You are on page 1of 281

ule Yksel ENLER HUZUR SOKAI TMA Basm Ticaret ve Sanayi Anonim irketi TMA YAYINLARI: 46 ROMAN SERS:

25 Kapak: Kenan zcan Dizgi: Kare Ajans Bask: ' Ziya Ofset 504 03 58 Cilt: Sistem Mcellithanesi Bask Tarihi: Mart-1993 ISBN: 975-7544-87-6 TMA YAYINLARI P.K. 50 Sirkeci/STANBUL Ticarethane Sk. 41/2 34410 Caalolu/STANBUL Tel: 513 84 15 - 513 32 42 Fax: 512 40 00 TMA YAYINLARI STANBUL 1993 ule Yksel ENLER 1938 Mersin doumlu. Kalabalk bir ailenin iinden geldiinden iddetle arzu etmesine ramen yksek tahsil yapamayarak renimini yarda brakmak zorunda kald. Kendi kendini yetitirerek 1958'de yaz hayatna balad. eitli gazete ve dergilerde almalar neredildi. 1965'ten sonra slm mcadelede yerini alarak seri konferanslar verdi. Yaz ve konumalar nedeniyle hakknda ok sayda dava ald. 1971'de Cumhurbakanna hakaret suundan mahkm oldu. Yaynlanm Eserleri: - Huzur Soka - Uygarln Gzyalar - Kz ve iek - Genliin Izdrab - Hidayet - Bize Ne oldu? - Duyular -Ylanla Tilki - slm'da ve Gnmzde Kadn - Herey slm in BRNC BLM stanbul'un kenar semtlerinden birinde krk dkk, irili ufakl ahap evlerin sraland dar ve kk bir sokakta balamt her ey. Yamur yiye yiye^ tahtalar anm, her rzgr esite yklverecekmi intiban uyandran, krlan camlarn yerine sararm gazete ktlar yaptrlm, rengi solgun, yer yer yamal, basma perdeli evleri ile "Huzur Soka"nn ilk bakta fakir bir sokak olduu anlalrd... Sakinleri, kanaat ve huzur iinde yaayan, zenginlik ve debdebede gzleri olmayan m'min ve mtevazi kimselerdi.. Bu mtevekkil, asil insanlar, btn fakr- u- zaruretlerine ramen yaay tarzlarndan gayet memnun, iinde bulunduklar hayat artlarndan dolay da o derece msterihtiler... a Bu sokak, deta yllarn tahribat ile asl vehesini kaybetmi, maddeci ve materyalist insanlarn hrs ve ihtiraslar zerine ysa edilmi, yeni ve modern stanbul'un bir paras deil de, osmanl devrinin, btn incelik ahlk ve faziletlerini sinesinde yaatan ve sanki u tefessh etmi cemiyetle btn balarn koparm asude bir keydi... Herkeste kkl'bir gnl birlii vard... Herkes birbirine kar sonsuz bir sevgi, defin bir muhabbet, samimi bir kardelik,, candan bir ballk duyard... Komuluk mnasebetleri ylesine kuvvetliydi^ki, airin: "Ferde rci sadmeden efrd olurmu lerzedr." Dedii gibi, sokak sakinlerinden bir kiiye veya aileye gelen herhangi bir musibet ve felket, btn sokan derdi ve elemi olur, felketzedeye yardmc olmak, onu teselli etmek, derdine derman olmak iin herkes birbiriyle gz yaartc bir fazilet yarna giriirdi../ ayet musibet hastalk ise, .elbirliiyle tedavisine allr, ameliyat mucib hl karsnda ameliyat creti bir anda toplanr, hasta en mkemmel hastahanede ameliyat ettirilir, hastann evi deta bir il deposu haline getirilirdi...

Dkkn soyulan hs, zlmeye dahi vakit bulamazd. Zira zayf btelerine ramen Huzur Soka sakinleri, yine bir anda aralarnda topladklar paralar kk bir sermaye hline getirir, dkkn iin lzumlu malzemeleri derhal temin ederler ve kardelerinin yzn gldrrlerdi... Evi yanan ahsn evi de, esiz bir yardmlama ve gayret neticesi, eskisinden de mkemmel bir tarzda, eyalar ile birlikte en ksa, zamanda kendisine hediye edilirdi. Sokak sakinlerinden birinin kz evlenecei zaman, btn komu gen kzlar ve hanmlar, onun ehizini hazrlamak iin seferber olurlar, dantelli yatak takmlar, oyal yemeniler, nakl rtler ve srmal seccadelerle sasdn hazrlarlar, hayr dualarla onu gelin ederlerdi... Bu sokakta herkesin, ateten ekinir gibi ekindii ve en ziyade nefret ettii ey, dedikoduydu... Hi kimse, hi kimsenin arkasndan konumaz, kimse birbirini ekitirmeye tevessl etmezdi... Herkes birbirinin kusurunu ho- grr, aybn yzne vurmazd. ekememezlik, hased, kskanlk ve rekabet gibi hisler, bu faziletli insanlarn kalbinde yer bulamyordu bir trl... nk herkes kardeinde, komusunda olan yksek meziyetle iftihar ediyor, onun meziyetini, kendi meziyeti olarak kabul ediyordu... Hsl, sm ahlk ve yaayma topyekn ifls ettii u bozuk cemiyet iinde bu sokak, tesand, f"avr;, ittihad, ittifak ve uhuvvetin bideletii bir fazilet, bir asalet, bir ecaat ba, kalbleri birbiri iin arpan fertlerden mteekkil sarslmam bir aile ocayd... Gn, her sabah byle balard Huzur sokanda... Gecenin btn mahremiyetini kaln ve koyu bir perde gibi sinesinde gizleyen zifiri karanlklar, fecre yakn saatlerde gitgide alr ve gecenin bu son saatleri, perdeleri smsk rtlm ahap evlerin zerine ak mavi bir tl gibi iner, ortalk sihirli bir gzellik iine brnverirdi.. te byle sabahlardan birinde Huzur Soka... Etraf, henz alaca karanlk... afak, skmek zeredir... Biraz sonra bu kk ve sakin soka, her sabah olduu gibi lhut bir ses kaplyacak ve Huzur Sokanda gnn ilk hareketleri balam olacak... Mahallenin herkes tarafndan sevilen, hrmet edilen nur yzl ve umum kltr yksek, engin bilgili mezzini Sadi Hoca, ke bandaki kk caminin erefesi krk minaresinden, sesinin btn ulvliiyle uykuda olan semt sakinlerini sabah namazna davet edecek.. Ve.. Huzur Sokanda kaplar bir bir alacak... Yalsyla, genciyle btn erkekler, yzlerinden o hi eksik etmedikleri mes'ut te-bessmleriyle hep bir istikamete doru ynelecekler... te, nitekim o tatl, o lhut ses, muhiti scak bir ana efkatiyle kucaklamaa balad... Sadi Hocann Sab makamndan okuduu yank ve ili sabah ezan, ince bir tl gibi ortal rten alaca karanl delercesine dalga dalga, perde perde gklere ykselmekte... "Esselt hayrn minennevm! Esselt hayrn minennevm!..." "Namaz uykudan hayrldr! Namaz uykudan hayrldr!..." Huzur Sokanda bu sese, bu ilah davete icabet etmeyen kimse yoktu. Bu ulv sesle, bu ilh davetle uyanan herkesin evinde birer birer klar yanmaya balar, naln tkrtlarnn, su krtlarnn sesi, sokaa mnevi bir musikinin nameleri gibi yaylrd.. Nitekim, ezan bittikten bir mddet sonra ahap evlerin demir halkal kaplar, bir bir almaya ve darya bir ka orta halli olan mstesna olduka fakir, fakat temiz kyafetli, temiz yzl gen- yal erkekler kmaa baladlar... Her zaman olduu gibi, camiye gitmek zere evinden en erken kan, yine Bekir Aa olmutu. Orta yal, halim- selim bir adam olan Bekir Aa, inaatlarda, amelelik yaparak nafakasn temin ederdi. Ters evrilmi kasketi, krmzmrak yz, derinden glen efkat dolu gzleri ve hele hele mali durumunun hi de iyi olmamasna ramen elinin haddinden fazla akl ile herkesten ziyade ocuklarn sevgili-siydi Bekir Aa... Her akam eve dnnde sokaktaki btn ocuklara ikolata, sakz, leblebi, ekirdek gibi yiyecekler, onlarn houna gidecek balon, lstik top v.s. gibi ufak tefek oyuncaklar datrd.

Yeil yal boyalar yer yer dklm olan, tek katl kk bir evin alan kapndan kan, nur yzl sevimli ihtiyar ise, sokaktaki 7 kedilerin sevgilisi, sayac Hayri Dedeydi. Hayri Dedenin de akam st i dn sokaa girii grlecek manzarayd dorusu.. Daha sokan banda grnr grnmez, nerden haber alrlar, nasl sezip grr!**---linmez, bir anda sokan sar, beyaz, arap, tekir, btn gemleri Hayri dedenin etrafn sarar, hoplayp zplamaya balarlarda O da, elindeki paket paket ikembeleri ve cierleri byk bir ne'e ve keyifle etrafnda miyavlya miyavlya fr dnen kedilere datr ve biarelerin karnlarn doyurmadan eve adm atamazd... Kaplar tek tek almaya devam ediyor... te kabzmal Sedat bey! te bakkal Mehmet efendi! te simiti Sadk. Her sene olduu gibi snfm bu sene de iftiharla.geen orta okul son snf talebesi Nedim. Manav Necati.. Marangoz Halil usta... v.s.... Kapdan kan ahslar, sa ellerini gslerinin zerine koyarak: "Selamn Aleykm" diye dier komularyla selmlap be kiilik gruplar halinde ayn istikamete doru ilerlemekteler... Hepsinin de yzleri nur nur, l l. Mesut, bahtiyar, gamsz, kedersiz insanlar hepsi de... Acaba niin sokak sakinlerinin "konak yavrusu" ismini taktklar, kaplar ve saaklar oymal, ilemeli, pencereleri pancurlu, iki katl, eski fakat sevimli evin kaps hl kapalyd?.. Fakat hayr, hayr!.. O kapnn Sabah namaz vaktinde alp kapanmad hi bir gn olmamt. u halde bugn de alacak ve o ab-destli ayaklar her sabah olduu gibi bu sabah da kedeki camiye doru ynelecekti... Ve ilemeli eski tahta kap, tatl bir gcrt ile ald. Kapnn eiinde tl pantolonu, kolal gmlei ile tertemiz kyafetli, temiz ve asil ehreli, gzel, yakkl ve nezih bir gen belirdi. Huzur Sokann ar bal ve efendi delikanls, Bill... Bill, yksek tahsilini istanbulniversitesi Kimya Fakltesine devam ederek tamamlamaktadr. O ahlk, terbiyesi, alkanl ve yksek imanyla Huzur Sokandaki kz sahibi btn anne ve babalar iin yegne damat namzedi, balarnda tertemiz oyal yemenilerle perde arkalarnda ehiz ileyen btn gen kzlarn hayllerinde yaattklar ve istikbl iin -mit besledikleri ideal bir e, biricik annesinin ise zerine titredii, terbiyeli, itaatli, hayrl bir evld olarak Huzur Sokann gzbebei sanlan, sevilen, her bakmdan mkemmel ve mstesna yaradll bir gentir. Maneviyata olan sonsuz ballndan dolaydr ki, fevkalade stn basan gsterdii derslerinin yannda Allah'n byk- kk, gen- yal, cahil mnevver ayrd etmeksizin her mslmana farz kld be vakit namazn da asla ihml etmemekte, hatt sesinin ok gzel oluundan dolay Sadi Hocann ve muhitinin srarlar zerine ke bandaki kk mescidin tek eref eli minaresine karak ok kere sabah ve yats vakitlerinde yank sesiyle ezan da okumaktadr. nsann, onu dinlerken, slm'n ilk mezzini Bill- i Habe'yi hatrlamamas imkanszdr... Bill, kapnn eiinden admn atmadan evvel her sabah olduu gibi, kapnn yanna kadar gelerek kendisini hayr dua ile camiye uurlayan beyaz namaz rtl annesinin elini ve yanaklarn scak bir sevgi ve hrmet hissiyle pt... Sonra cemaate yetiebilmek iin koarcasna evden ayrld... Alaca karanlk iinde ilerliyen silueti kld, kld ve nihayet sokan dibinde, kede gzden kayboldu.. Caminu nne gelince, ieriye girmeden, yle bir durdu. Kendisine kck yalarndan beri e'fkat kucan aan bu riyasz dost kapy, sevgi ve muhabbet ykl gzlerle bir mddet seyretti. Her zaman byle yapard o. Adetiydi ocukluundan beri; bu kk, minyatr yaph sevimli camiye her, geliinde, sanki ilk defa gryormu gibi uzun uzun her yann tetkik eder, hayran hayran seyrederdi onu... Eildi, ayakkablarnn balarn zd, eline ald ve delikleri iti-" na ile annesi tarafndan, rlm temiz oraplar ile darda kapnn nnde serili olan hasrn zerinden geerek, caminin yeil mein rtl kapsn kaldrd,

usulca szld ieriye. Henz namaza balanmamt... . Bill'n giriiyle cemaatte tatl bir dalgalanma, bir kprdan oldu. Herkes, ona kendi yannda yer vermek iin. can atyor, eliyle "Buraya, buraya gel" mnsnda iaretler yapyordu. Bill'i, yllardr hi eksilmeyen, bilkis hergn biraz daha artan bu samimi sevgi martmam, komularnn bu sevgi ve tevecch onu, gnden gne daha ziyade olgunlatrm ve derin bir tevazua yneltmiti. Herkesin gnln almak istercesine bu gn de yine tatl tatl tebessm ederek, ba ile herkesi selmlad ve en arka safta, simiti Sadk'n yannda snneti klmak zere namaza durdu. " 77 C: ZT "O C: 3 O - SC/3 65 O amin zere 63> 3 err o m < daha faideli grrd. Bunun iin okuduu kymetli eserdeki gzel szleri, imanl bir ressam arkadana, byk boy kartonlar zerine yazdrarak, odasnn en kymetli eyas olarak camlatp, geni ve yaldzl ereveler iinde, duvarlarn bu veciz, yksek iman hakikatleri ile tezyin etmiti. te imdi de; zeri eitli kitaplarla ykl komidinin stnde, asl duran levhann nnde... Sanki onu ilk defa gryor, ilk defa okuyor: "Hayatn lezzetini ve zevkini isterseniz,hayatnz iman ile hay atlandrnz, feraizle (farzlarla) zinetlendiriniz. Ve gnahlardan ekinmekle muhafaza ediniz." Sonra bir baka levhann nnde durdu ve en mahir bir ressamn frasndan km, ahane manzaral bir tabloyu seyreder gibi gzlerini levhadaki yazlar zerinde gezdirmeye balad. "Ey zevk ve lezzete mbtel insan! Hakiki zevk, elemsiz lezzet, kedersiz sevin ve hayattaki saadet, yalnz imandadr. Ve iman hakikatleri dairesinde bulunur. Yoksa dnyev bir lezzette ok elemler var. Bir zm tanesini yedirir, on tokat vurdurur gibi hayatn lezzetini karr..." Bir resim sergisini geziyormuasna yava yava ve teker teker srayla tablolar dolamaya devam etti. u anda nnde durduu levha, onun en sevdii levhayd. Yksek sesle, ar ar kelimelerin zerine basa basa okudu: . "Ey nefis! Bil ki, dnk gn senin elinden kt. Yarn iin ise, elinde sened yok ki, ona maliksin. yle ise hakiki mrn, bulunduun gn bil. Lakal gnn bir saatini, ihtiy akesi gibi, hakiki istikbal iin tekil olunan bir sanduka- i Uhreviye (Ahiret sand) otan bir mescide veya bir seccadeye at. Hem bil ki: Her yeni gn sana, hem herkese bir yeni alemin kapsdr. Eer namaz klmazsan, senin o gnk alemin zulmtl (karanlk) ve perian bir halde gider. Eer namaz klsan, o namazn ile, o lemin Sni- i Zlcelline mteveccih olsan, birden sana bakan lemin tenevvr eder - nurlanr - deta namazn, bir elektrik lambas ve namaza niyetin onun dmesine dokunmas gibi o alemin zulmtn (karanln) datr.." Ruhunda yeni yeni bahar iklimleri alyordu sanki Bill'in.. Blbl, gl grd zaman nasl en gzel namelerle serenada 12 balarsa, o da levhalarnn nne her geiinde byle coar, ahenkli okuyula sanki onlara, kendisine iman ve fazilet duygular alayan bu levhalara kar olan sevgi ve muhabbetini izhara alrd. te kendisine hayat yolunu izen bir baka levha: , "Elde Kur'an gibi bir mucize- i baki varken Baka burhan aramak aklma zaid grnr. Elde.Kur'an gibi bir burhan- hakikat varken, Mnkirleri ilzam iin gnlme sklet mi gelir?" Nihayet ince ve kk bir erevede yazl olan u tek cmlelik levhann nne geldi. Levhada: "Ey kendini insan bilen insan! Kendini oku." yazlyd... Her nedense Bill, en ziyade bu tek cmlelik kk levhann nnde durdu. Sanki zerinde sahifeler dolusu yaz varm gibi, gzlerini levhann zerinden uzun mddet ayramad.. Zihninin uyutuunu, beyninin karncalandn hissediyordu, arkasn levhaya dnp, tahta divana doru yrrken, azndan bir kere daha ayn szler

dkld: "EY KENDN NSAN BLEN NSAN. KENDN OKU!.." Annesinin ehizinden kalma, ykana ykana rengi solmu, kana-vie ili iki yast st ste koyarak, tahta divann zerine arka st uzand. ki elini bann alnda kenetledi, gzlerini tahta oymal tavana dikti, dnmeye balad. "KENDN OKU!.." hitabndaki ince manay uzun uzun tefekkre koyuldu. nsann kendini okuyabilmesinin, mutlak surette iman ziyasna, iman nuruna ihtiyac vard. nk btn srlar o nur, o ziya ile zlebilirdi ancak. "Ohh!.." diye derin bir nefes ald. Dudaklarnda mesut bir tebessmle gzlerini yumarak, Allah'a hamd- sena etti. Kendisini iman nurundan, iman ziyasndan mahrum etmedii iin, Rabbine kar kalbi bir kere daha minnet ve kranla doldu... Kalbindeki imann nuru ve ziyas ile, ok zaman yapt gibi bkere daha kendine bakt. Vcudunu dnd. Sabahn ruha serinlik verici tatl sessizlii iinde kalbinin vuruunu derinden derine dinledi. Sonra damarlarnda mtemadiyen deveran eden kan. Sonra mide, barsak, akcier, karacier, bbrek, safra, v.s. gibi i vcud organlarndaki, milyarlarca al ve ak yuvarlardaki hayretnm faaliyet. Sonra 13 btn organlarn idare merkezi olan beyin.. Sonra akl, ruh, his ve dnce gibi elle tutulup, gzle grlemeyen letaif. Sonra dnya gzelliklerinin temaas iin dnyaya alan iki kk pencere... Kulaklar, burun, az, eller ve ayaklarn ayr ayr vazifesi!...' Vcud... nsan vcudu... Ne muazzam, ne hassas bir makine... Ya bu makinenin mhendisi, ustas ? Vcud... nsan Vcudu. Her sahifesi binlerce hikmetle dolu, en esiz bir kitap. Ya o kitabn ktibi?.. Vcud... nsan Vcudu... Her zerresi ayr bir motifle ilenmi, ne ince bir naklar manzumesi... Ya o naksn nakka?.. Vcud. nsan vcudu. Hi bir mimarn, hi bir mhendisin, hi bir ustann, hi bir san'atkrn ve dnyadaki hi bir kudretin meydana getirmeye muktedir olamad, ne byk, ne ince ve ne ahane bir san'at eseri. Peki, ya onun san'atkn?.. Evet, evet... Demek insan, kendi vcuduna iman nuru ile baksa, kendini okuyor, kendi mahiyetini kefedebiliyordu. Hem yalnz kendini deil, o nur, o ziya ile bil vesile hakiki sahibini yani Rabbn, yani Hlk'n, yani kendisine vcud libasn giydiren ve akl, kalb, ruh, irade ve dnce gibi yksek letaifle mahlukatn en ereflisi en ycesi, en mkerremi klan Yaradanm da buluyordu. Kinat kitabnn sahife-leri, hep o nurla, imn nuruyla teker teker alp, okunuyordu insanolunun nnde. Nebatlar, hayvanlar ve nihayet insanlar, gzlerinin nnde bir bir resm- i geit yapmaya balad. Kalbi, tatl bir haz, ulv bir rperti ile arpyordu. Mtebessim dudaklarnn arasndan gayr- i ihtiyar Yu-nus'un: "Yaratlm ho grdm, Yaradan'dan tr." msra' dkld... Man iklimlerindeki bu tefekkr seyahat, ruhuna lhi ne'eler katm, vcudu tatl bir rehavetle bir ty hafifliine brnmt. Kendisini bu tatl haletten , oda kapsnn o in gcrts uyandrd. Gzlerini at, bakt: Alan kapnn eiinde, elinde ii kahvaltlkla dolu yer sinisi olduu halde, annesi duruyordu. Uruna btn hayatn vakfedecek kadar sevdii, fedakar, vefakar, sevgi ve efkat abidesi biricik annecii... Bill, aniden, o her zamanki terbiyeli, efendi haliyle ayaklarn toplad, yerinden doruldu. Bir nda, dalm olduu mna leminin 14 tatl sarholuundan byk bir maharetle syrlarak kotu ve ne'eli bir sesle: ' Boyunca evladn varken o tepsiyi tamak sana m dt. Benjm fedakar anacm? Diyerek annesinin elinden tepsiyi kapt, yere koydu. Tepsinin kenanndaki eski kareli sofra rtsn kilimin stne yayarak, tepsiyi ortasna koydu. Dorulup

ban kaldrdnda, odann ortasnda annesi ile yz yze geldiler. Kadnn gzleri yal yalyd. Ana- oul, bir an baktlar. Sonra Bill, olanca sevgi ve muhabbetiyle annesinin boynuna sarld: Ah benim sulu gzl, melek yzl anneciim. Seni gznde ya olmad bir zaman gremiyecek miyim ben? Elimi oynatsam gznde ya, dilimi dndrsem yine ya, yine ya... Beyaz rtl, nur yzl kadn, olunun yzn iki elinin arasna ald. Gznde titreen prl prl yalarla onu uzun uzun seyretti ve nihayet ili, alamakl bir sesle: Yavrum. Bill'im benim.. Allah'ma her el ata dua ediyorum. Gzmdeki bu yalar hi, ama hi eksiltmesin diye... Yanaklarndan berrak damlacklar szlrken, dudaklarnda mes'ut bir glmseme dolamaktayd. Szlerine devam etti: Zira onlar, saadet yalardr yavrum... Cenab- Hakk'n bana senin gibi imanl ve hayrl bir evld bahetnvesinden daha byk saadet olur mu hi? Allah seni her trl fenalklardan korusun, canm, ruhum, evldm benim. Bill, annesinin slak yanana kk bir pck kondurarak: - Beni martyorsun ama. Korkarm ki bu gidile kendimi hakikaten bir eyler zannedeceim., dedi.. Nur yzl kadn, olunun yznden ellerini ekip yerdeki sofrann bana diz kerken derin bir i geirip namaz rtsyle gzyalarn kurulad. Ban, ayakta bir fazilet bidesi gibi duran B ill'e doru kaldrd: Senin marman bile olgun ve lldr, dedi. Kald ki, bu gne kadar bir kere olsun mardn grmedim senin. Haydi, gel evldm. Okuluna gitmeden nce karncn bir gzel doyur. Bizim Halil Ustalara memleketten bir teneke ya gelmi. Sa olsun, btn komulara datmaktan kendine bir ey kalmad biarenin. Ama ya 15 deil, kaymak mbarek sanki. Akam kaynattm kays reeli de azna layk olmu hani... Bill, sessizce, yere, annesinin karsna diz kt ve annesinin incecik kesilmi ekmek dilimlerine byk bir itina ile zene bezene ya ve reel srn seyre koyuldu. Gencecik yanda dul kalan bu ileli, bu vefakar kadn, btn ile ve zdrablarna ramen hala eski gzelliini kaybetmemiti. Hele bandan hi kartmad beyaz rts, ona yle nurani, yle cazibeli bir hal veriyordu ki, en iyi cins ve en pahal makyaj malzemeleri, onun parlak cildinde snk kalrd.. Eserlerini byk bir itiyakla okuduu bir byk zatn bir eserindeki u szleri kulaklarnda nlad: "nsann en birinci stad ve tesirli muallimi onun validesidir. Ben bu seksen sene mrmde, en byk zatlardan ders aldm halde, yemin ediyorum ki, en esasl ve sarslmaz ve her vakit bana dersini tazeler gibi, merhum validemden aldm telkinat ve manevi derslerdir ki, o dersler ftratmda, adeta maddi vcudumda ekirdekler hkmnde yerlemi. Sair derslerimin o ekirdekler zerine bina edildiini aynen grr gibiyim..." Annesine daha derin bir efkat ve sevgiyle bakt. Kendisini kk yandan beri lezzetli, gzel yernek ve reeller yannda manevi gdalarla da besleyen bu asil kadna kar, kalbi bir kere daha minnet duygulan ile tat. zerini kaln bir ya ve reel tabakasiyle kaplad ekmei, kendisine uzatan annesinin elinden alrken o beyaz, yumuak eli kendine doru ekti ve insiyaki bir hareketle, minnetle, o minik eli pt. Olunun bu hareketi kadnn gzlerini bir kere daha yaartmaya kafi gelmiti.. Kendisine kinat balasalard bu derece memnun ve mes'ut olamazd o... > stanbul niversitesi, Fen Fakltesinin kantinindeyiz. Fakat insann, burasnn Faklteye ait bir blm olduuna inanas gelmiyor. Adeta bir Holivut'du buras. erisi kz ve erkek talebelerle dolu... ok gzel bir gen kz, masalardan birinin zerine kp oturmu. Masann etrafnda, kendisim yarm bir ember iine alm 15- 20 erkek talebeye bir eyler anlatp, 16

yarm bir ember iine alm 15- 20 erkek talebeye bir eyler anlatp, iveli kahkahalar atyor. Esasen mini olan etei ylesine yukarlara doru syrlm ki, genler, kzn anlattklarndan ziyade onu orapsz bacaklan ile alakadar olmaktalar. Gen kzn dudaklarnda eytan bir glmseme dolamakta. Zira genler zerinde uyandrd iddetli tesirden emin... Genler ise kza kar adeta bir kompliman yarna girimiler. Aslnda hepsi de zamanla ve srayla kzdan kendilerine den pay alacaklarndan emin bulunmaktalar. Daha dn gece arka-dalan arasnda Don Juan ismi ile anlan Necdet'in Klb X'e davetine icabet etmemi miydi? te bu gn de hepsinin gz nnde Taner'in sinema teklifine "Evet" diyor. O halde yarn Erol, br gn Sami ve onu takib eden gnlerde Cemil, Mete, Kaya, Seluk ve dierlerine de sra gelecekti elbette. Dier masalar, elele, gzgze, dizdize oturmu iftlerle dolu. Kzlarn hemen hepsi, Holivut Film artistlerinden farksz. Kiminin salar bir baloya, bir kokteyle gidecekmicesine kuafrden km, kimininki ise sprge gibi dmdz, srtlarndan aa salkm saak salnmt. Hele bir tanesi san ylesine sama bir tarzda taramt ki, sol gz tamamen salarla rtlm, etraf tek gzyle seyrediyordu. Ya makyajlar?.. Aman Ya Rabbim!... O, ne maskaralkt yle? Bir karnaval geidinde bile bu derece acaip ve gln suratlara rastlamak zor olurdu. Kimi, Allah'n verdiini beenmiyerek kalarn tamamen yolmu, plak teninin zerine siyah boya ile daha deiik, fakat gln bir ka ekli izmiti. Kimi de kirpiklerini vck vck rimellerle boyayp tel tel ayrarak kvrma makinesiyle yukar doru kvrd yetmiyormu gibi, yine siyah boyalarla gz kapaklarnn st ksmnda kalarna kadar uzanan alt ksmnda yanaklarna doru inen uzun oklar biiminde kirpik ekilleri izmiti. Kiminin dudaklan yaldzl pembe rujlarla, kimininki kan krmzs boyalarla boyanmt. Ruh asaletinden, fazilet duygularndan, ahlk kaidelerinden mahrum yetitirilmi, zavall varlklard bunlarn ou. Erkek talebeler, bsbtn ayr bir alemdi. Kiminin byklar ince bir erit halinde enesine doru sarktka sarkm. Kiminin salar bitli turistlerden farksz, karma kark bir halde kadnlar misali, omuzHuzur Soka - F. : 2 17 larna doru uzam. Kiminin favorileri ene hattna kadar inmi. Kimi all gll veya ilemeli dantel gmlekler giyerek kadnlara zenmi.. Kimi.lastikten bir korse gibi vcudunu ve bacaklarn saran darack pantolonunu bel hizasndan, kalasnn ta alt ksmlarna kadar drm ve zerine gayet geni bir kemer takarak, gbeinin aasna gbek atan engiler gibi iri bir toka oturtmu. Kimi, iinde hi bir amar olmad halde gmleinin dmelerini bel veya gbek hizasna kadar aarak kolye- madalyon yerine kll plak gsne kaln bir zincir stnde sallanan iri madeni bir otomobil armas takm. Hasl buras ilim ve irfan yuvas olmas icabeden bir niversite binas deil de, bir maskaralklar meheri, bir karnaval meydanyd sanki... Kzl erkekli bir ka kiiden mteekkil bir gurubun oturduu masadan, ince ve yrtk bir kz sesi ykseldi: - Ay Kemal!.. Karmam bak!.. Niye ekiyorsun sam? Kemal denilen gen: Canm yle istedi de ondan. Kkken de kzkardelerimin salarn ekmeye baylrdm. \ Gen kz hrn ve mark bir sesle: - Ama ben senin kzkardein deilim. - Peki neyimsin? Kemal isimli gencin bu suali zerine iki gen manal manal birbirlerine, baktlar. Sonra birbirlerine iyice sokularak, masalardaki arkadalaryla birlikte kahkahalarla glmeye baladlar. Bill, bu lgn gruhun iinde tek bana bir masada oturmaktayd. Etrafndaki erkeklemi kzlarn, nazik ve kibar grnmek iin krm krm krtan kadnlam erkeklerin ona utan ve zdrab veren irkin hal ve davranlarn grmemek iin gzlerini, nne at kaim ders kitabndan ayrmamaya byk gayret sarfettii belliydi. Bir yandan da elindeki peynirli sandvii yiyor, ara sra nndeki ayran iesini yudumluyordu.

Kar masada oturanlar, insafszca hac ve hocalara atyorlard, ilerinden biri: - Topunun Allah belasn versin, dedi. I Dieri: - Ulan o kara kara ember sakallarna yle bozuluyorum ki, namussuzlarn. Bir bakas ii daha ileri gtrd: Anasn sataym, dedi, bunlarn hepsini asker gibi sralayp, teker teker usturayla kaztacaksn o sakallarn. Yirminci asrda byle yobazlk olur mu be? Ah! Bu milletin Babakan ben olacaktm. Bak o zaman bir tane sakall kalr myd bu memlekette... Kzlar, kahkahadan knlyordu. Hep birlikte: - stikbalin Babakan, bravo!. On yl sonra sakalllara lm. Diye glerek bartlar. Bill yerinden frlayp, bu soysuz, bu imanszlara hadlerini bildirmek arzusuyla yanp kavrulduu halde bu gibi mark zppelerin ne irret ve irkef olduklarn dnerek, yumruklarn ve dilerini hnla skmaktan baka bir ey yapamad... Tam ban yeniden kitabnn sahifelerine emek zereydi ki, kar masadan, yeni bir sevin l ykseldi. Az evvel hacnn, hocann sakalna sven kz ve erkekler kantin kapsndan girip kendilerine doru ilerliyen birisini lgnca alklamaktaydlar. Hepsi sevinle baryorlard: - Yahu Tanju nerelerdesin?.. - Dersleri amma da astn ha!... - Ne o, sansn bebek yok mu yannda?.. - Yoksa onu da m ektin olum?.. - zlme be Tanju. Gitsin sarn, gelsin esmer, deil mi ya? Bill, bu ar grltye sebep olan gence bakmak iin ban kaldrdnda hayretten kk dilini yutacakt neredeyse. Genlerin cokun tezahrat yapt gen esmer, srk gibi upuzun boylu sska ve apa kyafetli birisiydi. in en hayret edilecek taraf ise, Tanju isimli bu zppenin yznde kapkara, darmadank bir sakal bulunmas idi. Biraz evvel "sakalllara lm" diye barp, aran mini etekli kzlar, kara sakall Tanju'yu aralarna oturtmular, ona biraz daha gzel grnmek iin fkr fkr kaynyorlard. Tanju: . - Kzlar, karar verdim. Sakal kesiyorum, dedi... Kzlar hep bir azdan: 18 19 sakal. , Diye itiraz ettiler. Kaklleri alnna dklm, iri yeil gzl bir kz, delikanlya baygn baygn bakarak: Biliyor musun? dedi. Bu halinle Herkl gibi azametli ve heybetlisin.. Sonra seni btn kzlar, protesto ederiz, karmam. Bill, bu acnacak mahluklarn gln halleriyle iin iin alay etmekten kendini alamad. Fakat bir yandan da, her zaman olduu gibi, kalbinde derin bir kenin yine onlar iin szladn hissetmekteydi. Onlar. Hareketleri kalplam robot insanlar.. Zavalllar... Biareler... inde bocaladklar gafletin derinliini ve koyuluunu dahi dnemiyecek hale getirilmi gafil... gafil... gafil genler... Sandviinden bir lokma daha srd. Ayrann yudumlad ve kitabn okumaya devam etti. Kitabna ylesine dalmt ki, artk ne etrafndaki sesleri, ne de o nefret ettii hareket ve davranlar gryordu. Yannda ve karsnda bo duran iskemlelere, koltuklarnda kitaplaryla gen kzn oturduunu bile hissetmedi nce... Bu kzlara niversite talebesi demeye insann dili varmazd... Barlarda vazifeleri gnl elendirmekten ibaret olan konsomatris kzlardan ayrt edilemiyecek kadar aa bir zavalllk iindeydiler... Bill ancak kzlardan birinin, yzne doru frd sigara duman ile onlarn masadaki mevcudiyetini hissetti.. Fakat byk bir kaytszlk iinde bam

kitabndan kaldrp, yannda ve karsnda oturan kzlara bakmad.. Gzleri srarla kitabn zerinde dolamaktayd.. Kzlar, birbirlerine manal bir tarzda balar ile Bill' iaret ederek, alayl bir ekilde gz krpp kkr kkr glmeye baladlar. Tam Bill'in karsna den, salar plak omuzlarndan aa dklm, sarn, iri yeil gzl olan, derin bir i ekti.. Yatak iinde geriniyormucasna bir hareketle arkasna doru yasland ve ba nndeki kitaba eik olan Bill'e bakarak yksek sesle: Off!. ocuklar, dedi. Canm yle sklyor ki.. Her gn evden okula, okuldan eve... Evde ders, okulda ders... Dnyorum da biz bu dnyaya sadece ders almak, somurtup oturmak iin mi geldik, demeden yapamyorum.. Haksz mym ama? Gencim.. Gezmek, elenmek istiyorum.. Bu dnyaya bir defa geldik,. Bir daha dn yok.. Ama kime anlatrsn?.. 20 Bill'in yannda oturan kz, arkadana bir gz krparak kt: Canm seni balyan m var? Git bir sinemaya, git elenceli, dansl bir kulbe, gnlnce elen.. Bak o zaman sknt diye bir eyin kalr m? Sarn kz, bu defa yasland sandalyeden doruldu, ne doru eilip, iyice masaya yaklat... Dirseklerini masaya dayad.. Gzlerini Bill'den ayrmadan, sanki Bill'le konuuyormucasna: - Skntmn ne ekilde biteceini ben de biliyorum ama... Dedi... Bir mddet ylece durdu.. Sonra ban biraz daha Bill'e doru yaklatrarak mark bir edayla szlerine devam etti: Evet, biliyorum ama ne yaparsn ki, bir kz arkadan sinemaya davet edebilecek veya bir kulbe dansa gtrecek kadar centilmen bir erkek kmad henz karma... Bill, elindeki yarm ayran iesini btn hakaretlerden daha tesirli ekilde sert bir vurula masaya brakt.. Yine sert bir hareketle kitabn kapad gibi kzlarn yzne dahi bakmadan hrsla yerinden kalkt. Masalarn arasndan geerken vakur bir ekilde, fakat yznde gizleyemedii tiksinti ifadeleriyle kapya doru yrd. Kzlar, bozulmann verdii bir hrsla arkasndan alayl kahkahalar savurmaktaydlar. Kadnlk izzet ve vekarn irkin nameler iinde boup katleden kahkahalar... niversitenin tenha kelerinden biri... Bill, arka tarafa bakan geni bir pencere nnde, dalgn ve dnceli bir vaziyette dary seyretmekte... Gzleri bolukta... Bakt yeri grmeden bakyor. eitli dncelerle zihni karmakark... Biraz evvelki hadisenin kendisine bir hayli tesir ettii her halinden belli... Gzlerinin nnde bir n annesi canland. Tertemiz papatya gibi rtsnn iinde nurdan bir melek gibi saf ve temizdi... Sanki yllarca ayr kalmlar gibi, kalbi derin bir hasret ve zleyile doldu... - Benim melek anneciim.. Farknda olmadan bu szler azndan yksek sesle dklmt. O srada kendilerine tenha bir ke arayan bir ift, kolkola yanndan gemekteydi.. Gzleri ar derecede srmelenmi, salar beslemeler gibi kesilmi gen kz,, yanndaki delikanlya biraz daha sokularak, se21 sini Bill'e duyuracak ekilde: - Vah zavall ana kuzusu... ~ Diyerek, ngrakl bir kahkaha savurdu. Uzaklatlar... Bill, beynine kzgn bir i yemi gibi olduu yerde sarsld. Fakat bu gibi hallere ylesine almt ki, kendini abuk toplad. Bir kere daha, fakat bu defa adeta fslt gibi bir sesle: - Benim melek anneciim.. Diye mrldand... Kalbi iyice ferahlamt... Her zaman byle yapard o., fakltedeki sulu, hoppa ve hafif merep, yapkan kz talebelerin, erkeklere ta kartacak bir ftursuzluk ve serbestlik iinde, yakkl ve gzelliinden dolay kendisine her srna ve yaklalarnda, nefsi' ni bu tehlikeli afetlerin errinden

muhafaza edebilmek iin gzlerinin nne annesini getirirdi.. Onun o asil, efkat ykl, meleki simas, etrafm saran kz ve kadn klkl bir sr ins eytana kar kendisine muhta olduu iradeyi bir anda baheder, en nazik anlarda dahi nefsiyle giritii mcadelede daima galib karrd onu.. Kadn denilince, aklna derhal annesi gelirdi. Kendisini bildii yatan beri, bu mtibarek, faziletli kadn, daima vefakar, daima fedakar, ei ve ocuu iin cann tereddtsz feda eden bir efkat kahraman, lzumu olmadka asla sokaa kmayan, saadeti, huzuru yalnz evinde duyan, zevki maddede deil manada bulan, iffet ve izzet sahibi muhterem bir varlk olarak grmt.. Babasnn salnda ona kar gsterdii hrmet ve itaati, kendisine, kck yanda merak ve hayranlkla okuduu islm tarihindeki Ensr kadnlarnn fazilet yceliklerini hatrlatr, kk kalbi annesine kar umman gibi bir sevgiyle dolup dolup taard.. Hsl kadnlk hususunda Bill iin annesi, btn kadnlk meziyet ve faziletlerini ahsnda toplam bir sembold. Bir de evresindeki kzlar dnd: Ne o? Yoksa onlar annesi ile mukayeseye mi kalkacakt? Elinde olmadan ac ac gld.. Yzlerindeki haya perdesi yrtlm, ahlak ve namus telakkileri sfra mncer olmu, kltrl, modern, ilerici ve aydn kadnlar olabilmek uruna en pespaye klk ve hareketlerle kadnlk izzet ve ereflerini ayaklar altnda ineyen bu t Avrupa zentisi, Garb bozuntusu acaip varlklarla m mukayese edecekti annesini? Bunun dncesi bile ruhuna rperti verdi. Zulmetin yannda nurun hameti, gecenin yannda gndzn a'aas, kn yannda baharn renkli ihtiam ne derece tebarz ederse, evresindeki kz ve kadnlarn sflilii yannda, annesinin asalet ve fazileti o derece zahir bir ekilde bir kere daha gzlerinin nnde canland.. Ve dudaklarnn arasndan bir kere daha: - Benim, melek anneciim.. Szleri dkld.. Bill' en ziyade zen ey, Anadolu'nun tertemiz havas iinde yorulmu, drst, mazbut ve faziletli gen kzlarn, liseyi mteakip yksek tahsil grmek iin geldikleri stanbul'da ksa zaman iinde evreye ayak uydurarak gerek klk- kyafet ve gerekse ahlaka bozulmalaryd. Bunlardan bir tanesinin nasl uuruma yuvarlandna yaknen vkft. Hdiseler bir film eridi gibi gzlerinin nnden gemeye balad: Faklteye giri muamelelerini yaptrd gnlerden biriydi.. Uzun, rgl sal, mahcub ve sessiz bir gen kz, yannda siyah orapl, byk rtl annesi olduu halde giren kan talebelerin arasnda akn ve ekingen bir vaziyette durmaktayd. Gen kzn yznde hi bir makyaj izi yoktu. Sade ve tabii bir gzellii vard. zerinde kollan uzun ve manetli, yakas kapal bir buluz, dizlerini tamamen rten rahat bir eteklik bulunduuna gre her ne kadar tam Islm deilse de,mazbut kyafetli bir gen kz olduu anlalmaktayd. Esasen her hallerinden, Anadolu'dan yeni gelmi bir anne- kz olduklar belli oluyordu... Byle el dememi civan kuzular, yaman kurtlar grrler de dururlar m hi?.. te Bill'n muamelelerini yrten favorili gen de, kaln siyah ereveli gzlklerinin stnden mer'ada tek bana dolaan bir kuzu grm a bir kurt tavryla gen kza bakyor... Bill iden ie hrslandn belli etmeden durumu kritik etmekte... Gznn ucuyla gen kza bakt. Gzlkl gencin srarl baklar karsnda yz, al, al, moru mordu gen kzn. Bu ender rastlanlan haya ve hicab tablosu karsnda Bill'n iinde gen kza kar derin bir takdir ve efkat duy22 23 gusu belirdi.. Muameleyi yapan gzlkl gen, byk bir abuklukla iini grp, Bill'i bandan savmaya muvaffak olur olmaz bulunduu yerden karak anne- kza doru ilerledi ve gen kza: - Niin bu kadar ekingensiniz? niversiteye giri kaydn yaptracaksnz, deil mi? Ama bunda bu kadar utanp ekinecek ne var canm?

Diye centilmen bir tavrla yanamak istedi. Fakat Bill, bu neticeyi bekledii iin, ii bittii halde kapdan kmamt. Prensip iti bariyle kadn ve kzlara yanamaktan dima kand halde, bu himayesiz kz hakiki bir aabey muhafazakarl ile korumak hususunda kuvvetli bir duyguyla ileri atld. nsiyaki bir hareketle gzlkl genle kzn arasna girdi ve gence: Azizim, dedi.. Yardmna teekkrler. Fakat bu kz benim yeenimdir.. Arkam dndmde geldiklerini yeni grdm. Muamelesini ben yaptracam.. Gzlkl gen "Bu da nereden kt?" gibilerden hiddetle yumruklarn skt.. Sonra gen kza dnerek: - Siz bu genci tanyor musunuz? Diye sordu.. Gen kzn cevap vermesine meydan brakmadan, kzn annesi atld: - Evet olum, yeenidir. Sen iine bak hele... apkn kurt, elinden avn kaptrmlarn hiddeti iinde arkasn dnerek, kskn ve hrsl, yanlarndan uzaklat... Kadnn iinde Bill'e kar derin bir itimad duygusu belirmiti. Zira o gzlkl zppe genci, hi mi hi gz tutmamt. Minnetle Bill'e bakarak: Allah senden raz olsun evladm, dedi.. Seni Allah kartt bizim nmze, Kzm ok utanga ve ekingen. Ben ise grdn gibi cahil bir kadnm, bu ilere aklm ermez.. u katlar al da, sen nayak oluver bize... Bill, kadnn uzatt katlar ald, kza da birlikte gelmesini syliyerek muamele iin sra bekleyenlerin arasna kartlar... Gen kz hi konumuyordu. Bu byk ehirin, bu yabanc evrenin onu rktt belliydi.. Yalnz "Yeeniyim" diyerek kendisine sahip kan gencin yzndeki ciddi hatlar, ona bir para emniyet 24 ' hissi vermiti... Nihayet sra, onlara geldi. Gzlkl gen, gzlklerinin altndan ters ters Bill'e bakyordu.. Katlar ald, muameleye balad. Herey tamam olup, giri kadn uzatrken alayl bir ekilde yalnz Bill'in duyaca bir sesle: - Desene u dnyada bizden de ak gzler varm. Biz o dalgay yutmadk amma, neyse nasip seninmi, st kuzusu!.. Diye yayvan yayvan mrldand.. Bill bir hadise kmamas iin sabrla dilerini skt, kad alarak gen kzla birlikte ayakta kendilerini bekleyen kadnn yanna geldiler.. - Kznn muamelesi tamam teyze.. Kadn Bill'e ok sriirut: - Dedim ya evladm, dedi. Allah senden raz olsun. Hem yz bin defa raz olsun. Ne muradn varsa gresin.. Sonra kzna dnd: - Zeyneb, sen de teekkr etsene abine, kzm... Gen kzn yanaklar al al olmutu. Ban nne eerek: - Teekkr ederim efendim.. Size ok zahmet oldu. Dedi... Bill, gen kzn teekkrn az kalabalayla kaynatmak istedi: - Eviniz stanbul'da m teyze? - Hayr evladm, biz Elazlyz. - stanbul'da yakn akrabanz filan var rm? - Hayr yok... - Peki kznz kime emanet edeceksiniz bu koca ehirde?... Kadn mtevekkil bir edayla i ekti ve: - Allah'a., dedi. Bill: Doru, nice anne, babalar, kzlarn okutmak iin byle koca koca ehirlerde tek bana brakr, Allah'a emanet ederler, ama onlar eninde sonunda eytana esir olurlar.. Kadn adeta inlercesine: - Sus olum.sus.. Yaram detin bu szlerinle, dedi. Biz senin o bildiin ana, babalardan deiliz. Babas da ben de liseden sonra kzmz okutmamaya kararlydk. Ama gel gr ki, byk sylemiiz; " , 25 liseyi bitirince kza bir hal oldu.. Ne babas, ne ben, nne alamaz olduk.. Tutturdu "lle okuyacam" diye.. Btn arkadalar yksek tahsile devam ederken, o cahil kalamazm.. Alad, szlad, raz olmadk... Babas: "stanbul'a gidip de o okumu yosmalardan m\ olacaksn?" diye ter ter tepindike

kz! Ben namuslu, drst olduktan sonra kimse bana bir ey yapamaz..." diye szlanyordu. Bir de baktk, kz zntsnden atelenip yataklara dt. aresiz okutmay kabul ettik... Artk koruyucusu Allah olsun; ne denir?... Kadn slanan gz pnarlarn mendiliyle kurulad. Zeyneb, sulu bir ocuk gibi nne bakmaktayd. Bill, ii szlayarak yine kadna sordu: - Peki imdi nerede kalacak kznz? Caalolu'ndaki (.............) yurduna bin bir glkten sonra sokabildik, krler olsun... Bill'in ii bir kere daha szlad.. Bir ka kere nnden getii olmutu bu yurdun.. Gemiti de, kap nnde burun buruna sevien iftlerin o hayasz davranlar midesini bulandrmt her defasnda.. Birden Zeyneb'i de o gruhun arasnda grr gibi oldu.. Sinirli ve aceleci bir halle: - Neyse, Allahasmarladk, teyze. Kznz Allah muhafaza etsin. Size de muvaffakiyetler dilerim, Zeyneb hanm... Diyerek anne- kzn hayret dolu baklar arasnda yanlarndan ayrlp dar frlad... Branlar ayn olduu iin Bill Zeyneb'i her gn snfta grebiliyordu. Annesi gittikten sonra gen kz tamamen ortada kalmt.. Snfta hi kimsenin yanna yaklamyor, ahlakna ve ciddiyetine gvendii iin sadece Bill'le konuuyor, her skntsn, her mkln ona ayordu. Yalar ayn olmasna ramen, Zeyneb, ona "Bilal aabey" diye hitab ediyordu., esasen Bill de bu saf ve temiz gen kza kar kendisini bir aabey mevkiinde gryordu. Hele Zey-neb'in 5 vakit namaz da kldn renince dnyalar onun olmutu... imdi kzkardeinin stne titreyen bir aabey gibi, onunla yakndan alakadar olmaktayd. Onu her trl cereyana kar muhafaza edebilmek iin rpnmaktayd.. Fakat sene sonlarna doru Zeyneb, Bill'i' byk bir skut- u hayale uratt. Kyafeti yava yava deimiti Zeyneb'in. Artk makyaj da yapmya balamt Zeyneb.. 26 Etekleri santim santim yukarlara doru ksalmaktayd.. Zeyneb bir baka Zeyneb olup kmt.. Uzun rgl salarn kestirmi, kuafrde trl ekillere sokmaktayd ksack salarn.. Artk Bil'e de eskisi gibi yaklamyordu Zeyneb.. Etrafnda bir sr kz ve erkek arkada vard.. Arkadalar ona "Zeyno" diye hitab ediyorlard. Hasl Zeyneb hayatndan memnundu.. Havalarda uuyordu sanki Zeyneb... Bill, yklmt. Onu bu lgn, bu dnyaperest ve nefisperest gruha kar korumak iin yapm olduu btn gayret ve rpnmalarn boa gittiini grmek harab ediyordu Bill'i... Bir gn, ders sonu kapdan karken, yalnz bulduu bir anda yanna yaklat: - Zeyneb, dedi.. Artk le namazlarnda camiye gelmez oldun.. Yoksa kazaya m brakyorsun?.. Zeyneb, artk o mahcub, o utanga kz deildi.. Serbest bir glle: - Yok Bill aabey, kazay da klamyorum. Derslerimden vakit kalmyor Vallahi.. Anlyacan braktm namaz.. Hele bir mezun olaym, o zaman dnrz., dedi.. Bir mddet hi konumadan yrdler, sonra Bill msaade isteyerek ayrld... Aradan birka gn gemiti... Bill, her zaman olduu gibi le namazm cemaatle beraber Beyazid Camiinde klmaktayd.. Namaz bitip, cemaat daldktan sonra adeti vehile oradaki Kur'anlardan birini alp, sessiz sessiz okumaya balad. Bir ara arka taraflardan bir kadn hkr ykseldi. Hkrk perde perde ykselerek, camiin kubbelerinde derin akislerle etrafa yayld.. Bill, "Mabedin ulvlii karsnda ii dolan bir m'minedir..." dncesiyle okumaya devam etti... Fakat hkrklar kesilecei yerde gitgide artmakta, camiin iine derin bir hzn havas yaylmaktayd.. stelik bu ses Bill'e hi de yabanc gelmiyordu. "Sadakallahlazym" diyerek Kur'an kapatt, arkasna dnd... Fakat o ne?... Kadnlar ksmnda ellerini yzne kapam, hkrklarla sarslan, Zeyneb'in ta kendisiydi. Bill, ona doru iyice yaklat ve: - Zeyneb!..

27 Diye seslendi... Zeyneb, ellerini yznden ekmeden katlrcasna alyordu imdi.. Bill, hayretle bir daha seslendi: - Zeyneb!.. Ne oldu?.. Sana bir ey mi yaptlar? Rica ederim cevap ver bana.. Bu israrl sualler karsnda Zeyneb, bir an ellerini yznden ekti. Yz gzyalar ile srlsklam, perian bir halde, dudaklarn bzerek: - Ben mahvoldum, Bill aabey!.. Mahvoldum ben!.. Dedi ve ellerini yeniden yzne kapyarak hkrmaya balad.. Bill onu glkle ikna ederek, camiden darya kard. niversitenin bahesine gtrerek, tenha bir yerde bir bankn zerine oturttu. Kendisi de bankn br ucuna iliti.. Hkrklar hala devam eden gen kz glkle teskin ettikten sonra: - imdi anlat, bakalm, dedi. Ama evvelce olduu gibi hakiki bir aabeyinle konuur gibi anlat.. - Utanyorum aabey.. Bill: - O eskidendi dedi. Zeyneb yine alamya balad: Doru, ne sylesen haklsn bana... Ama ne olur nce beni dinle de ondan sonra ac konu.. Ve anlatt, anlatt: - Bilirsin, iire ve edebiyata kar son derece byk zfm vardr. Hatta birka iirimi de okumutum sana.. Benim bu zaafm bilen arkadalar, mzikli bir iir ve edebiyat matinesinden bahisle, beni bu matineye davet ettiler.. Bir iir matinesinde hi bir ktlk olmyacan dnerek, kabul ettim. Kz ve erkek arkadalarla bir grup halinde bahsedilen yere gittik. Buras, Beyolu'nun ara sokaklarndan biriydi.. zerinde "Hac baba" yazl kck, tahta bir kapdan ancak belimizi bkerek geebildik.. Birden kendimi dar ve karanlk bir koridor iinde buldum.. Arkadalar, "Yr, yr gzlerin alr" diye beni drtyorlard. Nihayet, lgn, san ve krmz klarla aydnlatlm, son derece lo, kk bir salonda buldum kendimi... Yerlerde aalardan yaplm kbik masalar ve koltuklar vard... Duvar kenarlarna ark sitili min28 derler atlmt. Duvarlar hasrlarla kaplyd. Kk hasr sepetlerin iinde renkli ampuller konulmutu... Duvardaki hasrlarn stne demet demet msrlar, sarmsaklar ve soanlar aslmt... dip kede yerden bir kar ykseklikteki kare biimindeki sahnede, eitli bat mzii enstrmanlar duruyordu. Kzl erkekli gruplar, aa koltuklara ve yer minderlerine oturmular, fslt halinde konuuyorlard. Bir baka kede ise yine aatan yaplm bir bfe vard.. Biz de aatan yaplm bir masann etrafna oturduk. nceleri korktuum bu yer, bir mddet sonra bana ok romantik ve sevimli grnmeye balad... Sahnede tatl bir para almya balamt. Arkadalara sordum: - Bu nasl edebiyat matinesi? Hani iir miir yok? Sen meraklanma, nce biraz mzik, sonra iir... Byle daha orijinal oluyor., dediler... Hakikaten de biraz sonra birbiri ardnca sahneye gen airler kp, mzik eliinde iirler okumaya baladlar. Ama bunlarn hepsi de san'at deeri olmayan son derece ak, sak mstehcen szlerle dolu iirlerdi.. Bu tahrik edici iirler okunurken, genler yanlarndaki kzlarla ayaa kalkp, mziin ritmine uyarak masalar arasnda dans etmeye baladlar.. Ben tekrar sordum: ocuklar, sahi bu ne biim iir matinesi byle? Benim bildiim, bir iir matinesinde dans edilmez. Benim bu szlerime Sevil'in erkek arkada Erol cevap verdi: - Bak Zeyno.. Hayatmz hep monoton geecek deil ya? Biraz da ona renk katmak lazm deil mi ya?.. te bu genler de iir matinesini bu gne kadar allmam bir ekilde, dans ve mzikle kark dzenlemiler. Bizler de hayatmzn henz baharn yayan genleriz... Elenmek, glmek, dansetmek en tabii hakkmz.. Bu srada masamza, byk aa marabalar iinde merubat cinsinden bir eyler geldi..

- kiyse imem., dedim.. Gltler.. - eftali suyu, zm suyu, nar suyu, karma kark meyve sular ite.. i ifadr, dediler.. Onlarn yannda hibir ey bilmeyen bir cahil durumuna dp 29 Onlarn yannda hibir ey bilmeyen bir cahil durumuna dp gln olmamak iin, tahta marabay sonuna kadar itim, bitirdim. Yava yava benliimi tatl tatl bir scakln kapladn hissediyordum. Bu rehavet iinde elimde olmadan Erol'un szlerine hak vermiye baladm.. "yle ya, diyordum.. Ben de gencim.. stelik hayatmn henz baharn yayorum. Elenmek, glmek, dansetmek benim de hakkm!.." . Daha sonra masamzdaki genlerden biri beni dansa kaldrd. Hayatmda bir erkekle ilk dansmd bu benim. Orkestra son derece romantik bir para alyordu. Bu lo k altnda mziin ritmine ayak uydururken kendimi adeta bir rya aleminde zannediyordum... Fakat ksa bir mddet sonra bam fena halde dnmeye balad.. Etrafmdaki her ey, herkes dnyor, dnyordu.. Krmz yeil, mavi, sar klar... Orkestra... Masalar... Marapalar... Ve insanlar... nsanlar... nsanlar... Gerisini hatrlamyorum... Gzlerimi atmda kendimi jaluzilerinden bol gne szlen son derece lks ve konforlu bir yatak odasnda buldum. Odada kimseler yoktu... Buraya ne zaman gelmitim? Niin gelmitim?... Bu geni karyolada ne iim vard?... lgnca bir hamleyle yerimden frladm.. Fakat o ne? zerimde hi bir giyim eyas yoktu. te o an ac hakikat balyoz gibi beynime akld kald.. Ve perian bir halde tekrar yatan zerine kapanarak avaz avaz barp haykrmaya, hkrklarla sarslmaya baladm... Alamamn, dvnmemin, faidesiz olduunu bile bile... Kendime gelince saa sola frlatlm olan amarlarm ve elbisemi toplayp, alelacele giyindim... tam kapdan kacam an kedeki pufun zerinde bir kravat grdm. Bu kravat dn akam kimin zerindeydi?.. Cengiz'in mi, Erol'un mu, Ali'nin mi, Turgut'un mu? Hi... hi bir ey hatrlamyordum.. Kapy atm, darya, geni bir hole ktm. Alyarak avazm kt kadar: - Baksanza buraya!... Kimse yok mu? Diye barp evin drt bir yann dolamaya baladm... n cin top oynuyordu evde.. Daire kapsn ap kmak zere elimi kapya uzattmda, kapnn zerine raptiyeyle tutturulmu bir kadn zerindeki tek kelimelik yaz ile olduum yerde iddetle sarsldm.. Kadn zerinde krmz renkli kalemle ve koca koca harflerle sadece \ "MERS" yazmaktayd... Katla katla alyarak kapy atm ve bilmediim yerlerden koarcasna geerek, nereye gideceimi bilemez bir halde perian ve vre dolatm sokaklardan sonra kendimi Bayezid Camiinde buluverdim. Anlyorsun beni deil mi, Bill Aabey? Ben mahvoldum. Ben o yzne tkrdmz kt kadnlardan oldum artk. Haydi ne duruyorsun yle ta gibi karmda... Tkrsene yzme!.. Tkrsene!.. TkrseneL. Bill gen kzn nbet halini alm keskin ve i paralayc hkrklarn bugnk gibi hatrlyordu... En kymetli en mukaddes mefhumu namusunu kaybetmenin faidesiz rpnlar iinde yeniden sinir krizleri geiren Zeyneb'e bundan sonraki hayat iin gzel bir nasihattan baka yaplacak hi bir ey yoktu. O da Zeyneb'in btn hrn srarlarna ramen onun yzne tkrmemi ve kendisini teskin ederek uzun uzun nasihatte bulunmu, ii kan alyarak onu teselli etmiye almt.. Zeyneb onu dinlemi miydi, dinlememi miydi bilmiyordu ama, konutuu mddete gen kzn, yal gzlerini ok uzaklarda sabit bir noktaya dikerek l bir skt iinde hep ayn noktaya bakmas hi houna gitmemi, gen kz yurdun kapsna kadar uurlamadan ii rahat etmemiti... Kukusunda yanlmadm iki gn sonraki gazeteleri okuyunca anlam.. Zeyneb, gecenin ge saatlerinde kendisini Sarayburnu'ndan denize atarak "henz baharn srd" (!) hayatna son vermiti! ... Hem de intiharn bir mslman iin ebedi bir felaket ve helaket kaps olduunu bile bile...

Bill, bu ac hatrann eziklii iinde bir mddet daha dalgn ve dnceli, dary seyretti... Evet, Zeyneb mahvolmutu. Fakat Zeyneb'in mahvolu hikayesinin iindeki gerek, cemiyetin mahvolu hikayesiydi... Zeyneb, ahlak, fazilet, namus ve iffetini kaybetmenin acs ile intihar etmiti.. Bu intihar, ahlak, fazilet, namus ve iffet mefhumlarndan syrlan bir cemiyetin, mutlak ve kanlmaz sonunu 31 30 gstermesi bakmndan da ibretle dnlmeye deer bir vakadr... Zeyneb, u tefessh etmi, her gn bir adm daha intihara doru yaklamakta olan dejenere cemiyetin ne ilk kurbanyd, ne de son... Ve ne ac bir gerektir ki, ahlak ve maneviyat kaytlarndan gn be gn uzaklamay medeniyet addeden bu gnk mflis cemiyet, vermi olduu bu saysz kurbanlar, ykselmek (!) yolunda kendisine basamak yapmann gurur ve azameti iinde insanlkla adeta alay etmekte... Akif in "Medeniyet dediin tek dii kalm canavar" diye bahsettii bu olsa gerekti.. Bill, birden zihninden btn dnceleri atarak saatine bakt; 5'i gemiti. Halbuki arkadalar kendisini saat 5 te bekliyeceklerdi... Koa koa merdivenleri indi... Kapya doru ilerlerken bir grup gencin kendisine seslenmesiyle admlarn yavalat. Bunlar da dierleri gibi hayat yemek, imek, yatmak, gezmek ve elenmekten ibaret sayan takmndand. Fakat Bill, onlar daima ho tutmak ve krmamak prensibiyle hareket etmekteydi.. Konua konua fakltenin kapsndan ktlar.. Sonra Bill, ayrlmak zere hepsiyle ayr ayr tokalamaya balad. lerinden biri: - Bill, dedi.. Sen de bizimle gelmez misin? Beyolu'nda bir tur atar, sonra bir diskotee girer eleniriz, ha?. Tur atmak.. Diskotek.. Elenmek.. Bill, iinden "zavalllar" diye sylenirken, bu hissini belli etmemek iin bir kere daha saatine bakt.. Ooo!... Saat 5'i yirmi geiyordu!. Nezaketle: - Kusura bakmayn ocuklar, arkadalarla buluacaktm. Esasen geciktim. Sonra ayp olur... Diyerek zr dilemek istedi.. Fakat bunlar laf anlyacak dnsten kimseler deildi... Nitekim arkadalar arasnda apa kyafetleri ile nam yapm olan Esat o her zamanki grltl konumasyla sinirli bir ekilde ileri atld: Yahu sen de amma mzksn be... Ne zaman gel bir tur atalm, elenelim desek: "Arkadam bekliyor, ayp olur." der karsn. Biz arkada deil miyiz ulan?. Nemiz eksik onlardan?.. Erdal'n ukalalkta Esat'tan kalr yeri yoktu hani: Sahi senin u her zaman sylerken azndan bir daha kan arkadalarn ne mene eyler, Bill?.. 32 Manal manal gz krpt ve glerek: Yoksa... Yoksa... ha?... He... He... Heeee... Biz de de var onlardan be kardeim!... Elini azna gtrd: Hem de hmm... hmmmh!.. Bill, bunlarla baa kmann ne kadar imkansz olduunu biliyordu: - Kuzum, siz hi iyi eyler dnmez misiniz? dedi.. Size yalan sylemeye ne mecburiyetim var?. nann arkadalarm bekliyor.. Hem yle zannettiiniz cinsten arkadalar deil... Genler, hep bir azdan glmeye baladlar... Erdal, arkadalarn kollarndan tutup uzaklatrrken, arkasn dnp yksek sesle bard: Anladk olum, anladk. Yolcu yolunda gerek. Herkes kendi avantasna bakar di mi ya? Yksek sesle gle konua, acaib el kol hareketleri yapa yapa uzaklatlar. Bill, arkalarndan uzun uzun, ac ac bakt... O srada aklndan Einstein'in u szleri gemekteydi:

"Bu gnn genleri, abuk i gren bir makine gibi yetiiyorlar. Fakat insan asla bir makine olmamaldr. nsann iyi ile kty, gzel ile irkini ayrt edebilecek bir kafas olmaldr. Ben bugnk genlikte en byk eksiklik olarak bunu gryorum. ocuklarmza baka trl bir terbiye verelim. Yoksa talimli kpeklerden farklar kalmayacak"... Arkadalarn daha fazla bekletmemek iin hzl hzl oradan uzaklat. Caddede kalabaln arasna kart. Bir mddet yrmt ki, koluna bir el yapt. Dnd bakt, biraz evvelki mark grubun iinde konumalara hi katlmayan Necati'ydi bu. Necati'nin komaktan yz al al olmutu... Nefes nefeseydi. Bill sordu: - Ne o Necati, Sen de onlarla beraber deil miydin? Niin dnp geldin? Necati bu szleri duymam gibiydi. O gne kadar Bill'in hi tesadf etmedii bir hal vard, Necati'nin zerinde. Bir mddet hi konumadan Bill'in yzne bakt. Sonra ban sulu bir. tavrla nne edi. Sonra tekrar kaldrd. Bill'le gz gze geldiler. Necati: - Bak Bill, dedi. Senden ekinecek deilim. kimiz de stanbul ocuuyuz. Fakat arkada seiminde muhakkak ki ok farklyz. SenHuzur Soka - F. : 3 33 den arkadalarm namna zr dilesem beni affedermisin? Bill armt: - Anlamadm, benden mi zr diliyeceksin? Peki ama niin? Diye sordu. Necati zgn ve mteessir: Biraz evvel onlarn sana kar olan kaba szleri ve yakksz hareketleri iin.. Dedi ve ayak st iini boaltmak istercesine devam etti: - Bu gne kadar onlarla gezdim, tozdum, itim, elendim. Fakat onlarn gerek karakterlerini ancak bugn, senin gibi temiz ve drst bir gence kar baya davranlarndan sonra anladm. Ve yaptklar bu adi hareketten dolay yzlerine tkrrcesine onlardan ayrlp ite grdn gibi sana geldim... Necati,bir an nefes ald, sonra: Syle Bill, dedi. Beni de "arkadalarm" diyerek her zaman bizden ayr bir mevkide tuttuun o gerek arkadalarnn arasna dahil edip onlardan biri olarak gremez misin? Bill, glmseyerek elini Necati'nin omuzuna koydu: Seni de gerek arkadalarmdan biri olarak grmek mi? Tabii, niin olmasn? Ne var ki Necati, bunun iin senin de iinde bulunduun evreden uzaklap her halinle onlara benzemen icabeder, deil mi ya? Necati, zntyle ban nne edi, sonra ani olarak kaldrd ve: - Beni de o arkadalarnn yanma gtrr msn, Bill?.. Dedi.. ki arkada dosta baktlar... "Anlatk" kabilinden samimiyetle tokalatlar ve yan yana yrmeye baladlar.. Bycek bir apartmann nnde Bill zillerden birine basarken, Necati benliini tatl bir heyecann kapladn hissediyordu. stelik byk bir merak da duyuyordu. Acaba, teden beri ahlak ve faziletine gpta ettii, fakat bir trl onun gibi olamad Bill'in arkadalar nasl insanlard? Otomatikle alan kapdan ieri girdiler... ki kat merdiveni koarcasna ktlar ve kaps ak olan bir daireden ieri girdiler... Bill, ayakkablarn kartmak iin eildii srada, Necati, o her zamanki alkanlyla ayakkab ile ieri dalmak istedi. Fakat Bill arkasndan ceketini ekerek: - Hop arkada! Seninle anlalan iin "A" sndan balamamz ge34 rekecek. Diye gld ve bir ift terlik uzatarak: Giy u terlikleri de mslman evine girdiimiz anlalsn... dedi.

Necati mahcup bir tavrla ayakkablarnn balarn zd ve Bill'in uzatt terlikleri giydi. ki arkada, kaln bir erkek sesinin duyulduu bir odaya doru yrdler ve kapy tklatarak ieri girdiler. Buras, gzel denmi, genie bir odayd. erde olduka kalabalk bir erkekler topluluu vard. Salarna kr dm orta yal biri mstesna, odadakilerin hepsi de temiz kyafetli genlerdi. Birisinin elinde kitap vard. Dierleri de anlalan oturduklar yerde okunulan kitab dinliyorlard. Bill ieriye girer girmez topluluktan: - Nerde kaldn, aziz kardeim? Gzlerimiz yolda kald, inan... Diye sesler ykseldi. Bill: - Ltfen kesmeyin arkadalar. Prensibi bozmyalm. Dediyse de arkadalar kalkarak srarla kendilerine yer vermek istediler. Bill: O halde size snf arkadam Necati'yi tantaym, dedi. Okumaya ara verdiinize gre siz de teker teker meslek ve isimlerinizle kendinizi tantn bakalm. Necati'ye hep bir azdan "Ho geldiniz" dedikten sonra, herkes oturduu yerden kendini takdim etmeye balad: Ahmet Sevil... Tp Fakltesi. - Rza Eilmez... Hukuk. - Erdoan Saymaz... Yksek Makine Mhendisi. - Seyfettin Naml... Edebiyat Fakltesi. - Mehmet Kanlca... Fen Fakltesi- Botanik. - Orhan Erenler... Yksek Mimar. Nazm Soyluer... Doktor... v.s. Tanma fasl bitince Dr. Nazm, yava yava arkasna yasland ve elinde kitab tutan gence dnerek: - Evet!.. imdi devam edebiliriz artk Seyfettin, dedi. Okuyan bir edebiyat olunca, hakikatler daha bir cazibe kazanyor dorusu... - ltifat ediyorsun aabey... - Peki, peki yle olsun.. Haydi sen bala okumaya. Seyfettin ciddi ve Dr. Nazm'n iltifatna fazlasyle layk ok 35 I k gzel bir okuyula elindeki kitaba kald yerden devam etti: "Genlik, hi phe yok ki, gidecek. Yaz, gze ve ka yer vermesi ve gndz, akama ve geceye deimesi kat'iyetinde, genlik dahi ihtiyarla ve lme deiecek. Eer o fani ve geici genliini iffetle hayratla- istikamet dairesinde- sarfetse onunla ebedi, baki bir genlik kazanacan btn semavi fermanlar mjde veriyorlar. Eer sefahate sarfetse nasl ki, bir dakika hiddet yznden bir kati, milyonlar dakika hapis cezasn ektirir. yle de gayri meru dairedeki genlik keyfleri ve lezzetleri ahiret mesuliyetinden ve kabir azabndan ve zevalinden gelen teessflerden, gnahlardan ve dnyevi cezalardan baka, ayni lezzet iinde o lezzetten ziyade elemler olduunu akl banda olan her gen tasdik eder. Mesela haram sevmekte, bir kskanlk elemi, firak elemi ve mukabele grmemek elemi gibi ok arzalar ile o cz'i lezzet, zehirli bir bal hkmne geer. Ve o genliin su- i istimali ile gelen hastalkla hastahanelere ve taknhklaryla hapishanelere ve kalb ve ruhun gdaszlk ve vazifesizliinden doan skntlarla meyhanelere, sefa-hathanelere veya mezaristana deceklerini bilmek istersen, git hasta-hanelerden, meyhanelerden ve kabristandan sor. Elbette ekseriyetle, genlerin genliinin su - i istimalinden, taknlklarndan ve gayr - i meru keyflerin cezas olarak gelen tokatlardan eyvanlar, alamalar ve esefler iiteceksin. Eer istikamet dairesinde gitse, genliin gayet irin ve gzel bir nimet - i ilahi ve tatl kuvvetli bir hayr vastas olarak hirette gayet parlak ve baki bir genlik netice vereceini, bata Kur'n olarak ok kati yetleriyle btn semav kitaplar ve fermanlar . haber verip, mjde ediyorlar... Madem, hakikat budur. Ve madem, helal dairesi keyfe kfidir. Ve madem haram dairesindeki bir saat lezzet, bazen bir sene ve on sene hapis cezasn

ektirir... Elbette genlik nimetine bir kr olarak o tatl nimeti iffetle, istikamette sarfetmek lazm ve elzemdir. Ey aziz kardeim, bilki, dnyann lezzetleri, zevkleri, zinetleri, Halikmz, Malikimizi ve Mevlmz bilmediimiz takdirde Cennet olsa bile, Cehennemdir... Arkada! Kfr yolunda yrmek, buzlar zerinde yrmekten daha zahmetli ve tehlikelidir. man yolu ise suda, havada, ziyada yrmek ve yzmek gibi pek kolay ve zahmetsizdir.". 36 Kitap, bu minval zere birbirinden yksek iman hakikatleriyle devam etmekteydi. Necati, dirseklerini dizlerine dayam, ba ellerinin arasnda, tarifi imkansz bir vecd dalgas iinde okunanlar sanki dinlemiyor, adeta iiyordu... O imdi kendi i alemiyle babaayd. Ruhunda kasrgalar, frtnalar kopuyor; kalbi biribirine zd hislerle dolup dolup tayordu. Okunan hakikatler bir ab- hayat gibi ruhunu serinletmekte, teneffs etmekte olduu bu ulvi hava kalbine, o gne kadar hi tatmad lh ne'eler bahetmekteydi. Bahisler ilerledike, kalbindeki sfl hislerin yerini en temiz ve ulvi hislere terkettiini hisseden Necati, artk iyice belliydi ki yeni bir his ve fikir inklabnn eiinde bulunmaktayd.. Yaknlardan duyulan bir ezan sesi, odann iine dalga dalga yaylnca, Seyfeddin elindeki kitab kapad. imdi herkes derin bir vecd ve huu iinde okunan akam ezann dinliyordu. Ezan bitince Seyfeddin, ilerinden yaa en bykleri olan Doktor Nzm'a: - Ne dersin aabey, bahsi tamamlayalm m, yoksa sonra m devam ederiz?., dedi... Dr. Nzm, her zamanki en ve ne'eli haliyle cevap verdi: Biliyorsunuz parolamz, nce namaz, ocuklar. O halde Rza, Hak rzas iin yle her zamanki gibi bir air okusun da namaza kalkalm. Gen hukuklu hi itiraz etmeden tatl ve yank sesiyle "El- Asr" suresini okumaya balad. Sesi odann iinde dalga dalga ykseliyor; kalb ve gnllere inirah veriyordu... Sonra herkes namaza kalkt. Ceketini karanlar, gmleklerinin kollarn dirseklerinden yukarya doru svyarak odadan darya kyor, birka gen de yerlere seccade seriyordu. Bunlar olurken genlerin arasnda nezaket erevesini amayan tatl latife ve espriler teati edilmekteydi. Necati, gmld koltukta kendisini derin dncelerin akntsna kaptrm, dnyor, dnyor ve dnyordu... Belki hayatnda ilk defa byle ciddi olarak dnmekteydi... Bu srada Bill, abdest almak zere kollarn svyarak, ok deiik bir ruh haleti iinde bulunduunu hissettii Necati'nin yanna geldi ve mfik bir sesle: 37 'l il' Necati iin bu beklenmedik teklif, onun yzndeki zdrab izgilerini bir kat daha derinletirdi... Bu yle ani bir teklif olmutu ki, Necati'nin hayret ve aknlktan dili dolamt... Adeta kekeliyerek: - Ben... ben mi? dedi... Bir mddet arkasn getiremedi, sonra zdrabla alnm outurarak Bill'e bakt. nlercesine devam etti: - ey, Bill.. Ben, namaz klmasn bilmiyorum ki Hem sonra.. - Hem sonras ne?.. Sen bir kere "Bismilh" de, sva kollarn, gerisi kolay. Abdesti beraber alrz, sonra da biz ne yaparsak sen de onu taklid edersin olur biter.. Necati, hi bir Sy syliyemedi. Bylenmi gibi yerinden kalkt,, ceketini kard, gmleinin kollarm dirseklerine doru svyarak, kapya doru yryen Bill'i takib etti. Biraz sonra genlerin hepsi saflar halinde namaza durmulard. Dr. Nzm bey, imam olmu, arkasndaki gen cemaate namaz kldryordu.. Yksek sesle okuduu sreler, Necati'nin ruhuna ilah katreler halinde akmakta, onu, mna iklimlerinin derinliklerine srklemekteydi...

Evet, Necati de her biri derin bir tevazu ve teslimiyet iinde kalblerini Allah'a balam, yzlerini O'na, O yce Yaradan'a dnm, samimi ve temiz bir cemaat iindeydi artk... Zaten ne zaman bir cami nnden gese ierde bulunan cemaate imrenir, gbta ederdi o.. Lkin bir kere olsun bu imrendii mes'ut ve bahtiyar insanlarn arasna karmak iin eytann bacan krmaya, nefsine sz geirmeye muva-fak olmamt. stelik yaad hayat tarzndan dolay kendisini bu temiz ve nezih cemaate yaktramyord bir trl... Fakat bu insanlar, kalbleri imn ykl bu asil ve necib genler, mfik kollarm sevgi ve efkatle kendisine uzatmlard ite.. Onu topluluklarna layk grmler, bir karde muhabbetiyle barlarna basmlard ite.. Ve ite imdi o da onlarla beraber, onlarla yanyana omuz omuza namaz klyordu... Necati'nin namaz grnte ok gln olmakla beraber, mana lsnde ok mhim bir deer tamaktayd. Kyamda, rkda ve scudda hareketlerinde yanlmamak iin kh sandakine, kh solunda-kine, kh nndekine bakyor, grd hareketleri acemice taklid 38 ediyordu. Yz salarnn dibine kadar kpkrmz kesilmi, alnnda boncuk boncuk terler birikmiti. Utan, mahcubiyet, znt, pimanlk ve nedamet hisleri benliini alev gibi yakp kavuruyordu. Eline verilen tebihi, ne syliyeceini bilmeden ekmeye balad. Sra duaya gelince herkesle birlikte onun da elleri ald Allah'a... Aman Allah'm... O ne zdrab ykl bir yz yle? Alnndaki izgiler derinletike derinleiyor Necati'nin... Boynu saa doru bkk, gzleri yumulu. Yanaklarndan aaya saf ve berrak yalar szlyor. Alyor Necati... Belki gnahlarndan mtevellit elem, belki kavutuu saadetten dolay sevin gzyalar bunlar... Ama mhim olan Necati'nin alamas, alyabmesi... Zira ister gnahtan mtevellit nedamet, ister kavutuu bahtiyarlktan mtevellit sevin ve saadet gzyalar olsun.. Ne kar? Neticede ikisi de ayn kapya kmyor muydu? Namazn sonunda Kur'n Bill okudu. Necati'nin ruhunda kopan frtnalar dindirecek bu kadife gibi yumuak ses, muhakkak ki, btn cemaatin kalbini de en ulvi hislerle ykamaktayd. Fakat Necati zerindeki tesiri, hi bir kelime ile ifade edilemiyecek derecede muazzam bir stnlk tamaktayd bu sesin... Bu ses, bu yce Kur'n' tilavet eden gzel ses, bir imam, mezzin veya her hangi bir hocann haneresinden dklm olsa idi, Necati iin belki bu derece ehemmiyetli olmayacakt. Mhim olan, Kur'n tecvid zere kraat edenin kendisi gibi bir niversite talebesi olmasyd... Kld, kld, kld Necati.. Ve gzyalarnn arasnda adeta kayboldu, yok oldu... Dr. Nzm, Islm'i bilgilere fevkalade vukufiyeti olan. bir zatt. Her zaman okunan srelerin arkasndan aklamalarn yapar, etrafna faideli olmaya alrd. imdi de Bill'n okuduu srenin manasn aklyordu: "Gklerde ve yerde ne varsa Allah' tebih ve tenzih etmektedir. O mlknde galib- i mutlak, sununda sahib- i hikmettir. Gklerin ve yerin mlk- tasarrufu O'nundur.. Hem diriltir, hem ldrr. O her eye hakkiyle Kadirdir. O hem evveldir, hem ahirdir, hem zahirdir hem batndr. O her eyi kemaliyle bilendir. O, gkleri ve yeri alt gnde yaratan, sonra hkm ar istil 39 edendir. Yere giren, oradan kan, gkten inen, oraya ykselen eyleri O bilir. Nerede olursanz olun. O sizinle beraberdir.. Ne yaparsanz O hakkyla grcdr.. Gklerin ve yerin mlk- tasarrufu O'nundur. Btn iler, ancak O'na dndrlr. Allah'a ve Peygamberine iman etmekte sebat edin. Sizden evvel geenlerin ardndan Allah'n size tasarruf iin veklet verdii maldan Onun urunda harcayn. inizden iman edip de o suretle harcayanlar yok mu? Onlar iin byk bir mkafat vardr.

Peygamber, Rabbinize iman etmeniz iin sizi davet edip dururken, size ne oluyor ki, Allah'a iman etmiyorsunuz? Halbuki O sizden kati teminat da almt.. (Elest birabbikm bezminde). Eer O'na iman edecekseniz, hemen buna koun. O sizi kfr karanlklarndan iman aydnlna karmak iin kulunun zerine ak ak ayetler indirmekte olandr. phesiz ki, Allah sizi ok esirgeyen, rahmetini raygan edendir. Yani sizi uyandrmak iin Peygamberler gndermi, ayetler indirmitir. Yalnz akli hccetlerle iktifa buyurmamtr..." Darda hava iyiden iyiye kararmt. Serin bir rzgar Necati'nin ate gibi yanan yzn tatl bir muhabbetle yalayp geti. ki arkada hi konumadan yanyana yryorlard. Bill, Necati.'nin u andaki ruh haletini ok iyi hissediyor, fakat onun his ve dncelerine bir nevi tecavz olur dncesiyle tek kelime dahi konumaya cesaret edemiyordu. Sessiz ve aheste, bir mddet yrdler. Bir parkn iinden geiyorlard... Necati ani bir hareketle Bill'in karsna geerek onu durdurdu.. Yz, biraz evvelkine nisbeten daha sakindi... Ciddi bir karara varan insanlarn tavr vard zerinde. Bu defa o, Bill'in omuzuna koydu elini ve kesin bir ifadeyle konutu: - Bill, artk beni de gerek arkadalarndan, daha dorusu o tertemiz ve saf iman kardelerinden biri sayabilirsin. Gel, u bankn zerine oturalm biraz. Sana btn samimiyetimle iimi amak, hisle^ rimi ifade etmek istiyorum bu akam.. Beni bir para dinlemek zahme40 ' tine katlanrsn deil mi? Bill, esasen bunun byle olacan biliyordu. Dosta gld: Seni u anda dinlemek benim iin zahmet deil, belki en byk bir rahmettir Necati.. Beni bir arkada deil, bir z kardein gibi kabul edersen buna daha memnun olurum. - Ben bu kardelie layk mym? - Birka saatten beri, evet.. Haydi seni dinliyorum Necati... Caddeye bakan bir bankn zerine oturdular.. Necati ban iki eli arasna alm, adeta alamakl bir sesle anlatmaktayd: Sana ne kadar teekkr etsem azdr, Bill. Yllardr ne byk bir gaflet iinde olduumu ancak bugn, u birka saat zarfnda ve senin sayende anladm. Bu birka saat evveline kadar benim de hakiki bir iman lezzetinden mahrum dier genler ve gaflet iinde bulunan btn insanlar gibi yle bir hayat felsefem vard: "Bu dnyaya bir kere geldik, bir daha gelecek deiliz. Eninde sonunda vcudumuz kara topraklar iinde ryp yok olacak. Bunun iin bu dnyada ne kadar elenip, zevk alrsak, yanmza kar kalacaktr, lm hatra geldike verdii huzursuzluk ve manevi skntdan kurtulmak iin ancak lgnca elenceler, felsefi nazariyeler, acaib demagojilerle kh sarholuklar ve kh sefahat alemleri ile kendimizi avutup mes'ud olabilir, aradmz saadete ancak byle ulaabiliriz" diyordum. Necati, szlerinin burasnda durdu, gzlerini dalgn bir ekilde karanlklarn iine dikti ve dudann kenarnda beliren ac bir tebessmle ban hafif hafif iki yana sallad. Sonra Bill'e dnerek sordu: - Ne garib ve sapk bir felsefe deil mi, Bill?.. Halbuki ok ge de olsa, bugn, u birka saat iinde renmi bulunuyorum ki: Haki-Jci saadet ve elemsiz, lezzet, ancak Islm emirlere riayette ve iman hakikatleri dairesindeymi. Bilemezsin Bill, biraz evvel namazdaki o acemice ve gln hareketlerime ve aranzda duymu olduum byk utan ve zdrabma ramen o anlar belki hayatmn en mes'ut ve en huzurlu anlaryd. Okuduunuz o gzel eserleri dinledike dnyamn deitiini, dnya grmn yepyeni bir aydnla kavutuunu hissediyordum... Bize gerilik ve iptidailik olarak gsterilmek istenen dinimiz, meer ne ulvi bir ycelie sahipmi!.. Ve o yce dinin mensubu olduumuz halde ona srt eviren biz gafiller meer ne cce birer varlkmz!.. 41 Hasl gryorsun ya Bill, ben deitim, ben bambaka bir insan oldum ite... Bana yepyeni bir dnya kazandrdn, benim hidayetime vesile olduun iin sana nasl teekkr edeceimi bilemiyorum. - Hidayeti veren yce Rabbimizdir, Necati. Biz sadece arada aciz bir vastayz.

- Kabul.. Ama beni arkadalarnla tantrmasaydn, onlarn yanna gtrmekten kansaydn, ben bu hidayete nereden ve kimbilir ne zaman eriecektim? Bill gld: Neler sylyorsun Necati? Seni imanl arkadalarmn yanna gtrmekten kanmam iin mutlaka uursuz bir mslman olmam gerekti. Farzedelim ki, sen salam ve emin bir kaykla bir ummanda yol alyorsun. Kendisini dalgalar arasnda korkun bir girdabn akntsna kaptrm ve boulup yok olmak endiesiyle feryad eden bir kimseyi kurtarp, onu da varacan selamet sahiline ulatrmak istemez misin? Cemiyette fertlerin, iman hakikatlerine tevecchle kendilerini ebedi zulmattan kurtarabilmesi phesiz iyi bir ey.. Fakat cemiyetin kurtuluu, her kurtarlann bir bakasn kurtarmasiyle mmkn olur ki, ite matlub olan da budur. u halde, bu andan itibaren ben de imanl mslmanlar kervannn bir ferdi olduuma gre, benim de prensibim, kendimi kurtardm andan itibaren evremdeki insanlar gaflet bataklndan ekip kurtarmak olacak, yle mi? Elbette Necati. Mehur bir sz vardr bilirsin: "Herkes kapsnn nn sprse, sokak tertemiz olur" derler.. te her imanl mslman bu szn manasna ererek kendi yaknlarn ve evresindekilerini maneviyatszlktan kurtarmya alsa, phesiz ki cemiyet de btn kir ve paslarndan temizlenip, istenilen manevi seviyeye ykselmi olur. Park lambalarnn altnda Necati'nin yz mes'uf bir glmseme ile l l parlamaktayd. Yeil gzlerini Bill'e evirerek: - Biliyor musun Bill, dedi, seninle konutuka, kendimi hr bir kelebek kadar hafif hissediyorum.. Bykbabam sylerdi de kulak amazdm. "Kt arkada, iyi insan bile kt eder. yi arkada ise, kty bile iyi eder.." derdi her zaman rahmetli dedem... Bunun 42 . I doruluunu, ancak imdi anlyorum. yleyse bykbabann ruhunu adetmek iin gel birer Fatiha okuyalm. - ey.. Bykbabam kkken retmiti ama, aradan ok getii iin unuttum, Fatihay.. Gryorsun ya ne zavall bir nesil olarak yetitirilmiiz? lmlerimizin ardndan bir Fatiha bile gnderemiyecek kadar zavall bir nesil... - zlme Necati.. Onu da renirsin.. stersen le namazlarnda Beyazid camiine beraber gidelim, sana Kur'an reteyim, ne dersin? Bir ay bile srmez, sen de benim gibi yznden okursun Kur'an... Necati heyecanlanmt... Titrek bir sesle: - Sahi Bill, renebilir miyim Kur'an? O sefil hayattan bu kadar abuk dn yapp bu kadar ksa zaman da bylesine deieceim, daha dne kadar aklmn kenarndan dahi gemezdi.. imdi ise yepyeni, kl, nurlu, aydnlk bir hayatn eiindeyim.. Demek bundan sonra beni yalnz brakmyacaksn Bill?. O halde, ben de senin gerek arkadalarndan biriyim artk. Bu gece imkansz uyku girmez gzme... Uyku dedin de, biz saati filan unuttuk azizim. Annem imdi gz pencerelerde beni bekler durur.. ki arkada kalktlar, ayrlacaklar srad Bill: - Sylediin gibi gece uykun kaacak olursa, al u kitab; okur, faidelenirsin.. Necati, bir ocuk gibi mahzunlamt. Bill'in uzatt kitab alrken derin bir i ekti: - Demek ayrlk saatimiz geldi, yle mi? Halbuki ben seninle sabaha kadar hep byle konumak isterdim. Ama haklsn.. Senin pencere nnde yollarn gzleyen bir annen var. Bizimkiler ise bu saatte ya bir gece gezmesinde, bir elence yerinde, ya da rahat yataklarnda ml ml uyuyorlardr. Benim bu vakitlerde, hatta ok daha ge saatlerde bir dans kulbnden veya bir arkada partisinden dnme alkndrlar zira.. Byle ba bo yetimi bir sosyete ocuuyum ite ben Bill. Zavalllmn derecesini anlyorsun deil mi? Seni ok iyi anlyorum Necati.. Ancak, bundan byle sen,. gemiinle zlmek yerine, geleceinle vnmeye gayret sarfedecek-sin.. Haydi aziz kardeim iyi geceler..

Ben de sana, ismini unuttuum bir airin ok sevdiim u 43 Ben de sana, ismini unuttuum bir airin ok sevdiim u msralar ile veda etmek isterim: "yi geceler... yi geceler Ayrlk tatl bir keder Sabah oluncaya kadar yi geceler..." Bundan sonraki gnlerde Bill'le Necati birbirinden ayrlmaz iki arkada olmulard.. Derste yanyana oturuyorlar, le namaznda birlikte camiye gidiyorlar; okuldan kar kmaz, Beyazid'deki niversitenin bahesinde her gn iman hakikatlerine ait eserlerden bir ka sahife okuyorlar, haftann muayyen iki gnnde de imanl arkadalar ile bir evde toplanp yce hakikatleri muhtevi dersler yapyorlar, topluca namaz klyorlard... Necati, ksa zamanda bambaka bir insan oluvermiti. O eski uar halinden eser kalmamt. Eski havailiine veda ettii iin imdi derslerine evvelkinden daha sk alyor, derslerinden artan vakitlerini ise Bill'den ald tahkiki iman derslerini havi kitaplar okumakla deerlendiriyordu. Be vakit namazn muntazam klyor, bylece gnden gne slm'a uymann, slmca yaamann faziletine ve saadetine bir kat daha inanyordu.. Necati artk eski arkadalaryla da eskisi gibi samimi deildi. Allah'n ltf ile iinden syrld bu gruba imdi irenerek ve ibret duygularyla bakmaktayd.'Hareketleri ne kadar kalplam, ne kof ve bo insanlarm meer bu insanlar diyordu... Fakat onlara acmamak da elinden gelmiyordu. nsann kalbinin iman nuruyla aydnlanndan sonra, bu gafil ve maneviyatsz zavalllara acmamas, onlar iin elem ve zdrab duymamas kabil midir? te Necati'nin duyduu zdrab da byle bir zdrabd. stiyordu ki Necati, kendi bildii, rendii hakikatleri, herkes bilsin, rensin... Ve kendi tatm olduu saadet ve huzura herkes de kendisi gibi erisin... Ah diyordu, imandaki ve lhi emirlere riayetteki bu esiz lezzeti bir tadabilseler.. O zaman onlar da benim gibi gafletle geirmi olduklar zamanlara dvnp 44 alyacaklar... amabilebilseler!... Genlik nimetinin kymetini idrakten mahrum nice genler vard ki u koskoca niversitenin iinde, bunlar genliklerini sefihane bir tarzda sarhocasna heder etmekteydiler. Necati, ite byle bir zavall gruhun arasndan ekip koparabilmiti kendisini... Ve ancak bu avare gruhun arasndan koptuktan sonra anlamt genlik nimetinin kadrini... Huzur Soka... Huzurlu Sokak... te yine her zamanki edebli skneti iinde bugn de.. Ara sra geen sebzeci ve satclarla, oynayan kk ocuklarn ahenkli seslerinden baka sokan skunetini ihlal edecek hi bir ses yok bugn de Huzur Sokanda.. Bill, yeil pancurlan darya alm pencerenin nnde, ders kitaplarndan birisini okumakla megul... Arada bir ban kitaptan kaldrp tam karlarna den bo arsadaki ocuklarn ne'eli ne'eli krebe oynaylarn seyretmekte... Bill'in hayatta en ziyade sevdii eylerin arasnda ocuk sevgisi byk bir yer tutard. Sokaktaki ocuklar da onu ok severlerdi.. Oyundaki ikayetlerini ekseri ona yaparlar, onun sznn dna kmazlard. Bill de onlarn hakemi olur, ikayetlerini dikkatle dinler, sonra hakl ile haksz ayrp, onlara mfik bir sesle tatl tatl nasihat eder, iyi geinmelerini, birbirlerinin hakkn yememelerini tavsiye ederdi. te bu gn de bir yandan ders kitabn okurken, bir yandan da hakemlik vazifesini yerine getirmekteydi... Bir ara ocuklarn cvl cvl seslerine kaln bir korna sesi kart. Ve ok gemeden uzun, siyah bir taksi. Bo arsann nnde durdu. Taksiden inen 5 adamdan zayf ve uzun boylu olannn elinde elik bir mezro vard. iman, gbekli ile arsay lmeye baladlar.. ocuklar oyunu brakp merakla adamlarn etrafnda toplandlar.. - Amca niin lyorsunuz buray? - Bundan sonra burda grlt etmiyesiniz diye!.. - Ama biz grlt yapmyoruz ki!.. Oynuyoruz sadece... 45

hazrlayacaz.. Ha... Haaa.. Haaa... Apartman yapacaz evladm buraya.. Apartman... Anladn m imdi? Adamlar tekrar arabaya binip, uzaklatlar. ocuklar, ellerinden oyuncaklar alnm gibi, hatta daha byk bir aknlk ve mahzunluk iinde kalmlard. Bill olanlar pencereden seyretmekteydi. Nihayet ocuklardan biri alamakl bir sesle: - Bill aabey, grdn m u ii? Biricik sahamz bize ok grdler... Buraya apartman kuracaklarm.. Diye bard.. Bill'in boazna bir dm tkanmt sanki.. Gzleri buulu buuluydu. Birden gzlerinin nnde ocukluu canland... Ayn arsann iinde kendi yatlar ile hoplayp zplad, saklamba, krebe, ke kapmaca oynad renkli ocukluk gnleri... Mes'ut, gamsz, neeli, hayat dolu gnler... Evet, onun da ocukluu bu emektar arsada gemiti... imdi bu sevimli arsann yerini demek souk ve ruhsuz bir ta yn alacakt!.. ocuklarn da neeleri kam, o cvl cvl seslerin yerine, arsay derin ve can skc bir skt kaplamt... Bu kara haber, yavrucaklarn stne bir kara kabus bulutu gibi kmt... Hayan dert ve meakkatlerinden, cemiyetin, sfliyyat ve rezaletlerinden kurtulmak, huzurlu ve asude bir hayat yaamak isteyenler iin, u koca ehrin iinde Huzur Soka ideal bir keydi... Gerek estetik manzaras ve gerekse sakinlerinin ahlak ve karakteri bakmndan bu sakin sokan, komu bulunduu yan ve arka sokaklarla dahi irtibat yok gibiydi... Civar sokaklardaki mini etekli gen kzlar, adeta szbirlii etmiesine bu sokaktan gemezlerdi. Daha dorusu bu ciddi, mazbut ve muhafazakar sokaktan gemekten, gizli bir utan ve ekinme hissi duyarlard. Sokaklarda kaytszca barp aran, naralar atan, serseri klkl zamane genleri de Huzur Sokan kendileri iin bir nevi yasak blge saymakta, bu sokaktan gemek zarureti hasl olduu zaman da terbiye ve edeb dairesinde hareket etmeye azami gayret sarfetmektey-diler... Bir akam st... Gnein son ve lgn klar, krk camlara aksetmi... Gurubun yedi rengi Huzur Sokann ahap evlerinin zerinde 46 byl haleler meydana getirmiti... te sokan banda sayac Hayri Dede belirdi. Ak sal sevimli ihtiyarn eli kolu, her akam olduu gibi irili ufakl paketlerle dolu... Daha sokan banda grnr grnmez adamcazn etrafn bir sr kedi istila ediverdi. San, siyah, beyaz, tekir ve kk, byk, belki yirmi otuz kedi.. Kimi damdan atlayp geldi, kimi duvardan... Ama hepsi de bir gaye ile Hayri Dedenin evresine koumulard. Yal adamn stne sramalar, adeta bir koro halinde miyavlamalar, hep paketlerin iindekilere duyulan itiha ve hakl itiyakn tezahryd... Hayri Dede, bu a gzl afacanlarn itahn kabartmak iin onlar nce trl oyunlarla oyalamaya baylrd. Nihayet orkestra en tiz perdeden almaya balaynca elindekileri saa sola serpmeye balard. Bu akam da , o her zamanki keyifli ve gamsz haliyle bir yandan sevgili kedilerine eitli diller dkyor, bir yandan da trl hokkabazlklarla paketlerdeki cier ve ikembeleri yalvaran bir edayla miyavlayp zplayan, bacaklarna srnp srnp etrafnda dolanan kedilere atyordu. Fakat denebilir ki, Huzur Sokann sakinlerindeki huy ve karakter gzellii sanki sokan kendilerine bile sirayet etmiti. Hepsinde mtevekkil, hakkna nza gsterir bir hal vard bu kedilerin. Hi biri dierinin nndekini kapmak iin ileri atlmyor, kimse kimsenin hakkna tecavz etmiyordu.. Hayri Dedenin de iin en ok houna gi -den taraf buydu zaten.. O, kedilerini daima bu zamann gzn hrs brm, muhteris insanlanyle mukayese ederdi... Ederdi de sevgili kedilerine olan muhabbeti, bu mukayese sonunda bir kat daha artard.. Hakkn hak bilip bu hakka rza gsteren ka kii vard u koca memlekette? Bakasnn nndekini kapma, bakasnn elindekine sahip kma yans iinde bulunanlar, stelik alklanan ve itibar gren insanlar olup kyorlard. Bu alklyanlar ve alklananlarn kalbinde kanaat ve nza gibi eri yksek insani

hislerin yerini hased ve hrs duygular brmt., ki ite Hayri Dedenin kedilerini, dert, istek ve ih-tiyalarn dile getirmekten aciz olan bu biare hayvancklar, bir takm insanlardan stn ve faziletli klan da, onlarn bu gibi sfli duygulara kalblerinde yer vermeyileriydi... Hayri Dede, kedileriyle oynarken, sokan banda koltuunun altnda kitaplanyla faklteden dnen Bill grnd. Bill, Hayri Dedenin arkasnda, ona grnmeden bu filme ekilecek kadar enteresan 47 manzaray glerek seyre koyuldu. Kedilerinden birinin yiyeceini bitirip tatl tatl yalanarak Hayri Dedenin zerine srayp omuzuna oturuu ile kahkahalarn tutamad. Neeli neeli glerek ihtiyarn karsna geti: ilahi Hayri Dedeciim. Hep o ocukluumda grp bildiim ayn Hayri Dedesin. Beyazlanan san ve sakalndan baka hi, ama hi deimemisin... Hayri Dede tatl tatl glerek ban kaldrd: - Ne yaparsn evlad, dedi. Btn mrm boyunca oluk ocua sahip olmam nasib deilmi... Eeee... te benim evladlarm da u grdn arsz nevaleler. Ne edeyim ki, onlarn karncklar doymaynca, benim de yediim kursamda kalyor.. Bak, bak hele u keratann haline... Nasl da cilve yapyor?.. Sonra yeniden elindeki ikembeye srayan kedilerine dnd ve kendi alemine dald: Heyt, benim arslan yavrularm!.. Helal olsun!... Yiyin, yiyin de; sizin de, benim de keyfimiz yerine gelsin.. Bill, bu efkatli, iyi kalbli ihtiyar kedileri ile ba baa brakp, "Allah'a emanet ol" diyerek yrd. 20- 30 adm atmt ki, biraz ilerde kalabalk bir ocuk topluluunun ortasnda ocuklarn sevgilisi Bekir Aay grd. Bekir Aa, ocuk lklar ve grltleri arasnda: - Durun yahu!.. Hepinize vereceim.. Durun, barmayn!... Diye rpnp barmakta, bir yandan da adeti vehile etrafn bir halka halinde eviren ocuklara iklet, ikolata, yemi ve irili ufakl rengarenk balonlar datmaktayd. Bill, bu defa bu zevkli manzaray seyretmek iin admlarn sklatrd ve onlarn yaknlarnda bir yerde durdu. ocuklarn: - Bana da Bekir Aa.. Bana da.. Ben balon isterim. Benim ikletimi ver., eklindeki lk ve saldrlar karsnda rpnan ve hepsine ayr ayr sz anlatmaya alan Bekir Aa'nn durumu, onu evvelkinden daha ziyade neelendirmiti. Bili'in yksek sesle glmeye balamas zerine Bekir Aa ona dnd: - Orada gevrek gevrek gleceine gelsene beni u yumurcaklarn elinden kurtarasn... - Kendi den alamaz aacm. Ne var ki, senin her gn bu ha 48 lini gren, seni en azndan bir banker sanr. Sen, bu gidile sermayeyi tez tketirsin... - kr Allah'a, helalinden rzkmz veriyor be, Billciim. Sen gam yeme.. Soan ekmek de olsa u fani dnyada geinip gidiyoruz ite. Ama u ocuklar yok mu, u tatl yumurcaklar.. Milyonlarm olsa inan, yine bunlara sarfederim.. Saol Bekir Aa. Hani neredeyse seni byle grdke, benim de yeniden ocuk olasm geliyor.. Nee ile glerek oradan da uzaklat. Kaplarnn nne gelince, cebinden anahtar kartt. Ses kartmamaya gayret ederek usulca kapy at. Niyeti, ara sra yapt gibi annesini arkadan hafif tertip korkutmakt. Fakat ieri girip kapy kapyaca srada annesinin kendisinden evvel davranp, aniden kap arkasndan karsna kvermesiyle plannn suya dtn grd. Glerek annesine sarld. Onlarn byle an bir muhabbetle sarma dola olduunu grenler, ana oulun aylardr birbirlerine hasret kaldn zannederlerdi. Bu tatl kap az faslndan sonra Bill, ayakkablarn karp koa koa tahta merdivenlerden karak, st kattaki odasna girdi.. Annesi, her zaman olduu gibi yine olunun akam namazn klmas iin kee seccadesini kbleye doru serip hazrlamt. Bill, cebinden takkesini karp giyerek namaza durdu. O namaz klarken, annesi de yemek sinisini getirmi ve mtevazi yer sofralarn kurmutu. Yal kadn, sofrann bana oturmu derin bir vecd ve huu iinde

namazn eda eden olunu efkat ve hayranlk ifadesi ykl baklarla seyrediyordu. Bill, duasn bitirince: - Allah kabul eylesin evldm, dedi. Haydi yemekler soumadan otur. Kim bilir karnn nasl ackmtr? Bill, neeyle sofraya oturdu: orba kasesinden henz bir ka kak almt ki, annesinin elinde kak, yemek yemeyip endieli gzlerle kendisini seyrettiini farketti. Tam bunun sebebini soracakken annesi-konutu: - Bu bir ka gndr neen iyice yerinde evladm.. Gzlerin prl prl.. Sanki iin iine smyor. Benden saklama yavrucuum, dorusunu syle anacna. Yoksa hayatna seni byle deitirecek birisi mi girdi?. - Senin altnc hissin meer zannettiimden de kuvvetliymi, beHuzur Soka - F. : 4 49 nim melek anacm. Nerden bildin hayatma birinin kartn? Olunun bu szleri zerine yal kadnn yznde byk bir hayal krkl ifadesi belirmiti. Adeta alamakl bir sesle: Allah'm, byk Allah'm... Nihayet korktuum bama geldi? Demek seni avlamak iin kuyruk sallayp peinde kouan, etrafnda fr dnen o ylk kepazelerden biri nihayet seni elde etmeye, batan karmaya muvaffak oldu ha?.. Anlat Bill'im anlat.. Nasl ey, ne tipte ve ne karakterde bir insan hayatna giren, syle yavrum... diye inledi. Bill, yapmack bir ciddiyet taknd: - ey anneciim. Madem bu kadar merak ve srarla soruyorsun, syliyeyim. Sarn, uzun boylu, gzleri zmrt yeili, gzel, tertemiz kalbli bir insan ite.. - Tabii ba ak ve mini etekli zillilerdendir muhakkak... - Ba geri ak ama, korkma, zannettiin gibi mini etekli deil anacm... Bacanda pantolon var. Kadn, bu sz zerine perian bir halde ellerini yzne kapad: - Pantolon mu dedin? Aman Allah'm, Bill!.. Demek senin fikrini elen, u palyao klndaki pantolonlu meymenetsiz nesnelerden yle mi? Bill ayn yapmack ciddiyetle: - Evet anneciim, dedi. Hele u son gnlerde, ok daha kuvvetli balarla balandm hissediyorum ona.Adeta hayatma yeni bir renk ve cazibe katt. Peki ama anneciim, bu seni niin bu kadar zd anlamyorum. Hayatta birisini sevmem bu derece anormal bir ey mi? Kadncaz perian bir hale gelmiti.. Gzlerinden bir anda yamur gibi yalar boanmaya balad.. Serte fakat aresiz bir sesle: Sual sormay brak imdi, sen benim sorduklarma cevap ver. Nerede tantn onunla? Nasl oldu anlamanz, anlat!... Bill: Faklte'de tantk anneciim. Ama inan, ok iyi bir insan, okuduum kitaplara byk ilgi gstermesi zerine arkadalmz ilerledi. imdi hemen her gn beraberiz. Birlikte kitap okuyoruz. Ah evladm, canm Billim benim. Ben bilmitim zaten. Ne kadar imanl ve ciddi bir erkek olursan ol, gnn birinde kendini kaptrverirsin bulunduun o rezalet muhitinde birine diye. te kt dediim!... 50 Bir yandan konuuyor, bir yandan da titreyen elleriyle namaz rtsnn kenarlarna gz yalarn silerek kuruluyordu. Dertli bir i ekile sordu: Peki, ismi cismi ne?. Ailesi, soyu, sopu, nasl insanlar? yi tahkik ettin mi? Bill gayet ciddi, annesinin suallerini cevaplandrd: smi Necati, anneciim. Babas zengin bir tccar. Annesi, bir bankada memurmu. Yani gafil olmakla beraber iyi bir ailenin olu. Bill'in annesi adeta ok olmutu. akn ve bir ey anlyamyan nazarlarla bir mddet olunun yzne bakt, bakt.. Sonra glkle yutkunarak bir solukta konutu: - Olu mu dedin? Bill, artk kahkahalarn tutamyordu. Sevgi ve efkatle, bu saf kadnn, biricik sevgili annesinin boynuna sarlp, slak yanaklarndan perek:

- Ah benim saf yrekli anacm, dedi. smi Necati olan bir kimse elbette erkek olacak; deil mi ya? Haydi imdi sil o gzlerinin yan da rahatla biraz. Senin olun Allah'n izniyle yle kolay kolay gnln kimseye kaptrmaz; sen meraklanma anacm. Necati'ye gelince; Necati, szde kltrl, aslnda serseri ruhlu bir takm arkadalarnn tesirinde, o kulp senin, bu pavyon benim, zevk ve sefahat alemine dalm, uar bir genti. Fakat bundan bir mddet evvel imanl arkadalarmla kendisini tantrdktan sonra ocuk ani bir dnle tamamen deiti. man hakikatlerine kavutuu andan itibaren btn o eski arkadalarn ve sefihane yaayn terketti. imdi grsen anneciim, okulda olsun darda olsun bir dakika dahi yanmdan ayrlmak istemiyor. Vakitlerinde namazn muntazam klyor. Derslerine eskisinden daha ok alyor ve bu arada hidayete kavumasna vesile olan dini ve ilmi eserleri de byk bir itiyakla okuyarak imann kuvvetlendirmeye, daha dorusu tahkiki bir imana sahip olmaya alyor.. Grsen anneciim, onu en az sen de benim kadar seversin.. Yal kadn rahatlam, derin bir nefes almt... imdi oluna iftihar nazarlanyla bakyor, kalbi evlad iin en derin takdir hisleri ile dolup tayordu: Allah senden ve senin gibi kymetli, imanl arkadalarndan 51 I I J lilllili! I' I , raz olsun evladm, dedi. Sizler byle nice genleri, kaplm olduklar yanl yoldan eviriyor ve onlan hem bu dnyann hem de daimi dnyamz olan ahiret hayatnn karanlklarndan ve azablarndan kurtaryorsunuz. Ama bilsen Bill'im, biraz evvelki szlerinde aka ettiini anlamadan evvel yreim yle ac bir hop etti ki.. - Seni zdm iin beni affet anne. Ama sana ciddi olarak unu. syliyeyim ki, imdilik geri evlenmek diye bir ey dndm yok. Fakat evlenmek istediim evlenecek duruma gelip byle bir eye teebbs ettiim zaman msterih ol. Giyini ve gidiatlar ile seni olduu kadar beni de tiksindiren ve korkutan, o bahsettiin giyim kuam ve elenceden baka bir ey dnmeyen ve kendilerini vitrindeki satlk eyalar gibi cmle aleme tehir eden, ak sak kzlardan deil; giyimi, hareketleri ve her tavryla dininin emirlerine bal, saadeti yalnz evinde ariyan hanm hanmck, evinin hanm, evet yalnz bana ait olacak drst ve mazbut bir gen kzla hayatm birletirmek isterim. te byle anacm... imdi sen syle bakalm, bu gn ne yaptn? Yoksa yine her zamanki gibi oturup, gnn bana seter, kazan rmekle mi geirdin? Yok evladm. Bugn elime doru drst ii almam nasib olmad. Kedeki Kabzmal Sedat Beyler var ya... te onlara gittim yavrum. Hani isabet olmu, Meer hanmn teselliye ihtiyac varm. Grsen, kadncaz iki gz iki eme. Bir sylyor, on alyor zavall.. Bill merakla sordu: - Hayrdr inallah.. Balarnda bir felaket mi var yoksa? - Yok evladm, yle felaket deil ama hani derler ya: nsann evlad var m, derdi var diye.. te onlarnki da evlad derdi. Daha dn u arsada hoplaya zplaya saklamba oynayan kran, bugn grsen, koskoca bir gelinlik kz olmu. Bir de gzel, bir de narin ki, hani insan bakmaya kyamyor. imdi kran' isteyen isteyene. Kz ok gzel olduu iin, taliplerinin hemen hepsi de varlkl ve yksek mevki sahibi insanlar olarak kyor: Mhendisler, doktorlar, kimyagerler filan... Fakat tabii bunlarn hemen hepsi, kz, abdestli, namazl rtl olduu iin deil, gzellii ve terbiyesinden dolay istediklerinden yalnz anne babas deil, kran da bunlarn hi birini istememi bu gne kadar. Fakat imdi ili'de konforlu bir muayenehane sahibi, 52 . . ' lks apartmanlar, yazlk kkleri, arabalar olan ok zengin bir doktor talipmi. Adam aklna koymu kz almay.. Kapy gnar andryorlarm. Ailesi, evvelkilerde olduu gibi, nceleri bunu da abdestli namazl deil diye istememiler. Ama gel gr ki, saf insanlarn sonradan zenginlik, atafat ve makam gzlerini mi boyad nedir, imdi vermek taraftanymlar kzcaz...

- Peki kran ne diyor bu ie? - te anne, babann btn derdi de o ya evladm.. Kadn alya alya anlatt. kran diretiyormu: "cabederse mrmn sonuna kadar bekar kalrm, ama yine de namazsz, abdestsiz bir kimseyle evlenmem" diye... - Bak hele... Sonra?.. Kzn karar katiymi: "sterse Knn kadar zengin olsun ve bana istedii kadar saltanat iinde, atafatl bir hayat temin etsin ve hatta doktor deil, mevki bakmndan bir padiah veya prens de olsa, ayet Allah'mzn, Yaradanmzn emirlerini yerine getirmiyorsa, byle bir insan benim nazarmda en deersiz ve en kymetsiz bir varlktr" diyormu. ok da zeki bir kzm.. "Onlar beni sadece gzelliim iin istiyorlar" demi. "Evlendikten sonra Allah'n emriyle rtm olduum bam ve vcudumu aacak, ak sak kyafetlerle balolarda, aylarda, erkekli kadnl dansl partilerde beyefendi, gururla gsn kabartacak, "Bakn karm ne gzel" dercesine gzelliimle iftihar edecek akl sra. Tabii bunun yannda zamanla kldm namazla dahi alay ederek, "Bizim yaaymza ve bu zamana uymuyor" bahanesiyle belki de ondan dahi men etmeye kalkacaklar beni... Hasl, dinine bal bir mslman kz olan beni de, dier baz arkadalarma yaptklar gibi, Hristiyan kadn ve kzlardan farksz bir duruma drecekler. Ama Allah'a kr ve hamd olsun, bana yle bir iman ve uur ihsan etmi ki, lm pahasna da olsa byle vartalara dremez kimse beni.." demekteymi.. Anneciim, doru syle... Bunlar bizim kran m sylyormu? Tabii evladm, tabii... Annesi daha gzelini anlatt ama, ben sana o kadarn anlatamyorum yine... Hem dur, dahas var. Son sz olarak unu sylemi kran: "Dini vazifelerimden uzak, byle atafatl fakat kepaze bir hayat yaamaktansa, kendisini yoktan var 53 eden Allah'nn emirlerini yerine getiren imanl bir yol amelesiyle evlenip, zemini toprak, kck bir kulbede soan ekmek yemeyi tercih ederim" te byle... Annesi kzn bu szlerini anlatnca kalbim nasl daland bilsen Bill'im... Bill hayretle ban sallad: - Bravo kran'a dorusu.., Aaah.. Ah!.. Bu szleri bizim fakltedeki kzlar iitse... nan kzcaz "Akl hastas" diye Bakrky'e tmarhaneye yollamak isterler. Yal kadn, bir mddet sustuktan sonra, bir iki yutkundu ve oluna biraz daha yaklaarak: - Bill, bak ne dndm, biliyor musun evladm? dedi. kran almam ve koklanmam gonca gibi bir kz... Terbiyeli, hamarat ve en mhimi tam senin istediin gibi mazbut giyimli, kapal ve imanl bir gen kz. Hani demek istiyorum ki, tam sana gre. Bill, annesini krmamaya gayret ederek: - Anneciim, ben sana daha biraz nce sylemedim mi, daha evlenmeyi dnmyorum diye? Hele faklteyi hayrls ile bitireyim, istikbalimi elime alaym, bu mevzular o zaman dnrz, dedi.. Kadn iyice mahzunlamt: - Ama evladm, byle mkemmel bir kz her zaman nerede bulacaksn? Bak, kzcazn ardnda nnde dolaanlarn says gnden gne artyor. Rahmetli baban mrvvetini gremeden gt gitti. Ben de grmeden gideceim diye dm kopuyor. Naslsa faklteyi bitirmene bir senen kald. imdi sz keseriz, nian takarz, mezun olunca da evlenirsiniz. Ha benim tatl yavrum? Bill, annesinin evlenme mevzuunda kendisini ikna etmek iin syledii szlere kararl bir sesle cevap verdi: Btn sylediklerin doru, gzel ama anneciim, ben yle bir kzla aylarca szl, nianl kalabilecek erkeklerden deilim. Sz kesildii andan itibaren o kz artk benim namusum, her eyim demektir. Mstakbel eimin meru olarak evime ayak basna kadar geen zaman iinde rahatm ve huzurum kaar... Byle de olunca derslerime salim kafayla alp faklteyi vaktinde bitirmem, ancak bir hayal olur. Hasl byle bir mesuliyet altna girmeyi asla gze alamam. Ben, biliyorsun bir an evvel mezun olmaya ve istikbalimi temin etmeye alyorum, anneciim. Aklm fikrimi byle eylere takamam... 54

Kadnn berrak gzlerine bir kere daha koyu bir mahzunluk kmt. Bill annesinin hi ses kartmadan zntyle ban nne emesine iten ie zld. Fakat onu bir nebze de olsa teselli ve memnun edecek bir ey geldi aklna: Bak anneciim, kran' en az ben de senin kadar takdir ettim ve yine en az senin kadar zldm, onun iinde bulunduu duruma... Byle ender bulunur, nezih ve imanl gen kzlar, zevk ve elenceden baka bir ey dnmeyen sosyete zppelerine kaptrmak muhakkak ki en azndan cinayettir. Bunun iin onu hemen, tam istedii gibi imanl, namazl birisiyle ba gz etmeye alacam... Hem de ailesine ibret olsun diye yine zengin bir doktorla... Kim biliyor musun? Bizim u krknda olduu halde otuzunda grnen, yakkhlyla tannm Dr. Nazm beyle. O da zaten tam byle yksek imana sahip bir kz arayp duruyordu, esasen bu gne kadar evlenmeyiinin sebebi de, byle bir kza rast gelmeyiidir ya... Nasl, memnun oldun mu anneciim?.. Kadn derin bir i ekerek boynunu bkt ve: Sen bilirsin olum, dedi. kran benim gelinim olsun istemitim ama, nasib deilmi ne denir? ocuklarn, ku seslerini andrr cvltlarla oynayp zplad arsay imdi bir sr amele ve inaat malzemesi doldurmutur. Elinde kazma krek bulunan ameleler daha evvel llen arsada temel kazmakla meguller.. ocuklar, yine toplanm, gcenik ve ierliyen nazarlarla ellerinden alnan biricik oyun sahalarnda amelelerin almalarn seyretmekteler.. Ve nihayet inaat, baladktan - drt ay sonra bitti.. Ge doru heybetle ykselen 5 katl bu byk apartman, Huzur Sokann krk dkk ahap binalar arasnda, bu mtevazi evlere yukardan ba-karcasna bir gurur ve azamet iindeydi sanki.. Geni pencerelerinin camlarnda beyaz kirelerle yazlm "SATILIK" kelimesi okunmaktayd... Bill, penceresinin nndeki divana uzanm, kitap okumaktayd. Fakat okuduklarnn hi birisi aklna girmiyordu bir trl. Karsnda 55 bir heyula gibi ykselen bu ruhsuz ta yn gnden gne cann daha fazla skmaktayd... Yerde, bir minderin stnde, elinde yn ileriyle annesi, kendisine klk kazak ryordu. Ban kitaptan kaldrp, bir an sevgiyle annesine bakt. Sonra yal kadna hitaben. Biliyor musun anne, dedi. imde tuhaf bir hzn var. Bugn Pazar.. ocuklarn tatil gn. Ama ocuklarn o blbl akmalarn andran cvltlarndan eser yok. u koca apartman buraya dikildi di-kileli yavrucaklarn azn bak amyor.. Ah yavrum, yalnz onlarn m? Bu apartman meselesi ortaya ktndan beri, ne kadar birbirimizden saklasak da senin, de benim de azm baklar amyor.. - Ben bir yana ama anneciim, apartmann yapl seni niin bu kadar zyor? - Neden olacak a evladm? Bizler fakir fukara insanlarz. u krk dkk evler iinde bir saray gibi ykselen bu apartmana tananlar kimbilir bizleri ne kadar hakir grecekler ve bize nasl yksekten bakacaklar. Yani anlyacan, sokan tad tuzu kaacak... Bill, elindeki kitab kapatp doruldu: - lahi benim biricik anam, dedi. Sen bunca zamandr tatl cann demek bunun iin mi zyordun? Sen bilir misin ki anacm, onlar , btn lks ve debdebeli yaaylarna ramen aslnda ne zavall, ne acnacak insanlardr? Onlarn muhteem denmi salonlarda, kristal avizeler altnda, lake yemek masalarnda gm atal ve baklarla yemi olduklar yemekler, emin ol, bizlerin u fakir at altndaki fakirane yer sofracmzda yemi olduumuz yemekler kadar lezzetli deildir. Ve yine emin ol ki, ne kadar zenginlik ve atafat iinde, rahat bir hayat iinde bulunurlarsa bulunsunlar, Islm emirlere riayetteki o byk lezzet ve saadetten mahrum olduklar iin bizdeki u ahenkli huzur ve saadetten onlar mahrumdurlar. Yzlerindeki o sahte tebessme aldanma sen. Yzlerindeki o tebessm, attklar kahkahalar ve yaam olduklar lgnca elenceli hayat, hep ilerindeki huzursuzluu gizlemek, belli etmemek iindir. Bu apartmann mtevazi sokamza dikiliinden dolay benim duymu olduum zntye gelince, senin dncelerinle tamamen zd istikamette.. Evet, bu apartman Huzur Sokann huzurunu karacaktr, ama hangi cihetten? Bir

56 kere ayet daireleri satn olacak olanlar, yaaylar ile u ecnebilerden farksz ailelerdense, hereyden evvel stanbul iinde her naslsa bozulmadan kalabilmi, eski rf, adet ve an'anelerine sadakati sarslmam, kymetli ahlak ve fazilet deerlerini aynen muhafaza edebilen, memleketin yegane soka olarak iftihar edip zerine titrediimiz u emsalsiz ve mtevazi sokamz iin bu apartman zarar stne zarardr.. Zira bizim ocuklarmz, onlarn ocuklarn, bizim gen kzlarmz, onlarn gen kzlarn ve bizim hanmlarmz da onlarn hanmlarn gre gre zamanla sokamz, bu gnk vehesini kaybedip, farknda olmadan tedrici bir bozulua gidecektir. Ne derler: zm zme baka baka kararrm. Ya, ite byle benim canm anneciim. Olunun yegane endiesi budur. Yal kadn minnetle oluna bakt.. Sonra asil bir olgunlukla, samimi bir itirafta bulundu: - u olgun yamda benim sana vermem icabeden dersi, sen bana verdin, yavrum. Allah senden ve seni bu derece uurlu ve yksek imanl bir gen olarak yetitiren o slmi eserlerin sahibinden raz olsun. Dorusu senin u hakikatin ifadesi olan szlerini dinleyene kadar iimde hep gelecek gnlerin garip korkusu ve eziklii vard. Karmza tanacak olan asri aileler tarafndan ayplanmak, knanmak ve kmsenmek korkusuyla bir mddettir byk bir aalk duygusu iinde bulunmaktaydm. Ama seni dinledikten sonra, onlarn karsnda klmek deil, bamz vekar ve izzetle dimdik tutmak icabettiini anladm. Sen, her sznde bir cevher gizli olan harika bir insansn Bill'm... Her zaman sylerim. Bir kere daha sylemek isterim ki, seninle iftihar ediyorum evladm... Bill, annesinin bu iten itiraflar arasnda sarf etmi olduu "aalk duygusu" sz zerinde uzun uzun dnd. Ne ac bir hakikatti. Bu, yan ban alm, olgun ve imanl bir kadn byle bir duyguya kaplrsa, apartmann mstakbel sakinlerinin asri hayatlar karsnda sokan yeni yetien gen kzlar ve gen hanmlarnn hali nice olmazd ki?... Memleketimiz bir batan bir baa hep bu sistemle asli vehesini kaybetmi, dinine, rf, adet ve an'anelerine smsk ba olan halkmz hep bu sistemle slm prensip ve yaaylarndan uzaklatrlarak bozulup dejenere edilmi deil miydi? Kadnlar, kzlar rtl, halk top57 i yekn Islm emirlere riayetkar, tertemiz, sakin bir kasaba m mevcuttur bir kede?.. Orann da dier bozulmu kasaba ve ehirler gibi olmasn temin etmek iin er kuvvetlerin elinde gayet basit ve kolay areler vardr... Ya o kasaba en ufak bir tarihi kymeti haiz ise veya manzara itibariyle tabii bir cazibeye sahipse oras derhal turistik mahal olarak ilan edilir. Otel ve moteller ina edilerek edeb ve ahlak kaidelerini hie sayan ortlu ve mayolu rlplak turistlerin buraya akn salanr. Ya askeri veya sivil her hangi bir tesis kurularak ina edilen modern lojmanlarda hanmlar, kzlar mini etekli, kendileri ikici ve kumarc olan byk ehirden getirilmi maneviyatsz memur ve mstahdemler oturtulur. Veya en mkemmel ve tesirli are olacak "gen kzlar eitme" ismi altnda oraya bir Kz Enstits kurulur; okulun bana ak sak, makyajl, maneviyat ve mukaddesat dman bir mdire hanm ile retmen kadrosuna da yine ayn giyim ve fikriyatta olan mini etekli kadn retmenler, sosyalist, din ve iman dman erkek hocalar tayin edilir.. Byle bir kasabay, bu tesisten herhangi birinin kurulu ansszlna urayndan 5, hatta 2 sene sonra grenin, yreinin kan alamamasna imkan yoktur: Artk kasabann yalnz yal kadnlar rtldr. Gen hanmlar ve hele hele yeni yetien gen kzlar, rtlerini bir kenara atmlar, balar, kollar, gerdanlar ak ve mini etekli birer asri (!) insan olan bu yabanclara kar kk grnmek, hor grlmek, bilgisiz, grgsz, cahil insanlar olarak grnmek korkusu ile doan "aalk duygusu", bir iki sene iinde bu kasabann nezih ve mazbut ehresini deitirip onu da dier yerlerde olduu gibi soysuzlatrp mbtezelletirmee kafi gelen bir sebepti. Ve u koskoca memleket, bu, dine, maneviyata srt dnm bir avu soysuzun karsnda duyulan "aalk duygusu"nun narna yanmt.

imdi sokaklarnda kurulan bu byk apartman, Bill'n gzne bir veba mikrobu kadar tehlikeli olarak grnmekte, yllarn ypratamad Huzur Soka iin bu binann, ilerde pek ok zararlar tevlid edeceini dnerek imanl gencin znts her an biraz daha artmaktayd. Derhal karar verdi. Mezzin Sadi Hoca'ya dncelerini at. Ve fikirinin hoca tarafndan da tasvip ve takdirle karlan zerine hare58 I kete geip apartmana henz kimse tanmadan bir gece yats namazndan sonra btn sokak sakinlerini camide bir araya toplyarak birka merdivenle klan minbere kp oturdu. Hanmlar ve gen kzlar, kadnlar iin perdelerle ayrlm arka blmde adeta st ste oturuyorlar ve Bill'in "mhim bir mevzu" olarak bahsettii konumasn dinlemek iin nefes dahi almaktan ekmiyorlard. Erkekler de ayn merak ve heyecan iinde birbirlerine sokulmular, gzlerini bu aydnlk yzl genten ayrmyorlard. Zira, bu, Bill'in camide yapt ilk konumayd. O halde ortada cidden mhim bir mesele vard... Bill: - Allah'n ve Resulullah'n selam zerinize olsun. Diyerek szne balad.. Sokamzn asil fertleri olan muhterem kardelerim, aabeylerim, yengelerim ve kzkardelerim!... Bu gn sizleri olaanst bir ekilde camimizde toplamam, muhakkak ki, hakl olarak hayret ve meraknz mucip olmutur. Bir an evvel mevzuya girmek suretiyle, meraklarnz zail etmeye alacam. Evvela hepimizin bildii bir husustur ki, iinde yllar yl eksilmeyen bir huzurla yaadmz, dert, felaket, znt ve sevinlerimizi hep birlikte paylatmz bu sokak, u ahlaken her gn biraz daha bozulmakta olan cemiyetin sflilii arasnda eski fazilet devrinden kalm paha biilmez bir antika hkmnde ve kymetindedir. Bizler, kendimizi, Huzur Soka sakinleri olarak genciyle yalsyla, kadnyla erkeiyle bu kymetli antikay gzmzn bebei gibi sonuna kadar her trl tehlikeden korumak, maddi ve manevi tahribattan muhafaza etmekle mkellef addetmeliyiz. Biliyorsunuz, sokamza, mtevaz evlerimiz arasna yeni bir bina, byk ve modern bir apartman kuruldu. Allah sokamz iin hayrl etsin. Temenni edelim ki, buraya tananlar, bu sokak sakinlerinin mazbut yaayna zd dnceli ve hareketli insanlar olmasnlar. manl, mukaddesat, muhafazakar insanlar olarak bizlere komu olsunlar. Ancak bu gnk cemiyet iinde 8- 10 daireli bir apartmann btn dairelerinin de imanl ve muhafazakar insanlar tarafndan satn alnmas, maalesef hemen hemen imkansz bir eydir. Bu bakmdan, tanacaklarn ekseriyetinin kozmopolit, yani maneviyattan habersiz, 59 Garb taklidisi asri kimseler olabileceini hesaba katarak, gzel sokamzn, asil ehresinin zamanla deiebilecei endiesi iinde baz mevzulara temas etmek yerinde olacaktr. Greceksiniz, bir mddet sonra sokamza eya dolu kamyonlarn biri girip, biri kacaktr. Bu kamyonlarn iinden ahane koltuk takmlar, lks yatak odas ve yemek takmlar, kymetli hallar ve avizeler ve daha bir sr pahal, gsterili, atafatl eyalar inecektir, gerek bu birbirinden kymetli ve gsterili eyalar, gerekse geni pencerelere taklan ar ipek perdeler, naylon tller, olabilir ki yeni yetien gen kzlarmzn ve baz gen hanmlarn yreini kabartp ilerinde bir nevi yerinme duygusuna yol aabilir. Balangta olmasa bile ilerde onlarda beenmediimiz bir takm eyler, bize cazip grnp kendi hayat tarzmz, onlarn hayat tarzlarna, kendi kyafetlerimizi onlarn kyafetine benzetmek meyli kalblerimizde uyanabilir. una imdiden muhakkak gzyle bakabiliriz ki apartmana tanacak kimselerin ou bizlere yksekten bakacak, bizleri hor grmeye kalkacak ve hatta giyim, kyafet, hareket ve dncelerimizden dolay bizi kk grp, alaya dahi almaya cr'et edecekler.. Muhterem kardelerim, kendi dinlerinin icaplarna saygszca srt dnm kimseler olduklar iin kendilerini medeni ve dinimizin emirlerini, hakiki mslmanla yarar ekilde yerine getirdiimizden dolay bizleri cahil, basit,

grgsz ve gerici olarak grp kabul etmiye alm ve insanlara kar gereken insani ve islami vazifelerimizi yerine getirmekle beraber, son derece uyank olmamz da zaruridir. Huzur Soka sakinleri olarak izzetimizden zerre miktar fedakarlkta bulunmamaya gelin, burada hep birlikte yemin edip and ielim... Sokamzn muhterem hanmefendileri ve kymetli kzkardelerim, sakn, sakn, o prl prl, atafatl eyalara i geirerek bakmasnlar. Onlarn solmu basma perdeleri arkasndaki her biri nice emek mahsul, gz nuru ile ilemi olduklar yastklar, divan rtleri ve eitli nakl rtlerle sslemi olduklar mtevazi evleri, dierlerinin yannda mana itibariyle ok daha kymetli ve makbuldrler. manl hanmlar ve gen kzlar, daima mtevekkil ve ka60 naatkar olmakla tarihte en mutena yeri igal etmilerdir... Kanaat, kadnn ziynetidir... O, maddi olan her eyadan daha kymetli ve daha deerlidir gerek manasnda... Kyafet mevzuuna gelince, sokamzda mazbut giyimli, imanl ve asil gen kz ve hanmlarmzn, Avru-pann sokak fahielerinden farksz kyafetteki benliklerinden kopmu, ak sak, mini etekli, mstehcen kyafetli bu nevi sfli kadn ve kzlara gpta nazarlariyle bakarak, bu kepaze kyafetli kadn ve kzlar kendilerine rnek alabilecek kadar klebileceklerini dnmeyi dahi abes grmekteyim... Hasl bu sokan erefini, namusunu, iffetini, izzet ye haysiyetini korumak ve slm yaay ve prensiplerimize en ufak bir halel drmemek yolunda, bu gnden itibaren birbirimizle adeta yara girimeli, en ufak hata veya birimizin o tarafa meyil etmemiz karsnda birbirimizi incitmeden ikaz etmeliyiz kardelerim... Szlerim, bundan ibarettir. Hepinize en byk cihad olan nefis mcadelenizde muvaffakiyet ve muzafferiyetler diler, dinleme ltfunda bulunduunuzdan dolay kranlarm arzederim efendim.." Bill, minberden erkeklerin omuzlar zerinde indirildi. Caminin ii fokur fokur kaynyordu adeta... Herkes birey sylyordu: - Allah raz olsun!... - Sokamzn medar- iftihar, varol!... - Allah seni vatana ve bizlere balasn!.. - Sz veriyoruz ve and iiyoruz: Sokamz 40 sene sonra dahi, ayn karakterini muhafaza edecektir. Erkeklerden sonra dar kan kadnlarn gzleri de yal yalyd. Camiden kan herkes, Bill'n bu konumasndan bir eyler alarak dnyordu evine. Bill de kalbinin bir ty kadar hafiflediini hissediyordu. Sanki omuzlarndan byk ve mes'uliyetli bir yk atmt da rahatlamt... Bir mddet sonra Bill'in camide syledikleri, ayniyle tahakkuk etmiye balad. Katlardaki "SATILIK" yazlan teker teker siliniyor ve temizliki kadnlar, geni camlan pml prl parlatyorlard. Birka gn ara ile geni apartman kapsnn nnde eya ykl kamyonlar duruyor, birbirinden lks, birbirinden gsterili birbirinden atafatl eyalar, ihtimamla ieriye tanyordu. Baka bir sokakta olsa, yeni 61 '*( tanan eyalar grmek iin sokan btn kadnlar pencerelere r, sonra da aralarnda "susu vard, busu yoktu!.." kabilinden eyalarn ve tanann dedikodusu yaplrd. Apartmana tananlar da bunun her yerde byle olduunu bildiklerinden, hamallara yksek seslerle: "Ay o sehpalar formika deil, lakedir, lake.. Dikkat edin!.. Tuvalet masasnn aynasn aman bir yere arpmayn"... gibi szlerle kyorlar, akllar sra komularna gsteri yapyorlard. Fakat bir de balarn kaldrp evlerin pencerelerine gz atnca, pencerelerin hi birinde kimselerin bulunmayn farkettikleri zaman yzlerinin ald hal grlecek eydi dorusu. Kendilerine verilen maddi nimetlerle etrafndakilere daima caka satmaya alm olan bu gsteri merakls maddeci insanlar, karsndakilerin gbta duygularn kabartmaktan her nedense sadist

bir zevk alrlard. Gel gelelim, bu sokakta, o gzelim eyalarn gsterebilecekleri, kskan nazarlarn bu lks ve modern eyalar zerine celbedebilecekleri bir tek kii yoktu grnrlerde.. Huzur Sokann btn gen kzlar ve hanmlar, Bill'in cami sohbetinden sonra aralarnda karar vermilerdi: Sokaa eya ykl bir kamyon girdi mi, hi kimse pencereden bakmyacak, herkes oluk ocuunu toplyarak arka hole veya arka odalardan birine ekilecekti. Bylece bu, her eyi madde ile lmeye kalkan gsteri merakllarna haketmi olduklar gzel bir ders olacakt... Ve nitekim yle de oldu. Kadnlar, apartman&akilere kar giritikleri ilk pasif direnmeden izzetle ve alnlarnn akyla ktlar. O gzelim hallar, koltuklar, yaldzl sehpalar, avizeler kamyondan inerken ne bir tek kadn, ne bir tek gen kz, merak saikasyla da olsa pencerenin evresinde dahi dolamaya veya sk dokulu tllerden, inen eyalar seyretmeye tenezzl etmedi.. Rzgarsz, durgun bir Sonbahar gnyd. Kabzmal Sedat Beylerin kaps nnde mavi bir hususi araba durdu. Alan kapdan nce akaklarna hafif kr dm, siyah elbiseli, yakkl bir erkek kt. Bu, Dr. Nazm beydi. Yrd, arabann arka kapsn at, biri yal, dieri gen iki kadnn inmelerine yardm etti. ki kadn evden ieriye girince, Dr. Nazm tekrar arabaya girip 62 . I ocuk sarvermiti. Gelin arabas, onlara her eyden daha cazip ve seyre layk grnyordu besbelli. Pencerelerde de kadnlar ve kzlar doluydu. Ahap evlerin pencerelerindekilerin hepsi namaz rtl veya ye-menili kadnlar, kzlard. Apartmann pencereleri ise dekolte kyafetli, birbirinden ak kz ve kadnlarla doluydu. Herkes merak iinde gelinin kn grmek istiyordu.. Hemen hepsi ayn kafada olduklar iin apartmandakiler, ksa bir zaman iinde birbirbirleriyle ok iyi anlamlar, apartman iinde ar bir samimiyet kurmulard. Avukatn hanm sarn Glhan Hanm, ikinci kattaki Bankacnn Hukukta okuyan kzna seslendi: lkerciim ne dersin, ayamz uurlu geldi galiba. Baksana kzlar arka arkaya gidiyorlar. Daha geen gn yanmzdaki evin kk kzn gelin ettiler. Pek de kkt yavrucak... Bu da yle Glhan Hanmcm, gsterii fazla ama, ya kk kzn... - smi neymi? - kran, dediler. Ama kz grdm. nsan bakmaya kyamyor. Ta bebek gibi gzel. nc kattan beline kadar sarkm olan Serpil dayanamad sze kart: Neye yarar gzellii? Kzcazn gzelliini, rk rtler altnda gizliyorlar, grmyor musunuz? Ben de grdm bir sefer kendisini. Hakikaten ta bebek gibi gzel bir kz. Anne- baba korkusuyla bu derece rtnlmez dorusu. Ama bunun ki pek ana baba korkusuna da benzemiyor. nk anne ve babasndan korktuu iin rtnen ok kz grdm ben, ya cam kenarnda, ya kebamda kaamak kaamak balarndaki rty aarlar. Bu kz yle deil... dedim ya... Kendi enayilii de var iin iinde... lker, ban arkadann penceresine doru kaldrd: Biliyormusun, dedi, kzn bandaki rty, ayandaki kaln oraplar bir at, yle bir salver, gmrah salarn omuzlarna doru... Bir de en son moda bir mini etek giydirdin mi zerine, deme artistlere ta kartr billahi... I h... Enayiliine doymasn. O gzellik bende olacak da... Serpilciim, ne de olsa cahil insanlar ite... ok grmemek lazm. Benim atm, byle bir kz, byle kltrl yakkl bir 63 jl erkein almas. Biliyor musun, damat bey koskoca bir doktormu. stelik bir hayli de zenginmi... A... A... Vallahi kk dilimi yutacam. lker, ayol mnevver bir doktor, byle basit ve stelik kapal bir mahalle kzna nasl tenezzl eder? lker, stne basa basa: - Brak mnevverini, zenginini. Bir de yakkl ve gzel olmas yok mu, insan inanamyor bir trl... Bak bak... arabadan kt. ster Gary Grant de, ister Alain Delon de... ylesine yakkl ve gzel...

Bu defa Serpil'in ablas atld: Sahi lkerciim, o sarnp brnm eski zaman kzn isteyen bu adam m? stelik de doktor... pes dorusu ... ekerim adamda da akl yokmu... lker: lahi Sha. Hi de zannettiin gibi deil. Adam bal gibi akll adam. Byle gzel mi gzel bir kz grp de hangi erkek vurulmaz? Evlendikten sonra kzn stnde rt mrt brakr m o? Doru.. Ekseri byle yapyorlar zaten. Bizim yakn bir ahbabmz da byle yapt. Kapal, ok gzel bir kz ald, gn sonra averdi. imdi hanmefendiyi gren tanyamyor. Bir modern, bir modern ki, sorma!.. Bu esnada kran'larn kapsnda bir kaynama oldu. Gelin almaya gelen birka hanmn arasnda kran sokak kapsnda belirince, apartmann sakini hatunlar dilleri btn btn tutulmutu. Zira kran zarif gelinlik elbisesinin zerine yine bol ve uzun pardessn giymi, ban da her zamanki gibi byk ve gzel bir earpla rtmt. Hayret ve aknlk iinde ilk konuan Serpil oldu: - A., a., a.. Ayol yobazln bu kadar da fazla dorusu.. - ekerim, dul kadn m ki bu, gencecik kza gelinlik bile giydirmemiler.. Sha bilmi bilmi atld: - Bu kapal mslmanlar, kzlarn gelinlikle baka erkeklere gstermezler: Salona gidince giydirirler gelinlii.. Alev Leyla dudak bkerek: . - ekerim, bu kadar taassuba doktor olacak damat bey nasl t gz yumuyor peki?.. - Adama yklenmeyin kzlar. Ne yapsn biare. Kpry geinceye kadar byle hareket etmek gerektiini bilerek, her eyi sineye ekecek elbet... kran, arabaya girdi ve kendisi iin ayrlm olan arka ksma gelin alc iki hanmla birlikte oturdu. Heyecanndan pembe beyaz yz bsbtn pembelemi ve gzellemiti.. Gzlerinden szlen yalar yanaklarn slatmaktayd. Bunlar, sevin ve saadet gezyalaryd. Evet, mesuttu kran... Allah nihayet dualarn kabul etmi ve en kritik zamanda, nne byle yksek imanl bir kimse kartmt. Bu, muhakkak ki, Cenb- Hakk'n emrettii yoldan gitmesine karlk yine Cenb- Hakk'n kendisine bahetmi olduu manal bir hediyeydi... O srada birka araba daha geldi evin nne. Dier kadnlar ve erkekler de bu arabalara dolutular. Ve gelin konvoyu hareket etti. Apartmandakilerde t yok. Ne glen, ne kahkaha sallayan, ne de azn ap da bir sz syleyen var. Herkes, derin bir hayret iinde konvoyun ilerleyiini seyrediyordu... 64 Huzur Soka - F. : 5 65 KNC BLM kran'n hayr dualar ile gelin ediliinden bir ka gn sonrayd. Bill, her zamanki adeti vehile bann altna iki yastk alm ve srtst uzanm olduu halde pencere nndeki divanda ders kitab okuyordu. Saatlerden beri hi ara vermeden okuduundan olacak bir mddet sonra, zerine ken tatl rehavetle kitap tutan eli yana dt ' ve gzleri kapanverdi. Olduu yerde ylece uyuyakald.. - Teoman! TeomaaanL Bu, bir mzik namesi miydi? Yoksa insan byleyici, sihirli bir melodi mi?.. Bill, uykusunun iinde tuhaf bir rperti hissederek gzlerini aralad... - Teoman... TeomaaanL Bir kadn sesi... Daha dorusu billurdan bir rman akna benzeyen taze, scak, bir gen kz sesiydi bu... Bill bu defa gzlerini tekrar yumdu. Ama kalbine lk lk bir eylerin akp durduunu hissediyordu... Ses, nc defa btn can alclyla odann iinde kristalden yaylan nameler halinde tatl akisler yapt:

- Teoman!... Teomaaaan!... liklerine kadar bir kere daha rperdi Bill... Fakat ne oluyordu? Hayat mddetince kadnlarn ne seslerine, ne de kendilerine pek ehemmiyet vermezdi o... Ya imdi?.. Kalbi tekrar deli deli arpmaya balad. nsiyaki bir hareketle, uykuda geziniyormuasna doruldu. Bylenmi gibi eli perdeye gitti. Ve mrnde hi yapmad bir hareketle perdeyi ap, sesin sahibini grmek iin darya bakt... Apartmann tam kar hizalarna tesadf eden dairelerinden birinin penceresinden bir gen kz aaya sarkm, sokakta oynayan ocuklara doru sesleniyordu: - Teoman!... Hayi gidiyoruz. Al topunu hemen gel!. Bill, ne yaptn bilmez halde gen kzdan gzlerini ayramyordu bir trl. En mahir bir ressamn fras dahi byle bir gzellik tablosunu canlandramazd. Simsiyah, omuzlarndan aa bir elale gibi dalga dalga dklm gmrah bir sa yn. Gz alc beyazlkta sedef gibi duru ve prl prl bir ten... efsunlayc, ahane bir gzellik... Yalnz aaya bakt iin gzlerini grmek kabil deil... Nihayet ban kaldrd. Fakat keke kaldrmaz olsayd. Tatl bir kavisle uzanan simsiyah kalarn altnda, yine koyu siyah, sk uzun ve kvrk kirpiklerin ereveledii iri, yosun yeili bir ift gz, bir anda Bill'in gzlerine takld kald... Bill, alt st olmutu. Nefesinin kesildiini, bann dndn hissetti. Vcudunda deveran eden kan, alev alev yanyordu sanki.. Bu bir anlk bakma, onun btn irade ve uurunu bir anda eritmi, hareketlerinin istikametini artvermiti... Btn gcn sarfederek, kendini toplayaca bir anda, beklenmedik bir ey oldu. Kz, Bill'in yzne kar aniden pencereyi ka-patverdi ve tl perdeyi yamak gibi ahane gzlerinin altna tutarak can alc bir glmseyile Bill'e bir daha, ama bir erkei ileden karacak manal bir bakla bakt, Sonra yine sert ve ani bir hareketle perdeyi rterek ieri kat; gzden kayboldu... Bill bir an olduu yerde akn kalakald. Sonra o da at perdeyi hrsla kapatp doruldu, ayaa kalkt. Sinirden eneleri birbirine kenetlenmiti. Sanki neden amt perdeyi?.. Niin bu iki paralk mark kza bakarak kltmt kendini? zzet- i nefsini u zppe zamane kzna bir rpda inetivermiti ite... Pimanlk duygusu kalbini yakp kavurmaya balamt! Ani bir dnle arkasn pencereye evirip kollarn kavuturarak hiddet ve fke ile odann ortasnda dimdik ayakta durdu. Fakat uuru altst olmutu bir kere. O gzler?.. O, iinde bir an eriyip, yok olduunu hissettii yosun yeili, iri, kadife gzler? Ya o billur ses?.. Bir mddet ylece kollar bal, hi kprdamadan ayakta durdu. ylesine sersemlemi bir hali vard ki, sanki bir adm atsa sarho gibi yalpahyacak ve yz koyun yere kapaklanacakt. Bu gne kadar hi bir 6' 66 yalpalyacak ve yz koyun yere kapaklanacakt. Bu gne kadar hi bir kadn ve kz kendisine byle tesir etmemiti... Peki ya imdi? Bu kalbini yerinden frlatacak kadar kuvvetli gmbrt neydi? stelik o gne kadar hi tatmad tatl bir scaklk kaplamt btn vcudunu. Ve bunlarn hepsi birka saniyenin iinde olup bitmiti. O, arkas dnk, karmakark hislerini toparlamaya ve tahlil etmeye alrken kar pencere bir kere daha ald. Ve ayn kzn sesi, bu defa daha sert, ama yine ok tatl bir musiki namesi gibi odann iinde dalga dalga ykseldi: * - Teoman!... abuk gel diyorum sana. Hem ben sana ka kere sylemedim mi, o pis, burnu smkl ocuklarla oynamayacaksn diye? Alacan olsun!... Gel abuk yukar diyorum!... Bill, olduu yerden kprdamad. Arkasna dnp bakmad. ittii szler karsnda vcudu ta gibi katld kald...

Bu srada odann kaps ald ve elinde kahve tepsisiyle annesi girdi ieriye. Kapy aya ile rtt. Odann ortasna doru yrrken: Dersin bitti mi olum? dedi. Ben de biraz zihnin alsn diye kahve piirmitim sana. Ama neyin var senin? Niye yle ayakta, sinirli duruyorsun? Yzndeki btn kan da ekilmi.. Yoksa seni zen bir ey mi oldu yavrum? Syle ekinme... Bill, bu yumuak, fakat endieli sesle kendini toparlad. Annesinin elinden kahveyi alrken: Yok anneciim mhim bir ey deil, dedi. u karya yeni tananlarn mark kz bozdu asabm... Kardeini, bizim sokan ' ocuklar ile oynuyor diye yle kstaha bir azarlay var ki... Bizim gzmzn bebei gibi bakp, stne titrediimiz masum yavrucaklar haspama gre pis ve smkl yaratklarm!.. - Tatl canm byle eyler iin zme yavrum. Herkes, ne ekerse onu bier bu dnyada. Hem sen kendin sylememi miydin camide, "Bunlar bize hor bakacaklar, bizi aa grecekler, hatta bizimle alay edecekler, ama biz bunlara aldrmamalyz.." diye? te sylediklerin aynen kyor. Fakat biz aldr etmeyeceiz, deil mi evladm? Haydi sen i kahveni, de sinirlerin yatsn, dersceizine devam et. Ben de ineyim, aada yarm braktm amarlar yikayvereyim. Annesi, elbisenin den kollarn yeniden dirseklerinden yukar 68 svya svya kapdan kt. Bill bir yer minderinin zerinde kahvesini ar ar yudumlad. Sonra fincan kedeki komidinin stne brakarak tekrar kitabn ald ve zihnindeki btn dnceleri atmya alarak, srt st divana uzand. Kald yerden okumaya balad. Fakat ne mmkn? Satrlar sanki gzlerinin nnde raksediyordu. Ve bu satrlarn arasnda karki mark kzn yamakl, glmseyen iri, yeil gzleri beliriverdi birden. Hep yle can alc nazarlarla bakyordu Bill'e bu yeir gzler... Bill, bir an tatl bir haz iinde ok deiik, hi tatmad bir duygu ile gzlerini yumdu. Fakat bu saadet an, ancak birka saniye kadar srebildi... Kzn sesi, derin uultular halinde kulaklarnda nlamaya, daha sonra da duvarlara arpa arpa odann iinde derin ve sinir bozucu akisler halinde ykselmeye balad: - "O pis burnu smkl ocuklarla oynamayacaksn!..." Kitabn kapatt. Bu defa ilmi bir eser ald eline. Onu okumaya alt. Ayn gzler, ayn bak, satrlarn zerinde ayn glmseyen tavrla kendisine bakyor... Bir baka sahife, bir baka kitap... Fakat nafile... Hep ayn gzler, ayn baklar, satrlar sanki kaln ve byl bir perde gibi rtyor; Bill'in hislerini altst ediyordu. Sonra da her seferinde ardndan o ses: - "O pis, burnu smkl ocuklarla oynamayacaksn!!!..." Bill, kentlisine bir anda ne olduunu anlyamyordu bir trl, o, byle bir ift gzn tesirinde kalacak bir insan deildi. Olsa, olsa, gelip geici bir histi bu... Hem de geecekti... Gemesi lazmd. Bu dnceyle bir yay gibi yerinden frlad. Ceketini ve ders kitabn kapt gibi kapy at, koarcasna merdivenlerden indi. Aa talkta amar ykayan annesinin yanndan geerek, kapya doru yrd. Ayakkablarn giyip kendisine hayretle bakan annesine "Allahasmarladk" diyerek kapdan kmak zereydi ki, annesi: - Evladm, hani ok dersin vard? Nereye gidiyorsun? diye sordu. Bill sadece: - Darda alacam. Akam st gelirim anneciim... Diyerek sokak kapsn at ve kendisini dar zor att. 69 i IDalgalarn sahile arpt bir deniz kenar.. Bill kyda bir kaya parasnn zerine oturmu, elinde bir kitap, yosun kokulu temiz deniz havasn uzun mddet derin nefeslerle cierlerine ^oldurmaya alyor... Sahile ve kayalara arpan su damlacklar, ara sra yzne ve salarna da sramakta... Ortalkta dalgalarn hrts ve martlarn lklarndan baka ses seda yok. Bill iin sakin bir kafa ile ders alabilecek ideal bir yer buras.

Kitabn a. Ve tekrar kald yerden okumaya balad. Fakat tuhaf!... Okumasna imkan yoktu kitab... Satrlar birdenbire yine birbirine karverdi. Ve kitabn sahifelerinde yine yamakl, yosun yeili bir ift gz beliriverdi. O manal, o yakc, o ahane gzler!... Bill, sanki tatl bir ryann renkli alemi iinde yzyordu. Hava olduka serin olmasna ramen vcudu ate gibi yanmaktayd. Hele kalbi? Nasl da deli deli arpmaya balamt yeniden? Gzlerini kitaptan kaldrp, nnde mavi bir kuma gibi uzanan denizin sonsuzluklarna daldrd. Bu defa ayn ahane gzler, sularn iinde belirdi. Byd, byd, byd... Ve adeta btn bir denizi kaplad. Sonra slk gibi bir ses, kulan yalad geti. Ayn ses, biraz sonra perde perde ykselerek, havada derin ve sinir bozucu akisler meydana getirmeyi balad: - "O pis, burnu smkl ocuklarla oynamyacaksn!" Bill, ban iki eli arasna ald.. Her halinden nefsiyle derin bir mcadele halinde olduu belliydi.. Kendisinde olan bu ani deiiklie, bir tek bak ve bir iki szn ruhunda kopard frtnaya bir trl mana veremiyordu. Birbirine zd his ve dnceler iinde, u ksack mddet zarfnda nasl da benlii alt st oluvermiti. Birden btn kalbiyle Rabbine snmak ihtiyacyla dolup tat: Yarabbim... dedi... Bana ne oldu byle? O mark zppe kz neden birden btn benliime hakim oldu?.. Yoksa sevgi denilen, ak denilen ey, bu mudur? Lakin ben byle bir kza ak olamam. Hayr, hayr.. Bu geici bir histir. Eminim ki, yarn hibir eyim kalmayacak. Onu hi dnmeyeceim. Pencerelerine de bir daha bakmayacam. Allahm!... Sen bana-yardm et, Sen kolaylk ver... Gzlerinin nnde martlar uuuyordu. Dalgalar gittike daha sert arpmaktayd kayalarn stne... Ortela yava yava alaca bir ka70 ranhk kmeye balamt. Ufukta yedi rengiyle kaybolan gne, yerini parlak bir dolunaya tcrkediyordu... Bill, hala gzleri denizin dalgalarnda, kayann stnde oturmakta ve kararan sulan dalgn dalgn seyretmekteydi. Nihayet yava yava kalkt, omuzlar dk bir vaziyette ayaklarnn altnda sakrdayan akl talarn ineye ineye yrmeye balad. Akamn karanlnda uzaklaan silueti kld, kld ve nihayet karanlklar iinde grnmez oldu. Gece... Bill, yatanda srt st uzanm yatmakta... Gzleri tavanda sabit bir noktaya dikilmi, yz durgun ve dnceli... Birden bakt noktada, kar kzn yamakl gzel gzleri beliriverdi yine. Bill insiyaki bir hareketle koluyla gzlerini kapad. Sonra, benliini altst eden bu hayalden kurtulmak istercesine, yatann iinde duvara doru yan dnd. Fakat nafile!... Kzn gzleri, ayni iveli bakyla orada, duvarn zerinde beliriverdi. Bill, ldracak gibiydi.. Bu defa aresizlik iinde yorgan bandan yukar doru ekerek, bu rahatsz edici nazarlardan kurtulmak istedi. Lakin o gzler, o yakc, efsun-layc yeil gzler, bir an dahi peini brakmyor, uykuda dahi kendisini tedirgin ediyordu. Ertesi gn... Profesr, Fakltede, ders odalarndan birinde baz formller zerinde izahat vermekte... Sralarda oturan talebeler, dikkatle profesrn anlattklarn dinliyorlar. Bill, uykusuz ve huzursuz geen bir gecenin yorgunluu iinde sralardan birinde oturuyor. Yannda her zaman olduu gibi Necati var. Profesr, tahtaya dersle ilgili formller iziyor... Bill, her zamanki gibi gzlerini dikkatle tahtaya dikmi, hocann izdii ekillere bakmakta. Fakat bir mddet sonra tahtadaki ekiller birdenbire kart, birbirine girdi. Sonra btn ekiller siliniverdi. Ve kara tahtada yalnz o mtebessim, yamakl bir ift gz belirdi yine.. Bill, birden elini alnna gtrerek, perian bir halde eliyle alnn outurmaya balad. Necati, dersin bandan beri Bill'dcki bu durgunluun ve deiikliin farkndayd. Nihayet dayanamad ve eilerek yava bir sesle sordu: - N'en var Bill? Hasta msn? 71

Bill'in cevab sadece iki kelime olmutu: - Kimbilir? Belki de... Ders bitmiti. Kahkahalar ve trl aklabanlklar arasnda snftan kmakta olan kzl erkekli talebelerin arasnda Bill'le Necati, yan yana fakat hi konumadan kapya doru ilerliyorlard. Fakltenin kapsndan ktlar. Sokakta bir mddet yle hi konumadan yrdler. Necati admlarn Bill'e uydurmutu. Yneldikleri tarafa baklrsa, ikindi namazn ok zaman olduu gibi yine ehzadeba Camiinde klacaklard. Necati, Bill'i zmek ihtimaliyle azn ap tek kelime konumuyordu. Ama iin iin arkadann vaziyetine zlyor. "Acaba balarnda bir felaket filan m var?" diye dnyordu. Cami duvarnn kenarndan, camiin kapsna doru yaklatklar bir srada, arkadan iki arkadan aina bulunduu yayvan bir sesin kendilerine seslenmesiyle durdular ve balarn evirip, arkalarna baktlar. Necati'nin bir mddet evvel ilerinde bulunduu gurup, kendilerine doru yaklayordu. Bazlarnn kollarnda mini etekli faklteli kzlar vard. Bir mddet evvel Bill'le alay eden Esat, bir yandan onlara doru yayvan yayvan, serseriler gibi baryordu: - Hey Necati! Bu ne kallelik ulan? Bakyoruz artk yanmza yaklamaz oldun... Necati bu sze hi cevap vermedi. Yanna yaklaan arkadalarna kar iinde eski sevgiden eser dahi kalmamt. imdi onlara yalnz acyor hem pek ok acyordu.. Esat: - Haydi var msn? dedi. Bizim Ersin'in partisi var. Oraya gidiyoruz. Hem bu seferki alem bambaka... Yani o biim!... Necati gld: Bir artla kabul, dedi. Siz benimle birlikte u camiye girip, yine benimle birlikte namaz kldnz takdirde, ben de sz veriyorum: Sizinle beraber Ersin'in "o biim" partisine geleceim!... Kzlar ve erkekler, bu sz zerine hep bir azdan kahkahalarla glmeye baladlar. lerinde "Dev Mustafa" diye isim taktklar iri kym, boyu 1.80 den yukar atletik yapl bir gen, elindeki zinciri ngrdatarak: - Olum, sen Bill'in arkasndan gittiinden, onun etrafnda kuy72 ~ ruk sallamaya baladndan beri iyiden iyiye molla olmusun, dedi. Bizi de Allah'lk yapmaya urayorsanz, haberiniz olsun oltanz bo kar!.. Allah'n bizim kldmz namaza ihtiyac yok ama, he he he hee.. Bizim, iip elenmeye ihtiyacmz var... Hem bizim, Allah baba ile anlamamz var!.. Necati, beynine bir balyoz inmiesine sersemledi. Kendine hakim olamad ve birden Dev Mustafa'nn zerine atld. Fakat Necati'nin eski kz arkadalarndan Seval, Necati'nin nne geip ona mani olmak iin kollarn tuttu ve: - Dur Necati, dedi. Vurup krmakla hibir ey halledilmez. stelik senin gibi bir ocua da yakmaz bu. Dn ki, daha dne kadar sen de bizlerin iindeydin.. Evvelce beraber geziyor, berabet eleniyorduk... Syle Necati, sana ne oldu birdenbire byle? Niin aramzdan uzaklatn, bizi terkettin? Necati, hrsndan yumruklan sklm, tir tir titriyordu. Gen kza bakarak: - Bunlar bir baka zaman konuuruz Seval, dedi. Zira ikindi namaz gemek zere. Yalnz u kadarn sylemek isterim ki, sizler gerekten zavall insanlarsnz. u halinizle deil .Mslmana, Hristiyanlara dahi benzemekten ne kadar uzak olduunuzun farknda bile deilsiniz. Zira taklit etmeye altnz o Hristiyanlar dinlerine kar sizden daha saygl ve riayetkardrlar. Zevk, elence, sefahat, gzlerinizi brm sizin. Ya siz kzlar? Bir Mslman Trk kz demek iin haya duyar insan size. Bir kz iin en kymetli mefhumlar olan iffet ve namusunuzu bozuk para gibi harcyorsunuz. Bunun da adna medeniyet diyorsunuz. yle mi? Yazklar olsun size, kendimi aranzdan ekip kurtarmakla ne kadar isabet ettiimi bugn daha iyi anlyorum. Allah sizlere de hidayet kaplarn asn, hakikati gstersin. Baka ne diyeyim? Seval, suratna bir amar yemi gibi olduu yerde sarsld. Btn bu szleri, az hayretten alm bir halde Necati'nin yzne bakarak, ta gibi hareketsiz

dinlemiti. Necati susunca, hi bir tepki gstermeden, bir cevap vermeden sulu bir insan gibi ban nne edi ve sustu. Esat Dev Mustafa'y brakp, Seval'i yaylm ateine tutan Necati'nin karsnda nce bir baba hindi gibi kabard ama, sonra kavga ede73 1 cih etti. Ayn ylk ve yayvan sesiyle arkadalarn kollarndan tutup oradan uzaklatrmaya alt. - Haydii... Yryn be... Onun gbei Bill'le bitimi, grmyor musunuz? Onunla sk fk olal pabucumuz dama atld. Haydi olum, haydi... Siz kendi yolunuza, biz kendi yolumuza... Vaaz dinleyecek vaktimiz yok... Uzaklarlarken, alayl kahkahalar arasnda dnp dnp Bill'le Necati'ye bakyorlar ve ellerini azlarna gtrerek: Kukurikuuu!... KukurikuuuL. Diye tahrik edici acaip hareketler yapyorlard... Bill Necati'nin hrsn yattrmak iin elini onun omuzuna koydu: Aldrma Necati, dedi. Bu gibi hareketlere almalsn. Byle manen ve ahlaken km, lm deklerinde yaayan fertlerin meydana getirdii bir cemiyette daha nelerle karlaacaksn, dur bakalm. Haydi imdi brak u nasipsizlere sinirlenmeyi de gel camiye girelim. kindi namaz bir hayli gecikti.. Necati, sklan yumruklarn gevetti ve: - Allah belalarn versin, diye soludu... Bill: - Yanl oldu. Allah hidayet versin, diyeceksin, dedi. Camiin kapsna doru yrmeye baladlar. Tam kapdan girecekleri srada, Dev Mustafann o dev gibi gmbrtl, kstah sesiyle balarn arkaya evirdiler. Dev Mustafa, kzl erkekli grubun ortasnda durmu, elleri beline dayal kahkahalarla glyor ve yle baryordu: Ha... haaaa... haaaa... haaaa... Yobazlar. Ulan aklnz peynir ekmekle mi yediniz be? Eller ayn kapsn tklatrken, bizim saman kafallar cami kaplarnda mr tketiyorlar. Vah zavall rmcek kafallar, vah!.. Haa... haaa... haaa... haaaa!... Bill, Necati'nin koluna girerek, adeta srklercesine soktu onu ieriye. Aksi takdirde ocuun ba mutlaka derde girecekti... Kzl erkekli grup, bir mddet onlarn camiye girilerini alayl kahkahalar atarak seyretti. Yalnz biraz evvel, Necati'nin yzne tkrrcesine haykrd ve "Kzlk iffet ve namusunu bozuk para gibi harcyorsunuz" diye hakaret ettii Seval, deta tatan bir heykel gibi yznde hibir ifade belirmeden ylece durmaktayd. Esat, kzn kolunu ekti: - Hey,kzm!... Uyan artk gidiyoruz. Ne o, bakyorum pek alndn az nceki szlere? Byle bir softadan baka trl sz duyacak deildin ya. Haydi, haydi, yr.. Ve yrdler. Biraz ilerlemilerdi ki, Seval: - ocuklar, dedi. Benim fena-halde bam aryor. Bugn sizinle gelemiyeceim. Kusura bakmayn, yurda dnmek istiyorum. Size iyi elenceler, dedi. Genlerin hepsi birden: - Aa... Dpedz mzklk bu!... Diye itiraz etmeye baladlar. Esat, Seval'i kendine doru ekmek istedi: - Bunu da nereden kardn Seval? Ersin'e sz verdiini unutma. Haydi, haydi, dneklik yapma da yr. Hem orada elence, dans filan derken bann arsn unutursun inan.. Fakat Seval, arkadalarnn btn srarlarna ramen onlarla gitmeyi kabul etmedi. Ve hepsinin hayret dolu baklar arasnda ayrld onlardan. Bir dolmua doluan arkadalar, yanndan geerken ona el salladlar. Seval bir an onlarn arkasndan bakt, sonra kararl bir ekilde dnerek, zt istikamete, geldii

yne doru gerisin geriye komaya balad. Kumral salar rzgarda uuuyor, ayaklar birbirine dolanyordu.. ehzadeba Camiinin kaps nne gelince bir an durdu. Nefes nefeseydi. Boynuna fular olarak takt kk earb kartarak ban rtt. Avludan geti. Sonra ayakkablarn karp eline alarak rkek ve ekingen admlarla caminin iine szld. Ayn rkek tavrla birka adm att. Gzleri, biraz ilerde balarnda bembeyaz takkeleriyle namaz klan Bill ve Necati'ye takld. Derinden derine bir Kur'an sesi duyulmaktayd... Seval, camiin ve namaz klanlarn arzettii gzel manzara karsnda kendisini ulvi bir havann cereyanna kaptrm gibiydi. Adeta bylenmiti. Yerinden kprdyamyor, sadece nutku tutulmu gibi caminin stunlarna, ilemelerine, avizelerine, mihraba, minbere ve boyunlar hafife yana doru eik, derin bir teslimiyet iinde namaz klan insanlara bakyor, bakyordu... Bu garib halet iinde kadnlar ksmna gemeyi dahi akl edemedi. Ve hemen kapnn oracna, yere, dizleri zerine kverdi. Gzlerini, 75 74 nnde namaz klmakta olan Necati'nin hareketlerinden ayramyordu bir trl.. Bu haliyle, annesinden tokat yeyip de, yine onun efkatli gsne snan bir ocuu andryordu.. Necati'nin szleri en iddetli tokattan da beterdi kendisi iin ama, kendisini onun ardndan camiye eken de yine bu iddetli tokat olmutu ite... i "- Sizler zavall insanlarsnz. u halinizle deil Mslmana, Hristiyanlara dahi benzemiyorsunuz. Zira taklit etmiye altnz o hrisyanlar dinlerine kar sizden daha saygl ve riayetkardrlar." Hayat mddetince bu nevi szleri hi kimseden iitmemiti o.. ' Ve hayat mddetince kimse tarafndan bu ekilde bir hakarete maruz 11 kalmamt. Gerek aile hayatnda, gerek okulda ve gerekse cemiyet hayatnda daima elbebek, glbebek edilmeye, el stnde tutulmaya almt. O halde bu haraketamiz szlerin, zerinde daha aksi bir tesir uyandrmas icabederdi.. Hi deilse izzeti nefsini kurtarmak iin alayl bir kahkaha sallayp geebilirdi o da dier arkadalar gibi. Ama bunu yapmad Seval. Necati'nin szleri onda hayret edilecek bir ok tesiri yapmt. u ksack zaman iinde aklndan n.eler gemiyordu ki... Kendisini, kendi durumunu dnyordu: "- Ben bir mslman mym?" diye kendi kendine soruyor, sonra bunun cevabn veriyordu: "Mslmanln icaplarn yerine getirmediime, yaay tarzmla slamiyete uymadma gre hayr. Ben, hakiki bir Mslman kz olamam." Arkasndan yine soruyordu: "Peki Hristiyan mym o halde?" Bir mddet dndkten sonra: "Hayr hayr" diyordu, "Necati'nin syledii gibi Hristiyanlar da dinlerinin icaplarn yerine getiriyorlar, hi deilse haftada bir kere kiliseye giderek Allah'a ibadet ediyorlar. Demek bir Hristiyan kadar bile olamam ben." | ili Bu dncelerden sonra yznde birdenbire derin bir zdrab ifadesi I li belirdi. Yine kendi kendine: - Ne Mslman, ne de Hristiyan'a benzemediime gre yoksa ben bir dinsiz miyim? Aman Allah'm... Hayr hayr. Dinsiz bir kz olamam ben.. Beni affet Rabbim Ben artk sana layk bir kul, tam bir Mslman kz olacam. Bana yardm et.. Beni affet!.-. Beni affet!.. 76 Yanaklarndan szlen rahmet yalar, kalbindeki btn pislikleri beraberinde srkleyip gtryordu sanki. Kendisine efkat kucan aan, kendisini scak bir muhabbetle banna basan bu yce ibadethanede bir mr boyu hep byle, bu

ulvi hislerle kalabileceini dnyor, "Bir mr boyu Rabbime gnahlarmdan dolay tvbe ve istifarda bulunurum bylece" diyordu. Bu srada Necati ve Bill, namazlarn "bitirmilerdi. Camiden kmak zere kapya doru ilerlemekteydiler ki, kapnn hemen aznda ba nne dm, sessizce alyan Seval'i grdler.. Gen kz, onlarn yaklatnn farknda bile deildi. ki arkada Seval'in yanbama gelince bir an hayret ve aknlkla birbirlerine baktlar. Sonra Necati, yavaa gen kzn omuzuna dokundu ve mfik bir sesle sordu: Seval, ne aryorsun burada?.. Seval, ya dolu gzlerini kaldrd ve cevap olarak sadece dokunakl bir sesle: - Bugne kadar kaybettiklerimi aryordum. Ama artk buldum, buldum artk, Necati. Anlyorsun deil mi, buldum artk... Dedi ve iki elini yzne kapyarak hkrklarla sarsla sarsla alamaya balad. Necati iinden: "Elhamdlillah, o gafil gruh iinden bir kii daha eksildi. Hem de ayn benim eksildiini gibi.. Ani bir dn.. Ve nedamet.. Ve pimanlk.." diye geirdi. Seval alarken, o memnun ve mes'ut bir glmseme tayordu dudaklarnda. Gneli, aydnlk bir gn... Bill, yine adeti vehile tahta divana srtst uzanm, kitap okumakta.. Kitaba ylesine dalm ki, yannda top patlasa, duymayacak gibi... Fakat bir ara kar pencerenin al ve billur sesli kzn sesinin odada tatl akisler meydana getiriiyle kitab birden kapad. - Teoman!.. Haydi sofraya oturuyoruz. abuk gel!. Bill, bir an hafife dorulur gibi oldu. Sonra vazgeti ve tekrar yatt. Fakat huzursuzdu. Hislerini gemlemek iin btn uramalarna ramen bunda muvaffak olamad ve bir kere daha doruldu. nsiyaki 77 bir hareketle rkek rkek adeta bir sulu gibi elleri titreyerek perdeyi at... Bu esnada karki gen kz da Bill'lerin penceresine dikmiti gzlerini. Gen kz, Bill'i grnce tatl bir glmseme ile ona bayla hafif bir selam verdi. Bill, bir kere daha altst olmutu. Perdeyi atndan dolay sonsuz bir pimanlk duyarak bu defa, o kzn yzne kar hrsla indiriverdi perdeyi. Tekrar kitabn at. Ama okumak mmkn myd artk?... Huzur Sokandaki yeni apartmanda, dairelerden birinin geni ve konforlu salonu... Buras, birka gndr Bill'in dnyasn deitiren, onu hissi bakmdan altst eden Feyz'larn dairesiydi. Ortadaki uzun masann etrafna, apartmann btn gen kzlar toplanmlar, bir ksm iskambil oynamakta, bir ksm da sigaralarn tttre tttre oynyanlar seyretmekteydiler. Bir ara bankacnn hukuku kz lker i ekerek: Size bir ey syliyeyim mi kzlar? dedi. Daha hayatmda erkein bylesine rastlamadm. Karsnda bunca gzel kz olacak da, ban evirip bakmayacak. Olur ey deil Vallahi. Akl sr erdireme-dim bu ie... Serpil: - u kardaki yakkl delikanldan m bahsediyorsun? diye sordu. - Tam stne ba'stn. Ne esrarengiz ocuk o yle? Bir eczahanenin mes'ul mdr olan Nesrin sigarasndan derin bir nefes ekip, dumann halka halka yukar doru savurduktan sonra: Ben, hakknda bir hayli malumat topladm, dedi. smi Bill'mi. Kimya Fakltesine devam ediyormu. Babas 4 sene evvel lm. imdi annesiyle yalnz oturuyormu. Serpil'in ablas Sha da lafa kart: Senin bilmediin hususlar da ben tamamlyaym bari Nes-rin'ciim: Efendim, cici beyimizin pek gzel de bir sesi varm. Ama bu gzelim sesini romantik ak arklanyla deerlendireceine ne 78 yapyormu biliyor musunuz? Baz ikindi vakitlerinde, yats vakitlerinde filan minareye kp, ezan okuyormu!.. Bu sze Feyz hari, btn kzlar kahkahalarla gltler. Sha glerek devam etti:

Beyimiz stelik be vakit namaz da klyormu... Anlyacamz pek sofu bir ey... lker, elindeki iskambil katlarn hrsla masaya vurarak: Ayol faklteye giden kltrl bir insan nasl namaz klar, aklm almyor bir trl. stelik bylesine gen ve yakkl... Kzl renkli salaryla arkadalar arasnda Alev Leyla diye anlan bir gen kz, hepsine hitaben: ekitirmeyi brakn kzlar. Ak olalm. Btn tenkitlerinize ramen aslnda hepinizin kalbi onun iin arpyor mu, arpmyor mu?.. Bu sze hi kimse bir cevap veremedi. Bir mddet salona derin bir sessizlik kt. Bu halleriyle btn kzlar, Bill iin duyduklar hisleri aka dile getirmilerdi. Nitekim bir mddet sonra konuan Sha, hepsi hesabna ak bir itirafta bulunuyordu: - Birbirinizden saklamaya ne hacet? dedi. Byle gzel, yakkl, stelik de kltrl bir gen iin kalbi arpmyacak bir gen kz elbette tasavvur edilemez. Ama bizim bu duygularmzn ne nemi var ki? Grmyor musunuz, bellerimize kadar pencerelerden sarktmz halde, evine girmek iin nmzden geerken ban evirip de hi birimize bakmyor... Alev Leyl, bu itiraf zerine: Peki, dedi. Farzedelim ki, bakt. Ve iinizden birine evlenme teklifinde bulundu. Kabul eder misiniz? lker. - Namaz mamaz olmasa, can atarm, dedi. Sha ise: - Allah esirgesin, dedi. stedii kadar yakkl ve kltrl olsun. Byle bir kimseyle evlenip de bir manastr hayat yaamak istemem... Masa banda oturmu kzlarn her biri buna benzer szlerle, Bill'i namazndan dolay alaya alp gerici ve sofu olduunu ileri srerek byle bir izdiva yapmayacaklarn sylemekteydiler. Hepsinin de istedii, arzu ettii hayat, lks, modern ve elenceli bir hayatt. 79 i ; I, rfil Gece kulpleri, dansl partiler, balolar, aylar, plajlar v.s. Alev Leyl da arkadalar ile ayn fikirdeydi... Yalnz Feyz, oturduu yerden konuulanlar sadece dinlemekte, hi lafa karmamaktayd. Onun bu durumunu farkeden Alev Leyl, bu defa Feyz'ya dnd: Kuzum, sen niin hi fikrini sylemiyorsun Feyz!.. Mesela Bill seni isterse onunla evlenir misin? Feyz'nn cevab herkesi artacak mahiyetteydi: Elbette evlenirim... Yeter ki, yle bir talih kuu bama konsun. Kzlar hep bir azdan hayretle bartlar: A... aa... a... aa... Sen armsn ayol! yle bir molla ile evlenip daha gen yanda lmeden mezara m girmek niyetin yoksa? Feyz muzip muzip gld: Yok canm, ne mnasebet. Hi birinizin akl doru drst almyor vesselam. , onu elde edinceye kadardr. O zamana kadar abdestinde namaznda tam onun istedii gibi dindar bir kz gibi grnr, evlendikten sonra tam manasyla istedii gibi bir e olacam va'dederim, olur biter. Evlendikten sonra ise, artk keklik antada saylr. Unutmayn ki mehur szdr: "Kadnn fendi, erkei yendi" derler. Kadn bir kere istemiye grsn. O beni yola koyduunu sanarken, kendisinin nasl rotay ardn anlamyacak bile... Bir de ocuk oldu mu? Oh, artk garantide saylrm. Onu yakn bir zaman iinde kendime rm edip erkek arkadalarmn yannda sigaram yakmak iin akmana davranan centilmen bir salon erkei haline getir-mezsem, bana da Feyz demesinler. Kzlar: Vallahi senden korkulur Feyz. Dehet bir kzsn, diye glmeye baladlar.

.Bu esnada Feyz'nn dads Aye Hanm, masadaki ay bardaklarn topluyordu. Konuulanlar yznde memnuniyetsiz bir ifade ile dinlemiti. Nihayet beyaz rtl ban zntyle iki yana sallayarak hepsine birden hitaben: Allah cmlenizi slah etsin, ne denir?"Bizim zamanmzda kzlar azlarna "koca" lafn almaktan haya duyarlard. Dedi ve elindeki tepsiyle mutfaa doru yrd. 80 Birka gn sonra... Feyz, kendisine ait konforlu yatak odasnda, srtnda bir saten sabahlk, karyolasna srt st uzanm, elleri bann altnda kenetli, gzleri tavana dikili vaziyette yatmaktayd. Komidinin zerindeki / radyoda hafif hafif bir dans mzii almaktayd.. Gen kz, bir ara yavaa yerinden kalkt ve kimsenin bulunmad salona geti. Pencerenin ar tl perdelerini aralayp kar eve, yani Bill'in penceresine doru bakt. Fakat Bill'in perdesi kapalyd. Feyz, bir mddet yle cam nnde durdu. Sonra mahzun bir ekilde tekrar yatak odasna dnd. Ve ayn ekilde, karyolasnn stne srt st uzand. Ne yapacan bilemez bir halde, kararsz ve akn, elindeki ipek mendilin ucunu dileriyle srmaya balad. Sonra komidine doru uzanp, hrsla radyoyu kapatt. Tekrar dnmeye balad. Bir ara odann kaps ald ve ieriye Aye dad girdi. Feyz hi oral deildi. Ban evirip, bakmad bile. Dad yava yava karyolaya yaklat, yataa iliti ve mfik bir tavrla Feyz'nn salarn okamaya balad. Sonra yava, fslt gibi bir sesle: Hani senin benden sakladn hi bir srrn olmazd, tatl , km? Syle bana; karki o olan dnyorsun deil mi? Feyz birden arm bir halde ban evirdi... Dadsnn gzlerinin iine bak ve hayretle sordu: - Nereden bildin dad? Dad Feyz'nn kk burnuna parmayla bir ka fiske vurarak konutu: Geri kck yandan beri elimde byttm senin, Feyz'mn kalbinin iini dahi bilen bir kadnm ben ama, byle olmasam bile dakika ba salonun penceresine koan ve dikakalarca kardaki pelit yapl delikanlnn pencerelerini gzleyen bir kzn derdini ve sinini anlamamaya imkan var m? Ah, dadcm, mrsn sen billahi! Demek ii gc brakp, benim hareketlerimi gzlyorsun? Sonra birden, damdan der gibi sordu: Dad, syle Allah akna benimle evlenirmi dersin ?.. yle kendi kendine gelin gvey olma bakalm. Baksana ocuun gz derslerinden baka bir ey grmyormu. Huzur Soka - F. : 6 81 ocuun gz derslerinden baka bir ey grmyormu. - Beni grd ama!... - Nasl yani? Baya grd ite... Ve sanki nutku tutulmu gibi iki defa uzun uzun bakt yzme. Halbuki bizim kzlarn sylediklerine baklrsa hi bir kza ban evirip bakmazm... Aye dad bir mddet Feyz'nn yzn seyretti... Sonra birden soruverdi: - Syle bakaym, yoksa onu seviyor musun? - Her an onu grmek istediime gre her halde seviyorum. Sevgi denilen ey budur, deil mi dad? Bilmem ki kzm, herhalde... Ama bu imanl delikanl da herhalde evlenecei kzn kendisi gibi dindar olmasn ister deil mi ya? Halbuki sen namazn dahi klmyorsun. Feyz, bann altna bir ku ty yastk daha yerletirdi ve: - Dndn o olsun, dedi. Dedim ya, onun kars oluncaya kadar namaz klan dindar bir kz gibi grnr, evlendikten sonra da onu bile namazdan caydrmasn bilirim ben. Asl mesele birbirimizi sev-memizdir. Ama eminim, o da beni seviyor. Ak uruna namaz ter-ketmi ok mu yani?

Dad, iliklerine kadar rperdiini hissetti: - Fesbhanellah.. Bana kalrsa sen atele oynuyorsun Feyz'm... ocuu batan karacan yetmiyormu gibi, dinden imandan da karacaksn desene? Tevekkeli dememiler, kadn ksm eytan gibidir diye?.. - Off! Dadcm, sen de amma sktn, ha... Ayol zaten koskoca kimya mhendisi kacak byle kltrl ve yakkl bir gen tutup da namaz klyor diye basit bir mahalle kz alacak deil ya!... Elbet de mevkiine uygun benim gibi kltrl, modern bir kzla evlenecektir. Hem greceksin bak, hem de pek yakn zamanda... Daci kalkt, kapya doru yrd ve tokma evirirken: Allah byk konuan daima yanltr, hsrana uratr, bunu aklndan karma koca bebek!... Dedi ve kapy aarak kt... Feyz yine kendi kendine kurduu hayal alemlerinin iine dalp, gitti. * * * ' 82 Yamurlu, skntl bir gn.. Kara kara bulutlar, yamurun, topra daha iddetli dveceinin habercisi gibi havada koca koca kmeler meydana getirmi. Halbuki biraz evvel hava gnlk gnelikti. Allann hikmetinden sual olur mu hi? te bir saate kalmadan hava karar vermi ve sanak halinde yamur yamaya balamt. Sokaktaki btn ocuklar oyunlarn terkederek, evlerine kamlard. Hayri Dedenin kedileri bile evlerin saaklar altna sinmiler, yamurun gemesini bekliyorlard... Apartmann bodrum katndaki kk kapc odasnda Feyz, yal kapc kadnla bireyler konumakta... Hal ve hareketlerinden ona bir eyler tembih ettii belli. Nitekim, yal kadnn "kabul" manasnda ban sallamas zerine buruuk ellerinin arasna bir miktar kat para sktrp, sevinle yanaklarndan pt ve koa koa merdivenleri kmaya balad. Henz birinci kat merdiveni dnmt ki, Aye dad da gizlendii yerden karak, lo koridorlar geip ar ar, fakat grnmemiye dikkat ederek onun arkasndan merdivenleri trmanmaa balad. Darda yamur btn iddetiyle devam etmekteydi. Bill, henz eve gelmemiti. Evin en ferah ve misafir kabul etmeye en msait odas Bill'in odasyd. Yer minderlerinin zerinde Bill'in annesiyle karj aparmann kapcs yal kadn, kar karya olurmu konumaktaydlar. Kapc kadn tipik bir Anadolu ivesiyle: Ah gozel gardam, dedi. Hanidir gelmek istedim, istedim, gsmet olmad bir drl. Gardan bakar bakar z gardam gibi severim sizi... Bill'in annesi ok alak gnll, mtevazi bir hanmefendiydi. - Saol kardeim, hi ekinme. Her zaman gel, dedi... Grdn gibi btn gn evde yalnzm. Oturur, konuur, vakit geiririz. lahi hanmcm. Nirde bende o vakit? Gapc deil miyiz? "Zehra gadn go baaldan unu al, bunu al. Zehra gadn ocuu oula gtr. Zehra gadn pleri dk, talar sil.." gibi emirlerle gayri daia ba goturuyoruz. Eh gine de kr Allah'a... Bu srada aada sokak kapsnn alan sesi duyuldu. Bill'in annesi: Benim de hayatta varm youm bir tek olum var, Allah 83 balarsa kardeim, dedi, ite o xia geldi.. Kapc kadn heyecanlanmt. Yapmack bir harekete: - Disene baa gakmak dt? Hadi eyvallah hanm. Diye kalkmak isteyince Bill'in annesi: Ayol sen onun ninesi saylrsn. Otur Allah akna... Diyerek kadn tekrar oturttu. Ve elinde kitaplaryla kapy aan Bill'e: " , - Gel olum gel, ekinme, dedi. Hanm teyzen kar apartmann kapcsym. Bizim kendilerini ziyaret etmemiz lazmken, saolsun kendisi kalkm gelmi.. Bill ilerledi, nce yal kapc kadnn, sonra da annesinin elini hrmetle pt. Kitaplarn komidinin zerine koyup oda bir minderin zerine oturdu ve

kadnn hatrn sordu.. Kadn heyecann bastrmak iin ylk bir glle mukabele etti. Hal hatrdan sonra Bill'in annesi: - Ben ineyim bir kahve piireyim de, hep beraber afiyetle ielim. Siz hanm teyzenle konua durun Bill... dedi ve kt odadan... Annesi odadan kar kmaz yal kadn hi vakit geirmeden Bill'e doru eilerek, yava bir sesle. Bak evladm, dedi. Anan gelmeden diyivereyim hele. Ben aslnda bura seninle mhim bir ey gonumak iin geldim. Yalnz nce baa aramzda galacana dair sz virmelisin ki, diyivereyim... Bill gld: v - Ne o? Yoksa bana devlet srr m vereceksin teyze? Hadi syle bakalm, merak ettim dorusu... - Yok olmaz.. nce sz ver hele... - Tamam tamam sz; syle haydi... Kadn hep yle yapmackl haliyle: Ah evladm, gzmn nuru, dedi. Bizim apartomanda Feyz adnda gozel bir giz var ya. Hani tam sizin garnzdaki dairenin gizi... Eee.. Ne olmu?.. - Sorma olum, sorma. Gariban yle bir darde dm gi, srrn gimselere diyemiyo. Bir tek baa alabiliyo. iki gz, iki eme gizin.. - Merak ettim be teyzeciim, derdi neymi kzcazn?.. Ne olacak, gara sevda evladm.. Daha ak diyivereyim: 84 Anhyacan giz, saa tutulmu. Hemi de yle bir gnl balam ki, gnden gne eriyip gidiyo biare... Baa tenbih etti. gimselere syleme deye emme, ben gene de sabridemedim gayri. Saa bunlar sylediimi duysa, alimallah govdurur beni iten... Bill, elinde olmadan heyecanlanmt. Sordu: - Peki ama teyzeciim, bunlar bana niye sylyorsun? Ben ne yapabilirim ki, bu durumda?.. Kadn sesini daha da alakt: - A evladm. Belkim gzm haline acyverirsin de alverirsin taze-;ii diye dndm. Ne dirler? ok seven, ok mesud idermi. So-facma... Ne bilem, sen gozel, o gozel... Birbirinize de pek rarsnz hani. Bill'in heyecan bir kat daha artmt. Yz birden bir kz gibi di: , - Bak teyze, dedi. Daha deil anama, kendime bile itiraf edeme-liim eyi, sana syliyeceim. nan ki, ben de Feyz Hanm en az nun beni sevdii kadar sevdiimi hissediyorum. Ancak hayatta yle syler vardr ki; srasnda en byk sevgiyi dahi gz krpmadan tepme-.ize yol aar. Mesela ben, mslman bir erkek olarak, hanmmn da sn az benim kadar dini emirlere riayetkar olmasn isterim. Halbuki 7eyz hanmlarn yaay tarzlar ile bizim slm yaaymz arasnda dalar kadar fark var... Kadn, roln muvaffakiyetle oynuyordu: Yok evladm, yok. Sen yanl bellemisin. Grne ne bakarsn? Sen onun ak sak gyafetine bakma. Aile grgs ite. Ve-lakin imanl m imanl bir giz... Feyz be vakit namazn gn be gn hi garmadan glyo. Ve "Onunla evlenirsem, tam ona layk, onun istedii gibi bir gadm olacam" dey... Bill hayretle: - Sahi mi sylyorsun teyze? dedi. Feyz hanm m syledi bunlar? Tabii a evladm... Emme gzne gurban olaym benim saa sylediimi duymasn. Didim ya, dilimi goparr, beni gabi dar itdi-dir, alimallah... O srada Bill'in annesi elinde kahve tepsisiyle ieri girdi. - Kusura bakmayn, beklettim. Dalgnlk ite... Birincisinde 85 tardm, yeniden piirmek mecburiyetinde kaldm... Diyerek misafire ve oluna kahvelerim verdikten sonra kendi de fincann alp eski yerine oturdu., iki kadn, bir yandan kahvelerini iiyor bir yandan da havadan sudan konuuyorlard.. Bill, elindeki fincann titremesine mani olamyordu bir trl.. Byk bir heyecan iinde dalgn ve dnceliydi. Konuulanlar duymuyordu bile..

Bir mddet sonra yal kadn, ana oul, sokak kapsndan uurladlar. Kadn kapdan karken Feyzlarn bir penceresinin aralanan perde aralnda Feyz, dier bir odann penceresinde tl perdenin ardnda ise Aye dad, birbirlerinden habersiz, kadnn kn takip etmekteydiler... Kapc kadnn bodrum katndaki odasnda yal kadn hararetli Feyz'ya olanlar anlayor. Feyz, bacanda her tarafn smsk saran darack yeil kadife bir pantolon, srtnda kolsuz, dik yakal alev krmzs bir buluz olduu halde merak ve heyecanndan yerinde du-ramyordu adeta... - Peki, o ne dedi Zehra kadn, o ne dedi? Ah urda olup da grecektin gizim. Lafn sonunda senin de namaz gldn, evlenince tam ona layk bir gadn olacan sylediini diyiverince bir sevince gapl vard ki, grecektin... Hele gendisinin de seni sevdiini sylerken grsen yz eski zaman gzlar gibi gbgrmz oluverdi... Feyz: Ah benim canm Zehra kadnm. Bana dnyalar verseydin byle sevinmezdim, diyerek sevinle kadnn boynuna atld... Ve yanaklarndan perek yine odadan frlad... ark syliyerek koa koa merdivenleri uarcasna kt. Dad, bodrum katndaki ayni yerde, geni stunun arkasnda gizlenmiti yine. Gizlendii yerden karken, alnnda derin bir zntnn bariz izgileri belirmiti. 86 Ayn gece... Feyz, ksk gece lmbasnn hafife aydnlatt lo yatak odasnda ipek rtlerle ssl karyolasnda "leri bann altnda kenetli, arka st yatmaktayd... Gzleri tavana dikilmi, yznde son derece mes'ut fakat muzip bir ifade vard.. Saatler ilerliyor, dnceler birbirini kovalyordu: "- Seviyor... O da beni seviyor, diyordu. Tam dndm gibi. Benim de istediim bu sevgi deil miydi?... lerde artk gzleri benden baka hi bir eyi grmez olacak... Namaz bile... Eminim buna..." Bill de ayn anlarda baucundaki kk gece lambasnn lgn altnda, yatann iinde gzleri tavana dikilmi, arka st yatmaktayd. O da mes'uttu. Ama dnceliydi... Durgundu... "- Demek o da beni seviyormu... Ama en mhimi namaz klmas, diyordu... manl bir kz oluu... Hayret, Bu zamanda... stelik byle bir kz... Evlenince tam benim istediim gibi bir hanm olacan sylemesine baklrsa, demek ki, iinde bulunduu hayattan o da memnun deil... Kurtarmal. Bu hayattan kurtarmal onu... Ama nasl?.." O byle dnceler iindeyken, yatmak zere olan annesi ieri girdi... Elinde bir srahi suyla, bir bardak vard: Suyunu tazeliyeyim dedim, yavrum. Gece pek su iiyorsun, dedi. Elindekileri olunun baucundaki komidinin zerine koydu: - Allah rahatlk versin olum... iyi geceler. Kadn tam kapdan kmak zereydi ki, Bill: - Anne! Diye seslendi, Annesi dnd: - Bir ey mi istedin yavrum? Bill, yatann iinde doruldu. - ey... Seninle biraz konumak istiyordum anneciim... Kadn, kalbi arparak kapy kapad, dnd. Olunun yatann kenarna iliti: , - Syle evladm, bir derdin mi var? Bill susmaktayd... Bir mddet ba nnde konuamad... Sonra annesinin srarlar zerine skla skla konumaya balad: Anne, asri bir hayat iinde, o hayatn icaplarna gre yayan, 87 fakat yaad bu hayat tarzn beenmiyen, benimsemiyen, temiz bir gen kzla evlenip, onu istemedii o hayattan kurtarmak m daha sevaptr?.. Yoksa kk yandan beri dini emirlere riayetkar bir ekilde yetimi bir gen kzla evlenmek mi daha sevaptr?

- Elbette yaad hayat benimsemiyen ve o hayattan kurtulmak iin rpnan bir kz o hayattan kurtarmak ve onu slah etmek daha byk bir sevaptr, ama olum, bunu bana niin sordun? Hii... Olunun byle bir kz kurtararak byle bir sevap ilemesi seni memnun eder mi anne? Kadn, akn: - Tabii eder yavrum, dedi. Ama bu zamann kzlarna gvenilmez ki... Yoksa byle bir ey mi var Bill'im?.. Bill, mahcub bir edayla cevab verdi: Var anneciim... Fakat bu, yle gvenilmiyecek kzlardan deil... duyduuma gre ok imanlym ve be vakit namazn da muntazaman klyormu. Allah.. Allah.. Demek hem ak, asri, hem de abdestli na-mazl... . - yle anneciim...stelik de bir prenses kadar gzel... Kadn dikkatle olunun yzne bakt: - Bahsettiin kz kimse, senin onu ok sevdiin belli... Bari o da ayn ekilde seni seviyor mu? - Hem de btn hayatn deitirecek kadar anneciim... Yal kadnn yznde endieli glgeler belirmiti. Peki ama, dedi. Hani sen, mezun olmadan evlenmeyi dnmyordun? O evvelki dncemdi anneciim... Hemen evlenmem art deil... nce sz keser, nian takarz... Mezuniyetimden sonra da evleniriz... Ama kran mevzuunda ben sana ayn eyleri sylediimde: "Ben yle szl, nianl kalacak insanlardan deilim." demitin... Bu kran meselesi gibi deil, anneciim. Derhal bir ba kurulmas lazm... Hem kran'dan bahsetmesen artk ok daha iyi olur... O ahane bir izdiva yapt... Ve kalbine gre aradn da buldu. Biliyorum senin akln fikrin kran'da takld kald ama, inan bu mstakbel gelinin de sana onu aratmyacak... Annesi zgnln belli etmemiye alt. - Vallahi ne bileyim evladm, sen her eyi ok doru dnrsn ve yaparsn... naallah bunda da yanlmazsn. Hakknda hayrls demekten baka elimden ne gelir? Kadncaz, boaznda bireylerin dmlendiini hissederek kapya doru yrd: - Allah rahatlk versin evladm... - Sana da anneciim... Saatler geti... Bill hala uyuyamyordu bir trl. Yatann iinde huzursuz bir ekilde bir o yana, bir bu yana dnyor, eitli dncelerin penesi altnda kvranp duruyordu. Acaba dncesinde yzde yz isabetli miydi? Acaba hisleriyle mi hareket ediyordu? Ama mant doru drst ilemiyordu ki... radesi elinden alnm, dnme kabiliyetini kaybetmiti adeta.. Halbuki dnmesi, uzun uzun dnmesi, derin derin dnmesi, mantn her zamankinden daha ll olarak iletmesi lazmd... Bu, hayati bir meseleydi... Verecei karar, hem dnyas, hem de ahireti iin ok byk bir ehemmiyet tamaktayd... Ve btn gayretini toplyarak dnd, dnd... Saatler ilerledike Bill'in yzndeki ifadeler gitgide deimekteydi... Nihayet saatlerce sren nefis ve vicdan mcadelesinin sonunda yerinden doruldu, ayaa kalkt, akn ve perian bir halde kapya doru yrd. Vakit, sabah namazna yaklayordu... Kapy at, merdivenleri yava yava inerek aada, annesinin baheye bakan odasnn kapsna doru ilerledi... Yal kadnn kapsnn altndan ince bir k szlmekteydi. Demek o da bu saate kadar uyumamt... Bill, hafife kapy tklatarak tokma evirdi ve girdi ieriye... Tahmin ettii gibi annesi uyumamt. Kadn kapnn eiinde pijamalaryla beliren olunu grnce yatann iinde doruldu. - Anne!.. - Gel yavrum, gir ieriye... Gel, ekinme... Bill kapy rtt, geldi annesinin yatann kenarna oturdu... Sen, bu zamann kzlarna gvenilmez demitin, deil mi anne? Bu sz beni saatlerdir uyutmad ite... yle ya, ya ben onu kurtaraym derken, o beni

yolumdan artmaya kalkarsa? Allah'n izniyle beni hi kimse yolumdan dndremez... Ama hayatm zindan, yuvam I perian olur... Evlendikten gn sonra deimeyeceini, fikir deitirmiyeceini, lks ve elenceli bir hayat istemiyeceini, kim temin edebilir?.. Syle anne, yoksa yanl bir karar m veriyorum? Cevap ver bana... Dncelerim yanl m? Yal kadn uzand, efkatle olunun dank salarn okad ve: Vah benim zavall yavrucuum. Ak, seni mantn iletmiyecek kadar m bylemi? dedi... Bill ani bir hareketle, annesinin banda dolaan elini avucuna alarak, bu mfik eli minnetle pt, pt. Sonra annesine sevgi ykl nazarlarla bakarak: - Anne, dedi... Biraz evvel sylemi olduum szleri unut e mi? Btn gece bu meseleyi enine boyuna dndm durdum. Birbirine zd fikirler iinde skntl saatler geirdim... imdi, senin yannda daha da rahat dnebiliyorum. Hayr, hayr anneciim... Hi bir zaman pheler altnda yayan bir erkein zavalllna dp, tehlikeli oyunlarla dnya ve ahiret hayatm zindan etmek istemem ben... Sen cann zme anacm, olun tam senin istediin gibi bir gelin alacaktr sana... - Ya akn evladm? Onu yenebilecek misin?.. Bill, verdii kararla rahatlamt: - erefim, namusum dnya ve ahiretteki huzurum iin u kasrga gibi aniden benliimi saran, gnlerdir beni alt st eden bir ak feda edecek kadar uurum var henz anacm... - Peki ya sana midini balam, seni seven o kz ne yapacak?... - Eer hayatndan hakikaten memnun deilse, o hayattan samimi olarak kurtulmak istiyorsa, Allah onun da kalbine gre verir anneciim... Seni gece vakti byle zdm iin beni affet.. Ne kadar byrsem byyeyim, yine de arasra byle ocukluum tutuyor ile... Haydi hayrl geceler anneciim, neredeyse sabah ezanlar okunacak... Kadn hi bir cevap veremedi... Olunun kapatt kapnn ardndan uzun uzun bakt... Kalbi biricik evlad iin derin dearin szlamaktayd... 90 Kristal avizelerden szlen klarn altnda kurulmu muhteem sofrada Feyz, annesi, babas ve erkek kardei Teoman ile yemek yiyordu. Dad, sofraya hizmet ediyor, sofra ile mutfak arasnda mekik dokuyordu. Sofrada can skc bir sessizlik hkm srmekteydi... Feyz'nn babas Necmeddin Bey, yaknda Avrupa'ya yapaca i seyahatini dnyor. Annesi Emel Hanm zihninde haftann programn iziyor, kuafr, terzi ve poker partilerinin saatlerini tesbite alyor, Feyz ise akln fikrini Bill'e takm, onu, yalnz onu, her zaman onu dnyordu... Bu sessizlikten en ok can sklan muhakkak ki, kk Teoman'd... Nihayet dayanamad ve damdan der gibi, ataln tabann kenarna vura vura balad konumaya: - u kar evde oturan Bill abi, var ya... Mahallenin btn ocuklar onu yle seviyorlar ki... Bill abi hep onlarn oyunlarnda hakemlik yaparm... Bazan hatta kendisi de ocuklarn oyunlarna katlrm. Ama ocuklar sylyor. imdi ok deimi... Artk eskisi gibi onlarla aka bile yapmyormu. Btn gnn aada, deniz kenarndaki kayalklarda geiriyormu... Feyz ile dad bir anda insiyaki olarak bir azdan bardlar: - Ne, deniz kenarnda m? - H... h... Arkadalar sylyor... Emel hanm olanlardan hi bir ey anlamamt... Can sklm bir tavrla: Canm imdi ne alemi var elalemin olundan bahsetmenin? Baka mevzu mu yok ortada? Dedi ve kocasna dnd: - Hayatm, i seyahatine haftaya m kacaktn? Bu defa beraber gideriz, olmaz m? Bu esnada, tatl ve yank bir ezan sesi odaya perde perde yayld... Feyz'nn elindeki orba ka dt... Gen kz, anne ve babasnn hayret dolu baklar

arasnda bir an dikkatle darya kulak kabartt... Sanki ryadaym gibi bir hali vard... Azndan gayri ihtiyari u szler dkld: - Onun sesi!... Ezan o okuyor... Emel Hanmla Necmeddin bey nce birbirlerine hayretle baktlar.. Sonra ikisi birden kzlarna dnerek sordular: 91 - O dediin kim Feyz? O ite... O... Bill!... Sofradakilerin hepsi derin bir aknlk iindeydi. Feyz, bu akn baklar arasnda peeteyle azn sildi, sofradan kalkt ve odasna girip, ierden kapy kilitledi... Dad, arkasndan sylenip, duruyordu: - Fesbhanallah... Bu kza bu gnlerde bir haller oldu ya... Allah encamm hayr eylesin... Teoman hakikaten haklyd. Bill, verdii karara ramen, kalbindeki yangn sndrmeye muvaffak olamyordu bir trl. ok zaman okula bile gitmedii oluyordu. Bir avereliktir kmt zerine... Ekseriya vaktini, evlerinin bir hayli aasna den deniz kenarnda, sahildeki kayalarn zerine oturup uzun uzun dnerek geirmekteydi... Mant Feyz ile evlenmesinin asla doru olmadn sylyor, fakat kalbine sz geirebilmesi ok zaman imkansz bir hale geliyordu. Nereden gelmiti bu kz, stelik tam karlarna? Bu sz zerine uzun uzun dnrd: Bu dnyaya niin gnderilmiti o?.. Hayat biteviye toz pembe, przsz ve cilal m geecekti hep byle?.. O zaman "mtihan"n ne manas kalrd? Hayrn karsnda erri grmeden, tatlnn yannda acy tatmadan, saadetin yannda elemi ekmeden o imtihann kymeti kalr myd hi? Cenab- Hak, kulunu hele imanl kulunu ite byle serlerle, aclarla, elemlerle imtihana tabi tutacakt elbette. Bu iten aln akyla kabilmekteydi btn i... Ya nefsinin zebunu olup, Cehennemin esfel-i safiline srklenip felaket vadilerine yuvarlanmak vard iin iinde... Veya nefsini zincire vurup, ona galebe alarak nefsini kendisine kle yapp ala-y iliyyine, yani en yksek mertebelere hak kazanmak... Bill iin makbul olan elbette ikincisiydi... Fakat o nefis yok mu, o mel'un nefis? nsann onu zincire vurmas, ona galebe almas, onu kendine kle yapmas, eytan kavanozun iine tkmas demekti. te bugn de saatlerdir kayalarn zerinde kendi kendine yapt ey, bu etin nefis mcadelesiydi... Akamn serin rzgar, Bill'in siyah salarn tatl tatl okamaktayd. Ortala hafif bir karanlk kmt... Gkkubbede btn ihtiamiyle parldamya bahyan Ay, denizin duru sular iinde sanki prl prl ykanmaktayd... Bill, her zamanki gibi kayalarn en bynn zerine oturmu, 92 gzlerini denizin derinliklerine daldrm, dnyordu. Arkasndan yaklamakta olan ayak seslerinin farkna bile varmad... Birden o pek ainas olduu byl sesle irkildi: - Bill bey!.. Bill, hayretle ve inanmyan gzlerle arkasna dnd bakt. Evet evet, rya deildi bu... Karsnda btn gzellii ve gz ahcyla Feyz durmaktayd, zerinde incecik, iri desenli bir ipekli elbise vard... Salar her zaman olduu gibi omuzlarndan aa bir elale gibi dalga dalga dklmt. Ve gzleri... Simsiyah uzun kirpiklerin evreledii, o byleyici yosun yeili gzler, ay nda daha bir efsunlayc gzellik tayordu. Bill, insiyaki bir hareketle yerinden kalkt, kza yaklat. ki gen, bir mddet karlkl durup baktlar. kisinin de kalbi yerinden frlayacakm gibi arpyordu. Nihayet Bill yava yava kendini bu sihrin cazibesinden kurtarp ayld: - Burada ne iiniz var Feyz Hanm?.. Feyz, bir gzellik abidesi gibi olduu yerde ayakta dimdik duruyordu. Ay nn aydnlatt yznden heyecannn bykln okumak mmknd. Fslt gibi bir sesle:

- Ben de bilmiyorum Bill Bey, diye cevap verdi. Yalnz u kadarn sylemek isterim ki: Artk tahamml edemedim ve ite grdnz gibi nihayet bir ka kelime de olsa konumak iin sizi buldum. Birbirimizden daha fazla saklamya ne hacet, Bill Bey, ikimiz de birbirimizi seviyoruz... Bu aikar... O halde niin hislerimizi birbirimize amak iin tereddt ediyoruz? Bill'in ilk aknl gemiti... Kendini toparlyarak serte bir sesle konutu: - Size ilk olarak gen kzlarla byle tenha kelerde babaa konuma huyumun olmadn ve byle bir hareketin prensiplerimle badamadn sylemek isterim Feyz Hanm. Size gelince; bir gen kz olarak akamn bu saatinde byle ssz yerlerde bir gen erkekle birlikte bulunmanz, daha dorusu onun arkasndan gelmeniz ne dereceye kadar doru bir harekettir, syler misiniz? Ne yazk?!.. Halbuki ben, sizi ok daha ar ve mazbut bir gen kz olarak tahayyl etmitim!.. Bu szler, Feyz'nn izzet-i nefsine indirilen iddetli bir darbe c 93 olmutu. Gen kz, olduu yerde bir heykel gibi hareketsiz durmaktayd.. Bill elinde olmadan sesini yumuatarak tatl bir sesle devam etti: Hem srtnza da bir ey almamsnz. Hava bir hayli serin. Sonra tr, hasta olursunuz... Dedi ve srtndaki pardessn kararak Feyz'ya uzatt: Aln, giyin bunu... Ve doruca evinize dnn. Nezih bir gen kz iin en doru yol budur... Feyz'nn yumruklan sklm, dileri birbirine kenetlenmiti. Birden gzlerine yalar hcum etti. Dudaklar bzld ve ani bir hareketle Bill'in uzatt pardesy elinin tersiyle yana doru frlatt. Arkasn dnd ve alya alya lgnca koarak uzaklamaya balad. Bill, ay nda gittike klen ve nihayet gzden kaybolan gen kzn ardndan uzun mddet dalgn dnceli bakt, bakt... Sonra Feyz'nn akl talar zerine frlatp att pardesy yerden alp omuzuna koydu ve o da ayn istikamete doru yava yava yrmeye balad. Ertesi gn... Bill yine ayn sahilde ve ayn kayann stnde oturmu, karmakark olan hislerini tahlil etmeye alyordu. Bir evvelki akam Feyz ile yapt konuma, onu yeniden alt st etmeye kafi gelmiti. Bir yandan onun bu derece serbest ve cretkar bir kz oluundan dolay, kendine asla istedii gibi e olamyacan dnyor, fakat bir yandan da onun gzellik ve cazibesinin sihrinden kendini kurtaramyordu bir trl.. Fakat o ne? Arkasndan yine gittike yaklaan ayak sesleri geliyordu. Bill, arkasna dnp bakmaya frsat bulamadan bir kadn sesi ile irkildi: - Bill Bey!.. Bill, adeta yerinden srad ve dnd. Gelen Feyz'nn dadsyd. Fakat bu ne demek oluyordu? Bir erkein stne bir gen kzn bu derece dmesi, neyle telif edilebilirdi? Bill bu defa hafif alayl bir edayla; . 94 - Buyurun dad hanmcm, dedi. Feyz hanm bu defa da sizinle mi haber gnderdi yoksa? Aye dad zntyle ban sallad: Yanlyorsun evladm... Ben, bin bir yalan dolanla, para karl senin zihnini elmeye kalkan o karaktersiz kapc kadna benzemem. Eer Feyz, kendi saadetini bozmam iin buralara geldiimi bilse, mr billah yzme bakmaz benim.. - Saadetini bozmak iin mi dediniz? Feyz hanmn saadetini mi bozmak iin?.. Evet yavrum. Senin saadetini korumak uruna... Yllardr emek harcadm, elimde byttm ve z kzm gibi sevdiim Feyz'nn saadetine mani .olmak mecburiyetindeyim. Sen imanl bir gensin evladm... badetine dkn, halim selim, ar bal bir insansn sen. Bizim Feyz ise... Ah, zirzop kz, ah... Gz gre gre seni atee atmak ister miyim hi evladm?

- Saol dad. Allah raz olsun, ama. Feyz hanm da imanl, ab-destli namazl bir gen kz deil mi? Dad boynunu bkt: Nerde evladm, nerde?.. Geen akam bana senin hakkndaki dncelerini at zaman senin iin nasl kalbim titredi bilsen. Olmaya ki, onun sz ve va'adlerine kanasn yavrum!... Bill meraklanm: - Mesel ne gibi eyler syledi dad? Ah evladm. Benim iin bunu sylemek ok zor. Ama senin gibi mslman bir genci yakmamak, ayan denk alman salamak iin syliyeceim. Feyz diyor ki: "Evleninceye kadar onun istedii gibi bir kz olarak grneceim, evlendikten sonra ise deil namaz klmak, onu dahi namazdan vazgeirip sigaram yakacak bir salon erkei haline getireceim." Fikrine eytan m girmi nedir bu kzn, anlamadm gitti... Bill hayretler iindeydi.. ittikleri karsnda donup kalmt... - Allah Allah.. Demek byle dad, diye mrldand... Allah senden raz olsun.. Geri byle bir izdivacn olmyacana dair ben kararm vermitim. Ama, yine de zaman zaman hislerime malup olup kararm deitirdiim oluyordu. Beni uyandrdn iin sana minnet borcunu nasl deyebilirim dad? 95 Dad glmseyerek: - Sana yapm olduum bu iyilik, benim vicdanmn borcuydu olum, ama ille beni memnun etmek istiyorsan, bugn buraya gelip seninle konutuumu kimseye syleme, yeter. Haydi Allah'a emanet ol, evladm.. Allah seni bahtndan gldrsn... Dedi ve geldii istikamete doru dnp uzaklat. Bundan sonraki gnlerde Bill, ba bo avare kimseler gibi krlarda, bayrlarda dolat durdu. Kh bir deniz kenarnda saatlerce dalgalarn sahile arpn seyre dalyor, kah kuytu koruluklarda, aalarn glgesine uzanp yaprak hrtlar, ku cvltlar arasnda vakit ldryordu... Evet, vaktin kymetini herkesten iyi bilen ve bu vakitleri deerlendirmesini de ok gzel bilen Bill, imdi avareler gibi vakit ldryordu orada burada. Halbuki byle bo zamanlarnda ve stelik byle gzel kelerde o, daima yce Allah'n dnr. O'nun sonsuz rahmetini, efkatini, kudretini ve keremini uzun uzun tefekkre dalard... Ve bilirdi ki, bylesine msbet tefekkrle geen anlar, binlerce sene ibadete bedeldi. Lakin imdi o, Allah' brakm, eytan dnyordu ite... Evet eytan... eytan dnyordu... eitli eserlerde ka kere okumutu: nsann fikrini Allah'dan eviren kimseler aslnda insan suretine brnm eytanlardr, diye... stelik her namazn arkasnda da "Allah'm, sen beni insi ve cinni eytanlarn errinden koru." diye dua ederdi. Ama ite bir insi eytan ksack bir zaman iinde benliini alt st < edivermiti birden... Aklnda o, fikrinde o vard yalnz. Feyz, dncelerini de, iradesini de, mantn da allak bullak etmiti ksa zamanda... Bir yandan ondan btn benliiyle nefret ederken, bir yandan da btn*ruhuyla onu sevmekten kendini alamyordu.. ki zd his iinde bocalamaktan bitkin ve yorgun dmt... Okuluna devam edemiyor, derslerine alamyor ve mptelas olduu dini eserleri dahi eline alamyordu artk. Bu duruma mutlaka, ama mutlaka bir son vermesi, onu hayatndan tamamen silecek bir 96 . . are bulmas lazmd. Fakat en nemli mesele, bu "son"un tayiniydi. Bir akam, anacn karsna ald Bill.. Ve sabaha kadar ana-oul, bu "son"un tayini, bu arenin ekli zerinde konutular, konutular.. Ancak sabah namazlarn kldktan sonra birka saatliine yattlar. Uykuya daldklar zaman, her ikisinin de yznde makul bir karara varmann mes'ut bir ifadesi vard. Aradan bir ay ya gemiti, ya gememiti... Huzur Soka olaanst gnlerinden birini daha yaamaktayd.

ocuklar: "Gelin bugn gelecekmi" diye cvldayorlar, ne'eli ne'eli hoplayp zplyorlard. Huzur Sokandaki btn pencereler alm, rtl gen kz ve kadnlar pencerelerden sarkmlard. Apartmann da btn pencereleri alm, apa kyafetli, zppe, mark kz ve kadnlar, pencerelere dolumulard yine. Apartmann pencerelerinden yan bellerine kadar sarkan kzlar, yine yksek sesle bir birleriyle konumaktaydlar. - Ayol nasl da haberimiz olmad? Kala gz arasnda ii beceri-verdiler... Davetli olmadan dn yaplr m hi?... - ekerim, kz Bursa'dan almlar. Nikah da orada kymlar. - Peki ama kardeim, bu sokakta hi mi kz yoktu da gidip, tee Bursa'dan kz aldlar? - A.a.a.aL. Suale bak. ayol, ocuk elbette doru dnm.. Bu sokaktaki kz bolluu belki hi bir sokakta yoktur. te onun iin ilerinden birini alsa, dierleri gcenecek diye, en iyi areyi dardan kz almakta bulmu ocuk. Fakat biliyor musunuz kzlar, iyiden iyiye merak etmiye baladm u gelin hanm. Tabii gelinlikle getirirler deil mi? Aa... Gayet tabiii.. Bizim Yldz' Bursa'dan almlard da gelinlikle getirmilerdi eve. Kapc kadn aadan, kapnn azndan ban yukar kaldrarak hepsine birden seslendi: Canm he mi gelin grmediniz mrnzde be? Merahlan-mayn gayr... Adamn syledii gibi sagahnz nnze dutnce grrsnz ite. Feyz'larn penceresinde ise Feyz, annesi ve dad, konumalara hi katlmadan duruyorlard. Feyz yznn btn kan ekilmi bir halde adeta heykellemi gibiydi. zerinde geni ekoseli, bol godeli Huzur Soka - F. : 7 97 gzel bir sabahlk vard. Salar darmadank, perian bir halde.merak ve heyecann bastrmak iin byk bir gayret sarfediyordu... Nihayet ocuklarn beklenilen sevin lklar bir anda soka bayram yerine eviriverdi... - Geliyorlar!... Geliyorlar!... - te, ite!... nan olsun ki, Bill aabey de iinde!.. Herkes susmu, merak ve heyecan iinde ocuklarn el rparak kotuu tarafa bakyorlard. Az sonra beklenilen araba grld, araba yava yava Billlerin evine doru yaklamaktayd. Nihayet ocuklarn sevin lklar ve hoplayp zplamalar arasnda kaplarnn nnde durdu. Alan arka kapdan nce Bill'in annesi indi. Sonra, zerinde pembe, zarif bir pardcs, ba bir tel san dahi gstermiyecek ekilde bir earpla rtl mtevazi ve olduka gzel bir kz indi. En sonra inen Bill, nden kotu ve elindeki anahtarla sokak kapsn at. Fakat arabadan gelin kyafetinde veya hi deilse apkal veyahut ak bir gen kz kacan zan ve mit eden apartman sakini kz ve kadnlar, taksiden inenin bartl ve pardesl bir kz olduunu grr grmez, nce bunu hayret nidalaryla karladlar, daha sonra da Bill'in ve yeni gelinin yzne kar alayl kahkahalar savurmaya baladlar... Yalnz Feyz, gzleri alabildiine hayretle alm hala tatan bir heykel gibi durmaktayd pencerenin nnde.. Bill, alayl kz ve kadn kahkahalar arasnda vekarla nce annesini ieriye soktu, sonra gen kzn ieriye girmesini bekledi ve arkadan da kendisi ieri girerek kapy kapad... Kapanan tahta kapnn kard ses, Feyz'nn beyninde byd, byd ve Feyz bir kle gibi dads koup yetiemeden parke zemin stne yld kald... Baylmt... Annesi ve dad, Feyz'y byk bir tela ve znt iinde kucaklayarak, doruca yalak odasna gtrp karyolasna yatrdlar. Emel Hanm, bir yandan alyor, bir yandan da kznn bileklerini, gsn kolanyalarla ovuyordu... Feyz, birbuuk iki saat sren bir baygnlktan sonra gzlerini at. Karsnda annesi gzya dkyordu. Dad ise zntyle ellerini outurup duruyordu..

Feyz bu iki kadn ancak kaln bir sis perdesinin ardndan grebiliyordu. Vcudunun her taraf ate gibi yanmaktayd. Annesinin koyduu dereceye gre, atei krk dereceye yaklakt... Birka saat gemesine ramen atein dmeyii ve Feyz'nn gittike fenalamas zerine Emel Hanm, bir doktor artt... Muayeneden sonra odadan kan doktora Emel Hanm, alamaktan imi gzleriyle perian bir halde sordu: - Doktor Beycim.. Rica ederim saklamayn. Durumu vahim midir? Yavrucuum birdenbire neden byle oldu? Yalvarrm syleyin!.. Doktor, sakin ve olgun bir sesle: Endieye rnucib bir hal yok hanmefendi, dedi. Ancak ani ve byk bir znt geirdii anlalyor. Nevrastenik bir rahatszlk. Verdiim ilalarla, bilhassa damardan zerkedilecek olan bu ineyle siir krizleri ksa zamanda geecektir. Ancak kznzn hayatnda kendisi-i avutacak byk ve msbet bir deiiklik olmazsa, durumu ilerde . ddiyet arzedebilir... Yokk... yoookk.. Alamayn yle. Hayatn zevk ve lezzetleri olduu gibi, ite byle elemli ve azabl taraflar da vardr. Ve muhakkak ki, her ikisinde de Allah'n hikmetleri mevcuttur. Kadn, daire kapsn ap doktoru uurlarken, gzlerini silerek': - Teekkr ederim doktor beyciim. Sa olun, dedi. Amma ne de olsa annelik ite. Evladmn birdenbire byle yemekten imekten kesilip, yataklara dmesi ok ac geldi bana. Biz onu el stnde byttk. Yavrucazm, hayatnca ac yz grmemiti daha. Her neyse size de ok teekkr ederim. Verdiiniz ilalar hemen aldracam... - Allahasmarladk... - Gle gle beyefendiciim... gle gle... * * * Gnler ilerlemekte, fakat Feyz'nn durumunda msbete doru hi bir ilerleme grlmemekteydi. Feyz, yatan iinde eridike erimi, bir ka gn iinde farkedilir derecede zayflamt. Yz bir sonbahar yapra gibi sararp solmu, dudaklarnn rengi ekilmi, o byleyici gzlerin feri kam, eski canl parlakl kalmamt... Gnlerdir azna bir lokma yemek koymamt... Verilen hereyi reddediyor, kimseyle konumak istemiyordu. 99 98 Gece gndz dnyor, dnyor; alyor, alyor, alyor; derin dncelere dalyordu yeniden. Bill'in aniden evlenmesi, onun iin bir ok olmutu adeta... dnyor, dnyor, kabul edemiyordu bir trl bu neticeyi... Yine byle kabuslu dncelere dalm olduu bir akam, yatann iinde kesik kesik hkrrken dad da bir yandan byk bir efkatle onun salarn okamaktayd. Nihayet Feyz ilk defa konutu. Hasta, perian ve buhranl bir halde ban hafif hafif iki yana sallayarak ve ili ili alyarak: - Niye dad, niye bana bunu yapt?.. Oysa beni seviyordu, dedi. nan ki, seviyordu beni dadcm... Hem sonra benim kendisini ldrasya sevdiimi de biliyordu. Cahil ve basit bir mahalle kzn benim gibi bir kza nasl tercih edebildi? inanamyorum dad, inanamyorum... Syle, neden, niin?.. Dad eilip, Feyz'nn gz yalarndan rl sklam olmu yanana kk bir pck kondurdu: Sana bunlarn cevabn imdi veremiyeceim, benim mark bebeim... deil mi ki, "Neden? Niin?" gibi sualler zihnini megul etmee balad... Gnn birinde eminim ki, bunlarn cevabn sen kendi kendine bulup vereceksin. Haydi imdi artk brak bu dnceleri de, gzlerini sil, uyumaya bak biraz da... Uyumak m? Bu dncelerin meydana getirdii kabuslarla gnlerdir gzme uyku girebiliyor mu acaba?... Perian oldum, dadcm.. Bittim artk ben.. Hayatta ciddi olarak sevdiim, yegane erkekti o benim iin.. O gece sahilde beni bir kk ocuk gibi bir yandan azarlarken bir yandan da heyecandan bouklam bir halde tatl, sevgi dolu bir sesle syledii szler hi hatrmdan kmyor.. "Feyz hanm, srtnza da bir ey almamsnz.. Hava bir hayli serin. Sonra

tr, hasta olursunuz. Aln giyin bunu.." diyerek stnden pardessn karp vermiti bana. Syle dad, bu szleri de beni sevdiinin isbat deil mi?.. Feyz, yeni bir nbetle yzn yastnn iine gmerek hkrmaya balad: Peki, niin, niin Allah'm, o basit klkl kz bana tercih etti? Artk dnemiyorum, zihnim ilemiyor, ldracam dad, ldracam!.. 100 " Dad, dnceli bir halde ayaa kalkt. Kapya doru yrrken: - Dnmek iin daha ok zamann var, dedi. Dedim ya sanayiyi dnrsen bulursun bunlarn cevabn diye... Haydi Allah rahatlk versin. Uyumaya al, kendini daha fazla hrpalama... Karaky'de, byk i hanlarndan birinin beinci katnda asansrden inen uzun boylu, ftr apkal gen bir adam, koridorun tam karsna gelen kapya doru yrmekteydi. Kapnn nne gelince ^ bandaki apkasn kartt ve kapy vurarak girdi ieriye. Buras son derece lks ve konforlu denmi geni bir yazhaneydi. Kapnn tam karsndaki byk elik masann banda Feyz'nn babas Necmeddin Bey, telefonla konumaktayd... eri giren gen adama, yan masada ki sarn mini etekli sekreter kz, oturmas iin yer gsterdi. Bir ka dakika sonra Necmeddin Bey, telefon konumasn bitirmi, sempatik bir glmseyile misafirine elini uzatmt... Gen adam, laf uzatmadan bir an evvel mevzua girmek istiyordu. Kendisinden emin bir edayla oturduu mein koltua biraz daha gmlerek: - Efendim, dedi... Sebeb-i ziyaretimi arzetmeden evvel kendimi tantaym. Bendeniz, naat Yksek Mhendisi Selim Taner. naat ilerinin yannda ticaretle de megul olurum. Ziyaretimin sebebine gelince: Kerimeniz Feyz Hanma, ayet sizce bir mahzuru yoksa talib olmak istiyorum. Kendisine tahmininizin fevkinde rahat ve lks bir hayat yaatacamdan emin olabilirsiniz... Necmeddin Bey piposundan ektii derin bir nefesten sonra memnuniyetini belli eden bir glmseme ile sa kan yukar kaldrarak cevap verdi: - Vallahi Selim Beyciim, kendinizi uzun boylu tantmanza lzum yok. Her ne kadar ahsen deilse, i sahasnda gyaben tanyorum sizi... Ancak Feyz yle bir kz ki, onu babas olduum halde ben bile anlyamyorum. Bu gne kadar kan btn taliplerini nedense hep reddetti... Yani anlyacanz i bana deil, dorudan doruya Feyz'nn verecei cevaba bal... - Beyefendi, ben Feyz Hanm, bu ylba verilen nar'daki 101 byk baloda grdm ilk defa... Fakat hi de yle sylediiniz kadar mklpesent olabilecek bir gen kza benzemiyor, Feyz Hanm... Meseleyi kendisine atnzda msbet bir cevap vereceini tahmin ve mit etmekteyim.. naallah Selim Bey.. Byle bir izdivaca ahsen ben de memnun olurum. Kendisi u gnlerde geri biraz rahatsz ama, meseleyi ilk frsatta kendisine ap sizi haberdar etmeye alacam. Selim, memnun bir ekilde ayaa kalkt: - Beni bahtiyar edersiniz efendim O halde imdilik msaadenizle. Buyrun kartm, telefonunuzu sabrszlkla bekliyeceim. Dedi ve Necmeddin Beyin dosta uzanm elini skarak geldii gibi yine kendinden emin admlarla kt odadan... Babasnn bildirdii teklif, Feyz iin adeta bir can simidi olmutu... Dnmek iin msaade istemek lzumunu dahi duymadan, babasna, bir rpda "Evet" cevabn verivermiti. Bu ie Emel Hanm da, Necmeddin Bey de, Aye Dad da hayret etmiler, Feyz'nn nasl olup da byle uzun uzadya dnmeden bir anda hayati bir karar verebildiine amlard. O gece yatak odalarna ekildiklerinde Necmeddin Bey son derece ne'eliydi. Biliyor musun Emel'ciim, dedi... Feyz hayatnn belki en fabetli kararn verdi. - Emin misin Necmeddin?

Elbette eminim. Sen ne diyorsun Emel, adam memleketin en tannm, mteahhidlerinden biri... Zenginlik, servet, yakkllk, ne istersen hepsi var zerinde... Hlsa tam bizim aradmz tipte bir damat... Ama Feyz'y grmyor musun? Hani sanki ltfen evet demi 'gibi bir hali var... Bana kalrsa kabul etti ama, iine sine sine bir "Evet" deyi deildi o... Necmeddin Bey, birden kalarn att ve grledi... Karki softa bozuntusu delikanl olayd, iine sinerdi ama, deil mi hanm?... Odada uzunca sren derin bir sessizlik oldu... Sonra Emel Hanm, rkek rkek: 102 - Demek sen de anlamtn durumu, yle mi Necmeddin? i - Anlamamak iin insann mee odunu olmas lazm. Gnln kaptrd kapral haspamn yznden den bin para oluyordu. Hakszlk ediyorsun Necmeddin, ayol, sen hi sevmedir, mi? Unutma ki biz de birbirimizi severek evlendik.. Yani sevmenin ne demek olduunu sen de biliyorsun, ben de biliyorum... ekerim, Emelciim.. Doru sylyorsun ama, ne sen, ne de ben tutup da byle Allah'hk bir softaya gnlmz kaptrmadk. Ne derler: Deve dengiyle kalkar.. te bak, nitekim ocuk buldu kendine 'gre bir ktipiyoz, ald oturttu aaya... Bizim kzmzda yle hanm hanmck evceizinde oturup akama koca bekliyecek gz var m? Elbette btn gn fertik fertik gezmek istiyecek... - Ne dersen de Necmeddinciim... Softa mofta.. Bill denilen u yiit yapl delikanlnn aniden evlenmesi, Feyz'y mahvetti... Kzcazmn hayatnn nuru snd sanki.. Selim Beyin teklifini de bir rpda kabul ediverii hep, bir an evvel buradan, yani onun karsndan kurtulmak iindir. Zavall, zavall yavrum benim... - Eeeh... zme, tatl cann be nonoum... Grrsn bak, o zenginlik, o ihtiam ve o hareketli ve renkli hayat, ok ksa zamanda Feyz'y tekrar eski ne'eli haline dndrecektir... - nallah Necmeddinciim. naallah dediin gibi olur. Bir ka ay iinde Huzur Sokana giren, bu nc gelin ara-basyd. Apartmann nnde duran son model krmz Mercedes arabann btn evresi zambaklar karanfiller ve yeilliklerle sslenmiti. En ne de san sal, kocaman bir gelin bebek oturtulmutu... Krmz arabann arkasnda ise, sokan dier ucuna kadar uzanan bir araba konvoyu vard... Mektepten kan ocuklar, gelin arabasnn etrafn evirmiler, bu ssl psl lks arabay merak ve hayranlkla seyretmekteydiler... Hele ndeki gelin bebek hepsinin ryalarna girecek kadar gzeldi. Manzara ncekilerden pek farkl deildi.. Yine ahap evlerin pencerelerinden rtl gen kz ve hanmlar, apartmann pencerelerinde ise neredeyse bellerine kadar sarkm, ak sak kadnlar doluydu... 103 Bill'lerin penceresinde ise Bill'in annesi ve hanm, kacak olan gelini grmek iin sabrszlanmaktaydlar. Her kafadan bir ses kyor, yine apartmandan herkes bilir-bilmez konuuyordu. Nihayet ocuklar, apartmandan ieriye bakarak hep bir azdan: - Geliyor... Geliyor!... Gelin abla geliyor!... Diye tempo tutup barmaya baladlar. Herkes, adeta soluu kesilmi gibi dikkat kesilerek, gelinin darya kmasn beklemekteydi. Biraz sonra Feyz, yannda damat elbiseleriyle Selim Bey olduu halde, srtnda ahane kuyruklu bir gelinlikle kapda belirdi. Bembeyaz tller arasnda gzelliinin ihtiam bir kat daha meydana km, bu haliyle ocuklarn hayallerinde yaattklar peri masallarmdaki nazl prenseslere benzemiti... Salar, tatl kvrmlarla bukle bukle omuzlarndan aaya dklm, buklelerin aralarna yapma beyaz iekler yerletirilmiti... Daha gelinle damat kapda grnr grnmez, apartmandaki kz ve kadnlar sevin lklar ve kahkahalar ile pencerelerden aaya, gelin ve damadn zerine erit ve serpantin yadrmaya baladlar.

Bu esnada Bill'in annesi, pencerede sessiz sessiz gzya dkmekteydi. Olu, ona hereyi anlatmt... Yal kadn, gelinlii iinde bu periler kadar gzel gen kzn biricik yavrusunun, Bill'inin ilk ak olduunu dndke, olunun onca zaman ektii zdraba hak veriyordu... dorusu bu kadar ahane bir gzellie sahip byle bir gen kzn cazibesine ve yakn alakasna iyi dayanabilmiti Bill... Yal kadn bu dncelerle, namaz rtsnn ucuyla yanaklarna szlen yalan kurularken onun aladn farkeden gen gelini: - Ne o anneciim, niin alyorsunuz... Diye sordu. Bill'in annesi durumu belli etmemek iin byk bir gayretle: Hi yavrum, hi bir eyim yok.. Ah ite, kadn ksm deil miyiz, bir gelin grdk m dayanamayz. Diyerek vaziyeti kurtarmaa alt. Bu arada gelin ve damadn . arabaya binmesinden sonra, konvoy en nde gelin arabas olduu halde klakson ala ala ilerlemeye balamt. Taksilerin klakson sesleri, soka bir anda bir bayram yerine dndriivermiti. Konvoy, sokakta biraz ilerlemiti ki, sokan banda, koltuunun altnda .kitaplaryla okuldan dnmekte olan Bill grnd. 104 Konvoy, ar ar Bill'e doru ilerlemekteydi. Nihayet sokan en dar yerinde kar karya geldiler. Bill, en ndeki gelin arabasnn iinde gelinlikle oturan Feyz'y grmt. Bir anda kalbinin tellerinden bir ikisinin krlm gibi olduunu hissetti. Ba dnd, gzleri karard.. Fakat araba iyiden iyiye zerine yaklamaktayd, arabadan kurtulmak iin yana doru kamak istedi. Ne var ki aya bir taa takld ve arkas st yere dverdi, elindeki kitaplar, etrafa yaylmt. Bu aksilik karsnda konvoy ister istemez biraz duraklamak mecburiyetinde kald. Bill, zerindeki sersemlii atarak bir rpda doruldu, eilerek yerdeki kitaplarn toplad ve bir kapnn basamana karak, gemesi iin arabalara yol verdi. Bill'in d, Feyz iin intikam almak bakmndan bulunmaz bir frsat olmutu... Feyz, Bill'i yle kitaplar yere salm, srtst yere yuvarlanm vaziyette grnce, Bill'in duyabilecei hzllkla alayl kahkahalarla glmeye balam, sonra da onun grebilecei bir ekilde yine glerek, mes'ut bir ifadeyle ban Selim'in geni omuzuna yaslamt. Konvoy soka kvrlp dier sokaklardan geerek ana caddeye ktnda Selim, siyah elbisesinin yakasna bir ka damla ya szldn grerek, Feyz'nn omuzuna dayad ban eliyle hafife yukar doru kaldrd... Hayret, Feyz alyordu... Selim, gen kzn yzn enesinden tutarak efkatle kendi yzne evirdi ve: - Ne o alyor musun Feyz? Ama seni anlyorum, dedi... Her gen kzn duyduu normal bir heyecann tezahrdr bu... Feyz, Selim'in szlerine hi cevap vermedi. Gzlerinden yamur gibi yalar yuvarlanyor, derin derin i ekerek ili ili alyordu mtemadiyen. Bir mddet sonra ise hkrklarn bsbtn zabtedemez bir duruma gelmiti... Bill'in yzne kar savurduu kahkahalarn yerini imdi asabi hkrklar almt... Bu arada Selim'in btn srarl suallerine karlk, ancak: - Hi!... hi, bir ey deil!... Rica ederim Selim, bana bir ey sorma. Diye cevap vermekteydi... O, geri Huzur Sokandan ayrlmt ama, vcudunun en hassas uzvunu, kalbini brakmt orada... Arabalar, Hilton Otelinin nnde durduu zaman Feyz kendini 105 olduka toplamya gayret ederek, uzun tl duvan koluna atp arabadan indi. Gzyalarndan bozulan gz makyajn tazelemek iin emel Hanm kzn alarak doruca soyunma ve makyaj odalarnn bulunduu yere gitti. Feyz, bir robot gibi annesine tabi oluyor, o ne yaparsa sesini karmyordu... Nihayet siyah ve yeil farlarla gzleri boyandktan sonra darya kt. Selim, zgn bir vaziyette darda beklemekteydi. Duvann altndaki yzne endieyle bakarak: - Nasl oldun, meleim? diye sordu. Feyz sadece:

- Teekkr ederim, ltfen girelim artk ieriye, diyebildi. Salonda orkestra "Mavi Tuna"y alarak, gelin ve damad armaktayd... Gen iftin kolkola salonda grnmesiyle, kulaklar nlatan bir alk tufan koptu... Hemen hemen btn stanbul sosyetesi, dnde hazr bulunmutu... Kodaman i adamlar ve isimleri gazetelerin dedikodu stununa gemi bir sr zengin ve koket hanm bir araya gelmiler, yksek perdeli konuma ve kahkahalarla akllarnca dnn tadn karyorlard. Feyz, Selim'in kolunda ar ar pistin ortasna doru ilerlerken, dizlerinin balarnn zldn, tutunmasa salonun orta yerine ylvereceini hissederek Selim'in koluna iyice yapmt. Yz olanca makyaja ramen renksiz ve durgundu. Pistin ortasna gelince. "Yaa, varol" sesleri arasnda Selim, Feyz'nn duvan at ve herkesin iinde ona sarlarak ak filmlerindeki sahnelere ta kartacak bir ustalkla medeniyetin (!) bir icabn daha yerine getirdi. Davetlilerin lgnca elendikleri, daha dorusu elenmelerinin temin edildii bir dnd bu. Byle bir dnn iinde memnun ve mesud olmayan bir tek kii vard Feyz! Ak ak gelinlikler iinde karalar balam bir gelin... Karl, souk bir gn... Gnlerdir aralksz yaan kar, ehir hayatn adeta felce uratm... Cerrahpaa Hastahanesi Doum Kliniinin koridorlar, 106 ieri girenlerin ayakkablarndan dklen kar sular ile slak slak.., Bill, bu uzun koridorlarda sinirli ve heyecanl admlarla bir aa, bir yukar dolap durmakta. nnden sedye iinde geirilen hastalarn iniltileri, kendisi gibi bekleen hasta sahiplerinin gz yalar, kalbine tuhaf bir eziklik vermekteydi. ersinin scak bulunmasna ve kendisinin de ok sk giyinmi olmasna ramen iliklerine kadar dn hissediyordu... Dudaklar kpr kpr oynuyor, mtemadiyen dualar okuyordu. Bu koridorlar arnlayal ne kadar zaman olmutu, bilemiyordu... Geldiinden beri dinlenmek iin bir kere dahi duvar kenarlarna konulmu kanepelere oturmamt... Saatler ilerledike heyecan bir kat daha kanerleiyor, paltosunun iinde bzldke bzlyordu. Nihayet kardan bir hemire grnd. Orada bulunan btn hasta sahipleri, mitle parldayan gzlerini, yaklamakta olan gen hemireye dikmilerdi... Hemire, adeta koarcasna yaklat, yaklat ve elleri cebinde heykel gibi hareketsiz, kendisine bakan Bill'e doru yrd, tam karsna gelince ta bir glmseyile: - Mjde efendim, dedi. Nur topu gibi bir olunuz var. te bu, Bill'in nihayet duymak iin belki mrn verebilecei bir ift szd... Byk bir sevinle: - Sahi mi sylyorsunuz hemire hanm, inanamyorum, dedi. Sonra kendi kendine: "Oh, ok kr Rabbirn" diyerek tekrar heyecanla hemireye dnd: - Hemire hanm, peki annesi nasl? Ne zaman grebilirim kendisini? Anne de iyidir efendim, merak etmeyin. Bir saat sonra grmeniz mmkn olur zannederim. Sevin ve heyecanndan teekkr bile etmek aklna gelmemiti Bill'in... Ama hemireler alknd byle hallere... Nitekim gen , hemire de teekkr beklemeden arkasn dnp uzaklamt bile... Darda lapa lapa kar yayordu. Hava iddetli souk olmasna ramen Bill'in vcudu evvelkinin aksine imdi sanki alev alev yanyordu... 107 Paltosunun yakas kalkk, elleri ceplerinde, byle sokak aralarnda avere avere ne zamandan beri dolamaklayd, hatrlamyordu. Evde haber bekliyen annesi hatrna gelmeseydi kimbilir daha da ne kadar bu ekilde dolap duracakt. Sevincini daa taa haykrmak, yanndan geen herkesi evirip: "Benim olum oldu!.." diyerek mjdeli haberi btn insanlara duyurmak istiyordu:

Bann st ve paltosu bembeyaz karlarla bezenmiti. Buz gibi havay cierlerine doldurarak: "Oh, Rabbim, dedi... Meer evlad sahibi olmak ne gzel eymi..." Sonra evlad olmayan herkesi evlad sahibi klmas iin Allah'a dua etti. Evinin merdivenlerini koarak karken bir ocuk kadar sevinli ve ne'eliydi. Annesi yukarda, seccadesinin zerinde ellerini am dua ediyordu. Olunun geldiini grnce ellerini yzne srd ve doruldu... Bill: - Mjde anneciim, mjde... Arslan gibi bir erkek torunun var. Diye annesinin boynuna sarld. Yal kadn, hi bir cevap vermeden, bir anda gzlerinden boanan yalarla tekrar seccadesinin zerinde durdu. Ve alyarak iki rek'at kr namaz kld... Uzun uzun dualar etti... Yeniden dorulduunda Bill, heyecanl ve kararl bir sesle . konumaya balamt: - Bak anneciim, ne dndm biliyor musun? Olumu daha rahat bir evde, daha geni artlar altnda yetitirmek iin, daha geni ve konforlu bir eve kalm diyorum. Geri aslnda doup bydm, ac tatl hatralarm olan bu soka ve bu mtevazi evceimizi mrmn sonuna kadar brakmak istemiyorum ama, sen de biliyorsun ki, bugn artk sokamz eski huzurlu "Huzurlu Soka" deil. Karmzdaki u apartman sokaa dikildi dikileli canm sokamzn vehesi birden deiti. Hepsinden mhimi de her an karmda bana ac bir hatram tazelendirecek olan bir pencereyle kar karya bulunmak istemiyorum. Gzlerini bir mddet karya, Feyz'larn penceresine dikti... nce tl perdelerin arkasnda sanki Feyz kendisine bakyordu. Kar pencereye gz her iliiinde o glmsyen ahane gzlerin ayn tatll ve yakclyla kendisine baktn hisseder, her defasnda da alt st olurdu Bill... Halbuki imdi evlenmiti ve stelik bir de ocuu olmutu. 108 Artk onu dnmemesi tamamen ondan uzaklamas lazmd... Gzlerini aniden tekrar annesine evirdi ve szlerine devam etti: - Anlyorsun beni, deil mi anneciim? Huzur Soka artk benim iin eski huzur dolu ahengini kaybetti... Allah'a krler olsun, tahsilimi bitirdim... Yine hadsiz hamd olsun ki, fevkalde bir iim ve iyi bir gelirim var. Mazbut bir muhitte, gzel, geni bir daireye tanalm diyorum. Sende, bizler de, daha rahat ederiz; ne dersin anneciim? Yal kadn ne kadar belli etmek istemiyorsa da zgn grnyordu. Biraz evvelki mjde haberinin hemen arkasndan bu teklif, adeta zerine souk bir du tesiri uyandrmt. O, bu eve gelin gelmiti. Bu evde evlat sahibi olmutu... Ve bu evde ok sevdii kocasn topraa vermiti... Bu ev onun iin ac tatl hatralarla dolu bir mekand... Bu evi terketmek ona muhakkak ki, ok ac gelecekti... Fakat olunun biricik yavrusunun da saadetini dnmek mecburiyetin-deydi... Olunu ilk aknn ac hatralarndan kurtarmak iin, kendisinin de fedakarlk ve feragat gstermesi icabetmekteydi. Nihayet kendisinden cevap bekliyen oluna dnerek: - Sen bilirsin evladm, dedi. Madem bu ekilde mnasip gryorsun, yle olsun. Kazancna gre yaamak ve yaatmak herkes gibi senin de hakkn elbette... Aradan bir seneye yakn bir zaman gemi, Bill Fatih'ten gzel bir daire kiralam, Huzur Sokandaki evlerini de imanl, mslman bir aileye kiraya vermiti. imdi kimyevi imalat yapan byk bir fabrikada kimya mhendisi olarak yksek maala almaktayd... Annesi ilk zamanlar muhite ve eve pek snamamt. Ama, zamanla o da ister istemez almt. Bilhassa evin kaloriferli oluu, k gelince soba yakma derdinin olmay, ok houna gitmiti. Yal kadn, kendinden ziyade, gen gelininin rahatn dnyordu. Bu iyi huylu, terbiyeli ve itaatkar kadn, yalnz olunun ei olduu iin deil, gzel ahlakndan dolay gittike artan bir sevgiyle kendi kz gibi sevmekte ve zerine titremekteydi. smini sylerken azndan bir kere daha Hacer dklyordu, adeta. Hele onbir aylk torunu, kendisi 109 iin yeni bir hayat kayna olmutu. O gece annesi ve ei Hacer'le birlikte sofrada yemek yerken aklna birden bir ey geldi:

Az kalsn sylemeyi unutuyordum. Bu gece Necati'ler ve Dr. Nazm'lar gelecekler. Dn telefon etmilerdi.. Hacer buna ok sevinmiti: Ah ne iyi, dedi. oktandr kran hanmla da, Seval'le de gremez olmutuk. Baya greceim geldi... Yemeklerini alelacele yediler. Hacer sofray kaldrrken, kaynvalidesi de ocuun stn deitirmek iin bavuldan giyecekler karmaktayd. Bill ise, tahta parmaklklar iinde tutuna tutuna sralamaya alan sevimli oluyla akalamakta,, ocuuyla adeta bir ocuk gibi oynamaktayd... Biraz sonra kap alnd. lk gelenler, Dr. Nazm'la kran'd. Bill, Nazm' misafir odasna alrken, Hacer, kran' hem oturma odas, hem de ikinci misafir odas olarak kulland tarafa buyur etti. ok gemeden Necati'ler de kp geldiler. Necati'yi Seval'le evlenmesi iin Bill tevik etmi, neticede iki gencin hayatlarn birletirmelerini salamt. Necati, yannda pr tesettr kyafetiyle tam bir slm hanm grnndeki Seval'le iftihar duymaktayd. Gen evliler, slm usullere uygun olarak kurduklar yuvalarn da son derece mes'ut ve huzurluydular... Hacer, kran ve Seval, iman kardeliinin bahettii bir sevgi ve muhabbet atmosferi iinde slm mevzularda daldan dala atlyor, her biri balarndan geen enteresan vak'alar anlatyor, slm hizmet sahasnda neler yapabileceklerini kararlatrmaya alyorlard. Dier taraftan misafir odasnda oturan arkada, Bill, Dr. Nzm ve Necati, de, eitli mevzularda sohbete dalmlard. Bir ara Dr. Nzm, her zamanki ne'eli haliyle Necati'ye Bill'i iaret ederek: Azizim, hayatmda u ocuk kadar maharetli patan grmedim, dedi. ikimizin saadeti de evvel Allah onun sayesinde deil mi? Necati, dnceli bir ekilde adeta mrldanr gibi: Evet, geri yle, ama ne garib deil mi? dedi. Bakalarnn saadetine vesile olan bir insan, bazen kendi saadetini ede etmiye mu110 vaffak olamyor.. Bill, Necati'nin ne demek istediini anlamt..Kalbinin iten ie burkulduunu hissetmesine ramen vaziyeti kurtarmak iin : - Bunu da nereden kardn Necati? dedi. Allah'a kr idealime uygun bir eim, nur topu gibi bir de olum var. Bundan byk saadet dnlebilir mi? Necati: - Her neyse, dedi. Keselim bu mevzuu burada, insann hayatnda yle eyler vardr ki, deilmeye gelmez.. Bill, hi cevap vermedi, arkada bir mddet hi bir ey konumadlar. Sonra Bill, gzleri ldyarak birden ayaa kalkt ve kapya doru yrd: - Durun size benim arslan olumu getireyim. Kerata sralamaya balad bile... Diyerek kt darya. Biraz sonra ieri girdiinde, kucanda yumak yumak, grbz bir erkek ocuu vard. ocuk, Dr. Nazm'n el rplarna kk lklar atarak tatl tatl glyordu, odann ii bir anda ne'e ve kahkahalarla dolmutu... ki sene sonra... Bill, ayn hastahanenin ayn koridorlarn bu gn bir kere daha sinir ve heyecanla admlayp durmaktayd.. Darda btn hametiyle bahar hkm srmekteydi. Gnein ra-havet verici scakl altnda tomurcuklar patlam, aalar ssl birer gelini andrmaktayd, insanlar bile daha bir baka oluyordu bu efsunlu mevsimde. Hemen btn yzlerde ne'e, shhat ve mit izleri bulunmaktayd. Hastahane koridorlarn aa yukar dolap duran Bill'n dardaki hayatla alakas kesilmi gibiydi sanki. Yz endieli ve huzursuz bir ifadeyle sapsar kesilmiti. Dudaklar, yine kpr kprd. Okuyor okuyor, yine okuyordu. Esasen byle anlarda iine ferahlk verecek yegane ila, duayd onun iin... Kardan gelen bir hemire ona doru yaklamaktayd. Geldi, tam karsnda durdu ve zntl bir sesle:

111 - Beyefendi, dedi. Vereceim haber karsnda metanetinizi muhafaza etmenizi rica edeceim. Sinirlerinize azami derecede hakim olmanz icabediyor... - Ne demek istiyorsunuz hemire hanm, yoksa? Ak konuun, rica ederim!.. Maalesef ocuunuzu kurtaramadk efendim!.. Doum esnasnda gsterilen btn gayretlere ramen bu zc neticeyi nlemek ne yazk ki, mmkn olmad... Bill'in yz bir kat daha sarard. Fakat kendisini abuk toplyarak: - Peki, ya annesi? Eimin durumu nasl? Bu defa hemire ban nne edi ve zntden kslm bir sesle bu sualin de cevabn glkle verdi: Siz, muttaki bir zatsnz, beyefendi. Kaderin nne hibir ey geemez. Hanmnz henz hayattadr.. Ancak durumu ok tehlikeli. Bir-iki saat yaayp yaamyaca pheli Arzu ederseniz son anlarda fazla yormamak artyla kendisi ile grebilirsiniz. Ltfen, buyrun benimle.. Bill, periand. Hi bir sz sylemeden omuzlan dk, yklm bir halde hemirenin arkasndan yrd. Ve hemirenin at tek kiilik hususi bir odadan ieri girdi.. Hacer, bembeyaz rtler iinde, ba yine gzelce bir byk namaz rtsyle rtlm olduu halde yatmaktayd. Bill, yava yava yanna yaklat. Fedakar ve vefakar einin elini efkatle avularnn iine ald ve yavaa dudaklarna gtrerek bu kk eli pt. Hacer bu temasla gzlerini at, karsnda sevgili erkeini, Bill'i grnce, gzlerinden yuvarlanan yalar, akaklarna doru szmaya balad... Bill heyecanla: - Hacer!.. Dedi ama, Hacer onun konumasna frsat brakmad. Parman yavaa dudana gtrd. Sonra kesik kesik: Sus Bill, dedi. Sen konuma... dinle. Zira benim bu dnyada geirecek ok az vaktim kald. Evlendiimizden bu yana hep seni mes'ud etmek iin rpmdm. eer edebildiysem gzlerim ak gitmi-yecek. krler olsun Allah'ma, sana nur gibi bir erkek evlad yadigar braktm. Bir de kzmz olsun istiyordum. Ama, kader; ne denir? 112 Oluma iyi bak Bill.. Annem sa olsayd torunuyla o megul olurdu, ama artk o da yaamyor. Ne hazin bir tecelli ki, bir yl iinde hem anneni, hem kzn, hem karn kaybetmi oluyorsun... Hacer, byle konuma.. Allah'dan mid kesilmez.. Sen yayacaksn inaallah ve olumuzu birlikte byteceiz.. Hacer, ac ac gld ve glkle konuarak: - Kendi kendimizi aldatmyalm, Bill dedi. Benim belki birka dakikalk mrm kald. Sen beni teselli etmeyi brak da beni dinle. Olumuza iyi bak, demitim. Bunun ne kadar zor olduunu ok, ok iyi biliyorum, ama sana gveniyorum. Olumuz imdi 4 yanda.. Onu da kendin gibi dini emirleri yerine getiren temiz bir mslman genci olarak yetitireceinden phem yok. Olum, u misafirhane olan gnlk dnyann gsteriine aldanan gafil genlerden olmamal. yi bir tahsil grdr ona... Allah'm her ikinizi de btn ktlklerden muhafaza etsin... Burada sustu. Hafif bir fenalk geirdi... Sonra tekrar, ama ok byk bir g sarfederek konutu: - Yakla, Bill.. Son nefesimi vermeden bilmeni istiyorum ki.. Bir bakasna ait olduu iin.. Evliliimiz mddetince.. kalbinde bir yer edinemedim. Ama kalbinde deilse bile birka sene iin de olsa., hayatnda bir yerim olduu iin ok., ok... bah... ti...ya.,.rm...E...hed...en...l... lahe illallah... Ve ehed...enne...Muham..meden... Resu...lul...lah. Hacer, szn ancak heceliyerek tamamlad ve son heceyi mrldanr mrldanmaz ba yana dt. Gzleri hafif aralk kalmt!.. Yznde mesut bir glmseme vard. Bill, akn, bir an bakt, sonra heyecanla: - Konu Hacer, konu!.. Hacer'im!.. Diye mani olamad hkrkt bir sesle onu omuzlarndan bir iki kere sarst ama, Hacer artk onu duymuyordu. Bir melek safiyeti iinde ebediyet yolculuuna

kan fedakar, sadk, itaatli ve vefakar hanmnn scakln ayn hararetiyle muhafaza eden kk ellerini hala avular iinde tutan Bill, btn perianlna ramen kendini ok abuk toparlad... Ve kadere inananlara has bir sabr ve tevekkl olgunluu iinde elinin iine hapsettii bu yumuk, minik elleri adeta incitmekten korkarcasna efkatle Hacer'in gs zerinde birletirdi.. Huzur Soka - F. : 8 113 imdi bu fani hayatla tamamen alkasn kesmi, ebediyet alemine ilk admn atm olan fedakar einin yzn byk bir takdir ve hayranlkla seyrediyordu. nk biliyordu ki, ocuk dnyaya getirirken len annelerin mertebesi Cenab- Hak katnda ehitlikti. Evet, Ha-cer de, imdi bu mbarek ehidler kervanna dahil olmutu. stelik kendisi ile birlikte vefat eden sabi yavrusu da ona ahirette kat'i efaati olacakt. O halde onun lmne zlp, dvnmek yerine, byle bir lye gpta ile bakmak daha doruydu... Odann kaps hafif bir gcrtyla ald. Biraz evvelki hemire, yataa doru yaklat. Hacer'in nabzn eline ald. Sonra yznde giz-liyemedii bir zntyle tekrar gsnn zerine brakt. Adeta fslt gibi bir sesle, Bill'e: - Beyefendi, zntnz anlyorum, dedi. Fakat artk onu terket-meniz icabedecek. Zira grdnz gibi, o sizi lerkctti bile. Banz sa olsun beyefendi... Bill, ba nnde son bir defa daha Hacer'e bakarak sessizce kapdan kt... Artk o, biricik oluyla hayatta yapayalnz kalm bir insand... 114 NC BLM stanbul'un en modern ve kozmopolit semtlerinden biri olan Le-vent'de bahe iinde tek katl ahane bir villa.. Villann bahesi, her noktas ile grlmemi bir zevk ve itinayla tanzim edilmi. Tatl bir melodi sesiyle alan oymal bahe kapsndan, bir hayli ierlek olan villann kapsna kadar zerinden sarmak glleri sarkan bir geit kameriya uzanmakta. Villann en byk hususiyeti bahenin hemen hemen drtte n kaplyan byk ve modern yzme havuzu... Pembe renkli mermerden yaptrlm olan havuzun kenarlarna diz km .vaziyette, ellerinde testiler bulunan be tane yar plak kz heykeli bulunmakta... Kzlar, ellerindeki testileri havuza doru uzatmlar, havuzun devirli suyu aralksz olarak bu testilerden akmakta... Havuzun kenarnda rengarenk akl talar, gneli havalarda parlak cam paralan gibi l l parlyor... Bahenin tarhlara blnm dier ksmlarnda ise en nefis kokulu, en nadide iekler yer alm... Bilhassa aralara serpitirilmi yasemin aalar, etrafa satklar enfes kokular ile baheye sihirli, byl bir cazibe vermekte... Bu, byk emek sarf ile meydana getirilmi bahenin ortasnda nazl bir prenses edasyla duran narin yapl villann ii ise dndan daha gsterili ve atafatlyd... Villann i dekoru iin hi bir maddi fedakarlktan ekinilmedii belliydi. Misafir salonu, yemek salonu ve yatak odas, en ar, en pahal eyalarla denmi, oturma odas ise ipek ve atlas kumalarla, srmal pskllerle ve ortada byk yuvarlak bir tepsi iindeki eski tip bakr mangal ile tam bir ark stilinde denmiti... Buras, Huzur Sokandan ayrldndan beri Feyza'nn iinde 115 atafatl, lks ve debdebeli bir hayat srd evdi... te bu gece de davetli olduklar bir baloya yetimek iin tuvalet masasnn aynas nnde oturan Feyz'nn zerinde yakas cmerte ak, kolsuz, yaka ve etek kenarlar uzun renkli tylerle ssl, cam gbei, uzun, k bir gece tuvaleti vard. Makyajnn son rtular tamamland srada ieriye siyah ve son derece k smokiniyle Selim girdi. Yzn buruturarak bir saatine, bir Feyz'ya bakt...

- Tam bir saattir aynann karsndasn. Bu gidile balonun sonuna zor yetiecee benziyoruz. Feyz, ufak bir kahkaha att: - lahi Selim.. Her zaman "Salonda en gzel kadn benim karm olmaldr" diyen sen deilsin sanki... Selim, keyifli keyifli: Ohoo. oras yle, dedi. ama biraz daha gecikirsen gitmekten vazgememiz icabedecek de... Tamam, tamam... Hazrm ite... nsann elini ayana dolatrmaktan zevk alyorsun baya... Son bir defa daha aynaya bakt. Gzelliinden emin bir halde ayaa kalkt ve lame gece antasn alarak odadan dar karken i tarafa doru seslendi: - Dad... Dadcm!.. Siyah astragan getirir misin?.. Dad, elinde ar ve pahal bir astragan manto olduu halde sokak kapsnn orda kendisini bekleyen Feyz ve Selim'in yanna geldi. Selim: - Sen brak, dad. O eref bilirsin her zaman bana aittir. Dedi ve Dadnn elinden ald mantoyu centilmen bir edayla Feyz'nn omuzlarna koydu. Kapdan kacaklar srada Feyz, "Allahasmarladk" diyerek dnp Dadsn iki yanaklarndan pt. Ve Dadnn durgun hali karsnda sitemle sordu: - Ne o? yi elenceler demek yok mu yine dadcm?... Dad: Sizinki elence deil, zkkmn kk!... Diye homurdand hrsla... Ve kapy Feyz'nn yzne ka-payverdi. Feyz da, Selim de, Dady kzdrmaya baylyorlard. Glerek villann basamaklarn indiler. Uzun kameriyenin altndan, mis kokulu ieklerin arasndan geerek arabalarna binip uzaklatlar. Araba uzun yollar kat ettikten sonra kahkaha ve mzik seslerinin darya tat byk bir salonun kaps nnde durdu. Feyz ile Selim, arabadan inerek salonun kapsna doru yrdler ve niformal bir zenci kapcnn at byk kapdan ieriye girdiler. * * * Feyz, evleneli be seneyi bulduu halde hala Bill' unutmamt. Bill, onun ciddi olarak sevdii, btn kalbiyle, vcudunun btn zerreleriyle baland ilk erkekti... Evlendii gnden bu yana gnler haftalar, haftalar aylar, aylar da seneleri kovalad halde Bi-lal'e kar duymu olduu byk aktan hi bir ey kaybetmemiti. Bilinen bir hakikattir ki, en byk aklar bile zamanla kllenir ve hatta daha ilerde unutulup giderler bile... Ne var ki, Feyz'nn Bill'e kar duymu olduu derin ve kkl ak, bu hakikatin tam zddna, zamanla kllenecei yerde her dakika, her an daha ziyade hararetleniyor ve benliinin her zerresini yakp kavuruyordu. zntsn, derdim kimselere aamyor, dert ve sr orta olan biricik dadsna bile bu mevzuda alamyordu. Hem alsa bile neye yarard ki... Artk i iten gemi, Bill de kendisi de evlenmilerdi. Feyz'nn btn arzusu bir ocuk sahibi olmakt... ocuu olursa ona olan ballyla derdinin nisbeten hafifliyeceini umuyordu. Fakat btn arzu ve isteine ramen sene ocuu olmad. Doktorlarn tamamen midi kestii bir srada drdnc sene Allah ona gzel bir kz evld balad. Geri Feyz, ocuunun erkek olmasn istiyordu. yle olsa idi ismini Bill koyacakt... Kz olunca Bill'i "hatrlatmas bakmndan kzna Hill ismini verdi. Hill, artk Feyz ficin yegane teselli kayna olmutu. Kznn her trl ihtiyacyla bizzat kendisi megul oluyor, ancak balo, kulp, kokteyl gibi gece elencelerine gittikleri zamanlar onu Dadya emanet ediyordu. Bu be sene iinde gece hayat Feyz iin vazgeilmez bir alkanlk haline gelmiti. Derdini ve zntsn ancak kznn yannda ve gece hayatnn o mzikli ve elenceli lgn atmosferi iinde ksmen hafifletebiliyordu. Evlilii mddetince btn arzusuna ramen kocasna en ufak bir yaknlk duyamam, Selim'i bir trl sevememiti. Bu yzden aile hayatlar, elenceli gece hayatnn i 1 ' 117 116

dnda, gayet snk gemekteydi. Bir pazar gn ailece villann ark salonunda oturmaktaydlar... Feyz, ucundan srma pskller sarkan uzun, yuvarlak yastkh, alak ark divannn zerine uzanm, bir yandan elindeki magazin mecmuasn okuyor, bir yandan da arada bir mecmuadan ban kaldrp, portatif ocuk hoppalasnda sevin lklar ata ata zplayan kk kzn glerek, sevgi ve muhabbetle seyrediyordu. Dad, etraf kaln sim kordonlarla evrilmi, drt kesi pskll kabark bir yer minderine oturmu, torunu yerine koyduu kk Hill'e yn patik rmekteydi. Selim ise, tahta oymal antika bir salncakl koltua gmlm, aznda fildii bir pipo olduu halde gazete okumaktayd. Bir ara Hill'in glck seslerini, telefonun madeni sesi bastrd. Telefonun almasyla Selim, aniden heyecanla yerinden frlad... Kotu ve ahizeyi kaparcasna kulana gtrd. Selim'in bu haline Dad da, Feyz da bir mana verememilerdi. Bir an " Bu da nesi?" gibilerinden birbirlerine baktlar. Selim, karsndaki adamla daima rumuzlu konumaya son derece dikkat ediyordu... KarfSmdaki adama yine anlalmyacak, ekilde st ste emirler verdi. Sonra ald bir haberden sevinle gzleri parlyarak: Yaayn, yaayn ocuklar.. Bravo... Yarn saat dokuzda grrz. Diyerek telefonu kapad ve keyifle yine salncakl koltuuna oturdu. Feyz baya meraklanmt: - Ne o, yine bir i mi? Gzlerinin ii glyor. Dedi. Selim adeta kabna samyordu: - Yeni bir i ne demek? Bu sefer vurgunu tam vurduk. Senin u ilerine bir trl akl erdiremiyorum, Selim, oturduun yerden bir telefon, birka emir... Sonra kasaya akan yzbinlerce, hatta milyonlarca para... Eee, kk hanm, mehur szdr: bilenin, kln kuananndr... Yoksa kucana akan paracklar seni skyor mu, ha? Yoo.. yle bir ey demek istemedim ama... Dorusu merak ediyorum bu paralar nasl kazandn. Nedense bana hi ilerinden bahsetmek istemiyorsun. Selim sinirle piposunu kemirmee balad. Sonra derince bir nefesle genzine ektii duman burnundan frerek: - Kadn ksm erkein iine karmaz Feyz, dedi. Senin nene gerek? zm ye, ban sorma. Feyz, cevap vermeden gzlerini tekrar okuduu magazinin sahi-felcrine dikti, ama okumasna imkan yoktu artk. Resimler, yazlar birbirine karyor, harfler sanki gzlerinin nnde raks ediyorlard. Gen kadn zaten uzun zamandr kocasnn ilerinden pheleniyordu. Evet, geri Selim sk sk byk ihalelere giriyor, byk iler eviriyordu ama, kazand muazzam meblalar hi de girdii iin karlna benzemiyordu. Feyz, Selim'in bir takm karan1 ik ve gayri meru iler evirdiinden phelenmiye balamt. Fakat Selim ylesine r kpyd ki, ileri hakknda ondan en ufak bir ey renmiye imkan yoktu... Ertesi gece Feyz, yatak odasnda, tek bana karyolasna uzanm yatyordu. Selim, bir mddettir eve gecenin ge saatlerinde, halta ok zaman sabaha yakn saatlerde gelmekteydi. imdi de saat 1.30 du. Feyz, baucundaki gece lambasnn krmzmtrak lo altnda, ellerini bann altna kenetlemi, gzleri tavana dikilmi vaziyette srtst yatmaktayd... Gzlerinden akaklarna doru ince eritler halinde aralksz gzyalar szmaktayd. Evet, Feyz alyordu... O, byle yatanda ne zaman yalnz kalrsa, bol bol gzya dker, ili ili alard hep... Fakat bu gece, iinde bambaka bir his vard. Sanki birisiyle konumaz, birisine almazsa ldracak gibi hissediyordu kendisini, ani bir kararla darya doru: - Dad!., diye seslendi... Bir mddet bekledi... Gelen giden olmad... yle ya, Dad imdi kim bilir kanc uykusundayd? Fakat mutlaka, mutlaka uyanmas lazmd. Feyz, bu defa baucundaki zile st ste bast. Zil Dadnn odasnda derin akislerle ald, ald... Biraz sonra Dad, uzun basma geceliiyle ve uykulu gzlerle kapnn nndeydi. Byk bir merak ve heyecanla kapy tklatarak sordu: - Ne o Feyz?.. Bir ey mi var.kzm? - Gel ieri, dadcm, gel biraz...

Dad, akn bir vaziyette odann kapsn at. Sonra hayretle: 119 118 A... a!... Selim Bey gelmedi mi hala? dedi. Niye alyorsun? zlme kzm, zlme. Birazdan gelir... - Gel otur yanma, Dadcm. - Geldim kzm, geldim... Oturdum ite... Syle bakaym, derdin nedir, h?.. Feyz, bir mddet dalgn vaziyette gzlerini yine tavanda gezdirmeye balad. Sonra akaklarna doru szan yalan kurulayarak Dadya bakt: - Syle Dad, acaba beni hala seviyor mu? Aaa... Elbette, a kzm... Hi sevmeseydi tutar da evlenir miydi seninle? Ben Selim'den bahsetmiyorum, Dad. Bill'i sylyorum... Bill beni hala seviyor mu acaba? Dad, be senedir Feyz'nn azndan Bill'n ismini ilk defa duyuyordu. Ban tatl tatl sallyarak: Seni maskara seni... Demek bu saate kadar uykusuz kaln ve akttn bunca ya, Selim Bey'in ge kalna zldnden filan deilmi... Ho zaten evlendin evleneli senin akln fikrin hep Bill Bey'de ya.. Benim anlamadm m zannediyorsun sen? Neyse... Fakat kuzum Feyz'm, ite tam arzu ettiin gibi bir evlilik yaptn. Bol para, lks m lks bir hayat... Balolar, aylar, kokteyller, bir sr tantanal elenceler... Hasl vur patlasn, al oynasn... Her istediini elde ettin ite... stelik sana bu hayat temin eden ve tam senin iste- diin gibi erkek arkadalarnn yannda akmana davranarak senin cigaram yakacak centilmen salon erkei tipinde bir de kocan var... Daha hala o softa zihniyetli diye bahsettiin delikanly niye dnyorsun, anlamyorum billahi... - neli konuma, dadcm... Anlamyor musun, her eye ramen ben onu seviyorum... Aradan tam be sene geti. Bu zaman zarfnda her anmda, her adm atmda hep onu dndm... Ne var ki, fikrimi kurcahyan meseleyi hala bir trl zmliyemedim... Beni sevdii halde o basit mahalle kzn niye bana tercih etti? Niin onunla evlendi?.. Biliyorum, yine bana: "Dnrsen bulursun" diyeceksin, ama ite aradan be sene geti... Bu be sene iinde hep "Neden? Niin?" diye dndm, yordum kafam... Lakin bir trl mantki bir sebep bulamadm. Dad, ne olursun bildiklerini syle... daha fazla hrpalama beni... 120 Dad: - Seni ne kadar hrpalasam azdr kk eytan... Ama madem ki, bu mesele seni hala bu derece zyor, bana. "Of Skyorsun Dad!" demeden dinliyeceine, szlerime deer vereceine dair sz verirsen sana bu iin srrn aklarm... Feyz heyecanla yatan iinde doruldu ve Dadsnn ellerine sarld: v Oh canm dadcm... Sz, inan ki sz... Seni hi sklmadan sonuna kadar dinliyeceim. Yeter ki, kurtar beni bu kabustan. Yoooo!.. Bu vakit; dnyada olmaz!... Sen akln m kardn kzm? Hele bir sabah olsun... O vakit bol bol konuuruz... - Kuzum dad, ne diyorsun sen? Biliyorsun, byle sabaha yakn saatlerde eve dnd zaman, Selim, ertesi gn btn gn evden dar adm atmaz. Yarn akama da bir arkadana yemee davetliyiz. Bak, Selim nasl olsa daha gelmedi... Kim bilir, yine ya dalavereli bir iin peinde veya bir sokak kadnnn kollar arasndadr. Sen anlat ne olur dadcm, haydi zme beni... Dad, kalkmken tekrar oturdu. Bir mddet durdu, sonra: - Yine altndan girdin, stnden rktn, beni ikna etmiye muvaffak oldun... yleyse dinle de ren, bakalm... Diyerek konumaya balad: Senin en yanl hareketin nedir, biliyor musun Feyz? Bill Beyin evlendii o ba rtl kz, rtsnden tr basit bir mahalle kz olarak grmen. te

btn zntn buradan douyor senin. "Nasl olur da benim gibi tahsilli, kltrl ve gzel bir kza, o mahalle kzn tercih eder? " diyorsun da baka bir ey demiyorsun... - Yalan m sylyorum Dad? Yoksa sende mi onu, benden daha stn grmeye kalkacaksn? Elbette yavrum, elbette... Yalnz ben deil, akl banda olan herkes bunu byle grecektir. - Teessf ederim dadcm... Beni nasl yle cahil, besleme gibi . bir kzla mukayese edebiliyorsun? Onun benden nesi fazla ve stn, syler misin? u geici gzellik ve caziben hari her eyi yavrum, her eyi senden stn. En byk stnl ise, srtndaki pardes, bacandaki kaim orap ve bandaki o alay ettiin barts ile kld be vakit namazdr... 121 Feyz elinde olmadan sinirli ve alayl bir kahkaha att: Ay!... nsan bunlarla m stn oluyormu? Ha... ha... ha...! lahi Dadcm... Yoook... Alay edeceksen konumam bak. Ciddi ciddi dinleyeceine sz verdiini unutma. Peki peki alay etmiyeceim, Dadcm. Zaten alay etmemitim ki... Ama bir kadn niin kapal kyafetiyle ve namazyla dier kadnlardan stn olsun, buna aklm ermiyor Dad... kalb temizliinde deil midir? Benim kalbim temiz olduktan sonra onlar yapmm veya yapmamm ne ehemmiyeti var? Kimse hakknda bir fenalk dnmem, kimsenin bir eyinde gzm yoktur, fakire fukaraya sadaka veririm, daha ne olsun istiyorsun? Hem sonra Allah'n bizim kldmz namaza m ihtiyac var? Sus, tvbe de... Haa!... Ah gafil kafal yavrucak ah!... Namaz Allah'n emridir. Ve her Mslman'n stne farzdr. Haspamn kalbi temizmi... Sen hangi kalb temizliinden bahsediyorsun kzm? manl, Mslman bir genci yakkldr, tahsillidir diye, bir de gnln kaptrdn diye elde etmek iin bin bir dolap eviren o fesat fs kalbin midir temiz olan? Para ile kadn tutup, be vakit namaz kldn, tam onun istedii gibi bir e olacan zavall delikanlya duyuran, Mslman bir genci bin bir entrika ile batan karmaya alan eytanet dolu kalbin midir temiz olan, sylesene? - Ama Dad... Amas mamas yok bu iin kzm... Siz zaten hep bylesinizdir. Her trl ktl gz krpmadan iler, sonra da Mslmanla gelince, "Benim kalbim temiz, sen kalbe bak" der, karsnz iin iinden. Kalb temizlii, ancak Allah'n emirlerini yerine getirmekle olur. Sen tut, seni yaratan Rabbini unut, seni yoktan var eden Hlk'ma srt dn, Mslman olarak doduun halde, nfusunda "slm" yazd halde, Hristiyanlar, hatta dinsizler gibi yaa, sonra da kalb temizliiyle Mslman geinmeye kalk. Sorarm sana Feyz, Allah'n emirlerine asi gelen, bu yce, ilahi emirlere isyan bayran eken bir kalb nasl temiz olabilir? Dad sustu... Odada bir mddet derin bir sessizlik oldu... Feyz dnceliydi... Nihayet: - Haklsn, dad, dedi... Sonra - Peki ama Dadcm, yle Mslmanlar da var ki, hem namaz klarlar, hem oru tutarlar, hatta pek oklan hac-hoca olduu halde her trl ktl ilerler... Bunlarn da kalbi temiz mi? Doru mudur, bunlarn yaptklar? - Evladm, onlar gerek Mslmanl anlamyan ve hayatlarnda da tam olarak yayamyan ok kk bir aznlktr. - Ne k dad? Grmyor musun, gn an ga7.etelerde falanca hoca unu ald... filan hac unu yapt, diye haberler kyor... Dad hrsla, adeta dilerinin arasndan konutu: Senin o okuduun cinsten gazeteler, memleketimizde dinin kkn kazmak istedikleri iindir ki, daima saf ve temiz Mslmanlara iftira atarak bilhassa hacy, hocay, imam, mfty halkn gznden drmek islerler. Her

hatrlaymda glesim geliyor: Bir tarihte bir mftnn keisini almlard da o gazeteler, haberi, "Mft, kei ald" diye vermilerdi. Feyz, elinde olmadan bir hayli gld... Sonra, esas aklm kurcalayan meseleyi sordu: - Peki, Dad, kadn iin rtnmenin ne lzumu var? Allah'n bana vermi olduu gzellikleri niin sakhyaym? Ben, herkes tarafndan beenilen bir kadn olmak isterim. rtnrsem, ne kymetim kalr? Dad da esasen byle bir sual bekliyordu: - te, asl sorman beklediim sual buydu yavrum, dedi. imdi, beni iyi dinle ve sualime cevap ver: ok kymetli bir mcevher, niin salam muhafazalar altnda, hatta hususi kasalarda saklanr? Feyz hi dnmeden cevap verdi: - Kymetli olduu iin tabii... Akta kalrsa alnr veya bana herhangi bir ey gelebilir, herhangi bir tehlikeye maruz kalabilir, korkusuyla muhafaza edilir. Niin sordun? Hakikati senin azndan da iitmek iin kzm... Yani grlyor ki, kymetli eyler bir fenalk veya tehlike gelmemesi iin saklanr, gizlenir... Peki, sorarm sana, kadn dnyann en deerli, en kymetli varl deil midir? slamiyet, kadn en kymetli bir mcevher olarak grr ve ona sonsuz bir deer verir kzm. Bu kadar kymetli ve byle cazip bir varl akta tehir edersen, o da ayn akta kalan mcevherin akbetine uramaz m? Demek kadnn da bir 123 122 mcevher gibi her trl er nazardan korunmas iin salam bir muhafazaya ihtiyac vardr. te kadnn en gzel muhafazas, onun rtdr kzm. Dur, aklma gelmiken, sana bir hadise anlataym. Hem de olmu ve gazetelere gemi bir hadise: Adamn biri, kolunda ak sak hanmyla Konya'da bir halc maazasna girer. Niyetleri, gzel bir Bnyan hals almaktr. Kar-koca, bir saate yakn bir zaman, eitli hallar kartp bakarlar. Fakat baz Bnyan hallar gsterilmesine ramen tam istedikleri gibi bir hah yok... Tam dkkandan kacaklar srada, yazhanenin arka ksmna, duvara aslm ok gzel bir bnyan hals grrler. Meer adamn da karsnn da arzu ettikleri hal buymu... Adam, dkkan sahibine sormu: "Beyefendi, demi, u halnn creti nedir?" Dkkan sahibi: "Efendim, o satlk deildir, yazhanemin ssdr" diye cevap vermi. Halya mutlaka sahip olmak isteyen zengin adam, bu sze sinirlenmi ve "Ne mnasebet efendim?" diye barm... "Tehir edilen her mal satlktr". Bunun zerine dkkan sahibi gayet serinkanl ve alayc bir tarzda sormu: "Beyefendi, yannzdaki hanmn creti nedir?" Adam hiddetle: "Ne demek istiyorsunuz? O benim karmdr" diye kabarm. Dkkan sahibi: "Mhim deil efendim, creti nedir diye sordum" demi. "Biraz evvel, tehir edilen her mal satlktr demitiniz de!..." Feyz, Dadnn bu anlattklar karsnda yine kahkahalarla glmeye balad... Ama bu kahkahalar daha evvelki alayl kahkahalara hi benzemiyordu... Sonralar bu kahkahalar, gitgide sinirli bir gl eklini almya balad... Bir yandan katla katla glyor, bir yandan da gzlerinden yanaklarna doru yamur gibi yalar boanyordu. Nihayet bu sinirli glmeler srekli bir alama haline dnd... imdi^ Feyz, sarsla sarsla hkra hkra alamaktayd. Dad, Feyz'nn bu hali karsnda ne yapacan armt. Birka kere: - Feyz, yavrum... kendine gel kzm! Dediyse de fayda vermedi Feyz devaml alamaktayd... dad, alya alya sonralar alr dncesiyle daha fazla zerine dmedi. Hakikaten de bir mddet sonra Feyz'nn hkrklar seyreklemeye, gen kadn gitgide eski normal haline dnmeye balad. Alamas tamamen kesildikten sonra Feyz'nn yal kirpikleri birbirine kenetlendi. Dad, bir mddet durduktan sonra, onun uyuduuna hkmederek yerinden 124 dorulmak istedi, fakat Feyz uyumamt... Birden Dadnn elini yakalyarak, onu tekrar yerine oturttu... Ve gzlerini yavaa aralyarak Dadya bakt: - Dadcm, ben tehir edilen satlk bir mal mym?... Dad, bu gece onu daha fazla hrpalamak istemiyordu:

Vakit ok ge oldu kzm. Bak, sen de bir hayli yoruldun ve zldn... Bu mevzulara ilerde devam ederiz. imdi sakin sakin uyu... Selim Bey de neredeyse gelir... Fakat Feyz, Dady brakmak niyetinde deildi... Her eyi bu gece renmek istiyordu... tekrar Dadnn ellerine sarld: - Selim'in can cehenneme, Dadcm... O, benim hayatmn kabusu... Sen, imdi onu brak da, otur, benim sorduklarma cevap ver. Syle Dad, ben tehir edilen satlk bir mal mym?... Dad, bu gece Feyz'nn elinden kolay kolay kurtulamyacan anlamt. stelik byle bir an-, bu gibi sualleri ka senelerdir beklemiti o... demek her eyin bir vakit ve saati vard... Sakin sakin cevap verdi; Elbette satlk deilsin yavrum... Ama hakikat u ki, beendirmek iin her tarafn ap saarak kendini, gzelim vcudunu elalemin binbir erkein gzleri nne serip tehir edersen satlk bir mal gibi olursun. Etrafnda dolanan u kocan olacak adamn arkadalarnn sana nasl yiyecek gibi baktklarna bir dikkat etsen, bana sen de hak verirsin... A kalm bir fukarann, lokanta vitrininde tehir edilen enfes yemeklere duyduu itiha ile bakyor herifler sana... Hani haksz da deiller... Byle ahane bir kadnn tehir edilen ak-sak vcuduna her erkek, kedinin ciere bakt gibi bakar... inden de "Ah bir elime gese" diye ne fesatlklar geirirler kim bilir? Dad,,baya hrslanmt... Durdu, bir mddet nefes ald, sonra: Evladm, dedi.. rtnmek yle szle edebiyat yaplacak bir mevzu da deildir. Bu dorudan doruya Allah'n emridir. Bu, ilahi bir kanundur. Nfusunda "slm" kayd bulunan her Mslman kz ve kadn, bu emre uymaya, bu kanuna riayet etmeye mecburdur, o kadar. Ama her halde bu emir, o zamanlar iindi Dadcm... imdi zaman deiti. Yirminci asrda yayoruz. Elbette asrn icabna uyacaz. - Vah benim pire akll kzm vah... in kaamak taraflarn bulmay ne de gzel beceriyorsun? Allah'n emri eski zaman iinmi... imdi zaman deimi. Mi, mi de, mi, mi... Bak imdi, beni iyi dinle de bir daha byle sama sapan gln szlerle cehaletini serme ortaya... Kur'n' Kerim, ezeli ve ebedi bir kitaptr. Cenab- Hakk'n Kur'n- Kerimle bildirilen her emri, yalnz slm'n zuhur ettii ilk zamanlara mahsus deil, kyamet kopuncaya kadar btn Mslmanlarn riayet etmesi icabeden emirlerdir. Zaman ve mekan ne olursa olsun Allah'n Kur'nda buyurduu emirler zerrece deimez... Eer senin dediin gibi yirminci asrda byle plak gezmek icabetsey-di Cenab- Hak onuncu asrda kapal giyinilecek, yirminci asrda zaman icab ak giyinilecek ve otuzuncu asrda tamamen plak gezilecektir... Kyafetler zamana gre ayarlanacaktr, derdi... Peki, Dadcm, Kur'n- Kerim'de kadnlarn rtnmesi ile ilgili ayet var m? Yoksa, bu sadece kadnlar arasnda tedenberi gelen bir adet, bir grenek midir? Yoook evladm... rtnmek, Allah'n emridir. Hem Kur'n- Kerim'de rtnme ile ilgili sadece bir ayet deil, birka ayet-i kerime vardr. stersen getireyim Kur'n-, sana hem okuyaym, hem aklayaym bunlar. Feyz'nn gzleri buulanmt.. Avucunun iinde bulunan Dadnn elini sevgiyle skt ve: Hayr, hayr, Dadcm, dedi. Sonra okursun bana bunlar... Sana inanyorum... Bir mddet oda sustu, Dad da... Feyz, imdi derin dnceler iindeydi. Nihayet, hakikatler karsnda malup dtn hissediyordu. Aniden tekrar yatan iinde doruldu... dadnn yzne ac ac derin bir zdrap ve sitem ifadesiyle bakt. Sonra ineli bir ele sordu: Peki, dad, bana bunlar niin daha evvel retmedin? imdi gemi, bilgisizliimle alay ediyorsun... Ben senin elinde bydm. zerimdeki emein, anneminkinden fazladr... Niin, niin btn bunlar bana kkten beri retmedin?.. ster gcen, ister krl ama, unu bil ki, bildiklerini sylemediin iin benim bugnk halimin mes'ul, sensin!...

Feyz, alyordu... dadnn da gzlerinden yalar boanmaktayd, derin bir i ekerek konumaya balad: - Ah! Gzel Feyz'm benim... Nihayet yllardr beni yiyip kemiren derdimi detin imdi... Anlataym kzm, anlataym hakikati da ren artk... Sen daha yedi yandaydn. Bir gn annenle babana, sana Kur'an retmek istediimi syledim. "Yavrucaz dinini, onun icaplarn rensin" dedim. zerime ikisi birden nasl yrdler bilemezsin yavrum... "Kzmzn zihnini bu gibi khne eylerle mi dolduracaksn? O, zamann icaplarna gre, hr zihinli, hr fikirli, medeni bir gen kz olarak yetimelidir. Bir daha byle bir laf duymyacaz senden, anladn m Dad?" eklinde bir takm sert szlerle beni, sana dinini retmekten men'etlcr. Sen yetitike her azm ata, ayn sz ve muamelelerle karlatm... Senin byle dininden bihaber, bombo yetitiini grdke kalbim kym kym kylyordu ama, elimden ne gelirdi? imdi anladn m, bu gne kadar susuumun sebebini yavrum? Feyz, rendii bu hakikat karsnda deta ta gibi kaskat kesilmiti... Gzleri, bir noktada uzun mddet takld kald... Dalgn ve dnceli bir halde sadece: - Ya, demek yle dad? Benim dinsiz bir insan gibi yetimemin msebbibleri annem ve babam yle mi? diyebildi... Tam bu esnada odann kaps iddetle ardna kadar ald ve eikte Selim belirdi... Selim, feci ekilde sarhotu... Yakas alm, kravat zlm, salar darmadank bir vaziyetteydi... Birden sarho azyla yayvan yayvan grledi: - Senin burada ne iin var; gecenin bu saatinde kocakar?.. k bakalm darya... abuk... abuk diyorum sana... Bas!... Dad armt... Yerinden kalkp kapya doru yryordu ki, Feyz bir anda yerinden frlad gibi Dady omuzlarndan tutarak dur-duttu ve var gcyle Selim'e haykrd: - Ne hakla benim Dadma hakaret ediyorsun? Bu oday terkedecek birisi varsa, o da sensin! Selim birden yumuad... Yayvan yayvan glerek Feyz'ya bakt: Haydiii... Feyz... akay brak imdi... kart u kadn dar... Haydi!... Dad, Feyz'nn ellerinden syrlarak: Sen tatl cann zme kzm, dedi, grmyor musun, adam sarho... O, k demese, ben zaten gidecektim, yavrum... Haydi Allah rahatlk versin. 127 126 Dad, Feyz'nn bir laf sylemesine frsat brakmadan, kapnn aznda duran Selim'i syrarak yanndan kt... Dad knca Selim, yine srtkan bir glle kapy rterek ieri girdi. Fcyz, hala sinirden kaskat kesilmi bir ekilde ayakta durmaktayd. Nihayet yar hrs, yan alay dolu bir sesle: - Bu saate kadar neredeydiniz beyefendi? diye sordu. Selim az diline dolaa dolaa konuuyordu: - imdi sras m? Sabaha konuuruz... imdi zbarmaktan baka bir ey dnmyorum... Hk!... Anladn m? Dedi ve sadece ceketini kararak, gmlek ve pantolonu zerinde olduu halde kendini yzkoyun yataa att. Feyz asenin iinden pijamalar kararak: - Zbaracaksan zbar ama, hi deilse kart stndekileri de, u pijamalar giy!... x Dedi ama, Selim oktan szmt bile... Feyz bir mddet kocasnn yzn nefretle inceledi. Sonra o da elektrii sndrp Se-lim'den uzak durmaya gayret ederek yatan br kenanna uzand... ellerini her zamanki gibi bann altna kenetlemi, gzlerini karanlklar iinden tavana dikmiti yine... Uzun mddet yle binbir dnce iinde uykusuz yatt... Bir mddet sonra hisleri ve dnceleri ylesine birbirine kart ki adeta zihni ilemez hale geldi... Ruhi bir kemeke iinde bir sana bir soluna dnyor, znt ve zdrap iinde rpnyordu... Bir ara kulaklarnda Dadnn sesi nlamaya balad... Sesler, dalga dalga byyor, derin akisler halinde oday dolduruyordu:

"- Sorarm sana Feyz, Allah'n emirlerini yerine getirmeyen, bu yce emirlere kar gelen bir kalb nasl temiz olabilir?" Bu szler aralksz olarak bir ka kere nlad, durdu, odann iinde... Feyz, yatann iinde hala bir o yana bir bu yana dnmekteydi... Adeta bir kabus iindeydi. Dadnn sesi, bu defa daha keskin bir tonla, muntazam eki darbeleri gibi beynini dvmeye balad: "- Kalb temizlii ancak Allah'n emirlerini yerine getirmekle olur!" "- Namaz, Allah'n emridir ve her Mslmana farzdr!.." Feyz, beyninin zonkladn kalbinin fena halde sktn hissediyordu. Derken birden kulaklarnda anne ve babasnn azdan kan sesleri nlamaya balad: . J_ ' 128 "- Kzmzn zihnini bu gibi khne eylerle mi dolduracaksn? O,, zamann icablarma gre, hr zihinli, hr fikirli, modern bir gen kz olarak yetimelidir!" Feyz'nn gzyalar yine akaklarna doru szmaktayd. Nihayet sesler bir mddet kesildi... Fakat Feyz hl kesik kesik-hkrmaktayd... Pimanlk ve nedamet duygulan, btn benliini sarmt... Zaman zaman hkrklarnn arasnda "Allah'm... Allah'm!... Affet, ya RabbimL.Affet!... Affet.." diye inliyor, gaflet iinde geirdii gnlere alyor, alyordu... Fakat o ne? Bu defa, oday birdenbire yank ve ili bir ezan sesi dolduruvermi. Bu ses... bu ses... evet bu ses Bill'n sesiydi. Feyz'nn hkr boaznda dmlendi... Gzleri byd, byd... Nefesi kesilmi bir halde ezan dinlemiye balad. Sonra aniden ellerini yzne kapad ve: - O!... O!... Bill... Bill'n sesi... Allah'm!... Allah'm!... Diye hkrklarla sarslmaya balad... Selim sanki lm uykusuna yatmt... ylesine derin szmt ki, Feyz'nn alayp haykrlarn duymuyordu bile... Ezan sesi hl devam ediyor, Feyz'nn iliklerine kadar btn benliini saryordu. Feyz uykuda gezer insanlar gibi ne yaptn bilmez bir halde yerinden frlad... Odann kapsn at ve plak ayaklan ile koridorlardan koarak Dadnn kapsn at... Ezan sesi, btn ulviyetiyle hl devam etmekteydi... Feyz, ieriye girdi... derin bir uykuya dalm olan Dady . sarsa sarsa uyandrd: - Kalk Dad, kalk! Sabah ezam okunuyor... Dad, duymuyor musun?... Bill okuyor ezan!... Dad, yatann iinde oturmu, gzlerinden yamur gibi ya boalan, fakat yznde mes'ut bir ifadeyle ezan dinleyen Feyz'ya akn akn bakmaktayd... Nihayet kendini toplad. Aslnda ezan filan okunduu yoktu. Feyz'y omuzlarndan tutarak sarst: - Ne ezan kzm?.. ldrdn m sen?.. Bak saate: Daha sabah ezanna iki saat var!... Feyz alyarak direniyordu: - Ama ezan okunuyor Dadcm... Bill okuyor hem ezan, duymuyor musun? Fesbhanellah... Kzm ezan filan okunduu yok... Ben duymuyorum... 129 Huzur Soka .S - F. Senin kulaklarn iitmez olmu Dad. Bak, hala okuyor ite... Dadm, canm Dadcm, yalvarrm haydi kalk, bana namaz kldr. Feyz, Dadnn ellerine sarlm, yal kadnn ellerini bir yandan pmekte, bir yandan da hkrarak alayp yalvarmaktayd. Dad, ni' hayet dayanamad: - Peki., peki yavrum, dur alama... Bak beni de alattn ite... Dedi ve alyarak yatandan indi... Srtna hrkasn giyerken bir yandan da tembih etmeyi ihmal etmiyordu: - Sana gecenin bu saatinde namaz klmasn bir artla retirim: Her sylediimi, her dediimi enmeden yapacaksn, sz m? - Her sylediini Dadcm, her sylediini yapacam. nan ki, sz!...

Aradan bir saate yakn zaman gemiti. Banyonun kaps hafife araland ve Feyz, srtnda bornoz, salar ya olduu halde yavaa darya doru seslendi: - Haydi giyeceklerimi getir, Dad... Dad, zaten hemen koridorun banda hazrd. Elindeki temiz amarlar ieriye uzatt... Feyz, amarlarn giyerken heyecandan tir tir titriyordu... dadnn tarif ettii gibi itinayla gzelce bir boy abdes almt... Ab-dest aldktan sonra kalbinin de, vcudunun da bir ty gibi hafiflediini hissetmiti. Dad, Feyz'ya namazda giymesi iin kendi kk tahta sandndan, ta gelinliinden beri ihtimamla saklad kenarlar sim kordonlu parlak mavi saten sabahln karmt. Banyodan karken mis gibi levanta iei kokan sabahl Feyznn zerine giydirdi. Feyz sabahlnn eteklerini srye srye tekrar koridordan geti ve adeta uarak dadnn odasna girdiJ Salarndan yere sular damlamaktayd. Dad, yine sandndan kartt sim tellerle ilenmi mis kokulu bir namaz rtsn Feyz'nn bana rterken, dardan hakikaten sabah ezan okunmaya balamt. Demek tam sabah namaz vaktiydi. Dadnn da, Feyz'nn da gzlerinden yalar akmya balamt yeniden Dad geldi, Feyz'nn dizleri dibinde yere kt. Ve rtlerin iinde bsbtn gzelleerek adeta bir melek grnne sahip olan Feyz'y kendine doru ekerek sevgiyle alnndan pt, sonra: 130 Feyzm. Feyzm benim. Nur kzm, melek kzm. Bilsen byle ne kadar gzel oldun. Diyerek sessiz sessiz alamakta olan gen kadn bir ana muhab-beyle barna bast. Dad, yere yan yana iki seccade sermiti. Feyz'y elinden tutarak: - Haydi gel, kzm... Bak, seccadelerimiz bizi bekliyor. Ben ne yaparsam, sen de aynm yap. Daha sonra sana esasl olarak retirim namaz... dedi. imdi ikisi de yan yana eiliyorlar, doruluyorlar, huu iinde namaz'klyorlard. Nihayet sra duaya geldi. Feyz, ellerini yukar kaldrp avularn semaya doru at zaman, o anda Allah'n huzurunda bulunduunu dnerek iddetle rperdi... Allah'a bu kadar yakn olmak... O'ndan el aarak bir eyler istemek... O'nun huzurunda yalvarmak, yakarmak.. "Oh.. Ya Rabbim.. Saadetin bu kadarna layk mym ben?" diye dnyor, yce Allah'tan gnahlar iin af stne af diliyordu. Gzlerinden akan yalan silmek bile aklna gelmiyordu. Duay bitirir bitirmez, yanna oturan Dadnn omuzuna koydu ban ve bitkin bir halde hkra hkra alamaya balad yeniden, Hkrklar arasnda kesik kesik konumaktayd... Neden Dad, neden daha evvel bu ilahi zevkten mahrum kalmm ben? Dad: - Senin hidayetin, bu gne nasipmi kzm, ne denir? dedi.. Haydi sil artk gznn yan da, git uyu biraz. Bak, neredeyse afak skecek artk.. Feyz, kalbi tarif edilmez bir saadet ve huzur ykl olarak bir ocuk itaatiyle kalkt, Dadnn slak yanaklarm perek, kapya doru . Allah rahatlk versin Dadcm... - Sana da yavrum., sana da... derin bir sessizlik hkm srmekteydi. Sessizlii ilk bozan Selim oldu: Senin neyin var Feyz? Sabahtan beri durgun, tuhaf bir halin var. Adeta uykuda gezer gibisin. Biraz sonra Vedat'larda bulunmamz lazm biliyorsun. Biraz neeli olman lazm, deil mi ya? Feyz souk bir sesle: Ben bu akam Vedat Beylere gidemiyeceim galiba Selim, dedi. Biraz bam aryor.. O da ne demek canm? Bir para ban aryor diye verilen szden dnlr m hi?

Sade bamn ars deil Selim. ocuk da geceleri durmuyor-mu artk... Dady pek fazla rahatsz ediyor. Sen git... Benim iin . zr dilersin... Hoppala.. Bu mazeret de nereden kt imdi? ocuk Dadya alkn... Dad da onu seviyor... Bunlar, birer mazeret olamaz Feyz.. Birlikte gideceimizi biliyorlar... Haydi, haydi, brak kaprisi de giyin abuk. Hem bu gece ok k ve ok gzel olmalsn. Seni yeni arkadalarmla tantracam.. Feyz, hi sesini karmad. Yemeini yer yemez giyinmek iin yatak odasna geti... Aradan be-on dakika gemiti ki, giyinmi olarak yatak odasnn kapsn at.. zerine yakas ve kolu kapal sade bir elbise giymiti... Salarn frayla dmdz bir ekilde taram, yzne de hi makyaj yapmamt. Bu haliyle bir gen kz kadar sapsade bir grn vard. Darya kt; Selim'e: - Ben hazrm, dedi. Selim, hayretle ban evirdi ve: - Nasl olur? Diye sordu. Daha ben hazr deilim. Gen adam, Feyz'y hayret ve aknlkla tepeden trnaa szmekteydi. Nihayet: Daha ne makyajn yapm, ne salarna bir ekil vermisin. Niye hazrm diyorsun? Feyz, ciddi ve sert bir sesle: - Ben byle gideceim. Yani hazrm!.. 132 Diyerek Dadya seslendi: - Dad... Mantomu verir misin? Dad, mantoyu getirdi. Fakat Selim, hrsla Dadnn elinden kaparak divann zerine frlatverdi mantoyu. Sonra da sinirli bir ekilde Feyz'ya dnerek adeta emreder gibi haykrd: akay brak da ge ieri yzn boya. stne de yle insan iine klacak gzel bir ey giy. Delirdin mi sen? Feyz gayet sakin: Bilakis, dedi.. Evvelceymi o delilik... imdi aklm bama geldi. Byle gideceim diyorum!... ine gelirse!... Selim, bir trl Feyz'daki bu deiiklie bir mana veremiyordu. Bu defa alttan almaya alt: - Feyz, neler samalyorsun sen kuzum? Sana daha biraz evvel syledim. Bu gece bilhassa ok k ve gzel olman gerektiini... Ben artk satlk bir vitrin eyas gibi sslenip pslenip tehir edilmek istemiyorum, Selim. Benim gzelliim, yalnz sana ait olmal... Ayrca arkadalarna gzel grnmek, kendimi beendirmek mecburiyetinde deilim!.. Bu szler de nereden kt durup dururken canm? Bu akam olmu sana olanlar. Ge haydi, brak imdi manasz szleri de makyajn yap, salarn dzelt, stne de u yeni diktirdiin yeil dekolte gece elbisesini giy de gel.. Feyz, ieri geeceine, yrd ve biraz ilerdeki bir koltua oturdu. Lakayt, fakat kararl bir ifadeyle: - Beni byle gtrrsen gelirim dedi. Aksi halde evde oturup, seninle gitmemeyi tercih ederim.. Ya sabr. Sana olmu bu gn olanlar dedim ya.. Feyzcm, anlamyor musun? Bu halinle gelirsen beni arkadalarm iinde rezil edeceksin.. ine gelirse Selim. Ben byle gelmek istiyorum.. Boynumu kessen baka trl gelemem.. Selim, mcadelenin faide vermiyeceini grerek sinirli sinirli ceketini giydi. Feyz, nihayet onu malup ettiini anlamt. Dudaklarnda belli etmemeye alt memnun bir glmseme ile kalkt, divann zerindeki mantoyu alarak giydi... 133 Ve hi konumadan kapy aarak'birlikte ktlar darya. Fakat tam kapdan kaca srada Feyz dnd, hayretle arkalarndan bakaka-lan dadya muzip bir

ifadeyle "zafer benim" der gibi bir gz krpt. Dad, Feyz'nn bu kadar abuk deitiine arm kalm. Memnuniyetini ne ekilde ifade edeceini bilemiyor, sadece arkalarndan dua stne dua okuyordu... Mimar Vedat Bey'in villas, hemen her gece stanbul sosyetesiyle dolup taard. Bu gece Vedat Bey'in gzel kznn 18 yana basmas dolaysyle Vedat Bey kz erefine bir kokteyl tertiplemiti. Pembe mermer stunlu byk salon, kadnerkek davetlilerle daha erken saatlerde dolmutu.. Kadnlarn kimi yakas dekolte uzun tuvalet giymi, kimi ise mikro-mini tabir edilen ve adeta bluz intiban veren haddinden fazla ksack etekli gece elbiseleri giymiti. Ellerindeki uzun sapl kadehle-riyle kme kme toplanm kadnl erkekli gruplar, ayakta birbirleriyle akalamaktaydlar.. smine sosyete denilen-bu camiann iyz, mide bulandrc bir manzara arzetmekteydi. insann, iyzne vakf olduktan sonra "Dardan baktm bir yeil trbe, iine girdim estafirullah tvbe" dememesine imkan yoktur bu sosyete denen nesneye. Sosyeteye mensup iki snf vardr. Birisi, manyaklk derecesinde bir nezaket budalalardr ki, bu sosyete tipi, kadn-erkek kim olursa olsun karsndakine "Seri, darling, canikom, cicikom" gibi szlerle hitapta bulunurlar. Dier sosyetik tipler ise, bunlar da Tophane serserilerinin, kfrbaz arabaclarn konumalarn dahi glgede brakacak argo tabirler ve hatta galiz kfrlerle konuurlar. Vedat Bey'in ahane villasnda bu gece ite bu iki snf bir araya gelmiti. Salonun en gzde yerine kurulmu olan sahnede, ta devri insanlarn andran, srtlarnda uzun tyl postlar, ayaklarnda kaba postallar, salar enselerinden omuzlarna doru karmakark bir halde 134 sarkan, uzun favorili, acaib klkl genlerden kurulu bir caz gurubu, yamyamlarn vahi lklarn andrr sesler kararak akllarnca salona zevk ve nee dolu bir hava katyorlar. Ortadaki yumurta biimindeki pist, bu lgn mziin ritmine uyarak lgnca zplayan, tepinen en son moda danslar yapan iftlerle dolu... Feyz, daha dne kadar kendisinin de iinde bulunduu, lgnca glp, elenip, dansettii bu lgn gruhu, oturduu koltuklan ibretle ve nefretle seyretmekteydi. Halbuki daha dne kadar bu gruhun iinde bulunmaktan zevk alyordu o.. imdiyse evet, bu suni, bu yapmack, bu gsteri ve riya dolu hayat, onu skyordu ite. Selim, yarm saate yakn bir zamandr kendisini yalnz brakm, salonun br ucunda bulunan neeli bir gurubun iine dahil olmutu. Feyz, kalbinin demir bir mengene altnda ezildiim hissediyordu, deta... Nihayet daha fazla dayanamad, yerinden kalkarak terasa alan cam kapya doru yrd. Kimse farketmeden yavaa kapy at ve darya szld.. Oh... dardaki hava salondakinden ne kadar farkl, ne kadar saf ve berrakt. Temiz havay bol bol cierlerine doldurdu. Bahede bulunan . ieklerin kokusu terasa kadar kyor, Feyz'nn genzini tatl tatl gcklyordu. Gkyzndeki ay, btn,hametiyle parldamakta, ortal gndz gibi aydnlatmaktayd.. Feyz, arkasndan teras kapsnn aldn ve darya birinin ktn farketmemiti bile. Bu, Selim'in arkadalarndan Murat't. Terasn parmaklklarna dayanm, gecenin gzelliini seyre dalm olan Feyz, elinde bir iki kadehi ile kendisine iyice yaklaan gen adam, hl farketmemiti. Murat Feyz'nn tam arkasna gelince durdu ve deta fslt gibi bir sesle: Feyz Hanm, dedi.. Feyz, fena korkmutu. Birden arkasna dnd... Karsnda elindeki iki kadehiyle kendisine glmsemekte olan Murat' grnce ne syliyeceini ard. Fakat Murat zaten onun bir ey sylemesine meydan brakmamt: - Sizi korkuttum galiba Feyza Hanm.zr dilerim, dedi eride skldnz her halde. Ama dorusu Selim'in yerinde ben olsam,bu kadar gzel bir kadn deil yalnz brakmak .glgesinden dahi ayrlmam onun. stelik bylesine gzel bir kadn!... Feyz'nn az diline dolamt: 135 ey... Murat Bey... Siz Selim'in en yakn arkadaydnz deil

mi? dedi... Olabilir... Ama bu, size olan hislerimde hi bir eyi deitirmez ki... Beni anlayn, ne olur? Sizi seviyorum Feyz Hanm... - Bu szleri evli bir kadna sylediinizin farknda msnz? Murat, gayet pikin bir tavrla: - Evet, dedi. Farkndaym. Selim gibi bir erkekle evli bulunmak bahtszlna uram bir kadna hem de... Feyz, bu kstah adamn yzne olanca hrsyla tkrmemek iin kendini zor tuttu ve glkle cevap verdi: Ya sizin gibi adi bir gnl avcs, bir ayyala evli bulunmak bahtszl daha m az grnyor size? Murat, sarslmt... ncinen gururunu tamir etmek zere tam azn yeniden amak zereydi ki, terasn kaps ald ve Selim, glerek dar kt. Yanlarna yaklarken neeyle: - Dars cidden harika. Ne romantik bir gece deil mi ocuklar? dedi.. Feyz'nn burun delikleri sinirden alp alp kapanyordu. Selim'e doru dnerek: - Evet, bir erkein evli bir kadna ilan- ak edebilecei kadar romantik bir gece!... Ama bu romantizm beni skmaya balad artk, anlyor musun? Beni eve gtr Selim... Selim, Feyz'nn omuzundaki al eliyle dzelterek: Daha geleli ne kadar oldu Feyz? dedi. Yine anormallie baladn sen... - ster anormallik de ister delilik de.. Bu hava artk beni bouyor Selim. Bam ok aryor. Ltfen beni eve gtr artk.. Murat, durumu idare etmek iin: - Feyza Hanmn sinirleri iyice zayflam Selim, dedi. Ne diyorsa onu yapsan, daha akllca hareket edersin... Feyz dnp, hrsla Murat'a bakt. Sonra hzl admlarla teras kapsndan ieri girdi. Selim de bir ey anlyamyan, daha dorusu anlad halde anlamak iine gelmiyen bir halle ellerini iki yana aarak Feyz'nn arkasndan salona girdi... Alelacele Vedat Bey ve kzyla vedalaarak kkten ayrldlar... 136 Arabaya bindikleri zaman ikisinin de yznden den bin para oluyordu sanki. Selim, burnundan soluyarak gaza bast. Araba karanlklarn iinde sr'atle yol almaya balad... Feyz, geirmi olduu o kbuslu geceyi hayatnn dnm gecesi olarak kabul ediyordu. O geceden sonra hmen hemen btn vaktini eitli din eserler okumakla geirmekteydi. Ktphanesinde ne kadar roman v.s. lzumsuz kitap varsa, hepsini atm, yerine yeni alm olduu din eserleri, Faideli fikir kitaplarn Kur'an tefsirlerini, hadis kitaplarn ve lzumlu ilmihallerini koymutu... Bir ok slm mesleleri dadsndan sorup reniyordu ama taEn kltrl bir insan iin bu malumat, tatmin edici saymazd.. Dad, nihayet olduka cahil bir kadnd. Bunun iin Feyz, tatminkr bir bilgiye sahip olabilmek iin, kh ilmihal sahifelerini kartryor, kh kitaplarndaki hadislere mracaat ediyor ve kh Kur'n tefsirlerinin iine deta gmlyordu... Tefsirleri okuyup, kitaplar kartrdka bundan evvel gafletle geirmi olduu senelere yanyor deta bu geen zaman telafi etmek istercesine slm hakknda daha ok eyler renmek iin gece demiyor, gndz demiyor, mtemadiyen eser okuyordu. Bunlarn arasnda en ziyade ilgisini eken eser, hanmlarla ilgili kk bir kitapt. Bu kitab kendisine, dini eserler almak iin girdii bir kitabevinde tezgahtar olarak alan nur yzl, temiz ve asil bir gen hediye olarak vermiti. cretini vermeik iin ne kadar direttiyse de gen, "Sizin gibi bir hanmn dini eserlere kar merak duymasndan duymu olduum memnuniyetten dolay bu eser benim size bir hedi-yemdir. Ltfen kabul buyurun" diyerek para almamt. Tezgahtar gencin bu jesti, Feyz'y bir cihetten memnun etmekle beraber, bir cihetten de yaralamt. Zira gencin "Sizin gibi bir hanm" derken,

ak sak kyafetini ima ettiini anlamt.. Ama gence gcenmedi, bilakis takdir etti. Ak sak kyafetinden dolay kabahatli olan kendisiydi zira.. Eserin ilk sahifelerini adeta yutar gibi okudu. Geri lisan biraz adalyd. Eserde Arapa ve Farsa kelimeler sk sk gemekteydi. 13' m >i 137 i Ama yine de iindeki hakikatlerin parlakl ve slubun gzellii ile sylenilmek istenen her ey fevkalade anlalmaktayd. Sonra yeni alm olduu Osmanlca-Trke lgat da bu mevzuda kendisine yardmc olmaktayd.. te imdi de gzleri, ayn eserin aile hayatnda erkek ve kadnn davranlar ile alkal ksmlarnda heyecanla gezinmekte... Esasen kendisine en ziyade lazm olan bahis de bu... Eserde aynen unlar yazmaktayd: "Bahtiyardr o adam ki: Refika-i ebediyesini (ebedi hayat arkadan) kaybetmemek iin saliha-dindar- zevcesini taklit eder, o da salih olur. Hem bahtiyardr, o kadn ki: Kocasn mtedeyyin-dindar- grr, ebedi dostunu ve arkadan kaybetmemek iin o da tam mtedeyyin olur, saadet-i dnyeviyesi iinde saadet-i uhreviyesini kazanr.. Bedbahttr o adam ki, Sefahate girmi zevcesine ittiba eder, uyar vaz geirmeye almaz, kendisi de itirak eder. Bedbahttr o kadn ki: Zevcinin fkna bakar, onu baka bir' surette taklid eder. Veyl-yazklar olsun- o zevce ve zevceye ki: Birbirini atee atmakta yardm eder. Yani: medeniyet fantaziyelerine birbirini tevik ederler.. Hemirelerim! Daire-i meruadaki keyfle iktifa ediniz ve kanaat getiriniz. Sizin hanenizdeki masum evlatlarnzla masumane sohbet, yzer sinemadan daha ziyade zevklidir. Hem Kat'iyyen biliniz ki: Bu hayat- dnyeviyede hakiki lezzet, iman dairesindedir. Ve imandadr. Ve amal-i salihanm her birisinde bir manevi lezet var. Ve dalalet ve sefahatte dahi gayet ac ve irkin elemler bulunur". Eseri bir mddet kapatt, dnceye dald. Okuduklar arasnda bir cmle zihnine taklp kalmt... Kitab tekrar at, o cmleyi tekrar okudu: "- Bedbahttr o kadn ki: Zevcinin fkna bakar, onu baka surette taklid eder" Sanki kendisi iin yazlmt bu cmle... yle ya, imdi kendisi bu durumda deil miydi? Kocas ikiyi, kumar ve sefahat alemlerini seven, hatta yeri gelince dine, imana kfreden bir adamd. Ve kendisi de yllarca, iinde bulunduu gaflet do-laysyle kocasyla ayn hayat srdrp durmutu... Ama imdi, imdi her ey, evet her ey deimiti. Kocasna uyduu zamanlar hakikatlerden bihaber bulunuyordu. Ve bunun iin 138 ayn hayattan kendisi de byk bir zevk duyuyordu. imdi ise rendii hakikatler karsnda kocasnn hayatna ayak uydurmasna artk imkan yoktu. Feyz, eserde belirtilen sefahat ve dalalette kocasn taklid eden bedbaht kadn mevkiine dmekten iddetle korkuyordu. Fakat bu ii nasl halledecekti? Biliyordu ki, Selim, bu sefihane hayattan lrd de vazgemezdi. Bunun iin Feyz'nn, ya Selim'den ayrlmas veya birlikte yaayabilmek iin mutlaka o sefih hayata uymas lazmd. Fakat kararlyd. Boanmak pahasna da olsa, artk gnden gne irenmekte olduu bu iren hayata ayak uydurmaya-cakt. Bu karar verince derin bir nefes ald... Ferahlamt... Feyz, girimi olduu bu nefis mcadelesi harbinin yannda her gn muntazaman Daddan Kur'n dersi de almaktayd. Ksa bir mddet iinde zekas sayesinde pek gzel sokmutu Kur'n... Bu sabah da yine Selim'i kapdan uurlar uurlamaz doruca banyoya koup, abdestini ald ve sabahln giyip, namaz ertsn takarak geldi, Dadnn nne diz kp, nnde ak duran Kur'an- Ke-rim'i heceliye heceliye okumaya balad. Kk Hill, yerde, halnn zerinde tatl sesler kararak emeklemekteydi... Dad, arasra yanllarm dzeltmekle beraber Feyz'nn zeka ve kabiliyetine hayran kalmaktankendini alamyordu...

Bu esnada Feyz'nn okuyuunu mutfaktan duyarak ii dolan emektar ahkadm Hatice ieri girdi.. Bir mddet bembeyaz rtleri iinde Kur'n okuyan Feyz'y hayranlkla seyretti; sonra kendini tutamad ve: - Ah benim tatl hanmm, dedi. Daha evvel de gzeldin amma, namaz klp Kur'n okumaya baladndan beri daha bir gzel oldun. Yzne bir nur geldi ki, grme.. Feyz "sadakallahl aziym" diyerek Kur'ndan ban kaldrd.. Memnuniyetle glerek: - Saol Hatice, dedi. Sahi becerebiliyor muyum biraz? - Becerememek de ne demek hanmcm? Maallah bu gidile yaknda grl grl okuyacaksn Kur'an. Ah ne mutlu, ne mutlu byle gen yata.. Allah senden de raz olsun Dad Hanm!.. Dad, mtevazi bir ekilde ban yana eerek: - Bende ne var ki, Hatice? Allah onun iine de vermi. Baksana Kur'an skmesi bir yana, Feyz imdi rtnmee de karar verdi: 139 i Feyz: - Ne yazk ki, ben sizinle gelemiyeceim, Selim, dedi... Selim, kstah bir tavr taknd: - Neden? Yoksa babann iflasna matem mi tutacaksn? Yoo... dnmedim bile... Hem bugn alan Allah, yarn vermesini de bilir. Bu bakmdan fazla zlmyorum bile... Benim gelemeyiimin sebebi daha baka. - Neymi bu sebepler? Ben artk Mslman bir kadna yakr bir ekilde mazbut bir kyafete girmeye karar verdim Selim... - una, aklm kardm desen daha iyi olmaz m? S.en nasl kabul edersen yle olsun... Ama bilirsin, ben bir eye karar verdim mi, eer o i doruysa ve mantma uygun gelirse mutlaka yaparm. Yani bunu da yapacam!.. - Ya ben msaade etmezsem?.. - Sen (haa) Allah'dan stn deilsin ya! - Ne demek istiyorsun yani? Basit... Bu hususta seni dinlemem... Beni karn olarak grmek istiyorsan, ya bunu kabul eder, bana istediim gibi mazbut bir hayat yaatrsn, veya... - Evet veya? - Veya boanrz! Selim, fena halde bozulmutu... Sakin grnmeye alarak: - Ya, demek kararn bu kadar kat'i? dedi. Peki, daha bu yata nineler gibi rtnmene ne sebep var? Hele bir elli-altm yana gel... O zaman istediin gibi giyin... deil mi ya?... Feyz omuz silkti: Yanl bir felsefe seninki... deil elli-altm yama kadar, yarna kadar yayacama dair bana bir teminat, bir senet verebilir misin? Hem Allah'n bu rtnme emri yalnz yal kadnlar iin deildir. Hatta Cenab- Hak, Kur'nKerim'de, yal kadnlarn darya karken d rtlerini rtmeseler dahi bir gnaha girmiyeceklerini bildiriyor, demek ki rtnmek, 12-13 yandan itibaren btn gen kzlara ve kadnlaradr. Bu yalardan itibaren btn kadnlar, eer hakikaten Mslmanlarsa, rtnmeye mecburdurlar. Bu, Allah'n emri... zerinde mnakaa edilmez! Selim, aniden yerinden frlad. Ellerini pantolonunun cebine koyarak Feyz'nn karsna geti: - Kzm, ben seni yle ele-gne kar yzm aartasn diye modern, ileri grl bir kz olarak aldm. Sen kalktn benim bama hoca kesildin. Son zamanlarda, hani azndan Allah, Bismillah kelimelerinden baka sz dklmez oldu. Yoo... Ben byle yobazlklara gelemem, bak!... Feyz artk boanmt bir kerre... Bu yzsz ve imansz adama kar daha fazla susamazd. Sert bir sesle: - Demek insan, Yaradanmn emrini yerine getirince yobaz oluyor, yle mi? Diye bard. Bana bak Selim! Artk Hristiyanlar gibi bir hayat yaamak istemiyorum ben, anladn m? Kald ki, biz onlar kadar bile olamyoruz. Onlar hi deilse

pazar gnleri kiliseye giderek Allah'a ibadet ederler. Bizler ki, Hak dinin mensuplar olan Mslmanlanz. Sorarm sana; bizim hangi hareketimiz uyuyor Mslmanla? Abdest alrm, alay edersin... Namaz klarm, alay edersin... Kur'n okurum, yine alay edersin... Bu mu senin Mslmanln? Selim bu gibi szlerle yola gelecek cinsten bir insan deildi: Ben, unu bunu bilmem Feyz, dedi. Yanmda yal nineler veya hizmeti kadnlar gibi giyinmi bir kadn tayamam ben. Feyz, bu defa alayl bir sesle: Neden? nk erkek arkadalarn, vcudumu ak sak grmeyince "Selim'in kars bir iim su! Ne enfes, ne gzel kadn!" diyerek, etrafmda pervane olmayacaklar da ondan, deil mi? Dedi. Benim bildiim, erkek olan karsn kskanmak Selim! Kskanan erkek de onu ak sak tehir etmek yerine, irkin nazarlardan muhafaza etmek ister. Ben, btn gzelliklerimle yalnz sana ait olmak sa istiyorum. Evet, yalnz senin karn olmak.. Tamam m? Anlyacan, beni btn gzlerden kskanman istiyorum. Byleyken sen beni gururla binbir kiinin gzne, gnlne peke ekiyor ve iftiharla tehir ediyorsun. Selim glerek cevap verdi: - Unutma ki, gzele bakmak sevaptr. - Ya o gzel bir erkein namusu olan kars olursa? Bir ey deimez... Eer o kadn, hakikaten gzelse, helal olsun derim. , .143 142 f Feyz: - Ne tuhaf? dedi. Hayvanlar bile diilerini kskanrlar halbuki!... Bu sz, Selim'i bir anda yerinden hoplatt: - Yani beni hayvan yerine mi koyuyorsun? Feyz gayet sakin: Seni, ben deil, sen kendin koydun hayvan yerine; ben ne diyeyim? dedi... Selim, ylesine kprmt ki, bu sz zerine kendine hakim olamad ve Feyz'nn yzne iddetli bir tokat att. Feyz tokatn iddetiyle bir an odann ortasnda sendeledi, sonra ellerini yzne kapyarak boaznda dmlenen hkrklar brakt... Selim evvela yumruklar hrsla sklm bir vaziyette bir mddet sinirinin gemesini bekledi... Sonra yznde eytani ve hileli bir ifadeyle sanki yaptna piman olmuasna Feyz'ya yaklat ve elini gen kadnn omuzuna koyarak yumuak bir sesle: Affet Feyz, dedi. Elimde olmad, inan. Kendimi kaybettim birden. Feyz boanmt bir kere... Sarsla sarsla alyarak: Ah dedi. Keke bana bir yerine yz tokat vursan da, yeter ki, hatan anlayabilsen. Selim'in sesinde yine sahtelik vard: - Bak Feyz, dedi. Bu rtnme meselesini Pazar gecesinden sonra grrz, ha? Hayr, hayr, Selim, gelemiyeceim Pazar gn sizinle ite... Hem hi... hi bir zaman da gelmiyeceim, anlyor musun? - Canm, niin bu kadar inat ediyorsun, anlamyorum... Sana ne dedim, Pazar gecesi gidelim... Sonra yine devam ederiz mevzuumuza... Haydi Feyzcm, sil gzlerinin yan da brak inad... O gn iin mutlaka geleceimize dair sz verdim. Gitmezsek Vallahi ok ayp olur. Feyz, kt koltua biraz daha gmlerek hkrklar arasnda aresizlik iinde rpnyordu. Nihayet kararn verdi: Son bir defa daha gidecek, fakat bundan sonrakiler iin direnecek, icabederse hereyi gze alacakt Selim'in "Ayp olur" sz zerine dayanamayp haykrd: - Ona ayp, buna ayp... Her seferinde bir ey karyorsun. Peki, bu sefer de geleceim ama, beni kararmdan hi bir kuvvet

144 dndremez. Bunu bil!... Nihayet Pazar gecesi gelip atmt... " Gece kulbnn salonu bu gece her zamankinden ziyade kalabalkt... Herkesin yz heyecanla sahnede ateli spanyol danslar yapmakta olan bir spanyol iftine evrilmiti... Mzik coup, kastanyetlerin ileyii hzlandka salon yzlerce azdan kan "ole! ole!..." sesleriyle inliyordu adeta... Salonun dip tarafnda kaln kadife perdelerle ayrlm ikinci bir blm bulunmaktayd... Buras da aa yukar elence salonuna yakn byklkteydi, tam orta yerde uzun byk bir kumar masas bulunmaktayd... Masann etraf, smokinli, kodaman tipli erkekler, son derece ak ve atafatl giyimli koket sosyete kadnlaryla evrilmiti.. Kadn ve erkek btn yzlerde irkin bir hrs ve heyecan ifadesi okunmaktayd. Ortada byk paralar dnyordu. Selim, kumar masalarnn kurdu olarak isim yapt iin bugn de sosyetik kumarbazlarn gzleri Selim'in stnden hi ayrlmyordu... Fakat Selim'e ne olduysa olmutu bu akam, hi mi hi kazanmyor, mtemadiyen kaybediyordu. Heyecanl ve sinirli bir halde ortaya yeni paralar sryor, fakat btn kurnazln kulland ve btn hilelerini srasyla tecrbe ettii halde srekli olarak st ste kaybediyordu... Kadife perdenin arkasndan i salondaki mzik ve kahkaha sesleri ykseliyor, masadaki kat tutan eller hzla iliyordu... Herkesin sinirleri son derece gergindi... Selim'in alnnda iri ter taneleri birikmiti. Feyz ise, biraz tede bulunan geni bir koltua oturmu, kumar masasmdakilerin yzlerini teker teker incelemekteydi. Yznde yine en ufak bir makyaj izi yoktu... zerindeki elbise sade, mazbut ve zarifti... Sararan yzy adeta hissiz ifadesizdi. Fakat iinde sanki frtnalar, kasrgalar kopuyordu... daha dn denilebilecek ksa bir zaman ncesine kadar bu tiksinilecek insanlarn iinde nasl bulunduuna, bu gz paradan ve hayvancasna elencelerden baka bir ey grmeyen haris, maddeci ve ruhsuz insanlardan nasl zevk alabildiine ayordu imdi. O byle hisler iindeyken Selim'in her kaybediinde onunla akalaan arkada Muzaffer, Feyz'y iaret ederek Selim'i drtt ve: - Azizim, dedi. Senin ansn bugn ters dnm anlalan... Ben senin yerinde olsaydm, bana uur getirsin diye Feyz Hanm da 14' Huzur Soka F. : 10 145 arrdm masaya... Bu sz zerine uzun ubuk azlkla sigara ien, an makyajl, platin sal bir kadn olan ve "en dul" diye adlandrlan Suzan, sandalyesini yan dndrerek Feyz'ya seslendi: A... Vallahi Feyzcm, sana ne oldu byle anlamyoruz. ekerim masamzn uuru sendin ayol! Bankac Hadi Beyin koket kars ermin ise, Feyzya bakmaya tenezzl bile etmiyerek: - Brak Allahakna Suzan, dedi. Son zamanlarda Feyz, nedense hepimize stten bakar oldu... Seni beni beenmiyor baksana... Allah, Selim Beyciime sabrlar versin... By m yapmlar nedir kzcaza?... AaaL Okutmal vallahi Selim Beyciim, okutmal bu kz... Feyz, konuulanlar duymam gibi, hi cevap vermedi. ermin'in szleri, masadakilerin kahkahayla glmelerine yol amt. imdi btn gzler, alayl baklarla, kede koltua bzlm olan Feyz'ya dikilmiti... Esasen kaybetmenin hrs iinde bulunan Selim, alay konusu olmann tesiriyle bsbtn lgna dnmt... Birden hrsla Feyz'ya seslendi: - Feyz!.. Sylenilenleri duymuyor gibisin, Gelsene masaya!.. Feyz hi istifini bozmadan gayet sakin: Ben burada ok rahatm... Aranza girmekle size uur yerine uursuzluk getireceimden pheniz olmasn, dedi...

Selim, bu sz zerine daha ziyade kprmt... yice kstah ve sert bir tavrla emreder gibi bard: Sana ne syleniyorsa onu yap dedik! Orada yle kukumav kular gibi oturup dnmekle dtn ve beni de drdn durumu grmyor musun? Kalk yukar, u bo iskemleye otur diyorum... Yoksa elimden bir kaza kacak, haberin olsun!.. Feyz kalkt, muti bir ekilde, fakat hissiz, bir robot gibi, denileni yapt. Selim'in gsterdii yere, "en dul" Suzan'la, Vedat Beylerin kokteylinde kendisine ilan- ak eden Murat'n ortasna sessizce oturdu. Ortada son derece gergin bir hava vard. Selim: - Al oyna! Diyerek Feyz'nn nne de iskambil katlarn srd. Fakat Feyz, uzatlan katlara sadece alayl bir glmseme ile bakmakla ik146 ' tifa etti. Onun bu meydan okur ekildeki alayl lakaydisi karsnda Selim yerinde duramyacak kadar sinirlenmiti. Arkadalarnn arasnda bu derece mahcup dmeyi bir trl hazmedememekteydi. Fakat etrafndakilerin teskin edici szleriyle yatarak tekrar oyuna balad. Vakit ilerledike, oyun da hararetlenmiye balamt... Kaybetme endiesi ve kazanma hrs iinde kendi alemlerine dalm olduklarndan herkes Feyz'y unutmu, onu kendi i dnyas ile babaa brakmlard. Feyz ise, yznde saklyamad bir tiksinti ifadesi ile masada kumar oynyan bu riyakar tavrl muhteris insanlar seyrediyor, kumarbazlarn herbirinin yzn ayr ayn inceliyordu... Ruhlarnn, kalbleri-nin karanl, sanki yzlerine vurmutu bu insanlarn. Feyz, vakit ilerledike bu boucu atmosfer iinde fenalatn hissediyordu... Bir mddet sonra ba dnmeye, gzleri kararmaya balad... inde frtnalar, boralar kopmaktayd sanki... Geldiine geleceine bin kere piman olmutu. Neden, neden sanki aldanp da gelmiti? Benlii derin bir nedamet duygusu ile kavrulmaktayd... Bir ara sanki gzlerinin nnde bir sahife alr gibi oldu... Sahifede yalnz: "Bedbahttr o kadn ki; kocasnn fkna bakar, onu baka surette taklid eder". Cmlesi yazlyd sanki... evet evet, ite imdi kocasnn fkna ve sefahatine alet olmak ve ona uymakla o da bedbaht kadnlar zmresine dahil olmutu... imdi artk yalnz masa ve masann zerinde ileyen elleri grmekteydi... Daha sonra masann zerine atlan iskambil katlar, oradan oraya ynla srlen paralar ve tekrar teker teker oynayanlarn yznde gezindi gzleri... Gittike daha ziyade fenalatm hissediyor, fakat azn ap kimseye bir ey sylemiyordu... Gzlerini hrs brm kibar (!) kumarbazlarn masadaki heyecanl konuma ve mnakaalar ile i salondan taan mzik ve kahkahalarn grlts arasnda Feyz, masada iddetli bir ruhi buhran geirmekteydi... Hayr, hayr!... O, artk byle bir hayatn kadn olamazd... Bu, ne insanca ve hele hele ne de slm'ca bir yaayt... Peki, ne ii vard onun byle bir yerde?.. Niin, evet niin kabul etmi, niin gelmiti bu sefil yere Ya Rabbi?.. Yznde tahamml edilmez bir zdrab izi vard... Alnnda iri ve souk ter damlacklar birikmiti. Baylacak myd, neydi? Bir ara 147 i (P mzik sesi kulaklarn adeta sar edecekmicesine ykseldi... Beyninin ii n n tmekteydi sanki... Masadaki konumalar, heyecanl sesler byd... byd... byd... Feyz, ldracak gibiydi... iddetli bir asabi kriz geirdii belliydi. Nihayet beklenmedik bir ey oldu. Feyz, ani bir hareketle ayaa frlad ve kendini bilmez bir ekilde: Hayr!... hayr!... stemiyorum!... Tahamml edemiyorum artk. Brakn beni... brakn diyorum!... Datn bunlar!... grmek istemiyorum!... istemiyorum!... Diye canhra bir feryadla haykrarak bir eliyle masann zerindeki oyun kaann ve paralar yere savurmaya, dier eliyle de iki dolu kadehleri kapp frlatarak arkas arkasna krmaya balad... Evet Feyz, tipik bir sinir krizi geirmekteydi...

Bir yandan bunlar yaparken bir yandan da etrafn akn baklar arasnda, orada bulunanlarn hepsine hitaben hkrklarla sarslarak isyanla barmaya devam ediyordu: Yeter!... yeter artk!... Nefret ediyorum hepinizden... Size de, bu hayata da lanet olsun!... Birden bir karklk oldu masada. Bir lgn gibi yerinden frlyan Selim'i, kimse zabtetmiye muvaffak olamamt. Masann etrafn dolanarak bir rpda Feyz'nn yanna gelen Selim, Feyz'y salarndan tuttuu gibi yandaki duvara doru frlatt. Sonra tekrar zerine atlp: - Al sana! Al sana!... Kahbe kar!... Diye bararak yzne gzne birbiri ardna iddetli tokatlar indirmeye balad. Masa bir anda karmt. Kadnlar yerlerinden frlamlar, Selim'in kfrler yadrarak Feyz'y dvmesi karsnda' lk zerine lk koparyorlard. Nihayet iddetli bir darbeyle Feyz yere, ta zemin zerine yklverdi... Selim bu defa da, onu tekmeleyerek dvmeye balamt...Onun elinden Feyz'y kimse kurtaramamaktayd... Selim bir yandan tekmelerle Feyz'y yerden yere yuvarlyor, bir yandan da azndan kpkler saarak: - Yeter... yeter ha?.. Asl beni arkadalarm arasnda rezil, kepaze ettiin yeter, uursuz kadn! Al ite!... Al ite!... stediin buydu, deil mi?.. Geber!.. Diye grlemekteydi.. Nihayet yz gz kan revan iinde kalm, 148 * hkrklarla sarslan Feyz'y salarndan tutup yerlerde srkliyerek sokaa alan kapnn yanna getirdi ve bo eliyle kapy ap, pis ve galiz kfrler arasnda "Defol! Defol!" diyerek tekmelerle dar frlatt.. Sonra iddetle yzne kapy kapyarak ieriye, dehet iinde kendisini seyreden arkadalarnn yanna dnd. Feyz, birka basamak mermer merdivenden yuvarlanm, narin vcudu merdivenlerin dibinde karlarn iine upuzun serilmiti. Hkrklar, bembeyaz karlarla rtl gecenin sinesinde ili ve derin akisler brakmaktayd... ayet o srada kulpten kan gen bir Alman karkoca onu orada grmeseydiler, kimbilir ka saat byle karlarn iinde kalacakt... Alman ift, yarm yamalak Trkeleriyle vaziyeti Feyz'dan renince, durumunun ok fena olduunu grerek onu evine brakmaya karar verdiler. Yol boyunca gen kadn hi konumuyor, dinmeyen hkrklarla sarslyordu. Feyz, sokaklarnn bana gelince evinin kapsna kadar gtrmek istemelerine ramen Alman kan-kocaya teekkrlerini bildirerek indi arabadan. zerinde mantosu da bulunmad iin souk iliklerine kadar iliyor, karlarn iine gmlen ayaklar, vcudunu glkle tayordu. Villann bahe kapsmdan ieri girince, artk bsbtn yrmesini kaybetmiti, bir sarho gibi yalpalya yalpalya kapnn nne gelebildi. Villa, gecenin bu ilerlemi saatinde derin bir sessizlik iindeydi... st ste baslan zilin ac sesi, gecenin karanln yrtarcasna devaml olarak villann iinde nlad durdu. Nihayet dad, uyku sersemliiyle: - Hayrdr inallah... Hayrdr inallah... Gecenin bu saatinde kim ola? Diye sylenerek rtsn kapt ve kapya kotu... Fakat kapy amasyla azndan ac bir ln kopmas bir oldu. Dad, grd manzara karsnda hayretten donakalmt... Feyz, yznden gznden kanlar szarak salar darmadank, duvara dayanm, ba nne dk vaziyette elini hi kaldrmamacasna zile basmaktayd. Kap alr almaz, bir kle gibi Dadnn ayaklarnn dibine ykld. Baylmt... Dad, aknlktan ne yapacan armt. Sadece: - Aman Allah'm!... Feyzm... Feyzm, ne oldu sana, bir tanem? 149 o

Daha yeni geirmi olduun u byk sarsnt zerine sylemek istemezdim ama kzm, ama... Ah!... Nasl syliyeyim Allah'm?.. - Allahakna konu, Dad... Nedir aznda gevelediin bakla? ey... Yavrucuum... nce kendine hakim ol da, al oku u gazeteyi!.. Dad, hkrklarla sarslarak, saklad gazeteyi yerinden karp uzat Feyz'ya. Feyz, gazeteyi elleri titreyerek ald, fakat daha ba sa-hifesine gz atar-atmaz kalbine bir haner saplanmcasna acyla gzleri iri iri ald. Gazetenin ba sahifesinde byk puntolarla u manet atlmt: "FEC KAZA: BR KAMYONLA BR TAKS ARPITI..." Manetin altnda mpala marka otomobilin, tamamen paraland ve kiilik ailenin derhal ld haberi yer almakta, onun da altnda Feyz'nn babas Necmeddin Beyin, annesi Emel Hanmn ve kk kardei Teoman'n resimleri bulunmaktayd. Feyz, gzleri hep yle iri iri alm vaziyette ayakta bir heykel gibi duruyordu... Vcudu kaskat kesilmiti... Gznden bir damla bile ya akmyordu artk... Adeta katlp kalmt... Azndan glkle sadece bir tek kelime dklebildi: - lmler!... Feyz'nn yle ayakta tatan bir heykel gibi kaskat kalmas, Dady da, Hatice'yi de fena halde korkutmutu. Dad, alyarak geldi; Feyz'nn sabit nazarlarla bakt gazeteyi elinden bir hamlede ekerek, kendine gelmesi iin gen kadnn yzne kuvvetlice iki tokat att... te ancak Feyz'y bu tokatlar kendine getirebilmiti... Birden Dadnn gsne kapanarak hkrklarla sarslmaya balad: -'Dad!... Dadcm... Annem... babam... Teomanm... Ah! Gitmiler... Hepsi... hepsi lmler Dadcm!. Dad, bir yandan Feyz'nn salarn okuyor, bir yandan da alyarak onu teselli edecek szler sylyordu. Feyz, kendini tam olarak topladnda vakit sabaha yaklayordu.. Nihayet ani bir kararla, saatlerce gmlp oturduu koltuktan kalkarak tekrar Dadya dnd: - Haydi hazrlan Dad, gidiyoruz... Hill'i de hazrla abuk... Dad, bu sefer bsbtn armt: 152 - Evladm, delirdin mi sen?... Hala m gitmekten bahsediyorsun? - Evet Dadcm... Burada artk bir saniye daha duramyacam hissediyorum. Hem annemle babamn ve biricik kardeimin son yolculuklarnda zerime den vazifeyi yerine getirmeliyim... Sonra... - Evet sonra? - Sonra da iflasndan sonra babacmn elinde kalan yegane mal olan ve bugn benim zerine kalan apartman dairesine yerleir, derhal bu uursuz ve karaktersiz adamdan boanma faaliyetine geerim. Ne yapalm, kader byle imi, Dadcm... Kira vermeden oturur, temiz bir i bulup alarak rzkmz temin etmeye bakarm. Dad, gzyalarn silerek: - Yani, yine Huzur Soka'na m dnyoruz... - Evet, Dad... Oraya dnyoruz... Hatice kadnn alayp szlamalar ve yalvarmalar arasnda Dad, Feyz'ya asla sz geiremiyeceini anlayarak kalkt ve yine Feyz'nn arzusu zerine bir kk valizden baka birey almamak artyla abucak hazrland; kk Hill'i de giydirdi ve tekrar salona dnd: - Ne yaptn, yaptn: dediini yrttn yine kzm; haydi, ben hazrm... Feyz, hi cevap vermeden kalkt gardorobundan kaln bir manto alarak zerine giydi... Bana da bir bart takarak Hill'i kucana ald... Dad da elinde valizi ile hazrland. Fakat en mhim i Hatice kadn teselli ve teskin edebilmekti. Saf ve temiz Anadolu kadm iki gz iki eme durmamacasna alyor ve Feyz'nn ellerine kapanarak: Gitmeyin ne olur, gitmeyin. Ben sizsiz ne yaparm hanmcm? Duramam gayri artk burada diyordu... 153 DRDNC BLM

Bir ka ay sonra, kk bir mahkeme salonunda be sene mddetle devam eden mterek bir evlilik hayatnn son balar da kopmak zereydi. Salonda olduka byk bir merakl topluluu vard. Mahkeme heyetinin karsndaki uzun srann ucunda Selim, bir ucunda ise Feyz bulunmaktayd... Kalabaln ekserisini Selim'in sosyetik evresi tekil etmekteydi... Ve, herkesin, gz byk bir hayretle mterek bir noktaya, Feyz'nn zerine evrilmiti... Feyz'nn zerinde sade ve zarif bolca mevsimlik uzun bir pardes bulunmaktayd. Ba, bir tel san dahi gstermiyecek ekilde boyun evresinde dolanarak zarif ve deiik bir biimde balanm, kibar desenli, gzel ve bycek bir barts ile rtlyd... Bacanda ise tenini gstermeyen kaln oraplar vard... Hasl u anda bir slm hanmefendisi hviyetinde hakim huzurunda bulunan Feyz'nn eski hoppa, mark ve tkrldm, sosyetik Feyz ile arasnda dalar kadar fark vard... Mahkemede btn ahitler hazrd... Hakim nce Selim'in ahitleri olan "endul" Suzan'la, bir gece partisinde Feyz'ya ilan- ak eden Selim'in en yakn arkada Murat' dinledi... Sonra Feyz'nn ahitleri olan Dad ile a Hatice kadn dinlendi... Her iki tarafta, ailede iddetli geimsizlik olduunu ileri sryordu.. Hakim son defa bkere daha Selim ve Feyz'ya kati olarakk boanmak isteyip istemediklerini sordu... Her ikisinin de derhal boanmak istediklerini bildirmeleri zerine Hkim Selim'e hitaben: Kznz kk olduu iin kanunen anneye dmektedir. "Kkmk-ih ne kadar nafaka verebilirsiniz? Dedi... Selim, yznde donuk bir ifadeyle cevap verdi: Annesini de, kzn da mrm boyu istediim yok, sayn reis. Grdnz gibi iddetli geimsizlikten anlaarak ayrlyoruz. Nafakaya gelince; kendilerine sorun. Arzu ettikleri miktar vermeye 154 hazrm. Hkim bu defa Feyz'ya dnd: Einizin szlerini iittiniz kzm, nafaka tayinini size brakyor; ne kadar nafaka taleb ediyorsunuz..? Feyz, ba dimdik, vakar iinde, kesin ve sert bir lisanla: - ocuumu haram yoldan kazanlm bir parayla bytmek istemediimden, nafaka istemiyorum. Hkim Bey!.. Dedi.. Hkim, meslek hayatnda ilk defa byle bir boanma davas ile karlayordu... Adam zengin olacak, ne kadar tayin edilirse edilsin istenilen nafakay vermeye hazr olacak ve kars bu paralar reddedecek!... Olur ey deildi dorusu... Yal Hkim, akn bir halde tekrar Feyz'ya hitab etti: - Kzm, delilik yapma... Hissi hareket ettiinin farknda msn? Kzn yetitirebilecek geni imkann var m bari? Feyz, yine vakarn muhafaza ederek cevap verdi: Hissi hareket etmiyorum Hkim Bey. Kzm kendim alp byteceim. Tekrar ediyorum: Nafaka istemiyorum efendim... Artk her iki taraf iin de sylenilecek bir sz kalmamt. Be dakika sonra, Hkimin bildirdii kararla Selim ile Feyz resmen boanm oluyorlard.. Huzur sokandaki yegane apartmann ikinci kat zili uzun ald. Feyz, zerine abucak basma sabahln geirip namaz rtsn takt ve koarak kapy at. Gelen, Huzur Soka'ndaki kedilerin sevgilisi olarak isim yapm olan sayac Hayri Dedeydi. Feyz, bu gleryzl ihtiyar her grnde iinde ona kar derin bir muhabbet duyuyordu. Kapnm eiinde duran Hayri Dedeyi grnce: - Oh... Siz miydiniz Hayri Dede? Diyerek sevincini belirtti... Hayri Dede: - Benim evladm, dedi... Bir istein var m diye soracaktm... - ok teekkr ederim Hayri Dedeciim... Hi bir ihtiyacm yok, Elhamdlillah... ok teekkr ederim. Hayri Dede, babacan bir tavrla parmam sallyarak: - Bak, eer var da sylemiyorsan, gnahm boynuna olsun. Sen artk dul ve yalnz bir kadnsn... Ne emredersen, yerine getirmek bi155 zim boynumuzun borcudur, ha?..

Saol Hayri Dede... emir ne demek? Yalnz evvelce de rica ettiim gibi, bana evde yapabileceim temiz iyi bir i temin edebilirseniz ok makbule geecek... Sen onu hi merak etme kzm... Btn mahalleli, bu i iin seferber olduk... naallah yaknda tam istediin gibi, gnlceizine gre bir i buluruz. Haydi bana msaade kzm. Feyz: - Gle gle Hayri Dede... hakkn helal et!... Diyerek yal adam uurlad... Kapy kapatp zerinden sabahln henz kartmt ki, kapnn zili tekrar ald... Sabahln yeniden stne geirip kapy at. Bu defa gelen, ba rtl, yal bir kadnd., elinde st bez rtl yuvarlak bir tepsi vard. Feyz, elinde tepsiyle duran yal kadna derin bir mahcubiyetle: - Ah Hanife Teyzeciim, dedi... Yine mi bu zahmet? Yalvarrm artk bir son verin u yemek getirmeye... Hanife Teyze bir yandan tepsiyi brakmak iin ieriye girerken bir yandan da Feyz'ya cevap yetitiriyordu: Amma da aybettin be yavrum.. urackta hep beraber ana-evlad gibiyiz.. Bir ka kap yemein sz m olur? Gcenirim vallahi... Hem bak, bir tarhana orbas yaptm ki, azna layk. Her zaman olduu gibi bir kere daha gzleri yaarmt Feyz'nn: Allah raz olsun Hanife Teyze, dedi... Zaten sizler de olmasaydnz, ben burada tek bama ne yapardm? Eski evime yeniden dner dnmez, apartmandaki eski samimi dostlarmz hari, btn sokak sakinleri beni ne scak bir efkatle barnza baseniz. Size ne kadar minnettarm bilseniz... Hanife Teyze sitemli sitemli Feyz'nn yzne bakt: - Bir daha byle konutuunu duyarsam, gcenirim, inan... Minnettarlk da ne demekmi? Biz sadece vazifemizi yaptk yavrum. Mslman, Mslmanm kardeidir. Her trl ihtiyacna komas gerekir. Apartmandakilere gelince: Seni byle karlarnda, depdeiik, ar, mazbut, abdestli-namazl, kapal kyafetli bir Mslman hanmc grnce kan beyinlerine srad elbette haspalarn, kzm.. 156 Feyz, iini ekerek bam edi ve: - Bir zamanlar, ben de o haspalardandm ya, Hanife Teyze... dedi. Hanife Teyze iki elini yana doru aarak: - Eeee... Allah onlar da slah etsin, hakikati gsterip, hidayetine eritirsin yavrum, dedi. Hem ne dedim sana... Sen, onlarla, onlarn sana tepeden baklaryla filan kendini zeyim deme... Bak btn sokak, hep bir elden seni nasl memnun edelim diye rpnyoruz.. Zaten sokamzn medar- iftihar Bill Beyler buradan tandktan sonra, sokan tad tuzu kalmamt... Ama imdi onun yerine seni gnderdi . Allah bize... , Feyz, yal kadnn tatl tatl konumas karsnda iinin bu kadna kar bir kat daha sevgi ve muhabbetle dolduunu hissetti... Tatl tatl glmsiyerek iten gelen bir arzuyla Hanife Teyzenin boynuna sarld: - Ah, ton ton Teyzeciim benim. Bana annemin yokluunu dahi hissettirmediniz burada, Dadm ve sizler olmasaydnz halim nice olurdu benim? Ha, sahi Dadm dedin de aklma geldi. Dad nasl; hi bir dzelme yok mu durumunda? Sorma Hanife Teyzeciim, ayaklarna fel indi ineli hep yle, bildiin gibi, durgun ve sessiz... Eski neesi, eski canll kalmad Dadcmm... Hanife Teyze, bir yandan gitmek zere daire kapsna doru ilerlerken, bir yandan da Feyz'y teselli etmeye alyordu: - Hi merak etme kzm, zamanla dzelir inallah. Neesi de gelir yerine, canll da... Ne dersin, Kader-i ilh ite... nne gemek kimin haddi? Eh, haydi ben gideyim de, siz de yemekleri daha fazla soutmadan yiyi verin.. Hadi Allahasmarladk, kzm... Gle gle Hanife Teyzeciim, ellerine salk. Ben, tepsiyi ve kaplar sonra kapcyla gnderirim.. Feyz, dar kan yal kadnn arkasndan kapy kapatp dnd; masann zerinde duran tepsiye bir mddet bakt... Sonra yanaklarndan szlen iki damla

ya, beyaz rtsyle kurularken iinden yle sylyordu: "Allah'm, meer Mslmanlk ne gzel, ne ulvi eymi.." Tepsinin stndeki rty kaldrd. Beyaz inko bir kasenin 157 I il iinden mis kokulu buharlar ykseliyordu. Dier bir kapta da bol etli taze fasulye vard. Anne ve babasnn evine dund ilk gnden itibaren Huzur Soka sakinleri, Feyz'y ylesine byk bir sevgiyle barlarna basmlard ki, Ona hizmet edebilmek Onu memnun edebilmek, yzn bir para gldrebilmek iin herkes birbiri ile fazilet yansna giriiyordu adeta... Bu sevgi ve alaka, rnuhakkakki Feyz'nn kara kana ve gzne deildi. Sokaklarndan hoppa, zppe ve havai bir gen kz olarak gelin kan Feyz'nn yine ayn sokaa kocasndan srf kendisine slm bir hayat yaatmad iin ayrlp abdestinde namaznda, rtl, mazbut bir mslman hanm olarak dn bu dindar ve muhafazakar insanlara ok tesir etmi ve onu hakiki bir evlad, bir karde gibi barlarna basmlard... stelik ayrld kocasndan tek kuru dahi nafaka almad ve len anne ve babasndan da oturduu daire ve eyalarndan baka hi bir mlk ve para kalmad halde, onun darda almay asla doru bulmayp salad kazan ok az da olsa evde almay tercih etmesi, sokak sakinlerini Feyz'ya bir kat daha hayran brakmt.. tik zamanlar Feyz bir i buluncaya kadar evin eyalarn satarak geinmeyi dnmt. Babasnn iflasndan btn mal ve mlkleri haczedilmiti. Fakat babas, her zaman iin tedbiri seven bir insand. Bunun iin her hangi bir maddi tehlikeye kar-apartman dairesini ve eyalarn Feyz'nn zerine yaptrmt. Feyz, babasnn ne kadar isabetli hareket ettiini imdi ok iyi anlyordu.. Eyalarn hepsi de nadide ve kymetli eylerdi... Feyz, uzun mddet i bulamasa dahi, bu eyalar satt takdirde rahatlkla geinebilirdi. Bu dnceyle kymetli bir haly satmak iin bir ka kere kapdan geen eskicileri armt. Fakat frsat dkn adamlar, ok dk fiat veriyorlard. Onun eskici arp eya gsterdii, bir anda btn sokakta duyulmutu. Ve o andan itibaren de Feyz'nn evi dolup dolup boalmt... Sokak sakinlerinin Feyz'y yle bir protesto edileri vard ki.. lle de ille Hayri Dede... Azndan kan kula duymuyordu adeta Hayri Dedenin.. - Yazklar olsun kzm sana. Yazk, yazk. Biz de seni hakiki kzmz bilmitik urackta. Eya satmak da ne demekmi? Dpedz 158 hakaret bu bize; dnmyor musun hi? Biz bu sokaktan eskici filan geirtmeyiz kzm. Yani kimseye bir ey sattrmayz... htiyacn m var bir eye? te anan, baban, deden, kardelerin. Buras bir sokak deil, bir aile yuvasdr kzm. Ama Hayri Dedeciim, bu yardmlar nihayet gn olur, be gn olur... Aylarca byle devam edemez ki.. Amas mamas yok bu iin kzm.. ster aylarca, ister yllarca.. Sen gnlne gre bir i buluncaya kadar geimin, ihtiyacn, her eyinin temini bizdendir. Bir daha yle eskici filan ardn duyarsam bozuuruz bak... - Hayri Dedeciim, hi deilse bir ksmn sataym. Size bu derece yk olmak istemiyorum.. Hayri Dede, alayc alayc gld: - Bak sen hele; yk olmakm.. Kzm senin gibi paha biilmez binlerce yk olsa, bizim gibilere yine zor gelmez. Hadi, hadi, sen iine bak. Kafan da byle lzumsuz eylere yorma... Bak bir daha sylyorum: Bu evden satmak iin ine karttn duymayacam.. Tamam m? Peki, peki, Dedeciim... Sz... stersen sz verme. Bir hal satmya kalktm, btn sokak bama dikildiniz. Nasl derim ben sizin hakknz bilmem ki? Kolay var kzm, bir daha byle lzumsuz szler almazsn

azna, denir biter bu hak... Bir ka ay sonra Hayri Dedenin vastasyla temiz bir i bulunmutu Feyz'ya. Geri creti imdilik pek az saylabilirdi ama, Feyz'nn canna u bir ka aylk isizlik ylesine tak etmiti ki, o, bundan daha azna bile razyd. i olduka basitti. Makinede ipekli ve klk ynl bartlerin kenarlarn bastracakt. Hayri Dede mallarn getirip gtrme meselesini de halletmiti. Mallar ald toptancnn yannda alan 13-14 yalarndaki bir ocuk, haftada 2 defa mal getirecek ve giderken de dikilen mallar alacak... Feyz, ksa zamanda iine almt. Mallar tam zamannda teslim ettii iin patronu da kendisinden ok memnundu.. Zaman su gibi akmakta, seneler birbiri ardnca gemekteydi. Hill be yan doldurmutu. Yaramaz, ele avuca smaz, tatl m tatl, eker mi eker, sevimli ve ok gzel bir kz ocuu olan Hill, , 159 Huzur Soka'nn cvl cvl akyan blblyd adeta... Altn renkli bukle bukle salar, kalarna deen upuzun kirpikleri, hareli, yeil gzleri ve kiraz gibi minicik dudaklar ile.kutu iindeki gzel tabebeklerden farkszd.. Feyz, biricik kzna belki hi bir annenin duyamyaca kadar byk bir sevgi, efkat ve titiz bir alaka gstermekteydi. Btn emeli, kzn tam bir slm ahlk ve terbiyesi dairesi iinde yetitirmekti. Ailesi tarafndan kendisine verilmiyen dini bilgileri, ilerde kendi durumuna dmemesi iin, o imdi byk bir titizlikle kzna retmeye almaktayd. Feyz, ocuk yetitirme mevzuunda, dini bilgiler ve slm yaay bakmndan ocuklarn ok kk yatan balanarak yetitirilmesi icabettiini dnmekteydi. Bunun iin daha Hill konumaya balar balamaz ona rendii bir ka kelimenin arasnda Allah kelamn da retmiti.. ki buuk, yalarna geldii zaman ise, ona slm'n 5 artn ezberletmiti. ocuun yana uygun kk masallarla kzna, iyilik yapanlarn, iyi mslman olanlarn Cennete gireceini, ktlk yapanlarn ve Allah'n emirlerine srt dnenlerin ise Cehennem'de yanacaklarn anlatyor ve kk Hill de bunlar byk bir hayranlkla dinliyordu. Hele ald eyleri bakalarna satmas grlecek eydi. Bazen kapda Hayri Dedeyle uzun uzun akalarlard. Hayri Dede, onun konumasna baylrd. Hill, Hayri Dedenin dizi stne oturur ve balard tatl tatl anlatmaya: - Senin de cici Mslman ksn vay m? Ben anneciimin cici Mslman kym, ya... Ama ble mini etek giyelsem, bayt tat-massam, namasm dlmassam, kaka Mslman olulum. Sona Allah beni sevmes. Cennetine doymas. Beni atee atay... Feyz, baz mslman ailelerin yapt gibi kznn yalnz dini bilgilerle yetimesini istemiyordu. O, kzn daha kck yandan balyarak slm'n emirlerine riayete de altrmaktayd. Hill'i ok gzel ve ok zevkli giydiriyordu. Her elbisesinin altna ya ayn kumatan veya elbiseye uygun renkli bir baka kumatan mutlaka gzel bir pantolon dikiyordu... Bartye de kkten .almas iin sokaa karken bana muhakkak elbisesinin veya pantolonunun kumandan kenarlarna ince frfrlar veya kk ponpon stajlar 160 geirdii minik bir earb balamaktayd. Hill'in byle daha iki buuk, yalarnda kapal kyafetler giymesi apartmandakilerin nihayet aleni feveranna sebep olmutu. Hatta bir gn Feyz, kzn elinden tutmu, pazardan ald teberilerle apartmann merdivenlerinden karken, o srada darya kmakta olan, krmz salarndan dolay kendisine alev Leyl diye hitabedilen eski apartman komusuyla karlam ve bu yzden sonu tatl biten bir mnakaaya girimiti. O gne kadar bu kadn kendisiyle adeta ks gibiydi, tabii bu daha ziyade Feyz'ya kyafetinden dolay yksekten bakmasndan ileri geliyordu. O gn Feyz'nn yannda kck haliyle Hill'in de kapal olduunu grnce dayanamad ve tam karlarnda durarak: - Kuzum, artk sabrm kalmad, Vallahi... Haydi seni bir derece anladm. Nereden bulamsa bir yobazlk bulam... Fakat u kck yavrudan ne istersin? Feyz hiddetle yzne kar baran eski arkadana hafif bir tebessmle mukabele ederek:

- Kzmn kyafetinin sizleri bu derece tedirgin ettiini bilmiyordum Leylcm, dedi. stelik hi de yle antipatik bir kyafeti yok... Alev Leyl hemen atld: Yoo.. yle demek istemedim. Bilakis kyafeti hepimizin ocuuna ta kartacak kadar k, zarif ve gzel. Dorusu gpta edilecek kadar zevkli giydiriyorsun kzn... - Peki, o halde? Kzmn size batan nesi var?.. - Nesi olacak ekerim? Bartsyle, u bacandan hi bir an kartmadn pantolonu.. Bu kadar da yobazlk dorusu.. Feyz, yere brakt fileyi tekrar alarak: - Bu i byle merdiven stnde halledilebilecek bir mesele deil Leylcm. ayet burnunu biraz krar da, tenezzl edip eskisi gibi oturmaya gelirsen bir gn, sana bunlarn esas sebeplerini uzun uzun izah etmeye alnn.. Alev Leyl, merdivenleri inerken: - Sen istemesen de geleceim, merak etme. Zira u esas sebepleri ben de pek merak ediyorum. Yarn akam sendeyim, tamam m? Ertesi akam Leyl ile Feyz, kar karya oturmular, derin bir mevzuun iine dalmlard. Feyz'nn zerinde ak pembe, zarif bir el16 161 Huzur Soka - F. : 11 bise vard. Gzel dalgal salarn, kenarlar oyal yine pembe renkte bir ipekli earpla rtmt. Feyz byle rtl haliyle de o badndrc gzelliinden hi bir ey kaybetmemiti. Aksine fazladan olarak yzne nur gelmi, saf, berrak, meleki bir simaya sahip olmutu. Aradan sanki yllar gememi, Feyz bu haliyle yine o neeli, hayat dolu, taptazecik gen kzd sanki. Hill'in de zerinde ok irin, dantelli bir kadife elbise vard. San ipek salar bukle bukle alnna dklmt. Leyl, eski arkadan ve kzn karsnda byle hem kapal, hem de son derece zevkli ve zarif kyafetler iinde grnce hayretini gizliye-memi ve merakla sormutu: Senin iine bir trl akl sr erdiremiyorum Feyzcm. Ayol daha dn asri ve modern bir kzdn. Bu gnse sana ne oldu byle? Feyz: - Bunu mu merak ediyorsun, izah edeyim, diye cevap verdi. Benim btn gayretim, dinimin emrettii eyleri yerine getirmek, yasaklad eylerden ise kanmaktr. Dinimizce kadn, kendisini nikah dmeyen baba, koca erkek karde, kayn peder, erkek ve kz kardelerinin oullar, day, amca v.s. gibi Kur'an'da saylan mahremlerinden baka dier- btn erkeklerden gizliyecektir. rtnmek bize Yaradcmzn kesin bir emridir Leylcm. te ben de bunun iin rtnyorum. Feyz, arkadan ikna edebilmek iin bu meseleyi uzun ve teferruatl olarak anlatmak istiyordu. Bu dnceyle kendisini byk bir tecesss ve merak iinde dinleyen Leyl'ya Hill'i niin byle kk yatan kapal olarak yetitirdiini anlatmaya balad: - Hill'i ele almazdan evvel, sana biraz kendimden bahsetmek isterim Leylcm. Biliyorsun, son derece liberal grl bir ailenin el-bebek, gl-bebek edilmi ve martlm bir kzym ben. Kk yamdan, evlenip de bu evden ayrlncaya kadar geen zaman iinde her istediimi, her arzu ettiimi ailem tereddtsz yerine getirdi. stediim her eye kolaylkla malik olacak imkana sahiptim. Fakat, Din ve maneviyat hakkndaki btn bilgilerden mahrumdum. ok hareketli bir hayatn iinde olduumdan, bendeki bu eksikliin farkna yaramyordum tabii... Nihayet evlendim ve seneler geti. Ve ben, seneler sonra bir vesile ile ok ac bir gerei renmi oldum. Meer 162 , benim bir dinsizden, bir hristiyan madam ve matmazelinden farksz bir ekilde yetimemin yegane msebbibleri rahmetli annem ve ba-bamm. Dadm, ben daha kkken kendilerine, bana dini bilgiler verip Kur'n okumay retmek

istediini sylemi. Fakat Allah taksiratlarn affetsin, annemle babam feci ekilde kzarak: "Kzmzn zihnini byle sama eylerle doldurma" diye kadncazn gzn ylesine korkutmular, ondan sonra da bu hususta her az ata ylesine katiyetle susturmular ki, Dadcm, ii yanp kavrulduu halde bana dinim hakknda hi bir ey retmemi. ayet mesut bir . tesadfle evliliimden yllar sonra bu dini hakikatlere kavumasa idim, bu gn hala yle dinsiz insanlarn vurdumduymazl iinde yaayp gidecektim. Halbuki imdi dinimin emirlerini yerine getirdiim iin ne kadar bahtiyarm bilemezsin.... Leyl, hafife dudak bkt: ekerim yani bunlar renip yapmazdan evvel, daha dorusu . rtnp namaz klmazdan evvel sanki mslman deil miydin? Feyz, byk bir anlayla cevap verdi: yle ey olur mu? Elbette mslmandm. ama bu gn pek oklarnn olduu gibi mslmanlm, yalnz nfus kadnn sahi-feleri arasnda gizliydi o zamanlar.. A... a....a...a!... O da nasl eymi? , - Nasl olacak, Leylcm. Her Mslmann nfus kadnda slm kayd vardr... Ve buna gre nfusunda slm kayd olan her insan da tabiatyla mslmandr. Anc^, insann hal rahatl, vicdan huzuru ve aln akl ile gsn gere gerWMslmanm" diyebilmesi iin, nfusunda kayd bulunan slm dinin" yani mslmanhn btn artlarn ve vecibelerini yerine getirmesi icabeder. Esasen "mslman" demek, teslim olan demektir. Allah'a ve O'nun emirlerine teslim olan.. Fakat memleketimiz yle bir hale getirilmi ki, sevgili kardeim, eitli i ve d tesirlerle halkmz bu gn iki, hatta kutuba ayrlm durumdadr.. Bir ksm, mslman olduu halde kendi dinine dman olmu, btn dini emirleri reddedip Kur'na, Peygamberimize ve haa Allah'a kfreden dinsiz zndklardr. Bunlar her frsatta maneviyatla milletin tand btn mukaddes mefhumlarla saygszca alay eder ve ecdadlarnm kemiklerini kabirlerinde szlatacak her trl irkin hareket ve ahlakszl mubah grp bunlar alenen irtikaptan kanmazlar. Dier ikinci ksm mslmanlara gelince, bun163 1 lar da mslmanln hemen hi bir icabn belki yerine getirmezler. Ancak Allah'a, Peygamberimize ve Kur'na inanrlar, slm dininin yceliini kabul ederler, dini meselelere hrmetkardrlar... Ve slmn vecibelerini yerine getirmediklerinden dolay ilerinde daimi bir huzursuzluk ve znt duyarlar. nc ksma ayrlan mslmanlar ise, hareketleri, kyafetleri hususi ve itimai hayatlarndaki yaaylarnda dinlerinin emirlerine riayet eder, slmm yasaklad her eyden iddetle kanrlar ki, ite aslnda hepsi de nfus kadna gre mslman saylan bu zmrenin iinde gsn gere gere, aln akyla "mslmanm" diyebilecek gerek mslmanlar bunlardr. Leyl, Feyz'nn anlattklarna iinden hak vermiyor deildi. Ancak hakiki bir mslman gibi yaamaya ve giyinmeye kalkt takdirde, kendisine ok cazip gelen ve nefsinin holand bugnk renkli hayatn tamamen deitirmek icabedeceini dnerek byle bir riski gze alamayacan hissediyordu. Fakat bu dncelerini arkadana aamad. Ve ii te'vile dkmeye kalkt: - Feyzcm, btn sylediklerin doru, ho eyler; lakin senin sylediin hakiki mslmanlk gemi devirlere ait bir eydi. Halbuki imdi devir deiti.. Medeniyetin hzla gelitii, insan olunun Ay'a ulat bir devirde, mslmanln icaplarn yerine getirmeye imkan var m? . Feyz, bu felsefeye glerek cevap verdi: - lahi kardeim, seni ok iyi anlyorum. Zira daha nceleri ben de ayn gln felsefelerle durumumu te'vile kalkr, hakikatlerin zerine snger ekmekle kendimi manevi mes'uliyetten kurtardm zannederdim. Bylece hakikatlerden kamakla, te'vil ve itirazlara sapmakla ancak kendimi aldattm, ne yazk ki, uzun seneler sonra anladm. Yegane temennim ayn hakikatlere, benim gibi maneviyattan mahrum yetitirilmi btn gen kardelerimin de bir an evvel kavumalar ve dinimizin icaplarn yerine getirmenin mstesna lezzetini tadabilmeleridir. imdi gelelim sualinin cevabna: Bu hususta u birka senedir, yle ok kitap okudum ki... Bu kymetli eserlerden rendiim hakikatler, benim medeniyet ve slmiyet hakkndaki rk felsefelerimi kknden ykt... Ve

anladm ki, dinsiz bir medeniyet dnmek, en byk divaneliktir. Bu gn dnyann en medeni lkesi unvann kazanm bulunan Amerikallar dahi, batl bir dinin 164 mensuplar olmalarna ramen, Allah'n ismini pul ve paralarn zerine yazmak suretiyle dini her eyin stnde grmekte olduklarn btn dnyaya aka ilan ve isbat etmektedirler. Kald ki, Ay' fethedecek kadar medeniyetin zirvesine ulam olan Amerika ile dier Avrupa milletlerinin mensup olduklar dinler, evvelce de belirttiim gibi batldr. Kitaplar tahrif edilmitir. Fakat ne ac bir hakikattir ki, onlarn batl dinlerine vermi olduklar ehemmiyetin belki milyonda birini, biz, hak dini olan kendi yce dinimize, yani slmiyete, gsterememekteyiz. Ah Leylcm, bizler Mslman olarak kendi dinimizi kmser ve onu gemi devirlere ait bir nizam, bugnse medeniyetimize mani bir unsur olarak grp dinimize srt evirirken, Garpllarn slmiyet hakkndaki gr ve dncelerini bilsen, eminim en az sen de benim kadar bu gnk gayr-i slm yaaymz ve dncelerimizden hicab ve elem duyarsn.. - Anlamadm, yani slmiyeti Garpllar m methediyor? - Elbette Leylcm, bir kann bu husustaki szleri geri ezberimde. Fakat daha ziyade emin olabilmen iin sana byk Batl alim yazar ve tannm ahsiyetlerin slmiyet hakknda sylemi olduklar szleri ihtiva eden bir kitaptan baz paralar okuyaym istersen. Sahi ok memnun olurum. Biliyor musun ben byle ciddi mevzularla megul olmay seven bir insan deilim. Fakat bu akamki konumalarn beni ylesine memnun etti ki, anlatamam. Halbuki bu akam benim niyetim seninle iyice bir ekimekti. Szm ona sana biraz da nasihat edecek ve bu yoldan dnmeni, yeniden eski renkli hayatna dn yapman istiyecektim senden. Vaziyetin gidiine baklrsa durum tam tersine oluyor gibi... Her neyse ekerim, sen okumana bak imdi.. Zira adamakll meraklanmaya baladm. - Bak buna memnun oldum ite. Bir insanda msbete doru bir merak balad m, onun sonunda mutlaka hayr vardr. stersen kitabn rastgele bir yerini aaym. te, Fransz Msteriki Gaston Kar diyor ki: "Yz milyonlarca insann dini olan Mslmanlk, dnyann kvam olan bir dindir. Bu akli dinin menba' ve dsturu olan Kur'n, cihan medeniyetinin istinad ettii temelleri muhtevidir. O kadar ki, bu medeniyetin slmiyet tarafndan nerolunan esaslarn imtizacndan vcud bulduunu syliyebiliriz. 165 Filhakika bu ali din, Avrupa'ya dnyann imarna lazm olan en esasl kaynaklar temin etmitir. slamiyet, yer yznden kalkacak ve bu suretle hi bir Mslman kalmyacak olursa yer yz cehenneme dner. Bar devam ettirmeye imkan kalr m? Hayr, buna imkan yoktun> Bu da "Kur'n ve Hazreti Muhammet!" adl mhim eserin yazan tannm alim John Davenport'un yce Kur'an'mz hakkndaki szleri: "Kur'an- Kerim, Allah'a inanmay, O'nun iradesine itaat etmeyi, iyilik ve hayrhahl, itidali, ikiden kanmay, tolerans, din urunda lenlere hususi bir hrmet beslemeyi emreder." Kur'an emirleri yalnz dini ve ahlaki vazifelere mnhasr deildir. Giban der ki: "Kur'an, Byk Okyanus sahillerinden Ganj'a kadar yalnz ilahiyatn deil, medeni, cezai ahlakn anayasas addolunmakta, insanlarn btn hal ve hareketlerini nizama koyan kanunlar, Allah'n bozulup deimesine imkan olmayan emirleriyle perinlemi bulunmaktadr. Baka bir tabirle Kur'an, Mslmanlarn dini, itimai, ticari, askeri, kazai kitabdr. Kur'an, her eyin, dini vazifeden gnlk vazifeye, ruhun necat ve felahndan bedenin shhatine, umumun hukukundan ferd hukukuna, ferdin menfaatinden toplumun menfaatine, dnya hayatnn cezalarndan, ahiret hayatnn ceza ve taltifine kadar her eyin nazmdr".

Feyz, kitaptan ban kaldrdnda Leyl'nn gzpnarlarnda iki damla yan titretiini grnce, kitab heyecanla sehpann zerine brakp koarak arkadann boynuna sanld: - Leylcm... Leylcm... Alyorsun deil mi? Canm kardeim, benim... Daha bunlar bir ey deil.. Hakikatlerin iine girdike insan, benliini manevi bir cazibenin tesirinden kurtaramyor. Sahi... sahi Leylcm, duygulanabiliyor musun, bir nebze olsun?.. Leyl, duyduu hakikatlerin gzelliinden baka, Feyz'nn da kendisine gsterdii bu derece kardeane bir yaknlk ve anlay karsnda ylesine byk bir memnuniyet duymutu ki, nihayet mfik bir halle boynuna dolanan kollar arasnda iinde biriken hkrklarn daha fazla zabtedemedi. Ve ban Feyz'nn gsne dayyarak: 166 - Of... Of.. Feyzcm... Beni mahvettin,'dedi. nan ki, zihnim alt-st oldu... Bunca senelik hayatm dnerek kendimi neye benzettim, bilir misin?.. Deve kuuna kardeim.. Evet, hakikatleri grmemek iin ban kuma sokmu ahmak bir deve kuuna benziyorum ben... Yalnz ben mi? Benim gibi olan dininden bihaber, btn gafil Mslmanlar, bugn birer deve kuundan farksz deiller midir? Feyz, Leyl'nn boynundan kollarn zerek kalkt ve tekrar yerine, Leyl'nn karsndaki koltua oturdu. Bir mddet karsnda an bir ss ve atafat iinde oturan arkadann hkrklarnn dinmesini bekledi. Nihayet alamas olduka seyrekleince tatl ve yumuak bir sesle: Bedbahtlmza zavalllmza ne kadar alasak azdr Leylcm, dedi. Bizler, imanszln ve ahlakszln muteber sayld, tarihin yz karas olarak addedilebilecek zulmetli bir devirde gzlerini dnyaya am cidden bahtsz bir nesiliz. Bizi, medeniyet ve ilericilik teraneleri altnda dinsiz, maneviyatsz, btn mukaddes deerlerimizi geriliktir diyerek hor. grp ineyen, benliine srt dnm bir nesil olarak yetitirenlerden bu nesil bir gn elbette hesap soracaktr. Senin bu saf ve ac gzyalarn aslnda bu neslin gzyalandr. Ah!... Bu hayatn, bu slami hayatn tadn bir tadabilsen kardeim... - Yapamam, yapamam Feyzcm. Almm bir kere bu hayata. Nasl, nasl dnebilirim ki? Karnda en gzel rnek benim ite.. Niin yapamyasn? nsann azmettikten sonra yapamyaca hi bir ey, yenemiyecei hi bir kuvvet yoktur... deilmi ki, damarnda Mslman kan var, elbette ve muhakkak yaparsn. Leyla, adeta uykuda sayklar gibi cevap verdi: Doru, insann azmettikten sonra yapamyaca hi bir ey yoktur, bu dnyada... Azmetmek... Lakin azmetmek iin insann kuvvetli bir iradeye sahip olmas icabeder. Benim gibi zayf iradeli bir insan, bu ii nasl baanr bilmem ki? Kendine byle kt telkinlerde bulunma Leyl... Sen, hi de iradesiz bir insan deilsin. Unutma ki, bu apartmanda hepimiz mkllerimizi sana danr, senden akl ister ve senin nasihatlerine . gre hareket ederdik. Bu, senin hepimizden daha iradeli bir insan olduunu gstermeye yetmez mi? 167 Filhakika bu ali din, Avrupa'ya dnyann imarna lazm olan en esasl kaynaklar temin etmitir. slamiyet, yer yznden kalkacak ve bu suretle hi bir Mslman kalmyacak olursa yer yz cehenneme dner. Bar devam ettirmeye imkan kalr m? Hayr, buna imkan yoktur" Bu da "Kur'n ve Hazreti Muhammed" adl mhim eserin yazan tannm alim John Davenport'un yce Kur'an'mz hakkndaki szleri: "Kur'an- Kerim, Allah'a inanmay, O'nun iradesine itaat etmeyi, iyilik ve hayrhahl, itidali, ikiden kanmay, tolerans, din urunda lenlere hususi bir hrmet beslemeyi emreder." Kur'an emirleri yalnz dini ve ahlaki vazifelere mnhasr deildir.

Giban der ki: "Kur'an, Byk Okyanus sahillerinden Ganj'a kadar yalnz ilahiyatn deil, medeni, cezai ahlakn anayasas addolunmakta, insanlarn btn hal ve hareketlerini nizama koyan kanunlar, Allah'n bozulup deimesine imkan olmayan emirleriyle perinlemi bulunmaktadr. Baka bir tabirle Kur'an, Mslmanlarn dini, itimai, ticari, askeri, kazai kitabdr. Kur'an, her eyin, dini vazifeden gnlk vazifeye, ruhun necat ve felahndan bedenin shhatine, umumun hukukundan ferd hukukuna, ferdin menfaatinden toplumun menfaatine, dnya hayatnn cezalarndan, ahiret hayatnn ceza ve taltifine kadar her eyin nazmdr". Feyz, kitaptan ban kaldrdnda Leyl'nn gzpmarlarnda iki damla yan titretiini grnce, kitab heyecanla sehpann zerine brakp koarak arkadann boynuna sarld: - Leylcm... Leylcm... Alyorsun deil mi? Canm kardeim, benim... Daha bunlar bir ey deil.. Hakikatlerin iine girdike insan, benliini manevi bir cazibenin tesirinden kurtaramyor. Sahi... sahi Leylcm, duygulanabiliyor musun, bir nebze olsun?.. Leyl, duyduu hakikatlerin gzelliinden baka, Feyz'nn da kendisine gsterdii bu derece kardeane bir yaknlk ve anlay karsnda ylesine byk bir memnuniyet duymutu ki, nihayet mfik bir halle boynuna dolanan kollar arasnda iinde biriken hkrklarn daha fazla zabtedemedi. Ve ban Feyz'nn gsne dayyarak: 166 - Of... Of.. Feyzcm... Beni mahvettin,'dedi. nan ki, zihnim alt-st oldu... Bunca senelik hayatm dnerek kendimi neye benzettim, bilir misin?.. Deve kuuna kardeim.. Evet, hakikatleri grmemek iin ban kuma sokmu ahmak bir deve kuuna benziyorum ben... Yalnz ben mi? Benim gibi olan dininden bihaber, btn gafil Mslmanlar, bugn birer deve kuundan farksz deiller midir? Feyz, Leyl'nn boynundan kollarn zerek kalkt ve tekrar yerine, Leyl'nn karsndaki koltua oturdu. Bir mddet karsnda an bir ss ve atafat iinde oturan arkadann hknklanmn dinmesini bekledi. Nihayet alamas olduka seyrekleince tatl ve yumuak bir sesle: Bedbahtlmza zavalllmza ne. kadar alasak azdr Leylcm, dedi. Bizler, imanszln ve ahlakszln muteber sayld, tarihin yz karas olarak addedilebilecek zulmetli bir devirde gzlerini dnyaya am cidden bahtsz bir nesiliz. Bizi, medeniyet ve ilericilik teraneleri altnda dinsiz, maneviyatsz, btn mukaddes deerlerimizi geriliktir diyerek hor- grp ineyen, benliine srt dnm bir nesil olarak yetitirenlerden bu nesil bir gn elbette hesap soracaktr. Senin bu saf ve ac gzyalarn aslnda bu neslin gzyalandr. Ah!... Bu hayatn, bu slami hayatn tadn bir tadabilsen kardeim... - Yapamam, yapamam Feyzcm. Almm bir kere bu hayata. Nasl, nasl dnebilirim ki? Karnda en gzel rnek benim ite.. Niin yapamyasn? nsann azmettikten sonra yapamyaca hi bir ey, yenemiyecei hi bir kuvvet yoktur... deilmi ki, damarnda Mslman kan var, elbette ve muhakkak yaparsn. Leyla, adeta uykuda sayklar gibi cevap verdi: Doru, insann azmettikten sonra yapamyaca hi bir ey yoktur, bu dnyada... Azmetmek... Lakin azmetmek iin insann kuvvetli bir iradeye sahip olmas icabeder. Benim gibi zayf iradeli bir insan, bu ii nasl baarr bilmem ki? Kendine byle kt telkinlerde bulunma Leyl... Sen, hi de iradesiz bir insan deilsin. Unutma ki, bu apartmanda hepimiz mkllerimizi sana danr, senden akl ister ve senin nasihatlerine gre hareket ederdik. Bu, senin hepimizden daha iradeli bir insan olduunu gstermeye yetmez mi? 167 Evet, evet ama, bu bambaka bir ey. elik gibi bir irade isteyen bir i bu... Ama yapacam Feyz, daha dorusu yapmya gayret edeceim. Sana bir teklifim var: Her gece bu saatlerde sana geleyim.. Bu mevzularda uzun uzun

konualm. Okuduun kitaplar birlikte okuyalm. yle zannediyorum ki, bu takdirde zamanla kuvvetlenip dini emirlere riayette muvaffak olabileceim. Memnuniyetle, canm kardeim... Sen yeter ki, byle bir ey iste benden. Gecelerim deil, btn gnlerim feda olsun sana. Sana bu hususta elimden gelen hi bir yardm esirgemiyeceimden emin olabilirsin, Leyl... O gnden sonra Leyl, sznde durarak her gece Feyz'ya iniyor ve gece ge saatlere kadar aada kalyordu. Feyz'dan renmi olduu eyler, onu gnden gne deitiriyor ve bu sayede Leyl iin hayat yaanmaya, ama insanca yaanmaya deer yepyeni bir ekil alyordu. Bir mddet sonra namaza balamt. Zamanla giyiminde de gzle grlr bir ekilde deiiklikler meydana gelmiti. Feyz'dan sonra Leyl'da husule gelen bu deiiklik, apartmandakileri bsbtn akna evirmiti. lk nce bazlar onu alaya almak istemilerdi. Fakat Leyl, Feyz gibi ekingen davranmam, hepsine gereken cevaplar yerli yerince vermiti. Apartmann btn dairelerini kap kap geiyor ve Feyz'dan duymu olduklarn, kitaplardan, renmi bulunduklarn tatl ve yumuak ifadelerle dier arkadalarna da anlatmaya, onlar da iinde bulunduklar gafletten uyandrmaya alyordu. nceleri arkadalar onu da Feyz gibi alaya almak istemilerdi. Fakat sonradan Leyl'nn heyecanla, ok zaman da gzyalan iinde anlatm olduu hakikatler, onlar da sarmaya balad. Ve aralarnda karar verdiler: Leyl ile birlikte her akam onlar da Feyz'ya gelecekler, din mevzuunda merak etmi olduklar ve zihinlerinde reklenen meseleleri soracaklar, tartacaklar ve szlerini mantki bulduklar takdirde btnyle olmasa dahi zamanla ksmen hareket, yaay ve kyafetlerine bir eki-dzen vereceklerdi. Apartmandaki gen kz ve hanmlarn bu kararndan en ziyade Feyz memnun olmutu. O, bu neticeyi Allah'n bir ltf olarak kabul ediyor ve bunu, Islm yaayn istihza ile karlayp kendisiyle alakay kesen eski komularnn bu hareketlerine kar gsterdii sabrn bir mkafat olarak gryordu... Ve hanmlar Feyz'nn gen kzlk gnlerinde olduu 168 gibi, hemen her akam Feyz'larn dairesinde toplanmaktaydlar. Yalnz bir fark vard ortada; o da evvelce eitli iskambil oyunlarnn ve kk kumarlarn oynand bu evde, bugn zaman zaman tartmal da gese, saatlerce sren faideli dini sohbetlerin yaplm olmasyd... Feyz'nn szleri daima kuvvetli delillere dayand iin, itiraz etmeye kimse cesaret ve teebbs edemiyordu. Bir ka ay iinde Feyz, yalnz Huzur Soka sakinlerinin deil, bilaistisna apartmandakilerin de sevgi ve muhabbetle zerine titredikleri kymetli bir varlk haline gelivermiti... Aradan seneler gemesine ramen Fe^yz, iini deitirmemiti... creti belki azd ama, iin temizlii, i sahiplerinin drst ve imanl kimseler olmas, gtrp getirme klfetinin kendisine ait olmay gibi sebeplerle baka bir i aramaya lzum grmemiti bu gne kadar. Ne var ki, yk bir hayli ard... dads eskisi gibi ev ilerinde kendisine yardmc olamyordu artk... Ayaklarna fel indiinden beridir o Feyz'ya deil, Feyz ona bakyordu... Kendisine annesinden ziyade emei geen ve bu gnk hidayetine sebep olan bu yal, cefakar kadnn her ihtiyacn z evlad gibi hi zorsunmadan ve yksnmeden grmekteydi Feyz... Bir yandan makinede i yetitirmek iin gayret etmek, bir yandan Dadnn bakm ile megul olmak, bir yandan da ev ilerini yrtmek, sabahtan akama kadar onu adamakll ypratyordu. stelik be yana basm olan kk Hill de afacan m afacan, yaramaz m yaramaz bir ocuk olmutu... Fakat btn maskaralklarna ramen Feyz'ya her trl yorgunluunu kk ve tatl yavrusu Hill unutturmaktayd. Yaramaz, her gn bir baka muziplikle, bir baka maskaralkla bu kiilik ileli ve yalnz aileye renk, hareket ve ne'e bahediyordu... Hatta Feyz, zaman zaman kznn bir hareketi veya sz karsnda elindeki iini brakr, dakikalarca gznden ya gelinceye kadar gler, ne'elenirdi... O gn de yine Hill'in bin trl maskaralklaryla glm, elenmi, diktii mallar toparlayp yerletirmeye dahi vakit bulamamt. Saate baknca telala yerinden frlad:

- Ooo!.. Vakit ne de abuk gemi, dedi. ocuk neredeyse mallar almaa gelir. unlar abucak toparlay vereyim bari... 169 Dikilmi mallan aceleyle toplayp, byke bir bavula yerletirmeye henz balamt ki, kapnn zili ald... Feyz, ban rtp kapy at... Gelen 13-14 yalarnda temizce yzl bir ocuktu: - Tamam m abla? Dedi... - Bir dakika Osman, unlar da koyaym da... imdi getiriyorum... Feyz, ieri dnerek alelacele geri kalan mallar da bavula doldurup azn kapatarak kapya geldi: - Beklettim Osman, helal et... te al kardeim, hazr mallar... Osman, elinde getirdii yeni mallar ieri koyduktan sonra, cebinden kartt zarf Feyz'ya uzatt: - Patron haftalnz gnderdi abla... Selam var... inizden ok memnun olduunu, haftalnz arttrdn syledi. - Sen de Mustafa Bey'e hrmetlerimi syle... ok teekkr ettiimi bildir, kardeim... - Allaha smarladk, abla... Gle gle Osman... Feyz, kapy kapattktan sonra elindeki zarfla bir mddet odann ortasnda dalgn ve hznl durdu. Sonra Dadnn merakl baklar arasnda vaziyetini dzeltip zarf at ve paralar saymaya balad. Dad: - Ne kadar evladm? Diye sordu: Elli bin lira dadcm... Haftalma on bin lira zam yaplm... Yani buna gre ayda yzaltm bin lira yerine ikiyz bin lira geecek elimize... Krk bin lira fark., fena saylmaz deil mi Dadcm? Bu srada Dadnn cevap vermesine frsat dahi vermeden, yzn gzn gzelce ykam, temizlemi olan Hill, pnl pnl parlyan ta bebek gibi gzel yznde aan bahar tomurcuklan misali ipirin bir glle ayni knda olduu gibi, giriinde de yine "Tra lay lam., tra lay lam.." diye cvldayarak odann kapsnda belirdi. Fakat annesinin elindeki bir tomar kat paray grnce kk bir lk atarak sevinle Feyz'nn boynuna atld ve balad yine o ard arkas gelmez sual yamuruna: Syle bakalm, benim lokum anneciim.. Bana bu paralarla ne alacaksn? Feyz, glerek cevap veriyordu: < . 170 - Lokum alacam benim tatl kzm... - Ah benim ikolata anneciim, bu paralarla bana ne alacaksn? - ikolata alacam, benim dilbaz kzm.. - Peki... Benim bal anneciim, bana bu paralarla ne alacaksn?... - Koca bir kutu bal da alacam, benim mark kzm... Ve bu sual-cevaplar, daha byle uzad uzad... Hill bu minval zere sevdii eyleri bir bir sralayp durmakta, Feyz'da hi bkmadan bunlar cevaplandrmaktayd. Nihayet Hill, birden bire gcenmi bir tarzda annesinin kucandan syrld ve dudaklarn bzerek: - HhL. dedi... Her seferinde, her ey alacam diyorsun ama ancak bi tane iki tane birey alyorsun... Sonra minik kollarn kavuturarak ayaklarnn zerinde bir ka kere" yayland: Ama sen, almazsan alma! ... Bekir Aa, her akam bana istediim eyleri getiriyor... Benim tatl Bekir Aacm o, ya... Feyz da, Dad da onun bu tatl sitayilerine glrlerken sokaktan ocuklarn o her akam ainas olduklar tatl lk ve bammalan duyuldu... Hill, seslere kulak kabartt ve: - te geliyor Bekir Aam!... Diye sevinle bararak pencereye, kotu. Sokakta ocuklar, Bekir aann elindekileri kapmak iin yan ederlerken Hill de pencerenin camn vurarak lk la baryordu: Hey!... Hepsini bitirmeyin... Benimkine dokunmayn sakn... kanmam ha!...

Biraz sonra kapnn zili ald... Annesinin amasna meydan brakmadan bir ok gibi frlayarak bir rpda avermiti yumurcak kz kapy... Bekir Aa, bir elinde byk bir krmz balon, bir elinde de gzel bir ikolata paketi ile kapda melmi vaziyette tatl tatl glmekteydi... Hill'i karsnda grnce neesi bir kat daha artt, elindekileri uzatarak: - Al bakalm gzmn nuru, dedi. Bak sana yarn daha neler getireceim... Ama sen, bana hele bir kere daha sayver bakaym; slmn artlan nelerdir? Hill elindeki balonla ikolatay, tutmas iin tekrar Bekir Aaya vererek alkn bir edayla be parman ap teker teker saymaya balad: 171 Bir, namaz klmak... ki, Oru tutmak... , Zekat vermek... Drt, Hacc'a gitmek... Be, Kelime-i ahadet getirmek... Tamam m? Annem bana daha ok eyler retecek ya.. Haydi ver artk benim cicilerimi... O srada Hill'in arkasnda beliren Feyz, Bekir Aaya: Her akam bu zahmetlerinle bizi ok mahcub ediyorsun Bekir Aa, dedi... ocuklarn gz bebei, iyi kalbli, tok gzl Bekir Aa her zamanki kalenderliiyle: Yok be yenge, dedi. Asl her akam bu szlerinle sen beni rahatsz ediyorsun. Bir sz vardr: "Krk yllk Kani, olur mu yani?" derler halk arasnda. Benim bunca yllk huyumu sen mi deitireceksin? Sen tatl cann boa zme yenge!... - Ama Hill, iyice marmaya balad. Ne kadar marsa da helal olsun be yenge. Bu gn koca koca adamlar bile dinlerinin icaplarn nah u minik yavru kadar bilemiyor, ne dersin? Senin ocuun bu gidile cemiyetin yz ak olacak nallah, bunu iyi bil! Haydi Allah'a emanet olun... Siz de Bekir Aa, gle gle... Hill, annesinin kapy kapatmasna frsat vermeden Bekir Aann ceketine yapt: Sen annemin szlerine bakma Bekir Aacm. Yarn bana kat helva getir, olur mu? Feyz, bir yandan Hill'i ieriye ekmiye urarken, bir yandan da: Ah... ah... kk yaramaz seni... Gir bakaym ieri alacan olsun senin... Diye sylenmekteydi. Merdivenleri inmekte olan Bekir aann yznde ise, ancak dnyadaki en byk, en eriilmez saadete nail olmu olanlarn yznde grlebilecek mesut bir glmseme vard. Ertesi gn Feyz, her hafta yapt gibi, haftalk yiyeceklerini temin etmek zere dar kmt... Evde kendisini bekliyen iinin bana bir an evvel oturabilmek iin acele acele dkkanlarn birinden kp birine giriyordu.. Alacaklarnn listesini evde hazrlad iin bir saat srmeden al gerii bitmiti. Eli kolu paketlerle dolu olduu halde acele admlarla eve dnerken birden kalabaln arasnda, gazete satan bir ocuun heyecanl sesi ile irkildi ve duraklad. Gazeteci ocuk avaz avaz barmaktayd: Yazyooor! Silah kaaklarn yazyor!... ete reisi Selim Taner'in yakalann yazyooor!... Feyz bir an kalbinin duracak gibi olduunu hissetti.. Heyecanla: - Gazeteci... gazeteci!... Ver bir tane!... ' Diye seslenerek czdanndan sinirden parmaklar titreyerek para karp ocua uzatt. Ald gazeteyi koltuunun altna sktrd gibi admlarn sklatrarak eve doru yneldi. Dairelerinin kapsn anahtarla ap ieri girer girmez: - Dad,Dadcm!... Neredesin?.. Diye alamakl bir sesle ieriye doru seslendi... Dad, tekerlekli sandalyesini sre sre heyecanla hole girdi: - Ne oldu yavrum? Buradaym.. Niye yle heyecanlsn? - Yalvarrm sual sorma Dad... Hill nerede?

- erde, odasnda kzm. Feyz, derin bir "oh" ekerek, elindekileri masaya brakp, gazeteyi alarak Dadnn karsndaki bir koltua gmld. Gazete ikiye katlanm vaziyetteydi... st ksmnda byk punto harflerle"AZILI SLAH KAAKILARI NHAYET ELE GET." yazlyd... Manetin hemen altnda Selim'in byk boy bir resmi bulunmaktayd. Resmin altnda ise yine iri harflerle: "ete reisi Selim Taner, polisin byk gayreti ile nihayet yakaland" ibaresi yazlyd... Feyz, bir mddet elindeki gazeteye bo ve dalgn gzlerle bakt... bakt... Dad iyice sinirlenmiti: Kzm, okusana ben de anlyaym ne var? dedi. Meraktan atlyacam. Feyz: - Dinle yleyse Dadcm... Diyerek yksek sesle haberi okumaya balad... "Uzun zamandan beri polisin btn gayretlerine ramen bir trl ele geiremedii silah kaaklar, nihayet dn yakalanm ve tevkif edilerek cezaevine gnderilmilerdir. ete reisi yksek inaat mhendisi Selim Taner ise yurd dna kamak iin uaa binmek zere iken emniyet mensuplar tarafndan 173 172 tutuklanarak cezaevine, arkadalarnn yanna gnderilmitir. stanbul sosyetesinde byk isim yapm olan Selim Taner'in, bundan evvel de baz kirli ve karanlk ilerle megul olduu yaplan tahkikat neticesinde anlalmtr. Sulularn davasna yaknda balanacaktr." Feyz, dalgn dalgn: - te byle Dadcm, dedi. Bir zamanlar kocam olan adamn i yz... Ondan vaktinde ayrldmdan dolay meer ne byk isabet etmiim. Yoksa kimbilir benim de akibetim ne olacakt?.. Dad da hayretler iinde kalmt: Allah Allah!... dedi... aradan unca zaman geti, demek hala akllanp uslanmad ha? Eeeh, kzm zme tatl cann... Ne derler: "Su testisi su yolunda krlr" Dad, byle konua dururken Feyz da haberin dier tafsilat ksmn okumak zere gazeteyi boylu boyunca at. Fakat o ne?... Feyz'nn azndan birden insiyaki bir ekilde kk bir hayret l ykseldi: Aman Allah'm!... O!... nanki, o Dad... - O dediin kim kzm? - Bill, dad... nan ki, Bill... Bill'in resmi de var gazetede... Hakikaten de, gazetenin alt ksmnda Bill'in evvelkinden daha olgunlam bir halle uaktan inerken ekilmi bir resmi vard. Feyz'nn elleri titriyor, gzleri karanyordu. Dad, heyecanla sordu: - Peki onun ne ii var gazetede yavrum? Hadi abuk okusana... Feyz, bir mddet yutkundu... Boaz kupkuru olmutu.. Nihayet haberi heyecanla okumaya balad. "BLAL YALIN STANBUL'DA" balnn altnda gazetede unlar yazlyd: "- Memleketimizin tannm i adamlarndan ve byk zenginlerimizden Yksek Kimya Mhendisi Bill Yaln, byk ve geni damarl, kymetli bir gm madeni kefetmitir, ilgililer haberi sevinle karlam ve bu madenin memleketimiz iktisadiyat iin byk bir nem tadn belirtmilerdir. Ayn zamanda geni apta hayrseverlii ile de tannan kymetli i adammz Bill Yaln, ehrimizde Anadolu'dan yksek tahsil iin yeni gelmi fakir niversite talebelerinin barnmalarn alyacak byk ve konforlu bir yurt binas kurmak gayesiyle ilgililerle temasa 174 gemek zere dn uakla stanbul'a gelmitir. Resimde hayrsever zengin Bill Yaln, Yeilky havaalannda uaktan inerken grlmektedir." Feyz'nn gazete tutan elleri, kucana dt... Bir anda birbirine zd iki haber, zihnini allak bullak etmiti... Fakat u anda biraz evvelki hiddet ve zntsnden eser bile kalmam, yzne tatl bir pembelik yaylmt...

Heyecanlyd... Kalbi deli gibi arpyordu. Dudaklarnda sevin ve heyecann dile getiren bir tebessm belirmiti. Gzlerini kaldrd, Dadya bakt: - Biliyor musun Dad, dedi... Ne kadar heyecanlym? Dadnn gzleri yaarmt... Bandaki tlbentin ucuyla yanaklarna doru kayan yalar kurularken kesik kesik cevap verdi: Anlamaz olur muyum yavrum? Biz de gentik bir zamanlar... imdi syle bakaym bana... Onu hala seviyorsun deil mi?.. - Hayr, Dad... Bu, sevgiden baka bir ey... ama ok baka bir ey. Onu bugn sevmekten ziyade lakdir ediyorum... Ne mkemmel bir insan... Ne temiz bir Mslman... Onun klm olduu namaz ve dinine olan balln hafife aldm, alaya kalktm gnleri zaman zaman hatrladka kendimden nasl utanyorum bilsen... Fakat Allah'a ibadetteki lezzet ve saadetten, o kadar habersizdim ki, o zamanlar.. Hem sana bir itirafta bulunaym m Dadcm: lk zamanlar onun karsn deliler gibi kskanyordum. Ama imdi artk bu kskanln zerresi dahi yok kalbimde.., Evet kskanmyorum artk onun hanmn, Dadcm... Ve diyorum ki o, Bill gibi bir erkee sahip olduundan dolay belki dnyann en bahtiyar kadndr. Dad, cotuka, anlattka yanaklar pembeleen Feyz'y hayran hayran seyretmekteydi... Hele rtsnn iinde bsbtn melekleen yzn seyretmeye doyamyordu. Aniden azndan u szler dklverdi: - Bill Bey, seni imdi bu halinde, yani byle kapal halinle bir grse Feyz'm, gzlerine inanmaz, emin ol!... Kim bilir... Belki ne bileyim!... Ne de olsa ilk aksn deil mi ya? Feyz'nn yzndeki o tatl tebessm bir anda yok olmutu. Kulaklarna inanamyordu. Gzleri hiddetten akmak akmak dadya bakt: - Sen neler geveliyorsun dad? "Kimbilir, belki de" ne demek? 175 Azndaki baklay karsana, kuzum sen... Yani Bilal beni byle tam istedii gibi kapal bir kyafette grp, slmi bir hayat yaadm renirse, karsn brakp beni alr yle mi? Dadcm, sen bendeki deiikliin derecesini daha tam manasyla anlyamamsm meer. Ben Bill vastasyla mecazi aktan hakiki aka kavutum, Dadcm. Yani Bill'in ak bana Allah akn buldurdu.. Bugnk Allah'a olan iman ve akm ben, evvel Allaha, sonra Bill'e borluyum. Rabbim onu her trl ktlklerden korusun. Yuvasnda hanm ile iyi geimler versin... Amin yavrum, amin... Sylediime syliyeceime piman ettin beni. Eh, gittike yalanyorum tabii. Ne de olsa senin gibi aydnlk dnemem kzm. Sen imdi duymam ol bunu da, merak ettim onu syle: Bill Bey stanbul'da deil mi ki, gazete stanbul'a geldi diye yazyor?.. Her halde deil ki, yle yazyor, Dad... Yllar geti tabii. Kimbilir imdi hangi memlekettedir? Her neyse.. Ben yokken Hill ne yapt? Bir saat kadar beraber Kur'n'a altk kzm. Biraz evvel de odasna girdi. Senin aldn o resimli kitaplar renkli kalemlerle bo-yuyor. Maallah grsen. Kur'an'i pek gzel skyor. Sesi de gzel mi gzel yavTucan. Hill'den sz alnca Feyz'nn dnyas deiirdi bir anda. Gzleri sevinle parhyarak: Sahi gzel okuyor, deil mi, Dad? h!.. Allahm!.. Sen mitlerimi boa kartma. Btn almalarm, btn didinmelerim hep onun mazbut, iyi ahlakl, maneviyata bal, kltrl ve nezih bir gen kz olarak yetimesi iindir, Dadcm. stiyorum ki, slm kyafeti, yaay ve kltr ile cemiyete rnek ve ibret olsun... Allah, emeklerimi zayi etmesin, inaallah... Amin kzm... Greceksin bak, Hill senin istediinden de ala, her bakmdan mkemmel bir gen kz olarak yetiecek inaallah. naallah. Dadcm. Allah sapttrmasn.. Feyz, yorgun argn yld koltuktan dorularak saatine bakt... Vakit ne de abuk geivermiti... Gazeteyi tekrar eline ald... Bill'in resmine bir kere daha, ama uzun uzun dnceli bakt ve sonra katlyarak ktphanenin zerine koydu. 176

Daha ocan zerine yemek koyacakt... stelik ertesi gnn mallarn mutlak yetitirmesi icabediyordu... Pardessn kararak mutfaa doru yrd... Aradan bir hafta kadar gemiti. Feyz, her zamanki gibi diktii mallar bavula yerletirdi... Hayret!.,. Mallarn teslim saati gelip getii halde Osman grnrlerde yoktu... Halbuki bu mallarn mutlaka bu gne yetimesi iin mal sahibi Hac Mustafa Bey, haber gnderip ricada bulunmutu. Feyz, bir mddet daha bekledi... Saatler geiyor, Osmandan haber kmyordu bir trl... Feyz, iyiden iyiye meraklanmya ve huzursuzlanmya balamt. Mal fazla olmasna ramen btn gece oturmu, uykusuz kalm, sabaha kadar mallar bitirmiti... Dad da merakndan tekerlekli iskemlesini pencerenin nne ekmi, yolu gzlemekteydi. Feyz: Allah Allah... Nerede kald bu ocuk? imdiye kadar oktan gelmesi lazmd, dedi. Dad, her zaman olduu gibi onu teskin etmiye almaktayd: - Belki hasta filan olmutur kzm, dedi. Dur bakaym, hele biraz daha bekle de, gelmezse sen gtrverirsin.. Kendim gtrmeyi hi arzu etmiyorum, Dad. Elimde bavulla o handan ieri girmek nedense pek anma gidiyor. Zenginlik ve lkse alm bir kimse iin meer almak ne kadar zormu. Sakn halimden ikayet sanma bu szleri. Ne derler. "Dmez, kalkmaz bir Allaradr... ok kr nafakam namusumla temin ediyor kimseye muhta olmuyorum. Allah bu gnmz aratmasn, kzm... ok kr alnnn teriyle para kazanyorsun. Bavulu eline alp dkkana gitmek de hi arna gitmesin. Hac Mustafa Bey, halden anlyan bir adam... Mkemmel bir mslman.. Hi ekinme. Ka senedir iini yapyorsun. Ancak bir iki sefer byle aksaklk oldu da sen gtrdn mallan. Yoksa neme lazm, ne yapp yapp birini gnderip seni darda koymuyor... Dad, bir an durdu, sonra ekinerek sordu: Huzur Soka F. : 12 177 - Ha., ey... Bu gn hafta sonuydu hem, deil mi? Yani haftal da alman lazm... - Ah Dadcm, ah... mrsn sen... O mesele aklmn ucundan bile gemedi benim. Hem bilmez misin ki, kendileri verseler de dkkana gittiim zaman elime para almam ben. ama merak etme, elimizdeki para pazartesiye kadar idare eder bizi. Her neyse, ben ocaktaki yemee bakaym. Sen de yolu iyi gzle. Belki bir aksilik olup gecikmitir ocuk... Toptanclarn bulunduu "arl Han" in soka... Tertemiz kyafetli, gen ve yakkl bir adam, keyi kvrlp, sakin admlarla arl Hana doru ilerlemekteydi. Handan ieri girdi ve merdivenleri ar ar karak birinci katta bulunan bycek bir toptanc maazasnn kapsna doru ilerledi. Daha dkkann kapsnda belirmiti ki, ierden tezgah bandaki bembeyaz sakall, nur yzl bir ihtiyar sevinle adeta yerinden frlad... O... Bakn hele u yiide... Ah benim arslan olum. Ho geldin... Safalar getirdin Bill Bey olum!... Gel hele, gel, gir ieri, durma yle kapda... Evet temiz kyafetli bu yakkl gen adam, Bill'in ta kendisiydi. Hac Mustafa Bey, tezgah doland geldi ve bir anda yal adamla Bill, bir baba-oul kucaklamas gibi hasretle kucaklatlar... Sarma dola oldular.. Bill: - Niye yle airdn birden Hac Amca? Yoksa beni, baba dostunu unutacak kadar hayrsz m sandn? Diyerek pardessn karp tezgahn zerine koydu. Bu sitem, Hac Mustafa Bey'i baya zmt: - Amma yaptn be evlad, dedi. Ben o kadar nankr mym? Allah raz olsun, hemen her stanbul'a geliinde tenezzl eder de, bu fakiri sevindirirsin... Gel, gel... haydi otur bakaym yle... Hatr gnlden nce ay, kahve, ne istersin syle bakiyim... Ha, ha, sahi bak, her seferinde de unuturum ite.. Dokunurdu sana onlar deil mi?... Hac Bey darya doru seslendi: Hey olum., kahveci! Buraya bir ayran... Yok yok, iki ayran getir. abuk tarafndan evlad! yle ya kk beyimiz eskiden beri ay-

ran hastasdr. - Brak ayran filan da, iler nasl gidiyor Hac Amcacm?... Elhamdlillah iyi gidiyor Billciim. Allah'n verdiine kredip geiniyoruz ite... Seninki nasl diyeceim ama, lzum yok, naslsa gazeteden haberini aldk. Dorusu btn kalbimle tebrik ederim. Allah muvaffak eylesin olum... Bana rahmetli babann alkanlk ve yksek ahlakn hatrlatyorsun da, seninle gsm kabaryor inan. Hah ite ayranlar da geldi. Al bakalm, u senin, u da benim.. de mrn uzasn... Hac Mustafa Bey, tezgahn banda oturmu, gzleri sevinten prl prl, Bill'le sohbet etmekteydi. Bill'in srt kapya dnkt. Tam bu srada her zamanki zarif ve slm kyafetiyle kapdan elinde bavul olduu halde Feyz girdi... Karda oturduu iin, Feyz'nn giriini Hac Bey grmt. Feyz: Kusura bakmayn Hac Amcacm, biraz geciktim ama, bu vakte kadar ocuu bekledim. Gelmeyince ben getirdim. Bill, ainas olduu bu ses zerine byk bir hzla arkasna dnd... Ve hayretle gzlerine inanamaz bir halde elinde bavul, ieri girmekte olan Feyz'ya bakt. Bir anda gz gze geldiler. Feyz da hi ummad bir anda ve yine hi ummad bir yerde karsnda Bill' grnce yerinde adeta ivilenmi gibi kala kalmt... Hac Bey, bu hale hi bir mana verememiti. Ortadaki gerginlii gidermek iin, elinde bavul, kaskat kap eiinde duran Feyz'ya cevap verdi: Vah vah! Sana pek ok zahmet oldu be kzm. Osman bugn dkkana da gelmedi. Hasta mdr, nedir? Helal et yavrum, yoruldun. Feyz, g halle kendini toparlad. Bavulu getirip tezgahn zerine brakt. Ve Hac Mustafa Beyin evvelce hazrlam olduu, iinde haftal bulunan zarf, yal adamn srarla vermek istemesine ramen: - Yarn Osman'la gnderirsiniz. Allaha smarladk efendim... Diyerek aceleyle, adeta kaar gibi maazann kapsna doru yrd. Tam kmak zereydi ki, Bill bir ok gibi yerinden frlad ve heyecanl bir sesle: ' - Feyz Hanm!... . Diye seslenerek Feyz'nn yolunu kesti... 178 179 - Ha., ey... Bu gn hafta sonuydu hem, deil mi? Yani haftal da alman lazm... - Ah Dadcm, ah... mrsn sen... O mesele aklmn ucundan bile gemedi benim. Hem bilmez misin ki, kendileri verseler de dkkana gittiim zaman elime para almam ben. ama merak etme, elimizdeki para pazartesiye kadar idare eder bizi. Her neyse, ben ocaktaki yemee bakaym. Sen de yolu iyi gzle. Belki bir aksilik olup gecikmitir ocuk... Toptanclarn bulunduu "arl Han" in soka... Tertemiz kyafetli, gen ve yakkl bir adam, keyi kvrlp, sakin admlarla arl Hana doru ilerlemekteydi. Handan ieri girdi ve merdivenleri ar ar karak birinci katta bulunan bycek bir toptanc maazasnn kapsna doru ilerledi. Daha dkkann kapsnda belirmiti ki, ierden tezgah bandaki bembeyaz sakall, nur yzl bir ihtiyar sevinle adeta yerinden frlad... O... Bakm hele u yiide... Ah benim arslan olum. Ho geldin... Safalar getirdin Bill Bey olum!... Gel hele, gel, gir ieri, durma yle kapda... Evet temiz kyafetli bu yakkl gen adam, Bill'in ta kendisiydi. Hac Mustafa Bey, tezgah doland geldi ve bir anda yal adamla Bill, bir baba-oul kucaklamas gibi hasretle kucaklatlar... Sarma dola oldular.. Bill: - Niye yle airdn birden Hac Amca? Yoksa beni, baba dostunu unutacak kadar hayrsz m sandn? Diyerek pardessn karp tezgahn zerine koydu. Bu sitem, Hac Mustafa Bey'i baya zmt: - Amma yaptn be evlad, dedi. Ben o kadar nankr mym? Allah raz olsun, hemen her stanbul'a geliinde tenezzl eder de, bu fakiri sevindirirsin... Gel, gel... haydi otur bakaym yle... Hatr gnlden nce ay, kahve, ne istersin syle bakiyim... Ha, ha, sahi bak, her seferinde de unuturum ite.. Dokunurdu sana onlar deil mi?...

Hac Bey darya doru seslendi: Hey olum., kahveci! Buraya bir ayran... Yk yok, iki ayran getir. abuk tarafndan evlad! yle ya kk beyimiz eskiden beri ay178 ran hastasdr. - Brak ayran filan da, iler nasl gidiyor Hac Amcacm?... Elhamdlillah iyi gidiyor Billciim. Allah'n verdiine kredip geiniyoruz ite... Seninki nasl diyeceim ama, lzum yok, naslsa gazeteden haberini aldk. Dorusu btn kalbimle tebrik ederim. Allah muvaffak eylesin olum... Bana rahmetli babann alkanlk ve yksek ahlakn hatrlatyorsun da, seninle gsm kabaryor inan. Hah ite ayranlar da geldi. Al bakalm, u senin, u da benim.. de mrn uzasn... Hac Mustafa Bey, tezgahn banda oturmu, gzleri sevinten prl prl, Bill'le sohbet etmekteydi. Bill'in srt kapya dnkt. Tam bu srada her zamanki zarif ve slm kyafetiyle kapdan elinde bavul olduu halde Feyz girdi... Karda oturduu iin, Feyz'nn giriini Hac Bey grmt. Feyz: Kusura bakmayn Hac Amcacm, biraz geciktim ama, bu vakte kadar ocuu bekledim. Gelmeyince ben getirdim. Bill, ainas olduu bu ses zerine byk bir hzla arkasna dnd... Ve hayretle gzlerine inanamaz bir halde elinde bavul, ieri girmekte olan Feyz'ya bakt. Bir anda gz gze geldiler. Feyz da hi ummad bir anda ve yine hi ummad bir yerde karsnda Bill'i. grnce yerinde adeta ivilenmi gibi kala kalmt... Hac Bey, bu hale hi bir mana verememiti. Ortadaki gerginlii gidermek iin, elinde bavul, kaskat kap eiinde duran Feyz'ya cevap verdi: Vah vah! Sana pek ok zahmet oldu be kzm. Osman bugn dkkana da gelmedi. Hasta mdr, nedir? Helal et yavrum, yoruldun. Feyz, g halle kendini toparlad. Bavulu getirip-tezgahn zerine brakt. Ve Hac Mustafa Beyin evvelce hazrlam olduu, iinde haftal bulunan zarf, yal adamn srarla vermek istemesine ramen: - Yarn Osman'la gnderirsiniz. Allahasmarladk efendim... Diyerek aceleyle, adeta kaar gibi maazann kapsna doru yrd. Tam kmak zereydi ki, Bill bir ok gibi yerinden frlad ve heyecanl bir sesle: - Feyz Hanm!... . Diye seslenerek Feyz'nn yolunu kesti... ' " . ' 179 Feyz, bu hi beklenmedik hareket karsnda heyecandan baylacak gibi olmutu... Fakat insanst bir kuvvet ve gayretle kendini yeniden toplad... Heyecann belli etmemek iin trnaklarn btn kuvvetiyle avularnn iine gmyordu. Sakin grnmeye alarak ciddi ve sert bir ifadeyle: - Yanlnz var beyefendi... Benzetmi olacaksnz! Dedi ve hzl admlarla arkasna bakmadan maazadan kp, uzaklat.., Bill, ylece olduu yerde akn ve hay/et iinde kalakalmt... Hac Mustafa Bey yanna geldi: - Ne oldun evlad? Tanyor muydun yoksa tazeyi?.. Bill cevap vermedi... Dnyas bana yklmt sanki... Yava yava dnerek, tekrar yerine oturdu. Dirseini tezgaha dayyarak ban elleri arasna ald... uuru altst olmutu bir kere. Ban yava yava kaldrarak, yksek sesle kendi kendine adeta sayklar gibi konumaya balad: Hayr, hayr!... Yanlm olamam!... mkan yok!.. Bu ses!... Bu gzler!... Sonra birden perian bir halde Hac Mustafa Beye dnd ve sordu: Hac Baba... Syle, kim bu kadn?.. smi ne?.. Niin buraya bavulla geldi?.. O koskoca vakur insan, imdi sanki bir ocuk gibi oluvermiti.. Birden Hac Beyin ellerine sarld: - Yalvarrm Hac Baba... Cevap ver, anlat... Dur olum, dur!... Anlataym ama, ismiyle hitabettiine gre demek sen de tanyorsun. Bill, bir kat daha heyecanlanmt: - Yani ismi Feyz m, Hac Baba?

- Evet evladm, ta kendisi... Feyz Hanm!.. Nerden tanyorsun? - Sadece ismini biliyorum, Hac Baba... Kim? Neyin nesi? Niin buraya geliyor? Bunlar, hatta haya hakknda ne kadar bildiklerin varsa hepsini bana izah et!... Sebebini sonra sylerim Hac Baba... Peki evladm, peki... anladma gre senin iin ok mhim.. yleyse dur, sana batan itibaren anlataym: Hani u eskiden, talebelik sralarnda oturduunuz Huzur Sokandaki Hayri Efendi var ya?.. - Yani sayac Hayri Dede... Eee? 180 te birka sene evveldi... Dur bakaym.. Be sene var, aa yukar... O geldi bana. Evde yaptracak iim olup olmadn, fakir ve gen bir dulcazn almaya ihtivac olduunu syledi. Kadnn mazbut filan da olduunu renince hi tereddt etmeden verdim tabii i.. O gn bu gndr, maallah hi aksatmadan verdiim mallar dikip gnderiyor.. Sonradan hatuncazn hazin hikayesini Hayri Efendiden rendim... Bill'in heyecandan boaz kurumutu... Her eyi bir anda abucak renmek istiyordu. Sesi titriyerek: abuk anlatver unu kuzum amcacm., dedi... Neymi?... Naslm Feyz Hanmn hayat hikayesi? Dur olum, dur... Fesbhanallah! Anlatyorum ite, dinle.. Efendim, Feyz Hanm, o sokaa geldiinde ok asri, ak bir kzm... Sonra zengin bir mhendisle evlenmi ve ayrlm sizin sokaktan... Velakin o mhendis olacak adam, zirzobun biriymi. Bunlar, hemen her gece o salon senin, bu kulp benim, danslarda, balolarda dolarlarm nceleri... Fakat sonradan ne olmu, nasl olmusa, bir hikmet-i lhi, Feyz Hanm bu hayattan nefret etmee balam...Gn getike iinde slamiyete kar bir sevgi, bu asri mi ne zkkmsa ite o hayata kar nefret hisleri oalm. Nihayet namaz klmaya ve Kur'an okumaya balam...Artk gece kulplerine, o danslara filan da gitmek istemiyormu... ama kocas zndk m zndrk!.. Ailede bir kavga, bir geimsizlik balam. stelik adamn baz karanlk ileri de varm galiba. Anliyacan, uzun lafn ksas, biri Allah'n nurlu yoluna girmi, teki eytann murdar yoluna... Hasl anlaamamlar... Bir gece Feyz Hanm, yine kocasnn zorla gtrd bir gece kulbnde, kumar masasnn banda fena bir sinir krizi geirmi ve herkesin yzne kar avaz kt kadar: "Hepinizden nefret ediyorum... Bu hayata lanet olsun!" diye barm. Bunun zerine, kocas olacak o namussuz herif de, kadncaz tekme tokat, yzn gzn kan revan iinde brakncaya kadar dverek, kulp kapsndan darya karlar iine frlatp atm... te o gnden sonra Feyz Hanm, evini terketmi. Kocasndan da bir celsede boanvermi.. Ve ite byle kapal giyinmeye ve hakiki bir Mslman hanm gibi yaamaya balam. Bill iittiklerine inanamyordu bir trl... Gayri ihtiyari derin 181 i i bir i ekti: - Yaa... Demek byle Hac Amcacm, dedi... Peki imdi nerde oturuyor, adresini biliyor musun?.. Yine sizin o eski sokaktaki apartmanda oturuyormu. Annesini, babasn ve kardeini bir trafik kazasnda kaybetmi.. Tabii daire, Feyz Hanmn zerine kalm, anlyacan tazecik hayatta yapayalnz kalm... Yal bir Dads varm. Onun da ayaklarna fel inince hayat yk bsbtn omuzlarna binmi. Neyse ki, kadncazn kira mira derdi yok... Rzkn da ite byle evinde hanm hanmck oturup alarak temin ediyor, kzna ve felli dadsna bakyor. Bill artk renmek istediklerinin hepsini fazlasyla renmi bulunuyordu: ok teekkr ederim Hac amca... imdi artk onu bulmaya gitmeliyim.. Seninle sonra grrz... Allaha smarladk... Diyerek kalkmaya davrand. Fakat Hac Mustafa Bey, sert bir hareketle onun omuzuna vurarak yeniden yerine oturmaya mecbur etti... Sesi de sertlemiti... Hakimane bir ses tonuyla:

Evlad, dedi... Sz byle mi verilir?... te ben sana btn bildiklerimi anlattm. Hani sen de bana bu halinin sebebini anlatacaktn? Onun yeri yurdu belli naslsa... otur yle de anlat u meselenin srrn bakaym? Bak yzn de limon gibi sarard... Biz gn grm insanz evlad... Sen daha leb demeden ben, leblebiyi anladm... kart u azndaki baklay bakaym. Bu kadn seviyorsun deil mi? Bill, ne syliyeceini armt... aresiz tekrar oturdu... Artk iin kanlacak taraf kalmamt. Hac Mustafa Bey, hayatnda gnl srrn bilen rahmetli annesinden baka yegane insan olacakt... Heyecanndan titreyen sesiyle anlatmaya balad: Evet Hac Amcacm... senden saklamya almyacam... O, benim, daha faklte sralarnda iken sevdiim, ama btn kalbimle sevdiim kzd... Fakat ak ve serbest bir kz olduu iin ilerde hayatm alt st eder dncesiyle onunla evlenmedim... - Peki o da seni seviyor muydu? - Evet, Hac Amca... seviyordu... Hem eminim, benim onu sevdiimden daha byk, daha iddetli bir akla seviyordu beni... ok yanl davranmsn sen be evladm... Seven'insan, sevdii iin her eye katlanr, raz olur. Belki o da, sen ona evlenme teklif 182 ' . ' .. etseydin, senin artlarn kabul eder, namaz klar, kapanrd... - Hakikati bilsen, byle dnmezdin Hac amca... Evet, Feyz Hanm beni seviyordu... Lakin sadece beni.. Anlyorsun deil mi? Aslnda evlendikten sonra deil, kendisi namaz klmak, rtnmek, . bana bile namaz terkettireceini ye alp salacam syleyip duruyormu. Byle bir tehlikeyi b:le bils gze alabilir miyim ben? u geici dnyada ne kadar seversem seveyim: bir arye duyulan ak ve sevgi uruna koskoca, ebedi bir hayal yan: ahiret haya'-ia mahvetmek, elbette divanelikten baka bir ey dedir... Karm, yanmda aksak gezecek, btn erkekler onun vcudunu ve gzelliklerini itahl nazarlarla seyredecekler ve ben de onun yannda bir koca olarak bulunacam. Bu nasl erkekliktir, sorarm sana Hac amcacm? Dorusu karsn kzn ak sak gezdirip vcutlarm tehir ettiren erkeklere ayorum. Bunlarda erkeklik duygusu kalmam, inan .. Her neyse... ite bu dncelerle nihayet ben, Bursa'daki byk halamn torunu olan bizim rahmetli hanmla evlendim. Feyz Hanm da, ile o bahsettiin mhendisle... Yalnz, hayret ediyorum... Halbuki o mhendis tam onun istedii gibi, erkek arkadalarnn arasnda karsnn sigarasn yakmak iin akmana davranan centilmen. (!) bir salon erkeiydi... Ve Feyz Hanma arzu ettii lks ve elenceli hayat fazlasyle vermiti. Hal byle iken Feyz, nasl oldu da slmiyete bu derece baland, dini uruna kocasn terkedecek kadar byk bir Islm uura sahip oldu ve byle hakiki bir Mslman hanmefendi kyafetine girerek kapand?... Hayret! Aklm almyor bir trl... Hasl imdi onu mutlaka bulmalym Hac Amca... te sen de her eyi rendin... - Peki bulup ne yapacaksn evladm?.. Bill, gzlerinde tatl prltlar dolaarak, yine titremesine mani olamad heyecanl, bir sesle: - Kendisiyle evleneceim Hac Amca... Eimi kaybettikten sonra biliyorsun bunca yldr bir daha evlenmedim... Zira Feyz, her eye ramen kalbime btnyle sahip olan yegane kadnd... Bu bakmdan kimseyle evlenemezdim... ama imdi kararm kat'i. Allah'n izniyle onunla evleneceim.. Yllar nce kurmu olduum hayaller, nihayet ok kr hakikat olacak... Hayatm onunla birletirdiim takdirde hem onu bu skntl ve muztar durumdan kurtarm olurum, hem de 183 yllar sonra da olsa en saf duygularla birbiri iin arpan iki kalbin, hi deilse bundan byle birlemesini salarm... Bylece temeli slm esaslar zerine kurulmu salam bir yuvada, her ikimiz de mus'ud ve bahtiyar oluruz, inaallah... imdi tamam m Hac Amcacm?.. Haydi artk, bana msaade... Hac Bey yine kzmt:

Dur be evladm... Otuz bee merdiven dayamsn ama seni gren, henz on sekizinde toy bir ocuk sanr... Biliyor musun, bugne kadar seni hi byle yerinde duramaz bir halde grmedim ben... Evet, ak, gz kr edermi, bilirim amma velakin biraz da bu iin istiaresini, muhakemesini yapalm evladm... Deil mi ya? Bunun artk istiarelik, muhakvemelik bir taraf kald m, Hac Amca?.. Kald ya olum, kald... Bak hele otur da biraz gngrm bir byk sz dinle... Bill, hakikaten yerinde duramaz bir haldeydi. Saadetinden yere ge samyor, heyecann zabdetmiye muvaffak olamyordu bir trl... Tek emeli, derhal gidip, Feyz'y bulmak ve ona evlenme teklif etmekti.. Fakat Hac Mustafa Beyin szleri onu ister istemez bir kere daha yerine mhlad... Bu gngrm yal zatn fikirlerine hrmet gstermesi ieabediyordu... Yeniden yerine otururken: Affedersin Hac Amcacm, kabalk ettiimin farkndaym.. Fakat halimi mazur grrsnz herhalde, dedi... Hac Bey glerek onun srtm svazlad ve babacan bir ifadeyle: - Otur evlad, otur... Dedik ya, akn gz krdr... Sa solu far-ketmez. imdi syle bakaym bana. Farzedelim ki, gittin ve onu buldun. Ne olacak yani?.. - Nasl ne olacak Hac Amca?.. Syledim ya, her ikimizin hayat da deiecek. Evleneceim onunla... Evladm, ani kararlar bizi ekseri yanltr. Salim kafa ile dnp ondan sonra hareket tarzn tesbit etmen daha doru olur benim kanaatimce. Kadncazn seni grnce nasl hi tanmamazlktan geldiini grmedin mi? stelik, hem de sert bir ifadeyle "Yanlnz var efendim Birisine benzettiniz!" diyerek kendini de tantmay istemediini farketmedin mi?.. Bill, beynine bir. balyoz yemi gibi sersemlerriiti... yle ya, o 184 iin hi bu taraflarn dnmemiti.. Birden omuzlar kt, mitleri yklr gibi oldu!.. - Peki, niye byle davrand dersin, Hac Baba?.. Ne bileyim olum?.. Kadn kalbi, kadn akl. Kimbilir bir dnd vard tazeciin. Bill, bir mddet ciddi dnceler iine gmld, kald. Sonra yava yava ban kaldrarak gzlerini dalgn bir ifadeyle Hac Beyin kk siyah gzlerine daldrd: - Feyz'nn bu hareketi cidden ok hayret verici Hac Amca.. Onu byle davranmya sevkeden saik ne olabilir ki?... Olsa olsa diyorum, kendisini sevdiim halde bir baka kzla evlenmemi bir izzet-i nefis meselesi haline getirmi olabilir... Belki de benden bunun hncn alyor bylece... Ama byle de olsa, onu ikna edip, bu skntl hayattan kurtarmalym. stelik deil mi ki, her ne sebeple olursa olsun. Feyz da nihayet hidayete erdi ve bu hak yola gnl verdi; onun bana krlm olan. kalbini yeniden kazanmak iin hayatm verebilirim... - Doru sylyorsun evlad... Byle pr kymet bir kadna ne yapsan, hatta onu dnyann hazinelerine garketsen yine azdr.. Ancak, dediim gibi aceleci olma. Dedim ya, kadnn yeri belli, yurdu belli... Sen imdi hi gitmeye filan kalkma. Hele yle bir, aradan drt gn zaman gesin... O da, belki bu mddet zarfnda yaptnn yanl bir hareket olduumu dnr, piman olur... O zaman gidersin... Aksi halde, ikinci bir defa bozulmay gze alman lazm... Sen, en iyisi dediim gibi imdi hi o taraflara urama... Naslsa stanbul'da bir mddet kalacaksn, deil mi?.. - Hayr, Hac Amca, kalmyacaktm ama, imdi durum deiti... - O halde mesele yok. Bill, Hac Beyin fikrini makul bulmutu. Nihayet Hac Beyi memnun edecek kararn aklad: - Deil mi ki, sen benim bymsn, szn dinlemek elbette zerime bortur, Hac Amca, dedi. Szlerini dinliyeceim ve benim iin beklemek ok g de olsa, bir ka gn bekliyeceim... 185

Feyz, apartman merdivenlerini soluk solua kt.. Heyecan ve sinirden titreyen parmaklaryla anahtar karp, daire kapsn at.. eri girdiinde Dady tekerlekli koltuunda, Hill'i de holdeki divann zerinde uyumu buldu... Sessizce manto ve earbn karp ast... Sonra o da kendisini holdeki divanlardan birinin zerine att... Kalbi, deli deli arpyordu... Boaznda dmlenen hkrklar, boanmak iin bir yol anyordu adeta. Feyz, alamamak iin kendini btn skmasna ve dudaklarn ka-natrcasna srmasna ramen, nihayet iinden coup alayan hkrklarna mani olamad... Dady ve Hill'i uyandrmamak iin elindeki mendille azn kapyor, hkrklarn bomaya alyordu... Tek kelime ile periand Feyz... Btn benliiyle alt st olmutu... Karmakark hisler iinde uzun zaman sessiz sessiz alad. Gzyalar scakt. Ve aka aka yastn zerinde kk bir gl meydana getirmiti... Feyz, gzyalarnn hayatnda kendisine bu derece byk bir zdrapla beraber, bylesine derin bir haz verdiini hatrlamyordu... Mes'ut muydu, bedbaht myd?.. Bunu da kestireme-mekteydi bir trl... Sadece bir tek ey alakadar ediyordu imdi onu. Evet, yllarca aklarn en temizi, sevgilerin en byyle sevdii adam grmt... Onunla kar karya gelmiti. Ve onun azndan buram buram sevgi dolu bir sesle kendi adn iitmiti... Feyz yanaklarndan szlen yalar mendiliyle kurulayarak yavaa ayaa kalkt ve insiyaki bir hareketle pencereye doru yrd... Eli, gayri ihtiyari gen kzlk gnlerinde olduu gibi hafife tl perdeyi aralad. Yal gzleri kardaki o ainas olduu eski, kk ahap eve takld... Kar evin perdeleri sk skya kapalyd... Gzlerinin nnde, birden on sene evvelki hatralar canlanmya balamt... On sene evvel de bu pencerelerin perdeleri byle sk sk kapal dururdu... Yalnz bu gnk dz bordo keten perdelerin yerinde o zamanlar ykana ykana ypranm, kenarlar kanavie ilemeli, esmer, Amerikan bez perdeler vard. Ve bu perdeler, zaman zaman bu gn kendisinin yapt gibi byle rkek ve ekingen bir ekilde aralanr ve oradan ciddi yzl bir erkek ba uzanrd. Feyz birden iinin alev alev yandn hissetti... Perdeyi aniden kapatarak tekrar ieriye doru dnd. Fakat henz iki adm atmt ki, 186 ' . -; ' bann fena halde dndn hissetti... Kendini glkle yanbandaki koltua att. indeki yangn hararetlenmi ve btn benliini sarmt... imdi sanki varlnn her zerresi tutuuyordu... Bu, bir pimanlk ve nedamet nbetinden baka bir ey deildi aslnda... Filhakika Feyz'nn hkrklar arasnda, dudaklarndan u szler dklmekteydi: - Allahml... Allah'm! Niin sama bir kapris uruna hayatm, -istikbalimi mahvettim?... Eer bu gnk halim ve slm yaaym on sene evvel olsa idi sevdiim ve tarafndan sevildiimi bildiim erkei de kaybetmiyecekm... Ama imdi... ok, ok ge artk. Kocasndan ayrldndan bu yana Feyz'nn sinir krizlerinden eser kalmamt... Fakat bu gn, Bill'le kar karya gelii ve Bill'in arkasndan koup kendisine ismi ile hitap edii ile gen kadn yeniden alt st olmutu. Ellerini yzne kapam, hkra hkra, katlrcasma alyordu... Artk ne Dady, ne de Hill'i dnecek hali kalmamt... Feyz'nn bu yksek sesle alay ile gzlerini aan Dad, uyku sersemliiyle nce hibir ey anlamadan bir mddet Feyz'ya yle bakt, durdu... Sonra akn akn tekerlekli iskemlesini eli ile sre sre Feyz'nn yanna geldi... Onu kendine getirmek iin yzn hafif hafif tokatlamya balad: Feyz!.. Feyz!.. kzm!... Ne oldu sana sylesene yavrucuum?.. Allah, Allah... Kim ne yapm olabilir ki?.. Feyz'nn cevap vermeden srekli olarak alay Dady bsbtn telaa vermiti...

Tekerlekli arabasn srerek ortadaki masann zerinden su dolu srahiyi ald ve tekrar Feyz'nn yanna geldi... Yzne, boynuna hafif su serpti, bileklerini omaya balad... Bir yandan da hala syleniyordu: - Kzm, canm kzm... Haydi, konu bakaym, biraz.. Ay merakmdan atlyacam inan... Sana ne yaptlar?... Yoksa yoksa bana bir felaket filan m geldi? Feyz, ancak katla katla alayp iini boalttktan sonra biraz alabilmiti... Dad, onun bu halini ok iyi bilirdi... Onun iin kendine geldikten sonra pek zerine varmad... Btn merakna ramen se1 O' 11 V 187 sini sedasn ksarak onun kendiliinden konumasn bekledi... Fakat bu sefer galiba kendiliinden konuaca yoktu Feyz'nn... Nihayet dayanamad ve sordu: Yavrum, anlatmyacak msn Dadna, ne olduunu? Bak ite aldn biraz. Hadi zme beni de, anlat niin byle aladn? Mustafa Bey iine filan m son verdi yoksa? Feyz, glkle gzlerini aralyarak mecalsiz bir sesle cevap verdi: Yok dadcm, zlme... yle bir ey yok... - Ya peki... nedir bu gzyalarnn sebebi? Onu grdm, Dad... Bill'i... Hac Mustafa Beyin dkkanndayd... A... a!... Ne aryormu o dkkanda o?... Bilmiyorum, Dadcm.. Kimbilir?.. Kzm yanln filan olmasn?.. Belki o deildir de, benzet-misindir... emin misin, o olduuna? Emin misin, ne demek, Dadcm?.. Seslendi bana... Hem de ismimle!... Eee?... Sonra?... Dur hele meraktan leceim... Sonra ne oldu?... Hii!... Sert bir ekilde yzne bakarak: "Yanlnz var beyefendi, benzetmi olacaksnz!" dedim ve arkama bakmadan hzla oradan uzaklatm. - Kzm sen akln m kardn Allah akna?.. nsan sevdii adama byle muamele eder mi hi?.. Feyz'nn gzleri yeniden dolmutu: Etmez Dadcm, etmez tabii... Ben de biliyorum, ama.. Bunu, bile bile yaptm ite bu kabal... Hem de ona yle sert bir ekilde krken iim nasl alev alev yand bir bilsen... - Peki, niin byle davrandn ona yavrum? - Mecburdum Dadcm... Ne olursun, anla beni biraz.. Mecburdum buna.. Grsen, bana "Feyz Hanm!" diye seslenirken sesi nasl heyecanl, nasl sevgi doluydu.. Her neyse, imdi bunlar brakalm da Dadcm, sana verdiim karar aklyaym. - Hayrdr inallah kzm, ne karar bu? Feyz, kat'i ve kesin bir ifadeyle, karann tek cmleyle bildirdi: 188 I - Buradan derhal tanacaz, Dad! ... Dad, bir anda ok olmutu adeta... nanamaz bir halle Feyz'nn yzne bakt: - aka etmiyorsun ya kzm?.. Fakat Feyz'nn yznde akay andran en ufak bir iz dahi yoktu. Yz hatlar, her kati karar verdii zaman olduu gibi gergin ve ciddiydi. Ayn sakinlfadeyle dadya cevap verdi: Hayr, Dad... aka filan deil... Sylediim gibi, buray derhal terketmemiz gerekiyor. Kzm, akln bana al., iyi ama, niye terkedeceksin buray?.. Buras senin kendi evin... Bir Bill Beyi grdn diye yerini yurdunu terketmenin alemi var m?.. Feyz, yal kadn fazla zmemek iin onu iyice ikna etmek istiyordu... dadnn direndiini grnce ellerine sarld ve:

- Ah Dad, ne diyorsun bana.. Beni karsnda grr grmez yz bir sonbahar yapra gibi sarard. Damarlarndaki btn kan ekildi vcudundan adeta... Hele, hele o "Feyz Hanm!" deyiindeki scak ifade?.. Beni hala ayn akla sevdiinin delilidir bu Dad! Bu seste, her trl delilii yapabilecek bir ahenk vard... Biliyorum ki, bugn, yarn olmasa bile, be gn sonra gelip bizi bulacaktr. - Eh ne yapalm yavrum, gelip bizi bulacak diye, rahat yerimizden olacak deiliz ya?... - Dadcm, anlamyor musun? O bugn Trkiye apnda isim ve hret yapm bir insan... Nereye gitse, gazeteciler onun peini pek kolay brakmazlar.. Evli bir erkek olarak, dul bir kadnn peinde koturmasnn aleyhinde ne byk yaygaralara sebebiyet vereceini ve memleket apndaki prestijinin nasl sarslacan dnebilir misin? Yoksa onun beni arayp bulmasndan baka hi bir korkum yok... Gelir de benimle konumak isterse, elbette gereken cevab vermesini bilirim kendisine.. Ama dediim gibi, Bill'n bu hareketi, hem aile saadetini sarsacak hem de hretini lekeliyecektir... Anlyacan, evvelce v de sylediim gibi, yuva bozan bir kadn durumunda olmay asla kendime yakramam. Dadcm... Dad, bir mddet bir ey sylemedi. Feyz, bu yal kadnn elinde bymt. Dad, onun her kahrn, her ilesini ekmi, her derdinin orta olmutu.. Feyz da 189 , onu z annesinden ok severdi.. Buna ramen verdii herhangi bir karardan onu Dad bile dndremezdi. Bu, Feyz'nn yegane kt huyu idi... Ama Dad, bu sefer pek kolay kolay ikna olacaa benzemiyordu. Diretecekti.. Sonuna kadar direnecek, kar etmedii takdirde mecburen yine kk hanmn arzusuna boyun eecekti. imdi laf uzatmaya bakmal ve onun sinirinin yatmasn temin etmeliydi... O anda aklna gelen bir ey, gzlerini parlatt ve gen kadna bakarak: Hi dndn m Feyz, dedi... Belki bu adam, einden ayrlmtr... Olur ya... Feyz, sadece ac-ac glmsedi... Sonra ban iki yana sallyarak: Hayr Dadcm, dedi... Byle bir ey olamaz... nk onun kars her bakmdan Bill'e layk bir kadnd... ok iyi eminim ki, Bill, onu sevmese bile, yuvasnda mes'uttur... Her ikisi de birbirine uygun, birbirinin dengi insanlard... Bu bakmdan ayrlmalar iin bir sebep yoktu... Ama imdi var, Dad. Beni bu slm kyafette grmesi, Bill'e en umulmayacak hareketleri yaptrabilir... Korkuyorum.. Onun yuvasnn az tadn bozmaktan, erefini haleldar etmekten korkuyorum... Niin erefini haleldar edecekmisin kzm?... Farzedelim ki, geldi, seni buldu ve her eye ramen seninle evlenmek istediini bildirdi... Kabul etmiyecek misin yani?... - Dadcm, bekar veya dul bir erkek olduunu bilsem, Bill'den gelen byle bir teklifi saadetten uarcasna kabul ederim, ama bugn onun halen evli olup olmadn dahi aratrmaya vaktim yok... Hanmndan ayrlm olmas ise, ok zayf bir ihtimal. Herhangi bir dedikoduya meydan vermemek iin fedakarlk yapmaya, izimizi kay-betmiye mecburuz dad... Hem de bir an evvel. Dur, dur, kzm... Yine balama, gitme sz etmeye, Allah'n seversen... Gel otur yanma da, sakin sakin konualm biraz yle... Ama yle birden alevlenmek, parlamak yok, tamam m?... Ben sana baz eyler soracam, sen de bana akll uslu cevap vereceksin... Byle olursa anlalrz seninle ancak... Feyz, bir yandan Dadnn yanndaki koltua otururken, bir yandan da gizleyemedii hayreti ile sordu: Hayrdr inaallah... Beni ahret sualine mi tutacaksn yoksa? 190 dedi... Sor bakalm Dadcm... Dad, nce derin bir nefes ald, sonra ciddi bir ifadeyle konumaya balad: - Bak kzm, Allah'a binlerce hamd ve sena olsun ki, sana hidayet devletini bahetti... Eh, bu halinle sen, bugn deil beni, okuduun o koca koca dini eserler ve tefsirlerle nice alim geinen kimseleri dahi slmiyet mevzuunda

cebinden karrsn. imdi syle bakiyim bana; Bill Bey seni ikinci hanm olarak alamaz m?.. Feyz, yal Dadsnn byle saf grnl suallerini cevaplandrmaya baylrd... Ne hayret verici tecelliydi ki, bir zamanlar din mevzuunda sorduu suallere kar kendisine uzun uzun malumat vererek hidayetini kolaylatran bu yal ve iyi kalbli kadna, imdi kendisi ayni mevzularda, fakat tabiayle daha derin ve shhatli olarak izahat vermekteydi... O, bunlar dnrken Dad da kendisinden merakla sualinin cevabn bekliyordu. Feyz: - Dadcm, dedi... Brak ki, ben yle bir eyi dnmyorum, fakat dnsem, Bill Bey de byle bir teklifte bulunsa dahi, bugn iin byle bir eyin olmasna eitli sebepler mnidir. - Ne gibi sebepler mesela?.. - Anlatyordum, frsat vermedin ki... Dadcm, her eyden evvel, bu gnk cemiyetimiz artk eskiden olduu gibi Kur'n'n vaz'ettii kanunlarla deil, svire kanunlarn esas alan lik kanunlarla idare edilmektedir. Cenab- Hakkn birden fazla kadnla evlenebilecekleri hakkndaki bu msaadesi, bizim bugnk kanunlarmza gre su saylmaktadr. Yani anlyacam, Allah'n ruhsatna istinaden nikh altnda iki kadn bulunan erkein ikinci kars, bu gn gerek kanun-larmzca ve gerekse iinde yaadmz slm'dan uzaklam cemiyet nazarnda gayri meru addedilmektedir. Ben, belki buna katlanabilirim. Fakat, Bill'n memleketteki ve i sahasndaki durumu byle bir eyi kaldracak gibi deildir. Bu, meselenin birinci cephesi... Deil mi, ki, bu mevzuun iine girdik, yleyse tamamlamadan brakmyalm, deil mi Dadcm?.. Dad, Feyz'nn konutuka aldna ve o ilk ann sersemletici tesirinden yava yava kurtulduuna iin iin sevinmekteydi. Mevzuu bu derece derine gtrmesi de hep bunun iindi... Fakat bir yandan da 191 bu mevzuda bilmediklerini de rendii iin memnun oluyordu, tabii... Gen kadnn yzne derin bir sevgi ve efkatle bakt ve: Sen anlattka, benim iime ferahlk geliyor kzm, dedi... Bu iin olamyacana dair birinci sebebi anladm... Syle bakalm eitli dediin br maniler nedir? - Meseleyi batan alrsak, manilerin hepsi kendiliinden meydana kacaktr... Biliyorsun, bir erkein, birden fazla evlenmesine "Teaddd- zevcat" denilir. Ne var ki, bu mevzu gnmzde ok yanl bir ekilde mtalaa edilmekte ve bir oklar iin asln bilmeden teaddd- zevct hakknda ileri-geri konumaktadr. Ben bu mevzuu derinlemesine tetkik ettim ve bu hususta selahiyetli alimlerin eitli eserlerini okudum. Meselenin hlasa olarak asl u, Dadcm: Cenab- Hak, Kur'an- Kerim'de Nisa suresinin 3 nc ayetinde yle buyuruyor: "Eer yetim kzlar hakknda (adaleti yerine getire-miyeceinizden) korkarsanz, sizin iin helal olan (dier) kadnlardan ikier, er, drder olmak zere nikah edin. ayet (bu suretle de) adalet yapamyacanzdan endie ederseniz, o zaman bir (tane ile), yahut malik olduunuz cariye (ile iktifa edin) Bu (tek zevce veya cariye) sizin Hakdan erilip sapmamanza daha yakndr." imdi bu ayet zerinde biraz duralm. Cenab- Hak, yetim kzlar_ hakknda adaletin yerine getirilemiyeceinden korkulduu takdirde dier kadnlardan drde kadar nikah edilebileceini bildiriyor. Cahiliye devrinde erkekler, vesayetleri altndaki yetim kzlarla, mallarna gz dikerek evlenirlerdi, Dadcm... Hatta bir ka yetim kzla bile evlenenler vard. Yetimler, kimsesiz olduklar iin, kocalar gerek mehirde, gerek evlendikten sonra kendilerine trl trl hakszlklar ve eziyetler yaparlard. Hatta miraslarna konmak iin lmelerini isteyecek kadar alalanlar bile vard. slm dininin zuhurundan sonra Cenab- Hak, bu ayet-i kerimede, kimsesiz yetim kzlara hakszlk etme hususunda kendisine gvenmiyenlere, kimsesiz olmadklar iin yle bir hakszlk yapmaktan ekinecekleri dier kadnlarla evlenmelerini emretmi, bu suretle ayn zamanda yetimlerin hak ve hukuku da korunmu olmaktadr...

Feyz konumakla, anlatmakla kendini hafifleteceini hissetmekteydi... Bu, onun iin bir bakma da dearj olmak demekti... Dadsnn cevabndan memnuniyet duyduunu ifade eden bir tebessm belirdi dudaklarnda: 192 Sen de olmasaydn benim yanmda, ben ne yapardm ' Dadcm? Dedi... Neyse imdi gelelim taaddt- zevcat mevzuundaki ayetin tad manaya: slmdan evvel, erkeklerin evlenecei kadn saysna bir snr konulmamt. Bu bakmdan bir adamn on tane, hatta daha ok kars bulunabilirdi... slm'n zuhurundan sonra ise ite bu ayet-i kerime ile erkekler iin nikah edebilecekleri kadnlarn says, Cenab- Hak tarafndan azami drde indirilince, Mslmanl kabul eden erkekler, bu ayete uyarak, mecburen drdn stnde bulunan kadnlar terkettiler... Yani Rabb'mz aslnda, bir erkein nikahnda olan kadn saysn birden drde ykseltmi deil, aksine 10-15 kadndan azami drde indirmi oluyor. Kadnlar arasndaki "adalet" ise, yedirme, giydirme, barndrma erkeklik vazifeleri vesaire gibi hususlarda tam bir eitlik gzetmek manasndadr. ki veya drt kadn arasnda bu eitlik temin edilemeyince ki bunun temini hemen hemen imkanszdr bir kadn ile yetinmek dinimizce zaruridir. Ayetteki: "Bu (bir tek zevce) sizin hakdan erilip sapmamanza daha yakndr." kayd da esas kaidenin adalet kaidesinin bir tek kadn ile evlenmekten ibaret olduunun en ak bir delili saylr. Dadcm, taaddd- zevcat (birden fazla kadnla evlenmek), slm dmanlarnn bu gn dillerine doladklar gibi esas kaide deil, bir azdr, yani kaide harici olan bir eydir. Dnelim ki, bu ayet nazil olduu sralarda on ve daha ziyade kadna sahib adamlar vard. Cenab- Hak bunu azami drde indirmi ve yalnz bu indirme ile kalmayp bu birden fazla evlilii de aslnda tatbiki ok g bir "adalet" esasna dayamtr. Bu suretle gittike nikah altnda bulundurulan kadn says azaltlm ve Mslmanlarn byk bir ksm bir kadn ile iktifa etmeyi bir esas kaide olarak tanmtr.... Erkek, ancak kadnn, zevcelik vazifelerini yerine getirmemesi, bu vazifelere mani mzmin bir hastala yakalanmas ve ocuk yapmamas gibi hallerde, bir de savata len erkeklerin dul kalan kadnlarn skntdan , kimsesizlikten ve kt yola dmekten korumak iin bir ikinci hanm almak selahiyetine sahiptir. Dad, hala anlatlan mevzu iinde bir ak kap aramakla meguld... Nihayet dayanamad ve sordu: - Peki kzm, ne biliyorsun, belki Bill Beyin de byle bir durumu vardr... - u anda tahminlerle i grecek durumda deilim Dad.. Yalnz Huzur Soka F. : 13 193 ortada bilinen ak hakikatler var. Bill, tam kendisine uygun bir kadnla evlendi. lk senelerde rendiime gre, ocuklar da varm... Ortada ikinci defa evlenmesini icap ettirecek bir durum yok... - Niye olmasn kzm, senin de kocan geri savata lm filan deil, ama, yine de dulsun ite... Onun vazifesi, bir m'min olarak, senin gibi bir kadn nikah altna almas deil midir? Dadcm, keke her dul kalan kadn, benim gibi kalsa... Allah'a kr neyimiz eksik?.. Ev kendimizin, kira derdi yok... stelik arya diktiim mallardan da geimimizi temin ediyorum. Evde altma, darda erkeklerle har-neir olmadma gre, ahlaken bir tehlikeye dmem mevzu bahis deil... ok iyi biliyorum ki, Bill benimle evlenmek istese bile, bunu her hangi bir er'i kayda istinaden deil, benimle evlenmeyi, srf sevdii kadn oluumdan dolay yapacaktr ki, bu da ite en byk hakszlklardan, adaletsizliklerden biri olur... Yani anlyacan bu i Allah rzas iin olmaktan kar, nefsin arzusuna tabi olunur. Her neyse Dadcm, uzun lafm ksas, biz burada kendi kendimize gelin-gveyi olmaktayz. Bill'in ne dndn, niin arkamdan yle heyecanla seslendiini bilmiyorum. Ama onun beni bulmak iin mutlaka buraya geleceini biliyorum... imde bir korku var, Dadcm... Onun erefi, aile saadeti ve eitli dedikodularn sarsaca meslek prestijini dnyorum... Belki bizim iin pek zor olacak bu i ama, ne olursa olsun fedakarlk yapmya, buray derhal terketmiye mecburuz!... Dad, her ne yaparsa yapsn Feyz'y verdii karardan kl pay olsun dndremiyeceini byk bir katiyetle anlamt artk. Daha fazla zerine dmenin hi iyi olmayacan dnerek mtevekkil bir tavrla ban yana edi:

- Peki, ne yapmay, nasl hareket etmeyi dnyorsun? - Yol boyunca ben de hep bu mevzuu dndm, Dadcm. Ve una karar verdim: Hani ne zamandan beri daireyi kendisine satmam iin srarda bulunan Kemal Bey var ya... te hemen ona telefon edip daireyi kendisine satmya karar verdiimi bildireceim... Bir ka gn iinde, muameleleri tamamlanr. Bu arada, ilerde daha mnasip bir yer bulmak zere, imdilik bamz sokabileceimiz bir ev bulur, derhal tanrz... Yani bylece Bill Bey seni bulamyacak, yle mi? A kzm, 194 Hac Mustafa Beyin yanndaki Osman, mal gtrp getirdii iin yeni adresi naslsa renecek... Bill Bey oradan temin edemez mi adresini? Hayr, Dad... Tandm yeri ne Osman, ne Hac Mustafa Bey, ne de Bill bilecek. ten ayrlacam... Ve yerimi hi belli et-miyecek yeni bir i bulmaya alacam. Dad bir kere daha yklmt. Adeta inlercesine: - Ne diyorsun kzm? Dedi... Evi elden karttn yetmiyormu gibi, bir de iinden gcnden mi olacaksn? Kzm, ne olursun dinle beni, akln bana al. Merak etme benim tatl Dadcm, aklm filan karm deilim... Yerimi, izimi belli edecek olduktan sonra, evi satmann ne manas kalr? naallah Cenab- Hak daha hayrl bir nzk kaps aar.. Dad, tekrar boynunu bkt: - naallah kzm... Allah bu gnmz aratmasn da... Eh artk madem ki, illa byle olsun diyorsun, ne yapalm yavrum, olsun bari... Sen nasl bilirsen, yle hareket et. Konuma, bu minval zere kimbilir ne kadar daha devam edecekti. Hill'in alyarak uyanmas zerine mevzu, ister istemez kesildi... Gzel bir mays sabah idi. Havaya bahar ieklerinin latif kokusu yaylmt... Gz alabildiine uzanan denizin meltemli havasn cierlerine dolduran Bill, oturduu kayann zerinde maziyi, yllar ncesini sanki yeniden yaamaktayd.. Bu kayalar... Bu sahil... Bu renk renk akl talar... On sene nceki gnler, bir film eridi gibi akp gitmekteydi gzlerinin nnden. Sanki aradan on sene gememiti de, yeni yayordu o unutulmaz gnleri... Ve sanki yle hissediyordu ki, o anda arkasndan akl talarm akrdata akrdata yaklaan ayak sesleri ile irkilecek ve ban arkaya evirirse, on sene evvel bir akam st olduu gibi karsnda btn hametli'gzelliiyle Feyz'y bulacakt... Bu his, iine tuhaf bir rperti verdi. nsiyaki bir hakeketle ban arkaya evirdi... Lakin heyhat!.. i Byk bir inkisar- hayalle, ban tekrar denize doru evirdi... 195 Bu kadar gln bir hayale kapldndan dolay kendini affedemiyordu bir trl... yle ya... Feyz artk on sene evvelki kafasna estiince hareket eden, serbest ve havai Feyz deildi.. Bill'in de zihnini en ziyade kurcalyan mevzu buydu ite.. Bu on sene zarfnda nasl olmutu da, Feyz'da bu derece byk deiiklikler hasl olmutu. O hoppazppa zamane kzn, gerek kyafet ve gerek hareketleriyle bu derece rnek bir slm Hanmefendisi olmaya sevke-den saik ne olabilirdi? Fakat bu sebep ve saik ne olursa olsun, neticeyi deitiremezdi... Deil mi ki Feyz, bugn her haliyle slm yayan bir kadnd... Ve hele hele deil mi ki, kendisine slm bir hayat yaatmad iin kocasndan ayrlmay gze alacak kadar slmi bir uura sahipti... Bill iin mhim olan hususlar bunlard. Bill, denizden esen serin rzgar cierlerine doldururken, 18 yandaki bir delikanlnn heyecan ierisinde hissediyordu kendisini... Nasl heyecan duymasnd ki?.. On senedir, kalbinin mutena bir kesinde kymetli bir mcevher gibi saklad biricik temiz ak Feyz'sna kavuacakt bir ka gn sonra... Ve bu kavuma her ikisi iin de yeni, yepyeni, saadet dolu bir hayatn balangc olacakt... Bill, gzleri denizin derinliklerinde, imdiden bu yeni hayatn projelerini kafasnda tasarlyor, Feyz'ya layk olduu saadet ve rafah temin edebilmek iin neler yapmak icabettiini enine boyuna dnp duruyordu...

Allah'n kendisine byk bir ltuf ve ihsan olarak Bill, ksa bir zaman iinde, helal yoldan, byk bir servet sahibi olmu, memleketin tannm i adamlarndan biri durumuna ykselmiti... Geni imkanlar sayesinde istedii yerde, istedii haya temin edebilecek bir durumu vard... Bu bakmdan ayet Feyz, stanbul'da oturmay tercih ederse, derhal i yerini zmir'den stanbul'a nakledebilirdi... "O zaman Boazii'nde gzel bir yal ulr, yaz aylarn Boaz'n o muhteem manzaras ve mstesna havas iinde geirir, km da ehrin temiz bir semtinde konforlu ve gzel bir evde otururuz" diye dnmekteydi Bill... Dnce zinciri byle akp giderken bir anda bu gzel ve tatl hayallerini blen bir baka dnce ile kalbi yanmya balad... Ya Feyz, evlenme teklifini reddedecek olursa?.. 196 Bu aksi ihtimal, Bill'in btn mit ve hayallerini altst etmiye kafi gelmiti... Olur muydu bu? Feyz yapar myd bunu?.. Bill'in izdiva teklifini reddedebilir miydi, Feyz?.. Elinde olmadan ban avular arasna alarak yksek sesle: "Hayr, hayr!.. Olamaz!" diye inledi. Sonra daha yava bir sesle kendi kendine konuurcasna mrldanmya balad: "mkan yok... Feyz beni seviyor... Teklifimi reddetmesi iin hi bir sebep yok.. Hem niin, niin reddetsin?.." Bill, bu birbirine zd hisler iinde rpnp duruyordu ki, kulaklarnda nlayan bir ses, onu bir anda hakikatin gerek yzyle kar karya getirdi... Bu, Feyz'nn sesiydi: "- Yanlnz var beyefendi... Birisine benzetmi olacaksnz!!!" Bill, kayann zerinde tatan bir heykel gibi, sessiz ve hareketsiz... Dnceleri darma dank.. Bir araya toplamya, bir eyler dnmeye alyor. Lakin imkansz... Btn saf ve temiz mitleri, duygular hayalleri krk cam paralan gibi para para, ufam ufam olmutu... Feyz neden byle hareket etmiti acaba? stelik niin kendisine byle sert ve hain davranmt? Zihninde kvrlan bir yn suale cevap bulmas imkanszd... inden koa koa o ainas olduu sokaklardan geerek Huzur Soka'na gitmek ve Feyz'nn kapsna dayanp bu niin ve nedenlerin cevabn ondan istemek geliyordu... Git gide kuvvet bulan bu hissi, glkle yattrabildi. Hayr, hayr!.. Her eyden nce ocuka ve hissi bu gibi hareket ve dncelerden syrlmal, meseleyi salim bir kafa ile dnmeye almalyd... Bu karar verdikten sonra biraz rahatlad ve eitli ihtimaller . zerinde dnceye dald. Acaba Feyz, Hac Mustafa Beyden ekindii iin mi kendisini tantmaktan kanmt?.. Yoksa Bill'e kar, alan bir kadn durumuna dtn gstermek mi istememi, bunu bir gurur meselesi mi yapmt?.. Veya Bill'n kendisiyle deil de, bir baka gen kzla evlenmesinden dolay urad inkisar- hayal mi onu byle sert ve hain davranmaya sevk etmiti?.. Bill, bu ihtimallerin her biri zerinde ayr ayr duruyor, fakat bunlarn hi birini de Feyz'nn sert davran ve kendini tantmak istemeyii hususunda hakl bir sebep olarak gremiyordu. 197 Bu dnceler arasnda vakit leye yaklam, berrak bir gne, tam tepeden denizin sularn l l parlatmt. Bill, parmaklarn dalgal salarnn arasndan geirerek yava yava doruldu... Tam oradan ayrlmak zereydi ki, birden aklna gelen on sene evvelki bir hatra, onu yeniden yerine mhlad... inden Arimed gibi "BULDUM" diye haykrmak geliyordu. On sene evvel, bir gece yine bu deniz kysnda, ayn kayann zerinde oturuyordu... Mehtap, btn hametli gzelliini denizin lacivert sularna sermiti... O sralarda Feyz ile evlenip evlenmeme hususunda byk bir kararszlk kasrgas iinde bulunuyordu. Her gece, bu sahile iner isabetli bir karara varmak iin saatlerce denizin mavi sular karsnda derin dncelere dalard... Serin akam rzgar, efkatli bir el gibi salarn okarken, arkasndan duyduu musiki namesi gibi latif bir sesle iliklerine kadar rperdiini hissetmiti: - Bill Bey!

Bu tatl, bu yumuak hitab, birden kalbini yerinden hoplatmya yetmi ve Bill yerinden srayarak sesin geldii tarafa yrmt. Evet, karsnda, parldayan Ay'dan daha cazip gzelliiyle Feyz duruyordu. Buraya nasl gelmiti, onun burada olduunu nasl bilmiti, buras Bill'in mehulyd ama, mhim olan Feyz'nn o anda karsnda oluuydu... Neler sylememiti ki o akam Feyz... "Birbirimizden sak-lamyalm Bill Bey... kimiz de birbirimizi seviyoruz. O halde niin kendimize ikence edelim?" demiti.. Ve daha buna benzer bir sr eyler sylemiti... Bill ise, btn varlyla ve en gzel duygularla baland, sevdii gen kzn bu szlerine kar ancak olduka sert ve souk bir ifadeyle cevap vermiti... "Gece vakti bir gen kzn, byle tenha yerlerde tek bana bir erkekle babaa kalmas, hi doru bir hareket olmasa gerek. Feyz Hanm" demiti, "Ben sizin mazbut bir gen kz olduunuzu tahmin ediyordum. Meer ne kadar yanlmm. Sizin iin en doru hareket, buray derhal terkedip, evinize dnmenizdir", demiti... Ve daha bunun gibi kinci ve incitici bir takm eyler sylemiti... O geceyi, bugn gibi hatrlyordu... Feyz'nn yznn Ay nda brnd ifadeyi mr boyunca unutmasna imkan yoktu... 198 Sevdii erkek tarafndan bir ocuk gibi azarlanmas ve hareketinin kk grl karsnda adeta byk bir ok geirmiti. Bu, hayatnda izzeti nefsine indirilmi belki en byk bir darbeydi. Bu darbenin tesiriyle, serin havada memesi iin uzatt pardesy dahi elinin tersiyle bir kenara frlatm ve hkra hkra alyarak arkasn dnp koa koa oradan uzaklam, karanlklara karmt... On sene evvelki bu hatra, bugn Bill iin ok byk bir ehemmiyet tamaktayd. Bill, Hac Mustafa Beyin maazasnda Feyz'nn niin kendisine o ekilde muamele ettiini, imdi ok iyi anlyordu... Demek Feyz: "Yanlnz var Beyefendi. Birisine benzetmi ola: caksnz" eklindeki sert ve souk szleriyle on sene evvelki izzet-i nefis darbesinin acsn karmak istiyordu... Bill, Feyz'nn kendisinden intikam almak isteyiini bir bakma hakl buluyor, bir bakma da gen kadna bu hareketi yaktramyordu... yle ya, nihayet aradan yllar gemiti ve hepsinin mhimi, Feyz artk o eski havai gen kz deildi. Aradan geen seneler onu hem ya bakmndan, hem de fikren olgunlatrmt. O halde byle kk bir meseleyi lzumsuz yere bytmek doru olmasa gerekti. Fakat daha derin dndke, her eye ramen onu hakl buluyor, her eyden nce Feyz'nn bir kadn kalbi tadn dnerek nceki fikirlerinden vazgeiyordu. Sevdii erkek tarafndan reddedilmek, hakarete maruz kalmak bir gen kz, bir kadn iin muhakkak ki, en byk darbe, en byk ykm saylrd.. Bunun iin ne yapp yapp, Feyz'nn gnln almaya krlan gururunu tamir etmiye almas lazmd. Bu, kolay olmayacakt muhakkak. Ama Bill kararlyd... cabederse bir ka ay stanbul'da kalacak, Feyz'y yeniden kazanmya alacakt.. O gnn hayaliyle kalbi heyecanla arpmaya balad... Ve dudaklarndan gayri ihtiyari fslt halinde tek bir kelime dkld: - Feyz!... Bill, ondan sonraki gnlerini kah kk bir kr kahvesinde, kah . deniz kenarnda, kah sabahtan akama kadar otel odasnda bo ve avere bir ekilde geirdi. stanbul'da yapmas icabeden ilerle alakalanmak aklna bile gelmiyordu... Gecesi gndz, Feyz ile, Feyz'nn 199 bugnk masum hayaliyle doluydu. Bazen btn gn otelden dar kmyor, namaz vakitleri mstesna, yatakta srtst yatp akama kadar gzleri tavana dikilmi vaziyette dnyor, dnyordu... Bir kr kahvesinde, kuru bir tahta iskemlenin zerinde sabahtan akam ge vakitlere kadar oturuyor, kar karya geldikleri zaman Feyz'yla neler konuacan dnyor, karlaacaklar an hayal ederek tatl hlyalar iine gmlyordu.

Feyz'y dnmek, artk Bill iin hava gibi, su gibi mbrem bir ihtiya halini almt. Feyz onun hayatna ylesine salam bir admla girmiti ki, kmasna imkan ve ihtimal yoktu artk. O, Bill iin mstesna bir varlkt... Hayatnn kadnyd Feyz onun... O gnde saatlerce nereye gittiini bilmeden yrd, yrd... Can bir trl otele gitmek istemiyordu... Aklk, havadar yerlerde sabaha kadar avare bir ekilde gezip dolamak istiyordu... Hava bir hayli serin olmasna ramen Kpr'den Adalar vapuru iin bir gidi-dn bileti ald... Vapurun st katndaki gverteye kt. Gvertede kendisinden baka kimseler yoktu. Ayakta, kollarn kpeteye dayayarak akamn alaca karanlnda denizin koyu renkli sularn seyre dald... Uzun bir mddet sonra, kendisini dalm olduu dncelerden kaln bir erkek sesi syrd: Hey beyim, bura son iskele... Uyuyon mu? Dnd, arkasndan seslenen kaba yapl adama dalgn dalgn bir mddet bakt, sonra: Sen iine bak kardeim, ben yine geldiim yere dneceim, dedi... Adam, olduka ukala bir eydi... Arkasn dnp giderken ters ters bard: Allah Allah... Bylesini de ilkin grdm... Tmarhanelik misin, nesin? Neye geldin, neye gidiyon?.. PhL Bill, hi cevap vermeden adamn arkasndan uzun uzun bakt... Sonra tekrar kollarn kpeteye yaslyarak kendi alemi iine gmld... imdi btn dncesi, ertesi gn Feyz'ya gideceiydi... Bunun tahayyl dahi, ruhuna tatl, garip rpertiler veriyordu... Bu tatl hlya iinde Kpr'ye dnd... Temiz deniz havas, moralini de bir hayli dzeltmi ve dncelerine salim bir istikamet ver200 misti... Evet, Feyz'ya ertesi gn mutlaka gitmeliydi... Daha fazla vakit geirmek, doru olmazd... Otele dndnde, vakit gece yarsna yaklayordu... Abdestini ald. Yatsy kld...Ve gz kapaklar uykudan arlam bir ekilde soyunup pijamalarn giyerek yatana yatt... Yorgunluktan bitab dt iin, gzlerini yumar yummaz, derin bir uykuya dald... Sabah ezan okunurken gzlerini atnda, benliini alt st eden bir ryann tesiri altndayd... Ryasnda, Feyz'y grmt... Feyz zerinde tpk Seval'inki gibi uzun sade bir sabahlk, banda beyaz bir namaz rts, kucanda ise ocuu olduu halde, kendisinden rkercesine arka arka geriliyor ve iki parman ileriye doru uzatarak, boynu bkk bir vaziyette kendisine: - ki gn daha... ki gn daha sabredin... Diye adeta yalvaryordu... Bill, yatann iinde dorulduu zaman, Feyz'nn yalvaran sesi, hala kulaklarnda nlamaktayd: - ki gn daha... ki gn daha sabredin!... Kalkt, pencerelerin kanatlarn at... eriye ezan sesi ile birlikte tertemiz, saf ve berrak bir sabah meltemi doldu... Ryann tesirinden kurtulmak iin bir mddet cierlerine bu temiz havay ekti. Sonra, banyoya geerek abdest ald ve byk bir huu iinde namaza durdu... Alelacele giyindi ve kendini sokaa att... imdi-ne yapacakt?... Daha dorusu ne yapmas icabediyordu? Zihni bir yn dnce ile karmakark bir vaziyetteydi... Grd rya Bill'i yeniden alt st etmiti. Gece yatarken, ertesi gn iin Feyz'ya gitmek karar katiydi.. Fakat bu rya, onu bir kere daha gidip gitmeme mevzuunda tereddte drmt. Evet, ne yapmalyd? Gitmeli miydi, gitmemeli miydi?... Bir ka vasta deitirerek, kendini bir kere daha ainas olduu deniz kenarna att.. akl talarn trdata trdata, kendisine kollarn am gibi bekleyen byk kaya parasna doru yrd... Denizin dalgalar kayay

slatmt... Buna ramen Bill, srtndaki pardesy kararak kayann zerine serdi ve her zamanki gibi denize dnk vaziyette oturdu... Deniz bu gn sz dinlemez yaramaz bir ocuk gibi huysuz ve hrnd... Koca koca dalgalar, bazen Bill'in ayaklarna kadar geliyor, 201 ayakkablarn ve pantolonunun paalarn slatyordu. Sabaha kar grm olduu ryann sersemlii hala zerindeydi... Zaman zaman denizin dalgalar arasnda, kucanda ocuuyla Feyz'nn hayali beliriyor, iki parman uzatp, boynunu yana doru bkerek: - ki gn daha... ki gn daha sabredin!.. Diye yalvaran sesi kulaklarnda nlyordu. Acaba bu rya neye delaletti?.. Feyz'nn iki gnden kasdi ne olabilirdi?... Ne olursa olsun, diyerek gitmeye kalkmak, belki aksi bir neticeye yol aabilir, diye dnerek iki gn daha sabredip beklemiye karar verdi... Bu srada arkasnda duyduu ayak sesleriyle kalbi deli deli arpmya balad... te akl talar birbirlerine tokuuyor ve ayak sesleri, git gide arkasndan yaklayordu... Bill, delice bir mitle "Acaba Feyz olabilir mi?" diye dnd bir an... Ban arkaya evirip bakmya korkuyordu... Arkasndan Feyz'nn "Bill Bey!" diyen tatl sesini duyacandan eminmi gibi, kula kirite bekliyordu... Heyhat ki,karsnda duran, dilini dar sarktm, sk sk soluyan kocaman bir Buldok kpeiydi... Kpek, kuyruunu bir saa bir sola hzl hzl sallyor ve Bill'n yzne adeta yalvaran bir ifadeyle bakyordu... Bill, kpein hi de grn gibi azl bir ey olmadn anlyarak oturduu kayann zerinden indi ve kpein karsna geti... te ancak o anda kpein durumunu farkedebildi... Kpein st ba kan revan iindeydi... Arka bacaklarndan biri fena halde paralanm, etlerinden aaya doru kanlar szlmekteydi.. Belliydi ki, baka kpeklerle arasnda ciddi bir bouma gemiti. Bill o anda kendi derdini bir an iin unutarak kendisinden yardm dilenmiye gelmi olan kpekle megul olmaya balad... Ban sallyor, adeta kendisini tedavi etmesi iin sessiz ricalarda bulunuyor-, du. Bill, onu okya okya deniz kenarna kadar getirdi... Tuzlu deniz suyu ile kan szan yaralarn ykad, temizledi... Daha sonra da, cebinde bulunan iki mendilden biriyle yaral arka bacan, dieriyle de paralanm bulunan kulan gzelce sard... 202 ' Yaral hayvan, kendisini byk bir teslimiyetle Bill'in eline terk etmiti... Yaralan temizlenip sanlnca minnet duygusuyla Bill'in elini yalamak istedi ama, Bill buna mani oldu. Sadakatli kpek, Bill oradan ayrlncaya kadar, saatlerce ayaklan dibinde bekledi... Bill kalknca, o da kalk... Ve Bill'i minnet dolu gzlerle binecei vesaite kadar teyi etti. Aradan geen bu iki gn, Bill'e iki yl kadar uzun gelmiti... Bill sevginin, beklemenin ne demek olduunu en ziyade bu iki gn iinde renmiti... Ama ite nihayet bekledii an gelmiti.. Huzur Soka'na girer girmez etraftan tannma ihtimalinin kuvvetli olduunu dnerek Feyz'y gece ziyaret etmeyi daha mnasip bulmutu... O gece, havada insann iine kasvet veren bir sknt vard... Bill'in ayaklan, Huzur Soka'na yaklatka sanki geri geri gitmek istercesine kslyordu... inde sebebini bilemedii bir ekingenlik uyanmt aniden... Halbuki daha iki saat evveline kadar, Huzur Soka'na admlarnm koa koa ilerliyeceini ye bir rpda kendisini Feyz'nn karsnda bulacan mid ve hayal ediyordu. Peki ya imdi ne olmutu?.. Bu an, gnlerdir bekledii, hayal ettii mstesna an deil miydi?.. Tam sokan balangc olan ke bana gelince, ban yukar doru kaldrarak kabzmal Sedat Beylerin evinin zerindeki sokak tabelasna bakt... zerinde "Huzur Soka" yazl tabela, bir hayli eskimiti... Boazna birden bir yumru

tkand... Biraz sonra Feyz ile kar karya olaca aklna gelmeseydi, neredeyse alyacak.. Kendine glkle eki dzen vererek, yava yava ilerledik. Sokak, ssz ve sessizdi... Her evin kaps kapal, perdesi rtlyd... Geceleri herkes evine ekilir, sokakta kimseler kalmazd... Hayri Dedenin tek katl, minik evinin yanndan geerken: "Ah sevimli ihtiyar... Acaba hala hayatta m?" diye dnd... Sonra teker teker Bekir Aann, Marangoz Halil'in Simiti Sadk'n, Manav brahim'in evlerinin nnden geti... 203 Admlarn biraz daha sklatrd... te nihayet vasl olmak istedii kapnn nndeydi. Apartmann kapsna gelince, bir an durdu... Ban kaldrarak kardaki iki katl, saaklar kap stleri oymal, pencereleri pancurlu kk bir konak yavrusunu andran ahap evi seyre koyuldu.... Evin st katnda klar yanmaktayd... Acaba kendi odasnda imdi kim oturuyordu?.. Gzlerini bu ok muazzez hatralarla dolu kk eski evden ayramyordu bir trl... Sanki u anda perdelerden biri aralanacak ve sevgili annesi, bann beyaz tlbentiyle, nur gibi parldyan l l gzel ehresiyle camda belirecek, o, insann iine ferahlk ve ne'e veren glmsemesiyle Bill'i scak ve mfik gzlerle kucaklyacakt... Rahmetli annesinin nurlu hayali, bir an gzlerinin nnde canland... Ayn anda, Bill'in dudaklarndan yank bir feryad gibi fslt halinde u szler dkld: - Annem!... Olunun saadeti iin dua et!... u anda olun, her zamandan ziyade sana muhta... Sonra birden arkasna dnerek, apartmann kapsndan ieriye dald... Merdivenleri karken, geni omuzlar yeniden kuvvetle gerilmi, ba diklemiti- u anda, eski ekingenliinden eser dahi kalmamt zerinde... Azimli ve kuvvetliydi... Esasen Feyz'nn karsnda da byle olmas icabetmez miydi?.. Son bir ka basama da ar ar kt... te nihayet Feyz'nn daire kaps nndeydi. Heyecanndan bir an kalbi duracak gibi oldu. zerinde Feyz'nn ismi yazl olan u zil, onu bir ka saniye iinde hayatnn biricik kadn sevgili Feyz'syla yz yze getirecekti... Heyecann yattrmak iin bir an durdu... Elini, tahamml g gmbrtlerle arpan kalbinin zerine bastrd... Ve btn metanet ve cesaretini toplyarak, parman zile dokundurdu... Zil, sanki evin i taraflarna doru "Feyz!" diye seslenmekteydi... Bill: "Onun sesi bile ne kadar heyecanl..." diye dnd... Fakat hayret... Btn ruhuyla kulak kesilmesine ramen, ierden, kapya doru yaklaan en hafif bir ayak sesi bile iitilmiyordu... Belki namaz klyordur, dncesiyle bir mddet bekledi... Sonra bir daha ald... Ses yine yok... Bir daha... Ve daha pek ok.defalar... Fakat heyhat.. 204 Peki ya Dads? Hac Mustafa Beyin sylediine gre Dadnn ayaklan felliydi... Ve evin iinde ancak tekerlekli iskemleyle dolaabiliyordu... O halde Dad hi bir yere kamazd... Hi deilse onun evde olmas icabetmez miydi?. Fakat Dad evde bulunsayd, mutlaka tekerlekli iskemlesiyle kapnn nne kadar gelerek "kim o?.." diyerek seslenirdi... Daddan da ufak bir ses kmadna gre, acaba bu insanlara ne olmutu?... Apartman iindekilerle temas etmek istemiyordu. En iyisi ayet hayattaysa sayac Hayri Dededen sorup malumat almakt. Byk bir evk, cesaret ve mitle kt merdivenleri, mitleri krlm, omuzlan km, me'yus ve mkedder bir halde indi... Elektrik direinden szlen lgn k altnda, sokakta ilerlerken, sanki aniden Feyz'yla karlaacakrm gibi bir his iindeydi. Fakat Hayri Dedenin kapsna gelinceye kadar deil Feyz, tek bir fertle dahi karlamad... Hayri Dedenin kk evinin kap eii, saaklar ve pencere ileri, her zaman olduu gibi yine boy boy, renk renk ieklerle doluydu... erde hala k vard. Kapy ald, bekledi...

erden ok iyi tand terlik sesleri gelmekteydi. Nihayet kap, ince bir gcrtyla ald... Ve sevimli ihtiyar, gzlklerini yanaklarnn zerine drm haliyle kapda belirdi... Hayri Dede, on sene iinde bir hayli kmt. Evvelce gergin ve parlak olan yanaklar krm, yznn canl rengi solmu ve esasen beyaz olan salar, bsbtn aklam, adeta pamuk gibi olmutu... Karsnda duran Bill'i nce tanyamad... Gzlklerinin stnden bakarak: - Buyur evlad, dedi... Kimi aradnz?.. Bill, byk bir gayretle neeli grnmeye alarak, elini dosta Hayri Dedenin omuzuna koydu: - Akolsun Hayri Dede, ne abuk unutuldum? Ben Bill!.. Hani u... Szn tamamlamya kalmad ki, Hayri Dede, sevin ve hayretle haykrd: Oooo!.. Evlad... Hangi rzgarlar att seni buraya yahu?... Gel ieri, gel... gzmn nuru... Hey Bill'itn, hey!... Hayri Dede, btn yalanmasna ramen, yine ayn Hayri De205 deydi... Ayn akac, ayn gler yzl, neeli ve sevimli Hayri Dede... Bill, kapnn aznda ayakkablarn zd... Hayri Dedenin, sevinten bsbtn titrekleen eliyle uzatt terlikleri giydi... Yllardr hasret kalm bir iede-torun gibi birbirlerine sarldlar Hayri Dede alyordu.. Kaybettii bir hazineye kavuanlarn sevin ve heyecan ile buruuk yanaklarndan szlen yalar, elinin tersiyle sildi... Sonra, burnunu eke eke: Haydi evlad, haydi, dedi... Sen bana bakma... Gel girelim u odaya da, oturup konualm biraz... Eh, ihtiyarlk ite... ocuktan fark kalmyor insann. inde bir tek divan bile bulunmayan fakirane, fakat tertemiz bir odaya girdiler... Yerlere serpitirilmi, yer minderleri, Bill'e bir daha maziyi yaatt... Fakat Bill, o anda ne maziyi, ne de istikbalini dnecek halde deildi... Hayri Dede, Bill'in zntl halini hissettii iin neeli hareket ve konumalarla ona zntsn unutturmak istiyordu... nce bir mddet havadan sudan konutular... Sonra Hayri Dede adeti vehile st ste ibretli, fakat gln fkralar anlatmya balad. Fakat hissediyordu ki, Bill kendisini zoraki dinliyordu... Bu defa Hayri Dede, Bill'e zntsn unutturmak maksadiyle, ileri ve hususi hayatyla ilgili eitli sualler sormaya balad... Bill, ihtiyarn bu suallerini de kestirme ve ksa olarak cevaplandrmaktayd. Bir an evvel sadede gelmek istedii belliydi. Nihayet bir sz arasnda, ekingen bir ifadeyle: - Hayri Dede, dedi... Senden bir ey soracaktm... Hayri Dede: - Sor evlad sor, dedi glerek... Bir i iin Feyz Hanm aramam icabetmiti de... Zillerini aldm, evde yoklar. Halbuki, Dads felli olduu iin toplu olarak bir yere gitmelerine imkan yok.... Acaba durumundan malumatn var myd? - u sokamzn nazar boncuu apartmandaki Feyz m? Ah evlad, ah!.. Onu ne sen sor, ne ben syliyeyim. Onun iin btn sokak, perian olduk. Daha dne kadar gelseydin, bulurdun Feyz'y, ama... Neden?.. Yani imdi artk bulamyacak mym demek istiyorsun, Hayri Dede? 206 I Bulamazsn ya evlad, bulamazsn... onu artk ne sen bulabilirsin, ne de biz... Ne oldu kadncaza birden bire anlyamadk.. Dn sabah bir de baktk ki, ne grelim?.. Apartmann kapsna koskoca bir kamyon dayanm, eyalar tanyor... Merakla gittik, meer tanan Feyz deil mi? Sokak sanki fokur fokur kaynad evlad.. Bill'in ba, fena halde dnmiye balamt... Kendini glkle toplyarak: - Peki, tanma sebebi neymi, sylemedi mi? diye sordu...

- Hepimiz sebebini sorduk; ben de, o kadar azndan laf almya altm... Ne mmkn? Hi kimseye sebebini sylemiyor. "Sonra grrz, sonra anlatrm" diyor, baka birey demiyor. Syliyemiyecei ok mhim bir eymi... ka kere tand evin adresini sordum. "imdilik baz sebeplerden dolay veremiyeceim Hayri Dede, ne olur bana gcenmeyin" diye zgn ve alamakl bir sesle cevap verdi her seferinde de... Fakat sokaktan ayrlrken hepimizle ayr ayr vedalap "Sizlerin hakkn mrm boyunca diyemem, hakknz helal edin" diyerek, hanmlarla da sarma dola yle bir hkrarak alay vard ki, cierlerin paralanrd inan. Bill, yklm ve perian bir vaziyette sadece: - Hayret!... Diyebildi o kadar... Feyz'nn byle birden bire, hi bir adres brakmadan, adeta kaar gibi evini deitirmesinde ne gibi bir sebep olabilirdi?... Fakat imdi, neden niinden ziyade, onu nerede ve nasl bulabilecei mhimdi. Bir ara hatrna gelen bir ihtimalle gzleri mitle parlad ve: - Hayri dede, Feyz Hanmn yerini renmek yine de mmkn, dedi... - Yok evladm, yok... Nereden bulacaksn? Evi bo duracak deil ya... Elbette birine kiraya verecek. Tanan kiracdan, adresini ve nerde oturduunu renebiliriz. Hayri Dede, zgn zgn ban sallad: - ok ge evlad, ok ge... Feyz, onu da dnm. - Nasl yani? - Nasl olacak? Bu sabah kalktk ki, bir de ne grelim? Perdeleri karlm bo pencerelerin camlan zerinde kocaman bir "SATILMITIR" ibaresi yazl kat yaptrlmam m?... Nasl 207 yapt, nasl becerdi?.. Kala gz arasnda daireyi de satm anlyacam... Olum, bu iin iinde bir sr var ama, anlyamadk gitti. Grsen btn sokak adeta matem iinde. Kocasndan ayrlp, . rtl, mazbut, ciddi ve drst bir kadn olarak tekrar bu sokaa dndnden beri, yllarca hepimiz ailemizden biri olarak sevip barmza basmtk onu... Ama neye yarar? Bir bulduk, bir yitirdik ite. Bill, oturduu yerde zdrapdan bir heykel kesilmiti sanki... Hayri Dedenin anlattklar, onun son mitlerini de sndrvermiti birden... Son derece perian bir halde, ban avular arasna ald... artk hi bir ey konuacak, bir kelime daha sarfedecek hali kalmamt... Esasen artk btn konumalar deerini kaybetmiti... Feyz'y kaybettikten sonra en gzel szler dahi neye yarard?.. Hayri Dede, gzlklerinin stnden, anlayl bir bakla ona bakmaktayd... Nihayet: - Onu niin aradn biliyorum evlad, dedi... Bill iin artk saklanacak bir ey kalmamt... Bulutlanan gzlerini, yerdeki kilimden ayrmadan konutu: - Evet, anladn gibi Hayri Dede... Onunla evlenmek, temiz bir yuva kurmak istiyorum. Hayri Dede, samimi bir zntyle, elini dizine vurdu: - Bir ka gn evveline kadar neredeydin be evlad? Taze iin de ne iyi olurdu.. Namusuyla geimini temin etmek iin ne skntlara katlanyordu kzcaz... Nasib ite, ne denir?... Hayri Dede, yaaran gzlerini parmaklarnn.ulanyla kurulad... Bir mddet ikisi de konumad.. Bill iin artk oradan ayrlmaktan baka yapacak bir i yoktu... Msaade isteyerek kalkt.. Kapnn orada ayakkablarn giyerken parmaklar titremekteydi. Hayri Dedeyle helalleerek son bir defa sarma dola oldular. Kapdan kaca srada Bill: Bir tek midim kald Hayri Dede, dedi... O da Hac Mustafa Beyin dkkan... Senelerden beri oraya i yaptna gre, bilse bilse, Feyz'nn yeni adresini o bilir.. yleyse hi vakit kaybetme evlad... Yarn sabah git dkkana 208

I bakalm. Ne olur, ne olmaz?.. mit dnyas bu.. Bill, omuzlar dk, kapdan kt. Darda inceden inceye bir yamur balamt. Otele dnd zaman yorgunluktan bitap dmt. Temiz havada yrmek ihtiyacyla her hangi bir vesaite binmemi, arada epeyi mesafe bulunmasna ramen, yamur altnda yryerek dnmeyi tercih etmiti... zerindeki slak pardesy kartt. Salarn havlu ile iyice kurulad... Pijamalarn giyip abdest ald ve yats namazn klmak zere kbleye yneldi... Namaza durduu zamanlar, zihnindeki btn dnceler, kalbindeki btn aclar, bir anda eriyip yok olurlard... Allah'n huzurunda, yce Yaradan'n divannda el balad andan itibaren, kendisini bam baka alemlerde, bambaka iklimlerde buluverir, namaznn sonuna kadar derin bir vecd ve engin bir huu iinde dnya ile btn alakasn keserdi... Namaz bitirince, biraz olsun dinlenmek midiyle yatana uzand... Fakat heyhat!.. Ruhunda kopan frtnann iddeti, buna mani oluyordu... Zihninde dncelerin biri yanp biri snmekteydi... Feyz'nn byle birden bire evini satp bilinmeyen bir semte tanmasnn sebebi ne olabilirdi?. Btn srarlarna ramen komularna evinin adresini niin vermek istememiti?.. Yoksa Feyz, kendisinden mi kamt?.. ayet yleyse buna niin lzum grmt?.. Bill. Feyz'nn bu esrarengiz davranna bir trl mana veremiyordu.. Kalbini birden byk bir pimanlk duygusu kaplad. Niin, niin, biraz daha nce harekete gememiti?.. Feyz bu sabah tandna gre demek ki, dn gece gitseydi onu bulacakt... Derin bir i ekerek, "Kader!" diye mrldand ama, kabahati kadere ykleyip aradan ekilmek de doru olmuyordu... O anda Resulul-lah'n ok gzel ve isabetli bir hadisi geldi aklna.. Bu hadisinde Re-sul- Ekrem, yle buyuruyordu: "Hayrl ilerinizde acele edin. Ta ki, bir er gelip ona mani olmasn" Ah, neden daha evvel aklna gelmemiti, bu hadis?.. te ancak bu sualden sonra, u son bir ka gndr zerinde hasl olan tuhaf ve garib halin farkna varabildi... Evet hakikat meydandayd.. Feyz'y Mustafa Beyin dkkannda im 209 Huzur Soka F. : 14 grd gnden beri, farknda olmadan maneviyat zayflamt... Evvelce her mevzuda, her meselede rehberi Kur'an ayetleri ve Peygamber hadisleri olurdu. Onlara mracaat etmeden hemen hemen hi bir ie kalkmaz, hi bir karar vermezdi... Halbuki u birka gndr, be vakit namazn haricinde manevi olan hemen her eyle alakasn kesmi gibiydi... Ka gndr, her gece okumak itiyadnda olduu Kur'an- Kerim'i bile eline alamaz olmutu. Yoksa?... Yoksa Feyz'nn sevgisi onu maneviyatndan alkoyacak kadar byk bir tehlike mi arz ediyordu, kendisi iin? Bu dnce ile kalbi titrerdi... Ama hayr, o Feyz'y sadece nefsani bir duyguyla sevmiyordu... Bahusus bu gnk sevgisi, o talebelik sralarndaki ilk genlik alarnda duymu olduu sevgiden, ok, pek ok ayr bir mana ve mahiyet tamaktayd... Bill, Feyz'y bu gn yalnz nefsi iin deil, daha ziyade Allah iin seviyordu. Hatta bu, sevgiden de teye bir histi onun iin... Gaflet ve dalaletin zirvesinden dn yaparak slm'a gnl balad ve bu uurda yuvasn dahi terkedecek kadar slm bir uura sahip bulunduu iin Feyz'ya kar sonsuz bir sayg ve hrmet hissiyle doluydu imdi Bill. Zira Feyz, bu gnk haliyle cidden tak-. dire ayan ve ebedi hayat arkada olmaya layk bir kadnd... Fakat ne olursa olsun, mtemadiyen, onu dnmekten, zihnini onunla megul etmekten, ka gndr eline Kur'an almak nasip olmamt ite bir trl... inden: "Allah'm, beni senden uzaklatracak sevgiyi kalbimden sk al... Beni sana balayacak, beni sana yaklatracak sevgiyi ver kalbime" diye dua ederek

yerinden doruldu; bana beyaz yn takkesini geirdi, Kur'n- Kerimi eline ald ve kbleye doru bada kurarak Kur'an okumaya balad. Okuduka iinin ferahladn, zihninin aldn, kalbinin hafiflediini hissediyordu. Bakara suresini batan sonuna kadar okudu... Duasn yapt ve Kur'an tekrar ald yere koyarak, karyolasna uzand... Ve ka gecedir ilk defa, rahat, msterih, sakin ve huzurlu bir uyku uyudu... Okunan sabah ezanlarnn ulvi sesleri arasnda gzlerini at zaman, kalbinde taptaze bir mit duygusu belirmiti... Bu gn Hac Mustafa Beyin dkkanna gidecek ve Feyz'nn ne210 reye tandn oradan renecekti... Havada kar souu vard... Bill, buz gibi sularla abdestini ald, namazn kld... O, bahusus sabah namazlarnda ok uzun dua ederdi... Bilirdi ki: "Duanz olmasa ne ehemmiyetiniz var?" diyen Cenab- Hak, herhangi bir sebep ve hikmete binaen bir takm dilek ve isteklerini yerine getirmese bile, dua eden ve dileyen kulunu ok sevmektedir... Dua ve tesbihattan sonra, giyindi... Ve otelin merdivenlerini inerek sokaa kt. Caddeler ve sokaklar sessiz ve sszd... Etrafta, erken saatlerde i ba yapacak b^ir ka kiinin ayak seslerinden baka ses duyulmuyordu... Kepenklerini yeni amakta olan bir st dkkanndan ieriye girdi... Otelde de kahvalt edebilirdi ama, bu gn nedense can otelde bir dakika dahi kalmay istemiyordu... st ste itii iki bardak scak st, iini stvermiti... Yanbanda odunlar atrdayan sobann scaklyla vcudu da snmaya balamt... Bu sabah erken saatte arl Han ak olmazd, her halde... Pardessnn cebinde tad bir kitab kartarak, rastgele bir yerini at ve okumaya balad. "Kur'an'n tecellisiyle o rabtalar kesildi, o hakikatler ykld. Onlara bedel, yeni yeni neviler, hakikatler teekkl etti... Evet, Zaman- Cahiliyete bak. O zamanda btn neviler milli rabtalar zerine teekkl ettii gibi, itimai hakikatler de taassub-u kavmi zerine bina edilmiti. Kur'an'n tecellisiyle o rabtalar kesildi, o hakikatler tahrib edildi. Onlara bedel, dini rabtalar zerine yeni neviler ve hakikatler ihdas edildi. Evet, ems-i Kur'an'n tuluu ile baz kalbler, onun ziyasiyle tenevvr etti. Ve m'minlerin nev'ini temyiz ve tayin eden bir hakikat-i nuraniye meydana geldi. Kezalik, o keskin ziya karsnda, mezbeleye benzeyen baz pis kalbler de yanp kmr oldular.." Bill, btn dert ve zntlerini okumakla gidermiye alm bir insand. Bazlar, mzik ruhun gidasdr, derler. Bill iin ise, ruhun gidas okumakt. Bunun iin hemen her frsatta, bilgisini artracak, ilmini ykseltecek ve imann kuvvetlendirecek eserler okur, bo geen 211 l her anm, kendisi iin bir kayp sayard.. Fakat stanbul'da geen u bir ka gn iinde, yannda bulunan kitaplarn tek sahifesini dahi ap okuyamamt. Bunda bir derece hakl saylabilirdi... Zira bu gnler, hayatnn dnm noktas olacakt.. Bir yuva kurmak, slm bir aile ocann temelini atmak zere bulunduu u gnlerde baz itiyad ve prensiplerinden feragat etmek mecburiyendeydi... Saat 9'a yaklayordu.. Kalkt, yediklerinin parasn dedi ve caddedeki kalabaln arasna kart... Yarm saat sonra, "arl Han" da, Hac Mustafa Beyin dkkamndayd.. Hac Beyle karlkl oturmu konuuyorlard.. Hac Mustafa Bey, Bill'in anlattklarn dinleyince son derece zlmt.. i- Ah be olum, dedi. Byle olacan bilseydim mani olurmuy-dum hi sana? Yalyz, tecrbeliyiz diye akl vermiye altk szde ama, meer insanlar byle de yanlabiliyormu. Ben de ocuu bu gn gnderdim de ondan rendim

tandklarn. Ama sen merak etme. Nasl olsa i almak iin bir ka gn sonra yine gelecektir buraya... Bill: - Hi zannetmem ya, bekliydim bakalm, dedi... Ertesi gn Bill, yine arl Han'dayd... Dkkana girer girmez, Hac Bey, zntsn belli eder tarzda, omuzlarm yukar doru kaldrp ellerini iki yana aarak: - Yok be canm evladm, yok!.. Gelmedi, hala, dedi... Bill, geceyi tamamen uykusuz geirmiti. Sabaha kadar elinden Kur'an dmemi, btn zntsn Kur'an okuyarak gidermeye almt... Mtevekkil bir edayla, bir sandalye ekerek oturdu. Sesi krk ve mecalsizdi: - Artk i iin de olsa buraya gelmiyeceinden emindim... Ama, yine de bir mitle geldim ite Hac Amca, dedi... Hac Mustafa Beyin de Bill'den kalr yeri yoktu: Kendini bu kadar kaptrma be evladm. Bak ka gndr periansn. Gnah deil mi? nan, yznde renk kalmam... Kader-i ahi'nin tecellisi bu olduuna gre zlmek, dvnmek ne fayda verir Hac Amca? Ben, bugn zmir'e gidiyorum. I Sana Allaha smarladk demeye geldim.. Hakkn helal et!... Sen, helal et olum, sen helal et!... Senin bedbahtlna istemeden de olsa sebep olduum iin, sen affetsen de ben kendimi asla af-fedemiyeceim.. - O ne biim sz Hac amca? Allah murad etmedikten sonra, sen mani olmasaydn da, bu i yine olamazd; deil mi ya?.. - yle evlad, yle ama, sen o gn Feyz Hanmn arkasndan hemen evine gidiverseydin, onu mutlaka bulacaktn. Bu iler byle olmayacakt...Allah bize akl vermi, fikir vermi. Sen, o akl kullanma veya yanl kullan, sonra da fena netice alnca, kalk buna "Allah'n murad" de... Bal gibi ahmaklkt ite benimki... Braksana be adam, gidiversin dulcazn ardndan da, her ikisi de scak bir yuvaya kavusunlar... - Ama Hac Amca?... Yok, evlad yok. Beni teselliye kalkma.. Teselliye muhta olan sensin. u yuva kurulsayd, hem sen yllardr sren bu bekarlk hayatndan kurtulacak, stelik teden beri gnl baladn hanm hanmck mslman bir hanma sahip olacaktn, hem de z kzm gibi sevdiim ve her bakmdan takdir ettiim Feyz Hanm, dul yaamaktan, kendi maietini kendi temin etme skntsndan kurtulup sevdii bir erkein nikah alnda bulunmak saadetine nail olacak. Ah yavrum, ah!... nan ki, u kalbim alev alev yanyor... mrmn sonuna kadar bu acy, bu pimanlk duygusunu kalbimden atamyacam... Hac Mustafa Bey, hakikaten byk bir sululuk ve pimanlk duygusu alnda eziliyordu. Konuurken gzlerinden taan yalar, sakaln slayordu... Bill, kendisi teselliye muhtaken, Hac Mustafa Beyi bu sululuk hissinden kurtarmak iin bir iki saat ona dil dkt. Nihayet olduka ikna edebildi... Yal adam, Bill'in kendi zntsn kalbine gmp kendisini teselliye kalk karsnda ona bir kat daha takdir hisleriyle balanmt... Yerinden kalkt, bir babann olunu kucaklay gibi sevgi ve muhabbetle Bill'i kucaklad ve: - Senin gibi bir evlada sahip olmak iin nelerimi feda etmezdim be olum, dedi... 212 213 fi Bill, zoraki bir neeyle gld: Akolsun Hac amca, dedi... Bir de evlad, evlad der, durursun bana... Ben senin evladn deil miyim?... Oras yle evlad... Sen benim z yavrumdan da ilerisin bugn... Ama gnl isterdi ki... Her neyse, deme derdimi imdi... Syle bakiyim, helallatk deil mi?. Elbette Hac Amca; siz de hakknz helal edin bana... Ve bu meseleleri artk unutun. Bilirsiniz "Kaderi tenkid eden, ban rse vurur." Haydi Allahasmarladk... Biraz daha kalrsam, ua karacam.

Salcakla git yavrum, haydi gle gle!... Allah her iinde yardmcn olsun... Bill, arl Han'dan btn mitleri krlm vaziyette kar kmaz, bir taksi evirdi... Evvela otele urayp bavulunu almas icab-ediyordu... Fakat bu takdirde ua mutlaka karacakt. Her eyde bir hayr vardr diyerek o gn gitmekten vaz geti. Esasen zerinde gnlerin yorgunluu ve perianl vard... Feyz'y hi ummad anda ve hi ummad bir fevkaladelikte bulmasyla kaybetmesi bir olmutu... Bu, kmsenecek bir ykm deildi... Taksiye, otele ekmesini syledi,. Ba fena halde anyor, vcudu alev alev yanyordu sanki. Biraz yatp istirahat etmekle, ba arsnn geeceini, sinirlerinin yatacan hissediyordu... Nitekim odasna girip, yatana uzanr uzanmaz gz kapaklan byk bir yorgunlukla kapand... Gnlerdir ilk defa byle derin bir uyku uyuyordu... Bir mddet sonra kapnn srarla alnmas zerine glkle gzlerini at... "Kim o?" diye seslenmek istedi... Fakat ne mmkn? Az dili, boazna kadar kupkuruydu... Dorulmak istedi... Lakin ban yastktan oynatmak dahi mmkn deildi. Elini alnna gtrd. Aln kzgn bir kor gibiydi... Kap imdi daha hzl alyordu. Btn gcn toplayarak glkle seslendi: - Kim o? - Benim aar msnz? . Bu ince kadn sesi?... Bu ince kadn Sesi?... Aman Allah'm!... Olabilir miydi?... 214 Vcudu kle gibi yataa aklmken, evik bir hareketle bir ok gibi yerinden frlad... Alelacele pardessn geirdi pijamalarnn zerine ve heyecanla odann kapsna kotu... Kulpu eviren eli, heyecandan titremekteydi... Kapy yavaa aralad. Darda, kapnn nnde, ba beyaz bir yn atkyla rtlm gen bir kadn ve yannda 5 - 6 yalarnda bir kz ocuu durmaktayd... Birden bann dndn, gzlerinin karardn hissetti. Sanki ayaklarndan bolua doru ekiliyor, aalara doru kayyor, kayyordu... Azndan, kendisinin dahi, tanyamad ksk ve bouk bir sesle u sayha dkld: - Feyz Hanm!... Evet gelen, Feyz ile kk kz Hill'di... Neden gelmilerdi, niin gelmilerdi, nasl gelmilerdi? Bill iin mhim olan bunlar deildi. Mhim olan, o anda Feyz'nn karsnda bulunmasyd...K Btn metanetini toplyarak kapy ardna kadar at... Adeta'ke-keliyerek: - Buyurun!... Buyurun ieriye, dedi... Feyz, tek kelime konumadan, kznn elinden tutarak sessizce ieriye szld. Bill, kapy kapayp dndnde, Feyz ile kar karya geldi... Bill, bir trl gzlerine inanamyorch. O anda kalbi durabilir, o anda lebilirdi Bill. Feyz da ayakta tatan bir heykel gibi durmaktayd. Gzleri yerde, nne bakyor, hi konumuyordu... Neden sonra Bill'in aklna, ona yer gstermek geldi... Feyz, ekingen bir tavrla, kzyla beraber gsterilen yere oturdu... Bill ise ortada akn ve ne yapacan, nasl hareket edeceini bilmez bir halde kalakalmt. Aslnda yandaki banyo dairesine geip zerini deitirmesi, pijamalarn kartp elbiselerini giyinmesi icap ediyordu... ama Feyz'nn aniden kp gelii, onu kaybettiini, zannettii bir anda karsnda buluu, zerinde yle byk bir ok tesiri uyandrmt ki, yerine getirilmesi icabeden bu gibi mhim eyleri dnerniyordu... Ortadaki sessizlii ilk defa Feyz'nn titrek ve ekingen sesi bozdu... Gzlerini yerden kaldrmadan: Sizi rahatsz ettim, zr dilerim, dedi. Biliyorum buraya gel215 mem, her bakmdan mahzurluydu, fakat... Sznn arkasn getiremedi... Boazna bir yumru tkanmt sanki... Ayn anda gzlerinden fkran yalar, bir yamur seli gibi yanaklarndan aaya

szlmeye balad... Ellerini yzne kapyarak kesik hkrklar arasnda szne devam etti: Fakat mecburdum buna... Her ne pahasna olursa olsun sizi bulmam, sizinle konumam lazmd... Belki beni, bu hareketimden dolay, yllar nce sahilde sizinle konumaya geldiim geceki gibi azarlyacak ve otelde kalan yalnz bir erkein odasna girmek cretinde bulunduum iin, bu gn bana o geceden daha ar hakaretlerde de bulunacaksnz. Dn olduu gibi bu gn de hakl olan sizsiniz muhakkak. Fakat buna ramen buraya, tarafnzdan kovulma ihtimalini dahi gze alarak geldim ben, Bill Bey... Feyz, daha devam edecekti... Fakat Bill'deki gayri tabii hal karsnda sustu ve ban yerden kaldrarak, karsnda, ayakta duran Bill'e bakt... Bill, kendisini dinlemiyor gibiydi... eliyle tutunmak iin yannda bir yer aryordu. Yznn btn kan ekilmi, benzi sapsar olmutu... Esasen yataktan kalkarken fena halde hastayd... Bu ani karlama ve geirdii byk heyecanla bsbtn fenalamt... Glkle yandaki masaya doru bir ka adm att. Decek gibi olduu bir anda masann kenarna tutundu... Ba frldak gibi dnyordu, ayakta duracak hali yoktu... Feyz, mendiliyle gzyalarn kurulayarak: - Siz hastasnz, dedi... Bill, kendini zorlyarak, ilk defa konutu: - Zarar yok... Siz zlmeyin. Ltfen devam edin anlatmanza... Hayr, hayr!... Siz bu durumdayken ben nasl konuurum? Ayakta duramyorsunuz... Neredeyse deceksiniz... Bill, belki bu szlere kar direnebilirdi... Fakat direnmenin daha ziyade kendi aleyhine olacan biliyordu... Zira, bir iki dakika daha ayakta dursa, iddetli bir baygnlk geirecei muhakkakt... Feyz'nn karsnda byle bir duruma dmek istemediinden masaya tutuna tutuna yataa doru ilerledi... Feyz, onun pardessn karp, yataa giriini grmemek iin yzn evirmiti. Onun yataa yatp yorgann zerine ektiine ka216 I naat getirdikten sonra yzn dndrebildi... Sonra endieli bir sesle: - Siz ok hastasnz, dedi. Doktor armak lazm. zin verirseniz ben gidip getireyim... Bu szler, Bill'n beynine bir eki darbesi gibi inmekteydi... Ne olursa olsun, doktor armak iin dahi olsa, Feyz'nn oradan bir an iin ayrlna tahamml yoktu artk... Sonra, ya gider de, geri gelmezse?... Onu tekrar bulmuken kaybetmek korkusu ile btn vcudu titredi... Gz kapaklarn zorlukla aralyarak... Hayr, Feyz Hanm, dedi. Benim ifa bulmam istiyorsanz, doktor arma fikrinden vazgein ve kaldnz yerden konumanza devam edin ltfen... - Ama bu vaziyette beni dinliyemezsiniz... - Btn mevcudiyetimle sizi dinlediimden emin olabilirsiniz... Feyz, srar etmedi... Bill'in arzusu zerine yeniden ve ayn zgn sesle konumaya balad: - Evvela sizden, Hac Mustafa Beyin maazasndaki kaba hareketimden dolay zr dilerim. Size niin o ekilde muamele ettiimi sonra izah ederim. Yalnz u kadarn syleyeyim ki, bu hareketimden dolay gnlerce uyuyamadm. Sonra felaketler birbirini takip etti. Dadm vefat etti. Ayn gn evimiz yand. Ben ve kzm zor kurtulduk. Fakat a ve bila kalmtk. Her eyi gze alarak bana yardm elini uzatmas iin Hac Mustafa Beyin dkkanna gittim... Ben, sizin halen evli olduunuzu zannediyordum. Hanmnzn yllar nce vefat etmi olduunu ve sizin hala bekar bulunduunuzu Hac Bey syledi. Ancak o zaman bana sesleniinizin gerek sebebini anlyabildim... Ve Hac Amcann sizi bulup, hatal hareketimden dolay af dilemem hususunda tavsiye ve srarlar ile size geldim ite!... Bilmem beni anlyabiliyor musunuz?...

Bill, tatl bir musiki namesi gibi ruhuna yaylan bu zledii sesi, gzleri kapal, soluk almadan dinliyordu... Yine gzleri kapal, halsiz ve kesik kesik cevap verdi: Sizi anlamam iin, btn bunlar anlatmanza lzum yoktu, Feyz Hanm. u anda mhim olan bir tek ey var... Sizin burada olmanz... Bana dnmeniz, bana gelmeniz... Bunun dnda her ey, manasz ve" snk kalyor... - Size ektirdiim acdan dolay beni affettiinizi aznzdan duy217 mak istiyorum, Bill Bey... Syleyin ltfen, beni affedebilecek misiniz?... Affetmek?... Ne garib bir sz bu... Size krlmak mmkn mdr; affetmemi istiyorsunuz!... imdi beni dinleyin. Gryorsunuz u anda ok hastaym... Ama bu halim, ok srmez zannederim... yileir iyilemez derhal nikah muamelelerine balamak istiyorum... Dnn Feyz Hanm, Allah'n izni ile hayatmz birletirdiimiz zaman siz ve ben, yalnz ebedi hayat arkada deil, bir fikir, ideal ve dava arkada da olacaz ayn zamanda... z evladmdan daha ziyade seveceim kznz da, birlikte rnek bir slm terbiyesi ile yetitirip annesinin bu gnk iffet, ahlak ve faziletine sahip klarz, inaallah... Ateim gitgide ykseliyor... Bana va'd edin... Beni artk hi brakmyacaksnz deil mi, Feyz Hanm?... Bu saadet hep byle ebe-diyyen devam edecek, sz veriyorsunuz deil mi? Bill, bu szlerine hi bir cevap alamad... Kulaklarnda yalnz Feyz'nn ili ili hkrk sesi nlyordu... Bill gzlerini aamyordu bir trl. Bir daha seslendi: - Feyz Hanm, niin cevap vermiyorsunuz?... imdi kulana arpan hkrk sesleri de gitgide hafiflemekteydi... Bir mddet sonra bunlar da tamamen kesildi... Bill, delice bir arzuyla Feyz'nn sesini duymak iin bir kere daha btn gcyle haykrd: - FeyzaHanm!!!... Biraz bekledi... Odada en ufak bir ses ve hareket duyulmuyordu... Gz kapaklarna sanki demirden arlklar konulmutu... Aamyordu bir trl... Birden baucundaki telefonun zili, kulaklarn nlatrcasma almya balad... Son bir gayretle gzlerini amya alt... Yava yava gz kapaklarn aralad ve Feyz'nn oturmu olduu koltua bakt... Koltuk botu... Gzlerini yava yava odann her yanna gezdirdi... Yoktu, Feyz odann hi bir yerinde yoktu!... Kalbi hanerlenmi gibi, byk bir acyla yatan iinde kvrand... Feyz bir anda nereye gitmi olabilirdi? Telefon srarla almaya devam ediyordu. Yerinden dorulmasna imkan yoktu. Vcudu ate gibi yanyordu... Zorlukla, kolunu yorgann altndan kartt ve telefona uzanarak, ahizeyi kaldrd, kulana gtrd... Mecalsiz bir sesle: 218 - Alo buyrun? dedi... - Beyefendi, bendeniz otel mracaat memuruyum... Sizi bir ka kere telefonla aradk, ses alamadk. Vakit bir hayli ge oldu... Acaba rahatsz msnz? Geri yemek vakti geti ama, arzu ederseniz, derhal servis yapalm... Bill, cevap verecek halde deildi... Adamn sylediklerini hi duymam gibi bitkin bir sesle sordu: - Biraz evvel odama kan ziyareti hanm ve ocuunun nereye gittiini biliyor musunuz? Mracaattaki memur armt: - Siz odanza girdiiniz andan itibaren odanza sizden baka kimse kmad beyefendi... Esasen bildiiniz gibi, otelimizin prensibi itibariyle ziyaretileri daima otelin misafir salonunda kabul ederiz. - Fakat nasl olur, biraz evvel benim odama bir gen hanmla bir ocuk geldiler... Sizden rica ediyorum. Dier arkadalarnza da sorunuz... Yannda kk bir kz ocuu, banda beyaz bir yn atk bulunan bu hanm giderken grmemiler mi? Hayf, beyefendi, katiyyen. Ben her an iin burada, kapnn yanndaym. Girip kan mutlaka grrm; byle bir kimse, otelimize ne girdi, ne de kt. Beyefendi, ey... biraz rahatszsnz... Acaba rya grm olmayasmz?

- Rya m? Fakat nasl olur? imdi, imdi buradayd daha!... Bill, daha fazla konuamad... Elleri titreyerek ahizeyi yerine brakt... Tekrar gzlerini kapad. Vcudu hummal bir atele yanyordu... Beyninin iinde sadece u tek kelime, ard arda nlamaktayd: Rya!... Rya!... Rya!... Tekrar kendinden gemiti... Kendine gelip gzlerini atnda, minarelerden yank yank ezan sesleri duyuluyordu... Kalkp, abdest almak iin gayret etti... Lakin kprdyacak takadi dahi yoktu. Telefonun ahizesini kaldrd... Ayn anda mracaat memurunun sesi duyuldu: - Buyurun efendim, emriniz?... - Bana bir doktor arnz ltfen... - Hay hay efendim, emredersiniz, derhal... 219 Aradan bir hafta gemiti... Hastaln 3-4 gn iinde atlatmya muvaffak olan Bill, bu bir hafta iinde, geri kalan gnleri adm adm stanbul'u dolamakla geirmiti... Fakat koca stanbul... yle bir ka gn taban tepmekle, insan aradn bulamazd ki, bu ba dndrc ehirde?... Yrrsn, yrrsn, bir de arkana dnp bakarsn ki, bir arpa boyu yol gitmisin... te Bill'in hesab da byleydi... Saatlerce yol yrd oluyordu... Fakat bir de bakyordu ki, daha bir semtin drtte birini ya dolam, ya dolamam. yileip, ayaa kalkt gnden beri Bill'de vazgeilmez bir arzu belirmiti... Kararlyd: Feyz'y bulacakt... Ama nasl bulacakt?... Bu koskoca ehirde, insan kendini kaybetmekten korkarken, kaybolmu, izini kaybetmi bir insan arayp bulmak, hemen hemen imkansz bir eydi... Fakat Bill kararlyd... cabederse aylarca stanbul'da kalacak, onu bulacakt... Bu uurda her trl fedakarlk ve cefay gze almt , bir kere. Karncaya sormular: - Ne yapyorsun yle hani harl?... - Da kazyorum. - Da kazp ne yapacaksn?... - Bir tnel aacam ve dan arkasnda bulunan Kabe-i Muazza-maya varacam. - Ama bu muazzam tneli amaya senin mrn yetmez ki... Karnca cevap vermi: - Olsun... Hi deilse onun yolunda lrm, ya!... Bill de byle dnyordu ite... Belki Feyz'y bulamyacakt... Belki ona kavumak nasib olmayacakt... Fakat onun yolunda, onu bulmak iin rpnp didinecekti hi deilse... Feyz nereye gitmi olabilirdi ki? stanbul'u adm adm dolaarak aramakla onu bulmann hemen hemen imkansz olduunu ilk anda dnen Bill, bu srr yine ancak Huzur Soka'nda zebileceini ve hi deilse onun izini bulmaya yanyacak bir delil elde edebileceini ummutu... 220 Bu mitle iyileip ayaa kalkar kalkmaz ilk i olarak yine Huzur Soka'na gitmiti. Fakat bu defaki gidii, evvelki gibi hi kimseye grnmemek dncesi ile gecenin karanlnda deil, Huzur Soka'nn en hareketli zaman olan akama yakn bir saatte olmutu. Sokak sakinleri, onu daha sokan banda grdkleri an byk bir bayram sevincine kaplmlard. Gren grmiyene, duyan duymyana biranda sevinli haberi duyurmu, btn pencereler ve kap nleri, sevgi ve dostluk duygular ile gzleri yal kk byk insanlarla dolmutu bir anda... Bill, Huzur Soka'na admn atar atmaz, kendisini scak bir aile yuvasnda hissetmiti. lerinden evlerine henz dnm olan erkekler, gzyalar arasnda onu kucaklyor, derin bir hasret ve muhabbetle barlarna basyorlard. On sene evvel Bekir aann i dn datt ikolata, iklet, elma ekeri ve balon gibi eyleri sevin lklaryla kapan ocuklarn her biri, bugn yetikin birer gen olmulard. Gen kzlar, "Bill aabey! Bill aabey!.." diye heyecanla koup Bill'in boynuna atlan, ellerine sarlp pen yatlar gen erkeklere gbta ile bakyorlard. Bir zamanlar kendilerine hakiki bir aabey sevgi ve muhabbeti gsteren bu iyi yrekli, engin gnll insann

ellerini minnetle pmek ve ona kar sevgi ve ballklarn gsterebilmek, hepsinin de mterek arzusuydu. Lakin onlar bu temiz ve ulvi zevkten mahrum eden baz mhim sebepler vard bugn ortada. Hereyden evvel, artk dnk sa okanacak ocuklar deillerdi. Bymler, serpilmiler ve her biri gelinlik anda birer gen kz olmulard, stelik alm olduklar islm ahlak ve terbiye dolaysyle bu ok sevdikleri aabeylerini dahi, ancak tl perdelerin arkalarndan grebilmekteydiler... Bu durumu farkeden Bill, hemen hemen btn dert ve zntlerini unutur gibi olmutu... Demek aradan olduka uzun yllar gemesine ramen Huzur Soka, asil slm vehesini kaybetmemiti... Huzur Soka, babadan oula intikal eden kymetli bir yadigar gibi btn hususiyetleriyle sakinleri tarafndan ihtimamla muhafaza edilmi ayn Huzur Sokayd... Bill'in sevin ve memnuniyetten gzleri yaarmt... Etrafn evreliyen dost halka iinden Bill'in bu duygu ve dncelerini his221 :. seden ve teden beri ince bir anlaya sahip bulunan Kabzmal Sedat Bey, elini dosta gen adamn omuzuna vurarak: Ne dndn biliyorum dostum, dedi. Meraklanma, senin gidiinden bugne kadar sokamzda menfiye doru en ufak bir deime olmad gibi, Allah mr verse de, yz sene sonra bu sokaa gelsen, evvel Allah'n izni ile bu soka yine byle ayn fazilet ve ayn slm karekteri iinde bulursun. Bu sokak inallah u bozulmu, rm, ahlaken ve manen tefessh etmi cemiyet ve memleket iinde, el dememi bir bakir kzn iffet ye saffeti ile hi bir zaman ve devirde bozulmayacak ve asli hviyetini kaybetmeyecektir... Bill: naallah, Sedat Bey Amca, inaallah dediin gibi olur, dedi. Ancak merak ettiim bir husus var: Sokamza dikilen u apartman sakinlerinin, aradan geen bunca zaman zarfnda yaay ve ahlak bakmndan menfi cihette hi bir tesirleri grlmedi mi?.. Bu szn cevabn, sokak sakinleri arasndan heyecanl ve telal konumalaryla tannm Simiti Sadk verdi. Sadk, ters evrilmi kasketi, krmz yanakl, grbz ve shhatli yz ile kalabaln iinden yksek sesle Bill'e doru seslendi: - Sen gam yeme be abiciim... O apartmann bizi bozmas yle dursun, bugn o apartman, bu sokaa irfan sayor. Bill armt. Merakla sordu: - Peki nasl olur? Bu insanlarn hemen hepsi asri, zppe ve bizlere tepeden bakan, gururlu, kibirli kimselerdi benim hatrladma gre... Yoksa bugn iindekiler deiti mi? Simiti Sadk: - Deiti ya abiciim, deiti. Yani bugn apartmanda mmin ve mazbut kimseler mi oturuyor? Bir daire mstesna btn apartman be vakit namaznda, kadnlar kzlar rtl, mazbut ailelerle dolu abiciim... Sz Simiti Sadk'n azndan tekrar Kabzmal Sedat Bey ald: Sadk'n szleri seni yanltmasn Billciim. Evet apartmandakiler deiti ama, bu deime sadece manevi bir deime. Yoksa ahslar ayn bildiin ahslar. Bill: . - Szlerinizden hi bir ey anlyamyorum dostlarm, dedi. Nasl oldu bu i?.. O gr sesiyle yine Simiti Sadk atld ileriye: Anlyacan apartmana sihirli deynek dokundu abicim, sihirli deynek. teden her zamanki tatl glyle Bekir Aa kart sze: - Daha dorusu apartmana bir iyilik ve hidayet melei konuverdi evladm. Bill heyecanlanmt. Fakat durumunu etrafndakilere belli etmemesi lazmd. i akaya dkmeye alarak: - Kimmi bu apartmandakilerin ve btn sokan kalbini fetheden melek? dedi. Bu sual zerine etrafn evreliyen kkl bykl herkesten ayn cevap ykseldi:

- Feyz Hanm!.. Feyz Hanm!.. > Bekir Aa kendini tutamamt. Gz yalar yamur gibi yanaklarndan yuvarlanmaktayd. li bir sesle konumaya balad: - Ah Bill'im, ah!.. Burada olup da gzlerinle grecektin, senin zamannda, ak m ak, asri mi asri, kendini beenmi bir gen kz olan Feyz Hanm, evlenip ayrldktan ve tekrar buraya baba evine dndkten sonra yle bir hanm oldu ki, inan cmlemizin hanmlarna ve kzlarna ta kartt. Hepsinden mhimi, Feyz Hanm ibadetteki stnl ve slm kyafetinin gzelliiyle hanmlarmza ve kzlarmza rnek olduktan baka apartmandaki ailelerin hemen hepsini irad etti. O sosyetik, zppe kadn ve kzlarn hepsi topu topu bir ay iinde nasl rtndler, nasl dinlerine bal hanm hanmck hatunlar oluverdiler bir bilsen... Bill hayretle: - Allah, Allah!.. Peki nasl oldu bu i? diye sordu. - Nasl olacak evladm; Feyz Hanm orasn bir ilim irfan mektebi haline getirmiti. Hemen her gece apartmandaki o hoppa zppa kzlar ve kadnlar, Feyz Hanmn dairesinde toplanrlar, ge vakitlere kadar onun dini sohbet ve telkinlerini dinlerlerdi. Nihayet neticede birbirlerini gre gre hepside hayatlarn ve kyafetlerini deitirerek erkeklerine dahi tesir edecek duruma geldiler. Bekir Aa, sznn burasnda tekrar ili ili alamya balad: 222 I 223 I " .l'l, - Fakat neye yarar olum, neye yarar, dedi... Hepimizin gnlne taht kurduktan sonra izini dahi belli etmeden aniden terkediverdi bizleri... Reva mdr bu yani, reva mdr?.. Bekir Aann alyarak yapm olduu bu serzeni zerine sokakta, Bill'in etrafn evreliyen halka iinden ekserisi kendilerini tutamam ve onlar da sevdiklerini kaybedenlerin hzn iinde gzya dkmlerdi. Bill, durumunu belli etmeyerek ve soukkanl grnmeye gayret ederek sordu: - Peki, giderken nereye tandn hi birinize sylemedi mi? Bu sualin cevabn da, sokan en sessiz ve en ar bal simas olarak tannan Marangoz Halil efendi verdi: Yok beyim, yok... Btn sokak bana tk, yalvardk, yakardk da, yine diyivermedi gidecei yeri... Mbarek kadncazn azndan kerpetenle laf skmek mmkn deil.. Canm, siz de hanmlarnzn, kzlarnzn azn arasaydnz bir kere de... yle ya, ne de olsa onlarla hemcinsdir... Size Sylemediini, onlara sr olarak fsldayvermitir belki... Biz de yle demitik ama, hi de sandmz gibi deilmi beyim... Hepimiz yokladk kadnmzn, kzmzn azn ama, hi birine sylememi nereye gittiini, niin gittiini... Bu ite bir sr var ya, zemedik gitti... Bill, artk reneceini renmiti... Fakat rendikleri, daha nce bildiklerine bir ey eklemi deildi... artk ok iyi biliyordu, kiminle konuursa konusun, bildiinden daha deiik bir malumat edi-nemiyecekti. stanbul'a geleli 15 gn gemiti. Fakat bu 15 gn iinde kendisine ait hibir ile megul olmam, gerek i mevzuunda ve gerekse fakir niversiteli talebelerin barnmas iin yaptraca modern yurt binas hakknda grmesi icabeden kimselerle henz temasa bile gememiti... Feyz'y bulmak, onunla slm bir yuva kurmak gayesi en n planda gelmekteydi imdi onun iin. Gnlerden cumartesiydi. Bir ka gndr Beikta muhitini sokak sokak dolaan Bill, aradn orada da bulamamann zntsyle yorgunluunu gidermek iin otele dnmek zere ana caddeye kt, otobs durana doru henz bir ka adm atmt ki, gzleri orda kaldrmdan 224 karya, yani kendi bulunduu kaldrma doru vesaitlerden dikkatle korunmaya alarak hzl admlarla ilerliyen ince, narin ve gen bir kadna takld kald.

Evet yanlmyordu... Ve bu bir rya da deildi... Vastalar kollya kollya kendi tarafna doru gelen bu gen kadn, gnlerdir bulmak midiyle uruna taban teptii Feyz'dan bakas deildi!.. Feyz'nn zerinde, Bill'in onu Hac Mustafa Beyin dkkannda ilk defa grd ayn sade ve zarif slm kyafet vard. O, Bill'in kendisini grdnden tamamen habersizdi. Bill kalbi arparak iinden: "te beklediim an!.. Sana sonsuz hamd ve senalar olsun Rabbim!" diye geirdi... Bir iki saniye sonra Feyz, kendi bulunduu kaldrma geecek ve Bill tekrar terslenmek ihtimalini dahi gze alarak onunla kar karya gelecek ve ne yapp yapp Feyz'dan bu hareket ve davrannn sebeplerini renmiye alacakt. te nitekim Feyz, 5-10 metre ilerisinde kaldrma ayak basmt. Bill, metanetini muhafaza etmiye alarak ar ar ona doru jrmiye balad. Fakat ne aksilik... Feyz o anda nnde gemekte olan bir dolmua: Aksaray... Diye seslendi ve ayni anda ofrn bayla yapt msbet iaret zerine taksiye atlad. Araba Feyz'y alr almaz yeniden hareket ederek, sr'atle uzaklamya balamt. Bill, bir an olduu yerde kalakald. Sanki vcudu talamt. Fakat zerindeki aknl derhal yenmesi ve biran nce harekete gemesi lazmd... Ani bir hareketle yanndan gemekte olan "bo bir taksiyi durdurdu ve evik bir hareketle iine atlayp heyecanl bir sesle ofre: Derhal ok abuk hareket et. ilerde gstereceim bir arabaya mutlaka yetimemiz icabediyor. Paray dnme... Eer sylediim arabay bulur, karmadan takib edebilirsen seni tahmin edemiyecein kadar memnun ederim, dedi... ofr hi cevap vermedi. Gaza bas ve arabay byk maharetle kullanarak nndeki, sandaki ve solundaki arabalar teker teker gemeye balad... Huzur Soka F. : 15 225 Jl Bill, btn dikkatiyle nndeki ve yanlarndaki arabalar kontrol etmekteydi. Feyz'nn bindii arabann yalnz rengini hatrlyordu. Bu, krmz bir arabayd. Yanndan getii her krmz arabann iini gzleriyle dikkatle taramaktayd. Araba Dolmabahe'yi, Kabata' gemi Tophaneye doru yaklamaktayd. Tam nlerinde, araba telerinde yol almakta olan bir krmz araba, Bill'in kalbini bir anda sevinle doldurmutu. ofre: - Gayret dostum, galiba aradmz bulduk, dedi. ndeki krmz araba, imdi yolun sa kanadndan gidiyordu. Bill, aralarnda bir ka arabalk mesafe bulunduu halde, arka kana-pede oturan Feyz'y bartsnden tanmt. Her ihtimale gre cebinden not defterini kartt ve krmz arabann plaka numarasn kaydetti: "34 - AH - 318". ofr de krmz arabay gzden kaybetmemek iin byk bir dikkat ve gayret sarfetmekteydi. Arada bir aralarndaki mesafe bir hayli alyor, bazen de arka arkaya yol aldklar oluyordu. Araba tam Tophane'ye gelmiti ki, trafik polisinin (dur) ve (ge) iaretleri, Bill'i bir kere daha Feyz'dan koparmaya ve mit dnyasn bir kere daha parampara etmee kafi bir sebep olmutu. Trafik polisi Feyz'nn iinde bulunduu araba da dahil olmak zere, Bill'in bindii araba srasna kadar nde giden btn arabalara (ge) iaretiyle yol vermi, dierlerini ise (dur) iaretiyle durdurmutu. Bill: - Hay aksi eytan!.. Diye sylendi ve ayn anda ofre: Cezadan korkma kardeim, paray ben vereceim, bas gaza, dedi... Esasen en nde bulunan araba bir ok gibi yerinden frlad ve trafik polisinin ihtar ddklerine aldrmadan kar tarafa geti. Fakat biraz sonra etraflar

motorsikletli trafik polisleri tarafndan sarlmt. ofr, , mecburen arabay bir kenara ekerek durdurdu. Durumu polislere Bill izah etti. Aceleci davranyla ofr arttn ve meydana gelen bu zc durumdan kendisinin kabahatli olduunu, ne kadar ceza gerekiyorsa, derhal diyeceini belirterek, polislerden kendilerini fazla oyalamamalarn ve anlay gstermelerini ok nazik bir ifadeyle rica etti. Bill, polisler zerinde hareket ve konumalaryle iyi bir tesir uyandrm olacakt ki, fazla bir zorluk kartmadan ceza makbuzunu keser kesmez onlar serbest braktlar... Araba tekrar yola koyulmutu ama, krmz araba oktan uzaklap gzden kaybolmutu. ofr: Artk yetimemize imkan yok beyim, dedi. Aradan epeyi zaman geti. Takibettiimiz araba imdi oktan varaca yere varmtr, Bill sakin ve mtevekkil olmaya alarak: AUah'dan mit kesilmez dostum... O murad etmise, biz nasl olduunu anlamadan karmza kanverir arabay. Yok eer murad etmediyse ite byle binbir mani ile burnumuzun ucundaki arabay bir an iinde kaybettiriverir bizlere, dedi... Bundan sonra btn yol boyunca ikisi de konumadlar. Bill, yine tek tk grd krmz arabalara dikkatle bakmaktayd. Fakat bunlarn hi birisi Feyz'y tayan araba deildi... Araba Aksaray'a doru yaklarken Bill ofre: - te, dedi heyecanla. te orada. Arabay saa ek ve durdur... ofr, itaatle denileni yapt. Bill, taksinin kapsn at gibi darya frlad. "34 - AH - 318" plakal krmz araba, Aksaray dolmu duranda sraya girerek park etmiti. Bill, koar admlarla arabaya doru ilerledi... Fakat heyhat!... Arabann ii bombotu.. Direksiyonun banda tabanca eklindeki bir akmakla sigarasn yakan ofre sordu: - Biraz evvel indirdiiniz yolcular arasnda kapal kyafetli gen bir kadn vard. Acaba indikten sonra ne tarafa doru gittiinin farknda msnz?... ofr kaba ve alayl bir kankana savurdu: - yle kapal kadnlarla bizim ne al veriimiz olur ki, ne yne gittiini bilelim be aabey? Anlarm sorduun yakas paas ak bize gre paralardan olsayd neyse... Bill, hi cevap vermeden arabann yanndan uzaklat. Bindii arabann cretini fazlasyle diyerek, omuzlar kk bir halde kalabaln arasna kart. Yryor, fakat nereye gittiini bilmeden, dnmeden yryordu. Artk vcuduna hakim olan kafas deil, ayaklaryd. Ayaklan, kendisini nereye, hangi istikamete srklerse, vcudu o tarafa yneliyordu. 227 226 ' Gece ge vakitlere kadar perian bir vaziyette sokaklarda dolat. Sonra otele dnd, ancak yats namazn klp, yatana yatt zaman hadiseleri normal bir ekilde dnp deerlendirmee balamt. Aslnda byk bir divanelikten baka bir ey deildi bu yapt... Gece ge vakitlere kadar sokaklarda dolap, kendini bylesine harab etmenin ne alemi vard? Gndz ofre kader mevzuunda ders vermeye kalkan kendisi deildi sanki. O szleri syleyen kendisi olduu halde, nasl olmutu da kendisini byle derin bir ye'se ve mitsizlie kaptrabilmi, gece yarlarna kadar sokaklarda yeni yetien gen aklar gibi bo ve avare dolaabilmiti?... Bu hareketi, bir nevi kaderi tenkid veya isyan manas tamyor muydu?.. yle ya, deil mi ki, kadere inanyordu; o halde kaderin zorlanmyacan da bilmesi lazmd... Madem ki, her trl imkan kulland halde, birbiri ardnca nne kan bin bir trl mani ile Feyz'y karm, gzden kaybetmiti; bu ite bir hikmet olduunu dnmesi ve tevekklle kadere boyun emesi icab etmez miydi?

Bir ocuk gibi hkra hkra alamak geliyordu iinden... Gzleri tavana dikili vaziyette uzun bir mddet ylece kaskat kald... Sonra yznde perian bir ifadeyle adeta ryadaym gibi kendi kendine: Ne oldu bana byle, bana ne oldu, Allah'm?.. Diye mrldand... Yz gitgide zdrapla geriliyordu. indeki frtnay dmdirebilmek iin yine her zamanki gibi Rabbine snd: Allah'm diyordu... Feyz'y' senin rzan dairesinde seviyor ve yine rzan dairesinde onunla mes'ut ve rnek slm bir yuva kurmak istiyordum... Beni nefsimin klesi yapma!... Beni nefsimin esiri etme!... Fakat korkuyorum, yaRabbi, korkuyorum!... Nefsimin hilesinden, nefsimin errinden korkuyorum!.. En stn ak, Senin akndr... Senin akna glge drecek akdan beni koru Rabbim!.. Kalbi biraz ferahlar gibi olmutu. Hele o anda aklna gelen bir hadis-i erif, zntsn btn btn yok edecek kadar iine su serpmiti. Peygamber Efendimiz bu hadisinde diyordu ki: "Kim k olur, iffetini muhafaza eder ve akn gizleyerek lrse, ehiddir." 228 Bu, ne gzel bir mjdeydi... Bill,'-mecbur kaldndan dolay Hac Mustafa Beyle Hayri Dedeye, Feyz hakkndaki temiz hislerinden, yani akndan bahsettii iin, bu akla ehadet mertebesine ulaamayacan biliyordu... ehadet gibi ulvi bir mertebe yle dursun, o imdi akn, Cenab- Hak indinde sakil ve hakir grnmeyii karsnda duymu olduu derin tehasss ve sevincin tadn karmak istiyordu... Demek bir m'mitnin k olmas ayplanacak bir ey delidi... stelik gizli tutulduu takdirde bu ak; insan ehadet gibi en yce mertebeye de kartmaktayd. Sonra aklna bir baka hadis geldi... Bu hadisinde de Peygamber , Efendimiz: "Dnya bir metadr. Dnya meta'nn hayrls da -salihaiyi kadndr" demekteydi. Btn zntlerini bir rpda unutarak, yatandan srad... Pencerenin kanatlarn ardna kadar aarak, gecenin temiz havasn cierlerine doldurdu... Yznde biraz evvelkinin aksine mes'ut bir ifade vard... Evet, mes'uttu... Zira bu gne kadar Feyz'ya duymu olduu byk aktan ve onu bulmak iin gnlerdir derbeder bir ekilde sokak sokak dolamasndan dolay Cenb- Hakk'a kar, iinde gizli bir sululuk hissi tamaktayken ard ardnca aklna gelen bu iki hadis-i eriften sonra, bu sululuk hissinden tamamen kurtulmu, vicdani bir huzura kavumutu. Bylece ok iyi anlamt ki, Feyz'ya kar duymu olduu bu temiz his, dinen de meru kabul edilmekteydi... Ve btn kalbiyle sevip ideal bir yuva kurmak iin talip olduu Feyz da, hadiste "iyi kadnlar" olarak bahsi geen dnya meta'nn en hayrlsyd... Mehtapl bir geceydi... Gkte ay, btn hametiyle parldamakta, yldzlar gecenin siyahlnda simden naklar gibi ldamaktaydlar. Temiz havann tesiriyle Bill imdi, her eyi ve btn hareketlerini daha berrak bir ekilde tahlil edebiliyordu... Evet, Feyz'ya kar duymu olduu sevgi meruydu... Bir yuva kurmak zere onu bulmak iin aramaya kalk da bir dereceye kadar makul addedilebilirdi..'. Ancak, hatal olduu bir taraf varsa, O da, bu arama mevzuunda son derece ifrata varmt... Mesel, bu ii ok daha emeksiz ve kolay 229 bir yoldan yrtmesi mmknd... Belki bir sokak arasnda, belki bir ke banda, bir pencerede, bir vesaitte rastlarm dncesiyle gnlerini ve shhatini bir mit uruna heba etmesi doru muydu? Hem bu sokaklarda avare dolamalar, ahsiyet ve haysiyetine de halel drmekteydi ki; Bill, aknlk, znt ve perianlndan bunun dahi farkna varamamaktayd... Evet, bu ii daha olgun ve daha vekarl bir ekilde halletmek mmkn olabilirdi... Nasl m?...

Sokaklar teker teker dolamaktansa, giderdi her semtin mahalle muhtarna ve bu 8 - 10 gn iinde mahalleye tanan olup olmadn sorup, renebilirdi pekala.. Pencerenin yanndan ayrlp, tekrar yatana uzand zaman, kat'i olarak kararn vermiti... Feyz'y en ok bir hafta daha aryacakt... Ama bu aray evvelkinin aksine tam bir tevekkl ve Allah'a teslimiyet dairesinde olacakt. Bir hafta zarfnda onu bulamad takdirde, stanbul'da yapaca ilerle ilgili temaslarda bulunacak ve btn ilerini hallettikten sonra zmir'e dnecekti. Hem orada, kendisini drt gzle bekliyen birisi vard... Hayatn gz krpmadan uruna vakfedecei kymetli varlk... Birden ii sevgi ve hasret duygular ile dolup tat: Olunun hayali gzlerinin nnde canland... lerinin okluundan, kendisi hakkyla megul olamad iin, olunu yatl bir kolleje vermek mecburiyetinde kalmt Bill... Geri haftada bir, baba-oul beraber oluyorlard ama, yine de bu, her ikisi iin de tatmin edici olmuyordu tabii, stelik sk sk vuku bulan i seyahatleri, grmelerini daha da aksatyordu... Bill, olunun daha drdnc snfta kck bir ocuk olmasna ramen, byk bir insan olgunluu ve anlay gstermesini ok takdir etmekteydi... ocuk, anadan ksz olduu halde, gerek kendisine, gerek evresine kar bir gnden bir gne annesizliini belli edecek en ufak bir harekette bulunmu deildi... Bill, olunun hislerini ancak, okuldan izinli olarak geldii cumartesi geceleri, uyku esnasndaki sayklamalarndan anlyabiliyordu... Biare yavrucak, uykusunun iinde ili ili ahyarak konumaktayd: - Anneciim... Anneciim!... Niin beni yalnz brakp gittin?.. 230 Herkesin annesi var... Ama benim yok. N'olur, gel artk anneciim... anneciim!... Bill'in kulaklarnda bu szler daha da byr, byr ve beyninde uuldaya uuldaya, sabaha kadar uyutmazd onu... Ama ne yapabilirdi ki? Olunun bu zdrabm dindirebilmek iin elinden ne gelirdi?.. Hatr saylr dostlarndan bir ou, onu yeniden evlendirmek iin byk gayretler sarfetmilerdi... Hatta zengin Mslmanlarn bazlar, aktan aa kendi kzlarn teklif etmilerdi Bill'e... Fakat Bill, bu tekliflerin hepsini de eitli bahanelerle atlatyor ve evlenme fikrine yanamyordu bir trl... Esasen evlense, olu iin, olunu anneli-babal bytmek iin evlenecekti... Lakin ok iyi biliyordu ki, z annenin yerini hi bir kadn tutamazd... Belki olu, vey annesini sevebilir, hatta pek ok da sevebilirdi... Ama o, hi bir zaman z annesinin yerini tutamazd... Deilmi ki, evlense bile, olunun z annesine kar olan hasretini ve onun yokluundan duyduu strab dindiremiyecekti, o halde niin evlensindi?.. Sonra stelik, gelecek vey annenin ocuun yarasna tuz-biber ekip ekmiyecei de malum deildi. Ama imdi durum bambakayd. ayet Feyz'y bulur ve onunla .bir yuva kurmaya muvaffak olursa, Feyz'nn, oluna annesini aratmayacak bir e olacandan emindi... Bu dnceler arasnda yava yava gz kapaklar kapand... Tatl ve derin bir uykuya dalmt... stanbul, her mevsimde ayn bir gzellie sahiptir. Onun, souk karlar iinde bile scak, smscak bir sevimlilii ve irinlii vardr... Bugn de her yann bembeyaz karlar kaplam gzel stanbul'un... Bu haliyle stanbul, beyaz gelinlii iinde tlden duvan sryen nazl bir gelin gibi gzel mi gzel, irin mi irin... Bill, bir yolun noktalaan ksmnda solan mitleriyle birlikte gzden kayboluyor, sonra yeniden filizlenen taptaze mitlerle dier bir yolun balangcnda beliriveriyordu... Bu, istisnasz her sokak banda ve her sokan sonunda (knda) byle oluyordu. 231 Fakat bu gn son gnd... Biraz sonra akam olacakt... Ve bu akamla birlikte, Feyz'y aray mddeti de sona erecekti. Evet, bir hafta sona ermiti.

Ama nasl sona ermiti, nasl gemiti bu bir hafta, Bill bir trl anlyamamt bunu. in en ac taraf ise bu bir hafta zarfnda gstermi olduu btn gayretlere ramen, Feyz'ya ait en kk bir ip ucu dahi ele geirememi olmasyd... Kar lapa lapa yamaktayd. Artk o muhitte ne girmedii bakkal ve ne de dolamad bir sokak kalmt... Belki derli toplu bir baka semt olsayd, aradn elde etme ihtimali mevcut olabilirdi. Ama Aksaray o kadar dank ve yle acaib bir semtti ki, ne ucu var, ne de sonu denilse yeriydi. Bir taraf Beyazt'a, bir taraf Sarahaneye, bir taraf Yenikap'ya, bir taraf Cerrahpaa'ya, bir taraf Haseki'ye, bir taraf Samatya'ya bir taraf Vatan ve Millet caddelerine uzanyordu... Feyz, bu yollardan birine sapm olamaz myd? Ama bu yol hangisiydi; Yrye, yrye Valide Caminin nne kadar geldi. Kapnn aznda bir mddet ieri girip girmemek hususunda tereddt etti. Bu muhitten artk bir an evvel uzaklamak istiyordu. Fakat biraz sonra naslsa akam ezan okunacakt. stelik yorgunluktan ayaklarnda da yryecek mecal kalmamt... Kararn verdi ve camiin karl avlusundan geerek ayakkablarn karp ieriye girdi. lerde mihrabn yan ksmnda, yal, sakall bir adam diz km dua ediyordu. Bill, adamn yan tarafndan biraz daha ilerleyip yaklanca, sevinle ona doru yrd. Bu, arl Handaki Hac Mustafa Beyden bakas deildi. Hac Mustafa Bey, kendisinden yle gemiti ki, yanna yaklamakta olan Bill' farketmedi bile. Gzlerinden akp yanaklarndan yuvarlanan yalar, kr sakallarnn zerinde titremekteydi. Sanki byk bir gnah ilemiti de, nedamet gzyalar iinde affn dilemekteydi... Neden sonra hemen yambanda, ayakta durmu, kendisini seyretmekte olan Bill'in mevcudiyetini hissedebildi. Bir mddet gzlerine inanmaz bir halde, gen adama bakt, bakt. Sonra Bill'n yava bir sesle: 232 Esselam aleykm Hac Amca, demesi zerine yerinden doruldu ve: - Aleykmsselam canm evladm; nerden ktn byle? Diyerek Bill'i kucaklad. Islak sakallar Bill'in yzn slatmt. Beraberce camiin avlusuna ktlar. Namaz vaktine daha bir mddet vakit olduu iin cami tenhayd... Hac Mustafa Beyin sorgu sualine kar Bill, olanlar anlatt. Feyz'y bu muhitte grdnden dolay bir mddettir Aksaray'n her tarafn adm adm dolatn bildirince, Hac Mustafa Beyin gzyalar yeniden alamaya balad. Bill, yal adamn omuzunu okyarak: Hislerini anlyorum Hac Amcacm, lakin sana evvelce de sylediim gibi bu mevzuu kendine dert edinmeye lzum yok, dedi... Mustafa Bey: - Yok, evlat yok, diye cevap verdi. Vaziyet bildiin gibi deil... Hani senden sonra geen zaman iinde yaram biraz kllenir gibi olmutu. Lakin bugn, daha biraz evvel ahit olduum bir manzara beni yeniden alt st etmeye kafi geldi. - Hayrdr nallah Hac Amca, yoksa Feyz dkkanna m geldi? Dkkana mkkana gelmi deil yavrum, biraz evvel yolda grdm tazeyi... Elinde bycek bir antayla bir dolmutan indi... Ben de arkasndan inip yetimek iin davrandm ama, bizim arabann ofr, orada durmann yasak olduunu bildirerek gaza basnca, telerde inmek zorunda kaldm tabii... Her ne kadar geriye dnp oraya buraya kotumsa da nafile... Kimbilir tazecik, hangi sokak arasna girip kayboldu gzden... Fakat, Bill msterihti... Hac Beyin verdii bu haber, kendisini olduka heyecanlandrmakla beraber, bu ve bu gibi halleri, artk zerinde durulmamas icabeden bir mevzu olarak kabul ettiinden glerek tekrar Hac Beyin omuzunu svazlad: - lahi Hac Amca, demek bunca gzyalarnn sebebi buydu yle mi?..

Elbette yavrum, elbette buydu... Nasl zlmem olum, bo yere teselli edip durma beni... Hem yanl tavsiye ve nasihatlerimle ' senin kuracan yuvaya mani oldum... Hem Feyz Hanma, yllardr istifade ettii rzk kapsn kapam oldum... Hem de, kalbi senin iin 233 ' I arpan ve hala btn kalbiyle seni sevmekte olan bir kadnn, yanl zan ve phe iinde senden kaarak, dert ve zdrap iinde yaamasna sebep oldum... Bir Mslman iin btn bunlar ne byk bir vicdan azab meselesidir. Bilmez misin olum, syle imdi, ben tvbeye gelip nedametle alamyaym da kim alasn? Bill, soukkanlln bozmamaya gayret ederek: - imdi senin iin birer vicdan azab olarak sraladn hususlar tek tek ele alalm istersen Hac Amca, ne dersin, dedi,.. Bir kere u "Senin yuva kurmana mani oldum... eklindeki sz, bir daha tekrarlama rica ederim. Zira hatrlarsan bu mevzuda sana dkkanda olduka uzun bir konferans vermitim. Ayn szleri tekrarlamaya lzum grmyorum... Feyz'nn rzkna gelince, inanm bir m'min olarak bahusus bunu, bir znt mevzuu yapmaman icabeder. Zira sen de ok iyi bilirsin ki, bir serenin, bir karncann dahi rzkn dnp gnderen Hallak- Alem yce Rabbimiz, stelik kalbi iman nuru ile aydnlanm m'min bir kulunun da ihtiyacn grr ve rzkn temin eder. Gelelim son olarak sylediin nc meseleye: Bugn enin dilinin altnda birey var gibi geliyor bana Hac Amca. Dkkana gelilerimin hi birinde Feyz'nn da kalbinin benim iin arptndan ve hala btn kalbiyle beni sevdiinden bahsetmemitin bana. Bugn bu szler neden icabetti? Kuzum Hac Amca syle nereden rendin Feyz'nn beni hala sevdiini, yalvarrm gizleme... Hac Mustafa Bey, bir iki defa yutkunduktan sonra anlatmya balad: Dn dkkana, senin hala Hayri Dede diye hitap ettiin, eski komunuz sayac Hayri Bey geldi olum... Oturduk, uzun uzun senin meselelerini konutuk. Bana geliinin sebebi neymi, biliyor musun? - Beni meraklandrdn dorusu Hac Amca... Neymi sebebi? Dur, dur... acele etme\ anlatyorum ite... efendim malum, adamcaz, bir hayli yaland artk. Yallar her eyi abuk unutuyorlar... Dn, sabah namaz iin camiye giderken birden aklna gelen bir ey onu doru benim dkkanma koturmu. htiyarck, senin ve Feyz hanmn derdinden ka gndr hasta gibiymi zaten. Hele Feyz Hanmn Huzur Soka'n terk edii ona yle dokunmu ki, Onu z evladm gibi seviyordum... Dnya - ahiret kzm yerine koymutum" 234 '",- diye bir sylyor, on alyor zavall. Sen ona her eyi anlatmsn. Ama sen anlatmadan evvel meer o hereyi zaten biliyormu... - Biliyor muymu? Ama nasl olur? Yoksa Feyz'm sylemi? -. Deil evladm, deil. Feyz Hanm deil... Onun sana olan temiz akn, Daddan ve Allah'tan baka bilen kimse yokmu. Hayri Beye de Dad anlatm... Peki madem kalben hala bana balym da, neden beni grnce yle hain ve sert davrand; niin "Yanlnz var... Birisine benzetmi olacaksnz" diyerek ters yz dnp gitti ve en mhimi, niin evini dahi satp izini belli etmiyecek ekilde benden kat Hac Amca? Seven bir insan olarak niin lzum grd bunlara? - Hah, ite ben de onu anlatacam olum, sabret.. Dinle de bak, sen de benim gibi renirsin btn bunlar niin yaptn hatun-cazn. Senin, Feyz Hanmla, bizim dkkanda karlatn o malum gn Hayri Bey de bir ihtiyalar olup olmadn sormak iin Feyz Hanmlara gitmi. Tabii Feyz Hanm evde olmad iin tekerlekli iskemlesini srye srye kapy Dad Hanm am. te meer o gn, Feyz Hanmn yokluundan bilistifade iki ihtiyar, kap aznda bir hayli dertlemiler... Sz senden alnca Dad Hanm, alamya balam. Hayri Bey niin aladn eip deince ne de olsa kadn , ksm ite, stelik de bir hayli ihtiyar, bandan sonuna kadar Feyz'nn sana kar olan hislerini anlatm. Meer tazeciin hidayetine de vesile senmisin, ya olum...

- Ben miymiim? Ama nasl olur, Hac Amca?.. Ne bileyim ben, baya olmu ite evladm... Senin yksek tahsilli mnevver bir gen olarak stelik kendisini sevdiin halde tutup ba rtl, kapal bir kzla evleniin ona ylesine dokunmu ki, btn evlilii boyunca kafasn bunun sebebini bulmak iin yormu taze... ; Geceleri, sabahlara kadar bunu dnr, "Niin benim gibi bir kza yle ba rtl bir mahalle kzn tercih etti?" diye alyarak sabahlam. Nihayet halini Dadya am. Daddan rendii hakikatler gnden gne ona ylesine tesir etmiye balam ki, kadncaz, ancak ondan sonra, yaad hayatn sfliliini anlyarak bu hayattan nefret etmi. Esasen kocasyla arasnn almasna ve boanmalarna sebep de, Feyz Hanmn, tam slmi bir hayat yaamak istemesiymi... 235 Hac Bey, bir an durup nefes ald, sonra cebinden saani karp bakt ve anlatmasna devam etti: - Daha on dakika var namaza. Cemaat gelmiye balamadan usulca u meselenin esas son blmn de bir rpda bitirivereyim bari evladm. Hayri Beyin sabah namazna giderken aklna gelen mevzu ise uymu: O gn yal adam, Dadyla konuurken Dad, ona masann zerinde duran, senin stanbul'a geliinle ilgili gazeteyi gstermi ve Feyz'nn bu resmi grnce nasl heyecanlandn, sonra da Feyz ile aralarnda geen konumay anlatm. Dad, laf arasnda "Bill Bey seni bugnk halinle grse, kimbilir ne kadar beenir Feyzcm... Belki de... belki de... Ha, ne dersin?.." gibi manal bir laf edecek olmu. Bunun zerine Feyz Hanm mthi fkelenmi ve "Ne demek istiyorsun, Dad? Ne kadar seversem seveyim, evli bir erkein his dnyasn alt-st edip, aile hayatna halel drmektense lmeyi tercih ederim" diye km... Dad, ne kadar "Kzm, belki imdi evli deildir. Hanmndan ayrlmtr" filan dediyse de, "Hayr, onlar rnek bir mslman aileydi. Hanm ise tam ona gre ideal bir eti. Ayrlmalar iin hi bir sebep yok. Hem hi bir zaman belkilerle hareket etmek doru deildir..." diyerek Dadnn azna kilit vurmu... - Peki, bunun zerine Hayri Dede sylememi mi Dadya benim imdi evli olmadm, eimin yllar nce vefat ettiini? te btn mesele burda ya evladm. Grsen adamcaz nasl dvnp, nasl alyor. Onun da hani pimanlk iinde gz ya dkmekte benden fark yok. Efendim, o gn dadnn anlattklar kendisine o kadar dokunmu ki, ihtiyarcn sanki dili tutulmu, zntden ne syliyeceini arm! "Hay aksi eytan, diyor... Nasl da gaflete drd beni? Bill evladmn bugn hala bekar olduunu sylemi olsaydm, hi bunlar byle olmyacakt. Nasl, nasl unuttum ya Rab-bi?" diyor ve o da benim gibi bir trl bu hatasndan dolay kendisini affedemiyor. Dn sabah camie giderken, Feyz'nn niye byle durup dururken evini satp kimseye adres brakmadan kaar gibi Huzur Sokan terketmi olabileceini dnd srada, birden Feyz'nn Dadya: "Evli bir erkein his dnyasn alt st edip, aile hayatna halel drmektense lmeyi tercih ederim" eklinde sylemi olduu szler-hatrna gelmi... te o zaman Hayri Bey anlam ki, Feyz Hanm, srf seni evli bildii iin o gn dkkanda sana yle davranm ve aile 236 yuvann selameti dncesiyle bunca skntya katlanarak evini satp oray terketmi. te byle olum. Anlyacan kadncaz, senin saadetin uruna kendi bedbahtln hazrlam... Ne byk feragat ve fazilet Allah'm!... Fesbhanallah!... Bill, bir mddet hi konumadan, cami kapsnn zarif oymalarna gzlerini daldrd. Sonra gzlerini adrvana doru evirerek yine dalgn dalgn konutu: - Evet, Fesbhanallah, Hac Amcacm. Ne byk bir tevafuktur ki, sana grdmden bahsettiim, ama anlatmadm geen akamki ryamda, bunlar bana bizzat Feyz anlatmt. Ryamda o da bana "Sizin hala evli olduunuzu zannetmitim... Onun iin sizden katm" diyordu...

Velhasl evladm, gerek senin, gerek Feyz Hanmn bedbahtlnda istemiyerek de olsa Hayri Beyle benim, yani biz iki ihtiyarn, ok byk dahlimiz var. nsan her admnda, her sznde ll olmal gerei, hi deilse bundan byle bize ibret olmal... Sen, ne dersen de, Amcacm; kader kaleminin izdiini hi bir kuvvet bozamaz... Bunda muhakkak ki, Cenab- Hakk'n byk bir hikmet ve murad var. mtihan iin geldiimiz u geici dnyada, Rab-bimizin tabi tuttuu imtihan kazanmak o kadar kolay mdr sanyoruz? Oras yle tabii, yavrum. Amenna... Ancak bu hakikatleri de rendikten sonra Feyz Hanm aramaktan vazgemekte hala kararl msn? Onu ne yapp yapp arayp bulmalsn evladm. Kimbilir dertli kadncaz, yal Dads ve yavrusu ile imdi ne haldedir?.. Hayr, onu aramaya devam etmiyeceim. Hac Amca... Kararm kat'i... Artk ilerimin bana dneceim. Ben elimden gelen btn imkan kullandm... Gnlerimi, hatta pek ok gecelerimi onu aramaya hasrettim. Nihayet onu buldum. Bir iki saniye sonra kendisiyle yz yze konuabilecek iken gzlerimin nnden bir anda karverdim onu. Fakat anlattm gibi peini brakmadm. Bir baka araba ile arkasndan son sratle takip ettim. Ondan sonraki kan manileri hep biliyorsun. Buna ramen Aksaray'a kadar geldim... Ve onu bindii arabada bulamaynca, ite bu gne kadar bu semti adm adm, kar kar taradm. Fakat nafile... Sonra onu sen grdn. Ve senin de nne kan maniler, onu bulman imkanszlard. Sen, bunlardan 237 hi bir netice karamyor musun Hac Amca? Bu ite Rabb'imizin bir hikmeti, bir tasarrufu var muhakkak... Ben, ahsen vicdani bir huzur iinde hissediyorum kendimi. Her zaman sylediim gibi bir kere daha sylemek isterim ki, kaderi zorlamak doru deildir... Eer onun da, benim de nasibimizde varsa, bu gn olmasa yarn, mutlaka Cenab- Hakk bizi karlatrr ve arzu ettiimiz neticeye vasl eder. Sen kendini daha fazla bu mesele iin zme Hac Amcacm. Hayri Dedeye de selm syle, mrnn ahirinde byle eyleri dert edinmesin kendisine... Hadiselerin zincirleme olarak hep aleyhte tezahr etmesinin, bili zim aklmz bamza getirmeye yeter bir sebep olduunu dnelim |i de, Allah'a ekva yerine hamd ve senada bulunalm. Haydi, Hac Am-" cacm, at bu deersiz dnya dncelerini de, artk girelim camiye.. Bak, cemaat fazlalamaya balad. Jzan da okunuyor... Hac Mustafa Bey, Bill'deki bu esiz irade ve imana hayran olmutu. Tek kelime dahi sylemeden aryan dizlerini outura outura yerinden doruldu... Cemaat arasnda yan yana imamn arkasna durdular. Bill, tedenberi namaz hep ayn vecd ve huu iinde klard. Hayatnn hangi safhasnda olursa olsun en zc, en kahredici hadiseler akabinde dahi namazn hi bir ey olmamasna derin bir vecd ve huu iinde eda etmekteydi. O namaz hususunda, srtndaki okun ancak namaza durduu srada kanlabildii Hz. Ali'yi, kendisine rnek edinmiti. Namaz anlarnda dnya ile olan btn ilikisini keser, kendisini yalnz Allah'a verir; yalnz O, yce ezel ve ebed Sultann dnrd... Namazdan sonra Hac Mustafa B8yin, akam yemeini birlikte yemeleri iin eve daveti hususundaki btn srarlarna ramen, Bill kendisini mazur grmesini isteyerek bunu reddetti. Sarlp, vedalaarak cami kapsndan ayrldlar. v Darda yumuak bir hava vard. Yaan kar, gnlerdir sregelen souun iddetini krm, ehre mutedil bir hava hakim olmutu... Lapa lapa yaan karlar, havada nazl birer kelebek gibi uuuyor, insann gnlne bir ocuk ne'esi ve hazz veriyordu. Ortalk karard halde, karn beyazl, her taraf adeta gndz gibi aydnlatmaktayd... Bill, elleri cebinde, kaln paltosunun yakasn kaldrm olduu halde, gece ge saatlere kadar tenha sokaklarda, geni meydanlarda 238

dolat durdu. Her bir admda ayaklan bileklerine kadar karlar iine gmlyordu... Bazen, byk bir ne'e ve sevin iinde ilk kann tadn karmak iin birbirleriyle kar topu oynayan sokak ocuklarn seyre koyuluyor, uzun bir mddet oradan aynlamyordu... Getii bir ok yerlerde bykler bile kendilerini karn sevincine kaptrmlar, kartopu oynamaktaydlar... Kaldrmn kenarnda bir ke ban henz dnmt ki, boyundan byk bir kardan adamla burun buruna geldi... nce sahiden korkup gerilemiti. Zira onu yapanlar, ylesine zenmilerdi ki, bu, bir kardan adamdan ziyade, giyimi ve kuamyla iri yar csseli sahici bir insan andnyordu. zerine eski, fakat byk bir pardes giydirilmi, bana bir kasket geirilmi, boynuna uzun bir yn atk dolanm, gzlerine ise iri caml siyah gzlkler taklmt... Burnundaki ileriye doru uzanm koca havu olmasa, gecenin karanlnda, kimse onun bir kardan adam olduuna ihtimal vermezdi. Onun ke bandan dnerken kardan adamdan korkusu, ierlek bir kap eiine gizlenmi be-on yumurca ylesine keyiflendirmiti ki, ocuklar dayak yemek korkusuyla tabana kuvvet kamay dahi dnemiyorlar, birisini korkutmann verdii zafer sevinciyle karlar iinde takla zerine takla atyorlard... Yaramaz afacanlarn bu hali, Bill'i de ne'elendirmiti. yle ki, o da btn dert ve kederlerini karlarn zerine frlatm, zntlerini unutmucasna, ocuklarn karsna gemi, katla katla glmekteydi... Ksa bir mddet sonra ocuklar ve Bill, samimi birer arkada gibi birbirlerine kaynamlard... Bill, onlarla birlikte bir kap eiinde oturdu. Hepsinin ayn ayr isimlerini, kanc snfa gittiklerini, babalarnn ilerini ve ailevi du-rumlarn sorduktan sonra onlara yalarna uygun ifadeyle imann ve slm'n artlarn anlatmaya balad... Mevzu bir kere almt... Bill de comu, anlatyor, anlatyor... O yaramaz ocuklarn her biri imdi sanki birer melaike olmulard... Masum yavrucaklar... Nasl da iman hakikatlerine muhtatlar. Belliydi ki, dinledikleri bu hakikatleri, imdiye kadar hi kimse kendilerine anlatmamt. 239 Bill, aynlrken ocuklarn her birine iinden gelen bir duyguyla beer bin lira verdi... Teker teker hepsinin salarn efkatle okyarak, biricik olunun hasretini dindirmek istercesine yine hepsini ayr ayr barna bast... ocuklar bir trl ondan ayrlmak istemiyorlard. Ama artk bir hayli ge olmutu. Bill, sokakta gzden kayboluncaya kadar kk dostlar arkasndan el salladlar. Bill sokan bitiminde keyi kvrlrken arkasna dnp baktnda, sokak lambasnn lgn altnda minik minik eller, ardnca sallanmaktayd... Ayaklar karlarn iine gmle gmle kendisini otele gtrecek olan yollarda ilerlemiye balad... Lapa lapa yaan karlar, onu adeta bir kardan adama benzetmiti. Bill, birden yllar, yllar ncesi bir gn hatrlad... O gn de byle elleri cebinde, paltosunun yakas kalkk, lapa lapa yaan karlar altnda sokak sokak dolam dolam, dolamt... Ama o gnk Bill genti, gencecikti. Karl sokaklarda dolarken sevin ve saadetini btn aleme haykrmak iin yanp tutuan bir gen adamd o gn, o... Evet, o gn... olunun doum gn... Bill'in baba olduu mstesna gn... Ne'e saadet, ba dndrc bir sevin ve arkasndan krler, dualar, Allah'a hamd ve senalar... Ne gzel bir gnd, o gn... Bill, kalbi ezik, ba nde, ayaklaryla karlar eeliye eeliye yrrken: "O gn ve bu gn... Aralarnda ne de ok fark var!.." diye geirdi iinden... Gerekten de yleydi. On sene evvelki o pr saadet gn yayan Bill'le, bu gnk yaral ve bedbaht Bill arasnda ne kadar ok farklar vard!... O gn bir evlada sahip olmutu... Bu gn ise, btn kalbiyle , sevdii, hayatnn kadnn, byk bir ihtimalle bulmamasya kaybetmiti... Akam namazndan sonra, Feyz'y artk dnmemiye, onu artk aklndan karmya dair kendi kendine kati sz vermiti halbuki...

Fakat ne mmkn? Feyz'y belki aklndan karmya muvaffak olabilirdi bir zaman iin... Nitekim akamdan bu ana kadar geirdii zaman iinde buna ksmen de muvaffak olmutu... Ve nne kan oyalayc hadiseler de 240 ona bu yolda yardm etmiti... Lakin gnl ferman,dinler miydi hi?.. Evet, bir zaman iin sevdiini aklndan karabilirdi belki... Ama kalbinden, asla!... Feyz'nn sevgisi gnlne ylesine hakim olmu, benliine ylesine dal budak salmt ki, onu oradan karmann imkan ve ihtimali dnlemezdi. Acaba bir gn gelip birleebilecekler miydi? Kimbilir?.. Allah'n takdiri ne ise, o olacakt phesiz. Evet, evet... Bill, zaman zaman bocalad bu his frtnalarndan , kurtulmak iin, ite byle hemen her zaman areyi Allah'a ilticada bulur. Yce Yaradan'na snr. O'na snnca da btn dert ve zntlerini bir anda unutuverirdi... te o zaman gzleri nndeki her ey, nazarndaki dnyevi her kymet, deerini kaybeder ve Bill, byk bir istifar nbeti iinde gzlerini aleme yumarak kalben coar. "Her eyin sahibi, her eyin maliki ve her eyin Halik'i, Sen'sin, Allah'm!.. Seni buldum, Sana geldim, ulu dergahna yneldim... Artk btn dnyay da kaybetsem gam yemem" diye ruhen yanp kavrulurdu... Nihayet kat'i karar verdi: Aklna ve kalbine hkmedemezse de, her trl gl gze alarak iradesine hkmedecek, Feyz'y dnmemiye, zihnini onunla megul etmemeye gayret gsterecekti... Aklna nce Yunus'un: "Yaradlan sevdim, Yaradan'dan tr" msra' geldi.,. Sonra derin bir nefes ald ve "Oh!..." dedi. lk defa Rahatlamt..., Sokaklar yine psszd... Biraz ilerde, otelin kaps belirmiti.. Birka dakika sonra scack odasnda olacak, nihayet btn yorgunluklarnn acsn karacakt. Ve hayatnn bir sahifesi de bylece durulmu, bylece kapanm olacakt... Otel'in kaps nne gelince bir an durdu... Feyz'ya ait btn dnceler, bu andan itibaren artk kendisini terketmeliydi ki, huzur iinde salim bir kafayla yarn ki gne kabilsindi... Bunun iin de her dert, her znt, her elem ve her dnce, bu otel kaplsnn dnda kalmalyd... Bu da, yine her zamanki gibi, ancak Allah'a snmakla mmknd... Aniden, nasl ve nereden geldiini bilemedi; aklna bir lhiyat gencin "ALLAH'IM" balkl u gzel msralar takld: Huzur Soka F. : 16 241 Benim hakiki sevgilim, Gereklerin hepsi Sen'de, Ebedi ak, sonsuz sevgi... yilerin hepsi Sen'de... Bir kuluna tutulmutum, Geici olmayanlar Sen'de. Bu yolu doru bulmutum, Dorularn hepsi Sen'de. Her eyinle tek, esizsin, Rahmetlerin hepsi Sen'de. Yoluna dtm gzelin, Gzellerin hepsi Sen'de... Kalbi, sevgilerin en by ve en ilahisiyle dolu olarak karanlklar arkasnda brakt... Ve otelin kapsn aarak kl salonun sonlarnda gzden kayboldu... 1 BENC BLM Modem bir ilkokul binasnn, aydnlk ve ferah snflarndan birinde gen bir retmen hanm, tatl ve yumuak bir sesle, okuttuu 5 nci snf talebelerine, yle hitab ediyordu: - Yavrularm, dersimiz din dersi olduuna gre, isterseniz sizinle bu hususta sohbet edelim.. Ne dersiniz, ister misiniz?.. ocuklar hep bir azdan bartlar: - steriz retmenim isteriz. Gzel... Peki, imdi soracam suale cevap verin bakaym... Biraz evvel tahtaya kaldrm olduum arkadanzn Din Dersi kitabndan okuduklarna inandnz m? - i vet retmenim, inandk!.. retmen sesini biraz daha tatllatrarak: ocuklarm, dedi... Size, bir retmen nasihati olarak unu sylenti k isterim ki; hayatta her okuduunuz kitaba inanmayn... Ve zannetmeyin ki, her okuduunuz kitap doru yazyor... Hayr yavrularm... Kitaplarn kiminin yazd

doru, kiminin yazd yanltr.. Mesela, ders kitab olarak okuduunuz Tarih Corafya, Yurt Bilgisi, Tabiat v.s. gibi ders kitaplar doru olduu halde, Din Bilgisi adl bu kitapta, maalesef yllardr bize yanl retilen bir sr safsata vardr... ocuklardan biri ayaa kalkt ve sordu: Peki retmenim, yani imdi Din Bilgisi kitabnn yazdklarna inanmayacak myz?.. retmen hanm, ani bir k yapmaktan saknyordu... Lastikli bir cevapla mukabele etti: imdi ben size baz eyler soracam. Siz de bana cevap vereceksiniz. Bylece bu kitabn doru mu, yanl m yazdn siz kendi 242 243 kendinize bulmu olacaksnz... Ve gen retmen hanm, zehirini yava yava zerketmiye alan zehirli bir ylan sinsilii ile konumasna devam etti: Yavrularm, bu kitapta, Allah'n varl ve her mslmann Allah'n varlna inanmas icabettii yazyor, deil mi? - Evet retmenim!.. Peki. Syleyin bakiyim. Bu gne kadar iinizden hi Allah' gren oldu mu?... Gren parmak kaldrsn. Snfta btn ocuklar akndr. Hi kimse parmak kaldrmamaktadr. Ksa bir sessizlii mteakip, ince, narin, uzun siyah sal bir kz ocuu ayaa kalkt ve cevap verdi: - Ama retmenim, Allah grnmez ki. retmen, istedii cevab almt.. Memnun, glmsedi: ocuklar, arkadanz Hill, Allah'n grnmediini syledi.. Siz de ayn fikirde misiniz? ocuklar hep bir azdan: - Evet efendim.. Allah hi bir yerde grnmez. - Gzel.. Peki, Allah'n sesini duyan parmak kaldrsn. Yine ayn kz ocuu ayaa kalkt. retmen: - Syle Hill, dedi. Efendim, Allah'n sesi de duyulmaz. O ne grnr, ne de bizimle konuur. - Siz de arkadanz Hill gib'i mi dnyorsunuz ocuklar? - Evet retmenim!... Yani Allah'n ne kendisi grnr, ne de sesi duyulur, yle mi?.. - Evet retmenim... imdi sualime cevap verin bakiyim: Grmediiniz ve sesini duymadnz bir eye nasl inanyorsunuz? - Peki, bana iyi bakn ve cevap verin: Beni grebiliyormusunuz? - Evet efendim. - Sesimi duyabiliyor musunuz? - Evet retmenim! 244 ' - Hep bir azdan bana seslenin bakiyim.. - retmenim!.. retmenim!.. Bakn size cevap veriyorum: Efendim yavrularm, ne var?.. imdi bir de Allah'a seslenin bakiyim. ocuklar, glerek hep bir azdan balarn yukar doru kaldrarak seslendiler: Allah'm!.. Allah'm.. ; Sonra sustular. Snfta hi bir ses duyulmuyordu. retmen hanm, muzaffer ve eytani bir edayla: - Grdnz m ocuklarm, Allah cevap vermiyor size, dedi. retmen hanm, Stalin Rusyasnda tatbik edilen metodu andran soru ve hareketleriyle ocuklarn zihinlerini bir anda allak bullak etmeyi yan yarya baarm saylrd... imdi i, ocuklar kati olarak Allah'n (H) yok olduuna ikna etmeye, onlar bu zor inanlr fikre inandrmaya kalyordu.

Sesini daima yumuak ve tatl tutmaya son derece gayret ettii her halinden belliydi. Tekrar konumaya balad: Benim can yavrularm... Size aile ve evrenizde baz fikirler son derece yanl retiliyor. Mesela Allah fikri... Siz istikbalin aydn kafal kiileri olacaksnz... Bunun iin baz khne fikirleri kafanzdan atmanz lazm... Bakn, beni gryorsunuz, Ama Allah' gremiyorsunuz. Bana seslendiiniz zaman ben size cevap veriyorum. Allah'a seslendiniz, hi bir cevap alamadnz. Beni grdnze, sesimi duyduunuza gre, demek ki ben vanm. Halbuki grdnz ki, Allah ne grnyor, ne konuuyor, ne de sesinize bir cevap veriyor... Peki o halde kendisini grmediiniz, sesini duymadnz bir eye nasl inanyorsunuz? Btn ocuklar aknlk iindeydi... Biraz evvelki ince, narin ve gzel kz ocuu yeniden ayaa kalkt: retmen: - Syle Hill, dedi... Hill, kendinden emin bir halle: - retmenim, benim anladma gre siz, Allah yoktur, demek istiyorsunuz, deil mi? - Evet Hill... , ' - Peki yeryzndeki biitn bu dalan, talar*, gkleri, denizleri, 245 aalar, rmaklar, hayvanlar, insanlar yaradan kimdir retmenim? - Btn bu senin saydklarnn hepsi tabiattr Hill.. - Peki tabiat kim yaratt retmenim? - Tabiat Ana yaratt yavrucuum... - Ya Tabiat Anay yaratan kimdir?.. retmen fena bozulmutu... Verecek bir cevap bulamad... Sert ve kaamak bir dille: Tabiat, tabiattr ite... Yoksa beni sorguya m ekmeye kalkacaksn? Hayr efendim, ama sylediklerinizle hepimiz de ok ardk tabii.. nk evlerimizde ailelerimiz bize Allah'n var olduunu ve ondan ok korkmamz sylyorlar. Evlatlarm bu sylediklerimi evinizde anlatmaya kalkmayn sakn... Ama unu ok iyi bilin ki, size bu yanl fikirleri retenler, geri kafal, beyinleri rmcek kapl cahil insanlardr... Hill: retmenim, benim babam yok, dedi... Ama annem Lise mezunu, ok kltrl bir kadndr. Bana kk yamdan beri her gn Allah'n var olduunu, kainat ve kainat iindeki canl cansz btn varlklar O'nun yarattn annem sylyor... Hill'in bu szleri dier ocuklara da cesaret vermiti. Snfta mtemadiyen parmaklar kalkmaya ve kzl erkekli ocuklar, arka arkaya banmaya baladlar: - Benim babam da mhendis efendim, o da yle sylyor... Benim babam doktor, annem eczac retmenim. Cahil deiller... Onlar da yle sylyorlar!.. - Benim babam kimyager... Benim de mimar efendim... O da Allah'n var olduunu sylyor... Snf hararetlenmi ve hareketlenmiti. retmen, bu gidile malub olacan hissederek bard: Durun, durun... Yetiir!.. Dinleyin beni. Ben anne ve babalarnza cahil demek istemedim... Onlar kltrl insanlar olabilirler... Fakat onlarn eski kafal nineleri ve dedeleri de, ite byle Hill'e kckten retildii gibi akl hi bir eye ermezken retmilerdir bu yanl fikirleri... Kendileri belki kltrldrler... Fakat kkten, olmayan eylere inanmlardr. Halbuki yavrularm siz, istikbalin Trkiyesini kuracak olan bir nesilsiniz... Kafanz byle bo, lzumsuz ve asl olmayan eylerle doldurmanz doru deildir... Siz bana cevap verin: nsan grmedii ve sesini duymad bir eye inanabilir mi?.. Grnmeyen ve duyulmayan bir ey var olabilir mi? Hill yeniden ayaa frlamt: - Olabilir efendim!..

retmen, bu son derece alkan ve zeki talebesi karsnda zor duruma dmekten ekiniyordu. Sert bir dille bararak: Msaade almadan, parmak kaldrmadan konuma terbiyesizliine ne zamandan beri baladn? dedi. Hill alamakl bir sesle: - Affedersiniz, retmenim... Biraz heyecanlanmtm da, dedi... Peki syle bakaym, sualimi nasl izah edeceksin? Madem ki ille de inatla Allah vardr diyorsun, o halde bana onun var olduunu isbat etmen lazm... Hill, zeka fkran gzlerini retmeninin ylan gibi souk bakl gzlerine daldrd ve: Yalnz bunun iin, sizin de benim baz suallerime cevap vermeniz lazm efendim, dedi. - Peki, sor bakalm?.. - retmenim, sizin aklnz, fikriniz ve ruhunuz var m? - Elbette var ne olacak? Yani bunlarn var olduuna mutlaka inanyorsunuz ve inanmazsanz, aklsz, fikirsiz ve ruhsuz bir insan olmanz icabettiini biliyorsunuz deil mi? - Gayet tabii.... - O halde ltfen retmenim, o var olan aklnz, fikrinizi ve ruhunuzu grlen ve sesini duyacamz bir ekilde karp u masann zerine koyar msnz? retmen hanm, bir an ne syliyeceini kestiremedi. Ne deslndi, nasl cevap versindi? Talebesinin sorduu sual yle dehetliydi ki... Gayri ihtiyari iinden: " Bu kz eytan mdr, nedir?" diye geirdi... Fakat kendini toparlamas ksa srd. Hain bir tavrla: - Farzet ki, aklm, fikrimi ve ruhumu karp, dediin gibi masann zerine koydum bu neyi ifade eder?.. 247 246 Pek ok eyi retmenim. ayet siz akl, ruh ve fikrinizi madde halinde karp bize gsterebilirseniz, ben de size Allah' gsteririm. Snfta, "retmen fena yakaland" gibisinden kkr kkr glmeler balamt. Evet, retmen hanm cidden malub olmutu... Fakat bunu bir trl hazmedememekteydi... Yz gz hrstan mosmor kesilmiti... Yumruklarn skp, ayakkabsnn topuunu hzla demeye vurarak, kurtuluu yksek sesle barmakta buldu: Otur yerine utanmaz kstah!.. Bacak kadar boyuyla kalkm beni sorguya ekiyor... Otur... otur dedim!... Hill, ayakta ta gibi kalmt... Bu ummad ar hakaretler karsnda adeta kekeliyerek: - Ama retmenim, dedi... Sizden msaade almtm... Daha hala konuuyor... Otur dedim sana, duymadn m?.. Terbiyesiz!... Sizin adam olacanz yok zaten... Bir eyi insann annesi-babas m daha iyi bilir, yoksa retmeni mi? Madem anne ve babanzn sylediklerine daha ok inanyorsunuz niin okula geliyorsunuz?.. Snfta ses seda kesilmiti... Yalnz perian bir halde yerine oturan Hil'in hkrklar duyulmaktayd. retmen hala hrsn alamam olacakt ki, bir yandan titreyen parmaklaryla not defterini ayor, bir yandan da Hill'e hitaben baryordu... Dier derslerde blbl gibi akmak marifet deildir... Asl bu derste anlattklarm aklna yerletireceksin kk hanm! imdi retmenine kar gelmenin cezas olarak Din dersinden al 1 numara, otur aaya da akln bana gelsin... Hill, eve dnnce annesine hi bir eyden bahsetmedi... Snfta olanlar anlatsa, annesinin ok zleceini ve mutlaka okula gelip, retmenine kacan biliyordu.Bunun iin bu meseleyi bir sr gibi kk kalbine gmp saklad. Ancak geceleri sk sk snfta geen bu hadiseyi dnyor, retmeninin nasl bu derece dinsiz bir kimse 248

olduuna hayret ediyordu... Sonra da bandan geen b hadiseyle annesinin uzun k gecelerinde kendisine anlatm olduu tarihi hadiseler arasnda bir ba kuruyordu. Mesela Bill-i Habei... O bir zenci kle iken, Peygamberimize inanm ve Allah'a iman etmi... Bunun zerine Allah dman kafirler, Allah'a inanmaktan vazgemesi iin ona akla gelmez ikenceler yapmlard... Ama Hazret-i Bill gvdesi tonlarca arlndaki talar altnda pestil gibi ezilirken yine de btn gcyle: "L ilahe illallah..." diye barmt... Ya annesinin alyarak anlatm olduu Hazret-i Smeyye Hatunun da kafirler tarafndan ehid oluunun sebebi Allah'a inanmas deil miydi?... te btn bunlar aklna gelince, bir ku gibi hafiflediini hissediyordu. nk annesi anlatrken, Hill daima bu kahraman ve cesur insanlara hayranlk besler ve: "Ne kahraman insanlarm" diyerek onlara kar byk bir gbta hissi duyard iinde... O gnden sonra Hill de kendisini bu kahraman ve cesur insanlara benzetmiye balamt... yle ya, dinsiz retmenine kar o da Allah'n var olduunu haykrm ve isbat etmiti... Belki Hz. Bill ve Hz: Smeyye kadar ikence ekmemiti ama, Allah'a inanmann cezas olarak Din dersinden krk not alm ve arkadalar iinde bir sr hakarete maruz kalmt. Ama bundan dolay artk en ufak bir znt duymuyordu iinde. Bilakis, kk apta da olsa, bu kk yanda Allah yolunda mcadeleye giritii ve bu mcadeleyi zaferle kazand . iin sevincine payan yoktu Hill'in... Aradan bir ay kadar zaman gemiti... Okullarn kapanmasna iki ay vardi... Ayn gen retmen, elindeki cetveli masaya vurarak baryordu: Susun... konumayn!... Bu gn son defa tekrar ediyorum... Sylediklerimi annenize babanza gzelce anlatacaksnz. inizde sylediklerimi anlamyan var m? ........t - Kalk bakaym Leyla, sylediklerimi aynen tekrarla. - Peki retmenim.. 23 Nisan'da snfmz, Vatan Caddesindeki byk trene katlacak... Bunun iin hepimiz yeni formalar diktireceiz. Erkeklerin kyafeti gri ksa pantolon, lacivert ceket, kzlarn ise gri ksa etek lacivert ceket ve bamzda byk krmz ponponlu 249 krmz kasket olacak... Kumalar okuldan alnacak... Kyafet paralan en ge Cumartesi gnne kadar getirilecek... Fakir ve zengin ayrm yoktur... Bu kyafeti herkes diktirmeye mecburdur. - Aferin, otur Leyl... Bir kere de arkadanzn azndan duydunuz ocuklar.. Ben baka bir ey sylemiyeceim. Hi bir itiraz da kabul etmiyorum, anlald m?... Bu srada snfn kaps alnd... retmenin! - Giriniz! Cevab zerine alan kapdan ieriye zarif ve slmi bir kyafet iinde bulunan Feyz girdi... retmen hanm, can sklm bir halde Feyz'nn elini skarak: - Ho geldiniz, buyrun dedi. Feyz: Sizinle Hill'in kyafeti hakknda konumak istiyordum efendim, dedi... <f retmen, masann zerinde bir eylerle megulm gibi grnerek kaytszca cevap verdi: - Yani yeni diktirilecek formalardan m bahsediyorsunuz?.. - Evet efendim, ancak... Kumalar, aada kooperatifte satlyor hanmefendi... Orada l alacak adammz var... Gtrn Hill'i, ne kadar lazmsa parasn yatrp, kestirin kuma... - Teekkr ederim efendim... Ancak, bir hususta fikrinizi almak istiyorum. - Ne gibi?

Kzmn anlattna gre eteklik gri, ceket lacivert kumatan olacakm... Ben bir pantolonluk fazla kuma almak istiyorum... Etekliin altndan giydireceim pantolon lacivert kumatan m, yoksa griden mi olsun?... Siz hangisini mnasip grrseniz, o rengi alacam. retmen hanm birden ban hmla yukar kaldrd ve: Pantolon da ne demek oluyor? Diye bard Forma etek, ceket ve kasketten ibarettir. Kznz bunu sylemedi mi size?.. Syledi hocahamm... Fakat biliyorsunuz ki Hill kkten beri mazbut kyafette yetimi bir kzdr. Elbise veya formasnn altndan yazn ince kn kaln olmak zere mutlaka bacana pantolon giyer. 250 Biliyorum Feyz hanm, biliyorum ve bundan dolay, bu son derece zeki ve alkan ocua yazk ediyorsunuz diyorum... Geri pantolona asla msaade etmiyeceim ama, farzedelim ki Hill, trene eteklii altndan pantolon giyerek katld... Kznzn arkadalar arasnda ne byk bir aalk duygusuna kaplacan dnebiliyor musunuz? Feyz, retmenin bu szne cevap vermek iin tam azn amt ki, Hill ani bir hareketle ayaa kalkarak retmenine hitaben: - Hayr retmenim, dedi... Ben, kapal kyafetimden dolay hi bir zaman arkadalarm arasnda aalk duygusuna kaplmam... Bilakis, bacaklarmn rtl oluuyla iftihar ederim... Bu meydan okuyu, retmen hanm fena halde sinirlendirmiti... fkeyle bard: - Sana geen gnk ders kafi gelmedi galiba Hill... Otur yerine abuk... Tek kelime dahi sylersen, tutar kulandan atarm darya... Sonra hmla tekrar Feyz'ya dnd: Hanmefendi son szm budur. Pantolon dikilmiyecek... Ve etekler de son derece ksa olacak tamam m?... Feyz'nn karl da sert qlmutu: - O halde ben de kzma forma diktirtmiyorum efendim! Ne demek diktirmiyorum?.. Mecbursunuz!.. stisnasz herkes diktirecek formay. - Ya fakirler?... Fakir makir dinlemiyorum. Ne yapp yapp herkes yaptracak formay... Feyz, retmenin konuuunu dinlerken, bylelerine nasl retmenlik vazifesi verilebildiine hayret ediyordu: Nihayet sakin grnmeye alarak, olduka yava bir sesle: Hocahamm... Kzmn anlattna gre snfnzda Rza isminde bir ocuk varm, dedi. Bir gn iinde hem annesini, hem babasn ve hem de kardelerini kaybetmi.. Akta kalan zavall yavrucaa, komular bakyormu... imdi syleyin ltfen... Bu ocuktan nasl istiyeceksiniz forma? - Basbaya efendim. Komular nasl bakyorlarsa, formasn da yle yaptrsnlar. Dorusu hayret etmemek elde deil... Hem okullarn kapan251 masna iki ay kala, talebelerden byle masrafl bir forma istemek, dorusu ok abes... Basma deil, pazen deil. yi cins ynl kuma bu... Bir kyafet, onbinlerce liraya mal oluyor... Nasl olur fakir zengin ayrdetmeden herkesi bu masraf yapmaya mecbur tutarsnz?... retmen, Feyz'nn szn kesti: Rica ederim hanmefendi... Bu hususta ne sizinle mnakaa edecek, ne de size izahat verecek durumda deilim... Bu formay btn talebelerin yapmalar mecburidir, o kadar! Fakat Feyz, retmenden daha sinirliydi. Buna ramen mutedil olmaya gayret ederek: Hayatta en ziyade sevmediim ey, mnakaadr hoca hanm, dedi. Lakin bu gibi hakszlk ve adaletsizlikler karsnda insan, arzu ettii gibi sakin olamyor... Bunlar da bir yana brakalm... Size kendi durumumu izah edeyim... Biliyorsunuz, ben dul bir kadnm... Hill'i babasz olarak bytyorum. stelik evde bir de bakma muhta yal ve felli dadm var... Bu kiilik aileyi tek

bama arya i yapmak suretiyle alarak, fakat kt kanaat ve trl glklerle geindirmek mecburiyetindeyim. Buna ramen bu g artlar ve imkanszlklar iinde dahi, formay yaptrmay kabul ettim. Hatta herkesin formasndan daha pahalya mal olacan da bildiim halde, fedakarlk gstererek bir pantolonluk fazla kuma almak kararmdaydm. Anlyacamz, btn bu fedakarlklar sizin kapris ismini verebileceimiz arzunuzu yerine getirebilmek iin gze aldm hocahanm. Ancak unu iyi bilin ki, plak bacak ve ksack eteklerle trene katlp, okulun kapanma tarihine kadar ayn kyafetle okula gidip gelmesine ben msaade etsem, Hill'e bunu kabul ettiremeyeceksiniz. retmen, sanki sylenilenlerin hibirisini dinlememiti. Oturduu yerden kalkarak: - Uzun lafn ksas, siz imdi formay benim istediim gibi pantolonsuz olarak diktiriyor musunuz, diktirmiyor musunuz? dedi. - Diktirmediim takdirde ne olacak, syler misiniz ltfen?.. Ne mi olacak? atr atr snfta brakrm yumurca... mtihanda da perian ederim. Anladnz m?.. ocuumu sizin,gibi meslek ve mevkiini istismar eden bir retmende okutmaktansa okutmamay tercih ederim hoca hanm! Al-laha smarladk!... 252 Snfta en ufak bir ses yoktu... retmen hanm, Feyz'nn arpm olduu kapnn arkasndan bir mddet hrsl, fakat alayc nazarlarla bakt.. Sonra Hill'e hitaben: Meer ne de ok bilmi annen varm senin Hill? dedi... Mbarek sanki kurulmu makine!.. Hill ba nnde, hi sesini kartmyordu. Fakat dokunulsa alyacak gibi bir hali vard. Arkadalar, onun zntsnn annesine yaplan hakaretlerden ileri geldiini anlamlard... Hepsi de ilerinden: "Ah bir zil alsa da, Hilli teselli edebilsek..." diye geiriyordu... Onu snfta sevmiyen bir tek kii yoktu... alkanl, gzellii, terbiyesi ve nezaketi ile snfta, hatta okulda dahi en ok sevilen talebe, Hill'di. Hill'i okulda bir tek sevmiyen, kendi retmeniydi... Buna da sebep Hill'in dindar oluuydu. retmen hanm tekrar yerine oturdu. nndeki katlarla bir mddet oyaland.. Sonra, sanki biraz evvel barp aran hi o deilmi gibi son derece tatl ve yumuak bir sesle yeniden Hill'e hitab etti: - Hill yavrucuum., zntn anlyorum. Ama niin sen zlyorsun? Bu ite senin kabahatin yok yavrucuum. Btn kabahat sana bu khne fikirleri alayanlarda ve seni byle geri fikirlerle yetitirmek isteyenlerdedir. Halbuki sen bu okulun hem en alkan, hem de en zeki ve akll talebesisin. Hill. Ben seni seven bir retmen olarak senin bu yanl fikirlerle, bu stn zekan krletmeni asla istemem 20 nci asr gibi bir medeniyet asrnda tee... yz yllar gerisinin fikir ve kyafetini senin gibi akll ve gzel bir kzn benimsemesi dorusu insan hayrete dryor. retmen bu minval zere sinsi telkinlerine uzun mddet devam etti. Yznde sahte bir tebessm sesinde donuk ve kuru riya ifadesi vard. Hill, retmenin konumas mddetince, ii isyan duygularyla dolup tat halde azn ap tek kelime ile dahi hi bir cevap vermedi ve hibir mukabelede de bulunmad. Fakat retmen szlerinde nihayet yle bir raddeye geldi ki artk Hill alamamak iin kendini g zabtediyordu. Onun yerinde bir baka ocuk olsaidi oktan retmenin sylemi olduu bunca tatl ve okayc szlerinin tesiri altnda kalrd. Fakat Hill'deki slmi uur byklerde dahi ender rastlanacak kadar salamd. Nitekim 253 retmenin szlerinin son ksmnda sarf etmi olduu bir sz bu hakikati teyid etmekteydi. Bu sz Hill iin barda taran son damla olmutu. retmen ayni riyakar ifade ile: Sana yazk oluyor yavrucuum, dedi. Sen bugn belki anlyamyorsun... Fakat bilmi olki, ailen seni zehirliyor.

O ana kadar susmakta olan Hill, ite bu sz zerine yayndan frlam bir ok gibi yerinden dorularak parman ileriye doru uzatp, var gcyle retmenine haykrd: Hayr retmenim!... Beni ailem deil, en zararl fikirlerle siz zehirliyorsunuz! Ve, retmenin cevap vermesine meydan brakmadan Hill, hkra hkra alyarak kapya doru kotu ve kulpu evirdii gibi kendini snftan dar att. Hill, o gnden sonra, tam bir hafta hasta yatt... Okuldan kap, hkra hkra alyarak eve geldii zaman kendisini doruca yataa atm ve yat o yat olmutu... Atei sk sk 40'a kadar ykseliyor, mtemadiyen sayklyordu... Feyz, kznn hastalna duymu olduu zntyle bu bir hafta iinde adeta on ya daha ihtiyarladn hissediyordu. Hele Hill zaman zaman: Hayr, retmenim, beni ailem deil, siz zehirliyorsunuz... Ne olur... ne olur anneciim, beni gndermeyin o okula... stemiyorum... istemiyorum!... eklindeki sayklamalar karsnda btn tahamml gcn kaybediyor ve dadnn teselli mahiyetindeki szlerine ramen bazen kznn baucunda saatlerce alyordu... Nihayet Hill, iyileip ayaa kalkt... Fakat ne byk hayrettir ki aradan geen bu bir hafta zarfnda ne okul idaresi, ne de retmen hanm, bir mektup veya talebe gndererek Hill'in niin okula gelmediini sorup aratrmadlar. Buna ramen Feyz, Hill'i hi bir ey olmam gibi okula gitmesi iin gnlerce iknaya alt... Fakat btn gayretleri beyhudey-di... Hassas yavrucak ylesine iddetli yaralanmt ki, annesinin ellerine sarlp pyor, seviyor; "Beni ldr, ama o okula gnderme anneciim!..." diye rpnp alyordu... -254 Belki Feyz, yine de ne yapar yapar onu ikna edebilirdi sonunda... Fakat tam o sralarda dadnn aniden hastalan buna mani oldu. Zaten bakma muhta olan yal kadn, bu ar hastalkla bsbtn km ve bakm kk bir ocuun bakmndan ok daha ar hale gelmiti. Feyz bir yandan yetitirmesi icabeden mallan harl harl makinede dikip hazrlyor, bir yandan evin btn ilerini muntazaman gryor, bir yandan da artk en mbrem ihtiyac iin dahi yataktan kal-kamyan dadsnn bitmez tkenmez hizmetine kouyordu... Gen yanda zayf omuzuna pek ar ykler yklenmiti... Evin hem erkei, hem kadn olmak zannedildiinden de zor bir meseleydi... Ama Feyz zar-zor demeden her eye seve seve katlanmaktayd... Huzur Soka'ndan ayrlp, bu bahe iindeki tek katl kk ve mtevazi evi satn alarak, yerletikten sonra Feyz'ya mteaddit evlenme teklifleri vaki olmutu... Bunlarn hepsi de iyi ve varlkl kimselerdi. Fakat Feyz bu taliplerin hi birini kabul etmedi... Bir bakasyla evlenmekle, Bill'in kalbindeki tertemiz sevgisine ve hatrasna leke dreceini zannediyordu... Sonra Hill... Sevgili yavrusu... biricik kz Hill ne olacakt?. Ne kadar iyi bir kimse olursa olsun, Feyz kzn kat'iyen vey baba elinde bytmek istemiyordu... Dadnn iyileecei yerde gitgide hastalnn artmas ve durumunun arlamas, Hill'e bir senesini kaybettirmiti... Aslnda hakkn arasa ve imtihanlara girse idi, snfn mutlaka geer ve btn kstekemelere ramen ilkokuldan iy bir dereceyle mezun olabilirdi. Fakat teebbs etmediler, uramadlar... Daha dorusu ne teebbs etmeye ne de yle uzun uramalara vakitleri ve durumlar msait deildi... Fakat Hill okumaya, Feyz da kzn okutmaya, bilgili ve tahsilli bir gen kz olarak yetitirmeye azimli idiler... Dadnn hastal aylarca devam etti... Fel, ayaklarndan sonra btn vcudunu kaplamt. Abdestini g halle teyemmmle alyor, namazn yatt yerde ima ile klabiliyordu... Yatann iinde o kadar erimi bitmiti ki, 70 yanda olduu halde, en azndan 85 inde gsteriyordu. Bilhassa son aylarda bakm ok glemiti... Tuvalete kalkamad iin, Feyz sabah akam demeden srgyle ihtiyacn gidermek mecburiyetinde kalyordu.. Tabii dad, bu duruma ok zlyor, yllarca emek verip, hizme-

255 tinde bulunduu bu vefakar insann bu gn kendisine hem de eri ar artlarla hizmet etmesi karsnda gzyalarn tutamyor, mtemadiyen alyordu... Nihayet Temmuz aynn bunaltc scak bir gecesinde dadnn durumu birden ciddileti... Feyz, makinede dikilecek mallan bitirmi, Kur'an okuyordu... Birden Hill'in sesiyle irkildi: Anneciim... Anneciim, bak... dadcma bireyler oluyor... Seni aryor, abuk anneciim, abuk!.. Feyz, Kur'an kapatt gibi heyecanla yerinden frlad... Dad, hala fslt gibi bir sesle: - Feyz... Feyz!.. Diye sesleniyordu. Feyz, onun ellerini avular iine alp pmeye balad: - Ne var dadcm?.. Syle bak, geldim ite., yanndaym:.. Eil, biraz daha bana eil kzm... Duyuyor musun sesimi?... Sakn... sakn korkma emi?... Bak... dinle imdi beni... - Dinliyorum dadcm, heyecanlanma... yava yava konu... Ama konuamam ki yavrum... Sen alyorsun!.. Sen bana bakma dadcm... Bilirsin ben, sulu gzlnn biriyim... - Feyz, benim vadem yetti artk kzm. Bana hakkn helal et... Sana benim ne hakkm olabilir ki dadcm?... Asl sen helaj etmelisin bana hakkm... Sen benim zerimde belki annemden ok hak sahibisin... Ama kuzum, imdi bu szlerin sras m? Hem de tam sras yavrucuum... Brak dilim dnerken konuaym biraz... Hill... Hill nerede?... - Burada, o da yanmda bak... Onu biraz br odaya gnder... Sana syliyeceim mhim bir ey var!... Peki dadcm... Hill, sen biraz yan odaya geiver kzm, yine arrm ben,seni... Hill, sessizce alyarak yan odaya geti... Dadnn gz panrlar, yalarla dolmutu... Feyz yatan ucuna usulca ilierek, merak ve.heyecanla dadnn yzne bakt ve: , 256 . , , - Seni dinliyorum dadcm, dedi... Baya meraklandrdn beni... - Sana u son anlarmda, beni yllarca vicdan azab iinde yaatan bir srrm aacam... Evet, bu meseleyi yllarca senden sakladm... ama imdi sylemek istiyor ve senden af diliyorum... - Estafurullah dadcm... Evet... evet.:. Beni affetmelisin yavrum. nk senin saadetine ben mani oldum... Yani bugnk bedbahtlnn esas msebbibi benim. - Ne demek istiyorsun dadcm, sen... Sus!... Sus ve dinle yavrum: Birbirinizi lgnca sevdiiniz o genlik alarnda Bill beyin seninle evlenmesine ben mani olmutum! imdi anlyor musun niin yllardr vicdan azab iinde kvrndm?... Feyz, elinde olmyarak iini ekerek, hayretle ufak bir lk att. - Dad!!!!... Gzyalar, dadnn akaklarndan szmaktayd... Feyz'nn avucu iinde olan elini glkle kprdatarak: Evet yavrum, dedi... Seni z evlad gibi seven, senin her zaman mes'ut olman isteyen ben, sana istemiyerek de olsa en byk fenal yaptm. Ve Bill Bey seninle evlenmeye kararl iken, buna ben mani oldum. Feyza, btn vcudundan buz gibi terler boandn hissediyordu... Olabilir miydi?... olabilir miydi bu?... Can gibi sevdii dads bunu yapabilir miydi? Bir trl duyduklarna inanamyordu... Titrek ve perian bir sesle:

- Dad, inanaym m duyduklarma?... Diye inledi ve devam etti: Ama niin, niin mani oldun evlenmemize?... Anlat nolur dadcm... Nasl oldu niin yaptn bunu?... Dinle kzm... anlatacam her eyi... Gzlerim kapanmadan her eyi bilmeni istiyorum. Hatrlyor musun, hani bir gece bana ne yapp yapp Bill' elde edeceini, bunun iin de nce ona namazl ab-destli, imanl bir kz gibi grneceini, onu elde edip evlendikten sonra ise, dizginleri tam eline alp, Bill beyi namazdan vazgeirdiin Huzur Soka F. : 17 257 gibi, onu bir toplulukta sigaran yakacak centilmen bir salon erkei haline getireceini sylemitin?.. Evet, Allah affetsin... Aynen sylemitim bunlar dadcm... Peki sonra? te senin bu szlerin bana pek dokunmutu yavrucuum... Evet, seni hakiki bir evlad sevgisiyle seviyordum... Elimde yetimitin... Sevdiin bir erkekle yuva kurman belki her eyden ok isterdim, ama Allah'dan korkan mmin bir kadn olarak, tertemiz, imanl, abdestli namazl bir gencin de byle bir tuzaa dmesine vic danm katiyyen raz olamazd. Geri nceleri senin bu szlerine pek ehemmiyet vermemi, gelip geici bir eytanlk deyip gemitim. Ama sonralar biraz takip edince, durumun hi de byle olmadn anladm... O kapc kadna verdiin paralar, onu Bill beylerin evine gnderip, delikanlya sylemesi iin laf retmeler, hele hele gece vakti evden kap, Bill beyin bulunduu sahile gidip onu batan kartmak istemeler... te bunlarn hepsi benim gzm korkuttu... Senin sahile, Bill beyin yanna gidip de alyarak eve dndn gecenin hemen ertesi gn, gecenin karanlnda ben de sahile gittim... - Allahakma doru mu sylyorsun dadcm?... Elbette yavrum... Gittim ve senin Bill bey hakkndaki btn planlarn ve bana sylemi olduun szleri anlatarak: "Olmaya ki cnun szlerine ve hareketlerine kanasn. Kendini yakmak istemiyorsan, onu unut evladm..." dedim. Tabii ok ard, ok zld ve kendisini dnp, ikaz ettiim iin bana ok minnettar kaldn syledi.,. te byle yavrucuum... Bill bey o gnden sonra, senin aknn galip gelme ihtimali ile korkarak, derhal bir baka kzla evlendi.... Tabii sen de ona inat olsun diye Selim'le... imdi anladn m bugnk bedbahtlna benim nasl sebep olduumu?... Ah ne kadar, ne kadar pimanlk ektim sonralar bilemezsin Feyz'm... Dadnn anlattklar karsnda Feyz rahatlamt. Bilakis dadcm dedi... Sen Bill'in ve benim saadetimle oynam deil, her ikimizi de byk bir tehlikeden kurtarm bir insansn, buna emin ol... ayet o zamanlar Bill, hislerinin tesiriyle bana inanp, benim gibi bir kzla evlenmeye kalksayd, dnyann belki en bedbaht insan olacakt... biliyorsun canm dadm, ben o zamanlar cin gibi, eytan gibi hoppa m hoppa bir zamane kzydm... 258 - Olsun Feyz'm, belki evlenseydiniz diyorum, sen onu deil, o seni eviriverirdi kendi yoluna? Sen de hem sevdiin erkekle evlenmi olur, hem de ta o zamanlardan Allah'n yoluna girmi olurdun. Oras hi belli olmazd dadcm... Bir de aksi ihtimali dn... Ya Bill beni deil de, ben onu kendi yoluma evirmeye muvaffak olsaydm? O zaman hem o yolundan kp eytann yoluna sapm olacakt, hem de ben belki bu gnk slmi yaaya sahip olamyacaktm... Her eyde bir hayr vardr dadcm... Bill'in bana ektirdii zdrab olmasayd, ben bugn byle olabilir miydim? Demek her ey hikmet program dahilindedir... Kader-i lahiye teslim olmaktan daha gzel ey var m u dnyada? Feyz, szleriyle dadnn gitgide skan kalbine su serpmiti... Btn lzdrabna ramen yal kadnn dudaklarnda mes'ut bir tebessm belirmiti. Gzlerini yumdu, bir mddet hibir ey sylemedi. Sonra yava yava yal kirpiklerini aralad ve ok hafif bir sesle: Sen bir meleksin Feyz, dedi. Senin azndan bu szleri duyduktan sonra artk rahata lebilirim... Biliyor musun yavrum, sanki gsmn stnden

tonlarca arlkta bir ta kalkt. imde ku gibi bir hafiflik var... Hill'i ar artk ierden... Doya doya son defa pmek, koklamak istiyorum onu da... - Ne kadar tuhaf konuuyorsun dadcm. Son defa ne demek?... Kendi kendine kuruntular yapma yle yalvarrm... nallah daha ok seneler yayacaksn. benim saadetimi gremedin ama, Hill'imizin saadetine ahit olacaksn... Dadnn gzlerinden yine yalar dklmeye balamt... Feyz'y fazla zmemek iin: nallah yavrum, inallah, dedi. Ama yine de sen ar Hill'i.... ikinizi de doya doya seyretmek, doya doya pmek istiyorum. Feyz, ieriye doru seslendi: - Hill... Hill, gel yavrum... Bak dadn seni grmek istiyor. Hill odadan kt... erde sesiz sessiz alam olacakt ki, gzleri kpkrmz olmu, gz kapaklar imiti. Annesi dadya far-kettirmeden ona, "sakn alyaym deme" gibisinden bir iaret yapt. Hill geldi, tam dadnn ba ucunda yere diz kt ve onun rengi ekilmi yzne bakarak: - Buyrun dadcm, geldim ite, dedi. '259 Dadnn yz, biraz evvelkinin aksine, bir ka dakika iinde pem-belemi ve gzellemiti. Bu haliyle adeta bir gen kz kadar taze ve gzeldi. Gzlerini glkle Hill'e doru evirdi ve: - Biliyorsun ben dorulamyorum yavrum, dedi. Eil... biraz sen eil bana ki, o gl yzn peyim... Hill, yanan dadya doru uzatnca, her ikisinin gzyalar birbirine kanverdi... annesinin ikazna ramen hassas ocuk, dayanamam, alamt... Dad, Hill'in slak yanaklarn perken, onun taze yzn bir iek gibi iine eke eke kokluyordu... Hill'in hkrklar sklanca Feyz onu glkle dadnn gsnden ayrd ve yatp uyumasn tembih ederek, odasna gnderdi... imdi odada dad ile Feyz yalnzd... Dadnn birdenbire byle bir gelinlik kz gibi gzellemesi, Feyz'ya biraz hayret, biraz da korku vermiti. Dad, yine ok hafif sesle, gen kadnn yzne bakarak: Sen de yakla FeyzJm, dedi... Seni de iime eke eke koklyaym, peyim yavrum... Ama sakn Hill gibi alama sen de... Feyz usulca eildi, dady yavaa kucaklad ve beyaz tlbentinin altndan knal salarn efkatle okamya balad... Dad artk alamyordu... Feyz da sakin ve mtevekkil grnyordu... Dadnn yzn gzn perken durmadan ondan helallik istiyordu... Nihayet dad: Yeter yavrum, dedi... Seain u tkettiin nefes kadar hakkm olsa sende daha ne isterim ben? zerindeki btn haklarm helal olsun... Zaten u hastalkla geirdiim seneler zarfnda bana geen hakkn, benim hakkmn yz mislinden fazladr. Onun iin zlme... biz oktan detik... Benim iin mhim olan, senin bana hakkn helal etmendir. Feyz, dadnn salarn okamya devam ederek cevap verdi: Eer varsa, benim de sana btn haklarm helal olsun canm dadcm... Haydi artk biraz istirahat edip dinlensen, ne dersin? Bir hayli konutun ve yoruldun... Dad, denileni yapt... Gzlerini yumdu... Fakat bir mddet sonra Feyz, uyuduuna kanaat getirerek yerinden dorulmak isteyince, yeniden at gzlerini ve duyulamyacak kadar bir sesle: - Feyz'm, bana Kur'an oku... Feyz koup, brakt yerden Kur'an ald geldi ve dadnn 260 baucuna oturarak yava sesle Kur'an okumaya balad... Aradan ne kadar zaman geti, bilemiyordu. Saatlerdir dadnn banda Kur'an okumaktayd... Bir ara yal kadnn hafife dudaklarnn kprdadn farkederek, onun kendisinden birey istediini zannetti... zerine eilip soracakken, dadnn yeniden uyuduunu grerek bundan vazgeti... Nihayet minarelerden sabah ezan duyulmaya balamt. Feyz, duasn bitirip, Kur'an kapyarak ayaa kalkt... Abdestini tazelemeden nce bir kere daha dadsnn yzn seyretmek iin yavaa eildi... Fakat o ne?!!..

Dadnn yz san - yeil bir renge brnmt. Gzleri kapalyd... Dudaklarnda mes'ut bir glmseme vard... Feyz, yavaa dadnn eline ald... Ve ayn anda vcudunu garib bir rperme kaplad. Evet, artk avucunun iindeki el, bir lnn eliydi. Souk, hissiz, rengi ekilmi lastik gibi bir el... Hill, annesinin yannda modern bir ilkokul binasnn merdivenlerini karken, heyecandan bir yaprak gibi titremekte idi. zerinde gri kareli ince ynl bir kumatan elbise ve pantalonu takm zarif bir kyafet vard. Yolda onu annesiyle birlikte ba rtl olarak gren herkes hayretler iinde kalyordu. Fakat barts, gzel balan ekliyle ona o kadar yakyordu ki, ister istemez kyafetiyle herkes zerinde derin bir hayranlk uyandryordu Hill. Nihayet geni bir koridordan geerek mdrn kaps nne geldiler. Feyz, kapy vurarak Hill'le beraber ieriye girdi... Tam karsnda geni bir alma masasnn banda, nndeki evraklarla megul olan mdr bey, 50-55 yalar arasnda gzlkl, beyaz sal kibar grnl bir insand. Feyz ieri girince ban kaldrd ve: - Buyurun hanmefendi. Diyerek oturmas iin yer gsterdi. Feyz, gsterilen koltua teekkr edip oturduktan sonra: Kzm okulunuzun 5. snfna kaydettirmek istiyorum efen261 dim.dedi. Mdr, yanaklarna doru indirmi olduu gzlklerinin zerinden, annesinin yannda ayakta duran Hill'i tepeden trnaa szd. Sonra yan tarafta bir zile bast. eriye orta yal son derece sevimli ve gleryzl bir hanm girdi. - Buyurun mdr bey? - 5 inci snflarn kadrolarnda bo yer var m muavin hanm? Muavin hanm, mdre cevap vermeden nce gzlerini Feyz ile Hill'in zerine evirdi ve yan hayret yar takdir hisleriyle ikisini de tepeden trnaa kadar szdkten sonra Hill'e yakla, yznde tatl bir tebessmle enesini okayarak: - Yoksa bu gzel bahar ieini mi kaydedeceiz? dedi. Vallahi hi yerimiz yok ama, bu papatya gibi cici, t-pt yavruyu alalm mdr bey. Sonra Feyz'ya dnerek: - - Kckten hafz m yetitirdiniz hanm efendi. Dedi: Hayr efendim, kzm hafz deildir. Size bu zann veren kyafetine sebeb, dorudan doruya dinin emir ve prensiplerine kendisini kk yatan altrmak istememdir. Muavin hanmn gzleri bir anda buulanmt. Hznl bir sesle: - Ah., ne olurdu bizi de byklerimiz byle yetitirseydi. Bugn biz de byle szde msln\an olmazdk herhalde. Diyerek ani bir hareketle mdr beye dnd. - Tamam Mdr Bey, k alabiliriz. Derhal kaydn yapalm, dedi. Feyz'nn ii rahatlamt. Fakat syliyecekleri vard. Her ikisine hitapla: Anlaynzdan ve fedakarlnzdan dolay teekkr ederim efendim, dedi... Yalnz bu arada sizinle biraz kzmn durumu hakknda grmek istiyorum. Ki, bunlar mutlaka peinen sylemem icabeder. Mdr, alaka ile: - Buyrun, sizi dinliyoruz hanmefendi, dedi. Feyz, yanbandaki Hill'i iaret ederek sze balad: - Gryorsunuz, kzmn kyafeti slmidir, efendim. Yani dier kz talebelerin kyafetinden fazla olarak nlnn altnda pantolonu 262 ve bir de barts vardr. Ben ocuumu bu kyafetle okula gndermekteyim. Mdr, arm bir vaziyette sordu: - Nasl yani, okuluR iinde, snfnda byle barts ile mi oturacak? Hayr efendim. Okulun bahe kapsna kadar byle gelecek,

okulda karacak rtsn. Esasen henz dinen bartme anda deildir. Fakat evvelce de arzettiim gibi, ilerde rtnmek hususunda glk ekmemesini istediim iin onu byle yetitirdim. Muavin hanm ileri atld: - Canm okulda ve snfn iinde bam rtmedikten sonra, istedii gibi gidip gelsin okula, deil mi mdr bey? Elbette efendim... ocuun okul d kyafeti bizi ilgilendirmez. Mdr ve muavinin bu mitverici szleri zerine Feyz gesn sene Hill'in okulda bandan geen ve okuldan ayrlmasna sebep olan hadiseyi anlatt. Her ikisi de hayret etmiti... Muavin hanm: Ama nasl olur hanmefendi, dedi. Okulun mecburi formas olsa istenilen, anlarm... Fakir zengin herkes yapacaktr bunu... Fakat, hem de son snf olan 5 inci snfta stelik okulun kapanmasna bir-iki ay kala ve byle pahal bir forma mecbur tutulamaz. Bilhassa bayramlar iin arzu eden talebe hususi kyafet diktirir, istemiyen diktirmez. Keke diretse idiniz... Feyz, zntsn rtmiye alt bir sesle: - Anlattm gibi, ok direttim muavin hanm, dedi. Fakat retmen hanm ikna etmek mmkn olmad... stelik, ben snftan ktktan sonra, kendi yavrumu benim aleyhime evirmek iin gayret sarfedip, olmadk eyler telkin etmeye alyor. Hasl bu hareketler, kzmn bir sene kaybna sebep oldu... Benim, size bunlar anlatmam-daki sebep, her eyi peinen konuup, kzmn okulunuzda kyafetinden dolay bu ve benzeri hareketlere maruz braklmamas hakknda teminat almak iindir. Mdr gld: - Desenize, stten aznz yand da, yourdu fleyerek yemek istiyorsunuz.. Muavin hanm sze kart: 263 - Siz merak etmeyiniz hanmefendi, msterih olunuz. Kznz, elimizde emniyettedir, dedi. Feyz mdr beye teekkrlerini bildirdikten sonra, mdrn sz zerine muavin hanmla birlikte yan odaya geerek, Hill'in kayt muamelesini yaptrd... Okulun merdivenlerinden inerlerken, anne - kzn, her ikisinin de kalbi bir ty kadar hafiflemiti sanki, Okullar alm, Hill yeni okuluna balamt... Yeni retmeni 35-40 yalan arasnda gler yzl, tatl szl, irin ve sempatik bir kadnd.. Daha ilk grnde Hilli ok sevmi, hele onun gzellii, incelii, zerafet ve yksek terbiyesinin yannda ince bir zekaya ve kuvvetli bir natkaya sahip oluu bsbtn hayret ve takdirini mucib olmutu... Hill, ksa zamanda kendisini snf arkadalarna da ok sevdirmiti. Hele birJca kz arkada vard ki, ders dnda, teneffslerde onu bir an dahi yalnz brakmyorlard. - Sen namaz klyorsun, deil mi Hill? Tabii... - Ama namaz yal insanlar klmaz m?.. Mesela benim babaannemle dedem klyorlar ama, annemle baham "biz de yalannca klarz" diye klmyorlar namaz. Peki, siz hi sordunuz mu babaannenizle, dedenize, namaz yalannca m klmaya balamlar?... - Benim babaannem de, dedem de daha yedi yalarndayken namaz klmaya balamlar. - Benim de... - Benim anneannem de kk yandanberi namaz khyormu... Grdnz m, demek ki, annemizi, babamz dnyaya getiren byklerimiz, namaz yalannca klarz dememiler, kk yata balamlar namaza. Zaten dinimiz, ocuklarn 7 yanda namaza balamalarn emrediyor. - Sen de 7 yanda m baladn namaza Hill?.. 264 - Tabii... Bugne kadar da hi brakmadan kldm. Ah ne gzel... ne gzel... Sana ne mutlu Hill... Teneffslerde, arkadalaryla yapt konumalar, bu minval zere

uzayp giderdi. Birgn din dersinde retmeni sordu: - ocuklar, bana iinizde Fatiha suresini kim okuyacak?... Snfta Hillin parmandan baka havaya kalkan parmak grnmyordu. retmen srarla gzlerini talebelerin zerinde gezdirdi ve tekrar sordu: - Hill'den baka, Fatiha suresini bilen yok mu iinizde?... ocuklarn hepsi, sulu bir ifadeyle balarn nlerine emilerdi. Susuyorlard. Hill ayaa kalkt: - retmenim, msaade ederseniz ben okuyaym. - Oku Hill. Oku da yzleri kzarsn biraz arkadalarnn. Hill, "Ez Besmele" ekerek, makaml olarak okudu Fatiha'y. Gzel sesi, snfn iinde dalga dalga ykseldike, retmenin gzlerine yalar hcum ediyor, Hill'e kar olan sevgisi bir kat daha artyordu... Nihayet "Amin" diyerek sureyi bitirince: Aferin yavrum, senin gibi bir evlada sahip olan o anneye ne mutlu, oturabilirsin artk, dedi. Ve hi bir ey sylemeden, bir mddet elleri kavumu vaziyette zgn ve dnceli, snfta bir aa bir yukar gezindikten sonra, alamakl, titrek bir sesle: Yazk... yazk, diye sylendi. Demek ki iinizde Hill'den baka annesinin, babasnn ardndan bir Fatiha okuyacak kimse yok yle mi?... Siz nasl mslmansnz peki ocuklar?.. unu iyi bilin ki, Hristiyan ocuklar kendi dinlerini sizden daha iyi biliyorlar. Onlar kadar bile olamadnz, yazk!... Hill, arkadalarnn iitmi olduu azardan pek mteessir olmutu... Ruhu bu azaba tahamml edemedi. Tekrar ayaa kalkarak: - retmenim, dedi... Bana kalrsa, sevgili arkadalarm bu ite 265 sulu deildirler. Esas sulu olan, onlara hi bir dini bilgi vermeyen anne ve babalandr. ayet benim de annem, kk yamda bunlar retmeseydi, bugn ben de aynen bu balar nlerine eik arkadalarmn durumunda olacaktm. Hillin bu szleri ocuklarn kalbine ferahlk vermiti... Fakat ilerinde ok hisli ve hassas olanlar utan ve zntden, gzyalarna mani olamamt... Birka kii, sralarn zerine kapanm, hkrarak alamaktayd... Bir baka gn... retmen hanm: Hill yavrum, dedi... Yemek tatilinde le teneffslerinde yemekten sonra seni hi arkadalarnn arasnda gremiyorum. Neredesin, ne yapyorsun o vakitler sen?.. Hill, her zamanki terbiyesi ve ince, nazl gzelliiyle ayaa kalkarak cevap verdi: - Biliyorsunuz retmenim, tek tedrisatl olduu iin derslerimiz sabahtan akama kadar devam ediyor. Bu arada, evimiz biraz uzak olduu iin arkadalarmn bazlar gibi le tatilinde evime gidemiyorum. Yemeimi burada yiyorum ve daha sonra aada tuvalet emelerinden abdest alp le namazm klyorum: - le tatillerinde namaz m klyorsun sen?... - Evet retmenim. - Peki nerde klyorsun namazn? - Okul hademesinin alt kattaki odasnda efendim. Hademe teyze-ciim, bana msaade ediyor. Ben de.evden getirdiim bir seccadeyi yayarak orada, hademenin odasnda klyorum. retmen bir an duralad... Alt st olduu yznden belliydi. Yutkunarak: - Bak Hill, ben de namaz klarm kzm, ama, le namazlarn mecburen kazaya brakyorum, yatsda klyorum. Sen de yle yapsan ' daha doru olur kzm... retmen hanm, aslnda doru sylemiyordu. Snfta kendisiyle ailece yakn dostluu olanlar vard... Bunlar retmenlerinin namaz 266 klmadn ok iyi biliyorlard. Dine saygs vard, dinini ok sever . ve Ramazan aynda oru tutard, o kadar...

Hill, bu durumu bilmedii iin, retmenin de kendisi gibi namaz kldna inannca ok sevinmiti. Cevap verdi: retmenim, yemeimi yedikten sonra, namaz klmak iin vakit kalyor. Kazaya brakmaktansa, vaktinde klmak daha iyidir dncesiyle bu artan vaktimi deerlendirmeye alyorum... Yavrucuum, ben sana niin klyorsun demiyorum. Fakat arkadalarn ak havada oynarken, sen bu oyunlardan mahrum kalyorsun diye zlyorum. yle ya, akranlarn gibi senin de hakkmdr oynamak zplamak. - Beni dnmenizden dolay ok teekkr ederim retmenim. Ama kalbiniz rahat olsun... nk ben namaz klmay yle ok seviyorum ki, inann bir tek rekat namazma dnyann btn gzel ve elenceli oyunlarn deimem. Bunun iin zlmenize lzum yok efendim. retmen hanm: - Evet ama evladm, dedi... Kazaya brakmak mmknken neden kendini zora koyasn?. Sana daha evvel de sylediim gibi ben de le namazn kazaya brakyorum. Efendim ben de, kazaya brakmak deil, brakmamak mmknken niin bir iki oyun iin namazm geireyim, diye dnmekteyim. Size gelince; siz de pekala kazaya brakmyabilirsiniz namaznz... Bu sz belki benim haddim deildir ama retmenim, sizi ok seviyorum.. Allah'n da ok sevmesini arzu ediyorum. Bu szler zerine, retmen hanm laf deitirmek istedi: Saol yavrum... Neyse, sen yine bildiin gibi hareket et. imdi gelelim dersimize^.. Ertesi gn, le tatilinde Hill, yine her gnk gibi annesinin kk sefertasna hazrlad kuru yiyecekleri yemi, karnn doyurduktan sonra aada abdestini alp, hademe kadnn mtevazi odasna gelmiti. Saf ve imanl Anadolu kadn, trl rezaletlerle dolu u memlekette, byle kck yata Allah'n bilip, namaz klan bir ocuk 267 grmenin sevinciyle Hill'e bir anne muhabbeti besliyordu adeta. O gn de her zamanki gibi eli ayana dolaarak: Ho geldin benim sultanm. Haydi gel, gel serivereyim seccadeni. Diyerek, tahta kerevetinin altna saklad seccadeyi karp, kbleye doru serdi. Kk basma paralardan eklenerek yaplm eski, fakat temiz bir bohann iinden dantelli, bahar gibi bir namaz rts kararak: - Haydi benim gzmn nuru, dedi Duruver Hak'kn divanna da, bu biare, gnahkar teyzen iin de dua ediver... Senin gibi sbyanlarn duas Allah indinde makbuldr. Hill, hademenin uzatt namaz rtsn bana takarken, bir yandan da tatl tatl glmsiyerek: - Sana dua etmiyeceim de kime edeceim canm teyzem, dedi... Sen bana odan amasaydn, ben nerelerde namaz klacaktm. manl kadn, Hill'in srtn okarken alyordu: - Ben sana odam amasaydm da, sende bu byk akl, bu iman olduktan sonra sen, okulun kmrlnde bilem klardn namazcn, benim gzmn nuru... Hill, baka birey sylemedi. Seccadesine doru yrd. Tam namaza balamak zereydi ki, hemen kulann arkasnda kendisine hitap eden bir sesle irkildi. Yrei hoplayarak bir anda arkasna dnd bakt... Gelen retmeniydi.. retmen hanmn kollar svalyd., elindeki mendiliyle slak kollarn ve yzn kurulumaktayd. Tatl bir sesle: - Hill yavrum, benim yukarda acele iim var. Msaade et, nce ben klaym, sonra devam edersin sen namazna... Hill, o an ne syliyeceini bilemedi. Gzlerine ve kulaklarna inanamyordu. Bandaki rty kartp retmenine uzatt: - Buyurun retmenim... - Teekkr ederim yavrum. Merak etme abuk klarm. Birka saniye sonra, Hill'in retmeni, belki de hayatnda ilk defa namaza durmu bulunuyordu.. Hademe kadnda gzlerine inanamyordu bir trl. nk o da ok iyi bilirdi ki, Hill'in retmeni Sabahat hanm, imanl fakat namazsz bir kadnd. 268

O gnden sonra bu durum, her gn byle devam etti... retmeni, Hillden nce namazn klp yukar kyor, Hill'de arkadan eda ediyordu namazn... Bir gn, snflarndan iki kz, bir erkek arkada, Hill'in hademenin odasnda namaz kln kap aralndan gizlice seyretmilerdi. Hill, namazn bitirip, duasn yaptktan sonra, tam seccadenin zerinden kalkmak zereydi ki, ocuklar gizlendikleri yerden kp, odaya daldlar ve Hill'in karsna dikildiler. Kzlardan biri: - Hill, dedi. Bize de namaz klmasn retir misin? Bak bu arkadalarm da ok istiyorlar. Ne olur krma bizi. Hill'in sevinten dili tutulmutu adeta... Heyecanl bir sesle: S ahimi sylyorsunuz ocuklar? dedi Alay etmiyorsunuz ya benimle?... Aaa.. a...a!.... Akolsun Hillciim... Billahi alay filan deil. Hem niye alay edeceiz?. Sana hepimiz imreniyoruz. Ve biz de senin gibi olmak istiyoruz. imdi syle reteceksin bize de namaz deil mi? Elbette... Tabii... Hem de ok sevinerek. Ah ocuklar ne iyi, desenize siz de balyacaksnz namaza? Ne gzel burada hep beraber klarz. Hill, o gn ve ondan sonraki birka gn iinde, arkadalarna namazn nasl klnacan retmiti... Ayrca evde ezberlemeleri iin "Subhaneke" gibi, "hls" suresi gibi ksa ve kk sureleri ayn ayr katlara yazarak onlara vermiti... ocuklardaki o evk, o nee grlecek eydi dorusu.. Hill'in yazd sureler, bir-iki gn iinde ezberlenmi ve temiz kalbli hademe kadnn odasnda namaz klan ocuk says birden, drde ykselmiti. Daha sonraki gnlerde bu say, gitgide artmaya balad. Onlarn hep birlikte namaz kldn gren duyan, bilen dier arkadalan da kk kalblerinde beliren byk arzu ile er beer hademenin odasnda, arkadalarnn safna katlmaktaydlar... Kadncaz, odasna giren bu ocuklardan deil rahatsz olmak, onlarn herbirini teker teker perek, yal gzlerle barna basmaktayd. Fakat bir aya kalmad, hademenin odas namaz klan ocuklar iine almaz bir hale geliverdi.. Evet, bir ay iinde, snfn hemen he269 I men yars, namaza balamt... Ne var ki say oaldka, odada namaz klmak imkansz bir hal alyordu... Hademe kadn her ne kadar: Ah benim gzmn nurlar.. Can yavrularm.. Hayatm, ruhum, her eyim size feda olsun... Diyerek ne kadar temiz araf ve battaniyesi varsa yerlere sermekte ise de, yerler bu kk cemaate kafi gelmemekteydi. Nihayet hademenin aklna parlak bir fikir geldi, iki kiilik karyolas ve pencerenin yanndaki divan bombo ne gne duruyordu?.. Hemen harekete geti, onlarn da stlerine temiz rtler yayd ve: Haydi benim minik mslmanlanm, isteyen burada klsn namaz, dedi. ocuklar bu ie dnden raz olacaklar ki, bir anda ince minderli tahta divann ve yaylar gevemi geni nikel karyolann zeri, svama doluverdi. Manzara cidden grlmeye deerdi. nde erkek ocuklar, arka saflarda kz talebeler olduu halde Hakk'n yce divannda el balayp diz ken hnca hn bir oda dolusu ocuun namaz kl, gkteki melekleri dahi alattracak ulvi bir tabloydu... Hademe kadn, bu esiz tabloyu kapnn eiinden yal gzlerle seyrederken, bir yandan da ellerini ap dualar ediyordu: - Ey Rabbim!.. Bana bu gnleri gsterdin ya, artk lsem de gam yemem. Sana binlerce kr Allahm.. Sen bu sbyanlarn her birinin defterine yzer ehit sevab yaz!., diye...

Fakat bu saadetli gnler, ne yazk ki uzun srdrlmedi... Durumu haber alan okul idaresi iddetli bir yasakla okulda namaz klnmasna mani oldu... Okulda ar ksalktaki mini etei, an makyaj ve an laubali, hafif hareketleri ile dikkati eken ylan gibi souk bakl Ayten isimli sarn bir kadn retmen vard... Ayten retmen, okula her gn deiik bir sa biimi ve deiik bir kyafetle gelirdi... Esasen okul saatlerinin dnda btn saatleri kuafr ve terzilerde, poker partilerinde elence yerlerinde geerdi Ayten retmenin. te o uursuz gn ne olmusa, bu uursuz retmenin yznden olmutu. 270 O gn, le tatilinde ocuklar gurup gurup okul bahesinde eitli oyunlar oynamaktayd. Bir ara Ayten retmen, okul bi- ' nasndan karak baheye, ocuklarn arasna kart. Bir yandan yryor, bir yandan da ocuklara: - inizde 5 - A'dan kimse var m?... Diye soruyordu. Nihayet arkadalar ile top oynayan, yz gz toz iinde bir erkek ocuu: - Ben varm efendim diye bard. - Sizin snftaki annesi terzi olan Kamuran' abuk bul bana. - retmenim, Kamuran aada namaz klyor. Ayten retmen, bu szle yzne kam yemi gibi irkildi. Ate saan gzlerle ocuun yakasna yaparak: - Ne dedin, ne dedin? diye haykrd... O da ne demek oluyor yle? Kamuran m namaz klyor? ocuk korkmu ve armt. Adeta kekeliyerek: Evet retmenim, dedi. Yalnz o deil, snfmzn yarsna yakn bir ksm aada hademe kadnn odasnda namaz klyorlar. - Bak sen hele?... Ne zamandan beri devam ediyor bu durum? 10 gn kadar oluyor efendim. Arkadalarmzn ou, 10 gndr yemeklerini abucak yiyip, aaya kouyorlar ve abdest alp, birlikte namaz klyorlar. Ayten retmenin yznn o andaki ald hali grenler, onu kz ve erkek talebelerin aada ahlakszlk yaptklarn, fena vaziyette bu-lunduklarn haber alan mazbut, ahlakl ve muhafazakar bir retmen zannederlerdi muhakkak. Yz hiddetinden salarnn dibine kadar kzarmt. Bir pene gibi kavrad ocuun yakasn hrsla brakarak, koar admlarla okula doru yrd. Alt kata giden merdivenleri koa koa indi. Sinirinden hzl hzl soluyarak lo koridorda ilerlemeye balad. te nihayet hademe kadnn odasnn kaps nndeydi. Byk bir ahlakszl, sust yakalamak isteyenlerin tavn iinde bir hamlede kapnn kulpunu evirdii gibi, kapy ardna kadar at... Grd manzara karsnda bir anda uurunu kaybettiini zannetti. Evet, doruydu. Yerler, karyolann st divann st yan yana, arka arkaya namaza durmu yirminin stnde kz-erkek talebeyle doluydu. Gzleri yuvalarndan frlam bir ekilde, tiz ve crlak bir sesle: 271 L' - Sizi alaklar!... Sizi namussuzlar!... Demek byle ha?.. Diye haykrd. Hill'den baka btn ocuklar korkularndan namazlarn bozmular, arkalarna dnnce; ellerini beline dayam, bir barut fs gibi kap eiinde duvar Ayten retmenle yz yze gelmilerdi. Ayten retmen, hepsini ayr ayr ate saan gzlerle bir bir szd... Sonra gzleri hala hibir ey olmam gibi namazna devam eden Hill'e taklarak, ona doru ilerledi... Ve ba secdede olan Hill'i, ensesinden tuttuu gibi: - Sen szlerimi duymadn m bakiyim?' Diye hrsla arkaya doru ekti... Ve Hill'in arka st dmesine aldrmadan avaz avaz barp armaya devam etti: - Syleyin bakaym nedir sizin yaptnz bu rezalet? Bu suali, arkadalar arasnda hazrcevapl ve medeni cesareti ile tannm olan Hill cevaplandrd: Namaz klmak, efendim! Ne var ki, namaz klmak bir rezalet deil: bir fazilettir.

Ayten retmen, byle bir cevap hi beklemedii iin: srtna i yemi bir boa gibi ileriye atld ve Hill'in uzun rgl san yakalad gibi yzne btn hrsyla iddetli bir tokat indirdi. - Utanmaz kstah!... Ala akl hocas olurmusun meer sen. Hill, ellerini yzne kapyarak hkra hkra alamaya balamt. Ayten retmen artk zincirinden boalm bir deliyi andryordu. Bir yandan banp aryor, bir yandan da saa sola saldrarak, kz talebelerin balarnda bulunan namaz rtlerini ekitire ekitire balarndan topluyordu. Nihayet sordu: Syleyin abuk bana... Bu iin elebas kim? Syleyin abuk, yoksa hepinize haddinizi bildiririm imdi. Odann iinde byk bir sessizlik oldu. Kimse azn ap tek kelime sylemiyordu. Bu dayanma; bu ibirlii; Ayten retmeni bsbtn ileden kartmt. Sualine hibir cevap alamaynca, bu defa erkek ocuklarnn tek tek kulaklarn ekmeye; uzun manikrl trnaklaryla kanatrcasna kulak memelerini ezmee balad. Bir yandan da dilerinin arasndan slk gibi sesle sylenip duruyordu: Syleyin., syleyin diyorum size; cevap verin hain yumurcak 272 lar... Kimin bann altndan kt bu herze?.... Hill daha fazla bu duruma tahamml edemedi ve haykrd: - Ltfen arkadalarma eziyeti bkarnz efendim! ayet sizce namaz klmak bir herze ve bir su ise, haa o herzeye arkadalarm tevik eden sulu benim!.. Gzlerinden akan yalar, yamur gibi yanaklarndan yuvarlanmaktayd Hill'in... Koyu bir din dman olduunu artk aka belli eden retmen, bu itiraf karsnda tekrar Hill'in zerine yrd. Ve arkadalarnn korkulu, akn baklar arasnda: Seni gidi kk k........! Diye irkin kfrlerle evire evire dvmiye balad.. Hill'in kendi yzlerinden dayak yeyii karsnda, talebeler alap yalvarmya baladlar: - Ne olur retmenim, brakn arkadamz... - Onun hibir suu yok inann retmenim.. Hayr, bizi o tevik etmedi efendim, biz kendimiz ona yal-vardk bize namaz retmesi iin. Arkadamz bizi kurtarmak iin suu zerine alyor retmenim, ne olur dvmeyin, yeter! Fakat Ayten retmenin gz dnmt bir kere.. Talebelerin yalvarp yakarmalarna aldr dahi etmeden vuruyor, vuruyor, vuruyordu... Bu alama ve feryatlara, koridorun dibindeki tuvaletleri temizlemekle megul olan hademe kadn da koa koa geldi. retmenin Hill'i kyasya dvdn grnce; kadncaz neredeyse kk dilini yutacakt aknlktan. Aman, retmen hanm... Allah akna durun, insaf edin... Ne yapt, ne kabahat etti bu yavrucaklar? Diye hayretle sordu. Ayten retmen, karsnda hademeyi grnce, Hill'i brakt ve ona dnd. Hrsla adeta kekeliyerek: Sen., sen, dedi.. Sen yok musun? Sen de vereceksin bunun hesabn elbet. Bu kk yobazlara odan amann cezas neymi, grrsn sen. Ve Ayten retmen, ayn hrsla burnundan soluyarak k gitti... Huzur Soka F. : 18 273 Ders zili alp, snfa girdikten sonra Hill, btn ders boyunca alad. Vaziyeti gerek Ayten retmenden ve gerekse Hill ve arkadalarndan renen retmen hanmn azn bak amyordu... Nasl asnd ki, "yukar tkrsen byk, aa tkrsen sakal" misali, bir yandan Ayten retmenden taraf kan okul idaresi, dier yandan ise namaz kldklarndan dolay can gibi sevip takdir ettii talebeleri vard... En iyisi susmak olacakt.. O da yle yapt. Feyz o gn okuldan dnen sevgili kznn gzlerini alamaktan kzarm ve imi bir halde grnce byk bir endieye kapld.

Fakat ne olduunu, niin alam olduunu anlamak iin btn sktrmalarna, olmaynca, tatl tatl sorup aratrmasna ramen Hill'den olanlar renmek asla kabil olmamt. Yavrucak, sanki hi bir ey olmam gibi dersinin bana oturdu ve hal harl verilen devleri yapmaya koyuldu. Yalnz makinede diki diken Feyz'nn gznden, Hill'in zaman zaman gzlerini sabit bir noktaya daldnp uzun mddet yle dalgn ve dnceli durular kamyordu. Nihayet dayanamad ve kalkt, dalgn dalgn kitabnn zerindeki resimleri seyreden kznn yanma gitti... Bir sandalye ekip, usulca yanna oturdu... Ve uzun rgl salarn derin bir efkatle okamaya balad. Sonra onu gsne ekip, smsk barna bast. Annesinin bu mfik hareketi, Hill'i ylesine duygulandrmt ki, artk ondan saklamya alt gzyalarn daha fazla gizliyemi-yeceini hissetti... li krk bir sesle hkryor, annesinin gs zerinde sarsla sarsla, alyordu imdi... Feyz sevgi dolu bir sesle: - Syle benim melek yavrum, syle anacm., ne oldu bu gn sana? Kim ne yapt kim getirdi seni bu hale? diye sordu. Hill sanki annesinin bu sualini duymamt. Snd mfik kucakta yaral bir ku gibi rpnp, alyor ve inlercesine haykryordu: 274 - Anneciim, anneciim!... Ne olursun bu memleketten gidelim biz. Feyz gld. - Nereye yavrum nereye gidelim? ok ok uzak memleketlere anneciim. yle bir memlekete gidelim ki hi kimse, kimseyi namaz kldndan Allah'a inandndan dolay ayplamasn svmesin ve dvmesin o memlekette... Feyz'nn kalbine elikten bir haner saplanmt sanki o an. Hill'i biraz daha bastrd gsnn stne. Feyz'nn btn korkusu, bu bask ve hakaretlerin, kznn ruhunda aksi tesir uyandrmas idi. Nitekim olgun yal insanlar dahi, evrelerinden, amirlerinden grm olduklar hakaret, bask ve alaylardan dolay nice koca koca insanlar dahi dini vecibelerini terketmiyorlar myd? Eliyle Hill'in enesini tutup, yzn kendine doru kaldrd. Yal gzlerinin iine endieyle bakarak sordu: Peki imdi ne yapmay dnyorsun yavrum? Bana kalrsa, bundan sonra le namazlarn gece evde kaza edersin. Hill'in gzleri birden akmak akmak oldu. Sitemli olduu kadar celalli bir sesle: - Bunu sen mi sylyorsun anne? Dedi.. mansz bir retmenin le namazma mani olmasna tahamml gsterip, boyun eeceimi mi zannediyorsun yoksa?... - Peki ne yaparsn ne yapabilirsin ki yavrucuum? Gryorsun herey onlarn elinde. - Her ey hi de onlarn elinde deildir anneciim. Elbet yapacaklarnn yannda yapamayacaklar da vardr. Onlar benim le namazma m mani olmak istiyorlar?.. Ben belki okulda klmam ama, mutlaka bir yerde klarm namazm... - Evimiz okula bir hayli uzak... Onun iin le tatilinde eve gelemezsin kzm. Peki baka nerede klarsn? Okulumuza yakn bir sokak iinde kk bir cami var. Ya oraya giderim veya bamn rtsnden ve namaz kldmdan dolay her grd yerde beni kucaklayp, barna basan bir hocaanne var. Ne zamandr yalvarp duruyordu, "ne olur kzm, gel namazlarm bizde 275 kl." diye. Ona gider orda klarm anneciim... Feyz artk iinde biriken sevin hkrklarn tutamyordu. Kznn slmi uur derecesini lmek iin bu sualleri sormutu. Fakat ondan bu derece kuvvetli cevaplar alacan ummamt.

Demek ki muvaffak olmutu... Kzna salam bir iman as verebilmiti. Ve bu gn Hill daha bu yanda, Allah'a krler olsun ki tam istedii gibi hatta arzu ettiinin de ok stnde bir slmi uura sahipti... Gs iftihar duygulan ile dolu olduu halde Hill'i yeniden byk bir sevgiyle barna bast... Ve gz yalar arasnda, ipek gibi salarn pp koklamya balad.. Bir yandan da kesik kesik mrldanyordu: - Benim kk mcahidem... Sen bu halini muhafaza ettike, hayatm sana kurban olsun biricik yavrum... Bu szlerinle beni ne kadar sevindirdiini bir bilsen... Korkma yavrucuum korkma... Sen Allah'n yolundan gidip, O'nun ipine sarldn mddete kimseden korkun olmasn.. Allah'm seni her trl ktlkten muhafaza etsin naallah... Anne kz, uzun bir mddet yle, gzyalar birbirine kararak sarma dola kaldlar... Artk ikisi de konumuyordu... Fakat bu halleri, konumak istediklerinden de byk bir mana tamaktayd. ki gn sonra Feyz'ya okul Mdrlnden bir davetiye geldi. Davetiyede: "Bir mhim mesele dolaysiyle, kznz hakknda grmek zere, yarn saat 10'da Okul Mdrlne terifiniz rica olunur." denilmekteydi. Feyz, davetiyeyi Hill'e gstermedi... Ertesi gn Hill'i okula yolcu ettikten bir mddet sonra giyinip, ban rtt ve verilen saatte okulun kaps nnde bulundu. Merdivenleri karken son derece soukkanl grnmeye gayret ediyordu. Mdrn kaps nne gelince bir an durup, derin bir nefes ald ve kapy vurdu. Mdr Bey odada yalnzd.. nndeki ilere kendisini ylesine daldrmt ki, gelenin kim 276 olduunu anlamak iin ban dahi kaldrmad. Feyz, yumuak yeil halnn zerinden ilerliyerek, mdr beyin tam nnde durdu ve: - Beni artmsnz efendim, geldim... dedi. Mdr, ancak o zaman yzn karsndakine evirdi ve gzlklerinin stnden Feyz'y dalgn bir bakla yle bir szdkten sonra: Ha... Evet... evet. Sizi agrtmtm... Buyurun, oturun ltfen. Diyerek, Feyz'ya yer gsterdi. Sonra sordu: Sizin kznzn ismi Hill'di deil mi? - Evet efendim... Dorusu gzel bir isim. Fakat bayramzdaki hill ne kadar aydmlksa kznz Hill'in o derece karanlk bir i alemi var hanm efendi... Feyz, bu beklenmedik irkin benzeti ve hakaret karsnda adeta ok olmutu: - Anlyamadm Mdr Bey, dedi... Hill'in mi fikri karanlk. - Evet evet... Yumurcak, bacak kadar ey ama, boyu gibi bir boy daha varm meer yerin altnda. Fakat dorusunu sylemek icabe-derse, kabahatin btnn onda bulamyoruz. Esas sulu, kk yanda ona bylesine gerici ve yobaz bir zihniyet alayandadr. Feyz, soukkanlln muhafaza etmeye alyordu: Sizi bu derece deitiren sebebi renebilirmiyim beyefendi? Ne demek istediinizi ltfen ak anlatnz. Sizin vazifeniz, durup dururken bir veliye hakaret etmek deil, kzmn bir suu varsa, onu mnasip bir lisanla bildirmektir. Syleyin, kzmn suu nedir? Bunu siz de biliyorsunuz... fakat bir de benden duyun. Kznzn suu, ilerici ve aydn bir okulda namaz klmak ve arkadalarn da tevik etmektir. Nasl, sizce bu kadar kafi deil mi? Demek siz namaz klmay bir su olarak kabul ediyorsunuz beyefendi? - 20 nci asr gibi bir medeniyet asnnda, stelik bir okul talebesinin namaz kl, elbette af edilmez bir sutur. Biz ocuklarmzn zihinlerinden bu gibi modas gemi, ve khne eyleri silmeye gayret ederken, bir snfn yarsna

yakn talebe, aydn fikirli nesiller yetitiren bu binada namaz klacaklar... Olacak ey mi bu sorarm 277 size? - Beyefendi siz mslman msnz? - Elbette ne olacak? Feyz mdrn suallerine cevap vermeden sormaya devam etti: - O halde Allah'n varlna inanmanz icabeder, deil mi? E., elbette... Peki, Kur'an da inanr msnz beyefendi? Kur'an'n Allah kelam olduuna ve iindeki emirlerin Cenab- Hakk'n emirleri olduuna da inanrmsnz? Canm ne demek istiyorsunuz, biz gavur muyuz? Elbette Kur'an'a da inanrz, Peygambere de... Yalnz... - Mdr bey. stirham ederim bir lahza dnn. Dnn ve ne derece bir fikri tezat iinde bulunduunuzu kendiniz grn. Bu nasl itir ki, hem Kur'an- Kerim'e inandnz sylyor, hem de Allah- Tel'nn yce emirleri olan Kur'an hkmlerini talebelerin zihinlerini bulandran (haa) gemi ve khne eyler olarak isimlendiriyorsunuz. Mdr bir an ne diyeceini bilemedi. Fena yakalanmt. Fakat byk bir ustalkla durumunu belli etmemeye alyordu. Kuru kuru bir iki defa ksrdkten sonra. - Hanmefendi dedi. Siz yanl anlam olacaksnz. Kur'an'a elbette inanrm. Ancak bu kitap insanlarn cehalet iinde bulunduu medeni bir hayat vasatndan uzak bulunduklar bir devir iin gnderilmitir. Bu gn ise 20 nci asr insanlar bilgi ve medeniyet bakmndan son derece ykselmi bulunmaktadrlar. nsanolunun Ay'a ayak bast ileri ve medeni bir devirde artk bu emirler elbette geerli deildir ve olamaz. stelik insanl geriye gtrr. Feyz kendine hakim olmak iin byk bir gayret sarfetmese neredeyse kalkp kafirliini alenen ifadeden ekinmeyen bu nursuz ve kstah adamn zerine atlacakt. Sinirden kaslm parmaklaryla antasn smsk kavrayarak souk ve nefret dolu bir sesle. - Bu derece zd fikirlerle sizinle anlamamza ne yazk ki imkan yok efendim. Bunun iin fikri mnakaay bir yana brakarak kzm hakknda grmek isterim sizinle. Mdr: "- Esasen, ben de sizi bunun iin armtm" dedi. retmeni, Hill'in derslerinden son derece memnun... Ayrca kznz iin okulu278 muzun en zeki talebesi de desem yanl olmaz.. Ne var ki bu derece zeki ve alkan bir talebenin byle gerici fikir ve davranlarla yetimesinden byk znt duymaktayz... Ve biliyoruz ki, ocuunuz sizin tesiriniz altnda kald iin byle yetimi bulunuyor. Bu bakmdan okul mdr olarak sizden rica ediyorum. ocuunuzu bu yata gerici fikir ve grlerle zehirlemeyiniz. Feyz, sylenenleri byk bir metanetle dinliyordu. Ayn soukkanlln muhafaza etmeye alarak: - Syliyecekleriniz bundan ibaret mi mdr bey? dedi. Evet, imdilik bu kadar... Bundan sonrakiler ise, sizden ala. cam cevabn mahiyetine bal... Pekala efendim. O halde ltfen dikkatle dinleyiniz. Evvela szlerinizi bandan itibaren yle bir tahlilden geirmek icabedecek, retmeninin, Hill'den ok memnun olduunu, kzmn, okulun en zeki ve alkan talebesi olduunu ifade etmeniz, peinen syliyeyim ki, bir anne olarak benim iin hayatta duyabileceim en byk bir iftihar vesilesi olmutur. Ancak kendimi hayretten kurtaramyorum bir trl mdr bey. Demek sizce zeki ve alkan bir talebenin,jnutlaka dini vecibelere srt evirmi olmas art... - Hanmefendi, unutmayn ki, Atatrk Trkiye'sinde yayoruz. ok garib bir mtala... Sorarm size mdr bey, Atatrk Trkiyesi dinsizlik temelleri zerine mi ina edildi? Mslman Trk Milletinin kendi dinine srt evirmesiyle mi yayacak ve payidar olacaktr Atatrk Trkiyesi?.. Bahusus sizin gibi yal bir zatn azndan bu kabil szleri iitmek hayret ve esef veriyor dorusu insana. Kzmn benim tesirim altnda kalarak yetimesi hususuna gelince, bu tahmininiz tamamen doru olmakla beraber, u hususu ok iyi

bilmenizi isterim ki Hill, 12 yanda bir ocuk olmasna ramen en az 22 yandaki bir gen kzn olgunluu ve mant ile iyi ile kty, gzelle irkini, doru ile yanl birbirinden tefrik edecek kabiliyet ve yaratla sahiptir. Bu bakmdan kr krne benim tesirim altnda kalmas dnlemez. Kald ki, yle olsa dahi bir annenin evladn okuldaki bilgi ve grgsnn yannda dini ve milli bir terbiye ile yetitirmesi ve bu hususta ocuuna tesir etmesi kadar tabii ve faideli bir ey olamaz. Feyz artk kendine hakim olamyordu... Sesi titreyerek szlerine 279 devam etti: - Beyefendi karnzda cahil bir veli deil, lise mezunu kltrl bir kadndr konuan. stelik, evliliimin beinci senesine kadar maalesef sizin ileri srdnz son derece yanl ve zavall fikirlerin mdafii olmu bir kadn. Evet mdr bey, 24 yama kadar dier btn genler gibi batllamak, medenilemek teraneleriyle uyutulup kandrlm, hayatnn en gzel alarn gaflet bataklklar iinde, delalet karanlklar iinde geirmi bir insanm ben. Fakat Rabbime krler olsun ki, yuvarlanlmak istendiim uurumun dehetini ge de olsa farkederek, kendimi ebedi bir felaket ve helaketten kurtarmaya muvaffak oldum. Lakin btn hayatm boyunca, beni byle kendi dinimden bihaber olarak yetitiren anne ve babam affedemedim. te bunun iindir ki, kzmn da ileride ayn zdraplar (atmasn ve beni ebe-diyyen lanetle anmamasn arzu ederek, onu imanl ve kltrl bir insan olarak yetitirmek istemekteyim... Bilmem sylemek istediklerimi anlatabildim mi?... Feyz, her eyi en gzel ve en anlalr ekilde ifade etmiti ama, maneviyat dman materyalist fikirli mdr beyde bunu anlyacak kabiliyet yoktu.. Ho anlasa bile, dile gelen hakikatler iine gelmezdi zaten. Nitekim o srada alan telefona cevap verdikten sonra, sanki anlatlanlarn hibirini duymam gibi, souk ve kesin bir ifadeyle: - Hanmefendi, dedi... Uzun lafn ksas, kznz evinde barknda ne eit hareket ederse etsin, fakat okulda ll olmaya, okul prensiplerine uymaya mecburdur. Size son sz olarak syliyeceim udur: Kznz bundan byle okulda namaz klmayacaktr.. Ayrca hi bir suretle arkadalarna tesir ve telkinde bulunmayacaktr. Bu yasaklara riayet etmedii takdirde iddetle cezalandrlacan bilmenizi isterim. imdi gidebilirsiniz efendim. Feyz, mdrn bu son szleriyle alenen kovulduunu anlam, bu kstah adama bir ka sz ile haddini bildirmek isteiyle azn amken, byle bir kimseyi kendisine muhatap kabul edemiyeceini hissederek aniden ayaa kalkt ve mdrn yznde kam gibi saklayan nefret dolu slk gibi bir sesle: - Gidiyorum mdr bey, dedi... Siz ardnz gejdim, siz kovuyorsunuz, imdi de gidiyorum.. Ancak, unu bir kere daha anlam bulunuyorum ki, yetien maneviyatsz, biare nesillerin yegane 280 msebbibleri sizlersiniz. Ve bundan dolay tarih sizi utanla anacak, sizden yetien nesiller ise, istikbalde kavutuklar hakikat nurlar karsnda da, sizi lanet ve nefretle yadedecektir. Ve Feyz, mdrn azn ap, tek kelime dahi cevap vermesine meydan vermeden hzla kapya doru yrd, kapy at gibi, darya frlad... Aaya indiinde ocuklar teneffsteydi.. . Gzleri bir mddet, koup oynayan ocuklar arasnda Hill'i arad... Sonra onu grd... Hill, srtn bahedeki iri gvdeli aalardan birine dayam, zgn ve mahzun bir ifadeyle ba nnde, dalgn dalgn ayayla yerdeki topraklan saa-sola doru emekteydi... Etrafnda 3-4 kz arkada vard... Arkadalarndan biri kolunu samimi bir sevgiyle Hill'in boynuna dolam, belliydi ki, teselli mahiyetinde bir eyler sylemekteydi... Onlara grnmemeye alarak, uzaklamak zereydi ki, biraz ileride Hill'in retmeninin bir talebeyle konutuunu grerek, durup bekledi... ocuk yanndan ayrlnca retmen hanmn uzaklamasna vakit brakmadan yanna yaklat ve seslendi:

- Hoca hanm, bir dakikanz istirham edeceim, dedi. retmenin yz, Feyz'y grnce bir tuhaf olmutu... Feyz onun kulaklarna kadar kzardn farketti... Fakat, daima gleryzll ile tannan retmen, derhal kendini toparlad ve: Buyrun hanmefendi, ho geldiniz, dedi ve devamla; mdr beyle grtnz m? Diye sordu... Evet efendim, grtm. Fakat itiraf edeyim ki, bir eitim messesesinin byle bir ahsn amirlii altnda bulunuundan dolay byk bir esef iindeyim... Bu hususta retmen hanmn da iinin yank olduu belliydi. Bunu, durumu icab aktan aa syleyemiyordu tabii... Yalnz etraftan duyulmamasna gayret ettii bir sesle: - Canm kardeim, dedi... Hasan Ali Ycel gibi bir maneviyat dmannn vaktiyle yetitirmi olduu bir eitim kadrosundan, Eitim Enstitleri ad altnda bir ahlakszlk ve dinsizlik yuvasndan, bundan daha fevkalade ahslar, idareciler ve reticiler yetimesini ummak doru olmasa gerek. Bunlar, yetimi olduklar zihniyet icab mazur grlmesi icabeden ve ne yazk ki idare etmek mecburiyetinde 281 olduumuz kimselerdir. Feyz dalgn ve dnceli bir tavrla: Doru, diye cevap verdi.. Hakikatleri ac da olsa grp, kabul etmek mecburiyetindeyiz. ok mu ar konutu sizinle? Mhim olan bu deil, hoca hanm... Ben, mdr beyden dinimizi ve dinimizin yce emirlerini kmseyerek hakir gren ve bu emirler mucibince yayan insanlan gerici, yobaz olarak tavsif eden bylesine mlhidane szler iitmektense, inann kzmn, mark ve pespaye bir retmenden yemi olduu iddetli dayak misali sille tokat kap dar edilmeyi tercih ederdim... nanamyorum, dorusu nfusunda slm kayd olan insanlarn, kendi dinlerine bu derece mfritane dman olabileceine inanamyorum hoca hanm. retmen hanm, sevgiyle elini Feyz'nn omuzuna koydu: - yle bir devirde yayoruz ki, Feyz hanm, bugn hak sahibi mazlumlarn ahlar ve eninleri semalar titretirken, zalimler ba kelerde itibar grmekte... Bu itibarla ben ahsen, ne kadar hakl olursak olalm, hayatta geirmi olduum ve halen de geirmekte bulunduum eitli hadiselere istinaden bu gibi kimselerle uramann faide yerine bize zarar getireceine inanmaktaym. Feyz; Her halde beni yanl anlam olacaksnz hoca hanm, dedi... Bu insanlarla uramak diye bir dncem yok asla.. Fakat bu derece byk hakszlklar karsnda susmak zilletine de katlanamam... Sizi ok iyi anlyorum Feyz Hanm.. Siz, yalnz ocuu iin rpnan fedakar bir anne deil, ayn zamanda dini ve milli hisleri son derece kuvvetli hakiki bir mslmansnz. Yalnz sizi ve kznz olan talebem Hill'i son derece sevdiimden, sizlere gelecek her fenalktan korkuyor ve ekiniyorum... Bunun iin sizce kabul ve tatbiki her ne kadar zor ise de rica ve istirham ediyorum... Hill, okullar tatil olun-.. caya kadar le namazlarn kazaya braksn... naallah Cenab- Hak, bunun da ecrini fazlasyla verir sizlere... Fakat ok rica ediyorum, talebem ok alkan... snfmzn deil okulumuzun medar- iftihar rnek bir talebe. Dmanlklar daha ziyade zerimize ekmiyelim. - Anlyorum Hoca hanm, siz merak etmeyin. Bu mesele burada 282 kapanmtr. Anlay ve hassasiyetinizden dolay size ne kadar teekkr etsem azdr. Kzmn sizin gibi bir retmenin koruyucu kanatlar arasnda bulunduunu bilmek, bana ne byk bir sevin bahediyor, bilemezsiniz. retmen hanmla ayak st biraz daha dertletikten sonra Feyz, msaade istiyerek ayrld ve icabeden kk alverileri yaptktan sonra eve dnd: Anahtarla kapy ap ieri girmek zereydi ki, kar evde oturan komu hanm, heyecanl fakat tuhaf ve manal bir sesle:

- Feyz hanm, sizi bekleyen iki hanm misafiriniz var.. Yarm saattir bizdeler.. Sizi grmek istiyorlar, diye seslendi... Feyz, hi bir ey anlamam gibi: - Buyursunlar, terif etsinler efendim, kendilerini evinizde kabul . ettiinizden dolay minnettarm, dedi. Ve, alelacele ieriye girip, elindeki teberileri mutfaa brakarak, pardessn kard, misafirleri karlamak zere kapya kotu.. Kar komunun evinden kan hanmlardan biri 65, hatta 70 yalarnda ihtiyar ve topuklarna kadar uzanan pardess ve bandaki siyah kreptemor bartsyle tertemiz giyimli bir eski stanbul hanmefendisiydi... Dieri ise 45 yalarnda k giyimli, yarm bartl olgun bir hanm... Kar komu hanma teekkr ederek, kapnn hemen biraz ilerisinde duran son model bir hususi arabaya doru yryerek direksiyonda bekleyen ofre bir eyler sylediler ve kapda kendilerini bekleyen Feyz'ya glmseyerek, ak duran kapdan ieriye girdiler. Feyz, bu hi tanmad insanlarn ziyaret sebebini derhal anlamt.. Nitekim, hatr-sual faslndan sonra, hanmlar niyetlerini akladlar. Evet, dorudan doruya, resmen Feyz'y istemeye gelmilerdi. Aile, stanbul'un en tannm ve kkl ailelerinden biriydi... Feyz'ya talip olan ahs ise Hariciye mtehasss bir operatr doktormu. Feyz'y bir mddet evvel yolda grm. Gerek mazbut slami kyafeti gerek olgun ve manal gzellii ve gerekse ciddi hanmefendi tavr, doktor bey zerinde ok msbet bir tesir brakm... Annesi hem alyor, hem anlatyordu: 283 < - Btn emelim, dnya gz ile olumun mrvetini grmekti yavrucuum. Fakat ne gezer. 42 yana geldii halde kendisini ikna edebilmek bir trl mmkn olmad... Aklna takm bir kere evlenmeyeceim diye... Kendisine alayp yalvardn zamanlar bana: "Anneciim beni anlamyorsunuz, bu gne kadar aradm kadna rastlamadm... u bozuk cemiyet iinde rastlayacam pek ummuyorum... nann ki, karma idealime uygun bir kadn kt takdirde bir an bile tereddt etmiyecek ve sizi memnun edeceim" der... Sz annesinin azndan doktor beyin ablas ald. Ve devam etti. - Efendim, 4 ya km olan kardeim ok sk prensipleri olan bir insandr. Kendisi, lise son snftan itibaren 5 vakit namazn klmakta ve btn dini vecibeleri dikkat ve titizlikle yerine getirmektedir. 5 sene mddetle Fransa'da kald halde, bir vakit olsun namazn geirmemi. 2 sene evvel de Hac farizasn yerine getirdi... Kendisine gstermi ve teklif etmi olduumuz btn gen kzlar reddetti! Annemin de belirttii gibi o, idealindeki kadn aryordu. Bu hanm hem dinimizin icabna gre mazbut ve kapal giyinecek, namaz, oru vs. gibi slmi emirleri uuruna ererek yerine getirecek, hem de tahsilli, kltrl ve grgl bir kimse olacakt... Bam tamamen rtmediim iin ince orap giydiim iin ablas olduum halde sk sk benimle mnakaaya giriir ve beni tenkid eder. Hasl kelam efendim, bir mddet evvel sizi tam arzu ettii bir kyafet ve asalet iinde yolda grr grmez, hi tereddt etmeden "te benim yllardr aradm kadn!" diyerek belli,etmeden sizi takib etmeye balam.. Bahusus parmanzda alyans bulunmay, cesaretini kuvvetlendirmi ve evinizin civarnda gerekli tahkikata girimi. Aa yukar hakknzda hemen hemen her eyi biliyor.. Teklifimi kabul ettii takdirde kzn elbirliiyle en gzel ekilde yetitiririz. Bu bakmdan hi endieleri olmasn, diyor. Doktorun ablas sz bitirdiinde Feyz, nasl cevap vereceini, bu asil ve kibar insanlara kar ne ekilde davranacan bilemez bir haldeydi... Onun bu dnceli ve ekingen halini gren yal hanm: - Kzm, dedi... Bu gibi ilerde elbette bir anda karar verilmez... Bir hafta on gn... Dn, tan... Biz sabrla beklemiye alacaz... Cevabnz msbet olursa bizleri nasl sevindirip, ihya edeceinizi bilemezsiniz. 284 Feyz mahcubiyetle, fakat byk bir minnetle glmsedi:

- Anlaynzdan dolay ne kadar teekkr etsem azdr efendim, dedi. Malumualiniz bu gibi hayati meselelerde abuk karar vermek olduka zor... Fakat Doktor beye selam ve hrmetlerimi bildiriniz baz sebeplere binaen cevabm menfi dahi olsa bu acizi hayat arkadalna layk grdkleri iin kendilerine kranlarm sonsuz olacaktr. Misafirleri arlamak zere mutfakta ikram hazrlna henz gemiti ki, okuldan Hill geldi... Hill, bu tanmad insanlara kar nedense, yaradlnn aksine ok kaba ve souk davranmt... Kznn bu hali Feyz'nn gznden kamad... Hill'i mutfaa ararak: Kzm, misafirlerin ellerini bile pmedin... Ayp deil mi?. Sonra seni terbiyeden mahrum yetimi bir kz zannederler... Ge bakaym, bir ey belli etmeden ellerini p teyzelerinin ve hatrlarn sor... dedi. Hill'in yz askt: - Ne olur srar etme anneciim, iimden gelmiyor dedi. Ne demek iimden gelmiyor, kzm?.. nsan bilhassa, byle yal ve asil misafirlerine gayet nazik davranmal ve hrmette kusur etmemelidir, deil mi ya?.. Benim sana verdiim terbiye, bunu icabet-tirir.. Haydi ge ieri, dediimi yap, sonra gel mutfakta bana yardm et. Hill, mahzun bir ekilde ban nne edi.. Hi ses karmadan arkasn dnerek ieri girdi.. Feyz onun isteksiz bir ekilde misafirlerin elini ptn aralk duran kapdan grmt. Sonra kznn, misafirlere hatr sorduunu iitti... Fakat sesi adeta alamaklyd Hill'in. Feyz, acaba okulda yeni bir hadise mi geti bandan diye dnd.. Aksi halde konumalarda bulunmad iin, misafirlerin kendisini istemiye geldiklerini bilmesine imkan yoktu.. Biraz sonra Hill de annesiyle beraber ieriye misafirlere ay ve biskvi tamaktayd. Ama ne kadar gayret ettiyse de, yzndeki ask ifadeyi deitirmeye muvaffak olamamt bir trl... Misafir hanmlar bir mddet daha oturduktan sonra msaade istediler. Yal hanm, karken Feyz'nn elini tuttu ve samimi bir sesle: - Yavrucuum sabrszlkla cevabnz bekliyeceiz dedi. Olum Celil'in de bizim de yegane arzumuz, bu cevabn en ksa zamanda ve 285 msbet olmasdr.. Bizi ok bekletmeyin evladm... Feyz, elini avular iine hapseden ve adeta yalvarrcasna yzne bakan bu sevimli yal hanm daha fazla zmemek iin kestirmeden cevap verdi: - Siz merak buyurmaynz, canm teyzeciim bir haftaya kalmaz cevabm mektupla bildiririm size.. Yok yok evladm... Mektup ok resmi vasta.. En iyisi bize bir gn verin... Altmzda araba olduktan sonra ne olacak, yine biz gelir, reniriz cevabnz... Feyz, bir an tereddt etti. Ve: Gelecek Cumartesi gn sizce.mnasipse, buyurun o halde efendim.. - Sa ol kzm, bil'ki Cumartesi'yi iple ekeceiz. Btn temennim, kararnzla bizleri sevindirmenizdir. Haydi Allahasmarladk yavrum. - Gle gle efendim, saadetle. Misafirler, kendilerini kap nnde bekleyen arabaya binip gitmi, nihayet annekz evde yalnz kalmlard. Feyz akam yemeini hazrlamak iin mutfakta alrken, Hill de ders kitaplarn masasnn zerine yaym, fakat dakikalar getii halde ne tek kelime okuyabilmi ne de yazabilmiti. Odaya girip ktka Feyz'nn gznden kznn bu hali kamamaktayd, stelik, farkettii bir baka husus da, her ieri giriinde Hilal'in kendisini derin derin tetkik ettii annesinin yznde srarla bir mana aradyd.. Feyz, ne zaman bir ey iin ona seslense daima kestirme ve krk bir sesle tek kelimelerle cevap almaktayd. Nihayet birlikte iki kiilik sofralarn kurdular ve akam yemeine karlkl oturdular... Feyz, zihni binbir dnce ile dolu orbasn yudumlarken Hilal'in

eline kak alp, bir lokma bile bir ey yemediini ve devaml olarak kukulu nazarlarla yzn,tetkik ettiini farkederek sordu: - Niin yemiyorsun yavrum?.. Bak orban soudu.. Neyin var senin bugn, hasta msn yoksa?.. 286 I - Hayr, hasta deilim. - O halde niin yle somurtup duruyorsun? sene orban. - Hayr imiyeceim. - Niin kzm? Hi!.. Canm istemiyor... Feyz, elindeki ka brakarak kzma dikkatle bakt. Hill neredeyse dokunulsa alyacak bir haldeydi. Onun bu hali Feyz'ya ok dokunmutu. - Okulda mdr veya retmenlerinden birinin fena bir hareketine mi maruz kaldn yoksa yine Hill? - Hayr, okulda hi bir ey olmad bu gn. - yleyse bu durgunluunun sebebi ne? Syle bakalm anacna yavrum, seni zen bir ey mi var?... Hill cevap vermedi... Ban emi, susuyordu. Bir ara bir ey sylemek iin azn aacak gibi oldu... Sonra tekrar dudaklarn srarak bundan vazgeti... Feyz'nn btn srarlarna ramen Hill o gece azna bir tek lokma koymad.. Onun bu hali karsnda tabii Feyz'nn da itah kamt... Anne-kz, beraber kurduklar sofray hi bir yiyecee dokunmadan yine beraber kaldrdlar... Yemekten sonra her akam olduu gibi Feyz, ar ilerini yetitirmek zere makinesinin bana, Hill de dersine geti... Fakat hassas kzn znts yle derin olmalyd ki, saatler ilerledii halde ne okuyabiliyor ve ne de retmeninin vermi olduu devleri yapabiliyordu. Nihayet yatma zaman gelince, her ikisi de birbirlerine hayrl geceler dileyerek, yataklarna ekildiler.. Hill, buzlu caml kaplarla ayrlm bitiik odada yatmaktayd... Feyz onun ierden kesik kesik, sessiz sessiz hkrdn, duyarak kulak kabartt. Allah Allah!... ne olmutu birden bire bu ocua byle? Yerinden dorulup yan odaya, kznn yanna gitmek istedi ama, zerine daha fazla dmenin doru olmayacan dnerek bundan vazgeti... Bir ka saat onun da gzne uyku girmedi... Fakat btn gnn yorgunluk ve heyecan ile gz kapaklar bir mddet sonra kendiliinden kapanm, Feyz derin bir uykuya dalmt... Uyuyal ne kadar olmutu, bilmiyordu. Salarnn zerinde iki 287 kk elin dolatn ve hemen yambainda ili ili bir alay sesi duyduunu hissederek korkuyla gzlerini at. Kk gece lambasndan odaya yaylan hafif ve lo krmz k altnda, Hill yanbana diz km, salarn okyarak alyordu. Uzun beyaz geceliinin iinde, omuzlarndan aaya bir elalenin alay gibi dalga dalga dklen uzun ve gr kumral salaryla bir peri kz kadar gzeldi... Annesinin gzlerini ap, korku ve endieyle kendisine baktn grnce, onun yata iinde dorulmasna dahi frsat vermeden, yzn annesinin boynuna gmerek hkra hkra yksek sesle alamaa balad... . Feyz o anda baylacak gibi olduunu hissetmiti... Ne olmutu bu ocua?... Kendini iten ie bu derece harabediinin sebebi neydi? Sormaya frsat kalmadan Hill, bam annesinin omuzundan kaldrarak, ya dolu gzlerini onun gzlerine daldrd ve: Syle anne... syle, dedi... O adamla evlenmiyeceksin deil mi? Mesele nihayet anlalmt. Feyz, bir anda kalbinin dalandn hissederek hayretle sordu: - Demek geldiinden beri seni zen, ilendiren sebep buydu yle mi? Peki syle bakaym yavrum, sen nereden rendin bu meseleyi? Biz her eyi sen gelmezden nce konuup grmtk. Yani senin duymana imkan yok. - Okuldan dnerken, kar komunun olu syledi. - Hangi kar komunun olu kzm?

Misafir hanmlar seni evde bulamaynca, Ahmet'lerin evinde ! beklemiler.. - Peki Ahmet nereden biliyor bu meseleyi? - Bilirsin ya anneciim, onun annesi ok dedikoducu bir kadn... Azlarn aram misafirlerin... te seni istemiye geldiklerini syledikleri zaman Ahmet de odadaym, duymu... Beni okuldan gelirken grnce, "Senin annen zengin bir doktorla evlenecek" diyerek anlatt her eyi... Hill, yeniden sarsla sarsla alamaya balamt... Feyz, yatt yerden elini uzatarak, analnn olanca efkatiyle kznn ipek gibi salarn okamaya balad... Bir yandan da sesi titreyerek: 288 - Peki yavrum, bu mesele seni neden bu kadar zd, syler misin? diye sordu. Hill'in bu sze verdii cevap ok manalyd.. nk ben biricik anneciimin yalnz bana ait olmasn istiyorum da ondan. Ve annesinin gzlerinin iine bakarak devam etti: Syle anne... Yalvarrm syle... Evlenmiyeceksin o adamla, kabul etmiyeceksin teklifini deil mi? Feyz'nn karar esasen katiydi... lnceye kadar evlenmemeye and imiti o... Fakat bu vesileyle kzn biraz tartmak istemekteydi. Sordu: Bir bakasyla evlenirsem, seni ihmal mi edeceimden korkuyorsun yoksa?... Bunu benden umar msn Hill?... Hill bu sze cevap verecei yerde yal gzlerle annesinin yzne hayretle, akn akn bakmaktayd... Yznde feci bir skutu hayale uramlarn perian ifadesi okunmaktayd. Dili dolanarak ve adeta kekeliyerek: - Yani onunla evlenmek mi istiyorsun anne? dedi: Yoksa bu teklifi kabul edecek misin? Peki ben... ben...? Ben ne olacam?... Feyz, soukkanl grnmeye son derece gayret gstererek cevap verdi: - Ben bu teklifi kabul edersem, senin iin, daha dorusu senin istikbalinin selameti iin kabul edeceim kzm... Bunda zlecek ne var?... Benim istikbalim mi?... Yani benim iin mi o adamla evleneceksin anne?... Yavrucuum alama... sakin ol... Elbette senin iyiliin iin... Seni, arya diki dikip para kazanarak bin bir trl sknt ve mahrumiyet iinde yetitirmek bana ok ac geliyor. Halbuki bu doktor beyin teklifini kabul edersem, sana istediim rahat hayat temin edebileceim. O zaman arkadalarnn yannda ezilip bzlmekten kurtulacaksn, sen de ban dik tutabileceksin... imdi Hill, daha iddetle alyordu: Anneciim, canm anneciim benim, diye hkrd... Demek sen kzn bugne kadar anlyamamsn... Ben durumumuzdan memnunum anneciim. Bir gnden bir gne azmdan ikayet iittin mi? Huzur Soka F. : 19 289 Ben zenginlik istemiyorum... Hayatmza bir bakas girmeden yalnz seninle bareber lp, peynir ekmek yemek, bana en byk zenginliklerden daha byk rahatlk ve saadet verir... Hem nerden karttn arkadalarmn yannda ezilip bzldm?... Benim bam Allahma krler olsun her zaman iin arkadalarmn yannda dimdiktir, bunu bilirsin anneciim... Sen, annelerin en iyisi, en fedakarsn... Kendini binbir trl . skntlara ve mahrumiyetlere sokarak, kendin az ve ucuz giyindin, bana her eyin en iyisini aldn... Arkadalarmn yannda mahcup dmemek iin gece yanlarna hatta bazan sabahlara kadar oturarak fazla mal dikerek her trl okul masrafm fazlasyla karladn. Fakat belki yllarca sren bu yorucu almalar seni ok hrpalad... Artk dinlenmek, rahat etmek senin de hakkn biliyorum ama anneciim, sen evlenirsen inan ki yayamam ben... Ne olur, yalvarrm anneciim kabul etme bu teklifi... Greceksin bak, biraz byyeyim, ben seni nasl rahat ettireceim... Kznn hkra hkra alyarak yank bir feryad halinde syledii bu szlerin her biri Feyz'y sanki cierinden vuruyordu. Fakat anayd o!... Kznn, gznn nuru, cierparesi biricik yavrusunun daha ziyade fuzuli yere ac ekmesine gnl katlanabilirmiydi hi?

Birden yatann iinde dorularak, kollarn Hill'in boynuna dolad ve onu hzla gsnn zerine ekerek, olanca kuvvetiyle barna bast... i bir volkan gibi yanyor, gzlerinden yamur gibi boalan yalar, Hill'in ipek salarn slatyordu... inlercesine:" - Affet yavrum, anacn affet, dedi. Haydi sil o gzel gzlerini de, at znty gnlnden artk... Benim faziletli, kahraman kzm msterih ol... Btn sylediklerim, seni denemek, dncelerini renmek iindi... Anladn m imdi? Haydi sus artk, alama... Hill yalarla slanm yzn, annesinin yzne doru yle bir hayret ve aknlkla kaldrd ki, bu haliyle kulaklarna inanmad belliydi: Anneciim, sahimi sylyorsun? Dedi...Yani teklifini kabul etmiyecek misin o doktorun?.. - Benim melek yavrum, nasl dnebilirsin bunu? Benim hayatta yegane varlm sensin... Senin iin yayor, senin iin alyor, senin iin nefes alyorum bu dnyada ben. 290 yjjKtf&M/. Feyz, Hill'in salarn okayarak devam etti: - Ben daha, doktor beyin annesi ve ablas meseleyi ap, teklifte bulunduklar an kararlydm red cevab vermeye yavrucuum... Seni, henz karakterine katiyetle vakf olmadm bir vey babann yannda boynu bkk yetitirebileceimi nasl getirebilirsin aklna? Bu szler, sanki Hill'i yeniden dnyaya getirmiti. Sevinliydi, mesuttu artk... Cumartesi gn, doktor beyin annesi ve ablas, Feyz'nn mnasip bir lisanla bildirdii red cevabn alarak geri dnerlerken son derece zgn ve perian bir haldeydiler... Koskoca yal hanm, Feyz'y ikna edebilmek iin dakikalarca trl diller dkm, hatta ii alyarak yalvarma derecesine kadar vardrmt... Yal kadn: - nann yavrum, olum bu haberi alnca ok mteessir olacak, diyor ve devam ediyordu: Bir haftadr ekmi olduu azab ve duyduu heyecann bykln tahmin edemezsiniz. imdi btn mitleri yklacak yavrumun... Halbuki ne hayaller kurmutu... Evladm bunca senedir hep sizin gibi imanl ve kltrl bir kadna tesadf etmedii iin evlenmedi... imdi de tam istedii arzu ettii gibi birisini bulup evlenmeye karar verdi ama, ne yazk ki, bu defa da byk bir hsrana urayacak... Ah benim melek kzm, yalvaryorum, rica ediyorum... Ne olur iyi dnn, daha etrafl dnn... Biz beklemesini ve sabretmesini biliriz... Yeter ki siz, bu ii byle kati olarak kestirip atmayn birden... Bu cevab gtrrsem olum bedbaht olacak, anlyorsunuz beni deil mi?.. Onlar lzumsuz yere oyalamann ve bo yere mit besletmenin doru olmayacan dnerek her iki hanmn srar ve ricalarna ramen kararnn kati olduunu ve hi bir suretle deimeyeceini bildirmek lzumunu hissetti. Yal kadn, yal gzlerle kapdan karken, bir ana efkati ile Feyz'y yanaklarndan pt ve son derece samimi bir ifadeyle: - Senin gibi bir gelinim olmasn ne kadar arzu ederdim bilir misin kzm?.. Ama kaderde ne yazlmsa o oluyor. Gelinim olmasan da, seni hi unutmayacam yavrum. nk seni daha ilk grmde z kzm gibi sevdim, dedi... Onlar gittikten sonra Feyz, kendisini yorgun bir halde divann 291 zerine-at... Elleri bann altnda kenetlenmi, gzleri tavana dikili bir vaziyette arka st uzanm ve derin dnceler iine gmlvermiti bir anda. zerinden byk bir yk kalkm gibiydi. Ama dads hayatta olsayd, kimbilir ne kadar zlr, ne kadar dvnrd bu hal karsnda... "Byle byk bir ksmeti bir daha nerden bulacaksn?.. Hi karlr m bylesi?.." derdi de, baka bir ey demezdi. Feyz bir anda yreini kzgn bir atein yakt cefasna ramen, haline hamd ve kr ediyordu her an. Btn emeli, btn dncesi, kzn Islmi bir terbiye ve ahlakla yetitirebilmekti... Ve bunda - Allah'n ltf sayesinde -

muvaffak da oluyordu. Hatta Hill yaradl ve kabiliyeti itibariyle Feyz'nn istediinden de mkemmel ve kuvvetli yetiiyordu. Bilhassa iki yldr stste retmenleriyle dini mevzularda yapm olduu etin mcadele onun daha kk yata, ilerde ne byk bir mcahide olacana delil saylabilirdi: Feyz bir anda yreini kzgn bir atein yaktn hissetti... Elinde olmayarak, "Ah, ne olurdu, vaktiyle gaflette olmasaydm da Hill, Bill'le benim ocuum olsayd.." diye geirdi iinden... Fakat o en byk ans, ayann dibine kadar geldii halde, gaflet sarholuuyla onun kymetini idrak edememi ve kendi eliyle tepmiti... Ve bunun acsn bu gne kadar ektii gibi, bir mr boyu da byle ekecek, pimanlk ve nedamet duygulan iinde zdrapla kvranacakt. imdi Bill, yuvasnda kimbilir ne kadar mesuttu... Fakat Bill'den ok kars mesut olmalyd... Acaba bu talihli kadn Bill'n kadrini ve kymetini hakkyle bilebiliyor muydu? Onu laykyla me-sud edebiliyor muydu?. ini ilk defa bir kskanlk alevinin yaladn hissetti. Evet, hidayetinden bu yana bunca sene hep byle yalnz kald, kendi dnceleri ile babaa kald halde, bir gn olsun kalbinden byle bir his gememiti... Ama imdi, ne olmu nasl olmutu bilemiyordu... Bill'n hanmn bu dnyann en ansl ve bahtiyar kadnn delice bir hisle kskanvermiti ite... Bu duyguyu iinden atmak iin ne kadar gayret sarfettiyse de, bunda muvaffak olamyordu. Evet Feyz kskanyordu... Hem btn ruhuyla, btn mevcudiyetiyle delice bir 292 hisle kskanyordu o kadn imdi Feyz. Btn ruhu ve kalbiyle sevdii ve baland erkee sahip olan kskand bu kadnn, yllar nce hayata veda ettiini ve bu gn yaamadn nereden bilsindi? O daha hala Bill'in Hacerle evli olduunu zannediyor ve bir baka ihtimali aklna dahi getirmiyordu. Bugn ekmekte olduu sknt ve zntlerin yegane sebebi de esasen, hep bu tek tarafl yanl dncesi deil miydi? ayet Bill hakknda kk apta bir tahkikte bulunsayd, kendisini ebediyyen mesud edecek hakikati Bill'n yllardr tek bana ve stelik kalbinin kendi sevgisiyle yanp tutuarak yaadn hemen renebilecekti. Fakat o, sabit bir fikirle Bill'in hala evli olduunu dnd iindir ki, deil onun hayatn renmek iin her hangi bir harekette bulunmak, sevdii adamn haysiyet ve ahsiyetini olduu kadar aile huzur ve saadetini de haleldar etmek endiesiyle daima ondan ve onunla ilgili olan her eyden kanmaktayd... Btn bunlarn yannda kendisini menedemedii yegane husus varsa o da Bill' dnmek, Bill'i kalbinden ve hayalhanesinden karp, uzaklatramamakt... nk ruhunun ve cisminin her zerresi, nak nak onun ak onun o tertemiz ve ulvi sevgisiyle dokunmutu sanki. Neredeyse Hill okuldan gelecekti.. Feyz, hala uzand divanda kalbini gittike artan bir iddetle kemiren kskanlk zdraplar iinde kvranp duruyordu.. Gzlerinden szlen gzyalar akaklarndan aaya doru kaymaktayd... Aln ateler iinde yanyor, akaklar iddetle zonkluyordu.. Byk bir savatan km gibi yorgundu, bitkindi, halsizdi... Onu dnd, hele byle derinden dnd her zaman byle olurdu zaten. Mendili ile gzyalarn kurularken, "acaba diye geirdi iinden... O da beni hala seviyor mu?" Sonra hemen ardndan Bill'in Hac Mustafa beyin maazasnda kendisini grd andaki durumu geldi hatrna... Bam dndrr dndrmez karsnda kendisini grnce, yznde beliren o ifadeyi ve sonra yerinden frlayp arkasndan koarak: "Feyz Hanm!" diye nasl byk bir heyecanla sendelediini mr boyunca unutmas mmkn myd? 293 Zaten Bill'in o gnk davran deil miydi ki, kendisine evini barkn satp iini ve e dostunu terkettirmi ve onu yeni bir hayat mcadelesine girimeye mecbur brakmt?... Ama o, bunlardan memnundu.. Halinden bugne kadar hi ikayeti olmamt... nk sevdii adamn i selametini ve aile saadetini muhtemel bir tehlikeden

kurtarm, bu uurda delice sevgisini dahi gz krpmadan feda etmiti... O, her trl zdrab ekmeye razyd... Yeter ki Bill'e en ufak bir halef gelmesindi... Hatta, en iddetli kskanlk nbetleri iinde kvrand u anda bile bir yandan Bill'n kendisini ayn byk akla sevmesini deli gibi arzularken, bir yandan da tamamen buna zd den bir hisle, aile saadeti namna onun karsna aklarn en by ile bal olmasn, kendisini tamamen unutmu olmasn dilemekteydi. Bu, birbirine zd his ve dncelerden ancak Hill'in okuldan dn ile syrabildi kendini. Yerinden dorulup, kapy at zaman Hill, karsnda yzne mtecessis nazarlarla bakmaktayd. Feyz gzlerini ondan karp; ieriye mutfaa doru yrd.. Fakat Hill merak iindeydi... Sabrszd... Bu gn geleceklerini bildii doktor beyin anne ve ablasna annesinin verdii cevab lesiye merak ediyordu.. Btn gn okulda da bu merak iinde erimiti adeta... zerinden nln karp, annesinin arkasndan o da girdi mutfaa... Her gnk adetiydi... Okula giderken ve okul dn mutlaka annesinin elini perdi... Lakin bugn buna frsat brakmadan Feyz ters yz dnm mutfaa girmiti... Bu hal, kk kzn kalbinde derin bir phe uyandrd... Acaba kati olarak red cevab vereceini syledii halde, annesi ok cazip vaadlerin tesiri ve karsndakilerin srarlarna dayanamayp doktor beyin teklifine "evet" mi demiti, imdi kznn yzne bakmaya cesaret edemiyordu... Byle dnen Hill, kalbi endieyle arparak annesinin yanna gitti... Feyz ar ar ve dnceli bir halle akam yemei iin salata hazrlamaktayd... Hill, rkek bir ceylan gibi ona sokularak: Anneciim, bu gn elini vermiyecek misin bana? Dedi... te Feyz'y kendine getiren sz bu oldu... Birden kendini toparlayarak elindeki ba brakt ve glmsemeye alarak elini kzna uzatt: Oh... Canm yavrum benim.. Dalgnlmdan farknda bile 294 deilim, dedi... Gel imdi de ben seni doya doya peyim. Ve anne kz, sevgiyle birbirlerine sarldlar... Feyz kalbinin zerinde heyecanla gmbrdeyen, bu kck kalbin atlarn dinlerken, zdrabla rperdiini hissetti... Yavrucak, bu meseleye kar ne byk bir hassasiyet gstermekteydi... Nitekim, endieli gzlerini annesinin gzlerine daldrd ve ekinerek scrdu: v - Bu gn yine o misafir hanmlar geldiler mi anne? - Geldiler yavrum... Biraz evveline kadar buradaydlar. ey... anneciim... Ne cevap verdin?.. Kabul edmedin doktor beyin teklifini deil mi? Feyz, sakin ve yumuak bir sesle: - Elbette yavrum, dedi... Hem btn srar ve-yalvarmalarna ramen red cevabm deimedi... Hill, rahat bir nefes almt nihayet... Fakat ya annesinin gzleri niin byle alamaktan kpkrmz olmutu? - Ama sen alamsn anne, dedi... Hem ok alamsn? Feyz cevap vermedi... Bu skut, Hill'e ok manal gelmiti... Biraz daha annesine sokularak. - Syle anne, dedi... Yoksa sonradan pimanlk m duydun? Eer yle ise, yalvarrm, daha nceki btn yalvarmalarm unut ve kabul et doktor beyin evlenme teklifini... Feyz, bir yandan kznn rgl salarn okuyor, bir yandan da sessiz sessiz alyordu... Fakat kz hi bir zaman bilmemeliydi bu gz yalarnn hakiki sebebini. Belki ilerde, ok ilerde renirdi hakikati... Ve o zaman anacnn ne iin, kimin iin gzya dktn anlard.. Ama imdi asla! < Hill, onun bu dncelerinden habersiz sabrszlkla bir cevap bekliyordu annesinden... Sualinin cevabn... Feyz, slak yanaklarn mendili ile kurulad ve zoraki, fakat tatl bir tebessmle:

- Hillciim, canm yavrum benim, dedi. Sana ka defa syledim sen byle eylere yorma kafan diye? Fakat msterih olman iin sana cevap vereceim. Hayr kzm doktorun teklifini reddettiim iin en 295 I kk bir pimanlk duygusu yok iimde... Bilakis bu ii tatllkla atlatabildiim iin bir ku kadar hafif hissediyorum kendimi. nk sana daha evvelden de sylediim gibi doktoria evlenmek istemeyiimin sebebi senin alaman, zlmen ve yalvarmalarn deildir. Sen isteseydin de, ben arzu etmiyordum evlenmeyi... Benim gzyalarmn sebebi ise tamamen baka yavrum... Sen kendini bunun iin zme... Bu gzyalar, benim hayatmn a ve kat... imdi sz ver anacna bakaym, bir daha zihnini bu gibi eylere takmayacaksn ve dnmeyeceksin byle eyler... Anlatk m? - Benim canm... canm anneciim... Sen annelerin iinde bir taneciksin... Sz veriyorum melek anneciim sz... bir daha byle szlerle seni zmeyecek ve zihnimi byle eylere takmyacam... Hill kollarn annesinin boynuna dolam bir yandan annesinin yanaklarm minnetle pyor, bir yandan da bir ku gibi cvdyordu. Aradan bir aya yakn zaman gemiti... Hill, okuluna muntazaman devam ediyor, derslerine grlmemi bir gayret ve evkle alyordu... Zaman zaman Ayten retmenin kin ve nefret dolu ylan gibi souk baklarnn haricinde, artk ne namaz ile ne niyaz ile uraan vard... Fakat biliyordu ki Hill namazn ayet yine okulda klmaya devam etseydi durum asla byle olmazd... Okul mdrnn annesine bildirmi olduu sert ve kati yasaktan sonra Hill, namazlarn okulun tam karsndaki evde, kendisini hakiki bir torun muhabbetiyle seven Hac Hanife teyzenin evinde klmaktayd... Yalnz o mu?... Ayten retmenin daya ve mdrn yasandan sonra korku ile namaz brakan ocuklardan bir ksm da Hanife teyzenin kapsn alyor ve bu yal, mbarek hac hanmn evinde le namazn yine sevgili arkadalar Hill'le birlikte klyorlard. Hac hanm, evinde saf saf namaza duran bu minik Mslman yavrulara ne trl ikramda bulunacan bilemiyor, gzleri yaararak durup durup: "Ah benim melek yavrularm... Sizler bu zamanda 296 gkten inmi birer Cennet hurisisiniz sanki..." diyerek onlar tek tek barna basyordu. Hanife teyze, hayatta hi torun sahibi olamam bir hanm olduu iin Hill'i ve arkadalarn birer z torun olarak kabul ediyordu. Okulla evleri arasnda olduka uzun bir mesafe olduu iin Hill'i okuldan almaya ekseri zamanlar Feyz geliyordu... Yine byle msait gnlerinden birinde, okul bahesinde son ders zilinin almasn bekliyordu... Bahenin kar tarafnda, kendisi gibi ocuklarn almya gelmi olan erkek ve kadn, 8 - 10 kii daha vard... Esasen her okula geliinde ayn simalarla karlard... Ve her zaman da, bu insanlarn srarl baklarn zerinde, kyafetinde hissederdi... kisi mstesna, dier veliler, Feyz'ya sevgi, hayranlk ve en ziyade gbta hisleri ile bakmaktaydlar... Hatta ilerinden bir ka hanm, Feyz ile samimi bir dostluk da kurmulard... Bunlar ak, makyajl asri kadnlar olmakla beraber Feyz'nn bu derece ahane bir gzellikle gen yanda byle kapal, slmi bir kyafet iinde oluuna takdir ve hayranlk hisleriyle kark derin bir hayret duymakta ve onun yannda iken kendilerinden utandklarn samimi olarak itiraf etmekteydiler. Mstesna olan iki kiiye gelince; bunlarn biri, salarn sk sk deiik renklerde boyatan, gz alc makyajyla etrafn dikkatini eken mini etekli gen bir kadn, dieri ise azndan pipoyu hi eksik etmeyen dazlak kafal 40 yalarnda bir erkekti... Her ikisinin de Feyz'ya baklar, srtna i yemi, krmz grm boann bakndan farkszd... ayet Feyz, eski psk mantosunun altndan sarkan all gll bir basma yahut pazen elbise, ayaklarnda postallar bulunan salkm saak, dzensiz, intizamsz giyinmi, sklm pklm psrk bir kadn olsayd, bu iki insann ona kar

tepkileri bu ekilde olmayacak ve "Cahil bir Anadolu kadn veya basit bir mahalle kadn" diyerek en ufak bir infial duymayacaklard... Fakat, sk sk okul bahesinde kendileri ile birlikte ocuunu bekleyen bu gen kadn, sade ve zarif kyafetiyle, klk ve zerafet bakmndan bu gnn en modern ve zevkli giyinen kadnlarndan ok daha asil ve kibar grnmekteydi. te maneviyattan bihaber bu zavall iki insan en ziyade sinirlendiren ve huylandran husus da buydu. Bu 297 kadn bir kere ok gen ve yznde hibir makyaj olmad halde o sapsade yzyle insan arpacak gzellie sahipti... Sonra son derece mazbut, rtl bir kyafet iinde olduu halde, ok zarif bir ekilde giyimini dzenlemiti... Hepsinden mhimi cahil, bilgisiz, sklm pklm bir kadn deil, aksine gerek ilk grnteki hali ve gerekse etrafndaki ahslarla olan konumalarndan anlaldna gre kltrl, bilgili, mnevver bir hanmd... Nasl olurdu da, byle bilgili, kltrl ince zevkli, gen ve gzel bir kadn makyajl, mini etekli olmas icabederken bylesine dindar ve rtl olabiliyordu?... Feyz, kendi dinlerinin icablarndan bihaber, stelik mnsub olduklar dinin emirlerine dman olduklarn her halleriyle belli eden bu 1 iki biare insann kendisi hakkndaki his ve fikirlerini yzlerinden okuyordu ama, bunu kendisine asla dert edinmiyordu.. Onlarn karsnda ylesine rahat, ylesine asil ve ylesine vekarl bir duruu vard ki, onun bu hali, karsndaki hasmlarn btn btn ileden kartmaktayd... Nihayet zil alm, ocuklar ellerinde antalar ile glp akalaarak snflardan boalmaya balamt... Hill, annesini uzaktan farkederek sevinle yanna kotu ve boynuna sarld... Bir yandan mantosunu giymeye alyor, bir yandan da nefes nefese anlatyordu: Anneciim, bu gn snfa mfetti geldi... Sorduu btn suallerin en doru cevabn benden alnca, retmenime ne dese beenirsin?... - Ne dedi yavrucuum?.. Syliyeceim anneciim... Ah., nasl heyecanlym bilsen... Mfetti bey srtm okayarak retmenime dedi ki: "Ltfen okul idaresi olarak bu ocuun ailesine bir tebrik mektubu gnderin... Ve ocuklarnn stn bir zekaya sahip olduklarn bildirin!" Nasl, mjdemi beendin mi anneciim?.. Feyz, kznn mantosunu giymesine yardm etmeye alrken, birden gzlerine sevin yalarnn dolutuunu hissetti... Hill'i her zamanki gibi gsne doru ekerek: - Benim biricik evladm, dedi.. Sen yalnz stn zekanla deil, stn ahlakn, stn terbiyen ve stn imannla da arkadalarnn ve akranlarnn iinde bir mcevher gibisin. Allah'm seni her trl ktlklerden korusun... 298 Hill, hemen sz deitirerek elindeki puanl earb Feyz'ya uzatt: - Sen daha gzel balyorsun anneciim... Bartm bugn de sen balar msn? Feyz, bahe kapsnn yannda kznn ban rterken, ancak ikinci snf talebesi olacak yata kk bir kz talebe, yanlarna yaklat. Bir an, salarn tamamen rten bartsyle bir nur gibi parlyan Hill'in yzne bakt... Sonra Feyz'ya dnerek: - Teyzeciim, dedi. Bu abla niin ban byle rtyor? Feyz, sevgiyle kk kzn enesini okyarak cevap verdi: - Mslman kz olduun iin yavrum. yi ama, o daha ocuk? Sizin kadar olunca rtse ban olmaz m?.. Feyz, tatl tatl glerek: Olmaz yavrum, olmaz, dedi... Bizi yoktan var eden yce Allah'mz Kur'an'da, anne ve babalara ocuklarn 7 yanda dinimizin emirlerine altrmalarn emrediyor. te bunun iin namaza balad, tam manasyla deilse de ban rtt... Fakat Rabbimiz, kz ocuklanmn rtl olmasn emrettiinden, o da imdi ban tam Allah'n emrettii gibi rtyor. Hem imdiden rtnmeye almazsa, byynce bir ok ak kz ve kadnlarmz gibi, o ak kyafeti terket-mek zor gelir kendisine deil mi yavrum?

Sapsar uzun salar, bir baak demeti gibi omuzlarndan aa dklm olan kk kz, Feyz'nn anlattklarn byk bir dikkatle dinlemekteydi... Feyz, szn bitirince bir mddet hibir ey sylemedi... Sonra minnetle Feyz'ya bakarak: - ok teekkr ederim teyzeciim, dedi... Msaade eder misiniz elinizi peyim? Uzanan eli perken, kk kzn gzlerinde tuhaf bir lt yanp snmt... Feyz, bu garip prltnn sebebini ancak ertesi gn renebildi. Bir gn sonra, ayn saatte okulun bahesinde Hill'in dersten kmasn bekliyordu... Zil alp, ocuklar ellerinde antalaryla snflardan boalmaya balaynca, gzleri biraz ilerde dn konumu olduu o merakl, sar sal gzel yzl kk kza iliti... O, Feyz'y grmemiti... ocuklar arasndan syrlarak bahenin bir 299 kesinde elindeki antay yere brakt... Mine mavisi gzleriyle ayn renkte olan mavi mantosunu giydi... Sonra antasn aarak, iinden yine mavi iekli, desenli bir ba rt kartp, tam manasyla bece-rememekle beraber, ban rtt... Tam antasn alp yryecei srada, hareketlerini byk bir hayretle seyreden.Feyz'y grd.. Gzleri sevinle parhyarak koa koa yanma geldi ve soluk solua: - Teyzeciim nasl, imdi ben de tam bir mslman kzna benzedim mi?... Diye sordu... Feyz hayretinden ne diyeceini armt... Eildi, eliyle kk kzn enesini tutarak, yzn kendisine doru kaldrp, bir an onun berrak mavi bir pnar andran saf ve temiz ifadeli gzlerine bakt... Konuurken, sesinin titremesine mani olamyordu: Canm yavrum, demek sen de Hill ablan gibi salam bir imanla yetieceksin, dedi.. Senin ismin ne yavrum? - Baak, efendim... Sana bu rtnn ne kadar yaktn bilsen Baak... ok ama pek ok gzel olmusun byle... te hakiki mslman kz byle olur, mslman Trk kzlar kk yatan byle yetiir yavrucuum. Baak'a dnyalar verilseydi, bu kadar memnun olmazd... Sevinten ii uuyordu adeta... Gzlerinin ii glerek sevincini izhar etti: Teekkr ederim efendim, sizin beendiiniz gibi acaba Allah da beenir mi beni byle dersiniz? Feyz, bu t pt kk kzdan pek holanmt. Yce Allah'mz, kendi emirlerini yerine getiren kullarn hem ok sever, hem de ok beenir Baak, dedi. Hele bu insan, kk yata bir ocuk olursa... O srada Hill de snftan km, koa koa yanlarna gelmiti.. Baak'n annesinin yannda bartl olarak durduunu grnce sevinle haykrd: A... a... anneciim, bu kk kardeimde benim gibi rtnm. Sen mi rttn onun ban anne?... Hayr kzm... Kardein Baak, kendi kendine karar vermi rtnmeye... Sonra tekrar Baak'a dnerek sordu: 300 Annenin, babann da haberi var m ban rttnden Baak?... Hayr teyzeciim... Annem de, babam da doktordurlar ve her ikisi de hastahanede altklar iin, sabahleyin benden evvel evden kyorlar. Bunun iin onlar daha grmedi. Ama babaannem grd, gzlerine inanamad... yle sevindi, yle sevindi ki... karken arkamdan alyarak dualar okuyordu hep... Hill dayanamayp, Baak'n boynuna sarld ve onun taze birer gl yapran andran pembe yanaklarn pmeye balad: I- Ah benim biricik kardeim, dedi... Desene bundan sonra koskoca okulda yalnz bama kalmayacam? En ulvi hislerle birbirlerine sarlm olan bu iki saf ve temiz kalbli yavru, bu asil hareketlerinden dolay bir mddet sonra balarna neler geleceini,

balarnda sevin ve iftiharla tadklar rtlerin kendilerine ne byk ileler ektireceini nereden bilebilir, nasl tahmin edebilirlerdi?... . Gnler geiyor, Hill arkadalar arasnda fikir, kyafet ve dav-I ranlar ile etrafna nurlar samaya devam ediyordu. Bilhassa bir ka 'kz arkada vard ki, okul iinde Hill'in etrafnda pervane gibi dolayorlar, bir an ondan ayrlmyorlard... Onlar teneffs vakitlerini dier arkadalar gibi oynayp zplamakla geirmiyor, oyunlara ok ender olarak kanlyorlard. Teneffslerde bu alt - yedi arkada, kolkola girerler ve bahede bir aa bir yukar dolaarak, Hill'den bir eyler renmeye alrlard... Nitekim, bu devaml beraberliin neticesi, ksa bir mddet sonra meyvelerini vermeye balad... Hill hi birisine "rtnn, rtnmeniz arttr" gibi szlerle baskda bulunmad halde, kendisini seven kz arkadalar, ksa aralklarla teker teker rtnmeye baladlar... 15 gn iinde Hill gibi balarn rtmler, ksack nlklerinin altndan grnen plak bacaklarna birer pantalon geirmilerdi. Tabii bu, ancak okul dnda mmkn olabiliyordu... Pantolonu ierde rahatlkla giyebiliyorlard fakat, okul dahilinde yasak olduu iin bartlerini yalnz okula giderken ve gelirken takabiliyorlard balarna. 301 Hill, arkadalarndan her birinin rtnp namaza balay . karsnda ayr bir sevin ve srr duyuyor, okuldan kp evin kapsndan girer girmez Feyz'nn boynuna atlarak: - Anneciim... anneciim... bu gn bir arkadam daha ban rtt... Eer byle giderse, snfmzda belki bir tek ak bal kz talebe kalmayacak. Diye byk sevincini ifade etmeye alyordu... Fakat Feyz'nn iinde mahiyetini zemedii garib bir his vard... Kznn, arkadalar zerindeki bu tesiri ve muvaffakiyeti onu ziyadesiyle memnun etmekle beraber yine de zaman zaman bu durumdan endie duymuyor deildi... Nitekim sk sk Hill'e tte bulunmaktayd: - Bak kzm, diyordu... Biliyorsun, namaz meselesinden dolay zaten okul idaresi tarafndan imekleri zerine ekmi bulunuyorsun... imdi senin hemen her hareketinin gz hapsinde olduundan phen olmasn... Geen sene bu yzden araya gitti... Bu sene, Allah'n izniyle mutlaka 5 nci snf bitirip mezun olmalsn... Zira senin de farkettiin gibi, yan henz 12 olduu halde boyun birdenbire uzad ve sen, yandan daha fazla gelitin... Bu sene de bu gibi meseleler yznden seni kasden snfta brakrlarsa bir dahaki seneye 13 yanda koskoca bir kz olarak ilkokula nasl devam edebilirsin?.. Hill, annesinin bu szleri karsnda her seferinde ayn bir znt duymaktayd... Bir keresinde, annesinin bu endielerini yle cevaplandrmt. - Anneciim, bana dinimi sen rettin. Hakiki bir mslman nasl olur, senden rendim ben. Bana daima: "Kzm, yalnz kendini dnme, daima etrafndakilerle megul ol. Onlarn da doru yolu bulmasna yardm et..." diye nasihat eden sendin. Byle olduu halde bu gn bir ka arkadamn namaza balayp, balarn rtmelerine vesile olmam seni baya zme benziyor... Snfta kalmam ihtimali, seni dndrmemeli bile anneciim... Sen her zaman demez miydin; "Her eye kadir olan Allah'dr" diye?... O istemedikten sonra, kimse bir ey yapamaz. Ama eer O byle diliyorsa, ne diyebiliriz ki?... - Kzm, yanl anlama... Ben senin bu halinle iftihar ediyorum. Ancak bu hizmetlerini okulunu bitirdikten sonra yap, diyorum... nk bu adamlar aktan aa dine ve dindarlara cephe almlar, gryorsun. 302 - Ama anneciim, benim baka trl olmama imkan yok ki... Arkadalarma hi bir gn kendiliimden bir ey sylemedim... Ben sadece onlarn bana merakla sorduklarn cevaplandrdm. Syle anne, yoksa bu da m bir su?... Kznn vermi olduu bu cevaplar karsnda Feyz, adeta kendi kendinden utanmt. Allah'm! Bu ocuk ne byk bir iman, ne byk bir uur ve ne sarslmaz bir irade ve cesaretle yetiiyordu...

Feyz, kz ile aralarnda geen bu nevi konumalardan sonra daima "AA YAKEN ELR" szn hatrlar ve bu gzel szn doruluuna her gn biraz daha yrekten inanrd. 15 gn sonra bu defa da Feyz, muavin hanmn odasnda bulunuyordu... Muavin hanmn masasna doru ilerlerken,vcudunun btn sinirleri bir yay gibi gerilmi olduu halde gayet sakin grnyordu. - Buyurun efendim, beni istemisiniz... Mdr Muavini, samimi ve candan bir hamleyle glmseyerek yerinden doruldu ve: Oh... Evet hammefendiciim.. Sizi bekliyordum, buyrun, dedi... Feyz, gsterilen rahat mein koltua otururken, heyecanm zerrece belli etmemek iin byk bir gayret sarfediyordu. Samimiyetle sorulan hal-hara cevap verdikten sonra: - Muavin hanm, dedi... Tahmin edersiniz ki, u anda byk bir merak iindeyim... Acaba bu defaki arl sebebim nedir? Muavin hanimin yz bir anda mahzunlamt... akn ve zgn bir ekilde bir an yutkundu... Ve sonra cevap verdi: Vallahi Feyz hanmcm, ne syliyeceimi, sze nasl balyacam, vaziyeti size nasl izah edeceimi bilemiyorum... Bu, bilhassa benim iin ok mkl bir i... Bugne kadar devam eden meslek hayatmda sizin kadar,takdir ettiim bir veli olmamtr... Lakin... - Evet lakin?... Muavin hanm, gznden gzlklerini kararak, elindeki men303 dille bir mddet onu kurulamak ve temizlemek iin oyaland... Her haliyle mkl bir durumda olduu belli oluyordu... Fakat sorulan bu "lakin" in cevabn vermesi lazmd... Mkl de olsa bu, ona verilmi bir vazifeydi zira... Nitekim, gzlklerini tekrar gzne yerletirerek Feyz'ya bakt ve konumasna devam etti: Evet Feyz hanmcm, lakin baz ac mecburiyetler beni bir vazifeli olarak, sizin gibi ok sevip takdir ettiim bir insana zc ve phesiz ki zzet-i nefis zedeleyici bir tebligatta bulunmaya memur klmakta... Feyz dayanamad, sordu: Anlyamadm, alkan ve stn terbiyeli bir talebe velisine nasl olur da zc ve izzet-i nefis zedeleyici bir tebligat yaplabilir muavin hanm? Bunu sormakta yerden ge kadar haklsnz Feyz Hanm... Fakat bu hakl sualinize benim esasen pek mkl olan bu vazifemi bsbtn ne derece gletirdiinizi tahmin edebilir misiniz? Sizi daha ziyade merakta brakmak istemiyorum... Bunun iin size, mdr beyin ahsnzla alakal bir emrini arzedeceim. - Buyrun dinliyorum efendim, Muavin hanm, bir kere daha zntyle yutkundu: Hanmefendiciim, mdr bey sizin bundan byle hi bir suretle okul bahesinden ieriye adm atmamanz emretmi bulunuyor... Bu emri tebli etmek ve bu yasak emrinin kati ve kesin olduunu bildirmek grevini de btn kar direnmelerime ramen bana verdiler. Feyz'nn ba dnd, dnd, dnd... Bana sanki koca bir balyoz yemicesine beyni sarsld bir an.. Ayakta olsayd, mutlaka olduu yere ylr kalrd... Fakat kendini toparlamas ok srmedi... Btn metanetini toplayarak, karsnda suunun bykl altnda ezilen bir insan tavryla koltua bzlm ve yerinde adeta kldke klm olan muavin hanma bakt... Sesinin titremesine mani olamyarak: Bu acaib, acaib olduu kadar komik ve gayri mantki emrin sebebini renebilir miyim efendim dedi. Muavin hanm: 304 Feyz hanmcm, dedi... Bu emrin sebebini renmemeniz sizin iin daha iyi olacak. Ben sizden rica etsem, meraknz iinize gmn ve sebep sormadan, sizin iin tahamml hi de kolay olmayacak bu emre riayet ediniz.

Feyz, muavin hanmn tamamiyle samimi olduuna inanyor ve onun iinde bulunduu mkl durumu anlyordu: - Peki hanmefendi dedi... Bu yasak emri veliler iinde yalnz benim iin midir? Yani ocuklarn eve gtrmek iin bahede bekleyen dier veliler de bundan byle baheye girmeyecekler mi?.. Yoksa evvelce de sorduum gibi, okul bahesine girmek, yalnz benim iin mi yasak? Maalesef yle Feyz hanm... Bu yasak emri yalnz sizin iin... Dier veliler iin deien bir ey yok... Onlar eskiden olduu gibi bahede ocuklarn bekliyebilecekler... Feyz'nn kan tepesine kmt... Artk fkesini yenecek hali de kalmamt... Israrl bir, ifadeyle ve sert bir sesle: Maalesef ricanz yerine getiremiyeceim muavin hanm, dedi... Byle sapk bir yasak emrinin sebebini renmek, takdir edersiniz ki, en tabii hakkmdr... Siz, benim zleceimden ltfen endie etmeyiniz. Ve tekrar rica ediyorum, syleyiniz bu emrin sebebi nedir?... Dier btn velilere baheye girme serbestisi varken, benim , baheye girmem hangi sebebe istinaden yasaklanyor? Muavin hanm, ban nne eerek adeta fslt gibi bir sesle cevap verdi: - Bartl oluunuzdan efendim. Feyz'nn btn kan vcudundan ekilmiti sanki... Gzleri hayretten iri iri almt... Ba dnyor, gzleri kararyor ve kulaklarnda muavin hanmn fslt halinde syledii szler gitgide ykselerek nlyor, nlyordu: "- Bartl oluunuzdan... Bartl oluunuzdan... Bartl oluunuzdan... Bartl oluunuzdan... Bartl....................." Ses, ykseldike ykseliyor, odadaki btn eyalar frl frl dnyordu sanki etrafnda. Feyz'nn hafif bir fenalk geirdiini gren muavin hanm, sesinde gizliyemedii bir hznle seslendi: - Feyz hanm, rica ederim kendinize geliniz... Sakin olunuz Huzur Soka F. : 20 305 ltfen... Hayatta bazen yle ac ve kat gerekler vardr ki, isteseniz de istemeseniz de gelir sizi bulur yakanza yaprlar. Feyz, kulaklarna derinden derine gelen bu szler zerine byk bir gayretle kendini toplad ve: Peinen sylemitim ya size. Benim zleceimden endie duymamanz... Evet endie etmeyiniz muavin hanm, slmiyetin muhafaza ve mdafaas iin... Kadnlarnn namusu, iffeti ve rts iin dmanlarla asrlar boyu kyasya arpm olan kahraman ecdadmzn, ehadet kanlan ile sulayarak bize yadigar olarak braktklar bu vatan topraklarnda ehitler yata bir slm beldesinde dinin emirlerine riayet ettikleri iin, ba rtl, kalbi imanl mslmanlar olarak Moskof mezalimine e bir zulm ve hakarete maruz tutulup, kendi z diyarlarnda, birer esir, birer vey evlat muamelesi grmeye alacaz aresiz. - ok ac konuuyorsunuz Feyz hanm. - Evet, ac, lakin gerektir konutuklarm muavin hanm. Siz dememi miydiniz biraz evvel, hayatta baz ac ve kat gerekler vardr.. Ve bu ac gerekler siz isteseniz de, istemeseniz de gelir sizi bulur, yakanza yapr diye? te u anda ben de, bu ac gereklerin en acs ve en kats ile kar karya bulunuyorum. Dinine vatanna, milletine bal bir mslman kadn olarak, kapahmazbut bir kyafette bulunduum, vcudumu ak sak kyafetlerle tehir etmediim iin okul kapsndan darya kovulmak!.. Sorarm size, hayatta mana itibariyle karlaacak bundan daha ac ve daha zalim bir darbe olabilir mi?... - Susuyorsunuz muavin hanm, susuyorsunuz. nk iinde bulunduunuz gayri slmi kyafet ve hayat artlarna ramen siz de bir mslman evlad, bir mslman hanm olmak itibariyle biliyorum ki bu haksz muamele karsnda vicdannz titremekte, azab ve zdrap iinde kvranmaktasnz.. Sizin bu susuunuz tam bir teslimiyetle hakkn karsnda en gzel bir susu olduu gibi, ne yazk ki alaka icra edilen bir hakszln karsnda da o hakszla boyun een susutur. Bunu bana deil, belki kendi kendinize dahi itiraf edecek durumda deilsiniz muhakkak u anda. Fakat kabul edin ki, gerek

olan budur ve bu gerek de sizin evvelce bahsetmi olduunuz hayattaki baz ac ve kat 306 gereklerden biridir. Muavin hanm, yklm bir vaziyette, adeta inler gibi: - Yalvaryorum, benim vazifemi gletirmeyiniz Feyz hanm, dedi. Feyz ac ac glmseyerek cevap verdi: Peki, sizi sitemlerimle daha fazla rahatsz etmiyeceim... Yalnz buna mukabil, size soracam suale samimi ve doru cevap vermenizi isteyeceim. - Buyrun... Ne gibi bir sual?... - Mdr bey, bu emri hangi sebebe istinaden verdi? - zah biraz mkl ama anlataym Feyz Hanmcm... Efendim, mdr bey bu karar sebepsiz yere ve kendi kendine vermi deildir. - Tuhaf... Peki ne sebeple ve kimler tarafndan verilmitir byle gln bir karar? - Geen gn yaplan retmenler toplantsnda rendim ben de meselenin esasn... Ksaca mevzu u: Talebelerin k saatinde bahede ocuklarm bekleyen veliler, sizin mevcudiyetinizden rahatsz olmaktaymlar... Nihayet aralarnda karar verip, vaziyeti mdr beye bildirmiler ve sizi ikayet^etmiler.'.. Feyz, bu ikayetilerin kimler olduunu derhal anlamt. Bun- * lar, kendisini her grte krmz grm kzgn boa gibi, zerine saldracak derecede hain bakl, dazlak kafal o mahut adamla, bir pavyon kadnndan farksz giyinili sosyete bozuntusu kadndan bakas deildi phesiz... Esasen son sralarda bir araya gelerek, kendisine dik dik bakp, hararetli hararetli bir eyler konuularndan phelenmiye balam ve "bunun altndan bir eyler kacak gibi ya,, bakalm zaman ne gsterecek..." diyerek beklemiye balamt... Demek o baklarn ve o gizli konumalarn neticesi buydu... Okul mdrne ikayette ve tesirde bulunmak suretiyle, okuldan kovulmak! Olur ey deildi bu... Ama olmutu ite. Muavin hanma: - Benim mevcudiyetim, bu ahslar acaba hangi cihetten rahatsz 307 etmekteymi, renebilir miyim? Diye sordu. Evvelce de belirttiim gibi, efendim, bartl oluunuz, bu derece kapal oluunuz ve bu kyafetinizle sk sk okul bahesinde grnnz, bu ahslarn sinirlerine tesir etmekteymi... Ben grmeler esnasnda sonuna kadar sizi mdafaa ettim toplantda... Ama ne yazk ki, gerek benim ve gerekse kznzn retmeninin btn rpnma ve diretmeleri, ounluk menfi fikrin karsnda hi bir ey ifade etmedi. Desenize u koskoca okulda sizden ve kzmn retmeninden baka hakinas kimse yokmu. Ayrca u anda aklma yle bir husus da geldi muavin hanm... Bahede, benimle bekleyen veliler arasnda iki tane daha rtl hanm var... Dar karlmn sebebi rtl olmam olduuna gre, onlarn da benimle ayn muameleye tabi tutulmas icabeder. Bu byle olmu mudur? " - Hayr efendim, ikayet yalnz sizin iin varit... - Sebep? Dierleri niin rtndklerini dahi bilmeyen, grenek diye rtnm cahil kadmlarm. Siz ise, ak hanmlar imrendirecek ve gzel slmi kyafetler iinde, stelik tahsilli ve kltrl bir hanmmsnz. Dedim ya, sizi grdke rahatsz oluyorlarm. Aramzda kalsn, fakat maalesef mdr bey de bu ahslarla ayn fikirde. Sizin byle gerici bir kimse olarak bahede bulunmanz, bir ok talebeler iin zararl olabilirmi... Hatta imdiden etrafnzda size sayg duyan baz kz talebeler varm ki, bunlar yava yava sizan ve kznzn d kyafetinin tesirinde kalmaya balamlar. Mdr bey "bu byle giderse

diyor, sene sonuna kadar belki btn talebeler, gerici fikirlerle zehirlenebilir..." Ne yazk ki yanl olmakla beraber, mdrn kanaati bu Feyz hanmcm. Feyz bu szlerin kann damarlarnda dondurduunu hissetti. Demek yalnz rtl oluundan deil ayn zamanda temiz ve kltrl oluundand bu haksz muamele.. Zavall muavin hanm, karsnda teessrnden alyacak hale gelmiti... Bu ar vazifenin yk altnda ezilmekteydi adeta... Gzlerini medet uman bir insann haliyle Feyz'ya evirmiti. Feyz 308 bu yalvaran baklar elbette mahzun edemezdi. Durdu... Yutkundu... Ve her zamanki vekarl haliyle konutu. - Muavin hanm. Bu meselenin sizi ne derece zdn gryorum. nann sizin u mkl durumunuz dolaysyle bu iz'anszca verilen emre riayet edeceim. Yoksa arada siz olmasaydnz, bu emre verilecek cevab, suratlarna arpardm. Muavin hanm Feyz'nn anlay gstererek kendisini bu mkl durumdan kurtarmas karsnda gzlerinde titreen yalarn tamasna "" nani olamad. - Gsterdiiniz anlaya ok teekkr ederim Feyz hanm. Beni ok g bir vazifenin arlndan kurtardnz. Feyz ac ac glerek. - Rica ederim. Benim yzmden sizi ne derece hrpaladklarn tahmin ediyorum. Daha fazlasna vicdanm el vermez. Konumann burasnda odaya Ay ten retmen girdi. Feyz'y odada grnce yz birden rengini deitirip salarnn dibine kadar kpkrmz oldu. Hiddetinden adeta burnundan soluyordu. Hrsla Feyz'ya dnerek damdan der gibi haykrd. - Kznz bir daha banda rtyle grmiyeceim, aksi halde ok fena eyler olur.. Feyz aknd. Nasl cesaret edebiliyordu da bu derece ftursuzca dmanln ortaya atabiliyordu. Nasl, nasl oluyordu da balarndaki rtye byle kuduz kpekler gibi azlarndan salyalarn saarak saldryordu? Nasl, nasl oluyordu da Rabbinin yce emrine bu derece dman olup, o yce emri yerine getirenleri bu derece hor grp, btn kin ve nefretini byle aka kusabiliyordu? Btn bu nasllar birleip Feyz'nn kulaklarnda byd.. Sonra bir kere daha gzlerinin nnde btn eyalar, oda, tavan, muavin hanm, Ayten retmen her ey her ey dnmee balad. Daha sonra her ey durdu, duruldu. Feyz gzlerini Ayten retmene dikmi ylece bakyordu. Boazndan kan sesini kendisi efe tanyamad: Kzm her zaman bandaki rtsyle greceinize gre, ne gibi fena eyler olacan merak ettim dorusu? Bu okulun yz karasdtr o. Bacak kadar ocua ba rt takmakta neymi? Sualimin cevab bu olmasa gerek. Size ne gibi fena eylerin 309 mm olacan sormutum. - Olduu zaman grrsnz! Feyz'nn sinirleri bir yay gibi gerilmiti. Bu iman ve ahlak fukaras kadna haddini bildirmeliydi artk. Soukkanlln muhafaza etmee gayret ederek konutu. Bir ey renmek istiyorum Ayten hanm. u imtihan sralarnda mektebin bir takm hazrlklar ve problemleri varken, neden kzmn rts ile bu derece ilgileniyorsunuz? Bu aleni dmanlnza sebep nedir? Ayten retmen, o ylan sln andran sesiyle, kin ve nefretine menba olan sebebi, dilerinin arasndan haykrd. - Neden mi? nk siz bir Nurcusunuz!... Bu sz Feyz'nn kulaklarnda bir bomba gibi patlad. Demek, demek btn bu haller balarndaki rtden ziyade Nurcu zannedilmele-rindendi. Ve bu pein hkml insanlarn elinde okuyordu Hill. Btn sinirleri boalmt Feyz'nn, sesindeki titremeyi onlara belli etmemek iin byk gayret sarf ediyordu. - Nazarnzda rtl ve dindar olmak Nurculuksa, evet biz Nurcuyuz. O halde Rabbini seven ve emirlerini yerine getiren herkes Nurcudur. Yarasa misali zulmette yayanlar ancak o Nur'dan mahrum olurlar.

Feyz bu szleri ayakta ve gayet vakur bir eda ile sylemiti. Onun bu vakur hali ve sert tavr karsnda Ayten retmen verecek cevap dahi bulamam, ancak basit bir tarzda arkasin Feyz'ya dnerek sylenmee balamt. yi vallahi. Okulu gerici yuvas haline getirdiler. Biraz daha meydan bo braksak ellerinde tebihlerle ayin yapacaklar nerdeyse. Tekke zannettiler okulu. Feyz, bu hakikaten acnacak durumda olan imansz ve izansz mahluku kendine muhatap kabul edemezdi artk. Muavin hanma dnerek: - Msaadenizle efendim... dedi ve odadan kt. Yol boyunca kulaklar uuldayan ve akaklar zpnklayan Feyz yryor muydu. Bast yeri gryor muydu. Hayr, grmeden ve, bilmeden insiyaki bir hareketle uuyordu adeta, rzgara kaplm bir yaprak gibi.. i akisler uyandryordu "gb trd>. Neden sonra durmutu... Feyza cadde FcyzV, kendisine arpan i Adam sadece: r^S,^ nefes alarak adeta tali. gW bir sesle: icabediyor. 310 Doktor bey ve iki ahs Feyz'y hemen ikinci srada bulunan arabaya bindirdiler. Arabann arka kanepesine boylu boyunca yatrdktan sonra, hadiseye ahit olanaki kii de ne, direksiyon bandaki doktorun yanna oturdular... Ve araba, yldrm hz ile ileriye frlad... 10 dakika ya gemi, ya gememiti ki, geni ve iekli bir bahe iinde iki katl, modern, temiz ve irin bir hususi kliniin nndeydiler... Binann kapsndaki beyaz tabelada iri siyah harflerle "CELL EROLU KLN" ibaresi okunmaktayd... Evet, garib bir tecelliydi ki Feyz, bir mddet evvel kendisine evlenme teklifinde bulunan Operatr Doktorun elinde ve hususi kliniinde bulunmaktayd u an... Dr. Celil, arabadan iner inmez, ieriye acele sedye getirmelerini syliyerek arka kapy at... Feyz, hala baygn bir vaziyetteydi... Getirilen sedyeye aktarlrken, gen hemirelerden biri, gayri ihtiyari doktora bakarak: - Ne kadar da gzel... Tpk bir melek gibi doktor bey, dedi... Fakat Dr. Celil'in kulaklar hi bir sz duyacak halde deildi o an... Bir yandan etrafa emirler yadryor, bir yandan da klinikten ieriye doru koar admlarla ilerliyordu. ok ksa bir mddet sonra, beyaz doktor gmleini giymi olduu halde, ilk yardm odasnda, Feyz'nn yatrld ayakl sedyenin bandayd... Dier doktorlar, asistanlar ve hemireler de etrafn evrelemiler, merakla onun hareketlerini takip ediyorlard.. Muayene ok ksa srmt. Muayene neticesi,, Dr. Celil bey, derin bir nefes ald.. Mhimsenecek hi bir ey yoktu ok kr... Yalnz arabann arpmas tesiriyle uzunca sren bir baygnlk hali vard ki zerinde, bunun da izalesi ok kolay ve basitti... Yzne ve yerlere akan kanlar ise, yine arpmann, yere dmenin tesiriyle burnundan bol miktarda boanm olan kandan baka bir ey deildi. Doktor Bey, hemirelere dnerek: - imdi ltfen incitmeden, hastann yzndeki kanlan temizleyin, dedi. Kendisi de, ellerini ykamak iin lavobaya doru yrd. ini bi-312 tirip dnd zaman grd manzara karsnda bir an duraklad... Hemireler, baygn yatan Feyz'nn bandaki rty karmlar ve bir ipek ynn andran gmrah salarn akta brakmlard. Dr. Celil, bir an bann dndn hissetti. Aman Allah'm!... Bu ne byleyici bir cazibe ve gzellikti?..

Fakat bu hali ok ksa srd. Byk bir glkle kendini toparlad ve ellerinde pamuklarla Feyz'nn yzndeki kan lekelerini silmeye alan hemirelere hrsla bard: - Hastann bartsn ne hakla kardnz?.. Hemireler, hayretle Celil Beye baktlar. Onu hi bu derece heyecanl ve hiddetli grmemilerdi, ilerinden birisi ekingen bir sesle: Kan lekelerini rahatlkla temizlememiz iin kartmamz ica-etti efendim, dedi. - Bu ii yapmanz iin mutlaka rty amak art myd?.. Efendim, esasen bart de kana bulanm. Yznden szan kanlar, bartye akm. Arkadamz, ykamaya gtrd. Hemireler haklydlar.. stelik bu insanlar, slmi uurdan da tahrum bulunuyorlard. Dr. Celil, belli etmeden arkasn hastaya dnd ve hemirelere: - O halde ltfen ierden temiz beyaz bir tlbent getirerek tekrar |ayn ekilde hastann ban rtnz, dedi... Feyz gzlerini at zaman, kendisini duvarlar bembeyaz boyal zevk ve itinayla denmi kk, irin bir odada bulunca, evvela rya grdn zannetti. Fakat ban hafife yan tarafna evirip de, baucunda oturan gen ve gzel hemireyi grnce, bunun bir rya olmadn anlad. Hemire, hastann gzlerini atn grnce: - Gemi olsun efendim, dedi... Kendinizi nasl hissediyorsunuz? Feyz, bir anda byk bir panie kaplmt. Ne olmutu?.. Burada ne ii vard.. Hi bir ey hatrlamyordu. Nihayet glkle: Ben neredeyim?.. Burada ne aryorum?.. Ltfen... Ltfen izah ediniz!.. Diye inledi. 313 Hemire ayaa kalkm, scak bir tebessmle kendisine bakyordu: - Merak etmeyiniz hanmefendi; endielenecek hi bir ey yok, dedi.. Ufak bir kaza geirdiniz ve mucize kabilinden mutlak bir lmden kurtuldunuz. imdi emniyettesiniz. Buras, ehrimizin en temiz ve modem hususi kliniklerinden biridir. Hemire kz, hi bir ey anlayamayan gzlerle kendisine bakan gzel hastasna doru eilerek, avucunun iiyle yle bir ateini yoklad ve kapya doru yryerek: - Sizi bir saniye yalnz brakacam, kendinize geldiinizi doktor beye haber vermem lazm, dedi ve kt kapdan. Feyz'nn ba fena halde aryordu.. Byk bir gayretle zihnini toparlayp olanlar dnmeye alt... Okul... Muavin hanm... Ayten retmenin hakaretleri... Sonra dar ve geni sokaklar... Ve nihayet cadde.. Eve gidecekti... Karya geecekti... Ve nitekim gemek zereydi de. Peki sonra?.. Sonra ne olmutu?.. te bundan sonrasn hatrlayamyordu bir trl Feyz. Hemire "kaza" demiti... "lmden kurtuldunuz" demiti... Nasl olmutu bu?... Buraya nasl gelmiti?.. Zihninde biriken suallerin cevabn bir an nce renmek iin sabrszlanyordu... Neredeyse yatandan frlayp, hemirenin kt kapdan koridorlara koacak ve nne gelene bu suafleri soracakt. Fakat deil dorulmaya, kolunu kprdatmaya dahi mecali yoktu... Yerinden kalkamyacan hissedince, yz ac ile gerildi... Ve ba mtevekkil bir ekilde yana doru eildi. ^ imdi gzleri, hemirenin biraz evvel km olduu kapda sa-bitlemi, kap tokmann evrilecei an beklemekteydi. te tokmak, hafif bir gcrtyla yana dnm ve kap almt... eriye beyaz doktor gmleiyle Celil Bey girdi... Kapy rtp, ar admlarla Feyz'ya doru yaklaarak, mfik ve nazik bir sesle: - Gemi olsun hanmefendi, dedi. - Teekkr ederim doktor bey... Feyz, byk bir merak iinde gitgide sabrszlanyordu. Doktor beyin tekrar konumasna frsat vermeden sesi titreyerek:

314 - Yalvarrm doktor bey, dedi... Anlatnz bana... Meraktan leceim.. Ben niin buradaym?.. Beni kim getirdi buraya?.. Hemire hanmn syledii kaza nedir?.. Bilmek, renmek istiyorum. Dr. Celil, biraz evvel hemirenin kalkt iskemleyi Feyz'nn karsna ekerek oturdu... Evet, bu gen kadn darda bir kere grm, onun idealindeki kadn olduunu anlayarak derhal annesini ve ablasn gnderip talip olmu ve red cevab ald gnden bu yana hep bu vakur,imanl, gen ve gzel kadnn hayaliyle yaam, yani onu* sevmiti... Fakat bir gn gelip klleneceini zannettii bu byk ve temiz sevgi, kader-i lhi'nin garib bir tecellisi olarak, onunla yeniden karlap bu derece yaknnda bulunduktan ve stelik onun en tatl bir musiki namesini andran, ruhlara ferahlk veren billur gibi sesini duyduktan sonra daha ziyade alevlenmiti. Kendisini olgun bir yata olmasna ramen, yirmi yandaki ak bir gen gibi hissetmekteydi... Fakat bu hislerini karsndakine asla hissettirmemesi icabediyor-du... Zira Feyz henz kendisini tanmyordu ve kim olduunu bilmiyordu. Yalvaran ve bir an evvel cevap bekleyen gzlerle kendisine bakan Feyz'nn yzne bakmadan, gvendirici bir sesle konutu: - Msterih olunuz hanmefendi, dedi geirmi olduunuz kazaya bizzat ahit olmu bir kimse olarak zlmenize mahal yok.. Size arzu ettiinizden fazlasn anlatarak meraknz izaleye alacam. Feyz gayri ihtiyari ban dorulttu... Nasl geirdiim kazay grdnz m siz? - Evet hanmefendi, msaade ederseniz anlataym.. Her zamanki gibi hastahanedeki vazifeme gelmek zere evden km, arabamla normal trafik seyri takip ediyordum.. Bir ara ac bir fren sesi ve bunu takiben bir anda ykselip bir anda kaybolan bir feryat, bir kadm sesi duyuldu... Trafik polisinin iaretiyle trafik durmu ortalk bir anda karmt... Ben derhal arabam nc srada bo olan yere srerek en n sraya getim ve arabadan inip kalabal yardm. Yerde yznz kanlar iinde olduu halde siz yatyordunuz.. Nabznz yokladm baygndnz... Sonra trafik polisine doktor olduumu syliyerek sizi iki kiiyle birlikte arabama tadm. Ve doru kendime ait bulunan bu klinie getirdim... Feyz, minnetle doktora bakt: 315 - Desenize size hayatm borluyum doktor bey?. Dr. Celil, tekrar gzlerini karmaya gayret ederek: Yok... Hayr... Bana hi bir ey borlu deilsiniz hanmefendi, dedi ve ilave etti... Aslnda ok ufak bir araba kazas geirdiniz... Fakat ofrn bir saniye daha gecikmesiyle mutlak lmnze sebep olabilirdi. Bunun iin dua ediniz... Sizi sk muayene ettim. Endie edilecek hi bir eyiniz yok... Sadece sadme neticesi burnunuzdan olduka fazla kan boalm... Bir de uzun bir baygnlk devresi geirdiniz... Hepsi bu kadar. Uzun bir baygnlk devresi... Uzun bir baygnlk devresi... Bu sz, Feyz'y bir anda kendisine getirdi. imdi o bir lgndan farkszd. Kalbi tahamml edilmez bir sancyla sktka skt... Nihayet kendini toplayarak bouk bir sesle: - Ben... Ben ne zamandan beri buradaym doktor bey?.. Saat ka ltfen syler misiniz? - stirham ederim kendinize hakim olunuz, hanmefendi... Heyecan sizin iin u anda zarardr... Ama syleyin bana, ne kadar zamandr ben buradaym?... imdi saat ka?... Mutlaka... Mutlaka bilmem lazm... Saat u anda 21.00'i gsteriyor. Yani gecenin dokuzu... Bu hale gre siz, aa yukar... Feyz doktorun szn tamamlamasna frsat vermedi... nsanst bir kuvvetle yerinden frlamak istedi... Bir yandan da alayarak: Hill'im!.. Hill'im... Yavrum benim!... Diye haykryordu. Dr. Celil, ayaa kalkarak onun nne geti ve karyoladan inmesine mani olmaya alt: - Sakin olunuz Fcyz hanm, izah edeceim...

Fakat Feyz, sz dinliyecek gibi deildi. Ellerini yzne kapyarak hkra hkra alamaya balad: Zavall.. Zavall yavrum benim... Gecenin bu saatinde yapayalnz, ne haldedir kimbilir?. Yalvaryorum doktor bey.. Allahakna brakn beni... Elbiselerimi verin... Yavrucuumun benden baka kimsesi yok... Kimbilir imdi ne haldedir?... Doktor, Feyz'nn sz dinlemediini grnce,sert ve yksek sesle bard: - Size sakin olunuz, dedim... Sakin olun ve beni dinleyin... Bir , yere de kprdyaym demeyin!... Feyz, karsndaki bu centilmen adamn birden bire deien otoriter tavr karsnda birden bire munis bir kedi gibi sakin-leivermiti... imdi onu, yznde beliren derin bir aknlk ifadesiyle dinliyordu. Dr. Celil, gen kadnn birden durgunlatn grnce, yeniden sesini alaltarak devam etti: - Kznz merak ederek, kendinizi zmeyiniz. O, u anda son derece emniyette ve size ok yaknda bulunmaktadr. Ama nasl olur?... Hill mi emniyette?... Ah... hi bir ey anlamyorum, ltfen ak konuun doktor bey, yavrum nerede?... - Haydi artk siliniz gzlerinizin yan da rahat bir nefes alarak tekrar arkanza yaslannz. Kznz, u anda burada, benim hususi odamda bulunuyor. Feyz bsbtn armt: - Ciddi mi sylyorsunuz doktor bey, Hill imdi_burada m?... Nasl... nasl geldi buraya?... Sizin pansuman ve tedavinizi bitirir bitirmez eve, anneme ve ablama telefon ettim. Kznz okuldan k saatinde evinizin nnden alp getirmelerini syledim... Yumurcak nce inanmam, biraz direnmi gelmemek iin ama, sonradan bizimkiler ikna edip, alp getirmiler. imdi uslu uslu ierde sizinle grecei an bekliyor. Feyz, hala iittiklerine inanamyordu.... Fakat doktorun son szleri zerine yzne kan gelmiye balad. Karsndaki doktor, artk ona gven veriyordu. Heyecanl bir sesle. - Onu imdi grmem mmkn m?... stirham edeceim doktor bey dedi. Tekrar yerinize yatp, arkanza yaslanmanz artyla derhal Feyz hanm. Ve Dr. Celil bey, arkasn dnerek kapya doru yrd... O, kapy ap dar kar kmaz, Feyz da, tekrar yatana uzand, stne rtsn ekip arkasna yasland... imdi gzleri merak ve hayretle kapya dikilmi heyecanla Hill'in gelmesini bekliyordu... Bu arada hadiselerin ekli ve hzla gelimesi karsnda doktorun Hill'i nereden tandn, nasl olupda buraya getirttiini soracak, hatta dnecek dahi vakit bulamamt. 317 I Aradan henz bir-iki dakika gemiti ki, kap tekrar ald ve Hill, alamaktan imi, kzarm gzlerle koarak odaya girdi... Bir yandan karyolaya doru kouyor, bir yandan da alyarak haykryordu: Anneciim!... Anneciim!... Anne kz gzyalar iinde birbirlerine sarlrken, Dr. Celil de, yanda biri yal, dieri ise orta yal iki hanmla karyolann ayak ucunda bu dramatik manzaray seyretmekteydi... Feyz, gzyalar arasnda kzn gsne .bastrarak, ban kaldrp, minnetle doktora bakt. Kendisine teekkr etmek iin tam azn aacakt ki, doktorun yanndaki iki hanm grd. Hanmlar derhal tanmt.. Fakat onlarn ne ii olabilirdi burada?.. Sual dolu baklarla onlara bakarken Dr. Celil Bey: - Feyz hanm, bilmem takdim etmeye lzum var m? Dedi. Annem ve ablam. Feyz btn hakikati o anda anlad. Artk kendisi iin her ey aydnla kmt. Hayreti o derece fazlayd ki konuurken adeta kekeler gibiydi: ey... Yani siz... Siz o halde Dr. Celil Erolu bey olacaksnz yle deil mi? Feyz'nn sualini, doktor beyin annesi cevaplandrd:

Evet yavrucuum... Biz kullar istesek de istemesek de, Allah Teala dileyince karlatryor ite.. Bizler iin bu karla hem ac bir tesadf hem de Allah'n byk bir ltf. Olum telefon edip haber verince inann ok zldm. Neyse sizi byle shhatte grnce biraz iim rahatlad. imdi nasl hissediyorsunuz kendinizi? - Teekkr ederim teyzeciim.. Oh., o kadar aknm ki. inann ne diyeceimi bilemiyorum. Hepinize ok teekkr ederim. Hepinize o kadar eziyet verdim ki.. Odada garib bir gerginlik vard.. Dr. Celil Bey, pencerenin nnde, ellerini kavuturmu, darya bakyordu... Hill ise, annesinin gsnden ban kaldrm, alamaktan kzarp imi gzlerini bir mddet endieyle annesinin gzlerine dikiyor, onun yzndeki ifadeyi tetkik ediyor, hemen sonra , gzlerini Dr. Celil'e ve annesiyle, ablasna evirerek onlar dman nazarlarla szyordu. Doktor beyin ablasf da nezaketle "gemi olsun" diyerek hatr sordu ve iki kadn ziyaretine geleceklerini bildirerek ayrlmak istedi318 ler... Fakat giderlerken Hill'i de kendilerine gtrmek istiyorlard... ki, Hill'i buna ikna etmek imkanszd... yal kadn: - Siz syleyin Feyz hanm, ocuklar annelerini krmak istemezler her halde, dedi. Bu gece kznz bizde kalsn, yarn sabah hastahaneye getiririz... Feyz bir an dnd... Yani bu gece burada m kalacakt?..: Evine dnmiyecek miydi... Hayr, hayr!... Buna imkan yoktu.. Hviyeti anlald andan beri ayakta, pencere nnde bir heykel ses-sizliiyle arkas dnk duran Dr. Celil beye ilk defa, fakat ekingen bir sesle seslendi: Doktor bey... Benim bu geceyi hastahanede geirmem art m?... Durumum fazla ar olmadna gre istirham ederim beni kzmla birlikte evime gtrnz... Celil bey, ar ar arkasna dnd... Bir an sylenilenleri duymam gibi bir Feyz'ya bir de kendisine kinle bakan kzna bakt... Yznde talam bir zdrap ifadesi vard... Hisleri o derece belliydi ki, Feyz gayri ihtiyari ban nne edi... Duruu, sulu bir insann duruundan farkszd. Dr. Celil yava yava ilerliyeek karyolann ayak ucunda annesinin yannda durdu ve hislerini gizlemeye gayret ettii bir sesle: - Sizi burada istediiniz hilafna tutmak istemem Feyz hanm dedi. Ancak geirdiiniz kazadan her ne kadar kolay kurtulmu olsanz da, durumunuzun zannettiiniz kadar fevkalade olmadn sylemek mecburiyetindeyim, Vcudunuz esasen adamakll hrpalanm. Bir de stelik hazrlanmak, arabaya bindirmek ve indirmek gibi hareketlerle sarslrsamz, kendinizi pek kolay kolay toparlyamazsnz. Anlyacanz aslnda bir ka gn fakat en azndan hi olmazsa bu akam emrinize tahsis edeceim hemirenin ihtimam altnda mutlak bir istirahate ihtiyacnz var. Doktor haklyd... Zira Feyz, vcudundaki ar ve szlarn gitgide arttn ve tahamml g bir hal aldn hissetmekteydi.. Bu vaziyette deil eve gitmesi, bir adm atmas dahi mmkn deildi. Fakat byle nazik ve kritik bir durumda burada kalmas ne dereceye kadar doru olacakt?. Dr. Celil Bey, Feyz'nn zihninden geenleri okumuasma tekrar konumak lzumunu duydu: 319 - Siz msterih olunuz Feyz hanm, ayet dnceniz kznz ise, onu da burada, sizin odanzda yatrabiliriz. Ben, prensib itibariyle geceleri hastahanede bulunmam. imdi annem ve ablamla gideceim. Yalnz size, devaml hizmetinizde bulunmas iin bir hemire tayin edeceim.. Nasl., kabul m?... Bu szlere en ziyade sevinen Hill olmutu... Annesinden ayrlmyacan dnerek iine su serpilmiti sanki. Feyz, kznn yznn gldn grnce kararn verdi ve: - Kabul, doktor bey, dedi... Bize gstermi olduunuz yakn ala-. kaya minnettarm. Ayrca vermi olduumuz bunca zahmetten dolay da zr dilememe ltfen msaade edin.. > Dr. Celil, annesi ve ablasyla birlikte iyi geceler dileyip, msaade

isteyerek odadan kt... imdi anne-kz odada yalnz kalmlard... Fakat Hill'in gz, hala kapanan kapdan ayrlmamt... Feyz, kznn bu derece kin ve nefret dolu baklarn ilk defa gryordu. Bu baklarda ayn zamanda byk bir kskanlk ifadesini okumak da mmknd... Evet Hill kskanyordu.. Annesini, biricik annesini her eyden ve herkesten kskanyordu... Onu elinden alacaklar, kendi sevgisini onun kalbinden koparp alacaklar diye d kopuyordu.. Kapdan kan fazilet timsali bu iki kadna ve annesinin hayatn kurtaran bu asil ve vakur doktora kar duymu olduu kin ve nefret hissi de buradan geliyordu ite. Birden, gzlerini kapdan ayrarak, annesine dnd ve onun muz-darip gzlerinin iine derinlemesine, adeta iini okumak istercesine bakarak sordu: Syle anne, bu adamla evlenmiyeceksin deil mi? Verdiin szden dnmezsin deil mi sen anne?.. Feyz, kznn kk elini avucunun iine ald ve dalgn dalgn, bu ufak ve yumuak eli okayarak cevap verdi: - Sen de bilirsin deil mi bunu yavrum?.. Anneler, evlatlar iin yaarlar. Hill, zeki bir kzd... Bu szdeki mana ve byk mjde onu bir anda adeta gklere, bulutlarn zerine karmt.. Yzndeki ters ifade anszn kayboldu ve: - Oh... Benim melek anneciim... Sen annelerin en iyisi, en 320 gzelisin... Diyerek sevinle annesinin boynuna atld... Bu srada ieriye orta yal, olgun bir hemire hanm girdi... Hemirenin arkasndan iki hademe, tek kiilik bir somya getirerek, . Feyz'nn karsndaki duvarn yanna somyay yerletirdiler... Tanan yatak, battaniye, araf, yastk vesaire ile ksa bir zaman iinde Hill'in yata hazrlanmt... Hademeler gittikten sonra hemire hanm, doktorun talimat zerine Feyz'ya ilalarn verdi, inesini yapt ve bir ey lazm olduu takdirde, katiyyen yerinden kalkmamasn rica ederek, baucundaki zile basmasn syleyip, iyi geceler diledi ve odadan ayrld. Gecenin ge saatleri olmasna ramen Feyz, bir trl.uyu-yamyordu. Yaplan ineye ve verilen ilalara ramen vcudunun ars dinmemi, bilakis gittike iddetini arttrmt.. Atei de mtemadiyen ykselmekteydi. Bir ara zile basp hemireyi armay dnd, fakat Hill'i uyandrmak endiesiyle vazgeti. Halbuki ayn saatlerde, yz duvara doru dnk olan Hill de uyumamaktayd.. Annesinin geirdii kaza, hassas kza ylesine tesir etmiti ki, yavrucak adeta zntsnden hasta olmutu... Annesinin uyumakta olduunu zannederek, uyandrmak endiesiyle o da ksrmekten dahi ekinmekteydi.. Nihayet sabaha yakn saatlerde gz kapaklan arlat ve derin bir uykuya dald. Yan odada bulunan hemire hanm ise, btn bir gece Feyz'nn kendisini aramayna hayret etmi ve yle bir yoklamak iin merakla odaya girmiti. nce Feyz'nn uyuduunu zannetti... Fakat biraz dikkat edince, gece lambasnn lo altnda, gen kadnn yznn zdrapla burutuunu farketti... Derhal yanna geldi ve yavaa fslt gibi bir sesle: - Hanmefendi, bir zdrabnz m var?. Dedi... Feyz, gzlerini ap, ba ucunda hemireyi grnce ilk anda ard... Ama sonra zor duyulacak hafif bir sesle, glkle fsldad: Her tarafm aryor... Tahamml edemiyorum... stirham ederim, bir eyler yapnz... Hemire, derecesini lt... 39.8... Tekrar ayaklarnn ucuna basI Huzur Soka F. : 21 321 arak odadan kt ve yazhaneden Dr. Cclil'in telefon numarasn evirdi... Doklor bey, telefonun banda, sanki onun alaca an bek-liyormu gibi oturmaktayd. Hemire hanm heyecanl bir sesle: Efendim, hastann durumu hi iyi deil. dedi. Ate 39.8. ne ve ilalar tesir etmedi... Emirlerinizi bekliyorum... Dr. Cclil Bey, tek kelimeyle cevap verdi: - Geliyorum!

Aradan 10-15 dakika gememiti ki, Cclil bey yannda hemire hanm olduu halde Fcyz'nn baucundayd... Feyz, yle bitkin bir vaziyetleydi ki, elinde rnga ile kendisine doru eilen Dr. Celi! beyin yii/n'i hayal mcyal seiyor, her eyi kaln bir sis perdesi arkasndan gryordu... ' Dr. Cclil, elindeki rngay, gen kadnn kolundaki ince damara v saplarken, sanki, btn ruhunu, kalbini ve gnln de iindeki hislerle birlikte o damara zcrkclmcktcydi.. Evet, akaklarna kr dm bu olgun ve yakkl adam, seviyordu... Hem btn mrnce kadnlara kapad, sevgiye kilitli tuttuu kalbinin her zerresinde aklarn en byn ve en ulvisini duyarak, hissederek seviyordu karsndaki bu mcleksima kadn... Feyz, damarna saplanan inenin acsyla bir an hafife " kvrand... Sonra btn vcudu tatl bir rehavetle gevedi, uyutu ve ksa bir mddet sonra da derin bir uykuya dald. Hemire, tecrbeli ve anlayl bir kadnd... Gerek meslek ve gerekse hususi hayalnda etrafndaki btn kadnlara kar son derece krc ve sert bir erkek olan Cclil beyin, bu gen kadna gstermi olduu ihtimam ve yaknln sebebini daha ilk anlarda sezmiti.. Evci, doktur bey akt... Fakat bu ak, hafife alnr cinscn bir ak deil, (lkler beyin olgunluuna ve ciddiyetine uygun, olgun ve ciddi bir akt. Ve hi phesiz ki byle temiz bir ak, her eyden evvel sayg ve hrmete laykt... Dr. Celi/, hemirenin odadaki varln dahi unutmutu. Fcyz'nn baucundaki iskemlede karmakark hisler iinde derin dncelere dalmt... Evlenme teklifine kar Feyz'nn verdii red cevab, aylardr hayatn al ist etmiti. Cclii bey bu mddet zarfnda o derece yklm ve sarslmt ki, znt ve kederinden sanki on ya daha ihtiyar322 lamt... Peki imdi ne olacakt? Daha dorusu ne olmal, ne yapmalyd?., lahi kader, en temiz hislerle sevdii ve fakat tarafndan reddedildii bu mmtaz, bu saygya layk muhterem kadn ite bir kere daha karsna karmt. Acaba teklifini bir kere daha tekrarlasa, yine refze edilir miydi?.. Hem sonra bu teklif, Feyz'nn o andaki aciz ve kritik durumunu bir nevi istismar olmaz myd? Fakat gen kadn bu derece yaknndayken Allah'n bir ltf olan bu gzel frsat deerlendirmemesi de byk bir aklszlk deildi de neydi? Hayr hayr., buna bir istismar gzyle bakmak asla doru .deildi.. yle ya, onu bir daha nerede grecek, onunla kar karya konuabilmek, btn samimiyetiyle hislerini ve kalbini ona aabilmek imkann nerede ve nasl bulabilecekti?. Esasen bu i artk annesinin ve ablasnn halledebilecei bir i de deildi.. ansn son bir defa kendisi deniyecek, Feyz ile kar karya bizzat kendisi konuup, teklifini tekrarlyacak... Birbirine zd hislerden Sonra vermi olduu bu karar Dr. Celil beyi baya ferahlatmt.. imdi tek mesele, Feyz ile yalnz olarak konuma frsatn elde etmekti... Bu frsat en mkemmel ekliyle kendiliinden zuhur etti... Henz "sabah olmamt... Celil bey, ellerinin iine gmd ban bir ara kaldrdnda, hemire hanmn sandalyesinin bo olduunu hayretle grd... Etrafna baknd, hemire hanm odann hi bir tarafnda yoktu... Yerinden ne zaman kalkm ve odadan ne zaman kmt bu kadn?.. Dr. Celil Bey, ancak o zaman kendisini ne derece dncelerin tesirine kaptrdm arlayabildi.. Bir ihtiyac iin darya km olabileceini dnerek bir mddet bekledi.. Fakat hemire hanm grnrlerde yoktu.. Olgun kadn sanki onun zihninden geenleri anlam, i dnyasn okumu gibi ortadan kaybolmutu... Celil bey iinden: "Fakat neye.yarar?.. O kadar derin uyuyor ki... Onunla konuamadktan sonra?.." diye geiriyordu ki, birden beklenmedik bir ey oldu.. Celil bey, kulana arpan meltem gibi hafif bir ses zerine Feyz'ya bakt. Gen kadnn gzleri kapalyd.. Fakat dudaklar hafif hafif kprdyordu... Ne sylediini iitmek iin ona doru 323

biraz daha eildi: Su... su... hemire hanm., ltfen... biraz su... Hayr sayklamyordu Feyz... Kendisine gelmi, su istiyordu. Celil bey, hemen yanbandaki srahiden bardaa su boaltarak, tekrar yataa doru eildi ve onun duyaca bir sesle: Feyz hanm... Feyz hanm. Ltfen gzlerinizi anz, diye seslendi. Yalnz yava yava, dinlene dinlene imeniz lazm... Feyz, gzlerini aralayp da karsnda elinde bardakla Dr. Celil beyi grnce, nce rya grdn zannetti.. Fakat hayr, rya filan deildi.. Dr. Celil bey, gerekten su barda ile baucunda duruyor ve -ona sesleniyordu. Feyz ard, dorulmak istedi, fakat Celil bey: - Yok yok.. yle birdenbire dorulmak olmaz. Yava yava.. Sakin olun ltfen... Diyerek ona mani oldu... Gen kadn bir anlk uyku sersemliinden sonra tamamen almt... etrafna baknd... Hayret!... Odada Dr. Celil beyden baka kimse yoktu... Hill yatanda derin nefeslerle uyuyordu... akn ve birey anhyamayan gzlerle doktora bakarak, yava yava ban dorulttu ve elini uzatp, su bardan onun elinden ald, azna gtrd.. Barda geri verirken, hayret ve heyecandan elinin titremesine mani olamyordu bir trl. Fslt gibi bir sesle: - Teekkr ederim doktor bey, dedi... - Bir ey deil Feyz hanm... Nasl hissediyorsunuz kendinizi?.. Vcut arlarnz hala devam ediyor mu?.. Feyz gzlerini yumup, bir an kendini dinledi.. Herhangi bir yerinin armas yle dursun; kendini bir ku gibi hafif hissediyordu.. Tekrar gzlerini ap cevap verdi... - u anda o kadar iyi ve o kadar rahatm ki, izin verseniz derhal ayaa kalkp evime gidebilirim doktor bey... Gece bir hayli ateiniz vard. Ve arlarnz ok iddetliydi.. Hemire hanm telefon ederek durumunuzu bildirince hemen arabaya atlayp geldim.. u andaki rahatnz gece damardan zerkettiim inenin tesiriyledir. Bu tesir bir iki saat daha srebilir.. - Yani arlarm yeniden balyabilir mi? Muhtemel.. Fakat endie etmeyin.. Size ac vermemek iin 324 btn gayretimizle alacaz... imdi ikisi de susmulard... Sanki ikisi de tek kelime sylemiye cesaret edemiyorlard... Celil bey, yanbandaki gece lambasnn lo altnda bir heykel gibi sessiz ve hareketsiz durmaktayd... Feyz'nn lk bir meltem gibi ruhunu saran sesi, zihnindeki btn dnceleri alt st etmiti... Kafasnda tasarlam olduu "szler, bir anda silinip gitmiti... Ona ne syleyecekti... Teklifini nasl tek-rarlyacakt, hislerini nasl aacakt? Feyz, odadaki bu derin sesizlikten korkmaya balamt... Dok-ftorun ac ve zdrabla gerilmi yzn grmemek iin ban belli et-.neden duvara doru evirdi. Aslnda yanbandaki adamn ne byk bir his frtnas iinde olduunu ok iyi biliyor ve biraz sonra onun jazmdan dklecek olan szleri, tahmin ediyordu... Nitekim Celil beyin kararl, fakat ekingen sesi, bekledii ve tah-rtin ettii szlerle kendisine hitap etmeye balamt ite: - Feyz hanm... Feyz, heyecandan lecek gibiydi... Ban evirmeden: - Buyurun efendim, dedi.. . - Sizi u durumunuzda, hasta yatanzda ciddi meselelerle [megul edip yormak istememekle beraber bahsin ehemmiyeti [bakmndan buna mecbur kalm bulunuyorum. Sizinle hususi ve cid-[di bir mevzuda konuacam. Bilmem sizin iin bir mahzuru var m?.. Feyz ban evirmeye cesaret edemeden cevap verdi: - Sizi dinliyorum doktor bey. Bana bu imkan tandnz iin size mteekkirim. Aacam bahse yabanc saylmazsnz.! Her ikimizin de bilmi olduumuz bir ' mevzu bu... Feyz hanm, ikinci defa hayat arkadal teklifinde bulunmazdan evvel/ayet skmazsam size biraz kendimden bahsetmek istiyorum.

- Estafurullah, buyrun efendim. Dr. Celil, gzlerini odann en karanlk noktasna dikmi anlatyordu: ocukluum, gzlerimi dnyaya atm Konya'da, bin bir sknt ve mahrumiyet iinde geti... Bir messese sahibi olan babam, birbirini kovalyan ansszlklar dolaysyle iflas etmi ve btn maddi Varln kaybetmiti. Bir mddet sonra kederinden amansz bir has325 1 O q c O < a -o 3 illl lilll lifli =r. 75 -a - a lifli 5 - oq o p: - 3 ^ C: 3 : 2 3 _ 3 3 =- 3-S S S: bir hisle hi bir gen kz ve kadna alaka duymadm, daha dorusu duyamadm, Feyz hanm... Bu belki ilk nazarda insana tuhaf bir ey olarak grnebilir.. Fakat izah halinde, bana hak vereceinizden eminim... Rahmetli babacm, daha kck yalarmda bana ylesine kuvvetli ve sarslmaz bir iman as yapm ki, vefatndan sonra, hafz- Kur'an olan annemin de takviyesiyle bu a beni hi bir harama, hi bir gayri meru'a el uzatmadan tam bir inan ve saffet iinde ta niversite sralarna kadar getirdi.. Tbbiye sralarnda oturduun gnden itibaren ise, maddi, manevi bu-gnk durumumu kendisine borlu olduum fakltenin en ziyade sevilen profesr Cennetmekan hocam, benim ahlakm ve imanm zerinde adeta ince bir nak gibi ileyerek bana mslman olmann, ama gerek manada mslman olmann haz ve lezzetini tattrd... Tbbiyedeki ilk senemde, rahmetli hocam, bir gn bana demiti ki: "Olum, yce Peygamberimizin de buyurduu gibi kadn drt ey iin nikah edilir. 1 Mal, 2 -Gzellii, 3 - Soyu... 4 - Diyaneti, yani dini, Sen bu sonuncusuna itibar etmelisin: Dindar bir erkek, elbette dindar bir kadnla evlenmeli-dir. Aksi takdirde, dnyas da, ukbas da cehennem olur. Yalnz, seni evlad gibi seven bir hocan olarak sana tavsiyem; dindar da olsa, cahil bir kadnla evlenme... Dili,- zevki, dnce, fikir ve hareketi sana uymad, daha dorusu senin seviyende, senin dengin olmad iin dnyan zindan olur... te karnda sana bu d veren bu bahtsz hocan, dnyasn yle bir cahille zindan etmi bir kiidir... Yani karnda canl bir rnek var... Sakn, sakn... Karna kltrl, hi deilse ftri kltr, zevki, dnce fikir ve hareketleri ile sana denk, dindar bir hanm kmadka evlenme... Zira, ite byle hallerde bekarlk sultanlktr." Hocamn bu szleri,, sanki bu gn sylenmi gibi ezberim-dedir Feyz hanm... Ve bu szler, benim izdiva meselesinde hayat rotam tayin eden birer kanundu adeta. Yksek tahsil alarndan balayp, genlik yllarm mddetince ve bu gne kadar devam eden bekarlk hayatmda etrafmda, evremde kltr ve ince zevk bakmlarndan seviyeme uygun pek ok gen kza tesadf ettim... Fakat bunlarn hi birisinin fikir, dnce ve hareketleri, hele dine kar tutum ve ballklar arzu ettiim evsaf ve seviyede deildi... Bunlarn her biri yllarca tahsil yapmalarna ramen, sa'am bir fikir ve dnceden mahrum, ii bombo, d ssl cansz 328 ve ruhsuz birer ta bebekten farkszd benim nazarmda.. Halbuki benim arzu ettiim, ebedi bir hayat arkada olarak idealimde yaattm kadn, yllar nce hocamn tarif ettii gibi, fikir ve dnceleri benim fikir ve dncelerime uygun, kltrl, mazbut ahlakl, slmi kyafeti ve dini inanlar ile slmi bilfiil, uuruna ererek yaayan her haliyle sayg ve hrmete layk asil ve mmtaz bir kadn, daha dorusu gerek ifadesiyle muhterem bir hanmefendiydi... Ve ben, evlenmeyi tamamen aklmdan karttm bir srada ancak 42 yamda ilk defa byle bir kadna, idealimdeki muhterem bir hanmefendiye rastladm...

dealimdeki bu kadn ve bu asil hanmefendi sizdiniz Feyz hanm... Feyz, yznn alev alev yandn hissediyordu. Adeta inler gibi: - Rica ederim doktor bey, dedi... Sizi szlerimle zdm biliyorum Feyz hanm.. Fakat dnnz ki, bu an benim iin hayatmn dnm noktasdr. Ve ben istiyorum ki ayn anlar, sizin de hayatnzn dnm noktasn tekil etsin... Size annemleri gnderip de, bir hafta sonra red cevabnz rendiim zaman, hayatmn belki en iddetli darbesini yemi bulunuyordum.. Sarsntm o derece iddetli olmutu ki, aradan geen u birka ay iinde ne yaptin bilmeyen, dnyaya ksm bir insan gibi yaadm. Sizden merhamet dilenmiyorum Feyz hanm.. Fakat yalvaryorum, rica ediyorum, nilerinizle deil, mantnzla hareket ediniz. Belki sizi maziye balayan bir ahsn, hatrasna hrmet etmek fikri, bir mecburiyet halinde sizi izdiva yapmaktan uzak tutuyor... Veya daha kuvvetli bir ihtimalle, gen yanzda bekar yaama fedakarlna, biricik kznzn vey baba himayesinde yetimesine rza gstermediinizden katlanmaktasnz... Sebep her ne olursa olsun, sizin gibi gen ve en mkemmel hayata layk bir kadnn, bahusus bu gnk bozuk cemiyette ve en zor artlar altnda, alp, ar ileriyle kendini ypratarak yalnz bana yaamas ve etin bir hayat mcadelesi iinde bulunmas ok ac ve zcdr... Feyz, Celil beyin szn burada keserek vekarla: - Ben, durumumdan ikayeti deilim doktor bey, dedi. Msterih olunuz, her trl meakkate severek katlanyorum. - Beni yanl anlamaynz Feyz hanm.. Ben size durumunuzdan honut olmadnz sylemek istemedim. Fakat severek de olsa niin 329 I &MMte&'' meakkat diyorum.. Dnnz, grnz ve anlaynz ki Fcyz hanm, bugn karnzda kalbi sizin iin arpan ve gayesi sizin en kymetli varlnz olan kznz mesut elmek olan, tertemiz duygularla size bal bir insan var... Ve bu insan, maddi manevi cihetlerden size ve kznza refah iinde aydnlk bir hayat vadediyor.... Kurulucak olan slmi bir yuvada, Allah'n emirleri ve Peygamberin snnetleri dairesinde srdrlen bir yaayn ahen gzelliini ve letafetini dnebiliyor musunuz Feyz hanm?.. Kznz hakkndaki endielerinize gelince, an her eyden yce olan Allah'a yemin ederim ki, deil bir vey evlad muamelesi gstermek, kznz kend' 'V kzmdan daha ziyade sevecek, koruyacak ve ona bir z babay ns' aratmyacak, greceksiniz ksa zamanda ona da kendimi Allah'n izniyle sevdirmeye muvaffak olacam. Size kabubetmenizi btn kalbimle dileyerek ikinci bir defa daha izdiva teklifinde bulunurken, bu teklif zerinde ciddiyetle durmanz, makul bir ekilde dnmenizi rica ediyor ve sizi dncelerinizle babaabrakyorum Fcyz hanm. Dr. Celil bey, szlerinin burasnda ayaa kalkt ve kapya doru yrd. Feyz, onun lo odada kapya doru ilerleyen siluetine karmakark hisler iinde bakakalmt. Fakat tam kapy aaca srada, insiyaki bir hakeketle ona seslendi: - Doktor bey, bir.dakika.. Celil bey, elini kapnn kulpundan ekerek geri dnp, sual dolu baklarla Feyz'ya bakt: - Buyurun? , Sizi bir takm mitlerle oyalamak istemiyorum doktor bey. Bahusus sizin gibi en yksdk takdire ayan bir muhterem zata kar mutlaka drst olmak islerim. Bunun iin cevabn geciktirmeden, u anda... Dr. Celil bey, sinirli bir hareketle Feyz'nn szn kesti: Hayr! hayr! Dnnz Feyz hanm. Hem ok iyi, uzun uzun ve derin derin dnerek cevap veriniz bana.. Bana gelince, geirdiim trl hayal tecrbeleri ile sabrl olmay renmi bir kimseyim, cevabnz bekliyeceim. Dedi ve Feyz'nn baka bir sz sylemesine meydan brakmadan tekrar dnd, "Allahasmarladk" diyerek, odadan kt. Feyz, kapanan kapnn ardndan bir mddet akn ve zgn 330

bakt. Kalbi deli deli arpyordu. Elini kalbinin zerine bastrarak, heyecann yattrmaya alt.. Bu adamn karsnda bu derece heyecan duyuunun sebebi neydi? Feyz, kendi kendine bu sualin cevabn bulmaya alyordu.. Acaba onu seviyor muydu?... Sevmek!.. Bu fikir zihninden geer gemez, ac bir perianiyet iindeki ellerini yzne kapad. Sevmek!.. Buna imkan var myd?.. Hayatnn erkei olarak kalbine taht kuran Bill'den sonra bir baka erkei sevmesine imkan var myd?.. Bill'i tanmazdan evvelki gen kzlk yllarnda yazm olduu bir iir geldi aklna. iiri iinden terennm etmeye balad.. Hala unutmamt. Yazd gn gibi hanndayd bu kk iir: KALBM Bir misafir odas benim kck kalbim, Lakin her misafiri hemen kabul eylemez. Biraz hrn ve marur, bu esrarl mabedir Kapal kaplar, her gelen pek giremez. yle bir oda ki bu, hi bir eya yok, bombo. Yalnz bir kesinde vuran kk bir saat, Kaplan kapal, stelik bir hayli lo Bu kasvetli odaya verir bir para hayat. Bu misafir odas, bir misafir bekliyor. Kede duran saat vuruyor tik tak-tik tak. Gelecek diye her an gnlere gn ekliyor, yle bir misafir ki, bir daha kmayacak! Evet o zamanlar, bu iiri kaleme ald o hareketli gen kzlk gnlerinde etrafnda fr fr dolanan genlere ramen kalbi henz botu.. Smsk kaplarn ap, iine buyur edecei bu esrarl odaya girebilecek erkei ne byk heyecanlarla bekliyordu o zamanlar. Ne olmutu... Nasl olmutu?.. Namaz kld iin "gerici ve yobaz" diye alay ettii bir kenar mahalle ocuuna lgnca ak olmu ve onu bir anda kalbinin ta 331 I iinde buluvermiti. Halbuki o kalbi elde etmek iin evresindeki erkekler ne hilelere bavuruyor, ne byk emekler sarfediyorlard... stelik bunlarn ekserisi de o zamanki ideallerine uygun, kendisine arzu ettii modern ve hareketli hayat yaatacak yakkl zengin ocuklaryd. Buna ramen Feyz'nn hrn ve marur kalbine girebilmeyi hi biri baaramamt. Nihaye; gnlere gn ekleyerek gelmesini bekledii o byk misafir, bir gn aniden kagelmiti... Bu yle bir misafirdi ki, yazm olduu iirde de dile getirdii gibi mr boyu bir daha kalbinden kmayacak kadar sevilmeye ve uruna bir hayat harcanacak derecede hrmete layk mmtaz bir insan... Bill'i grp ona btn kalbiyle balandktan sonra eline kalemi yeniden alm ve o gnk hislerini bu defa "KALBMN PENCERES" isimli bir baka iirle dile getirmiti. Feyz ruhunun tatl rpnlarn bu iirde yle ifade etmiti: Sen kalbimin gnl penceresinden Btn scaklnla szldn girdin. Sabah Gnei gibi aydnlk, berrak, Girdin kalbime, iyice gr bak: En temiz duyguyu alayan sensin Sensin karanlk dnyam aydnlatan Baharda aan iekleri, ten kular lk defa sensin bana gsteren. Sp, btn berraklnla kalbime dolan! Karanlk olmadn dnyann Sensin bana anlatan.

Sen o pencereden szlp giren Sen bana yaama arzusu veren Seninle beraber bir ey daha szld iime Kalb penceremden.. Seni kaybetmenin korkusu doldu iime Bir korku ki beni perian eden Bu korkuyu kalb penceremden sen frlat Yalnz seninle dolsun kalbim Ve o pencereyi sen kapat! 332 Bill geri derin bir akla sevdii halde kendisiyle evlenmemi ve bir baka kzla yuva kurmutu... Ama hereye ramen Feyz'nn kalbine yle bir szlm ve gen kzn bir esrarl oda diye adlandrd bu kk kalbin btn kap ve pencerelerini ylesine smsk kapatp onun iine yerlemiti ki, Feyz'nn artk o iinden srmelenmi kaplan ap onu dar atarak oraya bir baka kimseyi yerletirmesine imkan yoktu.. Bu insan hatta, hayatta ok ender rastlanlacak tip, karakter, ahlak ve iman stnlne sahip bir erkek olan Dr; Celil bey de olsa. Feyz'nn kalb yaras yeniden kanam ruhunda zapdedilmez frtnalar kopmaya balamt. inden gayri ihtiyari sessiz ve ac bir feryat koptu: "Ah Bill... ne olurdu... ne olurdu, sana sahip bulunan o bahtiyar kadnn yerinde ben olsaydm!..." Kalbindeki yangn gitgide byyor zaptedilmez frtnalar ruhunu alt st ediyordu... Kendisini bu karmakark haletten yava fakat ili bir ses uyandrd: Anne!... Feyz ellerini yznden ekti; yan tarafta yatann iinde kendisini seyreden kzna dnd: Hill, tek dirseinin zerinde hafife dorulmu, endieyle kendisine bakyordu. - Alyor musun anne?... Feyz, glmsemeye alarak: - Hayr yavrum alamyorum dedi... Fakat ayn anda gzleri, biraz evvel yzne kapatt ellerine ilitir... Ellerinin zeri srlsklamd... Sonra tlbentinin ucunu yanana gtrd. Yanana temas eder etmez tlbent slanmt. Hi farkna varmamt ama, demek alamt.;. Hill'e ne cevap vereceini dnrken, Hill sordu: - Anneciim, doktor beyi ok seviyorsun deil mi?.. Feyz, bu beklenmedik sual karsnda akna dnmt.. Hayret ve hiddetle iri iri alm gzlerini kzna evirerek. 333 O ne demek Hill?.. Dedi... Yana yakmayan byle bir soruyu bana nasl sorabilirsin?.. ey... anneciim., ne olursun affet.. Ama ben senin niin zlp, neden aladn ok iyi biliyorum. .- Hill!.. Yalvarrm bana kzma anneciim... Ben seni zmek deil, seni zntden kurtarmak istiyorum. Biraz evvel, doktor beyin seninle konumasnn son ksmlarn istemeyerek duydum... Sana tekrar evlenme teklif etti... Seni sevdiini syledi... kimizi de rahat ve mesut bir hayata kavuturacan syledi... Ve iyice dndkten sonra cevap vermeni syleyerek senin cevap vermene frsat vermeden, kt gitti... Ancak o gittikten sonra, sen ellerini yzne kapyarak aresizlik iinde alamaya baladn zaman senin de onu ne kadar sevdiini anladm... Sana, doktor beyin ilk teklifinde sylediklerimi ve yalvarmalarm unut ve ne olur anneciim, onun teklifini kabul et!... Feyz adeta inler gibi: - Sen neletsamalyorsun Hill?. Dedi. Samalamyorum anneciim... Doktor bey seni, benden daha ok baka, hi bir kimsenin sevemiyecei kadar ok seviyor... Bu gn anladm ki, sen de onu ok seviyorsun... Ama ben istemediim iin, beni zmemek dncesiyle btn sevgine ramen onun teklifini kabul etmiyorsun...

Hill!... Bu sevmek sz senin azna yakmyor.. Hem ner-den karyorsun bunu... Doktor beye kar byle bir his beslemiyorum ben. Peki o halde niin o gittikten sonra yle ili ili aladn?.., Sevmeyen bir insan, hi byle gz ya dker mi?.. Bak anneciim, ne olursun.. Tekrar yalvaryorum, onunla evlen... Hem doktor bey o , kadar iyi bir insan ki.. nceleri sana sahip olaca iin ona ok kzyordum, hatta kendisinden nefret ediyordum, ama onu grp tandktan, hele uykumdan uyanpda seninle konumasn dinledikten-sonra ona kar nilerim deiti... imdi ben de onu ok seviyorum ' anne... Syle, kabul edeceksin, deil mi?... Feyz ne diyeceini, ne cevap vereceini bilemiyordu... Kz, durumu son derece yanl olarak anlamt.. imdi meseleyi ona nasl 334 anlatacak, nasl izah edecekti?.. "Evet seviyorum ama, doktor beyi deil, bir bakasn" diye nasl syleyebilirdi kzna?... Hill, annesinin dalgnlatn grnce, yatandan indi ve Feyz'nn yatann kenarna ilierek, ban onun gsne yaslad. Bir yandan da ili ili alyarak konuuyordu: - Benim iin bu kadar byk fedakarlk yapmana imkan yok dayanamam anneciim... Benim iin kendini artk zme ve beni affet... Demek seni aylardr byle iten ie zdm ben... Meer ben ne kt bir insanmsm... nsan hi annesinin saadetini istemez mi?... Canm... canm anneciim benim. Feyz, kznn gsne yaslanm ban her zamankinden daha byk bir sevgi ve efkatle okuyordu imdi.. Onun da gzlerinden yalar akmaktayd., hzna Dr. Celil beyin teklifini niin kabul etmediinin ve alamasnn sebebini nasl izah edeceini dnyor, fakat hi bir ey gelmiyordu aklna... Bill'den bahsetmesi imkanszd.. Kz henz 12 yandayd, bu doru olmazd... Kznn ban, avular arasna alarak, hafife kendisinden uzaklatrd.. Sonra enesini tutup, ban kaldrd ve gz yalaryla slanm yzn kendine evirerek efkat ykl bir sesle: Bak yavrum, dedi.. Brak artk alamay da, biraz beni dinle. Doktor beyin kndan sonra benim alaym ok yanl mana-landrdn iin her eyi o lyle deerlendirmeye kalkyorsun... Fakat unu bilki, doktor beyin ardndan benim duyduum znt ve alaym, asla senin anladn manada deildi... Dn ki, onu daha ilk defa gryorum... Nasl olur da, ilk defa grdm bir insan, senin sylediin gibi, hem de derinden sevebilirim? Hayr yavrum.. Ben doktor beye sevgi deil, ancak takdir ve merhamet duyuyorum.. nk kendisiyle evlenmeme asla imkan yok. Niin anneciim?.. Benim yzmden, ben istemiyorum diye, beni zmemek iin beni vey baba elinde yetitirmemek iin ona acdn ve takdir ettiin halde evlenmiyorsun onunla deil mi?... Ah... Hill.. Anlamyorsun beni yavrum... Deil. nan ki sylediklerinin hi biri deil... Onun teklifini kabul etmeyiimin sebebi yalnz seninle ilgili deil... - Peki, baka ne sebep olabilir ki anneciim? - Bunu sana imdi izah edemem yavrucuum... Her eyden evvel 335 I yan buna msait deil... Belki bir gn gelir, renirsin... Ama bil ki, bu teklifi kabul etmeyiimin ok, ama benim iin pek ok mhim baka bir sebebi var. Hill, bu szler zerine annesinin gzlerinin iine bakt... Bir mddet gzlerini onun gzlerinden ayrmad... Sanki bu sylenmeyen sebebi Feyz'nn gzlerinin iinden okuyacakm gibi, orda bir eyler arad durdu. Lakin o gzlerde derin bir elem ve izdrab ifadesinden baka bir ey gremedi.. Annesinin kendisinden saklad ne gibi bir srr, bir znts olabilirdi acaba.. Ah., bir renebilseydi bunu... Ama annesi bunun iin daha yann kk olduunu sylemiti ve belki bir gn reneceksin, demiti. Demek ki belki byynce renebilirdi annesinin bu elemli srrn. Fakat biricik, fedakar annesinin gizli bir derdi olduunu renmek, kk kzn hassas kalbini fena halde yaralamt. imdi annesini daha ok sevdiini hissediyordu. Birden tekrar onun gsne yaslad ban ve:

- Sz veriyorum anneciim, dedi.. Seni zen bu sebebi hi sor- ' mayacarn... Ama bu sebebi, senin bi byk srrn reneceim gn nasl byk bir sabrszlkla bekliyeceim, bilemezsin... Aradan on gn gemiti... Feyz hastahaneden kp evde ihti-maml bir ka gn sren bir tedaviden sonra, tamamen iyileerek ayaa kalkmt... Anne kzn hayat, ayn ak ve tempo ile devam etmekteydi... Sene sonu yaklatka Hill derslerine daha ziyade dm, gece gndz demeden alyor, alyordu... Feyz ise, i yapt messesenin cretine yapt zamdan sonra daha byk bir hz ve evkle alyordu, makinesinin banda kendisini eskisinden daha canl ve zinde hissediyordu... Fakat aradan on gn gibi uzun bir mddet gemesine ramen, daha hala Dr. Celil beye bir cevap verebilmi deildi." Cevabn hastahaneden kmadan evvel Celil beye bildirmek iin yapt btn gayret ve teebbsler boa gitmi, Feyz bu hususta her az ata doktor buna mani olmu ve her seferinde: - imdi deil Feyz hanm.. Bu gibi mevzular, yle kk meseleler gibi hakknda abuk karar verilecek cinsten deildir.. Ciddi 336 ve hayati mevzularda enine boyuna ve uzun zaman dnmeden shhatli bir karara varmak imkanszdr. Ben sabredeceim.. Ltfen uzun boylu dnn ve ondan sonra bir cevap verin bana, demiti... O gece Hill, iddetli bir ba arsyla, dersini dahi almadan, erkenden yatmt... Feyz, omuzundaki byk ykn arlna ve gnlerdir ektii iddetli vicdan azabna artk daha fazla dayanamyacam dnerek, . Hill'in erken yatndan istifadeyle mektup bloknotunu ald ve yazmaya balad: "Pek muhterem Celil beyefendi, Bu gn, scak bir aile ocan andran irin ve sevimli kliniinizden ayrlmn onuncu gn.. Bu on uzun gn iinde, tavsiyenize uyarak ikinci bir defa vaki olan izdiva teklifiniz zerinde uzun uzun dndm.. Size, yksek iman, rnek ahlak, esiz fazileti, maddi ve manevi zenginlii ve asale't ykl prl prl kalbiyle herkesten ziyade hayatta mesud olmaya layk olan sizin gibi her haliyle mkemmel ve muhterem bir zat- muhtereme, bu teklifinizle ilgili olarak vereceim cevapta "Evet" demeyi ne kadar isterdim... u an size son ve kati cevabm bildirirken, "evet" yerine "Hayr!" ifadesini kullanmann, benim iin ne derece zor, mkl bir i ve ne byk bir vicdani azab olduunu bilmem tasavvur edebilir misiniz?. Ancak u hususu ehemmiyetle belirtmek isterim ki, bu menfi cevabm, ne kzmla ve ne de sizinle alakal bir sebebe bal deildir. Bu, size hi bir zaman izah edemiyeceim, ahsmla alakal hususi bir sebebe dayanmaktadr. Sizin gibi mmtaz bir insan tarafndan zevcelie layk grlmemin, benim iin byk bir eref olduunu belirtirken, beni mazur grmenizi ve makul karlamanz temenni eder, benim iin yapm olduunuz byk fedakarlklarnz iin de ayrca kran ve minnet hislerimi bildiririm. En byk arzum, dnyada ve ukbada layk olduunuz saadete nail olmanzdr. Sonsuz hrmetlerimle. FEYZA" Huzur Soka - F. : 22 337 Biliyordu, Dr. Celil beyin bu mektupla dnyas yklacakt... Ama ne yapabilirdi?.. Baka trl hareket etmesine imkan yoktu... Cevab geciktirmekle, onun heyecan ve izdrabm daha ziyade arttrm olacakt... Kad alelacele katlayp, zarfa koydu ve ertesi gn Hill'i okula brakr brakmaz, civardaki postaha.eien mektubu att. Bylece kendisi iin uzun zamandr znt mevzuu o!an bu mesele de, hayatnn unutulmaz safhalarndan biri alarak kapanp gitmiti... Hill'in okuldan k saati yaklatka Feyz'nn her gnk heyecan balamt yine. Ay ten retmenle o gnk mnakaasndan sonra ne okul idarecilerine ve ne de retmenlere itimad kalmamt. Koskoca insan olduu halde, kendisi bu derece byk hakaretlere maruz kaldktan sonra bu insafsz, izansz ve vicdansz kimseler o kk yavruya neler yapmazlard ki...

Evet, muavin hanma okulun bahesine bir daha girmiyeceine dair nceleri sz vermiti.. Fakat Ayten retmenin o kstah ve antajc hakaretlerinden sonra, muavin hanma vermi olduu sz tutmas imkanszd. Her ne pahasna olursa olsun, her zamanki gibi kzn okuldan almaya gidecek ve dier veliler gibi bahede k saatini bekliyecekti. Kararl bir vaziyette giyindi ve okula gitti.. Bahe kapsndan girerek okul binasnn duvarlarndan birine srtn dayayp beklemeye balad. Bahede kendisinden baka ilerde durup, ocuklarn bekleyen iki hanmdan baka hi kimse yoktu. k ziline daha 15 dakika vard... Feyz bir ara arka taraftan gelen bir ayak sesi ile ban evirdi. Ve ayn anda elinde dosyalarla, bahe ynne bakan snflardan birine doru yryen Ayten retmenle gz gze geldiler. Ayten retmen, onu karsnda grnce, hiddetten lgna dnmt. Gzlerinden imekler akarak Feyz'ya kin ve nefretle bakt ve koar admlarla tekrar gerisin geriye dnp, okul binasndan ieriye dald. 338 Aradan bir iki dakika gememiti ki, ayn kapdan, yz hiddetten kpkrmz ve gzleri yuvalarndan frlayacakm gibi bir ifadeyle mdr bey kp, sinirli admlarla Feyz'ya doru yrmeye balad. Feyz, mdr beyin, krmz gren bir boa hiddetiyle kendisine doru yaklatn grnce, naho bir hadisenin patlak vereceini tahmin etmiti... Mdr, birka basamakl merdiveni inerek, baheye kt ve tam Feyz'nn karsna geerek durdu... Feyz ile mdrn aralarnda bir admlk mesafe vard. Mdr, gzlerini nefretle ksarak, kin dolu baklarla Feyz'ya bakt ve hiddetten bouklam bir sesle: Size bu baheye bir daha girmemeniz ihtar edilmiti, diye grledi. Feyz, sinirlerinin son derece gerilmi olmasna ramen, gayet sakin bir ifadeyle: Evet mdr bey, dedi. Fakat, bu ihtara ramen ben bilahare verdiim szn ne kadar gayri makul olduunu dnerek, yine girdim. - Derhal dar kn.. Size tekrar ihtar ediyorum. Bir daha buraya girmiyeceksiniz!... Feyz ses tonundaki skneti muhafaza etmeye alarak: - Beyefendi, her ne kadar muavin hanmdan bu garib yasan sebebini rendiysem de, bu sebep, benim iin hi de makul ve mantki deildi. Bunun iin msaade ederseniz size soraym. Btn veliler, ocuklarn bahede bekleme hakkna sahipken, okul idaresi tarafndan benim iin baheye girmeme karar alnmasnn iyz bir baka sebebe dayanmasa gerek.. Syleyin mdr bey, bu garib ve gayri mantki yasak kararn gerek sebebi nedir?.. Neden bu haysiyet krc muameleye yalnz ben tabi tutuluyorum?.. Evet, neden.. Niin?.. Mdr beyin bekledii sual sanki buydu. Ban uzatp, Feyz'nn yzne yzn biraz daha yaklatrarak, gzlerini bir kat daha kst ve ylan sln andran bir sesle cevap verdi: - Neden mi?.. Niin mi?.. nk siz bir gericisiniz!.. Feyz, hayretle hafife irkilmekle beraber, istihza ile glmsedi: - Kendi sfatm renmekten memnunluk duydum beyefendi.. O 339 mi halde demek oluyor ki, siz de bir ilericisiniz (!)... - Evet... Evet... Evet... Ve ve sen, bir vatan hainisin! Feyz'nn tebessm dudaklarnda donup kald. Hayretle mukabele ederken, sesinde yine ayn istihza ifadesi vard. - Oo!... Dorusu bu da ok gzel... Baka beyefendi?... Mdr bu defa, duvara iyice kstrm olduu Feyz'nn yzne doru iaret parman uzatarak bir mddet gen kadnn yzne bakt ve birden azndan kpkler saarcasna haykrd. - Ve sen bir eeksin!

Feyz, bu hi beklemedii kaba hitab karsnda adeta ok olmutu... nsiyaki bir hareketle elini hayretten alm azna gtrd. Ve sadece: - Aaa.. a., a..!.. Diye kekeliyebildi. Nasl olabiliyordu da, byle kltrl, yal bal, kodaman ve aydn kii olmakla vnen koskoca bir mdr bey, bir kadnn karsnda bu derece adileip, bu derece klebiliyor ve bir sokak ocuu gibi kendisine bu tarzda hitabedebiliyordu?.. O, byle eli aznda hayretler iinde mdr beye bakarken, mdr bey, gzlerinden ateler saarak biraz daha ona yaklat ve devam etti... - Evet eeksin. Hemde eek olu eeksin!.. Feyz, gzlerinin karardn, bann dndn hissetti. Suratna iddetli bir kam yemiesine irkildii halde bu derece adi hakarete verecek bir cevap bulamyordu.. stelik, gitgide kendisine yaklamakta olan mdrn yaknlndan kurtulmak iin aresiz bir ekilde iyice duvara yapmt. O anda dp baylabilirdi... Bunu hisseden mdr, nihayet son darbesini indirmek zere dilerinin , arasndan bir kadna yaplacak kfrlerin en adisini savurarak: Ve sen bir (Or.........) sun! Feyz'nn gzleri nndeki her ey bir anda silindi... Ba dnd, dnd gzleri karard ve ayn anda sesi, ac bir feryad halinde ortal nlatt: - Alak., alak., alak adam!... Ve ba birden ac bir sayha ile arkaya dt... Gen kadn bundan sonrasn hatrlamyordu... Kendisine gelmiye balad zaman, kulana derinden sesler gelmekteydi: - Biraz daha kolonya ltfen.. 340 - Yahu Ahmet!.. Geri dur., grmyor musun mslman hanm. - Ne yapaym aabey, kadnn hali fena. Ko yan maazadaki tezgahtar kz ar. Gelsin, onun megul olmas daha bakadr. Feyz, btn arzusuna ramen gz kapaklarn kaldrp etrafna bakamyordu. Heyecanl konumalar, koumalar duyuyor, fakat aznn iinde dilini oynatp tek kelime syleyemiyordu. Biraz sonra yzne kk ve yumuak bir el, serin serin kolonya srmeye ve bileklerini kolonya ile ovmaya balad.. Feyz, yava yava kendini daha iyi hissediyordu. Hafife gzlerini aralad. Karsnda elinde kolonya iesiyle sar sal, makyajl bir gen kz-duruyordu.. Onun etrafnda da tanmad bir ka erkek, merak ve endieyle kendisine bakmaktaydlar.. Zihnini toparlamak istedi.. Fakat nce bir ey hatrlamad.. Gzlerini atn grnce, etrafndakilerde hafif bir kaynama oldu. Boaz kupkuru olduu halde glkle konuabildi: Ben neredeyim?.. Ne oldu bana?.. Siz kimsiniz?.. Ltfen, ltfen konuun ne olur!.. iman ve yal bir bey: Merak etmeyin kzm, dedi. Emin bir yerdesiniz. Buras bir zccaciye dkandr. - Peki beni kim getirdi?.. Nasl oldu da burada bulunuyorum?.. Kimse getirmedi sizi yavrum.. Ben, maazann kapsnda duruyordum. Kardaki okulun bahe kapsndan siz birden kendinizi bilmez bir halde hkra hkra alyarak ktnz. Ve koa koa, doru bu dkkana girip oturduunuz koltuun zerine ylp kaldnz. imdi msaade edin de asl biz size soralm. Size ne oldu byle?.. Kim ne yap, anlatr msnz?.. Feyz'nn yanaklarndan tekrar yalar boanmaya balamt. imdi olanlar, bir film eridi gibi gzlerinin nnde canlanmaktayd... "Sen gericisin!.. Ve sen, bir vatan hainisin!.. Ve sen bir eeksin!.. Ve hem eek olu eeksin!.. Ve sen bir (Or........sun).." Mdr beyin iren sesi, kulaklarnda nlamaya balad... Ses gitgide byyor ve sanki maazadan darlara tayordu. Feyz: - Aman Allah'm. Aman Allah'm!.. Nasl olur? Nasl olur? Diyerek ellerini yzne kapatp, hkrarak alamya balad.. 341 i *

Oq 3 . C: : 51 3 ja> 03 3 S. K-e; s; 3 S S* ol O C3 "2. er il! : 05 05 O. N o ^ o> n Cl S C: 3* C: S es: >< 02 3 I k_< 3 f I ** 3 O D. O 0Qc 03> 2 I er -_ o E *c g" O: N *5 er 3 02 CO 05 5' n _ < 8" | t?O "0q I1P rr o 3 S> 3 c" lfl o- x* "2. m S _ 5: s, " 3 O 3' 3 00 er 02 02 (Kc 05 &_ = 3 ^ S' gr 3' 3 crej il a. oo o er c 02 eer S. "C/5 05

"I 02 12 S o a a I 2jri.w = 05 & " e. 3 C 1^ 3 er i-5' o o. & 3 02 goft&; P o. T3 "3 1 02 "2 5 3 e: N 05

00 o 3 0O jj. O. R- 05 & C: S '3 O e ^' S ?raQ< f5 5 05 < S E N 3' 3 t; o. c 3 o> '-I O. a> 3 05 ?? 02 S n' SJ- Q< 02 p = <x> er "S! 3 i. Is. 05 "j Q c c; o 0q< <T) "" f 3 K, E' cu a e? CL f" II S 3 il I i1 3 3" CL P O >Tl 5" 3 5' =r

O "o O er t 3 05' S, O- N ta 3 "S 3? &5>. o a *H o c: 3- a. "" O a* 3' p>r =. <T g < w o s =-"2-& er < . S s ^ s; r. E s- 3. i tfl, e 3 F ? c O* 3 ucrt C; m S- 9- S 3 < 3 a o. : ^^ 05 *< a* o- ^ S rr us r 3 o ?^* (tm)t Oo O S S- S 3 O 3 ' 3 3 O ^ O a. 3 3 . a. er 2. o o yen ten, lar S. i CD S" 3 2". 00 5. CL M 2 "33 " 5 < -3 e, a S. 3 er CL r03 3 5" 2" < 03 T 2" "2 rC j- T L >5 i. S 3 N -1 3 5-"^i < i. m ti 3 f" o 03 -* "O * CL OSK (T> rj- CT oj* g " 5" =r S S. 2 o S X- _ 9- "1 a = 3 o. 03 " cllf n 3 3 er

03

09 0> g * . " o _ c liil o' ^ n 2 a cl o a. 3 :- T ? 2. : M - < CL S* D3 3 ^C/3 CU . < fi 1 sr cr . - ^ 3 3_ 5 3 3 3> 05 *r 3 N u ^<* 05 3 < tes O 7C 'O: O. < 03 O

3 n c

CB O

^S r*. lf II 3 05 3" a er o r^ CL O C/l "! O 3'=-|1 c<S. Cl 2. W O* 3 -. 3 Cl : o o o T "O3 i" a. o 5V er 0 Cl Cl O CL e. 03 ibi 3 05 tak a V3 >< 0> den >v 0 er C TC

" >

CO -

Z 3

kapsndan sokaa frladlar. Hill, karsnda annesini grnce, bembeyaz oldu.. Alamakl bir sesle sordu: - Niin geldin anne?.. yle icabediyordu da onun iin yavrum. Haydi abuk rtn tak, gidelim... Bak, bahede hemen hemen kimse kalmad.. Hill, antasn yere brakp, ban rtt ve annesiyle birlikte bahe kapsna doru yrd... Kap dar olduu iin nden Feyz kt... Ayn anda, henz ierde olan Hill'in yakasna, arkadan elik gibi bir el yapt... Hill dnd bakt, bu Ayten retmendi... Kk kz, bir anda sapsar kesildi... Ayten retmen gzlerinden kvlcmlar saarak, Hill'i tuttuu gibi ileriye ta bahe duvarnn dibine frlatt.. Kk kz, korkudan baylacak gibiydi.. Karsnda, kudurmu gibi, lgn gzlerle kendisine bakan ve zerine doru yryen canavar ruhlu bu kadn kendisinden ne istiyordu?.. Feyz, dar kp, arkasndan Hill'in gelmediini farkedince, aniden tekrar gerisin geriye dnd... Fakat bahe kapsndan daha admn atar atmaz, karlat manzara karsnda adeta baylacak gibi oldu. Ayten retmen iki eliyle Hill'in yakasna yapm, zincire vurulacak bir delinin azgnl iinde kk kzn ban, bahe duvannn eri ve kntl talarna kyasya vuruyor, vuruyordu. Bir yandan da crtlak bir sesle avaz kt kadar barmaktayd: - Allah kahretsin seni!.. Allah kahretsin seni!.. A diyorum ban. A diyorum., a diyorum... Hill ise, bann duvara iddetle ve devaml olarak arplmasna aldrmadan, o byk can acsna ramen Ayten retmenin bir hamlede at bartsn yeniden boynundan dolayarak rtmek iin rpnyordu... Ayten retmen, onun bu hali karsnda bsbtn kudurmutu.. Bu defa boazndan rtsne yapm ekiyor, fakat o ekti'ce Hill rtsne smsk sarlyordu.. Feyz, koarak yanlarna gitti. Hala kznn bartsnden tut-nu, ban duvara arpan Ayten retmenin sa koluna yapt ve: Hocanm, ocua bu ekilde vurmaya ve hrpalamaya ne hakknz var?.. Dedi. Ayten retmen, koluna yapann Feyz olduunu grnce, tiksinti ifade eden sert bir silkinile, kolunu onun elinden kurtard ve 344 ayn crtlak sesle: Sen sus!... Terbiyesiz kadn!... Terbiyesiz kadn! ekil karmdan., ekil diyorum! Bu ocuu zehirleyen sensin! Utanmaz kadn!.. - Rica ederim hocanm. Ltfen haddinizi bilin. ocuk bana aittir. Nasl oluyor da kendi talebeniz olmad halde bu ekilde davranyorsunuz?.. Ayten retmen, bu defa Feyz'nn zerine doru yrd.. Hrstan gzleri akmak akmakt. Sus dedim sana... Sus diyorum!.. Hala konuuyor, terbiyesiz kadn!. Tam bu esnada dardan bu barmalar duyan iki niversiteli gen talebe merakla bahe kapsndan ieriye daldlar.. Ayten retmenin Feyz'ya saldrmak zere olduunu grnce, genler insiyaki bir hareketle iki kadnn arasna girdiler ve iyan tipli retmene: - Hanmefendi, sakin olunuz, dediler... Bu hiddetinizin sebebi nedir? Ayten retmen, bu defa onlara dnd... Azndan neredeyse kpkler salacak: Daha ne olsun efendim?.. Bacak kadar ocuun ban rtyor... Atatrk Trkiye'sinde bylesine gerilik olamaz!... Genler durumu anlamlard.. Suali soran gen, dudaklarnda alayl bir tebessmle:

Demek Atatrk Trkiye'si, sizce dinsiz bir Trkiye yle mi hanmefendi?.. Demek Atatrk Trkiye'sinde bir mslman kz veya hanm, dininin emrine uyarak ban rtmiyecek?. Dorusu ok komik!... Aa... a... a!... stme iyilik salk.. Ayol siz, szde niversiteli olacaksnz yoksa sizde mi onlar gibi yobazsnz? - Nazarlarnz bitaraf olarak kendinize evirirseniz, asl yobazn kendiniz olduunu grrsnz sayn bayan. Zaten bu millet ne ekiyorsa, sizin gibi devrim yobaz imanszlarn elinden ekiyor ya!... Ayten retmen, sinirinden baylacak raddelere gelmiti... Artk konuacak, syliyecek sz bulamyordu. Birden onlara arkasn dnp, koar admlarla bahe kapsndan sokaa frlad. 345 Hill, ban tutmu, hkrklarla sarslyordu. Feyz: Benim ileli, melek yavrum... Diye kzn efkatle barna bast... Genlerden biri: Gemi olsun efendim, dedi.. Atlattnz tehlike, kmsenecek gibi deil. Dinsizlii bir yana, canavar gibi bir kadn bu.. Allah raz olsun kardelerim, dedi Feyz. Tam zamannda yetitiniz. Sizin gibi imanl genlerimiz gsmz iftiharla kabartyor. Ayten retmenle konuan muzip gen gld: manmz sizin gsnz kabartrken, grdnz gibi o crtlak sesli, canavar kadn gibilerinin de akln bandan alyor. lgna eviriyor. Ama msterih olunuz. Yakn bir gelecekte istikbal bizlerin, yani imanllarndr. Ertesi gn Feyz, Hill'i okula braktktan sonra, btn gnn amar ykamakla geirmiti.. Yorgun ve bitkin bir vaziyette amarlar baheye asp, Hill'i okuldan almak zere giyinmek iin henz odaya girmiti ki, sokak kapsnn zili st ste ve srarla almaya balad.. Feyz, kapy atnda eikte nefes nefese 10-11 yalarnda bir erkek ocukla karlat. ocuk, elindeki yazl kk bir kada bakarak; - Hilllerin evi buras deil mi teyze? dedi. - Evet yavrum, ben annesiyim... kim gnderdi seni buraya? - Ben Hillle ayn snftaym efendim. retmenimiz adresinizi yazp, beni size gnderdi. Sizi ok acele okula aryor... Muavin hanmn odasnda grecekmisiniz.. Yalnz arka bahe kapsndan deil, okulun n kapsndan gelsin, dedi. Feyz'nn zihni bir anda allak bullak olmutu... Bir an iinde aklna bir sr kt ihtimal t ve gayri ihtiyari titrediini hissetti. Yine ne vard acaba?.. Glkle konuarak: - Peki yavrucuum, dedi... imdi... imdi mantomu giyip geliyorum. Feyz, retmenin niin kendisini n kapdan arttn tahmin ediyordu. nk kendisinin daima bahe kapsndan geldiini bilen mdr ve Ayten retmen, her hangi bir naho hadiseye sebebiyet verebilirlerdi yine. 346 l I Okulun kapsna geldii zaman yorgunluk ve heyecandan nefes nefeseydi. Muavin hanmn odasna kan merdivenleri ses kartmamya gayret ederek kt. Feyz saatine bakt. Bu saatte talebeler son derslerinde olmalydlar... Muavin hanmn kapsn vurarak ieri girdi. Kadnn gzleri, her zamanki gibi sevgi doluydu. Feyz'nn elini dosta skarak: - Buyurun Feyz hanm, oturun, yle dedi... - Teekkr ederim efendim, retmen hanm yok mu?.. Biraz evvel aaya indi... Derhal geleceini syledi... imdi gelir. Nitekim, yavaa alan kapdan, Hill'in retmeni girdi. retmen hanm, samimi ve candan bir ifadeyle elini skarken, Feyz nn yzne byk bir merak ve endieyle bakyordu. Hayrdr inaallah hocanm. Beni bu vakitte arttnza gre, ortada mhim bir eyler olmal. Beni fazla endie ve merakta brakmamanz rica etsem? retmenin yznde derin bir znt ve mahcubiyet ifadesi vard. Glkle cevap verdi.

- Merak etmeyin Feyz hanm, dedi... Ortada her hangi bir yeni hadise yok.. Sizi bugn armn sebebi bambaka. - Ne gibi efendim?... zah edeceim Feyz hanm... Ancak daha nce, dn okuldan karken banzdan geenler iin size byk gemiler olsun, demek isterim. Hadiseyi uzaktan bir talebem grm. Bu sabah bana anlatt. Bu zc hadiseye gerek ben, gerekse okulda sizi benimle birlikte sevip takdir eden yegane insan olan muavin hanm, fazlasyla zldk.. Feyz'nn gzleri dolmutu. Gayri ihtiyari ac ac konutu... - Benim iin gstermi olduunuz yakn ve samimi alakaya ok teekkr ederim hoca hanm dedi.. Fakat ben bu hadiseyi inann ki fazla mhimsemiyorum. Bir millet iin en bata gelmesi icabeden dini; en geri plana atan ve hatta tamamen ona srt eviren, ona di bileyen kimselerin makam ve sz sahibi olduklar bir cemiyette dinine bal kimselerin bu gibi muamelelere maruz kalmas elbette tabii ve normaldir.. Bu bakmdan sizler de, kendinizi lzumsuz yere zmeyin. Muavin hanm, da, retmen de susuyorlard. Her ikisinin de balar ac bir mahcubiyetle nlerine dmt. 347 Bu hususta ikisinin de verecek hi bir cevap bulamadklar belliydi. Feyz mevzuu deitirdi: - Bu meseleyi unutalm ltfen, dedi... stirham etsem, beni arnzn sebebini ok merak ettiimi tahmin edersiniz herhalde. retmen hanm, bir an gzlerini muavin hanma evirdi. Sanki imdat bekler gibi bir hali vard: Muavin hanm, hanmefendiye meseleyi siz izah etseniz, dedi... Muavin hanm, gzlerini retmenin gzlerinden kararak: Siz mevzua daha iyi vakfsnz hocanm, dedi... Buyurun siz anlatn... aresiz kalan hocanm, sze nasl balyacan bilemiyordu bir trl... Bir ka kere yutkundu... Elindeki anahtarln zinciriyle bir mddet oynad. Sonra merakla konumasn bekleyen Feyz'ya doru ban kaldrarak, yumuak ve adeta yalvaran bir sesle: ey.. Feyz hanmcm. Diyecektim ki, kznz okuldan alsanz.. mtihanlar henz balamamken bir baka okula nakletseniz... Bu, Feyz'nn hi beklemedii bir eydi. Konuurken, sesinden hayretini gizliyemiyordu: - Anlamadm hocanm, bunu siz mi sylyorsunuz?. Peki ama niin?.. - Bilirsiniz sizi ne kadar severim, Feyz hanm... nann bunu sizin ve en alkan talebem olan kznzn iyilii iin sylyorum. Sebebini siz benden daha iyi bilirsiniz bunun... - Evet, sebebin ne olduunu anlamak g deil. Ama hocanm, siz de biliyorsunuz ki, byle bir eyi hatrnz iin kabul etsem bile, buna imkan yok.. Zira okullarn kapanmasna, imtihanlarn " balamasna bir ay kadar bile zaman yok.. Biliyorum Feyz hanm, bu sizin iin ve Hill iin ok zor ve ar bir ey olacak.. Fakat istirham ederim beni anlayn.. ocuu mutlaka okuldan almanz lazm... Feyz, retmenin bu ekildeki srarna bir mana verememiti: Szlerinizden bir ey anlyamyorum hocanm, dedi.. Yoksa benim bilmediim yeni bir ey mi var? Ne yazk ki evet, canm kardeim.. Sizi zmek istemiyordum ama, ne yapaym ki, hakl olarak siz beni buna mecbur ettiniz. Yalnz 348 istirham ediyorum, syliyeceklerim, tamamen aramzda sr olarak kalsn... Aksi takdirde bu ifaat, benim meslek hayatmn sonu olabilir.. Feyz heyecanla: - Beni baya meraklandryorsunuz hocanm, dedi.. Ltfen nedir ifa edeceiniz ey, syleyiniz. Sizi temin ederim ki, syliyecekleriniz tamamen aramzda kalacaktr, emin ve msterih olunuz. Hocanm, sesini biraz daha alaltarak: - Efendim, dedi.. Dn mdr bey, btn retmenleri bir araya toplayarak, olaanst bir toplant yapt...Fakat ne byk hayrettir ki, yalnz

retmenlerin bulunmas icabeden bu toplantda, dardan, u sizi bartl oluunuzdan dolay baheye girmemeniz iin .ikayette bulunan bir kadn ve bir erkek, iki veli de bulunmaktayd... Bu olaanst gizli toplantnn tek sebebi, kznz Hill'di... Hepimiz oraya, kznzn malum durumunu grmek zere toplanmtk. Bir hayli hararetli geen bu toplanty size teferruatyla anlatmyacam.. Yalnz alnan mthi karar aklamakla yetineceim. - Buyrun, sizi dinliyorum efendim... - Feyz hanm, ne kadar alrsa alsn ve ne kadar muvaffak . olursa olsun, kznz imtihanda geirilmeyecek ve kati olarak snfta braklacak! Feyz elinde olmadan acyla, fakat ayn zamanda istihzayla gld: - Nasl olur efendim?.. Her eyden evvel, byle bir eye imkan yok.. Zira malumunuz olduu gibi, imtihanlar test usulyle yaplacak.. Her ocuun eline test sualleri verildi. Bu hale gre altktan sonra, kzmn snfta kalmasna asla imkan yok... Maalesef var Feyz hanm... Dn her ey en ince teferruatna kadar dnld, tartld ve en nihayet ekil kararlatrld. Yani?.. - Yani kznz, test usulyle deil, bir baka usulle imtihan edilecek.. Btn talebeler arasnda, son anda kznz iin ayr bir sistem uygulanacak... - Fakat... fakat bu bir cinayet hocanm!... - Evet, canm kardeim.. Hem de dnyada benzeri grlmemi, duyulmam bir cinayet.. Bir grmeliydiniz.. Gerek muavin hanm, 349 I gerelcben bu karar karsnda nasl mcadele ettik, nasl rpndk.. Fakat heyhat!.. O kadar kiinin arasnda iki kiinin szn kim dinler?.. Ekseriyet onlarda.. O iki velide neyin nesiyse, toplantda en ziyade sz sahibi olan kiilerden saylnca, takdir edersiniz ki, bizim btn rpnmalarmz boa gitti. Bilmem anlatabildim mi Feyz hanm?.. Feyz, byk aknlndan azn ap, artk tek kelime syliyecek halde deildi.. Bu, kendisi iin yle bir ok olmutu ki, bu gne kadar maruz kald hi bir darbe, kendisine bu derece tesir etmemiti... Kendisini glkle toplad ve: - Anladm... hem ok iyi., fazlasyla anladm hocanm, dedi... Sonra yutkunarak devam etti. Peki, imdi bu vaziyet karsnda benden ne yapmam, nasl hareket etmemi istiyorsunuz? - Evvelce de sylediim gibi, Hill'i daha fazla vakit geirmeden derhal bir baka okula naklettiriniz, istirham ederim. Hocanm, byle bir sz sylemeye nasl diliniz varyor, anlamyorum.. Vakit geirmeden ne demek?.. Sene sonu, stelik imtihanlara bu kadar az bir mddet kala, ocuumu bir baka okula nasl nakledebilirim?.. - Ama ortada ac da olsa bir hakikat var Feyz hanm. Gz gre gre bylesine alkan bir talebenin snfta kalmasna gnlnz raz olmaz zannederim... Feyz ban vekarla dorulttu ve: - Msterih olunuz hocanm, dedi.. Kzm Allah'n izni ile snfta kalmyacaktr!.. Bu derece adaletsiz ve gayri kanuni iir harekete tevessl edenler, kurduklar tuzan iinde kendilerini bulurlar. Bu uurda her eyi gze alacam hocanm.. cabederse maarife ikayette bulunup, ayrca mfettiler getirtir ve onlarn nnde tekrar imtihan taleb ederim.. Bu da bir netice vermezse, ii Meclis'e kadar aksettirmeyi gze alm bulunuyorum. retmen hanmla muavin hanm, Feyz'nn bu szleri karsnda gayri ihtiyari gz gze geldiler.. Bu defa muavin hanm sze kart: - Hanmefendi, dedi.. Dorusu sizdeki azim ve iradeye hayran olmamak mmkn deil.. Sizi, hadiseler karsndaki metanetinizden do350 lay btn kalbimle tebrik ediyorum. Siz, sene banda ocuu kayt iin getirdiinizde bize, yani mdr beyle bana, ocuun geen seneki rtsnden dolay okuldan ayrldn sylemi, burada byle bir harekete maruz kalmyacana dair bizden teminat ve sz almtnz Halbuki bugn...

Feyz, muavin hanmn szn kesti: - Evet bu gn, bu szde durulmad gibi, akl ve havsalann alamyaca adilik ve entrikalar dnyor ortada deil mi muavin hanm?.. Ancak una katiyetle inannz ki, bu meselede size asla krgn deilim... Zira btn hadiseler, sizin insiyatifiniz haricinde geliti... Gerek, sizin, gerekse retmen hanmn yakn alaka ve mu-j habbetiniz, her zaman iin bana byk bir destek oldu.. Ama sizi bir trl ikna etmeye muvaffak olamadk.. nann Feyz hanm, kznz Hill'i en az sizin kadar seviyoruz.. Ve onun iindir ki yavrucazn snfta kalarak byk bir darbeye maruz kalmasn istemiyoruz. - Allah'n izni ile ben kzma gveniyorum efendim. Snfta kalsa bile, bunun niin ve hangi sebeple olduunu bildii iin pek fazla zlmiyeceinden eminim. Sonra, dediim gibi hakkmz aramak iin her trl areye bavuracam.. retmen hanm, saatine bakarak ayaa kalkt ve glerek: - Ooo!... Vakit de ne abuk ilerlemi.. Son ders olduu iin ben artk snfa inmeliyim Feyz hanm.. Yalnz gitmeden nce sylemek isterim ki, sizi arp hakikatleri sylemekle, byk bir vicdani mesuliyetten kurtulmu bulunuyorum.. Geri ben zerime den vazifeyi yaptm... Ancak Hill iin duyduum endie, hala izale olmu deil. Her neyse siz her eyi en iyi ekliyle dnen bir hanmsnz, naallah hsrana uramazsnz. - naallah hocanm.. lahi kaderi deitirmek hi birimizin haddi deildir. air bouna dememi: "Mevlam grelim neyler... Neylerse gzel eyler" diye... - Doru Feyz hanm, tevekkl ve sabr ok gzel bir ey. Bana msaade. Biraz sonra bayrak merasimi var. Siz gidiyor musunuz, yoksa yine bekliyecek misiniz Hill'i?.. - Bekliyeceim hocanm.. - .Siz bilirsiniz.. Fakat ok rica ederim, dikkatli olun... 351 Allaha smarladk! - Gle gle efendim. retmen hanm odadan knca, Feyz da ayaa kalkt. Muavin hanma dnerek: Mdr beyin veya avenesinin beni burada sizinle babaa grmeleri doru olmaz muavin hanm, dedi... Ben de msaadenizi rica edeyim... Size az da olsa benim yzmden bir fenalk gelmesini istemem. Muavin hanm, Feyz'nn bu asil jestinden ok duygulanmt. Aslnda hakikaten Feyz'nn stelik byle kritik zamanda odasnda bulunmas, bana bir sr i aabilirdi. Minnetle gen kadna elini uzatrken: ok ince dncelisiniz Feyz hanm, dedi... Bu adamlardan cidden her ey beklenir... Peki ama bu saatte siz nereye gideceksiniz? Feyz saatine bakt: Zile 10 dakika var... Her zamanki gibi bahede beklemekten baka arem yok... - Fakat ya banza yine her hangi bir ey gelirse?.. Allah Kerimdir muavin hanm... Kzmn dn maruz kald hali gzlerimle grdkten sonra, hayatm pahasna da olsa, bahede onu beklemekten beni kimse alkoyamaz... - Doru, haklsnz... Allah yardmcnz olsun Feyz hanm. - Teekkr ederim efendim, msadenizle. Feyz, merdivenlerden alt kata inerken, ortada arkas dnk, byk akvaryumun camn silen hademe kadndan baka kimse yoktu... Baheye ktnda, ocuklarn almaya gelmi btn velilerin gelmi olduunu grd... Kendisini okul idaresine ikayet eden iki veli de oradayd... Feyz'y grnce, her zamanki gibi bir araya gelerek hain hain baklarla fsldamaya baladlar... Feyz, hi kimseye aldrmadan yrd, baheye inen merdivenlerin en alt basamanda, bir stuna arkasn dayyarak zilin alma ann beklemeye balad... inde garib bir eziklik, ac bir hzn vard... Sanki Moskof mezalimi altnda inleyen esir bir Trk ilindeydi de, dini inan ve kyafetinden dolay bu derece eziyet ve baskya maruz kalmaktayd... 352

I O byle derin dnceler iindeyken, zilin gr sesi ile birlikte, smflarn kaplar tek tek almaya ve talebeler, ellerinde antalaryla gle oynaya baheye .kmaya baladlar... Biraz sonra retmenlerin idaresinde btn snflar, muntazam taburlar halinde stiklal Mar iin hazr vaziyette dizilmilerdi. Her taburun banda, o snfn retmeni vard... Ayten retmen, biraz ilerde, sert hareketlerle ocuklar sraya sokuyordu.. Mdr bey henz grnrlerde yoktu... Herkes onu ve bayra bekliyordu. Bu arada, okulun i kapsndan, baheye dokuz - on yalarnda bir erkek talebe kt... Yrrken halinde belirli bir acaiblik vard. Muzib bir ifadeyle yava yava yryp tam Feyz'nn yasland stunun arkasna gelince durdu ve oraya gizlendi... Feyz bunu farketmemiti... Nihayet mdr grnd. Arkasndan bayra tayan ocuk da gelip, yerini ald. Ve mzik retmenin iaretiyle hep bir azdan stiklal Mar sylenmeye baland. Feyz, sayg ile olduu yerden stiklal Marn dinlerken benliini manevi bir havann kapladn hissediyordu... Hele: "Hakkdr HAK'ka tapan milletimin istiklal!" msra' ile kalbi ac ve buruk bir hisle burkuldu... Evet istiklal, HAK'ka tapan bir milletin elbette hakkyd... Lakin o milletin kaderini elinde bulunduran kimseler, HAK yerine HAKSIZLIA saparlarsa o millet iin istiklal gln bir hayal deilmiydi? stiklal Mar henz bitmemiti ki, Feyz, btn talebelerin, hatta retmenlerin bir anda gzlerini kendi zerine evirdiklerini hissetti... Kalbi heyecanla arpmaya balamt.. Ne olmutu, ne yapmt da bir anda btn gzler zerine evrilmiti?.. O tam byle dnrken, birden arkasndan sert bir hareketle barts ekildi... Ve salar apak meydanda kald. Feyz bir yandan akn ve perian bir halde omuzlarna doru kayan earbn tutup, ban rtmeye alrken, bir yandan da bu ii kimin yaptn renmek iin ban arkaya evirdi, bakt.. Biraz evvel Feyz'nn hemen arkasndaki stunun arkasna saklanan kk erkek ocuk, afacan bir muziplikle tabana kuvvet kamaktayd. Bu komik manzara karsnda okulun btn talebeleri, bir ksm veliler ve baz retmenler kahkahalarla glmeye balamlard... Huzur Soka F. : 23 353 N Feyz, o an orada ldrabilirdi belki... Fakat bunu kimin yaptrm olabileceini ok iyi tahmin ettiinden, btn metanet ve iradesini toplayarak, son derece soukkanl bir tavrla ve byk bir ve-karla bartsn eskisi gibi balad... Merdiveni inip, bahe kapsna doru yrmek zereydi ki nn Hill'in retmeni kesti... Kadncazn gzlerinde yalar titremekteydi... Feyz'nn ellerine sarlarak: |Y . . - Feyz hanm, her ey, namna sizden nasl zi dileyeceimi bilemiyorum... ok... pejkolc zgnm, dedi. -,. Feyz, retmenin yal, gzlerine bakarak, titrek bir sesle cevap verdi: ^" ,. "c - Ne zr dilemenize, ne de zlmenize mahal yok hocanm. Ben, btn bu olanjar karsnda sadece Rabbma iltica ediyor ve her eyi O'nun yce adaletine havale ediyorum:. Akif tevekkeli sylememi: "Ne gurbettir ken slm'a, slm .diyarnda?.." diye. O srada yanlarna Hill de gelmiti... Hill, yavru bir ku gibi annesinin koltuu altna snm, ili ili alyordu... retmen bu dramatik manzara karsnda daha fazla dayanamad ve gz yalar arasnda" - Msaadenizle Feyz hanm.. Diyerek koarcasna yanlarndan ayrld.. Feyz, kzyla birlikte okuldan karken, bir grup talebe, hala arkalarndan alayl kahkahalarla glyordu... Yol boyunca anne-kz, tek kelime konumadlar... Evde de ayn durum devam etti... Hill, dersinin banda olduu halde almyordu... Gzleri, zaman zaman sabit bir noktaya dikiliyor, dakikalarca yle, o vaziyette kalyordu...

Feyz da evin iinde adeta cansz bir cenaze gibiydi.. Mutfaa girip karken, sofra hazrlarken dmemek iin ok kere duvarlara, kap pervazlarna tutunmak mecburiyetinde kalyordu... Akam zeri sofraya oturduklar zaman, ikisinin de iinden hi bir ey yemek gelmiyordu... Birbirlerini zmemek iin kendilerini btn zorlamalarna ramen, yemekler tabaa konulduu gibi sofradan kalkt. Gece yatakta da deien bir ey olmamt. Yan yana ayr odalarda yatan annekzn gzlerine uyku girmiyordu bir trl. 354 Feyz, zihninde eitli planlar tasarlyor, bir takm hesaplar yapyordu. Bu i'i mutlaka halletmesi, ama en iyi ve isabetli ekilde halletmesi lazmd. Birbirini kovalayan hadiseler sinirlerini o derece ypratm ruhunda yle byk ykntlar meydana getirmiti ki, olanlar karsnda artk tahamml gc kalmam, sabn gitgide tkenmeye balamt. Artk alayamyordu da... Ruhunda en iddetli frtnalar esiyor, dini inan ve yaayndan dolay, z yurdunda maruz kald irkin davranlardan dolay kalbinde alan yaralar gnden gne derinleiyor, tahamml edilmez bir hal alyordu. Kapnn hafif gcrtsyla ban yana evirdi. Bembeyaz gecelii iinde, omuzlarndan dklen uzun ve gmrah salaryla bir peri kzn andran Hill, yava yava yatana doru gelmekteydi. Annesinin yanma gelince yatan kenarna iliti. Feyz endieyle kznn yzne bakarak sordu: - Ne oldu yavrum, Uyuyamadn m? Hill'in yanaklarndan berrak yalar dklyordu. Dudaklar bzlerek: Ben okula gitmek istemiyorum anne, dedi. Yalvarrm beni okula gnderme artk. - Sen ne sylediinin farknda msn Hill? Niin neden gitmek istemiyorsun okula bakaym? . - Ben okumak iin, her trl zorlua katla? Tim anneciim, benim yzmden senin bu trl haksz muamelelere maruz kalmana ve zlp kendini harab etmene tahamml edemem. Feyz yatann iinde dorulup efkatle kznn salarn okamaya balad. Ruhunda esen frtnalar iddetlenmiti, ama bunu biricik yavrusuna hissettirmemek iin btn zdrabn iine gmerek en mfik sesiyle konutu. Benim canm yavrum. Sen niin kendini byle eyler iin zyor, zihnini bu meselelerle dolduruyorsun? Byle meseleler senin okuma azmini krmamal deil mi ya? Bak yavrum, onlarn istei zaten bu. Bizi trl haksz muamelelerle yldrp kabuumuza ektirmek istiyorlar. Kltrl ve rtl bir slm kznn yetimesine mani olmak istiyorlar. Eer sen, bana ve sana yaplan hakszlklara tahamml 355 I edemediin iin tahsil hayatndan vaz geecek olursan, onlar muzaffer olmazlar m? Ve sen bir iki znda kar malup olmu olmaz msn? Sonra en mhimi, "Senin yznden olan hadiseler iin zlp kahrolduumu" ve bunun iin de okula gitmeyeceini sylyorsun. Evladm. Bu senin yapmak istediin fedakarlk bir anneye der ancak. Bir annenin evladnn istikbali iin her trl fedakarla katlanmas kadar normal bir ey olabilir mi Hill, sorarm sana? Hill annesinin hakl szleri karsnda mahcup olmutu. Fslt halinde: Haklsn anneciim, dedi. Feyz, Hill'i gsne doru ekip sarld. Onun slak yanaklarndan perek: Haydi yavrum, yleyse hemen git yat, zihnindeki her trl dnceyi de silk at. Greyim seni, derslerinde her zamankinden ziyade muvaffak olmalsn mtihanlara zaten ok az bir ey kald. Haydi Hill'im, canm yavrum benim iyi geceler dedi. Hill de annesinin yanaklarndan perek aresiz tekrar odasna ekildi.

Yan yana iki odada iki kalb ayni hislerle arpyor, yan yana iki odada iki ba ayn eyleri dnyor ye yan yana iki odada iki ayr gz sessiz sessiz gz ya dkyor, sabaha uykusuz olarak kyordu. Gecenin ilerlemi saatlerinde, gz kapaklar kendiliinden kapanmaya balamt... Esasen ka gecedir uykusuzdu... Yznde, ektii ilelerin izleri olduu halde derin bir uykuya dald... Ryasnda bembeyaz bulutlar iinde uuyordu Feyz... Sanki ruhu kanatlanm, ykselmi ykselmiti de, gk katlarnda hzla yol alyordu... nce birinci, sonra ikinci, daha sonra nc, drdnc, beinci, altnc gk katna km ve nihayet, kendini bir anda gk yznn yedinci katnda buluvermiti... Her taraf bembeyaz bulutlarla kaplyd... Birden nnde ok uzun ve geni bir koridor belirdi... Koridordan ieriye dald ve bulutlarn zerinden koarak, ilerlemeye balad... Koridorun sa ve splunda, kabineleri andran sra sra kapsz blmeler vard... Koridorun yarsna kadar olan ksmnda, her bir blgenin iinde Peygamberler, yarsndan sonraki blmeler iinde ise, yce sahabeler ve evliyaullah bulunuyordu.. Feyz, blmelerin iindekilerin yzlerini ve kim olduklarn 356 seemiyordu... zerinde, bandan topuklarna kadar uzanan bembeyaz bir rt vard... Ve bulutlar zerinde perian bir vaziyette alyarak, hkrp feryat ederek lgn gibi kouyordu... Bir yandan da avaz kt kadar haykryordu: Ya mer!.. Ya mer!. Neredesin?.. Koridorun yansn, peygamberler blgesini gemi, ayn haykrlarla ve daha byk bir hzla kouyor kouyordu... Haneresinden hep ayn feryat dklyor, sesi, koridorun iinde derin akisler halinde nlyordu: - Ya mer.. Ya mer! Neredesin?... Koarken, bandaki byk, beyaz namaz rts tatl tatl dalgalanyordu.. Nefesinin kesilip, takatinin tkendii bir srada, aniden O karsna kt... Evet, O'ydu.. Hazret-i mer'di karsnda beliren bu azametli, fakat o nisbette efkatli duruuyla nurdan bir heykel gibi duran mbarek zat... Hz. mer, tepeden aa bembeyaz rtler iindeydi. Feyz, kendisine yaklanca, onu efkatle kucaklamak, barna basmak istercesine kollarn iki yana at... Feyz gzlerinden seller gibi yalar boanarak kotu, kotu ve birden lgn gibi kendisini Hz. mer'in ayaklan dibine atarak, o mbarek zatn eteklerine smsk sarlp, sarsla sarsla alamaya balad... Bir yandan da hala: - Ya mer!.. Y mer!.. Diye inleyip feryad ediyordu... Hz. mer, ayaklarnn dibinde hkra hkra alayan Feyz'ya doru eildi.. Namaz rtsnn zerinden kendisine gven vermek ister gibi elini hafife gezdirdi.. Sonra Feyz'y rtlerinden hafife tutarak ayaa kaldrd... Gen kadn uyand zaman, yatan iinde vcudu hala ili hkrklarla sarslyor ve azndan ayn iniltiler dklyordu: - Y mer... Y mer!... Etraftan yank sabah ezanlar okunmaya balamt... Feyz, uyanm olmakla beraber, bir trl grm olduu bu manal ryann tesirinden kendisini kurtaramyordu. Sanki hala Hz.mer'in mbarek eli, kendisine gven verici bir ekilde efkatle hafif hafif bann zerinde gezinmekteydi... Nihayet, byk bir gayretle kendini toparlayarak doruldu ve 357 44 I i I yatandan inip banyoya doru yrd, abdestini ald, tekrar odasna dnp namaza durdu... Namazda btn vcudu, cereyan arpmasna titremekteydi.. Gzyalar, iradesinin haricinde yanaklarndan yuvarlanmakta, Allah'n kelam ile kprdayan dudaklarnn yanlarndan szarak, beyaz rtsn slatmaktayd... Sra duaya gelince, byk bir huu ve mahfiyyet iinde ellerini Rabbna doru kaldrd... Ve gzyalar arasnda O'na yle yalvard:

"Ey yerleri ve gkleri, dalan ve denizleri ile btn kainatn ve kainatta bulunan btn mevcudatn sahibi Yce Rabbm... Huzurunda diz ktm, el atm, boyun bkp Sen'den rahmet, senden merhamet ve senden ltuf ve ihsan dilemeye geldim... Bu aciz kulunun dualarn dergah izzetinde kabul eyle... Ve bu cize merhamet eyle... Ey her eye kadir olan Rabb- Rahimim... Ey ezel ve ebed sultan yce Hlk'm... Senin dergahndan daha byk bir dergah yok ki, oraya varaym... Sen'in huzurundan daha yce huzur yok ki, oraya duraym... Ve senin kapndan daha yce kap yok ki onu alaym... aresizim bitabm, aciz ve perianm.. Ya Erhamerrahimin!... Sana sndm, sana gvendim, sabr ve tevekklle sana yneldim. Beni artma... Beni yanl yol ve hareketlere sapmaktan muhafaza eyle.. Serden uzak, hayra yakn eyle Allah'm..." Duasn gzyalar arasnda henz bitirmiti ki, yan odann yand.. Sonra oda kaps gcrdad ve koridorda hafif terlik sesleri duyulmaya balad... Hill, namaza kalkm olacakt.. Yavrucak her sabah byle ezanlarla birlikte uyanr, sessizce abdestini alr, namazn odasnda klar ve namazdan sonra bir mddet daha yatuktan sonra okula gitmek zere kalkp hazrlanrd... ." Namaza1 balad gnden beri Feyz, kzn bir kere dahi sabah namaz iin uyandrdn bilmiyordu. Hill sabah namazna her gn kendiliinden kalkmay adet edinmiti. Esasen bu ocuk, hi bir emsaline benzemiyen ok stn bir yaradla sahipti... Feyz, kendisine byle her cihete kymetli bir evlad bahettii iin Cenab- Hakk'a kr ve senalarda bulunarak, sndrp, tekrar arka st yatana uzand.. Artk gzyalar dinmi, kalb frtnalar durulmutu. Gnl,, coup coup kabaran dalgal bir denizin, frtnadan sonraki durulmu sakinliine kavumutu birden.. 358 Evet Feyz, ksa bir zaman iinde deiivermiti.. Biraz evvel alayp inleyen, feryad edip, aresizlik iinde rpnan gen kadnn yerinde imdi hislerinden ziyade mant ile hareket eden sakin ve huzurlu bir kadn vard... phesiz ki, onun bu hale geliinde, grm olduu ryann byk tesiri vard... Feyz, gn yncaya kadar hep bu ryann manas zerinde dnd... Acaba ryasnda niin bakasn deil de, yana yakla Haz-ret-i mer'i aramt. Fakat bunun sebebini fazla dnmeye lzum yoktu. Zira biliyordu ki, gerek kz ve gerek kendisi dinlerinin icabet-tirdii.ekilde hareket ettiklerinden dolay, gnden gne iddetini , arttran bir hakszlk tufan ile kar karyaydlar. Hz. mer ise, adaletiyle ismini slm tarihinin altn sahifelerine geirmi ve btn cihann hayranln kazanm adalet sembol bir halife idi... Kahvalty hazrlamak iin yatandan kalkt zaman, msbetliine inand bir takm kararlar alm bulunuyordu... Nitekim Hill'i okula braktktan sonra, bu kararlarn gerekletirmee balad. Hareketleri sakin ve llyd. Merdivenleri kp, Muavin hanmn odasna doru yrd. Ayn anda Mdrn de oda kaps alm ve darya, elinde bir takm katlarla Ayten retmen kmt... Fakat aceleyle arkasn dnp uzaklatndan Feyz'y gremedi. Feyz, kapy vurdu, ieri girdi... Muavin hanm karsnda onu grnce, memnun bir glmsemeyle yerinden kalkt ve: - Ooo!... Ho geldiniz Feyz hanm, dedi. Buyrun, oturun efendim... - Teekkr ederim muavin hanm, oturmayacam... - Niin?.. Bir emriniz mi vard?.. - Estafurullah... Kzm okuldan almaya geldim.. retmeninin syledii gibi bir baka okula nakledeceim... Muavin hanmn yz bir anda kpkrmz olmutu... Yanaklarnn alev alev yand belliydi.. Hafife yutkundu, sonra: - nann ne syliyeceimi bilemiyorum, Feyz hanm, dedi.. Bu, muhakkak ki sizin iin pek zor bir ey olacak.. Fakat katiyetle syliyebilirim ki, ok isabetli bir harekette bulunursunuz kznz bir baka yere nakletmekle... Zira biraz evvel Mdr beyin odasnda 359

iittiim szler karsnda emin olun kalbim sizler iin yand.. Ayten retmenle, dindar oluunuzdan dolay size son derece dman olan bir baka retmen de Mdr beyin odasndaydlar.. Fikir bakmndan anlaan ve tam bir sacayak tekil eden bu insan, konumalarndan kati olarak anladma gre, kznz mutlak snfta brakacaklar... Ayrca sizin iin de baz irkin komplolar hazrladklarna bizzat kulaklarmla ahit oldum... Allah sizi inandrsn canm kardeim, kendi insanlmdan utandm. Feyz, ac ac tebessm etti ve: - Demek yle, dedi... Demek hala babasz - yetim bir ocukla ve kimsesiz dul bir kadnla uramakta devam ediyorlar... Bu durumdan yalnz siz deil, btn insanlk utansa yeridir muavin hanm. Siz kendinizi zmeyin... Kzm okuldan almakla hem sizi ve retmen hanm bizim iin ektiiniz znt ve vicdan azabndan kurtaracam, hem de mdr ve Ayten retmen olmak zere rtlerimize ve dini - inanlarmza dman olan dier retmenlerin ve o iki velinin sevinlerini kursaklarnda brakp, onlara, bizi ezme, bize cevretme ve nihayet kzm snfta brakmak suretiyle kzma ve bana darbe indirme zevkini tattrmayacam. - Peki, Hill'i hangi okula kaydettireceksiniz?.. Henz herhangi bir okul tesbit etmi deilim ama, ne yapp yapp bir tanesine yerletirmeye alacam... Muavin hanm, bir an dnd, sonra: Geri mdrnn durumunu pek iyi bilmiyorum ama, size biraz uzak olmasna ramen, imtihanlarnda aynen bizim test usuln tatbik eden bir okulda, benim, beinci snf okutan ok yakn bir retmen arkadam var, dedi.. Kendisi sizin gibi dinine son derece bal bir hanmdr... Gerek kz ve gerek erkek btn talebelerine, nlkleri altndan uzun pantolonlar giydirir. Muhakkak ki sizi ve Hill'i ok sevecektir.. Benim selamm syleyin, formalitede zorluk kartld takdirde sizinle yakndan alakadar olur. ok teekkr ederim, muavin hanm... O hade artk Hill'i artsak da vakit kaybetmeden mracaatta bulunsam... Evet, evet, derhal harekete gemeniz lazm.. Zira imtihanlara yirmi gn gibi ok ksa bir mddet kald... Allah yavrucuun yardmcs olsun. 360 Yanndaki zile bast.. Biraz sonra hademe kadn gelmiti. Muavin hanm Hill'i ve retmenini yukar armasn syledi.. Kadn knca: Hep ayakta durdunuz Feyz hanm, dedi... Buyrun biraz oturun... ey... yznze sylemek belki doru deil ama, sizi ksa bir zaman iinde bir hayli zayflam grdm. Muhakkak ki bunun sebebi, bizlerin size ektirmi olduumuz znt ve aclardr... Feyz, mein koltua otururken: - Yo hayr, diye cevap verdi. Benim zntm yalnz okulla alakal deil, muavin hanm.. Biliyorsunuz dul bir kadnm.. Dadm da sizlere mr vefat ettikten sonra hayatta kzmla yapayalnz kaldm.. Geimimizi, ancak arya makinede mal dikerek temin edebiliyorum ki, bu da tahmin edersiniz ki, byk bir yk... stelik Hill de ok hassas. En ufak zc bir ey, onu adeta hasta ediyor... Kendi zntlerim bir yana, bu hassas ve ili yavruyu idare etmek o kadar g ki... Bu esnada Hill, retmeniyle birlikte ieri girdi... Karsnda annesini grnce, rengi bembeyaz oldu... Yine mhim bir ey olduunu zannederek, baylacak gibi olmutu kk kz... Fakat muavin hanmn mfik sesi, endielerini bir anda yok et. Gel yavrucuum, korkma... Seni armzn sebebini annen sylesin sana... Feyz, retmen hanmla selamlap kucaklatktan sonra, Hill'i elinden tutarak, yanna oturttu ve salarn okayarak: - Yavrucuum, dedi. Biliyorum, cereyan eden hadiselere, en az sen de benim kadar zlyorsun. Bunun iin karar verdim, seni bugn baka bir okula kaydettireceim.

Hillin rengi, bir anda yerine geldi... Demek artk bu okuldan ve bu zntlerden kendisi de, annesi de kurtulacakt.. Fakat ya retmeni?.. Ondan nasl ayrlacakt?.. Onu o kadar ok seviyordu ki.. Birden gzlerine ya hcum etti.. retmen de ayn duygular iindeydi... O da Hillin okul deitireceine, talebesi namna ok sevinmiti ama ayn zamanda da sevdii ve takdir ettii talebesinin ayrl, kalbini ac ac szlatmt... Gzlerini Hillin gzlerinden kararak mendiliyle gz pnarlarnda titreen yalan kurulad... ' 361 I Hill'in okulundan ve retmeninden ayrl ok hazin olmutu... antasn almak ve arkadalaryla vedalamak iin retmeniyle birlikte snfa girdiklerinde, sevgili retmeni sessiz sessiz alyordu... Arkadalar Hill'in etrafm evirmiler, boynuna sarlarak hkra hkra alamaktaydlar. Deil snfn, btn okulun en sevilen ve alkan talebesine, nasl oluyordu da, namazndan ve rtsnden dolay byle haksz muameleler reva grlebiliyordu?... Kk zihinlerde eit eit sualler uyanyor ve fakat kimsenin elinden bir ey yapmak gelmiyordu... Hill, arkadalar ve retmeniyle sarma dola alyarak veda-lap, snftan ayrldktan sonra, bahe kapsnda kendisini bekliyen annesine doru yrrken arkasndan hala arkadalarnn ili hknkkui duyulmaktayd... Muavin hanmn tavsiye ettii okulun nne geldikleri zaman, anne-kz, ikisi de olduka heyecanlydlar... Hill sordu: - Anneciim, ieri girerken bartm aacak mym? - Hayr yavrum. Mdrn seni byle bu kyafetle grmesi ve kabul etmesi lazm., ki, sonradan bamza i almasn... Kaydolduktan sonra, yine eskisi gibi, okul dnda rtp, okula girerken aarsn... Peki anneciim. naallah iyi ve imanl, anlayl bir mdre rastlarz. Feyz, kznn szne cevap verecek takati kendisinde bulamamt... O derece yorgun ve hastayd ki, neredeyse bulunduu yere ylp kalacakt... Halbuki lene kadar pek bir eyi yoktu... Fakat imdi nedense vcudunu iddetli bir ate kaplam, ba fena halde aryor ve dnyordu. Semtleri uygun dmediinden, Fatih semtinde bulunan okula nakil yaptrabimek iin, mutlaka Fatih semtinde oturan bir ahbabnn adresini gstererek, ikamet almak icabediyordu... Feyz bir arkada vastasyla o ii de baardktan sonra, ikametgah alp, okula gelmiti.. Mdr, odasnda yalnzd. iman gbekli pers suratl bir adamd... Feyz ikametgah uzatp kznn naklini yaptrmak istediini 362 syleyince, hayretle ban kaldrd ve: Hoppala... dedi. Kuzum senenin sonunda nakil olur mu hi?.. urada imtihanlara ka gn kald ki?.. - Mdr bey, mcbir sebep olmasayd, byle olmasn ben de istemezdim... Peki peki... Bir sebebi olmasa, elbette bu ie kalkmazdnz... Her neyse. ocuk nerde?. Feyz, Hill'i gstererek: - te, yanmda efendim, dedi... Mdr, inanamayan gzlerle Hill'e yle bir bakla bakt ki, kk kzn kalbi adeta yerinden sklecek gibi oldu... Adam hiddetle bard: - Bu mu?.. Peki, bu ne byle bandaki?.. - Earp efendim. - Bu okula byle mi gelecek yani?.. - Bahenin kapsnakadar, evet efendim... - Ben byle talebe okutmam okulumda! - Mdr bey, ocuk, bahenin kapsna kadar bu kyafetle gelecek... erde elbet earp kullanmyacak... Kald ki, okulun dndaki kyafet, sizi ilgilendirmez. Mdr bey hiddetle bard: Ne demek ilgilendirmez? Okul talimatnamesi gereince bu . kyafetle okula girmek yasaktr!

Feyz, atei bir hayli ykselmi olmasna ramen sakin grnmeye alyordu. Bu gibi insanlara hadlerini b'ildirmemek, onlar daha azgn ve daha mark yapyordu cemiyette... Bunun iin kznn bu okulda yapamyacan bildii halde sonuna kadar mcadele etmeye karar verdi ve cevap olarak: - yle mi beyefendi? Dedi... Ya okul talimatnamesine en az sizin kadar vakf olduumu sylersem? Evet mdr bey, bir talebe veya retmenin okul iinde ak bala bulunmasn art koan ve rtl olarak bulunmasn yasaklayan bir madde yoktur talimatnamede (*) (*) Hadisenin getii tarihlerde hakikaten okul ynetmeliklerinde byle bir madde yoktu. Fakat baz retmen hanmlarn slmi kyafetleri ile derse girileri karsnda ynetmelie yeni bir madde eklenerek, retmenlerin okul dahilinde balarnn ak olaca bildirildi. 363 - Nasl yok?. Pekala var. - O halde mdr bey, ltfen bahsettiiniz talimatnameyi gsterir misiniz bana? Mdr armt. Byle bir taleble karlaacan tahmin etmiyordu: - Ne mnasebet canm, dedi... Szme itimat etmiyor musunuz? - Olmayan bir maddeyi, iinize yle geldiinden dolay var gibi gstermek isteyen bir kimsenin szlerine nasl itimad edebilirim?.. Mdr bey, sonra u var: Byle bir maddenin bir an iin mevcut olduunu kabul etsek dahi, bu talimat ancak, talebenin okul iindeki rtsne karabilir.. Yoksa okul dndaki kyafetine asla! Mdr belli etmek istemiyordu ama, baya mahcub olmutu... Laf deitirerek: - Peki ama, siz neden ekil zerinde bu kadar duruyorsunuz?.. Sonra sesini perde perde ykselterek, kaba bir ses tonuyla devam etti: Sen kalbe bak kzm, kalbe... slmiyet ekle nem vermez. Her eyden evvel insann kalbi temiz olmal deil mi ya?.. - Yanlyorsunuz mdr bey. Hakiki bir mslmann kalbi zaten . temiz hem tertemizdir... nk o, kendisini yaratan, yoktan var eden Rabbine nankrlk etmeyip, yce yaradan'm emirlerine riayetle, ona layk kul olmaya gayret ediyor.. ekle gelince Cenab- Hak, Kur'an- Kerim'de muhtelif ayetlerle, kadn ve kzlarn bu ekil iinde olmalarn yani rtnmelerini emrediyor. - Haydi canm.. Kur'an-da yle bir ayet yok. Feyz, karsndakinin zavalllna bir yandan da acyordu: - Mdr bey, dedi.. nkara gidiyorsunuz. Kur'an- Kerim'deki bir harfi inkar eden, tamamn inkar etmi olur ki, dolaysiyle kafir olur. Siz ise koskoca ayetleri inkar etmeye cret ediyorsunuz. Yoo.. ben inkar etmiyorum.. Yanl anlamayn.. Ben ok. gzel Arapa bilirim. Kur'an' bandan sonuna kadar okudum, byle bir ayete rastlamadm. Onun iin sizin ekle nem vermenize atm. Hanmefendi, bakn.. Byle bir ayet olsa bile, yirminci asr gibi bir zamanda, bunun hkm kalmamtr artk. nsann kalbi temiz olduktan sonra her ey botur... Mesela dini emir ve yasaklara riayet etmemekle beraber benim kalbim ylesine temizdir ki.. 364 .... Ve mdr bey devam ediyordu: Kimsenin hakknda bir ktlk dnmem, kimseyi kk grmem, dknlere yardm ederim, kimsenin hakkna gz dikmem. Mdr daha da devam edecekti. Fakat Feyz'nn atei ok ykselmiti. Ayakta duracak hali yoktu. Ama btn gcn toplyarak dudaklarnda beliren alayl bir ifadeyle gayri ihtiyari: Aman mdr bey, dorusu ok marifetii bir kalbiniz varm, dedi. Peki tertemiz dediiniz kalbinizi hangi deterjanla temizlediniz, ltfen formln verir misiniz?. Belki saydnz bu yksek vasflara biz de sahip olur, sizin gibi gerek (!) bir mslman oluruz. Feyz, mdrn cevap vermesine meydan brakmadan devam etti... Sesi, birden sertlemiti. Mdr bey, dedi.. Kimsenin hakknda kt dnmediiniz kimseyi kk grmediiniz, kimsenin hakkna gz dikmediinizi sylemenize ramen ne gln bir hakikat ki, bu vasflar sayarak nen bir kimse olduunuz halde kzmn, stelik okul dndaki rtsne dahi mdahale ederek, bu vaziyette okulunuzda

oku-tamyacanz syliyen sizdiniz., talimatnamede bulunmayan bir maddeyi, var olarak gsterip, yalan sylemeye tevessl eden sizdiniz. Sizi, bizi ve btn alemi yoktan var eden yce Rabbimizin Kur'an- Kerim'deki ak ayetlerini inkara cr'et eden sizdiniz.. Ve yine inanmadnz haide "olsa bile" diyerek o yce ayetleri, yirminci asrda hkmsz sayan ve tenakuzdan tenakuza yuvarlanan sizdiniz. Feyz'nn gzleri ate sayordu imdi.. Mdr, onun bu derece hiddetlendiini grnce, dondu kald adeta... Azn ap, tek kelime syliyemedi... Feyz, szlerini bitirir bitirmez, masann zerinden biraz evvel brakt ikametgah hrsla ald ve avucunda burutururken, son sz olarak: - te mdr bey, dedi.. Kalbinin temiz olduunu ve dolaysyla en iyi mslman olduunu iddia eden ve fakat kendi yaradanm, yce rabbini, ulu Hlk'm tanmaktan dahi aciz bulunan bir mnkirin ellerine emanet edecek kzm yok benim.. Varn siz yine kalbinizin temiz-liiyle vne ve avuna durun! Ve, Hill'i omuzlarndan tutarak, arkasna dnp bakmadan odadan dar kt... Mdr bey arkalarndan yle bakakalm... Temiz havaya ktklar zaman Hill, annesinin elinin ate gibi 365 "1 yandn grerek, onun yzne bakt... Ve ayn anda gzleri korkuyla ald... Annesinin rengi mosmor olmu, yanaklarndan yalar szlmekteydi. Birden, sokakta nne geerek, onun nn kesti ve durdurdu... Sonra endieyle: Anneciim, neyin var? Dedi.. Sen hastasn.. Ne olur hemen evimize gidelim... Hi... hi bir eyim yok kzm... Sen endielenme. imdi geer.. Hill'i eve brakarak, kendisi bir ka ev tede oturan bir komusuna geti... Bu aile, sokaklarnda kendisinden baka slmi hayat yayan yegane mmin aileydi... Onlar, bu civarn yerlileriydi... Belki civar okullarnn durumunu iyi bilirler, kendisine tavsiyede bulunurlard... Evin hanm 50-55 yalarnda bir hafz hanmd... Oullarndan biri bir ka senedir arka sokaktaki okulda retmenlik yapmaktayd.. Hafz hanm Feyz'y karsnda byle bitkin bir vaziyette grnce baya telalanm, sonra bunun sebebini renince alayarak onun boynuna sarlp: - Ah benim ileli kzm., demek byle gencecik halinle, o zayf omuzlarn, bylear yklerle dolu.... Diyerek yznden gznden pmeye balamt Feyz'y.. Feyz ona geli sebebini izah etti ve nihayet: - ite byle teyzeciim. dedi... Bu hale gre benim derhal kzm kaydettireceim bir okula ihtiyacm var. Acaba sizin veya olunuzun tavsiye edecei bir okul varmyd diye soracaktm... Hafize hanm bir mddet dnd, sonra ac ac gld: - Ah kzm... yle bir yaray deiyorsun ki, ne desem bilmem... Bu gn memleketimizde okul ok... etrafmz okul dolu... Ama dodum doal bu mahalledeyim, fakat eski gnler mstesna, uzun yllardr bu okullarn banda doru drst, imanh-namazl bir mdrn yaadna ahit olmadm, kzm... Bir ka kere byle imanl mdr ve retmenler geldiyse de, ksa bir mddet sonra tayinleri kartlarak buradan uzaklatrldlar. Peki, olunuzun retmen olduu okul nasl?. Daha dorusu okulun mdrnn fikriyat ne merkezde?.. Yavrucuum, ne diyeyim bilmem ki.. Mdr bey, aslnda ok 366 iyi bir insan. Nazik, kibar ve terbiyeli.. Ama fikir bakmndan maazallah... Bu senin anlattklarn, imanszlk bakmndan onun yannda hi kalr. Elleri bo, omuzlan kk, ba nnde eve dndnde akam olmak zereydi... Hill sofray kurmu, mutfakta salata hazrlamaktayd... Feyz, yanna gelince gzlerinin kzarklndan onun alam olduunu anlad... enesini hafife tutarak ban yukarya doru kaldrd ve: - Sen alamsn Hill, dedi... ' Hill, gzlerini annesinin gzlerinden karmaya alarak: Hayr anneciim, dedi...Salata iin biraz soan doramtm da... Onun iin yaard gzlerim...

- Ooo... farknda msn, bana yalan sylemekle kabahatinin kat-merletiinin?. Hani hayatta daima doruyu sylemek ianmz olacakt?.. Hill bu szler zerine byk bir utan ve nedametle annesinin boynuna sarld... Boazna dmlenen hkrklar koyuvermiti artk. Sarsla sarsla alyarak: Affet beni anneciim, ne olursun affet, seni zmek istememitim., onun iin yalan syledim., ne olur, affettiini syle anneciim, diye inlemekteydi. Feyz, her zamanki gibi onun ipek salarm okyarak: - Biliyorsun, Allah'n yasak kld eyi yaptndan dolay, kuldan af dilemek olmaz yavrum, dedi... Sen Allah'a tvbe et, O'na yalvar ve bilki en byk balayc O'dur... Haydi bakiyim, sil artk gzlerinin yan da, sofraya oturalm... - Peki anneciim imdi... Anne-kz yemek mddetinde hi konumadlar... Yemekten sonra Feyz, iinin bana oturdu. Elindeki mallarn, mutlaka yanna yetimesi lazmd. Hem mallan almaya gelecek ocuk ayn zamanda haftaln da getirecekti. Btn vcudu anlar iinde bulunmasna ramen Feyz, o gece ge saatlere kadar makinenin bandan kalkmad.. Yaamak iin kazanmaya, kazanmak iin mutlaka almaya ihtiya vard.. Feyz btn zorluklan yenerek bunu baanyordu ite... Byle bozulmu bir cemi367 i yet iinde bir kadn iin evinin hem kadn, hem erkei olmak kolay bir i deildi, Mallan i antasnn iine itina ile yerletirdikten sonra sndrp yatt... Fakat gen kadnn atei yeniden ykselmiti... Tekrar kalkp kuvvetli bir antibiyotik ald... Uykusuz bir gecenin sabahnda yatandan kalkarken en az gn devaml yatacak bir hastann durumundayd... Lakin bilhassa u en kritik gnlerde, yatakta geirecek vakti yoktu. Hill, sofrada annesinin yzn gldrmek iin muziplikler yapmaktayd... Kah aklna gelen komik fkralar birbiri ardnca anlatyor, kah snrlarndaki tombul Hasan'n yemek yiyiini taklid ederek, kahkahalarla glyordu... Feyz kznn kendi zntsn datmak iin harcad gayretlerin sahte bir needen ibaret olduunu pekala anlyordu ama, bunu Hill'e belli etmiyor, hi hali olmamasna ramen, o da kzyla beraber glp, yalancktan neeleniyordu... Yemekten sonra gelen ocua mallar teslim edip, haftaln alr almaz, giyinip alveri iin darya kt... Filesini lzumlu sebze ve meyvelerle doldurduktan sonra her zaman al veri ettii kasaba girdi... Kasap Mehmed mahallenin en temiz, en drst tannan insanyd... Feyz'ya her zaman derin hrmet besler etlerin en iyisini daima "yetim hakkdr" diyerek ona ayrrd... Feyz'y grnce yz glmt kasap Mehmed'in: Yenge dedi... inan sen gelmeseydin, ben gelecektim sana... Dn gece bizim hanmla beraber hafz hanmlardaydk. Hanma o anlatm sizin okul durumunu... ah be yengem... niye bana daha evvel sylemezsin bunu...? - Syleseydim ne deiecekti Mehmed bey?.. - yle deme yenge.., ok ey deiecekti inan... Her neyse, yine de vakit gemi saylmaz... Bak yenge benim tandm ok muhterem bir doktor bey var... Kendisi hacdr... Bir kere laf arasnda bana, tand ok imanl bir mdrden bahsetmi, uzun uzun methini yapmt, Feyz, kalbinin birden bir ty kadar hafiflediini hissetti. Heyecann belli etmemeye alarak sordu: - Peki, bu doktor beyin bize yardm dokunamaz m Mehmed bey? 368 - Ne demek?. Elbette dokunacak Allah'n izniyle yenge hanm.. Hafz teyze senin durumunu anlatnca, sabaha kadar gzm uyku tutmad... Sabah olur olmaz, daha dkkan amadan doru doktor beyin evine gidip, adam yatandan kaldrdm ve meseleyi anlattm. ok zld ve senin iin "hemen bana gelsin kendisini mdr olan yakn arkadama gndereyim" dedi.. Feyz artk heyecann saklyamyordu: Sahi mi sylyorsunuz? Yani imdi doktor bey beni bekliyor

mu? Elbette yenge, dedim ya sen gelmeseydin, ben gelecektim sana... imdi hi vakit kaybetmeden kz al, vereceim u adrese git... Buras doktorun muayenehanesidir... Feyz, adresi aldktan sonra teekkr edip karken, tekrar dnd ve: - Sizden bir fedakarlk daha rica edeceim Mehmed Bey dedi... Bir mazereti yoksa, hanmnz da benimle gelebilir mi doktor beye? Kasap Mehmed'in birdenbire gzleri dolmutu: Ah be yengem... Sen hatunlar iinde bir tanesin inan... Hangi kadn senin kadar ince dnr bu zamanda... Sen meraklanma... Kz hazrla, ben de yukanya hanma haber veririm, hatta anam da yannza katarak gnderirim sizi... Saolun Mehmed bey. Bu iyiliinizi mrm boyunca unutmyacam... Ve Feyz, elindeki yke ramen, adeta uar admlarla bir solukta eve geldi... Hill, tal siliyordu. Annesini eli kolu dolu olarak grnce, onu yklerinden kurtarmak iin kotu. Fakat Feyz, elindeki-leri kapnn yambama brakarak Hill'i kucaklad: Canm yavrum., gzel Hill'im benim... abuk elini yzn yka ve giyin, gidiyoruz: - Gidiyor muyuz? Nereye anneciim? > - Seni bugn okula yazdracam kzm. Hill, annesinden uzaklaarak, arkasn dnd ve: Hayr anneciim, dedi. Ben okumak istemiyorum. Daha dorusu beni okutmak uruna senin trl hakaretlere maruz kalmana ve hastalanmana tahamml edemiyorum artk... Ne olursun, vaz ge beni okutmaktan anneciim. I Huzur Soka F. : 24 369 I - Sna ne diyorsam, onu yap Hill! Dedi... abuk hazrlan gidiyoruz.. Hill, tek kelime sylemedi... Giyinirken yanaklarndan inci gibi yalar szlyordu. Son olarak, her' zarhh" 6'ldu gibi alnnn hizasndan rtp, boynunun etrafndan dolayarak balad earbn da takarak, kendisini ayak'tj kapnn yaiihda bel&iyen annesinin yanna geldi. Feyz, lazm ris 'derece yaraladn^ ancak onu karsnda kpkrmz grd zaman anlamt... Onu bu defa, derin bir sev ve 'efktle'bariha bast ve: zlme' yavrum, dedi.'..' Artk serti" de, benim de gz yalarmz inaalah son bulacak... Heyecan ve sevincimden ne yapacam bilemediim i'fh' sna yle bardm... Haydi, gl bakiyim artk... Hill, annesinin ne demek istediini anlyamad halde, onu zmemek iin glkle glmsemeye alt. Kapy kapatp, dar ktklar zaman Hill, annesinin admlarna ayak uydurmakta glk ekiyordu. Onu bu gne kadar hi byle sevinli grmemiti... Kasap Mehmed'in dkkannn nne geldikleri zaman, iki kadn da hazr, onlar beklemekteydi... Onlar da alp, yryerek caddeye ktlar. Doktor bey Kzta'nda/^turuyordu.. Hemen Fatih'e giden bir dolmua atlyarak, Kzta'nda, yolun aznda indiler. Muayenehaneye geldikleri zaman, doktor bey ierde, bir hastay muayene etmekle meguld... Darda, bekleme salonunda da bir ka hasta, sra beklemekteydi. Onlar da oturup, beklemiye baladlar.. eri mis gibi gl suyu kokuyordu... Duvarlarda yaldz harflerle ayetler yazl, geni ereveli levhalar aslyd. Sehpalarn zerinde, dier doktorlarn bekleme odalarnda bulunan ak sak resimli mecmualar yoktu. Bunlarn yerine, iinde ahlaki yazlar bulunan mukaddesat mecmualar gze arpyordu. Biraz sonra, yal hademe kadn, onlarn da eline gl suyu serpti... Bu doktorun, hastalarna ikramyd.. Bylece doktorun tam ve hakiki bir hac olduu meydana kyordu. yle ya, dierlerinin alkoll kolonyas varsa, mslman bir doktorun da, insann iine ferahlk veren mis kokulu gl suyu olmas tabiiydi... Feyz iinin huzurla dolduunu hissetti... Biraz sonra doktorun hanm geldi aaya. O da eiyle birlikte

370 hac olmu, gencecik ve kltrl bir hanmd.. k, sade ve zarif bir ekilde giyinmi ve tpk Feyz gibi rtnmt... Doktorun hanm, Feyz ile ok gzel anlamt... Kocas, sabahleyin meseleyi kendisine anlatt iin, her eyi biliyordu... Hasta dar knca, dier hastalardan msaade istiyerek birlikte ieri girdiler.. Doktor bey, asil, kibar ve son derece olgun bir insand.. Yznde imann verdii bir nur vard.. Kendilerini byk bir hrmet ve nezaketle karlad... Kar - koca ikisi de Hill'i ok sevmilerdi. Hele ondaki bu byk azim, sarslmaz iman ve islmi uur, her ikisinin de gzlerini gayri ihtiyari yaanmt. Doktor bey: Bu ocuk, her ne pahasna olursa olsun, mezun olmaldr hanmefendi, dedi. Bu ayn zamanda bir slmi izzet meselesidir. Zira bilirsiniz ki, inanm bir mslman iin ehemmiyetli olan, izzet-i nefis deil, izzet-i slmiye'dir. Bilmem anlatabiliyor muyum?. - Anlyorum efendim.. Esasen benim de bu i zerinde bu derece srarla durmam bu sebeptendir. Doktor bey, yazhanesinin bana geti.. Bir telefon numaras evirdi.. Ve konumaya balad: Vedat beyciim, sabahleyin size bahsettiim muhterem hemiremiz buradalar... Evet, geldiler... Durumlarn daha teferruatl olarak bir kada yazp, kendileriyle size gndereceim... Hemen mi gelsinler?.. Peki... Allah raz olsun kardeim.. Sonra Feyz'ya dnerek: - Mdr bey sizi bekliyor, dedi. Yazacam mektubu kendisine verirsiniz.. Sizinle ok yakndan alakadar olacana ve zntlerinize son vereceine eminim.. Doktor bey, mektubu yazarken, doktorun gen hanmyla Feyz da tatl bir sohbete dalmlard.. Feyz, gerek kltr, gerek iman ve gerekse slmi kyafet ve yaay bakmndan kendisine benzeyen, her hususta anlaabilecei byle bir arkadaa sahip olduu iin son derece memnundu.. Doktor bey, yazsn bitirip kad zarfn iine koyarken onlarn bu halinden duymu olduu memnuniyeti de gizliyemiyordu: - Bakyorum iyi anlatnz, dedi ve ilave etti: Dnyada iman bir371 ligi kadar gzel ey var m?.. O iman deil mi ki, birbirini hi tanmayan insanlar, yine birbirlerine z kardeten daha yakn ediyor? naallah bundan sonra sk sk grrsnz. Sonra ayaa kalkarak, Feyz'ya doru yrd ve elindeki mektubu uzatt: - Buyrun hanmefendi, bu mektubu bizzat mdr beyin eline vereceksiniz.. Yalnz mmkn olduu kadar abuk hareket etmeniz, ocuun menfaati icabdr. Cenab-Hak yardmcnz olsun. Feyz, minnet duygusunu nasl ifade edeceini bilemiyordu.. Esasen doktor da onun teekkr etmesine frsat brakmamaktayd.. Tekrar grmek zere vedalaarak ayrldlar. Caddeye ktklar zaman kasap Mehmed'in yal annesi: Kzm, herhalde bizim iimiz burda bitti, deil mi? dedi.. Grdn gibi doktor bey, emniyetli adamdr. Ama sen, kukunda haklsn.. Bir doktorun muayenehanesine yalnz bana gitmen doru olmazd elbet. Sen bizi vesaite bindir, gayri biz gerisini biliriz.. Feyz, her iki kadna da tekrar tekrar teekkr ederek dediklerini yapt., onlar dolmua bindirdikten sonra, kendisi de Hill'le beraber aksi istikamete yneldi. Okulun nne geldikleri zaman, her ikisinin de heyeean yzlerinden okunuyordu.. Feyz, ii yanarak, btn mevcudiyetiyle gzlerini yumup, iinden Cenab- Hakka yalvard: "Ya Rabbim!.. Sana snyor ve yalnz sana gveniyorum. Sen yzmze bak, sen merhamet et ve sen hayrlar ihsan eyle.. Bizi mahzun etme Allah'm!.."

Kirpiklerinin arasndan gayri ihtiyari iki damla ya szld.. Ve yanaklarndan aaya yuvarland.. Gen kadn, derhal kendini toplayarak, mendiliyle gzlerini kurulad. Hill, bunu farketmi, gz ucuyla annesinin hareketlerini takip ediyordu.. Yavrucan yrei bir ku gibi rpnyordu.. Ya bu defa da kt bir durumla karlarlarsa?. Ya canndan daha ok sevdii biricik annecii yine fenalk geirir, hastal iddetlenirse?. Feyz, kznn bu dncelerinden habersiz, mdrn kapsn vurdu ve "giriniz!" sz zerine kapy aarak ieriye girdi. Odada yedi - sekiz kii vard.. Hepsinin de mdrle halledilecek 372 ileri olduu belliydi. Feyz, bu durum karsnda ne geip mektubu vermenin doru olmayacan dnd. Esasen nndeki insanlardan, mdrn yzn grmeye imkan yoktu.. Fakat mdr bey, ieri girenin kim olduunu anlamak iin oturduu masadan ayaa kalkt. Feyz'y grnce souk bir sesle sordu: - Buyrun, ne istediniz?. - Kzmn naklini yaptracaktm efendim.. Mdr bey, bu defa pers bir suratla ve sert bir ses tonuyla: - O halde siz bekleyin bakalm biraz, dedi. imdi iim bamdan akn... Feyz, daha ilk anda skut-u hayale uramt.. Bu muydu imanl mdr?. Halbuki doktor bey kendisinden ne kadar sitayile bahsetmiti. Peki imdi ne olacakt?. Adamn tavr, daha ilk bata niyetini belli etmiti. Feyz, avucunun iinde tuttuu Hillin elinin de buz gibi olduunu hissetti.. Eilip yzne bakt, yavrucan yz bembeyaz olmutu.. Elini hafife skt, ve ona kuvvet, metanet vermek iin eilerek yava sesle: - Korkma yavrum, Allah yardmcmzdr., diye fsldad... Mdr, ksa ksa aralklarla etrafndakilerin ilerini tek tek bitirip, gnderiyordu. Sonradan gelmek isteyenleri ise, leden sonra gelmelerini syleyerek kabul etmemekteydi. Nihayet, ierde kalan son kiinin de iini tamamlad.. Odada imdi Feyz ve Hill'den baka kimse kalmamt. Mdr, mtebessim bir ehreyle onlara bakarak, yerinden doruldu ve biraz evvelkinin tam aksine son derece nazik bir ifadeyle: - Buyrun, u koltua oturun hanmefendi, dedi. nce sizden ok zr dilerim.. Fakat o ekilde hareket etmeye mecburdum.. Her neyse, inaallah bundan sonra bunu telafi etmeye alrz.. Feyz, derin bir nefes almt.. Hill'in de yzne bir anda kan gelmiti.. Gen kadn, antasndan doktorun mektubunu kararak, ona doru uzatt: Buyrun efendim, Doktor Hac Kamil beyefendinin ve muhterem zevceleri Hac Fatma hanmn selamlar var, hrmetlerini bildiriyorlar.. Doktor bey, mektuptan size telefonda bahsetmiti herhalde. - Evet evet.. ok teekkr ederim.. Ve mdr bey, msaade isteyerek, doktorun mektubunu bandan 373 sonuna kadar okudu.. Bitirdikten sonra, uzunca bir mddet konumad.. Gzleri hala mektubun zerinde dalgn dalgn dolamaktayd.. Sonra yava yava ban kaldrp, nnde bir fazilet abidesi gibi duran bu asil ve ileli anne ile kzna bakt.. znts sesinden belli olmaktayd: - Bu kadar ileyi Allah- Tel ancak sevdii kullarna ihsan eder Feyz hanm, dedi.. Kznz henz imtihana girmeden, siz ikiniz birden imtihanlarn en etinine maruz kalmsnz. Nasib olsayd da, bunlarn hi birini ekmeden ocuunuz bu okula dseydi.. Fakat ne denir?. Kader-i lhi.. Verdiiniz imtihan ile Allah katnda ecriniz ve mertebeniz ykselmi oldu bylece. Feyz umuyordu ama, karsndaki mdrn bu derece ihlasl ve takval bir kimse olabileceini dorusu ummuyordu... Mdr, masasnn zerinden bir kat ekerek, bir eyler yazd ve kad Feyz'ya uzatt:

Buyrun Feyz hanm, dedi.. Kada yazdm adres, benim yakn bir akrabamn ikametidir. imdi derhal bu adrese gidin, evin hanmna durumu izah edin. Esasen ben de kadn arkasna malumat bakmndan icbedeni yazdm ksaca.. Birlikte mahalle muhtarna gidip, bu adres zerinden bir ikametgah kartn ve" leden sonra gelin, derhal kayd yapalm.. Feyz, kad alrken, ellerinin titremesine mani olamyordu.. Mdrn yznde de derin bir zdrab ifadesi vard.. Bir bakas, bu halin manasn pek anlyamazd.. Ama mdr, Feyz'nn ellerinin niin titrediini, Feyz da mdrn yzndeki zdrab ifadesinin gerek sebebini ok iyi bilmekteydiler.. Evet, btn ileri hile ve entrika zerine kurulmu vicdansz ve adaletsiz kiiler, nihayet bu tertemiz, imanl mslmanlan dahi kk apta da olsa bir hileye mecbur brakmlard.. te, Feyz'nn elleri bunun iin titriyor ve mdrn yzndeki elem ve zdrab izgileri bunun iin gidgide derinleiyordu. Feyz, hi bir ey sylemeden kad alp, antasna koydu.. Mdrn sesi, tekrar sertlemiti: - Gidebilirsiniz! . Feyz, onu anlyordu.. Kapya doru yrd ve yine tek kelime konumadan kapy ap, kzyla birlikte darya kt.. Okulun 374 bahesinden geerken, annesinin yine aladn gren Hill, ban kaldrp, hayret ifade eden bir sesle sordu: Anneciim, neden alyorsun?. Ama bu mdr ok iyiydi.. brleri gibi seni zecek bir ey sylemedi, hakaret etmedi ki... Hill, zeki bir kz olmasna ramen, ya henz bu gibi incelikleri kavnyacak vasatta deildi.. Bunun iin Feyz, gzyalarn mendiliyle iyice kurulayarak sadece: Biliyorum yavrum, dedi.. Alanacak hi bir ey yok aslnda.. stelik mdr bey de umduumuzdan da iyi bir insan.. - Peki yleyse niin aladn?. Sen bana bakma kzm... Zaman zaman iim doluyor ite.. Son zamanlarda sinirlerim zayf dt herhalde. Hill'in kalbi rahatlamt. Hele biraz sonra annesi kendisiyle neeli neeli konumaya balaynca, sevincinden kanatlanp uacakt neredeyse. Feyz, 1 saat iinde mdrn sylediklerini yapm, okula dnmt. Kayt muamelesi de be - on dakika iinde tamamlanvermiti. Feyz, aylardr ruhunun ilk defa durgun ve sakin bir deniz gibi huzur iinde olduunu farkediyor ve kendisine yardmn esirgemedii iin Rabbna dualar dualar ediyordu. . Btn formaliteler yerine geldikten sonra mdr bey de derin bir nefes almt... Yerinden kalkarak Hill'in yanna gitti... Ve minnetle kendisine bakan kk kzn enesini tutup ban hafife yukar kaldrarak: Haydi byk gemi olsun bakalm kk hanm dedi.. Elhamdlillah her ey istediimiz gibi oldu... imdi btn gayret sana dyor, deil mi yavrum?.. Hill annesininkine benzeyen haleli gzel gzlerini minnet ykl bir bakla bu babacan adama evirdi ve: - Evet efendim, dedi... Yani demek istiyorsunuz ki, muvaffak olmam iin ok almam lazm. Ben zaten ok alkan bir talebeyim ama imdi sizin ve annemin gstermi olduunuz gayretleri boa karmamak iin daha da ok alacam. Mdr bey, kk kzdaki ince zekaya ve kuvvetli natkaya hayret etmiti.. Fakat yaradl itibariyle hislerini pek kolay aa vuran 375 bir adam deildi... evresinde grd irenliklerin ruhunda hasl ettii tiksinti hissi onu byle sert ve hrn grnl bir kimse yapmt... Bunun iin ok houna gittii halde Hill'in bu szlerine sadece bir iki kestirme sz ile cevap verdi ve Feyz'ya dnerek: Hanmefendi, dedi... Daha fazla vakit geirmeden ocuu snfna yerletirsek fena olmaz. Yalnz malumunuz hoca hanma kar mmkn mertebe durumu iyi idare etmek icabediyor.. Geri kendisi ok iyi bir hanmdr ama yine

de belli olmaz.. urada zaten imtihana ka gn var ki? Bakarsnz son anda yine can skc eyler zuhur edebilir.. Onun iin onun antipatisini celbetmekten ziyade sempatisini kazanmak art. Ben imdi sizi kendisine gndereceim, artk siz gereken ekilde davranrsnz. Sonra yanndaki zillerden birine bast... Birka saniye gemiti ki, yal bir hademe kadn kapy at ve: - Buyurun mdr bey? Dedi... Bak Hanife Hanm... Hanmefendiyle kzn aaya 5 A retmeni Safiye hocaya gtr ve kk hanmn yeni naklolduunu benim gnderdiimi syle... Sonra bana gel, vereceim baka iler var... - Bastne mdr bey... Buyurun hanmefendi. Feyz en samimi teekkrlerini bildirerek ayaa kalkarken, Hill d; mdr beyin yanma gidip, hrmetle onun elini pt ve ktlar. Hill'in snf alt katta, koridorun en dibindeki snft... Kapy r,aldklar zaman, talebeler dersteydiler... Hademe kadn, onlar kapnn nnde brakp ieri girdi... Mdr beyin sylediklerini naklederek, teVrv alelacele gerisin geriye kp gitti. Sabiye hocah;;mm 50 yana yaklam yal grnen bir 'tacnd... Kapnn nine kp Feyz ile Hill'i grnce hayretle sor-r.ii.cUin kendini alamad... Kuzum su; hanji akla hizmet ettiniz de tam sene sonu yavrucan o'uunu deitirdiniz?. Bunun her halde ok mhim bir sebebi sa gerek... ^eyz slm: yaaya adm att gnden bu yana hayatnn ilk ya'ar.r'1 sylerken, btn vcudunu yakc bir ter kapladn hissetti. >"es' fiiSyers:: y I:-.r..:imiz deiti hoca hanm dedi. Bu tarafa yeni tandk... 276 Fakat retmen, ikna olacak gibi deildi: - Ne olursa olsun hanmefendi, dedi.. unun urasnda imtihanlara ka gn kald... 20 gn kadar bir fedakarlkta bulunabilirdiniz pekala.. - Hocanm, eski okul bir hayli uzakta.. Olsun efendim, pekala kendiniz gtrp getirebilirdiniz. Hem sonra ocuk iin sene sonu bu nakil ok sarsc ve ykc olur.. Bu mddet zarfnda ne retmenine, ne arkadalarna ve ne de derslerine intibak edemez yavrucak.. Hem sonra, imtihan usulnde deiiklik de olabilir. Eski okulundaki imtihan ekli nasld? - Test usulyd efendim. Safiye hocanm, zgn zgn ban sallad. Ah hanmefendi ah., dedi.. Grdnz m?. ocuk, aylardr elindeki imtihan suallerine gre hazrlanmtr. Halbuki burada usul tamamen deiiktir. Ayrca okunulan kitaplar da dierlerinden farkldr.. Yavrunuz imkan yok imtihanda geemez. nann yzde doksan dokuz snfta kalr ocuk. Feyz, gz pnarlarna doluan yalan g zaptediyordu. Adeta yalvarr gibi: stirham ederim hocanm, bir de siz mitsizlie drmeyin beni.. Safiye hocanm, gngrm, tecrbeli bir kadnd. Elini dosta Feyz'nn omuzuna koyarak: - Syleyin bakaym bana, dedi... Bu ocuu okulundan alnzn gerek sebebi ev deiiklii deil, yle deil mi?. Feyz, hi beklemedii bu sual karsnda hi bir ey syliyemedi.. Sadece gz pinarlarnda titreen yalar, yanaklarndan boanmaktayd. Safiye hocanm bu defa mfik bir sesle: - Skut ikrardan gelir, derler.. imdi sizden bir istirhamm var. Beni bir z abla olarak bilecek ve bana hakikati syliyeceksiniz. mtihanlara 20 gn kala, kznz bir baka okula naklediinizin esas sebebi nedir?... Feyz, gerek sebebi syledii takdirde, bartsnden dolay, kznn burada da baz hakszlklara maruz kalabileceini bildii halde, yle bir raddeye gelmi bulunuyordu ki, her eye ramen ve btn olacaklar gze alarak ban dimdik dorulttu. Gzleri adeta kvlcmlar 377

sayordu. Vakur bir ses tonuyla cevap verdi: Madem ki inanmadnz ve srarla sordunuz o halde dinleyin hocahanm: Kzm, sene sonu alt okuldan almn yegane sebebi; bartl oluudur. - Bartl oluu mu?. - Evet hocanm.. - Peki, barty snfta m takyordu kznz? - Hayr, okul bahesinin dnda.. Yani sokakta. .... Ve Feyz, retmenin srar zerine, meseleyi hlasa olarak anlatt.. Kadn hayretler iinde kalmt: Fakat nasl olur hanmefendi?. Her eyden evvel bu, talimat d, yani kanun d bir hareket olduu gibi, insaf, iz'an ve insanlk d bir harekettir de... Talebenin okul d kyafetine okul hi bir zn-man karamaz. stelik buras, bir Moskof ili deildir.. Bir mslman lkesinde, dinini seven ve tatbik etmek isteyen bir mslmann slrrri kyafet ve yaayn bask altnda tutmak istemek, en azndan [ir despotluktur.. Ne demek?.. Demokratik bir memlekette, herkes diledii gibi giyinip yaamakta serbesttir... Sizi ok iyi anlyor, zntnzn derinliini biliyorum hanmefendi. Safiye hocanm hiddet ve zntden kzaran bir yzle, derin bir nefes ald, sonra elini tekrar ayn dost tavryla Feyz'nn omuzuna koyarak ar ar konumasna devam etti: Ne var ki hanmefendi, sizi anlam olmak ve dertlerinizle dertlenmek, grlyor ki neticeye hi bir suretle tesir edememekte... imdi bizim iin en mhim mesele, ocuun u andaki kritik ve mkl durumudur. Ben sizden tekrar rica ediyorum.. Bunca zaman her eye sabrla katlandnza gre, bir 20 gn daha sabredin ve ocuu her ne pahasna olursa olsun, alm olduu eski okuluna gtrn tekrar... - Fakat buna asla imkan yok hocanm... yle demeyin, niin olmasn?.. Aksi halde sizi temin ederim ki, yavrucak burada snfta kalacak. Bu 20 gn iinde, bir hayli farkl olan tedrisat deiikliine intibak etmesi ve imtihanda muvaffak olmas cidden imkansz. Feyz'nn yeniden ba dnmeye balamt. Hocanma hak veriyor, fakat kzn yeniden o okula gndermenin imkanszln da bili378 II, yordu. Sonra birden aklna gelmi gibi: Hocanm dedi.. Size anlattklarm arasnda unutmu olduum bir nokta var ki, bunu bilmi olsaydnz her halde bana hak verir ve niin bu ekilde hareket ettiimi anlardnz.. Kzm, her eye ramen o okulda kalacak olsayd, orada da mutlaka snfta kalacakt... Nasl olur, nerden biliyorsunuz?.. Yoksa alkan bir talebe deil mi?.. Aksine efendim... Snfn deil, okulun en alkan talebesidir kzm. - O halde?.. - Meseleyi bilen ve ilerinde bulunan ok gvenilir bir ahstan renmi bulunuyorum ki, okul idaresi, imtihanda kzm iin ayr bir sistem kullanacaklarm. Ve karar vermiler, mutlaka yavrumu snfta brakacaklarm. Safiye hocanm, imdi Feyz'ya hayretle bakyordu: - Ama nasl olur bu... bu bir cinayet... diye kekeledi... Feyz, dudaklarnda ac bir tebessmle cevap verdi: - Evet, hem de inanlmayacak derecede korkun planl bir cinayet... te, kzmn bile bile byle bir cinayete kurban gitmesine raz olamadmdan onu buraya getirdim... Bilmem imdi beni anlayabiliyor musunuz hocanm?.. Diyorum ki, kzmn snfta kalmas mukad-derse orada deil, burada kalsn... Biz kaderimize razyz... Safiye hocanm, dalgn gzlerle ban sallad: - Anlyorum, hem ok iyi anlyorum artk sizi. , Dedi ve Hill'i omuzlarndan tutarak yavaa kendine doru ekti... Sonra bir anne efkatiyle onun salarn okayarak:

- imdi btn gayret sana dyor yavrucuum, dedi.. naallah yakn zamanda bana, arkadalarna ve derslerine alrsn... Haydi gel, imdi seni arkadalarnn yanna gtreyim. Feyz, bu alicenap kadna byk bir sevgi ve muhabbet duygusuyla teekkr ederek, k saatinde Hill'i gelip almak zere veda ederek ayrld... Sanki tonlarca arlktaki bir yk indirmiti srtndan. Dar ktnda inceden inceye yamur iselemekteydi.. Yzne vuran su tanecikleri, sevin gzyalaryla karyordu. Hill'in k saatine bir buuk-iki saat kadar bir vakit vard. Bu 379 zaman zarfnda eve gitmeye demiyecekti... Bir ahbab veya arkadanda vakit geirmeyi de hi mi hi arzulamyordu. Zira, bu deiik halet-i ruhiye iinde kimseyle konuacak hali yoktu... Dardaki serin hava ve ince yamur o kadar gzeldi ki, saatlerce bu yamurun altnda yrse, yorulmyacam hissediyordu... Birden insiyaki bir hareketle, nnden gemekte olan bir dolmua seslendi ve arka ksmda oturan iki yal hanmn yanna bindi... ok gemeden ainas olduu semtin dura nndeydi ite... Arabay dur-durtup" paray dedi ve kalbinde, sebebini bilmedii bir arpnt ile inerek, bir mddet yle durakta hareketsiz kald. Niin gelmiti buraya? Yllardr terkedip uramad iini belli etmeden kat bu semtte ii neydi?.. Bunu kendisi de bilmiyordu... inde tuhaf, mahiyetini zemedii bir his vard sadece... u kar sokaa dalsa ve saa doru bir ka sokak kvnlsa, kendisini Huzur Soka'nda bulmas mmknd... Ama kendisinde bu cesareti bulamyordu bir trl. Halbuki eski dostlarn da ylesine zlemiti ki. Mesela sevimli Hayri dede ne yapyordu acaba? Hala hayatta myd?... Sonra iyi kalbli Bekir aa... Ve dierleri... O iyilik, o insanlk timsali kimseler.. Bir ka sene iinde bu insanlarn hepsini de ayr ayr sevmi, hepsine ayn ayr muhabbet duymutu Feyz. Ya gzyalar arasnda hidayete eren apartman komusu Alev, Leyla?. Ya bankacnn iki kz ve hanm? Acaba hala rtnyorlar, slmi kyafet ve yaaylarn devam ettiriyorlar myd? Kimbilir, eski sokana yle bir urasa, btn bu dost ve can insanlar ne kadar sevinirler, ne derece memnun olurlard?... Lakin tuhaf bir ekingenlikle, Feyz buna bir trl cesaret edemiyordu. Yamur, inceden inceye yamaya devam ediyordu... Feyz pardessnn yakasn kaldrarak kar sokaa doru yrd... Huzur Soka'na girmiyecekti... Ulamak istedii menzile arka sokaklardan da gidebilirdi... Fakat buralarda karsna tandk bir kimse kacak diye d kopuyordu... Nitekim, tam bir keyi svnlmak zereyken kardan gelen iki bklm, sakall ve bastonlu bir ihtiyarn bir taa taklarak, yere dp kapaklandn grerek kotuunda, bunun Huzur Sokandaki kedilerin ve insanlarn candan sevgilisi Hayri Dede olduunu anlad... Hemen eilip artk iyiden iyiye yalanm bu prnur ihtiyar kollarndan tutup, kaldrmak istedi. Hayri Dede, 380 Feyz'nn yardmyla bir yandan dorulmaya alrken, bir yandan da: - Berhudar ol evladm... Ne dersin, ihtiyarlk ite... Allah insan gren gzden mahrum etmesin... Diye syleniyordu... Feyz, ancak o zaman ac hakikati anlayp Hayri dedenin yzne dikkat edebildi... evet, Hayri dede m olmutu... Gzleri grmyordu... Feyz, kalbinin btn acsyla, bu babacan hayrsever ihtiyarn eline tekrar bastonunu tututurarak: - Gideceiniz yere kadar size yardm edebilir miyim dedeciim?... Dedi... Hayri dede iki elini bastonuna dayayarak cevap verdi: - Yok evlad, yok.. Yolcu yolunda gerek... Bu benim yllardr devam eden isimdir... Her gn bu yollan tepip, cierci dkkanna uzanmazsam, sonra benim miyav miyav etrafmda fr dnen yavrucaklarm ne yer?. Sen bana bakma evlad, bir kazadr oldu ite... Sonra birden bir ey hatrlam gibi durdu Hayri Dede.. Ve bir eliyle beyaz sakaln svazlyarak: . '

- Hele dur bakaym kzm, sanki ben bu sesi bir yerlerden tanyorum... Evet evet... Sanki ta kendisi... Feyz'nn yrei anszn bir hop etti.. Acaba sesinden tanm myd kendisini Hayri dede? Merak ve heyecanla sordu: - Ta kendisi, dediiniz kim dedeciim?. - -Ah... ah... Deme yaram evlad... Hayatm boyunca hi evladm olmad.. Allah bana son zamanlarda z evladm gibi barma bastm bir kz evlad vermiti... Ben onu nasl seversem, o da beni yle severdi... Ad Feyz idi... Ama sonradan ne oldu, nasl oldu bilmiyorum, birden izini yurdunu belli etmeden kayboldu ortadan... te ona benzettim senin sesini... O da byle senin gibi iyi kalpli, gzel huylu bir gen hanmd... Sesini duyunca, inan yreim czz etti.. Ama nerdeee?.. Kimbilir imdi o nerelerde, ne vaziyettedir?.. Hayri Dede, ili ili, dertli dertli konuurken, Feyz da sessiz sessiz yanaklarndan yuvarlanan gzyalarn mtemadiyen mendiliyle kuruluyordu... iinden, bir an iin kendisini tantmak, "te ben, o Feyz'ym." demek geldi.. Sonra kendini tuttu... Hayri dede ise, yol stnde de olsa, dertleecek birini bulmann memnuniyeti ile anlatka anlatyordu: 381 Yalnz o olsa yine iyi.. Bu ileli deden bir de erkek evlad kaybetti ki, onun acsn hi sorma kzm... Onunla da ayn sokakta oturuyorduk... Elime domutu kerata... Sonra byd, koca delikanl oldu... Faklteyi bitirdikten ksa bir mddet sonra, sokamzdan ayrlp bizi terketti... smi Bill'd... Kendisi gibi sesi de, ilk slm mezzini Hazreti Bill gibi gzeldi... Anlayacan, insanlar iinde hu-yuyla; ahlakyla bir taneydi kzm, bir tane... Feyz'nn yrei, gsn delip frlayacakm gibi arpmaktayd... Hayri dede Bill'den bahsediyordu.. Yllar sonra, onun ismini bir bakasnn azndan ilk defa duyuyordu.. Heyecann sesinden belli etmemeye alarak: Sonra ne oldu dede?.. Bir daha hi grmediniz mi Bill beyi? Diye sordu. Onu ne sen sor, ne ben syleyeyim evlad... Keke grmez olaydm.. Son olarak, yln tam hatrlayamyorum, bir ka yl evvel gelmiti.. Ha., ha... hatrladm. Tam Feyz kzmn sokamzdan tand gnn ertesi gecesi gelmiti... Memleketin sayl zenginleri arasna girmi, ama ne dersin ki bedbahtt yavrucuum., yle perian, yle bitkindi ki geldiinde.. - Neden?.. Yoksa byk bir derdi mi vard dede?. - Hem de ne dert kzm... Bana ilk sorusu Feyz oldu... Onu nerede bulabileceini sordu... Adres brakmadan, izini belli etmeden, bir gn evvel mehul bir semte tandn sylediim zaman, neredeyse koca adam, ocuk gibi hkra hkra alayacakt.. Feyz, Hayri dedeye hususi gitse, belki bu kadarn renemezdi... Demek tahmin ettii gibi olmutu. Bill kendisini aramt... Heyecan ve merakndan elleri titremekteydi... Yznn rengi bir yaprak gibi sararvermiti: - Peki, Feyz hanm aray sebebi neymi dedeciim? dedi. Sevda kzm, sevda... Ama bu yle bir sevda ki, ne Leyla ile Mecnununkine, ne Kerem ile Asl'nnkine, ne de Ferhat ile irin'inkine benzer... Meer benim her ikisini de birer z evlad gibi sevip barma bastm bu iki yavru, Feyz ile Bill, birbirlerini ok nceden daha Bill'n talebelik ve bekarlk zamanlarndan beri lgnlar gibi severlermi. Hayri dede, grmeyen gzleri sabit bir noktaya dikilmi olduu 382 halde szlerine devam etti: - Severlermi ama, Feyz o zamanlar ak ve asri bir kz olduu iin Bill, onunla evlenmeye cesaret edememi. O da gitti bir baka memleketten kz alarak evlendi ve buradan ayrld. Ama, son geldii gece bana anlatt, Feyz'y btn hayat boyunca unutmam... - Yani hanmyla mes'ut olamam m?.. Yook bak., hanm ok iyi bir kzm dorusu.. Bill'in gnl Feyz'da olduu iin hanmn geri sevmiyormu ama, ona kar sevgiden de stn bir sayg ve takdir hissi duymaktaym... Ama ne are, kadncaz ok yaamam. kinci ocuunun doumunda sizlere

mr, vefat etmi... Feyz'nn boazna anszn bir yumru tkand... Aman Allah'm!., olabilir miydi bu?.. Heyecanndan ksklaan bir sesle sordu: Sahi mi sylyorsunuz dede, Bill beyin hanm vefat m etmi?.. - Evet yavrum, ya!... Sen de meraklandn deil mi?.. Eeeh... dinle bak kzm, bu hayat hikayesinin asl ac olan taraf bundan sonra... Bill, bir ka sene evvel stanbul'a geldiinde, bir dkkanda Feyz'ya tesadf etmi... Fakat bir trl de gzlerine inanamam... nk Feyz, artk eski ak sak Feyz deil, tam Bill'in arzu ettii gibi rtl bir mslman hanm kyafetindeymi... Her neyse uzatmayaym, Feyz'nn hayatn tahkik etmi. Onun evlendikten sonra hidayete erdiini, kendisine islami bir hayat yaatmad iin kocasndan ayrldn, halen kzyla birlikte zor hayat artlar altnda yaadn ve arya i yapmak suretiyle evde alarak hayatn kazandn renince ona evlenme teklif etmek iin doruca bizim sokaktaki evine gelmi.. Gelmi ki ne grsn?.. Feyz'nn evi bombo deil mi?.. Onu nerede bulabileceini sormak iin bana geldi... Ah grsen kzm o arslan yapl gen adam, Feyz'nn hi bir iz brakmadan ortadan kaybolduunu renince nasl ykld. Nasl perian oldu.. Sonra bir baka tandktan rendim ki, Feyz'y bulmak midiyle koca stanbul'u adm adm dolam, gnlerce perian olmu.. Ama nafile... bulamam tazeyi tabii.. Eeeh.. ite byle kzm... Bir ac hikaye ki, ne sen sor, ne ben syleyeyim daha fazlasn... Kendi derdimle, yol stnde senin de ban iirdim ya... Haydi artk bana msaade... Hakkn helal et yavrum.. Allahasmarladk. 383 Feyz, olduu yerde tatan bir heykel gibi kalakalm"... Azndan sadece iki kelime dkld, o kadar: - Gle gle dedeciim... Ne ileri, ne de geri tek adm atacak hali kalmamt... Hayri dedenin bastonundan kan monoton tak tak sesleri arkasnda gitgide uzaklamaktayd. Feyz, kulaklarnn uuldadn, bann iddetle dndn hissederek, yan taraftaki bir evin duvarna yaslanp, bir mddet bu halinin gemesini bekledi... Sokak ortasnda ylp kalmaktan korkuyordu... Nihayet bir mddet sonra olduka normale avdet ederek, kendini toparlamaya muvaffak olmutu.. Evet, kulaklarnn uultusu, bann dnmesi ksmen gemiti ama, kalbindeki frtna, ruhundaki yangn gitgide byyp, iddetini arttrmaktayd... Yrmeye balad.. Fakat bu, uursuz bir yryt... Kendisi admlarna deil, admlar kendisine hakimdi. Bir robot gibiydi adeta... Arka sokaklardan geerek, yoku aa inmeye balad... Admlar yrmyor, kouyordu sanki. Biraz evvel iseleyen yamurMinmi, hava yeniden amt.. Yamur yemi topraklarn kokusu, insann iine tatl bir rahatlk ve huzur vermekteydi.. Yokuun en sonuna geldiini, ancak birden karsnda usuz bucaksz denizi grd zaman anlayabildi... Halbuki bu yol ne kadar uzundu, ok iyi bilirdi o... Deniz kardan bembeyaz kpkl dalgalariyla, samimi bir dost gibi kendisini armaktayd sanki. Bir an durdu, karsnda alabildiine uzanm masmavi denizi dalgn gzlerle bir mddet seyretti... Sonra ona doru yrmeye balad... Admlar rkek ve ekingendi.. Etrafta kimsecikler yoktu. Kk akl talar, ayaklarnn altnda krdyor, ayakkablarnn ii slak kumlarla doluyordu. Sahil boyunca bir mddet ilerledi... Ayaklan, bir mknatsn cazibesine tutulmu gibi ta kardan grnen iri bir kayaya doru srklemekteydi kendisini... Evet bu o kayayd... Hayatn dolduran erkein, hayatnn ilk ve son ak olan Bill'in, ile ve zdraplarn zerinde dindirmeye alt kayayd bu... Yaklatka heyecan ve rkeklii artyordu Feyz'nn, Bundan tam 17 sene evvel de byle olmutu... O zaman da yine byle rkek, 384 ekingen ve heyecanlyd... Ama o zaman, kayann st byle bombo deildi... Hayatnn erkei vard onun zerinde... Ay yla aydnlanm gecenin esrarl loluunda kayann stnde denize kar, hamuru zdrapla yorulmu bir heykel hareketsizliiyle oturmaktayd...

Feyz, bu tabloyu sanki bir gn nce grm gibi ayn canllyla hatrlyordu.. Halbuki aradan koskoca 17 sene gemiti... Gen kadn rperdi.. Nasl gemiti bu 17 yl?. Sonra zihninden kk bir hesap yapt.. Evlendikten 5 sene sonra ocuu olmutu.. Hill imdi 12 yanda olduuna gre, evet, aradan tam 17 yl gemiti... O zaman kendisi 18 yanda taptaze, hayat dolu bir gen kzd... imdi ise 17 senenin kahr, ile ve zdraplarla olgunlatrd 35 yanda olgun bir gen kadn... Kaymamaya dikkat ederek insiyaki bir hareketle kayann zerine kp oturdu. ok evvellerden de olsa onun bulunduu yerlerde bulunmak, onun oturduu yerde oturmak, zdrabn bir derece hafifletiyordu... Dirseklerini dizlerine, ellerini enelerine dayyarak, gzlerini denizin mavi derinliklerine daldrd.. Ve ancak bundan sonra zihnini atlatacak kadar kank dncelerini skunetle toparlayarak hadiseleri tahlil etmeye balad... Hayri dede, bir rpda neler sylememiti ki... renmek istediklerini, istediinden ok fazlasyla vermiti kendisine... Fakat Feyz iin bunlardan en mhimi, Bill'in hanmnn evlendikten bir ka yl sonra vefat etmi olmasyd. Ah... ne olurdu bu hakikati o zamanlar, Bill'in kendisini Hac Mustafa beyin dkkannda grd zamanlar bilmi olsayd?.. O zaman her ey, ama her ey phesiz ki ok baka bir ekil alacakt... Ve ne Bill, ne de kendisi bunca yl birbirlerine hasret, birbirlerinin sevgisiyle dolu olarak elem ve zdraplar iinde byle bedbaht olmayacaklard... Bunlar dnrken, bir anda dalgalarn arasnda yal dadsnn hayali canland.. Dadnn derin izgilerle burumu yznde ac, bir sitem ifadesi vard... Sanki lisan- haliyle: "Ben sana dememi miydim kzm, kamakla delilik ediyorsun diye? Belki hanmndan ayrlmtr veya ayrlmaya mecbur olmutur, imdi bekardr belki, dememi miydim? Szm dinletemedim... "Ben yuva bozan bir kadn olamam... I Huzur Soka F. : 25 385 Bir baka kadn bedbaht ederek, kendim mesut bir hayat kuramam." dedin, baka bir ey demedin... Ne olurdu, bir kere de byk sz din-leseydin?. ste bak., sylediim nasl doruymu. Ayrlmam ama, hanm vefat etmi... Niin., niin ters dnmekte srar ettin canm yavrum?., demekteydi. Bunu nasl dnmemiti o zamanlar?.. Mantksz bir hareket affedilmez bir hata yznden hem kendisine kym, hem Bill'e kym ve iki hayat da mahvetmiti.. Boaznda dmlenen hkrklar zaptedemiyordu artk. Birden ellerini yzne kapayarak hkra hkra alamaya balad... Sahilde kimsecikler olmad iin istedii gibi rahat ve serbest alayabiliyordu.. Yllarn iinde biriktirdii hkrklard bunlar. O, Hill'i dndnden evde bile byle rahata ve sesli alayamyordu... Sesi, dalgalarn sesine karyor, vcudu isparmoz tutmu gibi titriyor ve sarslyordu... Evet, ocuklar gibi alyordu Feyz... Zira yapm olduu ocuka hataya, ocuklar gibi alamaktan baka-are var myd?.. Ne kadar zaman orada ylece kald bilemiyordu. Hkrklar gitgide yavalamaya balad ve nihayet bir mddet sonra tamamen dindi. imdi denizde durgunlam ve sakinlemiti.;. Sanki Fcyz oraya geldiinden beri, deniz de gen kadnn zdrabna onunla birlikle alayp comutu da, Feyz sakinleince o da, duruluvermiti birden... Dmdz, mavi bir atlas gibi yumuak ve przszd. Feyz birden Hilli hatrlad.. Heyecanla saatine bakt ve bir srayta kayann zerinden inerek, tekrar koar admlarla geldii yokuu kmaya balad.. Hill'in okuldan kna tam be dakika vard. Nasl olmutu da saatin bu derece ilerlediinin farkna varmamt. Be dakikada okula yetimek yle dursun, bu yokuu zor kabilirdi.. Caddeye kt zaman gs krk gibi hzla inip kalkmaktayd.. Ba iddetle dnmeye balam, ayaklarnn derman kesilmiti. Bereket durakta fazla beklememiti de, bindii dolmu, kendisini yere yklma tehlikesinden kurtarmt.. Arabann iinde bir elini kalbine bastrd ve gzlerini yumarak ban yan cama dayad.. necei yere geldii zaman olduka kendine gelebilmiti.. Hill, okulun d kapsnn nnde, ba rtl, elinde antasyla 386

beklemekteydi. Belliydi ki btn okul dalmt.. Kardan annesini grnce derin bir nefes ald. inden de: "ok kr" Korktuum gibi bana bir ey gelmemi." diye geiriyordu. Ertesi gn Feyz, Hill'i okulun kapsna kadar gtrp braktktan sonra pazara urayp, lzumlu eyleri alarak eve dnd.. inde hem garib bir eziklik, hem de tatl bir huzur vard.. Bir gn evvel Hayri dededen renmi olduu hakikatlerin tesirinden hala kurtulamamt.. Btn gece gzne bir saniye uyku girmemi ve Bill'in evlenmek iin kendisini aray ve bulamay gen kadna ok dokunmutu. v Kalbindeki ezikliin bundan baka sebebi olamazd.. Dier taraftan Hill'i nihayet arzu ettii gibi bir okula yerletirmee muvaffak olmutu.. Bundan dolay da derin bir huzur ve hatta sevin duymaktayd... Bu dncelerle kasaptan ald gazete kadyla sarlm kyma paketini amak zereydi ki, kadn zerinde grm olduu bir resim ve haber karsnda gzleri hayretle ald. Ellerinin titremesine mani olamyordu... Alelacele paketi at, krk gazete kadn eliyle dzeltti ve inanamyan gzlerle gazetedeki resme bakmya balad.. Bu, evet oydu.. Hem ta kendisiydi, Bill'di bu resimdeki akaklarna hafif kr dm adam... Onun, bir tesadf eseri olarak ikinci defa gazetede resmini gryordu.. Resim, dalk bir mntkada ekilmiti.. Arka planda bir maden oca ve alan iiler grlmekteydi. Bill'in st ba toz iindeydi.. Bacanda koyu renk bir i pantolonu, ayaklarnda dizlerine kadar uzanan izmeler, srtnda iri kareli spor bir i gmlei vard.. Feyz resmi tetkik etmekten, haberi okumay akl dahi edememiti.. Neden sonra aklna geldi de, habere gz atabildi.. Satrlar byk bir heyecanla, su iercesine okuyup bitirince, gzleri mutfak penceresinden darlara, uzaklara doru dald gitti.. Demek Bill, Dou'da bir maden iletiyordu... Onun nasl olup da birden bire bu derece zengin olabildiini imdi ok iyi anlyordu.. Cenab- Hak, onun drst ve gayretli almalarnn mkafat olarak, 387 ona sonsuz hazinelerinden byk ltuf ve ihsanlarda bulunmutu.. Ve phesiz ki Bill, buna herkesten fazla laykt.. Gazetedeki yaz, bir haberden ziyade, Bill'le yaplm bir rportaj mahiyetindeydi.. Bilhassa u satrlar Feyz tekrar tekrar, ezberlerce-sine okumaktan kendini alamyordu: "Bill bey, sizin bunca byk iler yansra, be vakit namazn eda eden dini btn bir mslman olduunuzu iitmekteyiz.. Hatta iilerinizden rendiimize gre en mhim i anlarnda dahi namaz vakitleri talarn topraklarn zerine seccadenizi yayp namaz klyormusunuz. 20 nci asr gibi hzl ve hareketli bir asrda gnde be vakit namaz ilerinizi aksatmyor mu?.. Bill bey, bizim bu sorumuzu bir baka soruyla cevaplandrd: "- Gnde 3 n yemek ilerinizi aksatyor mu? Glerek "- Elbette hayr, diye cevap verdim.. O, ayn sempatik haliyle devam etti: "- O halde?. Yemek yemek vcudumuzun nasl maddi bakmdan gda ihtiyacn temin ediyorsa, namaz klmak da ruhumuzun manevi gdasn temin etmektedir ki, namaz ayrca yerlerin ve gklerin, bizlerin ve btn mevcudatn yaratcs olan yce Allah'mza kar kanlmaz bir kulluk borcudur ve en bata bunun iin klnr. Dier taraftan asrn ilerleyiini, namazn terki iin sebep gstermek, materyalist bir zihniyetin mahsulnden baka bir ey deildir. Namaz kulun Allah'a kar bir borcudur.. Nfus kadnda SLAM kayd bulunan zengin - fakir, cahil - mnevver her mslman hangi zaman ve mekanda bulunursa bulunsun, bu kulluk borcunu demekle mkelleftir.. stelik namazn ilerimizi aksatmas yle dursun tam aksine bizzat mahade etmekteyim ki namaz, insann hayatn ve ilerini disiplinli bir intizama kavuturmaktadr. Bakaca soracanz bir ey var m?.. "Vard ama, dedim, sizin, bu konumalarnz karsnda hepsini unuttum. Neredeyse gnahlarmdan tvbe edip, hemen namaza balyacam, Bill bey..

Ben dar patikadan aa doru inerken, memleketimizin tannm i adamlarndan yksek Kimya Mhendisi Bill bey de, ikindi namazn eda etmek iin seccadesini kbleye doru yneltmekteydi..." Feyz, elindeki gazete parasndan bu satrlar okurken, kalbinde-388 ki pimanlk hissi gitgide bymekte, btn benliini sarmaktayd.. Ah... Hangi akla uymutu da ondan bucak bucak kamt?. O, imdi ite byle bir iman kahramannn ei olacakt.. Ama ayana kadar gelen ksmeti, yine kendi ayayla tepmiti.. Kimbilir imdi bir baka kadn vard belki de hayatnda... Bu dnce, Feyz'nn btn vcudunu rpertmeye kafi gelmiti. Bill'in hayatnda bir baka kadn.. Hayr hayr olamazd byle bir ey... Ama niin olmasnd?.. Bu zamanda Bill gibi bir erkein bekar olarak yaamas kadar zor bir ey olamazd.. Bill, geri hanm vefat ettikten sonra yllarca bekar yaamt ama, Feyz'ya tesadf edince, yeniden evlenmeye kalkmt... Ne var ki, hazin bir tecelli onlar mesut bir yuva kurmaktan mahrum etmiti.. O gnden bu yana aradan 7 serte gemiti... Belki de Bill, bu zaman zarfnda ikinci izdivacn yapmt... Elindeki gazeteyi derin bir tecesssle tekrar bandan sonuna kadar okudu.. Onun halen evli veya bekar olduuna dair en ufak bir imaya dahi rastlamad.. indeki merak imdi gitgide bymekteydi.. Mutfakta soan dorarken, yemek yaparken, ortal sprp silerken hep bunu, Bill'in hala bekar olup olmadn dnyordu... Nihayet ilerini bitirdi ve yorgunluunu gidermek zere, arka st divana uzand... Ellerini, gen kzlk gnlerinden kalma sabit bir alkanlkla bann altnda kenetledi ve gzlerini tavana dikerek dnmeye balad.. Ama imdi hisleri heyecandan uzak, sakin bir ekilde dnyordu.. Bill, evli veya bekar olmu, bunu renmekle eline ne geecekti? Bekar olsayd deien ne olacakt?.. O, kendisini evlenme teklif etmek iin gnlerce sokak sokak aram, bulamam, sonunda midini keserek istanbul'u terkedip Dou blgelerinde iinin bana dnmt. Feyz ise bu hakikati daha yeni renmiti.. Lakin bundan ne kard ki?.. Bekar olduunu bilse bile, kendisinin Bill'i aramasna imkan var myd?.. O havai, ele avuca smaz gen kzlk gnlerinde olsayd bunu yapard.. Hem mutlaka yapard... Ama imdi Feyz, o Feyz deildi artk... Her eyden evvel, islmi hviyeti, kadnlk izzet ve gururu buna maniydi... 389 Yerinden dorulurken, son ve kati kararn vermiti... Hayr, onu aramayacakt... ii tamamen kadere brakacakt.. Kaderde bir kere daha karlamalar mukadderse, biraraya gelmeleri mmkn olabilirdi... Ama bir kadn olarak onu aramas ve kendiliinden mracaatta bulunmas imkanszd... Gnler ilerleyip, imtihanlar yaklatka Hill'in alma temposu da grlmemi bir hzla ilerlemekteydi... Yavrucak adeta yemeden imeden kesilmiti. nceleri gece saat en ge onbirde yatarken, imdi srasnda ikide, te yatt oluyordu... Hatta baz gnler, sabaha kadar gzn krpmadan alt oluyordu.. Hem de nasl?.. lgn bir mum altnda.. nk annesi, onun uykusuz kalmasna msaade etmiyordu... Saat 12-1 oldu mu, hemen gelip odasnn n sndryordu... Hill, ancak annesinin uyuduuna iyice kanaat getirdikten sonra usulca yatandan kalkyor ve dolabndaki mumu karp yakarak, dersini alyordu. Hill, aslnda kck yanda hayatnn belki en etin mcadelesini vermekteydi.. zerinde, snfta kalacan peinen bilen ve bunu bizzat retmeninin azndan iiten bir talebenin moral kntsnden zerrece eser yoktu.. Bilakis, kalma ihtimali yzde doksan sekiz olmasna ramen o, mitliydi, azimliydi ve hayret edilecek derecede gayretliydi... Snfn gemesi, hem mutlaka gemesi lazmd... almalarnn haricinde.be vakit namaznda kendisini muvaffak etmesi iin Cenab- Hakk'a gzyalaryla yalvarmaktayd... Annesi ona yle bir ruh, yle bir islmi uur alamt ki, Hill, imtihanda muvaffak olmay snf geip, ilkokulu bitirmek dncesiyle deil, banda tad rtnn izzeti iin istiyor ve arzu ediyordu.. Sabahlara kadar mum nn altnda ders almas, hep bunun iindi...

O, rtl olanlara geri kafal, hi bir eyden anlamaz tembel, miskin, yobaz ve softa gz ile bakan ve rtlerinden dolay onlar ha-. kir gren gafillere, 20 gn iinde grlmemi bir muvaffakiyet kazanarak hakketmi olduklar bir ibret dersi vermek istiyordu.. Daha dorusu, rtnn Allah'a rtnme hususundaki emrini yerine getirmek zere yalnz salarn rtp gizlediini, insann zekasn rtp gizlemediini isbat etmeliydi... Sonra annesi... Hayat cefalarla gemi, ileke, fedakar ve vefakar biricik annesi.... Az m komu, azmi yorulmu, az m hakarete maruz kalm, az m elem ve zdrap ekmi, hastalanp gzyalar dkmt kendisini okutmak iin... Hayat boyunca alsa ve btn mrn onun iin harcasa, ona, o byk kadna kar olan minnet ve kran borcunu demesine imkan yoktu.., ama ne olursa olsun... Elinden geldii kadar onu memnun etmeye ve yzn gldrmeye gayret etmeliydi... Bunun iin de en evvel, snfn gemesi, hem de mkemmel bir ekilde gemesi icabediyordu... Feyz, kznn bu ince hesaplarndan, bu asil his ve duygularndan habersizdi... Yalnz gnden gne onun karsnda bir mum gibi eridiini, gzle farkedilecek ekilde zayfladn grerek fena halde zlyordu... Ama onun gdas iin sarfettii btn gayretler boa gitmekteydi... Can hi bir ey yemek istemiyordu.. Gzlerinin etraf, mor bir halkayla evrilmiti... Feyz, byle giderse, kznn ileride telafisi mmkn olmayan bir hastala yakalanacandan korkmaktayd... renetmeni de Hill'deki bu deiiklii farketmiti... Gnlk derslerindeki baars, snfn en alkan talebesinin dahi fevkine kmt... Bundan dolay Safiye retmen, ksa zamanda Hill'i btn talebelerinin stnde bir sevgi ve muhabbetle sevmekteydi. Nihayet imtihan gnleri geldi att. Feyz, sanki imtihana kendisi girecekmi gibi heyecanlyd... Kzn hayr dualarla imtihan kapsna kadar uurluyor, sonra kendisi, Hill kncaya kadar bahede bekliyordu. Orada geirdii her bir dakika, kendisine bir yl kadar uzun geliyordu... Dudaklar her an duada, kpr kpr oynamaktayd... Hill, imtihan kapsndan kar kmaz doru kouyor ve ilk sual olarak: - Canm yavrum, syle nasl geti?. Diye soruyordu. Feyz ne kadar heyecanl ve endieli ise, Hill o i derece sakin ve mtevekkildi... Bu ocuun yandan byk bir olgun-< luu vard... Annesinin suallerine sadece: ' - yi geti anneciim... Tabii sonunu Allah bilir, diye cevaplandrmaktayd. Btn imtihan mddetince Hill, kapal bir kutuyu andrmaktayd.. Annesinin btn srarlarna ramen, imtihanlardan teferruatl olarak bahsetmiyor, hi bir izahla bulunmuyor, suallere ksa 391 390 ve kaamak cevaplar vermekle yetiniyordu. Onun bu hali Feyz'y adamakll zmekteydi. Acaba Hill, neden byle davranmaktayd?.. Yoksa imtihanlarda retmen hanmn nceden tahmin ettii gibi muvaffak olamyor muydu?.. mtihanlardan knda hi bir sevin emaresi gstermediine gre, kim bilir belki de yavrucak hakikaten derslerini bilemiyor ve bunun iin ilenip zlyordu... mtihanlarn iyi getiini sylemesi de, belki annesini zmek istemediindendi. mtihanlar bitmi, diploma alma gn tesbit edilip, velilere duyurulmutu... Fakat heyhat!.. Byk bir aksilik olarak, o gn Feyz, belini dahi dorultamayacak derecede hastaland iin merasime gitmeleri mmkn olmamt.. Gnlerin znt ve heyecan, zayf bnyesini yeniden yataa sermiti... Ateinin zaman zaman krka kadar ykseldii oluyordu. Buna ramen akl fikri Hill'deydi.. Zavall yavrucak, kimbilir merasime katlamad, diplomasn gnnde alp, neticeyi bir an evvel renenedii iin ne kadar zlyordu. Kalkmak iin kendini defalarca yoklad... Lakin her seferinde, ba bir kle gibi yasta akld kald... Gzlerini ne zaman asa Hill'i, ke divanda bzlm, banda oyal namaz rtsyle, elinde Kur'an okur halde gryordu.. Bir ara dayanamad ve glkle konuarak: - Hill yavrum, gidemediimiz iin zgnsn deil mi evladm?. * dedi.. Hill, gzlerini Kur'andan kaldrarak annesine bakt ve:

- Hayr anneciim, dedi. Hatta inan buna memnun bile oldum. Sen beni dnme... Benim yegane dncem ve zntm, senin hastalndr... Ne olur msaade et de bir doktor aralm... - Benimki gelip geici bir haldir, bilirsin kzm... Doktorluk i deil... Alm olduum antibiyotikle iki gne kalmaz kalkarm inaallah ayaa... Buna ramen, Feyz ancak bir hafta sonra shhatli olarak ayaa kalkabildi... Bu arada makinedeki ileri de olduu gibi kalm, mallan almaya gelen ocuk, dikilecek yeni mal brakp, hi, bir ey almadan eli bo geri dnmt. Hastal mddetince Feyz, Hill'in szleri zerinde uzun uzun dnm ve onun bu tarz hareketine esasl bir mana verememiti... 392 Hill diploma treninde bulunmadndan memnun olduunu sylemiti. Bu, memnuniyet, olsa olsa diploma derecesinden endie duyduundan dolayyd... Hassas yavru, demek ki, herkesin nnde, retmenlerinin, ye velilerin ve arkadalarnn nnde mahcup dmek istememiti. O gn, sabahleyin erkenden kalkm ve bir-iki saat iinde ilerini bitirmiti... Alelacele giyindi ve lene piecek olan pilavn pirincini ayklamakla megul olan Hill'in yanna gelerek, onu olanca efkatiyle kucaklayp, barna bast ve: - Bu gn Elhamdlilah iyiyim yavrum, okula, diploman almaya gidiyorum... Yarm saate kalmaz dnerim inaallah, dedi... Hill, her zamanki gibi sakindi... Yerinden kalkp, annesini kapy&kadar uurlad... Anne kz, bir kere daha kucaklatlar ve Feyz, kapdan rzgr gibi kt gitti... Hill, bir mddet onun arkasndan dalgij gzlerle bakt, sonra o da kapy rtp, ieriye pirin tepsisinin bana dnd. feyz, kapdan ilk hzla rzgar gibi kmt ama sonralar, ayaklar okula ynelen sokaklar inedike, admlar geri geri gider olmutu adeta... zerinde tuhaf bir ekingenlik, kalbinde tarifi imkansz bir eziklik, bir endie vard... Okula gittii zaman hademe talan siliyordu... Mdr beyin yukarda, okulun toplant salonunda olduunu ondan rendi... Acaba nefesi u merdivenleri kncaya kadar kendisine yetecek miydi? En st basama da ktktan sonra, elini iddetle arpan kalbinin zerine bastrarak, bir an derin bir nefes ald... Sonra geni koridorlarda ilerlemeye balad... Bir ara gz, geni camekanl bir odaya takld. Yerlere inen camlardan, ierisini rahata grmek mmkn oluyordu... erde, uzun bir masann etrafnda mdr ve okulun btn retmenleri toplanmlar, hararetli bir ekilde konuuyorlard. Feyz, toplant annda mdr rahatsz etmenin doru olmayacan dnerek, toplantnn sonunu beklemek zere oradan ayrlp, ilerdeki banklara doru henz bir adm atmt ki, bu esnada tam karda oturan mdr bey, kendisini grd... Mdr ayn anda sandalyesini ekip, ayaa kalkt ve masann etrafn dolanarak geldi, kapy at.. Onun kendisi iin kalktn grnce; Feyz da kapya, ona doru ilerledi... Tam kznn diplo393 masn almak zere geldiini sylemek iin azn aacakt ki, mdr bey ask bir yz ve yksek bed bir sesle: - Hanmefendi, dedi. Sizin ocuunuz... Mdr bir an durdu, yutkundu... Feyz, birden koskoca binann bana ykldn zannetti... inden: "Tamam, dedi... te ac hakikat.. Tam tahmin ettiim gibi.. Muvaffak olamad... Snfta kald..." diye geirdi... Demek btn emekler, rpnmalar ve gayretler boa gitmiti... Koskoca dnya bann etrafnda dnd. Sonra mdr bey ayn ifadeyle devam etti: - Evet, sizin ocuk bambaka... grlmemi bir ocuk efendim?.. O ne zeka., o ne kafa, o ne grlmemi gayret ve azim yle hanmefendi?.. Feyz, kulaklarna inanamyordu.. nce mdr beyin ne demek istediini tam olarak anlayamad.. Mdr bey devam ediyordu: - Efendim, dikkat buyurun... 20 gn gibi ok ksa bir zamand? okul deiiklii, retmen deiiklii, arkada deiiklii, ders ki taplarnn deiiklii ve hepsinin mhimi, imtihan usulnn deiiklii... Btn bunlara ramen

ocuunuz bu 20 gn iindeki gayret ve almalaryla imtihanda okulumuzun en alkan talebesi oldu hanmefendi... Sizi temin ederim ki, bunca senelik meslek hayatmda, bu gne kadar ban sizin ocuunuz gibi bir ocua rastlamadm. Sizi tebrik ederim, kznzla ne kadar iftihar etseniz azdr... Feyz, o derece akna dnmt ki, sadece mdrn yzne ifadesiz gzlerle bakyor, mdrn kendisiyle alay edip etmediini anlamak istiyordu. Fakat mdrn yznde hi de yle insanla alay edecek ifade yoktu... Bilakis, szlerinde son derece ciddi ve samimiydi... Nitekim, mdrn szlerini leyid edercesine, Safiye retmen de masadan kalkt ve elini uzatarak Feyz'y, Hill'in muvaffakiyetinden dolay tebrik etti... Feyz, hala duyduklarna inanamyordu.. Gzlerini hayret dolu bir ifadeyle, bir mdr beye, bir Safiye hocanma evirip duruyordu... Safiye hocanm, gen kadndaki bu hali farketmi olacakt ki, tam bir abla efkatiyle, elini onun omuzuna koydu ve: - Hislerinizi ok iyi anlyorum Feyz hanm, dedi.. nann, u anda ben de en az sizin kadar hayret iindeyim... Ve size daha nceden 394 de sylediim gibi, bir kere daha tekrar itiraf ederim ki, Hill'in bu imtihanda snf gemesi imkanszd.... Kald ki, brakn snf gemeyi, stelik alkanl ve alm olduu yksek notlarla 20 gn gibi ksack bir zaman iinde okulun en alkan talebesi olarak hepimize gzel bir srpriz hazrlad.. Ah., bir bilseniz diploma treni gn Hill'i ve sizi gzlerim ne kadar arad.. Yavrucak, o gnn gurur verici lezzetini dahi tadamad.. Tabii bir anne olarak, siz de... Feyz, Safiye hocanma, sadece dudann ucunda kvrlan manal bir tebessmle cevap verdi... Sylemek istedii her ey, o tebessm iinde gizliydi. Biraz sonra, elinde rulo halindeki krmz kurdele ile bal diploma olduu halde mdr ve Safiye hocanma veda ederken Feyz: - Yarm saate kalmaz, Hill'i elinizi pmeye getireceim, efendim... demekteydi... Okulun merdivenlerini nasl inmi, kendisini sokaa nasl atmt bilemiyordu sevincinden.. Okula gelirken adeta geri geri giden ayaklan, imdi eve dnerken kanatl bir ku gibi uuyor, btn dnyaya, herkese saadetini haykrmak istiyordu... Cenab- Hak, gece gndz yapm olduu dualar nihayet kabul buyurmutu ite.. 'na ne kadar kretse ve hamd etse yine de azd. Zira her ey O'nun ltf ve O'nun rahmeti ile hasl olmutu... Feyz, sevin ve memnuniyetinin byklnden, bast yeri grmyordu. Eve gelip, anahtarla sokak kapsn at anda bile ryada gezer gibiydi... Hill, tepsideki pirinleri ayklam, eline ald bir kitapla uzand divann zerinde uyuya kalmt... Feyz, ' bir trl onu uyandrmaya kyamyordu. yle tatl, yle derin uyuyordu ki... Feyz, bir mddet uyandrmadan onun yzn seyretti... Kznn yznde mes'ut, saf, temiz ve meleki bir ifade vard... Feyz, onu seyrederken, bir yandan da iinden "Ne kadar da gzel yaratmsn Ya Rabbim... Kimbilir byynce bsbtn ne gzel olacak" diye geiriyordu. Sonra birden zihninden bu dnceyi att... Zira gzellik, insan mesut etmeye kafi bir unsur deildi... ayet yle olsayd, en bata kendisi mesut olurdu. Gzellii dillere destan olmutu da ne olmutu sanki?.. mark gururlu, kendini beenmi bir gen kz olarak yetimi ve bunun cezasn btn hayatnca ekmiti... 395 nsan, her eyden evvel imanl ve gzel ahlakl olmalyd... Bu iki gzel haslete sahip olan insan, fiziki ynden gzel olmasa da, kendisini mesut ve bahtiyar hissederdi phesiz.. Kznn yanaklar zerine dm uzun ve kvrck kirpiklerini seyrederken, onun ilerde de ayn, hatta daha kuvvetli bir imana sahip bulunmas, bu gzel ahlaknn deimemesi ve gzelliiyle marur bir gen kz deil, mtevazi, sade ve mazbut bir gen kz olarak yetimesi iin Rabbna dua ve niyazda bulunmaktayd.. Birden tekrar elindeki diplomay hatrlad.. Kimbilir diplomasn en iyi dereceyle grd zaman ne yapacak, nasl sevinecekti yavrucak... Bunca cefadan

sonra elbette sevinmek hakkyd... Fakat Feyz, onu daha da ok memnun etmek istiyordu... Kznn bu muvaffakiyeti iin onu mutlaka mkafatlandrmalyd... Karar verdi... uyannca derhal giyindirip, nce okula mdr ve retmeninin elini pmeye gtrecek, sonra da elindeki btn imkan kullanarak ardan ona en gzel ve en beendii kyafetleri, istedii kitaplar alacak ve daha sonra da, yanlarna hafz hanm teyzeyi de alarak, Boazda gzel bir geziye karacakt kzn.. Elindeki diplomay usulca Hill'in koynuna koydu. Ve ayklanm pirinleri alarak, mutfaa yrd. 396 ALTINCI BLM Gece bir sr rts gibi btn koyuluunu ehrin zerine sermiti.. Bardaktan boanrcasna yaan yamur altnda bir gen kz nefes nefese kouyordu... Ara sokaklarda bulunan btn evlerin klar yanmaktayd... Sokaklar ssz ve sesizdi... Sokak lambalarnn lgn altnda koarak ilerleyen gen kz, yaan yamuru umursamyordu bile... Bir sokak lambasnn aUmda aydnlanan yznden anlaldna gre 18 yalarnda olmalyd... Srtnda, koyu renk bir trenkot, ayaklarnda ksa botlar vard... Yamurdan rl sklam olmu barts, btn salarn rtecek ekilde balanmt.. Narin ve mevzun bir endama sahipti... Yznn cazibe ve gzellii, en koyu karanlklarda dahi kendini hissettirecek kadar mstesnayd. Fakat gen kz alyordu... Hem hkra hkra, sarsla sarsa alyordu. Gzlerinden fkran yalar, yanaklarnda iri yamur damlacklaryla birleiyor, sonra onlarla birlikte yuvarlanp gidiyordu... Sokak kelerinden kvrla kvrla byk lambalarla pl aydnlanm geni bir caddeye kt..-imdi artk komuyordu... Yal gzlerini yukarlara doru kaldrm, cadde stnde sralanm byk apartmanlarn kap ve pencerelerine bakyor, bir eyler aryordu. Yz metre kadar ilerlemiti ki, gzleri aradn bulan bir ifadeyle byk beyaz bir tabelaya takld kald... Tabelada iri siyah harflerle : "Dahiliye Mtehasss Dr. NAZIM SOYER" yazlyd... Gen kz, ani bir hareketle geni apartmann kapsna doru ilerledi... Alttan ikinci katn ziline parman bast ve beklemeye balad... Kalbi, yerinden frlayacakm gibi arpyordu... Kap, otomatikle alncaya kadar geen zaman, gen kza yllar gibi uzun gelmiti. 397 Alan sokak kapsndan rzgar gibi ieri dald... Merdivenleri koa koa, ikier ikier kyordu.. imdi alamas daha da iddetlenmiti... Hkrk sesleri apartmann iinde derin akisler uyandrmaktayd.. kinci katn daire kaplarndan biri alm, 45 - 50 yalarnda grnen salarna kr dm yakkl, olgun bir adam, merak ve tecesssle ban darya doru uzatmt... Gen kzn alayarak yukar ktn grnce endieli bir sesle sordu: - Buyurun kzm, kimi aryorsunuz?. Gen kz, titreyen bir sesle: - Doktor beyi efendim... doktor beyi aryordum, dedi.. - Doktor benim, neyiniz var?. Buyrun ieri... Gen kz, artk ellerini yzne kapam, vcudu hkrklarla sarsla sarsla alamaktayd. Bir yandan da yalvaran bir sesle: - Annem, doktor bey... annemi kurtarn ne olur, diyordu.. Yalvarrm abuk olun. Annem lecek neredeyse... Kurtarn onu... Gen kzn hali doktora dokunmutu... - Bir dakika, dedi... ierde misafirim var... Kendisinden msaade isteyip, hemen geliyorum.. Yalnz siz alamay brakn artk bakaym... Bu gidile annenizden nce sizi kurtarmaya alacam... Gen kz, hi bir ey duyacak, dinleyecek durumda deildi... Hkrklarnn ard arkas gelmiyordu... Doktor, daire kapsn aralk brakp, ieri girdi... Misafir odasnda kahvesini yudumlamakta olan gen ve yakkl bir Trk subay oturmaktayd... Doktor Nazm ieriye girince, gen subay, elindeki fincan sehpann zerine brakarak merakla sordu:

- Ne o aabey?.. Mhim bir durum mu var?.. - yle evladm.. Alaya alaya perian olmu bir gen kz... Annesinin durumu fenaym galiba.. Son zamanlarda geceleri pek kmyordum ama, kzcazn hali ok dokundu bana... Beni hi dnme Nazm aabey... Nasl olsa birazdan kalkacaktm... Birlikte karz... Gen subay, kasketini alarak ayaa kalkt. Tam misafir odasnn kaps nne gelmilerdi ki, doktor: - Sen de benimle beraber gelsen, iyi edersin Nusret, dedi... Belki kadncazn mhim bir durumu vardr... ne de olsa yardmn dokunur. 398 - Peki aabey, o halde haydi bekletmeyelim kz... , , - Tamam... Sen ayakkablarn giyedur, ben de ieriden antam alaym... Nusret, antrede ayakkablarn giyerken, aralk duran daire kapsndan gen kzn hkrk seslerini duymaktayd... Kalbi ezilerek kapy at... Gen kz, elleriyle yzn kapatt iin, yzn grmek mmkn deildi. Fakat giyiniinden son derece mazbut ve nezih bir aile kz olduu anlalyordu. Kzn aresizlii ve perianl Nusret'e ylesine dokunmutu ki, elinde olmadan onu teselli etmek istedi: - Alamayn kardeim, her eyin bir aresi vardr. Alamakla hi bir ey elimize gemez ki... Gen kz, birden ellerini yznden ekerek karsndakine bakt.., Karsnda durann biraz evvelki doktor deil de, gen bir subay olduunu grnce adeta kekelercesine: - Ama ben doktor beyi aramtm, siz kimsiniz? dedi... Nusret, gen kzn meydana kan yalarla slanm gzel yzn grnce, bir an elinde olmadan hafife'sendeledi... Bu ne saf, bu ne masum bir gzellikti Ya Rabbi!... Fakat kendisini abuk toplad ve gen kzn sualini cevaplandrd: - Merak etmeyin... Ben doktor beyin aile dostuyum. Kendisi imdi kyor... ayet sizce bir mahzur yoksa, ben de bareber geleceim... Belki bir yardmm dokunur... Gen kz, tekrar elllerini yzne kapayarak alamaya balad: - Bilmiyorum... Hi bir ey bilmiyorum.. Annemin kurtulmasndan baka bir ey dnemiyorum imdi.. O srada Doktor Nazm Bey, elinde antayla grnd... birlikte merdivenlerden indiler... Dr. Nazm, geni kaldrmn zerine par-kettii arabasna doru nden yrd ve nce arka kapy aarak gen kza: - Siz byle buyurun kk hanm, dedi... Sonra gen subayla ikisi ne getiler. Dr. Nazm arabay altrd. Yol boyunca yamur arabann pencerelerini kamlyor dur-mamacasna yayordu. Gen kzn alay hala dinmemiti. Doktor sordu: 399 - Nerede oturuyorsunuz?.. - Yavuz sinemasnn arka sokanda... - Annenizin rahatszl nedir?. Gen kz ili ve titrek bir sesle cevap verdi. - Bilmiyorum. Birden atei ykseldi... Yataa yatrdm... Fakat srtna saplanan sanclar o kadar tahamml edilmez bir haldeki, boaz yrtlrcasna feryad ediyor... Birka gn, belki geer diye bekledik ama, biraz evvel, birden ok fenalat... Ve bana: "Kzm, ben -. leceim galiba" dedi... Darya nasl frladm, doktor bulmak iin caddelerde nasl kotuumu bilmiyorum... Doktor bey syleyin... lmez deil mi?.. Annem lmeyecek, deil mi?. Yoksa ben ne yaparm Allah'm?.. Gen kizm hkrklar yeniden iddetlenmiti.. Doktor Nazm, yannda oturan Nusret'e yle bir yan gzle bakt... Onun da, gen kzn halinden byk znt duyduu anlalyordu... Sonra sakin ve yattrc bir sesle:

- Bu kadar telalanma yavrucuum, dedi... Hele bir gidip muayene edelim, o zaman belli olur durumu... Kyafetinizden, dinine bal bir gen kz olduunuz anlalyor... O halde Allah'n her eye kadir olduunu bilmeniz icabeder. O'ndan mit kesilir mi hi? Yalnz size baka bir ey soracaz... Ailenizde doktor aryacak baka bir kimse yok muydu?... Sizin gibi gen, gzel ve byle mazbut bir gen kzn gece vakitleri sokaklarda dolamas doru mu ya?.. Babanz erkek kardeiniz filan yokmu?. Gen kz yine hkrarak: - Yok... dedi... Benim kimsem yok... Hayatta biricik anneciimden baka hi kimsem yok benim doktor bey... Bir felli dadcmz vard bir zamanlar... Onu da kaybettik.. Bugn annemin benden, benimse annemden baka hi kimsemiz yok... imdi anladnz m gecenin bu saatinde niin sokaa frladm?.. Doktor Nazm, kzn yarasn detiini anlamt... Sorduuna piman olmutu. zgn bir sesle: - zr dilerim, dedi... Sizi zmek istememitim... Sizin iin elimden ne gelirse yapacamdan emin olun yavrum... Nusret hi konumamakta, fakat yznden gen kzn hkrklarndan ve anlattklarndan byk bir zdrap duyduu anlalmaktayd... 400 Nihayet araba, evin bahe kapsnn nnde durdu... Gen kz arabann kapsndan aa atlad gibi nden koarak evin kapsn at... Sonra ieri dalarak doru annesinin yatt odaya girdi... Yatakta yatan kadn 40 yalarnda gstermekteydi... Salarna yer yer kr dm olduu halde, gzellik ve cazibesi hala ayn letafetini muhafaza ediyordu... Duymu olduu ayak sesleri zerine hafife gzlerini aralad ve dudaklarn glkle kprdatarak fslt gibi bir sesle: - Hill, sen misin yavrum?.. Dedi ve tekrar kendini kaybetti... Hill, erkekler daha ieri girmeden ilk i olarak abucak bir tlbentle, adeta baygn bir vaziyette olan annesinin ban rtt... Bu esnada Dr. Nazm ile Nusret de ieri girmilerdi. Hill annesinin yanna diz kt... Feyz'nn yz sap saryd... Alnnda buz gibi iri ter tanecikleri birikmiti... Hill onu byle l gibi bir benizle grnce daha ok heyecanlanm ve vcudu bu defa daha iddetli hkrklarla sarslmaya balamt. Annesinin elini yavaa tutarak: - Anne!... Anneciim... a gzlerini bak, doktor getirdim sana... Anne... Anneciim... Diye alyarak diller dkmiye balad... Doktor Nazm, Hill'in yanna gelerek gen kza: - Yooo!... yle alama yok bakalm dedi. Bu alamalarn, hastann morali zerinde ne aksi tesiri olur, bilseniz... Sakin olun yavrucuum... Hele bir muayene edeyim... Hill azn mendili ile kapyarak ayaa kalkt... Odann bir kesine bzlerek, hkrklarn mendiliyle bomaya alyordu. Dr. Nazm, nce Feyz'nn nabzn yoklad... Sonra endieyle gen subayn yzne bakarak hafife mrldand: - Yksek ate... Muayene aletlerini antasndan karrken de yine ona dnerek: - naallah.tahmin ettiim gibi deildir dedi... Sk bir muayeneden evvel bir ey sylemek imkansz... Sonra Hill'e dnd: - Bana biraz yardm eder misiniz yavrum? Hill mendiliyle gzyalarn kurulayarak doktorun yanna geldi... Aletleri zerine koymas iin bir sehpa ekti ve: - Size ne gibi bir faidem dokunabilir doktor bey? Dedi... - yle mhim bir ey deil... imdi bana ya bycek bir beyaz Huzur Soka F. : 26 401 tlbent veya bir araf getirin siz... Hill koarak odadan kt... Dndnde elinde temiz bir beyaz rt vard... Hill doktorun bu rty ne yapacan merak ederken doktor Nazm:

- Gelin yavrum annenizin geceliini ve i amarlarn yukar doru syrdktan sonra vcudunu bu rtyle gzelce rtn bakaym. Dedi ve kendisi Oradan uzaklaarak gen subayn yanna dnd... Hill ban ona doru evirdiinde doktorun Nusret'Ie birlikte kendilerine arkalarna dnm olduunu grd. Gen kz imdi doktorun niin bu rty istemi olduunu ok iyi anlyordu... Fakat bir yandan da hayretten kendini alamyordu bir trl... O erkek doktorun kadn hastalar soyarak muayene ettiklerini duymutu hep... Annesi bunun iin hastalklarnda daima kadn doktorlara muayene olmay tercih ederdi... Ama bu gece mstesnayd, Hill aresiz kalmt... Artk 18 yanda yetikin bir gen kz olmasna ramen bu gne kadar yalnz olarak admn sokaa atmamt.. Bunun iin kadn doktor bulmak dncesiyle daha uzaklara gitmesi imkanszd.. Belki annesi kendisine kzacakt ama elinden baka ne gelirdi ki... Fakat Allah'a olan iman ve ballklarnn mkafatn vermiti sanki yce yaradan onlara... Zira bu doktor hi bir doktora benzemiyordu... Konumalarndan da anlaldna gre mazbut ahlakl ve imanl bir kimseye benziyordu. imdi ii bu asil doktora kar byk bir gvenle dolmutu... Artk alamyordu da... Doktorun sylediklerini harfiyen yerine getirdi... Annesinin vcudu dnd ve: - Tamam doktor bey dedi... Muayene edebilirsiniz. Doktor Nzm Feyz'ya doru ilerlerken gen subayada eliyle iaret ederek: Sen de gelsen iyi olur Nusret'ciim dedi. - Nusret yakn bir arkadamn oludur kzm dedi. Sakn subay niformasna bakp kendisini asker sanmayn... Kendisi halen yedek-subaylnn son ay iinde bulunmakta olup nmzdeki ay iinde terhis olacak ve esas mesleine doktorlua dnecektir. Yani anlayacanz kendisiyle meslektaz. Hill mahcub olmutu.. Sadece: - zahnza teekkr ederim doktor bey dedi ve o da onlarla birlikte 402 Feyz'nn yatann yanma yaklat... lk muayeneyi Doktor Nazm yapmt... Sonra aletleri Nusret'e uzatt... Yznde gen kza belli etmek istemedii honutsuz bir ifade vard... Nusret'in de muayenesi bitince iki meslekda bir an gz gze geldiler... Onlarn bu bir anlk bakmalar Hill'in gznden kamamt... Gayri ihtiyari gzlerinden yeniden yalar boanmaya balamt... Hkrklarn bomaya alt bir sesle: - Syleyin doktor bey... Annem lmiyecek deil mi? diye inledi... Doktor Nazm eliyle yava konumasn iaret ederek, oda kapsna doru yrd ve tam kaca srada Hill'e dnerek: - Biraz benimle gelir misiniz? Dedi ve baklarn gen subaya evirdi: - Sen de Nusretciim, ltfen... birlikte hole ktlar.. Hill'in btn vcudu bir yaprak gibi titremekteydi... Doktor Nazm, gen kzn zntden bitab dtn grerek: - Sakin olun yavrum, dedi... Annenizin durumu u anda cidden ar... iddetli bir zatrrie geirmekte... Fakat itinal bir tedaviyle inaallah yakn zamanda ayaa kalkar... Hastann yannda konuulacak eyler deil bunlar... Bunun iin sizi darya ardm. u anda baygn vaziyette yatyor ama, biraz sonra yeniden zdrab iinde kvranmaya balayacaktr... - Peki imdi ne yapmamz lazm doktor bey?.. - Dediim gibi durumu ar... Derhal hastahaneye kaldrmamz icabedecek... Benim hususi kliniim var... Annenizi orada hususi bir ihtimamla tedavi etmeye alacam... Hill'in gzleri bir an buulanr gibi oldu... Titrek fakat vakur bir sesle: - Ama doktor bey, dedi. Durumumuz hususi bir klinikte tedavi grmeye ve icabeden masraflar karlamaya msait deil... Evde veya devlet hastahanelerinden birinde tedavisi mmkn deil mi?.

Mmkn olmasna mmkn elbette... Ama gereken ihtimam gsterilmedii takdirde annenizin hayati tehlikeye girebilir... Hem size maddi hususu soran oldu mu yavrum?.. Tehlikede olan bir hayati kur403 tarmak, ok zaman insan iin dnyann hazinelerine bedeldir... Hele bu insan, kalbi din kardeleri iin arpan imanl bir doktor olursa. Haydi yavrum, haydi sen imdi bu gibi sama dnceleri kafandan at da ge ierde annen iin hastahenede lzumlu eyalar hazrla. imdi vuracamz ine ile anneniz sabaha kadar sakin uyur... Biz, sabahleyin erkenden yine geleceiz... Annenizi hazrlayn ki, hemen hastahaneye kaldrabilelim... Ve doktor Nzm gen kzn cevabn beklemeden odaya doru yrd. antasndan teskin edici bir ine ve rnga aletlerini kard. neyi yaptktan sonra Hill'e zlmemesini tavsiye ederek Nusretle birlikte arabasna binip ayrld... Hill, kap nnde onlar uurlarken, gzlerinden taan minnet yalar yanaklarn slatmaktayd... Ertesi sabah Feyz'y klinie yatmas iin ikna etmek kolay olmad... Ne doktor Nzm'in hastalnn ehemmiyeti hakkndaki malumat ve klinikte hususi bir tedavi grmesi icabettiini belirtmesi, ne Nusret'in ayn yolda ikna edici szleri ve ne de Hill'in yalvarmalar gen kadna nceleri tesir etmemiti. Fakat srtna saplanan sanclarn iddeti ve zaman zaman fena halde ykselen atei, durumunun vehameni aka gstermekteydi... Haslahanede yatmann lzumuna gitgide kendisi de inanmaktayd.. Lakin bu nasl mmkn olacakt? Doktor Nazm, samimi bir dost, hatta bir karde tavryla srar etmekteydi.. Bir ara: - Hanmefendi, siz zerre kadar endie etmeyin, dedi... Klinikte kendinizi z evinizde gibi hissedeceksiniz.. Beni bir dost, hatta z bir karde bilin ve ltfen lzumsuz ekingenlii brakn artk... Feyz, bu samimi adama nihayet endielerini aklamaya karar vermiti.. Bir yandan zdrap iinde kvranrken, bir yandan da glkle konuuyordu: - Saolun doktor bey dedi. Allah sizden raz olsun.. Yalnz size kar ak olmak, iinde bulunduumuz durumu belirtmek isterim. Bu gn iin hususi bir klinikte tedavi olacak mali imkana sahip deiliz doktor bey... Bunun iin... - Ltfen devam etmeyin hanmefendi.. Ayn eyleri dn de kznzdan dinledim.. Fakat bilmenizi isterim ki, karnzdaki insan, 404 maddi kymetlere ehemmiyet veren bir doktor deil, sdk ile dinine bal bir m'mine kardeine, hastal annda yardm vazifesi ile grevli bir din kardeinizdir. Kardeler arasnda ise, byle maddi meseleler ehemmiyete haiz deildir... u anda hastalnz ciddi ve hatta tehlikeli bir safhada... Klinikte, hususi bir ihtimam neticesi, inaallah ksa bir zamanda eski shhatinize kavuursunuz.. Feyz, doktorun szlerini gzleri kapal bir vaziyette dinliyordu.. Yumulu kirpiklerinin arasnda titreen yalan gstermemek iin, ban duvara doru evirdi.. Halinden duyguland ve ikna olduu belliydi... Ama yine de zihnine taklan mhim bir nokta onu hzur-suzlandryor, msbet bir cevap vermesine mani oluyordu. Nihayet bu iyilik timsali byk insana, bu hususu da aklamaya karar verdi.. - Benim iin katlandnz ve katlanmay gze aldnz her ey, her fedakarlk iin size minnet borluyum doktor bey... Lakin kzm., kzm ne olacak.. Ben hastanede yatarsam o yalnz kalacak.. leceimi bilsem kzmdan ayrlamam, kzm yalnz brakamam ben doktor bey.. Doktor Nazm gen kadnn iinde bulunduu halet-i ruhiyeyi ok iyi biliyordu... inden:' "Cemiyet byle analara ne kadar muhta" diye geirdi ve gven verici bir sesle: - Size kznzdan ayr deceinizi kim syledi? Dedi.. Merak etmeyin, ben o hususu da dndm... iiniz rahat etmesi iin izah edeyim. Size klinikte iki kiilik bir oda ayrttm. Orada kznz da sizinle birlikte kalacak. Hastal atlatncaya kadar benim misafirim olacaksnz anlyacamz.. Nasl, imdi baka bir itiraznz var m artk?... Feyz cevap verrriedi... Boaznda dmlenen hkrklar cevap vermesine maniydi.. Her eyin madde ile lld u bozulmu cemiyet iinde tek tk de

olsa maddeden ziyade manaya ehemmiyet veren byle yksek ruhlu, yksek ahlakl insanlar da vard demek... Fakat gen kadnn hayret ettii bir ey vard... Hill nasl olmutu da bu alicenap, mstesna insanlar bulup getirmiti.. Yoksa bunlar, kendilerinin en mkl anlarnda imdada yetien birer hzr myd neydi?.. * * * 405 Klinikte anne - kzn kald oda, insana derin bir huzur verecek aydnlk ve genilie sahipti. Buras bir hastahane odasndan ziyade konforlu bir evin, modern tarzda denmi bir odasn andryordu.. Yerde dz, yeil bir hal vard... Duvarlardaki aplikler gece odaya renkli romantik bir grn veriyordu... Karyolalar ve yanlarndaki modern, zarif komidinler fildii renkli formikadan yaplmt... araflar, yastk klflar ve pikeler tertemiz, bahar gibiydi... Ayrca ziyaretilerin oturmalar iin yerdeki hallarn renginde kauuk minderli kbik koltuk koymay da ihmal etmemilerdi odaya... Feyz, bu ipirin, bu konforlu odada yatanda bir mum gibi halsiz yatmaktayd... Izdrab ancak sabah ve akam vurulan uyuturucu inelerle hafiflemekteydi... Klinie geleli bir haftay bulmutu... Bu bir hafta iinde Hill zntsnden gzle farkedilecek kadar zayflamt.. Doktor Nazm'n teselli verici btn szlerine ramen, gen kz geceleri uyku uyu-yamyordu bir trl.. tah da adamakll kesilmiti.. nne gelen her yemei geri gnderiyor, elini hi bir eye srmyordu... Onun bu halini farkeden Dr. Nazm, bir sabah kendisine baya km ve olduka sert konumutu... Hill, doktorun szlerine sadece: - Elimde deil efendim, yiyemiyorum, diye cevap vermiti.. Doktor ise bsbtn hrslanarak: Ne demek canm yiyemiyorum?.. Annenizi kurtarmya alrken, sizi mi vereceiz topraa? Dedi. Ben, itiraz tanmyorum kk hanm, bundan sonra gelen tepsinin, dolu olarak geri dndn grmeyeceim.. imdi vereceim ilalar itihanz aacaktr.. Sonra uyku iin de alkanlk yapmayan u ilac alnz. Anlatk m?.. Hill, nedense bu babacan tavrl adamn szlerinden dar kamyordu... Doktor Nazm'a kar duymu olduu sevgi ve hrmeti bugne kadar annesinden baka hi kimseye kar duymamt... Ve biliyordu ki, kendisine kzsa dahi, bu onun iyilii iindi... Nitekim, o gnden sonra ilalarnn da tesiriyle biraz bir eyler yemee balad.. Artk bir ka saat de olsa, geceleri de uyuyabiliyordu... Ama annesinin zdrabl inleyilerini en ar uykusunun iinde dahi olsa duyuyor ve uyanarak doru, onun ba ucuna gidiyordu.. 406. Feyz, kznn kendisi iin bu derece zlp harap olmasna tahamml edemiyordu.. Onun, karsnda gnden gne eridiini grmek, gen kadn hasta yatanda bsbtn harab ediyordu... Hatta imdi onu da yanna aldrttna piman olmutu,.. Keke hi srar etmeseydi kznn da beraber olmas iin... Gz grmeyince gnl katlanrd... Kz o zaman bu derece zlmezdi... Fakat hemen bu dncelerinin arkasndan yanl dndn idrak ediyordu... yle ya kzn kime emanet edip brakacakt.. Evde yalnz kalsayd znt ve merakndan bsbtn yemeden imeden kesilir hasta olup yataa derdi biricik kz. stelik 18 yana gelinceye kadar onu bir an dahi gznn nnden ayrmamt. Hill'in iinde bulunduu haleti ruhiye ise bambakayd... O, gece gndz annesinin iyi olmasndan baka bir ey dnemiyordu... Karyolasnn yan tarafna serdii seccadesinin zerinde bazen saatlerce dua ettii oluyor, annesinin bir an evvel eski shhatine kavumas iin gzyalaryla Rabbna yalvaryor, yalvanyordu... O gn gnlerden Cumartesiydi... Darda bahar, btn hametiyle hkm srmekteydi. Aalar, pembe beyaz ieklerle donanm, kn duru, sakin halinden sonra baharn tatl, kendine has hengiyle ortaklk birden enlenivermiti

Kliniin beyaz geni mermer merdivenlerinden, bir elinde valiz, dier elinde pardes olduu halde temiz ve son derece zevkli giyinmi uzun boylu bir gen, heyecanla kmaktayd... ikinci kata geflhce, sadaki geni koridora dnp, deta uarcasna en dipteki kapya doru yrmeye balad. Nihayet ulamak istedii kapnn nndeydi ite. Kapy vurdu ve girdi ieriye... Masasnn banda nndeki ilerle megul olan Dr. Nazm, onu grnce yerinden kalkarak, hayret ve sevinle kollarm at: - Ooo!.. Nusretciim.. Neredesin yavrum, bir haftadr gzlerim yollarda kald... O ne o yle?., elindeki valiz canm.. Yoksa?.. Nusret, valizini yere brakarak, neeli ve saygl bir ekilde Dr. Nazm'n elini pt ve: - Sorma aabey, izah edeceim, dedi... armaca yok ama.. Terhis oldum ben... - Yok canm, nasl olur? Hani daha bir ayn vard?. yle aabey, ama biliyorsun, btn yedeksubaylm 407 mddetince hakkm olan izinlerimi hi kullanmamtm ben... Bunun iin iznimi de hasaba katarak, bir ay evvel terhis oldum.. Nasl, memnun olmadn m yoksa?.. - O da ne demek? Memnun olmaz olur muyum hi? Hem de nasl memnun olmak... Eh... o halde gemi olsun.. Syle bakalm, imdi ne yapmay dnyorsun?.. - imdilik hi bir dncem yok henz.. Yalnz babamdan dn aldm mektupta, sakn terhis olur olmaz etraflca dnmeden bir ie kalkma. Hastahanede de kalacak olsan, muayehane de amaya kalksan olmaya ki Nazm aabeyinle istiare etmeden, onun fikrini almadan hareket edesin... Hakkm helal etmem sana diyor... Doktor Nazm'in gzleri dolmutu birden: - Bana gstermi olduu tevecchten dolay deil, unu samimiyetle syliyeyim ki olum, senin baban gibi mstesna yaradll bir ikinci insana rastlamadm bunca yllk mrmde ben... Beni cemiyete imanl, yksek ahlakl, vatana ve millete faideli bir insan olarak yetitirmek iin hayatta tek bana sarfetmi olduu gayret ve fedakarlklarn bykl ifadeye smaz... - Onun zerimdeki hakkn nasl diyeceimi bilemiyorum Nazm aabeyciim... Dn annem ldnden bu yana, kck yamdan beri benim hem annem, hem babam o oldu. Kendisini defalarca evlendirmek istedikleri halde, annemin vefatndan sonra hi kimseyle evlenmeyi kabul etmedi.. Bana yle geliyor ki Nazm aabey, babam annemi byk bir akla seviyordu da onun iin o lnce hayat boyunca bir baka kadnla evlenmedi... Siz ne dersiniz, doru deil mi ' tahminim.. - Deil yavrum... mesele hi senin bildiin gibi deil... Doktor Nazm, gzlerini ta uzaklara, derinlere daldrarak szlerine devam etti: - Artk koca delikanlsn. stelik bir doktorsun, yani mnevver bir insansn Nusretciim... O halde bilmende bir mahzur yok saylr.. Dinle bak yavrum... Baban, rahmetli annenle bir ak izdivac yapmamt... Evlilikleri mddetince de kalbinde ona kar bir ak, bir sevgi duymad... Duymasna da imkan yoktu... nk baban bir baka kadn seviyordu Nusretciim... 408 II Nusret'in gzleri hayretle ald: - Nasl, bir baka kadn m? - Evet yavrum... Annene kar dajma byk bir sayg ve takdir hissi besledi... Fakat kalbini veremedi ona. nk dediim gibi, kalbi bir bakasna aitti... - Peki, bu kadn kimdi, biliyor musunuz? Babam niin onunla, yani sevdii kadnla deil de, annemle evlenmi?. - in bu taraflarn bilmiyorum olum. Kadnn kimliini de bilmiyorum.. Yalnz, babann bir kadm mitsiz ve lgnca bir akla sevdiini biliyorum o kadar. Bunu da bizim kran'dan rendim... Rahmetli annenle bizim hanm, ok iyi grrlerdi... Bir dertleme esnasnda, babann kalben bir bakasna bal olduunu annen sylemi kran'a... Ben, babann azn bu hususta ka kere aramak istedimse, hi birinde onun azndan bir laf almak mmkn olmad...

Nusret dalgnlamt... - Ya... demek yle aabey, dedi... imdi anlyorum babamn niin yle hep hznl grnnn ve btn srarlara ramen niin tekrar evlenmek istemeyiinin sebebini. Zavall babacm... Doktor Nazm glerek, laf deitirmek istedi. - Yok delikanl... Babann yle zavall denilecek taraf yok... O bugn dnyann en mesut en bahtiyar insan saylr... Senin gibi bir evlada sahip olmak, dnyann btn hazinelerine ve btn kadnlarna bedeldir... - Tevecch gsteriyorsun Nazm aabey. Fakat yanldn bir ey var. O da, sevilen, hele bylesine derin bir akla sevilen, bir kadnn yerini hayatta hi bir maddi deer ve hi bir kimse tutamaz. Doktor Nazm manal manal Nusret'in gzlerine bat ve: - Ne o kk bey, dedi.. Ak ve sevgi hakknda adeta derin bir ihtisasn varm gibi konuuyorsun. Yoksa? - Su-i zanda bulunuyorsun aabey. Bilirsin, hayatm mddetince kadn ve kzlardan ateten saknr gibi kaan bir insanm ben.. - Baban da yleydi olum, baban da yleydi. Fakltede etrafnda fr dolanp kendisine kur yapan bir sr kz olduu halde, bir tekine yz vermezdi. Ama sonra ne oldu?.. Sevdi... hem de nasl? Eriilmesi zor, pek zor ulvi ve yce bir sevgiyle, hayat mddetince sevdi... Bunun iin yle byk konuma... 409

J If ; 1 H i.' Doktor Nazm dosta elini Nusret'in omuzuna koyarak mevzuu deitirdi: - Ee... her ey bir yana syle bakalm, imdi ne yapmay dnyorsun? - Hareket tarzm, sylediim gibi sizin kymetli tavsiyelerinize bal aabey... Ancak, ayet mnasip grrseniz, her hangi bir karara varmazdan nce, bir mddet burada sizin yannzda kalmak istiyorum. Bu benim iin hem bir istirahat, hem de ksa da olsa staj devresi olmu olur. Bilmem nasl karlarsnz? ok iyi olur derim yavrucuum.. Biliyor musun, sen sylemeseydin, bunu ben teklif edecektim sana. Sanki zihnimden geenleri okudun.. - O halde anlatk deil mi aabey? ok teekkr ederim. Nusrct bir an durdu halinden bir ey sormak istedii fakat ekindii anlalyordu.. Nihayet ekingen bir tavrla: - ey., eyi soracaktm aabey.. Hani geen akam birlikte muayeneye gittiimiz, ertesi gn de klinie yatrdmz anne-kiz hala burada m? Doktor Nazm, birden hereyi anlamt. Nusret'in niin valizini kapt gibi buraya kousunun ve bir mddet klinikte yannda kalmak ve almak isteyiinin gerek sebebini.. Fakat anladn Nusret'e belli etmedi... Cevap verirken sesi son derece sakindi: - Evet, evet, Feyz hanmla kz Hill'i soruyorsun deil mi? dedi.. Buradalar hala Nusretciim.. Yatal bir hafta oldu ama, kadncazn durumu hala ok ar.. Hem biliyor musun, geliin ok iyi oldu. Benim bu sralarda ilerim bir hayli fazla. Bunun iin bu anne-kizla sen megul olursun... Bu insanlar, cidden en byk takdire ve hrmete layk kimseler olum... Hani bu zamanda slm' bylesine uurlu bir ekilde yayan kadn ve kzlara ender rastlanr... Hatta rastlanmaz desem yeridir. Ne annesi, ne de kzn bugne kadar ne ben, ne de bir bakas bir an olsun balan rtsz grmedik... O ne muhafaza o ne korunma, o ne yksek iman, inan hayret ediyorum Nusret. Nusret, Dr. Nazm'n anlattklarn byk bir dikkatle dinliyordu. - Bunu, daha ilk grmde ben de farketmitim aabey, dedi... Hatrlyor musun o gece kz bizden evvel ieriye komu ve annesinin 410 ak ban tlbentle rtmt... Herhalde imanl, muhafazakar bir soydan geliyorlar..

- Yok Nusret'ciim, hi zannettiin gibi deil... nceleri ben de senin gibi dnmtm... Ama sonradan yanldm anladm.. Hill hanm, bizim hemire hanmlardan biriyle ok iyi anlayor... Hayat hikayelerini ona anlatm... Hill'in annesi, yani Feyz hanm, ok asri bir ailenin kzym... Btn gen kzl, aylarda, kokteyl partilerde, balolarda ve plajlarda gemi.. Sonra bir mhendisle evlenerek sosyeteye girmi... Bu defa daha lks ve debdebeli bir hayat iinde bulmu kendini... Hill, ite bu evlilikten dnyaya gelmi... Fakat bir mdet sonra Feyz hanmda byk bir deiiklik meydana gelmi... Bir yandan yal dadsnn telkinat, dier" taraftan merak sard dini eserler sayesinde gerek hakikati anlam ve yaad hayattan ikrah etmi.. Ne var ki, Feyz hanmn hidayetinden sonra 5 vakit namaz kl ve rtnmek isteyii imansz bir adam olan kocasn kplere bindirmi... Bir gece, byk bir topluluk iinde kadncaz sille - tekme feci ekilde dverek sokaa atm... Ksa bir mddet sonra da karlkl boanma talepleri zerine bir celsede boanmlar... Nusret iyice duygulanmt. Merakla: - Eee.. Tabi kadn babasnn evine dnmtr deil mi?.. - yle olmasna yle ama evladm, gel gr ki takdir-i lhi. Kadncaz baba ocana dnm ama, bu scak ocan ii bombo. Ne ana var, ne baba var, ne karde... Hepsi de bir trafik kazasnda lmler... Feyz hanma, yalnz, biricik kz ve yal dadsyla birlikte balarm sokacaklar bir ev kalm... - Peki, bakacak baka kimseleri yok muymu?.. Geimlerini nerden temin etmiler? - Allah'dan baka gvenecek ve tutunacak kimseleri yokmu evladm.. Kadn, mahkemede kocasnn vermek istedii nafakay dahi "Ben ocuuma haram lokma yedirmem!" diyerek reddetmi... Ne asalet deil mi?.. Geimlerine gelince, a duracak deiller ya. O martlm, btn hayat mddetince lkse ve rahata altrlm, Feyz hanm, dm ar yollarna... Ve evinde arya mal dikerek yllar yl namusuyla para kazanp, evde terzilie balam.. Anlyacan tam bir hayat dram olum. 411 I - Cidden yle aabey... Peki kzn, yani Hill hanm okutabil-, mi mi?. Kzn halinden derin bir kltre sahip olduu anlalyor da. - Kendilerini tandm u bir hafta zarfnda benim de kanaatim ayn oldu Nusret... Hill, hakikaten derin bir kltre sahip, kymetli bir kz.. Ne var ki, ilk>okuldan sonra annesi okula gndermemi... Kzn tam bir, slm ahlak ile yetitirmek isteyen Feyz hanm, onu ilerde kendisi gibi zorluk ve zdrap ekmemesi iin daha kk yata slmi kyafete altrmak dncesiyle ilk okula bile ba rtl olarak gndermi... Fakat kk kz, barty yalnz okul dnda, sokakta takt, okul iinde rtmedii halde, u bizim malum szde ilerici retmenlerden bazlar ve ayn zihniyetteki okul mdr kzcaza kan kusturmular adeta. Beinci snfta, ayr ayr okullarda iki sene anne - kzn, bu rt meselesinden ekmedikleri kalmam. Neticede Hill ilk okulu iftiharla bitirmi ama, o okulu bitirinceye kadar annesi de sinir sahibi, hastalk sahibi olmu.. Sonra anne-kz kafa kafaya verip dnmler ve karar vermiler... Hill, orta okula gitmiyecek, evde alarak, orta okul imtihanlarn dardan verip diploma alacak... Feyz hanm lise mezunu olduu ve ok kuvvetli ngilizce bildii iin, bu hususta kzna byk yardm dokunmu.. Nihayet geen sene Hill, orta okul imtihanlarnn tamamn vererek, pekiyi derece ile orta okul diplomas alm.. Gen kz imdi de harl harl alp, lise imtihanna hazrlanmaktaym... Yegane gayesi, ilerde imanl bir kadn doktor olmakm... Nusret, doktor Nazm' dinlerken ok derinlere dalmt., onun bu halini farkeden doktor, babacan bir tavrla elini bu imanl gencin omu-zuna koydu ve olduka manal: - Ne o kkbey?.. Pek uzaklara daldnz. Yoksa deminden beri boa m konutuk? dedi.Nusret mahcub olmutu: - Yok aabey, ne mnasebet. Btn anlattklarn dikkatle dinle: dim.-. Derinlere dalm hayretimin byklnden olsa gerek.. Bravo dorusu.. Bu zamanda bahusus u bozuk cemiyet iinde bylesine fazilet sembol kzlarn bulunacana inanamyorum bir trl... Doktor Nzm, dudann ucuyla glmseyerek, Nusretin gzlerine bakt:

- stelik huri kzlar kadar da saf ve gzel deil mi?.. Nusret, aniden bir kz gibi kzard.. Elinde olmadan ban nne edi ve sadece: 412 - Bilmem aabey, dedi... Dikkat etmedim... Halbuki doktor Nzm, daha o ilk geceden Nusret'in kz grnce bir tuhaf olduunu ve onun gzellii karsnda ne byk bir heyecan duyduunu grm ve bu iki imanl ve birbirinden gzel genci daha o geceden birbirine yaktrmt... Yerinden kalkp, tekrar yazhanesinin bana geerken: - imdi senin istirahate ihtiyacn vardr deil mi delikanl? yle bir soyunup, dknp, gzel bir du alver de sonra yine grrz seninle... Diyerek yan taraftaki zile bast... Kapy aan orta yal hemireye: - Mnevver hanm, dedi. Delikanl yeni doktorlarmzdan olup, benim ok yaknmdr.. Kendisi bir mddet iin klinikte vazife alacak ve bu mddet zarfnda bizim misafirimiz olacak... Hemire hanm, gngrm bir kadna benziyordu... Makyajsz - sade yz ve mazbut giyiniiyle iyi bir aile kadn olduu anlalyordu. Nusret'e bakarak hafife tebessm etti: - Memnun oldum efendim, kliniimize eref verdiniz... dedi.... Sonra tekrar doktor Nzm'a dnerek sordu: - Emirleriniz efendim?.. - Estafurullah Mnevver hanm.. Sizden ricam, misafirimize alt katta, baheye bakan gzel bir oda hazrlamanzdr... - Derhal efendim... Yarm saate kalmaz, oday hazrlatrm!... imdilik msaadenizle... Hemire tam kapy kapyacakt ki, doktor Nzm: - Bir dakika Mnevver hanm, dedi.. 27 numaral odadaki hastann son durumunu soracaktm... Nasl vurulan ine tesir etti mi biraz? - Feyz hanm m efendim... ne olduka tesir etmiti... Bir mddet rahat uyudu... Ancak imdi yine zdrab iddetlendi... Birden atei ykseldi yeniden... Mtemadiyen sayklyor... - Yok canm?.. Allah Allah!... Peki Hill hanm ne yapyor? - Yavrucak, annesinin baucunda gece-gndz ili ili ya dkyor... Fakat bu gidile onun durumu annesininkinden de fena olacak gibi doktor bey... Bir ka gndr biraz bir eyler yemee balamt... Fakat bu gn azna bir lokma bir ey koymad... Hep 413 yle bildiiniz gibi elinde Kur'n-, gz hi bir eyi grmyor... Doktor Nzm, dnceli ve zgn, ban nndeki katlara edi ve: - Teekkr ederim Mnevver hanm, dedi.. Gidebilirsiniz... Hemire, byk bir sayg ile geri ekilip, dar knca, ban kaldrp Nusret'e bak: - stersen birlikte inip bakalm hastann durumuna ne dersin? Sanki bu sz bekliyormu gibi Nusret'in yerinden kalkp, kapya doru yrmesi bir oldu... Yrrken: - Evet evet aabey, diyordu... Gidip bir bakalm kadncaza... Doktor Nzm, 27 numaral odann kapsn vurup, kulpu evirdi... eriye girdiklerinde Hill, annesinin ba ucuna ektii bir koltukta, ayaklarn yukar toplam olduu halde Kur'an okumaktayd... Karsnda birden doktor Nzm' ve Nusret'i grnce ok hafif bir sesle "Sadakallahlazim" diyerek Kur'n' kapad ve yerinden dorulup terliklerini giydi... - Buyrun efendim, ho geldiniz... Derken, bir yandan da mendiliyle gzyalarndan slanan yanaklarn kurulamaya almaktayd... zerinde kk iekli uzun bir basma sabahlk vard... Bana, insann iine ferahlk veren bembeyaz, bahar gibi, kenarlar oyal bir namaz rts takmt...

Nusret, gayri ihtiyari iinden: - Nzm aabeyin syledii gibi... Bir huri kadar saf ve gzel, diye geirdi. Doktor Nzm, kapy kapatrken gen kza: - Rahatsz olmayn yavrucuum, dedi... Sonra yzn dnp onunla kar karya gelince hayretle: - Ooo... Siz yine alamsnz, dedi... Oldu mu ya bu?.. Hani bana sz vermitiniz artk alamayacanza? Hill, saygyla yana ekilmi, ya kirpiklerini yere emiti... Onun cevap vermediini gren Doktor Nzm, birden hatrna gelmi gibi: - Ha, az kalsn unutuyordum sylemeyi, dedi... Sonra Nusret'i iaretle: - Hatrladnz bu delikanly deil mi? diye sordu.. 414 Hill, bir an gzlerini kaldrp Nusret'e bakt, sonra kpkrmz olarak, utanla ban tekrar nne edi ve hafif, ekingen bir sesle: - Hatrladm doktor bey, dedi... O gece sizinle beraber gelen aabey, dedi... Gen kz, yavru bir ceylan gibi rkek ve ekingendi... Nusret de, aslnda neeli bir mizaca sahip olduu halde, gen kzn karsnda bir ocuk gibi ekingen olmutu... Doktor Nzm, onlarn bu halini farketmekle beraber gayet tabii bir halle szlerine devam etti: - Bilmem bahsetmi miydim?.. Kendisi doktordur... Yedek subayln vaktinden bir ay evvel bitirip, yanma geldi.. Bir mddet burada kalacak ve benim ilerimin okluu dolaysyla, annenizle yakndan o ilgilenecek... Sonra, yz duvara dnk olan Feyz'y iaretle sordu: - Nasl?.. Durumunda hi bir fark yok mu? - Yok efendim... Biraz evvel ok zdrab vard... imdi nisbeten daha iyi... On dakika nce hemire hanm, ate drc bir ine yapt. Ama yine de sk sk sayklyor. Doktor Nzm, Feyz'nn yatana doru yrd. Feyz'nn ba, her zamanki gibi bembeyaz bir tlbentle rtlyd.. Gzleri kapalyd.. Yznde, insan huu iinde brakan uhrevi bir mana, bir nur vard... Kprdayan dudaklarnn arasndan hafife bir eyler sayklad belli oluyordu. Doktor Nzm, kulan yavaa Feyz'nn azna doru yaklatrd, bir an dinledi., sonra acele etmesini iaret ederek eliyle Nusret'i ard. Nusret de yataa yaklap, yatmakta olan Feyz'nn zerine doru yavaa eildi.. O da doktor Nzm gibi, kulan Feyz'nn azna yaklatrd, bir mddet dinledi... Feyz, kesik kesik konuuyordu: - Lilahe illallah... Lilhe illallah... Hill. Hill'im. Yavrum benim... Sakn... sakn sevme hi kimseyi sevme sakn... gvenme kimseye... Yok... hayr, hayr., o avukat sana gre deil... Seni gzelliin iin istiyor... hayr... hayr yavrum sonra aacak seni... Sakn... sakn Hill'im... Lilhe illallah... Lilhe illallah... Sonra her ikisi de doruldular.. Bir an iki erkein baklar karlat... kisi de bir tuhaf olmulard... Bu asil kadna/kar duymu olduklar takdir ve hayranlk hissi, imdi bir kat daha fazlalamt... 415 i - Annenizin bu durumu sakn sizi zmesin yavrucuum, dedi.. Gryorsunuz ya, onun btn dncesi sizsiniz.. En sevdii varln baucunda bu derece byk bir znt iinde bulunduunu bilmi olsa, kadncaz kahrndan lr. Sonra siz imanl bir kzsnz evladm... Her eyden nce, Allah'a tevekkl etmeniz ve bylesine kendinizi harab etmemeniz lazm deil mi ya? Hill'in ba, hala nndeydi... Fakat doktorun szleri ona iyice dokunmutu... slmi uurundan phe edilmesine asla raz olamazd... Ban vekarla kaldrarak: - Benim zntmn ve gz yalarmn sebebini yanl anlam olacaksnz doktor bey, dedi.. Ben zlyorsam ve gz ya dkyorsam bu halim, yce Allah'mza tevekklszlmden deil, bir evladn, annesinin zdrab karsnda ayn zdrab eker gibi elem ve zdrab duymas icabettiini mdrik olduumdandr.

Zavall anneciim gece gndz aclar iinde inleyip kvranrken, her halde ben bu hali hissiz ve duygusuzcasna kaytsz ve bigane karlayacak deilim... Doktor Nzm, Hill'i teselli maksadyla sylemi olduu szlerden dolay piman olmutu. Hill haklyd. Annesi bir haftadr gzlerinin nnde adeta ecelle peneleiyordu.. Sonra... sonra ayet tevekkl olmasayd, btn gnn Kur'an banda geirirmiydi hi?.. Koltuklardan birine iliirken, yumuak bir sesle: - Byklerin kklerden af dilemesi pek adet deildir ama, babanz yerinde olan bu patavatsz amcanz sizden zr dilese acaba onu affeder misiniz? Dedi... Hill, doktorun bu bykl karsnda ok duygulanmt... Esasen boaznda dmlenmi olan hkrklar, birden boanverdi... Bu faziletli, bu alicenap adama ne diyeceini, nasl cevap vereceini bilemiyordu... Nihayet glkle: - Estafurullah efendim, dedi... Ortada zr dilenecek bir ey yok... Her ey kk bir yanl anlamadan ibaret... O srada Feyz, inenin tesiriyle biraz kendine gelmiti.. Hill'in hkrklarn duyarak, ban onun tarafna evirdi ve hasta, bitkin bir sesle sordu: - Nen var, niin alyorsun Hill'im? , Hill, birden toparland ve: 416 Hi... hi bir ey yok anneciim dedi.. Sana yle geldi, alamyorum.. - Peki, kim var yannda, kiminle konuuyordun?.. Hill, annesinin yanna giderek, onun yanan ellerini sevgiyle avular iine ald: - Doktor bey buradalar anneciim, bir de ey... han ilk gece doktor beyle beraber gelen aabey gelmi... Onlarla konuuyordum... Feyz, yerinden hafife dorulmak iin gayret sarfettiyse de, muvaffak olamad, ba byk bir halsizlikle tekrar yastn zerine dt. Bunu gren doktor Nzm ve Nusret, birlikte hasta kadnn baucuna geldiler... Feyz, Nusret'e bir mddet bakt bakt... ve birden hatrlamasna: - Evet, hatrladm... dedi. Sonra her ikisine hitaben kesik kesik devam etti. - Her ikinizin de iyiliini mrm olduka unutmayacam, dedi.. Allah sizi karmza karmasayd ne olurdu bizim halimiz? Ve alamaya balad... Gz yalar iri yamur tanecikleri gibi yanaklarndan yuvarlanmaktayd... Doktor Nzm o her zamanki olgun, babacan haliyle: - Olmad, olmad ite bir, dedi... Hani ne konumutuk ilk " akam?. M'minler kardetirler, dememi miydik?.. M'minin derdiyle dertlenmiyen m'min deildir dememi miydik? Sonra siz benim manevi kzkardeim saylrsnz dememi miydim?.. Elini Nusret'in omuzuna koyarak, devam etti: - Nusrefe gelince.. O da sizin bir evladnz saylr.. Kendisi imanl bir gentir.. Doktorluk stajn bitireli iki yl oluyor... Sizinle bundan sonra sk sk megul olacak. Her ihtiyacnz, her istediinizi kendisine ekinmeden syleyebilirsiniz. Gryorsunuz ya mesele hi te yle sizin byttnz gibi deil. Hem biliyorsunuz znt ve kuruntu, hastalnzn ba dmanlardr. - Biliyorum doktor bey, biliyorum ama elimde deil. Beni en ziyade zen, kzmn durumu. - Neden? Ne var kznzn durumunda?.. te, tam arzu ettiiniz gibi kznz her an yambanzda. Feyz, bir mddet konumad. Yznden, zdrabnn iddetli Huzur Soka F. : 27 417 olduu anlalyordu. Ban tekrar duvara doru dnerken, zor duyulacak bir sesle fsldad: - Haklsnz doktor bey, dedi. Halimden ikayet etmem byk hakszlk olur... Yalnz yalvarrm, bir by olarak ona ok nasihat edin. Gzm ne zaman aarh, elinde Kur'an gz yal gryorum kendisini. Sonra ok da zayflad.

Bir anne olarak, yavrumun karmda gnden gne eridiini grmek ok ac geliyor bana... Doktor Nzm, Feyz'nn grmez tarafndan gzlerini sitemle Hill'e evirdi ve "ah... ah... gryorsun ya!.." gibilerden ban iki yana sallamaya balad. Sonra tekrar Feyz'ya dnerek: - Siz Hill iin hi kendinizi zmeyin Feyz hanm, dedi.. Maallah itah yerinde... Gelen yemeklerin hepsini silip spryor. Tekrar sitemle glerek Hill'e bakt... Gen kz ban nne emi, sulu bir ocuk gibi kzarmt... O vakte kadar hi konumayan Nusret Feyz'nn durumundan ve szlerinden duygulanm olacakt ki dorudan doruya Hill'e hitaben: - Gryorsunuz ya, annenizin iyilemesi, kendini bir an evvel toparlamas, daha ziyade size bal Hill hanm, dedi... Hayatta anne hasreti ile bym ve her an bu hasretle yanm bir insan olarak size tavsiyem, annenizin kymetini bilmeniz, kendi znt ye gz yalarnzla onu zp hrpalamamanzdr.. nsan, o kymetli varl bir kere kaybetti mi, bir daha onun yerin hi bir eyle dolduramyor.. Ve, Hill'in cevap vermesine frsat vermeden sordu: - Sz veriyorsunuz deil mi?.. Artk gz ya aktmayacak, annenizi zmiyeceksiniz?.. Hill, sesi titreyerek: - Benden ok fazla zor ey istemenize ramen, sylediklerinizi yerine getirmeye gayret edeceim efendim, dedi. Yalnz... Evet yalnz? - Acaba daha ok srer mi annemin rahatszl?.. Bu zdrab daha ne kadar devam eder dersiniz?.. Hill'in bu sualini doktor Nzm cevaplandrd: - Merak etmeyin km, dedi?. Bir ka gne kalmaz, tedaviye ayn ihtimamla devam edildii takdirde hastaln bu iddetli dnemi atlatlm olunur.. ok deil, birka gn daha sabr gerek. Sonra Nusret'e dnerek: 418 - Senin odan hazrlanmtr kkbey, dedi.. Artk msaade istesek de, biraz istirahat etsen, ne dersin?. Nusret: - Haklsnz aabey, kalm artk. Diyerek hafife Feyz'nn yatana doru eildi ve: - Msaadenizle hanmefendi, dedi. naallah burada kaldm mdete shhate avdetiniz iin btn gayretimle alacam... Feyz, zdrab iinde kvranmasna ramen, birden kalbinin hzl hzl arptn farketti.. "Bu ses... Bu ses... Allah'm!..." diye iin iin syleniyordu. Evet, ne kadar da benziyordu onun sesine... Sanki kulann dibinde konuan BilTdi.. Glkle ban evirip, Nusret'e bakt.. Ve hemen kendini toparlyarak: - Gle gle evladm, dedi... naallah ksa zamanda iyileirim de, sizi fazla megul etmem. Nusret, her zamanki nazik ve terbiyeli haliyle: - Bizim iin sizinle megul olmak bir ereftir hanmefendi, dedi. Siz bu hususu dnmeyin... ancak bizim de temennimiz, hastal ksa zamanda yenmenizdir ki, bu da biliyorsunuz daha ziyade size bal bir husus.. Siz kznza, kznz size zldnz mddete, durumunuzda byk bir deiiklik olmas zayf ihtimal.. - Haklsnz yavrum... Hill iin zlmem yersiz, biliyorum ama, analk ite., ne dersiniz?.. Nusret, Hill'e de iyi gnler dileyerek, doktor Nzm beyle birlikte odadan ayrlrken, kulaklarnda Feyz'nn son szleri gitgide byyerek nlamaktayd: "Analk ite!..." Bu szdeki ince ve derin manay, anasz yetienden bakas pek bilemezdi... Koridorlarda sessizce ilerlerken, gzlerinin nnde,

hatrlyamad annesinin hayalini canlandrmak istedi. Fakat heyhat!.. nnde, sisler iinde silik bir ka ekilden baka birey grnmyordu.. Dalm olduu dncelerden, kendisini doktor Nzm'n sesi uyandrd: - te odan buras Nusretciim, bak Mnevver hanm da kapy am, eikte kymetli misafirimizi bekliyor. 419 Hakikaten de Mnevver hemire, elinde hi kullanlmam iyi cins bir havlu takm olduu halde, kapnn aznda kendilerini beklemekteydi.. Nusret'le doktor Nzm ieriye girerlerken kenara ekilerek Nusret'e: - Buyurun efendim, dedi. Sizin iin kliniimizin en gzel ve irin odasn hazrladm. naallah rahat edersiniz.. Nusret, yle bir etrafna bakndktan sonra Mnevver hemireye dnd ve: - Buras cidden ok gzel hemire hanm... O kadar gzel ki bu gidile korkarm, geici deil, daimi misafiriniz olacam... dedi. - Bamz zerinde yeriniz var efendim, eref verirsiniz.. Mnevver hemire elindekileri yerine braktktan sonra dar karken doktor Nzm da iyi gnler dileyerek ayrld. Nusret nihayet odada, kendi kendiyle babaa kalmt.. Aslnda onun gzne imdi ne odann konforu, ne de pencereden grnen manzarann gzellii grnyordu.. O imdi yalnz, birka oda gerisinde brakt anne-kz dnmekteydi.. Bu iki kadn kendisine niin bu derece tesir etmiti? Hill'i grd geceden bu yana geen bu bir hafta zarfnda zihni hep onlarla, hep bu asil ve yksek ruhlu anne-kzla megul olup durmutu... Ayakta kollarn kavuturmu vaziyette daha yle bir mddet kald... Gzleri pencereden ok uzaklara dalmt... Hisleri ve dnceleri karmakarkt... Gzlerinin nnden elinde Kur'anyla Hill'in gzleri yal hali gitmiyordu bir trl... Uzun sabahlnn ve papatya gibi bembeyaz dantelal rtsnn iinde ne kadar da gzeldi... Hele o uzun kirpikli, ceylan bakl gzleri?.. Nusret birden bann dndn hissetti... Gen kz ilk grnde de byle olmutu o. O gece, yamurdan srlsklam olmu bir halde hkrklarla sarslrken, gen kz ban kaldrp kendisine bakt zaman da byle bir tuhaf olmu, kendisine dipsiz bir kuyunun derinliklerine der gibi hissetmiti... Oradaki rahat koltuklardan birine adeta kercesine oturdu... nsiyaki bir hareketle ban' elleri arasna ald. Dnmeye balad... Zihninden bir yn sual, kvrm kvrm bklp bir yumak haline gelmiti... Neden, neden hep onu dnyordu?... Neden ondan baka bir ey 420 dnemez olmutu... Hayatta hi bir kadna, hi bir gen kza kar bu derece yakn alaka duyduunu hatrlamyordu... Bunda, yalnz kendi yaradlnn deil, babasnn telkinatnn da rol bykt phesiz... niversiteye balad ilk gn, babas kendisini karsna alm ve ona unlar sylemiti: "Olum, liseyi bitirene kadar btn tahsil dneminde senin ahlak ve terbiyen zerinde ne byk bir titizlikle durduumu bilirsin... Geen bu zaman zarfnda, sana bir yandan mesul ve mkellef olduun btn vazifelerimi yerine getiren bir baba, dier yandan seninle her trl derdini paylaan ve her trl sevincine ortak olan samimi bir dost, candan bir arkada olmaya altm. Btn emeli, seni dinine, vatanna, milletine bal ve faideli imanl bir Mslman gen olarak yetitirmekti... Bugne kadarki gidiatnla yzm kara karmadn... Bil'akis benim tahminlerimin de zerinde bir mkemmeliyette yetitin Allah senden raz olsun, seni btn kalbimle tebrik ederim... Ancak yavrum, niversiteye balang gn olan u gnden itibaren, bil ki nnde hayatnn en etin imtihan devresi alm bulunuyor... niversite, aslnda bir ilim ocadr yavrum, lakin ne yazk ki, bizi iten ykmak, kertmek isteyen dmanlarmz, en desisane planlarla bu gn milletin bu ilim ocaklarn da iten ie dejenere etmeye muvaffak olmulardr... imdi, evlatlarna yksek tahsil grdrmek, onlar iyi bir istikbale sahip klmak isteyen anne babalar, ahlaklar bozulacak, terbiyeleri namuslar heder olacak, saf ve temiz fikirleri binbir

trl zararl ideoloji ile kirletilecek diye evlatlarn faklteye gndermekten adeta korkuyorlar... Ne var ki, benim bu hususlarda senden yana elhamdlillah bir korkum yok yavrucuum. Sen, bakyorum hatta, iman kuvveti bakmndan baban bile getin. Bu bakmdan niversitede etrafna faideli dahi olabilirsin... Benim korkuma gelince; faklte, ne liseye, ne orta okula benzer olum.. Daha oraya admn atar atmaz etrafnn, bir anda bir sr gen kzla evrildiini greceksin. te nefsinle yapacan en etin mcadele o zaman balayacaktr evladm... Bunlarn iinde yle kzlar vardr ki, gzlerine kestirdiklerini, akla hayale gelmedik planlarla tuzaklarna drp, kendilerine ram etmekte ustadrlar... Bir de, ister niversite evresinden, ister dardan olsun gnln ak sak kza kaptrmamaya azami dikkat etmelisin... 421 Sonra bir mr boyu bunun acsn ekersin... Dnyada ve ahirette mesut olmak istiyorsan, Allah'n emri dna kma evladm... Ve evlenmeye karar verdiin zaman, yuva kuracan kimseyi mutlak abdest-li-namazl, rtl, dindar, imanl bir gen kz olarak semelisin... Aksi takdirde hakkm sana helal olmaz, bilmi ol..." Babas byle sylemiti ite... Nusret, dudaklarnda hafif bir tebessmle pencereye doru yrd, kanatlarn ikisini birden at ve ieklerin mestedici kokusuyla kark temiz havay cierlerine doldururken gzlerini uzaklara, ok uzaklara daldrd... Sonra, kendisinden binlerce kilometre uzakta bulunan babas, hemen yanbanda kendisini duyacakm gibi hafif bir sesle: "Gnln serin olsun babacm, dedi.. Bana verdiin emekleri boa kartmayacam... Sana, senin daha tahayyl edemeyecein kadar mkemmel arzu ettiinin ok stnde kymet ve hasletlere sahip bir gelin buldum..." Dardaki her ey kendisine glyor, saadetini kutluyordu sanki... Sanki iekler daha bir canl imenler daha yeil, hava daha bir berrak, gkyznde ykselen gne, daha bir aydnlk, daha bir parlakt... Ya kalbinin vuruu?.. Sanki tatl bir musikiye refakat eden muntazam tempolarn ahengi vard bu kalb atlarnda... Nusret, pencerenin nnden ekilerek kendini arka st yataa att. Elleri bann altna kenetlenmi, gzleri tavandaki renkli avizede olduu halde kendi kendine dahi itiraftan ekindii eyi, yine kendi kendine sordu "Neden., neden byleyim?.. Bu kalbimdeki rpnlar ne?.. Yoksa... yoksa seviyor muyum?.." Sevmek... Bu kelime onun iin ok ey ifade ediyordu.. Bu sz ona yabanc saylamazd.. Hayatta kiiyi sevmiti o.. Bunlardan biri, yzn dahi hatrlayamad, fakat btn hayat mddetince olanca varlyla bal olduu biricik rahmetli annesine kar duymu olduu sevgiydi. kincisi, kendisini kck yandan beri, hem annelik hem babalk vazifelerini yerine getirerek binbir trl emek ve ihtimamla yetitiren ahlak ve iman sahibi klan ve grdrd tahsil ile bugn bir doktor olmasn salayan babasyd... Kalbinde kkl bir sevgi besledii nc ahs ise, btn tahsil mddetince, babasnn yokluunda kendisine her hususta yardmc olan, ahlak ve iyi terbiyede kendisine numune edindii, slmi bilgi ve 422 tecrbelerinden istifade ettii ve hakiki bir dost, z bir aabey gibi sevdii doktor Nzm'd... Fakat kalbinde kvlcimlanan bu yeni sevgi, daha bir bakayd.. Ne anne, ne baba, ne de dost ve aabey sevgisine benzemiyeri bir baka trl sevgiydi bu... Ve iin tuhaf, Nusret'i derinden derine endielendiriyor ve hatta korkutuyordu bu sevgi... Ona yle geliyordu ki, kalbindeki bu kvlcmlar, ok gemeden alevlenecek ve bu sevgi, btn benliini bir yangn gibi saracakt.. Fakat^ hereye ramen, durumunu Hill'e belli etmemesi lazmd... Bu, imdilik doru olmazd... Hem gen kz kendisine "aabey" diye hitabetmiti.... Onun hayalhanesini ykmak itimadn kaybetmek istemiyordu... Kendilerine alabilmesi, izdiva iin mracaat edebilmesi iin mutlaka annesinin iyilemesini beklemesi artt... Acaba teklifini kabul ederler miydi?.. Geri yakkll, gzellii, ahlak, terbiyesi, mevkii ve yksek imanndan dolay bir ok m'min ve iyi aileler, kendiliklerinden kzlarn

teklif etmilerdi ona ama, Nusret bunlarn hi birisini kabul etmemiti.. Onun niyeti, daha bir ka yl evlenmemekti... Ama imdi:.. imdi herey ve btn kararlar deimiti./. Bir insanda belki bir ok gzel hususiyetler ve meziyetler olabilirdi... Fakat btn gzel hususiyet ve meziyetlerin bir insanda topland pek enderdir... Jte Hill byle bir kzd... Cemiyetin btnJci-rinden pasndan arnmt da sanki bu dnyann insan deildi o... nsan ona baktka, taze bir gl yaprann zerinde titreen saf ve berrak bir ebnem tanesine benzetirdi onu... O kadar saf ve masum bir gzellii vard gen kzm... Nusret, hayallerinin en tatl noktasnda, birden aklna gelen bir ihtimalle, yatann iinde doruldu... yle ya... bunu hi dnmemiti.... Hill ya szl veya nianhysa?.. Gen kzn ellerine hi bakmamt... Fakat nianh olmasa dahi her hangi birisiyle szl olmas mmkn deil miydi? Aklna aniden Feyz'nn sayklamalar geldi... Bir avukattan bahsediyordu hasta kadn... Acaba kimdi bu avukat?.. Ama hayr hayr... o olamazd... nk Feyz, "O avukat sana gre deil., seni 423 gzelliin iin istiyor... hayr, hayr yavrum... sonra aacak seni." diye rpnyordu... u halde annesinin istemedii birisiydi bu avukat... Fakat Hill'i istediine gre demek gen kz szl filan deildi... yani bekard... Nusret, gayri ihtiyari yrekten bir "oh" ekti... Bir ku gibi hafiflemiti sanki...Fakat ne olursa olsun, acele etmesi lazmd... Feyz ' iyileir iyilemez, derhal harekete gemeliydi... Aksi takdirde kuu kafesten uurduktan sonra dvnmek hi bir fayda vermiyecekti... Ertesi sabah, srtna doktor gmleini geiren Nusret'in ilk ziyaret ettii yer, 27 numaral odayd... Kapy vurarak ieri girdii zaman grm olduu manzara karsnda bir an ne yapacan ard. Hill, yznde muztarib bir ifadeyle uyumakta olan Feyz'nn baucunda oturduu koltukta ba ne dm vaziyette uyuyakalmt... zerinde yine ayn sabahlk ve banda kendisine o ok yakan yine ayn dantelali beyaz rt vard... Elindeki Kur'n'n sahifeleri ak kalmt... Gen kz, bu haliyle masallardaki peri kzlarn andrmaktayd... Nusret, bir mddet ne yapmas, nasl hareket etmesi icabettiini dnd Feyz'y yoklamas ve durumunu kontrol etmesi lazmd, ama, gen kz uyandrmaya bir trl kyamyordu... Gerek doktor Nzm, gerek hemire hanm, onun gece gndz gzne uyku girmediini, uykusuzluktan vcudunun bitab dtn sylemilerdi kendisine. O halde krk ylda bir uyumuken, tedirgin etmek hi doru olmayacakt. Byle dnerek, gayet yava admlarla ses kartmamaya gayret ederek gerisin geriye kapya dnd... Tam kulpu evirip aaca srada, birden aya kapnn yanndaki iskemleye takld ve iskemle byk bir grltyle yere yuvarland.. Gen kz, grlt zerine byk bir korkuyla uyand ve insiyaki bir" hareketle ayaa frlad... Karsnda Nusret'i grnce, aknlktan nce bir ey syliyemedi... Nusret, eilip yerdeki iskemleyi kaldrdktan sonra gen kza bakarak: - zr dilerim, istemeden sizi rahatsz ettim ve stelik korkuttum da, dedi... Hill'in yanaklar birden al al olmutu... gzlerini nne eerek 424 mahcub bir ifadeyle konutu: - zr dilemenize lzum yok doktor bey, dedi... Naslsa iim gemi bir an... Uyandrdnz iyi oldu... - Annenizin durumu nasl?.. Geceyi iyi geirmitir inaallah... - Vurulan inelerin tesiriyle olacak, bu gece ok rahat uyudu... Sabah namazndan sonra da benimle yarm saat kadar konutu.. Feyz, yle derin bir uykuya dalmt ki, Nusret: - Kendisini yoklamam, durumunu kontrol etmem lazm ama, imdi uyandrmak doru olmyacak, dedi... Ben yarm saat sonra tekrar gelirim. Bir isteiniz, bir ihtiyacnz var m? - Hayr doktor bey, teekkr ederim... Mnevver hemire hanm, saolsun kendi kz gibi yakn alaka gsteriyor bana ve her ihtiyacm temin ediyor. - Buna memnun oldum. O halde imdilik msaadenizle.

- Gle gle doktor bey. Nusret kmak zereyken tekrar dnd ve: - Her hal- karda hatrnzda olsun. Ben, birka oda ilerinizde, 33 numaral odada kalyorum.. Temenni etmem ama mhim bir anda beni oradan aryabilir veya aratabilirsiniz. - Teekkr ederim efendim... Ve Nusret seri bir hareketle kapy aarak kt gitti.. Hill, gsne bastrd Kur'an'la, ayakta, kapanan kapnn ardndan bir mddet yle kald. Sonra, elindeki Kur'an dolabn zerine koyarak, tekrar annesinin baucundaki koltua oturdu.. Kalbinin arp neden byle bir tuhaft, anlyamyordu... Bu gne kadar kalbinin bu ekilde delice arptn hatrlamyordu hi... Ne doktor Nzm'n karsnda, ne dier erkeklerin karsnda byle heyecana kapld, kalbinin byle sratle att vaki deildi.. Ama Nusret'le konutuu mddete ve hatta o ayrldktan sonra dahi frhyacakm gibi arpmaktayd kalbi... Hill, "bir kimseyi sevmek byle mi olur acaba?" diye geirdi iinden.. Ama sonra bu dncesinden utanarak kendi kendine kzd... Hi bir - iki grmeyle, insan sevebilir miydi? Olsa olsa, sandalyenin grltsnden korkarak uyand iin kalbi bu derece hzl arpmaktayd... yle ya, fena halde korkmutu.. Ve adeta srayarak uyanmt... 425 Evet evet... Baka trl olamazd... Aradan ne kadar zaman getiini bilmiyordu... Oturduu yerde, gzleri yle bir noktaya taklm, dnyor, dnyordu... Sonra birden toparland... evet kalbinin arpnts sandalye grltsndendi... Fakat niye hep onu dnyordu?.. sminden baka hakknda hi bir ey bilmedii bu gen doktorun, dier erkeklerden, disr doktorlardan ne fark vard ki? Belki o gne kadar grm olduu erkeklerin iinde en terbiyeli en yakkl ve en gzel olanyd... O kadar... Ama bir insann yalnz terbiyeli ve gzel olmas, ideal elmas iin kafi miydi?... Evet, bu gen doktor tahsilliydi, iyi bir istikbali vard, gzeldi, yakklyd, terbiyeliydi ama acaba imanl bir kimse mi idi? Yoksa btn bu gzel vasflarnn yannda, bu gn kendi dininin emirlerine, Kur'an'n hkmlerine "haydi canm sen de" diyen ve aydn kii olarak geinen szde ilerici sapk zihniyetli genlerden miydi?.. Elinde olmadan yine onu-dnmeye durmutu ite. Onu. bu dncelerden syran, annesinin sesi oldu. Feyz uyanm, yzn Hill'e dnmt. - yle derin derin ne dnyorsun yavrum? Diye sordu. Hill, bir nda kulaklarna kadar kzardn hissetti.. Birden gafil avlanmt... Ne syleyeceini ard... - ey... ey anneciim... Yani hi bir ey dnmyordum... Sonra abucak toparland... imdi kendisi iin her eyden mhim olan, annesinin durumuydu... Fakat hayret... Feyz'nn yznde en ufak bir zdrab hissi yoktu... Yz gayet sakindi... Hatta Hill'e bakarken gzlerinin ii glyordu... Hill, annesindeki bu deiiklik karsnda sevincinden hereyi, her eyi unutuvermiti bir anda. Sevinli, fakat adeta inanamaz gzlerle: - Anneciim... Canm anneciim, dedi... Rya grmyorum ya?.. Feyz, olduka canl bir sesle cevap verdi: - Hayr yavrum, rya deil. Elhamdlillah kendimi ok iyi hissediyorum... Bu gece ok gzel bir rya grdm. Ondan sonra k'endimi bir ku gibi hissediyorum... 426 - Nasl bir rya anneciim? Feyz, gzlerini kapad ve ehadet parman dudana gtrerek yznde mesut bir ifadeyle hafife glmseyerek: - Sus!.. Dedi... Sakm sorma... ok gzel... ok gzel bir rya...

Hill stelemedi... O zaten imdi baka bir ey dnecek durumda deildi... Annesinin durumu bir anda iyiye dnmt ya... Allah'tan baka ne istiyebilirdi?.. Birden boaznda dmlenen hkrklarla boanverdi... Evet . alyordu... Ama bu sefer merak, endie ve zntden deil, sevin ve saadetinden alyordu... Feyz, onu teskin etmek istercesine: - Hill.. Hill... Yavrum... Brak alamay, diyordu... Bak, nmzde ok gzel gnler var... Hayat bizim iin inaallah yeni batan balyacak. Sil gznn yan.. Gel... Sokul biraz yanma... Hill, yerinden kalkarak, yavaa annesinin yatana iliti ve kollarn onun boynuna dolayarak, gzyalarn onun sinesinde dindirmeye alt... Feyz da kzn her zaman yapt gibi olanca analk efkatiyle banna basm, sessiz sessiz alamaktayd... te Nusret, kapy vurup girdiinde anne-kz o vaziyette, birbirlerine sarlm alarken buldu... lk anda vahim bir durum olduunu zannetmiti... Hill'in annesine sarlm vaziyette hkrarak alamas kendisini baya korkutmutu... Endieli bir sesle... - Hill hanm, yoksa bir fevkaladelik mi var? diye sordu... Onun ieri giriini Hill de, Feyz da farketmemilerdi... Hill arkasnda duyduu sesle yerinden kalkt ve karsnda endieli gzlerle cevap bekliyen Nusret'e kirpiklerinde titreen yalarla sevin iinde glmseyerek: - Evet doktor bey dedi... Tahmininiz doru... Fevkaladelik var... Annem iyileti... te bakn yatann iinde kendi kendisine doruluyor... Alamasna bakmayn siz... O de benim gibi sevincinden alyor... Nusret hayret dolu gzlerle kendisine glmsemeye alan Feyz'ya bakarken: - nann ne kulaklarma ne de gzlerime inanamyorum... Halbuki hemire hanm dn gece ok zdrap ektiinizi sylemiti... 427 Feyz: - Dn gece hakikaten ok fenaydm doktor bey... Ama sonra sabaha kadar gittike iyiletim... u anda kendimi ylesine hafif hissediyorum ki iimden ayaa kalkp dolamak geliyor... - Dorusu bu ok sevindirici bir haber olduu kadar artc bir durum da... Fakat sakn imdilik yle ayaa filan kalkmaya kalkmayn... Ben durumunuzu doktor Nzm beye bildireyim.. Zannederim yeniden muayeneniz icabedecek. Sonra Hill'e dnerek: - Siz de bu durumuna bakp annenizi fazla konuturmaya kalkmazsnz inaallah Hill hanim dedi... Biliyorsunuz bu gibi durumlarda azami istirahat art.. Aradan drt-be gn gemiti.. Bu mddet zarfnda Feyz'nn shhati bir hayli dzelmiti... Zaman zaman yatann iinde doruluyor ara sra da odann iinde dolaabiliyordu... Doktor Nzm Feyz'daki bu ani deiiklie hayret etmekle beraber son derece seviniyordu... Bu asil kadna kar iinde sonsuz bir hrmet duyuyordu... Feyz bu geen zaman zarfnda onun nazarnda z bir kzkarde gibi deer kazanmt... Onun ekmi olduu dayanlmaz zdrablardan nihayet kurtulmu olmas gen kadnn hayatna phe ile bakt bir srada doktor Nzm iin byk bir srpriz olmutu... Hele Hill'in sevin ve saadetine payan yoktu... Dolat yerlere sanki basmyor havalarda uuyor gibiydi... Bir tek znts doktorlarn annesine fazla konuma msaadesi vermemeleriydi... Bu yzden annesiyle karlkl doya doya konumaktan henz mahrumdu... Ama buna da sabretmesi icabettiini biliyordu. Nasl olsa bir gn gelecek yine her ey eskisi gibi olacakt. imdi onu konuturmamak iin baucunda kah Kur'an okuyor kah annesinin holanaca bir dini veya fikri eseri okuyor bazen de biricik anneciini neelendirmek iin muzip ifadelerle aklna gelen komik fkralar birbiri ardnca anlatp Feyz'y gldryordu... Feyz ise bambaka bir dnyada yayordu sanki... Mes'uttu... Hem ylesine mes'uttu ki, saadetinden zaman zaman Hill'e gstermeden sessiz gz ya dkt bile oluyordu...

Nasl mes'ut olmasmd ki?.. Yeniden hayata dnmt adeta... 428 Halbuki hastalnn o iddetli anlarnda hayattan hemen hemen midini kesmi, yeniden shhate kavuacana, daha dorusu yayacana dair (Allah'dan) baka hi mi i midi kalmamt... Ama Allah'a inanmt, O'na gvenmiti, midini yalnz O'na, O afi-i Zlcell'e balamt ya... te O Rahman ve Rahim olan Rab-b Zlcell, her eye kadir olduunu kendisine hem de bir ka saat iinde shhatini iade etmek suretiyle gstermiti... O'na ne kadar hamd ve kr etse azd... Hastalnn iddetli zamanlarnda, kabuslu geen gecelerini hatrladka hala rperdiini hissediyordu... Bu kabuslarn tek sebebi, Hill'di... Btn ac ve zdrabna ramen akl-fikri, kalbi ve gnl hep onunla doluydu... Kendisi, bu hastaln penesinden kurtula-mayp, hayata gzlerini yumduu takdirde biricik kz ne olacak?.. Hayatta hi, ama hi kimseleri yoktu... Hill'in yanlarna snabilecei, hi deilse bir tek akrabalar olsayd, Feyz bu kadar dnp zlmiyecekti... Fakat Feyz, o cihetten de. ansszd... nk ne anne tarafndan teyze ve daylar, ne de baba tarafndan amca ve halalar yoktu... stelik annesi, babas ve kardei de bir trafik kazasnda vefat etmi, hayatta kendisine en byk dayanak olan dads da hayata gzlerini yumunca, Feyz, kzyla birlikte hayatta tek bana kalmt... Kendisinin vefatyla Hill'in decei durumu dndke deli gibi oluyor. Bu zntler hastalnn bsbtn iddetlenmesine sebep oluyordu... Ya kalbini iin iin yakan o byk pimanlk hissi?.. Evet pimand Feyz...Hill'i o yksek mimar gence vermediine, bu imanl gencin teklifini reddettiine pimand imdi... Tek bana olsayd, byle bir gen, bulunmaz bir talipti... Be vakit namaznda, imanl ve uurlu bir mslmand... Hem manevi, hem de maddi zenginlie sahipti... stelik dalyan yapl, gzel ve yakkl bir genti de... Yatt irin hastahane odasnn i ac pembe duvarlarn seyrederken zihninde canlanan ve ekillenen bu hatra, Feyz'nn gzlerini bir kere daha yaanmt. Evet pimand imdi. Hem ok pimand o imanl ve kltrl gen mimara Hill'i vermediine... Zira gitgide emin oluyordu ki o 429 gen, annesinin btn hile ve kurnazlklarna kar Hill'i hassasiyetle koruyacak bir g ve karakterdeydi... Ya shhati iyiye doru bir dn yapmasayd?.. Ya kefeni yrtmaya muvaffak olmasayd? Evet o zaman, o zaman ne olacakt Hill'i? Ne oldu, nasl oldu anlyamamt, birden brne keskin bir bak saplan gibi bir sancyla yatanda kvrld.. Gzleri bym, nefes alamaz olmutu... O esnada yats namazn klmakta olan Hill, annesinin yatann iinde iki bklm olduunu hissederek namazn bozdu ve bir lgn gibi anneciinin zerine atld. Onun, iri iri gzlerle adeta yalvarrcasna kendisine baktn grnce kendini bir hamlede dar att... Koridorlarda hi kimse yoktu... aknlndan karyolann baucundaki alarm zilini almay dahi akl edememiti. Hemire armak iin barmak istedi... Fakat sesi bir hkrk halinde boaznda kald. Neden sonra elinin bir kap kulpunu evirdiini hissetti. Sonra ban kaldrarak kapnn zerindeki numaraya bakt. Evet, herhalde yanlmyordu... Dr. Nusret beyin odas buras olacakt. Kapy vurmay akl dahi etmeden ardna kadar aarken vcudu hkrklarla sarslmaktayd... Gzleri bir an odada Nusret'i arad... Fakat odada kimsecikler yoktu... Ayn cokunlukla alyarak tam gerisin geriye kmak zereydi ki, karyolann arkasndan nce takkeli bir ba, sonra boylu boyunca secdeden ayaa kalkan Nusret'in vcudunu grerek bir iki adm ileri atld ve insiyaki bir hareketle: - Doktor bey... doktor bey... yetiin, annem!...

Diye hkrd... Nusret'in, bu sz selam verip namaz bozarak takkesini karp terliklerini giymesiyle gen kzn yanndan yldrm gibi geerek koridora frlamas bir olmutu... Bir yandan da arkasnda kalan Hill'e: - Korkmayn. Gelin benimle... Fakat ltfen kendinize hakim olun... diye seslenmekte ve gen kza cesaret vermekteydi... Feyz'nn yanna geldiklerinde; onu yatann iinde upuzun uzanm, kollar mecalsiz bir ekilde yana dk vaziyette buldular. Yznde boncuk boncuk terler birikmiti... Kapal kirpiklerinin arasnda yalar titremekteydi. . > 430 ' Karyolaya doru yaklarken Hill yava bir sesle: - Braktmda iki bklm kvranyordu, dedi. Nusret, Feyz'nn nabzn tuttu... Bu temas zerine gzlerini aan Feyz, yal gzlerle glmsemeye alarak Nusret'e ve heyecandan nefesi tutulmuasna kendisine bakan Hill'e bakt ve g duyulan bir sesle: - Yok bir eyim Nusret bey dedi... Geti... Ama ok sarst beni... lyorum sandm sanki o an... Nusret neeli grnmeye alarak: - Durun canm, dedi.. Daha ok yayacaksnz Allah'n izniyle... Bu, rnhimsenecek bir hal deildir... Gelip geici bir refleks... Fakat biliyor musunuz, ne olduysa Hill hanma oldu... Hill ayakta, karyolann banda talam gibi duruyordu... Gen kz, geirdii korku ve heyecann tesiriyle adeta katlmt... Ancak Feyz'nn: - Hill... yavrum... niin yle duruyorsun? Gel bakaym yanma. Diyen sesiyle kendine gelebildi ve yeniden boanan hkrklaryla annesinin karyolasnn dibine kp ban onun gsne kapyarak: - Anneciim... canm anneciim benim... yalvarrm beni yalnz brakma, diye sarsla sarsla alamaya balad. Hill'in bu ili hkrklarn duymamak iin bir an kulaklarn tkamak geldi Nusret'in iinden... Yznde zdrabn belli eden derin izgilerle pencereye doru yrd. Ve perdeyi aarak anne-kza arkasn dnp gzlerini gkyznde ldayan yldzlara dikti.. Neden byle alt st olmutu birden? Niin kulaklarn tkamak arzusunu bu derece iddetle duymutu?. Evet... evet... inkara lzum yoktu... Hill'i byle zgn, mey'us ve gz yal grmek mahvediyordu onu... Birden kalbinin dile geldiini hissetti: "Ah!.. Onun gzel gzlerini gldrebilmek melek yznde tebessm ieklerini arabilmek iin nelerimi feda etmezdim ki!.." Evet, konuan kalbiydi... yleyse gnlerdir kendi kendine sorduu sual cevaplanm saylrd... Seviyordu Hill'i. Hem btn kalbiyle ve bir kaynak kadar saf, duru ve berrak bir sevgiyle... Hill'in hkrklar kesilmiti ark... Gen kz, annesinin tehli431 keyi atlattn ve huzura kavutuunu grerek sakinlemiti... Fakat Nusret hala arkas dnk, dimdik pencerenin nnde durmaktayd... Yzn dnmekten, hislerinin anlalmasndan korkuyordu. Bir mddet daha gkyzn seyrederek oyaland, sonra perdeyi ekerek odann ortasna doru yrd... Feyz imdi tamamen almt... Yzndeki terler ve gzlerindeki yalar da kaybolmutu. Nusret'in karyolaya doru yaklatn grnce: - Oturmaz msnz Nusret bey?.. Dedi. Gece vakti sizi rahatsz ettik, zahmet verdik kusurumuza bakmayn.. - Estafurullah efendim.. Size zahmet olarak grnen, bizim iin rahmettir... Kendinizi imdi nasl hissediyorsunuz?.. - ok iyiyim... Msaade etseniz, kalkp dolaabilecek kadar iyi hissediyorum kendimi.. - Yaknda bu arzunuz da olacak inaallah Feyz hanm... Ben oturmasam iyi olacak... Sizin ve bilhassa Hill hanmn bu heyecandan sonra istirahate ihtiyacnz olduu phesiz... Hayrl geceler efendim, msaadenizle...

Nusret karken: "- Gle gle efendim, hakknz helal edin." diyerek kendisini kapdan uurlayan Hill'in alamaktan kzarm iri ceylan gzlerinde derin bir minnet ifadesi grd... Arkasndan kapanan kapnn kard tok ses, tatl bir musiki namesi gibi kulanda yankland... Odasna girip, yeniden seccadesinin bana dururken, kalbi tatl, fakat ulvi rpnlar iinde arpmaktayd... Ayn anda Hill de yarda brakt namazn tamamlamak zere seccadesinin banda bulunuyordu... Gen kz namazn bitirip seccadesini toplarken, annesinin sakin bir ekilde uyumu olduunu grd ve ses karmamaya gayret ederek, ayaklarnn ucuna basa basa karyolasna yaklat... zerinden sabahln kartmadan battaniyenin zerine arka st uzanp, ellerini bann altna kenetliyerek gzlerini tavana dikti, dnmeye balad... Fakat zihninde bir trl zemedii bir sual vard... Niin kendi kendiyle her ba baa kalnda hep onu, bir ka oda tesinde bulunan bu gen doktoru dnyordu?. Zihni niin daima hep onunla dolu, hep onunla meguld, niin... niin?... 432 Sonra ya bu kalbindeki garip rpnlar, kalbinin bu gayri muntazam, bu deli deli vuruu?.. Onu her grd zaman byle oluyordu. Kalbinin hzla gmbrdemesine mani olamyordu bir trl... Peki ama niin baka bir erkein deil de, onun karsnda bu byk heyecan duyuyor, yznn alev alev yandn hissediyordu? Bir kere daha kendi kendine sormaktan alamad kendini: "Yoksa ak dedikleri, sevgi dedikleri ey bu mu?.. Yoksa seviyor muyum onu?" - Hill, ne dnyorsun yavrucuum?... Gen kz, hislerini tahlil etmeye frsat bulamadan annesinin sesiyle dnce ve hayal aleminden uyand... O da Nusret'in yapt gibi hislerinin yznden anlalaca endiesiyle ban annesine evirmeden, gzleri yine tavana dikili olduu halde cevap verdi: - Hi... hi bir ey dnmyorum anneciim... ey... sen uyumuyor muydun?.. - Hayr yavrum... Sen farknda olmadan seni tetkik ediyordum... Syle yavrum, bana aamadn bir derdin, bir skntn m var? - Hayr anneciim, sana yle geliyor... Odada derin bir sessizlik oldu bir mddet... Sonra Feyz'nn ar ar konuan ve mazinin derinliklerinden geliyormucasna ili ve dokunakl sesi duyuldu: - Bana gen kzlk gnlerimi hatrlattn bu halinle biliyor musun?. Ben de byle bir eyi, yahut birisini dnrken ellerim senin gibi bamn altnda kenetli, arka st yatar ve gzlerimi uzun uzun, dalgn dalgn tavana dikerdim... Bu szler, Hill'in kulaklarnda, ruhunda, kalbinde dalga dalga dalgalanrken, oda yemden derin bir sessizlie gmld.. Gen kz, annesinin szlerine ne ekilde cevap vereceini bilemiyordu... Yoksa annesi hislerini anlam myd?.. Aynaya baksa yznn utanla kzardn greceinden emindi... imdi yanaklar, yz ve vcudu daha iddetli bir ekilde, adeta alev alev yanyordu... Uzun bir mddet konumadan, yle sessiz kaldlar. Hill elinde olmayan, mani olamad bir hisle yine onu dnyordu... Zihninde yine bir biri ardna sualler belirmeye balamt... Onu sevebilir miydi?.. Daha dorusu, sevmesi doru olur muydu?.. Daha henz tam manasyla tanm saylmazd bu genci.. Grnte iyi, hem de ok iyi bir insana benziyordu ama, bu zamann Huzur Soka F. : 28 433 insanlarna gven olmazd ki... Hem onu sevebilmesi iin en mhim mesele en bata aratrlacak olan husus, bu gen doktorun imanl ve slm' hakkyla yayan tam bir mslman olup olmadyd ki, ayet bu hasletlere sahip deilse onun akndan lse, yine de byle bir kimseyle evlenemezdi.. Geri doktor Nzm bey ona Nusret'ten imanl bir gen diye bahsetmiti ama, acaba bu imann derecesi ne idi? yle ya, bugn imanl olarak geinen nice insan vard ki, imann ve slmn artlarndan dahi bihaber, gafilce bir hayat srmekteydiler... Bunlarn ou hem imanl olduklarndan bahsederler, hem de her eyin kalp temizliinde bittiini ileri srerek gafletlerinin derinliini belirtirlerdi.

Gen kz byle birbirini tutmaz pheler iinde bocalayp dururken birden gzlerinin nnde Nusret'in hayali canland.. Sanki gzlerinden bir perde kalkmt... Niin., niin daha evvel dnememi, daha evvel halriyamamt bunu da e,it,li tahminlerle kafasn yormutu?... Evet evet emindi grdne... Odasnn kapsn atnda Nusret namaz klyordu. Secdeden dorulmu, ayaa kalkm, sonra onun sesiyle selam verip namazn bozmutu... Banda beyaz bembeyaz da bir takke vard. Demek namaz klyordu Nusret.:. Hill, kalbinin yerinden frlyacakm gibi iddetle arptn hissediyordu... Yatandan bir rpda srayp, koarak annesinin karyolasnn yanna geldi. Ve Feyz'nn ellerine sarlarak byk bir heyecanla, gzleri sevinten l l: - Anneciim... anneciim... Biliyor masun, Nusret bey namaz klyor... nan ki grdm anneciim... Odasnda namaz klyordu... diye sevinle haykrd... Feyz, ellerini tutan kznn avularn gsne bastrarak mesut bir ifadeyle gzlerini yumup, glmsedi. "Sahi mi?" diye sorduu takdirde aksi bir cevap alacakm gibi hi bir ey de sormad, sylemedi... Yalnz avucunun iinde heyecandan titreyen elleri daha kuvvetlice gsne bastrarak bir an Hill'e bakt, sonra onun utanla nne den ban kendine doru ekip, titrek ve anlayl bir sesle mrldand: - Yavrum benim!.. Bu iki kelime, her ikisi iin de neler ifade etmiyordu ki... Her 434 ey, her sr bu iki kelimenin iinde aa kyor, vuzuha kavuuyordu. Hill, ba annesinin gsne gml olduu halde yar utan ve yan saadet hisleriyle sessiz sessiz alarken Feyz da onun ipek gibi yumuak uzun salarn derin bir efkat ve sonsuz bir sevgiyle okayp, koklamaktayd... Aralarnda sanki sessiz bir anlama domutu... Hi konumuyorlar, ikisi de hi bir ey sylemiyorlard ama her ikisi de biliyordu ki, bu manal skut, saatlerce konumaya bedeldi... Belki on dakikaya yakn bir Uzaman, Hill'in ba kendisi, kendi saadeti iin arpan bu asil kalbin zerinde kald... Bam kaldrdnda, annesinin gzlerine bakamyordu bir trl.. Ayaa kalkp, tekrar karyolasna dnd srada, arkasndan Feyz'nn fslt gibi bir sesle: - Biliyordum... Ryamn hakikat olacan biliyordum Rabbim! dediini iitmedi... Feyz o akam geirdii ani krizden sonra 15 gn daha klinikte yatmt... Bu 15 gn, Nusret'i daha iyi anlamasna ve onu btn veheleriyle tanmasna sebep olmutu... Uzun boyu, asil ve vekarl yzyle her gen kzn yreini hoplatacak kadar fiziki bir gzellie sahip olan bu yakkl gencin halindeki olgunluk ve hareketlerindeki arballk, ona apayr bir ahsiyet kazandrmaktayd... Zaman zaman yapm olduklar ksa dini sohbetler esnasnda, Feyz onun ayni zamanda geni bir slmi kltre sahip olduunu da anlamt. Hele Nusret'in Hill'e kar olan hislerini kefettii andaki saadet ve heyecan mr boyunca unutmasna imkan yoktu. Evet, eitli hadiselerle anlam, ancak hassas bir anneye vergi olan ince bir nsezi ile hissetmi ve nihayet kati kanaat getirmiti ki, en az kznn sevgisi kadar Nusret de Hill'i seviyordu... Ne var ki gen doktor, sevgisini aa vurmaktan iddetle kanyor ve bu haliyle iten kaynayan durgun bir denizi andryordu. Hill'e gelince; gen kz, annesinin hislerini anlad gnden beri daha bir ekingen, daha bir iine kapank hal almt.. Nusret'le bir araya, kar karya gelmemek iin gsterdii btn gayretlere ramen 435 tesadfler aksine onlar birbirlerine daha ok yaklatryor ve her yaknlama genlerin hissi balarnn bir kat daha salamlamasna sebep oluyordu. Bu durum Feyz'nn olduu kadar Doktor Nzm beyin de gznden kamamaktayd. Babacan adam bu hususta zaman zaman Nusret'e taklmaktan zevk alyordu. Ama Nusret, Hill'in durumunu dnerek hislerini imdilik saklamaya kararl

olduundan, Dr. Nzm'n her taklnda, ona krldn belli edercesine: "Akolsun aabey, o benim bacm, kzkardeim" diyerek sz kestirip atyordu... O gn Doktor Nzm, kliniin st katndaki odasnda, alma masasnn banda otururken, ieri Nusret girdi.. Dr. Nzm, onu solgun bir yzle karsnda grnce yine ii akaya vurdu: -Ooo!... Gel bakalm dertli ak., gel hele... Nusret, oradaki koltuklardan birine otururken, kzgn ve sitemli bir sesle: - Yine mi Nzm aabey?.. Dedi... - Yok canm, yok kzma hemen.. Eh.. Anlat bakalm, ne var ne yok?.. Ben Ankara'da kaldm bu gn iinde klinikte olaanst her hangi bir ey yok ya... - Merak edilecek sekide hi bir ey olmad aabey. Yalnz... - Evet, yalnz?.. Niye durdun?.. . - ey.. Bilmem farkettiniz mi siz de, buraya geldii gnden bu yana Hill hanm ok zayflad ve szld. - Her halde bilirsin, byle hallerde bir sz vardr: Kara sevda ekiyor derler.. Sakn rahatszl bu olmasn?.. -Aabey!... - Yine mi kzmak?... Dur yleyse bir syleyeceim daha var... dinle de kzacaksan yle kz. - Eer yine bu yolda bir ey syleyeceksen dinlemem aabey... - ister dinle, ister dinleme... Ben yine bildiimi sylerim... Hill hanm kzm bir yana ya, peki senin yznn bu rengi, bu solgunluu ne yavrum?.. Buna bal gibi kara sevda derler ite... - Siz hep iin latife tarafndasnz.. Bense size danaym da, kzcaza bir ka gda ve kuvvet inesi vursak nasl olur diye soraym diyecektim... \ Doktor Nzm birden ciddilemiti: 436 - Haklsn Nusretciim, sen bana bakma dedi. Bir baba dostu, ayn zamanda seni bir zkarde gibi seven bir aabey olarak sana taklmak houma gidiyor nedense... Yalnz karar verdim, bu gn seninle yle ciddi ciddi konumak istiyorum. - Buyrun aabey, hayrola?.. Mhim bir ey mi vard?... - Var ya elbet.. Yalnz sz ver, syleyeceklerim karsnda yine bana her zamanki gibi bin dereden su getirmeyeceksin... - Hangi mevzuda?... - Hill mevzuunda?... - Yine mi Hill hanm, aabey?. nann... - Dur yavrucuum, dur... Evet yine onun hakknda ama bu defa syleyeceklerim taklmak filan deil.. Ciddi konuacam seninle diyorum... - Peki sizi dinliyorum yleyse... Dr.\Nzm, bir mddet kalbinin derinliklerini okumak istercesine Nusret'in gzleri iine bakt.. Fakat Nusret onun hislerini anlayacandan korkan bir halde gayri ihtiyari gzlerini yere indirmiti. Dr. Nzm ar ar konuuyordu: - Benim seni bir z karde gibi sevdiim gibi bilirim ki sen de beni bir z aabey olarak grr ve seversin Nusret... Yani demek istiyorum ki, iki kardein birbirleriyle en mahrem srlarn dahi ap dertlemelerinden daha tabii bir ey yoktur. Syle bana Hill hanma kar olan hislerin cidden bir karde, bir aabey hissi mi yoksa?... - Cevap vermiyorsun... Nasl skut ikrardan gelir desem doru mu?... Nusretciim, niin bu derece ekiniyorsun hissiyatn aa vurmay anhyamyorum... Bundan daha tabii ne olabilir?. Gensin... Her gen gibi sevmek senin de hakkn elbet. stelik sevdiin kz, senin sevgine fazlasyle layk bir mcevher olursa?... Nusret gzlerini yerden kaldrp, minnetle Dr. Nzm'a bakt. Evet, bu mesele almalyd artk;. Birisiyle konumaa ylesine ihtiyac vard ki. Nihayet koltuunda oturuunu biraz daha dzelterek: - teden beri anlaynzn hayranym Nzm aabey, dedi... Benimki garib bir sklganlk nedense... Kusuruma bakmayn. Bu, olsa olsa aramzdaki ya farkndan

ileri gelmektedir. Fakat, madem ince bir anlayla ve srarla siz atnz bu meseleyi, o halde izah edeyim aabeyciim... - Ha yle, anlat bakalm., anlat ki benim de baz fikirlerim var, onlar syliyeceim. - Saolun aabey... Evvela, Hill hanma kar olan hislerimin tahlilini benim de daha yeni yaptm sylemek isterim.. Kendisini grdm gnden beri tesiri altnda kalm, fakat bunun sadece mazbut ahlak ve kyafetini takdir etmemden doduunu sanmtm.. Fakat zaman getike, bu hislerin sadece bir takdir hissinden ibaret olmayp, gitgide btn benliimi kaplayan bir baka mana, derin ok derin bir mana tadn hissetmeye baladm... Artk.Hill hanmdan baka bir ey dnemez olmutum.. Bunca yllk tahsil ve cemiyet hayatmda saysz gen kzla karlatm halde nedense hiirisi bana bu asil ve yksek ruhlu gen kz kadar tesir etmemiti... Hatta itiraf ederim ki aabey, evremdeki gen kzlar, gerek kyafetleri ve gerekse suni, yapmack hareketleriyle benim kadn denen varlktan adeta nefret etmeme ve mr boyu bekar kalmak gibi bir fikr-i sabite sahip olmama sebep olmulardr inann... te bende kadnlara kar olan bu nefreti ve zihnimdeki fikr-i sabiti ykan; mrm boyunca unu-tamyacam o gece, sizin kapnzda hkrklarla sarslarak "Annem!" diye inleyen o gen kz, yani Hill hanm oldu... Benim idealimde yaattm, fakat u tefessh etmi cemiyet iinde hibir zaman bu-lamyacam zannettiim kadn kadn yapan btn fazilet ve gzellikleri, ahsnda toplamt Hill hanm.. Onu tandka, onun ahsiyetinin, mstesna ahlak, fazilet ve asaletinin bunlarn yan sra o emsalsiz gzelliinin tesirinde kaldm ve bugn bu tesirin btn varlma hakim olduuna sylersem bu, srarla renmek istediiniz hissi durumumu size laykyla anlatmaya kafi gelir zannederim. Dr. Nzm, Nusret'i dudaklarnda memnuniyetini belirten bir tebessmle dinlemiti konumalar mddetince.. Nihayet onun sustuunu grnce: - Sen anlatmasan da ben hissediyordum sendeki bu byk deiiklilii Nusretciim, dedi. Fakat ne yalan syleyeyim, bu kadar zaman bir arada olduumuz ve birbirimize kar hakiki bir aabey-karde durumunda bulunduumuz halde bana almaman affedemiyorum bir trl... Kalbim olduka krkt bu hususta sana kar.. Neyse... Sen de haklsn bir bakma.. imdi gelelim... Benim sana" sylemek istediim ana meseleye : Bu iin daha fazla uzamas her iki 438 taraf iinde doru olmayacak. Ben yarndan tezi yok, dnrc ba olarak, Feyz hanmdan kz Hill'i Allah'n emri, Peygamberimizin kavli ile sana istiyeceim. Bu hususta hi bir itiraz da istemiyorum. Bunu da peinen bylece bilmi ol. Nusret, o derece heyecanlanmt ki, bir an ne diyeceini ard. Sonra toparlanarak: - Byle bir eye deil itiraz etmek, ellerinize sarlp size olan minnet hissimi ifade etmek isterim Nzm aabey, dedi. Ancak , iki gnden beridir zihnimi kurcalayan bir husus var. Acaba Hill hanmn bir bakasyla her hangi bir ba yok mu?.. Mesela szl olabilir., sonunda nahcub dmeyelim. - Hayr hayr., msterih ol. Bu hususta icabeden aratrmay yaptm ben. Tabii el altndan. Kzn hi bir ba yok. 1 - Peki, acaba Hill hanm bu teklifi nasl karlar?. Feyz hanmn bana kar byk bir takdir hissiyle dolu olduunu mahade ediyorum. Annenin kabul edeceinden hemen hemen phem yok.. Fakat btn gayretime ramen, Hill hanmn bana kar his ve dncelerini renmeye muvaffak olamadm bir trl. Her hareketi ll ve saygl., yalnz zaman zaman karmda kzardn, gzlerini ters istikametlere kardn grerek mide kapldm olmad deil aabey.. Fakat bu da, onun slmi ahlakndan, erkekle bir arata bulunmann verdii skntdan olabilir, deil mi?.. Dr. Nzm, Nusret'i ok iyi anlyordu.. Gen doktor karlksz bir sevginin endiesi iindeydi. Onun yreini ferahlatmak iin ta bandan beri hissetii durumu aklad: - Bu hususta da hi endien olmasn Nusretciim.. Ben her ikinizin durumunu da, ruhunuz dahi duymadan batan beri takip ediyorum.'. Sizler, daha deil birbirinize, henz kendi kendinize dahi nilerinizi itiraf edemezken, ben ikinizin de birbirinizi gizli ve kkl bir akla sevdiinizi anlamtm. Akn

gz krdr derler. Siz birbirinizin gzlerindeki sevgi prltlarn gremezsiniz belki ama, msaade et de, tecrbeli bir aabey olarak bunu kefetmek de bana dsn. Her ey bir yana, bu hususta da msterih ol Nusretciim.. ve bil ki ceylan bakl Hill kzm da seni, en az senin onu sevdiin kadar sevmektedir. Bana i'mad et... Bu izdiva her ikiniz iin de ok iyi olacak. Dr. Nzm yanlmamt.. Zira onun bu szleri Nusret'i hakika439 ten ferahlatm ve sanki byk ar bir ykten kurtarmt... Demek ki endieleri yersizdi. Sevdii, urunda bir mr vakfedecei o hassas ve kymetli varlk da kendisine kar bigane deildi.. Bu derece byk saadete kalbi tahamml edebilecek miydi?... Birden aklna babas geldi: - Aabey, dedi.. Bana kalrsa Feyz hanma durumu amakta bu kadar acele etmeyelim. Biliyorsun, bu hususta danacak bir annem yok ama, fikrine mracaat etmem ve mutlaka kendisinden msaade almam icabeden babam var. Ona bir mektupla durumu anlataym. Vaziyeti mnasipse bir ka gnlne gelsin ve gelinini o da grsn. ayet gelmezse, hi deilse fikrini renip, msaadesini alm olurum.. Ne dersin? - Bunu senden nce benim dnmem lazmd". yle ya., babana danmadan Hill'e talip olmak, bahusus senin gibi bir evlada yakmaz.. Peki o halde... imdi odana iner inmez iin bu olsun... Benden de selam yaz. Nusret gitmek iin ayaa kalkmak zereydi ki, Dr. Nazm birden aklna gelmicesine: ' - Dur gitme, otur biraz daha da sana vereceim ikinci mhim havadisi dinle, dedi% Nusret yerine otururken heyecanlyd: - Hayrdr inaallah aabey, meraklandrdn beni. - Hayr ya, elbette hayr inaallah.. Dn Ankara'da verilen bir ziyafette SEVAN la Sanayiinin Ankara temsilcisi ile sohbet ederken, bana cazip bir teklifte bulundu. Bildiin gibi merkezi stanbul'da olan SEVAN la Sanayii, fstanbul'daki messeselerinin bana ehliyetli, dirayetli ve gvenilir bir mesul mdr aramaktaym. Mnasebetlerimiz dolaysyla kliniimize sk sk yaptklar ziyaretlerde seni tam aradklar vasflar haiz bir kimse olarak grmler. Uzun lafn ksas, ok dolgun bir cretle sana SEVAN la Sanayiinin mesul mdrln teklif ediyorlar. Nasl, olduka memnuniyet verici bir i deil mi?... - Bilmem ki nasl olur aabey?.. Biliyorsun, Tbbiyeden mezun olup, stajm bitirir bitirmez askerliimi yaptm. Geri henz ne ekilce bir yol takip edeceimi kendin de kati olarak tesbit etmi deildim. Ama yine de doktorluk olarak hi deilse bir mddet 440 mesleimi icra etmek isterdim Nusret'le Dr. Nzm'm bu mevzuda konumalar bir saatten fazla srmt. Nusret mesleine k bir doktordu. Bunun iin kendisini mesleinden alkoyocak bir ii ne kadar maddi menfaati olursa olsun kabul etmek istemiyordu. Bunca yllk yorucu bir tahsil dneminden sonra kendisini bir messesede, bir makam, bir masa bana hasretmek, olduka ar geliyordu ona. Dr. Nzm'a cevap vermezden nce bir mddet derin derin dnd. Dr. Nzm' dinledike, ona da hak vermeye balamt. Doktorluk meslei, her zaman iin onun elinde altn bir bilezikti. stedii zaman bir muayenehane ap mesleini icra edebilirdi. Ama bu gibi ca-zib bir teklifle de, insan hayatta pek ender karlard. stelik kurmak zere olduu yeni yuvay da dnmek mecburiyetindeydi. Evet, deil' mi ki Nazm aabeyisi bu hayrl ii zerine almt, ksa bir zaman sonra emindi ki, hayalleri gerekleecek ve Hill'e sahip olacakt. Bunun iin de devaml ve dolgun bir gelire ihtiyac olaca phesizdi... Geri babas, onu hi bir zaman maddi skntya maruz brakmam, gnderdii ykl meblalarla daima refah iinde yaamasn temin etmiti ama, artk mesleini eline alm bir insan olarak babasnn yardmyla geinen bir erkek durumunda olmak, onun dnemiyecei ve hazmedemiyecei bir eydi. Evlenirken,

gerek dn masraflar ve gerekse yapaca fedakarlklar, bir babann evladna olan vazifesi saylrd... Fakat bunun dnda eine layk olduu mreffeh hayat temin etmek kendisine den bir vazifeydi. Bir muayenehane amak, ismini duyurmak ve mteri kazanmak zamana mteallik bir mesele olduuna gre SEVAN la Sanayiinin bu cazib teklifi karsnda tereddt etmesi yersizdi. Dr. Nzm, kendisini kapdan geirirken, dudaklarnda memnuniyetini ifade eden bir tebessmle: - Kararnz kati deil mi kkbey? Dedi? Ben imdi derhal SE-VAN'a telefon ap, teklifi kabul ettiini bildireceim. Nusret de memnun ve msterihti artk: - Sen bilirsin aabey, dedi.. Sonra birden yz kzararak ve yutkunarak: 441 it. - Nzm aabey, dedi.. Nasl sylesem bilmem ki?.. Rica etsem... .. - Ne ekiniyorsun azizim?.. kartsana u dilinin altndaki baklay... Unutma ki, karnda seninle mahrem srlarn dahi paylaacak bir aabeyin var. Sklma da syle haydi sylemek istediini.. - ey, diyecektim ki, telefonda ie balama tarihini kati olarak kararlatrmasanz. Feyz hanm taburcu olmadan buradan ayrlmak istemiyorum da.. - Seni kurnaz seni.. una Hill hanm buradan ayrlmadan desen ya... Neyse neyse., latife bir yana, zaten telefonda ben ancak senin teklifi kabul ettiini bildireceim. Daha dorusu mjdeleyeceim. Bilahare messese sahipleri her hususu bizzat seninle grecekler.. yle de olmas icab eder, deil mi ya?.. Ama imdi sen byle eyleri dnemiyecek bir durumda olduun iin mazur saylrsn... Haydi bakalm koca bebek.. Muvaffakiyetler dileiyle gle gle. Nusret, Dr. Nzm'n szleri karsnda bsbtn kzard. Bu babacan baba dostuyla kucaklap ayrlrken, sevgi denilen ak denilen eyin insan ne durumlara drdn dnerek kendini biraz toparlamas icabettiini hissetmekteydi. Fakat yine de merdivenlerden inerken, kalbinin sevin ve heyecandan titremesine mani olamyordu. Odasna girip, ak penceresinin nne getii zaman dnyada mit kadar gzel ve tatl bir eyin mevcut olmadna btn kalbiyle inanmt... Evet, mitliydi Nusret... Hill'e sahip olacandan. Onun ebedi . hayat arkada olarak kendisine e olmay kabul edeceinden mitliydi artk. Bahedeki gllerin zerinde akyan kularn cvltlar arasnda Dr. Nzm'n szlerini dndke ruhu bir ku kadar hafifliyordu sanki... "Msterih ol Nusretciim... ve bil ki, ceylan bakl Hill kzm da seni, en az senin onu sevdiin kadar sevmektedir." Biliyordu, nk eitli tecrbeleriyle sabitti ki, Nzm aabeyisi yle pek kolay kolay yanlmazd... O halde Hill'in de kendisine kar olan hislerini yanl anlamas hemen hemen imkanszd. Hill'i sevmek... Bu huriler kadar gzel, imanl ve mesture slm kzn sevmek, onu Allah'a bir kat daha yaklatryordu. 442 Ya Hill tarafndan sevilmek? te bunu dndke saadetin bu derecesine inanamyor ve kendisine bir mkafat olarak ihsan ettii bu saadeti daim etmesi iin Rabbna iin iin yalvaryor, yalvanyordu... Feyz, hastahaneden kal henz gn olmutu. Geri daimi olarak ayaa kalkm deildi ama, zaman zaman evin iinde yapm olduu ksa gezintiler dahi anne-kz iin her seferinde adeta bir bayram sevincine vesile olmaktayd... Hill'in ayaklan neredeyse yere basmyordu... Annesinin shhi durumunun gnden gne dzelii karsnda ylesine sevinli ve ylesine heyecanlyd ki, bu nee ve sevincini her vesileyle belli ediyor, onun bu hali Feyz'nn shhatine shhat katyordu... Evin iinde akrak bir blbld Hill... Bir yandan cvl cvl annesine i ac tatl eyler anlatrken, bir yandan da evin iinde fr dnyor, uzun zamandan beri ihmale uram olan yuvalarnn temizlik ve tertibine

bakyordu. Feyz biricik kznn elinde tuzsuz perhiz yemeklerinin bile bambaka bir lezzet kazandn hissederek, yemeklerini byk bir itiha ile yemekteydi. Yalnz Feyz'y derin derin dndren ve endieye sevkeden bir husus vard ki, bu dnce ve endie eve geldii gnden beri uykularn karr olmutu... Bir ka kere ahit olduu bir durumdu bu: Bazen gndzleri istirahat iin gzlerini yumduu zaman, Hill'in oturmu olduu divanda kendisinin uyuduuna kanaat getirip ban ellerinin arasna alarak, derin derin dncelere daldn, hatta bir ka kere de sesiz sessiz, ili ili gzya dktn ksk kirpiklerinin arasnda grp seyretmek, onun ana yreini ateten bir kor gibi dalamaktayd. Feyz onun ne dndn, daha dorusu kimi dndn ve ne iin aladn, ilendiini ok iyi biliyordu. Klinikte geirdikleri bir ay zaman iinde "Hill, Nusret'in varlna ylesine alm, btn mevcudiyetiyle kalben bu gen ve imanl doktora ylesine balanmt ki, annesinin shhate kavumas gibi memnuniyet verici bir neticeyle de olsa klinikten ayrlmak, Nus-ret'den uzaklamak gen kz iin iin bir hayli sarsmt... Dier taraftan Nusret de dayanlmas g heyecanl gnler 443 geirmekteydi... Babasna yazm olduu mektubun cevabn hal alamamt... Gelecek cevab yle merak ediyordu ki... nk bu cevap, onun hayatnn dnm noktas ile ilgiliydi... Babasna Hill'i ve annesini, onlarn slmi uurlarn ve yaaylarn yle gzel ve uzun uzun anlatmt ki mektubunda, emindi ki babas ideallerine bu derece uygun bir gelin namzedi karsnda her hangi bir itirazda bulunmayacakt. Hem mektubunda kendisini de armt, gelip bizzat gelinini grsn ve Dr. Nzm aabeyle birlikte Hill'i annesinden istesin diye.. ayet gelebilirse, mektupta yazm olduklarnn ne derece doru olduunu ve bu iki kiilik ailenin rnek slmi yaaylarn gzleriyle grr ve msterih olurdu. O gn de akama yakn saatlere kadar postacnn yolunu bekledi, durdu. Fakat heyhat!.. Acaba mektup eline ulamam myd?.. Yoksa ne yapar yapar, babas hi deilse klinie kendisine telefon aard.. Babasnn sabit bir yeri olsa, daha dorusu yerinde bulunduunu bilse, bu ii kendisi yapacakt ama, biliyordu ki babas vazifesi icab daimi olarak bir yerde durmuyor, ekseri vaktini dalk blgelerde maden ocaklarnn banda geiriyordu. Nusret, ani bir kararla, alelacele giyindi... Geri Hill klinikten ayral henz 3 gn olmutu ama, bu gn, sanki yl gibi uzun gelmiti Nusret'e... Vakit akam olmasna ramen aldrmad... Ne olursa olsun gidecek ve bir bahaneyle hi olmazsa kapdan grecekti gen kz... Alaca karanlk iinde bahe kapsn ap ieri girmek zereyken, Hill de baheye bakan pencerenin kaln perdesini ekmek zere pencere nndeydi... Nusret'i bahe kapsnn eiinde, elinde bir buket beyaz karanfille grnce, kk bir lk atmaktan kendisini alamad. - O... anneciim... inan ki o geldi!... Feyz, "O"nn kim olduunu ok iyi bildiinden, sadece: - Ko kapy a yavrum, bekletme doktor beyi, dedi. Hill'in eli ayana dolayordu... Bir yandan zerine basma sabahln geirip, bartsn takarken, dier yandan da iinden; "Geldi nihayet geldi Allah'm!" diyerek holdeki aynada kendisine eki dzen vermekteydi... 444 Zilin almas zerine kapnn tokman eviren eli, hi bir zaman bu kadar beceriksiz olmamt... Heyecandan bir yaprak gibi titriyordu gen kz... ... Ve ite nihayet kalbleri ayn temiz ve ulvi duyguyla arpan iki gen, kar karyaydlar. Hill, konuurken sesini kendisi bile tanyamamt... Sesi heyecandan bouk ve ksk kmaktayd: - Buyrun doktor bey, ho geldiniz. - eri girmiyeceim Hill hanm... Kapdan annenizin hatrn ve shhatini sormak istemitim sadece...

- Annem nce Allah'n byk ltf, sonra sizlerin sayesinde iyileti saylr doktor bey... Biliyor musunuz, ara sra yatandan kaldrp, evin iinde ksa bir gezinti yaptryorum ona. Dolaabildiini grdke, adeta ocuklar gibi seviniyor... Tabii ben de... - Shhati nasl?.. Perhize devam ve riayet ediyor mu.. - Gayet tabii.. Belki hi bir hasta perhize riayet ve kendine bakm hususunda annem kadar dikkatli ve azimli olamaz doktor bey. tihasna gelince; geri klinikte de gelen yemei pek geri gndermezdi ama, evine gelince, scak yuvamza kavumann sevinciyle olacak, itihas bsbtn ald. Arzu ederseniz buyrun durumunu bizzat grn. Nusret bir an ne cevap vereceini dnd... Vakit gndz olsayd, bu teklifi memnuniyetle kabul ederdi. Fakat bahusus akam st tek bana erkeksiz bir eve girmek istemiyordu. Bu hem kendisi hem de Feyz ve Hill iin doru olmazd. Hill de heyecanndan dnmeden yapm olacakt bu teklifi. Kolundaki saate bakarak: - Acele yetimem icabeden bir yer var. Hill hanm dedi... Bir baka gn ziyaretlerine geleceim inaallah... Feyz hanma selam ve hrmetlerimi bildirin... zahatinize baklrsa', en ge bir hafta iinde anneniz sapasalam ayaa kalkacaa benziyor... naallah bir daha geliimde, kendisini ayakta bulurum.. imdilik msaadenizle Hill hanm. - Ziyaretinize ve temennilerinize teekkrler doktor bey... Gle gle efendim... Dr. Nzm amcama da ltfen selamlarm bildirin... - Bastne... Salcakla kaln. Nusret, arkasna dnp, bahe kapsna doru ilerlerken, heyecannn verdii aknlkla elindeki iei vermeyi dahi unutmutu... 445 Birden farketti ve gerisin geriye dnp, kap aralndan bakarak kendisini gzleriyle uurlayan Hill'e uzatt: - iek hastaya hayat verir, canllk verir Hill hanm... Bunu ltfen annenizin yatakta rahatlkla grebilecei bir yere koyun. - ok teekkr ederim doktor bey... Zahmet etmisiniz. Fakat annem sevinecek buna... Feyz, Hill'in elindeki beyaz karanfilleri grnce hakikaten sevinmiti. Ama biliyordu ki, bu iekler aslnda kendisine deil, Nusret'in kzna kar duymu olduu temiz ve lekesiz sevginin bir izhar olarak Hill iin alnmt... Kznn onlar sevinle zene bezene, koklaya koklaya vazoya yerletiriini seyrederken: "Allahm! bu beyaz karanfiller kadar temiz yaradll ve kalbli olan biricik Hill'imi mahzun etme. Onu, benim akbetime drme. Birbirini seven bu iki genci, bir biri iin arpan bu iki gen kalbi birletir Rabbim! Onlarn birletiini ve saadetlerini grmeden gzlerimi kapamak istemiyorum" diye dua etmekteydi iinden. Nusret, yeni iine balam ve ok ksa bir zaman iinde iine snmt. imdi SEV AN la Sanayiinin resmen Umum Mesul Mdr bulunuyordu. Ne varki, bu zevkli ve oyalayc i dahi, kalbini iin iin kemiren znt ve elemi yok etmeye yaramyordu. On gne yakn bir zaman getii ve ikinci bir mektupla durumunu daha etrafl bir ekilde izah ettii halde, her iki mektubuna da babasndan cevap alamay, gen doktoru derin derin dndrmekteydi... kinci mektubunda klinikten ayrldn ve SEVAN la Sanayiinde Mesul Mdr olarak vazifeye baladn bildirmi, mektuplar dorudan yeni i adresine postalamasn yazmt. Postacnn geli saatlerinde her gn byk bir heyecana kaplyor, fakat gelen mektuplarn arasnda babasnmkini gremeyince znt ve endie ile derin dncelere dalyordu... Dr. Nzm da her gn telefonla bir haber gelip gelmediini sor-maktyad. O gn de telefonu aarken, iinden hayrl bir cevap gelmi olmasn temenni etmekteydi. Fakat Nusret'in krk sesiyle karlanca, midinin boluunu anlad ve gayri ihtiyari bu iki asil gen namna kalbi acyla burkuldu. 446 Nusret telefonda:

- Aabey, diyordu... Deli olacam neredeyse... Babam, bu gne kadar hi bir mektubumu byle cevapsz brakm deildi.. Ne olabilir ki? - Bunun iin kendini fazla zme Nusretciim... Belki ok mhim ileri vardr.. Veya mhim bir mani kmtr... Yoksa imkan yok, benim prensib sahibi arkadam, bylesine ihmalkarlkta bulunmaz. Hem de stelik byle hayati bir bahiste... - Nzm aabey, acaba diyorum, babam bu kararma memnun olmad m? - Daha neler, deli misin sen? Biricik olunun saadeti iin rpnan bir baba iin nasl dnebilirsin bunu?. Hele gelininin tam istedii evsafta olduunu renir de memnuniyet duymaz m hi?.. - Ne bileyim, aklma bir sr ihtimaller geliyor... Yoksa babamn benim iin dnd akljna koyduu bir baka kz m var?.. - Canm yle olsa, ak ak onu da yazar senin baban... Dur bakalm, tela etme... Sabrn sonu selamettir derler... Kimbilir bunda da ne hikmet vardr? - Doru aabey... - Ha yle... Ben seni teden beri her hadise karsnda son derece mtevekkil bir insan olarak grmeye altm da, bu aceleci, sabrsz halini yadrgamtm nedense... Haydi Allah'a emanet ol Nusretciim, yarn yine grrz... - Gle gle aabey... Sa ol... bana kuvvet verdin. Nusret, henz telefonu kapamt ki, postac, elinde bir yn i mektubuyla kapda grnd. Nusret'in kalbi gayri ihtiyari yeni bir mitle arpmaa balamt.. Postac messeseyi ilgilendiren mektuplar masann zerine brakp karken, Nusret de titremesine mani olamad elleriyle mektuplar kartrmaya balamt... indeki bir his, sabrszlkla bekledii cevabn bu mektuplarn arasnda olduunu sylyor ve Nusret, daha byk bir heyecanla mektup zarflarn kartrmaya koyuluyordu... Ve ite... Nitekim, mektuplarn sonuncusu olarak elinde tuttuu zarf, zerindeki ainas olduu yazsyla gnlerdir mit dolu bir heyecanla bekledii mektuptu... Titreyen parmaklaryla zarf at... Ve okumaya balad: 447 "Canm evladm, Mektuplarnn cevabn bu kadar geciktirdiim iin bilsen ne kadar zgnm. Elimde olmayan sebeplerle de olsa, bahusus hayati bir mevzuda seni merak, znt, endie ve heyecan iinde bekletmenin azab iinde kvranmaktaym. imle ilgili olarak baz temaslarda bulunmak zere birka satrla sana dahi haber veremeden ani olarak svire'ye gitmitim... Niyetim bir ka gn iinde dnmekti. Fakat temaslarm tahminimin aksine uzad. Mektuplarn ancak 15 gnlk i seyahatimin dnnde, yani sana u satrlar yazdm sralarda elime geti. Hakkn helal et yavrum. Nusretciim, Mektubumda ana mevzua gemeden nce seni yeni iinin banda tebrik eder, muvaffakiyetler dilerim. Bu iin Nzm'n tavassutu ve bilhassa tasvibi ile oluu beni zayidesiyle memnun etti.. Hayatta her ii stn muvaffakiyetlerle baardn gibi, henz yabancs olduun bu ii de ayn muvaffakiyetle baaracana eminim. Gelelim esas mevzuumuza... Nusret'im, medar-i iftiharm olum benim!... Vermi olduun o byk mjde yerine bana dnyalar bahetmi olsaydn, inan ki bu derece memnun ve bahtiyar edemezdin beni... Bilir misin baban, hayat ile ve zdrablarla yorulmu olan bu koca adam, o dnyalara bedel mjdeli satrlar okurken nasl sevin gzyalar dkt, nasl ocuklar gibi alad Nusret'im?.. u anda yannda olmay, seni btn varlmla barma basp, o ak alnndan perek tebrik ve takdir hislerimi belirtmeyi ne kadar isterdim... Yavrum benim, u dehetli asrda, nefsini cazibedar her trl heva ve hevesten uzak tutup, iman- tahkikiye ulam senin gibi ender kymetteki bir genten, esasen baka trl bir hareket beklenemezdi... Nusretciim, mektubunda mstakbel gelinimden bahsederken; kk yata iken iddetli geimsizlik yznden anne ve babasnn ayrlm olduklarn, annesinin

son derece uurlu ve mazbut bir slm Hanmefendisi olduunu gelinimin de yksek bir slmi bilgi ve ter448 biyeyle yetimi, kltrl, mazbut ahlakl, rtl, namazh, stelik harikulade gzel bir fizie sahip bulunduunu belirtmekte ve bu izdiva iin benden msaade isteyip, msbet cevap verdiim takdirde isteme ve sz kesme merasimlerinde bulunmam iin derhal stanbul'a hareket etmem icabettiini yazmaktasn. Sevgili olum, seni daha fazla merak ve heyecanda brakmamak iin evvela benden beklediin mhim cevab bildireyim: Ben bu ideal evlilie hem ylesine derin iftihar duygulan ile "EVET!" diyorum ki, hayatnn hi bir dneminde ve hi bir eye bu derece iten evet dememitir senin baban.. una emin olmalsn ki Nusret, u tefessh etmi cemiyet iinde bylesine yksek kymet ve hasletlere sahip byle yksek imanl ve uurlu bir gen kzla karlaman ve (naallah) ona sahib olman, senin iin dnyann btn gzelliklerine ve hazinelerine bedeldir. Bu phesiz ki Cenab- Hak'kn sana en byk ve deerli bir bah, bir mkafatdr. Yavrucuum, Pek kymetli gelinimi grmeyi ve bir babann evlad iin en mhim vazifelerinden biri olarak onu ailesinden annesinden bizzat istemei ne kadar, ne kadar isterdim. Lakin ne yazk ki, baz mhim mecburiyetler beni bu byk zevkten mahrum etmekte.. Seyahaten henz dnmeme ramen, dnte iinile alakal olarak karlatm baz srprizler dolaysyla mutlaka tekrar derhal Avrupa'ya gitmem icabediyor. Ve zannederim, bu seyahatim, bir evvelkinden ok daha uzun, belki bir - iki, belki 3 4 ay srecek. Unutma ki, kalbim ve dualarm seninledir yavrum.. Bu mhim mevzuda Nzm benim vekilim saylr. steme ve sz kesme formalitelerini benim yerime ifa eder. Ben ayrca ona da mektup yazacam. Sakn fedakarlk yapp, her eye ramen beni beklemeye kalkma Nusret... Zira... Evet aziz yavrum, zira senin de bildiin gibi Peygamber-i Zian Efendimiz'in "Hayrl ilerinizde acele ediniz... Ki bir er gelip ona mani olmasn." eklindeki hadisinde ok ince hikmetler ve bizim iin alnacak ibretler vardr. Bahusus bu gibi hayati meselelerde bir gn deil, bir an dahi geirmemek lazmdr... Huzur Soka - . F. : 29 449 Senin baban, bu hadis- erife uygun hareket etmemenin cezasn btn hayat mddetince ekti, ve halen de ekmektedir evladm. Senin yalarndayken ben de sevmitim Nsrct... Hem bu sevgi ylesine kkl bir sevgiydi ki, merhum annenle evli bulunduumuz sralarda dahi, itiraf ederim, kalbim o sevginin sahibesi iin, yani ne acdr ki merhum annenden baka bir kadn iin arpmakta idi.. Bu mitsiz ak, annenin vefatndan sonra bsbtn alevlendi ve ulvi bir hal ald. Nihayet Allah'n byk bir ltuf,olarak bahettii mesut bir tesadf, yllar sonra onu karma kard... Islmi tesettr iinde bsbtn gzellemi melek sima bir kadn... Hayatmn kadn... Ve yavrum seni Nusrctim, z annenden farksz bir sevgiyle, onu aratmayacak kadar derin bir efkatle barna basacak olan fazilet timsali yegane anne namzedi idi o... Lakin Resul- Ekrem'in "Hayrl ilerinizde acele ediniz." mea-. lindeki yksek ihtar ve ikazn hatrma getirmeyip, bir bymn dnmeden syledii szlerine uyarak hatal bir davranla hayatmn en makul ve en gzel teebbsn bir iki gn sonraya brakim; onu, sevdiim ve hayatmn son anna kadar aziz halrasyla yayacam bu mstesna varl ebediyyen kaybetmeme sebep oldu... Evet, bir-iki gn gecikme yavrum... te bunun iindir ki, hayatnn en ac tecrbesiyle baban sana diyor ki; sakn beni bekleme ve Peygamberimizin (S.A.V.) hadisindeki hikmeti gz nnde bulundurarak bir er gelip mani olmadan, vakit kaybetmeksizin, derhal harekete ge...

Bir zamanlar, bu mevzuda bir arkadama sylediim szleri bir gn sana hayatta yegane mit kaynam olan biricik oluma tekrarlarken nasl heyecan duyuyorum bilsen. O arkadama yle demitim bir zamanlar: - "Ko, durma!.. abuk harekele ge... Ve sana vuran piyangonun kymetini bil!" O, bu szlerle harekete geti... Ve bugn belki dnyann en mesut insanlarndan biridir... Senin de yle olman istiyorum. Nusret, bil ki, benliimi yakp kavuran yllarn acsn, ancak'benim nail olamadm saadetle senin nail olman dindirecektir. Mektubumu uzattmn farkndaym yavrucuum, ama ne ya450 paym, elimde deil... mjdelediin haberin sevinci ile ylesine doluyum ki, sana be sahife deil, destanlar donatmak geliyor iimden... isteme, sz kesme ve nian merasimlerinde bulunamayacam iin sakn bana gcenme emi? Seni ve imdiden z kzm gibi sevdiim kymetli gelinimi en mesut anlarnzda, inaallah dnnzde yan yana grme batiyarlna erieceim... Muhasebe memurumuz Hsn, Perembe gn orada olacak. Sana dilediin gibi rahat harcyacam miktarda gnderdiim para ile icabeden formaliteleri vakit geirmeden yerine getir. Sonsuz saadetler temennisiyle seni Allah'n (C.C.) birliine emanet eder, gzlerinden perim yavrum." Nusret, mektubu bir daha, bir daha okudu... Gnlerdir gnln karartan kasvet, nihayet elinde tuttuu u bir ka sahifelik mektupla bir anda silinmi, kalbine aydnlk, pl bir gne domutu sanki... Eli insiyaki bir hareketle yanndaki telefona uzand. Kulan okayan o babacan ses, merakla: - Hayrola Nusret?.. Diye sormaktayd... - Mjde aabey, mjde! Biraz evvel aldm mektubu... Avru-pa'daym... yeni gelmi... - Peki ne diyor bizim meseleye? Mektubu biraz sksam, babamn sevin gzyalar nme damhyacak neredeyse aabey... Ciddi sylyorum, rakik kalbli babacm, aly arak yazm mektubu... Gzyalarmdan slanan satrlar yer yer, dalan mrekkeplerle okunmaz hale gelmi... - Demek teebbsn msbet karlyor?.. Peki ne zaman geliyor? - Maalesef gelemiyor aabey... Bir ka ay srecek yeni bir Avrupa seyahatine kmas elzemmi... Yerine seni vekil tayin ettiini yazyor. Bu hususta sana da bir mektup yazm, bu gn-yarn alrsn... Hasl anlyacan aabey, btn yk senin omuzlarnda... - yle yke canlar feda Nusretciim... Yalnz seninle oturup yle uzun uzun konumamz icabedecek. - Tamam aabey beni biraz sonra yannda bil yleyse. Haydi Selamn Aleykm... - Kara sevdalm, bekliyorum.. 451 Feyz o gn ilk defa zerinden geceliini kartm, yatan yorgann toplyarak, sana bana eki dzen verip, zerine gnlk elbiselerinden birini geirmiti... Hill, imtihan hazrlklarna yeniden hz verdii iin gece bir hayli ge yatmt... Bu yzden sabah namazndan sonra bir-iki saat daha uyumak iin tekrar yatmt... te Feyz, btn bu hazrlklar, Hill uyurken, sabahn erken saatlerinde yapmt... Geri Hill kalkp da, onu byle yatan toplam, giyinip ayakta dolanr vaziyette grnce bir hayli zlp, alam, annesinin kendisini bylebirdenbire yormasn hi doru bulmamt ama, Feyz'nn bunlara aldr ettii yoktu... Bu sabah, iinde garib bir his vard... Bu his, onu yatanda duramaz hale getirmiti.. . Bir eyler olacakt bu gn.. Ama msbet, gzel bireyler... Bunun ne olduunu bilememekle beraber, ii iine smyor, kalbi nee ve sevinle dolup dolup tayordu...

Nitekim Feyz, hislerinde yanlmadn leye yakn saatlerde anlad... Kapnn zili st ste uzun uzun ald zaman, sabahln zerine geirip, bana namaz rtsn rterek bir gen kz heyecanyla kapya koan o olmutu... Gelen 13 - 14 yalarnda bir erkek ocuuydu... - Feyz hanm burada m oturuyor efendim?.. - Evet yavrum, benim... Kimsiniz siz? - Beni doktor Nzm bey gnderdi... Ve bu kart size vermemi syledi... Feyz, ocuun elindeki kart adeta kaparcasna ald. Bu, Dr. Nzm'n hususi kartyd... Kartn arkasnda ise u iki cmle yer almaktayd: "leden sonra durumunuz msaitse, hususi bir mevzu hakknda grmek zere ziyaretinize gelmek istiyorum... Ancak, Hill harlmn bir mddet iin yanmzda bulunmamas gerektiinden, bunu temin etmenizi istirham edeceim. Selm ve hrmetler" Feyz, bir an bann dndn, gzlerinin karardn hissetti... Nihayet... nihayet mit, hayal ve dualar gerekleiyordu ite... Derhal ieriye geip, kedi kartna elleri titreyerek, o da u iki cmleyi yazd: 452. "Terifiniz, bizi ihya edecektir... Beklediimi bildirirken, bilmukabele selam ve hrmetlerimi arzederim efendim." Yine ellerinin titremesine mani olamadan kart kapda bekleyen ocua verdi.. ocuk bahe kapsndan kp gzden kaybolduu halde Feyz hala orada, kapnn nnde, ban ak duran kapnn kenanna yaslam durmaktayd.. Arkas dnk olduu halde, Hill onun alamakta olduunu anlam ve odasna girerek hi bir ey sormamay tercih etmiti... Hill, Dr. Nzm'a kahvesini verip, hal hatr sorarak odasna ekildikten sonra, dnceli olduu zamanlarda yapt gibi kendisini irin basma rtlerle ve rengarenk kk yastklarla ssledii divannn zerine att... Arka st uzanarak, yine her dnceli annda olduu gibi ellerini bann altnda kenetledi... Gzleri tavann bir noktasna ivilenmicesine dnmeye balad: Annesi niin ona, "ben haber vermeden, seni armadan odandan kma yavrum..." demiti?.. Doktor Nzm bey niin gelmiti?... Niin bugn her zamankinden daha resmi bir hali vard?.. Sonra o elindeki kocaman iek buketi neyi ifade ediyordu?.. Dr. Nzm, bekar veya dul bir adam olsayd, onun da pek oklar gibi annesine talib olduunu dnecekti. Ama o evliydi... Ve rendiine gre rtl, mazbut bir hanma sahipti... Fakat hanmnn tebdil-i havaya olan ihtiyac yznden, doktor bey onu bir ka aylna kendi memleketine, anne ve babasnn yanna gndermiti... O halde Dr. Nzm, bir bakas, mesela bekar bir arkada iin dnm olacakt annesini... Hill, byle birbirine uymaz tahmin ve tereddtler iinde kvranarak, uuraltnda yatan gerei aa karmaktan adeta ekinmekte, korkmaktayd... Aslnda gen kz, elide buketle Dr. Nzm' kapda ilk grd an, onun hal ve tavrndan niin gelmi olduunu, bu resmi ziyaretin sebebini ince bir hisle sezmiti... Ama korkuyordu... Yanlmaktan, midinin, hayallerinin bir balon gibi snmesinden korkuyordu... Zaten deminden beri zihninde hep bunun iin baka ihtimallere yer vermekteydi ya. Dier odada ise Feyz, zerinde topuklarna kadar uzanan kahverengi ynl kumatan bir sabahlk, banda ise bej renk bir rt 453 olduu halde Dr. Nzm beyin karsnda, kalbi analk hislerinin en kuvvetlisiyle arparak oturmakta, onun bir an evvel mevzuu amasn beklemekteydi.. Sokak kaps aralk, sokaa bakan pencerelerin tl perdeleri akt. Bir erkekle grmek mecburiyetinde olduu zamanlar, her hangi bir su-i zanna sebebiyet vermemek ve slmi prensiblere uymak bakmndan her zaman byle yapard Feyz... Evinde yeni yetien bir gen kz vard... Sonra kendisi de her ne kadar 40-41 yalarnda ise de, akaklarna den bir ka beyaz tel bir yana, eski zerafet, gzellik ve cazibesinden hemen hemen hi bir ey kaybetmediinden hala yeni evli gencecik bir kadn grnndeydi... Bunun iin ok dikkatli olmas, evrelerine kar pheyi mucib en ufak bir hareketten dahi ekinmesi icab ediyordu.

Dr. Nzm, nce Feyz'nn hatrn ve shhatini sordu.. Feyz'y ayakta bulmak onu hem hayrete drm, hem de sevindirmiti... Fakat doktorun zerinde bu gn her zamankinden daha ekingen ve daha resmi bir hal vard... Bu, Feyz'nn gznden kamamt... Nihayet Dr. Nzm, yznde ciddi bir ifadeyle sze balarken, sesinin heyecandan titremesine mani olamamt... Konumalar z, fakat tesirliydi, ikna ediciydi... Evvel Nusret'in Hill'e kar olan temiz ve ulvi duygularndan bahsetti... Bu asil gencin kzn ne derin ve kkl bir akla sevdiini yakndan mahede ettiini, onun bu gne kadar hi bir kadna ve kza kar byle yakn bir alaka duymadn, bilakis, yakkll ve . gzellii dolayisiyle etrafnn daima kadn ve kzlarla evrili olduu halde Nusret'in bunlardan nefret etliini anlatt.. Daha sonra Nusret'in, ahlak, karakter ve aile hayatn dile getirdi... Gen doktorun annesi, kendisi ok kk yatayken vefat etmi, babas bu vefat zerine ikinci bir defa evlenmemi ve onu her bakmdan byk bir ihtimamla yetitirmiti. Nusret'in babas, i sahasnda tannm ve zengin bir adamd... Fakat ok arzu etmesine ramen biricik olunun byle mhim ve hayati bir meselesini halletmek iin stanbul'a gelemiyeceini ve bundan duyduu znty mektupla bildirmiti... Zira son derece mhim bir i iin mutlaka derhal Avrupa'ya hareket etmesi icabediyordu. Bu hayrl i iin de Dr. Nzm' vekil klm, mstakbel gelininin validesine selam ve 454 hrmetlerinin iblan istemiti. Msbet cevap alnd takdirde, kendisi Avrupa dn dnde bulunacak, evlatlarnn saadetini grmekle byk sevin duyacakt... Dr. Nzm, btn bunlar anlattktan sonra derin bir nefes ald ve - te byle Feyz hanm... Uzun vaktinizi alp, sizi hasta vaziyetinizde fazla rahatsz etmemek iin fazla teferruata giriemedim geri... Fakat zannederim ki, sizin gibi olgun ve anlayl bir hanmefendi iin bu anlattklarm, her eyi ifade edecektir... imdi isterseniz iin en mhim safhasna gelelim. Hayatmda pek ok gencin yuva sahibi olmasnda mutavasst olduum halde, itiraf edeyim ki Feyz hanm, Nusret'le kznz Hill hanm iingiritiim bu hayrl teebbs kadar, hi bir zaman sevin ve heyecan duyduumu hatrlamyorum. Evet muhterem Feyz hanm yce Allah'mzn emri, Peygamber-i Zian'n kavli zere, sizden kznz Hill'i, kendi kardeim, daha dorusu, evladm gibi sevdiim Nusret'e istiyorum. Feyz o anda baytabilirdi ite... Bann dndn, gzlerinin karardn, odann ve btn eyalarn etrafnda dndn hissetti bir an... Ama kendini abuk toplad... Esasen beklemiyor muydu bu neticeyi?.. Hazrlkl saylmaz myd byle bir gne? Fakat yine de kendine hakim olamam, birden heyacana kaplm ve en tuhaf, bu heyecann karsndakine de belli etmiti ile... Ama imdi o, bunlarn hibirini dnmyor hi birine ehemmiyet vermiyordu... u anda kendisi iin ehemmiyetli olan yegane ey, Dr. Nzm'n a"ndan kan o en son szlerdi.. Dr. Nzm, Feyz'nn renginin deitiini, cevabnn geciktiini grerek sormak lzumunu hissetti; , - Susuyorsunuz Feyz hanm?.. ekinmeyin ltfen... Bu hayati bir meseledir zira... Arzu ederseniz dnn bir mddet.. Ve kararnz msbet olduu takdirde meseleyi bir de Hill hanma ap, fikrini aln isterseniz... Feyz birden bir ryadan silkinircesine: - Yo... yo... hayr, dedi... Hill'e-sormaya lzum grmyorum. 455 I Ayrca dnmek iin vakte de ihtiya hissetmiyorum doktor bey. Nusret bey hakkndaki kanaat ve intihalarm son derece msbettir... Byle imanl, yksek ve

temiz ahlakl bir genci damadm olarak grmek benim iin ancak byk bir bahtiyarlk ve ereftir. Dr. Nzm, sevin ve mitle gzleri parlyarak: - Yani?.. Dedi... Feyz, o esiz asalet ve vekarl haliyle ban hafife yukar doru kaldrarak: - Yani demek istiyorum ki, doktor bey, dedi, kararm msbettir... Ve talebinize "evet" diyor Nusret beyi bundan byle ne doktorum ve hatta ne de damadm olarak deil, hakiki bir evladm olarak kabul ediyorum... - Feyz hanm, bizi, bilhassa Nusret'i ihya ettiniz.. Seven kalbi bu dnyalara bedel mjdeli haberle kimbilir nasl ku gibi rpnacak hafifleyecektir imdi... Yalnz bir ey sormak istiyorum. Ama ak konuun benimle... Hill hanma niin sorma lzumunu hissetmiyorsunuz? Yoksa o de Nusret gibi... - Evet doktor bey... - tirafnza teekkrler... Anlamtm zaten ben Feyz hanm... Daha genler, bu tertemiz sevgilerini kendi kendilerine dahi itiraftan ekindikleri sralarda anlamtm bu iki imanl, asil gencin birbirlerini sevdiklerini. Feyz, daha fazla tahamml edememiti... Birden boazndan ykselen hkrklar ve gzlerinden cokun bir rmak gibi alayan yalar arasnda ellerini yzne kapyarak sarsla sarsla alamaya balad... Dr. Nzm armt... Ne yapacan en syleyeceini bilemiyordu... Nihayet azndan u szler dkld: - Hislerinizi anlyorum Feyz hanm. Alayn, alayn. Zira bunlar sevin yalardr. Aktka ferahlatr.. O anda Feyz'nn sevinten baka hangi hislerle aladn nereden bilsindi Dr. Nzm? Hill ancak Dr. Nzm memnun ve msterih bir kalple evden ayrldktan sonra odasndan km ve annesinin yanna gelmiti... Feyz kapya arkasn dnmt, pencerenin nnde tln arkasndan darsn seyretmekteydi. Hill, yava ve ekingen admlarla 456 ilerleyip onun yanna gitti.. O da uzaklamakta olan taksinin arkasndan, taksi gzden kayboluncaya kadar gzlerini ayrmadan bakt; bakt... Dr. Nzm'n arabas soka kvrlnca Hill sordu.. - Niin gelmi doktor amca anne? Feyz susuyordu... Hill merakla onun yzne doru eildi ve ayn anda: - Sen alamsn anne, dedi... Yalvarrm, ne oldu anlat bana.. Feyz, yanaklarndan szlen gzyalarn kurulamaya lzum dahi grmeden dnd, hemen yanbanda merak dolu gzlerle kendisinden cevap bekleyen kzn omuzlarndan tutarak onun gzel yzn bir an hayran hayran seyretti. Sonra birden barna basarak ipek salarn sevgiyle ve efkatle okamaya balad. Bir yandan da sesi titreyerek, adeta bir hayal aleminde imicesine konumaktayd: - Yavrum benim, Hill'im... biricik kzm... Oldu nihayet... Ryalarm gerek oldu... Artk lsem de gam yemem. Hill, birden ban annesinin gsnden kaldrarak hayret dolu gzlerle, onun oluklarnda yalar titreen gzlerine bakt ve adeta inler-cesine, sitemli bir sesle: - Neler sylyorsun sen anneciim. Allah geinden versin, dedi... Ama olan nedir?.. Meraktan atlayacam inan. Feyz, gzleri ok uzaklara dalm bir halde, cevap verdi: - Syliyeceim yavrum, syleyeceim... Dr. Nzm amcan buraya dnr olarak gelmi... Seni Dr. Nusret beye istedi... Hill'in yz birden kp krmz kesildi. Gen kz, heyecanla kark derin bir hicab duygusuyla ban nce nne edi, sonra yzn daha ziyade saklamak ihtiyacyla tekrar ban annesinin o scak, efkatli sinesine gmd. Bir mddet o vaziyette ylece kald... imdi anne kz hi konumuyorlard... Yalnz Feyz'nn eli, her zamanki gibi kznn gmrah ipek salarnn zerinde hafif hafif dolamaktayd... Nihayet Hill, adeta fslt gibi bir sesle: - Akama yemek hazrlamam lazmd, unutmuum, diyerek bir sln kvraklyla usulca Feyz'nn elleri arasndan kayd ve ak duran oda kapsndan dar szld.

Feyz, bir mddet onun arkasndan dalgn dalgn, ama sevgiyle, muhabbetle bakt, bakt... Sonra yanndaki basma klfl koltua oturarak dnceleriyle babaa kald... Artk alamyordu... Yalnz otur457 du yerde gzlerini yummu dudaklarnda mesut bir glmseme ile saadetinin zevkini karr gibiydi... Evet, mesuttu Feyz, hem alabildiine mesuttu... Nasl mesut olmasnd ki? Birbirlerini seven iki kalb, kalblcri en temiz ve ulvi duygularla birbiri iin arpan iki insan bir araya gelecek, cemiyet; temel iman ve islm harcyla atlm, ats sevgi, muhabbet sadakat ve anlay malzemeleriyle atlm rnek bir slm yuvas kazanacakt... Dualarn kabul ettii iin Rabbna ne kadar hamd ve senada bulunsa azd... Hakikatleri anladndan, hidayete nail olduu gnden bu yana yllardr bkmadan, usanmadan daima mit ve inanla kudreti her eye yeten, rahmeti alemi kuatan Cenab- Hak'ka el am ve: "Rabbim!... Benim ektiim aclar kzma gsterme... Benim dtm akbete kzm drme... Ben, kendi kafamn, kendi gafletimin cezasn ektim hayatmmddetince.. Bu gn inanyorum ki sen, o gemi hata ve gnahlarmn cezasn ebedi hayatta ektirmemek iin dnyada iken bu imtihana tabi tuttun beni... syankar deilim... Verdiine hamdediyor, suumu kabul eyiiyor ve buna mstehak olduumu bilerek, sabrla bu byk imtihandan yz akyla kmaya alyorum... Ama kzm gnahszdr, masumdur... Onu Jck yatan beri senin rzana yolunda olan imanl bir erkek iin arparsa, o kalbi mahzun etme... Sen Hifl'ime ac ektirme Rabbim!..." diye yalvarm, yalvarm, yalvarmt... te bu iten dualar nihayet semeresini, meyvelerini vermi, bu gnk mjdeli haberi sanki ona, yllardr sre gelen aclarna ve sabrna karlk bir byk mkafat olarak ihsan etmiti... Evet fikir, ideal ve hayat grleri birbirine uyduu, her ikisi de iman gibi bir cevhere sahip olduklar iin ne Nusrct Bill'in ektii zdirab, ne de Hill, kendisinin ekmi ve halen ekmekte olduu ac ve kahredici elemi ckmiyccck, hissctmiycccklerdi inaallahL. Feyz'nn Dr. Nzm'a bir rpda "evet" deyii de bir bakma bu yzdendi. Dr. Nzm Nusrct'in Hill'i ne byk bir Ulvi bir akla sev--diini ve babasndan miisbct cevap bildiren mektup gelinceye kadar merak ve zntden ne derece perian olduunu anlatrken, Fcyz'nn o hassas anlayl ve rakik kalbi derinden derine szlam, bu asil gencin 458 daha fazla heyecan, merak ve znt ekmesine tahamml edemiyerek talebine derhal "evet" demiti... Esasen iin slmi olan ekli de buydu... nice aileler tanrd ki, damat namzedini beendikleri ve kzlarn verme niyetinde olduklar halde bir yandan "kz taraf naz taraf" fikriyle, dier yandan akllarnca kendilerini ar satmak ve zerlerine dlmesini temin etmek dncesiyle azlarndan kacak olan "evet" cevabn gecikrdike geciktirir, damat namzedini bekletmekten, ona heyecan dolu gnler geirterek eza ve cefa ektirmekten adeta sadist bir zevk alrlard bu insanlar... Damat namzedinin tereddde sebep tekil edecek hal ve durumlar olduu takdirde bu geri doru bir harekettir, kz taraf iin bir mddet ve mhlete ihtiya vardr. Fakat byle bir hal olmad takdirde evet cevabn uyulmas ok zaruri bir formalite addederek geciktirmek yanltr, bu hareket bazen tek tarafn, bazen de iki tarafn aleyhine neticeler vermektedir. Tevekkeli dememiti Peygamber-i Zian: "Hayrl ilerinizde acele ediniz" diye?.. Bunda mutlaka derin ve ince hikmetler vardr. Evet, bu ne doru bir ihtard... "Hayrl ilerinizde acele ediniz..." Feyz elinde olmadan, vcudu rpererek B.ill'i hatrlad birden... Esasen hangi sz ve hadise vard ki onu hatrlatmasn?.. Hayat onunla dolu olarak gemiti Feyz'nn... Ve bu gidile, kabre kadar da onunla, onun temiz hatras ve asil hayaliyle geecekti phesiz.., Hayri Dedenin, son karlamalarnda anlattklar geldi teker teker hatrna... Her eyi anlatmt yal adam... Bill'n, kendisini . dkkanda grd gn hemen evlenme teklifinde bulunmak zere hare'-kete gemek istediini, ama dkkan sahibi Hac Mustafa beyin "hele bir ka gn bekle, sinirleri yatsn biraz kadnn" diyerek ona mani olduunu, bir ka gn sonra Huzur Sokana gelip de

kendisinin iz ve adres brakmadan sokaktan ayrldn renince dt perianiyeti gz yalaryla anlatmt sevimli ihtiyar... Evet Bill, hayatnn belki en hayrl iine teebbs etmi ve fakat "Hayrl ilerinizde acele ediniz!" hadisinin zddna hareket edip, bu teebbsn bir ka gn dahi olsa geciktirmekle, sevdii kadn, hem en ulvi duygularla kendisini seven kadm kaybetmi, seven iki kalbi hsrana uratmt... 459 imdi kimbilir nerelerdeydi?... "Belki de evlenmiti" diye dnd Feyz... Acaba mesut muydu?... ' .. Fakat bir anda dncelerinden silkinip, gzlerini at. Bill'i dnmenin sras myd imdi?.. O, hele bundan sonra kalbinin bir kesinde gmlp kalmalyd artk... Bundan byle benliine hakim olan yegane dnce, kz ve sevgili damad olmalyd... Onlarn saadeti, onlarn huzuru, onlarn refahndan baka bir ey dnmemeliydi artk... Bunda muvaffak olabilecek miydi? Bill'i artk hayatnn adeta bir paras haline gelen o iman ve asalet timsal insan zihninden silebile-cek, yllardr avunduu hatralarn zaman zaman tahattur etmeden durabilecek miydi? Bu, kendisi iin belki dnyann en zor iiydi... Fakat ne kadar g olursa olsun, baarmalyd bu zor ii de... nk artk yaknda kaynvalide oluyordu... Bir mddet sonra da anneanne olmak vard iin iinde.. Bu dnce, Feyz'nn benliinde tatl bir rperme meydana getirmiti. Kaynvalide olmak.. Anneanne olmak!... Torununu imdiden kucanda grr gibi oluyor, kalbi haz ile dolup tayordu. Hill, elinde tabaklarla, sofray kurmak zere odaya girdiinde, o hal oturduu basma klfl koltuun arkasna ban yaslam, gzleri yumulu, dudaklarnda o mesut tebessm tamaktayd... Her ey bir hafta gibi, gz ap kapayncaya kadar geip giden ksa bir zaman iinde olup Bitmiti.. Dr. Nazm'n o gnk samimi isteme merasiminden iki gn sonra sz kesilmi, sz kesiminin hemen arkasndan da, bir ka gn iinde iki gencin nian yzkleri taklmt. Son derece sade ve mtevaz bir hava iinde geen nian merasiminde Dr. Nzm ve Nusret'ten baka Dr. Nzm'n yal halas da bulunmu ve Hill'le Nusret'in yzklerini gzyalar arasnda hayr dualarla bu muhterem yal hanm takmt parmaklarna. Dn, Nusret'in babasnn Avrupadan dnnde yaplacakt... 460 Bunun byle olmas, Feyz'nn da olduka iine yaramt. nk her ne kadar yllardr kazancndan arttrd paralarla kznn ehiz sandna lazm olan eyleri tamamlamaya altysa da, bu arzusunu hakkyla yerine getirememiti Feyz... Geri sandktaki eksikler pek mhim eyler saylmazd ama yine de bunlarn temini iin paraya ve vakite ihtiyalar vard... Feyz, iyileip, yeniden dikie balamasn drt gzle bekleyen mterilerini dnerek, hzl bir ekilde ie balad takdirde bu bir ka 'ay iinde kznn btn eksik ve ihtiyalarn giderebileceini hesaplamt ama, mesele hi de dnd ve hesaplad gibi olmad... Nian gecesi, yzklerin takmndan sonra Hill'in piirdii kahveler iilmi,, dnn nerede ve nasl yaplaca mevzuunda konumaktaydlar. Bir ara Nusret, Feyz'ya doru eilerek sordu: Anne, sizinle biraz hususi olarak grmek istiyorum, mmkn m? Feyz: - Elbette evladm, ne zaman isterseniz, dedi. - Teekkr ederim, o hade yarn iimden kar kmaz geleceim. Feyz, ertesi gn adeta iple ekmiti... Damadnn kendisiyle grmek istedii mevzu ne idi acaba? Zihnine taklan trl ihtimallerle, gece ge saatlere kadar uyuyamt... Ertesi gn ise, saatler bir trl gemek bilmedi nedense... Nihayet kapnn nnde duran araba sesiyle ii biraz ferahlar gibi olmutu. Nusret, kapnn zilini aldnda, Feyz da bandan kayan rtsn dzelterek kapya doru komaktayd.

Nusret, yznde saadetinin izlerini tayan bir tebessmle: - Size zahmet olacak anneciim, sizlere layk olmayan u kymetsiz eylerden beni kurtarnz ki, ayakkablarm karabileyim. Diyerek nce elindeki paketleri uzatt Feyz'ya... Feyz armt: - Ama evladm... Diye itiraz edecek oldu, fakat Nusret buna frsat vermedi. Alngan bir sesle: - Birde Nzm aabeyime bu acizi damat deil, bundan byle bir z evladnz olarak kabul ettiinizi bildirmitiniz, dedi... Feyz iin syliyecek sz kalmamt.. Paketleri; holdeki ma461 sann zerine brakarak, Nusret'in arkasndan odaya girdi... Karlkl hal hatr sorma faslndan sonra Nusret, samimi bir sesle grmek istedii mevzu at: - Anneciim, dedi... Siz daha klinikte iken, benim klinie yeni yerletiim gnlerde Dr. Nzm aabey sizin hayatnz ve halihazrdaki geim durumunuzu anlatmt. - Nasl? Dr. Nzm m anlatt hayatm size?.. Peki ama o nereden bilebilir benim hususi hayatm? - Hill'le ok iyi anlaan bir hemire hanmdan renmi galiba... Feyz, bir an dnd, sonra: A... evet, hatrladm, dedi. Sylemiti Hill bana, ok zgn olduu bir gn hemire hanmla epeyi dertlemiler demek oda... - Evet, o da Nzm aabeye nakletmi olacak ki, sizden bahsettiimiz, daha dorusu benim sizlere kar duymu olduum yksek takdir hislerimi kendisine ifade ettiim bir gn, hemireden rendiklerini z olarak bana anlatt... Feyz, dalgn dalgn glmsedi: - O halde kaynvalidenizin devr-i gafletteki durumunu da biliyorsunuz... - Teferruatl olmamakla beraber evet... Ancak bunun yannda, ayn kaynvalidemin, dininin icaplarn yerine getirmek uruna einden dahi boanmay ve tek bana hayat mcadelesine atlmay gze alacak kadar yksek bir iman ve fazilet sahibi, hakiki bir slm hanmefendisi olduunu da biliyorum. Feyz, yaaran gzlerini damadndan kararak nne edi. Nus-ret'de konumasna devam ediyordu: Cemiyette ender rastlanan sizin gibi bir aileyle beni karlatran Rabbime ne kadar kr ve hamd etsem azdr anneciim... Bu, muhakkak ki benim iin bir ltf-u ilahidir... Ancak, Hill hanmla szmz kesildii gnden beri beni tedirgin ve huzursuz eden bir husus var ki, ziyaretimin gerek sebebini ite bu husus tekil ediyor. Feyz meraklanmt: - Hayrdr inaallah evladm, dedi... Tedirginliinize sebep olan bu husus nedir, renebilir miyim? 462 - Sizin almanz, anne. - Susuyorsunuz... Bunun, bundan byte doru olmayacan siz de takdir ediyorsunuz phesiz... - Yo... hayr evladm, susuum bu sebepten deil.. Diyecektim ki; almaya, kazanmaya mecburum ben. Bahusus bundan sonra... Nusret, kaynvalidesinin szn tamamlamasna frsat vermedi: - Yanlyorsunuz anneciim, bu gne kadar belki evet, mecburdunuz almaya, geiminizi temin etmeye.. Fakat bu gnden sonra asla! - Fakat yavrum... - Rica ederim anneciim, zr dilerim bu hususta sizi maalesef dinliyemiyeceim... Beni hakiki bir evlat olarak barna bastn syleyen siz, eminim ki bir evladn annesine kar olan vazifelerini de ok iyi bilirsiniz. Eli ekmek tutan bir evlad, annesinin almasna, yorulmasna tahamml ve msaade edemez. Gen doktorun sesi, nceleri olduka tok ve kesindi.. imdi ise konumasna yumuak, sakin ve tatl bir sesle devam etmekteydi:

- Dinleyin beni anneciim... Siz yllarca altnz ve artk yoruldunuz... imdi ise damadnz olmam hasebiyle btn geim ve ihtiyacnz temin etmek, bundan byle bana der... Biliyorum diyeceksiniz ki, "daha henz nianlsnz, aranzda nikah kylmadan bu hareket yakk almaz." Ben ite bunlar da dnerek dini nikahmzn da derhal kylmasn arzu etmekteyim. Msaade ederseniz yarn akam kyalm nikah... Resmi nikah ve dn de babamn dnnde yaparz. Feyz, slmi esaslara uygun olarak, damadnn kendilerine rahata gidip gelmesi iin dini nikah teklifini kabul etmekle beraber, maddi yardm teklifine bir trl evet diyemiyordu. Bu mevzu o gn, akama yakn saatlere kadar srd. Nusret, kaynvalidesinin iinde bulunduu halet-i ruhiyeyi ok iyi anladndan, onu ikna etmek iin saatlerce dil dkmekten kanmad. Ve neticede muvaffakda oldu. Ertesi gece son derece sade bir merasimle ak sakall, nur yzl bir imam tarafndan iki gencin dini nikahlan kyld. O gece Hill, iekli uzun basma sabahl ve dantelli beyaz namaz rts iinde hakikaten olanca saf klaryla gkte parldayan hilalden farksz gibiydi... Ni463 kahta yine Dr. Nzm'la, yal halas da hazr bulunmulard. Gecenin ge saatlerinde misafirlerini uurlayan Feyz ile Hill, kapy rtp ieri girdiklerinde, orta sehpann zerinde kapal bir zarf grerek bir an hayretle birbirlerine baktlar. Sonra Feyz, ar ar yryerek titrek parmaklarla zarf eline ald. Zarfn zerinde: "Muhterem anneciim Feyz hanmefendiye" yazlyd. Feyz, ayn titrek parmaklarla zarf at... Zarfn iinde on ve yirmi binliklerden bir deste kat para ile, Nusret'e ait arkas yazl bir kart vard. Feyz, yksek sesle kart okudu: "Anneciim, bu kymetsiz mebla, imdilik zaruri ufak tefek ihtiyalarnz grmeniz iindir. Dier mhim ihtiyalar iin icabedeni ayrca takdim edeceim. Hrmetler." ^ Anne-kz, bir kere daha gz gze geldiler. Fakat ikisi de azn ap bir ey sylemedi... Daha dorusu syleyemedi. Zira her ey ylesine akt ki... Karanlk olmasa, n kymeti, ayrlk olmasa vuslatn lezzeti, elem, zdrab, gam ve keder olmasa saadetin o sarho edici gzellii bilinebilir, duyulabilir, grlebilir miydi hi? te arkada braklan karanlk, kabuslu gnlerden, elem, zdrab, gam ve keder ykl yllardan sonra Feyz'da gznn nuru biricik kzyla birlikte zledii, hasret ve itiyakla bekledii aydnlk ve mesut gnlere kavumutu nihayet... Evet mesut, hem alabildiine mesuttu Feyz... Lakin saadetten tatl tatl arpan kalbinin bir keciinin iten ie, sinsi sinsi bir tuhaf ekilde szladn hissediyordu yine de... Kendine dahi itiraftan rkt bir hisle, sanki bu saadeti de ok uzun srmiyecekmi, beklenmedik bir hadise ile kznn da, kendisinin de mit dnyalar, koca. bir binann k gibi bir anda yklverecekmi gibi tuhaf bir duyguyla korkuya kapld oluyordu zaman zaman... Ama byle anlarda da Allah'a olan teslimiyet ve tevekkl, her zaman olduu gibi 1m-dadna yetien yegane amiller oluyor, dertli annenin istikbale ait phe, vehim ve korkularn kalbinden silip, atyordu... Gnler ilerledike, anne-kzn ehiz hazrlklar da hzlanp ilerlemekteydi.. Son gnlerde Hill'in elindeki ehjzinin dnda itinayla iledii bir ka para nak vard ki, bunlar maddi deerinden ok manevi deeri olan eylerdi. Gen kz, daha grmeden, yalnz Doktor 464 Nzm amcasnn anlatt kadaryla son derece yksek takdir ve hrmet hisleriyle sevip baland kaynbabasna hediye etmek zere iledii bu eye gz nurunu ve olanca ruh inceliini dkerek gece-gndz zevkle alyordu. Bunlar, yeil des saten zerine san sim srmalarla ilenmi bir takke ile, yine sar sim srmalarla ve yakut rengi talarla ilenmi ayn yeil saten desten bir seccade ve bir de Kur'an klf idi... Hakknda takdire ayan ok ey dinlemiti ama, daha kaynpederinin ismini dahi bilmiyordu Hill. Bunu annesi de sormam, daha dorusu sormaya lzum grmemiti. Anne-kz iin mhim

olan husus, sadece Nusret'in babasnn da en az kendi kadar muhafazakar, imanl ve yksek seciyeli bir insan olmasyd... Byle muhterem bir insan iin gnler ve geceler dolusu dklen gz nurlar nasl feda olmasnd ki... Hill, bu duygularla kayn pederine iledii naklara o ok ince zevkli olan annesinin dahi yardm iin el srmesini istemiyor, manevi deeri yksek olan bu para eyann tamamen kendi gz nurunun mahsul olmasn, kendi elinden kmasn arzuluyordu. O gn yine zarif motiflerle mzeyyen seccadesi elinde, bir yandan istikbale ait tatl hayaller kuruyor, dier yandan ruhunun ince zevkini nak nak yeil saten kuma zerine dkyordu... Feyz artk tamamen iyilemiti... Hem ylesine iyilemiti ki, iinde yaad u saadet gnlerinde kendisini eskisinden, hatta ilk gen kzlk devresinin o cevval, hareketli, yerinde duramaz Feyz'sndan ok daha zinde, shhatli ve evik hissediyordu. Kznn rahatlkla ehizini ileyip tamamlamas iin ona ev ilerini tamamen yasaklam, btn ileri zerine almt... imdi de Hill, oturduu yerde naksn ilerken o da sokaa bakan pencereden darya divan rtlerini silkelemekteydi. Birinci divan rtsnden sonra tam ikincisini silkelemek zereydi ki, gzleri sokaktan gemekte olan yalca bir kadna takld ve gayri ihtiyari ayn anda seslendi... -Hatice teyze... Hatice teyze!... . Evet, rengi umu, tyleri dklm mantosunun ve eski siyah bartsnn iinde dalgn ve zgn bir ekilde ar ar yryen kadn, hakikaten Hatice Teyzenin ta kendisiydi... Feyz'nn o kabuslu evlilik yllarnda senelerce dadsyla birlikte kendisine emei gemi Huzur Soka F. : 30 465 ah kadn Hatice teyzeydi bu... Kadn, kendi ismini duyar duymaz, sesin geldii tarafa bakp j;h ak pencere nnde duran Feyz'y grnce ilk anda tanyamad onu ama, biraz yaklap da o sevin dolu gzel yz daha yakndan g,rj.ce, gzlerine inanamamann hayreti iinde haykrd: Aman Allah'm, rya m gryorum, Feyz hanm... hanmm... sensin deil pp kzm? Feyz bir rfcga iz^a,koup, kapy at... Hatice kadnla gz yalar arasnda sarma dola olularn Hill yerinden hayretle seyrediyordu. Hill, ,bu kadm .vrs boyuuG^grdn hi hatrlamyordu. Feyz da bunu bildiimden,pcuk^" gibi sevinerek Hill'e seslendi: - Hill, bak qm .p.idi. KMk ^a^,(ia p, teyzenin elini yavrum... Bu teyzenin, evliliip^addetipcg bana,,^ bireyi bilmez kck bir bebekken de sana jk emei.geti... Hatice teyz, elini pen gen kz tepeden aaya bir szdkten sonra: - Aman hanmm, dedi,, dnyada inanmam. Ayol bu sahiden benim elime doan Hill mi?.. ' - Hill ya teyzesi... Senin o ufackken braktn yaramaz Hill... Dnya devran byle...bykler yalanyor, kkler byyor canm teyzem... Feyz, Hatice kadnn mantosunu alp, cam kapattktan sonra, maziden bir yaprak gibi savrulup nne den yal kadnn karsna geip oturdu ve balad heyecanla sorup soruturmaya: - Eeeh, anlat bakalm Hatice teyzem, hangi rzgarlar att seni bu sokaa, ne iin vard buralarda senin? Yal kadn, ilk sevin an geince dertli dertli iini ekti: - Derdimi deip de dertsiz ban artp ne yapacaksn hanmm? - Hayrdr inaallah Hatice teyzem, derdini sylemeyen derman bulamaz. Hem o nasl sz, mminin derdiyle dertlenmeyen mmin olabilir mi ki? Sence bir mahzuru yoksa anlat Allah akna... - Anlataym hanmm, anlataym... - Bana bir daha "hanmm" dememen art ile seni dinliyorum Hatice teyzem... Beni artk eski hanmn olarak deil de, bir z kzn gibi bilerek anlat. - Haklsn, benim altn yrekli yavrum, saol... yle uzun 466 uzadya anlatacak bir eyim yok... Sadece isiz kaldm... ok uzun zamandr isiz duruyorum. ok perian bir vaziyette kaldm. Evde bakmaya mecbur olduum

delikanl sakat bir olum olmasa, tek bama nasl olsa yavan ekmek geinir giderim... Lakin alamaz haldeki bir evlada bakma mecburiyeti belimi bkyor... - Peki hi bir i bulamadn m teyzeciim? - Bulamadm yavrum, bulamadm... Aylardr almadm kap kalmad... Bu gn de, sizin arka sokakta oturan bir eski ahbaptan haber alacaktm, onun iin geldim buralara... Kocasnn patronu yeni evlenmi, eve i yapp, yemek piirecek becerikli bir kadn aryormu.. Tabii onlar da beni tavsiye etmiler... Fakat patron daha yam sorar sormaz "bize gelmez, yaldrr" diyerek kabul etmemi. - Vah vah!.. Ama teyzeciim, adam seni grseydi, eminim ki byle dnmezdi... Senden daha becerikli, senden daha gzel yemek piiren kadn nereden bulacaklar? stelik yan da hi gstermiyorsun sen... Ayrldmz gnden bu yana o kadar az deimisin ki, bu kadar dertli ve zntl olduun halde hala din ve kuvvetlisin maaallah. - Nerde kzm, nerde... Yalandk yalanmasna ya, bu gn bir i bulsam evvel Allah bu gnk deme genleri cebimden karrm lakin takdir, ne denir? - yle teyzeciim, tabii takdir-i lhi byle. Onun iin kendini fazla zme... Bir sivrisinei, bir rmcei, bir kk karncay dahi grp, gzeten, rzkn veren Allah- Tel, elbet senin gibi temiz bir kulunu da a ve plak brakmaz. Olun meselesi olmasa, sana "gel burada beraber oturalm, Mevlam ne verdiyse yer, birlikte geinip gideriz" diyeceim, fakat... - Allah (C.C.) raz olsun kzm, bunu dnmen dahi, yerine getirmi kadar makbule geti inan.. Dur bakalm hele gn domadan neler doar... Feyz, Hatice kadn o gn srarla le yemeine alkoydu. Yemekten sonra da bir iki saat oturup dertletiler... Eski gnlerin ac-tatl hatralanm ararken kah glyor, kah ac gzyalan dkyorlard. Hele dadnn vefat haberi yal kadn ok sarsmt.. Akama yakn Hatice kadn ayrlrken, Feyz adeta yalvarrcasna: 467 - Ne olur Hatice teyzem, sz ver bana... Sk sk urayacaksn bu garib kzma deil mi?... bulduunu da haber vermezsen, meraktan lrm inan... - Sen sylemesen de ben seni hele bundan byle brakrmym hi canm kzm? Elbette hem de sk sk geleceim... Seni teden beri z evladm gibi sevdiimi bilirsin... Hatice teyze, hakikaten de sznde durmutu... Bir ka gnde, hi olmazsa haftada bir defa mutlaka uruyor, bir-iki saat dertletikten sonra, sakat olunun ihtiyalarn grmek zere kk evceizinin yolunu tutuyordu. Her geliinde Feyz heyecanla sorard: - Ne oldu Hatice teyzem, hayrl haberlerin vardr inaallah... Onun cevap yerine bo avularn aresizlik iinde aarak, zntyle boynunu bktn grnce de: - Hakknda hayrls canm teyzem, zme kendini, "Mevlam grelim neyler, neylerse gzel eyler" deil mi? diyerek teselliye alrd kadncaz... Byle gnlerden birinde Hatice teyze yine kederli yzyle kapda belirmiti.. Feyz onu her zamanki gler yz ve scak alakas ile karlayp ieri ald... Hill de annesinin, hayatn anlatt gnden beri ok sevdii bu yal teyzenin elini ptkten sonra, izzet ve ikram iin etrafnda adeta fr dnmeye balad... Hatice teyze, bu defa Feyz'nn sormasna brakmadan: - Artk sen sormaktan, ben de "yok, bulamadm" demekten bktk, deil mi kzm? Dedi ve ilave etti... u bir haftadr ka kapy almadm, ka kii nnde el outurup boyun bkmedim ki... Aaah, ne are...aldm her kap, zalimce yzme arpld tek tek... Bilirim Allah'dan mit kesilmez, lakin Rabbiin affetsin, benim mid edecek halim kalmad artk... - Tvbe de Hatice teyzem, tvbe de... Bilirsin ki Cenab- Hak, sabrlarn denemek iin en byk sknt, eziyet ve cefalar sevgili kullarna verirmi. Bu szler zerine yal kadnn, bartsnn ucunu gzlerine bastrarak ili ili gz yalarn bastrmaya almas, Feyz'ya da Hill'e de ok dokundu... imdi onlar da aresizlik iinde rpnan yal kadnla birlikte alyorlard... 468

Feyz, Hatice teyzenin dizi dibine kerek, onun ellerine sarld ve yine alyarak sormaya balad: - Hi mi bir umut kaps yok bu baktn yerlerde, hi mi bir vicdan sahibi kmad karna canm teyzem sylesene? - Var kzm var, kt karma byle biri ama, ne yazk ki yle sylediin gibi vicdan sahibi biri deil, bekli dnyann en insafsz ve vicdansz insan... hemde ok iyi, ok rahat artlarla stelik kendisi i teklifinde bulundu bana... ama... - Amas ne?.. Kim bu bahsettiin kimse?.. - Senin eski kocan olacak Selim denen o aalk herif!.. Anladn m imdi "ama..." nn manasn?.. Feyz birden btn vcudunun ta gibi, kaskat kesildiini hissetti... Fakat kendini toparlamas ok srmedi ve sordu: - Selim mi sana i teklifinde bulundu? - Evet... Selim ya... Dn sokakta rastladm. Ylk ylk gelip yanma sokulunca, kan beynime srad. Dkt dilleri bir grsen aardn... Efendim, ne zamandr beni aryormu da bulamyormu. Beni gkte ararken yerde bulmumu... Evin yemek de dahil btn ilerini evirebilecek, tecrbeli ve itimada ayan bir kadn aryormu ama byle bir kimseyi bu zamanda bulmak mmkn deilmi... Bir sr m-mi ite... Anlyacan, yana yakla yannda almam iin bir yalvar var ki grme... Feyz ciddiyetle; - Eee, sen ne cevap verdin? dedi. - Hii, ne cevap vereceim, kabul etmedim tabii... ok srar edincede "dneyim, ben sana telefon eder, bildiririm" diye atlattm bamdan. - lahi Hatice teyze, sen akln m kardn? Niye kabul etmedin, byle bir teklif karlr m hi? stelik bilirsin Selim dolgun da para verir... Hatice teyze, Feyz'nn yzne yle bir esefle bakt ve: - Akln karan birisi varsa, o da ben deil, kusura bakma ya, herhalde sensin kzm. Senin u perianlna sebep olan bir adamn m hizmetinde bulunacam ben? Yazklar olsun sana... Ben daha sana yaplan o hakszlklar karsnda, seni sokaa attktan ksa bir mddet sonra daha o zamandan dayanamayp da ayrlmtm o irhef herifin 469 I yanndan... imdi tut sen... : - Ama Hatice teyze... Sus... sus... sus kzm, dinlemem artk seni... Alktan leceimi bilsem, dnmem o kapya bir daha.. O gn akamn alaca saatlerine kadar Feyz, yal kadn Selim'in yanna girmesi iin iknaya alt... Mecburiyetler karsnda insann nelere kaanabileceini, verilecek yksek mebla ve rahat baka hi bir yerde bulamayacan, yalnz kendisini deil, bakm ve rahat isteyen biricik sakat olunu da dnmesi icabettiini anlatt bir bir... Fakat nafile... Hatice teyzeyi biraz olsun yumuatmak mmkn olmad.. Aradan bir onbe gn daha geti... Bu arada Hatice teyze, bir kere olsun grnmemiti... Feyz, bir yandan merak ediyor, bir yandan da "belki de bir i bulup yerlemitir de, onun iin vakit bulup gelemi-yordur." diyerek teselli bulmaya alyordu.. Fakat bu dncesinde yanldn, Hatice teyzeyi on be gn sonra bsbtn sararp solmu bir yzle, iyiden iyiye km yorgun, bitkin ifadeli gzlerle adeta bir sefalet tablosu halinde karsnda grnce anlad... Yal kadn daha mantosunu kartmadan, adeta kercesine her zaman oturduu divana oturdu... ve oturur oturmaz da ellerini yzne kapyarak alamaya balad.. Feyz tam azn ap bir eyler syliyecekti ki, muztarib kadn slak ellerini yznden ekerek: - Syleme birey, yorulma yavrum... dedi... neticede dndm, dolatm, yine senin szne geldim. Zira artk ne dizlerimde, ne de yreimde dayanacak takat

kalmad... En sonunda o ahlaksz, o dzenbaz herifin kapsna yz srmek varm desene kaderde... - Teyzeciim, niin byle dnyorsun? Her eyde bir hayr vardr mutlaka... Hem Selim, her ne kadar kt karakterli pis ahlakl bir insansa da, sen de ok iyi bilirsin ki, yannda alan kadnlara kar nedense ok anlayl, merhametli ve drsttr. Bu bakmdan memnun ve msterih olmalsn deil mi ya? Haydi artk gzyalarn sil de, syle bakaym Selim'e telefon ettin mi? - Etmedim kzm, daha haber vermedim. Bana biraz daha cesaret veresin diye nce sana geldim. Feyz ac ac glmsedi: - Sa ol teyzeciim.. Hayatta ne tuhaf eylerle karlayor in470 san... Kim derdi ki gn gelip de... her neyse... her neyse... imdi sen vakit geirmeden verdii numaraya telefon a ve teklifini kabul ettiini bildir... Yalnz sana iki artm var... Yoksa, birazck hakkm varsa helal etmem... - Senin her szn, benim iin deerli bir emirdir... Syle kzm, ekinme... - Estafrullah Hatice teyze. Birincisi; Selim'in yanna girdin diye, benden ayan kesmiyeceksin. Yine byle frsat bulduka sk sk geleceksin... kincisi ise; her ne suretle olursa olsun, senin benimle grtnden Selim'in katiyetle haberi olmyacak. Tamam, m? - lahi yavrum, dndn bunlar myd? zme tatl cann sen... Kuzum, sen Hatice teyzeni bu gibi hususlar dnemiyecek kadar safdil mi sanyorsun? - Kusura bakma canm teyzem ama... - Anladm, anladm biricik yavrum, bouna zme kendini bunlar iin. Eh... desene bize yol grnd, artk kalkaym da, Bismillah diyerek aaym u telefonu bakalm. Duandan unutma yavrum, haydi Allahasmarladk. - Gle gle teyzeciim, Rabbim hayrlarla karlatrsn... Beni haberdar et olmaz m? Feyz Hatice teyzenin gitgide klen silueti sokan sonunda kayboluncaya kadar kapnn azndan aynlamad. Hatice teyzenin gitgide klen silueti sokan sonunda kayboluncaya kadar yal ve dalgn gzlerle onun ardndan bakt, sonra derin bir i geirerek kapy kapatp, ieriye kendi gnlk haytna dnd. 471 YEDNCBLM Gecenin ilerlemi saatlerindeyiz... stanbul'un tenha semtlerinden birinde, bir ecza deposunun alt katnda, yzlerinde endie ve korkunun izleri okunan iki adam, yava sesle heyecanl heyecanl konumaktadrlar. Bunlardan birisi, deponun gece bekisidir. Dieri ise, iri yapl, atletik vcutlu genten biri... Her ikisinin de avam olduu konumalarndan belli olduu gibi, hallerinden de zekalar yalnz ktye ileyen, karanlk iler eviren cin gibi insanlar olduu ilk bakta anlalabilir... - Ulan... parolay aldn halde niye geciktin ha? Kanc uykudaydn ulan... Sana ka kere byle mhim gecelerde uyumak yasak diye sylemedik mi salak herif!. Gece bekisi, yava sesle de olsa iri yar gencin kendisini yakasndan sarsarak sylemi olduu bu szleri, uyku sersemliinin o tuhaf uyuukluu altnda cevaplandracak kuvvet bulamad kendinde. Sadece kekeliyerek: - Uyandk yahu... uyandk ite... Neyse... her ey tamam m? , - Soruyor bir de.. Tamam m ne demek, biraz daha oyalansak o zaman iimiz tamamdr, anladn m? Haydi haydi durma, koyul ie hemen... sva kollarn haydi... Gece bekisi, gencin "iimiz tamamdr" sznden sonra tamamen aylm gibiydi. Deponun ana giri kaps, st katta n cephede bulunuyordu. Bir ka merdivenle inilen bask tavanl, karanlk, genie bu yerin kaps ise, binann arka tarafndaki gz alabildiine uzanan, yer yer aalarn kmelendii geni bir ovaya almaktayd.. te iki adam, binann arka tarafndaki bu kk demir kapdan karak karanlklarn iine daldlar. Ayn bulutlar arasna gml bulunduu bir gece olduu iin, bu zifi-472

ri karanlkta onlar hi kimsenin grmesine imkan yoktu. Esasen karanlk ilerin ou da bundan dolay karanlkta evrilirdi. nsann kt ilerinde vicdannn sesinden dahi kap gizlenmesi iin de en mnasip yer karanlk deil midir?.. ki adam, ta ilerde, sekiz-on aacn sk sk, adeta birbirine yapk olduu yere gelince her ihtimale kar yle bir duraladlar ve geriye dnerek dikkatle etraf gzleyip, dinlemeye baladlar... Fakat hayr... ortalkta hi bir ses, hi bir hayat emaresi, kukulanacak hi bir ey yoktu... Rahat bir nefes alarak admlarn sklatrdlar.. Aalarn arkasnda farlarn sndrm kk bir kamyonet duruyordu... ofr mahallindeki adam, onlar grnce, kapy usulca ap, aa atlad. Sitemli bir ses ve argo bir ifade ile: - Amma psrk heriflersiniz be... Bekleye bekleye turumuz kt burada... Bu kr edici karanlkta foyay aktrmamak iin cigara bile iemezsin stelik... ldnz m lan le herifler?.. Diye kt... ri yan gencin kafas btn btn kzd: - Eeeh... ok drlanma be, dedi... Bir de sana balamyaym imdi.. Laf ebelii yapacana, abuk sva kollarn da yardm et biraz... ok gemeden, nc adamn yardmyla srtlarna yklenilen uvallarla iki adam geldikleri yollar geri ineyerek, mahzenin ak kapsndan girdiler ieriye... Omuzlarndaki yk indirip, derin bir nefes aldktan sonra, ikinci, nc ve drdnc seferi de yapp, ofr tekrar bekilik vazifesile grevlendirerek, kendileri mahzenin kk demir kapsndan ieri girdiler ve kapy ierden srmelediler. imdi iri yar, dinamik gencin elleri, otomatik bir makine hz ile iliyordu. Vakit bir hayli ilerlemiti.. Gn madan her eyin yerli yerince hazr olmas ve onun da tez elden buradan (kendi tabiriyle] tymesi icabediyordu. zerinde "SEVAN" ila firmasnn etiketleri bulunan ve yetkili emniyet makamlarnca tahlil ve kontrol yapldktan sonra damgalanp imalathaneden depoya nakledilmi olan byk mukavva kutular, gencin maharetli elleri tarafndan tek tek alyor, iindeki ila kutular bir kenara boaltlyordu. Sonra boalan byk mukavva kutularn iine byk uvallar iinde mahzene tanan ila kutulan byk bir itinayla 473 yerletirilip, istif ediliyordu.. Aslnda kutulara yerletirilen ilalarn, grnte boaltlan ilalardan hi bir fark yoktu.. lacn kutusu, iesi, hatta iki renkli kapslleri dahi birbirinden ayrdedilmeyecek kadar aytyd. Ayn olmayan bir tek eyi varsa, o da kutulara yerletirilen kapsllerin iindeki toz idi: ESRAR!. ' /"K Evet ne hazindir ki, gayr-meru kazan yollarnn en karls olarak bilinen ESRAR KAAKILII, alnan btn tedbirlere ramen, memleketimizde hala kesin olarak nlenebilmi deildir... Gizli imalathanelerde icra-i faaliyet gsteren eitli ebekeler, eitli hileli ve desiseli yollarla afyonu, yurt dahilinde ve haricinde fahi fiatla satmakta ve bu yolda milyonlar kazanmaktadrlar... te, erefli bir ila firmasna ait olan deponun alt katnda, gecenin ilerlemi saatinde, heyecan ve korku iinde harl harl alan bu gece bekisi ile, iri yar, atletik vcutlu gen adam da "Esrar kaakl" yapan byle byk ebekeye mensup kimselerdi... Deponun gece bekisini ve nakliyat iindeki kamyon ofrn de byk meblalar karlnda elde etmeyi baarm olan ebeke, eytann aklna dahi gelmeyecek bir desise ile esrar ila kapsllerinin iine yerletirmekteydiler. Hi bir eyin belli olmamas iin de gizli matbaalarda ila kutularnn ayn, ielerinin ve kapsllerinin de ayn taklid ediliyor, en kukulu bir insann dahi phesini celbetmiyecek tarzda her ey menfi ynden fevkalade ustalkla organize ediliyordu.. SEV AN l Fabrikas Mes'ul Mdrnn her zaman nezaketle vurulan ve ierden duyulan "giriniz" sz ile alan kapsn sert bir hareketle aan iki uzun boylu adam, nedense ne kapy vurmaya, ne de "giriniz" szn duymaya dahi lzum hissetmeden odann ortasna doru yryvermilerdi... Nusret makamnda, her zamanki ciddiyetiyle oturmu, nndeki tetkik edilip imzalanacak bir sr kadn iine gmlp kalmt... Kapy vurmadan odann

ortasna kadar kaytsz bir ifadeyle yaklaan iki adam karsnda grnce, ban hayretle katlarn arasndan kaldrp, bu iki mehul ahsa sordu: 474 I - Buyrun efendim kimi aradnz? Adamlardan birisi, son derece soukkanl bir tavrla: - Aradmz ahs, karmzda duruyor Nusret Bey, dedi. zlerek bildirmek isterim ki, bizimle emniyete kadar yorulmak mecburiyetindesiniz Ve adam, cebinden kartn kartp gsterdi.. Bunlar, emniyetten iki sivil polisti... Nusret, bir ey anlayamamann hayreti iinde bir an akn akn polislerin yzne bakt, sonra toparlanarak: - Bir yanlnz olmasn beyler, dedi... Polisi alakadar edecek her hangi bir iim olmadndan mazur grn, fakat hayret iindeyim... Emniyete arl sebebini renebilir miyim? Fakat Nusret, emniyete arl sebebini ne yazk ki ancak, iki sivil polis arasnda, polis arabasyla getirildii emniyet binasnda renebildi. " Bir ihbar zerine, ehir hatlar arasnda yol alan bir yk kamyonu, emniyet ekipleri tarafndan yolu kesilerek aranm ve SEV AN la Firmasna ait kutulardan kan ilalarn, kapsllere doldurulmu esrar olduu anlalarak, kamyon sfr ve yanndaki adam derhal tevkif edilmilerdi... Lakin btn soruturmalara ramen bu adamlar konuturmak bir trl mmkn olmuyordu... Emniyet kuvvetleri, ii son derece hassasiyetle ele alarak, ebekeyi meydana karmak iin her trl tedbiri almak mecburiyetin-deydi.. Bunun iin de en bata messesenin mesul mdrnn gz hapsinde tutulmas icabediyordu, hepsi bu kadar... Yani Nusret, ne olduunu anlamaya frsat bulamadan tevkif edilmiti... Saatlerce sren ifadeler... Nezarette uykusuz geen bir gece... Ve nihayet susuz ellere vurulan kelepelerle mevkuf olarak girilen hapishane kaps... Feryad feryad hrriyete ar yaklan souk drt duvarlarn aras... Hissiz, duygusuz, gaddar demir parmaklklar... Nusret, hi bir ey dnemiyordu... Daha dorusu dnme hassasn kaybetmiti sanki... Hi... hi bir ey anlamyordu olanlardan... Nasl olabilirdi, mmkn myd byle bir ey? Hayatnn her safhas, anasnn ak sd gibi saf ve lekesiz, tertemiz gemi bir insana, durup dururken nasl byle bir irkef atabilirlerdi? Esrar kaakl ile itham! Bu ne korkun eydi Ya Rabb... Yanna yaklap, "gemi olsun" diyen mahkumlarn alkalarna 475 I dahi cevap verecek durumda deildi gen adam.. Onun dnd, sadece istikbaliydi... Yaknda evlenecekti... Btn mevcudiyetini kaplayan derin bir akla baland biricik akna, sevgili Hill'ine przsz, mesut bir hayat hediye edecekti.. O buna fazlasyla laykt zira... Peki ya imdi? imdi ne olacakt?.. En temiz duygularla tahakkukuna alt btn emel ve tasavvurlar, hem de byle en irkin, en iren bir iftira ile nasl bir anda alabora oluvermiti?.. inden alamak, haykrmak, zerine kapanan demir kaplan yumruklamak, etrafndaki her eyi vurup krmak geliyordu.. Ama o bunlarn hi birini yapmad. Sadece ban iki elinin arasna alp derin derin, uzun uzun dncelere dald. Her eyi iman gz ile grmek adetinde bulunan bir insan iin rpnmak, bocalamak kadar abes bir ey olamazd. Esasen haykrmak, feryad etmek neye yarard ki? Takdir-i lhi'nin tecellisini bozmak, deitirmek mmkn myd? Kimbilir er gibi grnen bu musibette ne hikmetler gizliydi... Hem byle musibetler olmasa, hayat imtihannn bir manas kalr myd? Zeliha'nn iftirasyla zindana atlan Hazret-i Yusuf, tam yedi sene bu byk imtihana tabi tutulmam myd? Fakat o, bu uzun mddete ve ektii btn zorlu ilelere ramen Rabbine kar byk bir teslimiyet iinde sabretmesini bilmi ve bu engin sabrn mkafatn ge de olsa grm, sonunda Msr'a Sultan olmutu.. Ve bu sultanl, sultanlarn Sultan'na ram ve teslim olmakla kazanmt Hazret-i Yusuf..

Nusret, bunlar dndke ferahladn, hafiflediini hissediyor, bu beklenmedik musibete kar en gzel silahn sabr ve teslimiyet olacan dnerek, ruhunda esen iddetli kasrgay dindirmeye alyordu. Nasl olsa er ge, masumiyeti ortaya kacak ve geici bir zaman iin mahrum kald hrriyetine yeniden kavuacakt. ok gemeden adaletin mutlaka yerini bulacana btn kalbiyle inanyordu gen adam. Evet, deilmiki kendisi tamamiyle susuz ve masumdu, o halde ilahi adalet elbette lehine tecelli edecekti... Ne var ki, btn bu kendi kendine verdii teselli ve gzel dncelerine ramen, kalbini iin iin ezen ve eriten yle bir znt var ki iinde, btn gayretine ramen uuraltna yerlemi, ruhuna ve kalbine reklenmi olan bu znty bir trl skp atmak mmkn olmuyordu: Acaba, kurban gitmi olduu bu alaka iftiraya Hill "476 inanacak myd?... te o zaman, her ey, ama herey.. btn emelleri, hayalleri ve temiz tasavvurlar mahvolacak, bu ise Nusret iin belki hayatnn en byk "darbesi olacakt... Hakikat aydnlanmadan, esas sulular meydana kmadan masumiyetine nasl inandrabilir, susuzluunu ne ile isbat edebilirdi ki gen kza? Bir mddet iin de olsa, nianlsnn hayatnn biricik midi, gayesi haline gelen sevgili Hill'inin nazarnda lekeli bir insan olmak... Aman Ya RabbiL Hayr... hayr... tahamml edemezdi, katlanamazd ikencenin bylesine.. Ama ne yapabilirdi ki?.. kencelerin en by, en iddetlisi de olsa, tahamml etmekten, katlanmakta baka, elinde kendisini temize karacak bir are var myd? Binbir trl birbiriyle arpan his ve dnceler arasnda gen adam, uzand ranzada ve souk hapishane duvarlar arasnda huzursuz, uykusuz, kabuslu bir gece geirdi... Kiminin telepati, kiminin ise altnc his dedikeri o garip duygu, o gn olanca tezahryle Hill'in benliini sarp kavurmaktayd. Sebebini bilmedii, anlyamad bir sknt ile ruhunun bunaldn, kalbinin daraldn hissederek, Nusret'in tevkif edildii geceyi byk bir sknt ve kabus iinde uykusuz geiren gen kz, ertesi gn de bu nereden geldiini bilmedii mthi sknty kalbinden skp atamad bir trl. O gn, dn hazrlklar ile ilgili olarak baz lzumlu eyleri almak iin anne kz arya kmlard. Fakat dn geceden beri ruhuna kara bir kabus gibi ken o huzursuzluk, bir trl yakasn brakmyordu Hill'in... Ne vitrinlerdeki cazip eyalar gryor, ne annesinin beenerek kendisine gsterdii eylerle ilgileniyor, ne de alman eylerin arzusuna, zevkine uygun olup olmadna aldr ediyordu... Sanki ryada gezer gibiydi... Bir mddet sonra Hill'in bu garib halini sezen Feyz, btn merakl srarlarna ramen, ondaki bu halin gerek sebebini renemedi.. Analk hissiyle iinden; "Acaba, diyordu, benden saklad, bana syliyemedii bir derdi, bir srr m var kzmn... Onu hi bir zaman bu kadar solgun ve bu kadar dalgn grmemiti.." Fakat Hill, yemin etmeyi hi sevmedii halde, annesinin durumuna ne kadar zldn grerek en sonunda yemin etmeye mecbur kalmt... Annesinden gizledii hi bir srr, znts yoktu gen 477 kzn... Esasen olamazd da... Btn bir hayat boyu, annesine en candan dert orta, en yakn arkada olmutu onun... Btn znt, ile ve sevinlerini yllarca birlikte paylamlard anne-kz... En iyisi, kznn kalbini bir mengene gibi skan bu sebebsiz sknty hayra yormak ve Allah'n yce takdirine snmakt... Sona kalan ehemmiyetsiz bir ka kk teberiyi de alp, Kapal arnn Bayezid'e alan kapsndan elleri kollar paketlerle dolu olarak ktlar... Henz bir ka adm atmlard ki, 13-14 yalarnda gazeteci bir ocuun elindeki gazeteyi sallayarak avaz avaz barmasyla ikisi de ayn anda adeta olduklar yere aklm gibi birden duraladlar. Gazeteci ocuun ince ve tiz sesi, havada perde perde ykselerek, kalabaln kulaklarnda yanklyordu:

"Yazyooor!.. SEVAN la Fabrikas mdrnn esrar kaaklndan yakalandn yazyoooor!... Tevkif edilen esrar kaaks mdrn emniyetteki fotoraflaryla, ilgi ekici haberini yazyoor!.."Gazeteci ocuun elinde sallandrd gazetede, hakikaten byk bir fotoraf vard... Ve, evet., fotoraftaki perian yzl bu gen adam, Nusret'ten bakas deildi.. Hill, bann fena halde dndn hissetti.. Ayn anda dizleri de dermansz bir ekilde titremeye balad... Etrafnda tutunacak bir yer aramak isterken, gen kzn vcudu birden bo bir uval gibi caddeye, doru yere yld kald... Ayn anda ortal keskin ve ac bir lk kaplad: Fakat Hill, annesinin canhra feryatlarn duymayacak kadar uzak bir alemdeydi... Gen kzn bayldn grenler etraftan kouarak yardma geliyor, uultulu kalabalktan herkesten ayr bir ses ykseliyordu: - Fena dt, tutun kaldrn yahu... - Kaldrmak neye yarar, nereye gtrp yatracaksn birader? , - Hanm hanm, alayp rpnma... imdi kendine gelir... - Vah zavall kadncaz, ana yrei kolay m?.. - Aabey... aabey ben grdm derken.. Gazetedeki o haberi duyar duymaz fenalat.. - Allah Allah.. Bir yakn myd acaba?.. - Beyler bo eneyi brakn da, kzcazn aresine bakalm... 478 Baksanza, anasnn hali de kzndan fena! - Doru, bir taksi aralm... Haydi, durmayn.. Ve, yanaan taksiye Hill'i ve annesini bindirdiler... Orta yal -bir kan-koca da onlarla beraber bindiler arabaya.. Arka kanepeye uzatlan Hill'in ban Feyz'y dizlerinin zerine yatrm yznde ac bir ifadeyle baygn yatan kz iin kanl gzyalar dkyordu... Dertli annenin hkrklar yol boyunca dinmek bilmedi.. Bir yandan kznn iddetli baygnl, dier yandan damadnn yz karas irkin bir su isnad ile tevkif haberi Feyz'y ylesine sarsm ve perian etmiti ki, kendine hakim olmaya gayret etmese, o da Hill gibi olduu yere ylp kalacak durumdayd. Nihayet evlerinin nne geldiler... Komularnn merakl ve heyecanl koumalar arasnda, hala baygn vaziyetteki Hill'i eve, ieriye alp, bir divan zerine yatrdlar. zerindeki manto ve earbn kardktan sonra, kolonya koklatmak, bileklerini de kolonyayla omak suretiyle gen kzn aylmasn temine altlar. Nitekim, alan pencerelerden gelen temiz hava ve kolonyann tesiri ile Hill, yava yava kprdanmaya balad.. Gzlerini atnda baucunda sessiz sesiz alayan annesini grd ilk anda... Daha sonra, endieli gzlerle etrafn evreliyen komu hanmlar farketti. Kurumu boazndan nefes gibi kan hafif bir sesle annesine sordu: - Niye alyorsun anne?.. Ne oldu bana?.. - Oh... canm yavrum benim... Yok, hi bir eyin yok, merak etme. Biraz fenalatn, hepsi o kadar. Ama imdi iyisin ya... Mhim olan bu... Komular, Hill'in aldn grnce gemi olsun diyerek ayrlrlarken, gen kz zihnini toplamaya, olanlar hatrlamaya alyordu... Sonra birden kulaklarnda tiz ve keskin bir ses nlamaya balad: "Yazyooor!... SEVAN la Fabrikas Mdrnn esrar kaaklndan yakalandn yazyooor!.. Birden beyninin karncalandn, damarlarndaki btn kann uyuup ekildiini hissetti gen kz... O srada kapdan komular uurlayp, yanna dnmekte olan annesine doru ellerini uzatarak ve zabtedemedii gz yalan arasnda hkrarak haykrd: - Hem de... hem de esrar kaaklndan... Nasl olur Allah'm, nasl olur?.. Syle anne, konu... Olabilir mi byle bir ey?.. 479 Feyz, byk bir metanetle kendini toplyarak kznn yanma geldi... Sakin bir ekilde onun kendisine doru uzanan ellerini avularnn iine alarak: - Sakin ol benim melek yavrucuum, dedi... Ben imdi Hacer hanmn olunu gnderdim. Haberi veren o gazeteyi alp getirecek. Haberi iyice okur, ona gre hkm veririz. Belki bir yanllk vardr, yanl duymu olabiliriz deil mi ya?

- Haberi, Yanl duyabiliriz canm anneciim, ama o byk resim ? Nurettin ta kendisi idi... Ne de bitkin ve periand Allahm... - Feyza baka cevap verecek takati bulamyordu kendisinde: Hem ne diyebilirdi, ne cevap verebilirdi ki kzna.. O da grmt.. Resimdeki gen adam Nusret'ten bakas deildi.. Adeta akl ilemez hale gelmiti.. Hill'in ili hkrklar karsnda sanki onun da dili tutulmutu. Gazete gelene kadar ikisi de hi bir ey konumadlar. Hill'in hkrklar da gitgide hafiflemekteydi... Bir mddet sonra gzyalar tamamen dinmi, kalbinin deli deli atlar da normale dnmt. Gazete gelip haberi okuduklar zaman da bir mddet hi bir ey konumadlar.. Bu hadise her ikisi iin de ylesine beklenmedik bir ey, ylesine ani ve byk bir darbe olmutu ki.. Hill, yerdeki eski halnn zerine diz km, nne yayd gazetede, Nusret'in emniyette ekilmi bitkin ve perian resmine dalm gitmiti. inden bir biri ard sra, sual zerine sual diziyordu kendi kendine: "Olabilir miydi?.. Bu kadar nezih ve temiz grnl, son derece iyi ve drst bir kimse olarak tand bu insan, bylesine adi bir sahtekar olabilir miydi? Eer yle ise neden kafasna uygun, kendisine gre bir e sememiti de, Allah yolunda, abdestli namazl, drst ve masum bir kzn hayatn mahvetmeye kalkmt? Evet, nasl kymt kendisine?.. imdi ne olacakt?.. Tertemiz duygularyla beraber, btn hayat yklmt... stelik ne byk, ne temiz hislerle, ne derin bir akla balanmt Nusret'e... Onun iki yzl bir sahtekar olabileceini nereden aklna getirebilirdi?.. O kadar melek gibi bir grn, insana yle itimad telkin eden hali vard ki gen adamn... Ah... ne olurdu bu sadece kabuslu bir rya olsayd... Ryadan uyannca, her eyin eski halinde olduunu grerek derin bir "oh" ekip rahata kavusayd... Ama ite nndeki gazete, Nusret'in 480 resimleriyle ac hakikati yzne arpmaktayd.. Niin yapm olabilirdi bunu Nusret? Bir esrar ebekesiyle ibirlii etmeyi, drst ve erefli bir ekilde almaya nasl tercih edebilmiti?" Kendisini bu bir birini tutmaz dncelerden annesinin o her zamanki mfik sesi uyandrd: - Hill, niin yle-derinlere daldn yavrum? naallah kt eyler dnmyorsundur Nusret hakknda... Hill, gzlerini zerine iviledii resimden bam kaldrarak annesine dnd. Bir an gzgze geldiler, sonra gen kz tekrar ban nne edi ve hafif bir sesle: - Byle bir haber karsnda nasl iyi dnebilirim ki anneciim, dedi. Her ey ylesine ak ki... Eer esrar ebekesiyle ilgisi olmasa niin onu tevkif etsinler? - Ah benim tek tarafl dnen saf kzm... Hayat yle garib hadiselerle ykldr ve yle artc olaylarla doludur ki... Sen henz hayatnn baharnda olduun iin onu hakkyla tanmamsn. Nusret'in tevkif sebebine gelince, ben byle bir eye, yani onun esrar kaaklyla alakal bir insan olabileceine asla inanmyorum. Zira, o yaradl itibariyle bu gibi kirli ilere msait olmayan cidden drst ve faziletli bir insan kzm. Hislerim beni yanltmaz... Greceksin bak, bu iin iinde bir" bit yenii var ama ne?.. Onu da zaman gsterecek bizlere... - Sahi anne, Nusret'in masum olduuna inanyor musun? - Dedim ya, hem de btn kalbimle.. Ya yanl bir zan veyahut byk bir iftirann kurbandr. Nusret u anda... Ve kimbilir ne byk znt iinde kvranmaktadr yavrum dnden beri... Hill, ilk defa yz glerek, derin bir nefes alabildi: - Oh... anneciim, mit veren szlerinle inan yreimi bir ku gibi hafiflettin. Gazetenin haberine inanarak o kadar zlmtm ki, bir anda btn dnyann bama gtn zannettim. Ama imdi msterihim. Nusret'in byle bir ey yapamyacam ilk anda dnmeliydim esasen... Ama aklm bamdan gitmiti sanki... O, hakikaten o kadar temiz bir insan ki, altn amura atlsa, nasl deerinden kaybetmezse, o da her ne kadar irkef ykl iftiralara maruz braklsa, ylesine kirletilip lekelenemez.

Artk gen kzn dili zlm, yz glyordu.. Yerdeki gaze Huzur Soka F. : 31 481 teyi katlayp, bfenin zerine koydu ve gelip divana, annesinin yanna oturdu. Bir mddet yine bir ey konumadan nne bakt. Nusret hakknda biraz nceki kl dnceleri iin -imdi kendinden utanyordu. Halbuki melek -ruh:; annesi ne kadar iyimserdi... Bir an iin olsun kalbinde kt bi: dnceye sebeb vermemiti. Birden ban kaldrarak, onun yz .i10. sevgi ve muhabbetle bakt. Sonra ekingen bir ifadeyle sordu: - Anne, madem onun susuzluuna btn kalbimizle inanyoruz, o halde onu o khne yerlerden kurtarmak iin hi bir ey yapamaz myz? Biliyorsun, kaynbabam da burada deil. Nusret, tamamen yalnz ve eli kolu bal durumda. Bizden ve Dr. Nzm amcadan baka kimsesi yok. Syle anne, ona yardm edemez miyiz?.. - Demindenberi ben de ayn eyleri dnyorum kzm ama, bu o kadar imkansz bir ey ki... Esrar ebekesinin hakiki elemanlarn polis dahi ele geiremedikten sonra, biz hngi ipucuna dayanarak byle bir ie giriebiliriz? En dorusu sabrla neticeyi beklemek. Yalnz yarn cezaevine gidip, bizzat kendisiyle grmek yerinde olur diyorum. Hi bir ipucu elde edemesem de, hi deilse muhta olduu teselliyi veririm kendisine. Hill heyecanlanmt: - ey... Ben de seninle gelebilir miyim anne?.. - Tabii yavrum, elbette... Birlikte gideceiz yarn... Bu cevap, btn dertlerini bir anda dindiren ifayap bir merhemdi sanki... Ve o gn, o gece bir trl bitmek tkenmek bilmedi... Cezaevi mdr, Dr. Nzm'n okul arkadayd. Nusret, arld mdrn odasnda karsnda kaynvalidesini, nianlsn ve Nzm aabeysini grnce heyecanndan bir mddet gsterilen yere oturamad. Acaba ne dnceyle gelmilerdi buraya? Gazetedeki haberlerin doruluuna inanmlard da ac szlerle teessflerini bildirmeye mi gelmilerdi yoksa? Hill'in yz, o gl pembesi yanaklar da ne kadar solmutu yle... Acaba hakknda ne dnyordu?.. Btn bunlar bir an evvel renebilmek iin can atyordu. Fakat oturup da konumaya baladklar zaman Nusret btn 482 endielerinde yanldn anlad. Konutuka alyor ve bu dost, sevgili insann teselli ve mit verici szleriyle iki gndr alt st olan morali git gide dzeliyordu. Hele Hill'in: - Allah dorularla beraberdir Nusret bey.. Greceksiniz ok ksa bir zamanda hakikat meydana kacak, esas sulularn bulunmasyla masumiyetiniz anlalacaktr. Yeterki sabretmesini bilelim. eklindeki szleri gen adama adeta yeni bir hayat bahsetmiti... Nianls, o hereyini uruna feda etmeye hazr olduu kymetli varlk kendisine inanyor ve gveniyordu ya... Btn cihan onu kt tamsa umurunda dahi deildi. Gen kzn yzne sevgi ve minnee bakt: - Ben vicdanma ve Rabbma kar huzur iindeyim Hill... Hakikatin er-ge meydana kacana da btn kalbimle inanyorum. Ancak u anda btn deliller aleyhimde... Mallarla birlikte yakalanan kamyon ofr ve yanndaki iki adam, verdikleri yalan ifadede, byk bir iftirayla suu tamamen bana yklyorlar. Elebalarn ele vermemek iin direktifleri benden aldklarn ve ebekeyi benim idare ettiimi sylemiler. Doktor Nzm, yine o babacan tavr ile elini bir ka kere Nus-ret'in omuzuna vurdu: - zlme aslanm, gam yeme sen... Geceler gebedir denir... Tereyandan kl eker gibi bu iten kurtulacana yzde yz eminim ben. - Ah Nzm aabey.. Bu yz karas lekeyi zerimden atp, hrriyetime kavutuum gn, fakir fukaraya datmak zere bir kurban keseceim. Adam olsun... - Duruma tarihi belli oldu mu? - Henz belli deil aabey. Her halde bir ka gne kadar reniriz. Bylesine irkin bir isnadla hakim huzuruna karlmak nasl zoruma gidiyor bir bilseniz.

Feyz, yaaran gzlerini damadna gstermemek iin belli etmeden ban pencereye doru evirdi ve dary seyrediyormu gibi bir mddet oyaland. inden "Keke gelmeseydik, dayanamyorum Allah'm" diye syleniyor, damadnn perian halini grdke yreinin adeta alev alev yandn hissediyordu. Konumalar bir saate yaklamt.. Mdrn alicenapln suiistimal etmemek dncesiyle msaade isteyip Nusret'le veda483 latlar. Onlar, kalblerini orada brakarak cmle kapsndan ktklar srada, gen adam da gardiyann refakatinde yeniden kimbilir ne kadar zaman kalaca kouuna, demir parmaklklar arkasna dnm bulunuyordu. Uzanmak iin ranzasna kaca srada dikkatini eken bir ey oldu. Olduka tenha olan koular bu bir saat iinde sanki dolmutu. Onun aknln farkeden yan ranzadaki kabaday tipli baklamadan yatan gen bir mahkum, merakn gidermek iin haberi yetitirdi. Yava konumaya alt ama beceremedii argo lisanyla: - Sen idareye gittin, arkandan bunlar geldi aslanm, dedi. Tam on kii birden annadn m?.. Hepsi de gen gen... St kuzusu eyler abi... - Sular neymi peki? - Ne bileyim, anlamadm. Kitap okumaktan dediler. Biz okuyup, adam olamadk... Netice mekanmz buralar oldu... Millet okumaya kalkar, bakarsn onun da mekan buras... Dedim ya aklm kesmedi bu ii. En iyisi yat yerine, bak keyfine ha abi?... - Kimbilir kardeim, belki de okuduklar kitaplar zararl eylerdir. renmeden hkm vermek zor. Nusret, yeni gelen genlerin yanna giderek hepsiyle ayr ayr to-kalat. - Gemi olsun kardelerim, Allah kurtarsn. - Saoun efendim, zaten yegane kurtarcmz O Kadir-i Mutlak deil mi? Bu ceVap Nusret'i artmt... Bu sz ancak kuvvetli iman ehlinin azna yakrd... Karsnda gurup halinde toplanm olan bu genleri yle bir szd. Yakalarndaki rozetlerden anlalaca zere hepsi de" niversite talebesiydi bunlarn. Kyafetlerinin dzgnlnden hal ve hareketlerinden hepsinin de efendi kimseler olduu anlalyordu. Hele yzleri ylesine nurluydu ki, Nusret bir an iin kendi derdini unutup onlarla kaynamak istedi. Tam bir sual sormak iin azn amak zereydi ki, genlerden biri: Kusura bakmayn aabey, dedi... Namazdan sonra yine grrz. Nasl olsa bir mddet buralyz.. Haydi arkadalar, herkes abdestini almt deil mi?.. kindi namaz geiyor, haydi abuk olun... 484 I Genler ranzadaki battaniyelerden kbleye doru yere sererek, balarna takkelerini geirip, hep birlikte Cemaat halinde namaza durdular. Nusret ve koutaki btn mahkumlar, bu manzara karsnda armlard. Nusret'le biraz evvel konuan gen mahkum, ranzasndan sarkarak Nusret'e seslendi: - Heyt gzn sevdiimin aabeysi be! Namaz klyorsun diye, aramzda sana "hoca" ismi takmtk. u ie bak... kou batan baa hoca doldu... Nusret bir yandan: - yi ya kardeim, daha ne istiyorsun, kou hoca deil, nur doldu nur... Diyerek ona cevap yetitirirken bir yandan da takkesini bana geirerek imanl genlerin saflarna doru ilerlemekteydi. Genler, onu da takkeyle aralarnda grnce ok memnun olmulard. Byk bir huu iinde cemaatle namazlarn kldlar. Koutaki btn mahkumlar, bu ulvi manzara karsnda seslerini kesmiler, hayran hayran onlar seyretmekteydiler. Genler, battaniyeleri drp; tekrar yerlerine dndklerinde mahkumlar birer ikier etraflarn evrelemeye ve sual zerine sual yadrmaya baladlar. lerinde yaa en byk olan ve isminin Ham-di olduunu syleyen esmer bir gen cevaplandryordu ekseri sorulanlar.. Anlattklar bata Nusret olmak zere hepsini de hayretler iinde brakacak mahiyetteydi: - Biz herbirimiz ayr bir branta okuyan niversiteli talebeleriz. Maneviyat ve ahlak bozukluunun son hzla gelitii memleketimizde imanl atalarmza layk

evlatlar olarak vatana, millete ve dinimize faideli ekilde yetimek gayesiyle kendimizi, derslerimizin yan sra iman hakikatleri de oku11 up, tetkik ederek yetitirmek istiyoruz. Nitekim bu gayeyle haftada bir ka gn aramzda toplanmakta, slmi ve imani hakikatleri nereden eserleri okuyarak, bilgi ve imanmz kuvvetlendirmeye almaktayz. Dn gece de bizim evde biraraya gelmi, birimiz kitap okuyor, dierlerimiz dinliyorduk. Birden kap iddetle alnmaya balad. Kapy atmzda drt silahl polisle, iki sivil memur ieri dolutular ve: " Kanun namna sizi tevkif ediyoruz. Toplann, bizimle beraber emniyete geleceksiniz." dediler. Hepimiz armtk tabii. Ben sordum: "Peki ama bizim suumuz ne? 485 1 1 1 H Grdnz gibi burada arkadalarla birlikte kitap okuyorduk." Polislerden biri elimizdeki kitab alp, baz sahifelerinden okumaya balad. Sonra hayretle ban sallayarak.. "Allah Allah, dedi. Allah'dan, imandan, dinden bahseden kitaplar bunlar. Fakat mecburuz sizi gtrmeye kardeim. nk hakknzda ihbar var." Biz, hi bir korkumuz olmad iin mtebessim ehrelerle polislerin peine takldk ve emniyete geldik. Bir sr sorgudan sonra dn geceyi ve bu ana kadar geen saatleri nezarethanede geirdik. Nusret, Hamdi'nin szn keserek: - Peki, dedi. Bu okuduunuz kitaplar kanunen yasaklanm ki-taplarmyd ki sizi tevkif ettiler? - Yok aabeyciim, katiyyen. Her n kadar bazlarnca yle gibi gsterilmek isteniyorsa da, okuduumuz bu slmi eserler, yzlerce mahkeme kararyla niversitelerde ders olarak okutulmaya layk faideli eserler olarak vasflandrlm bulunmakta. Hamdi'nin bu izah karsnda ortala derin bir sesizlik kt bir an.. Sonra mahkumlardan biri avaz kt kadar bir ark sylemeye balad: ' - Adalelin bu mu dnya, adaletin bu mu dnya?;. Yank sesli mahkuma uzun uzun baktktan sonra Nusret: - Evet kardeim ya, dedi... Dnyann adaleti budur ite... Gerek adalet sahibi olan Allah- Teal ise her eyi ve btn adaletsizlikleri grc ve bilicidir. Onun adaletine snmak kadar gzel bir ey tasavvur edemiyorum. Konumalar bu minval zere ge saatlere kadar devam etti. Bell diye tabir ettikleri en azgnlar da dahil olmak zere btn mahkumlar bu yzleri nurlu, kalbleri imanl genleri sevmiler ve onlara hrmet yarna girmilerdi adeta. Nusret, Hamdi ve arkadalaryla konutuka onlarn hangi kitaplar okuduklarn, bu imani eserlerin hangi eserler olduunu anlamt. Evet, babasnn genliinden beri okuyageldii, kendisinin de aklnn erdii gnden bu yana elinden drmedii ve baba-oul her ikisini de tahkiki bir imana sahip klan eserler, bu eserlerdi ite.. Okuyanian yksek iman, ahlak, fazilet ve seciye sahibi eden bylesine kymetli eserleri okumak nasl su olabilir, yzlerce mahkemenin beraat karan verdii ve faideli bulduu bu kymetli eserleri okuyanlar, 486 ^jk byk bir crm ilemicesine adi sulular gibi nasl tevkif edilir, hapishane kelerinde hangi hakla inletilirlerdi? Hayret ve binlerce esef!.. Bunu kibeden gnlerde, hapishanede Nusret'in en byk teselli kayna Hamdi ve arkadalar olmutu... Birlikle oturup kalkyorlar, birlikte yeyip iiyorlar, birlikte namaz klyorlar ve vakitlerinin ounu memleketin ahlaki ve manevi durumu hakkndaki grlerini aksetiren sohbetlerle, eitli dini eserler okumakla deerlendiriyorlard. Bir ka gn ara ile dier mahkumlardan birer ikier kii aralarna katlyor, dinledikleri hakikatler karsnda gafletten uyanarak, gemi hayatlarndaki gnahlarna tvbe edip, namaza balyorlard. Nusret, yeni edindii gen arkadalar arasnda nasl getiini anliyamad on be gn iinde bir ka defa Dr. Nzm'la, kaynvalidesi ve Hillle grmt.

Ziyaret gnlerini ve saatlerini adeta iple eken gen adam, manial bir ekilde de olsa, ok sevdii bu insanlarla ziyaret mahallinde kar karya gelince sevin ve heyecanndan konuaca eyleri dahi armaktayd. Ne varki, anne kzla, doktor Nzm'n durumlar da onunkinden pek farkl saylmazd. On be gndr ellerinden bir ey gelememenin znt ve zdrab iinde kvranan bu can insan, Nusret'in ierdeki hayatnn rahatln kendi azndan iitmeseler, phesiz bsbtn perian olacaklard. Hele onun, kouunda kafasna denk, imanl genlerle ok gzel ve ok faideli saatler geirdiini renmekle hepsinin de yreine su serpilmiti. Fakat ierdeki olsun, dardaki olsun, her iki taraf unu ok iyi biliyorlard ki, drt duvar arasnda geeri gnler ne kadar cazip olsa da, darda hr ve ak bir alnla dolamak nimetine asla benzememekteydi. Alnndaki bu koca lekeden kurtulmak, ancak Nusret'in masumiyeti anlalarak buradan kurtulmasyla mmkn olabilecekti.. Byle bir kurtulu ise kimbilir ne zaman ve ne ekilde tahakkuk edecekti. imdilik her iki taraf iin de sabrla beklemekten baka yapacak i yoktu. Nusret, Hill'in bu on be gn iinde farkedilir ekilde szlp zayfladn grerek ii burkuldu. Ne kadar belli etmek istemiyor ve kendisini teselliye alyorsa da gen kz, demek bu meseleye iin iin ciddi ekilde zlmekteydi. Ah... ne olurdu onun yzn tekrar 487 eski canllna, eski shhat ve rengine kavuturacak imkana sahip,ola-bilseydi. u anda hr olsayd, bu uurda cann dahi feda etmekte tereddt etmezdi gen adam. Ama lhi takdir... Onu deitirmek, onu ykp gemek mmkn myd?.. Nihayet mevkufiyetinin yirmi sekizinci gn mahkemenin ilk celse tarihini renebilmesi kabil oldu. Dava on gn sonraki aramba gn grlecekti.. Kendini kurtararak, temize kmasn salyacak hi bir delile sahip olmad iin daha imdiden garib ve byk bir heyecan duymaya balamt gen adam. Mfteriler her eyi kendi lehlerine, onun aleyhine olacak tarzda yle gzel hazrlamlard, ifadelerini btn srar ve basklara ramen o kadar usta bir cambazlkla vermilerdi ki... Elebanm meydana kardklar takdirde, bu hareketlerinin cezasn hayatlaryla diyeceklerini biliyor olmalydlar adamlar. Fakat btn bunlarn neticesi, olan Isfusret'e olmutu.. Durup dururken, anszn bilmedii etenin elebas, idarecisi durumuna drlmek, ona pek ar gelmekteydi. zlmemek ve sabretmek hususundaki btn gayretlerine ramen, zaman zaman dndke ldracak gibi oluyordu gen adam. Anasz, yetim olarak byd halde, anal babal, yetimi ocuklardan ok stn bir terbiyeyle yetiip en uzun, en ileli tahsil hayatn, en yksek derecelerle stn muvaffakiyetlerle bitirip, koskoca bir "doktor" diplomasyla hayata atlsn, byk ve tannm bir firmann en yksek makamnda vazife alp, alnnn akyla, eref ve hay-siteyle drst ve ciddi ekilde almaya balasn da.. Sonunda ne olduunu anhyamadan, hem de bylesine irkin, yz kzartc bir isnad ve iftira ile, alnna ok zor silecei koca ve yal bir kara srlerek yaka paa hapishanelere atlsn.. Dnya evine girip, yuvasnda mesut saatler geirecei bir srada yeri, hissiz ve duygusuz, sar hapishane duvarlarnn, souk demir parmaklklarn ard olsun... Olacak ey miydi bu?. Ama istese de, istemese de olmutu ite neticede... Btn mesele bu hali olduranda idi... Bu ise kader-i lhiyeden baka bir ey deildi. O halde suu ona m yklemeliydi? H! Zira okuduu imani eserler ona o dersi vermiti ki: "Kader-i lhi tenkid edilmez. Kaderi tenkid eden, ban rse vurur, krar!" Bu dnce, bu hakikat eseri ihtar, her seferinde onun akln 488 bana getiren, en messir ilat bir nevi. Bu ihtarla dank, perian dnceleri bir araya topluyor sabr ve tevekkl silahlarna yeniden sarlp, huzur ve skuna yeniden kavuuyordu gen adam. O gn, her zamanki gibi yats namazlarn cemaatle klmlar, bir mddet eitli mevzularda sohbet ettikten sonra her biri kendi ranzasna ekilmi, his ve dnceleriyle ba baa kalmlard. Hapishanenin en hznl saatleri de bu

saatlerdi.. Her mahkum, dert ve zdrablaryla o saatlerde en ok babaa kalr, dertler ve zdrablar en ok bu saatlerde depreirdi.. En ili iirlerin mrldand, en hazin ark, trk ve uzun havalarn alnp yank yank sylendii saatler de bu saatlerdiNusret de dierleri gibi, uzand ranzasnda derin dnceler iine dalp gitmiti. Sesinin gzelliiyle tannan ve kouta "Blbl Hasan" namyla anlan kz karmaktan hkml gen bir mahkum, saznn tellerini dertli dertli titreterek, hazin ve alamakl sesiyle bir kapal dnya trks tutturmu, sylyor inliyor, inliyor sylyordu: Mahpushane emesi Yandan akyor yandan, Mahpusluk bir ey deil, Ayrlk var bir yandan. Ben verem oldum yar, yar anam! Kouta herkesten ayr bir "ah!" ayr bir "of!" sesi ykseliyor, derin derin i ekmelerin ardndan yaaran,gzler, ayrlk hasretinin acsyla ykl olduu halde, kaln ta duvarlar, iri demir kaplar de-lercesine uzaklara, ok uzaklara dalp gidiyordu. Dier taraftan Feyz ile Hill, hayatlarnn belki en skntl, en zntl gnlerini yaamaktaydlar. Her ne kadar doktor Nzm, onlar sk sk yokluyor ve teselli ediyorsa da, Nusret'i kurtaracak en kk bir ip ucunun polise ele geirilememi olmas, anne-kz perian ediyordu. Feyz, geceleri yatanda yalnz kald zamanlar sabahlara kadar dnyor, dnyor, damadn kurtarmak iin elinden hi bir ey gelememenin aresizlii iinde rpmyordu Hele Hill'in gnden gne eriyii, solup sarar, dertli anneyi bsbtn dertlendirmekte, secca-' desinin zerinde bazen saatlerce, kendilerini selamete karmas iin Allah'a (C.C.) dualar etmekteydi Feyz. 489 Yoksa kznn kaderi de kendisininkine mi benziyecekti? Onun da m seven kalbi hsrana uryacak, sevdiiyle birlemesi nasib olmaya-cakmyd?- Bunun dncesi dahi Feyz'y ruhen alt st etmeye yetiyordu. Dualarnda alyarak: "Allahm, diyordu.. Borum kavuamadm saadeti evladmdan esirgeme... Benim ektiim j.I& ve zdrablar masum yavruma, biricik kzma ektirme... Feyz ile Bill'in akibetlerine drme onlar Ya Rabbim!.." Nihayet mahkeme gnne bir hafta kalmt.. Son hadde varan. heyecanlarn bastrmak iin anne-kz byk gayret sarfediyorlar, znt ve zdrablarm birbirlerinden gizlemeye alrlarken yorgun dyorlard. Doktor Nznn'dan sonra yegane dert ortaklan Hatice teyzesiydi... Selim'in yanna girdikten sonra verdii szde durarak ayan kesme-yip, ara sra ziyaretlerine gelen yal kadn, Feyz'ya dadsn aratmyacak kadar yaknlk gstermekte, nasihat ve telkinleriyle ona yol gsterici olmaktayd. O gn, hi bir zaman duymad iddetle alnan kapy heyecanla aan Feyz, karsnda soluk solua kalm Hatice teyzeyi grnce ard. Kadn, buyur edilmeyi beklemeden, Feyz'nn yanndan hzla geip, kendini bir solukta ieriye divann zerine at verdi. Feyz da, Hill de onun bu haline hayret etmilerdi. Elini pmek istediklerinde yal kadn nefes nefese: - Brakn imdi el pme filan fasln da, beni dinleyin, dedi. ok... ama ok mhim anlatacaklarm var. Feyz, heyecan ve merakla onun yanna oturarak sordu: - Hayrdr inaallah Hatice teyzem. Neymi o mhim olan? - Mhim de sz m kzm, mhim de sz m? Byk Mevlam nelere kadir deil ki.. Polis fertik fertik etenin elebasn araya dursun... Onu ben buldum, ben anlyor musun kzm?.. - Neler sylyorsun sen Hatice teyze? - Dur kzm, dur... yle bakma.. Aklm filan karmadm vallahi... Hakikatten bahsediyorum. Masum Nusretcii yakan esrar ebekesinin hakiki elebasn buldum, inan iniyor musun? - ldreceksin bizi meraktan teyzeciim, ne olur anlat, kim bu sylediin? Hill de heyecanla yal kadnn nnde diz km, yal490 varyordu:

- Kuzum Hatice teyzem, sahi mi?.. Kim bu adam, nerede imdi?.. Hatice teyze, bir an soluk aldktan sonra, nefret ve fkeyle kslan gzlerini, Feyz'nn gzleri iine dikti: - Kim bu adam,.yle mi?.. Kim olacak koca domuz, senin o sahtekar, adi kocan anladn m imdi?.. Hill, adeta katlm, Feyz azndan kan hayret dolu la mani olamamt: - Ne diyorsun Hatice teyze?.. Yani Selim mi etenin bakan? - Selim denen o alak ya!.. Karsn kzn bedbaht ettii yetimiyormu gibi, imdi de insafszca damadn yakacak. - Peki bu eteyle Selim'in alakas olduunu sen nereden rendin? - Rabbim nelere kadir deil, demedim mi sana kzm?.. Sen yeter ki O'nun yolunda ol., dileini O'ndan dile.. Bu sabah telefonla konuurken kulama arpt.. Onun ne dzenbaz herif olduunu, ne karanlk iler evirdiini bildiimden, yine onlardan biri diyerek, nce oral olmadm, iime baktm. Fakat konuma arasnda bir kahkaha basp da, karsndakine; "Desene koskoca SEV AN firmas mdr Nusret bey, bizim yerimize hala kafeste ha?.. Dorusu u kamyon ofr arap Naci ile, o iki fedai aslan iyi bir mkafat hakettiler. Hapiste her ihtiyalar temin ediliyor deil mi?.. Gzn seveyim Re-cai,iyi bakn arslanlarma tamam m?.." eklinde konuunca gzm de kulam da drt atm... Zaten Nusret'in ismini iitir iitmez ona grnmeden salona doru seirtivermitim. minenin byk kntsndan beni grmesine imkan olmad iin konuulanlar rahatlkla dinledim. Ho zaten benden ekindii filan yok adamn. Ekiya yzl arkadalaryla hemen her iini rahata yanmda konuuyor. Feyz, duyduklar karsnda akna dnmt.. Heyecandan onun da. Hill'in de btn vcudu titremekteydi.. Bir mddet sessiz getikten sonra, gzleri pencereden ok telere dalp gitmi olduu halde, ar ar mrldand. Sesinde byk bik eziklik vard: - Aman Allah'm, dedi.. Ne garib bir tecelli... Damadm kurtarmam, eski kocam, kzmn babasri ele vermekle mmkn ancak. Bunlar sylerken, yaaran gzlerini Hill'e doru evirmiti. Fa491 kat gen kz, annesinin gzlerindeki manadan onun ne demek istediini anlamt. te o anda gzlerinde birikip duygulaan kin ve nefret, lkl bir nefes halinde dudaklarndan dkld: - Hayr anne.. O benim babam deil... Benim babam, daha ben ok kkken ld... Bunu byle bil ve ona gre hareket et! Feyz, yanaklarndan szlen yalan kurularken, Hatice teyze de gen kzn szlerini tasdik ediyordu: - Doru sylyor benim melek kzm. O erefsiz sahtekar, senin iin de, kzn iin de leli nice yllar oluyor. Haydi, brak imdi alamay da, ne yapacaz imdi, onu dnp konualm. Benim vaktim az zira. - Doru Hatice teyzem, zr dilerim.. Birden ok ardm da... Evet, elimize geen bu gzel frsatlan istifade etmeliyiz. Bu bize yce Mevl'nn byk bir ltf.. Gryor musun canm teyzeciim, btn bunlar, senin yeniden Seiim'in yanna girmene borluyuz.. Ya seni ikna edemeseydim de girmeseydin yanma, bunlar renebilir miydik? - Eee... her eyde bir hayr vardr, kzm.. Sizin de evladm Nus-ret'in de altn gibi kalbiniz varm, Allah (C.C.) katnda makbul kul-larmsnz ki, Ulu Rabbim "armut pi, azma d." dercesine san hem de burnumuzun dibinde kapana kstrma imkann bahetti bize. - Peki Hatice teyze, mahkeme gnne ok az kald.. Polise veya mahkeme heyetine Seiim'in esrar ebekesinin elebas olduunu neyle isbat-edebiliriz ki? Elimizde iddiamz dorulayacak hi bir delil yok. Senin sadece kulaktan duymu olduklarn, resmiyette hi bir ey ifade etmez ki... - Ben her zaman sylerim: "Grelim Mevlm neyler, neylerse gzel eyler." kzm. Bir yandan yce Mevlmza tevekkl edip bekli-yeceiz, bir yandan da gzmz drt ap, aklmz kullanp, elimizde delil olacak bir ipucu yakalamaya alacaz elbet. Bizim iin en byk nimet.benim size gelip gittiimi, daha

dorusu yllar sonra sizi bulup, sizlerle grtm Seiim'in bilmemesi. Aksi takdirde iimiz harabdr. nk yine telefondaki konumalarndan anladma gre sizin hapishaneye gidip geldiinizi ve Nusret'le grtnz haber alan Selim, Nusret'in kznn nianls olduunu renmi. Vicdansz, canavar ruhlu adam, bunu renmekle daha da keyifli. Recai midir nedir, o adama sylediine gre bir tala iki ku vurmu oluyormu. 492 Yllar sonra da olsa senden intikam almak iin bu durum, bulunmaz bir tesadf, bir nimetmi haspam iin. Feyz'nn boaz kurumutu duyduklar karsnda. Glkle yutkunarak: - Ya... dedi, demek benden intikam almay, z kznn saadetinden stn tutabiliyor. Bilirdim ama, onun bu derece adi ve alak olduunu bilemezdim. Bak Hatice teyze, z kzma insaf etmeyene insaf edilmez.. Gzn seveyim bir eyler yap. Hi hissettirmeden onu k bir ekilde gz hapsinde bulundurmalsn. Kiminle ne konuma yaparsa, en kk nansn karmadan dinlemelisin. Sonra birden aklna gelmicesine bir an durdu ve gzleri parlayarak: - Buldum teyzeciim, buldum dedi. Bak dinle imdi beni... Kzn iin byk bir fedakarla katlanmak icabedecek. Belki biraz tehlikeli de senin iin... Bilmem gze alabilirmisin? - Aznda geveleme de, yle unun ne olduunu.. Senin iin yapmyacam ey yoktur, ka kere syledim bunu. Bana gelince, ben ununu elemi, eleini duvara asm bir kadnm. Bir ayam da ukurda stelik.- Hayatta tek sakat evladmn salk ve shhatinden baka dileim, beklediim yok. Sen benim iin gam yeme, ekinme syle neyse dndn. - Ah... seni karma karan Rabbim ne byk. Allah (C.C.) ne muradn varsa versin, canm teyzem. Dinle yleyse... Evde kk bir ses alma cihaz^ yani teyp filan var m? - Var, ne olacak? - Gzel.. Ama ya Selim'e lazm olursa bu sralarda? -'Merak etme.. ki tane teyp var evde.. ok gzel, yeni bir teyp ald Selim. Onu aldndan beri de eskisinin pabucu dama atld. Anlyacam onu artk kullanmyor. Konumalarn teybe mi alacam' yoksa?. Evet Hatice teyze.. Hem yalnz eve gelenlerle yapt konumalar deil. - Ya baka! - Telefon konumalarn da alacaksn teybe. Baka odada yine paralel bir dier telefon daha var deil mi? - Var, yatak odasnda, bir de salonda.. 493 - yi ite... Sen teybi her an ses almaya hazr vaziyette tutarsn. O salonda telefonla konuurken, sen yatak odasndaki telefonu ap, mikrofonu ahizeye tutar. O, konumalar alrsn. Yatak odasndan konuursa, sen de salondaki telefona geersin, tamam m? - Hay aklnla bin yaa sen kzm. Nasl olsa yatak odasyla salon arasndaki mesafe bir hayli uzak birbirine. im bylece daha kolaylam oluyor. Ah... ne kadar sevindim bir bilsen.. Ne yapabilirim, bu insanlar iinde bulunduklar bu skntdan nasl kurtarabilirim diye gnlerdir dnyor, elimden bir ey gelememenin zntsyle bir trl gzme uyku girmiyordu. Mevlm nihayet size yardm etmek imkann kartt nme. Aradan be-alt gn gemi, mahkeme gnne drt be gn kalmt. Feyz ile Hill drt gzle Hatice teyzenin yollarn gzetler olmulard. Meseleyi btn teferruatyla doktor Nzm'a da anlatmlard. Dr. Nzm nce derhal durumu polise ihbar etmeyi dnm, fakat Feyz'nn kati bir delil elde etmeden byle bir harekete kalkmann aleyhte netice verebileceini sylemesi zerine ona hak vererek, sabredip beklemeyi o da uygun bulmutu. Nihayet, ana-kzn pencerede mit ve sabrszlkla yol gzleyen gzleri ayn anda parlad. te, elinde smsk kavrad bir paketle Hatice teyze, adeta koarcasna geliyordu. Hill, yerinden frhyarak rzgar hzyla kapya kotu. Feyz'da arkasndan kalbini bastra bastra gitti kapya. Hatice teyze, onlar elleri ayaklan heyecanla titrer vaziyette kap eiinde grnce gzleri dolu

dolu oldu. Ama bir yandan da yz glyordu. Bir yandan ayakkablarn karp ieri girmeye bakarken, bir yandan da elindeki paketi iaret etmekteydi: - Bilin bakalm bu elimdeki ne?.. Hepimiz iin dnya hazinelerine bedel bu paketin iindeki nesne anladnz m?.. Haydi, akn akn bakp durmayn yle. Girin ieriye de mjdemi verin bakalm. Anne-kz kulaklarna inanamyorlard.. Hatice teyzenin mjde dedii ey, gnlerdir dualarla bekledikleri o kurtarc haber deil miydi? Odaya girdikleri zaman bu defa onlar el pmeyi filan unuttular ve Hatice teyzenin elindekini kaparcasna alp, titreyen parmaklaryla pake494 tin katlarn amaya baladlar. Yanlmamlard. Paketin iinden kan kk ve pilli bir teypti. Hatice teyze: - Durun, durun dedi... Ben aaym da dinleyin... Allah bir insana yardm ederse, ancak bu kadar eder. Bir ka gndr bir bahane uydurarak eve gitmiyor, geceleri de kkte yatyordum. Bizim olan bir mddet iin ok sevdiim samimi bir komuma emanet ettim. Nihayet dn gece ge saatte beklediim frsat geti elime. Selim, gece yars kadnl erkekli kalabalk bir gurupla bir elence yerinden dnmt besbelli.. Kendisine evine kadar refakat eden arkadalarna kapdan veda ederek ieri girince, doru yatak odasna gitti. Benden viski midir nedir, o zkkmdan istedi. Sonra "iyi geceler" diyerek kapsn kapatt. Ben her an kulam telefonda olduu iin, numaralarn evrildiini duyar duymaz teybe bastm ve altrdm. Sonra yavaa ahizeyi kaldrp, mikrofona tuttum. Gerisi teypte, aaym da dinleyin. Feyz ve Hill, bu kadarn bile zor dinlemilerdi. kisi de meraktan tkenmiti. Nitekim Hill daha fazla dayanamad: - abuk, abuk biricik teyzeciim... Ah, leceim meraktan neredeyse. Ve teyp almaya, bant dnmeye balad. Oday dolduran Se-lim'in sesiyle, Feyz'nn srtndan buz gibi bir ter boand. Ses gayet net ve gzel gemiti ban ta: "- Alo?. Neco sen misin?.. ler nasl, yolunda m? "- Her ey tkrnda patron, merak etme. "- Hi bir parazit yok ya?.. Mallar hazrlanyor mu? "- Parazit yok olmasna yok ama patron, biliyorsun u belal aksilikten sonra polis ii ok sk -tutuyor. Nerdeyse nefes alamyacak durumdayz. Bu durumda faaliyet gstermek bana kalrsa delilik. "- Ya ne olacak peki, pinekleyip duracak myz? "- Naslsa bu bir gnlk i patron. En iyisi paay ele vermemek iin bir ka gn bekliydim diyorum. Bak parlak bir fikrim var. "-Syle Neco.. "- Naslsa mahkeme gnne urada -drt gn kald. O gn mahkeme olduu iin kimse, yani polis-molis bu ile uramaz. Tam davann grlecei saatlerde, yani sabah saat on buukla, leden son495 ra iki arasnda biz de burada rahatlkla iimizi hallederiz. Ha ne dersin? "- Ne diyeceim aslanm? Yuvarlak kafada sivri zeka... akay bir yana brak, isabetli bir dnce Neeo... Peki, yer meselesini ne yaptnz? "- O da tamam patron. Oray boalttk... Bu yeni yer, tam bizim iin biilmi kaftan. stelik tam istediin gibi bodrum kat da... "- Oh... oh ala... Ver u'adresi bana.. '"- Kasmpaa... "- Dur dur, kat kalem karaym yahu.. Ha., evet, imdi syle bakalm.. Kasmpaa?.. "- Glveren sokak. Yetmibe taksim bir.. Tam kede eczane var patron, eczanenin soka. "- Tamam anladk.. Ben aramba gn sabah saat on dedi mi damhyacam oraya. Hi bir aksaklk kabul etmem. Saat ikiye kadar da banzdan ayrlmyacam haberiniz olsun. Topal Kadri'yle Meh-med'e de syle, tam vaktinde bulunsunlar. Yoksa topunu yok ederim anladn m?

"- Tamam patron. Baka bir emrin?.. "- Yok baka bir ey.. Recai kafestekileri iyi besliyor deil mi? "- Sen merak etme dedik patron. Krallar gibi yayorlar bizim fedailer. Sylediklerine gre kafesteki bay mdrn keyfi de pek yerin-deymi. Kaynanas ve nianls ziyarete geldiinde: "Allah dorunun yardmcsdr. Ben mitliyim. Greceksiniz, ok ksa zamanda adalet tecelli edecek ve kurtulacam buradan." deyip zrvalyormu. "- Ha... ha... ha... haaa!... Hey gidi hayalperest damat bey hey!... Kur bakalm kurabildiin kadar hayal. O kz sana yar olmayacak. Anas denen o musibet de kahrndan atlayp, bana ba ememenin cezasn ekecek... te byle Necocuum, bizim kafesteki aslanlar deil mi ki azlarna kilit vurmular, bizim bamz selamette demektir. Damat mdr bey de kurtulu hayalleriyle avunadursun. Biz naslsa mallan elden karr karmaz, kapa Avrupa'ya atacaz,deil mi? Haydi eyvallah, aramba'ya grmek zere olum" "- Gle gle patron, iyi geceler." Banttaki konuma burada bitiyordu. Dinlerlerken Feyz'nn da, Hill'in de yzleri sapsar olmutu. Teybi kapattktan sonra dnceli dnceli ban sallyarak kendi kendine konuurcasma: 496 - Ya... demek byle Selim beyefendi, dedi... Sen belki eytan kavanoza sokacak kadar zeki ve kurnaz zannediyorsun kendini.. Onun iin bu kadar gven duyuorsun. Fakat senden daha zeki ve aklllarn da olabileceini dnemiyorsun. Bunu ancak kafese nasl ksldn gzlerimle grdkten sonra anhyacaksn. Seni evlat katili, vicdansz sadist adam seni... Hatice teyze, onun fenalatn grnce omuzundan tutarak sarsmaya balad: - Hey, kendine gel bakiyim, ne oluyorsun yle? Ben sana band sevinesin diye getirdim, toparlan biraz da syle bana... imdi ne yapmak niyendesin? Feyz, yal kadnn hakl ikazyla kendine gelmiti. Minnet ve kranla onun gzlerine bakarak konutu: - Sana bu byk iyiliini nasl diyeceim Hatice teyzem? Sylediin gibi hakikaten bir hazine bu.. Hemen polise gtrp din-letsek diyorum ama, bu neye yarar ki? Konumalarna gre mahkeme gnnden evvel her hangi bir faaliyetleri olmyacak. u halde ancak mahkeme gn onlar su st yakalamak mmkn. Senden hi bir ey phelenmedi deil mi?.. - Yok canm.. Beni o kadar iinde gcnde, hi bir ey anlamaz bir kadn olarak gryor ki, zerrece ekindii filan yok.. - yi, bu ok iyi ite... Neyse, bana msaade kzm... Pazara diye bahaneyle kmtm,. Gecikmiyeyim.. Yalnz sen her ihtimale kar banttakileri bir baka teybe al da, bakarsn lazm olmaz olmaz da, anszn olaca tutar, isteyiverir teybi.. yisi mi bamz salam olsun. - Sen merak etme canm teyzem, ben bu gn bir baka banda aktarrm bunlar. Yarn gel al.. Allah raz olsun, bir mr boyu minnettar kalacaz sana. Halice teyzeyi geirdikten sonra Feyz, teybi alarak kzyla birlikle Doktor Nzm'n kliniine gitti. Selim'in telefon konumasn ona da dinlettiler.. Babacan adam ylesine sevinliydi ki, memnuniyetinden adeta kabna samyordu: - Nusret'im, altn kalbli yavrum benim, sabret, diyordu.. ok deil bir ka gn daha sabret... Ap ak alnnla bak nasl kurtulacaksn bu iren... ' Huzur Soka F. : 32 497 Meseleyi mahkeme gnnden evvel Nusret'e amamaya karar verdiler. Ne olur ne olmaz,belki bir aksilik olur, diye dnyorlard. Bo bir odada, banttaki konumalar doktor Nztm'n teybiyle baka kasete ektiler. Hatice teyzeye teybini verecekler, bu teyp Feyz'da kalacakt. Ayrca nasl hareket etmeleri icabettiini de birlikte kararlatrdlar: Feyz, hemen ertesi gn davay grgcek mahkeme heyetine bir dileke vererek, Nusret lehinde kendisinin ve Hatice teyzenin ahitlik yapmak istediklerini bildirecekti. Ve, yle de yapt.

* * * Nihayet beklenilen gn... Feyz, Hill, doktor Nzm ve Hatice teyze, mahkeme saatinden yarm saat evvel, daha saat onda gelmilerdi adliyeye. Gazeteler bir gn evvel, Nusret'in resimlerini yeniden basp, haberini yenileyerek mahkemenin bugn olacan bildirdiinden, davann grlecei mahkeme kap. snn n, byk bir merakllar kitlesiyle doluydu. Birka gazeteci, en iyi resmi ekip, gazetelerine en iyi ve orjinal haberi verme1' ' ;in birbirleriyle rekabet halinde, sk sk saatlerine bakaraksabrsr. ..iyorlard. Feyz, Hill, Narun bey ve Hatice teyzedeki heyecan da sonsuzdu. Kaim bir kadt ' ayla sarlm olan kk teyp, Hatice teyzenin elinde duruyordu. Saat on buuk olmu, beklenilen an gelmiti.. te Nusret de, elleri kelepeli olduu halde yannda kamyon ofrij ve dier iki sankla kardan geni adliye koridorundan silahl jandarmalar arasnda geliyordu. Bata Hill, Feyz ve yanlarndaki candan dostlar olduu halde btn ba/.ar bir anda o tarafa dnmt. Gazeteciler de harekete gemi, flalarn biri yanp, biri snmeye balamt. Nusrrt, sanki bir sank deil de, mahkemeye mdafaaya giren bir avukat gibi ba dimdik, sakin ve vakur bir ekilde kapnn nne doru ilerlemekteydi. Karsnda birden aina ehreleri, Hill'i, kaynvalidesini ve Nzm aabeysini grnce elinde olmadan bir tuhaf oldu. O ana kadar dimdik olan ba gayri ihtiyari nne dt, duru gzleri bulanverdi. Ne kadar kendinden emin olursa olsun ve bu sev* gili insanlar kendisinin masumiyetine ne kadar inanrlarsa inansnlar, onl karsnda jandarmalar arasnda, bir cani, bir hrsz, bir rz dman veya azl bir gangster, bir casus gibi elleri kelepeli bulunmak, birden ok ar gelmiti gen adama. Kendini tutmasa, hislerine 498 hakim olmasa neredeyse alyacakt. Bu halet-i ruhiye iinde kar karya geldiklerinde bir an hi bir ey syliyemediler birbirlerine. Sonra Nusret toparland ve Feyz'ya hitaben: - Niin geldiniz buraya anne? Dedi... Hill'i niin getirdiniz? Bu halimi grmeye mi? Feyz gzlerine hcum eden yalar kalbine aktarak: - Gelmemiz icabettii iin buradayz yavrum, dedi. Haline gelince, haksz yere iftiraya uram erefli bir insansn her halin mkemmeldir. unu bil ki, sen bizim nazarmzda her zaman ayn deerdeki eski Nusret'sin... Bu anda beklenmedik bir ey oldu. Nusret'in gzleri aniden iri iri alm ve arkalar giri kapsna dnk olan Feyz ve Hill'in omuzlan arasndan gen adam sabit nazarlarla karya doru bakmaya, inanamayan gzlerle bakmaya balamt. Sonra birden yksek sesle ve heyecanla haykrd: - Baba... babacm!... Ayn anda bu haykra dolgun bir erkek sesi: - Yavrum... Nusret'im benim!... Diye cevap vermekteydi. Feyz, Hill ve doktor Nzm, bir anda arkalarna dndler. Ve ayn anda Feyz'nn ac bir iniltiyi andran hayret dolu sesi duyuldu koridorda: - Bill! . Kar karya geldii kr sal adam da heyecanna hakim olamamt: - Feyz!... Sen... Herkes derin bir aknlk, sonsuz bir merak iindeydi. Hill ve Nusret, bir an bunun manasn birbirlerinden sormak istercesine baktlar. Fakat ikisinin de gzlerinden, hi bir eyden haberi olmayanlarn durgun ve akn ifadesinden baka bir ey okunmuyordu. Yalnz doktor Nzm, meseleye derhal intikal etmi gibiydi. Demek Bill'in, bu en can arkadann mr boyu delicesine sevdii o mstesna kadn Feyz'dan bakas deildi. Feyz ile Bill, etraflarndakileri unutmucasna bir an adeta talam gibi kaskat kar karya durdular, gzleri derin bir hayret ve 499 aknlkla birbirine ivilenmiti adeta. Nihayet Nusret dayanamad ve sordu: - Babam nceden tanyor muydunuz siz anne?..

Feyz, damadna doru dnd... Tam azn ap bir eyler syliyecekti ki, birden mbairin gr sesi kulaklarnn dibinde nlad: - Nusret Yaln... Naci Toprak, Selami, Grbz... Ahmet Krmac!... Nusret, sualinin cevabn alamadan, zihni bir sr birbirini tutmayan dncelerle ykl olduu halde yanndaki dier sanklar ve jandarmalarla mahkeme kapsndan ieriye girdi. Dardaki merakllar ve gazeteciler de telala dolumulard ieriye. u anda konuacaklar zaman olmadndan, durumay takip iin onlarn da ieriye girmesi icabediyordu. Doktor Nzm, Nusret'in Feyz'ya "anne" diye hitabettiini dnen Bill'i kolundan ekerek: - Haydi azizim, brak imdi aknl da biz de girelim ieriye.. Kzm Hill, sen de haydi... - Peki ya Feyz hanm? Diye sordu Bill. Doktor Nzm bir rpda onu da izah ediverdi: - Feyz hanmefendinin, Hatice teyzesiyle birlikte ahitlii var, onun iin o imdi giremiyecek azizim. Ve birlikte girdiler ieriye... Bill'in zihni karma karkt, Avrupa'da bulunduundan, olunun tevkif haberini daha nceden haber almamt.. Dn, kan gazeteleri okuyan bir arkada, hemen kendisine kt haberi telefonla haber vermi, o da lgn gibi, ne yaptn bilmez halde derhal uaa atlayp gelmiti mahkemede bulunmak ve olunu grmek iin. Akl, fikri, ruhu ve beyni zaten bu byk darbeyle per periand.. stelik mahkeme koridorunda Feyz'yla karlamas bsbtn sersemletmiti onu. Sonra, olu ona "anne" demiti.. Demek olunun deli gibi severek kendisine e olarak setiini bildirdii o mstesna gen kz, biricik aknn, Feyz'nn kzyd.. Feyz da arlaca an beklerken darda ayn eyleri dnmekteydi.. Nusret ona, mr boyu temiz hayali ve berrak ak ile yaad yegane aknn, Bill'in oluydu. Demek zerine titreyerek yetitirdii 500 I ' biricik kz, ilahi kaderin bir tecellisi olarak Bill'in olu ile evlenecekti... Ve dn iin aylardr Avrupa'dan dnmesi beklenilen baba, demek Bill'den bakas deildi. Nusret ve Hill ise, son anda cereyan eden bu enteresan hadise, kendilerine son derece tesir ettii ve aknlklarna sebep olduu halde, bunlarn hi birisini dnecek halde deillerdi. Gen kz, dinleyici mahallinde mahkeme sefahatini pr dikkat ve heyecan, adeta nefes almadan takip ederken, Nusret de jandarmalarn arasnda, kendisini temize karacak hi bir delile sahip olamamann znt ve sknts iinde kvranmakta, hele nianlsnn ve babasnnn karsnda sank mevkiinde elleri kelepeli bulunmaktan byk bir huzursuzluk duymaktayd. Nihayet hakimin bir sualine karlk ancak u kadar cevap vermekle yetindi: - Muhterem Hakim bey. Ne yazk ki karnzda susuzluumu ispatlayacak ve gerek sulunun hviyetini ortaya serecek hi bir delilim ve ahidim yok. ahidim yalnz her eyi gren ve bilen Allah (C.C.) dr. Ben yalnz ve sadece O'na gveniyor, tahkikatin daha ciddi yrtlmesi neticesi, ilahi adaletin en ksa zamanda lehime tecelli edeceine inanyorum. nk masumum. Masumun ahi ise yerde kalmaz efendim!... Hakim, Nusret'in bu tesirli szlerinden sonra dier sanklara sualler sordu. Hepsi de az birlii halinde eski ifadelerini savunuyorlar, direktifi Nusret'ten aldklarm, her eyi onun idare ettiini, esrar ebekesinin bakannn Nusret olduunu srarla ileri sryorlard. Nihayet hakimin gr sesi salonda nlad. - ahit Feyz Tandoan' arn! Ayn anda mbairin sesi adliyenin koridorlarnda yanklamaktayd: - Feyz Tandoan... ahit Feyz Tandoan! Feyz, iindeki frtnalara ramen son derece sakin grnmeyi baararak tank mevkiine geerken, Nusret'in hayret ve aknlktan beyni alt st olmutu. Beynindeki sual yamurlarn dindirmeye imkan yoktu: "Annemin ne ii var o mevkide?.. Onun bu ile ne alakas olabilir? Yoksa srf beni kurtarmak iin

tasarlad bir plan m var?" Daha fazlasn dnmeye vakit yoktu. Hakimin formalite kabilinden 501 1 'tsorularn mteakip Feyz konumaya balamt. Salonda herkes nefes almaktan ekinircesine onun bomba tesiri uyandracak kadar mhim ve enteresan hakikatlerle dolu anlattklarn dinliyordu. Feyz, Hatice teyzeyi nasl tandn, onun yllar sonra, eski kocas Selim'in yanna nasl girdiini, damadnn esrar kaakl ifti-rasyla tevkif ediliinden bir mddet sonra Selim'in yapt telefon konumalarna kulak misafiri olunca etenin hakiki elebasnn Selim olduunu anlyarak kendisine bunu haber verdiini, daha sonra ellerinde kati delil olmas iin Selim'in kendisini tam manasyla ele veren konumalarn teybe aldn ve bu teybin, mahkemede dinlenilmek zere halen darda, dier ahit Hatice hanmda bulunduunu syledikten sora: - Sayn Hakim, dedi. Hatice teyzeyi ve teybi dinleyeceksiniz elbette... Fakat sizden, bir dahaki celseye kalmasna imkan olmayan ve davay derhal aydnla kavuturacak olan mhim bir ricam var. u anda, zerinde durduumuz esrar ebekesinin bakan durumundaki sabik kocam Selim Taner, ebekenin btn fertleri ile, malum mallarla ilgili olarak icra-i faaliyettedir. Teypten rendiimize gre, dier gnler takibatn sk olmas dolaysyle, mahkeme gn olan bu gn ve makemenin devam ettii bu saatleri semi bulunuyorlar. Sabah saat 10.30 dan, leden sonra 14.00 e kadar balarnda patronlar Selim olduu halde mallar hazrlayacaklar. Bu byk partiden sonra da Avrupa'ya kaacaklar. Eer mesuliyeti omuzlarnza yklenmeyi gze alarak, bu ele gemez frsat karmak istemezseniz derhal mahkeme karanyla bir emniyet ekibi gnderip/onlar bulunduklar yerde sust yakalamanz istirham ediyorum. erefli bir masumun hayat ve istikbali, yksek mahkemenizin bu kararna bal zira... Hakimler heyeti, Feyz'nn anlattklar karsnda hayretler iinde kalmlard. Nusret de kulaklarna inanamyordu. Hakimler yava sesle birbirleriyle konuarak, tasvib mahiyetinde balarn salladlar ve hakim, tekrar Feyz'ya dnerek kararn aklad: - Hanmefendi, mahkememiz allmam, olaanst bir meseleyle kar karya bulunuyor. Fakat anlattklarnz karsnda baka trl hareket etmeye 'de imkan yok. Bir Naib tayin ederek, emniyet ekipleriyle birlikte derhal ebekenin bulunduu yere gidilecek ve bu 502 arada bir mddet celseye ara verilecek. Siz imdi ltfen bize bu yerin adresini verin. - Hassasiyetinize kranlarm arzederim sayn hakim. Adres ezberimde. Kasmpaa... Glve................... Feyz kelimeyi tamamlyamad. Ayn anda iki el silah sesi duyuldu salonda... Ve Feyz, kanlar iinde yere yuvarland. Dinleyiciler ksmnn arka sralarnda, ebekenin durumay takiple grevlendirilmi ckiya surath iki mensubu, havaya silah ska ska kalabal yararak kendilerini darya atmlard. Bir an evvel adliye binasndan kmal ve tehlikeyi derhal patrona haber vermeli, baskn nlemeliydiler. Fakat btn gayretlerine ramen emellerine muvaffak olamadlar ve adliye iindeki emniyet kuvvetleri tarafndan kskvrak yakalanarak zararsz hale getirildiler. Feyz'nn ac bir sayha ile kanlar iinde yee yuvarlanmas bir an salonu kartrmt. Nusret jndarmalarn mani olmasyla bulunduu yerden avaz kt kadar: - Anne!... Diye haykrrken, Hill ve Bill ayn anda lgn gibi koarak yerde yatan Feyz'nn zerine kapandlar: - Anne!... Anneciim!.. Annem benim!... - Feyz!... Aman Allahm... Konu Feyz... a gzlerini!... Hill'in canhra feryat ve hkrklarn, Bill'n ac feryatlarn, olanlar karsnda gzleri dehetle iri iri alm yal hakimin gr sesi bastrd:

- Susun yahu, durun biraz... Baksanza kadn daha yayor, nefes alyor. Gzlerini de at stelik. Aln biraz bakaym bandan... Fakat Hill hi bir ey duyacak, hi bir laf dinleyecek halde deildi... Kapand annesinin gsnden, onun zorlukla syledii bir ka sz duymasa, vinle dahi ayramazlard gen kz. Feyz glkle: - Kalk zerimden Hill... Alama canm yavrum... Biraz sus da, u adresin., tamamn... vereyim. Hill, hkrklarn boaznda dmleyerek kalkt annesinin zerinden ve biraz kenara ekildi. Feyz, kendisini yerden kaldrp, bir ambulansa koymak zere dar karmak isteyen vazifelileri katiyetle reddederek glkle dirseinin zerinde dorulmaya gayret sarfedip, ac 503 ve efkatle kendisine bakan hakime dnd ve: Ltfen... yazmaya devam edin adresi hakim bey... Glveren........... sokak............. Numara................ yetmi be.........taksim.........bir.... Kede.......ec...zane...var......Bodrum katta..... abuk...... a......buk gidin....... ne olur.....-........ Feyz tekrar acyla yere kapakland. Hakim damadn kurtarmak iin hayatn fedadan ekinmeyen bu fedakar kadna acmaktan ok takdir ve hayranlkla bakarak: - Haydi, imdi derhal onu en yakn bir hastahane yahut klinie gtrnz. Vakit geirmeyin, nk kan kaybediyor. Feyz, zerine uzanan kollarn arasndan son bir gayretle syrlarak tekrar hakime dnd ve yanaklarndan yamur gibi yuvarlanan yalar arasnda yalvaran bir sesle: - Rica ediyorum..... hakim bey..... Ne olur........ brakn beni burda..............o canavar adamn............ yakalandn............ ve damadmn............... kelepelerden kurtulup.......... serbest brakldn.......... gzlerimle.......... grmek............ isti........yorum.... Yalvarrm...........esirgemeyin..... bunu benden....... Fakat bunun ne derece imkansz olduunu bilen hakim, kararnda srarla, bu ileke anneyi, yaknlarnn ve sevdiklerinin kollarna teslim etti... Zaten Feyz'da yaralarnn iddetinden, kendjni bilmez bir hale gelmi, baylmt... Hill'in yeniden nbet halini alan hkrklar arasnda, btn gayretine ramen gzyalarna hakim olamiyan Bill, perian haldeki arkada doktor Nazm'la birlikte, hayatnn en kymetli varln itinayla arabaya yerletirdikten sonra, arabay kullanan Nzma: - abuk azizim.. En yakn hastahane yahut klinie dedi... Senin klinik ok uzak der... Bu kan kayb ok tehlikeli... Allah'n seversen abuk Nzmcm... - Dur azizim, el'.ii ayama dolatrma... Zaten kafam yerinde deil... Allah esirgesin, 'n'r kaza yapmayalm da... Hastahane de mesafeli buraya... Tamam, tamam... urada hususi bir klinik olacakt, oraya gtrelim.. Kliniin sahibi, salar krlam, yz zdrab izgileriyle dolu, iri yapl fakat yana ramen ok yakkl, erkek gzeli bir doktordu. 504 Doktor Celil bey... . Evet, ne garib tesadft ki, Feyz hayatnn son saatlerini, kendi- sini lgn gibi, ama tertemiz bir akla seven iki erkek arasnda geirmekteydi.. Bunlardan biri; btn hayat boyunca kalbine ve manen btn mevcudiyetine sahip olan, hayatta btn varlyla sevdii yegane insan Bill'd... Dieri ise yllar ncesi, yine buna benzer bir kaza sonucu tand, tek tarafl bir sevgiyle btn mevcudiyetiyle tarafndan sevildii, kendisine srarla evlenme teklifinde bulunan doktor Celil beydi.. Celil bey, getirilen hastay derhal ameliyathaneye ald. Kendisi de hazrlanp girdi ieriye... Hemireler hastay hazrlam, kendisini bekliyorlard. Celil bey yaklat... Fakat ayn anda gzleri, grdne inanamamann hayreti ile alm olduu halde bir an olduu yerde kala kald. "Aman Allahm... diyordu iinden.... Olabilir mi?... Fakat ta kendisi.... Feyz hanm..." Sonra elleri titreyerek ameliyat masasnn bana geti...

Darda Hill hala alyor, alyordu... Bill ise, doktor Nzm'n * btn teselli edici szlerine ramen, yerinde oturamyor, hastahane koridorlarnda deliler gibi bir aa bir yukar dolap duruyordu... Ona bir ey olursa ne yapard?.. Hayr, hayr... Byle bir eyi aklna bile getirmek istemiyordu. Onu yllar sonra da olsa bulduu anda kaybetmek... Olamazd Dyle bir ey... olmamalyd... O yayacakt.... Evlatlarnn yan sra kendi saadetlerinin de lezzetini duyarak yayacakt... Ameliyathanede geen dakikalar da birer asr myd neydi? Kurunlar hala kmam myd acaba? Daha ne kadar srecekti bu dayanlmaz ikence saatleri?.. Ah Allahm... Hele u melek yzl gen kzn yrekler paralayan hkrklar yok muydu?... Bu ac feryatlar duymamak iin kulaklarnn sar olmasn ne kadar arzu ederdi... O Feyz'snri kzyd stelik... Kendisinin de gelini. Bir mr boyu sevgisiyle kalbini dalayan sevdii varln kz, kendi olunun kars olacakt demek... Ama o bu mesut an grebilecek miydi, yayabilecek miydi?... Of!... Hayr... hayr!.... daha fazla dnmek istemiyordu... Dnmemeliydi hem... 505 Kasmpaa Glveren sokakta 75 numaral yerin bodrum kat, bir sava yerine dnmt adeta... Haber verecek kimseleri, emniyette he-sar>vermekle megul olduklar iin Selim ve ibirlikileri gafil avlanmalarna ramen, ele gememek iin etin bir mcadele vermek zorunda kalmlard... Ama neticede kuvvetli emniyet ekibi sayesinde hepsi de teslim olmak mecburiyetinde kalmlard. Meydandaki mallar muhasara edilip zabtlar tutulmu, Selim ve arkadalar yaka paa jiplere bindirilerek adliyeye getirilmilerdi. Celse yeniden aldnda sulular bir bir sularn itiraf etmiler, masumiyeti anlalan Nusret, kaynvalidesinin acil ve kritik durumu gz nne alnarak mahkeme heyeti tarafndan derhal serbest braklmt... Hill'i ve Bill' klinikte brakarak Nusret'e koan Nazm, tahliye olur olmaz onu kucaklayp barna bast ve arabasna att gibi doruca klinie getirdi.. Baba-oul sevgi, hasret, sevin ve zdrabn kaynat cokun hislerle kucaklatlar... Sonra Nusret, alamaktan bitap dm ve hala hkrklarla sarslan nianlsna dnd: - Hill, rica ederim kendine gel... Beni tebrik etmiyecek misin?... Bak ben kurtuldum... inaallah annemiz de iyileecek ve hep birlikte mesut olacaz, diye teselli etmek istedi gen kz. Bu szler zerine Hill, mit klan tamamen snm yal, gzel gzlerini ona doru kaldrd ve insann iliklerine kadar ileyen ili, hkrkl bir sesle: - Hep birlikte mesut olamyacaz Nusret, dedi. Daha dorusu saadetimizi annem gremiyecek... nk fazla yaamyacak annem, anlyor musun, yaamyacak!.. - Neler sylyorsun Hill, annen yayacak ve inaallah... - Sus... yalvarrm konuma... Yaamyacak annem diyorum, anlamyor musun?.. Ameliyat yapan doktor syledi. mit yokmu... Ancak, o da belki, bir ka saat daha yayabilirmi... Nusret, yznden bir anda btn kann ekildiini hissetti, teker teker babasna, Nazm aabeye ve doktor Celil beye dnd. Hepsinin de balar ne dmt. te o anda ac gerekle kar karya olduunu anlad ve uursuz bir hareketle iki eliyle salarn kavrad. 506 Hkrk eklini alan sesiyle sayklar gibi haykrp syleniyordu: - Olamaz, olamaz!... Yanln var doktor, o lmiyecek.., En gzel, en mesu1 gnlerimizde bizi yalnz brakmyacak... Ah... Al-lahm... Nasl dayanabilirim?... Benim iin feda etti hayatn... Beni kurtarmak iin kyd gzel hayatna... Syle baba, konu... yayacak deil mi?... Nazm aabey... doktor bey... syleyin kurtulacak, lmiyecek deil mi?... Hill!.... Hill!... Cevap versene, doru deil sylediklerin, yayacak annem... bizimle yayacak, hep beraber yaayacaz deil mi? Konuun. Syleyin......Cevap verin bana... Allahm... Allahm... Nusret'in kriz eklini alan bu durumu karsnda doktor Celil bey, bir nevi oka uram olan gen adama teskin edici bir ine yapmay lzumlu grd ve bunun iin ikna etmeye muvaffak oldu onu.

Bir saat kadar sonra Feyz'nn kendine geldiini haber verdiler. Bu bir saat iinde Feyz'yla grebilmeleri iin son derece sakin ve normal grnte olmalar icabeden doktorun tavsiyesi ve devaml telkinleriyle, Hill de dahil olmak zere hepsi de kendine gelmi, farkedilir derecede almlard. Nihayet en nde Hill, onun arkasnda Bill'le Nusret, daha arkada da doktor Nazrn'la doktor Celil bey, hep beraber Feyz'nn yatt odadan ieri girdiler. Buras, Feyz'nn yllar nce yatt odayd... Feyz, onlar yznde ac m, tatl m belli olmayan hafif, buruk bir tebessmle karlad... Yz o kadar renksizdi ki, bu donuk beyazlk insan korkutuyordu... Fakat mrnn son demlerini yaad bir srada gzellii imdiye kadar gen kzlk yllarnda dahi olmad kadar ylesine byl, ylesine arpcyd ki... Sanki bir insan deildi, bir melek yatyordu yatan iinde.. Bembeyaz araflarn arasnda bir zambak kadar zarif ve narindi... Gzleriyle nce Hill'i okad... Onu, biricik yavrusunu barna basmak iin yanp tututuu halde yerinden kprdyamad, kolunu dahi uzatamad sevgili yavrusuna... Sadece gzleri ve dili konuuyordu yava yava. - Gel... Yakla anacnn yanna canm yavrum, dedi... Gzlerin kzarm... Neden aladn bu kadar?... Hill'in cevab, yine ili hkrklar olmutu. - Ne olursun iyile anneciim, beni yalnz brakma. ;'... 507 - Sen yalnz deilsin artk kzm... Bunun iin msterihim... Senin sahibin... hem yle bir insanki... eminim, beni sana aratmaz... Sonra Nusret'i buldu gzleri... O donuk gzlerde birden bire bir nur, bir k akt sanki... Yzndeki tebessm yayld, yayld... adeta btn benliini kaplad. Ona da Hill'in yann iaret etti. Sonra nefes gibi, ama sevinci ahenginden okunan bir sesle: - Oh!... Nihayet kurtulabildin, deil mi yavrum?.. O cani ruhlu adam ne oldu?... Yakaland m?... - Yakaland anneciim, bir bir itiraf ettiler hepsi de sularn... Grdnz gbi beni serbest braktlar. Ne var ki, keke ben mr boyu zindanda yatsaydm da siz bu hale dmeseydiniz... Benim iin kendinizi feda ettiniz... Nasl deyebilirim ben bu hakk?... - Sus, daha fazla konuma bu hususta... Ben, yaplmas... cabe-deni yaptm... ok bir ey deil... Hakkm demeye gelince, onu ancak kzm mesut etmekle diyebilirsin... O, sana emanet bundan byle... yavrum... Oh... Takadim azalyor... Az zamanm kald... Sus Hill... Yavrum sus... Konuurken sylemek istediklerimi syliyeyim.. Gzleri doktor Nzm beyi buldu bu defa... Bill' en sona brakmak istedii belliydi... Minnet ykl bir sesle: - Size ok ey borluyum Nazm bey, dedi... Bizim iin... yaptinz fedakarlklar, insann... en yakn... akrabalar yapmazd... Hakknz hell edin... edin... bize... Sonra, Nazm beyin yannda aln ac ve izdrabla burumu, bir yze takld gzleri... Bu yz tanyordu ama nereden?... Nasl oldu bilmiyordu, birden hatrlad ve iinde bir yerin derin derin szladn hissetti: - Ne garib tesadf... deil mi doktor bey?... Siz de... bana hakknz... helal... edebilecek misiniz... bilmem... Syleyin doktorlarm... ikiniz de helal... ediyor musunuz... hakknz?... Doktorlarn ikisi de, Feyz nazarlarndaki birbirlerinin durumunu bilmemekle beraber ayn anda cevap verdiler: - Eer varsa, helal olsun Feyz hanm... Doktor Celil Bey, Feyz'nn artk son dakikalar iinde son gayretini kullanarak konumaya altn ve bitab dtn grerek: - Yeter bu kadar yorulduunuz Feyz hanm... Artk dinlenseniz biraz... 508 ' Feyz ac ac gld: - Naslsa biraz sonra... tamamen istirahate ekileceim... doktor... bey... Hem... szlerimin en mhimi... bundan sonra...

Gzlerini omuzlar km, adeta ayakta zdrabtan bir heykel haline gelmi olan Bill'e evirdi nihayet... Bir mddet hibir ey konumadan gz gze kaldlar... Bill, iinde eriyip, kaybolduunu hissettii bu gzlere biraz daha baksa tahamml edemiyeceini, onun gsne kapanarak boaznda dmlenmi olan hkrklarn salvereceini hissederek, gzlerini kard onun gzlerinden. Evet, sra kendisine gelmiti nihayet... Btn vcudunun elektrik akmna kaplmcasna iten ie titrediini hissetti. Sonra Feyz'nn o lk, o ruha ferahlk verici sesiyle tekrar ona dnd: - Dinle beni Bill... Burdaki herkes de...... dinlemeli sana syliyeceklerimi... nk biliyorum ki......hepsi de... merak ediyordur... sana niin.... Bill diye hitap ettiimi... Ben hayata gzlerimi yumduktan.....sonra anlatrsn.... bunu onlara... imdi yakla biraz... ve syleyeceklerime......kulak ver.... Ben... gen kzlmda... sana layk olamamann... acsn... btn bir mr boyu... ektim Bill... O zamanlar sana layk... deildim. Sonradan oldum ama... i iten gety.. Sen de... ben de... ok ektik... Evet, ben... sana layk olamadm... ama... sana... ve en az... senin kadar kymetli olan oluna... layk, prlanta gibi... bir kz, olunu her cihetten... mesut edecek... bir gelin... yetitirdim sana... Tam senin arzuladn gibi... bir gen kz.,. Ahlk slm ahlak... giyimi... slm'n emri zre... uurlu... imanl... ve kltrl... Ona ok emek... verdim... Bir nak gibi iledim... zendim., tam bir slm kz olarak... yetitirdim... Baba Oul... ona iyi bakn... Yokluumu hissettirmeyin... kymetini bilin... Ve... bilin ki... benim kabrimde rahat olmam., onun saadetine bal... Hill daha fazla dayanamryarak hknklarla haykrd: - Hayr anneciim, hayr!... lmiyeceksin sen... Yayacaksn yayacaksn!... Feyz'nn boazna bir yumru tkanmt sanki... Artk zorlukla nefes alyordu... Hill'in feryatlarm da duymuyordu... Yz derin bir huzur iine brnmt... Kendi kendine konuuyor gibiydi: - Ohh... Ebedi yolculuk... Ne gzel ey... Hazrl tamam 509 olan... Ahiret erzam... toplam olan iin oras... ne gzel diyar... Hayatn trl klfetlerinden terhis olmak... dnya meakkatlerinden........azad olmak... kabre i huzuruyla varmak... ne doyumsuz... ne gzel ey... Herey... her ey geici... her ey fani... Baki olan yalnz O... O'na kavumak... Baki'de beka bulmak... ne gzel.......... ne gzel ey.......... Sonra birden sustu... Gzleri iri iri alm, sanki btn gayretiyle derinden derine gelen bir eyi dinliyor gibiydi... Nitekim, gzleri hep yle ak vaziyette bolukta olduu halde tekrar sayklar gibi konumaya balad: - Bill... Bill!... Bak... dinle... Duyuyor musun?... Senin sesin... "Huzur Soka"ndaki o kk minareden mi okuyorsun o ezan? imdi ordayz biz... deil mi Bill?... Huzur Soka'ndayz yine.. Oh!... Sesin ne gzel Bill... Ne gzel okuyorsun ezan..........Tpk Bill-i Habei......gibi... Ruhuna akyor... insann.....lk..... lk... Neden sustun?... Niin yarm brak..tn ezan?... Okusana... Bill!... Bill!... Sesini duymak istiyorum... E... HED... EN LA....... LAHE....... LLALLAH......... VE....EHED.........ENNE........... MUHAM..... MEDEN...........RASULUL............LAH!................. Feyz, son heceyi, glkle duyulacak ekilde tamamlamt... Esasen ne sayklarcasna konutuu anlarda, ne de son nefesini verdii anda Bill'n, Hill'in ve Nusret'in szlerini ve hkrklarn duymuyordu artk O... Hill'in iler paralarcasna: - Anneciim!... Anneciim!... Diyen feryat ve hkrklar, derin bir sessizlie gmlen odada duvardan duvara arpyor, fakat biraz evvel konuan dudaklar harekete geiremiyordu bir trl. Evet Feyz, kzm emin ellere teslim etmenin huzuru iinde artk Bki'de bekay, bekada Bki'yi bulma yolculuuna km, sonsuzluunun srrna doru yol alyordu. SON

510. Kz ve iek 244 s. Yepyeni bir eser: "Kz ve iek" lhamn yllar nce yazlm bir mektuptan alan "Kz ve iek" yazarn yarm asr aan mcadelesinin ve izlenimlerinin eseri... Bir azmin destan.. Ufkunuzda yeni bir pencere amak m istiyorsunuz? Bu gnlere nasl gelindiini renmek mi istiyorsunuz? Yaadnz gnleri anlamak m istiyorsunuz? O halde bu eseri okumakta acele ediniz. Mstehcen neriyat vastasyla ahlkszln yaygnlamasna gz yumanlar; yaz ve konferanslaryla halk iyiye, doruya, gzele yneltmek gayesini tayan ule Yksel hakknda saysz ihbar ve jurnallerde bulundular. Onu usandracaklarn, bezdireceklerini, hapsedilmek endiesi ve mahkmiyet korkusuyla dvasndan vazgeireceklerini sandlar. Ama yamldlar. O, byk bir sabr ve metanetle mcadelesine devam etti ve etmektedir. Bu kitapta bir toplumun, bir mmetin zdrabn okuyacak, yaadklarnz daha bir gzel kavrayacak, belki de gzyalar dkeceksiniz... Uygarln gzyalarn... ule Yksel enler \ Uygarln Gzyalar 264 s.

You might also like