You are on page 1of 209

ZYA GKALP

MAKALELER VIII
Hazrlayan FERT RAIP TUNCOR

KLTR BAKANLII YAYINLARI

i i

ZIYA GKALP

MAKALELER VIII

Hazrlayan FERT RAGIP TUNCOR

KLTR BAKANLII

YAYINLARI:388

Z Y A G K A L P DZS: 18

Kapak: Grafik Stdyo S

Onay: 11.6.1981 gn ve 831.0 1081 say Birinci bask, Kasm 1981 Bask Says: 5000 Al tu Matbaas A N K A R A

HALKA DORU M E CM U AS I* N DA YAYNLANAN YAZLAR

HALK

MEDENIYETI I BALANGI

Her kavmin iki medeniyeti var : Resmi medeniyet, halk medeniyeti. O halde kavimlerin medeniyetlerinden bahseden bir ilim olan "timaiyat" n halk medeniyetini tetkik eden bir ubesi de olmak gerek. te kaideleri yazl olmayan ve ancak azdan aza gemek suretiyle bir soyda uzayp giden bu ananevi medeniyeti mtalaa eden ilme "Halkiyt" ad verilir. Baka kavimlerde resmi medeniyetle halk medeniyeti o kadar ak bir surette ayrt edilemez. Trklerde ise bu ayrlk ilk bakta gze arpar. Trklerde resmi lisandan, resmi edebiyattan, resmi ahlktan, resmi hukuktan, resmi iktisadiyattan, resmi tekilattan bsbtn baka bir halk lisan, halk edebiyat, halk ahlk, halk hukuku, halk iktisadiyt, halk tekilt vardr. Bu hadisenin sebebi, Trklerin, kendi messeselerini ykseltmek suretiyle bir medeniyet ibda etmek yolunda gitmeyip yabanc milletlerin messeselerini itinm ve onlardan yapma bir medeniyet tertip etmeleridir. Trk ruhu, byle bir uuruma dmemek iin, Trklere ilk defa birtakm salam duygular ilham etmiti : Trk yalnz kendisini necip grr, kendinden gayriye "tat" derdi. Trklerden herhangi bir ksm "tat" milletleri taklit ederek Trklkten uzaklarsa onlar da "sart" tabiriyle kendisinden ayrrd. Trk'n kendine mahsus bir medeniyeti vard ki bunu" uygurluk" namyla baka medeniyetlerden ayrt ederdi. Uygurluun ananelerine

"tre", nizamlarna "tzk", fkhna "yasa" adlar verilmiti. Trk kendi milletini "kaint" kadar mstakil grd iin milletine ancak btn kelimesinde mtak olmak zere "budun" tabirini layik grebilmiti. Trk, tapt yaradana "Trk Tanrs" tesmiye eder ve onu yalnz Trklerin il ve ihyasyle megul grrd. (Kltekin kitbesi). Trk vicdannn bu doru mefkureli ruhyetine ramen, Trk kavminin resmi ulular "divan" tekilt yznden milli ananeleri unuttu. Tatlar medeniyete kendisinden daha stn grerek taklit etti, binaenaleyh Trklerin resmi semeleri, "sartlk"uurumuna dtler. Bereket versin ki halk semeleri, ifahi ananeleri muhafaza ederek Trkl bsbtn izmihllden kurtardlar. Seluki tahtnn mnhal kald bir srada Gyaseddin namnda bir ehzadeyi icls ederek hkmet dizginini eline alan Karamanl Mehmet Bey'in ilk ii divan yaparak devletin resmi lisan olan Farisiyi ve memleketin itimai dili olan Rumcay yasak ederek Trkenin resmi ve itimai lisan olduunu iln eylemek oldu (Necip Asm Bey'in Trk Tarihi). Bu tarihi vaka, hl Karaman Rumlarnn Trkeden baka bir dil bilmemelerini pek gzel izah eder. Osmanl Trkleri in az zamanda evketli bir saltanat kurmalar, hkmetin halk semeleri elinde olmasndan idi. O zaman Enderun-i Hmyn, Acemi Olanlar Klas, Paa Daireleri namndtf ameli mektep vard. Bu mekteplerde, Arap, yahut Acem'in tahriri ilimleri deil, Uygur Trklerinin siyasi ve itimai tecrbelerden mtehassl ifahi irfanlar tatbik tedris deil ! edilirdi. te Lala ahin Paalar, Ferhat Paalar, zdemirolu Osman Paalar sutrda deil, sudrda bulunan bu halk irfanyla, Trk yasasyla terbiye grmlerdi. Resmi bir mahiyeti haiz medreselerden yetien limler ve airler bu fevkalbeer ve kendi zu'mlerince bilgisiz kahramanlar kasidelerle medh ve tebcil etmekten baka Osmanlla hibir hizmet etmemilerdi. Hkmet, bu halk semelerinin (tarik- seyfi ricalinin) elinden medrese yetitirmelerine (tarik flm-i ricaline) getikten sonradr ki Osmanllk, merkez-i siklerini kaybede-

rek yuvarlanmaya balad. Bu izahlardan anlalyor ki bizi ykselten amilleri halk medeniyetinde, inhitata dren messirleri de resmi messeselerimizde aramak lazm. Fakat unu unutmayalm ki bir milletin ifahi ananesiyle tahriri maarifi arasnda bu kadar derin bir ayrlk alrsa resmi medeniyet halkn btn zeklarn emerek halk medeniyetini byk bir kanszla drr. Baka milletlerde halk ile resmi semeler arasnda daimi bir fikir ve duygu alverii vardr. Trklerde bu iki snf arasndaki mnasebetler inktaa uram olduu iin, ne resmi riflerde milli bir hassasiyet, ne de halk irfannda usuli bir intizam ve irtika mevcut olabilmitir. Bu sebepten dolay Trk halk da yava yava gerilemeye, artlamaya mecbur olmutur. O halde Trk halkiytn tetkik ederken bu inhitat hadiseleri de tetkik olunmak iktiza eder. Halkiyat sekiz, bahse tefrik olunabilir : Halk tekilt, halk felsefesi, halk ahlkiyt, halk hukukiyt, halk bediiyt, halk lisaniyt, halk iktisadiyt, halk kiyemiyyt. Bu mebhasleri birer birer tetkik edeceiz.
Halka (Say: 14, 10 Temmuz Doru 1329)

HALK

MEDENIYETI

RESM TEKLAT, HALK TEKLATI


Her teebbs hkmetten, yani resmi tekilttan bekleyen"ruh", halk ise "bedeni"dir. Bizce hakikt bu

ler iin hkmet

telakkinin tamamen zdddr ; yani milletin ruhunu "halk", bedenini ise "hkmet" tekil eder. Hkmet "divan'lardan mrekkeptir. Kabine ; millet meclisi, ordu, idare, vilyet meclisleri, resmi mektepler, resmi messeseler birer divandan ibarettir. Divanlarn btn ileri kat kanunlarla, nizamlarla baldr. Divan tekil eden memurlarn terfi' ve tenzilleri sabit usullere tabidir. Bu usullere gre ehliyetten evvel "kdem", zekdan mukaddem "mansp" nazara alnr. Divanlar lyetegayyer kaidelere tbi olduu iin itimai ve siyasi hayatn her gn deien ihtiyalarna hibir zaman tamamiyle intibak edemez. Binaenaleyh hkmet tekilat bedenimizi tekil eden uzvi mekanizmalar gibi, birtakm mutelsk ve mteselsil makinalardan ibarettir. Halk dediimiz heyet ise aile, ky, airet, hirfet, sanat irketleri, cemiyetler, siyasi frkalar dini ve lisani cemaatlar gibi birtakm "ocak'lardan mteekkildir. Ocak, hibir kanunla, hibir lyetegayyer kaide ile bal deildir. Ocaklar (kkleri) mazide ve (dallar) istikbalde olan canl ve tekmuli ananelere maliktir. Ocakta zek ve ikdarn faaliyetine sed ekecek bir "silsile-i meratip" zinciri yoktur. Meer ki, ocak dediimiz ey de itimai bir tereddi ile resmileerek divana mnkalip olsun. Halk tekiltnn, milletin ruhu olduunu ispat iin divan makinalarn tahrik eden millerin ocaklar olduunu gstermek kifyet

eder. Hkmet makinasnda en mhim arhlar, millet meclisi ile kabinedir. Bu arhlar tahrik eden kuvvetlerin siyasi frkalar olduunu bilmeyen yoktur. Siyasi frkalar ise birer ocaktan, yani halk messesesinden baka bir ey deildir. Vilayet meclislerini idare eden eller de, mahalli frkalar, yani eraf heyetleri, iktisadi irketler, ruhani meclislerdir. Donanma cemiyetinin Bahriyeye, Mdafaa-i dk. "Trk Gc" kabilinden Milliye tekilt-

nn orduya ne kadar kuvvetli mzahirler olduunu tecrbe ile anla"Boy-Scouts" messeselerinin milli satvetimize ifa edecei hizmetleri baka milletlerdeki misallerden istidl ediyoruz. Memleketimizin en byk servet menbalarma hkim olan hkmet tekiltndan, iktisata kimler istifade ediyor ? Hangi unsurlar iktisadi tekilata malik ise onlar ! Bu gibi tekilttan mahrum olan Trk - slm unsurunun, yurdumuzun hazinelerinden ufak bir pay bile alamadn her an teesfle gryoruz. Bu misaller halk messeselerinin resmi makinalar tahrik ettiini isbata kfidir. O halde yalnz hkmet tekiltna gvenerek halk tekiltmz ihmal etmenin ne kadar yolsuz olduunu anlamamz ve hi olmazsa bundan sonra yalnz cesetli deil, ayn zamanda ruhlu bir millet haline gelmemiz lazm gelir.

Osmanl Devleti yeni teekkl ederken, btn messeselerimiz ocak halinde idi. Enderun-u Hmyn, Acemi Olanlar Klas, Paa Daireleri birer ameli mektep halinde idi. Gen zeklar bu ocaklara intisap ederek ehliyetlerine gre kl-timardan vezir-i azmlk rtbesine kadar iktisap ederlerdi. Levent Ocaklar, birka korsan gemisiyle memleketler fetheden Hayrettin Barboroslar, Turgut Reisler yetitirildi.

Yenierilik, Sipahilik, Garp Ocaklar, Msr ve Badat Klemen leri birer aile oca halinde idi. Bu ocaklarn ananeleri, pirleri, husus asabiyetleri vard. Bir milletin ihtiyarlamas, ocaklarn divan halim gemesi demektir, lkemizdeki halk tekiltnn resmi messesele: haline girmeye balad gn Osmanllk ihtiyarlamaya balad Bu srada gayr-i mslim unsurlar halk tekiltna gittike ehemmiyet vererek genletiler. Patrikhaneler, metropolithaneler, cemaat mektep leri, irketler, ticarethaneler, komiteler, eteler birer mcahit oca; halinde altlar ve nihayet bu kavmi ocaklardan birer devlet peyda olarak Osmanl saltanatndan ayrldn grmeye baladk. Bu kk devletler istiklle nail olduktan sonra resmi messeseler tekil ettiler. Fakat bu resmi tekiltn ruhlar yine ocak halinde idi. Bizde olduu gibi divan mahiyetine gememiti. Bundan dolaydr ki kk Balkan devletleri ruhi milletler halinde altlar, ykseldiler. Biz ise gittike inhitaya, inkiraza srklendik : nk bizim ruhumuz uyumutu. Milletler uzviyetler gibi deildir. Bir uzviyet ihtiyarlasa bir daha genlemez. Halbuki bir millet, halk tekiltn yeniden diriltebildii iin genlemek iktidarna maliktir. Bazlar, bir milletin genlemesi iin ldkten sonra dirilmesi lazmdr derler. Yani hkmet tekiltn elden kardktan sonra halk messeseleri yapabilir demek isterler. Biz bu fikirde deiliz. Bize gre tabii bir cereyann yapaca bu mucizeyi (hayati bir hamle) de husule getirebilir. Gelecek mekalelerimizde bu husuln suretini izah edeceiz.
Halka (Say: 19, Doru

15 Austos 1329)

10

SLAM MECMUASINDA YAYINLANAN YAZILAR

SLAM

TERBYESNN MAHYET

slm terbiyesi denilince iki fikir hatra gelir : Birincisi slmiyetin terbiyede tatbik ettii usuller, ikincisi yetitirilecek ocuklarn slm akaidine gre terbiye edilmesi. slamiyetin terbiye usullerini tetkik etmek terbiye tarihine aittir. Biz bu makalede tarihten deil, bugnk hayattan bahsedeceiz, slmiyetin; terbiye mefkrelerinden birisi olduunu gstereceiz. Bir mektep programna gz gezdirdiimiz zaman ocuklarmza trl bilgi rettiimizi grrz. Evvela milli lisan ve edebiyatmz, milli tarihimizi retiyoruz ki Trk dilinden, edebiyatndan, Trk tarihinden baka bir ey deillerdir. Saniyen Kur'an Kerim, tevcid, ilmihl gibi dini dersler ve slm tarihi ile slm lisanlar okutuyoruz. Salisen riyaziyat, tabiiyat gibi ilimleri ve bu ilimleri retmeye yarayan ecnebi lisanlar ile elileri, idman gibi hnerler retiyoruz. Bu ksa gz gezdirmeden anlalyor ki terbiyede takip ettiimiz gayeler tr : Trklk, slmlk, Muasrlk. Bir Trk babas, ocuunun Trke konumamasna, Trke okuyup yazmamasna, Trk tarihini bilmemesine rza gsteremez, ayn zamanda slm itikat ve ibadetlerini bilmemesini, slm tarihinden bihaber kalmasn da tasvip edemez. Bu baba ocuunun Trk ve slm olarak bymesini istedii gibi, muasr bir insan olarak yetimesini de arzu eder. O halde bizim iin tam bir terbiye ksmdan mrekkeptir: Trk terbiyesi, slm terbiye, Asr terbiyesi. Tanzimattan evvel ocuklarmza yalnz slm terbiyesi veriliyordu. Tanzimatlar memleketimize asr terbiyesini sokmaya alt-

13

lar. Bidayette bu iki terbiye arasnda byk arpmalar oldu. Yenierinin yerine Nizam-i Cedid'i ikame etmek kfr sayld. Avrupa kisvesini taklit etmek dinsizlik suretinde grld. Mekteplere resim, Franszca gibi derslerin idhaline itirazlar edildi. Arzn kreviyeti, gnein istikrar gibi hkmler, nakle mugayirdir denildi. Tecrbeten ve aklen sabit olan bu hakikatleri teyit iin nakli deliller aramaya ihtiya messetti. Mamafih yava yava asr terbiyesi yerlemeye, yer tutmaya balad. Fakat maateessf, o kymet bulduka slm terbiyesi ehemmiyetini kaybetmeye yz tuttu. Vaka mektep programlarnda dini dersler yine mhim bir kemiyet tekil ediyordu. Fakat slm terbiyesinin inhitak,kemiyet itibariyle deil, keyfiyet cihetiyle idi. Dini dersler canl' bir surette okutulmuyordu. Din mualimleri ilmi hakikatlere hl bid'at nazariyle bakyor, bu suretle talebenin itimadn kaybediyordu. Bundan baka dini terbiyede ilmi usuller tatbikine de henz balanmamt. te byle bir zamanda idi ki Trk slm leminin duar olduu karklklar ve bunlar takip eden felketler "Trk milliyeti" ve "slm beynelmilliyeti" namlaryla iki canl mefkurenin tecellisine sebep oldu. Bugn musibetlerin darbesiyle uyanan gen zekalar hezimetimizin mesuliyetini terbiyedeki mefkresizliimize atfediyorlar. Diyorlar ki : "Biz genlerimize ne milli terbiye, ne de dini terbiye vermek istemedik. Halbuki fertleri mukaddes gayeler iin lmeye sevkeden duygular din ve milliyet hislerinden ibarettir. Biz ocuklarmza Trk ve slm terbiyeleri vermediimiz gibi asr terbiyesi de veremedik. nk asr terbiyesinin gayesi en mterakki milletlerin iml ve istimal ettikleri aletleri bizim de yapabilmemiz ve kullanabilmemizdir. Halbuki biz iktisat leminde olduu gibi askerlik dnyasnda da asrmzn aletlerini kullanmaktan ciz olduumuzu gsterdik. lmin miyar ameldir. Ameldeki muvaffakiyetsizliimizle ilimdeki behresizliimizi ispat ettik. O halde ne mtehasss mtefenninler yetitiren al mekteplerimiz, ne de vatandalar yetitirmeye alan rti ve idadilerimiz hibir fayda temin edememilerdir."

14

Tasvir- i efkr gazetesi bu gmi esaslara istinat ederek Tanzimat terbiyesinin iflsn iln etti. imdi, mtefekir zmre yeni terbiyemizin temellerini kurmaya alyor. Trk terbiyecileri yeni hayatta milli ananelerin nasl bir vazife ifa edeceini gsterirken asr terbiyecileri de ilimlerden ameli ve iktisadi faydalar temini iin tedriste hangi usullerin tatbik edilmesi lazm geldiini iraeye gayret ediyor. Bu mcahede devrinde slm terbiyesinin istinat ettii esaslar da aramak iktiza eder. Bu terbiye birbirinin muavin ve mkemmeli olmakla mkelleftirler. Halbuki sel hiyetlerinin daireleri ve bu dairelerin hudutlar makul ve muhik bir surette tayin ve tahdit edilmezse yekdierine muarz ve muhasm da olabilirler. Asr terbiyesi maddiyat sahasnda kalmayarak maneviyat lemine tecavz ettii dakikada slm ye Trk terbiyelerinin hukukuna taarruz etmi olur. Milli ve dini terbiyelerin hudutlarn tayin etmek ise daha gtr. slm ananelerinden hangilerinin dorudan doruya slmiyete, hangilerinin Arap, Fars, yahut Trk'e ait olduunu gstermek amik tetkiklere muhtatr. Binaenaleyh slm terbiyesi, esas itibariyle Trk ve asr terbiyelerini kabul etmekle beraber bunlar tarafndan kendi sahasna vuku bulacak tecavzlere meydan vermeye alacak ve ayn zamanda hakiki slm akide ve ananelerini hem bidayette Arap kavminden intikal eden, hem de bilhara sair kavimlerden istiare olunan det ve bid'atlardan tefrika ikdam edecektir.
tslam Mecmuas

(Say: 1, 30 Kanunusani 1329)

15

FIKIH

VE

TMAYAT

nsann amelleri -ameli bir surette - iki nokta-i nazardan tetkik edilebilir : Birincisi nef'u zarar nokta-i nazarndan, ikincisi hsn-' kubh nokta-i nazarndan. nsann amellerini nef'u zarar nokta-i nazarndan tetkik eden ilme - hfszssha, iktisat, idare manalarn cami olmak zere - "tedbir" nam verilebilir. Bu ilim nef'u zarara, ferde, aileye, medeniyete devlete ait olduuna gre "tedbir-i n e f s " , "tedbir-i menzil " , " tedbiri-i medine " , " tedbir-i devlet" gibi isimler alr. nsann amellerini hsn- kubh (iyilik, ktlk) nokta-i nazarndan tatbik ve takdir eden ilme - slm leminde - " f k h " nam verilir. Hsn yahut kubhu haiz olan amelleri "dini ibadetler" v e " hukuki muameleler" diye ikiye ayrabiliriz (1). O halde fkh slm ' 'mensik-i Islmiyye'' ve ' 'hukuk-u slmiyy e " namlaryla iki mebhs- mstakili mtemildir. (Son asrda fkh, tahsisen iki manada kullanld iin deta "hukuk-u slmiyye" tabirinin mteradifi olmutur.) Amellerin nef'u zararn tayin ve takdir eden (tecrbeye mstenit) akldr. Amellerin hsn kubhuna gelince "Mu'tezile" ye gre bunlarda da akl hkimdir. Halbuki bir iin akl tarafndan takdir olunan hsn yahut kubhu nef'u zararndan baka bir ey deildir. Bir amelin nef'u zararn temyiz etmekle hsn'u kubhunu takdir etmek ayr ayr eylerdir. yi, faydal olduu iin iyi deildir, belki iyi olduuna inanld iin iyidir. Vak iyi ayn zamanda cemaat nokta-i nazanndan
( 1 ) Ahlki fiiller bu iki nevi amellerin vicdani safhalarndan ibaret olduu iin fkh da ayrca bir ahlk bahsi tedvin edilmem tir.

16

fuydaldr da. Fakat iyinin faydal olmas iyiliine inanlmasnn nrlcbi deil, neticesidir. yi menfaatle merut olduu zaman iyilikten kar. Bunun iindir ki iyinin "mutlak "ve,makulevi" olmas ktiza eder. Bu hal yalnz dini mukaddeselere mahsus deildir, siyasi ve milli muazzezelerde de ayn keyfiyeti grrz. Bir kavim mnderis olduu lisann ihtiyaya alt zaman bunu faydal olduu iin yapmuz ; milli lisann muazzeziyetine inand iin yapar, vatanperver vatan yolunda lrken "karnm nerede doyarsa vatanm orasdr" diye dnmez, bir sanca dmana kaptrmamak iin binlerce askerin feday- cn ettii vakidir. Halbuki maddeten bir bez parasndan ibaret olan sancan hasm eline gemesinde maddi hibir zarar mevcut deildir. Gne insanlar iin aydan daha nafidir. Bu hal "hill" i muazzez bir timsal ittihaz etmemize mani olmamtr. Fes yahut kabalak ve kalpa apkaya tercih ettiimiz zaman bunu shhate daha faydal, yahut bahaca daha ucuz olduklar iin yapmyoruz. phesiz itimai vicdanmzda milli bir kymetleri olduu iindir ki bunlar taziz ediyoruz. Bu misallerden anlalyor ki mukaddeseleri menfaatle mesaha, muazzezeleri mantkla tahlil ettiimiz takdirde (vicdan) mudebbireye inkilp eder, ahlkn yerine hfzssha ve iktisat kaim olur. Bugnk felsefe ve itimaiyatn kuvvetli delillerle iptal ettii bu "zihincilik" ve "menfaatilik" nazariyelerini vaktiyle ehl-i snnet Ulemas da reddetmiti. Ehl-i snnete gre "hs- kubh"da - akl mdrik olmakla beraber - er'i hkimdir. er' amellerin hsn- kubhunu iki milyara mracaatla takdir eder. Bu milyarlardan birincisi "nass" ve, ikincisi " r f t r . Nass, kitap ve snnetteki delillerdir. rf ise camaatn ameli siyret ve maietinde tecelli eden itimai vicdandr. Amellere hsn kubhu ntk olmak zere nisbet olunan hkmler nassa gre : Vacip ile haramdan ; rfe gre : maruf ile mnkerden

17

ibarettir. Mbah ise ne vacip, ne haram (2) ne maruf, ne mnker olmayan amellerin sfatdr. Mamafih rfn vazifesi yalnz itimai bir surette maruf ile mnkeri temyizden ibaret deildir, (ma rehu'l m'minune hasesen fehve indallah' hasen) hadis-i erifi ve (rf ve amel nass ile amel gibidir.) kaide-i fikhiyesi mantukunca rf ledeliktiza nassn da yerini tutar. Mslmanlar riasslarn ntk olduu emirlere ve nehylere ittiba mecburiyetinde bulunduklar gibi marufu emir ve mnkeri nehy etmekle de mkelleftirler. Maruf ve mnker ise itimai vicdann tahsin yahut takbih ettii amellerden ibarettir. u halde fkh bir taraftan " v a h y ' e , dier cihetter"itimaiyyet"e istinat eder. Yani slm eriat hem ilhi, hem de itimaidir. Fkhn nakli esaslar mutlak ve gayr-i mtehavvildir. Kur'an- Kerim mahfz, snnet-i peygamberi al kaderi'l imkn mazbuttur.

eriatn semavi ksm bir tesisi ilahi olduu iin esasen "kemal-i mutlak "halindedir. Binaenaleyh bu ksm terakki ve tekmlden mnezzehtir. Dinin esasatn sair itimai messeseler gibi tekml kanununa tabi telakki etmek doru olajnaz. nk din, nezihkr bir imanla inanld zaman dindir, mutlaka ve lyetegayyer olduuna inanlmayan bir din, dinlikten kar. Fkhn itimai umdelerine gelince bunlar itimai ekillerin ve bnyelerin istihalelerine tabidir. Binaenaleyh bunlarla beraber deiebilir. Her rf mutlaka bir itimai enmzecin rfdr. Enmzec iin marufattan olan bir kaide dieri iin mnkerattan olabilir, 'Tarih ve kavmiyat kitaplarna gz gezdirilince detlerin, teamllerin, istimallerin zaman zaman, cemaat cemaat deitii grlr. Vaka hsn kubh, zihincilerin iddia ettii gibi ferdi ve akli deil, mefkrecilerin kabul ettikleri vecihle fevk-al-akl ve itimaidir. Fakat itimai ve mutlak olmalar cemaattan cemaata mtebeddil

(2) Mendup ile mekruh vacib le haramn dereceleridir.

18

olmamalarn istilzam etmez. timai mutlakiyet

mukayediyyetle

imtiza edemez, fakat nisbetiyle itilf edebilir. (timai mutlakiyet bir kaidenin muayyen bir enmzec -i itimai dahilinde bilaart. ve makulevi (catgorique) olmas demektir. Mesela devletlerin kanunlar birbirine uymamakla beraber her devletin kanunu kendi memleketinde mutlak bir mutiyyeti haizdir. Nasl ki milletler iin ahlk da byledir.) Fiillerin hayr yahut er olmas iinde cereyan ettikleri itimai enmzeclere nisbetledir. Buna binanen deimesi lazm gelir. Mesel bir airette ferdin fiilimden (Semiye) gens'i mesuldr, yalnz zamanlarn tegayyryle deil, nisbet olunduklar cemaatlerin tahallfiiyle de ahkmn

fakat medeni bir ehirde bu kaidenin tatbiki caiz olamaz. Yine bir airette velyet-i hassa (yani semiye reisinin hkimiyeti) velyet-i mmeden (yani airet eyhinin hkimiyetinden) daha kuvvetlidir. Medeni bir millette semiye klerek aileye, airet byyerek devlete istihale ettii iin bu kaidenin tatbiki hukuk-i ammenin istinadgh olan velyet-i ammenin tezelzl ve inhillini mucip olur. timaiyata gre aile (Maderi aile = Clan maternel), (Pederhi aile = Famille patriarchale), (Mesnevi aile = Famille dualiste) safhalarndan gemitir. Bugn muhtelif kavimlerdeki aileler ya bu enmzeten birine yahut aralarndaki hadd- fasllara mensuptur. Bu emmzelerden her birinde erkein, kadnn, ocuun hukuki mnasebetleri tahallf ettii sabit olduktan sonra, hepsini ayn ahkma tabi tutmak mmkn olabilir mi? Zaten ezmnn tegayyr ile ahkmn tegayyrne cevaz verilmesi de ezmna taban itimai enmzelerin tahavvl etmesinden mtevellit deil mi ? Vakia mevrid-i nassda itihada mesa yoktur, fakat nassn verid olmad mevkilerde rf ile amel nass ile amel gibi deil midir? Baz fakihlere gre nass rften mtevellit ise mevridi nassda da itihada cevaz vardr. O halde rfn fkhtaki sahas daha genilemi olur. Baldaki temhidttan u neticeyi karabiliriz :

19

Fkhn menbalar ikidir : Nakli eriat. timai eriat. Nakli eriat, tekamlden mtealidir. timai eriat ise itimai hayat gibi daimi bir sayruret (devenir) halindedir. O halde fkhn bu ksmi slm mmetinin itimai tekmlne tebaan tekml etmeye msteit deil, ayn zamanda mecburdur da. Fkhn nussa istinat eden esasat kyamete kadar sabit ve lyetegayyerdir. Fakat bu esaslarn nassn rfne, fakihlerin icmma mstenit olan itimai tatbikat her arn icabt- hayatiyesine intibak zaruretindedir.
slam Mecmuas (Say : 2, 13 ubat 1329)

20

ITIMAI USUL-I FKH Fkhm iki menbandan birincisi "nass", ikincisi " r f " dr. Fkhn birincisi menba fevkalde ihtimamlarla tefahhus edilmi ve bu suretle mteaddit ulum-i kur'aniyye ve hadisiyyeden baka bir de ahkm- fkhiyyenin husustan ne yolda itikak ve teferru ettiini gsteren Usul-i fkh namiyle bir ilim tekevvn etmitir. Acaba rf hakknda da byle ihtimamkrne tetkikler yaplamaz myd ? rflerin zmrelere ve zmrelerin tekmli safhalara gre nasl deitiini ve sonra bu tahavvl ve tekml rflerin fkha ne yolda tesirler icr ettiini gsteren itimai bir usul tedvinine imkn yok muydu ? timaiyt ilmi msbet bir ilim olarak, ancak yakn zamanlarda teekkl etmeye baladndan bu tetkiklerin icrasiyle byle bir ilmin tedvinini gemi asrlardan beklemek doru deildir, her cemaatn canl hukuku, hakiki kanunu hayatnn muhassalas olan rfnden ibarettir. Kitaplarda yazl olan dsturlar tefsir ve hayata tatbik eden, vicdanlarda yaayan kaidelerdir. Bundan dolaydr ki bidayette asli bir menba gibi telakki olunmayan rf fakihlere kendisini baka tariklerle kabul ettirmeye muvaffak oluyordu. slm cemaat hukuki ihtiyalarn tatmin iin evvel emirde Kur' an- Kerim'e mracaat ediyordu. Bir taraftan da bu cemaat gnden gne gayet seri bir surette tevess etmekte olduundan, itimai hayatnda ve dolaysyla rf ve detinde amik tahavvller husule geliyordu. Binaenaleyh rfn bi-nihye ntndan bazsna bu menbada mabih'it tatbik bulamad zaman snnet ve hadise mracaat ediyordu. Hatta man - Malik hazretleri, Medine ahalisinin itimi anenesini de snnetin halk arasnda mnteir bir ekli diyerek mabih'it tatbik addediyordu. rfn payansz ihtiyalar bu menbalarda da tatmin

21

olunamad vakit itim' ve kyas esaslarna mracaat edildi. Ayn zamanda mam- Azm hazretleri rfn mstakil bir esas olarak nazara alnmas lzumunu hissederek nasn ihtiyacna evfak olan ciheti kyasa tercih etmekten ibaret olan istihsan kaidesini vazetti. ten mtevellit ise rfe itibar edilir" kaidesini kabul etti. rfe ve itihada itibar etmeyen, nassn zahiri manasna tevfik-i hareketten baka bir esas kabul eylemeyen yalnz bir fakih zuhur etti. Bu zat Zhiriyye mezbehinin imam olan Davut bin Ali idi. Hayata kymet vermeyen bu mezhep, hatasna uygun bir cezaya duar oldu ; yani hayat tarafndan kabul edilmedi. Binaenaleyh muahharen baz hretclarn bu yolu mceddeden ihyaya almalarna ramen Zhiriyye mezhebi hibir zaman yaamad ve hibir iz brakmad. Grlyor ki (tihat ) rfe intibak ihtiyacndan doduu gibi fkhn tevess ve tea'ubu da rfn inkif ve teferu'iyle beraber yrmtr. Fkhn tarihini yazmak iin evvel-emirde slam rflerinin tarihini bilmek iktiza eder. Evet, slm eriat semavi kklere malik bir tub aacdr. Fakat bu aacn hikmet-i vcudu dnyevi bir feza ve muhitte yaamak, itimai rflerden hava, hararet ve ziya alarak medeni ihtiyalar tatmin etmektir. Bu aa birka asr yemi verdikten sonra artk nmiyeden mahrum kalmtr denilemez. slm eriatnn kyamete kadar her asrn eriat olarak kalacana imn edenler bu aacn daima canl ve veld olduunu kabul etmek ztrarndadrlar ; nk yaamayan ve yaatamayan bir kanun, hayatn nazm olamaz. Bu ifadelerden anlalyor ki fkhn nassi bir usui olduu gibi itimai bir usul de vardr.Fakat bu itimai usul- fkh itimaiyat ilminin tesisi bu asra nasip olduu iin imdiye kadar tedvin edilememesi bunun tesisi vazifesi bu zamann fkh ve itimayatlarna kalmtr. Fakihler ve itimiyatlar diyorum : nk bunu ne yalnz fakihler, ne de yalnz itimayatdar yapamaz. Bu iki snfn ilmi teavn olmadka bu yeni ilim teesss edemez. mam- Ebu Yusuf hazretleri "nass ile rf teruz ederlerse baklr : Eer nass rf-

22'

rfn,

efkr- umumiyye (opinion publique)

dt

(moeurs),

teamil (coutume), istiml (usage), anane (tradition) gibi ekilleri var, fakihlerin imai mutaazi rann kararlar da rfn bir nevi tecellileridir. Hatta tevtrn, rfn menfi tesirlerinden zde olup olmadn anlamak da bir itimaiyt meselesidir. Evvelen, rfn bu gibi muhtelif ekillerini ilmen tarif ve tasnif etmek lazmdr. Saniyen, rfn ahlki, hukuki, siyasi ksmlar vardr ki aralarndaki farklar taharri ve tayin edilmek iktiza eder. Salisen, rfteki tahavvl ve tekmllerin sair tabii hadiselerde olduu gibi sabit ve zaruri kanunlara tabi olup olmad tetkik edilmelidir. Avrupal itimaiytlar kavmiyt, tarih ve ihsaliyt ilimlerinin mukayese usulleriyle irae ve isbat ettiler ki" mabih erait-i itimaiyye dahilinde baz ahlki ve hukuki messeseler, baz dini itikatlar ayn enmzecde kalyorlar; hayat- itimaiyyenin ayniyeti, messeselerin ayniyetini mucip oluyor. Hatta ispat olundu ki ayn enmzecden olan cemaatlerde bu cemaatler birbiriyle mnasebette bulunamayacak derecede yekdierinden zamanen ve meknen uzak olduklar haldeen fer'i detler ve teamller bile mmselet-i kmile arz ediyor. Ayn enmzeclere ait messeselerin bu mnasebet-i muttaridesi hadist- itimaiyyenin muayyeniyet, (determinition) kanunundan mstesna olmadna en mkemmel bir delildir. (Durkheim ). Baz Ulemamz maddi hadiselerde tecelli eden kavann-i tabiiyyeyi snnet-i ilhiye telakki etmilerdir. Bu telakkiyi itima-' kavamn-i tabiiyyeye, itima- muayyeniyete de temil edersek hiss-i diniye daha muvafk bir hareket olmaz m ? Mademki kavimlerin vc mmetlerin itimai vicdanlar, ahlki detleri, hukuki teamlleri, siyasi efkr- umumiyeleri ferdi iradelerden mstakil ve onlara hkim olan tabii kanunlara tbidir, bu snnetleri tesnin ve bu kanunlar taknin eden kudret meiyyet-i ezeliyeden

23

baka ne olabilir ? O halde rfde de nass gibi hakiki ve sarih bir surette deil, fakat zimni, mecazi bir itibarla ilhi bir mahiyeti haiz olmaz m ? mam- Ebu Yusuf hazretleri "nass rften mtevellit, ise, itibar rftedir" diyor. Acaba dnyevi ilere ve itimai hayata taallk eden nasslarn hemen kffesi rften mtevellittir denilemez mi ? timai muayyeniyet ve ittrad, detullahn tecellisi olarak kabul ettikten sonra bu sunnet-i sbhniyenin itimai hayata taallk eden nussta da esas olmas gayet tabiidir. Mamafih itimai usul- fkh, fkhn itimai menbalarm tetkik etmekle beraber hibir zaman fkhn yerini tutmak iddiasnda bulunamaz. Nasl ki nass usul- fkhta byle bir davada bulunamamtr. ft' ve kaza vazifeleri usulclere deil, ahkm- feriyyeyi tenkis ile uraan fakihlere aittir. Usulclere gelince bunlardan birinci ksm nuss sahasnda, ikinci ksm itimaiyt leminde fakihlere yol gstermek vazifeleriyle mkelleftirler. Fakihler bu iki usuln ikisinden de mstani olamazlar.
tslam (Say :3, Mecmuas

27 ubat 1329)

24

HSN

KUBH
itimai Usul-ii Fkh Meselesi

Mnasebetiyle

Hsn kubhu nef' zararla kartranlar, bu tbirlerin iki manal olmasndan dolay bu hataya dyorlar. yi ve kt sfatlar maneviyata mal sustur; fakat maddiyatta da kullanlyor. Mesel iyi kt fena kalem deniliyor. Nfi' ve mzr sfatlar maddiyt ve maneviyta temil edilebilir. Lkin manevi nef' zarar maddi nef' zarardan tefrik, etmek artyla. Eyann maddi nef' zarar, uzviyetler zerinde haz yahut elem tevlit etmek kabiliyetleridir. Bu trl nef' zarar mutlaka ilmi bir tahlil neticesinde uzvi haz ve eleme irca olunabilir. Manevi strap nef' zarara gelince, bu, katiyyen uzvi haz ve eleme Bu eit nef' zarar ancak manevidir.

irca' olunamaz.

Eyann manevi nef' zarar itimai bir zevk yahut

husule getirmek kabiliyetidir.

fevk-al-uzvi bid meserret yahut kdrete irca' edilebilir. Mesela sancak nafidir. Fakat bu nafiiyet maddi deil Sancak bize uzvi hazlar vermez. Onun bizim zerimizdeki tesiri milli hayatmz hatrlatmas, milli vicdanmz uyandrmasdr ; bu suretledir ki ruhumuzda ulvi bir meserret, kudsi bir inirah husule getirir. Eyann manemi nef'u zararna, maddi olanlarndan temyiz iin (hayru - er) denilmitir. te bugnk ilmi kanaate gre hsn u kubh da yalnz bu manevi nef' zararn (yani hayrl yahut erli olmak hassalarnn) aranlmas iktiza eder. Hsn kubh, maddi nef'u zarara yani haz ve eleme iki suretle

25

mbayndr. Haz ve elem, fertte uurla temyiz olunur. Halbuki hsn u kubh, itimai vicdanla takdir edilir. Hayvanlar ferdi uura malik olduklar iin Haz ve elem duygularyla mtehasssdrlar, fakat itimai vicdandan mahrum olduklar iin hsn u kubh mefhumlarndan bihaberdirler. Hsn kubh'un haz ve elemden fark bu keyfiyetleri temyiz eden melekelerin ayr olmasndan ibaret deildir. Eyann maddi nef'u zarara malik olmas tabiat- maddiyyesinin iktizasndan olduu halde hsn kubha mlikiyyeti byle deildir. Sancan kudsiyeti ve bu kudiiyetten mtehassl olan manevi faydas onu tekil eden krmz renkli kumatan sdr olmaz. Bu kudsiyet, ona hariten gelmitir. Durkheitn 'in tabirince "zerine konulmu (superpose) ve sonradan ilve edilmi (surajoute)"dir. yi, muazzez, mukaddes dediimiz btn eyler, maddi tabiatlar dolaysyla deil, itimai vicdann onlara ifSza ettii kymetler hasabyla hrmete mazhardrlar. Bunlar birer timsaldir ki kymetleri, temsil ettikleri mukaddes mevcudiyete yani cemaate aittir. timai vicdann akldan farkna gelince, akl, btn insanlara mterek olduu halde her cemaatn vicdan kendine mahsustur. Akl iin tarik birdir derler. Fakat vicdanlar iin yol baka bakadr. Bundan dolaydr ki bir cemaata iyi telakki olunan hususlar, dier bir cemaat iin kt addolunabilir. Na'klat ise, her yerde ma'kuliyyetini muhafaza eder. Bundan baka, akln vazifesi mefhumlarn tabii bir tasnifini yaparak mrekkep olan eyleri -mantki ayniyetlere istinaden - basit mahiyetlere irca' etmektir. Akl, insan hayvanlar zmresine, hayvan uzviler snfna, uzvi cisimler ddna idhal ettii gibi itimai hadiseleri hayati hadiselere, hayati hadiseleri kimyevi hadiselere, kimyevi hadiseleri hikemi, mihaniki ve bin-nihye riyazi mahiyetlere irca' etmeye meyyaldir. Hulbuki Descartes inkilbmdan beri ilmin haiz-i salhiyet olduu saha (kemiyet) lemine inhisar ettii gibi, akln da muvaffak olaca alemin yalnz kemiyet sahas olduu tebeyyn etmitir.

26

> Akl, ilmi tecrbelerin yardmyla keyfiyetlerin ve kymetlerin mudil-i kemmilerini birbirine irca ' ederek bunlarn kemmi mnasebetlerinden sabit kanunlar kanr ; Fakat, ne keyfiyetleri kymetleri ne de temyiz ve takdir edemez. Keyfiyetlerin temyizi ferdi

uura, kymetlerin takdiri itimai vicdana yani rfe aittir (1). Gelecek makalemizde rften yani, cemaat vicdanndan bahsedeceiz.
slam (Say :8, Mecmuas 1330)

8 Mays

(1) Burada maksud olan akl- mcerrettir. Mteahhs bir terkiptir ki akl- mcerretten baka uur ve vicdan da muhtevidir. leride bundan da bahsedeceiz.

27

RF NEDIR?
timai Usul- Fkh Meselesi

Mnasebetiyle

rfn ne olduunu anlamak iin evvel emirde, rfn ne olmadn aramak lazmdr. Tarif olunacak bir mefhumun ayar tebeyyn ettikten sonra efrad daha kolayca taayyn eder ve o zaman efradn cami ve ayarn mni bir tarifini yapmak imkn haline girer. Evvel rf ile det birbirine kartrlyor. Halbuki bu iki mefhum arasnda umum, husus min-vechin mevcuttur. Yani baz detler rftr, baz rfler dettir, fakat her det rf olmad gibi, her rf de det deildir. Adet seleften kalma bir kaide-i itimiyyedir. Ferdi itiyadlar baka, itimai detler bakadr. Adet ferdi olmayp itimaidir ve ayn zamanda atalardan kalmadr. Yeni zuhur eden itimai bir kaideye det denilmez, bid'at denilir. O halde detlerin, bugnk batna, gemi batnlardan mntekil olmas iktiza eder. (Bu intikal uzvi veraset tarikiyle deil, itimai veraset yani terbiye tarikiyle vuku bulur.) Her det rf deildir. nk detlerin her asr iin nassa makbul olan da var, merdd olan da var. Merdd olan detler, gemi batnlarda makbul olduu iindir ki terbiye tarikiyle intikal erefine mazhar olur, yoksa, hi olmazsa vaktiyle, nasl kabul ve tahsinine nail olmayan bir hareket, terbiye tarikiyle intikal edemeyeceinden det kymetini iktisap edemez. Geen batnlarda nassa makbul olan

28

bir kaide, yeni batnda merdd olabilir. O halde makbul detler gibi merdd detlerin de mevcut olmas tabii olur. Adetin makbul ve merddu olduu halde rfn merddu-olamaz, rf nassa makbul olan kaidelerden ibarettir. O halde makbul detler rfte dahil olduu halde, merdd detler rfn haricinde kalr. Her detin rf olmad bu izahlardan anlald; imdi de rfn det olmadn arayalm: Adet gibi bid'atn da nassa makbul olan da var, merdd olan da. Bid'at, gemi batnlardan intikal etmemi, yeni batnda tekevvn etmi kaidelerdir. Bu kaidelere " timai" sfatn ilhak etmiyorum. nk bid'atlerin itimai olanlar yalnz nassa makbul olanlardr. Nssa merdd olan bid'atler, itimai deil, ferdidir. Yani baka milletler iin itimai olduu halde, maksud olan cemaata, baz fertler tarafndan idhal edilmitir. Bu tahlilden anlalyor ki nassa makbul olan itimai bid'atler rfte dahildir, nassa merdd olan ferdi bid'atler ise rfn haricindedir. O halde rfn nassa makbul olmas esasl bir arttr ki bu art haiz olan makbul adetlerle makbul bid'atler rfe dahil, bu arttan ri olan merdd adetlerle merdd bi'atler rften hari bulunurlar. rf tbiri yalnz "Nassa makbul olan kaideler" mansna dellet etmez. rf ayn zamanda "Nassa makbul ve merdd olan kaideleri temyiz ve takdir etmek melekesi'' demektir. Bu melekenin makbul grd kaidelere (ma'ruf), merdd grd kaidelere "mnker" denilir ki birincisi nsn tahsin, ikincisi takbih ettii kaideler mansnadr. O halde rf hem itimai kaideler, hem de itimai vicdana alem olmu olur. timai kaideler demek olan rf, ferdi biliriz. Bir kaide itimai olabilmek iin fertlerin hem hayati tabiat haricinde, hem de iradesi fevkinde bulunmak lazmdr. Ferdin hayati tabiatndan sdr olan ameller itimai olamaz. Mesela sevk-i tabii ile amellerden tefrik ede-

29

yaplan fiiller uzvi veraset tarikiyle mntekil olduu iin hayat hadiselerden ma'dddur ; itimai hadiseler srasna giremez. Srf irademizle yaptmz, yapp yapmamakta tamamyla zmre sindendir. timai kaideler, hayati tabiatn haricindedir, nk hayat, onu terkip eden kimyevi unsurlarn haiz olmad yeni bir tabiata malik olduu gibi, cemaat da kendini tekil eden hayati fertlerde mevcut olmayan hususi bir tabiata sahiptir. Cemaat fertlerin adedi bir yeknu deil, ferdi ruhlarn imtizacndan husle gelmi - nev'i ahsna mnhasr - hususi bir e'niyettir. Bu e'niyetin de kendine mahsus bir tabiat var ki hayati tabiata benzemez ve hayat kendisini tekil eden kimyevi unsurlarn haricinde nk mvellid-l-m', mvellid-lhumuza, azot, karbon unsurlarndan hibirisi hayat hassasna" malik deildir olduu gibi (itimai ruh) dediimiz ey de hayati tabiatn haricindedir. O halde fertlerin haricinde bulunan bu yeni ruhiyyetin tasavvurlar, hkmleri ve bu hkmleri mutazzammn olan kaideleri de fertlerin haricinde olmak lazm gelir. timai kaideler ferdi iradelerin fevkindedir ; nk ferdin iradesi kendi mizacnn, kendi seciyesinin muhassalasdr. Her fert ayr bir mizaca, ayn bir seciyeye malik olduu iin, ferdi iradelerden sdr olan ameller yeknasak bir ekilde bulunamazlar ki bir kaide mahiyetini haiz olabilsinler. Hatta, bu ferdi ameller,baz hususi sebepler dolaysyla tesadfi bir mahebet gsterseler bile yine (kaide) kymetini ihraz edemezler. nk kaide, yaplmas yahut yaplmamas lazm yahut vacip olan bir i demektir ; baz fiillerin tesadfi bir surette birbirine benzemesi lzum ve vcubu istilzm etmez. timai kaide yani rf hayati tabiatn haricinde ve ferdi iradenin fevkinde bulununca, tabiatta mevcut olmad iin, kendisini fertlere terhip yahut tergip tarikiyle kabul ettirmesi iktiza eder. Makbl detleri ve mstahsen bid'atleri tetkik ettiimiz zaman bunlarda bu hr olduumuz fiiller de itimai mahiyeti haiz deildir, bunlar da ruhi hadiseler

30

iki hassann hakikaten mevcut olduunu grrz. Bunlar fertleri, ya kuvve-i cziyeieriyle terhip yahut kuvve-i czibeleriyle tergip ederek mevcudiyetlerini de denilebilir. Makbul bir det, yahut mstahsen bir bid'at suretinde tecelli eden itimai kaidelere riayet etmediimiz zaman halkn ya istihzasna, ya takbihine yahut tel'inine duar oluruz. Efkr- umumiyyeden grdmz bu akslamel, itimai bir mcazttr ki onun korkusuyla birok msbet yahut menfi kaidelere mraat mecburiyetinde kalrz. Mamafih bu kaidelere mtbaat iin herkesin bu itimai cezay dnmesi ve bu itimai korkuyu duymas lazm gelmez. nk ekseriyet bu kaideleri sevdii, cazibesine msahhar olduu iin mt' tanr. Sevilen bir kanundan korkmaya mahal yoktur. Korku duygusu, ancak bu kanunu sevmeyenlere lazmdr. 0 halde rf bizi birinci derecede ilham ettii ak kudretiyle ikinci derecede ihsas ettii ceza kuvvetiyle teshiri altna alr. Tabir caiz grlrse "birincisi, rfn cemal sfat, ikincisi cell sfatdr" diyebiliriz. rfn bu iki sfat tezahr edince ma'rf olan fiillerin hem yapmasn arzu ettiimiz hemde yapmaya mecbur olduumuz iler olduu anlalr. Ma'rf (yaplmas arzu olunan ve yaplmas mecburi olan) bir fiil olmakla beraber ayn zamanda yaplabilen bir i olmas da iktiza eder. Bu nc kayt iledir ki ferdi fiillerden tamamyla tefrik olunabilir. nk fertler baz ferdi reylerine itimai kaide ss vererek, hatta bunlarda te'yd ve i'cz kuvvetlerinin mevcut bulunduu iddia edilebilirler. Bu fertlere mademki dediiniz ilerin itimai kaide mahiyetinde olduunu iddi' ediyorsunuz. O halde al-melein-ns icra ediniz denilir. Bunu yapamadklar takdirde ortaya koyduklar kaidelerin itimai olmad meydana kar. nk itimai bir amel yaplabilen ve yaplnca tahsin olunan bir itir ; bu amelin aleyhinde deil, lehinde olmak zere bir te'yid kuvveti mevcuttur, halbuki yaplamayan bir i aleyhinde te'yid kuvveti bulunan bir fiil olduu ta'mim ve idme ederler. Bu kuvve-i czibeye "te'yid kuvveti: Sanction", bu kuvve-i czibeye i'caz kuvveti: Prestige'

31

iindir ki yaplmasna imkn yoktu, o halde katiyen itimai bir mahiyeti haiz olamaz. Fakat yaplmakta olan ilere gelince bunlarn byk bir ksm da ya sevk-i tab ve ferdi irade ile, yahut mensup olduu cemaatn pes-zinde detleriyle yabanc milletlerin detlerine ittib' edilerek yaplr. O halde her yaplan i mutlaka rften ma'dud deildir. r f yukarda gsterilen sfatlar haiz kaidelerdir. rf, cemaat vicdannn teklif ettii birtakm mefkrevi kaidelerdir ki fertler byk bir itiyakla bunlara yetimeye altklar halde tamamyla yetiemezler. Cemaat te'yid ve icz kuvvetleriyle fertleri daima bu "itimai illiyyin" e ykseltmeye alr.Fakat fertlerin kdemleri behimiyyette olduu iin "Hayat- sfilin" den tamamyla ykselemezler, itimai illiyyine ancak nazarlar yetiebilir, r f ile fertlerin amelleri arasnda byk bir fark olduu iindir ki Max Nordau gibi baz feylesoflar rfleri "itimai yalanlar" telakki etmilerdir. Mamafih Max Nordau bu telakkisinde hakszdr. nk cemaat vicdan, fertlerine teklif ettii kaidelerde gayet samimi olduu gibi fertlerde de bu mefkurelere yetimek iin hamimi bir itiyak ve tehlk mevcuttur. Bu zahiri yalanclk, hayati tabiatla itimai tabiat arasndaki uurumdan neet ediyor. Hayat nasl kendisini tekil eden maddeyi tamamyla teshiri altna alarak her uzviyette beeri bir zek husle getirememise, cemaat de btn fertlerini tamamiyle kendi ilhamlarna msahhar ederek faziletperver insanlar haline koyamaz. Behimiyyet ile faziletperverlik arasnda byk bir mesafe mevcuttur. Bunun iindir ki Acem airi:
Dest- m kuth u hurm ber nahl

demitir. Ve mm- Ali bu halin fert iin bir nakise olduunu u li kelm ile ifade buyuruyor:
Kymetu'l - mer'i himmethu.

Fertlerin amelleri rften byk bir mesafe ile uzak olduuna bina-

32

endir ki Kur'an- Kerim : " M a ' r f u emrediniz, mnker'i nehy ediniz !" b u y u r u y o r . U m u m bir surette yaplan iler " m a ' r u f " , yaplmayan iler "mnker" olmu olsayd, m'minler m a ' r u f u emir ve mnkeri n e h y e t m e k suretiyle m c a h e d e y e m e m u r olmazlard. O halde r f , cemaatte zahir olan fiillerde deil, itimai bir imn ile inanlan, itimai bir ak ile sevilen kaidelerde aramak iktiza eder, fiiller, az o k bu kaidelere yaklar ve y a k l a m a k iin de itimai tazyiklerin yani te'yid ve i c z kuvvetlerinin daimi tesiri altnda bulunur ; fakat bu kaidelere tamamyla y e t i e m e z . i t i m a i kaidelerin m e f k r e v i bir mahiyeti haiz olmas esasen i timai m e f k u r e d e n n e b e n etmesinden dolaydr. G e l e c e k makalede bu ciheti izah e d e c e i z . slm Mecm uas (Say: 10, 5 Haziran 1330)

33

KYMET HKMLERI Eya hakkndaki hkmlerimiz iki trldr : Keyfiyet hkmleri, kymet hkmleri. eker tatldr, portakal yuvarlaktr dediimiz zaman ekerin, portakaln birer keyfiyeti hakknda hkm veriyoruz. Halbuki baba muhteremdir, vatan azizdir, sancak mukaddestir dediimiz zaman bu mefhumlarn kymeti hakknda hkm it ediyoruz. Keyfiyet, eyann tabiatnda mevcut olan bir hlettir; tatllk

ekerin, yuvarlaklk portakaln tabiatnda mevcuttur. O halde bir keyfiyet hkmnn doru olmas, onun fezadaki vcud-u hariciyye, ta' 3r-i aharla maddi e'niyyet (Realite)'e mutabk olmasyla kaimdir. Kymet, eyann maddi tabiatnda mevcut olmad halde bir cemiyet tarafndan onlara verilen ehemmiyettir. Mesela aile vicdan ana ve babann muhterem olduuna, millet vicdan vatann ve sancan mukaddes bulunduuna iman eder. O halde bir kymet hkmnn doru olmas maddi bir vcud-u hriciye mutabakatyla deil, itimai bir vcut-u zihniye muvafakatiyle kaimdir ; yani bu hkmn medlln eyann tabiatnda deil, cemiyetin imnnda aramak lazm gelir. Mamafih bu izahattan kymet hkmlerinin, ancak maddi e'niyyete ma' kes olmadn anlayabiliriz. Yoksa bu hkmlerin medll olan imn, itimai bir vcud-u zihni olmakla beraber ayn zamanda birer vcud-u haricidir de. nk bu iman yalnz cemiyete nazaran vcud-u zihni mevkiinde olup ferde nazaran vcud-u harici mesabesindedir. te bu vcUd-u hariciye edilir. Fert "itimai e niyyet" nam verilir, bu e'niyyetin de kendine mahsus bir tabiat vardr k i ' itimai tabiat" tesmiye cemiyetin terbiyesi tahtnda yetitii iin bu itimai imna ekseriya haberi olmadan mriktir. Bu mareket mevcut olduu zaman fert imnnn harici bir vcuda,kendisinden hari ve ms-

34

takil bir e'niyyetemutabk olduunu ancbk mubtem bir surette duyabilir ; b vcud-u haricinin imn- itimai olduunu anlayamad iin onu m-ba'd-et-tabiavi bir mevcudiyet, ledunni bir e'niyyet zanneder. Fakat asl bu mareket bulunmad zamanlardadr ki fert, imn- itimai Suretinde bir vcud-u haricinin bir e'niyetin bulunduunu vazh bir surette hisseder. nk bu itimai imna istinad eden kymetleri red ve inkr etmesinden dolay cemiyet tarafndan madd bir cezaya yahut manevi bir aks-l-amele dur olduunu bit-tecr.be anlar. Fert, eyann maddi tabiatndan birtakm keyfiyet hkmleri karr ; bunun gibi, bir cemiyete ait messese ve ameliyelerin itimaf tabiatndan da birtakm kymet hkmleri karrz. Keyfiyet hkmleri nasl bir vcud-u hricinin ma'kesi ise, kymet hkmleri de yledir. Fert, eyann keyfiyetlerini yaratamad gibi, kymetlerini de halk edemez. Keyfiyetler maddi tabiattan sdir olduu misill kymetler de itimai e'niyyetin bir mahsul- tabifsidir. Fert gerek o keyfiyetleri, gerek bu kymetleri kefeder,fakat ibd1 edemez, tabiatn kanunlarn kefeden insanlar kuvy- tabiyyeye hkim olduklar gibi, cemiyetin kanunlarn, iyyeyi sevk bil olduu ve gibi idrk eyleyen fertler de kuvy- itimaidare edebilirler. Ferdin cemiyetteki messiriyeti, birincisi de cemiyeti tanmakla mmkndr. Ce-

tabiattaki hkimiyetinin ayndr. Yani ikincisi tabiat bilmekte kamiyeti tekil eden messeseler imn- itimaiye mstenit bir sr kymetlerin mecmuundan ibarettir. Bu kymetler dini ahlki, hukki, iktisadi, bedii, lisani, diye birtakm snflara ayrlr. Bu kymetlerin hibirisi ne maddenin tabiatndan, ne de ferdin ftratndan sadir olmu deildir; hepsi cemiyetin imnndan tevellt etmi ve onun vicdannda yaamaktadr. Cemiyetler birtakm nevilere, cinslere mnkasem olduundan her cinse ve her nev'e ait cemiyetler iin baka baka kymetler vardr. Gelecek nshamzda bu itimai cinsleri ve nevileri izah edeceiz.
slam Mecmuas (Say: 17,4 Kanunuevvel 1330)

35

TMA NEVLER Mverrihlere gre her airet, her millet, her medeniyet hususi seciyelere sahip ferdiyetlerdir. Bunlardan hibiri dierlerine benzemez. O halde mverrihlerce itimai neviler yoktur, yalnz itima ferdiyetler vardr, her cemiyet bir neve dahil olamayan esiz bir ferttir. Feylesoflarn nazarnda ise devletler, milletler, medeniyetler, airetler insani cemiyetin birtakm muvakkat safhalar, muayyen zaman ve meknlara mahss tecellileri hkmndedir. 0 halde feylesoflar iin yalnz bir itimai nevi vardr ki "insaniyet" tir. Btn cemiyetler bu nevin fertleridir. Feylesoflara gre itimai hadiseler, ferdin tynetinde meknuz bulunan insani temayllerin inkifyla hasl olduu iin, btn cemiyetlerin seciyeleri birbirinin ayndr. Yalnz bir itimai tekml vardr ki "insani tekaml" den ibarettir. Btn cemiyetler bu tekamln muhtelif safhalar, devreleri mahiyetindedir. Mverrihe gre hibir zaman bir vka tekerrr etmez. Btn tarihi vkkalar, mnferid, esiz ve tekerrrszdr. O halde ilmin mevzuu umumiyyt olduuna gre, tarih hibir zaman bir ilim olamaz, nk ilim hadiseleri arasndaki muttarid sebebiyyet rabtalarn, yani kanunlar arar. Mverrihler "umumi vkalar yoktur " dedikleri zaman, tarihin bir ilim olduunu da inkr etmi oluyorlar. Bundan baka tarihten siyaset, yahut terbiye gibi umumi bir sanatn domasna da imkn grmemeleri lazm gelir. nk bu mverrihlere gre bir cemiyet iin faydal olan messeseler, baka cemiyetlere tatbik edilince faydal olmaz, her cemiyetin kanunlar kendine mahss mstakil bir manzumedir, cemiyetleri hayatndan birbirleriyle mukayese ve birinin messeselerini dierine tatbik etmek caiz deildir, her cemiyetin messeseleri z itimai kendi kendine doar. halde bu sana gre siyaset ve

36

terbiye gibi itimai sanatlar ancak milletin hayatnda mevcut olan hususiyetleri tekrar ve te'yid vazifesiyle mkelleftir, cemiyetin hayatn ta'dil ve islh edemezler. Feylesoflar nazarnda ise, btn cemiyetler ayn mizaca, ayn seciyeye, ayn ihtiyalara maliktir. Buna binen hepsi iin elverili olmak zere birtakm kanunlar yaplabilir. Birisi iin faydal olan messeseler umumu iin de nfidir. Bununla beraber mverrihlerin ve feylesoflarn hepsini bu kanaatta sanmak yanltr. Bu tasnif umumiyet itibaryla deil, ekseriyet itibaryla hakikattir. timaiyatlar bu grlerin ikisinde de bir parack hakikat buluyorlar. Ve bu iki fikri "cemiyetlerin hayvanlar ve nebatlar gibi birtakm nevilere ve cinslere blnmesi" nazariyesine istinaden te'lif ediyorlar. Cemiyetler, takm takm nevilere, bu neviler de takm ta-, kim cinslere ayrlnca mesele aydnlanr. Mverrihe gre tarihi vakalar birbirine benzemez, ve btn cemiyetlerde bulunamaz. timaiyatya gre bir itimai nevin messeseleri, dier itimai nevide bulunmaz, ve ona elverili gelmez. Feylesofa nazaran bir cemiyetteki messeseler o cemiyete mnhasr deildir. Dier milletlerde de bulunabilir. timaiyatya gre de bir cemiyetin messeseleri, mensup olduu itimai nev'in fertleri olan btn cemiyetlerle mterektir. O hlde bir cemiyet kendi nev'ine mensup cemiyetlerden messeseler alrsa, zararl bir i yapm olmaz. Yalnz baka nevilere ait messeseleri ald zaman zarar grr. Cemiyetler evvel iki cinse ayrlr : 1) ptidai cemiyetler, 2) Milletler. Cemiyet, fertleri arasnda ahlaki bir tesant bulunan bir zmredir. Bu tesandn iki ekli vardr. Birincisi : Cemiyeti terkip eden fertlerin duygularnn ve iti-

katlarnn mterek olmas. kincisi : timai ilerin fertler arasnda taksim edilmesinden husitle gelen itimai yardmlamadr.

37

Birinciye "mihaniki tesant", ikinciye verilir.

"uzvi tesant "namlar

Mihaniki tesant, fertlerin hissiyat ve itikadtnca birbirine benzememelerinden...Uzvi tesant ; kabiliyet ve hnerce birbirine benzemelerinden doar. Mihaniki tesant fertleri itimai uzviyetin hcreleri hkmne koyar, uzvi tesanUt ise onlar bu uzviyetin birer mtehasss uzvu mevkiine karr. Bir "nebati hayvan" da henz uzuvlar teekkl etmedii iin yalnz hcreler vardr. Halbuki li hayvanlarda gz, kulak, kalp, mide, akier, ayak vesaire...gibi hussi "vazifeli uzuvlar teekkl etmitir. ptidai cemiyetlerdeki, yalnz mihaniki tesanttr ; bu cinse mensup bir cemiyetin fertleri arasnda yalnz erkeklik, kadnlk ve ya dolaysiyle gayet ehemmiyetsiz bir nisbete "i blm Division de travail " varsa da, itimai i blm henz balamam, yahut gayet iptidai halde kalmtr; bu cemiyet dorudan doruya fertlerden mrekkep olmayp birbirine benzeyen paralardan ve bu paralarn her birisi de yine birbirine benzer ktalardan... ilah mrekkebtir. Bu ktalarn her biri mstakil bir tesande sahip olduu gibi, mnasebette bulunduu kt'alarla birleerek mafevk zmreyi, bu zmre de merbut olduu dier zmrelerle birleerek daha * .Ksek zmreyi... ilah, tekil ederler. "Halkavi hayvan"lara benzeyen bu cemiyetlere "Kt'avi cemiyetler - Societe segmentaire" nam da verilir. Milletlerde bu kt'alar dalarak onlarn yerine itimai i blmnden mtehassl yeni zmreler teekkl- etmitir. Bundan dolaydr ki milletlerde hem mihaniki tesant, hem de uzvi tesant mevcuttur. Milletlere "mutaazi cemiyetler" nam da verilir. Kt'avi cemiyetlerde fertler yalnz bir hcre mahiyetindedir. Mutaazi cemiyetlerde ise fertler bir hcre olmakla beraber ihtisaslar nisbetinde birer mhim uzuv mahiyetini de haiz bulunurlar. Kt'avi cemiyetlerde yalnz fert ile cemiyet arasnda kuvvetli bir irtibat vardr. Mutaazzi cemiyetlerde, fert bir taraftan dorudan doruya cemiyete, dier taraftan fertler birbirinin mtemmim ve muhtacin ileyhi olduundan btn dier

38

fertler vatasiyle de yine cemiyete merbuttn-lar (1). ptidai cemiyetler drt nev'e ayrlr ; 1) Tahalluf etmemi semiyyevi cemiyetler. Buna misl Avusturalya cemiyetleridir. Bunlar, birbirine msavi ve aralarnda silsile-i mertip olmakszn mctemi' , " t o t e m " ci cemiyetlerden ibarettir. Mtecanis ve aralarnda tahallf differentiation bulunmayan "elan semiyye "namn haiz zmrelerden mrekkep bu Avusturalya cemiyeti, cemiyetlerin en basit ve iptidai nev'idir. 2) Tahallf etmi semiyevi cemiyetler. Bu cemiyetlerde " t o t e m " li semiye henz mevcut olmakla beraber, zevle yz tutmutur. Bu ilk temel zerinde snflardan, asker ocaklarndan, dini tarikatlerden, aman derneklerinden mrekkep bjrtakm itimai uzuvlar taazzi etmeye balamtr. imali Amerika Hintlileri buna misaldir. 3) Airi Tribal cemiyetler. Bu cemiyetlerde "totem" tekilt tamamyla kaybolmutur. Airet, yine semiyelerden ve bilhassa erkek tarafndan nesebe sahip semiyelerden mrekkep olmakla beraber, kendi mevcudiyetini ve vahdetini evvelki cemiyetlere nisbetle daha kuvvetli bir surette his ve idrk etmeye balamtr. Ekseriya devaml bir merkezi hkmetleri bile vardr. Buna misl Afrika'daki Dahomeyler gibi. 4) nhille uram iptidai cemiyetler. Bu cemiyetlerde semiye bsbtn inhille uramtr. Baz etnograflar bu cemiyetleri kk ailelerden mrekkep kit'avi tekilttan mahrum grdkleri iin en basit cemiyet sanmlarsa da yanltr. Bu basitlik itimai bir tereddi neticesi olarak semiyelerin inhille

(1)

Milletlerin

iptidai cemiyetlerden fark

yalnz

bu saylan hususlara

mnhasr deildir. Milletlerde yaz ve edebiyat bulunduu gibi, hukuk ve tarihleri de yazlm bir haldedir. ptidai cemiyetlerin ne yaz ve edebiyatlar, ne de yazlm tarih ve hukuklar vardr.

39

uramasndan ileri gelmitir. Seyln adasndaki Veddalar buna misaldir. Milletler iin henz ilmi bir tasnif yaplmamtr. Biz ilmi olduunu iddia etmemekle beraber itimai bnye itibariyle milletleri de be nev'e ayryoruz r 1) Zeami Feodal milletler. Semiyeler aras zerinde yerleerek kyleri meydana getirmilerdir. Arazinin mlkiyeti askeri, dini yahut iktisadi bir. nfuz dolaysiyle beyler snfna! geerek kyler birer" malikne" mahiyeti alm ve kyller "fellh bu : serf" hkmne girmilerdir. Baz arki vilalan yetlerimizdeki Arabistan'daki kyler hl eraf namn

iktisadi nfuz sahibi beylerin malikneleri saylr. Bu cemiyetlere " "kfjy esasna mstenid cemiyetler" de denilebilir. 2) Cmiavi (Communal) cemiyetler. ehirlerde itimai i blm neticesi olarak esnaf heyetleri Corporation teekkl etmi ve ehir derebeylerinin hkimiyeti altndan kurtularak belediye meclisi vastasyla kendi kendini idareye balam ve ayn zamanda derebeylerine kar hkmdr kuvvetiyle birlemitir. ehir bu ekle girdii zaman "cmia" namn ald gibi ehir medeniyeti kylere de geerek oralarda da ferdi mlkiyet ve ferdi hrriyet teesss etmi ve kyler de birer cmia haline girmitir. Bugn Anadolu kyleri birer melikne deil, mlkiyet ve hrriyete malik ailelerden mrekkep birer cmiadr. Bu nevi cemiyetlere "ehir esasna mstenit cemiyetler" nam verilir. 3) Medine Cite'ler. Bu cemiyetler, ehirler tekil etmekle beraber, bir taraftan semiyyevi tekiltn, dier taraftan zemi tekiltn izlerini havidir. Atina ve Roma medinelerinde semiyeler birleerek kabileleri, kabileler birleerek airetleri, Roma da , Atina'da drt airet birleerek bu iki medineyi vcuda getirmiti. Bu tekilt bir kt'avi cemiyetin

40

bnyesini irae ettii gibi, cemiyetin "Patriiem client, Plebs" gibi snflan havi olmas da zemi bir tekiltn bnyesini gsterir. 4) Muzaf cemiyetler. Baz cemiyetlerde ehirler cmia halini ald halde kyler malikne mahiyetinde kalr. Kurn-u vustnn sonlarna doru Germen ehirleri cmia mahiyetine girerek senyrlerin nfuzundan kurtuldular. Halbuki kyler, yine zemi malikneler halinde kald. Fransa'da ise ehir medeniyeti kylere yaylarak onlar da cmia haline koymutu. Almanya'nn o zamanki muzaf hali bu nev'e misldir. On altnc asrdan itibaren hkmdarlarn ve senyrlerin hkmranlk kuvvetleri yeni nazariyeler ve yeni cereyanlar dolaysyla kuvvetlendii iin, ehirler tekrar senyrlerin nfuzu altna geti. Almanya'nn son asra kadar milli bir vahdet husule getirmesine mani olan da, bnyesinin bU' surette olmamas idi. 5) Heyeti " Corporatif" cemiyetler. ptidai cemiyetlerde temel hizmetini gren zmre akrabalk ve din rabtalarn haiz olan semiye idi. Yukarda saydmz millet nevilerinde ise "buk'avi Terriotorial" zmrelerin, yani kylerin ve ehirlerin itimai bnyede esas olduunu grdk. Heyeti cemiyetlerde ise itimai bnyenin esasi merkezleri paytahtta bulunan milli mahiyeti haiz hayetlerdir. Cmialarda da loncalar mevcuttu. Fakat bunlarn hayat ve faaliyetleri cmia dahiline mnhasrd. Bundan dolay bunlara "camiavi heyetler" denilirdi. Heyeti cemiyetlerde ise, bu camialara mensup heyetler paytahtta intihap ettikleri murahhaslardan mrekkep konfederasyon meclislerine malik olarak milli bir mahiyet alrlar. Medeniyetin bu ekline "paytaht medeniyeti" denilebilir. Ve medeniyetin en yksek ekli budur. Avrupa'nn en yksek milletleri bu ekle doru ilerlemektedir. Bu suretle semiye, ky,ehir medeniyetlerinin muhtelif enmzecleriyle beraber bir de "paytaht medeniyeti" enmzeci olduunu gryoruz.

41

Bu tasnife gre Trk milletinin cmiav cemiyetler nev'ine dahil olduu ve istikbalde heyeti cemiyetler arasna girmeye namzet bulunduu anlalyor.
slm (Say: 20, Mecmuas Kanunisani 1330)

42

DININ ITIMAI HIZMETLERI I Dinin itimai hizmetleri cemiyetlerin muhtelif enmzeclerine

gre baka baka suretlerle tecelli eder. Cemiyetlerin tik. ptidai cemiyetlerde yalnz dini velyet vardr, siyasi ve harsi velyetler mstakil bir surette henz teekkl etmemitir. nk metbun haiz olduu velyet tbileri olan halkn efkr- umumiyesine (yani Kur'an- Kerim istilahnca : rfne) istinat eder. Halbuki iptidai cemiyetlerde yalnz dini bir efkr-i amme mevcuttur. Siyasi ve harsi efkr- mmeler henz vcut bulmamtr. Mutaazzi cemiyetlerde dini efkr- mmeden baka iptid siyasi bir efkr- mme, sonra da harsi bir efkr- mme teekkle balar. Binaenalyh mutaazzi cemiyetlerde dini velyetten baka, siyasi ve harsi velyetler de mevcuttur. Dini bir efkr- mme rabtasyla birleerek dini bir velyete amme rabta"ptidai cemiyetler" ve "Mutaazzi cemiyetler"

diye iki cinse ayrldn geen makalelerimizden birinde izah etmi-

tabi olan heyete " m m e t " denilir. Siyasi bir efkr-

syle birleerek siyasi velyete tabi olan heyete "Devlet" denilir. Harsi efkr- mmelerin rabtasiyle birleerek harsi velyetlere tabi olan heyete "Millet' nam verilir. O halde iptidai cemiyetler yalnz mmet mahiyetindedir, devlet ve millet mahiyetleri onlarda, henz tezahr etmemitir. Mutaazzi bir cemiyette ise mmet, devlet, millet mahiyetlerinden her de-birbirinden ayr olmak zere - mevcuttur." ptid mmet

43

teekkl ederek bundan devlet domu, devletten de bilhare millet tevellt etmitir ". Bu gibi cemiyetlerde din, siyaset, hars messeselerinin birbirinden mstakil ve yekdierine muavin olarak taazzi etmesi - itimai i blmnn neticesi olarak - trl efkr- umumiyyenin ve bunlara mstenit olmak zere de eit velyetin teekkl eylemesinden mtevellittir. ptidai ve mutaazzi cemiyetlerin farklarn anladk. imdi dinin itimai hizmetlerini bu iki cins cemiyetlerde tetkik edelim : ptidai cemiyetlerde ayr siyaset ve hars tekiltlar bulunmad iin,bunlarn vazifesini de dini tekilt if eder.mmet ayn zamanda devletle milletin makamlarna da kaim olur. timai messeseler nfuz ve kymetlerini herhangi bir velyetten, daha dorusu herhangi bir efkr- mmeden almak mecburiyetindedir. ptidai cemiyetlerde ise yalnz dini velyet ve dini efkr- mme mevcuttur.O halde bu cemiyetlerdeki btn messeselerin dinden neben etmesi, nfuz ve kymetini ancak bu kudsiyet menbandan almas zaruri olur. ptidai cemiyetlerde btn messeseler dini efkr- mmeye

mstenit olduu halde mutaazzi cemiyetlerde yalnz bir ksm messeselerin bu menba'dan feyz almasna bakp da dinin iptidai cemiyetlerde mutaazzi cemiyetlerdekinden daha faydal bir vazife ifa ettiine kail olmamaldr. Dini efkr- mme taallk ettii messeselere fevk-attabi yahut daha vazh ta'biriyle mu'cizevi bir kuvvet ve kymet verir. Bu kuvvetin nisbeten daha o k ma'nevi olan ve cemiyetin mterek vicdann temsil eden messeselere taalluku ne kadar faydal ise, dnyevi nstl ve hatt maddi messeselere amil olmas da o kadar muzrdr. nk bu messeselerin hayata uymasna mani olur. O halde dini efkar- mmenin iptidai cemiyetlerde olduu gibi btn messeseleri zir- nufuzuna almas mutaazi cemiyetler iin gpta olunacak bir hal deildir.

44

Mutaiazzi cemiyetlerde dini efkr- mme yine mevcuttur. Fakat yalnz, ruhni ve kudsi bir mahiyette kalmas l&zm gelen fikirlere ve duygulara taalluk eder. Dnyevi ve nsutl mahiyeti haiz olan mesesselere artk dokunmaz. Bu gibi messeseler nfuz ve kymetlerini ya siy asf efkr- mmeden, yahut harsi efkr- mmeden abrlar ve hayatn icabtna gre tahavvul edebilirler. Siyasi efkr- mme, taalluk ettii kaideleri hukuki kuvve-i meyyide ile tetvi ederek onlara kanun mahiyetini verir. Harsi efkr- mmeye gelince bu, bir eit olmayp, mteaddid nevileri havidir. Ahlki, bedii, Jisani, iktisadi, fenni efkr- mmeler. Bu efkr- mmeler taalluk ettikleri messeselere ne dini messeselerden olduu gibi mu'cizevi, ne de hukuki messeselerde olduu gibi mahkemevi bir kuvve-i meyyide vermezler, fakat syretlerin iyi, hangi eserlerin gzel, hangi ta'birlerin fasih, hani met'larn gzel, hangi letlerin faydal olduunu ta'yin ederler. 1 Mutaazzi cemiyetlerde itimai

taksim-i a'ml neticesi olarak muhtelif

kymetler iin mstakil itimai meyyideler yani efkr-

mmeler tekevvn etmitir. Bunlardan her biri kendi sahasnda faydal olan vazifesini mstakilen ifa eder. Binaenaleyh dinin itimai faydalarn bilhassa mutaazzi cemiyetlerde aramak daha muvafktr. nk bu surette dini ancak kendi hususi sahasnda mil grrz. Gelecek makalede bu cihetten bahsedeceiz.
slm (Say: 34, Mecmuas

13 Austos 1331)

45

DIYANET VE KAZA ptidai bir kavim iinde bulunduunuz zaman btn ihtiyalarnz kendi kendinize tatmin etmeye mecbursunuz. Buday yetitirmek, un tmek, odun kesmek, ekmek piirmek, elbise dikmek, kundura yapmak, ev in etmek, doktorluk, polislik, askerlik ilh... gibi btn vazifeleri if etmek her fert gibi size de tevecch eder. Halbuki mterakki bir millet dahilinde yaadnz vakit yalnz bir hirfetin ihtisasiyle mkellefsiniz. Mesel mhendissiniz. Bu hrfetin size kazandrd para ile ekmek, elbise, kundura ilh... ne kadar muhta olduunuz eyler varsa hepsini ardan satn alrsnz. Hastalandnz zaman mracaat edecek doktorlar bulabilirsiniz. Devlete verdiiniz vergilerle rznz, mal ve cannz siynet edecek zabta ve mahkeme gibi messeseler, vatannz dmana kar muhafaza edecek ordu ve donanma gibi tekiltlar vcuda gelir. Sizi btn bu ilerle uramaktan kurtaran kaideye "taksim-i a'ml" denilir. Bu kaidenin teesss edebilmesi iin evvel o hirfetin, her fennin, her ilmin mtahassslar yetimek, saniyen her vazife hakiki mtahassslan tarafndan der'uhde edilmek lzmdr. Mesel siz tababetle itigalden fari olurken, icabnda mUtahasss doktorlar bulabileceinize eminsiniz. Evinizi bir hisar gibi tahkim etmeyiiniz memleketin asyiini muhafaza eden bir zabtann mevcudiyetine inandnzdandr. Muharebe olunca herkesin nefir-i mm suretinde silaha sarlmamas bu ii muntazaman icra edecek bir ordunun varln bilmekten nidir. htisas, fertleri havs ve avm diye ikiye ayrrr. Siz mhendislik iinde havastansnz. nk o fennin mtahassssnz. Mutahasss olmadnz tabbet, hukukinaslk ilh...gibi fen ve ilimlerde vamdansnz. Nasl ki bir tabip, bir hukukins da mhendislik

46

hususunda avamdandrlar

ve bir adamn kendi fenninde havastan

olmak artyla dier felerde vamdan olmas hibir zaman ayp deildir. Avm ve havs ancak ihtisas dairelerinde tefrik edilebilir. Acaba dier hususlarda mevcut bulunan bu ihtisas ve tksim-i 'ml kaidesi din sahasnda niin cari olmasn. Ul"um-u diniyye", bil tahsil herkes tarafndan bilinecek kadar basit midir ? Ulm-u diniyyeyi btn malisiyle^ hikemiyytiyle tahsil etmi din mtehassslar bulunmasn m ? Sonra "'ner-i din, terbiye-i diniyye, ta'lim-i diynet vazifeleri lalettayin herkesin teebbs- ahsisine terk edilecek kadar ehemmiyetsiz midir ? Anadolu kylerinden gelen kur'a efradnn acnacak derecede dinden bi-haber olduunu gryoruz. nk hepimiz din nairliini deruhde ettiimize kani olmuuz da bu vazifeyi hakkiyle ifa edecek bir din tekilt yapmamz. Acaba slmiyyette byle bir tekilt yok muydu ? Var idi. Fakat biz taksim-i a'mlden ziyade "tahlit-i vazif'den holandmz iin imdiye kadar bu tekilt baka ilerle uratrdk. slmiyet t hidyette bir iin diyni hkmlerini, kaz hkmlerinden ayrmtr. Ta ilk asrlarda diyni hkmleri bildirmek zere mftlk, kazai hkmleri bildirmek zere kadlk makamlarn te'sis etmitir. Hatta asrnda mmetin mfts olan mm- A'zam hazretleri bu iki makamn birlemesi caiz olmad iin "Kaiidi-l-Kudt" vazifesini kabulden musrren istinkf etti. Bu uurda hayatm bile fed, eyledi. Diynee kaz birbirinden o kadar ayrdr ki diyaneten caiz olmayan birok ilerin kazen cari olduu kesretle grlr. Faiz almak diyaneten caiz olmad halde devr-i er'i tarikiyle kaz'en vakidir. Mrr-i zamandan dolay kaz'en hakk- dv sakt olursa da diyaneten hak sakt olmaz. Diyaneten (varise vasiyet) caiz olmad halde, (nef'i mlk) yahut (vcuh u birre) vasiyet edilmi mala varisin nasp edilmesi gibi tariklerle kaz'en caridir. Hele diyneten caiz olmad halde kaza'en caridir. Adalet imkn yok iken

47

taaddiid-i zevct dnen gayr-i caiz oldjdu ve mme-i ns iin bunun adem-i imkn nass- kur'anla meyyed bulunduu halde kaz'encari ve muteberdir. Dinen talak" Ebaz-l-hell iken kaz'en hibir kayd- ihtirazi ile mukayyed deildir. Diyni ahkm ile kazai ahkmn baka baka eyler olduu yukarki misllerden anlald. O halde siz miift efendiye bir iin hkmn sorduunuz zaman size hangi ciheti beyn edecek ? Hi phe yok ki o iin ahkmd diyniyyesini, kad efendiye mracaat ettiiniz zaman ise kazi bir hkm yani ilm alacaksnz. Bu iki vazife, bir ey mi ? Elbejtte deil ! O halde Imm- A'zam hazretleri bu iki vazifeyi nefsinde cem' etmemekle o kadar doru bir i yapmtr ki bu uurda hayatn feda etmesine bile deer. Zaten ner-i diynet vazifesiyle mkellef bir snfn vcudunu bu yet-i mnife ifade buyurmuyor mu : "Ve ma kne'l mu'minne liyenfir kffeten felevl nefere min klli firkatin minhum tifetun liyetefakkahu f iddin. El'aye. Ner-i diynetle mkellef bir snf t evvelden beri vardr, demitik. Evet ; bata mftler olmak zere mderrisler, meyih, imamlar, hatipler, vaizler ve hac delilleri bu vazife ile mkelleftirler. Bunlar bir Diynet Nezareti'nin zr-i murakabasnda muntazam bir tekilt- diniyye halini ald zaman artk memleketin ve btn lem 4 slmn en cra kelerinde bile ner-i diynet vazifesinin hakkyla ifa edileceinden emin olabiliriz. Taksim-i a'mal ve ihtisas kaidesi her sahada tatbik edildii halde neden bu sahada tatbik edilmesin. Bir zat ilm-i kazda mtahasss olduu halde, ilm-i diynette gayr- mtehasss bulunabilir, yine bir dier zat, ilm-i diynette mtahasss bulunduu halde ilm-i kazda gayr-i mtahasss olabilir. Ayn kimsenin bu iki ilmi nefsinde cem'etmesi neden lazm gelsin ? Haydi farz edelim ki bir adam bu iki ilme de tamamyla vakftr, mademki diyni hkmler ile kaz- hkmler arasnda bu kadar derin uurumlar mevcuttur, bir kimsenin ayn zamanda byle gayr-i kabil-i te'lif iki

48

nevi hkmn itsiyle vazifedr olmas katyyen gayr- caizdir, tir iin diyni ciheti mukaddes olduu iin oraya idare-i maslahat, itilaf krlk, hilecluk gibi dnyevi tedbirler giremez. Bir iin kaz'i ciheti ise iktisadi, shhi, fenni, birok dnyevi icabta tbi olmak mecburiyetindedir. Bizim mblt- diniyye hususunda sair milletlerden geri olmamzn sebebi udur ki diynetimizin esaslar son derece li olduu halde kazmzdaki kaideler ve usuller gayet nakisaldr. Kaz ile diynet birbirine kartrld iindir ki kaz ilerinden mteki olan kimseler dine kar da mbltsz oluyorlar. Diynet ve kaz, birbirine kart zaman ikisi de birbirine muzr olur. nk bunlarn esaslar ayr ayn gayelere ma'tuftur. Fakat mftler yalnz diyni hkmleri it, kadlar yalnz kaz-i vazifeleri icra ettii zaman ikisi de vazifelerinin safvet ve tamamyyetini muhafaza edebilir. Urefdan birisi (htilf-u mmeti Rahmeten) nass- mnil'indeki ihtilf- mmetin mans taksim-i 'ml ve ihtisas; olduunu sylemitir ki gayet gzel bir tevcihtir. Bu gzel tevcih doru bir tefsiri tazanmun ediyorsa, Cenb- mazhar buyursun.
slm (Say : 35, Mecmuam 1331)

hak'tan niyaz edelim

bizi bu rahmete

27 Austos

49

DININ ITIMAI HIZMETLERI Dinin itimi hizmetleri siyasi, hukuki, iktisadi bedii, lisani, ilmi messeseleri kendi dairesi dahiline almas olmadn geen makalede izah etmitik. Mutaazzi cemiyetlerde dinin byk bir vazifesi de bu messeseleri kendi dairelerinde serbest brakmasdr.

Din, ibadetlerle itikatlardan mrekkep olduu iin, dinin itimai hizmetlerini bu iki nevi hadiselerin dnyevi faydalarnda aramak iktiza eder (1). bdetlerle itikatlarn dnyevi faydalar hakknda, eskiden beri birtakm kanaatlar mevcuttur. Bazlar er'i tahret'i tbbi tahret'in ayn zannederek gusl, abdest gibi farizeleri mikroplarn izlesi hikmetine istinat ettirirler. er'i tahret esas itibariyle ma'nevi levslerden uzaklamak mahiyetinde olduu iin bu tevcih doru deildir. Adi su ile ykanmak "asepsi" ve "antisepsi" vazifelerini ifa edemez. Halbuki er'i tahret, timsali bir mahiyeti haiz olduu iin zaruret halinde toprakla teyemmm suretiyle de icra olunabilir. Baz kimseler de, namazn faydasn jimnastikte, orucun menfaatini midenin hfzshhasnda grrler ki dini bu kadar maddiletirmek hatadr. Dini vazifelerin itimai hizmetlerini maddi faydalarda deil, ma'nevi menfaatlerde aramak iktiza eder. nk itimai hadiseler esasen manevi yani ahlki ve mefkrevi hadiselerden ibarettir. timai hadiselerin tetkiki ise ancak itimaiyat usuliyle icra olunabilir.

(1) Dinin utrevj faydalarn gstermek nevzuumuzun haricindedir. Bu husus itimaiyatlara deil, m te kel lmi eri e faktlere a i t t i r .

50

O halde biz de dinin itimai tesirlerini itimaiyt usuliyle tetkik edelim : Djn, btn mevcutlan "mukaddes" ve " z e n i m " (2) (profane) diye iki cinse aymr. Mabut ve ona muzf olan her ey mukaddestir, bunlarn haricinde kalan eyler ise zenimdir. Dinin en esasl art zenim hadiselerin mukaddes hadiselere takarrp ve temasn menetmektir. Bu iki varlk arasnda, itilf gayr-i mmkn klan bir tezad- mutlak mevcuttur. Zenimi mukaddese yaklatrmak; kudsiyeti tanzim (profaner) etmek en byk bir gnahtr. Bunun uhrdvi kuvve-i meyyidesinden baka, dnyada da mucizevi bir kuvve-i meyyidesi vardr. Tekin olmayan bu kuvvet hrmetsizlikte bulunan mtekitleri yldrm gibi arpar, mahveder. Halbuki dier taraftan ibadetin mahiyeti de zenim olan insann mukaddes olan mabuduna takarrp etmesi demektir. O halde ibadetin icra olunabilmesi iin, evvel ibadet edenin zenimlikten kurtulmas lazmdr. A b l d , zenimlikten kurtulup az o k mukaddeslemelidir ki mukaddese takarrp edebilsin, bundan dolaydr ki ibadet iki devreye ayrlr. Birinci devrede bid, zenim hadiselerden tecerrt etmeye alr ki bu nevi amellere "menfi yinler" denilir. kinci devrede, artk zenimlikten insilh etmi olan bid, ruhunu mabuduna arzetmeye balar ki, bu ameliyelere de "msbet ayinler" denilir. Menfi ayinler bunlardr : (1) Gusl, abdest, necasetten tahret, hayz ve nifstan tatahhur, sert-i avret, orU. (2) stikbal-i kble ibadetleri hususi mahallerinde icra etmek, ibadetleri hususi vakitlerinde eda etmek, ayinlere sa cihetten balamak, (3) Dnya k r n etmemek, etrafna bakmamak, mikatta ziynet

(2) Lisanmzda mukaddesin zdd manasn ifade edecek bir kelime olmad in stlah olarak bu kelimeyi kullanmay mnasip grdk.

libasn karp ihrma girmek, ihrm esnasnda san, trnan kesmek suretiyle ziynete meyil etmemek, (4) Feday- nefsin timsali olmak zere kurban kesmek, zekt ve fitre itasiyle fedyy- malda bulunmak, cihad ve hac seferlerine katlanmak. Bu maddeler tetkik olununca grlr ki evvela ferdin uzviyetine taallk eden uzvi fiillerle yemek imek, gibi hadiseler, saniyen ferdin mtelezziz ve mstefit olduu zamanlar ve meknlar evler, arlar, mesireler ki ibadet mahalleri buralarda deildir (3), salisen tekellm, telebbs, tezeyyn gibi ferdin holand btn eyler, rbian mal ve can ve huzur ve istirahat gibi ferdin muhteris! olduu eyler umumiyetle zenim mahiyetindedir. Bu tahlilden anlalyor ki ferde ait olan her ey zenimdir, o halde menfi ayinlerin gayesi fertleri ferdiyetten tecrit etmek, "Terk-i msiv"nm esas olan "nef'i ferdiyyet" mertebesine ykseltmektir. O halde manevi levs ferdi arzulardan ve bizzat ferdiyetten ibarettir ki gusl ve abdest gibi ayinler bizi timsali bir surette onlardan tathir ediyor, dier menfi ayinlerde yine bu suretle bizi ferdi heves ve merbutiyetlerden yani manevi aibelerden tecrit eyliyor. nsan esasen gariziyyt (fizyoloji) itibariyle hodkm bir hayvandan baka bir ey deildir. timai hayatn teekkl edebilmesi iin evvel emirde bu hodkmln, ferdperestliin hafiflenmesi lazmdr. Fert, ferdi arzularna, nefsani ihtiraslarna hkim olmadka, ferdiyetden byk fedakrlklar icrasna almadka (medeni bittab) olamaz. timai hayat, fertlere (kimsenin malna, canna, rzna doku mamak, tembel olmayp iilik etmek, okuyup yazmak, renmek, ahlkl ve namuslu olmak, vergi vermek, yol yapmak, muharebede hayatn feda etmek, olunu askere vermek, ehit ailelerine ve mecruh
(3) Zaman ve meknlarn da mukaddes olanlar vardr ki ibadetler, bu zarflar derununda icra olunur : Kabe, kble, ciheti, camiler, bayram, ramazan, cuma, namaz vakitleri, bunlarn itimai mahiyeti haiz olduunu gel a de gstereceiz. makale-

52

gazilere mali fedakrlklar icra etmek gibi) hodkmlkla gayr-i kabil-i telif birok mkellefiyetler tahmil ediyor. Bu vazifeleri, ifa edebilmek iin ferdi ihtiraslar yenecek kuvvetli bir irade lazmdr. Hlasa, ferdin (Bki bilcema'a) olmas iin, evvel emirde (Fni filcem'a olmas muktazidir. te menfi yinler insanda ferdi mahiyeti haiz bulunan btn eyleri zenim yani fani, mekruh ve haram addederek insan onlara taalluk edeni arzu ve ihtiraslara kar teslih, ediyor, insan bu hakimiyyet-i nefs talimghnda arzularn yenmeye kadir kuvvetli bir irade melekesi iktisap ederek hakiki insan mertebesine ykseliyor. Evvelce hodkm bir fert iken, imdi fedkar bir vatanda oluyor. Hatta denilebilir ki bu dini zabta olmasayd hukuki ve ahlki zabtalar teesss edemeyecekti. Menfi yinler messir ve mtemadi bir terbiye sayesinde yava yava fertleri ferdiyetten tecrit ederek itimai olmaya hazrlyor. O halde, dinin yalnz menfi yinleri bile kendi bana gayet mhim itimai bir mildir. Menfi yinler esasen msbet yinlere vusul iin bir vastadan ibarettir. Fakat bir snf bidler buna gaye derecesinde kymet verirler. Yllarca "gndz sim, gece kaaim" yaayan, itikfa giren, nefsini trl mahrumiyetler ve eziyetlerle krmaya alan, mal ve servetini ve hatta brahim Etem gibi tac ve tahtiyla evlad ve ailesini terk ederek fakr kendine medr- fahr yapan, hakaretlere, taarruzlara efkat ve uhuvvetle mukabeleyi meslek edinen bu yksek iradeli din kahramanlarna "zhid" nam verilir. Bir millette btn fertlerin zhid olmas imknsz olduu kadar, muzrdr da. Fakat her millette kuvvetli bir seciyyeye timsal olmak zere mahdut miktarda bir zhitler zmresi bulunmak da elzemdir. nk zayf iradeliler edid bir azmin ne harikalar icrasna kadir olduunu grmektedir ki maneviyetlerini takviye edebilirler. Zhitler hakkndaki bu telakkiye yle bir ittiraz dermeyan edilebilir : "Mu'tekifler bilkis itimai hayattan uzaklaarak mnferit bir hayat yayorlar, o halde itimaiyetten insilh ederek ferdiyete r'icu etmeleri lazm gelmez mi ?"

Buna u y o l d a cevap veririz : Mu'tekif ferdi arzu ve ihtiraslarn yuvas olan e v , a r , mesire gibi muhitlerden kayor ; konumak, uyumak, yemek, imek, keder ve e l e m d e n azade kalmak gibi ferdin holand lezzetlerden, rahatlardan nefsini mahrum e d i y o r . Btn bunlar yaparken ferdiyetle mcadelede b u l u n u y o r , maksad tamamyla o n u n f e v k i n e kmaktr. Vaka f e r d i y e t t e n kurtulmak, itimai o l m a k iin kfir bir art deildir, fakat labt ve zaruri olan bir arttr. Bundan baka m u ' t e k i f i n ruhunda ferdi duygular ve arzular sndke yerleri bo kalmaz ; bunlarn yerlerini, ztlar olan itimai duygular doldurur. Zaten m u ' t e k i f i n mele-i esfelden kamas mele'-i alya g m e k iin deil midir ? M e n f i ' ayinlerin itimai hizmetleri anlald, msbet ayinlerin

hizmetlerini de gelecek makalemizde tetkik e d e c e i z . ' lm Mecmuas (Say : 36, 10 Eyll 1331)

54

ISLAM ITIMAIYYATI DININ ITIMAI HIZMETLERI I


111

MSBET AYINLER Msbet ayinlerin art vardr : Menfi yinlerin icrasndan sonra eda edilmek, cemaatla icra klnmak, mevkut olmak. Menfi yinlerin msbet yinlerden mukaddem icra edilmesindeki

lzumu geen makalede izah etmitik. Cemaatla eda olunmaktaki sebebi anlayabilmek iin evvel emirde itimai ruhlarda husule getirdii tesirleri tetkik etmek lazmdr. Ruhunuzda yaayan itirk etmediini bir duyguya yahut bir fikre bakalarnn kymet vergrdnz mddete, ona siz de

mezsiniz : Onu duyar, fakat irade etmezsiniz ; dnr, fakat ne bir mefkre, ne de bir akide suretinde telakki etmezsiniz. Ferdi ruh, duygular irade haline, fikirleri mefkre suretine, zihni temayylleri akide mahiyetini is'ad edemez ; bunu yapmak iin ie kemiyete, ne de keyfiyete kabiliyetli deildir. Kemiyete kabiliyetsizdir, nk ferdi ruh cemaattan mlhem olmakszn vecit ve galeyan haline gelemez. Vecit ve galeyan olmadk-

a da azim, mefkre, iman gibi edemez.

edid halet-i ruhiyyeler tekevvn

Keyfiyete kabiliyetsizdir ; nk ferdi ruha ait hassalar ancak renk, koku, lezzet gibi mevcudatn maddi keyfiyetlerini temyiz edebilir ; eyann his ve kymeti, yani kymetlerini idrk edecek bir "kymet hassas'' na malik deildir.

55
1

Hayvanlarda iyi, muhterem, mukaddes hkmlerini verecek bir kymet melekesi yoktur. Gerek o kymetler ve gerek onlar takdir ve idrk eden bu meleke, insanda itimai hayatn bir neticesi olarak teekkl etmitir. Fertler bir araya gelerek cemaat halini ald zaman ferdi ruhlarn mtekabil tesir ve aksi tesirlerinden yeni bir ruhiyyet husule gelir ki buna "itimai ruh" diyoruz. Bu itimai ruh, hem kemiyete, hem de keyfiyete ferdi ruha mubyindir. Fertler cemaat haline gelir gelmez, derhal bir vecit ve galeyan frtnas ruhlarn sarsmaya balar. Cemaat halindeki fertlerde hibir zaman hrszlk, duygusuzluk, sekinet gibi ferdi haletleri gremezsiniz. Onlarn ruhu ya edid bir heyecann yahut derin bir tahasssn tesiri altndadr. Sonra bu heyecan yahut tahasss hayvanlarda grdmz itah, gazap, korku gibi ferdi heyecanlara benzemez ; onlarn zdddr. Ferdi heyecanlar aadan yukarya yani uzviyetten ruha kan tesirlerdir, itimai ihtiraslar ise ruhta doarak oradan uzvi heyecanlar hkimiyetleri ve kumandas altna alan yeni millerdir. Bu duygular behimi heyecanlar gibi l-ahlki olmayp taallk ettikleri eylere kar derecelerine gre tahsin yahut takbih, ihtiram yahut istihkar, takdis yahut tel'in hkmleriyle de mcehhezdirler. Fert, cemaattan mhlem olmadka, ahlki bir l-kaydi iindedir ; onun ihtimam yalnz elemden kamak, hazz aramak hususlarna mteveccihtir. Ne izz edecek bir mefkresi ne de kin ve intikam besleyecek bir mefkrevi dman vardr. Hibir eyi takdis etmedii gibi, hibir kimseyi tel'in de etmez. nsaniyeti de yok, nefsaniyeti de yoktur. Cemaat ise ahlki bir taassuba, ahlki bir salabyete maliktir. Hibir suretle "neme gereki" blamaz. Dndne inanr, inand eyi irade eder, irade ettii eyi takdis, ve bunun zdd olan eyleri tel'in eder.

56

itimai ruh hibir zaman reybi, mitsiz ve bedbin olmaz. Fertlerde grdmz imanllk, mitlilik, nikbinlik halleri itimai hayatn husule getirdii eserlerdir. Mamafih, btn fertler, cemiyet muhitinde yaadklar iin, itimai ruhun tesirlerinden tamamyla ri bir fert yoktur. Cemiyet, lisan, edebiyat, ananeleri, ilim ve fenleri, hukuk ve ahlki hlasa hars vastasyla fertlerde bir (ahsiyet) husule getirmitir. Fert, itimai hayatn ne kadar o k safhalarn yaar ve mtehasss olduu meslekte ne kadar ziyade mummik olursa ahsiyeti o kadar kuvvetli olur. itimai hayatn gerek mterek ve gerek mtehassane feyizlerinden mahrum olan fertlerde ise ahsiyet ma'dm hkmndedir. Bu cihetler anlaldktan sonra msbet ayinlerin niin cemaat halinde eda edilmesi lazm geldii kolayca izah edilebilir. Geen makalede "ibadet zeni olan bidin mukaddes mabuduna takarrp etmesidir " demitik. Ayn zamanda zenimin mukaddese takarrp etmekten memnun olduunu da gstermitik. Abid, evvela menfi ayinler vastasiyle ferdiyetten yani zenimlikten kurtulur. Fakat bidin mukaddese takarrp edebilmesi iin zenimlikten kurtulmas kfi deildir. Ayn zamanda kendisinin de mukaddeslemesi yani ruhunda bir takdis melekesinin domas lazmdr. Bu takdis melekesinin fert halinde mevcut olmadn, insanlarda yalnz cemaat halinde iken doduunu yukarda izah ettik. O halde ibadetlerin cemaatla eda edilmesi mukaddeslemek iin cemaatlemek lazm olduuna binaendir. Abid, mabudunun huzuruna kmak, mukaddes bir mlakata mazhar olmak istiyor. Bunun iin iptida ruhunda uyank bir halde bulunan "nefs-i sfli" yi uyutmak, sonra da uyumu bir halde bulunan "nefs-i kudsi"yi uyandrmak lazmdr, birincisi iin ferdiyetten tecerrt lazm olduu gibi, ikincisi iin de cemaat haline gelmek muktezidir. Fert zenimlikten kurtulup kudsi bir mahiyet iktisap ettikten sonradr ki mtak olduu mukaddes huzura dahil olabilir.

57

MUsbet ayinler be vakit namaz, teravih, cuma namaz, bayram namaz, hatr. Bunlardan evkat- harnze ile teravih namazlarnn cemaatle edas asl olmakla beraber, mnferiden edalar da caizdir. nk fertlerde cemiyetin harsinden mtevellit olan ahsiyet, ruhlarda daimi bir kudsiyet idame eder. Mukaddese takarrp iin lazm olan takdis melekesi, bu gibi fertlerde infirad halinde de mevcuttur. Fakat cemaattan tabd, uzun bir zaman devam ederse bu meleke zayflamaya balar, bunun iindir ki cuma ve bayram namazlarnn mnferiden edas caiz deildir. badetler, ayn zamanda ibadete tahsis edilmi mabetlerde icra olunur. Tabiidir ki ibadet icrasna elverili olan meknlar zenim mahallerden ziyade mukaddes tannan mevkilerdir. islm mabetleri mescit, cami, cami-i kebir ve k'be ile Arafat'tr . Her mahallede ve her kyde bir mescidin bulunmas lazmdr. Burada evkat- hamse namazlaryla teravih eda edilir. Her semtte ve her nahiyede bir camiin mevcudiyeti muktazidir. Burada dier namazlarla beraber cuma ve bayram namazlar klnr. Mamafih hayatn icaplar ve her byk ehirde camiden baka bir de cami-i kebir vcuda getirmi ve bu suretle bayram namazlar iin daha geni bir itimmagh husule gelmitir. Fakat bunda umumi bir kaide mevcut olmayp cami ve cami-i kebirin her ikisinde de gerek cuma ve gerek bayram namaz eda edilebilir. Bu suretle mescit, bir mahalle veya ky ahalisini, cami, bir semt yahut nahiye ahalisini, cami-i kebir, bir byk ehir yahut kaza ahalisini cemaat halinde birletiren itimai meknlardr. Buralarda toplanan mahalli zmreler milletin uurlu uzuvlar olduu iin bu itimalar ayn zamanda milli itimalardr. K'be ve Arafat ise her sene btn slm mmetinin muktedir olanlarn birletirerek azim bir itima vcuda getiriyor. slmn btn milletleri, mmessilleri vastasyla bu beynelmilel itimada hazr bulunuyor. Ramazan aynn orucu bu msbet ibadete hazrlanmak iin yaplan menfi bir ayinden ibarettir. Ramazann nihayetinden kurban bayramna kadar imtidat eden zaman uzaklardan gelecek haclarn aradaki mesafeyi kat' edebilmesi

58

iindir. Msbet yinlerin, mevkut olnias da itimai hayatn icaplar neticesidir. timai hayatn il ahirihi safhalar da var. Muhtelif zamanlarda, fertlerin kimi alverile kimi yemek imekle, kimi uyumakla, kimi elence ile, kimi hukuki ilerle megul bulunur. Mabetlerde itima iin birtakm muayyen zamanlar olmaldr ki fertler bir araya gelebilsin. Mhim olan, btn itimai iler gibi ibadetlerin de zamanlan taayyn ederek mevkut olmulardr. Bunun iindir ki her mmetin dini bir takvimi vardr. Yukardaki izahlardan sonra artk msbet yinlerin itimai hizmetleri hakknda fazla sz sylemeye ihtiya kalmamtr. Bu yinler ferdi hayatn icabetiyle dank bir hayat yaamaya mecbur olan fertleri muyyen zamanlarda muayyen meknlara cem'ediyor mukaddes bir gaye iin itimalar yaptryor. Esasen her itima, fertlerin ruhunda mukaddes duygusunu husule getirirken, mukaddes bir gaye iin vuku bulan itimalar bitarikil' evleviyye bu duyguyu daha edid bir surette tevlit eder. Mukaddes duygusu yle fayizli bir iksirdir ki buna "kuvve-i kudsiyye" demek de caizdir. Bu duygunun temas ettii her fikir itikada, her his azme mbeddel olur. Bu itimalara meyus olarak girenler mitvr, bedbin olarak girenler nikbin, reybi olarak girenler imanl karlar. Bu itimalardan doan kuvve-i kudsiyye korkaklar cesur, tembelleri alkan, hastalar salam, ahlkszlar faziletli, mefkresizleri mefkreli, radesizleri azimkr, hodkmlar fedakr yapar. Her ferdi ayr gayeler peinde dolaan halk, mli zamanlarda milli meknlara cem' ederek onlara milli hayat yaatr. O halde milli yinlerin itimai faydas "nefy-i ferdiyyet" yinlerin itimai hizmetleri "tesis-i millet" msbet suretinde tecelli eder. dini safhasndan baka iktisadi, bedi

Din, fertleri mukaddes duygular ve itikatlarla birletirerek milli vicdan vcuda getiren en mhim amdir. Bunun iindir ki hakiki dindarlar milli hamiyete malik, hakiki milliyetperverler de dinin la-yazl olduuna kaildirler. isim Mecmuas
(Say : 37, 24 Eyll 1331)

59

ITTIHAD VE TERAKKI KONGRESI I Bu stneki ttihd ve Terakki Kongresi, icra ettii ilmi mnakaa neticesinde, frkann hususi rengine tehis ettiren samimi bir kanaat izhar etti, bu kanaatin ruhu, slmiyetle medeniyet-i asriyyenin tamamiylekabil-i itilf olduuna itimattr. Memleketimizde teden beri bu kanaata malik zevat eksik deildi. Bunlarn banda Namk Kemal ile Cevdet Paa'y zikredebiliriz. Fakat, bu fikrin aksine inanan bir zmre de mevcut idi. Bu zmrenin zu'muna gre, slamiyet, hibir zaman medeniyet-i asriyye ile itilf ve imtiza edemeyecekti. Garibi urasdr ki bu zmre, birbirinin tam zdd olan iki mbayin hizbi muhtevidir. Nazariyatta ayn mukaddime ile balayan bu iki hizip, ameliyatta bsbtn mttezat neticelere vasl oluyorlard. Bu hiziblerden birine (Avrupa mutaassplar), dierine (medrese mutaassplar) diyebiliriz. Mutaassp Avrupaclara gre, mademki esst- tslmiyye medeniyyet-i hzra ile itilf edemeyecek, o halde bu esssat tamamyla terk ederek, maddi, manevi btn varlmz Avrupa medeniyetine intibak ettirmemiz lazm gelir. Mutaassp medreseciler ise bunun aksini dnyordu : Mademki, medeniyyet-i asriyyenin slmi esaslara itilf mmkn deildir; o halde bu medeniyetin btn ansrndan teberri ederek an'ant- mevcudemizle iktifa etmemiz iktiza eder. Grlyor ki bu niziblerin ikisi de itimai e'niyetten lzak, pek uzak bulunuyorlar. Milletimiz ne mukaddes dininden vaz geebilir ne de hayat asriyyenin icabt- zaruriyyesinden tecerrd edebilir. Muktazay- hikmet, bu iki himmetten birini dierine feda etmek deil, belki onlar birbiriyle telife al-

60

maktr. te, ttihd ve Terakki Kongresi, bu hakimane meslei kabul ederek bu sneki program ile tatbikata balamtr. Siyasi bir frkann vazifesi, muntazam ve kuvvetli bir devlet tekilt meydana getirmektir. ttihd ve Terakki frkas bu umdeyi iar ittihaz edince devlet hakkndaki telakkisi de vuzuh kesbetmi idi. Artk bu frkann gayesi ayn zamanda hem tslmi, hem de asri bir devlet tekiline almaktan ibaret olabilir. nk medeniyyt-i asriyyenin Islmiyetle kabil-i telif olduunu kabul eden bir heyet, tslmi bir devletin ayn zamanda asri bir devlet mahiyetini alabileceini, yahut ta'bir-i aharla asri bir devletin ayn zamanda slmi bir devlet esasatna istinat edebileceini kabul etmek mecburiyetinde kalr. Lakin, maatteesf, teceddt yolunda ilk admlar atan Tanzimatlar bu suretle dnmemiler, bu yolda hareket etmemilerdi. Onlar, Osmanll asri bir devlet haline koymaya almamlar, fakat yanl itihatlaryla devleti daha o k gayr- uzvi bir hale getirdikleri gibi slmi devlet eklinden de bsbtn karmlard. Binaenaleyh ttihd ve Terakki, teceddt yolunda selefi olan Tanzimat cereyannn krkrne bir muakkibi olmak deil, belki onun hatalarn arayp bulmakla doru yolun nerede olduunu meydana karmak vazifesiyle mkellefti. Tanzimatlarn birinci hatas, hilfet-i slmiyye ile devlet-i slmiyyenin ayr ayr eyler olduuna zahip olmalardr. Halbuki slmiyyette halife, devletin riyaset-i siyasiyesini haiz olan zat olup hilfet tekilt devlet tekilatndan ibarettir. Saltanat, mm- Maverdi'nin "Ahkm- Sultaniyyesi"nden anlald vecihle, hilfetin sfat- hkmrnisi (souverainete) olup katiyen ondan ayr ey deildi. (Sultan souverain) manasna olup halife bizzat sultandr. Binaenelyh Tanzimatlarn zannettii gibi hilfet ile saltanat ayn zamanda itim etmi birbirinden ayr sfatlar deildir. Sadrazam, hilfet makamndan mstakil bir mahiyeti haiz zannolunan saltanat makamnn vekil-i mutlak deil, bizzat halifenin vekil-i mutlakdr ve hamil bulunduu mhr- hmyun hlefay- Abbasiyye zamannda da vezirlere mevdu bulunan htem-i hilfettir. Hilfeti Katoliklerin papalk makam gibi ruhani bir riyasete tebih ede-

61

rek eyhlislm bu makamn vekil-i mutlak zannetmek er'i erif nokta-i nazarndan gayet fahi bir hatadr. Tanzimatlarn ikinci hatas da iki nevi hakk- kaznn mevcudiyetini zu'm etmeleridir. Onlara gre, hilfet ile saltanat bir zatta mctemi, fakat birbirinden ayr iki mstakil kuvvet olduu gibi, hilfetin baka hakk- kazs, saltanatn baka hakka kazs olup birincisi hilfetin vekili olan meihata, ikincisi de saltanatn vekili olan sadarete mevdu olmak lazm gelir. Bu nazariyeye istihadendir ki 1552 tarihinde kazaskerleri ve stanbul kads bb- meihata naklettiler. Kuzat- er'iyye kazaskerlere merbut bulunduu iin bunlarn oraya intikaliyle bb- meihat kadlarn merci-i resmisi hkmne geti. Halbuki bu tarihe kadar kazaskerler ve alel'umum kadlar sadrazama merbut idi. nk slmiyette iki nevi hakk- kaz mevcut olmad gibi, ift ve kaz sfatlar da ayn zatta itim edemezdi. Hakk- kaz mnhasran halifeye ait olup, halifenin vekil- mutlak da mnhasran sadrazam idi. Kadlar halifenin vekilleri olup onun namna icra-y kaz eyledikleri iin, vekil-i mutlak tarafndan intihap ve inh olunarak kendisi canibinden tayin edilirlerdi. Mftlere gelince, bunlar kadlar gibi, halifenin memurlar olmayp evmir-i ilhiyyenin mubellileri idiler. Binaenaleyh mevkileri gayet li olup dnyevi hibir mirin memuru olamazlard. Bir zatta ayn zamanda ift ile kaz itima etmedii gibi, mm- az'am hazretleriyle Zenbilli Ali Efendi mftlk makamndan kaadi-l-kudtlk ve kadaskerlik makamna gemeyi kabul etmemilerdi. Bu misaller makam- ift'nn nazar slm da ne kadar li ve mukaddes olduunu iraeye kfidir. Mft ile kadnn ikisi de ahkm- fkhiyyeyi rehber ittihaz ettikleri halde, aralarndaki bu tefvt- kymetin sebebi nedir ? Bunun sebebi, ahkm- fkhiyyenin diyni ve kazai namlaryla iki ksm havi olmas ve mftler ahkm- diyaniyenin hasbettenilh mbellleri olduu halde, kadlar, ahkm- kaziyyenin icrasna hasb-el-vekle memur bulunmalardr. Ahkm- diyniyye, kuvve-i meyyidesi mnhasran uhreviolan teklif-i diniyyedir, ahkm- kazaiyye ise, dnyevi bir kuvve-i mey-

62

yideye malik olan teklif-i diniyyedir. Binaenaleyh ahkm- kazaiyye, "dini ahkm" cinsinden dahilinde ise de, "diyni ahkm" nevinin haricinde mstakil bir nevidir. Ahkm- kaziyye bugnk istilaha gre hukuk namn verdiimiz kaidelerdir. O halde slmiyette, hukuk, ahkm- diniyyeden ma'dd ise de ahkm-i diyniyyeden ma'dd deildir.

tslm

Mecmuas

(Say : 48, 27 Terinievvel 1332)

63

ITTIHAD VE TERAKKI KONGRESI Ahkm- diniyye, esasen birdir, fakat kuvve-i meyyidelerinin dnyevi ve uhrevi namlanyla iki nevi bulunmas, bu ahkm zaruri olarak iki neve ayrmtr. Kad, dnyevi bir nizam ve intizamn tesisi ve alelumum itimai ihtiyalarn temini vazifesiyle mkellef olduu iin, hayatn her trl icabtn nazar- dikkate almaya mecburdur. Bundan dolaydr ki diyaneten caiz olmayan birok ileri kad bizzat icraya veyahut bakalar tarafndan icrasn kabule muztar kalmtr. Mesel faiz almak diyaneten hibir suretle caiz olmayan bir fiildir. nkii nazar- diynette btn Mslmanlar karde olup, kardein kardeten faiz almas her milletin ahlkna gre ma'ybtur. Diyneten"katiyen caiz olmayan bu fiili kad zarrat- itimaiyyenin icbariyle bilfiil icra etmeye mecbur kalm, yani eytamn nkudunu ribb-i mulzim usuliyle faize vermeye muztar olmutur. Bunun gibi l vasyyete li-l-vris mantukunca, Varise vasiyet etmek caiz deil iken, kad buna da nef-i mlk tarikiyle bir nevi msaade-i zmniyye gstermektedir. Bugnk icabt- kaziye mskiratn mal- mtekavvim olduunu kabule sevk ediyor. Fakat, kaza slmn bunu kabule mecbur olmas, diynet-i slmiyyenin de kamul strarnda bulunmasn iktiza ettirmez. fta ile kazy ayn makamda birletirmek ve mahkim-i er'iyye ilmtn fetva emanetine tasdik ettirmek kazen tecviz edilen eyleri diyneten de haiz olduu zehabn tevlit ediyor. Bu zehabn diyanet ve ahlk nokta-i nazarndan ne kadar muzr olduu izahtan

64

varestedir, islmiyet btn meaii-i ahiaKiyyesini ahkm- diyanyesnde gstermitir. Ahkm- kazaiyye, her devrin icap ettirdiini birtakm msamahat- diniyyedir. Baistu bil'hanefiyetil msemm buyuran Hazreti Peygamber, haniflikle ahkm- diyaniyeyi, ve semihlikle de msamaht- kaziyyeyi murat buyurmulardr. Hanifler, mftnn beyan ettii ahkm- diyniyye dairesinde hareket edenler, msamahaclar ise kadnn msaadat- zmmiyyesinden istifade edenlerdir. Mutasavvife birincilere ehl-i azimet, ikincilere ehl-i ruhsat namlarn verir. Mesela, mrir-i zemnla hakk- dav sakt olur, fakat haksakt olmaz. Ehl-i ruhsat bu msaade-i kaziyyeden istifade ederek mrur-i zemna uram borlarn vermekten imtina eder. Halbuki ehl-i azimet mftnn ma bihi-t-takva'y emreden fetvasna imtisl ederek byle bir borcu i't'ya itbn olur. Bir millette ahlkn hukuktan ibaret addolunmas nasl bir tereddi-i manevi ise diyanetle kazann ayn mahiyette telakki edilmesi de ayn tedenni-i ahlkiyi irae eder. te mahkim-i er'iyyenin meihata rabt, diyanet nokta-i nazarndan bu mellim neticeyi husule getirmitir. Amme-i ns,

kadlar gibi meihat- slmiyyenin de efrad dnyevi bir kuvvei meyyide ile terhip ettiini grnce, uhrevi kuvve-i meyyideyi yava yava unutmaya balamtr. nk ift makam da kaz ileriyle itigal ve i'lamat kazaiyenin tsdiki mesuliyetini der-uhde edince, eriatn yalnz ahkm- kaziyyeden ibaret olduu zann hasl olmas tabiidir. Taadd- kaz, ahkm- diynetin selmetini ihll ettii gibi, hilfet ile saltanat birbirinden ayr iki kuvvet gibi gsterdiin den, deta memleketimizde iki nevi hkmet-i slmiyyenin mevcut olduu zann hasl etmitir. Bu zannn tevessfyle bunlardan birini hkmet-i cismniyye, dierini hkmet-i rhniyye gibi telakki edenler, slmiyeti de katoliklik gibi iki hkmetli bir din zanneyleyenler az deildir. te Tanzimatlarn yukarda beyan ettiimiz hatal itihatlar, bu gibi batl telakkileri dourarak devletimizi yava yava slmi bir devlet halinden karmtr. Gelecek makalede de Tanzimatlarn

65

Osmanll asri bir devlet vaziyetinden ne suretle daha o k uzaklatrdklarn izah edeceiz. Geen makalede, Tanzimatlarn, Osmanll, (Islmi devlet) esastndan ne suretle uzaklatrdm terih etmitik. Acaba, bu hareketi ihtiyar etmeleri, devletimizi asri bir devlet haline getirmeye almalarndan m icap etmitir? Atideki izahattan anlalaca vehile, Tanzimatlar, bilkis, devletimizi asri bir devlet olmaktan da mmkn olduu kadar uzaklatrmalardr. Asri devletin esas, memleketindeki btn tekiltlan ya hizmet-i umumiyye (Service Publique), yahut cemat- hususiyye (Association Prive) haline getirerek, cmlesini kanunu rabtalarla kendi mekanizmasna raptetmektir. Hizmet-i umumiyeler, devletin resmi daireleri hkmnde olup, cemiyyet-i hususiyyeler ise devletin kanununa tebean ve onun msaade-i resmiyyesiyle teekkl etmi heyetler olduu iin, vcutlar, devletin velyet-i mmesini tahdid ve takyit edemez. Bir devlet, bu gayeyi istihdaf etmedii takdirde, memleketindeki her tekilt yava yava fertleri zerinde bir nevi velyet-i mme tesis ederek fiilen bir devlet mahiyetine istihale eder. Bir tekiltta velyet-i ammenin mevcut olup olmadn gsteren itimai mi'yr, hakk- kazdr. Hangi zmrenin hakk- kazs varsa, onun ayl zamanda bir velyet-i mmesi ve binaenaleyh bir devlet mahiyeti var demektir. Tanzimattan mukaddem, sefarethanelerde ve patrikhanelerde hakk- kaz ve binaenaleyh bir nevi devlet mahiyeti mevcut idi. Bu kadim bid'atlerin tesisi mesuliyetini Tanzimat ricaline atfetmek doru olamaz. Vk Tanzimatlar bu marazi messeseleri bizzat icd etmediler, fakat, bunlar meru' ve ma'kl grerek bir aynm da slmlar iin icd ve tatbik ettiler. Ve bu suretle, tahfif yahut izalerine alacaklar yerde, takviye ve idamesine ikdam etmi oldular. Tanzimatlarn nazariyyat- idariyesine nfuz edebilmek iin,

istlaht- idriyye idmna idhl ettikleri iki tabirin medlln tahlil ve tmik etmek kifyet eder. Bu tabirler "cemaat" kelimesiyle "Umur-

66

-u mezhebiyle" terkibidir. (Jemaat kelimesinin medulunu anlamak iin bizdeki cemaatlarn Avrupa devletlerindeki mtenazrlarna bakalm. Mesela, Fransa'da Protestan ve Musevi kiliseleri, Paris'te Rus ve Amerikan kolonileri var. Fakat, ne bu kiliseler, ne de bu koloniler bizdeki yerli yahut ecnebi cemaatlerine benzemez. Bizdeki yerli ve ecnebi cemaatlerin hakk- kazlar, imtiyazt- hukukiyyeleri, velyet-i mmeleri mevcut olduu halde, Fransa'da yahut Paris'te mevcudiyetini zikrettiimiz kilise yahut kolonilerin bu kabilden hibir haklan, hibir imtiyazlan yoktur. Fransa'daki alelumun Protestanlar ve Museviler, Ruslar ve Amerikanlar btn mnasebt- hukukiyy elerinde mnhasran Fransa devletinin velyet-i kazaiyyesine tabidir. Mamafih bu hal, Fransa, yahut Avrupa'ya mnhasr olmayp, Japonya gibi asri bir devlet mahiyetini alan btn medeni milletlere mildir. Yukardaki izahattan anlald ki asri bir devlette cemaat mahiyetini haiz heyetler yoktur ve olamaz. Bunlann ya hizmet-i umumiyyeler yahut cemiyet-i hususiyeler haline ifr hukuk-u mme icabatndandr; mamafih, Tanzimatlar byle dnmediler. Onlara gre, Osmanl devleti fertlerden mrekkep bir heyet deil, cemaatlerden mrekkep bir mttehide mahiyetindedir. Yerli ve ecnebi cemaatlar arasnda bir de, halifenin riyaset-i diniyyesi altnda bir cemaat-i slmiyye tasavvur ettikleri iin byle bir "Cemaatler Konfederasyonu" kendilerine gayet makul grnyordu. Sultan bu konfederasyonu "souveran" olacak, halife ile beraber patrikler ve sefirler onun "vassale"leri hkmnde bulunacakt. Sultan, ayn zamanda hilfet sfatn da haiz olduu iin cemaat-i slmiyyenin dier cemaatler zerindeki hakk- tefevvuku nev'am temin edilmi bulunuyordu. Tanzimatlarn, byle bir nevi muhtariyeti haiz cemaatler kabul etmesi guya serbesti-i edyn umdesine gsterdikleri ihtiramdan ileri geliyordu. Bu heyetlere cemaat- diniye namn verdikleri gibi, muhtar brakldklar ahkm- hukukiyyeyi de "umur-u mezhebiyye" tesmiye ediyorlard. Gy aileye ait ahkm- kaziyye umur-u hukukiyyeden deilmi de umur-u mezhebiyyeden imi. Halbuki btn erbb- ilim nazarnda (mahkemevi bir kuvve-i meyyideye malik olan kaide-

Jer) hukuki kaidelerdendir. Aile umurundan kadnn huzuruna arz edilmeyen, mahkemenin kuvve-i meyyidesine ihtiya gstermeyen cihetler, tabii umur-u hukukiyyeden deildir. Bunlar arasnda efkar- mmenin kuvve-i teyidiyyesine istinat edenler ahlki, uhrevi kuvve-i meyyideye mstenit olanlar da diyni bir mahiyeti haizdir. Tanzimatlar "mezhep" kelimesinin mshemiyetinden istifade ederek btn bu ilere "umur-u mezhebiyye" namn veriyorlard. Halbuki mezhep kelimesi tamamyla Franszca "doctrine" kelimesinin mukabilidir. Her imnn mezhebi fkhi bir doktrin mahiyetindedir. Bizim umur-u mezhebiyye dediimiz eyler hakknda Franszlar" Affaires Culturelles" ve Mezhp Nezareti mevkiinde" Ministere des cultes" tabirini istiml ederler. Culte kelimesinin mukabili ibadet olduuna gre bu tabirlerin doru tercmeleri mur-u taabdiyye ve badt Nezareti olmak lazm gelir. Umur-u taabbdiyye, tamamiyle umur-u diyaniyye manasnadr. O halde serbest-i edyn, umur-u taabudiyyenin yani umur-u diyniyyenin hrriyeti demektir. Bunun temini iin, taabdi zmrelerden siyasi cemiyetler tekil ederek onlara hukuki imtiyazlar vermek icap etmez. Halbuki, Ali Paa, Ermeni cemaatna, mevcut imtiyazlar haricinde bir nevi Meclisi-i milli ve Merutiyet-i Milliye haklarn vermekte bile beis grmemiti. Terih ettiimiz nazariyyat- idariyyenin zaruri bir neticesi dier cemaatler gibi bir de slm cemaat tekil etmek olacakt. Mahkim-i er'iyyenin meihat- slmiyyeye rapt, bu gayenin birinci adm olduu gibi, cemaat- tekili hakkndaki projeler de bunun ikinci adm idi. Cenab Hakka o k kr ki, yalnz Edirne'de tekil olunan cemat- slmiyye tekilt, dier vilyetlere tatbik edilmedi. nk cemaatn siyasi bir mahiyeti haiz bir nevi natamam devlet olduu yukarki tahlillerden anlald. Devletimiz, esasen halifenin riyaseti altnda bir slm devleti iken, onun karsnda cemaat namyla bir ikinci slm devleti ikame etmenin ne kadar byk mahzurlar dai olduu muhtac- beyan deildir. Bunun, iki tekilt- slmiyye arasnda husule getirecei tesadmlerden baka bir byk tehlikesi de

68

harici ve dahili kapitlasyonlarn meruiyetini kendi fiilimizle tasdik ve teyit etmemiz ve binaenaleyh onlarn devamna raz olmamz olacakt. Mamafih, cemaat- slmiyye tekilt yaplmamakla beraber onun kadar muzr olan dier bir ey yaplmt. Yani slm dini dahilinde devlete ait hakk- kazadan baka bir de Bb- Fetv'ya ait ikinci bir hakk- kaza tanlmt. Demek ki taaddt-i kazy kabul etmek ve umur-u diyniyyeyi umur-u kaziyyeden temyiz ve tefrik etmemek, slmiyetin esastna muvafk geliyordu. O halde slm devieti tedenberi baz Avrupa Ulemasnn iddia ettii vehile hibir zaman asri bir devlet mahiyetini alamayacak, binaenaleyh ne dahilen, ne de haricen mstakil olmayacakt. Bu takdirce kapitlasyonlar kaldrmaya da hibir hakkmz bulunmayacakt. Mahkim-i er'iyyenin Bb- Fetv'ya raptndaki mahzur, bundan da ibaret deildi. Malumdur ki Adliye Nezareti kavnin-i adliyemizde nks, yahut icbt- asriyyeye muhalif bir kaide grd zaman bir madde orada aynen yahut ta'dilen tasdik edilmekle nekays- kanuniyyemiz aled' devam ikml edilir. Bu ihtiyac ayniyle Bb- Fetv da hissedegelmitir. Bunun iin Bb- Fetv 'nn ittihaz ettii meslek, ihtiyacat- asriyyeye muvafk olan bir kavli Fkh- Henefide mftabih olarak bulamad takdirde (Mesil-i muctehedn fiha da emir-l-m'minin) hangi kavi zere amel olunmasn emir buyurur ise onunla amel muktezi olur, kaidesine ittibaen ya mezheb-i hanifin gayr- mftbih kollar arasnda veyahut mezahib-i erbaann dier aksamna ait kollar meyannda bularak tasdikini halifeye arz etmektir. Mahkim-i er'iyyenin Bb- Fetvda bulunmasndan tevellt eden bu tarz- hareket, ne merutiyete, ne eriata muvafktr. Merutiyete muvafk deildir, nk halifenin her iradesi bir kanun mahiyetinde olduundan, bu tarz- hareketle meclis-i teriiden gemeden kanunlar tanzimine bir meydan alm olur. eriata da muvafk deildir, nk velyet-i ifta halifede olmayp, husustadr. Nususun mfessir ve mbellileri ise mftlerdir. tihad, itihad nakz etmedii iin halifenin iradesi hibir; mfty u suretle yahut bu suretle ifta etmeye icbar edemez. Em-i-ul-l'emr,

69

kanun hkmnde olduu ve kadlar halifenin vekilleri mevkiinde bulunduklar iin yalnz kadlar iin mt'dr. O halde mesil-i mctehedn fih da tercih-i akvl, esasen kuwe-i teriiyenin tedenberi kanun tanziminde imtisal ettii bir esas olup bunun emr-i iftaya taalluku yoktur. Hasl, bu usuln ittihazyla, hem fetvnm emir-lmu minine tasdik ettirilmesi gibi hilf- er'-i erif bir hareket ihtiyar edilmi oluyor, hem de hkmetin ve kuvve-i teriiyyenin haberi olmadan Bb- Fetvaca dorudan doruya kanunlar tanzimi gibi hdim-i merutiyyet bir fiil icra olunuyor. Taaddd- kaznn dier bir mahzuru da, bir dava mahkemeye geldikten sonra elde mudevven bir mecelle-i er'iye bulunmad iin meselenin hkm- kazisi fetvahneden sual edilmesidir. Bu suretle, fetvahneden sdir olan fetva, yalnz makabli hakknda m-bih-ittatbik olmak zere tanzim edilir ve bunun tanzimi hakk da mnhasran kuvve-i teriyeye aittir. Fetvahne bu tarz- h a r e k e y l e , bir telakkiye gre terihi bir vazife if ve dier bir telakkiye gore de bir nevi hukuk mavirlii icra ediyor. En byk halifelerimizdr olan Sultan Selim ile en byk eyhlerimizden bulunan Zembili' Ali Efendi'nin meihat selnmesinde mnderi muhavereleri, diynet ile kaznn suret-i tefrikini pekl gsterdiinden Bb- Fetva' nn mahkim-i er'iyyenin hukuk maviri olmas katiyen caiz deildir. Terii bir vazife ifa etmesi ise yukarda beyn ettiimiz vehile merutiyete mnafidir. Taaddd- kaznn bir baka mahzuru da ayn madde hakknda bir mahkeme-i nizamiyye ile bir mahkeme-i er'iyyenin ayr ayr ve birbirine mtenkz ilmlar vererek hkmet-i icriyyeyi mkl bir mevkide brakmasdr. Btn bu saydmz eyler, asri bir devletle kabil-i telif olmad gibi slmi bir devletle kabil-i itilf deildir. Bir devletin umur-u diyniyyesiyle umur-u kaziyyesi baka baka hizmet-i mmeler tek eder. Binaenaleyh her biri iin mstakil bir nezaret lazmdr. Adliye Nezareti Umur-u kaziyye Nezareti olduu iin ale-

70

lumum tekilt- kaziyyenin mezkr nazerete rapt ve ilhak lazm olduu gibi, meihat- tslmiyye de Umur-u diniyye Nezareti olduu iin, alelumum messesest- diniyyenin idaresi de meihat- lyya tevdi olunmak lazmdr. Mahkim-i er'iyye banda meclis-i tetkikat- er'iye ve kazaskerlik tekiltlar bulunduu halde, Adliye Nezaretine ilhak edeceinden tekilat ve faaliyetindeki hususiyet, katiyen halleldr olmayacaktr. Zaten Kanun-i Essi'nin 118. maddesi alelumum kavaninin tanziminde ahkm- fkhiyyenin esas ittihat edilmesini temin ettii gibi, hukuk-u ailenin dier ahkm- hukukiyyeye nisbetle daha o k ananevi bir mahiyeti haiz olduu da btn ulemy hukuka msellemdir. Umur-u diyniyye ile umur-u''kaziyyenin mstekilen ayn nezaretlere tevdiinden husule gelecek fayda yalnz tevzi-i adalet nokta-i nazarndan deildir. Bu tefrikten husule gelecek en byk menfaatimiz, diyanet nokta- nazarndan olacaktr. nk imdiye kadar emvl-i eytmn irbh ve mahkim-i asliyyenin idaresi gibi umur-u maddiye ile fart- itigalden umur-u diyniyyeyi nazar- dikkate almaya vakit bulamam olbn meiht- Islmiye artk bu rizi megalelerden kurtulaca iin Zenbilli Ali Efendi'nin tabiri vehile "emrahiretimizi muhafaza" ya hakkyla alabilecek ve mmet-i slmiyyeye lazm gelen terbiyeye-i diniyyeyi vermeye muvaffak olacaktr. Meihat- Islmiyenin bundan sonra ifa edecei vezif-i liye-i diniyyeyi de gelecek makalemizde terih edeceiz.
slm Mecmuas

(Say : 49, 17 Terinisani 1332)

71

KTSADYAT MECMUASINDA YAYINLANAN YAZILAR

MLLET NEDR, MLL KTSAT NEDEN BARETTR ? I Milli iktisadn neden ibaret olduunu anlamak iin, nce, milletin ne olduunu bilmek lazmdr. Milleti mcerret bir lisanla "itimai bir klli-i tm:tout complet "diye tarif edebiliriz. Cemdt aleminde hibir cisim, hibir cirm kll tm deildir. Ne yldzlar ne seyyreler, ne emsi manzumeler, ne kehkeanlar, tam bir kl tekil edebilirler. Cemadt da muhit olmak zere yalnz bir kll- tm vardr ki "kainat" tan ibarettir. Hayat aleminde ise tekine muhalif olarak her uzviyet bir kll tmdr. nk uzviyet de kinat gibi, mstakil bir mevcudiyete, dahili bir tekmle maliktir. timaiyt aleminde, bir cemiyetin uzviyet gibi tamamyla mstakil olabilmesi iin itimai hayat terkib eden muhtelif tabakalarn birbirine muntabk olmas lazmdr. Cemiyet de, fkari hayvanlar zmresine mensup bir uzviyet gibi tabakadan mrekkeptir: 1) skelet, 2) tidi f'leler 3) htilt ve mnasabete ait f'leler Cemiyette bu tabakann mukabilleri : 1) Mterek duygulardan mtevellit tesant, 2) blmnden mtevellit tesant, 3) Bu tesantleri dahili ve harici taaruzlara kar mdafaa ve muhafaza eden tekilt.

Cemiyetin, uzviyetteki (iskelet) tabakasna tekabl eden en amik tabakasna ma'er nam verilir. Ma'er mterek duygulara malik bir zmre demektir. Mterek duygular vicdanlarda yaayan birtakm manevi ve mnteir hadiseler olmakla beraber, bunlarn itimai messeseler suretinde maddi tebellrleri de vardr. Din, lisan, aile ma'eri, fertleri din ve lisana malik olan birbiriyle kz alp verebilen mtecanis bir zmredir. Cemiyetin, uzviyetteki (itida) manzumesine tekabl eden ikinci tabakasna " c m i a " denilir. Cmia, birbirine muhta olan btn ihtisas zmrelerini, btn fenni, bedii, iktisadi ve terbiyevi hirfet ve meslekleri harice ihtiya gstermeyecek surette cmi ve itimai i blm nokta-i nazarndan kendi kendine tamamyla kfi olan muhtelif (Differentie) bir zmredir. Cmiada fazilet, ahlk, iktisat, bediiyt gibi faaliyetlerin muhtelif messeselerinde ve ihtisas zmrelerinde tecelli eder. Mterek duygulardan mtevellit tesande ma'eri tesant denildii gibi, itimai, i blmden mtevellit tesande de camiavi tesant denilebilir. Cemiyetin, uzviyetteki ihtilat ve mnasebet, manzumesine tekabl eden nc tabakas da devlet namn alr. Devlet, hududu muayyen bir buk'a (Territoire) ile maddi kuvve-i hukuki manzumede tecelli eder. te bir ma'er ayn zamanda bir cmia ve ayn zamanda bir devlet olduu vakittir ki hakiki bir millet mahiyetini haiz olabilir. Bir cemiyette bu tabaka birbirine tamamyla muntabk deilse, o cemiyet henz bir kuil- tm olamam, yani bir millet haline gelememitir. O halde millet, mefkrevi bir cemiyet olup hibir kavimde tamamyla tecelli edememitir. Her kavim millet olmaya alan bir milliyettir. Trk mliyeti, bir millet olmak iin ne yapmal ? Trklerin "Trkiya" namnda bir devletleri vardr ki hkim olduu buk'a dahilinmeyyideye malik bir

76

de dier kavimler de mevcuttur. Trkiya Trkleri'nin dinleri btn islm kavimleriyle, lisanlar btn Trk ubeleriyle mterektir. Ma' er itibariyle harile iki trl itirki olan bu cemiyetin camia itibaryla da Avrupa medeniyetiyle irtibat vardr. O halde Trkiya Trkleri bir taraftan hariteki Trkleri kendi devletleri dahiline almaya dier taraftan slmiyeti milli lisana nakletmeye almak ve ayn zamanda i blm nokta-i nazarndan da Avrupa milletleri gibi mstakil bir cmia mahiyetini almak vazifesiyle mkelleftir, ite ancak bu terakki merhalelerini getikten sonradr ki beynelmilel medeniyetlerin tesirinden kurtularak milli bir harsa malik olabilir. Trkleri bir camia haline getirecek ve Trk harsnn teekkln temin edecek millerden biri de milli edeceiz.
ktisadiyat Mecmuas

iktisatdr., Bunu da gelecek makalede izah

(Say :1, 8 ubat 1331)

77

MILLET NEDIR, MILLI IKTISAT NEDEN IBARETTIR ? "ktisat" kelimesi, ayn zamanda, hem bir "ilim" in (Science conomique), hem de bir "sanat"n ismidir. ktisat ilmi, muhtelif kavimlerde cereyan eden iktisadi hadiseleri ey'i (objectif) bir surette tetkik, tasnif ve umumi bir mucerred enmzeclere irc' ettikten sonra bu enmzeclerin tbi bulunduklar tabii kanunlar meydana karr. ktisat sanat (Art conomique), iktisat ilminin kefettii hakikatlere istinat ederek kavimlerin iktisadi hayatn tanzim yahut istikml suretinde srf ilmi bir gaye takip eder. "Milli iktisat" tabiri iktisat ilmiyle iktisat sanatnda baka baka manalara dellet eder. ktisat ilmine nazaran "milli iktisat", kavimlerin ma'ruz bulunduu "iktisadi tekml" n tabii ve zaruri olarak vasl olduu bir safha (Phase)'dan, tabir-i harla iktisadi hayatn bir "enmuzec"inden ibarettir. "ktisadi hayaf'n balca enmzeci vardr : Aile iktisad, ehir iktisad, milli iktisat. Bu enmzecler, itimai tekamln mutevli devrelerinde tezahr ettikleri iin, ayn zamanda itimai tekmln mteakip safhasn irae ederler. ktisadi enmzeclerin tarifi, ' 'emvlin istihsaliyle istihlki arasndaki rabta" esasna mstenittir."Aile iktisad" devresinde istihsal olunan emvl bizzat mstahsiller tarafndan istihlk olunur. "ehir iktisad" devresinde emvl, mstahsillerden hibir vasta olmakszn,

78

dorudan doruya mstehliklere intikal eder, "milli iktisat" devresinde, emvl, birok vastalarn tavassutiyle, mstahsillerden mstehliklere geer. Bu enmzeci ayn ayr tetkik edelim : 1) Aile iktisad (Economic domestique) : Burada "aile" den maksat istihsl ve istihlkte mterek olan, yani aralarnda ilmi manasyle "mbadele" fiili mevcut olmayan fertlerden mrekkep bir zmredir. Bu zmre, bildiimiz kk ailelerden baka semiye (elan), airet (tribii), zemi zmre (groupe feodale) gibi byk tekiltlarda da olabilir. Bu nevi tekiltlar dahilinde "mbadele" hadisesine tesadf olunmaz ; bu zmrelerin iinde "cret" ve " f i y a t " messeseleri henz mevcut deildir. Zmre, iktisaden kendi kendine kfi olacak bir vaziyettedir. Mctemian yaplacak iler ya "imece" tarikiyle yahut "esirler" ve "serfler" vastasyla yaplr. Zmrenin dahilinde, kk mikyasta bir "i blm" de mevcuttur. Eski Roma'nm zengin bir ailesi ehirdeki ve kydeki ksmlaryla beraber i blmnn hatta en mkemmel ekline bile vasl olmutu ; kendi dahilinde en rakik ihtiyalar tatmin edecek istihsalleri yapabiliyordu,. Zemi zmre, beyin atosu ile etrafnda teekkl eden kyden ibaretti. Serfler, ahsi hrriyete malik olmakla beraber, iktisadi istikllden mahrum idiler. Beyin himyesi bedeli olarak, ona birtakm takaddmeler getirirlerdi. Ne Roma ailesinde, ne de bu zemi zmrede cret, fiyat, mbadele hadiseleri grlemez. ptidai kavimlerde mbadele ihtiyac ya airetler arasndaki gazveler suretinde yahut mtekabil hediyeler suretinde tatmin olunur. Baz tabii ihtisaslarn husule getirdii mtekabil muhtaciyyetler "trampa" usulyle tatmin edilirse de, bunun iin ehr-l hrm, sk-i Ukz, ve beyt-ul-harm gibi bir nevi dini mtarekeden doan messeselerin mevcudiyeti lazmdr, iptidai kavimlerde, Adam Smith'in iddiasnn aksi olarak, mbadele duygusu mevcut olmad gibi bu fiile kar uzun mddet nefret duygular devam etmitir. lk panayrlarn teekkl edebilmesi iin, birok intikal devrelerinden gemek lazm gelmitir. lk panayrlar teekkl ettikten sonra da rzmerre ihtiyalar tatmin edecek emvl mbadele olunmazd. Para, bir mbadele vastas olarak deil, bir kymetler mik-

79

yas ve tasarruf vastas olarak kullanlrd. Bu devirde ne ilmi manasyla teebbs, ne sermaye, ne ticaret, ne de "kazancn mteebbis, sermayedr ve amele arasndaki taksimine benzer" bir inkism- servet vard. 2) ehir iktisad (Economie urbaine) : Bu devirde, mbadele dorudan doruya vastaszdr. lk ehirler, sr ile muht bir "kale" halinde idi. Ahalinin oalmas, yalnz kale iinde bulunanlarn istihsalleriyle yaamaya imkn brakmad, ehir ayn zamanda bir "pazar yeri" mahiyetini ald. Hususi bir mtareke sayesinde civardaki kyller mahsullerini ehre getirip mstenliklere satmaya baladlar. Bundan baka, ehirde birok hirfetler de teekkl etmeye balad. Fakat bu sanatkrlar da mterileriyle dorudan doruya mnasebette bulunuyorlard. Arada tccar snf yoktu. ehir muhta olduu her hrfeti kendi dahilinde tesis etmeye alrd. ehir bu hrfetlerin mevcudiyetine alakdr olduu gibi kaide dahilinde hareket edip etmediklerini de kontrol ederdi. Yabanc tccar, ender olarak gelir, birok ihtiyati kaytlara, nezaretlere maruz olurdu. Byk ticaret, seyyar bir mahiyette olup panayrlar dahilinde icra olunurdu. ehir iktisadi, aile iktisadnn tekmle uramas ile teekkl ettii halde, ondan o k ayrlm deildir. stihsl ile istihlk burada da tamamyla temas halindedir. Emvlin tedavl, sermye, teebbs, musr manasyla gayr- menkl ve menkl emvlin itibari gibi messeseler henz mevcut deildir. Yalnz asri iktisadn iki messesesi teekkl etmitir : Emlk irad ve cret. Mamafih ehir iktisadnn kuvvetli bir surette teesssne, iki mni vardr : Biri mutlakyet, dieri hrriyet. Mutlakiyet, gerek zemetleri ve gerek ehirlere mahsus muhtariyetleri kaldrarak btn memleketi bir merkeze tabi etmeye alr. Hrriyet fikirleri de iktisadi mbadeleye mani olan btn engelleri ref' etmeye hstr. Birbirinin zdd gibi grnen bu iki mil, ayn istikamette yryerek aile ve ehir iktisadlarna nihayet verirler ve milli iktisadn teesssne bdi olurlar. 3) Milli iktisat (Economie nationale): Bu enmzecin iki devresi vardr. Birinci devirde milli istihsl milli istihlke tamamyla tekabl

80

ederek milleti iktisaden kendi kendine kifyet edecek bir hale getirir. kinci devirde inkism- servet dilne bir ekil alarak btn efrd- millet, medeniyetin feyizlerinden mtena'im olmaya balar. Mamafih bu iktisadi devre-i e'niyyet tamamyla ayr bulunmaz. Her kavimde bu (realite)'de birbirinden enmzecden birisi

asli, dierleri rizi bir mahiyette olarak mevcut olur. ehir iktisad hkim olan yerlerde aile iktisadnn izleri bak kald gibi, milli iktisat hkmrn olduu yerlerde de aile ve ehir iktisatlarnn izleri berdevm bulunur. Baz kavimlerde idari bir merkeziyet teesss ettii halde, siyasi ve itimai bir merkeziyet mevcut olmaz. Bu enmzece mensup olan bir kavim asri bir devlet (Etat moderne) mahiyetini alamayarak tair "cemaatler mttehidesi" vaziyetinde kalr. Byle bir memlekette, her cemaat ayr bir taife (caste) eklini aldndan hakiki manasyla "i blm" teesss edemez. nk i blm, ancak mterek duygulara malik bir zmre dahilinde.vcut bulur. Mterek bir vicdana malik olmayan cemaatler arasndaki i ayrl ancak bir tufeyliyyet-i mtekabile (parasitisme mutuell'den ibarettir. Byle bir memlekette istihsl heyetiyle istihlk heyeti birbirine tekabl etmi bir vaziyette bulunamaz. Binaenaleyh baz kavimler zahiren "millet" haline geldikleri halde, henz "milli iktisat" safhasna dahil olmam bulunurlar. Milli iktisadn, iktisat ilmi nokta-i nazarndan ne demek olduunu gsterdik, iktisat sfat nokta-i nazarndan "milli iktisat" ise sfat mahiyetini haizdir. Milli iktisat sfat, nin iradlaryla birtakm itimai manialar dolaysyla milli iktisat safhasna vasl olamayan milletleri iktisat ilmibu safhaya isl edecek areleri taharriye alr.
kdisauiyc/ 'ta-m: {$cy : 7

28 Mart 1332)

S)

MLL KTSAT NASIL VCUDA GELR ? <u Her millette bir e'niyyet -i iktisadiyye (Realite conomique) vardr ki millete mahsus birtakm messeselerde tezahr eder. Her sahada olduu gibi iktisat hususunda dahi ilmin vazifesi, messeseleri tetkik, muhtelif tezahrat tarassut, bu messeseleri dier milletlerin messeseleriyle tan ibarettir. ziyade ve mukayese, tezahrat tasnif ve enmzeclere irca' etmek suretiyle e'niyyet -i iktisadiyyeyi mukayese usulne bulup meydana karmak-

e'niyyet-i iktisadiyyenin keif ve tayini hususunda en ehemmiyet vermelidir. Mukayese usul itimai enmzeclere tekabl ettii taayyn

sayesinde muhtelif milletlerde ka nevi iktisadi sistem mevcut olduu bu sistemlerin hangi eder. 1) ktisat Dernei'nin ilk itimanda Ziya Gkalp Bey tarafndan "Tetkikatt Essiyyede m e t o d " meselesine dair verilen msahabaden iktibas olunmutur. Milli iktisadn neden ibaret olduu Ziya Bey tarafndan mecmuamzn " 1 " ve " 7 " numaralarnda izah olunmutur. Mukayeseli iktisadn milli iktisadn tayini hususunda pek byk hizmeti vardr. nk mukayeseli iktisat sayesinde milli iktisadn hangi itimai enmzece, hangi iktisadi sisteme tekabl ettii meydana kar. Sistem ve enmzec taayyn ettikten sonra, milli iktisadn hangi sekte-i tekmle urad ve hangi noktalarn sekteden kurtarlp harekete getirilmesi lazm geldii meydana karlabilir. O halde demek oluyor ki milli ikitisadn balca istinadgh mukayeseli iktisat) iktisat Dernei'nin ilk itimanda Ziya Gkalp Bey tarafndan " T e t k i kat- Essiyyede M e t o d " meselesine dair verilen musahabfeden iktibas o l u n m u tur. Milli
!

iktisadn

neden

ibaret

olduu Ziya

Bey tarafndan m e c m u a m z n

'1 " ve " 7 " numaralarnda izah o l u n m u t u r .

82

tr, bu ilim sayesinde milli iktisat kendi nevksn bulup ikml ve slh. ve tarik-i terakkide muayyen bir istikamet tayin eder. e'niyyet- i iktisadiyye, iki nevi messesede tezahr eder. Birincisi : iktisadi teknik messeseler.. ktisadi teknik messeseleri ziraatte, sanayide, her nevi istihsl sahalarnda ve hayat- iktisadiyyenin sair safhalarnda da vardr. kincisi: Hukuki messeseler. Hukuki messeselerin iktisadiyta byk tesirler ik'a ettii muhtac- izah deildir. Simyan bu teknik envn ekl-i istihsliyeye ayryor. Aile iinde tezgh kurup icr- sanat etmek bir nevi ekl-i istihsl olduu gibi, byk bir fabrika tesis ederek makinalar vesair fenni aletlerle mamult- snaiyye vcuda, getirmek, baka nevi istihsl tekil eder. stihsl iin kullanlan aletler, usuller, , vesaire muhtelif ekl-i istihsliyyeyi birbirinden tefrika ve temyize medr olur. Milli iktisadn evsaf- mmeyyizesinden olan ekl-i istihsaliyyeden baka nevi nevi istihsl nehceleri (regime) de vardr. stihsal nehclerinin bilinmesi dahi milli iktisadn tayini iin elzemdir. Kk kavimlerin nech-i istihslleri bakadr. Hayt- iktisadiyye tarihinde muhtelif devreler vardr. Mesel klelik, servaj, proleterya, kooperatif devreleri, bu devreler, muhtelif hukuki nehclere tabi bulunuyor. Hukuki nehcler iki ksma aynlyor. Biri siyasi - hukuki (politico - juridique), dieri iktisadi - hukuki (economico - juridique). Klelik devrinde mevcut olan ve baz efrd- beeri dierlerin boyunduruu altnda almaya mecbur eden ahval, siyasi-hukuki messeselerden ibarettir. Fakat veraset gibi hakk- mlkiyyete taalluk eden messeseler iktisadi-hukuki mahiyetini haizdirler. Bizde bu iki ksmdan maada birde dini-hukuki nehcler de vardr. Bugn Avrupann hibir yerinde dini - hukuki nehclere tesadf olunmaz. Halbuki bizde birok ahkm- diniyye vardr ki hayat- iktisadiyemize pek

83

derin tesirler icra ediyor. Mesel faizin er'an caiz olmamas, uzun mddet hayat- maliyyenin adem-i inkifna sebebiyet vermitir. Vakf messeseleri, birok ahvalde, habs- mlk inta ve istilzam ediyor, usul teklifimize teden beri hkim olup teklif-i er'iyeden madud olan agnm, ar gibi teklifler, hayat- zirayyemizin inkif hususunda byk bir engel tekil etmitir. Bu usul-u teklif neticesindedir ki bugn Trk kylsnde istihsalti artrmak hususunda hiss-i menfaat pek az hiz-i tesir oluyor. Baka memleketlerde arazi vergisi mukannen ve muayyen olduu ve mahsulden bir gun vergi alnmad iin kyl fazla mahsul karmakta bir menfaat grr. Halbuki Trk kyls, fazla mahsul karrsa fazla vergi vermeye mecbur olur. Asrlarca mddettenberi devam eden bu ahvalin tesiriyle Trk kyls, tab'an mtevekkil, kanaatkr olmu, refah ve terakki arzular kendisinde deta muntafi olmutur. Agnm vergisi dahi ayn mahiyeti haiz olduundan, kyl hayvantn artrmak hususunda kendisini o derece alakadar addetmiyor. O halde demek oluyor ki bizde Avrupa'dan fazla olarak hayat- iktisadiyyeye icra-y tesir eden, bir de dini nehcler mevcuttur. te milli iktisad bulmak isteyenler e'niyyet -i iktisadiyyenin tezahrne medr olan messeseleri, bu ekl-i istihsaliyeyi, nehcleri ayr ayr tetkik etmelidirler. stihsl istihlk ve tedavle dair olan messeselerin teknikleri birer birer tetkik ve tarassut etmek lazm geldii gibi, muhtelif hukuki messeseleri dahi birer birer tahlil ve terih etmek icap eder. Mesel bizde kapitlasyonlar devresinde "siyasi hukuki" kabilinden olarak birtakm tesirt grlyordu ki hayat- iktisadiyemizin her safhasnda tezahr ediyordu. Milli iktisadn tayini hususunda nazar- itibare alnmas lazm gelen cihetlerin biri de iktisadn muhtelif derectndan ibarettir. Aile iktisad, cemaat iktisad, mntka iktisad gibi birtakm dereceler vardr ki bunlar ayrlmaynca milli iktisad bulmak pek mkldr. Mesel memleketimizde iktisaden, Erzurum mntkas, Karadeniz mntkas gibi birtakm muayyen sahalar vardr ki civar memleketlerin ahval- iktisadiye!eriyle alakadr olup memleketin aksm- sairesinden

84

iktisaden bsbtn farkl addedilmek lazm gelir. Memleketimizin ahval- iktisadiyyesini tetkike-' girieceimiz vakit urasn nazar- dikkatten dur tutmamalyz ki bizim iktisadi sistemimiz bir deildir. Memlik-i Osmaniyyenin muhtelif mntkalarnda muhtelif sistemler mevcuttur. Bizde baz mntkalar vardr ki henz airet, bedevilik gibi sistemler eln baki ve berdevamdr. te bu mntkalarn sistemini dier mntkalardaki sistemlerle mukayese ederek muhtelif sistemler arasndaki mesafeleri tayin edebiliriz. Bugn asri (modern) bir mahiyet alm> olan mntkalarda vuku bulan terakiytn tarz ve suret- zuhurunu tetkik edersek henz asrilememi olan mntkalarn ne gibi nevkas bulunduunu ve slhata ne suretle tevessl etmek lazm geldiini tayin etmek hususunda mkilta duar olmayz. Muhtelif sistemlerin arasndaki ahenksizlik, gzleri; mizi amaya ve efkrmz tenvire medr olur. Ve ileride hatt- hareketimiz, takip edeceimiz istikametimiz ona gre taayyn eder. Bizim e'niyyet-i iktisadiyeyi tetkik iin tavsiye ettiimiz usul bugn btn ulum-u tabiiyede aynen tatbik olunuyor. Bir hayvann anatomi veya fizyolojisini tetkik etmek icap ettii vakit mtehasss, evvel o hayvann hangi zmreye mensup olduunu, normal veya anormal olup olmad tayin eder. Ondan sonra biyolojik tezahrat bulur, meydana karr. Nebatatta dahi ayn usul tatbik olunur. Nebatatta, hayvanatta, itimaiyatta, iktisadiyatta veya hangi sahada olursa olsun, ekil, nevi, cins, zmre, sistem gibi ahval taayyn etmeden bir noksan, bir hl- maraziyi tetkik etmeden noksann veya hal-i marazinin esbabn meydana karmak ve ona gre aresz olmak asl kabil olamaz. te bu sebepten dolaydr ki, biz, e'niyyet-i iktisadiyyemizi

ve daha dorusu milli iktisadmz aramaya giritiimiz vakit klsik ilm-i iktisatla ie balamamalyz. nk klsik ilm-i iktisat asl e'niyyeti gstermez. Yalnz muhayyel bir lem-i iktisad gz nne getirir. O muhayyel lemde grlen eylerin hibiri bizim hakiki lem iktisatta cay- tatbik bulamaz. Mesel bizde airet sistemi var, ehir

85

>

sistemi var. Airet aleminde takip edilen usul- iktisad, ehirlerde tatbik ettiimiz usul- iktisadi ile bir olabilir mi ? Birbirinden bsbtn ayr olan bu iki sistemi, ayn kaideler, ayn miller ve kuvvetlerle idare etmek kabil midir ? te biz bu hakikatten gafil bulunduumuz iin airetlerimizden gerei gibi istifade edemiyoruz. Bunlarn gebelik haline, enmzec-i itimailerine halel getirmemekle beraber, faaliyyet-i iktisadiyyelerinden fevkalde menafi temin olunabilir. nk airetler dahi pek mhim bir kuvve-i istihsaliyyeye malik bulunuyorlar. Hayvant yetitirmek sanat airetlerde pek ziyade terakki etmitir. Fakat onlarda disiplin teesss etmedii iin birbirinin hayvantn sirkat etmek gibi hallerle kuvvetlerini, vakitlerini srf ve ize ediyorlar. Airetlere mahsus bir disiplin usul tayin etmeye muvafakiyet nasl olursa airetlerin yetitirecekleri hayvanatn vesair istihsalatn miktar birok misli artabilir. Demek oluyor ki milli iktisad vcuda getirmek iin yaplacak i, ey'i (objectif) tarassutlar yaparak mlk ve milletin teknik ekl-i istihsaliyyesini, hukuki nehclerini ve bunlarn aralarr " iki ahenkleri taharri, onlar sistem haline irca etmek ve ondan so' ,_a dier sistemlerle mukayeseler yaparak neticeler karmaktan ibarettir. e'niyyet-i iktisadiyyemizi arayacamz vakit bittabi yalnz halin tetkikiyle iktifa etmeyip memleketin ve milletin mazisini, tarihini gz nnde bulundurmalyz. Tarihimizi kartrrsak intibahmz mucip olacak birok haller grrz. Mesela uras muhakkaktr ki eski zamanlarda iktisadi tekiltmz bugnknden daha mkemmel idi. Evvelce yollar, kprler, mkeljefiyyet-i ahsiyye usulyle muayyen baz kyler tarafndan ina ve tamir olunur, ordunun iaesi iin erzak verecek olan kyler ve mntkalar muayyen idi. Hibir vakit mkilt zuhur etmezdi. Ordunun iaesi iin verilen erzakn bir ksm ahaliye tevzi olunurdu. Tanzimattan sonra btn eski usuller zir zeber edilmi. Muasrlaacaz diye kendi sistemimizden uzaklatk ve fakat tahayyl ettiimiz gayeye yaklaamadk. Halbuki e'niyyet-i iktisadiyyemizde sistemimize gre slahat yapm olsaydk byle olmazd Esasen maziyi anlamadan hale infz- nazar etmek gayr-i kabildir.

86

Mazi ve hal bu suretle tavazzuh ve taayyn ettikten sonra ati iin bir gaye, daha dorusu iktisadi mefkuremizi tayin kolay olur. e'niyyet-i iktisadiyyemizi, mazi ve hali .bilmeden at iin ne dnsek "a priori" olur. Halbuki e'niyyet-i iktisadiyyeyi tayin ettikten sonra btn tetkikat ve tetebbatmz"a posteriori" olur. Klsik iktisadn delletiyle hareket edersek "ne olmas lazm geldiini" " c e q u i doit etre" taharri etmi olacaz. Halbuki" zamn- hzrda ne olduunu" "ce qui est" tayin etmeden, ne olmas lazm geldiini aramak abestir.
ktisadiyat (Say: 35, 21 Mecm uas 1332)

Terinisani

87

TRKLERDE MILLI

IKTISAT

DEVRELERI

Milli iktisat, bir cemiyette iktisadi messeselerin umumi bir tesant husule getirecek surette birbirine merbut bulunmas demektir. Cemiyetin hukuki tesandn devlet irae ettiinden, milli iktisat, devletin ekliyle de alakdardr. Devletin medine (cte)", imparatorluk (empire) ve asri devlet namlarnda enmizeci olduu iin, milli iktisadn da medine iktisad, saltanat iktisad ve millet iktisad namlarn verebileceimiz enmzeci mevcut demektir. Millet iktisad, ancak asri devlet devrinde mevcut olabildii iin, asri devlet iktisadna millet iktisad demeyi muvafk bulabiliriz. Bu devreleri anlamak iin misl olarak Trk cemiyetini ele alacaz. Trkler, slmiyetten evvel, medine enmzecinde bir devlet eklinde idiler. Trk medinesi oturak deil, gebe idi. Bu medinede mevcut fertlerin mrcmuuna "Budun" nam verilirdi. Trk cemiyeti mteaddit budunlara ayrlmt. Her budun dahilinde, Yunan ve Roma sitelerinde olduu gibi tabaka (caste) mevcuttu. Tekinler, Buyruklar ve Kamikler, Tekinli budunun messisi olarak tannan menkbevi kahramann sllesinden olan prenslerden ibarettir. Budunun messisi (Tanr kutu =zillullah)addolduundan, kendisi gibi btn evlatlar da mukaddes addolunur. Bundan dolay bu zatn btn erkek evlatlarna "tekin" kz evlatlarna "hatun" (prenses) namlar verilir. Bu mukaddes sllenin btn tekin ve hatunlarndan mrekkep olan heyete " i l " nam verilir ki devlet manasnadr. Demek ki ildalar yani citoyenler, yalnz tekinler ve hatunlardan ibarettir. Buyruklar aslen Kamiklerden veyahut hariten gelme genlerd.en tekinlere ve hatunlara intisapla, onlarn maiyetinde zabt ve memur gibi istihdam olunan tevabi zmresidir. Roma 1 daki clientlar bunlara tebih edilebilir. Kamikler, mukaddes bir ne-

.88

sebe malik olmayan ahalidir ki bunlar kendilerini mukaddes sllelerin Memlkleri gibi telakki ederler. vefat edince dier emvl Kamkler "Tam kutu" sfatn haiz olan hakann bir mlkiyeti gibidir. Messis olan ilk hakan gibi Kamikler de oullar arasnda taksim her birine "ulus" denilir ki blmek olunur. Bu miras hisselerinden

manasna olan "lemek" mastarndan mtaktr. Her ulus sahibi bir han mahiyetinde olup bunun refakatiyle de ulus oullar arasnda takam olunarak oymaklar husule gelir ve bunlara da "Oymak Beyleri" nam verilir. Gerek hakan ve gerek tekinler, mutlaka kendi sllesinden bir hatun ile evlenebilirler. Hatundan domayan ocuklar hakan olamaz. Bir hatun buyruklardan biriyle evlenirse, douraca erkek evlada "ital" nam verilir. Bu terihattan anlalyor ki bunun devrinde devlet yani il,

yalnz mukaddes bir ailenin efradndan ibarettir. Btn Kamiklerin emvali bu ailenin bir nevi mlkiyeti mahiyetindedir. Yani her oyman davarlar sahiplerinin taht- tasarrufunda, fakat oymak beyinin taht- rakabesindedir. Osmanllk devrinde grdmz tasarruf ve rakabe eklindeki iki nevi mlkiyet, il devrinde de mevcuttu. Mahmud Kagari'nin beyanna gre davar kelimesi, eski Trkede mal manasnadr. Gebenin mal meviden ibaret olduu iin bilhara bu kelime mevi manasn alm olabilir. Nasl ki bugnk Kazaklar meviye mal diyorlar. Ouz ilinin 24 boyu yani oyma vard ki bunlardan her birine mahsus bir ' 'tana'' mevcut idi. Her boyun davarlar kendi tamgasyle damgalanrd. Bundan anlalyor ki bir boyun mevaisinde mterek bir mlkiyet mevcuttur ki bir boybeinin rakabesinden ibarettir. Ouzlarda her boyun mlkiyeti mterekesinden maada umuma mahsus bir nevi msareket-i emvl hissi mevcuttu. "Kitab- Dede Korkut" da grld vehile, Ouzlarn beylerbeyi olan Salur Kazan, baz kere yapt len (milli ziyafet)'lerde yemekler yenildikten sonra hatununun elinden tutarak otandan dar kar ve btn servetini davetlilere yani ildalara yama ettirir idi. Acem airlerin "hn- yama" dedikleri, ite Ouzlarda grlen bu messesedir. lin reisi, bu ordunun kumandan olan zat, gazve! er

89

deki ganimetlerden ve tbi kabilelerden alman halardan gayet byk bir servet iktisap eder ki esas msavat hissinden ibaret olan ildahk duygusu byle bir ferdin dier ferdlere nisbetle fevkalde zengin olmasn tasvip edemediinden, byle byk bir servetin sahibi olan hanlarhan veya beylerbeyi servetini kendi msavileri yani tekinler arasnda paylamaya mecbur idi. Buna ise ya alelde len veyahut yamal len tarikiyle icra edebilirdi. A d i ' 'len'' lerde len sahibi, ' 'tepe gibi et yar, gl gibi kmz sadrr'' herkese yiyecek yedirdikten maada plaklara elbise verir, borlularn borcunu tediye eder, hasl servetinin byk bir ksmn ildalara ve yoldalara sarfederdi. Yamal " l e n " de ise, btn servetini tevzi ederdi. Servetini yama ettiren bir reis yoksul kalmaya mahkm deildi. nk ertesi gn boybeylerini akn iin davet ederek onlarn yardmyla saysz ganimetler ele geirirdi. Bundan baka dn ziyafetlerinde de davetliler dn sahibine (sau) namiyle gayet kymetli hediyeler getirirlerdi. Hudavendigr Gazi zamannda ehzade Yldrm'm dn ziyafetine byle birok hediyeler gelmiti. Sultan Hdavendigr Evrenas Bey'in gnderdii hediyeleri (ki Akpaazade Tarihi'nde tafsilatyla muharrerdir ) Msr sultanna gndermi ve Msr sultannn gnderdii hediyeleri de Evrenas Bey'e vermitir. Kltekin kitbelerinin mnderecatna baklrsa, hakan budunu dier hkmdarlar gibi me'kel ittihaz etmez, belki hsn- iaeye almakla kendisini mkellef bilir. Bilgi Han, "budun at, toyurdum, yoksuldu, zengin ettim" diyor. nk ordusunun kuvvetiyle in devletinden maalar ve hediyeler, tbi kabilelerden balar alyor ve bunlarn byk bir ksmn ildalanna ve budundalarna tevzi ediyor. Budun ne zaman ilsiz ve hakansz kalrsa, kendisini siyasi olduu kadar iktisadi mahiyeti haiz olan mfikane nimyeden mahrm g yor ve "illi budun idim, ilim amnm hani ? Hakanl budun idim. Hakanm hani ? Artk kime il ve hakanlk kazanacam " diye tazallme balyor. Trkler bu devirde memleketleri istil ederek byk imparatorluklar tekiline kendilerinde iktidar grdkleri halde trelerinin bozulacandan korkarak bu hareketten itinap ediyorlard. Bilge Han, ken-

90

di kavmini "oraya, yani in'e gidersen leceksin, tken' lkesinde kalrsan ebedi bir hkmranla malik olursun. Oralara gitme, yalnz aknlar ve kervanlar gnder" diyordu. Demek ki Trkler, seyyar bir medine halinde kalmay, baka mmetleri istil ederek imparatorluk tekil etmekten daha iyi gryorlard. Hatta bu seyyar medineyi ehirlerde ve kylerde iskn etmeleri medeniyetin bu devresine gelmemi olmalarndan deil, belki hissiyat hakkndaki telkkilerine uymamasndan ileri geliyordu. Bilge Han'n imparatorluk tekilini istememesi, Trklerin milli medeniyetten ve medineye mahsus hrriyetten mahrum olmamas iindi. Trk budununda ilin btn fertleri msavi idiler. nk her erkek tekin, her kadn hatun idi. ldalar msavi olduu cumhuri bir idareye yani hrriyete de malik idiler. Hakan, boy beylerini "len' v de yahut kurultayda toplayarak, onlarn verdii karara gre hareket ederdi. len veyahut kurultay bir senato mahiyetinde idi. Hakan olacak zat kurultay veyahut len intihap eder ve icap ederse, o hal' ederdi. Demek ki ilin btn fertleri hakk- hakimiyyete malik idiler. Bu msavat ve hrriyete kadnlar da erik idi." Hakan tek bama hkim deildi. Hakimiyet, hakan ile zevcesi olan hatunun ikisinde mtecelli idi hkmetin bir emri iln edilecei zaman hakan emrediyor ki diye nida iitilmise mut' olmak iin hibir kymeti haiz olmazd. Hkmetin bu emri mut' olabilmek iin mutlaka "hakan ve hatun emrediyor" diye nida edilmek lazm geliyordu. nk herkes iin hakan ile hatunun mtereken verdii bir karar mukaddes tan labil irdi. Devletlerden gelen eliler de yalnz hakan tarafndan kabul

edilemezdi. Mutlaka hakan ve hatun beraber olduklar halde elilerin huzura girmesi lazmd. Hakimiyetin hakan ile hatunda tecelli etmesi uluhjyetin Tanr ile yerde tecelli etmesinin timsali gibi bir tatbikinden ibaretti. Gn ile yer, zev ile zevce olup lhiyet bu ikisinde tecelli ettiinden ulhiyetin bir niyabeti mahiyetinde olan hakimiyet de onlarn naipleri olan hakan ile hatunda tezahr ediyordu. Bilge

91

Han, ehir tesis etmeye kyam ettii zaman, kaynpederi olan akll bir prens ona tideki szleri syleyerek vaz geirdi : "Trkler,1 inlilere nisbetle kemiyete daha az, silah ve mhimmata daha fakir olduklar halde, gebelikleri sayesinde daima galip olmaktadrlar. nk biz istediimiz zaman onlarn memleketine akn yaparz, onlar seferberlik ilan edip ordu toplayncaya kadar biz atlarmzn srati sayesinde istediimiz yerlere ekilebiliriz. adrlar brakp ehirlerde oturduumuz zaman, inliler byk ordularla gelir, bizi muhasara eder ve ebedi surette istikllimizi mahveder". Bilge Han'n Buda ve Lauo namlarna mabet tesis etmesine de kaynpederi mani olmutur. Bu iki zata mensup dinlerin her ikisinde de muharebenin ve kan dkmenin memnu olduunu ve Trklerin milli iktisatlar avclk ve igtinm esaslarna istinat ettiini syleyerek damadn ikna etmitir. Trkler, mamur memleketleri fethederek oralarda yerleince etmilerdir. Saltanatn

saltanat (empire) tarznda devletler tekil

bidayetinde yalnz mahkum ahali raiyyet hkmnde bulunur. Trklerin kaffesi askerlikle megul olduundan hakim snf tekil ederler. Fakat bilahara, Trk'n gayrisinden de asker istindamna balandndan, asker olmayanlar, velev Trk olsalar bile, raiyyet srasnda kalrlar. Saltanat enmzecinde, hakimiyet, ildalarn mecmuunda deil, yalnz sultandadr. Binaenaleyh, il enmzeci Miranahi (Aristocratique) bir devlet iken, saltanat enmzeci Hodhi (Autocratique) bir devlettir. Hkmdardan sonra kullar olan asker taifesi, sonra da raiyyet gelir. Trklerin saltanat eklindeki devletine misal olarak Osmanl Devleti'ni alacaz. Osmanl Devleti, Ouz ilinin saltanat enmzecine istihale etmi bir eklidir. Ouzlarda hakimiyet, yirmi drt boybeyinin itimandan husule gelen "len" de idi. Hanlar han, lende mzakere etmeden bir ey yapmazd. Osmanl saltanatnda, hakan gibi tekin olu tekin olan boy beyleri yerine, sultann buyurduklarndan ibaret olan sancak beyleri kaim oldu. Fetholunan arazi ve zerindeki insanlar, "il"in mlkiyetine deil, sultann rekabesi altna geerdi. Sultan, btn meftuh memleketlerde ve btn raiyyet zerinde "rukabe" hakkna malikti. Sultan ferden ilin makamna kaim olmutu.

92

Bu-devirde devlet'e de artk " i l " nam verilmiyor "kap" deniliyordu. Devlete kap denildii gibi, millet de mevkib-i hmyun dan ibaretti. Artk ne len eklinde bir senato, ne de kurultay eklinde feodal bir meclis yoktu. Divan- hmyn srf idari bir kalemden ibaretti. devrinde siyasi uzviyeti " i l " tekil ettii gibi, saltanat devrinde de Mevkib-i hmyn irae ediyordu. Binaenaleyh, saltanat iktisad, ordu iktisadndan ibaretti. (O devirde yalnz Mevkib-i hmyna mensup fertlere Osmanl nam veriliyor ve bu intisap bir maiet yolu addolunduu iin bunlara "Osmanllkla geinr" deniliyordu.) Orduya iktiza eden yollarn ve kprlerin ina ve tamiri iin yaya, msiim ve yrk namlaryla birtakm tekiltlar vard. Birok kylerden vergi alnmaz, ahalisi bu hizmetlere mkellef tandrd. Ordu levazmn tedarikine dair "Tarih''l - vukut'"n 104. sahifesinde u szler muharrerdir : "Yenieri blklerine ve tersane vesair sunf-u askeriye ocaklarna ve saray- hmyna mrettep olan et ve ekmek ve pirin vesaire taraf- miriden ita olunur ise de, bunlar iin hazine-i devlet byk ve belki de hi masraf ihtiyar etmez idi. nk Rumeli'de bulunan anmn, "aded-i anm" resmi ile her sene ondan biri alnageldiinden, bundan iki yz bin koyun aynen alnp, maads bedelen istifa ve takm takm sevk olunarak miri tayint bununla idare klmur ve hatta fazlas ahalinin tehvin-i ihtiyac maksadiyle stanbul kasap esnafna tevzi olunur idi. Memlik-i Mahrsa'da berren ve bahren naklonulan zehairden gmrk alnmayp buna mukabil Akdeniz ve Karedeniz sahillerinde olan kazalardan ve baz zahire yata bulunan mevakiden mbayaa zahiresi namyla ve beher keyli yirmi para fiyatla her kazann derece-i servet ve cesametine gre ellier ve yzer bin keyli zahire mrettep ve mahsus olmakla, mevsiminde her tarafa mubayaaclar gnderilip zehir-i mrettebe celp ve cem' olunarak stanbul'a gnderilir ve devair-i miriyye bununla idare olunduktan baka,

93

fazlas stanbul ekmeki esnafna furuht edilir idi. Ve baz kazalar zehirinin naklinde subet mahede olunduu veyahut mrettebt- mahssa fazla grnd takdirde bedel en istihsl klnr idi ki mesel Ktahya sanca kazalarnn iki yz bin kile "mubaya zahiresi" mrettibi olduu ve ryi-i zahire yz para raddesinde bulunduu halde yirmi paras fiyat- maktuaya bil-mahsub, seksener paradan bedeli olmak lazm gelen drt yz bin kuru nakden istihsl olunur idi. Filibe havalisinde vki dtikt yani pirin tarlalar devletin mal olup her sene mltezimine ihle olunagelmekle bedel-i iltizamn luzumu miktar aynen ve maadas bedelen istihsl ve devair-i miriyyeye ita olunur. Ve tavif-i askeriyye elbise ve mefruat iin beylik tabir olunan bir nevi aba ve kalie islmiyye ve arky vesair mevaki-i mteaddidede iml ettirilir idi. Hsl- kelm, mrettebt- mezkre iin verilen esman- makcul-a bedelen istihsal klman mebladan ve fazlasndan esnafa satlan eyann menafiinden hasl olur idi. Tersane ve Tophne iin muktezi olan kereste Akdeniz ve Karadeniz sahillerinde olan kereste erke kazalardan ve kendir ve bezirya ve kherile Msr ve Canik ve Konya sancaklarndan ve bakr ve kurun ve demir misill eya dahi madenlerden mrekkep ve muhassas olmayla, her sene memurlar gnderilip tertibi vehile cem' ve istihsl olunur ve bunlarn fiyat- maktualara pek cuz'i olduundan badiheva gibi gelr idi. Mamafih, devlet, ordunun yalnz Kapkulu olan askr- hssa ksmn ie ile mkellefti. Hazineden maa alan, yalnz bir nevi asker olduu gibi tayint ile ie edilenler de bunlardan ibaretti. Fakat, ayn zamanda, yukarda grld vehile devlet, stanbul ahalisinin havyic-i zaruriyyesini de ordu levazmndan temin ederdi. Eylet askerlerine gelince, bunlara "dirlik" olarak timar, zeamet, hsl nanlaryla kylerin rsmu tahsis edilmi olduundan ne hazar, ne de sefer vakitlerinde devlet hzinesinden bunlara para sarfedilmez-

94

di. Bu usul, Trkiya'da ziraatn terakkisine, kyllerin servet ve refah kesbetmesine badi olmutu. nk dirlik sahici, alaca aar, anam ve sair rusmun tezayyd iin kyllerin zenginlemesine alr, onlara para ikraz eder, tohumluk verir, her trl hak ve menfaatlerini himye ederdi. Bilahra dirlikler, mnhal olduka sipahilere ihle edilmeyerek hazineye zabtedileceinden, bire kyller mltezimlerin eline derek rahat ve servetlerini kaybettiler. Tanzimattan sonra, yollarn ve kprlerin tamiriyle mkellef

olan kyller bu vazifeden affedilerek vergi itsiyle mkellef olunca, memleketin yollar ve kprler itibariyle eskiden haiz olduu intizam ve mamuriyet zail olmaya balad. Mamafih saltanat devrinin iktisad yalnz ordu iktisadndan ibaret deildi. Her ehirde esnaf loncalar bulunduu gibi, bu loncalarn murakabasiyle mkellef htisap daresi de mevcut idi. Binaenalayh her ehre mahsus bir de ehir iktisad mevcut demekti. Tanzimat devrinde gerek ordu iktisad ve gerek ehir iktisad inhille duar olduu gibi, elbise, adiye vesair levazmda kabul olunan umdeler ecnebi mamultna reva verdirdiinden milli sanayiimiz bsbtn mnderis olmak yolunu tuttu. imdi devletimiz asri bir devlet mahiyetini almaya baladndan, bu devreye uygun bir milli iktisat tekilt yapmamz iktiza eder. Bu devirdeki milli iktisadmz, artk ne il iktisad, ne de ordu ve ehir iktisatlar mahiyetinde olamaz. Yeni milli iktisadmz, tamamyla millet iktisad eklinde olmal. Yani cemaat ve ehir iktisatlar gibi hususi iktisatlar milletin ummi iktisad dahilinde bel1 etmelidir. Millet iktisadnn teesss iin evvel emirde bir Milli ktisat Nezareti teekkl etmek lazm gelir ki Ziraat Nezareti'nin bu vaziyeti almak iin mcahede ettiini gryoruz. Milli ktisat Nezareti mevcut olunca gmrk tarifeleri ile demir yollar tarifelerinin tanzimini ve liman umrunun idaresini de mezkr nezarete tevdi etmek iktiza eder. Devletin vezaif-i iktisadiyyesi yalnz bir nezarette toplanmaldr ki memleketimizdeki iktisadi faaliyetlerde bir vahdet ve tesant husule gelebilsin, yani milletimiz bir uzviyyet-i

95

iktisadiyye halini almak mmkn olsun. Milli ktisat Nezareti, ayn zamanda milli bankann da murakb olmal ve esnaf korporasyonlarn ehir esasndan kararak millet esasna gre tekile almaldr. Amelenin ve bilhassa kadn ve ocuk iilerin shhat, haysiyet ve istikballerini temin edecek itimai kanunlarn lyihalarn tanzim etmek vazifesi de mezkr nezarete raci bir bortur. Millet iktisad hakknda uzun sz sylemeye hacet yoktur. Muharebe esnasndaki tecrbeler, bu esasa mstenit tekiltn luzumunu iddetle ihsas etti. Almanya'da milletin mizacn muvafk bir milli iktisat tekilt olduu iindir ki orada harp zamannda birok iktisadi glklere dhiyne areler bulunabildi. Trkiya'nn istikbali milli iktisaddaki derece-i muvaffakiyetine tabidir.
ktisadiyat Mecmuas

(Say 44 - 48, 8 Mart 1333)

96

BLG MECMUASINDA YAYINLANAN YAZILAR

FELSEFE VE ITIMAIYAT UBESI Bilgi Demei'nin felsefe vi itimaiyat ubesi riyasetine Emrullah Efendi ve kitbetine Seyyit Haim Bey intihap olunmulardr. ube, teekkl gnnden itibaren iki mhim meseleyi mzakeratna mevzu ittihaz etti. Bunlardan biri ubenin kendi hayatna ait, dieri Bilgi Dernei' nin tesisindeki maksad istihsale medar olmak zere dernek haricinde ilim vadisinde ifa edecei hizmete mtealliktir. ube, faaliyetini tam ve mkemmel bir surette sameredr edebilmek iin hangi ulmun "felsefe ve itimaiyat" unvan ummisine dahil olduunu tesbit ve tayin etmek mecburiyeti karsnda bulunuyordu. Tabiatiyle ubenin ilk megalesini kendi hayatna ait olan bu mesele tekil etti. Bu hususa medar olmak ve ubece mnakaa ve tenkit edilmek zere Ziya Bey "felsefi ve itimai bilgilerin taksimi" unvan altnda bir tetebbnme (These) ihzar ile ubeye tevdi etti. Ziya bey, tetebbunmesini felsefe tarihinin tetkik ve mahedesine istinat ettirmektedir. Esasnda felsefe drt mesele ile itigal etmitir : 1) lim meselesi, 2) Varlk mesdesi, 3) Kymetlerin takdiri meselesi, 4) drk meselesi. Sokrat zamanndan beri ilmin mevzuu umumiyattr. Eski im bu ummiyat nevilerde buluyordu. Descartes'la balayan yeni ilim ummiyat kanunlarda aramaya balad. O halde eski ilmin mevzuu "mefhumlar" di. Yeni ilmin mevzuu "kemiyet" den ibarettir.

99

nk kanunlar kemmi nisbetlerin yeknasikisinden baka bir ey deildir. lmin ummi ve mcerret olmasna mukabil varlk hususi ve mahhas (concrt)' tr. O halde hususi ve mahhastan bahsetmek zere ilimden bsbtn ayr bir "ube-i marifet" lzm. Aristo buna maba'dettabia namn verdi. Bergson, Aristo'nun bu tasnifini kabul ediyor. "Mba'dettabia" bize varln vir etmektir. Son zamanlarda Durkheim itimaiyt ilminin kymetler ilminden ibaret olduunu meydana koydu. Hofding, dinin itimai kymetlere hayatn ve kinatn mknda temeller aramak ihtiyacna istinat ettiini izah etti. O halde yalnz ahlkn deil, btn ulm-u iiimaiyyenin ve dinin kymetler ilmi olduu anlald. Keyfiyet "uur ile, kemiyet "zihin" ile, kymet "vicdan" ile idrk olunur. Ruh-u beer bu trl idrakten mrekkeptir. O halde idrk meselesi evvelki meseleyi birletiren bir zemindir. Ruhiyat "uur, zihin, vicdan" dediimiz idrki birletirir. Felsefe ise bunlarn mutayt olan keyfiyet, kemiyet ve kymetin canl bir terkibi demek olan e'niyeti tetkik eder. te Ziya Bey'in tetebbnmesinin hlasas. Tetebbnme bu esaslarn tafsilatn muhtevidir. Bu esaslara gre Ziya Bey drt snf vcuda getiriyor : Birinci Snf : Mantk, mantkytjh, kinci snf : Mba'dettabia,sanat, nc snf : timaiyt ve itimiytm ulm-u muavinesi, tarafndan elan mnakaa edilmektedir. Drdnc snf : Ruhiyat, felsefe, terbiye. Tetebbnme ube Hitamnda "Bilgi mecmuas" ile nerolunacaktr. Felsefe ve itimaiyat ubesinin megalesine dahil olan ikinci mesele ulmda tatbik olunan ahvale aittir. Memleketimizin ilmi hayatnda kurn-u vust zihniyetini dan kemiyetini deil, keyfiyetini anlatmaya alt gibi, sanatn gayesi de bize varl olduu gibi tas-

100

berhayat ve paydr eden sebep, scolasticisme ile Methode d'autoriie olduuna phe yoktur. Bunlarn aleyhine bir cereyan uyandrmak ilim namna vatanmza ifa edilecek en mhim hizmettir. Bun nazar dikkate alan ube 1330 31 sene-i tedrisiyyesi mebdeinden itibaren tecrbe ve mahede usullerinin ilimdeki tatbikatna dair darlfnun konferans salonunda bir dizi ettirmitir. olunmaktadr.
Bilgi Mecmuas

(serie) konferans vermeyi takarrr

Konferanslar, mtehassslar tarafndan tertip ve ihzar

(Say: 6, Nisan 1330 s. 656 - 65 7)

101

TMAYAT MECMUASINDA YAYINLANAN YAZILAR

ITIMAIYAT VE FIKRIYAT MUKADDIME timaiyatn msbet vazifeleri olduu gibi, menfi vazifeleri de vardr. Bu menfi vazifeler itimaiyatn, kendi mevzuunu vaktiyle hangi ilimlerin (yahut marifetlerin) fuzuli olarak igal ettiklerini tetkik ve bu haksz igallerden doan yanl fikirleri tashih ve irae etmekten ibarettir. Bu makale, bizi itimaiyatn bu tenkidi ksmna idhal ediyor. Maksadmz itimaiyatn ne olmadn gstermek ve bu tarik ile ne olduunu meydana karmaktr. Bu ilk makalede, yalnz fikriyatn itimaiyta vuku bulan tecavzleri tetkik olunuyor. Gelecek makalelerde de hayatiyat, ruhiyat, ilh gibi ilimlerin itimaiyta icra ettikleri fuzuli tecavzleri tetkik edeceiz. Evvelen "fikriyat ideologie" tabirinin meneini ve ne gibi manalarda istiml edildiini arayalm. On sekizinci asrn son senelerine doru melliflerden bir kk zmre ; felsefeyi "Condillac"n meslekine gre taksime baladlar. Mumaileyhin halefleri addolunabilen bu mellifler ; o zaman itibardan dmeye balam olan (maha dettabi" tabiri yerine "Fikriyat" kelimesini ikame ettiler. Bunlarn btn almalar ; fikirlerin neet ve tekevvnn izah etmek olduu iin bu kelime tahsis ettikleri mevzua muvafk geliyordu. te bu sebepten dolay ; mezkr mellifler "fikriyatlar" namyle maruf oldular. Fikriyatlar, maba'dettabia ile iktifa etmeyerek ; kendi usullerine gre siyasiyat sahasnda da eserler yazdlar (1). Demstot Detrasi' nun Montesquieu'nun Ruh'l - kavanin'ine yazd erh bu eserlerin en mehurudur. Napoleon, fikriytlarnnazariyelerindenholanm( 1 ) Petit dictionnaire politique et social, Maurice Bloch, page: 3 8 1

105

yordu;

bunlar neticesiz vehimler, hayller gibi telakki ediyordu.

Napoleon'un ortaya att bu telakki; fikriyt kelimesine zemmi m'ir bir mana izfe etti. Fikriytlar, itimi tekilat; okla istiaten yeniden tanzim etmek istiyorlard; itimai hayatn akl- mcerretten ziyade akl- selim ile idare edileceini hisseden Napoleon; onlar mzlim bir maba'dettabiaya firifte olmu insanlar gibi addediyordu. Biz burada ; ne fikriytlarn, ne de Napoleon'un itihatlarn tenkit edecek deiliz. Herhalde ; fikriyatlar, gayet necip bir hisse tbi olarak devletin msavi-i hukuk esasna istinaden teesssn istiyorlard. Napoleon ise belki ahsi mevkii itibariyle mutlak bir hrriyeti, mutlak bir msavat kabul edemiyordu. Mamafih, unu da ilve edelim ki fikriyatlar, mefkureyi daha iyi hissediyorlar, Napoleon ise zamanna ait e'niyeti daha iyi gryordu. Fikriyat kelimesi, zikrettiimiz devirde teekkl etmekle beraber, itimai hayatn bu tarzdaki telakkisi gayet eskidir. Aristo, ilimleri nazari ve ameli diye iki ksma ayrmt. Mevzuu, ey'i kanunlarla idare olunur bir e'niyet olan ilimlere nazari ilimler namn veriyordu. Maba'dettabia, riyaziyt ve tabiiyat gibi ilimler bu zmreye mensuptu. Mstakil bir e'niyet olmayan, harici bir hakikate ve tabii kanunlara malik olmayarak insanlarn iradesine gre her ekli alabilmek kabiliyetinde bulunan birtakm mevzular da ameli ilimler namyla esasl bir surette dierlerinden tefrik ediyordu; bu ameli ilimler "Ahlk ethique, iktisat ve siyaset conomique ve politique'' den ibaretti (2). slm feylesoflar, Aristo'nun taksimini aynyla kabul ettiler.

lme hikmet namn vererek bunu "hikmet-i nazariyye" ve "hikmet-i ameliyye" isimleriyle ikiye tefrik ettiler. Hikmet-i nazariyye (ilahiyat, riyaziyat, tabiiyyat) ilimlerini, hikmet-i ameliye de (ahlk, tedbir ul -menzil, siyasetl-mdn) ksmlarn muhtevi idi (3).
(2) Philosophie des sicences sociales, worme, tome: 1, 11. (3) Ahlk- A l i , Kmalizade, sah if e-, il

106
!

Aristo'nun ve haleflerinin hikmet-i ameliyyesi, itimai hayatn fikriyat usuliyle tetkikinden ibaretti. nk hikmet-i ameliyyeciler de, fikriyatlar gibi, cemiyetlerin nasl olduunu deil, nasl olmas lazm geldiini aryorlard. Bu iki mektebe gre de, itimai messeseler tabii deil, sunH idi. nsanlar tarafndan tasni' olunan messeseleri, yine ayn insanlar, yeni gayelere gre tahvil ve tanzim edebilirlerdi. O halde, fikriyatlar silsilesi, Sokrat, Efltun, Aristo ile balar. slm leminde, hikmet-i ameliyyede dair eser yazan feylesoflar da bu zmreye dahildir. "Mebadi ri ehl'ihmedine" sahibi hakim Farabi, "Ahlk Nasr", sahibi Nasirddini Tusi, "Ahlk Celli" sahibi Celleddini Devvani, "Ahlk Muhsini" sahibi Mevlna Hseyin Viz, "Ahlk- Ali" sahibi Knalzade bu kabildendirler. Rnesans devrinden sonra Avrupa'da itimai hayat hakknda eserler yazan Campenella, Jean Jacques Rousseau, Hobbes gibi feylesoflar da bu hikmeti ameliyyeciler yahut fikriyatlar silsilesinin bir devamndan ibarettir. nk bunlara gre de, itimai messeseler sun'idir, ferdi iradelerin ve mukavelerin mahsuldr. Mamafih, imdiye kadar saydmz fikriyatlarn nazariyeleri hakiki itimaiytn teekklnden mukaddem, bizzat feylesoflar tarafndan cerh ve reddedildiinden burada onlar tenkit etmeye lzum kalmamtr. Fikriyatn bu kadar ekilleri, daha ziyade felsefe tarihine aittir. Son zamanlarda Tarde,Coste, Fouillet, Palant, Gustave Le Bon gibi mellifler, fikriyata yeniden ksmi bir reva vermeye baladndan, burada yalnz bu yeni cereyanlar tetkik ve tenkit edeceiz. Bu yeni fikriyatlar, itimai e'niyeti ve itimai muayyeniyeti (determinizm) bsbtn inkr etmiyorlar ; fakat bir taraftan hayati milleri, dier taraftan ferdlerin akl ve iradesi gibi fikri milleri; itimai muayyeniyete hakim bir mevkide tandklarndan, itiami se'niyetin istikllini ve tamamyla kabul etmemi bulunuyorlar. Yeni fikriyatlarn vaziyetini en sarih bir surette irae eden Adolf Coste

107

olduu iin iptid onun fikirlerini terih edelim. Coste, insandan bahseden ilimleri begeriyat itimaiyat ve fikriyat namlanyla e ayryor. Milletlerin teekklnden evvel mevcut olan aile, semiye airet, gibi zmreleri hayvani cemiyetlerden farksz grd iin, bu zmrelere ait itimai hadiseleri beeriyat (anthropologie) ilmine terk ediyor. Beynelmilliyyet ile balayan ve dehai bir mahiyetle tecelli eden ahlki, bedii, felsefi hadiseleri de fikriyt (ideologie) ilmine brakyor. Binaenaleyh Coste'e gre itimaiyat ilmi,mnhasran milli hadiselerden yani milli vatann ve milli lisann dahilinde kalabilen faaliyetlerden bahseder. Bu faaliyetler ise (hkmet, istihsal), tir (4). timaiyt ile beeriyt arasndaki hududu dier bir makalede terih edeceimizden burada yalnz itimaiyt ile fikriyt arasnda gsterilen hududu tetkik edeceiz. Coste, byk adamlar yani hakiki feylesoflar, hakiki sanatkrlar, hakiki kahramanlar itimai muayyeniyetin h ifritinde gryor ; gzel, iyi, doru mefkurelerini itimai e'niyetten mstakil addediyor. Gabriel Tarde, Coste gibi, itimai ve fikri hadiselerin hududunu teftik ve tayin etmiyor. Tarde'e gre herhangi bir ferdi hadise, taklit vastasyla umumiletikten sonra itimai mahiyetini alr. O halde, esasen ferdi hadise ile itimai hadise arasnda bir fark yoktur. Fakat ilk ferdi.hadisenin meydana gelmesi iin bir (ibda') fiili lazmdr. Yeni hadiseleri ibda' edebilmek iin de baz fertlerin doarken orijinal olmas, yani dhi olarak domas icap eder. te, bunun iin Tarde, baz fertlerin doarken beraberlerinde deha hassasn beraber hadiseler, bu dahilerin ibda' getirdiklerini kabul ediyor. timai (itikat, tesant) namlarndaki faaliyetlerden ibaret-

ettikheri yeniliklerin taklit vastasyla ummilemesinden husule geldii iin nihayet hayati bir tesadfe istinat etmi bulunurlar. Dahiler gibi onlardan neet eden messeseler de gayr-i kabil-i izah bir vaziyette
(4) L'espirences des Adolph Coste. peuples, Les princips d'une sociologie objective,

108

kalr. timai hadiselerin hangi kanunlara tabi olduu kefedilemeyince artk itimaiyat namyla yeni ilme lzumda kalmaz. Grlyor ki Coste ; itimaiyata beeriyat ile fkriyt arasnda mahdud bir saha brakt halde Tarde itimai hadiselerin meneini hayati tesadflerde grd iin ; bu ilme vcuda gelmek imknn bile vermiyor. Bununla beraber Tarde, kendisini itifnaiyt ilmini tesise alanlardan biri addediyor. Tarde'n muakkibi olan Palant ise itimai vicdann ; itimai hayatn, itimai kymet ve mefkurelerin dmandr, bununla beraber; itimaiyat aleyhinde olan fikirlerini "itimaiyat 1 " namndaki bir kitaba der etmekten de ekinmemitir. Alfred Fouillet, her meselede telif usuln tatbik ettii iin itimaiytn gerek hayatyla ve gerek fikriyatla mcadelelerini halletmek iin de telif (Concilation) usuln tatbik etmitir. Gustave Le Bon'a gelince, bu garip mellifin hibir usul yoktur; bazen bir hayatiyat ; bazen bir ruhiyat ; bazen de bir fikriyat gibi dnr. Bununla beraber ; bir itimaiyat gibi mtalaalar serd ettii de vakidir. Bu yeni fkriyatlarn ittifak ettikleri yalnz bir nokta vardr ki o da byk adamlarn itimai muayyeniyet haricinde ve ondan mstakil olarak bir messiriyete malik bulunduudur. timaiyt ilminde byk adamlarn tesirini kabul. etmekle beraber, bu yeni fkriyatdardan baka bir tarz nazara maliktir. nk fkriyatdar, byk adamlarn tesirini iddia ettikleri halde, gerek messirlerin ve gerek tesirin ne yolda vcuda geldiini izah etmiyor. timaiyat ise, hem byk adamlarn itimai messiriyetini kabul ediyor; hem de gerek messirin ve gerek tesirlerinin sureti tekevvnn itimai sebeplerle kabili izah gryor. Yani byk adamlar itimai cereyanlarn iptid neticeleri, sonra da sebepleri olarak gryor. timaiyata gre dhiler de itimai muayyeniyetin dahilindedir ; dier itimai messirler gibi bunlar da, cemiyetin ibtida mahluklar, sonra halikleridir. Bu uzun mukaddimeyi temhid ettikten sonra byk adamlarn nasd neet edip, ne yolda cemiyete tesir ettiklerini gelecek nshalarda tetkik edeceiz. / timaiyat Mecmuas
(Say: 1, Nisan 1917, s. 7 11)

109

MLL TMAYAT I MLL TMAYATIN MAHYET nsana taalluk eden hadiseler iki ksmdr : uurlu hadiseler, uursuz hadiseler. Her zaman uursuz kalan hadiseler hayati hadiselerdir. Bunlardan "hayatiyat" ilmi bahseder. Daima yahut bazen uurlu olabilen hadiseler "ruhi hadiseler" dir. Ruhi hadiseler birtakm tarz tahassder, tarz idrakler, tarz hareketlerdir ki iki ksma ayrlr. Birincisi ferde uzviyetinin telkin ettii duygular ve hareketlerdir ki bunlara "ferdiyyen ruhi hadiseler" denilir. Bu hadiselerden bahseden ilme "ruhiyat" nam verilir. kincisi fertlere mensup olduklar itimai zmreler tarafndan telkin olunan tarz idrkler, tarz amellerdir ki bunlara da "itimaiyyen ruhi hadiseler" denilir. Bu hadiselerden bahseden ilme de "itimaiyat" nam verilir. Fertlere, mensup olduklar itimai zmrenin telkin ettii tarz idrk ve amellere "Anane" denilir. Anane dini, ahlki, hukuki, lisani, bedii, iktisadi namlaryla ksmlara ayrlr. Dini itikat ve yinler, dini ananelerdir. Lisani, bedii, iktisadi kaideler de, bu snflara mensup anenelerdir. Mazideki meneleri itibariyle birbirine merbut ananelerin heyeti mecmuasna "medeniyet" denilir. Ananeler, mteaddit milletler arasnda mterek olduu iin medeniyet beynelmilel bir mahiyeti haizdir. Mterek bir medeniyete malik olan milletlerin mecmuuna medeniyet zmresi denilir. Bazen bir millet birka medeniyetin ananelerine tbi, binaenaleyh mteaddid medeniyet zmrelerine mensup bulunur. Mesela Osmanl Trkleri eski Trk medeniyetinden birok ananeleri muhafaza ettikleri gibi, sonra slm medeniyetinden ve bilhara da Avrupa medeniyetinden birok ananeler almlardr.

110

Anane bir hsn yahut kubh hkmn

yani ta'bir i cedidiyle

bir kymet hkmn mutazammn olan bir tarz idrak yahut tarz ameldir. Halbuki her milletin hsn kubh hakkmda hkm veren yani kymet hkmlerinde hkim olan ve tamamyla kendine mahsus bulunan bir itimai vicdan vardr ki buna rf (opinion) nam verilir. Anane beynelmilel olduu halde, rf tamamyla millidir. Zaten bir milleti husule getiren miller, kendi fertleri arasndaki "terf'ten ve bu fertlerde baka milletlere mensup fertler arasndaki "tenkrden" ibarettir. Terf, rfte mareket, tenkr ise rfte mubayenet manasnadr. (Elervhu cnudu mcennedetm fema tarefeminh 'tlifeve ma tnkere uhtlife) hadisi erifi de bu hakikati ntktr. Her millet, hususi birtakm eraiti itimaiyye iinde yaad iin, onun kendine mahsus kymet hkmleri yani rfleri olmak tabiidir. Ve milletin hakiki vicdan, ananelerinde deil, rflerinde tecelli eder. O halde bir milletin ananeleriyle rfleri arasnda teruz husule gelebilir. Bir anene milletin rfne ya muvafktr yahut deildir. Eer muvafk ise, ona "messese" denilir. Eer muvafk deil ise ve milletin hayatnda hibir mevkii kalmam ise ona mstehse (fossile) denilir, r f e muvafakati kalmad halde (Bakiyyet'l mzi fi'l hl) kabilinden milli hayatta mtereddidne bir mevkii henz baki ise ona pes-zinde (survivance) nam verilir. O halde bir milletin itimai vicdan, ancak messeselerinde tecelli eder. Messeseler beynelmilel deil, tamamyla millidir. Her milletteki umum messeselerin mecmuuna o milletin hars (culture)' denilir. Hars da rf ve messese gibi tamamyla milli bir mahiyeti haizdir. Messese, mutlaka bir ananenin rfe muvafakatyla husule Mevlid i erif, fkhta er mahalde gelmez. Anenede mevkii olmad halde, rfn kabuliyle teekkl etmi messeseler de vardr. Mesel hibir mevkie malik deil iken, bugn canl bir ibadet halini almtr. Bir anane, bazen bir yerde mstehse, dimessese halinde bulunabilir. Mesel fkhn ukbt fiili, Trk rfne muvafk olmad iin, Trkiya'da bir mstehse mahiyetini almtr. Fakat Hicaz ve Yemen ktalarnda henz bir messese kymetini muhafaza etmektedir. Taaddd zevct ananesi,

111

Trkler arasnda ancak bir peszinde suretinde bkay mevcudiyyet etmektedir. Bir harsn derununda dorudan doruya teekkl eden messeseler olmad gibi, beynelmilel medeniyetlerden alnarak rfe uydurulan ananeler dahi vardr. Bazen bir hars mteaddid medeniyetlerden ananeler alabilir. Mesel Trk hars (ki Osmanl Trkleri arasnda teekkl etmitir) medeniyetten ananeler almtr : Trk medeniyeti, slm medeniyeti, Avrupa medeniyeti, umum medeniyetleri ve harsleri mukayese ederek cemiyetlerin ve messeselerin tbi olduu kanunlar arayan mcerred suretle temayz ederek itimaiyat" denilir. Mukayeseli itimaiyat, tamamyle ey'i olabildii iin, msbet bir ilim mahiyetindedir. Milli itimaiyat, az o k nefsilikten kurtulamad iin tekine ne kadar kuvvetli bir surette istinat ederse etsin, daima bir san'at hkmnde kalr. Mukayeseli itimaiytn ubeleri olan mukayeseli diniyat, mukayeseli ahlk, mukayeseli hukuk, mukayeseli lisniyat, mukayeseli iktisat, mukayeseli bediiyat da birer ilimdir. Gerek bunlarn ve gerek umum medeniyetler ile harslerin mukayesesiyle itigal eden umumi itimaiyat ise, itimai ilimlerin en mcerred ve en umumisidir. Fakat milli itimaiyt gibi onun ubeleri olan milli diniyat, milli ahlk, milli hukuk, milli iktisat, milli lisniyat, milli bediiyat oa mahiyetindedir. Mflli timaiyatn Miyar Her anane, hidyette milli rfe mstenit bir messese mahiyetindedir. Bilahra baka milletler tarafndan da kabul edilerek beynelmilel bir mahiyet alnca beynelmilel rfler olmad iin anane srasna geer. Beynelmilel anane mazrufsuz bir zarf hkmndedir. Her san'at ilme "mukayeseli itimaiyat" denilir. Yalnz bir millete ait harsn mensup olduu medeniyetlerden ne nasl hususi bir renk aldn ve kendi ahsiyeti dairesinde nasl tekml ettiini arayan marifete de "milli

112

millet kendi rfn bu zarfa mazruf yapt iindir ki ananenin bo bir zarf olduu fark edilemez. nk beynelmilel zarf, milli mazrufla birleerek anane eklinden km, artk bir messese eklini almtr. Bunun iin her millet beynelmilel ananeleri milli messeseler haline koyarak temsil eder. Bu temsil uursuz bir surette yapld iin kimse farknda olmaz. Hatta anane messese ekline geince az> o k tagayyre urad halde bunu temyiz eden bulunmaz. Herkes anane eski eklinde yaamaktadr zanneder. Yaz, kitabet ve darultedris olmasayd bu hal gayet tabii bir surette cereyan edecekti. Fakat ananelerin kitaplarda aynen yazmas ve medrese, mektep gibi drulterbiyelerde aynen idame edilmesi, bu tabii temsile mani oluyor. Binaenaleyh, bu gibi vastalarla tesbit edilen ananevi zarflar, milli mazruftan ri kalabilir. Mesel Trk harsmdaki Trk ananeleri, kitaplarda yazlmad ve bir medrese yahut mektebin himayesine mazhar olmad iin, ya bsbtn unutulmu yahut milli rflere uyarak onlarla beraber tekml etmitir. Halbuki slm ananeleri eski medresenin, Avrupa ananeleri eski mektebin takliti muhafazakrlklar sayesinde bu temesslden muaf kalmlardr. Trk harsi, eski Trk medeniyetini kendi hl-i hzrna uydurduu halde, henz slm ve Avrupa medeniyetlerini temsil edememi, binaenaleyh tam bir hars olarak teekkl etmemitir. Bu hizmetin ifas iin iki m lazmdr ki biri yeni bir medrese, dieri yeni bir mekteptir. Ananeler, biri ferdi, dieri itimai olmak zere iki nevi vicdan ile tesdm edebilir. Ferdi vicdan, uurdur ki havassin mahedeleri demektir. Keyfiyetleri temyizden ibaret olan havassn mahedeleri ferdi tecrbelerdir. Ananelerin ferdi tecrbelere muhalefeti tezahr ettike, bundan (ilmi tenkit) doar. Bu tenkitten msbet imlerle beraber akl mcerret (Raison abstraite) dediimiz meleke tekevvn eder. Ananenin msdim olabilecei itimai vicdan ise rftr. uur, eyadaki keyfiyetleri temyiz eden bir idrk ise, rf, eyadaki kymetleri takdir eden baka trl bir idrktir. Keyfiyetlerin temyizi ferdi, kymetlerin takdiri ise itimaidir. uurun mahedeleri, ferdi tecrbeler olduu gibi, rfn tecellileri de itimai tecrbelerdir. Ananenin bu itimai tecrbelere

113

munakz olmasndan tharsi tenkit) zuhur eder. Bunun neticesi olarak da milli marifetlerle beraber Akl selim (Bon sens) dediimiz meleke tevellt eder. Kant, akl mcerrede '-'Akl malz Raison pure "akl selime de "Akl ameli Raison pratique" namn vermitir. Kant, itimai kymetlerin, yani din Be ahlkn akl mahz ile hedmettii istinadgh olan mba'dettabiay halde, akl ameli ile yeniden in ey-

lemitir. Bu da gsterir ki akl mcerred anane ile ferdi uurun muarazasndan ve ald selim ise anane ile itimai rfn muarazasndan husule gelmitir. Binaenaleyh hsn kubhta yani kymet hkmlerinde "akl mcerred" miyar olamaz; o, yalnz e'niyet hkmlerinde hkimdir. Anane, esasen rften mtak olduu iin, bu hususta miyar olabilirse de ekseriya isabetten uzak kalr. nk anane, milli rf ihtiva etmedii zamanlar, ya bo bir zarftan yahut muzir bir peszinde den ibarettir. Kymet hkmlerinin miyar ancak rftr ; yahut onun vastasyla ananenin tenkit edilmesinden seliki bir surette doan akl selimdir. Akli selimin en feyizli tecellisine " d e h " nam verilir. Dhiler akl selimde son dereceyi bulanlar yani rf en vazh bir srette duyanlar ve yaayanlardr, r f , halkn vicdaind mnteir bir ua'lar hzmesi gibidir. Bu ua'lar hzmesi, bir adesenin mihrak noktasnda tt-Kasf ve temerkz etmedike mihrak, bir u'le mahiyetini alamaz. Dhinin ruhu ite bu adese hkmndedir. Dhi itimai gnee kar tutulmu bir pertavszdr. Pertavszn yakcl gneten geldii gibi, dhinin messiriyeti de rfe tecelligh olmasndan neet eder. Akl selimin icabtm srf ameli bir surette icra edenlere de "kahraman " nam verilir. Dhiler nazari kahramanlar, kahramanlar ameli dhilerdir. Akl selimi daha az bir miktarda haiz olanlara da rif nam verilir. Milletin mmessilleri,dhileri, kahramanlar ve arifleridir. Milli enmflzeci vasati enmzecde grmek hatadr, onu ancak dehi enmzecde aramak lazm gelir. Vesati emmzec, ferdi vicdanlarn muhassalsn gsterir, itimai vicdan, milli ahsiyeti, katiyyen irae edemez. Bir milletin gzideleri, dhileri, kahramanlar, rifleridir. Alimler,mtefenninler, tahsil vastasyla birtakm

114

hnerler iktisap etmi Kimselerdir. Basit ruhlu insanlar alarak lim veya mtefennin olabilir. Fakat dhi, kahraman, arif olamaz. Binaenaleyh limler ve mtefenninler eer ayrca aki- selime de mazhar deil iseler milletin gzidelerinden mdd olamazlar. Onlar akl- mcerrede malik olduklar iin ilmi ve fenni ilerde byk hizmetler ifa edebilirler. Fakat akl- mcerred, kymet hkmlerinde miyar olamayaca iin, onlarn ne fikirleri, ne de hareketleri milli itimaiyyatta bir mikyas olamaz. lim mtehassslar iinde kymet hkmlerine dair sz syleyebilecek olanlar, ancak mukayeseli itimaiyatn mtehassslardr. nk bunlarda tetkiklerini akl mcerred tankyla icra etmekle beraber, mevzular, akl selimden yani onun menba olan rften ibaret olduu iin, bu hususta en ziyade selahiyettar olan kimselerdir. Milli enmzec, bir de ferdi ruhlar itimai ruh iinde eriten byk tecemmularda yani buhranl anlarda tecelli eder. Mesela Trk'n milli enmzeci enbariz surette anakkale mdafaas nnda grnd. Skn zamanlarnda yaanlan hayat, milli hayat deildir. O zaman, ancak ferdi hayatlar yaandr. Bunun iindir ki dhiler, kahramanlar, skun zamanlarnda zuhur etmez. Bu gibiler, ancak buhranl zamanlarda tekevvn eder. Mstesn ahval ve vekayi ferdiyeti unutturur. O anlarda fertler itimai galeyan iinde ancak milli hayat yaarlar. Skn zamannda fertler, kymet hkmlerinde lakayt grnebilirler. Halbuki buhran zamanlarnda teekkl eden cumhur (Foule)'lar tevecch ettikleri bir mevzuu ya takdis, yahut tel'in ederler. Dnceleri iman, fikirleri mefkre, niyetleri azim, temaylleri vecit kuvvetini alr, buhran deta itimai bir hurdebin gibidir, itimai duygular bariz bir ekle sokan bir kuvvei mkebbireye maliktir. Baka vakitler gizli kalan milli rfler, bu dakikalarda vazh bir surette tezahr eder. Milli rflerimizin tecellisi demek olan yeni Trk intibahnn menbalarn ararsak Yunan muharebesine kadar kmamz lazmdr. O muharebe, ruhumuzda gizli baz kuvvetlerin meydana kmasn inta etti. Makedonya eteleriyle msademe eden ordunun ve bu hale seyirci olan Rumeli ahalisinin Reval Mlakat zerine heyecana gelmesi, gayet tabii bir hareket idi. 10 temmuz, 31 mart, Trablusgarp,

115

/ Balkan muharebeleri ve nihayet bugnk Cihan Harbi bizde birok milli cereyanlarn domasna da sebep oldu. O halde milli rfn bir miyar gzideler ise, dier miyar da buhran zamanlarndaki milli tecellilerdir. Milletin akl selimi, ancak yle insanlarda ve o gibi anlarda tezahr eder. Akl selim seliki bir surette dhilerde, riflerde tecelli ederse de, bu kfi deildir. Bu melekeyi usuli bir surette iktisap imkn da mevcud olmaldr. Eer bu imkn yok ise, milli itimafytn uslu yoktur demek olur. Akl selime malik olmak, rf tanmak yani messeseleri mstehaselerle pes - zindelerden ayrmak demektir. O halde meselenin esas "rf ve messeseler nasl aranlr?" maddesinden ibarettir. Milli timaiyatn Usul 1) Milli itimaiyat usulnn birinci kaidesi teruf usuludur ki esas, bir milletin mtehalif cereyanlar arasnda (mterek noktalar aramak)'dr. Bir millette birbirine muhalif birka itimai hareket bulunur ki yekdieriyle mbareze ederler ; bu hareketler ekser esaslarda mtehalif olduklar halde, baz esaslar cmlesi kabul edebilirler. te bu mterek noktalar, milletin rfne muvafk olan esaslar demektir. Mesela memleketimizde Trklk, simclk, Asrclk namlaryla itimai hareket mevcuttur. Bunlar milletimizin mensup bulunduu muhtelif medeniyetin imtiza ederek hl birbiriyle mcadele ettiklerini gsteren canl delillerdir. Bu hareketlerin de ananecidir. Mamafih bu zmre ayn millete mensup olduu iin aralarnda mutlaka terf mevcuttur. Gerek kendi aralarndaki terfleri, gerek baka milletlere kar olan tenkrleri gsterir ki hepsi ayn rfte mriktirler. Bir milletin iindeki zmreler, muttasl kaplardaki mayi gibidir. Bu mayi nasl mvazenet halinde bulunursa,o zmreler de daima terf halinde bulunurlar. Fakat rf vicdanlarda gizli bir hadise olduu ve meydanda tezahr eden ancak ananeler bulunduu iin, bir cemiyetin fertlerine hariten baklnca ruhlarndaki

116

mabehet Bununla

grlmeyerek

yalnz

fikirlerindeki mbayenet

grlr.

beraber, ekseriya bu hareketten birine mensup baz

ananelerin dier ikisi tarafndan kabul ve istimal edildii vakidir. O halde baz ananeler, hangi medeniyete mensup olursa olsun zmrenin mterek esaslar srasna girmi yani messese olmu demektir. Kolay olduu iin evvel lisan bahsini de alalm : Telefon, telgraf, salon gibi birtakm ecnebi kdimeler vardr ki gerek slmclar, gerek Trkler tarafndan istiml edilmektedir. O halde bunlar messese mahiyetini almlardr. Birok Arabi, Farisi kelimeler vardr ki Trklerce lisann unsurlar srasna gemitir : Kitap, millet, devlet kelimeleri gibi ki bunlar da messese mahiyetindedir. Trkler, bu gibi kelimeleri atarak yerine Trk cezrinden kelimeler ikame etmeyi dnmyorlar. slmclar ve AsrcUar, Osmanl Trkesinde msta'mel olan Trk kelimelerini lisandan atmay ise hi hatrlarna getirmemilerdir. O halde lisan sahasnda bu zmre arasnda birok; mterek noktalar yani messeseler var demektir. Bunun sebebi ise "Lisans r f " ten ibarettir. Trk aslndan olan her kelime, Osmanl Trkesine gememitir. Lisani rfn kabul etmedii birok Trk kelimeleri Osmanlcadan atmlar., yani mstehne halini almlardr. Sayru, savc,, gzg kdimeleri gibi. BaZ Trke kelimeler de, lafzda yahut manada bir tagayyre urayarak Osmanlcaya gemilerdir : (lm) l, (sarig) sar, (ulug) ulu, erdem, yordam, (tengiz) deniz ekillerini almtr. Bunun gibi, Arapann, Acemcenin de btn kelimeleri lisanmzda kullanlamaz. Bunlar iinde ancak lisan rfn kabul ettii kelimeler istiml edilebilir. Bu kelimeler de ekseriyetle lafz yahut mana itibariyle tahavvle urayarak lisanmza gemilerdir. Nerdibn, merdiven, arcbe, ereve, grbal, kalbur, zukak, sokak, kelimeleri gibi ki bunlarn birincileri mstehse, ikincileri messesedir. Ecnebi kelimeler de ayn arta tabidir. Bu zmre arasnda mterek noktalarn mevcudiyeti rflkten geldii gibi, aralarndaki itilf da ananecilikten doar. Mesela ananeci Trkler, ulug, gzg gibi rfn kabul etmedii kelimeleri yani mstehseleri istimal edince dier iki zmre buna kar

117

isyan eder. Ananeci slamclar "dikkat" kelimesini incelik manasnda kabul ederek onun yerine "tahdik" yahut "iltifat" kelimelerini kullannca dier iki zmre, bunu hande ile karlar, yahut yine ayn zmre nerdibn, arbe, zukak, grbal gibi kelimeleri eski eklinde kullannca ayn neticeye hedef olurlar. Ayn ceza, ecnebi kelimeler hakknda da tatbik olunur. Lisanmzda musta'mel olmayan ecnebi kelimeleri kullananlar "Araba Sevdas"nda grld vehile kendilerini gln yaparlar. Yahut Paris'e "Pari" Avrupa'ya " r o p " cigaraya "sigara" denilirse ayn hali alrlar. Bu misal gsteriyor ki Trk hars ile Trk medeniyeti ayr ayr eylerdir. Trk medeniyeti, eski Trk ananelerinin mecmuudur. Trk hars ise bugn Osmanl Trklerinin rfnde yaayan muhtelif'ul mene' messeselerin mecmuudur. Trk medeniyetileri, Trk ananecileri demektir. Trk harsclar ise, Trk rfcleri demektir. Lisanda grdmz bu fark dier her nevi messeselere de tatbik ettiimiz surette, medeniyet Tllleri ile hars Trkleri arasndaki byk fark meydana kar ve ha s, Trklerinin slmclk ve Asrclk ile gayet kolay itilf edebilece'' ri anlalr. Bir milleti vucuda getiren miller terf, ve tenkr --saslar olduu iin, beynelmilel medeniyetlerden alman ananeler mutlaka rfe uyarak messese mahiyetine girmi bulunur. Ve milli messeseler, ananelerin beynelmilel ekillerinden mutlaka az o k farkl bulunur. O halde milli hars uurlu bir hal almam olsa da mevcuttur. Yalnz onu beynelmilel medeniyetlerden temyiz ederek uurlu bir hale getirmek lazmdr! Bunun iin de rfte yaayan messeseleri, rfte yaamayan pes-zindelerden ayrmak icap eder. te bir milletteki mtebayin zmrelerin mtereken kabul ettikleri ananeler, rfte yaayan milli messeseler demek olduu iin bunlar bulmakla milli rf ve milli hars tanm oluruz. 2) Tenkr kaidesi : Milli itimaiyt usulnn ikinci kaidesi

de ayn medeniyet zmresine mensup muhtelif messeseler arasndaki aikr yahut gizli mbayenetleri aramaktr. Bu suretle mterek bir ananenin muhtelif milletlerde ne gibi tahavvllere urad ve birbirine benzemeyen nasl messeseleri dourduu meydana kar. Bir.medeni-

118

yete mensup milletler, zahirde birbirine benzedikleri halde, hakikatte yekdierine mbayindirler. Bunu grmek iin ananelerin mahebetine aldanmayarak, messeselerin mbayenetini aramak iktiza eder. Mesela Avrupa medeniyeti Avrupa milletleri arasnda mterektir. Bununla beraber Alman milleti, kendine mahsus olan dini, ahlki, hukuki vicdanlar, bedii ve lisani zevki, ilmi ve iktisadi usulleri, dier milletlerin bu gibi millerinden temyize almaktadr. te bu temyiz ameliyeleri neticesindedir ki Alman harsnn, yani Alman rfnn hakikati meydana kmaktadr. Bunun gibi, Osmanl Trk de, kendi messeselerinin gerek dier Trk ubelerinden, gerek sair slm kavimlerinden ve Avrupa milletlerinden hangi farklarla ayrldn aramaldr ki milli rflerini temyize ve milli harsn uurlu bir hale getirmeye muvaffak olsun.
t

3) Ihsaiyt usulu :

Kymet hkmlerinin, yani itimai kaidelerin

nfuz ve kuvvetini lmek iin de elimizde bir vasta vardr ki ihsaiyt usulnden ibarettir. Ayn medeniyete mensup muhtelif milletlerde ayn ananeye ne nisbette riayet edildii ihsaiyt rakamlaryla tayin edilebilir. Bu ihsi rakamlarn mukayesesiyle ayn ananenin mterek bir medeniyete mensup milletlerin ayn derecede mut' olmad tezahr eder. Bu tarik ile de her millete mahsus rfler, gayet ey'i bir surette tayin edilebilir. Milli itimaiyt usulne bu saydmz kaidelerden baka, dier kaideler de ilve edilebilir. Biz imdilik burada bu kadayla iktif ediyoruz. Mamafih, milli rfleri tayin edebilmek iin, her eyden evvel alnmas lazm gelen bir vaziyet vardr ki undan ibarettir : Milli rfleri arayacak bir mteharri, milletin mensup olduu medeniyetlerden hibirine inhisarc bir surette taraftar olmamaldr. Mesel Osmanl Trk'nn milli rflerini tayin e(;mek isteyenler, ne eski Trk medeniyetinin, ne slm medeniyetinin, ne de Avrupa medeniyetinin inhisarc bir taraftar olmak lzm gelir. nk ananeciler canl rfleri gremezler. Bundan baka, rf, resmi kuvvei meyyidelere istinat etmediini, belki resmi kaideler manevi kuvvei meyyidelerini rf-

119

ten aldn hatrdan karmamak iktiza ederler. Akideler ve kanunla rfe mbayin olduklar dakikada manevi kuvvei meyyidelerini kay hederler, binaenaleyh artk uzun mddet maddi bir kuvvei meyyideye de malik kalamazlar. Bu gibi messeseler, kendiliinden terk olunduundan, "ademi istimle uram" ad olunurlar. Milli itimaiyat usulnde en byk tehlike, rfi det : countume ve teml moeurs ile iltibas ettirmektir. Adetin ve temln makbul de, merddu da mevcut olabilir. Bunlar rfe muvafk bulunduka makbul, muhalif bulunduka merdd mahiyetini alrlar. Binaenaleyh det ve teml, ananeler zmresine mensupturlar. Kur'an Kerim'deki rf Franszcadaki "opinion" kelimesinin mukabilidir. Bir milletin rf yani opinionu, iinde yaad zamandaki itimi vicdandr. Bu itimai vicdan ise yalnz makbul olabilir, merdd olamaz. Gelecek makalede bu ciheti tavzih edeceiz. 4) Telif kaidesi : Bir millet, rfte mrik bir heyet olduu iin onun iindeki mtebayin zmreler telif olunabilir. Bu telifi yapabilmek iin evvela o zmrelerin medeniyeti ve hars ekillerini ayrmak lazmdr. Mesel slmcln medeniyeti ekli, fknlktr. Halbuki slamc olmak iin mutlaka fkhc olmak iktiza etmez. Fakat slmiyetin ikinci asrnda zuhur etmi medresev bir ananedir. slmiyetin en li zaman fkhn zuhurundan evvelki zaman olduu gibi asr hzrda fkha tamamyla tbi olmayan bir slm hayatnn yaandn da gryoruz. Sadr slmda fkh kabul etmeyen ehl hadis, kelm kabul etmeyen mtekaddimin ve bilahar fkh ile kelmn "kal" yerine "hal" i ikame eden mutasavvife, canl bir slm hars yaamlardr. Bunlar gibi niin bugnn rfleri de canl bir slm hars yaayamasnlar. Mesel Trkln medeniyeti ekli treciliktir. Halbuki treden evvel bir Trk medeniyeti olduu gibi, bizzat trede Kltekin kitabesiyle Kutatgubilik'de, Cengiz'in yasasnda, Timur'un tzklerinde, Fatih ve Sleyman'n kanunnmelerinde baka baka ekiller almtr. Bundan baka, Osmanl Trklerinin yaad bugnk harsi hayat da btn Trkler arasnda taammm ederek yeni bir Trk medeniyeti meydana getir-

120

mektedir. O halde slmclk, fkhclk demek olmad gibi, Trklk de trecilik demek deildir. Bunun gibi Asrcl da mutlaka Avrupaclktan ibaret sanmamaldr. Muasrlamak baka ey, Avrupallamak ise baka eydir. Bu iki meslek arasnda yaknlk var ise de, ayniyet yoktur. O halde fkhclk, trecilik, Avrupaclk telif olunamaz. nk bunlarn de anneci ve taklitidir. Halbuki hakiki slamclk, hakiki Trklk ve hakiki Asrclk, esasen milletin uursuz vicdannda m'telif bir surette beraber yaadklar iin, uurlu bir ekilde telif olunabilirler. stihad kaidesi : Baz gazeteler ve mecmualar (istimza : En-

quete) tarikiyle itimai temaylleri anlamaya alrlar. Milli vicdan, vasati enmzecte tecelli ettii iin, bu vasta ile itimai hakikatler elde edilemez. Milli vicdan ancak dhilerde, kahramanlarda, riflerde tecelli eder. O halde istimza, ancak bu gibi zatlardan yaplmaldr. Mamafih istihra bunlara tahsis edildii surette de, telkin neticesi olarak, kendi duygularndan ziyade o andaki zihni mtalaalarn , beyn edebilecekleri iin, bu vasta daima faydal olmaz. Bundan baka, bunlardan bazs berhayat bulunmad iin reyleri sorulamaz. Halbuki bu gibi zatlar, birtakm samimi dakikalarda tekellf ve tasannua duar olmakszn baz szler sylemiler ve iler yapmlardr ki milli itimaiyat noktai nazarndan gayet kymetlidir. te bu gibi szleri ve tarz haraketleri vesika ittihaz etmek tarikine (istihad) usul denilir. Mesel Namk Kemal'den ilmi itimaiyt iin birok istihadlar yapabiliriz. Onun Tanzimat haraketini aynen kabul etmemesi, 93 Kanunu Bssisi yaplrken (hukuku hkmrninin muhafazas lzumuna dair) Abdlhamid'e mektup yazmas, milli vicdann tecellilerinden ma'duddur. Byk adamlardan baka, byk buhran-

lar da istihad iin birer vesika tekil eder. Mesel 31 Mart hadisesi, hkmdara, ansr Trkle ve slmiyete kymet vermemek, ittihad bir ehemmiyet affetmek hareketlerine kar Mukayeseli itimaiyat

fikrine byk,

milli bir tezahr addolunabilir. 5) Milletin enmuzecini tayin kaidesi:

121

cemiyetleri birtakm cinslere ve her cinsi de birtakm nevilere ayrarak itimai enmzecler husule getirir. Bu suretle her millet, herhangi bir itimai cinsin bir nevine mensup olmak lazm gelir. Her itimai cinse ve nev'e elverili olan rfler ve messeseler ve bunlarn tbi I olduu kanunlar malum olaca iin, bir milletin cinsi ve aevi taayyn edince rf ve messeselerinin de anlalmas lazm gelir. Bu suretle messeseler ile mstehseler ve peszindeler kolayca tefrik olunabilir. Cemiyetler, airetler ve devletler iki cinse ayrlr. Devletler, medine, saltanat ve asri devlet namyla neve tefrik olunur. Trkler, dmiy etten evvel Asya'da medineler halinde idiler. Osmanllar devrinde bir "saltanat : empire" tekil ve seyyar medineler halinde boy beyleri yerine sancak beylerini ikame ettiler. Tanzimat ve inkilpla balayan hareketler ile Osmanl Trkleri, asri bir devlet olmaya baladlar. Asri devlet ri' bir hkmete, mstakil bir harse, milli bir iktisada malik olan cemiyet demektir. Trklerin bu vaziyeti taayyn edince, artk hangi ananelerin peszinde mahiyetini ald
(

ve hangi ananelerin messese hkmne getii kolayca anlalabilir, i r f ve messese, salim olan itimai hadiselerdir. Mstehseler ile pes zindeler ise, marazi hadiselerdir. Milli itimaiyatn vazifesi, mstehaselerin yeniden canlanmasna meydan vermemek, pes'zindelerin izlesine ve messeselerin takviyesine almaktr. Fakat baz kere rf, messese de marazi olabilir. Bir millette baz messeseler bir arzaya uramak dolaysyla vakfei tekmle duar olur, bu suretle o messeseler, milletin mensup olduu itimai nevide bulunmas lazm gelen derecei tekemmle vasl olamaz. Binaenaleyh vakfei tekmle uramak saikasyla baz rfler ve messeseler (pesmnde arriere) kalr. Mesel bizde din sahasnda taksimi a'ml husule gelmedii, yan zahitler ve fakihler dini vazifelerini ihtisas dairesinde ifa etmedikleri iin herkes kendini zahitlere ve fakihlere mahsus vazifelerle mkellef zanneder. Memleketimizde dini lablililikle beraber taassup ve riyann hkmrn olmas bundandr. Milletin hangi nev'e mensup olduunun bilinmesi bu hastaln tedavisini de temin eder.
timaiyat (Say: 1, Nisan Mecmuas 25- 36) 1917 s.

122

CEMIYETTE BYK ADAMLARN TESIRI

A)

timaiyt ilminin izaha alt meselelerden biri de, byk adamlarn itimai tekaml esnasnda nasl doup ne yolda bir rol ifa ettikleridir." Byk adam" namn verdiimiz kimseler, birtakm itimai sebeplerin telhukundan m meydana geliyor ? Yoksa uzviyetin esrrangiz bir hamlesinden mi tevellt ediyor ? Evvelemirde bu cihetin anlalmas lzmdr. nk byk adamlar, itimai tekmln bir mahsul olarak meydana kyor iseler (itimai muayyeniyyetDterminisme social)'i ihll etmi olmazlar ; halbuki uzviyetin hayati bir hamlesinden douyorlarsa cemiyetin mukadderat daima hariten gelen esrrengiz millerin tsirene maruz olarak gayr muayyeniyyet (Indeterminisme) iinde kalr. 0 halde byk adamlarn tarz hizmetlerini terih etmeden evvel, tarz neetlerini izah etmek lzmdr. Mamafih byk adamlarn nasl yetitiim anlamak iin daha, evvel, ka snf byk adam olduunu bilmek iktiza eder. nk her snfn tevelld baka bir tarzda olabilir. Benim fikrimce bu mstesna insanlar iki snfa ayrmak muvafktr. "Mceddid: Reformateurs" 1er, "mbdiler : inventeurs", Mceddidler ; (din mbeirleri, byk fatihler, byk inkilplar, byk kahramanlar gibi) tarihte umumi cereyanlar amaya muvaffak olan kavi imnl ve edid iradeli zatlardr. Mbdiler: Marifet ve getirenlerdir. Byk adamlarn bu suretle iki snfa ayrlmas cemiyette iki
(1) Bu makaleler evvelce para para " T u r a n " gazetesinde kmt. Baz tadilt ile burada tekrar neri faydal grlmtr.

medeniyetin herhangi bir ubesinde keif,

ihtira' yahut slh suretinde byk bir teceddt ve terakki husule

123

nevi tesant (solidarite)'n

mevcudiyeti esasna mstenittir. Birok

fertlerin birleerek bir cemiyet, bir kavim haline gelebilmeleri iin, evvela aralarnda mterek duygular bulunmas; saniyen meyanelerinde ilerin mnkasm olmas lazmdr. Bu iki halden birincisine "duyI gularn mabehetinden mtevellit tesant", ikincisine "ilerin inksamndan mtevellit tesant" denilir. te, bir kavimde duygularn mmasil olmaya balamas mcedditleri, ilerin gittike mnkasim olmas da mbdi'leri yetitirir. Kavimlerde, iptidalar i. blm mevcut deildir. Her kavim, semiye, batn, airet namlaryia birbiri iinde olmak zere birtakm kt'alara paralanm olduu iin kavmin umum heyetine ait mterek duygular yoktur. Yalnz her kavmin mterek bir lisan olup mterek duygulara ancak semiyelerin yahut airetlerin hususi dairelerinde tesadf edilir. Bir kavimde umuma ait mterek duygular husule gelebilmek iin, daha evvel, "kt'aviSegmentaire" tekiltn bozulmas yani semiyelerle airetlerin inhill etmesi lazmdr. nk bu t ) hususi ittihatlar umumi vahdetin vcut bulmasna mnidir. ptidai kavimlerde semiyder bydke paralanarak kk semiyelere blnr. nk semiye mterek bir hayata malik bir ailedir. Ailenin ise nihayet bir hadde kadar bymesi mmkn olup, bu dereveyi anca bir ksm mikroplar gibi inikak etmesi zaruridir, i Siyasi bir zmre demek olan airetin bymesine ise hibir mani yoktur. Bilakis airet bydke harici tecavzlere kar daha emniyetli bir halde bulunur. Buna binaen, bir taraftan semiyeler itiyada tebean kk paralara ayrldka, dier cihetten airet, gerek tenasl ve gerek maluplarn temsil tarikleriyle bymekte devam eder. Bu itimai ittis hareketi devam ede ede nihayet itiyat halini alarak mcavir airetlerin mttehide (Confedeiation) halinde birlemesini inta eder. Eer kavim, dalk veya l halinde bulunan bir lkede sakin ise artk bu derecenin tesine geemez. Fakat rmakl ovalarda yahut deniz kenarlarnda sakin ise, kyler ve ehirler tekil ederek semiye ve airet tekilatndan bsbtn azde kalr. ehirlerin bu kadim tekilt bozmaktaki kat'i tesiri, aada greceimiz vehile,

124

i blmnn bir neticesidir. Hlasa itimai birtakm sebepler kta'vi tekilat inhill ettirmeye baladktan sonradr ki kavmin mterek duygular teekkl etmeye balar. Bu duygularn mecmuu olan maeri vicdan (Conscience Collective) vcuda geldikten sonradr ki kavim, kendi mevcudiyet ve vahdetini hissetmeye ve vicdannn mmessili olmak zere bir veya birka reisin velyet (autorite)' ini tanmaya ibtidr eder. Mamafih, mterek duygularn teekkl de mcedditlerin zuhuruna kfi deildir. Bunlarn yetimesi iin byk r.illi bir felket yahut muzafferiyetin istihsali, byk bir buhrann yahut vakann hudfisu da lazmdr. nk kavim, ancak byle buhranl dakikalarda mterek duygulardan ibaret olan kendi varln his ve idrk edebilir. Mesel Araplarda Fil vakasndan birok zaman evvel Sku Ukz EhrHi Hrm Hac gibi, kavmin ekserisi iin mterek olan umumu messeseler teekkl etmiti. Fakat "Corci Zeydan" n "Medeniyyeti slmiyye Tarihi" namndaki eserinde beyan eyledii vehile Fil vakasna kadar Araplar arasnda "byk adam" sfatn ihraz edebilecek bir kumandan yahut hatip zuhur etmemiti. (2) Halbuki Arapln btn mterek ve umumi mukaddesatn temsil eden Kbe'ye kavmiyet ve din itibaryla tamamyla yabanc olan bir dmann taarruz etmesi en byk milli bir felket demek olduundan maeri vicdann ni bir surette infilk etmesine, milli vahdetin vazh bir ekilde idrk olunmasna sebep oldu. te bunun iiftdir ki Fil vakasn mteakip byk kumandanlar, hatipler, hanifler ve muallakat sahibi airler zuhur etmeye balad. Dier kavimlerin tarihini de tetkik edersek cmlesinde ancak kta'vi tekiltn inhilaliyle mterek . duygularn teekkl ettii ve milli bir felketin bu mterek duygulardan kavmi vicdan infilk ettirdii anlarda mcedditlerin zuhur ettiini grrz. O halde mceddit, millette husule gelmekte olan bir vahdet veyahut tasaffi cereyann ruhunda en vazh ve edid bir surette hisseden precurseure bir: mtekaddimden ibarettir. Ferdi ruhiyat sahasnda da herhangi bir hadise, "uursuz: inconscient" bir halde bulunduka gayet kuvvetsiz ve tesirsizdir. Bu hadise, uur sahnesine k(2) Medeniyyeti islmiyye Tarihi tercmesi, Birinci cilt, sahile 2425.

125

t dakikada iddetli bir messiriyete malik olur. itimai ruhiyatta da ayn hal mevcuttur. Cemiyette uursuz bir halde bulunan vahdet cereyan bir fertte tecelli ederek, cemiyetce uurlu bir hale gelince, o cereyan -^manevi bir gne tl etmi gibi derhal btn ruhlar istil eder. Ve kavmi bir vicdan, bir kere. bu suretle inkif ettikten sonra artk inhisafa uramayarak, mtevaliyen btn feyizlerini tevlit ve temime muvaffak olur. Bu izahlardan anlalyor ki mcedditler, milletlerde kendiliinden husule gelmeye balayan milletlemek cereyanlarnn bir nevi uuru hkmndedir. Mamafih bu uurlama ekseriya timsali bir surette olur. Mceddit milli bir toplamann mmessili olduu halde bu hareketten bihaber kalarak dini bir hakikatin, insani bir efkatin, siyasi bir adalet veyahut hrriyetin iktisadi bir iktis yahut askeri bir cihangirliin mcahidi sfatyla meydana atlr. Bunun iindir ki bizdeki milliyet cereyan da Tanzimat, Merutiyetilik, ittihd ansr ve ittihd slm timsalleri gibi garip istiareler altnda tezahr etmi, mceddid ve kahramanlarmz ellerinde bu sancaklar olduu halde mcahede meydanna kmtr. Byk adamlarn "mceddidler : Reformateurs" ve "mbdi'ler : invgn teurs" namyla iki snfa ayrldn ve mcedditlerin, teesse balayan mterek milli duygularn mevld ve mmessilleri olduunu / meydana koyduk. Mbdi'lerin tekevvnn izaha gelince, bunun iin de evvel cemiyette i blmnn nasl tevellt ettiini aramak iktiza eder. ptidai kavimlerde i blmne ancak semiyeler iinde tesadf edilir. Maderi semiye (Clan maternai)'lerde igveyler, amele mevkiindedir. Pedarahi aile (Famille Patriarcale)'lerde kadn, ocuk ve esir, aile reisinin emrettii ileri yapmaya mecburdurlar. Bu iki itimai enmzecte zevi1erhmm yahut aile pederiyle asabenin haiz olduu tevavuk semiye dininin maderi yahut pederi nesebe verdii kymetten mtevellittir.

126

h
1

Bundan baka birtakm ilerin aile reisleri yahut dier snflar iin (haram Tabou) olduuna itikat edilmesi de ilerin dini bir surette tefrik edilmesine sebep olur. Dini vesvese (Scrupule religious)'den doan bu i blm, baz kavimlerde, airetler, hususi hriftlerinden harice kamayan ve birbileriyle kz alp vermekten ve beraberce yemek yemekten memnu olan tife (caste)'ler halini alrlar (3). Mamafih i blm, feyizli bir surette olarak, ancak ehir (ville)'in teesssnden sonra zuhur eder. Yukarda, bir kavimde mterek duygular domaya balar balamaz, bir, yahut mteaddit reislerde tecelli ederek umimi velyet (Autorite publique)'i meydana getirdiini grmtk. Umumi velyet teekkl edince, bunun hakimiyeti altnda toplanan heyete "medine cit" denilir. Medinenin, seyyar obalar yahut dank kyler halinde yaamay terK ederek mtere duygularn timsali olan bir mabed evresinde evler yaparak birlemesiyle de "ehir" teesss eder. Kavimde yalnz semiye ile airetin mterek duygular, hususi dinleri ve velyetleri var iken ehir teesss edemezdi. Halbuki kavmin byk bir ksmna mahsus mterek duygular yani mterek bir din ve umumi bir velyet vcuda gelince, bundan doan medinenin bir mabet ve saray etrafnda ehir suretinde yerlemesi zaruri olur. nk mterek duygular gerek fertleri birbirine ve gerek cmlesinin o duygulara timsal olan mukaddes bidelere yakn bulunmasn istilzam eder. Bu hal ise, byk bir kitlenin mahdud bir sahada istikrarn mucip olur ki bundan kan netice, bir ehrin teesssdr. ehir, yzlerce, hatta binlerce obalarn yahut kylerin bir araya gelerek bir sr iinde birlemesi demektir. Bu obalar yahut kyler
(3) izdiva noktai nazarndan maderi semiye ile tife arasnda zddiyet vardr. Maderi sem iyede fertler birbirinin mahremi olduundan hariten, taifede yabanclar kendilerine kUfv olmadndan dahilden evl&nmek mecburidir. Buna binaen birincisi hrlc'illezva (Exogame), kincisi Dahil'lezvac (Endogame)' dr. Bu cihetler, Durkhelm'ln"Fcr'un nehyl ve meneleri" makalesinde mufassalen izah olunmaktadr.

127

byk bir sahada dank bir halde bulunurken medar- maietlerini obanlk yahut iftilik tarikiyle elde edebilirlerdi. ehrin kk sahasna skp kalnca, bunun civarndaki toprak, ne obanlk, ne de iftilik tarikiyle bu byk kitleyi beslemeyez. Burada "Darwin"in (yaamak iin mcadele) kanunu meydana kar. Bu byk tabiatya gre, iki uzviyet birbirinin ne kadar ayn ise, yaadklar saha ne kadar dar ve oradaki gda ne kadar az ise, aralarndaki rekabet o kadar iddetli olur. Halbuki birbirinden ayr nevilere, cinslere, ubelere mensup birok uzviyetler, gayet dar bir sahada, aralarnda hibir rekabet olmakszn yaayabilirler, kademlik bir otlukta muhtelif nevilere, cinslere, ubelere mensup birok nebatlarn yaad grlmtr. Bir mee zerinde aralarnda komuluktan baka bir mnasebet olmayan' iki yz nevi bcein barnd mahede edilmitir. Bu bceklerden bir ksm aacn meyvelerinden, bir ksm yapraklarndan, bir ksm kabuklarndan, bir ksm da kklerinden gda alrlar. Halbuki bunlarn hepsi ayn nev'e mensup olup da aacn yalnz meyve yahut kkyle tegaddiye mecbur olsa idiler, beraber yaamalarna katiyen imkn olamazd.
f

ite ayn hal ehirde insanlarn bana geliyor. ehirde fertler mesleke biribirine benzedikleri mddete yekdierinin rakibidirler. Halbuki I edebi bunlardan kimisi askerlik erefini, de kimisi dini velyeti, kimisi siyasi iktidar, kimisi ticari veya snai serveti, kimisi ilmi yahut hreti geirmeye alnca aralarnda rekabet kalmaz. Buna binaen ehir teesss edince itimai kesafet dolaysyla iddetli bir hayat mcaddesi karsnda kalan fertler tamamyla uuri bir surette olmayarak, atideki drt ktan birini ihtiyar mecburiyetinde kalrlar: 1) edit, rekabetli bir hayata tahamml etmek, 2) ehri 3) ntihar etmek, 4) Rekaterk ederek baka bir yere hicret etmek, betsiz bir hirfet bulmak. nsann esasl temayl elemden kamak ve hazz aramak olduu iin birinci k, uzun bir mddet devam edemez. Mterek duygulara iddetli bir alaknn mevcudiyeti vatandan

128

ayrlmaya mani olur. Gerek hayata ve gerek mterek duygulara olan merbutiyet hissi de intihar nefy eda:. Demek ki ehirdeki itimai kesafetin husule getirdii iddetli rekabetten kurtulmak iin yalnz bir ak yol var : Yeni hirfetler icad etmek. O halde i blm, mihaniki bir surette itimai sebeplerden husule geliyor. ehir fertlerini daima yeni hirfetler icat ve bu hirfetler iinde de yeni tekmller ibda' eylemeye sevk ve icbar ediyor. Her fert, ayn bir hirfette mtehasss olunca, o ide tetkikler ve tamikler yaparak derin bir vukuf ve ihataya malik oluyor. Bu serette gittike fertlerde ma'eri vicdandan baka olarak iptida mesleki (Professionel), sonra da ferdi vicdanlar teekkl etmeye balyor. Bu yeni vicdanlarn teekkl, eski semiye ve airet vicdanlarnn bsbtn inhilline sebep olduu gibi, ma' eri vicdann kemiyete azalarak keyfiyete daha insani bir mahiyet almasn inta ediyor.. Binaenaleyh i blm ileri gittike kta'vi tekilt tamamyla mnderis oluyor. Bu suretle, semiye ve aireti inhill etmi birok yabanc fertlerin, hariten gelerek, medineye iltihak etmesine de imkn hasl oluyor. Nihayet medinelerden biri dierlerini hakimiyeti altna alarak kavmi devlet teekkl ediyor. Paytaht mahiyetini alan hkim medine bu andan itibaren daha ok sr'atle tevessa balayarak, i blmnn daha iddetli bir surette derinlemesini mucip oluyor. Bunun neticesi olarak yeni hirfetlerin ve yeni tekemmllerin ibda zarureti daha edid surette fertleri tazyik ediyor. Tabiidir ki her mubdi' kendisinden evvel yaplm olan ibda' lar mterakim bir sermaye gibi karsnda hazr bularak onlardan istifade ettii iin kendisinin ilve ettii yenilik evvelki ibda' Iarn bir terkibinden ibarettir. Bu ifadelerden anlalyor ki hakiki i blm ehrin teesssnden mtevellittir, mbdi'lerin zuhuru ise i blmnn bir neticesidir. Mceddidler gibi mbdi'ler de, itimai tekmln evvel neticeleri olup sonradan itimai sebepler srasna geerler. Nasl, teceddd yapan, mceddid olmayp, mceddidi yapan teceddt ise, ayn suretle mbdi'i yaratan da itimai hayatta doan ibda' ihtiyac ve bunut hazrlanm artlardr. Bir ibda'n mtekaddim

129

artlar olmadka, itimai rekabet bu ibd bir ihtiya haline koymadka, onun mbdi'i zuhur edemez. Bu artlara ve ihtiyalara ise byk ehirlerde ve bilhassa paytahtlarda tesadf olunur. uras da unutulmamaldr ki, i blm, ancak mterek duygulara malik olan bir zmrenin fertleri arasnda mevcut olur. Mutahassslar, yalnz birbirinin mtemmimi deil, ayn zamanda bir milletin hususi uzuvlar, binaenaleyh mtemmimidirler. Ayr milletlere mensup fertler arasnda hirfet ayrlklar ve mbadele hadiseleri, i blm mahiyetinde deildir. Durkheim bu hale mtekabil tufeyliyyet (Parasitisme mutuel) namn veriyor. Baz ehirlerde i blm ileri gitmeyerek orada mbdi'lerin zuhur edememesi bundan dolaydr. Hakiki ehirler, birer medineyi muhtevi olanlardr. ehir bir bedendir ki onun ruhu olarak mutlaka bir medinenin mevcut olmas lazmdr. Yoksa ehir, Hindistan'da olduu gibi aralarnda medine rabtas olmayan taifelerden yahut Trkiye'de olduu gibi milli rabtadan mahrum cemaatlardan mrekkep olursa ona kyler mecmuas demek daha muvafk olur. Ve tabiidir ki byle muhitlerde i blm tevess' edemeyerek mbdi'lerin zuhuru imknsz kalr. timai hadiseleri ruhi hadiselerden ayrabilmek iin izah iktiza eden hususlardan kelimesidir. Franszlar bu kelimeyi ruhiyat ilminde uur, itimai ilimlerde ise vicdan manasnda kullanrlar. Trkede bu iki manann ayr tabirleri olduundan biz, bu tabirler vastasyla itimai fikirlerimizi daha vazh bir surette anlatabiliriz. "uur (Consicience)" Psychologique hassalarmz vastasyla biri de "vicdan" ve "uur' kelimelerinin manalar arasndaki farktr. Bu iki tabirin Franszcadaki karl "Conscience"

gerek uzviyetimizdeki haz ve elemleri, gerek hariteki renk, koku, ses, tat, scaklk, soukluk gibi keyfiyetleri duymamz demektir. Hayvanlarda da mevcut olan bu meleke, uzvi ve ferdi bir mahiyeti haizdir. Vicdana gelince, bu maddi olan keyfiyet (qualit)'leri deil, bilkis manevi olan kymet (valeur)'leri duymak melekesidir. Bir mevzuun

130

mukaddes tanlmas (dini), iyi tanlmas (ahlki), "anl : glorieux" telakki olunmas (siyasi), adilne addolunmas (hukuki), fasih addolun mas (Lisani), gzel telakki olunmas (bedii), deerli telakki edilmesi (iktisadi), doru telakki edilmesi (mantki) kymetler demektir. Vicdan, bu kymetleri ruhumuzda yaamamz haline denilir. Biraz dikkat edersek grrz ki kymetler, mevzularnn zati superpose mahiyetinden sadr olmu cvidani (immanent) keyfiyetler deildir. Kymetler kendi mevzular zerine dardan konulmu ve sonradan ilve olunmu surajoute birtakm vasflardr ki bunlara Kant'm lisan ile berni (transcendant) mahiyetler demek dor; olabilir. nk Kant fertlerin fevkinde ve onlara mir olan bir e'niyet (realite)'in varln duyduu halde, bunun itimai, e'niyet olduunu anlayamam, bundan dolay ona berni e'niyet adn vermitir. Bugnk itimaiyat ilmi, Kant felsefesindeki "berani" tabiri yerine "itimai"kelimesini ikme etmekle, Kant'n tahminlerinde tamamyla isabet ettiini meydana koymutur. Kymetler herhangi neviden olursa olsun esas itibariyle "ey'i : objectif" deil" nefsi : subjectif" dir. Fakat bu nefsilik, fert noktai nazarndan olmayp cemiyet noktai nazarndandr. nk fert bu kymetleri kendi duygu ve arzusuna tabi olmayan harici ve mstakil bir e'niyet suretinde duyar ve daima onlarn tesiri altnda kalr. Fert dnyaya gelirken, kymetler hakknda hibir "hemzd : inn" duygu beraberinde getirmez. Bu duygular sonradan terbiye tarikiyle itimai muhitten alr. Cemiyet ise, kymetleri kendisinden hari hibir menba'dan almaz. Bunlarn yalnz bir kayna vardr ki o da cemiyetin kendisidir. Zaten cemiyetin hakiki cevheri de bu kymetlerin mecmuundan ibarettir. Fertler bir araya gelip de ilk defa olarak galeyanl bir "cumhur : f o u l e " tekil ettikleri zaman, derakap husule gelen hadise, bir kymet duygusundan ibaret olur. nk itimdan doan mterek bir duygu mukaddes, anl, iyi ilh.. bir mevzua gnl balamaktan baka bir ey deildir. O halde kymetler, ferde nazaran ey'i, cemiyete gre nefsi mahi-

131

yette olan messeselerden ibarettir (4). timai vicdan ise, ferde nazaran ey'i olan bu kymetlerin ferdi ruhlarda yaamas melekesidir. inde mterek duygular mevcut olup da henz i blm teesss etmeyen cemiyetlerde itimai kymetler "ma'er : collectivite" in btn fertlerinde mterek olduu iin, bunlarn ferdi ruhlarda yaanmasna ma'eri vicdan (conscience collective) denilir. blm mevcut olan milletlerde ise muairi vicdandan baka, her hirfet (metier)'e mahsus bir de mesleki vicdan (conscience : prefossionnelle) teekkl ettiinden, bunlara, itimai vicdann iki nevi (muhteva : contenue) vardr. ptidalar, gerek ma'eri vicdan, gerek mesleki vicdanlar, fertlerin ruhunda yaand halde vazh bir surette idrak olunmad iin, uursuz bir halde bulunur. timai vicdann mubhem bir surette yaanmas baka bir ey, vazh bir ekilde idrak olunmas ise baka bir eydir. te, itimai vicdann, itimai bnyenin tahavvlleriyle mterafk olan bu mubhem cereyan, bir gn bir mstesna fert tarafndan vazh bir surette idrk olunarak umumun gz nne atlr. timai cereyanlarn bu suretle uurlulamasna vasta olan fertlere "byk adamlar" denilir. Bunlar arasnda ma'eri vicdana ait bir hars cereyann tecelli ettirenlere "mceddid", mesleki vicdanlara ait bir medeniyet cereyann temsil edenlere ' mbdi" adn veriyoruz. Bu suretle gryoruz ki, fertlere ait bir uur olduu gibi,' milletlere ait de bir nevi uur mevcuttur. Milli vicdan, yalnz ferdi ruhlarda yaanp da vazh bir surette idrk olunmad mddete milli uur mahiyetini almaktan uzak bulunur. Hatt bazen bir mceddit milli vicdan dini yahut siyasi bir mefkure suretinde idrk edebilir ki bu halde yalnz mmet yahut devlet uuru teekkl etmitir, denilir. Mesel Kemal Bey'de milli vicdan "mmet uuru" ve "devlet uuru" suretlerinde tecelli etmiti, fakat "milli uur" eklinde henz inkiaf
(4) K y m e t l e r i n m a h i y e t i hakknda fazla tafsilt isteyenler i s l m Mecmuas nshalarnda m n d e r i "Hsnu kubh K y m e t H k m l e r i " ' r f " mevzularna dair olan makalelerime ve Edebiyat Fakltesi Mecmuas'nda Emile D u r k h e i m ' d e n mtercem " K y m e t Hkmleri ve e'rnyet H k m l e r i " makalesine mracaat etsinler.

132

etmemiti. Milli uur, ancak millet mefkresinin sarih bir surette domasyla uyanm addolunabilir. Mamafih baz kimselerde milli uur grnte mevcut olduu halde hakikatte mevcut olmaz. nk bu gibiler ruhlarnda itimai vicdan yani milli kymetleri yaamadklar iin gsterdikleri milli uur hissi ve samimi olmaktan ziyade zihni ve taklididir. Byk adamlar, itimai cereyanlarn uurlar olduklar halde, kendileri, ekseriyetle yaptklar ii uurlu bir surette dnmezler, teemmli bir irade ile, tenkidi bir usul ile hareket etmezler. Lamartin, bir gn derin bir surette tefekkre dalm bir arkadana soruyor : Azizim, orada, yle, alnnz iki eliniz arasnda, ne yapyorsunuz ? Dnyorum. Tuhaf, ben ise hi dnmyorum, benim yerime fikirlerim dnyorlar... te byk adamlarn hemen ekserisi, Lamartin'in fikirleri kendisine vekletle dndkleri halde, byk adamn fikirleri, onun milletine vekleten dnrler. Byk adamlar itimai vicdann lar hkmndedir. Fert, ekseriya, dalgn bulunduu zaman, vcudundaki bir ardan haberdar olmaz, Haberdar olmad iin bu an iddete gayet hafif bir halde kalr. Fakat bir an olur ki fert, dalgnlktan kurtularak vcudundaki ary hisseder. Bu andadr ki birdenbire arnn iddeti son derece artm olur. Millet de, adi zamanlarda dalgnlk halindedir. Bu zamanlarda itimai cereyanlar, uursuz bir surette yaand iin iddete gayet hafiftir. Fakat ne zaman ki itimai bir cereyan herhangi bir fertte uurlu bir hale gelerek inkiaf eder, derhal iddete eski kemiyetinin binlerce misline bali olur. Bu suretledir ki millet o zamana kadar tedrici bir tekml takip ederken o anda fevri ve edit bir istihaleye duar olur Nietzsche'nin tabirinde itimai gevi medyum-

133

getirmeye nihayet vererek tarihi bir frlay ile ileri atlr, ite, dini, siyasi, ahlki ilk inkilp hengamlar bu zamanlardr. timai uura tecelligh olan fertlerin harici bir ilham (inspiration) ile hareket eder grnmeleri de itimai tesirlerini artran bir baka mildir. Vatani mrseliyyet (mission)'ini ifade Jean Darc' muvaffak eden balca amil, duygularnn ma'eri vicdana ma'kes olmu olmakla beraber, mlhem bir vaziyette bulunmasnn da bu hususta byk tesiri olduu, phesiz inkr edilemez. Byk adamlar, milletin yaratc muhayyile (Creatrice imagination)' s hkmndedir. Bunun iindir ki muhayyile gibi teemmli iradeden, tahlil ve usulden mahrumdurlar. Yaratc zeknn mlhem bir ekilde tecelli eden bu nev'ine (deha) nam verilir. Filvaki milletleri dalgnlk halinden kurtararak onlar tarihi sramalara mazhar eden, bizzat kendileri dalgn olan dhilerdir. Fakat uras da unutulmamaldr ki btn n gibi ilhamlar, fertlere itimai vicdandan geldii gibi, dhi fertler de yalnz dehal milletlerin dehl anlarnda zuhur eder. O halde d' haricinde olarak ma'kes yapan bir ferttir. Fakat dahilerin yetimesi itimai sebeplerden baka, bir de uzvi artlar istilzam eder. Her fert (itimai bir medyum) olabilmek istidadn haiz deildir. Binaenaleyh itimai sebepler, byk adamlarn zuhur etmesinin lzm artlar olduu halde kfi artlan deildir. Mevcut fertler arasnda yalnz baz fertlerin itimai vicdana tecelligh olabilip de dierlerinin olamamas, ferdi uzviyete ait hususiyetlerin bir neticesidir. Bununla beraber, bir milletin ykselmesi iin mutlaka fertleri arasnda birtakm dhDerin yetimesi lazm gelmez. Milletin mlhim olan muhayyilesinden baka, bir de tahlilci ve tenkiti mfekkiresi vardr ki o da limlerinde tecelli eder. Baz kimselerde, itimaiyt ilmi, fertlerin cemiyet zerindeki tesirini inkr ediyor zann vardr. Bu zan tamamyla yanltr. timaiyt ilmi, Durkheim'in dedii vehile, fertlerin cemiyete olan tesirlerini inkr deil, izah ediyor. bir millette meknz olan herhangi neviden bir dehya kendi r ,nunu iradesi

134

Fertlerin cemiyet zerindeki messirlii ya deha yahut ilim (science) tarikiyle olur. Deha, itimai hayatta "uursuz: inconscient" bir surette husule gelen inkilp ve tecedddn "kendiliinden : spontan ment" uurlamasdr, Mamafih bu uursuz teceddt ve inkilp, flmi bir tetkik neticesinde uurlu bir hale getirilebilir. Tahavvllerin ya kendi kendine, yahut iradi bir surette olmas, maddi ve hayati tabiatlar sahasnda da caridir. Kablettrih bir zamanda, Amerika ile Asya, imalde birbirine muttasl iken, bir gn arzi millerin tesiriyle, Behrenk Boaz kendiliinden almtr. Halbuki Svey Kanal Ferdinand de Lesseps'in irade ve teebbs olmadan alamamt. Nebat ve hayvan lemlerinde yeni tenevvu (variet)lerin vcud gelmesi de, ya "tabii istif" yahut "iradi istif" tarikiyledir. Bunun gibi, milletlerin tekmln tesri1 ve teshil eden itimai messiriyete malik fertler de (dhiler) ve (itimaiyatlar) diye ikiye ayrlr. Dhilik kisb ile deil, vehbidir. Lkin her fert alrsa, az o k bir derece itimaiyat lemi olabilir. Sonra, her millet, mutlaka dhiler yetitirmez. Ve bir kavmin dhiler yetitirememesi, onun iin zl deildir. Halbuki itimaiyatlara malik olmayan bir kavim, yryecei yolu doru tayin edemez. Bundan baka, yukarda gsterdiimin vehile, dhiler, ekseriyetle, mtecanis bir itimai kitle inde yetiir, muhtelif unsurlarn karm olduu sahalarda vcuda gelemez. O halde, bu gibi muhitler, intizam ve terakkilerini ancak, itimaiyatlardan beklemeye mecburdurlar. timaiyatlarn roln anlamak iin, evvel emirde, bunlar fikriyat (idologique)'lardan ayrmak iktiza eder. Fikriyatlar, tabiatn, Iyetegayyer kanunlaryla idare olunur muntazam bir hkmet olduunu bilmeyerek iltimas ve hatrla her istediklerini tabiata kabul ettirebileceklerine inanan haylperestlerdir. Bu haylperestler, bir zaman sihir, simya, ncrii vastalaryla maddi

135

' tabiata hkim olmak istediler. Bir zaman da nsha, efsun, cindarlk tarikleriyle hayat tabiata messir olmaya altlar. lmin uyandrc nurlar bu vehim seraplarn dattktan sonra, fikriyatlar iin at oynatacak yegne meydan, henz tamamyla mahiyeti anlalamam olan itimai tabiat sahas kald. Bugn, bunlar, tesis ve tedris yollaryla cemiyetin her istenilen ekil ve kalba sokulabileceini hl zannedebiliyorlar. Messeseler, itimai vicdann kymet verdii ameliyelerdir. tikatlar, itimai vicdann kymet verdii dncelerdir. Hibir tesis, itimai vicdann kabul etmedii ameliyeleri messese haline koyamaz. Hibir tesis, itimai vicdann reddettii fikirlere itikat mahiyetini veremez. Messeseler ve itikatlar, fertlerin keyif ve arzular fevkinde olarak milletin vicdannda yaayan mstakil bir ruhiyettir ki itimaiyatlar ona "itimai e'niyet" diyorlar. Bu e'niyetin tbi olduu kanunlar, vaz'edilmez, ancak keif edilir. Bu e'niyete tesir icra edebilmek iin evvela bu kanunlarn kefedilmesi, sonra da bu kanunlara mutbaat edilmesi lzmdr. Mhendisin maddi e'niyete messir olabilmesi, onun kanunlarna muttali' ve muti olmasnn bir neticesi deil mi ? Tabibin hayati e'niyete messir olabmesi, fizyoloji ilminin keiflerine vkf ve riayetkar olmas sayesinde deil te itimaiyatlar da, midir?

ancak itimai e'niyetin tbi olduu

kanunlar bilmek ve onlara ittib' etmek artyledir ki milletin tekmlnde messir olabilirler. Mesela milletin kitaptaki dilinden baka bir de hayattaki dili vardr. Hayattaki dili kefederek kitaba geiren bir muharriri biz dilde bir inkilp yapan bir adam zannediyoruz. Halbuki onun rol, hayattaki dili, olduu gibi yazmaktan ibarettir. Deitirdii ey yalnz kitaptaki dildir ki lisani e'niyet dediimiz varlk, o deildir. Yaz dili, ancak konuma diline uygun olduu zaman lisani e'niyetten saylabilir. Bunun gibi, kitaptaki ahlk ile hayattaki ahlk, kitaptaki hukuk e hayattaki hukuk, kitapdaki bediiyat ile hayattaki bediiyat, kitaptaki ilim ile hayattaki ilim arasnda da byk farklar mevcut olabilir, bu farklarn mevcudiyetine balca sebep udur ki kitaplar beynelmilel olduu halde hayat tamamy-

136

la millidir, ikinci bir sebep de,hayat daima tahavvl ve tekml halinde bulunduu halde kitaplarn esasen milli olduklar halde bile bu tekml takip edemeyerek milli hayattan mtemadiyen uzaklamalardr. itimai messese ve itikatlarn yalnz hayat halinde bulunmas, uursuz bir vicdan eklinde kalmas demektir. Bunlarn kitaba gemesi ise uurlu bir ekil almas demektir. 0 halde, itimaiyatlarn vazifesi vaz' ve tesis etmek deil, hayatta uursuz bir surette bulunan milli vicdann muhtelif ansrn kefederek uurlu bir hale getirmek yani kitaplara nakletmektir. lim, maddi ve hayati tabiatlar karsnda nasl vaziyet alyorsa, itimai tabiat mvacehesinde de ayn vaziyeti almaldr. Bugn hibir mhendis sihir ile, simya yahut ncm ile bir saray, bir kpr, bir mabed yapmay hatrna getirmez. Hibir tabip efsun ile, celceltiyye ile hastalklarn tedavisini dnemez. timai mtefekkirlerin de artk, fihriyatlktan vaz gemeleri zaman gelmitir. Artk milletin, kendi efradna "mefkureler benim temayllerimdir. Kymetler benim duygularmdr, lisan, ahlk, hukuk, bediiyt, hlsa her ey bendedir, bunlar icada uramaynz, kefe alnz. Ykselmek bana doru derinlemek demektir. Ben sizin vicdannzm, siz de benim uurlanm olunuz. Ey, fertlerim, siz beni araynz ki ben de sizi araym" diye bardn iitmeliyiz. Milletler nasl tetkik edilir, milli vicdan nasl kefolunur, bunu bize itimaiyat ilminin ey'i olan usul gsteriyor. Bu usule ittib ederek milli tetkiklerde bulunmak, en ziyade Trk mtefekkirlerine den bir bortur. nk Trkler, teden beri, her yerde, baka unsurlarla kark bir hayat yaamlardr. Bunun neticesi olarak btn milletler arasnda en ziyade kitaptaki messeleriyle hayattaki messeleri birbirine mbyin olan millet, Trkler olmutur. Trk itimaiyatlar, bir taraftan Trkln, itimai tekmln hangi seviyesinde bulunduunu, hangi medeniyet dairelerine mensup olduunu, bu medeniyetlerle Trk harsi arasnda ne gibi farklar bu lunduunu aramaldr.

137

Dier taraftan da milletlerin intizam ve terakkisi,ne gibi itimai kanunlara tabi olduunu tetkik ederek milli hayatmza sekte veren marazi millerin bu kanunlar dairesinde tedavisine almak, milli tekmlmze selim bir istikamet vermeye uramaldr. Bugn, bir Trk mtefekkiri, ya dhi olduunu iddia, yahut fikriyatlardan bulunduunu itiraf etmek suretiyle ilmi usule kar mstani olabilir. nk artk itimai hayatn da bizim keyif ve hevesimize tbi olmayan, harici, mstakil bir e'niyet olduu anlalmtr. Maddiyat ve hayatiyat sahalarnda olduu gibi, itimai hayat sahasnda da l -yetegayyer kanunlarn nzm ve (muayyeniyet) umdesinin hkim olduu tebeyyn etmitir. Beynelmilel medeniyetlere ait messeselerin kolayca milli hayata girmesi artk bizi artmamaldr. Bu hal, ya milli hars ile beynelmilel messese arasndaki tabii bir tevafuktan ileri geliyor, yahut bu messesenin milli hayata girii, esassz bir grnten ibarettir. Yukarda vicdan ve uur kelimelerinin Franszcada bir tek mukabili olduunu sylemitim. Bunun gibi Trke hars ve terbiye tabirleri, Franszcada bir tek tabirle ifade olunuyor. Bu tabir (culture) kelimesidir. Franszcada bu kelimenin iki ayr manay ifade etmes' byk bir iltibasa sebep oluyor. Bu iltibasn Trkeye de aksetmemes5 iin biz, bu iki manay ayr tabirle ifade etmeliyiz hars ile tahsil arasndaki fark iptida lisanda arayalm : Baz diller vardr ki henz sarf ve mahvi yazlmamtr. Fakat, hep biliyoruz ki sarf ve nahvi yazlmam olan bu dillerin de mutlaka muntazam sarf ve nahiv kaideleri, ive kanunlar vardr. slmiyetten evvel Arapann sarf ve nahvi tedvin edilmemiti. Fakat bu hal muallakalarn sarf ve nahiv kaidelerine, ive ve belagat kanunlarna muvafk olarak yazlmasna mni olmad. Sonradan, Arapannsarf ve nahvi hakknda yzbinlerce kitaplar yazld. Bu kitaplar okumu, ilerindeki bilgileri tamamyla tahsil etmi

138

birtakm sarf, nahiv ve belagat alimleri yetiti. Fakat bunlardan bir ou muallakalara benzer ; bir tek beyit bile yazamadlar. Bu halin sebebi udur ki muallaka sahiplerinde lisan tahsili culture Linguistique) mevcut olmad halde airlik noktai nazarndan ondan daha kymetli olan lisani vicdan (conscience Linguistique) melekesi vard. Mezkr sarf ve nahiv alimleri ise, zengin bir lisani tahsile malik olduklar halde salam bir lisni vicdandan mahrum idiler. Uzviyette murdar ilik ve beyincik merkezi, nasl seliki ' 'instinctif ' bir surette hareketlerimizi idare ve tanzim ediyorsa, cemiyette de lisani vicdan, ayn suretle btn konumalarmz haberimiz olmadan, sarf ve nahiv ve ive kaidelerine muvafk bir surette tanzim ve idare eder. imdiye kadar (sevki tabii) namn verdiimiz selika (instinct)'nm uzvi bir ekli olduu gibi, itimai bir tarz da bulunduunu Uk nce lisani hadiselerde sezdiimiz iindir ki selika tabirini yalnz "instinct Linguistique" manasnda kullanagelmiiz. Lisanda grdmz bu ikilii dier itimai manzume (systme)'lerde de grrz : Ahlaki vicdana malik olmak baka, ahlk ilmi tahsil etmi olmak bakadr. Bunun gibi, siyasi, dini, hukuki, bed, iktisadi vicdanlara malik olanlarla bu manzumeleri ilim suretinde tahsil edenler baka kimseler olabilir. Ahlk ilmine dair hibir kitap okumam baz zatlar vardr ki milli ahlkn mmessilleri addolunmutur. Halbuki ahlk ilminde eserler yazd halde halk tannmayan insanlar da tarihte grlebilir. Bu hal, dier sahalarda da ayn suretle caridir. O halde itimai kaide, bir taraftan hayat suretinde vicdanlarda yaanr, dier cihetten de, ilim suretinde kitaplarda tedvin edilir. Bunlardan birinci takma mensup olanlarn mecmuuna "hars", ikinci takma ait bulunanlarn renilmesine ise "tahsil" denilir. Hars, her millette uursuz bir surette balanlan lisani, siyasi, dini, ahlki, hukuki, iktisadi, bedii ilh kaidelerin mecmuu demektir. Bir milletin hars, vaz', yahut tesis edilmez. O, esasen mevcut olduu iin, yalnz keif ve tedvin edilir ; uursuz halden kurtarlarak uurlu bir hale getirilir ; yani hayattan kitaba geirilir. O halde "milli hars yapmak" tabiri yerine "milli hars aramak", "milli hars bulmak" tabirlerini kul-

139

lamalyz. Mamafih, hars bu suretle tarif ettikten sonra, yanl neticeler karlmasna mni olmak iin, tarifi iki kayt ile de takyit etmek lzmdr. Evvela " hars, millette yaanlan bir hayattr " dediimiz zaman bunun fertte tamamyla yaanmadn zannetmek gayet yanl tr. Hars bir suru mefkrevi kaidelerin mecmudur. Bu mefkurevi kaidelere fertler daima ykselmeye alr, fakat hibir zaman yetiemezler. timai manzumelerin herhangi birinde milli vicdan temsil edebilen pek nadir fertlere " d h i " namn vermemiz de gsteriyor ki ferdi hayatn milli hayata vasl olabilmesi gayet mkl ve nadirdir. Milli ive (genie de lalanque)'yi temsil edene "lisanda dhi", milli ahlkiyyeti temsil edene "ahlkta dhi" nazariyle bakarz. O halde milli hayat fertlerin itiyatlarnda ve siretlerinde deil, mli itimlarn ve mli tekiltlarn fertlere telkin ve ilham ettii mefkrevi duygularda aramak iktiza eder. Saniyen, hayat, "huzuri : actuel" olan bir eydir. Milli hayat ne milletin kitaplarda okuduumuz mazideki siret (conduite)'i ne de zihnimizde tasavvur ettiimiz istikbaldeki vaziyetidir. nk birincisi artk canllktan km, ikincisi henz canl bir hale gelmemitir. Milli hayat, hli hzrda yaanlan hayattr (5). Mesela milli lisan aradmz zaman, bunu ne Kamus ile Burhn Kati'de, ne de DivanLgatit Trk ile Lgat aatay da aramayacaz. Ayn suretle, tasfiyecilerin yaratc hayalhanede bulmaya almayacaz. stanbul Trkesinin hl lerinde

hzrn ilmi usullerle tesbit (constater) etmek, maksadmz iih kfidir. EJakat hl hzra kymet verdiime bakp da beni muhafazakrlkla itham etmeye kalkmamaldr. Muhafazakrlar, kitaplarn
(5) Bundan milli mazimizi tetkike, milli istikbalimizi kefe almann aleyhinde bulunduum anlalmamaldr. Bence, maziyi ancak bugnk hayatmz anlamak iin tetkik etmeliyiz, yoksa ona rcu iin deil; istikbl ise, bugnk hayattan doacak tabii bir .netice olduu iin, ancak bugnk hayatn doru bilinmesiyle az o k sezilebilir.

140

hi deimeyen lafzlarna kymet verenlerdir, hayata kymet verenler ise lyetagayyere gnl vermi saylamazlar. nk hayat, her an deien ve ykselen yaratc bir tekml, mefkrevi bir yrytr. Bundan baka, itimai hayat sahasndaki (hal hazr), fertlere ait itiyatlar ve siretler olmayp yalnz milli vicdann sezdii, fertlerin ise henz yetimedii ve belki hibir zaman yetimeyecei mefkrevi itiyaklardan ibaret olduunu unutmamalyz. Hars, milletin fevkalferd bir surette yaad, mefkrevi mahiyeti haiz kendi samimi hayatdr. Fakat hibir millet, dier milletlerle ihtilat etmeksizin tek bana yaamayaz. Birbiriyle temasta bulunan milletler arasnda mutlaka birok messese mbadeleleri vukua gelir. Lkin bu mbadeleler ancak birbiriyle mnasebette bulunan milletler arasnda vaki olarak, yeryzndeki btn kavimlere amil olmaz. O halde insaniyeti tekil eden kavimler, srf aralarnda mbadele olunmu messeseler bulunmak dolaysiyle, birtakm zmrelere ayrlr. Bu zmrelerden her birine medeniyet zmresi (groupe de civilisation) denildii gibi, her zmreye mahsus bu mterek messeselerin mecmuuna da (medeniyet) nam verilir. Kuruni il da Akdeniz vastasyla aralarnda messeseler mbadele eden milletlerin nftereken husule getirdikleri bir Akdeniz medeniyeti vard. Bugn bir Budizm medeniyeti, bir slm medeniyeti, bir Avrupa medeniyeti ilh. vardr. Bundan baka, bir millet, tarihinin muhtelif devrelerinde muhtelif medeniyet zmrelerine de girebilir. Mesela Trkler, evvelleri Taoizm medeniyeti zmresine mensuptu. inliler, Moallar, Manuriler, Tibetliler, Kambolular, Finvalalarla mterek bir sr messeseleri vard, Trkler, somadan, slm medeniyeti zmresine girdiler. Son asrda da Avrupa medeniyetini kabul etmeye baladar. Fakat, Trkler, "Taoizm" medeniyetini bugn yalnz kadnlarn ' Tandrname" ananelerinde ve ihtimal ki Trk kylleriyle gebelerinin henz bizce mehul olan tre ve komalarnda saklayabilmitir. slm ve Avrupa medeniyetlerini ise sarih bir surette filen ve resmen yaamaktayz.

141

Mamafih, Avrupa medeniyetini misal olarak alrsak grrz ki bugn Avrupa milletleri arasnda mterek olarak yanlz k d imci er vardr. Her milletin bu mterek kelimelerden duyduu ve anlad manalar bsbtn bakadr. Mesela "millet" kelimesinin medlul, Franszlara gre baka, Almanlara gre bakadr "devlet" kelimesi de ngiliz, Fransz ve Alman milletlerine nazaran ayr ayr manalar tazammun eder. Merutiyet ve hrriyet kelimeleri de byledir. Daha bariz bir misal olarak "culture" kelimesini alalm : Bu kelimeyi Franszlar bilhassa "irfan" manasnda, Almanlar bilhassa hars manasnda kullanyorlar. Bundan Franszlarn daha ziyade (irfana, Almanlarn daha ziyade harsa kymet verdii neticesi karlabilirse de bu tamamyla doru deildir. Fil hakika, Franszlar bilhassa irfana daha ok kymet verirler. Anglosaksonlar ise daha ziyade hars muteber tutarlar. Almanlar her ikisini cemederek hem harsa, hem de irfana kymet verdikleri iindir ki bugn tekilere faik olduklarn bilfiil isbata muvaffak oldular. O halde bugn Avrupa milletleri, zahirde ayn medeniyeti yaadklar halde hakiktte her biri kendi hususi harsini-yaamaktadr. Messeselerin de, lisan gibi, lafz cihetleri ve mana cihetleri vardr. Bir medeniyet zmresinde mterek olan messeseler yalnz hafz cihetiyle yani zahirde mterektir. Mana cihetiyle yani samimi hayat itibariyle her milletin messeseleri kendisine mahsustur ve bir milletin, kendisine mahsus olan bu samimi messeselerinin mecmuu onun harsn tekil eder. Bu surette bir millet dier milletlerden birtakm messeseler ald zaman, yalnz birtakm manas muayyen -olmayan lafzlar alm olur. Bu lafzlar milli hayat girince yeni manalar alr ki bunlar milli vicdanda yaayan asil ve samimi duygulardan ibarettir. Biz de Arap ve Acemlerden kelimeler aldmz zaman bu kelimelerin yalnz lafzlarn almz. Bunlara verdiimiz milli manalar bu kelimelerin eski

142

sahipleri artk anlamyorlar. Ve bundan dolaydr ki bu kelimelerin manalarn Kamus yahut Burhn- Kat'da arayanlar, milli Trkenin tamamyla yabancs kalyorlar. Hulasa, milletler-arasnda lafz mahiyetini. haiz birtakm mefhmlar ve messeseler mterek olabilir ; bunlarn mecmuu olan medeniyet mterek olabilir ; fakat hibir zaman vicdanlar mterek olamaz. timai hadiseler hakkndaki esasl bilgi v (connaisance)'lerimiz ikiye ayrlr : lim ; science, m a r i f e t : discipline. Bunlarr farkn misallerle gsterelim : 1) Bir devlette cari olan hukukun tedvininden husule gelen bilgi mecellesi bir ilim deildir, Raoul de La Grasseries (6)'nn beyan vehile, bir marifet (discipline) dir. Mesela R o m a hukuku bir marifettir, Keldani, Msr, Beni srail hukuklar birer marifettir. Fakat btn kavimlerin hukuklarnn mukayesesinden husule gelen mukayeseli hukuk (droit compar) bir ilimdir. 2) Trk sarf, bir marifettir. Alman, Fransz, ngiliz, Rus sarflar birer marifettir. Fakat Hind Avrupai lisanlarn mukayeseli sarf bir ilimdir. Smi Bantu UralAltay zmreleri (gramaire compare)'

gibi lisani ailelerin mukayeseli sarflar birer ilimdir. 3) Trk sarf bir marifettir. Dier milletlerin tarihleri birer

marifettir. Fakat btn kavimlerin mukayeseli tarihiki" itimaiyat sociologie"den ibarettir ilim mahiyetindedir. Bu hal, ayniyle kavmiyat (ethnologie) hakknda da variddir. Bu misallerden anlalyor ki ilmin mevzuu umumi (genrale) ve mcerred (abstraite)' Jir. lim hangi mevcudu tetkik edecekse, onun btn fertlerini nazara alarak onlar umumi enmzec (tipe) lere( yani nevere ve cinslere) irca' eder. Sonradan mukayese tarikiyle bunlarn tbi olduu ummive mcerred kanunlar arayarak meyda(6) Les Principes socloloques de droit publiques, Raoul de la Grasseries. Page 2. Pars V . 1 9 1 1 .

143

na karr, Marifetin mevzuu ise hususi (particulier) ve mahhas (concret)'dr. Marifet, bir cins veya nevi deil, herhangi cins veya neve mensup yalnz bir tek mevcudu tetkik ederek onun tbi olduu kaide (regle)' Ieri arar. Franszcann sarf bir marifettir. nk bu bilgi dier lisanlarla alkadar olmayarak yalnz Franszcann tbi olduu kaideleri gsterir. Halbuki Hind Avrupi lisanlarn mukayeseli sarf bir ilimdir. nk bu lisanlara ait kaidelerin tbi olduu ummi ve mcerret mnasebetleri yani Knun (Loi)'lan ire eder. lim ve marifetin lisan ve hukukta zahir olan bu farklar ahlk, iktisat, din, bediiyat, fenniyat (technologie) sahalarnda da mevcuttur. Evvela her milletin ahlki vicdann tetkik eden bir milli ahlkiyat, iktisadi tekilat ve messeselerini tetkik eden bir milli iktisadiyat, dini hayatn tetkik eden" milli diniyat, bedii zevkini tetkik eden bir milli bediiyat, let (outil)'lerini ve bunlarn imal ve istimalini gsteren bir milli fenniyat tedvin edilebilir. te btn bunlar tindedirler. Bunlardan baka, bir de btn milletlerin bu milli marifetlerini mukayese ederek bunlardan umumi ve mcerret kanunlar istikra eden "mukayeseli ahlakiyat", "mukayeseli iktisadiyat", "mukayeseli diniyat", "mukayeseli bediiyat", "mukayeseli fenniyat" namnda bilgiler tedvin edilmektedir. Bunlar da ilim mahiyetindedir. timai messeselerin tahavvl ve tekmlleri (itimai bnye structure sociale)'nin tahavvllerine tabidir. Buna binaen her milletin itimai bnyesini tetkik eden bir marifet vardr ki buna da milli bnyeviyt (morphologie nationale) denilebilir. Btn milletlerin itimai bnyelerinin mukayesesinden kan ilme de mukayeseli bnyeviyat denilir. Mukayeseli sarf, mukayeseli hukuk ilh. namlarn verdiimiz bu ilmin lisani itimaiyat (sociologie linguistique), hukuki itimaiyat (sociologie juridique) ilh. namlar da verilir. Mukayeseli bnyeviyata da dorudan doruya itimai bnyeviyat denilir. Btn bu itimai ilimlerin mukayesesinden kacak daha mcerred ve umumi bir ilim vardr ki ona da umumi itimaiyat (sociologie gnrale) tesmiye olunur. Umumi itimaiyatn mevzuu btn milletlere ait hars (culture)'lerin marifet mahiye-

144

mukayesesidir. Yalnz Dr millete ait harsn tetkikinden husule gelecek mrekkep marifete de milli itimaiyat diyebiliriz. Bir milletin milli itimaiyat o millete ait milli sarf, milli ahlkiyat, milli hukikiyat ilh. namlarn verdiimiz btn itimai maribir terkibi demektir. Milletler, eer ayn fetlerinin karlatrlm

itimai neve mensup iseler, harslar ; ayn medeniyet zmresine mensup iseler, medeniyetleri birbirine benzer. O halde itimaiyat ilminin mukayese tarikiyle teekkl etmesi iin evvelemirde milli itimaiyatn tedvin olunmas lzm olduu gibi, bir millet de milli itimaiyatn tedvin edilebilmesi iin de o milletin, hangi neve dahil ve hangi medeniyet zmresine mensup olduu anlamak, yani itimaiyat ilminin mtekaddim keiflerinden haberdar olmak iktiza eder. O halde itimai ilimlerde itimai marifetler, daima birbirlerinin tetkiklerinden istifade etmek mecburiyetindedirler. Yukardaki ifadelerden anlald ki itimai marifetler, umumiyetle millidirler. nk mevzular bir milletin herhangi nevi messeselerinin bir mecmuasdr. Mamafih bu marifetler milli olmakla beraber, ayn zamanda ey'idirler. nk bunlar o milletin itimai hayatndan mevcut olan ve onun tarafndan yaanlan messeseleri keif ve tesbit etmek suretiyle teekkl etmilerdir. Bunlar umumiyetle "nasl olmal?" y deil, "nasl o l u y o r ? " u gsterirler. Fakat bu marifetler "ey'i : o b j e c t i f " olmakla beraber, ayn zamanda "dsturi : normatif" bir mahiyeti haizdirler. nk milli sarfn, milli hukukun, milli ahlkn ilh kaideleri milletin fertlerince malum olduktan dstr sonra bunlar konumalarmzda ve yazarmzda (norme) ittihaz ederiz. Bu surette itimai marifetler hem

ey'i bir bilgi, hem de ey'i bilgilere mstenit bir sanat (art) mahiyetlerini nefislerinde cem'etmilerdir. Bu hal, milli tarihte de mevcuttur. O da, bir taraftan vesikal vakalara mstenit ey'i bir marifet, dier cihetten terbiyevi ve dsturi bir sanat mahiyetindedir. Bu izahlardan itimai marifetlerin, bir taraftan milli, dier taraftan dstri ve terbiyevi olduu anlald. timai ilimlere gelince, bunlar dier mcerred ilimler (riyaziyat, maddiyat, hayatiyat) gibi hem ey'i, hem de beynelmileldirler. Bunlarn sanatlarla olan alkas da mezkur ilimler gibidir.

145

Riyaziyat, maddiyat ve hayat ilimlerinde sanat mahiyeti katiyen yoktur. Fakat mhendislik, kimyagerlik, katiplik gibi sanatlar bu ilimlerin kefettii tabii kanunlarn malmiyyeti sayesinde i grr. Bunun gibi, itimai ilimlerde de sanat mahiyeti katiyen yoktur. Fakat terbiye, siyaset gibi itimai sanatlar, ancak bu ilimlere istinaden teekkl edebilir. Bu iki snf ilimler arasnda yalnz u fark vardr ki itimai ilimlerin mevzuu, hususi ve ahsi bir millet olmasa da, umumi ve mcerret olmak zere yine milli hadiselerden ibarettir. imdi de neticeye gelelim : Bir milletin kitaplarnda yazlan itimai bilgiler, o milletin kendisine ait itimai marifetleriyle umumi ve mcerred olan itimai ilimleri muhtevi ise, bu kitaplardan iktisap olunan irfan gayet feyizli ve faydal olur. nk bu irfan, fertlere, milli hars terkip eden hususi ve mahhas kaideler ile bu harsn tbi bulunduu umumi ve mcerred kanunlar retir. Byle olmayp da bu kitaplar, fikriyatlarn "nasl olmal ?" hakkndaki indi temennilerinden ve hlyalarndan yahut baka lisanlardan tercme edilmi ananevi ve gayri ilmi itihad (doctrine)'lerden ibaret ise, bunlardan husule gelecek irfan hasta ve muzr olur. nk, byle bir tahsil ile bozulmu olan bir fert, yaad gibi dnemez ve dnd gibi yasayamaz. Btn mr (hayat) ile kitabn tenakuzlarn halledememekten mtevellit bir tereddt ve bedbinlik iinde geer. Bu hali hepimiz kendi nefsimizde tecrbe etmiiz. Trk hars gizli bir deh hazinesi suretinde tahteuur vicdanmzda yaad halde, bununla bizim aramza tahsilimizden mteekkil kaln bir perde girmitir. Hayatta yaadmz lisan, ahlk, hukuk, bediiyat ilh. baka bir mahiyette, kitaptan okuyup rendiimiz lisani, ahlki, hukuki, bedii ilh. bilgiler, ise baka mahiyettedir. Hayatmz kitaplarmza inikas etmedii iin kitaplarmz da hayatmza messir olamyor. Harsmz tahsilimize hulul etmedii iin, tahsilimiz de harsimize nfuz edemiyor. uurumuz ile vicdanmz arasnda ittisal ve mfheme olmad iin, ifte irfanl hastalar gibi yaamaktayz. Bu hastala nihayet vermek iin yegne are, Trk ha$n tetkik edecek bundan milli itimaiyatmz karmak ve terbiyemizi ancak bu esasa gre yazlm kitaplara tevdi etmektir. 146
(Say

timiyatMecmuas
: 2, Mays 1333/1917 s. 49 - 72).

AHLAK ITIMAI MIDIR ? Ahlk birtakm kaidelerden ibarettir. Ahlki kaideleri tehis ettiren iki almet vardr : 1) Mecburiyet :obligation, 2) Czibiyet: desirabilite. 1) Ahlaki kaideler mecburidir. Bu mecburiyet, ahlki kaidelerin itimai bir. kuvvei meyyideye malik olmasyla sabittir. Bu kaidelere riayet etmediimiz zaman efkr mme bizi takbih, riayet ettiimiz zaman bilakis takdir eder. Bu kuvvei meyyidenin mevcudiyeti gsteriyor ki ahlki kaideler sevki tabiilerimizden sadr olmamtr, onlar bize teklif eden cemiyettir. Bu kaideler, sevki tabiimizden sadr olmad gibi, hatta onlara muhaliftir bile. Ahlki kaideler, sevki tabiimize muhalefetten dolaydr ki harici bir icbar kuvvetine muhta bulunuyor. Yemek, imek, uyumak, korkmak, hiddetlenmek gibi fiiller sevk-i tabiilerimiz mahiyetinde bulunduklar iin, harici bir kuvve-i meyyideye muhta deillerdir. Ahlki kaideler ise, bu gibi tabii ihtiraslarmz men ve tevkife ve bunlarn zdd olan fiilleri tahrik ve tevike sai olduu iin harici teyitlere muhtatr. Bu beyanattan anlalyor ki ahlk, menei itibariyle ferdi deil, itimaidir. 2) Ahlki kaideler cazibelidir. Ahlki kaideler, kuvvei meyyideli yani mecburi olmakla beraber, ekseriya, biz bu mecburiyeti hissetmeyerek, onlara, haiz olduklar cazibeden dolay ittiba1 ederiz. Faziletli olan bir adam, ekseriya efkr mmenin ne takbihini, ne de tebcilini dnmez, fazileti, fazilet olduu iin icra eder. Mamafih, ahlki kaidelere kar olan bu mey ve incizabmz,

47

onlarn sevki tabiilerimizden domu olmasn istilzam etmez. nk bu ahlki incizab, ancak, itimaemi fertlerde grlr. Ve bununla beraber bu kaidelere uyabilmek iin byk bir cehit sarfna mecbur oluruz. timailemek ise, ruhumuzda, ferdi olan sevki tabilere zd olmak zere bir itimai vicdana malik olmak demektir. O halde, ahlki kaidelere meyleden bizim ferdi sevki tabiilerimiz deil itimai vicdanmzn mensup olduumuz cemiyettir ki ruhlarmzda birleerek orada ahlaki kaidelere incizap gsteriyor. Bizde itimai bir hayat yaamaya baladmz gnden beri artk yalnz bir uzviyetten ibaret deiliz, uzviyetle itimai vicdandan mrekkep bir mahlukuz. Uzviyetimiz sevki tabiilerimize tabi olduu halde, itimai vicdanmz bizi daima ahlki kaidelere meylettirir. O halde, yine sabit oluyor ki ahlk, mene' itibariyle ferdi deil, itimaidir. Ahlki kaidelerde grdmz bu iki seciyeden birincisine vazife (devoir), ikincisine hayr (bien) namlar da verilir. Vazife duygusu ahlki kaidelerin mecburiyet suretindeki tecellisi, hayr duygusu ise cazibiyet eklindeki tezahrdr. Ahlklardan Kant ahlkn yalnz vazife safhasna Guyau ise hayr safhasna ehemmiyet vermitir. Guyau mecburiyetsiz ve meyyidesiz bir ahlk tesisine alt. Bunun esas "iyiyi iyi olduu iin yapmak" dsturudur. Kant'a gre ise ahlkn esas (vazifeyi vazife olduu iin yapmak) tr. Mamafih, ahlki kaideler, bize hem vazife hissi, hem de hayr duygusu halinde tecelli eder. Tamamyla itimailemi olan fertler iyiye btn kalbiyle meftun ve mncezip olduu iin ahlki (mecburiyetsiz ve meyyidesiz) grebilir. Halbuki tamamyla itimailememi olanlar, ahlki kaidelerin kuvvei meyyidesini daima hissetmek ihtiyacndadrlar. Hangi kaideleri "vazife" yahut " i y i " tanmalyz ? Bunu bize, mensubu bulunduumuz cemiyetin vicdan gsterir. Ahlki kaideleri ferdi uurumuzla yahut aklmzla takdir edemeyiz, ahlki kymetler-

148

de hkim ve mmeyyiz, cemiyetin vicdandr. O

halde cemiyetler

muhtelif enmzeclere mensup olduu gibi, ahlkn da muhtelif enmzecleri olmak lazm gelir. Bir itimai enmuzecin ahlki yalnz kendisi iin garizi (normal) dr, dier enmzecler iin marazi bir mahiyettedir, nasl ki bu bal hayatyat sahasnda da caridir. Mesela, galsama ile teneffs, balklar iin garizidir, fakat memeli bir hayvana galsama ile teneffs uygun olmad gibi, balklar iin de akcierle teneffs muvafk olmaz. Bunun gibi, kan davas, airetler iin garizi bir kaide olduu halde, milletler iin marazi bir dettir. Yukarki ifadelerden ahlki kaidelerin menei cemiyet olduu gibi, ahlki kymetlerin mmeyyizi de cemiyet bulunduu anlald. imdi de bu kaidelerin gayesini aryalm. Ahlki kaideler, sevk-i tabiilerimize yani ferdi arzularmza muhalif birtakm fiillerden ibarettir. O halde bu kaideler ferdi fedakrlklar esasna mstenitir. Her ahlki kaide ferdi arzularmzdan birini feda etmemizi bize tavsiye ediyor. O halde ahlkn gayesi, insann kendi nefsi olamaz. nk ahlk, insann kendi maddiyetinden birtakm fedakrlklar icra etmesi demektir. Bir ey ki feda ediliyor mfdleb olamaz. Ahlkn gayesi olan mfdleh mutlaka mfdbihten baka bir mevcuttur. Bu gaye, benim kendi maddiyetim olamad gibi, baka fertlerin maddiyetleri de olamaz. nk muhtelif fertlerin maddiyetleri arasnda fark yoktur. Mfd lehin mutlaka mfdbihden li olmas lzmdr. Ancak, sfildir ki liye feda edilebilir, yalnz lidir, ki sfile gaye olabilir. Mademki ben kendi kendime gaye olamyorum, baka bir ferd de benim iin gaye olamaz. Ahlkn gayesi fert olmaynca, fertten daha sf bir vcut da olamaz, mutlaka fertten daha li bir vcut, ahlkn gayesi olabilir. Fertten daha li bir vcut ise yalnz cemiyettir. nk cemiyetin kendine mahsus bir vicdan vardr ki fert btn li olan seciyelerini yani btn maneviyetini oradan iktibas ediyor. timai hayatn yaanlmasndan mukaddem, beeri fertler, hayvani fertlerden farkszdr.

149

Beeri fertlere insan mahiyetini veren, cemiyetin ona verdii harstr. Lisan, ilim, din, ahlk, bediiyat gibi harsi unsurlar, umumiyetle cemiyetten tevellt ederek fertlerde li melekeler husule getirmitir. O halde, ahlkn gayesi, ancak fevkalfert bir vicdandan ibaret olan "cemiyet" olabilir. Yani fertlerin yapt btn ahlki fedakrlklar, cemiyet iindir. Ahlki gaiyyetin bu suretle cemiyete hasredilmi olmasna itirazen "ahsmza ait birtakm ahlki vazifelerin de bulundu u " dermeyn edilebilir. Filhakika, gerek kendi ahsiyetimize, gerek bakalarnn ahsiyetine kar da ahlki vazifelerimiz vardr. Bu ahsiyet, maddi ferdiyetimiz, uzvi benliimiz deildir. Ben, uzvi arzularm, maddi menfaatlerimi manevi tekemmlm iin feda ettiim zaman, ahsiyetime kar bir vazife ifa etmi olurum. Bu, "manevi tekamml" ise daha o k itimailemekten baka bir ey deildir. O halde ahsi vazifelerin de esas ferdiyetin itimaiyete feda edilmesinden ibarettir. Ahlka gaye olan benim ferdiyetim deil, itimaiyetimdir. Zaten (ahsiyet) kelimesi, ferdiyeti deil, fertte mevcut olan itimayeti ifade eder. O halde, harsn, ferdi ruhta' . teressblerinin mecmuu olduu iin ferdi deil, itimaidir. Bakalarna ait ahsiyetin benim iin ahlki bir gaye olmas

onlarda itimai harsn bulunmasndandr. Fertler itimailetikleri iin ve itimailetikleri nisbette ahlki bir gaye mahiyetini iktisap ederler. Bu nesebilik de, fertlerdeki gaaiyyetin zati olmayp cemiyete izafetle olduuna bir delildir. Canilerin bu gaaiyyeti kaybetmesi gayr- itimai olmalarnda, byk adamlarn gaaiyyette kemale vasl olmas, cemiyeti temsil edecek derecede itimailemelerinden neet eder. Ahlkn gayesi "cemiyet" den ibaret olduu anlalnca, "mefkure" nin mahiyeti de tezahr etmi olur. Mefkre, hayatmz, uruna feda edeceimiz bir mevcut demektir ki ahlki gaye de ayn manay mfittir. O halde, mefkre dediimiz ey de, cemiyetten yani itimai hayatn edid bir surette yaanlmasndan ibarettir.
timaiya t Mecm uas (Say : 3, Haziran, 1333/1917 s. 113 116.)

150

MLLET

NEDR?

Millet kelimesinin manasn tayin iin, evvela bu kelimeyi mukarinleri olan rk, kavim, mmet, halk, devlet kelimelerinden temyiz etmek lazmdr. Irk (race) kelimesi, esasen fenni mevaiye ait biyolojik bir kelimedir ki terihi enmzecleri gsterir : At nevinde Arap rk, Macar rk, ingiliz rk gibi. Bilhara, bu kelime, insanlardaki terihi' enmzeclere de temil edilerek, bundan beeriyt ilmi domutur. Avrupa'da tavilurre's kumral,, tavil^-re'is esmer, ariz-ur re's adlaryla terihi enmzec grlmtr. Mamafih, hibir cemiyet, btn fertleriyle bu enmzeclerden birine mensup deildir. Bir kavmin dahilinde bu enmzece mensup fertler bulunduu gibi, hatt bir ailenin evlad arasnda da bu rka mensup fertler grlmektedir. Binaenaleyh, itimai bir zmre olan milletin, terihi bir enmzec olan rk ile zaruri bir mnasebeti yoktur. Kavim (ethne) kelimesi, rk kelimesiyle en ziyade kartrlan bir tabirdir. Bir zamanlar, Franszcada, bizim "rki" diyeceimiz mevkide "ethnique" sfat kullanlrd. Hl bugn, ngilizler kavmiyt ilmiyle beeriyt ilmini birbirine kartrmaktadrlar. Franszlar, bir mddeten beri etnografi ile antropolojiyi birbirinden ayrdlar. "Dlapos" "ethne" yahut "ethnie" kelimesini meydana atarak bu mevkide "race" kelimesinin kullanlmamasn teklif etti. ve artk "rki" hakknda raciale ve kavmi makamnda "enthnique" sfatlar kullanlmaktadr. Kavim, lisanda ve teamllerde mterek olan bir zmre demektir. Arap kavmi, Trk kavmi, Almankavmi, Srp kav-

151

mi gibi, Lisanca birbirine akraba olan kavimlerin mecmuuna galat olarak rk denileceine, kavmi aile'fameethnique"demek daha doru olur. Mesela akvam- smiye, tndo europe'e europeem akvam, UralAltay kavimleri, birer ailei kavmiyyeden ibarettir. mmet, kelimesi, sureti istimaline nazaren" ' glise' ' mukabilidir; timaiyatlar lisannda fkh ve beynelmilel bir dine mensup fertlerin mecmuuna "glise" deniliyor. Biz bu mevkide "mmet" kelimesini kullanabiliriz. Muhammet mmeti, Is mmeti, Musa mmeti tabirleri olduu gibi, slm mmeti, mmeti icabet, mmeti davet gibi tabirler de vardr. Kavimler, karabet alakasyla daha byk zmrelerde birletikleri gibi, mmetler de daha byk bir zmreye dahil olabilirler. Mesela slm, Hristiyan ve Musevi mmetleri Kur'an stlahnca brhimi dinler zmresine dahdir.. Halk (peuple) kelimesi bazen kavim manasnda, bazen bir devletin tebas manasnda, bazen de mlet manasnda mstamel bir tabirdir. Bu kelimeye, ilmi bir mevki vermek iin, bunu da gzideler (lites) in haricinde olan millet klanna tahsis etmek muvafk olur. Ve, bu surette folklora mukabil olan (halkiyat) kelimesini kullanabiliriz. Devlet (tt) kendine mahsus bir hkmete, bir araziye ve bir ahaliye "population" malik olan zmre demektir. Devletleri kavmi (ethnique) sultani (imprial) ve milli (national) olarak e ayrabiliriz. Mesela Emeviye Devleti kavmi bir devlet idi. nk bu devirde, devlet tekilt slmiyetin mmet esasna ramen, kavim esasna istinat etmiti. Ahali, Arap, mevali ve ehli zimmet namlaryla kasta ayrlmt. Arap olmayan Mslmanlara "mevali azadllar" denilirdi ki bunlar birok hukuktan mahrum idiler. Ehli zimmet ise gayr mslimler olup hukuken en dn bir mevkide bulunuyorlard. Mamafih Hristiyan olan baz Arap kabileleri Hazreti mer zamannda bile ehli zimmet srasna konulmamt. Abbasiye Devleti sultani bir devlet idi. nk bu devlet mevlinin yardmyla teekkl ettii gibi, bu zamanda uubiyye namyla akvamin kavmiyet itiba-

152

ryla msavatn mn zamannda

iddia eden siyasi bir mezhep intiar etmiti, Me'uubiler, Arapiara bsbtn galebe aldlar ;

binaenaleyh Araplar ile Arap olmayan Mdmanlar tamamyla msavi oldular. Ve bu suretle Abbasiye Devleti, mmet esasna mstenit bir imparatorluk, eklini ald. Ehli zimmetin Mslmanlara kanunen msavi olmas ise, Glhane hattiyle vukua geldi, bu andan itibaren Osmanl Devleti hukuki msavata malik bir imparatorluk oldu. Milli devlete gelince, bu, imparatorluklarn inhilliyle balar. Avrupa'da Roma ve Cermen imparatorluklarnn inhillinden sonra milli devletler teekkle balad. Fakat bugn Almanya'dan baka tamamyla mli bir devlet gsterilemez. Dier devletler milli devlet ile saltanatn muhtelif ekilleridir. Mesel ngiltere devleti, Byk Britanya'da milli bir devlettir, fakat rlanda ile msta'mert ta sultanlk icra etmektedir. Fransa'da milli devleti tekil edenlere vatanda denilir. Msta'mert ahalisine ise Fransz milletinin tebas nazaryla baklr. Bu muharebede Avusturya ve Rusya gibi saltanatlarn milli devletler federasyonu haline gemeye meylettii grlyor. Bu ahvale nazaran devletlerin istikbali milli devlete doru gitmek suretinde tecelli ediyor. Millet (nation), ahsiyetini uzun mddet kaybettikten sonra tekrar ihyaya alan bir kavim demektir. Kavmin mntehy kemli, kavmi bir dine, kavmi bir devlete, kavmi bir medeniyete malik olmaktadr. Fakat ekser kavimler, kavmi ahsiyetin bu unsurunu tamamyla husule getirmekten uzak kalmlardr. Siyaseten baz kavimler airet halinde, bazlar da medineler eklinde yaamlardr. Bunlarn dinleri ve medeniyetleri de bazen siyasi zmrelerine inhisar etmi, bazen de kavmin btn sahasna intiar edebilmitir. Fakat, kavim itibariyle, hem siyasi, hem medeni vahdete malik olan kavimler pek enderdir. Mamafih, btn kavimlerin bat bir surette bu gayeye doru hareket etmekte olduu grlr. Her kavmin bu tabii tekml icra etmemesine sebep, corafi miller olduu gibi, bilhassa itimai mil ve mhim sebeplerdendir. Bu miller, mterek bir devletin, mterek bir dinin, mterek bir

153

medeniyetin bir kavmi dairei istilasna almasdr. Mterek devletin saltanat olduunu ve saltanatn kavmi devletle milli devletten farklarn grdk. Mterek dinler mmet dinleridir. Hristiyanlk, slmiyet ve Budizm mmet dinlerinden maduddur. nk bu dinlerin ahkm hem muntazam bir fkh eklinde mdevvendir, hem de mteaddid kavimlere mensup birok zmreleri dairesine almtr. Kavmi dinler hem fkh suretinde mdevven deildir, hem de yalnz bir kavme yahut onun bir ubesine mahsustur. Mterek medeniyetler de, mteaddid kavimleri nfuzu altna alan medeniyetlerdir. Kavmi medeniyet, yalnz bir kavme mahsus olan medeniyettir ki kint ve insaniyeti o kavimden ibaret olarak grr. Bir kavmin hususi ahsiyetini kaybetmesi bu mterek hayatn tesirine duar olmasndan neet eder. Kavmi ahsiyetin zevalini nasl anlyabiliriz ? Bu hususta bize en iyi rehber olacak unsur, lisandr. Bir kavim lisann bu amilin tesiri altnda kaybetmeye balad andan itibaren ahsiyetini de kaybetmeye balam demektir. Kavmi ahsiyetin zevalini bize kavmi lisann gaybubeti gsterdii gibi asrlardan sonra o kavmin yeniden kendi kendini idrak ederek bir millet suretinde meydana kmasn da bize gsteren, lisandr. nk, millet, gerek mterek bir devletin, gerek mterek bir din ile medeniyetin tesirlerinden kurtularak ahsiyetini yeniden ihyaya balad zaman, ie iptida lisann ihya etmekle balar. O halde, biz burada, iptida bu mterekliin tesiriyle kavmi lisanlarn nasl kaybolduunu sonra da milli lisanlarn nasl dirildiini aramalyz. Bir kavmin ahsiyetini kaybetmesine ziy'- lisation) denilir. Dinin, devletin ve medeniyetin mterek olmas iki kavimden birinin dierine temessln teshil eder, fakat, hangi kavmin temsil, hangi kavmin temessl edeceini tayin etmez. Yalnz u kadar diyebiliriz ki ahsiyeti kuvvetli olan kavim, ahsiyeti zayf olan kavmi temmillet (Denationa-

154

sil eder. Fakat, bu ahsiyet, yalnz dini, siyasi, medeni hkimiyetlerde tecelli etmez. Mesela Romallar arkta Yunanllara hkim olduklar halde Yunaniletiler. Bu, ihtimal ki Yunanllarn medeni faikiyetlerinn neticesiydi. Halbuki Mzya ve Dalmaya'daki Romallar, fatih si avlara medeniyyeten faik olduklar halde siyasi nfuzun tesiriyle slavlatlar. Bilahara Mzya'y istil eden Bulgar Trkleri, eski dinlerini terk ederek slvlarn metodokiril sistemindeki Hiristiyanln kabul edince slvlatlar. Cengiz Han'n Moullar, Trk - slm leminde Trklerin medeniyetini ve dinini kabul edince Trkletiler. Romallar devlet, din ve medeniyetlerinin nfuzuyla Golvallara ve spanyollara lisanlarn kabul ettirdiler. Araplar Suriyelilerle Msrllar Araplatrdlar, halbuki ran'da, Sasni medeniyetinin tesiriyle Acemletiler. Fransa'y fetheden Franklar, oradaki Latinceyi kabul ettiler. Rusyay fetheden Varekler Ruslatlar, Normandlar, Fransa'da Franszlatklar gibi, cenubi talya'da da talyanlatlar, fatih Almanlar ise, lisanlarn Baltk slvlarna, fatih spanyollar lisanlarn Meksikallarla Perululara kabul ettirdiler. Longobardlar talya'y fethettikten sonra orada talyanlatlar. Fatih Trkler, Hindistan'da, Msr da, imali Afrika'da yerli ahaliyi temsil ettiler. Beraber yaayan iki kavimden birinin dierine temessl etmemesi, ya dinin yahut medeniyetin ayr olmasnn bir neticesidir. Hilfet-i Abbasiyye'de ve Osmanl Devletin'de gayr- mslimlerin temessl etmemesi din ihtilfndan neet etmitir. rlandallarn ngilizlemelerine mani, Katolik olmalardr. Transilvanya'mn Romen zadegan, Katolik dinini kabul ettikleri iin, derhal Macarlatlar. Halbuki Ortodoks dinini muhafaza eden halk, Katolik Macarlarn her trl temsil gayretlerine ramen Romen kaldlar. Lehliler Katolik olduklar iin, Ortodoks Rusya'nn temsil teebbslerine ramen milliyetlerini muhafaza ettiler. Trkler, dmiyeti kabulden mukaddem in'de ve Avrupa'da

155

inlilemek ve Avrupallamak tehlikesine birok defalar duar oldular. slmiyeti kabulden sonra bu sahalarda milliyetleri temsilden masun kald. Fakat, bu kere de slm kavimleri arasnda temessl tehlikesine maruz kaldlar. Nizam ul mlkn Siyasetnme'si rnilemi Trklere (Trk) dedii halde, ran medeniyetini kabul etmemi, eski medeniyetini muhafaza etmi Trklere (Trkmen) namn veriyor.' Trkmenler, medeniyetlerinin mubayeneti sayesinde ran da Acemlemekten masun kaldlar. Kavimlerin, ahsiyetlerini, lisanlaryla beraber nasl kaybettiklerini grdk. Baz kavimler dier halklar ile kat'i bir surette zeveban ettikleri iin, artk hibir surette basbadelmevte mazhar olamazlar. Mesela Golvalar, Latinlerle ve Franklarla tamamyla kaynatklar iin artk Fransa da, Golva lisannn ve milliyetinin dirilmesine imkn yoktur. Fakat , birok kavimler ahsiyetlerini ve lisanlarn kaybettikten sonra tekrar dirilmilerdir. Ve bu dirilmede ilk hareket, lisann yeniden canlanmasyla balamtr. Mesela Avusturya'daki ehliler Aimanlk iinde temessl ettikleri halde birdenbire milli bir cereyann domasyla bir eh intibah balad. eh lisan ve edebiyat yemden doarak eh milleti basbadelmevte mazhar oldu. ngiltere'de de rlandallar ayn intibah gsterdiler. Rusya'da Ukranyallar da bu hareketin bir misalidir. Trkiye'de Karaman Rumlar ve birok Ermeniler tamamyle Trklemi iken, yeniden eski lisanlarn renmeye muvaffak oldular. Baz kavimlerde temessl, yalnz resmi ve ebedi lisan sahasnda vuku bulduundan bunlardaki canlanma daha kolaydr. Mesela Anadolu Selukilerinin divan lisan Farisi iken, bir defa hkmeti ele geiren Karamanl Mehmet Bey'in emriyle Trkeye tehavvl etmitir. Macaristan'da Macar lisan yazlmyordu.: Btn dini ve resmi muameleler Latin lisan ile icra edilirdi. Latince 1849 tarihine kadar Macaristan'da mstamel kalmtr. Orada yakn zamanlara kadar Latince selmlamak nadir deildi. Birok mellifler Macarcann dirilmesiyle Latincenin ortadan kalkmasna teessfler izhar etmilerdir.

156

Milli

lisann domas saltanatlarn ve mmet dinlerinin inhil-

liyle talar demitik. Almanya'da milli lisann yazlmas Luther'in reform hareketiyle balamt. Reform ise, mmet dininin inhilli demektir. rlanda'nn, ehistan'n, Ukranya'nn, milli lisanlarn ihyaya almas ngiliz, Avusturya ve Rusya saltanatlarnn inhilli snndandr. Eski Osmanl saltanatnn inhilliyle Rumeli ve mteaddit milletlerin domas birbirine terafk etmitir. Arnavut milliyetinin domas da lisani bir intibah ile balamtr. Mamafih bir milliyetin domas, mterek bir medineyetin

tesirine kar da olabilir. Alman milliyeti, Fransz medeniyetinin ve ebediyatnn tesirlerinden kurtulmak iradesiyle teekkle balamtr. Bir milletin domas, dinin milli lisanda yazlmas ve milli surette yaanlmas, siyasi istiklalinin istirdad, harsnn mterek medeniyet* iinde mstakil bir surette teess demektir. Kavim, mterek bir dine, mterek bir 'devlete, mterek bir medeniyete dahil olarak ahsiyetini kaybediyor, sonra da bu mterek hayattan kendi ahsiyetini kurtararak (millet) nam ile meydana kyor. Kavim, bu mterek hayatlar iinde yaad uzun zamanlar zarfnda byk tahavvllere uramtr. Binaenaleyh millet suretinde yeniden doduu zaman artk tamamyla eski kavim deildir. Olduka deilmitir; binaenaleyh mutlak surette maziye rcu' etmeyi gaye ittihaz edemez. Kavim, bu mterek hayatlar iinde, ister hkim, ister mahkum mevkiinde bulunsun, ekseriya tekmle mazhar olur. nk, lisani, dini ve medeni bir istifdan gemek, mteaddid numunelerden en gzellerini beenmek imknn bulur. Bilhassa, mahkm kavimler, tazyikin tesiriyle zdegnsz, demokrat yani mtecanis bir millet halini alrlar. Bulgar, Srp, Yunan milletlerinin Trkiye'den ayrlr ayrlmaz Cenubi Amerika'daki. spanyollardan daha mkemmel meruti devletler tekil etmeleri buna delildir. mparatorluklarda hakim kavim, temsilden istifade etmekte beraber, snf- mdirin kozmopolit olmas ve halktan tamamyla ayrlmas dolaysyla mutazarrr olur. Avusturya

157

Almanlar ve Osmanl Trkleri buna misaldir.

Kavim, airetlerden, medinelerden mrekkep kt'avi bir cemiyet iken, milletin temerkz, tecans ve taksim-i mle duar olarak demokrat bir hale gelmesi lazmdr. Bu hal ise, mterek hayatlarn geirilmesinden sonra husule gelebiliyor. O halde, mmet, saltanat ve mterek medeniyet merhaleleri, garizi tekml devreleridir. Millet, teekkle balaynca, artk sultani devletle imtiza edemedii gibi mmet tekiltyla ve mterek medeniyetle de itilf edemez. Binaenaleyh devletin meruti ve dine kar teri'de mstakil olmas ve tamamyla demokrat bir hale gelmesi iktiza ediyor. Dier taraftan da dinde bir teceddt husule getirmek lazm,

geliyor. nk din, milli lisana nakledilmez ve milli hayat suretinde yaanlmazsa, mmet hayat devam ediyor demektir. Mterek medeniyetten milli hars ayrlmad takdirde de henz millet hayat balamam demektir. Milletin kavimden fark kavmin inhisarc olmasdr. Kavim, dini kendine hasreder, insaniyeti kendisinden ibaret grr. Hatt kozmogonisi vastasyla kinatn teekkln kendi kavmi teekkliyle izah eder. Bu itibarla mmet ekli, kavim eklinden daha ziyade insanidir. nk mmet, insaniyeti ve medeniyeti bir kavme hasretmez, birok kavimleri derununa almaya alan bir din dairesine hasreder. Mamafih, mmet de asri medeniyete nisbetle inhisarcdr. Asri medeniyet, yalnz bir dinin sliklerine inhisar kabul etmez. nk ilme mstenit olan bu zmre, muhtelif dinlere mensup milletleri de dairesine alabilir. Bundan dolaydr ki milletler mmetin deil, asri medeniyetin birer cztamndan ibarettir. Mteaddid sultani devletler bir mmetin cztamlar olabilir. Fakat milletler yani asri devletler, bir mmetin cztamlar olamaz. Millet, ne kavim gibi, ne de mmet gibi, inhisarc deildir. Millet, asri medeniyeti kll'tSm, kendisini de onun cztam olarak grr. Hlasa Trk kavmi, slm mmetinden, Seluk ve Osmanl saita-

158

nallarndan mukaddem mevcut idi. Mterek ran medeniyetine dahil olmadan, kendine mahsus kavmi bir medeniyete malik idi. ran medeniyetiyle mmet ve saltanat tekiltlar Trklerin birok kavmi messelerini izale etti. Fakat ayn zamanda Trklerin millet haline gelmesini temin etti. Tanzimatn milli harsa ehemmiyet vermeksizin Avrupa medeniyetine mukallidne bir incizap gstermesi de milli duygularmza az ok zarar verdi. Fakat bir taraftan da bizi ran medeniyetiyle mmet ve saltanat ruhlarnn tesiratndan kurtard. Bugn, Osmanl Devleti asri bir devlet ekline girer, din milli lisana nakledilir, Avrupa medeniyeti iinde bir Trk hars teekkl ederse Trklerin de milli hayat balam demektir. Medeniyet, msbet ilimle, usuller, fenniyat gibi milletler arasnda mterek olan zihniyetlerin heyeti mecmuasdr. Milli hars, milletin lisanyla beraber, kendine mahsus olan dini, ahlaki, bedii duygularn mecmuudur. Milletler, medeniyet itibariyle tecanse doru liyeti medeniyette, milliyeti ise harsta aramak lazmdr.
timaiyat (Say : 3, Haziran 1333, 1917 S. Mecmuas 148 155)

gidiyorlar, fa-

kat, hars itibariyle biribirinden uzaklayorlar. O halde beynelmil-

159

AR MECMUASINDA YAYINLANAN YAZILAR

TRK

ESATIRI I

"ALTAY TRKLERINDE YARATL STURESI" (I> Henz yerle gk yaratmamt. Henz gndzle gece balamamt. Gne, ay, yldzlar parldamyordu. Karl dalar, aal dereler, yeil ovalar yoktu. Koan geyikler, uan kular, yzen balklar grnmyordu. Yeryzn cennete evirmek isteyen insanoullar srlerini otlatmyor ; tarlalarn srmyordu. Bu boluklarn yerinde yalnz su vard. Bu yokluklardan nice varlklar kacan bilen, yalnz Tann Karahan mevcuttu. Tanr Karahan, yeri, g yaratmadan"evvel, varlk yalnz sudan ibaretti. Bir utan bir uca su dalgalanyordu. Sudan baka bir ey yoktu. Su her eydi. Karahan yapayalnz kalmaktan artk sklyordu. Gnlerden bir gn dnmeye balad : "Bu bitmez tuKenrnez bolukta sudan baka grnenleri dourabilir ben, baka grenleri yalatabilirim. kimizden hem gren, hem grnen nice mahluklar kabilir. O halde, i bana !.. Tanr Karahan ilk nce kendisine benzer bir mahluk yara 11,. Adn "kii" koydu. Karahan'la kii iki siyah kaz gibi su stnde uuyorlard. kisi de kaygsz, rahatlk iinde idiler. Henz, beriki azmaya, teki kzmaya balamamlard. Fakat, gitgide kii bu yaaytan holanmamaya yz tuttu. Bu sessiz bahtiyarlk artk onu skyordu. Bir gn, frlamak. Kara hin dan daha ykseklere umak istedi. En gizli eyleri gren Karahan kiinin gnlnden geen bu gizli dn de o anda sezdi. Ona vermi olduu umak iktidarn elinden ald. Kii, hemen, bir ar ta paras gibi,
(1) R a d l o f f ' t a n

163

suyun namtenhi derinlii iine dt. Dald ; iniyor, iniyor, durmakszn iniyordu. lmnn yakn olduunu anlayan bu gnahkr, merhametli Tanr'ya yalvarmaya balad. Eski haline dndrlmesini niyaz etti. Karahan onu lmden affetti. Fakat, kendisiyle beraber umak erefini tekrar ona vermedi. Umak iktidarndan mahrum kalan kii artk su stnde barnamayacakt. zerinde durmas iin denizden bir yldz ykseltmek, su stnde bir ada yaratmak lazmd. Karahan kiiye "Suyun dibine in, orada katlam sudan bir X para getir. Sana bir kara yarataym" dedi. Kii, suyun dibine dald. Oradaki buzdan getirdi. Fakat ban sudan karr karmaz buzun bir parasn gizlice azna soktu. nk Karahan'n haberi olmadan, kendi kendine gizli bir ada yapmak istiyordu. Karahan, buza "toprak ol !" diye emretti. Buz derhal toprak oldu. Karahan bu topra denizin yzne sat. Bundan bycek bir ada vcuda geldi. Fakat, kiinin aznda gizledii su da toprak olmu, pimeye balamt. Eer, Karahan, kiiye "tkr !" diye emretmemi ve o da cakt. Fakat, kii tkrnce, azndan salan topraklardan dalar, tkrmemi olsayd, muhakkak nefes alamayarak boulaj ,

dereler vcuda geldi. Karahan'n yaratt ada dmdz bir ova olacakt. Fakat, kiinin, gizli i yapmak istemesi, yeryzn girintili, kntl bir hale koydu. Bu ikinci gnahtan bsbtn kzan Karahan kiiye "erlik" adn koydu. Onu nur leminden dar att. Tanr Karahan yeryzn kiiye yurt olmak iin yaratmt.

Onun koulmas zerine bu yurdun bsbtn ssz kaldn grd. Karahan burasn enletmek iin, yer altndan dokuz dall bir aa bitirdi. Bu aacn her dal altnda birer insan yaratt. Bu dokuz insan sonra yeryzne dalan dokuz soyun atalar oldular. Trklerin bu do-

164

kuz atalara byk hrmetleri vardr. Erlik, yeryznn bu yeni sahiplerini yakkl, gzel buldu.

Tann'yabu mahluklar kendisine vermesini rica etti. Karahan ona insanlarn idresini vermedi. Fakat, erlik onlar byclk kuvvetiyle istedii gibi aldatabiliyordu. Her enirini onlara kabul ettiriyordu. Karahan, erlik tarafndan kolayca ayartlan bu ahmak insanlara kzdndan, insan lemini kendi bana terk etti. Erlii de yer altndaki karanlk gn nc katna kodu. te bu suretle, insanlar doru yolu kendi kendilerine aramaya mahkm oldular. Yiyeceklerini giyeceklerini kendi sayleriyle elde etmek mecburiyetinde kaldlar. Erlikse onlar ayartmak iin bir an bile bo durmamaya azmetmiti. Karahan, yer dnyasyle, yeralt dnyasan yarattktan sonra,gk dnyasn da yaratmaya balad. G on yedi kat olarak yapt. On yedinci kat kendisi iin ayrd. Tahtn oraya kurdu. Karahan'dan byk tanr vcuda geldi. Birincisi iyilik tanns olan Baylken'dir ki bunu gn on altnc katnda altn dada, altn bir tahta oturttu. Ve cennet lemine mir tayin etti. kincisi Kzagan Tanr'dr ki bunu da gn dokuzuncu katnda oturttu. ncs Mergen Tanr'dr ki bunu da gn yedinci 1 katna yerletirdi. Yedinci katta, bundan baka, yer yzn aydnlatan "Gn ana" y yani Gne hanm yaratt. Altnc katta ise " A y ana"y yani dedeyi halketti. . Gn beinci katnda yaradanlar yaradan olan 'Kuday Yayuc" y yerletirdi. Gn nc katnda "Baylken" in iki olu olan "Yayk"yani "May Ene"ile insaniyetin mridi "May Tere'yi yerletirdi. nc katta bundan baka, btn ruhlarn alnd yer olan "sd gi"n, yahut "ak g!" yaratt. Bunun yaknnda da Yedi kday (yedi ilh)n yurdu olan ve her trl cennet yemilerini ve nimetlerini muhtevi bulunan "srve" dan vcuda getirdi. Bu yedi Ay-

165

ilhn maiyetine yayucular yani melek ssiyneleri nc kat gkte cennetlik olan salih ruhlarn yani ikmetgh olmak zere " A k " adl cenneti yaratt.

verdi. Yine (Aktularn)

Dnyada iyilik yapan insanlarn, ldkten sonra buraya getirilmesini emretti. Buraya giren ruhlarn, yeryzndeki oullarvla torunlarna efaat edebilmek iktidarn da baheyledi. Karahan, insanlarn yer yznde kendi.balarna doru yolu bulamadn grdnden, onlara yol gstermek zere byk May Tere' yi gnderdi. Erlik, Karahan'n yaratt gk dnyasnn gzelliini grnce, kendisi iin de yeryznde bir gk yapmaya karar verdi. Karahan'n msaadesini aldktan sonra byle bir gk vcuda getirdi. Ayartt ruhlar davet ederek kendi gnde iskn etti. Fakat bu kt ruhlar Karahan'n yaratt yeryzndeki insanlardan daha bahtiyar bir surette yayorlard. Bu hal, yeniden Karahan' gazaba getirdi. Erliin gkn ykmak zere Kahraman, Manra'y gnderdi. Manra kuvvetli mzrak darbeleriyle Erliin gn para par; topraa drd. imdiye kadar girintisi,knts az olan yeryznde, bu suretle yce dalar, derin boazlar arasnda iine girilmez sf cuda geldi. Karahan, Erlik'i yeraltnn dokuzunc ormanlar vkatna kodu.

Orada gnele ay grnmedii gibi, yldzlarn lts da seilemezdi. Karahan ona dnyann sonuna kadar orada kalmay emretti. Erlik yeraltnda da bo durmad, Karahan'n izniyle, orada dokuz katl bir gk yapt. Maiyetine ald kt ruhlar yani naslar, Krmsleri Etkerleri, Yaman ztleri tos) yerletirdi. Yeraltndaki korkun nurlar saan cehenneme mahsus bir gne vcuda getirdi. Erlik Dokuzuncu kat yurt edinerek orada siyah bir taht zerinde oturdu. Erlik kendi mevkiinden daha derinde gnahkrlarn, mucazt grecei (Kazrgan) adl cehennemi vcuda getirdi. Bu suretle mcazat ilah memuriyetini iktisap etti. Artk kendisine (Erlik Han) kontrolne braklan insanlara da (kii oullar) denmee balad. Baylken cennet ilh olduu gibi, bu da cehemnem mabudu
oldu. air Mecmuas

bu yer altndaki Tamu alemine (Tomfenfi-

166

(Say : 5, 9 Kanunusani 1919 , S. 67 - 68)

TRK

ESATIRI

ALT AY TRKLERINDE INSANN DOUU VE L" Bir insan dnyaya geldii zaman, Baylken, olu Yayk' bu ie memur eder, Yayk, yayuculardan birini arr. Cennetteki analar torunlarnn salih olmasn niyaz ettiklerinden, Yayk, Yayucuya, ocuun ruhunu Sd glnden almasn emreder. nk Sd glnn cevheri mefkuredir. Bu cevherden alnan ruhlar daima itilya meyyaldir. Yayucu, Sd glnden bir damla alr. Bu damladan ocuun ru hunu yaratarak dnyaya gelmesini bekler. Fakat, dier taraftan, Erlik Han da, dnyaya bir insann gelmekte olduunu haber alr. O da derhal bir Krmz gnderir, Yayucu, lohusann sevaplarn nazara alarak onu kolay dourtmaya alr. Krmz ise. gnahlarn sayarak kadncaza sanclar ektirir. ocuk dnyaya geldikten sonra da, Yayucu ile Krmz yannda kalrlar. Yayucu sa omuzunda, Krmz sol omuzunda durur. Bunlar, bu insann btn hayat mddetince, hareketlerini tarassut ederler. Yayucu sevaplarn, Krmz gnahlarn yazar. nsana shhat, Baylken'den, hastalklar. Erlik Han'dan gelir.

Salkla hastaln tevlisi, bu iki kudretten kh birinin, kh dierinin galebe almasndan doar. Fakat, nihayet, Erlik Han, insann btn hayati kuvvetlerini mahvettiinden lmek an hulul eder. Krmz, efendisinin galebesini grnce, derhal lmn henz

yaayan ruhunu yakalayarak cehennemin dokuzuncu katna, Erlik 167

Han'n mahkemesi huzuruna gtrr. Burada her iki hayat yolda, Yayucu ile Krmz lnn hareketleri- hakknda bir hkm veremez. Krmz, yakasn brakmaya mecbur olur. Yayicu onu gn nc katna, cennetteki atalar: arasna gtrr. Bilkis, gnahlar sevaplarndan fazla karsa, ouuen aynlmak vazifesi Yayucu'ya der. Krmz onu cehennemin en derin yeri olan "Kazrgan" a gtrr..Burada son ue/ace byk bir kazan vardr ki kaynar katranla doludur. Krmz gnahkrn ruhunu bu kazann iine atar. Ruh, gnah nisbetinde kazana az yahut o k miktarda dalar. Hayatnda hibir iyilik ilememi olanlar ilelebet kazann dibinde kalrlar. Gnahlar daha az olanlarn nn sathna kar. Daha iyi olan insanlarn sal olan tepeleri, bsbtn katrann dnda kalr, lmn iyilikleri o k olduu nisbette aln, kalar, tedricen gzleri, burnu, az ve nihayet enesi katrandan dar kmaya balar. Demek ki insann yaarken yapt ne iyilikler, ne de ktlkler zayi olmaz. Her ikisinin de karln muhakkak grr. Erlik Han, ne kadar mthi olursa olsun adaletin haricine kamaz. Mahkmun cezas mddeti Yayucu'nun defterinde yazldr. Mddet bitmeye yaklanca, cennetteki atalar elaata balarlar. Vakti gelince Baylken, Yayucu'yu cehenneme gnderir. Yayucu kendi mahmisini, tepesindeki sa rgsnden tutarak katrandan karmaya alr. dmiyetten evvel, Trklerin tepelerinde birer sa rgs bulundurmalar bu itikadn bir neticesidir. nk, banda sa rgs bulunmayan bir insann ruhu katrandan karlmayacandan, ilelebed kazanda kalr. Yayucu'nun kuvveti ruhun, sevaplar nisbetinde o k , yahut az tecelli ettiinden, gnahkr bazen abuk, bazen ge karmaya muvaffak olur. Fakat, bir kere, dar kardktan sonra, onu kollar stne alarak gn nc katna ykseltir. Orada, Ak cennette atatepelerindeki sa siyah renkli katra-

168

lar arasnda mesut bir hayat yaamaya balar. Srve danda yeil imenler, yemili baheler, iekli hyabanlar vardr. En gzel kular aalarda terennm ederler. yi ruhlar, kh Srve dann bu gzellikleri arasnda, kh Sd glnn sedef sahillerinde tenezzh ederek vakit geirir. Her ruh kendi soyu, kendi boyu, kendi ili arasnda yaar. nk, insanlarn Ak cennetteki tekiltlar yeryzndeki tecemmularnm ayndr. Ve yeryzndeki torunlaryla cehennemdeki evlatlarn hibir vakit unutmazlar. Daima Baylken'in nezdinde onlar hakknda efaatte bulunurlar.
air Mecmuas

(Say : 6, 16 Kanunusani 1919 ,s. 82 83).

169

TRK

ESATIRI m

" A L T A Y TRKLERINCE DNYANN SONU" Bir gn Tanrlar tanrs Karahan, gn on yedinci katndaki altn tahtnda oturmutu. Yannda Baylken vard. Karsndaki gm tahtlarda da Kzagan Tann Mergen,Tann la, May Tere huzura girdiler. May Tere dedi ki : "Yeryznden geliyorum. Artk orada bir iim kalmad. nsanoullar, szlerime kulak vermiyor, gkteki Tanrlar unuttular. Yeryznde dalara, gllere, rmaklara tapmaya baladlar. Her lkede yaayan insanlar, bir da, yahut bir rma "yersu" namyla kendilerine mabut edindiler. Gn on yedi kat olduu gibi, imdi yeryznde de on yedi lkenin on yedi Yersu'su vardr. Bu yersular karl dalarn tepelerinde barnr. Bu dalardan inen seller birer rmak halini alarak gittikleri lkelerde kokulu ayrlar, yemili aalar, oalan srler vcuda getirirler. Bu yersularn en kudretlisi "Oan" dr. Yeryznn tam gbeinde ikamet eder. Buradan o kadar uzun bir am aac ykselmi ki insanlarn itikadnca tepesi Baylken'in semasna kadar ularm. Bu itikat gsteriyor ki Oan'la Baylken' arasnda hibir fark grmyorlar. Oan'n iki olundan birisi "Su Han", dieri "Demir Han" dr. Dierleri de her birisi bir lkenin ismiyle adlanan kavmi mabutlar. Bu mabutlar kendi kavimlerini daima dier kavimlerle muharebeye tevik ediyorlar. Ben onlara Baylken'in muharabeyi katiyen istemediini, milletler arasnda daimi bir sulh ve uhuvvet tesisi iin emekler sarfettiini muktedir olduum kadar anlatmaya altm. Gn ana, Ay ana, Kuday Yayucu, Yedi kudaylar oturuyorlard. Baylken'in iki olu "Yayk"

170

Bir zamandan beridir ki artk szlerim tesir etmemeye balad. Erlik Han da btn Krmzleri vastasyla, insanlar fesat ve nifaka tevik ediyor. Artk bu ahmak insanlardan midimi kestim. te bundan dolay yeryzn terk ederek buraya geldim." Yayk da u szleri syledi: ' 'Yeryznde insanlarn sevaplarn yazmaya memur ettiim btn yayucular, bu memuriyetten affedilmelerini istida ettiler. nk, bir zamandan beri aefterlerine bir tek sevap bile kaydetmemiler. len ruhlarn umumu, Erlik Han'n kazanna ksmet oluyor. Yayucular Krmzlerin muzafferne tebessmleri karsnda gzlerini yere indirmeye mecbur oluyorlar. Bu hale kar, ben de Yayucularn istifalarn kabul ettim. Bugn yeryznde artk hibir memurumuz kalmad." Karahan, birer birer btn Tanrlarn reyini sordu. Baylken mstesna olmak zere, hepsi, artk bu ahmak insanlarn kendi hallerine braklmas reyinde bulundular. Yalnz Baylken insanlarn lehincp syledi. En nihayet de Karahan kararn tebli e t t i : "Nice asrlardan beridir ki Baylken bana veklet ederek ferdler ve milletler arasnda daimi bir sulh vcuda getirmeye alyor. Fakat, btn gayretine ramen, bu maksad tamamyla ifls etti. Bugn, artk anlald ki insanlar hakkndaki muamelede ondan ziyade Erlik Han hakl imi. O halde, Baylken ezeli istirahat ve sekinete ekilsin. nsanlar kozlarn Erlik Han'la paylasnlar." Gn on yedinci katndaki bu byk karar verilirken, yeralt dnyasnm dokuzuncu katnda da Erlik Han siyah bir taht zerinde oturmu Vamar olduu halde karsndaki Krmzlere.Etkerlere.naslara ztlere yeryznn trumr edilmesini emrediyordu. t r

\ltay Trklerine gre kyamet gnnn sebebi budur. amanlar bu gelecek gn yle tasvir ederler : Kara toprak alevlenir, Akvam srleri mahvolurlar, Irmaklar kanl dalgalar sevkederler,

171

Dalar girdap iinde dnerler Kayalar korkulu atrtlarla yklrlar, Gk kubbesi titreyerek sallanr, Deniz dalgalar st ste yalr, O suretle ki, denizin dibi grnr. Denizin dibinde paralanrlar, imdi dokuz byk siyah talar Ve bu talarn her birinden bir demir kahraman ykselir, Bu heybetli demir gibi kahramanlar, Dokuz ata suvar olurlar, Atlarn n ayaklarnda Dokuz demir klm parldar, Ve onlarn arka ayaklarnda da Dokuz demir mzrak parldar Onlar koarken aalara arparlar, Bilimum aalar devirirler. Canl mevcudata arptklar zaman Onlar mahvederek yere arparlar Karahan ey Tanr, ey baba Kulaklarn kapal t u t ! nsanlarn barmalarn iitme ! alime beyhude arr Manra v imdada, Beriki ona hi cevap vermez. O beyhude May Tere'yi arr, May Tere sktta srar eder. Fakat, Baylken gizlice emreder, May kre ile Manraya kisini de yeryzne gnderir, Zavall insanlara imdada Sonra Erlik'in iki kahraman, Kahraman Karan ve Kahraman Kare Topraktan yukar karlar,

172

Bu kahramanlara hcum ederler : May Tere ve Manraya May Tere yaralanr, kanndan Yeryz batan baa tutuur : Bir gn dnyann sonu byle olacak.
air (Say: 7,23 Knunusani 1919, S. Mecmuas 98 99.)

173

TRK

ESATIRI IV

YAKUT TRKLERINDE ILAHLARN MUAAKAS A) Gkyznn en byk Tanrs "Art Tuyun A a " dnyaya gzellik samak vazifesini kz "Gne Hanm" a tevdi etmiti. Yeryznn byk ilh "Ulu Tuyun" bu nurlu ilaheye cn gnlden ak oldu. Ulu Tuyun babas Seen'e yalvard : "Gn dokuzuncu katna k ; bana "Art Tuyun'dan kz Gne Hanm'iste! "dedi. Seen Art Tuyun'un divanna kt, kzn oluna istedi. Art Tuyun, kzn vermek istemiyordu, fakat, yeryznn ilhlarn gcendirmemek iin bir bahane dnd. Dedi ki . "Kzm sizden esirgemem. Fakat, o, kendisini almak isteyen kahramandan iki nian hediyesi istiyor''. Seen : "ki azdr, binlerce hediye istesin. Hepsini vermeye hazrz' '. Art Tuyun : "Hayr, ok eylere lzum yok ; kzmn istedii nian hediyeleri yalnz iki eydir. Biri dalga, teki serap !" Seen : "Emriniz ba stne ! "diyerek yeryzne indi. i oluna anlatt. Ulu Tuyun , maiyetindeki btn cinleri, eytanlar ; hayvanlar huzuruna davet etti : Dedi ki : "Bugn kahramanlmzn imtihan edilecei bir gndr. Hanginiz bana "dalga" ile "serap" tutup getirirse, onu Alpler
(1) Siyerozevskl'den.

174

Babuu nasbedeceim. Haydi bakaym, kendisine gvenen, meydana ksn !" Bu davete kar hibiri meydana kamad. Hepsi ban nne emi, aunyordu. Teklifini bir daha, bir daha tekrar etti ; en nihayet, yalnz urt ile karga teredddl admlarla ilerlediler. Kurt, dalgay getirecekti. Fakat bu i iin kendisine uzun bacaklar lazmd, karga, serab tutacakt. Fakat keskin bir gze ihtiyac vard. Ulu Tuvun kurda uzun bacaklar, kargaya keskin gzler verdi. k i s i n ^ yolcu etti. Bunlar az uz, dere tepe dz gittiler asrlarca aradlar. Fakat, ne karga serab, tutabildi, ne de kurt dalgay ele ge irebildi. Nian hediyeleri verilemedii iin, Ulu Tuyun Gne Hanm' alamad. Fakat, her naslsa, Gne Hanm bir gn altn sal bir erkek ocuk dourdu. Adn "Gn Han'' koydular.
air (Say : 8, 30 Knunusani 1919 S. Mecmuas - 115)

114

175

NOTLAR Acemiolanlar Klas : Yenierlie hazrlanacak devirme ocuklarn yetitirildii klalara verilen addr. lk kez Murat I. zamannda Gelibolu'da kurulmutu. stan bul'di klalar ehzadeba'nda idi. Bu ocakta yetitirilen ocuklarn hepsi de yenieri olmazd. Eitim srasnda kabiliyetlerine gre bunlarn kimisi yenieri olur, kimisi de baka saray vazifelerinde grevlendirilirlerdi. Acemi ocann en byk komutan "stanbul aas" idi. Yenieriliin kaldrlmasndan bir sre sonra, ehzadeba' "daki byk Acemi olanlar klas yktrlmtr. Hz. Ali bin Ebu Talib, (658 - 661) : Hazreti Muhammed'i. amcas Ebu Talib'in oludur. dm

halifelerinin ve cennetle mjdelenenlerin drdncsdr. Peygamberin ayn zamanda damaddr. Ehli beytin birincisidir. (Murteza, Haydar, Esedullahil Glib) lkablaryla anlrd. Knyesi "Eb trb dr. Hicretten 23 yl nce, Mekke de dnyaya gelmitir. Eb Talib'in drdnc oludur. Kardeleri Ca'fer kendisinden on, Ukeyl ise 20 ya byk idi. Annesi Fatma binti Esed Bin Haim, Haimi idil Peygamberin peygamberliini bildirmesinin ikinci gn iman gelindi.. Ei Fatma, oullar Hasan ve Hseyin ile birlikte peygamberin en yaknlar saylr. Peygamberden sonra Ali'nin halife olaca ve ilk halifeye onun stn olduu dvas Mslmanlkta mezhep ayrlklarna ve birok kanl olaylara, savalara sebebiyet vermitir. Ali, cesaretli, bilgili ve yksek karakterli olmakla n salmt. Kfe mescidinde (bni Milcem) tarafndan ehit edildi.

176

Zembilli Ali Efendi, (lm. 1525) : II. Bayezit'ten Kanuni Sultan Sleyman devrine kadar 26 yl eyhlislamlkta, bulunmu nl din bilginlerimizden biridir. Fetvalarn evinin penceresinden zembille halka verdii iin Zembilli Ali Efendi diye anlmtr. Padiaha kar bile doruyu sylemekle tannm, fikirlerinde cesaret sahibi, karakterli bir din adam idi. Riya bilmezdi. Ali Paa, Mehmeh Emin (1815 1 8 7 1 ) : Padiah Abdlmecit ile Abdlaziz zamannda be defa sadrazam-, lkta ve yedi defa da Hariciye nazrlnda bulunmu byk devlet adamlarmzdan biridir. stanbul'da domutur. Bb Ali'den yetimedir. Byk Reit Paa'nn yetitirmelerindendir. zaman Ondan sonra Fuat paa ile birlikte Tanzimat devrinin 3 byk adamlar arasnda yer almtr. Ali Paa devletin dardan ve ieriden trl glklerle bunald devreye rastlar. Deerli bir idareci olan Ali Paa ahsiyetiyle hem o devrin Avrupa siyasi evrelerinde, hem de padiah Abdlziz'in saraynda kendini saydrmasn bilmitir. Ak Paazade Tarihi : Kendisini Amasya'ya "Dervi Ahmed elebi Aki" diye tantan Akpaazade gelmitir. 816

(Akpaaolu) hicri 795 (Miladi 17 Kasm 13925 Kasm 1393)'te bal Ulvan kynde dnyaya (Mildi 3 Nisan 1413 - 22 Mart 1414)'te, yani 21 yar.da iken

Geyve'de hastalanm ve Orhan Gazi'nin immnn olu olan Yahi Fakih'in evinde kalarak bu evde Osmanl tarihini Yldrm Bayezit sonuna kadar olarak bulup okumutur. Savalarda bulunmu, yararlklar grlm, 857 (29 Mays 1453)'de stanbul'un fethinde Akemseddin, eyh Vefa, Akbyk gibi nl eyhlerle birlikte bulunmu, stanbul'a yerleerek stanbul'a getirilenleri iradla vazifelendiril-

177

mitir. istanbul'a yerletikten sonra Rbia isimli bir kz dnyaya gelmitir. 874 (11 Temmuz 1469 29 Haziran 1470)'te kz Rbia Hatun'u, mritlerinden Seyyid Velyet'le evlendirmitir. nl eseri olan Tevrihi Ali Osman i Osmanl Hanedan Tarihi ni 1476 tarihinde yazmtr. Bu tarihini yazmaya balad srada 83 yanda idi. 22 Muharrem 886 cuma gn (23 Mart 1481) 88 yanda iken len Akpaazade'nin eseri, en son olarak Milli Eitim Bakanlnn yaymlad " 1 0 0 0 Temel Eser" yaynlanmtr. Badat Klemenleri : Eyybi hkmdarlar o u kez Ouz ve Kpak olan genlerden askeri birlikler ve zellikle muhafz alaylar kurarlard. Bunlar arasnda zeklar ve kahramanlklar fle ykselenler, yava yava devletin en byk askeri ve idari makamlarn igal etmeye baladlar. Byk nfuz ve servet kazandlar. Msr'daki son Eyybi hkmdarlar zamannda bu Trk askerlerinin ve onlarn banda bulunan kumandanlarn nfuzu o k artt. Geri egemenlik bu sefer onlarn eline geti. Bunlar arasnda yetien Aybey ismindeki Trk emiri Eyybi egemenliine son verdi ve sultan Unvann ald. Bu hkmdar soyuna Klemen denmesi slalayi kuranlarn gemilerle Msr'a getirilip satlan Trkmenlerden olumas idi. Bu Klemenler Msr'a Cengiz ordular nnden kaarak geldiler. Evvela Irak ve Suriye'de yerletiler. te Suriye'de yerleenlere Badat Klemenleri ad verildi. Bunlar Suriye' de bir sre kaldktan sonra Msr'a getiler, orada hayatlarn askerlikle idame ettirdiler. kinci ekli de Msr'a esir olarak getirilip satlanlardr. Moallar, Kpak genlerini sr halinde Msr'a getirerek Venediklilere satarlard. Onlar da bu genleri gemilerine doldurup Suriye tarafna tarlard. te Suriye tarafna giden Klemenlere Badat Klemenleri adn veriyoruz. lk Klemen devri Aybey'le balar. Bunlardan ayr slaleden 28 hkmdar gp'p gemitir. serisinin 23. kitb olarak 1970 ylnda Adsz tarafndan hazrlanarak Akpaaolu Tarihi ad altnda

178

Barbaros Hayrettin Paa (1473 1546) : Hzr Reis diye n salmtr. Akdeniz'de Trk egemenliini salayan byk deniz amiralimizdir. Asu ad Hzr'dr. Ona Hayrettin ad zamann padiah Kanuni Sultan Sleyman tarafndan verilmitir. Barbaros lakab ise byk kardei Baba Oru'un adyla kartrlm eklidir. Bu ad ona yabanclarn takd da sylenir. Frenkede "Barbe Rousse" krmz sakal demektir. Barbaros Hayrettin Eceoval yakup isimli bir sipahinin oludur. Midilli adasnn Osmanl Devleti tarafndan alnmasnda babas sipahi Yakup'un byk yararlklar grlmtr. Bunun zerine baba Yakup Midilli'de yerlemitir. Yakup'un oullar olan Oru, Hzr ve lyas Midilli'de dnyaya gelmilerdir. Barbaros Hayrettin evvela deniz ticaretiyle ie balam, sonra korsanlk yapm, sonunda kardei Oru reisle birlikte Tunus'a gemilerdir. Uzun maceralardan sonra iki karde Cezayir'de kk bir hkmete sahip olmulardr. Byk kardei vurularak lnce, hkmetin bana Barbaros Hayrettin gemitir. Yavuz ultan Selim kendisine beylerbeyi rtbesini vermitir. Padiah Kanuni Sultan Sleyman zamannda donanmas e birlikte Osmanl hizmetine katlm ve paalkla mkafatlandrmtr. Bir sre sonra da devletin kaptan deryalna tayin edilmitir. Akdeniz'i haraca kesen nl dman donanma reisi Andre Dorya ile arpm onu 1538 yl 28 eyllnde yenmi, Preveze Deniz Sava'nda byk bir yenilgiye uratmtr. Barbaros Hayrettin Paa'nn stanbul'da Beikta'ta hem bir heykeli, hem de trbesi vardr. Her yl trenle anlr. Burhan Kat : 1755 1819 yllar aras yaayan mtercim Ahmet Asm efendinin nl bir eseri olan Burhan Kat, onun dilcilik alanndaki en deerli eserlerinden biridir. XVII. yzyl ranl szlklerden" Burhan" mahlasl Mehmet Hseyin b.Halefi Tebrizi'nin Burhan Kat (Yaz. 1652, bas. Kalkuta 1836, ki cilt halinde Lucknow 1888, Tahran bas. 1887) adl Farsa szlnn Tibyn Nafi'der Terce -

179

mei Burhan Kat Aslnda olduu gibi,

ad altnda tercme etmitir. (Bas. 1 cilt halinde kelimeleri alfabe srasyla alan bu tercme,

stanbul 1799, Msr 1 8 3 5 , 2 cilt halinde stanbul 1870, ayrca 1 8 8 4 ) 1742'de stanbul da baslm olaa Ferhengi uurf'den o k stndr. Cami, Molla Nurettin Abdurrahman ( 1 4 1 4 1 4 9 2 ) : ran'n byk air ve bilginlerindendir. Horasan da Cmi ehri civarnda dnyaya geldii iin bu adla adlandrlmtr. Sultan Hseyin Baykara'nn maiyetinde bulunmu, Fatih Sultan Mehmet zamannda Trkiye'ye davet edilerek Konya'ya kadar geldii srada Fatih hayata gzlerini yummu, bu yzden artk stanbul'a kadar gelmeyi lzumsuz bularak oradan tekrar memleketine dnmtr. Herat'da hayata gzlerini yummutur. Birok eserleri vardr. Baharistan adl kitab defalarca dilimize evrilmi ve Milli Eitim Bakanl Klasikler serisinde de eitli basklar yaplmtr. Campanella Tommaso (1568 1639) : nl talyan filozofudur. felsefenin yatt. Celleddini Devani (lm. 908) : alehinde bulunarak Calabria'nn Stilo ehrinde dnyaya deneme usuln ileri srmesinden,

geldi. yi bir renim grd. Dominiken rahipliine girdi. Iskolstik dine ve siyasete aykr grlen fikirlerinden dolay 27 yl hapishanede

Devnldr. Asl ad Muhammed Es'ad bin Sa'deddin Es'ad'dr. dm byklerindendir. Timur'un torunlarndan Eb Said'in zamannda yaamtr. Birok eseri bulunmaktadr. En nl eserleri arasnda Ahlk Celli erhi Heykilnnur, bt- Vcib Haiyei emsiye, Envr Sfiye, Serhi Akid, erhi Tecrid yeralmaktadr. Ahlk Celli adl eseri en nl ve kymetli eserlerinden biridir. Eserleri dnyaca mehurdur. ngilizceye evrilmitir.

180

Cengiz Han, Timuin ingiz (1155 1227) : Dou Trklerinin ve dnyann en byk cihangirlerinden biridir. Bu byk devlet adam Koal oymak beylerinden birinin olu olup on iki yanda iken babasnn yerine geip salam bir ordu kurmak iin uram ve 50 yama kadar Moalistan' kendine bal bir devlet haline getirmek iin savamt. 1202 tarihinde Moal ve Tatar hanlar kurultaynca " H a k a n " unvann ald. 1206 ylnda da "Cengiz" unvann ald. "Cengiz" krallar kiral gibi bir anlama gelir. Bu tarihten sonra 20 yl iinde dnyada ei olmayan genilikte bir devlet kurdu. Evvel in'i ald.Elindeki lkeler in Denizi'nden Karadeniz'e kadar uzanmt. Ordular ran ve Azerbaycan' inedikten sonra Kafkasya'ya gemi, D o n ve Tuna rmaklar blgelerine yaylmt. Rusya'nn byk bir ksmm alm ve uzun zamanlardan beri oralarda yaam olan trl Trk ulus ve oymaklarn bir bayrak altnda toplamtr. Cihangirlii kadar kanun kurucusu olmakla da n salmtr, lmnden evvel toplad kurultayda Trk trelerini tesbit ettirmi ve kurduu esaslara "yasa" adn vermitir. Cengiz Yasas nl bir yasadr. Cevdet Paa Ahmet (1822 - 1895) : nl bir tarih bilgini ve yazarmzdr. Ayn zamanda Milli Eitim Bakanl da yapmtr. Lofa'da dnyaya gelmitir. Medreseden adammzd. Msbet ve modern yetimekle beraber batya fazlasyla dnk, zamanna gre o k ileri fikirli bir dnrmz ve devlet ilimlere de eilmitir. Darlmuallimin'(retmen Okulu) mdrl yapm, Encmeni Dni yeliinde bulunmu, vezir olarak adliye ve maarif nazrlklarnda bulunmutur. "Mecelle"yi dzenleyen cemiyetin bakanln yapt. Vakanvislikte bulundu. Osmanl Devleti'nin 1774 1852 yllarna ait 12 ciltlik tarihi, sim tarihine dair 2 ciltlik Ksas enbiya adl eseri bellibal eserlerindendir. Gerek Cevdet Paa Tarihi , gerekse Ksas enbiya adl eseri eitli basklar yapt gibi son yllarda her iki eser de Milli Eitim Bakanlnca yayn-

181

lanmtr. ki kz, Fatma Aliye ve Makbule Leman, zamannn en uyank, yaz yazan ve mzie eilimli hanmlard. o k iyi eitim gren bu kzlar ilk yazlarn "Hanmlara mahsus gazete" de yaymlamlard. Cevdet Paa kzlarna Fransz mrebbiyeler tutmu, onlar m o d e m ekilde yetitirmiti. Bilge Han (683 - 734) : G k Trk hakandr. lteri Han'n oludur, in kaynaklarnda MekiLien olarak gemektedir. Bilge Han, KkTrk'leri tekrar bamszlklarna kavuturup KkTrk Devleti'ni yeniden kuran,babas ld srada 8 yanda idi. Bu yzden babasnn yerine lteri Han'n kardei Kapagan (in kaynaklarna gre Meue) geti. Kapagan Han savata ldrlnce yerine onun olu To Si geecekti. Fakat Bilge ile Kltegin Birleerek To Si'nin ordusunu yenerek taht ele geirdiler. Bu suretle Bilge Han, kardeinin de istei fc. ile Dou K k Trk hkmdar oldu. Frsattan Jalanarak ayakla-

nan kavimleri susturdu. gvenlii saladktan s o - \ in'le iyi geinmeyi ngrd. G e b e Trkleri ehir hayat' a altrmak iin in Tanrlar olan "Buddha" ve " L a o T s e o " adna tapmaklar yaptrmak istedi. Fakat kaynpederi Tonyukuk, Trklerin Buddha dinini kabul ettikleri takdirde, zamanla benliklerini yitirip inlileecekerini hatrlatnca bundan vaz geti. inlilerle bar tercih etmesine ramen inlilerle aras bozulmu, Dokuz Ouz'larn ayaklanmas neticesinde kardei Kltegin 731 ylnda ehit dmtr. Kardeinin lm mnasebetiyle yaplan y u ' trenine her taraftan, hatta in'den bile heyetler ve deerli hediyeler gelmitir. Bilge Han kardeinin trbe ve yaztn yaptrmak iin in'den 6 sanatkr getirtmi ve yeeni Yolutegin'in tertibettii Kitabeyi, Orhon harfleriyle ve ince olarak 7 3 2 ylnda Kou aydam'daki anta kazdrm tr. Kardeinin lmnden sonra in'le aras dzelmi ve hatta bir in prensesiyle evlenmek zere iken kendisine kin balam bulunan Meyilo u e (Mei lo tchoue) isimli bir subay tarafndan 734 ylnda zehirlenerek ldrlmtr. Trk birliini salamak iin didinmi ve bu ii de baarm

182

bulunan Bilge Han'a byk bir tren yaplarak kardeinin mezar yanna gmlmtr. Yerine geen olu " Jen " (734 7 4 1 ) de in'den sanatkrlar getirterek babasnn kardei iin yaptrd kitabeyi geniletmi ve babasnn savalarn tasvir eden kabartmalarla kitabeyi ssletmi, ayrca kitabede babasnn hayatn ve kahramanlklarn anlatmtr. Buddha ( M . . takr, 5 6 0 - M . . takr. 480) : Asl d Gautama'dr. Sanskrtede bu adla anr. Kendisine

Gotama Siddhrta Sakyamuni Bhagavat, Tathagata lakplar da verilmitir. Buddha, Hindistan'n gneydousunda hkm sren byk bir prensin olu olarak Kapilavastu ehrinde domutur, 35 yanda iken bir dini buhran geirmi ve bu buhran sonunda bambaka bir insan halini almtr. Vard dini veya felsefi gerekleri yaymak amacyla memleketi dolamaya balam ve 480 ylnda 80 yanda iken Kusingagara ehrinde hayata gzlerini yummutur. Zengin bir hayat yaarken bu hayat terketmi, fakirlerin, kimsesizlerin, dertlilerin koruyucusu olarak halkla el ele vermi ve memleket memleket dolaarak etrafna bir yn hayran ve mrid toplam, bu suretle de yeni bir din olan Buddhizm domutur, lmnden sonra mritleri Buddha'nn kendilerine syledii szleri yazmlar ve dinin esasn kurmulardr, ld zaman yer sarslm, gne ve ay tutulmu ve orman titremitir, lrken en sevdii mridi Ananda ile konuarak can vermitir. ldkten sonra vcudu yaklm, klleri sekiz kralla gnderilmitir. Sekiz knrallkta da bu klleri saklamak zere birer ant kurulmutur. Condillac Etienne Bonnet de ( 1 7 1 5 1780) : nl Fransz filozofudur. Sensualisme (duyuculuk) felsefesinin Mantk adl kitaplaryla

kurucusudur. Traite des Sensations ve

n yapmtr. Onun mesleine gre btn bilgiler duyumlar (havas)

183

dan meydana gelir. Bu meslee gre, duyumlarda bulunmayan hibir ey, aklda kalmaz. Darwin Charles Robert (1809 1882) : nl ngiliz tabii ilimler uzman ve Darvincilik denen nemli Shrewsburg ehrinde dn-

teoriler zincirinin sahibi olan kimsedir. Dedesi nl doktor ve air olan Erasmus Darwin (1731 1802)'dir. yaya gelmitir. Edinburg'da tp renimine balam, sonra Cambridge niversitesi'ne naklederek tp renimini burada tamamlamtr. 22 yanda iken bir heyetle birlikte Gney Amerika'da ve Yeni Zelanda adalarnda j 5 y sre De incelemeler yapmtr. Bu incelemeler onun bir tabiat bilgini olarak yetimesinde byk bir mil olmutur. 1840'dan 1843 ylma kadar bu seyahat notlarn yaymlamtr. Tabii stifa Yoluyla Nemlerin Menei isimli b esasl eserini 1859 ylnda yaymlamtr. Tekml teorisini btn delilleriyle ileri sren Darwin'dir. 40 yllk aratrmasnda, bitkiler ve bcekler zerindeki tetkikleri, hep insann asln aratrmak gayesiyle yaplmtr. Deerli ilim adamnn tannm ilim adam olarak yetimi iki o l u vardr. Davud bin Ali Dvd Lai : EbD Sleyman Dvd bin Nasr K f takva sahiplerindendir. Zhidlerin en byklerinden ve sn nllerindendir. Evvela fkh ilmi ve ilim okutmakla itigal etmitir. mm A z m Eb anife'nin huzurunda bulunmutur. Sonra insanlardan ve dnyadan uzaklam, ibadetle megul, olmu ve kanaatla hret yapmtr. Harun Reid zamannda dier makam sahiplerinin hibirisinin hediyesini kabul etmemitir. Zhd, kanaat ve takvas hakknda o k nadir haller anlatlr. Hicri 160 ylnda lmtr. Dvud Li , ilim ve marifetin , yaratlmlarn gzbebei, tariktla mil, Tanr adamlarndan biridir. Evliyann byklerinden, en n d e gidenlerinden biri idi. Haram-, lardan, phelerden saknrd. Mubahlarn fazlasn da ho grmezdi.

184

Birok ilimlere vakft. zellikle 20 yi imm A z m ' n renciliini yapmt. Fkh da pek yksek derecelere ykselmiti. Descartes, R e n (1596 1650) : nl Fransz filozofu ve matematikisidir. La Haye'de dnyaya geldi, Yksek bir aileye mensuptu. Genliinde bir sre askerlik yapt. Sonra Hollanda'ya ekilerek orada 20 yl yaad ve isve kraliesi Christine'in daveti zerine .Stockholm'da bulunduu srada hayata gzlerini yumdu. Byk bir filozof olduu kadar byk bir matematik ve fizik bilgini idi de. eitli ilmi keifleri vardr. Felsefi, eserlerle "Scolastique" felsefesinin yklmasna ve yeni felsefenin kurulmasna sebep olmrtur. Felsefenin metodu "Dekartlk Carte'sianisme" adyla anlr ki bu da u cmle ile hlasa edilebilir : " G e r e e ulaabilmek iin insan hayatnda bir kez btn o zamana kadar edindii fikirlerden syrlmak ve bilgilerinin btn sistemlerini yeni batan
kurmak l a z m d r " Usiil Hakknda Nutuk, lk Felsefe zerine Metazerine Konuma, Tabiat I fizik Dnceler, Felsefenin lkeleri, Akln yi Kullanmak ve Bilimlerde Doruyu Bulmak in Metod ile Hakikati Arama, Allah zerine Mektuplar bellibal eserleri ara-

sndadr. Bu kitaplarn eitli basklar Milli Eitim Bakanl Klasikler serisinde yaymlanmtr.

Divn LgatitTrk : Kgarl Mahmut'un nl bir kitabdr. Karahanllardan olan bu byk Trk bilgini, bu nl eseriyle dnyaca tannmtr. 1074 ylnda Kagar'da yazlm olan bu eser slmiyet tesiri altndaki ilk eserlerdendir. Kagarl Mahmut, bir lgat kitab tarznda olan bu eserini, Trkenin Arapa kadar ve ondan daha zengin bir dil olduunu gstermek iin yazmtr. Trke szler, Arap kurallarna gre dzenlenmi ve Arapa olarak anlatlmtr. Mahmud, eserini yazdktan yl sonra bir dzeltmeden geirerek Abbsi Halifelerinden Muktedi Bil-

185

lh'a sunmutur. Bu kitap

1335 hicri ylnda Kilisli Rfat'n kopyas

ve dzeltmesi ile baslm, daha sonra Besim Atalay tarafndan cilt ve bir indeks halinde yeni harflerle 1939, 1940, 1941 yllarnda, Trkeye evrilmitir. Asl tek nsha Ftih Millet Ktphanesi Emiri ksmnda sakldr. Eb Hanife (80 - 150) : Asl ad Numan'dr. Ehli snnetin reisidir. slm dininin bir Hammad' dan' rendi.

direidir. Babalar ran ahlarndan birine varr. Dedesi Mslman olmutu. Badat'ta ehid edilmitir. Fkh mm Cafer'i Sadk'n sohbetinde olutu. Fkhn kurucusudur.

Tasavvufta o k bilgili id. Emevilerin Irak valisi olan Yezid bin mer tarafndan Kfe kads yaplm ise de kabul etmedi, bu yzden zindana atlarak kam ile dvld. Abbasi halifesi Eb Cafer Mansur da onu kad yapmak istedi, yine kabul etmedi. lmi derin, zeks keskindi. rencisi o k fazla idi. Byk mctehidler, bilginler yetitirdi. Alpaslan'n olu Seluk sultan Melik ah'm vezirlerinden Eb Sa'd Muhammed bin Mansur tarafndan kendisine mkemmel bir trbe yaptnld. Bugn yeryznde bulunan ehli slmn yandan o u ve ehli snnetin % 80'i Hanefi mezhebindendir.

Eb Yusuf, (Yakub bin brahim elKf) (113 1 8 2 ) : j Asl ad Yakub'tur. Babasnn ad brahim Ensari'dir. Hanefi mezhebindeki mctehidlerin en ileri gelenlerindendir. Hanefi mezhebinde ilk kitab yazan budur. Kfe'de dodu. Badat'ta ld, Halife Mehdi, Hadi ve Harn Reit zamanlarnda on sekiz yl Badat'ta Kadilkudt yan temyiz reislii yapt. Hadis bilgisi o k derindi. Fkhta derecesi stnd. Olu Yusuf da bilgindi ve Harun Reit zamannda vli idi. Fakir bir gen olan mm Eb Yusuf'u mm A z m yanma alarak yetitirdi.

Emrullah Efendi (1858 1914) Milli Eitim Bakanl yapm, MuhitlMaarif adyla bir ansiklopedi hazrlayarak yaymlam, felsefeye ait yazlar ile tannm deerli bilginlerimizden biridir. Lleburgaz'da dnyaya geldi. Mlkiye okulunda okudu. zmir de Maarif mdr iken, bir ara, Abdlhamid'in zulmnden Avrupa'ya kat. 1908'den sonra Krklareli mebusu seildi. Ksa sre ile iki defa Maarif Nazrl yapt .Darlfnun da hocalk yapt. 639 sayfalk MuhitlMaarif' i 1 9 0 2 ' d e yaymlad. Emrullah Efendi, Fatih Camii bahesinde gmldr. Enderunu hmayun : Osmanl saraynda , sonralar Mabeyni Hmyn denen sarayn i ksmna verilmi ismidir. Haremi Hmyn dairesini, Hzinei Hmyn ve Hrkai Saadet dairelerini de kapsar, zellikle padiahn zel hizmetlerini grecek ve en yaknlarn tekil edecek adamlar yetitirecek bir eit saray okulu tekiltn da ihtiva ediyordu. Esnaf loncalar : Esnaf,snflar demektir. Eskiden pek muntazam snflara ayrlarak rgtlenmi olmasndan dolay kk el sanatlaryla ve dkknclkla geinenlere verilen genel bir. isim olmutur. Yorganc, kundurac, berber, bakkal esnaf denirdi. te bu esnafn her birinin ayr ayr meclisleri bulunmakta idi ki bu meclislere "Esnaf Loncas" ad verilir-

Evrenus Bey, Gazi Hac Mehmet (lm. 1417) : Osmanlln kurulu devrinde byk hizmetleriyle tannm

serdarlardandr. Adnn Adrinos'tan geldii ve kendisinin d n m e olduu sylenir. Karesi hkimi, Aclan Bey'in maiyetinde iken Eve Bey ile

187

birlikte Orhan Bey'in hizmetine girmi ve Sleyman Paa ile birlikte Rumeli'ye geen kafile arasnda bulunarak Birinci Murat, Yldrm Bayezit devirlerinde birok zaferlerin ve fetihlerin sebebi olmutur. ld zaman 100 yan gemi olduu sylenir. Oullar Ali ve sa beylerle torunlarndan Sleyman, sa ve Gazi Ahmet ve Mehmet beyler eitli tarihlerde yararlk gstermi komutanlardan idiler. ' : Evrenos oullarnn soyu ve vakflar devam edegdmektedir. Farabi Mehmet (870 950) : nl Trk filozofu ve dounun en byk fikir adamlarndan , biridir. Trkistan'da Seyhun rma kenarnda Farb ehrinde doduundan kendisine' 'Farabi' 1 denmitir. Babas Mehmet isimli bir kale komutandr. Dedesinin ad T ar han, onun babasnn ad da Uzlu'dur. Knyesi Eb Nasr'dr. lk renimini memleketinde yapm, sonra Badat'a giderek orada -gerek. Mslman ve gerekse Hristiyan bilginlerden dersler almtr. Mantk, felsefe, matematik, tp ve mzik konularnda zamann en byk bir bilgini olmutur, nemli mzik teorileri olduu gibi, icadettii baz mzik aralar da bulunmaktadr. Badat'tan sonra. Msr'a giderek orada oturmu, 941 ylnda da j Haleb'e gelmitir. Halep hkmdar kendisine yksek maa balam ve kendisini fazlaca iltifata bomu ise de Farbi ufak bir maala yetinmeyi ngrmtr. Sade bir hayat yaamay se^en byk bilgin, Halep hkmdarnn am' almas zerine son yllarn am'da geirmi ve orada lerek Bbssagir'de gmlmtr. Eserlerinden balcalar Ettalimus sati ile hsal Ulm'dur ki bunlardan hsail Ulm dounun ilk ansiklopedisi saylr. Avrupallar Farbi'yi " A l p harabus Alfarabi" diye tanrlar. Aristo'nun hemen btn eserlerim erh ettii iin dou bginleri de kendisine Aristo'ya nisbetle "Hacei Sni" (ikinci stat) unvann vermilerdir. Ferhat Paa (lm. 1 5 9 5 ) : nc Murat ve nc Mehmet' zamanlarnda iki kez sadra'

188

zamlkta

bulunmu

ve savalarda

yararlk gstermi bir vezirdir. R

Arnavutluk'tan o c u k iken getirtilerek Enderun'da yetitirilmiti. 1583'de gnderildii ran serdar lndan muzaffer olarak dnd zaman ikinci vezir ve biraz sonra da sadrazam olmutu. Koca Sinan Paa ile aralarnda , eski bir dmanlk vard. Buna ramen kendisi iktidarda iken onu srmekle yetinmi ve gzlerine mil ekilmesine de raz olmamt. Fakat Koca Sinan Paa sadrazam olunca ona yaplan iftiray frsat bilerek kendisini Yedikule zindanlarnda bodurmutur. Ferhat Paa Eyp'te kendi trbesinde yatmaktadr. Fil vakas : lk defa 343 ylnda Bizans imparatoru tarafndan gnderilen Teofilos, Yemen de Hristiyanl yaymak istemise de, putperestlik memleketin stn dini olarak kalmakta devam etmiti. Son Himyeri hkmdar Eb Nuvas Yahudilii kabul edip Necran Hristiyanlarn ldrnce, imparator Yedinci Jstinys Hristiyan Habelileri kkrtp Yemen'e saldrtmt. Yemen bir sre Habelilerin idaresinde kald. Habeli Ebrehe, Hristiyanln bu lkede yaylmasna o k gayret gsterdi. San'a da byk bir kilise yaptrarak Kbe'nin deerini drmek ve bu suretle burasn Arabistan'n en nemli bir merkezi haline getirmek istediyse de baaramad. Bunun zerine Kabe'yi ortadan kaldrmaya karar verdi. Banda bir filin bulunduu ordusuyla Ebrehe Kabe'ye doru ilerledi. O zamana kadar ordunun banda fil gider, fil nereye giderse ordu onu takip eder ve sonunda zafere ulard. Ebrede bata fil olduu halde Mekke zerine yrd srada garip bir olay vukua geldi. Mekke'ye yaklald srada nl rehber fil anszn yere kverdi. Askerler fili kaldrp tekrar yrtmek istedilerse de fil yrmedi. Baka tarafa ba evrilince yrmesine devam etti. Aksi halde fili yerinden bile kprdatamadlar. Bundan da anlalyor ki Tanr Mekke'yi dman istilasndan korumakta idi. Kur'andaki Fil suresinde de belirtildii gibi sert talar atan Ebabil kular yznden Ebrehe'nin ordusu darmadan oldu. 571 ylnda Mekke'ye kar olan hcum bu suretle bertaraf edildi.

189

Fouillee, Alfred ( 1 8 3 8 - 1912) : Fransz filozofudur. Poueze'de dnyaya gelmitir. Felsefesi, fikirlerin birer kuvvet olduuna dayanr. Bundan dolay"la philosophie des ideesforces" ismini alr. Felsefe tarihinde, baz eski Yunan filo"L'Evolutionnisme des ide'es forces", Psychologie des

zoflarna, ahlk ve sosyolojiye ait eserlerinden baka asl mesleini


kapsayan

ide'es forces" balca eserlerindendir. Ei de pedagojiye ve o c u k lara ait eserleri ile tannm ve "G.Burno" takma ad ile yazlar yazan bir deerdir. Bu kadnn ilk einden air ve filozof Marie Jean Guyau dnyaya gelmitir. Guyau, Marie Jean (1845 1888) : Fransz filozofu ve edibidir. Leval ehrinde dnyaya gelmitir. Filozof Alfred Fouillee'nin vey oludur. Annesi de ocuklara ve terbiyeye ait eserleriyle tannm bir yazardr. slbunun gzellii ve fikirlerinin derinlii ile Guyau Avrupa fikir hayatna etki yapmtr.' Eserlerinden lanmtr. Gltekin Kitbesi: Gltekin, douda hkm sren Gk Trk veya Kutluk Devleti soyuna mensup nl bir serdarn addr. Kutluk Han'n kk olu ve Bilge Han'n kardei ve ordu komutandr. Savalarda ve oralara kadar gelmi olan Arap ordularna kar kahramanl ile tannr. Dokuz Ouzlarn ayaklanmas sonucu ve bay yaztn yaptrmtr. Kendisi Kltekin 731 ylnda ehit dmtr. Kardei Bilge Han in'den sanatkrlar getirterek trbesini de Meyilo ue isimli bir sutarafndan 734 ylnda zehirlenerek ldrlnce olu t Jen Bir filozofun iirleri Milli Eitim Bakanlnca yayn-

babas gibi in'den sanatkrlar getirterek babasnn da trbesini yaptrm ve yaztn yazdrmtr. te bu yaztlara Kltekin Kitabeleri ad verilir.

190

Hobbes Thorfas (1588 1679) : nl ngiliz filozofudur. Malmesbury ehrinde dnyaya gelmitir. En nl eserinin ismi Leviathan'd. Felsefede maddiyecilii, ah\

lkta faydacl, siyasette istibdad savunan garip fakat kuvvetli bir eserdir. Hobbes'in politikada istibdad korumasm, savunmasn, nl mstebit devlet adam CromweH'e kar riyakrlk eseri sayanlar da vardr. ibrahim Edhem: H. . yzylda yetimi byk bir evliyadr. Asl ad Eb shak brahim bin Edhem bin Mensr'dur.Bdh ehrindendir. Babas Belh ehrinin padiah idi. Bir gn avlanmaya kmt. Tavan veya ceyln grmt. Ardna dt. 0 anda gizli bir sesin " E y brahim, sen bunun iin mi yaratldn, sana byle mi emredildi ?" dendiini duydu. Biraz sonra eyerin arkasndan ayn sesi tekrar duydu "Vallahi sen bunun iin yaratlmadn, byle emrolunmadn" diyordu. Hayvandan indi. Babasnn obanlarndan birine rastlad. obann ynl elbiselerini alp, atn ve eyalarn ona verdi. Sonra sahralarda kald. nsanlardan uzaklat. Zhd, vera, takva yoluna girdi. Mehur oldu. Sahradaki garip hikyeleri sylenegelir. Sonra Mekkei Mkerreme'ye gitti. Mcavirlik yapt. Orada da tannd. Kendi dinin emeiyle geinir. Ekin ekerdi. Bostan beklerdi. Sfyan Sevri ve Fudeyi bin yad'Ia sohbet etti. am'a gitti, mrnn sonuna kadar orada kald. 261 ylnda am'da ld. ttihat ve Terakki : 1908 Merutiyet inklbnn meydana gelmesine sebep olan ve

Birinci Dnya Sava sonunda Osmanl Devleti'nin yenilmesi zerine 1 9 1 8 ' d e imparatorlukla birlikte tarihe karan siyasi bir cemiyet ve partinin ismidir. Bu cemiyetin temeli 1893'te gizli olarak "Terakki

191

ve ttihat Cemiyeti" adyla stanbul'da Askeri Tbbiyye Mektebi genleri arasnda atlmtr. lk kurucular. Dr. shak Skti, Abdullah Cevdet. brahim T e p o , erafettin, Mamumi'dir.Programlar memlekette merutiyet idaresinin, hrriyet ve msvatn, mal ve can emniyetiyle hkmet sorumluluunun meydana gelmesinin, teminidir. Bu program Namk Kemal ile arkadalarnn 1865'te Sultan Abdlaziz devrinin istibdadna kar kurduklar "Yeni Osmanllar Cemiyeti" nin programndan genel hatlar itibariyle farkszd. Jeanne D'arc ( 1 4 1 2 1 4 3 1 ) : Fransz milli kahraman gen bir kzdr. (La Pucella D'Orlans) Orleaon bakiresi diye anlr. Basit bir kyl kzdr. Dindar bir kz olan Jeanne D'arc 13 yanda iken, o zamanlar ngilizlerin elinde bulunan Orleans' kurtarmasn isteyen birtakm sesler duyar. Kendisine askeri maiyet, kl ve malzeme verilir. Bu suretle gen kz kraliyet ordusunun bana geerek' ngilizler tarafndan kuatlan Orleans'a girer ve ehri kurtarr. 1431 yl mays aynn 30'unda VieuxMarche (eski pazar) meydannda yaklmaya mahkum olur. 1450'de tekrar muhakemesi yaplr. erefi iade edilir. 1909'da Beata, 1920'de de Aziz (Saneta) ilan edilir. Fransa'da Jeanne Dare milli bayram 8 mays takip eden pazar gn kutlanr. Kant, Emmanuel (1724 1 8 0 4 ) : Byk Alman filozofu ve bilginidir. Koenigsberg'de dnyaya gelmitir. Bu ehrin niversitesinde uzun bir sre profesrlk yapm, sonra Berlin Akademisi yeliini seilmitir. En nl eserleri Critique de la raison pure. Critique de la raison pratique'dur. Bunlardan

baka metafizie kitaplar daha

ahlka, hukuk felsefesine dair birtakm deerli Felsefesine, "criticisme" yan "tenkidiyye"

vardr.

ad verilir. nk felsefi bir kanaata varabilmek iin ilmin kaynaklarn tenkit gznden geirmek lazm olduunu ileri srmtr. Onun

192

ahlk " v a z i f e " temeli zerine kurulmutur. Una gre kanuna Daeymek korkudan veya baka bir sebepten deil, kanuna saygdan d o mu olmaldr ve her dev ancak dev olduu iin yaplmaldr.

Kapkulu : Dorudan doruya hkmdarn ahsna bal hssa veya merkez ordusu erlerine Osmanl Devleti'nde verilen addr. Karahatay Devleti : in'de kurulup Orta Asya'ya doru yaylm eski bir Trk devletinin ismidir. Bu devlet 916 ylnda Kuzey in'de kurulmu, 1130 ylnda Balasagun'un alnmasndan sonra genilemi. 1218'de ortadan kalkmtr. Bu devlete mensup olan halk puta tapard. Hkmdarlarna "Grkn" denirdi. Karamanolu Mehmet I : Anadolu Trkmen beyliklerinin Osmanoullar'ndan sonra en

ehemmiyetlisidir. "Karaman t c " bir prenslik deil, bir krallk saylmtr. Karaman Trkmen kratl 1250 yndan 1487 yna kadar sregelmitir. Karaman beyi l.Mehmet bey 13 Mays 1277'de Seluklu hanedan adna Konya'da "bugnden sonra divn'da, derghta, brgahta, mecliste ve meydanda Trkeden baka dil kullanlmamas" hakknda bir ferman yaynlamtr. Bu suretle resmi devlet ilerinde kullanlan Arapa ve Farsann egemenliine byk bir darbe vurulmutur. Osmanoullar Trkenin kesin egemenliini X V I . yzylda salamlardr. Mehmed Bey'in ferman, Trk kltr tarihinin nemli olaylarndandr. Bu gn" Dil bayram" olarak her yl 13 maysta Trk dilinin sadelii Karman'da kutlanmaktadr. Kutadgu Bilig: Trkenin Uygur lehesiyle yazlm manzum bir eserdir. En

193

eski edebi vasikamz saylr. Karahanllar devletinde vezir olan Has Hacip Yusuf tarafndan 1069 1070 yllar arasnda yazlarak bu devletin o zamanki hkmdar Tapga Burga Han'a sunulmutur. Kudatgu Bilik saadet veren kitap anlamna gelir. 6.500 beyitten ibarettir. Mesnevi tarznda yazlmtr. Eski Trke incelemeleri ve o zamanki Trk hayat? ve rgt bakmndan deerli ve dikkate deer bir eserdir. Lamartine, Alphonse Marie Lous de Prat de (1790 1869) : nl Fransz airi ve siyaset adamdr. Macon ehrinde domu, Pariste' lmtr. Babas, Fransz ihtilali srasnda kralc olmas nedeniyle hapsedilmiti. O da babasnn yolunda yryerek 1814'de XVIII. Lous'nin muhafzlar arasna katld. "lk airane Dnceler" adn tayan iir kitab kendisine byk bir hret salad. Bu sayede Fransa'nn Napoli elilii ataeliine hkm srd srece birok nemli siyasi getirildi. Bourbonlarn mevkilerde bulundu.

1830'da Fransz akademisine, 1 8 3 4 ' d e mebuslar meclisine girdi. Bu arada douya yapt seyahat srasnda istanbul'a da geldi ve padiah Abdlmecit tarafndan kabul edilerek onun iltifatna nail oldu. Kendisine hkmet tarafndan Aydn vilayetinde bir iftlik de verildi. 2 aralk 1851'de siyasi hayattan ekildi. Birok eserleri vardr. 8 ciltlik Osmanl Tarihi de nldr, istanbul'da Taksim de, Talimnane'nin bir sokana onun ad konmutur. Eserleri dilimize evrilmitir. Graziella adl nl eseri birok kere dilimize evrilerek baslm ve Milli Eitim Bakanlnn Klasikler serisinde de yer almtr. Lebon, Gstave (1841 - 1931) : Fransz sosyoloji bilginidir. Kitlelerin Psikolojisi, Maddenin Geliimi, Eitim Psikolojisi adl eserlerin yazardr. Lesseps, Ferdinand, Vicomte de (1805 1894) : Fransz diplomat ve mhendisidir. 1 8 2 8 ' d e hariciyeye gemitir.

194

Birtakm devlet memuriyetlerinde bulunduktan sonra 1 8 5 4 ' d e Msr'a gitmi, Svey kanaln amay tasarlam, Sait Paa'dan bu iin imtiyazn almtr. Para sknts yznden ip ancak 1859 ylnda balayabilmi, kanaln almas 1869'da sona ermitir. Lesseps 1884'de Fransz Akademisi'ne girmitir. Luther, Martin ( 1 4 8 3 1546) : Almanya'da Protestanlk mesleini kuran kiidir. Erfurt ni-

versitesi'nde felsefe dersleri okuturken, sonradan rahiplie gemitir. 1511'de R o m a ' y a yapt bir seyahatta papala itimad sarslm, Almanya'ya dnnce 95 maddelik bir protesto hazriamtr. Protestan protesto dan gelmektedir. Etrafna toplad ve Fikirlerini alad taraftarlar ile papann ruhani bakanlm, rahiplik mertebelerini, rahiplerin bekrln, azizleri, gnah kartmay, ruhani ayinleri red etmitir. 1 5 2 0 ' d e papa tarafndan aforoz edilmitir. 1 5 2 1 ' d e Worms meclisinin huzuruna km, lkin meclisin emirlerine boyun ememi, btn haklar elinden alnmtr. Fakat Sachsen prensi kendisini atosunda saklam ve bu suretle din adamlarnn elinden kurtulmutur. atoda iken "incil "in, halkn konutuu Almancaya bir evirisini yapmtr. Sonra Melanchton'la birlikte, Almanya'da dini reformun propagandasn yaymaya balamlardr. Protestanlk mezhebini Melanchton kaleme alm, Luther tasvib etmitir. Hayatnn son yllar mezhebinin muarzlarna ve yeni mezhebin mfritlerine kar mcadele ile gemitir. Alman nesrinin kurucularndan olmutur. Protestanla "Lutherlanisme" de denir. Malik bin Enes, Ebu Abdullah (715 - 795) : slm mezheplerinden balca drdnn kurucusu olan drt

imamdan biridir. Medine de domu ve yine orada lmtr. slmda "Ehli snnet" denilen drt mezhepten birinin kurucusu olan mam Malik, "Maliki" mezhebini kurmutur. Onun tarafndan

195

kurulduu iin mezhebine "Maliki" denmitir. Bu mezhep Hicaz'da, Basra'da, Afrika'da fazlaca yaylmtr. En fazla taraftar bulunan yer Magrip'tir. Mverdi Eb Hasan Ali binMuhammed (974 1058) : afii mezhebinde olan bir fkh bilginidir, renimini Basra ve Badat'ta yapt. Soma mderris oldu. Ksa bir sre Niapur yaknnda bulunan "Ustura" da bakadlk vazifesinde bulundu. Daha sonra Badat'a gelerek yerleti. Birok eseri vardr. Mecelle : Osmanl saltanatnda Glhane hatt ile alan devrin en nemli kanunudur. Cevdet Asl ismi" Mecellei Ahkm A d l i y y e " dir. Ahmet i ! Paa'nn bakanl altnda toplanan bir heyet tarafndan getirmitir. Mecelle, birok kitaplardan meydana gelen

hazrlanmtr. Bu ilmi heyet, yedi yldan fazla alarak Mecelle'yi meydana 1851 maddeden ibarettir. Mecelle'nin ihtiva ettii baz esaslar slm dinine ve Hanefi mezhebine dayandndan, din ve devleti birbirinden ayran tr. Mevkibi hmyn : Eskiden padiahn bir yerden bir yere gitmesi mnasebetiyle tekil olunan alaya denirdi. Msr Klemenleri : Msr'da hkm sren Trk hkmdarlarndan bir ksmna Msr Klemenleri denir. Onlara bu adn verilmesinin sebebi, slleyi kuranlarn gemilerle Msr'a getirilip satlan Trkmenlerden olmas dolaTrkiye Cumhuriyeti 1926 ylnda "Medeni Kanun"u ve "Borlar Kanunu"nu kabul ederek "Mecelle"yi yrrlkten kaldrm-

196

ysyladr . Bu Msr Klemenleri Msr'a iki suretle gelmilerdir : 1) Cengiz oradanda mak ordular nnden kaarak Irak ve Suriye'ye yerlemek, Msr'a gemeleri, 2 ) Msr'a esir olarak getirilip satlMsr'a yerlemeleri. Msr sultanlar bu genlerden

suretiyle

fazlasyla yararlandlar. Msr'da hkm sren Eyyubi sultanlarndan Melik Salih de bu Kpak Trklerinden biroklarn satn alarak "Mem luk K l e m e n " adyla bir hssa ordusu kurdu. lk defa bunlardan 1250'de Ay Bey bir hkmet darbesiyle sultanln iln etti. lk Msr Klemen devleti Ay Bey'le balar. ayr slleden 28 hkmdar gelmitir. Mhr hmayun: Eskiden padiahlarn mutlak vekletini tadklarna delalet etmek zere sadrazamlara verilen mhrdr. Buna "Mhr erif" "htemi veklet'' de denirdi. Namk Kemal ( 1 8 4 0 1 8 8 8 ) : Bizde vatan ve hrriyet akn memlekete yayan ilk air ve fikir adammzdr. Tekirda'nda domutur. Kendi gayretiyle Arapay, Farsay ve Avrupa'ya kat srada da Franszcay renmitir. Dou ve bat kltrlerini iyice hazmetmitir. lk n, inasi'nin Tasviri Efkar gazetesindeki yazlaryladr. stibdada kar " Y e n i Osmanllar" cemiyetini kuranlardandr. Bunun haber alnmas zerine dier arkadalar ile birlikte Avrupa'ya kamtr. Cemiyeti orada Msrl Mustafa Fazl Paa'nn yardmyla yeniden, bu sefer' " G e n Osman-' llar" ad altnda ret kurmutur. "Hrriyet" gazetesini evvela Londra' ve bda, sonra da svire'de karmtr. stanbul'a dnnce Hadika

isimli gazetelerde yazlarn yazmaya balamtr. Vatan Yahut

Silistre ad ile yazd nl piyes Gedikpaa Tiyatrosu'nda oynanm bu piyes halk ayaklanmaya tevik ettii iin, padiah tarafmdanKbns'a srlmtr. Birok piyesleri ve tarih kitab vardr. Menfi olarak

197

bulunduu mtr.

Sakz'da hayata gzlerini yummu ve Bolayr'a gml-

Nardau Max < 1849 - 1923) : Avusturyal Yahudi doktor ve yazardr. Pete'de d o m u Paris' te lmtr. Romanlar, tenkit ettleri ile tannmtr. Alman edebiyat dnda btn edebiyatlar hakknda hicviyeler yazmtr. 1895' ten itibaren, siyonist harekete geni lde katlmtr. Osman Paa, zdemirolu (1526 1585) : 1584 ylnda III.Murat zamannda sadrazamlk yapm bir devlet adamdr. Cesareti ve saval ile tannmtr. Msr'da domutur. Savalarda byk yararlklar grlmtr. ran savanda Karaba cihetlerinde, Dastan taraflarnda birok yerler ve / kale almtr. Bir ay sonra ran'a yollanm, Tebriz'i alm ve orada F Plante' Gaston .(1834 1889) : Fransz fizikisidir. Elektrik endstrisi iin nemli sonular douracak bir keif olan akmlatr bulmutur. Raddolf, FriedrichWilhelm (1837 1919) : Alnandr. Trkoloji bilginidir. 22 yanda iken Rusya'nn hEmetine girmi ve o k uzun bir zaman Rusya'da kalmtr. Rusya'da nemli bir kltr vazifesi almtr. Sonralar Rus limler Akademisi" ne ye seilmitir. 4 ciltlik Trk Leheler Lgati ile n yapmtr. Serhendi Ahmet Faruki, mam Rabbani (1563 1624) : Trkistanl mutasavvf. Medrese renimi grmtr. zellikle itr.

198

tasavvuf konularn, slm mezheplerini iyi bildii, bu alanda nemli almalar yapt grlyor. Genliinde Muhiddini Arabi tarafndan Ekberiyye tarikatna kar kan bir gr savunan eyh Muhammed Naki'ye kapland. Serhendi'ye gre Tanr eriilmez, aklla kavranmaz yce bir varlk olarak evrenden ayrdr. Tanr kendi bana ve kendi kendisiyle var olan bir gerektir. Evren, Tanrftn (nur) ile doludur. Bu klar (nur) Tanrftn evrende grn alanna kan tecellileridir. Biri belirlenmi olan (taayyn), dieri belirlenmemi olan (la taayyn) evrendir. Tanr varl kesindir, gerektir. Evren onun yaratt, var ettii bir btn olduu iin yokluk deildir. Varlktr. Btn olularn, yaradl larn kayna Tann'dr. Evren ve onun btn iinde bulunan her varlk yaratlmtr. Tanr her zaman evrendeki srekli oluun temel ilkesidir. Tanr iradesi dnda hibir olu ve y o k olu dnlemez. mm Rabbni, kendinden sonra gelen daha o k snni inanlarn benimseyen birok mutasavvf etkilemitir. Btn yazlar Mektubat isimli bir kitapta toplanmtr. Sokrates ( M . . 468 400 veya 399) : nl Yunan filozofudur. Bir heykelci ile bir ebenin oludur.

Yannda savat Alkibiyad'n hocasdr. Aristofan tarafndan sofist olarak hcuma urad Atina'da, kendisi de sofizmin ve mugalatann dman olarak tannmtr. Ne dzenli bir ders vermi, ne de eser yazarak kitap brakmtr. O halkn mal idi. Halkn gittii her yerde, her halk topluluunda Sokrait' grmek kabildi. Bayramlarda, toplantlarda halkn karsna kar, sz sylerdi. Bu zamanlar her ey ona bir retim vastas olurdu. Btn hayat bilgi ve dncelerini yaymakla gemitir. Onun felsefesi, bize, rencileri olan Eflatun ve Ksenofon' un ve Diyaloglar 'i ile ulamtr. Demokrasi aleyhindeki hicivli alaylaBikon'un onun aleyhindeki dinsizlik ithamlar, bir bahaneden r sonunda hemehrilerini usandrmtr. Bunun iin Anitos Melitos ibarettir. Sokrat hkimler huzurunda btn vekarn muhafaza etmi, ve tek ceza olarak hakimler yurdunda devlet hesabna yaamaya

199

mahkum edilmesini istemi fakat baldran i m e y e mahkum edilmitir. Hi dnmeden baldran zehirini imi ve istoacla has bir sadelik iinde lmtr. ahin Paa, Lala ( o m . 1 3 7 6 ) : I Orhan Gazi ve Birinci Murat devirlerinin, kahramanlklaryla tannm bir serdardr. ehzadeliinde Birinci Murat'n lalalm yapmtr. Osmanllarda hkmdar soyundan olmad halde ilk defa olarak paa unvan alan ve beylerbeyi vazifesine tayin edilen kimsedir. Rumeli'de Zagra, Filibe, Samakov gibi birok yerlerin alnmasnda yararlklar grlmtr, nl Hac llbey onun maiyetindeki kumandanlardan biridir. Tarde, Gabriel ( 1 8 4 3 1 9 0 4 ) : Fransz sosyoloji ve kriminoloji uzmandr. Sanat Haline Getirilmi Canilik, Taklit Kanunlar, Cezai Felsefe gibi eserlerinde cinayetler zerinde taklidin etkisini gstermeye almtr. Tasvir Efkr : 1 8 6 2 ylnda inasi tarafndan karlan gazetenin ad. Tuba : Cennette bulunduuna inanlan, kk yukarda, dallar aada olan byk bir aacn addr. Bu tabir, gcn yksekten alan eyler iin bir benzetme rnei olarak kullanlr. Turgut Reis ( 1 4 8 5 1565) : En byk denizcilerimizden birinin ismidir. Avrupallar ona

200

"Dragut"derler.

Mentee

kylerinden

birinde

dnyaya gelmitir.

Renberlik ve obanlkla geinen bir ailenin ocuudur, i r korsan gemisine tayfa olarak girmi, zeki ve cesur olduundan ksa zamanda kaptan olmutur. Cezayir'e giderek Barbaros Hayrettin'in maiyetine girmitir. Barbaros'un Preveze Zaferi'nde de o da bulunmutur. 1540'ta kk donanmasyla Korsika'da dinlenmekte iken Andrea Doria'nn yeeni tarafndan bir basknla esir edilmitir. 3 yl kadar dman gemilerinde forsa olarak almtr. 1543'te BarbarosCenova Cumhuri yeti memleketlerini batan baa yakaca tehdidi ile Salih Reis'le birlikte Turgut Reis'i esaretten kurtarmtr. Bunun zerine Turgut Reis 25 gemilik bir donanma ile denize km ve Tunus'un karsndaki Cerbe Adas'n kendisine s yapmtr. Artk Turgut Reis Hristiyan sahilleri ile Hristiyan sefinelerim titreten bir denizcidir. Bir gn gemilerini kalafat ederken Avrupallarn birleik donanmas tarafndan bastrlmtr. Fakat zeki bir davranla gemilerini yal tahtalar zerinden kaydrarak kurtarmtr. Bunun zerine kahramanlln ve cesaretini takdir eden Osmanl Devleti, Barbaros Hayrettin vasi-, tasyle onu devlet hizmetine alm ve Turgut Reis'e Karl ili sancan vermitir. Byle nc derecede bir hizmeti kendisine layk grmeyen Turgut Reis, Sadrazam Rstem Paa'nn da davranlarna kzarak Tunus Bey'inin hizmetine girmitir. Padiah Kanuni Sultan Sleyman kendisine Trablusgarp' alrsa kendisini oraya vali tayin edeceini bildirmi, Turgut Reis Trablusgarp' alnca padiah sznde durmam, oraya Hadm Murat A a ' y tayin etmi ise de, sonradan Turgut Reis'in hatrlatmas zerine kendisini Trablusgarp'a vali tayin etmitir. Beylerbeyi rtbesiyle Trablusgarp'a vali olan Turgut Reis 11 yl burada valilik yapm, burada lerek, Trablusgarp topraklarna gmlmtr.

Yazksz Necip Asm, (1861 1935) : Trk tarihi ve milliyet id&li urunda alm, fikir adamlarmzdan biridir. Kilislidir. 1880'de Harbiye okulundan mezun olmu,

201

askerlik hayatn

retmenlikle

geirmitir.

Albaylktan emekliye

ayrlmtr. 1908 inkilbndan sonra stanbul Darlfunun'unda Trk tarihi ve Trk dili tarihi mderistii yapmtr. 3,Byk Millet Meclisine Erzurum milletvekili olarak katlmtr. Birok okul kitaplar ve ilmi eserleri vardr. Bunlar arasnda Medresei Edep, Medeniyete Hizmet, saylabilir. Franszcay iyi bilirdi. eviriler de yapmtr. Fizik ve resim derslerine dair risaleleri de vardr. Kk byk 40 kadar baslm eseri vardr. kdam gazetesinde yaymlad Trk idealine ve tarihine ait makaleleri ile dikkati ekmitir. Leon Kahn'n nl Gk Bayrak adl kitabn ilk olarak dilimize kazandrmtr. 1908 inkilbndan sonra Trk Yurdu, Bilgi, Trk Tarih Cemiyeti Mecmuas, . Edebiyat Fakltesi Mecmuas nda makaleleri yaymlanmtr.

Zeydan, Corci (1861 - 1914 ): nl bir Arap yazardr. Genliinde dzenli bir eitim grmedi. Bir ara Protestan kolejine devam etti. Eczac diplomas ald. Ksa bir sre sonra Msr'a giderek El Zaman gazetesinde alt. 1 8 8 3 ' d e Sudan'a gnderilen kuvvetlere tercman olarak katld. Kahire'ye yerleti. 1908 ylnda stanbul'a geldi. Arapa Lgat Dzenleme Kurallar, ark nllerinin Biyografileri, slm Medeniyeti Tarihi, Edebiyat

ve Tarih Dersleri bellibal eserleri arasndadr.

202

SZLK A Abes Agdiye Agnm Ahkm Ak l selim Aks i tesir Aksl amel Ale 1 umum Amel Amil Ant Angarya Arif Asakir i Hasa Asr hazr Ar Ayniyet Akla ve geree ay kn Yenip iilecek eyler, gdalar Koyunlar Hkmler, yarglar Saduyu Tepki Reaksiyon, tepki Genel olarak getirmek zere yaptklan, i ilem Etken, yapan, fail Anlar, zamanlar, ince farklar] nanslar devi deilken birine zorla ve cretsiz olarak grdrlen i Pek anlayl, sezgili kimse Osmanl padiahnn eli altnda bulunan asker, muhafz kt as imdiki a Eskiden harmandan sonra toprak rnlerinden onda bir orannda alman vergi Tpklk B Bab fetva Ba ' eyhlislmlk dairesi Eski Osmanl idaresinde iskelelere urayan gemilerden veya kara vergi gmrklerine gelen kervanlardan alnan vergi + Bir kimsenin, dinin buyruklarn yerine

203

Bahren Bahriyye Bl Bli Ba's bad'el mevt Behimi Belagat

Deniz yoluyla Bir devletin deniz kuvvetleri ve rgtlerinin tm Yksek, yukar Erimi, erginlik, ana eren ldkten sonra dirilme Hayvani Szn hali veya yaznn istenilen etkiye salayacak ekilde gzel ve sanatl olmas

Berren Beynelmilel Beyt l harm Bid'at Bittabi Budun

Kara yoluyla Uluslararas Kabe'ye verilen ad

Sonradan meydana kan din hkmleri ve detler Tabiat ile Siyasal durumlar ne olursa olsun, tre, dil ve kltr nitelikleri bir olup b o y ve soy bakmndan birbirine bal bulunan insan topluluu;

Buk'a

Toprak, yer,lke

C Cmia Cvidni Cedid Cell Celcelutiyye Celvetiyye Cemdat : : : : : : : Topluluk Sonrasz, ebedi Yeni, kullanlmam Ululuk, byklk, heybet Bir dunn ad Bir tarikat ad Cansz yaratklar

204

Cevz Cevher Cihd Cumhur Cztam

Kanun veya trenin verdii izin z madde Din uruna sava Halk, topluluk Askeri, birlik D

Dr t tedris Dr t terbiye Der'uhde Divan Divn hmyn

Ders grlen yer, medrese Terbiye olunan yer, okul zerine almak Eskiden Halkn devlet adamlarnn kurduu dinlenip byk meclis dava ve ikayetlerinin hallolunduu, devlet ilerinin grld padiah huzuru

Diyanet Dstur

Din, dindarlk Genel kurul, bayasa

Ecir Edyn Efkr umumiyye Efrd Ehl i snnet Emir-l'n'minin Enmuzec Esman E hr l hurum

Sevap Dinler Halkn, umumun dncesi Fertler, bireyler Peygamberimizle sahabelerine inanta bulunanlar M'minlerin ba, halife Tip,model Kymetler, deerler slmdan evvel, savan ve lmUn haram edildii Arabi aylardan Zka'de, Zilhicce, Muharrem ve Recep aylar

205

Evmiri ilhiyye Ev fak Eylet Eytm Ezmn Fhi Fakr Frig Fart Fasih Fellh Fer'i Fetih Fevri Feza Fkh

: : : : : : : : : : : : : : : :

Tanr'nn buyruklar En uygun Ynetim bakmndan kendine gre ba- mszl olan byk il Yetimler Zamanlar, anlar l , d, an Fakirlik, yoksulluk Vaz geen, ekilen Ar, anlk Gzel, dzgn ve ak konuan 'ifti" anlamnda ise de, yalnz Msr kylleri hakknda sylenir. Aslla ilgili olmayan, aynntl Bir ehir veya lkeyi dman elinden savala alma Birdenbire, dnmeden yaplan Ucu buca bulunmayan boluk Mslmanlkta din ve dnya ileri hakknda ana kaynaktan yararlanarak konulmu olan kurallarn topu

Frifte Frht Fct

: : :

Aldatlm, kandrlm, al danm Satma Gnahn her eidi G

Garizi Gaybbet Gayr i menkl Gazve Gzg

: : : : :

Tabii, yaradltan, kendinden Kaybolma Tanmaz, gpmsz Din sava Ayna dman zerine yaplan sefer,

206

Gusl Gn Gherile

: :

islam dininin gerekli gsterdii hallerde ve yolda ykanp abdest alma Hirl, gidi, yol Barut imalinde kullanlan, kkrde benzer bir maden

Hadd i fasl Hadis Haiz Halef Halel Halet i ruhiyye Hal i hazr Halik Halkavi Halkiyt Hn yama Hanif Hari'l ezva Hasbeten Htemihilfet Havas

Aralk Peygamberimizin kutsal sz Olan kendinde bulunan Birinden sonra gelip onun yerine geen kimse Bozma, bozukluk Ruh hali, ruh durumu imdiki durum Yaratc Halka eklinde olan Folklor Trklerin yama ile biten ziyafetleri brahim peygamberin dinine bal Dardan evlenme Uruna Hilafet mhr Eskiden kendini halktan ayr ve stn sayan ve kendisinde bir eit ayrcalk gren yurtta snf

Havayic i zaruriyye Haylhne Hazar Hem zad Hem zem

Giderilmesi gereken ihtiyalar Kuruntu melekesi Bar halinde olma Ayni zamanda doan, yada ada

207

Hengam Hiyaban Hicret Hikmet Hikmeti vcut Himye Hitm Hizip Hudus Hukuk Hukukiyt Hurdebin

: : : : : : : : : : : :

Zaman, vakit ki tarafl aalkl y o l G etme, Hazreti Muhammed'in Medine'ye g etmesi Sebep, bilgelik Varlk sebebi Koruma Son, bitim Bir topluluk kk iinde bir amatan topluluk, az ok ayrlan blnt,

Meydana kma Tre, yasa ve trlerin btn Hukuk bilgisi Mikroskop '

I istifa : Ayklama, seilme : : : : : : : : : Yedirip i irme Bir ie balama Gereklilikler Uyma Aciz brakma, acze drme, prestij Zorlamalar Oturtma, tahta karma Herhangi bir dini konuda anlama Fkh'da yeditul sahibi byk din bilginlerinin Kur'an Kerim ve ehdi s'i nbvviyeye msteniden vazettikleri er'i dstur

ae btidar cbt cabet cz cbar cls cma tihad

208

dad 'ddi dame faze fra ft tid hrm hsaiyt hsas htiram htisap htiyar hy ka' kame kametgh kdm kdar krz ksir : : : : : : : : : : : : : : : : : : : :

Say, hesap, sra Eskiden aa yukar lise derecesindeki okullara verilen ad Srdrme, devam ettirme Bereketlendirme Bir halden teki hale evirme Fetva verme, bir ii fetva ile halletme Gdalanma, yiyip ime Kabe'ye girerken haclarn rtndkleri dikisiz brg Saylama, istatistik Sezdirme, st kapal anlatma Sayg Eskiden belediye ilerine verilen ad Seme Canlandrma, diriltme Yapma, etme, vukua getirme Yerine koyma, yerine kullanma Konut Gayret ve sebatla alma, devaml alma Glendirme dn verme Eskiden zellikleri birok hastalklar iyi etmek, olduuna inanlan ad var, iinde birtakm iyi etkiler yaratmak gibi kendi y o k bir sv

ktida' lm

: :

Uyma Bildirme, bir davann mahkemece nasl bir hkm ve karara balandn gsteren resmi vesika

Hiyyn

Cennet'in ve gkyznn en kutsal, en yksek tabakas

209

lmihl ltibas m mece

: : : :

Kitap Birbirine karma Dolaysyla anlatma, imleme Birok kimsenin toplanp elbirlii ile bir kiinin iini grmesi ve bylece ilerin sra ile bitirilmesi

nfz nfirad nh nhisaf nsilh nikak nta rbh rca' rtika' s'ad sl stiare stidll stizah tikak tfa tikaf ttirat ttisal zmihlal ztirr

: : : : : : : : : : : : : : : : : : : : : :

Bir

yargy

yrtme,

yerine

getirme

Ayr durma, yalnzclk Bir vazifeye ta'yin veya bir maaa terfi iin yazlan yaz Tutulma, parlakl gitme Soyulma, syrlp kma Yarlma, atlama Sonulama, bitirme Faizle para verme Dndrme Ykselme, yukar kma Ykseltme, yukar kartma Ulatrma reti olarak alma Dolaysyla anlama, bir eye dayanarak hkme varma Gensoru, bir eyin aklanmasn istemek Bir kkten gelen kelimelerin aklanmasn istemek Bir borcu deyerek kapatma, sndrme Dnyadan elini eteini ekip bir k l e y e ekilme Saat gibi tek dzenli Bitime Yklma, kme aresizlik, ihtiya, zarret

210

K Kabalak Birinci Dnya Sava'nda Osmanl ordusunda kullanlm olan apkaya benzer bir eit balk Kabl ettarih Kaadi1 kudt Kal Kali e Kalpak Kanton Karabet Kaside Tarihten evvel En byk kad, eyhlislam veya Kazasker rtbesinde bulunan kimse sz, laf Kk hal Hayvan postundan veya buna benzer kumatan yaplm balk isvire konfederasyonunu meydana getiren devletlerden her biri Yaknlk, hsmlk Eskiden, onbe beyitten aa olmamak, btn beyitlerin ikinci msralar en bataki ile kafiyeli bulunmak ve ou bykleri vmek zere yazlan iir Hindistan'da halkn ayrlm olduu birbirine kar kapal snflardan biri. Kavil Kavim Kavmiyt Kaz Kazasker Kehkean Kelam Kemiyet Kerhen Kesafet Keif Klan, Kln Sz Budun Etnografya Davalar grme ii Eskiden byk bir ilmiyye aamas Samanurusu Olgunluk, yetkinlik Nicelik istemeyerek, gnlsz Younluk Bulma, lkel toplumlarda birka ailenin bir arada yaamasndan meydana gelen kabile

211

Kys Kollektivizm Koloni Komite Konfederasyon Kubh Kur'a efrad Kurultay Kuvve i meyyide Kuvve i te'yidiyye Kuzat Kdret Kreviyyet

Bir eyi baka bir eye benzeterek hkm verme Ortaklaaclk Smrge Siyasal bir gayeye varmak iin silh kullanan gizli topluluk Devletler birlii irkinlik Eskiden kur'a ekerek yeni asker olanlara verilen ad Temel ileri konumak zere bir kurumun belli zamanlarda veya gerektike yapt genel toplant Yaptrm gc Destekleme kuvveti Kadlar Keder, tasa Yuvarlaklk L

L aletta'yin La yetegayyer L yezl Lede l iktiz Lednni Lisaniyat Lovayyalizim

Ayrd etmeksizin, rastgele Deimez, bozulmaz Bitimsiz Gerektii zaman icap ederse Allah ilgili Dilbilimi Ma'kuliyet ve kanun dairesinde olma bilgisine ve srlarna ait, onunla

Maba'dettbiiyye Mabihit tatbik Maderi

M Fizik tesi, metafizik Uygulamaya vesiyle olan Annelik, analk

212

Maden aile Mahmi Ma'kult Makulevi Ma'mur Maraz i Ma'er Ma'yub Mecelle

: : : : : : : : :

Annenin hkim olduu aile Korunu lan Akln uygun bulduu, akl eyler Kategorik Bayndr Hastalkla ilgili Topluluk Ayplanm Fkh ilminin muameleye ait olan ksmna dair Tanzimat'tan sonra telif edilmi bir eser e bilinen

Medyum

spirtizmaclara arasnda araclk olan kimse

gre,

insanlarla ruhlar kabiliyetinde

yapmak

Mefkre Mahakim Mekanen Me'kel Mekrh Melekssyne Memaliki mahrusa Menasiki slamiye Mendb Mes Meayih Meiyyet Meruiyyet Mevki Mevi Mevkut Miri

: : : : :

lk, ideal Mahkemeler Mahal ve yer itibariyle Geim yeri dam dininde haram derecesinde zorlu olmayan yasak Koruyucu melek

: : : : : : : : : : :

Osmanl lkesi, Trkiye slamn ibadet yerleri eriata yaplmas uygun grlen zin, cevaz eyhler rde Kanuna uygun bulunma Mevkiler, yerler Davar ve mal gibi hayvanlar Sreli, belli vakitlerde kan Belik, devlet hazinesine ait

213

Muallkat

slamdan nce Arap airlerinin beenilip Kabe kasidesi duvarna aslm mehur yedi

Muair Mbah Mubassr

: : :

Ondalk vergisini tesbit eden ve alan Yaplmas, Mslman dinince ne yasak edilmi, ne de buyurulmu olmayan Gzetici, okullarda rencilerin, durumu ile yakndan ilgilenen, dzenlii salayan kimse

Muhabbetullah Muhadenet Mukannen Mukarin Muktezi Muntaf Mu 'tekif Mutezile

: : : : : : : :

Tanr sevgisi Yakn ahbaplk, dostluk Belli, belirli Yaklaan, kavuan Lazm gelen, icap eden Snen, snk Bir ibadethaneye ekilip namaz, niyaz ve ibadetle megul olan Kaderi inkar edip" kul, ettiklerinin yaratcsdr" diyen ve Allah'n sfatlar konusunda snnet ehlinden ayrlan bir Mslman felsefesine uyanlar

Mu zaaf Muztar Mbayenet Mbdi' Mbellig Mfaheme Mnkiz Mnker Mnkir Mstease Mtezd Mvellidlhumuza Mvellidlma'

: : : : : : : : : : : : :

ki kat Zorda, zorunlu, zaruri Ayrlk, bakalk Treten, yaratan Haber veren, bildiren Anlama Birbirini tutmayan Din yasa, inkr edilmi Tann'nn var olduuna inanmayan Fosil Zt olan, eliik olan Oksijen Hidrojen

214

N Nakl Namiye Nsti Nefir i mm Nehc Nesebi Nifs Nizam cedid Nukud tken Orhon lkesinde eski Trklerin hkmet merkezi P Pederahi aile Pes mnde Pes zinde Proleterya Babann hkim olduu aile Geri kalm, geride bulunan Artakalan Gnlk almasyla yaayan, baka geliri olmayan snf Protestan Prostestanlk mezhebinden olan kimse, Katoliklikden ayrlm Hiristiyanlar R Rakabe Rebh mlzim Reybi Kul, kle, cariye Fahi faiz pheci kimselerin meydana getirdii Sylenegelen Bitkilerin byme gc Dnyaya, insanla mensup, dnya ile, insanlkla ilgili e yarar btn erkeklerin savaa katlmas, toptan seferberlik ilan Doru yol Soya, kuaa ait Lousalk hli Padiah nc Selim zamannda kurulmu olan yeni askerlik Nakdin oulu, paralar

215

Rcu Rsum

Geri dnme Vergiler S

Sarf nahv Sayrret Seciye Semiyye Setr i avret Sipahi Sk ukz

Dilbilgisi Olma, bir halden baka bir hale deime Karakter Klan Ayp yerlerini kapama Eskiden Yenieriler zamannda bir snf atl asker slmdan nce, Arap yarmadasnda bulunan ve Arap airlerinin toplanp iir yar yaptklar Nahle ile Taif arasnda kurulan nl panayrn ad

Sci Snneti subhaniyye

arap lhi kanun

aman Sibirya'da oturan birtakm Trk boylarnda def alarak, raksederek, ark syleyerek ayin yapan ve bylece ruhlarla iliki kurarak hastalklar iyi ettiine, istenilen bir takm sonular saladna inanlan ad ri e'ryet er eriat koyan, kanun koyan Gereklik Tann'nn emri yet, hadis, icma mmet ve kyas fukuha esaslar zerine kurulmu olan din kurallar erik ey'i Ortak Nesnel kimselere Avrupallarn verdii

216

T Taaddd zevct Tbir i harla Tabu Birka kadnla evlenip nikh altnda birka kadn bulundurma Baka deyimle lkel kavimlerde kutsal saylp kendisine dokunulmas Tahdik Taoizm yasak edilen kimse veya kullanlmas yasak edilen ey Gzn ayrmadan dikkatli dikkatli bakma, iyice incelemek in'in halk dini. Cinlere, perilere, llere, putlara, eytana tapmay ve yanl inanlarda bulunmay ve bycl bir araya getirmi bir dindir. Tat Trk'e yabanc olan kimselere veya topluluklara, veriler ad Tesnin Teznim Snnet, kanun haline getirme Kutsal eyleri hakir grmek ve onlarla alay etmek (Bir kimseyi, dmanlk iin birine gnderme) UUhrevi f'le zellikle Arap ve ranllara

br dnya ile ilgili. Aliirete ait Fonksiyon Z

Zadegn Zarurat Zili ullah Zihincilik

(Snf fark gden cemiyetlerde) takm Zaruretin oulu, zorunluklar Allah'n glgesi Aklclk

soylu

217

You might also like