You are on page 1of 129

T.C.

MULA NVERSTES
SOSYAL BLMLER ENSTTS
SOSYOLOJ ANA BLM DALI

MODERN AKLIN TRKYEDEK ETKLERNE


TARHSEL BR BAKI
YKSEK LSANS TEZ

HAZIRLAYAN
CEMLE BARIAN

DANIMANLAR
YRD. DO. DR. GKEN ERTURUL APAYDIN
YRD. DO. DR. NECDET SUBAI

TEMMUZ, 2006
MULA

T.C.
MULA NVERSTES
SOSYAL BLMLER ENSTTS
SOSYOLOJ ANA BLM DALI

MODERN AKLIN TRKYEDEK ETKLERNE


TARHSEL BR BAKI
HAZIRLAYAN
CEMLE BARIAN

Sosyal Bilimler Enstitsnce


Yksek Lisans
Diplomas Verilmesi in Kabul Edilen Tezdir.
Tezin Enstitye Verildii Tarih : 11. 07. 2006
Tezin Szl Savunma Tarihi

: 30. 06. 2006

Tez Danman : Yrd. Do. Dr. GKEN ERTURUL APAYDIN


Tez Danman : Yrd. Do. Dr. NECDET SUBAI
Jri yesi

: Prof. Dr. AYE DURAKBAA

Jri yesi

: Yrd. Do. Dr. DLEK HATTATOLU

Jri yesi

: Yrd. Do. Dr. EHABEDDN YALIN


Enstit Mdr: Prof. Dr. MER GRKAN

TEMMUZ, 2006
MULA

KSEL BLGLER

Ad Soyad

: Cemile Baran

Doum Yeri : Bafra


Doum Yl : 1980
Medeni Hali : Bekr

ETM VE AKADEMK BLGLER

Lise

1995 1998 : Bafra Anadolu Lisesi [1991/1998]

Lisans 1998 2002 : Dou niversitesi ktisadi ve dari Bilimler Fakltesi


letme Blm (ngilizce)
Yabanc Dil

: ngilizce

MESLEK BLGLER
------

TEZN YAZILDII DL: TRKE

TEZN SAYFA SAYISI: 116

TEZN KONUSU (KONULARI) :


1. Modern Akl ve Geleneksel Dnce
2. Trkiyede Batllama
3. Modern Akln Trkiyeye Girii

TRKE ANAHTAR KELMELER :


1. Modernite

5. slam

9. Ziya Gkalp

2. Modern Akl

6. Osmanl Devleti 10. Mehmet Akif Ersoy

3. Geleneksel Dnce

7. Aydnlar

4. Batllama

8. Abdullah Cevdet

NGLZCE ANAHTAR KELMELER:


1. Modernity

5. Islam

2. Modern Mind

6. Ottoman State

3. Traditional Thought

7. Intellectuals

4. Westernization

8. Abdullah Cevdet

9. Ziya Gkalp
10. Mehmet Akif Ersoy

1- Tezimden fotokopi yaplmasna izin vermiyorum

2- Tezimden dipnot gsterilmek artyla bir blmnn fotokopisi alnabilir


3- Kaynak gsterilmek artyla tezimin tamamnn fotokopisi alnabilir
Yazarn mzas: Cemile Baran

Tarih: 11/ 07/ 2006

YKSEKRETM KURULU DOKMANTASYON MERKEZ


TEZ VER GR FORMU
YAZARIN

MERKEZMZCE DOLDURULACAKTIR

Soyad :
Ad

Kayt No:

TEZN ADI
Trke :
Y. Dil

TEZN TR: Yksek Lisans




TEZN KABUL EDLD


niversite

Faklte

Enstit

Dier Kurulular :
Tarih

Doktora

TEZ YAYINLANMISA
Yaynlayan

Basm Yeri

Basm Tarihi

ISBN

TEZ YNETCSNN
Soyad, Ad

nvan

Sanatta Yeterlilik


YEMN

Yksek Lisans tezi olarak sunduum Modern Akln Trkiyedeki Etkilerine


Tarihsel Bir Bak adl almann, tarafmdan bilimsel ahlak ve geleneklere aykr decek
bir yardma bavurulmakszn yazldn ve yararlandm eserlerin Kaynakada
gsterilenlerden olutuunu, bunlara atf yaplarak yararlanm olduumu belirtir ve bunu
onurumla dorularm.
11/ 07/ 2006
Cemile Baran

TUTANAK
Mula niversitesi Sosyal Bilimler Enstitsnn 07/ 06 / 2006 tarih ve 329/1 sayl
toplantsnda oluturulan jri, Lisansst Eitim-retim Ynetmeliinin 23 c/d maddesine
gre, Sosyoloji Anabilim Dal Yksek Lisans rencisi Cemile Barann Modern Akln
Trkiyedeki Etkilerine Tarihsel Bir Bak adl tezini incelemi ve aday 30/ 06/ 2006
tarihinde saat 10:30da jri nnde tez savunmasna alnmtr.
Adayn kiisel almaya dayanan tezini savunmasndan sonra 90 dakikalk sre iinde
gerek tez konusu, gerekse tezin dayana olan anabilim dallarndan sorulan sorulara verdii
cevaplar deerlendirilerek tezin baarl olduuna oybirlii ile karar verildi.
Tez Danman
Yrd. Do. Dr. Gken Erturul Apaydn

Tez Danman
Yrd. Do. Dr. Necdet Suba

ye
Do. Dr. ehabeddin Yaln

ye
Prof. Dr. Aye Durakbaa

ye
Yrd. Do. Dr. Dilek Hattatolu

ZET
Bu almada, modern dnyann problemlerinden yola klarak bu problemlerin
dnsel arka plan, modern paradigmadan farkl bir bak asndan grnr klnmaya
allmtr. Bu noktada geleneksel dnceye bavurulmu, modern akln zaaflar tespit
edilmek istenmitir. Modern akln temel zellikleri bu ekilde ele alndktan sonra, kresel
lekli evre krizi ve ahlak problemi gibi sorunlarn bu akl yapsyla ilikisi geleneksel
dncedeki akl anlay ve farkl kavramsal aralar erevesinde ilenerek gsterilmeye
allmtr.
Modern akln kreselletirici etkisi balamnda, modern dnyada ortaya kan sorunlar
ve modernleme, batl toplumlar dnda dier toplumlara da yansmtr. Bu etkinin Trkiye
Cumhuriyetinin bir ulus devlet olarak ortaya kmasndaki rol asndan, Osmanl
Devletinin son dnemindeki gelime ve hareketlilikler, reform abalar ve yenilikler, modern
akln ve modernliin Trkiyeye giriinin ncllerini anlamamzda tarihsel veriler
sunmaktadr.
Bu dnemde fikir dnyasndaki hareketlilikler ve Avrupayla etkileim, modern akln
Trkiyeye giriindeki aydn ve brokrat roln ne karmtr. Burada zellikle aydn rol
zerinde durulmu, bu roln taycs olmalar ve moderniteyle etkileimleri balamnda;
pozitivist dncenin ve batcln akla getirdii nemli isimlerden Abdullah Cevdet, Trk
milliyetiliinin rneini veren Ziya Gkalp ve slamc kanadn nemli temsilcisi Mehmet
Akif Ersoy karlatrlm, bu dnrn modern dnce balamnda nerede durduklar
anlalmaya allmtr. Bu karlatrmadan hareketle batc kanat dorudan modernliin
taycs olarak grnmektedir. Ziya Gkalp geleneksel dnceden modernlie geii
simgelerken, modernlik d referans noktalarndan Mehmet Akif Ersoy ise daha ok
slamcln iinden bir sentez zerinde durur grnmektedir. Bu ismi bir arada tutan en
nemli ortak noktalardan biri ise bat karsnda ezilmiliin ve modernlie gre
konumlanmann ortaya kard bir sylemsel alan iinde yer almalardr.

ABSTRACT
In this thesis, the intellectual background of the modern worlds problems are studied
by comparing modern paradigm with traditional thought and defects of modern mind are tried
to be determined. Considering these main characteristics of modern mind, the problems like
global ecological crisis and moral case are dealt with this mind structure.
Modernization and the problems of modern world are also affected the other societies
like in the establishment of Turkish Republic as a national state. The progress in the last stage
of Ottoman State and its reform struggle are supplying us a series of historical premise of the
entrance of modern mind and modernity to Turkey.
Here, intellectuals role is especially emphasized in modernization and in the context
of being this roles carriers; Abdullah Cevdet as an agent of positivism and westernization,
Ziya Gkalp as the representative of Turkish nationalism and Mehmet Akif Ersoy as the
representative of Islamic thought, are compared with each other and their position in the
context of modern thought is tried to be understood. The westernizing fraction is seemed as
the carrier of the modernity directly. While Ziya Gkalp is symbolizing a transition to
modernity, Mehmet Akif Ersoy is seemed like to be the representative of a synthesis in
slamic thought with the exception of modern reference points. One of the most important
common part of these three name is being in a discourse field that is determined by the state
of being repressed against the West and taking position according to modernity.

NDEKLER
KISALTMALAR ...................................................................................................II
NSZ................................................................................................................. III
GR ......................................................................................................................1
Kavramsal ereve, Yntem ve Aratrmann Kapsam ......................................2
1. MODERNTE VE MODERN AKIL..............................................................6
1.1. Modern Bir Dnya Doarken ......................................................................7
1.2. Modernliin Sorunlar ve Modern nsan...............................................14
1.3. Batl Literatrden Modernite Tartmalar: Tartma Alan Olarak
Moderniteden Modern Akla .........................................................................21
1.3.1. Modernliin Farkl Yzleri .................................................................22
1.3.1.1. Auguste Comte ve Pozitivizm .......................................................25
1.3.1.2. Karl Marx .....................................................................................28
1.3.1.3. Max Weber ve Rasyonalite...........................................................31
1.3.2. Modern Dnyann Eletiricileri: Gemiten Bugne Ana izgiler ...37
1.3.2.1. Frankfurt Okulu ...........................................................................37
1.3.2.2. Modernlie Gncel Baklar.........................................................40
1.3.3. Modernlik ve/ya da Postmodernlik.....................................................44
1.4. Modern Paradigma Dndakiler/stndekiler: Geleneksel Dnce..48
2. TRKYEDE BATILILAMA: OSMANLI DEVLETNDEN TRKYE
CUMHURYETNE ............................................................................................66
2.1. Tanzimattan nce Reformcu Hareketlilikler..........................................68
2.2. Tanzimat, Batllama ve Jn Trkler.......................................................73
2.3. II. Merutiyet..............................................................................................80
3. MODERN AKLIN TRKYEYE GR .................................................84
3.1. Modernlemenin Taycs Olarak Aydnlar ........................................86
3.2. Abdullah Cevdet ve Batllama.................................................................89
3.3. Ziya Gkalp ve Trk Milliyetilii ............................................................97
3.4. Mehmet kif Ersoy ve slamclk ............................................................101
SONU................................................................................................................106
KAYNAKA ......................................................................................................110

II

KISALTMALAR
a. g. e.

ad geen eser

a. g. m.

ad geen makale

bkz.

Baknz

ev.

eviren

. n.

evirenin notu

der.

derleyen

haz.

Hazrlayan

kar.

karlatrnz

s.

Sayfa

ss.

sayfa says

vb.

ve bunun gibi

vd.

ve dierleri

vs.

ve saire

III

NSZ
Bu alma aslen, yazar tarafndan kendisine ait grlemeyecek kadar
hatalar dnda- ok kiinin zerinde emei olduu bir alma olarak ortaya
kmtr. Bu bakmdan eer teekkr edilecekse, burada zikredilmesi gereken
isimlerin okluu da bunu aka ortaya koyar. Bu yzden, bunun nem arz eden bir
alma olduunu dnmesem de, ncelikle tm byklerime ve zerimde emei
olan herkese teekkr etmeyi bir bor bilirim. Ayrca;
almaya ilk nce kendisiyle baladmz ve bana almann her
aamasnda -hatta ncesinde de- olumlu telkinleriyle de hep destek olmu olan, ok
zor zamanlarda da yanmda bulduum iin unutamayacam bu desteinin yan sra
benden kaynaklanan birok olumsuz duruma da katlanarak bana anlay ve sabrla
yaklaan deerli danmanm, sevgili hocam, Yrd. Do. Dr. Gken Erturul
Apaydna ve ei, Halil Apaydna, bu almann fikir babas olan ve bandan
itibaren bana olan gveniyle danmanm olmay da kabul eden, bu gveni her zaman
hissettirerek ve yine her anlamda bana destek olarak bu almada ok nemli bir
yeri olan deerli hocam Yrd. Do. Dr. Necdet Subana, yapc eletirileriyle nemli
noktalar grmemi bundan sonra da zerinde durmam gerektiini fark etmemisalayan hocalarm Prof. Dr. Aye Durakbaa ve Yrd. Do. Dr. Dilek Hattatoluna,
ayrca geleneksel dnceyi akademik alanda temsil eden isimlerden ilk tandm ve
benim iin ok nemli bir yeri olan Seyyid Hseyin Nasrn okuduum ilk kitabn
da dilimize kazandran ve evirileriyle bu eserleri bize armaan eden sayn hocam
Do. Dr. ehabeddin Yalna, zaman zaman mesai saatlerini zorladm, her zaman
hem akademik hem de insan adan Trkiyedeki ender ortamlardan biri olduunu
dndm SAMdaki yetkililere ve hocalarmza, ayrca SAMdaki tm
arkadalarma, deerli YEM yetkililerine, tezin yazma aamasnda bana yardm
eden ve bu yardmlar sayesinde almay yetitirebildiim Fatma, Elzem, Sevgi ve
Semaya, dualaryla ve yrekleriyle hep birlikte olduumuz sevgili arkadalarm ve
gnl dostlarma ve o dostlardan, teze devam etmemde de nemli yerleri olan
Zeynep, Hacer ve Rabiaya, varlyla beni her zaman mutlandran eski dostum
sevgili Zleyhaya ve ei Fatihe, Uladaki Fatma (Ayfer) teyzem, bilge Behiye
ninem ve Ejder amcaya, hayata pamuk ipliiyle balandm bir zamanda ve

IV
yaammn en nemli dnm noktalarndan birinde yanmda olan ve dostluunu
unutamadm sevgili arkadam Tlaya ve ailesine ve Ulallara, sevgili arkadam
Filize, bana tez dneminde ok nemli yardmlarda bulunmu olan sevgili Muazzez
ve Cennete
Ve herkesten ok, bana her zaman, her konuda ve her anlamda destek
olmalarnn dnda, en yaknm olduklar kendi zel yerlerinin de hibir zaman
doldurulamayaca sevgili annem, babam ve kendisi olmadan asla tam bir aile
olamayacamz evimizin en k biricik kardeimle de birlikte Aileme...
Cemile Baran

1
GR
Modernite tartmalarnn ve bat felsefesinde ve dnce dnyasndaki eitli
fraksiyonlamalarn Trkiyedeki fikr etkileri, mevcut literatrn buradaki dnce
dnyasnda ciddi anlamda bir yer bulmasyla ve eitim-retim kurumlarnda yer
almasyla kendini zaten aka gstermektedir. Bununla birlikte, bu etkilerin
olumasnda Cumhuriyet ncesi dnemi de kapsayan tarihsel bir sre sz
konusudur. Osmanl Devletinin son dnemlerinde balayan bu etkileim,
Cumhuriyet dneminde ciddi bir ivme kazanm ve gittike younlaan toplumsal
sonularyla bugnlere gelinmitir.
Modernite tartmalar bugn Trkiyede yer yer modern dncenin iinden
batda olduu gibi- ve batmerkezcilie dlerek, yer yer de batmerkezciliin
dndan, kimi zaman da modernist ve modernite kartl gibi grnmleriyle
hl devam etmektedir. Oysa modern ya da kimilerinin postmodern diye adlandrd
fakat ad ne olursa olsun, Avrupann tekil kltrel bir deneyimiyle ortaya kan ve
kresel bir yaylm arz eden bu yaam alan bugn artk kendi ana yurdunda bile
ciddi sinyaller vermektedir. ncelikle batda sosyal-psikolojik problemlerin ciddi
anlamda ba gstermesi, su oranlarnn art, binlerce ylk dnyamzn bile bir-iki
yzyl gibi bir srece dayanan birka on ylda kresel-ekolojik problemlerle kar
karya kalmas, vb. gibi oaltlabilecek ciddi problemler, modern akln bir sonucu
olarak grnmektedir. Bugn, modern dnya, batmerkezci dnce dnyasnda
gzlemlediimiz kadaryla kendinden kendine kmak istemekte fakat gelinen
noktada, zden ok yalnzca maddi imknlar ve anlamsz suretler dnyas halini
almaktadr. Bu noktada, postmodernizmin anlamlandrma abalarn da, belki bu
gerek anlamlardan uzaklamann yerine koymaya alt, modernlik kadar
kurgusalmodernliin bir proje olmas ve salt beeri usun geleneksel dnceyi
reddeden bir dnya kurmak ta srar etmesi anlamnda- olan sahte anlamlarn
modernliin artan dnmselliiyle- bir ideolojisi olarak grebilmemiz mmkn
hale gelmektedir. Batmerkezcilii yani modernlii; zsel olarak modern akl terk
edip, bu maddi alanla snrlandrlm suretler dnyasndan ze ulatracak referans
noktalar bulunmadka da modern dnyann amazlarndan kurtulmaya almak,
altnda bir ey bulunmayan; bulunmad oktan anlalm olmas gereken bir yerde

2
kaz yapmakta srar etmeye benzer. Habermas gibi modernite taraftarlar dou ya da
bat, dnyann hemen her blgesinde karmza kabilir. Ne var ki bugn modernlik
adn alm olan bu fanatizm aslnda tarih boyunca hep sregelmi olan bir alglama
tarznn ada bir grnmdr, tek fark kresel bir hal alm olmasdr. almada
bu anlayn temel nclleri Trkiye rneiyle de gsterilmeye allmakta ve bu
dnsel arka plan modern akl olarak ele alnmaktadr.
Bu alma, Trkiyede de kendini arpc bir biimde hissettiren ve ciddi
sonular olan modernleme ve kresel eklemlenme gibi balklarn, yalnzca
Trkiyede deil bugn artk kresel ky olarak anlan fakat bu tanmn izdii
olumlu armlar tayan bir ky olmaktan kp yaamsal tehdide haiz ekolojik
ve sosyo-psikolojik problemleriyle gerginleen ve daha ok modernliin ortaya
kard mekanik ve insan(lk)-d armlaryla irkin bir kent halini almaya
balayan dnyamzn hemen her blgesindeki etkilerini, modern akln bu tablodaki
baat roln, modernite d referans noktalarndan ele alabilmeyi ve modernite
tartmalarnn batmerkezli alanna modernite d bir yaklamla bakabilmeyi
grnr klmaya almaktadr. Buradan hareketle, modern akln Trkiyeye girii
ve etkileri, karlatrmal bir deerlendirmeyle sunulacak ve Trkiyedeki modernist
dnmlerle deien akl tanmnn da dnsel alanda nasl yer ettii
gsterilecektir. Bu noktada aydn rol de ele alnacaktr. almann bylelikle,
Trkiye de mevcut olan modernite tartmalarn ve modernleme sanclarn bat
merkezci bak asnn dndan inceleme ve bu sreci daha btnsel ve makro bir
ele alla aklama yolunda kendi snrllklar dhilinde kk bir katk olabilmesi
umulmaktadr.
Kavramsal ereve, Yntem ve Aratrmann Kapsam
Trkiyede Cumhuriyet Dnemi toplumsal ve kurumsal dnmlerle birlikte
bu kkl deiimin dnsel alanda da, modern akln Trkiyeye giriiyle nasl bir
etkileimi beraberinde getirdiini anlamak iin modern Trkiyenin douunun
tarihsel ncllerinin eitli fikir akmlar ve dnsel rnler dikkate alnarak
incelenmesi, bu konuda tarihsel srekliliin ve ayn zamanda krlma noktalarnn da
dnsel mecralarn grebilmemize katk salar. Bu almada, Trkiyede
batllamann savunularndaki eitli tezahrlerine ramen- savunucular ve

3
modernite kartlar olarak beliren iki dnsel kutbun gr asn daha yakndan
grebilmemiz iin sorunun tarihsel temelleri baz rnek kaynaklarn incelenmesiyle
ortaya

konulmaya

allmaktadr.

Bu

balamda

ncelikle,

batllamann

Trkiyedeki etkilerinin fikri eserlere yansmas dhilinde ele alnmas ve daha sonra
bu etkilerin deerlendirilmesi iin seilen referans kaynaklarla da modernitenin fikri
ve dnsel arka plannn bir tartmas yaplmaktadr.
Modernitenin ve modern insan sorununun Trkiye deki toplumsal ve
gndelik etkilerinden ok nk bunlar modernite tartmalarnn iinde zaten genel
olarak mevcuttur, hatta tartmann kendisi bizzat bu toplumsal sorunlar ekseninde
dnmektedir- bu oluumun fikri temelleri tartlaca iin incelenen kaynaklar da
ncelikle bu temelleri rneklendiren kaynaklar olacaktr. Bunlar, almann birinci
blm iin, sosyolojide genel olarak okutulan almalardr. Klasiklerden
adalara, arlkl olarak 20.yzyl dnrleri ve zaman zaman da gemi
yzyllardan baz dnrlerin almalar gnmz dnyasnn tarihsel-dnsel
arka plann gstermek iin bavurulacak temel kaynaklardr. almann bu
blmnde, modern akl yapsnn kurumsallat bir dnemde bugn klasikler
olarak da anlan- ortaya kan ve literatrde yer eden dnr; Auguste Comte,
Karl Marx ve Max Weber de yer almaktadr. Sosyoloji ders kitaplarnda okutulan
naturalizm-antinaturalizm, anlamaclk-pozitivizm gibi analitik ayrmlarn
ierisinde farkl taraflara yerletirildikleri iin1 bu dnr seilmitir. Bu
almada bu tr ayrmlarn gerekte ne kadar farkllat ve nasl bir gereklik
dzlemini temsil ettikleri ve modern akl balamnda aslnda ayn potada yer
aldklar gsterilecektir. Weberin rasyonalleme tipleri, Marx ve Comteun
almalarnda da ikin olan akl anlaylar, modern akln farkl tezahrleri olarak
grnmektedir.
Modern akln temel zellikleri birinci blmde ele alndktan sonra,
Trkiyede batllamann arac olarak modern akl ikinci blmde gsterilecektir.
Trkiyenin modernleme projesini ve bu projedeki temel referans noktalarn
anlayabilmemiz iin grmemiz gereken akl anlay birinci blmde verildii iin,

rnek olarak bkz. Russel Keat ve John Urry, Bilim Olarak Sosyal Teori, Ankara, 2001, Alan
Swingewood, Sosyolojik Dncenin Ksa Tarihi, Ankara, 1998,vb. Sosyolojiye Giri kitaplar.

4
bu projede ikin olan modern akl ikinci blmde de grnr hale getirilebilecek
ve dnemin toplumsal ve konjonktrel koullaryla ilikisellii ele alnacaktr.
lk iki blm sonrasnda moderniteye -taraf olan ve olmayan- ynelik
Trkiyedeki grlerin tarihsel zeminine rnek olarak ele alnan baz rnek
kaynaklar incelenecektir. Modern akln Trkiyeye girii Trkiyedeki modernleme
projesinin hayata geirilmeye baland erken dnemde, farkl yaklam temsilen
gsterilen ayr isim zerinden; Abdullah Cevdet, Ziya Gkalp ve Mehmet Akif
Ersoyla rneklendirilecektir. Kendi dnemlerinin toplumsallna baklarnda
Abdullah Cevdet pozitivist ve batc, Ziya Gkalp sa milliyeti, Mehmet Akif de
slamc durua sahiptirler. Bu yzden, modern akln Trkiyeye giriini sz konusu
dnemde farkl gr alarndan hareketle daha btnsel bir deerlendirmeyle
anlayabilmek iin bu isim seilmitir.
almann tarihsel dnemi, aratrmada modernitenin Trkiyedeki erken
dnem etkileri ve Trkiyedeki modernleme projesi ele alnaca iin, arlkl
olarak, 19. yzyln ikinci yars ve 20. yzyln ilk yars, daha zelde de Cumhuriyet
dneminin hemen ncesi ve sonrasndaki bir zaman dilimidir.
Aratrmann ayr aya ve buna bal olarak da kaynak taramas vardr:
1. Modern akln tanm: Modern akln Trkiyeye toplumsal bir projenin
temel ncl olarak giriini gsterebilmek iin ncelikle bat kaynakl
bir literatr taramas yaplm ve literatrden de bu tanm
rnekleyecek almalara yer verilmitir.
2. Batllamann

hikyesi:

Trkiyenin

modernleme

projesinin

zetlendii kaynaklar dikkate alnmtr.


3. Modernitenin Trkiyedeki dnce iklimine etkileri: Trkiyedeki
entelektel alanda modernliin etkisini gstermek ve modern akln
Trkiyeye giriindeki yerel aya oluturmak iin baz almalar
rnek olarak incelenmitir.
alma, modernitenin kresel etkilerinin Trkiyedeki yansmalarn ele alan
bir deerlendirmeyi tarihsel ve dnsel bir arka planla vermeye alt iin, bu
arka plann 20. yy. ncesine ikincil kaynaklarla gidilmeye allmtr. Fakat temel
olarak ele alnacak olan modern akl tanm da almann nemli bir blmn

5
oluturmaktadr. Bu yzden modern akln rnek kaynaklarda incelenmesi iin de, sz
konusu dnem iinde yer alan temel almalara yer verilmitir. Bunlar sosyoloji ve
felsefe blmlerinde de okutulan almalardr. Bat felsefesinde klasik dnemi
temsilen ele alnan dnr olarak Karl Marx, Max Weber ve Auguste Comteun
almalar, aratrmann dnemiyle koutluk gsterdii ve iinde bulunduklar
felsefi zeminde farkl yerlerde gsterildikleri iin seilmitir. Bununla birlikte, bu
rneklerin incelenmesinden nce ve sonra yine alanda yer alan almalar incelenmi
ve moderniteyi deerlendirmede temel olarak farkl perspektiflerin sunulabilmesi
iin gr alar eitlendirilmeye allmtr. Burada karlatrmann temel ikinci
ayan da geleneksel dncenin temsilcileri oluturmaktadr.
alma,

kendi

snrllklar

dhilinde,

Trkiyedeki

fikir

ikliminin

olumasnda/dnmesinde, Cumhuriyetin kuruluundan -ncesinde ve sonrasndabu yana baat bir rol oynayan batllama srecinin ve bunun sonucunda modern
akln fikir dnyamza giriinin belli bal grnglerinin karlatrmal bir analizini
yapmay ve bu dnsel deiimin toplumsal ileyile koutluunu gstermeyi
amalamtr.

1. MODERNTE VE MODERN AKIL


Modernite, modernlik, modernizm, vs. modernden treyen bir dizi
kavram, gnmz dnyasnn ve yaam alanlarnn yklendii temel baz zellik ve
bileenleri daha iyi anlayabilmek, anlamlandrabilmek ve amlamak iin bize temel
aralar sunarlar. Sz konusu kavramlara post-modernlik de eklenmekle birlikte, bu
farkllamann getirdii ayrmn ne derece temel bir ayrm olduu hususu netlik
kazanm deildir.
Bununla birlikte, nemli olan kavramlarn karlad toplumsal durum,
varolu durumu ve bunlarla aslen i ie olan epistemolojik durumdur. Yani varolan
bir durumu anlatmak, aktarmak iin kullandmz kavramlar, bu durumu ne kadar
karlarlar? Arada bir mesafe olduu konusunda bir mutabakat olduunu sylemek
mmkndr. Buna ramen, inkr edilemeyecek olan bir yaant durumu da
mevcuttur, yani kavramlar zaman zaman anlatmak istedikleri durumdan daha ok
uzaklasalar da bunlara az ok tekabl eden gerek durumlar mevcuttur.
u durumda modernlik ve modernite daha ok neyi ifade etmektedir? Tarihsel
olarak Avrupada tekil kltrel bir deneyim olarak kurumlarn da oluturmu bir
eit toplumsallk olduunu syleyebiliriz.
Modernlik, etimolojik olarak, 5. yzyl Hristiyan dnemi, Romal ve pagan
gemiten ayrmak iin, eskiden yeniye geii temsilen kullanlan bir kavram olan
modernustan sonra dnen bir kavramdr. Yine Avrupal toplumlarda zamanla
farkllaan daha yeni bir duruma atfen normatif olana isyan ve ahlakilik ve
yararlk standartlarn eksiksiz hale getirmenin yolu2 olarak da yeni normatif
durumlar meydana getirmi olan bir toplumsalln ad olmaya balamtr. Zamanla
bat toplumlarnn iinde bulunduklar koullar adlandrmak iin modern olduklarn
sylemek de yetmemi, imdilerde bunun yerine postmodern szc kullanlr
olmutur. Daha sonra deinilecei gibi, bu iki tip adlandrma, dnya gr
asndan ve temel anlamlandrma sisteminin ortak bileenleri olarak esasen ayn
zihinsel mecraya iaret ettii iin, bu almada gnmz toplumlarna ve bu
toplumsalln getirdii varolu koullarna atfen de sklkla modernlik/
2

Jrgen Habermas, Modernlik: Tamamlanmam Bir Proje, Postmodernizm, stanbul, 1990, s. 3133.

7
modernite ve modern insan terimleri kullanlacaktr. Modernlik burada bir
karlatrmann

yaplaca

iki

temel

varolu

durumundan modern

ve

postmodern olarak deil, modern ve modern olmayan olarak- birini adlandrmada


yeterli grnmektedir.
Bununla birlikte bu almada, batl toplumlarda/literatrde daha ok modern
sanat akmlarn temsilen kullanlan modernizm, yalnzca bu anlam ykyle
kullanlmamaktadr. Modernliin taycs haline gelmi dier toplumlarn
modernlii deneyimleme biimleri kendi orijininden farkl olarak, dardan gelen bir
unsur olduu iin aslnda modernliin Avrupann doal tarihsel ak iinde ortaya
kt bir durum olarak deerlendirilebilmesine ramen, kendi yurdunda bir ideoloji
halinde deerlendirilebileceini sylemek de mmkn- modernizm bu durumda, fikir
akmlarnn izmleri gibi bir -izm olmaktadr. Ali Bula bunu Modernitenin
ideolojisi olan modernizm3 diye tanmlar. Doal olarak batl bir toplumda sz
konusu bir durum ya da kavram batl olmayan toplumlarda baka bir ey olmaktadr.
Bu durumu dikkate almak zorundayz. Bunun da tesinde modernizmin bu
kullanm, ardndaki akl anlayyla da paralellik gstermektedir.
1.1. Modern Bir Dnya Doarken
Modernleme nerede, ne zaman balar, nerede biter? Modernlik, yaanty bir
btn olarak sahiplenen bir durum haline mi gelmitir yoksa baz alanlar igal
etmekle mi yetinmektedir? Modernliin Avrupada filizlenip hzla byd ve on
beinci yzylda Rnesans diye adlandrlan bir devrin akabinde yine on sekizinci
yzylda Aydnlanma diye adlandrlan bir dnemle de kurumlarn yaratmaya
balad ve Fransz htilali sonrasnda Sanayi Devriminin de getirdii iki byk
dnmle de toplumsal bir proje halinde kk sald bilinmektedir. u durumda
modernliin Avrupada, izgisel bir tarih anlaynn getirdii modern bir anlayla
etiketlendii zere Orta a sonrasndaki dnemde sylemsel hale geldiini
sylemek de mmkn. Ne var ki Avrupada ve yine bu dnemden bir zaman sonra
bittiini sylemek mmkn deildir. Balamak ve bitmek bir yana modernlik belki
tarih boyunca zaten var olan bir durumun ifadesidir, ne var ki imdi kurumlar

Ali Bula, Modernitenin Sekler Sitesinde Kutsala, Hayata ve Tarihe Dn, Bilgi ve Hikmet,
Say: 2 (Bahar 1993), s. 20.

8
olmakla birlikte yerel bir zellik arz etmenin de ok tesine uzanmtr. Modernite
kurumsallat ve doal bir tarihsel ak iinde tekil bir deneyim olarak Avrupada
yaam alanlarna damgasn vurduu lde, modernler iin yaanty bir btn
olarak sahiplenen bir durum olabilirken, zamanla kresel bir hal aldka hem batl
hem de doulular asndan, modernlii iselletirmeyenler ve zde modern olana
kaplmayanlar iin ayn durum geerli deildir.
Nedir bu yeni durum? Temel saikleri bakmndan hangi zihinsel ncllere
dayanmaktadr? Avrupada Rnesans ve Reform diye bilinen iki dnemin dini iyiden
iyiye beeri olanla kuatmas; insann her eyin ls olarak merkeze alnmasyla
hmanizmin ykselii; Aydnlanma ve Hristiyanln kkten sarslmas bunun
nedeni ve sonucu olarak mezhepler oaldka oalr- ve yerini sekler bir inan
sistemine brakmas. Orta a karanlk olarak gren bu yeni durum belki bu
yeniliin getirdii maddi bir ilerlemenin de etkisiyle dnyann birden aydnlandn
sanvermekle de eskileri karanla hapsediyor, adeta kendi kendini kutsuyordu. Bu
kutsama elbette ncelikli olarak salonlarda ve localarda toplanan filozoflar, bilim
adamlar ve skolastik olan amay baardklarn dnen bilim insanlarnca
gerekletiriliyordu. Bu dnemde dnyann farkl yerlerinde geleneksel yaamlarn
srdren topluluklar moderniteyle henz kanlmaz en azndan 20. yzyldaki
iddetiyle- bir etkileime en azndan kitlesel ve ciddi bir bask altnda kalarak
girmemiti ve geleneksel dnce de belki modernliin etkisi sonucu bir ideoloji
haline gelmeye balamadan hl younlukla devam etmekteydi. Bunlardan bize de
ilk elde en yakn olan elbette Osmanl Devleti ve slam dncesidir ki Avrupada
Orta a olarak anlan dnemde bu medeniyet, daha sonra her anlamda ok verimli
devirlerde kltrel ve dnsel rnleriyle Avrupaya da intikal eden parlak bir
dnemi birka yzyl iinde ortaya koyabilmitir. leriki blmlerde ele alnacak olan
konu da Osmanl Devletinin modern dnceyle ve Avrupada ortaya kan modern
toplum biimiyle balayan ve Trkiye Cumhuriyetinin kurulmasyla sonulanan
ciddi anlamdaki etkileimidir. Ne var ki bu ilikinin ortaya konulduu dnem bu
toplumun en parlak devri deil artk dalmaya yz tutmu ve ok sancl geen son
bir yzyldr.
Avrupada ise bu dnemin anahtar kelimeleri bilim ve ilerlemeydi.
Aydnlanma dncesi beeri olan yceltiyor, rasyonel bir akl durmadan iliyor ve

9
ergin

olmak

iin

Kant

insanlar

akln

kullanmaya

aryordu4

akln

kullanmamayla ergin olamay durumuna den insann bu duruma kendi suu ile
dtn sylyordu Kant- ki burada ele alnacak olan da bu akln yklendii
anlamdr. nsanlarn dogmalardan kurtulduuna dair yeni bir dogma tryordu.
nsan, sadece ve sadece insan, her eyin ls oldu. nsann
hikmet-i vcudu yine kendisi idi. Uzun zamandr btn kudret
rahiplerin elinde kalmt. Bunlar yeryznde iyilik, adalet ve
kardee sevginin hakim olacan vadettiler, ama vaadlerini
yerine getirmediler. Hakikat ve saadet mkfatlarnn konduu
bir yarta kaybedenler onlar oldu.5
En azndan imdilik byleydi. O zamanlar anlay uydu;
Byk beeriyet ailesine iyi bir snak olamam bulunan eski
binann yklmas gerekiyordu. lk i bir ykm iiydi. Bu i iyice
bitirildikten sonra da yapm ii geliyordu; mstakbel sitenin
temelleri kurulacakt. Ama en az bunun kadar nemli ve acil bir
vazife de, insan lmn ncs olan bir phecilie dmekten
kurtarmak zere, insanl hep yanl yola gtrm metafizik
ryalar bertaraf eden ve bizim hudutlu gcmzn
ulaabilecei, bizi memnun etmeye yetecek olan gerekler
zerine teksif edilmi bir felsefenin kurulmasyd. lah
meyyidesi olmayan bir siyas sistem, esrarsz bir din, domasz
bir ahlk kurmak gerekti. lim srf bir zihin elencesinden daha
fazla bir ey olmal, tabiat kuvvetlerini insanln hizmetine
verebilecek bir kudret kazanmalyd. Saadetin anahtar, hi
phesiz ilimdeydi. nsan bir defa madd aleme hakim olduktan
sonra artk ona kendi refah ve saadeti, ve gelecek nesillerin
iyilii istikametinde bir nizam verilebilirdi.6
Bugnden bakldnda sonu u oldu; her eyden nce sz konusu eski bina
Avrupadayd fakat yklrken evresindekileri de hatta kendine olduka uzak
olanlar da- ykmakla kalmayp, pheye dt hakikatin yerine koymaya alt
kendi felsefesinin felsefelerinin- dnyev gereklik anlayn da kendisiyle
birlikte ykt dier binalarn yeni temellerine yerletirmeye alt. Bunun ok
somut rnekleri vardr. Yirminci yzyln ortalarnda gelien gelime yazn bunun
akla gelen ilk rneklerinden biridir bu yazn da modernliin ciddi olarak

Immanuel Kant, Aydnlanma Nedir? Sorusuna Yant (1784), Mlahazat, Cilt:1, Say:1 (Bahar
2001), s.40.
5
Paul Hazard, Bat Dncesindeki Byk Deime, stanbul, 1999, s. 15.
6
Hazard, a. g. e., s. 15-16.

10
eletirilmesi ve artk modern olmakln ne derece ve ne ekilde insanl
ilerletecei de yaygn bir phe haline gelince kverdi. Sonuta saadetin
anahtarn salt beeri olana ve dnyevi bir ilerlemeye ynelten bu yeni nizam iin
ska rastladmz bir deerlendirmeye gre Yeryznde bir Dnya Cenneti
kurma vaadiyle ortaya kan modernizm, btn bir gezegeni cehenneme evirdi7.
Bugn modernite iin sz konusu olan tm olumsuz sonular, modern dnyann
dou evresinde elbette ngrlemedi, zaten dnemin dnrleri fazlasyla
aydnlandklarn dndklerinden, bu hissin getirdii sarholuk iinde abartl bir
iyimserlik iindeydiler;
Byk llerle dolu gemi artk terkedildi, insanlar genliin
tatl ve rahat havasna kendilerini kaptrdlar, arkadan gecenin
geleceini dnmeksizin gnlerini gn etmeye baktlar. Ebed
olan bir tarafa brakp bugn yaamay tercih ettiler.8
nk artk ebed olan yalnzca bu dnyada alglanr olmutu. Bylece
Cennet de buraya hapsedildi, anlalan dnemin insan olduka aceleciydi, ebedi
saadete erimek iin artk insanlarn sabretmeleri sz konusu deildi. Elbette
Avrupal insanlarn. Sabr hayatn nemli bir bileeni olmaktan karken yerini belki
hza ve tatminsizlie brakacakt.
Avrupada Rnesans ve Reform sonrasnda bilimde ve zellikle de teknikte
ok ciddi dnmler oldu. Bunlar gerekten de eskiden yeniye bir gei olduunu
anlatlayacak kadar yeniydi. zetle,
Modernlikin tarihsel srecine baktmzda, 17. yzylda
Avrupada balayan ve sonrasnda hemen hemen btn dnyay
etkisi altna alan toplumsal yaam ve rgtlenme biimi
olduunu grmekteyiz. Burada nemli bir etken olarak
zikretmek gerekir ki, 1789 Fransz Devrimi hem zihniyetleri
dntrd hem de modernlii modern dnyann
Weltanschauungu (dnya gr) olarak yerletirdi
(Wallerstein 1995b: 219).9
Sanayi Devrimi de yeni bir retim sistemi ile bu yeni nizamn dnyeviletirici
etkisine katkda bulunmutur. Seri retim ve buna mukabil ciddi bir tketim art.

Ali Bula, Din ve Modernizm, stanbul, 1995, s. 7.


Hazard, a. g. e., s. 45.
9
Muharrem Sevil, Trkiyede Modernleme ve Modernletiriciler, Ankara, 1999, s. 19.
8

11
Ne var ki zgrlk, eitlik gibi yeni dsturlarla karlanan bu yeni dnyada, yeni
dnyann fikir babalarnca ki bunlar genellikle babaydlar- yadsnan hiyerari yok
olmad.

Kimilerince

modernizmin

temel

saikleriyle

kreselleen

dnyada

aadakilerin ve yukardakilerin arasndaki uurum daha da artt, fakat bu kez


manevi olanla balamyordu hiyerari; modern dnyann grne de uygun olarak
maddi alanda daha grnr hale gelen bu eitsizlik yine dnyev alann glenmesi
sonucu maddi koullardaki bir uurumdu. Ya da belki deien bir ey olmad,
retimin ve tketimin artmas ve doal kaynaklarn hzla yok edilmesi dnda.
Avrupada bu dnmn hazrlaycs olan dnem olarak Aydnlanma ad
verilen srece deinmek yerinde olacaktr. nk modern dnyaya damgasn vuran
akl anlaynn ve dnya grnn kkletii bir zamandr bu;
Aydnlanma (Almanca: Aufklrung, ngilizce: Enlightenment ve
Franszca: Eclaircissement veya le sicle de lumire) deyince
onsekizinci yzylda, gereklemesi ve sonular itibariyle hem
Amerika hem de hemen hemen Avrupann her tarafnda etkili
olan, geleneksel olarak ngiliz Devrimiyle balatlp, Fransz
Devrimiyle bitirilen felsef bir hareket ve daha da nemlisi, bu
hareketin sonularyla belirginlik kazanan toplumsal ve siyasal
srece gndermede10 [bulunulmaktadr].
Bu hareketin amac, insanlar, esasta kt, bu nitelikle
kleletirici olduuna inanlan mit, nyarg ve hurafenin
(dolaysyla da bunlar reten ve kurumsallatrd varsaylan
kurulu dinin) temsil ettiine inanlan eski dzenden
kurtararak, yine esasta iyi ve zgrletirici olduu
ekincesiz kabul edilen akln dzenine sokmaktr.11
Buradaki her ikin n kabul tek tek ele alnabilir fakat bizim ncelikli olarak
gz nnde bulunduracamz sz konusu dnem ve kltrn akl anlaynn
karlatrmal bir biimde temel zelliklerini ortaya koymak, bununla birlikte
toplumsal

yansmalarna

deinmektir.

Aydnlanmann

hangi

balamda

deerlendirildiine ve tam olarak neyi temsil ettiine gelince;


Aydnlanma yorumlarnn genellikle iki ana ve fakat kapsayc
olmayan izgide topland sylenmektedir: lk yaklam
Cassirerin balatt ve Aydnlanmay yaanan bir deneyim
olmaktan ziyade modernliin kayna olarak yorumlanan bir
10
11

Ahmet idem, Aydnlanma Dncesi, stanbul, 2001, s. 13.


idem, Aydnlanma Dncesi, s. 13-14.

12
idealar btn olarak deerlendirirken, ikinci yaklam
Aydnlanmay Fransz Devrimi ve sonrasyla balayan
totaliteryan hareketlerin altyaps olarak ele almaktadr.12
Her iki yaklamn da Aydnlanmann zellik ve etkilerini yansttn
syleyebiliriz.
Aydnlanma, dneminin ve sonrasnn salt rasyonel olana gven duyan
dnrlerinin kabul ettii bir aydnlanma anlayna gre bu ad almaktadr. O
dnemin, kimilerine gre aydnlanma olarak kabul edilmesine karlk, bir dizi
ada dnre gre de zellikle de kresellemeyle birlikte karlatrmal
almalarn hem douda hem de batda olanaklarnn artmas sayesinde bugnden
dne medeniyetler aras toplu bir bak imknnn da domasyla- karartma
olarak kabul edildii dikkate alnrsa, burada da Aydnlanmaya yalnzca literatrde
edindii yer uyarnca aydnlanma denilmektedir. Zamanla ciddi eletirilere maruz
kalmadan nce bu dnem hem felsefi hem de toplumsal sonular itibariyle, biricik
(unique) bir ad ve kendinden nceki dnemlerle kyaslandnda, byk bir
dnm ve deiimi ifade ediyordu fakat aslnda Aydnlanma dnrlerinin
yapt ey, ortaadan devralnan mirasn seklerletirilmesinden baka bir ey
deildir ve sonu olarak dnrler Gerek otorite figrleri olarak, Kilisenin ve
ncilin otoritesine kar ktlar ama bunun yerine tabiatn ve akln otoritesini
koydular ki, bu da Aydnlanmann otorite kart bir sylem olmadn
gstermektedir13. Yeni otorite olarak tabiat da bir anlamda insan aklna baml
klnrken en azndan eskisine oranla bir tahakkm sz konusu olmaya balamkenakln otoritesinden kurtulmak pek o kadar kolay olmayacakt. u da var ki bunun
yeni olduunu sylemek elbette mmkn deildir, Gay, Aydnlanmann
karakteristik dncelerinin daha nceki dnemlerde de bulunabileceini, ancak bu
dncelerin

devrimci

glerini

Aydnlanmayla

birlikte

kazandklarn

sylemektedir14 ki zaten Aydnlanma ncesi tm insanlarn kutsala ve kutsaln


vazettiklerine bal olduklarn dnmek mmkn deildir. Burada devrimci olan,
kutsaldan kopuun kurumlarn yaratmas, messeselemesi ve bir toplumsal nizam
olarak kendisini srdrmeye balamasdr.
12

idem, Aydnlanma Dncesi, s. 15.


idem, Aydnlanma Dncesi, s. 18-19.
14
Peter Gayden aktaran, A.idem, Aydnlanma Dncesi, s. 19.
13

13
Salt

rasyonel

olana

gven,

Aydnlanmann

iyimser

gr

asn

oluturmada, Avrupada bilimin dinden ayrmasyla temellenmi grnmektedir.


Bierstedtin ifadeleriyle,
Batnn tarihinde bilimsel devrimin roln kmsemek
olanakszdr. Copernicusun De Revolutionibus Orbium
Caelestium adl yaptnn yaymlanmasyla (1543) bilimsel
devrimi ateleyen kvlcm, 1687 ylnda Principa
Mathematicasnn yaymyla tam bir yangna dnt.15
Akla olan derin gvenin olumasnda ve bunun beeri akln snrlarn
daraltmasnda, kiliseyle kar karya gelen bilimin, Avrupada kutsaln temsili
tekelini eline alm olan kilise kar ksa da pratik sonularnn deneyimlenmesinin
nemli bir rol oynadn syleyebiliriz. nk kilise ciddi bir otoritenin de sahibiydi
ve ilk dnem bilim adamlarn karsna almasyla, rasyonel olanla zdeletirilen
bilimsel pratik de akl alanna ait grnd. Bilimle din daha batan kar karya
gelmiti ve bu ikilik, bugnk modernistlerin bile moderniteyi dinden kurtuluun bir
imkn olarak savunmaktaki srarc alkanlklarnn temeline kaznm bir anlayn
dayand kkl bir paradigmann olumasna yol at. Newton, Bacon ve Descartes
bu paradigmann kilometre talar olarak anlmaktadrlar. Bununla birlikte, kilise
tarafndan defalarca uyarlan Galileonun mahkmiyeti ve her eye ramen bilimsel
etkinlik ve dnteki srar, Avrupada -ve modern dnyada- bilim din ayrmnn
en bariz ve bilinen rneklerindendir.
Sonu olarak Artk bilim ykselie, din ise inie gemiti ve Bierstedtin
dnemin havasn zetledii ekliyle;
Bir kere, doastnn doalla, dinin bilimle, tanrsal buyruun
doa yasasyla ve din adamlarnn filozoflarla yer deitirmesi
sz konusuydu. kinci olarak sosyal, siyasal ve hatta dinsel
btn sorunlarn zmnde bir ara olarak deneyin
rehberliindeki akln yceltilmesi geliyordu. ncs, insann
ve toplumun mkemmelletirilebileceine ve dolaysyla insan
soyunun gelimesine inanlyordu. Ve son olarak, Fransz
Devriminde kanla talep edilen, zellikle ynetimin bask ve
ktlklerinden uzak tutulma hakk olmak zere, insann

15

Robert Bierstedt, 18. Yzylda Sosyolojik Dnce, Sosyolojik zmlemenin Tarihi , Haz. Tom
Bottomore ve Robert Nisbet, Ankara, 1997, s. 19-20.

14
haklarna ilikin
konusuydu.16

insancl

ve

insancllatrc

sayg

sz

Bu kabullerin ve inancn altnda yatan temel dnce biiminin ilerleme


olduu bilinmektedir. Ancak yirminci yzyl bu topyay yalanlamakla kalmayp,
modernistlerin umutlarnda aniden duraklatc bir dizi gelimeyi sahneye koymu,
hatta bizzat modernliin iinden ok ciddi eletirilerin gelmesinin de yolunu amtr.
Aydnlanma dncesinin ve modern bir dnyann sonular bakmndan ilerlemenin
ne anlamda olaca sorgulanmak durumundadr. Bierstedtin zetledii maddeler
iinden birinci ve ikinci nermeye baktmzda, dnsel ve toplumsal sonular
bakmndan bunlarn bizzat deneyimlendiini ve yerleikletiini gryoruz fakat
modernliin tarihi nc ve drdnc nermeyi zan altnda brakmtr. Burada ele
alacamz temel mesele de u son iki nermenin yol at kar sonularn modern
aklla balantsn snamaktr.
1.2. Modernliin Sorunlar ve Modern nsan
Modernliin kurumsal tarihinden, modernlik dnmnde Avrupada ve
daha genel olarak batda modern toplumsal dnmn ilk kuramclarna,
modernliin eletiricilerinden, kreselleen modernliin evredeki etkilerine ve bu
etkilerin deerlendiricilerine kadar modernlik bir dizi argmann temel eksenini
oluturur. Bu balamda modernite tartmalarna genel olarak bir gz attmzda,
modernliin merkezindekilerin ilk modernler diyebiliriz- bugn genel olarak
modernistler ve postmodernistler olarak iki ayr izgide toplanmaya baladklarn
grrz. Fakat literatre daha ayrntl bir giri, bize durumun modernlik ekseninde
iki kutuptan ibaret olmadn gsterecektir. En azndan bu almann snrlar
kapsamnda, modernizm ve postmodernizm (daha nce yukarda -izmli
kavramsallatrmann

anlatmaya

alt

ekliyle

izmler

olarak) aada

aklanaca zere ayn kategori ierisinde ele alnp, buna kar ikinci izgi modern
paradigma dndakiler/zerindekilerin perspektifi olarak ortaya konulacaktr. Bu
durumda bu iki izgiyi kar karya getiren temel modernlik kavraynn ne olduu
ncelikli olarak netletirilmelidir.

16

Bierstedt, a. g. e., s. 19.

15
Modernite gndelik hayatta bir yaant formuna, kurumlaryla belirli bir
tarihsel dneme, bireysel olarak da bir dnya grne iaret etmekle birlikte,
ayn zamanda sosyolojide hl nemli bir yer tutan problematik bir tartma alannn
da addr. Modernite tartmalar olarak adlandrabileceimiz bu tartma alan;
skntl bir varolusalln taycs, dnyevi bir kstrlmln erevesi ve tmden
yeni iktidar biimleriyle belki daha nemlisi modern dnyann getirdii iktidar
alglama biimleriyle- tad despotluu iinde btn bu olumsuz anlamlaryla
modernlii ele alr. Ayrca, tm olumsuzluklarna kar bir eit zgrlk
alglamasnn tezahrleriyle temellendirilen neticeleriyle de olumlanan ynleriyle
modernlii kapsayc bir btnlkle ele almaya alr. Burada kesin olan bir ey
varsa o da modernliin getirdii derin rahatszlklarn olduudur.
Modernlik, on sekizinci-on dokuzuncu yzyllarda batda ortaya kmakta
olan yeni bir yaam dnyasnn, bugn ciddi bir tartma alann meydana getirecek
kadar literatre kazd bir kavram. Bu balamda modernite bir alternatif olarak,
modern olmayan ya da geleneksel olan da hatrlatmaktadr. Geleneksel olana
yklenen anlamlar da bulmaya almamz, geleneksel olan modernliin
gelenekselcilik anlayndan kurtarmak asndan da nemlidir. Modernlik yeni
olan ve srekli bir yenilenmeyi temsil ettii dnlen bir durumken geleneksel olan
adeta dondurulmu ve modernlik tarafndan, modernin alglama biimleriyle
tanmlanr ve anlalr olmutur.
Yukarda deindiimiz gibi Avrupada Rnesans ve Reform dnemlerinden
sonra Aydnlanma ile gelen yeni bir dnya gr, dnyay etkisine alacak kadar
glenmi ve zamanla bu dnya grnn yerleiklemeye balad bir dnemde
kurumlaryla modern toplum biimi ortaya kmtr. Kendi kaynaklarnda dinin
sorgulanmasyla, belki dinsel otoriteye kar rasyonel bir tepkiyle ki bu anlamda
modernlik psikolojik bir boyut kazanr- ve bu otoritenin reddiyle balayan sekler
yaam olanaklaryla kurumlarn da oluturan bu yeni dzen, o zaman eskiden
yeniye geie yaplan vurguyla kazanlan bir varolu hissini tayordu. zellikle
avangard rolnn bir paras gibiydi bylesi bir varolu. Charles Baudelairein
modernlik dediinde tam da bunu grrz:

16
ylece gitmekte, koturmakta, aramakta. Neyi aramakta?
Besbelli ki, betimlediim haliyle bu adam, faal bir d gcyle
donanm, durmakszn o byk insanlk lnde gezinen bu
mnzevi, su katlmadk bir aylankinden daha yce bir amaca
sahip, rastlantnn kaamak zevkinden farkl, daha genel bir
amaca. Adna modernlik dememize izin vereceiniz, zira sz
konusu dnceyi ifade etmek iin daha iyi bir szck kmyor
ortaya, o bir eyi aramakta. Onun iin sz konusu olan,
modadan, tarihsel olann iirsel olarak ierebilecei eyi
karmaktr, geici olanlardan ebedi olan karmaktr.17
Ona hissettirilen yeninin bu haz dolu varolu duygusu tam da ileriki
blmlerde deineceimiz dolu dolu bir yatay varolu hissinin kendisi olmakla
birlikte modern insan salt bu hisle varolamaz. Yatay varoluun sathi yaylm arttka
huzursuzluk ba gsterecek, benliin bymesi zerine kurulu bu denklemde benlik
gittike paralanacak, fakat olanca huzursuzluuna ramen modern insan geici
haz duygusunu tercih etmekte srekli bir kararllk gsterecektir. Belki bu haz
duygusunu yaratan da modern benin, bymekte olan benin kendisidir ve belki bu
tam da Benjaminin flneurnn bir edimidir: Bu kalabala [artk bireysellii ve
benlii bytecek olan birbirinden habersiz zamanla birbirinden haberli olmak da
istemeyen- insanlarn yrd modern caddelerin kalabaldr bu]-ya da her
hangi baka bir eye- bir ruh kazandrmak, flneurun asl dileidir.18
Kalabalklar arasnda yrrken flneur modern olann, pasajlarn, vitrinlerin
ve yeni dnyann sunduu tm sun gzelliklerin iinde yalnz olduu hissini bir haz
haline getirecektir. Sanayi retiminin ve parann dolat bu meknlar artk
insanlarn tek balarna kalmalarna msait bir modern yaam alann oluturmakta
ve flneure ite bu tekliklerle oluan yerde kalabalklara bir ruh kazandrmas iin
boluk amaktadrlar. Modernliin paradoksudur bu: nsanlarn gerek ruhlarnn
birbirinden hatta kendilerinden bile- uzaklaaca bir gndelik hayat gerektirirken
ve var olan birok eyi ruhlarndan boaltrken, bu bolua yeniden bir ruh
kazandrma yanlsamasn da reterek modern bireylii kurar.
Modern insann ruhsuzlatrlan bir dnyada bu ruh kazandrma zamanla
hazza dnen- ihtiyac, Giddensn modern insann dnmsellii olarak
adlandrd dnmsellie de denk dmektedir. Giddens, modernliin ilerleme
17
18

Charles Baudelaire, Modernlik, Modernizmin Serveni, Haz. Enis Batur, stanbul, 1997, s. 22.
Walter Benjamin, Son Bakta Ak, stanbul, 2001, s. 125 dipnotu ve bkz. s. 127.

17
kaydetmesiyle geleneksel olandan onu ayrtracak biimde dnmselliinin de
farkl bir karakter aldn gsterir ki burada dnmsellik, dnce ve eylemin
srekli olarak birbirinin zerine yanstlmasyla sistemin yeniden retiminin temeline
yerleir19 ve modernliin dnmselliinin ayrlmaz bir paras olarak benliin
dnmsel bir proje gibi yaplandrlmas20nn sz konusu olduu bir modern insan
tipi kar karmza.
Modern insan ayn zamanda kendi yaratt geici hazlarn dnda huzursuz
ve bunalml bir yapya sahiptir. Psikiyatrinin genel olarak modern tbbn-, zm
derinden sunamayan yzeysel tedavi yntemleriyle insanlar ilalara bomas da
onlar gerek bir huzura kavuturamaz. Burada kendini tanmakla ve ie nce
kabullenmekle balamamz gerektiini syleyen geleneksel yntemlerin yannda
modern tp olduka s ve etkisiz yntemler sunmaktadr. in iinde tbbn bir sektr
haline geliinden kaynaklanan ve insanlar ruhsuz birer mekanik varlklar gibi gren
Aydnlanmann getirdii makine insan kavrayn ve modernliin sekler ve
maddeci yapsn hatrlarsak buna armamak gerekir ki modern psikoloji de ayn
yap iinde ele alnmaldr- modern anlay da girdike, bu durumun ahlaki
boyutlarnn neden bu seviyelere indiini derinden sorgulamamz gerekebilir. nk
yzeysel bir eletiri, sorunlarn gerek tehislerini anlamamzda yetersiz kalacaktr.
Bu huzursuzluk ilk elde modern insann dnya gr ve dnmselliiyle
balantl olsa da insan bu durumu kendisi seer- modern yaamn kat normatiflii,
ehir hayatnn bunaltc younluu ve hz, hatta modern yaamn yayld her yerde
modernliin herhangi bir dsal unsuru da modern insann negatifliine katkda
bulunabilir. Bir kuruma mesai bitiminden bir dakika sonra gitseniz iinizi o gn
yapamayacaksnz demektir, bu durum ancak geleneksel davran kodlarnn hl
yaad istisnai durumlar sz konusu olmadka geerlidir. Oysa bir kasabada,
geleneksel ilikilerin ve davran kodlarnn geerli olduu bir yerde, bir dkkn
sahibinin dkknn kapatm olsa bile, kar amal deil, gelen kiiyi zor durumda
brakmamak adna yeniden amas normal karlanr. Bir sper marketteyse,
modernliin zan altnda olan ahlakiliiyle (kar ve krn nde olmas) deil daha
ok normatifliiyle ilgili olarak, mesai bitiminden sonra kr amal olarak bile kap
19
20

Anthony Giddens, Modernliin Sonular, stanbul, 1998, s. 42.


Giddens, a. g. e., s. 121.

18
muhtemelen- almayacaktr.

Yine de

modernliin dsal unsurlarnn bu

negatifliklerinin bir huzursuzlua yol aacan sylemektense, huzursuzluun asl


sebebinin olaylar karlayan isel durumla balantl olduunu grmemiz gerekir,
yani dnya gryle. Bu da modern olma durumudur ve modern aklla
aklanacaktr.
Modern dnyada, yani modern akln dnyasnda, bu huzursuzluk alannn
genilemesine paralel olarak, ciddi bir gvensizlik hatta paranoid durum sz
konusudur. Siyasal alanda stratejinin ayr bir disiplin olarak ortaya kmas ve
komplo teorilerinin ortaya k da bunun bir gstergesi olmaktadr. Bununla birlikte
modern insan yalnz olduu iin, ciddi bir varolusal kaygy da beraberinde
tamak zorundadr. Bir dier adan, modern bireyciliin bir sonucu olarak, tekine
kar sorumluluk duygusunu yitirmi olan insanlar birbirlerine kar kaytszlklar ve
birbirlerinden kopukluklaryla kalabalk iinde kurtlar arasnda olmay batan
kabullenmilerdir. Kendilerini ontolojik olarak da daha batan yapayalnzlk
ierisinde hissettiklerinden, modernliin verdii benlik duygusunun bymesi
sonucu gelien kendine gven duygusu, bazen tam bir savunmaszln getirdii
acziyet duygusunu da aarak gndelik hayatn paranoyas ile yer deitirmekte ve
modern insanlar bu paranoya iinde yaamaya altrmaktadr. Modernliin ileri bir
durumunda bu tr bir kaygl dnyada varolma mcadelesi veren insanlk durumunun
gstergelerini Baumann aktard ifadelerle zetlersek;
Kkeninde gvenlik akna (ehir duvarlar iindeki vatandalar
her zaman dardan gelen ktcl mtecavizlere kar korumak
iin) kurulmu olan ehir, vakti zamanmzda Nan Elinin
ifadesiyle, gvenlikten ok tehlike artrr hale gelmitir.
Postmodern gnmzde, korku faktr, medyann yayd sonu
gelmez tehlike haberleri bir yana, kilitlenen arabalarn ve ev
kaplarnn, gvenlik sistemlerinin, btn ya ve gelir
gruplarnda kapal ve emin cemaatlerin artmasnn ve
kamusal meknlarda artan kontroln gsterdii gibi, kesinlikle
bymektedir.21
Modern paranoid durumun tam bir tehisi olarak ok daha ilgin bir tespiti
Bauman bu ifadelerin dipnotunda aktaryor:

21

Zygmunt Bauman, Kreselleme Toplumsal Sonular, stanbul, 1999, s. 57.

19
Architecture of Fear derlemesi Nan Elinin dikkatli bir biimde
tasarlanm Fransz yeni semti Jouy-le-Moutier zerine
yapt alan almasyla ortaya kmtr. Elin, blgedeki son
derece dk dzeydeki su oranna ramen bunun korku
konusu (linsecurite) olmasna aryordu.22
Modern insann iinde bulunduu amaz bir yana bugn modern dnyann
kresellemeyle birlikte- hangi dnya grne sahip olursa olsun tm bir insanl
tehdit eden ciddi boyutlar vardr. Bu sorunlarn bata gelenlerinden biri ekolojik
sorunlardr. evre kirlilii ve doada yaplan tahribat bugn bildiimiz kadaryla hi
bu kadar ykc, kuatc ve hzl olmam, insanlar farkl ilerleme durumlarnda
bile medeniyetlerin douu ve ykseliini kastediyoruz- doayla bark bir yaam
srdrebilmilerdir. Burada hibir istatistie yer vermemizi bile gerektirmeyecek
kadar bilinen bir gerektir bu, gn gemiyor ki kresel snmayla, evre kirliliiyle
genellikle yaz mevsimlerinde buna ok zcdr ki orman yanglar da
eklenebilmektedir- ve doal tahribatn hatta vahetin herhangi bir grnmyle ilgili
bir haber duymayalm. Bu sorun artk modern insann kafasn kumlara
gmemeyecei kadar barmakta, insanl baz insanlk durumlarnn sonucu
olarak- tehdit etmektedir.
Bir dier kayg unsuru olabilen sorun da nkleer silahlar ve nkleer sava
tehlikesidir. Genel olarak byle bir savan beklenmemesi gerektiini nk
devletler bylesi bir sava durumunun sonucunda olabileceklerin farkndadrlar- ne
sren grler olsa da, nkleer tehdidin kendisi bile, tam da u gnlerde yaamakta
olduumuz srecin bir paas olarak, batl devletlerin yani ilk modernlerin, dier
devletlere sava aabilme bahanesi olarak i grmekte, igal sebebi olarak ne
srlmeye allmaktadr.
Modern dnyann aile kurumunu farkllatrdn da biliyoruz. Aile, modern
yaamla birlikte daralp farkl fonksiyonlar yerine getirmeye balamakla birlikte
zaman getike, bu unsurlar yerine getirecek bir alan olarak anmaya da yz
tutmu, bugn artk Avrupada aile kurumu olduka dnmtr. Batl toplumlarda
ocuk

bakm

iin

imknlarn

ve

maddi

desteklerin

devlet

tarafndan

salanabilmesine ramen, doum oranlar ciddi oranlarda dmeye balam, rnein


Avrupa nfusu gittike bir yallar nfusu halini alr olmutur.
22

Bkz. Bauman, a. g. e., s. 57 dipnotu.

20
Sevil modernitenin koullar iin, Edwin Blackten aktard ekliyle,
modernizmin yapc ve ykc iki ynne dikkat ekmektedir:
Modernliin yapc yn, kanlmaz sorunlarn (ki bunlar da
modernizm dourmutur) zm iin gerekli imkanlarn
oalmas; refah, konfor, doayla sava vs. gibi. Ykc yn ise,
geleneksel yapda yapt tahribat ve gnmzde gelimi
teknolojiyle insan yaamnn her boyutuna girmesi olarak
zetlenebilir.23
Fakat asl sorun modernliin bu yapc ynnn de zan altnda olmasdr.
nk refah, konfor ve doayla sava, modern dnya gr yerinde durduu
mddete, modernliin her ynden insann tahripkrln ve doyumsuzluunu
artran ynleri olarak kalm ve bugn, modernitenin ykc sonularnn temeli
olarak da anlr olmutur. Her eyden nce bu sorunlar yine modernizmin
dourmasyla, buna mukabil sz konusu edilen imknlarn da maddi alanda kalmas
hatta burada iaret edilen doayla savan da bizzat insanln kendisine dnen zararl
bir silah haline gelmesiyle modernliin gerekte ne kadar yapc olduu tartmaldr.
Yapc olduu sylenen ynlerine ramen modernlik, insann ruhsal durumu
itibariyle olduka ykcdr. Bugn undan daha ok eminiz ki, daha fazla refah,
daha ok konfor, daha fazla huzur anlamna kesinlikle gelmemektedir.
Modernliin sonular ve modern dnya grnn uzantlar asndan
burada zikredeceimiz bir dier husus da ahlak sorunudur. Modernlik iin ahlakn
kntye urad hatta ktln de merulatrldn sylemek mmkndr ki
nihilizm in sonular da diyebileceimiz bu ktlk merulatrm insann seme
zgrl zerine yaplan ar bir vurgunun da neticesidir. Modern toplumda genel
bir ahlaki bunalmn yaanyor olmas modernite tartmalar iinde yer alan temel
meselelerden biridir. Bu konuya aada tekrar deinme frsat bulacaz. Burada
Sevilin Ross Pooledan aktard kadaryla modernliin ahlak sorununu zetlersek;
Poola gre, modernitenin kmaz ahlk bir kmazdr. Poole
modernitede ahlkn premodern toplumlarda olmad biimde
zan altnda olduunu dnr ve bunun sebebi olarak da,
modernliin ahlk bilgi imkann dlayan bir bilgi anlay
ina etmesini ileri srer. Poole gre modernlik, ahlk
rasyonel bir inan konusu deil, znel bir kanaat meselesi
23

Sevil, a. g. e., s. 76.

21
haline getirmi ve bylece ahlk imknsz bir pratie
dntrmtr.24
Belki asl sorun tam da bu rasyonel inan meselesinde dmlenmektedir ki
modern

dnce,

rasyonel

olann

inantan

ayr

olduu

zann

zerine

kurulduundan, rasyonel olanla inan konusunun yan yana gelmesini zaten daha
batan engellemektedir. Bu konu tam da bu almann asl eksenini oluturan
modern akl kavramsallatrmasyla ilgili olduundan, ilerideki blmlerde tekrar
ele alnacaktr.
Sonu olarak yeni bir toplum modeli ve toplumsal bir proje olmakla da
anlamlandrlan modernlik sonular itibariyle, bir toplumu oluturacak temel
kurumlarn bile anmasna hatta ciddi olarak tehdit altnda kalmasna yol am,
modernlik iin neyin yapc olabileceinin de hangi kriterlere gre belirleneceini,
hepsinden nemlisi bu kriterlerin modernliin iinden karlanp karlanamayacan
da tekrar sormamza neden olmutur.
1.3. Batl Literatrden Modernite Tartmalar: Tartma Alan Olarak
Moderniteden Modern Akla
On dokuzuncu yzylda batl toplumlarda meydana gelen dnmlerle
birlikte modernlik ilk elde umut dolu bir dnyann geliini mjdeleyen bir durum
olarak alglanm, dnemin merkezdeki dnrleri, modern dnyann geliine alk
tutarak yeni dnyann nasl olacana dair ngrlerde bulunmaya almlardr.
Sanayi Devrimiyle artan retimin savalar artk sona erdirecei, modern toplumun
barbarlktan kurtulduu ve bu toplumun tm bu yenilikleri gerekletirme evresinde
kefettii tm ilkel ya da yabanc topluluklarla karlatrldnda uygarlk
seviyesini nasl da yakalad gibi dnce ve umutlar, modernlie olan inancn ar
iyimserliine yol amtr. Bu iyimserlik ilk elde bu umutlarn kuramlatrlmasna
dek ilk modernlerin iinde bulunduu genel bir havay yanstr ve temelinde ilerleme
inanc yatar25. Modern toplum, uygarlk izgisinin son seviyesinde en ileri toplum
olarak grlm ve modernlik beeri bir inan olarak insanln olmas gereken yerin
24

Sevil, a. g. e., s. 21.


lerleme ve evrim kuramlarnn genel bir deerlendirmesi iin bkz. Kenneth Bock, lerleme
Gelime ve Evrim Kuramlar, Sosyolojik zmlemenin Tarihi, Haz. Tom Bottomore ve Robert
Nisbet Ankara, 1997, s. 51-92.
25

22
bu olduuna inanlan ve dierlerinin de buraya ulatrlmas gereken bir durum
olarak alglanan bir durum haline gelerek modernlemeci zihniyet yapsn ortaya
karmtr. Modern dnce alan iinde merkez-evre ekseninin olumasnda da
temel olan bu dnce biimi, modernliin etkisi altna giren farkl geleneksel
toplumlardaki dnce biimlerini de etkilemitir. lerideki blmlerde ele alnaca
gibi bu toplumlarda, kendilerini bu ekseni dikkate alarak konumlayan ve hatta bu
konumdan kendi yerellikleri iinde fikirlerini de modern dnceye gre uyarlayan
arlkl bir aydn zmresi domu, hatta bu zmre modernliin baskc, blc ve
kreselletirici etkisiyle dalan ve fakat bu sefer modern ulus devletler olarak
yeniden biimlenen bu toplumlarn ideologluunu yapmay stlenmitir (nc
blmde rnek olarak ele alnan dnrlerden Abdullah Cevdet ve Ziya Gkalpi bu
anlamda zikredebiliriz). Trkiye Cumhuriyeti de byle bir konjonktrel dnemde
modern bir ulus devlet olarak kurulmutur.
Fakat yirminci yzylda durum, modern iyimserlik ve ilericilik balamnda
yava yava deimeye balamtr. Modernlikten ne derece umutlu olunabilecei
hatta modernliin kendisi sorgulanmaya balanr. Mercek altnda olan yeni toplum
biiminde pek de przsz ve temiz bir alan grnmemektedir artk, hatta przler
gedik halini almtr. Biricik uygarlk olarak yaygn bir iyimserlikle gelien modern
toplumlar ayn yzyl iinde iki dnya savana girimi, modernlik yzyln
ortasnda ve Avrupann barnda kinci Dnya Savann akla gelen ilk faili bir de
canavar dourmutur ki dikkatler sonunda tekrar Aydnlanma ile gelien modern
akln kendisine evrilmitir fakat ciddi eletiriler biiminde. Aadaki alt blmlerde
modernliin savunucularndan eletiricilerine, bir dizi merkezden dnrn
deerlendirmelerine genel olarak yer verildikten sonra, ok ayr bir izgiden gelen
modern paradigma dndaki deerlendirmelerin ayrc unsurlar modern akl
balamnda ortaya konulacaktr.
1.3.1. Modernliin Farkl Yzleri
Modernlik Aydnlanmayla birlikte aa damgasn vurmaya baladnda, ilk
olarak yeni ile geleneksel olan balamnda eskilerle modernler arasndaki

23
Kavgada26 ilerleme fikrini sylemsel bir alan olarak glendirmitir. Bockun
belirttii gibi;
Balangcnda salt bir edebi tartma olan Kavga, yeni ile eskinin
karlkl erdemlerine ilikin grlerin sergilenmesinden
ibaretti; ama ok gemeden modernler yakn zamanlarda
retilenlerin eskilere stn olmakla kalmayp, stn olmak
zorunda da olduklarn ispata giritiler.27
lerleme fikri sylemsel bir alan olarak bundan sonra ilerleme zerinden
yaplan bir tartma devam etmese de glenecekti nk artk yeni toplumun
kuramlar ilerleme fikri zerine bina edilecekti. Sonu olarak insanolunun kafas
modernlerce zaman iinde deimeye uram diye kabul edilmi ve bu deime
gelime olarak sunulmutur28 fakat ilk Kavga esnasnda formle edilmi olan
ilerleme fikri toplumun ilerleyiine ilikin deil, bilginin nasl gelitiine ilikin bir
tasarmdr29. Bununla birlikte ayn tasarmn getirdii n kabulle ilerlemi bir
toplum iin kuramlar oluturulacak ve bu bilginin geliimi anlay toplumun
gelimesi anlayndan koparlamayacakt.
Balangta eskilerle modernleri kar karya getiren modernlik,
modern toplumu ayrtrc bir yap ve grnr gelimeler ortaya ktka,
sosyolojinin ve dier disiplinlerin domasyla birlikte, farkl kavramsallatrma ve
tanmlarla aklanr olmutur. Bu yeni toplumsal durumun sanayi toplumu olarak
grlmesinden, kapitalist toplum ya da rasyonel toplum olarak tanmlanmasna kadar
baz farkl gr alar gelitirilmi ve bu gr alar sistematikletirilerek toplum
bilimlerini oluturacak yeni bir kuram anlay ortaya kmtr.
Yeni

toplum

Sanayi

Devriminin

temel

belirleyicilii

altnda

rgtlenmeye balam bir toplumdu. O yzden modern toplumun bir sanayi toplumu
olduunu sylemek mmknd. Sanayi toplumu dendiinde akla gelen ilk isim
Saint-Simon olmaldr nk Avrupa toplum teorisine sanayi toplumu terimini
sokan kii Saint-Simondu (1760-1825)30. Saint-Simon, sanayileme srecini bar

26

Bock, a. g. m., s. 59 vd.


Bock, a. g. m., s. 60.
28
Bock, a. g. m., s. 62.
29
Bock, a. g. m., s. 63.
30
Swingewood, a.g. e., s. 54.
27

24
bir temelde tanmlyordu.31Yukarda bahsettiimiz ilerlemeci ve iyimser modernlik
durumunun yeni topluma uyarlanmasnn ilk isimlerindendi Saint-Simon. Ona gre
gelimenin pozitif aamasna egemen olan ey, bilimin merkezi nemi ile zellikle
toplumsal btnn ileyiini dzenleyen yasalarla ilgili olarak, sistematik toplumsal
bilginin oalmasyd.32 Saint-Simon, Aydnlanma aklclnn, yeni toplum
modelindeki bir yansmas olarak, eskinin kurumlarn sekler bir bak asyla
konumlayanlardandr. Ona gre, dnyevi bir din eklinde tanmlad sanayi
toplumu, karlar kitlelerin karlaryla ayn olan sanatlar, bilimciler ve sanayinin
nderlerinden oluan bir ruhban snf araclyla etkili olan, gl bir ahlaki
merkezi gerekli klyordu33. Saint-Simonun sanayi toplumunu bu ekilde ele
almasnn ardndan daha sonra Auguste Comte gidecek, sanayi toplumu ile gelinen
pozitif

aamadan

bahsederek

ve

insanlk

durumunun

ilerlemesinin

sistematikletirilmesiyle bu yeni durumu ycelterek eski ile yeni arasndaki fark


kuramsal adan derinletirecekti.
Modern toplum kuramclarndan Karl Marx ve Marxtan etkilenen
yazarlar asndan da modern dnyay biimlendiren ana dntrc g
feodalizmin k ile birlikte yeni bir retim biimi olarak karmza kan
kapitalizmdir fakat bu bak as Durkheim ve Weber tarafndan eletirilmiti34:
Durkheim, Saint-Simon gelenei dorultusunda, modern
kurumlarn doasn endstriyalizmin etkisi baznda inceledi.
Ona gre kapitalist rekabet, ortaya kan endstriyel dzenin
merkezi zellii deildi ve Durkheim, Marxn byk nem
verdii vasflardan bazlarn marjinal ve geici olarak
gryordu ve ona gre kapitalist deil, endstriyel bir dzende
yayorduk35. [Weberde ise rasyonel ve brokratik bir dzen
anlay hkimdi].
Burada modern klasiklerden Auguste Comte, Karl Marx ve Max Webere
yakndan bakmak, modern dnyann ilk eletiricileri ile sonrakiler arasnda, hatta
bunlarla modern paradigma dndakiler arasnda oluan ayrm grmemize yardmc
olacaktr.
31

Swingewood, a. g. e., s. 54.


Swingewood, a. g. e., s. 56.
33
Swingewood, a. g. e., s. 58.
34
Giddens, a. g. e., s. 20.
35
Giddens, a. g. e., s. 20.
32

25
1.3.1.1. Auguste Comte ve Pozitivizm
Comte, pozitivizmin kurucusu ve Gunonun deyiiyle ilkelerden tam bir
kopula (bkz. Blm 1. 4.), Avrupada modern akl doktrinletiren kii olarak
dnlebilir. Onun almalarnda bu durum ikin bir hal olarak yer almaktan ok,
aka ifade edilerek kuramsallatrlmaktadr.
Yukarda da bahsedildii gibi, Comte, sanayi toplumunu anlamaya alan
ilk dnrlerden olan Saint-Simondan etkilenmitir. Bir zamanlar Saint-Simon
adyla ilk yaptlarn yaynlayan, Saint-Simonun sekreterliini de yapm olan
Auguste Comte (1798-1857), literatrde ilk kapsaml sosyoloji sistemini kurmu kii
olarak geer.36 Swingewooddun ifadeleriyle zetlersek;
onun kurduu sistem, Saint-Simonun yaptlar ile onun bilime
ve teknolojiye (Turgot, 1727-1781, ile Condorcet, 1743-1794,
gibi on sekizinci yzyln tarih felsefecileri ile ilerleme
savunucularnda rastlanan unsurlard bunlar) duyduu inantan,
ayrca, Bonald ve Maistrein lmsz okulundan (toplumu,
ortaa toplumu gibi, farkl ve statik toplumsal zmrelerden
oluan, organik, uyumlu bir btn olarak kavryorlard) gl
biimde etkilenmiti. Comte; Bonald ile Maistrein antiatomistik teorilerini, rasyonalist ilerleme anlay ve insann
kusursuzluu dncesiyle uzlatrmaya almt. SaintSimonun yaptlar gibi, Comteun almalar da, Fransz
tarihinin kritik bir dneminde, devrimden hemen sonra gelen,
eski rejimin zlp yeni bir sanayi rejiminin oluma srecinde
olduu bir dnemde ortaya kmt.37
Byle bir zamanda yeni toplumun nasl olacayla ilgili boluu pozitif
dnemle dolduran Comte on sekizinci yzyln yeni bir yapnn temellerini
atmaktan ziyade onu yktn syleyen Saint-Simonla ayn fikirdeydi ve Bu yeni
yap, yalnzca ve yalnzca toplumsal konsenssn karlarna ynelik olacakt.
Comte, Pratik politikann asli amac, uygarln ilerlemesinin nnde duran
engellerden kaynaklanan, iddete dayal devrimlerden saknmakt diye yazyordu.38
Comte Pozitif Felsefe Kurslarnda felsefenin pozitif aamaya nasl geldiini
gstermeye alr. Fakat bundan nce pozitivizmin kkenine deinecek olursak,
36

Swingewood, a. g. e., s. 59.


Swingewood, a. g. e., s. 59.
38
Swingewood, a. g. e., s. 61.
37

26
pozitivizmin kkeni, Aydnlanmann materyalist felsefesine
uzanyordu. Pozitivizm, felsefi ve sosyolojik bir hareket olarak,
bilimin her trl bilginin temeli olduuna inanmay
(adlandrld biimiyle, bilimcilii), toplum teorisinde istatistiki
analizlerin kullanlmasn, toplumsal fenomenler iin nedensel
aklamalar aranmasn ve tarihsel deiimin ya da insan
doasnn temel yasalarn da kapsayan eitli farkl anlamlar
tayordu. Ancak on sekizinci yzyl Aydnlanma pozitivizmi z
olarak eletirel ve devrimciydi; onun felsefi bireyciliinin ve
insan aklnn temel ilkeleri, byk lde, dini ve gemiin
kalnts olan toplumsal kurumlar dzenleyen Mutlakiyeti
devletin irrasyonel glerini hedef almt. Kurumlarn, akln
ilkeleriyle uyum iinde olmas gerektii ileri srlyordu. Bilgi,
yalnzca deneyim ve ampirik irdeleme sayesinde edinilir:
Gereklik, Tanryla kavranamaz.39

Bilimciliin temelinin atld bu dnemde gerekliin de dnyevilie


indiini ve akln da beeri olanla snrlandn gryoruz. Ne var ki bilimciliin tek
ncl pozitivizm deildi. Bilimcilik baka isimler ve akmlarla da savunulan ve
bunlarn altnda yatan temel bir anlay olarak varln srdrmtr.
Yeniden Comtea dnecek olursak onun bilimcilii ve ilerlemecilii de
dncenin pozitif aamaya geldii inancyla kuramlatrlmt. Comte felsefenin
nce teolojik sonra metafizik olan genel halinden sonra nesnesi gzlemlenmi
olgular olan nc ve son haline; pozitif felsefeye gelindiini dnyordu.40
hal yasas olarak formle ettii pozitif felsefenin iinde bulunduu emada Comte,
farkl teorik halin olduunu anlatr: Zorunlu hareket noktas olarak teolojikkurgul-hal, gei aamas olarak metafizik-soyut-hal ve nihayet insan zihninin
sabit ve belirgin hali olarak grlen pozitif-bilimsel-hal.41 Comteun bu ayrmna
yakndan bakmak bizim iin postmodern dncenin de modern dncede ikin
olduunu sylememizi (bkz. Blm, 1. 3. 3. ) rneklemesi bakmndan da ilgin
olacaktr. Gerekten de modern dncenin klasikleri arasnda anlan Comteun bu
sistemi ok net olarak grld gibi izgisel tarih anlayyla rlm olmakla
birlikte mutlak, neden ve akl yrtme kavramlarna ykledii anlamlar

39

Swingewood, a. g. e., s. 51.


Auguste Comte, Pozitif Felsefe Kurslar, stanbul, 2001, s. 29.
41
Comte, a. g. e., s. 33.
40

27
asndan modern akl modern ve postmodern nveleriyle de birlikte nmze serer.
yle ki;

Teolojik hal, aratrmalarn, varlklarn kendine has doas, ilk ve


son neden ve mutlak bilgilere ynelten insan zihnini ierir;

Metafizik

halde

doast

etkenlerin

yeri

soyut

glerle

doldurulmutur ve bunlar fenomenlere bizzat kendi balarna neden


olurlar;

Pozitif halde ise, mutlak kavramlar elde etmenin imkanszln


kabul eden insan zihni, kendini yalnzca iyi dzenlenmi akl
yrtmenin ve gzlemin kullanmyla fenomenlerin gerek yasalarn
kefetmeye adamak iin fenomenlerin asl nedenlerini aramaktan vaz
geer.42

Ayrca pozitif sistemin olgunluu bir genel olgunun zel durumlar olarak
gzlemlenebilen deiik fenomenlerin hepsini ele alabilmesindedir.43 Fenomenlerin
asl nedenlerini aramaktan vaz gememizi tleyen Comte, Fourierin s teorisini
felsefi karakteri ok yksek dzeyde pozitif diye tanmlarken burada aratrmacnn,
snn z doasn aratrmaya girimeksizin en nemli yasalar ve termolojik
fenomenlerin en belirginlerini akladn belirtir ve insan zihninin kendini
tamamyla pozitif bir dzenin aratrlmasyla snrlandrmasndan bahseder.44 Comte
burada aratrmacya soru sormay bir yerden sonra yasaklarken, beeri alanla
snrlanan modern akl da rneklemektedir.
lk olarak, Comteun bu emasnda, pozitif aamaya gelindiine gre, teolojik
haldeki Mutlaka ynelmemizin yolu kapanmtr. kincisi Comte, bu nedenlerin
yerine geirdii yasalarla pozitif sistemin deiik fenomenlerin hepsini birden ele
alabilecei bir kapsamll elbette bir yanlsama olarak-, mutlakla balants
kurulduunda gelecek gerek bir btnln yerine geirir ki beeri alanla
snrlanma- bu da birinci ve ikinci neden anlayndan yoksunluunun onu, nedenleri
tmden yadsmaya ya da yok saymaya getirmesiyle aklanabilir. ncs Comte,

42

Comte, a. g. e., s. 33.


Comte, a. g. e., s. 33.
44
Comte, a. g. e., s. 39.
43

28
Kllden kopula kurmaya alt bu yntemin doal bir sonucu olarak akl
yrtmenin zel bir biimini tmden akl yrtmenin yerine koymutur. Yani akl
yrtme ve gzlemi ille de metafizik ve teolojik olarak ayrd kutsaln
referanslarndan asl nedeni aramaktan vaz getii iin akl yrtmenin ounla
balantsn da keserek- ayr bir ey olarak dnmtr. Bu durumda Comte da bize
ancak, bizi modern akln getirisi olan entellektel miyopluka (bkz. Blm 1. 4. )
yatknlatrabilecek bir sistemin yntemini sunar.
Sonu olarak Comteda rasyonellik ancak bu beeri alanla snrlanm olarak
teori ve pratik arasndaki ilikileri rasyonel bir biimde dzenlemekle45 tanml
hale gelir.
1.3.1.2. Karl Marx
nsan ve toplumu izgisel bir ilerleme anlay iinde ve beeri alann
snrlar erevesinde ele alan dnrlerden biri de Karl Marxtr. O da modern
anlamyla rasyonalitenin snrlar iinde modern insana eletirisini yapt modern
kendi deyiiyle kapitalizmin- toplumun iinden imknlar sunmaya alarak nk
referans noktas modern akldr- sistemli almalar dhilinde bu inancn
kuramlatrmtr.
Marxn eletirisini yapt modern toplumda ne varsa retim ilikileri
yzden vardr. Marx kapitalizmin, sosyalist bir toplumsal formasyona doru evrilen
bir toplumun imdiki bir ura olduunu dnr. Bu retim tarz snflamas ve
kapitalist retim biimine gei anlay da ve daha sonra gelmesi sabrszlkla
beklenen sosyalist ve komnist toplum- Marxn ilerlemeciliinin ya da bilimsel
olan diyalektik materyalizminin- bir ifadesidir.
Kapitalizm ncesi Ekonomi ekillerinde Marx, dier almalarnda da
olduu gibi mlkiyetin evrimi zerinden deien retim biimini incelemeye alr.
Kadim toplumlar ve ortaa feodal toplumu da bu incelemeye tabi tutan Marxn
bir ilerleme anlay iinde incelemelerini yrtt gze arpmakla birlikte bunun
tmden bir gelimeci anlayla yrtldn sylemek de kolay deildir. Fakat
Marx modern anlamyla ilerlemecidir. Modern toplumu retim ilikileri ierisinde
45

Comte, a. g. e., s. 113.

29
inceleyerek eletiren Marxa gre insanlar ideolojinin bir sonucu olarak kendi
yarattklar eylere inanrlar46 -bu da inanc yadsyan Marxn asl inancdr ve
Marx da modern bir yanlsama iindedir-; insanlarn inanlar bylece bir tr
ilkelliin ve bilinsizliin zerine oturtulur. nsanlarn znn bile aslen toplumsal
ilikiler btnnden ibaret olduuna inanan Marx aslnda bu noktada Comtela ayn
dzlemdedir. Marx kapitalist toplumun bir eletiricisi ve muhalifidir fakat modern bir
eletiricidir. Eletirilerinde geleneksel dnceyi referans almak bir yana ideolojinin
bir sonucu olarak grlen gelenein z kutsala referanslar- Marxn asl
dertlerinden biridir zaten. Beer stn kendince iptal eden hmanist anlay aslen
Marxn da hareket noktasn tekil eder.
Asya tipi retim tarzn incelerken onun tmden bir gelimeci anlayta
olmadn syledik. nk Marx mevcut toplumu da zaten vlmeye deer bulmaz.
Fakat onun eski toplumlarda grd ve olumlad yn de beeri snrlar iinde
kalmaktadr. Nitekim (Ne kadar dar ulusal, dinsel ya da siyas bir tanmlamaya tbi
tutarsak tutalm) insann her zaman retimin amac olarak grnd eski toplum,
retimin insann amac ve servetin de retimin amac bulunduu modern dnyadan
ok daha vlmeye deer grnmektedir47, diyen Marx, burada da retimin insann
amac olduunu eletirirken bunun olumlanacak bir st seviyesi olarak ancak insan
yine bu olumsuz yere gnderecek olan hmanist anlaya kadar gidebilmektedir.
Beer stn tanmayan modern kuramclarn sistemlerinde beeri alanla
balayan zmleme tarznda geleneksel dncedeki btnln yerine genellikle
toplum gemektedir. Nitekim Marxa gre de Birey, toplumsal varlktr48. Ona
gre bireyin her trl varolu koulu onun toplumsallna baldr. nsann kendine
yabanclamas da tmden maddi koullar ve retim ilikileriyle aklanr:
Ekonomi politik, ii (emek) ile retim arasndaki dolaysz
ilikiyi gznnde tutmamas sonucu, emein zndeki
yabanclamay gizler. Geri emek zenginler iin tansklar
(harikalar), ama ii iin yoksunluk (dnuement) retir. Saraylar,

46

Karl Marx ve Friedrich Engels, Alman deolojisi, stanbul, 1968, s. 27.


Karl Marx, Kapitalizm ncesi Ekonomi ekilleri, Ankara, 1967, s. 91.
48
Karl Marx, 1844 El Yazmalar Ekonomi Politik ve Felsefe, Ankara, 1976, s. 193.
47

30
ama ii iin inler retir. Gzellik, ama ii iin solup sararma
retir49 diyen Marx, yabanclam emek ten bahseder.
Fakat dikkat edilirse mesele pratik olarak kapitalist retimle gelen gz alc
bir dnyann ve lksn Marx tarafndan da ho karlanmamasndan ok bundan
iinin faydalanmamasdr (eitsiz koullar). Bu durumda Marxist dnya grnde
doal tahribat had safhaya getiren modern hayat tarznn ve dolaysyla dnya
grnn ekolojik zaaflar da mevcuttur. Bugn dnyann yars bile yeryzndeki
en zenginlerin (kapitalistlerin) yaam koullarna uysa, yeryzne ancak birka on
yl biilebilecei sylendiine gre, zaten yaam tarzlarmzn nde gelen
kapitalistler gibi olmamas insani sorumluluklarmz bakmndan hi de esef verici
bir ey deildir.
Elbette Marxn zmlemeleri ve eletirileri bu ynle snrl deildi. O ok
daha farkl bir anlamda iilerin alma koullar ve onlardan kapitalist sistemin
esirgedii zamann artdeerle retim aralarn elinde bulunduranlara akmasndan
ikyetiydi. Bunun da tesinde, iiye yklenen olumsuz koullarn ve kendisine
zaman

ayramamasnn

kritiini

yapyordu,

tabii

insani

olarak

kendini

gerekletirmenin kendi hmanist tanmlamalar dhilinde.


Bu durumda toplumsal olarak kapitalizmin getirdii insani olmayan
durumdan kurtulunduunda sorun da tmden hallolmu olacaktr. Ne var ki Marxn
insanliinin bileenleri de tamamen modern ve hmanist dnya grnn
rndr; maddi koullarn. Fakat Marxn maddi dnyasnda gerek bir insanl
kuracak olan koullar Comteun umduu koullardan farkl olarak devrimcidir.
Entellektel miyopluu kendisini snf mcadelesi, mlkiyet, toplumsal
koullar, emek vb. kategorilere hapseden Marxa gre, Gnmze kadar btn
toplumlarn tarihi snf mcadeleleri tarihidir50. Bu mcadelede imdi olumsuzlanan
Marxn kurgusunda- burjuvazi ve ykselii beklenen ve olumlanansa ii snfdr.
Marx bu olumsuzlamann iine o derece gmlmtr ki burjuva ailesinin dayand
temeli bile sermaye ve zel kr olarak grmektedir.51 Yine Manifestoda, Avrupada
iilerin yce emekleriyle ktay batanbaa rmesi beklenen demiryollar ve kol
49

Marx ve Engels, Alman deolojisi, s. 156.


Karl Marx ve Friedrich Engels, Komnist Partisi Manifestosu, Ankara, 1968, s. 25.
51
Marx ve Engels, Komnist Partisi Manifestosu, s. 67.
50

31
gezen heyulann sonunda gerekleecek kutsal bakaldrs ve olgunlamakta olan
tm maddi koullar sayesinde52 toplumsal bir varlk olarak grlen bireyin kurtuluu
da heyecanla beklenen ve pek yakn bir mjde olarak grlmektedir. Eer kabul
edenler olursa- Sovyetler Birlii yurttalarn tarihin kurtulua eren ksmetli
insanlar olarak grrsek, yazk ki tarih boyunca bu kk aznlktan baka kurtulua
erip de u dnyadan geen kimse olmamtr.
1.3.1.3. Max Weber ve Rasyonalite
Modern klasikler arasnda adndan en ok sz ettiren dnrlerden biri
kukusuz Max Weberdir. Weber aslnda, hem dnem olarak Marx ve Comtedan
sonra gelmekte, hem de bu iki dnre gre daha geni bir gr as ve inceleme
yntemi sunmaktadr.
Modern toplumu daha ok kapitalist bir sistem olarak deerlendiren Marxtan
sonra Weber modernlii, yalnzca ekonomik bir alt-yapnn rn olan bir
perspektiften ele almann ok uzanda onu ok bileenli bir durum olarak
dnmtr ki tek-nedenli aklama biimi zaten Webere gre doru bir yntem
deildir. Modern toplumu birok ynyle ele ald konular bilimden siyaset ve
kltre ok geni bir deerlendirmeler btn iinde yer alr- ele alp inceleyen
Weber bu incelemeyi temel k noktas olarak rasyonalite etrafnda srdrmektedir.
idemin de belirttii gibi Weberci proje modernite ve rasyonalite balamnda bir
yeniden ina olarak yorumlanabilir:
Bu yeniden inda rasyonalite gerek niteliinde toplumsal bir
oluum olarak anlalmal, modernite ise toplumsal
rasyonalitenin tarihsel bir vargs olarak deerlendirilmelidir.
Rasyonalite kavramna toplumsal sfatn eklediimizde,
kanlmaz olarak moderniteyi tartacaz, nk rasyonalite
kendi gizilgcn modernitede gerekletirmi, modernitenin
gereklemesine de belirleyici bir ilgi gelitirmitir. Weber,
modernliin tarihsel oluumunda bu istikmetteki gdleri
tadn; imdiye kadar varolmu btn fikr ve davransal
rntlerin, youn bir ekilde bilinliliin modern yaplar
formunda ve toplumsal modernizasyonun altsistemlerinde

52

Marx ve Engels, Komnist Partisi Manifestosu, s. 56.

32
rasyonalitenin
varsaymtr. 53

gereklemesine

katkda

bulunduklarn

Rasyonaliteyi ele al tarznn ortaya koyduu kadaryla da Weberde modern


akl zsel grnmektedir. Modern anlamda rasyonalite anlay rnein Protestan
Ahlak ve Kapitalizmin Ruhunda54 ne ksa da Weber, Ekonomi ve Toplumda
(Economy and Society) sosyal eylemi her ynden ele alm grnmektedir:
Amalanm bir sonuca ulamak bakmndan ara rasyonel instrumentally
rational (zweckrational)-, baz etik, estetik, dinsel ya da baar ihtimalinden bamsz
dier

davran

formlaryla

belirlenen

deer-rasyonel

value-rational

(wertrational)-, aktrn zel etkilenim ve duygularyla belirlenen duygulanmsal


affectual- ve geleneksel traditional- eylem tipleri55 (Weberin de hatrlatt
ekliyle elbette saf tipler pure form- olarak). Fakat rasyonellii akllca olan
anlamnda ele alrsak ki ne Weberde ne de herhangi baka bir modern dnrde
Gunon, Nasr ve Lingsde ortak bir vurgu olarak yer alan intellect/akl ve ratio/zihin
(ya da us diye evriliyor) orijinal ayrmlar genel olarak yer almadndan elimizde
kalan tek aklllk kavram olarak imdilik biz de rasyonaliteyi dnrsekgeleneksel dncede akllca olan tam tersine, Weberin mutlak bir deere (an
absolute value) endekslendii oranda irrasyonel olacan syledii56 deer
rasyonel eyleme de denk debilir. Burada Weberin mutlak deer tanmlamasnn
modern anlamda ele alnm olabileceini de hesaba katmak gerekecektir. nk
Weberde de geleneksel dncede aslen grelilik alanna giren davran biimleri
modern anlamyla mutlaklatrlarak alglanmaktadr. Bunun bir rnei olarak da
Weberin Meslek Olarak Siyaset adl makalesinde ska deindii mutlak erekler
ahlak ve sorumluluk ahlak ayrmn57 mutlaklatrmasn verebiliriz. Daha ak
bir ekilde ifade edebilmek iin Weberin net olarak ortaya koyduu bu ayrtrmay
buraya almak modern akln bu temel amazn greli olann mutlaklatrlmasdaha yakndan grebilmemiz asndan yerinde olacaktr:
Ahlaki nedenlere dayanan btn davranlarn, tmyle farkl, zt
ve badamaz iki ilkeden birinden kaynaklandn bilmeliyiz:
53

Ahmet idem, Bir mkn Olarak Modernite Weber ve Habermas, stanbul, 1997, s. 115.
Max Weber, Protestan Ahlak ve Kapitalizmin Ruhu, Ankara, 2005.
55
Max Weber, Economy and Society, VolumeOne, Berkeley, 1978, s. 2426.
56
Weber, Economy and Society, VolumeOne, s. 26.
57
Max Weber, Sosyoloji Yazlar, stanbul, 1993, s.118.
54

33
Mutlak erekler ahlak ve sorumluluk ahlak. Bu demek
deildir ki mutlak erekler ahlak sorumsuzlukla zdetir, ya da
sorumluluk ahlak ilkesiz oportnizmle ayn eydir. Elbette
kimse byle bir ey syleyemez. Ancak, bu iki ahlaktan
kaynaklanan davranlar arasnda dalar kadar fark vardr.
Mutlak erekler ahlakna gre, dinsel terimlerle, Hristiyan doru
hareket eder ve sonular Tanrya brakr. Sorumluluk ahlakna
gre ise, kii, eylemlerinin nceden kestirilebilir sonularnn
hesabn vermek zorundadr.58
Oysa geleneksel dncede bu iki ilke hi de badamaz deildir. Bir mmin
hem mmin olmasnn gerei olarak Tanrnn rzasna uygun olarak hareket
etmekten baka bir yne sapmamal ve hem de yine ayn rzay gzeterek yerine ve
zamanna gre muhsin de olmal; yani sorumluluk ahlakyla hareket etmelidir.
Bu iki ahlak, birbiriyle brakalm zt ve asla badamaz olmay, hem de rahatlkla
yan yana durabilir ki gerekte de byle bir ayrma zaten yoktur. Burada Weber hem
zselcilie dmektedir, hem de sorun onun tipik bir modern tavr olarak ahlak
ayrtrmasndan ve ayr bir alan olarak ele almasndan kaynaklanyor olabilir. Bunun
bir rnei olarak da onun politikac ve bilim adamna bitii farkl ahlaki rollerdir ki
burada kendini beenmilik, akademik ve bilimsel evrelerde bir tr meslek hastal
olarak belirlendikten sonra Weber bu duruma bilim adam iin vize verir nk kural
olarak bunun bilimsel almay olumsuz etkilemediini syler.59 Burada modern
akln ok nemli ve zerinde durulmas gereken bir sonucu olarak bilim iin bilim
ya da herhangi bir eyin kendi iin olmas anlaynn da gelitiini grmekteyiz.
Geleneksel dncenin temsilcilerinden Gunon da bu noktaya dikkat ekerek,
geleneksel dncede bunun hibir zaman yer almadn belirtir ki geleneksel
dncenin temel referans noktalar daha sonra ele alnacaktr. Yeniden mutlak
erekler ve sorumluluk ahlakna dnecek olursak, modern bir bakla ele almaya
devam edildiinde Weberin de belirttii gibi elbette mutlak erekler ahlak amalarn
aralar hakl klmas konusunda iflas etmekten kurtulamayacaktr60 fakat unu da
unutmamak gerekir ki Weberin bununla kastettii de modern davran biimlerine
tekabl etmektedir. Weber modern bir toplumun fikir adamdr ve kendisi de bu
dnya gryle donanmtr.

58

Weber, Sosyoloji Yazlar, s.118.


Weber, Sosyoloji Yazlar, s.114.
60
Weber, Sosyoloji Yazlar, s.119.
59

34
Bunun bir baka sonucu da Weberin geleneksel dnceyi gerek anlamda
kavrayamamasyla alakal olarak farkl geleneksel formlar yanl yorumlamas ve
oryantalist yndr. Onun oryantalizmi, Avrupa kapitalizminin douunu bir dizi
kltrleraras

karlatrmalar
61

kaynaklanmaktadr.

balamnda

aklama

abasndan

rnein Weber, ondokuzuncu yzylda Batda slm

hakknda geerli olan yanl bilgiler nedeniyle, slmn hazc ve ehvet dkn bir
din olduunu sanyordu62. Onun tanm slm kendi kltrnde oluan din
anlayndan grebilmekten teye de gidememektedir. Nitekim Weber bu konuda
lk dneminde slamiyet, dnya fatihi savalarn dini ve disiplinli mcahitlerin
valye rgtyd. Tek eksii, Hal Seferleri devrindeki Hristiyan benzerlerinde
grlen cinsel yasaklamalard63 gibi s bir alglamaya sahiptir. Zaten Weberin
bak as farkl geleneklere bakarken kapitalizmin retilip retilmemesi referans
noktasndan hareketle ekillenmektedir. Protestan Ahlaknda Weberin nsz bunu
tartmasz dorular: Bgn bilim geerli saydmz bir gelime dzeyi iinde
yalnzca Batda vardr diyen Weber Hint geometrisinin ussal kantlama
ynteminden yoksun oluundan, ussal bir kimyann Bat dnda hibir kltrde
gelimemi oluundan ve salam dn biimlerinin yalnz Batya zg
oluundan bahseder.64 Anlalan Weber geleneksel bilimleri hibir ekilde dikkate
almamakta, bunun sonucu olarak da Batda grd bilimsel etkinlii tarihte biricik
bir konuma ykseltmektedir ve kltr tarihinin emekleme dneminden bahseden
Weberin65 bu deerlendirmesinde ikin olan ilerleme anlaynda geerli saylan
gelime dzeyi elbette bat merkezci ve modern anlamda dnyev, sekler, madd bir
gelime dzeyidir. Burada bat kltrne zg bir ussallkn olduunu belirten
Weberin66 almasnda referans noktas olan ussallk da bu ussallktr. Ayrca
Weber slm deerlendirirken slmda ahlkn deersel boyutu zerinde durmam
ve ortaya kan pratiklerin ya da etik denebilecek anlaylarn Kurn ve Snnetle

61

Necdet Suba, Oryantalist Sylemin Sosyolojisi, Bilgi ve Hikmet, Say: 6 (Bahar 1994), s. 109.
Ruud Peters, Kalvinizm, Weber ve slm Fundemantalizmi , Bilgi ve Hikmet, Say:3 (Yaz 1993),
s. 103.
63
Weber, Sosyoloji Yazlar, s.229.
64
Weber, Protestan Ahlak ve Kapitalizmin Ruhu, s. 13-14.
65
Weber, Protestan Ahlak ve Kapitalizmin Ruhu, s. 16.
66
Weber, Protestan Ahlak ve Kapitalizmin Ruhu, s. 23.

62

35
olan balantsna dikkat etmemitir67 ki zaten slm Weberin anlamlandrma
sistemi iinde ne model dinler tanmnn ne de ahlaki ve asketik ynyle tanml
misyoner dinler tanmnn68 iine sktrmak mmkndr. Aydnn yerinde
tespitleriyle devam edecek olursak;
Webere gre slmn dnyev nitelikli bir verim (ona gre
kapitalizm) retemeyiinin sebebi bir burjuvazinin olumasna
frsat vermeyecek trden bir siys kktencilik, zerk ehirlerin
kurulamay, hukukun zgr olamay ve zel mlkiyetteki
belirsizliktir. Bu ve benzeri olgularn temel dayana ise
patrimonyalizmdir. lgi ekicidir ki Weber, Protestanlkta
arad prtenizmi burada gsterme ihtiyac duymamakta,
dorudan kapitalistlemenin engellerinden sz etmektedir.69
Burada Weberin batmerkezcilii olduka nettir. Bu bak as Weberin
aklamas devam ettike bizi incelemenin gerek muhtevasndan uzaklatrmaya
devam eder:
Webere gre hukuk iin benzeri eyler sylenebilir.
Patrimonyalizmin imkn tand oranda bir hukuk var olabildi.
Onun kriterlerine gre en ideal hukuk ekli olan
rasyonel/biimsel (yani hem aklc hem de yargnn
subjektivitesinden kurtulmu bir objektif hukuk sistemi) yerine
slm hukuku irrasyonel/biimsel bir hukuk dzeyinde kald.70
Sonu olarak yine Weberin burada yargnn biimi ile, hukukun ieriini
birbirine kartracak kadar keyf genellemelere bavurduu grlmektedir.71Bunun
da tesinde Weber, konunun zyle ilgili tamamen yanl fikirler ne srer. Mesel
takv aslnda, Weberin slmn kurtuluu olmad iddiasnn aksine, ilk bakta
kulun bir mnev arnma yoludur ve slamn temel zelliklerinden biridir.72
Aslnda bizim modern akl balamnda Weberin oryantalizmine de
atfettiimiz yukardaki btn bu deerlendirmelerde dikkat etmemiz gereken
ncelikli bir nans vardr: Weberin bu oryantalist olarak nitelendirilen gr
asnn ve deerlendirme kapasitesinin yetersizliinin temelinde yatan husus salt
67

Mustafa Aydn, Dinin Dnyevleme Sorunu Protestanlk ve slm, Bilgi ve Hikmet, Say: 2
(Bahar 1993), s. 47.
68
Weber, Sosyoloji Yazlar, s.243244.
69
Aydn, a. g. m., s. 48.
70
Aydn, a. g. m., s. 48-49.
71
Aydn, a. g. m., s. 49.
72
Aydn, a. g. m., s. 49.

36
zahiri bir deerlendirmede kalmas klasik sosyolojik pratiin de kanlmaz bir
sonucu olarak- ve geleneksel dnceyi yalnzca modern akln ussall
zaviyesinden fark edebilmesi dolaysyla onu kavrayamamasdr. nk aadaki
blmlerde de ele alnaca gibi byle bir durumda Elisabeth zdalgann dikkat
ektii nemli bir sorunsal olarak, dinsel muhtevalarn znden bakldnda bylesi
yorumlarn dsal ve ar derecede basitletirilmi ve eksik, dolaysyla yanl
yorumlar olduu grlecektir73 (blm 1. 4.). Bu da modern akln kanlmaz bir
sonucu olarak karmza kar.
rnekleri oaltmak mmkndr. Burada Weberdeki modernist ve
determinist eilime son bir rnekle deinmek yerinde olacaktr:
Modern toplum, bireysel veya toplu olarak bir gce sahip
olmayan birok muhalif tanr retmektedir. nk modernite,
bilginin gelimesi, uzmanlk alanlarnn gittike artmas
sebebiyle, dier btnlkleri bozulur, snrsz yorum imkn
iinde ortak izgiler kaybolur. (Bir bakma toplumlar site
dnemlerinin politeizmini yaarlar) [] dn Protestan etik (din)
toplumu determine ederken bugn artk toplumlar dinleri
determine etmektedirler.
Weber bu sreci genelleyip evrenselletirme eilimindedir. Yani
ona gre din ve toplum fark sz konusu deildir. Esasen tm
toplumlar bu tek trden olan sreci yaamakla kar
karyadrlar. nk rasyonal verimleri sahiplendike dinin
gerisindeki bysel dnya yklmakta, din olan ile dnyev
olan gittike birbirlerinden ayrlmaktadr.74
Temel bir sorun udur ki Weber burada dinlerin ierii konusunda
muhtevaya inemediini grdmz zere- bir ayrm yapmamaktadr (belki merkezevre oluumunun da bir etkisi sonucu, sonraki blmlerde ele alnacak olan
Trkiyedeki aydn tavr olarak da yerleen bir din anlay):
Halbuki gnmzde Din Sosyolojisinin bize gsterdii bir ilke
var: Din ve toplumun (veya toplumsal rnn) karlkl olarak
birbirini etkilemesinin yannda bu etkileim, ilikiye giren dinin
nitelii ile de yakndan ilgilidir. Eer bir din (veya srece katlan
din ilke) toplumsal artlarn bir rn veya ona indirgenebilen
bir eyse burada din her haliyle toplum tarafndan determine
73

Elisabeth zdalga, Din din midir yoksa baka bir ey midir? Dinsel fenomenleri indirgeyici
(redksiyonist) yaklamlarn bir n eletirisi, slami Aratrmalar, Say:2 (Nisan 1989), s. 3031.
74
Aydn, a. g. m., s. 53.

37
edilecek demektir. Ama toplumsal artlar st bir temeli bulunan
din, toplumlar belirleme ve onun snrlarn aabilme potansiyel
imknna sahiptir.75
Her biri farkl alardan modern toplumu ele alp aklamakla ve modern
topluma farkl ynden eletiri yneltmekle yukarda adn saymadklarmzla birlikte
bir dizi modern dnr ve modern klasikler, kendi toplumsallklarn ve varolu
durumlarn modern akln gr asndan aklamaya almlardr. Her aklama
kendi iinde zellemi olmakla birlikte tm kavramsallatrma ve tipolojiler aslnda
modern toplumun bir ynne iaret ederken farkl perspektiflerin yer ald bu
aklamalar ayn dzlemin; modern paradigmann ve modern akl rndrler.
1.3.2. Modern Dnyann Eletiricileri: Gemiten Bugne Ana izgiler
Yirminci yzyln modernlii sorgulatc gelimeleriyle birlikte, on sekizinci
yzyldan on dokuzuncu yzyla dek gelen iyimser havann dalmasyla modernlik
yeniden kendi iinden eletirilir olmutur.
Modernliin ilk kuramclarnn modern toplumu farkl ynlerinden ele alp
tanmlamas ve modern toplum iin umutlarn bu tanmlamalarn zerine ina
etmelerine karlk, yirminci yzylda modernlie bak alarnda daha eletirel ve
muhalif tavrlarn gelimesiyle ciddi bir krlmann yaandn gryoruz. Bu
krlmann akla gelen ilk temsilcileri Frankfurt Okulu mensuplardr.
1.3.2.1. Frankfurt Okulu
Dnce

tarihinde

kurumsal

olarak,

ubat

1923te,

Frankfurt

niversitesine bal olarak Toplumsal Aratrmalar Enstits adyla kurulan


Frankfurt Okulu ya da Eletirel Kuram diye bilinen okul, Marksist kuramn farkl, n
belirleyici bir biimde felsefi ve Hegelci yeniden yorumlamalaryla, dier yandan
Sovyetler Birliindeki devlet ve toplumun gelimesinin artan eletirel bir
deerlendirimiyle belirlenen ve Bat Marksizmi olarak bilinen ve 1960lardan
itibaren Yeni Sol olarak ortaya kan geni bir dnce hareketinin bir ksmn
oluturmutur.76 Okul kinci Dnya Savayla gelen sorunlu bir dnemde bir mddet
dalm, Nazilerin iktidar ele geirmesi, Okulun dalmasna ve mensuplarnn
75
76

Aydn, a. g. m., s. 54.


Besim F. Dellalolu, Bir Giri: Adorno Yz Yanda, Cogito, Say: 36 (Yaz 2003), s. 15.

38
almalarn farkl yerlerde srdrmelerine neden olmasnn yan sra, eletirel
teorinin belki daha da glenmesine neden olmutur. Theodor Adorno, Georg
Lukacs, Max Horkheimer ve Herbert Marcuse Okulun nde gelen isimleridir.
Bugnse ikinci kuak temsilcisi olarak Jrgen Habermas anlmaktadr.
Eletirel Teori kavram, Horkheimer tarafndan 1937 ylnda, Eletirel ve
Geleneksel Teori adl makalede, eletirel teori kavramnn farkl bir teorik oluumun
adlandrmas olarak gelitirilmitir.77Horkheimern ierisinde insan mutluluunun
asli olduu pratikle ilikili bir teori kavramna yaslanarak var olan felsefe anlayna
kar kmas ve beeri bilimler arasndaki szde ayrmlar dikkate almamas zerine
kurduu eletirel teoride, Marxizmin yenilenmesi ve yeniden tanmlanmas ynnde
bir ar da vard.78Geleneksel ve eletirel teori arasndaki ayrt edici izgi teorinin
toplumsal yeniden retim srecine yardm etmesi ya da bu srece ykc bir nitelik
tamas olarak tanmlanm, eletirel teori toplumsal tarihsel srece negatif bir
tavr taknmtr.79
Marcuse eletirel teoride insan ve dnyasnn btnln insann toplumsal
var oluu ierisinde aklamay savunur. Dolaysyla ekonomik olan, bu var oluun
sadece bir parasn oluturmaktadr, daha fazlasn deil.80 Marcuseye gre akl,
zgrle bir engel olarak grlen verili olann eletirel yarg mercidir ve bask
ve tahakkmn karsnda akl, zgrlkle zde hale gelmektedir.81
Okulun gl Aydnlanma eletirisi,
evrensel akln gereklik tutkusunun, tikel akln denetlenebildii
ve ynlendirilebildii lde gereklik belirlenimiyle yer
deitirdiini anlatr ve bu durumda Aydnlanma diyalektiinin
geri evrilemez bir sonucunu oluturan tabiat zerindeki
tahakkmn insan zerinde bir tahakkme de yol amas olgusu
da bu yer deitirmenin bir gstergesidir.82
znenin nesne tarafndan tahakkm altna alnd bir dnyann temsili olarak
mitin yerini, znenin nesneyi (dierinin nesneletirilmesi de ierilmek zere)
77

Ahmet idem, Akl ve Toplumun zgrleimi, Ankara, 1997, s. 38.


idem, Akl ve Toplumun zgrleimi, s. 38.
79
idem, Akl ve Toplumun zgrleimi, s. 42.
80
idem, Akl ve Toplumun zgrleimi, s. 43.
81
idem, Akl ve Toplumun zgrleimi, s. 44.
82
idem, Akl ve Toplumun zgrleimi, s. 49.
78

39
tahakkm altna ald ve balangta aksini vaat etmesine ramen, hkimiyet
ilikisinin hl srd bir Aydnlanma almtr.83 Yine idemin ifadelerine gre,
Horkheimer ve Adorno, zne ve nesne arasndaki ilikiden kaynaklanan zorunlu
tahakkm formlarnn varln kabul etmilerdi; oysa Aydnlanma bu olguyu inkr
etti ve tahakkm mite zg bir durum olarak deerlendirdi.84 Fakat Adornonun
Minima Moralias tam bir reddiye olarak eletirel teoriyi talandrmtr.85 Burada
her ey iin abartl bir eletiri mevcuttur ve insan neyin kabul edildiini alglamakta
glk ekmektedir. Adorno dnyadan derhal ayrlmak isteyen ama nereye
gideceini bilemeyen rahatsz bir yolcu gibi konumaktadr burada.
Aydnlanmann kendi ideallerine ihaneti, Adorno ve
Horkheimern Aydnlanmann Diyalektii yaptnn ana
temasdr. Frankfurt Okulunun en gl yanlarndan biri,
aydnlanmay yeni batan yazmalardr. Getirdikleri toplumsal
eletiri, bir bakma modern akln eletirisidir. Bunun temelinde
de aydnlanmann ulat sonular yatmaktadr.86
Aydnlanmann Diyalektiinde Horkheimer ve Adorno, aydnlanmann
totaliter olduunu sylerler.87 Kltr endstrisi eletirileriyle de znenin tkendiini
ve teslim alndn gstermeye alan Horkheimer ve Adorno88 Aydnlanmann
Diyalektiinde, srf dncel deil, pratik olarak da kendi kendini yok etme
eiliminin balangtan bu yana rasyonellie ait olduunu tespit ederler.89 Akl
nesnelemi

ve

arasallamtr.90

Bununla

birlikte

niteliklerin

ortadan

kaldrlmasyla ilevlere evrilmesi sz konusudur.91 Akln nesneletirilmesi


sonucunda ortaya kan durumda ;
Egemenliin bedeli insanlarn yalnz hkmedilen nesnelere
yabanclamasyla denmiyor: stelik akln nesneletirilmesiyle
birlikte insanlar aras ilikiler, hatta bireyin kendisiyle ilikisi
bile byl hale getirilmitir. Akl kendisinden nesnel olarak
beklenen geleneksel tepkilerin ve ilev tarzlarnn dm noktas
83

idem, Akl ve Toplumun zgrleimi, s. 49.


idem, Akl ve Toplumun zgrleimi, s. 49.
85
Bkz. Theodor W. Adorno, Minima Moralia, stanbul, 2000.
86
Dellalolu, a. g. m., s. 20.
87
Max Horkheimer ve Theodor Adorno, Aydnlanmann Diyalektii I, stanbul, 1995, s. 22.
88
Dellalolu, a. g. m., s. 22-25.
89
Horkheimer ve Adorno, a. g. e., s. 16.
90
Horkheimer ve Adorno, a. g. e., s. 46-48.
91
Horkheimer ve Adorno, a. g. e., s. 55.
84

40
halinde klmektedir. Animizm nesneye ruh kazandrmtr
endstriyalizm ise ruhlar nesneletirmektedir.92
Yani durum hi de Weberin dedii gibi by bozumu" eklinde gelimez;
by

bozulduka

bynn

bozulduu

zannedildike-

dnya

yeniden

bylenmektedir fakat modernler iin sekler bir biimde. Arasal akl ve tzsel
akl arasnda yaptklar ayrm da zetlersek;
Tzsel akl Adorno ile Horkheimera gre ki burada Hegelin
ve zellikle Hegelin moderniteye getirdii eletirinin de etkisi
var- bize iyi yaamn ne olduunu syleyen, iyi yaam kavram
reten bir akldr. Buna mukabil arasal akl sadece keyfi
olarak seilmi birtakm hedeflere en ksa ve en verimli yoldan
nasl gidebileceimizi sylemek zere kullanlan basit bir aratan
ibarettir.93
Basit bir aratan ibarettir ama Frankfurt Okulu mensuplarnn da derinden
hissettikleri gibi ok ar ykc sonular vardr ki zaten arasal akl eletirisi de
bunun sonucudur.
Bu blm, tm olumsuz sonularyla ok hakl bir eletiriye tabi tutulan bu
srecin bir ifadesi olarak yine Aydnlanmann Diyalektiinden alacamz iki
cmleyle balayacak olursak: Doal basky krmak iin giriilen, ama doann
bozulmasna neden olan her deneme doal basknn daha da artmasyla
sonulanmaktadr. te Avrupa uygarl bu yolu izlemitir.94
1.3.2.2. Modernlie Gncel Baklar
Bugn modernliin tartlma biimleri modernliin kendi tarihsellii iinde
bir yer bulur, yani bizzat modernitenin, modern toplumun daha net bir tarihi vardr
artk. Bugn modernliin sonular diyebilecek kadar ok tarihsel malzemeye
sahibiz.
Modernliin Sosyolojisinde Peter Wagner, muktedir klc ve kstlayc
ynleriyle ortaya koymaya alt modernitenin tarihinde belli bal iki krizin

92

Horkheimer ve Adorno, a. g. e., s. 46.


Ferda Keskin; mer Naci Soykan, Ferda Keskin ve Besim F. Dellalolu, Adorno ve Yapt,
Cogito, Say: 36 (Yaz 2003), s. 41.
94
Horkheimer ve Adorno, a. g. e., s. 30.
93

41
yaandn ne srer. Modernliin bu iki krizini Wagnerin zetledii ekliyle
aktaracak olursak;
Birincisi, toplumsal dzeni yeniden yaplandrma giriimleri on
dokuzuncu yzyln ikinci yars boyunca birikti ve bu yzyln
kapan yllar ile Birinci Dnya Sava arasnda modernlik
pratikleri yeni bir toplumsal patikaya sokuldu. kincisi,
1960lardan itibaren toplumsal rgtlenme tarznn yeterlilii ve
arzu edilebilirlii hakkndaki kukular yine artt ve toplumsal
pratikler yeniden yaplandrld. Kltrel ve dnsel bakmdan
bu tip yeniden ynelimlerin ilkin fin de sieclada (yzyln sonu
. n.) ve imdi de postmodernlik tartmasnda biriktii
sylenebilir.95
Fakat Wagnere gre,
zdnmsel (self-reflective) sylemlerin bazlarnda ba
gstermelerine ramen bu tip krizler ncelikle felsefi ya da
epistemolojik krizler deildir nk felsefi sorunlarn
ounluu hi de yeni olmayp, daha ziyade yeniden ortaya
kmakta ve yeni bir dikkatin konusu olmaktadr.96
Kendi iinde aa snflarn ve kadnlarn liberal dzenden dlanmasyla
oluturulan ve kltrel olarak da geleneksel ve barbar arasnda kabaca snrlar
eken modern projenin ilk admn kstl liberal modernlik olarak adlandran
Wagner, kstl liberal modernlikten, btn bir toplumsal ekonomik paradigmann
istikrarllatrlmas ve belli bal toplumsal pratik dizilerinin grece tutunumlu, iie
kenetlenecek ekilde devlet ve ulus apnda uzlamsallamasyla tanmlanabilecek
rgtl liberal modernlie 1890lar ile 1960lar arasndaki bir dnemde-geildiini,
fakat modernliin ikinci krizi olarak da rgtl modernliin pratiklerin
oullamas ve uzlamlarn bozulmasyla- andn dnmektedir.97 Bu
durumda, rgtl modernlikin balangcnda duran tarihsel durum, bu projeyi
hem uygulanabilir hem de birok edimcinin gznde arzu edilebilir bir giriim klan
zgl grnmlerle niteleniyordu.98 Modernliin iinde postmodernizmi ve
sosyalizmi modernliin iki ar ucu olarak anlatan Wagner bu deerlendirmeye,
modernliin rgtlenme biimi ve balang deerleri eitlik sylemi gibi95

Peter Wagner, Modernliin Sosyolojisi, Ankara, 2003, s. 79-80.


Wagner, a. g. e., s. 80.
97
Bkz. Wagner, a. g. e., s. 85-118, 150, 242, vd.
98
Wagner, a. g. e. , s. 152.
96

42
asndan varr. Sonu olarak postmodernlii de sorgulad almasnda Wagner
bugn iin, modernliin hlihazrdaki durumu olarak, geniletilmi liberal
modernlik denilebilecek bir alglama sunar.
Modernliin Sonularnda Anthony Giddens, modernlik kurumlarnn ok
nemli bir paras olduunu syledii gvenin artk yalnzca paraya duyulmasyla
aslnda bir inan biimini ifade ettiini sylerken, byk lde daha nceleri
fortuna (alnyazs ya da kader) olarak dnlen eyin yerine geen riskin de
bylece kozmolojiden ayrldn belirtirken, modern insann varolusal durumunun
aslnda nasl da beeri alanla snrlandn gstermi olur. Modernlik srecinin
nemli bir boyutunun dnmselliin deimesinde olduunu sylemektedir:
Modernliin ilerleme kaydetmesiyle dnmsellik deiik bir karakter alr.99 Ona
gre; modernlik-ncesi uygarlklarda dnmsellik hl byk lde gelenein
yeniden yorumu ve aklanmasyla snrlyd.100 Modernlikte dnmselliin (bkz.
yukardaki blm; 1. 2.) temel bir esi olarak gemi deil gelecee ynelik
dncenin

arlkl

olduunu

dnen

Giddens,

modellerinin yaratlmasna ihtiya olduuna inanmaktadr.

topyac

gerekilik

101

Zaman ve uzamn ayrlmas modernliin bir dier sonucu olarak ele


alnmaktadr. Modernlik ncesinde;
Ne zaman, hemen hemen evrensel olarak, ya Nerede ile
ilikilendirilirdi ya da dzenli doal olaylarla tanmlanrd.
Mekanik saatin icad ve nfusun neredeyse tamamna yaylmas
(balangc, on sekizinci yzyln sonlarna kadar uzanan bir
olgudur) zamann uzamdan ayrlmasnda ok nemli bir
olayd.102
Gerekten de modernliin yaylm olarak dnebileceimiz kresellemeyi
bir anlamda zaman uzam ve hz denkleminde aklayan Bauman da ayn noktaya
dikkat eker. Baumann ifadeleriyle,
Zamansal/meknsal

mesafelerin

teknolojik iptali,

insanlk

durumunu

homojenletirmek yerine kutuplatrma eilimi tamaktadr. Bu belli insanlar

99

Giddens, a. g. e. , s. 42.
Giddens, a. g. e. , s. 42.
101
Giddens, a. g. e. , s. 150.
102
Giddens, a. g. e. , s. 25.
100

43
topraa bal olmaktan kurtarr ve belli topluluk-retici anlamlar yurt temelli
olmaktan karr; bu arada, teki insanlarn barnmay srdrd topra anlam ve
kimlik bahetme kapasitesinden arndrr.103
Giddens da kresellemeyi modernliin sonularndan biri olarak gsterir.
nk modernlik yapsal olarak kreselletiricidir104 ve kapitalizm de ilk
dnemden beri uluslar aras boyuttadr.105 O da kresellemeyi zaman-uzam
uzaklamas dzeyinde dnmemiz gerektiini vurgular ve zaman uzam
uzaklamas dzeyinin modern dnemde ok yksek olduunu belirterek, yerel ve
uzak toplumsal biim ve olaylar arasndaki ilikilerin de buna uygun olarak
esnediklerini belirtir.106 Bununla birlikte modernliin bir sonucu olarak kreselleme,
Bat kurumlarnn dnya zerinde br kltrleri ezip geerek yaylmasndan da te
bir ey olarak dnlmektedir ve bunun da sonucunda: Egdmlerken paralara
da ayran bir eitsiz geliim sreci olarak kreselleme, yinelersek, dnya zerinde
iinde artk bakalarnn olmad yeni karlkl bamllk biimlerini ortaya
kartr.107
Alain Touraine de kendi tarihsellii iinde birok ynden ele ald
modernlii, modernlemenin edimcileri olarak tanmlad ulus, iletme, tketim ve
teknikle ayn zamanda paralanmlk olarak fakat tam deil- gsterirken108,
blnm modernlikten kurtulmak iin paralarn yaptrlmasn nerir109.
Tourainenin almas modernlii aklclatrma ve znelletirme ekseninde ele alr:
Modernlik, ayn zamanda hem doal, hem de tanrsal olan, hem
akl karsnda saydam hem de yaratlm olan kutsal dnyay
sekteye uratmtr. Onun yerine, son erekleri insann artk
ulaamayaca bir dnyaya gndererek, akla ve dnyevilemeye
ait bir dnya koymam; gkten yere inmi, insanlam bir zne
ile teknikler tarafndan kullanlan bir nesneler dnyas arasndaki
ayrl dayatmtr. Tanrsal iradenin, Akln ya da Tarihin

103

Bauman, a. g. e. , s. 26.
Giddens, a. g. e. , s. 172.
105
Giddens, a. g. e. , s. 61.
106
Giddens, a. g. e. , s. 66.
107
Giddens, a. g. e. , s. 170.
108
Alain Touraine, Modernliin Eletirisi, stanbul, 2002, s. 154170.
109
Sevil, a. g. e., s. 30.
104

44
yaratt bir dnyann birliinin yerine aklclatrma ile
znelletirmenin ikiliini koymutur.110
Touraine,

modernliin

bunalmna

iaret

etse

de,

modernlemenin

edimcilerini olumsuzlamaz. Bu hususta yle bir giri yapar:


Tarihselci iyimserlie yneltilen entelektel eletiriye, istikrarl
bir biimde, olgucu yanlsamalar hedef alan tarihsel ve pratik
eletiri eklendi. Bu eletiri, modern toplum ya da sanayi
toplumunun hesaplk ve meru aklc otoritenin utkusuna
indirgenemeyeceini syler; o toplum, iletmelerin eseridir,
ulusal bilinten destek alr, giderek tketicilerin talepleri
tarafndan
srklenmektedir.
Modernlemenin
bu

111
edimcisinden hibiri, arasal bir eyleme indirgenemez.
Arasal aklclk bir kavaktr ama modernliin btnletirici bir
ilkesi deildir.112
Touraine bu eletirisini alma boyunca sk sk yineler ve Frankfurt
Okuluna gndermede bulunur. Tourainee gre; Bugn Frankfurt Okulunun
yeleri

bizi,

birer

ilgilendirmektedir.

113

zmlemeci

olmaktan

ok

birer

tank

olarak

Aslnda genel olarak entelektellerin toplumdan koptuunu ve

ileri gittiini syleyen Tourainee gre, Tanr adna sz alan papazlardan sonra,
entelekteller de akl ve tarih adna konutular.114
1.3.3. Modernlik ve/ya da Postmodernlik
Yukarda genelde modernlik in eitli tamlamalarla balklarna dhil
edildii bir dizi almaya ok genel olarak ve ksaca deinilmeye allmtr.
Burada sunulmaya allan modernlik eletirileri modernlerin eletirileri olarak
karmza kmaktadr.
Modernlik tartmalarnn ilk modernler arasndaki bir aya da bugn postmodernlike gider. Modern bir devri geride braktmz ve modernlikten farkllaan
baz karakteristik zellikleriyle postmodern bir dnemi yaadmz ya da en

110

Touraine, a. g. e., s. 16-17.


Touraine, a. g. e., s. 154.
112
Touraine, a. g. e., s. 167.
113
Touraine, a. g. e., s. 179.
114
Touraine, a. g. e., s. 180.
111

45
azndan merkezin yaadn- ne sren modernite tartmalarnn bu boyutuna da
burada ksaca deinmemiz yerinde olur.
ncelikle,

postmodernlikle

neyin

kastedildiini,

modernlikten

nasl

ayrtrldn ele almamz gerekir. Postmodernizm aslnda daha ok, tartmann


yrtld almalarda da ska deinildii gibi, sanat alannda moderniteden
kopula, yirminci yzylda dil alannda yaplan almalarn yaklamlaryla
ilikilendirilmektedir. Bu anlamda moderniteden ciddi bir kopula ayr bir paradigma
gibi grlmesiyle birlikte, postmodern grnglerin yalnzca modernitenin bir
paras ya da uzants olduunu dnenler de vardr. David Harveyin de belirttii
gibi, terimin anlam konusunda doal olarak- kimsenin btnyle anlaamamasna
karlk postmodernizmin en azndan modernizme kar bir tepki, ondan bir kopu
olarak kavrandn syleyebiliriz.115 Yine ayn yerde Harveyin bir mimarlk
dergisinin editrlerinin grlerinden aktard kadaryla; Genellikle pozitivist,
teknoloji merkezli ve rasyonalist eilimli olarak alglanan evrensel modernizm,
dorusal gelimeye ve mutlak dorulara inanla, toplumsal dzenin rasyonel biimde
planlanmasyla ve bilgi ve retimin standartlatrlmasyla zdeletirilir. Buna
kart olarak, postmodernizm, kltrel sylemin yeniden tanmlanmasnda,
heterojenlii ve farkll zgrletirici gler olarak ne karr. Paralanma,
belirlenemezlik ve btn evrensel (ya da sevilen deyimle) btncl (totalizing)
sylemlere

kar
116

zellikleridir.

derin

bir

gvensizlik,

postmodernist

dncenin

temel

teki kavramnn geerlilii ve saygdeerlii konusunda yeniden

doan duyarllkla, farkllklarn duyulmasyla moderniteden kopuu temsil ettii


dnlen postmodernist felsefi dncenin ekirdeini oluturan anlay, insanln
kurtuluu adna Aydnlanma projesini btnyle terk etmemiz gerektiidir.117
Harvey, Papa gibi bir ahsiyetin de tartmaya postmodernizmin yanndan girmesiyle
1980li yllarda haleti ruhiyenin gerekten de deitiini ve postmodern teolojik
projenin de akln kudretini terk etmeksizin, Tanrnn hakikatini yeniden ileri
srebildiini, fakat modernizm yapbozumuna uram, alm ya da ksa devreye
gelmi olabilse de onun yerini alm olan dnce sistemlerinin i tutarll ya da

115

David Harvey, Postmodernliin Durumu, stanbul, 1999, s.21.


Harvey, a. g. e., s. 21.
117
Harvey, a. g. e., s. 21, 27.
116

46
anlam konusunda pek az kesinlik olduunu ifade eder.118 Bunun yannda
postmodernizmi, Eagletonn tanmnda getii gibi119 ya da Foucault ve Lyotard gibi
yazarlarn perspektifinden her eyin birbirine balanmasn ya da temsil edilmesini
salayacak bir st-dil, st-anlat ya da st-teori olabilecei fikrinin btnyle
reddi120 eklinde ele alacak olursak, post-modern teolojik bir projeden sz etmek
de elikili olacaktr. Ayrca, postmodernizm, Harveyin de almasnda yer yer
deindii ve aktard haliyle sanatsal alanda bir ruhsuzlama ve ada kltrel
retimin byk bir blmnn derinliksizlii ve anlk etkiler konusundaki
saplantlarla da karakteristik bir hal alyorsa, u durumda postmodernizmin daha
ok dnyevilemeye iaret ettiini sylemek de mmkn.
Yukarda da anld gibi, Postmodern Durumla postmodernizmin
tetikleyicisi olarak ilk hatrlanan isimlerden Lyotard, yan sra Foucault, Rorty gibi
isimler postmodern dncenin temsilcileri arasnda anlrlar fakat postmodern
dncenin fihristi olduka kabark grnmektedir: Postmodernizmi toplumun
buraya kadar genel olarak hep kabul edildii gibi imdilik zellikle batl toplumlar
kastediyoruz- dlanm kesimlerinin seslerini duyurmaya balamasyla olan
balantsyla birlikte hatrladmzda, feminist akmn da postmodernizmde nemli
bir yeri vardr. lk dnem feminist dncenin benzerlikler zerine yapt vurgunun
terk edilmesiyle toplumsal cinsiyet kategorisinde farkllklar zerinde younlalmas
sonucu feminizm de bugn postmodern felsefi dncede rahatlkla yer alan bir
akmdr. Buna karlk hl modernliin iinde olduumuzu dnen modernizmin
savunucularna yukarda da deinilmitir. Bir nceki blmde modernliin
eletirisinden bahsederken daha ok modernistlere yer verildi.
Kendi dnemlerinde modern dnyann sk bir eletirisine girimi olan
Frankfurt Okulunun ikinci kuak temsilcisi saylan Habermas, modernitenin
savunuculuunu yapmakta nde gelen dnrlerdendir. Habermasa gre modernlik
tamamlanmam bir projedir ve o, Aydnlanmann kusurlarnn yalnzca daha fazla
aydnlanmayla dzeltilebileceini savunur121.

118

Harvey, a. g. e., s. 56-57.


Harvey, a. g. e., s. 22.
120
Harvey, a. g. e., s. 60.
121
Thomas McCarthyden aktaran, Sevil, a. g. e., s. 19.
119

47
Yine bir nceki blmde andmz modernliin sonularn zmlemeye
alan bir dnr olarak Giddens da henz postmodern bir dneme girilmediini
dnenlerdendir. Ona gre bugn klasik dnemden farkllk arz eden modernliin
baz sonularyla postmodern bir dneme girildiini sylemektense, bu halin
modernliin radikal bir yz olarak grlmesi gerekir. Sonu olarak Giddensa gre;
Henz, post-modern bir toplumsal evrende yaamyoruz; ama yine de modern
kurumlarca gelitirilenlerden farkl yaam tarzlar ve toplumsal rgtlenme
biimlerini sezer gibi olmaktan fazlasn da grebiliriz.122
Benzer biimde Touraine de durumu modernliin bir dnm, yeni
modernlik olarak adlandrmay uygun grr. Ona gre de modernizmin, yani
modernliin aklclatrmaya indirgenmesinin eletirisinin douraca sonu karmodern ya da post-modern bir konum olmamaldr. Sz konusu olan, tersine,
modernliin yldz parlayan aklclk tarafndan unutulmu ya da kar klm bir
vehesinin yeniden kefidir.123
Modernlik ve postmodernlik arasndaki ayrm noktalarn grebileceimiz bir
tanm olarak yeniden Baudelairein modernliine dnersek:
ylece gitmekte, koturmakta, aramakta. Neyi aramakta?
Besbelli ki, betimlediim haliyle bu adam, faal bir d gcyle
donanm, durmakszn o byk insanlk lnde gezinen bu
mnzevi, su katlmadk bir aylankinden daha yce bir amaca
sahip, rastlantnn kaamak zevkinden farkl, daha genel bir
amaca. Adna modernlik dememize izin vereceiniz, zira sz
konusu dnceyi ifade etmek iin daha iyi bir szck kmyor
ortaya, o bir eyi aramakta. Onun iin sz konusu olan,
modadan, tarihsel olann iirsel olarak ierebilecei eyi
karmaktr, geici olanlardan ebedi olan karmaktr.124 [bkz.
blm 1. 2.]
Modernlik, bir genel ama, benin rasyonel retiminin kesinlii, ya/ ya da
mantyla mutlaklk anlayn ierirken, hatta ebedi olann ve hakikatin arayn
hl iinde tarken; postmodernlik farkllk ve izafiyet ve hakikat araynn yitimini
artrr. ok farkl grnmesine ramen, farkllklarn kendileri asndan
122

Giddens, a. g. e., s. 54.


Touraine, a. g. e., s. 242.
124
Baudelaire, a. g. m., s. 22.
123

48
gerekten de yle olmakla birlikte, her iki dnce biiminin kkleri aydnlanmada,
dolaysyla modernliin kendisinde mevcut ve ortaktr. Varolu hissi postmodernlikte
farkllklara ve izafiyete yaplan ar bir vurguyla daha da younlamsa bu
modernlikle bir anlamda ayn dzlemde yatay varolu hissinin had safhada olmasdr.
En nemli ortak noktalar ise modernliin farkllklar mutlaklatrma adna
ezmesinin de, postmodernliin farkllklar adna mutlak olan arayn yitimi- yok
saymasnn da -ki bu durumda ska hatrlatld gibi farkllklar mutlaklatrlr
bylece postmodernlik brakalm tekini anlamay kendine bile krdr- sekler bir
zihniyetin ifadesi olmasdr; modernliin bu her iki vehesi de hmanizmin farkl
boyutlardr. Bu ortakla iaret etmemizin ve modernliin de postmodernliin de
ayn paradigmann farkl grngleri olduu sonucuna varmamzn nedeni, ne
mutlan ne de izafinin aslnda hi de yeni olmamas, Bat toplumlar dnda hem de
ok ok eskiden bu yana insanlk tarihinde var olmas fakat modernliin -ve/ya da
postmodernliin- ok ok tesinde farkl anlamlar tamalar ve bunlarn ciddi
amazlar olarak ancak modernitede ya da postmodernitede yeni ve alamaz
olmalardr. Burada ayrc nokta, rasyonalitenin modernlikte ald biim ve
seklerizmdir.
1.4.

Modern

Paradigma

Dndakiler/stndekiler:

Geleneksel

Dnce
Buraya kadar, modern ve postmodern anlamlandrmalarn genel bir
grnm ve eletirileri verilmeye alld. Burada modernliin ve postmodernliin
de ayrc ynlerine ksaca deinmekle birlikte, ortak noktaya vurgu yaplmtr.
Her eyden nce, modern toplumun kresel bir hal ald bugn modernite
tartmalarnda da rahatlkla sylenebilse de, yine pek nesnel bir gerek udur ki
modernliin yaylm bask ve zorlamadan ayr olmamtr. Batnn douya kar
oryantalist sylemi ve dsal deerlendirmeleri, bugn kii bana den gelirlerin
yksek olduu lkelerin art deerinin uzunca bir mddet smrgelerden
karlanmas ve modern projenin bu toplumlara bamszlklarn verdikten sonra
enjekte edilmesi bu gerein paralardrlar. Bugn postmodern sylem iin
denilebilir ki tekine kar duyarllk ancak tekini tolere etme anlamna gelebilir;
tekini anlamlandrma iinden bahsetmek, modernin tekine hl ne kadar uzak

49
olduunun gstergesi olacaktr. Bununla birlikte dnyada u anda yaanan gelimeler
tekini tolere etme durumunu bile yalanc karr, fakat burada ele alnacak olan
ncelikle felsefi dnce ve sosyal bilimsel alandr. Bu alanda da kendi kltr
dnda farkl olana gsterilen bu postmodern saygnn zan altnda olduunun
iaretleri bizzat batl yazarlarn kendilerinden gelmektedir. Kolakowskinin
ifadeleriyle: Kltrler eittir! u demektir: Aman Tanrm!Ne korkun! Neyse ki
bizde yok yle eyler. Tam vahilere gre! Yani, Kurn byle emrediyor;
kendimizinki dndaki geleneklere sayg duymay da renmeliyiz! demek deildir!
Aslnda bu klie, baka kltrlere sayg deil, kmseme iermektedir.125
Kolakowski aslnda bu klienin yanl klie olduunu belirtmektedir, nk
Avrupallarn kendilerine belli bir mesafeden bakalarnn gzlkleriyle bakabilen,
beeri mnasebetlerde toleransl ve belirsizlik alann hep ak tutan insanlar
olduunu belirtir.126 Kukusuz byle bir homojenlik yoktur. Her kltrde farkl
olanla karlama sonucu, iki tarafa da meyleden insanlarn kmas mmkn ve
normaldir. Bununla birlikte bugn insanln sorunlar, zellikle evre krizi
balamnda, kltrleri aan bir hal almtr. Zaten kresellemeden bahsetmek de bir
anlamda, kltrler st bir bakn da artk ister istemez her toplumda
geliebileceinden bahsetmektir.
Bugn

modernitenin

sorunlarna

modernlerin

baklaryla

karlatrabileceimiz asl ana izgi modernliin dndan olabilir. Bu adan kendi


tanmlar iinde geleneksel fakat geleneki deil- dnceyi bugnle
karlatran dnrn, Seyyid Hseyin Nasr, Ren Gunon ve Martin Lingsin
almalarna yer verilecektir.
Bu almann temel kayglarndan biri de moderne gre teki olan modernin
snrlarndan deil, zellikle de varsa kar-modern ve modern olmayandan
modern akl balamnda- okumaktr. nk modernlie modernliin iinden eletiri
getirerek modernliin almas zan altndadr ve modernden modern olmayan
dinlemek oryantalist bakn rtt ok nemli ynleri grmemize engel
olabilmektedir. stelik yeryz gerekten de belki tarihi boyunca hi bu kadar ciddi

125
126

Leszek Kolakowski, Modernliin Sonsuz Durumas, stanbul, 1999, s.37.


Kolakowski, a. g. e., s. 38.

50
bir tehdit altnda olmamtr: Dnya byk lekli bir evre kriziyle kar karyadr
ve modernliin bir sonucu olarak grlebilecek olan bu ve benzeri durumlar
aabilmek iin insanln hl modern projeyi dinlemesi gerektii dncesi
kendisini merulatracak aralardan yoksun grnmektedir.
Postmodernizm, slam ve Us adl almasnda Ernest Gellner, iinde
yaadmz ada inan sorunlarnn iki kutuplu deil kart ve ift deikenli bir
manzara seyrettiini ve birbirine rakip bileenin de 1.Dini kktencilik, 2.
Grecilik ve 3. Aydnlanma ussalcl ya da ussalc kktencilik, olduunu
sylyor.127 Dini kktencilikle kastettiiyse belli bir inanc (iman) tam ve kitabi
haliyle yaamaktr. Bu anlamda Gellnern slam iin inancn bu biimde
yaanmasna byle bir isim vermesi ok tartlr nk slam dini u an itibariyle
zaten bandan beri kitabyla yaayan tek dindir ve onun din olarak adlandrlmas
zaten kitab ierir. Yani Gellnern dedii anlamda slama sadece slam demek zaten
yeterlidir, fakat belki bu adlandrma da olduka doaldr nk slamn modernle
karlamas sonucu oluur. Gellnern tanmlar ve slam anlama biimi aada
deinilecek

olan

dnrlerinkinden

slam

ok

iyi

bildiklerine

phe

edemeyeceimiz dnrlerdir bunlar, nk zaten o dzlemdedirler- byk lde


farkllk arz etse bile Gellner slam modernliin Aydnlanma usuluu ya da
postmodernizmin- karsna koymakta ilgin bir noktay yakalar. Bilim ve dinin kar
karya gelmesi, laik inan dizgesiyle kilisenin karlamas, bilimin saygnl
arttka dininkinin azalmas, gibi kartlklarla uraan modern dnyann ve
budnyalklamann olduka farkl biimlerinin karsnda alabildiince gerek,
dramatik ve gze arpan bir istisna vardr, der Gellner: slam.128
yle sorar Gellner: Bir din, budnyalklamaya kar neden bylesine direni
iinde olsun?129 Bu soruyu slamn iinden skalad noktalar olmakla birlikte- ve
tarihselliiyle cevaplamaya alr. Bir lde baarl olduunu sylemek
mmknse de en azndan, ki batllarn ve hatta kendilerini anlamlandrma biimi
olarak

doulularn

da

bak

alarna,

dnmselliklerine

kazndn

dndmzde hi de en az deildir, oryantalist bak asndan azat olmuluu

127

Ernest Gellner, Potmodernizm slam ve Us, Ankara, 1994, s.1314.


Gellner, a. g. e., s. 18-19.
129
Gellner, a. g. e., s. 19.
128

51
grrz Gellnerda- Gellnern Halk slam ve Yksek slam tanmlar
problematiktir, hatta aslnda Gellnern tanmnn tam tersi bir bantnn sz konusu
olduunu sylemek de mmkndr bu ikisi arasnda, fakat bu konumuzun dnda
kalmaktadr. nemli olan Gellnern modernlik ve postmodernlik tartmalarnn
iine gmlm olan dnrlerden olduka farkl bir yne dikkatleri evirmesidir ki
Gellner bu konuda hi de yalnz deildir.
Kendisiyle

yaplan

bir

rportajda;

Akln

Krallnn

ksa

srede

gereklemesi beklenen zaferi gereklemedi diyen Kolakowski,


Genelde insanlk, ben kimim, nereden geliyorum, benim yerim
nedir, niye sorumluyum, hayatmn anlam nedir; lm nasl
karlayacam gibi sorulara yant getirecek dinsel zdeleme
ihtiyacndan hibir zaman kurtulamaz. Din, insan kltrnn en
temel ynlerinden biridir. Dinsel ihtiyalar rasyonalist byler
yoluyla kltrden aforoz edilemez. nsan yalnz aklyla yaamaz
130
,
diye devam etmektedir. Marxn bize -1844 Elyazmalarnda- bu sorular yle
fazla sormamamz gerektiini131, bir benzetmeyle ifade edersek, eer sormaya
kalkarsak bamz gklerden hemen yeryzne evirerek emein kutsal tarihiyle
kendimize adeta bir kme izip bunu evrensel kme saymamz gerektiini
tlemesini; Comteun pozitivist rtkanln ve Aydnlanma miraslarnn
modernlikten bir yeryz cenneti karacaklarn mit ederek bu midi hl
sahiplenebildiklerini dndmzde Kolakowski hatta Gellner- bizi bu tr
modern kstlardan kurtulmaya ararak ilk modernlerden olduka farkl bir
konumda kalmaktadr. Kolakowski, isteklerimizin belli snrlarnn olmamasnn
insann yapsal bir zellii olduunu belirterek bu durumu daha da amaktadr:
Hzl ekonomik bymenin yaand son yirmi otuz yl iinde
biz ada insanlarn her eye sahip olabilecei ve aslnda her
eye layk olduu fikrine altk.
Fakat, bu doru deildir. Gezegenimizin doal snrlar ekolojik
ve demografik snrlar- olduuna gre, isteklerimizi snrlamak
zorunda kalacaz

130

Leszek Kolakowski, nsan Yalnz Aklyla Yaamaz, New Perspectives Quarterly Trkiye, Cilt:
1, Say:1 (Yaz 1991), s.2021.
131
Marx, 1844 El YazmalarEkonomi Politik ve Felsefe, s. 203204.

52
Snrlar konusunda yalnzca tarihin ve dinin verebilecei bilin
olmakszn, isteklerimizi snrlandrma giriimleri byk
dkrklna ve felaket boyutlarna ulaabilecek saldrganlklara
yol aacaktr. Dkrklnn ve saldrganln ls, salanan
tatminin mutlak dzeyine deil, istekler ile bunlarn tatmini
arasndaki dengesizlie baldr.
Dinsel gelenek bize kendimizi snrlamay, ihtiyalarmzla
isteklerimiz arasna mesafe koymay retmitir. Tm byk
dinsel gelenekler yzyllardr bize tek bir boyuta
balanmamamz, ilgimizi yalnzca servet biriktirmeye ve
yalnzca bugnk maddi yaama balamamamz gerektiini
retmitir. htiyalarmzla isteklerimiz arasna mesafe koyma
yeteneimizi yitirecek olursak, bu bir kltrel felaket olur.132
Burada ayrc nokta gerekten de dinlerin sz konusu olacak inan
sisteminin btnn de gz nnde bulundurmakla birlikte- insana sunduu ahiret
anlaydr. Eer insan ilahi bir adaletin burada ve tede mutlaka tecelli ettiini
dnmez ve tm varln da buraya hapsederse, yine burada her eyi istemesi ya da
snrsz bir iktidar duygusuna sahip olmak adna her eyi yapabilmesi de normal
karlanmaldr. Bu durumda, Kolakowski, homo consumptusu (tketici insan)
frenleyen hibir ahlaki engelin kalmayacan sylerken ok hakl grnmektedir,
nk beeri usun -rasyonalite- sunduu projeler iinde bir seim yapmamz
gerekecekse, kimsenin birbirini ikna edemeyecei bir durumla kar karya
kalacaz demektir; byle bir alanda herkes eittir ve bir st balayc ilke yoktur.
Yani eer biri kp da bence diyecekse, bir dierinin de bencesi bir o kadar
hakl olacaktr ki modern insann haklar psikolojisinin sorumluluktan ok
hakkn dnme; yle ki bu psikoloji sosyalizmi de sosyalizm olmaktan karrtemelinde yatan da bu zihniyet yapsdr; modernlikle postmodernlik arasndaki ikin
ba. Kolakowski bunu yle aklar:
Gnah, eksiklii ve ktl reddetmek anlamna gelen
kutsalln reddi, ayn zamanda yapabileceklerimizin snrlar
olduunu reddetmek demektir. Sartren dedii gibi ktln
rastlant olduunu ileri srmek, ktln olmadn,
dolaysyla gelenein bize verdii, bunu isteyip istemediimizi
sormadan zerimize ykledii bilince ihtiyacmz olmadn
sylemektir.

132

Kolakowski, nsan Yalnz Aklyla Yaamaz, s. 2122.

53
(Dediiniz gibi,) o zaman gl olma isteinin hibir ahlaki
engeli yoktur. Sonunda, toptan zgrlk ideali, agzlln,
kaba kuvvetin, iddetin, dolaysyla despotluun, kltrn
yklmasnn
ve
yeryznn
perian
edilmesinin
merulatrlmas haline dnr.133
Batda kaytszln hogrnn ana biimi olduunu vurguladktan sonra,
NPQ Trkiyenin Kolakowskiye ynelttii bir sorudan hareketle Jean Baudrillardn
da Gellnern fikrine yaklatn NPQ: Hristiyanln dndaki dier tektanrl ve
insanl kendi ats altnda toplamay amalayan din olan slam, Avrupann
yaad Reformasyon ve Aydnlanma deneyimlerini geirmedi. Dolaysyla slam
kltrnde Batya zg ada kaytszl bulamyoruz. Fransz toplum eletirmeni
Jean Baudrillard, bu nedenle, dnyay saran radikal kaytszla kar direnen tek
gcn slam olduunu ileri sryor134- fakat Kolakowskinin bu fikirde olmadn
reniyoruz. Bununla birlikte Kolakowski de modern akla kar gelenein zn
hatrlatmaktadr.
Gellnera dnecek olursak, o da postmodernizmi iddetle eletirir ve
postmodernizmin tekine olan duyarlln ok da inandrc bulmaz. Ona gre
grececilik nihilizmi gerektirir ve eer ltler ikin ve kanlmaz olarak kltr
denilen bir eyin ifadeleriyse ve baka bir ey de olamazsa, hibir kltr hibir lte
bal tutulamaz.135 Bu noktada Gellner da Kolakowski ile ayn eyi tespit eder. Yine
Gellnern tespitiyle, Postmodernistler benmerkezcil kt durumun farkl, baka bir
biimini kefettiler; daha dorusu kutsadlar ve ondan yararlanmasn bildiler. Bu
yeni durumda birey, bu kez duygulanmlarnn deilse de, kendi anlamlarnn
dngsnde kslp kalmtr.136 Baka bir ifadeyle, eitlik zgrlk ve kardeliin
l

sacaya

zerine

yerletirebileceimiz

modernliin

kurmaya

alt

kardelikten oktan mit kesilmitir. Bununla birlikte, modernliin vaat ettii eitlik
ve zgrlkle de iki ar utan hem modernliin despotluunu zellikle de ilk
modernlerin saldrlarna maruz kalan halklar bu durumla kar karyadrdeneyimlemi postmodernlerin karsnda gzlerini skca yumduklar bir durum

133

Kolakowski, nsan Yalnz Aklyla Yaamaz, s. 2223.


Kolakowskiye soru (NPQ Trkiye), nsan Yalnz Aklyla Yaamaz, s. 25.
135
Gellner, a. g. e., s. 77.
136
Gellner, a. g. e., s. 59.
134

54
olarak- , hem de modernliin getirdii dnyevilik ve yatay var oluun iddetiyle
sahte bir zgrle tutsak olmu bulunmaktayz.
Hem modernlie alternatif olarak gelenei gsterirken modern devirmenin
getirdii arpklktan, hem de batl toplumlarn dndaki geleneklerin dinlenmesinde
oryantalist yaklamn dar snrlarndan kurtulabilmek iin seilen referanslarn hangi
noktada olduklarna dikkat etmek nemlidir. Subann da vurgulad gibi,
Oryantalizmin yaratt ve yaatt bu sylemin glgesinde Dou hakknda zgrce
konuulamaz.137.Moderniteye kar da gelenee ya da bir geleneksel dnceye
iaret edebilmemiz iin de bu sylemden ve modern akln snrlarndan azade
olmamz gerekmektedir. Burada Kolakowskiye Gunonun dikkatimizi ektii
anlamda geleneksel dnceye iaret etmesi asndan yer verildi ve bundan sonra
almaya bizim de iinde bulunduumuz gelenek asndan Gunonun syledii
anlamda slami geleneksel dnceye yer verilerek devam edilecektir.
Daha nce de belirttiimiz gibi, modernlie modernliin iinden eletiri
getirerek modernliin almas zan altndadr ve modernden modern olmayan
dinlemek oryantalist bakn rtt ok nemli ynleri grmemize engel
olabilmektedir. Elisabeth zdalgann da ok nemli bir yne dikkatimizi ektii
gibi, belli bir dini pratiin, kendi rneinde oru tutmann, ardndaki nedenler ve
saiklerinin

zahiri

ynleriyle

yorumlanmasnn

yani

bizim

salt

rasyonel

olan/aklama diye adlandrdmz ekilde- baz doru yanlar olabilir,


ancak kendi bana ele alndnda bunun ar derecede
basitletirilmi ve eksik bir yorum olduu grlecektir. Konuya
farkl sosyal snflar arasndaki sempati dzeyinde bir aklama
getirmeye abalamaktan ok, oru tutmay zhidne (ascetic)
tutumunun bir paras olarak ele almak ve konunun insann
varolu sorunlarna derinden bal olduunu unutmamak
gerekmektedir.138
Sonu olarak din amellere ilikin bu trden zahir aklamalar ve
aklletirme abalar, din ballklara ait saiklerin altnda yatan gerek srelerle
uygunluk iinde bulunmaktan ok uzaktr.139 Buraya kadar gelen srete

137

Necdet Suba, Oryantalist Sylemin Sosyolojisi, s. 107.


zdalga, a.g.m., s. 30.
139
zdalga, a.g.m., s. 30.
138

55
Aydnlanma ann etkisini de gz nnde bulunduran zdalgann yerinde bir
tespitiyle:
Din, Aydnlanma andan bu yana, rasyonel olduu
varsaylan eitli yorumlarn ar saldrlarna uramtr.
Felsefeciler, psikologlar, sosyologlar ve antropologlar dini, kendi
bilimsel kavramlar ile deiik gr alarndan aklamaya
alrlarken, sk sk, din davranlar ve ballklar kendi z
dinsel muhtevalarndan uzaklatrmlardr. Tanrnn ya da
herhangi bir tanrsal otoritenin varl tm bilimsel ve rasyonalist
(aklc) nitelikteki Bat gelenei tarafndan defalarca
sorgulanm, dinsel tecrbenin ardndaki gerek, aka ya da
zmnen, reddedilmitir. Sonu olarak dinsel fenomenler,
(olgular), kendi balarna ele alnarak incelenmesinin ya
tamamen gz ard edildii ya da ihmal edildii belirli bir bilimsel
ereve iine sktrlmtr.140
zdalgann burada vurgulad dinsel tecrbenin ardndaki gerekin ve
hakikatin- reddi, modern dncede her zaman karmza kan gereklik
tanmnn dnyevlik ve zahirilik iine sktrlmasyla da yakndan ilikilidir ve
akl gzne inmekle tanmlanan duruma tekabl eder. zdalga, O halde bu
gereklerin yorumlarn, dinsel deneyimlerin kendilerinden daha dar kategorilere
indirgeyerek yapmak nasl mmkn olabilir?141 sorusunu sorar. Bu durumda unu
kabul etmeliyiz ki;
Dinin asla bilimsel bir ekilde aklanamayaca, tabii bir eydir.
Kavramlarn tanmnn doas gerei olarak, bilim, dinsel hayatn
btn srlarn kefedemez. Din, znde, bilimsel bir ekilde
incelenemez. Bilimsel ya da rasyonel bir yaklamla
incelenebilecek olan, dinin sonulardr.
Fakat bizler, bilimci olarak, dinsel fenomenlere kar daha
dikkatli, daha uyank bir konumda olmalyz. Eer rasyonel
bilginin tesinde geerli baka bilgilerin de varln kabul
edebilirsek, din aratrmalarna daha ak ve daha alak gnll
bir ekilde yaklam oluruz.142
Sonu olarak zdalga, Dnyada ve Trkiyede dinin ve dinsel fenomenlerin
neminin giderek artt bir dnemde, filozoflar, psikologlar, sosyologlar, vb ile
ilahiyat bilgisine ve eitimine sahip kiiler arasndaki diyaloun bir an nce
140

zdalga, a.g.m., s. 30-31.


zdalga, a.g.m., s. 36.
142
zdalga, a.g.m., s. 38.
141

56
glendirilmesi kansndadr.143 Burada bizim sz konusu karlatrmay yaparken
modern paradigmann dndaki zgn isimlere yer vermemizin ve modernlie kar
konumlamada gelenein ne srlmesi asndan modern snrlar taran gr
alarn karlatrmann bir aya olarak ele almamzn altnda da byle bir kan
vardr.
nce geleneksel dncenin ne olduuna bakmamz gerekir. Gelenek,
geleneksel dnce ve gelenekilik konularnda dikkat etmemiz gerektiini
vurgulayan Gunonun deyiiyle salt insan alana ait olan hibir ey, yasal olarak
geleneksel diye nitelendirilemez; rnein, gelenek szcnn modern ve ldin
anlamyla, felsef gelenek ve ilm gelenek diye bir ey olamaz.144 Ayrca
geleneksel dnceyle gelenekiliki de birbirine kartrmamak gerekir ki
gelenekiler, gelenek hakknda hibir gerek bilgiye sahip olmakszn gelenee
doru sadece bir tr eilim ya da istek duyan kiilerdir.145 Bulan da belirttii gibi;
Gelenee meruiyet kazandran, onu kaynanda besleyen kutsal referanslardr,
bununla birlikte, her bir obje ve fenomen nasl mutlaklatrlamazsa, hibir gelenek
de mutlaklatrlamaz.146 Zaten Mutlaka ulaabilmek asndan izafi olan ve mutlak
olmayan

her

eyin

putlatrlmasndan

kurtulabilmek

gerekir

ki

kutsaln

referanslarndan gelen asl anlam yerini bulabilsin. Bunun karsnda gelenein


youn olarak yaand yerlerde de gelenein formlar kolaylkla putlar haline
gelebilir ki gelenekilikin geleneke kar hale gelmesinin temel bir yn de bu
olur.
Gunon ann moderniteye kar nde gelen uyarclarndan olmutur. Daha
o zaman modern dnyann bunalmlarn fark etmi, bu bunalmn ve modern
amazlarn derinlerinde yatan temel sorunlara eilmitir. Modern dnyann iinde
bulunduu hali zamannda deyim yerindeyse bir tr halsinasyon gibi dnmtr:
Adna ilerleme demenin kararlatrld ve sadece madd bir gelimenin sz
konusu olduunun belirtilmesine zen gsterilirse, byle denilmesine gerekten rza
gsterilebilecek eyin szmona yararlar, evet bu kadar vlen bu yararlar byk

143

zdalga, a.g.m., s. 38.


Ren Gunon, Niceliin Egemenlii ve an Almetleri, stanbul, 2004, s. 267.
145
Gunon, Niceliin Egemenlii ve an Almetleri, s. 265.
146
Bula, Modernitenin Sekler Sitesinde Kutsala, Hayata ve Tarihe Dn, s. 28.
144

57
lde aldatc deil midir?

147

diye sorarken, modern dnyann hl vakit varken

durmas mmkn olmazsa kendi kendini ykacak bir noktaya varacan dnmenin
mmkn olduunu belirtmitir.148 Gnmzde srekli artan bir hzla oalarak
ilerleyen bulularn ok tehlikeli olduunu ve gerek amac sanayi olan bilimin
sadece karc bir tarafa yneldiini hatrlatr.149 Bu hatrlatmay Gunonun, henz
modern dnyann bizi getirdii bugnk durumdan ok nce ncelii, Avrupann
modern dnemi iinde geerli olmakla birlikte- yaptn da gz nne almak
gerekir. nk Gunon, bu tehlikenin ardndaki referans noktasnn esaslarnn
farkna varm ve bu referans sisteminin dnda, insan gerek anlamda insan
klabilecek ve onun nefsan ynlerini frenleyebilecek hakiki imknlarn dnyasn
kefetmitir.
Gunon modern uygarln niceliksel uygarlk diyebileceimiz bir uygarlk
olduunu, yani maddi bir uygarlk olduunu sylemektedir.150 Bu uygarln sonucu;
Modern dnyann kendi tarznda bilim yaptn iddia ettii
zamanlarda bile, tm glerini younlatrmas gerekte, sanayi
ve makinalamann gelitirilmesinden baka hibir ey iin
deildir: Bylece maddeye hakim olmak ve onu kendi
kullanmlarna tbi klmak isterken, bata da dediimiz gibi,
ancak onun klesi olabildiler.151
Gunonun tespit ettii gibi,
Modernler genellikle llen, hesaplanan ve tartlan eyleri, yani
ksacas maddi eyleri kapsayan bilimin dnda baka bir bilimi
kavrayamazlar; nk niceliksel (quantitatif) gr as ancak
bunlara uygulanabilmektedir. Nitelii nicelie indirgeme iddias,
modern bilimin en belirgin zelliidir. Bu ynde yle bir
noktaya gelindi ki lnn sokulmasnn mmkn olmad
yerde, gerek anlamda bilimin de mevcut olmadna ve
niceliksel ilikileri aklayan bilimsel yasalardan baka yasalarn
bulunmadna inanld. Descartes mekanikiliki bu eilimin
balangc oldu.152

147

Ren Gunon, Modern Dnyann Bunalm, stanbul, 1999, s. 137.


Gunon, Modern Dnyann Bunalm, s. 137.
149
Gunon, Modern Dnyann Bunalm, s. 136.
150
Gunon, Modern Dnyann Bunalm, s. 132.
151
Gunon, Modern Dnyann Bunalm, s. 131-132.
152
Gunon, Modern Dnyann Bunalm, s. 128.
148

58
Bu zellik yle ok yerlemitir ki bugn l, mahiyeti gerei belli bir
lye gelmeyen psikolojik alana bile uygulanmak istenmektedir.153 Buradan
hareketle Gunon nemli bir yere geliyor: Sonunda lme imknnn sadece
maddeye bal bir zellie dayand anlalmaz hale geliyor. Bu zelliin var olan
her eyi kapsad dnlmedike, bu lme ii maddenin snrsz blnebilme
zelliidir. Bu da her eyi maddiletirme anlamna gelir.154 Bu tr bilimin gerekle
ok az bir ilikisinin olduunu belirten Gunon, realitenin de gnlk kullanmda,
salt duyulabilen realiteyle ilgili olduuna dikkatlerimizi eker ve yle devam eder:
Dil bir toplumun ve bir an zihniyetinin ifadesi olduu iin, bundan, duyularn
iine girmeyen her eyin irreel, yani gerek d, yani bir yanlsama ve hatta hi var
olmad sonucunu karmak gerekiyor; belki de onlar aka bunun bilincinde
olmayabilirler, ama bu olumsuz inan gene de onlarn kalblerinde iyice yer
etmitir.155 Bu durum da modern bilimin dayana olan nesnel bilgiye taklp
kalmakla anlalr, nk byle bir anlay tekil bir bilgiye yani znel bilgiye yer
vermez hatta baz znel bilgi trlerini mmkn bile gremez. yleyse modernliin
imknlarnn da yalnzca madd alanda yer almasna ve kiiyi bu alana
hapsetmesine de armamak gerekir.
Tekrar baa dnersek, lme zelliinin var olan her eyi kapsad
dnlmedike, bu lme iinin maddenin snrsz blnebilme zellii olmas
Gunonun entelektel miyopluk156 dedii durumla da balantldr aslnda.
Yunanllardan bahsederken kulland bu terimi Gunon, ayn konuyu bir ekilde
sonuca varmak iin en kk ynleriyle alarak tm ynleriyle snrszca incelemek
gereksinimiyle aklamaktadr, bu durumda entelektel miyopluktan ilk muzdarip
olanlarn modernler olmadn kendi rneinde Eflatundan bahseder- hatrlatr.157
Kllnin ve topluluun birbirine kartrlmasn da her eyde sadece
nicelii grme eiliminin modernlerde dourduu bir sonu olarak gren Gunon158,
bu anlay iinde bireylikten (individualit) stn her ilkenin inkr edilmesi ve

153

Gunon, Modern Dnyann Bunalm, s. 128.


Gunon, Modern Dnyann Bunalm, s. 128-129.
155
Gunon, Modern Dnyann Bunalm, s. 129.
156
Ren Gunon, Dou Dncesi, stanbul, 2004, s. 38.
157
Gunon, Dou Dncesi, s. 38.
158
Gunon, Niceliin Egemenlii ve an Almetleri, s. 68.
154

59
sadece insani gelere indirgenmesiyle tanmlad bireycilii (individualisme)159 de
modern dncenin rn olarak aklar. Ayrca her ilkeden habersiz bir bilgi olan
ldini bilimin ve gr asnn bilgisi btnsel bilgiden yoksun kalaca iin aresiz
olarak nisb alan iine skm olarak ve bamsz olduunu ilan etmek istedii
yerde snrl kalacan tespit eder.160 Ona gre modern insan kendisini hakikat
seviyesine ykseltmeye alaca yerde, hakikati kendi seviyesine indirmek
istemektedir ve kendilerine geleneksel bilimlerden veya saf metafizikten sz
edildii zaman, sadece ldin bilimin ve felsefenin sz konusu olduunu dnen
bu kadar ok insann bulunmas kukusuz bu nedenledir.161lkelerin inkryla
balantsn aklad bireycilikle ilgili olarak Gunon unlar syler:
Kim bireycilii kabul ederse, zorunlu olarak bireyden stn bir
otoriteyi ve bireysel akldan stn bir anlama yeteneini kabul
etmeyip reddetmi olur. Bu ikisi birbirinden ayrlamaz. Buna
gre, modern dnce kaynan insan st (supra humain)
dzeyden alan, kelimenin gerek anlamyla, her tr manevi
otoriteyi ve brnd ekli ne olursa olsun zaten bu ekil
uygarlklara gre deiir- z itibariyle byle bir otorite zerinde
temellenen her tr geleneksel tekilat dlamak zorundayd.162
Bu durumda snrlar izilmeye allan bu sekler beeri alanda da birey
st otoritenin inkr sonucunda bu boluun yerine modern bilimin geirildiini
syleyebiliriz ki bilimcilik de buradan domaktadr. Bilimcilik eletirisine yer
verse de modern insann ister istemez bir ekilde bilimcilie dmesi buradan
kaynaklanr. nk Kutluerin de vurgulad gibi,
Modern bilimin tarihi yalnzca bilimsel keifler ve onlarn
zihinsel ieriklerinden ibaret deildir. Bu tarih sekler (ldin)
bir din halini alm olan bir takm felsef temellerin tekil ettii
inanlar kmesini de iine almaktadr. Modern bilimi
biimlendiren manev yap, yalnzca itikad planda kalnarak red
ve kabul mmkn olan bir dizi efsanenin stnde ykselmitir.
Bilimin cmlelere dklmeyen bu itikad aksiyomlar bilimsel
etkinlik iinde bir bilgi akt olarak deil, bir inan akt olarak
i grrler.163

159

Gunon, Modern Dnyann Bunalm, s. 90.


Gunon, Modern Dnyann Bunalm, s. 88.
161
Gunon, Modern Dnyann Bunalm, s. 104.
162
Gunon, Modern Dnyann Bunalm, s. 97.
163
lhan Kutluer, Modern Bilimin Arkaplan, stanbul, 1985, s. 28.
160

60
Bilimin inan alanndaki bu yerini gz nne aldmzda modern
toplumlarda ve modern insanlarn gr alarnda- bilim ve dinin kar karya
getiriliini anlamamz da kolaylar. rnein slam dncesinde modern bilim
elbette kkten bir eletiriye tabi tutulabilir fakat bilim ve din kartl gibi bir durum
sz konusu deildir. Fakat bu kartlk modern dncenin hl ok atmal bir
alann oluturmaktadr.164
Modern bilimi eletiren fakat bu eletiriyi bilime zsel olarak yneltmekten
ziyade modern akln temel zellikleriyle badatrarak modernliin temel amazn
grnr klan Nasr da modern bilimle geleneksel bilimleri karlatrmaktadr. O da
Gunonla paralel olarak geleneksel ilimleri, metafiziksel ilkelerin (fakat modern
dncenin ykledii anlamyla salt bir sekler felsefi sistem olarak sahte
metafizik deil, metafiziin aslndan bahsedilmektedir; Gunonun bu konuda bizi
aydnlatt temel ayrmlarn da almann snrlar bakmndan buraya alamadk)
uygulamalar olarak baz tip zihinler iin bu ilkelere gtren birer merdiven
olduklarn belirterek canl gelenekler balamnda bunlarn, hayatn ve bilginin her
ynn gelenein merkezine balayan aralar hkmnde olduklarn ifade eder.

165

Nasrn ele ald baz rnek ve aklamalardan bir blm aktaralm:


Geleneksel teknolojiler, zanaat ve asl anlam itibariyle sanat ile
alakldr; (aslnda techn de ars gibi yapmak demektir); fakat
T. Burckhardt ve A. K. Coomaraswamy gibi gnmzn
geleneksel yazarlarnn da ok gzel bir ekilde gsterdikleri gibi
geleneksel balamda ars sine scientia nihil olduundan onlar
ayn zamanda geleneksel ilimler ile de alkaldrlar. Misal olarak,
geleneksel mimarlk bir sanat, ina teknii ve bilim sentezidir.
Ayrca eski Msrn kimya teknolojisi [Weberin modern
ussal yceltirken gremedii; bkz. Blm 1.3.1.3, s. 34],
inlilerin yaptklar boyalar, Fars ve Arap metalurjisi gibi nemli
nitelikte dier geleneksel teknoloji biimleri de mevcuttur.
Bunlara ek olarak, Sri Lanka ve ran gibi ekolojik ve iklimsel
olarak farkl olan blgelerde bulunan baraj, kanal, su tnelleri vb.
gibi nemli sulama teknolojisi abideleri de bulunmaktadr.
Teknolojinin geleneksel biimlerinde geleneksel ilimlerden
karlm olan bilgi, szkonusu eya veya almay yapan,

164
165

Bu alann ok grnr klnd bir alma iin bkz. Ian G. Barbour, Bilim ve Din, stanbul, 2004.
Seyyid Hseyin Nasr, Bir Kutsal Bilim htiyac, stanbul, 1995, s. 159.

61
kullanan ve gzetleyenin ruh ve bedenini etkileyen sonular
retmek amacyla pratik yntemlerle birletirilmitir.166
Lingsin de belirttii gibi; Tek bir bilim, evrenin btn gizlerini kapsayacak
derecede ilerleyemez ve bu yzden birok geleneksel tp bilimi vardr.167Fakat bu
bilimler -yani kutsal bilimler- modern bilimlerden olduka farkldr. rnein,
in tbb Yin ve Yangn eril- diil ilkelere bunlar zt olmalarna
karn birbirinin tamamlayclardrlar- geleneksel in kozmoloji
ve fiziinde de bulunan be eye ve insan mikrokozmunu
kaplayan yaam ilkesi (chi) veya enerji olarakta zaman zaman
tercme edilen esire ilikin temel in retisine dayanr. Hayat
enerjisinin akn kolaylatran ve beeri mikrokozmun ruhsal ve
fiziksel unsurlarn birbirine balayan ruhsal beden (psychic
body) merkezleri en doru bir biimde in tbbnca
kefedilmitir; burada fiziksel bedenin kendisine deil fakat
dorudan fiziksel bedenin ilkesine uygulanan bir tedavi sz
konusudur.168
Bununla birlikte, Batda bugn ok sayda kii Bat tbbnn tedavi etmede
bugne kadar az ok gsz kald birtakm hastalklarn tedavisi iin dou tbbnn
geleneksel okullar ierisinde nemli imknlar kefetmektedir.169
Geleneksel bilimlerin uygulanm alan yukarda da aktarld gibi ilkelerden
olumaktayken modern bilim bu alandan kopula snrl bir beeri alann bilimi ve bu
pratiin tahakkmc uygulanmn temsil eder:
modern bilimin dorudan bir uygulamas olan modern teknoloji
olduka baka bir yapya sahiptir. O yakn gemie dek hep en
byk enerjiyi kullanarak doay istismar etmeye almtr;
bunu yaparken de doann niteliksel ynlerini gz ard etmi ve
bunun sonucunda hem beeri hem de doal evreye yaplanlar
grmezden gelmitir.170
Fakat,
Geleneksel ilimlerin amac hibir zaman ne tamamen modern
anlamda salt faydaclk, ne de bilimin kendisi olmutur.
Geleneksel perspektifte insan beden nefs ve ruha sahip bir
166

Nasr, Bir Kutsal Bilim htiyac, s. 158-159.


Martin Lings, Antik nanlar Modern Hurafeler, stanbul, 1980, s. 42.
168
Nasr, Bir Kutsal Bilim htiyac, s. 155-156.
169
Nasr, Bir Kutsal Bilim htiyac, s. 127.
170
Nasr, Bir Kutsal Bilim htiyac, s. 109.
167

62
btnlk olarak grld iin geleneksel medeniyetlerde
gelitirilen btn ilimler, bu btnln muayyen bir ihtiyacn
karlam ve bu yzden de bugn anlald ekliyle bilim iin
bilim amac gdlerek gelitirilmemilerdir.171
Btn bu ayrm noktalarn grebileceimiz; geleneksel dnce ile modern
dnce arasndaki en derin ve en nemli fark ise kartezyen felsefe ile geleneksel
dncenin anlay ve gr alar arasndaki farktr. Hurafelerden ve toplumsal
bunalmlardan uzak tutulacak msbet bir bilgi ve bu bilgiye ulama anlay
erevesinde bir akl anlay zerine kurulu ve kainatn deterministik dzeyi ile
ilikilendirilen bilimin de determinist bir telakkiye sahip olduu modern akl172,
modern bilimin arka plann oluturur. Burada ikincil nitelikler tad alma, ac ekme,
sevin duyma gibi etkinlikler lye gelmezler, bu yzden onlar birer olgu olarak
gz ard etmek zorundayz.173 Bu da eski bilimsel mirastan farkllamann meydana
geldii bir noktadr:
Rnesans dnemi boyunca ve zelliklede on yedinci yzyl
Bilim Devriminde bu bilimsel mirasn ieriine yeni ve yabanc
bir form veya paradigma empoze edildi; bu form nde gelen
baz dnrlerin kozmik dzenin kutsal niteliini kabul eden
gr canl tutma abalarna karn Rnesans ad verilen
kapsaml gelimenin yol at an antropomorfik
(insanbiimci) ve aklc dncesinin dorudan bir sonucudur.
Bu yeni form o dnemden bu yana tek bir gereklik dzeyi ile
snrl kalm ve daha yksek varlk dzeylerine ve bilin
durumlarna ulama imknna kapal kalm tek yanl ve btncl
bir bilim ile sonulanmtr. Bu bilim, en uzak uzay noktalar
veya insan ruhunun en derin yerleri ile ilgilense bile, yine de
tamamen dnyevi ve dsaldr.174
Kuru bir akl modern ussallk- anlay zerinde gelien byle bir bilim
anlay ve bu anlayn duygusal alanla arasnda izdii snr, ve bu ikincil klnan
alana kadnln yerletirilmesi feminist bir perspektifle de eletirilmitir; Genevieve
Lloyd, Erkek Aklda almas boyunca Antik Yunandan modern zamanlara dek bu
anlayn izini srer.175 Aslnda buradaki asl sorun Lloydun erkek akl olarak
adlandrd sorunsal- modern akln kendisidir, nk bu akl anlay insan
171

Nasr, Bir Kutsal Bilim htiyac, s. 136.


Kutluer, a.g.e., s. 29
173
Kutluer, a.g.e., s. 29
174
Nasr, Bir Kutsal Bilim htiyac, s. 101.
175
Genevieve Lloyd, Erkek Akl, stanbul, 1996.
172

63
tanmlamakta ve aslna ulatrmakta yetersiz kalmaktadr bugn modern dnyann
bunalmlarnn da temelidir. zellikle Descartesla ruh-beden ikilii iinde aklama
ve anlama yntemi bizi, zaman zaman iyi olann da srf ruh alannda kalmas gibi
idealizm ya da modern anlamyla metafizik- yanl bir yne sevk ederek bu yzden
rnein hem materyalizm hem de idealizm aslnda bu paradigmann iinde kalarak
ayn amaz sunarlar-, daha batan eksik ve yanl kavramsal aralar iinde
kalmamzla sonulanr. Oysa geleneksel dncede ruh-beden ikilii deil; akl
(akln da temel iki ynnden bahsedilecektir) ruh ve nefs kavramlar bu ikiliin
karlayamad yerde var olan temel boluu doldururlar. Burada olumsuzlanan yn
nefs olmakta ve insan alt ya da kmil olma durumu da nefsin terbiyesiyle ilikili
olmaktadr. Bu disiplin ve var olu durumu iinde burada yalnzca dnyevliin
yatay var oluu deil, gerek Varlka bir yolculuk ve onunla ilikisellik/muhabbet
balamnda dikey var olu sz konusudur artk ki asl zgrlk de burada balar- akl
kavram da bu dzleme gre ekillenmektedir. Kutluerin ifadeleriyle ve Schuondan
aktard kadaryla; Her ne kadar Descartesn kendisi bunun aksini iddia ediyor ve
fikirlere zg ruhsal bir lem dnyorsa da, Frithjof Schuonun da sarahatle
vurgulad gibi, onun geleneksel akl (intellect) kavramyla us (reason) kavramn
zdeletirdii kesindir.176 Oysa bu; Birden duyu ve gr yoluyla bilen Intellect
(kuvve-i fehime, kalbi akl, zeka) ile, analiz ve blme yoluyla bilebilen ratio (akl,
us) arasndaki temel farklln unutulmasnn177 sonucudur. Kalb akln farkna
varlmamas ya da reddi neticesinde bat dnce paradigmasnda erkek akl
eletirisi de daha anlaml hale gelmektedir. Gunonun da dikkate alnd bir
pasajdan zetle:
Hobbes ve Descartes dahil tm kartezyen filozoflarda akl, us,
nefs gibi kavramlar hep e anlamldrlar ve mind (zihin)
kavramna indirgenirler; zihin de nrolojik ve fizyolojik
srelerden baka bir ey deildir. Halbuki geleneksel
kltrlerde akl ruh ve nefs kavramlarnn ayr ayr anlamlar
vardr ve akletme srekli sezgi ve ilhamla, hikmete ulamayla
alakaldr.178

176

Kutluer, a.g.e., s. 84.


Seyyid Hseyin Nasr, slm ve Modern nsann kmaz, stanbul, 2004, s. 48.
178
Mehmet Bekarolu, Antik Akl ve Aydnlanma, Bilgi ve Hikmet, Say: 2 (Bahar 1993), s. 127.

177

64
Geleneksel toplumlarda zlmenin ve modernlemenin balamasyla akl
anlaynda da byle bir noktadan kayma olduunu sylemek mmkndr. Gelecek
blmde ele alnacak olan Trkiyede batllama konusu da bunu rneklemektedir.
Buradan hareketle geleneksel dncede de akl yrtmenin olduunu fakat
bu akl yrtmenin reasonun intellectle ilikisi iinde bir tr akl yrtme olduunu
syleyebiliriz. Sonu olarak bu gr asndan hareketle, Bat kltrnn alm
olan modernite Nefsi kkrtr
modernliin

iinde

kalan

179

demek mmkndr. yleyse modernitenin

eletirisinin

temel

eksiinin

bu

perspektifle

aklanabileceini syleyebiliriz: Grnmeyeni ve fizik tesini ruh olarak alglayan


ve geleneksel dnceden farkl olarak bu alan iinde nefs denen bir bileenin de
olduunu gremeyen modern akln temel problemi burada dmlenmektedir.
Bu gr asndan hareketle yine denilebilir ki dikey var oluu iinde ve
nefsini kontrol altnda tutan ve kendisini ruhsal ve akl bileenleriyle de tam olarak
gerekletirmeye alan insan halife olarak insan- elbette dier canllara sayg
gsterecek, hatta onlardan sorumlu olacaktr. Bunun rnekleri gelenein iinde
mevcuttur. Burada insan mutlak olarak da varlk hiyerarisinde stn olamaz;
kendini gerekletirme potansiyelini kullanabilmesine bal olarak, hayvandan
aada da olabilir, yaratlmlarn en stn olarak insan- kmil mertebesine de
ykselebilir. Bu imkn insan dnyada olduu mddete ona aktr. Fakat hmanist
dnceden farkl olarak bu durum grelilik alannda kalan bir durumdur. Bylesi
bir gr, modern akln tahakkmc pratiklerinden olduka farkl sonular dourur;
burada ne zne ne de nesnenin Frankfurt Okulunu hatrlayalm- tahakkmnden
bahsetmek mmkn deildir ve kiinin dnyayla iliki kurma biimi de buna gre
farkllaacaktr. Geleneksel toplumlarn tekniklerini ve yaamsal dnglerini bu
balam iinde anlamak da daha anlaml grnmektedir.
***
Geleneksel dnceyle modern dnceyi karlatrmaya ve aralarndaki
temel farkllklar ortaya koymaya altmz bu blmde geleneksel dnceyi,
modern paradigma stnde olma eklinde nitelendirerek blm de bu erevede ele
almamzn asl nedeni ise, geleneksel dncenin aslen modern paradigmaya kart
179

Ali Bula, Modernitenin Sekler Sitesinde Kutsala, Hayata ve Tarihe Dn, s. 31.

65
olarak konumlanmamas, aslen modern paradigmay son kertede kabullenebilir
olmasndan kaynaklanmaktadr. nk geleneksel dncede hikmet anlay canl
olduu iin, modernliin ve modern akln da kabul edilmesi gereken bir yeri mutlaka
olacaktr. Fakat geleneksel dncede asl dstur, kabullenmekle snrl deildir:
Hayat olduu gibi kabul etmelisiniz, fakat kabul edilebilir bir hale gelmesi iin de
aba

gstermelisiniz.180

sz

bu

dnceyi

aklar.

Buradan

hareketle,

modernitenin, geleneksel dnce zaviyesinden ancak, dnyann kabullenir hale


getirilmesine

alrken

stesinden

gelinmesi

gerekecek

bir

yn

olarak

grlebileceini de syleyebiliriz.
Yukarda modernliin ilk dnemlerinden itibaren sre ierisinde ald farkl
biimleriyle gnmzde kreselletii ve sorunlar anlatlmaya allmtr. Burada
ksaca ele alnan modern dnceye atfedilen baz zellikler de zikredildikten sonra,
modern akln karakteristik zelliinin rasyonel akl olduu, fakat bir st ilkeden
yoksun bir rasyonalite olduu iin mutlaklnn ve projesinin de beeri alana ve
dnyevilie ait oluu belirtildi. Mutlak olarak insann stnlne dayanan
hmanizmin bir uzants olarak da bugn ciddi ekolojik sorunlar yaamamza kadar
bizi getiren sistemin temelinde de bu modern akln olduu dncesi modern
paradigmann karsna modernliin kkten bir eletirisi olarak karld.
Bu iki gr asn ortaya koyduktan sonra aadaki blmde geleneksel ve
modern gr alarnn bu fakllklar dhilinde Trkiyede batllamann tarihsel
nclleri ele alnacak, Osmanl Devletinin son dnemi ve Cumhuriyetin kuruluu
ncesindeki gelimeler grnr hale getirilirken, Trkiyede batllamann arac
olarak

180

modern

akln

bu

sreteki

etkisi

anlalmaya

Mustafa Yldrm (derleyen), Meslek Deerler ve Etik, zmir, 2005, s. 52.

allacaktr.

66
2.

TRKYEDE

BATILILAMA:

OSMANLI

DEVLETNDEN

TRKYE CUMHURYETNE
Modernliin Avrupada Reform, Rnesans ve Aydnlanmayla gelimesi ve
bat toplumlarnn zamanla sekler kurumlaryla modern hayatn bu toplumlarda
yerleiklemeye baladn biliyoruz. Yukarda bu sre ve bu srete oluan
modern- geleneksel ayrmnn fikr temellerine de deinilmeye allmtr.
Bununla birlikte, yine ilk blmde ele alnd gibi, modernlik kreselletirici
bir eilim tar ve bugn dnya kresel bir ky olarak anlmaktadr. Bu durumda
modernliin zaman zaman modern proje olarak sunulmasna armamak gerekir.
Bu projenin henz tamamlanmadn syleyen Habermasn izinden gidecek
olursak, modernliin tek tip bir dnyann yaratlmasnda baskc unsurlarnn dier
toplumlardaki etkisini kabul etmek durumunda kalr, modernlie alternatif k
noktalarn grmekte de baarsz kalabiliriz. Hepsi bir yana, modernliin
kresellemeci ve yaylmc etkilerinin tarihsel rnekleri vardr ve modernliin temel
bir unsuru olarak ele alnan ulus devlet ve 20. yzylda dnya apnda birok ulus
devletlerin smrgecilik sonras dnemde- ortaya kmas bunun en yakn
kantlarndandr.
Modern Trkiye Cumhuriyetinin bu etkilerden ayr olarak ele alnmas
mmkn

grnmemektedir.

Son

dneminde

Osmanl-Avrupa

ilikilerine

baktmzda youn ve alkantl bir siyasi yaamn Osmanl Devletinin Avrupayla


yakn temas sonucu ortaya ktn grrz. Cumhuriyetin, kuruluu kendi
felsefesi ve bu felsefenin ciddi dnmlerle kurumsal olarak da ok daha yaygn bir
biimde yeni bir toplumsal yaamn balatlmasnda iler hale getirilmesiyle ciddi bir
krlma olarak grlebileceini dnsek de, bunun Cumhuriyet ncesi dnemde
batllama sanclarndan ve bu skntlarn yaratt araylardan ayr olarak ele
alnmas dnlemez. nk Cumhuriyetin kuruluunda bu dnem de tarihsel bir
zemin ve yeni bir toplumsal dnyann sinyallerini vermesi bakmndan referans
alnmaktadr.
Kemalist devrimin kkenlerini ve Osmanl entelektel miras tarafndan
nasl etkilendiini bilimsel dzeyde snamak isteyenler iin her eyden nce
Kemalistlerin nerede radikal yenilikiler olup nerede olmadklarn tam olarak

67
saptamak nemlidir181. Bunu anlayabilmek iin de Osmanl Devletinin son
zamanlarna gz atmak gerekecektir. Bu dnem Osmanlda balayan ve tedricen
devam eden reform abalaryla nitelendirilen bir dnemdir. Fakat elbette Kemalist
devrimin bu reformcu hareketlerden bir krlmay andran ciddi boyutlarda farkllk
ve ayrmalar vardr. Bunun yan sra yine ayn srecin Osmanlda en azndan
nveler halinde ncelendii de bir gerektir. Kaynan bat pozitivizminden alan
Kemalizmin de Osmanldaki nvelerinden biri, belki en nemlisi Osmanl
brokratnn pragmatizmi ve nisbi laiklii idi:
Osmanl devlet adamlarnn, imparatorluunun kurumsal
temellerini glendirmek iin bir reform politikasna ihtiyalar
olduunu anlamalarna imkn vermi olan bu pragmatizmdi.
Onlara, asker okullarn programlarna pozitif bilimleri (fen
ilimleri) koyduran da aynsdr. Atatrk ve onun kuan da bu
okullar yetitirmiti. Daha sonra Atatrk laikleme modelini
eitimin tmne yayd ve pozitif bilimleri Trklerin
gelitirmeleri gereken ideal bilgi tr haline getirdi.182
te Kemalist devrimin tam da burada radikal olduunu saptamak
mmkndr ki daha nce Osmanllarca uyarlanmaya allan modern Avrupann
kltrel ve fikr unsurlar artk topyekn bir toplumsal projenin temel yap talar
olarak kullanlm ve modern bir ulus devlet ortaya kmtr.
Osmanl Devletinde batllama ve modern yaamn unsurlarnn ciddi olarak
burada kendine yer edinmeye balamas asndan Tanzimat ve genel olarak on
dokuzuncu yzyl olduka hareketli ve ilgin bir dnemdir. kmekte olan bir
devletin mrnn uzatlmaya allmas, hasta adamn kurtarlmas iin areler
aranmas ve bu dnemde Avrupadaki, gelimeler sonucu yeni fikir akmlarnn da
ortaya kyla Osmanl ile temaslar sonucunda bu fikir akmlarnn da Osmanlda
meydana getirdii kanlmaz sonular, dnemin olduka alkantl ve gerilimli
boyutlarn tekil eder. Bu ereve iinde Trkiyede batllamaya tarihsel bir bak
olarak nce Tanzimat ncesi etkilerden balayp, Tanzimattan Merutiyet ve
Trkiye Cumhuriyetine bu etkilerin nasl sonulandn ele almak yerinde olacaktr.

181

Erik-Jan Zrcher, Kemalist Dncenin Osmanl Kaynaklar, Modern Trkiyede Siyas


Dnce, Cilt.2, stanbul, 2002, s. 44.
182
erif Mardin, Trkiyede Din ve Siyaset, stanbul, 2005, s. 139

68
2.1. Tanzimattan nce Reformcu Hareketlilikler
Osmanl Devleti kurulu ve ykseli devirleriyle nemli bir medeniyet olarak
anlan ve kendi zgn ileyiiyle kltrel olarak da zengin bir dnemi de iinde
barndran ok milletli bir devlet olarak anlr. Osmanl, bu devletteki hanedanln
addr ve genel olarak unu syleyebiliriz ki Osmanl Devletinin her alanda
mimari, bilim, teknik, kltr- yksek bir devri yaad dnem, yine byle bir
ykseliin yaand slam medeniyetinin bir uzants olarak ele alnabilir. Nitekim
slamiyetin ortaya k, yerlemesi ve yaylmasyla akabinde, her trl ilm faaliyet
ve gelimenin nemsendii slam medeniyetleri de ortaya km, bu medeniyetlerde,
o dnemde Avrupada bir canlln grlmedii bir zamanda rnein Antik
Yunandan kalma batl eserler de dnemin fikir insanlar ve nemli kafalarnca ele
alnp ilenmi, bu eserler daha sonra Avrupaya tekrar bu medeniyet zerinden
intikal etmiti.
Osmanlda eitime verilen nem ve her alanda gelimelerin ve ykseliin
yaand bir dnem zellikle II. Mehmet (Fatih) zamannda, hemen ncesi ve
sonrasnda dikkat eker. Fatih Sultan Mehmetin bu gelimelerdeki pay bir yana,
ondan evvel, Osmanllarda, medreselerin artmasyla meydana gelen tekilata ilk
defa Sultan II. Murad zamannda (14211445) rastlanr.183 Medrese tekilatnn esas
olarak gelitirildii dnemse Fatih Sultan Mehmet zamanndadr (14511481)*. Bu
dnemde Sahn- Seman, Fatih Sultan Mehmetin en nemli eserlerinden biridir fakat
Sultan Mehmet, Sahn medreselerini klasik tahsil iin yeterli grmediinden Tetimme
ad verilen medreseler de yaplmtr.184 Bunun yan sra stanbulda bu medreselerin
yapmndan sonra Osmanl snrlar iindeki medreseler de yeni bir tekilata tbi
tutuldu.185 Bu medreselerde Kuran, ilm-i hadis ve ilm-i fkh tahsilinin yan sra,
yksek ilimler snfndan kabul edilen mantk, lgt, nahiv, hendese (geometri),
hesap, felsefe, tarih ve corafya gibi dersler de okutulmaktayd.186 Bu medreselerde
muid ad verilen mderris asistanlarnn/mzakerecilerin en liyakatli olanlarnn

*Osmanl padiahlarnn isimleri zikredildikten sonra parantez iinde verilen tarihler tahtta kal
sreleridir.
183
Murtaza Korlaeli, Pozitivizmin Trkiyeye Girii ve lk Etkileri, Ankara, 2002, s. 147.
184
Mehmet Akgn, Materyalizmin Trkiyeye Girii ve lk Etkileri, Ankara, 1988, s. 73-74.
185
Akgn, a. g. e., s. 74.
186
Akgn, a. g. e., s. 76.

69
seilmesi esast.187 Kanun Sultan Sleyman (15201566) zamannda ise daha ziyade
doktor ve imar iin mhendise ihtiya duyulmasyla, baka medreseler ve Darifa
denilen bir hastane yaplmtr. 188
Fakat zamanla Osmanl medreseleri, zellikle 16. yzyln sonuna doru
bozulmaya balar.

189

Medreselerde bu tarihten sonra ilm hrriyet kalkm, iltimas

ie karmaya balamtr.

190

Bu sre zarfnda batda ise Rnesans ve Aydnlanma

dnemleri sonras daha nce de deindiimiz gibi bilim ykselie gemitir. Sadece
bununla da kalmam Avrupada Sanayi Devrimi sonrasnda yeni bir toplumsal
ekillenme meydana gelmeye balamtr. te bu farkn ald dnemde
Osmanllarn Avrupa ile ilikileri yepyeni bir batya bakn tarznn yava yava
filizlenmesine neden olacaktr.
Batyla Aydnlanma sonras karlamann, Osmanlnn ykselme devrindeki
kendine gveni krc ve arpc olduu sylenir. Aslnda Osmanl Devleti, Bat
uygarl adn verebileceimiz kltr btnyle ilikisini hibir zaman kesmemitir
fakat ykselme devrinde Osmanllar kendi uygarlklarn Batnnkinden stn
saymlar, Batnn bir model olarak izlenmesi bir sorun olarak ortaya
kmamtr.191 Devletin gerilemeye balamasyla, niin geriledii sorusu, nce
devlet ynetiminin bozulduu ileri srlerek daha sonra belki de yzeyleen bir
tutumla Batnn askeri stnl gsterilerek cevaplandrlmtr.192 nk,
18. yzyla kadar siyasal dzlemde belirleyici bir g olan
Osmanl Devleti bu tarihten itibaren balayan zlme dnemi
ile beraber Batyla yepyeni bir ekilde kar karya gelmitir.
Bu kar karya geli, gemi dnemlerden farkl olarak,
Batnn (ya da dmann) stnl biiminde gerekleiyordu.
Ama Batnn stnlne bak as, askeri-teknik alanda
ortaya kyordu. nk Batyla temas, fethedilen Bat topraklar
dnda genellikle askeriydi.193

187

Korlaeli, , a. g. e., s. 147.


Akgn, a. g. e., s. 77.
189
Korlaeli, , a. g. e., s. 150.
190
Akgn, a. g. e., s. 78.
191
erif Mardin, Trk Modernlemesi, stanbul, 2004, s. 910.
192
Mardin, Trk Modernlemesi, s. 10.
193
Sevil, a. g. e., s. 100.
188

70
Aslnda 17. yzyla dein Osmanllar ada Avrupadaki en son
ilerlemeleri izlerler, ksa sre iinde bunlar uygularlard.

194

Fakat 16. yzylda

Avrupada zellikle tfek yapmnda balayan yenilikler, 17. yzylda sava


teknikleri ve askeri eitim, nizam tertibi gibi konularda devrimsel deiiklikler
getirmiti195 ki Osmanlnn Avrupayla bu dnemdeki karlamasnda ncelikli
olarak bunlarn grnr olmas normaldir. Bunun yan sra Osmanlda ilk reform
abalarnn da bu alanda balamasna neden olan i nedenler de mevcuttu; zulme
balayan askerler, yasaklardan saknma ve disiplinin kalmamas gibi durumlarn bu
devirde zikredilmeye balanmas196, ayrca Osmanlnn siyasi olarak g
kaybetmeye balamas da bunlar arasnda grlebilir.
Bu gelimelerle birlikte yabanc eliliklerin oluturulmas da bir baka
etmendir. 1720de Parise Fransa ile bir ittifak anlamas olana aramak zere
gnderilen Yirmi Sekiz elebi Mehmet Efendinin bu grevine ilve olarak ondan
Fransz uygarln tanmas ve bunlarn uygulanabilecek olanlar zerine bilgi
getirmesi istenmiti. 197 Bunun sonucunda,
elebi Mehmet grdklerini deta yeni bir dnya kefetmi gibi
takdir ve hayranlkla anlatr. Yeni teknikleri, bilim kurumlarn,
asker okullar, hastaneleri, rasathaneyi, terihhaneleri (anatomi
laboratuarlarn), limanlar, karantina yntemini, hayvanat
bahelerini, park, tiyatro ve opera gibi hi bilinmeyen elence
yerlerini anlatr. Bunlardan olumsuzca sz etmek yerine, acayip
bulduklarn bile olumlu bir dille kaydeder. rnein, bir
beyzadenin bile avamdan bir kadna saygyla davrandn
syler. 198
Bunun yan sra, o dnemdeki en nemli gelimelerden biri de matbaann
kurulmasdr. Burada ne kan isim, elbette brahim Mteferrikadr. brahim
Mteferrika, aslen Osmanl askerlerinin eline esir dm ve stanbula getirilerek
kle olarak satlm bir Avrupaldr ve daha sonra Mslman olmu ve brahim
adn almtr.199 Avrupadan gelmi olan brahim Mteferrika, basm sanatnn
gerekliliiyle ilgili bir rapor hazrlayarak eyhlislma ve ulemaya sunmu ve burada
194

Niyazi Berkes, Trkiyede adalama, stanbul, 2002, s. 73.


Berkes, Trkiyede adalama, s. 74.
196
Berkes, Trkiyede adalama, s. 76.
197
Berkes, Trkiyede adalama, s. 56.
198
Berkes, Trkiyede adalama, s. 56.
199
Berkes, Trkiyede adalama, s. 50.
195

71
basm sanatnn slm lkesinde uygulanmam olmasnn zararlarn, ileride
salayaca yararlar, Mslmanlarn Avrupallara kyasla geri kalmalarnn
nedenlerinden birinin basm sanatnn yokluu yznden cahilleme olduunu
anlatmtr.200 18. yzyln 1718den 1730a kadarki Lle Devri olarak
nitelendirilen on iki yllk dneminde201 balam olan geni bir edebiyat ve bilim
yazarl da bat bilim eserlerinin evrilmesinin etkisiz kalnn nedeni ise teknik ve
ekonomik darlklardr.202 Bu yzylda Fransa hkmetinin Osmanl bakentine
gnderdii elilerin ve dardan Osmanl toplumunu gzlemleyen yabanclarn
Trklerle ilgili oryantalist grlerini yazdklar kitaplara yansmas da ilgi
ekicidir.203 leriki blmlerde bu oryantalist grn, Osmanlda ortaya kmaya
balayan Avrupa ile bu yeni karlamann ok edici etkisiyle- yeni aydn tabakann,
batl aydnla ve kltrle temas sonucu kendi toplumsalln, kltrn ve bunlarn
iine ald birok eyi deerlendirme biimine nasl yansd ve batl aydnn
deerlendirme biimini aynen almada nasl etkili olduu da grlecektir.
19. yzyldaki gelimelerden devam edilecek olursa, III. Selim (17891807)
zamannda batyla olan mnasebetlerimiz younlar.204 Yzyln sonunda III.
Selimin yenilik hareketleri, Osmanlda reform dncesinin artk iyiden iyiye yer
etmesini grnr klmaya balamtr. Asker alanda Avrupa ile karlatrmalarn
yapld ve geri kalnd dncesinin zorunlu bir sonucu olarak dzenli ordunun
kurulmas onun tarafndan gerekletirilmitir.
III. Selim tahta geiinin ertesinde, gemite bavurulan gelenekle 1789da
devlet byklerinden, ordu brokrasisinin grevli ya da grevsiz ileri gelenlerinden,
ulemdan kurulu bir Meveret Meclisi toplamt.

205

Burada bozukluklarn

giderilmesi gerei zerinde durularak somut bir program belirmese de nemli ilk
reform kararlar alnmtr diyebiliriz:
lk i olarak Yenieri ocann yannda Avrupa usulleriyle eitim
gren yeni bir ordunun kurulmas hususu ele alnr. Ayn
zamanda bu ordunun ihtiyalarn karlamak iin batllarn
200

Berkes, Trkiyede adalama, s. 57.


Berkes, Trkiyede adalama, s. 42.
202
Berkes, Trkiyede adalama, s. 63.
203
Berkes, Trkiyede adalama, s. 83.
204
Akgn, a. g. e., s. 85.
205
Berkes, Trkiyede adalama, s. 91.
201

72
fenn harp kitaplarnn getirilmesi ii ele alnr. Bu suretle
yaplacak iler iin bir taraftan dardan ve ierden fikirler
alnrken, dier taraftan da batl devletlerden (Fransa, ngiltere,
sve ve Prusyadan ) kara ve deniz ordular iin uzmanlar
istenir.206
Nizm- Cedit ordusunun kurulduu, 1794te aklanr.207 Fakat Nizam
ordusunun finansman iin yeni arelerin aranmas baka skntlarn da aslnda ok
daha kkl bir reform programnn hayata geirilmesinin gerektiini gsteriyordu.
Nizm- Cedit, yenierilerin ayaklanmas ile karlat. nk 18. yzylda
yenierilik imparatorluun hemen her blgesindeki ehirlerde siyasal bir parti gc
haline gelmi ve yalnzca bu blgelerde deil, bakentteki siyasal srelerde de rol
oynayacak bir g olmutu.208 Osmanl Devletinde bu tarz giriimlerin sk sk
ayaklanmalarla karlanr olmas da aslnda devletin iten de ne kadar zayfladnn
bir belirtisiydi. Tahta getiinde Nizm- Cedit ordusu kurulmas, kapkulu ve tmarl
ordu rgtnn slah, yeni ordu iin gerekli kaynaklarn salanmas ve asker sanayi
ve eitim ile askerlik fenni zerine yazlm kitaplarn hazrlanmas ya da yabanc
dillerden evrilmesi konularyla ie balayan III. Selimin ne derece baarl
olduunu burada tam olarak syleyemesek de, Nizm- Ceditin yklmas ve
kapkulu ocann slah edilemeyeceinin anlalmas209 zerine bu ilerin hi de
kolay olamayaca grlmtr. uras kesindir ki, bu yenilik ve reform hareketleri
daha da hzlanarak srecek, bu durum Cumhuriyetin kurulmasna dek siyasal ve
ideolojik bir ortamn da younlamasyla devam edecektir.
Bundan sonra gelen ilk ciddi reform hareketi ise Tanzimattr. lk reform
hareketlerinin ardndan gelen dnemde artk Osmanl toplumunun geleneksel
yapsnda ciddi krlmalarn ve anmalarn oluaca gelimeler yaanmtr:
Ondokuzuncu yzylda da Osmanl mparatorluundaki siyas
gelimelerin temel sonularndan birisi, din kriterlerin ynetim
pratiinden ayrlm olmasyd. Bu ayrm, hemen hemen
hissedilmez bir ekilde vuku buldu. Bu ayrm asl amacn
etkililik olduu, (sivil ve asker) messeselerin kurulmas ile

206

Akgn, a. g. e., s. 85.


Berkes, Trkiyede adalama, s. 97.
208
Berkes, Trkiyede adalama, s. 78.
209
Berkes, Trkiyede adalama, s. 106.
207

73
balad; ve burada bu messeseleri kaplayacak bir ideoloji
yaratmak iin bir bahane bile hazrlanmamtr.210
2.2. Tanzimat, Batllama ve Jn Trkler
II. Mahmut (18081839) devrinde yenilik hareketleri younluk kazanr.211
Yenieri Ocann 1825te kaldrlp, onun yerine bat esasna dayal Asakir-i
Mansure-i Muhammediye adnda yeni bir ordunun kurulmas, III. Selim dneminde
oluturulmaya allan dzenli ordunun da ortaya kmasyla en nemli
yeniliklerden birisinin yaplmasn salamtr. Ayn zamanda III. Selim dnemine
kadar uygulanan Meveret Meclisinden farkl nitelikte meclis kurulmutur.212 Bu
meclis, Hkmet rs Adliye leri Yksek Kurulu ve Asker r
Dairesidir.213 Bunlarn eski Meveret Meclisinden fark srekli devlet organ olarak
kurulmalar, az ok belirlenmi ayr grevlerinin bulunmas, idare, adliye, eitim ve
ordu alanlarnda uygulanacak bir devlet mekanizmasnn kurulmasna doru ciddi
birer adm olmalardr.214

Sadrazamlk ve

eyhlislmln eski

hkmet

mekanizmasndan ayrllar din-devlet bileimindeki ilk atlamay meydana


getirmitir. Sonu olarak; yeni anlamnda teri (yasama) ancak Tanzimat
dneminde kanunlatrma (codification) akm ile balam olmakla birlikte, bunun
yolunu aan dnce Mahmut zamannda balamtr ve batllama yanls tutum
Mahmutun lmnden sonra daha da glenecektir.215
II. Mahmut zamannda klk kyafette de yenilikler yaplr. Ayn zamanda
Tbhnenin (1827) ve hemen sonra Cerrahhnenin almas ve salk alanndaki
birtakm uygulamalar da yenidir. te II. Mahmut zamannda yaplan bu tarz
yenilikler Tanzimatn ilnn hazrlamtr. 216
En nemli gelimelerden biri de lik brokrasinin on dokuzuncu yzyln
balarnda artk deiimi balatabilecek bir gce ulamasdr ki, bu da modern akln
Trkiyeye giriinde ve Trkiyede batllamada olmazsa olmaz unsurlardan biridir.
Bu lik brokrasi,
210

erif Mardin, Yeni Osmanl Dncesinin Douu, stanbul, 2004, s. 135.


Akgn, a. g. e., s. 86.
212
Berkes, Trkiyede adalama, s. 173.
213
Berkes, Trkiyede adalama, s. 174.
214
Berkes, Trkiyede adalama, s. 173.
215
Berkes, Trkiyede adalama, s. 176177.
216
Akgn, a. g. e., s. 87.
211

74
Avrupa aydnlanma despotizminin bir sre kullanm olduu
idr kurumlar ve iktisd sikleri Trkiyeye getirmeyi hedef
alan bir program balatt. Bu suretle yaplan deiiklikler,
sonunda ulemnn prestij ve mevkiinin btnyle zayflamasna
sebep oldu. 19. yzyln ortalarndan sonra, merkez karar verme
srecinin dnda tutuldular ve neticede idare, adalet ve eitim
sistemi iindeki marjinal rolleri hari, her eyden mahrum
brakldlar. 217
Bu durum, Osmanl Devletinin siyasi olarak zayflamas ve dalmaya yz
tutmasnn yan sra, geleneksel toplum yapsnn da zlmeye baladn gsterir.
Bu toplumsal yeni durum iinde geleneksel dncenin temsil snf da yerini yeni
bir modern aydn zmresine brakmtr. Bu koullar altnda,
Yeni padiahn, II. Mahmutun lmnden be ay sonra, 3
Kasm 1839da Mslman olan ve olmayan halklarn ileri
gelenlerinin nnde yaymlanan bildirisine Tanzimat Ferman
denmitir. Bununla, Dileri Bakan Reit Paann, daha eski
padiah sa iken Avrupa devlet adamlar ile yapt
konumalardan edindii bir reform program iln ediliyordu.218
Sz konusu uygulama Sultan Abdlmecit tarafndan Glhne Hatt-
Hmyunu ad verilen bir temel fermann ilnyla resmen balad.219 1789da Pariste
ilan edilen ve 17 maddeden ibaret olan nsanlarn Tabi Haklar Beyannmesinin
yarm asr sonra yaplm eksik bir taklidi olan220 bu belge, btn reform giriimlerini
merulatran ve reformun alaca istikametin ana hatlarn belirleyen bir belgedir.221
Buradaki nerilerin nemli zellikleri, hkmdarn iradesinin snrlanmas, can, mal,
namus korunurluunun, iradesinin dnda, kanunlarn yarglarna braklmas,
hkmet ynetiminin kendi iradesine gre deil, temel ilkeler olarak nitelendirilen
llerle yaplacak kanunlara gre olmasdr.222
1839 Tanzimat Ferman Osmanl mparatorluunun Bat
dnyas tesirlerine resmen ald, bu tesirlerin devlet eliyle ve
kanun yolu ile resmen yerletirilmeye alld devirdir.
Tanzimatla birlikte Avrupaya alan Osmanl mparatorluu,

217

Mardin, Trkiyede Din ve Siyaset, s. 42,


Berkes, Trkiyede adalama, s. 213.
219
Mardin, Trkiyede Din ve Siyaset, s. 43.
220
Akgn, a. g. e., s. 87.
221
Mardin, Trkiyede Din ve Siyaset, s. 42,
222
Berkes, Trkiyede adalama, s. 214.
218

75
Avrupa devletleri iinde dnce hayat ynnden daha ziyade
Fransann tesirinde kalmtr.223
Bu tesirler altnda yeni aydn zmresinin douunun ilk rnekleri olarak Yeni
Osmanllar (Jn Trklerin ilk kua) grubunu gryoruz. Gen veya Yeni Osmanl
Cemiyeti olarak adlandrlan bu yeni grubun bana Ziya Beyin getirildiini
grmekteyiz ve Namk Kemal, yetullah Bey, Ebuzziya, Reat Bey ve Nuri beyler
de grubun ilk yelerindendir. 224
Yeni
Osmanllar,
Tanzimatlarn
smr
olayn
anlamadklarn, bir st tabaka meydana getirdiklerini, kendi
kltrlerini ksteklediklerini (eriat unuttuklarn) ve ancak
yzeysel anlamda Batl olduklarn ileri srdler.
Tanzimatlarn Yeni Osmanllara gre Batnn ruhunu
oluturan hrriyeti ve parlamenter eilimleri anlamadklar da
yzlerine vuruluyordu.225
Bu gelimeler dhilinde yeni bir elit ve brokratik kesimin muhalif bir grup
oluturduunu ve byle bir dnsel tavrla devlet ve bu fikir gruplarnn geriliminin
devletin son dneminde nemli bir yere sahip olduunu gryoruz. nk
19. yzylla birlikte Osmanl sefirleri, srgnleri ve
rencilerinin ziyaretleriyle gelien askeri nitelik tamayan Bat
ilikileri varln iyice hissettirmeye balamtr. Bat ile
balayan bu sivil- kltrel etkileimler Osmanlnn
stnlnn dnce olarak deimesine yol amtr.226
Yeni Osmanllarn nemli bir rol oynadklar bu dnemde yeni fikir akmlar
ve fraksiyonlarn olumasnda bir nceki yzylda da geliemeyen basm iinin ve
Osmanl gazeteciliinin bu yzylda nemli bir yer tuttuunu gryoruz.227 Bununla
birlikte, Nmk Keml ve arkadalar tarafndan 1860larda Osmanl mparatorluu
ynetimine kar taknlan tavr aklama anlamnda en yaygn kabul grm teori,
onlarn eletirilerine o srada Trkiyede mevcut istibdata atfeder.228 Fakat
Mardine gre bu aklama Yeni Osmanllarn kar ktklar suiistimallerin zgl

223

Akgn, a. g. e., s. 88.


Mardin, Yeni Osmanl Dncesinin Douu, s. , 1794.
225
Mardin, Trk Modernlemesi, s. 1314.
226
Sevil, a.g.e., s. 102.
227
Mardin, Yeni Osmanl Dncesinin Douu, s. 1794.
228
Mardin, Yeni Osmanl Dncesinin Douu, s. 123.
224

76
nitelii zerinde durmama gibi bir mahzur ierir.229 Bu dnemde Osmanl
Devletinin ciddi anlamda borlanmas ve borcu borla karlamaya almas
ekonomik anlamda da devleti byk lde zayflatmakla birlikte lks bir yaamn
da grnmesi dikkat ekiciydi. Abdlazizin hkmdarl esnasnda ( 18611876)
saraylarn inasna ve dier ahsi hobilerine msrif bir ekilde para harcamas ve bu
arlklarn vergi mkelleflerini skntya sokmas da bunun arpc bir rneidir.
Bu yzden, bir gzlemcinin tabi beklentisi, yeni Osmanllarn
yazlarnn ounda ikyet ettikleri zulmn, sultann
davranndan kaynakland olacakt. Yeni Osmanllarn
hcumlarnn ndiren sultann ahsna yneldiini ve hibir
zaman monari kurumu aleyhinde olmadn grmek, bu yzden
ok artcdr.230
Yeni Osmanllarla birlikte Osmanlclk dncesinin domas aslnda
dalmakta olan bir devletin kurtuluu iin ne yapmal sorusuna yant aranmaya
balanmasnn bir ifadesidir. Bu sorun etrafnda Cumhuriyetin kuruluuna kadar
ortaya kan fikir akmlarnn hepsi bu balamda ele alnmaktadr. Buna paralel
olarak, bu fikir iklimindeki eitlenmeler Trkiyede modern dncenin douuna
neden olmutur.
18391913 devresinde Osmanlclk dncesinin drt farkl
aama halinde gelitiini grmemiz olasdr: 1-) 1839lardan
1875e sren dnemlerde arlkl olarak Bab- linin otoriter
merkeziyeti siyaseti, 2-) 18681878 devresinde Yeni Osmanl
muhalefeti
ve
Mertiyeti
pragmatizm erevesinde
Osmanlclk yaklam, 3-) II. Abdlhamit mutlakiyetine kar
Jn Trk muhalefetinde grlen Osmanlclk ve 4-) II.
Mertiyet dneminde Osmanl-clk dncesi.231
Yeni Osmanllarn ve yeni aydn kesimin Bb- lye muhalefetinde
sadrazamlarn da nemli roln grmekteyiz. 1840larda brokratlar politika yapma
grevini de stlenmilerdi ve ynetimin modernletirilmesi iin gerekli bilgiyi
arttrmalar ve politika stndeki denetimleri, Sultann glgesinde kalmaya mahkm
eski brokratlarla karlatrlamazd.
229

232

rnein; Devlet politikasnn belirlenmesi

Mardin, Yeni Osmanl Dncesinin Douu, s. 123.


Mardin, Yeni Osmanl Dncesinin Douu, s. 124.
231
Seluk Akin Somel, Osmanl Reform anda Osmanlclk Dncesi (18391913) , Modern
Trkiyede Siyas Dnce Cilt 1, stanbul, 2001, s. 88.
232
Mardin, Trkiyede Din ve Siyaset, s. 151.
230

77
hususunda sultan [Abdlaziz kastediliyor], Fuat ve linin adeta esiri idi. Gerekte,
Bb- lnin bu hegemonyasnn en byk sonucu sultann, li ve Fuatn hakiki
halefleri tarafndan 1876 da tahttan indirilmesi idi.233 Fakat bu aydn kesimle
sadrazamlarn aras da sk sk alyor ve aydnlarn toplumda kendilerine bitikleri
rol bu durumda etkili oluyordu. Aslnda Osmanl aydn ciddi bir problemin
zmlenmesi ile ilgili devlet katnda gereken yeterli nlemlerin alnmamas
karsnda duyduu rahatszlkta haksz da saylmazd:
Trkiyenin Batllamas, hkmet ve ynetim uygulamasnn
an akna uyarlanmas srecinde, hakszlklarn domas, li
Paa gibi Tanzimat devlet adamlar iin nemsizdi. Her eyden
nce, imparatorluun kurtarlmas lzmd. Ancak, byle bir
tavr, siyasette iyinin ve ktnn ls olarak bavurulan
eriatn yerine hibir ey getirmeyen Tanzimat devlet adamlar
iin, ideolojik bir bolukla neticelendi. Onlar, byle bir ideolojik
boluun ortaya karaca karklklarn farkna varmadlar.
slm, ahs (ve ferd) bir din olarak anlayp kabul edecek
kadar Avrupallatlar.234
Btn

bu

gelimeler

Osmanl

toplumunda

tepeden

balayan-

modernlemenin yaratt skntlardan ayr dnlemez. Bununla birlikte


dalmaya yz tutmu yzlerce yllk bir Devletin; Devlet-i Aliye-i Osmniyenin,
byle bir alkant ierisinde farkl yntemlerle kurtarlmasna allmas, mevcut
konjonktrel durum ierisinde olduka normaldir. Bu siyasal durum, i alkantlar,
ekonomik skntlar ve Avrupayla modern zamanlarn balangcnda karlamann
getirdii ok ierisinde, bu abann farkl fikir ayrlklarn birbirlerinin karsna
karmas da bu srecin bir ifadesidir. Buna mukabil bunlar birletirici nerilerin il
rnei olarak grlebilecek bir neri de, Osmanlclk dncesi iinde Namk
Kemalin Osmanl mparatorluunun 1860lardan itibaren karlat sorunlara bir
cevap ararken bunun zmn herkesin savunaca bir vatan oluturmakta
bulmasdr.235
Bu srete, sultanlarn mevkilerini ykseltmekte olan yeni brokratik bir
kesime terk etmeye balamalarn Mardinin ifadeleriyle zetlersek;

233

Mardin, Yeni Osmanl Dncesinin Douu, s. 125.


Mardin, Yeni Osmanl Dncesinin Douu, s. 135.
235
Mardin, Trkiyede Din ve Siyaset, s. 273.

234

78
Olan ey, yenierilere kar sultanla brokratlar arasndaki daha
nceki ittifakn, 1826da yenieri ocaklarnn kaldrlmasndan
sonra dalmaya balam bulunmas idi. II.Mahmudun
hkmdarl (1808- 1839) ile balayan, ordunun glenmesini
ve devletin merkezi denetiminin artmasn salayaca iin sultan
tarafndan istenen modernleme, sultan iin ok karmak bir
hedef haline gelmi ve modernist, reformist ynetimi
glendirmek iin gerekli iktidar brokrasiye devredilmiti.
Mahmutdan sonra, hem sultan tarafndan tesis olan reform
mekanizmas ve hem de Reit Paa gibi reformist nzrlar iin
salanan mutlak koruma, Mahmudun saltanat haleflerini siyaset
sahnesinde sadece seyirci durumuna getirmiti. Tam tersine, III.
Selim (17891807)in ve Mahmutun ksa bir sre iin ellerine
geirmeye muvaffak olduklar siyasi iktidarn kendilerinin
olduunu iddia eden yeni bir brokratik elit, Abdlmecitin ve
Abdlazizin hkmdarlklar srasnda iktidara ykselmiti. 236
Tanzimattan sonra ise 1856 Islahat Ferman da Mslmanlardan imtiyazl
durumu almalaryla dier etnik gruplara ayrcalk salyordu.237 Islahat Fermannn
ardndaki zaaf ise 19. yzylda Avrupal byk glerin, bir sreden beri stlenmi
olduklar Osmanl Devletindeki eitli Hristiyan halklarn hmilii rolndeki
nfuzlarn arttrmalarndan238 ve milliyetilik hareketlerinin nemli boyutlara
ulamasndan kaynaklanmtr diyebiliriz. Tanzimat hukukuna gre zamanla sivilyaplar haline gelen ve Osmanl Devletince tannan cemaatlere de hkm ahsiyet
stats verilmekteydi:
Cemaat snrlarnn bu ekilde belirlenmesi, Osmanl
mparatorluunun din eitliliine yeni bir ferahlama salad.
Tanzimat devlet adamlar, din cemaatleri ok daha kat bir kalp
iine sokan ve bunlar Osmanl mparatorluundan ayrlmaya
ynelten
fikirlerin
kaynan
oluturan
bu
sreci
durdurabileceklerini sanyorlard. Gerekten de, 19. yzyln
balangcnda, Yunanistan ve Srbistan gibi Osmanl toprandan
ayrlan devletlerin bazlarnn byle bir gemileri vard. 239
Bunun gibi gelimeler de Yeni Osmanllarn eletirilerini glendiren bir
unsur olmutu.240 nk Islahat Fermann Glhane Hattndan ayran ana husus

236

Mardin, Yeni Osmanl Dncesinin Douu, s. 125126.


Mardin, Trk Modernlemesi, s. 14.
238
Mardin, Trkiyede Din ve Siyaset, s. 48.
239
Mardin, Trkiyede Din ve Siyaset, s. 49.
240
Mardin, Trk Modernlemesi, s. 14.
237

79
Osmanl tebaasnn hukuken eitlii konusudur.241 Fakat arlkl olarak Hristiyan
haklarna vurgu yapan Ferman, Krm Sava koullarnda dorudan doruya
Avrupal mttefik glerin diplomatik zorlamalar sonucunda iln edilmitir ki,
Mslman aydnlar bunu iine sindirememitir: 242
Merutiyeti Osmanlclk dncesi Tanzimatn otoriter
merkeziyeti siyasetine bir tepki olarak ortaya kmtr. Bu
tepkiyi esasen Osmanlclk politikasnn zellikle 1856
sonrasnda giderek Batl glerin bir dayatmas sonucu
uygulanan bir siyaset grnm kazanmasna ynelik bir
Mslman Trk aydn tutumu olarak da anlayabiliriz. 243
rnein, Nmk Keml eski devirlerde gerekletirilmesine allm olan
bir slm ve Osmanl birliinin kurulmasn ister: Osmanl mparatorluunu
yaatacak can damarnn Mslmanlk olduuna inanr ve o Mslmanln,
Mslmanlk hukukunun ve Mslmanlk ahlknn ateli bir koruyucusudur.244
Fakat bu durum, yani Osmanllarn geleneksel dnceyi savunuyor olmalar onlarn
Avrupa fikir ikliminden etkilenmedikleri, bu fikri ortamla bir ilikileri olmad
anlamna gelmemektedir. Her eyden nce bu yzyl Osmanl Devletinin Avrupa ile
yakn temas ve Avrupaya yzn dnmesi, kendini toparlamak iin Avrupa ile
arasndaki ilikiler dhilinde bu sorunun siyasi olarak da zihinlerde yer edip
kltrleraras ilikiler ve akn younlat bir ortama denk der. Basm iinin
yaygnlamas ve en azndan iler hale getirilmesi de dnemin fikir ikliminin
olumasnda ve edebiyattan bilime Avrupadan fikir aknn ivme kazanmasnda ok
etkili olmutur. Bu etkileim erevesinde Tanzimat Romantizmden bile
bahsedilmekte245, Osmanl aydn artk Avrupadan ald fikir akmlarn
uyarlamakta ve dntrmekte, hatta zaman ierisinde bu fikir akmlarndan modern
dnya

grnn

en

etkili

tayclar

dnemin

izin

verdii

llerde

savunulmaktadr.

241

Somel, a.g.e., s. 96.


Somel, a.g.e., s. 91.
243
Somel, a.g.e., s. 104.
244
Kmuran Birand, Aydnlanma Devri Devlet Felsefesinin Tanzimatta Tesirleri, Ankara, 1955, s. 10
11.
245
Birand, a. g. e., s. 10-11.
242

80
2.3. II. Merutiyet
Yukardaki blmde Osmanlda batllama ve modernleme hareketleri
olarak ele alnan 19. yzyl gelimeleri, Osmanl geleneksel devlet yapsnda ciddi
deiiklikler olmaya baladn gstermektedir. Zaten uzunca bir sredir atalet
iinde olan sultanlarn zamanla sadrazamlarn siyasal stnlklerine yenik dmeye
baladklar bir dnemdi bu. Sadrazamlarn ise batl fikirlerden ve bat eksenli
siyasal ynlendirmelerden olduka etkilendikleri grlr. Bu durumun en arpc
rneklerinden biri ise 1839da Tanzimatn ilan edilmesinin memleket iin faydal
olacan Sultan I. Abdlmecide kabul ettiren Sadrazam Mustafa Reit Paadr. 246
Mustafa Reit Paa, Londra ve Paris eliliklerinde bulunduu
srada bu devletlerin siyas kadro ve dnrleriyle fikir al
veriinde bulunmutur. Hatta Kral Lui Filipin oullarndan
prens Dajunuvil ile de mlkatnda dierlerine verdii teminat
ona da vermitir. Osmanllarn medenlemeye istidatl
olduklarn bildirip Tanzimat gibi bir beyannamenin yakn bir
tarihte intir edeceini kesin bir ekilde vaat etmitir. Prens ise
Paann bu iddiasn rtmtr. Paa, bunun imkn dhilinde
bulunduunu, byle bir eyin gereklemesi durumunda davetli
olarak bulunup bulunmayacan ondan sormu, o da davete
icabet edeceine sz vermitir.247
Grld gibi Osmanlda elit kesimin batl gr ve fikirlerle yakn temas
halinde olmas, toplumsal ve siyasal deiimlerin de artk bu eksende ekillenmeye
balamasnda nemli rol oynamaya balam, toplumsal hayatn dnmnde ciddi
bir dnsel arka plan olarak hissedilir olmutur. Nitekim bu durum batllarn, ilk
modernlerin, evredeki akirtlerini bir kabul-onay mekanizmas iinde, onlar
modernletike olumlamalarndan, onlar vglere bomalarndan da ayr
dnlemez. Bu tr olaylarn ardnda bu tarz bir psikolojik srecin de ilediini
grmek gerekir. Yine Erginden aktaran Akgnn de belirttii gibi,
Gerekten 1255 senesi abannn yirmi altnc gn Mustafa
Reit Paa tarafndan Glhane Tanzimat- Hayriye Hatt
Hmayunu okunduu zaman ad geen Prens davetli olarak hazr
bulunmu, akl ve dirayetine hayran olduu Reit Paay taltifen,
Hatt okuduktan sonra ey Trkler, siz bu zt iin bir heykel
246
247

Akgn, a. g. e., s. 88.


Akgn, a. g. e., s. 87-88.

81
dikmelisiniz. Bunu yapamazsanz lem-i medeniyet sizi kfran-
nimetle itham eder demitir.248
Bu dnemde yer alan nemli gelimeler modern uygulama biimlerinin yazl
belgelerinin ve hukuksal bir stat eitleyiciliinin ilerlie girmi olmasdr. Bu
reformlar zaman zaman ortaya kp baarszlkla sonulanm olsalar da bu tr
giriimlerin geleneksel toplum yapsn oluturmu olan Osmanl Devletinde vuku
bulmas bile deiimin ciddiyetini anlamamza yeter.
Tanzimat ve Islahat fermanlarndan sonra yine byle bir giriim de I.
Merutiyet olarak anlan 23 Aralk 1876 Kanun- Esasinin yrrle konulduu
meclistir.
1876da Abdlazizin tahttan indirilmesiyle Osmanl Devletinde
ilk defa bir anayasann yazlmas ve bir parlamentolu rejimin
kurulmas iin almalara baland. Anayasann hazrlannda
Namk Kemal versiyonu ve Midhat Paa versiyonu gibi iki
ayr akm olduu sanlmaktadr. Parlamento 19 Mart 1877de
ald ve 13 ubat 1878de II. Abdlhamid tarafndan datld.
Birok yazar bundan sonraki yllar istibdat szc ile
nitelendirmekle yetinmitir.249
Fakat Mardine gre aksine, II. Abdlhamit devri 1839dan beri yaplan
deiikliklerin bir odak noktasnda topland bir devirdir:
ada Trk edebiyatnn temelleri o devirde atlmtr ve Jn
Trkler her ne kadar Abdlhamide kar bakaldrmlarsa da
Bat hakkndaki fikirlerini Tanzimatn devam olan Osmanl
topluluunda kazanmlardr. Padiah, Sleyman Paann asker
okullar konusundaki almalarn devam ettirmi ve 1880den
itibaren bu konuda Alman asker mavirlerini kullanmtr.
Zamannda asker rtiyeler (ortaokullar) yatl hale getirilmi,
buna asker idadiler (liseler) ilave edilmi, Harb Okulunun
program gelitirilmitir. 250
Fakat bu durum Jn Trklerin hrriyet isteklerinin nne gemeye
yetmemitir. Bu adan ele alndnda asli olarak nemli unsurlardan birinin de yine
Avrupa ile aynlemek olduu grlr (Fransz htilaliyle sloganlaan zgrlk,
eitlik, kardelik ideolojisini hatrlayalm). Burada gelimeleri tmden
248

Akgn, a. g. e., s. 88.


Mardin, Trk Modernlemesi, s. 92.
250
Mardin, Trk Modernlemesi, s. 92.
249

82
Avrupada- ki duruma balamak asndan deil, zellikle Jn Trklerin batl
kanadnda gelien bu unsurdan dolay bu noktaya deinilmektedir. Nitekim
Osmanllarn bu konuda aslen geleneksel dnceye bal olduklar yukarda
belirtilmiti.
Somele gre de 1876 Kanun-i Esasisinde genel anlay toplumun
cemaatlere gre ayrmak deil, ama btn nfusun tek bir Osmanl kategorisi
altnda anlalm olmas, dolaysyla bu anlamda Osmanlclk idealine son derece
yaklatn syleyebiliriz.251
I. Merutiyetin bu ksa sreli mr belki Jn Trklerdeki hrriyete ulama
gayretini daha da artrmtr. Tanzimat batcl ile birlikte somut varlklarnda bir
gerileme sreci yaayan ulemann toplumsal adan yitirdii ncln, yeni
iktidarlarn hedefleri dorultusunda oluan boluklarn mnevver ve aydnlarla
doldurulmas mecburiyetini yaratmasyla252 bu boluu dolduran yeni aydnlarn
imdi iradelerini, gelenein yeniden retimini salayan ulemann aksine ve ok da
byk bir gayretkelikle modernliin retimi iin kullandklar grlmektedir.
Nihayet 1908de Merutiyetin yeniden ilanyla,
ynetim el deitirmi, sansr kaldrlm, peinde koulan
hrriyete kavuulmutur. Artk Bat karsndaki geri kalml
telafiye ynelik araylarnda, nceki dnemde muhalefet olan
yeni aydn zmre, bu dnemde II. Merutiyetin yapclar ve
yrtcleri roln stlenmilerdir. 253
II. Merutiyet dnemi rgtlenmesinin ttihat ve Terakki ad altnda olmas
da olduka anlamldr: Avrupann maddi ilerlemesiyle karlaarak kendini
tanmlamaya balam olan bir Devletin aydnlarnn terakkiyi yrtecekleri
dncesini yanstan bu isim etrafnda toplanmalarna armamak gerekir. inde
bulunduklar durum ve tavr allarna daha yakndan baklacak olursa;
1900lerin gen devrimcileri u balklar altndaki dinle yz yze
geldiler: toplumun sabit temeli olarak; dncelerden daha
bamsz ilev gren bir felsefe ve dnya gr olarak;
taradaki gn toplumsal ve ekonomik temellendirmelerinden
biri ve bir devlet kurumu ve ideolojisi olarak. Sekin kkenden
251

Somel, a.g.e., s. 106.


Necdet Suba, Kutsanm Grntler, stanbul, 1999, s. 300.
253
Ahmet shak Demir, Cumhuriyet Dnemi Aydnlarnn slama Bak, stanbul, 2004, s. 22.

252

83
gelmeleri Jn Trkleri, zaten dine kar manipulatif enstrmental
vaziyet ala hazrlad iin, modern okullarda eitilmeleri bu
eilimi arttrd.254
Fakat Abdlhamit dnemi boyunca gelien reformculuk anlaynn birden
patlak vererek II. Merutiyete yol amas da salam demokratik kurumlarn
kurulmasn salayamad ve ttihat ve Terakki fiilen bir tek parti rejimi olarak
iktidara yerleti.255 Sonu olarak kinci Merutiyet bir politik parti hegemonyas
altnda Abdlhamit istibdatn da glgede brakacak bir bask rejimi kurulabileceini
gstermi oldu.256 Fakat bunun da tesinde tarih boyunca reformlar destekleyen ya
da engelleyen fikir hareketleri kinci Merutiyet srasnda dzenli akmlar haline
gelmitir ve bu akmlar devlet ykldktan sonra da srm ve politik hayat
etkilemiler, Cumhuriyeti kuracak kadrolarn besinini salamlardr.257
Bundan sonraki ve son blmde bu akmlardan ana akmlar olarak ele alnan
Trklk, Batclk ve slamclk zerinde durulacak, bu akmn akla gelen ilk
isimlerinden rnekler verilecektir.

254

Mardin, Trkiyede Din ve Siyaset, s. 161.


Tark Zafer Tunaya, Batllamada Temel Aratrmalar ve Yaklamlar, Cumhuriyet Dnemi
Trkiye Ansiklopedisi 1. Cilt, stanbul, 1983, s. 238.
256
Tunaya, a. g. m., s.239.
257
Tunaya, a. g. m., s.239.

255

3. MODERN AKLIN TRKYEYE GR


Yukardaki blmlerde modernliin ve modern akln kreselletirici etkisi,
nce modern akln felsefi temelleri, daha sonra da bu etkinin Osmanl Devleti
zerindeki siyasi ve dnsel yansmalarnn grnr hale gelmesi balamnda ele
alnmaya allmtr. Bu yansma, Osmanl Devletindeki batllama hareketlerinde
ikindir. nk Avrupa ile yakn ilikilerin artmas, orada meydana gelen deiimler
onun

gibi

olunmas

fikrini

ve

gizil

nkabulleri

Osmanlya

dayatm

grnmektedir. Burada elbette her iki taraftan gelen bir etkileim ve diyalektik bir
iliki sz konusudur. Fakat Osmanl brokratlarnn ve aydnlarnn Avrupadan esen
byle olunmas gerektii rzgrlarndan edilgenlemekte olan bir biimde
etkilenmediklerini sylemek zordur. zellikle de II. Merutiyet ve sonrasnda bu hal
daha da dikkat ekmeye balar. Burada ise bu etkilerin az ok sistemli fikir akmlar
haline gelerek Cumhuriyetin kurulmasndan nce Trkiyede modern akln
yerleiklemeye balamasna katkda bulunduklar nemli isimler rnek olarak
verilecektir.
Bulan ifadeleriyle,
ster askeri ve siyasi ister ticari ve kltrel dzeylerde olsun, Bat
ile yzyze gelen btn toplumlarn ilk sorunsal, bugn adna
modernlik dediimiz fenomene kar taknmalar gereken
tutumla ilgili olmutur. Bu konuda kimi zaman tamamen
birbirinden farkl, kimi zaman benzerlik iinde olan ok sayda
tutumla karlamak mmkn. Modern hayat bir btn olarak
kabul ilkesine dayanarak olduu gibi iktibas etmekten ibaret
olan tutumdan tamamen ve bir btn olarak red ilkesine kadar
varan bu farkl tutumlar zincirinde hl hangi temel halkann
esas alnaca konusunda henz bir gr birliine varld
sylenemez.
Kemalist modernleme projesi kabul ilkesini esas alan bir
iktibas teebbsyd. 258
Bu ilkeyi esas alan Kemalist modernleme, aslnda bir ekilde bir krlmann
yaanaca fakat bunun iddetinin ve ynnn tam olarak nasl olacann henz
belirsiz olduu tarihsel bir dneme de aitti. Nuray Mertin de belirttii gibi,
258

Ali Bula, Modern Dnya le atma ve Uyumdan Moderniteyi Amaya, Bilgi ve Hikmet,
Say: 8 (Gz 1994), s. 7.

85
zellikle II. Merutiyet dnemi dnce hareketlerini gz
nnde bulundurduumuzda, Cumhuriyetin kuruluunu izleyen
ve inklplar olarak tanmlanagelen radikal dnmlerin, hi
deilse dnce alannda Cumhuriyetle domadn, eitli
siyas tartmalar erevesinde, daha nce ortaya atlm
nerilerin devam olduklarn grrz.259
Mardinin de ayn sonuca vard grlmektedir. Ona gre de Trk
devriminin gemii Jn Trk Devrimine kadar uzanr ve Cumhuriyeti rejimin
kurulmasnn temelleri 1908de atlmtr.

260

Jn Trk devriminin ve Jn

Trklerin- ise onu nceleyen nasl bir gemii olduuna bir nceki blmde
deinilmeye allmtr. Bu sre ierisinde modern anlamda bir aydn zmresinin
de doduunu ve modern akln taycs olarak aydnlarn nemli roller
yklendiklerini, hatta Cumhuriyet dnemi boyunca bunun yerleikletiini de
grmekteyiz. Bu adan da Jn Trkler modern aydnn bu roln nceler
grnmektedirler. Mardinin de belirttii zere;
Devrimciler, Gen Trkler, imparatorluun karlarn sorumlu
olanlardan ok daha iyi bildiklerine inanan insanlard. Onlarn
devrimi 1908de gerekleti ve Sultan II. Abdlhamidin, sonu
olarak, tahttan indirilmesi zaferlerini noktalad. Trk Devriminin
babalar dediimiz TC kurucular, seleflerinin hatalarndan ders
kararak, bu hareketi mantk sonucuna vardrdlar. Gen
Trklerle Merutiyet, yeni bir grnm edinir. Geleneksel st
snflarda kendi kurallarnn meruiyetini, nnde sonunda,
ynetilenler iin neyin en iyi olduunu bildikleri iddiasna
dayandrrlar. Oysa onlarn meruluu, ksmen, bugne kadar her
eyin gerekten byle srmesine balyd. Yeni sekinlerin ise
meruiyetlerini bilgiye dayandrmalar, bu anlamda yeni bir
boyuttu.261
Jn Trklerin buradaki durular, modern Trk aydnnn oluumunu
rneklemeye balamas bakmndan ilgintir. Onlarn Trkiyede Batllamay ele
allar ve Osmanl Devletinin dalmakta olduu bir srada bunu eitli fikir
beklerinin arasnda durmadan ilemeleri, bu izlein etrafnda yol almaya
balamalar, bu ideolojiyi tmden ama haline getirerek modern Trkiyenin
oluumunda bu amac geni halk kitlelerine bir misyon olarak tayan aydnlarn
259

Nuray Mert, Cumhuriyet Trkiyesinde Laiklik ve Kar Laikliin Dnsel Boyutu, Modern
Trkiyede Siyas Dnce Cilt 2, stanbul, 2002, s. 197.
260
Mardin, Trkiyede Din ve Siyaset, s. 165.
261
Mardin, Trkiyede Din ve Siyaset, s.152.

86
tavrnn biz bilirizci tutumlaryla yakndan balantldr. lk dnem aydnlarn
iinde bulunduklar genel durum iin Suba u deerlendirmeyi yapmaktadr:
Bu dnemlerin mnevveri, Batcs, Osmanlcs, slamcs ve
Trks, Batnn ve Batllamann ortaklaa basks altndadr.
kmekte olan mparatorluu slmi temelde ve Aydnlanmac
dnya grne kart bir tutumla yeniden ihya etme abalar da,
bir imparatorluktan bir ulus karma, laik ve modern bir devlet
modelini pratie geirme abalar da; aslnda, kar klan ve
benimsenen Aydnlanmann radikal dnme formlar ierisinde
ekillenmilerdir.262
Bu proje ierisinde modern akln da taycs durumuna gelen Trk aydnnn
dnsel n kabullerini anlayabilmek, geleneksel toplum yapsndan modern bir
gndelik yaama geilmeye balanmasnda kitlesel olarak bir dnmn hareket
ettiricisi olmas asndan aydn roln fark edebilmemizde nemlidir.
3.1. Modernlemenin Taycs Olarak Aydnlar
Trk aydnn nceleyen Osmanlda aydn, modern bir olgudur. Bu
durumda aydn, modern Avrupa ile karlamann bir sonucudur. Fakat Osmanl
aydn Bat entelektelinkinden ok farkl koullar iinde ortaya kmtr ve bu
farkllklar douran temel olgular, Osmanl devlet dzeni, slm ilim anlay ve
batllamadr.263 Bu hususun belirleyicilii belki sanldndan daha ciddi
boyutlardadr. Nitekim Trk aydnnn dine ilikin tutum alndaki batl aydnn
Aydnlamac bak asnn etkileri264 de aslnda batl aydnn durumundan Trk
aydnnn deyim yerindeyse bir uydu aydn oluu ile farkllar: Batda kendi doal
sreci iinde bask altnda kalan ve gerekten de skolastik bir dlayc dini etkinin
sorgulanmas ve buna belki ok da insani tepkilerle gelien Aydnlanmac anlay,
Trk aydnnda bu ekilde yerlemez. Aksine Trk aydn toplumun gerek kendi
daralmln amas ve gerekse dnyadaki varoluunu aklamada sahiplenebilecei
deerlerin ortaya kmasnda ilevsel rollerle btnlemi idealist bir aydn
olmaktan ok ou kereler bir smrge valisinin azndan konuan yabanclam

262

Suba, Kutsanm Grntler, s. 236237.


Mehmet Ali Klbay, Osmanl Aydn, Tanzimattan Cumhuriyete Trkiye Ansiklopedisi 1.
Cilt, stanbul, 1985, s. 57.
264
Suba, Kutsanm Grntler, s. 298.

263

87
roller stlenen265 bir aydn tipi olarak, batl aydnn yapt gibi dine kar
karken aslnda batl aydnn amaya alt banazln modern bir versiyonunu
bu sefer dine kar kendisi- ortaya koyar. nk batl aydnn amaya alt
dlayc orta acl skolastik tavr, Trk aydn tarafndan tam tersine, slama kar
retilir. Bu noktada aydnmzn slama ilikin yarglarn Aydnlanmac akln
Hristiyanla ynelttii eletirileri yeniden reterek elde etmesi266 de daha anlalr
hale gelir. Buradaki temel hata, ilk blmde de Max Webere gelen eletirilerde
olduu gibi genel bir din grne sahip olunmas ve bu gr iinde slamn da
yeterince bilinmemesi ile ilgilidir. Bu durumun olumasnda bilgiyi iinde bulunduu
ortama indirgemesek de Trk aydnnn aydnlanmac anlaynn Trkiyede neden
bu ekilde tezahr ettiini anlamamz asndan epistemik cemaat ve uydu
epistemik cemaat267 ilikisini grebilmemiz nemlidir. Bunun yan sra meruiyet
ve hukukletirme konusundaki radikal dnmle birlikte aydnlarn zihinlerinde
meruiyet merkezlerinin batllama, muasr medeniyete ulama benzeri yeni hedefler
etrafnda olumas geleneksel meruiyet merkezlerine, dolaysyla slma ynelik
tepkici tavr dourmutur.268 Zaten bir yaklama gre kendisini Batnn temsilcisi
gibi gren kimselere bat kkenli szckle entelektel (ve aydn), geleneksel
deerleri temsil ettiklerini ne srenlere ise, Osmanl kkenli bir szckle
mnevver denilmesi269 de bunun bir baka ifadesidir. Bununla beraber,
Cumhuriyetle birlikte Batc, Osmanlc, slamc, Trk
mnevverlerden Batclarn iktidara gelmeleri, bizde
aydnnn Batc mnevver olarak anlalmasn getirmi ve
yaygnlatrmtr. yle ki artk slamc olmak, Osmanlc olmak
, aydn olmay engelleyen nitelikler arasnda saylmaya
balamtr.270
Bu durum aslnda, 19. yzylda Osmanlda gelien bu aydn tabakann
devletle birlikte Batya yzn dnmesi ve ulemann kalemiyye snfndan
uzaklaarak geri ekilmesiyle de ilikilidir. lim ve aydn arasndaki bu atma bir

265

Suba, Kutsanm Grntler, s. 300.


Suba, Kutsanm Grntler, s. 298.
267
Hsamettin Arslan, Epistemik Cemaat, stanbul, 1992, s. 96115.
268
Ahmed Davutolu, Trk Entellektel Geleneindeki Baskc Temayllerin Kkenleri, lim ve
Sanat, Say: 13 (Mays-Haziran 1987) s. 19.
269
Suba, Kutsanm Grntler, s. 240.
270
Suba, Kutsanm Grntler, s. 240.
266

88
bakma batl aydn ile kilise arasndaki atmaya da benzetilmektedir.271 Belki de
idareyle aydnn batllama urundaki gaye birlii, limi bertaraf etmede idarenin de
iine yaradndan aydn, limi daima dlamaya almtr. Bu durum limin, aydn
karsnda yenilmesi ve aydnn limin yerini almasyla sonulanmtr.272
Gerekten de Osmanl toplumsal yapsndaki canlln yitiiyle birlikte dinsel
bilincin ncs saylabilecek olan ulemann da yitmeye balamas dikkat ekicidir.
Bylece yeni ve tanmlanm bir dn retorik, artk ulemann deil aydnlarn
tekelinde nev nema bulmaktadr.273
Sonu olarak yle sylemek mmkndr:
Ulema dinselletirilmi bir hayatta kanlmaz bir sicil
sahibiyken, aydnlar da bugn seklerletirilmi bir hayatn
modern savunucu ve aktrleri olarak her defasnda kutsal olanla
aralarndaki mesafeyi biraz daha arttrmaya almaktadrlar.
Dnyay unutturmada ulema fazla ileri gitmise, imdilerde de
aydnlar hayat tek dze bir dnya ile snrlandrmakta daha da
ileri gitmilerdir.274
Bu durumda modern akln taycs olarak aydnlarn Trkiyede ulemadan
ve

geleneksel

dnceden

devralnan

boluu

doldurmaya

altklarn

syleyebiliriz. Bu da modern akln Trkiyeye giriinde en nemli etkilerden birini


temsil etmektedir. nk bat eksenli yaklamyla seklarizmin etki alanna girme
balamnda- ulemadan ayrlan belli bir aydn kesim, ilk blmde ele alnan kutsaln
referanslarndan kopuk bir akl anlaynn salt rasyonel zek- temsili ve
olumlaycs olmutur. Bylelikle de dnyev bir projenin iindeki kurumlarn
oluumunda da etkili olan yeni Trkiyenin ideologluu grevini stlenmitir.
Zira Batnn aniden inkiaf eden ilmi bir ksm aydnlarn
gururlandrm, her ey pozitif bilim iinde deerlendirilmelidir,
ispatlanamayan, deney ve gzleme konu tekil etmeyen eyin
mevcudiyetinden sz edilemez kanaati yaygnlamt. Batdan
esen bu rzgar, yzn o tarafa evirmi aydnlarmz az veya
ok oranda etkilemiti.275

271

Demir, a.g.e., s. 53.


Demir, a.g.e., s. 54.
273
Suba, Kutsanm Grntler, s. 282.
274
Suba, Kutsanm Grntler, s. 283.
275
Demir, a.g.e., s. 59.
272

89
3.2. Abdullah Cevdet ve Batllama
Modern akln Trkiyeye giriinde ulemann yerine yeni bir aydn snfnn
gemesiyle batllamann Trkiye versiyonunun olutuunu syledikten sonra,
Cumhuriyetin kurulmasndan nce Cumhuriyet ideolojisinin olumasnda aydnlarn
rolne rnek olarak akla gelen ilk isimlerden biri de Abdullah Cevdettir.
Etkilendii dnsel ve kltrel noktalar pozitivist bir kabul iinde
iselletiren 276 ilk Trk aydnlarndan biri de belki odur. Trk aydn arasnda bu
bak as ierisinde hem din ve felsefe hem de kltre dayal dier unsurlar
deiime uratlarak alglanm ya da reddedilmitir.277 Avrupann stnlnn tek
nedeni, zamanla ilim ve fnn olarak grldke Trk aydn arasnda bilim
fazlasyla aknc bir mevkie oturmutur ve dolaysyla Osmanl aydnlarnda
geleneksel dncenin alglama biimlerinden farkllaarak toplumu maddi ekilde
aklama arzusu iddetlenmitir.278 Zaten Osmanlnn son dneminde batllamann
bir devlet politikas olarak benimsendiini ve yukardan aaya uygulanan
batllama hareketinin bu zelliinden tr belirli yan zellikler kazanarak devam
ettiini279 gz nnde bulundurursak bu durum son dnem Osmanl politikasnn da
kanlmaz bir sonucu olmutur. Fakat Cumhuriyet rejiminin dnce hayat iinde
zerinde en fazla durulan sorunlardan biri yine batllama olmutur.280
Cumhuriyet devletini kuranlar ve rejimin angaje aydnlar
Osmanl tarz uzlamac batllamann yanl ve yetersiz
olduu sonucuna varmlar, bu uzlamac tutum yznden hedefe
eriilemediini dnmlerdir.
Bu nedenle Cumhuriyet boyunca Batllama politikas
radikallemi, bir bakma, Cumhuriyet ideolojisinin temel direi
olmutur. 281
Cumhuriyete doru, Batllama dncesinin radikallemesiyle bu dnemde
ulusallama dncesinin de artk su yzne kt grlmektedir. rnein;
276

Suba, Kutsanm Grntler, s. 246.


Suba, Kutsanm Grntler, s. 246247.
278
M. kr Haniolu, Bilim ve Osmanl Dncesi, Tanzimattan Cumhuriyete Trkiye
Ansiklopedisi, 2. Cilt, stanbul, 1985, s. 346347.
279
Murat Belge, Cumhuriyet Dneminde Batllama, Cumhuriyet Dnemi Trkiye Ansiklopedisi, 1.
Cilt, stanbul, 1983, s. 263.
280
Tunaya, a.g.m. s. 239.
281
Belge, a.g. m., s. 260.
277

90
Bat ekoln nde gelen isimlerinden Cell Nuri, medenileme
kavramnn ayn zamanda bir ulusallama srecini ierdiinin
farkndayd, (1330 ?) yazd Mukaddert- Tarihiyyede artk
dnyada din hislerin yerini mill hislerin aldn sylyor,
ancak bunun uzun bir zaman dilimine gerekleebileceini,
Osmanllar iin henz bu koullarn varolmadn ileri
sryordu. O yzden de, Milliyet mnhasran dinin bir ekli
olmak zere gsterilmelidir ki, esasgir olabilsin nerisinde
bulunuyordu. 282
Demirin de aktard gibi Abdullah Cevdet ve Celal Nurinin, daha sonra
birisi tam dieri ksm batclarn ncleri olarak anld ve o devirde
Garplk diye nitelenen bir dnce hareketinin nde gelen isimleri olduu
grlmektedir.283 Bat karsnda ezilmilikle ortaya kan ve belki her farkl akmn
da en nemli ortak noktasnn bu olduu aydn tavrnn bu ezilmiliinin ok ak bir
ifadesini, Celal Nurinin u dizelerinde ve szlerinde grmek mmkndr:
Diyar- kfr gezdim, beldeler kneler grdm,
Dolatm mlk-i slm, btn viraneler grdm derken Celal
Nuri duygularn yle dile getirir:
Utanyorum Kendimden tiksiniyorum Berlinin u
muazzam, mcessem, mheykel medeniyetghnn iinde bir
ksz vaziyetindeyim sr- medeniye, otomobiller,
elektrikler, fabrikalar Bunlar beni elendireceine mahzun
ediyor Skntm neden, btn Osmanl, slm, Trk
vatanlarnn strabn ekiyorum.
Bu bak asnn sonucunda Bat, Garplarmzn gznde
muazzam bir medeniyet olmann tesinde btn insanln
birikimi ve ortak mal olan tek medeniyettir artk. htiyacmz
karlayamad ortaya km olan eski medeniyetimizi terk edip
Avrupallaarak
onlara
benzemekten
baka
aremiz
kalmamtr.284
Demirin Celal Nuri ve Abdullah Cevdetin dncelerinden aktard bu
deerlendirmeler, batclarn gsz dm bir devletin gl olanla
karlamas sonucunda modern anlamyla ilerlemeye maddi ilerleme- verdikleri
nemle birlikte pozitivist ve batc dnceyi nasl benimsediklerinin psikolojik arka

282

Mert, a.g.m. s. 198.


Demir, a.g.e., s. 82-89.
284
Demir, a.g.e., s. 83-84.
283

91
plann da bir lde gstermektedir. Aslnda bu ilerlemeci ve geri kalml
amaya dayal vurgular, daha sonra ele alnaca zere, Ziya Gkalp ve Mehmet
kifde de mevcuttur.
Burada dikkatimizi eken en nemli unsurlardan biri, ideolojilerin ortaya
kmaya balamasyla dinin de bu ideolojilerin iine bir unsur olarak yerletirilmeye
allmasdr. Bu ekilde hareket eden pozitivist ve materyalist bir fikir adam olan
Abdullah Cevdet, 9 Eyll 1869 tarihinde Arapkirde domu, ilk eitimini babas ile
imam olan amcasndan almtr.285 Fakat Kuleli Asker tbbiye ddisi ve Mekteb-i
Tbbiyeden mezun olan286 Abdullah Cevdet, bu ortam iinde ksa srede dinin etkin
rol oynad dnce yapsn deitirmeye balad.287 Bu deiiklikte, materyalizm
felsefesini olduka basit bir dille anlatan, toplumsal gelime iin ahlk deerlerin
zorunluluunu kabul eden ancak, bu grevi dinin yerine bilimsel materyalizmin
yklenmesi gerektiini ileri sren, kendisine brahim Temonun verdii bir kitap
nemli rol oynamtr.288 Bu kitap, Flix Isnardn bir kitabyd ve Abdullah
Cevdetin iinde bulunduu evrede olduka etkiliydi. Bu evre, pozitivist ve batl
fikirlerin en nemli yer bulduu yeni kurulmu olan birka modern okuldan biri olan
Tbbiye evresidir. Bunun yan sra, Cevdet, ttihat ve Terakki Cemiyetinin iinde
yer alan en nemli isimlerden biri olmutur ve bu cemiyet nce ttihad- Osmn
adyla Mays 1889 da Asker Tbbiyede kurulmu ve 1894de ttihad ve Terakk
adn almtr.289
Cemiyetin fikr kkleri arandnda, Asker Tbbiyede 19.
yzyl biyolojik materyalizminin etkisini grrz. Asker
Tbbiye rencileri kendilerine okutulan derslerin icab olarak
hayat, Allahn iradesinin bir rn olmaktan ok biyolojik ve
fizyolojik srelerin bir sonucu olarak gryorlard. Bu arada 19.
yzylda tbb tecrb bir bilim haline getirmekte en bata gelen
bilim adamlarndan Claude Bernardn fikirleri kendi rencisi
ve Asker Tbbiye hocas olan akir Paa yoluyla intikal etmiti.
Bu materyalist fikr temelin cemiyetin kurucularn etkilemi
olduu, bu yolla bir nevi kinat srrna vkf olabileceklerini ve
bunun kendilerine, daha nceki kuaklarn elinde olmayan bir
285

kr Haniolu, Bir Siyasal Dnr olarak Doktor Abdullah Cevdet ve Dnemi, stanbul, 1968, s.

5.

286

Kerem nvar, Abdullah Cevdet, Trkiyede Siyasi Dnce, Cilt 1, stanbul, 2005, s. 98.
Haniolu, Bir Siyasal Dnr Olarak Doktor Abdullah Cevdet ve Dnemi, s. 12.
288
Haniolu, Bir Siyasal Dnr Olarak Doktor Abdullah Cevdet ve Dnemi, s. 12.
289
Mardin, Trk Modernlemesi, s. 98.
287

92
gc temin edeceine inanmalar muhtemeldir. Bu adan, ayn
paralelde giderek Parisde pozitivizmin gene kendisine tlsml
bir kalknma anahtar temin ettiine inanan Ahmet Rza Beyin
ttihad ve Terakkinin ilk liderlerinden biri olmas bir tesadf
eseri saylamaz.290
Grld gibi, ders kitaplarnn ve eitimcilerin pozitivizmin aydnlar
arasnda egemen olduu Fransadan getirilmesi Mekteb-i Tbbiyede pozitivist ve
materyalist dncelerin kaynan oluturmutur.291 Beir Fuad, Abdullah Cevdet,
Rza Tevfik gibi kimselerin ayn okuldan yetimeleri ve ar dindar bir kii olarak
Abdullah Cevdetin ksa eitim srecinin sonucunda biyolojik materyalizmi
benimsemesi kukusuz rastlant eseri deildir.292 Osmanl materyalizminin en
nemli dn kaynaklarndan birini de Madde ve Kuvvet isimli eseriyle tam bir
materyalist dnya grn veren Ludwig Buchnerin (18241898) felsefesi
oluturmutur.293 Bu, Abdullah Cevdetin de karlat eserlerden biridir. Zaten
youn bir eviri faaliyeti iinde de bulunan Cevdetin amacnn da ansiklopedistler
gibi halka o dneme kadar duymadklar belli baz kavramlar aklayarak onlar
uyandrmak olduu294 gz nnde bulundurulduunda da onun modern akl
rnekleyen tipik batc aydn tavrn ortaya koyduunu grrz. Okuduu kitaplar
arasnda etkilendii dncelerin sekler ve pozitivist yapsn anlamak bakmndan,
Haniolunun aktard kadaryla buraya Isnarddan bir pasaj almak yerinde
olacaktr:
Din ve ahlk yekdierinden bamsz eylerdir. Din ahlkn
temeli (baz) deildir Dinler umumlik alarnda ok
eskilerde yararl olabilmitir. Fakat hibir msbet ve doal
temele dayanmadklar iin, insanlar eitim grdke gelecekde
kaybolup gideceklerdir Dinler, kendi balarna insanl
ynetmeye yeterli olan ilkelere dayal salam ve gerek bir
morale yerlerini terk edeceklerdir. ok sylenilen bize din
gerekli halk deyiinin yerine biz diyoruz ki, moral ahlk
gereklidir... Bilimsel maddecilik gelecein felsefesidir. Zira bu
salam moralin ve gerek ilkelerin tannmasn salayan bir

290

Mardin, Trk Modernlemesi, s. 9899.


Demir, a.g.e., s. 57.
292
Haniolu, Bir Siyasal Dnr Olarak Doktor Abdullah Cevdet ve Dnemi, s. 9.
293
Demir, a.g..e., s. 61.
294
Haniolu, Bir Siyasal Dnr Olarak Doktor Abdullah Cevdet ve Dnemi, s. 162.
291

93
felsefedir. Deneysel bilime ve akla dayanmayan tm doktrinlerin
yerine gemeye adaydr. 295
Cevdeti etkileyen kitaplardan birinde yer alan tek bana bu pasaj dahi
grld gibi, ilk blmde rneklendirilen modern akln temsilcilerinden Comte ya
da Marx aratmayacak dnceleri younlukla iermektedir. Yine ilk blmde ele
alnm olan, Batda hkim olan ve Osmanllar da etkileyen pozitivist dnce
dnyas toplumlarn selametini dinsel-metafizik dncenin yerini bilimsel aklc
dncenin (elbette modern rasyonalite anlamnda) almasnda gryor, din kurum
ve dncenin belirledii toplumsal hali, toplumlarn tarihinde bir tr ocukluk
devresi olarak ele alyordu.296 Bu dnceye gre toplumlarn refaha ulamas
olgunlamalarna balyd, olgunlamann koulu ise dinsel dncenin yerini
bilimsel aklc dnceye, buna paralel olarak dinsel kurumlarn yerini sekler
olanlara brakmasyd.297
Buna mukabil, Abdullah Cevdetin, ilk dnemlerde slamiyeti kendi
ilerlemeci ve batc grlerine bir kalkan olarak kullanrken298, Merutiyet sonras
zgrlk ortamnda elbette dnrmz asndan- her trl dnce ve
modernleme abalarn slam dininin toplumsal ieriinden yararlanarak sunma gibi
bir zorunluluun da ortadan kalkmasyla Mehmet Akifin de esefle karlayarak
datmna Srat- Mstakimde Ak Mektupla cevap verdii299 Peygamber
hakknda sylediini brakmayan Dozynin bir kitabn evirip Merutiyetin
ilanndan sonra geni apta piyasaya srmesi de bir rastlant eseri deildir.300 Oysa o
materyalizmin dinin yerini almas konusunda dahi slm dininden ve zellikle onun
toplumsal

ieriinden yararlanlmas

gerektii,

dncesi

kadar

dine

yer

vermekteydi:
Abdullah Cevdet, dinin halk indindeki -zellikle Osmanl
toplumu asndan- nemini belirtiyor ve ilim havasn
dinidir, din avamn ilmidir. Din ile ilmin seyyanen terakki ve
tekml etmesi lzm-u ictimasi bundandr eklinde Jn
295

Haniolu, Bir Siyasal Dnr Olarak Doktor Abdullah Cevdet ve Dnemi, s. 1213.
Mert, a.g.m. s. 199.
297
Mert, a.g.m. s. 199.
298
Haniolu, Bir Siyasal Dnr Olarak Doktor Abdullah Cevdet ve Dnemi, s. 129158.
299
Abdlkerim Abdlkadirolu ve Nuran Abdlkadirolu (haz.), Mehmed kif Ersoyun Makaleleri,
Ankara, 1987, s. 813.
300
Haniolu, Bir Siyasal Dnr Olarak Doktor Abdullah Cevdet ve Dnemi, s. 287.
296

94
Trk evrelerinde revata olan szleriyle bu destei salamann
gerekliliini belirtiyordu. Kukusuz Gustave Le Bonun cumhur
ruhu kuram, Osmanl mparatorluuna uygulandnda, bu
ruhun oluumunda en temel etki, slm tarafndan
gerekletirilecekti ki, bu da Abdullah Cevdetin tahlillerinde
konunun arlk kazanmas sonucunu douruyordu.301
Gustave Le Bon ise toplumsal olaylar adeta matematik bir netlik ve
kesinlikle aklamak iddiasnda olan ve aslnda halkn hibir ekilde toplu olarak
toplumla ilgili konularda doru kararlar bulamayacana inanan, bu grevi tpk
Abdullah Cevdetin dnd gibi biyolojik bir sekin ya da sekinler grubunun
yerine getirebileceine inanan biriydi.302 Ancak bu olgunun yerine getirilebilmesi
iin sekin ya da sekinlerin halkn (cumhurun) isteklerini dinliyor ve ona gre
davranyor gibi hareket etmeleri gerekmekteydi.303 slama bir ara olarak
yararlanma konusunda verdii tm deere karlk Abdullah Cevdet, dinin ve
ulemann grlerinin materyalist dnrler karsnda kesin olarak yanl olduuna
ok uzun sreden beri karar vermiti ve onun saf haliyle dnd slam dahi tm
ruhevi unsurlarndan arnmtr.304 Sonu olarak batclarn kutsala zaman zaman
referans vermeleri de onlarn modernleme abalar iinde anlaml hale gelmekteydi;
Bu amala slmn alma ve ilme tevikinden faydalanld. slmn elde
edilmesini istedii deerlerin Batdan kendilerinin aktard eyler olduu iddia
edildi.305
Dier ifadeyle hocalarnz yanl anlam ve anlatm gerek
slm yledir, byledir dedikten sonra materyalizmi sunmaya
altlar. Bu noktada gelenein ve zellikle ulemnn
eletirilmesi ve halkn gznde gvenilirliini yitirmesi baar
iin gerekliydi.306
[ve aslen geleneksel kurumlara kar alan] Bu harpte halkn
destei baarl olmak iin son derece nemli olduundan
batllamann slma uygun veya onunla elimediinin ispat
edilmesi gerekiyordu.307

301

Haniolu, Bir Siyasal Dnr Olarak Doktor Abdullah Cevdet ve Dnemi, s. 129.
nvar, a. g. m., s. 102.
303
nvar, a. g. m., s. 102.
304
Haniolu, Bir Siyasal Dnr Olarak Doktor Abdullah Cevdet ve Dnemi, s. 136138.
305
Demir, a.g.e., s. 86.
306
Demir, a.g..e., s. 86.
307
Demir, a.g..e., s. 87.
302

95
Tbbiyede okutulan eserler zerinde yapt incelemeler Abdullah Cevdeti
toplumda biyolojik litein ynetimi ele almasnn toplumsal gelimenin salanmas
iin gerekli olduu dncesine gtryordu308:
Bu grubun tespitindeki l ise beynin byklnden baka bir
ey deildi. Abdullah Cevdet kafatas muhiti 16 pus olmayan
adamlar ahmak olurlar, diman gayr-i tabii bir derecede
kkl niane-i eblehiyetdir dedikten sonra toplumsal
gelimenin nasl salanacan yle izah ediyordu: Bir ahali
iinde, savat mikdarn fevkinde bir mikdar- istiab- khfiyeye
malik bir ok efradn bulunmas, o ahalinin terakkiyat ve
temeddnce itlsn temin eden husust- tabiye ve eriat-i
msaidedendir.309
Biyolojik materyalizmi, dinsel dogmalar ykarak toplumu ileri gtreceini
dnen Tbbiyeliler siyasal sistemden de en ok rahatsz olan grubu tekil
ediyorlard:
rnein Abdullah Cevdet toplum bireylerine biyolojik
materyalizmi alayabilmek iin onlarn dinsel dogmalarla
yetitirilmemelerini ve kendisine bu konuda olanak verilmesini
arzuluyordu
ki
isteinin
gerekleebilmesi
dnce
zgrlnn yok derecede olduu bu dnemde imknszd. 310
te yandan Abdullah Cevdetin modern akln mecrasna girmi olduunu en
iyi

rnekleyen

dncelerinden

biri

de

belki

onun,

dnceyi

kalbin311

fonksiyonundan ayr olarak grmeye balamas ve dnceyi nrolojik ve fizyolojik


bir srete sadece beynin bir icras olarak kabul eder grnmesidir:
Doktor Abdullah Cevdete gre, tefekkrn mahiyeti
zannedildii gibi dimn maddeleri arasnda olmayp, ancak
dimn maddelerinin anatomi ve fizyoloji tahtnda bir neticeye
yaklaan faaliyetleriyle birleme tarznda olur. Bununla beraber
tefekkr, tabiatn umm hareketi, sinirlerin madd merkezi,
dim maddeye mahss mstakil bir ekli gibi kabul edilebilir
ve edilmelidir.312

308

nvar, a. g. m., s. 101.


nvar, a. g. m., s. 101.
310
Haniolu, Bir Siyasal Dnr Olarak Doktor Abdullah Cevdet ve Dnemi, s. 21.
311
kalbi akl -intellect/ratio- ayrm ile modern akln karlatrlmas iin, bkz. Yukarda, ilk
blm, s. 6364.
312
Akgn, a. g. e., s. 394.
309

96
Ona gre dim fikrin merkezi ve husus organdr.313
Kendi fikir dnyalarnn yayn organ olarak da tihat matbaasn kuran
Abdullah Cevdet, bu yayn hareketini de lmne kadar srdrmtr.

314

Bu dergi

II. Merutiyet sonrasnda slam dininin eletiriye uratld ilk Osmanl dergisidir.315
Jn Trklerin nde gelen isimlerinden olan Abdullah Cevdet birok faaliyetin
iinde yer alm fakat ilgin olan u ki, Devletle srekli bir gerilimin ve
yasaklamalarn, srgnlerin yaanmasna ramen maan da Devletten almtr. O
dnemde elinden geldii kadar sorunlarn ve atlak seslerin stn rtmeye alan
Devlet adamlar iin bu seslerin bazlarn ksabilmek bile bazen nemli ve yeterli
oluyordu. Bunun yan sra Abdullah Cevdet ve grubu, basn iini srdrebilmek iin
gerekli finansman asndan da devletle zaman zaman anlamay kabul ediyordu.316
Birok grubun iinde bulunan Abdullah Cevdet ngiliz Muhibleri
Cemiyetinin de kurucular arasnda yer alm, ayn zamanda Krt Teali Cemiyeti ile
de ilikide bulunmutur.317 nceleri kendi Krt kimliinden bamsz olarak medeni
bir kamu anlaynn ls olarak kabul ettii Krt kimliinin sunumu ve lisan
olarak Krtenin renilmesinin nemi zerinde duran Abdullah Cevdet, mtareke
dnemi yllarnda etnik ayrlklktan bahsetmeye balamtr ve Osmanl
Devletinin etnik gruplar zerindeki ynetimini bir eit imperialisme olarak
deerlendirmitir.318 Buna paralel olarak Cumhuriyetin kurulduu yllarda modern
projenin hayata geirilmesi balamnda, eskisine oranla radikal saylabilecek bir
deiimin de yaanmasna ramen, Cevdet bu deiimi rahatlkla kabullenen bir tavr
sergilemitir. Bu dnemde Cevdet teden beri savunduu Ltin harflerinin kabul,
kadn haklar ve benzeri konularda daha radikal tedbirleri daha byk bir rahatlkla
savundu.319
Merutiyetten Cumhuriyete, Trkiyenin resmi ideolojisine gei dneminin
aydnlar arasnda Cevdetin temsil gcne sahip oluu, Haniolunun u
ifadelerinden kolaylkla karsanabilmektedir:
313

Akgn, a. g. e., s. 395.


Akgn, a. g. e., s. 381.
315
Haniolu, Bir Siyasal Dnr Olarak Doktor Abdullah Cevdet ve Dnemi, s. 129.
316
Haniolu, Bir Siyasal Dnr Olarak Doktor Abdullah Cevdet ve Dnemi, s. 2959.
317
nvar, a. g. m., s. 101.
318
nvar, a. g. m., s. 101.
319
Haniolu, Bir Siyasal Dnr Olarak Doktor Abdullah Cevdet ve Dnemi, s.393.
314

97
Merutiyet sonrasnda grlen dier bir durum ise gitgide
dncelerin iinde siyasal boyutun arlk kazanmasdr.
rnein, Abdullah Cevdet Osmanl hnedannn gereksizliine
Ribotun dejenerelik konusundaki almalarnn nda karar
vermiti. Atatrkn ise hnedann egemenliini sona erdirirken
Osmanoullarnn Trk milletinin haklarn gasp ettii ve bunu
alt yz yldr srdrdn belirtmesi bu siyasallamay
gstermektedir.
Merutiyet sonrasnda bu zellikleri gsteren dnce ortam
iinde Abdullah Cevdet ve arkadalarnn gelitirdikleri
Batllama modelinin yeni Trkiye Cumhuriyetinin resmi
ideolojisinin nemli bir parasn oluturduuna phe yoktur.
Yeni devletin ideolojisinin zellikle 1908 sonras oluan dnce
ortamnn bir rn olduu gznnde tutulursa iinde Abdullah
Cevdet ve arkadalarnn gelitirdikleri tezlerin ne denli etkili
olduu320 kolaylkla tahmin edilebilir. Siyasal nedenlerle
herhangi bir greve getirilmeyen Abdullah Cevdet istisna
tutulduunda bata Klzde Hakk Bey ve Cell Nuri olmak
zere nde gelen Batllama yanllarnn yeni devlette nemli
grevlere getirilmeleri bu gzlemi dorulamaktadr.321
3.3. Ziya Gkalp ve Trk Milliyetilii
Bu dnemde Cumhuriyet ideolojisinde direkt yer alan milliyetilikin ve
yine Cumhuriyetin geleneksel yapnn yerine geirmeye alt kurumsal yeniden
inada sunulmas gereken modern fikirlerin de akla gelen ilk ideologu Ziya
Gkalpin en dikkat eken akm ve isim olarak yer aldklar grlmektedir.
lk blmde de deinildii gibi modernitenin temel bileenlerinden biri olan
ulus devlet, elbette Trkiyedeki modernleme projesinin de toplumsal bir makro
erevesini tekil eder. Bu durumun da Osmanlnn son yzylda ahit olduu
gelimelerden ayr dnlmesi elbette mmkn deildir. kinci blmde de yer
verdiimiz gibi, Avrupada Fransz htilalinin de etkisiyle- baskn hale gelen
milliyetilik hareketleri, Osmanldaki farkl etnik gruplarn Devletten kopuuna
zemin hazrlam, kimi aydnlar zellikle Batc kanat ve buradaki Cumhuriyet
ncesi yakn rneiyle milliyetiler- uluslamay olumlar ve desteklerken kimileri

320

Bu tezlerle Cumhuriyet dneminde kurumsal dnmler arasndaki artc benzerlik asndan


kar. Demir, a. g. e., s. 90-96; burada, Klzdeye ait, ctihdda Pek Uyank Bir Uyku adyla
yaynlanan batc programn tm maddeleri zetle yer almaktadr.
321
Haniolu, Bir Siyasal Dnr Olarak Doktor Abdullah Cevdet ve Dnemi, s. 404405.

98
bunu nlemeye on dokuzuncu yzyldaki Yeni Osmanl hareketi ve buradaki yakn
rnei olarak da Mehmet Akif- almlardr.
II. Merutiyet dnemi Batclar, Cumhuriyetin sonradan
gerekletirdii reformlara zemin tekil eden Bat medeniyetini
tmyle kabul etme dncesini savunuyorlard. Trkler ise,
hem byk lde Batclarn tezlerini paylayorlar hem de,
Osmanlclk ve slmclk siyesetlerine kar mill bir uyan
temsil ediyorlard.322
Trkln tarihte daha gerilere gtrlmesiyle birlikte Ziya Gkalpin
iinde bulunduu fikir iklimine yakn etkisi asndan burada Merutiyet devri
Trklk hareketinden bahsetmekle balanabilir. 1908de Ahmet Mithat, Mehmet
Emin, Ahmet Hikmet Mftolu, Yusuf Akura, kil Muhtar, vd. tarafndan Trk
Dernei kurulur.323 Ayn adla yedi say kabilen bir de dergi karan dernek daha
sonra yerini Trk Yurduna ve 1914te de daha geni bir zmre olarak kurulan Trk
Ocana brakr.324 Gkalp byle bir evreye girer. Trkln ve Cumhuriyetin
ideologlarndan birisi olarak anabileceimiz Ziya Gkalpin Trk vatanperverliinin
temelini dine balayan yazlar da Birinci Dnya Savann balarna kadar devam
eder ancak, btn Mslmanlarn cihad arsna uymamalar sonucu Gkalpin
yazlarnda slmiyet eski nemini kaybeder, Gkalp ise panislamik dnceyi
Mslman milletler arasnda bamszlk ve sosyal gelimeyi salamak iin bir
ibirlii olarak kabul etmeye devam eder.325Aadaki blmde Gkalpin
gelenekilii Gunonun eletirdii gibi- deil, geleneksel dnceyi temsil
edii dikkat ekicidir:
Gelenek ise, yaratma ve gelime demektir. nk gelenein,
trl anlar birbirleriyle kaynam bir gemie, arkadan hareket
ettiren bir g gibi ileriye doru iten tarihsel bir ak vardr ki
her zaman yeni gelimeler, yeni eilimler yaratabilir. Gelenek,
kendi bana dourgan ve yaratc olmakla birlikte, ona alanan
yabanc yenilikler de damarlarndaki hayat z suyundan
beslenerek canlanr ve sradan bir taklitte olduu gibi ryp
dmez.326

322

Mert, a.g.m. s. 197.


Demir, a. g.e., s. 74.
324
Demir, a. g.e, s. 74.
325
Demir, a. g. e.., s. 79.
326
Ziya Gkalp, Trklemek slmlamak Musrlamak, stanbul, 2006, s. 42
323

99
Yine bunun devamnda Gkalp, gelenein, balant ve uyumu gerektirdii
iin Trkn tarih sonrasn dinin bu fizik tesine balayarak bir slam- Trk
tarih felsefesi de yaratabileceini syler.327 Fakat Trklemek slmlamak
Musrlamak Gkalpin son eseri deildir ve onun daha sonra yazd Trkln
Esaslarnda daha ulusu ve modern bir izgide durduu grlr. Yine de ilkinde de
Gkalpin modern anlamyla geleneksel eleri kullanmaya alt ve bunlar
aslnda dnyev bir alann iinde ilevsel hale getirmeye alt dikkati eker:
Hi phesiz, bir lke maddi doas bakmndan bu deeri
tamaz. Kesinlikle bu kutsall, kesinlikle bu kutsall, kutsal
bir varlktan alyor. Bu kutsal varlk ne olabilir? Devlet mi?
Yukarda grdk ki devlet de kendi kendisine var olan bir g
deildir; bu da gcn ulusla mmet ten alyor: ereflmekn bil-mekn. O halde, kutsal varlk olarak yalnz bu iki ey;
ulus ile mmet.328
Yukardaki pasajda da grld gibi Gkalp ulusu kutsal saymaktadr.
Bununla birlikte yine ayn almasnda Gkalp, uygarlk maddi bileenlerden
oluan bir yap olarak grmektedir:
znel nitelikteki dinsel inanlar, ahlaksal grevler, gzelduyusal
biimler, hukuksal kurallar ve genel olarak lkler, bir kltr
topluluunun anlaylardr. Nesnel nitelikte olan bilimsel
gerekler, salk, ekonomi ve bayndrlk kurallar; tarmla,
sanatla ve ticaretle ilgili teknolojiler ve genel olarak matematik
ve mantk kavramlar bir uygarlk topluluunun anlaylardr. 329
Burada Gkalpin uygarl modern anlamda ele al dikkat eker; uygarlk,
iinde manevi unsurlarn da yer ald bir kavram olarak deil bunlar kltr iinde
kalmaya mahkmdurlar-, sadece, ok hayranlk uyandran batnn ilerleme gsterdii
maddi elerin taycs olan bir kavram olarak karmza kar.
Ayn zamanda Gkalpin dini stlahlar kendi muhtevalarndan soyutlayarak
kullanmas da ilgi ekicidir; toplumsal Cibril, mjdelenmi bir rem (ulus iin),
bas badel-mevt ile mjdelenmi lkl milletler, vd.330 gibi. Bu kavramlar
kendi muhtevalar dnda, seklerletirici bir tarzda ele alr.
327

Gkalp, Trklemek slmlamak Musrlamak, s. 45.


Gkalp, Trklemek slmlamak Musrlamak, s. 96.
329
Gkalp, Trklemek slmlamak Musrlamak, s. 48.
330
Gkalp, Trklemek slmlamak Musrlamak, s. 78-81, vd..
328

100
Trkln Esaslarnda ise zellikle batmerkezci ve modern etkileimler
grlmektedir:
Avrupada Rnesans, Reform, felsefede yenilenme, Romantizm
gibi ahlaksal, dinsel, bilimsel, gzel duyusal devrimler, Ortaa
hayatna son verdi. slam dnyasnda bu devrimler olmad iin,
biz hala Ortaadan kurtulamamzdr.331
Aristotalesin uslamlama mantn brakarak Descartesla
Baconn tmevarm mantn ve bu mantktan doan
yntembilimi almann, dinimize ve kltrmze ne zarar
olabilir!332
Eski Trklerde sanatsal ve gzel duyusal zevk ok yksekti.
Turfan da bulunan mermer heykeller, hi de yunan
heykellerinden aa deildir.333
Ziya Gkalpin de modern anlamda ilerleme anlayyla donand
grlmektedir fakat o gerekten de modern ilerleme unsurlaryla manevi ve
geleneksel geleri de birletirmeyi ihmal etmez. Ne var ki Gkalpin almalarnda,
medeniyet merkezli fakat medeniyetin modern tanmlar dhilinde- ve referans
noktalarn modern unsurlara kaydrmaya ok msait deerlendirmeler vardr.
Bunlarn elbette dneminin gelimeleriyle ilikisi ok ak ve nettir. Fakat Gkalp de
Avrupadan modern dnceyle intikal etmi oryantalist ve batmerkezci grlerin
etkisi altna girmitir, yle ki, kendi toplumsalln da oryantalist gzlklerle
deerlendiren Trk aydnnn ilk rneini sunacak grler ne srebilmitir.
Dneminin kstl antropolojik ve tarihsel yalnzca kstl olmas ile elbette
aklanamaz, denildii gibi oryantalist grn burada pay ok byktr; ayrca
antropolojinin smrge bilimi olarak anlmasn da hatrlamak gerekir- verilerinden
olsa gerek, Gkalp de bugn bize ok tuhaf grnecek olan, Yunan uygarln dier
uygarlklarn kendisinden doduu uygarlk olarak ele almaktadr.334 Fakat bu da
onun modern gr asnn iine girmesiyle alakaldr nk kendi dneminde de
kendisinden ok ok nce de onun iinde bulunduu geleneksel dnce de byle bir
kabule izin vermez.

331

Ziya Gkalp, Trkln Esaslar, stanbul, 2006, s. 98.


Gkalp, Trkln Esaslar, s. 104.
333
Gkalp, Trkln Esaslar, s. 185.
334
Gkalp, Trkln Esaslar, s. 89.
332

101
Bunlarn dnda Gkalpin Cumhuriyet Trkiyesindeki yeni toplumsal
oluumun projelendirilmesinde ok nemli bir pay olduunu dnmemek elde
deildir. Mzelerin kurulmasndan bahsetmesi hatta arkeoloji mzesi, vd. ayrmlar
anlatmas-, dilde sadeleme ve stanbul Trkesiyle ilgili grleri, aydnn halka
gitmesi gibi onun eserlerinde rastladmz baz nemli neri ve tespitler aslnda
bugn Trkiyede hepimizin hayatnda rol oynayan nemli unsurlarn kaynadr.
Bu dncelerin altnda yatan modern anlamyla ilerlemeci anlay,
batclarda grld gibi Gkalpte de aslnda, bat karsnda ezilmiliin etkisi
zerine kurulu gibi grlebilmektedir. Trkln Esaslarnda Gkalp yle sorar:
Avrupallar sanayideki olaanst gelimeleri sayesinde, tank
gibi zrhl otomobil gibi, uak, diretnot ve deniz alt gibi korkun
sava gereleri yapabildikleri halde bunlara karlk biz, yalnz
sradan top ve tfek kullanmak zorundayz. Bylece, slam
dnyas Avrupaya kar sonuna kadar nasl direnebilecek?
Gerek dinimizin gerek yurdumuzun bamszln nasl
savunabileceiz?335
Gkalpin Trkl de bu ezikliin almas zerine kurulmu gibidir:
Yzylmzn fenlerini ve felsefesini teknik ve yntemini, ulusal
ve dinsel geleneklerimize akladmz biimde alar ve
katarsak, ada bir slam- Trk uygarl ortaya kacaktr. Ve
ite, halk ruhunun Kzl Elma diye arad, bu sz verilmi
yurta ulatmz zamandr ki, gerek anlam ile kltr
bakmndan zgr ve uygarlk bakmndan bamsz olacaz.336
3.4. Mehmet kif Ersoy ve slamclk
Dnemin aydnlarndan Batllamann karsnda duran ve slam mmetini
birlemeye aran, bu ynyle Cumhuriyet ideolojisine de en uzak grnen
isimlerden biri Mehmet kiftir.
Mehmet kif Ersoy, Aralk 1873de stanbul Fatihde domu, yine Aralk
1936da stanbulda vefat etmitir. O da Abdullah Cevdet gibi Fatih Medresesi
mderrislerinden olan babasndan da Arapa renerek nce geleneksel eitime

335
336

Gkalp, Trkln Esaslar, s. 100.


Gkalp, Trklemek slmlamak Musrlamak, s. 46.

102
balam ve ileriki yllarda Baytar Mektebini bitirmitir.337 iirle ve edebiyatla
ilgilenen Mehmet kif ayn zamanda nsirlik yn de olan bir son dnem Osmanl
aydn olarak ele alnabilir. Onun dncesi slamclk iinde yer almaktadr.
slmclk, ittihd- islm ad altnda 1870 ylndan itibaren Osmanl
Devletine hkim siyasi dnce olmakla birlikte, bir fikir hareketi olarak yaklak
krk sene sonra II. Merutiyetin ardndan Srt- Mstakm in 1908de yayn
hayatna girii ve devamnda Beynl-Hak ve Volkan gibi dergilerde kmelenen
kiilerin nclnde ortaya kmtr.338 Bu grn akla gelen ilk temsilcilerinden
biri Mehmed Akif Ersoydur. Srt- Mstakm ve Sebilr-Read dergilerinin
bayazar da Mehmet Akifti.339
slmc olarak bilinen hemen btn aydnlar II. Abdlhamit
devrinde fikirlerini aklama ortam bulamam ve muhalefette
kalmlardr. Bunlar II. Merutiyetten sonra fikirlerini serbestce
tartma imkn bulmularsa da ittihd- slm dncesinin
oturduu zemin ksa bir sre sonra ortadan kalkmtr.
Merutiyetin ilnndan hemen sonra slm dnyasnda Arap
milliyetilii gden pek ok cemiyet ortaya kmtr. Mslman
Arnavutlar, milliyeti Arnavutlar desteklemi ve nihayet Balkan
Savalarnda Trk olmayan Mslman unsurlar Osmanl
Devletinin karsnda yer alnca hkmet, ittihd- slm
siyasetinden vazgeerek, Trkle ve Trk milliyetiliine
yaslanma temayl gstermitir.340
Bu ortam iinde Mehmet kif her zaman Mslmanlarn birlemesi
gerektiini savunmu, gerek makalelerinde, gerekse mevza ve hutbelerinde bu
konuyu sk sk ilemitir. Bir Tefsrde unlar yazar:
Evet, hibir cemaat- slamiye yoktur ki, Allaha itaat etsin;
peygamberin gsterdii yola gitsin; efrad arasnda ittihat olsun
da o yine evketten, azametten mahrum kalsn. Sonra, hibir
cemaati slamiye yoktur ki evamiri-ilahiyeyi dinlemesin; resulimuhteremin tebligatn kulak vermesin; ahad birbirine dsnde
o yine izmihlal uurumlarna yuvarlanmasn.341

337

M. Akif Ersoy, Safahat, stanbul 2003, s. 35.


Demir, a.g.e., s. 66.
339
Abdlkadirolu ve Abdlkadirolu, (haz.), Mehmed kif Ersoyun Makaleleri, X-XI.
340
Demir, a.g.e., s. 66.
341
Abdlkerim Abdlkadirolu ve Nuran Abdlkadirolu (haz.), Mehmed kifin Kuran- Kerimi
Tefsiri Mevza ve Hutbeleri, Ankara, 1992, s. 39.
338

103
kif bu eletirilerini ok sk olarak tekrarlar. Onun memleketin iine dt
bunalm slamdan uzaklamakla akladn grrz. Bununla birlikte ok sert bir
ekilde eletirdii konulardan biri de Mslmanlar olarak cahil kalnmas ve eitime
verilmesi gereken nemin verilmemesidir. yle syler;
un, hdisat, Kurandaki hakikatleri o bizim bir trl anlamak
istemediimiz hakikatleri olanca dehetiyle ihtar edip durmakta
iken nasl oluyor da bir trl gzmz amyoruz? Nasl oluyor
da meskenetler, ataletler, gayretliksizler iinde srklenip
duruyoruz? Efrad yz, yzelli milyona varan cemaat-i
msliminin nedir bugnk hali? slm say dini, mcahede
meslei, an ve evket, mecd ve azamet rehberi iken, o din-i
mbine intisab davasn gden biz zavalllar, dnyann muhtelif
iklimlerinde tl, btl, miskin, zelil, muhakkar, mahkum, iren
birtakm ynlar, canl le ynlar tekil ediyoruz!342
kifin de, modern dnya ile karlama sonucu bir geri kalmln ezici
etkisinden hareketle arda bulunduunu dndren bu paragrafta almaya
yaplan vurgu da dikkat ekmektedir.
Mehmet kifin neredeyse btn aklamalar ve Kuran- Kerim ve hadislere
dayanmaktadr. Fakat o bunu, daha genel sylemler ierisinde kendi modern
anlaylarn temize karmak iin slam kullanan ann aydnlarnn slubunda
gerekletirmemektedir. Eitimle ilgili olarak yapt eletiriler de iinde bulunduu
toplumda grd derin bir skntnn izlerini iinde tamas ve samimi bir
Mslman aydn olarak hatay Mslmanlarn nce kendilerinde aramalar
grnn arl altnda yaplr:
Hocamz Halis Efendi hazretlerinden niyaz ederiz: Ya bu
krsilere ramazanda birer adam karsnlar yahut bu ceheleyi
cemaatin bana bela etmesinler. Dorusu bu herifleri dinledike
genlerdeki dinsizlik modasn hemen hemen mazur greceim
geliyor! Eer dinin ne olduunu bunlardan renseydim mutlaka
slamn en byk dman olurdum. 343

342

Abdlkadirolu ve Abdlkadirolu (haz.) , Mehmed kifin Kuran- Kerimi Tefsiri Mevza ve


Hutbeleri, s. 33.
343
Abdlkadirolu ve Abdlkadirolu (haz.), Mehmed kif Ersoyun Makaleleri, s.52.

104
lerlemenin de ancak slamla olacan savunan kif yeniyi iyiliinden,
hususiyle lzumundan dolay almak; eskiyi de fenal sabit olduu iin atmaktan344
bahsetmekte ve eskinin savunulmayacak olan ynlerini brakmakta tereddt
etmemekte bu ynyle de gelenekilikten kurtulmaktadr. Zaten prensip olarak
slamda ilerlemeye engel yoktu ve slam terakkiye mani olmadna gre akla yani
pozitif bilimlere de aykr deildi.345 Mehmet kif de, her trl ilmi tahsil iin ve
eitime yeniden nem verilmesi gerektiini anlatmas bakmndan halka hitap eden
dilin arln eletirir; Bir Trk ocuuna Arapa yazlm kitaptan kavaid
retmek bizim memlekete mahsus garabetlerdendir ki asrlardan beri alm
olduumuz iin artk gzmze ilimiyor!346
Fakat Akifin de bir anlamda modern olduunu ima eden, en azndan baz
tavrlar asndan muasr birok mslman aydn gibi seklarizmin tam
merkezinden konutuunu syleyen smail Karann almasnda bunun iin
sunulan deliller vardr. Kara, burada, Akifin bir Tefsindeki sabr yorumunda
almaya vurgu yaparak tek tarafl bir yorum ortaya koymasn347 ve bunun gibi baz
eksik yorumlar; onun yolda giderken mevcut konumunun rahatszln beyanla bir
evliya trbesinden bu rahatszlk ierisinde bahsetmesini348 ve son olarak hkmetin
bir nizmat- shhye ile ilgili uygulamasndan hareketle tababetin tavsiye edecei
ifai tedbirden baka bir ey tanmayan tavrn349ele almaktadr.350 Bu makalelere
dier yazlarndan bazlarna da- gz attmzda gerekten de kifin modern bir
Trk aydnn yorumlar dedirtecek yorumlara sahip olduunu grmekteyiz. Belki bu
durum da bir bakma, dnemin siyasal gelimeleri ve Haniolunun da belirttii gibi
Merutiyet sonrasnda grlen, gitgide dncelerin iinde siyasal boyutun arlk
kazanmas351 (bkz. Yukardaki blm 3. 2. s. 97) sonucu, slamn da politize olmu
bir dil iinde temsil edilen vehesini rnekler. Ancak btncl bir okuma kifin
344

Abdlkadirolu ve Abdlkadirolu (haz.) , Mehmed kifin Kuran- Kerimi Tefsiri Mevza ve


Hutbeleri, s. 65.
345
Demir, a.g.e., s. 70-71.
346
Abdlkadirolu ve Abdlkadirolu (haz.), Mehmed kif Ersoyun Makaleleri, s.56.
347
Bkz. Abdlkadirolu ve Abdlkadirolu (haz.) , Mehmed kifin Kuran- Kerimi Tefsiri Mevza
ve Hutbeleri, s. 8285.
348
Bkz. Abdlkadirolu ve Abdlkadirolu (haz.), Mehmed kif Ersoyun Makaleleri, s.7678.
349
Bkz. Abdlkadirolu ve Abdlkadirolu (haz.), Mehmed kif Ersoyun Makaleleri, s.101104.
350
smail Kara, Din ile Modernleme Arasnda ada Trk Dncesinin Meseleleri, stanbul, 2003,
s. 206211.
351
Haniolu, Bir Siyasal Dnr Olarak Doktor Abdullah Cevdet ve Dnemi, s. 404.

105
ayn konularda tam tersi yorumlarnn da bulunduunu gsterecektir. Bunun yan sra
Karann iaret ettii de aktard blmlerle ilgili hususlardr zaten ve Kara da
almasnda kifin asl ynnn onunla ilgili bir anekdotta grnd bir blme
de yer verir.

352

Sonu olarak kifin geleneksel dncenin referanslarn, bunlar

toplumsal alana aktarrken belki kstlamalara maruz kalmak zorunda olsa da, gl
bir ekilde kulland grlmektedir. Sonu olarak Akif, geleneksel slam
dncesinin tam olarak temsil edildii temel referanslardan ayr bir dnsel sistem
iine girmi grnmemektedir:
eriat- Garra-y Ahmediyenin ahkm insanlar yalnz hirete
hazrlamaz; onlara dnyada insanca yaamann nasl olacan,
hem nasl kabil olabileceini gsterir. Vaz eyledii kanunlar ise
kavnn-i ftratn ayndr; bu lem-i hilkat durduka bir
noktasnn bile deimesine imkn yoktur. 353
Oktay ve Eriirgilden aktard ekilde Demirin de belirttii gibi slamclar
Kurtulu Savana byk destek vermilerse de yeni rejimin temel ynelileri belli
olmaya balaynca aka muhalefete geerek; Birinci Meclis zamanndan itibaren
reformlara kar kmlardr. Mehmet Akif ise rejime ksm ve yurttan ayrlmak
zorunda kalmtr.354 Cumhuriyetin kurulduu yllarda yurdu terk eden Akifin bu
tavr da modern akln bu srecin genel bir sonucu olarak geleneksel dncede ve
geleneksel toplumda normal olan muhalif olana evirmesi ve burada da ikin bir hal
almasnn bir sonucu ve sembol gibidir.
Sonu olarak, Mertin de ifade ettii gibi, Cumhuriyet Devrimi son dnem
Osmanl dnce hayatn belirleyen akmdan; slamcln yenilgiye urayp,
dier ikisi olan Trklk ve Batcln birlikte iktidar olmas eklinde
tanmlanabilir.355

352

Kara, a. g. e., s. 39.


Abdlkadirolu ve Abdlkadirolu (haz.) , Mehmed kifin Kuran- Kerimi Tefsiri Mevza ve
Hutbeleri, s. 39
354
Demir, a.g.e., s. 67.
355
Mert, a. g. m., s. 197.

353

SONU
Gnmzde "kresellemi bir dnyadan ve modernlemenin kreselletirici

etkisinin

yaygnlamasndan

bahsedilebilmektedir.

Kresellemenin

bu

modernletirici etkisi ya da modernlemenin kreselletirici etkisi-, birka yzyllk


bir sre iinde Avrupann tekil kltrel deneyiminin dnya apnda yaygnlamas
sonucu ortaya kmtr. Modern toplumlarn yirminci yzylda ortaya kan yeni
ulus devletlerdeki modernletirici kurumlara bir merkez modeli tekil ederek, bu
modeli ilk dnemlerde, modernliin merulatrc bir unsuru olarak kullandklarn
sylemek mmkndr. Fakat zamanla bu durum yerini merulatrmn yitimine
brakm, modern dnyann amazlar ve bunalmlar, hem kresel anlamda her
alandaki etkileriyle hem de bireysel olarak modern insan sorunsal etrafnda
tartlr olmutur.
Bu sre iinde modernleme ad verilen ve ok nemli sonular arz eden
deiimin/dnmn, gz ard edilemeyecek tm sonularnn, modernlemenin
dnsel ncllerinden ve felsef arka planndan ayr dnlmesi ok zordur. Bu
almann ilk blmnde, bu dnsel arka plan, Avrupada Aydnlanma olarak
anlan dneme de atfta bulunularak gsterilmeye allm, burada modern akl
olarak tanmlanan akl anlaynn da sre iindeki etkisi gsterilmek istenmitir.
Bunu yapabilmek iin de modernlii modernliin iinden eletirmenin yetersiz
kald yerde, geleneksel dncenin temel zellikleri dikkate alnarak, modern akln
modern dnyann sorunlarn tekil eden temel yaps aa karlmaya allmtr.
Burada modern akln ruh-beden gibi kartezyen ikilikler dhilindeki ve sekler
dncenin hmanist erevesi iindeki yaps, geleneksel dncenin kalp-nefs-ruh
aklamas ile karlatrlm ve geleneksel dncenin, modern akln gremedii ya
da kabullenmedii, dncenin kalbin bir fonksiyonu oluu zerindeki kabul ve
akl-us/intellect-ratio ayrm dikkate alnmtr. Ayrca, modern akln perspektifi
iinde yer almayan nefs kavram, modern dnyann temel problemlerini
aklamada nemli bir kavramsal ara olarak ok daha derin ve isabetli aklamalar
yapabilmek iin modern insann temel problemlerinde aa karlmas gereken bir
ynne vurgu yapmas asndan nemlidir. Bu perspektif, modern dnyann
toplumsal sorunlarn anlamada da bize ok yardmc olabilir.

107
Dalmakta olan ve i ve d etkilerin saldrsndan kurtulamayan, bu ekilde
iki yz yla yakn bir sre durumu idare etmi grlen Osmanl Devleti ise bu
modernletirici etkiden kurtulamam, batllama hareketlerinin iddetli etkisi
altnda kalmtr. Bu etkilerden sonra Birinci Dnya Sava sonras ortaya kan ulus
devletlerden biri olarak modern Trkiye Cumhuriyeti de geleneksel devlet yapsnn
anmasyla birlikte ciddi bir krlma sonucu ortaya kmtr. Bu krlma ncesinde,
ikinci blmde Osmanl Devletinin dalma dnemi dikkate alnarak tarihsel bir
baka da yer verilmeye allm, zellikle de kinci Merutiyet dneminde,
Cumhuriyetin temel zelliklerini ortaya koyacak olan fikirlerin yeerdii ortama
dikkat ekilmitir. Bu krlmada aydnlarn rol de nemli bir yer tutmutur. Burada,
modernlemenin taycs olarak Trk aydnnn bu sreteki rolne de yer
verilmeye allmtr.
Bu sreci anlamak, en azndan daha yakndan grebilmek iin, bu almada
nce modern akln zellikleri geleneksel dnce ile karlatrlarak grnr
klnmaya alldktan sonra, Trkiyedeki modernletirici dnemdeki akmn
temsilcisi olan dnrden rneklerle modern akln aydnlar zerindeki tesiri
gsterilmek istenmitir. Burada modern aydnn oluumu ve rol ele alnarak,
Cumhuriyet ncesi gei dnemi aydnlar olarak grlebilecek isme yer verilmi,
bunun iin sembolik isimler zerinde durulmutur. Batcln ve pozitivist
dncenin

temsilcisi

olarak

grlebilecek

olan

Abdullah

Cevdet,

Trk

milliyetiliinin akla gelen ilk isimlerinden Ziya Gkalp ve slamclk akm iinde
anlan Mehmet kif, nc blmn tartma ekseni iinde yer almaktadrlar.
Sonu olarak, bu dnrden Abdullah Cevdet batllama ve pozitivist
dncenin tipik bir temsilcisi olarak modern aydn nceler. Ziya Gkalpse modern
Trkiyenin kurucu unsurlarnn bir ideolou olarak, temel referans noktalarn
modern gr asna kaydrma eilimindedir. Bu srete Mehmet Akifin yeri ise
daha ayr bir grnm arz etmekte, uluslama eilimlerinin nnde durmaya
almasyla da farkl bir yer edinerek geleneksel dncenin referanslarn tamaya
devam eder grnmektedir.
Bunlarn her biri aslnda Bat ile etkileim sonucu oluan bir sylem alan
iinde ve gei dnemi aydnlar olarak grnmektedirler. Fakat Osmanlnn son
dneminde, ok farkl kulvarlarn temsilcisi olarak grlen bu isim de Bat

108
karsnda ezilmiliin ve g kaybnn etkisi zerinden hareketle yola kmakta, en
azndan, modern batyla bu karlatrmann olumsuz etkisine belli llerde maruz
kalm grnmektedirler. slamclarla batclarn belki en nemli ortak noktalarndan
biri de budur.
Bylece beslenme kaynaklar, dilleri, hissedileri zt, daha
dorusu aralarnda kesime noktas olmayan iki aydn tipi, hem
birbirlerinin tersi, hem birbirlerine ramen, hem de birbirlerinde
aynasnda gelimeye balamtr. Halbuki gerekte her iki aydn
tipini de damgalayan esas ve derindeki gd yenilgidir. 356
kinci blmde de vurguland gibi, Osmanl-Avrupa ilikilerinde, nce
asker stnlk duygusuyla balayan batmerkezli gl-zayf anlay, ilikilerin
gelimesiyle birlikte dier alanlara da yayldka, modern akln referans
noktalarnn geleneksel dncenin yerini almasna neden olan stnl ile
tamamlanmtr. Bu konuda en yakn rnei Abdullah Cevdet sunmaktadr. Burada
batmerkezcilii ve modern akln temel referanslarn kendi yurtlarna tarken, bir
kar kn ve batya gre konumlanmann getirdii etkilerin de sylemlerinde yer
ald grlmektedir. Fakat aydn rolnn tipik bir zellii olarak bu sylemde
batllatrc roln arlndan sz etmek de mmkndr. Subann da vurgulad
gibi,
Batllama srecinin rn olan aydn, sorunlarn halledildii,
sorunsuz (!) saylabilecek bir takm lkelerin (Avrupa) modelini,
yani bir topyay sorunlarn iyice biriktii kendi lkesine
tamay amalamaktadr. Mademki ne yaplaca bilinmektedir,
yleyse kumanda mevkilerini ele geirmek gereklidir. 357
Batllamann Cumhuriyetin kuruluunda o dnemdeki temel merulatrc
rolnn Trkiyede bugn de devam ettiini sylemek ok zor deildir (burada da
Trkiyenin baty geriden takip ettii yine rahatlkla sylenebilir. Nitekim
modernizmin anavatan imdi yzn douya dnmeye balamken, en azndan
entelektel alanda bunun ciddi sinyalleri mevcutken, Trkiyede hl modernleme
abalar gerek bir ksm aydn arasnda, gerekse toplumun dier kesimlerinde
hzndan bir ey kaybetmeden devam etmektedir). nk pozitivizm, lkemizde
yalnzca devletin resmi ideolojisi deil, ayn zamanda aydnlar ve entelekteller
356
357

Suba, Kutsanm Grntler, s. 248.


Suba, Kutsanm Grntler, s. 232.

109
arasnda da egemen ideolojidir ve yeni entelektel snfta, pozitivist eitim
kurumlarmzn rndr.358 Buna ramen, geleneksel dnce de fikir iklimimizde
hl eski canllyla yerini korumaya devam etmektedir. Burada modernliin
taycs ve modern dnyaya kresel eklemlenmenin ajanlar olan aydnlar dnda,
gerek anlamda sorgulayc ve btn grebilen bir aydn tipinin de var olduunu
sylemek mmkndr. Bu balamda modern olmama durumu da salt zhire gre
deil, temelde btin bir farkllk zerinden aklanr. Teknolojiden ve modern
dnyann

formlar

iinde

kalan

yaam

biimlerinin

temel

elerinden

kaamayabiliriz, fakat geleneksel dncede deimeyen ey form deil zdr. Bu


noktada modern olmamak zaten bylesi durumlara taklmamak, bunlarla ba
edebilmenin kadim yollaryla bunlar kabullenebilmek ve yoluna devam etmek
demektir.

358

Suba, Kutsanm Grntler, s. 246.

110

KAYNAKA
ABDLKADROLU, Abdlkerim ve ABDLKADROLU Nuran (haz.).
(1987) Mehmed kif Ersoy'un Makaleleri, Kltr ve Turizm Bakanl Yaynlar,
Ankara.
ABDLKADROLU, Abdlkerim ve ABDLKADROLU Nuran (haz.).
(1992) Mehmed kif'in Kur'an- Kerim'i Tefsiri Mev'za ve Hutbeleri, Diyanet leri
Bakanl Yaynlar, Ankara.
ADORNO, Teodor W. (2000) Minima Moralia, ev. Orhan Koak, Ahmet
Doukan, Metis Yaynlar, stanbul.
AKGN, Mehmet (1988) Materyalizmin Trkiye 'ye Girii ve lk Etkileri, Kltr ve
Turizm Bakanl Yaynlar, Ankara, ss. 59160/345414.
ARSLAN, Hsamettin (1992) Epistemik Cemaat, Paradigma Yaynevi, stanbul.
AYDIN, Mustafa (1993) Dinin Dnyevleme Sorunu Protestanlk ve slm, Bilgi
ve Hikmet, Say: 2, stanbul, ss. 43-56.
BARBOUR, Ian G. (2004) Bilim ve Din atma, Ayrma Uzlama, ev. Nebi
Mehdi, Mbariz Camal, nsan Yaynlar, stanbul.
BAUDELAIRE, Charles (1997) Modernlik, Modernizmin Serveni, Haz. Enis
Batur, Yap Kredi Yaynlar, stanbul.
BAUMAN, Zygmunt (1999) Kreselleme Toplumsal Sonular, ev. Abdullah
Ylmaz, Ayrnt Yaynlar, stanbul.
BEKAROLU, Mehmet (1993) Antik Akl ve Aydnlanma, Bilgi ve Hikmet,
Say: 2, stanbul, ss. 121128.
BELGE, Murat (1983) Cumhuriyet Dneminde Batllama, Cumhuriyet Dnemi
Trkiye Ansiklopedisi 1. Cilt, letiim Yaynlar, stanbul, ss. 260264.

111

BENJAMIN, Walter (2001), Son Bakta Ak, Haz. Nurdan Grbilek, Metis
Yaynlar, stanbul.
BERKES, Niyazi (2002) Trkiye'de adalama, Yap Kredi Yaynlar, stanbul.
BIERSTEDT, Robert (1997) 18. Yzylda Sosyolojik Dnce, Sosyolojik
zmlemenin Tarihi, Haz. Tom Bottomore ve Robert Nisbet, Ayra Yaynevi.
Ankara.
BRAND, Kmuran (1955) Aydnlanma Devri Devlet Felsefesinin Tanzimatta
Tesirleri, Ankara niversitesi lahiyat Fakltesi Yaynlar, Ankara, ss. 122.
BOCK, Kenneth (1997) lerleme Gelime ve Evrim Kuramlar, Sosyolojik
zmlemenin Tarihi, Haz. Tom Bottomore ve Robert Nisbet, Ayra Yaynevi,
Ankara, ss. 5192.
BULA, Ali (1993) Modernite'nin Sekler Sitesi'nde Kutsala, Hayata ve Tarihe
Dn, Bilgi ve Hikmet, Say:2, stanbul, ss. 1934.
BULA, Ali (1994) Modern Dnya le atma ve Uyumdan Moderniteyi
Amaya, Bilgi ve Hikmet, Say: 8, stanbul, ss. 325.
BULA, Ali (1995) Din ve Modernizm, z Yaynclk, stanbul.
COMTE, Auguste (2001) Pozitif Felsefe Kurslar, ev. Erkan Ataay, Sosyal
Yaynlar, stanbul.
DEM, Ahmet (1997) Akl ve Toplumun zgrleimi, Vadi Yaynlar, Ankara.
DEM, Ahmet (1997) Bir mkn Olarak Modernite Weber ve Habermas,
letiim Yaynlar, stanbul.
DEM, Ahmet (2001) Aydnlanma Dncesi, letiim Yaynlar, stanbul.
DAVUTOLU, Ahmed (1987) Trk Entellektel Geleneindeki Baskc
Temayllerin Kkenleri, lim ve Sanat, Say: 13, Ankara, ss. 1521.

112

DELLALOLU, Besim F. (2003) Bir Giri: Adorno Yz Yanda, Cogito, Say:


36, stanbul, ss. 1336.
DEMR, Ahmet shak (2004) Cumhuriyet Dnemi Aydnlarnn slam 'a Bak,
Ensar Neriyat, stanbul, ss. 196
ERSOY, M. Akif (2003) Safahat; M. Erturul Dzda, nklp Kitabevi, stanbul,
ss. 144.
GELLNER, Ernest (1994) Postmodernizm slam ve Us, ev. Blent Peker, mit
Yaynclk, Ankara.
GIDDENS, Anthony (1998) Modernliin Sonular, ev. Ersin Kudili, Ayrnt
Yaynlar, stanbul.
GKALP, Ziya (2006) Trkln Esaslar, Bordo Siyah Klasik Yaynlar,
stanbul.
GKALP, Ziya (2006) Trklemek slmlamak Musrlamak, Bordo Siyah Klasik
Yaynlar, stanbul.
GUNON, Rene (1999) Modern Dnyann Bunalm, ev. Mahmut Kank, Verka
Yaynlar, stanbul.
GUNON, Rene (2004) Dou Dncesi, ev. Fevzi Topaolu, z Yaynclk,
stanbul.
GUNON, Rene (2004) Niceliin Egemenlii ve an Almetleri, ev. Mahmut
Kank, z Yaynclk, stanbul.
HABERMAS,

Jrgen

(1990)

Modernlik:

Tamamlanmam

Bir

Proje",

Postmodernizm, Der. ve Sunan: Necmi Zeka, Ky Yaynlar, stanbul, ss. 3133.


HANOLU, kr (1968) Bir Siyasal Dnr olarak Doktor Abdullah Cevdet ve
Dnemi, dal Neriyat, stanbul.

113

HANOLU, kr M. (1985) Bilim ve Osmanl Dncesi, Tanzimattan


Cumhuriyete Trkiye Ansiklopedisi 2. Cilt, letiim Yaynlar, stanbul, ss. 346347.
HARVEY, David (1999) Postmodernliin Durumu, ev. Sungur Savran, Metis
Yaynlar, stanbul, ss. 1143.
HAZARD, Paul (1999) Bat Dncesindeki Byk Deime, ev. Erol Gngr,
tken Neriyat, stanbul.
HORKHEIMER, Max ve ADORNO, Theodor (1995) Aydnlanmann Diyalektii,
Felsefi Fragmanlar I, ev. Ouz zgl, Kabalc Yaynevi, stanbul, ss. 155.
KANT, Immanuel (2001) Aydnlanma Nedir? Sorusuna Yant (1784),
Mlahazat, Cilt: 1, Say: 1, Malatya.
KARA, smail (2003) Din ile Modernleme Arasnda ada Trk Dncesinin
Meseleleri, Dergh Yaynlar, stanbul, ss. 1211.
KEAT, Russel ve URRY, John (2001) Bilim Olarak Sosyal Teori, ev. Nilgn
elebi, mge Kitabevi, Ankara.
KILIBAY, Mehmet Ali (1985) Osmanl Aydn, Tanzimat'tan Cumhuriyet'e
Trkiye Ansiklopedisi 1. Cilt, letiim Yaynlar, stanbul, ss. 5560.
KOLAKOWSKI, Leszek (1991) nsan Yalnz Aklyla Yaamaz, New
Perspectives Quarterly Trkiye, Cilt: 1, Say: 1, stanbul, ss. 2027.
KOLAKOWSKI, Leszek. (1999) Modernliin Sonsuz Durumas, ev. Selahattin
Ayaz, Pnar Yaynlar, stanbul.
KORLAEL, Murtaza (2002) Pozitivizmin Trkiye 'ye Girii ve lk Etkileri, Hece
Yaynlar, Ankara, ss. 139299.
KUTLUER, lhan (1985) Modern Bilimin Arkaplan, nsan Yaynlar, stanbul.

114

LINGS, Martin (1980) Antik nanlar Modern Hurafeler, ev. Enes Harman, Ufuk
Uyan, Yeryz Yaynlar, stanbul.
LLOYD, Genevieve (1996) Erkek Akl, ev. Muttalip zcan, Ayrnt Yaynlar,
stanbul.
MARDN, erif (2004) Trk Modernlemesi, letiim Yaynlar, stanbul, ss. 1103.
MARDN, erif (2004) Yeni Osmanl Dncesinin Douu, letiim Yaynlar,
stanbul.
MARDN, erif (2005) Trkiyede Din ve Siyaset, letiim Yaynlar, stanbul.
MARX, Karl (1967) Kapitalizm ncesi Ekonomi ekilleri, ev. Mihri Belli, Sol
Yaynlar, Ankara.
MARX Karl ve ENGELS Friedrich (1968) Alman deolojisi, ev. Selahattin
Hilav, Sosyal Yaynlar, stanbul.
MARX Karl ve ENGELS Friedrich (1968) Komnist Partisi Manifestosu, Bilim ve
Sosyalizm Yaynlar, Ankara.
MARX, Karl (1976) 1844 El Yazmalar Ekonomi Politik ve Felsefe, ev. Kenan
Somer, Sol Yaynlar, Ankara, ss. 91242.
MERT, Nuray (2002) Cumhuriyet Trkiyesi'nde Laiklik ve Kar Laikliin
Dnsel Boyutu, Modern Trkiye'de Siyas Dnce Cilt 2, letiim Yaynlar,
stanbul, ss. 197209.
NASR, Seyyid Hseyin (1995) Bir Kutsal Bilim htiyac, ev. ehabeddin Yaln,
nsan Yaynlar, stanbul.
NASR, Seyyid Hseyin (2004) slm ve Modern nsann kmaz, ev. Ali nal,
Sara Bykduru, nsan Yaynlar, stanbul.

115

ZDALGA, Elisabeth (1989) Din din midir yoksa baka bir ey midir? Dinsel
fenomenleri indirgeyici (redksiyonist) yaklamlarn bir n eletirisi, slami
Aratrmalar, Say:2, Ankara, ss.2939.
PETERS, Ruud (1993) "Kalvinizm, Weber ve slm Fundemantalizmi", ev. Kadir
Canatan, Bilgi ve Hikmet, Say:3, stanbul, ss. 98103.
SEVL, Muharrem (1999) Trkiye 'de Modernleme ve Modernletiriciler, Vadi
Yaynlar, Ankara.
SOMEL, Seluk Akin (2001) Osmanl Reform anda Osmanlclk Dncesi
(18391913), Modern Trkiye'de Siyas Dnce Cilt 1, letiim Yaynlar, stanbul,
ss. 89116.
SOYKAN, mer Naci, KESKN Ferda ve DELLALOLU, Besim F. (2003)
Adorno ve Yapt, Cogito, Say: 36, stanbul, ss. 3765.
SUBAI, Necdet (1994) Oryantalist Sylemin Sosyolojisi, Bilgi ve Hikmet,
Say: 6, stanbul, ss. 104111.
SUBAI, Necdet (1999) Kutsanm Grntler, stanbul, Nehir Yaynlar, ss. 191
303.
SWINGEWOOD, Alan (1998) Sosyolojik Dncenin Ksa Tarihi, ev. Osman
Aknhay, Bilim ve Sanat Yaynlar, Ankara.
TOURAINE, Alain (2002) Modernliin Eletirisi, ev. Hlya Tufan, Yap Kredi
Yaynlar, stanbul.
TUNAYA, Tark Zafer (1983) Batllamada Temel Aratrmalar ve Yaklamlar,
Cumhuriyet Dnemi Trkiye Ansiklopedisi 1. Cilt, letiim Yaynlar, stanbul, ss.
238239.
NVAR, Kerem (2005) Abdullah Cevdet, Trkiye'de Siyasi Dnce Cilt 1,
letiim Yaynlar, stanbul, ss. 98103.

116

WAGNER, Peter (2003) Modernliin Sosyolojisi, ev. Mehmet Kk, Doruk


Yaynclk, Ankara.
WEBER, Max (1978) Economy and Society Volume One, ed. Claus Wittich,
Guenther Roth, University of California Press, Berkeley, , ss. 327.
WEBER, Max (1993) Sosyoloji Yazlar, haz. Gerth H.H., C. Wrights Mills, ev.
Taha Parla, Hrriyet Vakf Yaynlar, stanbul.
WEBER, Max (2005) Protestan Ahlak ve Kapitalizmin Ruhu, ev. Zeynep Grata,
Ayra Yaynevi, Ankara.
YILDIRIM, Mustafa (2005) (der.), Meslek Deerler ve Etik, Birleik Matbaaclk,
zmir, s. 52.
ZRCHER, Erik-Jan (2002) Kemalist Dncenin Osmanl Kaynaklar, Modern
Trkiye'de Siyas Dnce Cilt.2, letiim Yaynlar stanbul, ss. 4455.

You might also like