Professional Documents
Culture Documents
Ci̇nler Ve Etki̇leri̇nden Korunma (Suheybânî)
Ci̇nler Ve Etki̇leri̇nden Korunma (Suheybânî)
01. nsz
02. Szlk Ve Terim Anlamyla Cin
03. Cinlerin Varlna man Etmenin Hkm
04. Cinlerin Nitelikleri
05. Cinlerin nsanlara Rahatszlk Vermeleri Ve Bunun Nasl Olduu
06. Cin eytanlarnn errinden Korunma Yollar
07. Zikir Alannda
08. badetlerde
09. Bakalar le likilerde
10. Ev, Aile Ve Toplum
11. Ticaret Ve Pazarlara Girmek
12. Yolculukta
01. nsz
Szlkte cin oul bir cins isimdir, tekili "cinn" diye gelir. Bu
(gizlenmek) demek olan el-ictinn kknden gelmektedir ki; bu da
rt ile rtlmek, gizlenip saklanmak demektir. Onlara bu ismin verili
sebebi insanlara kar rtl olmalar ve grnmeyileridir. [1] oulu
"cennn" diye geldii gibi; oul olarak onlardan "el-cinne" diye de
szedilir. [2]
Kendimizi kendisi ile koruduumuz ve onunla rtndmz herbir ey
cnne (kalkan)dr. Buhr'nin oru bahsinde rivayet ettii Nebi
Sallallahu aleyhi vesellemin "oru bir cnnedir (kalkandr)" yani bir
koruyucudur, hadisinde de bu lafz kullanlmtr. nk oru kiiyi
masiyetlerden korur.
"Cenin"e bu ismin verili sebebi annesinin karnnda gizli ve rtl
oluundan dolaydr. Yce Allah'n: "Ve analarnzn karnnda ceninler
halinde iken." (en-Necm, 53/32) buyruunda da bu lafz kullanlmtr.
[3]
"Cennet"e bu adn verili sebebi ise, bir ksm dierini rtecek ekilde
aalarnn ok oluundan dolaydr. [4]
Terim olarak "cinn"e gelince: Onlar insanlarn mkellefiyetlerine
benzer ekilde mkellef klnm, irade ve akl sahibi, maddeden
soyutlanm, duyu organlarndan saklanp perdelenmi, gerek tabiat
ve suretlerinde grlmeyen yiyip ien, evlenen, zrriyetleri bulunan ve
hirette amellerinden sorumlu tutulacak olan ruhlardan bir eittirler.
[5]
Bir kimse: Cin ile eytanlar arasndaki fark nedir, diye sorarsa, cevap
udur:
eytanlar cinlerin azgnlardr. Yce Allah'n u buyruu bunu
anlatmaktadr:
"(Yahudiler) eytanlarn Sleyman'n mlk (nbuvvet ve hkmdarl)
aleyhine uydurduklar eylere uydular. Halbuki Sleyman (by
yaparak) kfir olmad... Fakat o eytanlar kfir oldular. nsanlara
byy ve Bbil'deki iki melee Harut ve Marut'a indirilen eyleri
retiyorlard. Halbuki o iki melek: 'Biz ancak imtihan (iin)iz. Sakn
(by yapp da) kfre girme' demedike kimseye by retmezlerdi..."
(el-Bakara, 2/102)
oul olan (ve eytanlar demek olan): "eytn"in tekili "eytn"dr. Bu
da uzak oldu anlamnda "etana"den alnmtr. Ancak bu lafz sadece
cinlerin azgn olanlar hakknda kullanlmakla kalmayp, ayn ekilde cin
ve insanlardan taknlk yapan ve eziyet veren herbir varlk hakknda da
kullanlabilir. Nitekim yce Allah: "nsan ve cin eytanlar..." (el-En'm,
6/112) diye buyurmaktadr. Mnafklar hakknda da: "Ama kendi
eytanlaryla babaa kaldklarnda: 'Biz sizinle beraberiz...' derler."
(el-Bakara, 2/14) diye buyurulmaktadr ki, onlarn cin ve insanlardan
olan arkadalar kastedilmektedir. [6]
Pek byk cin lemine bakan bir kimse, Kitab- Aziz'de ve sahih
snnette vrid olmu bulunan niteliklerini incelemeden onlar iyi bir
ekilde tanmasna imkn yoktur. Bundan dolay onlarn niteliklerini
ak bir ekilde szkonusu etmek gerekir. Ben bu hususlar aadaki
ekilde aklamak isterim:
1. Cinler ateten yaratlmlardr. Yce Allah yle buyurmaktadr:
"Cinleri de daha nceden (deri gzeneklerinden) ieriye giren yakc
ateten yarattk." (el-Hicr, 15/27)
Yine yce Allah bir baka yerde yle buyurmaktadr:
"Cinni de dumansz ateten yarattk." (er-Rahmn, 55/15) [9]
Muslim, Sahih'inde Zhd bahsinde, ie Radyallahu anha'dan yle
dediini rivayet etmektedir:
"Melekler nurdan yaratld. Cinler de dumansz ateten yaratld. dem
de size anlatlan eyden yaratld."
Kurtub dedi ki: "Denildiine gre cinlerin elebalar yedi kii idi.
Bunlar Sleyman Aleyhisselam'n emrine itaat ediyorlard. Davud
Aleyhisselam Beytu'l-Makdis'in temellerini atmt. Vefat ettiinde
Sleyman Aleyhisselam'a Beytu'l-Makdis mescidini tamamlamasn
vasiyet etmiti. Sleyman Aleyhisselam cinlere bu ii emretti. Vefat
yaklatnda yaknlarna dedi ki: Mescidin inaatn tamamlayncaya
kadar lmm onlara haber vermeyiniz. Mescidin bitmesine bir yllk
bir zaman kalmt. Haberde belirtildiine gre lm melei onun
arkada idi. lmnn alametinin ne olacan ona sordu. O da dedi ki:
Secde ettiin yerden Harnube (kei boynuzu) ad verilen bir aa
(bitki) kacak. Mutlaka her sabah Beytu'l-Makdis'de bir aa biterdi,
ona:
Adn ne diye sorard. O aa da:
Adm u udur derdi. Ona:
Sen ne ie yararsn, diye sorar, aa
una una derdi. Bunun zerine emir verir, o aa kesilir ve
kendisine has bir baheye diker ve o aacn fayda ve zararlarnn adnn
ve tpta neye yaradnn yazlmasn emrederdi. Bir gn namaz
klmakta iken nnde bir aacn yeermekte olduunu grd. Ona:
Adn ne diye sordu, o da:
Keiboynuzu dedi.
Ne ie yararsn diye sordu. Aa:
Bu mescidin tahribine, diye cevap verdi. Sleyman Aleyhisselam:
Ben hayatta olduum srece Allah onu tahrip etmeyecektir. Sen,
benim ve Beytu'l-Makdis'in helakine sebep olacak aasn. O aac
yerinden kopard ve bahesine dikti. Sonra yle dedi:
Allah'm, lmmden cinlerin haberdar olmamasn sala ki, insanlar
da cinlerin gayb bilmediklerini rensinler.
Cinler insanlara gayba dair baz eyler bildiklerini ve yarn neler
olacan bildiklerini haber veriyorlard. Sonra kefenini giyindi,
Yine mam Ahmed'in ve sahih olduunu belirterek Hakim'in, sm elAhvel'den, onun Kureyb b. el-Haris'den, onun Ebu Musa el-E'ari'nin
kardei Burde b. Kays'dan kaydettii yle bir rivayet vardr:
Peygamber Sallallahu aleyhi vesellem buyurdu ki:
"Allah'm, mmetimin telef olmasn senin yolunda (silahla) drtlmek
ve taun hastal sonucu lmek suretinde takdir buyur!"
bn Hacer dedi ki: Tnun cinlerin drtmesi neticesinde ortaya ktn
destekleyen hususlardan birisi de ounlukla en mutedil mevsimlerde
ve havas itibariyle en salkl, suyu en gzel blgelerde ortaya
kmasdr. Ayrca eer bu hastalk, havann ktl sebebiyle ortaya
km olsayd, yeryznde devam ederdi. nk hava kimi zaman
sala aykr, kimi zaman sala uygun olur. Kimi zaman bu gider,
kimi zaman teki gelir ve bu herhangi bir kyas veya deneye gre
olmamaktadr. Kimi zaman bylesi stste birka sene gelir, kimi
zaman bir ka sene gecikir. Ve eer yine byle (yani kt hava artlar
dolaysyla) olsayd insanlar ve hayvanlar da kapsamas gerekirdi.
Mahede ile varl tespit edilen ise, onun pekok kimseye isabet
etmekle birlikte, mizalar itibariyle onlar gibi olup, o kimselerin
yanlarnda bulunanlara isabet etmemesidir. Ayrca byle olsayd
bedenin tamamn kapsamas gerekirdi. Oysa bu hastalk bedende belli
bir yerde zellikle olur ve oray amaz. Dier taraftan havann
bozukluu, vcuttaki karmlarn deimesini ve hastalklarn
oalmasn gerektirir. Bu ise ounlukla hastalk olmadan da lme
sebeptir. te bu durum, tnun cinlerin drtmesi sonucu ortaya
ktn gstermektedir." [34]
bn Mce'nin Snen'inde ve Hakim'in Mstedrek'inde sabit olduuna gre
Peygamber Sallallahu aleyhi vesellem yle buyurmutur:
"Herhangi bir toplum arasnda fuhu aktan ilenecek olursa, mutlaka
onlar arasnda tn hastal ve daha nce geip gitmi olan
gemilerinde bulunmayan arlar bagsterir.
Yine Hakim'in rivayet ettiine gre:
"Zina artarsa ldrmeler de oalr ve tn bagsterir."
Bylelikle bu iki hadis-i erifte aklandna gre tnun sebepleri
arasnda toplumda fuhun ve hayaszca davranlarn yaygnlk
kazanmasdr. Bu da alp salmann propagandas yaplarak, fskn ve
08. badetlerde
Suyut dedi ki: "eytan onlara musallat olur; eytan onlar kuatr ve
kendisine doru onlar ynlendirir, demektir. Bu sebeple siz cemaate
sk skya balannz. phesiz kurt (srden) uzak olan yer. en-Nihye
adl eserde yle denilmektedir: Burada (uzak anlam verilen el-Kasiye)
kelimesi ile srden ayr, srden uzakta duran, tek bana kalan
kastedilmektedir. Demek istiyor ki, eytan ehl-i snnet ve'l-cemaatin
dna kan kimselere musallat olur." [63]
4- Namazda saflar dzgn tutmaya dikkat etmek: Buna Eb Dvd'un
Snen'inde Namaz bahsinde zikrettii Enes b. Malik'ten, Raslullah
Sallallahu aleyhi vesellem'in yle buyurduuna dair rivayeti delil tekil
etmektedir:
"Saflarnz sk tutunuz ve saflar birbirine yakn yapnz. Boyunlar ayn
hizaya getiriniz. Nefsim elinde olana yemin ederim ki, ben eytan safn
arasndaki boluklardan sanki kuzu imi gibi girdiini gryorum."
Ebu Abdullah Muhammed b. Abdu'l-Vhid el-Makdis: "Bu hadisin isnad
sahihtir" demitir. [64]
Hadisin manas udur: "Omuzlarnz birbirine kavuturmak suretiyle,
saflarnz da bitiik tutunuz. Saflar da birbirine yakn yapnz. yle ki
her iki saf arasnda bir baka saf smasn ve eytan da nnzden
geemesin. Sizin bedenlerinizin birbirine yaknl, ruhlarnzn da
birbirleriyle dayanmasna sebep olsun. Herbirinizin boynu dierinin
boynu hizasnda olacak ekilde boyunlar da ayn hizada olsun. Bu da
biriniz dierinizden yksekte olmasn, demektir. Yoksa bizzat
boyunlarn kendisine itibar edilsin, demek deildir. nk uzun boylu
olan bir kimsenin boynunu yanndaki ksa birisinin boynu ile ayn hizada
olsun diye eilmek gibi bir ykmll de, bir hakk da yoktur." [65]
5- Namaz klarken stre edinmek ve streye yakn durmak: Buna da
Nes'nin Kble bahsinde zikrettii Sehl b. Ebi Hasme'nin rivayet ettii
Raslullah Sallallahu aleyhi vesellem'in u buyruu delildir: "Sizden
herhangi bir kimse streye kar namaz kld takdirde ona yaklasn
ki, eytan onun aleyhine namazn kesmesin." Nes'nin lafz bu
ekildedir.
bn Abdi'l-Berr dedi ki: "Bu senedinde ihtilaf bulunan bir hadis olmakla
birlikte, hasen bir hadistir." [66]
12. Yolculukta
[67] I, 242
[68] I, 250
[69] I, 458
[70] VI, 98
[71] I, 369
[72] Neylu'l-Evtar, II, 379
[73] Bk. Mecmu'z-Zevid, II, 242
[74] IV, 603
[75] I, 337
[76] I, 409
[77] I, 21
[78] Bk. bn Abdi'l-Berr, et-Temhid, XXII, 333; ez-Zerkan erhi, I, 486; Tevilu
Muhtelifi'l-Hadis, I, 132; Avnu'l-Mabud, II, 113; Nes, Snen'inde Sindi haiyesi, II,
56
[79] Bk. Mecmu'l-Fetava, XIX, 41
[80] Temhid, XIX, 45-47
[81] Nevevi erhi, VI, 66
[82] s. 65
[83] III, 391
[84] Temhid, I, 116
[85] Feyzu'l-Kadr, II, 356; Ayrca bk. Tuhfetu'l-Ahvez, VI, 57
[86] II, 294
[87] VII, 187
[88] X, 88
[89] I, 168
[90] II, 99
[91] Nevevi erhi, XVI, 170-171
[92] V, 145
[93] I, 256
[94] Feyzu'l-Kadr, IV, 404
[95] Fethu'l-Br, XI, 86
[96] Fethu'l-Br, XI, 87
[97] Fethu'l-Br, XI, 87
[98] erhu'z-Zerkani, IV, 497
[99] erhu'z-Zerkani, IV, 497
[100] Temhid, XVI, 25
[101] Bk. erhu'z-Zerkani, IV, 494
[102] Feyzu'l-Kadr, I, 423
[103] Zehebi, Mizanu'l-tidal, III, 552-553
[104] el-Mecuhi, II, 250; Ayrca bk. bn Adi, el-Kmil fi Duafai'r-Rical, VI, 130; Hatib
Badadi, Tarihu Badad, V, 279; ez-Zrai, Nakdu'l-Menkul, s. 94
[105] el-Cami li Ahkmi'l-Kur'n, X, 290
[106] X, 223
[107] ed-Durru'l-Mensur, V, 308
[108] ed-Durru'l-Mensur, V, 308
[109] XII, 54
[110] VII, 278
[111] s. 324
[112] III, 88
[113] Feyzu'l-Kadir, II, 350
[114] s. 236
[115] Fethu'l-Br, X, 613; Ayrca bk. Suyuti, ed-Dibac ala Sahih-i Muslim, VI, 298;
Suyuti, erhu Snen-i bn Mce, s. 68; bnu'l-Esir, en-Nihaye fi Garibi'l-Hadis, I, 204
[116] Feyzu'l-Kadr, III, 78
[117] Neylu'l-Evtar, VI, 231
[118] Siyeru Almi'n-Nbel, V, 88
[119] bn Huzeyme, Sahih, III, 93
[120] bn Hibban, Sahih, XII, 413
[121] Tabern, el-Mucemu'l-Kebir, IX, 295
[122] Temhid, XXIII, 402
[123] Temhid, XXIII, 402
[124] Temhid, XXIII, 402
[125] Temhid, XXIII, 402
[126] Nevev, XVI, 7
[127] Bu szleri Kurtubi kendi zaman hakknda sylemektedir. Ya bizim zamanmz
grseydi neler sylerdi?
[128] el-Cami li Ahkami'l-Kur'an, XIII, 16
[129] VI, 53
[130] erhu'z-Zerkn, IV, 500
[131] Feyzu'l-Kadir, IV, 44
[132] VI, 408
[133] II, 126
[134] VII, 210