Professional Documents
Culture Documents
1.Yazar hakkında:
6 Mart 1947’de Erzincan'ın İliç ilçesine bağlı Kuruçay köyünde doğar. Babası Nurettin Bey, annesi
Sulhiye Hanım’dır. Evin tek erkek çocuğu olan Mustafa Kutlu, Babasını 12 yaşında kaybetmiştir.
Kardeşlerini ve kendisini, annesi ile babaannesi büyütmüştür. 1964'te Erzincan Lisesini, 1968'de
Erzurum Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyat Bölümünü bitirerek Tunceli
Lisesinde ve İstanbul'da Vefa Poyraz Lisesinde Edebiyat Öğretmenliği yapmıştır.
1974'te mesleğinden ayrılarak Dergâh Yayınlarında yazar olarak çalışmaya başlamıştır. “Türk Dili ve
Edebiyatı Ansiklopedisi”nin yayın müdürlüğünü 3. ciltten itibaren üstlenmiştir. (8 cilt, 1976-1998). İlk
hikâyeleri “Fikir ve Sanatta Hareket” dergisinde yayımlanmıştır. (İlk hikâyesi 'O', 1968). 1979-1982
yılları arasında bu derginin yazı işleri müdürlüğünü yürütmeye devam etmiştir.
Ayrıca Adımlar (Erzurum), Hisar, Türk Edebiyatı, Düşünce, Yönelişler de hikâyeler yayımlamıştır.
Mart 1990'da “Dergâh” dergisinin genel yayın müdürü olmuştur. 1986'da Zaman gazetesinde "Bir
Demet İstanbul" başlığı ile şehir yazıları, 1995'te Yeni Şafak gazetesinde kültür ve spor yazıları
yazmıştır. Kanal 7'de kültür programları hazırlamıştır.
Adı bilinmeyen bir adamın yaşadığı trafik kazası sonrasında kendinin ve yaşamın güzelliklerini
yeniden fark edişi. (Ana Hikaye) - Yaşamaya karşı duyulan sevinç.
4.Kitabın özeti:
Bir adamın yolda dalgınlığından dolayı kaza yapar. Sonrasında arabası ters döner ve çimlerin ve
çiçeklerin olduğu bir yere düşmüştür araba. Adam kendine geldiğinde arabanın açık camından bir
gelincik çiçeği girmeye çalıştığını görür. Adam kendini yoklar ve çok bir şeyi olmadığı için Allah’a
şükreder.
Telefondan bacanağının kendisini kurtarması için yardım ister. Bacanağı gelene kadar topraktaki
karıncalara güzel hoş kokulu çiçeklere bakar. Ardından bacanağı gelir ve hastaneye giderler.
Hastanede kırık ayağına alçı takarlar. Birkaç yaraya da pansuman yaparlar.
Eve gittiğinde karısı korkmaması için bir yalan bahane uydurur ve oğlu için çikolata alır. Eve gelince
karısı onun yalanını anlar ve olayı anlatmasını ister. Kahvesini içerken olayı anlatır.
5.Kitabın adıyla (başlığıyla) içeriği hakkında ilgi kurulması:
Kitapta çok fazla sayıda kısa hikayeler var. Ama kitabın adında geçen başlıkla bir hikayenin başlığı
aynı. Yani o açıdan ilişkisi var.
Ben yazsam içerisindeki olayların sonucunu rüya ile tasvir etmem. Doğrudan kişinin hayal etmesini
sağlayacak bir hikaye sonu yazardım.
8.Sonuç ve yorumlama:
Hikaye birden fazla olması sebebi ile bütünlük yok ama her kısa hikaye çok güzel. Mesela
Sırılsıklam, Sebebimsin, Nöbetçi Aşık ve Çiğdem Güzeli tatlı bir aşk hikayesi iken; Yara, Rüzgarın
Oğlu, Döne Döne ve Karpuz hikayeleri de yoksulluk hikayeleri. Bu sebepten dolayı bütünlük yok.
Ama ve lakin çok güzel bir kitap. İnsanların okumasını şiddetle tavsiye ediyorum.