Professional Documents
Culture Documents
Hadislerin Tarihe Arzı - Nın Uygulamadaki Bazı Problemleri (Hz. Âişe - Nin Evlilik Yaşı Örnekleminde Bir İnceleme)
Hadislerin Tarihe Arzı - Nın Uygulamadaki Bazı Problemleri (Hz. Âişe - Nin Evlilik Yaşı Örnekleminde Bir İnceleme)
177
BAZI PROBLEMLER
(Hz. Aie'nin Evlilik Ya rneklennde Bir nceleme)
Seluk COKUN(*)
zet
Bu makalede, s lhat tesbiti amacyla uygulanan metin tenkidi kriterlerinden biri olan
"Hadislerin tarihe arz" prensibi ve onun uygulamadaki baz problemlerine deinilmi
tir. Bu balamda, "tarihe arz"zn ne anlama geldii, tarihe arzda hangi kaynaklarn esas
alnaca ve bu .kaynaklarn gvenilirlikleri, sz konusu kaynaklarda para halde rivayet edilen hadis metninin btnletirilmesi, bu btnln birbirinden farkl dier tarihi riviiyetlere arz, bu esnada karlalan baz problemler ve nihayet tarihi rivayetlerin
okunmas ve tarihlendirme tercilleri ile ilgili farkl yaklamlar, rnek bir hadis zerinde uygulamal alarak gsterilmektedir.
Anahtar Kelimeler: Arz, Hadis, Tarih, Hz.
Aie,
Evlilik ya.
Aie,
marriage age.
*) Yrd. I?o. Dr., Atatrk niversitesi ilahiyat Fakltesi, Hadis Anabilim Dal.
(e-postj: scoskun@ atauni.edu. tr)
/.
Bir adan tarihin konusu, dier adan kaynai dururnundaki hadislerin tarihle ili
kisi, son derece girift bir durum arz etmektedir. Bu iliki, klasik hadis almalarnda, daha ok sbfit ve delalet/anlama aamasnda gndeme gelmitir.
Sbfit aamasnda tarihten, sened ve metin tenkirlinde istifade edilmitir. Sened tenkidinde; ravilerin adlHet ve zabt sahibi olup olmadklan I, birbirleriyle rnlakl2 veya rnuasr3 olup olmadklan (ittisal) aratnlrken byk oranda tarihten yararlanlrntr4. Bu
duruma, bazen "bir hadis eseri ierisinde yer alan "rna'rifet tevfuihi'r-ruvat"5 gibi konu
balklaryla, bazen de "tarih" adyla balayan; "Tarfhu'r-Ruvat", "et-Tarihu 'l-Kebfr",
"et-Tarihu's-Safr", "Tarihu Badtid", "Tarihu Dmek", "Tarihu Crcan" gibi eserlerle vurgu yaplmtr. Bu eserlerde sz konusu yerlerin tarihlerinden ok, genellikle ravllerin doum lm tarihleri, geni kimlik bilgileriyle, cerh ve ta'dll bilgileri sunulmu
tur>.
Sbfit aamasnn ikinci aya olan metin tenkirlinde ise, sened asndan sahih olduu belirtilen hadis metni, ten7 on yediye8 kadar karlabilen metin tenkirli kriterleri-
ulalrnaya allmaktadr
Metin tenkirli aamas "anlarna"dan hali olmarnakla beraber, "anlam'' youn olarak
delalet aamasnda aratnlr. Burada, sahih kabul edilen bir hadisin, tarihi bilgiler de
kullanlmak sureliyle na:.l anlalaca zerinde durulur. Bu aamann unsurlanndan birisini, sz konusu hadisin rnensfih olup olmadn tespit etmek oluturmaktadr ki, burada tarihin kronoloji/takvirn tarafndan istifade edilir9. Bu aamadan sonra ise, tarihin
geni anlam esas alnr ve her trl tarihi bilgi "anlam" anlamak iin kullanlabilir.
Bu makalede, sadece tespit aamasnn bir kolu olan "metin tenkidi" ksmnda kullave "hadislerin tarihe arz" diye ifade edilen kriterin, uygulamadaki problemlerin-
nlan
I) Bkz. Hatib ei-Badiidi, el-Kifayefi limi'r-Riviiye, Thk. Ebil Abdillah-brahim Hamdl, ei-Mektebet'l-lmiyye, Medlne, Tsz. s. 53, 78-92, 152,158, 242.
2) Geni bilgi iin bkz. es-Suyilti, Celatuddin, Tedrlbu't-R.vi, Thk. Ahmed mer Ha;im, Daru'l-Kitabi'l.-Arabi, Beyrut 1989, s. 177 vd.; bn Hacer ei-Askalaru, Nuhbet'/-Fiker, Daru hyru't-Turasi'I
Arabi, Beyrut Tsz., s. 229.
3) Bkz. Hatib el-Badadi, a.g.e., s. 421; bn Hacer, Nuhhet'l-Fiker, s. 229.
4) Uygulamadaki bu gereklik, bazen ifade de edilmitir. rnein Tirmizi, /tel' inde; le!, Ri cal ve Tarihle jlgili bilgileri, tarih kitaplanndan aldn ifade etmektedir. (Tirmizi, Muhammed b. sa, Kit.bu'l-1/el, Thk. Kemal Yusuf el-Hilt, Daru'l-Fikr, Tsz. s. 693 (Siinenu't-Trmizi'nin sonunda, V, 692715).
5) bn Saliih, Mukaddimetii lbni Sa/ah fi Ulumi'l-Hadls, Daru'l-Ktbi'l-lmiyye, Beyrut 1978, ss.
189-193.
6) Bu tr eserler iin bkz. Uur, Mcteba, Hadis ilimleri Edebiyat, TDV Yay., Ankara 1996, ss. 222-229.
7) Bkz. ed-Dmeyni, Msfr b. urmullah, Hadlste Metin Tenkidi Metodlar, ev. lyas elebi-Adil
Bebek Ahmet Ycel, Kitabevi, st 1997, s. 54-95.
8) Bkz. Krbaolu, M. Hayri, Alternatif Hadis Metodolojisi, Kitabiyat, Ankara 2002, s. 185-334.
9) Geni bilgi iin bkz. Kokuzu, Ali Osman, Hadiste Nasih-Mensuh Meselesi, MF Vakf Yay., st.
1985.
.
PROBLEMLERI (Hz.
den
Aie'nin
Evlilik
Ya
179
bazlanna deinilecektir.
yanda
da
evlendiini
bu terkipiere dikkatlice bakldnda; llemen hepsinde haditest etmek amacyla otoriteye sunulmas ve otoritenin onaynn alnmas arzulanmaktadr. Buna gre arz ileminin unsurlanndan biri, gvenilirlii onayiatlmak istenen hadis/hadisler; bir dieri de, bunu onayiayacak olan otoritedir.
Bu durumda, arz edilecek haber/haberler, gvenilirlik vizesi alabilmek iin otoriteye
muhta ve otoritenin dfinunda.grlmektedirler. Bununla beraber, otorite olarak grlen
merciin gvenilirlii konusunda emin olunmaldr. Bu anlaya gre, "Hadislerin tarihe
arz" ifadesinin arka plannda, tarihin hadislerden daha gvenilir olduu, bunun iin sl
bati konusunda emin olunmak istenen hadislerin, bu otoritenin onayna sunulmas fikri
. sin/hadislerin
gvenilirliini
yatmaktadr.
Tarih; geni anlamda; gemite meydana gelen olayiann ve yapla ilerin tml5 bu
ynyle de, insanln hal tercmesi, dnce ve uygarln genel panoramasl6, dar anlamda ise; daha ok "takvirnlkronoloji"l7 manasma gelmektediri S. Bu anlaya gre Hz.
Peygamber, belirli bir mekanda ve zamanda yaam taribi bir ahsiyet olmakta, bunun
lO) Ahmed b. Ffuis, Ebu'I-Huseyn, Mcmel'l-Lua, Thk. Zheyr Aldulmuhsin Sultan, Messeset'rRisale, Beyrut 1986, 2.b., III, 659; bn Manzur, Lisiinu'l-Arab, Dfuu Sadr, Beyrut 1990, VII, 166167; Asm Efendi, Kiimus Tercemesi, Bahriye Matbaas, 1305, 11,1266; emseddin Sfuni, Kiimus-i
Trki, Ikdam Matbaas, Dersaadet 1317, s. 932; Develliolu, Ferit, Osrnanlca TrkeAnsiklopedik
Lgat, Aydn Kitabevi, Ankara 1984, s.50.
ll) Bkz. er-Ramehurmuzi, Hasan b. Abdirrahman, el-Muhaddisu'l-Fiisl Beyne'r-Riivt ve'l-Vii'i, Thk.
Muhammed Accac el-Hatib, Daru'I-Fikr 1984, 3.b., s. 423,424; es-Suyuti, Celiiluddin, Tedrtbu'rRiiv!fi erizi Takr!bi'n-Nevevl, Thk. Ahmed, mer Hfiim, Daru'I-Ktbi'1-Arabi, Beyrut 1989, Il,
12; Koyiit, Talat, Hadis Terimleri Szl, Rehber Yaynclk, Ankara 1992, s. 41-42;Aydnl,
Abdullah, Hadis /stlalzlar Szl, Tima, st. 1987, s. 36.
12) er-Ramehurmuzi, a.g.e., s. 436; es-Suyuti, a.g.e., Il, 44; Koyiit, a.g.e., s. 46; Aydnl, a.g.e., s. 36.
13) Bkz. Hatib el-Badadi, a.g.e., ss. 237-241; el-A'zami, Muhammed Mustafa, Driisiitfi'l-Hadtsi'n
Nebev!, ei-Mekteb'I-sliimi, Beyrut 1992, II, 364 vd.
14) es-Suyuti, Miftiilzu'l-Cenne, ei-Cfuni'atu'I-slfuniyye, Medine 1399, 3.b., s. lO; ei-Beyhaki, Ahmed
b. Huseyn, el-Kriiatu Halfe'l-lmiim, Daru'I-Ktbi'I-lmiyye, Thk. Muhammed es-Sa'id b. Besyi1i Zali11, Beyrut 1405, s. 203.
15) Uar, alin, Insann Yeryz Maceras, Gelenek Yay., st. 2002, s. 39,74-75.
16) Hizmetli, Sabri, slam Tarilzilii zerine, DB Yay.,Ankara 1991, s. 8.
17) een, Ramazan, Mslmanlarda Taril-Corafya Yazcl, SAR Vakf Yay., st. 1998, s. 10.
18) Tarih tanmlamalaryla ilgili olarak bkz. bn Manzi1r, a.g.e., III, 4; er-Razi, Muhammed b. Ebi Bekr,
Mulztiirt's-Slziilz, Mektebet Lbnan, Lbnan 1992, s. 5; el-Ayni, Bedruddin, 'Umdet'l-Kiirt er
Ju Salz'il;i'l-Buliir!, Daru'I-FikrTsz., XVII, 66; Hizmetli, a.g.e., s. 2-7
Klasik kaynaklarda, daha ok mevzfi'at kitaplarnda, bir haberin Hz. Peygamber'e ait
anlama kriterleri arasnda saylan, hadisin uydurma olduunu gsteren "karineler"l9 veya "sahih ahidler"den20 biri olarak kabul edildii anlalan "tarihe arz" uygulamas, son zamanlarda bu isimle adiandnimaya balanrntr21. Btn bu kullanm
larn temelinde..hadisin sahih veya uydurma oiup olmadn tespit etmek arzusu yatmaktadr. Dolaysyla bir metin tenkidi kriteri oian tarihe arz, anlamadan uzak olmamakla beraber, ncelikle hadisin shhatini ilgilendiren bir metot olarak alglanm grnmektedir.
olmadn
Tarihe arz uygulamasnda; sz konusu metnin "tarihi bilgiler"e veya "tarihi gerekler"e "uygun" veya "aykr" olup olmad aratnlarale tespit edilmeye allr. Buna
gre, bir hadisin "tarihe arz" ile u drt uygulamadan biri veya birka anlalmaktadr:
Aratnlan hadisin "Tarihi gerekiere uygunluu"22, "Tarihi gerekiere ayknl"23,
"Tarihi bilgilere uygunluu" ve "Tarihi bilgilere aykrl"24. Bu bak alanndan herhangi biriyle yaplan arz uygulamasyla varlacak shhat deerlendirmesinin; dierlerin
den farkl olaca kuvvetle muhtemeldir. rnein, Hz. Aie'nin evlilik yandan bahseden ri vayetin shhati aratnlrken, onun arz edildii eyin "tarihi gerek" mi, "tarihi bilgi" mi olduuna karar verilmelidir. Zira her "tarihi bilgi"nin, "tarihi gerek" olduu sylenemez. Ayn ekilde, aranan eyin "uygunluk" mu, "ayknlk" m olduu, tarihe arzda
heli~denmesi gereken dier bir konudur. Tarihi bilgilere veya gerekiere uygun olan baz rivayetler sahih hadis olabildii gibi, bazlar uydurma olabilir. Ancak tarihi gereklere aylan hibir haber sahih olamaz. Bu durumda, hadisin Hz. Peygamber'e aidiyetini
tespit iin metin tenkidi aamasnda kullanlan "tarihe arz" uygulamasnda, onun "tarihi
gerekiere aykr olup olmad" aratnimaldr ki, klasik kaynaklar genelde ayknl
aramlar ve onun iin sz konusu uygulamaya daha ok mevzfi haberleri tespit eden
eserlerde yer vermilerdir25. Buna ilaveten metin tenkidi aamasndaki "tarih", sadece
kronoloji!takvim bilgileri anlamnda grlnemeli, kapsamna zaman ve mekan bala
rnndaki ilgili btn tarihi olaylar dahil edilip deerlendirilmelidir26.
19) Bkz.
Kayym el-Cevziyye, el-Mentru'l-Munif fi's-Sahlhi ve'd-Da'if, Thk. Abdulfettah Ebu
Gudde, Mektebet 'I-Matbu' ati 'l~slfuniyye, 1970, s.1 02-103; Aliyyu '1-Kli.ri, el-Esrfiru '1-Merjfl 'a
fi'l-Ahhfiri'l-Mevzfl'a, Thk. Muhammed Ltfi es-Sabba, el-Mektebet'I-isliimi, Beyrut 1971, 3.b.,
s. 418,450.
20) Aliyyu'l-Kliri, a.g.e., s. 425-426.
21) Bkz. ed-Dmeyi, a.g.e., s. 158; Yldnm, Enbiya, Hadis Problemleri, Rabet Yay., st. 2001, 2.b.,
s. 189.
22) Bkz. Krbaolu, a.g.e., s. 229.
23) Bkz. Polat, Selahattin, "Hadiste Metin Teniddi III", EIF Dergisi, Say: 8, Kayseri 1992; Yldnm,
a.g.e., s. 189.
24) ed-Dmeyi, a.g.e., s. 158.
25) Mesela-bkz. bn Kayym el-Cevziyye, a.g.e., s.102-03; Aliyyu'l-Kliri, a.g.e., s. 425-426.
26) Bu konuda Abdulazim ed-Deyb gzel bir rnek sunmutur (Bkz. Abdulazim ed-Deyb, "Zbeyr b.
Avarn es-Servet ve's-Sevre", Havliyyet Klliyyeti'-eri'a ve'd-Dirfis.ti'l-lslfimiyye, Say:3, Katar 1984).
1_
Bl
Bu genel ereveye gre tarihe arz; sened asndan sahih olduuna karar verilen bir
hadisin, metin asndan tarihi gerekiere aykn olup olmadn aratrmak, ayknlk
tesbit edildiinde de uydurma olduuna hkmetmek amacyla uygulanan bir metin tenkidi kriteri olmaktadr. Ancak bu kriterin, anlamadan bamsz bir tarzda uygulanmas da
mmkn grnmemektedir.
aldkJanna
da
iaret etmiler-
dif37.
Bu durumdan hareketle, hadislerin "tarihi gerekiere arz" esnasnda, Kur'an'n suntarihi bilgilerin mi, hadislerin sunduu tarihi bilgilerin mi, tarih kitaplannn sunduu tarihi bilgilerin mi, yoksa her nn sunduu tarihi bilgilerin mi esas alnaca, "tarihe arz" metodunun nemli problemlerinden birini oluturmaktadr. Eer bu uygulamada, Kur'an ve hadis kitaplannn sunduu tarihi bilgiler de kullanlacaksa, bu takdirde tarihe arz; "Kur'an'a arz" ve dier "hadislere arz" ilemini de kapsayacak ekilde kullanlm olacakti. ayet, sadece tarih kitaplannn sunduu bilgilerle yetinilecekse, sz konusu metodun ad, hadislerin "tarihe arz" deil, "tarih kitaplannn sunduu bilgilere
duu
arz" olacaktr.
Yukanda deinild gibi, "Tarihe arz"n kabul edilip uygulanmas, hadislerin kabul
veya reddi konusunda tarihin bir otorite olarak grld anlarnma gelmektedir. phe
siz tarih, insan doruya gtren bir ldr. Ancak hadisiere muhalif olan tarihi malumatn kesin doru olmas gerekir38. Hadislerin arz edilecei tarihi malumatn bizzat kendisinin gvenilirlii, elde edilecei kaynaklar ve bunlarn gvenilirlikleri bu konuyu
oluturmaktadr. Bu adan dikkat edilmesi gereken noktalardan biri; "tarihi bilgi"nin,
"tarihi gerek" olup olmadn tespit etmek olmaldr. Tarihi sre ierisinde, hadis kitaplarnn sunduu tarihi bilgilerin mi, tarih kitaplannn sunduu tarihi bilgilerin mi daha gvenilir olduu tartlagelmitir. Bazen, hadis kitaplan tarihi bilgilere aykn rivayetler ierdii gerekesiyle eletirilmi39, b:w:r de hadis kitaplarnn sunduu tarihi bilgilerin tarih kitaplanndan daha gvenilir olduu iddia edilmi40, bu yzden de tarih kitaplar eletirilmitif41. Aynca, ayn tarihi olayn farld blrrilerinin gerek hadis, gerekse tarih eserlerinde zaman zaman para rivayetler halinde yer ald gerei hatrland
nda, bunlarn yeniden btnletirilmesi problemi ortaya kmaktadr.
rnein sadece bir rivayetten hareketleAhmed Emin, Buhfui'nin Sahfh'indeki, "Yz
yl sonra yer yznde nefes alan hibir canl kalmaz"42 had1sini tarihi gereldere uymad iin tenkit etmitif43. Halbuki Sallh'in baka bir yerinde baka bir varyanda ve bu
hadisi erh eden bir rivayet44, sz konusu mkili zmektedir. Hadis yledir: "Yz yl
sonra bugn nefes alanlardan (hayatta olanlardan) hi kimse kalmaz"45. Bu durumda ha37) Mesela Bkz. bn Keslr, Ebu'I-Fida smail, es-Siret'n-Nebeviyye, Thk. Mustafa Abdulviihid, Daru'l-Ma'rife, Beyrut 1976, Il, 139, 140, 246.
38) ed-Dmeyni, a.g.e., s. 159.
39) Ahmed Emin, Fecr'l-islam, Diiru'I-Kitiibi'I-Arabi, Beyrut 1969, IO.b., s.l03-104; Krbaolu,
a.g.e., s. 279 vd.
40) Bkz. Umeruddin, ag.m., s. 508-510
41) Muhammed b. Ebi Bekr, Haiyet bni'l-Kayym, Diiru'l-Ktbi'l-lmiyye, Beyrut 1995, 2.b., Il,
300; een, a.g.e., s. 12; Hizmetli, a.g.e., s. 53.
42) Buhan, lim, 41 (1, 37), Meviikt, 20 (1, 141).
43) Ahmed Emin, Fecr'l-islfim, s.l03-104.
44) Hekim, Muhammed Tahir, Snnetin Etrafndaki phe/er, ev. Hseyin Aslan, Pnar Yay.; st
1985, s. 162.
45) Buhiirl, Meviikt, 40 (1, 139).
Aie
ile
szlennesi olaynn
rafndan uzunca bir riviiyette anlatlmtr51. Burada sadece, Hz. Aie 'nin, nikfihh~nd
46) Bkz. Carr, E.H.-Fontana, J, Tarih Yazmnda Nesnellik ve Yanllk, ev. zer Ozankaya, imge Kitabevi Yay., Ankara 1992, s.46.
j
47) er-Rebi' b. Habib, Msned, Thk. Muhammed dris-Aur b. Yusuf, Dfu'I-Hikme, Beyrut 1415 h., s.
210,285.
48) et-Tay1ilisi, Ebfi Dil.vud, Msned, Dfu'I-Ma'rife, Beyrut Tsz., s. 205; Ahmed b. Hanbel, Msned,
VI, 210-211; el-Humeydi, Ebfi Bekr Abdullah b. ez-Zbeyr, Msned, Thk. Habiburrahman el-A'zami, Dfu'l-Ktbi'l-iniyye, Beyrut Tsz. I, ll3.
49) Abdurrezzak, Ebfi Bekr bn Hernnarn es-San'iini, el-Musannef, Thk. Habiburrahman el-A'zfuni, elMekteb'l-slfuni, Beyrut 1972, VI, 162; bn Ebi eybe, el-Musanneffi'l-Hadls ve'l-Asiir, Dfu'I
Fikr, Beyrut 1994, VIII, 41.
50) Buhfui, Nik1il, 38,39 (VI, 134), Meniikbu'I-Ensar, 44 (IV, 251); Mslim, Nik1il, 69 (Il, 1038), 70,
72 (ll, 1039); Ebfi Dil.vud, Nik1il, 32 (1, 646); Nesl, Nik1il, 29 (VI, 82); bn Mace, Nik1il, 13 (1, 603).
51) Bkz. Ahi;ed b. Hanbel, Msned, VI, 210-211.
/.
rilni ekli
Rasfilullah Aie'yi Mekke'de, evval veya zilka'de aynda nikahlad. O srada o; albir ocukt. Onunla evval aynda dokuz veya on yandayken Medine'de evlendi. Salar bym, tahtaravallide ocuklarla veya arkadalaryla oynuyorken dads veya bakalar ona gelip gtrmler, san ban dzeltmiler, ona rt vermiler, iyi dileklerde bulunarak Rasfilullah'n yanna vermilerdi. Aie Rasfilullah'n yannda dokuz yl kalm, Rasfilullah vefat ettiinde ise on sekiz yandayd56.
t/yedi yanda
-<-
52) Bkz. er-Rebi' b. Hablb, a.g.e., 210, 285; et-Tay1ilisl, a.g.e., s. 205;Abdurrezz1il<, a.g.e., VI, 162; elHurneydl, a.g.e., I, 113; bn Ebi eybe, a.g.e~., Il, 41; Ahmed b. Hanbel, a:g.e.,Vl, 118, 21 I; Bubari, Nik1il, 38,39 (VI, 134), Men1llabu'l-Ensar, 44 (IV, 251); Mslim, Nik1il, 69 (Il, 1038), 70,72
(ll, 1039); EbU Davud, Nik1il, 32 (1, 646); Nes, Nik1il, 29 (VI, 82); bn Mace, Nikah, 13 (1, 603).
53) bn Sa'd, et-Tabakatu'l-Kbra, DaruSadr-Dam Beyrut, Beyrut 1958, VIII, 58, 59, 60, 61, 62.
54) bn Sa' d, a.g.e., VIII, 60.
55) bn Sa'd, a.g.e., VIII, 60, 62.
56) bn shak, Muhanmed, Siret, Thk. Muhammed Hamidullah, Hiba Yaynevi, Konya 1981, s. 239;
bn Sa'd, a.g.e., VIII, 58, 59, 60, 61, 62; bn Hiam, es-Siretu'n-Nebeviyye, Thk. Mustafa Saka ve
dierleri, Daru hyai't-Turasi'l-Arabi, Beyrut 1971, IV, 293; et-Taberi, Ebfl Ca'fer Muhanmed b.
Cerir, Tiirihu't-Taberi, Thk. Muhanmed Ebu'l-Fadl brahim, Revai'u't-Turasi'l-Arabi, BeyrutTsz.,
Il, 398; bn Hibban, Ebfl Hatim Muhammed, es-Siret'n-Nebeviyye ve Ahbfiru'l-Hulefii, Tik. esSeyyid Aziz Bey, Messeset'l-Ktbi's-Selliyye, Beyrut 1987, s. 151.
PROBLEMLERI (Hz.
Aie'nin
Evlilik
Ya Omekleninde
Bir Inceleme)
185
Bu rivayetlere bakldnda, verilen bilgilerin ana temasnn, hadis kaynaklarnn verbilgilerle ayn olduu grlmektedir. Esasen, ortak ravilerden (szl kaynaklardan)
elde edilen bilgilerin, yazl kaynaklarda da ayn muhtevay sunmas, tarih ve hadis eserlerinin, bir anlamda birbirlerini tamanladklinn gstermektedir. slam tarihiliinin,
"Siyer" ve "Meiizi" yazcl ile balad, Siyer ve Meiizl'nin kulland kaynaklar
nn da daha nce tedvin edilen hadisler olduu57, bu manada Siyer ve Meazinin hadisilikle i ie gelitii, bunlarn ilk yazarlarnn da hadisiler olduu, bu aamadan sonra
Tabakat ve Teracim kitaplarnn yazld58 hatrlanrsa, kaynak konusundaki bu durum,
daha iyi anlalacaktr.
dii
Binaenaleyh, tarihi gereklerin tesbit edilebilecei sz konusu iki kaynak (hadis-tagrnte farkl olsa da, ilk dnemlerdeki geliimi ve oluumu girift bir durum arz
etmi, daha sonra ayn disiplinler olarak kabul edilen bu sahalarn zellikle Hz. Peygamber hakknda sunduu bilgiler, ounlukla ayn szl kaynaklardan beslenmi, buna paralel olarak herhangi bir konuda genellikle benzer ierikte rivayetleri nakletmilerdir.
Buna gre, tarihe arz edilecek metin, her iki kaynan sunduu gvenilir rivayetler btnletirilmek suretiyle tespit edilmeli, daha sonra sz konusu btnlk, tarihi gereklere arz edilmelidir.
rih)
mitir.
"'
187
yl"77, "hicretten iki yl nce"78 gibi ifadeler kullanlmaktadr. Ayn_ca, bu nikahtan nce onun, Mut'im b. Adiyy'in olu Cbeyr ile szl olduu da belirtilmektedir79.
Hz. Aie'nin fiili evlilii konusunda ise; "hicretten sekiz ay sonra zilka'de aynda,
hicretten yedi ay sonra evval aynda"80, "hicretten sekiz ay sonra evval aynn ban
da"8l, "hicretin birinci ylnda"82, "hicretin ikinci ylnda"83, "Bedir'den sonra, hicri
ikinci ylda"84, "hicretten on sekiz ay sonra"85 eklinde ifadeler kullanlmaktadr.
Hz.
Fatma
Hz. Fatma'nn doum tarihi konusunda; "Kurey'in Kabe'yi ina ettii zaman"8 6 ki
bu "Nbvvetten be yl nce"87 veya "yedi buuk yl nce idi"88, "Rasiilullah otuz be
yandayken"89, "krk bir yandayken"90, "sliiml dnemde"91 gibi farkl tarihler zikredilmektedir. Hz. Ali'yle nianlanmalan ile ilgili olarak; "Hicretten be ay sonra"92 veya
"Rasfilullah'n Aie'yle evlenmesinden drt93 buuk ay sonra"94 gibi ifadeler kullanl
maktadr. "Bedir Savandan dndkten sonra"95, "Uhud'dan dndkten sonra"96, "Hicri ikinci ylda"97 "Rasfilullah'n Aie'yle evlenmesinden yedi ay"98 veya "dokuz buuk
ay sonra"99 da evlendikleri belirtilmektedir. Evlendiinde; "On sekiz"lOO, "On be buuk"l0l yanda olduu, Rasfilullah'n vefatndan "iki ay"l02, "yetmi gn"l03, "alt
77)
'78)
79)
80)
81)
bn Sa'd,
a.g.e., VIII, 58; bn Abdilberr, a.g.e., IV, 1881; Ayni', 'Umdet'l-Kiirf, XVII, 35.
bn Abdilberr, a.g.~ . IV, 1881. 1882; bnu'l-Esir, sd'l-Gabe, V, 501.
bn Sa'd, a.g.e., VIII, 58: bn Abdilberr, a.g.e., IV, 1881; bn Hacer, el-sabe, IV, 259.
et-Taberl, a.g.e., ll, 398.
bn Sa'd, a.g.e., VIII, 58; bn Hibbfu, a.g.e., s. 151; bn Hacer, el-ls/ibe, IV, 259.; bn Kesir, a.g.e.,
Il, 332.
82) bn Hacer, el-ls/ibe, IV, 259.
83) bn Hacer, el-ls/ibe, IV, 259; bn Kesir, a.g.e., Il, 141; es-Saati', AhmedAbdurrahman eJ-aennii, Buluu'l-Emiinl (el-Fethu'r-Rabbfui ile birlikte), Daru hyai't-Turasi'l-Arabi, Beyrut Tsz., XX, 239.
84) Ayni', 'Umdet'l-Karl, XVII, 35.
85) bn Abdilberr, a.g.e., IV, 1881.
86) bn Sa'd, a.g.e., VIII, 22; bn Asadr, a.g.e., Il, 269; bn Hacer, el-s/ibe, IV, 377.
87) bn Sa'd, a.g.e., VIII, 22; bn Asadr, a.g.e., Il, 270.
88) Ayni, 'Umdet'l-Kiirl, XVI, 249.
89) bn Sa'd, a.g.e., VIII, 26; bn Asadr, a.g.e., Il, 269; bn Hacer, el-ls/ibe, IV, 377.
90) bn Hacer, el-lsabe, IV, 377.
91) Ayni, 'Umdet'l-Kiirl, XVI, 249; el-Mbarekfiiri, a.g.e., X, 250.
92) bn Sa'd, a.g.e., VIII, 22; bn Asadr, a.g.e., Il, 269.
93) bn Hacer, el-s/ibe, IV, 377.
94) bnu'l-Esi'r, sd'l-Gabe, V, 520; Ayni, 'Umdet'l-Kiirl, XVI, 249.
95) bn Sa'd, a.g.e., VIII, 22; bn Asadr, a.g.e., Il, 269; bn Hacer, el-ls/ibe, IV, 377.
96) bnu'l-Esi'r, sd'l-Giibe, V, 520; Ayni', 'Umdet'l-Kiirl, XVI, 249.
97) bn Asadr, a.g.e., Il, 263.
98) bnu'l-Esir, sd'l-Gabe, V, 520.
99) Ayni, 'Umdet'l-Kiirl, XVI, 249.
100) bn Asadr, a.g.e., II, 269; bn Hacer, el-ls/ibe, IV, 377.
101) bnu'l-Esir, sd'l-Gabe, V, 520; Ayni, 'Umdet'l-Karl, XVI, 249.
102) bn Afadr, a.g.e., II, 270.
I. Hz. Aie, hicretten sekiz yl nce, bi'setten be yl sonra domutur. Alt yanda
nikahlanmtr. Bu tai:ih (5+6 = ll) bi'setten ll yl sonra, hicretten de iki yl ncesine
denk gelir. Hicretten iki yl nce alt yanda olan birisi, hicretten sekiz veya yedi ay sonra evlenirse dokuz-on yanda olur. Hicretten on sekiz ay veya iki yl sonra evlenirse onon bir yanda olur.
2. Hz. Aie bi'setin drdnc ylnda domutur. Alt yanda nikahlanmtr (4+6 =
10). Buna gre, bi'setin onuncu ylnda hicretten yl nce nikahlanm olur. Buna gre hicret esnasnda dokuz yanda olur. Hicretten yedi-sekiz ay sonra evlendii kabul edilirse, dokuz buuk-on yanda olur. Hicretin ikinci yl veya on sekiz ay sonra evlendii
dnlrse on bir yanda olur.
3. Hz. Hat'i'ce, bi'setin on uncu) lwda, hicreue yl nce vefat etmitir. Bundan
yl sonra yani bi'setin on nc ylnda Hz. Aie alt yandayken RasUlullah'la nikahlanmtr. Hemen hicret olmutur. Sekiz ay sonra evlendikleri kabul edilirse, Aie "yedi"
yanda; evlenme tarihi olarak hicretten on sekiz ay sonra veya hicretin ikinci yl kabul
edilirse "sekiz" yanda olur. Hatice'nin "hicretten yl" nce vefat ettiini bildiren rivayetlere dayanlarak ortaya kan bu "yedi" ve "sekiz" rakamlan, onun vefat tarihinin
hicretten "drt yl nce" olduunu belirten rivayetler esas alndnda "sekiz" ve "dokuz", hicretten "be yl nce" vefat ettiini ifade eden rivayetler esas alndnda ise,
"dokuz" ve "on" olacaktr.
4. Hatice bi'setin onuncu ylnda hicretten yl nce ldyse, Hz. Peygamber iki yl
bekledikten sonra Aie'yle n~ahlandysa (10+2=bi'setin 12. yl), bu srada Aie alt ya103)
104)
105)
106)
107)
108)
109)
PROBLEMLERI (Hz.
Aie'nin
Evlilik
Ya
189
ndaysa,
hicri birinci ylda evlendii kabul edilirse, evlilik ya "sekiz", ikinci ylda evkabul edilirse "dokuz" olur.
5. Hatice bi'setin onuncu ylnda hicretten yl nce ldyse, Hz. Aie'nin szlennesi bundan yl sonra olduysa, yl sonra da hicret olduysa, Mekke dnemi on be
yl olur. Buna gre, bi'setin drdnc ylnda doan Hz. Aie'nin ya Hz. Hatice'nin vefat esnasnda alt, nikahlanma esnasnda dokuz, evlenme zaman hicri birinci yl kabul
edilirse on (9+3= 12, 12+1= 13), ikinci yl kabul edilirse (12+2= 14) on drt olur.
6. Hz. Aie Hz. Fatma'dan be ya kktr. Hz. Fatma bi'setten be yl nce do
duuna gre Hz. Aie'nin bi'set esnasnda domas gerekir. Mekke dnemi on yl kabul edildiinde hicret esnasnda on yanda olur. Hicri birinci ylda evlendiyse on
drt, ikinci ylda evlendiyse on be yanda olur. Mekke dnemini on be yl kabul eden
rivayetlere gre ise, evlilik ya on alt veya on yedi olur.
7. Hz. Fatma Hz. Ali ile evlendiinde on sekiz yandayd. Bu evlilik, Hz. Aie'nin
evliliinden yaklak bir yl sonrayd. Aie ondan be ya kk olduuna gre o srada
on yandayd. Aie ondan bir yl nce evlendiine gre on iki yanda evlenmi olur.
8 Hz. Aie'nin abias Esma, ondan on ya bykt. Esma hicretten yirmi yedi yl nce domutu. Buna gre bi'set esnasnda on drt (27-13= 14) yandayd. Bu takdirde
Hz. Aie de bi'setten drt yl nce (14-10= 4)domu olur. Mekke dnemi on yl kabul edilirse, hicret esnasnda on yedi yanda (4+ 13= 17) olur. Evlendiinde ise 18 (hicri birinci yl) veya 19 (hicri ikinci yl) yanda olur. Mekke dnemi on be yl kabul edilirse, hicret esnasnda on dokuz (4+ 15= 19), ev1endiinde ise 20 (hicri birinci yl) veya
21 (hicri ikinci yl) yanda olur.
Bu tarihlendirmeler, Hz. Aie'nin evlendii anda; 8-21 arasndaki herhangi bir yata
olabileceini gstermektedir. Olaylarn insanlar tarafndan farkl ekillerde alglanp rivayet edilmesi sonucu ortaya kan tarihi bilgilerin bu deiken yaps, tarihe arzn bir
dier problemini olutrmaktadr.
Cahiliye Araplan ve ilk Mslmanlardaki tarihlendirmeler, bu gnk gibi bir takvim
esas alnarak yaplmyordu. Herhangi bir eyin tarihi, daha ok nemli olaylarla iliki.:.
lendirilerek, sz konusu nemli olaydan ka yl nce, ka yl sonra olduunu aratrmak
suretiyle tesbit ediliyordull3. Hz. Peygamber'in bi'seti ve hicreti ile birlikte ayn coraf
yada yaayan ve ayn kltre sahip olan ilk Mslmanlar, tarihlendirme mantnda da
ayn yolu izlemi, bi 'set ve hicreti doal seyri ierisinde tarih balangc olarak kullanmaya balamlard. Daha sonralar, genel kabule gre, Hz. mer dneminde "hicret"
....
'
121)
122)
123)
124)
125)
126)
Mesela bkz. Buhan, Menakb, 19 (IV, 163); Tirmizi, Menakb, 4 (V, 552)
el-Mbarekftlri, a.g.e., X, 93.
et-Taberi, a.g.e., II, 401.
Bkz. bn Hibban, a.g.e., s. 67; el-Mbarekftlri, a.g.e., X, 144.
Bkz. bn Sa'd, a.g.e., VIII, 17; bn Asil.kir, a.g.e., II, 275.
Watt, W. Montgomery, Hz. Muhammed Mekke'de, ev. RamiAyas-Azmi Yksel,AFYay.,Ankara 1986, s. 45.
Bkz. bn Kesir, a.g.e., II, 132.
bn Sa' d, a.g.e., VIII, 36.
bn Asil.kir, a.g.e., Il, 264.
Bkz. ei-Buhan, et-Tiirlhu's-Sair, l, 63; es-Sa'ati, Bu/uu'I-Em!mi (ei-Fethu'r-Rabbaru ierisinde), XX, 237-238; el-Ayni, 'Umdet'I-K/iri, IX, 34; ed-Dmeki, a.g.e., s. 77.
54. Kamer, 46.
Buhan, Tefsiru Sure 54,7 (VI, 54).
191
lerde yaklak sekiz yalannda olmas gerektii ifade edilmektedirl27. Ancak baz mfessirler, her ne kadar Kamer Suresi'nin Mekki olduunu kabul etseler de, bu sure ierisindeki sz konusu ayetin, Medeni olduunu ifade etmilerdirl28.
phesiz Hz. Aie'nin doumundan ve yandan bahseden rivayetlerde de ayn durum grlmektedir. Bu rivayetlerin hepsinin kayna Hz. Aie'dir. Hibir insann kendi
doumu konusundaki ahadeti kabul edilemedii gibi, Hz. Aie'nin bu konudaki aha
detini kabul hususunda da ihtiyatl davranlmaldr. Zira insanlar doumlarnn ahitleri
olamad gibi, doum tarihlerinin ahitleri de olamazlar. imdiki gibi, bir insann do
duu gn belgeleyen resmi vesikalann olmad o dnemde, ebeveyn veya akrabalarn
verdii bilgilere itibar edilmek durumunda kalnmaktadr.
Ya tespiti meselesi, ailenin konuya verdii nemle dorudan balantldr. Cahiliye
dnemindeki insanlarn, doan bir "kz" ocuunun doduu tarihi tespit etme konusunda ne derece istekli ve bilinli olmu olduklan nemli bir sorundur. Bu konuda mesela
Hz. EbU Bekr'in veya ei mm Ruman'n, kzlan Aie'nin doum tarihini tespit konusunda zel bir aba gsterdiklerinden haberdar deiliz. Buna ilaveten, yaklak da olsa,
onlardan veya yaknlanndan bize nakledilen ve Hz. Aie'nin yandan bahseden bir rivayete de rastlanmamaktadr.
Buna gre, Hz. Aie'nin kendi ya konusunda verdii bilgi, ya anne-babasnn bir
vesileyle tahmini olarak verdii bilgiye dayanmaktadr ki, bu takdirde rivayetin senedinde "inkta" sz konusudur; ya da bu ya, Aie'nin bir ekilde kendi akranlanyla olan ya
farkn hesaplayarak kard bir sonutur ki, bu da tahmini bir rakam olacaktr. Zira,
Hz. Aie'nin verdii rakam ile, dier tarihi bilgilerin verdii rakamlarn mukayeses sonucu ok farkl tarihlendirmelerin ortaya knas bunu gstermektedir.
Burada shhatle ilgili iki ihtimalden bahsedilebilir:
1. Sz konusu ifade Hz. Aie'ye ait deildir. Hadisi Hz. Aie'den rivayet eden kii
lerin says, onlarn Hz. Aie'yle olan yaknlklan, hem sahih hadis kaynaklar, hem de
tarih kitaplannn sz konusu rivayette birbirlerini desteklemeleri gz nne alnrsa, bu
ihtirnalin zayf olduu anlalmaktadr. Dolaysyla hadis, sened asndan sahih kabul
edilmelidir.
2. Ancak sened asndan sahih olan her haber, tarihi gereklii ifade etmeyebilir. Hz.
Aie, ailesinin veya yaknlannn ifadelerine dayanarak bu yalarda olduunu ifade etmi
olabilir. Bununla beraber, sz konusu kiilerin bu konuda ne kadar titiz olduklan phe
lidir. Dolaysyla Hz. Aie'nin bakalanna dayanarak verdii bilgi taribi gerekiere aykn olabilir.
Hz. Aie'nin Hz. Peygamber'le evlilii "tarim bir gerek"tir. Bu evlilik esnasnda
Hz. Peygamber'in ve Hz. Aie'nin belirli bir yata olduklan da "tarihi bir gerek"tir. Ancak ya konusundaki rivayetler, tarihi gerein ifadesi durumundaki "tek bir rakam"
desteklemeyerek, verdikleri bilgileri "gerek" statsnden, gereklii konusunda emin
olunamayan "rivayet" konumuna indirgemektedir. Bu noktada, hadiselerin vuku bulup
127) Mesela bkz. Sava, ag.m., s. 141-142.
128) Bkz. ~1-Merni, Ahmed Mustafa, Teftiru'l-Merai, Dam hyai't-Turiisi'l-A.rabi, Beyrut Tsz.
:xxv;, 74; Cerraholu, smail, Teftir Usul, TDV Yay., Ankara 1983, 4.b., s. 8 .
'
!
ile, tarihlerinin doru tespit edilip edilmedii hususunun her zaman ayn
gzden kanlmamal dr. Bir takvim uygulanm olsa bile, doum,
lm, evlenme gibi olayiann bu takvimde nereye denk geldiini tespit etme, bunun iin
dikkat sarf etme, bu bilinte olma ayn eylerdirl30. Dolaysyla, "tarihe arz" uygulamasnda, Hz. Peygamber dnemi iin, bu tr tahmini ya hesaplamalannn doal olduu,
Hz. Aie'nin evlilik yandan bahseden rivayet de dahil olmak zere, sz konusu dier
rivayetlerin de bu yapda olmu olabilecei gz nnde bulundurulmaldr.
ey olmad 129
a. Literal okumalar
Hemen hemen btn temel hadis kaynaklan ve bunlann erhleri, Hz. Aie rivayetindeki "alt/yedi" ve "dokuz" rakamlann literal/lafzl bir tarih olarak kabul etmi grnmektedirler.
Buhfui bu hadisi; "Allah Teata'nn, "Kadnlarznz iinden adetten kesilmi olanlarla, adet grmeyenler hususunda tereddt ederseniz, onlarn bekleme sresi ii aydr" 131
ayctinJcn dolay, insann kendi kk ocuunu nikiili etmesi"l32 ve "Babann kendi k
zn en byk imamla evlendirmesi"l33 bablannda zikretmi, mezkfir ayete dayanarak
"buludan nceki iddet mddetinin de ay olduunu"l34 ifade etmitir. Aslnda BuMn, sz konusu hadisi bu ayetle ilikilendirerek, bn brme'nin grn reddetmek istemitirl35. bn Hacer de Buhfui' ile ayn gr paylam ve Hz. Ebfi Bekr'in, kz Aie'yi buludan nce Resfilullah'la nikiladn ifade ederek grn teyit etmek istemitirl36. Bu rivayetteki "dokuz" rakam, kk kzn zifaf zaman konusundaki tart
malarda literal anlamda delil olarak kullanlmtrl37.
129) Gze, Ergn, Mukayeseli slam Tarihi Kronolojisi, Keba Yaynlan, 1971, s. 282.
130) Rumi ve miladi takvim kullanlyor olmalarna rdmen, 20. yylda yaayan yallanmzn bir blmnn, doum tarihlerini bilmiyor olmalan, hatta bazlannn da, islamn ilk dnernlerinde olduu gibi nemli olaylan takvim balangc olarak zikrediyor olmalan, bunun bariz bir rneini sunmaktadr. Bu manada mesela onlardan bazlannn; "seferberlikten nce", "seferberlikten sonra"
gibi tarihlendirmeleri kullandkianna rastlanmaktadr.
131) 65.Taliik, 4.
132) Buhan, Nikiil, 38 (VI, 134).
133) Buhan, Taliik, 39 (VI, 134).
134) Buhan, Taliik, 38 (VI, 134).
135) Zira o, babalann kkleri evlendirmesinin caiz olmadn, kklerin bulu ana girdiklerinde bu konuda muhayyer olacaklann ifade etmitir. Ancakiirihel-Ayni bu grn az olduunu
ifade etmektedir (el-' Ayni, 'Umdei'l-Kflrl, XX, 126).
136) en-Nevevi, Salilu Mslim bi-erli'n-Nevevi, Daru'I-Ktbi'I-irniyye, Beyrut Tsz., IX, 206.
137) Buna gre, mstakbel koca ve kzn velisi, bu durumun kk kza zarar vermeyeceinde mttefik iseler, zifaf olur. htilaf etmeleri durumunda, alimierin grleri deimektedir. Ahmed ve Ebu
193
MUslim'in Sahih'inde; "Babann kk bakire kz evlendirmesi bab"nda tahric edilen hadisi138, N esai; "Kiinin kk kzn nikablandrmas bab"nda139,ibn Mace; "Babalarn evlendird kkterin nikah bab"nda140 zikretmitir.
Bu bab balklanndan hareketle, Buhan, Nesai ve bn Mace'nin, sz konusu yataki
birisinin "kk" olduunu ifade ettiklerini grmekteyiz. Bu ifadeler, onlarn yaad
nc asrda, "alt/yedi" yata nikahlanan ve "dokuz" yanda evlendirilen kzlarn "kk" kabul .edildiini gstermesi asndan nemlidir.
Tirmizi, sz konusu hadisi, "yetimeyi evlenneye zorlama hakknda gelenler bab"nda, kendi grn desteklemek amacyla senedsiz (muallak) bir ekilde zikretmi
tir141. Tirmizi anhi el-Mbarekf1ri ise, hadisin literal anlamnn, kyas yoluyla baka
olaylara da temil edildiinin rneini sunmaktadr. O, yetim kz ocuunun (yetime)
evlendirilmesinden bahsederken, Ahmed ve shak'n; "Yetime dokuz yana geldiinde
evlendirilir, nikab caizdir, muhayyerlii de yoktur" eklindeki grlerini nakleder. Onlar bu grlerine, Resfilullah'n, Hz. Aie ile dokuz yandayken zifafa girdiini delil
gsterirler 142.
"Kkler"in evlendirip evlendirilemeyecei konusu, slam Hukukunun aratrma
alanna girmekte ve konuyu temellendirmek iin, farkl deliller zikredilmektedir143 . Konunun bizi ilgilendiren taraf, sz konusu meselede Hz. Aie'nin evlilik yandan bahsed~n hadisin de literal anlamda delil olarak kullanlmasdr. Ancak yukandaki deerlen
dirmelerden sonra, sz konusu hadisin bu balamda ve zellikle literal anlamda delil olarak kullanlmasnn doru olmayaca anlalmaktadr.
138)
139)
140)
141)
142)
143)
144)
145)
Ubeyde, kk kzn dokuz yana geldiinde bu ie mecbur edilebileceini, Matik, afi'i ve Ebu
Hanife ise, zifafn gereklemesinin srunrun; "Kzn bedenen cinsel ilikiye gc yetecek durumda olmas" olduunu ifade ederler (Bkz. el-'Ayni, 'Umdet'l-Kiirl, XX, 126-127; en-Nevev1,
a.g.e., IX, 206).
Mslim, Nikiih, 69 (Il, 1038-1039).
Nesai, Nikiih, 29 (VI, 82-83).
bn Mace, Nikiih, 13 (I, 603-604).
Tirmizi, Nikiih, 18 (III, 418).
el-MbiirekfOri, a.g.e., IV, 208.
Mesela bkz. Acar, H. brahim, "slam Hukukunda Evlenme Ehliyeti Bakrnndan Kklerin Evlendirilmesi Problemi", Dini Aratrmalar, Mays-Austos 2003, cilt: 6, sy:16, ss. 125-140.
Bkz.-Carr, a.g.e., s. 63-64.
Carr-Fqntana, a.g.e., s. 64.
15-19
19-24
25-29
1'740
34.179
11.931
10.559
5.050
1945
42.939
12.648
19.296
3.508
---
---
35-39
40-44
45-49
50-54
2.661
1.629
1.059
589
251
2.909
1.612
1.208
716
367
30-34
----
1985
209.399
66.620
92.697
30.657
7.762
2.986
1.535
1.020
906
1991
459.624
158.266 189.648
73062
20021
7.581
3.405
1.948
1.378
2000
461.417
122.116
91.997
25.011
10859
4853
2708
1591
199.168
Bu tabloya gre u husus dikkati ekmektedir: 1940'l yllarda, 15-19 y~ aras evlenenlerin says, dier ya aralklanndan fazladr ki, zaten o dnemdeki medeni kanun da
buna izin vermektedir. Bu rakamlar, o dnemde kadniann 5-9 ya aralnda evlenmelerinin normal kabul edildiini gstermektedir. Halbuki 940'tan sonra evlenme yanda deiiklik olmu ve evlenneler youn olarak 9-24 ya arasnda yaplmaya ba
lanmtr. 991 ve 2000 yllanndaki istatistikler ise evlenme yann 25-29'a doru k
tn gstermektedir. rnein, 2000 ylndaki evlenenlerin says, 1940'a gre yaklak
13,5 kat artmtr. 15-19 ya aras evlenenlerin says ise bu rakama paralel artnam an146) Aycan, rfan-Sylemez, M. Mahfuz, deolojik Tarih Okuma/an, Ankara Okulu Yay., Ankara 202,
s. 9.
147) Bkz. Trk Medeni Kanunu ve Borlar Kanunu, Madde 88, nklap ve Aka Yay., st. 1974, s. 29.
148) TMK Trk Medeni Kanunu, Madde 124, Haz. Bilge ztan, Turhan Kiabevi Yay., Ankara 2002, s.
131.
149) Bu Iablada yer alan bilgiler iin bkz. Evlenme Istatistikleri 2000, TC. Babakanlk Devlet isatis,
tik Enstits, s. 10; Evlenme Istatistikleri 1985, DE, Yayn No:1205, s. 5; Evlenme Istatistikleri
. 1940-45-50-1963, DiE, Yayn No: 457, s. 5.
Btn bunlar, tarih okumalarnda, insann iinde yetitii kltrden, kuatld evreden bamsz olamayacan, gayr-i iradi de olsa meseleleri o gzle grmesinin mmkn olabileceini gstermektedir. lgili tarihi rivayetler meseleyi ok farkl kombinasyonlarla sunduuna gre, mutlak anlamda nesnel olmas beklenmeyen tarih okuyucusunun da bu kombinasyonlardan birini tercih etmesi doaldr. nemli olan, bu tercihin,
mutlak tarihi gerek olarak alglanmamas ve bir "tercih" olduunun bilincinde olunna
sdr. te, hadislerin tarihi bilgilerin hakemliine sunulmasnda gz ard edilmemesi gerek hususlardan biri de bu durumdur.
Tarihi rivayetlerin verdii bilgiler aratrlp, altndan tarihi gerekler karlmaya allarak153, Hz. Aie'nin evlilik ya konusunda bir kanaat sahibi olunabilir. Ancak elde
,.
150) Bkz. Doru!, mer Rza, Asr- Saadet, Eser Neriyat, st. 1981, Il, 147-151, III, 258-268.
151) Bkz. Berki, Ali Himmet- Keskiolu, Osman, Hatemu '!-Enbiya Hz. Muhammed, DB Yay., Ankara
Tsz. 10.b., s. 212-213.
152) Sava, a.g.m., ss. 139-144.
153) Bkz. tjar, a.g.e., s. 44.
j
Sonu
Tarihe arz'n uygulamadaki problemlerini gndeme getirmek iin seilen Hz. Aie'nin evlenme yandan bahseden rnek rivayeti, u ekilde deerlendirmek uygun g-
rnmektedir: Hz. Aie evlendiinde, rivayette ifade edildii gibi 9-10 yalarnda deil,
o gnk toplumun evlilik iin kabul ettii, yadrgamad bir yatayd, kk deildi.
Onun daha nce Mut'im b. Cbeyr'le szl olmas, aynca, Hz. Peygamber' i eletirrnek
iin frsat kollayan mnafklar, Yahudiler ve mriklerden hi kimsenin bu evlilii ve ya
konusunu istismar etme giriiminde bulunmamalar, bu evlilik yann o gnk toplumun rfne gre nonnal kabul edildiini gstennektedir. O gnk toplumun nonnal kabul ettii bu evlilik yann ka olduunu, herkesin ittifak edebilecei bir ekilde kesin
olarilc tesbit etmek, kaynaklarn birbirinden ok farkl rivayetleri sunmalar nedeniyle
olduka g grnmektedir. Bununla beraber, bir tarihlendinne yaplabilir, ancak bu tarihlendirmenin bir tercih olduu da unutulmamaldr.
rnek hadis zelinde yaplan bu incelemeden hareketle, tarihe arzla ilgili u genellemeler yaplabilir:Hz. Peygamber'le ilgili trih1 gerekler, ancak Kur'fu, hadisler ve tarih kitaplarn sunduu bilgilerle tesbit edilebilir. Dolaysyla "tarihe arz"; Kur'il.n'a ve
hadisiere arz da iine alacak ekilde kullanlmaldr. Klasik tarih ve hadis kitaplarnn
sunduu tarihi bilgileri, zellikle takvim tesbiti konusunda farkl rivayetlere sahip olmalar, kronolojiye bal tarihe arz uygulamasnda yanltc rol oynayabilir. Dolaysyla,
ncelikle, bu tr rivayetler, btnletirilerek tarihi gerek ortaya konuimal ve shhat tesbiti yaplmak istenen hadisler, bu gereklie arz edilmelidir. Bu aamada, rivayetlerin
sunduu takvim bilgilerinin nemli bir ksmnn tahmini deerler olduu, aynca, "tarihi
gerei" ina eden aratrmacnn literal veya nesnel olmayan bak alar tarafndan
ynlendirilebilecei de gzden uzak tutulmamaldr. Bu ve benzeri problemler, "tarihe
arz"n nesnel ve sorunsuz bir metin tenkidi kriteri olmadn, dier shhat tesbiti aama
larnda olduu gibi, bu uygulama sonucunda verilen shhat hkmlerinin de byk lde itihada dayanacan gstennektedir.