madde, titreşen sicim benzeri nesnelerden ve
uzay da ekstra gizli boyutlardan oluşur; bilinen her parçacık aslında
salınan küçük bir sicimdir ve sicimler farklı şekillerde salınarak farklı
parçacıkları meydana getirirler. Ufak sicimlerin yanı sıra kozmik
sicimlere benzeyen çok büyük sicimlerin de olması olasıdır. Bu
kuram doğada gözlenen sayısız temel parçacığı tek bir nicelikle,
sicimle açıklayabildiği için güzel bir kuramdır. Sicimler kesin,
kuantize olmuş hareketlere sahip olarak titreşir ve dönerler; böylece
her yeni kuantize durum kütle, yük ve spin gibi bir dizi fiziksel özellik
ortaya çıkartır. Fotonları ya da kütleçekimin kuvvet taşıyıcıları olan
gravitonları tanımlayan sicimlerin ufak parçaları yaklaşık olarak bir
protonun çapının bir trilyonda birinden daha küçüktür ve o nedenle
de günümüz teknolojileriyle saptanamazlar. Sicim kuramı
kütleçekimi de açıklayabildiği için çok başarılı bir kuramdır ama
henüz kanıtlanamamıştır. Yine de sicim kuramı, sonsuzlukları
barındırmayan bir kuantum kütleçekim kuramını otomatik olarak
kapsar. Sicimin iki parçası çarpıştığında, birleştiğinde ve parçalara
ayrıldığında meydana gelen olayların hesapları sonlu değerler verir.
Hiçbir tekillik ya da sonsuzluk yoktur.
Kuantum Teoriler
• Elektron veya foton bu iki parçacık arasında iletişim oluşur. Çünkü aralarında enerji
bağı oluşuyor. Zıt yönde özellik gösterip birbirinin ters yönüne dönüyor. Işık hızında
gerçekleşiyor. Buna kuantum dolanıklığı denir.
• Mesafe ne kadar uzak olursa olsun birbirinin tersine dönüyorlar. Ve gerçek zamanlı
mesaj alışverişleri var.
• 2. Adım: bunları tek tek afirmasyonlar ile dönüştürme 3 ay düzenli yazın ve meditasyonları yapın.
• Benim …………………. korkum var
• Ben ……………………. korkumu kabul ediyorum Ben …………………… korkumu şu anda sevgiye
dönüştürmeye niyet ediyorum.
• Ben ………………….. korkumu fark ettiğim için kendimi takdir ediyorum
• Ben ………………….. korkumu seviyorum Ben ………………….. korkumu dönüştürdüğümü biliyor ve
inanıyorum
• Ben ………………….. korkumu dönüştürdüğüm için şükrediyorum.
2. BİLİNÇ ÜSTÜ
%5 oranında yaşam üzerinde etkisi vardır.
GÖREVLERİ
1.Anda kalmayı sever.
2.Fayda kazanma yapısını benimser.
3.Gerçekci yani rasyoneldir.
4.Yenilik yapmayı sever.
5.Ani tepki vermez değerlendirme yapar.
6.Kuantum alanı buraya uyumlanmalıdır.
7.Farkındalık hali burada başlar ve gelişir.
8.Düzenli meditasyon yaptığınız taktirde bilinçli zihni daha çok kullanmanız gelişir.
Ve buranın üzerinde durmak istiyorum, birçok yaratıcılık, birçok farkındalık hali bilinç
üstünüzde gerçekleşiyor. Yaşamınızı hangi alanda değiştirmek isterseniz isteyin bunu
sadece kontrolü bilinçaltınızdan alıp, yönetim gücünü bilinç üstünüzü verdiğinizde
yapabilirsiniz. Çünkü bilinç üstü tam manasıyla farkında ve anda olma halidir. Yapılan
her eylemin, seçilen her kelimenin, hissedilen her duygunun değerlendirildiği, kişi
tarafından durumların gözlemlenildiği ve o farkındalık ile oluşan boşluğun, beyne
yaratıcılık yapması için sunulduğu bütünlük halidir. Bu yüzden gün içerisinde
olabildiğinde bilinç üstü seviyenizde kalmanız çok önemlidir. Burası tam olarak
kuantumun gücünden faydalanabileceğiniz kritik noktadır. Bunu bir tek bu alanda
gerçekleştirebilirsiniz.
3. NEO KORTEKS
• Bizi diğer canlılardan ayıran insana özel kısımdır.
Bilinçli düşüncelerle hayatımızın yaratımını
geliştiren üst beynimizdir.
• Birde beyin hücreleri yani düşüncenin yapı taşı
nöronlar,
• Nöronlar, beyinin içerisinde düşüncelerin
kodların ve yeni davranış modellerinin
oluşturulduğu bağlantılardır. Başlıca görevi bilgi
transferini gerçekleştirmektir. Beyinin içindeki
dalga ve enerji boyutunu burası üretir.
Beyin Dalgaları
Örn; Ben beceriksiz biriyim dediğiniz de bunu değişime kapalı ve sabit bir hale getiriyorsunuz.
Fakat sadece bu konuda beceriksiz davranmış olabilirim dediğinizde, beceriksizlik sizinle ilgili
değil o olayla o süreçle ilgilidir ve değişime açık hale gelir. Bu örnekleri daha iyi anlamanız için
biraz çoğaltmak istiyorum.
Örn, Ben aptalım, demek yerine sadece bu konuda aptallık yaptım.
Nasılsın dediklerinde, kötüyüm demek yerine sadece bu ara kötü şeyler yaşıyorum.
Ya da çok kötü yerine işlerim bir süredir kötü gidiyor.
Sorunlu bir ilişkim var yerine ilişkimde bir süredir sorunlar var.
Annem çok hasta yerine annem bir süredir hastalığı geçiriyor ifadelerini seçmek gibi.
Buradaki amacımız konuyu isimleştirip değiştirilemez kabul görmüş bir halden çıkarıp, bunun
geçici bir süreç olduğunun bilgisini bilinçaltına kullandığımız kelime kalıpları ile anlatmaktır.
Bakın aslında aynı şeyleri ifade ediyor gibi gözüküyoruz, fakat süreci değiştirebilmenin mümkün
olduğu esasını kullanıp olaylara bakış açımızı daha kolay bir yoldan değiştiriyoruz.
Kalbin Gücü
• Duygular da çok güçlü enerji yayıyor, şöyle ki kalbin beyinden beş
bin kat daha fazla manyetik alanı var, bedenimizden etrafa yayılan
o manyetik enerji 8 metreye kadar yayılabiliyor, yine burada da
duygularımızı çok güçlü bir şekilde kullanmamız yönlendirmemiz
lazım.
• Bu noktada bedendeki incelediğimiz bu 3 güçlü ana radyo
istasyonu dediğimiz alandan, çıkaracağımız sonuç ile;
• Aslında biz, ilişki, iş, sağlık ve evlilik olumlu olumsuz tüm
yaşadığımız olayların gerçekliğini bu 3 enerjisel alanda belirliyoruz,
düşünce kelime ve duygu formlarında; enerjisel frekans gönderip
ona uyumlanan cevaplar alıyoruz. Şimdi burada bir sıçrama
gerçekleştirerek kendine kendine işleyen bu biliçsiz sistemi, bilinçli
ve kontrollü bir hale çevirerek, müthiş olasılıkları kendimize
çekebileceğimizin farkına varmanızı istiyorum, ne kadar muhteşem
şeyler yaratabileceğinizi lütfen hayal edin. Öyleyse birlikte devamlı
işleyen bu bilinçsiz döngüyü bilince dönüştürme vaktidir.
Peki Bunu Nasıl Yapacağız,
• Şimdi bir şeyleri değiştirebilmek için öncelikle
kendimizi tanımamız gerekiyor. Korkularınız, davranış
biçimleriniz, endişeleriniz, durumlar ve olaylar
karşısında nasıl bir tepki veriyorsunuz bunun ne kadar
bilincindesiniz, işte bunu kavradığınızda, kendinizi
tanımaya başladığınızda hayatınızda değiştirilmesi
gereken olguları da fark etmiş olursunuz.
• Öncelikle şunu bilmenizi isterim ki yaşamda birçok
deneyim ile karşılaşacaksınız, belki de bu eğitimden
sonra birçok güzel ihtimali yaşamınızda gerçek
kılacaksınız. Tüm bu güzel olasılıkların temeline
ulaşmak için bilinçaltınızın gizemli dünyasını keşfedip,
evrenle de aynı dili konuşmanız gerekiyor, sizin yaşam
dediğiniz bu yolculukta edinmeniz gereken en iyi iki
yol arkadaşınız bilinçaltınızın gücü ve evrenin desteği
olacaktır. Burada size önerim her zaman keşfetmeye,
öğrenmeye açık, istekli ve heyecanlı olmanızdır. Bu
bakış açısı sizin korkuyla başladığınız yolculukları,
cesaret ile bitirmenize sebep olacaktır.
Evrensel Yasalar
• Kendiniz için yapabileceğiniz en güzel şey, mutluluğa,
berekete, huzura ve özgürlüğe giden yolda yürümeyi
seçmektir. Evrensel yasaları bildiğinizde kendinizi
enerjinin akışına bırakırsınız. Bunu yapabileceğiniz en
güzel alan kendinizi evrenin akışına bırakmaktır, aksi
taktirde akışın tersine doğru attığınız her adım size zorluk
çıkaracaktır. Gerçek şu ki zaten evrenin akışının dışına
çıkamayız. Bu akışın tersine hareket ettiğimiz her
defasında bulunduğumuz yere geri döneriz. Evrensel
yasalar onları bilenler için kolaylıklar sunar. Gemiler
denizin içinde akıntıya rağmen nasıl ilerliyorsa, evrensel
yasalarda kullanmayı bilene istediklerini verir. Birçok
evrensel yasalar bulunmaktadır. Bu yasalar evrenin
ihtiyacı olan sisteminin devam etmesini sağlar. Evrenin
temelinde yer çekimi ve manyetizma gibi fiziksel, üreme
ve ölüm gibi biyolojik yaşama ait, düşüncenin işleyiş
biçimi ile ilgili mental yasalar bulunmaktadır. Bilenen
evrensel yasalar ise çekim yasası, titreşim yasası, neden
sonuç yasası, şükran yasası, sevgi yasası, bütünsellik
yasası, hak yasası, evrim yasasından oluşur.
Zihinsel ve Evrensel Yasalar
ZİHİNSEL YASALAR
1- Sebep sonuç ilişkisi
2- Bedensellik yasası
3- Beklenti yasası
4- Bilişsel uyumsuzluk yasası
5- Tersine dönme yasası
6- Eylemsizlik yasası
7- Israr yasası
1- Sebep Sonuç Yasası; Şu andaki bir sonucun oluşmasını sen
etkiledin. Şu anı geçmişte verdiğin bir karar, inançların ve
seçimlerin ve eylemlerin etkilemiştir. Gelecekte oluşabilecek
olasılıklardan birini de, şu an verdiğin kararlar ve inançların ile
oluşturuyorsun. Yani geleceğini sen şekillendiriyorsun. Özellikle
sorumluluğu üzerinden atmak isteyen insanlarda aksini
göstermek için uygulanır
ZİHİNSEL YASALAR
3- ŞÜKRAN YASASI: Var olan her durumda şükretmek, gerçekten inanmak, güvenmek demektir.
Şikayet, yakınma ve hayıflanma şükran duygusunun eksikliğinde oluşur. Bu şekilde yaklaşım,
sahip olduğumuz şeylere şükretmekten dikkatimizi çeker ve sahip olmadığımız şeylere daha çok
odaklanmamızı sağlar. Ve Şikayet ettiğimiz her durum da ona odaklanıldığı için evrene verilmiş
bir emirdir ve EVET ! Her olumsuz deneyimin içinde gelişimimiz için dersler vardır. Ve biz
yakındıkça dersi göremeyiz ve benzer durumları çoğaltırız. Ders alınmadıkça dersler daha da zor
mesajlarla hayatımızda dikkatimizi çekmeye devam edecektir, ta ki biz dersi görene, öğrenene ve
şükredene kadar. Zorluklar, engeller sıçrama yapabilmemiz için basamaklardır aslında.
Düşünmemize, çözüm bulmamıza ve gelişmemize neden olur, bizi geliştirirler. Şükran
duyduğunuz şeylerin bir listesini yapın. Bu, sahip olduklarınızın değerini bildiğiniz anlamını taşır
ve daha fazlasını size çeker. Aynı zamanda bu uygulama enerjinizi yükseltecek, iyi
hissedeceksiniz.
4- SEVGİ YASASI :Her şeyin ana maddesi sevgidir. Her şey sevgiden yaratılmıştır. Sevgi evrendeki
en yüksek frekanslı enerjidir. Sevgi dönüştürücüdür. Korku Sevginin yokluğudur. Korku savaşır.
Bir şeyi ittiğimizde, kabul etmediğimizde, onunla savaştığımızda onu yok edemeyiz, daha da
çoğaltırız. Sevgi kabul ediştir, sevgi kucaklayıştır ve iyileştirici güçtür. Bir konuda değişim
istiyorsak onunla savaşmamalı, onu kabul etmeli ve kucaklamalıyız. Sevgi birlik bilincidir.
5- BÜTÜNSELLİK YASASI:Bütünlük ve Birlik İlkesi. Evrende her şey ayrı gibi görünse de bir Özden
kaynaklanmaktadır. Her şey BİR ve BÜTÜN dür. Havadaki bir partikülün havanın bir parçası
olduğu gibi insan da evrenin bir parçasıdır. Birbirinden etkilenir. Tek bir insanda bütün evrenin
bilgisi mevcuttur, ve bütün insanlık bir ailedir. Bir insana verilen bir zarar bütün evrene
verilmiştir, yine bir insana yapılan bir fayda da bütüne yapılmış bir iyiliktir. Parçalar bütünü
oluşturur ve her biri birbiriyle iletişimde ve haberdardır. Okyanus evren, her bir damla onun
parçalarıysa, her bir parça okyanusun bilgisine sahiptir ve onun gücünü içinde taşır. Evrensel ya
da ruhsal yasalara uymamak, onu inkar etmek, uzun vadede sorunlara ve acılara yol açar; başka
deyişle Hak ettiğimiz şeylere geç kavuşmamıza ya da asla kavuşamamamıza sebep olur. Bir
bütünün parçasısın, sen değişirsen bütün de değişir.
EVRENSEL YASALAR
6- HAK İLKESİ:Hak ilkesi, denge unsurunun eylemle yanıt bulmasıdır. Bu yasayı bilmek
aynı zamanda bize evrenin sistemine güvenmeyi de sağlarken, olan her şeyi kabul
etmeyi, direnmemeyi sağlayacaktır. Daha önemlisi Affetmek için bize güç verecektir.
Bunun yanı sıra yaptıklarımız gibi, düşüncelerimizle hayatımıza çekmek istediklerimizi
planlarken de bu hak ilkesini hatırlamalıyız. İsteklerimiz kendimiz için iyiyken başkaları
için kötü amaç taşımamalıdır. Huzur içinde isterken, evrenin hak ilkesine uygunluğunu
da göz ününde bulundurmalıyız. Her enerji başladığı noktaya geri döner. Bunu
hatırlamalıyız. Kibir ve bencillik olumsuz enerjilerdir, evren bunu cezalandır / dengeler.
Bir başkası için kötü, kendimiz için iyi dileklerde bulunmak hak ilkesine aykırıdır. Biri
olumlu biri olumsuz düşünce, ikisi de bizim zihnimizden çıktığı için birbirini
nötürleştirecektir. Ve Olduğumuz yerde debelenir dururuz.
‘’Evrensel amaçlar doğrultusunda olan bir amaç ahlakidir. Özel bir amaç için eylemde
bulunma gayriahlakidir.’’ Ralph Waldo Emerson
Kendiniz için ne istiyor ve düşünüyorsanız, başkaları için de benzer olumlu
düşüncelere sahip olmanın hak ilkesiyle ilgisi vardır.
‘’Sana yapılmasını istemediğin bir şeyi, sen de başkalarına yapma.’’ Konfüçyüs
7- EVRİM İLKESİ :Her şey kendi öz potansiyeline doğru gelişmek için bir itilime sahiptir.
Evrensel enerji ve evrensel yasalar da parçasının gelişip büyümesi yönünde onu
gelişime doğru sürükler. Evren değişim içindedir ve bu süreklidir. Değişime direnmek
akışta olmamak, evrenle uyumlu olmamak anlamına gelir. Her tohumun kendi öz
potansiyeline doğru gelişip büyümesi gibi, insan da kendi öz potansiyeline uygun
gelişme eğilimine sahiptir. Bu itki engellenemez ve/veya durdurulamaz. Her bireyin bir
yaşam amacı vardır. Tüm yaşam deneyimlerimiz de bu amaca uygun hizmet eder.
Evrensel Yasalardan Faydalanmak
Gerçekten yaşamın içinde başarılı olan kişiler bu akışın bilincine sahip ve bu bilgiyi
hayatlarına yansıtan kişilerdir. Birçok başarılı insanların başarısı bize mucize gibi
görünmektedir onlar sadece, karanlıkta yolu bulmak için yıldızları izleyen, akıntının
yönünü bilen, rüzgarları takip eden denizciler gibi hedeflerini ulaşmak için gereken bilgi ve
işleyişi bir araya getiren kişilerdir. Günümüzde kişisel gelişim birçok kişi tarafından ilgi ile
takip edilmekte, birçok inzivalar, eğitimler, seminerler düzenlenmektedir. Birçok kitaplar
yazılıp okunmaktadır fakat buna rağmen sadece çok az az kişi yaşamında uzun vadeli bir
başarı ve dönüşüm gerçekleştirebilmiştir. Bu sayının aslında az olmasının ruhsal fiziksel ve
zihinsel birçok sebebi var, fakat en önemlisi herkesin kendi tekamül süresi ve algısı
dahilinde hayatı yaşıyor ve anlıyor olmasıdır. Esasında yaşamın üzerindeki tüm öğretilerin
temelinde yatan gerçek amaç sizi düşünsel esaretten kurtarıp, yaşamınızın farkındalığını
arttırmaktır. Yine aynı zaman da evrenle bir ahenk ve uyum içerisine girmenizi sağlamaktır.
Karşılaştığınız birçok öğreti ve bilgilerden zihniniz bulanmış olabilir burada izlemeniz
gereken en sağlıklı yol iç sesinizin bilgeliği olacaktır. İstediğiniz gelişimi ve idealinizdeki
hayatı yaratabilmek için dünyaya daha geniş bir açıdan bakmalısınız. Evrenin işleyişi
sonsuzluk ilkesine dayanır yani evrende herkese yetecek kadar sevgi, barış, bilgi, bolluk,
servet, başarı ve ihtiyacınız olan şey her ne ise onu karşılayacak güç vardır, burayı çok iyi
kavramanızı istiyorum. Dönüşümüzü gerçekleştirme yolunda eğitim boyunca sizi
aydınlatabilecek bilgiler vermeye özen gösterdim. Fakat bunların gerçekleşebilmesi için
öncelikle sizin hayat algınızın yeniden şekillenmesi gerekiyor çünkü gerçekliğimizi
algılarımız yaratır. Başarılı olabilmek ve istediklerinize ulaşabilmek için çok mücadele
etmeniz gerekir inancını yok etmelisiniz.
Akışa ve onun getirdiği olasılıkları fark etme noktasına zihinsel olarak ulaşmalısınız. Hayat
böyle bir yer deyip geçmeyin. Evrende her şey sürekli bir değişim ve dönüşüm
içerisindedir. Sınırların dışındaki düşünce kalıplarına geçin, kendiniz için en iyi ihtimalleri
düşünün. Gelecekte değil şu an da yaratabilirim bilincini seçin. Dönüşümü mümkün kılan
en büyük öğreti budur. İşte bu yaratım bilinci sizin realitenizi yaratıp programı o yönde
çalıştıracaktır.
Yaratım Bilinci
Bu bilgilerden sonra bilincimizi değiştirecek tohumların yaşamımızda kök saldığını artık
görebilmemiz mümkün, büyük değişimlerin büyük çabalar gerektirmediğini artık biliyorsunuz.
Kuantum düşünce tekniklerini uyguladığınızda değişim sadece mümkün değil, aslında kolay
da olacaktır. Burada sizi zorlayan her şey ağırlığını kaybeder. Burası tam olarak dünyanın
hemen her yerinde tıbbın açıklayamadığı, ölümcül hastalığı olan insanların mucizevi
iyileşmelerine şahit olduğumuz, hayalimizdeki her şeye adım adım
ulaştığımız, imkansız denilen o lüks evi aldığımız, asla yapmam değil dediğimiz başarıyı
mümkün kıldığımız bilincin oluşturduğu kuantum alanıdır. Bir diğer ismi ise sonsuz olasılıklar
kapısına açan anahtarın adıdır. Bu anahtarın ismi “Yaratım Bilinci”.
Evren yaratım bilinci anlayışına ulaşılınca, bizim hayrımıza çalışan sistemi bilinç üstümüz ile
doğrudan bağlantıya geçirerek o enerjiyi ateşler, bu güç istediğimiz arzu ettiğimiz durumu
harekete geçirmek için çalışmayan başlar. Bu başlangıç evrende her şeyin mümkün olduğu
anlayışıdır. Basit bir dille anlatmak gerekirse mıknatıs gibi düşüncenize uygun benzer
durumları olayları ve kişileri kendimize çekmektir. Burada istediğiniz durum her ne ise ona
uygun bir tutum içine girmeniz çok önemlidir. Örn; çok başarılı biri olmak istiyorsanız. Başarılı
bir insan sizce nasıl davranır, nasıl kelimeler seçer, nasıl duygular hisseder, sabah nasıl uyanır,
gece nasıl uyur, enerjisini en çok hangi yönde kullanmaya odaklar bunları düşünmelisiniz.
Zaten o başarıya ulaşmış başarının kendisi sizmişsiniz gibi hareket etmelisiniz. Buradaki
amacımız başarı titreşimini evrene doğru enerjisel olarak yaymaktır. Böylece yasa gereği bu
titreşim size olumlu ve yüksek deneyimler getirecektir. Bu yasaya titreşim ve çekim yasası
denir. Bu noktada sadece bir uyarı yapmak istiyorum, bilinçaltınızın her ne kadar değişiminize
engel olan, yeni deneyimler için sizi zorlayan bir yapısı olsa da , yine aynı bilinçaltından yardım
talep ettiğinizde size ihtiyacınız olan iş birliği konusunda destek verecektir. Yani burada
olmadığınız biri gibi davranıp bilinçaltınızı kandırmayı amaçlamayacaksınız tam tersine
farkında olup bilinçaltımın, evrenin gücü ve desteği ile her şeyi başarabilirim inancını
benimseyeceksiniz.
Yaratım İlkeleri
• İSTEMEK
• KENDİNİ KABUL VE SEVMEK
• EVRENSEL ZEKA İLE İŞBİRLİĞİ
• HİZMET KİŞİSEL GERÇEKLİĞİNİZİ YARATMAK
• MUTLULUK
• DUYGU KATILMIŞ OLUMLU DÜŞÜNCELER
• İNANMAK
• İMAJİNASYON
• SÖZLER İLE KODLAMALR
• GÜVENLE BEKLEMEK (FIRSATLARI FARK EDİP)
• HAREKETE GEÇMEK = SONUÇ, GERÇEKLEŞECEKLERDİR!
Yaratım İlkesi Öze Dönüş
Özsevgi; kendini olduğu gibi kabul edebilme, kendinle barışık olma halidir. Her durumda
kişinin kendisini sevmesi ve hayatından memnun olmasıdır. Kendini beğenmekten farklıdır.
Kendini beğenmiş kişi bencil olur, potansiyel olarak diğer insanlardan üstün olduğunu
düşünür. Oysa kendini seven insan bencidir. Herkesle eşit ve bir olduğunu bilir, saygı duyar ve
kendisinin de değerli olduğunu bilir. Hiçbir kişi, hiçbir güç insana, kendine duyduğu değer ve iç
onayı kadar güç veremez. Kendini küçümseyici düşünceler yerine kendinle ilgili yeni
düşünceler seç. Bu kişi hata yapsa da değerli olduğunu bilir, hatalarından ders alıp düzeltme
çabasına girer. Dürüst ve onurlu bir yaşam seçer. Kendi gücüne güvenir. Kendini olduğu gibi
kabul eder ve sever; ve gelişmeye açıktır.
Özdeğer; kendini sevilmeye ve değerli bulunmaya layık görmek, sevilmeyi hak ettiğini
yürekten hissetmektir. Birşeyler yaptığın için değil, sadece kendin olarak sevilmeye layık
olduğunu bilmektir.
Özsaygı; kendine duyduğun saygı değerlilik ve yeterlilik duygusunun bileşimidir. Özsaygı için:
*Olumlu özelliklerine odaklan, olumsuz özelliklerini değişim çabası içinde ol.
*Değerli olduğunu bil ve öyle davran. *Kendine ve başkalarına verdiğin sözleri tut. *Sözlerin
ve davranışların tutarlı olsun. *Disiplin geliştir(esneklikle, katı olmak anlamında değil).
*Geçmişi tamamla. *Temiz ol, kendine özen göster. *Kendini sev, takdir et. Başkalarını da
takdir et ve mutlu et
Öz Güven : Her şartta ve koşulda yapabileceğine sadece inanmak.
‘’Evrendeki her şey senin içindedir, her şeyi kendine sor.’’ Mevlana
Esas öğretmen kalbiniz ve esas öğreti sizsiniz. Gerçeğinizi yaratın! Yapabileceğine inanmak,
kendi kendini gerçekleştiren bir kehanettir !
Ne İstediğinizi Belirleyin
• Ne istediğinizi net bir şekilde belirleyin
• Ne istediğinizden net olarak emin değilseniz, ne istemediğinizi bir kağıda yazın.
İstemediklerinizin zıttı, ne istediklerinizdir. Hayatınızda neyin eksikliğini yaşıyorsunuz?
• İsteklerinizi içinizden geldiğince, olur-olmaz düşüncesinde hapsolmadan ve kendinize sınır
koymadan yazın, belirleyin.
• Bunları mümkün olduğunca net ve detaylı olarak açın. Temiz niyetle isteyin.
• 1.Adım: Ne istediğini belirlemek
• 2.Adım: Eyleme geçmek
• 3.Adım: Sonuçları gözlemlemek; Neden-sonuç ilişkisini hassasiyetle tartmak olumsuzluk
varsa
• 4.Adım: Esneklik, o halde davranış değiştirmek. Ne istiyorsun, kişisel özelliklerin, 1 yıl sonra
nerde nasıl olmak istiyorsun, 5 yıl sonra, 10 yıl sonra.
• Bunları yazın. Yazmak resmetmek, fotoğraflar bulup bir hayal defterine ya da panosuna
yapıştırmak işe yarayacaktır.
• İsteklerinizin pratiği için isterseniz önce kolay, küçük hedeflerden başlayın.
Gerçekleştiklerini görmek, sistemin işlediğine inancınızı teyit edecektir.
• Ancak unutmayın, istediklerimize büyük, zor, kolay, mümkün. Diyen, zaman kıstası koyan
bizleriz.
• Evren isteklerinizde küçük, büyük ayrımı yapmaz.
• Önemli olan bunları isterken ki istek gücünüz, ısrarınız ve enerjinizdir.
KİŞİSEL GERÇEKLİĞİNİZİ
YARATIN
• 1- Ne istediğinizi ve gerçek ihtiyaçlarınızı tespit
edin
• 2- Titreşimi yükseltin
• 3- İzin verin; inanın & güvenin
• 4- Harekete geçin
• Bu hayata bir anlam katmak için buradasınız, bir
yaşam amacınız var. Kendinize inanın.
• İhtiyaç duyduğunuz güce ve bilgiye zaten
sahipsiniz! ‘’Yasa insanların kalplerinde yazılıdır.’’
St. Augustine
Kendi Gücüne İnan
Kuantum alanı, uzay ve zamanın ötesinde görünmez bir bilgi ve
enerji alanıdır. Fiziksel ya da maddesel hiçbir şey orada mevcut
olmaz. Algılarınızla, algılayabileceğiniz herhangi bir şeyin
ötesindedir. Doğanın tüm kanunlarını bu birleşik enerji ve bilgi
alanı yönetiyor.
DR JOE DİSPENZA
Yaşama bakış açışına önem verdiğim bu doktordan sevgiyle
bahsederek eğitimi tamamlamak istiyorum.
Dr joe Dispenza Kimdir?
Dr. Joe epigenetik , kuantum fiziği ve sinirbilim
araştırmacısıdır. Kayropaktik sinir sistemini düzenlemek amacıyla
omurga, kemik ve kaslara müdahale etme yöntemidir. Lisansüstü
eğitimi nöroloji, nörobilim , beyin işlevleri, hafıza oluşumu,
yaşlanma ve uzun yaşam konularını kapsamıştır. Aynı zamanda
JOE DİSPENZANIN KUANTUM SIÇRAMAS
DR. JOE 1986 yılında triatlon yarışı sırasında bisikletine bir arabanın çarpması sonucunda ağır bir
trafik kazası geçiriyor. Kaza sonucunda göğüs bölgesindeki 6 omurunda ve bel bölgesinde çok
ciddi denebilecek bir alanda kırıkları oluyor. Birbirinden farklı doktorlarla yapılan görüşmeler
sonucu hepsi Joe’ nin ameliyat olmazsa asla yürüyemeyeceğini söylüyor. Joe ise kendi yaptığı
değerlendirmeler sonucu ameliyat olmayı reddediyor ve bunu kendi zihninde çözmeye karar
veriyor. Bunun için günde tekrar tekrar omurgasının anotomik yapısına göre tamamen iyileştiğini,
zihninde tekrar yürüdüğünü ve özlediği tüm aktiviteleri yaptığını canlandırmaya başlıyor ve
kazadan 10 hafta sonra bedenine hiçbir cerrahi müdahale yapılmadan tekrar yürümeye başlıyor.
Bu hikayeyi size anlatmamım nedeni, olasılıkların ve zihnin gücüne tanık olmanızdır. Eğer biz
bedenimize sadece düşünerek ve hayal ederek etki edebiliyorsak bu gücü hayatımızı değiştirmek
için de kullanabilir miyiz.?
İşte Joe bu sorunun cevabını kesinlikle evet olarak veriyor ve ekliyor bunu yapmanın en etkili
yolunun net bir niyetle odaklanarak meditasyon yapmak olduğunu söylüyor. Bunun sebebinin
bilinçaltının sadece tekrar yaparak programlanabilen yapısı nedeniyle yapılması gerektiğini ifade
ediyor. Net bir niyetin ve odaklı meditasyonun çok daha önemli olduğunu söylüyor. Kişinin niyeti
veya ulaşmak istediği hedefi neyse ona odaklanması ve bunu belirli bir disiplin içinde yapabilmesi
için günün belirli zamanlarında bunu deneyimlemeniz gerektiğini belirtiyor. En uygun zaman
dilimi uykudan hemen önce ve uyandıktan hemen sonradan, bunu sebebi ise beyin dalgalarını
işlerken bahsettiğim theta beyin dalgasının, en çok bu zaman dilimi içinde aktif olmasıdır. Burada
içsel bir disiplinin çok önemli olduğunu da yine vurgulamak isterim.
İyi çalışan bir beyin, iyi çalışan bir beden demektir. Beyin hayal edilen bu şeyleri gerçek olarak
algılayarak buna uygun sinirsel uyarımlar yapar. Tüm beden henüz gerçekleşmemiş bu güzel
geleceği o anda yaşamaya başlar. Yaşamaya başlamak tüm canlılığıyla zihindeki bu geleceği şu
anda deneyimlemek demektir. Yeni bir deneyim yaşadığında ona uygun koşulları kendine
çekeceğin kesindir.
BEYNİN ÖNEMLİ BİR SIRRI
TELKİN
HİSSETME
(OLUMLAMA)
(DUYGU)
BEYNİN ÖNEMLİ BİR
•
SIRRI
Bu bilimsel bir gerçektir. Beyin yaşanmış deneyim ve hayal edilen
arasındaki ayrımı yapamadığı için, o şeyi gerçekten etkili ve detaylı bir
şekilde hayal ettiğiniz zaman o şeyi yaşanmış kabul eder ve o şeyi
gerçekleştirmeniz için nörol ağlar arasında ateşleme yapar ve
size maxsimum katkıda bulunur. İsteğinizi hayal etmek arzu ettiğiniz
şeye ulaşmanızı güçlendirecektir.
• Yani kısaca hedefe gitmeden önce zaten gitmiş gibi davranmalısınız. O
yüzden mutlaka hedeflerimizi ve hayallerimizi zihnimizde
canlandırmalıyız. Çekim yasasının olumlu gücünden de böylelikle
faydalanmış olup doğru frekans ve titreşime giden yolu keşfetmiş
oluruz.
• Fakat buradaki en kritik nokta beynimizi bu arzunun olduğuna
olabileceğine inandırmaktır. Gerekli uyumu ve ahengi sağlamalısınız.
Terfi almak, araba almak, o kupayı kaldırmak, o evi almak, o sınavı
kazanmak her ne ise, bunu gerçekten yaşadığınızda kendinizi nasıl
hissedersiniz bunu hayal edin.
• Ve ayrıntıları ile tüm süreci belirleyin. Ve zihninizde yaşayın. İnanın
isteyin ve enerjiyi serbest bırakın.
• Ve bırakın beyniniz bunu gerçekleştirmek için tüm desteği size
sunsun.
Yaratımın 5 Çekim Enerjisi
1.Güven Enerjisi: Başarmanın ilk ve en önemli çekim enerjisi kendine
güvendir. İnsanlar başaramadıkları için değil. Kendine ve yeteneklerine
inanmadıkları için başarısız olurlar.
2.Minnettarlık ve İyimserlik Enerjisi: Evrendeki herşeyin sizin için var
edildiğine dair güven duymak ve herşeye minnettarlık hissi ile
yaklaşmak. İnsanın titreşimini yükselten en yüce güç minnettarlıktır. Ve
bunu duygunun en yakın arkadaşı iyimserliktir. Herşeyin iyi ve güzel
sonuçalanacağına dair olumlu tahminlerde bulunmak bu duyguya
girmektir. Bu sizi dinamik ve heyecanlı tutar. Canlı bir enerjisi vardır.
3.Amaç Enerjisi: Dünyadaki varlık nedeniniz sorgulamak ile başlayan
bir süreçtir. Kim olmak istiyorsun, hayallerin ne, kendini nerede ve nasıl
görmek istiyorsun. Bunu belirlemek size her gün daha anlamlı
uyanmak için sebepler sunacaktır.
4.Şimdinin Gücü: Şimdiki anın enerjisi mükemmel bir manyetik
enerjiye sahiptir. Güç her zaman şimdiki anın içindedir. Kuantumda
sıçrama yaratabileceğiniz tek andır. Çekim gücü çok yüksektir.
5.Hak Ettiğine İnanmak: Durun düşünün ve fark edin. Herşeyin sizin
için var edildiğini bilmek . Mutluluğu, huzuru, sağlığı, aşkı, saygıyı,
görülmeyi, sevilmeyi tüm duyguları yaşamak ve varlık içinde bir hayat
sürmek aklınıza ne geliyorsa sadece hakediyorum ve layığım deyin.
Kuantum Sıçraması 21 Adım
Kuantum sıçraması kavramı, 1913'te Danimarkalı fizikçi Niels Bohr'un elektronların atom
çekirdeği etrafında sadece enerji düzeyi denen bölgelerde daireler çizerek döndüğünü ileri
sürmesiyle ortaya çıktı. Bir elektronun bulunduğu orbitalden, yörüngeden, enerji verilerek bir
üst enerji orbitale yörüngeye geçmesine Kuantum Sıçraması denir. Elektronlar, kuantum adı
verilen bir enerji paketini emerek veya yayarak, bir seviyeden diğerine atlarlar veya inerler.
Parçacıklar herhangi bir seviyede bulunabilir, ancak asla iki seviyenin arasında olamazlar. Bu
düşünceye göre, kuantum sıçramaları anlık ve rastgele gerçekleşir. Kuantum sıçramalarda atom
enerji alır veya enerji salınımı yapar.
Telemnezi ise şifacının, hastanın yerine kendini koyması ve bi
r nevi telepatik bilgi olarak hastalığı teşhis etmesidir. Alman şi
facısı Dr. Kurt Trampler bu teşhis metodunu şöyle açıklıyor:
“Hastayı düşünüyor ve kendimi onun içindeymiş gibi hissetm
eye çalışıyorum.
Bu zihni tavrı takındıktan sonra hastanın rahatsızlıklarını kend
i organizmamda hissetmeye başlıyorum. Ağrısını, hastalıkları
nı hissediyorum ve hastalığın merkezini tespit ediyorum.”
Reiki şifa terapileri sırasında (özellikle uzaktan gönderimde) b
azen bu tarz bir yetinin ortaya çıktığını görebiliyoruz,
Reiki uygulayan, kişinin hastalığını kendi vücunda daha az bir
ağrı veya acı ile hissedebilmektedir.
Astral seyahat
• Astral seyahat, ruhun bedenden ayrılıp astral
düzelemde yolculuk etmesidir. Yapılan astral
seyahat denemelerinde ruh ile beden arasında
gümüş renginde veya ışık şeklinde kordon
gözlemlenmiştir. Bu şekilde bedene bağla bağlı
olan ruhun astral düzlemde yolculuk etmesini
konu edinen bir fenomendir. Kimisinin iddiasına
göre yolculuk eden ruh değil, o sırada
oluşturduğumuz enerji bedene bilincimizin
yerleşmesidir. Haliyle bu bir tür bilinç
yolculuğudur diyenler de vardır.
Enerji bedenleri
Şifa olsun
Atalardan Aktarılan Negatif Karmalardan
Arınma
• Gözlerinizi kapatın, derin nefesler alın ve niyet edin. Çalışma 2
🗝 Tüm zaman, mekan, boyut, frekans, evren, yaşamlarımda, ezelimdeki, ebedimdeki Ve tüm nesillerimdeki
Adem ve Havva’ya kadar olan tüm atalarımla ya da tüm varyasyonlarımın tüm atalarıyla
aramdaki ;yükselmemi engelleyen tüm bağlılıklarımı, tüm özdeşleşmelerimi, dolanıklıklarımı, düğümlerimi,
köklenmelerimi, çıkmazlarımı, onlardan bana aktarılan; tüm ruh parçalarını, empatik algılamaları, imajları,
kimlikleri, duygu, düşünce ve davranışları, travmaları, şokları, endişe, kaygı, huzursuzluk ve korkuları, kıtlık
ve kurban bilinçlerini, yargıları, kök inançları, karmaları, her birinin her hangi bir seviyede yapmış
oldukları tüm söz-sözleşme- yemin- ant ve anlaşmaları, ah-lanet-beddua-göz-nazar- büyü-
stress ve tüm negatif enerjileri, onların yarım kalmış deneyimlerine olan sadakatimi, onlara ihanet
etmemek için kendimi sabote etme ve deneyimlerini devam ettirme zorunluluklarımı, onlara yardım
ederken kendi özümü yaşamama zorunluluğumu, ölüme doğru ve aynı
son için takip ettiğim kopyaladığım tükenmeleri, din-dil-kültür-miras bağlılıklarımı, yaşamış oldukları
haksızlık, suçluluk, affedememenin bende oluşturduğu blokajları, düğüm ve dirençleri, onlardan
gelen tüm yıkıcı davranış modellerini, anne karnında olduğum süre boyunca hepsinden bana gelen bende
kayıtlanarak benim karakterim sandığım tüm aydınlık olmayan kopyalamaları,
yıkıcı hücresel anıları, dışlanmışlıkları kabul ediyorum.
🗝Sorumluluğu %100 alıyorum.
🗝Hepinizin varlıklarınızı onurlandırıyorum.
🗝Burada açığa çıkan ve çıkmayan atalarımla ilgili tüm blokaj düğüm, direnç ve negatif kayıtlar;
hepsi açığa çıkarılsın.
🗝Atalarımdan bana aktarılan tüm negatif etki varlığımın, DNA’mın, seviyelerimin tamamından sonsuza dek
kaldırılsın.
🗝Şimdi ve burada bütün planlarda tüm zaman, mekan, boyut, frekans, evren ve yaşamlarda sonsuzluk
boyunca ezelimde, ebedimde ve tüm nesillerimde sizleri serbest bırakıyorum. Şimdi ve her zaman.
Sifa olsun....
Çocuk Ben Şifalandırma
Çalışma 3
• Şimdi bu çocuğa bağırmaya başla " Ne kadar aptal bir çocuksun, hiç birşeyi
beceremiyorsun, o öyle yapılmaz böyle yapılır, yapma diyorum sana, Her yeri
dağıttın, ortalığı rezil ettin." Hatta 2 tokatta atalım.
Belki size çocukken böyle davranıldı. Öyleyse çok acıklı. Asıl acıklı olan, hala
kendinize o şekilde davranmayı seçmeniz.
Ruhuna sevgimle.
Negatif Bağ Kesme Çalışma 4
• Unutmayın yeni deneyimlere yer açmak için geçmişi temizlemek ve
affetmek gerekir.
UYGULAMA
▪Niyet ediyorum ( kişinin ismi) aramdaki tüm negatif duygusal bağları
kesmeye ve şifalanmaya deyiniz.
1. Şimdi kendi göbek deliğinizden onun göbek deliğine siyah bir kordon
bağı olduğunu imgeleyin. Siyah olmasının sebebi arada oluşan negatif
duygu ve düşünceler.
2.Şimdi yukarıdan altın renkli şifalı bir ışığın yağmaya başladığını hayal
edin. Elinize altın bir makas alın. Birbirinize olumsuz anlamda bağlı
kalmanıza sebep olan duygu ve düşünceleri kesin. Bu kordonun yere
düşüp kuruduğunu ve toprağa karıştığını hayal edin. Toprak ananın herşeyi
yok etme gücü vardır.
Şimdi üzerine yeşil bir ışığın kalbine doğru aktığını hayal et. Üzerine sevgi
ve şifa yağıyor. Artık şifalandım arındım. Serbest kaldım şükürler olsun 3
kez.
☆Konsantrasyon meditasyonu
Zihnin dikkatinin bir yönde tutulmaya çalışılır. Dikkat dağıldığında tekrar geri
dönülür.
Sevgiyle 💜
5. YÖNTEMLE ÇOK
ETKİLİ NİYET
ÇALIŞMASI:
1- HİKAYE YAZ: Hayalindeki hayatı bir hikaye gibi anlat ama birinci ağızdan
şimdi oluyormuş gibi yaz. (Örn: Yeni evimde çok mutluyum)
3- VİZYON PANOSU YAP: Bir mantar pano veya beyaz tahta al ve üzerine
niyetlerini temsil eden görseller yapıştır. Olumlama cümleleri ve güzel sözler
de ekleyebilirsin.
Hayal panosu dediğimiz şey istediğimiz, düşlediğimiz herşeyin somuta dönüşmüş halidir.
Hayal Panonuzu hazırlama aşamasında;
1. Neler hissediyorsunuz?
2. Neye ihtiyacınız var?
3. Hayatta neyi başarmak istiyorsunuz?bu sorulara cevap verdikten sonra düş panonuzu
yapmaya başlayabilirsiniz.
Hak ettiğimizi düşündüğümüz mutluluk bizim elimizde, bizim zihnimizdedir. Başarmak çok
kolay yada çok zor demiyorum. Sadece bizim elimizde ve seçimlerimizde diyorum.
Doğal güneş ışığı, ruh halini yükselten ve insanları neredeyse anında daha mutlu hissettiren D vitamini üretimini uyarır. Güneş ışığının olumlu güçlerinden
yararlanmak için, panjurları açın ve odaya doğal ışığın girmesini sağlamak için perdeleri geri çekin.
2. Dağınıklığı Giderin
Dağınıklık strese neden olur ve hiçbir şey pozitif enerjiyi stres gibi ezemez. Bir alanın dağınıklığını ortadan kaldırmak, alanın daha sakin ve daha açık
hissetmesine yardımcı olur ve ayrıca artık ihtiyaç duyulmayan şeylerden kurtulmanın faydası amacına hizmet eder.
Bitkileri bir eve dahil etmek düzinelerce fayda sağlar. Daha fazla güzellik katmak için, zambaklar veya orkideler gibi çiçek açan bitkileri tercih edin.
4. Pencereleri Açın
Mümkün olduğunca sık, eve biraz temiz hava girmesi için pencereleri açın. kuş cıvıltıları, yağmur fırtınaları, uzak gök gürültüleri ve sokakta gülen çocuklar gibi
dış mekan sesleri iyi gelecektir.
Bir odaya bir renk patlaması eklemek, alanı hemen daha parlak ve canlı hissettirebilir. Mesela kanepeye birkaç parlak yastık yerleştirin veya yatağın üzerine
güzel bir yorgan örün. Rengin ruh halini etkilediği klinik olarak kanıtlanmıştır ve yeşiller, sarılar ve kırmızılar gibi canlı renkler, mutluluk ve enerjiyi anında
olumlu yönde etkileyebilir.
Karanlık ve yetersiz aydınlatılmış bir odanın iç karartıcı ve yakın hissetmesi neredeyse garantidir. Bir oda çok fazla doğal güneş ışığına sahip olmasa bile, aynı
şekilde iyi aydınlatıldığından emin olmak önemlidir.
7. EN ÖNEMLİSİ BU MADDE. Üstünüzde veya evde mutlaka ametist taş bulundurun. Ametist taşın doğal olması lazım. Her ametist taş gerçek değildir. Hem eve
hem size pozitif enerji verecektir.
• 8.Düzenli Mekan Temizliği Yapın tütsü yakın.
Ametist Taşı faydaları: Özellikle öfke kontrolü sorunu yaşamakta olan her yetişkinin bu yöndeki şikayetleri ametist taşı sayesinde azalarak bitme noktasına
geliyor. Kaygı ve stresi kişilerden uzak tutan bu taşlar yaydıkları enerji sayesinde bireylerin çok daha mutlu, pozitif ve zinde olmalarını sağlıyor.
Bilinçaltını Yeniden Programlayabilirsiniz Çalışma 10
Beynimiz, kendini en çok geliştiren ve gelişime en açık organımızdır. Beynimizin üzerinde diğer
organlardan daha söz sahibiyiz. Beynimize nasıl düşünmesi gerektiğini öğretme gereği duymuyoruz.
Beynimiz bu işi plansız olarak gerçekleştiriyor.
10 dakika sessizlik
Bir zihni susturmak gerçekten zordur. İlk defa deniyorsanız daha zordur. Şimdi sessiz bir yer bulun
ve nefesinize odaklanın 10 dakika boyunca hiç bir şey düşünmeden, sadece nefes alışverişinizi
izleyin.
Beyin, bir kere pozitif düşünce üzerine eğitilirse negatif düşünmeyi seçmez.... Sevgimle ❤️
Soru Sormak Çalışma 11
• Benim yolculuğum bu soruyu keşfettiğim ve kendime sorduğum gün oldu.
Yaşamın en büyük keşfi kendine sorulan sorularla açığa çıkar ve size tüm olasılıkların kapısını
aralar, her yeni soru başka bir mucizeyi barındırır.
Nasıl yaratabilirsin ?
Yolu biliyorum .
• Soru ilmin yarısıdır.Hz. Muhammed sav
• Her sabah uyandığınız ilk an size yeni bir gün daha verildiği için teşekkür edin ve daha sonra tüm
kapıların anahtarı olan o soruyu sorun.
• Kendimin ve yaşamımın en mükemmel halini nasıl yaratabilirm ?
• Ve diğer sorularla devam edin (:
• Sadece soru sor kendine cevaplara hayret edeceksin.
Yaşamımda beni sınırlayan bütün duygu ve düşüncelerimin çözülüp yerinin sevgiyle dolması için
neler mümkün?
İlişkilerimde çaba göstermeden kolaylıkla mükkemmel bir uyum yakalayabilmem için neler
mümkün?
Daha sakin huzurlu ve anda olabilmem için bundan başka hangi olasılıklar mümkün?