Tasavvuf ve Akademik Dergisi, 9 [2008], 22, ss. 393-428.
PROF. DR. SLEYMAN HA BOLAY
Saym hoca m, dergimiz/e mlkt1 kabul iin ederiz. Aile- niz, slleniz, kkeniniz ve hakkmda k1sa bilgi verebilir misiniz? Konya' da ilesine Bol ay beldesi var, oradan geli- yor. ilenin yeni eski Pirler kondu' dan bozma, "Pirlavkondu" idi. ok onun iin Pirlerkondu Bolay beldesi, bir kartal gibi bir ky- d. Dokuzuncu dedemiz Yusuf Efendi, aile ve Anamur' dan o kye Hatta o ky, ri vayeti de var. Bu dedemiz, gre Kanuni'nin on sene kadar Kendisini Kanuni Konya Hatta onun Yakup Efendi Fatih' in, dedesi Ha- Musa Efendi de II. Murad' dostu Biz ll. dedemize kadar i sm en biliyoruz. Trkistan' dan, Cen- giz srlerinden kaarak Devlet Anamur' a Ana- mur' da kyn dedelerimiz sylenir. Her nesilde bir a.lim En son Efendi hoca din a.limidir. Kendisi 1954' de vefat etti. Prof. Dr. Ethem Dr. Vahit Dr. Sevim Tasavvuf ilmi ve Akademik Dergisi, 9 [2008], 22 Babamz kim, zellikleri neler, size neler Bu konuda bilgi verebilir misiniz? "Bo/ay" ne demek? Bu kelime nereden geliyor? Neden bu soyadi aldJ- mz? Babam Mustafa B olay. Annem Hzeyme Babam Bolay' da Sekiz yani 1900 senesinde Bolay'dan Ermenek'in Dindebol kyne Dedem Sleyman Efendi, ve mttaki bir kimse Doksan sene Ben 1937 senesinde Dindebol (yeni kynde Davdas (Yeni zml) kynde ilkokula nc bitirince tayini 1946' da Bo lay ky- ne Orada 1948'de ilkokulu bitirdim. Fakat babam beni Konya'ya gnde- ortaokula ancak 1950' de 1951 'de annem vefat etti- iin tamamen Konya'ya Ortaokul ve Liseyi Konya' da oku d um. 1956' da Ankara niversitesi girdim.1961' de faklteyi bi dim. sene eski bir ky enstits olan Okulu'na tayin oldum. Orada iki sene Mezhep dan sebebiyle Bakan hazretleri beni emrine ay sonra bu emri Okulu'na tayin etti. buuk sene de orada sol okulun ler ve idari kadrosu Benim nasibiine de Ankara okulu Oradan 1967 senesi ekiminde 15 bir grupla a gittim. te askere gittim. Askerde iken Felsefe Tarihi Harndi Atademir Bey merhum un Aristo ile Gazilli Metafizi- isimli doktora tezimi 1975 senesi doktor, 1980' de doent, 1987' de ise prof. oldum. 2004 haddinden emekli oldum. Ankara, Atatrk, Seluk, Hacettepe, Gazi niversitelerinde a- polis akademisinde alh sene sosyolojiye dersi verdim. Babam' a gelince: O, Konya' da Sonra amed- reseyi parlak bir bitiren Efendi'nin Babam da Fatih Camii da olan Arap Kur' an, tecvid ve biraz da dersleri Bir ok Kur'an oku- o Halbuki Konya' da kurradan kimseler Haftada bir hatim inerdi, ramazanda ise gnde bir hatmederdi. Dar'l-Hilafet'l-Aliye'de iin manaya Fakat onun tahsili 1914' de I. Cihan harbi patla- hemen askere bir yedek as- ve olarak Pasinler Ruslara cepheye Bir sene kadar sonra Ruslara esir Dedeme Tasavvuf 1 ilmi ve Akademik Dergisi, 9 [2008], 22 Prof. Dr. Sleyman Hayri Bo lay ile 395 knyesi Zaten arncam gnll anakkale'de Dedem ok de bir Ermenek' e gider askerlik haber O da dedemi teselli eder geri Benim bir halarn idi. Babam ona iri taneli binlik bir tesbih onu eker, an okur, Muhammediye, Ahmediye ve yksek sesle okur, sonra cezbeye gelir, o esnada irticali gzel ilallller syler, sonra gzlerinden ve Onun kitaplardan beyitler hala "Bize gel oldu yce Mevla' dan/ size olsun elveda." gibi. bu halarn bir gn dedemin grnce dayanama- ve hemen beyit sen
Babam iki buuk ay kadar Batum'da ve Tiflis'te tedavi grdkten sonra esirlerle beraber Moskova bir sera Orada dokuz ay kadar Bu esnada ay kadar kampta merhum Said Nursi ile beraber O ba- kampta imam tayin babam Da- ha sonra Sibirya' daki bir esir Orada ise on ay Sonra lutf-i ilahi ile Trenle iki buuk ayda a aricak Knyesi iin Sonra tecrbeli muharip ye- dek ve blk olarak harbine harbinde kadar btn cephelerde 1923 senesinde terhis Bir elde 40 seneden fazla . retmenlik Bizi, yedi okuttu. Beni hatmet- tirdi. Tecvit okuttu .. Lisede iken "Emsile", "Bina" ezberletti. ondan ve halarndan ok feyiz ve Babam 1923 senesinde terhis olunca bir bulup Esad Erbil! hazretleri- ne intisab Sonra o zat vefat edince 1946' da onun halifesine intisab bana ben otuz getikten sonra Tasavvuf ilmi ve Akademik Dergisi, 9 [2008], 22 395 1 Prof. Dr. Sleyman Hayri Bolay ile Beni zaman zaman hocalar ve ehl-i hill insanlarm ziyaretine gt- rrd. Ortaokul son iken Ladikli Ahmed gtrd. Elini ptm, bana iltifatta bulundu ve dualar etti. Tabii bu arada sohbet esna- bir anlath. Onun gre, kendisini 1940' da bir jan- darma ziyaret daha tevkif etmek iin gel- Ahmed halinden biraz tesir olacak ki Ahmed "Ben -- bilmiyorum, sen yerini sylersen sana bir Ahmed da n:ezan- nerde kazarsan da O da gidip mezan kani tabii ona Bunu bize merhum Ahmed bizzat kendisi anlath. da kendisi anlath: Birinci Cihan harbinde cephede Ahmed Ar- onu Bir mddet yryp tepeleri sonra ki Ahmed nlerinde duruyor. kim getirdi, geldin?' diye O da: "Birisi elimden tutup buraya Onu manevi hayah ve o dnya- daki bylece da babam h: 1946' da bir Bulgar krah, merdivenlerinden Bu hadise bizim gazetelerde de yer h. Ahmed bu hadise zerine ki: "O kral bir Trk ve idi, onu emir zerine merdivenin biz iteledik. Onu biz ldrdk." Babam bize ok Bir defa hepimize ilk okulu bitirtti, Kerim'i hatmettirdi. isteyenlere yksek tahsil Hatta da bizzat kendisi Kur'an bilgisi Mahmud Esad Efendi'nin iki ciltlik Tarihi" onu Peygamberimizden ok bahsederdi, bahsederken de zaman da Sohbetlerine ayet ve hadislerden deliller getirirdi. Mu- hayahndan enteresan olaylar naklederdi. Bunla- bir sonradan muteber kitaplarda grdm. Farsa beyitler ti ki her birisi bir hayat dsturudur. Mesela: 'an ra ta6iat 6cf. (]'eyem6erzat:{egf aari J{ner 6enmay,eger aari gevfier ;M ez fiara v ez }lzer. Bu sylenen Hz. Nuh'un Ken'an, itibariyle fazla bir sahip Peygamber ona yeni bir zellik ilave Prof. Dr. Sleyman Hayri Bolay ile 397 (Sen peygamber da) cevherinde varsa hnerini gster. nk dikenli bir gl gibi gzel bir iek Azer gibi bir put da Hz. gibi byk bir peygamber byk beytini de zaman zaman tekrar eder- di: au kitu inae fiatjest (]3d astdn tefettuf, 6a ailf1udnlin maiirli Yani dnya ve ahiretin huzuru, iki harfin tefsirindedir: Dostlarla iyi geinmek, da zaman zaman mdara etmek. Bir ise me alen deniyordu: bile olsa hibir ve kk grme! Zira Hz. Sleyman btn saltanahna, (yani hayvan! ara, cinlere ve insanlara hkmetmesine ezmekten ekinirdi. Bilgisizlik ve kibir ve zamanda bunun ok manidar zl bir ifade r.Bifirsin Rj, 6i{mezsin, (Bir 6ifene Rj sorunca, r.Bifirfer Rj 6i{mezsin. Ben evliyadan Neden? Bizi hayatta iken de vefahndan sonra da gnlk hayatta hem gndz hem de gece ryada daima ynlendirdi. Hala da buna devarn etmektedir. Beni de rahmetli biraderi de sa- bah biraz ge kalksak hemen ryada gelir: "Ne yahyorsun, kalk na- maz geiyor." der, ben de mecburen Sene 1979. Babarn o zaman 87 ak nfu yzl bir p!r-i faru. Bir gece ryamda geldi. Beni idarna mahkum Sebep, yap- mak. Sehpa ve beni idam edecekler. Birden babam merhum da belirdi. 45 ve temiz gen ve din bir vaziyette. ve bana yksek sesle dedi: "Hi korkma! Sana hibir yapamazlar. Ben bu havalenin Rtbem de raldir. Buralar hep bana Sonra <fa kayboldu. Ben o zaman drdnc caddede oturuyordum, havali yer de Bahelievler ve Emek serntleri. Merhum pederim vefat etmeden bir sene evvel yani 1980 ekiminde evin bahesinde b zaten Derken bir mddet sonra byk abiarn ieri Ba- bam vaziyette iki saat kadar Bu sre kabiri, Tasavvuf ilmi ve Akademik Dergisi, 9 [2008], 22 398 Prof. Dr. Sleyman Hayri Bolay ile h, kabre girdim, sual melekleri geldi, okurnam diyor ve okuyor. mezardan okurnam gerekir." o ayeti veya hadisi okuyor. Hesap sorulurken bir dua, geerken bir ayet. iki saat bylece ahiret alemini cevelan ediyor. Sonra Ablam, byle byle yaphn, deyince: "Hi birinden haberim yok." diye cevap veriyor. Merhum pederim, vefahndan evvel dedi ki: "Ben lnce kabrime okuduktan sonraailedeve Trkiye' de ne ve bana anlahn." Peki sylenenleri duyacak dedi/Pm- de memnun olurum, fakat cevap veremem." diye cevap verdi. Ben de vasiyetini yerine getirmekteyim. Babam vefat edeli, 27 sene oldu, gibi beni asla bir yaparsam, hemen o gece ryama girer, ya elinde bir sopa ile beni kovalamaya yahut asar, yzme bakmaz, yahut da azarlar. Ama giden gler yzle gelir, sohbet eder, tavsiyelerde bulunur. babam, benim ondan ok
Bolay kelimesine gelince: ok tarihi bir kelimedir. Bir ok beyitlerde de Trk Dil Kurumu'nun Tarama var. onun birinci cildinde bir buuk bir var. Orada daha ok "Bolay ki" diye Bu da "elbette ki, muhakkak ki, gibi manalara gelmektedir. byklerinden merhum Efendinin 1880' lerde Bo lay kynden Konya vilayetine Birisi Bolay, Mehmet Emin Bo lay. Mehmet Emin Bolay, sonra da O, Konya'da 1961'de vefat etti. Bolay Efendi de 74 ya- 1954 vefat etti. Ben Konya'ya 1950'de geldim, ortaokulu okumak iin. O zaman bizim yer, Tercman Mahallesi. Camii'nin hemen O zaman Efendi, sabah hemen sonra, camiden erkence Camiye 30 metre kadar mesafede, bahe ierisinde bir evi Evin camiye, yola Arka tarafta da bahesi Bahenin bir girerken, orada, byk, ms- takil bir oda Oraya, "Hariciye" Ktphanesi de Misafirlerini, bayram vs. ziyaretilerini orada kabul ederdi. Talebelen orada okutuyordu o zaman. Ve Tahir Bykkrk hoca, derse o zaman O Tahir Hoca Efendi tabii genti, o zamandan Efendi talebeleriyle orada, sabah sonra, bir saat kadar ders yaparlar ve hafife zaman, korkarak sessizce evden tek tek Tasavvuf ilmi ve Akademik Dergisi, 9 [2008], 22 Prof. Dr. Sleyman Hayri Bolay ile 399 Gren vs. diye. gren, bilen da, hacaya hr- met ettikleri iin ses gz yum Onun orada diklerinden epeyce tutan ilmi bir evresi Kendisinin "Hac Rehbe- ri" isimli bir eseri var. Esas eseri Tahir Efendidir. 1950 eyllnde Konya'ya ilk efendi "Hariciye" denilen ilk defa m. Hemen duvarda ktp- hanenin stnde beyaz bir zerine sim ile bir hat gzme arph. Sls bu beyit .ft.fiminlier 6ir [a '( mercan incfir Ciiliifin lier 6ir gnrfe 6in can incitir. Bu beyit benim ilme ynelmemde ok messir bir szdr. O anda hemen ezberledim, 58 senedir de her yerde ve bilhassa derslerde yeri zaman mutlaka sylerim ve Beytin sahibi belli isa Efendinin ka oldu hocam? hayatta m1 hl? Yani bir yapmak istesek isa Efendi hakkmda, ula- miyiz? var. Efendi bir de g. Yani ondan kalan malzeme var veya o kitaplar nce kk idi, muhtemelen o vefat ettikten sonra fakltesine Byk Ahmet B olay Postahanede ten O, 1926 Ktahya Hatip Okulu'ndan mezun Onun Mehmet Hulusi Bolay. O ise hakimdi. sonra emekli oldu. Hazine yaph. O ehl-i hal bir zat idi. Konya Yksek Enstits' nde, Tarihi okuttu. Peygamber Efendimi- devrini ok gzel ve ve talebesini de diye btn talebeleri ok 1977de vefat etti. Byk sekiz var. her birisi Byk Ah- met Bey de 1989'da vefat etti. yani Efendi'nin 1880'lerin Kon- ya'ya sonra dedemi fakat dedem geinemeyiz diye Konya'ya grnekten 1900 senesinde kk daveti zerine Bolay'dan Dindebol (yeni kyne teki ve Biz orada bydk. Tasavvuf ve Akademik Dergisi, 9 [2008], 22 400 Prof. Dr. Sleyman Hayri Bolay ile Peki isa Efendinin bir intisabJ var mJydJ? Bilmiyorum. Ama olabilir. Olabilir, niye "Olabilir?" diyorum, kk Mehmet Hulusi Bey bana bir bahsetti. Ben o Efendinin bir yakinen haberdar ama sylemedi. Muhtemelen ynnde bir tavsiye Ama da syleyeyim, 1972 de Konya'ya asistan olduktan soma. Camii'nin brosu var- Beni orada birka saat Ben o an, syJen- memekle beraber kk da tasavvufa bir neticesini nk bana syledi ki onu kalb gz kimseler syle- yebilir. Saym hoca m, Ali U/vi Kurucu'nun tarafmda n ikanlan ha- tJra/anm grdnz m? Grmedim. Duydum. Bir senedir piyasaya pek Onu size hocam, 4 cilt halinde. Ali U/vi Kurucu ile o rportajlan yapmak iin bir ayda n fazla Medine'de ka/dt. lmnden bir sene nceydi. ok gzel bir eser Bu vesileyle Say m tebrik ediyo- ruz. Size Kitap, o eski Konya'nm manevi havasm1 ok gzel yansttJyor. Evet, Veyiszade Mustafa Kurucu Ali Ulvi Kurucu'nun amca- zadesi. O tabi! ok mstesna bir Allah, hepsine rahmet eylesin. Veyiszde miydi ya da bir yere mJydt? Benim Veyis Efendi'ye Belki son- radan bir vekalet de Ben, Veyis Efendi'yi grmedim. Veyis Efendiyle ilgili hadiseyi bilfiil olan Salaha d din isimli bir marangozdan ifade edeyim. Sene 1930'lu Kur'an ve Kur'an okutmak da Emniyet ok takibat Fakat Veyis Efendi akutmaya devam ediyor. Bir giin hoca derste iken kursunu bir komiser birka polisle girince ellerinden Kur' an' topla- st ste ve Kur' an' stne de kendisi oturuyor, s oma da ho- ca ya niin okutuyorsun, sen bilmiyor musun? diye soruyor. Hoca da "ben okuturum, bu benim vazifemdir" diye cevap veriyor. Bunun zerine ko- miser ylizne bir tokat vuruyor. Tabi! ocuklar ok zlyor, fakat hoca kamil olarak incinmiyor. Komiser ona Tasavvuf ilmi ve Akademik Dergisi, 9 [2008], 22 Prof. Dr. Sleyman Hayri Bolay ile 401 Veyis Efendi sz syleyerek adeta ona iade ediyor: ko- rniser bey, bana tokat vurdun, elin hel al et.!" Fakat kalbi bu mmkn hibir sylerneden ekip gidiyor. Bu hadiseyi ben daha sonra kimselerden de duydum. Bu marangoz bu hadisenin zntsn yirmi sene sonra bana hala d uyuyordu. ocuklar o kadar rnteessir ki daha o korniserin her hareketini takip Marangozun gre, lm ok feci ve iinde ve etrafa
Ben ortaokulda ve lisede okurken, Veyiszade Mustafa Efendiyi ok grdm. Babarn bayrarnlarda, beni ona gtrrd. Onu bu ziyarete giderdik Yznde eksilrneyen bir tebessm Yznden nur ar- ilk selarn verrnek olurdu. Herkese selarn verirdi. "Selamun aleykurn!" Faytonda gider, giderken yine sola "Selarnun aleykurn!", "Selarnun aleykurn!" Btn o geerken. ok yksekti. Hacca orada bir dua Araplar. yle veciz, tesirli dua ederdi ki saatlerce dua etse yani. Zaman zaman, Aziziye Camii'inde vaaz ederdi, her cuma hutbe okurdu. Birisi bir dk- kan aacaksa: "Hocarn, gelin bir dua ediverin!" der. O da: "Tamam!" der he- men orada gzel bir dua eder, ondan sonra giderdi. Nitekim abirn de bir dkkan gitti, syledi. O da hemen geldi, uzun uzun dua etti. Allah rahmet eylesin. Rahmetli Prof. Dr. Orhan da onun talebesiydi. O Bir gn Veyiszade isimlerinden falan bah- kelarn dersinde. nde oturan birisi dersi dinler grnse de yerlerde. Veyiszade ders birden ona d- np: "Ben" azametinden bahsediyorum, sen kynde dibinde hava ahyorsun, derenin dibinde kalwenin uzansam da bir diye!" talebeye Yine bir gn talebeleri imtihan ediyor. Hoca dnk vaziyette seccadeyi serip nafile namaza abucak bi tir- birden geri arka bir ve ocuk kopya engelle- da musun kopya ekme- ye?" diye ok kaynaklanan firasetiyle bile g- rebiliyordu. Veyiszade byle biriydi. kilbini okurdu. Tasavvuf ilmi ve Akademik Dergisi, 9 [2008], 22 402 Prof. Dr. Sleyman Hayri Bol ay ile Bazila n, Peygamberimiz(s) in "Namaz ki/dm rken arkada saflarda bozukluk- lan gryorum! hadisini anlamtyorlar. yeyszde'nin firsetle hissederek fark anlamalan mmkn grlmyor maalesef! Benim Bunu da babamdan sonra Hadimi hazretlerinin "Berika" grdm. Allah rahmet eylesin. Abdlkadir-i Geylan! Hazretleri, onun da trbesini ziyaret etmek nasip oldu bir gn bir ses "Ya kulum! Ben, senden ok memnunum. Arhk diye. Abdlkadir-i Geylani Hazretleri de ki: "Defot kr hemen insan bil- din, nereden benim deyince, o da: Hak, me- kandan mnezzehtir! Yani, O; ne yerdedir, ne gktedir, ne ne solda- Halbuki, o ses Allah'tan gelse her cihetten birden gelmesi gerekirdi. Senin sesin bir cihetten geldi!" diyor. Hak, byle bir demez de. Diyelim ki dedi, o zaman sesin bir cihetten btn cihetlerden gelmesi hayatta ve zellikle tasavvufi hayatta bilginin nemine. Bilmek mhim, yoksa sizi, kutup bile kalkar ve da. Bunun rnekleri daima Grlyor ki, bu bilgi ok nemli. yani hem bilmek, hem de uygulamak. alimi ilminde, faziletin- de, abidi ise ibadetinde, da hayahnda ok Ierde ve pek ok kimse, paraya, servete, buna, maka- ma, mevkie kurban mritlerinden birisi, bir gn bahesinden meyvesinden ve sebzesinden bir pazarda 31 ake Bu akeler kalbinde yer O zikrederken, dili "Allah, Allah" derken kalbi de "31 ake, 31 ake" mri- din haline muttali ve kalbini "masiva" dan temizlemedike zikrinin sana hibir yok, mntesipler, hizmet der, belki de eder. Ama, hizmet ederken de buna bil- mem ne olur. Bundan koruyucu olan birinci derecede, ihlashr, Allah' a teslimiyettir, halisane kulluk tur. Bunlar dikkat ve itina ile yerine getiri- lirse, muhabbet-i Resul ve ilahi kalbe Hoca m izin verirseniz zel bir soru sormak istiyorum. Y11/ard1r tasavvuf ta- rihi zerine 30 y1ldan beri Aksaray, Karaman Konya. Bu bir gen. Evliya ve ulemanm pek Osmanli dneminde, ciddi ciddi bu genden Bunun sebebi sizce nedir? Bir Osmanli bir de bu kk Evliya, sleha, ulema vs. siz ne bunun sebebi nedir? Sebebleri bir sylemek zor olsa da tahminlerde bu- Tasavvuf ilmi ve Akademik Dergisi, 9 [2008], 22 Prof. Dr. Sleyman Hayri Bol ay ile 403 lunabiliriz. Birinci sebep: payitahh sebebiyle bu havalenin kamil insan merkezi olarak seilmesidir. Ni- tekim Veli hazretleri de emir zere "Sulucakarahyk" yani bugnk Hristiyan kiliselerinin ok ve Anadolu'ya merkezi olan o havaliye adeta bir ihtida merkezi Bu sebeple Konyahavalisi de byle bir merkez, bir ilim, irfan ve kemale erme ka- olarak olabilir. Konya'da ve de Rumlar Ermeniler bir hayli etmek, ilimlerin, ve me- deniyetin ve gayesi rahata sy- lenebilir. nk Anadolu'nun garantisi iin ve gerekiyordu. Bu da gayri Mslimleri etmeden, zorlama- dan nk Anadolu'yu terkederlerdi. Sonra ok devlet merkezi Maverannehir' den, Hora- san'dan ve Semerkant ha valisinden yzlerce alimin ve merkez-i hkmete ve etmeleri, bu civarda ilmin, tasavvufi haya- hn, tefekkrn ve zhdn yol da muhakkak. niye yere gitmedi de Konya'ya zellikle gelip Sadreddin-i Konevi'nin olan ve onu alim ve mte- fekkir Muhyiddin-i Arabi'nin niin Konya'ya gelip orada evlenip uzun sre Ara bi' nin Konya' da uzun sre o ha valid e ilim ve tasavvuf yol muhakkak. bu bir misyon ve vazife meselesidir. Mesela Ebu Said Muhammed Hadimi hazretleri (l.1762), 25 n sultan III. Ahmed, onun Ayasof- ya' da "Fatiha tefsiri" dersini ok hoca ya bul' da teklif Koca devleti bu teklifini kabul ve o dnemde drst yolu olmayan Hadim kasahaya Orada medresede hem ilimler, hem de msbet ilimler bu medresede 1920'lere kadar 2000 alim Gelenbevi de zikredilir. Hadimi hazretleri kendisi idi. Byk bir fakih ve idi, zamanda. Onun tasavvuf zerinde DP milletvekili Do. Dr. Kfrevi'nin niversitesi'nde bir doentlik tezi var. Btn ah- yryenler var. zemin ;re zaman buna msait idi. se- beplerden de bahsedile bilir. Seluklu Devleti, hatta Konya vilayetine Karaman dahildi, Aksaray zaten dahildi, Bozok kadar Konya'ya idi. bykt. Ve tabii ta Mevlana dneminden, ondan nceki dnemlerden bir ilim idi. Tasavvufun merkezi bir Bir de ilim merkezi, sanat .merkezi Tasavvuf ilmi ve Akademik Dergisi, 9 [2008], 22 404 Prof. Dr. Sleyman Hayri Bolay ile vs. olunca, Orta Asya' dan, Arabistan' dan gelenler veya lkeleri Hint'ten, in' den vs. gelenler, hep oraya Gnmzde gelenler bul' a gelip aynen yle ... MevHina, niye oraya geldi de bir yere gelmedi, sebebi bu. Bahaddin Veled neydi? Sultanu'l- Ulema idi. Bu Belh' deyken h. Herhalde Konya'ya birinci sebep buydu. Bir de tabii bu Konya' da Ahmed-i Yesevi vs ... .' Sebeplerden birisi bu. sebepler de niye Peygamberler ahalisinden diyoruz. Hem bir gelenek v'ar, Hz. Adem' den bu tarafa, cennetten dnemden bu tarafa. Hem de tabii bu kavimler daha ok lar. Borulduka yeni peygamber Hak. Tarsus'ta eski peygamberler var ve Antakya' da, Urfa' da ... Bizi iki sene evvel Urfa'ya davet ettiler. Sempozyum Sempozyum bittikten sonra, bir iki gn Fakat ben 1993' te de manevi ben hibir yerde gremedim. Hala orada d k- kanlar, hep gidiyor esnaf, sandalye Hi kimse kilitlemiyor. Yani dkkan hi byle bir yok. Urfa' da bir manevi hava var, bu manevi hava s Bir de Dergah Camii var. Her sabah sonra, orada alem Kadir! zikri ekilir. Dergah Camii'ne gittim zikre bir kere. bir oku- evrad ezkar var. Biz de okuduk. da: iki rekat lar. Bir de zikri, hoparide da veriyorlar. Kimse onlaramani olmuyor. Niye? nk herkes ibadet halinde her da, devlete zeval gelmesin diye de uzun uzun dua ediliyor. Afedersiniz, mesela Avrupa'ya gidiyoruz, baktyorsunuz bir sivil toplum r- gt, mutlaka bir Konyalt var. Bir falanca dernek var, Kara- manit var, bir baktyorsun Aksaraylt vs ... Yani bu blgenin insan/an. Evet, 1980' de ben Fransa' O beni, rahmetli bizim biraderle birlikte kesimlere konferansa gtrrlerdi. Saint Etienne diye bir var, gn oraya gtrdler. Birmahallesi Karaman mahallesi 10 bin nfusu sylediler. Felsefe toplumumuzda niin popler . Evet, felsefeye bir var. Niye? Bir defa felsefe umumiyetle kuru ve bir saha olarak Bunda bir felsefecilerin felsefe yorum diye bir sr lzumsuz ve genlerin Tasavvuf ilmi ve Akademik Dergisi, 9 [2008], 22 rol var. ki felsefe yerle gk bir alhn top, ona hayran ama ona hibir zaman hayahnda bir yere ve onlara bir ifade etmeyen felsefenin de bir ve sevilmesinden bahsetmek zordur. Bir felsefecilerimiz felsefeyi, ateizme, illiada ve endeksledikleri iin kendi istikametinde ideolojik olarak lar. Dindar o cep- hesinden ya hi bahsetmiyorlar, yahut da o cephenin istiyorlar bu- nun en bariz Takiyeddin "Felsefeye mesela Descartes 'daki din ve isbat delilleriyle ilgili istiyor.Yani ideolojisi istikametinde sistemini bozup fikrini tahrif et- meyi, felsefe olarak gryorlar ve gsteriyorlar. Mesela diyelim ki Marks gibi Sartre gibi veya ona benzer dine cephe Allah' inkar ve bu hususta bu okuyan veya fikirlerini nakleden kimseleri dinleyenler, ve dindar iseler isyan ediyorlar: " felsefe buysa, tede dursun benim bununla bir ilgim yok!" diyor. Buradan hareketle de felsefenin dinle ilgisi yok, diyorlar. Bir ve dinden olan felsefecil er dedineve her trl inan- ca kapahyorlar. bu noktada byle bir mcadele var. Mesela, Gazali'nin tenkidine ona gre filozoflar kt. Hrubuki bir hususta var. nk Gazali; Aris to' dan ok istifade Ben, "Aris to ve Gazall mukayeselerini Orada da ortaya koymaya gibi Gazall, felsefeyi yeri zaman tenkit ediyor. G- nmz bir de Gazall'yi O her hal- diye Sonra bugn entelektel denilen mesela bir matematik profesr veya bir mhendis, felsefeden hi bile olabiliyor. Bu, hem hem hem de byle ileri geliyor. Demek ki kimseler, ok bilgili de olsalar, derin ve olmuyorlar. Gnmzde Harndi tefsir sahibi, "Hak Dini Kur'an Dili" dokuz ciltlik tefsirinde nermeterini anlahyor ve "apriori nermeler, sentetik nermeler, sentetik a,priori nermeler" vs. den bahsediyor. Bir yeri geliyor Abduh'u vyor, bir sayfada da, Abduh'u tenkit ediyor. Sonra da diyor ki: "Ben tetkik ettim, Bah felsefesi hep tevhidin o felsefe benim aksine kuvvetlendirdi." felsefi bu. Yani, olarak sorgulamadan kabul etmemek, tenkiti bir zihniyete Tasavvuf 1 ve Akademik Dergisi, 9 (2.008], 2.2. 406 Prof. Dr. Sleyman Hayri Bolay lle sahip olmak. Kur' an-Ker!m, pek ok ayette; byle grdk, biz yolundan ve dininden diye peygamberlere gelen ve kavimlerin, bir defa da olsa acaba olamaz diye onlar- dan etmeyi sonra tenkid etmeyi, bylece iyi istiyor. Aksi yolda edenlerin dnyada ektikleri ve ahirette ekeceklerini de bir bir size felsefi ve tenkitci msamaha ve felsefe. Bu konuda Gaz/1'nin biraz hale getirebilir misiniz efendim? Evet, Gazall, bunu en gzel Yani kendisi de dahil pek ok zaman, hatta mine'd- Dalal' de de var, orada gryoruz ki kendisini de tenkit ediyor. birinci cildinde Kur'an okuma var. Orada Gazali, Kur'an okuma olarak, 7 madde ve uzun uzun Orada mesela; Kerim'i sana n azil gibi diyor. Sonra, Kur' an- Kerim' in sonsuz iin Gazali: "Mfessirlerin tefsirlerinde beyan ettikleri yorumlara diyor. Hak, senin kimsenin veya kimsey.e beyan bir getirirse bu, Mcahid'in tefsirindeki fikre muhaliftir, ben bunu kabul edemem falan demeyeceksin.'( diyor. Bu, anlama gelir: Gazali hemen hep syler, de- meyeceksin. Veya Peygamberimizin kim ne her tenkit edin, diye bir sunuyor. bu, felsefi Bu mstakil ve kontroll F1k1h sa hasmda ay m durum nasJ! tezahr hoca m? Kur' an' da Allah, bir husus sylyor. Birisi o hususta bir sylyor. Ar- biz de onu tekrar ediyoruz. Bu tekrarlarda fikri olmaz, olmaz, yani yeni fikir olmaz. Mesela Mevlana bu hususta: " Dn sy- lenenler sylendi, bugn yeni bir gndr, bugn yeni bir sylemek ge- rek." diyor. Bu zihniyet sebebiyle, son 400 senedir bu manada maale- sef bir donukluk dnemine Arhk 20. bitti, 21. ve bu mftlerimiz en yeni olarak Abidin'in Redd'l- Muhtar' a bakarlar. Peki Abidin ne zaman ld? 1836' da ld. Abi- din 19. ilk bir fakih olarak, 20. ve iki binli ortaya ve muhtelif hukuki, ahiili toplumsal bir meseleleri grebildi Tasavvuf ilmi ve Akademik Dergisi, 9 (2008], 22 Prof. Dr. Sleyman Hayri Bol ay ile 407 mi? Grmesi mmkn m? Tabii ki Yani organ nakli, sigorta- tp bebek, hava ihlali veya gibi pek ok yeni me- sel e, hukukunun giriyor, mesela banka, o zamanA vrupa' da var- ama fetva bu fetva hkm yerine, yine o kitaplardan istifade tir; nk usul Peki usUl, yani rnetodolojisi nedir? gibi, usill zamanda rnanhkhr. Yani rnanhk yrte- rek, riayet ederek yeni hkmler Bu durumda Ftkth usulne gre hkm tkarmanm grnts nastld1r efendim? "Ben kimim ki, hkm demernek nk, gelmeyen bir benim bu sahadaki birikirnirn, li- yakatirn, yeterli derecede ise benim da gelebilir. Bu asla Azam' kk grrnek Peki Azam hkm du? Talebelen Yusuf, Zfer, Muhammed veya onlara benzer kimseler. Bir rneseleyi ele zaman, gnlerce ediyorlar ve hepsinin fikri kaydediliyor. Ondan sonra oradan bir hkm ve Azam, olsun derken Yusuf da: hocarn! Ben diyor. Onunkinide kaydediyorlar. Yani Azam dediyse, Yusuf ile Mu- hammed byle dediyse ikisininkini tercih ediyorlar. Bu zihniyet ve tutum, ne ki sonradan Hele bugn hi yok. Mesela veya Tanzimat dneminde bulunan rnedreselerin bir bunlara ve Bahya Harndi Metaiib ve Mezahib felsefe tarihi tercmesini okuyun, orada Harndi bir rnukaddirnesi var: "Dibace", sayfa kadar. Recep ben kurulu ona rica ettim, o da ve oraya orada, "eski bir rnderrisi" diyor kendisine. Bu haliyle o niin byle bir felsefe tercih o bu- nun sebebini rnealen anlahyor: "nk ben, da- temelleri felsefi eserlerden tetkik ettim. Bir de Garb hukukunun esaslan nelerdir, dedim, da tespit ettim. Garb hukuku ile ilgili kitaplan ken, hepsi, beni felsefe tarihine gtrd. Yani Bah felsefe tarihine g- trd. o zaman felsefe tarihini inceledim, inceledikten sonra da bu en makul kitap olarak grdm." diyor. Bunu ka fakih Tasavvuf mi ve Akademik Dergisi, 9 [2008], 22 408 Prof. Dr. Sleyman Hayli Bolay ile Efendim Metlib'i us O/le olan m isi- niz? Metalib ve Mezahib diye tercme, 1100 kronolojik gre felsefe problemlerine gre Felsefe Tarihi Harndi onun sadece Metafizik yani 600'nc sayfadan tercme Ve yeri geldike tercmeye ok gzel notlar koy- Mesela; anlahrken birnot oraya. sylesem, bel- ki sizin' de gider. Diyor ki: " istikra' metodunu yani metodunu onun peygamber na m ani Ben bunu 1981' de ki Kongresinde syledim, da, hop oturup hop kalkhlar. Harndi Yaztr'dan limler var mt efendim bu tutumu sahiplenen? Evet, sadece Harndi da da zihniyet var. Bu konuda benim, Hayah ve Felsefe" diye mstakilen bir var. Orada biraz olsun tesbit etmeye zade Ahmet Efendi'nin Mevzuatu'l-uhlm diye, Trkesine tercme iki byk var. Orada felsefenin temeli olarak, peygamberi gsteri- yor. idris Peygamber, Hermetik yolun kurucusu olarak da grlyor efendim acaba bu bir rht? Evet, yle grlyor ki alimleri felsefeyi Ondan sonra Eflatun vs.nin falan da peygamber olabi- zerinde Hatta Necip "Bah Tefekkri.i ve Ta- savvufu" okuyun, orada Eflatun'u yle yceltiyor ki bir peygamber tabii ki de yceltilmeye de bir adam. Onun nce diye, sonradan da Trke'ye "Yasalar" diye tercme edi- len, bir var. Oraya orada dinle ilgili pek gzel tesbitler oldu- grrsnz. orada ilahi dir, da ilahidir bu da ilahidir diyor. Yani ciddi bir pek ok ilah! temele Bu se- beple Prof. Dr. Teaman bir Eflatun'u olarak tavsif ediyor. Onda ok var. Felsefeyi sevmeseniz bile, ateistler de da- hit istifade ok noktalar var; bizim fikirletimizi bizim fikirlere de destek verecek. Tasavvuf ilmi ve Akademik Dergisi, 9 [2008], 22 Prof. Dr. Sleyman Hayri Bol ay ile 409 Aynca islm Dnyasi'nda Farab'i, ibn Sina gibi; nemli felsefi temsilcileri var mi hoca m? Evet, bizim Farabl, Sina var tabii da gzel var. Gazilli tenkit etmesine, tekfiretmesine kitapla- metinleri ve da Felsefe, bu ynyle Felsefeyi benzetebiliriz. iin kullanabiliriz, birisini ldrrnek iin de kullanabiliriz. Yani bu, insamn niyetine Gazali: "Ben sene felasifeyi, delillerini ortaya koyabilmek iin tetkik ettim." diyor. Gazilli rnerhurnun bir var.Tefsir sahibi, Cassas. O diyor ki: "Ashabuna Gazali hada fi'l-felasifeti velern yahruc rninha ebeden". Yani; dostumuz Gazilli felsefeye ve oradan bir daha da diyor. Ama Aristo'nun felsefesini tenkit etmek de bir felsefedir. var. Biliyorsunuz o, rnaternatikidir. Oniki klid'in klid'in konikler teorisini o Onalh ticaret diye, bir hesap makinesi icat ondokuz bugn fizikteki Pascal Kanunu'nu Yirrnialh rna- hepsini Bu ilimierin manevi ihya et- kanaat getiriyor ve kendini kiliseye yani dine vakfediyor. Kalan m- rn rnanashrda ve otuz dokuz da vefat ediyor. bu Paskal diyor ki "Felsefeyle alay etmek de bir felsefedir." Ama felsefeyle alay edebil- mek iin felsefeyi ve iyi Bu zamanda yeni bir felsefi getirrnek demektir. Tenkiti bir gzle bakabilrnek demektir. Bu ada uygundur. Mesela bir Hz. mer, bir gn hutbe okurken, sahabeden birisi," Allah' tan kork ya mer!" diye sesleniyor. Bir sahabi de "Ya mer! Msaade et de boynun u .. Sana Allah' dan retmeye diyor. Hz. mer diyor ki: "Niye boynunu Kt bir mi sylyor? Allah'tan korkrnuyorsarn, istiyor, Al- lah' tan korkuyorsam daha fazla tavsiye ediyor." bu ve tenkide bu ve ka din ve ka ilahiyat profesr gsterebilir? Felsefeyi temellendirme yahut hususunda leri neler ve felsefeyi lerdir. Tabii nce ile; ama sonra peygamberleri filozGf sayarak, filozof- da peygamber kabul ederek. Bu enteresan bir metottur. Binlerce Tasavvuf ilmi ve Akademik Dergisi, 9 [2008), 22 410 Prof. Dr. Sleyman Hayri Bolay ile senedir, da ve da devam edip giden felsefe-din mnasebetine, hatta en ve kkl zm yoludur denebilir. Ahmet Efendi (.1561) hikmetin yani felsefenin bir hadis zikrederek temellendirmek ister; hikmetten bir kelime onun iin dnya ve iindekilerden daha gre felsefi ilimler ile dini ilimler birbirlerinin ha- kikatte bir ihtilaf yoktur. Halbuki zaman bu iki alan birbirlerine ve biriSirini ortadan gibi gsterilmektedir. dn- yasmda birok filozof bu din-felsefe mnasebeti zerinde Bunla- en ve bu konudaki eseri din ile felsefenin iki hususundaki leri dikkat ekicidir. de benzer sylyor: Zanneyleme ki ul'um-i hikemiye (felsefi ilimler) muhalif-i ola. Bila hilaf ancak birka mesiiil-i yesirededir (basit meselede kesirede (byk meselelerde) mesai! (meseleler), geri zahiren muhaliftir, laakin tahkik olunursa her vechile her ile musafih ve (boynuna ev.: Kemaleddin Mahmud Efendi, c. 1, s. 345-346) Din ve fe1sefenin bu kadar birbirleriyle sebebi, Pey- gamberin ilk filozof, btn nazari ilimlerde "Klli stad" Allah ona Peygemberlikle birlikte hikmeti ve ilmini olup 72 dil konu- Hermes veya Heramis (yunanlarda Eramis) denilen zat Mevzuat, s. 338). Felsefenin kkn peygambere da- hikmet olarak da Eflatun, Aris to, Sakrat gibi isimleri gsterir. Grlyor ki Hz. Peygamber-filozof olarak kabul edilmesi, hem felsefenin ok kkl (Yunan' dan da derin) bir hem de akllfaaliyeti peygamberlerin kabul edilmesi
Bir Nev' i Efendi (.1598) Hermes' i (Hz. kabul eder. Bu konuda bir yapar: Hermes' e "hikmetin nedir?" diye dedi. Tamm nedir" diye "Ruhaniyet-i feylesofdur" dedi. (Fi- manevi dedi. Nev'i Efendi, zii (Netayicii'l mer Togay, 1995, s. 123. Demek ki, Hz. e gre felsefe, filozofun ruhunda ve Tasavvuf ilmi ve Akademik Dergisi, 9 [2008], 22 Prof. Dr. Sleyman Hayri Bolay ile 411
Nev' i Efendi de Eflatun'u, Aris to' yu tarufuktan ve vdkten soma, kafir diye nitelendirilmesi ihtimaline bir ifade "Malum ola ki peygamberleri inkar ediyorlar diye sil-i zan zere olmaktan hazer gerekir.Zira peygamberli- ispah ile doludur." Nev' i Efendi, z, s. 126. Nev' i Efendi, daha da ileri giderek, bir hadis nakleder. Eflatun'un (Platon) bir peygamber fakat kavminin onu syler. Nev'i Efendi, da peygamber olarak kabul eder. (silsile) Lokam'a onun da Davud peygamberin bildirir. Her hal karda kfrle itharn edilmemelerini hahrlahr. halde birok Aristo, Platon gibi filozoflara Bu da bir felsefi ve bilimsel Felsefeyi peygamberlerle ve nceki peygamber say- mak, son dnemlerine kadar devam Son alimle- rinden M. Harndi "Metalip ve tercmesinde bir notta "ona (Sokrat' a) peygamber gibi bakmak ta bir mahzur da yoktur. istikra yoluyla netice peygamber m ani dir" Metalip ve Mezahip Tercmesi, s. 23, not: 1. Hoca m, Pascal: "Felsefeyle alay etmek de felsefedir!" derken felsefi d- ok ince bir izgiye vurgu yaptyor. Yani tenkidi, de felsefeye tekbl gibi grlyor. Bu hususta ne dersiniz? Evet, gibi Pascal: "Felsefeyle alay ehnek de bir felsefedir!" diyor, Yani alay edecekseniz, alay edecek seviyede bir felsefe bilgisine sahip Zaten bu yzden, felsefeciler birbirlerini tarih boyunca yerden yere Ve bu, iyi bir tabii ki. Tenkit bizim Birini okuyomz, onu gryomz, brn okuyomz onu da gryomz. Ha byle de diyomz. Bu bizim tefekkr ufkumuzu bu mukayeseli okumalardan, bilinmeyen nokta- daha iyi grr hale geliyomz. O her nce bizde, fikirlere tahamml etme zihniyeti ve tutumu onlardan istifa- de ederek, kendimizi de elde ediyoruz. Sizce st rf felsefi okuma yetiyor mu efendim? Mesela; am eli olarak bir tak tm ve ruh yaptsmt destekiere ihtiya var mt? Evet, gibi, ne olursa olsun felsefeden istifade edebilmek iin, benim kendi tecrbemi sylyomm, ibadeti nk iba- Tasavvuf ilmi ve Akademik Dergisi, 9 [2008], 22 412 Prof. Dr. Sleyman Hayri Bolay ile det olmasa bile veya olsa bile, kalbine bir sr veriyor. Malum hadis-i Sahabeden kimseler Hz. Peygambere gelerek ki: Resulall ah! yle geliyor ki, biz kfre Peygamber Efendirniz de bu durum "Onlar iyi ve ek! Ama orada kal- kalbinizde oradan defetrneye nk hem nefis, hem birlikte insana veriyor. Kerim' de de bunun bir ok rnekleri var. Bu Peygamberlere kadar da Mesela Hz. aleyhisselarn da: "Yarabbi! Cesetleri bana gster!" diyor, Allah da: musun?" diyor. Hz. gibi, ulu'I- olan bir peygamber, malum peygamberler tanedir; yani on- lar byk yle halde Allah ona mu- sun?" diyor O da: ama kalben ,i haline istiyo- rum!" diyor. O zaman Hak da ona, gzle gsteriyor. "Drt al! parala drt tepesine koy! Etlerini ondan sonra hepsi sana olarak geri gelecektir." Bakara 21260. Ben asistan olmadan evvel felsefe zaman binbir rnnasebetli, rnnasebetsiz geliyor, bana verenleri de arhyordu. Ama Kur'an okuyup namaz m zamanlar, o rnnasebetsizlikler
bu peygamberleri de iine alacak bir yelpazeye sahip olmalan ilgin. Evet, ancak bence, etmek peygamber bile olsa. Ama burada bir incelik var ki, o da devam ettirrnernek. nk Mon- taigne'nin gibi, bir yashk Yani insan, he ierisinde harap olur. Bu konuda yakrn zamanlarda zihin abasi sarfeden mtefekkirlerimiz var mt? Evet, o ben size, Filibeli Ahmet Hilmi diye bir rntefekkirimiz var, onu tavsiye ederim. Alim, filozof bir adam. Onun Hayal diye bir var. an iin piyasada mevcut. O dikkatlice okuyun. Orada Raci isminde bir felsefe var. ierisinde yzyor. Bir trl denizinden Byle ierisinde iin de gitgide iyice oluyor. Hem bedenen, hem zihnen. bir trl kurhila- Ona mracaat ediyor, buna mracaat ediyor, hi birisinden fayda gelmi- yor. En sonunda; "Filan Dede diye bir zat var, ona git!" di- Tasavvuf ve Akademik Dergisi, 9 [2008], 22 Prof. Dr. Sleyman Hayri Bolay ile .413 yorlar. O da Dede'ye gidiyor. Dede ona bir sylyor. Sonra onu ney alarak uyutuyor. Raci'ye Brahman Aris- to'yu Eflatun'u ve bir ok kimseyi ziyaret ettiriyor. Oralarda hakikab arabyor. Fakat hi birinin Raciyi tabnin ebniyor. Bir mecliste ve bir peygamberlerin Hz. Resul gryor. ve pejmrde vaziyette giriyor, mes'ud syleyip saadetin ne soruyor. Bu soruya cevapla- hibirisi onu dindirmiyor. Sonunda soruyor. Onun cevap onu tabnin ediyor ve kapanarak "Sensin yetin diyor. Felsefe blmnde Trkiye'de Tarihi'ni okuturken, ora- daki talebelere bu mecbur ediyordum. Bir de benim Hilmi Ziya lken'in nezaretinde mezuniyet tezi olan" Trkiye' de "Ruhcu ve Maddeci Mcadelesi"nin zetini imtihancia da soruyordum. Niin? bu benim drt var; ikisi materyalist, tama- men din! ve ahlak! ve maddeye ve bizim hepsini kkten inkar ediyorlar. iki ise bu mad- decilere cevaplar veriyorlar. okuyan herkes ok kab biri imana gelir. Bu hususta olarak bir sonuca gsterir bir hat1rantz var mt? Evet, bir zamanlar bu konuda bir konferans ver- da da. Konferans gen geldi. de Siyasal Bilgiler Fakltesi'nde Dediler ki: "Biz, sizi ruz hocam." "Nereden "Biz sizin okuyoruz, Ruhu ve Maddeci Mcadelesi' ni." Dediler ki: "Siyasal Bilgiler Fakltesi'nin tale- belerinin yzde sizin bu okuyor."; "Niye?" diye sorunca: "nk, bizim komnist, ve talebelerin da komnist marksist. Bizi hi Derse dinin aley- hinde inkanyla lar. Biz, bir cevap vere- cek olsak, susturuyorlar. Biz de, sizin delilleri hocalara sylyo- ruz, o zaman cevap veremiyorlar. yine ateist talebelere syledi- zaman da onlar da cevap veremiyor far. Onun iin, korumak iste- yen talebeler, bu okuyorlar!" dediler. Byle bir bu oldum. Neyse konumuza dnelim. Teze Filibeli Ahmet Hilmi'yi dikkatlice A ynah Baba ona ney flyor felsefeci ken- Tasavvuf ve Akademik Dergisi, 9 [2008], 22 414 Prof. Dr. Sleyman Hayri Bolay ile dinden geiyor, Baba onu, uykusunda manevi bir Onu, nce bir Budist gtryor. Orada Budistlerle Budistlerin dinletiyor. Felsefeci, fikirlerine bir hakikat diye ki, hakikat dedikleri hibirinin yok. Ondan sonra, onu Brahman gtryor. Daha sonra Efla- tun' a gtryor, ondan sonra Sokrat' a gtryor ve Aristo'ya gtryor da dinietiyar. Felsefeci, onlardan da pek bir netice Neticede bir meclis kuruhay or. Bu mecliste, yine gibi Eflatun, Aris to, Sakrat filan da var. Meclisin Rasulullah Efendimiz<> diyor ki: diye bir fakir dinleyelim dertleri diyor. Felsefeci de ieri giriyor ve Eflatun' a soruyor: "Saadet nedir?" diye ... o da; saadet veriyor. Ondan sonra, soruyor. O; "Bu, bana saadet getirmedi!" di- yor. Sonra Aristo'ya soruyor, derken soruyor, vs. Sonuta hibirin- den reete Ondan sonra neticeyi, Hz. Peygamber Efendirniz <l yor. Neticeye o, ne diyor? "Saadet, ha ya h gibi kabul ehnesinde ve onu Yani teslim olmak. Allah'a teslim olmak. Dinimizin da mi? Hayal, belki de Trkiye' de ilk ve tek felsefi Batidan bu konuda rnek verebilir misiniz? Evet, byk bir var, Bemardin de Saint Pierre diye. 1795'te bir roman "Hintli diye bir roman bu. Trke'ye ok nceden evrildi. seksen sayfalik bir kitap. Onu size tavsiye ederim. Muhtemelen Filibeli Ahmet Hilmi, o romandan ilham Onda da bir hi var. Orada da, hakikati arayan Hint sarayia- nna falan gnderiyor. Kendine gre bir sonuca fakat Filibeli gibi ms- pet bir netice Neyse meseleyi fazla Bu ynyle felsefi insana bir imkanlar getiriyor. Cemiyete de yle. Felsefi kimseler, umumiyetle, umumiyetle diyorum, nk istis- da var, birbirlerinin fikirlerine hrmetkar olur. Yani, fikirlere hr- met etmeyi ve Bu ok mhimdir tabi. Bu aJdan islm Dnyasi'nda genel olarak durum nasil efendim? gryorsunuz bir var. Bunlar mi kkenli veya Bu mensup iyi Muhale- fet ederseniz kt Hatta elinde, eskiden beri kt bir silah var, nne geleni tekfir etmek. Halbuki hadisler var veya mezhep tekfirin ne kadar kt dair var. Tekfir ehne Tasavvuf ilmi ve Akademik Dergisi, 9 (2008], 22 Prof. Dr. Sleyman Hayri Bol ay lle 415 bize yani tekfire yok bizim; nihai verecek olan, kalplerin i yzn bilen bizzat kendisidir. Kendi hak- da bir syleyernern, hele da hi bir syleye- rnern. Tekfir etmek yle basit ve ucuz, kolay bir "Ahlak diye bir var. Trke'ye evrildi, birka defa Milli E tim bash. Bunlar, Prenses Elizabeth' e Orada Descartes iki rnektubunda, Senecadiye bir filozof- tan bahsediyor. Seneca "Mesut Hayat" diye bir kitap Descartes, orada: "Bugn bu diyor. "Seneca, bir hakikatleri fakat bir hakikatleri de diyor. Niye ilahi nfula iin hakikatleri de diyor. Bunu rnekleri de var. ilhf nOrla hususunu biraz aar mismiz efendim? Tabi ki! ilah! bir rnevhibe. Allah' a Materyalistler gibi biyolojik bir zellik bu. Zihnin biyolojik bir Beyin diyorlar. Televizyoncia gryorsunuz. beyin diyorlar. Halbuki be- yinle zihin Zihin, tamamen manevi bir Niye nk beyin, de- vede de var, filde de var, aslanda da var. Bilmem nede de var. Ama zihni, gibi Ne fikir retebiliyor, ne ilim retebiliyor, ne sanat retebiliyor, ne var, ne de var, ne de plan proje bir medeni- yet kurabiliyorlar .. biz; hayvanlarda zihin Yani, kpek hareket etti veya hayvan hareket etti diyebilir miyiz? Ama; adam, ne kadar diyoruz. Hay- van iin diyerniyoruz. Veya ocuk iin de diyoruz. nk, zihnin melekesi burada, birinci derecede zihnin meselesi var. onlar da byle syl- yorlar. Bugn hala, fetret devrinden beri bize ve modernizm ile, bize hala benimsetmeye Biraz aabilir misiniz bu hususu? Evet, B ah daki bu denilen hadise bir byk filozofu var. Descartes, onlardan biridir. Ondan sonra John Locke zerine Denemeler'' diye bir var, Trke'ye evrildi iki cilt halinde. Bu bir de zeti Orada, 20 -30 bir zet var. Hep bilgi zerinde duruyor; ama yle gzel sylyor ki: nce bilen bir aksi takdirde, insan bilgisi mmkn Bu bilen bir manevi nk, madde, bilgi re- Tasavvuf ilmi ve Akademik Dergisi, 9 [2008], 22 416 Prof. Dr. Sleyman Hayri Bolay ile temez." diyor. filozlannda olmayan tarzda, olmak zere ispat etmeye ve yine: " Maddenin kendi kendine bilgi rete- sylemek, bir genin, kendi kendine iki dik sylemek kadp.r diyor. Hatta, size bir syleyeyim. Orta dan itibaren, asra kadar B ah, hp fakltelerinde, herke- sin mecburi el Hatta, ona "Bizim kafala- bizim ilm} iledememizi engelledi." diye ... fi't- ne ki daha Trke'ye drst Ben Kltr nda, Bin temel eserler komisyonu Esin Kahya var Dil Tarih'ten emekli oldu ona tercme verdim; "Bunu tercme et!" diye. nce birinci cildini tercme etti ve daha sonra ikincisi de Sonra da sahip iin orada Tercmelerde eksiklikler oluyor mu, kalite durumu sizce nasil? ama bir syleyebilirim: Gazalt ve Aristo zerine tez Gazali'nin faklteden ter- cmesine ok bir cmlede pek bakhm, cmle sonundaki beyyinn gereken beyne diye Kelimenin sonunda beyne olmaz, sonra beyne diyebilmek iin iki ki diyelim. rahmetli Kemal a gtrdm. ra okur musun dedim. O hala beyne okuyor. "Peki tercme dedim, tabii iinden Yine bu tezi Gazali'nin "Mearic'il-Kuds fi Ma'rifet'in-Nefs" Bir cmlesi- nin iinden "Mukaddes Merdivenler" diye bir tercmesi Onu ki o cmlenin yerderi bir buuk sayfa Daha syleyeyim: Ben grmedim, ama bir syledi. Seyyid Kutub'un "Kapitalizm ile bir cm- le "Kale Makaryos Patrik-i Antakya." Bu cmleyi Trkeye e- mtercim: "Makaryos, Antakya yoluyla dedi ki." M tercim Patrik ke- limesini bitarik diye okuyor, fakat mana nereye uuyor, bunu okumak iin Arapa Acaba bizde, by- le bir merak var Onu, olarak okuyabilmek iin, kuvvetli bir Arapa'ya ihtiya var. ben, burada Ankara ilahiyat'ta on al h sene ders verdim. Dekan yaphm. Arapa derslerine girdim. " hocam, hep filozoflardan bahsediyorsunuz. Bize biraz da bahsedin." dediler. Biz de "olur!" dedik Bunun zerine Tasavvuf ilmi ve Akademik Dergisi, 9 [2008]. 22 Prof. Dr. Sleyman Hayri Bolay ile 1 417 Sabuni'nin Maturidi'nin fikirlerini anlatan bir var ya, oradan bir paragraf getirip nlerine koydum; imtihan da sordum dedim. Kimse Arapa' gein Trke'sinden bile ok ilgin bir tespitte Evet, Harndi tefsirinde birinci ciltte, gzel var, o halde vanrn!" fikrinden ilham alarak ok gzel bana gre, onu da yani. oradan bir paragraf getir- dim, iki bir dedim. Yine Bunun zerine: Mslman filozof diyordunuz, size hem de yirminci yz- stelik bir de Kur'an tefsircisi." Ama nk, istiyor talebeler. Hatta bir hoca ya: "Sizin o biz gazetelerden de okuyoruz, hi gelmeseniz de olur." gayet terbiyesiz O d- nem dekan da derse giriyordurn. "Byle bir musunuz siz! Ne var o burada!. .. o za- man Hrriyet gazetesini, O niversite veriyor. Gidin oradan okuyun yleyse da Burada srnrnek zahmetine de kat- .. " dernek zorunda Talebeler maalesef hazirci zihniyete sahip zora talip olan yok! Hak/ISiniZ. yine bir misal vereyim. Ben dekan iken tefsir, hadis, ve kelarn derslerinin Arapa talep Hoca Arapa konu- imtihan da Arapa olacak. Arapa byle drt sene srerse, bu ocuklar su gibi Arapa Yani rnecburen Bu talebim ynetim kurulundan geti; fakat niversite senatosu kabul zerinde oradan da geerdi. nk, Fakltesi. Ama; niversiteden nce, bunu kim istemedi, biliyor musunuz? bu derslere giren hocalar iste- medi. Niye istemediler? Suudi Arabistan'a giderek ve oradan bol para alarak bu dersi veriyorlar ve bir orada halde. Ama burada girrnek isterniyorlar. de maalesef durum ayni hoca m. Dil problemi, gerekten aIIIm yap- mak iin ok mhim. Bu konuda sizin uygulamalanniz nasild1? Ktphanede de Irak liselerinde okutulan ders var. Onlardan yorum, metin seip boydan boya tahtaya ondan soma yer- lerini harekeliyorurn. Ondan soma, yksek sesle drt defa okuyorurn. Daha soma drt defa da hep beraber okuyoruz. Ondan sonra da tek tek, sen oku, sen oku diye. Neyse, bir gn birine dedim ki; "Sen oku!" "Ben 418 Prof. Dr. Sleyman Hayli Bolay ile okuyarnam hocam!" dedi. "Niye?" dedim. "Ben lise mezunuyum, burada var, onlar daha iyi okur, daha iyi bilirler." dedi. buraya gelirken, bir biliyoruz zannederler, buradan mezun olurken da unutup giderler." dedim. o da yapan bir ocuk var, siyah gzlk takar, ok da giyinir, biri. "Oku Mehmet Ali!" dedim ve hi O zaman lise mezununa: "Bak bu adam bir kelime bile okuyama gr- yor deyince o zaman, o li seli ve lise bir gay- ret geldi, bir gayret geldi, hayret edersiniz. Bir de bir da unutmuyorum hala. 30 sene 35 sene oldu, Ay ten diye. N ey se. Ondan sonra gramerden yaphk. gramerden geeni eledik. szlye Szlde de, rahmetli Prof. Dr. Mcteba zamanda hattath, ona kitaplardan ver- dim. birer "Bu hareke- leme!" dedim. Sonra imtihancia da gelenlere okuttum. "Oku diyorum. Dzgn okuyana on veriyorum. Bizim hepsi dkld. Ben okuyarnam diyen liseli ve Ayten da iyi iin on verdim. mfts olan bir gen Eski usUlden . Arapa' ok ok iyiydi ona dokuz verdim. Bu duruma kendileri de bozuldular. Yani halledemiyoruz, diye. Her nce gayret la- biz talebeyken, grup halinde Arapa'ya kendileri veya zel ders Siz de zel olarak kendinizi zere ders aldmtz mt? Ben 1967 Ordu Okulu'ndan Ankara hatip okuluna tayin oldum. O sene ocak Bir gn iftara Kur' an okurken dua ettim: "Yarab! Bana bu senin ne zaman nasib edeceksin?" dedim, gzlerimden geldi. Hacet hafta sonra fakltedeki bir asistan Mehmet telgraf ekti: mracaat et" diye. Ben de:" Askerlik maru diye bir telgraf ektim. "Maru grnmyor, gel, mracaat et." diye bir telgraf daha gel- di. O ay iinde benim "Trkiye' de Ruhu-Maddeci Mcadelesi" Hilmi Ziya Bey'in takrizi ile yeni Bu kitap ok Bu okuyan merhum ve Fethi tasav- vuf bir gzel insan bana kk bir mektup vyor, bunun bir cihat sylyor ve "Emrinizdeyim" diyor Ankara'ya gelince ona gittim. Beni atmak iin ve elinden beni a gnderdi. Ankara'ya gelince Tasavvuf ilmi ve Akademik Dergisi, 9 [2008], 22 Prof. Dr. Sleyman Hayri Bolay ile 419 ki beni Ankara Hatip okuluna tayin He- men geldim ve vazifeye Sen de (Ethern o benim talebern Bana Arapa dersleri de O derslerde Arap edebiyah da muavin rahmetli Gaip Bey' e gittim "Ben Trk bilmiyorum ki Arab bileyirn, ben bu dersi okutarnarn, onu zerirnden dedim.***** Mustafa Mutlu Ankara' da ... Ezher' de Tercmeleri filan Onu ona gittim dedim ki: "Bana Arapa ders vereceksin!" "Ben o dedi. "Bana Benim iin dedim. "Peki, senin iin dedi. "Ama, ben sana dersin cretini de- . dedim. "Para alrnarn!" dedi. Ben, para iin ciddi sen de para iin ciddi Angarya istemem!" dedim. Celaleyn tefsiri okuyorduk. Ernsile, Bina, Maksud, A varnil vs. filan bi tirdik talebelerirn, ay sonra dediler ki: "Hocarn sizde bir var, ama biz Yani durum byle oldu. Sonra da o sene lutf-i ilahi ile agitrnek nasip oldu. Orda iki ders geirdik Burada gramer kaidelerini orada tatbik etmek mmkn oldu. 1968 iki ve ailelerirnizle birlikte gittik ve orada iki ay Bir lise tuttuk ve iki ay ders Daha bize metin okuttu ve kompozisyon kendisi tashihini yaph. Bylece biraz ilerietmek bulduk. Onun iin Ama, eksik de hi bitmez, bunu iyi bil- rnek Arapa, Farsa, ca' Ondan sonra ama seerek btn kitaplar okunrnaz. Hacarn gerekten tavsiyeler bunlar. konumuza yerden devam edelim. imnla aydmlanan akti konusunu Evet, imanla bir olsa bile, tasavvufi bir hayat onu ihsan merkezli bir hayathr. Tasavvufi hayat, nefis terbiyesine daya- nan bir hayathr. Yani tasavvufi hayatta, verilen vazifeleri evrad u ezkan vak- tinde ve rnuntazarn manevi ynden ykselme olur. O da, sizin gnlk veya Bunu da, siz kendi- niz bizzat fark.edersiniz. Hem huzurunuzdan hem de daki takvaya ynelen incelikten A bir de de, da bunu az ok hissederler. tabii nefis terbiyesi mcadelesi iinde rnhirn bir Hani Necip diyor ya: ey zorlu nefis mcade- lesi!" Nefisrnuhasebesi diyor, ama tabii ki bu biraz zor. Tasavvuf ve Akademik Dergisi, 9 [2008], 22 420 Prof. Dr. Sleyman Hayri Bolay ile ilahiyatlarda uzman olmayan evrelerce, sivil toplum rgt olan 5500 messesesinin gre% 50'den tasavvuft kay- tasavvuf yolu kreitici olarak, pasifizm olarak lem!iriliyor, hocam. Ne dersiniz bu hususta? Efendim syleyeyim. Rab b an! Hazretleri: "Ben on yedi sene nefis terbiyesin de, zor mesafe kat ettim." O, on yedi senede bu ierisinden bizler 50-60 senede Ama buna men, herkesin kendine gre kat bir mesafe var kabiliyetine gre. Geen televizyoncia da sz konusu oldu. Hem de iki Bi'risi de dinler tarihisi diye, bir adam. " Tasavvufa girmek tehlikelidir. Bir tarikata girip bir tabi olmak, onun emrine girip onun emrinin kamamak. zihnini, iradesini bilgisini ek, bilgisini yara- maz hale getirmek, hrriyetini kaybetmek.." vs. gibi bir sr sylediler. Derler ya" tarikata giren kimse, zata, l, cenazeyi adama teslim oluyorsa, yle teslim olacak". Byle olmaz filan di- yorlar. tam bir iradesizlik/e tes/irniyeti ifade eden Byezid'in bu szn
Bence Mesela ben, herbere gidiyorum. Niye? Ber- berin benim boynumu emin iin gidi- yorum. yle mi? Evet. bunun gibidir diye teslimiyeti. bir misal vereyim. BenAvrupa'ya gidiyorum. Orada re' de, Fransa' da daha ok. Herkes metroda, tren gelecek diye bekle- mekte ... Herkes trene diye Tren istasyona ierisinden biri seni itiveriyor trenin Byle olaylar ok oluyor ve o kadar ok hadise var ki, zerine. Bir gn, televizyona; "Biz iteni. Siz korkunuzdan lik iin, suluyu zorunda dedi. Ben giderken birinin beni tren alhna, otobs alhna nereden Veya bir benim zerime nereden Ama ne oluyor, byle olumsuz Yani intisap o bir zata da bu grlmesi Bir de var; bir diyelim mesela ... Ankara' da, da, Su- riye: de vs. burada ... Milyonlarca insan, ere man' da Muhammed Hazretleri var, belki de 3-5 milyon mridi o, mritlerinin hepsini mu yani tek tek. .. Bu mmkn Hep- Tasavvuf ve Akademik Dergisi, 9 [2008], 22 Prof. Dr. Sleyman Hayri Bolay ile j 421 siyle tek tek mu? Bu da mmkn Veya btn mritleri tek tek ferdi olarak onu ziyaret edebiliyor mu, mmkn Ama ne oluyor? Falan yerde onun bir vekili oluyor. isteyen gidiyor onunla yar. O da ona: "Sen gnde, kadar namaz kadar salavat getire- ceksin, kadar tevhid ekeceksin vs. diye evrad ve ezkar veriyor. eden bunu zaman, onunla kuruluyor zaten. Verilen dersi yap- mazsa, manevi hisse de yok. Bu kadar basit. Ama, ta beri, byle syleniyor. Yani hibir tarikat tabii sahih bahsediyorum, mridinin vs. asla Ama gelir sorarsa: "Ben, bir istiyorum; bir tavsiyeniz var diye, o da tavsiyelerde bulunur. durum, Hz. Peygam- ber iin de sz konusuydu. Sahabel er O'na da b)yle Peki ne diyordu? "Dnyevi siz, bendeniyi biliyorsunuz." diyor- du. Uhrevi o, daha iyi biliyor. Ama dnyevi ziraat bilmem ne Hz. Peygamber ori.u bilemeyebilir. Bu yzden, O'na Ama, dese ve birileri ondan zarar grse, o za- man Hz. Peygambere:" Sen peygambersin?" derler. Tarikattaki teslimiyet de byle O tasavvufi hayat Trkiye' de, ve Bahda da aynen byle. Battda durum n asti hoca m? Bugn, Bahda ancak, rahibeler veya zel bir insanlar, kendilerine gre tasavvufi bir hayat Bu zel durum Budistlerde de var, Yahudi- lerde de var. Tarikat, itimai olarak hangi Bir defa tasavvufu bir nefis terbiyesi, bir ruh tezkiyesi, mr boyu sren bir eksersizi, kimseyi ineitmeden kimsenin sznden ineinmeden kemale dikenli, tehlikelerle dolu bir yolda ilerleme sreci olarak grmek icab eder. Hatta bu manada gnmzn kavramalanyla sylemek istersek fel- sefe" ise tasavvuf da etme mhendis- dir. Ne diyor Bayram Veli haz;retleri? 6ir 11ardim, O[ gnfm, CBen aa/if oUum arasmaa Tasavvuf 1 ilmi ve Akademik Dergisi, 9 [2008], 22 422 Prof. Dr. Sleyman Hayri Bolay ile tasavvufi itirnai ve itimill temeli sayanlar var; mesela tekke ve zaviyeler zaman Hilmi Ziya lken kk kurumaya nk kimse bilmiyor ki, Trkiye'de bir tarikatlar var. Diyelim ki var, N kollan var, var, onun kollan var, Ka dirilik var vs. Bun- milyonlarca var. Ben diyeyim, on milyon, siz deyin yirmi milyon ve kendileri de bilmez ne kadar vs.ni. listesini de tutmaz- lar. Yani, tutmak da mmkn Ama oradan bir feyiz almaya o zaman kendini kontrol etmeye insan. Nefsani kontrol almaya Mesela; paraya servet diyelim, her nefiste var, herkes zengin olmak ister. Ama herkes zengin olmak isterken insanlar ki esiri olup onu Mesela, Mehmet Akif diyor ki: Gerielir istif{.fale rsana rare. lale para. Paraya ben hi kle parayla beni kimse pararun iin kimseye diyor. Veya neyse, mevki iin, makarn iin vs .. Hal byle olunca kendi nefsarn kendisi bir mr- kontrol ve bu insanlar toplurnda artarsa, o toplum ahlaken ve fiilen dzelrne yoluna girmez mi? Bylece faziletli ve meydana yeni toplum meydana ol- muyor mu? Bir Marksist yazara atfedilen bir szden bahsediliyor. O ki: toplurnda geerli olmasa hi birimiz bile yryerneyiz." ben size bir bahsedeyirn. Evet, buyurun saym Hocam! .. Erol Gngr Allah rahmet eylesin, byk rntefekkir ve bir bilim Konya'ya 1982' de rektr tayin 8 ay sonra da vefat etti. Be- nim beraber vs. bu rektr ol- du. Hemen Cumhuriyet gazetesiydi, Hrriyet gazetesiydi vs. gibi bir gazeteler, her gn onun aleyhinde 8 ay Erol Gngr'n bir bir cmle bu Atatiirk bu tayin Cumhuriyet vs. Askeriye veya bir yeleri vs. bu gazeteleri okuyor. Bunlar tabii Bir iki Erol Gngr de ilahiyat Fakltesi dekan vekili olarak beni oraya lmnden bir ay nceydi. Dedim ki: " Tasavvuf ve Akademik Dergisi, 9 (2008], 22 Prof. Dr. Sleyman Hayri Bol ay ile 423 Her gn senin aleyhinde sylyor- lar, bilmem ne oluyorum ve de ediyorum, seni buradan diye." Rahmetli Erol Gngr, dnyaya hi vermez- di. Sufi o. Kalbinden kalp ameliyah rektr- kabul etmesi, hizmet etmek iindi. nce burun sonra dedi ki: "Benim meselem bu, beni hi ilgilendirmez.". "Allah, Allah ne demek yani, benim meselem senden bahsediyorlar, senin aleyhine Peki kimin dedim. meselesi." dedi. ba- bugn pek ok rektr, dekanlar, blm var, hepsi yerlerinde kalmak iin kulis yapar falana, filana, bilmem ne yaparlar. "Benim mesel em meselesi!" demek gibi bir dik hi yok. 0: isterse grevden beni, ben bu varisi ki, bu makam bana tapulu .. isterse de diye de- byle mhim bir meseleyi. Sekiz ay aleyhinde dert etmiyor. byle insanlar da var. gibi, dik da tevhidde nemli bir husus! Evet, size bir misal vereyim bu da servet hususunda. Ben bu yerlerde hep Sleyman Azam merhum, bir gn ders veriyor. Talebelerinin bir ki: "Efendim! Halife size 30 deve ykl servet ve mcevherat gnderiyor. Kervan yola Azam biraz "Elhamdlillah!" Talebelen "Hi bir bundan! Bir servet geliyor, elhamdlillah; di- yor." diyerek ... Bunun zerine Azam: "Kalbime Bu servet geliyor diye onda kk bir sevgi emaresi var diye Kalbirnde byle bir em are grdm onun iin elhamdlillah, dedim." Derken ertesi gn bir haber daha "Hocam!" "Hali- fe, geri Azam yine bir mddet Biraz sonra "Elhamdlillah!" Talebelen bunun zerine:" Hocam kervan geli- yor dedik 'Elhamdlillah', dediniz. Dnyor, gelmiyor dedik yine 'Elhamdlil- lah' d ediniz, diye ondan Azam bunun zerine "Kalbime sordum: 'Bu servet geri gidiyor, hi znt duyuyor musun?' diye. ki hibir znt yok! Onun iin El- hamdlillah, dedim" Tasavvufu tarif ederken bir sOfi: "Hi bir sana sahip olamamasi !" aJklamasmt Evet ancak biz byle bir kalbe sahip Belki hibirimiz Tasavvuf ilmi ve Akademik Dergisi, 9 [2008], 22 424 Prof. Dr. Sleyman Hayri Bolay ile sahip Ama, hedef bu Yani, para bize kulluk etmeli, biz paraya kulluk etmemeliyiz. Makam bize kulluk etmeli, biz ona Peki biz, makam- lara ykselmeyecek miyiz? tabii ki ... nmze gelen neresi olursa olsun. mesela merhum pederimden bir durumu Azam' dan yine bir misal. Azam biliyorsunuz ok zengin. var, develeri var, ticaret kervanlan var, onlan var. Bir de kom- var. G da zengin, onun da var, var vs. da iyi bir adam, ehl-i salah yani. Bir gn Azam'a: "Ya Senin bu kadar servetin var, emvalin var. Benim de var. Fakat na- maz bu atlar hi Hep onlar geliyor ve beni onlar ediyor, onlardan Sen ne cevap ok veciz: "Ben Biz, her kalbirnize Ondan sonra, ya stres diyoruz, ya da vs. diyoruz. Kalbirnizi bunlardan bir kurtarabilsek. tasavvufun yolu budur. Tasavvufta kalbi havatirdan korumak, tasfiye-i ka/b aismdan nemli bir husus. Bu hususta ne dersiniz? Evet, o kalbi,_havahrdan korumak ok mhim. Tasavvufi tabide havahr, yani hahra, zaman, ne namaz ne huzur. Hadisiere gre, Peygamber Efendimize de bu tarz zaman zaman. Ama bun- larla mcadele etmek surette, namazda mcadele edilecek. Kur' an' Kerim' de bir ayet var: " Ve kul rabbi euzubike min hemazati' ve euzu bike rabbi en M'minfin 23/97-98. Bu ayet-i kerimeyi oku- yun, Yani: "De ki": diyor Peygamberimiz <s>' e Hak: hemezahndan; yani drtrnelerinden, her trl k- Sana Ve da Sana sadece vermekle gelip girip da Korunmak iin N as, da bu gibi ayetlerini ok okumak Beni de ok ediyor, yle zamanlarda ya i tevhid o kurum, yahut lafza-i Celali tekrar ederim. gibi kalbi iyi temizlemek zincin; lir gez, lir 'Yol( mu a/ijarsan Q3ir cfo(um(u/ijan ol(afmaz testifer. Tasavvuf ilmi ve Akademik Dergisi, 9 [2008], 22 Yahut: .Ya senin aynan niin vennez al(.is n/(. st /(at pas ve is. Pas ve isten f(.urtanrsan niiruy(a aynan Prof. Dr. Sleyman Hayri Bolay lle 425 veznincfe tercmesinefen kulu tvbeye gtrecek ibret, hasiret ve tefekkr gibi alaka!t melekelerinin de olmastlaztm. Ne dersiniz bu husus- ta? Evet, Risalesi'nden bu hususta misal olarak vermek istiyorum. Hicri 187/ m. 803 senesinde vefat Fudayl bin Bu zat, medresede Kendisi Horasan ahalisinden. Sonra Uzun sre Kervanlar Fakat, okur-yazar iin, kimden ne tek tek ve da bir istif ediyor. Tab aradan epeyce bir zaman ve yine bir gn O bir ha- ruma da gnln Bahe onun evine girecek. Bahe du- ki, Kur'an okunuyor. Medrese mezunu iin iyi biliyor. Okunan bir ayet:" Arhk bize dnme zamarn gelmedi mi?" Hadi d 58/16. mealinde. Onu duyar duymaz bir "Geldi ya Rab- bi!" ondan sonra birden geri ve tvbe Defterini kimden ne tek tek iade Sonra: " Bu gece vira- ne bir binamn bir Bir geli- yor. te da iki gen var, biri diyor ki: "Burada hadi gidelim, yola devam edelim." br de diyor ki: "Fudayl bin bizi yolda soyar!" Bunun zerine Fudayl bin yaz diyor ki: "Arhk hi kork- hibir olmaz, gidin yolunuza." Burada esas husus zamanla Fudayl manevi olarak kamil bir insan, hassas ve muttaki bir kul oluyor. Fudayl bin bir sz var. Fudayl bin yaz, bekar. Bir mer- kebi var, bir de hizmetisi var. Diyor ki: "Allah' aitaatimin merkebimin ve hizmetimin bana olan itaatlerinin bylesi bir has- sasiyet... Demek ki, bizim itaatimiz oluk bize itaati de bile itaati ok mhim bir bu, ok bir tespit ve sz. Evet, sonucunda bir insan bu .trden bir hassasi- yete Ama her insan bu ince ne grebilir, ne de hissedebilir. Tasavvuf ve Akademik Dergisi, 9 [2008], 22 426 Prof. Dr. Sleyman Hayri Bolay ile Amak-I Hayal' de, insam alanma sevkeden bir yolculuk sz konu- su. Orada Ayna/1 Baba, daha sonra ak!l hastanesine yatml!yor. bundan yola ikarak son nokta, sanki delilik gibi. Bu noktadan hareketle bir sm1r koyabilir miyiz? Evet, mhim bir husus. zihniniz yere kadar gitsin. zerinde Ama mahiyeti, zah zerind,e Niye nk daha tesine gidemiyor. kadar Hani, Ziya beyti var. ya: Ural(; i meafi ftftal([a gerefUnez; Zira terazi, eRJnez. diyor. meali; yani idraki, onu kavramak, bu kk Zira bu terazisi, bu kadar ekmez. Nitekim ayette "La tdrikh'l-ebsar" Yani" B asiretler O'nu kavrayamaz!" buyrul- En' am 6/103. Bu kadar ekemez. Ne olur yani? oynar. O hususta veya hususlarda aynatanlar da var. Onun iin, isterse O'nun zerinde oturup Sonunda, bir yere gidip orada duracakhr. Ama bunun tesinde her de bir yoktur. Zaten K Kerim' de yedi yz elliden fazla ayet, bizden istiyor. Yani biliyor- sunuz: "Efela efela efela efela efela tesmeun" Hep byle bitiyor ayetler. hepsi ve daha tefekkr ve iyi ilgilidir. Akfm1 kuffanamayanlar, Kur'n'da nas1/ Evet, ayetlerin da, mnkirleiin iyi cehenneme dairdir. Mesela; Mlk sre- sinde cehenneme gideceklerinden bahsediliyor. "Tekadu temeyyezu mine'l- kllema ulkiye fiha fevcun.", "Kafirler grup grup oraya "Seelehum hazenetha" "Cehennemin bekileri sorar onlara", "Elem ye'tikm nezir", "Size korkutucu bir peygamber gelmedi mi?", "Kah1," onlar derler ki: "Bela!", "Evet!", "Kad caena nezirun", "Evet bize "Ve kezzabna ve kulna ma nezzelallahu min "Biz "Ve Kal u lev knna nesme'u" biz "Ev na' u"; "Ma knna fi ashabi' s-sair"; "Cehennem Mlk 67/ 7-10. btn mesele bu .. Yani kurtaracak olan Bu hem i.Jahi va- hiyle teyit ondan hem de o ma- nevi hayattan, ibadet destek Mevlana da o manada olmak zere: amura b tahta at!" Tahta at diyor, ama onu terk edin Tasavvuf mi ve Akademik Dergisi, 9 [2008], 22 Prof. Dr. Sleyman Hayri Bol ay ile 427 nk yine diyor ki : "Biz gnlk hayatta; riat' da buluruz. olmasa, hkmn de Gazilli'nin bu konuda bir ok var. Mesela: te- melidir." diyor. nk o, akil olana ediliyor. Yani o mkellef oluyor. Peki ne zamanakil oluyor insan? 13-15 zaman, eskisine gre daha olarak ortaya Bir daha rahat kavramaya Mkellefiyette o zaman Deliye de onun iin m- kellefiyet yani sorumluluk yok. 14-15 gelmeyen da yine bu yz- den mkellefiyet yok. Bugnk hukukta da yle. Burada iyi ye ve ktye kullamlmast, byk nem arz ediyo'! mi? Evet, her temeli, ama mhim olan onu iyiye kullana- bilmek Mesela, bu yapanlar veya bu mafya liderleri, yok mu? yle var ki! Hem de Ama ve ktye Ondan sonra da tabii, bir sr geliyor ve bedelini mutlaka bir dyor lar. Peki iyiye gelmiyor mu kt Geliyor, bizim de bir sr geliyor. Tabii bu- nunda hikmetleri var ... Evet hocam, bunun hikmetinedir veya ne olabilir sizce? ben benim bir geliyor, bir kaza geiri yorum. Mesela, geenlerde belimden bir kemik vs. ameli- yatlar vs filan neyse. ben, ilahilfrtuf olarak kabul ediyorum. Belki Hak, bunlarla bizim bir affe- decektir, keffarete Bu niye geldi, bana niye geldi? de- miyorum. en ok kullar olarak, en byk ekenlerin peygamberler gryorum. peygamberimizin(s) senelerce ve biliyorsunuz. Yine Hz. mn durumunu bili- yorsunuz. Hz. ektikleri de malum. Keza Hz. ektiklerini biliyorsunuz. peygamberler de yle. Hatta, Hz. Zekeriyya peygamberi kestiler. bir da ldrdler. Bu husus Kerim'de bildiriliyor: "Onlar eliletimizi ldrdler. Biz de helak ettik." diyor. Maide 5/ 70. yere ldrdler hem de. Peygamberlerden sonra bu tarz imtihanlara tabi tutulan, felaketler gelen kimseler, evli ya en ok imtihana maruz En ok ma- ruz kalanlar, en ok sabredenlerdir. O bize ehnek ye- rine, bu tarz ibret almak size ilgin bir sy- leyeyim. Belki gider. Ben her bulgur veya pirin Tasavvuf mi ve Akademik Dergisi, 9 [2008], 22 428 Prof. Dr. Sleyman Hayri Bolay ile md e, yz otursa bu pirinci, bulguruhibir kalmaya- cak tek tek bana yemekte mutlaka bir Bir kemik par- Bir ceviz bir mutlaka beni bulur. Ama her sefer. Evde; "Baba senin hi yok!" derler. Ben de diyorum ki: "Ben ok Her iin.", "Niye?" diyorlar. hal ile bana diyor ki:' al, Beni unutma! muhallebi yerken bile Onun iin, hamdolsun gelenlere!" diye olaya iyimser b!r bakmaya bence bu tutum, insana, ahlaki hayahrun, ibadet hayahrun ve samimiyetinin her kk veya byk lekte denenmesi, test edilmesi, kulun imtihandan imtihana Bunun yoktur. En byk, en ok ve en imtihanlara tabi tutu- lanlar da peygamberler ve velilerdir. Kur'an'da peygamberlerin denendiklerinden rnekler verilir. bizim musa b hi bir Hoca m, ok ediyoruz. Rabbim sizlere uzun mr, hizmetinize de bereket versin. Ben de ederim. Tasavvuf mi ve Akademik Dergisi, 9 (2008], 22