You are on page 1of 36

TÜRK

DİLİNİN
TARİHİ
GELİŞİMİ II

1
ORTA TÜRKÇE DEVRİ
 10. yüzyılda başlayıp 15. yüzyıla kadar devam eden dönemdir.

 İlk evresi Eski Türkçe ile Orta Türkçe arasında bir geçiş dönemi özelliği gösteren
Karahanlı (Hakaniye) Türkçesi ve Harezm Türkçesinden oluşur.

 Farklı lehçelere ayrılmış olmasına rağmen tek yazılı diline sahip olan Türkçe, 12.
yüzyıldan sonra üç kola ayrılır:  Kuzey (Kıpçak) Türkçesi  Doğu (Çağatay) Türkçesi 
Batı (Eski Oğuz ya da Eski Anadolu) Türkçesi

2
KARAHANLI (HAKANİYE) TÜRKÇESİ
 Karahanlı Devleti, 10. yüzyılda Uygurlara bağlı
g ö ç e b e T ü r k b o y ların d an ayrılan bir sülale
tarafından kuruldu.
 Kaşgar ve Yedisu bölgesine egemen oldular.

 Satuk Buğra Han saltanatında kitleler halinde


İslamiyet’i kabul ederek ilk Mü s l ü ma n Türk
devletini ortaya çıkardılar.

 İslamiyet etkisi altında gelişen Türk edebiyatının ilk


örnekleri Karahanlılar zamanında verildiği gibi
T ü r k dili ü zerin d e A r a p ç a v e Farsça etkisinin
başlangıcı da b u d ö n e me rastlar.

3
KARAHANLI (HAKANİYE) TÜRKÇESİ

 Karahanlı döneminden günümüze Türk dil


ve kültür tarihi bakımından büyük önem arz
eden dört büyük eser kalmıştır.

 Bu eserler aynı zamanda Karahanlı


Türkçesinin günümüze ulaşmış
numuneleridir.

4
KUTADGU BİLİG
 Eserin adı "mutluluk veren bilgi" anlamına gelmektedir.

 11. yüzyılda Yusuf Has Hacib tarafından kaleme alınmış,


1069 yılında tamamlanmıştır.
 İslamî dönem Türk Edebiyatı'nın ilk örneğidir.

 Aruz ölçüsü ve mesnevi nazım şekliyle yazılmıştır.

 6645 beyitten oluşan manzum bir siyasetnamedir.

 Viyana, Fergana ve Kahire olmak üzere üç nüshası vardır.

5
KUTADGU BİLİG
 Alegorik (sembolik) bir eserdir.
 Kün Togdı (adalet-hükümdar), Ay
Toldı (kut-saadet-vezir), Ögdülmiş
(akıl-vezirin oğlu) ve Odgurmuş
(kanaat-akıbet-Ögdülmiş’in arkadaşı)
adlı dört kişinin karşılıklı konuşması
şeklinde düzenlenmiştir.
 Eserde ideal bir insanın özelliklerinin
neler olması gerektiğine, iyi devlet
yönetiminin nasıl olması gerektiğine,
ideal bir yöneticinin özelliklerine dair
bilgiler verilir.
 Bunların yanı sıra iyi bir Müslüman
olmak için neler yapılması gerektiği
anlatılır. Dünyada ve ahirette iyi bir
yaşam sürülmesi için nelere dikkat
edilmesi gerektiği üstünde durulur.
6
DİVAN-I LÜGATİ’T
TÜRK
Eserin adı “Türk dilinin genel sözlüğü”
anlamına gelmektedir.
 1072-1077 yılları arasında
yazılmıştır.

 Eserin yazarı Kaşgarlı Mahmut’tur.

 Türk dilinin ilk sözlüğüdür.

 Araplara Türkçeyi öğretmek


amacıyla yazılan eserde 7500
kelimenin Arapça açıklaması
bulunmaktadır.

7
DİVAN-I LÜGATİ’T TÜRK
Ansiklopedik özellik taşıyan eserde sadece sözcükler ve
anlamları değil, Türk diliyle ilgili önemli kurallar, ses
değişimleri, lehçe farklılıkları, Türklerin yaşadığı
yerlerin adları, ünlü Türk boylarının isimleri, Türk
tarihi ve mitolojisiyle ilgili önemli bilgiler
bulunmaktadır.
 Sözcüklerin cümle içinde kullanılışını göstermek
amacıyla sav, sagu ve koşukları derleyen Kaşgarlı
Mahmut, sözlü edebiyat ürünlerinin günümüze kadar
gelmesini sağlamıştır.
 İslamiyet öncesi sözlü edebiyat ile ilgili elimizdeki en önemli
kaynaktır.  Eserin sonunda Türk boylarının coğrafi
dağılımlarını
gösteren ilk Türk haritası bulunmaktadır.
8
ATABETÜ’L HAKAYIK
 Eserin adı "gerçeklerin eşiği" anlamına gelmektedir.

 Kutadgu Bilig'den yaklaşık 50 yıl sonra yazılmıştır.

 Yazarı Edip Ahmet Yükneki’dir.

 Eser, Muhammed Dâd İspehsâlar Bey’e sunulmuştur.

 40 beyit ve 101 dörtlükten oluşan, aruz vezniyle yazılmış,


m a n z u m bir eserdir.

 Ayasofya Kütüphanesi’nde, Süleymaniye Kütüphanesi’nde,


Topkapı Sarayı’nda, Ankara’da birer adet olmak üzere 4
nüshası vardır.

9
ATABETÜ’L
HAKAYIK
 İnsanların İslam dininin esaslarına
göre terbiye edilmesi için yazılmış
bir ahlak kitabıdır.
 Bir nasihatname özelliği gösteren
eserde Allah'a, Hz. Muhammed'e,
dört halifeye övgü, bilginin
faydaları, bilgisizliğin zararları,
cömertlik, alçakgönüllülük gibi
konularda öğretici bilgiler verilir.
Ayrıca dünya malına önem
vermenin zararlarından ve devrin
düzeninin bozukluğundan
bahsedilir.

10
DİVAN-I
HİKMET
 Hoca Ahmet Yesevi’nin “hikmet”
adını verdiği şiirlerinin toplandığı
eserdir.
 12. yüzyılda yazılmıştır.

 Didaktik bir eserdir.

 Dervişlik hakkında öğütler veren


eserde tasavvufi konular işlenir.
 Bu dünyadan şikayet, cennet ve
cehennem tasvirleri, peygamberin
hayatı ve mucizeleri, ahlak başlıca
konulardır.

11
 12. yüzyıldan başlayarak Hazar Denizi ve Aral Gölü
HAREZM arasında kalan Harezm bölgesinde yaşayan Doğu
Türklerinin geliştirdiği bir yazı dilidir.
TÜRKÇES  Bu dönemden günümüze çoğu dinî ve edebî olmak

İ üzere çok sayıda eser kalmıştır.

12
 Mukaddimetü’l Edeb:

HAREZM  Dîvânü Lûgati’t-Türk’ten sonra Orta Türkçe döneminin


en zengin söz varlığına sahip sözlüğüdür.

TÜRKÇESİNE  Zemahşerî tarafından 1127-1144 yılları arasında pratik


bir sözlük tertibinde yazılmıştır.
AİT ESERLER  Arapça kelime ve ibarelerin altına Harezm Türkçesi,
Farsça, Hârezmce, Moğolca, Çağatayca, Osmanlıca gibi
dillerde karşılıkları yazılmıştır.

13
 Kısasu’l Enbiya:

HAREZM  «Peygamber Kıssaları» anlamına gelmektedir.

TÜRKÇESİNE  Rabguzî’nin yazdığı eser, Arapçadan Farsçaya yapılmış


bir tercümenin Türkçeye uyarlanmasıdır.

AİT ESERLER  Eserde; Kur ’an-ı Kerim’de adı geçen peygamberlere ait
kıssaların yanı sıra Hz. Muhammed, dört halife, Hz.
Hasan ve Hz. Hüseyin’e ait menkıbeler de vardır.

14
 Hüsrev ü Şirin:

HAREZM  Eser, aslında 12. yüzyılda Genceli Nizamî adlı bir Türk
tarafından Farsça yazılmış bir mesnevidir.
TÜRKÇESİNE  Sasanî hükümdarı Hüsrev ile Ermeni kraliçesi Şirin

AİT ESERLER arasındaki aşk hikâyesini anlatır.


 1341-1342 yılları arasında bu eser Kutb mahlaslı bir Türk
şairi tarafından Harezm Türkçesine çevrilmiştir.

15
HAREZM  Muhabbetnâme:
TÜRKÇESİNE  1353’te Harezmî mahlaslı bir Türk şairi tarafından

AİT ESERLER yazılan manzum bir eserdir.

16
 Nehcü’l Feradis:

 Eserin adı «Cennetin Açık Yolu» anlamına gelmektedir.


HAREZM 

Kırk hadis türünde mensur ve hacimli bir eserdir.
1358 yılında Mahmut bin Ali tarafından yazılmıştır.
TÜRKÇESİNE  Hz. Muhammed’in faziletleri ve hayatı; dört halife, ehl-i
beyt ve dört mezhep imamıyla ilgili bilgiler; Allah’a
AİT ESERLER yaklaştıracak ameller ve İslam’a göre yapılmaması
gerekenler eserin içeriğini oluşturan konulardır.

17
HAREZM  Muînü’l Mürîd:

 Arapça bilmeyen Türkmenlere İslâm fıkhını ve tasavvufu


TÜRKÇESİNE öğretmek amacıyla yazılmıştır.

AİT ESERLER  İslâm mahlaslı bir şair tarafından 1313 yılında kaleme
alınmıştır.
 900 beyitlik manzum bir eserdir.

18
KUZEY (KIPÇAK)
TÜRKÇESİ
 Kıpçaklar Doğu Avrupa – Batı
Sibirya bozkır alanlarından oluşan
ve Arap kaynaklarında «Deşt-i
Kıpçak», batı kaynaklarında ise
«Comania» adıyla geçen bölgede
150 yıl boyunca egemen olmuşlardır.

 Kıpçak Türkçesi, Harezm Türkçesi


ile beraber Karahanlı ve Çağatay
Türkçeleri arasında bir geçiş
dönemini temsil eder.

19
KUZEY (KIPÇAK)
TÜRKÇESİ

 Karadeniz limanlarından toplanıp


Mısır’da köle olarak satılan
Kıpçaklar, bir süre sonra orduya
hâkim olarak Memluk Devleti’ni
kurmuşlardır.

 Bu yüzden Kıpçak Türkçesinin pek


çok eseri aslında güneyde, Mısır
ve Suriye’de verilmiştir.

20
KIPÇAK TÜRKÇESİNE AİT
ESERLER

 Codex Cumanicus:

 Kuzey Türkçesinin en önemli eseridir.

 Avrupalı rahip ve tüccarlar tarafından,1303 yılında, Kırım’da


yazılmıştır.

 İtalyanlar tarafından derlenen bölüm içinde bazı gramer


kurallarını da barındıran Latince-Farsça-Kıpçakça bir sözlüktür.

 Almanlar tarafından derlenen bölüm biri Kıpçakça-Almanca,


diğeri Kıpçakça-Latince olmak üzere iki kısımdan oluşur.

21
 Gülistan Tercümesi:
 1391 yılında Seyfi Sarayi tarafından Şeyh Sadi’nin
eserinden tercüme edilmiştir.

KIPÇAK 


Kitâbü’l İdrâk li-Lisâni’l-Etrâk:
Türkçeyi öğretmek amacıyla Ebû Hayyan tarafından,

TÜRKÇESİNE 1312 yılında yazımı tamamlanmış bir sözlük ve gramer


kitabıdır.

AİT ESERLER  Kitâb-ı Mecmû-ı Tercümân-ı Türkî ve Acemî ve Mugalî:


 1343 yılında Halil bin Muhammed el-Konevî adlı bir Türk
tarafından yazılan bir sözlük ve gramerdir.
 Et-tuhfetü’z-Zekiyye fi’l-Lugati’t-Türkiyye:
 Yazarı ve yazıldığı yer bilinmeyen Arapça-Türkçe bir
sözlük ve gramer kitabıdır.

22
 El-Kavânînü’l Külliye li-Zabti’l-Lugati’t Türkiyye:

 15. yüzyılda, Arap dilinde yazılmış bir Türk grameridir.

KIPÇAK 


Minyetü’l Guzât:

Arapçadan Türkçeye çevrilmiş bir binicilik kitabıdır.


TÜRKÇESİNE  Baytaratü’l Vâzıh:

AİT ESERLER  Arapçadan tercüme edilmiş atlar ve veterinerlikle ilgili


bir kitaptır.
 Kitâb fî-İlmi’n-Nüşşâb:
 14. yüzyıl sonlarında Arapça eserlerden derlenerek
Türkçeye çevrilmiş, okçulukla ilgili bir kitaptır.

23
 15. yüzyıl başlarından 20. yüzyıl başlarına kadar devam eden bir
sahadır.

DOĞU
 Batı Türklüğünün sınırlarını çizen Karadeniz, Kafkas Dağları, Hazar
Denizi ve Orta İran’ın kuzey ve doğusunda kalan ve Müslüman
olan bütün Kuzey ve Doğ Türklüğü 20. yüzyıl başlarına kadar bu

(ÇAĞATAY) yazı dilini kullanmıştır.


 Bu sahadaki tek istisna Kırım Hanlığı’dır. Hanlık Osmanlı

TÜRKÇESİ 
hâkimiyetine girdikten sonra Osmanlı Türkçesini kullanmıştır.

Çağatay Türkçesi, İslamiyet’in iyice yaygınlaşıp yerleşmesinden


dolayı Arapça ve Farsça unsurların çokça görüldüğü bir sahadır.

 Bu açıdan Osmanlı Türkçesiyle benzerlik gösteren Çağatay


Türkçesi, büyük bir edebiyat, bilim ve diplomasi dili olması
bakımından da Osmanlı Türkçesine yakındır.

24
 Çağatay Türkçesinin şekillendirdiği Çağatay Edebiyatı üç
devre ayrılır.
 Klasik Öncesi Devir: Oluşma dönemidir. Önemli yazar ve
şairlerinden bazıları Sekkâki, Haydar Harezmî, Lûtfî, Atâî ve
Ahmedî’dir.
DOĞU  Klasik Devir (Nevâyî Devri): Çağatay Türkçesinin en büyük şair
ve yazarı olan Ali Şir Nevâyî’nin eserlerinin ön plana çıktığı

(ÇAĞATAY) 
dönemdir.
Nevâyî, tüm Türk edebiyatı için çok önemli bir isimdir. Otuzun

TÜRKÇESİ
üzerindeki eserleriyle Türkçenin gelişmesine önemli katkı
sunmuştur. İlk hamse şairi olduğu gibi edebiyatımızdaki ilk
şairler tezkiresinin de yazarıdır.
 Klasik devrin diğer önemli sanatçıları arasında en çok
bilinenleri Hüseyin Baykara ve Babürşah’tır.
 Klasik Sonrası Devir: 1600 yılından sonraki devredir. Bu
dönemin en önemli ismi Ebülgazi Bahadır Han’dır.

25
 Mecalisü’n Nefais:

ALİ ŞİR  Türkçe kaleme alınmış ilk şuara tezkiresidir. Eserde 461
şairin hal tercümeleri ana hatları ile belirtilip yer yer

NEVÂYÎ’YE şairlikleri ve meziyetleri hakkında bilgi verilmiştir.


Nevâî’nin, söz konusu ettiği kimseleri şiir kabiliyetleri

AİT yanında insanî ve ahlâkî meziyetleriyle de değerlendirmesi


dikkat çekicidir.

ÖNEMLİ  Muhakemetü’l Lugateyn:


 Türkçeyle Farsçayı karşılaştırarak Türkçenin Farsçadan

ESERLER üstün olduğunu anlatan bu eser, dil tarihi bakımından


özellikle anılmaya değer niteliktedir.

26
 Babürname:

ÇAĞATAY  Babür İmparatorluğu’nun kurucusu olan Babürşah


tarafından yazılmıştır.

TÜRKÇESİNE  Sade bir dili olan eser anı türünün edebiyatımızdaki ilk
örneğidir.
AİT ÖNEMLİ 

Şecere-i Terâkime:
Ebülgazi Bahadır Han tarafından yazılmıştır.

ESERLER 

Oğuzname’nin Çağatayca varyantıdır.
Oğuz Kağan’dan sonraki efsanevî Türk-Oğuz tarihinin
öğrenilebildiği önemli bir kaynaktır.

27
BATI TÜRKÇESİ
(ESKİ OĞUZ VEYA ESKİ ANADOLU TÜRKÇESİ)
 Hazar ’ın güneyinden batıya uzanan ve Azerbaycan (Kuzey Azerbaycan ve Güney Azerbaycan), Anadolu, Adalar,
Rumeli, Irak ve Suriye’de konuşulan Türkçeye Batı Türkçesi denmektedir.

 Türkçenin iki büyük kolundan biri olan bu yazı dili, Türklüğün en büyük ve en verimli yazı dilidir.
 Türkçenin diğer yazı dillerine göre en çok gelişme gösteren koludur.

 Batı Türkçesinin ilk dönemine Eski Oğuz Türkçesi ya da Eski Anadolu Türkçesi denilmektedir.

 B u d ö n e m 12. yüzyıl sonlarında başlar ve 15. yüzyıl sonlarında tamamlanır.

 16. yüzyılda Batı Türkçesinin Osmanlı Türkçesi dönemi başlar.

28
BATI TÜRKÇESİ
(ESKİ OĞUZ VEYA ESKİ ANADOLU TÜRKÇESİ)
Eski Anadolu Türkçesinin örneklerine çoğunluğu Arapça ve Farsça yazmayı tercih etmiş olan
şairlerin eserlerindeki belli bölümlerde rastlamak mümkündür.
 Mevlânâ’nın divanında yer alan 33 beyit,
 Sultan Veled’in eserlerindeki Türkçe beyitler,
 Ahmet Fakih’in Çerhname’si,
 Şeyyad Hamza’nın Yusuf u Züleyha’sı,
 Hoca Dehhani’nin eserlerindeki Türkçe beyitler
 Ayrıca Gülşehri, Ahmed Paşa ve Hoca Mesut’un şiirlerindeki Türkçe bölümler, dilimizin bu
evresinin örnekleridir.

29
BATI TÜRKÇESİ
(ESKİ OĞUZ VEYA ESKİ
ANADOLU TÜRKÇESİ)
 Eski Anadolu Türkçesinin esas temsilcisi Yunus
Emre’dir.
 Şiirlerini h em aruz hem hece ölçüsüyle yazan
Yu n u s Emre, tasavvufun heyecanını derinden
duymuş, sade ve akıcı bir dille şiirlerine
aktarmıştır.
 Türk şiirinin en lirik şairlerinden biridir.
 Divanı dışında Risaletü’n Nu s h i y y e adını
taşıyan didaktik bir eseri d ah a vardır.

30
• Yunus Emre, 700 yıl öncesinden günümüze
uzanan bir dil köprüsü, insandan insana
uzatılmış sevgi, kardeşlik, hoşgörü elidir.
Aradan geçen bunca zamana rağmen bugün
bile insanlığa hâlâ söyleyecek sözü olan bir dil
ve gönül ustasıdır. Bu yüzden onun hayatı,
kişiliği, düşünceleri, tasavvufa getirdiği derinlik
ve evrensel insan sevgisinin doğru bir biçimde
bilinmesi son derece önemlidir
• Yunus Emre’nin çağı zaman dilimi olarak, Anadolu Selçuklularının sonu ile
Osman Gazi devirlerini içine almaktadır.
• Bu devir Anadolu’sunda istilâlar, isyanlar ve yerleşme sıkıntıları ile çeşitli
sosyal rahatsızlıkların ve iç huzursuzlukların boy gösterdiği bir manzara
hâkimdir.
• Haçlı seferleri, Moğol akınları, Babai ve Cimri isyanları, saltanat kavgaları,
huzursuzluğu ve maddi sıkıntıları doğuran başlıca amiller olarak görülebilir.
• Mehmet DEMİRCİ
DEDE KORKUT
KİTABI
 Yalnız Eski Oğuz Türkçesinin değil
bütün Türk dil ve edebiyatının en
büyük eseridir.
 Eserin tam adı “Kitab-ı Dedem
Korkut Alâ Lisan-ı Tâife-i
Oğuzan”dır.
 15. yüzyıl sonları ve 16. yüzyıl
başlarında Anadolu’da yazıya
geçirildiği tahmin edilmektedir.
 Eser bir önsöz ve 12 hikâyeden
oluşmaktadır.

31
DEDE
KORKUT
KİTABI
 Yazarı belli olmayan hikâyelerin
ikisinde Oğuzların kendi iç
mücadeleleri, ikisinde doğaüstü
varlıklarla mücadeleler,
sekizindeyse Hristiyanlarla
yapılan savaşlar anlatılmaktadır.
 Her bir hikâye tek başına
bağımsız bir anlatı olmak üzere
tümünü bir bütün olarak
d ü ş ü n mek d e mü mk ü n dü r.
 Bir bütün olarak ele alındığında
hikâyelerin konusu maceraları,
yaşayışları ve dünya
görüşleriyle Oğuz Türkleridir.

32
DEDE
KORKUT
KİTABI
 Hikâyelerde aile ve ahlak
kavramları belirgin şekilde
işlenmiştir.
 Hikâyeler birer destan özelliği
gösterir ve kahramanlık
teması yoğun olarak işlenir.
 Epik bir eserdir.
 Büyük bir bölümü düzyazı
olarak oluşturulmuştur.
 Eserdeki olayların anlatıcısı ve
b aş kah raman ı D e d e Korkut’tur.
33
 KAYNAKÇA
Türk, V. (2015), Türk Dilinin Gelişimi ve Tarihsel Dönemleri, Türk Dili I (Ed. Macit & Cavkaytar), Anadolu
Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi Yayınları, Eskişehir.
 Güneş, S. (1997), Türk Dili Bilgisi, DEÜ Rektörlük Matbaası, İzmir.

 Ercilasun, A. B. (2015), Türk Dili Tarihi, Akçağ Yayınları Yayınları, Ankara.


 www.wikipedia.org
• BİZİM YUNUS Mustafa ÖZÇELİK-Mehmet DEMİRCİ

34

You might also like