You are on page 1of 36

Tasavvuf ve Akademik Dergisi, 9 [2008], 22, ss. 393-428.

PROF. DR. SLEYMAN HA BOLAY


Saym hoca m, dergimiz/e mlkt1 kabul iin ederiz. Aile-
niz, slleniz, kkeniniz ve hakkmda k1sa bilgi verebilir misiniz?
Konya' da ilesine Bol ay beldesi var, oradan geli-
yor. ilenin yeni eski Pirler kondu' dan bozma, "Pirlavkondu"
idi. ok onun iin Pirlerkondu Bolay beldesi, bir
kartal gibi bir ky-
d. Dokuzuncu dedemiz
Yusuf Efendi, aile
ve Anamur' dan
o kye Hatta o
ky, ri vayeti de
var. Bu dedemiz,
gre Kanuni'nin on sene kadar
Kendisini
Kanuni Konya
Hatta onun
Yakup Efendi Fatih' in, dedesi Ha-
Musa Efendi de II. Murad' dostu Biz ll. dedemize kadar i sm en
biliyoruz. Trkistan' dan, Cen-
giz srlerinden kaarak Devlet Anamur' a Ana-
mur' da kyn dedelerimiz sylenir. Her nesilde bir
a.lim En son Efendi hoca din a.limidir. Kendisi 1954' de vefat
etti.
Prof. Dr. Ethem Dr. Vahit Dr. Sevim
Tasavvuf ilmi ve Akademik Dergisi, 9 [2008], 22
Babamz kim, zellikleri neler, size neler Bu konuda bilgi verebilir
misiniz? "Bo/ay" ne demek? Bu kelime nereden geliyor? Neden bu soyadi aldJ-
mz?
Babam Mustafa B olay. Annem Hzeyme Babam Bolay' da
Sekiz yani 1900 senesinde Bolay'dan Ermenek'in Dindebol kyne
Dedem Sleyman Efendi, ve mttaki bir kimse Doksan
sene Ben 1937 senesinde Dindebol (yeni kynde
Davdas (Yeni zml) kynde
ilkokula nc bitirince tayini 1946' da Bo lay ky-
ne Orada 1948'de ilkokulu bitirdim. Fakat babam beni Konya'ya gnde-
ortaokula ancak 1950' de 1951 'de annem vefat etti-
iin tamamen Konya'ya Ortaokul ve Liseyi Konya' da oku d um.
1956' da Ankara niversitesi girdim.1961' de faklteyi bi
dim. sene eski bir ky enstits olan
Okulu'na tayin oldum. Orada iki sene Mezhep
dan sebebiyle Bakan hazretleri beni emrine
ay sonra bu emri Okulu'na tayin etti.
buuk sene de orada sol okulun
ler ve idari kadrosu Benim nasibiine de Ankara okulu
Oradan 1967 senesi ekiminde 15 bir grupla a gittim.
te askere gittim. Askerde iken Felsefe Tarihi Harndi
Atademir Bey merhum un Aristo ile Gazilli Metafizi-
isimli doktora tezimi 1975 senesi
doktor, 1980' de doent, 1987' de ise prof. oldum. 2004 haddinden
emekli oldum. Ankara, Atatrk, Seluk, Hacettepe, Gazi niversitelerinde a-
polis akademisinde alh sene sosyolojiye dersi verdim.
Babam' a gelince: O, Konya' da Sonra amed-
reseyi parlak bir bitiren Efendi'nin
Babam da Fatih Camii da olan Arap
Kur' an, tecvid ve biraz da dersleri Bir ok Kur'an oku-
o Halbuki Konya' da kurradan kimseler
Haftada bir hatim inerdi, ramazanda ise gnde bir hatmederdi.
Dar'l-Hilafet'l-Aliye'de iin
manaya Fakat onun tahsili 1914' de I. Cihan harbi patla-
hemen askere bir yedek as-
ve olarak Pasinler Ruslara cepheye
Bir sene kadar sonra Ruslara esir Dedeme
Tasavvuf 1 ilmi ve Akademik Dergisi, 9 [2008], 22
Prof. Dr. Sleyman Hayri Bo lay ile 395
knyesi Zaten arncam gnll anakkale'de
Dedem ok de bir Ermenek' e gider askerlik
haber O da dedemi teselli eder geri
Benim bir halarn idi. Babam ona iri taneli
binlik bir tesbih onu eker, an okur, Muhammediye, Ahmediye
ve yksek sesle okur, sonra cezbeye gelir, o esnada
irticali gzel ilallller syler, sonra gzlerinden ve
Onun kitaplardan beyitler hala
"Bize gel oldu yce Mevla' dan/ size olsun elveda." gibi.
bu halarn bir gn dedemin grnce dayanama-
ve hemen beyit
sen

Babam iki buuk ay kadar Batum'da ve Tiflis'te tedavi grdkten sonra
esirlerle beraber Moskova bir sera
Orada dokuz ay kadar Bu esnada ay kadar kampta merhum Said
Nursi ile beraber O ba-
kampta imam tayin
babam Da-
ha sonra Sibirya' daki bir esir
Orada ise
on ay Sonra lutf-i
ilahi ile Trenle iki
buuk ayda a aricak
Knyesi iin
Sonra
tecrbeli muharip ye-
dek ve blk
olarak harbine
harbinde kadar btn cephelerde 1923
senesinde terhis Bir elde 40 seneden fazla .
retmenlik Bizi, yedi okuttu. Beni hatmet-
tirdi. Tecvit okuttu .. Lisede iken "Emsile", "Bina" ezberletti. ondan ve
halarndan ok feyiz ve
Babam 1923 senesinde terhis olunca bir bulup Esad Erbil! hazretleri-
ne intisab Sonra o zat vefat edince 1946' da onun halifesine intisab
bana ben otuz getikten sonra
Tasavvuf ilmi ve Akademik Dergisi, 9 [2008], 22
395 1 Prof. Dr. Sleyman Hayri Bolay ile
Beni zaman zaman hocalar ve ehl-i hill insanlarm ziyaretine gt-
rrd. Ortaokul son iken Ladikli Ahmed gtrd. Elini
ptm, bana iltifatta bulundu ve dualar etti. Tabii bu arada sohbet esna-
bir anlath. Onun gre, kendisini 1940' da bir jan-
darma ziyaret daha tevkif etmek iin gel-
Ahmed halinden biraz tesir olacak ki Ahmed "Ben --
bilmiyorum, sen yerini
sylersen sana bir Ahmed da n:ezan-
nerde kazarsan da O da
gidip mezan kani tabii ona
Bunu bize merhum Ahmed bizzat kendisi anlath. da kendisi
anlath:
Birinci Cihan harbinde cephede Ahmed Ar-
onu Bir mddet
yryp tepeleri sonra ki Ahmed nlerinde
duruyor. kim getirdi, geldin?' diye O da:
"Birisi elimden tutup buraya Onu manevi hayah ve o dnya-
daki bylece da babam h: 1946' da bir Bulgar
krah, merdivenlerinden Bu hadise bizim gazetelerde
de yer h. Ahmed bu hadise zerine ki: "O kral bir Trk
ve idi, onu emir zerine merdivenin biz
iteledik. Onu biz ldrdk."
Babam bize ok Bir defa hepimize ilk okulu bitirtti,
Kerim'i hatmettirdi. isteyenlere yksek tahsil Hatta da
bizzat kendisi Kur'an bilgisi
Mahmud Esad Efendi'nin iki ciltlik Tarihi"
onu Peygamberimizden ok bahsederdi, bahsederken de
zaman da Sohbetlerine ayet ve hadislerden deliller getirirdi. Mu-
hayahndan enteresan olaylar naklederdi. Bunla-
bir sonradan muteber kitaplarda grdm. Farsa beyitler
ti ki her birisi bir hayat dsturudur. Mesela:
'an ra ta6iat 6cf.
(]'eyem6erzat:{egf aari
J{ner 6enmay,eger aari gevfier
;M ez fiara v ez }lzer.
Bu sylenen Hz. Nuh'un Ken'an, itibariyle
fazla bir sahip Peygamber ona yeni bir zellik ilave
Prof. Dr. Sleyman Hayri Bolay ile 397
(Sen peygamber da) cevherinde varsa hnerini
gster. nk dikenli bir gl gibi gzel bir iek Azer gibi bir
put da Hz. gibi byk bir peygamber
byk beytini de zaman zaman tekrar eder-
di:
au kitu inae fiatjest
(]3d astdn tefettuf, 6a ailf1udnlin maiirli
Yani dnya ve ahiretin huzuru, iki harfin tefsirindedir: Dostlarla iyi
geinmek, da zaman zaman mdara etmek.
Bir ise me alen deniyordu: bile olsa hibir
ve kk grme! Zira Hz. Sleyman btn saltanahna,
(yani hayvan! ara, cinlere ve insanlara hkmetmesine
ezmekten ekinirdi.
Bilgisizlik ve kibir ve zamanda bunun
ok manidar zl bir ifade
r.Bifirsin Rj, 6i{mezsin,
(Bir 6ifene
Rj sorunca,
r.Bifirfer Rj 6i{mezsin.
Ben evliyadan Neden? Bizi hayatta iken de
vefahndan sonra da gnlk hayatta hem gndz hem de gece ryada daima
ynlendirdi. Hala da buna devarn etmektedir. Beni de rahmetli biraderi de sa-
bah biraz ge kalksak hemen ryada gelir: "Ne yahyorsun, kalk na-
maz geiyor." der, ben de mecburen
Sene 1979. Babarn o zaman 87 ak nfu yzl bir p!r-i faru.
Bir gece ryamda geldi. Beni idarna mahkum Sebep, yap-
mak. Sehpa ve beni idam edecekler. Birden babam merhum
da belirdi. 45 ve temiz gen ve din bir
vaziyette. ve bana yksek sesle dedi: "Hi korkma! Sana
hibir yapamazlar. Ben bu havalenin Rtbem de
raldir. Buralar hep bana Sonra <fa kayboldu. Ben o zaman drdnc
caddede oturuyordum, havali yer de Bahelievler ve Emek serntleri.
Merhum pederim vefat etmeden bir sene evvel yani 1980 ekiminde evin
bahesinde b zaten Derken bir
mddet sonra byk abiarn ieri Ba-
bam vaziyette iki saat kadar Bu sre kabiri,
Tasavvuf ilmi ve Akademik Dergisi, 9 [2008], 22
398 Prof. Dr. Sleyman Hayri Bolay ile
h, kabre girdim, sual melekleri geldi,
okurnam diyor ve okuyor. mezardan
okurnam gerekir." o ayeti veya hadisi okuyor. Hesap sorulurken bir dua,
geerken bir ayet. iki saat bylece ahiret alemini cevelan ediyor.
Sonra Ablam, byle byle yaphn, deyince: "Hi birinden haberim
yok." diye cevap veriyor.
Merhum pederim, vefahndan evvel dedi ki: "Ben lnce kabrime
okuduktan sonraailedeve Trkiye' de ne ve
bana anlahn." Peki sylenenleri duyacak dedi/Pm-
de memnun olurum, fakat cevap veremem." diye cevap verdi. Ben
de vasiyetini yerine getirmekteyim.
Babam vefat edeli, 27 sene oldu, gibi beni asla
bir yaparsam, hemen o gece ryama girer, ya elinde bir sopa ile
beni kovalamaya yahut asar, yzme bakmaz, yahut da azarlar.
Ama giden gler yzle gelir, sohbet eder, tavsiyelerde
bulunur. babam, benim ondan ok

Bolay kelimesine gelince: ok tarihi bir kelimedir. Bir ok beyitlerde de
Trk Dil Kurumu'nun Tarama var.
onun birinci cildinde bir buuk bir var. Orada daha ok
"Bolay ki" diye Bu da "elbette ki, muhakkak ki, gibi
manalara gelmektedir.
byklerinden merhum Efendinin 1880' lerde Bo lay
kynden Konya vilayetine Birisi
Bolay, Mehmet Emin Bo lay. Mehmet Emin Bolay, sonra
da O, Konya'da 1961'de vefat etti. Bolay Efendi de 74 ya-
1954 vefat etti. Ben Konya'ya 1950'de geldim, ortaokulu
okumak iin. O zaman bizim yer, Tercman Mahallesi.
Camii'nin hemen O zaman Efendi, sabah
hemen sonra, camiden erkence Camiye 30 metre kadar mesafede,
bahe ierisinde bir evi Evin camiye, yola Arka tarafta
da bahesi Bahenin bir girerken, orada, byk, ms-
takil bir oda Oraya, "Hariciye" Ktphanesi de
Misafirlerini, bayram vs. ziyaretilerini orada kabul ederdi. Talebelen orada
okutuyordu o zaman. Ve Tahir Bykkrk hoca, derse o zaman
O Tahir Hoca Efendi tabii genti, o zamandan Efendi
talebeleriyle orada, sabah sonra, bir saat kadar ders yaparlar ve
hafife zaman, korkarak sessizce evden tek tek
Tasavvuf ilmi ve Akademik Dergisi, 9 [2008], 22
Prof. Dr. Sleyman Hayri Bolay ile 399
Gren vs. diye. gren, bilen da, hacaya hr-
met ettikleri iin ses gz yum Onun orada
diklerinden epeyce tutan ilmi bir evresi Kendisinin "Hac Rehbe-
ri" isimli bir eseri var. Esas eseri Tahir Efendidir.
1950 eyllnde Konya'ya ilk efendi "Hariciye"
denilen ilk defa m. Hemen duvarda ktp-
hanenin stnde beyaz bir zerine sim ile bir hat gzme
arph. Sls bu beyit
.ft.fiminlier 6ir [a '( mercan incfir
Ciiliifin lier 6ir gnrfe 6in can incitir.
Bu beyit benim ilme ynelmemde ok messir bir szdr. O anda
hemen ezberledim, 58 senedir de her yerde ve bilhassa derslerde yeri
zaman mutlaka sylerim ve Beytin sahibi belli
isa Efendinin ka oldu hocam? hayatta m1 hl?
Yani bir yapmak istesek isa Efendi hakkmda, ula-
miyiz?
var. Efendi bir de
g. Yani ondan kalan malzeme var veya o kitaplar nce kk
idi, muhtemelen o vefat ettikten sonra fakltesine
Byk Ahmet B olay Postahanede
ten O, 1926 Ktahya Hatip Okulu'ndan mezun
Onun Mehmet Hulusi Bolay. O ise hakimdi.
sonra emekli oldu. Hazine yaph. O ehl-i hal bir zat idi.
Konya Yksek Enstits' nde, Tarihi okuttu. Peygamber Efendimi-
devrini ok gzel ve ve talebesini de diye
btn talebeleri ok 1977de vefat etti. Byk
sekiz var. her birisi Byk Ah-
met Bey de 1989'da vefat etti.
yani Efendi'nin 1880'lerin Kon-
ya'ya sonra dedemi fakat dedem geinemeyiz
diye Konya'ya grnekten 1900 senesinde kk daveti
zerine Bolay'dan Dindebol (yeni kyne
teki ve Biz orada bydk.
Tasavvuf ve Akademik Dergisi, 9 [2008], 22
400 Prof. Dr. Sleyman Hayri Bolay ile
Peki isa Efendinin bir intisabJ var mJydJ?
Bilmiyorum. Ama olabilir. Olabilir, niye "Olabilir?" diyorum, kk
Mehmet Hulusi Bey bana bir bahsetti. Ben o
Efendinin bir yakinen haberdar ama
sylemedi. Muhtemelen ynnde bir tavsiye
Ama da syleyeyim, 1972 de Konya'ya asistan
olduktan soma. Camii'nin brosu var-
Beni orada birka saat Ben o an, syJen-
memekle beraber kk da tasavvufa bir neticesini
nk bana syledi ki onu kalb gz kimseler syle-
yebilir.
Saym hoca m, Ali U/vi Kurucu'nun tarafmda n ikanlan ha-
tJra/anm grdnz m?
Grmedim. Duydum. Bir senedir piyasaya pek
Onu size hocam, 4 cilt halinde. Ali U/vi Kurucu ile o
rportajlan yapmak iin bir ayda n fazla Medine'de ka/dt. lmnden bir sene
nceydi. ok gzel bir eser Bu vesileyle Say m tebrik ediyo-
ruz. Size Kitap, o eski Konya'nm manevi havasm1 ok gzel
yansttJyor.
Evet, Veyiszade Mustafa Kurucu Ali Ulvi Kurucu'nun amca-
zadesi. O tabi! ok mstesna bir Allah, hepsine rahmet eylesin.
Veyiszde miydi ya da bir yere mJydt?
Benim Veyis Efendi'ye Belki son-
radan bir vekalet de Ben, Veyis Efendi'yi grmedim.
Veyis Efendiyle ilgili hadiseyi bilfiil olan
Salaha d din isimli bir marangozdan ifade edeyim. Sene 1930'lu
Kur'an ve Kur'an okutmak da
Emniyet ok takibat Fakat Veyis Efendi akutmaya devam
ediyor. Bir giin hoca derste iken kursunu bir komiser birka polisle
girince ellerinden Kur' an' topla-
st ste ve Kur' an' stne de kendisi oturuyor, s oma da ho-
ca ya niin okutuyorsun, sen bilmiyor musun? diye soruyor. Hoca da
"ben okuturum, bu benim vazifemdir" diye cevap veriyor. Bunun zerine ko-
miser ylizne bir tokat vuruyor. Tabi! ocuklar ok zlyor,
fakat hoca kamil olarak incinmiyor. Komiser ona
Tasavvuf ilmi ve Akademik Dergisi, 9 [2008], 22
Prof. Dr. Sleyman Hayri Bolay ile 401
Veyis Efendi sz syleyerek adeta ona iade ediyor: ko-
rniser bey, bana tokat vurdun, elin hel al et.!" Fakat kalbi
bu mmkn hibir sylerneden
ekip gidiyor. Bu hadiseyi ben daha sonra kimselerden de duydum. Bu
marangoz bu hadisenin zntsn yirmi sene sonra
bana hala d uyuyordu. ocuklar o kadar rnteessir ki daha
o korniserin her hareketini takip Marangozun
gre, lm ok feci ve iinde ve etrafa

Ben ortaokulda ve lisede okurken, Veyiszade Mustafa Efendiyi ok
grdm. Babarn bayrarnlarda, beni ona gtrrd. Onu bu ziyarete
giderdik Yznde eksilrneyen bir tebessm Yznden nur ar-
ilk selarn verrnek olurdu. Herkese selarn verirdi. "Selamun
aleykurn!" Faytonda gider, giderken yine sola "Selarnun
aleykurn!", "Selarnun aleykurn!" Btn o geerken.
ok yksekti. Hacca orada bir dua Araplar.
yle veciz, tesirli dua ederdi ki saatlerce dua etse yani. Zaman
zaman, Aziziye Camii'inde vaaz ederdi, her cuma hutbe okurdu. Birisi bir dk-
kan aacaksa: "Hocarn, gelin bir dua ediverin!" der. O da: "Tamam!" der he-
men orada gzel bir dua eder, ondan sonra giderdi. Nitekim
abirn de bir dkkan gitti, syledi. O da hemen geldi, uzun uzun dua
etti. Allah rahmet eylesin.
Rahmetli Prof. Dr. Orhan da onun talebesiydi. O
Bir gn Veyiszade isimlerinden falan bah-
kelarn dersinde. nde oturan birisi dersi dinler
grnse de yerlerde. Veyiszade ders birden ona d-
np: "Ben" azametinden bahsediyorum, sen
kynde dibinde hava ahyorsun, derenin dibinde kalwenin
uzansam da bir diye!" talebeye
Yine bir gn talebeleri imtihan ediyor. Hoca
dnk vaziyette seccadeyi serip nafile namaza abucak bi tir-
birden geri arka bir
ve ocuk kopya engelle-
da musun kopya ekme-
ye?" diye ok kaynaklanan firasetiyle bile g-
rebiliyordu. Veyiszade byle biriydi. kilbini okurdu.
Tasavvuf ilmi ve Akademik Dergisi, 9 [2008], 22
402 Prof. Dr. Sleyman Hayri Bol ay ile
Bazila n, Peygamberimiz(s) in "Namaz ki/dm rken arkada saflarda bozukluk-
lan gryorum! hadisini anlamtyorlar. yeyszde'nin firsetle hissederek fark
anlamalan mmkn grlmyor maalesef!
Benim Bunu da babamdan sonra
Hadimi hazretlerinin "Berika" grdm. Allah rahmet eylesin.
Abdlkadir-i Geylan! Hazretleri, onun da trbesini ziyaret etmek nasip oldu
bir gn bir ses "Ya kulum! Ben, senden ok memnunum.
Arhk diye. Abdlkadir-i Geylani Hazretleri de
ki: "Defot kr hemen insan bil-
din, nereden benim deyince, o da: Hak, me-
kandan mnezzehtir! Yani, O; ne yerdedir, ne gktedir, ne ne solda-
Halbuki, o ses Allah'tan gelse her cihetten birden gelmesi gerekirdi. Senin
sesin bir cihetten geldi!" diyor. Hak, byle bir demez de.
Diyelim ki dedi, o zaman sesin bir cihetten btn cihetlerden gelmesi
hayatta ve zellikle tasavvufi hayatta bilginin nemine. Bilmek
mhim, yoksa sizi, kutup bile kalkar ve da.
Bunun rnekleri daima Grlyor ki, bu bilgi ok
nemli. yani hem bilmek, hem de uygulamak. alimi ilminde, faziletin-
de, abidi ise ibadetinde, da hayahnda ok
Ierde ve pek ok kimse, paraya, servete, buna, maka-
ma, mevkie kurban mritlerinden birisi, bir
gn bahesinden meyvesinden ve sebzesinden bir pazarda
31 ake Bu akeler kalbinde yer O zikrederken,
dili "Allah, Allah" derken kalbi de "31 ake, 31 ake" mri-
din haline muttali ve kalbini "masiva" dan temizlemedike zikrinin sana
hibir yok, mntesipler, hizmet der, belki de
eder. Ama, hizmet ederken de buna bil-
mem ne olur. Bundan koruyucu olan birinci derecede, ihlashr,
Allah' a teslimiyettir, halisane kulluk tur. Bunlar dikkat ve itina ile yerine getiri-
lirse, muhabbet-i Resul ve ilahi kalbe
Hoca m izin verirseniz zel bir soru sormak istiyorum. Y11/ard1r tasavvuf ta-
rihi zerine 30 y1ldan beri Aksaray, Karaman Konya.
Bu bir gen. Evliya ve ulemanm pek Osmanli dneminde, ciddi
ciddi bu genden Bunun sebebi sizce nedir? Bir Osmanli
bir de bu kk Evliya, sleha,
ulema vs. siz ne bunun sebebi nedir?
Sebebleri bir sylemek zor olsa da tahminlerde bu-
Tasavvuf ilmi ve Akademik Dergisi, 9 [2008], 22
Prof. Dr. Sleyman Hayri Bol ay ile 403
lunabiliriz. Birinci sebep: payitahh
sebebiyle bu havalenin kamil insan merkezi olarak seilmesidir. Ni-
tekim Veli hazretleri de emir zere "Sulucakarahyk"
yani bugnk Hristiyan kiliselerinin ok ve Anadolu'ya
merkezi olan o havaliye adeta bir ihtida merkezi Bu
sebeple Konyahavalisi de byle bir merkez, bir ilim, irfan ve kemale erme ka-
olarak olabilir. Konya'da ve de Rumlar Ermeniler
bir hayli etmek, ilimlerin, ve me-
deniyetin ve gayesi rahata sy-
lenebilir. nk Anadolu'nun garantisi iin ve
gerekiyordu. Bu da gayri Mslimleri etmeden, zorlama-
dan nk Anadolu'yu terkederlerdi. Sonra
ok devlet merkezi Maverannehir' den, Hora-
san'dan ve Semerkant ha valisinden yzlerce alimin ve
merkez-i hkmete ve etmeleri, bu civarda ilmin, tasavvufi haya-
hn, tefekkrn ve zhdn yol da muhakkak.
niye yere gitmedi de Konya'ya zellikle gelip Sadreddin-i
Konevi'nin olan ve onu alim ve mte-
fekkir Muhyiddin-i Arabi'nin niin Konya'ya gelip orada evlenip uzun sre
Ara bi' nin Konya' da uzun sre o ha valid e ilim ve tasavvuf
yol muhakkak. bu bir misyon ve vazife
meselesidir. Mesela Ebu Said Muhammed Hadimi hazretleri
(l.1762), 25 n sultan III. Ahmed, onun Ayasof-
ya' da "Fatiha tefsiri" dersini ok hoca ya
bul' da teklif Koca devleti bu teklifini kabul
ve o dnemde drst yolu olmayan Hadim
kasahaya Orada medresede hem ilimler, hem de
msbet ilimler bu medresede 1920'lere kadar 2000 alim
Gelenbevi de zikredilir. Hadimi hazretleri
kendisi idi. Byk bir fakih ve idi, zamanda. Onun
tasavvuf zerinde DP milletvekili Do. Dr. Kfrevi'nin
niversitesi'nde bir doentlik tezi var. Btn ah-
yryenler var. zemin ;re zaman buna msait idi. se-
beplerden de bahsedile bilir. Seluklu Devleti, hatta Konya
vilayetine Karaman dahildi, Aksaray zaten dahildi, Bozok kadar
Konya'ya idi. bykt. Ve tabii ta
Mevlana dneminden, ondan nceki dnemlerden bir ilim idi.
Tasavvufun merkezi bir Bir de ilim merkezi, sanat .merkezi
Tasavvuf ilmi ve Akademik Dergisi, 9 [2008], 22
404 Prof. Dr. Sleyman Hayri Bolay ile
vs. olunca, Orta Asya' dan, Arabistan' dan gelenler veya lkeleri Hint'ten,
in' den vs. gelenler, hep oraya Gnmzde gelenler
bul' a gelip aynen yle ... MevHina, niye oraya geldi de bir
yere gelmedi, sebebi bu. Bahaddin Veled neydi? Sultanu'l-
Ulema idi. Bu Belh' deyken h. Herhalde Konya'ya birinci
sebep buydu.
Bir de tabii bu Konya' da Ahmed-i Yesevi
vs ... .' Sebeplerden birisi bu. sebepler de niye
Peygamberler ahalisinden diyoruz. Hem bir gelenek v'ar, Hz.
Adem' den bu tarafa, cennetten dnemden bu tarafa. Hem de tabii bu
kavimler daha ok lar. Borulduka yeni peygamber
Hak.
Tarsus'ta eski peygamberler var ve Antakya' da, Urfa' da ...
Bizi iki sene evvel Urfa'ya davet ettiler. Sempozyum
Sempozyum bittikten sonra, bir iki gn Fakat ben 1993' te de
manevi ben hibir yerde gremedim. Hala orada d k-
kanlar, hep gidiyor esnaf, sandalye
Hi kimse kilitlemiyor. Yani dkkan hi
byle bir yok. Urfa' da bir manevi hava var, bu manevi hava s
Bir de Dergah Camii var. Her sabah sonra, orada alem Kadir! zikri
ekilir. Dergah Camii'ne gittim zikre bir kere. bir oku-
evrad ezkar var. Biz de okuduk. da: iki rekat
lar. Bir de zikri, hoparide da veriyorlar. Kimse
onlaramani olmuyor. Niye? nk herkes ibadet halinde her
da, devlete zeval gelmesin diye de uzun uzun dua ediliyor.
Afedersiniz, mesela Avrupa'ya gidiyoruz, baktyorsunuz bir sivil toplum r-
gt, mutlaka bir Konyalt var. Bir falanca dernek var, Kara-
manit var, bir baktyorsun Aksaraylt vs ... Yani bu blgenin insan/an.
Evet, 1980' de ben Fransa' O beni, rahmetli bizim biraderle
birlikte kesimlere konferansa gtrrlerdi. Saint Etienne diye bir
var, gn oraya gtrdler. Birmahallesi Karaman mahallesi 10 bin
nfusu sylediler.
Felsefe toplumumuzda niin popler
. Evet, felsefeye bir var. Niye? Bir defa felsefe umumiyetle kuru
ve bir saha olarak Bunda bir felsefecilerin felsefe
yorum diye bir sr lzumsuz ve genlerin
Tasavvuf ilmi ve Akademik Dergisi, 9 [2008], 22
rol var. ki felsefe yerle gk bir alhn top,
ona hayran ama ona hibir zaman
hayahnda bir yere ve onlara bir ifade etmeyen felsefenin de
bir ve sevilmesinden bahsetmek zordur. Bir felsefecilerimiz
felsefeyi, ateizme, illiada ve endeksledikleri iin kendi
istikametinde ideolojik olarak lar. Dindar o cep-
hesinden ya hi bahsetmiyorlar, yahut da o cephenin istiyorlar bu-
nun en bariz Takiyeddin "Felsefeye
mesela Descartes 'daki din ve isbat delilleriyle ilgili
istiyor.Yani ideolojisi istikametinde sistemini bozup fikrini tahrif et-
meyi, felsefe olarak gryorlar ve gsteriyorlar.
Mesela diyelim ki Marks gibi
Sartre gibi veya ona benzer dine cephe Allah' inkar
ve bu hususta bu
okuyan veya fikirlerini nakleden kimseleri dinleyenler, ve
dindar iseler isyan ediyorlar: " felsefe buysa, tede dursun benim bununla
bir ilgim yok!" diyor. Buradan hareketle de felsefenin dinle ilgisi yok, diyorlar.
Bir ve dinden olan felsefecil er dedineve her trl inan-
ca kapahyorlar. bu noktada byle bir mcadele var. Mesela,
Gazali'nin tenkidine ona gre filozoflar kt. Hrubuki bir
hususta var. nk Gazali; Aris to' dan ok istifade Ben, "Aris to
ve Gazall mukayeselerini Orada da ortaya
koymaya gibi Gazall, felsefeyi yeri zaman tenkit ediyor. G-
nmz bir de Gazall'yi O her hal-
diye Sonra bugn entelektel denilen
mesela bir matematik profesr veya bir mhendis, felsefeden hi
bile olabiliyor. Bu, hem
hem hem de byle
ileri geliyor. Demek ki kimseler, ok bilgili de olsalar, derin ve
olmuyorlar.
Gnmzde Harndi tefsir sahibi, "Hak Dini Kur'an
Dili" dokuz ciltlik tefsirinde nermeterini anlahyor ve "apriori
nermeler, sentetik nermeler, sentetik a,priori nermeler" vs. den bahsediyor.
Bir yeri geliyor Abduh'u vyor, bir sayfada da,
Abduh'u tenkit ediyor. Sonra da diyor ki: "Ben tetkik ettim, Bah felsefesi
hep tevhidin o felsefe benim aksine
kuvvetlendirdi." felsefi bu. Yani,
olarak sorgulamadan kabul etmemek, tenkiti bir zihniyete
Tasavvuf 1 ve Akademik Dergisi, 9 (2.008], 2.2.
406 Prof. Dr. Sleyman Hayri Bolay lle
sahip olmak.
Kur' an-Ker!m, pek ok ayette; byle grdk, biz
yolundan ve dininden diye peygamberlere gelen ve
kavimlerin, bir defa da olsa acaba olamaz diye onlar-
dan etmeyi sonra tenkid etmeyi, bylece iyi
istiyor. Aksi yolda edenlerin dnyada ektikleri ve
ahirette ekeceklerini de bir bir size felsefi ve tenkitci
msamaha ve felsefe.
Bu konuda Gaz/1'nin biraz hale getirebilir misiniz
efendim?
Evet, Gazall, bunu en gzel Yani kendisi de dahil pek ok
zaman, hatta mine'd-
Dalal' de de var, orada gryoruz ki kendisini de tenkit ediyor. birinci
cildinde Kur'an okuma var. Orada Gazali, Kur'an okuma olarak, 7
madde ve uzun uzun Orada mesela; Kerim'i sana
n azil gibi diyor. Sonra, Kur' an- Kerim' in sonsuz
iin Gazali: "Mfessirlerin tefsirlerinde beyan ettikleri yorumlara
diyor. Hak, senin kimsenin
veya kimsey.e beyan bir getirirse bu, Mcahid'in tefsirindeki
fikre muhaliftir, ben bunu kabul edemem falan demeyeceksin.'( diyor. Bu,
anlama gelir: Gazali hemen hep syler, de-
meyeceksin. Veya Peygamberimizin kim ne her
tenkit edin, diye bir sunuyor. bu, felsefi Bu
mstakil ve kontroll
F1k1h sa hasmda ay m durum nasJ! tezahr hoca m?
Kur' an' da Allah, bir husus sylyor. Birisi o hususta bir sylyor. Ar-
biz de onu tekrar ediyoruz. Bu tekrarlarda fikri olmaz,
olmaz, yani yeni fikir olmaz. Mesela Mevlana bu hususta: " Dn sy-
lenenler sylendi, bugn yeni bir gndr, bugn yeni bir sylemek ge-
rek." diyor. Bu zihniyet sebebiyle, son 400 senedir bu manada maale-
sef bir donukluk dnemine Arhk 20. bitti, 21. ve
bu mftlerimiz en yeni olarak Abidin'in Redd'l-
Muhtar' a bakarlar. Peki Abidin ne zaman ld? 1836' da ld. Abi-
din 19. ilk bir fakih olarak, 20.
ve iki binli ortaya
ve muhtelif hukuki, ahiili toplumsal bir meseleleri grebildi
Tasavvuf ilmi ve Akademik Dergisi, 9 (2008], 22
Prof. Dr. Sleyman Hayri Bol ay ile 407
mi? Grmesi mmkn m? Tabii ki Yani organ nakli, sigorta-
tp bebek, hava ihlali veya gibi pek ok yeni me-
sel e, hukukunun giriyor, mesela banka, o zamanA vrupa' da var-
ama fetva bu
fetva hkm yerine, yine o kitaplardan istifade
tir; nk usul Peki usUl, yani rnetodolojisi
nedir? gibi, usill zamanda rnanhkhr. Yani rnanhk yrte-
rek, riayet ederek yeni hkmler
Bu durumda Ftkth usulne gre hkm tkarmanm grnts
nastld1r efendim?
"Ben kimim ki, hkm demernek nk,
gelmeyen bir benim bu sahadaki birikirnirn, li-
yakatirn, yeterli derecede ise benim da gelebilir. Bu asla Azam'
kk grrnek Peki Azam hkm
du? Talebelen Yusuf, Zfer, Muhammed veya
onlara benzer kimseler. Bir rneseleyi ele zaman, gnlerce
ediyorlar ve hepsinin fikri kaydediliyor. Ondan sonra oradan bir
hkm ve Azam, olsun derken
Yusuf da: hocarn! Ben diyor. Onunkinide
kaydediyorlar. Yani Azam dediyse, Yusuf ile Mu-
hammed byle dediyse ikisininkini tercih ediyorlar. Bu zihniyet ve tutum, ne
ki sonradan Hele bugn hi yok. Mesela veya
Tanzimat dneminde bulunan rnedreselerin bir bunlara ve
Bahya
Harndi Metaiib ve Mezahib felsefe tarihi tercmesini
okuyun, orada Harndi bir rnukaddirnesi var: "Dibace",
sayfa kadar. Recep ben kurulu ona rica ettim, o da
ve oraya orada, "eski bir rnderrisi"
diyor kendisine. Bu haliyle o niin byle bir felsefe tercih o bu-
nun sebebini rnealen anlahyor: "nk ben, da-
temelleri felsefi eserlerden tetkik ettim. Bir de Garb hukukunun esaslan
nelerdir, dedim, da tespit ettim. Garb hukuku ile ilgili kitaplan
ken, hepsi, beni felsefe tarihine gtrd. Yani Bah felsefe tarihine g-
trd. o zaman felsefe tarihini inceledim, inceledikten sonra da bu en
makul kitap olarak grdm." diyor. Bunu ka fakih
Tasavvuf mi ve Akademik Dergisi, 9 [2008], 22
408 Prof. Dr. Sleyman Hayli Bolay ile
Efendim Metlib'i us O/le olan m isi-
niz?
Metalib ve Mezahib diye tercme, 1100 kronolojik
gre felsefe problemlerine gre Felsefe Tarihi
Harndi onun sadece Metafizik yani 600'nc sayfadan
tercme Ve yeri geldike tercmeye ok gzel notlar koy-
Mesela; anlahrken birnot oraya. sylesem, bel-
ki sizin' de gider. Diyor ki: " istikra' metodunu
yani metodunu onun peygamber
na m ani Ben bunu 1981' de ki Kongresinde syledim,
da, hop oturup hop kalkhlar.
Harndi Yaztr'dan limler var mt efendim bu tutumu sahiplenen?
Evet, sadece Harndi da
da zihniyet var. Bu konuda benim,
Hayah ve Felsefe" diye mstakilen bir var. Orada
biraz olsun tesbit etmeye zade Ahmet Efendi'nin
Mevzuatu'l-uhlm diye, Trkesine tercme iki
byk var. Orada felsefenin temeli olarak, peygamberi gsteri-
yor.
idris Peygamber, Hermetik yolun kurucusu olarak da grlyor efendim
acaba bu bir rht?
Evet, yle grlyor ki alimleri felsefeyi
Ondan sonra Eflatun vs.nin falan da peygamber olabi-
zerinde Hatta Necip "Bah Tefekkri.i ve Ta-
savvufu" okuyun, orada Eflatun'u yle yceltiyor ki bir peygamber
tabii ki de yceltilmeye de bir adam. Onun
nce diye, sonradan da Trke'ye "Yasalar" diye tercme edi-
len, bir var. Oraya orada dinle ilgili pek gzel tesbitler oldu-
grrsnz. orada ilahi dir, da ilahidir bu da
ilahidir diyor. Yani ciddi bir pek ok ilah! temele Bu se-
beple Prof. Dr. Teaman bir Eflatun'u olarak tavsif
ediyor. Onda ok var. Felsefeyi sevmeseniz bile, ateistler de da-
hit istifade ok noktalar var; bizim
fikirletimizi bizim fikirlere de destek verecek.
Tasavvuf ilmi ve Akademik Dergisi, 9 [2008], 22
Prof. Dr. Sleyman Hayri Bol ay ile 409
Aynca islm Dnyasi'nda Farab'i, ibn Sina gibi; nemli felsefi
temsilcileri var mi hoca m?
Evet, bizim Farabl, Sina var tabii da gzel
var. Gazilli tenkit etmesine, tekfiretmesine kitapla-
metinleri ve da
Felsefe, bu ynyle Felsefeyi benzetebiliriz.
iin kullanabiliriz, birisini ldrrnek iin de kullanabiliriz. Yani
bu, insamn niyetine
Gazali: "Ben sene felasifeyi, delillerini ortaya koyabilmek iin tetkik
ettim." diyor. Gazilli rnerhurnun bir var.Tefsir sahibi, Cassas. O diyor
ki: "Ashabuna Gazali hada fi'l-felasifeti velern yahruc rninha ebeden". Yani;
dostumuz Gazilli felsefeye ve oradan bir daha da
diyor. Ama Aristo'nun felsefesini tenkit etmek de bir felsefedir.
var. Biliyorsunuz o, rnaternatikidir. Oniki klid'in
klid'in konikler teorisini o Onalh
ticaret diye, bir hesap makinesi
icat ondokuz bugn fizikteki
Pascal Kanunu'nu Yirrnialh rna-
hepsini Bu ilimierin manevi ihya et-
kanaat getiriyor ve kendini kiliseye yani dine vakfediyor. Kalan m-
rn rnanashrda ve otuz dokuz da vefat ediyor. bu Paskal
diyor ki "Felsefeyle alay etmek de bir felsefedir." Ama felsefeyle alay edebil-
mek iin felsefeyi ve iyi Bu zamanda yeni bir
felsefi getirrnek demektir. Tenkiti bir gzle bakabilrnek demektir. Bu
ada uygundur. Mesela bir Hz. mer, bir gn hutbe okurken, sahabeden
birisi," Allah' tan kork ya mer!" diye sesleniyor. Bir sahabi de "Ya
mer! Msaade et de boynun u .. Sana Allah' dan
retmeye diyor. Hz. mer diyor ki: "Niye boynunu Kt
bir mi sylyor? Allah'tan korkrnuyorsarn, istiyor, Al-
lah' tan korkuyorsam daha fazla tavsiye ediyor." bu
ve tenkide bu ve ka din ve ka ilahiyat
profesr gsterebilir?
Felsefeyi temellendirme yahut hususunda
leri neler
ve felsefeyi
lerdir. Tabii nce ile; ama sonra peygamberleri filozGf sayarak, filozof-
da peygamber kabul ederek. Bu enteresan bir metottur. Binlerce
Tasavvuf ilmi ve Akademik Dergisi, 9 [2008), 22
410 Prof. Dr. Sleyman Hayri Bolay ile
senedir, da ve da devam edip giden felsefe-din mnasebetine, hatta
en ve kkl zm yoludur denebilir.
Ahmet Efendi (.1561) hikmetin yani felsefenin
bir hadis zikrederek temellendirmek ister; hikmetten bir kelime
onun iin dnya ve iindekilerden daha
gre felsefi ilimler ile dini ilimler birbirlerinin ha-
kikatte bir ihtilaf yoktur. Halbuki zaman bu iki alan birbirlerine
ve biriSirini ortadan gibi gsterilmektedir. dn-
yasmda birok filozof bu din-felsefe mnasebeti zerinde Bunla-
en ve bu konudaki eseri
din ile felsefenin iki hususundaki
leri dikkat ekicidir. de benzer sylyor:
Zanneyleme ki ul'um-i hikemiye (felsefi ilimler) muhalif-i ola.
Bila hilaf ancak birka mesiiil-i yesirededir (basit meselede
kesirede (byk meselelerde)
mesai! (meseleler), geri zahiren muhaliftir, laakin tahkik olunursa
her vechile her ile musafih ve
(boynuna ev.: Kemaleddin
Mahmud Efendi, c. 1, s. 345-346)
Din ve fe1sefenin bu kadar birbirleriyle sebebi, Pey-
gamberin ilk filozof, btn nazari ilimlerde "Klli stad" Allah
ona Peygemberlikle birlikte hikmeti ve ilmini olup 72 dil konu-
Hermes veya Heramis (yunanlarda Eramis) denilen zat
Mevzuat, s. 338). Felsefenin kkn peygambere da-
hikmet olarak da Eflatun, Aris to, Sakrat gibi
isimleri gsterir.
Grlyor ki Hz. Peygamber-filozof olarak kabul edilmesi, hem
felsefenin ok kkl (Yunan' dan da derin) bir hem
de akllfaaliyeti peygamberlerin kabul edilmesi

Bir Nev' i Efendi (.1598) Hermes' i (Hz.
kabul eder. Bu konuda bir yapar:
Hermes' e "hikmetin nedir?" diye dedi.
Tamm nedir" diye "Ruhaniyet-i feylesofdur" dedi. (Fi-
manevi dedi. Nev'i Efendi, zii (Netayicii'l
mer Togay, 1995, s. 123.
Demek ki, Hz. e gre felsefe, filozofun ruhunda ve
Tasavvuf ilmi ve Akademik Dergisi, 9 [2008], 22
Prof. Dr. Sleyman Hayri Bolay ile 411

Nev' i Efendi de Eflatun'u, Aris to' yu tarufuktan ve vdkten soma,
kafir diye nitelendirilmesi ihtimaline bir ifade
"Malum ola ki peygamberleri inkar ediyorlar diye sil-i zan
zere olmaktan hazer gerekir.Zira peygamberli-
ispah ile doludur." Nev' i Efendi, z, s. 126.
Nev' i Efendi, daha da ileri giderek, bir hadis nakleder. Eflatun'un (Platon)
bir peygamber fakat kavminin onu syler.
Nev'i Efendi, da peygamber olarak kabul eder.
(silsile) Lokam'a onun da Davud peygamberin
bildirir. Her hal karda kfrle itharn edilmemelerini hahrlahr.
halde birok Aristo, Platon gibi filozoflara
Bu da bir felsefi ve bilimsel
Felsefeyi peygamberlerle ve nceki peygamber say-
mak, son dnemlerine kadar devam Son alimle-
rinden M. Harndi "Metalip ve tercmesinde bir
notta "ona (Sokrat' a) peygamber gibi bakmak ta bir mahzur da yoktur.
istikra yoluyla netice peygamber m ani
dir" Metalip ve Mezahip Tercmesi, s. 23, not: 1.
Hoca m, Pascal: "Felsefeyle alay etmek de felsefedir!" derken felsefi d-
ok ince bir izgiye vurgu yaptyor. Yani tenkidi, de felsefeye
tekbl gibi grlyor. Bu hususta ne dersiniz?
Evet, gibi Pascal: "Felsefeyle alay ehnek de bir felsefedir!" diyor,
Yani alay edecekseniz, alay edecek seviyede bir felsefe bilgisine sahip
Zaten bu yzden, felsefeciler birbirlerini tarih boyunca yerden yere
Ve bu, iyi bir tabii ki. Tenkit bizim
Birini okuyomz, onu gryomz, brn okuyomz onu da
gryomz. Ha byle de diyomz. Bu bizim tefekkr
ufkumuzu bu mukayeseli okumalardan, bilinmeyen nokta-
daha iyi grr hale geliyomz. O her nce bizde,
fikirlere tahamml etme zihniyeti ve tutumu onlardan istifa-
de ederek, kendimizi de elde ediyoruz.
Sizce st rf felsefi okuma yetiyor mu efendim? Mesela; am eli olarak bir tak tm
ve ruh yaptsmt destekiere ihtiya var mt?
Evet, gibi, ne olursa olsun felsefeden istifade edebilmek iin,
benim kendi tecrbemi sylyomm, ibadeti nk iba-
Tasavvuf ilmi ve Akademik Dergisi, 9 [2008], 22
412 Prof. Dr. Sleyman Hayri Bolay ile
det olmasa bile veya olsa bile, kalbine bir sr veriyor.
Malum hadis-i Sahabeden kimseler Hz. Peygambere gelerek
ki: Resulall ah! yle geliyor ki, biz kfre
Peygamber Efendirniz de bu durum
"Onlar iyi ve ek! Ama orada kal-
kalbinizde oradan defetrneye nk hem nefis, hem
birlikte insana veriyor. Kerim' de de bunun bir
ok rnekleri var. Bu Peygamberlere kadar da Mesela Hz.
aleyhisselarn da: "Yarabbi! Cesetleri bana gster!"
diyor, Allah da: musun?" diyor. Hz. gibi, ulu'I-
olan bir peygamber, malum peygamberler tanedir; yani on-
lar byk yle halde Allah ona mu-
sun?" diyor O da: ama kalben ,i haline istiyo-
rum!" diyor. O zaman Hak da ona, gzle gsteriyor. "Drt
al! parala drt tepesine koy! Etlerini ondan sonra
hepsi sana olarak geri gelecektir." Bakara 21260.
Ben asistan olmadan evvel felsefe zaman
binbir rnnasebetli, rnnasebetsiz geliyor, bana verenleri de
arhyordu. Ama Kur'an okuyup namaz m zamanlar, o rnnasebetsizlikler

bu peygamberleri de iine alacak bir yelpazeye
sahip olmalan ilgin.
Evet, ancak bence, etmek peygamber bile olsa. Ama
burada bir incelik var ki, o da devam ettirrnernek. nk Mon-
taigne'nin gibi, bir yashk Yani insan,
he ierisinde harap olur.
Bu konuda yakrn zamanlarda zihin abasi sarfeden mtefekkirlerimiz var
mt?
Evet, o ben size, Filibeli Ahmet Hilmi diye bir rntefekkirimiz
var, onu tavsiye ederim. Alim, filozof bir adam. Onun Hayal
diye bir var. an iin piyasada mevcut. O dikkatlice okuyun.
Orada Raci isminde bir felsefe var. ierisinde yzyor. Bir trl
denizinden Byle ierisinde iin de gitgide
iyice oluyor. Hem bedenen, hem zihnen. bir trl kurhila-
Ona mracaat ediyor, buna mracaat ediyor, hi birisinden fayda gelmi-
yor. En sonunda; "Filan Dede diye bir zat var, ona git!" di-
Tasavvuf ve Akademik Dergisi, 9 [2008], 22
Prof. Dr. Sleyman Hayri Bolay ile .413
yorlar. O da Dede'ye gidiyor. Dede ona bir
sylyor. Sonra onu ney alarak uyutuyor. Raci'ye Brahman Aris-
to'yu Eflatun'u ve bir ok kimseyi ziyaret ettiriyor. Oralarda hakikab arabyor.
Fakat hi birinin Raciyi tabnin ebniyor. Bir mecliste
ve bir peygamberlerin Hz. Resul gryor.
ve pejmrde vaziyette giriyor, mes'ud
syleyip saadetin ne soruyor. Bu soruya cevapla-
hibirisi onu dindirmiyor. Sonunda soruyor. Onun
cevap onu tabnin ediyor ve kapanarak "Sensin
yetin diyor.
Felsefe blmnde Trkiye'de Tarihi'ni okuturken, ora-
daki talebelere bu mecbur ediyordum. Bir de benim Hilmi
Ziya lken'in nezaretinde mezuniyet tezi olan" Trkiye' de
"Ruhcu ve Maddeci Mcadelesi"nin zetini imtihancia da
soruyordum. Niin? bu benim drt var; ikisi materyalist, tama-
men din! ve ahlak! ve maddeye ve bizim
hepsini kkten inkar ediyorlar. iki ise bu mad-
decilere cevaplar veriyorlar. okuyan herkes
ok kab biri imana gelir.
Bu hususta olarak bir sonuca gsterir bir hat1rantz
var mt?
Evet, bir zamanlar bu konuda bir konferans ver-
da da. Konferans gen geldi.
de Siyasal Bilgiler Fakltesi'nde Dediler ki: "Biz, sizi
ruz hocam." "Nereden "Biz sizin okuyoruz, Ruhu ve
Maddeci Mcadelesi' ni." Dediler ki: "Siyasal Bilgiler Fakltesi'nin tale-
belerinin yzde sizin bu okuyor."; "Niye?" diye sorunca:
"nk, bizim komnist, ve talebelerin da
komnist marksist. Bizi hi Derse dinin aley-
hinde inkanyla lar. Biz, bir cevap vere-
cek olsak, susturuyorlar. Biz de, sizin delilleri hocalara sylyo-
ruz, o zaman cevap veremiyorlar. yine ateist talebelere syledi-
zaman da onlar da cevap veremiyor far. Onun iin, korumak iste-
yen talebeler, bu okuyorlar!" dediler. Byle bir bu
oldum.
Neyse konumuza dnelim. Teze Filibeli Ahmet Hilmi'yi
dikkatlice A ynah Baba ona ney flyor felsefeci ken-
Tasavvuf ve Akademik Dergisi, 9 [2008], 22
414 Prof. Dr. Sleyman Hayri Bolay ile
dinden geiyor, Baba onu, uykusunda manevi bir
Onu, nce bir Budist gtryor. Orada Budistlerle
Budistlerin dinletiyor. Felsefeci, fikirlerine bir hakikat
diye ki, hakikat dedikleri hibirinin
yok. Ondan sonra, onu Brahman gtryor. Daha sonra Efla-
tun' a gtryor, ondan sonra Sokrat' a gtryor ve Aristo'ya gtryor
da dinietiyar. Felsefeci, onlardan da pek bir netice Neticede bir meclis
kuruhay or. Bu mecliste, yine gibi Eflatun, Aris to, Sakrat filan da var.
Meclisin Rasulullah Efendimiz<> diyor ki: diye bir fakir
dinleyelim dertleri diyor. Felsefeci de ieri giriyor
ve Eflatun' a soruyor: "Saadet nedir?" diye ... o da; saadet
veriyor. Ondan sonra, soruyor. O; "Bu, bana saadet getirmedi!" di-
yor. Sonra Aristo'ya soruyor, derken soruyor, vs. Sonuta hibirin-
den reete Ondan sonra neticeyi, Hz. Peygamber Efendirniz <l
yor. Neticeye o, ne diyor? "Saadet, ha ya h gibi kabul ehnesinde
ve onu Yani teslim olmak. Allah'a teslim olmak. Dinimizin
da mi? Hayal, belki de Trkiye' de ilk ve
tek felsefi
Batidan bu konuda rnek verebilir misiniz?
Evet, byk bir var, Bemardin de Saint Pierre diye.
1795'te bir roman "Hintli diye bir roman bu. Trke'ye ok
nceden evrildi. seksen sayfalik bir kitap. Onu size tavsiye
ederim. Muhtemelen Filibeli Ahmet Hilmi, o romandan ilham
Onda da bir hi var. Orada da, hakikati arayan Hint sarayia-
nna falan gnderiyor. Kendine gre bir sonuca fakat Filibeli gibi ms-
pet bir netice Neyse meseleyi fazla Bu ynyle
felsefi insana bir imkanlar getiriyor. Cemiyete de yle. Felsefi
kimseler, umumiyetle, umumiyetle diyorum, nk istis-
da var, birbirlerinin fikirlerine hrmetkar olur. Yani, fikirlere hr-
met etmeyi ve Bu ok mhimdir tabi.
Bu aJdan islm Dnyasi'nda genel olarak durum nasil efendim?
gryorsunuz bir var. Bunlar
mi kkenli veya Bu mensup iyi Muhale-
fet ederseniz kt Hatta elinde, eskiden beri kt
bir silah var, nne geleni tekfir etmek. Halbuki hadisler var veya mezhep
tekfirin ne kadar kt dair var. Tekfir ehne
Tasavvuf ilmi ve Akademik Dergisi, 9 (2008], 22
Prof. Dr. Sleyman Hayri Bol ay lle 415
bize yani tekfire yok bizim; nihai verecek
olan, kalplerin i yzn bilen bizzat kendisidir. Kendi hak-
da bir syleyernern, hele da hi bir syleye-
rnern. Tekfir etmek yle basit ve ucuz, kolay bir
"Ahlak diye bir var. Trke'ye evrildi,
birka defa Milli E tim bash. Bunlar, Prenses Elizabeth' e
Orada Descartes iki rnektubunda, Senecadiye bir filozof-
tan bahsediyor. Seneca "Mesut Hayat" diye bir kitap Descartes, orada:
"Bugn bu diyor. "Seneca, bir
hakikatleri fakat bir hakikatleri de diyor.
Niye ilahi nfula iin hakikatleri de
diyor. Bunu rnekleri de var.
ilhf nOrla hususunu biraz aar mismiz efendim?
Tabi ki! ilah! bir rnevhibe. Allah' a Materyalistler
gibi biyolojik bir zellik bu. Zihnin biyolojik bir Beyin
diyorlar. Televizyoncia gryorsunuz. beyin diyorlar. Halbuki be-
yinle zihin Zihin, tamamen manevi bir Niye nk beyin, de-
vede de var, filde de var, aslanda da var. Bilmem nede de var. Ama
zihni, gibi Ne fikir retebiliyor, ne ilim retebiliyor, ne sanat
retebiliyor, ne var, ne de var, ne de plan proje bir medeni-
yet kurabiliyorlar .. biz; hayvanlarda zihin
Yani, kpek hareket etti veya hayvan
hareket etti diyebilir miyiz? Ama; adam, ne kadar diyoruz. Hay-
van iin diyerniyoruz. Veya ocuk iin de diyoruz. nk,
zihnin melekesi burada, birinci derecede zihnin
meselesi var. onlar da byle syl-
yorlar. Bugn hala, fetret devrinden beri bize
ve modernizm ile, bize hala benimsetmeye
Biraz aabilir misiniz bu hususu?
Evet, B ah daki bu denilen hadise bir
byk filozofu var. Descartes, onlardan biridir. Ondan sonra John Locke
zerine Denemeler'' diye bir var, Trke'ye evrildi iki cilt
halinde. Bu bir de zeti Orada, 20 -30 bir zet var. Hep
bilgi zerinde duruyor; ama yle gzel sylyor ki:
nce bilen bir aksi takdirde, insan bilgisi mmkn
Bu bilen bir manevi nk, madde, bilgi re-
Tasavvuf ilmi ve Akademik Dergisi, 9 [2008], 22
416 Prof. Dr. Sleyman Hayri Bolay ile
temez." diyor. filozlannda olmayan tarzda, olmak zere
ispat etmeye ve yine: " Maddenin kendi kendine bilgi rete-
sylemek, bir genin, kendi kendine iki dik sylemek
kadp.r diyor.
Hatta, size bir syleyeyim. Orta dan itibaren,
asra kadar B ah, hp fakltelerinde, herke-
sin mecburi el Hatta, ona "Bizim kafala-
bizim ilm} iledememizi engelledi." diye ... fi't-
ne ki daha Trke'ye drst Ben Kltr
nda, Bin temel eserler komisyonu Esin Kahya var Dil
Tarih'ten emekli oldu ona tercme verdim; "Bunu
tercme et!" diye. nce birinci cildini tercme etti ve daha sonra
ikincisi de Sonra da sahip iin orada
Tercmelerde eksiklikler oluyor mu, kalite durumu sizce nasil?
ama bir syleyebilirim: Gazalt ve Aristo zerine
tez Gazali'nin faklteden ter-
cmesine ok bir cmlede pek
bakhm, cmle sonundaki beyyinn gereken beyne diye
Kelimenin sonunda beyne olmaz, sonra beyne diyebilmek iin iki ki
diyelim. rahmetli Kemal a gtrdm.
ra okur musun dedim. O hala beyne okuyor. "Peki tercme
dedim, tabii iinden Yine bu tezi Gazali'nin
"Mearic'il-Kuds fi Ma'rifet'in-Nefs" Bir cmlesi-
nin iinden "Mukaddes Merdivenler" diye bir
tercmesi Onu ki o cmlenin yerderi bir
buuk sayfa
Daha syleyeyim: Ben grmedim, ama bir syledi.
Seyyid Kutub'un "Kapitalizm ile bir cm-
le "Kale Makaryos Patrik-i Antakya." Bu cmleyi Trkeye e-
mtercim: "Makaryos, Antakya yoluyla dedi ki." M tercim Patrik ke-
limesini bitarik diye okuyor, fakat mana nereye uuyor, bunu
okumak iin Arapa Acaba bizde, by-
le bir merak var Onu, olarak okuyabilmek iin, kuvvetli bir
Arapa'ya ihtiya var. ben, burada Ankara ilahiyat'ta on al h sene ders
verdim. Dekan yaphm. Arapa derslerine girdim. "
hocam, hep filozoflardan bahsediyorsunuz. Bize biraz da
bahsedin." dediler. Biz de "olur!" dedik Bunun zerine
Tasavvuf ilmi ve Akademik Dergisi, 9 [2008]. 22
Prof. Dr. Sleyman Hayri Bolay ile 1 417
Sabuni'nin Maturidi'nin fikirlerini anlatan bir var ya, oradan
bir paragraf getirip nlerine koydum; imtihan da sordum dedim.
Kimse Arapa' gein Trke'sinden bile
ok ilgin bir tespitte
Evet, Harndi tefsirinde birinci ciltte, gzel var,
o halde vanrn!" fikrinden ilham alarak ok gzel
bana gre, onu da yani. oradan bir paragraf getir-
dim, iki bir dedim. Yine Bunun
zerine: Mslman filozof diyordunuz, size hem de yirminci yz-
stelik bir de Kur'an tefsircisi." Ama nk,
istiyor talebeler. Hatta bir hoca ya: "Sizin o biz gazetelerden
de okuyoruz, hi gelmeseniz de olur." gayet terbiyesiz O d-
nem dekan da derse giriyordurn. "Byle bir
musunuz siz! Ne var o burada!. .. o za-
man Hrriyet gazetesini, O niversite veriyor. Gidin oradan
okuyun yleyse da Burada srnrnek zahmetine de kat-
.. " dernek zorunda
Talebeler maalesef hazirci zihniyete sahip zora talip olan yok! Hak/ISiniZ.
yine bir misal vereyim. Ben dekan iken tefsir, hadis,
ve kelarn derslerinin Arapa talep Hoca Arapa konu-
imtihan da Arapa olacak. Arapa byle drt sene srerse, bu ocuklar su
gibi Arapa Yani rnecburen Bu talebim ynetim kurulundan
geti; fakat niversite senatosu kabul zerinde
oradan da geerdi. nk, Fakltesi. Ama; niversiteden nce,
bunu kim istemedi, biliyor musunuz? bu derslere giren hocalar iste-
medi. Niye istemediler? Suudi Arabistan'a giderek ve oradan bol para alarak
bu dersi veriyorlar ve bir orada halde. Ama burada
girrnek isterniyorlar.
de maalesef durum ayni hoca m. Dil problemi, gerekten aIIIm yap-
mak iin ok mhim. Bu konuda sizin uygulamalanniz nasild1?
Ktphanede de Irak liselerinde okutulan ders var. Onlardan
yorum, metin seip boydan boya tahtaya ondan soma yer-
lerini harekeliyorurn. Ondan soma, yksek sesle drt defa okuyorurn. Daha
soma drt defa da hep beraber okuyoruz. Ondan sonra da tek tek, sen
oku, sen oku diye. Neyse, bir gn birine dedim ki; "Sen oku!" "Ben
418 Prof. Dr. Sleyman Hayli Bolay ile
okuyarnam hocam!" dedi. "Niye?" dedim. "Ben lise mezunuyum, burada
var, onlar daha iyi okur, daha iyi bilirler." dedi.
buraya gelirken, bir biliyoruz
zannederler, buradan mezun olurken da unutup giderler." dedim.
o da yapan bir ocuk var, siyah gzlk takar, ok da
giyinir, biri. "Oku Mehmet Ali!" dedim ve hi
O zaman lise mezununa: "Bak bu adam bir kelime bile okuyama gr-
yor deyince o zaman, o li seli ve lise bir gay-
ret geldi, bir gayret geldi, hayret edersiniz.
Bir de bir da unutmuyorum hala. 30 sene 35 sene oldu,
Ay ten diye. N ey se. Ondan sonra gramerden yaphk.
gramerden geeni eledik. szlye Szlde de,
rahmetli Prof. Dr. Mcteba zamanda hattath, ona kitaplardan ver-
dim. birer "Bu hareke-
leme!" dedim. Sonra imtihancia da gelenlere okuttum. "Oku
diyorum. Dzgn okuyana on veriyorum. Bizim
hepsi dkld. Ben okuyarnam diyen liseli ve Ayten da
iyi iin on verdim. mfts olan bir gen Eski usUlden
. Arapa' ok ok iyiydi ona dokuz verdim. Bu duruma kendileri de
bozuldular. Yani halledemiyoruz, diye. Her nce gayret la-
biz talebeyken, grup halinde Arapa'ya
kendileri veya zel ders
Siz de zel olarak kendinizi zere ders aldmtz mt?
Ben 1967 Ordu Okulu'ndan Ankara
hatip okuluna tayin oldum. O sene ocak Bir gn iftara
Kur' an okurken dua ettim: "Yarab! Bana bu senin ne zaman
nasib edeceksin?" dedim, gzlerimden geldi. Hacet hafta
sonra fakltedeki bir asistan Mehmet telgraf ekti:
mracaat et" diye. Ben de:" Askerlik maru diye bir
telgraf ektim. "Maru grnmyor, gel, mracaat et." diye bir telgraf daha gel-
di. O ay iinde benim "Trkiye' de Ruhu-Maddeci Mcadelesi"
Hilmi Ziya Bey'in takrizi ile yeni Bu kitap ok
Bu okuyan merhum ve Fethi tasav-
vuf bir gzel insan bana kk bir mektup
vyor, bunun bir cihat sylyor ve "Emrinizdeyim" diyor
Ankara'ya gelince ona gittim. Beni atmak iin
ve elinden beni a gnderdi. Ankara'ya gelince
Tasavvuf ilmi ve Akademik Dergisi, 9 [2008], 22
Prof. Dr. Sleyman Hayri Bolay ile 419
ki beni Ankara Hatip okuluna tayin He-
men geldim ve vazifeye
Sen de (Ethern o benim talebern Bana
Arapa dersleri de O derslerde Arap edebiyah da
muavin rahmetli Gaip Bey' e gittim "Ben Trk bilmiyorum ki Arab
bileyirn, ben bu dersi okutarnarn, onu zerirnden dedim.*****
Mustafa Mutlu Ankara' da ... Ezher' de Tercmeleri filan
Onu ona gittim dedim ki: "Bana Arapa ders vereceksin!"
"Ben o dedi. "Bana Benim iin dedim.
"Peki, senin iin dedi. "Ama, ben sana dersin cretini de-
. dedim. "Para alrnarn!" dedi. Ben, para iin
ciddi sen de para iin ciddi Angarya
istemem!" dedim. Celaleyn tefsiri okuyorduk. Ernsile, Bina, Maksud,
A varnil vs. filan bi tirdik talebelerirn, ay sonra dediler ki:
"Hocarn sizde bir var, ama biz Yani durum byle
oldu. Sonra da o sene lutf-i ilahi ile agitrnek nasip oldu. Orda iki ders
geirdik Burada gramer kaidelerini orada tatbik etmek
mmkn oldu. 1968 iki ve ailelerirnizle birlikte gittik
ve orada iki ay Bir lise tuttuk ve iki ay ders Daha
bize metin okuttu ve kompozisyon kendisi tashihini yaph. Bylece
biraz ilerietmek bulduk.
Onun iin Ama, eksik de hi bitmez, bunu iyi bil-
rnek Arapa, Farsa, ca' Ondan sonra
ama seerek btn kitaplar okunrnaz.
Hacarn gerekten tavsiyeler bunlar. konumuza
yerden devam edelim. imnla aydmlanan akti konusunu
Evet, imanla bir olsa bile, tasavvufi bir hayat onu
ihsan merkezli bir hayathr. Tasavvufi hayat, nefis terbiyesine daya-
nan bir hayathr. Yani tasavvufi hayatta, verilen vazifeleri evrad u ezkan vak-
tinde ve rnuntazarn manevi ynden ykselme olur. O
da, sizin gnlk veya Bunu da, siz kendi-
niz bizzat fark.edersiniz. Hem huzurunuzdan hem de
daki takvaya ynelen incelikten A bir de de,
da bunu az ok hissederler. tabii nefis terbiyesi mcadelesi iinde
rnhirn bir Hani Necip diyor ya: ey zorlu nefis mcade-
lesi!" Nefisrnuhasebesi diyor, ama tabii ki bu biraz zor.
Tasavvuf ve Akademik Dergisi, 9 [2008], 22
420 Prof. Dr. Sleyman Hayri Bolay ile
ilahiyatlarda uzman olmayan evrelerce, sivil toplum rgt olan 5500
messesesinin gre% 50'den tasavvuft kay-
tasavvuf yolu kreitici olarak, pasifizm olarak
lem!iriliyor, hocam. Ne dersiniz bu hususta?
Efendim syleyeyim. Rab b an! Hazretleri: "Ben on yedi sene
nefis terbiyesin de, zor mesafe kat ettim." O, on yedi senede bu
ierisinden bizler 50-60 senede Ama buna
men, herkesin kendine gre kat bir mesafe var kabiliyetine gre. Geen
televizyoncia da sz konusu oldu. Hem de iki Bi'risi de
dinler tarihisi diye, bir adam. " Tasavvufa girmek tehlikelidir. Bir
tarikata girip bir tabi olmak, onun emrine girip onun emrinin
kamamak. zihnini, iradesini bilgisini ek, bilgisini yara-
maz hale getirmek, hrriyetini kaybetmek.." vs. gibi bir sr sylediler.
Derler ya" tarikata giren kimse, zata, l, cenazeyi
adama teslim oluyorsa, yle teslim olacak". Byle olmaz filan di-
yorlar.
tam bir iradesizlik/e tes/irniyeti ifade eden Byezid'in bu szn

Bence Mesela ben, herbere gidiyorum. Niye? Ber-
berin benim boynumu emin iin gidi-
yorum. yle mi? Evet. bunun gibidir diye teslimiyeti.
bir misal vereyim. BenAvrupa'ya gidiyorum. Orada
re' de, Fransa' da daha ok. Herkes metroda, tren gelecek diye bekle-
mekte ... Herkes trene diye Tren istasyona
ierisinden biri seni itiveriyor trenin Byle olaylar ok
oluyor ve o kadar ok hadise var ki, zerine. Bir gn,
televizyona; "Biz iteni. Siz korkunuzdan
lik iin, suluyu zorunda dedi. Ben
giderken birinin beni tren alhna, otobs alhna nereden
Veya bir benim zerime nereden
Ama ne oluyor, byle olumsuz Yani intisap
o bir zata da bu grlmesi
Bir de var; bir diyelim mesela ... Ankara' da, da, Su-
riye: de vs. burada ... Milyonlarca insan, ere
man' da Muhammed Hazretleri var, belki de 3-5 milyon mridi
o, mritlerinin hepsini mu yani tek tek. .. Bu mmkn Hep-
Tasavvuf ve Akademik Dergisi, 9 [2008], 22
Prof. Dr. Sleyman Hayri Bolay ile j 421
siyle tek tek mu? Bu da mmkn Veya btn mritleri
tek tek ferdi olarak onu ziyaret edebiliyor mu, mmkn Ama ne oluyor?
Falan yerde onun bir vekili oluyor. isteyen gidiyor onunla
yar. O da ona: "Sen gnde, kadar namaz kadar salavat getire-
ceksin, kadar tevhid ekeceksin vs. diye evrad ve ezkar veriyor. eden
bunu zaman, onunla kuruluyor zaten. Verilen dersi yap-
mazsa, manevi hisse de yok. Bu kadar basit. Ama, ta
beri, byle syleniyor. Yani hibir tarikat tabii sahih
bahsediyorum, mridinin vs.
asla Ama gelir sorarsa: "Ben, bir istiyorum; bir
tavsiyeniz var diye, o da tavsiyelerde bulunur. durum, Hz. Peygam-
ber iin de sz konusuydu. Sahabel er O'na da b)yle
Peki ne diyordu? "Dnyevi siz, bendeniyi biliyorsunuz." diyor-
du. Uhrevi o, daha iyi biliyor. Ama dnyevi ziraat
bilmem ne Hz. Peygamber ori.u bilemeyebilir.
Bu yzden, O'na
Ama, dese ve birileri ondan zarar grse, o za-
man Hz. Peygambere:" Sen peygambersin?" derler. Tarikattaki teslimiyet
de byle O tasavvufi hayat Trkiye' de, ve
Bahda da aynen byle.
Battda durum n asti hoca m?
Bugn, Bahda ancak, rahibeler veya zel bir insanlar, kendilerine
gre tasavvufi bir hayat Bu zel durum Budistlerde de var, Yahudi-
lerde de var.
Tarikat, itimai olarak hangi
Bir defa tasavvufu bir nefis terbiyesi, bir ruh tezkiyesi, mr boyu sren
bir eksersizi, kimseyi ineitmeden kimsenin sznden ineinmeden kemale
dikenli, tehlikelerle dolu bir yolda ilerleme sreci olarak grmek
icab eder. Hatta bu manada gnmzn kavramalanyla sylemek istersek fel-
sefe" ise tasavvuf da etme mhendis-
dir. Ne diyor Bayram Veli haz;retleri?
6ir 11ardim,
O[ gnfm,
CBen aa/if oUum
arasmaa
Tasavvuf 1 ilmi ve Akademik Dergisi, 9 [2008], 22
422 Prof. Dr. Sleyman Hayri Bolay ile
tasavvufi itirnai ve itimill temeli
sayanlar var; mesela tekke ve zaviyeler zaman Hilmi Ziya lken
kk kurumaya nk kimse bilmiyor
ki, Trkiye'de bir tarikatlar var. Diyelim ki var,
N kollan var, var, onun kollan var, Ka dirilik var vs. Bun-
milyonlarca var. Ben diyeyim, on milyon, siz deyin yirmi milyon
ve kendileri de bilmez ne kadar vs.ni. listesini de tutmaz-
lar. Yani, tutmak da mmkn Ama oradan bir feyiz almaya
o zaman kendini kontrol etmeye insan. Nefsani
kontrol almaya Mesela; paraya servet
diyelim, her nefiste var, herkes zengin olmak ister. Ama herkes zengin
olmak isterken insanlar ki esiri olup onu
Mesela, Mehmet Akif diyor ki:
Gerielir istif{.fale
rsana rare.
lale para. Paraya ben hi kle parayla beni kimse
pararun iin kimseye diyor. Veya neyse, mevki
iin, makarn iin vs .. Hal byle olunca kendi nefsarn kendisi bir mr-
kontrol ve bu insanlar toplurnda artarsa, o
toplum ahlaken ve fiilen dzelrne yoluna girmez mi? Bylece faziletli
ve meydana yeni toplum meydana ol-
muyor mu? Bir Marksist yazara atfedilen bir szden bahsediliyor. O
ki: toplurnda geerli olmasa hi birimiz
bile yryerneyiz."
ben size bir bahsedeyirn.
Evet, buyurun saym Hocam! ..
Erol Gngr Allah rahmet eylesin, byk rntefekkir ve bir bilim
Konya'ya 1982' de rektr tayin 8 ay sonra da vefat etti. Be-
nim beraber vs. bu rektr ol-
du. Hemen Cumhuriyet gazetesiydi, Hrriyet gazetesiydi vs.
gibi bir gazeteler, her gn onun aleyhinde 8 ay
Erol Gngr'n bir bir cmle bu Atatiirk
bu tayin Cumhuriyet vs.
Askeriye veya bir yeleri vs. bu gazeteleri okuyor. Bunlar tabii
Bir iki Erol Gngr de ilahiyat Fakltesi
dekan vekili olarak beni oraya lmnden bir ay nceydi. Dedim ki: "
Tasavvuf ve Akademik Dergisi, 9 (2008], 22
Prof. Dr. Sleyman Hayri Bol ay ile 423
Her gn senin aleyhinde sylyor-
lar, bilmem ne oluyorum ve de ediyorum,
seni buradan diye." Rahmetli Erol Gngr, dnyaya hi vermez-
di. Sufi o. Kalbinden kalp ameliyah rektr-
kabul etmesi, hizmet etmek iindi. nce burun sonra dedi ki:
"Benim meselem bu, beni hi ilgilendirmez.". "Allah, Allah ne demek
yani, benim meselem senden bahsediyorlar, senin aleyhine
Peki kimin dedim. meselesi." dedi. ba-
bugn pek ok rektr, dekanlar, blm var, hepsi yerlerinde
kalmak iin kulis yapar falana, filana, bilmem ne yaparlar.
"Benim mesel em meselesi!" demek gibi bir dik
hi yok. 0: isterse grevden beni, ben bu
varisi ki, bu makam bana tapulu .. isterse de diye de-
byle mhim bir meseleyi. Sekiz ay aleyhinde
dert etmiyor. byle insanlar da var.
gibi, dik da tevhidde nemli bir husus!
Evet, size bir misal vereyim bu da servet hususunda. Ben bu
yerlerde hep Sleyman
Azam merhum, bir gn ders veriyor. Talebelerinin bir ki:
"Efendim! Halife size 30 deve ykl servet ve mcevherat gnderiyor. Kervan
yola Azam biraz "Elhamdlillah!" Talebelen
"Hi bir bundan! Bir servet geliyor, elhamdlillah; di-
yor." diyerek ... Bunun zerine Azam: "Kalbime Bu servet
geliyor diye onda kk bir sevgi emaresi var diye Kalbirnde
byle bir em are grdm onun iin elhamdlillah, dedim."
Derken ertesi gn bir haber daha "Hocam!" "Hali-
fe, geri Azam yine bir mddet Biraz
sonra "Elhamdlillah!" Talebelen bunun zerine:" Hocam kervan geli-
yor dedik 'Elhamdlillah', dediniz. Dnyor, gelmiyor dedik yine 'Elhamdlil-
lah' d ediniz, diye ondan Azam bunun
zerine "Kalbime sordum: 'Bu servet geri gidiyor, hi
znt duyuyor musun?' diye. ki hibir znt yok! Onun iin El-
hamdlillah, dedim"
Tasavvufu tarif ederken bir sOfi: "Hi bir sana sahip olamamasi !"
aJklamasmt
Evet ancak biz byle bir kalbe sahip Belki hibirimiz
Tasavvuf ilmi ve Akademik Dergisi, 9 [2008], 22
424 Prof. Dr. Sleyman Hayri Bolay ile
sahip Ama, hedef bu Yani, para bize kulluk etmeli, biz paraya
kulluk etmemeliyiz. Makam bize kulluk etmeli, biz ona Peki biz, makam-
lara ykselmeyecek miyiz? tabii ki ... nmze gelen
neresi olursa olsun.
mesela merhum pederimden bir durumu
Azam' dan yine bir misal. Azam biliyorsunuz ok zengin.
var, develeri var, ticaret kervanlan var, onlan var. Bir de kom-
var. G da zengin, onun da var, var vs. da iyi bir
adam, ehl-i salah yani. Bir gn Azam'a: "Ya Senin bu
kadar servetin var, emvalin var. Benim de var. Fakat na-
maz bu atlar hi Hep onlar geliyor ve beni
onlar ediyor, onlardan Sen ne
cevap ok veciz: "Ben
Biz, her kalbirnize Ondan sonra, ya stres diyoruz, ya da
vs. diyoruz. Kalbirnizi bunlardan bir kurtarabilsek. tasavvufun
yolu budur.
Tasavvufta kalbi havatirdan korumak, tasfiye-i ka/b aismdan nemli bir
husus. Bu hususta ne dersiniz?
Evet, o kalbi,_havahrdan korumak ok mhim. Tasavvufi tabide havahr,
yani hahra, zaman, ne namaz ne huzur. Hadisiere gre,
Peygamber Efendimize de bu tarz zaman zaman. Ama bun-
larla mcadele etmek surette, namazda mcadele edilecek.
Kur' an' Kerim' de bir ayet var: " Ve kul rabbi euzubike min hemazati'
ve euzu bike rabbi en M'minfin 23/97-98. Bu ayet-i kerimeyi oku-
yun, Yani: "De ki": diyor Peygamberimiz <s>' e Hak:
hemezahndan; yani drtrnelerinden, her trl k-
Sana Ve da Sana
sadece vermekle gelip girip da Korunmak
iin N as, da bu gibi ayetlerini ok okumak Beni de ok
ediyor, yle zamanlarda ya i tevhid o kurum, yahut lafza-i Celali tekrar
ederim. gibi kalbi iyi temizlemek
zincin; lir gez, lir
'Yol( mu
a/ijarsan
Q3ir cfo(um(u/ijan ol(afmaz testifer.
Tasavvuf ilmi ve Akademik Dergisi, 9 [2008], 22
Yahut:
.Ya senin aynan niin vennez al(.is
n/(. st /(at pas ve is.
Pas ve isten f(.urtanrsan
niiruy(a aynan
Prof. Dr. Sleyman Hayri Bolay lle 425
veznincfe tercmesinefen
kulu tvbeye gtrecek ibret, hasiret ve tefekkr gibi
alaka!t melekelerinin de olmastlaztm. Ne dersiniz bu husus-
ta?
Evet, Risalesi'nden bu hususta misal olarak vermek istiyorum.
Hicri 187/ m. 803 senesinde vefat Fudayl bin Bu zat, medresede
Kendisi Horasan ahalisinden. Sonra Uzun sre
Kervanlar Fakat, okur-yazar iin, kimden ne
tek tek ve da bir istif ediyor. Tab aradan
epeyce bir zaman ve yine bir gn O bir ha-
ruma da gnln Bahe onun evine girecek. Bahe du-
ki, Kur'an okunuyor. Medrese mezunu
iin iyi biliyor. Okunan bir ayet:" Arhk bize dnme zamarn gelmedi
mi?" Hadi d 58/16. mealinde. Onu duyar duymaz bir "Geldi ya Rab-
bi!" ondan sonra birden geri ve tvbe Defterini
kimden ne tek tek iade Sonra: " Bu gece vira-
ne bir binamn bir Bir geli-
yor. te da iki gen var, biri diyor ki: "Burada
hadi gidelim, yola devam edelim." br de diyor ki: "Fudayl bin bizi
yolda soyar!" Bunun zerine Fudayl bin yaz diyor ki: "Arhk hi kork-
hibir olmaz, gidin yolunuza." Burada esas husus
zamanla Fudayl manevi olarak kamil bir insan, hassas ve muttaki
bir kul oluyor. Fudayl bin bir sz var. Fudayl bin yaz, bekar. Bir mer-
kebi var, bir de hizmetisi var. Diyor ki: "Allah' aitaatimin merkebimin
ve hizmetimin bana olan itaatlerinin bylesi bir has-
sasiyet... Demek ki, bizim itaatimiz oluk bize itaati
de bile itaati ok mhim bir bu, ok
bir tespit ve sz. Evet, sonucunda bir insan bu .trden bir hassasi-
yete Ama her insan bu ince ne grebilir, ne de hissedebilir.
Tasavvuf ve Akademik Dergisi, 9 [2008], 22
426 Prof. Dr. Sleyman Hayri Bolay ile
Amak-I Hayal' de, insam alanma sevkeden bir yolculuk sz konu-
su. Orada Ayna/1 Baba, daha sonra ak!l hastanesine yatml!yor. bundan yola
ikarak son nokta, sanki delilik gibi. Bu noktadan hareketle
bir sm1r koyabilir miyiz?
Evet, mhim bir husus. zihniniz yere kadar
gitsin. zerinde Ama mahiyeti, zah
zerind,e Niye nk daha tesine
gidemiyor. kadar Hani, Ziya beyti var. ya:
Ural(; i meafi ftftal([a gerefUnez;
Zira terazi, eRJnez.
diyor. meali; yani idraki, onu kavramak, bu kk
Zira bu terazisi, bu kadar ekmez. Nitekim ayette
"La tdrikh'l-ebsar" Yani" B asiretler O'nu kavrayamaz!" buyrul-
En' am 6/103. Bu kadar ekemez. Ne olur yani? oynar. O
hususta veya hususlarda aynatanlar da var. Onun iin, isterse
O'nun zerinde oturup Sonunda, bir yere gidip orada duracakhr.
Ama bunun tesinde her de bir yoktur. Zaten K
Kerim' de yedi yz elliden fazla ayet, bizden istiyor. Yani biliyor-
sunuz: "Efela efela efela efela efela
tesmeun" Hep byle bitiyor ayetler. hepsi ve daha tefekkr ve
iyi ilgilidir.
Akfm1 kuffanamayanlar, Kur'n'da nas1/
Evet, ayetlerin da, mnkirleiin iyi
cehenneme dairdir. Mesela; Mlk sre-
sinde cehenneme gideceklerinden bahsediliyor. "Tekadu temeyyezu
mine'l- kllema ulkiye fiha fevcun.", "Kafirler grup grup oraya
"Seelehum hazenetha" "Cehennemin bekileri sorar onlara", "Elem ye'tikm
nezir", "Size korkutucu bir peygamber gelmedi mi?", "Kah1," onlar derler ki:
"Bela!", "Evet!", "Kad caena nezirun", "Evet bize "Ve kezzabna ve
kulna ma nezzelallahu min "Biz "Ve Kal u lev knna
nesme'u" biz "Ev na' u"; "Ma
knna fi ashabi' s-sair"; "Cehennem Mlk 67/ 7-10.
btn mesele bu .. Yani kurtaracak olan Bu hem i.Jahi va-
hiyle teyit ondan hem de o ma-
nevi hayattan, ibadet destek Mevlana da o manada
olmak zere: amura b tahta at!" Tahta at diyor, ama onu terk edin
Tasavvuf mi ve Akademik Dergisi, 9 [2008], 22
Prof. Dr. Sleyman Hayri Bol ay ile 427
nk yine diyor ki : "Biz gnlk hayatta;
riat' da buluruz. olmasa, hkmn de
Gazilli'nin bu konuda bir ok var. Mesela: te-
melidir." diyor. nk o, akil olana ediliyor. Yani o mkellef oluyor.
Peki ne zamanakil oluyor insan? 13-15 zaman,
eskisine gre daha olarak ortaya Bir daha rahat
kavramaya Mkellefiyette o zaman Deliye de onun iin m-
kellefiyet yani sorumluluk yok. 14-15 gelmeyen da yine bu yz-
den mkellefiyet yok. Bugnk hukukta da yle.
Burada iyi ye ve ktye kullamlmast, byk nem arz ediyo'! mi?
Evet, her temeli, ama mhim olan onu iyiye kullana-
bilmek Mesela, bu yapanlar veya bu mafya liderleri,
yok mu? yle var ki! Hem de Ama ve ktye
Ondan sonra da tabii, bir sr geliyor ve bedelini
mutlaka bir dyor lar. Peki iyiye gelmiyor
mu kt Geliyor, bizim de bir sr geliyor. Tabii bu-
nunda hikmetleri var ...
Evet hocam, bunun hikmetinedir veya ne olabilir sizce?
ben benim bir geliyor, bir kaza geiri yorum.
Mesela, geenlerde belimden bir kemik vs. ameli-
yatlar vs filan neyse. ben, ilahilfrtuf olarak kabul ediyorum.
Belki Hak, bunlarla bizim bir affe-
decektir, keffarete Bu niye geldi, bana niye geldi? de-
miyorum. en ok kullar olarak, en byk
ekenlerin peygamberler gryorum. peygamberimizin(s)
senelerce ve biliyorsunuz. Yine Hz. mn durumunu bili-
yorsunuz. Hz. ektikleri de malum. Keza Hz. ektiklerini
biliyorsunuz. peygamberler de yle. Hatta, Hz. Zekeriyya peygamberi
kestiler. bir da ldrdler. Bu husus Kerim'de
bildiriliyor: "Onlar eliletimizi ldrdler. Biz de helak ettik." diyor.
Maide 5/ 70. yere ldrdler hem de. Peygamberlerden sonra bu tarz
imtihanlara tabi tutulan, felaketler gelen kimseler,
evli ya en ok imtihana maruz En ok ma-
ruz kalanlar, en ok sabredenlerdir. O bize ehnek ye-
rine, bu tarz ibret almak size ilgin bir sy-
leyeyim. Belki gider. Ben her bulgur veya pirin
Tasavvuf mi ve Akademik Dergisi, 9 [2008], 22
428 Prof. Dr. Sleyman Hayri Bolay ile
md e, yz otursa bu pirinci, bulguruhibir kalmaya-
cak tek tek bana yemekte mutlaka bir Bir kemik par-
Bir ceviz bir mutlaka beni bulur. Ama her
sefer. Evde; "Baba senin hi yok!" derler. Ben de diyorum ki: "Ben ok
Her iin.", "Niye?" diyorlar.
hal ile bana diyor ki:' al, Beni unutma! muhallebi yerken
bile Onun iin, hamdolsun gelenlere!" diye olaya
iyimser b!r bakmaya bence bu tutum, insana, ahlaki
hayahrun, ibadet hayahrun ve
samimiyetinin her kk veya byk
lekte denenmesi, test edilmesi, kulun imtihandan imtihana
Bunun yoktur. En byk, en ok ve en imtihanlara tabi tutu-
lanlar da peygamberler ve velilerdir. Kur'an'da peygamberlerin
denendiklerinden rnekler verilir. bizim musa b
hi bir
Hoca m, ok ediyoruz. Rabbim sizlere uzun mr, hizmetinize de
bereket versin.
Ben de ederim.
Tasavvuf mi ve Akademik Dergisi, 9 (2008], 22

You might also like