You are on page 1of 52

Halide Edip Advar VURUN KAHPEYE!

AJLtYE KASABAYA GELYOR Topranz topram, eviniz evim; buras iin, bu diyarn ocuklar iin bir ana, bir k olacam ve hibir eyden korkmyacam; vallahi ve billahi! Aliye kasabaya retmen olarak geldi. Yz, henz almyan bir gl goncasnn utanga krmzln, ekingen gzelliini tayordu. Pembe, ince yz stnde iki kocaman meneke gibi siyah kirpikli gzleri, kk bir ocuk burnu, yznn btn bu kararsz ve ekici inceliiyle elien bir nar iei goncas gibi garip bir az vard. Biraz yumuak ve kvrck siyah salar, zenerek rtt sk, siyah bartsnn altndan akaklarna, ensesine boanyor; yanaklarna, boynuna dklyordu. Aliye, yumuak bakl, enli omuzlu, Yemenden Kaf-kasa, Kafkastan Suriyeye gemi ve kaybolmu kahraman, fakat isimsiz ve talihsiz bir yzba ile, dal gibi ince, zavall ve ili, Fatihli bir verem kadnn ocuu idi. Asker babas ona henz gelimiyen i kudretini, verem anas ise veremlilerin ezel ve hasta ililiini vermiti. Anasn ok kkken (kaybetmi ve btn ocukluu, Kz retmen okulunun tahta sralar arasnda gemiti. Btn yetim kzlar gibi ifasz bir efkat ve sevgi ihtiyac, yine btn kimsesizler gibi her baktan 6 kendi ruhuna kaan, gmlen ekingen ve sessiz bir ruhu vard. Annesi ldkten sonra babasnn izini Kafkaslarda kaybetti ve btn sevmek ihtiyacn ba hademe Gll Kadnn ihtiyar ve tembel kedisine balad. Son ylnda sinirli ve ateli bir gen retmenin Anadolu-da alnz telkinini, herkesin bir moda diye sadece syleyip tarttklar bu fikri, ruhuna yakc ve olumlu bir lk olarak yerletirdi. Diploma alr almaz tarada i almak iin maarifin koridorlarnda dolamaya balad. Fatihte fakir, ters, ihtiyar bir halann evinde oturuyordu. Basit bir yamurluk iinde dalgalanan ince vcudunun; siyah barts iinde duygulu bir iek gibi alan gzel bann kendine ektii iln- aklar ve peine dmeler, onu ilgilendirmedi. Maarifin koridorlarnda i bek-liyen yorgun ve umutsuz retmenlerin tara hizmetinden vebadan rker gibi kaan, stanbul'da bir yer bulabilmek iin her aala katlanan hallerine kmsiyerek bakt. Nihayet hibir kimsenin gitmedii (...) kasabasnn ak bulunan retmenliini kendisine verdikleri zaman tek ve eski bir sandkla Haydarpaadan trene bindi, gitti. Sabah hayli erkendi; sandn arabada brakt, maarif dairesine girdi. Odann kapsnda bir gz kr, ba beyaz paavra ile sarlm ihtiyar bir adam, sa bir mangalda kmr yakyor, bir aya kopuk hasr iskemleyi ayn zamanda duvara dayayp dengesini buldurarak oturmaya alyordu. Yerde kabarm kirlerin, zeri sulanm, ska raslanan, donmaya yz tutmu tkrk ve balgamlara basmamak iin ihtiyatla yrmek gerekiyordu; lo ve tavan rmcekli bu dairenin ok ar, insann iine ken bir kokusu vard. Maarif Mdr Beyi grmek istiyorum. Bu kokulu, zavall evre, onun nazl sesine sert bir perde katmt, thtiyar hademe daireye gelen kadnlar, VURUN KAHPEYE S kudretini gstermek iin biricik vesile sayd halde Ali-ye'nin sesi onu sarst: Zabah zabah Mdr Beyi nireden bulacaan? Gelinceye kadar beklerim. Hademe dnd, evre ile elien bu taze yumuak hayal, onun eskimi kalbinde karmakark hisler uyandrd. Hiddetlenmek mi, azarlamak m, efkatli bir tavr almak m gerektiini bilmiyordu. stemiyerek etrafna baknd. Kendi de bilmeden olduka yumuak bir sesle: Burlarda nerede oturup bekleyecen?' Ayakta beklerim. Bu iskemleye otuman m? Aliye, hademeden gidecei okul hakknda bilgi almaya alt. Gndzl idi; retmenler ev tutup oturuyorlard. Ev bulmak kabil miydi? Hademe, tek apakl gzn ksarak dnd, gen kza bakt, erafn oullarn, yeni Maarif Mdrnn evinden cuma gnleri taan dmbelek seslerini, koltuunun altnda tad beyaz suyu, giden retmenin macerasn dnd. Bunlarn hepsim unutmak iin sordu: Ortalk stanbul'da nasl gidiyor? Merdivenlerden, hayli ters bir ses, biraz da inandrmaya alr bir srarla diyordu ki: Sizin o kadnn namussuz olduunu, ahalinin istemediini mazbata etmeniz lzm. Kaim ve ho bir erkek sesi: Nasl idek efendm, garnn bir ktln gzmzle grmedik. ftira olma m?

Nasl iftira, ben grdm ya! Muhasebecinin karsnda sabahlara kadar iip kr kr oynadn ben grdm ya! Siz yazsanz daha bir tesiri olu... Olmaz. O, merkezde her eyi benim stme atacak. Bakan'a ikyet edecek. Siz bir mazbata yapmalsnz. Hele ben bizim erafa bir danam baham! O kadar dalmlard ki sofada yanaklar al al olmu, biraz rkm biraz isyanla gzleri bym Aliyeyi ancak burun buruna gelince grdler. Maarif Mdrnn toparlak siyah sakal, bulank s-nepe ve mr gzleri, hileci uzun yz altnda iren, ince dudakl bir az vard. Yanndaki idare meclisi yesinden yerli mer Efendi bni sarkl, temiz yzl, kr sakall tarann bazan insann cann gren, gn grm, hznl siyah gzleriyle insana bakan bir yz vard. kisi de Aliyeyi grnce ardlar. Maarif Mdrnn bulank gzleri daha buland, burnu uzad, btn yz daha hileci ve kibirle yapma bir alak gnlll kartran tavrn ald. Tella: Safa geldiniz hanm kzm; odaya buyurunuz da ziyaretinizin sebebini anlatnz, dedi. Aliye kendine yava yava yaklaan, nefesi ve ypranm, yal redingotu acayip kokan adamla kendi arasna krk iskemleyi koymak arzusunu duyuyordu. Fakat cesur olmaya alan bir sesle: Ben stanbul'dan gelen yeni retmenim, efendim. Nerede kalacam ve okulum hakknda bilgi almaya geldim, dedi. Maarif Mdr Aliyeyi odada konumaya ardka o anlamam gibi, iini ayakta, orackta halle alyordu. Mdr beyin gl, kr hademenin garip srt onda bir tehlike hissi, niin olduunu bilmeden siper alan mnevi bir ruh hali yaratmt. Mdr ona okulda yatp kalkmay teklif ettii zaman mer Efendi olduka endieli: Eksk etek, nasl oluu? Yannda Gantarclarm H~ seyinin evi de... Mdr hiddetle atld: Sizinki tara kafas. Bu stanbullu meden ha9 nmlar yalnz evde de yatar, ne zannediyorsunuz? Bu yata yapayalnz taraya ktktan sonra... Aliye, Kantarclarn bir tehlike olduunu, Maarif Mdrnden olanca iddetiyle irendiini hissettii iin derhal mer Efendinin tarafna geti. Burann namuslu ve ihtiyar bir ailesi iinde bana bir oda bulmak kabil olur mu? dedi. Ben bizim evde bir danam, belki bizim eve alrz. mer Efendi, kendine ite kirac da buldun. Mdr Bey kk, bulank gzlerini krpt. Bu sahneden mer Efendi Glsm Halaya bahsederken gzleri yala doluyordu. Tasvir gibi bir giz, bizim irahmetli Emineyi andm, demiti. O rz (rz) dman papas zfatl (sfat) Mdr, gza hemen goz att. Giz yle arslan yreli ki... Nihayet, Glsm Halay kandrd ve kar koca beraberce daireye Aliyeyi getirmeye gittikleri zaman, gzleri ate gibi yanyor, dileri smsk, kediden kaan kk bir fare gibi mdrn odasnda bir keye skm buldular. Mdr btn hile, kuvvet ve kudretine ramen teki retmenlere oynad oyunu Aliyeye hemen oynamay uygun grmemi, bu defa ahaliden mazbata istiyecek bir duruma dmeden isteini yerine getirmeye karar vermiti. Gece ocan karsnda yatan Aliye, Glsm Halann kat ellerini, son derece yumuak bir temasla, salarnda duyuyordu: Gizim, pambik gizim... Odann dnda mer Efendi ayaklar ucuna basarak ieriye kuru incir dolu bir tabak uzatyordu: Glsm, Aliye Hanm belki biraz yemi yer! Aliye, scak bir gnl havasnn kendini sardn duy10 10 Halann bartsiyle -nln YE OKULDA k hafta okula P S A1y,e ItS n, Glsm SalaleTnt dald alev-MlS1luS yumu orken gozlenm un nm yufu fn gr snrna giren y terde, dimann g kokuSuna lardr. karanlk toprak a drnll up Okulun PlSvkKkapl hela, Maarf Mua

heli erme a Linden dmiyen aras saray. rastkl kalarl kendsme mu knal ellen, sonr .. ve gum g s, larda yeni bir JW vard, Badelerin ar fLin bir de fk has-den ayrmyan buraya g..sdj ve ya_ Zan kouan, ok zan stanbul un se ta ve oluk ferine benzemen yag ramaz ocuklarnn y ukiara zorbaiiK 1 okat. yoklar. 8Xdar l JX dha a-acma f ve kasaba halK b en salam ve en a 11 varlak krmz yanaklar, yank yzleri, siyah gzleri vard. Yalnayak, yamal alvarlarla gelirler ve brleri gibi burunlar akar ve elleri simsiyaht. Aliye, gene de, en ok onlar sevmiti. Bunlar da, teki erkek ocuklar gibi, frsat bulduka kzlarn salarm ekiyorlar ve onlar dvyorlard. Fakat kendi kz kardelerini, hatt kendi snflarndan olan kzlar tekilere kar koruyorlard. retmen Hatice Hanm, bu snfa hi nem vermez, ders saatinde, ok kere, sigarasn yakar, sakzn iner, nlerine yaz rnei diye att hep ayn besmele den, hangisi ban kaldracak olursa: Seni kr olasca pi! diye stne saldrrd. Saylar az olduu halde imtiyazl iki snf ocuk, eraf ocuklariyle memur ocuklaryd. Eraf ocuklarnn ou clz, fena baklm, smkl, kirli, fakat zorba ve ahlkszd. Hepsinin cebinde bir tabaka ttn vard. Hemen hepsi Hatice Hanmla karlkl, sigaralarn yakarlar, avluda melirlerdi. Hem sigara dumanlarn savurur, hem evlerinde olan biteni anlatrlard. Bu karn i, nefesi kokan, yar sakat, hastalkl ocuklar Aliye sevmemiti. Kk ve clz vcutlarnda yle hastalkl ve vaktinden nce yetimi bir cinsiyet, sefahat ve bunu yle iki yzl bir ekilde rtmeleri ve ne olursa olsun almaktan kaan yle tembel bir halleri vard ki, her halde erafn gelecekteki miraslar, uzun yllann damla damla biriktirdii servet iin ok tehlikeli grnyorlard. Bunlarn karsnda bir de bunlarla zorbalk ve kibarlk yar eden ssl byk memur ocuklar vard. Aliye snfa ilk girdii zaman pencerelerine kat yapm pis dershanede epeyce birikmi sigara duman, laubali srtan bir sr kk yz grd. Snf, olanca kuvvetiyle, yalnz ve zayf grnen yeni retmene kafa tutVIIEIN KAHPEM 12 -a- van gldren, kalnis gibiyi- Onu imdi yarhyordu. Ya. kf ts> yava5 rssr Sat d, karsmda, ! Uk duydu. ' sev. stnde K'f u yuvarlan,! cak birbirine g.rm.i, var norf. HaO zaman Aliye kprd: - SS lrfHace Haramm Sonra sarnj rine verdi. Evine gnder. Us W Bunu imdi aaya f: Hatice Hammm onun er ve bu, derhal sessizlii r okula birer bmed ve bu, , iyle eraf oullar i vat memur hanmm y getl Fakat nn hanmndan gelmiti. ocuuna ayr muamele yaplmasn istiyor, Aliyeye: Hoca paras! Kocamn hepiniz halaysnz, istersek hemen atarz! diye bar bar baryordu. Tehlikesini sonra anlad bir sahne daha vard ki o da Kantarc Hseyin Efendinin byk olu Uzun Hseyinin okula geliiydi: Aliyenin ders verdii odann yan pencereleri kaln saakl, kocaman bir eve bakyordu. Aliye bir gn, sralarn arasnda dolarken gz kayd o kaim ve biraz korkun evin penceresine donmu gibi yapm garip, sar bir ehre grd. Derin ve dalgn, dershanenin camlarn delerek kendisine bakan donuk iki siyah gzle uzun, sar biimsiz bir yz, azck arpk uzun bir burun grnyordu. Biraz tereddtl, biraz clz ve kendi iine ekilmi eraf delikanllarnn zelliklerini, zflarn kendinde toplam bir bat bu. Aliye bu ba grmemi gibi dersine devam etti, ocuklarla megul oldu, fakat bu sabit ve garip insan yz azck korku, azck tiksinti ile onun kafasn burgulu-yordu. Geri Maarif Mdrnn de yal yakas stndeki top sakall, iki yzl, bulank gzleri, hovarda ve irkin az onu ayn tiksinti ile dolduruyordu. Fakat naslsa ondan korkmuyor, her dakika kapdan dar atabilecek gc kendisinde hissediyordu. Bu ise, daha tehlikeli taraflar belirsiz bir korku alyordu. Kantarclarn Hseyin Efendinin kk olu Sabri-yi Aliye dar att gndenberi snfta durum sakinlemi, kk gzlerde gnlerdenberi Aliyenin dersleriyle uyandrmay baaramad dikkat ve ilgi olanca ateiyle

yeni retmene kar uyanmt. Kk hayatlarnda, bir eraf ocuuna byle davranan retmen henz grmemilerdi. Esnaf ve kk memur ocuklarnn gzlerindeki dikkate sevgi ile kark bir minnet vard. Eraf ve 14 VURU KAHPEYE byk memur ocuklar sinmi, fakat tetikte bekler grnyorlard. Birdenbire, dershanenin kaps vurulmadan, iddetle alm, nde gnlerdenberi yan pencereden okulu gzet-liyen adam, sapsar, fkeli bir yzle, elinde kk Sab-ri, ieriye dalmt. Donuk siyah gzleri parl parl yanyor, biraz atk az ok irkin bir gerginlik iinde haykryordu. Onun ne dedii anlalmadan, Aliye daha gl bir hiddetle kapya doru yrd. Asker babasnn salam iradesinden miras ald soukkanl ve kuvvetli bir sesle: Siz kimsiniz? Ne hakla kapy vurmadan giriyorsunuz? Ben, Kantarclarn Hseyin Efendinin olu Uzun Hseyin Efendiyim. Siz, ne hakla bir eraf ocuuna kt davranyorsunuz? Uzun Hseyin Efendi, ounda olduu gibi, stanbul'da Hukuk Fakltesine yllarca devam etmi, nispeten doru stanbul lehesi, fakat oka mecelle terimleriyle konuuyordu. retmen Hatice Hanm, Sabrinin elinden tutup evine gtrd zaman pencereden okulu gzetliyen Hseyin Efendi kprm, ben o kahpeye gsteririm diye evinden frlam, o hzla yukarya km, ieriye dalmt. Arkasndan Hatice Hanm aratrc gzleriyle bakyor, Sabri srtyor, ocuklar byk bir merakla sahneyi izliyorlard. Dal gibi bir kzn, stelik eraf ve Maarif Mdrnn kendi keyiflerine gre deien, yalnz onlara eilmekle kasabada kalabilen bir kadnn, uzun uzun Hseyin Efendinin yzne korkusuz gzlerle bakp bir vali kurumu ile azarlayma fena halde armt. Hseyin Efendi de kadnlar stndeki bask ve zorbala tabi bulan bir dncenin altnda, taht sallanan bir hkmdar 15 gibi tela dm, anlalmaz bir fke sonuna kadar hakkn, gcn korumak iin silhlanan bir durum almt. Hatt stanbul ivesini unutarak: Sen kim oluyon gar? diye haykrd. Sen retmen deil misin? Sen bu kasabann retmeni deil misin? Ne haddine bir eraf ocuunu kouyon, ne haddine benim suratma haykryon? stanbul'un haysz ganlarna, erkeklerin suratna haykran, yol iz bilmiyen ganlarna burada lzum yoh, ne okutman, ne de seni isteyoz. Aliyenin pembe yz, dudaklar kadar kzard. Onun da evresinin, dncelerinin, reniminin gelitirdii kadnlk onurunu korumak iin verdii kesin karar ahlanyordu. Fakat ne bir zaaf, ne gzya, ne de korku gsterdi. Alev yanaklar ve alev gzleriyle kendi de hayret ettii sakin, fakat biraz birdenbire kalnlaan bouk bir sesle: imdi buradan dar kn efendi, dedi. Kasaba demek siz demek deilsiniz. Ben, Anadolu'ya ocuklarm okutmak iin geldim. Bu kasabada sizin gibi terbiyesi kt adamlarn yznden kalamazsam, baka yere gider, devimi yaparm. knz ve beni Maarif Mdrne ikyet ediniz. Fakat ben de bir kz okuluna kendi odasna girer gibi, hem de sylediini bilmez bir tarzda giren sizi ikyet edeceim. Haydi, abuk, imdi! Bunlar sylerken yava yava gzleri Hseyin Efendinin gznde, kapya doru yrd. Okadar kuvvetli, ince, gen, shhatli ve muavazeneli vcudu ile Hseyin Efendiden o kadar gl ve meneke gzleri yle alev iindeydi ki, Hseyin Efendi abucak ekildi. Aliye kapy tamamiyle kapad. Bir ey olmam gibi ocuklarla uramaya balad. Yalnz, akam dnerken ocuklarn, bu alacak inam biraz daha grmek istiyorlarm gibi, uzaktan ken16 dini izlediklerini grd. retmen Hatice Hanm ayrlrken ona bir deliye bakar gibi korkmu gzlerle bakt. Aliye btn skntlarn, yorgunluklarn Glsm Hala ile mer Efendinin yannda unutuyordu. Aliye birdenbire onlarn (irahmetli) rahmetli Emmelerinin bo ve yaral kalblerinde yerini almt. O geldi geleli temiz rtl minderleri, inik perdeleriyle uykuda olan ev uyanm, renklenmi ve neelenmiti. imdi pencerlerinde krmz, turuncu sardunyalar ayor, ke minderinin yanndaki iskemlelerin zerinde gazeteler, kitaplar, ortada Aliye.-nin yaz yazd, fakat ayn zamanda yemek yedikleri, ay itikleri masa duruyordu. Kar koca Aliyenin hatr iin yerde, sinide, yemek yemekten vazgemiler, onunla masada yiyorlard. Kantarclarn Hseyinin okula gzda vermeye geldii gnn akam, Aliye, olay mer Efendi ile Glsm Halaya anlatmt. mer Efendi birdenbire cbbesini toplam, minderin zerine bada kurmu, st bni sarkl fesini arkaya itmi, dnyordu. Glsm yerde dizini di-kelmi, orap ryordu. Barts altnda buruuk ve iyi yz derhal glgelendi. Aliye masann banda renci devi dzeltiyordu. Bu olayn iki ihtiyarn keyiflerini kardn grnce onlar gldrmeye, ii bir aka gibi gstermeye alt. mer Efendi

ban sallad. Aliye bir melek gibi, o imdiye kadar kasabaya gelen eksik eteklerin bu Kantarclarn Uzun Hseyin ile Maarif Mdr y-anden urad bellar bilmiyordu. Onlarn ne Allahtan korkular, ne de Peygamberden utanlar vard. Hele byle kimsesiz ve gen bir kz bulurlarsa... Aliye gld. Kimsesiz mi? dedi. Kim sylemi mer Buba (ba17 ba) ile Glsm Anann ocuuna nasl ularlarm bakim? ihtiyarlarn derhal yzleri deiti, ikisinin de berrak gzlerinde sonsuz bir sevgi ve eziklik parlad. kisinin de yanaklarna yalar dkld. kisi de Aliyeyi sevgi ve vefann yenilmez kuvvetiyle saran bir sesle: Sana artk biz Emine diyeceiz, dediler. Ve Aliye yar cidd, yar glerek Glsm Anann boynuna sarlrken: Sizin topranz benim topram, sizin eviniz benim evim, buras iin, burann ocuklar iin bir k, bir ana olacam ve hibir eyden korkmyacam, vallahi ve billahi! Dedi. Gerekten de Aliye, btn dedikodulara, btn zorluklara ramen kalbinin en gen ve en imanl gciyle okulda alyordu. Maarif Mdrnn pheli yardmna karsnn kskan iftiralarna, Hseyin Efendinin tehlikeli fkesinden doan etrafndaki tehlikeli havaya ramen mevki kazanyordu. nce kasabann yerli kadnlarnn sevgilerini kazanmt. Okulda ocuu olan her ana, ona byk bir sevgiyle sarlmt. Fazla olarak Hseyin Efendinin evresindeki tutku ve biraz da balanma, onu mer Efendiden Allahn emriyle istemesine kadar varm, Aliye bunu derhal reddetmiti. Bundan sonra sra ile eraf oullarnn isteklerini birer birer reddedii ona ok iyi bir isim yapmt. Tabii bu Maarif Mdrnn mitlerini kabartm, tede beride Aliyenin kendisine ak olduu iin genleri reddettiini sylemiti. Bu yerli kadnlarn sevgilerine kar, memur hanmlarnda ona kar pek kuvvetli bir dmanlk uyandrmt. Bir zaman geldi ki btn kasaba leh ve aleyhinde yalnz Aliye ile ilgileniyor, yalnz Aliyeyi konuuyordu. Hatt Aliye, dmanlarn zmir'i igali kadar heyecanl bir konu idi. FaF: 2 18 VURUN KAHPEYE kat ilgi, henz fazla tehlikeli deildi. nk hal onu temiz ve ak yz, kapal ba ile elleri cebinde dolarken gren her kasaba erkeinin kalbinde mit tamamiy-le snmemiti. Yalnz btn kasaba halkn durum ve yaayiyle ilgilendirmeyi baaran bu kadm, Uzun Hseyin Efendi gibi belki daha tehlikeli bir dman Hac Fettah Efendinin ahsnda edindi. Fettah Efendide bu gerek kanaatin taassup ve taknlna belki de Aliyenn ok ak ve temiz yaayiyle zayflatt kara kuvvetin gayreti sebebolmutu ve onun iin tehlikeliydi. III HACI FETTAH EFEND LE TOSUN BEY Aliye meselesine kasabada ancak dmanlarn, ileri hareketiyle Kuvayi Milliyenin arpmas, ayn derecede bir kuvvetle hisleri harekete getirmekte yarabildi. Memleket derhal ikiye ayrld. Hemen herkes dman istememekte birlemi olmakla beraber bir ksm ayn derecede kuvvetle Kuvayi Milliyeye karyd. Hele Maarif Mdr gibi stanbul'da Ferit Paa hkmetine bal olanlar, bir de ahs korkularla titriyordu. Eraf Kuvayi Milli-yeyi bir eit boleviklik ve erafn mallarn alp halka datacak bir ey diye anladklar iin zntdeydiler. Hele dmann durmadan ilerlemesi, Kuvayi Milliyenin ordusuz gnleri, eraf yeni savunma kuvvetine btn btn aleyhtar yapmt. Btn bunlar arasnda Aliye de gzellii ve genlii dnda bir ahsiyet oluvermiti O ok cokun bir ruhla ocuklara mill marlar retiyor, her yerde memleketi alan yabanclarn iddetle aleyhinde bulunuyor, ocuklar ellerinde bayraklarla sokaklarda, biraz, halkla okulu yaklatran mill heyecanla dolatrVRN KAHPEYE 19 yordu. Bu, tabii olarak, ona kuvvetli bir Kuvayi Milliye tarafll rengi veriyordu. te kasabada iler bu durumda olduu gnlerde bir olay, gen kzn hayatnda iki byk rol oynayan Hac Fettah Efendi ile Tosun Beyi onun karsna kard. Bu, bir cuma gn ve namaz vakti oldu. O, ocuklar toplam, bayrak, ark hepsi tamam, tabur halinde gezmee karmt. Ayn zamanda da cuma namazndan sonra Hac Fettah Efendi halk meydana toplam, yksek sesle Kuvayi Milliye aleyhinde vazediyordu: Bykszlar, gvur gibi yakalk takanlar, din d mam olanlar istemeyiniz! Onlar ki ellerine kudret geer gemez mukaddesat iner, kadnlarmzn rtlerini kaldrr, snnet ve farz inkr ederler. Onlar istemeyiniz! Ey ahali onlarn kan kfirlerin kan gibi helldir. Hatt derim ki herhangi bir kuvvet ve hkmet, nereden gelir ve kim olursa olsun camilerimizi, dinimizi korursa ona uyunuz! m Aliye, ocuklarn banda, kasabann son dar sokandan meydana kyordu. Karsnda kasabann beyaz minareli eski ve gzel camisi gz kamatrc ge dayanm, eski bir kabartma gibi duruyor; nnde koyu bir ym, Hac Fettah Efendinin gnete btn zelliiyle meydana kan kr sakall ve hileci bir taassup bayra

gibi kendi szleriyle kendinden gemi bana bakyorlard. Aliye ite bu anda Yryelim ileriye diye haykra haykra mar syliyerek admn uydurmu giden bayrakl ocuk-lariyle meydana kt. Btn ak dnceli, fakat scak ve temiz kalbli insanlar gibi ok kuvvetli bir isyan ve tiksinti duydu. Dorusu, son gnlerde Maarif Mdr ile Kantarclarn Hseyin Efendi de, ikide bir, zavall ocua bask yapm durmulard. Biraz fazla yorgundu ve dtan gelen her yumruu ar bir duygu ile karlar 20 VURUN KAHPEYE olmutu. Orada sessiz duran siyah ktle, iine isimsiz bir sknt veriyor, belirsiz bir ekilde korkutuyordu. Halk ne dnyordu? Eer onlar Hac Fettah Efendi ile iseler, kendisi de gvende deildi. O kendini Hac Fettah Efendinin byksz, yakalkllar diye niteledii ve kanlarnn hell olduunu syledii snftan sayyordu. Bu kalabalk dnp kendisini talyacak gibi geliyor, arkas rperiyor, elleri souyordu. Annesinin hastalkl ve zayf ruhiyle oracktan dnmek, dar sokakta kaybolmak istiyordu. Fakat birdenbire sinen ve duran ocuk ktlesinin nnde kaamyordu. Ve yava yava en kuvvetli insanlara bazan gelip atan ve insan ruhundan, dimandan ayrp bir kme et ve sinir yapan madd, hatt beden korkulardan birine kendini teslim ediyordu. Bir aralk Hac Fettah Efendinin kk gzleri darald, sesi ksld, elleriyle iaretler yaparak halka kinli bir fslt ile bir eyler alyordu. O, ahalinin ikide birde balarn evirip kendine baktklarn sanyordu; avular souyor, akaklar terliyordu. ocuklar geri evirecek mi, ileriye yryecek mi, bir trl karar veremiyordu. Gzleri kararr gibi olduu bir anda idi, iki ses birden duydu. Sandan duvarn arkasndan bir ba uzand, sar, keskin, itiha ile, fkeyle, fitne ve hile dolu uzun bir ba. Grdn m eraf evldna hakareti? Grdn m Kantarclarn Hseyini beenmemeyi? Sonunda benim ayama, benim kollarmn arasna yalvara yalvara deceksin. Bu, Hseyinin kendi idi. Solunda bir ocuk sesi vard, kat, kk ve kirli bir el onun eline sevgiyle sarlmt. Yanaklar ukur, gzleri mavi bir yz, ona merakla evrilmiti. Eildi, o da Hidayetin yz idi. VURUN KAHPEYE 21 Ellerini temizlettirmeyi baaramad, fakat ateli ve duygulu kalbini kazand ocuk: \ Hoca Hanm, korkma, ben sana kim bir ey yaparsa keserim, diyordu. Bu ocuk, Kantarclarn Sabriden kurtard fakir ocuktu. O zaman kendi de hayret ettii bir sesle balad: Senin iin ey bayramz lrz de vermeyiz. Krk kk boaz, olanca kuvvetiyle baryor, krk ift kk ayak ar bir dzenle Aliyenin arkasndan yryordu. Fettah Efendi, birdenbire ksk sesinin en ateli ve fke kuvvetiyle baryordu: Gryor musunuz? Erkeklerin iinde yz gz ak nmahremler, mslmanlarm kalbini fesada vermek iin ark syliyerek dolayorlar. Bunlar, bunlar melundur, bunlarn eline ocuklarnz teslim etmeyiniz. Eer bir gn iimize yalnz dman girdiini deil, bamza ta yadn grmek istemiyorsanz, bu karlarn stleri balariyle beraber kendilerini de paralaynz. Yoksa Cenab Hakkn btn fkesi zerimizden eksik olmyacp.ktr. Ahali bir kme halinde toplanm, ona bakyor. Fettah Rfendi haykryor, Aliye de ocuklariyle bu kalabalm nnden geecei ksack yolu, dnyalar kadar uzun ve sonsuz hissediyordu. Her adm, bir saatten fazla grnyor; her nefes al, sonsuzluk kadar uzun geliyordu. Ban evirip ahalice hi bakmyordu. Tam getiini sand bir anda ban evirdi. Kendisini kalabaln ortasnda buldu, kapank ve kzgn yzler grd. Birisi yzne tkrmek iin hazrlanyor sand, bandan bir tan vzlayp gemesini bekliyordu. Birdenbire kalabaln ortasnda mer Efen22 VURUN KAHPEYE dinin temiz ve toparlak yzn grd. phe ve ac, byk izgilerle yazlmt. Glmsedi. Meneke gzlerinde halk yumuatan, fakat Fettah Efendiyi ldrtan bir k akt, sonra bir sahne dzeni gibi bu mavi kla ufuklar evrilmi olan bu tozlu meydann beyaz camisinin nnde duran siyah ktle nce sallanmaya, sonra tereddtle saa sola gidip gelmeye balad. Yeni bir ey olmutu, ne idi? Drt nal bir svari ktlesi yaklat, elli kiilik bir Kuvayi Milliye svarisi ilk gnlerin airane alm ve gsterisiyle meydana girdiler. Kumral ve uzun bir gen komutan, elinde bayrak, dolu dizgin hepsinin nnde ileriledi. En nce bir ocuk dizisi nnde bayrak direi gibi ince, meneke gzl Aliyeyi, arkasnda gnete altn bir bulut halini alan tozlarn ortasnda iek gibi yzleriyle ocuklar grd, iki ift gz. bu altn bulut iinde baktlar. Komutan Tosun Bey, gr-ve mir bir sesle dalan halka haykrd: Merhaba arkadalar, dalmayn, toplann. Size syliyeceklerim var. Tosun Bey etesi kasabann eitli evlerinde arland zaman Tosun Beyin kendisi, mer Efendinin evine misafir edildi. mer Efendinin biraz Kuvayi Milliyeci tannmas, biraz da evinin buna elverili olmas, erafta

bu karar verdirdi. Kantarclarn Kk Hseyin Efendi, her-ne kadar bu gzel ve tehlikeli komutan Aliyenin kal d eve misafir etmemek iin uratysa da olmad;. Hac Fettah Efendi, bu grbz delikanllarn atlarn stnde bo ovada dolaamamalarma ramen dmanlarla baa kacaklarna inanmyordu. Bu phesini Kantarclarn Byk Hseyin Efendiye de tlatt. mer Efendi, herkese Kuvayi Milliyeci tannmt. Bir gn dmanlar gelirse ve Kuvayi Milliyeci ararlarsa zaten doruluu ve iyi-liiyle gze batan mer Efendiyi kpeklerin azna atve-rirlerdi. Hem bu eteler, her yerde kadnlara saldrp duVURUN KAHPEYE 23 ruyorlard. Herkesin yerli ve namuslu kzlarn cniara kaptrmaktansa ite stanbul'dan gelmi, kimsesiz, belki de gerekten kahpe olan Aliyeyi Tosunun nne atver-mek daha uygundu. Onun imdiye kadar erkeklere yz vermemesi filn hep azd. Namuslu olsa yz ak gezer miydi? Bylece Tosun henz mer Efendilere misafir elmadan, evltl Aliye ile ilgileri uydurulmu, kaba kaba dedikodular, kasaba iinde Fettah Efendinin gayretiyle yaylmt. Tosun, Karadeniz kylarnn yetitirdii, uzun boylu, kartal yzl, sert ve gzel bakl bir gen yzba idi. Dmanlarn zmir'e girdii gn hemerilerinden bir ete ile daa kmt. Kesin bir iman, okadar ar bir kin ve isyan vard ki, dman ordusu en ok onun etesinden rkm ve bundan tr Trk kyleri arasnda da en ok onun etesine ait zulm hikyeleri yaylmt. Gerekten, dmanlara yol gsterici olduunu iittii adamlara en korkun cezalar veriyor ve kendisinin bu huyunu bilen kasaba ve kylerdeki aalar da birbirlerini yok etmek iin, Tosun kasabalarndan geerken birbirlerine kar en ince fitne ve fesat plnlar kuruyorlard. Oralarm halk birbirlerine garez balarlarsa hep Tosun Bey gelsin de ben sana gsteririm., Tosun Beyin hmna seni bir urayatm da gr. diye gzda veriyorlard. Buna karlk Tosun Bey de bir yldan fazla sren bu kurtulu macerasnda ahalinin bu zaafn hayli renmiti ve yalan kartrarak kandrlmaya okadar abuk kaplmyordu. Bundan dolay, o daha ayann tozunu silmeden, ahalinin Hac Fettah Efendi iin sylediklerine kaplmad. Artk etesine hayli dzen vermi, etesini gelindirmek iin yapt tahsilat olduka dzenli bir ek24 VURUN KAHPEYE le sokmu ve ak bir surette daha insafl, hatt hogc-rr davranyordu. Dmann girdii yerlerde, halkn ondan yanaym gibi grnmek zorunda kaln, gzyumu-u ile karlyabilecekler arasndayd. Beyaz patiska perdelerin ortasndan tahta ardan yeil yapraklar arasnda yuvarlak, olgun, sar salkmlar, altn ayn nda parlyordu. Tosun Bey, alak sedire arkasn dayam ve uzun bacaklarn birbiri zerine atm, balm itmi, yanm yznde aln, beyaz bir leke gibi alm, siyah kirpikleri arasnda sar ve parlak gzleri yumuam, ardaklara dalm, dinleniyordu. Kollarn uzatm, biimli, fakat kuvvetli ellerini dizlerinin zerine rahat brakm, mer Efendiyi dinler gibi oturuyordu. Btn gl erkeklerin yumuadklar zaman etrafa verdikleri sonsuz gven, tebih eken mer Efendi-ile sofray hazrlyan Glsm Halann kalbine garip bir surette iliyordu. Tosun Bey ortadaki tahta masadan kaldrlan defterlere ve hokkaya bakyor, bu iki ihtiyarn okula giden bir ocuklar olduuna hkmediyordu. Okul ona kafasnn, hatt kalbinin ok kudretle ald gndz-k hlyay tekrar ediyordu: Altn tozlar iinde yryen iek yzl ocuklar, nlerindeki ince, meneke gzl kz ve bu gzlerin kendi gzlerine dald uzun ve sonsuz dakika! Bu kasaba ok gzel bir kasaba idi, tozu bile altn bir bulut gibi; u asma, u karki krmz damlarn stnde uzanan baca glgeleri, altn ay, her ey ok gzeldi. Dnya, btn memleketin sefaletine, esaretine, talihsizliine ramen, ok gzeldi. Bu, Tosun Beyin ar ar arpan kalbinde tatl bir strap, bir ac olan arpntlar brakmt. Ne olduunu bilmiyordu. Hep mer Efendiden kasaba hakknda bilgi alyor, kasaba erafnn ve evredeki Kuvayi Milliyeyi beslemek iin ne verebileceini soruturmakla megul grnyordu. Fakat banda ve yreVURUN KAHPEYE 25 inde o altn bulut iindeki gen yzn kimliini durmadan burgu gibi soran mir bir sual vard. Fakat o hayatn bir ama iin yaam demir iradeli, ok temiz bayatl, hemen hemen, kadna hi el srmemi bir Trk genciydi. Kendi etesinde en korkun soukkanllkla yek ettii adamlar, getii yerlerde kadnlara bakanlard. Memleketin namusu onlara emanetti. Memleket cnlart besHyecek, elbet besliyecekti. Fakat onlar da onun namusuna kendi kanlariyle kefil olmulard. te btn bunlar, onun gen retmen hakknda bir eyler renmesini engelliyordu. Yalnz bu tatl ikence ve devaml yeni arpnty azck hafifleten bir fikir bulmutu: Her zaman yapt gibi. ertesi gn kasabann okullarn gezecekti ve belki... Aliye , o gnn heyecan ve tehlikesinden ok a'm ve biraz hastalanmt. Onun iin karki kk odaya Glsm Halann serdii ilteye fena bir ba arsiyle uzanmt. Onda da okulda Tosun Beye arpnt veren alt m bulut hlyasnn baka bir yan, siyah balkl gze' ve kumral komutann erkek yz vard. Fakat o ince stanbul ocuu, bu arpnty Tosun Beyden daha ak gryor; bu sava gnlerinde, bu savan kahraman kalb-lerinin yalnz memleket ;ir arpmas gerekeceini dnyor ve bu tehlikeli misafire hi grnmemee

karar veriyordu. Oysaki beraber otursalar, konusalar Aliye ona ne kadar kuvvet verecek, onun dncelerine bir berraklk ve aklk kazandracakt. Kalplerinin yalnz memleket iin arpmas gerekeceini dnnce, hep eytann kendisini kandrp onun yanna karmak iin uydurduu bir dnceydi. O, kap aralndan erkeklere grnen, her yakkl ve nl adam arkasndan koan bir kz deildi. Hayr o, isimsiz hayat bir kahramanlk menkbesi olan bir Trk subaynn kzyd. Hayr o, kendini tutacak ve bu gen komutann yanma kmayacakt. 26 VURUN KAHPEYE Karlkl iki odada iki gen kalbin kvrml strap ve saadet titremelerine, tatl ikencelerine sabaha kadar altn ay, mavi gkten bakt ve gld. Sofrada sabahleyin Tosun Beyin gr sesi mer Efendiye: Sizin ocuk da okula gidiyor deil mi? dedi. Tosun Beyin hayalinde mer Efendi ile Glsm Halann ocuklar toparlak al yanakl, yank yzl, tknaz, siyah rgl, bir kk kzd. Akam Glsm Hala kitaplar toplam, sofrada mer Efendi: Eminenin orbasn verdin mi? demiti. O zaman kzlarnn biraz hasta olduunu da ilve etmiti. mer Efendi glm, btn yz ocuk gibi alarak; Hi gitme mi Tosun Bey? demiti. Sonra daha alak ve daha karanlk bir sesle: Hac Fettan Efendi iin dediklerimi unutma ha! Bu, dn siz gelirken bykszlar, yakalkllar ldrn diyor, dmanlara taraftarlk ediyor, mmeti mslman birbirine dryordu. Mahalleliye namuslu bir kz az daha yz ak diye paralattracakt. Bunlarn yok edilmesi lzmdr. Demiti. Fakat her misafir olduu evde bu gibi lkrdlar iitmi ve bazan bu szler yznden dar aalan grm olan Tosun Beyin, kesik kumral byklar altndaki kuvvetli az kasld. izgiler belirdi. Dneyim ve soruturaym, mer Efendi, dedi. Sonra o da birdenbire tatl bir yzle sordu: Bu adam, sana hi fenalk etti mi mer Efendi? mer Efendi, birdenbire boand: Hi etmez mi efendim, fenalk etmedii adam kald m? Kantarclarla birletiler, benim Cingzolu Alinin b-rndeki bamn ka dnmn... VURUN KAHPEYE 27 Diye uzun uzun anlatmaya balad ve konuarak merdivenden indiler, gittiler. Ayn sabah Aliyenin atei vard, kemikleri krlyor, ba aryordu. Yerde, ayn ince ilte stnde sadan sola dnyor, beyaz perdelerin arasndan grnen yeil ardan altn zmlerine bakp dnyor, Glsm Halann hazrlad orbaya ban evirip bakmyordu. Tosun Beyin misafirlii evi hayli heyecana getirmi olduundan Glsm Hala, bereket versin, her dakika onun banda duramyordu. Ve o, yatakta yatarken, Tosun Bey kz okulunu yirmi drt saattenberi hissettii arpnt ile ziyaret etmiti. Okul tertemizdi. Hatice Hanmn snf sallana sal-lana Elf-lm-mim sresini bir azdan bararak okuyor. Hatice Hanm da masa banda beyaz barts altndaki rastkl kalarn atm, yine sallana sallana dinliyordu. Tosun Beyi yerlerden temenna ederek karlad; okula yapt hizmetlerden, kendisine, stanbul'dan durmadan gnderilen oluk ocuk retmenlerin ak sa-klklarmdan, hoppalklarndan, beceriksizliklerinden bahsetti: Efendim, benim snfmda her ocuk, namaz srelerini bilir; hi olmazsa, Amme czn sonuna kadar ezberler. Yeni hanmlar hep dinsizlik, milliyetsizlik retiyorlar. Ben, dokuz yandaki kzlarn bile yzlerini siyah peelerle kapadm. Oysaki stanbul'dan yeni gelenler, kendi yzleri ak geziyorlar. imdi on yandaki kzlar da salarn ayorlar. Artk bunlarn terbiyesi sayenizde nallah verilir de... Tosun Bey okulun her tarafn kartal gzleriyle aryordu. Her halde bu ocuklardan bazsn dn grmt. 28 VURUN KAHPEYE O gen kz, acaba bir renci miydi? Hatice Hanmn lkrdlarn iitmeden dinledi, sonra sordu: Siz, burada, yalnz banza m alyorsunuz? Hemen hemen yle efendim. stanbul'dan yeni bir hoca geldi ama sz beynimizde... Dn ardan ocuklar yz gz ak geirmi, halkn taassubuna dokunmu, galiba hcum etmiler, bugn hasta imi, gelmedi. Kuvayi Milliye komutanlarnn ortak ve belirli bir zellii vard: avuundan Paasna kadar ilerinden yeni bir eyler istiyen, hi mtaassup olmyan, hele yeni kafal bir kadna taraftar olan bir zellik vard. Tosun Bey Hatice Hanma sert sert bakt: Hoca Hanm, namus kadnn yzn ap amamasnda deildir. Din de pee demek deildir. yle kapal kadnlar vardr ki kap arasndan her trl rezaleti yaparlar. Onun iin yeni retmene yz ak diye kasabann hcuma hi hakk yoktur. ocuklar istanbul usul gzelce okutan herhangi bir retmene birisi yan bakarsa biz onun terbiyesini... Hatice Hanm derhal atld:

Elbette efendim, biz de eski istanbulluyuz. Bu gen kzlarn bazan yle iyileri olur ki... Tosun Bey okuldan her halde ok fena bir izlenimle kyordu. Dnk kalabalk, o meneke gzl, gzel ve ak yzl kimsesiz stanbullu retmene satam demek... mer Efendinin Hac Fettah iin syledikeri haklyd. O pis Hac Fettah Efendiye gsterecekti. Kasabann altn tozu o gn sahiden toprak, mes'ut ve gneli havas baya grnd. Bu kz okulunu bir daha ziyaret ede mezdi, fakat dnk olay yeniden soruturacak, renecekti. Kasabaya geldiinin nc gn Tosun Bey btn eraf, byk olduu iin, Kantarclarn selmlnda toplad. Aralarnda Hac Fettah Efendi de olduu halde hepVURUN KAHPEYE 29 si vard. Kendisi en son geldi. Yannda kendisinin bir nevi emir subay olan Selim Kaptanla, Haydar Kaptan vard, ikisi de Karadenizli, kartal gibi genlerdi. Uzun minderlere eraf, sra ile bada kurdular, oturdular. Aralarnda yalnz Tosun Bey uzun bacaklarn minderden sarktt oturdu, iki gen kaptan, kapnn yannda iki sandalyeye oturdular. Ortalkta korkulu ve ar bir hava belirdi. Kantarclarn Hseyin Efendinin arpk burunu biraz daha saa doru uzam, sar yz daha sararmt. Fettah Efendinin benzi, sar kadar beyazd. Tosun Bey ele gelmiyen kesik gen byklarn biraz kartrdktan sonra ksa bir nutuk syledi, dedi ki: Aalar; memleketimize dman girdi. Ne mal, ne rz, ne de can brakt. Bizler dman komak iin daa ktk. Tabi, henz memleket, resm hazinesinden bizi besliyemez. Dman kouncya kadar bizi siz besliyeceksiniz. Bilirsiniz ki ben fukara ahaliden ne para alr, ne de adamlarma aldrrm. yle, br eteler gibi aklmza gelen paray da istemeyiz, Bu blgeden bir defaya mahsus olarak belirli miktarda bir para keseceiz. Bunun dnda kim sizden be para isterse kafasn koparrm. Gcnz neye yeter, bir syleyiniz! Aalarn kimi ksrd, kimi yutkundu, Fettah Efendinin kk gzleri zehirle doldu; fakat kimse sz sylemedi; yalnz mer Efendi: Siz ne istiyorsanz bizim halimizi dnerek bir teklif edin, dedi. Tosun Bey, tavana bakt. Bir an dnd, sonra kesin bir sesle: Otuz bin lira, dedi, fakat meteliini ahaliden al-myacaksmz. Size bir liste hazrladm, yalnz ismi geenlerden alacaz. Kantarclarn Hseyin Efendi on bin lira, Hac Fettah Efendi be bin lira, Gariplerin Mustafa Aa bin 30 VURUN KAHPEYE lira. eraftan Mehmet, mer, Hac Ziya, Ahmet, Ltif Aalar kalan on iki bin liray paylaacaklar. Efendiler; bu benim altm kiilik kuvvetimin bir yllk masrafdr. Size, bir bir, hesab da gstereceim. T ki bu genler, memleketleri iin deil, para iin dvyor demiyesiniz, bir diyeceiniz var m? Yaygn bir ksrme ve boaz ayklama oldu. Fakat herkes, kapda oturan Haydarla Selim Kaptana bakyor ve meydanda grnmiyen tabancalar nerelerinde sakladklarn dnyordu. Yalnz Fettah Efendi, ayaa kalkt, beyaz yznn yanak kemiklerinde iki krmz leke belirmiti, biraz apakl kk gzleri bakyor; mintanndan frlayan ince boynunda, baya ceviz gibi duran yumru, elma kadar imi grnyordu. H, diye haykrd. Benim deil be bin lira, be lira verecek gcm yoktur. htiyarm, akama iecek orba bulamyorum. Beyler, canm almak istemezler. Hem bu kasaba, otuz bin lira nasl verir? Dmanlarn buraya gelecei belli deil ya. Beyler, bizi Allaha braksn, gitsin, biz korunmak istemiyoruz. Lzm gelirse biz kendi kendimizi korur ve savunuruz. Ahali korku ile fakat mitle baktlar. Tosun Beyin, yznde hibir deiiklik yoktu, yine byklarn eliyle ekmeye alt. Yine durgun ve kimseye bakmadan: Hac Fettah Efendi, cuma gn meydanda Kuvayi Milliyenin kan gvurlar gibi helldir; dmanlar isteyiniz, onlar istemeyiniz diye beyanatta bulunmu, bunu bana syliyenlerden drt kii buradadr. Trklerin vatann dmana vermek, kendilerini birbirlerine krdrmak istiyen Hac Fettah Efendi, isterse pis parasn dmana versin, onun parasna hibir sava dokunmaz, fakat kendisine cezasn vereceiz, dedi. Hac Fettah Efendinin gzndeki ate snm ve kendi yere kmt. Tosun Bey, ayaa kalkt: VURUN KAHPEYE 31 Selim, Hac Efendiyi aln, muhafaza edin, hkmn sonra vereceim. Aalar da kararlarn bana yarn akam, burada tekrar bildirirler, dedi. Ve ayakta, gelen kahve fincanlarna bakmadan, etra-fmdakilerin ricalarn dinlemeden ekildi, gitti. Ertesi gn perembe idi ve Aliye evlerine gelen misafirin yanna henz kmamt. Ertesi cuma gn, Tosun Bey kuvvetlerinin kasabay terkedeceklerini duymu, kendi iradesinin zalim basks, her gece, o ince ilte stnde ban, kalbini ikence iinde didikliyen hayali snecekti. Bununla belki kasabann bir haftadanberi kara topraklara ve atei pek yaklam olan gnei ve ay' da souyacak ve gklerin uzak derinliklerine gidecekti. Fakat btn renk, k ve ate snse de o artk rahat edecekti.

rv ALYENN NANLISI Perembe sabah, eraf, mer Aay armadan Kantarclarn evinde toplandlar. Hac Fettah Efendinin sonunu son derece merak ediyorlard. Fakat asl mesele, kendilerinin vermee mecbur olduklar para idi. . Tosun Beyin adamlar, ahaliden parasz bir ey almam, ahaliye vergi vermiyeceklerini, yalnz belli sayda zengin erafn savunma iin para vereceini sylemi ve onlar kazanmlard. Fakat vergiye arptrlan eraf, bir gece iinde kasabaya yz bin lira vergi kesildiini, ahalinin hepsinden para alnacan yaymlar, byk bir korku ve tel havas yaratmlard. Fazla olarak Hac Fettah Efendinin karanlk sonucu, btn btn tehlikeli ve korkun 32 VURUN KAHPEYE bir his veriyordu. Kasaba ahalisinde birdenbire beliren soukluu sezen Tosun Bey kuvvetleri de toplanm, her trl ihtimale kar hazr bulunuyordu. Bu gerginlik, bilhassa kadnlar ve fukara halk, hatt ocuklar eziyet iinde, tel iinde brakyordu. Eraf, nce bu hale mer Efendinin sebebolduuna, Kantarclardan ve Hac Fettah Efendiden intikam almak iin Aliyenin gzelliini kullanarak Tosun Bey zerinde bask yaptna inanyorlard. Toplantnn banda en kaba ve lsz szlerle Aliyeye svdler, uydurma birok ahlkszlklarndan sz ettiler. Sonunda kadnlar, bata Fettah Efendinin ihtiyar karsn Aliyeye gndermeye ve ondan araclk iin ricaya karar verdiler. Yerli kadnlar, hatt Aliyenin aleyhinde olan Kantarclar ailesi bile onun ok lehindeydi. Bundan istifade etmek istiyorlard. Bu aralk eraftan Nazif, alacak bir ey syledi: Kendi ailesi mer Efendi ailesiyle ili dl idi. Aliyenin Tosun Beyin yanma hi kmam olduunu, hatt Tosun Beyin Aliye ile ayn evde olduunu bilmediini anlatt. Bu, Aliye lehinde kuvvetli bir takdirden ziyade deerini kltecek bir etki yapt. Kendi keselerini korumak iin Aliyenin iveli ve ahlksz olmasn tercih edeceklerdi Sonunda karar verildi. Perembe leye kadar okul vard. leden nce kasaba kadnlarnn okula Aliyeye ricaya gitmeleri kararlatrld ve derhal kadnlara haber verildi. Aliye o sabah okulda ocuklarn hepsinden kapank ve biraz da kinli bir hava sezdi. En garibi, her zaman kendisine ok sevgili olan fukara ve esnaf ocuklarnda bile bu kapank ve kskn hal vard. Hele kendisine ilk gndenberi bir ocuk tapmiyle bal olan Durmu un ukur yanaklar, dk mavi gzleri bulankt. Birdenbire, kasaba ocuklar, halkn ruhunu, bu ortak felket VURUN KAHPEYE 33 saydklar olay karsnda birleen ruhunu okulda aa vuruyorlard. Aliye, Kantarclarn Sabrinin suratnn dk olmasn anlyor. Fakat bu kn ayn ocuun derdiyle dertlenmesini bir trl anlamyordu. nk -mer Efendiden Tosun Beyin ahaliyi vergiden affettiini, btn ykn erafa yklendiini iitmiti. Hatt evinde misafir olduu mer Efendi bile savunma iin para vermekten kurtulamad gibi kk servetine gre hayli ok olan bin lira gibi bir paray vermee mecbur tutulmutu. Dorusu, bu yedi gnlk olaanst hayat, iini kavuran yeni ate, Aliyeyi okadar hrn yapmt ki ocuklar savmak iin le vaktini iple ekti. Sokakta tell ve kalabalk ayak sesleri okula yaklat. htiyar ve tell bir ses, dalan ocuklardan birine soruyordu. Hocanm nirde ki? Bizi bir yol yanma goturuver baham! Ben ne bilem, ite horda, sen bir yol ieri gir! Aliye, pencereye gitti. Sokakta bir kadn kafilesi vard. nde ba bezler iinde bir ihtiyar kadn, iki kadm koluna girmi, bir l, bir yas dikkatiyle getiriyor; ihtiyar, ban ve elini hzla sallyor, Aliyenin iitemedii bir eyler sylyordu. Arkasndaki kafilede kiminin kucanda ocuk, kimi rtsn bir gznn etrafna sk sk sarm, hepsi birden balarn saa sola yas gnlerinde yaptklar gibi sallyorlard. Aliyenin kalbi birden bir korku ile att. Meselenin Tosun Beyle olan ilgisini belli belirsiz sezmiti. Acaba Hac Fettah Efendiyi ve-yahut eraftan baka birini ast m? Tella, kadnlara kotu, ieri almaya alt; kan ocuklar ile giren kadnlar birbirlerine girmiler, hep bir azdan konuuyorlard. ndeki ihtiyar, Hac Fettah Efendinin gzlerini ha34 VURUN KAHPEYE trlatan kuru ve derin gzlerle bakyor, tekilerin bir ksm bir azdan ikyet ediyor, bir ksm da Aliyenin hep birden boazna sarlyorlard. Ah erkeklerimiz z ebilerimiz (ev sahiplerimiz) peran oldu, ocamz snd. z ebilerimizi (ev sahibi) asacaklarm. Ah sen bizi kurtaracan! Hep alyorlar, hep birden korkun olaylar anlatyorlar, arda dayaklardan, Hac Fettah Efendinin aslmasndan, kaybolan eraftan, gizli ikencelerden inanarak, korkarak bahsediyorlar, sonsuz bir zulm ve strap havas iinde kvranyorlard ve hepsi Aliyeye yalvaryor: Sen bizi kurtar anam, ah anah ah, gzel

kardam, diye yzn, ellerini pyorlard. Hele kk Durmu un annesi, Durmuu yakalam, tala omelmi, ocua sarlm, bararak, elini sallyarak alyordu. Bu ana ou-lun alamasndan strap ve felketten fazla belki kasabaya gelen bu fenalklardan Aliyenin parma olmas fikrinin onlar azaba sokmasndan ileri geliyordu. Aliye onlar uzun uzun avutmaya, yattrmaya alt. Sonunda birdenbire ok sararan ve incelen yznde gzleri iki imek gibi akt: Size lm anamn, ehit babamn ruhuna yemin ediyorum ki eer kasabada Tosun Beyin yapt fenala engel olamazsam elimle Tosun Beyi ldrrm. Haydi imdi rahat rahat evlerinize gidiniz. Ve gerekten bu, onlar yattrd. nce Hac Fettah Efendinin ihtiyar kars kolundaki gen ortaklariyle beraber Aliyenin yzn pt, saygsn gsterdi. Efendinin gymatl (kymetli) cann sana emanet ediyoruz, dediler. tekilerin hepsi, byk bir gven ve sevgiyle birer birer boynuna sarldlar. Kapdan karken hepsi carn ekiyor, iki gzn birden ayor, Aliyeye yle gvenen ve seven bir ocuk, bir hayvan yavrusu zavalll, kimsesizliiyle bakyordu ki, etrafnda coan VURUN KAHPEYE 35 sevgi ve kendine beslenen inan, onun asker babasnn sertlik ve mertliini, hasta annesinin incelik ve merhametini en belli ve yksek bir ekilde ruhunda topluyordu. Onun da gzlerinden yalar boand ve yalarn ardndaki gzler, sevimli bir htra ile gld ve aka olarak verdii bir sz bararak tekrarlad: Sizin topranz benim topram, sizin eviniz benim evim! Buras iin, burann ocuklar iin bir k, bir ana olacam ve hibir eyden korkmyacam, vallahi, ve billahi! Fakat Aliye, Tosun Beyi nasl ldrebilirdi? Okuldan eve giderken beyninde ilk tutuan alev bu oldu. O gz yalarnn ince yanaklarndan aa aktnn farknda deildi. En kuvvetli bir hayat akm iinde vcudunun btn zerreleri yayor, btn dnyann duyu ve heye-caniyle titriyordu. Tepesinden parmaklarnn ucuna kadar en derin ve iddetli bir hayatla yayor ve yanyordu. nce vcudunun o mutlu, o korkun lm htrasn dnd. Bunu hayatn kurtarmak iin Tosunu ldrmeye yemin ettii Hac Fettah Efendi yapmt. Sonra altn toz bulutu iinde gelen siyah balkl, altn gzl, gzel ve gen komutann kendi gzlerine bakan ve yanan gzleri geldi, geti. Yemin ederken, kadnlara acrken farknda olmyarak o gzlere, hatt dman olarak bile bir daha bakmak, onunla arpmak ihtimalinin verdii sarholuk vard. Bu korkun olay, Tosun Beyi grmemek iin onun iradesinin zalim kararn krmt. Belki yine, uursuz o-larak kendine yle iki ate gibi bakan gze isteini yaptracana inanmt. Fakat o sznden dnmezse, o kasabaya kestii bu korkun paray almak iin ahaliye zulmederse, Hac Fettah Efendiyi, belki baka adamlar da asarsa... imdi o, tozlu meydanda dar aalar gryordu. Ve kendisine kimsesiz, zavall ocuklar gibi bakan kadnlarn gzlerinde bir daha silmek mmkn olmyan umut36 VURUN KAHPEYE suzluk glgeleri, umutsuzluk yalar grrse ne yapacakt? Onun zalim, hrsl gzelliini, mert ve s yapsn hayvani ve madd grten ibaret sayyor, bu zavall halk fukarasna kadar ezip mahvetmeye azmetmi bir kanl ve a gzl adam diye dnmeye alyordu. O zaman, o zaman? Hl ettii yemini yerine getirmek ykmnn glgesi bile onun vcudunu yldrm gibi strapla, ac ile sarsyordu. Nihayet hl gzel gzleri ate gibi parlarken solgun yanaklarndan scak merhamet gz yalar akarken, bir nar iei goncasna benziyen az ilh bir fedakrlkla titrerken evlerine geldi ve ksa merdivenleri kt.. Kk sofada Tosun Beyin odasnn kapsn ak buldu. eride siyah Karadeniz kostm, yanndan sallanan ba-liyle onu ayakta buldu. Karsnda Haydar ve Selim, sapsar, emir alyorlard. mer Aa da ayakta, iyi yz tell ve sinmi grnyordu ve bunlarn arkasnda beyaz patiska perdelerin arasndan yeil ardan zerinde olgun zmler, gnein altn nda yanyorlard ve Aliyeyi oraya kadar getiren hayat ve his yldrm onu odann ortasna, t, Tosun Beyin karsna kadar imek gciyle yollad. Tosun Bey, bu hayat yldrm\yle vurulmu gibiydi. Arkasnda brakt otuz yllk cenk ile, kavga ile, hatt macera ile dolu hayatn btn sahneleri kkller, birletiler, bir sinema dekoru gibi geriye ekildiler ve bu ince pembe yzdeki meneke renkli iki alev gz, akc bir atee benziyen nar iei goncasndan azn di bir erevesi oldular. Tosun Bey, imdiye kadar ne yaam, ne de bir ey grm ve hissetmiti. O, sade bu gzlerin ve bu dudaklarn atei ve hayatiyle yepyeni ve kuvvetli bir hayatla domutu ve btn grdm ve yaadm sand eyler ok defa kann aktt bu ei grlmemi memleket harb sahalar, bu kadar evldnn glgesi altnda ld gzel bayrak, bu ince kiVURUN KAHPEYE 37 n ve Tosun Beyin korkun ve yeni heyecannn bir erevesi, sadece bir sahasyd. Tosun Bey ve bu gzel kz, ite bu ihtill, bu sonsuz sknt gnlerini birdenbire canlandran iki hayat oyuncusunun sahnesinden baka bir ey deildiler. Tosun Bey, bir haftadanberi onu sarsan dilber hlyann birdenbire byle kzgnlkla, merhametle, intikam tanras gibi zerine geliiyle hayal edemedii ve isim veremedii bir darbe, gl ve

azgn kimliini, Ali-yenin bu olaanst dakikadaki yal ve frtnal gzlerine zincirlemi ve onun iradesine ok tatl bir eza iinde terk-etmiti. O gen kzn her kvrmna hayretle, kalbinin korkun arpmtlariyle bakt gzel dudaklarndan bir eyler boandn, gzlerinin yala dolduunu gryordu. O, imdi bu canl hayale susuzluktan len adamlarn pnarlara baktklar gibi bakyor, bu alacak eyi gzleriyle iiyor, iiyordu. Halbuki heyecandan ince gs kabaran, sar yz bir kasrga gibi fkeyle Tosun Beye haykran kz, okadar iddetli eyler sylyordu ki... Tosun Bey, bu zavall kasabaya niin ve ne hakla zulmediyorsunuz? Btn kadnlar ve btn ocuklar yas iinde brakmak, dman komak iin silha sarlanlara, ahaliye eziyet yarar m? Fettah Efendiyi ne yaptnz? Sakat kars sokaklarda alyarak dolayor. Adamlarnz herkesi dvyormu, kasabadan binlerce lira istiyormu-sunuz? Aliyenin bu heyecanla balad lkrdlar, Selim ve Haydar Kaptanlar harekete getirdi. Tosun Bey, sade onun yzn gryor, sesini iitiyor ve bu tatl heyecann bitmemesi iin nefes almaya cesaret edemiyordu. Bununla beraber Haydarn ve Selimin hareketlerini grd ve ksk bir sesle: Siz gidin, beni merkezde bekleyiniz dedi. Bu, Aliyeyi uyard, karsnda donmu gibi duran ve rengi son derece sararan bu korkun adam ne d38 VURUN KAHPEYE nyordu, ona ne etki yapmt? mer Efendi Kaptanlar ile aaya gidince kar karya yalnz kaldlar. Tosunun arkas kta, yz glgeler iinde, Aliyenin frtnal ve gzel yz beyaz perdelerden, yeil ardaktan szlen sarn n iinde, bir an birbirlerinin gzlerinin iine daldlar kaldlar. Her eyi ikisi de unutmu gibiydi. Yalnz gzleriyle deil, btn gen vcutlarnn zerrele-riyle birbirlerini paralyacak gibi ekiyor, canlar gzlerinden birbirine uzanan kta birbirine kilitleniyordu. Bu, yalnz usuz llerde vah kaplanlar birbirlerine cinsiyet ekimiyle, kasrgasiyle yaklatrp birletiren madd bir tutku deildi. Bu, daha ziyade dnyada insanlara tarih yaptran, insanlar ikenceye, lme glmsi-yerek vecd iinde gtren ezel aklardan birine benziyordu. Tosun Bey, ryada gibi ellerini uzatt. Gen kzn, kendi de isim veremedii bir heyecanla, sarslan ince o-muzlarm tuttu ve gzlerinde sonsuz uysallkla Aliyenin gzlerine dald. Ne istiyorsun onu syle; seni kederiyle alatacak kadar kalbini alan bu kasabadan bir ey almyacam. Beni her zaman iin kulun, klen bil! Yalnz benim eim olmaya, benim karm olmaya raz ol! dedi. Bu son cmle Aliyeyi dald vecdden uyandrd. Yavaa ellerini ekti; fakat onun gzlerinde de ayn boyun eilik vard, ince ellerini uzatt, Tosun Beyin gl ellerini titriyen parmaklar iine ald. Sonra, yumuak yanan bu kuvvetli elin zerine koydu. Tosun Beyin lnceye kadar hatrlyaca tatl bir titreklikle: Bu toprak benim topram, bu kasaba benim kasabam, bunu sev, bunu koru! dedi. Bir an kesilen nefesi fsldar gibi ilve etti: istediin zaman seninim, istediin yolda yrrm. VURUN KAHPEYE 39 Bir kk an iinde dudaklar, iki ate gibi birbirini yakt. kisinin ruhuna da ate damgasn bast ve ayrldlar. mer Efendi yukarya kt zaman Tosun Bey pencerenin nnde, ayakta duruyordu. Odada Aliye yoktu. mer Efendi, kasabadaki durumdan, kendisine evrilen kukulu gzlerden rahatszd. Fazla olarak bir ge--ce iinde btn halk saran Tosun Bey dmanlndan: zgn ve gveni hayli sarslmt. Bundan dolay Aliyenin parlaynn nasl karlanacan bilmiyor ve tellanyordu, ki gzlerinde iki cennet hlyasiyle pencereden mavi gke bakan, Trkiye'nin cihana isyannda meydan okuyan garip ve nadir gence tereddtle bakt, gerilmi yz glmsemeye urarken tabi olmyan bir hal ald: Bizim kzmzn syledikleri inallah cannz skmad. O kasabay ok sever. Bu hanm sizin kznz m, mer Efendi? Bu, yle iten sylendi, gen adam yle elleri ak mer Efendiye doru geldi ki, ihtiyar biraz ard; Evet onu rahmetli Eminenin yerine evlt edinmilerdi. O yalnz onlarn deil, btn kasabann kzyd. ocuklarnn terbiyesiyle urar, fakirlerle, felkete uramlarla, bilhassa yerli kadnlarn dertleriyle dertlenirdi. Tosun Bey, mer Efendinin iki elini birer birer, kendinden geen bir dindar gibi pt. Btn halinde son derece bir yumuaklk ve incelik vard. yleyse ben de onu Allahm emriyle kasabadan is-tiyeceim; dedi ve akamki toplantnn hazrlklarn grmek iin kt, gitti. O akam Hac Fettan Efendinin de katld ei grlmemi bir toplant yapld. Tosun Bey kasabadan, hatVURUN KAHPEYE 40 t erafndan bile bir p istemiyordu. Yalnz Aliyeyi onlardan Allahm emriyle istedi. Dedi ki: Aliye Hanmn kasabay byle sevmesi, sizin hepinizi bana baba ve karde yapmtr. Ben yarm vazife ile buradan gideceim. Aliye Hanm benim nianlmdr. Onu

emanet ediyorum. (......) kasabasndaki dman asker kuvvetine bir baskn yapacam, nlerindeki kpry a-tacam, hatta bozacam. Allah muvaffak ederse dmanlarn bu tarafa doru ileri hareketleri her halde uzun bir zaman iin durmu olacaktr. On be gn sonra geleceim ve burada sizin elinizle yapacanz dnle eimi alacam. Hac Fettah Efendinin ailesi, Aliye Hanma ba vurmu, onu da bu mutlu gn erefine baladm. Haydi bana hepiniz hakknz hell ediniz ve baarlarma dua ediniz. Tosun Beyle mer Efendi ayrld zaman erafn hepsinde biraz Aliyeye minnet duygusu vard. Yalnz Hac Fettah Efendinin fkesi ve kini eskisinden ok fazlayd ve Kantarclarn Kk Hseyin Efendinin beyninde bir haner vard. kisinin de kafasna bir tek fikir hkimdi: Tosunun hareketinden (......) kasabasndaki dman komutanna haber vermek, Tosunun on be gn sonra dnp Aliyeyi almasn nlemek... Hac Fettah Efendi, Ku-vayi Milliyeye kar uyanan sevgiye bulank gzlerinde irkin bir kla bakt: Bizden para almamasn bir kahpenin nfuzundan m biliyorsunuz? Dmanlar ilerliyor, Tosun Bey kaacak delik aryor. te uraya yazyorum, on gnden nce dman kuvvetleri bu kasabaya girmezse bana Hac Fettah demeyiniz!. Erafta beliren kuku ve kargaalk arasnda o da Kantarclarn Hseyinle kt. Kasabann stnde gz kaVURUN KAHPEYE 41 matrc bir sonbahar ay' vard. Sokaklarn dar, karanlk ukurlar arasndan, eski ehnilerden beyazl, siyahl k glgeleri kayyordu. Uzaktan tek ve beyaz minarenin etrafnda billur sesli bir ocuk ezan okuyordu. mer Aann sokandan geerken yolun banda bir erkekle bir kadn glgesi, keden, kl sokaa dyordu: nce bir kadnla grbz, uzun boylu ve siyah Karadeniz kyafetli bir delikanlyd. ki ba birbirlerine yakn, iki el birbirini tutmu geiyorlard. Kk Hseyin Efendi, Hac Fettah Efendinin kolunu koparacak gibi skt ve birdenbire beynini trmahyan eyi anlatt. Meydandaki camie kadar, babaa, dnyadan habersiz, korkun plnlarn yaparak yrdler. Caminin nnde Fettah Efendi kollarm abdest almak iin svarken, ay nda sonsuz, beyaz ve bombo uzanan meydana bakt. Bulank ve apakl gzleri kan iinde glyordu. htiyar dudaklarnn arasnda dkk dilerinden siyah ve bo az, irkin bir delik gibi alyordu: O kahpeye eriat burada cezasn verecek! Hele sen, yarn sabah erken gel; hangimizin (...) kasabasna tebdil gideceini kararlatralm... V HACI FETTAH EFEND DMAN KARARGHINDA ok erken, ok erkendi; ssz Anadolunun tozlu yollarna girmemilerdi: Henz ssz ve kurak tarlalarn kat, orak ve kurak yerlerinde Fettah Efendinin eei, Hseyin Efendinin ksra toprak dalgalarnda ine kalka gidiyorlard. Hibir ses duyulmuyor, bir tek canl mahlk kmldamyordu. Yalnz arada bir nereden geldii bilinmi-:yen, ilk uyanan kularn garip fslts seziliyor, dman 42 VURUN KAHPEYE kararghnn bulunduu kasabann yeil incir baheleri siyah bir kme gibi beliriyor, beyaz ve clz bir duman tabakas kasabann stnden pembeleen mavi ge ykseliyordu. Bu sk incir bahelerinin aralarndaki ince, dolambal yollara geldikleri zaman tozla beyazlanm sk incir yapraklar arasnda, uzak ve hafif horoz sesleri sessizlii yrtmaya balamt. ok srmeden kasabaya geleceklerdi. Ahali, dman erlerinin korkusundan tarlalarna, hatt bahelerine erken ve yalnz gidemedikleri iin btn bu mamur ve en bahelerin stne, terkedilmi, khnelemi bir hava yerlemiti. Hac Fettah Efendi eski sarn kulaklarna indirmi, sinsi yznn derin izgilerine kukulu, hatt korkak bir glge sinmiti. Uzun Hseyin Efendinin sar yz, arpk burnu sabahn bu ssz ve yalnz saatinde, geceden sabaha tam, tekin olmyan bir mahlk gibi, aydnlktan rken gzlerle etrafa bakmyor, kasabann pembe gsnden ateli bir al dalga gibi doan gnee tuhaf tuhaf gzlerini krptryordu. kisi de konumuyordu. Fakat ikisinin de zihninde ayn kayg vard. kisi de dman kararghn, phe uyandrmadan, ahaliden nasl sorabileceklerini dnyorlard. Kasabann giriindeki dman karakolu bunlara haykrd zaman, hem birer glge gibi yzlerindeki renk umu, hem de dman erlerinden karargh sorarken ahaliden kimsenin bulunmamasna memnun olmulard.

Binba Damyanos, akamlar ok ier, ge yatar ve sabahlar da leye kadar uzanrd. Onun iin Hac Fettah Efendi ile Hseyin Efendi, bahede bir incir altnda meldiler ve beklediler. Hayvanlar da kapda balyd; fakat ikide birde, nbetle, hl yerlerinde olup olmadVURUN KAHPEYE 43 n anlamak iin nbeti erini belli etmeden yan gzle gzetliyorlard. Nihayet karanlk ve dar bir merdivenden onlar yukar ardlar ve o kadar hzl kotular ki merdivenden inen iki kyl kadna arptlar. Yals, nn grebilmek iin kirli bartsn gzlerinden kaldrmaya ve bir eliyle de daha gencine tutunmaya alyordu. Genci, sk sk rtnp yalnz bir tek gzn gsteriyordu ve bunun kocaman mavi gznde kapana tutulan zavall bir mahlkun korku ve umutsuzluu vard. htiyar kadn, Hac Fettah Efendinin kutsal kyafetine bakt, yavaa: Allah yardmclar olsun! dedi. Bu iki zavall kadnn bu daireye giren Trk bir felket kapanma tutulmu bahtsz olarak dnmeleri onlar biraz artt. Yzlerini duvara evirdiler ve mmkn olduu kadar saklanarak kadnlarn yanndan getiler, ihtiyar kadn olduka hzl ilve etti: Arlanyorlar garipler! Binba Damyanos, ar bir milliyetiliin yaygn bir ekilde meydana kt zamanlarda yetien ok umum ve btn bu ruhun ifadesi olan bir insan rneiydi. O milliyetilii kendi milletinden olmyan her eye saldrmak zanneden en iptida, hatt Balkanlarda bile modas gemeye balyan dar bir zihniyetle grr ve kendi lksn nutuklariyle de kendi rkndan olmyanlarm, bilhassa mslman olanlarn (kendi uyruklarndan olsalar bile) mal, can kendilerinin bir hakk olduunu telkin ederdi. Onun Anadolu seferinde kanaatleri, grleri apakt: (Her Trk yok etmek, her Trkn maln kendi milletine maletmek!) te bunun iin Damyanos, adam-lariyle kendi hr memleketine hrsz ve kaatil bir sr va44 VURUN KAHPEYE tanda yetitiriyordu. O, kanaat getirmiti ki ne kadar adama ldrmek ve almak iin saha salarsa okadar yeni milliyetiliin taraftarlar ve fedakrlar oalacakt. Bunda da, tabi, her hrsz ve di adam gibi, kendi yapt ve yapaca sulara katlm adamlarn saysn oaltmak ve ahsn korumak istiyen iptida korunma pln vard. Damyanos ar ateli, milliyeti bir komutan olarak tannmt. Hibir insanca dnce, imdiye kadar onun tutkularn yattramamt. Onun bir nevi kaba kla ve kahvehane hitabeti vard ki en mehur cmlesini askerler tekrar ederlerdi: Ey vatandalar, azminizin dman olan Trkleri ldrnz, Trkiyeyi alnz. Bu cmlesini memleketin sosyalist gazetelerinden biri, bir gn almv mizah stunlarna geirmiti. Burada Damyanos, karikatr halinde kocaman bir kazana kendi askerlerini atyordu. Altnda u cmle vard: Trkiyeyi istil iin says yetmiyen askerlerimizin sulandrlp oaltlmas. Damyanos, memleketinin isteklerine hizmet eden Trkleri de, sonunda mutlaka ortadan kaldrrd. Hele bu adamlar zengin iseler bu i biraz daha abuk olurdu. Fakat ok hileci ve davrannda bir nevi asker basitlik olduu iin ilk bakta milletinin isteklerine hizmet edenleri davraniyle aldatrd. Btn bunlar Hac Fettah E-fendi ile Uzun Hseyin Efendi bilmiyorlard. Damyanosun btn bu zellikleri, getii yerlerde Kuvayi Milliye dmanlarn bile kendilerine dman yapm, ahaliyi en derin bir kinle doldurmutu. Damyanos, eskisi kadar, ahs lerini almak iin kendi kararghna yerli gelmediini gryor, ahaliye Kuvayi Milliyenin adamlar diye her zamandan fazla zulmediyor, her zamandan fazla kendi cebini doldurmak iin frsatlar icadediyordu. ok itii akamlar, stanbul Rumlarndan yannda tad gen Eleniye: ster muvaffak olalm, ister olmyalm, seninleVURUN KAHPEYE 45 btn mrmz Pariste geirecek kadar para yaptm, yaasn milliyetilik, amma da para getiriyormu derdi. Hac Fettah Efendi ile Uzun Hseyin Efendi odaya girince uzun boylu, enli omuzlu, kr sal, byklar uzun, bir gz camdan bir binba onlar gleryzle karlad. Gzlerinde devaml bir korku tayan Giritli ufak tefek tercmanna: Hocaya syle, safa geldi, otursun, ona kahve ii-receim. Trklerin hocalarn bak biz nasl sayarz! Onu da hemen anlat, dedi. Damyanos, Hac Fettah Efendiyi bir ikyet iin gelmi zannediyor ve bu vesile ile son zamanlarda sarslan gveni salamak iin isteini yapmaya karar vermi bulunuyordu. Fakat hocann ihtiyar, zayf elleri, disiz az, bulank kanl gzleriyle tercmana fsldar gibi anlatt kelimeler kendisine tercme edilirken yerinden kalkt, hayretle ve sevinle bir: Diyavolo! savurdu.

Hac Fettah Efendi kendisine kasabann en nemli adam ssn veriyor, kasabann dncelerini dman lehine kendisinin evirmi oduunu sylyordu. Sonra Tosun Beyin kuvvetlerinin saysn, ne suretle kararghlarn basmak, ilerlemesine engel olmak iin hangi kpry atmak istediini anlatt. Eer komutan Damyanos kasabaya gelirse btn eraf, balarnda kendisi olduu halde, onu karlyacakard. Damyanos nce telefonla rum-ca emirler verdikten sonra yznde bir sevin ve baar srtiyle kendisi konumaya balad. Hocann verdii bilgiden memnun olmutu. Fakat baz sorular sormak istiyordu. Acaba kasabada kendilerine kar duracak hi kimse yok muydu? Hac Fettah Efendinin yz iten bir kasrga ile kart, ayaa kalkt, saa sola bakt, sonra sesi kapal koVURUN KAHPEYE 46 ridorlardan geen frtnalar gibi hrtl ve esrarl bir kuvvetle: Nasl olmaz? mer Efendi var ki Tosun Beyi evinde misafir eder, Kuvayi Milliye iin cann verir. orbac bir kere kasabaya gelsin, biz onun elini ayan balar, teslim ederiz. Hem yle zengin, yle zengin ki... Vicdansz, eriat bilmez bir herif, benim bamn drt dnmn kendi bana maletmek iin tapu memuruna rvet verdi. Bakn anlataym... Damyanos, uzun ve kocaman elini kaldrd. Verilen bilgiyi yeter buldu, ii anlad. Fettah Efendiyi harekete getiren cn insan taraf, phelerini tamamen giderdi. Artk hocann Kuvayi Milliyeciler tarafndan gnderilmi bir casus olduuna inanamazd. Fakat Hac Fettah Efendi, en kuvvetli duygularna dokunan bir noktaya gelmiti. Yannda Uzun Hseyinin sarardn bile grmiyerek lkrdsna devam etti: Bu mer Efendinin bir de stanbul'dan gelmi bir evltl var: Bir retmen kz. Damyanos, tercman vastasiyle sordu: Gzel mi? Nasl gzel mi? eytan batan karr, kasabay yle bir kartrd ki... Delikanllar, bak baa geldiler. Tvbe estafurullah, bizim gibi adamlar bile her gn be vakit Cenab Hakka namazlarmzda errinden kurtulmak iin dua etmesek iimizi karmakark yapar. Bu kadnn eytandan gelen gzelliinden baka yle de sihir yapmakta ustal var ki... Kasabaya gelen Tosun Beyi bir gecede kendisine balad. Bunu orbac, mutlaka, meydanda atee yakmal, yoksa bu hi... Hseyin Efendi hocann iaretle lf anlamadn grnce cbbesini eliyle ekti, burnu arplm, az kpryordu: orbacya syle tercman efendi, sizinkiler kasaVURUN KAHPEYE 47 baya gelirse bu kz benim hakkm olacak. Komutan ne isterse yaparm. Biz, orann en byk erafyz. Komutan arlarz, komutana canla, bala hizmet ederiz, fakat bu kz, benim olmal... Komutan sordu: Orann en zengin ve ileri erafl Kantarclar olduunu zaten bilirim, biz bir oraya girelim, bize hizmet edenlerin her dedii olacak, imdi bu kz hakknda biraz bilgi verin, nasl bir gzel? Sarn m, esmer mi? Hseyin Efendinin fesat kalbi korku ile altst oluyordu. Hocaya ate pskrerek bakt: Sen, hani bu kz lkrdsn etmiyecektin? Hoca ona daha derin bir fke ve hafifseme ile bakt: Byle bir gnde kar iin kavga m edeceksin? Bu kahpenin bir ortadan kalktn grsem. Hseyin Efendi nce coacakt, sonra tercmann kk siyah gzlerinin sinsi parltsndan korktu. Her halde bu kz benim olmal, ondan tesini bilmem, dedi. Komutan yalnz kald zaman cam gz yerinde, salam gz saa sola dnyor, ellerini uuturuyordu, geziniyordu. eytann kz, btn kasaba bunun iin altst. ok gzel, artk korku, tembellik yok! Damyanos, hayatta her isteini yerine getirmek iin hibir dnce, kafasnda iz brakmazd. Bu Trklerin; stanbul'dan gelen, kasabay dmana teslim edecek kadar altst eden Trk kz, hayalini, isteini iddetle kamlad. Kz gzel, ona k olan Hseyin Efendi evrenin en zenginiydi. Ellerini uuturdu. Diyavolo, korii diyavolo (eytann kz) diyordu. O akam Damyanos kararghiyle genel karargh arasnda devaml bir telefon ve telgraf konumas geti, btn Damyanos birlikleri hemen harekete geiyordu. VURUN KAHPEYE 48 VI MEVLT VE ERTES (...) kasabasnn incir bahelerinde yatan bir kyl beki, gece yars, dzgn, dzenli bir hlt ile uyand. Ortalk sessizdi, yalnz elle bile delinemiyecek kadar kat grnen karanln ortasndan o uzun, devaml ve dzgn sesler geliyordu. Evvel yatt yerden yalnz kulaklariyle deil, btn vcudiyle dinledi. Dzenli ve devaml bir titreyi, dzenli ve devaml bir hlt yava yava yaklayordu. Bu byk bir ordu yryne benziyordu. Birdenbire, beki, tylerini rperten bir korku ile bir zaman nefes alamad, sonra

srnerek bahenin it duvarna yaklat, dikenler arasndan belirsiz bir beyazlkla uzanan yola bakt, yolun uzaklarnda karanl kuruniletiren bir beyazlk, bir duman vard. O yryen ordunun kaldrd toz ve dumand. imek gibi bir korku ile beyninden vuruldu. Durmadan, hatt arklarn giymeden, yalnayak kasabaya doru tarla yollarndan komaya balad. Hi phesi kalmad, dman ordusu kasabay basmaya geliyordu, bir an nce kasaba halkna haber vermek iin durmadan, nefes almadan kotu, kotu. Ayn akam kasabann meydan camiinde mevlit vard. mer Efendi bir ticaret ii iin ehre gitmiti. Glsm Hala, feneri yakt. Aliye ile mevlide giden kalabala kart. Eylln sonu idi, havada lk ve tatl bir sessizlik vard. Gk yakn, yldzlar parlak ve ok, hepsi parltl bir' scaklkla kasabann siyah bir kme gibi ylan damlarn belirsiz bir aydnlkla setiriyorlard. Siyah meydanda VURUN KAHPEYE 49 beyaz cami, ince minaresiyle, gzel ve ezel gk altnda hlyal ve yumuak izgilerle beliriyor, her taraftan ellerinde fener, camiye giden ahali, nur tayan birer kara hayalet gibi kmldanyorlard. Caminin kapsndaki bu kl karaltlar eski perdesini kaldrp ieriye dalarken kusursuz bir ocuk gsnn bil-lr bir vecd ve gzellikle tekrar ettii Allahekberler gkteki nurlar gibi ilh bir hareketle bu lk hava ve yar klar iinden geen hayaletlerin kalbine dklyordu. Aliye, her siyah karalt geerken, onda uzun ve sevgili bir endamn hatlarn seziyor, her k, ona kalbini yakan sevimli gzleri hatrlatyordu. Gkn gzleri ona Tosun Beyin gzlerinden bakyor, karanlk hayaletler ona Tosun Beyin birer glgesi gibi geliyordu. Minarenin ezel teranesi, camiin hlyal ve hafif nurlar, buhurdanlardan kan bayltc kokular btn, bu gzel ibadet dnyas, Aliyenin kz ruhunun heyecannda lme gtren bir kendinden gemesinin titreyiini meydana getirmiti. Benlii tamamiyle ilk gne gren bir gonca, mucize ile gzleri alan bir kr gibi dnyay ilk defa imdiye kadar sezemedii yeni heyecanlar, bilinmi-yen tatlar ve mutlu ikencelerle hissediyordu. Aliye kafesin arkasnda, ounun yrei sevgili bir lnn zlemiyle kanyan kasaba kadmlariyle yats namazn kld. Mevlit, eraftan Ltif Aann anakkalede ehit olan iki olunun her yl okunan mevlitlerinden biriydi. Kendi ehitlerine mevlit okutamyan zavall analar, bu mutlu (yin) in inayet ve efaatinden kendi ehitlerine rahmet pay karmak iin gelmilerdi. Mevlidi tesadfen kasabadan geen bir stanbullu dede okuyordu. Kafesin arkasndan caminin ii sar ve belirsiz nurlar ve glgeler iinde grnyordu. Top kandilin altnda balar nlerinde, ypranm, para para olF: 4 50 VURUN KAHPEYE mu, renk renk mintanlar, poturlar, balklar ile ahali, buhurdanlardan ykselen dumanlar, kandillerden inen u-zun, titrek k demetlerinin iinde byk ve devaml bir eserin ahenk ve rengini hatrlatyorlard. Dede, n etkisiyle kafeslerin arkasndan uzak ve ryaya benziyen bir k iinde krsde oturuyordu. Sar yzl enesine doru incelen, seyrek ve beyaz sakall bir ihtiyard. Sikkesinin iinde eilen ba, bol harmanisinin kvrmlar altnda dindar ve zarif bir huu ile den zayf ve ihtiyar omuzlar mevlidin hengiyle yava yava sallanyordu. Btn bu dalgalanma ile kandiller, ibadet edenler, havann klar ve buhar dumanlar hatt cami, tutulamyan ilh bir vecd iinde hemhenk dalgalanyordu. htiyar Dedenin sesinde yzyllarn getirdii bu Mevlevi kltrnn ince ililii, her perdede derece derece ykselen, byk bir sanatn skn ve sadelik erevesinden kan bir heyecan vard. Aliye, bu kadar derinden duyduu bir ey hatrlamyordu. ocukluunda Sleymaniye'de, Beyazt kubbeleri altnda, Ramazan gecelerinin cami avlularnda, mahyeler altndaki mahalle ocuklariyle koup oynad dakikalarn, verem annesinin, haber gelmiyen babasnn zlemiyle lo ve plak odalarnda, gece kandillerinin glgesinde yanaklarndan dklen gz yalarndaki garip esrarn havas, bu akam hafzasnda uyand, snd. Bu Dedenin derin yz, gzel sesi onu Allaha ykselten bir aziz vecdiyle sarsmt. Halbuki bu gzel caminin durduu meydanda daha ka gn nce baka bir adam, devi kutsal bir din adam, ona cehennem ve azap dakikalar yaatmt. Nasl olur da bu kadar insanlkla, bu kadar acma ve iyilikle dolu bir dinden Hac Fettah Efendi o kadar kbusa benziyen bir azap ve ikence karyordu. VURUN KAHPEYE Dede Veldetle balad: Amine Htn Muhammet nesi Ol sedeften dodu ol dr danesi nk Abdullahtan oldu hmile Vakt eriti hefte v eyyam, ile.

Dedenin esiz bir ark hzn ve esrariyle, en garip ve kalbi yakan bir musiki ile balad bu satrlarda dnyann en byk srr olan doumu bir ocuk, bir air sadeliiyle yle bir anlat vard ki Aliyehin fen kitaplarnda kaba dyziyle grd ey, ezel ve beer bir mucize tatlliyle kalbini sard. Hazreti minenin yzyllardan beri halka en tatl bir musiki ve iirle anlatlan ve yine bu yzyllardan beri biriken heyecanlarla kutsanan bu doum hikyesini, Aliye de teki Anadolu kadnlar gibi kalbinden gelen scak yalar yanaklarndan dkle dkle dinledi. Bir kadnn kutsalln, hayatn ve tabiatn en derin belirtisi olan doumun sonsuz strap ve saadetini ilk defa bir kadn gibi anlyordu. Hazreti minenin lohusa yatandaki beer aclarn, gklerden inen melek saflarn, Snds adl melein dedii nur deini ruhunun gziyle gryordu. Dedenin ihtiyar sesi, srlar ve saadetle dolu bir kadnn hlyasn ne gzel bir incelikle hikye etti: Dedi grdm ol Habibin nesi Bir aceb nur kim gne pervanesi Berk urup kt evimden ngihan Gkleredek nr ile doldu cihan te insanln btn ikencelerini canlandran doum, btn azap ve skmtsiyle insanla bir ey veren herhangi yaratc bir mahlkta tabu olarak sonsuz bir VURUN KAHPEYE 52 hararet ve zen, ancak bir ak kuun kanatlarnn oka-masiyle verebilecei okanmay ve yumuakl olduu gibi kz ruhiyle Aliye de duydu. Kadm ve ana ruhunun, vcudunun en byk srrmt Aliyenin bu gece olanca vecdiyle, olanca kabiliyetiyle duymu olmasnn anahtar Tosundan kalan bir nn hayaliydi. Tuhaf, ve fikr ve belki de srf ruhani bir berraklkla frtnal hayatnda bu sekin duygunun hibir zaman gerek olamamas ihtimalini iini ekerek dnd. Kafesin arkasnda n sraya ylan kadnlarn arkasnda duvarn nne melmi, bana siyah yeldirmesini atm bir kadn vard. Bunu Aliye ilk camie girdikleri zaman grm, tanm ve teki kadnlar gibi o da bu zavallnn arkada kalmasn tabi bulmutu. Bu, Bakkal Salimin kars denilen dul bir kadnd. tekinin, berikinin tarlasnda alr, kimsesiz hayatn kazanrd. Fakat olduka gzel bir yz olmas onu hayli dile getirmi, dedikoduya sebep olmutu. Ky dnlerine onu oynatmak iin gtrdklerini duymutu. Kasaba kadnlar, onu bundan dolay aa bir mevkide brakmlar ve eker datrlarken mezzini ona vermekten menetmilerdi. Bunu nce tabi bulan Aliye kalbinde cemaate ortak din heyecannn uyandrd sonsuz bir acma ve hogr onu birdenbire kadnla ilgilendirdi. Hele kadnn ile ekmilere mahsus yle manal ve zavall gzleri vard ki, Aliye bu gzlerin acsn dorudan doruya kendi iinde duydu. Sonra bu kadar tatl bir ortaklkla kalbinin, ruhunun ayn yin de yaad cemaatin bu sert hareketi onu epeyce incitti. Hele' her satrnn ve kelimesinin ilh gzelliini ier gibi dinledii bu byk menkbenin ruhu ile kadnlarn hareketini zt buluyordu. Doduu an gnahkr mmeti iin Cenab Haktan af diliyen ve efil-mminin, ve kamu dmVURUN KAHPEYE 5a lere destgir diye selmlanan Peygamberimizin mmeti gnahkrlara ve dmlere nasl hor bakabilirlerdi? Glsm Halann kolunu ekti, yavaa: Peygamberimiz, doduu gece gnahkr mmeti iin Allaha yalvarm. Siz, Peygamberden de mi byksnz? dedi. Sonra yavaa kadnn olduu yere kadar gitti, ekerlerini eline koydu, dnd. Kadnlar, garip gzlerle ona baktlar; fakat Glsm Hala titriyen bir sesler Ne iyi ettik de senin adn Emine goyduk (koyduk),. Peygamberimiz, Resulmzn anas da mutlaka senin gibi altm yrekliydi, dedi. Gece, dalrken herkes kalbinde tazeledii sevgili ehitlerinin yarasiyle alyarak gidiyor, fakat o, gkten gz krpan ezel yldzlara bakyor ve tamamiyle dnya ilerini dnyordu. Hayalinde isim ve ekil vermedii saadetler ve rperiler vard. Altn salkmlarn nnde dudaklarn yakan temas, byle parltl bir gecede gkte. sar ay varken, Tosunla iirli sokaklarda el ele dolaarak dndkleri sihirli hayat kafasnda tekrarlyordu. Dnyada dman kaygusu filn kalmam gibiydi. Her ey arabuk gelip geecek, sonra bu kasabada Tosunla yuvalarn kuracaklar, Aliye daima kklerin hocas olarak kalacak, Tosun da kasabay kendi gen lksne benzetmek iin btn hayatn verecekti ve bunlar sylerken birbirlerine sylemedikleri baka tatl hlyalar ikisi de unutmulard. imdi bu akam onlar daha kuvvetle duyuyordu. Bu camiden Tosuna Ramazan geceleri karken, bu kl gk altnda, elinde kck bir el ile yryp gidecekti. O kadar derin bir saadet duyuyordu ki Glsm Halann boynuna sarlp yanaklarn ok ok pmek iin abuk eve varmalarn istiyordu. Bu gece herkesi mutlaka sevmek, herkesi mes'ut etmek istiyordu. Eve girecekleri zaman kapnn nnde, banda siyah 54 VURUN KAHPEYE

yeldirme ile bir kadn koarak yetiti. Bu, bakkal Selimin karsyd. Aliyenin elini dudaklarna gtrd, pt. Sonra bir ey sylemeden uzaklat, gitti. Aliye Glsm Halann irahmetli rahmetli Emmenin ocukluuna ait hikyelerini dinliyerek, fakat hep baka eyleri dnerek uyudu. Aliye rya gryordu: Kasabann sokaklarnda yine Tosun Beyle el ele dolayordu. Yine cumbal evler, yam-r yumru sokaklar, beyaz ayn sihri altnda bir peri memleketine benziyordu. Yine Aliyenin temiz kalbi, tatl bir ikence ile hayatn kendisine adad saadetin tatl sr-lariyle atyordu. kisi de kendinden gemi, ikisinin de dizleri titriyerek Aliyenin kapsndan ayrlacaklar an, birbirlerinden alacaklar herbir pn hayaliyle sarhotular; ve ite o byk erkek ba onun el kadar yzne eiliyor, bir an daha vcudunun zerrelerini yldrmla arpan atei de duyacak! Fakat dudaklarna souk bir ey dokundu, silkindi, baknd, bakkal Selimin kars souk ihtiyar dudaklariyle dudaklarn pyor, byk gzleri tuhaf tuhaf kvrlyor ve nefesi kesilmi, durmadan ona: Kahpe, kahpe! diyordu. Kalbi kopar gibi uyand, ak perdeden olgun salkmlarn stn sabaha kar kan ay yine altmlamt. nce ortalkta l sessizlii gibi ar bir durgunluk hissetti, sonra yer altndan kar gibi ksk, bouk sesler duydu. Kaan ayak sesleri bozuk kaldrmlarla, ukur topraklarn stnde srerek gidiyordu. brem len brem! Memet Memet, ne taraftan geliyor. Aman Allahm, aman Allahm! Hocaya bir danmadan seirdiyon yle, dur bir bakak! Kadn, erkek, ocuk ayak sesleri birbirini izliyor, hazan anasnn korkudan azn kapamaya alt bir pVURUN KAHPEYB 53 cuk derinden alyor, uzakta kpekler havlyor, tek tuk inek brtleri iitiliyordu. Aliye btn bunlarn ne olduunu anlamadan, fakat sokaktan gelen korku ve teln etkisi altnda ses karmadan, kmldamadan ortal dinliyor ve yannda derin derin uyuyan ihtiyar kadm uyandrmaya cesaret edemiyordu. Dmanlar geliyor! Kasabann bir bandan teki bana kadar bu korkun haber karayel gibi esti geti. Bu haberi kim kimden duymu, nasl yaylm, doru mu, deil mi, kimse sormuyordu. Ak sakall ihtiyarlardan yandaki ocuklara kadar herkes en ilkel bir can korkusu iinde akln ban kaybetmiti. Ne yapacaklard? Kaacaklar m? Kalacaklar m? Tehlikeden nasl balarn kurtaracaklar? bilmiyorlard. Sonunda yine nereden geldii bilinmiyen uurd bir tedbir havas ortala yayld. O tedbir, herkesin Hac Fettah Efendinin etrafna toplanmasyd. Her zaman, her tehlike dakikasnda iyi kt bir kudreti bulunduu sanlan insanlardan herkes medet umar. Burada Hac Fettah Efendinin dmanlara kaygn, hi olmazsa imdiye kadar Kuvayi Milliyeye kar olmas onun bu ite bir are dnebilecei hissim verdi ve derhal pabulu, yar plak btn kasaba halk onun evine kotular. Aklndan, yksekliinden, bilgisinden yardm istediler. O ban sallad, biraz nazland, sonunda erafla ilerigelenlerden drt kii ile dman komutanna kar kp kasabann canna kymamas iin halk adna rica etmeyi teklif etti. Canlarn kurtarmak iin her eyi yapmaya hazr olan bu kalabalk, bu drt be kiiyi seme ii knca tereddde, korkuya dtler. Ya bir gn Kuvayi Milliye gelirse bu kar kanlar asmaz m? Bunun bir can korkusu olduunu nasl anlatsnlar? Hele Tosun Beyin bal rengindeki souk ve sert gzlerini unutmyan56 VURUN KAHPEYE lar, btn btn tel etti. Fakat kasabann dnda oturan bir kahveci ra soluk solua dman ordusunun baheleri getiini haber verince bu tereddtleri geti ve o zaman Hac Fettah Efendiye istedii adam seme hakkn verdiler. Hac Fettah Efendi, bata Kantarclarn Hseyin Efendi ile drt kii seti. Kapdan karken bu perian toplulua kinli ve tehditli gzlerle bakt ve dedi ki: Sizi mutlaka kurtaracam, fakat kasabann kurtuluu iin belki Kuvayi Maliyecilerden birka kii feda lzm gelecek, hele mer Efendi hnzr, mutlaka kafasn kurtaramyacaktr. Sonra bildim bilmedim demeyiniz. O bir tavus gibi kendini beenmi bir tavrla, korkudan bym ve deimi gzlerin yalvaran baklarndan uzaklarken mer Efendiyi karde gibi seven Ltif Aa ellerini at, Anadoluda hkm srm ve srecek btn hkmetlere derin bir samimiyetle beddua etti. Kim gelirse, ne olursa mutlaka ahali zararda, ahalinin can, mal tehlikeliydi. Yce Tanr ne zaman hkmet denilen nesneyi bu zavalllarn bandan kaldrrsa o zaman biraz rahat nefes alacaklard. Ltif Aa gklere barr gibi duasn bitirdi: Tanrm! Sen, nefes almamz bile bize kendi ltuf-lar diye gsteren zalimlerden bizi bir an iin kurtar. Dman komutanna nasl kendisini satacam, dmanlarn nasl birer birer kahredeceini dnerek kirli duygulariyle sarho olan Hac Fettah Efendi, Kantarclarn Hseyin Efendinin olu Uzun Hseyin Efendinin

byle bir gnde nasl olup da yannda olmamasna ayordu. Mutlaka, geceyi yine o Maarif Mdr ile kar oynatarak, ierek geirmiti. Fettah Efendi sras gelince onlara da gsterecekti. Bir ahlk temizlii yapmaya karar vermiti, bu zampara herifleri de, kahpeleri de geberte-cekti, fakat nce bu gnahkr kadnlarn gzellerini dVURUN KAHPEYE 5? nanlara teslim ederek dmanlarn yannda kendi itibarn arttracak, sonra bu karlar eriatn emrettii cezay millete talattrarak yaptracak ve bylece Allahnf rzasn kendi zerine ekecekti. Kim bilir, dmanlar yerletikten sonra, bir daha Hacca da gidecekti. VII DMANLARIN ADAMI Glsm Hala, iki tuhaf etkiyle gzn at: Aliyenin meneke gzleri korku ile alm, bym, kendine dikilmi ve sokan devam eden tell ve tehlikeli grlts arasnda kendi kaplar nce yava yava, fakat cevap alamadka artan bir kuvvetle vuruluyordu. Glsm Hala yeni uyand iin bunu mer Efendinin ehirden dnm olmasna yormak istiyordu. Fakat Aliye kasabadaki ni tehlike havasn daha nce duymu olduu iin o, bunu, sabaha kar olaanst bir hal ile ilgili buluyordu. kisi de yataktan kalktlar, ikisi de balarm rtp henz alacakaranlkta grlmiyen merdivenlerden ellerinde idare lmbasiyle kapya indiler. Kapnn anahtar deliine uydurulmu bir az: Al-lahakma anz, mer Efendi tarafndan geliyorum, sizi kurtaracam, kasabay dmanlar bast diyordu. Glsm Hala, nce tereddt etti ve Aliyenin yzne bakt, biraz dndler, sonra, kol demirini kaldrdlar, kapy araladlar. O zaman dardaki adam bir srayta ieri atld, kapy kapad. Nefes nefese: Korkmayn, ben size fenalk etmeye gelmedim, sizi kurtaracam diyordu. dare lmbasnn aydnlatamad karanlk avluyu gzleriyle deler gibi birisini aryordu. ki kadn da onun sesini ve tavrn tanr gibiydiler. Glsm Hala sordu: 58 VURUN KAHPEYE Sen kim oluyon? Ne istiyon bir gez di baham? Ben Kantarclarn Uzun Hseyin Efendiyim. Kasabaya dmanlar giriyor, eraf, cann kurtarmak iin Fettah Efendi ile karlamaya gitti. Zannedersem, btn Kuvayi Milliyecileri toplayacaklar. mer Efendi en bata. Ben sizi karmaya geldim. mer Efendi galiba ehre gitti. Ben sizi isterseniz dman ordusunun hepsi gelmeden alr, mer Efendinin yanma karrm. Kadnlar, Uzun Hseyin Efendinin ahlkszln ve Aliyeye gz diktiini bildikleri iin ona gvenemiyorlar-d. Fakat durumun tehlikesini de olduu gibi gryorlard. Kasalar Uzun Hseyin Efendi tehlikesi, kalsalar dman tehlikesi. kisi de orada merdivene meldiler. nlerinde idare lmbas, kaplarnda Uzun Hseyin, derin derin dnmeye baladlar. Glsm Hala, drst ve tecrbeli grlerine ramen, Aliyenin aklna ve muhakemesine daha ok gveniyor ve kararn onun tarafndan gelmesini bekliyordu. Bu sebepten sordu: imdi dmanlar nerede? Kasabaya girmek zereler. Biraz dnecek zaman var, Hseyin Efendi, gayretinize teekkr ederiz. Fakat onlar kasabaya girip ie balayncaya kadar drt saat geer. Hseyin Efendi ban sallad: Yldrm gibi geliyorlard. Komutan, Aliyenin gzelliini haber almt. Eu-nu Hseyin Efendiye (...) kasabasnda dman kararg-liyle ilgisi olan bir adam sylemiti. Tosun Bey, nianlsn kasabaya emniyet etmi gitmiti. Hseyin Efendi yemin foillh ediyordu ki Aliyeye artk kem gzlerle bakmyordu. Srf Tosun Beye balln sylyordu. Aliye yan gzle o isli yar aydmlkda onu szerken her zamandan fazla sar yzn kirli itihalarla gergin, siyah gzlerini tutkulu klarla yanar buldu. Her halde kasabadan kamak gerekti. Fakat bu Hseyin Efendi ile deil. Bir kere VURUN KAHPEYE 5 onu bandan savsa, kolayn bulup Glsm Hala ile kaacakt. Aliye Uzun Hseyin Efendiyi kendilerini yalnz brakmak iin inandrmaya altka onun arpk yz uzuyor, kurnaz gzlerindeki gvensizlik artyordu. Aliye niin byle bir teklifi reddediyordu? Tosun Beyle mi haberleiyor, mer Efendi geldi de saklyorlar m, yoksa, yoksa bu gerek bir kahpe de dman kumandanna sokulup dmanlarndan intikam m alacakt? Hi dnmyordu ki Tosun Bey kendi elindeyken en byk dmann bile kurtarmt. O bir ey biliyor, bir ey istiyordu. O da mutlaka Aliyeye sahip olmak ve ne olursa olsun Trk, dman baka bir erkein Aliyeye sahip olmasna engel olmak. Fakat az ok Aliyenin inadn, dediini nasl yaptn da biliyordu. Gya gitmeye raz oldu, fakat sokaa knca kenin birinde sakland ve Aliyenin sokan gzetlemeye balad. Damyanos, birliinin nnde gsterili bir alayla kasabaya giriyordu.

Sabahn ilk donuk iyle alan gkten, snm beyaz bir ay, caminin ince minaresine bakyor, byk meydann ortasndan hki alayn kaldrd toz bulutlar iinde cami tek bana kasabay bekliyen, kasabaya bakan bir hayal gibi grnyordu O civarda ne bir insan, ne de bir ses duyuluyordu. Yalnz yryen ordunun devaml ve tekrnek ayak sesleri, dman nakliyesinin araba gcrts ve Damyanos svari alaynn hzl yry! Onlar camiin nne geldikleri zaman Hac Fettah Efendi, arkasnda erafla nefes nefese yetimiti. Fakat bu kasabann havasnda dolaan korku, onun da biraz yzne bulam grnyordu. Damyanos, hayvann durdurdu. Hac Fettah Efendiye iltifat etti. Hatt yanndan iki subay ile ona, konaklatlacak evlerin hazrlanmas iini verdi. En sonra yanndaki tercmana dedi ki: 60 VURUN KAHPEYE Hoca bize en gzel evleri hazrlatsn, fakat okula ve retmen evlerine dokunmasn. Bizim ordu, medeniyet ordusudur. Ahaliye syle, dkknlarn kapamasnlar, korkmasnlar, bir ey yok. Bir de (yalnz Hac Fettah E-iendinin kulana syletti) o gzel kzn evinin etrafna nbeti dikin, yerli veya bizden kim ona dokunur, yahut karrsa derhal idam ederim. Haydi ar! Hac Fettah Efendinin yanndaki eraf, komutann tercmanla kulana sylettii lkrdlar merak ettiler. O yanndaki tercmana duyurmadan yavaa: Bu Aliye kahpesinin gzellii bize bu dman belsn getirdi. Onun evini muhafazaya aldrtyor, anladnz m? Bu kahpeyi inallah bu meydanda eriatin ceza-siyle cezalandracaz. Damyanos, Hac Fettah Efendinin kasabas hakknda iyi bilgi alm, servet sahiplerinin listesini elde etmiti. Bu kasaba kendi kuvvetlerinin imdilik gidebilecei son basamakt. Bundan dolay her ihtimale gre Anadoluda edinebilecei son serveti burada elde etmeye karar vermiti. Pln, ilk gnleri kasabada kendisine kar biraz gven saladktan sonra, kendisince belli usule gre paratoplamakt. Damyanos kasabalarda kendine ait ileri bitirmeden askerine ve adamlarna yama iin izin vermezdi. Bu sebeple, kasabaya giri hayli dzgn olmutu. O akam olduka az iti ve kt stnde uzun uzun plnlar izdi, ikide birde hareketsiz can gznn yanndaki gz kmldyor, byk byklarn kocaman parmak'ariyle okuyor, kendi kendine glyordu. Bu defa artk en iyi bir hristiyan olmann son mkfatn alacakt. Byk bir servet ve istanbul'dan gelmi, kasabay altst etmi, esrarl Trk kz! Bu iki eyi mutlak, mutlak elde edecekti. Fakat nereden ve nasl balamalyd? VRN KAHPEYE 61 Damyanos bunlar dnrken Glsm Hala ile Aliye sokak stndeki odada k yakmaya bile cesaret edememiler, kafesin arkasndan byk bir korkuyla kapy bekliyen dman erlerine bakyorlard. Kantarclarn Uzun Hseyinle kamadklarna ne fena etmilerdi! Nasl olsa bir aresini bulur, belki onun elinden kaarlard. Belki de mer Efendiyi bulup hic olmazsa onun cann kurtarrlard. Halbuki imdi?.. Hac Fettah Efendi, Damyanosun kararghna kendi vi gibi girip kyor, dostlarna iyilik, dmanlarna bel ve ktlk sayordu. Fakat, arada, tekine berikine yavaa kasaba halkn felketten kurtarmak iin dmanlarn gzne girmeye altn fsldyor, bu suretle ne kadar zayf bir ihtimal olursa olsun onlar bir gn giderse bu adamlar kasaba halk nnde tank gstermek istiyordu. Gerekten, Damyanos ahaliden para szdrmak usuln uygulamaya balad gnlerde ahali dmanlarn inand bir adamn aralarnda bulunmasn bir teselli sayyorlar, sonucu olmasa bile tek mit onda olduu iin onun kapsnn eiine sarlyorlard. Damyanos kendisi istedii kadar para aldktan sonra esnafa ayn hrszl, ikenceyi uyguluyorlard. Hrszlkla beraber tabi olarak iftira ve dier cezalar da yryordu. Dman hkmetine kar geldi, dman hkmetine ba kaldrd diye maln elinden almak iin birok adamlar hayli hrpaladktan sonra sryorlard Btn bu gnlerde Aliyenin evinin nnden nbeti kaldrlmad gibi kimse ile de grtrlmyor, yiyecei kapdan veriliyordu. Ahali ona ok acmakla beraber korkudan, olduu sokaktan gemiyorlar, Hac Fettah Efendinin ailesi yannda, dman taraftarl ile tannanlar yannda onu alabildiine ekitiriyorlard. Fakat bu ekitiricilerden bir ksm da onun evinin kesinden geerken gzlerinin yan siliyordu. Her halde dman komutam 62 VURUN KAHPEYE onu armam, evine kimse girip kmamt. Bundan dolay onun uysal ve susuz bandaki taca elde olmadan sayg ve sevgi besliyorlard. Dmanlar gireli iki haftay gemiti. Zulm ve yama, en fena devrini yaam, durulmutu. Komutan ve adamlar ne alabileceklerse almlar, artk ii pek ayaa drmeden yattrmaya alyorlard. Bazan geceleri hl uzak ve tenha sokaklardan kadn lklar geliyor, hl herkesin yznde yalnz Trk halknda grnen derin bir tevekkl ile ilerindeki fkeyi, strab rtyorlard.

Fakat Hac Fettah Efendi, muradna tamamen ereme-misti. mer Efendi, btn aramalara ramen meydana kmam, Aliyeye istedii gibi kahpe damgasn basabilmek iin komutan onunla grmemiti. Uzun Hseyin E-fendi cehenneme zincirlenmi bir zebani gibi her gn Ali-yenin komutann eline gemesi ihtimaliyle azap iinde dolayordu. O birka defa komutanla kadn oynatp ierken ilk kararghtaki szn hatrlatm, Aliyenin kendi sine verilmesini istemiti. Fakat her defasnda komutan kanl gzleriyle glm: eytann kz, bakalm kimin olacak? demi ve lakrdy deitirmiti. Halbuki rak lemlerinde olmad akamlar o, Aliyenin evi etrafnda bir deli gibi dolayordu. Damyanos, hayalinin durmadan megul olduu bu mahpus kz, kasabadaki ii bittikten sonra, grmeye karar vermiti. O bir defa iin balad servetin son haddini bulacakt. Daha elinde oynad birka eraf, bata Kantarclar vard. Kantarclar tamamen soymak iin Aliyenin bir yem gibi elinde, fakat uzakta kalmas gerekti. Hem bu istanbul Trk kzlar eytan gibi, by yaVURUN KAHPEYE 63 pan, insann akln altst eden mahlklard, istedii paray elde etmeden, ahalinin bir ksmn ortadan kaldrmadan, bir Trk kzma kar kalbi yufkalarsa ii yarm kalacakt. ldrecek, alacak, zengin olacak, sonra bu servet ve ihtiama bir Trk kz konacakt. Hele lkrds olurken yz korkun bir kaslma ile perian olan Kantarclarn Hseyinin parasn kendi isteiyle almak iin bu kz, bir ay daha, uzakta kalmalyd. Glsm Hala ya vedud larm henz drt binini ekmiti. Her akam mer Efendinin kurtulmas iin be bin besmele, be bin ya vedud ekiyordu. Sayya akl ermedii iin Aliye onun yanma diz ker, bu zavall umutsuz ihtiyar avunduran bu din deve yardm ederdi. Yats namazn beraber klmlar, ikisi de yanyana seccade zerinde yzlerinde derin bir hzn ve tevekklle oturuyorlard. Aliyenin dalgal ipek salar stndeki beyaz namaz bezinin ereveledii ince yz, bu on be gnn eziyetleriyle erimi, pembe yanaklar eski bir kehlibar gibi sararmt. Daha ziyade byyen, etraflar moraran meneke gzlerinin uzun siyah kirpikleri gzlerinden eksik olmyan yalardan top top olmu, btn yzne, sinen, grenleri alatan derin bir mna gelmiti. O kasabann stndeki devaml kbustan baka, iten gelen straplardan, umutsuzluklardan en byn geiriyordu. imdi kadnlk hayatnn, hayalinde ve kalbinde ancak iki hafta sren saadet ve gelimenin bir gemi olduu, kendi hayatn yaamadan alna yazlm bir faciaya kurban olaca duygusu vard. mer Efendinin yokluu ayrca bir felketti. Glsm Halann iyi ve ihtiyar gzlerindeki strap da ayrca kalbini szlatyordu. Komutan, onlar neden hapsetmiti? Kantarclarn Uzun Hseyinin syledii irkin ey doru muydu? Yreinde binbir keder vard, fakat biliyordu ki bu keder ve bu felkette, beraberce, birok kasabalarla be64 VURUN KAHPEYE raber o da sonuna kadar bir mazlum ve bir ehit ikencesi ekecekti. Bu yazlyd, kimbilir, lm ne garip bir eydi? Acaba lrken camide duyduu o gzel szleri duyacak m? Snk idare lmbasnn altnda, elleri dizlerinin stnde, gzleri uzaklarda bilinmez bir i sknts veren bu eyleri dnrken gzlerini garip bir istekle pencereye evirdi. Asma dallarnn, sararmaya balam yapraklarnn hafif hafif vurduu camdan iki gz kendisine bakyor gibi geliyordu. Korkuyu yenen bir merakla kalkt, idare lmbasn ald, pencerenin nne gtrd, cama yaklatrd ve darya bakt. El kadar kk bir ocuk yz, ak mavi gzleri, ukur eneli yanaklariyle asma yapraklarnn arasndan orada olmann nemiyle kendinden gemi bir ocuk, ancak okadar kk bir kalbde doabilecek bir akla ona bakyor, kirleri bu yar karanlkta grlen kk parma dudaklarnda Aliyeye grlt etmemesini iaret ediyordu. Aliyenin beer bir sevin ve hayata birdenbire umutla bakan bir heyecanla kalbi kart. Fakat derhal telsz ve kuvvetli retmen ruhunu taknd, lmbasn yere koydu, yavaa pencereyi kaldrd. ardan stnde bir kedi gibi duran Durmu yine bir kedi evikliiy-le nce yere, sonra Aliyenin boynuna srad. Kk kollar Aliyenin boynunda, onun kulana: Hocanm, dman nbetisinin arkas dnkken aatan duvara trmandm, geldim, diyor, namaz brakp dnen ihtiyar kadnla Aliyenin kendisine bakan sevgi, ya ve minnet dolu gzleri karsnda onun da kk dudaklar bklmeye balyordu. Onlar, hep, bir dman nbetisinin bekledii arka sokaktan duvara nasl atladn ona tekrarlatmak istiyorlard. Bu umutsuzluk ve elem iinde bir tek kk kalbin onlar dndn, hatt tehlikeye atldn grmek, iki bahtsz kadnn ya yaral kalbinde zengin ve sVURUN KAHPEYE 65 cak bir heyecan dalgas uyandrmt. Fakat Durmu, oraya srf pencereden atlayp bir ocuk kahramanl yapmak iin gelmemiti. Asl geliinin sebebini sylerken dudaklar titriyor, gzleri yaaryordu.

mer Efendiyi bulmulard. Bir saat nce Durmu meydandan geerken mer Efendinin ellerinde kelepe, etrafnda dman erleri. Fettah Efendi ve birka yerliden meydana gelen bir alayla dman kararghna gittiini grmt. Evet, galiba azck eziyet ediyorlar, itip kakyorlard. Hele Hac Fettah Efendi bir iki defa yumruunu kaldrm, bir eyler sylemiti. Fakat Durmu bunu grr grmez Aliyeye haber vermek istemi, zaten her gn arka sokakta dolayor, Aliyenin na bakyordu, bir ka defa oradafti ide aacna trmanmt. Bu akam, nbeti gezinirken uzaklamasndan faydalanm, atlam gelmiti. Glsm Hala bana bir sopa inmi gibi eilmi, iki elini akaklarna koymu amanin amanin diye derin derin inliyordu. Aliyenin ine yz sararm, gzleri parlam, fakat korkudan, umutsuzluktan ziyade karar vermi bir hali vard. Evet bir karar vermiti. Durmula bu arka duvardan, aatan aa inecek, onunla hkmete gidecek, komutann yanma kacak. mer Efendiyi kurtaracakt. Bu fikrini sylerken, kk Durmu yine ona tapman gzlerle bakt. Bu, ocuklarn yapmak istedii olaanst eyleri yapan, teki byklere benzemiyen stn bir mahlktu. Btn bunlarn heyecanl dakikasn dnerek yerinde duramyor; mavi gzleri, idare lmbasnn aydnlnda parldyordu. Glsm Hala, Durmu, Aliye derhal bir harb meclisi kurarak Aliyenin kmas iin pln yaptlar. Evin arkas dar ve tenha bir sokakt, baheden sokaa alan ve ok-tanberi kullanlmyan bir kap vard. Durmu duvarn F: 5 66 VURUN KAHPEYE stnden geldii gibi inecek, inerken feneri sndrecekti. Dmanlar her girdikleri kasaba ve kyde her kapnn stne fener yakmaya ev sahiplerini mecbur etmilerdi. Arka sokan iki taraf hemen btn bahe duvaryle kapal olduu iin bir mer Efendinin arka kapsnda, bir de sokan kesinde bir fener vard. Nbeti, bu skntl yerde durmuyor, ok kere o kedeki fenerin altna kadar gidiyor, oradan babo geen dman eri olursa sigara iiyor, konuuyorlard. Durmu inecek, nbeti sokan kesine doru giderken bahe kapsna yavaa vuracak, zaten onu arkasndan ak bulunduracak olan Aliye hemen sokaa kacak, nbeti dnnceye kadar onlar keyi dneceklerdi. Aliye sokakta seilmemek iin siyah uzun bir palto giydi ve ban siyah bir rt ile smsk sard. Karanlkta byk bir ihtiyatla bahe kapsna kadar Glsm Hala ile geldi ve kapnn kol demirini yavaa kaldrd, bekledi. Sokaktan rumca sesler geliyordu. Nbetinin arkadalar gelmi, mer Efendinin kapsnn feneri altnda konuuyorlard... ok arpntl ve uzun bir saatten sonra, kap yavaa vuruldu, Aliye hzla kapdan frlad. Glsm Hala karanla bir fiek gibi atlp giden ince kza gzlerinde yalarla bakt. Sonra kapy dikkatle kapad ve kt: kalkmam seccadesi stne diz kt, Aliyenin yakalanmamas iin be bin ya vedud ekmeye balad. Kantarclarn Uzun Hseyin Efendi komutan Dam-yanosun yannda idi. O akam Kantarclarn kasabasnn eteindeki bir ba kknde bir ziyafet ve elence vard. Bunun ayrntlarn komutanla konuuyor, komutann isteklerini reniyordu. Hseyin Efendi bu akam komutana bol rak iirmek ve Aliye iin azndan sk sz almak istiyordu. Damyanos kasabaya girdiindenberi her akam btn adamlariyle beraber ziyafeti, elenceyi Kantarclarn VURUN KAHPEYE m zerine ykletmiti. Maarif Mdr iki ve elence akamlarnda, Fettah Efendi de daha cidd ve Kuvayi Milliye tarafllarnn kimler olduu mnakaa edildii gecelerde geliyordu. Fakat bu akamki, daha ok, zel ve ak bir elenceydi; Kantarclarn Uzun Hseyinin burnunu her gn daha arptan, azn gerip yzn, sar gzlerini tiksindirici yapan en kirli ve irkin zevkler ve sefahatlerin en dikkatle hazrlanm bir ziyafeti olacakt. Kk siyah gzl tercman tercme ederken kurumu yanaklarndan krmz dalgalar geiyordu. Hatt bazan komutanla Hseyin Efendi birbirinin gzne bakarak, iaretlerle anlayorlar. Hseyin Efendi bu basit grnl askerin sefahatin, zevkin bu kadar inceliklerini bilmesine ayordu. Komutann odasndaki lks lmbasn henz yakmlard ki kapda bir grlt oldu ve bir er odaya girdi. Hac Fettah Efendinin kasabann en nemli Kuvayi Milliyecisini dman erleriyle beraber tutup getirdiini, hemen komutann odasna girmek istediini haber verdi. Hseyin Efendi ile komutan, elencenin baz ayrntlar hakknda henz kararlarn vermemilerdi. Be-on dakika ierde beklemelerini emrettikten sonra lkrdsna devam etti. Hac Fettah Efendi gibi nemli bir adam bile ierde bekleteceini Hseyin Efendiye gstermekle ne elence ne de karla kasaballarn ellerine dmiyeceini, tutumunu deitirmiyeceini hissettiriyordu. Nihayet ilgisiz bir tavrla Hseyin Efendiye sordu: mer Efendi, ka paralk adamdr? mer Efendinin paradan ziyade mallar vardr, onlar elde etmek iin onu teki hainlerle beraber Atinaya srersiniz, malna el koyarsnz. Komutan, kaba kaba gld: 68 VURUN KAHPEYE

Hay eytan hay, onu buradan gndereceiz, ben maln, sen de kzn alacaksn, bravo bize! Kzn zaten ( .. ) kasabasnda bana vaadetmediniz mi? Tabi, tabi, fakat eytann kzn bedava vermiye-cegiz Hseyin Efendi, bir de biz grelim bakalm! Hseyin Efendinin yz o kadar sarard ve arpld ki komutan szlerini dzeltti: Henz daha Hseyin Efendiyi szdrmamt. Kasabann etraf da ok ak, ok kamaya elveriliydi. Her halde, onu Kuvayi Milliyeye geecek kadar kzdrmamahyd. Kederlenme, bire canm, dedi, babasn bir kaldralm da elbet senin de dnn yapacaz, hem bizim alay mzkasn aldracam. Sonra bard: Fettah Efendiyi ve yakaladnz adam getirin! Aliye karanlk sokaklardan eline yapm gibi kk eliyle sarlan Durmula yldrm gibi geldi, geti. O uzun, ince ve siyah bir glge gibi sallanarak uan kadnn yannda kk Durmu da kk plak bacaklarnn gtrebildii kadar ona yetiebilmek iin sanki kouyordu. Uan, kmldyan bu siyah kk insan glgelerinde sadece beyaz rengiyle hareketini hissettiren ey, Durmuun plak bacaklaryd. Damyanos karargh, meydana kan sokan sonunda ve kaps meydanda idi. Kararghn lkslerle aydnlatt meydana gelmeden, Aliye durdu. Buras iki taraf' t bahe duvarl, izbe bir yerdi. Sonbahar rzgrlar, incir yapraklar arasnda uzun uzun hldyordu. Aliye, yavaa diz kt, ayakta duran ocuun yzn elleriyle arad, kk ba yzne doru ekti, derin ve ok ateli bir ana yumuakl ve d-uygusiyle onun kirli yanaklarn birer birer pt, sonra rzgra benzer bir sesle: VURUN KAHPEYE 69 Ayol Durmu, seni Allahma emanet ediyorum. Bir daha grmesen de beni hep byle sev ve byle cesur bir ocuk ol yavrum, dedi. Aliyenin sesindeki kesinlik, kollarndaki scak ve eritii efkat, ocuu birdenbire coturdu. O, sokaktan aydnla giderken Durmu, duvarn dibine meldi, kk ba kollarnn arasnda alad, alad. VIII EYTANIN KIZI Damyanos, tella, ere: Kim, nasl kadn? dedii zaman er, ayn tella: eytann kz gibi bir ey komutanm, merdivenleri rzgr gibi kt, dedi ve getir emrini alnca selmn akt ve hemen kt. Aliye odaya girince, erler, dardan kulaklarn kapya verdiler, heyecanla dinlediler. Odann skntl ve gergin havas da iindekiler gibi uzun bir bekleyi ve nefes almyan bir merakla bekliyor gibiydi. Aliye, kasrga ile dalgalanan gen ve karanlk bir am dal gibi odaya girdi. Bu siyah ve kapal rtler arasndaki gen yz, bir yl nce bir gonca utangal ve ekingenliiyle kasabaya gelen pembe gen kz yz deildi. Antika kehribarlar gibi sararan ve btn gzel izgileri beliren ince yznn iki tarafnda, nar iei goncas az kadar krmz iki isyan dalgas vard. Bunun stnde meneke gzleri, toplanm uzun siyah kirpikleri arasndan, zayf yznn yars kadar byk ve tabi olmyan bir parlaklkla yanyorlard. Yznde ve yrynde yle kesin bir gc ve yrekli bir gzpeklik vard ki, bir yl nce Uzun Hseyin Efendinin zerine 70 VURUN KAHPEYE yryp okuldan att gibi, u anda, bu pos bykl, kocaman ve hayran hayran kendine bakan kaba dman komutannn kapdan atmak istese belki isteine boyun edirecekti. Fakat o; ne kendisine doru ellerini uzatm, bir asker yalmliyle gleryz gsteren ve ak gren, tek ve hareketsiz cam gz frl frl dnen Damyano-su; ne yz korkun bir heyecan ve istekle altst olan Hseyin Efendiyi; ne de abdestli ellerini gen kzn siyah rts altndaki ince boynuna sarlp onu bomaktan ancak Damyanosun korkusiyle kendini tutabilen Hac Fet-tah Efendiyi grd. O, lksn sar, plak altnda hepsinin yzlerine grmeden gzel gzlerini birer ate feneri gibi evirdi. Sonra kede elleri kelepeli, ayakta duran ve kendine sonsuz bir minnetle yumuak yumuak bakan kr sakall, toparlak iyi yzl, siyah gzl mer Efendiyi buldu. Kelepeli elleri stne sarkm abani sar, beyaz kalan geni alnndan geriye atlm, gocuu altnda mavi poturlar, ilemeli mavi uha mintan, yakasna yapan eller, dizlerine vurulan tekmelerle amur-lanm yrtlmt ve nndeki bu sahneye sessiz bakyordu. Aliye ona kotu, nnde diz kt, kelepeli ellerini kendi zayf ellerine ald, ikisini byk bir sevgiyle P-t. Sonra, birdenbire, kendine siper olup sahip kan bu mazlum ve sevimli adam iin lebilecek bir fedakrlkla atan kalb, ona daha kuvvetli ve gvenilir bir cesaret verdi. mer Efendinin nnde gzlerinden alev saar ak durdu. Komutana bakt. Biraz yanl, fakat ok alk bir stanbul rumcasiyle: Babamn ne suu var komutan? Onu niin buraya getirdiniz? Ellerine niin kelepe vurdunuz? dedi. Damyanos, srtmaya alyor, boaz kuruyordu.

Babanz imdi u hoca, ieri getirdi, suu nedir bilmiyorum... Siz hi korkmaymz matmazel, babanz ben brakacam. Siz ne isterseniz yapacam. VURUN KAHPEYE 71 Fazla nazik tavr, yar l donukluu ile bir mddet duran, kanl bir hrsla geri dnen komutan, garip gzleri ve kocaman vcudiyle Aliyenin ilk cesaretini krd. Eer ona sert davranp hatt zulm yapaydlar, onun cesareti derece derece ykselecek, bir ehidi, bir mazlumu koruyucu olarak hepsine, btn bir ordu kuvvetine kar koyacakt. Fazla olarak komutan ile Aliyenin rumca konumas ve komutann boyun emesi Fettah Efendiyi ldrtt. Demek bu araf giymi bir gvur kzyd, herhalde gvurca syledii iin bir gvur kars kadar mekruhtu, hemen tercmann kolunu ekti. Komutana syle, bu mer demlen herif benim bam zaptetti, bunun ahidi ispat var, bunu salvermesin. Daha, ok adamn maln zaptetmiti. Hele bu byc kzn lfna bakmasn, dman kararghna baskn yapan Tosun Beyin nianlsdr, dedi. Hac Fettah Efendi bitirmeden Uzun Hseyin Efendi atld. Komutana syleyiniz, bizim de davamz var... Damyanos, tercman lkrdya balamadan kaim sesiyle grledi: Bu efendilere syle, sussunlar! Burada benim szm geer. stediimi syletir, istediimi sustururum; istediimi hapseder, istediimi salveririm. Hayda matmazel, siz babanz alnz, evinize gidiniz, hi korkmaymz, kim size fenalk ederse bana geliniz, dedi. Onlar baba kz, hatt komutana teekkr bile etmeyi unutarak hemen giderlerken komutan tekrar: mer Efendinin elinden kelepeleri karnz, yarn evlerine gidip konuacam, dertlerini anlyacam, diye haykrd. Onlar gittikten sonra Hseyin Efendinin yz l gibi olmu, Hac Fettah Efendiyi derin bir korku almt. 72 VURUN KAHPEYE Kendisi mer Efendiyi ortadan kaldrtmak, balarn zaptetmek ve c almak isterken ya onlar kendini mahvederlerse! Derhal uysal ve sessiz bir tavr ald. Fakat kumandan daha Hac Fettah Efendiye muhtat. Tercman vastasiyle: Hocaya syle, onun da ban kendine vereceim. Onlar bile bile serbest braktm. Byle gzel bir kzn nianls Tosun, elbet onu elimizden kurtarmaya hi olmazsa onu grmek iin kasabaya gelmeye alacak. O zaman onu yakalyacaz. mer Efendi ile Aliye el ele konumadan eve kadar geldiler. Avluda Glsm Halann sevin lgnlna ramen ikisi de anlatamadklar bir tehlike duygusiyle zntde idiler. mer Efendinin ilk lkrds: Emmeyi hemen bu akam buradan karmal, oldu. Ali yenin de kesin cevab u idi: Ben kaarsam sizi ldrrler. Ya hep beraber aresini bulur kaarz, ya sonuna kadar sizin yannzda, burada kalrm. Sonra evin nn arkasn gzden geirdiler. Hl dman erleri aa, yukar evi gzetliyorlard. Herhalde bu akam belki fazla bir dikkatle evi gzetleme emrini almlard. Biraz beklemek mmknse kk Durmu un yardmn saladktan sonra kp gitmek lzmd. Aliyenin Damyanosa etkisi ok garip ve ok ar olmutu. Bu etki, baka kadnlarn uyandrd madd ve ateli ekicilie benzemiyor, Aliyenin gzleri beyninde yanm iki sihirli ve ateli yldz gibi bann iinde onu durmadan eziyordu. Bu ince uzun kz, son derece ruhan yz ve gzel meneke gzleriyle Damyanosun imdiye kadar kuvvetini bilmedii kalbinin sakl kalm bir kesine ilemiti. Otomobille incir baheleri arasndan, yannda Hseyin Efendi, geerken karanlk yapraklarn iinden kzn gzleri kendini izliyor gibi geliyordu. BaVURUN KAHPEYE 73 ka tutkulardaki madd heyecanlar, ar ehvet sarsntlar bu defa hi yoktu. Yalnz kalbinde burgu gibi iki meneke gz, ac bir heyecan veriyor, beyninin gizli bir yerinde o baka eyler syler ve yaarken, yine ayn siyah kirpikli iki gz ona hareketsiz klarla bakyordu. O Trk kadnlarnn gzellerini binbir gece masallar fideler gibi, ay gibi yuvarlak yzler, al dalgal yanaklar, olgun ve gz alc vcutlarla hayal etmiti. Halbuki o, dal gibi ince, tarih bir muamma gibi ezici bir sknt ile davranlar kafasn altst eden bir mahlkla kar karya gelmi, iri gzlerindeki sihirli bir kudretle onu ipnotize etmiti. Ne garip ve esiz hareketleri, ne derin, ac ve ruhan gzleri, sonra ne grlmemi bir hkm ve kudretle insan sarsan al dudaklar vard. Hayr byle bir kz o ne Atinada, ne Balkanlarda, ne de Viyanada ve Paris'te geirdii bir k srasnda sahne stnde veyahut elence yerlerindeki gzel kadnlarn arasnda grmt. ldren, zulmeden adamlarn gururlu ve kstah iradesi gibi onun da iradesi kendine azap veren bu muamma kza uymaktan bir isyan

duyuyordu. Fakat bu rk, dili. yz ve ruhu bir sr olan mahlk, babasnn zincirli ellerini tutarken ince parmaklarnn okayc hareketleriyle bir defa Damyanosun ellerini tutsa, o yumuak kzn dudaklar bir defa... Artk dnemiyordu. Rakdan, araptan, elle dokunmalardan gelmeyen bir titreme, bir hareket, onun koskocaman vcudunu kk bir esir gibi bu yeni heyecanla altst ediyordu. Btn bunun altnda bir de korku vard. Bu kudrete kendini brakrsa mazisinin bana yklmasndan, toplad para, kudret, her eyin bir efsane gibi elinden kmasndan korkuyordu. En dorusu bu kzn Hseyin Efendi zerindeki kudretinden faydalanmak, Kantarclarn servetini elde etmek, sonra bu kzn etkisinden kurtulmak lzmd. Fakat bunu bir an dnrken o kadar ac duydu, o kzn H74 VURUN KAHPEYE eyin Efendinin olduunu dnrken yle sarsld ki bil-miyerek kocaman yumruunu Hseyin Efendinin sska dizine olanca gciyle indirdi. Sonra yannda ac ver korku ile birdenbire baran Hseyin Efendinin yzne glmeye alt. Trke, rumca kark: Diyavolo, diyordu. Bu kori (kz) ok omorfo (gzel) e? O akam Hseyin Efendi de, Damyanos de ok, pek ok itiler. Hseyin Efendi, onun, kz grnce arm kafasna yeni fikirler koydu. Aliye, evinde bekliyen nbetilere ramen, nasl evinden kam, hkmete gelmiti? Bunu Damyanos derhal soruturmaya kalkt. Emir subay otomobille gitti, o akam nbet bekliyen erleri getirdi, birer birer sorguya ektiler. Hibiri, bir ey bilmiyordu. Yalnz, aa yukar, kzn evden kt saatte arka kapnn stndeki fener snmt. Er, feneri, kendi cebindeki kibritle yakmt. Fener nasl snm, bilmiyordu. nk rzgr yoktu. Er, yar komutandan, yar da olaanst bir kuvvetten o kadar korkmu grnyordu ki, elinde olmyarak, selm durumunda olduunu unuttu, ha kard. Garip deil mi Damyanos da elinde olmyarak eri taklidetti, o da yavaa: Hristos, dedi ve ha kard. r Er gittikten sonra komutann kafasn altst eden ikinci fikir, kzn nianls Tosun Beyin kasabaya gelebilmesiydi. Komutan: Bundan kurtulmak iin bu kz srmekten baka are yok! dedii zaman Hseyin Efendi sapsar oldu. Hayr hayr, tersine, kz burada brakmal, hatt kapnn nnden nbetileri kaldrmalyd. Yalnz o soka, hatt kasaba etrafn dikkatli ve gizli bir gz altnda bulundurmak lzmd. Tosun, erge nianlsna gelecekti. Komutan bu gzetleme devini Hseyin Efendiye braksa VURUN KAHPEYE 75 o kzn evine ku uurmazd. Artk komutan da, Hseyin Efendi de hayli sarhotular. Hseyin Efendi, Tosun ile Aliyenin mehtapl bir gecede el ele gznn nnden gelip getiini anlatt, kuru gzlerinde ya, dudaklarnda zehir vard. Evet, o kzn kalbini kazanan Tosunu sa brakmamak iin Hseyin Efendi cann verirdi. Bunlar bir derin kin ve strapla anlatrken Damya-nosun takma olmyan gz kan iinde kald. Evet, bu adam, srf Tosunla Aliyeyi el ele grd iin kasabasn dmanlara teslim eden bu k, her halde Tosunu tutmak iin iyi bir maayd. Gizli bir kuvvet ve tekilt Tosunu tutmak zere Hseyin Efendinin emrine verdi. Tosun tutulup ortadan kaldrldktan sonra Damyanos da nce bu irkin yzl zengin herifi yok edecek, sonra kz Atina'ya gnderecekti. Otomobille dnerlerken Hseyin Efendi son bir teklif daha yapt. Bu plnlarn baarabilmek iin mer Efendiyi evden kaldrmak, mutlaka gndermek lzmd. Kz ne kadar yalnz kalrsa baar o kadar kolay salanrd. Ertesi sabah on buukta Damyanos yaveri ve terc-maniyle mer Efendinin kapsn alyordu. mer Efendi, komutan, Tosun Beyin misafir olduu odaya ald. Tavr, durgun ve sayglyd. Yalnz bir ocuk gibi her zaman yuvarlak ve pembe olan yz kulaklarna doru kzard. Acaba bu gvur, erkenden ne sylemeye gelmiti? Dostluk mu gsterecek, gzda m verecek, yoksa, Aliyeye kar bir durum mu alacakt? Btn kendi snfnn gerek bir elisi sfatiyle hislerini ilgisizlikten ve anlamazlktan gelen bir maske ile rtyordu. Damyanos, fazla glmyordu. Tavr cidd, fakat btn asker sertliine ramen biraz heyecanl olduu hissediliyordu. mer Efendinin elinden kahveyi aldktan sonra, ona karsnda yer gsterdi ve tercmanna ar ar 76 VURUN KAHPEYE tercme etmesini emretmeye balad. Tercman da ayn ciddlikle komutann lkrdlarn tercme ediyordu: Komutan diyor ki: Kasabaya geldiimizdenberi mer Efendiyi halk, siyaset yapmakla suluyor; hele Kuvayi Milliyecilerle beraber alan bir adam olarak gsteriyor. Gya mer Efendi etelerle her zaman berabermi, hele Tosun Bey etesiyle her zaman haberleiyormu, Tosun Beyin kendisi, mer Efendinin damad

imi, imdi de kasabaya eteye baskn yaptrmak iin durumu anlamaya gelmi. Kumandan ok dil bir adamdr. Kendilerini her yerde Trklere sevdirmek istiyor bunun iin mer Efendiyi birdenbire alp cezalandrmak istemedi. Kendisiyle grecek, eer mer Efendi kendilerine hizmet ederse piman olmyacak. mer Efendi, bu lkrdlardaki anlamn nerelere varacan tamamen anlad iin, fena halde sarard. Cevap verebilmek iin ban nne edi, dnd. Sonra ban kaldrd: elebiye de ki: ben dccar (tccar) bir adamm. Politika filn hi anlamam. Mslmanm. Onun iin bizim hkmatm (hkmetin) zadk (sadk) bir adamym. Asker deilim ki elebinin ordusuna gar (kar) kaym. Elimde hibir ey yoktur. elebi kendisi iin dildir diyor. O, bizim gibi zararsz, kimsesiz adamlara bir fenalk etmez. Tosun Bey bir ay nce buraya geldi, kasaba halk benim evime misafir etti. Kzm istedi, kasaba halknn nnde istedi. Kantarclarn Hseyin de, Hac Fettah Efendi de vard. Hepsi raz oldular, biz de kz verdik. Evet, elebinin gvendii Fettah Efendi ve Kantarclarn Hseyin Efendi raz oldu, nianladk. O gittiindenberi kendisinden hibir haber almadk. Ben ehre ticaret iin gitmitim. Hibir ete ile ilgim yoktur. ehirde bana seni dmanlar tutar, dnme, dediler. Ben tccarm, bana ne yapacaklar? dedim. Dman ordusuVURUN KAHPEYE 77 na kar bir ey yapmam olduuma ve yapamyaca-ma, elebi isterse, kendi dinime gre yemin edeyim. elebi soruyor, eer dman ordusu sizi ehre gtrrse, orada, Tosun Bey sizin damadmzdr, onu bulur, onun hareketleri hakknda bilgi alr, getirebilir misiniz? O sizden, tabi, bir ey saklamaz, azn ararsnz. mer Efendinin yz daha fazla kapand. Byle bir teklifi kabul edemezdi. Fakat reddetmek de tehlikeliydi. Geri kabul edip ehre gitmek ve bir daha gelmemek vard. Yalnz Glsm Hala ile Aliyeyi karlk diye tabi alkoyacaklard. Birdenbire istemiyerek, azndan: Bir defa kzma danaym, dedi. O zaman komutan ban sallad. Kznz da buraya arnz. Fakat siz, ona bir ey sylemeyiniz, onu da komutan sorguya ekecek, Odada yaver ve tercmann bulunduundan dolay en ok korktuu tehlikeden artk rkmiyen ve Aliyenin zek ve iradesine ok gvenen mer Efendi, kapya doru gitti ve seslendi: Aliye gizim, sen buraya gel! Aliye odaya girdii zaman gen yaverle komutan ondan fazla heyecanlydlar. Gen retmen, yine eski siyah paltosunu giymi ve ban siyah rtsyle smsk sarmt. Kk yz sar, heyecansz, dudaklar ve gzleri insann kalbini kartran tatl ve gzel renklerine ramen sakin grnyordu. Kumandan, gen kz odaya girer girmez ayaa kalkm, elini uzatmt. Fakat Aliye ok onurlu, ok terbiyeli, bir ba emekle yetinmi, Dam-yanosun uzatt eli o kadar tabi bir ekilde grememez-lie gelmiti ki elinin meydanda kalmas Damyanosu kzdrmt. Onun uzun parmakl gzel ellerine dokunama-manm verdii azab duymutu. Yaverin kalkt tek sandalyeyi gstererek: 78 VURUN KAHPEYE Oturunuz matmazel, dedi. Aliyenin kaplan kafesine giren ve tehlike sezmiyen bir ocuk kadar kendini gven iinde gren bir hali vard. Etrafndaki heyecan ve kendi i gcn duyduka durgunluu artyordu. Bununla beraber ilk soru hi de iyi deildi. Siz Tosun Beye nianlsnz deil mi? Tercmana ihtiya yok; pekl rumca biliyorsunuz, bana kendiniz rumca cevap veriniz. Evet, Tosun Beyin nianlsym. Nianlnz ok sever misiniz? Yaver atld: Trk kzlar, byle lakrdlar konumazlar, komutanm. Matmazel utanyor. Pardon matmazel, Tosun Beyle haberleiyor musunuz? Hayr. O halde onun urad son felketi de bilmiyorsunuz. Gen kzn meneke gzleri koyuldu, ald. Damya-nosun gzleri imek gibi birden karard. Damyanos, bu gzlerden fkrp hayal edemedii derinliklere kadar i-liyen ve altst eden baklar karsnda fena halde kzarmt. Kz syletmek iin hazrlad pln rahat rahat uy-gulamyacan hissetti. Eini tehlikede gren bir dii aslan gibi sezii artan Aliye, Damyanos'un bu hissini olduu gibi anlad. Damyanosun karanlk kalbini koparan tatl bir glmseme ile: Ben de sahi zannettimdi komutan, dedi. Damyanos, tamamiyle bu glmsemenin etkisi altnda, fakat ii kanyan bir aclkla: Demek nianlnz tehlikede olsa ok zlecektiniz, matmazel? Deminden nianlnz sever misiniz? Sorusuna imdi cevap veriyorsunuz? Fakat ok yazk, sizin gibi oku-

VURUN KAHPEYE 79 mu gzel, bir kz nasl oluyor da bir haydudu seviyor, hayret! nsanlarn en sz geer silh, samimiyet ve zekdr. Aliye, ok samim ve biraz da alayc gzlerle komutana bakt: Evet komutan! Ben, bu haydudu ok seviyorum, siz iyi yrekli bir askere benziyorsunuz. Belki benim kadar bir kznz da vardr, ok rica ederim. Bir daha bana nianlm iin, aka da olsa, kara haber vermeyiniz. Damyanosa acayip bir eyler olmakta devam ediyordu. Kadnlara kar en vahi ve ilk a insanlarnn tutkusunu duymu, kandrm, inandrm bir adamd. Fakat o, btn iradesini esir eden bu tutku karsnda ne kadar ince ve gsz bir yumuaklk duymamt. Neler oluyordu? Bu katil ve zalim Damyanos, bu her Trk, dii, erkek bir kaplan incelii ve vahetiyle yokeden Damyanos, imdi bir Trk kznn elinde iradesi rm bir zavall en dkn ve halsiz bir azgnlkla yumuakl birletiren acayip bir ak kurban olmutu, ilk defa kendi kar ve gveni iin, memleketi adna etrafnda bir tehlike duyuyordu. Bu kz kendi memleketine gnderebilse! Fakat bu, ordusu iin zararl bir hareket olurdu. nk Kantarclarn Uzun Hseyinin dedii gibi bu kza gven alamak, nbetileri kaldrmak, Tosunu tuzaa drmek lzmd. Tosun bu blgede olduka, ordusunun arkas tehlikede idi. Fakat bu sararmaya balyan asma yapraklarndan szlen beyaz i|ik iinde bu ince kzn meneke gzlerindeki her an deien znt ve glmseme, kzl ve yumuak dudaklarnda oynyan stn bir kadn gcnn biraz ince, biraz alayc izgileri ne kadar tatl, ne kadar tatlyd! Memleketine de, kendi akna ve tutkusuna da hizmeti yeter deil miydi? u kz kudret elindeyken alsa, kar-sa ve sonra da hastalk bahane edip buradan istifa etse... 80 VURUN KAHPEYE Evet, evet bu kz by yapyordu, bu kzda sihir vard. Buna ragmen, ac olduu kadar iten gelen bir sesle: Sizi ben arada srada gelip grmek, konumak isterim matmazel. Artk bu haydut nianlnz yava yava size ordumuz unutturacaktr. Memleketimden ktm kal sizin kadar akll bir insanla konumadm. Vaktim bo olduka buraya geleceim. Bunu yapmaynz komutan! Benim nianlm, bir haydut deil, biraz eski bir Trktr: Bir gn iler dzelirse, beni, erkeklerle ne suretle olursa olsun konutu diye almaz. Yine sylyorum, siz iyi bir adama benziyorsunuz. Eer beni nianlmn bir gn almyacam bilsem yayamam. Siz de, tabi, lm bir kzla konumaktan bir ey anlamazsnz deil mi? ller ne Trke, ne de baka dille konuurlar. Damyanosun karanlk kalbine, hi kimse, elindeki kzgn demiri sokarak byle oynamamt. Fakat bu kzn verdii azapta ne tatl, imdiye kadar hissetmedii ne ayr bir eni vard: Peki matmazel, nasl isterseniz yle olsun. Bakn biz, ne meden insanlarz! Sizin benden istediiniz bir ey yok mu? Evet komutan; okulu igal etmisiniz. Mademki medensiniz, emrediniz okulu boaltsnlar, ocuklarn retimi geri kalmasn. Damyanos, yaverine hemen emirler verdi. Sonra gen kzn elini tuttu; sayg ile pt, arkasna bakmadan kt gitti. Ertesi gn okulu Aliyeye teslim ettiler ve o geceden sonra, Aliyenin evinin nnden gemeye korkan komular, birer birer gelmeye baladlar. Hep.si onun boynuna sarlyor, derdini anlatyor ve srgndeki kocalarn getirtmek, kin ve iftira yznden uradklar beldan kurtulmak iin, komutana sylemesini rica ediyorlard. AliVURUN KAHPEYE 81 ye hepsini reddediyordu. Komutana bir ey rica etse, onun emri altna girecekti. Komutanla konumak istemiyordu. Fakat onlar mitlerini kesmiyorlar ve durmadan geliyorlar; Hac Fettah Efendinin etrafna toplananlar, Hac Fettah Efendi gzden dt, diye mer Efendinin etrafna toplanyorlard. nk mer Efendinin elini ayan balyan onu mutlaka ldrteceini iddia eden Hac Fettah Efendi, hibir ey yapamamt. Damyanos, mer Efendinin evine gittii o mehur sabahtan sonra, gerekten, dman idaresi, kasabadan daha gvenli ve rahat bir tutum alvermiti. Geri Damyanos, Kantarclardan baka byk zenginlerden alacan alm ve adamlar da olduka keseyi doldurmutu. Bununla beraber gece gndz evleri baslan, canlar, rzlar tehlikede olan halk, gzle grlen bir rahatlk ve yaygn bir gven duyuyorlard. Bunu, Aliye ile yapt konuma m salamt? Aliye komutana ne sylemiti? Bunu, rumca olduu iin, mer Efendi bile anlamamt. Fakat her halde bir deiiklik vard. Acaba Fettah Efendinin dedii gibi, Aliye yalandan Mslman grnen bir gvur kahpesi de komutana efsun mu okumutu? Herkes, bu efsunun kendilerine salad rahat ve gvenden ok, ona kar kalblerinde uyanan yabanc duygularn, phelerin etkisi altna

giriyor, hatt kendisine ok sevgisi olan kasaba kadnlarnn bile gzlerinde zaman zaman garip ve tereddtl bir phe dolatn gryordu. Fakat bu yeni dedikoduyu ve bu yeni duygularn, sebeplerini Aliye bilmiyordu. nk o yaver ve mer Efendi yanndaki konumadan sonra Damyanos bir daha evlerine gelmemi, yalnz Aliye okuldan dnerken, Damyanos onu otomobilden birka kere grm, uzaktan selmlamt. Btn bu deiikliklerin sebebini yalnz Kantarclarn Uzun Hseyin Efendinin bildiini sanyordu. Herhalde dman karargh kasabada biraz rahatszd. KasaF: 6 82 VURUN KAHPEYE banm eteklerine kadar, erzak kollarna uzaktan ate ediyorlar, kk karakollarn ummadklar zamanlarda basyorlard. Bunu komutan, etrafta Tosun Bey etesinin faaliyetine yoruyordu. Kasabaya grnrde bir gven vermek, bu adam ne olursa olsun ele geirmek gerekti. Bu adam ele getii gn, Aliye, Uzun Hseyin Efendiye vdedilmiti. Kasabann ii, Uzun Hseyinin emrine verilen sivil dman memurlarnn faaliyetiyle durmadan aratrlyordu. Fakat hibir iz, hibir ipucu ele geiremiyor 1 ard. Btn bu pek resm ve entrikal iler olurken komutann iyz btn btn baka bir cephe ile, bir ak cephesiyle dvyordu. Krk be yama kadar her isteini ele geirmi bir adamn en iddetli istei imdi gelmi bir kzn kaya iradesine arpmt. Damyanos, Aliyeyi istiyor, mutlaka istiyordu. Fakat bu istek hrsl bir ekil almt. Sadece kuvvet ve kudretle kzn vcudunu ele-geirmek istemiyordu. Kzn kendini, meneke gzleri arkasnda bazan alayc bir zek kvlcmiyle elenen, ba-zan derin ve ateli olan kzn kendisini istiyordu. nce rakiplerini birer birer kaldracakt. Tosun Bey en nem-lisiydi. Onu Uzun Hseyinin kskanlna, akna terket-miti. Evvel Hseyin Efendi Tosunu mutlaka bulacak, tutacak ve Damyanos nce onu, sonra da Uzun Hseyini, parasn aldktan sonra, yok edecekti. Bu iler bitince, kz memleketine gtrecek, servetiyle, ihtiamiyle, lgn a-kiyle onu mutlaka, mutlaka elde edecekti. Bu pln tama-miyle uygulamadan zfma yenilmemek iin, neler neler yapyordu! Sinirlerini, iradesini yormak iin, her gecesi, bir sefahat, bir sarholuk akam oluyordu, istanbul'dan Beyolunun gzel Rum kokotlarndan iki kadn getirtmiti. Esir alr gibi gznn, boyunun bounun Aliyeye benzer olmas iin stanbul'daki memuruna ok sk talimat vermiti. Gerekten, kadnlardan biri ince, uzun kirVURUN KAHPEYE 83 pikli, mavi gzl idi. Bundan baka Uzun Hseyin Efendi de kasaba ve kyde gzelliiyle n alm zavall kadnlar toplatyor, Damyanosun nne atyordu. Bunlar arasnda ok hret alan, birdenbire zengin olan, sklaan bir kadn da, bakkal Salimin kars, camide Aliyenin acd kadnd. Fakat btn bunlar, sabahlara kadar devam eden iki lemleri, hatt onun kokain rngasna kadar varan cinnetleri, nbetleri ve hezeyanlar, yine de, Aliyenin top-top nemli kirpikleri arasndan mer Efendiye atele bakan gzel gzlerinin tatlln unutturamyordu. Otomobille Anadolunun sert llerinden geerken, tozlu, sk incir bahelerinin kklerinde elenirken bu gzleri, bu gzlerin gzelliini ve kudretini tamamlyan nar iei goncas gibi alan kzl yumuak dudaklar dnyordu. ok zaman sabaha kadar kendi iradesini ve ban ar bir kuruna eviren ikileri, elenceleri arasnda erlerini gnderip Aliyeyi getirtmek istemi, sonra hayalinde byle bir lemde, Aliyenin tatl gzlerine gelecek tiksinti ve nefreti grr gibi olmu, vazgemiti. Bazan uykusuna kadar kendini izliyen bu iki gz hayali karsnda, hristi-yanlkta bulunmyan bir by bulunduunu sanyor; ha karyor; sayg ile, kendisini eytann kzndan kurtarmas iin sa'ya yalvaryordu. Bir gn odasnda asl Meryem Anann resmi nnde byle bir heyecan iinde yalvaryor, Aliyeye btn hristiyan evliyasnn fkesini davet ediyordu. Odada yalnz resmin altndaki kandil vard. Bu kandilin titrek stnde birdenbire Meryem a-nann titrediini, kmldadn grmt. Bu, belki bir kurtulutu. Bunun iin hl dizleri yerde, fakat gzleri resme dikilmi, mitle beklemiti. Resim ba rtl, yz ince, gzleri nnde, uzun parmakl elleri dizlerinde Bizansm garip bir (Meryem) iydi. Bu Meryemin bandaki hle gerekten aydnlanm, (Meryem) kmldam, 84 VURUN KAHPEYE ban iyice kaldrm, yorgun ve kapal gz kapaklarn birdenbire amt. O zaman, skntsndan kurtulmak iin dua eden Damyanos, ac bir lk ile bir l gibi kaskat yz st dmt. Canlanan Meryemin kapal gzleri altnda, Aliyenin meneke gzleri vard. O gece bir sarholuk nbeti diye btn kararghn doktorlar tarafndan tedavi edilen Damyanos, ertesi sabah (Meryem) in resmini kandiliyle beraber odadan kal-drtmt. Doktorlar, ona sk bir perhiz ve kadnlarn yerlerine gnderilmesini tavsiye ettiler. O, bunu sessiz ve ask bir yzle dinledi. O gece kararghta kald ve Uzun Hseyini artt.

Damyanos, eskimi ve skc bir hastalk gibi onu devaml bir ikence iinde tutan bu zlim yalnzln acsn birisinden karmak istiyordu. Bunun iin, hemen, Hseyin Efendiye kt. Bu sabah yine karakollarmdan Tosun etesinin burada olduuna dair raporlar aldm. Sen ne yapyorsun? Biz geleli iki ay oldu, hl o haydut herifi tutamadn. Bu nasl ey? Hseyin Efendi, ban kurnaz bir tavrla sallad: Tutulmasn siz isteseniz tutulurdu, komutan? Ne demek istiyorsun? mer Efendi serbest ve herkesle konuup grtke o adam tutamyacamz ben size daha nceden; syledim. Eve girip kyor, her adamla konuuyor, kahvede oturuyor, camiye gidiyor, Tosun Bey mutlaka el altndan kzla haberleiyor? Fakat mer Efendi ortadan kalkmadan, kz kasabada yalnz kalmadan, Tosun Bey elimize ip ucu vermez. imdi git, hangi kahvede, hangi saatlerde oturuyor, hepsini ren, bizim yavere not ettir, ver; dneceim. VURUN KAHPEYE 85 Damyanos yalnz kalnca iyice dnd. Ban meydana bakan cama dayad, derin derin dnd, iinde garip eyler oluyordu. mer Efendiyi kaldrmak gerekti. Fakat mer Efendiyi kaldrnca Meryemin gzlerinden bile kendisine bakan, gnahkr ve hasta ruhunu her an izliyen kzdan korkuyordu. Bununla beraber herhalde mer Efendi kalkar kalkmaz o, gzlerinde imeklerle, komutana gelecekti. Uyumu, zevkin, sefahatin suiistimallerin yorduu sinirleri, bu hayal karsnda, o kadar kuvvetli ve gen bir titreyile titredi ki derhal ban evirdi, masann stndeki zili ald, yaveri ard. Yaverle konumas, uzun ve gizli oldu. Sonra otomobiline bindi, kasabann iinde gezmeye gitti. Dikkat kesilmesine ramen okuldan dn saatini bildii Aliyeyi bugn uzaktan bile gremedi, ban sallad. eytann kz, gznde cehennem alevleriyle mutlaka yarn odama gelecek, dedi. IX KRBAN-I AK ISSIZ BR BEYABANDAN GEER eytann kz Damyanosun bir gn nceki tahmini gibi gzlerinde cehennem alevleriyle dman kararghna geldi. Hava biraz souktu, yamur yayordu; buna ramen o sabah Damyanos en parlak niformasn giymi, izmelerini, mahmuzlarn parlatm ve her gnden fazla zenle tra olmutu. Odasnda, gzel kokulu bir am odunu, byk ocakta ve demir sobada trdyarak yanyordu. Meydana bakan pencerelerin camlan yarya kadar koyu renk perdelerle rtlmt. Er. bir kadnn kendisini grmek istediini syledii zaman boazn tkyan bir heyecanla gelsin dedi. Aliyenin sk siyah rts slanm, rzgr, yumuak 86 VURUN KAHPEYE salarn akaklarndan skm, solgun yanaklarna dkmt. Hl stndeki uzun siyah paltosu rzgrla, yamurla dalgalanrken, ince vcudundan ald eklini muhafaza ediyordu. Aliyenin dudaklar al ve ateten rengi ni kaybetmi; yalnz, uykusuz ve kederli gzleri, btn varlnn yceliini derinliklerine toplamt. Kk yz, bugnk kadar gen ve ruhan grnmemiti. Bugn her kirli ve sefih bir zalim gibi, (Neron) un (Vesta) bakiresine duyduu tutku gibi bu gzel ve ruhan yz, Dam-yanosun btn iradesini altst etmiti. Gen kz azn amadan, o, cokun ve btn kaba vcudunu sarsan tutkun bir titreyile: Matmazel, nce u ocan yannda stnz kurutunuz, sonra benden ne istiyorsanz onu dinler ve yaparm. Emrimdeki bu birlik, emin olunuz, sizin arzunuzu her zaman yerine getirmeye hazrdr. Aliye de, sessizce biraz zihnini toplam, biraz da souktan, yalktan titriyen vcudunu yattrmak iin ocan atrdyarak yanan gzel kokulu alevlerinin nne gemi, ince ellerini, slak eteklerini alevlere uzatarak kurutmaya ve dnmeye balamt. Aliye kurunurken o, biraz uzakta titriyen bir sesle: Neniz var, bir zntnz m var? diye sordu. Aliyenin gen ruhu en zntl, en derin ve dalgal anlarndan birini yayordu. Bunun iin, ok ak ve samim bir acl vard. Birdenbire atein karsnda pembeleen yzn Damyanosa evirdi: Babam ne yaptnz komutan? diye sordu. Babanz m? Babanza ne oldu? Aliyenin gen dudaklar etrafnda ac ve fazla tecrbeli iki izgi belirdi. Bir ylda geirdii strap ve tecrbe devresi, binbir hile, entrika ile yayan trl trl insanlarla tanmas, onun ok zeki banda, ili ruhunVURUN KAHPEYE 87 da kendisinin de at bir bilgi ve anlay uyandrmt. Damyanosu artan bir gle gzlerini komutann gzlerine evirdi. Ac bir alay ve kmseme ile bakt, sonra tatl sesiyle:

ok rica ederim komutan; ben, babam tevkif ettiinizi biliyorum. Bunu saklamaynz. Onu erlerin gtrdn dn gece meydandan geerken grenler var. Kim grm, bana haber verebilir misiniz? Aliyenin gznn nnden Durmuun cesur kk yz utu, derhal ban sallad: Hayr komutan, syliyemem. O halde size yalan sylemiler. Hayr, yalan sylemediler. Bir an, gen kza fkeyle bakt, fakat yine onun yal ve ateli gzlerinin tatll, gzelliiyle eridi. are yoktu. Bu gzel kzn nnde eriyecek, lecekti. Bir an iin ona milliyetinden de, para, an ve eref tutkularndan da, kudretinin verdii zevkten ve daha stn olan bu duyguya kendini terketmek iin ldryordu. Aliyenin beklemedii samim bir duygu, onun kaba yzn deitirdi. Matmazel oturunuz, sizinle uzun uzun konumak istiyorum. Hem babanz iin, hem sizin iin, hem de benim ve nianlnz iin. Korkmaynz, size bir zarar gelmez. Matmazel, babanz mutlaka kurtarmak istiyor musunuz? Tabi deil mi komutan! O halde beni dinleyiniz! Ben sizi Tosun Beyden de. kasabada sizin iin birbirini yiyen genlerden de fazla seviyorum. Hayatta sizden baka bir ey istemiyorum. Kamaynz, cevap vermeyiniz. Gryorsunuz ya sizden ne kadar uzakta duruyorum ve yerimden kmldamya-cam; size saldrrm sanmaynz; yalnz susunuz ve beni sonuna kadar dinleyiniz. Atein yanndan niin uzaklatnz? 88 VURUN KAHPEYE Sizi pencerenin nnde dinliyeceim komutan. Yalnz abuk bitiriniz. abuk bitirmek mmkn deil. Ben, memleketimin en zengin adamym. Hayatta istediim her ey oldu. Fakat imdiye kadar hi bir eyi sizi istediim kadar istediimi hatrlamyorum. Eer isterseniz, sizi alr buradan giderim. Btn mrnzde istediiniz yerde, en byk debdebe ile yaarsnz. Bana yle tiksintiyle bakmaynz. Ben sizi bir kyl gibi seviyorum. Benim buradan gitmem yalnz babanz, nianlnz kurtarmakla kalmaz, memleketiniz iin de bir iyilik olur. nk Trk topranda sizinle harb eden ordu iinde benden daha cesur, daha kanl bir komutan yoktur. Niin yle gzleriniz ka-tlat ve dald. Grmyor musunuz, sizin iin her eyimi, memleketimi, milletimi feda ediyorum? Ben ki btn mrmce hep gzya, kan grdm ve bir ey duymadm. imdi... ok artc bir ey oldu. Bu kaba, kocaman ve kanl komutan masann stne eildi, apoletleri sarsla sarsla alamaya balad. Aliye vcudunun, ruhunun zerresiyle en iddetli bir tiksinti duyduu bu adamn sarslan kocaman omuzlarna, zalim bana bakarken binbir dnce, binbir duygu ile kafas altst oldu. Btn debdebe, hret ve servetini Trk kan ve Trk mal ile elde eden bu kyc Trk dman, sonunda, her eyini kk bir Trk kznn ayaklarna atyordu. Dnya ne garip, ne garip bir eydi! Ba-zan, insan, yirmi yanda birdenbire ne kadar ihtiyar, btn dnyay kavryan ne byk bir tecrbeye sahip o-luyordu. Fakat biraz iir, biraz felsefe olan bu his ve fikir abuk utu; gerek durumu, memlekette oynanan faciay btn ayrmtlariyle grd. Ayakta duran Aliye, masann zerine eilmi alyan VURUN KAHPEYE 89 komutan, bu oda, trdyan, temiz bir koku yayan am odunlar, masann stnde rumca yazlarla duran notlar, bunlarn hepsine, gen kzn vcudundan ayrlm ruhu, kimlii uzakt. O, bu oday, bu odann faciasn ter-ketmiti. O, ruhunun anlatlamyacak derecede genilediini, gzle grnmez bir hava gibi memleketi batan baa kapladn duyuyordu. Ayn dakikada oca ttmi-yen, kerpi evlerin hepsinin iinde alyan kadnlar, sokaklarda devaml bir korku ile dolaan ihtiyarlar, viranelerde ayaklar plak, sonsuz bir strap ve sknt iinde alyan, srnen babo ve kimsesiz ocuklar gryordu. O yzlerce yerde ayn dakikada hapsolunanlar, dayak yiyenleri, lenleri, dmanlarn, Kuvayi Milliyenin, hayatn, binbir kr kudretini devaml sknt ve ikence-iinde tuttuu halkn hepsini teker teker tanyor, onlarla berabermi gibi seslerini iitiyor; yzlerinin derin ve deimez bezginliklerini gryor, hepsiyle beraber duyuyor ve yayordu. Bu yle byk ve korkun bir facia idi ki, bu yle bir insan yangn ve salgn idi ki, bunun iine birdenbire dalan kimse, kafasn ve benliini kurtarp bir ey dnemiyordu. Sonra btn bu byk sahne iinde kendini, gen ve zavall, yalnz Aliyeyi, ayr bir insan gibi hissediyor; bu acayip ve ruhan dakikann Aliyeden istedii eyin, btn vcudunun zerrelerini strapla, ikence ile para para ayran ve koparan bir gerekle beyninde me'ale gibi yandn gryordu. Btn tarihte milleti iin len ve strap eken kadnlar, ezel gzlerinde kutsal bir kla, meleke dudaklarnda yzyllarn silemedii zafer g-liyle Aliyeye bakyorlard. Demek hayatnn bu olaanst dakikas Aliyeden, zavall isimsiz

retmenden, o geen kadnlardan birinin yapamyaca kadar ar ve irkin bir fedakrlk istiyordu. Bu fedakrlk ne idi? Ak90 VURUN KAHPEYE bir ey deildi. Yalnz benliinin her zerresi tiksinti ile, isyanla. strapla ayr ayr titriyordu. Damyanos ban kaldrd zaman bir eli pencereye dayanm gen kzn yzn bir beyaz ve l mermer gibi donmu buldu. Bu siyah rtlerin iinde duran kzn can ve ruhu, bu donmu vcutta olamazd. Sadece, mermer gibi beyaz yanaklarndan damla damla yalar, yere dyordu. Alyorsunuz matmazel, neniz var? diye ona doru giderken, Aliye gzlerini Damyanosa evirdi. Htra, hayat, her ey yava yava geliyordu. Bu kadar ruhan ve gzel bir ey grmemi olan Damyanos. dn akam Meryem resminin nndeki korkuyu duydu. te bu kzn gzleri, l bir resmin gzlerinden kendisine byle bakmt. Sonsuz bir korku, sonsuz bir strap ve akla ellerini kaldrd. T ocukluunda, insan kanma elleri dokunmad gnahsz gnlerinde, kuytu ve karanlk kilisenin gnlk kokulu mihrabnda, lgn kandillerin nnde belli belirsiz kaybolan Meryemler nasl dua ettiyse ayn duygu ile: Panaiya. Panaiya, diyordu. Bu duygunun verdii cesaretle biraz daha kza doru ilerledi, nne sarkan, gerekten, Bizans Meryemlerinin uzun parmaklarna benziyen ince ellerini almak istedi. Aliye, Damyanosun kaba ve byk ellerinin scak, ateli derisini ellerinde hissedince tabi ve ilkel bir korku ile uyand; Damyanosun irkin yz yzne o kadar yaknd ki iren bir ylandan kaar gibi birdenbire geri srad. Hayr, hayr kendisi sadece kk ve basit bir retmen idi, bu kasaba iin her eyi yapabilirdi. Fakat Damyanosa katlanacak gc yoktu. Bu tarih ve byk fedakrlklar o yapamazd. Ayn dakikada, olgun, altn salkmlarn arasndan szlen altn k iinde gen, temiz, ateli bir temasn dudaklarn yakt andaki tatl VURUN KAHPEYE 91 titreyilerini duydu. Artk ondan baka temasa, hatt hret, hatt en byk bir an karlnda bile raz deildi. Pek garip bir tarzda, karsnda, ayaklarnn altna yalnz kendi gsteri ve karn deil, kendi memleketinin geleceini de atan bu kaba ve korkun adamn korkun ak, Tosunun htrasn en yakc bir htra gibi tekrar uyandrmt. Gzleri bym, yz ruhan hlyalar ve dncelerin verdii st-insanlk duygusunu kaybetmiti. Birdenbire kendini ve sadece akn savunan etten, kandan kemikten yapl basit bir gen kz olmutu. Damya-nosu altst eden, kudurtan bir kesinlikle: Sizi hi bir zaman sevemem, komutan. Hibir ey karlnda, hatt babamn, nianlmn ve memleketimin kurtuluu karlnda bile sizi sevemem! Fikrinizi deitirirsiniz belki. Hayr, bunu aklnzdan karn. Mesel mer Efendiyi u meydanda asmaya karar versek... Aliye sapsar oldu. Bana gzda vermek istiyorsunuz. Fakat yemin ederim ki byle bir ey yapamazsnz. nk ben, bunu grmemek iin derhal kendimi ldrrm. Her kuvvet, lm karsnda clzdr. Bir daha size syliyeyim: ller ne konuur, ne sever, ne sevilir. Damyanos, kzn sesindeki kesinlik karsnda biraz eridi, fakat yava yava bu kz elde etmek iin kuvvetin yetmiyeceini anlyordu. Aliye, birdenbire sordu: Babam bana gstermiyecek misiniz? Hayr matmazel, gidin, dnn, babanz kurtarmak, ancak biraz daha uysal olmakla olur. Siz, bugn benden ireniyorsunuz, fakat yarma kadar fikrinizi deitirebilirsiniz. Ne uursuz ve karanlk bir gece geirdi. Glsm Ha92 VURUN KAHPEYE la l ve umutsuz gzleriyle bir ey grmyor gibi saatlerce dalyor, sonra birdenbire ban elleri iine alyor, bara bara alyordu. Bazan Aliyenin boynuna atlyordu. Benim gzel gizim, buban o kfirin elinden gur-tar, diye yalvaryordu. Zavall kz, ne uzun ve ne derin dnyordu. Bu iki ihtiyarn ona gerdikleri kanat; sevgi, scaklk ve vefa, kalbini eziyor, paralyordu, tik defa bunlar bir zincir olmulard. Ne olurdu, stanbul'dan hi kmasa ve bu iinden klmaz felkete dmeseydi! Damyanosla konumasnn ertesi gn mer Efendi iin mutlaka bir ey yapmak lzmgeldiini hissediyor; fakat Damyanosun istedii ekli dnmeye bile dayanamyordu. Okulda ocuklarla urarken btn sabah akaklarnda iki eki vuruyor, bann iinde ateli bir burgu beynini oyuyordu. Yine o gn perembe idi. le vakti ocuklar azat edip knca akn ve kararsz, eve bir trl gidemiyordu.

Gznn nnde Glsm Halann iyi yz strapla gerilmi, efkatli gzleri, yalar arasndan ondan imdat bekliyen. boulurken ellerini uzatan zavall gibi dolayordu. Ne yapacakt? Ar ar, ayaklar geri geri giderek kaldrmlarn zerinde ba nnde yrrken kkler ellerinde antalar, cz keseleri, yanndan koup geiyorlard. Her kk yzde merak ve efkate benzer bir parlt vard. Btn kasaba mer Efendinin tevkifini haber alm; yine ilk gnlerdeki gibi, baz ailelerde Ali-yeden saknma eilimi bagstermiti. Btn bunlar, Ali-yeye kar ok derin bir merak ve ilgi uyandrmt. Aliye, tam keyi dnerken kk bir el geldi; yanna zntyle dm olan elini yakalad. Yavaa, bir su iler gibi pt, hemen dnd ve eildi. Kk Durmu yanma sokulmu, elini alm, ak mavi gzlerinde yalarla tapar VURUN KAHPEYE 93 gibi ona bakyordu. Biraz bklm ocuk dudaklarnn etrafndaki izgilere ramen kirli yanaklarndaki ekici ukurlar, bir ocuk tazeliini ve gzelliini muhafaza ediyorlard. Durmuun yz, Aliyeye karanlk bir odaya giren bir k izi gibi etki yapt. Bu kk yz. kasaba hayatnda bilmiyerek ruhuna yerleen sevgi ve gzellik anlarnn en sevimlilerinden biri idi. Durmuun ekimle kasmn souyan rzgrlarna ramen, kk ayaklar plak, mintan hayli ince idi. Fakat btn bu eskimi ve ypranm kyafeti iinde yle bir kuvvet ve iman veren kk yz vard ki hi dnmeden bu skntl durumundan onun birden bire grnn bir kurtulu mjdesi gibi karlamt. Kirli kk elini kendi uzun beyaz parmaklar arasnda smsk hapsetti; meneke gzlerinde ke gvenen, ondan yardm bekliyen bir ocuk temiz-liiyle Durmuun gzlerine bakt, kendi gzlerindeki yalarla elien ince bir glmseme kzn dudaklarndan utu. Sen syle Durmuuum. bu defa babam kurtarmak iin ne yapalm? Damyanosa gidelim. Brakmyor. Geen sefer brakt ama. Bu sefer brakmyor. - stersen Hac Fettah Efendiye gidelim. Bu sabah meydanda grdm. Uzun Hseyin Efendi ile kararghtan kvorlard. ikisinin de yz glyordu. Yzleri glyorsa ok fena Durmuuum, mutlaka babama bir ktlk gelecek. Kk, onun yzne tereddtle bakarken Aliye birdenbire karar verdi: Haydi Durmuuum. Beni Hac Fettah Efendiye gtr. Yarm saat sonra Aliye ayn sokan banda, elinde 94 VURUN KAHPEYE Durmu, ba nnde, dnyordu. Hac Fettah Efendi ile konuma, beyninde bir utan ve isyan levhas gibi kalmt: ihtiyar, banda sar, elinde tespihi, ocan karsnda sallana sallana ibadet ediyordu. htiyar kars, banda rt stnde, bir kede disiz ve kk az k-mldyarak efendisinin ibadetine ortak oluyordu; iki gen orta, darda, bir taraftan hamur ayorlar, bir taraftan hafif tertip kavga ediyorlard. nce, Aliyeyi efendinin yanma gtrmek istemediler. Efendi, ibadet ediyordu. Her kadn yanma giremezdi. Fakat Aliye nce sknla, rica ile balyan isteini biraz ykseltti. Efendiyi Tosun Bey asaca zaman byle yapmamlard. Okulun nnde kpek gibi ulumulard. Sonunda odaya su gtren gen kadnlarn birinin arkasndan dalvermiti. Fettah Efendi de, ihtiyar kadn da onun giriini sessiz, fakat hor gren bir ilgisizlikle karladlar. Aliye nce donmu gibi duran ikisinin gzlerini nafile arad, ikisi de tespihlerinin stnde daha kuvvetli bir mrlt ile Suphanallah, Elhamdlillah lan birbirine kattryorlard. Sonunda, Aliye, birdenbire Fettah Efendinin nne kadar gitmi, diz km, meneke gzlerinde zorla ve srf mer Efendinin kurtuluu iin toplanan efkatin verdii gnlszlkle mer Efendi iin Hac Fettah Efendinin yardmn istemi ve yalvarmt. Gen kzn temiz gzleriyle, titrek ve samim sesiyle sarslan ihtiyar, bunu insan batan karan eytanca bir hileye yordu ve daha iddetli bir kin ve fkeyle zavall Aliyeye mer Efendinin gne kadar aslacan bu sabah komutandan duyduunu ve Aliyenin bu felketten sonra yola gelmesini, tvbe ve istifar etmesini, yzn Mslman kadnlar gibi rtp ark erkekleri gnaha srkliyen genliini, gzelliini kapamacn tavsiye etti. Onun da siyah bir delik gibi disiz alan aznda, VURUN KAHPEYE 95 iki mutaassp ve hileci gznde eriat dman eliyle bile olsa, mer Efendi gibi, Aliye gibi imanszlar yola getirmek iin btn ruhiyle bayram yaptn gsteren yetli, hadisli sylevi, Aliyenin kalbini delik deik etti. htiyarda yle bir kuruluk, btn insanlkta, hatt dinde snacak ve dayanacak yer aramann bo bir hayal olduunu gsteren yle hain ve alayc bir zulm vard ki, Aliye nce azn ap Hac Fettah Efendinin elilik ettii her eye lanet etmek istedi. Sonra kendi de nasl olduunu anlamyaca bir fikir zinciri ile mevlit akamn hatrlad. Hayr, din bu deildi. Bu irkin ve kaba Hac Fettah E-fendinin elilik ettii ey, din deildi. Din, nurlar iinde sonsuz br rahmetin, efaatin meydana kyd. Kundakta mmeti iin efaat istiyen Peygamberin, si mmetine snak olan byk Muhammedi n dini idi. Hac Efendi, din perdesine brnm,

dnya yznde eytann insanlar zmek iin gnderdii bir eliydi. Aliye ayaa kalkt. Gzlerindeki yalar kurumutu. Sonsuz bir kmseme ve tiksinmeyle: Sen Kbeden gelen bir hac deilsin, sen eytann yeryznde bir eit elisisin, dedi. Ve Fettah Efendi daha derin bir fke ve kendinden geen bir iddetle onun arkasndan: Sen iblisin z kzsn. Yaknda kirli vcudunu eriat ateiyle temizliyeceiz, diye haykrd. Ve Aliye karken gen ortaklar, bir azdan yumruklarn salhyarak: Kahpe, kahpe! diye onu uurladlar. Aliye, Damyanosa gitmeden, son bir are olarak ruhunda gerek bir cehennem isyaniyle kk Durmuun elinden tuttu. Kantarclarn Uzun Hseyin Efendiye gitti. Kantarclarn byk kaps nnde Durmuu brakt, girdi. Kocaman toprak avluyu geince Uzun Hseyin Efendinin karsiyle kar karya geldi. Gen kasabal, ko96 VURUN KAHPEYE casmm Aliyeyi almak iin teebbslerini biliyor; Aliyoye onu Ltif Aalarda grdke boynuna sarlr, dua ederdi Tonarlak yzl, krmz yanakl, siyah, iri gzl gen bir kadnd. Aliyeyi grnce elindeki amar torbasn brakt, boynuna sarld. Fakat Aliye ayakta hemen Uzun Hseyin Efendiyi grmek istediini syleyince iyi ve ak yz glgelendi. Aliye bunun farknda olmadan srf kendini savunma bakmndan: Kardeim, sen de beraber bulun, bana yardm et. babam dmanlar asacaklarm. Hseyin Efendi isterse kurtarr, gel beraber rica edelim, dedi. Kadn basit bir gururla daha bu sabah iki er yollayp Hseyin Efendiyi komutann arttn, eve geldiindenberi odasnda kapal olduunu syledi. Uzun Hseyin Efendi odaya birdenbire giren bir elma gibi toparlak ve krmz karsnn arkasnda Aliye-nin sar yzn grnce kalbi uurumlardan bolua dyormu gibi garip bir heyecanla sarsld, dizleri pelte gibi erimiti. Kadn glmee alarak: Aliye Hanm, bubas iin sana irica (rica) ya gelmi. Bir diin de bah! diye balad. O. kadnn lkrdsn bitirmeden: Sen git. kahve piir hele, buyurun Aliye Hanm, nihayet bizlere ricaya tenezzl ediyorsunuz, diye atld. Bu konuma Aliye iin o gnn ikinci byk utanc ve azab oldu. nce Uzun Hseyin de, sabahleyin Damyanosun, kendisine mer Efendiyi gne kadar meydanda asacan sylediini tekrar etti. Aliyenin bu tekrardan yz o kadar sarard, iri gzleri o kadar soldu ve byd ki Uzun Hseyin nce bundan hemen faydalanmaya kalkt. Hseyin Efendi, mer Efendiyi dmanlarn elinden kurtaramazd. Fakat Aliye isterse cezasn hafifletir, onu sadece srdrmek iin komutan kandrrd. Yalnz, VURUN KAHPEYE 97 yalnz bunu istemesi gerekti. Aslnda Aliye istese de, istemese de Hseyin Efendinin olacakt. Komutan yle sz vermiti. Fakat Hseyin Efendi iyi yrekli ve asl bir genti, Aliye mesel imdi... Aliye, Hac Fettah Efendinin evinde duyduu azap ve tiksintiden ok fazla bir irenme duydu. Karsnda bu uzun burnu gittike itahla arplan, uzun yosunlu dileri, soluk ve irkin dudaklar arasnda manal ve kibirli bir glle srtan, bulank gzleri en baya bir ehvetle perdelenen bu adam onu son derece tiksindirdi. Hseyin Efendi sz gciyle kandramayp da daha saldrc duruma getii zaman Aliye mrnde unutamyacag bir fkeyle Hseyin Efendinin sska vcudunu yle bir itti ki, rakyla, sefahatle, en irkin ve yorucu bir elence hayatiyle zaten soysuzlaan ve binbir hastaln sahibi olan vcudu yldrmlanm gibi pencereye kadar frlad. Kars, elinde kahve fincan, kapy at zaman Hseyin Efendi, pencerenin kenarna arparak yaralanan kafasnn kann siliyordu. Yz yle kinci ve korkun bir irenmeyle gerilmiti ki, kadn ieriye girip girmemekte tereddt ediyordu. Fakat Aliye kendinin olmyan garip ve bouk bir sesle Hseyin Efendiyi alaklyordu: Ben, diyordu, babam byle kurtarmak istesem sana neye geleyim? Seni nekadar olsa, bir Trk ve Mslmansm diye geldim. Sen, Damyanostan ok fena, daha ok kfirsin. Eer ben fena bir kadn olsam, hepinizi Dam-yanosa syler, u meydanda astrrm. Aliye odadan, selm vermeden karken Uzun Hseyin Efendinin azndan kpkler geliyor, acayip bir sar'a nbetiyle bar bar baryordu. O da tpk tekiler gibi Aliyeye: iblisin kz! Kahpe, kann ieceim nakaratn samalama arasnda tekrarlyordu. Aliye kapdan kt zaman isyann, fkenin verdii atei snmek zereydi. F: 7 98 VURUN KAHPEYE

mer Efendinin yuvarlak iyi yzn, Glsm Halann strabn olanca plakhiyle gryor, bunun karsnda zayf ve faydasz olmak, onu ldrtyordu. Demek ki sevdii bu iki insan ancak Damyanos ile Hseyin Efendiye kar duyduu tiksintinin arasndan, birini semekle kurtarabilirdi. Fakat bunu dnr dnmez vcudunun her zerresinden uyanan bir htra, gznn nnden altn salkmlardan szlen altn kta dudaklarna dokunan dudaklar, biraz souk, fakat kalbine kadar giden altm gzleri, siyah mintan altnda uzanan kuvvetli erkek kolunu uyandryordu. Ah ne olur, bu binbir bel ve sknt iinde tek bana, umutsuzlukla, aresizlikle didien gene vcudunu bu iki kol dnyadan, dnya zntlerinden alsa gtrse; onun erkek omuzlar bu zavall zayf kadnn yklerini alverseydi. Durmu, dedi; seninle bizim bahenin arkasndaki incir bahesine gidelim, oturalm. Biraz bam dnyor. Seninle beraber dnelim olmaz m? Durmu birdenbire durulan, ciddileen gzleriyle ona bakt: Senin karnn da ackmtr Hocanm. Seni oraya koyaym da biraz ekmek katk getireyim mi? Hayatta biricik sevgi ve destek gibi yannda yryen ke sonsuz bir sevgiyle sarlmak istedi. Fakat biliyordu ki bu kk adam, byk bir erkek gibi nem verilmekten holanr; onun iin sadece kk kirli elini skt. Sonra, ii szlyarak, ocuun ok ackm olacan dnd. Nemli gzlerle: Sahi Durmuuum, dedi, sen git ekmek peynir al, baheye getir, orada seninle oturup dnelim. Meydan kararmt. Henz Damyanos kararghnn lksn yakmamlard. Aliye, Durmutan ayrlrken VURUN KAHPEYE 99 onun hemen dnp eve gitmesini tembihlemiti. Hatt karargha girdikten sonra merdiven bann camlarndan darya bakm, kalbinde tad sonsuz bitkinlik ve straba ramen ocuun gidip gitmediini grmek istemiti. ocuk hl ayakta, bacaklar ayrk, yz karargha evrili duruyordu ve meydann kararan havasnda, ocua doru yryen bir glge grr gibi olmutu. Belki geirdii korku ve felket saatlerinin etkisiydi. Fakat yine de bu glge kuruntusu, onun kalbinde bildik ve sevgili bir heyecan ve htra uyandrmt. Onun iin komutann yanma girerken duyduu tiksinti ve korkuya ramen sar yz pembelemi, gzel gzleri en tatl ateleriyle yanyordu. Kk Durmu, gzleri kararghta, Aliyenin kaybolduu kapya kk kalbini kuvvetle rpmdran bir heyecanla bakyordu. Anadolunun on, onbir yanda eni mes'ut, en mert, dnyann kimsesizlerine kendini yardm etmee mecbur bilen en garip ocuklardand. Aliyenin okuluna gitmeden iki yl nce lm babasnn dkknnda amcasna raklk ederek annesine gndelikleriy-le bakmt. Sonralar, annesi Ltif Aalarn evine gndelikle'yerlemi, olunu okutmaya karar vermiti. ocuu dkknda ok faydal gren amcas da onun biraz hesap filn renmesini, ileride ktip tutmaktan kurtulmak iin istemi, izin vermiti. mrnn en krpe yllarnda anacn btn ykn omuzlarnda tamaya alm olan bu kk erkek kalbi, dnyann en cesur, en bilgin, en ei bulunmaz mahlku diye kabul ettii retmenin, kendi masum kalbiyle en zayf, en kimsesiz ve en karde tarafn sezmiti. Onun iin hi dnmeden ona yardma kendini srkliyen alkanlk yannda, bir de bu byk sevgi vard. Kararghn lksleri yanmaya kadar beklemee karar vermiti. Fakat karanlk derinleiyor, lksler yanmyor, sngl dman erleri gelip 100 VURUN KAHPEYE geiyorlard. Kk kalbi biraz daha atyor, dizleri biraz daha titriyor; ocuk ruhunun uzaklamak istei ile Aliyeye kar duyduu efkatli bir kpek yavrusu kadar kuvvetli olan ba, o korku noktasndan ayrlp ayrlmamak iin birbiriyle arpyordu. Vcuduna sarlveren bu kudretli ey ne idi? Birdenbire anlamad. Korkudan baracak kadar bile derman kalmamt. Korkma yavrum, sana bir ey soracam. Ahenkli ve tandk gelen bu gzel erkek sesinin kime ait olduunu dnmedi bile. Kararghn lksleri yand ve o kendisini acele ile eken ve aydnlktan uzaklatrmak istiyen adamn yannda bir kk ocuk gveniyle yrd. Aliye niin dman kararghna gitti? Durmu, kk yzn kaldrd. Bandaki siyah balk arasndan bakan kumral yz, n arkadan gelmesine ramen, glgeler iinde tanyacak gibi oluyordu. Birdenbire kalbi daha kuvvetle atmaa balad. Korkusu yannda, ocuk kalbleri iin ok deerli olan bir eit masal havas sezer gibi oluyordu. Evet tanmt. Bu ayn meydanda ok eski gnlere ait gibi grnen ve btn okul ocuklarnn unutamad bir olayn kk kafasndan utuunu gryordu. Heyecanla, merakla, belki de sevinle: Siz Tosun Beysiniz deil mi? diye sordu. Nereden bildin yavrum? Hi bilmez olur muyum? Sonra yava yava onunla ilerlerken dmanlarn girdii zamandan beri geen olaylar anlatt. mer Efendinin son felketini ve Aliyenin komutan yumuatmak iin oraya gittiini, sabahleyin geen o ac ve

faydasz mra-caatleri bir bir anlatt. Tosun Bey bunlar dinlerken, yanndaki k unutmu gibi, dalgn grnyordu. O zaVURUN KAHPEYE 101 man Durmu, Tosun Beyin geviyen kuvvetli elini ocuk parmaklariyle skt. Siz imdi askerinizi getiriniz. Dmanlar kovunuz, Aliye Hanmn babasn kurtarnz olmaz m? dedi. ocuun lkrdlariyle uyanan Tosun, gzlerinde ka-tlaan, souyan fikirlere ramen ocua sevgiyle glmee alarak: imdi bana bak, senin adn ne kk asker? Durmu. Peki, Durmu; sen imdi meydanda dolar, Aliye Hanmn kmasn beklersin. O knca yanma gidersin, onu evinin arka sokandan gtrmee alrsn. Ben, incir bahelerinde bekliyeceim. Fakat sakn bir ey syleme. Yalnz arka sokaa gelince sen ka! Niin diye sorarsa? Ben bilmem, sen bir are bul, onu oradan getir. Hadi bakalm, dmanlar kovunca seni avu yapacam. Ya Aliye Hanm? O... O ne olacak o zaman grrsn! Haydi ar! Kk ba nnde, yava yava uzaklardan kararghn kapsn gzetlemee balad. Snd duvar kelerinde kk vcudunu lksn altndaki sngl nbetiler gryor sanyordu. Fakat beyninde bir k, esiz bir oyunu aydnlatan bir k vard. Tosun Bey svarileri nnden bu kadar korktuu btn sngl dmanlar kaarken kendisi avu nianlariyle, svarilerle beraber kouyordu. O zaman Aliye Hanm ne oiacakt? Kafasnda bir cmle, saat gibi iliyordu. - O... O zaman ne olacak, o zaman grrsn! Ve o zaman her ey aka grlr. Yine beyninde bu cmle bir saat gibi iledi. Fakat o zamana kadar daha hayli uzun iler ve olaylar vard. 102 VURUN KAHPEYE Damyanos, Aliyeyi krk sekiz saattenberi mthi bir sabrszhkla bekliyordu. ki akam hemen sabaha kadar imi, mer Efendiyi asacan Hac Fettah Efendiye ve Kantarclarn Uzun Hseyin Efendiye mahsus sylemi, kasabada duyulmasn, Aliyenin kulana gitmesini istemiti. Fakat bu kararma ramen kalbinde bir korku vard. Trkler, oklukla garip ve duygularn aa vurmyan insanlard. Kz, ona, babasn ldrrse intihar edeceini sylemiti. Kafasnda kzn: Yemin ederim ki bunu yapamazsnz, nk ben bunu grmemek iin mutlaka kendimi ldrrm dediini hatrlyordu ve kendi kendine imdiye kadar duymad bir ac ile Aliyenin l vcudunu hayal etmee kalkyor, sonra bir deli gibiller ne konuur, ne sever, ne sevilir diye haykryordu. Hayr, hayr imkn yoktu. Fakat ikinci gn geip de Aliye grnmeyince tel ve sinirlilii artt. Bugn geer de gelmezse mutlaka yaveri gnderecek, sorduracak, onu inandrp teselli edecekti. Belki bir saatten fazla meydana inmee balyan akam karanlna gzleri iki ok gibi dalyor; gelen, geen her glgede Aliyenin ince ve gzel boynunu aryordu. Sonunda umudunu kesmi ve masasna dnmt ki kap hzl hzl vuruldu ve yaver: Trk kz, gzel Trk kz geldi dedi. Aliyenin geliini Damyanos geirdii merak ve korkudan, sonra, byk bir heyecan ve hayranlkla karlad. akn ve Aliyeyi sa grmekten son derece mesut: ocuum, ocuum, ok kr geldiniz, dedi. Aliye komutann byle davranlarndan bir ey anlamam olmakla beraber, bunu babas iin hayra yordu. Babam brakacak msnz, komutan? diye sordu. O, ellerini uuturuyor, cam gz yine mhlanm gibi dururken teki sevincinden frl frl dnyordu. Siz isterseniz matmazel! Alenin gen ve ince kalar atld: VURUN KAHPEYE 103 Babam brakmanz iin benim size teklif edeceim bir ey yoktur, isterseniz tarlalarn alnz, satar para yaparsnz, cann bize balaynz. Benim ne kadar zengin olduumu bilmiyorsunuz, matmazel. Ben, mer Efendinin tarlasn ne yapaym? Bakn, benim ne kadar iyi adam olduumu size ispat edeceim. Belki o zaman biraz beni seversiniz, bizim divanharp, babanz mutlaka asmak istiyor; ben olsa olsa onu srdreceim. Bunu da yaparsam en byk iyilik olur. Fakat siz, bana teekkr etmez misiniz?... Aliyeyi odada grd iin kendinden geip ocuk gibi ellerini uuturarak aa yukar yryordu. Aliye, yine kalar atk: Hi olmazsa babam bugn grmee msaade etmez misiniz? Hayr ocuum, yarn bu zaman geliniz, gstermek iin emir veririm. Aliye, kmadan durdu. Gzel gzlerine verebildii en kesin ve sert baklarla komutana bakt:

Babam sakn asmaya kalkmayn, bundan bir ey kazanamazsnz. nk tekrar ediyorum: Ben, o zaman kendimi mutlaka ldrrm. Sonra birdenbire kapy kapad, komutann yanndan kt. Aliye dman kararghndan karken mer Efendinin birdenbire idamdan kurtuluunun kalbinde byk bir sevin yaratmas gerekeceini dnyordu. Halbuki yle deildi. Onun dman memleketine srlmesi, oralarda srnerek geirecei hayat, burada Glsm Hala ile kendisinin zavalll, Uzun Hseyin Efendinin dmanl, komutann iren ak, btn bunlar ayrnt-lariyle dayanlmaz ikence ve strap dakikalarn gzlerinin nne getiriyordu. Hayatnda bu kadar yorgun, bu kadar umutsuz olmamt. Akam, Glsm Halaya ne di.104 VURUN KAHPEYE yecekti? Sonra ertesi gn komutandan mer Efendiyi grmek iin izin alrken, geecek sahne, hep bunlar, titredii, korktuu anlard. Bundan sonra belki btn hayat, bu korku ve sknt dakikalariyle geecekti. Aslnda, Uzun Hseyin Efendinin eline dmemesi, komutann kendisine kar duyduu bu iren aktan ileri geliyordu. Hayat ok zor, ok zor olmutu. O uzun meydan geerken gen kalbinde imdiye kadar duyduu bir bezginlik, bir bkknlk tayor ve lmek gerekten lmek istiyordu. Hayatnn biricik saadeti, bu kasrgal, heyecanl felket arasnda bir an parlam, akm, gemiti. Ne bekliyordu? Ne bekliyebilirdi? Bu Tosun Bey nasl adamd? Acaba bu en uzun hayattan da uzun olan saadet saatinde baland bir adam kendisine hi kimse ile bir tek haber gnderemez miydi? Acaba sa myd? Ne uzun ve devaml bir mitsizlik ve karanlk vard. phe yok, lmek istiyordu. Arka sokaktan gidelim Hocanm. Birdenbire durdu. Durmu, duvarn glgesinden sramt. Sen gitmedin mi Durmu? - Hayr, seni bekledim, arka sokaktan gidelim. O kadar yorgun ve bezgindi ki ocua niin olduunu sormad bile. Elini eken kk peneye takld, yrd, gitti. Giderken Durmu, Aliyenin itirazsz, sualsiz yryp gelmesine hem ayor, hem ok seviniyordu. Sokaa daldlar ve biraz karanlklaan yamr yumru talar zerinde sendeliyerek ilerlediler, incir bahesinin kerpi duvarnn ykk bir yeri vard ki gndz Durmula beraber oradan baheye girmi, peynir ekmek yemilerdi. Orada Aliye de, ocuk da tabi olmyan bir duygu ile durdular, ieride aalarn koyu karanlnda bir karalt kVURUN KAHPEYE 105 mesi kmldanyor gibiydi. Bir ses, tandk bir ses yavaa ard: Durmu, Durmu buraya giriniz. Hayatn baz ezel anlar vardr ki ne mddeti, ne ekli, ne tarifi vardr. Sadece bir duygulanma, sadece bir hayat sarsmtsdr. incir bahesinin karanlk aalan altnda Aliye, Tosunun demir kollan arasnda bir an nce lm aratan btn kaygularmdan, yklerinden, straplarndan syrlm; bir kuvvet, heyecan ve bir vecd iine kendini salvermiti. Ne dnyor, ne de kendisinin vcudunu saran salam ve gl varlktan ayr bir varlk olduunu farkediyordu. Hatta bir ocuk gibi boula bo-ula alad, gzlerinden o kadar uzun gelen elem gnlerinin toplad zehirlerin aktn, boaldn duyuyordu. Karanlkta binbir kbus iinde rpman zavall bir ocuun fena ryadan uyanp da anasnn kollarn duyduu zaman bundan daha tehlikesiz ve mesut olmas kabil deildi. Aacn dibine yan yana melip konumaya baladklar zaman, ikisi de syledikleri eyden ziyade, birbirlerinin sesinde uyanan vahi saadeti duyuyor ve anlyorlard. Tosun, ne artc eyler sylyordu! Pek yaknda mutlaka taarruz olacak, Trk ordusu kasabay kurtaracakt. O zamana kadar Aliyenin dmanlarn phesini uyandrmadan burada kalmas, kasabada olup bitenlerden ona haber vermesi gerekti. Aliye, Uzun Hseyinin edepsizliini, Hac Fettah Efendinin hainliini birer birer anlatm, hatt Damyanosun kendisine kar ald durumu sylemiti. Artk, artk tahamml kalmadn, kendisini alp buradan karmasn rica ediyor, Tosunun emireri gibi alacana sz veriyordu... Tosun, korkmu bir kk kz gibi ba kollan stnde yalvaran bu sevgiliyi niin alp hemen gtrm-yordu? 106 VURUN KAHPEYE Aliye kasabadan ok, hayattan ok, belki belki (dudaklar titriyordu) memleketinden ok Tosunu seviyordu. Fakat Aliye bunlar sylerken, o, kat ve gl eliyle gen kzn yumuak dudaklarn kapamt. ok ksk, fakat kesin bir sesle: Sen, benim nianlmsm. Akmzn, memleketimizden ayr bir yeri olamaz; burada kalacaksn, bu hafta iinde dmanlarn askerini, kuvvetini, cephanesini koyduu yeri reneceksin. Burada bir hafta sonra ayn

saatte belki ben, belki Kaptan Selim bulunacak, sen gelirsin, yahut bir kt yazar, Durmula gnderirsin, dedi. Sonra daha ksk bir sesle ilve etti: Allahasmarladk Aliye! Korkma, seni ben biliyorum. Dnyann en kuvvetli komutannn sana bir fenalk yapmaya gc yetmez. Haydi yavrum git! Aliye, Glsm Halann kollar arasnda mer Efendinin hayatna dokunulmyacan sylerken gz ya frtnas iinde boulur gibi bir daha hkrd. ok mes'uttu. Gen vcudunun her zerresinden hayat yldrm gemiti. Fakat kendisinin Tosuna kar akiyle Tosunun kendisine kar aknda ok byk bir fark vard. Tosuni onun iin biricik eydi. Fakat Aliye, Tosunun hayatn sarsan byk tutku iinde sadece bir para, bir zerre idi. Zavall kk kz bilmiyordu ki, ayn gle birbirine bal olan byk aklar, hep masallardadr. Kendi temiz kalbinin tad, btn dnyasn dolduran ak lnde tek ve yalnzdr. Garip bir nsezi ile kendisinin Tosuna her eyi (her ey nedir henz bilmiyordu) vereceini, Tosunun gece geen gemiler gibi onun ssz hayatnda bir defa n gsterdikten sonra geeceini hissediyordu. Bilmiyordu kiKrban- ak ssz bir beyabandan geer VURUN KAHPEYE 107 X FIRTINADAN EVVEL mer Efendi, dman bakentine srlm tarlalarnn bir ksmna Hac Fettah Efendi el koymutu. Kantarclarn Hseyin Efendi, Aliyeyi ele geirmeyi beklerken Damyanos, bunun, ancak Tosun Beyin ele geirilmesinden sonra kabil olacan sylemiti. Bundan dolay Hseyin Efendi dmanlara hayli kskn ve gizliden gizliye kendisine Kuvayi Milliyeci ss vermeye balamt. Biraz mill hareket tarafls grd kimselere dman idaresini ve Damyanosu ekitiriyor, bunun arasnda da Aliyenin komutana yz verdiini, babas idam edilecekken onu srgnle kurtardn, bu sebeple eer Trk kuvvetleri gelirse nce Aliyenin ceza grmesi gerektiini sylyordu. Bununla beraber yine Damyanosun lemlerine devam ediyor, ona her trl zevk malzemesi ve kaps hazrlyordu. Damyanos, Aliyenin Hac Fettah Efendi ile Uzun Hseyin Efendinin dmanl karsnda, er-ge kendisine snacana, snmazsa onu kendi memleketine gndereceine inanmt. Fakat Damyanos, Aliye iin kurduu hlyalar gereklemeden, Orta Anadolunun durumu hakknda bilgi vermek zere bakente arlmt. Buna sebep yalnz Anadoludaki dman ordusunda, en milliyetsever, durumu iyi bilen komutan diye tannm olmasndan deil, adamlarnn son zamanlarda Damyanosun salad olduka dzgn idarede yeteri kadar akmadklarndan komutanlarn jurnal etmeleriydi: Damyanos, bir Trk kzna k olmu ve memleket karlarn feda etmi yolunda, kendi ordusunda, aleyhine propaganda vard. . Damyanos kasabadan ayrlrken Aliye stma ile kark, ' anlalamyan bir hastalktan yatyordu. Damyanos, vekilini ard. ok sk emirler verdi: nce Aliyeyi 108 VURUN KAHPEYE serbest brakp Hseyin Efendiyi kendi memurlarna gzetlemek ve Tosun Beyi bu sayede mutlaka elde etmek; sonra Kantarclarn servetini ele geirmek iin, onlara vurulacak darbeyi Tosun Beyin tutulmasna kadar mutlaka geciktirmek gerekti. Kasaba etrafnda Tosun Bey kuvvetleri ve ite Kantarclarn ailesi gibi bu kadar nfuzlu bir eraf ailesi kendilerine dman olursa kuvvetlerinin buiunduu yer, ok gvenli saylamazd. Kendisi kolordu komutan olarak yaknda mutlaka dnecek ve vekili, bu konudaki emirlerini yerine getirirse, o zaman mkfatlandrlacakt. Damyanos, Aliyeye ait bu emirleri verdikten sonra, kasabadan hareket etti, gitti. Damya-nosun ok aleyhinde olan yeni idare, onun inat ve zalim tabiatinden bakentteki nfuzundan, belki de gerekten kolordu komutan olarak kendilerini ezmesi ihtimalinden korkarak iddetlerinde, hrszlklarnda belirli bir snr iinde kaldlar. Fakat hepsi Damyanos gelmeden bir vesile bulmak, Kantarclarn byk servetini, hatt Fettah Efendinin Damyanos sayesinde bir ksm halka zulm ederek elde ettii serveti mutlaka ele geirmek istiyorlard. Damyanos gittikten bir ay sonra Kantarclarn Uzun Hseyin Efendi aleyhinde Tosun Beyle ibirlii yapyor diye sahte raporlar uydurdular ve bahara kadar Tosun Beyi elde edemezlerse onu tevkif edeceklerini sylediler. Hac Fettah Efendinin de kasabada kendileri vastasiyle elde ettii nfuzu krmak iin, ona dman olan Ltif Aay tutmaya, Hac Fettah Efendi istil ordusu adna ahaliye zulmediyor diye onu da sktrmaya baladlar. in garibi, bahara doru kasabada en koyu dman tarafls ve onlar kasabaya davet etmi olan Hac Fettah Efendi ile Kantarclarn Uzun Hseyin Efendi, yava yava hem servetlerini, hem de ahslarn korumak iin Trk ordusundan yana olmak, onlarn gelmesini istemek zorunda kaldlar. , VURUN KAHPEYE 109

Btn bu deiiklikler ve kark karlarn, siyasetlerin arpmasndan Aliye, grnrde, biraz rahata eriti. mer Efendiden aralksz haber alyorlard. Bundan baka o, kk Durmu vastasiyle Tosun Beyle devaml mektuplayordu. Hatt iki defa beer dakika ayn incir bahesinde Tosunla grebilmiti. Bu kadar kk eyler bile hayatna unutulmaz saadet getirmiti. Durumun ne kadar deiik olduunu, kendisinin ne yaman tehlikelerle sarldn farkedemiyecek kadar yeni hayatnn ekiciliine kaplm; bunun dnyada en gvenli, en sonrasz bir ey olduuna, herhangi zavall bir ak hastas gibi inanmt. Bahar ve yaz, kasabaya en ssl, en parlak gzellii, bahelerinin olgun, altn zmleriyle, bal akan incir zenginliiyle geldi. Havalar, iinden akan scaklkla, misk kokan, insan bayltan bir temasn mutlak ekiciliiyle Aliyeyi yle sarmt ki o, Damyanosun korkun glgesinin sindii bu gzellikler memleketinden dman! da, musibet de, felket de fena bir rya gibi uup gidecek sanyordu. Hibir zaman bu kadar ok sevmemi, hibir zaman gelecei ve saadeti iin bu kadar mide dmemi, hibir zaman kasabann ocuklar, ihtiyarlar ve btn halkiyle bu kadar ilgilenmemiti. Ama btn bu gnler arasnda uzak, fakat korkun bir tehlikenin izleri belirdiini grmyordu. Hac Fettah Efendi ile Uzun Hseyin Efendiyi hain bilen halk, onlar etrafnda dman aleyhtar diye yaplan telkinlere kaplyor; Aliyenin pheli bir insan olduuna dair bu iki adamn gece gndz uydurup yayd masallar, ahalinin aa tabakasnda etkisini, ok az bile olsa, gstermee balyordu. ite kasaba bu durum iinde austosa kadar bocalad durdu. 110 VURUN KAHPEYE XI CEPHANENN ATILDII AKAM Yine sar bir sonbahar ay', lk ve duru mavi boluktan kasabann damlarna bakyordu. Yine ak beyaz perdeler arasndan olgun, altn salkmlar parlyordu. Yerdeki yatanda uyank Aliye, kasabada son haftadaki garip manev havay yorumlamaya alyordu. Ne oluyordu? Herhalde dmanda bir korku, bir dnce vard. Kasabadan darya, dardan kasabaya asker girip kyordu. Frtnadan nce tutulacak kadar, dokunulacak kadar ar varl sezilen olaand bir durgunluk vard. Bundan baka kahvelerin, dkknlarn nnden geerken, hatt alveri ederken ahaliyi dnnce iinde ve kelerde birbirleriyle fsldar buluyordu. Hatt kk ocuklarn yznde bile garip bir merak ve bekleyi vard. Son bir aya yakn zamanda Tosundan da hibir haber almamt. Btn bunlar birbirine katarak iinden bir duygu, ona Trk ordusunun dmanlarla arpmaa ya balam, ya balamak zere olduunu sylyordu. Bu duygu, ocuklar gibi onun iini iddetinden actan bir sevin rpntsiyle durmadan sarsyordu. Taarruz balad m? Tabi, ak olarak sylememekle beraber bu duyguyu, sezdirmeden etrafna yayyordu. Kasabada gizli hazrlklar da oluyordu. Aliye okul ocuklarna yava sesle manzumeler ezberletiyor, kzlarn analarna beyazl krmzl esvaplar yaptrmak iin imalarda bulunuyordu. Her halde kasaba ahalisinin ruhunu kskvrak sarm, derinden kaplam kutsal bir sevin vard. Aliye btn kasabann ruhunda uyanan gc gayrete getirirken, onlarla beraber, birbirlerine aka sylemeksizin, ortaklaa bir sevin yaarken evde bir bayrak, ipek bir bayrak iliVURUN KAHPEYE 111 yordu. Buna, Glsm Halay skntya sokmamak iin, cep harlm feda etmiti ama para yetimedii iin annesinden yadigr kalan biricik yzn Ltif Aalara rehine vermiti. Btn bu yeni sevin havas baladm-danberi Hac Fettah Efendi ile Kantarclarn Hseyin Efendi, kendilerini dmanlarn kahrna uram birer insan gibi gstermek, Trk ordusuna kendi hain vcutlarndan bakalarn kurban etmek iin, evreyi hazrlyorlard. Tabi, ilk kurban kahpeler, yani dmanlarla ilgisi bulunan kadnlar olacakt ve bunlar arasnda Aliyeyi kargaala getirip yok etmek biraz zordu. Babas, dman bakentinde idi. Fakat onun da aleyhinde mmkn olduu kadar eytanca bir dedikodu a vard. Yalnz Damyanos burada bulunsa ve Aliyeyi babasna ait bile olsa, baz iler iin grse, bunlarn bu istei kolaylkla gerekleecekti. Aliyeden nefret, Aliyeyi para para etmek istei Fettah Efendide nasl kendi anlayna gre din bir tutku ise Kantarclarn Uzun Hseyin Efendide de o kadar ve btn sinir sistemini sarsan arpk bir tutkuydu. erken, alrken, dolarken hep Aliyenin lmn dnyorlar; kasaba ahalisiyle beraber kendisinden kaan gzel vcudunu paralyacan ehvetli bir vecd iinde hayal ediyordu. Yine penceresinden gen retmenin okula girip ktn kendinden gemi, az kaslm, sar yz uzam, can gzlerine toplanm olarak gzetliyor ve onun bazan siyah rtsnden dar kan ipek dalgal siyah salarnn tatllatrd gzel yanaklarndan, uzun kirpiklerinden gzleri kayp uzun, zarif boyuna, narin fakat yuvarlak, gen gsne gidiyordu. O zaman boaz tkanyor, az kpryordu. Kuru elleriyle bu yeldirmeyi paralyacan, beyaz ince boynunu parmaklar arasnda skacan dnrken, Aliyeyi elde etmi olmann delirten, kudurtan zevkini tadyordu. Aliye de btn bu deiik hava ve evre iinde ge112

VURUN KAHPEYE eleri ge vakte kadar bayran iliyor, Tosun Beyin kuvvetleri yine o meydandan girerken bu bayrakla onlar nasl karlyacam ryasnda grmek iin uyuyor, erkenden byk bir arpnt ile uyanyor, saatler ve gnler byle geiyordu. Sonbahar aynn, asmalardan szlp Aliyenin temiz yatana bakt gece, gen kz sebebini bilemedii bir znt ile uyanm, ne olduunu bilmedii bir ey bekliyordu. Niin uyanmt? Nasl uyanmt? Pek bilmiyordu: Yalnz ilerken uykusu geldii iin minderin stnde brakt ipek bayrak, altn k iinde krmz yumuak zemini, gzel bir kan rengi alm, henz gm yldz stnde yarm kalan ayn bir ucundan inesiyle beyaz ipek bir gm tel gibi minderden aa sallanyordu: Aliyenin ok, pek ok arpnts vard. Arka sokakta fazla ayak sesi, belki de lkrd vard. Uyuyal pek ok zaman olmamt. Yanndaki kk saat, odann uyuyan havasn yrtar gibi artc bir grlt ile iliyordu. Eildi, bakt. Henz yatal bir saat olmamt. Ne garip! Pencereden, aydan baka bir ku da yatana bakyordu. Yataktan kalkt. Pencereye, o altn k iinde altn salkmlarn kafasnda canlandrd hayale doru gitti. Kollar plak, beyaz gecelii stnde, omuzlarna den dalgal siyah salariyle, beyaz, ykanm, ince geceliinin altnda dalgalanan gzel hath ince vcudiyle ayn altn nda bir hayal gibi yryordu. Yzn cama dayad. Asma yapraklarnn, yeil ve taze gzelliklerinin, zengin glgelerinin arasn meneke gzleriyle arad, bir ey gremedi ve pencereden ekilmee karar verdi. Ban ekerken yapraklar kmldad, aralarnda bembeyaz sevimli bir yz, bal rengi gzleriyle Aliyeye bakyordu. VURUN KAHPEYE 113 Tosun Bey, ilk defa, askerliinin, grevinin, dnyann, her eyin stnde gen ve cokun bir vecd iinde kollarn gen kzn biraz plaklndan rker gibi kaan vcuduna sard. Omuzunda dalgalanan ve gzel kk yzn rten siyah ve kokulu salarn arasnda gzlerini, yanaklarnn, nihayet kzl dudaklarnn ateini bulan Tosun, zaten kendinin olan ruhu, kzn yumuak, nemli, alevli, azndan btn temizlii ve varliyle teslim ald. Kasabann damlan stnde altn iyle glen ay, mer Efendinin gnlsz ardann yeil asmasndan szlerek girdii bu odann o geceki gzel ve gen ak sahnesini, lk ve temiz demetleriyle aydnlatt. Gen kzn ince vcudunu kavramak iin uzanan kuvvetli ve gl kollariyle Tosun, bu yarm ve hlyal k iinde kendisine bakan sevimli ban, tatl gzlerin, taze ve ateli dudaklarn hazlarn gzleriyle iiyor, iiyor ve yalnz bakmakla her an artan saadetinin, hazznn sarholu-iyle yava yava kendinden geiyordu. Salar esrarengiz gece iekleri gibi kokan kzn gzelliiyle o kadar kendinden geiyor ve gc kesiliyordu ki, nihayet gen kz, onun zincirlenmi bir aslan gibi den ban kaldryor, elinden ekiyor, ilk plerini aldklar salkmlarn glgesinde, bayran dibinde kalbleri ve dudaklar byk girdap, iki korkun kasrga iddetiyle birbirine karyor ve dnyay tamamiyle unutmu gibi birlerini seviyorlar, seviyorlar. Oday ince ve belirsiz k izleriyle aydnlatan ay na bayaz gn ve gerei getiren tanyerinin klar karrken, birbirlerinin varlnda kaybolan, kendinden geen benliklerine biraz anlay gelmee balad. imdi Aliye arkasna duvardaki asl siyah mantosunu giymi, plak ayaklarna terliklerini geirmi, minderin stnde, Tosunla yan yana oturuyor. Tosun onun yeni saadetinin titreyiiyle birdenbire son derece derin bir mana alan F: 8 114 VURUN KAHPEYE yzn kaldryor, bazan dudaklariyle, bazan gzleriyle birbirlerini alyor, baladklar ve lm dirim meselesi olan konuyu unutuyorlar. ilk beyaz k pembelemeden Aliye oday toplad, pencereyi at, ban sard. Glsm Halann gelmesi ihtimaline kar hazrland. Kasabann uyuyan bahelerinden yzlerce horoz sabah keyfiyle terken Glsm Hala da karki odada kprdad. O zaman, Tosun birdenbire Aliyeye durumu anlatt. Bugn, Aliyenin yannda kalal cak, akam karanlnda kacak, gidecekti. Evet, Trk jl taarruzu balamt ve ilerliyordu. Kasabann kurtuluu birka gnlk bir mesele idi. Tosun, kuvvetleriyle nclk ediyordu. Bu kasabada pek nemli bir dev almt. Bunu gen kza sylemek pek istemiyordu. nk zlecekti. Tosun Beyin birlikleri, dmanlarn buradan kaarken yapabilecekleri zulmlere engel olacakt. Yeter ki ] Tosun grevini basarsn! Dmanlar bu kasabann gne-', yinde toplanyorlard; kuvvetle kar koyacaklard. ! Damyanos dndenberi, kasabay kolordu komutan ve j bu blgedeki birliklere hkim durumda dnmt, isterse, ok korkuyorsa Aliyeyi de akam beraber karabi lirdi. nk br ekildikleri yerlerde gen kzlara kar-

pek korkun davranmlard. Aliye, kamak istemiyordu. Kasabann kurtuluuna, gen talihine o kadar inanyordu ki son dakikaya kadar felketlerinde ve kurtuluj larnda mutlaka onlarla beraber kalacakt. Tosun yapaca byk ii yaparsa zaten dmanlar ingene gibi perian olacaklar, kaacaklard. Hep bunlar j: konuulurken ve bir gn on iki saati, btn bir hayattan uzunmu gibi, gen mstakbel plnlarndan gvenle sz ederlerken, Glsm Hala kt ve Aliye, sar yanaklar iki gl gibi, ona haber vermee, hazrlamaa gitti. VURUN KAHPEYE 115 Bitmiyecek sanlan uzun saatler znt doldu. Hava karardka Tosunun kuvvetli yz tasa ile bulutlanyor; kendi gzlerini ariyan gzel meneke gzlere derin bir strap ve efkat kark bir hayranlkla dalyordu. Tosun, ne zaman ve nasl kacakt? kmas dnlrken kadnlar, kendisine, kasabaya nasl girdiini sordular: Bir saman arabasnn samanlar arasnda girmiti. Kasabann etrafnda ok kuvvetli karakol dzeni vard. Sonra kyl, Durmuu bulmu, armt. Tosun Bey, dmanlarn en ok aradklar bir adam olduu iin adamakll saklanmas, grnmemesi gerekti. nce Durmuu geri gndermek ve kapy alarak gelmek istemiti. Fakat Durmu, ev etrafnda ou Uzun Hseyin Efendinin adamlariyle dmanlarn dolatn haber vermiti. Durmu, arka sokaktan, ide aacndan kendisinin, nbeti bulunmasna ramen, nasl girdiini anlatmt. Bunun zerine Tosun, ayn yoldan gelmee karar vermiti. Gecenin ilerilemesini, kasabann uyumasn, Aliye ile ilk bulutuklar incir bahelerinde beklemiti. Girerken kendisini kimsenin grmediine emindi. Aliyenin birdenbire ar bir korku ile gzlerini atn grnce bunu daha kuvvetle ve glerek tekrarlyordu. Karanlk basnca evin nn, arkasn Glsm Hala pencereden, kapdan inceledi, sokakta henz ayak sesleri ve geenler vard. Arka sokakta bir fener vard ama uzaklara gidemezdi. Yine ide aacndan kacak olan Tosunu ay kmadan karmak gerekti. Fakat karanlk basmasna ve arka sokan her zamanki tenhalna ramen bu akam devaml ayak sesleri vard. Glsm Hala, dikkatle uzun uzun dinliyor, bazan on dakika ses kesiliyor, sonra duvarn arkasnda fslt ve devaml ayak sesleri balyordu. Bu ayak seslerinde askerce bir dzen vard. Zavall Glsm Hala bunu far-kedince korkudan barmamak iin kendini zor tuttu. Bah116 VURUN KAHPEYE eden yava yava dnd. Aliyenin eli elinde, uan dakikalarn saadeti iinde kendinden gemi olarak oturan Tosuna, sesinde korkusunu yenen bir acma ve sevgi ile durumu anlatt. Bundan sonras asl ikencenin balangc oldu. Tosun nce bunu umursamadan karlam, kalkm, kendisi kaplara kadar inmi, evin arkasn, nn dikkatle incelemiti. Evet, hi phesi kalmamt. Ev iki taraftan bir asker emberi iindeydi. Buna kanaat getirince Tosunun yzndeki deiiklik, Aliye faciasnn ilk sahnesi oldu. Aliyeyi en ateli ve samim bir derinlikle seven Tosunun yzn, her eyden uzak, yalnz ve korkun bir dnce, belki bir umutsuzluk kaplad. Birka saat nce Aliyenin baklariyle sarho ve uysal, kendinden geen Tosun, imdi beynini saran fikrin dnda hibir ey duymuyor, anlamyor, hibir lkrdya karlk vermiyordu. dare lmbasn yakmlar, perdeleri indirmiler, kadnlar gayet yava yryorlar, nefes almaya korkuyorlard. Halbuki Tosun etrafiyle tamamiyle ilgisiz, bandaki korkun fikrin etkisi altnda, grmiyen gzlerle bolua bakyordu. Aliye, Tosunun birdenbire kendinden uzaklaan, yabanclaan halinden, tehlikeden fazla zlm, yaralanmt. Bir defa daha anlyordu ki Tosun, nce kendi diman kaplyan fikrin esiri, kuluydu. Ve btn idealist adamlar, belli bir lkye varln vermi olanlarn zulmiyle zalimdir. nk bunlar iin insanca ilgiler, en kuvvetli ve gl aklar, maksattan sonra gelen eylerdir ve maksatlar iin hibir elemden, hibir fedakrlktan, hibir kurbandan kanmazlar. Bunlarn bu kudretidir ki ihtillleri, millet tarihinde herhangi yeni dnm, herhangi sarsnty, kan ve facia karlnda vcuda getirir. Fakat yazk o kadna ki kalbini byle bir adama, iradesini byle bir fikir esirine kaptrmtr. nk fikriyle sevgilfei VURUN KAHPEYE 117 kar karya geldii zaman, ekilen strap, dklen gz ya nekadar ok olursa olsun, feda edilecek olan, mutlaka sevgilidir. Tosunun yz el dokunsa donacak kadar soumu, sararmt. Bal renginde gzleri tpk sar klar aksettiren iki gzel buz billuruna benziyordu. Kk kumral byklar altnda krmz kuvve-tli dudaklar bile yznn btn soukluunu, sarln almt. Birdenbire lm gibi souyan bu yzde kartal burnu, biricik canl, saMr-gan ve kavgaya hazr bir halde, odann belli belirsiz klar iinden kudretli grnyordu.

Aliye ona dayak yemi kk bir kzn korkak gzleriyle bakyordu. Akamdanberi en insanca bir saadetin ezel anlarn bir tek kalb gibi, bir tek vcut gibi yaadklar bir adam, birdenbire kalbinden uzaklamt. Fakat bu ak umutsuzluu, elemi ok srmedi. O da Tosunun bir fare gibi dman1 ar tarafndan kapana kstrlmasnn korkunluunu dnd. Tosunun yanna gitti, ellerini almak istedi. Teselli etmek iin: Bu kuatma srf benim iin olabilir Tosun. Senin buraya girdiini haber almamlardr. Mutlaka bir are bulur, seni burada saklarz. are mi Aliye? Benim burada saklanmam bir are olamaz ki. Benim mutlaka gece yarsna kadar bu evden kmam gerek. Dmanlarn mutlaka benim kasabada olmadma kanaat getirmeleri gerek. Yoksa btn ordunun selmeti bahis konusudur. Anladn m? Hem bu felkete srf kendi zfm, seni grmek iin kalbimin ocuk zf sebep oldu. Eer buraya gelmiyeydim devimi yapmam muhakkakt. Eer kalbimde bu bencil ak olmasayd, memleketimi, ordumu, binlerce Trkn cann tehlikeye koymyacaktm. Dedi, sonra ban yolarak, pimanlk ve aresizlik iinde bir aa bir yukar dolat. Kendini ldrmek bile 118 VURUN KAHPEYE onun zfmn dourduu felketi temizliyemezdi. imdi dvasna kym bir lk savas, ordusunu tehlikeye drm bir askerdi. Zf yznden namusunu, memleketini att gerek bozgunla kar karya kalmt ve ldkten sonra ruh iin ebedilik varsa ruhu bu utanc, bu bozgunu sonuna kadar manev bir ceza olarak ekmee mahkmdu. Ne kadar zaman dolat; kadnlar ne halde idi, pek bilmiyordu. Yalnz beyninin cehennem strab arasnda birden duruverdi. Kendisini eken, kendi strabna hkmeden garip bir basknn etkisine girdi. Ay domutu; ince beyaz perdelerin arkasnda titreen asma yapraklarnn glgelerinden szlp, lo oday aydnlatyordu. Ay nn iki altn kl perde gibi yaldzlad pencerenin nnde Aliye, ayakta, Tosuna bakyordu. Onun da meneke gzleri tamamen deimi, derinliklerinde yeni bir ruh gc belirmiti. O da kutsal cennetlerin an gzellii ve etrafn kendine uyduran kuvvetiyle Tosunu, oday, her madd eyi delip geiyor, ebediyete bakyordu. Kzl dudaklar, sar ince yanaklar nar iei gibi ruhundaki stmann alevlerini kk yznde tututurmutu. Aliye hayatn kendinden istedii yce fedakrl olanca zorluiyle bir daha duymutu. Damyanosun odasnda ikence iinde grd, btn bir millet iin kalbinde tutuan ak ve acmann onu sevkettii zalim ve korkun durumdan bir daha kurtulmak imkn yoktu. Bu defa sade bir retmen, zavall etten, kandan yaplm bir kz diye hayatnn mukadder strabndan, felketinden kaamyacakt. Bu defa vcudunun her zerresi-ni ayr ayr tiksinti ile, isyanla titreten fedakrlktan kaamazd. Yine Damyanos yannda oMuu zamanki gibi, gen kzn yz gzel bir l gibi beyaz bir mermere dnmt. En garibi, karar verdii bu byk fedakrlkla yava yava vcudu donup ruhu ta kesilirken yine tarihte milleti iin len ve stVURUN KAHPEYE 119 rap eken kadnlar, ezel gzlerinde kutsal bir kla, ahane dudaklarnda yzyllarn silemedii zafer gliyle Aliyeye bakyorlard. Yavaa gzlerini kaldrd. Birdenbire gezintisini brakm, kendine bakan Tosunu grd. Aliye de onu karsnda yar aydnlkta, dar ve siyah elbisesi iinde gzel erkek vcudiyle, geni omuzlar stnde geni alnl, dzgn izgili kumral yziyle her zamandan baka bir manev anlamla grd. te saadet hlyasnn en ykseini beraber kurduu, ksa saatlerde cenneti, cehennemi dudaklarnn dokunuiyle Aliyenin ruhunda yaatan, bu ei bulunmaz mahlktu. Btn sevmek yetenei, btn hayat anlam bunda toplanyordu. Bunun iin bunu lmden, utantan kurtarmak iin atlmyaca lm ve strap yoktu. imdiden damarlarnda ehitlik nbetini, gayrtabi, fakat derin ve esrarl heyecann duyuyordu. Ama en garibi korkun kararnn stmas ona imdiden ok garip eyler dndryordu: nnde bu kadar gzel ve yksek bir hayat tablosu gibi duran bu sevgili vcut biraz ekilse, arkasnda btn memleketi, batan baa, facias iin kvranrken grecekti. Ruhu yine bir esre dnecek, garip vatan batan baa kaplya-cak her strap, sknt iinde inliyor, her srnen, len. vrenin kalbine kadar girecekti. Tosuna hayret veren ac ve ksk bir kahkaha, krmz dudaklarndan frlad. Yz o kadar iten gzellikle yanan bu kzn kalbinde acaba eytan m vard? Aliye, Damyanosun odasnda kendini feda edemedii millet ve kasaba, imdi Aliyenin en ok sevdii eyi kararak ondan en zor, en korkun bir fedakrlk istiyordu. Demek bu kasaba iim topranz topram diye bazan glerek tekrarlad lkrdlar, yksek, iten bir el kaydetmi, imdi ondan szn tutmasn istiyordu. Demek hibir eyden korkm-yacam, vallahi billahi! yi dudaklar tekrarlarken, ruhunda ne kadar korkun eyler olduunu anlyamamt. 120 VURUN KAHPEYE Aliye alevler iinde byyen, derinleen gzleri, Tosunun donmu gibi hareketsiz baklarla kendine dikilen gzlerinde, bir an sabahki saadetin titreyilerini arad, sonra mahkmlarn alnlarna yazl korkun uysallkla Tosunun boynuna atld. Yumuak kollar boynunda, ba geni ve kuvvetli erkek gsnde, gzleri kupkuru, fakat vcudu zavall bir kk stmal gibi souk bir rperile titredi. Ama lmlere kadar sevdii bu salam ve erkek gs, kendisinin deil daha byk ve daha soyut bir akn yklerini tayordu. Tosun, lksnn, yalnz onun, tamamiyle onundu.

Bu bitkinlii ve dnceleri ok srmedi. Ban ruh gzellii iinde kaldrd. Titriyen dudaklar ve yalar iine aktan gzleri glmee alyordu. Tosunun elini tuttu, ekti. Minderin stne, yanma oturttu. Uzun ince parmaklarnn iinde onun kocamau elini bir ocuk gibi ok-yarak konumaya balad: Ben kurtulu aresini buldum, Tosun. Sen dn gece bana Damyanosun geldiini syledin. Ben, imdi kar, Damyanosa giderim ve kapmzdan bu nbeti erleri kaldrtrm. Daha nce sana Durmuu gndereceim. O, aadan bilhassa arka sokaktan erler ekilince, seni karmann yolunu bulur. Ben hemen gidiyorum. Haydi alnmdan p, Tosun! imdi strabn baka bir ekliyle, ikencenin henz yeni tatt bir acliyle kvranmak sras, memleket ve ordu ateiyle yanan askere gelmiti. O birdenbire zavall ince kz, kemiklerini birbirine geirecek bir iddetle skt: Sen, Damyanosa her eyi yaptrabiliyorsun demek Aliye? dedi. Aliye gzlerinde ak, iten gelen bir acnma ile: Evet Tosun, yalnz ona bir ey yaptrmadm; babam srgnden kurtarmadm. nk ondan bir hizmet istemenin neye mal olacan pekl biliyordum. Evet, VURUN KAHPEYE 121 evet Tosun, gzlerimin iini iyi ara; belki bir daha birbirimizi grmiyeceiz. O, babam kurtarmak iin gittiim gn, bana evlenme teklif etti ve buna karlk buradan ekileceini, onun ekilmesinin buradaki kendi birliklerini zayflatacan ve belki Anadoludaki dman ordusunun dalacan syledi. Reddettim Tosun. nk seni, seni memleketimden ok seviyorum galiba! Haydi bir daha p, Tosun... Bak imdi alamyorum bile... Tosun, bir an iin yalnz eini bilen bir erkek, yalnz sevgilisini ve akn tanyan bir ruh oldu. Fakat o da tpk kendine iek dudaklarndan cenneti ve cehennemi veren bu kadnn arkasnda yryen ordusunu, sknt ve zincir altnda strap eken milletini grd. Demek memleket ve lk insandan yalnz vcudunu, yalnz hayatn istemiyordu; bunlarn bin defa stnde, bunlarn heyecann oyuncak yapan akn pahasn istiyordu. Fakat o, ok dnmedi. Titreme bir an iin geldi geti; gen kzn kemiklerini birbirine geiren demir kollar gevedi, ildi, minderin nne diz kt, elleri kzn dizinde, gzleri en derin bir sayg ve ancak en kahraman bir askerin banda grlen bir kendinden geile zavall kzn gzlerine en kahraman bir askerin mezar banda gzlerine bakar gibi derin derin bakt: Aliyeciim! dedi. Yarn bizim ordu leye kadar buraya gelecek, ben mutlaka bu gece, sabahtan nce, dman cephesini amaa, ilerideki kpry ykmakla grevliyim. Bunun yaplmamas Allah korusun btn ordu iin felket olabilir. Seni lmden beter bir eye gnderiyorum. Fakat senin zekn, senin kahraman kalbin bu felketten de bir yol bulup syrlacaktr. Sana namusum zerine yemin ediyorum ki senden daha cesur, senden daha kahraman bir tek asker tanmyorum. Son uzun pten sonra Aliye indi; aa kapy at; hemen sokaa frlad. Fakat birdenbire kapnn nn122 VURUN KAHPEYE de durdu. Sokan iki banda nbi<-:ler dolayor, kendi kapsnn t yannda iki erle beraber kasabalya ben-ziyen tandk biri duruyordu. Ay , sokaa ok kuvvetle vuruyordu. Kasabal adam da oek meydana kmak istemiyordu ki derhal fenerin altndan uzaklamaya alt. Fakat Aliye eildi, yzne bakt. Uzun Hseyin E-fendi idi. Sonra erlere dnd, kuvvetli sesiyle, rahat rum-casiyle: Siz buray bekliyorsunuz, anladm; fakat bu adam niin benim kapmda duruyor? Bu, bizim dmanmzdr. Kapmzdan uzaklatrnz, dedi. Er: Komutann emri var kiriya, dedi. Beni. hemen, yanma gtrnz. Ona ordunuzun hayr iin baz eyler syliyeceim ve bu adam bizim eve sakn sokmaynz. Erler, Damyanosun gen kza zfn bildikleri iin isteini ar bir zenle yerine getirmee altlar. Kantarclarn Hseyin Efendi, adamlarndan, kyafeti Tosun Beve benzer bir adamn kasabaya gelmi olduunu haber almt. Bunu gidip kumandana haber verirken Damyanosun o gn dneceini renmiti. Herhalde Damjranosun vekili, Tosun Beyin tutulmas iin ona gereken kuvveti bir subayla salamt. Yalnz dikkatli davranmasn, yzde yz Tosunun Aliyenin evinde olduuna kanaat getirmeden evi basmamasn tembih1 emiti. Ev ve sokak o kadar dikkatle kuatlmt ki Aliyenin deil, btn o sralardaki evlerden ku umasna imkn kalmamt. Aliye sokaa knca, durumu olduu gibi anlamt. Onda imdi karar vermilerin ipnotize hali vard. Damyanosu grmek istediini erler yakndaki subaylarna sylediler. O da nefes nefese geldi, Aliyeyi sorguya ekti. Evet, Aliye vakit kaybetmeden Damyanosu grmeliydi. Subay, kz o kadar kesin ve sakin buldu ki onu korumak VURUN KAHPEYE 123

iin er verdi, karargha gnderdi. Kz birka adm gittikten sonra dnd, subaya babas mer Efendi gittikten sonra kendi ilerine bakan, ardan gerekli eyleri alan Durmu adnda fakir bir ocuk olduunu, o ocuu bulup annesine gndermek iin izin istedi. Subay bunu itirazsz kabul edince, ocuu evinde bulup Glsm Halaya gndermek kalyordu. Durmu, Aliyenin evinin kesinde bir odal bask bir kulbede oturuyordu. Aliye kapy vurduu zaman o, henz Ltif Aalarn evinde iinden dnmemi olan anasn bekliyordu. Seslendi: Durmu, seni Glsm Hala istiyor ocuum. Sen hemen git! Hocanm, Glsm Hala hasta m? Evet biraz hasta, ben doktora gidiyorum. Haydi ocuum. Bunu ocuu korkutmamak iin sylemek zorunda idi. Btn varln bir tek noktada toplyan, yalnz Tosunun kurtulmas iin gze ald fedakrln eklini dnen Aliye kendisini, en karsz ve przsz bir gnlle seven bu ocua kar yreinde gzlerinden ya eklinde kmak iin toplanan bir acma ve erime duydu ve ocuun kendisini grmemesi iin erlerle hemen uzaklat. Meydana geldii zaman arkasndan iki kk, plak ayak kotuunu duydu. Dnp bakmadan bu ayaklarn kimin olduunu biliyordu. Onun nereye gittiini, ne olduunu anlamak iin arkasndan kouyordu. Bundan, yanndaki iki erin sinirlendiini ve sngleriyle oynadklarn grnce sakin bir sesle: Rica ederim, bu ocua darlmaymz. Bu, kk bir kszdr. Beni tevkif ettiniz sand. Bakn, ben onu geriye dndrrm. Durmua seslendi: Durmu, ocuum, geri dn, Glsm Hala yalnz, seni bekliyor. O kk plak ayaklar, ilk defa sz dinlemedi, kotu, geldi. Pek iyi tand iki kirli kk el, ellerini ya124 VURUN KAHPEYE kalad. Sesi ksk, yala, isyanla dolu idi. Aliye, garip deil mi, bu meydanda Hac Fettnh Efendinin kendisi aleyhinde vazettii gnn tehlikesini ve o gn Durmuun ayn heyecann hatrlad. Bu sefer, bu k belki en sn gryd. Yumuak elleriyle onun kk yanaklarn okad. Sana nidecekler Hocanm? Bir ey etmiyecekler Durmu. Sen, hemen eve git, yle lzm. Haydi bir kk asker gibi. taate alm bir kk asker gibi gzleri ve boaz dolu dnd. Acaba Tosun tutuldu mu, ne oldu? Heyecann, kederini Aliyenin evine doru koarak yattrmaya alt: Aliyenin yanndaki bu iki erin boazn skmak istiyordu. Meydan, yeni kan ayn nda beyaz bir kn-bet gibi, siyah bolukta cami, minaresiyle kabartma bir hayale benziyordu. Fakat burada, imdi ellerinde fenerlerle siyah hayaletler dolamyordu. Yalnz devaml bir asker faaliyeti vard; sngler, nakliyeler, toplar geiyordu ama bunlarn hepsinin stnde yine gen ve ackl bir ses ezan okuyor: Kasabann sessiz damlar zerine gkten dklr gibi midin ilh tesellisi, Allahekber, Allahekber diye Tanrnn bykln, hibir dayana olmyan esir ve talihsiz halka tekrarlyordu. Bu ses, Aliyenin de donmu ruhuna teselli ve sevgi getirdi. Mevlit gecesinin ilh heyecann ve o geceki duygularn hatrlad. O gece kadnln en derin ve mutlu titreyiini duymu, o gece rahmet ve efaatini insanlara vdeden dinin teselli ve iyiliini zmlemeksizin anlamt. Mevlit okuyan Dedenin ruhan yz, belli belirsiz klar arasndan ona bakyor gibi geliyor; o insann zfm ve aresizliini bilen tatl ve gzel sesin, kulana, sevgilisi iin feda ettii krpe hayatn kutsadn hayal ediyordu. Ayn dinin kuvvetli bir mmini olan Hac Fettah Efendinin tutku ile, hile ile, kin, fke ve zulmle dolu VURUN KAHPEYE 125 irkin yz bir zebani hayali gibi kafasndan gemek istedi; fakat Aliye onu artk dnmek istemiyordu. Zaten imdi, bir az sonra, Hac Fettah Efendi gibi, Uzun Hseyin gibi, belki onlardan ok daha korkun bir ikenceyle hayatn yok edecek olan Damyanosla kar karya gelecekti. Aliyeyi kararghn nnde braktlar ve haber vermek iin yukar gittiler, fakat zaman geiyor, kimse Aliyeyi armyordu. Yukarda nemli bir harb meclisi vard. Meclis bitinceye kadar kimsenin girmemesi iin, oda kapsnda nbetiler vard. Aliyenin derhal yukar arlmamasndan cesaret alan erler, kstahlamak zere idiler. Lks lmbasnn direine dayanm duran siyahl gen kzn etrafnda daha yakn dolayor, ksryor, byklarn buruyor ve yava yava rumca sz atyorlard. Fakat Aliye, bunlar duymuyordu. Kendisinin Damyanos tarafndan hemen arlmamas acaba neye iaretti? Eer Damyanosun kalbi zerindeki etkisi kayboldu ise ne yapacakt? Tosunun dman askerleri tarafndan srklendiini, bu meydanda asldn, sonra Trk ordusunun dman cepaneliinin atlm, ordusunun yolu kesilmi zan-niyle kasabaya girerken dmanlarn stn bir kuvvetle orduyu da, kasabay da mahvettiklerini hayal ediyor ve kalbinde bunun uyandrd strab unutmak iin trnak-, larn kendi elleri zerine batryordu. Dne kadar Damyanosun akna en ar tiksinti ile bakan kz, imdi o akn zayflam olmas ihtimaliyle zlyordu. Ne garip, ne garipti! Nihayet erlerin irkin sarkntlar, kzn eteini ekmek, kolunu imdiklemekle sona varnca, biraz, kafasn toplad. Olduka sert bir sesle:

Mutlaka komutana benim geldiimi syleyiniz. ok nemli bir ey syliyeceim, dedi. 126 VURUN KAHPEYE Kendisine yukarda meclis olduunu syledikleri zaman: yle ise yaverine haber veriniz, dedi. Aliye yaverin odasnda da fikirleriyle yalnz kalamyor. Damyanosu grnce davrann ve syliyecei szleri kafasnda toparlyamyordu. Gen yaver ona durumdan yar rumca, yar gsterili bir franszca ile gittikleri hkmet merkezini ve geirdikleri hayat ballandra ballandra anlatyordu. Ay ykseliyor, pencereden plak ve kl meydanda dman erlerinin hl gelip gittikleri grlyordu. Nihayet yaver bir aralk kayboldu, bir kap ald ve kapand. Sonra kendi oturduu odann kaps tella itildi, Damyanos can atarak: Matmazel naslsnz; beni grmee bu zaman niin geldiniz? diyor ve kzn ellerini skarken bundan nceleri el vermiyen Aliyenin imdiki uysallna ve kendinden tiksinmiyen haline hayret ediyordu. Fsldar gibi: Bir nemli toplant var, bunu datmak imkn yok, ne yapaym matmazel? Gen retmenin ince yz pembeleti: Mmkn olduu kadar sizi abuk grmek istiyordum, komutan, dedi. Harp meclisi ok abuk sonuland. Trk ordusu Afyon'a zaferle girmiti. gal altndaki Trk kasabalarndan bu gerek, ok titizlikle saklanyordu. Damyanos kuvvetli bir savunma iin hazrlanyor, hem de ordunun iteki gveni iin yerli ahaliyi ok sk bir gz hapsi iinde tutuyorlard. Askerin bozulduu her kasabada Trklere byk zararlar vermek, kasabay yakmak ve geni lde yama yapmak iin tekilt kurmutu. Kendi servetini istediinden ok fazla kabartm olan Damyanos, kasabadaki yamay avenesine brakmak istiyordu. Hele kendisinin gzden dmesine yol am olan Kantarclarn VURUN KAHPEYE 127 servetini mutlaka adamlarna brakmak, bylece onlar kazanmak istiyordu. Btn bunlarn arasnda Damyanosun geldii dakika-danberi en dikkatle yapt pln, Aliyeyi elde etmek ve karmakt. Gelir gelmez kzn kasabada olduunu haber almt. Dorusu, memleketinde bulunduu srada da, dolaysiyle kzn gnln kazanmak iin mer Efendiyi orada Trk sivil esirlerin urad sefalete, skntya drmemiti. Onu derhal serbest braktrm ve ailesiyle haberlemesine izin almt. Orada, gittii yerde milliyetsever bir kahraman diye kzlarn, kadnlarn etrafn ald ve binbir elence ile oyalamaya altklar Damyanos, Aliyeyi unuta-mamt;. Bu, o kadar garip ve tabi olmyan bir hastalk, bir azapt ki Nemrutun bandaki sinek gibi Damyanosa kafasn paralatacak kadar ikence yapyordu. Bundan onu ne memleketi, ne kadn, ne zevk, ne de kiliseye bir gnahkr tutkusu ile snd anlar kurtarabildi. Ne kadar derin yaar, sinir sistemi ne kadar iddetle titrerse btn varlnn derinliinde kendisini perian eden kz da o kadar fazla hatrlyordu. En sonunda bunu bir hastalk gibi kabul etti ve memleketinin en byk sinir doktoruna gitti, doktor onun sefahattan, suistimalden imi, sarkm, acayip ve zalim yzne, ehvetle titriyen iren azna, kanl gzlerine bakt. Bu kadar istek veren kz mutlaka elde etmesini, onu ancak bu kzn kurtaracan syledi. Kasabaya dnd zaman Aliyeyi ille elde etmek, ldrmadan, kudurmadan yayabilmek iin bunun gerekli olduuna inanmt. Fakat zmir'e ayak bast dakikada, Trk ordusunun taarruz ettiini haber almt. Kasabaya geldii zaman kendi ordusu en buhranl ve korkulu dakikalarn yayordu. Hatt Aliyenin evinin Kantarclarn Hseyin Efenid vastasiyle evrilmi olduunu, nemli bulmadklar iin, ona sylememilerdi. Aslnda, 128 VURUN KAHPEYE yksek ve kk rtbede btn dman memurlar Kantarclarn, Uzun Hseyin Efendinin servetinin herhangi bir hizmete karlk dokunulmazlna raz deillerdi. Tosunun kasabaya girdii de yalnz bir dedikodu olarak kabul ediyorlard. nk ka defa bu sylenti zerine tertibat alnm, bir sonu kmamt. Damyanos, toplant dalr dalmaz yaverin odasna kadar gitti ve gen kz ard. Odada lks lmbasnn altnda kar karya gelince ellerini tuttu, fakat Aliye ellerini birdenbire ekti. Komutan, dedi. Size ok cidd bir kararm sylemee geldim. Siz buradan gitmeden nce bana evlenme teklif etmitiniz. Evet Matmazel. Baz artlarla onu kabule karar verdim. Damyanosun, o kadar ba dnd, o kadar gzleri karard ki masasna dayanmasayd, boylu boyuna devrilecekti. Bu sesin belirttii saadet ve heyecan yle korkun ve yle eytanca idi ki bunun karsnda ne asker, ne insan ve ne de mill hibir dnce ve istei kalmamt. Bunu Trk ordusunun zafer arifesinde

yapmas ona yle badndrc hlyalar veriyordu ki kz, ondan kendi ordusuna hiyanet, hatt Trk ordusuna katlma teklif etse kabul edecek kadar kendinden gemiti. Komutann bu saadet sarholuu ile be dakika sren susuu, Aliyeyi fena halde korkuttu. Yanndaki pencereden grd ayn garip mdaki bo havada Tosunun beyaz ve gergin yzn lm strab iinde gryorum sand. Bu olmamas iin her eye, kendisi iin lmn her ekline razyd. Damyanosun cevap vermemesinden zgn, ar ve ekici sesiyle, meneke gzlerinin srarl ve kartrc bir bakiyle tekrar sordu: Bana cevap vermiyorsunuz, komutan? VURUN KAHPEYE 129 Her ne art olursa olsun bilmeden ve sormadan derhal kabul ediyorum, Matmazel. Damyanosun istekli, kocaman ellerini, kadn ve ocuk kaniyle kirlenmi ellerini yine itti. nce benim evimin etrafnda iki gndr bir asker emberi var. Bu emberin banda, dmanm Kantarclarn Hseyin Efendi bulunuyor. Bu emberi derhal kaldracak ve bu adam hapsedeceksiniz. Sonra bir yldr kasabaya her trl ikence yaplmasna let olan Hac Fettah Efendiyi kaldracaksnz. Damyanos zile bast. Yaveri ard. Kesin olarak bu iki adamn hemen tevkifini ve Aliyenin evinin etrafndaki emberin kalkmasn emretti. Sonra, kza, tek kanl gziyle bir kpek gibi bakt. Yaverin, Tosunun o evde sakl olduunu Hseyin Efendinin iddia ettiini sylerken, Aliye, uzun ve sinirli gld: Eer Tosun beni hl sevse, eer Tosun benim yanmda olsa gelir, sizinle evlenmee sz verir miydim komutan? dedi. Sesi o kadar ac ve samim idi ki iki subay birbirine baktlar ve yaver, hemen odadan kt. Gerekten o an iin Aliye yalan sylemiyordu. Tosun, kendisinin deildi. Tosun, srf grevinin, ruhiyle, btn var-liyle lksnn askeri idi. Bu zavall kz memleketi iin alt ay nce reddettii korkun fedakrl, Tosun kalbinde kendisine rakip olan memleket aknn zaferi iin yapyordu. Fakat strap stmas arasnda memleket, ordu, kasaba ocukluundanberi en ilkel bir ibadetle sevdii her ey, hatt din ve hayat, Tosunun erkek yznde semboln bulmutu. Gittike sararan ince yznn iki parlak gne gibi yanan gzel gzlerini yine srarla Dam-yanosa evirdi. Evden emberin kalktn, dmanlarmn ceza F: 9 130 VURUN KAHPEYE grdn haber verdikleri an, en son artm syliyece-im, dedi. Telefonla, posta ile gnderilen emirler, yarm saat srmeden ona istedii sonucu salad. Sonra kendi Damya-nosa doru gitti, ellerini tuttu ve gz gzlerinde: Evleninceye kadar, bana, bizim mslman ve Trk geleneinde olduu gibi davranacaksnz sz veriyor musunuz? Dedi. Hem Damyanosun phe etmesine imkn vermemek; hem de o geceki olaylara hkim olabilmek iiri Ben artk sizin yannzda kalacam komutan; bana burada bir oda hazrlatnz, olmaz m? + Bu uzun ve korkun dakikalarda, sonsuzluk gibi sonu gelmiyen anlarn devaml ikencesi vard! Aliye, Damyanosun odasnda bir koltuk stnde, karsnda millet katilinin mutlak saadetini kendi dinmiyen, scnmiyen aclarnn pahasiyle dyordu. O iek gzleri ve iek dudaklariyle Damyanosa glerken kulaklar hem cephanenin atln bekliyor, hem durgun ve dilsiz gecenin esrarn dinliyordu. Ne kadar saat, ne kadar yl, ne kadar yzyl gelip geti, bilmiyordu. Fakat ite, ite ilk gmbrt, ite kararghn pencerelerini sarsan, btn kasabay cehennem sesiyle yrtan, basnc ile camlar para para eden ilh baar! Cephane atlyor, cephane atlyordu. Sonra byk bir panik, kaan erler, birbirine giren karargh ve Damyanosun erler arasna kadar yaylan panii yattrmak iin kotuu kargaalk dakikalar ve btn erlerle, ahali ile birlikte koan, kaan Aliye! Sabah, titrek beyaz klarla kasabann karanln datyor ve horozlar terken Aliye, Glsm Halann kollar arasnda bir l gibi ksktk, kaskat, bir daha uyan-myacakm gibi baygn yatyordu. VURUN KAHPEYE 131 XII VURUN KAHPEYE Damyanos, cephanenin atlmasiyle balyan panii yattrmadan ikinci bir haber, kasabadaki kuvvetlerin yreklerini altst etti. Askerin dn yolu zerindeki byk kpr yklmt. Bozgun balarsa, toplar ve arlklar gtrmek imknszd. Bu yeni olay zerine Damyanos, kurmaylariyle yeni bir karar almaya zaman

bulamadan, bekledikleri Trk taarruzu balad. O zaman btn korkunluiyle kasabann tyler rperten felketi balad. Dalan ve disiplini tamamiyle yok olan dman erleri, kasabay batan baa yamaya ve yakmaya baladlar. Kasabann stnden byk ve kzl bir ate dalgas her eyi saryor, yalyor, yutup geiriyordu. Bu ate dalgas arasnda insanlar kayor, bouuyor, yanyor, kyamete benzer bir birliini haykryorlard. Damyanos, ancak kendi ordusunun tamamiyle elinden ktn, ykln gerek ve kesin olduunu anlad zaman, kendi ka aralarn, muhafaza birliini toplad ve karargha dnd. Aliye kargaalktan faydalanarak kaal birka saat olmu, kimse onunla megul olmamt. Her eyin mahvoldugu bu anda Aliyenin de elinden kamasndan Damyanos o kadar sarslm, o kadar ldrmt ki disiplinsizlii, panii bahane ederek eliyle bir ka eri vurdu. Sonra kk bir kuvvetle cayr cayr yanmakta olan Aliyenin mahallesine kotu. Aliyenin evinin bulunduu mahalle, kede durmuun balktan kk kulbesi mstesna, tamamiyle yanmt. Kendi neredeydi? Nasl kamt, sa myd? Soruturup anlamak gt. Tarifi g bir bouma, bir felket, bir kan sahnesi olan bu kasabaya Trk askerinin girmesi gn deil, saat mese-lesiydi. Damyanos da Trk mermileri kasabann etek132 VURUN KAHPEYE lerine derken ve bu srada sonsuz bir korku ve ikence iinde rpman halk geici bir cinnet iinde kaynarken, btn bu facia devaml bir ate ve duman iinde kaybolurken, kendisi de adamlariyle birlikte ekildi gitti. Damyanos ekildikten bir saat sonra, yarsndan fazlas yangn ve boazlama harabesi olan kasaba sokaklarnda, bir tek dman eri kalmamt. Btn bu faciann ortasnda Aliye ile Glsm Hala, arka sokaktaki incir bahesine snmlard. Bir duvarn ykntlar arasna saklanan bu iki kimsesiz kadn, dudaklar ve boazlar korkudan kupkuru, vcutlar heyecandan inmeli inmeli bzldler, beklediler. nce kimsenin uramad incir bahesi, cann kurtarmak iin kaan erkeklerle namusunu ve ocuunu kurtarmak iirt kouan kadnlara, kzlara smak oldu. ok gemeden, yamaclar ve dman erleri, kurtuluu burada ariyan kurbanlarnn izini buldular ve saldrdlar. Sonsuz bir k-buslu ve ackl sahne, bir saat burada Aliyenin korkudan fazla acmaktan, isyandan bym, donmu gzleri nnde geti: stleri para para, salar lime lime kaan kadnlar, kimsesiz ve akn ,anasm babasn kaybetmi ocuklar, bunlarn arkasnda gzleri dnm, ellerinde tfeklerini geliigzel boaltan, sven, en irkin bir tutku ve cinnetle zavalllara salan dman erleri, aalar arasnda, kzl bir hava ortasnda birbirine girmi, susuzlarla bouuyor, durmadan baryorlard. Akam yaklatka, karanlk arttka alev, daha parlak bir kzllkla facia sahnesini aydnlatyor, top sesleri, uzaktan gelip geen tek nal sesleri, genel henge daha sk katlyordu. Aliyede gndr durmadan devam eden korkun heyecan, onu yava yava donduruyor, kendinden geiriyordu. akaklarnda, btn damarlarnda atele tutumu, VURUN KAHPEYE 133 zehirlenmi kan kafasn paralayacak, damarlarn koparacak gibi atyor, atyordu. Dman ekildikten sonra Glsm Hala, kendinden gemi gibi yatan gen kz arkasna ald. Kendi mahalleleri kl olmu, kzllk azalmt. Bir an, durgunluktan faydalanarak onu arkasna ald. Durmuun kulbesine gtrd. Kimsenin ne temalm, ne de dikkatini eken bu tavan bask, balk kulbesinin tek odasnda Aliye bir l gibi uzanm yatyor; etrafnda Glsm Hala, Durmu ve annesi, en sevgili ve vefal kalb, onu bekliyorlard. Belki zavall kz, son saatlerini yayordu. O kadar korkun o kadar kanl saatlerden sonra dmanlarn gitmi olmasndan bile bekledikleri saadeti duyamyacak bir haldeydiler. Zaten kasabada dmanlarn yerine yerli serserilerle yamaclar gemiti. Hibir hkmet, hibir tekilt, hibir gven yoktu. Mum yakmadan, cehenneme zincirlenmi gibi ift masum ve zavall gz, Aliyenin yannda oturdular ordunun, disiplinin, kurtuluun gelmesini bekledi, bekledi. Gece yars kasabada hi dman kalmadna kanaat getiren ahali, hapishaneye hcum ettiler, mahpuslar salverdiler. Dmann zulm ve ikencesinden kurtarlan, bir eit mill kahraman gibi ilk alklananlar arasnda, hapishaneye birka saattenberi atlm olan Hac Fettah Efendi ile Kantarclarn Uzun Hseyin Efendi de vard. Ahaliye dman aleyhinde ilk nutuk eken, Trk ordusunu selmlamak iin bir heyetin kasabann snrlarna gidip beklemesini ilk ne srenj Hac Fettah Efendi oldu. Dmanla ibirlii yapan, dman varken hi olmazsa mill orduya kar olan kasabann en aa tabakas, en byk grlt ve gsterile gnn milletseverleri ve kahramanlar olmulard. Hepsi birden bu heyete Hac Fettah Efendiyi, dmanlarn daha o gn evinden alp ite kaka gtrdkleri Fettah Efendiyi bakan olarak ne sr134 VURUN KAHPEYE dler. O, reddettike ahali onun kabuln srarla istiyordu. Hac Fettah Efendi, bunu iddetle reddetti. Trk ordusu kasabaya girmeden nce, aralarnda temizlenecek adamlar vard. Kendi ektiklerinin cezasn mutlaka bir yere detmek ihtiyacn duyuyordu. Hac Fettah Efendi byk bir ustalkla, bu felketin pahasn detecei kurbanlar, en mdafaasz, en biarelerden semek istedi.

Biz, kendi ordumuz girmeden nce, burada eriatn namusunu kurtaracaz; onurunu ykselteceiz. nce burada dmanlara namusunu satm ne kadar kahpe varsa temizliyeceiz. u byk cami meydannda, Allahm evi nnde onlar ldreceiz. slma, Islmm namusuna hiyanet etmi bir tek kahpe brakmyacaz. Diye haykrd. Bir ksm halk kendi kendine orduyu karlamaya giderken, Hac Fettah Efendi de bu mutlu ii greceklerin banda, en ateli nutuklariyle kalabal kkrtarak kahpeleri bulmaya gitti.

Sabah ezam okunurken, Aliyenin yannda dalm olanlarn de uyandlar. Aliye hl dalgn, hl geen korkun saatlerin damarlarnda tututurduu ate, sar, hasta yznde kzl dalgalarla dolayordu. de gzlerini anca Aliyenin yanma gittiler, sevimli yzne baktlar. Kurumu dudaklar durmadan kmldanyor, durmadan siyah kirpiklerinin ipekten birer saak gibi tamamlad rm gz kapaklar titriyordu. Ne sylyordu? Aliyeyi dinlemek iin byk bir duygunlukla gerilen efkatli kulaklar, ezanla beraber ten sonsuz horoz seslerine uzak ve derin bir Allaekber ahenginin kartn, bilinmedik seslerin ve bilinmedik ayaklarn yaklatn duydular. Hepsi birden anlamadan Allahekberlerin heybetinden rktler. Bir kurban bayVURUN KAHPEYE 135 ram havas, bir kan kokusu duyuyor gibiydiler. Aliye, ayn anda, titriyen dudaklariyle: Topranz topramdr... Sizin ocuklarnza... k olacam... Vallahi billahi, korkmyacam... diye sayklyordu. Fakat korkun sahne balad zaman, gen ruhunun bu gzel yemininden sonra uyand ve tatl gzlerinden, arkada brakt insann lnceye kadar unutamadklar, bir korku geti. Aliye, Hac Fettah Efendinin eriat uruna kurban ettirdii, Kantarclarn Uzun Hseyin Efendinin milliyet adna paralattrd ilk hain kahpeydi. Dman komutannn kararghnda son gece grnen bu stanbullu kahpenin, etinden, kemiinden \av zerre brakmamaya Hac Fettah Efendinin din ve millet adna kandrd halk anditi. Alacakaranlktan ilk syrlan beyaz ve titrek k, kasaba meydannda beyaz caminin glgesinde halkn byk bir yreklilikle dman komutaniyle ilgisi olan iki kadn Paraladklarn, azgn kprle insanlarn kollar, yumruklar, sopalariyle kaynatklarn grd. Btn kasabann ufuklarnda iki ses, irkin fakat cokun bir henkle birbirine karyordu: Vurun kahpeye, vurun kahpeye' Allahekber, Allahekber... Aliyeyi Durmuun evinden srkledikleri an, o, korkunun tutulur, duyulur korkunluunu, dayanlmaz gcn btn varlnda duymutu. Ateten yanan el kadar kk yz l gibi sararm, akaklarndan ve moraran dudaklar etrafndan souk ter taneleri fkrm, dizlerinin kemikleri tamamiyle erimi gibi peltelemiti. Hac Fettah Efendinin gmbrdiyen sesini, ahalinin hi tann136 VURUN KAHPEYE maz hale gelmi yzlerini grnce btn yzn kaplar gibi byyen meneke gzlerini kapam, kendinden gemiti. Uzun zamanlardanberi korkun bir tutkunun ehvetle, fkeyle ve cinnetle beslenen gc, birdenbire patlak vermi ve Uzun Hseyin Efendi de, Hac Fettah Efendinin din ve ahlk adna idare ettii cinayete, milliyet adna katlan bir gen zebani oluvermiti. Aliye, Uzun Hseyin Efendinin sar ve iren yzn yznde, mundar nefesini en kaba bir taknlkla kulaklarnda, kuru kirli ellerini bandaki rty, omuzlarndaki mantoyu paralar grnce gzlerini am, birdenbire kuvvetsiz bir korkunun ortasndan isyann en gl dalgalar ykselmi ve her mazlumu zalimlerine, her ehidi celltlarna stn yapan mutlu gc, onun da zayf kalbini ykseltmiti. Biraz tede lmek zere olan pek tand zavall bir kadnn paralanm grtlandan, son nefesin, kaynyan bir su gibi kanlar arasnda dzenli bir ahenkle inip ktn, zaten sopadan, yumruktan pelteleen vcudu zerine kuvvetli erkek kollarnn sopalaryla hl ilediklerini grd zaman, kendisinin de halk nnde ayn sonuca mahkm bir kahpe, gvurla yatp kalkm bir gnahkr diye sulandrldm anlamt. Olanca sesiyle, sesinin en tatl ve kasabann hi unutmad bir ililikle: Siz, dn dman komutannn adamlar, kasabann zalimleri olan bu hainlerin sziye beni nasl ldryorsunuz? diye haykrd. Dmanlar kasabaya bunlar davet etmedi mi? Babam mer Efendiyi, ordumuzu istiyor diye bunlar srgn etmedi mi? Bana deil, Hac Fettah Efendiye, Uzun Hseyin Efendiye vurun! Aliyenin sesinde ve onlar sulyan gzel gzlerinde kendi derileri iin tehlike sezen Hac Fettah Efendi ile Uzun Hseyin Efendi, kin ve lerine karan can kor-iusiyle daha iren, daha korkunlatlar: Kahpeyi daha syletiyor musunuz? Dn akam VURUN KAHPEYE 137

Dmyanosun koynundan kt. Dn bizi hapse attrd, dman subaylariyle cmb yapan, dinini, milletini aa-lyan bu kary syletmeyiniz. Bunu dinliyenler kfirdir. Vurun, vurun, vurun kahpeye vurun! Kafasn, hl sz syliyen dudaklarn Paralayn; erkekleri batan karan haram salarn yolun! Vurun, vurun! Birdenbire Aliyenin tam yanndaki Hseyin Efendinin etrafa bulac tutkusiyle kuduranlar, en irkin istekleriyle insanlklarn kaybedenler, Aliyeyi en korkun ve en kirli hareketlerle paralarken, kalabaln dnda Aliyeyi tanyanlardan ve kadnlarn vaktiyle Tosun Beye efaat iin gnderenlerden biri: Hac Fettahm sziyle, Damyanos hafiyesi Hse-yinin sziyle mer Efendinin kzma dokunmaynz, nce bu hnzrlar gebertelim. Diye haykryor ve ahali ikiye ayrlyordu. Fakat Aliye tamamiyle kendinden gemi, alnndan, boynundan, plak omuzlarndan szan kanlar, mosmor ezilen plak vcudiyle zulmn, fkenin) geip fenaln ve lmn snrlarna yaklayordu. Son srlarn geit yerinde, ruh hayatnn en gzel dakikasnda, o meydanlardan geip, mevlide gittii geceden hatrnda kalan msralar tekrarlad; yine top kandilin altnda ykselen dumanlar, kandillerden inen uzun, titrek, k demetleri arasnda ruhan yzl Dedenin ezel bir rahmet ve efaat vadeden gzel sesini duyuyordu. Bin-bir insan hayalinin kart bu anda caminin ortasnda Hac Efendi kendisini yatrm, kesmek istiyordu. Kurban bayramyd: Halk, hep birden tekbir getiriyor, Aliyenin orada, caminin ryaya benziyen klar ortasndaki ukura uzatlan bann kesilmesini kutluyordu. Vcudu bir kk kuzu olmutu. Bir defa kklnde, kendisinin biraz bym kuzusunu da bahelerinde byle kurban 138 VURUN KAHPEYE etmilerdi. Camiden, ocukluk evinin kk, nemli bahesini gryordu. Ahalinin bir ksm: Kuzudur, yazktr, kurban olmaz, diye haykryor,, bir ksm da korkun bir lkla: Kesin, kesin; millet iin, kasabann kefareti iin kesin, diye haykryordu. Millet, millet Tosundu. Son ak gecelerinde en son saadeti insanlara nasip olmayan titreyii ve vcudu kollariy-le, dudaklariyle veren gzel Tosun iin onu ldryorlard. Tosunun altn salkmlardan szlen ayn altn n-daki gzleri btn imann, btn kadnlk ve iyilik hlyalarn almt; sevmek meakkatti. yilik, ocuk gibi azaptan, fedakrlktan, belki de lmden doard. htiyar ve ruhan Dede Kamu dmlere destgr olan mminlerin peygamberini selmlarken, o zavall, eli aya bal, kuzulam gen vcut da titredi. Tpk o gecedeki gibi, yan banda baka bir kadn, kendisinin gidip acma ve-sevgi ile elini uzatt gnahkr kadn vard. Bir an ruhan Dede ile Hac Fettah Efendinin kendi vcudunu ektiklerini sand. Kadn ona korkma, korkma diyordu. O zaman yine Tosun ve Tosunun elisi olduu binbir ince ve gzel ey, ruhunda titredi, utu. Sevgili bir ses okuyordu: Dedi grdm ol habibin nesi Bir acep nur kim gne pervanesi Berk urup kt evimden ngihan Gklere dek nur ile doldu cihan. Sonunda her yaratc mahlkun strap ve alna yazl ehitliinin zorluk ve skntlarn gideren ak ku kanatlarnn zeni, scakl ve sevimli okay arasnda Ali-yenin temiz ruhu, bir pht, ezilmi bir et peltesi olan vcudundan utu: VURUN KAHPEYE 13$ Topranz topram, eviniz evim; buras iin, bu diyarn ocuklar iin bir k olacam ve hibir eyden korkmyacam; vallahi ve billahi! Aliye bu yeminini yerine getirirken tarihte milleti iin len, strap eken kadnlar, ezel gzlerinde kutsal bir kla, ahane dudaklarnda yzyllarn silemedii zafer glyle Aliyeye bakyorlard. Kasabaya ilk giren birlik, Binba li Beyin komutasndaki alayd. lk grdkleri ey, meydanda dzensiz,, hareketlerle kabaran toz bulutlar iinde sopalar ve yumruklarla birbirine karan bir kalabalk ve onlarn ortasnda beyaz sal, sakall bir ihtiyarn avaz kt kadar haykrarak, tekbir getirerek ahaliyi cesaretlendirmesiyd li Bey, yanndakilere: Halk mutlaka ehri yakan, zulm yapanlardan birini yakalam, lin ediyor, dedi. Gerekten yeni doan gnein, kzl, parlak gzellii altnda bir ksm kl olan kasabann, meydanda bouan halkn, yollarda dmandan korkup da yeni dnen zavalb ahalinin kalbi kartran bir tuhafl vard. Kasabaya ordunun girdiini grr grmez Kantarclarn Uzun Hseyin Efendi ile Hac Fettah Efendi iki zavall kadnn birer et peltesi gibi ezilmi olan vcutlarn braktlar, herkesten nce karlamaya kotular. Toz bulutlar iinde gelen birliin gen komutannn nnde bararak, alyarak, atn zengilerini, komutann izmelerini perek zaferini kutladlar. Barmaktan boynunun damarlar iki parmak kabarm, ihtiyar yz kasrga gibi heyecandan gerilmi; disiz az her vakitten daha fazla karanlk bir delik gibi alm Hac Fettah ile arpk sar yz, uzun burnu, kk kanl gzleri insandan ok baka bir maskeye dnm Uzun Hseyin Efendi gen komutann hemen dikkatini ekti.

140 VURUN KAHPEYE ok eziyet ektiniz galiba efendiler, dedi. Ailenizden kimseyi dman alp gtrd m, ldrd m? Efendim, ne hacet, bizi hapsetti, dayak att. Eer dn akam cephane atlmasayd, siz taarruz etmeseydiniz bizi ldrecekti. O cephanenin atl iin Tosun Beye dua edin. Aslan arkada, vcudunun yarsn kaybetti. Bana bak Hoca Efendi, onun burada bir nianls varm, nce onu aryacam. Hac ve Uzun, lm gibi sarardlar. Susuyorsunuz. Yoksa bir felket mi oldu? Dman komutan, peinde dolarm. Yoksa zavall kz memleketine mi gnderdi? Daha fena Komutan Bey, daha fena! Keke yle olsa, keke dmanlar ldrseydi, hi olmazsa ehit olurdu. Ne oldu? Kahpe oldu, son geceyi dman komutannn koynunda geirdi. Bu sabah ahali; dmanlara mslman namusunu satan kadnlar meydanda paralad. li Bey, iki kasabaldan fazla sarard. Sakn iftira, kin olmasn? Nasl olur efendim? Aliyenin geceyi dman komutannn yannda geirdii muhakkak. Halk, haksz i grmez. Biz bunu nlemeye ok altk. Ahali, ok galeyanda idi. Efendim ok melun bir kzd. Bizi o hapsettirdi. Damyanosla itikleri su ayr gitmezdi. Herif, evlerine bile giderdi. sterseniz kasabadan soruturunuz. li Bey birliklerini yerletirmek iin Hac Fettah Efendi ile Uzun Hseyin Efendi nayak oldular. Trk kararghnn btn kasabaca gereken hizmetlerini bu iki adam abucak yapyorlard. Sanki vaktiyle Damyanosa olduu gibi imdi de yeni karargha en yakn ve en ie ya-rryan adamlar olmulard. VURUN KAHPEYE 141 Bunlar ilk ikyet eden, Aliye olay iin bunlar sulayan Ltif Aa oldu. Ali Bey, bunlarla Ltif Aay karlatrd. Ltif Aa, Aliyenin kasabadaki melek gibi geen hayatn ve olan biteni anlatt. Fakat Hac Fettah Efendi: Peki, Ltif Aa; Damyanos kzn evine geldi mi, gelmedi mi? Senin evinden de Damyanos kmazd, Hseyin Efendi! Damyanos bir defa mer Efendiye gitti. Fakat mer Efendi evde idi. Ya gece, evvelki gece? Evvelki gece evini Uzun Hseyin Efendi dman askerleriyle kuatmt, kz bundan syrlm, kam, komutana ikyete gitmi. Ama geceyi orada geirmi! Kimbilir canavar herif ne yapt? Kz zorla kapamtr. Komutan Bey, bu kz ld. Allah kusurlarn affetsin. Fakat bu adamlar, dman casusu ve dman adamdrlar. Aliyenin babas mer Efendiyi, daha ne kadar Kuvayi Milliye tarafls varsa hep bunlar haber verdiler, srdrdler. ki adam bard: Bizi mahkemeye verin, ahit getireceiz. Dmanlara ahaliyi ellerinden kurtarmak iin gidip gelirdik. Kasabaya bir ay sonra gelen stikll Mahkemesinin muhakeme ettii adamlar arasnda Hac Fettah Efendi ile Uzun Hseyin Efendi de vard. Hiyanetleri meydana kt ve kadnlar ldrdkleri yerde, gnahlarn ip stnde dediler. XIII TOSUNUN DN Bir kk olan, her gn kasabann kaplarnda dolayor, gelenin gidenin yzlerini yasl ve strapl mavi gz142 VURUN KAHPEYE leriyle aryordu. Elleri kirli, yanaklar sar ve zayf, gzleri stmal, arkas lime lime mintanl bir kkt. Onu ne dayak, ne korku kasabann kaplarndan alyordu. Amcas dkknda altrmak iin onu dvmekten bkm, annesi her gn incelen, sararan yzn verdii merhamet ve efkatten onu kendi haline brakmt. Alt ay sonra tala, sopa ile, yumrukla Aliyenin paraland noktada bu kk, iki koltuk denekli, genliinin ykntlarn srkleyen, kumral ve bitkin yzl bir subaya faciay anlatt. lrken ne dedi? Topranz topram... ocuklarnza bir k olacam... Vallahi, billahi... dedi, sonra geldiler, aldlar. Ben bir daha onu burada grdm ama... Durmu cmlesini bitiremedi. Tosun, onun iinde hkran kk kalbini yattrmak iin arkasn svazlad. Biraz sonra yine sordu: Onlar ldrrken ne dediler?

Hep bir azdan baryorlard: Vurun kahpeye, vurun kahpeye! Nerede gml olduunu bana gsterebilir misin? ocuun yz daha sarard, mavi gzleri byd, fsldar gibi: Biz, Glsm Hala ile gece onun vcudunu incir bahesine srkledik. Oraya, hani o sizin aacn altna gmdk. Kasabann stnde yldzlarn berrak karanlk gkten gm parltlarla baheyi seyrettikleri lk bir bahar akamnda Tosun, Durmula mezarn banda oturuyordu. Kannn yarsn, genliinin elik organlarn uurunda sakat ettii kutsal sava bitmiti. Fakat onun yer yznde vatan iin at sava bitmemiti. O da eski rorlu ve gl sesinden baka, son derece gnlsz ve nverhametli bir sesle Aliyenin mezariyle konuuyordu. Bu VURUN KAHPEYE 143 lk ve yumuak topraklarn altndaki mutlu ehit, ehitliinin fedakrlk ve ak yolu olduunu tekrarlad. Hilenin, hiyanetin sembol olan Hac Fettah Efendi ile Hseyin Efendinin Aliyeyi dnya durduka bir kahpe gsterebilecekleri bu kutsal topraklarda Aliyenin temizliini, byk hayatm, fedakrln halka retmek iin ikinci savan amaya ant iti. Gzlerinde en ili yalarla: Toptan, silhtan baka bir ey olan korkun eylerden korkmyacam. Aliye! Hayatm senin gibi sevmee, senin gibi cesur olmaa, senin yaptn eyleri yapmaa vereceim. Nasl sen hayatta seni anlamyanlar arasnda sevginin, acmann, dinin, iyiliin rnei oldunsa, sen nasl bu gzel hayat antnn hileciler elinde yklmasna kar cesur oldunsa, ben de tpk senin gibi korkmyacam. li Bey, gn sonra, Tosun imzal bir mektup ald. Mektup diyordu ki: Kardeim, Cephaneyi atmak iin 24 austos akam kasabaya gelince byk bir zaaf gsterdim: Grevimden nce sevgilime gittim. Orada olduumdan kukulananlar, evi sardlar. Kasabada kalmak, tutulmak belki de ordumuzun felketi demek olacakt. Dn yollarn kesen kpry ata-myacaktk; cephaneleri ellerinde kalacakt. Bu korkun durumdan beni Aliye kurtard. Duvardan atlad. emberi kaldrtt. Nasl kaldrtt, bilmiyorum. Onun ektii azabn, yapt fedakrln derecesini lebilecek gcm yok. Bana byk fedakrl temiz kalarak yaptn tekrar-lyacak olan gzel dudaklar, artk ebediyen susmu bulunuyor. Fakat bana yemin etti ve onun yemini, herke-sinkinden byk bir yemindir. Sana rica ediyorum: Onun mezarn yaptr ve kasabada iyilik ve fedakrlk ant gibi yaad temiz ismini geri ver. Ordunun kurtarcs, cephanenin atlmasn ha144 VURUN KAHPEYE yat pahasna, en korkun bir facia, belki ebed bir leke karlnda alan byk bir kadn olduunu iln et! Ben deneklerime dayanarak memleket savanda daha iten, daha fazla imanla bir fedakrla dayanan bir sava aabilmek iin kuvvet ve shhat toplamaa gidiyorum. Gnlsz odasnn altn salkmlarndan szlen k iinde meneke gzleriyle sevdiim, bir kz ocuk kadar kk ve zavall, fakat en byk bir kahramandan kahraman, bu ehit kz, kalbimde gtryorum. Dudaklarmda onun tekrarlad kelimeler var. Ben o kelimelerin bu topraklar stnde gereklemesi iin hayatm vereceim: Topranz topram, eviniz evim. Buras iin bu diyarn ocuklar iin bir ana, bir k olacam ve hibir eyden korkmyacam; vallahi ve billahi! SON YEN TRK YAZARLARI SERSNDEN IKAN KTAPLAR Kuru 1. BEREKETL TOPRAKLAR ZERNDE Orhan Kemal 1000 2. SARDERE......Kemal Tahir (Bslyor) 3. SYAH KEHRBAR . Tark Bura 250 4. REZL DNYA .... Faik Baysal (Baslyor) 5. KRDUMAN......Kemal Tahir (Baslyor) 6. SULU..........Orhan Kemal (Baslyor) 7. DESPOT.........Reat Enis 350 8. NCE MEMED.....Yasar Kemal 1000 9. YILANLARIN C . Fakir Baykurt 600 10. VUKUAT VAR .... Orhan Kemal 700 11. TTN ZAMANI . . . Necati Cumal 400 12. ORTA DREK.....Yaar Kemal 1000 13. HACZL TOPRAK . . Cengiz Tuncer 400 14. EFKR TEPES .... Fakir Baykurt 400 15. IRAZCANIN DRL F. Baykurt 750

16. ONUNCU KY .... Fakir Baykurt 1000 17. HANIMIN FTL . Orhan Kemal 750 18. EMMOLU......Talip Apaydn 750 19. MAV SRGN .... Halikarnas Balks 500 20. BAKA DNYALAR. Orhan Hanerliolu 500 21. KAAKLAR......Kemal Bekir 750 22. DENZ AACI.....Yaman Koray 1000 23. ULU RES.......Halikarnas Balks 1000 24. KELLEC MEMET . . Kemal Tahir 1000 25. GELN TASI......Yaman Koray 1000 26. AGANTA! BURNA! BURNATA !......Halikarnas Balks 500 27. TOPRAK UYANIRSA S- Sreyya Aydemir 1000 28. KANL TOPRAKLAR Orhan Kemal 1000 29. INGRTr7......han Engin 30. YORGUN SAVAI . Kemal Tahir 1000 31. AYLAKLAR......Melih Cevdet Anday 750 32. DOR AL ......Behzat Ay 350 Halide Edip Advar _ Vurun Kahpeye Kitaplar, uygarla yol gsteren klardr. UYARI: www.kitapsevenler.com

75~

Kitap sevenlerin yeni buluma noktasndan herkese merhabalar... Cehaletin yenildii, sevginin, iyiliin ve bilginin paylald yer olarak grdmz sitemizdeki tm e-kitaplar, 5846 sayl kanun'un ilgili maddesine istinaden, engellilerin faydalanabilmeleri amacyla ekran okuyucu, ses sentezleyici program, konuan Braille Not Speak, kabartma ekran ve benzeri yardmc aralara, uyumlu olacak ekilde, TXT, DOC ve HTML gibi formatlarda, tarayc ve OCR (optik karakter tanma) yazlm kullanlarak, sadece grme engelliler iin, hazrlanmaktadr. Tmyle cretsiz olan sitemizdeki e-kitaplar, engelli-engelsiz elele dncesiyle, hibir ticari ama gzetilmeksizin, tamamen gnlllk esasna dayal olarak, engelli-engelsiz yardmsever arkadalarmzn youn emei sayesinde, grme engelli kitap sevenlerin istifadesine sunulmaktadr. Bu ekitaplar hibir ekilde ticari amala veya kanuna aykr olarak kullanlamaz, kullandrlamaz. Aksi kullanmdan doabilecek tm yasal sorumluluklar kullanana aittir. Sitemizin amac asla eser sahiplerine zarar vermek deildir. www.kitapsevenler.com web sitesinin amac grme engellilerin kitap okuma hak ve zgrln yceltmek ve kitap okuma alkanln pekitirmektir. Ben de bir grme engelli olarak kitap okumay seviyorum. Sevginin olduu gibi, bilginin de paylaldka pekieceine inanyorum. Tm kitap dostlarna, grme engellilerin kitap okuyabilmeleri iin gsterdikleri abalardan ve yaptklar katklardan tr teekkr ediyorum. Bilgi paylamakla oalr. Yaar Mutlu LGL KANUN: 5846 sayl kanun'un Altnc Blm-eitli Hkmler blmnde yeralan EK MADDE 11 : ders kitaplar dahil, alenilemi veya yaymlanm yazl ilim ve edebiyat eserlerinin engelliler iin retilmi bir nshas yoksa hibir ticar ama gdlmeksizin bir engellinin kullanm iin kendisi veya nc bir kii tek nsha olarak ya da engellilere ynelik hizmet veren eitim kurumu, vakf veya dernek gibi kurulular tarafndan ihtiya kadar kaset, CD, braill alfabesi ve benzeri formatlarda oaltlmas veya dn verilmesi bu Kanunda ngrlen izinler alnmadan gerekletirilebilir.Bu nshalar hibir ekilde satlamaz, ticarete konu edilemez ve amac dnda kullanlamaz ve kullandrlamaz. Ayrca bu nshalar zerinde hak sahipleri ile ilgili bilgilerin bulundurulmas ve oaltm amacnn belirtilmesi zorunludur.

Bu e-kitap grme engelliler iin dzenlenmitir. Kitap taramak gerekten incelik ve beceri isteyen, zahmet verici bir itir. Ne mutlu ki, bir grme engellinin, dzgn taranm ve hazrlanm bir e-kitab okuyabilmesinden duyduu sevinci paylaabilmek tm zahmete deer. Sizler de bu mutluluu paylaabilmek iin bir kitabnz tarayp, kitapsevenler@gmail.com adresine gndermeyi ve bu isimsiz kahramanlara katlmay dnebilirsiniz. Bu kitaplar, size gelene kadar verilen emee ve kanunlara sayg gstererek, ltfen bu aklamalar silmeyiniz. Siz de bir grme engelliye, okuyabilecei formatlarda, bir kitap armaan ediniz... Teekkrler. Ne Mutlu Bilgi iin, Bilgece yaayanlara. www.kitapsevenler.com Tarayan: Yaar Mutlu www.kitapsevenler.com www.yasarmutlu.com e-posta kitapsevenler@gmail.com

Halide Edip Advar _ Vurun Kahpeye

You might also like