You are on page 1of 500

JOHN LOCKE

ara yaynclk 77

Felsefe Dizisi 36
Birinci Basn: 1992
Ara Yaynclk, 1992
Kitabn zgn Ad:

An Essay Concerning Human Understanding


ISBN O 00 641040 5
The Fontana Library
Tiirke Basks: ISBN 975-373-036-5
Dizgi ve Montaj: Srudio Mac, stanbul
Bask: Doan Ofset, stanbul
Kapak Tasarm: Vedat orlu
Ara Yaynclk
Ankara Cad. Konak Han No. 43-8
Caalolu-lstanbul
Tel. 527 87 30 - 526 96 87

JOHN LOCKE

....,

..

iNSAN ANLIGI UZERINE


BiR DENEME

Vlrglnla niversitesi Felsefe Profesrci


A.D. Wooztey'nin Ksaltmasna
Uygun Olarak ve Onun Bir Giri Yazsyla
Birlikte

Trkesi:
Vehbi Hackadirolu

ara yaymchk

iOO>EKiu!:R
A.D. WOOZLEY'DEN GR .. .. ..... ..
OKUYUCUYA MEKTUP . . .. . . . .
.

.....

... . .
.
.

...

..

..

..

. ..

....

.... .

.. .
..

...........

BiRNCiJdTAP: DOUTAN KAVRAMLAR STNE


1.

il.

111.

IV.

9
.49

.. .......... ..... ... . .

. .....

.. ...

.....

..

...

..55

Giri
5i
Zihinde doutan idelertn bulunoad .
....
61
Dou klgsal ideler yoktur . ....
.
. . .72
1
Kurgusal ve klgsal doutan ilkeler
.
zerine baka dnceler .
....... . . ... .. .,.77
.........................................................................
..

...

.....

... ......

....... ....

..

. ... .. ...

....... .

...

..

..

...

..

tdNct KiTAP: iDELER sTttNE .........................................83


Genellikle ideler ve kaynaklan zerine . ... . ...
85
Basit ideler
.. . . .
.
. .. . . 95
Tek duyunun ideleri
. . .. . .
. .
. ..
..97
III.
Katlk
.
. . . .
.
. .
.
. 99
IV.
Deiik duyularn basit ideleri . . . . . . . . . .
103
v.
Dnmn basit ideleri
.
; ................... 104
v.
Hem duyum hem dnmn basit ideleri
. 105
Vll.
Basit idelerimizle ilgili bir ka dnce daha .. .. . 107
vn.
.
. .. .... . . . .... .... .. ..... .. ..116
x.
Alglama
x.
Zihinde tutma
.
..
: ................................,, ...120
Ayrt etme ve zihnin teki ilemleri . . . .. .... ... . .. .124
x.
XII.
.
.. . ..
.129
Karmak ideler . . . . . .
Basit kipler : birincisi. uzaqun basit kipleri .............132
XIII.
XIV.
.
. . . . . ....
... 141
Sre ve basit kipleri
Sre ve yaylmann birlikte irdelenmesi]
.
. 150
(XV.
XVI.
Say .. . .. ...
..
. .. ....
. .
.
. .
150
.. .. . ..
. .
.
.
.
154
xv. Sonsuzluk] .
[XVIII. teki basit kipler) . . ... . . . . .
..
.
.. 154
xx.
.. . . .. . .. . . .
. 154
Dnmenin kipleri .
.xx.
H ve ac kipleri .
. : .
.
157
xx.
......
. .. 160
Gu
. . . ...
. . .... . . .
XXII.
.
178
Kark kipler
;................................. . .

1.

...

il.

............. . ...

... .. . .

....... . . . . .

....

.... . ......

..

....

..

.....

..

...... .

....... .
. ..

....

..

.. . ..... .

..... . .. .........

.....

..

.....

..

.. ..

......

. .. ...... ............ . ...


....

..

....

......

. .......... ...

. .......

.......... ... ......... .


.... ....... .

...

...

....

..

.. .

....

....

... . ... .....

. ......

... .

.. .

. .. ...

. ..

..

.. .

........

. .....

............

..

..

..

..

... . .

..

. ..... ........

..

. ..

. . ...

. . ........

... .. . .......... .

.... .

............. .

. ..

. ... ..

....... ..

..

... . .........

..

.. .

..

. . . . .....

...........
........

.......

...

.......

....

..

....

.........

...

....

.. . ..

.....

...

... . .

....................

.... .
.

. ...

...

..

....

.....

...

...

.. . .

.........

..

. ......

XXIII.
'X){!l,

'X){!ll .

'X){!Vll.
XXVIII.
XXIX.
XXX .

Cisimlerin bizdeki karmak ideleri .


. . . . .
184
Cisimlerin toplu ideleri. . . .. . .
. .
. .. 197
Bant
199
Neden ve etki ve teki bantlar
. . . .. . . . : .......203
zdelik ve bakalk . .. .
. .
. .. . . .. . . ..... 206
teklbantlar . .... .. ... ... . . . . . . . . : ..........221
Ak ve karanlk, seik ve bulank ideler ...
.. .. . . 227
Gerek ve dlemsel ideler .. .. . . .. . . . .. .. . . : .......232
Upuygun ideler ve eksik ideler . . . . .. .
.. .. 235
Doru ve yanl ideler .....
.
... . . ..... .. . . .. . . 243
ldelerin anm .
. .. . .
. .. .
. ... . . . .
.251
...... ..

XXIV.

XXXI.
XXXII.
XXXIII.

...

iV..
V.
VI.
[VII.
VIII.
IX.

.......

....

...

XI.

.. .... ....

.. .

...

.....

..

.....

.......

..

....

... .

..

...

..

.. .

....

..

..

....... .

IX.

........

..

...

..

. .

...

..

. ...

...

..

..

...

..

....

..... .

..

. ...

....

...

....

...

...

..

....

..

. ...

..

XV.
XVI
XVII.
.

....

..

..

..

. .

...

.. ..

. .

..

.... .

.... .. .
.

. .... .. 323

....

Genel olarak bilgi .. .. .. .. . . . . .. .... . .. . . . . . 325


Bilgimizin dereceleri ... ... ... .. . . . .
.. . . . .
. . 331
insan bilgisinin kapsam . . . . . .. .. . . . . . 338
..
.. . . .. 354
Bilginin gereklii ... . .... . . ... ... ... . .
Genel olarak doruluk .... ... . .. . ..
.
.. .. . .. ..361
Tmel nermelerin doruluk ve kesinlikleri . .. . .. ...366
zszler . . . . . .... . ..... .. .. ... . ... . ... . .
. . .. . 373
ii bo nermeler . . . ... .. ...... . .. . .... .. ... ..... . . .. .. . ..... 381
Varolu zerine bilgimiz .. . . . . . . . . . .. . .... . 38!5
Tanrnn varoluu zerine bilgimiz .
.
. . .. . 388
Baka eylerin varoluu zerine bilgimiz .. . .. . . 397
Bilgimizin gelimesi . ... . . . ... ..... . .. ..
. . ... 405
Bilgimizle ilgili bir ka dnce daha) .
....... .. . .412
Yarg zerine . . .. . ..
. . ... ... .. . . . .. .. .
.. . 412
Olaslk . . . ... .. . . .
.. .
.. . ... . . . . . .. 414
Onaylama dereceleri . .. .. ...
.
. . ..
. 418
Us zerine
. ... . . . . .
.
. .
. .. . . : .......426
.

..

. .

..

.. .

..

...

...

.. .

.... ...

...

..

.... .

...

.. ......
.

.. ..

.....

....... ....

.... .

..

...

..

. .

..

..

...

....

..

... .

.....

..

..

..

....

...

..

..

..

...

..

.....

.....

.........

..

... .

..

...

....

VI

..

....

...

.. .........

...

..

..

..
.

..

.....

...

...

..

......... ......

......

..............

. ..

.....

..

........... .... .

..

.. .

..

.....

...

.. .... .

..

...

(XIII.

..... .

... ..
.

..

..

...

.. ..

....

. ..

.. ..

XIV.

..

....

..

XI.
XII.

.. .

. .

X.

. .... . ........ ..... .. .. ..257

....

..

Vll.
VIII.

. . .

...

....

..

. .

.........

Vl.

..

. .. . . .

.. .

...

..

iV.
V.

.......

Genel olarak szckler ya da dil.. ...........................259


Szcklerin imlemleri ....
.
. .... ...... .. .. . .. .262
Genel terimler .. .
.... . . . ...... . . . .. . . . .. ... . . ...266
Basit idelerin adlan . .
. . .. . . . . . . ....
. . ..275
Kank kiplerin ve bantlann adlan . . . ..... .... ... .280
Nesne adlan . . . . . .. . . .. . .. . . .. . . .. ..... .. .. ... 286
Balalar) ... . ... .. .. .. .. . . . .... . . . . . .. . . . . .299
Soyut ve somut terimler .. .. . . .. . . . . . . . . 299
Szcklerin yetersizlii .. .
. . ..... . .. . . ..... .. . . 309
Szcklerin kt kullanlmas
Yukardaki kusur ve kt kullanmlar dzeltme
yollan . ..
. . .. . .. . .. .. .. .. ... ... .. ; ................. 315

....

111.

DRDNC KTAP: BLGtVE KANI .


JI.

...

...

.........

..

1.

. .

....

.....

X.

. .. .

........... . ..... ...

....

..

.......

111.

...

....................................................................

NC KTAP: SZCKLER
I.
il.

. ...

...

..... .

XVIII.
XIX.
xx.
XXI.

inan, uslama ve birbirinden ayn alanlan


435
Banazlk
440
Yersiz onaylama ya da yanllk .
.
.
.
446
Bilimlerin ayrlmas ......................................... ; ....... 455
.................

...............................................................
..............

EK : Stillingtleet ile tartma


KAYNAKA

DZN

.... . .. .... . .. .....................

457

475

.......................................................................

KRONOLOJKZELGE
scJzijc

............

.... ..... ....

............................................

.. ..... ...

477 ,

........... . . . . ..............................................................

479

.................. ................................................................

485

VII

A.D.WOOZLEY

..

YAAMI VE ETKLER

John Locke'un en nemli kitab olan i nsan Anli zerine


bir Deneme ilk olarak 1689'da (balk sayfasndaki tarih 1690)
en ok tannan teki iki yapt A Letter. Concemlng Toleratl
on ve Two Treatlses of Goverment' le birlikte yaymland; son
ikisi siyasal sebeplerle imzasz yaymland; ve yazarnn ad uzun
sre gizli kalmamakla birlikte Locke bunlarn kendi yaptlar ol
duurtu hi bir zaman aka kabul etmedi. Locke, 29 Austos
1632 'de Somerset'te Wrighton'da domu olup, kitabn yaym
land tarihte 57 yandayd. imdi yalnzca .bir filozof 'olarak
anlmakla birlikte, siyasal .ve diplomatik etkinliklerle dolu bir
yaam srd ve doal bilimler, tp, ekonomi ve tannbillmde
geni apl dnsel almalar oldu. Genlik yllannn ounu
Student and Senior Censor of Chrlst Church derecesini elde et
tii Oxford'da geirmekle birlikte, bir yandan kamu ilerinin ve
Londra ve Avrupa'daki bilim dnyasnn ekicilii, bir yandan
da o zaman Oxford'da retilen felSefenin skol:lstik yavanl
yznden, hi bir zaman bir niversite profesrnn dnya
dan uzak yaam iine kapanmad. Deneme' nin, yaymlanma
sndan iki yl sonra Dublin'de Trinity College'de ders kitab ola
rak okutulmasna karn, l 704'te (Locke'un ld yl )
Oxford'daki kimi Kolej Bakanlarnca, Kolej retmenlerinin,
rencilerinin onu okumasna izin vermesinin yasaklanmas
iin bir giriiliide bulunulmas anlamldr.
Locke'un dolgun ve etkin yaamnn ayrntlar, teki bal

Yaamyks iin bkz: John Locke (Longmans 1657) ve R.J.


Aoran: John Locke (Oxford, 2nd ed.1955)
9

kltaplanyla ilikili olmakla birlikte, Deneme ynnden.


onun yazlnn bir ok yllara dalmasnn ve ok uzun srme
sinin, bir de ierdii kopukluklarn, hatta yinelemelerin, bir b
lmyle aklamasn vermesinin dnda, byk nem ta
maz. Gerekte bunlann bile daha nemli bir nedeni, Locke'un
felsefeye yeni bir yaklam iin yollar aramakta ve bu yzden de
dncelerini srekli olarak dzeltmekte ve geniletmekte olu
uydu. Deneme' nin, daha nce, ikisi 167l'de, birisi de 1685
'de olmak zere taslan yazmt. ilk yaymlanmasndan
sonra da teki basmlar iin bir ok dzeltmeler yapt. Kitabn,
son biimiyle de an uzun olup bir ok yinelemeler ierdiini
kendisi de kabul ediyordu; fakat "bu ksaltmaya gidemeyecek
kadar aylak ya da dolu" (okuyucuya mektup) oluunu zr ola
rak ileri sryor ve ksaltma iinden kanyordu. ikinci basm
hazrlarken "kavrayl ve dikkatli okuyucuya gereksiz griin
memesi olanaksz olan byk bir blm atmann uygun olup
olmad zerinde" uzun uzun durmutur, fakat belki yazk
belki de deil, arkada Wllliam Molineux onu bundan vaz geir
di; ve ksaltma ii sonraki yaymclara kald.
ca

Locke'u etkileyenler arasnda ilki ve etkisi en ak olan Des


cartes'tr; onun Yntem zerine Sylev' i 1637'de Locke'un
doumundan be yl sonra yaymland; bunu 164l'de Medltatl
ons, 1644'te de Rgulae izledi; bu sonuncusu Deneme 'den 11
yl sonra baslmsa da el yazma kopyalar Hollanda'da oktan
bert dolamakta olduuna gre Locke'un onu da bildii d
nlebilir. Locke'un kendisi de "kendi zamannda okullarda al
lm olan, felsefe zerine anlalmaz biimde konuma yolun:
dan ilk kurtuluunun byk minneti"* diyerek Descartes'a
byk lde borlu olduunu kabul ediyor. Deneme' nfn ken
disinin ierdii bir ok kantlar da bunu destekliyor : rnein
ak ve seik ideler ve alglama tertmlertyle sezgisel ve tantlama
l bilginin aklanmas (IV. )** ve usun tantlamadaki drtl i
levi (iV, xl l,3). Fakat Locke'un ,Descartes'm kendisini skolastik
dnceden kurtardn ne srmesine, gerekten de, rnein
tartma eletirtlertnde (IV. Vii) ve tasmsal kantlamaya saldn-
larnda olduu gibi, Oxford felsefesindeki akademik uygulama

Stillingfleet'e birinci mektup, Locke. Works,4 basm, . 381


'Deneme'den yaplan alntlarda Kitap. Blm, gerektiinde de
kesim numaralan gstertlmitir.
.

10

lan yerdii bir ok durumlarn bulunmasna karn; Descar


les'n olduu gibi, Locke'un da kendini skolastik dnceden
tmyle kurtard doru deildir. Locke, tanmn cins (genus)
ve ayrt (differentla) ile snrlandrlmasn eletirmekle (111, 111,
10) birlikte, tz, kip, z ve ilineklerin dilini kullanyor ve Des
cartes gibi o da nedensellik ilkesinin zorunluluunu kuku g
trmez (iV, x, 3) bir ey olarak gryordu; bunu sorgulamak
Hume'a kalmtr.
Fakat Locke, Descartes'a ok borlu olsa da, bir Descertes'
deildir. Deneme 'nin 1. Kitab tmyle doutan ideler reti
sinin yklmasna ayrlmtr. O. Descartes'n, zihnin znn
dnme olduu(II, i) ve yer kaplamann cismin z olduu (il,
xiii) biimindeki iki temel ilkesine kar kar. Hepsinden nem
lisi de, Descartes'n, matematiin, bilginin tmne bir ideal
salad grne de kar kar, nk o, bir a priori tm
dengelimsel dizge kurmakla. doa bilimlerinde olduu gibi, gz
lem ve deneyin tmevanmsal yntemleriyle deneysel bilginin
derece derece edinilmesi arasndaki ayrm gryordu; iV. Kita
bn genel konusu budur. Tek ayrkl, ya da bir ayrklk olabi
lirliini, kendi kipler kuramna gre kabule hazrdr : 'Trebili
min de, matematik gibi, tantlamaya elverili olduunu
dnmekten ekinmiyorum" (il, x i, 16; iV, ili, 18-19). Fakat
etik zerine bir kitap yazmak iin sktrlmasna ve ideler ze
rine yeniden dnmeye de sz vermesine karn. bu ie hi
girimemitir, belki de konumunun salamlna gvenemiyor- .
du. Molineux'ye yazd bir mektupta 'Trebilimin tantlamal
olarak kurulabileceini grdm sanyorum, bunu yapabilip
yapamayacam ayn bir konu* diyor.
Bylece Descartes'a olan borcunun, uyuamadklar zerin
de olmasna karn, Locke, Descartes'n Meditations'una bein
ci dizi kar klarn yazan olan Gassendi'den, ve Deneme'ye
balamasnda dorudan etkili olan Robert Boyle'dan, daha
olumlu yolda etkilenmitir. Locke Gassendi'yi (lm 1655) hi
tanmam ve onun etkisini aka kabul etmemi olmakla bir
likte, onun. Descartes'a kar - klarn ieren yaptlarn iyi
biliyordu; Gassendi'nin grleriyle Deneme'nin bir ok b
lmleri arasndaki benzerlikler salt rastlant olamayacak kadar
byktr; yle ki Leibniz, Locke iin Gassendi'ci demitir.

Cnranton, s:360
11

insan zihninin balangta bir tabula rasa oluu, Locke'taki


"btn niteliklerden yoksun ak kat" {il, i, 2) ya da "bo oda"
{I, U. 15) nermelerinin ayndr. Epikuros'u retideki , daha
nce duyulardan gelmemi olan hi bir eyin zihinde bulunma
ynn Locke'taki karl. idelerin "iki kayna"dr; btn teki
idelerin bunlardan yapma ve gelitirmeyle oluturulmas
Locke'un birletirme ve soyutlama retisidir. Locke'un teki
grlerinden bir ounun Gassendi'de benzer biimde anlatl
dn gryoruz: bedenle zihin arasndaki sk etkileimin, belli
trden bedensel sakatlk ya da saynhklan izleyen zihinsel bo
zukluklarla aklanmas (il, x, 5); zdeksel cisimlerin dnme
ye elverili olabilecei nerisi (iV, m. 6); insan-d hayvanlarda
kimi bellek (il, X, 1) ve uslama glerinin (il , xi, 11) bulunmas;
zdeksel nesnelerin gerek zlerini bulmann olanakszl (111,
Vi. 9) ve Descartes'n uyank denilen durumlardaki btn de
neylerin birer d olabilecei biimindeki yntembilimsel kabu
lne kar k (iV, il, 14).

Boyle'un etkisi daha kiisel ve dolayszdr. Locke'la ikisi


yakn arkadatlar ve Locke, Boyle'un bilimsel almalarn ya. kndan tanmakla kalmayp bu almalarn bir blmne de
katlmtr. ikisi de, yeni deneysel bilim zerine tartmalar ve
ilgileri Royal Society'nin kurulmasna y0l aari bir topluluun
yesiydiler; Boyle dernein kurucu yelerinden oldu, Locke da
bir ka yl sonra seildi. Deneme'nin dncesi l670'de Lond
ra'da yaplan tartmalardan doduysa da (Okuyucuya mektup)
Boyle'un o zel toplantda bulunduu k.onusunda bir kant yok
tur. Locke'un Boyle'la tankl onun doal bilimlere ilgisini ar
trmakla kalmad, Descartes'lann ussalc yntemine kar,
dikkatli ve doru gzlemin deneysel ynteminin felsefeye de
uygulaumas gerektii konusundaki inancn pekitirdi. Doru
ca ikisinin yakn arkadalna dayanarak etkinin tek ynl ol
duu sonucunu karamayz. Bunun karlkl olmas daha ola
sdr, bu yzden de ikisi arasndaki bnzerlikleri saptamak
yeterlidir. Deneme'nin temel retilerinden biri olan, birincil ve
ikincil niteliklerin ayrt edilmesi (il, Vlli), Boyle'un The Origln of
Fonns an.d Qualltles'inde (1666) hem de ayn terimlerle anlatl
mtr. Boyle'un korpskler fizii Deneme'de geer ve Locke'
takt, insan bilgisinin olabilir geniliine snrlar konmasnn
kabul edilmesi gerektii vurgulamasn Locke'tan nce o yap
mtr. Daha nemsiz bir konuda, Locke'un, Deneme'de, bir

12

zdeksel nesnenin belirleyici zelliklerinden sz ettii her du


rumda, her zaman ve deimez olarak altn rnek gstermesi,
Boyle'un, altnn simya yntemiyle retiminin bir formln
bulduu sav iin besledii ve Deneme'nin yaymndan sonra
Newton'n etkisiyle vaz getlgt anlalan inancna balanabilir.
Deneme'nin yaymlanmas, retilerinin szde pheci ve
dine kar aratrmalarna ynelik olarak sert ve zaman zaman
an eletirilere yol at. Locke bunlardan ouna, hakl olarak,
aldrmad, nk yazarlarn ou ya yetenek ya da bilgi bak
mndan onun dnce ve uslamalann kavrayabilecek dzeyde
deildi. Ak tartmaya giritii tek kimse Worcester Piskoposu
Edward Stillingfleet olmu, ve Locke ona, beinci basma, onun
kar kmalarn zetleyen ve bunlara kendisinin verdii yant
lan gsteren uzun dip notlar koyacak kadar nem vermitir;
bunun ayrntlar Ek'te verilmitir. Locke'un, tek nemli eleti
ricisi olan Leil:;miz'e yant vermeyii ve onun grlerini "en
geni zihinlerin bile slklar vardr" diyerek, ksaca, s ve y
zeysel diye. yantlamay gereksiz bulmas zcdr. Locke'un ,
Leibniz'in eletirilerini yanl deerlendiren savsamas ve onun
la mektuplamaya yanamamas iin bulunabilecek tek zr,
yaamnn son yedi ylnda yakasn hi brakmayan saynklk
olabilir. 28 Ekim 1704'te ld.

2. "DENEME"NN AMACI
Deneme'nin yazl koullan gz nnde tutulduunda,
ok uzun, dank, ve iyi dengelenmemi oluuna amamak
gerekir. Locke baka ilerle uramayan meslekten bir filozof
degtldi; yaptn da, Berkeley'in PJinclples of Kuman Knowled
ge'inde olduu gibi, esinli bir dnce younlamasnn gre
ce ksa sreli patlamas sonucunda yazmad. Berkeley yirmili
yllannn balarnda bir genken, kendisine bir temel doru ola
rak grnen bir eyin birden gelen artc buluundan etki
lenmi ve buluunun yalnlyla onu daha nce bir bakasnn
bulmam olmas gibi umulmaz bir olgu karsnda armt.
Birdenbire, gerekte, Dublin'de Trinity College'de bir niversite
rencisi olarak irdeledii Locke retisine uygun olarak felsefi
inanlarnn temelinde yatan bir yanlla arpm. hemen
bunu aklamaya, ve onun yerine, hi ummad biimde buldu
u, bir idenin varlnn (esse) onun alglanmas (percipi) olduu

13

dorusunu koyma iine girimitir. O, Locke'ta temelden yanl


grd eyi bir vuruta kesip atmt, ve Deneme'ye kar
Princlples of Human Knowleclge hzla yazlm fakat dikkatle
dniilm bir kalem tartmas olarak ortaya kt. te yan
dan Locke, Deneme'sinde urat sorunlar zerinde dn
meye baladnda hemen de krkn bulmutu ve nemli bir
dorunun gz kamatnc buluundan deil; kendi iamannda
felsefe konulan zerindeki bir genel doyumsuzluktan yola k
mt. Yanlln nereden geldiini bulmak istiyor, ve bunlann
nasl dzeltileceini aramak gibi, greli olarak alak gnll ve
skc bir ie yneliyordu. Bu yzden de. hi olmazsa bilisel et
kinlikleri asndan, insan zihninin ileyiinin, dikkatli, ve de
neysel olduunu dndii bir incelemesi yoluyla, insan bil
gisinin snrlann ve kapsamn belirlemek zere yava ve sabrl
bir ie giriti. Sonu, bizim imdi felsefi ve ruhbilimsel aras di. yebileceimiz bir aratrma. Sonunda ortaya kan Deneme'nin
yazlmas, bir ok n taslaklarla ve siyasal ve teki etkinlikler
yznden uranan kesintilerle, onun yirmi yln ald.
Yine de Deneme'nin, Locke'un balang blmnde akla
d ve kitap boyunca uygulad, ak ve belirli bir tasan vardr,
Amac ikiliydi: "lnsap bilgisinin kaynan, kesinlik derecesini
ve geniliini aratrmak" (1, i. 2); "inan, . san (opinion) ve
onama (assent)nin .dayanak ve derecelerini saptamak". Dene
me' nin tm bilgiyi inantan ayrt etme ve insan araynn
hangi alanlarda bilgiye erimeyi umup hangilerinde inanla ye
tinmek zorunda olduunu belirleme amacna adanmtr.
Bu sorulan, a prlorl ya da zorunlu bilgiyle deneysel inan
arasnda yaplan ve tekileri de kapsayan yaln Descartes'
ayrmann tartmasn yapt iV. Kitaba kadar yantlamamtr.
Locke'a gre a prlorl bilgi, deneysel ya da olaylar zerine bilgi.
den ayrt edilmeli, deneysel bilgi deneysel inantan ayrt edilme
li, ve btn bunlar da inandan ayrt edilmelidir. Bu drdnden
her birinin geerli olduu kendi alan vardr, fakat trisann ken
dimizi ve iinde yaadmz dnyay anlama konusunda ilerle
mesi ancak bunlar arasndaki aynmlarn gz nnde. tutulma
syla olanak kazanr. Bunlara uymaktaki baarszlk, ona gre,
serbes.t aratrmaya byk zarar veren ve bilimsel ilerlemeyi en
gelleyen kanklklar, banazlklar ve karanlkl (obscuran
tlsm) retir.
Locke'un amacnn bu olduunu ve Deneme'deki her eyin

14

IV. Kitaptaki varglara hazrlk olduunu unutmamak gerekir.

nk bu unutulursa, kitap zerine denemeler okuyan ve

yazan bir ok niversite rencisinin durumunda olduu gibi,

yntemin aynntlan iinde ama kolayca gzden kaar. lk iki

kitap tmyle, ncnn byk blm, Locke iin bilginin


ham gerelerini oluturan idelerin doasnn, kaynaklarnn,

gerekle bantlarnn ve gerek zerine verdikleri bilginin dee

rinin tartlmasna ayrlmtr. Bunlarn ortaya kard bir ok

epistemoloji sorunlarna, IV. Kitaptaki ana dnceyi gzden

karacak biimde gmlp kalmak ok kolaydr; ya da bunun

yerine, ideler kuramnda temel yanllar bulunduuna ylesine

inanlr ki, Locke'un ondan bilgi ve inan zerine kard so


nularn zerinde durmann gereksiz . olduu dnlebilir.

ok kez ileri srld gibi, bilgi ve inan, zellikle de birincisi

i.in, Locke'un verdii aklamann kendi ideler kuramyla tutar


sz olma durumu ortaya kabilir. Bu tutarszln bulunup bu

lunmad, en azndan Locke'un ideleri ne

olarak dnd

nn genellikle kabul edilen yorumuna gre, tartlabilir; fakat


byle bile olsa, bundan,

iV. Kitabn savsanmay hakkettii so

nucu kmaz. Bunun ayn bir tartma deeri vardr, nk ora

daki bilgi ye inan trlerinin beklenmesi, felsefe bakmndan

kuku gtrmez olduu daha sonra geni apta kabul edilen

eylerin ncsdr. Eer Locke ada Deneyci Felsefenin ba

basysa, ya da e; azndan Hume onun oiu da o byk babasy


sa, bu, hepsinden ok, kesinlik ve olaslk zerine sylediklerin

dendir; yoksa idelerin doas ve kaynaklan, birincil ve ikincil

nitelikler, soyut ideler, kipler ve tzler zerine grleri ya da

szde ikici epistemolojisiyle, tasarmsal denilen alglama kura


m yznden deil.

3. DOUTANLKELERYOKTUR
Btn bilginin deneyden kaynakland savn sunmak iin

alam temizlemek zere, Locke, doutar. ideler ve doutan

nermeler retilerini ykmay zorunlu grr. Bir yazar ad ver

memise de, Locke'un bu konuda yeldeirmenlerine saldrd


sanlmamaldr. deleri doutan, dtan gelen (adventitlous) ve
yapay olmak zere kategoriye ayran Descartes, kendi zihin -

beden ikiciliinin basks altnda btn idelerin doutan oldu

15

u sonucuna varmt. Locke'un , . U nin a tmcesinde dedi


i gibi "anlkta, sanki insan zihnine baslm gibi, ruhun ilk var

lnda kazanm olduu ve kendisiyle birlikte dnyaya getirdii

bir takm doutan ilkelerin, ilksel kavramlarn zeniteliklerln


bulunduu" olduka

yaygn bir grt; ve o eer

mk ver
Deaeme'nln eski bir taslan
De Verltate' sinden sz ettii

mek isteseydi Cudworth'u , ya da


da, bu balamda, ad vererek

Lord Herbert Cherbuy'yi gsterebilirdi. Fakat yadsma amac

bylece iki - katl olmakla birlikte, edimsel kantlamas hemen

tmyle doutan nermeler retisine yneliktir. Bu rt


lebilirse, herhangi

bir nermenin doutanlmn z0runlu ko

ulu olarak idelerin de doutanln savunmaya zorlayan ba

lca

neden

ortadan

kalkard.

Bylece

kimi

idelerimizin

doutan olmad kantlanm olmaz, fakat onun,

bir kez

nermelerin doutanh ykldktan sonra o kantlamaya gerek


kalmayacan

dndii

anlalyor:

bu,

gr

gln

gstermek ve onu savunma zorunda brakmak iin yeterlidir.

Aynca, doutan ilkeler retisi felsefe asndan daha tehlikeli

dir, nk kimi ilkelerin kuku gtrmez olduu gr buna


dayanyordu. Herhangi bir ilkenin usun denetiminin dnda
kalmas. Descartes iin olduu kadar Locke iin de kabul edil

mez bir eydi; bu yol, obskrantlzmln, Oxford'lu bir renciyi,

Artstoteles'in yetkesinin tartlabilirliini ne srd iin ce

. zalandrmaya dek gtrebilmi olan karanln getirir. Zorun


luluu us iin ak olmayan. ya da deneysel olarak
bilir

olmayan

bir

nermenin

doruluunu

dorulana

kabul

etmemiz

bizden istenmemelidir. Locke, kimi din nermelerinin (bilgiden


ve ussal inantan ayn olarak) bir inan konusu biiminde benin
senebileceini kabul etmeye hazrd, fakat auilama olduu sy

lenen eyin gerekten

anlama olduunun, anlamadan

ba

msz olarak, us yoluyla kantlanm olmas kouluyla; yalnz

bana amlama savlamas, ne denli iten olursa olsun, tloru


luun gvencesini tamaz

(iV, .XVUI, 8; XIX). Tanrsal olduu

kabul edilen bir amlamann gerekten yle olduunun ussal

bir kantlamas olarak neyi kabul edeceini, Locke hi bir yerde

ak olarak ortaya koymamtr.


Doutan ilkelere saldrlarnn byk blm dolayl yol

dandr, onlar iin gsterilen kantlan ykmak ister; bu, o reti

yi destekleyen kantlan yok etse de, retinin kendisini biim

sel olarak rtmeyen bir saldn yntemidir; yine de, kendisi

16.

iin uygun kantlar gsterilemeyen bir kuram saygn bir ko


numda kalamaz. En dolaysz eletiriler kuramn nvarsaymla
nn sorguya

ekenlerdir. Eer bir nerme doutansa, onun

oluturucusu olan ideler de doutan olmaldr; fakat gerekte


byle doutan ideler yoktur, demek ki nermenin kendisi de
doutan olamaz. rnein "Bir ey neyse odur" ya da "Bir _eyin
hem olmas

hem de olmamas olanakszdr" zszleri, kuku

gtrmez biimde doru olmakla birlikte, ok soyutturlar, ve


yeni domu bebek bir yana, bir ka yanda bir ocuun bile
kavrayn ok aarlar. Bu durumda, bir insan yavrusunun,
iindeki ideler kendi yeteneklerini ok aan bu zszlerin do
ruluunu bildiini ya da kabul ettiini dnmek iin ne gibi
olabilir bir sebep bulunabilir?
Doutan ilkelerin balca

gerekesine, yani bu ilkelerin

genel kabule erimi olmasna, Locke, hemen iki yoldan kar


kar. Birincisi, bir takm ilkelerin genel kabule ulam olmas .
onlarn doutan olduuqu kantlamaz. Bu, bir nermenin zo
runluluunu onun doutanlyla kartrmaktr. Zorunluluk
lar apak olan, yani anlamlarn. bir kez aka kavrayan hi
kimsenin doruluun itenlikle tartamayaca trden, ner
meler bulunduunu, matematik nermeleri bunlarin ak r--
nekleri olduuna gre, Locke kabul eder. Fakat bunun, onlarn
doutanln kantlamakla bir ilgisi yoktur. Hi kimsenin yad
syamayaca, fakat rnein, ak kara deildir, ya da sanlk tatl
lk deildir gibi, iindeki ideler deneysel olduuna gre hi kim
senin

doutan

olduklarn

hakl

olarak

ne

sremeyecei

nermeler dnmek ok kolaydr. Bu gibi nermeleri anlaya


bilmek iin insann uygun duyu-deneyleri geirmi olmas gere
kir. Locke, daha sonra (N, V, 2) yapaca, (szck gerektirme
yen) zihinsel nermelerle,
szsel nermeleri

(tanm gerei szck

gerektiren)

ayrt etme nerisi yznden, bir kimsenin,

ak kara deildir nermesini 'ak' ve 'kara' szcklerinin anlam


larn

renmedike yapamayacan

belki de

syeyemezdi.

Fakat o, ak nesneler grmeyen bir kimsenin ne ak idesini edi


nebileceini ne de 'ak' szcn syleyebileceini ne srer..
Daha nce ak bir ey grmeyen bir kimse ak zerine bir ner
me yapamaz. Bir kez ak olmann, kara olmann ve ayrml olma
nn ne olduunu deneyle rendikten sonra, yalnzca akn ka
radan baka olduunu deil, bunun

zorunlu olak doru

olduunu da grebilir. Bir nermenin apak olduunu syler-

17

ken onun demek istedii budur. Eer bir nermenin herkese .


kabul derken o nermeyi anlayan herkesin kabul denmek
isteniyorsa, (en aznd.an, byle denmek istenmesi gerekiyorsa)
ve doutan olmayan kimi nermeler de (bu dar anlamda) her
kesin kabuln gerektiriyorsa, bundan, herkesin kabulnn
bir nermenin doutan diye kabul edilmesinin yeterli kOtJlU
olmad sonucu kar.
ikincisi .Locke'a gre eer 'genel kabul' tertmi snrsz bir an
lamda kullanlyorsa, hi bir nerme herkesin kabuln gerek
tiremez. Locke, kmseyerek sz ettii "Bir ey neyse odur" ve
"Ayn eyin hem olmas hem de olmamas olanakszdr" biimin
deki, kantlama nitelii ok abartlan ilkeleri "doutanhk nite
liine en ok hak kazandklarn sandm" diye ele alr ve bunu
"bu nermelerin, insanln byk bir blmnn onlar bile
meyecei lde genel kabule ulamaktan uzak" olduunu
syleyerek yantlar. Bu nermelerden herhangi birini hi iit
meden bile yaama olana vardr ve "ocuklarla budalalarda
bunlarn en ufak bir anlay ya da dncesi yoktur". Bunlarn
batan beri edimsel olarak zihnimizde bulunduu. ancak bun
larn bilincine daha sonra vardmz yantn da

kabul etmez,

nk bir bilinalt kavramna tmyle kar kar. Buna gre,


eer zihinde, bilincinde olunmayan bir eyin bulunabilecei g
r savunulabilirse, bunun koullu olarak yorumlanabilmesi
gerekir. Bu bizi, ya bizde nermeleri kvrama yetenei vardr
biimindeki genel savlamaya, ya da usumuzun, dikkatimize su
nulan ve anlayabilecek durumda olduumuz nermeleri. kabl,11
etmesi gerektii biimindeki daha zel savlamaya gtrr. Zih
nindeki yine, sonunda, bir idenin doutan olduunu syler
ken demek istedii eyin. tpk gut hastalnn kimi ailelerde
doutan bulunduunun sylendii gibi, bizde de yle ideleri
oluturma yeteneinin ya da yatknlnn bulunuu olduu bi
imindeki, yanll kuku gtrmez savlamay yapmak .zorun
da kalm olan Descartes olmal. Locke'un da gsterdii gibi,
yukandaki savlamalardan genel olan da, daha zel olan da.
kabul edilseler bile, karllannn arad dayanai salamazlar.
Genel savlamaya gre, bir ilkenin doutan olduunu syle
mek , bizde onu bilme yeteneinin

bulunduunu sylemektir.

Fakat bu, zel bir .nermeler beinin doutan olarak ayrt


edilmesine yetmez, nk sonunda doru olacan renecei
miz her nermeyi bilme yeteneimiz var demektir. Doutan

18

il-

keler retisinin amac, doutan olan nennelerle olmayanla

birbirinden ayrmak olduuna gre, bu ayrma. doutanl

yalnzca bir

bilme

yetenei

yaparak

Gerekte

baanlamaz.

Locke, buna kar da, doutan yeteneklerle kazanlm yete


nekler arasnda bir ayrma yaplmas gerekecei biiminde bir
karkmann

olabilirliini

gz

nnde

tutmamtr,

fakat

genel savlamann kesin yneltim terimleri iinde bu ondan is


tenmez. te yandan, eer reti daha zgl biim iinde, yani
bir ilkenin doutan -olabilmesi iin, onun. dikkate sunulduu
ve anlald anda usun kabul edecei trden olmas gerektii
biiminde ne srlrse, Locke, bunu, bundan, apak olan
her nennenin doutan olduu sonucu kacan, bunun da

rnein ,ak kara deildir gibi deneysel terimler ieren bir ner
menin bile doutan

olmas gerektii gibi

kabul edilemez bir

sonuca gtreceini syleyerek yantlar. Kuramn btn sy


ledii kimi nennelerin apak olduu

olsa, Locke bunu kabul

eder, fakat buna da, bunlar iin doutan denmesinin yanl ya


da yanltc olduunu syleyerek kar kacaktr. Doutan
olan ilkelerle
da
u

belirtik
(1,

ii,

olmayanlar a.raSndaki aynnn, bizim

rtk

ya

olarak kabul ettiimiz eyler arasndaki aynn oldu

22) nerisine de. bunun yukarda rtlen genel ya

da zel savlamalardan birine varaca nedeniyle kar kar. Bir


ilkenin, bizim onu oluturamayacak, ya da bakas oluturdu
unda anlayamayacak durumda olmamza karn, o doruy
mu gibi davrandmz anlamnda, rtk olarak kabul edilmi
olmasnn, bu anlamda, bir insansal varln, hi bir nesnenin
ayn anda iki yerde birden bulunamayacan, byle bir ner
meyi ne yapabildii ne de anlayabildii durumda btle, rtk
olarak

kabul

ettiinin

ne

srlmesinin

olabilirliini

gz

nnde tutmaz.
Locke'un, 1. Kitap boyunca srdrd tartmadan grl
dne gre, o, doutan. ilkeler retisini, dncede olsun,
klgda olsun o retinin yantlamak istedii sorunun doru ya
nt olarak kabul etmemekle birlikte, sorunun kendisinin zelli
i konusunda bir sknts yoktur. Kartlan gibi o da, belli ide
leri nasl edindiimizi ve belli nermeleri ne zaman ve nasl
kabul etmeye baladmz kaltsal bir sorun olarak gryordu.
Ve il. Kitaptaki somut tartmasnn tm, sorunun hi olmaz
sa birinci blmnn, yani idelerimizin

kaynann

ne oldu

unun, almak yantna yneliktir. imdiki grmze gre,

19

onu da, daha sonra Hume'a yaptmz gibi, bir felsefe kuram
olarak deneycilikle, bir ruhbiliin varsaym olarak deneycilii,

birbirine kartrd iin eletirebiliriz. Felsefe asndan deney

cilik, kavramlarn kayna zerine deil, anlatn kullanlabilirlii

zerine bir kuramdr. Bir insann bir kavram edinmi olduu

ya da bir szc anlad savlamas. onun o kavram nerede


ve

nasl kazandn aratrarak deil, onu

nasl kullandna

bakarak denetlenir. Eer mavi eyleri tanyor ve anlan baka

renkteki

eylerden

ayrt

edebiliyorsa

ve

'mavi'

szcn

doru olarak kullanabiliyorsa. bu onda mavi idesinin bulundu

unu gsterir. Ruhbilimsel olarak, hi mavi bir ey grmeden


onda mavi idesinin bulunmas ok artc olabilir, fakat felse

fede bunun nemi yoktur, nk felsefe bakmndan deneycilik

imlemenin (significance) ve dorulanabilirliin (Verifiability) ko

ullan zerinedir. Hume, bir kimsede, edimsel olarak hi gr

medii bir mavi tonunun idesinin bulunabileceini isteksiz ola

rak kabul edip (Treatise, . I.

1) bunun kendi kuram iin ak

bir ayrklk olduu zerinde dnmeyi gereks bulurken fel

sefi ve ruhbilimsel deneycilik arasnda bir ayrma yapmaya gider

gibi grnrse de, kitabn sonraki blm bundan, yani ayr

m grdnden, pheye drr. Locke . bakmndan, idele

rin doas zerine sylediklerinden bir blmnde bu ynde

kimi izler bulunsa bile, btn kantlar onun bu ayrm gzetme

eiliminde olmadn gsterir.

Yine de Locke'un doutan ilkeleri eletirisi, bir blmyle

yapt ayrmalarla, bir' blmyle de yapmadklaryla, ilgintir.

Locke, sonralan Kant'n felsefeye sokaca, ya da yenideq. soka

ca.

a priori terimini kullanmamakla birlikte, gerekte bir a


priori nermeyle bir doutan nermenin ayrt edilmesi gerek
tiini savunuyordu. Birinci Kitapta apak dedii dorular a
priori dorulardr, iV. Kitapta bilgi tr.lerinde yapt ayrma
gerekte a priori bilgiyle deneysel bilginin ayrlmasdr. Yine
onun, analitik ve sentetik nermeler arasnda biimsel bir ayr

ma yapmamasna karn, adsal z aklamas gerekte onii


"altn sandr" analitiktir, fakat "belli ldeki altn belli lde
krmz toprakla kantnlarak oaltlabilir" sentetiktir demeye
gtrr. Bir

a priori

doru, her trl deneyden nce bilinen

ya da bilinebilen deil, fakat dorulanmas mantksal olarak de

neyden bamsz olan bir doru olduuna gre, Locke'uO' da,

her trl deneyden nce bilinebilir oluuna kar kt bir

20

nennenin

apak olduunu savunurken szn ettii ey

tam da budur, Doutan ilkelerin anlalr anlalmaz hemen

kabul edilen ilkeler olduklar sav, bir ilkenin a Pr\Orl olup ol


mad sorusunu, onun her trl deneyden nce bilinen ya da
bilinebilen trden olup olmad sorusuyla kartrmaktan
baka bir ie yaramaz: Locke bunu gstennekle iyi etmitir.
Fakat doutan idelerle
a prlorl lmvramlar arasntla
LQcke'un gstennedii, gerekte ruhbilimcililnin gstermek
ten onu engelledii. bir ayrm daha vardr. Bir a prlorl kavram,
olumsuz ynden, zihnin deneyden karmad ya da karama
yaca bir kavram olarak, olumlu ynden de, zihnin deneye
katt bir kavram olarak nitelenebilir. Nitekim daha sonra
Kant, insan deneyinin gerekte olduu trden olabilmesi iin.
duyularn salad deneysel verilere ek olarak, duyu okluunu
bizim edimsel deneyimizi kapsayan kalplara gre dzenleyecek
belli biimsel ve yapsal elere gerek bulunduunu ne sre
cektir. Duyulur dnya bizim deneyimize, nitelikleri olan ve ne
densel srece bal bulunan zdeksel nesneler olarak girer.
Tz ya da eylik ve neden kavramlar deneysel olarak kazanl
m olan eyin blmleri deildirler ve olamazlar, bunlar zih
nin deneye katklardr; bunlar deneyin, zdeksel kart olarak,
biimsel zellikleridir. Byle a prlorl kavramlarn bulunmas
n, Locke, kendi ilkelerine 'gre kabul edemezdi, nk o, bir
kavram deneysel deilse onun doutan olmas gerektiini ileri
srerdi: onun byle dnmesi gerekirdi, nk o, deneyin bi
imi ya da yapsyla onun ieriini birbirinden ayrt etme olana
n ya da zorunluluunu dnmyordu. Fakat gerekte bunu
bir zel durumda, tz idesinde, gz nnde tutmaktan ok
da uzakta deildi. Bundan byk sknt duymutu ve Stilling
fleet ile mektuplamasnn byk blmn bu alyordu. Tikel
cisimlerin bizdeki idelerinin deneysel olmasna karn, tz ide

sinin kendisi;in byle olamayacan kabul ediyor, gerekte


bunu kend.ist vurguluyordu. Daha ak olmaya yneldii
zaman, iki yan da kollayarak. tz kavramnn deneysel elere
indirgenemez oluuna karn. bir yoldan, onlardan tretildiini
ne sryordu. Nitelik kavram zerinde de buna benzer bir
glk iinde bulunduunu hi dnmedii anlalyor: tikel
niteliklerin deneysel oluu yznden nitelik kavramnn d:,t de
neysel olduunu, sorgulamadan kabul etmi grnyor. Fakat
bundan da en azndan tz kavramndan duyduu kadar sknt

21

duymu olsa gerek. Tz zerine sylemek istedii eyde, bunu


bir biimsel kavram olarak kabul etme ynnde bir. aray ola
bileceini sylemek, bir varsaym olsa bile, usa aykn grn
myor. Bunu bir kez kabul etseydi, deneysel idelerle doutan
ideler arasnda yapt ikiye ayrmann konuyu tketmedii ve
kimi idelertn deneysel olmadn kabul etmenin kimi idelerin

doutan olmasn gerektirmedii sonucuna varm olurdu. Ne

densellik ertndeki dncesi ylesine eksik ve yzeyseldir


ki, sorunun kendisini hi grebilmi deildir.

Fakat Hume

bunu grd ve Locke'un neden kavramnn zsel esi olarak:


grd zorunlu balant savnn imgelemin bir izlenimi oldu
u dncesi, Kant'n, onun deneyin bir biimsel kategorisi ol

duu savna gerekte ulamam bile olsa, ona olabildiince


yaklam oldu.
Locke'un, doutan ilkeler retisinin nemli olup olmadn hi sorgulamam olmas, o zaman bu ilkenin ne denli yay
gn olduunun arpc bir belirtisidir. retiye kar karken,
onun nvarsaymn da, yani eer byle ilkeler varsa bunlarn
doru olmalar gerektii, bu yzden de, eer byle ilkelerimiz
varsa belli doutan bilgilerimizin bulunmas gerekecei d
ncesini ie paylam oluyordu. Yalnzca zihnimize doutan
kazlm bulunan belli ilkeler bulunduu olgusundan, byle bir
olgu varsa bile. bunlarn doruluu sonucu kmaz; yanl do
utan ilkeler kavramnn i-elikili hi bir yn yoktur. Ku
kusuz bu dnce Locke'un dinsel inanlaryla atrd, nk
Tanrnn gerekten Descartes' bir aldatc pert olmas dnce
sinin onun iyiliine ters dt ileri srlebilirdi. Fakat bir fi
lozof olarak Locke'un bunu dnmesi gerekirdi. Tanrnn varo
luunun

felsefe

ynnden

kantlanmas

dnyordu, bunu baarabildiini de sanyordu

gerektiini

(iV, X). Eer

Locke bir ilkenin doutan olmasnn onun doru olmasn ge


rektirmediini dnm olsayd, kukusuz

Deneoe

ya da

onun birinci blm ok deiik olurdu. Fakat doutan ilke

lerle zorunlu dorulan birbirinden ayrmaktaki direnciyle bu

ynde yan yola varabildi. Daha ileri gidemeyii. bir yeniliki fi

lozofun, auin dnsel ortamndan kendini tmyle kurtar


masmdakl gl gsteren bir rnektir.

22

4. "DELERNYENYOLU''

il. Kitapta Locke btn idelerimizin deneyden. yani duyum


ve dnmden (iebak) geldiiyle balayan olumlu savna
dner. "Bilgimizin tm bu temele oturur ve son aamada
bundan tremitir. Anlmza dncenin btn gerelerini
salayan eyler ya algladmz duyulur dsal nesneler stn
de ya da zerinde dndmz zihnimizin isel ilemleri
stnde ilettiimiz gzlemlerimizdir. Bunlar. "elde ettiimiz ya
da edebileceimiz btn bilgilerin kendilerinden fkrd iki

kaynaktr" (il. i, 2). Doal olarak Locke, ne denli karmak, zr

ya da soyut olursa olsun btn idelerimizi u ya da bu tikel de


neyin bize hazr olarak verdiini sylemekte deildir. nsan
zihni, vertlen. ey zertnde alarak, birletirme, karlatrma.
ya da soyutlama yoluyla yeni ideler yapmaya elverilidir; fakat
btn bu ideler, zmleme sonunda, duyu ya da igzlem de

neyinin vermi olduu elere indirgenebilmelidir. O, duyulur


deneyin, zdeksel dnyann yoluna kard her gerecin bom
bo ve edilgin bir aln olduunu da sylemez; zihin duyu alg
snda, karsna kan hereyin, bir seim yapmadan, enstanta
ne fotorafn eken bir otomatik kamera da deildir. Alglama,
daha nceki deneylere, daha nce renilmi olana. zihnin
alk ve nyarg yoluyla kabul etmi olduu eylere gre belir
lenmi ya da yorumlanm olan duyumdur.
Locke'un anlalmasnda yorum glklerinin balad. ya
da balamas gereken, nokta burasdr; nk onu anlamann
g!klertnden birts!, gerekte, onun anlalmasnda bir zorluk
bulunmad konusundaki uzun ve sorguianmam gelenektir.
'de' szc onun epistemolojisinde bir anahtar szcktr.
Bu szck felsefe tertmleri arasnda Locke'tan nce ok belir
gin ve nemli biimde kullanld gibi bu kullanlma, ondan
sonra da srmtr. Ve genellikle kabul edildiine gre. Locke
bu szckle neyi anlatmak istediini aklamay hi baarama
m (belki buna hi bir zaman nemle girimemi) olmasna, ve
onu deiik yerlerde deiik biimlerde kulland iin eletiri
lebilir durumda bulunmasna karn, yine de onun ne olduu
nu, bulank biimde de olsa, .anlamakta bir glk yoktur. Ber
keley bu gelenein en nemli kurucusudur ve ondan sonra
gelen btn yorum ve eletiriler Onun koyduu dorultuda s
kntszca yrmtr. Artk . Locke'u kendisinden okuma, ve
Berkeley'ci gelenein kantlarnn ok uzun sre bak kaldk-

23

lan bir snamaya dayanp dayanamayacaklarn gnne zaman


nn geldii aktr.
Locke'un geleneksel yorumunun temel zellii idelerin nes
neletirilmesidir. Onun, "ide" derken zel trden bir eyi masa,
iskemle gibi baka eylerden onlarn zdeksel eyler olmasna
karn, onun zihinsel oluuyla ayrt edilen bir eyi dnd

kabul edilmitir. Bylece Locke'un ideler zerine, ve bunlann,

idesi olduklar eylerle olan bantlar zerine syledii her


ey, hep bu ana modelin kabulne gre yorumlanmtr: zihin

sanki idelerin, iine sokulduklar ya da orada retildikleri, fakat


sonradan dar kamadklar bir kutu gibi grlmtr. Bu

yzden, btn duyu-deneyleri, ve bilgi ve inancn kendisinden


retildii her ey., kas:nlmaz olarak ikinci eldendir. Biz hi bir
zaman d dnyadaki nesne ve olaylan dolaysz olarak deneyi

mlzden geiremeyiz, deneyimize giren eyler ancak . darda


geen eylerin vekilleri durumundaki kendi idelerimlzdir. Duyu

algs, darda geen eyleri temsil eden ideler edinmektir; ve bu


idelerden kimileri temsil ettikleri eylere edimsel olarak benzer,

kimisi de benzemez: birinciler birincil niteliklerin tekiler de

ikincil niteliklerin ideleridir. ldelerimizin emberi dna hi bir


zaman kam ayz ve Locke' un, idelerimizin uyumas ya da
,

uyumamas olarak tanmlad bilgi de, duyu algsnn kendisi

gibi, kanlmaz olarak ayn ember iindedir. Bundan iki sonu

kar: birincisi, Locke'un, bir yandan btn insan deney ve bil

gisinin kendisiyle snrl olduu ideler dnyasna, bir yandan da


buna bir tr nedensellikle bal olan bsbtn ayn bir zihin -

d dnyaya inanm bir epistemoiojik ikici olduu biiminde


ki genel sonutur; ikincisi de, onun, bizim zihinden - bamsz
dnyadaki hi bir eyi gzlemleyemediimiz, ve onun zerine
bildiimiz her eyi ancak eriebildiimiz biricik eyler olan
vekil- ideleri inceleme yoluyla bilebildiimiz biimindeki kaba
bir tasarmsal alg kuramm savunduu biimindeki zel sonu
tur.
Eer Locke'un ideler gr buysa, buna yaplacak kar

kmalar ylesine ilksel, ylesine aktr ki, bunlar gstermek


iin bir Berkeley gerekli deildir. Eer duyu algs yalnzca, sy
lendii gibi, ' asllarna eriilemeyen, kimisi geree uygun olan
kimisi de uygun olmayan, dorudan resimler olan ideler edin
mekse: resimlerden kimisinin asllarna benzeyip kimisinin ben
zemediinin kabul edilmesi, hele bunlardan hangilerinin doru

24

hangilerinin yanl olduunun bilinebileceinin savlanmas bir


yana, resimlerin asllarnn bulunduunun kabul edilmesi bile
hakl gsterilemez. Bu gre gre, bir kimsenin nasl olup
da, idelerin, asllarnn resimleri olduunu dnebilecei ak
lanamayaca gibi . bunu dnse bile, byle dnmesinin
nedeni gsterilemezdt Resim- asl savnn bir dayanann bulu
nabilmesi iin, asln da deneye girdii kimi durumlarn bulun
mas, ve resimle aslnn karlatnlabilir olmalar gerekir; oysa
Locke'un bu grne gre bunlarn her ikisi de olanakszdr.
Locke'un bu savnn doru olmas; tam da. bizim onun doru ol
duunu kabul etmek iin bir dayanamzn, hatta byle bir d
ncenin

beslenebilmesi iin usa uygun bir aklamann bu

lunmamas kouluna baldr. Locke'un btn kuram, byle,


bir ilk - snf felsefe rencisinin bile bulmakta glk ekme
yecei bylesine ilksel yanllar zerine kurulml:l olsa, her
hangi bir kimsenin onu nemli bir filozof olarak grmesinin ne
denini

anlamak

olanaksz

olurdu.

Temel

eletiri

yle

zetlenebilir : "bunu anlamyorum, nk bir resmin temsil et


tii eyi hi grmemisem, onun o eye benzediini nasl bile
bilirim?. . . Buna gre, zihninde sk sk ortaya kan bir at idesi
ve bir santor idesinin kesinlikle ayn olmas gerekir; nk bu,
ayn idenin her zaman ayn ide oluundan baka bir ey deil
dir; fakat bnlardan hangisinin darda varolan eye benzedii
ni, yazarmzn ilkelerine gre, ne o ne de bir bakas bilebilir."
Bu, bu trden bir tasarmcla kar - kn, yaplabilecek en
ksa zetidir. Fakat gerekte alnts yaplan blm, sanlabile
cei gibi, Locke'un bir eletiricisinden deil, kendisinden geli
yor: bu onun, Malbranche'n alglama kuramna kar- kdr
(Examination of Malbranche

5 1). Locke'un, hem duyu - algsnn

resim - asl kuramnn temel eletirisini bylesine akca grp


anlatabildiini hem de bu kuram kendisinin de savunduunu
kabul etmek olanakszdr. Eer onun kendi alglama kuram da
ayn eletiriye bylesine grnr biimde ak olsayd, kendisi
bunu nasl grmezdi? En azndan bunun, genellikle Locke'a
yklediimiz alglama kuramn ona ykleme konusundaki g
venimizi sarsmas gerekir.
Aynca, bu gr Locke'a ykleyen eletiricilerin, bun.un
dayana olarak kitaptan alntlar yapmakta dtkleri sknt
da arpcdr. Locke'un bir nedensel kuram ne srd ve
bunu hakl olarak yapt, buna gre (grme rneini alrsak) ,

25

grdmz eyi grmenin, zdeksel nesnelerden gelen n


larn duyularmz zerindeki etkisine nedensel olarak bal olup
idelerin "zihnimize kazlm" olduklarn ne srd ortadadr;
ve yine, alglamada ideler edindiimizi ne srd ve bylece
bir tr tasarmcl savunduu da aktr. Fakat asl soru
udur: ne trden? O gerekte, bir masay alglamann onun
neden olduu bir resim edinmeyle zde olduunu sylemiyor;
yani o , duyulur idelerin, anlan bir yoldan, sonraki filozoflarn duyu-verilerine benzeten alglan ya da edinilii zerine het- .
hangi bir ey sylemiyor*. Gerekte, eer 'alglama kuram' der
ken duyu-verisi filozoflannn dnd trden bir ey d
nlyorsa,

Locke'un

bir

alglama

kuram

rettii

de

kukuludur. Onun grnn, nde gelen bir ada eletiri


cisinden alnm olan tipik bir yanl - anlatm yledir :

"Zihin fiziksel nesneyi grmez. Onun grd ey zihinde bir

yoldan varolan. fakat zihnin kendisi ya da bir deiimi olmayan


bir eydir. ** Oysa Locke bir masa grmenin, masann karsn
da masann rettii bir ide edinmekle zde olduunu syle
medii gibi, masa grmenin masann bir idesini

grmeyle

zde olduunu da sylemiyordu; gerekte bu, Locke'a, iledi


inin bir kant bulunmayan bir kategori yanl yklemektir. O,
masay

grmekten

ve

masann

idelerini

edinmekten

sz

etmi.fakat hi bir zaman masann idelerini grmekten sz et


memitir; yorum sama sonu verince yorumu sorgulamak ge
rekir.
Locke'un duyu-algs zerine allm yorumunun sorgulan
mas iin baka bir sebep de, onun igzlem aklamasnn in
celenmesinden

doar.

Locke'un buradaki

aklamas duyu

algsndakine kouttur; aradaki ayrm igzlemin, zdeksel d


dnyann bilgisinin kart olarak, zihnin i dnyasnn bilgisini
vermesinden gelir. Locke hi bir yerde b konuda yle kaba bir
tasanmcl, yani zihnimizin ilemlerini dolayl yoldan, bu i
lemleri temsil eden ideler araclyla tandmz nermemi,
nerdii

de

dnlmemitir.

Locke

her

zaman

doruca

Locke'un 'dyum idesi' derken bir duyu verisini anlatmak ls


tedll bllmlndeJd yanl kabulden gelen bu tr yorumun bir
rnei R.Jachson, Locke's verslon of the Doctrlne of Repre
sentative Perception'da(Mlnd, 1930) vermitir.
Aaron, p. 106.

26

"kendi zihnimizin edimlerinin" (iV, XII, 4) , onun "kendi ideleri


zerindeki eylemlerinin" (il, v. 1) v.b. dolaysz gzleminden
sz eder. Dnm ideleri diitnmden ya da diitiinm so
nucunda edindiimiz
ya da oluturdumuz idelerdtr.
Locke'un, gzlemin bir gzlemciyi gerektinn,esi, bunun da,
gzlemcinin doru gzlem yapamayabilmesi ve eylerin bizim
gzlemlediimiz gibi olduunun bir gvencesinin bulunmamas
yznden, duyum idelertnin bir bilii ve bilgi kayna oluu
zerinde, dnm ideleri karsnda duymad bir kuku
duymas iin, hakl olmas gerekmese bile, bir sebebi vardr. O,
bu anlamda, zdeksel nesnelerin gerek znn hi bir zaman
ve ilkesel olarak, bilinemez olduunu, nk gzlemlerimizin
tesine geemeyeceimizi dnyordu. Bunun, zdeksel ey
lerin , olduklar biimiyle bilgisi iin almaz bir engel olmas du
rumunda, ayn eyin zihinsel ilemlerin bilgisi iin de geerli ol
mas gerektiini dnmedii anlalyor; o bu durumda
gzlemcinin bir ayrcal olduunu, nk gzlemlemekte ol
duu eyin kendisi olduunu dnyordu. Fakat bu,
Locke'un, nesneleri hi bir zaman dolaysz olarak bilmediimizi,
onlan ancak zihnimizdeki ideler araclyla bildiimizi, yani bir
nesnenin ne olduunu dnyorsak onun tesine gidemedi
imizi syledii zaman demek istedii eyin daha usa uygun
bir yorumunu neriyor. Nesne ve niteliklerinin ne olduu konu
sunda dndmz ey, gzlem ve deneylerimizle pekitiri
lebilir, rtlebilir, ya da deitirilebilir, fakat en sonunda
nesne ve nitelikleri zerine sylediimiz ey, yine de onlan ne
.olarak biliyorsak odur; bu anlamda insan zihni kendinden kur
tulamaz. Dnyay Tanr gzyle gnrie olana varsa, bu ola
nak ancak Tanr iin vardr.
Ancak, Locke"un yerlemi yorumunun dayanaksz olduu
nu, Deneme' ye o yorumu esinleyen, ve gerekte onun 'ide' der
ken ne dnd zerine belli bir gr asndan o yorumu
gerektiren tmcelerin serpitirilmemi olduunu ne srmek
de botur. "Cisimlerin birincil niteliklerinin ideleri onlarn ben
zerleridir" (il. Viii, 1 5) ; yine, bunlar "eylerin kendilrinde bulu
nan bir eylerin san benzerleridir" (II. XXX, 2); kat zerine
izilmi betiler zihindeki !delerin kopyalardr" (IV, iii, 1 9); kre
sel bir nesneye baktmz zaman "o yoldan zihnimize kazlan ide
bir daire yzeyidir" (II. ix, 8) "nesne ideleri kopyalardr" (il, XXi,
1 3); ve biz onlan " varolan eylerin zihindeki resimleri ve tasa

27

nmlar olarak dnrz" (byle dnmekte haklyz demi


yor) (il, XXi, 6) v.b . . . Locke'un 'ide'yi zgl trden bir zihinsel
varlk, yani zihinsel imge, olarak dnd kabul edilince,
yerlemi yorumun gerisi de gelir. Bir birincil niteliin idesi, o
niteliin (gerek anlamnda) bir resmiyse, o zaman Locke, eyle
rin ya da onlarn niteliklerinin bizdeki idelerinin, eylertn birin
cil nitelikleri durumunda doru olan, ikincil niteliklert duru
munda doru olmayan, kopyalar olduunu sylemektedir.
Fakat onun 'ide' derken dnd bu mudur? Glk onun
Deneme'de demek istedii eyi grlr biimde, giderek kendi
sine bile aklamam olmasndadr, nk o ide zerinde ko
numakla deil onu kullanmakla ilgilidir. Aynca Deneme hem
nc hen de kesintili yazlm bir yapt olduundan, Locke'un
ideyi deiik anlamlarda kulland ne srlebilir. 1000 ke
narl bir betiden ayn 999 kenarl bir beti idesi kuramayz dedii
zaman olduu gibi (il, xxxix, . 14) onun, ideyi bir zihinsel imge
olarak kullanr grnd blmler bulmak zor deildir.
Fakat onun, bir x idesi biz onun ne olduunu dnyorsak,
ya da x szcyle ne demek istiyor ya da ondan ne anlyorsak
odur, dedii zaman olduu gibi ideyi imgelerle deil de dn
ceyle ilgili birey olarak dnd (ya da yle dndn
kabul etmenin uygun olduu) durumlarn saysna gre, ideleri
imgeler
olarak grd byle durumlarn says ok azdr.
(Locke iin szcn doruca "dzenli ses" (I, I, 1 ) , ada dil
bilimcilertn ses
(phone) dediklert ey olduunu belirtmek
gerek: Szck kavramnda, batan onun iinde olumu bir
anlam kavram yoktur. Bu yzden o, szcklerden, ideler-in im
leri olarak sz eder ve papaana sylemenin, yani szckleri
kullanmann, retilebilmesine karn, onda dil yetisinin bu
lunmadn vurgular). Locke'un ide iin verdii tek aklama
balangtadr, ve orada, kendisinin bu szc dnrken,
zihnin, zerinde kullanlabilecei hereyi" (I,i,8) anlatacak bi
imde en genel anlamyla ku llandn belirtir. Burada aklk ol
masa da yneltici bir ey de yoktur: demek ki onun 'idc'yi
edimsel kullanna Berkeley'ci gzlkle deil ak zipinle yak
lamamz gerekir. Bylece, idelerin zel zihinsel varlklar old u
u grne bal kalmadan, szcn ngilizcede olaan ola
rak nasl kullanldna bakmak yararl olur. unlar : "Benim
yle bir idem (dncem) var." konusunda bir idem (fikrim)
yok": "Bendeki . . . idesi(kavram) . .. dr": " . . . konusundaki ideniz
(dnceniz) nedir? " v.b.
28

yaymlandktan ve

Deneme

eletiriye

uradktan sonra,

Locke, kitab yazarken yapmadn yapmak, yani bir idenin ne


olduunu daha ak ve daha aklayc bir anlatmn vermek zo
runda kald. Bunun en nemli nedeni Worcester Piskoposunun
yapt eletiriler. ve onun dtne inand yanl anlama
lar oldu; bu yzden de Locke'un piskoposa mektuplarndaki ya
ntlar aydnlatcdr. Orada, ideler terim dzenine bal olmad
n, bu szc, daha iyisini dunemedii iin kullandn
vurgular. "Benim ideleri yeni kullan, ya da kullan, biimi
min. . . ok geni ve belirsiz bir anlatm olduunu kabul ediyo
rum:

bu,

btn

geniliiyle,

Deneme'nin

tmn

ierir. . .

Benim ideleri kullan biimim. . . , eer yeniyse, eski bir eyin


yeni

yksdr: nk ben i;sanlann, dnme, uslama,

inanma ve bilme eylemlerini her zaman imdiki gibi gerekle


tirdiklerinden kuku duymuyorum*.

"idelerin yeni kullan bi

imiyle anlalr konumann eski biimi her zaman ayn olmu


ve olacaktr"**.

"fleler oluturmak szckleri anlamakla z

detir"***. deler szcklerin anlamdr. "eer siz bana bu sz


cklerle ('zdek'. 'devim' v.b.) ne demek istediinizi sylerseniz,
o zaman ben de onlarn, o nesnelerin sizin zihninizdeki ideleri
olduunu sylerim"****. Eer notion (kavram) szcn

neme'nin pir

yerinde

(il.

De

xxii, 2) zel trden ideler iin teknik

bir anlamda kullanmak zorunda kalmasayd, ide szc yeri


ne ntion szcn kolayca kullanabilirdi.***** Fakat eer
notion ya da

conception

(kavram) terimleriyle konumak ide te

rimleriyle konumaya gre daha az karanlk ya da bulank ola


caksa bu deiikliin yaplmasna kar kacak deildir.******

!delerin, benim zihni m in zel galerisindeki bir re


topluluu olarak, dardaki d nyayla ve bakalarnn
idelertyle karlatrlmak zere dar kanlamayacaklann be
lirten hi bir ey yoktur *******
Burada,

simler

Works (lith. ed.) 1 . 424)


A..y. 1 . 524
***
A.g.y. 1 . 529
****
A.g.y. 1.565
*****
A.g.y. 1 . 429
A.g.y. 1.429
Locke'un zaman zaman bir lde bu yolda yazdn da, rn. il,
xi, 17. kabul etmek gerekir., fakat burada bile gr nesnelert
mizle onlarn bizdeki ideleri arasnda bir ayrma yapar.

29

Buna kar Locke'un kendlslnin idelerin szde yeni kullan


biimi dedii eyde gl bir yirminci yzyl havas vardr. Ben
deki at idesi, at yle dndm ya da yle grdm, 'at'
szcyle demek istediim, bir eyin at olduunu sylerken
onun olduunu dndm, eydir. Cisimlerle nitelikleri sz
konusuysa, eer eyleri gerekte olduklan gibi dnyorsam
ldelerim dorudur; bendeki, diyelim altn idesi, eer altn benim
onu dndme, ya da altn derken demek istediime gre
deiikse, bu yanl bir idedir. 'Kya' ya da 'gnah' gibi kipler
sz konusuysa durum deiir, nk kiplerde bizim. cisim ve
nitelik idelerimizdeki varolusal balant yoktur (11,Xll ,4);
demek ki bendeki kya ya da adalet idesi, bakalannn !delerine, .
ya da bakalarnn bu szc kullanmlanna uygun olduu
lde dorudur; "bir insann, tze, minnettarlk ya da utku
zerine bir yanl idesinin bulunduu dnld zaman,
bunun sebebi ancak onun idelerinin, teki insanlarda bu ad
lardan hi birinin imledii adlarla ayn olmamas olabilir
(II,xxxii, 1 1)
Fakat Locke'un ideler zerine demek istedii buysa, nasl
olup da Deneme'deki, idelein . bizim zel, gerekte yalnzca
kendimizin olan, dnyamzn zel varlkl<in olduu yorumuna
kendisini ak tutan eyler yazd? Ve !delerle ilgili olarak, 'tem
sil', 'benzeme', hatta 'resim' szcklerinden hangisini onun kul
lanm olarak almal? nce unu saptamamz gerekiyor; Locke,
Deneme'deki bir ok eye kar klacan; hatta saldmlaca
n, kabul etmekle birlikte, ide teriminin kendisine bir sknt ve
rebileceini dnmemi grnyor. Stilllngfleet'e mektupla
rnda bu skntnn kendisini artti syler. Bir filozof bir
terimin kendisine hi bir sknt vermeyeceini dnd
zaman da, o terim ona her zaman sknt verecek demektir?
Eer Locke, kendisini neyin beklediini bilseydi, Deneme bo
yunca 'ide'nin kullanmnda belki de daha dikkatli ve saknml
davranrd. yleyse 1..ocke, belki de, idenin bir ad oluu gibi ta
lihsiz bir olgunun skntsn ekmitir. Gerekten ad - eilimi f
lozollann. i hasl alklanndan birisidir. Bir ok adlar ('pabu',
'balmumu', 'gemi'. hatta 'glge' ve 'yank.') bir eylerin adlan ol
duklarndan, btn adlan bir eylerin adlan olarak grmekte
uursuz bir kolaylk vardr; yani byle olduuna inanmanz da
gerekmez, inanm gibi yazarsnz, bylece bakalarnn sizi
buna inanyormu gibi grmelerine yol aarsnz. Gnmzde

30

meslekten filozoflardaki szck-bilinci, szcklerin seiliinin

(ya da, okluk, seilmeyiinin) kendilerine verecei skntlarn

ayrmnda olmak anlamnda, on yedinci yzyl filozoflarnnkine

gre daha gldr.

Locke'un yeni ide kullanm biiminin,

kendi resim galerisine kanlmaz biimde kapanm bir adam

modeline gre yorumlanmamas gerekir, ve Stillingfleet'e .yapt

aklamalarn nda, onun byle blrey dnmedii aktr.


Fakat yalnzca

Deneme'

ye bakldnda onu byle anlamak ko

laydr; 'ide' szc yle sk geer ki, okuyucunun onun zel

trden bir zihinsel ey olarak dnldn kabul etmekten


kendini

kurtarabilmesi

iin

byk aba harcamas gerekir.

'Temsil', 'benzeme', 'resim' szcklerini de, eretilemeli olarak

deil de gerek olarak almak daha kolaydr; fakat bireyin kolay


olmas onu doru.ya da doruya daha benzer.yapamaz. 'Temsil'

szcnn imledii bir, ve yalnzca birtek, bant deildir.

Gezgin satc, firmasn temsil eder; Davis kupas oyuncusu l

kesini, polis haritasndaki renkli toplu ineler geen ay hrsz


giren evleri, minr' anahtar znty temsil etmekte kullanlr;

Godot'nun bir ok eyleri temsil ettii sylenmitir. fakat bu

durumlardan hi birinde bant bir bakasnn ayn deildir.

Locke iin ideler, onun, doru ya da yanl olarak, dnya zeri

ne bizim dndmzle dnyann nasl olduu arasnda bir

, karlkllk bulunduunu. ve bilginin gelimesinin de bu kar


lklln artmas olduunu ne srd

anlamnda, gerei

temsil , eder; ve yine ideler, eylerin bulunmad srada onlar


zerinde dnebileceimiz anlamda, gerei temsil ederler.

Locke kimi idelertn yerini tuttuklar niteliklere benzediklerini

sylerken, demek istedii eyin resim - asl modeline uygun

olarak alnmas,

ancak. daha: nce idenin

bir zel zihinsel

nesne olarak grlm olmas durumunda anlalabilir bir ey

olur. Bir kimse, bir yzn ya da bir grntnn. biraz nce

okuduu

betimlemesine

san

olarak

benzediini

sylerse,

onun demek istedii eyi yanl anlamayz : onun. 'betimleme'

szcnn bir yze ya da bir grntye gerekten benzedii


ne inanmak gibi olaanst bir yanl yaptn dnmeyiz.

Yine de yzn. beliinlendii gibi olduu , betimlemeye uygu n

dt ya da betimlemenin yze uygun dtg anlamnda

yzn betimlemeye benzediini, anlalr biimde, ve koullarn


uygun olmas durumunda doru olarak, ' Syleyebiliriz. Locke.

kimi idelerin imledikleri niteliklere benzediini, tekilerin ben

zemediini dnr: biz bir zdeksel nesnenin, diyelim masa-

31

nn, tar grnd klk ve boyutlar tadn dnrz,


bu dorudur ya da doru olabilir. Bir masann belli bir renkte
olduunu dnrz; bu yanltr ya da yanl olmas gerekir.
zdeksel nesnelerde, devim de iinde olmak zere, uzanm zel
likleri vardr, fakat rengin zellikleri yoktur; bizim onu da var
sanmamz,

onun, nesnedeki duyulmaz paracklarn nedensel

zelliklerinin etkisi oluundan gelen doal .bir yanlgmzdr. Bi


rincil ve ikincil nitelikler arasndaki ayrlk, en azndan Locke'un
nerdii biimiyle, kabul edilemez. Fakat bu, birincil nitelikle
rin idelerinin bu niteliklere benzedii. ikincil niteliklerinkilerin
se benzemedii biiminde, Locke'un yapt nerinin anlamsz
olduu demek deildir : birincil nitelikler tam bizim onlan d
ndmz gibidir. (rnek olarak grmeyi alrsak) grsel be
timlemelerimiz geree uygundur; ikincil nitelikler bizim onlar
dndmz gibi deildir ve grsel betimlemelerimiz bunla
ra hi uymaz. Eer bir eyin bendeki idesi, benim, o eyin yle
olduunu dndm ya da sylediim eyse, Locke'un, yer
yer ideden resim diye szetmesine, ya da kendisinin, idelerin
gerek anlamda resimler olduunu kabul ettiini bildirmesine
kar kamayz. Bunlar, Deneme'de bulunduu genellikle ne
srlen ikicilik ve tasarmsal alg yapsnn, zerine kurulabile
cei gvenilir bir temel olamaz. Eer, kabul edilmesi gerektii
gibi. 'ide' szcnn Deneme'deki bin bir rneine, birbiriyle

ykleyemiyorsak, bunlardan kimilerini se


bulank olarak, ve bulank
anlalacak biimde kullanmtr; yapmamz gereken ey. onun,
Locke'un bilgi kuramnn tmyle birden tutarl olacak biimde,
yapabileceimiz en iyi ve en genel kullanmn vermektir; onun
hem 'ide'yi Dene me de ki kullann, hem de Stillingfleet'e mek
tubunda bu kulla.m iin yapt savunma ve. aklamalar gz
nnde tuttuumuz zaman bu olanaksz grnmyor. Geri,
o, kendisini. genellikle yaplan yoruma ak tuttuu iin eletiri
lebilir, fakat bu bizi yorumun doru olup olmadn aratma
ykmllnden kurtarmaz.**
tutarl bir tek anlam

erek yorum yapamayz. Locke onu

'

Geleneksel grn ilgin, fakat i1J1di hemen hi tannma


yan bir eletirisi, Thomas E. Webb'in The Intellectualism of
Locke'unda (Dublln, MC Gee, 19857) bulunabilir.

Wittgenstein'n da Tractatus Logio-Philosophicus'ta dn


ce ve nermelerin gerein resimleri olduu zerine syle
!liklerl yznden itici olduunu ne srmek, semeyle yap
lan yanl yorumlamann retici bir uygulamas olabilir.

32

5. DL VE

DNCE

Locke'un asl amac, kendi yntem bildiriminde

(1, i, 3) belir

tildii gibi, idelerin doa ve trlerinin tartmasn bitirdikten


sonra. "ikinci olarak, anln bu idelerden neyin bilgisini edindi
ini, ve bu bilginin kesinlik, aklk ve geniliini gstermektir"
Fakat gerekte o, hazrlk aamasndan sonra dorudan asl ko
nuya geecek yerde, epistemoloji sorunlarndan ounun dille
ilgili sorunlar olduunu grmt: "idelerle szckler arasn
da ylesine sk bir balant bulunur ve soyut idelerimizle genel
szckler arasnda yle deimez bir bant vardr ki, nce
dilin doasn, kulanmn ve imlemini incelemedike, hepsi de
nermelerden oluan dilimizden ak ve seik olarak sz etmek
olanakszdr"

(il, xxiii, 19). Bu, "Szckler zerine" adn verdii

nc kitabnn konusunu oluturur.


Yirminci yzylda filozoflar dille yle ok uramlardr ve
dilin felsefi irdelemesinin kendilerinin ya tek ii, ya da en azn
dan, kavramsal akl ve anlamay salamak zere kendisin
den yola kmalar gereken i olduu dncesini ylesine be
nimsemilerdir ki, Locke'un yazdklarnn imdi yeni grler
salamadaki katksnn pek az olduu dnlebilir. Bu konu
da sylediklerinin tm yeni bir ilgi uyandrmayacak kadar
akca doru ya da aka yanl grnr. Fakat onun burada
ki nc ilevini grmemek ve onun dilsel sorulan vurgulaym
en nl

ya da en zgn iki izleyicisinin, yani Berkeley ve

Hume'un srdrmemi olduunu gstermemek Locke'a hak


szlk etmek olur.
Szckler iin balangta verdii "dzenli sesler" tanm
hem an ksntl hem de an genitir. Ancak konuma sz
ckleri iin geerli olabilir, yazl szckler iin olamaz. Ona
gre bir szck, ancak bir idenin ya da "isel kavram"n yerini
tuttuu zaman bir dilin daarcna girebilir. Fakat hangi sesle
rin hangi kavramlar karlnda kullanlacann bir uylam
konusu

olduunu belirtirken hakl olmakla birlikte, yapt

tanm, her sesin szck olabilecei biimindedir. Gerekte her


hangi bir sesin szck olup olmad sorusu , onun kullanlmas
iin bir dilsel uylam bulunup bulunmad sorusudur. Kimi
seslerin anlaml olarak ortaya kabildikleri domdur; fakat

szckler iin byle deildir. Kimi szcklerin anlamlannn


bulunmad. rnein zel . adlarda ve anlamsz szcklerde,

dorudur; fakat bunlar yalnzca nezaket szckleri, ya da telg-

33

raflarla radyo yaymclannda olduu gibi belli amal szck


lerdir. Gerekte Locke'un szck tanm radyo yaymcsnnkine
tam olarak uyar, fakat temel kullanm parazitliktir, buna gre.
bir szcn hangi anlama geldii olumsalken. bir anlamnn
bulunmas analitiktir. Bereket versin Locke uygulamada kendi
tanmn unutur ve yeniden 'szck'n tenel kullanmna
dner. Aynca, szcklerle ideler arasnda yapt biimsel ayr
ma, onu, akca benimsedii fakat balanmad bir sonuca g
trr. Bu sonuca gre. szckler dnce iin deil, dn
cenin akca anlatlmas ve iletiim iin gereklidir; bundan da
onun, zihinsel nermelerle szsel nermeler arasnda yapt
ayrma douyor (iV, v. 2). Bilinl9iin sz-d ya da sz-ncesi
denebilecek bir ilk aamas bulunduuna inanmakta kukusuz
hakl olmakla birlikte. bir nerme. onun dnd gibi yani
ya doru ya da yanl bir ey, olduuna gre, sz-d bir
nermenin ne olabilecei ok daha az aktr. te yandan o, ger
ekte btn dncelerin szcklerle yaplm olduunu
kabul eder (iV, v, 4), oysa bu, szckleri. yalnzca dnmenin
kamuya dnk imleri olmaktan karr; ve bir ok yerlerde ol
duu gibi bu blmde de, bulank dncenin hemen her
zaman szcklerdeki bulanklktan geldiini vurgulayp. bun
dan kurtulma yolunun szcklerden idelere gitmek olduunu
nermesine karn. onun, ideal olarak bir tmyle-sz-d d.
nceyi savunduu da sylenemez. Doal olarak, onun iin, .
szcklerin anlamll onlarn imledikleri idelerin terimleri iin
de aklanabilir. Fakat o, bir szn anlamllnn, kullanld
her durumda, kullanann zihni\deki bir ideye elik etmesine
bal olduu biimindeki (Hume'da izleri grlen) ham gr
ileri srmez. Locke, bir szcn bir ideye elik etmes i olanak
lysa onun anlaml kullanlm olacan syleyen Berkeley'i
kendisine daha yakn bulabilirdi. Fakat szcklerdeki bulank
lktan kurtulmak iin idelere aklk vermek gerektiini ileri s
rerken, Locke, idelede szckler arasnda bir ikilik kabul etmi
deildir; burada, daha nce de yaplan bir alnty anmsayal m:
"idelerin yeni kullanl biimiyle anlalr konumann eski bii
mi her zaman ayn olmu ve olacak l r Bir kimsenin baka bi
risini anlayamamasnda, ya da (Locke'un, rnein III, iv 1 5'te
ayn ey olmadn gsterdii gibi) onu yanb anlamay baar
masnda. konuann da dinleyenin de kusuru olabilir; ya da.
biri ya da ikisi birden, doal dillerin doal diller oluunun. yani
terimlerinin, matematik ve .mantkta. hatta doa bilimlerinin

."

34

teknik tertmlerinde olduu gibi betimleyici tanmlardan yoksun

luunun kurban olmu olabilirler. Bir kimse ya elindeki dilin

yetersiz oluu. ya onu iyi kulanamay, ya da dncesinin


ak olmay yznden.kendini iyi anlatamayabilir. Fakat d
ncesini aklamann kendisi de. bir, dili ak biimde kullan7
ma sorunudur. Locke'un, szcklerin, yerini tuttuklar ideler
den daha abuk ortaya ktklarn sylerken (m. iV, v, 4)
ertlr grnd doruluk.

insanlarda dnme kolayln

ok aan bir konuma kolayl bulunduu ve bizim ne dn


dmz ancak ne sylediimizi iittikten sonra rendii

mizi sylemenin bir anlam olabileceidir. Konuma, hemen


herkes iin ylesine allm. abasz ve dnmeden yaplan

bir itir ki. konuurken srekli olarak. eer bize sorulmu olsa,
ya kesin anlamlarnn bulunmay ya da kavraymzn yetersiz
oluu yznden tam anlamlarn bildiremeyeceimiz tmceler
kurarz; bu yolda dncemiz bulanktr ya da ak deildir.
Dncemizi ya da idelerimizi daha ak klmamz istemek,
sylediimiz eyi. onu daha ak yapan baka szcklerle. ya
da asl sylemek

istediimiz

eyi anlatan baka szcklerle

onu yeniden dzenlememizi istemektir. Locke, konumamzn


ounun papaan konumasndan bsbtn deiik olmad
n dnr: benzemeyen yan. papaann, "syledii" eyi yeni:
den dzenlemesinin kesinlikle olanaksz olmasna karn bizim
yle olmaymzdr; nk papaan dili konumay deil (tam
LOcke'un anlamnda) szckleri yan yana dizmeyi renebilir;
ya da baka bir anlatmla. bizim konumamz iletiimseldir. pa
paannki deildir. Fakat bir yandan da,

konumalanmzn

ou papaan konumasna benzer, nk uyanma


lm - tepkidir, ve yeniden
okluk
nk

bunun

papaan

kar al

dzenleme isteini karlayamaz;


konumas olduu

aa kmaz,

yeniden dzenleme istenm. Ak dnmenin isten

mesi. yeniden dzenleme istenmesidir; toplumsal .ilikilerin ola


an samalklarnn aklama istemeyi gereksiz ya da zaman
tirme

gibi

gstermesi,

konunun

nemsiz

yi

olmad

durumlarda, rnein politika, ahlak, bilim ya da inan konula


rnda aklama isteini karlamaya
bizim

bunu gerekli bulmamz

hazr

olmamz

ya da

zorunluluunu grmemize

engel olmamaldr; - olaan konumalarn dikkatsizlii,

zen

sizli, ve zihin karkl bu tr konumalarda balanamaz.


Locke'un vurguladna gre, dil konusunda ilk saptanmas.

35

gereken eyin, tikel bireylert gstermekte kullanlan zel adlar


dnda btn szcklerin "us ve zorunluluk gerei" genel ol
duudur (ili. m. 1). zel adlar kullanmak iin kuramsal olarak
snr yoktur: "istesek her birey iin, o birey ne olursa olsun, bir
zel ad saptayabilirtz. Yalnzca her bireysel insana deil, her bi
reysel koyun ya da kua, ve her bireysel yaprak ya da ota bir
zel ad vermemizi engelleyen bir ey yoktur. Fakat bunu byle
geniletmek yalnzca zaman ve g savurganlna gtrmekle
kalmaz, klgsal olabilirliin de tesine geer, nk \)tn bu
zel adlan renip belleimizde tutamayz. Bu yzden, olguda,
zel ?dlann kullanmn, ad vermek iin klgsal ve yinelemeli ilgi
duydl,lumuz bireylerle snrlanz. Fakat asl nemli olan, zel
adlar daarcmz ne denli geniletirsek geniletelim, bir dil
edinmeye ya da gelitirmeye blam olmayz. letiim olanak
sz olur, nk yalnzca zel adlardan oluan bir daarckla, bi
reylerden sz edilebilir. fakat onlar zerine bir ey sylen
mi olmaz. Bir ey syleme .olana genel sZcklerden
tretilir, bu yzden de bir dilin szcklertnin tm genel sz
ckler olmaldr. Genel szcklertn ne trden szcklere ayr
laca (m. ad, sfat, eylem, belirte, bala v.b.) ilgili dilin dil
bilgisel ve szdizimsel yaps sorunudur. Fakat hibir dilde
yalnzca zel adlarla anlaml bir tmce yaplamaz. (Tek szck
l tmcelerde bunun a ayrklar olduu sanlabilir. Bir anne
pencereden uzanp bahede oynayan oluna "Peter" diye sesle
nebilir. Fakat bu bir aynklk deildir, nk buradaki "Peter"
ocuun adnn yksek sesle sylenii deil, ana ve oulun
"Peter buraya gel" ya da "Peter seni istiyorum" anlamna gelmek
zere anlatklar bir ksaltmadr).
Demek Locke'un kendine . ynelttii :tsl soru, szckle:;
nasl genel olur sorusudur (III, ili, 6 )Terminoloji .asndan bu
tuha'.f bir sorudur, nk 'olur' szcnn kullanl szc
n nce genel olmadan balayp sonraki birey yznden

genel olduunu esinliyor. Fakat Locke'un demek istedii bu de


ildir. Onun sorduu , bir szcn genel olmas iin durumun
ne olmas gerektigidir. Bu soru da tam ak deildir, ve
Locke'un deiik durumlarda verdii deiik yantlardan, z
meye alt sorunun tam olarak ne olduunun kendi zihnin
de de bir akla kavumad grlebilir. Onun badatrmak
istedii ey szcn, varolan her ey gibi, kendiliinde tikel
oluu olgusuyla, szcklertn, kullanmlarnda genel olduklar

36

ya da olmalar gerektii olgusudur. [Tip-szcklerle (type


words) im-szckler (token-words) ayrmn hi dnmemi
olduu anlalyor. 'Y.J.rmz salar ve krmz yanaklar' cmleci
inde be im-szck bulunmasna karn, bunlar drt tipin
imleridir, nk tmcedeki iki tane 'krmz' bir anlamda iki ayn
szcktr (nk tmcede biri birinci teki de drdncdr)
bir baka anlamdaysa bunlar ayn szcktr. Eer Locke bu
ayrm dnm olsayd, szcklerin kendi varolularnda
tikel olduklarn sylemeyi daha az uygun bulabilirdi. Tmel ve
tikel balants zerindeki sorusunun yalnzca szcklerle
baka bir ey arasnda deil, szcklerin kendi ilerinde ortaya
ktn grememitir.)
Locke'un ilk nerisi, bir szcn, bir genel idenin imi yap
larak genel olduudur (111, ili, 6); fakat bunun zm olmadn
grmtr; nk bu, yalnzca, bir idenin nasl genel ide oldu
u sorusunu ortaya karr. Bu soruya da deiik yerlerde dei
ik yantlar verir. Verdii yantlar da, bizim iin, bunlarn ka
tane olduunu sylemeye yetecek lde ayrml deildir. Ya
pabileceimizin tm, dncelerinin yrd deiik izgi
leri gstermektir.
Deneme'de srekli geen (il, xi, 9; ili, ili, 1 1; iV, xi, 9) ve
daha nceki taslaklardan* birinde ilk geen aklama daha
sonra Berkeley'in syleyeceiyle, yani bir genel idenin, baka
btn benzer tikellerin temsilcisi kabul edilen bir tikel ide oldu
u gryle ayndr. "Soyutlama, herhangi bir ideyi salt ve
kesin biimde, her trl dsal varolu ve koullardan syrlm
olarak dnmekten baka bir ey deildir". Bu gre gre
bir zihinsel imge, zihnin, onun ilgili zelliklerini dnp te
kilerini da.rda brakmasyla genel olur. Bylece bir krmz top
imgesi hem (onun krmz renkli oluuna bakp kln dn
mediimiz zaman) krmz genel idesi, hem de (rengi grmeyip
yalnzca kla balmz zaman) top genel idesi iini grebilir,
Locke'un her zaman yineledii ve (yukardakl alntdan da gr
lecei gibi) 'soyutlama' derken anlatmak istedi ey olduunu
syledii bu gr Berkeley'in kendi grnden ayrt edile
mez gibi grndne gre, Berkeley'in Principles of Human
Knowledge'inln Giri'lni, niin, kendisinin, Locke'un tehlikeli
soyut ideler kuram olarak grd ey iin yein bir saldrya

Aaron., p. 65

37

ayrdn sorabiliriz. Bunun yant, doruca Berkeley'in bu g


r bilmeyip,
i ki

Deneme'de

baka gr

bulduu, ya da bulduunu sand

hedef almasdr. Bunlardan birisine gre, bir

imgenin genel oluu, zihnin

o imgeyi,

ayn trden olduu syle-.

nen teki tikellere benzeten zelliklere dikkatini evirmesiyle


deil, bu trden btn tikellerde bulunabilecek
likleri tamas yoluyla

olur.

olan

ilglll zel

gen zerine olup ok ad kan o

(IV, vii, 9) taklan Berkeley, Locke'un, bir gen imgesi


hem ekenar, hem ikizkenar, hem de eitkenar genin hep
birden yerini tuttuuna gre, onun ayn anda bunlarn hepsi
birden olduunu sylediini ne sryor ve. hakl olarak, bir
gen imgesinin bunlarn hepsi birden olamayacan, nk
bunlarn birbirleriyle badamaz cildunu gsteriyordu. Buna
gre Locke'un gr kabul edilemezdi, nk varolmas ola
naksz olan imgelerin varolmasn gerektiriyordu. Dikkatimizi
Locke'lan ald u ilk 1'.mceyle snrlarsak Berkeley'in yorumu
nun anlalr bir yn de vardr: "bir genin genel idesi . ne
eik ne dik al, ne eitkenar ne eitkenar olmal; ayn anda
bfme

hem bunlann hepsi olmal hem de hi biri olmamaldr''. Fakat


hemen arkasndan gelen tmce deiik bir neri getirir: "Bu,
varolmas olanaksz olan eksik bireydir; bir ok deiik ve ba
damaz idelerin kimi blmlerinin kendisinde topland bir
idedir". Locke bunun. deiik !delerin badamaz blmlerinin
kendisinde topland bir ide olduunu sylemi olsayd Berke
ley'in eletirisi hakl olabilirdi. Fakat Locke'un syledii bu de-'
ildir. Badamaz idelein klqi blmleli bir araya getirilebilir.
yeter ki blmler badamaz olmasnlar; Biz, Locke'un burada

baka bir ey yapamayz.


blmne gre, L ocke u n genci idelerden,
bizim deneyde, dncede ya da ilet i i mde kulanmamz . gere
ken dzeyde deil de, on f a r zerinde konumaya ve dnme
ye alacamz dzeyde sz et t ii aktr: anlan oluturmann
greli zorluunu vurgulamaktaki amac budur. Gerekte o, be
lirlenmemi olma anlamnda soyut olan (ya da olabilen) deiik
bir imgeler gr savunmakta olabilir. Bir ki mse bir ekenar
genin belirlenmi imgesi olan. bu yzden de ayn ;;".amanda
bir eitkenar genin belirlenmi imgesi olmayan hir ey kura
bilir: fakat onu elde edemez. Daha genel olarak , bir gen imge

varmak istedii eyi tahmin etmekten


Alntnn bafang

'

si, ne bir ekenar gen imgesi olduunun ne de olmadnn


doru olaca anlamda, belirsizdir. Bunda Locke'un ona verdii
felsefi nem bulunmayabilir; fakat elime ya da ncnn

38

olmazl yasalarnn imgelere her zaman (ya da ok zaman) uy


gulanamaz oluu imgeler zerine bir olgudur. iinde bir gen
imgesinin "bunlardan hem her biri hem de hi biri " olabildii
tam uygun bir anlam vardr: bu yzden de, genel ideler iin im
gelerin terimleri iinde sylenebilecek birey yarsa, Berkeley'in
Locke'taki bu blm yanl. anlam olmas onu yok etmez.
Berkeley'in zerinde . daha uzun durduu ve daha nemli
lde aykr bulduu teki gr, Locke'un soyut ya da genel
ideleri imgeler olarak deil de zihinsel ortaya klar. olarak
grmesidir: bunlar bir bakma soyut ortaya klardr. Berke
ley'in, btn idelerin tikel ortaya klar ya da imgeler olduklar
biimindeki kendi grne yol amak iin bu gre kar
kmas gerekiyordu. Yine, eer Berkeley'in yorumu doruysa,
eletirisi yle: tikel olmayan zihinsel ortaya klar iin igz
lemsel kant bulunmad bir yana, bunun olmas da kavranabi
lir birey deildir. Eer Locke. bilisel ilginlii olan iki tr zi
hinsel ortaya kann, yani ortaya kan imgeler ve ortaya kan
kavramlarn, bulunduunu sylemi olsayd, o zaman doal
olarak Berkeley'in eletirisine ak olurdu. Fakat sylemi
midir? Yant kesinlikle: Hayrdr. yle grnyor ki, 'soyut', 'so
yutlama' ve 'soyut ide' szckleri Berkeley'i, Locke'un, tikel
imge ortaya klarndan baka bir de soyut zihinsel ortaya
klar ne srdn dnmeye yneltmitir. Fakat Locke
terimleri bu yolda kullanmyor: yukarda C Taslandan yaplan
alntda da akland gibi 'soyutlama' zel trden bir zihinsel
varln deil, zel bir zihinselilemin addr. Berkeley yalnzca
bir glgeye saldnyordu; Locke genel idelerin, zihinsel ortaya
klarn terimleri iinde bir aklamasn vermeye alt sre
ce, bu aklama kendisininkiyle san olarak ayndr.
imdiye dek sz edilen byle aklamalarn hep.siniri de,
kendi terimleri iinde bile uygun olmamak ve btnyle yanl
yneltllml olmak gibi iki kusurlar vardr. Bunlar uygun deg!l
lerdir, nk her dnme imgeler edinmeye indirgenemez;
Berkeley'in de, salt btn sfr.ckler karlgnda imgelerin bu
lunmay yznden getirdii kavramlar retisinde kabul elli
i gibi, dndmz, ve zerinde anlalr biimde konutu
umuz her eyin imgesini kuramayz. Szcklerin hepsi
imgelerle karlatnlabllseydi bile, bu, szcklerin ya da !dele
rin genel oluu konusundaki soruyu yantlamaya bir katkda
bulunmazd. Bir insan iin bir x idesi edinmi olmann ne anla39

ma geldiini, ya da idesinin ne olduunu, ya da onun 'x' szc


yle ne demek istediini, kendisinden alacamz bir igzlem
sel aklama araclyla renemeyiz. Bu ruhbilimsel adan il
gin olabilirdi, fakat felsefeyle ilgisi yoktur. Locke ve Berkeley
gibi, 'genel ide' nin, ruhbilimsel edinimlerin ya da zel trden
ortaya klann ad olduunu dnerek ie balayan filozof
yanl bir balang yapmtr ve yanl yndedir. Burada yine
felsefi ve ruhbilimsel sorunlann kartnld bir durum kar
sndayz.
Gerekte Locke. III. Kitapta, tmyle deiik bir aklamaya
yneliyor ve kendini hemen hemen ruhbilimcilikten kurtanyor.
Orada gryor ki aklanmas gereken ey, nasl genellellrdii
miz, eylerin, niteliklerin, ve bantlann deiik trlere ilikin
olarak deneylerimize nasl girdikleridir. Yine gryor ki, daha
nce belirtildii gibi, sorun iki deiik dzeyde ortaya kyor:
genel ideleri, geirdiimiz trden deneyleri, yani bek ya da
trlere Uikin eylerif deneylerini, geirmek anlamnda, nasl
oluturuyoruz; ve yie birinci anlamdaki genel ideleri, onlan
zmleyebilecek ve dzenleyebilecek durumda olma anlamn
da nasl oluturuyoruz. Birinci anlamdaki genel ideleri herkes
edinebilir, ikinci anlamdakileri yalnzca dnsel merak olan
lar edinir. Biz yaptmz genel ideleri, gzlemlediimiz benzer
liklerin ve aynmlarn temeli zerine kurarz. fakat eyleri trlere
ayran bizleriz, onlar doann eliyle aynlrn olarak bulmayz:
"eylerin trlerinin zleri, bu yzden de eylerin trlere ayrl
mas, anln ilemleridir" (111. iii, 1 2) . Benzerlikleri ve ayrlklan
grrz, fakat bir genel ideyle teki arasndaki ayrmay karar
ya da uylam yoluyla biz yapanz" (111, vi, 36). Locke burada
kavramlann belirsizliihi ve snrlanmamln grr. Kavram
lar, matematikteki gibi, tanmlara uymak zonmda olduklar
zaman snrlanmam deildirler; fakat tanmlann kavramlara
uymalar gerektiinde yledirler: ve kavramlanmzn hemen
hepsi bu trdendir. Bu yzden, bir dzeyde, bir insan iin x in
genel idesini edinmi olmak. x kri tanmak, onu x-deillerden
ayrt etmek ve 'x' szcn doru olarak kullanmaktr. teki
dzeydeyse, aa dzeydeki x genel idesinin ne olduunu ak
layabilme yeteneidir. Locke'un lll. Kitapta getirdii ve adsal
zlerin soyut ideler olduunu (bizde bu zlerin soyut idelerinin
bulunduunu deil) aa vurduu adsal zler retisi budur.
"Bir trn adn tamak bir nesneyi o trden yapan ey oldu-

40

una, bir adn balanm olduu ideye uygun olmak da 'bir ad


tama hakkn kazandran ey olduuna gre, o z tamakla
ideye uygun olmann ayn ey olmas gerekir; nk belli bir
trden olmakla o trn adn .tamaya hakk

olmak ayn ey

dir. rnein insan olmak ya da insan trnden olmakla bu


trn adn tamaya hakk olmann ayn ey olduu gibi" .
(a.g.y) Demek ki bir genel

ide, imge kavramnda olduu gibi,

ruhbilimsel nesnelerden biri deil, szckleri uygun biimde


ayrt etme, beklenditme, ve kullanma yeteneidir. Aynca, ken
dilerine ad, yani genel ad, denmesi bir ynden anlalabilir olan
szckler durumunda, genel ide, szcn yelini tuttuu ey
deil, szckle ide arasndaki balantnn, Locke'un ne sr
d biimde olumsal olmamas kouluyla, szcn anlamn
veren eydir; onun, idelerin yeni yoluyla, anlalr biimde ko
numann eski yolunun ayn olduu biimindeki savlamas
aklanmtr.

6. BLG VE NAN

Deneme'

nin son kitab, en nemlisi olmasna karn, ak

lama gereksinmesini en az duyuran blmdr, nk daha


nce ortaya kmam olan yorum zorluklar getirmez. Locke,
bilgi trlerini beklendirmesi ve bilgiyle inan arasnda yapt
ayrma yoluyla, kabul edileceklerin byk blm iin yolu ha
zrlamtr; ve Descartes'ln epistemolojiye giydirmesi tehlike
si bulunan deli gmleinden onu kurtarmtr. Descartes sko
lastiin

zlnclnlerini

krmt,

fakat

apak

ncllerden

mantksal olarak karsanm olan bir nermeler dizgesine in


dirgenemeyen hi bir eyin bilgi olamayacan ne srerek
kendisi de bir takm zincirler getirmiti. Locke, Descartes'n,
insan dncesinin zgnlnden yana olduundan ,kuku
duymuyordu; fakat balanan zgrln kabul edilemeyecek
lde kstl olduundan da kuku duymuyordu. Locke'un
gzlem ve deneyle ve deneysel varsaymlarn pekitirilmesi ya
da rtlmesi yoluyla elde edilen bilgilerin de, deiik bir bi
imde de olsa, bir tmdengelimsel dizgenin soyut bilgisinden
daha az saygn olmad sav, doa bilimlerinin kazand yeni
zgrln tannmas ve hakl bulunmasyd. Deneme'nin

iV.

Kitab tmevarm yntemlerinin, Hume'un az sonra onlara uy


gulayaca. phecilie dmemi olan bir ilk tasarsdr.

41

Bilgiyi idelertn uytmas ya da uyumamasnn alglanmas


diye tanmladktan sonra (iV, i, 1) Locke onu drt tre ayrr:
zdelik ve bakalk, bant, birlikte varolma ya da zorunlu
balant, ve varolu, nc tr ona, bir blmyle, tartma
snn, buna ilikin olan nermelerin doruluunun hi bir
zaman kesinlikle sylenemeyecei sonucuna gtrm olmas.
bir blmyle de bu tr nermelerin mantksal biiminin zi
hinde aklk kazanmam grnmesinden kaynaklanan bir
tak'm skntlar vermitir. zdelik ve bant nermeleri her
hangi bir eyin varoluunu ne bildiren ne de gerektiren, aj{a
koullu nermelerdir: krmznn krmz olduu ve yeilden .
baka olduu, ve bir genin i alannn toplamnn 1 80Q oldu
u, krmz nesnelerin ve genlerin varolulann bildiren ner
meler olmadklan gibi, onlar varolmasa da nermeler yanl ol
mazlar. Varolu nermeleri aka koulsuzdurlar: unun bir
kitap olduu, bitiik odada bir kitap bulunduu, Merihte
yaam; bulunduu, bir eyin varoluunu bildirirler, bu yzden
de o ey varolmazsa yanl olurlar. Locke mantksal zorunlulu
u bulunmayan (yani ilk iki bekten birine dmeyen) btn
nermeleri nc bee koyar, ve bunlar doal yasalan, r
nein stlan madenlerin genilediini, btn zdeksel nesnele
rin yer ekimine bal olduunu, tam altrmann ekonomik
enflasyon dourduunu, bildiren nermeler ya da genellikle ne
densel nermelerdir. Fakat Locke bu nermelerin tmyle ko
ullu olduklar ya da olmadktan grlerinden birini aka
tutmaz: 'zorunlu balant' cmleciiyle bunlann koullu oldu
unu bildirirmi ve bu lde bunlan da ilk iki bee sokuyor
mu gibi grnrse de "birlikte varolu" terimiyle de bunlarn
koullu olmadn belirtir ve bu lde bunlan drdnc
bee sokar gibi grnr. ilk, iki bek arasndaki bir ayrm
vurgulamakla Kant'n analitik ve sentetik a prlorl nermeler
arasnda yapt ayrmann habercisi olmu ve matematiksel bil
ginin iinin bo olmayp onun bilgi verdiine dayanarak onu bi
rinci bee koymaktan direnle kanmtr (iV, viii, 8): bir
genin bir dsal asnn onun isel alarnn herhangi birinden
byk olduunu renen kimse yeni bir ey renmitir,
nk bu nerme 'gen' tanmnn bir blmn oluturmaz.
Locke burada, bir ok filozoflar gibi, bir nermenin (onun man
tksal biimi zerine bir soru olan) bir dorusal geerli nerme
(tautology) olup olmad sorusuyla. (ilgili kimsenin dnsel
yetenekleri ve snrlaryla ilgili olan) onun apak ya da ii bo
42

bir dorusal geerli nerme olup olmad sorusunu birbirine


kartrmtr. Mantksal olarak onun birinci ve ikinci trden
bilgisi arasnda bir aynn yoktur.
Locke ll. Blmde, bilmenin, sezgisel, tantlamal ve deney
sel bilgi olmak zere yolunun bulunduunu bildirir. Yazk ki
bunlara "bilginin dereceleri" diyerek, Descartes'tan kalm olan,
sanki doruluunun bilindii .sylenebilen nermelerden bir
blmnn tekilerden daha ok ya da daha iyi bildii sy
lenebilirmi gibi, olduka yaygn bir karkla kendini kaptr
m oluyor; doal olank bunun bir anlam yoktur. Bu, tanm
gerei yanl olmayan bilgiyle, yanl ya da dorulanamaz ola
bilen, ve az ya da ok gvenle yaplabilen, bildiini savlamann
kartrlmasndan gelir. Locke'un sezgi aklamas da tam Des
cartes'taki gibidir ve Regulae'nin etkisinin ak kantn _gste
rir: gerekten, tantlamann hem, tmdengelimsel kantlamann
ardk mantksal zorunlu karmlarndan oluan bir sezgiler
dizisi olarak sezgi kadar salam olduunu, hem de, burada bel
lein de ie kanma_s ve bellein yanlmaz olmay ynnden;
sezgi kadar salam olmadn syler. Burada o da, bir kimse
nin bir kantlamada ya da matematiksel hesaplamada bir yan
lla dmeyecei konusunda ok sk .bir mantksal gvence
nin salanmad (salanamaz da) durumda kantlamann
mantksal salamlkta olmayaca biimindeki Descartes' ya
nlgya dmektedir. Bu bir yanlgdr, nk dnen insanla
nn yanlabilirliine dayanarak, zel olarak matematiksel bilgi
nin, genel olarak da mantksal bilginin, herhangi bir dereceden
kukulu olduu gsterilmi olmaz. Sezgi ya da tantlama yo
luyla bilinenlerin dndaki genel nermelerin doruluunun
bilinemeyeceini ileri srmekle (iv,ii, 1 4} LOcke, bilinebilir ner
me trleri konusundaki ilk beklemesine kar km oluyor;
nku imdi, niteliklerin birlikte - varoluunu (ya da olgusal
balantlarn} bildiren nermelerin doruluunun bilinemeye
ceini sylyor: Fakat sezgi ve tantlamay geiel ya da varolu
gerektirmeyen nermelerle de snrlamyor: ,bir kimse kendi va
roluunu sezgiyle bilir (IV, ix, 3}; Tannnn varoluu tantlama
yoluyla saptanabilir (iV, 'x) . teki trden yalnzca bir varolusal
nerme bilinebilir, o da bildirme srasnda duyusal olarak alg
lanabilen eylerin varoluunu bildiren trdr (IV, ii, 14; xi, 89). Locke burada kendisini duyu-verisi kuramclannn dzeltile
mez denilen alak gnll nermeleriyle snrlamyor (yani "kr-

43

mz imdi burada" tr), zdeksel nesne nermelerini (m.


"yanan bir mum gryorum") kabul ediyor ve byle bir ner
menin kesiiiltlnln kukulu olmas gerektilni syleyecek bJrl
sint, daha sonra Thomas Reid ve G.E.Moore'un gsterecei ye

inlikle

yantlyor.

Bu

konuda

Descartes'n

en

utaki

usuluundan tmyle kurtulmu detldir, nk "Duyular


mz araclyla dmzda varolan eyler zerine elde ettiimiz
bilgi. sezgisel bilgimiz ya da usumuzun karmlar gibi tmyle
kesin bilgiler deildir"

(iV, xi,3)

der; ve "yine de bu 'bilgi' adn

hakkeden bir gvenmedir" diye srdrr. Daha sonra duyusal


bilgi alann bellei de ierecek biimde geniletir

(iV, xi, 1 1)

gi

derek bunu, daha nceki gzlem ve deneylerle elde edilmi


olmak (ya da bununla snrl olmak?) kouluyla cisimlerin nite
liklerinin birlikte varoluunu bildiren genel nermeleri de iere
cek biimde geniletir

(iV.

vi, 13). Deneysel olarak dorulanabi

len genel nermelerin durumu zerine grn bir kez daha


deitirmitir. Olaslk zerindeki incelemelerinin tmnn
gsterdiine gre, deneysel bilginin olabilirliine ve bunun de

neysel inarj.tan ayrt edilmesi gerektiine inanmasna karn

konuyu tam olarak dnmemitir. ir deneysel nermenin

kantlarnn yeterli olmas durumunda onun doru olduunun


sylenebilecei grne aka ynelmi, bir yandan da, ka
ntn, doruca kant oluu yznden, yeterli olamayaca gr
nden de kendini kurtaramamtr. Demek ki kendileri zeri
ne bilgi derecesinde gven duyduumuz nermeler bei,
bilinebiltr olan mantksal zorunlu nermeler beiyle kabul
edilmemeleri
cesindeki

hakl grlemeyecek lde yksek olaslk dere

deneysel nermeler bei arasnda, belirsizlik iinde

dolamaktadr. Burada Locke'a gre kesinliksizliin ne olduu


nu belirten ey, kitabn bir yerinde "gvenme"nin bilgi olarak
kabul edilmesine karn. daha sonra bunun, olasln en yk
sek derecesi (IV, xvi,

6) olarak grlmesidir. Locke, Deneyci

Okuldan, deneyci bilgi sorusunu kendine ilk soran olduuna


gre, bu sorun zerine ak ve deimez bir yant vermemi ol
mas artc deildir.
Locke'un ideler kuramnn kabul edilen biimine gre, onun
bilgi aklamas, hemen, yantlanamaz bir kar kmaya arpar.
Bilginin onun tanmlad gibi, idelerin uyuma ya da uyuma
masnn alglanmas olduu kabul edildiinde, ilke olarak bile
bilinebilecek

biricik

nermeler

44

koullu

varolu-

gerektirmeyenler, rnein matematik nermeleridir. Varolu


sal nermeler olgusal olarak dorulanamaz (nk dorulama
ideler emberinin dna klmasn gerektirir) olmakla kalma
yp. ilkesel olarak bile bilgiye aday olamazlar; nk byle
nermeler bir ideyle teki arasnda bir bant bildirmedikleri
gibi, hi bir bakmdan bantsal nermeler de deildirler. Bu
yzden, iV. Kitabn tmnn daha nce sylenenlerle ba
damaz olduunun kabul edilmesi ve kendi bana incelenmesi
gereken ayn bir deneme olarak grlmesi gerekir. te yandan,
daha nce belirtildii gibi, eer idelerin nesneletirilmesi bir
yanl yorumsa, engel kalkmtr ve iV. Kitap da, geri kalanlarla
birlikte, Deneme'nin bir blm olarak incelenebilir. Eer al
lm yorum doruysa, "bilginin gereklii"ne btn bir blm
(iV, iv) ayrmasna karn btn giriimi iin ykc olacak bir
kar kmay grememi olan Locke'un, gze arpacak biimde
anlaysz olduunu kabul etmek gerekir.
'

Bir nermeye inanma, onun doruluu bilinmeden onu


kabul etmek ya da onaylamaktr. Bir nermeyi, onun dorulu
unun bilinemeyecei gerekesiyle, onaylamaktan kanmak
yalnzca sama deil, klgsal bir anlamda ok tehlikeledir de.
"Yaamnn ak iinde, ak ve dolaysz tantlamaya dayanma
yan hi bireyt kabul etmek istemeyen kimsenin bu dnyada
kukusuz olarak bilecei tek ey, ksa srede snp gidecei
dir" (iV, xi, 10). Bir inan eer olaslkla, yani "doruya benzer
lik"le (iV, xv, 3) uyumluysa ussaldr; bu yzden de bir deneysel
inancn hakll sorunu, olasln dayanak ve derecelerinin ay
dnlatlmas sorunudur: xv-xvi blmler buna ayrlmtr. Olas
ln dayanaklar ikidir: daha nceki kendi deneyleriyle uygun
luk, ve deeri tanklarn drstlk
ve yeteneklerine gre
deimek zere, bakalarnn tankldr. Olasln dereceleri
de tr: en yksei inandr, ve buna, bir olgusal nermenin
her zaman doru olduu, yani nermenin "btn x ler y dir"
biiminde bulunduu zerinde genel kabulle insann kendi de
neyinin uyutuu durumlarda ulalr; ikincisi gvendir, ve
genel kabulle, insann kendi deneyinin, olgusal bir olayn genel
likle doru olduu, yani nermenin "ok zaman x ler y dir" bii
minde bulunduu zerinde uyutuklar durumdur: ncs
onaylamadr ve bu, bir eyin yle deil de byle olduu konu
sunda bamsz bir sebep bulunmad, fakat bunlardan birinin
"gvenilir tanklarn ortak tanklyla desteklendii" durumda
45

olur. Glk, tankln deneyle att, ya da tanklardan bir

blmnn tekilerle att durumlarda ortaya kar. Bir t


mevarmsal kantlamadaki en nemli etmen de

benzetimdir

(iV, xvt, 1 2) . Burada Berkeley Locke'un grn benimsemi

tir: "doann grng ve grntlerinde bir benzeim, dei


mezlik, ve dzenlilik vardr ki bunlar genel kurallarn temelidir"

(Siris,

252); ve bu ada tmevanm incelemelerinde gelitiril

mitir. Locke, bu olaslk kuramnn, zerinde gelitirilebilecei

izgilei izmekten teye gememitir, fakat izdii izgiler ok


salamdr. Son olarak, sanki belli bir nermeye inanp inanma

mak bizim kendimizi yle bulduumuz ya da bamza gelen bir


ey. deilmi de, buna biz

bizim

yaptmz

gibi, inanmann

karar verebilirmiiz

bir ey olduu yanlgsna kar bir uyanda da

bulunmutur ki, bunu daha sonra Hume gelitirmitir. Yaplp

yaplmamas bizim elimizde olan eyin tm doruyu sorutur

mak ve aratrmaktr: "bj.r kimse iki ide arasndaki uyuma ya

, da uyumamay alglad zaman, bunun doru olduunu bil


mekten nasl kanamazsa, olasln daha yksek olduunu al

glad bir durumu onaylamaktan ya da onu doru bulmaktan

da yle kanamaz"

(iV,

xx, 16).

Locke c:(Pistemolojide yapt ii "alan biraz temizlemede ve


bilgi yolunu rten dkntleri kaldrmada alan bir kol ii
sinin" (Okuyucuya Mektup) ii olarak betimlemekle, kendi de

erini olduundan kk gstermi olabilir. Fakat bii yandan

onun Berkeley ve Hume gibi ok daha byk zgn yetenekli

iki filozofun hemen glgesinde kalmas, bir yandan da, yazdk


larnn byk b.mnn Berkeley;Clen bu yana srekli yanl

yorumlanmas gnmz okuyucusunun onu kendi betimleme

sine uygun biimde kabul etmesini kolaylatrmtr. Dene

me'nin bu yeni basmnda yaplan ksaltmada kazand ok


daha kullanl boyutlarn, artk, okuyucular. onun ne syledi

i zerine bakalannn sylediklerine smsk bal kalacak

yerde, onun edimsel olarak sylediklerini kendilerinin buimas


yolunda zendirecei umulabilir.

7. METN
Locke'un

yaam

boyunca

Deneme'nin

drt

basksyla,

Franszcaya, kendisinin de gzden geirdii bir evirisi yapld.

lmnden nce, kesin bask olmasn kendisinin de istedii


beinci basknn hazrlklarn tamamlamt ve

46

bu, lmnden

sonra 1 706 da kt. Deneme'nin Fraser basks (Oxford, 1894)


drdnc baskya kadar ardk olarak yaplan deiikliklerden
bir ounu toplamsa da, tmyle gvenilmez denecek lde
yanllarla doludur. J.W. Yolton'un Eveyman basksysa (Dent,
1961) Fraser'in yanllarndan kimilerini srdrmekle bitlikte,
beinci basky ok daha aslna uygun olarak veriyor.
Bu ksaltlm biim, kimi ak bask yanllarnn dzeltilme
siyle, yazm ve noktalamann gncelletirilmesi ve Locke'un ita
lik harfler kullanmnda yaplan deiiklikler dnda, beinci
baskya uygundur. indeki Dizini (kesim balklar dnda) tam
olarak baslm, bu baskya hi alnmayan blmlerin balklar
keli ayra iine alnmtr.
Metinde tmcelerin, ya da blmlerin, nerede karldn
gstermek zere boluklar braklmamtr, Locke'un kesim nu
maralan sakl tutulmu, bylece btn bir kesimln karlm
olduu yerler, kesim numaralarndaki atlamalarla belirlenmi
tir.
Ksaltma iinde benimle birlikte alp bir takrt deiiklik
ler yapma gereini bana gsteren Profesr P. L. Heath'e, bilim
sel konularda yardm eden Dr. . H. Niditch'e, ktphanesinde
ki beinci bak kopyasndan yararlanmam. salayan,
Edinburgh niversitesi ktphane ynetmeni Mr. E.R.S. Elfo
ot'a ve btn daktilo ilerini yaptktan baka dzeltmelerde de
bana yardm eden Miss D. Robertson'.a teekkrlerimi sunarm.

-47

OKUYUCUYA MEKTUP
Okuyucu,
Sana, kimi bo ve skntl saatlerimin avutucusu olan bir

eyi sunuyorum. Eer bu senin iin de yle olmak mutluluuna


eriirse ve sen onu okurken, benim onu yazarken duyduum

zevkin yansn bile duya.rSan, ben nasl emeklerimin bOa gitti


ini dnmyorsam, sen de paran boa harcadn dn

mezsin. Bununla. kitabm vdm sanma; imdi bitmi ct.u

rumdayken onun iin duyduum sevginin de onu yazarken

aldm zevkten geldii sonucuna varna. Tarlakuu ya da sere

avlayan kimse, elde ettii ey daha soylu bir avclk yapann

elde ettiinden ok daha nemsir de olsa, ondan az spor yapm

olmaz: ve bu kitabn konusunu, yani ANLIK', biraz tanyan bir

. kimsenin, onun, ruhun en yksek yetisi olarak, baka herhangi


bir eyden daha byk ve daha srekli bir tad iin kullanld

n bilmesi gerekir . Anln doriyu araylan bir tr ku ya da

yabanl hayvan av gibidir ve burada da tadm byk blm

arayn kendisindedir. Zihin, Bilgiye doru glde:ken att her


admda bir bulu yapar, ve bu, hi olmazsa o an iin, yalnz

yeni ,deil, en iyi bulutur da.

Bu. ey Okuyucu, kendi dncelerini babo brakp, yazar

ken onu izleyenlerin elencesidir; onlar kskanmana gerek yok,

nk onlar, eer sen de okurken kendi dncelerini kullan

yorsan, benzer bir avunma olanan sana da salam oluyor

lar. Eer o dnceler seninse. ben de onlara sesleniyorum;

fakat bunlar bakalanna gvenerek onlardan alnm dnce-


lerse, ne olduklan da nemli deildir, nk doruyu deil

daha deersiz bir eyi aramaktadrlar; ve yalnzca bakasnn


ynetimi altnda konuan ya da dnen kimsenin ne syledii
ya da ne dndyle ilgilenmeye demez. Eer yargn kendin

vermisen itenlikle .yargladm bilirim, eletirin ne olursa


olsun, ne incinir ne de gcenirim. nk doruluk konusunda
ki bu tncelemede tmyle inanmadm hi blreyin bulunmad-

49

kesin olmakla birlikte, yine de senin dtn sandm


yanllara kendimin de debileceimi gz nnde tutann, ve
bilirim ki bu kitabn ayakta kalmas ya da dmesi, sana, kitap
zerindeki benim grme deil senin grne bal olacak
tr. Eer kitapta yent ve retici bulduun eyler ok azsa, bu
yjizden bent knama. Bu kitap daha nce bu konuyu iyt.
renmi ve kendi anlklanm batan sona tanm olanlar iin
deil, kendi bilgimi artrmak, bir de bu konuyu yeterince incele
mediklerini kendiliklerinden kabul eden az sayda dostlar
memnun etmek iin yazlmtr. Seni bu Deneme'nin yksyle
skmay doru bulsaydm, sana, benim odamda toplanp bana
ok uzak bir konu zerinde syleen be alt dostun. her yn
den ortaya kan glklerin etkisiyle kendilerini hemen nasl
bir kmazda bulduklarn anlatrdm. Bir sre hepimiz zihnimi
zi kartran pheler zerinde bir karara yaklaamadan anp
kaldktan sonra, ben, yanl bir yol tuttuumuz dncesine
vardm; bu trden aratrmalara koyulmadan nce kendi yetile
rimizi incelemek, ve anln ne trden konularla uramaya el
verili olduunu ya da olmadm grmek zorundaydk. Arka
dalara bunu nerdim, hepsi de hemen kabul ettiler; bylece ilk
aratracamz eyin bu olmas gerektii zerinde anlamaya
varld. Bundan sonraki ilk bulumamzda, daha nce zerinde
hi dnmediim bir konuda ort:ya attm ivedi ve sindiril
memi bir ka dnce bu incelemenin balangc oldu; byle
ce, rastlanqyla balayan ey hevesle srdrld: dank b
lmler yazld; savsamalardan doan uzun aralardan sonra,
iimden gelip olanak da bulduka yeniden balad; ve sonunda,
salk durumum yznden ekildiim bir dinlenme yerindeki
bo vaktimde, u grdn dzeni alm oldu.
Bu kesintili yazma biimi, baka sakncalar yannda, birbi
rinin kart iki yanl daha dourmu, yani ya gereinden ok
ya da az ey sylenmi olabilir. Eer eksik birey bulursan, yaz
dklarmn sina daha ok yazm olmam isteini vermesi beni
sevindirir. Sylediklerimi ok uzun bulursan, konuya kzman
gerekir; nk bu kalemi elime aldmda, bu konuda syleye
ceklerimin bir sayfada biteceini sanyordum; fakat yazdka
gr alamn geniledi; yeni bulduklarm beni daha da ok iler
letti, ve bylece, ben farknda olmadan, bu oylumu buldu. Bu
oylumun belki de daraltlabileceint, blm blm ve geni ara
larla yazmann neden olmu olabilecei yinelemeler dnld-

50

iinde kimi ksaltmalann yaplabileceini yadsmyorum. Fakat


doruyu sylemek gerekirse, u anda bu ksaltmaya gidemeye
cek kadar aylak ya da dolu durumdaym.
Adm bile bile bir kusurla birletirmekle onu, en titiz olup

bu yzden de iyi olan okuyucularmn gznde nasl tehlikeye


attm bilmiyor deilim. Fakat tembelliin her zrle nasl ko
layca yetlniverdllni bilenler, benim gerekten geerli bir zr
mn bulunduunu sandm bir konuda onun beni de kandr
dn

grdkleri

zaman

kusurumu

balayacaklardr.

Bu

yzden de, kendimi savunmak iin, ayn kavramn deiik yn


leri bulunduuna gre, ayn konunun deiik blmlerini ak
lamak ya da kantlamak iin o kavramn uygun ya da zorunlu
olabileceini ve kitabn bir ok blmlerinde bunun byle oldu
unu ileri srmeyeceim; bunu bir yana brakp, kimi kez ayn
kant

zerinde, tmyle baka amala ok uzun durduumu

ve onu deiik yollardan anlattm kabul edeceim. Bu

Dene

me'yi geni bilgili ve abuk kavray' kimselere bilgi kazandr


mak iin yazmadm saklamyorum; byle bilgi ustalarna ba
kla kendimin bir renci olduumu kabul ediyorum; ve onlar,
burada, benim ilenmemi dncelerimin, yalnzca benim a
pmdaki kimseler iin uygun olabilecek uzun aklamalarndan
baka bir ey beklememeleri iin uyaryorum; bylece benim
seslendiim kimseler, yerlemi nyarglarn, ya da

ldelerin

kendi soyutluklarnn, anlalmasn gletirecei kimi doru


lan, onlarn dnceleri iin ak ve kolay bir biime sokmak
zere harcadm emekleri belki de gereksiz bulmazlar. Kimi
nesnelerin her ynleriyle incelenmeleri gerekti; ve bir kavram
yeni olduu zaman. nitekim benim iin byle yeni kavramlarn
bulunduunu kabul ediyorum, ya da olaan yolun dnda bu
lunduu zaman, nitekim bakalarna da byle grneceini sa
nyorum: ite byle durumlarda. o kavram zerine nerilen
yaln bir gr onu her anla kabul ettiremez, ya da orada ak
ve kalc bir izlenim brakamaz . . Bir nerme biimine gre ok
karanlkta kalan bir eyi. baka bir anlatm biiminin ok ak
ve anlatlr kld durumlar kendilerinde ya da bakalarnda
gzlemlemeyen kimselerin pek az olduunu sanyorum; oysa
daha sonra zihin, cmlecikler arasnda pek bir aynn grmeyip,
birinden anlalan eyin tekinden niin anlalmam olduu
na anr. Fakat her ey herkesin imgelemini ayn biimde etki
lemez. Anbklarmz arasndaki aynn damaklanmz arasnda-

51

kinden az deildir. in dorusu, bunu yaymlamam bana t


leyenler, onu olduu gibi yaymlamam tlediler; ben de d
ncelerimi bakalanna amaya bir kez karar verdiime gre,

okuma skntsna katlanan herkesin Qnu .anlamasn isterim.

Yaymlama hevesim ylesine azdr ki, bu Deneme'nin bana sa


ladn sandm yaran bakalania da salayabilecei umudu
na kaplmasydm, onu, beni buna zendiren bir ka kiiye gs
termekle yetinirdim. Yayma km olabildiince yarar salama
amacna dayandna gre, sylediklerimi her trden okur il
anlalr klmak gerektiini sanyorum. Soyut dnen ve
abuk kavrayan kimselerin kimi blmleri skc bulmalarn,
soyut dnceye almam ya da deiik kavramlar- nceden
edinmemi olanlarn, demek istediim eyleri yanl anlamalar
na ya da hi anlamamalarna ye tutarm.
Bu bilgi anda bir ey retme savnda bulunuumun
benim iin bir kendini beenmilik gibi grlp eletirilmesi
olasl var; nk bu kitab bakalarna yararl olmak iin ya
ymladm syleyiim hemen de o anlama gelir.
retim alan, amzda, gl tasarmlaryla bilimi ilerlete
cek ve gelecein hayranlkla bakaca kalc antlar brakacak
byk ustalardan yoksun deildir; fakat herkes bir Boyle ya da
Sydenham olmay ummamaldr; byk Huygens ve esiz New
ton' ve bu trden. bakalann yetitiren bir ada, alan biraz
temizlemede ve bilgi yolunu rten dkntleri ortadan kaldr
mada kol iisi olarak almak bile yeterli bir tutku olabilir;

nk yetenekli ve alkan kimselerin abalan, biUmlere so


kulmu olan kaba, yanl ve anlalmaz terimlerin bilgince fakat

anlamsz kullanmyla engellenmemi olsayd, dnyadaki bilginin ok daha ileri gitmi olaca kesinlikle sylenebiUr; oysa bu
engelleme yle ustalkla yaplmtr ki, eylerin doru bilgisin
den baka bir ey olmayan felsefenin, bunun iin uygun olma
d ve iyi yetimi insanlarn kibar konumalan iinde yer ala
mayaca

dnlmtr.

Bulank

ve

anlamsz

konuma

biimleri ve dilin bozuk kullanm ylesine uzun sre bilimin


gizlerinin gerei saylm, iyi kullanlmayan zor szckler yle
bir derin bilgi ve yksek dnce sayrlma hakk kazanmlardr
ki, bunlan syleyenleri de din.leyenleri de, bunlann, bilgisizlikle
ri rtmekten ve gerek bilgiyi engellemekten baka bir ie yara
mayacaklanna inandrmak kolay olmayacaktr. Bilgisizlik ve
gsteri tapnana zorla girmenin insan anlna hizmet olaca-

52

n dnyorum; szc1klerln kullanm yoluyla aldattklarn


ya da aldatldklarn ya da kendi mezheplerinin dilinde incelen
mesi ve dzeltilmesi gereken yanllar bulunduunu dnebi

lenlerin says ylesine azdr ki, nc Kitapta bu konu ze


rinde ok durduum. ve yanlln kklemi ya da yntemlerin
yaygn oluunun, szcklerinin anlamna dikkat etmeyenlerin
ve anlatmlarnn incelenmesine katlanmak istemeyenlerin ba
lanmalarna neden olamayacan anlatma abalarna girdi
im iin ho grleceiml sanyorum.
Kitaplar, Deneme'nin drdnc basksn hazrlarken, eer
vaktim varsa uygun greceim eklemeleri ya da deitirmeleri
yapabileceimi sylediler. Bunun zerine, urada burada yapt
m bir ok dzeltmeler dnda, btn kitab etkiledii ve bu
yzderi de doru anlalmas nemli olduu iin aynca belirtil
mesi gereken bir deiiklik daha yaptm belirterek okuyucuyu
uyarmay uygun buldum. Bu konuda sylediim uydu:

Ak ve seik ideler, insanlarn alkn olduu ve sk kul


land terimlerse de, kullanan herkesin bunlar yeterince anla

m olmadn dnmek iin sebeplerim var. Belki de bunlar,


gerek kendisinin gerekse bakalarnn bunlarla tam olarak ne

demek istediklerini renmek zere, incelemek skntsna gi


renler .urada burada birka kiidir. Bu yzden, . okuyucunun
dncesinin benim burada dndm anlama daha uygun

olmasn salamak zere ak ve seik yerine belirgin ve belir


lenmi demek yolunu tuttum. Bu adlarla, zihinde bulunan, bu
yzden de belirlenmi yani orada grlp algland gibi olan

bir nesneyi anlatmak istiyorum. Bu nesne herhangi bir zaman


da nesnel olarak zihinde bulunduu. ve bylece orada belirlen
mi olduu zaman buna belirgin ya da belirlenmi demenin
uygun olduunu sanyorum, buna bir ad ya da dzenli ses ek
lenmi ve deimez olarak belirlenmitir ve bu ses zihindeki
tam o nesnenin ya da belirgin idenin deimez imidir.
Bunu biraz daha zel olarak aklayalm. Belirgin szc
n yaln ide iin kullandm zaman, bununla, idenin zihinde
bulunduu sylendii zaman zihnin gz nnde bulunan, ya
da zihnin kendi iinde alglad o yaln grnty anlatmak is
tiyorum. Belirlenmi szcn karmak ide iin kullandm
zaman da, bununla, belirli sayda kimi yaln ya da daha az kar
mak !delerin, o idenin zihnin gz nnde bulunaca ya da
zihnin onu kendi iinde grecei oran ve durumda birlemesin-

53

den oluan ve insann o ideye ad verdii srada zihninde bulu


nan ya da bulunmas gereken bir ideyi anlatmak istiyorum. Bu
lunmas gereken diyorum, nk herkesin, belki de hi kimse
nin, bir szc, onu imi yapmaya karar verdii kesinlikle
belirlenmi olan ideyi zihninde grmeden nce kullanmayacak
kadar. dili iin titizlik gstereceini sanmyorum. Bunun eksik
liinin insan dnce ve konumalarnda neden olduu belir
sizlik ve bulanklk az deildir.
Herhangi bir dilde, insanlarn konuma ve uslamalarna
giren deiik ideleri karlayacak yeterli sayda szck bulun
madn biliyorum. Fakat bu, bir kimsenin bir terimi kulland
zaman, zihninde, onu imi yapt ve bu konuma boyunca s
rekli olarak onunla bal tuttuu bir belirlenmi ide bulunma
sn engellemez. Bunu yapmad ya da yapamad yerde bir
kimsenin ak ve seik ideler savlamas bounadr: onun idele
rinin byle olmad aktr; bu yzden de byle kesin belirleme
leri bulunmayan terimlerin kullanld yerde belirsizlik ve bula
nklktan baka birey beklenemez.
Bu nedenle, belirlenmi terimini kullanmann, yanlla,
ak ve seik terimlerinden daha az elverili olduunu dn
dm; insanlar, usladklan, aratrdklar, kantladklar her ey
zerinde byle belirlenmi ideler tadka, kukularnn . ve e
kimelerinin byk blmnn sona erdiini greceklerdir;
nk insanln zihnini kartran sorularn ve atmalarn en
byk blm szcklerin kukulu ve belirsiz kullanmndan
ya da (ayn ey demek olan) bu szcklerle yerini tutturduklar
belirlenmemi idelerden kaynaklanr. Setiim bu terimler: ( 1 )
zihnin, onun imi olarak kulland sesten seik olarak alglad
ve nnde bulundurduu. bir dolaysz nesnesini imleyecek; (2)
byle belirlenmi olan yani zihnin kendinde bulundurduu,
orada olduunu bildii ve grd bu idenin, bu adda hi- dei
iklik yapmadan belirlenmi, adn da tam ideye gre belirlen
mi olduu anlamna gelecek. nsanlar aratrma ve konuma
lannda bo
yle belirlenmi ideler kullansalard, hem aratrma
ve konumalarnn smrlann grebilirler, hem de bakalanyla
aralanndaki atma ve ekimelerin byk blmnden ka
nabilirlerdi.

54

BiRiNCi KiTAP
DOGUTAN KAVRAMLAR ZERNE

BLM I
GR
1 . Anlk zerine bir aratrma zevkli ve yararldr. nsan
teki duyarl varlklar zerine karan ve onlar zerindeki s
tnlk ve egemenliini salayan ey anlk (understanding) ol
duuna gre, bunun, soyluluu asndan bile aratrmak iin
emek vermeye deer bir konu olduu aktr. Anlk, gz gibi nes
neleri grp alglamay salamasna karn kendisini grmez;
onu belli bir uzakla koyarak kendisini gzlem nesnesi yapmak
beceri ve ura grektirir. Fakat bu aratrmaya giri yolunu
bulmak ne denli g ve bizi kendimiz iin bylesine karanlkta
brakan ey ne olursa olsun, kendi zihinlerimiz zerine serpebi
leceimiz n ve kendi anlmz tanma yolunda yapabilecei
miz her eyin, bize yalnzca zevk vermekle kalmayp. dncele
rimizi baka eyler aramaya yneltmede byk stunlk de
salayacana inanyorum.

2. Ama. Amacm bu; yani insan bilgisinin kaynan, ke


sinliini ve geniliini, bunun yannda da inancn, sannn (opi
nion) ve onaylamanin temellerini ve derecelerini aratrmak ol
duuna gre, artk zihnin fiziksel ynyle ilgilenmeyeceim;
onun zn neyin oluturduu, ruhumuzdaki hangi devimler
, ya da bedenimizdeki hangi deiimler yznden organlarmzla
duyu.lar ya da anlklanmzda ideler elde ettiimiz, ve bu ide
lerden bir blmnn, ya da hepsinin, oluumlar ynnden
zdee bal olup olmadklar konulanyla uramayacam.
Bunlar, ne denli ilgin ve elenceli olursa olsun, imdi zerinde
durduum amaca gtren yolun dnda kaldndan benim ka
nmam gereken kurgulardr. imdiki amacm bakmndan, bir
insann ayrt etme yetilerini, bunlarn ilgili olduklar nesneler
zerinde kullanldklar srada incelemek yeterli olacaktr. Eer
zihnimizin btn bu yetilerini bu ak ve tarihsel yntemle
. adm adm inceleyerek, anln eylerden elde ettii kavramlar.
hangi yollarla edindiini herhangi bir biimde gsterebilirsem ;
57

bilgilerimizin kesinlik derecesinin snrlarn ve insanlar arasn


da geerli olduu grlen inanlarn temellerini belirtebiltrsem;
bu konu zerinde dnmekle vaktimi bouna harcamam ola
cam sanyorum: nk bu inanlar bylesine deiik ve by
lesine kartlk iinde olmalanna karn. yine de dOnyann u
rasnda ya da burasnda yle bir inan ve gvenle desteklenirler
ki; insan trnn deiik duygularn ele alarak bu duygular
arasndaki kartlklar incelemenin ve bir insann onlar ne
rk bir temele dayanarak benimseyip ne ateli bir abayla ve
okuyla savunduunu gzlemlemenin yorgunluuna katlana
cak olan bir kimse, belki de iki eyden birinden : ya doru diye
bir eyin bulunduundan ya da insanln. o dorunun bilgisine
ulamak iin yeterli olanaa sahip olduundan, phelenmekte
hakl olacaktr.

3. Yntem. Demek ki san ve bilgi arasndaki smrlan ara


mak; ve zerinde kesin bilgimiz olmayan eyler konusundaki
onaymz hangi kurallara gre dzenleyip inanlanmz ne l
de dengeleyeceimizi incelemek, emek verilmeye deer eylerdir.
Bu amala u yntemi izleyeceim:
nce, insann gzlemledii ve zihninde bilincine vard ide
lerin, kavramlarnn, ya da ne ad verirseniz onlarn, kaynajm
ve anln bunlar edinme yollarn aratracam.
ikinci olarak, anln bu ldelerle hangi bilgiyi edindiini ve
bu bilginin kesinlik derecesini, kantn ve kapsamn gsterme
ye alacam.
nc olarak. inan (falth) ve N"'"'" doas ve temelleri
zerinde kimi aratrmalar yapacam : bunlarla, doruluu
zerine kesin bilgi edinmediimiz bir nermeyi doru olarak
onaylamamz anlatmak istiyorum. Bylece onaylamann sebep
lerini ve derecelerini inceleme frsatn bulacaz.
4. KavraYJtmzn kapsamn bilmenin yaran. Anln do
as zerindeki bu aratma yoluyla onun . glerini, bunlarn
nereye dek uzandn, ne gibi eylerle ne lde orantl oldu
unu ve bizi nerede yardmsz
braktn renebilirsem,
bunun, insann ykl zihnini kendi kavra}rn aan eylere ka
rmakta daha saknml davrandrmak: snr noktasna vard
nda onu durdurmak ve onun, inceleme sonunda yetenekleri
mizin snn dnda olduu anlalan eyler konusunda dingin
bir bilgisizlik iinde yerinde kalmasn salamak bakmndan

58

yaral olacan dmlyorun.

O zaman belki de, bir her eyi


bilen kiilie zenmekte, sorular sormakta, anlklanmzn erie
meyecei ve kendileri iin zllnimizde ak ve seik alglar kura
madmz ya da (belki de okluk olduu gibi) zerlertne hi bir
bilgimiz olmayan eyler iin tartmalarla hem kendimizi hem
de bakalarn artmakta bylesine ileri gitmezdik. Anln,
gr asn ne denli geniletebildiini, kesinlie ulama yetile
rinin ne lde olduunu ve hangi durumlarda yalnzca yargla
yp tahminde bulunmaktan teye gidemeyeceini bulabilirsek,
bu durumda bizce eriilebilir olanla yetinmeyi rentriz.

Yeteneimizi bilmek tpheclllk ve aylaklktan kurtul


yoludur. Kendi gcmz bilirsek, nelere haan umuduy
. la gtrtebileceimizi daha iyi biliriz; kendi zihinlerimizin gleri
8.

ma

iyi denetlemi ve onlardan neler bekleyebileceimiz


konusunda kimi deerlendirmeler yapm olursak, hem, her
hangi bir ey bilmekten umudu keserek i yapamaz ve dn
celerimizi iletemez durumda kalma eiliminde olmayz. hem
de, her eyi sorguya ekmeye ve kimi eyler anlalamaz diye
her bilgiyi yadsmaya gitmeyiz. Gemici, okyanusun btn derin
liklerini lecek durumda olmasa bile, ipinin uzunluunu bll
mesinil byok yaran vardr. lptn, gitmek zorunda olduu yerle
rin derinliini lebtlecek kadar uzun olduunu bilmek ona
yeter ve bu, gemisini paralayacak slklara yrmesini nler.
Bizim iimiz, her eyi deil, kendi davranlanmzla ilgili eyleri
bilmektir. insann dnyadaki durumuna benzeyen bir durumda
bulunan bir ussal yaratn, dncelerini ve onlara bal olan
eylemlerini kendileri araclyla ynetebilecei ve ynetmek zo
runda olduu nlemleri bulabilirsek, baka kimi eylerin bilgi
mizin dnda kalm olmasndan sklmamza gerek kalmaz.

ni

7. Bu Deneme nasl ortaya kt. Anlkta ilgili bu kitab ilk


balatan ey bu dncelerdir; nk insan zihnini, ele almaya
ok yetenekli olduu aratrmalarda baarya gtrecek il:k ad
mn, kendi anlmz yoklamak, glerimizi grmek olduunu
dndm. Bu nlemleri almadka konuya tersinden girmemiz
ve dncemizi, Varlmzn engin okyansunda, sanki bu son
suz alan anlmzn doal ve phe gtrmez malym da onun
kararlarndan bamsz ya da onun kapsamnn dnda hi bir
ey yokmu gibi ba bo brakmamz, ve bizi en ok ilgilendiren
dorularn dzgn ve gvenli kazancndan gelebilecek doyumu
bo yere beklememiz olasl vardr. Bylece, insanlar, aratr59

malann kendi yeteneklerinin dna tararak, dnceleini


salm bir taban bulamayacaklar dertnlllderde dolatrdka,
bir takm sorulann ortaya kmasna, ve hi bir ak sonuca
ulamadan yalnzca phelerini srdrecek ve artracak, so
nunda da tam bir phecilikte karar klmalanna neden olacak
olan tartmalarn oalmasna amamak gerekir. Oysa anlk
lanmzn yetenekleri iyice gz nnde tutulsa da bilgimizin s
nrlan bir kez renilseydi, eylerin karanlk ve aydnlk bhlm
lerl
ve
kavrayabileceklertmizle
kavrayamayacaklanmz
arasndaki snr belirleyen evren de bulunmu olsayd; insan
lar belki de bunlardan birisi zerindeki ak bilgisizliklejni
daha skniszca kabul ederler, ve dnceleriyle sylemlerini
teki zerinde daha yararl ve daha doyurucu biimde kullanr

lard.

8. denin neyin yerini tuttuu. insan anl zerine bu


aratrmay yapmann sebepleriyle ilgili olarak sylemeyi zorun
lu bulduum eyler bunlardr. Fakat bu konuda dndm
eye balamadan nce, bu girite, bu deneme boyunca "ide"
szcnn ok sk kullanlm olmasn oku:fucunun bala
masn diliyorum. Bir insann dnmesi srasnda anln nes
nesi olarak ortaya kan hereyin yerini tutacak en iyi terim bu
olduu iin onu dlem (phantasm), kavram (notion), tr (spe
cies), ya da dnme srasnda, zihnin, zerinde kullanld
her ey ne anlama geliyorsa, onlar anlatmak iin kullandm;
bylece. onu ok sk kullanmaktan kanamadm. insanlarn zi
hinlerinde byle ideler bulunduunun kolayca kabul edileceini
sanyorum: herkes kendinde onlarn bilincine varr; ve insanla
rn konuma ve davranlar, onlarn bakalarnda da bulundu
una insan inandrr.
,

Bu yzden Uk aratmamz idelerin zihne nasl girdii zeri


ne olacak.

60

BLM

il

ZHNDE DOGUTAN LKELER YOKTUR


. Bir bilgiyi nasl edindilmlzln gsterilmesi on do
utan olmadn kantlamaya yeter. Kimi insanlarda, ruhun

balangta kazanm olduu ve kendisiyle birlikte dnyaya ge


tirdii bir takm doutan ilkelerin, bir takm birincil kavram
larn, zniteliklerin, sanki insan zihnine kazlm gibi, bulundu
u gr yerlemitir. Eer insanlarn, yalnzca doal yetilerini
kullanarak, herhangi doutan izlenimlerin yardm olmadan,
btn bilgilerini nasl elde edebildiklerini (bu kitabn bundan
sonraki blmlerinde yapabileceimi umduum gibi) gsterebi
lirsem, bunun, nyargsz okurlar bu kabuln yanllna
inandrmaya yeteceini sanyorum.

2. En byk Kant genel OnaylaJia. Btn insanlarin ev


rensel olarak kabul ettii belli kurgusal ve klgsal (bu ikisin
den de rnek verilir) ilkeler bulunduu dncesi kadar genel
likle kabul edilmi baka bir dnce yoktur: buna gre insan
ruhlarnn ilk varlklarnda edindikleri ve kendi doalarna bal
herhangi bir yeti iin olduu gibi zorunlu ve gerek olarak ken
dileriyle birlikte dnyaya getirdikleri deimez izlenimlerin bu
lunmas gerektii dnlr.

3. Genel kabul hi bir eyin doutanhm kantlamaz.

Genel kabule dayanan bu uslamann yle bir sakncas vardr :


eer btn insanlarn uylatklan konularda byle genel anla
malara varmalarnn bir yolu gsterilebilirse, ki ben gsterilebi
leceini sanyorum, o zaman btn insanln zerinde anlat
belli dorularn bulunduu doru bile olsa, bu, o dorularn
doutan bilindiini kantlamaz.

4. "Bir ey neyse odur'' ve "Ay eyin hem olmas hem


de olmamas olanakszdr" zerinde genel onaylama yoktur.

Daha kts, doutan ilkelerin bulunduunu gstermek iin


kullanlan bu genel onama kant, bana, gerekte yle ilkelerin

61

olmadn kantlam gibi giiniiyor; nk zerinde bu.tn in


sanln anlamaya vard bir genel ilke yoktur. Kurgusal r
nekten balayarak. doutanlk niteliklerinin en yaygn olarak
kabul edildiini sandm ve kantlama nitelii en ok abartlan
"Bir ey neyse odur" ve. "Ayn eyin hem olmas hem de olmama
s olanakszdr" ilkelerini alacam. Bunlar ylesine genelUkle
kabul edilmi zszler olarak n salmlardr ki, birinin bunlar
sorguya ekmesi kukusuz tuhaf karlanacaktr. Fakat ben bu
nermelerin, insanln byiik bir' blmnn onlar bilemeye
cei l.de genel onamaya ulamaktan uzak olduklarn syle
mekten ekinmeyeceim.

5. Zihne doal olarak baslmt olamaz, nk ocuklar.


budalalar onu bilmez. nk, nce, btn ocuklarn ve bu
dalalarn bunlar zerine en ufak bir anlay ya da dnceleri
nin olmad aktr. Bu eksildik de btn doutan idelerle zo
runlu olarak birlikte gitmesi gereken genel onamay yok etmeye
yeter; nk ruha, kendisinin alglamad ya da kavramad
dorularn nceden baslm olduunu sylemek, bana . hemen
hemen bir eliki gibi grnyor: basmak, eer bir anlam
varsa, belli dorular alglanabilir klmaktan baka bir ey ola
maz. nk bireyi zihne; zllnin onu alglamad biimde bas
mak bana anlalmaz grnyor. Buna gre, eer ocuklarn ve
budalalarn zerinde byle eylerin basl olduu ruhtan, zllin
leri. varsa. onlarn bunu kanlmaz biimde alglamalar ve bu
dorulan zorunlu olarak bilip onaylamalar gerekir: bunu yapa
dklanna gre bu tr izlenimlerin olmad da aktr. . nk
bunlar doal olarak baslm kavramlar degtlse nasl olur da do
utan olabilirler. Eer baslm kavramlarsa, nasl bilinmez
olabilirler? Bir kavramn zihne baslm olduunu fakat ayn za
manda zihnin onu bilmediini ve onun henz ayrmna varma
dn ylemek, bu izlenimi* yok saymak demektir. Zihnin hi
bir zaman bilmemi oidut ve hi bir zaman bilincine varmam
olduu ht bir nermenin zihinde bulunduu syleheinez. Eer
byle bir tek nerme bulunsa, ayn gerekeyle, doru olan v
zihnin kabul edebilecei btn nermelerin zihinde bulunduu
ve basl olduu sylenebilir; nk zihnin hi bilmemi olduu

Buradaki "basma" (lmprtnt) tertmlnln bir yaznn kada basl


mas gibi anlalmas ge'ekttg aktr. tgnllizcede '.'izlenim" (lmp
resslon) da ayn terimin delllc biimi olduundan tmcenin
evrisinde aslndaki anlabm biimine ulalamyor. .n.

62

herhangi bir nermenin zihinde bulunabilecei sylenirse bu.


ancak zihnin onu bilebilecek oluundan olmaldr; ve zihin, ile
ride bilecei btn dorular iin bu durumdadr. Dahas, byle
lilde zihne onun hi bilmemi olduu ve ileride de bilmeyecei
dorular baslm olabilir; nk insan uzun sre yaasa da.
sonunda, zihninin, hem de tam kesinlikle, bilebilecei bir ok
dorulan bilmeden lebilir. yle ki, eer s<Sz edilen doal
basm zihnin bilme yeteneiyse, buna gre, bir kimsenin bildii
ve bilecei dorulardan hepsinin de doutan olmas gerekir; ve
bylece bu byk savlama yalnzca uygun olmayan bir konu
ma biimi olmaktan te gidemez; yani. tersini syler grnmesi
ne karn. doutan ilkeleri yadsyanlannkinden baka bir ey
sylemi olmaz. nk hi kimsenin, hi bir zaman. zihnin bir
ok dorulan bilebileceini yadsdn sanmyorum. Yetenein
doutan, bilginin ise kazanlm olduunu sylyorlar: byley
se, bir takm doutan zszler bulunduunu sylemek neye
yarar? Eer dorular zihne, zihin onlar alglamadan baslabilir
se, zihnin bilebilecei dorular arasnda kaynak bakmndan
nasl aynn bulunabileceini anlayamyorum; hepsinin ya do
utan olmas ya da dardan gelmesi gerekir; byle bir ayrma
yapacak olan bouna urar.

6. nsann onlan usunu kullanmaya baladktan sonra bl


lecejl yant. Bu glkten kanmak iin, genellikle, anlan
herkesin, usunu kullanmaya batladktan sonra bilip kabul et
tii, bunun da onlarn doutan olduunu kantlamaya yeterli
olduu yant verilmitir.

7. Bu yantn u iki eyden biri anlamna gelmesi gerekir: ya


insanlar uslarn kullanmaya balar balamaz, doutan olduu
varsaylan bu yazlan renir ve onlar kabul ederler, ya da in
sanlarn uslannn kullanlp uygulanmas onlara bu ilkelerin
bulunmasnda yardmc olur ve bunlar kesinlike bilmelerini
salar.
8. Eer bunlar us bulmusa, bu onlarn doutan olduu
nu gstermez. Eer insanlarn bu ilkeleri . uslarn kullanarak
bulabileceklerinin ve bunun da dorularn doutan olduunu
kantlamaya yeterli olduunu sylemek istiyorlarsa onlarn us
.lama yolu u anlama gelir: usun kesin biimde bulup bize sa
lamca onaylatt dorularn hepsi zihne doal olarak baslm
lardr; nk bunlarn ayrt edici nitelii olan genel onaylama
yalnzca bu sonuca gtrr; yani usun kullanlmasyla biz bir
63

takm kesin bilgileri elde etme ve onlan onaylama yetenehde

oluruz; oysa bu yoldan, matematikilerin belitleriyle (ax:ioms)


onlarn bu belitlerden karsadk.lan kantsavlar (:.heorems) ara
snda bir ayrm kalmaz: hepshh doutan olduklan kabul edil
melidir, nk hepsi de usun kullanmyla yaplan bulular ve
dncelerini bu yolda doru uygulayan bir ussal yaratn ke
sinlikle elde edebilecei bilgilerdir.

9. Onlan usun bulduu doru delildir. Fakat us (onlara


inanmak gerekirse) daha nce bilmen ilke ve nermelerden bi
lhmeyen dorular karsama yetisinden baka bir ey olmad
na gre o kimseler, nasl oluyor da,. doutan olduu varsay
lan ilkeleri bulmak iin de usun kulanlmasnn gerekli
olduunu sylyorlar? Daha nce sylediim gibi, usun bize
rettii btn kesin dorular doutan olmadka, bulmak iin
usa gerek duyduumuz bir eyin bizde doutan bulunduu
dnlemez. Anln, balangta kendine baslm olan ve
kendisi alglamadka orada bulunmas olanaksz olan eyi g
rebilmesi ih ' usun, ya da usun kullanlmasnn, gerekli olduu
dnlebilirse, gzmzn, grlebilir nesneleri grebilmesi
iin de usun kullanlmasnn gerekli olduunu dnebiliriz;
yle ki, usa, byle baslm olan o dorulan buldurmak, usun
kullanlmasnn, bir kimseye, daha nce bildii eyi bulmasn
saladn sylemektir; insanlarda, usun kullanimasndan
nce, byle balangta baslm dorular varsa ve onlar yhe
de usu kullanncaya dek o dorular bilmiyorlarsa, insanlar o
dorular ayn anda hem biliyor hem de bilmiyorlar demektir.

l
Burada, belki de, matematiksel tantlamalann, ve dc;>u
tan olmayan teki dorularn, nerildikleri anda hemen kabul
edilmedikleri; bunlarn zszlerden ve teki dotan dorular
dan ayrmlarnn da buradan geldii sylenecektir. lk nerilme
de hemen kabul edilme konusundan ilerde* daha zel olarak
sz edeceim. Burada hemen ve ok ksa olarak, bu zszlerle
matematik tantlamalann u noktada ayrldklarn kabul ede
ceim: ikincilerin anlalmas ve kabul edilmesi iin uslamaya,
kant kullanmaya, gereksinimleri vardr; oysa tekiler anlalr
anlalmaz, hi uslamaya ba vurmadan, onaylanr ve kabul
edilirler.
. Anln ilemleri zerinde biraz dikkatli dnenler gre-

l 7

21
64

celderdir ki, zihnin kimi dorulan byle hemen onaylamas do


utan yazlm olmaya ya da usun kullanlmasna deil, daha
ilerde* greceimiz gibi, zilnln, bunlarn ikisinden de ayr bir
yetisine baldr. Bylece usun, bu zszleri benimsememizi
salamada bir ilevi bulunmadna gre. "insanlar usu kullan
maya baladklarnda o dorulan renirler ve kabul ederler"
demekle onun bu zszlerin renilmesinde hazr bulunduu
sylenmek isteniyorsa, bu son derecede yanltr; bu doru ol
sayd da onlarn doutan olduunu. kantlamazd.

12. Usun kullanmna balanmas bu zszlerln renil


meye baland zaman deildir. Eer o dorularn "usun kul
lanmna eriildii zaman" renilip benimsendiinin sylenme
siyle, bunun, zihnin bu dorularn ayrmna vard zaman
olduu: ve ocuklarn. uslarn kullanmaya balar balamaz bu
zszlert de renip benimsedikleri sylenmek isteniyorsa; bu
da yanl ve samadr. nce, yanltr, nk usun kulanlmaya
baland ilk dnemlerde bu zszlerin zihinde bulunmad
aktr; dernek usun kullanlmaya balanmas o dorularn re
nilme zamanna yanl balanmtr. ouklar "Ayn eyin hem
olmas hem de olmamas olanakszdr" zszn renmeden
nce onlarn pek ok kez uslarn kullandklarm gzlemlemiiz
dir. Cahil halkla ilkel insanlarn byk blm bu ve benzer
nermeleri renmeden nce, hem de tisla:n kullandklar, bir
ok yllar geer. nsanlarn, doutan olduklar clnfon bu
genel ve ok soyut dorularn bilgisini. uslarn kullanmaya ba
lamadan nce elde edemediklerini kabul ediyorum; fakat bunu
o zaman da elde edemediklerini de ekliyorum. Bu byledir,
nk insanlar uslarn kullanmaya baladktan sonra da, yan
llkla 'doutan ilkeler olarak grlen bu genel zszlefin ier
dii genel soyut ideler hemen zihinde olumu deillerdir:
nk bu zszler gerekte sonradan bulunmu eylerdir; ve
hi kimsenin doutan olduunu dnecek kadar anya ka
amayaca bir ok baka nermelerle ayn yollardan getirilip
zihne sokulmu ve ayn aamalarda bulunmu olan dorulardr.

14. Eer usun kullanlmasna balanmas onlarn bulun


'
duu zaniada olsayd da bu onlarn doutan olduunu ka
ntlamazd. Fakat, ikinci olarak, o dorularn renilmesinir
ve benimsenmesinin kesin zamannn insanlarn usu kullanma

IV, U. 1. Vll, 19; XV il, 14

65

ya baladklar zaman olduu doru olsayd, bu da onlarn do


utanlgn kantlamazd. Bu uslama biimi, varsaymn kendi
sinin yanll lsnde samadr. nk bir kavram, zihnin
bsbtn baka bir alandaki bir yeteneinin ortaya kmasyla
birlikte gzlemlenip kabul edildi diye, onun balangta. zihnin
ilk yaplnda, doal olarak zihne baslm olduunu hangi
mantk tr gsterir?

15. Zihni bir ok dorulara ulatran admlar.

Duyular

nce tikel ideleri ieri alr, henz bo olan oday demeye ba


lar ve zihin adm adm onlarn bir blmn tandka onlar
bellee yerletirir ve adlandrr. Daha sonra zihin daha da ileri
gider ve onlar soyutlar ve adm adm genel adlan kullanmay
renir. Bu yoldan zihin, zerlerinde kendi mantksal yetisini
uygulayaca gereler olan ideler ve dil ile donanr. Usa kulla
nm salayacak olan bu gereler . arttka, usun kullanl da
gnden gne daha ok gze arpar. Fakat genel ideler edinmey
le genel szcklerin ve usun kullanlmas genellikle birlikte geli
irse de, bunun onlarn doutan olduunu nasl kantlayaca
n anlamyorum. Kimi dorularn bilgisinin zihinde ok erken
bulunduunu kabul ediyorum; fakat

bu, onlarn doutan ol

madklarn gsterecek yolda olur. Gerekten, dikkat edersek,


yine de bu bilginin doutan deil, kazanlm idelerin bilgisi ol
duunu grrz; bu. ocuklarn iliki kurduklar, onlarn duy
gulan zerinde en ok etkili olan eylerin idelerinin bilgisidir.
Zihin byle kazanlm idelerden, belki de bellei kullanmaya
balad ve seik ideleri saklama ve alma yeteneini bulduu
zaman, bu idelerden kimilerinin birbiriyle uyutuunu kimileri
nin de baka baka olduklarn grr. Fakat ister o zaman ister
se

baka zaman olsun, bunun. zihnin szckleri kullanmasn-

dan

yani

genellikle

"usu

kullanma"

dediimiz

duruma

gelmesinden ok nce olaca kesindir. nk bir ocuk nasl


daha sonra (konumaya balad zaman) pelin ve ekerleme
idelerinin ayn ey olmadklarn bilecekse, konumaya bala
madan nce de ac ve tatl ideleri arasndaki aynn (acnn tatl
olmadn) bilir.

16.

Bir ocuk yediye dek saymaya balayncaya ve eitliin

adyla idesini reninceye dek drt daha yedi etliini bilmez,


o duruma gelince. bu szcklein aklanmas zerine, bu ner
meyi onaylar, daha dorusu onun doruluunu alglar. Fakat. o
zaman kolayca onaylamas bunun bir doutan doru oluun-

66

dan gelmedii gibi; onaylamann o zamana dek gecikmesi de


usunu kullanamyor oluundan deildi:'; bunun doruluu ona,
zihninde bu adlarn yerini tuttuklar ak ve seik idelerin yer
lemesiyle birlikte grnr. O zaman ocuk bu nermenin do
ruluunu, daha nce, bir denekle kirazn ayn ey olmadklar
n ne yoldan ve neye dayanarak renmise, daha sonra da
"Ayn eyin hem olmas hem olmamas olanakszdr" neye daya
narak renecekse, o yoldan ve ona dayanarak renecektir.
yle ki, bir kimsenin bu zszlerde sz geen genel ideleri
edinmesi, ya da o !delerin yerini tutan genel terimlerin imlemle
rinl bilmesi, ya da bunlarn yerini tuttuklar genel ideleri zihnin
de birletirmesi geciktii lde bu zszleri onaylamas da ge
cikecektir; nk bu zszlerin terimleri, yerini tuttuklar
!delerle birlikte, bir kedinin ya da bir akaln idesinden daha
doutan olmadna gre, zaman ve gzlemin o. ideleri kendisi
ne retmesi gerekir; ve ancak o zaman, ocuk, bu !delerin zih
ninde bir araya geldii ve onlar arasnda bu nermelerde anlat
lanlara uygun biimde bir uyuma ya da uyumama
gzlemledii ilk frsatta, bu belirtilerin doruluunu bilme yete
neini elde edecektir.

17. nerilme ve anlalmayla birlikte hemen onaylama


onlann doutan olduklanm kantlamaz. nsanlarn uslarn
kullanmaya balamalaryla birlikte bir genel benimsemenin de
gelmeyiinin, doutan olduklar varsaylan dorularla daha
sonra kazanlan ve renilenler arasnda bir aynn yapmay ola
naksz kldn gren baz kimseler, zsz dedikleri eylerin,
renilmelerinin ve bu nermelerde kullanlan. terimlerin anlal
masnn hemen ardndan benimsendiklerini syleyerek bunlar
iin bir evrensel . onaylama salamaya almlardr: bunlar
btn insanlarn, giderek ocuklarn da, bu nermeleri iitip te
rimlerini anlar anlamaz hemen onayladklarn grdklerinden,
bunun, onlarn doutanln kantlamak iin yeterli olduunu
dnrler.

18. Eer byle bir onaylama doutanhn gstergesiyse.


o zaman "Bir iki daha eder. tatl ac deildir'' ve binlerce
benzerinin de doutan olmas gerekir. Buna yant olarak
ben de, bir nermenin ilk iitilip terimlerinin anlald anda
hemen kabul edilmesinin bir doutan ilkenin kesin gstergesi
olup olmadn soruyorum. Eer deilse byle bir genel onay
onlarn kant olarak bo yere ne srlm olur: eer bunun

67

doutanln bir gstergesi olduunu sylerlerse, o zaman da,


genellikle iitilir iitilmez onaylanan btn byle nermelerin
doutan olduunu kabul etmeleri gerekecek ve bylelikle ken
dilerini ok . zengin bir doutan ilkeler birikimi "iinde bulacak
lardr. nk bu kimselerin, bu zszlerin doutanln kabul
ettirmek iin kullandklar ayn gerekeyle, yani iitilme ve te
rimlerin anlalmasyla birlikte hemen onaylanma gerekesiyle,
saylar zerine bir ok nenneleil doutanln da kabul et
meleri gerekir. Fizikte ve btn teki bilimlerde de, anlalmay
la birlikte "onaylamann" da gelmesinin kesin olduu nermeler
bulunur. "Ayn yerde iki cisim bulunamaz" yle bir dorudur ki,
"ayn eyin hem olmas hem de olmamas olanakszdr", "ak
kara deildir" , "kara daire deildir'', "sanlk tatllk deildir"e
kar kmayan hi kimse buna da kar kamaz. Fakat her
hangi bir nermenin sz ettii ideler doutan olmad srece,
kendisi de doutan olamayacana gre, yukardaki nermele
rin doutanln kabul etmek, btn renk, ses, tat, beti v.b.
idelerimizin doutanln kabul etmek olur ki usa ve deneme
ye bundan daha aykr bir ey olamaz. itilme ve terimlerin an
lalmasyla birlikte gelen genel ve hazr onaylamann apakl
n (self-evidence) bir gstergesi olduunu kabul ediyorum;
fakat apaklk, doutan izlenimlere deil, baka eylere bal
olduundan hi kimsenin doutan olduunu ne srecek
kadar arya gidemeyecei trden bir ok nermelerde de bu
lunur.

19. Bu evrensel zszlerden nce renilen daha az


genel nermeler. "Bir iki daha eder", "yeil krmz deildir"
v.b. trnden, ilk iitilmede onaylanan daha zel apak ner

melerin, doutan ilkeler olarak glen o daha genel nermele


rin bir sonucu olarak kabul edildikleri sylenmesin; nk an

lkta neler getiini gzlemleme abasna katlanan herkes,


bunlar ve bunlara benzeyen daha az genel nermeleri, o daha
genel zszleri hi bilmeyenlerin de kesin olarak renip gven
le benimsediklerini aka grecektir; bylece, bu nermeler o
(szde) ilk ilkelerden daha nce zihinde bulunduklarna gre, ilk
iitilmede elde ettikleri onay o ilkelere borlu olamazlar.

21. Bu zszlerin, kimi kez, nerilinceye dek bilinme


mekte olutan onlann doutan olmadklanm kamtlar. in
sanlar, nce, bu apak dorulardan bir ounu nerilmeleri
zerine, renirler; fakat bunu yapan kimsenin, kendisini, daha

68

nce bilmedii, ve bundan sonra da, bunlar doutan olduklan


iin deil de bunlar zerinde nasl ve ne zaman dnrse d
nsn, bu szcklerin ierdii eylerin doas zerinde yapla
cak incelemelerin baka trl dnmeye olanak vermeyeceini
grd iin sorgulamay gerekli bulmad bir nermeyi ren
meye balam olarak bulduu aktr.

22. nerilmeden nce rtk olarak blllniyor demenin,


zihinde bunlan anlama yeteneinin bulunduunu sylemek
ten baka anlam yoktur. ilk iitmeden nce anln bu ilkele
ri, belirtik (explicit) olarak deil de rtk (implicit) olarak blldi
sylenirse (bunlarn bilinmeden nce anlkta bulunduunu sy
leyenlerin bunu da sylemeleri gerekir) , bir ilkenin anlkta rtk
olarak bulunmas, eer zihnin byle nermeleri anlamaya ve on
lar salamca benimsemeye yetenekli olduu anlamna gelmi
yorsa, bunun ne anlama geldiini anlamak olanakszdr. Ve
bylece, ilk ilkeler gibi, btn matematik tantlamalannn da zi
hindeki doutan izlenimler olarak kabul edilmeleri gerekir.

23. lk iitmede onaylama kantlamas, daha nce ren


me olmad yolundaki yanl varsayma dayanr. Yukardaki
uslamann, bir de, insanlarn gerekte kendilerine bir ey re
tildii ve onlarn da daha nce bilmedikleri bir eyi rendikleri
durumlarda, onlara yeni bir ey retilmediini, onlarn da
renmediklerini varsaymak gibi bir zayf yan daha bulunduunu
sanyorum. nk, nce hi biri doutan olmayan terimleri ve
onlarn anlamlarn enrnilerdir. Fakat bu durumda kazan
lan bilginin tm bu deildir; nermelerin konusu olan idelerin
kendileri de, adlan gibi, onlarla domu deil, sonradan edinil
rnilerdir. nk ocuk "elma ate deildir" nermesini burada
ki iki ayn eyin idelerlnin, yakndan tamna yoluyla, zihnine ba
sld ve bu !delerin yerini tutan ''elma" ve "ate" adlarn
rendii

zaman

hemen benimserse de, ayn ocuk "ayn eyin

hem olmas hem de olmamas olanakszdr" nermesini benim


seyinceye dek belki bir ka yl daha geecektir; nk szckle
rin renilmesi belki yine kolay da olsa, bunlarn imlemi ocu
un iliki kurduu duyulur eylere verilen adlannkinden daha
geni, daha kapsaml ve daha soyut olduundan, onlann tam
anlamn daha uzun srede renir ve onlarn yerini tuttuu
genel ideleri zihninde aka oluturmas daha ok zaman ge
rektirir.

25. Bu zszler ilk bllinenler deildir.

69

Fakat ocuklarn

bizce biltnmeyen dnceleri zerinde us yrtmek ve onlarn


anlklannda geen eyler zerinde, kendileri anlatmadan nce,

sonulara varmakla sulanmamak iin, hemen bu iki nerme

nii ocuklarn anlklannn ilk edindii dorular olmad gibi,

bunlann, btn kazanlm ve dardan gelen kavramlardan

nce de gelmediini. oysa doutan olsalard byle olmalan ge

rektiini de sylemeliyim. Biz bekleyebilsek de bekleyemesek de

bu nemli deil, fakat ocuklann dnmeye baladklar bir


zamann bulunduu ve szckleriyle eylemlerinin bunu belirt
tikleri aktr. Buna gre, ocuklarda dnme, bilme, benimse

me yetenei bulunduu zaman , doann zihinlerine basm ol

duu kavramlar, eer byle eyler bulunsayd, bilmeyecekleri,

usa uygun olarak dnlebilir mi? ocuun, kendini besleyen

dadsnn ne birlikte oynad kedi ne de korktuu zenci olduu

nu, yutmak istemedii hardaln ya da ilacn, yemek istedii

eker ya da elma olmadn bildii aktr: bunlan kesinlikle ve


hi phe etmeden bilir; fakat herhangi bir kimse, onun bilgile

rinin bu ve teki blmlerini bylesine gvenle onaylaynn

"herhangi bir eyin hem olmas hem de olmamas olanakszdr"


ilkesi araclyla olduunu syleyebilir mi?

26. Demek ki doutan deil.

Demek ki, daha genel ve

soyut idelerle bunlarn yerini tutan adlar. kullanabilen kimsele

re nerildiklerinde. deimez biimde hemen onaylanan bir ok

nermeler bulunmakla birlikte, bunlar yine de birok eyleri


bilen ocuklarda bulunmadna gre,

bunlarn dnebilen

kimselerin evrensel onayna ulatklar savlanamaz ve bylece


bunlar hi bir bakmdan doutan olarak kabul edilemezler;

nk doutan olan . herhangi bir doruyu (eer byle bir ey

varsa) hi olmazsa baka herhangi bir

ey bilen bir kimsenin

bilmemesi olanakszdr. Bunlar eer doutan dorulars;, do

utan dncelerin de bulunmas gerekir; nk zihnin hi


dnmemi olduu bir dorunun zihinde bulunduu dn
lemez. Demek ki. eer doutan dorular varsa, bunlarn, d

ncenin ilk nesneleri, yani zihinde ortaya kan ilk ey olmala

rnn zorunlu olduu aktr.

27. Doutan olamazlar. nk doutan olann en par


lak biimde grlecei yerde en az grnrler. Bundan, bun
larn doutanlna kar bir kant daha kar: eer bu znite

likler doutan ve kaynaktan gelen izlenimler olsayd, bunlarn


izini bile bulamadmz bir takm kimselerde en ak ve en par-

70

lak biimde bulunmalan gerekirdi; benim dnceme gre, do


utan olsalard kendilerinde en byk g ve yeinlikle bulu
nacaklar kimselerin bunlar bilmemesi, bunlann doutan ol
madklarnn gl bir kantdr. nk ocuklar, budalalar,
ilkeller ve bilgisiz kimseler, alkanlk ya da bakalannn gr
lerinden en az etkilenmi olup. renim ve eitim bunlann do
utan dncelerini yeni kalplara dkmemi, yabanc ve re
nilmi

retilerin

ylmas doann . yazd

bulandrmam olduundan,

bunlarn

an

znitelikleri

zihinlerinde bu dou

tan kavramlann, ocuklardan kesinlikle bilindii gibi, herkesin


aka grebilecei biimde olmas gerekecei usa uygun olarak
dnlebilir. Fakat retilmemi bir ocuktan ya da ilkel bir
orman adamndan bu soyut zszleri ve bilimin nl ilkelerini
bekleyen bir kimsenin yanlacan sanyorum. Bu tr genel
nermeler Kzlderililerin kulbelerinde az geer; bunlarn o
cuklarn zihninde ya da bunlardan bir lzle;lmin .budalalarn
zihninde bulunuu daha da seyrektir. Bunlar tartmalarnn
sk yapld

ve bu tr konuma ve retime alkn olan ileri

toplumlann okullarnn ve akademilerinin dili ve iidir; nk


bu zszler yapay kantlamaya uygun ve kartn susturmada
yararl olup dorunun bulunmas ve bilginin artmas bakmn
dan pek verimli deildir. Bilginin artmasnda bunlarn az kulla
nld konusunu iV. vii de daha geni biimde ele alma olana
n pulacam.

71

BLM ID
DOGUTAN KILGISAL LKELER YOKTUR
. Yukanda sz geen kurgusal zszler kadar ak ve
genel olarak kabul edilmllf ahlaksal ilkeler yoktur. Bundan
nceki blmde szn .ettiimiz kurgusal zszler, orada ka
ntladmz gibi, btn insanln edimsel genel onayna ulaa
mamlarsa da, bu genel kabule ulamama durumu

kelerde

daha ak grlr: gerekten,

klgsal il

"Bir ey neyse odur"

kadar genel ve "hazr onaylanmaya ulam ve "Bir eyin hem ol


mas hem de olmamas olanakszdr" kadar ak bir doru oldu
u sylenebilecek bir ahlak kural rnei bulmann kolay olma
dn

sanyorum.

Bu

durumda,

bunlarn

doutanlk

niteliinden daha da uzaklatklar aktr; ve zihindeki dou


tan izlenimler olma durumu bu ahlak ilkelerinde tekilerinden
daha phelidir. Bu onlarn doruluunun da pheli olmas
demek deildir. Bunlarn hepsi de ayn lde apak olmama
larna karn ayn lde dorudur.

2. nan ve adaleti btn insanlar ilke olarak benimseme


mitir. Btn insanlarn zerinde anlatklar byle ahlak ilke
lerinin bulunup bulunmad konusunda, insanln tarihi ze
rinde az ok bilgi edinmi olup kendi dar dnyalarnn dna
bakabilenlere sesleniyorum. Bir doutan dorunun olmas ge
rektii gibi phesiz ve sorgusuz kabul edilen klgsal doru
hangisidir?

Adalet

ve anlamalara uyma. insanlarn ounun

zerinde anlar grndkleri eylerdir. Bu, hrsz yuvalarna ve


en byk canilerin topluluklarna dek yayld sanlan bir ilke
dir ve insanl ykmakta en ok ileri gidenler, kendi aralannda
adalet inancm ve kurallarn korurlar. Yasa-d kimseerin
kendi aralarnda byle yaptklarn kabul ediyorum; fakat onlar
bu ilkeleri doann doutan yasalar olarak grmezler. Onlar
bunlar, kendi aralarnda, kolaylk salamak zere uygularlar;
yoksa karlat ilk drst insan soyan ya da ldren bir
kimsenin, kendi haydut arkadalarna drst davranyor diye,

72

adalete bir klgsal ilke olarak sanld dnlemez. Adalet ve


doruluk toplumun ortak balandr; bu yzden de, kendi dla

rndaki dnyayla btn ilikilerini kesen haydut ve hrszlann


bile, kendi aralannda,gvent ve denkserlik kurallarn koruma

lar gerekir; yoksa birlikte yaayamazlar. Fakat hile ve apulcu

lukla yaayanlarn kabul ettikleri ve uyduklar, doutan doru

luk ve adalet ilkelerinin bulunduunu kim syleyebilir?

4. Ahlak kurallan bir kant gerektirirler, demek .ki dou


tan deiller. Bent doutan klgsal ilkelerden pheye dren
sebeplerden bir bakas da, bir kimsenin hakl olarak sebebi
ni sormayaca bir ablak kuralnn nerilemeyeceini d
nmemdir; oysa bu ilkeler, her doutan tikenin olmas gerek

tii gibi, doruluunu belirtecek bir kant ya da kabul edilmek

iin bir sebep gerektirmeyecek biimde apak olsalard, byle

bir sebep sorma gln ve sama olurdu. "Bir eyin hem olmas

hem de olmamas olanakszdr" n sebebini sorann da, buna bir


sebep gstermeye kalkann da saduyudan yoksun olduu

dnlebilir. O nerme kendi n ve kendi akln birlikte


tar ve baka kant gerektirmez; terimlerini anlayan onu kendi
linden kabul eder. Yoksa hi bir ey onu buna inandramaz.

Fakat ahlakn en sarslmaz kural ve her toplumsal erdemin te

meli olan "insann, bakasna, kendisine davranlmasn istedii

gtbt davranmas gerei" onu, daha nce hi iitmemi, fakat an

lamn kavrayabilecek yetenekte olan birisine nerilse, o, hi bir

samala dmeden, bunun sebebini soramaz m?

6. Erdemin genellikle onaylan, doutanlndan deil


yararhlndandr. Ahlak kurallaryla ilgili grlerin, insanlar
arasnda, herkesin umduu ya da erimek istedii deiik mut
luluk trlerine bal olarak bylesine deiik oluu bunun doal
sonucudur; eer klgsal ilkeler doutan olsalard ve Tanr on

lan dorudan zihinlerimize basm olsayd, bu byle olmazd.

Tannnn varoluunun birok yoldan apak9Ve ona borlu oldu


umuz balln usun na pek uygun olduunu kabul ediyo

rum; yle ki, insanln byk blm doa yasasn kabul


eder; fakat yine de, insanlann, bir ok ahlak kurallann, ahla
kn gerek temellerini bilmeden ve byle bir temele inanmadan
benimsediklerinin kabul edilmesi gerektiini sanyorum; gerek
te bu temel, karanlkta insanlar gren, dl ve cezalan elinde
bulunduran ve en gururlu sululan sorguya ekmeye gc
yeten Tanrnn isten ve yasasndan baka bir ey olamaz.

73

7. nsanlarn Davranlar. erdemin kurallannm onlann


isel ilkeleri olmadna bizi inandnr. Uygar ilikilerde in
sanlann ounun szlerine bakmaz da, eylemlerinin dncele

rinin belirticisi olduunu dnrsek, onlarn, bu kurallara i

lerinden yle byk bir sayg duymadklarn ve onlarn kesinlik

ve zorunluluuna tam olarak inanmadklarn grrz.


o.

nsanlarda kartt klgsal ilkeler bulunur.

insanlk ta

rihini zenle inceleyen ve lkesi dndaki bir ok topluluklara

bakp onlarn davranlarn yansz olarak gzlemleyen birisi

(baka toplumlara kar hi de uyulmamalarna karn, belli bir

toplumu birlikte tutmak iin zorunlu olanlar dnda), urada

ya da burada, bakalarnnkinin tmyle kart olan klgsal


dnceler ve kurallarla ynetilen kimi topluluklarn genel dav

ranlaryla kar kp yok saymadklar bir ahlak ilkesinden

sz etmenin ya da byle bir erdem kural dnmenin olanaksz


olduuna inanacaktr.

1 . Btn uluslar bir ok ablik kurallann kabul etmez

ler.

Burada belki de uyulmayan kuraln bilinmediinin kantla

namayacan syleyerek kar kanlar olacaktr. insanlarn,

yasaya uymamalarna karn, onu yadsmadklan, utan, yasak


ya da ceza korkusuyla ondan duyduklar rknt'Qnn izlerini
gsterdikleri durumlar iin bu kar kmann geerli olduunu

kabul ediyorum. Fakat btn bir insan topluluunun, iindeki


her bireyin kesinlikle ve yanlgsz olarak yasa diye bildii eye
(nk insanlar, zihinlerine doal olarak baslm olan eyi yle

bilirler) , hep birden kar kp ondan vaz geebileceini kavra


mak olanakszdr.

12.

Bir kurala uyulmamasnn onun bilinmediinin kant

olmadn sylyorsunuz. Kabul ediyorum; fakat ben de, bir

yerde

bir

kurala

uyulmamas

genellikle

kabul

ediliyorsa,

bunun, o kuraln doutan olmadnn kant olduunu syl


yorum. rnein, i.nsan usunun en ak karmlarndan biri ol

duu ve insanlarn en byk blmnn doal eilimlerine de


uygun olduu iin pek az kimsenin yadsma yzsuzln ya
da ondan phelenme dncestzliini gsterdii kurallardan

birini alalm. Buna gre, bunun bir doutan kural olduunu

sylediiniz zaman ne demek istiyorsunuz? Bu, ya her durum

da btn insanlarn davranlarn devime geiren ve ynlendi

ren bir doutan ilkedir, ya da herkesin kendi zihninde ilenmi


bulduu, bu yzden de bildii ve kabul ettii bir dorudur.

74

Oysa o kural bu anlamlardan ikisine gre de doutan deildir.

13.

Sylenenlerden, bir yerde genel olarak uyulmayan ve

uyulmamasna gz yumulan bir klgsal kuraln doutanlnn


kabul edilemeyecei sonuncuna kolayca varabileceimizi san
yorum.

14. Doutan klgsal ilkelerin bulunduunu ne sren


ler, bunlann neler olduunu sylemezler. Klgsal ilkeler ba
kmndan insanlar arasndaki ayrm ylesine aktr ki, genel
kabul damgasn tayan doutan ahlak kurallar bulmann
olanakszln gstermek iin daha ok ey sylemeyi gereksiz
buluyorum; onlardan bylesine inanarak sz edenlerin, onlarn

ne olduunu

sylemekten bylesine kanmalar da, byle do

utan ilkeler varsaymnn kendince bir grten baka bir ey


olmad phesini uyandrmak iin yeterlidir.

20. Doutan ilkeler bozulmu olabilirler kar-kna


yant.

Burada, ahlakn doutan ilkelerinin, eitim, gelenekler

ve evrenin genel grleriyle bulanklap, sonunda zihinlerden


tmyle yok olduu biimindeki hazr, fakat pek de nemli ol
mayan yantn da deeri yoktur. Bu yant, eer doruysa, bu do
utan ilkeler grn kantlamakta kullanlan evrensel onay
kantn tmyle yok eder, eer bunu savunanlar kendilerinin
ya da yandalarnn zel inanlannn evrensel onay yerine ge
mesini usa uygun sanrlarsa o baka; nk insanlar, doru
dnmeyi kendi tekellerinde sayarak, bakalarnn dncele
rini hesaba katmaya demez bulduklar zaman buna sk rastla
nr. O zaman uslamalan yledir: Btn insanln doru kabul
ettii ilkeler doutandr; Doru dnen insanlarn kabul etti
i ilkeler de, btn insanln kabul ettii ilkelerdir; biz ve bizim

gibi dnenler doru dnrz; demek ki, biz anlatmza

gre, ilkelerimiz doutandr; kestirmeden yanlmazla gtren


ho bir uslamlama biimi.

21. Dnyadaki birbirine kart ilkeler:

Deiik lkelerden,

deiik eitimler ve yaradllardaki insanlarn ilk ve tartlmaz


ilkeler diye benimsedikleri ok sayda grlerin bulunduunu
hemen kabul ediyorum; bunlarn bir ounu gerek samalklar
gerekse birbiriyle atmalar yznden, doru olmalar olanak
szdr. Yine de bu nermeler ne denli usa uzak olurlarsa olsun
lar. urada ya da burada ylesine kutsanmlardr ki, baka ko
nularda

ok

anlayl

- olan

75

insanlar

bile,

bunlann

doruluundan phelenmek ya da bakalannn bunu tart


masna katlanmaktansa, yaamlaruu ya da kendileri iin en de
erli olan eyleri yitirmeye hazrdrlar.

22. nsanlar ortak ilkelere 118811 varrlar. Ne denli tuhaf


grnrse grnsn. gnlk deneyin gsterdii budur; bunun
ortaya kma yollann ve aamalarn incelersek, bir dadnn bo
lnanlanndan ya da bir yal kadnn yetkisinden daha iyi bir
kaynaktan tremeyen bu retilerin, zamanla ve evredekileiin
de katlmasyla, din ya da ahlak ilkeleri saygnlna ulamas
belki de ylesine artc grnmeyecektir.
24. Uslamlamalann zeiine kuraca ve doruyla yanli,
haklyla haksz, yarglamada kullanaca ilkeler ilevini grecek
kimi saygn nenneleI1 bulunmayacak kadar, deiken ve y
zeysel anlayl olan insan pek azdr; bunlardan kimisinin yete
nei ya da vakti yoktur, kimileI1 tembeldir; kimilenne de incele
meden lnanmalan gerektii retilmitir; yle ki, bilgisizliin,
tembelliin, eltlmln yada ivecenliin bu ilkeleri tartmasz
kabul zorunda brakmad pek az insan vardr.
27. ilkelerin incelenmesi gerekir. Pek ok kimsenin do
utan olduuna inandklar ilkelere bu yoldan; vardktan, her
trden ve her dereceden insanlarn inanarak savunduklar kar
t ilkeleiin eitliine bakarak kolayca gzlemlenebilir. Bir ok
kimseyi, kendi ilkeleiinin doruluunun ve apaklnn gve
nine gtren yntemin bu olduunu yadsyan kimse, salamca
inanlan, gvenle ne srlen ve pek ok kimsenin her zaman
kanlaryla mhrlemeye hazr olduklar kirt inanlar iin
bir aklama yolu bulmakta belki pe glk ekecektir. Bu sy
lenenlerden, zeiinde btn insanlar anlat iin doutan
olan klgsal ilkeleiin bulunmad grnn pheden kurtulmu olduunu sanyorum.

76

BLM iV
KURGUSAL VE KILGISAL DOGUTAN
LKELER STNE BAKA DNCELER

1. deler doutan olmac:llta ilkeler de doutan olmaz.


Doutan ilkelere bizi inandmak isteyenler, bunlar toptan al
mayp da, bu nermelerin yapldklar paralan ayn ayn incele
selerdi, belki de bunlarn doutan olduuna inanacak kadar
ileri gitmezlerdi. nk bu dorulan oluturan ideler doutan
olmadka, onlarn oluturduu nermelerin doutan olmas
ya da onlar zerindeki bilgimizin bizimle birlikte domu olma
s, olanakszdr. Gerekten, eer ideler doutan deilse zihinde
bu ilkelerin bulunmad bir zaman var demektir, o zaman da
bunlar doutan olmayp baka bir kaynaktan tremi demek
tir. nk idelerin bulunmad yerde bilgi de, onama da, on
larla ilgili zihinsel ya da szsel nermeler de olamaz.

2. ideler, zelllkle ilkelere ilikin olanlar, ocuklarla do


maz. Yeni domu ocuklar dikkatle incelersek, onlarn dnya
ya bir takm idelerle geldiklerini dnmek iin bir sebep gr
meyiz.
nk,
belki
de
dlyatandayken duyumlam
olabilecekleri alk, scaklk ve kimi ac ideleri dnda, ocuklar
da yerlemi bir idenin, zellikle de doutan ideler diye kabul

edilen evrensel nermeleri yapan terimlerin karl olan


idelerln en ufak bir grnts yoktur. Daha sonra, idelertn on
larn zihnine adm adm nasl girdii ve deneyle. yollarna kan
eylerin gzleminin onlara saladndan ne daha ok ne de
daha baka bir ey kazanmadklar alglanabilir; bu da zihne
bafangta baslm yazlar bulunmadna bizi inandrmaya
yetebilir.

8. Tann idesi doutan deildir. Eer bir idenin doutan


olmas dnlebilseydi, bir ok sebeplerle. hepsinden nce
Tann idesinin yle olduunun dnlmesi gerekirdi; nk
bir doutan Tanrlk idesi bulunmadka, doutan ahlak ide
lertnin nasl bulunabileceini anlamak olanakszdr. Bir yasa-

77

yapc kavram olmadan, bir yasa ve bir ona uyma zorunluluu


kavramnn bulunmas olanakszdar. Eskilerin sziin ettikleri
ve tarih sayfalannda birer leke olarak kalan tanrszlar bir yana,
son zamanlarda denizciler, kendilerinde din kavramnn da
Tarn kavramnn da bulunmad topluluklar bulmadlar m?
Bunlar ilenmemi doann, yaznn ve dzencenin ve sanat ve
bilimlerdeki gelimenin yardm olmadan kendi bana brakt
toplumlardr. Fakat bu aralardan geni lde yararlanmalar
na karn. dnceleini bu yolda altrma abas gsterme
diklei iin Tann idesinden ve bilgisinden yoksun olanlar da
vardr.

9. Fakat yer yzndeki btn insanlkta bir Tanr kavram


bulunsayd (oysa talih bunun tersini sylyor)bundan da onun
idesinin doutan olduu sonucu kmazd. nk, tanrnn
adn ve bir ka karanlk kavramn edinmemi hi bir toplulu
un bulunmamasna karn, bu.o kavramlarn zihindeki doal
izlenimler olduunu kantlamaz: nasl ki ate, gne, scaklk
ya da say adlan da, bu eylerin adlanyla ideleri insanlar ara
snda evrensel olarak biliniyor diye, yerini tuttuktan !delerin do
utan olduunu kantlayamazlar. nk insanlar, kendi lke
lerindeki ortak dilin szckleriyle donanm olup, konutuklar
kimselerin adlann sk sk syledikleri eylerin bir tr idelerini
zorunlu olarak edinmi olurlar.

13. Farkl insanlarda Tann idesi deiiktir. insanlarn zi


hinleine baslm herhangi bir ide olsayd, bunun, sanki insa
na kulluunu ve devini unuttunnamak iin, Tann kendi yap
tna imzasn atm gibi, onun yaratcsnn kavram olmasn ve
insan bilgisinin ilk rnei olarak ortaya kmasn beklemeye
hakkmz olduunu kabul ediyorum. Fakat ocuklarda byle bir
idenin ortaya kmas ne kadar zaman alr? Onu bulduumuz
zaman da, bu, gerek Tanny temsil etmekten ok retmenin
dncesine ve kavramna benzemez mi? ocuktan edindikleri
bilgiye ulatran ilerlemeyi gzlemleyen kimse, onlann ilk ve en
yakndan iliki kurduklar nesnelein, anlklannda ilk izlenimle
ri yapan eyler olduunu dnecek ve baka bir izlenimin be
lirtisini bulamayacaktr. ocuklarn, yalnzca daha deiik du
yulur nesnelerle karlamak, onlann idelerini belleklerinde
tutmak, onlan birletirme ve geniletme yeteneini edinmek ve
onlar bir araya getirme yollarn renmekle, dncelerinin
kendiliinden nasl genilediini saptamak kolaydr. Onlann bu

78

yollarla, insanlardaki Tanrlk ideslni zihinlerinde nasl kurduk


larn, ilerde gstereceim.
14. Ayn lkedeki insanlarda, bir ve ayn ad altnda ok de
iik, giderek kart ve badamaz Tann ide ve kavramlarm
grdkten sonra, insanlardaki Tann !delerinin Tanrnn kendi
sinin znitelik ve imleri olduu ve zihinlere onun eliyle kazlm

olduu dnlebilir mi? lnsanlann yalnzca bir ad ya da ses


zerinde anlam olmalan, Tanrnn bir doutan kavram ol
duunu kantlamaz.

19. Tz idesi doutan deildir. insanlarn

sanki yle bir

ideleri varm gibi, genel konumalannn konusu yaptktan, ve

bu yzden de edinilmesinde insanlk iin genel yarar bulunan


baka bir !delerinin daha bulunduunu ve bunun duyumla da
dnmle de edinemediimiz

tz idesi olduunu da kabul edi

yorum. Eer doann bize kimi ideler salamas gerekseydi,


bunlarn. kendi yeteneklerimizle kendimizin salayamad tr
den olmas gerektiini dnmek uygun olurdu; fakat tersine

zihinlerimize teki idelerin geldii yoldan gelmedii iin, bu bir


ide deildir, bizim byle bir ak idemlz yoktur; bu yzden tz

szcyle nled ii miz ey, ne olduunu bilmediimiz, kendisi

zerine hi bir zel , seik ve somut idemizin bulunmamasna


karn, bildiimiz idelertn taycs ya da altyaps olarak ald
mz, bir bulank varsaymdan baka bir ey deildir.
2 1 . Bellekte doutan ideler yoktur. unu da ekleyeceim:
eer doutan ideler, yani zihinde zihnin edimsel olarak zerin

de dnmedii ideler varsa bunlar

bellekte bulunmaldr:

bunlarn oradan ansma yoluyla ortaya kanlmas, anmsan


dklan zaman da, ansma bilinci olmadan ansma olamayaca

na gre, bunlarn daha nceden zihinde bulunan alglar olduu

nun da bilinmesi gerekir. nk ansma bir eyi bellekle ya da

o eyin daha nceden bilindiinin ya da alglanm olduunun


bilinciyle birlikte alglamaktr. Bu olmadka zihne gelen

her

ide yenidir, yani anmsanm deildir; nk onun daha nce


zihinde bulunduunun bilinci, ansmay. dnmenin btn

teki biimlerinden ayrt eden eydir. Zihnin hi bir zaman alg


lamam olduu bir ide zihinde hi bir zaman bulunmaz. Zihin

deki her ide ya edimsel bir algdr, ya da eskiden edimsel bir alg
olmutur da bellein onu yeniden edimsel bir alg yapabilecei

ll, xxiil. 33: v.

79

biimde zihinde bulunur. Ansma olmadan edimsel olarak alg


lanan bir ide varsa, bu ide anlk nnde tmlyle yeni ve nce
den bilinmemi olarak grnr. Bellek bir ideyi edimsel gre
sunmusa, bu , o idenin daha nce orada bulunduunun ve
zihne tmyle yabanc olmadnn bilinciyle birlikte olur.
Bunun byle olup olmadn herkesin gzlemine brakyorum.
Doutan olduu sylenen herhangi bir ideyi (onun, bundan
sonra sz edilecek yollardan edinilmi herhangi bir izleniminden nce) birisinin daha nce tand bir ide olarak anmsay
nn bir rneini grmek isterdim; nk daha nce edinilmi
bir algnn isel duyusu olmadka anmsama olamaz ve zihne
bu bilin olmadan gelen herhangi bir idenin anmsanm ya da
bellekten gelmi olduu ve bize edimsel olarak grnmeden
nce onun zihinde bulunduu sylenemez. nk edimsel ola
rak gz nnde ya da bellekte bulunmayan bir ey, hi bir ba
kmdan zihinde de bulunmaz ve hi bir zaman orada bulu:ma
m gibidir.

25. Doutan ilkeler dncesi nereden gelir? lRsanlar,


bir kez anlaldnda kendilerinden phe edilemeyen genel
nermeleri buldutan sonra, buradan, bunlarn doutan oldu
u sonucuna gtren yolun kestirme ve kolay olduunu biliyo
rum. Bu, bir kez kabul edilince, tembeli aratrma skntsndan
kurtarm, pheciyi de bir kez doutanl kabul edilmi ey
leri soruturmaya gitmekten alkoymu olur. Usta ve retmen
diye ortaya kanlara da, ilkelerin tartlmazln ilkelerin il
kesi yapmann salayaca kolaylk az deildir. nk bir kez
bu, doutan ilkelerin bulunduu retisi yerleince, bunun
yandalan kimi retilerin yle olduunu kabul etmek zorunda
kalrlar; bu da op.lan kendi uslann ve yarglarn kullanmaktan
alkoyar ve bunlar, o retilere inanmak ve onlan yeniden ince
lemeden inan yoluyla kabul etmek zorunda kalrlar; bu. kr
krne inanma durumundakiler daha kolay ynetilirler ve onla
ra ilkeler kabul ettirerek onlan ynetme becerisini gstere: ve
bunu i edinmi trden kimselere daha yararl olurlar. Ayrica,
ilkelerin saptaycs ve phe gtrmez dorulann reticisi
olma yetkisini edinmenin ve reticinin amacna yarayan bir
eyi biisine doutan ilke diye yutturabilmenin de, bir kimseye
bir bakas zerinde salad g kmsenemez. Oysa insan
larn bir ok evrensel dorulara nasl eritikleri incelenmi ol
sayd, onlann, insanlann zihnine, eylerin kendilerinin gerei

80

gibi incelenmesi yoluyla girdii ve bu bilgilerin, doann bize


vermi olduu, ve iyi kullanldklarnda doalar bunlar. alp de

erlendirmeye pek uygun olan yetilerin uygulanmas yoluyla

renildii anlalrd.

26. Sonu.

Kitabn bundan sonraki blmnn amac anl

n bu konuda nasl ilerlediini gstermektir. nce unu belir


teyim, imdiye dek, beni kendi bilgimizin kavramlarn zerine

kuracamz biricik doru temeller olarak dndm eylere

gtrecek olan yolu temizlemek iin, doutan ilkeler zerinde

ki phemin sebeplerini aklamak zorunda kaldm. Bu ilkelere

kar kan kantlardan bir blm hazr grlerden kaynak-

. !and iin de bir ok eyleri kabul etmek gerekti; herhangi bir


retinin yanlln ya da olamazln gsterme grevini stle

nenler iin bu kanlmazdr; nk tartmal konumalarda

da, durum. kentlere saldrldnda olduu gibidir; bataryalarn


dikilecei toprak salam olmak kouluyla, onun kimden alnd

ya da kimin olduu dnlmez, o yalnzca o andaki amaca

uygun bir tmsek salar. Fakat kitabn Herdeki blmnde,

benim deney ve gzlemlerimin yeterli olduu lde dzenli ve

kendi llnde tutarl bir yap kurmak amacyla, onu yle bir
taban zerine oturtmak istiyorum ki. devirme temeller zerine

oturtup da aynca dayak ve payandalarla desteklemek zorunda

kalmayaym; ya da dinamit onun temelsiz olduunu gsterse

bile yapnn dalp dklmez bir btn olarak kalniasn sala


maya alaym .

81

KNC KTAP
.

..

iDELER UZERINE

. 'i .

. ' \,

...

..

. .' : :

. . .
i.

r ..
.

,.

BLM
GENELLKLE DELER VE KAYNAKLARI ZERNE
. deler dncenin nesneleridir. Herkes dndnn
ve dnd srada zihninin urat eyin ideler olduunun
bilincinde olduuna gre, insanlann zihinlerinde 'aklk', 'dn
me', 'devim', 'adam', 'fil', 'ordu', 'karanlk' szckleriyle baka
szcklerin anlatt trden idelerin bulunduu kukusuzdur :
demek ilk aratrlmas gereken ey, insann bunlar nasl edin
diidir.

nsanlarn zihinlerine, ilk varolu srasnda, doutan ideler


ve kimi temel nitelikler baslm olduunun yaygn bir dnce
olduunu biliyorum. Bu gr daha nce geniliine incele
dim; imdi de anln kendinde bulunan ideleri nereden buldu
unu ve bunlarn zihne hangi yollardan hangi aamalarda geldi
ini gsterdiim zaman, bundan nceki kitapta sylediklerimin
ok daha kolay kabul edileceini sanyorum: bunun iin de her
kesin kendi gzlem ve deneyine bavuracam,

2. Btn ideler duyumdan ya da dnmden gelir. y


leyse zihnin, btn zniteliklerden yoksun, hi bir idesi olma
yan, zel deyimiyle. beyaz kat olduunu dnelim; bu zihin
nasl donatlacaktr? nsann o devingen ve snrsz imgeleminin,
hemen de snrsz bir deiiklik iinde ona iledii bu geni biri
kim nereden geliyor? Zihin usun ve bilginin btn gerelerini
nereden edinmitir? Bunu tek szckle deneyden diye yantla
yacam. Bilgimizin tmnn temelinde deRey vardr ve o gere
lerin hepsi de oradan tretilmitir. Anlmz dncenin
btn gereleriyle donatan ey. ya dsal duyulur eyler zerin
de ya da zihnimizin algladmz ya da dndmz eylerle
ilgili olarak yapt isel ilemler zerinde yaptmz gzlemler-

85

dlr. Bunlar, hem edinmi olduumuz hem de doal olarak edi


nebileceimiz btn idelerln kendilerinden fkrd iki bilgi
kaynadr. .

3. delerin kaynaklarndan biri duyum nesneleridir. Du


yularmz nce duyulur tikel nesnelere ynelirler ve bu nesnele
rin, kendilerini etkilemesinin deiik yollarna gre, zihne, ey
lerin bir ok seik algla,pn iletirler. Bylece bizdeki san, ak,
scak. souk, sert, ac, tatl tdelertyle, duyulur nitelikler dedi
imiz btn teki niteliklerin idelerlni ediniriz; bunlan zihne
duyularn ilettiini sylerken, duyularn dsal nesnelerden
zihne, orada o alglan reten eyleri ilettiklerini sylemek istiyo
rum. ldelerlmlzln byk blmnn bu byk kayna, tmy
le duyularmza bal olduu ve anla onlar araclyla iletildii
iin, buna da DUYUM diyorum.

4. idelerin teki kayna zihnimizin llemlerldlr. Deneyin


anlk iin ideler salad ikinci kaynak, zihnimizin, edindiimiz
ideler zerinde alrken, kendi iimizde yapt ilemlerin alg
lardr: bu ilemler, ruhun kendileri zerinde dnp onlar
incelemesi yoluyla, anla, bu ilemler olmadka nesnelerden

edinemeyeceimiz t rden bir baka ideler takm salar. Algla


,

ma, dnme, kukulanma, inanma, ustama, bilme, isteme,

ve zihinlerimizin deiik eylemleinin hepsi byledir; bunlann


bilincine vararak onlar iimizde gzlemlemekle, zihnimize bun

lardan da duyularmz etkileyen cisimlerden olduu gibi, seik


ideler alrz. Bu ide kayna herkesin kendindedir; ve bu, dsal

nesnelerle ilgisi olmad iin duyu deilse de, ona ok benzer ve


buna isel duyu denmesi uygun olur. Fakat tekine duyum

adn verdiime gre buna da DNM (reflection) adn veri

yorum; nk bunun salad ideleri zihin yalnzca kendi i i


lemlei zerinde dnerek edinir; yleyse bu kitabn bundan
sonraki blmlerinde, 'dnm' dediimde, zihnin, kendi i-
. lemleriyle bunlann biimleri zerindeki bilincinden sz ettiim
anlalmaldr ve anlk bu ilemlein idelerini buradan alr. ite
benim iin bu ikisi, DUYUM'un nesneleri olaf\ dsal zdeksel
eylerle, DNM'n nesneleri olan, zihnimizin kendi iindeki
ilemleri, btn ideleriiiizin kendilerinden balad biricik kay
naklardr. 'ilemler' terimini burada, yalnzca zihnin kendi idele86

ri Ozertndekl plak eylemlerini deil, herhangi bir dnceden


kvan ya da sknt duyulmas gibi, kimi kez o ilemler yzn
den ortaya kan bir tr okulan da ierecek biimde, geni
anlamda kullanyorum.

6. Biitn lclelerlmlz bu Ud kaynaktan birinden gelir.

Ben

. anlkta, bu iki kaynaktan alnanlarn dnda herhangi bir ide


nin

bulunabileceini

sanmyorum.

Dsal nesneler.

zihne,

hepsi de kendilerinin bizde rettii deiik alglar olan, duyulur


ideleri salar,

zihin

de anla kendi ilemlerinin idelertni salar.

Bunlarn, birok tipleri, bileimleri ve bantlanyla birlikte, tam


bir incelemesini yaptmz zaman bizim ideler birikimimizin t
mn ierdiini ve zihinlerimizde bu iki yoldan biriyle gelmem
olan hi bir eyin bulunmadn grrtlz. Birisi kendi dnce
lerini incelesin ve anln batan baa aratrsn; sonra da,
orada bulduu btn zgn ideler iinde. duyularnn nesnele
rinin ve bir de dnm nesnesi diye kabul edilen zihin ilemle
rinin dnda baka ide bulursa bana sylesin. O kimse, zihnin
de ne denli byk bir bilgi birikimi bulunduunu dnrse
dnsn, titiz bir aratrma sonunda, orada yalnzca bu ikisi
nin salad ideleri bulacaktr: ancak belki de bunlar, ilerde
greceimiz gibi, anln sonsuz deiikliklerle birletirip geni
lettii biimleriyle bulacaktr.

6. ocuklarda gzlemlenebilir.

Bir ocuun dnyaya ilk

geliindeki durumunu inceleyen bir kimse, onda Herdeki bilgisi


nin temellerini oluturacak trden bir takm idelerin bulundu
unu dnmek iin bir sebep grmez. ocuun bilgiyle donan
mas basamak basamak olur.

Bellek . zaman ve dzenin bir

kaydn tutmaya balamadan nce, apak ve yakn niteliklerin


ideleri yazlm da olsa, kimi allmam niteliklerle ylesine ge
karlalr ki.bunlar tanmaya balad zaman anmsamayan
kimse azdr.

Eer deseydi,

bir ocuk yle yetitirilebilirdi

ki.byynceye dek, olaan idelerden bile pek azn edinmi


olurdu. Fakat dnyaya gelen her ey kendisini srekli olarak
deiik ynlerden etkileyen eylerle kuatlm olduundan,
ister istemez ocuklarn zihinlerine deiik idelerin basks ya
plm olur. Yalnzca gzlerin ak oluuyla, k ve renk her

il, xii-xxviil

87

yerde el altndadr; sesler ve kimi dokunsal nitelikler kendileri


ne uygun duyumlar devime geirmekten ve zihne giri yollann
zorlamaktan geri kalmazlar; fakat eer bir 'ocuk byynceye
dek ak ve karadan baka birey grmeyecei bir yere kapatlr-
sa, nasl ocukluunda istiridye ya da ananas tatmam bir
kimsede bu zel tac;llarn ideleri bulunmazsa, onda da kmz ya
da yeil idelerinin ortaya kmayacann kolayca kabul edileceini sanyorum.

7. nsanlar, iliki kurduldan deiik. nesnelere gre dei


ik: ideler edinmilerdir. Demek insanlar, iliki kurduklar
nesnelerin az Ya da ok deiik oluuna gre dardan ve zihin
leinin ilemleiyle de, bu ilemler zerinde az ya da ok dn

melerine bal olarak 'ierden, az ya da ok sayda yaln ideler


edinmilerdir. Kendi zihninin ilemlerini gzlemleyen kimse, on

larn ancak ak ve saydam idelerini edinirse de, nasl ki bir


manzaraya bakmayan ya da bir saatin paralarn dikkatle ince

lemeyen bir kimse, manzarann ya da saat paralannm btn


zel idelerini edinemezse, o da , dncelerini zihninin ilemleri
zerine evirip onlar

dikkatte incelemedike. btn o ilemle

rin ak ve seik idelerini edinemez.

8. Dnm ideleri sonra gelir, nk dikkati gerektirir.

Bylece, ocuklarn byk blmnn, kendi zihinlerinin i


lemlerinin idelerini' edinmelerinin gecikmesinin, bir blmnn
de yaanlan boyunca bu ilemlerin ounun ak ve yetkin ide
lerini edinememelerinin sebebini grm oluyoruz. nk, o i
lemler srekli olarak zihinde gemekle birlikte, yine de, havada
uuan dlemler gibi, anlk kendi stne dnp onlar d
nnceye ve onlan kendi gzlemlerinin nesnesi yapncaya dek zi
hinde ak, seik ve uzun sren ideler brakmaya yetecek derin
izlenimler yapmazlar. ilk yllar dary seyrederek ve dikkatin
dalmasyla geer. O yllarda insanlarn ii darda bti.lunan
eyleri tanmaktr: bylece bu insanlar dsal duyumlara kar
srekli bir dikkat . iinde byrken, daha olgun yalara gelme
den nce, ilerinde geen eyler zerinde nemli bir dnme
pek seyrek olarak geerler; kimileri de hi gemez.

9. Ruh alglamaya baladnda ideler edinmeye balar.


Bir kimsenin ilk ideyi ne zaman edindiini sormak, onun algla-

88

maya ne zaman baladn sormaktr; '.ink ideler edinmeyle

alglama ayn eydir. Ruhun her zaman dnd, varolduu


srece, kendindeki ideleri, edimsel olarak srekli alglama du

rumunda bulunduu, edimsel yer-kaplamann bedenden ayrla

mad gibi edimsel dnmenin de ruhtan ayrlamad bii

minde bir gr bulunduunu biliyorum; eer bu doruysa, bir

insann idelerinin balangcn aramak, ruhun balangcn ara

makla ayn eydir. nk bu aklamaya gre ruhla idelerinin,

bedenle yer - kaplama gibi, ayn anda varolmaya balamalar


gerekir.

10. Ruh her zaman dnmez; nk bunun kant yok

tur. Ruhun bedenden nce mi. onunla ayn zamanda m, yoksa


organlamann kabaca balamasndan ya da yaamn bedende

ki balangcndan bir sre so.nra m varolduunun kabul edil


mesi gerektii tartmasn bu konuda: daha iyi dnenlere b
rakyorum.

Ben

kendimde,

kendi.sinin

srekli

ideleri

gzlemlediini alglamayan duygusuz ruhlardan birinin bulun

duunu kabul ediyorum; ruhun her zaman dnmesinin, be


denin her zaman devinmesinden daha zorunlu oluunu da an
layamyorum; nk (benim anladia gre) ruha gre ideler,
bedene gre devim gibidir. onun z deil ilemlerinden biridir.

Bu yzden de, dncenin, ruhun en zgl eylemi olduu


kabul edilmekle birlikte, yine de ruhun her zaman dnmekte,

her zaman eylemde bulunmakta olduunu kabul etmek zorunlu


deildir. Bu belki de

ne uyuyan ne uyuklayan

ve her eyin

sonsuz Yaratcs ve Koruyucusu olann bir ayrcaldr; fakat


bir sonlu varla, en azndan insan ruhuna, uygun deildir.

Zaman zaman dndmz deney yoluyla kesin olarak bili

yoruz ve bundan da bizde, kendisinde dnme gc olan bir


eyin bulunduu . biimindeki yanlmaz sonucu karyoruz.

Fakat bu tzn srekli . dnp dnmedii konusunda de

neyin b bildirdiinden daha ouna gvenemeyiz. nk

edimsel dnmenin ruh iin zsel olduunu ve ondan ayrla

mayacan sylemek, sav uslamayla kantlamak deil, sorulan


kantlanm kabul etmektir; oysa bir nerme apak deilse ka

ntlama gerektirir. Fakat bu "Ruh her zaman dnr"n, her

kesin ilk duyduunda kabul ettii bir apak nerme olup olma

d konusunda insanlara ba vuruyorum. Benim btn gece

89

dmn olduum phelldir. Sorun bir olgu durumuyla ilgili


olduuna gre kant olarak tartlan eyi gstermek, onu zl
m saymaktr; bu kantlama biimi, ben kendim her zainan
dndm alglayamyorsam da, bir bakas benim her
zaman dndfii)m sylediine gre, btn gece dnm

olmam gerekir, demeye varr. Bir kimse ruhunu uykuda du


yumlamyor diye. onda ruh bulunmadn sylemiyorum; fakat .
onun, uyur da uyank da olsa dndn duyumlamadan
dnemeyeceini sylyorum.

Dncelerimizden baka hi

bir ey iin. bizim onu duyumlamamz zorunlu deildir; ve d


ndmzn bilincinde olmadan dnemediimiz

srece,

dnceler iin duyumlama zorunludur ve her zaman zorunlu


kalacaktr.
1 1. Ruh

her zaman dndnn bilincinde deildir.

Uyank bir kimsede ruhun hi bir zaman dncesiz kalmad


n, nk bunun uyank olmann koulu olduunu kabul ediyo
rum. Fakat dsz uyumann ruhu ve bedeniyle birlikte btn
insann bir duygulanm olup olmad. bir uyank kimsenin in
celemesine deer; nk bir eyin dnp de bundan habersiz
olmasn anlamak zordur. Uyuyan bir kimsede, kendisinin ha
beri olmadan, ruh dnebiliyorsa o kimsenin bu dnme s
rasnda haz ve ac duyup duymaln, ya da onda mutlu ya da
mutsuz olma yeteneinin ' bulunup bulunmadn da soruyo

rum. Adamda byle bir yetenein, zerinde yatt yatankin

den ya da toprankinden ileri olmadna inanyorum. nk


bilincinde olmadan mutlu ya da mutsuz olmak, bana son dere

ce tutarsz ve olanaksz grnyor.

Dsz uyuyanlan dndklerine inandrmak ola


Bylece her uykulu ba dmesinin ruhun her
zaman dndn ne srenlerin retisini sarstn san
13.

nakszdr.

yorum. En azndan herhangi bir zamanda d grmeden uyu


,

yanlar, d ncelerinin rnein drt saat sreyle kenqilerinden


,

habersiz alm olduuna inandnlamazlar: eer uykudaki bu


igzlem srasnda, tam eylem durumundayken uyandrlrlar- .
sa, ne dnm olduklarn aklayamazlar.

14. nsanlarn sonradan anmsamadklan dler grdk


leri bo bir savlamadr. Belki de, ruhun en derin uykuda bile

90

dnd, fakat

bellelln

onu saklamad sylenecektir. Uyu

yan bir kimsede, ruhun u anda dnmekte olup, uyanan


kimsenin ruhunun hemen biraz sonra bunu anmsamadn ya
da btn o dncelerden bir zerresini bile teparlayamadn
anlamak olanakszdr, buna inandrmak iin onu savlamaktan
daha iyi bir kant gerekir. nk, yalnzca byle sylendi diye
insanlarn

byk

blmnn,

btn

yaamlar

boyunca,

gnde bir ka saat bir eyler dndne ve bu dncelerin


tam ortasndayken bile, dndklerinin ne olduu kendilerine.
sonlduunda hi bir ey anmsayamadna kim inanabilir?

16. Bu Varsayma gre, ruhun, grnts ortaya kma


yan, e duyumdan da dnmden de tretilmemi ideleri
nin olmas gerekir. Uykudayken kimi kez alg durumlarmz ol
duu ve bunun ansn sakladmz dorudur:

bunlarn ne

denli olaan-d ve tutarsz, bir ussal varln yetkinlii ve d


zeniyle ne denli uyumaz olduklarn, dlerin ne olduunu bi
lenlere sylemek gerekmez. unu renmek isterdim: byle, be
denden bamszm gibi, ondan ayn dnen ruh ,bedenle
birlikte olandan daha az ussal olarak m dnr, yokSa yle
olmaz m? Eer ruhun ayn dnceleri dha az ussal oluyorsa,
o zaman bunu savlayanlarn. ruhun, ussal dncenin yetkin1i
lni bedene borlu olduunu sylemi olmalan gerekir; eer
byle deilse, dlerimizin, byk blmyle bylesine sama
ve us d olmas ve ruhun, ok daha ussal i-konuma ve d
nmelerinden hi birini saklayamamas alacak eydir.

17. Eer dndm ben bilmiyorsam, bunu, baka


kimse bilemez. Ruhun her zaman edimsel olarak dnd
n

bylesine

gvenle

syleyenlerin,

bir ocuun ruhunun

duyum yoluyla herhangi bir ide edinmesinden nce, yani ruhun


bedenle birlemesinden nce ya da tam birleme srasnda, o
ruhta bulunan idelerin neler olduunu da bize sylemelerini is
terdim. Uyuyan insanlann dleri, benim anlayma gre, ge
nellikle olaan-d biimde bir araya getirilmi olmakla birlikte
tmyle uyank adamn idelerinden yaplmtr. Eer ruhu_n
duyum ve dnmden tretmedii kendi ideleri varsa (beden
den izlenimler almadan nce dnyorduysa idelerinin olmas
gerekir), onun tam uyanp da o zel dncelerinden (ylesine

91

zel

ki insann kendisi bile onu alglayamyor) ayrld srada,

onlardan kimisini alkoyarak insan yeni bulularla sevindinne


mesi de tuhaftr.

18. Herhangi bir kimse ruhun her zamiu dndn


nasl bilebilir? nk bu eler bir apak nerme deilse
kant gerektirir. nsan ruhunun, ya da ayn anlamda olarak

insann, her zaman dndn bylesine gvenle syleyen

lerden, bir de, bunu nasl bildiklerini, dahas, kendileri algla


madan kendilerinin dndn nasl bilebildiklerini ren- .
mek isterdim.

yle sanyorum

ki bu, .kantsz inanmak ve

alglamadan bilmektir.

19. Bir insann dnmekte olup da bir an sonra bunu


anmsamamas olas deildir. Ruhun dndn ve insa
nn bunu ansmadm kabul etmek bir insanda iki kii grmek
tir. Bunu savlayanlann konumalar iyi incelendiinde onlann
byle

dndnden

kukulanlabilir.

nk

zaman dndn syleyenler, ansdma gre,

ruhun
insann

her
her

zaman dndn hi sylemezler.. Ruh dnrken insan


dnmeyebilir mi? Ya da insan dnp de bunun bilincinde
olmayabilir mi?

Bakas sylediinde buna belki de sama .

denir. Byle dnenler. eer varsaymlar iin gerekliyse. ayn


derecede hakl olarak, bir insann

her zaman a olduunu,

fakat bunu her zaman duyumlamadm syleyebilirler; nk


dnme.onun bilincinde olunmasn ierdii gibi. alk da bu
duyumu ierir. Eer insann kendisi her zaman dndnn
bilincindedir derlerse. bunu nasl bildiklerini sorarm. Bilin, in
sann kendi zihninde geen eyin alglanmasdr. Bir eyin bilin
cinde olduumu kendim alglamadm zaman bunu bakas al
glayabilir mi? Dndm kendim alglayamadm ve bunu
da bildiim zaman, benim dndm . kesinlikle syleyebi-.
!enlerin ok kavrayl grleri olmas gerekir; bunlar, kpekler
ve fillerde de , kendilerinin bunu syleyememesi dnda, d
nmenin, tasarlanabllen btn belirtilerinin grlmesine kar
n, onlann dnmediklerini de grebilirler.

20. ocuktan gzlemlersek, duyum ve dnmden ge


lenler db.da ideleri bulunduu apak deildir. Buna gre,
duyular kendisine zerinde dnecek ideler salamadan nce

92

ruhun dndne inanmak iin bir sebep grmyorum: bu


ideler arttka ve saklandka ruh da uygulama yoluyla dn
me yetisini bir ok ynlerden gelitirmeye balar; daha sonra da
bu ideleri birletirip kendi ilemleri zerinde dnerek, ans
ma, imgeleme, uslama, ve dncenin teki klplerindeki kolay
lklar olduu gibi, birikimini de artrr.
Bir ocuu douundan balayarak izleyip ?..amann ge

22.

tirdii deimeleri gzlemleyin; zihnin duyular yoluyla, idelerle


gittike daha ok donanmasyla ocuun gitike daha ok uya
nk kaldin, zerinde dnecei gereler arttka daha ok
dndn greceksiniz. Bir sre sonra, daha yakndan ili
kili olduu iin zerinde kalc izlenimler brakan nesneleri tan
maya balar. Bylece, basamak basamak. gnlk iliki kurdu
u insanlar tanmaya ve onlar yabanclardan ayrt etmeye
balar: bunlar onun, duyulann ona ilettii ideleri saklamaya ve
birbirinden ayrt etmeye balamasnn rnekleri ve sonulandr.
Bylece, zihnin bu konularda nasl derece derece gelitiini ve
ilerde daha ok sz etme olana bulacam idelerini geniletme,
birletirme, ve soyutlama, onlar zerinde uslamalar yapma, ve
btn bunlar zerinde dnme gibi teki yetilerini uygulama
da nasl ilerlediini gzlemleyebiliriz.

23.

yleyse bir insann ne

zaman

ideler edinmeye balad

sorulduunda, doru yantn, "ilk duyumu edindiinde" obuas


gerektiini sanyorum. nk zihinde, duyularn ona iletmedii

duyum
la e zamanl olduunu anlyorum; nk duyum. bedenin
herhangi bir blmnde retilen bir izlenim ya da devimdlr
ve kendisi de anlkta bir alg dojlirur. Zihnin, alglama, ans
herhangi bir ide grnmediine gre, anlktaki idelerin

ma, inceleme, uslama v.b. adn verdiimiz ilemlerdeki ilk et


kinliini, d nesnelerin duyularmz zerinde yapt bu izle
nimleri zerinde balatt anlalyor.

24. Btn bilgimizin kayna.

Zamanla. zihin, duyum yo

luyla edinilen ideler zerindeki kendi ilemleri zerinde dn


meye balar ve bylece, benim dnm ideleri adn verece
im,

yeni bir ideler takm biriktirir.

Bunlar zihin dda

bulunan dsal nesnelerin duyulanmz zerinde yapt izlenim


lerdir ve zihnin zerinde dnd zaman kendi i - gzlemi-

93

nin de nesnesi olacak olan isel ve kendine Zg glerden


doan kendi ilemleri, daha nce de sylediim gibi, btn bil
ginin kaynadr. Bylece, insan dncesinin ilk yetenei, zih
nin, ya duyum yoluyla d nesnelerln ya da onlar 07.ertnde d
nd zaman kendi ilemlerinin kendisine yaptklar
izlenimleri almaya yatkn oluundan gelir. Bu, bir insann bir
ey bulmaya doru ilk admdr ve bu dnyadan doal olarak
edinecei kavramlarn zerine oturaca temeldir Bulutlarn s
tne kp gklere 'ykselen btn o yce dnceler, komaya
ya da umaya balarlar; zihin, kendini ylesine ykseltir gr
nen byk kurgular araclyla dolat o geni alanlarda,
duyu ve dnmn kendi i-gzlemine sunduklar bu !dele

rin bir adm tesine

geemez.

25. Basit ldelerin edinilmesinde anlk byk blmyle


eclllgindir. Bu ynden anlk tmyle edllgindir ve bu n bilgile
ri ya da bilgi gerelerini edinip edinmemek kendi gcnde deil

dir. nk duyilarmlZln nesnelerinden bir oklarnn zel ide


leri, biz istesek de istemesek de zihnimize girerler; ve
zihinlerimizin ilemleri bize, en azndan onlarn kimi bulank
kavramlarn verir. Hi kimse, dnrken, ne yaptndan t
myle bilgisiz olamaz. Bir ayna, nne konulan nesnelerin ken
dinde rettii imgeleri, ya da ideleri, nasl reddedemez, deiti
remez ya da yok edemezse, anlk da bu ideler zihne sunulduu
zaman onlar reddedemez, basldktan sonra deitiremez ve
silip yenilerini kendisi yapamaz. evremizdeki cisimler bizim or
ganlarmz deiik biimlerde etkilerken, zihin izlenimleri kabul
etmek zorundadr ve bunlara ilitirilmi olan ideleri de algla
maktan kanamaz.

94

BLM ll
BAST DELER

. Birletirilmemi grnmler.

Bilgimizin doasn, tm

n ve geniliini daha iyi anlayabilmek iin, bizdeki idelerle ilgili


bir eyi, yani bunlardan bir blmnn basit, bir blmnn
de karmak olduunu zenle gz nnde tutmak gerekir.
Duyularmz etkileyen nitelikler, eylerin kendilerinde, ara
larnda bir ayrlk, bir uzaklk bulunmayacak biimde birlemi
ve karmlarsa da, yine ele bunlarn beyinde rettikleri idele
rin, duyular yoluyla, basit ve karmam olarak girdikleri ak
tr. nk, grme ve dokunma, okluk. bir insann, devimi ve
rengi birlikte grmesi, elin, yumuaklk ve scakl ayn mum
parasnda duyumlamas gibi.deiik ideleri ayn nesneden,
ayn anda edinirse de, yine de ayn znede byle birlemi olan
basit ideler. ayn duyumlardan gelen ideler kadar seiktirler. Bir
insann bir buz parasnda duyumlad soukluk ve sertlik, zi
hinde.bir leylan kokusu ve akl, ya da ekerin tad ve gln
kokusu kadar seik ldelerdir. Bir insan iin hi bir ey bu yaln
idelerden edindii ak ve seik alglardan daha belirgin deildir;
ve

bu alglardan her biri kendi iinde birlememi durumda bu

lunduundan, iinde yalnzca, zihindeki bir

tek biimli gr

nm ya da kavram bulunur.

2. Zihin bunlan ne yapabilir ne de yok edebilir.

Btn

bilgimizin gereleri olan bu basit ideler, zihne, yalnzca yukar


da sz edilen iki yoldan yani duyum ve dnmle nerilmi
ve salanmlardr. Anlk bir kez bu yaln ideleri biriktirince,
bunlan, hemen hemen sonsuz bir deiiklik iinde yenileme, l
trme ve birletirme gc de k'azanmtr ve bylece kendin-

95

ce yeni karmak ideler yapabilir. Fakat zihinde, daha nce sz


edtlen yollardan gelmemi olan yeni bir basit ide bulgulamak
ya da kurmak. ne denli dnce kvrakl ve zenginlii bulu
nursa bulunsun, en kapsaml usun ya da en gelimi anln
bile gc iinde deildir : anln herhangi bir gc de orada
bulunanlar yok edemez. Bir kimsenin, daman hi etkileme
mi bir tadn ya da hi koklamad bir kokunun idesini tasarla
maya altn grmek isterdim: eer o bunu yapabilirse, ben
de bir krde renk idelerinin, bir sarda da doru, sik ses kav
ramlarnn bulunduu sonucuna varrdm.
3. Bu yzden, her trl yapdaki cisimlerde, sesler, tadlar,
kokular, grlr ve dokunulur nitelikler dnda, bizim ayrm
na varabileceimiz yeni nitelikler tasarlamann. bir insan iin,
olanaksz olduunu dnyorum. Eer insanlk yalnzca drt
duyuyla yaratlm olsayd, o zaman, imdi beinci duyunun
nesneleri olan nitelikler, bizim dikkatimiz, ingelememiz ya da
kavraymzdan, imdi bir altnc, yedinci ya da sekininci duyu
nun nesneleri olabtlecek ollar kadar uzak olurdu; bu geni ve
etkileyici evrenin baka bir blmnde yle duyumlar olan ya
ratklarn bulunabileceine kar kmak kendine ar gven
mek olur. Kendini gururla hereyin stnde grmeyip, bu yap
nn ululuunu ve onun kendisiyle ilgili bu kk ve nemsiz
blmndeki byk deiiklikleri gz nnde tutan bir kimse,
onun baka blmlerinde, deiik trden, baka varlklarn da
bulunduunu ve bu varlklarn yetileri konusundaki bilgisinin,
ancak bir odann bir ekmecesine kapatlm bir kurtcuun bir
insann duyulan ve anl zerine bildikleriyle ltrlebilece
lni, nk yaratcnn yetkinliine ve gcne ancak byle bir
deiiklik ve. yetkinliin uygun olduunu dnebilir. Ben bura
da "insann be duyusu olduu biimindeki genel gre
uydum, oysa belki hakl olarak daha ou da saptanabilir; fakat
iki varsaym da benim imdiki amacm iin ayn lde uygun'

/
96

BLM 111
TEK DUYUNUN DELER

1. Basit idelerin blnmesi:

Duyumdan aldmz ideleri

daha iyi kavrayabilmek iin, onlan, zihinlerimize yaklamalan

na ve alglanabilir duruma girmelerine

yarar vardr. yleyse:

Birincisi,
gelir.

kincisi,

bal olarak incelemekte

bunlardan kimileri zihnimize ancak

zihne

birden ok duyum

ncs, yalnz dnmle

tek duyumla

yoluyla girenler de var<lr.

gelenler de vardr.

Drdncs, yollarn kendileri aanlar da vardr ve bunlar


duyum ve dnmn btn yollinyla nertlrnilerdir.

zihne

Bunlar .bu ayn ayn balklar altnda incelereceiz.


Birincisi, kendilerini almaya zellikle uygun olan tek duyu

yoluyla giren kimi ideler vardr. Ak, krmz, mavi, san ve bunla
nn deiik derece ya da tonlan ve kaimlar olan yeil, al, mor,

deniz yeili v.b. gbi renkler ve k yalnzca gz yoluyla girerler.

Her trden grltler. sesler ve ses perdeleri yalnzca kulaklar

dan girerler. Deiik tadlar ve kokularsa damak ve burundan.

Eer bu organlardan, ya da onlan dardan alp beyindeki

oruna, (deyim yerindeyse) zihnin kabul salonuna gtrmeye ya

rayan oluklar olan sinirlerden, herhangi biri ilevini gremeye


cek biimde bozulursa, bunlanrt girecekleri bir arka kap, anl

n onlar alglayabilecei duruma ulaabilecekleri baka bir yol

yoktur.

Dokunmaya ilikin niteliklerden en nemlileri scak, souk

97

ve katlktr. Przl ve przsz gibi, hemen tmyle, duyulur


biimlerden, ya da sert ve yumuak, krlmaz. ve krlabilir gibi,
blmlerin az ya da ok yapklndan oluan btn teki ni
telikler yeterince aktr.
2. Her duyuma ilikin zel basit idelerin hepsini saymak ge
rektiini sanmyorum. Belki istesek de sayamazdk, nk du
yumlarn ouna ilikin olarak, adn bildiklertmizin dnda pek
ok nitelikler vardr. Saylan dnyadaki cisimlertn trlertnin sa
ysndan ok deilse bile hemen o kadar olan koku trlerinden
ounun ad yoktur. Bu ideleri anlatmak iin genellikle kullan
dmz "ho kokulu" ve "pis kokulu" szckleri, gerekte, bun
larn bizim houmuza gidip gitmediini anlatmaktan teye git
mezler; oysa gln de menekenin de kokulan ho olmakla
birlikte bu iki ide baka bakadr. Damak yoluyla ldelertni ka
zandmz deiik tadlann adlar da yeterli olmaktan uzaktr.
Tatl', 'ac', 'eki', 'buruk', 'tuzlu' da, yalnzca deiik yaratklar
da deil. ayn bitki, meyve ya da hayvann deiik blmlerinde
de deiik olarak bulunan saysz tad trlerini belirtmek zere
kullandmz sfatlarn hemen hemen tmdr. Renkler ve ses
ler iin de ayn ey sylenebllir. Bu yzden basit !delerin burada
vereceim aklamasnda, imdiki amacmza en uygun olanlar
la ya da sk sk. karmak idelerimlztn oluturucular olmalarna
karn kendileri, yeterince gze arpmayanlarla yetineceim;
bunlar arasnda en bata, bundan sonraki blmde ele alaca
m katl sayabilirim.

98

BLM

iV

KATiLiK
1. Bu ideyi dokunmayla edlnirlz.

Katlk idemizi dokunma


dan alnz; bu, cisimde, bulunduu yerden ayrlmadka baka
bir cismin o yere girmesine kar grdmz direnten doar.

Bizim. katlktan daha srekli olarak duyumdan edindiimiz bir

ide yoktur. Devinsek de dursak da, hangi konumda olursak ola

lm, her zaman altmzda bizi tutan ve daha aa batmamza

engel olan bir ey duyumlanz; ve her zaman elimize aldmz ci

simlerin de, elimizin blmleri arasndayken, kendilerini sk

makta olan bu blmlerin birbirine yaklamasn almaz bir


gle nlediklerini grz. Bylece, birbirine doru giden iki
cismin yaklamasn nleyen eye katlk diyorum:

'kat'

Burada,

szcnn buradaki kullanlnn, temeldeki anlamna

matematikilertnkincj.en daha yakn olup olmadn tartmaya

cam. Katln ortak kavramnn, bu kullan , dorulamasa

bile, buna elverili olduunu dnmem yeterlidir; fakat hrtsi

buna

glrilmezllk

demeyi daha uygun bulursa. onu da onayla

nm. Bu, btn tekiler arasnda, cisme en yakndan bal ve

onun iin zsel olan idedir; . nk zdekten baka hi bir yerde

bulunmaz ve dnlemez. Duyulanmz bunun ancak zdek


ktlesinde,

bizde bir duyum uyandrmaya yetecek oylumda

olunca ayrmna vanrsa da; zihin, bir kez yle iri ve duyulur ci

simlerde ideyi edindikten sonra, ii daha da ileri gtrr ve beti

gibi bunu da, zdein varo.labilecek en kk blmlerinde in

celer ve onun, nerede v ne denli deimi olursa olsun, cismin


doasna ayrlmaz biimde bal olduunu grr.

2. Katlk uzam doldurur.

Cismin uzam doldurdtunu

dsme ilikin olan bu ideden anlarz. Uzam doldurma idesi yle

99

bir idedir ki, nerede bir kat cismin tuttuu bir yer nrsek,

onun, btn kat cisimleri darda brakacak biimde o yerin

iyesi olduunu ve bu cismin, kendisiyle dz bir izgi zerinde


bulunan baka iki cismin birbirine demesini, kendisi ilk izgi
ye kout olmayan baka bir izgi zerinde onlarn arasndan

uzaklamadka her zaman nleyeceini dnrz. Bizim ola

an olarak kullandmz cisimler bize bu ideyi salarlar.

3. Uzamdan seiktir. Cismin . teki cisimleri kendi yerinin


dnda tutma d irenci yle byktr ki, ne denli byk olursa
olsun hibir g on u aamaz. Her yzne birer damla su yayl

m olan dnyann bti cisimleri, suyun btn yumuaklna

karn. birbirlerine yaklamalarna kar onun gsterdii direnci

o aradan ekilmedike aamazlar; bizdeki katlk idesi hem ne

diren gsteren ne de devinen an uzamdan, hem de olaan sert


lik idesinden, ite bununla aynhr. nk bir insan, birbirinden

uzaktaki iki cismin, yzeyleri birbirine deinceye dek, baka bir


kat cisme demeden ya da onun yerini deitirmeden birbirine

yaklatklarn imgeleyebilir; bizdeki kat cisimsiz an uzam idesi

nin de buradan geldiin i sanyorum. nk (herhangi bir tikel


cismin yok edilmesine dek gitmeden) bir insanda, bir baka

cisim hemen onun yerini doldurmadan d evimde bu lunan tek bir

cismin idesi bulunamaz m, d iye soruyorum. Byle bir idenin

bu lunabileceini sanyorum; nk, bir cisimdeki kare beti idesi .

baka bir cismindeki kare beti idesini iermedii gibi, bir c1sim
deki devim idesi de baka bir cisimdeki devim idestni iermez.
Cisimlerin, herhangi bir cismin bir baka cisim devinmeden de

vinemeyeceine mi dayandm sormuyorum. Bunda herhangi

bir karara varmak. sorunu ya vakum (boluk) ynnden ya da


kart ynden zlml saymak olur. Benim sordu um, bir in
sanda, baka cisimler devinmezken devinen bir cisim

'idesinin

bulunabilip bulunamayacadr. Buna kimsenin olmaz diyecei


ni sanmyoru m. Eer yleyse, o zaman, o cismin boaltt yer,

bize. kat cisimsiz an uzam idesini verir; buraya, hi bireyin di

renmesi ya da dar atlmas olmadan, baka bir cisim girebilir.

4. Sertlikten ayrl.

Katln sertlikten ayrl da bura

dan. yani katln doluluu ve bylece, baka cisimleri sonuna

dek kendi yerinin dnda tutmay iermesinden gelir; oysa sert-

1 00

ilk. maddenin bmlerinln. duyulabilir oylumda ktleler olu


turacak ve

ln kolayca deitiremeyecek biimde,

salam bir

bahldr. Gerekten. 'sert' ve 'yumuak'. cisimlere doruca


kendi bedenlerimizin yaplarna bal olarak verdiim adlardr;
. nk sert dediimiz ey. genellikle, bedenimizin herhangi bir
blmnn basncyla, klk deitirmeden, bize ac veren ey
dir; yumuak dediimiz eyse, tersine, hafif ve acsz bir dokun
mayla blmlerinin konumunu deitiren eydir.
Fakat bu, duyulur paralarn kendi aralarndaki konumlan-
nn ya da kln btnnn deimesindeki glk, dnyann
en sert cismine en yumuana verdiinden te katlk vermez
ve en sert bir

ta bile su.dan bir zerre bile daha kat degildir.

nk, aralarnda su ya da havadan baka bir ey bulunma


yan iki mermer parasnn iki yz, aralarnda bir elmasn bu
lunduu duruma gre birbirine daha kolay yaklaabilirse de;
bu, elmasn blmlerinin suyunkilerden daha kat ya da daha
direnli

olmalarndan

deil.

suyun

paralarnn

birbirinden

daha kolay ayrlabilir olup bir yan devimle daha kolay uzaklaa
bilmelerinden ve iki mermer parasnn yaklamasna yol ver
melerinden gelir. Fakat bunlarn bu yan devimle yer amalar
nlenebilseydi bunlar da, elmas gibi, lkl mermer parasnn
yaklamasn sonsuza dek nlerdi ve herhangi bir g kullana
rak bunlarn direncini amak, elmasn paralarnn direncini
amak kadar olanaksz olurdu. Dnyadaki en yumuak cisim,

yolun dna kmayp da arada kald srece, iki baka cismin


birbirine yaklamasna, bulunabilecek ya da tasarlanabilecek
en sert cisim kadar yenilmez biimde direnir. .Baslabilen bir yu
muak cismin iini . hava ya da suyla iyice dolduran kimse onun

direncini bemen grr. Ellerinin bi!"birine yaklamasn yalnzca


sert cisimlerin nleyeceini sanan birisinin de bu.nu bir ayak to
pundaki havayla denemesi zevkli olur.

5. tme, diren ve kabart katla baldr.

Cismin uzam

uzayn uzamndan . katlk idesiyle ayrt edlllr; nk cismin

uzam kat, ayrlabilir, devingen blmlerin yapkl ya da s

rekliliinden baka bir ey deildir; uzayn uzamysa kat olma


yan, aynlmz ve devinmez paralarn srekliliidir. Cisimlerin
karlkl etki, diren ve kabartlan da katlklarna baldr. y-

10 1

leyse an uzay ve katln ak ve seik idelerini tadklarna


inananlann says oktur (benim de bunlar arasnda bulundu
umu klyorum); bunlar, iinde hi bir cismin direncinin ya
da kabartsnn bulunmad uzay zerinde dnebilirler. Bu,
onlarn cismin uzam idesi kadar ak olduunu dndkleri
an uzay idesidir.

1 02

BLM V
DEK DUYULARIN BAST DELER
Birden ok duyuyla edindiimiz ideler

durgunluk

ve

devim

uzay, uzam, klk,

ideleridlr. nk bunlar hem gzle hem

de dokunmayla alglanabilen izlenimlerdir; ve cisimlerin uzam,


klk, devim ve durgunluk idelerini hem grerek hem de doku
narak alp zihinlerimize iletebiliyoruz. Fakat bunlardan baka
yerde daha uzunca sz etme olana bulacamdan, burada yal
nzca saymakla yetiniyorum.

103

BLM VI
DNMN BAST DELER

1. Bunlar, zihnin, teki ideleri zerindeki itlemleridir.

Bundan nceki blmde sz geen ideleri dardan alan zihin,

bakn kendine evirip, edindii bu ideler zerine kendi ilem

lerini gzlemlediinde, oradan, dsal eylerden edindii ideler


kadar kendi igzlemlerinin nesnesi olabilecek olan baka ideler
edinir.

2. Alg idesini ve istek idesini dnm.den ediniriz.

Zih

nin, en sk incelenen ve isteyen herkesin kendinde bulabilecei


kadar sk ortaya kan iki byk ve nemli eylemi unlardr:

Alglama ya da Dnme ve
sten ya da steme
Dnme gcne

anlk,

isten gcne de

istek

denir; ve zi

hindeki bu iki gce ya da yetenee yetiler denir. Dnmn,

ansma, ayrt etme, uslama, yarglama, bilgi, inan

v.b. gibi

yaln idelerinin kiplerinin bir blmnden ilerde sz etme ola


na bulacam.

il, X. XI; l - xvtll

104

BLM VII
HEM DUYUM HEM DNM BAST DELER

. Haz ve ac.

ulaan

Duyum ve dnmn btn yollanyla zihne

haz ya da holanma, ya da kart ac ve sknt. g,


varolu, birlik gibi baka yaln ideler de vardr.

2.

Holanma ya da sknt, biri ya da teki, duyum ve d

nm idelerimizin hepsiyle birleirler ve bizde haz ya da ac do

urma gc bulunmayan, dardan duyulanmzn herhangi bir


izlenimi, ierden de zihnimizin herhangi bir dncesi yoktur.

'Haz' ve 'ac 'nn, ister zihnimizin dncelerinden, isterse bede

nimizt etkileyen herhangi bir eyden domu olsun, houmuza

giden ya da bizi rahatsz eden herhangi bir eyi imledii kabul


edilmelidir. nk bunlara bir yandan doyum, holanma, haz,

mutluluk, v.b, te yandan rahatszlk, sknt, znt, mu tsuz


luk v.b. demi olsak da, bunlar yine de ayn eyin deiik dere
celeri olarak, benim genellikle iki trden ideler iin kulandm
adlar olan haz ve ac, holanma ve sknt !delerine illkindlrler.

7. Varolu ve Birlik de anla, her nesnenin dardan, her


idenin de !erden salad iki baka idedir. ideler zihnimizdey
ken, tpk nesneleri bizim dmzda olarak dndmz gibi,
onlarn da edimsel olarak orada olduunu yani onlarn varoldu
unu,

varolulanna

bulunduunu, dnrz. Gerek bir

varlk da olsa ide de olsa, bizim bir ey olarak grdmz her


ey anla birlik idesi verir.

8. G de duyum ve dnmden elde ettiimiz basit ideler

den bir bakasdr. nk, durmakta olan bedenimizin bir ok


blmlerini istediimiz zaman devime geirebildiimizi kendi

mizde gzlemledike, doal cisimlerin birbiri zerinde rettikleri


105

etkiler de her an duyulanmzda ortaya ktka, bu

iki yoldan

g idesini kazanrz.

9. Ardtkhk. Bunlarn dnda bir baka ide daha vardr ki,


bunu duyularmz sunmu olsa .da, zihinlerimizde geen eyler
daha srekli olarak sunar, bu da

ardklk

idesidir. nk

dorudan kendi iimize bakar da orada gzlemlenebtlen eyler


zerinde dnrsek, uyank olduumuz ya qa bir ey dn
dmz srada, idelerimizin, biri gelip bin giderek, aralksz
bir sralanla getiini grrz.
10.

Btn bilgimizin gereleri basit ideler.

Bu saydklar

mz, zihinde bulunan ve zihnin btn teki bilgilerinin kendi


sinden yapld yaln

idelerin

hepsi deilse bile (sannn) en

nemlileridir ve zihin bunlarn hepsini daha nce saylan.

iki

yoldan, duyum ve dnmle, edinir.


Hi kimse, yldzlarn da tesine uabilen ve dnyann snr
lan iine sdrlamayacak olan dncelerini okluk zdein en
u noktalarnn tesine yayp kavranamaz bolukta gezintiler
yapan geni kapsaml insan zihnini anlatabilmek iin bunlarn
ok dar snrlar olduunu sylemesin. Btn bunlar kabul edi
yorum; fakat birisinin bana, yukarda sz edilen kaplardan
girmemi bir basit ide ya da bu basit idelerden yaplmam bir
karmak ide gstermesini isterdim. stelik yirmi drt harfin
bileimleriyle ne ok sayda szckler yaplabildiini dnr
sek; hele bir adm daha atar da yukarda saylan idelerden yal
nzca birini, yani birikimi tkenmez ve gerekten sonsuz olan
'sayy' ve yalnz bana uzamn matematikilere salad usuz
bucaksz genilikteki alan gz nnde tutarsak, bu az saydaki
yaln idelerin de en kvrak dnceyi ve en geni yetenei uygu
lamaya ve btn insanln eitli bilgilerine ve daha da eitli
dlem ve kavramlarna gre salamaya yeterli olduunu d

nmek ok da uhaf saylmaz.

106

BLM VIll
BAST DELERMZLE LGL BR

KA DNCE DAHA
. Nedeni yoksunluk olan somut ideler. Duyumun yaln
ideleiyle ilgili olarak, doadaki, duyularmz etkileyerek algya
neden olabilecek olan her eyin, bu yoldan, bir basit ide rettii
gz nnde tutulmaldr; bu yaln idenin dsal nedeni ne olur
sa olsun, ayrt etme yetimizin gzlemi altna girince, zihin ona
bakar ve baka herhangi bir ide gibi onu da, anln gerek ve
somut bir idesi olarak grr; oysa onun nedeni belki de znede
ki bir yoksunluktur.

2. Bylece, scak ve souk, aydnlk ve karanlk, ak ve kara,


devim ve durgunluk ideleri, zihindeki ayn aklk ve gereklik
teki idelerdir; oysa belki de bunlan reten nedenlerden bir b
lm, duyularmzn bu ideleri ' kendilerinden rettii konular
daki yoksunluklardr Anlk bunlan grnce, onlan reten
nedenlei hi dnmeden, hepsini seik gerek ideler olarak
grr; nedenlein saptanmas ii, anlktaki biimiyle, ideyle ilgili
olmayp bizim dmzda varolan eylerin doasyla ilgilidir.
Bunlar iki ok ayn eydir ve zenle ayrt edilmeleri gerekir;
.

nk ak ya da kara !<lesini alglamak ya da bilmek birey. bir

nesneyi ak ya da kara yapmak iin, yzeyde ne gibi parackla

pn nasl sralanmas gerektiini incelemekse apayn bir eydir.

3. Ak ve karann ve teki renklerin nedenlerini hi inceleme

mi olan bir ressamn ya da boyacnn arlnda, bu renklerin


ideleri, bunlann doalann inceleyen ve her birinin, nedeni ba

kmndan ne denli gerek' ya da yoksunluktan doma olduunu


bildiini sanan filozoflann zihnindeki kadar ak, tam ve seik,
belki de daha seik olarak bulunur ve onun zihnindeki kara

107

idesi, bu rengin dsal nesnedeki nedeninin belki de yalnzca


yoksunluk olmasna karn, ak idesinden daha az gerek deil
dir.

5. Bir insann glgesinin yalnzca k yokluundan oluma


sna karn (n yokluu arttka glgenin seilebilirlii de
artar), bir kimse glgeye bakt zaman, glgenin, onda parlak
gne altndaki bir adamn kendisinin neden olduu kadar ak
ve gerek bir ideye neden olup olmad konusunda, herkesin
kendi deneyine ba vuruyorum. Bir glgenin resmi de gerek
bir resimdir. Gerekte bizim, dorudan olumlu idelerin deil .de,
onlann yokluunun yerini tutan, tatsz, sessizlik, yolduk v.b.
gibi adi.annz da vardr; ve bunlar tad, ses, varlk gibi gerek
ideleri onlann yokluklann imleyerek gsterirler.
6. Bylece, karanln grld doru olarak sc!>yleneblllr.
nk hi bir k yanstmayan ok karanlk bir delik dn
lrse, onun klnn grlebllecei, ya da resminin yaplabilece
i aktr; ya da yaz yazdm mrekkepin baka trl bir ide
mi yapt da sorulacak bir eydir. Ben burada gerek idelere
yoksunluk nedenleri yklerken, bunu genel gre uyarak yap
tm; fakat gerekte, durgunluun devtmden daha ok bir yok
sunluk olup olmadna karar verilmedike, herhangi bir yok
sunluk nedeninden gelen idelertn bulunup bulunmadna
karar vermek de olanakszdr.

7. deler zihinde, aitelllder cisimlerdedir. delerimizin doasn daha iyi renip onlardan anlalr biimde sz etmek
iin, onlan, bir yandan zihinlerimizdeki ideler ya da alglar,
bir yandan da bizde byle alglara neden olan clsimlerdeld
zdek dejllmlerl olarak ayrt etmek uygun olur; bylece (belki
de genellikle yapld gibi) bunlann. konunun doasna ilikin
bir eylerin imgeleri ya da benzerleri olduunu dnmekten
kurtuluruz; nk idelerin yerini tutan ve iltildiklerinde bizde
bu ideleri reten adlar nasl idelerlmizin benzerleri deilse,
duyum idelerimiztn ou da bizim dmzda varolan bir eylerin
benzerleri deildir.
8. Zihnin kendisinde alglad ya da algnn, dncenin ya
da anln dolaysz nesnesi olan J.er eye ide diyorum; zihnimiz
de herhangi bir ide retme gcne de, gcn bulunduu nes-

108

nenin

nltellll

diyorum. Bylece, bir kar topunun bizde ak,

souk ve yuvarlak ideleri retme gc olduuna gre, bizde bu


ideleri reten glere. kar topundaki biimleriyle, nitelikler di

yorum; bunlar anlmzd duyumlar ya da alglar olduu


zaman da bunlara ideler diyorum: bu !delerden kimi kez eyle
rin kendindeymi gibi sz ettiimde, onlan bizde yaratan nesne

lerin niteliklerinden sz etmek istediim anlalmaldr.

9. Birincil nitelikler. Bylece, cisimlerde dnlen nitelik


ler:
Birincisi, cisim ne durumda bulunursa bulunsun, ondan so
nuna dek ayrlamaz olanlardr; cisim bunlar, ugradg btn
bakala'm ve deimelerde ve kendisine uygulanan btn g
lere kar korur; ve bunlar duyumun, alglanmaya yeterli oylu
mu olan her madde parasnda her zaman bulduu nitelikler
dir; bunlar, duyularmzn kendilerini tek balanna alglamasn
salayamazlarsa da. zihin onlar her madde parasnda, ondan
ayrlamaz olarak bulur; rnein bir buday tanesi alalm ve
ikiye blelim: her blmn yine katl, uzam, kl ve devin
genlii vardr; yine bln, ayn nitelilderi yine korur; paralar
duyulmaz oluncaya dek- blmeyi srdrn: her blmn yine
de o nitelikleri korumas gerekir. (Bir cenderenin, ya da havane
linin. ya da baka bir cismin, bir cismi duyulmaz paracklara
dntrrken onun zerine yapabilecei eyin tm olan)
blme ilemi hi bir cisimden katl, uzan, kl ya da devin
genlii alamaz, yalnzca daha nce bir olan eyi, iki ya da daha
ok, ayn zdek kitleleri yapar: btn bu seik kitleler, blnme
den sonra her biri seik cisimler olacandan, belli sayda cisim
ler ortaya kar. Bizde yaln ideler rettiklerini gzlemleyebildi
lmizi dndm bu katlk. uzam, klk, devim ya da
durgunluk ve say niteliklerine cismin temel ya da birincil ni

telikleri diyorum.

10.

ikincisi, gerekte, cisimlerin kendilerinde bulunan bir

eyler deil de, clslmlertn birincil nitelikleriyle yani onlann


oylum, klk, yap ve devimleriyle bizde renkler, sesler, tadlar
v.b. gtbi duyumlar reten gler olan niteliklerdir. Bunlara
ildn.cll nitelikler diyorum. Bunlara bir nc tr de eklenebi
lir ki, nesnenin, benim genel konuma biimime uymak iin ni-

109

tellkler, fakat ayrt etmek iin de ikincil nitelikler, dediklerim


kadar gerek nitelikleri olmakla birlikte, bunlar salt gler ola
. rak kabul edilmilerdir. nk atein, birincil nitelikleriyle.
mumda ya da tebeirde yeni bir renk ya da younluk dourma
gc de; onun , duyulamaz blmlerinin ayn birincil nitelikle
ri.yani oylumu, dokusu ve devimiyle bende daha nce duyumla
madm bir scaklk ya da yanma idesi retme gc kadar, ate

in bir niteliidir.

1 1. Birincil nitelikler ideleri nasl retir? Bundan sonra


ilk incelenmesi gereken, cisimlerin bizde ideleri nasl uretukleri
dir; bunun da, cisimlerin kavraya.bildiimiz tek etkileme yoluyla
yani itme gcyle olaca aktr.

12. yleyse, nesneler zihinlerimizde ideler retirken zihinle


rimize bltimediklerine ve yine de onlardan duyu alanmza d
enlerde bu birincil nitelikleri alglayabildiimize gre, onlardaki
kimi devimlerin, bedenlerimizin kimi blmlerili etkileyerek, si
nirlerimiz ya da diriksel gler yoluyla beyinde ya da duyum
merkezinde srmesi, ve zihnimizde onlarn bizdeki zel idelerini
yaratmas gerektii aktr. Cisimlerin, gzlemlenebilir byk- .
lkteki uzam , klk, say ve devimleri uzaktan grme yoluyla al

glanabildiine gre de, onlardan tek tek duyulamaz bir takm


cisimciklerin gzlere gelmesi. ve beyne, onlarn bizdeki idelerini
reten bir devim iletmeleri gerektii de aktr.

13. kinciller nasl. Yine bu temel niteliklerin bizde retil


dii biimde.yani duyulamaz paracklarn duyularmz zerin
deki etkisiyle. ikincil niteliklerin idelerinin de retildiini kavra
yabiliriz. Havann ve suyun paracklarnda ve burilardan da
son derece daha kk eylerde; belki de havann ya da suyun

para.cklar karsnda, havann ve suyun paracklarnn bakla

ya da dolu taneleri karsnda olduundan da daha kk olan


paracklarda apak grld gibi; her biri, oylumunu, kl

n ya da devimini duyularmzla alglayamayacamz kadar


kk cisimlerin, hem de byle pek ok cisimlerin, bulunduu
apak olduuna gre; imdi de, byle paracklarn deiik
devim ve klklarnn, oylum ve saylarnn, duyularmzn dei
ik organlarn etkileyerek, bizde, cisimlerin renk ve kokularnn
deiik duyumlarn rettiklerini varsayalm; rnein bir me-

1 10

neke. zel klk ve oylumdaki byle duyulamaz madde para


cklarnn itme gcyle ve devimlerinin deiik derece ve dei
imleiyle, bu iein zihnimizde rettii mavi renk ve ho koku
idelerinin nedeni olsun. nk Tanr ac idesini, bu ideyle hi
benzerlii olmayan, bir demir parasnn etimizi yarmasnn de
vimine ekleyebildii.ne gre, onun, birbiriyle hi benzerlii olma
yan yle ideleri yle devimlere ekleyebileceini kavramak da ola
naksz deildir.

14.

Renk ve kokular iin sylediklerim, tadlar, sesler ve

teki duyulur nitelikler iin de sylenmi saylabilir; bunlar, on


lara yanllkla nasl bir gereklik yklersek ykleyelim, gerek
te

nesnelerdeki,

bizde

deiik

duyumlar

retme

gcnden

baka bir ey deildirler; ve sylediim gibi, birincil niteliklere,


yani paralarn oylum, klk, doku ve devimine baldrlar.

15. Birincil nitelik ideleri benzerlllderdlr, lldncmer deil

dir.

Bundan, cisimlerin birincil niteliklerinin idelerinin onlarn

benzerleri olduu, ve bunlann biimlerinin cisimlerin kendile


rinde gerekten bulunduu. fakat ikincil niteliklerin bizde ret

tiklertni idelerle benzerliklerinin bulunmad sonucunu karmann kolay olduunu sanyorum. Clsimlein kendilerinde
bizim idelerimize benzeyen bir ey yoktur. Onlar, bizim kendile
riyle belirlediimiz cisimlerde, yalnzca bizdeki duyumlan re
ten glerdir; ve !dedeki tatl, mavi ya da scak, bu adlan verdi
imiz cisimlerin duyulmaz paralarnn oylum, klk ya da
devimidir.

16. Bizde rettikleri idelere gre. alev scak ve aydnlk,

eker ak ve tatl, kar, ak ve souk olarak belirlenmitir. Bu nite


likler, genellikle, cisimlerde de bizdeki idelere ben.zenni ve bun
lar arasnda aynada olduu gibi, tam bir benzerlik varm gibi
dnlr ve byle olmad sylendiinde

pek ok kimse

bunu usa smaz bulur. Oysa ayn atein, belli uzaklkta bizde
scaklk duyumu uyandrrken, daha yaknoan, bsbtn dei
ik

bir ac duyumu uyandrdn gz nnde tutan birisinin,

atein kendisinde uyandrd scaklk idesinin

edimsel olarak

atete bulunduunu,

buna kar ayn atein ayn yoldan retti

i ac idesinin atete

bulunmadm

syleme hakkn nereden

bulduunu dnmesi gerekir. Bizdeki aklk, soukluk ve ac

111

tdelerinin hepsini de kar rettiine ve bunlann hepsini de. kat


pa"alannn oylumu, kl. says ve devtmtyle rettiine gre,
niin aklk ve soukluk karda olsun da ac olmasn?

17. Atein ya da kann paralannn zel oylum, say, klk ye

devimi, bir kimsenin duyulan alglasa da alglamasa da. o ci

simlerdedtr; bu yzden de bunlara

gerek nitelikler denebiJtr,

nk cisimlerde gerekten bulunurlar. Fakat k, scaklk,

aklk ya da soukluk, onlarda, sayrln ya da acnn ekerde


bulunduundan daha ok bulunmaz. Onlardan duyumu aln.

gzler ya da renkleri gmesin, kulak sesleri iitmesin,

damak tatmasn, burun koklamasn, byle zel ideler olan


btn renkler. tadlar, kokular ve sesler yok olur ve duyulmaz
lar ve nedenlerine, yani, paralarn oylum, klk ve devimine d

. nrler.

18. Duyulabilir oyluqdaki bir eker paras bizde bir yuvar

lak ya da kare klk idesi, bir yerden baka yere gemekle de


devim idesi retebilir. Bu devim idesi devimi, devinen ekerde

gerekte olduu biimiyle temsil eder; bir daire ya da kare de,

idede olsun varoluta olsun, yani ister zihinde ister ekerde

olsun ayndr. Biz ayrmna varsak da varmasak da devim ve k


ln ekerde gerekten bulunduunu herkes kabule hazrdr.
Bunun dnda ekerde, kendi bl mlerinin oylum. klk. doku

ya da devimiyle, bizde bulant duyumlar, kimi kez de keskin


aclar ya da skntlar retme gc vardr. Bu ac ve bulant ide
lerinin ekerde bulunmadn, onun bizdeki ilemlerinin etkile
ri olduu nu ve biz onlan duyumlamadka hi bir yerde bulun

madklann da herkes kabule hazrdr. Yine de insanlar. ekerin


neden olduu ac ve bulantnn ekerin duyulamaz paracklar

nn boyu tlannn, deviminin ve klnn etkisinden baka bir ey


olmadn aka kabul ettikleri gibi (nk kantland gibi,

cisim, bu saydklanmzdan baka bir eyiyle etkileyemez) tatllk


ve akln da gerekten ekerde bulunmadn ve bunlann da
ekerin paracklannn devim, boyut ve klnn gzlerde ve da
makta yapt etkilerden baka bir ey olmadn dnmeye

kolayca yanamamlardr; sanki hep kabul ettiimiz gibi, mide


ve barsaklan etkileyerek, bu yoldan, kendisinde bulunmayan
seik ideler reten eker, gz ve dama etkileyerek, zihinde,

1 12

kendisinde bulunmayan zel seik ideler retemezmi gibi. Bu


idelerin hepsi de ekerin, paralarnn boyut, klk, say ve devi
minin bedenlerimizin deiik blmlerindeki ilemlerinin so
nulan olduklarna gre, niin gzlerin ve daman rettikleri
nin

gerekten

ekerde

olduu

dnlecek

de

mide

ve

barsaklann rettikleri yle olmayacak ya da niin ekerin etki


leri olan ac ve bulantlarn duyumlanmadklan zaman hi bir .
yerde olmadklar dnlecek de buna kar ayn ekerin be
denin baka blmlerindeki etkileri olan tatllk ve akln, tadl
madklar ve grlmedikleri zaman da ekerde varolduklan d
nlebilecek, bunu aklayacak bir sebep gerekir.

19. Birincil niteliklerin ideleri benzerliklerdir, ikincil le


rinki deil. Bir somaki tandaki krmz ve ak renkleri dne
lim. In. yzeyine vurmasna engel olun, renlHer yok olur ve
ta bizde artk o ideleri retmez olur; n yeniden vurmasyla,
bizde o grntleri yeniden retir. In vurup vurmamasyla
tata gerek deimeler olduu ve

madnn

karanlkta renginin bulun

ak olmasna karn, o aklk ve krmzlk idelertnin,

aydnlkta, tata gerekten bulunduu dnlebilir mi? Ger


ekte somaki tann paracklarnn bir araya gelii, hem gece
hem gndz, bu sert tan belli bir yerine bir k vurduu
zaman bizde bir krmz idesi, bir baka yerine k vurduu
zaman da ak idesi retecek biimdedir, fakat onda hi bir
zaman, bizde byle bir duyum retme gc dnda, bir aklk ve
krmzlk yoktur.

20. Bir bademi ezin, parlak ak renk bir kirli aka ve tatl tad
da bir yal tada dner. Bir havanelinin vuruu, bir cisimde,

onun dokusunu deitirmenin dnda nasl bir gerek deime

yapabilir'?

21

deler byle

ayrt edilip anlaldktan sonra scak ve

souk idelerinin suda bulunmas durumunda hem scak hem


de sou.k olamayacak olan ayn suyun, bir elde scak bir elde de
souk idesini nasl retebildiinin bir aklamasn yapabiliriz.
nk, eer scak ve souk duyumu, bedenimizin kk para
cklannda,

baka

bir cismin paracklarnn

neden

olduu

devim art ya da azalndan baka bir deilse, bti devimin bir


elde tekinden daha yksek olduu durumda, kk parack-

11 3

lannn devimi iki elin birinin paracklarnn devlminden yk-


sek ve teki elin paracklannnkinden alak olan bir cisim iki
ele birden uygulandnda, bunun, bir eldeki devimi artrp te
kindekini drmesini ve buna bal olarak da deiik souk ve
scak duyumlarna neden olmasn anlamak kolaydr.

23. Cisimlerde trden nitelik.

yleyse cislmlerdeki ni

telikler. doru incelendiklerinde, trdendirler:


Birincisi, kat paralarnn, oylum, klk, say, durum, ve

devim ya da durgunluu . Bunlar, biz alglasak da alglamasak


da, cisimdedirler ve bizim gzlemleyebileceimiz boyuttaysalar
bunlar yoluyla, yapay eylerde aka grld gibi, cisimin,
kendinde olduu biimiyle durumunun bir ldesini edinebiliriz.
Bunlara

birincil

nitelikler diyorum.

kincisi, Cismin duyulmaz birincil nitelikleri yznden onda


bulunan ve bizim duyumlarmzdan herhangi birini zel biimde
etkileyerek

bizde

bir ok..deiik ses, koku, tad v.b. ideleri re

ten gtr. Bu gcn rettii idelere genellikle

telikler denir.

ncs,

duyulablQr ni

Cismin birincil niteliklerinin zel yapsna bal

olarak onda bulunan ve baka bir cismin oylum, klk, doku ve


deviminde deime yaparak, onun bizim duyularmz, eskisine
gre deiik biimde, etkilemesini salayan gtr. Bylece, g
nete mumu artan ve atete kurunu eriten bir g vardr.
Bunlara genellikle

gler ad verilir.

Bunlardan birincilerin, daha nce syiendil gibi gerek,


temel, ya da birincil nitelikler olduklarn sylemenin uygun ol

duunu sanyorum, nk bunlar, alglansalar da alglanmasa

lar da, eylerin kendilerindedir; ikincil nitelikler de bunlarn de


iik kiplerine baldr.
teki. baka eyleri deiik biimde etkileyen glerdir ve bu

gler birincil niteliklerin deiik kiplerinden doar.

24. Birinciler benzerllklerdir; ikinciler benzerlikler san


lr, fakat deildir; ncler ne yledir ne de yle sanlr.

Fakat bu son iki tr nitelik bir ok baka cisimlerle bantl ve


temel niteliklerin trl deiimlerinden oluan apak gler ol

makla birlikte genellikte baka trl dnlrler. nk ikin-

1 14

el' tr, -yani bizde duyulanmz yoluyla bir ok ideler reten g

ler, eylerdeki, bizi byle etkileyen gerek nitelikler olarak grl


mtr; fakat nc tr yalnzca gler olk adlandrlm
ve yle kabul edilmitir. rnein gzmzle ya da dokunmayla
gneten aldmz scak ya da k idesi, genellikle, gnete bu
lunan gerek niteliklermi ve yalnzca gler olmann tesinde
bir eylermi gibi dnlmlerdir. Fakat. muma bakla, onu
yumuatan ya da artan gnei dndmzde, mumda
_ retilen aklk ve yumuakla gneteki nitelikler olarak deil,
ondaki glerin rettii eyler diye bakarz. Oysa doru incelen
diinde; mumun aard ya da eridii zaman onda ortaya kan
deimelerin gnete olmay gibi, gne beni stt ya da ay
dnlatt zaman bendeki alglar olan bu k ve scaklk nitelik
leri de gnete deildir. Bunlann hepsi de, gnein kendi birin
cil niteliklerine bal olan gleridir.

25. Birinin olaan olarak gerek nitelik, tekininse yalnzca

g olarak alnmas, bizdeki seik renk, ses ideleri, oylum, klk


ya da devim iermedikleri iin, bizim onlar bu birincil nitelikle
rin etkileri olarak dnemeyiimizden ileri geliyormu gibi g

rnyor; nk bunlar bizim duyulanmi .o ikincil nitelikleri


retecek biimde etkileyebilirmi gibi grnmezler ve onlarla
aralarnda ne bir birliktelik ne de kavranabilir trden bir ba
lant gnllr. Yani, bizim bu idelertn, nesnelerin kendilerinde
gerekten bulunan bir eylerin benzerleri olduunu dnmek
te bylesine direniimiz, duyumun, bunlarn retimininde par
alarn oylum, klk. ya da devimlertyle ngm hi bir ey bulama
yndan ve usun da, cisimlerin, oylun., k:lk ve devimleriyle,
zihinde mavi ya d a san idelerini nasl retebildiini gstereme
mesindendir. Fakat teki durumda, birbirinin niteliklerini de

itiren cisimlerin bu ilemlerinde, retilen niteliin onu reten

cisimdeki hi bir eye benzemediini aka grebiliyoruz; bu


yzden de onu, doruca bir gc;n etkisi olarak gryoruz.

1 15

BLM IX
ALGILAMA
1 . Dnmn ilk basit idesidir. Alglama zihnin ideleri
miz zerine uygulanan ilk yetisi olduundan, dnmden elde
ettiimiz ilk ve en basit idedii, ve kimileri ona genelllkle dn
me der. Oysa dnme, genellikle, zihnin, belli dereceden bir is
tenli dikkatle bir eyi inceledii srada kendi ideleri zerinde
yapt ve zihnin etkin olduu bir tr ilemi imler. nk plak
alglama srasnda zihin, byk blmyle edilgindir; alglad
n alglamadan edemez.

2. Alglama yalnzca zihnin izlenimi ald sradadr. Her-


kes grd, iittii, duyumladt v.b. zaman kendisinin ne
yapt zerinde dnerek alglamann ne olduunu benim an
latacamdan daha iyi anlar. Kendi zihninde ne getii zerinde
dnen kimse onu renmeden edemez. Dnmediinde de
dnyann btn szleri ona bir haber veremez.

3. Cisimlerde ne gibi deiimler olursa olsun eer bunlar


zihne ulamamsa. d organlarda ne gibi izlenimler yaratlrsa
yaratlsn bunlar !erden saptanmamsa alglama yoktur. Ate
bedenimizi yaksa, devim beyne iletilmedike ve scak duyusu ya
da ac idesi, edimsel algnn ortaya kt yerde yani beyinde
retilmedike atein bizdeki etkisi bir demir ubuktaki etkisin
den ileri gidemez.

4. Kimbilir ka kez, zihnini bilerek kimi nesnelerin gzlemin


de kullanmakta olan birisinin, ses karan cisimlerin, iitme or
gan zerinde, genellikle ses idesinin nedeni olan deimeler yo
luyla rettii izlenimlerin ayrmna varmad olmutur. Organ
zerinde yeterli bir itme gc olabilir, fakat bu, zihnin gzlemi
ne ulamadka alg gelmez ve kulakta genellikle ses retmeye
yeterli olan devimin yaplm olmasna karn ses iitilmez. Bu

1 16

rnekteki duyum yokluu herhangi bir, organ bozukluundan

ya da kulan, sesin duyulduu zamanlardakinden daha az et


kilenmi olmasndan deildir; genellikle ide reten eyin olaan
organla tanm olmasna karn, anlkta onun ayrmna vanl
mam olduu ve zihne bir ide baslmam olduu iin duyum
gelmez. yle ki duyu ya da algnn bulunduu yerde bir ide
edimsel olarak retUmitir ve anlkta bulunmaktadr.

5. ocuklarda ana karnndayken ldler vardr, fakat bun


lar doutan deildir. Bu yzden, ocuklarn, ana karnnday
'
ken kendilerini etkileyen nesneler zerine duyumlarnn uygu

lanmasyla, domadan nce kimi ideler edinmi olduklarndan


phe etmiyorum; bunlar ya evresindeki cisimlerin ya da ek
tikleri yoksunluk ya da sayrlklarn etkileridir; bunlardan ikisi
nin (ncelenmeye pek de elverili olmayan eylerle ilgili varsa
ymlar

yaplabilirse)

alk

ve

scaklk

ideleri

olduunu

sanyorum; bunlar belki de ocuklarn ilk edindikleri ve bir

daha hi aynlmayacaklan ideler arasndadr.

6. Fakat ocuklarn dnyaya gelmeden nce bir takm ideler


edindiklerini dnmek usa uygun bile olsa, bu yaln ideler, ki
milertnin savlad ve bizim yukarda kr ktmz

doutan

ideler

olmaktan ok uzaktr. Burada sz geenler duyumun


etkileri olarak, . ancak beden in, orada ortaya kan etkilenimle
rinden doar ve bylece, zihin dndaki bir eyden ktklarn
dan, retilme biimi bakmndan, duyudan gelen teki idelerden

yalnzca

zaman

ncelii

bakmndan

ayrlrlar.

Oysa

doutan ilkeler, zihne, sanki ierdeki rastlantsal deimeler


den ya da beden zerindeki ilemlerden gelmemi de varlnn
ya da oluumunun ilk annda ona baslm zgn nitellklermi
gibi, bunlarn baka doada eyler olduklan dnlmtr.

8. Duyum ideleri okluk yargyla deiir. Aynca alglamay


la ilgili olarak, duyumla edindiimiz idelerin yetikin insanlar
da, okluk kendimiz ayrmna varmadan yargyla deitiini d e
gz nnde tutmalyz. Gzmzn nne. dz renkte.

bir

altn, mermer ya da kehribar kre koyduumuz zaman, bundan


zihnimize baslacak olan idenin, gzmze gelen deiik derece
lerdeki k ve aydnlklardan deiik biimde glgelenmi bir
dairesel levha idesi olaca aktr. Fakat biz uygulama yoluyla,

1 17

dbkeyli cisimlein bizde genellikle ne trden imgeler retUk


leini ve cisimlein duyulur klklarnn aynmna bal olarak
k yansmalarnda ne gibi deimelein ortaya kacan alg
lamaya alm olduumuzdan, uygulamann verdii alkanlk
yoluyla, yargmz, grntlei, hemen nedenlerine dntrr.
yle ki, gerekte glge ya da renk deimelei olan eylerden k
l oluturur ve resimlerde grnd gibi. onu kln imi ola
rak ortaya karr ve ondan bize gelen ide deiik renkli bir dz
lemden baka bir ey deilken, kendisi iin. bir d bkeyU klk
ve bir renk algs kurar. Bu amala. burada, gerek bilginin ye
tenekli ve alkan destekisi, deerli bilgin Mr. Molineux'nun,
birka ay nce bana gnderdii bir mektuptan sz edeceim."
Mektup yle :
"Kr dojmUf, imdi yetikin birisinin, ayn madenden ve
yaklak ayn byklkte bir kp ve bir kreyi dokunma yoluy
la ayrt etmeyi rendiini, yani eliyle yoklad zaman bunlar
dan hangisinin kp ve hangisinin kre olduunu syleyebilecek
durumda olduunu varsayalm. Yine, kple krenin bir masa
ya konduunu ve kr adamn gzlerinin alm olduunu
kabul edelim. Adam onlara dokunmadan, yalnzca grmeyle,
onlar ayrt edebilir ve hangisinin kp hangisinin kre olduu
nu syleyebilir mi? diye soruyoruz". Mektubun ince ve derin d
nceli yazarnn yant "Hayr. nk o, bir kre ve bir kpn
dokunma duyusunu nasl etkileyeceinin deneyini edinmi ol
makla birlikte. henz dokunma duyusunu yle ya da byle et
kileyen eyin grme duyusunu nasl etkilediinin, ya da kpte
ki, elini deiik biimde etkileyen kntl ann, gze, kpte
olduu gibi grneceinin deneyini edinmemitir" der.
Dostum oluuyla ndm bu deerli dnrn bu so
runa verdii yanta katlyorum; ben de kr adamn onlar yal
nzca grmekle. hangisinin kp hangisinin kre olduunu g
venle syleyemeyecei, oysa dokunmayla onlarn adn
yanlmadan syleyebilecei ve klklarndan ald dokunma du
yumuyla onlar kesinlikle ayrt edebilecei grndeyim.

1 1. Hayvanlarla aa dzeydeki varlklar birbirinden al


glama ayrt eder. Hayvanlar kesimiyle doann daha aa b
lmleri arasndaki ayrm oluturan ey, alglama yetisiymi
1 18

gibi grnyor. nk bitkilerden bir ou, belU lde devin


mek, baka cisimlerin deiik etkileri altnda klk ve devimleri
ni ok canl biimde deitirmek ve hayvanlarda duyumu izle
yen devimlere benzer devimler ortaya koymak yznden duyarl
bitkiler adn kazanm olmakla birlikte, yine de ben bunlann
hepsinin salt dzenekse} olduunu ve bir yaban yoncas psk
lnn nem kapnca .dnmesinden ya da bir ipin su emme y
znden ksalmasndan te bir ey olmadn dnyorum.
Hepsi de &-.menin bir duyumu, edinilmi ya da edinilmekte olan
'
ideleri olmadan yaplmtr.

12. Geri hayvanln bir blmnde doann duyumlann


alnmas iin salad giri yollan ylesine az ve duyumlan
alan alglar ylesine karanlk ve kabadr ki, alglama, baka
hayvanlardakine gre abukluk ve deiiklik bakmndan ok
geride kalr; fakat yine de bu, byle yaratlm hayvanlann ko
ullan iin yeterli olup, bunlara ustaca uyulduundan, ben
btn hayvanlarda belli derecede bir alglamann bulunduuna
inanyorum.

15.

Alglama bilginin glrif kapsdr.

Bylece alglama bilgi

ye gtren ilk adm ve derece, ve bilginin btn gerelerinin .


giri kaps olduuna gre, kimi insanlarda, baka herhangi bir
yaratkta olduu gibi, duyular ne denli azsa, onlardan yaplan
.izlenimler ne kadar

az

ve canszca ve bu izlenimler zerinde

kullanlan yetiler ne kadar snkse, bunlar, kimi insanlarda


bulunan bilgiden o denli uzaktr. Fakat (insanlar arasnda gr
lebilen) bu byk derece aynmlannn bir ok hayvan trleri
arasnda bulunmad ve bu trlerin bireyleri arasnda bu ayr
mn daha da az ' olduu aktr. Burada yalnzca, alglamann
btn zihinsel yetilerimizin ilk ilemi, ve zihnimizdeki btn
bilgilerin giri kaps olduunu belirtmeyi yeterli gryorum .
Ben aynca, hayvanlarla aa snftan yaratklar arasndaki ay
nnn da. en aa derecesiyle, alglamadan geldiine inanma
eHimindeyim. Fakat ben bunu yalnzca konu d bir varsaym
olarak ileri sryorum; bilimin ne yolda karar verecei konu
muzla ilgili deildir.

1 19

BLM X
ZHNDE TUTMA
1. gzlem.

Zihnin bilgiye doru yeni bir adm atmasn

salayan ikinci yeti, benim

zihinde tutma

dediim, duyumdan

ve dnmden edinilen yaln ideleri saklama yetisidir. Bu, iki


yoldan yaplr. Birincisi, zihnin, kendine gelen ideyi bir sre iin
edimsel olarak gz nnde tutmasdr ve buna igzlem denir.

2. Bellek. Zihinde tutmann ikinci yolu, :ihnimize ilendik


ten sonra yok olan ya da sanki gzden rak bir keye atlm
olan ideleri yeniden canlandrma gcdr. Sca ya da aydnl
, sary ya da tatly, bunlar douran nesnelerin ortadan kalk
masndan sonra dndmz zaman byle yaparz. Sanki
idelerimizin deposu olan

bellek

budur. insann dar zihni bir

ok ideleri ayn zamanda grp inceleyemediinden, baka


zaman kullanlmak zere bu ideleri biriktirecek bir ambara
gerek vardr. Fakat idelerimiz zihnimizde edimsel olarak bulu
nan alglardan baka bir ey olmayp, alglama olmad zaman
bunlar varolmaktan ktiklarna gre, idelerimizin bellek amba
rna konduunu sylemek ancak u anlama gelebilir: zihnin,
bir ok durumlarda, eskiden edirmi olduu alglan, onlan
daha nce edinmi olduunun ek algsyla birlikle, canlandrma
gc vardr. ldelerimizin edimsel olarak hi bir yerde bulunma
masna karn, onlarn belleimizde bulunduu, bu anlamda
sylenir; gerekte zihindeki yeti, yalnzca, onlar yeniden can
landrma ve sanki bunlarn kendisi iin bir resmiri yapma yeti
sidir ve bu ii kimileri daha kolay, bakalar daha zor, kimileri
daha canl, kimileri daha silik olarak yapar.

3. Dikkat, yinelenme, haz ve ac, ideleri yerletirir.

Dik

kat ve yinelenme bir idenin bellekte yerlemesire ok yardm

120

eder. Fakat ilk aamada doal olarak en derin ve kalc izlenim


yapan ideler haz ve acyla birlikte olanlardr. Duyularn en
nemli ii bedenimizi inciteQ ya da ona erin veren eyleri bize
bildirmek olduu iin. daha nce gsterildii gibi, doa. acnri,
bir ok idelerin edinilmesiyle birlikte gitmesini bilgece dzenle
mitir; bu ideler ocuklarda incelemenin ve uslamann yerine
getii, yetikinlerde de incelemeden daha hzl iledii iin, o
cuklarn da yetikinlerin de ac veren nesnelerden, kendf ko
runmalan iin gerekli olan abuklukla kanmalarn salar ve
her ikisinde de, bellekte, gelecek iin bir uyan oluturur.
.

5. ocuklarn zihinlerinde, duyumlarn balang aamasn


da ret.ilmi olan bu idelerden bir ou (bunlardan bir blm,
kimi haz ve aclarda olduu gibi, belki de domadan nce, teki
ler de bebeklikte edinilmitir) daha sonraki yaanlan boyunca
yinelenmezlerse, kendilerinden hi bir iz kalmayacak biimde
yok olurlar. Bu, bir talihsizlik yznden g:me duyumlarn k
klkte yitirenlerde gzlemlenir: bunlarda renk ideleri ancak
ok silik biimde ilenmi olduklanndan,-yinelenmenin kesilme
siyle bu ideler tmyle yok olur; yle ki, bir ka yl sonra, bun-,
lann zihinlerinde, kr doanlarda olduundan te bir renk kav
ram ya da ans kalmaz. Kimilerinde bellein tansk lusnde
direngen olduu dorudur. Fakat yine de btn idelerimizde, en
derin ilenmi olanlarda ve en salam bellelerde bulunanlarda
bile, srekli bir bozulma oluyormu gibi grnyor; yle ki,
bunlar, duyulann yeni yeni uygulamalanyla ya da onlarn ilk
ortaya klarna neden olan rden nesneler zerindeki d
nmlerle ara sra yenilenmezlerse. baslm eyler silinir ve so
nunda grlecek birey kalmaz. Bunda beden yapmzn ve can
llmzn oluumunun etkisinin ne lde olduu. yoksa bu
aynnn, kendisine yazlan yazlardan kimisini mem1er gibi. ki
misini ymuak ta gibi, tekileri de bir . kum tabakasna gre
biraz daha' iyi saklayan zihnimizin zelliinden mi doduu ko' nusunu . burada aratrmayacam; gerekte, beden yapsnn
zaman zaman bellei etkilemesi olas grnyor, nk okluk
bir sayrln zihni btn idelerinden soyduunu ve bir atein
alazlannn, az zamanda, mermere kazlm kadar kalc grnen
btn ideleri toza ve bulankla dntrdn grrz.

121

7. Anmsamada zihin genelllkle etkindir. Bellekte yarleen


ve yeli geldike zihnin canlandrd ideler konusunda yaplabi
lecek bir baka gzlem de, bunlann (canlandrma szcnn
de anlatt gibi) hi biinin yeni olmad bir yana, zihnin de
onlar eski izlenimler olarak grd ve daha nceden bildii
ideler olarak yeniden tanddr. yle ki, zihne daha eskiden i
lenmi olan idelein srekli olarak gz nnde bulunmamalar
na karn, ansma srasnda bunlar, srekli biimde, eskiden
edinilmi, yani daha nce anlka glm ve saptanm ola
rak bilinirler.

8. Bellein iki kusuru. unutma ve yavalk. Dnen bir


yarabkta. bellek. zorunluluk bakmndan alglamann hemen
ardndan gelir. yle nemlidir ki, onun olmad yerde geri
kalan yetileimiz byk lde yararszdr. Eer belleklerimizin
yardm olmasayd, dncelerimizde, uslamalanmzda ve bilgi
mizde hazr nesnelein tesine gidemezdik. Bellein iki kusuru
olabilir:
Birincisi. bellein ideyi tmyle yltlip artk tam bilgisizlik

dourmasdr; nk, bizde bir idesi olann dnda hibir ey


bllemeyecegtmize gre, ide gidince tam bilgisizlik iinde kalrz.
kincisi, bellein yava alp, edinmi olduu ambarlanm
ideleri, gerektiinde zihne sunmak zere yeterli hzla canland
ramamasdr. Bu, eer byk ldeyse, ahmaklktr, belleinin
bu kusuru yznden, orada saklanm olan idelei gerektiinde
hazr bulunduramayan kimsede bu ideler hi bulunmasa da bir
deiiklik olmazd, nk byle ideler o kimsenin ok az iine
yarar.

10. Hayvanlarda bellek vardr.

Zihne gelen ideleri bir yana

koyup saklama yetisi, insanda olduu gibi, baka bir ok hay


vanlarda da varm gibi gnyor. nk, baka rnekler bir
yana, kularn ezgileri renmesi ve notalar iyi vurgulamak iin
onlarda gzlemlenen aba. bende, onlarda alg bulunduu. on
larn ideleri belleklerinde saklayp yeri geldike kullandklar ko
nusunda phe brakmyor. nk onlarn, kendilerinde ideleri
bulunmayan notalara uymak iin aba gstermeleri (bunu yap
tklar aktr). bana olanaksz grnyor. Geri ben, ezgi edim
sel olarak alnrken, sesin bu kularn beyinlerinde belli bir

1 22

canllk devimine neden olabileceini ve kanat kaslarna geen


bu devimin kuun bellt seslerden, dzeneksel olarak, uzakla
masn salayacan kabuLedertm. nk bu, kuun korunu
muna yarayabilir; yine de, organlardaki byle bir devimin,
kuun sesinin yabanc bir sese uymasn-ezginin aknd sra
da, hele bu akma kesildikten sonra-dzenekse! olarak sala

yabilmesi iin bir sebep bulunduu dnlemez, nk byle

bir yknmenin kuun korunumuna bir yaran yoktur. Dahas,


kularn, duyusuz ve belleksiz olarak, kendi notalanu dn a
knm olan bir ,ezgiye derece derece yaklatrabileceklertnln
kabul edilebilmesi (hele kantlanabilmesi) iin en kk bir
sebep bile bulunamaz, nk kulann belleinde bir idesi bu
lunmayan ezgi imdi hi bir yerde deildir, onlann yknecei
bir rnek oluturamaz ve yinelenen abalar da kulan o ezgiye
yaklatramaz. nk bir kaval sesinin, kularn beyinlerinde,
hemen deil de sonraki abalarla, benzer sesler retebilecek
izler brakmas iin bir sebep yoktur; te yandan, kendi kar
dklan seslerin de kaval sesinin brakt trden, kendilerinin
uyacaklan izleri niin brakamayacan kavramak da olanak
szdr.

123

BLM XI
AYIRT ETME VE ZHNN
TEK LEMLER
1. Onsuz bilgi olmaz. Zihnimizin, dikkatimizi ekebilecek
bir baka yetisi de kendi idelerini ayrt etme ve bunlar seme
yetisidir. Bir eyin genel olarak bulank bir idesini edinmek yet
mez. Zihinde deiik nesqelerle bunlarn niteliklerinin seik al
gs olmasayd bizi etkileyen cisimlerin imdi olduu gibi srekli
etkili olmalarna ve kendisinin de srekli olarak dnmesine
karn. yine de zihnin bilgi edinme yetenei ok dk olurdu.
Doutan dorular olduklar sylenen bir ok , hem de ok
genel nermelerin apaklk ve kesinlii, bu bir e}r tekinden
ayrt etme yetisinden gelir; nk insanlar bu nermelerin
genel kabul grnn gerek sebebini grmezden gelerek,
bunu tmyle doutan dzenli izlenimlere yklerler; oysa ger
ekte bu, zihnin, iki idenin ayn ya da deiik olduunu algla
masn salayan o ak ayrt etme yetisine baldr.
3. Bulankl ancak aklk nler. delerimizin iyi ayrt
edilmesi onlarn ak ve belirli olmasnn en byk yardmcs
dr. deler ak ve belirgin olursa, duyularn onlar (kimi kez
yaptklar gibi), ayn nesneden, deiik durumlarda deiik bi
imde getirmelerine ve bylece yanlacak gibi grnebilmelerine
karn. onlar zerinde hi bir bulanklk ya da yanllk domaz.
nk, atei olan bir kimse baka zaman tatl idesi veren e
kerde ac bir tat bulabilirse de, yine de bu kims.enin zihnindeki
ac idesi, tatl idesinden, ac bir ey tatm olduu durumdaki
kadar seik olabilir.
4. ltrme. deleri uzam. derece, zaman, yer ya da
baka koullar bakmmdan birbiriyle ltrmek, zihnin, ide
leri zerindeki bir baka ilemidir ve banb ad altnda topla124

nan o geni ideler takm buradan gelir ve bunun ne geni alanl


bir ey olduunu ileride inceleme olana bulacam.
5. Hayvanlar liiftrr, fakat yetersiz olarak. Hayvanla
rn bu yetiden ne lde pay aldklarn belirlemek kolay deil
dir; bunun byk lde olmadn dnyorum; nk on
larda yeterince seik idelertn bulunmasna karn, iki ideyi,
bunlarn yeterince deiik yani iki ayn ide olduunu anlayacak
kadar ayrt ettikten sonra, onlarn hangi koullarda ltr
lebilecekleri zerinde dnp
incelemede bulunmak bana
yine de insan anlnn bir ayncalym gibi grnyor. Bu
yzden, )layvanlann, idelertni yalnzca nesnelerin kendilerine
bal olan kimi duyulur ayrntlarna gre ltrebildiklerini
sanyorum. insanlarda gzlemlenebilen, genel idelere ilikin
olan ve yalnzca soyut uslamalarda yararl olan teki ltr
me gcnn belki de hayvanlarda bulunmadn dnebiliriz.

6. Birletirme. Zihnin, ideleri zerinde yaptn gzlemleye


bildiimiz bundan sonraki ilem BIRLETlRME'dir; zihin, bu
nunla, duyum ve dnmden edindii bir ok ideleri bir araya
getirir ve bunlardan karmak ideler yapar. GENLETME idesi
de bu birletirme idesi iinde dnlebilir; burada birletirme
daha karmak idelerde olduu kadar grnmemekle birlikte,
yine de bu, ayn trden de olsa, bir ok ideleri bir araya getir
mektir. rnein bir ok birimleri birbirtne ekleyerek dzine ide
sini yapanz, bir ok santimlerin yinelenen idelertni bir araya ge
tirerek de metre idesini kurarz.

7. Hayvanlar pek az birletirebilir. Burada da hayvanlarn


insanlardan ok gertde kaldn dnyorum. Geri onlar da,
olaslkla sahibinin klnn, kokusunun ve sesinin, kpekte
onun karmak idesini dourmas, daha dorusu btinlann k
pee sahibini tantan bir ok seik imleri oluturmas duru
munda olduu gibi, bir ok yaln ide bireimlertni edinip zihinde
tutabilirler; fakat ben yine de onlann o idelert kendiliklertnden
birletirtp karmak ideler yaptklarn sanmyorum.
8. Ad verme. ocuklar, yinelenen duyumlarla, belleklertnde

il,

xxxv

xxlil

125

yerlemi ideleri edindikten sonra, derece derece iinleri kullan


may renmeye

balarlar.

Konuma organlann aDaml sesler

yapmada kullanma yeteneini edindikten sonra da, kendi idele


rtni bakalarna anlatmak zere szckleri kullanmaya balar

lar. Bu szsel imleri kimi kez bakalarndan alrlar: kimi kez de,
ocuklarn dili ilk kullanmaya baladklar srada nesnelere yeni
ve allmam adlar vermelerinde olduu gibi. bunlar kendileri
yaparlar.

9. Soyutlama. Szcklerin kullanm bizim isel idelerimizin


da dnk imlerinin yerini tuttuuna ve bu ideler de tikel ey
lerden alndna gre, eer edindiimiz her tikel idenin ayn bir
ad olsayd, adlarn sonsuz sayda olmas gerekirdi. Bunu nle
mek iin zihin tikel nesnelerden ald tikel ideleri genel yapma
ya giriir; bu ilem, tikel idelertn, btn teki varolulardan ve
zaman, yer ya da birlikte ortaya kan baka ideler biimindeki
gerek varolu durumlarndan aynlmolan, zihindeki grnt

ler olarak ele alnmasyla yaplr. Buna SOYUILAMA denir ve

bununla, tikel varlklardan alnm olan ideler btn bir trn


genel temsilcileri olurlar: ve bunlarn adlan da, bu soyut idelere
uygun olarak varolan eylerin hepsine uygulanabilen genel
adlar olur. Anlk, zihindeki bu belirgin plak grntleri, oraya
ne zaman, nasl ve baka hangi grntlerle birlikte geldikleri
ne bakmakszn, gerek varolular bu kalplara uygunluklanna
gre trlere ayrmay ve bunlar ona gre adlandrmay .salya
cak standartlar olarak, (bunlara toplumsal olarak eklenmi ad
larla birlikte) biriktirir; bylece, zihin, dn stten ald rengi bu
gn tebeir ve karda gzlemledii iin, yalnzca bu grnty
ele alr, onu btn bu trn temsilcisi yapar: buna

aklk

adn

verdii iin de, bu sesle, herhangi bir yoldan dnlen ya da


rastlanan ayn nitelii imler, bylece tmeller de, hem ide hem
de terim olarak yaplm olur.

10. Hayvanlar soyutlamaz. Hayvanlarn. tdelerini bu yol


dan herhangi bir lde birletirip geniletebilecekleri pheli
bile olsa, onlarda soyutlama gcnn bulunmadn ve genel
ideler edinebilmenin insanla hayvanlar arasna kesin bir ayrm
koyduunu ve bunun, hayvanlarn yetilerinin hi bir zaman eri
emeyecei bir yetkinlik olduunu kesinlikle syleyebileceimi

126

sanyorum. nk onlarda tmel ideler ili genel imler kullan


mann hi bir izini gzlemlemediimiz aktr; bu durumda, sz
ckleri ya da baka genel imleri kullanmadna gre onlarda
soyutlama ya da genel ideler yapma yetisinin bulunmadn
dnmeye hakkmz vardr.

1 1. Hayvanlarn genel szckleri kullanamaz ya da bilemez


olularn, onlarn anlalr sesler karacak organlarnn eksik
liine de balayamayz; nk bir oklarnn byle sesleri ka
rabildiklerini ve szckleri yeterince seik olarak syleyebildik
lerini. fakat hi bir zaman byle bir uygulama yapamadklarm
gryoruz. te yandan, organlarndaki bir bozukluk yznden
szckleri syleyemeyen insanlar, yine de, tmel idelerini, on- .
larda szcklerin yerini tutan imlerle. anlatmaktan geri kalmaz
lar ve bunun hayvanlarda bulunmayan bir yeti olduunu gr
Bu yzden hayvan trlerinin
insandan burada

yoruz.

ayrldn; bunun, hayvanla insan tmyle ayrt eden ve so


nunda araya bylesine byk bir uzaklk koyan zel ayrm ol
duunu kabul edebileceimizi sanyorum. nk hayvanlarda
ideler varsa ve onlar tmyle makine deilseler, onlarda bir l
de us bulunduunu yadsyamayz. Bunlardan kimisinin belli
durumlarda uslama yaptklar. bana, duyumlarnn bulunduu
kadar ak grnyor; fakat bu ancak tikel idelerde ve onlan
duyumlanndan aldklan biimiyle oluyor. En stnleri bile bu
dar snrlar iinde kalmtr ve (bana gre) bu snrlan herhangi
trden bir soyutlamayla geniletme yetileri yoktur.

14. Yntem.

Bunlarn, zihnin anlkta kulland ilk yetilei

ve ilemleri olduunu sanyorum; b.u nlar zihnin btn ideleine


genellikle uygulanrsa da, benim buraya dek verdiim rnekler
balca yaln idelerdendir. Zihnin bu yetilerinin aklanmasn,
kannak idelerle ilgili olarak syleyeceklerime gemeden nce,

basit idelein aklanmasna u sebeplerle ekledim:

Birincisi. bu . yetilerden birou balangta genellikle basit


idelere uyguland iin, doay olaan yntemi iinde gzleye
rek, onlan doma. ilerleme ve dereceli gelimeleri iinde izleyip
bulabiliriz.
kincisi. zihin yetilerinin basit ideler zerinde nasl iledikle

rini gzlemleyerek -basit ideler, genellikle insanlardan ounun

127

zihinlerinde, kannaklardan daha ak, kesin ve seiktir- zih


nin, yanlma olaslmzn ok daha yksek olduu karmak
ideleri nasl soyutladn, belirlediini, ltrdn ve buntara teki ilemlerini nasl uyguladn daha iyi inceleyip re
nebtllrlz.
ncs, nk zihnin, duyumdan alnan ideler zerinde
ki bu ilemlerlnin kendileri de, zihnin bunlar zerinde dn
mesiyle, bilgimizin, benim dnm adn verdiim teki kayna
ndan tretilmi olan baka ide takmlardr ve bu yzden de
burada duyumun yaln idelerinin arkasndan incelenmeleri
uygun olur. Birletirmeyi, ltrmeyi, soyutlamay v.b. baka
yerlerde daha genie inceleme olana bulacam iin burada
bunlara yalnzca deinmekle yetindim.

17. Karanlk oda. rettiimi deil aratrdm savlyo


rum; bu yzden de, anla bilginin girebilmesi iin benim bula
bildiim yollarn yalnzca dsal ve isel duyum olduunu bura
da yeniden aklyorum. Bu karalk odaya n girebildii
pencereler, benim bulabildiim kadaryla. yalnzca bunlardr.
nk, benim dnceme gre, anlk, a tmyle kapal
olup yalnzca dardakl grlebilir benzerlikleri ya da dardaki
eylerin ldelerinl ieri brakan kk bir aral bulunan bir
odacktan ok baka bir ey deildir. Byle bir karanlk odada
izilen resimler, gerektiinde kullanlmak zere dzenli biimde
orada tutulsayd, bu btn grme nesneleri ve onlarn ideleriyle
ilgili olarak insan anlna ok benzerdi.

'11, x

xxvtll; lll, Ul

128

BLM XII
KARMAIK DELER

. Zihin onlan basit !delerden yapmtr.

Buraya dek. edi

nilmelerinde zihnin tmyle edilgin olduu ideleri inceledik;


bunlar, daha nce sz geen duyum ve dnmden alnm
idelerdlr; zihin bunlar kendiliinden yapamad gibi, onun t
myle bunlardan yaplmam olan bir idesi de yoktur. Fakat
zihin btn basit idelertnin ediniminde tmyle edilgin olmakla
birlikte, btn idelertnin gerelerini ve temellerini oluturan
basit idelerden baka ideler yapmak zere birok eylemlerde
bulunur. Zihnin, kendi gcn kendi basit idelerine uygulama
sna araclk eden eylemlerinin balcalar u dr
ok basit ideyi bir bileik idede birletirmek, btn
byle yaplmtr.

ideler

( 1) Bir

karmak

(2) kincisi, basit ya da karmak iki

ideyi alp, onlan bir tek idede birletirmeksizin, ikisinin birlikte

bir grnn elde edecek biimde yan yana getirmektir; zihin


btn

bant idelerini

bu yoldan edinir:

(3) ncs, ideleri

kendi gerek varolularnda .onlara elik eden btn teki ide


lerden ayrmaktr; buna soyutlama denir: Zihnin btn

ideleri

genel

byle yaplmtr. Bu, insan gcnn ve onun ileme bi

iminin. zdeksel ve zihinsel dnyada ayn olduunu gsterir.


ikisindeki gereler de insann ne var edip ne de yok edebilecei
trden olduu iin, insann btn yapbilecei ey, onlan ya
birletirmek, ya yan yana koymak ya da tmyle ayrmaktr.
Ben burada karmak ideleri incelemeye bunlann birincisinden
balayacam ve yri gelince teki ikisine geeceim. Basit ideler
bir ok bileimlerde birlemi olarak grldklerine gre, zih
nin, bir ok basit ideleri bir tek ide olarak birlemi durumda
inceleme gc vardr ve bu yalnzca idelerin dsal nesnelerde
birlemi olduklar durumlarda deil. zihin bunlar kendisi bir-

1 29

letlrdiinde de byledir. Byle bir ok basit idelerin birletiril


mesiyle yaplan idelere

karmqk

ideler diyeceim; gzellik,

minnet, bi' adam, bir ordu, evren byledir; bunlar, deiik basit
idelerden ya da basit idelerden yaplm kannak idelerden
oluturulmu olmalarna karn, yine de zihnin, gerekli grdk
e her birini kendi bana inceledii ve bir adla imledii eyler
dir.

2. stenli olarak yaplm. Bu kendi idelerini yineleme ve


birletirme yetisi yoluyla, zihnin, dncelerinin nesnelerini,
duyumun ve dnmn kendisine saladn ok aan bir de
itirme ve oaltma gc vardr; fakat btn bunlar yine de o
iki kaynaktan ald ve btn yapmlarnn en son gereleri olan
basit idelerle snrldr. Fakat bir kez bu basit ideleri edindikten.
sonra; zihin artk yalnzca gzlemle ve dardan sunulan eyler- .
le snrl kalmaz; kendi gcyle kendi idelerini birletirir ve hi
bir zaman byle birlemi biimde edinemeyecei yeni karmak
ideler yapar.

3. Bunlar ya kipler. cisimler. ya

ela

bantlardr.

Nasl

birlemi ya da ayrlm olurlarsa olsunlar, karmak idelerin


says sonsuz ve eitleri snrsz olup, bu yzden insanlarn d
ncelerini doldurup orada yerlemelerine karn, yine de J?un

larn u bala indirgenebileceini sanyorum:


l . Kipler.

2. Cisimler

3. Bantlar.

4. Kipler.

Nasl birletirilmi olurlarsa olsunlar, kendilikle

rinden varolma olasl tamayan fakat cisimlerin eklentileri ya


da etkilenimleri olarak grlen karmak idelere

Kipler

diyece

im; gen, minnet, kya v.b. szcklertn.Y imledii ideler by


ledir. Burada

Kip

szcn allan imleminden bir lde de

iik biimde kullanyorsam balanmayi dilerim; nk genel


olarak kabul edilmi kavramlardan ayrlan sylemlerde ya yeni
szckler yapmak ya da eski szckleri bir lde yeni bir an
lamda kullanmak kanlmaz olur ve bizim iin daha hogrle
bilir olan belki de ikincisidir.

5. Basit ve kark kipler. Kipler arasnda aynca incelen'

1 30

meye deer iki tr vardr: Birincisi, bir dzine ya da bir yirmilik


gibi. yalnzca ayn basit idenin eitleri olan, baka hi bir idey
le kanmayan kiplerdir; bunlar yalnzca birbirine eklenen bir
ok seik birimlerin ideleridir ve basit idelerle snrl olduklar
iin bunlara basit kipler diyeceim; ikincisi. bir ok trden
basit !delerin bir karmak ide yapmak zere bir araya gelerek
birlemesinden oluanlardr: rnein. renkle kln belli bir bi
leiminden oluan ve gzlemcisinde holanma uyandran gzel
likle; herhangi bir eyin. sahibinin istei dnda, gizlice iyelik
deitirmesi demek olan hrszlk. hemen grlebilecei gibi. bir
ok trden bir ok idelerin bileimini ierirler; bunlara kark
kipler diyorum.

6. Cisimler. tek ya da topludur. ikincisi, cisim ideleri ken


diliklerinden varolan seik tikel eyleri temsil etmek zere aln
m basit idelerin bileimleridir; bunlar arasnda, billnmemesi
ne karn varolduuna inanlm olan tz idesi, olduu
biimiyle, her zaman ilk ve bata gelir. Bylece, tz idesine belli
bir soluk akl rengin basit idesi, belli derecelerde arlk, sert
lik, ilenebilirlik, eriyebilirlikle birlikte eklenir kurun idesini
elde ederiz; belli trden bir klk idesiyle devim, dnme ve us
lama glerinin bileiminin tz idesine eklenmesi de bir adamn
olaan idesini yapar. Cisimlerin de iki tr idesi vardr: birincisi
bir adam ya da bir koyun idesi gibi, ayn varolularyla, tek ci
simlerin idesidir; ikincisi de bir ordu ya da koyun srs gibi,
bunlardan bir ounu birlikte bulunduran idelerdir; nk
byle bir araya gelmi bir ok cismin toplu idelerinden her biri
de bir damn ya da bir birimin idesi gibi tek ide oluturur.

7. Bant. Karmak idelein nc ve son tr bizim ba


nt dediimizdir ve bir lrlenin bir bakasyla birlikte incelen

mesinden ya da ltrlmesinden oluur. Bunlarn bir ok


trn srasyla ele alacaz.

13 1

BLM XDI
BAST KPLER : BRNCS.

UZAYIN BAsT KPLER

. Basit Jdpler. Yukardaki blmde. genellikle btn bilgi


mizin gerek gereleri olan basit ldelerden ok sz ettimse de,
orada onlar daha bileik olan !delerden aynlklar iinde deil
de zihne geli biimlerine gre ele aldm iin, bunlardan bir
blmn birinci dnceye gre ele almak ve zihnin ya varo
lan eylerde bulduu ya da hi bir dsal nesnenin ya da yaban
c nedenin yardm olmadan kendi iinde yapabildii ayn idenin
deiik kiplerini incelemek belki de yanl olmayacaktr.

Herhangi bir basit idenin (benim basit kipler dediim) bu


deiimleri, zihinde. birbirine en uzak ve kart olan ideler ka
dar tam olarak ayn ve seik idelerdir. nk mavilik scaklk
tan ya da bunlardan her biri herhangi bir saydan ne denli se
ikse iki idesi de bir idesine gre ylesine seiktir; fakat yine de
iki, yinelenen bir birimin basit idesinden yaplmtr ve bu tr
den ylnelenmelerin birbirine eklenmesi bir dzinenin, bir grosa
nn ya da bir milyonun seik yaln kiplerini yapar.
2. Uzay desi. Uzayn basit idesinden balayacam. Daha
nce, 4. blmde, uzay ldeslnl hem grme hem de dokunmayla
elde ettiimizi gstermitim.
s. Uzay ve uzam. Uiay iki cisim arasndaki baka hi bir
eyi gz nnde tutmadan yalnzca uzunluk olarak ele alnd
nda. uzaklk adn alr: uzunluk, genilik ve derinlik olarak
ele alndnda buna sa (capaclty) denebileceini sanyorum.
Uzam terimi buna genellikle her trden ele alta uygulanr.

4.

Snrszlk. Her ayn uzaklk uzayn bir ayn deiimidir ve

132

her ayn uzakln ya da uzanm her idesi bu idenin bir basit

ki

pidir. insanlar, kullanmak zere ve lmelerin verdii alkan


lkla, zihinlerinde, in, ayak, yarda, kula, mil, yerkrenin ap
v.b. glbl belirlenmi uzunluklarn ldelerinl tutarlar; bunlar yal
nzca uzaydan yaplm seile idelerdir. insanlar uzayn byle
belirlenmi bir takn uzunluklarnn ya da llerinin dnce
sine altklar

Zaman, zihinlertride bunlar, cisim ya da baka

bir ey ldesinl onlara kartrmadan ya da eklemeden, istedikle


ri kadar yineleyebllirler ve kendileri iin uzunluk, kare, ayak
kp, yarda ya da kula idelerinl kurabilirler: bu hem evrende
ki cisimler arasnda hem de btn cisimlerin en u snrlarnn
tesinde geerOdtr; sonra yine bunlar da birbirine ekleyerek

snrszlk
ey. bu. bizdeki her uzaklk ldestnl yineleme ve iki

uzay idelerint istedikleri kadar gentleteblllrler. Bize


idesint veren

ye katlama ve bunu eskisine, hi bir duraa ya da snra ula


madan, istediimiz sayda ekleyerek onu istediimiz kadar ge
niletebtlme gcdr.

5. Khk. Bu idenin, snrlandrlm uza.mm ya da kuatlm


uzayn blmlerinin kendi aralarndaki bantdan baka .bir
ey olmayan bir kipi daha vardr. Dokunma bunu, snrlarna
ulaabtldlimiz duyulur cisimlerde bulur: gz de bunlar, snr

lar kendi gr alan iinde kalan cisimlerden ve renklerden


alr: gz, ularnn nasl bittiini, yani seilebilir alar olutu
ran dz izgilerde mi yoksa hi bir ann alglanamad eri
izgilerde mi bittiini gzlemler; zihin de herhangi bir cismin ya
da uzayn snrlar iindeki btn blmlerde, bunlarn birbiriy
le bantlarn gz nnde tutarak, klk dediimiz, kendisine
sonsuz deimeler salayan ideyi edinir.

7. Yer.

Bu balk altna giren ve bu guruba ilikin olan bir

yer dediimiz idedir. Basit uzamda herhangi iki ci


iki nokta arasndaki uzaklk bantsn gz nnde

baka ide de
sim ya da

tuttuum gibi, yer idemizde de herhangi bir eyle, birbirine


gre uzaklklarn koruduklar, yani durmakta olduklar d
nlen herhangi. iki ya da daha ok nokta arasndaki uzaklk ba
ntsn gz nnde tutarz.

8. Bylece, bir satran tahtas zerindeki talar bizim onlar


braktmz karelerde kaldklar zaman. bu arada satran tah-

133

tasnn belki de bir odadan tekine tanm olmasna karn.

talann ayn yerde kaldklarn ya da yerlerinden oynamadkla


rn syerfz; nk anlan yalnzca, satran tahtasnn birbirine
gre uzaklklan deimemi olan blmlerine gre karlatr
mzdr. Satran tahtas bir kamarann ayn yerinde kalmsa.
iinde bulunduu gemi bu arada yol alm olsa bile, onun ayn
yerde kaldn syleriz. . Geminin de, yaknndaki kara paras
nn blmlerine gre ayn uzakl koruduu kabul edildiinde,
yerinde durduu sylenir; oysa bu arada dnya dnm. sat
ran talan da, tahtas da, gemi de, aralarndaki uzakl koru
yan uzak cisimlere gre yerlerini deitirmilerdir.

9. nsanlarn, ortak kullanmlar iin yaptklar bu uzaklk


idesine yer diyoruz; nk insanlar bunu. eylerin zel konum
larnn belirlenmesi gerektiinde bu belirlemede yararlanmak
zere yapmlardr: insanlar bu yeri o andaki amalarna en uy
gun olan komu nesnelere bal olarak dnr ve belirlerken,
baka amaca gre ayn eyin yerini daha iyi belirleyebilecek
baka eyleri bir yana brakrlar. Bylece, satranta her tan
yerini gsterme yntemi, yalnzca bu damab tahta iinde belir
lenmi olduundan, bunu baka bir eyle belirlemek amaca uy
gun dmez; oysa ayn talar bir torbaya konmu olsalard, bi
risi siyah ahn nerede bulunduunu sorduunda, onun yerini,

santran tahtasna gre deil de, iinde bulunduu odann b


lmlerine gre belirlemek daha uygun olurdu; tan imdi bu
lunduu yeri gstermenin, oyunda satran tahtas zerindeki
yerini gstermeye gre deiik bir amac olduu iin, bu yerin
baka cisimlere gre belirlenmesi gerekir.

10. Yer. Evrenin her blmnn idesini edinebilecek du


rumda olmamza karn evrenin kendi yerinin idesini edinmemi

zin olanakszln gz nnde tuttuumuzda, bizdeki yer idesi

nin, daha nce sylediim gibi, bir eyin greli konumundan


baka bir ey olmad aktr; nk bunun dnda, bizde,

kendisine gre bir uzaklk bants dnebileceimiz, yerinden


oynamaz, seik, tikel varlklarn ideleri yoktur; bunun tesinde
ki her ey, zihnin iinde deimeler ya da belirleme noktalan
bulamayaca, tek-biimli bir uzay ya da yayhindr. Evren bir
yerdedir demek onun varolduunu sylemekten teye gemez;

1 34

bu. yerle ilgtlt bir tmce olmakla birlikte. evrenin yerini degll.
yalnzca varoluunu belirtir.

1 1. Uzam ve Cisim ayn dejildlr. Cisimle uzamn ayn ey

olduuna inanmamz isteyenler vardr. Bunlar eer

uzam

cisim ve
cisim.le, blmleri
devinebilen, uzamla da.

derken bakalaryla ayn eyi; yani

birbirinden ayrlp deiik biimlerde

yalnzca, kat yapk paralarn ulan arasnda kalan ve bunla


rn kaplam olduklar uy anlatmak istiyorlarsa, ok deiik

ideleri birbiriyle kartryorlar demektir; uzay idesinin krmz

idesinden olduu kadar katlk idesinden de seik olup olmad


konusunda herkesin kendi dncesine bavuruyorum. Katl

n da krmz rengin de uzamsz varolamayacaklan dorudur,

fakat bu, bunlarn seik ideler olmasn nlemez. Dncenin


uzam idesini iermeyii tinin bedenden ayr olduunu kantla

yan bir sebepse, ayn sebebin, uzayn da katlk idesinl ierme

dii iin cisim olmadn kantlamada geerli clduunu sanyo


rum. nk

uzay

ve

kablk. dnce

ve

yer kaplama

kadar

seik idelerdir ve zihinde birbirinden tam olarak ayrlabilirler.

Demek cisim ve uzanm iki seik ide olduklar apaktr. nk:

12. Birtncisi, uzam cismin ierdii katl ve cisimlertn devi

mine kar direnci iermez.

13. kincisi, an uzayn blmleri birbirinden ayrlamaz; yle

ki, sreklilik. gerek olarak da zihinsel olarak da ayrlamaz. Bi

risinin, uzayn herhangi bir blmn bitiiindeki bir baka


blmden , dncede bile olsa ayirabilmesini isterdim. Benim

dnceme gre, edimsel olarak blmek ve ayrmak, daha nce


sreklilik olan bir yerdeki paralan birbirinden uzaklatrarak,

iki yzey ortaya karmaktr; zihinsel olarak blmek de, zihinde,

daha nce sreklilik olan bir yerde . iki yzey oluturmak ve


bunlar birbirinden ayn olarak dnebilmektir; bu da ancak.

zihnin ayr:labilir olarak grd ve ayrldktan sonra da, daha


nce kendilerinde olmayp da edinmeye elverili olduklar seik

yzeyleri olacan dnebildii eylerde yaplabilir. Fakat, is

ter gerek ister zihinsel ol.sun, bu ayrlma biimlerinden hi bi

rinin an uzayla badaabileceini sanmyorum.

14. ncs,

an

uzayn blmleri, ayrlamaz olularnn

sonucu olarak. devtmsizdirler, nk devim herhangi iki ey

1 35

arasndaki uzakln deimesinden baka bir ey deildir ve bu


da, ayrlamaz olup bu yzden de birbirine gre srekli durgun
luk durumunda bulunan paralar arasnda olanakszdr.
Bylece, basit

uzayn belirlenmi idesi onu cisimden aka

ve yeterince aynr; nk onun blmleri ayrlamaz, devinemez


ve cisimlerin devimine kar dirensizdirler. ,

16. Varhklann cisimlere ve tinlere ayrlmas uzay ve . cis


min ayn olduunu kantlamaz. Uzayla cismin ayn ey oldu
unu savlayanlar u ikilemi kullanrlar: bu uzay ya bir eydir
ya da hitir; iki ey aras hise bunlarn birbirine dokunmas
gerekir; eer arada bir ey olduu kabul edilirse, bu aradaki ey
cisim mi yoksa tin midir? diye sorarlar. Bu soruyu ben de bir
baka soruyla yantlyorum, dnemeyen kat varlklarla yer
kaplamayan dnen varlklardan baka bir eyin bulunmad
n ya da bulunamayacan kendilerine kim sylemitir?- n
k

cisim ve tin

terimleriyle demek istedikleri budur.

7, Bilmedljlmlz bir ey olan tz, cisimsiz uzaya kar


bir kant dejlldir. Eer bana bu cisimsiz uzayn tz m yoksa
ilinek mi olduu sorulursa (genellikle sorulur) hemen bilmiyo
rum diye yantlarm ve bunu soranlar bana tzn ak ve seik
bir idesini gsterinceye dek bilgisizliimden utan duynam.

18. Szckleri bir eylermi gibi grmekle debileceimiz


yanlglardan, elimden geldiince kendimi kurtarmaya alyo
rum. Bilgimizin olmad yrde ak ve seik imlemlerden yok
sun sesler kararak bilgili grnmeye almak bilgisizliimizi
gidermez. stee gre konulan adlar, eylerin doasn deitir
medii gibi belirli !delerin imleri olarak bu idelerin yerini tutma
dka o eyleri anlamamz da salamaz. Bu tek hecelik
sini

bylesine

gl

biimde

yaptklar gibi onu sonsuz

ve

vurgulayanlarn

tz

se

genellikle

kavranamaz Tannya, sonlu tine,

ve cisme uygulad*lan zaman bunu hep ayn anlamda m ya


tktan ve bylesine deiik varla birden tz dendii zaman,
bu szcn hep ayn idenin yerini mi tutuu zerinde bir d
nmelerini isterdim. Eer yleyse, bundan, tpk bir aala bir
akln, ayn anlamda cisim olup da cismin ortak doasnda bir
lemeleri yznden bu ortak genin deiik kipleri olmaktan
te bir aynmlannn bulunmay gibi; Tann, tin ve cisim de ayn

1 36

tzn ortak doasnda birletiklerine gre, bunlann arasnda


da ayn tzn deiik kipleri olmaktan te bir aynn bulunmad
trnden aykr bir retinin kp kmayacan da sorar
dm. Eer tz Tanrya, sonlu tine ve zdee ayn anlamda
uyguladklarn ve bir szcn, Tannnn bir tz olduu sylen
diinde bir idenin, ruh bir tzdr dendiinde baka bir idenin
ve bir cismin tz olduu sylediinde de daha baka bir idenin
yerini tuttuunu syleyeceklerse yani tz ad ayn seik ide
nin yerini tutacaksa. bu seik ideleri bildirseler ya da en azn
dan, bylesine nemli bir kavramda bylesine pheli bir teri
min kark bir kullanmndan doal olarak ortaya kacak
bulankl ve yanllar nlemek zere bunlara ayn ad verse, ler ne iyi ederlerdi; oysa tz teriminin seik imleminin bulun
duunun dnlmesi bir yana, doru kullanmda bir tek ak
ve seik imlemi bile yoktur. Eer onlar byle seik tz idesi
yapabilirlerse, bakalarnn bir drdncsnu yapmasna . ne
engel var?
19. Tz ve ilineklerin felsefede kullanm . yeri azdr. lli:
nelderi, bal bulunacak bir eyi gerektiren bir tr gerek varlk
lar olarak ilk dnenler, bunlar tamak zere tz szcn
icat etmek zorunda kaldlar. Dnyay tayacak bir eyin de ge
rekli olduunu dnen Hintli filozof bu "tz" szcn d
nebilseydi dnyay tamak iin bir fil, fili tamak iin de bir
kaplumbaa arama skntsna katlanmas gerekmezdi; bu "tz"
szc bu ii yeterince yapm olurdu. Bylece, dnyay neyin
tadm soran kimsenin, Hintli filozofun, tzn ne olduunun
bilinmedii, onun dnyay tayan ey olduu, biimindeki yan
tm uygun bulmas gerekirdi; nasl ki biz, Avrupal filozofumu
zun, tzn ne olduunu bilmeden ne srd, o ilineklerin ta
ycsdr, biimindeki yantn uygun buluyoruz. yle ki,
bizdeki tz idesi, onun ne olduunun deil ne yaptnn bula
nk idesidir.
2 .

Cismin en uzak snrlan tesinde bir boluk (vakum).

Uzam idemize dnelim. Eer cisim snrsz kabul edilmiyorsa


(bunu kabul edenin bulunduunu sanmyorum) Tanrnn bir in
san cisimsel varlklar alannn en ucuna yerletirdii bir du
rumda, o kimse kolunu bedeninin tesine uzata myd, diye

137

sormak isterdim. Eer uzatabilirse o zaman kolunu cisimsiz


uzama koymu olur, eer o durumda parmaklarn aarsa, par
maklar arasnda da cisimsiz uzam bulunur. Eer kolunu uzata
myorsa, bu bir d engel yznden olmal, o zaman da elini
uzatmasna engel olan eyin tz m, ilinek mi, bir ey mi yoksa
bir hi mi olduunu sorarm. Buna bir zm bulduklar za
man, aralkl iki cismin arasndaki, cisim olmayan, katl da
olmayan eyin ne olduunu ya da olabileceini de bulmu olur
lar. Bu arada, devime geirilmi olup da (btn cisimlerin en u
snnnn tesinde olduu gibi) nnde hi bir engel bulunma
yan bir cismin devimini srdreceini dnmek, aralannda
hi bir ey bulunmayan iki cismin zorunlu olarak birbirine do
kunacan dnmek kadar hakldr. nk aradaki an uza
nm karlkl dokunma zorunluluunu kaldrmak iin yeterli ol
masna karn yoldaki plak uzam devimi durdurmaya yetmez.
Gerek udur ki, bu kimseler ya hi holanmamakla birlikte
cismin sonsuzluunu benimsemek ya da uzanm cisim olmad
n kabul etmek zorundadrlar.

22. Yok etme gc bir boluu kantlar. Aynca, zdeksiz


uzanm olanakszln ne srenler yalnzca cismin sonsuzlu
unu kabul etmekle kalmazlar, bunlarn. Tannda maddenin
herhangi bir blmn yok etme gcnn bulunduunu da
yadsmalar gerekir. Hi kimsenin. Tannnn. maddenin btn
devimine son verip, evrendeki btn cisimleri tam dinginlik ve
durgunlukta tutabileceini ve bunu istediince srdrebilecei
ni yadsyacan sanmyorum. Byle bir genel durgunluk duru
munda, Tanrnn u kitab ve onu okuyann bedenini yok edebi
leceini kabul eden kimsenin bir boluun olabilirliini de
kabul etmesi gerekir. nk cisim yok olmadan nce onun par
alaryla dolu olan uzamn. bu yok olmadan sonra da varln
srdrecei ve cisimsiz bir uzam olarak alaca aktr. Bir bo
luun olduunu ne srenlerin de. olmadn ne srenlerin
de. kendilerinde hem boluun hem de doluluun idelerinin ya
ni varln yadsdklar katlktan yoksun bir uzanm idesinin
bulunduunu kabul etmeleri gerekir; yoksa bir hi zerinde tar
tm olurlar. nk szcklerin inlemlerini uzamn cisim ol
duunu syleyecek kadar deitirerek cismin btn zn kat:
lksz an uzama indirgeyenler. boluktan sz ettiklerinde,

138

uzamn uzamsz olmas olanaksz olduuna gre, sama konu


mu olurlar.

23. Devim bir botlaa kantlar. Fakat boluu bulmak iin


cisimlerin en son snrlarn n tesine gemeye ve Tanrnn tm
gllne ba vurmaya gerek. kalmadan da, grdmz ve
bizi evreleyen Cisimlerin devimi bunu aka gstertrgibi gr
nyor. Biisinin, iinde blecei paralarn en k kadar
boluk bulunmayan bir kat cismi, bld paralar o cismin
yzeyinin snrlar iinde aa. yukan ve her ynde devinecek
biimde kat paralara blmeyi denemesini isterdim. Bu olanak
sz olduuna gre sz geen bo uzay ne denli k olursa
olsun, bu, doluluk varsaymn ykar.
24. Uzay ve cisim ideleri seiktir Fakat buradaki sorun .
uzay ya da uzam idesinin cisim idesiyle ayn olup olmad so
runu olduuna gre, bir boluun gerek varoluunun kant
lanmas gerekmez, onun idesinin varoluu yeter; boluk var m
diye soranlarda bu idenin bulunduu aktr. nk onlarda ci
simsiz uzay idesi bulunmasayd, o var m diye de soramazlard;
cisim idesi plak uzay idesinin ierdiinden te bir ey ierme
seydi, dnyann doluluundan pheye demezlerdi; nk o
zaman uzay ve cisim idelei ayn olacandan cisimsiz uzay var
m diye sormak uzaysz uzay. var m diye sormak gibi sama bir
ey olurdu.

25. Uzamn cisimden aynlmazli onunla ayn oluunu


kantlamaz. Uzam idesi btn grlebilir niteli8erle ve doku

nulabllenlein ouyla yle skca birlemitir ki, birlikte uzam


izlenimleri de edinmeden hi bir d nesne gremeyiz ve pek az
na dokunabiliriz. teki idelein ortaya kt her zaman, uza
mn bu, deimez biimde kendini gsterme yatknlnn, kimi
lerinin cismin btn "zn uzam olarak grmelerine neden
olduunu sanyorum; buna ok da armamak gerekir, nk
kimilerinin zihnini (btn duyulanmzn en ilekleri olan) gr
me ve dokunma duyulan uzam idesiyle ylesine doldurmu ve
bu ide onlan ylesine etkilemitir ki, bunlar, uzam olmayan hi .
bir eyin varoluunu kabul etmez olmulardr. Bu kimselerle
imdi tartmayacam. bunlar eer, grme ve dokunma ideleri
zerinde olduu kadar kendi tat ve koku ideleri zeinde de d-

139

tlnselerdi; bu bir yana, kendi alk ve susuzluk ve bir ok teki


ac idelerini inceleselerdi, bunlarn uzam idesinl iemediinl,

bunun da bir beden izlenimi olup, tekiler gibi, duyularmzla


bulunabildiini, duyularmzn da eylerin an z0.n11 grecek

kadar keskin olmadm grebilirlerdi; ite onlarn bunu gz

nnde tutmalarm isterdim.

27. Uzay ve katlk ideleri aelktlr. Vardmz sonu: in

sanlar bi; boluun varoluu zerine ne dnrlerse dn

snler, benim iin u aktr: bizim devimden seik bir katlk ve


uzaydan seik bir devim ldemlz bulunduu lde katlktan se

ik ak bir uzay !demiz de vardr. Bunlardan daha seik iki ide

mlz yoktur ve cisim ve uzay devimsiz dnebildiimiz kolay

lkla uzay da kathksz dnebiliriz; buna kar ne cisimln ne


de devimin uzaysz olabilecei yle

140

1tesin deildir.

BLM XIV
SRE VE ONUN BAST KPLER
-1. Sre geici uzamdr. Baka trden bir uzaklk ya da
uzunluk vardr ki onun idesini uzayn srekli blmlerinden
deil, ardkln geici olan ve srekli yok olan blmlerinden

sre deriz; bunun yaln kipleri, saatler. gn


zaman. ilksiz-sonsuzluk gibi, onun, hepsinin

elde ederiz. Buna

ler. yllar v.b

de seik idelerini tadmz uzunluklandr.

2. Onun idesi idelerlmizin dizisi zerinde yaptmz d


nmden gelir. Kendisinden zaman soran birisine, bir byk
adamn verdii Si nonrogas intelllgo (onu ne kadar ok d
nrsem o kadar az anlyorum biiminde yorumlanabilecek olan)
yant, insan belki de, btn teki eyleri aklayan zamann
kcmdlsinin bilinemez olduuna inandrabilir. Sre, zaman

ve

ilksiz-sonsuzluun doasnda belki de hakl olarak ok anlal


maz bir eyin bulunduu dnlmtr. Fakat bizim anlay
mzdan ne denli uzak olurlarsa olsunlar, bunlar gerek kay
naklarna dek izlersek, btn bilgimizin kaynaklarndan, yani
duyum ve dnmden, birinin, bize bu ideleri, ok daha az
karanlk saylan birok baka ideler kadar ak

ve

seik olarak

salayacandan phem yoktur; o zaman ilksiz-sonsuzluk ide


sinin kendisinin de geri kalan idelerimizle ayn ortak kaynaktan
geldiini grrz.

3. Zaman ve ilksiz- sonsuzluu


deki

sre

iyi anlayabilmek iin biz


idesinin nasl bir ide olduunu ve onu nasl edindii

mizi dikkatle incelemeliyiz. Kendi zihninde neler getiini gz


lemleyebilen herkes iin, uyankken, anlmda srekli olarak
birbirini izleyen bir ideler dizisininin bulunduu aktr. Bize

141

ar-

dtklk tdeslni salayan ey zihnimizde birbiri ardndan gr


nen bu deiik ideler dizisi zerinde yaptmz dnmdr;
bu ardkln blmleri ya da zihnimizdeki herhangi iki idenin
grnleri arasndaki uzakla da sre diyoruz. nk biz d
nrken ya da bir ok ideler ardk ohy-ak zihnimize gelirken,
varolduumuzu biliriz; bylece, varoluumuza ya da varoluu
muzun stekliliine ya da zihnimizdeki idelertn ardklyla l
lebilen herhangi bir eye, kendi sremiz ya da dncemizle
ortak varolulu baka bir eyin adm veririz.

4. Sre idesi, bizim delerlmiz zerinde yaptmz d-


nmden gelir. Bizim, ardklk ve sre kavrammz bu kay
naktan, yani zihnimizde birbiri ardna ortaya ktm grd
mz ideler dizisi zerindeki dnmden, edindiimiz bana
ak grnyor, nk bizde anlmzda ortaya kan ideler di
zisini gzlemleme dnda bir sre algs yoktur. Bu ideler ard
kl kesildiinde, onunla birlikte sre algmz da kesilir: bunu
herkes, ister bir gnlk, ister bir aylk ya da bir yllk olsun, de
rin bir uykuya daldndaki kendi deneyimlerinden de bilir; in
sann, uyuduu ya da dnmedii sradaki bu sreden hi bir
algs yoktur, bu sre tmyle yitmitir; dnmenin brakld
andan yeniden dnmeye balayncaya dek arada bir sre
gememi gibi grnr. Uyank bir kimse de, zi1'nlnde, hi de
imeyen ve baka !delerin izlemedii bir tek ide saklayabilseydi
onun iin de byle olacandan kukum yoktur. Yine, dikkatini
bir tek ey zerinde toplayp. zihninde birbirini izleyerek geen
ideler dizisini hi dnmeyen birisinin, bu derin iebak sra
snda geen srenin b.yk blmn gzden kardm ve ge
en zaman gerektekinden daha ksa sandn grrz. Uyku
nun genellikle srenin aralkl blmlerini birletirmesi,
uyurken zihnimizde ardk !delerin bulunmamasndandr.
nk bir kimse uyurken d grr de zihinde alglanabilen
deiik ideler ortaya karsa bu d boyunca da onda bir sre
idesi ve bu srenin uzunluu idesi bulunur. Buna gre lnsanla
nn, sre !delerin!, anhklannda birbirini izleyen ideler dizisi ze
rindeki dQnmden trettikleri, bu gzlem olmadka dnya
da ne olursa olsun bir sre kavram bulunmayaca bana ok
ak grnyor.

142

5. Sre idesi eylere uykudayken de uygulanabilir. Ger


ekten insan, kendi dncelerinin ardkl ve says zerinde
dnm yoluyla sre kavramn ya da idesini elde ettikten
sonra, bu kavram, dnmedii srada varolan eylere de uy
gulayabilir; nasl ki cisimlerin yer kaplama idesini grme ya da
dokunma yoluyla elde eden birisi de bunu, iinde h bir cismin
grlmedii ya da dokunulmad uzaklklara uygulayabilir.
Bylece, bir

kimse uyuduu ya da dnmedii srada geen

srenin uzunluunu alglamamakla birlikte, yine de, geceyle


gndzn dnmlerini gzlemlemi ve bunlarn srelerinin
grnte dzenli ve deimez olduunu saptam olduundan,
bu dnmn, uyuduu ya da dnmedii zaman da baka
zamanlardaki gibi yrdn varsayarak uyurken geen sre
nin uzunluunu dnp kabul edebilir.

6. Ardklk idesi devimden gelmez.

Bylece, anlmzda

birbiri ardndan geen deiik !delerin grn zerinde d


nmle ardklk kavramn ediniriz. Bunu duyularmz yoluyla
devimin gzleminden elde ettiimizi dnen birisi, kendi zih
ninde, devimin de, ayrt edilebilir idelertn bir srekli dizisinden
baka trl olmayan bir ardklk idesi rettiini gz nnde
tuttuunda belki de benim dncemi kabul edecektir. nk
gerekten devinen bir cisme bakan bir kimse,bu devim bir s
rekli ardk ideler dizisi retmedike devimi alglayamaz: rne
in ak havada deniz ortasnda. giden bir gemide bulunan ve
karay gremeyen bir adam, btn bir saat boyunca gnee, de
nize ya da gemiye b,akp, bunlarn hi birinde devim alglamaya
bilir; oysa bu sre iinde bunlardan ikisi, belki de hepsi, byk
yol -almtr. Fakat bunlardan herhangi birinin baka bir cisme
gre uzaklnn deitiini alglad, yani devim onda yeni bir
ide rettii anda, orada devim bulunduunu da alglar. Buna
kar, evresindeki her ey durduu srada bir devim alglama
yan bir kimse, eer bu dinginlik srasnda dnmse, kendi
dncesinin deiik idelerinin kendi zihnindeki ardk gr
nlerini alglayacak, bylece, hi devim alglamad yerde ar
dkl gzlemleyecek ve bulacaktr.
.
7. ok yava devimleri, srekli olmalarna karn alglaya
maymzn sebebi budur sanyorum; cisimlerin bir duyulur

143

noktadan tekine doru devtmlertnde yer dettlrmeleri ylesine


yavatr ki, bu, ancak ok aralkl yeni idelere neden olur: By
lece zihinlerimizde birbirini hemen izleyen yeni ideler dourma
d iin bizde btr devim algs da olmaz; devim idesi bir srekli
ardkla dayand iin, ondan doan deiik idelertn srekli
ardkl olmadka o ardkl da alglayamayz.

8. Buna kar, devimlerinin seilebilir aralklaryla duyular


mz seik olarak etkileyemeyecek kadar hzl devinen ve zihinde
bir ideler dizisi dourmayan eylerin de devtmlert alglanamaz:
nk bir ember boyunca, idelerimizln zihinlerimizde birbirini
izlemelerinde allandan daha az zamanda devinen bir eyin
devindii' alglanamaz; byle bir ey devtmdeki bir emberin bir
parasna deil de belli bir nesneden ya da renkten tam bir dai
reye benzer.

10. Bir glle bir oday batan baa gemi ve bu arada bir
adamn bir kolunu ya da bedeninin bir blmn gtrm ol. sun: gllenin, odann iki kar duvarn delecei herhangi bir ta
ntlama kadar aktr; insann bedeninde, nce bir noktaya son
ra da teki ve daha da teki noktalara ardk olarak
dokunaca da aktr; buna kar ben, bu arpmalarn acsn
duyan ya da iki ayn duvara arpan gllenin seslerini iitenler
de iinde olmak zere, hi kimsenin, bylesine sert iki arpma
nn. ne acsnda ne de sesinde bir ardklk alglayacan san
myorum. te iinde ardklk alglayamadmz byle bir sre
blmne an diyoruz: ve bu, zihnimizde, kendisini izleyen bir
ide bulunmayan bir tek idenin yer ald, bu yzden de iinde
ardklk alglayamadmz bir zaman blmdr.
12. Bu dizi baka ardklklann lsdr. Bu yzden,
bana yle geliyor ki, !delerin, uyank bir kimsedeki srekli ve
dzenli ardkl sanki btn teki ardklklann ls ve l
ndr (standard). Buna gre, eer bir ardkln hz, iki se
sin ya da acnn v.b. ardklklannda yalnzca bir idenin sresi
ni aldklar durumlarda olduu gibi, bizim idelertmizin hzn
geerse ya da herhangi bir devim ya da ardklk zihinlerimiz
deki !delere ayak uyduramayacak kadar. ya da bunlarn zihinle
rimizdeki sralarnn geli hz. bir ya da daha ok idenin zil1ni
deiik
mizdeki olaan gidilerinde, devimdeki bir cisimin

144

'

alglanabilir uzaklklarnn gze verdii ideler arasna ya da bir


birini izleyen sesler ya da kokular arasna girdii zamanlarda ol
duu kadar yava olursa, bu durumlarda da bir deimez s
rekli ardklk duygusu yok olur ve biz o ardkl araya giren
boluklarla blm blm alglarz.

16. deler. nasl yaplm olurlarsa olsunlar, devim duyu


mu iermezler. Demek bize sre idesini veren ey devim deil,
uyankken zihnimizdeki !delerin srekli geiidir; bylece de

vim, daha nce belirttiim gibi, zihnimizdeki srekli ideler ard


klna neden olmann dnda bir alg vermez; yle ki bizde
herhangi bir devim idesi olmadan, zihnimizde birbirini izleyen

baka ideler takm yoluyla, devimden gelen ve iki nesne arasn


daki aralksz duyulabilir uzaklk deimelerinin neden olduu

ide taknlan kadar ak ve seik bir sre idesi vardr; bu yz


den de hi devim duyusu olmayan bir durumdd sre idesi edi
nebiliriz.

17. Zaman, llerle belirlenmi sredir.

Byle sre idesi

ni edinen zihnin yapaca ilk ey, bu ortak srenin, deiik sre

uzunluklarnn llmesini ve iinde bir ok eylerin yer ald


,

dzenin grlmesini salayacak bir lsn bulmaktr; nk

bu olmadan bilgilerimizin ou bulank kalr, ve tarihin byk


blm tmyle yararsz olur. Bizim

zaman

adn en uygun

olarak verdiimiz eyin byle belli dnemlere gre saptanm ve


belli l ve dilimlere gre belirlenmi sre olduunu sanyo
rum.

18. Zamamn iyi bir lsnn, onun sresinin ' tmn


eit dnemlere blmesi gerekir. Uzanm llmesinde, bizim
kullandmz ly ya da ln yaylmn renmek istedii
miz eye uyguladktan sonra baka bir ey gerekmez. Fakat s

reyi lmede bu yaplamaz, nk iki ayn ardklk paras,


birbirini lecek biimde, yanyana getirilemez. Oysa uzanm l
s ancak uzam olabilecei gibi, sre ls de sreden ba
ka bir ey olamayacandan, bir uucu deimez ardklktan
oluan sreyi lmek iin, kalc zdeksel cisimlerle belirlenebi
len inez, ayak, yarda v.b. gibi, kalc deimez sre lleri bu
lamayz. Demek ki zaman uygun biimde lmede hi bir ey.

sreyi, deimez biimde yinelenen devirlerle, grnte eit

1 45

blmlere ayran bir ey kadar yararl olamaz.

19. Gnet ve ayn devirleri en uygun zaman lleridir.

Gnein gnlk ve yllk devirleri doann balangcndan beri


deimez, dzenli ve btn insanlarca gzlemlenebilir olup bir
birlerine de eit kabul edildikleri iin, hakl olarak, . srenin l
s olarak kullanldlar. Fakat gn ve yllarn ayrt edilmesi
gnein devimine bal olduundan, bu, devimle srenin birbi
rinin ls olduu biimindeki bir yanl dnceyi de birlikte
getirdi. nsanlar zamann uzunluunu lmede , zaman ya da
sreden her sz ediliinde saat, gn, ay, yl v.b. idelerini zihin
lerinde hazr bulduklarndan ve bu zaman blmlerini gk ci
simlerinin devimleriyle ltklerinden zamanla devimi kartr
ma eilimindedirler, en azndan bunlar arasnda zorunlu bir
balant grrler. Oysa eit aralkl grnen herhangi bir sre
blmnde ortaya kan her srekli devirli grnt ya da ide
dnm, eer her zaman ve evrensel olarak gzlemlenebilir
se, zaman aralklarn kullanlan ller kadar iyi lebilir. Ki
milerinin bir ate olarak grdkleri gnein imdi her gn ayn
boylama geldii zaman aralyla yakld ve aa yukar on iki
saat sonra da sndrld ve bir yllk devir sresi iinde bu
atein parlaklk ve scaklnn duyulur biimde artt ve sonra
da yine a?..ald varsaylsa, bu dzenli grntler de, bu gzle

mi yapabilen herkes iin, devim varken olduu gibi devim olma


dnda da sre uzunluklarnn lmne yaramaz myd? G
rntler hep ayn, evrensel olarak gzlemlenebilir ve esreli
aralklarla olduu srece bu, devim olmasa da, zaman lmede
insanla hizmet eder.

20. Devimlerlyle deil, devirli grntlerle. nk suyun

donmas, bir tr aacn iek amas, dnyann her yannda


eit zaman aralklaryla ortaya ksa, bunlar da, insanlarn za
man lmesinde gnein devirleri kadar yararl olabilir. Ger
ekten Amerika'daki kimi topluluklarn, yllarn bir tr kula
rn belli mevsimlerde gelip yine belli mevsimlerde ayrllarna
gre hesap ettikleri grlr. Eer gne, son zamanlarda bir bil
gili yazarn varsayd gibi, yaratltan tufana dek deimez bi

imde ekvatorda dnp, bylece n ve scakln dnyann

btn oturulan blgelerine, tropikletdeki yllk devimlerini yap-

146

madan, eit uzunluktaki gnlerde eit olarak serpiyorduysa, tu

fan ncesi dnyasnn insanlannn (gnein devinmesine kar


n),

dnyann balangcndan beri geen yllar sayabilmi, ve

zamanlarn, byle, ayrt edilebilecek kadar. ak duyulur imleri


bulunmayan dnemlerle lm olabileceklerini dnmenin
kolay olduunu sanmyorum.

2 1. ki sre blmnn eit olduu kesin olarak biline

mez.

Buna gre, sreyle, srenin uzunluunu deerlendirmek

iin kullandmz lleri zenle ayrt etmemiz gerekir. Sre,


kendisi olarak, bir deimez, eit ve tek biimli gidi diye d
nlmelidir; fakat onun kullandmz llerinden hi birinin
byle olduunu bilemeyiz, bunlarn belirlenmi blm ya da d
nemlerinin sre bakmndan birbirine eit olduuna da gvene
meyiz, nk iki ardk sre uzunluu nasl llm olursa
olsun bunlarn eit olduu tantlanamaz. Dnyann, bir san
sre ls olarak o kadar uzun zaman ve o kadar gvenle kul
land gne deviminin bir ok blmlerinin eit olmad anla
lmtr. insanlarn, bir sreden beri, gneinkinden ya da (da
ha doru deyimle) dnyannkinden daha deimez ve dzenli
bir devim olarak sarka devimini kullanmalarna karn, yine de
birisine sarkacn iki ardk salnmnn eit olduurl.a nasl g
vendii sorulsayd, onun bunun amaz biimde byle olduu
na kendisini inandrmas olanaksz olurdu, nk bu devimin
bizim iin bilinemez olan nedeninin her zaman dzenli olaca
na gvenemeyiz; tersine sarkacn, iinde devindii ortamn s
rekli ayn kalmadn kesinlikle biliriz; oysa bunlardan birinin
deimesi byle devirlerin eitliini bozabilir ve bu yoldan, tpk
baka grntlerin devirlerinde olduu gibi, devimle lmn
kesinlik ve sanln da yok edebilir; ancak, sre llerimizin
(hi birinin) sanh tantlariamazsa da, sre kavram yine de
ak ve seik olarak kalr. Demek iki ardklk blm yan ya
na getirilemeyeceine gre bunlann eitlii kukusuz olarak bi
linemez. Zaman lmek iin yapabileceimiz eylerin tm eit
aralkl grnen devimlerden, eit grnen aralklarfa, srekli
ardk grntler almaktr; bunlann grnteki eitliine bizi
inandrmak iin de, baka olas sebeplerin ortaya kyla bir
likte, kendi idelerimlzin ardklnn belleimiz yerletirdii
nin dnda bir l yoktur.

1 47

1
24. Zaman lmz zamanmzdan nceki sreye uygula
nabllk. Zihin, bir kez gnein yllk devrt gibi bir zaman ls
n edindikten sonra, bu ly kendisinin iinde- gemedii ve
kendi vatoluunun gerekliiyle ilgili olmayan bir sureye uygu
layabilir. Cisimlerden edinilmi olan ayak ya da yarda idesi, d
ncemizde, hi bir cismin bulunmad dnya snrlar tesin
deki uzaklklara nasl uygulanabiliyorsa, gnein bir yllk
devrtne eit olan sre idesi de, dncemizde, ne gnein ne de
devimin bulunduu srelere kolayca uygulanabilir.

27. lksiz-sonsuzluk.

Demek zaman idesini edindiimiz yol

dan ve ayn kaynaktan, ilksiz-sonsuzluk idesini de ediniriz; yani


ya uyankken dncelerimize srekli olarak kendiliinden gi
ren idelerin doal grntleri ya da ardk olarak duyularmz
etkileyen dsal nesnelerin bizde rettikleri tde dizilerimiz ze
rinde dnm yoluyla ardklk ve sre idesini, gnein devir!erinden de belli sre uzunluklarnn idelerini edindikten sonra, .

dncemizde bu sre idelerini, istediimiz sayda birbirine ek


leyip. bunlar byle eklenmi olarak, gemi ya da gelecekteki
srelere uygulayabiliriz. Bunu usuz ve snrsz olarak srd
rp sonsuza dek ilerleyebilir, bylece gnein yllk deviminin
uzunluunu, gnein deviminin ya da herhangi bir devimin va
rolmasndan nce geldii varsaylan sreye uygulayabiliriz. Bu
uygulama, bu gn saat 'birde. gne saatinin glgesinin devi
minden edindiim kavram, dn gece olmu bir 9laya, rnein
dn gece yanp bitmi ve u anda hi bir edimsd devimi kalma
m olan bir mum na uygulamaktan daha zor ya da daha
sama deildir; nk bu, o srada saate gne vursa ve imdi
ki hzyla devinseydi, saat zerindeki glgenin, mumun yanmas
sresinde, belli bir saat izgisinden tekine gemi olacan d
nmekten te bir ey deildir.

3 1 . Bylece, srenin idelerini ve onun llerini de. b'.itn


bilgilerimizin daha nce sz geen iki kaynandan yani d
nm ve duyumdan edindiimizin ak olduunu sanyorum.
nk, nce, zihnimizde nelerin getiini, orada srekli ola
rak biri yiterken teki grnen idelerimizin birbirini nasl izledi
ini gzlemleyerek ardklk idesini ediniriz.
ikincisi, bu ardkln blmleri arasndaki uzakl gz-

148

lemleyerek

sre ldesini ediniriz.

ncs, duyumla, dzenli olan ve eit aralkl grnen


belli dnemlerde belll grntler gzlemleyerek, dakika, saat,
gn, yl v.b. gibi

srenin belli uzunluk ya da llerinin idele

rinl edlnlrlz.
Drdncs, bu zaman lleini ya da saptanm olan sre
uzunluu idelerini, zihnimizde istediimlzce yineleyebildiimiz

iin, hi . bir eyin gerekten srmedii ya da varolmad bir


yerdeki sreyi imgeleme yetisini edinebilir ve bylece yarn,
gelecek yl ve yedi yl sonray dnebiliriz.
Beincisi, bir dakika, bir yl ya da bir dnem gibi bir zaman
uzunluu idesini dncemizde istedlimizce yineleyerek, bun
lar, tpk kendilerine her zaman bir ey eklenebilen saylahn
sonuna ulaamadmz gibi, hi bitmemek zere birbirine ekle
yebildiimiz iin, hem ruhlarmzn sonsuz gelecekte srmesi ve
hem de ezelden beri varolmu olan o sonsuz Varln ilksiz son
suzluu biimindeki ilksiz-sonsuzluk idesini ediniriz.
Altncs, sonsuz srekliliin devirli llerle belirlenen her
hangi bir blmn inceleyerek, genel olarak
eyin idesini elde ederiz.

149

zaman dediimiz

BLM XV
SRE VE YAYILMANIN BRLKTE NCELENMES

BLM XVI
SAYI
En basit ve en evrensel ide, say. Btn idelerimiz iin
birim ya da bir idesinden daha deiik yollardan zihne su

de,

nulan olmad iin ondan daha basit bir ide yoktur; bu idede
hi bir deiiklik ya da bileiklik izi yoktur; zerinde duyumlar
mzn uyguland her nesne, anlklanmzdaki her ide, zihinleri
mizdeki her dnce bu ideyi de birlikte getirir. Bu yzden de
baka her eyle olan uyumu iinde en evrensel idemiz olduu
gibi, dncelerimize en yakn olandr da : nk say, insan
lara, meleklere, eylemlere, dncelere, varolan ya da dn
len her eye uygulanr.

2. Saymn kipleri toplamayla yaplmttr.

Bu birim ldeslni

zihnimizde yineleyerek ve bu yinelemeleri birbirine ekleyerek,

saynn kiplerinin karmak idelerini ediniriz; bylece biri bire


ekleyerek iftin karmak idesini, on iki birimi birletirerek bir

dzinenin karmak idesini elde ederiz; yirmi, bir milyon ve her


hangi baka bir saynn !desinde de bu byledir.

3. Her kip seiktir. Bu kipler iinde en seik olanlar say


nn basit kiplerldir; nk bir birim olan her en kk dei
me, her bileimi, kendine en uzak olandan olduu kadar en ya
kn olandan: ikiyi iki yzden olduu kadar birden; ikinin
idesini, btn dnyann byklnn bir sakrgann byk
lnden seik olduu kadar, . n idesinden seik yapar. Bu

1 50

teki basit idelerde byle deildir; onlarda gerekten aynml


olan iki yakn ideyi ayrt etmek byle kolay, belki olanakl bile,
deildir. rnein u sayfann aldyla ona en yakn derecedeki
aklk arasndaki ayrm aramay kim gze alabilir ya da. uzam
daki her en ufak artn seik idesini kim oluturabilir?

4. Demek saytal-daki .nttlamalar . en keskin olanlardr.

Her say kipintri tekilerden, giderek kendine en yakn olanlar


dan, aklk ve seiklii, bana, saylardaki tantlamalann, uzam
dakilerden daha ak ve daha san olmasa bile, kullanmlarn
da onlardan daha genel. uygulamada da onlardan daha belirli
olduklann dndryor. nk say ideleri, her niteliin ve
her artn gzlemlenme ve llmesinin o denli kolay olmad
uzanm idelertnden daha keskin ve daha seiktir; bunun sebebi
de dncelerimizin uzayda, bir birim olarak daha tesine gide
medii bir belirli kkle ulaamamasdr; bu yzden her
hangi bir en kk art nicelii ya da oran bulunamaz.

5. Saylar iin adlar gereklidir. Daha nce sylendii gibi,


birim idesini yineleyip onu bir baka birimle birletirerek, bun
dan 'iki' adyla imlenen bi- ortak ide elde ederiz. Bunu yapabi
len ve herhangi bir. say iin edindii son toplu ideye bir yenisini
ekleyip ona bir ad vererek ilerleyen bir kimse, bir ok birim top
luluklarn sayabllir ya da idelertnl edinebilir; ve bunlar birbirinden, sayan kimsenin, saylan izlemek iin bir dizi adlar bildii
ve bu dizileri adlaryla birlikte zihinde tutacak bir belleinin bu
lunduu lde selktrler. Gerekten, saylarn deiik kipleri,
zihnimizdeki, hi deimeye uramayan ve daha az ya da daha
ok olmaktan baka bir aynn gsteremeyecek trden birim bi
leimlerinden baka bir ey olmadklanndan, her seik bilei
min adlarnn ve imlerinin bulunmas, baka trden idelere ba
kla, daha zorunlu grnyor. nk byle adlar ve imler
olmadan, hesap yaparken, zellikle de bileimin byk birim
okluklanndan olumas durumunda, saylan zor kullannz;
byle ince aynml bir bileim, kendisini bakalanndan ayrt
edecek bir ad ya da im olmadka, karma kank bir yn ol
maktan kurtulamaz.

6. Kendileriyle konutuum kimi Amerikallann * (baka ha

Amerika yerlileri

151

kmlardan zihinleri kvrak ve ussal alyordu)

20 ye kadar iyi

hesap yapabilmelerine karn l OOO'e kadar sayamayp, her say


zerine bir seik idelerinin de bulunmaynn bu yzden oldu
unu sanyorum. Dilleri dar ve yalnzca yoksul ve yaln bir ya
amn az saydaki gereksinimlerine uygun olduundan ve tica
reti ya da matematii de bilmediklerinden

1000 saysnn yerini

tutacak szckleri yoktu; yle ki daha byk saylardan sz


edenler karsnda, sayamayacaklar kadar byk bir okluu
anlatmak zere, balarndaki salar gsteriyorlard; bu yeter
sizliin gerekli adlann bulunmayndan geldiini sanyorum .

7. ocuklar niin daha erken saymazlar.

Yirmiye dek sa

yacak ya da bu saynn idesini edinecek olan kimsenin, ondan


nce on dokuzun geldiini bilmesi ve bu iki saynn adn ya da
imini, sralar iindeki imlenilerine gre tanmas gerekir; n
k bunun aksad yerde bir boluk doar, zincir kopar ve iler
leme durur. yle ki, doru saymak iin unlar gereklidir: ( 1 ) zi
hin birbirinden yalnzca bir birimin eklenmesi ya da
karlmasyla ayrlan iki ideyi dikkatle ayrt edebilmeli; (2) yine
zihin ilk birimden o sayya dek bir ok bileimlerin adlarn ya
da imlerini, kark ya da rastgele deil de, saylarn birbirini iz
ledii san dzen iinde, belleinde tutabilmelidir. Bunlardan
birinde srerse sayma ii yrmez ve seik sayma iin zorunlu
ideler elde edilemeyerek, geriye bulank bir okluk idesi kalr.

8. Say, llebilen her eyi ler.

Sayda gzlemlenen

baka bir ey de, zihnin, bizce llebilen ve balcalar yaylm


ve sre olan her eyi lmede onu kullanddr ve bizdeki son
suzluk idesi de,. bunlara uygulandnda bile, yalnzca say son
suzluu gibi grnr. nk bizdeki sonsuz zaman ve sonsuz
uzam ideleri, eer sre ve yaylmn imgesel blmlerinin, hi
bir zaman sonuna ulaamadmz saynn sonsuzluuyla birlik
te yinelediimiz belli idelerinin toplanlan deilse baka ne ola
bilir? Byle tkenmez bir birikimi (btn teki idelerimiz iinde)
en iyi sayun saladn herkes bilir. Bir kimse, istedii kadar
byk saydaki eyleri bir toplam iinde birletirsin, bu okluk,
ne denli byk olursa olsun, o kimsenin buna bir ey ekleme
gcn hi azaltmad gibi, onu saylarn bu tkenmez biriki
minin sonuna da yaklatrmaz; gerideki say, sanki ondan hi

152

bir ey alnmam gibi, eksilmeden kalr. Saylann zihin iin


bylesine ak olan bu sonsuz toplammn (ya da daha iygun
grlrse) toplanabilirlllnln, bize sonsuzluun en ak ve en
seik idestni verdiini sanyorum.

1 53

BLM XVU
SONSUZLUK
BLM :xvm
TEK BAST KPLER

BLM XIX
DNMENN KPLER

. Duyum, ansma, lgzlem v.b. Zihin kendi iine bakp


da kendi eylemlerini gzlemlediinde, ilk ortaya kan ey d
fnmedlr. Zihin onda ok eitli deiimler gzlemler ve oradan
seik ideler elde eder. Bylece, bir dsal nesnenin bedende ya
ratt her izlenimle birlikte giden ve ona eklenen alglama. d
nmenin btn teki kiplerinden seik olarak, zihne duyum
dediimiz seik ideyi salar. Bu, sanki, her idenin duyular yo
luyla anla edimsel giriidir. Ayn ide, dsal duyu zerinde .
benzer nesnenin bir ilemi olmadan yeniden ortaya ktnda
ansmadr; eer bunu zihin aram ve urap abalayarak bu
lup yeniden ortaya karmsa bu uraarak ansmadr (recol
lection) ; eer anmsanan ey uzun sre dikkatli inceleme altn
da tutulursa bu, lgzlemdlr: ideler zihnimizde anln bir
dnm ya da bak olmadan dalgalanrsa, bu Franszlarn
reverie (dlem) dedikleri eydir; kendiliinden ortaya km
olan (daha nce belirttiim gibi, uyankken her zaman zihnimiz
de birbirini izleyen ideler vardr) ideler ayrt edilmi ve sanki
bellee ilenrnilerse bu dikkattir; zihin bir ideye nem vererek

1 54

ve seerek bakp onu her ynyle incelediinde ve teki idelerin


olaan uyansyla ondan aynlamadnda buna dikkatini yo
jwalqtrma ya da irdeleme denir. Dsz uyku, iinde bunla
rn bulunmad durumdur; ve diif: kendisiyse (d duyularn
d nesneleri olaan etkinlikleriyle alamayacak biimde ilerlik
ten kald srada) zihinde, belli bir dsal nesnenin ya da bili. nen olayn uyansndan domadan ve anln bir seim ya da y
netimine
de
bal
olmayarak
ortaya
km
idelerin
bulunmasdr : kendinden geme (ecstasy) dediimiz eyin de
gz ak d grme olup olmadn, aynca incelemek zere brakyorum.

2. Bunlar zihnin kendinde gzlemledii ve bylece ak ve kr


mznn kara ya da dairenin seik idelerini edindii, dncenin
eitli kiplerinden az sayda rneklerdir. Bunlarn hepsini sayd
m ve dnmden edinilen ve bir kitap oluturabilecek ok
luktaki ideler takmn gniliine incelediimi ne srmyo
rum. Burada bunlarn ne trden ideler olduklarn ve zihnin
bunlar nasl edindiini. bir ka rnekle gstermi olmak, zel
likle ilerde zihnin en nemli ilemlerinden ve dnmenin kiple
rinden olan

ustama, deerlendlnne, isten ve bilgiyi

me olanam bulacam iin,


yeterlidir.

incele

imdiki amacm bakmndan

3. Dnmede zihnin eitli dikkatleri. Fakat burada,


dikkat. dleq, d gibi daha nce sz edilen rneklerin doal
olarak esinledii. zihnin dnme srasndaki deiik durumlar
zerinde dnmek belki de pek balanpaz bir sapma olmaz
ve imdiki amacmza tmyle ilgisiz dmez. Uyank durumda
ki bir kimsenin zihninde, zihnin bunlara gsterdii dikkatin de
recesi ok deiik de olsa, her zaman u ya da bu trden ideler
bulunduunu herkes kendi deneyinden bilir. Zaman zaman zi
hin kimi nesnelerin gzlemine kendini yle bir istekle kaptrr
ki, bunlann idelerini her ynyle ele alr, bantlarn ve koul
larn belirler ve her blme ylesine iyi ve ylesine dikkatli ba
kar ki, btn teki dnceleri bir yana brakr ve o srada du
yular zerinde etkili olp da baka zaman ok duyulur alglar
retecek olan olaan izlenimleri dikkate almaz. Baka zaman zi

1, isten il: xxt, uslama. deerlendirme ve bilgi lv)

1 55

hin anlkta birbirtni izleyen ideler dizisini ancak gzlemler, biri


ne aynca ynelip onu izlemez; baka durumlarda onlara hemen
de bakmadan, bir iz brakmayan silik glgelermi gibi gemeleri
ne gz yumar.

4. Demek dnce ruhun z deil de eylemi olablllr. il

ginin derece derece olduunu ve zihnin, derinliine irdelemeyle,

hi bir ey dnmemeye ok yaklaan bir dnemez olrna

durumu arasndaki deiik dnme derecelerini herkesin ken


di deneyinden bildiini sanyorum. Biraz daha ileri gidin, zihni,

sanki her t;l duyumdan uzaklam gibi, uykuda, duyu or

ganlan zerinde ortaya kan ve baka zamanlar ok canl ve


duyulur ideler nten etkilerin erimi dnda bulursunuz. Bu
nun iin, frtnal gecelerde, hepsi de uyank kimseler iin gl

biimde duyulur trden olan gk grltsn iitmeden ve


imei grmeden ya da evin sarsldn duyumlamadan btn

gece uyuyan kimselerden rnekler vermem gerekmez. Fakat du

yulardan bylesine uzaklat zaman da, zihin, d grme de

diimiz, daha da gevek ve tutarsz bir dnme biimini ok


luk srdrr. Sonunda da derin uyku perdeyi tmyle kapatr

ve btn grntlere bir son verir. Herke3in bunun deneyini


geirdiini ve kendi gzlemlerinin insanlar bu sonuca gtrece
ini sanyorum . Benim karmak istediim sonu da u oluyor:

zihin, deiik zamanlarda deiik derecelerde dnebildiine,

zaman zaman da uyank birisinde bile, dnceler hemen he

men yok denecek kadar zayf ve bulank olabildiine ve sonun

da derin uykunun koyu kapankl iinde her trden ideleri t-

myle gremez olabildiine ve olgularla deneyler bunu srekli


olarak doruladna gre, dncenin, ruhun z deil de eyle

mi olmas ok olas deil mi diye soruyorum. nk etmenlerin

eylemleri younlap azalabilir fakat eylerin znde bylesine

deimeler bulunmas dnlemez. Fakat bu konumuz dn


dadr.

1 56

BLM XX
HAZ VE ACI KPLER
1 . Haz ve ac yaln idelerdir.

Duyum ve dnmden elde

ettiimiz idelerin en nemlilerinden ikisi

haz

ve

acdr. Beden

deki duyumlarn ya kendi bana ya da ac ya da hazla birlikte

oluu gibi, zihnin dnce ya da algs da ya kendi banadr ya

da haz ya da ac, holanma ya da znt, ne derseniz deyin,

onunla birliktedir. Bunlar da, teki yaln ideler gibi, betimlene


mezler de, adlan da tanmlanamaz; bunlar tanmann yolu, du

yularn teki yaln idelerinde olduu gibi, yalnzca deneydir.


nk bunlar iyinin ya da ktnn varl yoluyla tanmla

mak, onlar bize, iyi ya da ktnn bizi deiik biimde etkiledi

i ya da b.izim onlar yle dndmz srada kendi iimizde


neler duyumladmz zerinde bizi dndrerek tantmaktan
baka birey deildir.

2. yi ve kt nedir.

Demek eyler ancak haz ve acya gre

iyi ya da kt olur. Bizde haz douran ya da hazzn artmasna


ya da acnn azalmasna neden olan ya da bize baka bir iyilik
getirebilen ya da ktln giderilmesini salayabilen ya da
srdrebilen eye

iyi deriz. Tersine bizde acy reten ya da ar

tran ya da hazz azaltan ya da bize kty getiren ya da iyiyi


elimizden alan eye de

kt deriz. Haz ve ac dediim zaman,

genellikle bunlarn ayrt edililerine uygun olarak, bedenin ya


da zihnin haz ve aclan diyorum ; oysa gerekte bunlar, kimi kez

bedendeki kimi kez de zihnin dncelerindeki dzensizlikten


doan, zihnin deiik durumlardr. .

3. Tutkulanmzn iyi ve ktden geldii.

Haz ve ac ve

bunlara neden olan iyi ve kt, tutkularmzn zerinde dnd-

1 57

eksenlerdir. Eer kendi zerimizde dnr de bunlarn de


iik durumlarda bizi nasl etkilediklerini, bizde hangi zihin de

imelerini ve duiumlann, hangi (deyim yerindeyse) isel du


yumlar

rettiklerim

gzlemlersek

zaman

tutkularmzn

idelerini oluturabiltrtz.

4. Sevgi. Bir eyin bulunup bulunmamasnn kendinde


-

rettii tadn dncesi zerinde dnme giren kimse

sevgi

dediimiz ideyi edinir.

5. Nefret. Tersine, bir eyin bulunup bulunmamasnn bizde


rettii acnn dncesine

6. Dilek.

nefret deriz.

Bulunuu holanma idesi veren bir eyin bulun

may zerine bir kimsenin kendinde duyduu skntya

dilek

deriz; skntnn az ya da ok yein oluuna gre dilek de azalr


ya da artar.

7. Sevin.

Sevin, zihnin, iyi bir eym bulunmas ya da ya

knda elde edileceinin kesinlemesi dncesinden duyduu


holanmadr; iyi bir eyi, onu istediimiz zaman kullanma .g
cnde olduumuz zaman elde etmi oluruz.

8. znt.

Daha bir sre kullanlabilecekken yitirilmi bir

iyinin dncesi ya da imdiki bir ktnn duygusu zerie zi


hindeki skntya

znt deriz.

9. Umut. Umut,

holanaca bireyin ilerideki yararl kulla

nl dncesi zerine herkesin kendinde bulduu, zihindeki


hazdr.

10. Korku. Korku,

zerimize gelecekmi gibi grnen, gele

cekteki bir ktln dncesinin zihne verdii skntdr. -

1 1. Umutsuzluk. Umutsuzluk,

bir iyinin eriilemeyecei

dncesidir ve insan zihinlerini deiik biimde ekiler; kimi


kez sknt ve ac, kimi kez de dinginlik ve tembellik retir.

12. Kzgnlk. Kzgnlk,

uranlan bir hakszlk yznden,

zihnin, bir alma duygusuyla birlikteki sknt ve sinirliliidir.

13. Kskanlk. Kskanlk,

bir iyiyi bizden nce elde etme

sini uygun grmediimiz bir kimsenin onu elde etmesi zerinde


dnmenin zihinde dourduu skntdr.

1 58

14. Btn insanlarda bulunan tutkular hangileridir. Bu

son ikisini,. yani kzgnl ve kskanl, ac' ve haz kendiliklerin


den dourmayp, bunlara kendimiz ve bakalar zerine bir ta

km dnceler de karm olduundan, bunlar kimi insanlar

, da bulunmaz; nk onlarda bu tutkularn teki blmleri

' olan, kendi erdemlerini deerlendinne durumu ve alma niye-

ti yoktur. Fakat teki tutkularn hepsi dorudan ac ve hazda

son bulduklarna gre, onlarn hepsinin herkeste bulunduunu


sanyorum. ,

16.

Aynca, tutkularla ilgili olarak, bir acnn yok olmasnn

ya da azalmasnn da bir haz olarak dnld ya da o etkiyi

yaratt. bir hazzn yok olmasnn ya da azalmasnn da bir ac


olduu gz nnde tutulmaldr.

17. Utanma.

Bir ok kimselerde tutkularn ou beden ze

rinde de etkilidir ve bedende eitli deimeler yapar; fakat be,

den, her zaman duyarl olmadndan, her tutku idesinin zorun

lu bir

blmn oluturmaz. rnein uygun olmayan ya da

bakalarnn bizim iin duyduklar deerli saygy azaltacak

olan bir ey yapm olma dncesinin zihne verdii rahatszlk

olan

utanma her zaman yz kzarmasn

1 59

da birlikte getirmez.

BLM XXI
G
1. Bu deyi nasl elde ederiz.

ihin her gn, dardaki ey

lerde gzlemledii basit idelerfrin deiiminden, duyular yoluyla


haber ald. bir eyin nasl sona erip nasl yok olduuna ve da
ha nce varolmayan eylerin nasl varolmaya baladna dikkat
ettii. kendi iinde neler getii zerinde de dnp, kimi kez
d nesnelerin duyularn etkilemesi kimi kez de kendi isteini
belirlemesiyle kendi idelerinde bir srekli deime gzlemledii
ve bu srekli gzlemlerinden, ilerde de ayn eylerde ,

ayn et

kilerle, ayn yollardan benzer deimeler olaca sonucuna var


d iin, bir eyde. onun basit idelerinden kimilerinin deime
olanann bulunduunu, baka bir eyde de bu deimeyi ger
ekletirme olanann bulunduunu dnmeye balar ve

dediimiz ideyi byle ediniriz. Bylece, atete altn eritme yani


onun duyulmaz paralarnn birleikliini, bu yzden de sertli
ini, yoi< etme ve onu svya dntrme gc vardr, gnete
.

mumu aartma, mumda da gneten aarma gc vardr, bylece san renk yok olur onun yerine aklk varolur, deriz. Bu ve
baka benzer durumlarda,

gc, alglan&bilir idelerdeki dei

meye bal olarak dnrz. nk biz bir eyde bir baka


lamann ortaya ktn ya da o ey zerinde bir ilem yapld
n,

ancak

onun

duyulur

idelerindeki

gzlemlenebilir

deimede grebiliriz ve bir eydeki bakalamay ancak onun


idelerindeki bir dt!imeyi kavrama yoluyla kavrayabiliriz.

2. Etkin ve edilgin g.

Byle dnlen g, bir deiiklik

yapma ya da deimeye urama gc olarak iki trldr. Biri


ne

etkin, tekine edilgin g denir. Maddeyi yaratan Tanrnn


edilgin gcn kukusuz stnde oluuna kar, zde-

her trl

160

jtln her trl etkin gten

yoksun olup olmad, hem etkin

hem edilgin g tamann yalnzca ara dzeyde yaratlm olan

trlere mi zg olduu dnlmeye deer. imdilik b\l aratr


maya girmeyeceim, nk

beniin amacm gcn kaynan de

il. fakat onun idesini nasl edindiimizi aratrmaktr. Fakat et


kin gler. ilerde greceimiz gibi, bizim doal cisimlerden
edindiimiz karmak ldelertmizin ok byk bir blmn

oluturduundan ve bunlarn, belki de bizim ivecen zihnimizin


dnd kadar kesin biimde etkin gler olmamalarna kar
n, genel eilime uyarak ben de onlardan byle sz ettiim iin,

etkin gcn en ak idesini edinmek zere, dncelerimizi

Tanrya ve tinlere yneltmek belki de yanl olmayacaktr.

3. G, Bant ierir.

Gcn bir tr bant (eylemle ya da

deimeyle bant) ierdiini kabul ediyorum; gerekte, dikkat

lice incelendiinde, ne trden olursa olsun, bant ierineyen

idemiz var mdr? Uzam. sre ve say idelettmizin hepsi de kendi

blmlerinin giZli bantsn iermez mi? Ayn ey klkta ve de

vtmde ok daha aktr. Renkler, kokular v.b. duyulur nitelikler


deiik cisimlerin bizim algmzla bantl idelerinden baka ne

dir? Bunlar eylerin kendilerinde dnldnde, blmleri

nin ylum, klk, doku ve devimine bal deiller midir? Bunla


rn hepsi de bir tr bant ierirler.

Bylece, bizdeki g

idesinin teki yaln ideler arasnda yer alabileceini ve onlarla


ayn trden saylabileceini sanyorum, nk g idesi, iler
de greceimiz gibi, karmak cisim idelerlmizin balca olu

turucularndan biridir.

4. Etkin gcn en ak idesi tinden gelir.

Hemen her tr

den duyulur eyler bize bol bol edilgin g idesi salar. Onlarn
ounun duyulur niteliklerinin, hatta tzlerinin ta kendilerinin,

bir srekli ak iinde olduklarm gzlemlemeden edemeyiz. Bu

yzden de hakl olarak onlan ayn deiime bal olarak gr

rz. Etkin gten (bu 'g' szc nn daha uygun bir imlemi

dir) gelen rneklerimiz de daha az deildir. nk herhangi bir

deiim gzlemlendiinde, zihin, eyin kendisinde bu deiime

urama olabilirliini dnd gibi, bu oeiimi yapabilecek

il, viii, 23-25: xxiii; 7- 1 1


il, xxi, 7

161

bir g de dnr. Yine de, dikkatle incelersek, cisimler, du


yularmz yoluyla elde ettiklerimiz kadar ak ve seik bir etkin
g idesi vermez . nk btn gler eylemle bantl olup bi
zim kendilerinden bir ide edindiimiz yalnzca iki tr eylem, ya
ni dnme ve devinme olduuna gre, bu eylemleri reten

glerin en ak idelertni nereden edindiimizi dnelim. ( 1 )

Beden bize dncenin hi bir idesini salamaz bunu yalnzca


(2) Bedenden devimi balamasnn bir

dnmden ediniriz.

idesini de edinemeyiz. Duran bir beden, bize, devim retebile


cek bir etkin g idesi vermez, kendisi devime getii zaman da
bu devim onun bir eylemi deil bir tutkusudur. nk top bi
lardo sopasnn vurularyla devime getiinde bu topun bir ey
lemi deil, ancak tutkusudur. Top, itki gcyle, yoluna kan
baka bir topu dev1me geirdiinde de, yalnzca bakasdan al
d devimi iletmi olur ve teki topun ald kadar devimi ken
disi yitirir; bu da bize cisimdeki etkin devim gcnn ok bula
bir idesini verir, nk onun devimi rettiini deil
aktardn gzlemleriz. Devimi balatma idesini yalnzca ken
nk

dimizde geen eyler zerindeki dnmle elde ederiz, rnein


deneyden biliriz ki, yalnzca istemekle, salt zihindeki bir dn
ceyle, bedenimizin durgun blmlerini devindirebiliriz. Yani ba
na yle geliyor ki, cisimlerin ilemlerini duyumlarmzla gzlem
leyerek, etkin gcn ancak ok eksik ve bulank bir idesini
edinebiliriz; nk cisimler bize, dnce olsun, devim olsun,
bir eylemi kendilerinin balatma gcnn bir idesini veremez
ler. Bir kimse, cisimlerin birbiri zerindeki itme gcn gzlem
leyerek

bir ak g idesi edindiini dnrse bu da benim

amacma uygun der, nk duyum zihnin ideler oluturma


yollarndan biridir; ben burada yalnzca, yeri gelmiken, zihnin,
etkin g idesini, herhangi bir dsal duyumla edindiinden da
ha ak olarak kendi ilemleri zerindeki dnmle elde edip
etmediini incelemenin yararl olabileceini dndm.

5. sten ve ailama iki gtr.

En azndan bir eyin apa

k olduunu sanyoram , bu da, bizim kendimizde, zihnimizin


bir ok eylemlerini ve bedenimizin devimlerini balatma ya da
balatmama, srdrme ya da sona erdirme gc bulduumuz
ve bunun da yalnzca, u ya da bu tikel eylemi yapmay ya da
yapmamay kararlatran, daha dorusu buyuran, zihnimizin

162

bir dncesine ya da yelemesine dayanddr. Zihnin, her


hangi bir tikel durumdaki, bu, bir ide zerinde dnp d
nmemeyi kararlatrma, ya da bedenin herhangi bir devimini
durdurmay, ya da bunun tersini yeleme gcne isten deriz.
Bu gcn, herhangi bir tikel eylemi ya da eylemden kalmay
ynlendiren edimsel uygulamasna istem diyoruz. Bu eylemin,
zihnin bir karan ya da buyruuyla balatlmas ya da durdurul
mas durumuna istenli deriz. Zihnin byle bir dncesi ol
madan gerekletirilmi olan her eylem istensizdir. Alglama
gcne

anlk

deriz. Anln bir eylemi olarak grdmz alg

lama trldr: 1 . Zihnimizdeki idelerin alglanmas 2. mle

rin imlemlerinin alglanmas. 3. delerimiz arasndaki balant


nn

ya

da

kartln,

uyumann

ya

da

uyumamann

alglanmas. Btn bu alg trleri anlama gcne, yani, alglay


c gce, yklenmitir, oysa alkanlk yznden yalnzca son
ikisini anladmz syleriz.

6. Yetiler.

Zihnin bu glerine, yani alglama ve yelemeye

genellikle baka ad verilir. Olaan dilde anlama ve istencin zih


nin iki yetisi olduu sylenir: her szckte olmas gerektii gibi
bu da, anln ve istencin bu eylemlerini gerekletiren ruhtaki
bir takm gerek varlklarn yerini tutuyormu gibi dnlme
mesi (byle dnldn sanyorum) ve bylece dnceler
de karklk dourmasna yol almamas . kouluyla, uygun bir
szcktr. nk biz, istencin ruhun buyurucu ve stn yetisi
olduunu, onun zgr olduunu ya da olmadn, daha aa
dzeydeki yetilert belirlediini, anln buyruklarn izlediini
v.b. sylediimiz zaman, kimi idelerini dikkatle inceleyenler ve
dncelerini szcklerin seslerine gre deil de, eylerin apa
klna uygun olarak yrtenler bu ve buna benzer anlatmla
r ak ve seik olarak anlayabilseler bile, yetilerden byle sz
edilmesi, bir ok kimseleri, bizde varolan seik varlklar olarak
kendi alanlan ve yetkeleri bulunan, buyuran, boyun een ve bir
ok eylemler gerekletiren bir takm etmenlerin bulank bir

kavramna gtrmtr; bu da, zihnin bu gleriyle ilgili konu

larda, ekime, bulanklk ve belirsizlik nedeni olmaktan geri


kalmamtr.

7. zgrlk ve zorunluluk ideleri nereden gelir.

163

Herkesin,

kendinde, bir eyi balatma ya da durdurma, srdrme ya da


bitirme gc bulduunu sanyorum. Zihnin, insann eylemlerty
le ilgili olarak herkesin kendinde bulduu bli gcnn kapsa- .
mnn incelenmesi

&zgrlk ve zorunluluk idelerlni dourur.

8. zgrlk nedir:

Bizde bir idesi bulunan btn eylemler,

da]Ja nce sylendii gibi, ikiye, yani dnme ve devinmeye,


indirgenebileceine gre, bir insanda kendinin yelemesine gre
dnme ya da dnmeme, devinme ya da devinmeme gc
bulunduu srece bu adam

zgrdr. Bir eyi gerekletirme

ya da nlemenin bir kimsenin ayn derecede gc iinde bulun


mad; bir eyi yapp yapmamann o kimsenin zihninin yle
mesine ayn derecede bal olmad yerde, o insan, eylemi is
yle ki, zgrlk idesi,

tenli olabilse bile, zgr deildir.

herhangi bir etmendeki, herhangi bir tikel eylemin yaplmasn


ya da yaplmamasn, zihnin belirlemesine ya da dnmesine,
yani ikisinden birini yelemesine gre gerekletirme gcnn
idesidir; ikisinden birini istencine gre gerekletirmek etmenin
g(c iinde deilse , o artk zgr deildir; bu ynden zorunlu
luk altndadr. yle ki, dncenin, istemin, istencir bulunma
d yerde zgrlk olama:; fakat zgrln bulunmad yer
de dnce olabilir, isten olabilir, istem olabilir. Bir ya da iki
apak rnein incelenmesi buna akik getirebilir.

10. steme ilikin deil.

Bir kimsenin, derin uykudayken,

grp konumay o k zledii biisinin bulunduu bir odaya ta


ndn ve kendi gcyle kamayacak biimde oraya kilitlen
diini dnelim; uyanr ve kendisini bylesine zledii birisiyle
blmaktan sevinlidir, orada isteyerek kalr, yani kalmay git
meye yeler. Soruyorum. bu istemli kalmak deil midir? Bun
dan kimsenin kuku duyacan sanmyoru m; fakat yine de,
ierde kilitli olduuna gre zgr olarak kalyor da deildir,
nk gitme zgrl yoktur. Demek ki zgrlk, isteme ya
da yelemeye ilikin bir ide deildir; zgrlk, bir kimsenin, zih
ninin semesine ve ynlendirmesine gre yapma ya da yapmak-
tan vazgeme gcnn bulunmasna ilikindir. Bizim zgrlk
idemiz ancak bu gce kadar gidebilir, daha teye geemez. n
k bu gc denetleyecek kstlamann geldii ya da eylemde bu
lunmakla bulunmama arasndaki eitlii bir zorlamann yok et-

164

t yerde zgrlk, bizdeki kavramyla birlikte, hemen yok olur.

1 1. stenli. zorunlunun deil. istenslzln kartdr.


Kendi bedenimizde yeterli, genellikle gereinden de ok rnekler

vardr. Bir insann yrei vlrur, kan dolamn yapar, onun

bunlar bir d nme ya da istemle durdurma gc yoktur; bu

yzden, durdurulmas kendi seimine ve zihni yle yelese bile

onun belirlemesine bal olmayan bu devimler ynnden o bir

zgr etmen deildir. rpnma devimleri bacaklarn oynatr,

yle ki, ok istemesine karn zihninin btn gcyle bile on

lardaki . devimi durduramaz (Chorea Sanctl Vili denen tuhaf

hastal.kta olduu gibi) danseder durur: o bu ynden zgr de

ildir, tersine, den bir ta ya da raketle vurulan bir tenis topu

kadar devinme zorunluluu altndadr. Buna kar zihin bedeni

baka bir yere gtrmek iin bacaklar kullanmak istese bir. in

me bunu nler; bir inmelinin yerinde kalmas bile, bunu yer de

itirmeye yeledii durumda istenli olmasna karn, btn


bu durumlarda zgrlk yoktur. Demek istenli zorunlunun de

il istensizin kartdr. nk bir kimse yapmak istedii eyi


yapma gcnde olmad bir eyi yeleyebilir; zorunluluun,

iinde bulunduu durumu yok etmeye ya da deitirmeye engel

olmasna karn, o durumu yelemekte olabilir.

12; zgrlk nedir?

Bedenin deviminde byle olduu gibi

zihnin dncelerinde de byledir. Bir d1nceyi, zihnin yele

mesine uygun olarak tutma ya da uzaklatrma gcmz varsa,

bu ynden zgrz demektir. Uyank bir kimsenin zihninde her


zaman idelerin bulunmas zorunlu olduundan, o kimse, . d
np, dnmeme bakmndan, bedeninin baka bir bedene do

kunup dokunmamas konusunda olduundan daha zgr deil

dir; fakat igzlemini bir ideden baka ideye yeltmek ok

zaman kendi gc iindedir ve ideleri bakmndan kendini ta

yan beden bakmndan olduu kadar zgrdr; bfr ideden te

kine istedii gibi geebilir. Fakat kimi idelertn zihindeki duru


mu.

kimi .devimlertn

yledir ki,

bedene

gre

olan

durumundaki

gibi,

kimi durumlarda zihin, . btn abalarna karn, o

ideleri ne elde edebilir ne de uzaklatrabilir. ikence gren bir


kimsede ac idesinden kurtulma ve kendini baka igzlemlerle

165

avutma zgrl yoktur; kimi kez yein bir tutku, bze, kendi

semek istediimz baka eyler zerinde dnme zgrl

brakmadan, bir frtnann bedenimizi etkilemesi gibi, dnce

lerimizi etkileyebilir. Fakat zihin bedendeki devimlerden ya da

kendi dncelerinden birini, kendi yelemesine uygun olarak

durdurma ya da srdrme ya da balatma ya da engelleme g


cn kazand anda, o kimseyi zgr etmen olarak grrz.

14. zgrlk isteri.c;e llltkln deildir.

Eer bu (benim san

dm gibi) byleyse, bunun, ok kkrtlm ve, anlalmaz ol

duuna gre, us-d olduunu da sandm "nsan istenci z

gr mdr, deil midir" sorusunu sona erdirmekte bir yardm


olamaz m, diye dnyorum: nk, eer yanlmyorsam, be

nim sylediimden, bunun

hi de uygun bir soru olmad so

nucu kar; bir kimsenin istencinin zgr olup olmadgn sor


mak,

onun

uykusunun

evik ya da

erdeminin

kare

c!up

olmadn 5ormak kadar anlamszdr; nk zgrln isten

ce uygulanabilirlii, evikliin uykuya ya da kareliin erdeme


uygulanabilirliinden daha stn deildir. O iki sorunun sa
malna herkes gler: nk devimin deiimlerinin uykuya,

klk ayrmnn da erdeme, ilikin olmadklar apaktr; bunu

iyi inceleyen birinin, bir gten baka bir ey olmayan zgrl


nn yalnzca

etmenlerde bulunabileceini ve onun, kendisi

de bir gten baka bir ey olmayan istencin bir znitelii ya da

bir deiimi olamayacan da ayn aklkla grebileceini s

yorum.

16. Gler yalnzca etmenlerdedir.

Demek ki istencin bir

g ya da yetenekten, zgrln de bir baka g ya da yete

nekten baka bir ey olmadklar aktr; yle ki, istencin zgr

l olup olmadn sormak, bir gte baka bir gcn ya da

bir yetenekte baka bir yetenein bulunup bulunmadn sor


maktr. Bunun da tartlmayacak ya da bir yant gerektirmeye

cek kadar kaba bir soru olduu ilk bakta grlr.

17.

Geri insanlarn, isten denen bu gce 'yeti' ad vererek,

ondan eylemde bulunan bir etmen olarak sz etmeleri, onun

gerek anlamn gizleyen bir uygulama yoluyla, sainal biraz

hafifletmeye yaryor; yine de gerekte 'isten' yalnzca yeleme

ya da seme gcn ya da yeteneini imler: bylece isten, yeti

166

ad altnda, kendisi olarak. yani yalnzca bir ey yapma yetenei


olarak dnldnde, onun zgr olduunu ya da olmad
n sylemenin samal hemen grlr. nk yetileri (bizim,
istencin buyurduunu ve istencin zgr o1duunu sylerken
yaptmz gibi) eylemde bulunan seik varlklar olarak grp
onlardan yle sz etmek usa uygunsa, tpk dncenin deiik
kiplerinden baka bir ey olmayan seme ve alglama eylemleri
ni retmeye yarayan isten ve anl yeti olarak kabul ettiimiz
gibi devimin deiik kiplerinden baka bir ey olmayan konu
ma, yrme ve oynama eylemlerini retmeye yarayan bir ko
numa yetisi. bir yrme yetisi ve bir oynama yetisi kabul et- .
memiz de uygun olur. Bylece, istencin setiini ya da anln
kavradn sylemek ne denli Uygunsa, ark syleme yetisinin
ark sylediini, oynama yetisinin de oynadm sylemek o ka
dar uygun olur; ya da istencin anl ynettiini, ya da anln
istence boyun eip emediini sylemeye alm olduumuz gi
bi, konuma gcnn ark syleme gcn ynettiini, ya da
ark syleme gcnn konuma gcne boyun ediini ya da
emediini sylememiz de uygun olur..

20. zgrlk istente deildir. YeUlere kendilerinde bulun


. mayan eylerin yklenmesi bu konuma biimine yol amtr;
. fakat zihinle ilgili sylemlere yetiler ad altnda bu yetilerin i
lemlerine ilikin kavramlarn da sokulmu olmasnn, kendimi
zin bu blm zerindeki bilgimizi, bedenin ilemlerindeki ben
zer yapntlann oka kullanlmasnn v.e bunlardan oka sz
edilmesinin tp bilgimizi artrdndan daha ok artrdn san
myorum.

21. zgrlk yalnzca etmende ya da insandadr.


den zgrlk aratrmasna dnersek uygun sorunun,

zgr mdr deil, insan zgr mdr

Yeni

isten

sorusu olduunu san

yorum. Bylece, benim dnceme gre,

(1)

Bir insan, zihninin ynetimi ya da seimiyle, bir eylemin

varoluunu onun bulunmayna, ya da bunun tersini, yeledii


iin onun varoluunu salayabiliyor ya da onu yok edebiliyorsa,
buraya dek zgrdr. nk eer ben, parmam yneten bir
dnce yoluyla, duran parmamn devimini, ya da tersini,
salayabiliyorsam, bu ynden zgr olduum aktir; yine zihni-

1 67

min benzer bir dncesiyle, kendim birini tekine yelediim

iin, konuabiliyor ya da susabiliyorsam, konuma ya da sus

ma ynnden zgrm demektir; ve bu, zihnin yelemelerine


uygun olarak eylemde bulunma ya da bulunmama gcnn ge
niledii lde, insan zgrdr. Gerekten, bir insan, onda is

tediini yapma gcnn bulunmasndan daha zgr olarak na


sl

dnebiliriz?

Bir

kimse

de.

bir

eylemin

olmasn

olmamasna ya da eylemsizlii eyleme yeledii iin bu eylemi

ya da eylemsizlii salayabildii lde istediini yapabilir. n


k byle, bir eylemi eylemsizlie yelemek onu istemek demek

tir ve biz istediini yapabilenden daha zgr bir varl kavraya-

. mayz bile. yle ki, insan, kendinde bulduu bu gce bal

eylemler bakmndan, zgrln onu zgr klabilecei kadar:

zgrm gibi grunr.

23. (2).

isten ya da istem bir eylem olduuna, zgrlk de

bir davranma ya da davranmama gc demek olduuna gre,

bir insann kendi gc iindeki bir eylem, hemen yaplmak ze

re, bir kez dncesinde doduktan sonra o artk isten ya da


isteme edimi ynnden zgr deildir. Bunun sebebi ok ak

tr. nk insann istencine bal olan eylemin varolmas ya da

olmamas kanlmaz oluuna gre ve onun var olup olmamas


da istencinin karannn ya da seiminin zorunlu sonucu olduu

na gre o kimse bu eylemin varoluunu ya da olmamasn iste

mekten kanamaz, bunlardan birini kesinlikle istemek yani bi

rini

tekine

yelemek zorundadr;

nk . bunlardan biri

zorunlu olarak kyor ve zorunlu olarak kan ey de onun zih

ninin seim ve karanna yani onun istemesine baldr; nk o


istemeseyd i onu yapmazd.

24. Demek u apaktr: Bir kimse kendi gc iindeki


bir eyi bir kez dnp de yapmaya karar verdikten sonra
artk onu isteyip -istememekte zgr deildir; nk zgr

lk eylemde bulunma ya da bulunmama gcdr ve yalnzca

budur. Oturmakta olan bir kimsenin zgr olduu sylenir.

nk isterse yryebilir. Fakat oturan bir kimsede devinme

gc yoksa o zgr deildir; bir uurumdan dmekte olan bir

kimse devim durumunda olmasna karn zgr deildir, nk

bu devimi durdurmak istediinde durduramaz. Bu byle olun-

168

ca, yrmekte olan bir kimseye, yrmeyi brakmas sylendi


inde, yrmek ya da yrmeyi brakmak isteyip istememeye
karar vermekte zgr deildir; bunlardan birini, yani yrmeyi

ya da yrmemeyi, yelemek zorundadr. Gcmz iinde bu

lunan ve saylan pek ok olan baka bir ok eylemler iin de bir

neri karsndaki durum budur.

25. stencin. dardan bir eyle belirlenmesi.

Bylece, in

sann bir ok durumlarda istemeyi isteyip istememekte zgr

olmad ak olduuna gre, bundan sonra gelen ilk soru.

bir
kimsenin, devim ve dinginlikten houna gideni isteme z
grl var mdr? sorusudur. 'Bu sorudaki samalk ylesine
aktr ki, bundan, zgrln istenle ilgili olmad yeterince

inandrc olarak grlr. nk bir kimsenin devinme ve dur

gunluktan, konuma ve suskunluktan, houna gideni istemek

te zgr olup olmadn sormak, bir insan istedii bir eyi iste

yebilir mi ya da holandi bir eyden holanabilir mi diye


sormaktr. Bu, sannn, yant gerektirmeyen bir sorudur: bunu

bir soru olarak grenler bir istencin, baka bir istencin eylemle
rini belirleyeceini, bunun da tekininkileri belirleyip, sonsuza
dek byle gideceini dnyor olmallar.

26.

Bu ve benzeri samalklardan kurtulmann en iyi yolu.

zihinlerimizde, incelediimiz eylerin belirli idelerini yerletir


mek olabilir.

27. zgrlk.

Demek ilk olarak, zgrln , herhangi bir

eylemin, ya da onun tersinin, bizim yelememize bal oluu de

il, bir eylemin ortaya kmasnn ya da kmamasnn bizim


onu istememize bal oluu olduunun aka zihinde bulundu

rulmas gerekir. Kenarlar yirmi ayak olan kare biimindeki bir


odaya kapatlan bir tutsak, odasnn kuzeyindeyken, gneye

doru yirmi ayak yrmekte zgrdr, nk bunu i.s ter yrr


ister yrmez; fakat ayn durumda bunun tersini yapna, yani

yirmi metre kuzeye yrme zgrl yoktur.

Demek zgrlk bunda, yani kendi isteimize gre eylemde

bulunup bulunatnayacamzdadr.

30. sten ve Dilek kantnlmamal.

Yukarda, uygun ad

'isteme' ya da 'istem' olan zihin edimini anlatacak baka sz-

169

ckler bulunmad iin, istem edlmlnll, istemi olduu kadar is


tei de imleyen 'seme'. 'yeleme' szckleriyle anlatm olma
ma karn. istem ok basit bir edim olduuna gre, onun ne ol
duunu anlamak isteyen herkes, bunu, herhangi anlaml
szlerin araclndan ok, kendi zihni zerinde dnp onun
bir ey istedii zaman ne yaptn gzlemleyerek ok daha iyi
yapabilir. stemle ondan ok baka zihin edimleri arasndaki ay
rmlar yeterince b<?lirtmeyen anlatmlar yznden yanlgya d
lmemesi iin dikkatli olunmas konusundaki bu uyarnn ok
gerekli olduunu sanyorum; nk istemin okluk baka duy
gulanmlarla, zellikle de dilekle kartrldn ve birinin yerine
tekinin kullanldn gryorum. Bunun bu konuda neden ol
duu bulanklk ve yanllklarn hi de kk olmadn, bu
yzden de elden geldiince ondan kanlmas gerektiini d
nyorum. nk dncelerini, bir ey istedii zaman zihninde
geen eyler zerine eviren kimse, istencin ya da istem gc
nn zihnin bu tikel kararllndan baka bir ey olmadn ve
bylece zihnin, yalnzca bir dnceyi kullanarak, kendi gc
iinde grd herhangi bir eylemi dourmaya, srdrmeye ya
da durdurmaya altn grecektir. zerinde iyi dnld
nde, bu, istemin dilekten aka baka olduunu gsterir;
nk ayn eylem iinde, dilein, istemimizin bize yaptrdnn
tmyle tersine bir eilimi olabilir. Krmak istemediim birisi,
beni, kazanmak istemediim bir tartmaya girimi olduum
baka birisine kar baka kantlar kullanmaya zorlayabilir. Bu
durumda istemle dilein ataca aktr. nk eylem istemi
beni bir yne, dileim de tam kar yne yneltiyor. Bundan da,
istemeyle dilemenin, zihnin iki seik edimi olduu, bu yzden
de, isteme gcnden baka .bir ey olmayan istencin dilekten
ok seik olduu sonucu kyor.

31. stenci kayg belirler. imdi de, istemi eylemlerimiz a


sndan belirleyen eyin ne olduunu aratralm. Konuyu yeni
den inceledikten sonra benim dnebildiim ey bunun, genel
likle sanld gibi, en byk iyilik deil, kiinin o srada etkisi
altnda bulunduu bir (genellikle de en youn) kayg olduudur.
Birbirinin ardndan istenci belirleyip, gerekletirdiimiz eylem
lere . bizi balatan budur. Bu kaygya dilek diyebiliriz ve bu , elde
bulunmayan bir iyiliin eksikliinden zihnin duyduu kaygdr.

1 70

35. istenci, en byk olumlu lyl deil, kayg belirler.

is

i.enci iyinin, yani daha iyinin belirledii, btn insanln ona

yyla ylesine gl biimde yerlemi bir kuraldr ki, bu konu


daki dncelerimi ilk yaynladm zaman bunu tartlmaz bir
doru olarak grme amyorum; ve yle sanyorum ki, bir
oklar, o zaman yaptm eyi, imdi bylesine yerlemi bir g
rten vazgemeye kalkmakla yaptma gre daha balana
bilir bulacaklardr. Ancak yine de, daha sk bir aratrma so
nunda, iyinin, yani daha iyinin, yle dnlm ve kabul
edilmi olmasna karn, onunla orantl olarak ortaya kan di
leimiz onun eksiklii yznden bize kayg vermedike istemi
belirlemedii sonucuna varmak zorunda kaldm. Bir kimseyi
zenginliin

yoksulluktan

stn

olduuna

istediiniz

kadar

inandrn; ona, yaamn tatl rahatlklarnn sinir bozucu yok

sulluktan daha iyi olduunu gsterin ve bunu . ona benimsetin,

eer o yoksulluundan memnunsa ve ondan bir sknt duymu


yorsa, bir giriimde bulunmaz, istenci onu durumundan kurta
racak bir eyleme karar vermemitir.

38. nk Cennetin zevklerinin olabilirliini kabul eden


lerin hepsi onlann ardndan gltmez. Eer isten bir iyi kar
snda, elde bulunmayan iyiler karsnda bizde her zaman oldu

u _ gibi, anln. kendi iindeki iyiyi gzlemledii srada onu


daha nemsiz ya da daha byk bir iyi olarak grm olmasna
gre kararn vermi olsayd, yani genellikle sanld gibi isten
byle ynelse ve byle yneltilmi olsayd, cennet.in snrsz ve
sonsuz zevklert kendisine gsterilip kabul ettirildikten sonra g

zn bunlardan nasl ayrabileceini anlayamam.

39. Oysa bir byk kayg hi savsaklanmaz. Fakat deney


de bunun byle olmadn gsteriyor; bir takm samalklar ar
dndan koan dileklerimizin ardk kayglarndan kurtulmak
iin, sonsuz derecede byk olduu kabul edilen iyiler savsak

lanyor.

41. Herkes Mtluluu diler. Aynca, dilei uyandran eyin


ne olduu sorulursa; bunun yalnzca mutluluk olduunu syle
rim. Mutluluk ve mutsuzluk, son sinrlann bilemediimiz iki
ucun addr; "gzn hi grmedii. kulan hi iitmedii, insan
yreinin hi anlayamad" ey budur. Fakat bizde, ikisinden

171

de belli de,recelerde olmak zere, bir yandan birok tatl ve zevk


li olaylarn bir yandan da znt ve tasalarn dourduu ok
canl izlenimler vardr; bedenin olduu gibi zihnin haz ve acs
da burada olduundan bunlar ksaca, 'haz' ve 'ac' adlan altn
da toplayacam; "Tam Sevin ve sonsu.za dek haz onunladr".
Ya da, daha dorusu, bunlarn bir blm zihinde, dnce
den, gerisi de bedende, devimin belli deiimlerinden kaynak
lanm da olsa, hepsi de zihindedir.

42. Mutluluk nedir. Haz ve ac, belli nesnelerin ya zihinleri


mizdeki ya da bedenlerimizdeki deiik derecelerdeki etkileriyle
retilmi olduundan, bizde bir haz retme zellii olan eye
iyi, bizde bir ac retme zellii olan eye de kt diyoruz; n
k bunlarda mutluluumuzun ve mutsuzluumuzun kendileri
ne bal olduu haz ve ac retme zellii vardr.
43. Hangi iyi istenir, henglsl istenmez? yi ve kt denen
eylerin bunlar olmasna, ve her iyinin genellikle dilein uygun
nesnesi olmasna karn, yine de her iyi, iyi olduu kabul edil
mi de olsa, her tikel kiinin isteini zorunlu olarak uyandr
maz: herkes onun kendi mutluluunun bir blm olarak gr
d blmn alr. iyilerin btn geri kalan blm, gerekte
ya da grnte ne denli byk olursa olsun, onu, zihninin o
andaki durumunda kendisi iin gerekli grd mutluluun bir
blm olarak grmeyen kimsede bir istek uyandrmaz. Bu
ynden grlen mutluluun, her insan her zaman ardndan gi
der ve onun bir blmn oluturan eyi herkes diler; insan,
iyi olduu kabul edilen teki eylere, onlar dilemden bakar,
yanlarndan geer ve onlar gerekli bulmaz.

44. Neden her zaman en byk iyi dilenmez. Grlebilen


daha iyinin, insanlarn isteklerini. grnen ve kabul edilen iyilik
derecesiyle orantl olarak davrana geirmediini, buna kar
her kk kaygnn bizi ondan kurtulma abasna ynelttiini,
herkesin, hem kendinde hem de bakalarnda gzlemleyebildii
ni sanyorum. Bunun sebebi mutluluk ve mutsuzluumuzun
doasnda aka grlr. Her edimsel ac, ne olursa olsun, o
andaki mutsuzluumuzun bir blmn oluturur; oysa elde
bulunmayan her iyi bizim o andaki mutluluumuzun bir bl
mn oluturmad gibi, bir iyinin bulunmay da mutsuzlu-

1 72

Aumuzun bir blmn oiuturmaz.

47. Bir dllella gidiini durdurma giicii incelemeye yol


aar. Bizde her zaman uyarc olan ve istenci belirleyecek du
rumda bir ok kayglar bulunduundan, daha nce sylediim
J(lbl, tik eylem iin istenci kayglardan en bynn ve en ye
Aln olannn beltrlemesl doaldr; genelltkle de byle olur, fakat
her zaman deil. Deneyden de grld gibi, zihnin, birok
durumlarda, dtleklerinden herhangi birinin ya da art arda hep
sinin, uygulanmalarn askya alma gc bulunduundan, o
.bunlar her ynyle inceleyip tekilerle tartabilir. nsann zgr
l burada yatar ve yaamlarmzn ynetiminde ve mutlulua
ynelik abalarmzda karlatmz deiik yanlg, yanl ve
kusurlar. istenlerimlzin belirlenmesinde ivecen davranp, ge
rekli incelemeyi yapmadan hemen ie girierek bu zgrl
doru yolda kullanmamaktan gelir. Bunu nlemek zere, her
kesin gnlk deneyinden bildii gibi, u ya da bu eylemin uygu
lanmasn erteleme gcmz vardr. Bu bana her zgrln
kayna olarak grnr. (Benim uygun bulmadm) zgr - is
ten ad verilen ey bu olmal. Bir eylemin byle askya alnd
srada, zihnin eyleme karar vermesinden ve eylemin (kararn ar
dndan) gereklemesinden nce, yapmak zere olduumuz e
yin iyi ya da kt yanlarn inceleme, gzden geirme ve deer
lendirme olanamz vardr; yeterli incelemeden sonra bir
yargya vardmz zaman da. muUuluumuz iin yapabilecei
miz ve yapmamz gereken her eyi yapm oluruz ve iyi bir ince
lemenin sonucuna gre, dilemek, istemde ve eylemde bulunmak
bir kusur detl doamzn bir yetkinliidir.

52. Sebebi. Ussal varlklarn gerek putlulua ulamak iin


gsterdikleri srekli abalar ve kesintisiz araylari srasndaki
zgrlklerinin. zerinde dnd eksen budur; yani onlarn,
tikel durumlarda, nlerine bakarak, ortaya km olan ya da
dtlemekte olduklar eyin, kendilerini ana amaca gtrecek ve
kendi en byk iyilerinin bir blmn oluturacak eylerden
biri olup olmadn grnceye dek bu abalarn askya alabil
meleridir. nk doalarnn mutlulua ynelik ve eilimli olu
u, onlan, bunda yanlmamaya ve onu elden karmamaya y
nelten bir zorunluluk ve drtdr; bu durum onlar zorunlu

1 73

olarak, amalarna ulamann araclar olan tikel eylemler y


nnde nlem almaya, dnmeye ve uyank olmaya gtrr.
Gerek mutluluk arkasndan gitmeyi salayan zorunluluk ney
se, ayn zorunluluk, ayn gler, ertelemeyi, dnmeyi ve ard
k isteklerden her birinin karlanmasnn gerek mutluluu
muzla atmas ya da btZi oridan saptrmas olaslklar
zerinde irdeleme yapmay da salar. Bu bana lml ussal
varlklarn en byk ayrcalklar olarak grnyor; insanlarda
bulunan, yetenekleri iinde olan ya da onlar iin yararl olabile
cek trderi olup onlarn eylemlerine yn veren btn . zgrlk
lerin elde edilip uygulanmasnn bunda yatp yatmadnn iyice
incelenmesini isterdim.

54. nsanlar neden deiik yollar izlerler. Burada syle


nenlere gre, btn insanlarn mutluluu istemelerine karn,
istenlerinin nasl olup da onlar kart ynlere,ve bylece imi
lerini de ktye gtrdnn bir aklamasn vermek kolay
dr. Benim bu konuda syleyeceim, insanlarn dnyada yaptk
lar deiik ve kart seimlerin, onlarn hepsinin iyinin
ardndan gitmediklerini deil, ayn eyin herkes iin ayn biim
de iyi olmadn kantlar. Bu aray eitleri herkesin kendi
mutluluunu ayn eyde grmediini ya da herkesin ona ula
mak iin ayn yolu semediini gsterir. insann btn kayglar
bu yaamda bitmi olsayd bile, birinin aratrma ve bilgi, teki
nin ku ve baka hayvan av ardna dmesi, birinin lks ve
uarl tekinin dzenlilik ve zenginlii semesi herkesin kendi
mutluluunu ama edinmeyiinden deil, her birinin mutlultJ
unun baka bir eyde bulunmasndan ileri gelirdi. Bu yzden
doktorun bir gz hastasna verdii yant hakldr: size arap i
mek grmekten daha byk zevk veriyorsa sizin iin arap iyi
dir; fakat grme zevkini iki zevkinden daha byk buluyorsa
nz, arap ktdr .

.72. Bu blm bitirmeden nce eylemin tam irdelemesi


zerinde biraz durmak, amacmz bakmndan yararl olup. g
zerinde daha ak kavramlar kazanmamz salayabilir. Yuka
rda, bizde iki tr eylemin idelerinin bulunduunu, bunlarn da
devim ve dnme ideleri olduunu sylemitim. Bunlara ey
lem ad verilmesine ve yle de saylmalarna karn. yakndan

1 74

tncelendlklerinde, her zaman tam da yle olmadklar' gr


lr.nk, eer yanlmyorsam, her iki trn de, iyi incelendik
lertnde, eylemden ok tutku olduklar grlecek olan rnekleri
vardr; bu yzden de bunlar, znelerdekl

edilgin glerin

etki

leri olmalarna karn bu zneler gerek etmen gibi grnrler.


nk bu rneklerde, kendisinde devim ya da dnce bulu
nan cisim, onu bu eyleme geiren izlenimi salt dardan alr ve
bylece, yalnzca, kendisindeki, byle bir izlenimi dardaki bir
etmenden alma yeteneiyle eylemde bulunur; byle bir g de
gerek bir etkin g deil. yalnzca znenin edilgin bir gcdr.
Kimi kez cisim ya da etmen kendi gcyle eyleme geer; ite bu
gerek

etkin gtr.

Bir cisimde bulunan ve cismin onun yar

dmyla etki rettii deiime eylem denir; rnein bir kat ci


sim, devim yoluyla, baka bir cisimdeki duyulur ideleri etkiler,
ya da onlar deitirir, bu yzden de bu devim deiimine eylem
deriz. Ancak bu kat cisimdeki bu devim iyi incelendiinde, eer
cisim onu bir d etmenden aldysa bir tutkudan baka bir ey
deildir. yle ki, durmaktayken, kendinde ya da baka bir ci
simde bir devim balatamayan hi bir cisimde etkin devim gc
bulunmaz. BunUn gibi, dnce alannda da, .bir baka cismin
etkisiyle ideler ya da dnceler kazanma gcne dnce g(l
c denmitir, fakat bu ancak bir edilgin gtr, ya da, bir yete
nektir. Fakat gz nnde bulunmayan ideleri kendi isteiyle gz
nne getirebilmek

ve

gerekli grdklerini birbiriyle karlatr

mak bir etkin gtr. Bu dnceler, dilbilgisinin ve dillerin or


tak yapsnn, gler ve eylemler konusunda bizi drebilecei
yanlglardan bizi kurtarabilir. nk dilbilgisinde etkin eylem
denilen szcklerin anlamlan her zaman eylem imlemez: rne
in "Ay ya da bir yldz gryorum" ya da "Gnein scakln

duyumluyorum" nermeleri birer etken eylemle anlatlm ol


malarna karn; benim o cisimleri etkileyen bir eylemimi deil,
benim etkin olmayp yalnzca edilgin olduum ve gzlerimin ya
da bedenimin bu durumunda alglamadan edemediim k, yu
varlaklk ve scaklk idelerinin alglann anlatr. Fakat gzleri
mi baka yne evirdiim ya da bedenimi gne nlarnn ala
n dna kardm zaman ben gerekten etkin olurum; nk
bu devime kendi isteimle, kendi iimdeki bir gle getim. By
le bir eylem etkin gcn rndr.

1 75 .

73.

Bylece, btn teki idelertmlztn. kendilerinden tretil

dikleri ve onlarla yapldklar

kaynak ldelerimizln ksa bir ince

lemesini vemit oldum; bunan bir filozof gibi ele alp da hangi
nedenlere bal olduklarm

ve nelerden yapldklarn aratrsay

dm. bunlarn, u ok az saydaki btrtncll ve kaynak idelere in


dirgenebileceini sanyorum:

Uzam
Katlk
Devingenlik,

ya da devtndirtlebilirlik gc; bunlar duyular-

mz araclyla bedenimizden aldmz idelerdir.

Alglayabilirlik,
Devindlrlclllk,

ya da alglama ya da dnme gc

ya da devindirme gc;

bunlar da dnm yoluyla zihinlerimizden alrz.


okanlaml szckler kullanmaktan doabilecek yanlma
tehlikesinden kanmak zere bu iki yeni szc kullanmn
balanmasn dilerim.
Bunlarn ikisiyle de ilgili olarak unlar da eklersek:

Varolu;
Srp gidi, .
Say
belki de teki idelerin de kendilerinden ktklar btn kay
nak ideleri elde etmi oluruz .. nk, eer yeteneklerimiz. bizde
bu deiik duyumlar reteri kk paracklarn ok eitli
uzam deiimlerini ve devtmlerini alglayacak kadar keskin ol
sayd, renk. ses, tat, koku ve btn teki idelerimiz bu idelerle '
aklanabilirlerdi sanyorum. Fakat beriim imdiki amacm, zih
nin, Tanndan ald yeteneklerle alglad ideler ya da grnt
ler araclyla eyler zerine elde ettii bilgilerin neler olduunu
ve bu bilgileri nasl elde ettiini aratrmak olup bu idelerin ne
denlerini ve retil biimlerini aratrmak olmadna gre, bu
Deneme'nin amacna aykn olarak, cisimlere bizde kendi duyu
lur niteliklerinin idelerini retme gc vern zel yaplanyla
paralarnn grnlerinin felsefi aratrmasna girimeyece
im. Bu aratrmada daha ileri de gitmeyeceim, nk benim

1 76

amacn bakmndan, altn ve safranda bizde san idesi, kar ve


stte de ak idesi retme gc bulunduu ve bu ideleri yalnzca
grmeyle kazanabildiimizi gzlemlemek yeterlidir; bu cisimle
rin blmlerinin dokusunu ya da bunlardan yansyarak bizde
bu tikel duyumlara neden olan paracklarn tike1 klklarn ya
da devimlerinl incelemeyeceim; gerekte zihinlerimizdeki plak
idelerin tesine getiimiz ve bunlarn nedenlerini aratrdmz
zaman da, herhangi bir duyulur nesnede, duyulamaz blmle
rin deiik oylum, klk, say, doku ve devinmelerinden baka,
onun bizde deiik ideler retmesini salayacak bir ey bulama

yz .

1 77

BLM XXII
KARIIK KPLER
1. Kank kipler nedir. nceki blmlerde yaln kipleri in
cefediimize ve onlann ne olduklarn, onlar nasl edindiimizi
gsterecek deiik rnekler verdiimize gre, imdi kark kip
ler atlm verdiklerimizin incelenmesine geecek durumdayz; bi
zim zorunluluk, sarholuk, yalan v.b. adn verdiimiz karma
k ideler byledir; bunlar deiik trden yali !delerin
bileimlerinden olutuklar iin. onlar ayn trn yaln !delerin
den oluan daha yaln kiplerden ayrt etmek iin, bunlara kan
k kipler adn verdim. Yine, yaln idelein bileimleri olan, ve
salam bir varolular bulunan gerek varlklarn rasal imleri
olarak deil de, zihnin bir araya getirdii dank ve bamsz
ideler olarak grlen bu kark kipler, cisimlerin karmak lde
lerinden bu yolla ayrt edilirler..
2. Bunlan zihin yapar. Zihnin, ke:di basit ideleri pakmn,
dan tmyle edilgin olduunu. onun byle idelerden hi birini
kendisi yapamayp, hepsini, duyum ya da dnmn sundu
u biimiyle. eylerin varolu ve etkilerinden elde ettiini deney
aka gsteriyor. Fakat imdi szn etmekte olduumuz ve
benim kark kipler dediim ideleri dikkatle incelerek bunlarn
bsbtn baka kaynaktan geldiini grrz. Zihin bu kark
bileimleri yaparken genelllkle bir etkin g uygular; nk zi
hin bir kez yaln ideleri edinmi olduu iin onlar deiik bire
imlerde bir aray getirebilir ve onlarn doada byle birlikte
bulunup bulunmadklarn dnmeden deiik . karmak ide
ler yapabilir. Bu idelere kavram denmesinin, sanki bunlarn
kaynaklarnn ve srekli varolularnn eylerin doasnda deil
de insanlarn dncelerinde. bulunmasndan ve bunlar yap
mak iin zihnin, bunlarn deiik blmlerini. gerek bir varo1 78

tular bulunup bulunmadna bakmadan birletirerek bunlara


anlkta varolu kazandrmasnn yeterliymi gibi oluundan ileri
geldiini

sanyorum.

Yine de bu ldelerden bir ounun gzlem

den gelmi olabileceini ve anlkta toplandklar biimde birle


mi bir ok basit idenin varoluunu yadsyorum. nk

llk

idesini

ilk

oluturan

kimse,

bunu,

ya

ikiyz

kendinde

bulunmayai bir takm iyi nitelikleri gsteri olarak sergileyen

birisini gzlemleyerek almtr, ya da buna benzer bir rnek or


tada yokken onu zihninde kurmutur.

3. Kimi kez adlarnn aklamasndan elde edilirler. Ger


ekte, diller bir kez kurulup da, iinde byle birletlrmelerden
ok sayda bulununca. bu karmak ideleri elde etmenin all
m yolu, onlarn yerini tutan terimlerin aklanmasdr. Bunlar,
bir takm yaln idelerin bireimleri olduklanndan, bu yaln ide
lerin yerlerini tutan szckleri anlayan fakat bu yaln ide bire
imlerini nesnelerin gerek varolular iinde grp o yoldan
edinmemi olan kimselerin zihninde, o szckler yoluyla ortaya
karlar. Bylece, bir kimse,

kfr ve kya eylemleriyle hi kar

lamadan, yalnzca bu szcklerin yerlerini tuttuklar yaln


idelerin kendisine saylmasyla, onlarn idelerini kazanabilir.

4. Ad, kark kiplerin blmlerini bir ldede birletirir.


Her kark kip bir ok seik yaln !delerden olutuuna gre,
onun birliini nasl elde ettiini ve bu bileimin doada her

za

man varolmamasna karn. bylesine ayrk bir okluun na

sl olup da bir tek ide Ql.uturabildiini aratrmak yararl olabi


lir. Benim buna yantm, bu birliin, yaln ideleri bir araya
toplayan zihnin bu topluluu yaln idelerden oluan bir tek kar- '
mak ide olarak grme eyleminden doduu ve bu birliin imi
nin, ya da genellikle o birlii gerekletirdii kabul edilen eyin
de o birlie verilen

ad olduudur. nk insanlar kendi seik

kark kip trlerinin aklanmasn genellikle onlarn adlaryla

dzenlerler ve belli adlarla belirlenmemi olan yaln ide toplu

luklarn, pek seyrek olarak, bir tek karmak ide diye kabul
eder ya da yle dnrler. Bylece, yal birisini ldren bir
kimsenin suunun da, doas bakmndan, kendi babasn ld
ren bir kimsenin suu kadar bir karmak ide oluturmaya uy
gun olmasna karn, ikinci su iin "baba-katli" adnn bulun-

1 79

mas ikinci su iinse byle bir adn bulunmamas yznden,

birincisi bir karmak ide olarak alnmad gibi, bir gen kimse

yi ya da herhangi bir kimseyi ldrmeye gre seik bir eylem t

r olarak da gn?lmemitir.

5. Kank Kipler yapmann nedeni.

lnsanlan bir ok yaln

ide bileimlerinden seik ve sanki yerleik kipler yapmaya ve


nesnelerin doas bakmndan, birleerek seik ideler olutur- .
maya ayn derecede yatkn olan baka bileimler iin bunu sav
samaya gtren eyin ne olduunu grmek zere aratrmamz
biraz daha ilerletirsek, bunu dilin amacnda buluruz; bu ama,
insanlarn, dncelerini olanak orannda hJ.zl olarak birbirine
bildirmesi ya da iletmesi olduundan, insanlar genellikle byle
ide topluluklarndan, yaamlarnda ve konumalarnda onlar
sk sk kullandklar iin karmak kipler yaparlar ve bunlara
birer ad verirler; konumalarda seyrek kullanlan ide topluluk
larnysa bir adla balamayp gevek brakrlar; bylece belki hi
kullanmayp belki de ok seyrek kullanacaklan karmak idele
re adlar. vererek onlarn saysn artracak ve kendi belleklerini
zorlaycak yerde, (kullanmak gerektiinde) onlar oluturan basit
idelerin adlarn saymay yelerler.

6. Bir dildeki kimi szcklerin bir baka dilde niin kar


l bulunmaz. Bu bize, nasl olup da her dilde, baka dillerde
tek szckle anlatlamayan zel szcklerin bulunabildiini
aklar. Bir ulusun bir ok alk, gelenek ve davranlar baka
bir toplumun hi bir zaman oluturmak frsatn bulamad,
belki ayrmna bile varmad, bir ok ide bileimlerini onun iin
allm ve zorunlu kldndan, gnlk konumalarda dolam
bal anlatmlardan kurtulmak iin bunlara birer ad vermek ge
rekir; bylece, bunlarla, zihinlerde bir ok seik karmak ideler
ortaya kar. rnein Greklerde OSTRAKISMOS Latinlerde de

proscriptio* baka dillerde tam karl bulunmayan szckler


dir; nk bunlar baka uluslarn insanlarnn zihinlerinde J:m
lunmayan karmak idelerin yerini tutarlar. Byle bir gelenein
bulunmad yerde byle eylemlerin kavramlarnda, sanki bu te
rimlerle birbirine balanm olan ide bileimlerinin kullanm da

lngilizcede baba-katli tek bir szckle (parrtcide) imlenir. (.n.)


.
zel srgne yollama biimleri

180

yoktur; bu yzden de teki lkelerde bunlann ad bulunmaz.

7. Dl11r dejltlr. Dillerin srekli deimesinin ve yeni terim

ler edinip eskilerini atmasnn nedenini de yine bunda buluruz.

Gelenek ve greneklerdeki deimeler, kendileriyle birlikte, ze


rinde dnlmesi ve konuulmas sk sk gereken yeni ide bi

leimleri getirdii iin, uzun betimlemelerden kanmak iin


bunlara yeni adlar taklr; bylece bunlar yeni karmak kip tr

lerini olutururlar. Bu yoldan, deiik trden ne ok idenin bir


tek szce sdrldn ve bylece ne ok zaman ve nefes har

camaktan kurtulduumuzu anlamak iin 'temyiz etme' ya da


'erteleme' szcklerinin yerini tuttuklar btn ideleri sayp

dkmek ya da bu olaylar birisine anlatmak iin bu adlarn yeri


ne kullanlmas gerekecek cmlecikler zerinde dnmek ye

terlidir.

9. Kantk Kiplerin ldelerinl nasl ediniriz.

Demek bizim

iin kark kiplerin karmak idelerini edinmenin yolu var:

( 1)

eylerin dorudan deneyi ve

gzlemi;

bylece green ya da

eskrim yapan iki kiiyi grp gre ya da eskrim idelerini edini

riz. (2) Bulutla ya da kendi zihnimizde bir ok basit idelerin bir

araya getirilmesiyle; basmcl ya da yakmal resmi bulan kim

senin zihninde bunlar hi bilinmeden nce bunlarn ideleri var


dr.

(3)

En yaygn yol, bize, hi grmediimiz eylemlerin ya da

grmemiz olanaksz olan kavramlarn

adlannn aklanmas.

onlar yapmakta kullanlan ve onlarn oluturucu blmleri


olan btn !delerin saylp dklmesi ve bylelikle sanki bunla

rn imgelemimiz nne konmas yoludur. Btn karmak ide

lerimiz,

deyim yerindeyse bunlarn dolaysz oluturucular da

belki karmak ideler olmakla birlikte, son aamada basit !dele

re ayrlabilirler. Bylece, 'yalan szcnn yerini tuttuu kar

k kip u basit idelerden yaplmtr: ( 1 ) Dzenli sesler. (2) Ko

nuann zihnindeki
szckler.

(4)

belli ideler.

(3)

Bu !delerin imleri olan

Bu imlerin, olumlama ya da olumsuzlama yoluy

la, konuann zihninde yerini tuttuklar idelerinkinden deiik

liimde birletirilmesi. Yalan adn verdiimiz bu karmak ide

nin zmlemesini daha ileri gtrmek gerektiini sanmyorum;


sylediklerim onun basit idelerden yapldn gstermeye yeter.

10. En ok kipleri olan ideler, devim, dnme. g ide-

181

lerldir.

Basit idelerimlz arasnda en ok hangilerinin deiim

kazanm ve ayn adlarla imlenen kark kipler oluturmu ol


duklarn incelemekte yarar var. Bunlar u dr:

ve devim

dnme
g

(bunlar btn eylemleri kapsayan iki idedir) ve

de bu eylen;lerin kendinden kaynakland kabul edilen eydir.

Bu basit ideler, yani dnme, devim ve g en ok deiim ka

zanm olanlardr ve ayn adlarla imlenen en ok sayda kipler


bunlarn deiimlerinden

yaplmtr.

Eylem

insanln

en

nemli ii olduu ve btn yasalarn konusunu oluturduu


iin, dnme ve devinmenin bir ok kiplerinin dikkati ekmi,
idelerinin gzlemlenmi ve belleklerde saklanm ve bunlara ad

lar verilmi olmasna amamak gerekir; bunlar olmasa yasalar

yaplamaz, ktlk ve bozukluklar bastrlamazd.

Sonu olarak: eylemin kimi kiplerini, rnein zihnin eylemle

ri olan

dnme ve raz olma; bedenin eylemleri olan koma


ve konuma; ve ikisinin birlikteki eylemleri olan c alma ve k
ya eylemlerini incelediimizde, bunlarn, birletikleri zaman bu
adlarla gsterilen karmak ideleri oluturan basit idelerin top
lulu.klan olduunu grrz.

1 1. Eylem imliyor gibi grnen bir ok szckler ancak


etki imlerler. G btn eylemlerin kendisinden kt kay
nak olduu iin, bu gleri tayan cisimler bu gc eylme d

ntrdkleri zaman bunlara

neden

luyla sokulan basit idelere de

etki

denir; bu yoldan retilen

cisimlere ya da herhangi bir nesneye bu gcn uygulanmas yo


denir. Yeni tz ya da idenin,

kendi araclyla retildii ve bu gc uygulayan znede bulu


nan

etkinlie eylem

denir; ancak bu etkinlik herhangi bir ba

sit idenin, kendinde deitii ya da retildii znede bulunduu

zaman buna tutku denir; bu etkinlik ne denli deiik ve etkileri


hemen hemen sonsuz olursa olsun, yine de onun, dnen et
menlerde dnmenin ve istemenin, cisimsel etmenlerde de de

vim deiimlerinin kiplerinden baka birey olmadn kavraya


bileceimizi

sanyorum.

Buna

gre;

bir

eylem

anlatr gibi

grnen bir ok szckler eylem ya da eyleme biiminden h

bir ey imlemezler; bunlar yalnzca eylem douran nedeni ya da

znenin )inde bulunduu koullarla birlikte ortaya kan etkiyi


imlerler: rnein 'yaratma' ve 'yok etme' kendilerini reten ey-

182

lem ya da davrann idelerini iermeyip yalnzca nedeni ve ya


plan eyi ierirler. Bir kimse souun suyu dondurduunu sy
ledii zaman, 'dondurma' szcnn bir eylem ieriyormu gi
bi grnmesine karn , yine de yalnzca etkiyi, yani daha nce
sv olan suyun kat ve koyu olduunu, bunun nedeni olan ey
lemden biri de iermeden, imlemi olur.

12. teki idelerden yaplan kank kipler.

G ve eylemin

adlarla imlenen kark kiplerin en byk blmn olutur


masna ve insanlarn zihinleriyle dillerinin bunlara alkn olma

sna karn, yine de teki basit idelerin ve onlarn deiik bile


imlerinin darda braklmadn burada belirtmeyi gereksiz
buluyorum; saptanm ve kendilerine adlar verilmi olan kark
kiplerin hepsini sayp dkmenin gerekli olduunu da hi sanm
yorum. Bu, dinde, ahlakta, hukukta, siyasette ve teki bir ok
blmlerde kulanlan szcklerin byk blmn ieren bir
szlk yapmak olurdu. Benim u andaki amacmn gerektirdii
eyin tm, kark kipler dediim idelerin ne trden ideler ol

duunu, zihnin onlar nasl edindiini, bunlarn duyum ve d

nmden elde edilen basit idelerin bireimleri olduunu gs


termektir; bunu da yaptm sanyorum.

183

BLM XXIII
CSMLERN BZDEK KARMAIK DELER
.

Cisim ideleri nasl yaplmtr. Daha nce akladm

gibi zihin, ya d nesnelerden aldklar biimiyle duyularn getir

dii ya da kendi ilemleri zerindeki dnmleriyle elde ettii


ok sayda basit idelerle donanm olduundan, bu basit ideler
den bir blmnn srekli olarak birlikte bulunduklarn da
grr; bunlar bir tek eye ilikin olarak dnldklerinden, ve

szckler de ortak kavramlar iin uygun olup abuk anlamada:

kullanldklarndan, bunlar byle bir nesnede birletikleri

za

man bir ad alrlar; bu kavramlar gerekte bir ok idenin kar


mndan oluurlarsa da. biz, yeterince dikkatli olmadmz iin
bunlar bir basit ide gibi grr onlardan yle sz ederiz; nk
daha nce sylediim gibi, bu basit idelerin kendi balarna na
sl bir varolu gsterebildiklerini kavrayamadmz iin, bunla

nn, .zerinde varolduklar ve bunlann nedeni olan bir taban bu


lunduunu dnmeye almzdi.r, buna da tz diyoruz*

2. Genel olarak bizdeki tz idesi.

yle ki, bir kimse ari tz

genel kavramyla ilgili olarak zihnini yoklasa, genellikle ilinek

ad verilen basit ideleri retebilen bir takm niteliklerin taycs

varsaylan ve ne tr bir ey olduunu kendinin de bilmedii bir


taban idesinden baka bir ey bulamaz. Gerekten, birisine

renk ya da arl kendinde tayan znenin ne olduu sorulsa,

bunlarn kat ve yer kaplayan paralar olduundan baka bir


ey syleyemez; bu katlin ve yer kaplamann nede birletikleri

so:ulduunda da, daha nce szn ettiimiz, dnyay byk

Bat dillerinde taban (substratum) ve tz ya da cisim (suubstan


ce) szckleri ayn kkten gelir. .n.

184

bir filin tadn syleyen Hintliye fili neyin tad sorulduu


zaman onun decei durumdan daha iyi bir durumda olmaz;
Hintli, fili bir byk kaplumbaann tadn sylemi, fakat
kamlumbaay neyin tad sorulduunda' onu da bilmedii
bir eyin tad yantn vermiti. Burada biz de, szckleri
ak ve seik idelerimiz olmadan kullandmz btn durumlar
da olduu gibi, ocuklar gibi konumu oluyoruz; onlara da bil
medikleri bir eyin ne olduu sorulduunda hemen yle bir ey
gibi bir yant verirler; gerekte, ocuklar da bykler de sylese,
. bu onlann bunun ne olduunu bilmedikleri, bilirim dedikleri ya
da szn ettikleri ey zerine hi bir seik idelerinin bulunma
d ve bu konuda tmyle bilgisiz ve karanlkta bulunduklan
anlamna gelir. Demek 'tz' adn verdiimiz ide, varolduunu
grdmz ve kendilerini tayan bir ey olmadan varolabile
ceklerine inanmadmz nitelikleri tad varsaylan ve bilin
meyen bir ey olup, bu tayclk ve tabanlk niteliini imlemek
uzere ona tz diyoruz.

3. Tz trleri. Bylece genel olarak . tz n bulank ve greli


bir idesi bizde olutuktan sonra tzlerin zel trlerinin idele
rini ediniriz; bu, deneyle ve insan duyumlannn gzlemlenme
siyle, hep birlikte bulunduklar saptanan ve bu yzden de zde
in isel yapsndan ve bilinmeyen znden geldii varsaylan
basit ide bileimlerinin toplanmasyla olur. nsan, at, altn, su
v.b. idelerine byle vanrz; bu cisimler zerinde, birlikte bulu
nan belli basit ideler olma dnda baka bir idei olan bir kim
senin bulunup bulunmad konusunda herkesin kendi deneyi
ne . ba vuruyorum. Demir ve elmasn gerek karmak idelerini
oluturan ey, bu maddelerde gzlemlenen olaan niteliklerin
bir araya geliidir ve bunlar bir demirci ya da kuyumcu bir filo
zoftan daha iyi bilir; filozof hangi tzsel biimlerden sz ederse
etsin, bu cisimler zerine onlann, kendilerinde bulunan basit
ideler topluluundan yaplan ey olduklanndan te bir idesi
yoktur; ancak , cisimlerin bizdeki karmak idelerinde, kendile
rinin yaplm olduklan basit !delerden baka, her zaman, o ba'

ngilizcede substance szc tzden baka madde, clslm glbl


anlamlara da geldiinden tzlein zel trlerinden sz ederken
cisim ya da madde telimi kullanacaz. (.n.)

185

sit ideleri tayarak onlann varolmasn salayan bir eyin bula


nk idesinin de bulunduunu . unutmamalyz: bu yzden de
herhangi trden bir cisimden sz ederken, onda u ve u nite
liklerin bulunduunu syleriz: bir cisim, yer kaplayan, kl
olan, devinebilir bir eydir deriz; bir tin, dnebilen eydir;
sertliin, knlabilirliin ve demiri ekme gcnn mknatsta

bulunan nitelikler olduunu syleriz. Bu ve benzeri konuma


biimleri, cisimde, uzam, klk, katlk, devim, dnme ya da
teki. gzlemlenebilir ideler dnda, ne olduunu bilmesek bile,

bir eyin bulunduunun dnldn antrr.


5. Tin idesi de beden idesi kadar aktr.

Ayn durum, zih

nin ilemleri olan dnme, uslama, korkma v.b. ile ilgili olarak
da ortaya kar; bunlarn da kendi kendilerine varolamayacak
lar sonucuna vardmz ve bedene nasl ilikin olabileceklerini
ve bedenin onlar nasl retebileceini anlayamadmz iin,
bunlar

tin

dediimi.z baka bir tzn eylemleri olarak dnme

eilimindeyi.z; oysa madde zerine de, onun duyulanmz etkile


yen bir ok duyulur niteliklei tayan bir ey olduu dnda bir
idemiz bulunmadna gre; kendisinde dnme, bilgi, phe
ve devim gc bulunan bir tz varsaydmz zaman, tin tz
iin de beden tz iin olduu kadar . ak bir kavram edinmi
oluruz; bunlardan birisi dardan edindiimiz basit idelerln (ne,
olduunu bilmediimiz) taban varsaylm olduu gibi, t<rki de
iimizde deneyini geirdiimiz ilemlerin (yine ne olduunu bil
mediimiz) taban varsaylm olur. Demek maddedeki

tz

idesi de

tinsel tz

cisimsel

ya da tin idesi kadar bizim kavraymz

ve anlaymza yabancdr; buna gre, tin tz zerine bir kav


rammz olmad iin tinin varolmad sonucuna varamayz;
nasl ki ayn sebeple bedenin varoluup.u yadsyamyoruz; n
k maddenin tz zerine ak ve seik bir idemiz olmad iin
bedenin olmadn ne srmek, tinin tz zerine ak ve seik
bir idemiz bulunmad iin tinin bulunmadn sylemek ka
dar usa uygundur.

6. Tz trleri.

Demek ki genellikle tzn gizli ve soyut doa

s ne olursa olsun, tikel ve seik cisim trleri zerine btn ide


lerimlz, bizim bilmediimiz trden bir birliin bir arada tuttuu
ve onlardan kendiliinden varolabilen bir btn oluturduu,

1 86

deiik yaln idelerin bileimlerinden baka bir ey deildir. Ti


kel cisim trlerini biz, zihnimizde, baka yoldan deil, byle ba

sit ide bireimleriyle ortaya koruz; onlarn deiik trlerinin zih


nimizdeki

ideleri

byledir;

onlan

bakalarna

'adam'.

'at'.

'gne', 'su', 'demir' gibi zgl adlarla anlatrken de yaptmz

budur: dili anlayan herkes, bu szleri iitince, zihninde, olaan

olarak gzlemledii ya da bu ad altnda birlikte bulunduklanru


tasarlad basit idelerin bir bileimini kurar; btn bu !delerin,

kendisi baka bir eye bal olmayan bir bilinmez ortak zneye

bal olduunu kabul eder.

7. Cisimlerin bizdeki karmak ldelerlnln byk blm


glerdir. nk o kimsede, bu cisimde varolan ok sayda ba
sit ideyi birletirmi ve toplam olan tikel tz trlerinden her

birinin en yetkin idesi vardr; bunlar arasnda o tzlerin etkin

gleriyle edilgin yeteneklerinin de saylmas gerekir; bunlar ba

sit ideler olmasa bile, yine de, ksaltma ynnden yle saylma

lar uygun olabilir. Bylece demiri ekme gc mknats dedii

miz cismin karmak idesinin !delerinden biridir; byle ekilme


gc de demir dediimiz karmak idenin blmlerinden biridir;

bu glerin bu nesnelere bal olduu kabul edilir. Her cisim


kendisinde gzlemlediimiz g araclyla, ondan dolaysz ola
rak aldmz basit ideleri retecek gte olduu kadar baka
nesnelerdeki duyulur nitelikleri deitirecek gte de olduu

iin, bu baka nesnelerde rettii o yeni duyulur nitelikler ara

clyla da, duyularmz dolayl yoldan etkileyen gleri grme


mizi salar ve bunu, bu cismin duyulur niteliklerinin bizi dolay
sz olarak etkiledikleri zaman olduu kadar dzenli olarak

yapar: rnein atein rengini ve scakln duyularmla dolay

sz olarak alglanz; bunlar, iyi dnldnde, atein bizde


ideler retme gcdr. Yine duyularmzla odun kmrnn

rengini ve gevrekliini alglarz ve bununla atein baka bir g


cn, odunun rengini ve katln deitirme gcn, reniriz.

Ate birinci durumda dolaysz olarak, ikinci durumda dolayl


yoldan, bu deiik glerini bize gsterir ve bu glerin hepsine
birden, atein niteliklerinin bir blm olarak bakanz ve onlar
atein karmak idesinin bir blm yaparz.

8. Niin. Glerin, cisimlerin bizdeki karmak idelerinin

187

byk bir blmn oluturmasna amamalyz; nk ci- .


simleri birbirinden ayrt etmeye yarayan balca nitelikler onla
rn ikincil nitelikleridir ve bunlar genellikle bir ok cisim trleri
nin

karmak

idelerinin

nemli

bir

blmn

oluturur.

Duyularmz cisimlerin kk paracklarnn, oylum, doku ve


klklarn seebilecek durumda olmayp, cisimlerin gerek yap
lan ve aynmlan da bunlara bal olduundan, zihinlerimizde
onlarn idelerini ku:maya ve anlan . birbirinden ayrmaya yara
yacak olan ayrt edici belirtiler ve imler olarak ikincil nitelikleri
kullanmak zorundayz; ve btn bu ikincil nitelikler de, daha
nce* gsterildii gibi, basit glerden baka bir ey deildir. Af

yonun uyutucu ve uyuturucu nitelikleri gibi rengi ve tad da,

onun, bedenimizin deiik blmlerinde deiik etkiler reten


birincil niteliklerine bal olan glerdir.

9. Bizdeki karmak cisim idelerini trden ide olutu


rur. Cisimsel tzlerin bizdeki karmak idelerini oluturan ide

ler trldr. Birincisi, eylerin birincil niteliklerinin ideleri


olup. bu nitelikleri duyulanmzla buluruz ve bunlar biz cisimle
ri alglamadmz zaman da onlarda bulunur: Cismin blmle
rinin oylum, klk, say, konum ve devimi byledir; bunlar, biz
anlan grsek de grmesek de onlardadr. kincisi, duyulur ikin
cil niteliklerdir ve bilinci! niteliklere bal olarak, bu cisimlerin,
duyularmz araclyla, bizde bir ok ideler retme gcdr;

bu idelerin eylerin kendilerinde bulunuu herhangi bir eyin


kendi nedeninde bulunuu kadardr. ncs, herhangi bir
cisimde gzlemlediimiz, birincil nitelik deimeleri retme ve
byle deimelere urama yeteneidir, yle ki byle deimi
olan cisim bizde daha nce rettiinden deiik ideler retir: bu
yeteneklere ,etkin ve edilgin gler denir .ve bu glerin hepsi,
bizim onlardan bilgimiz ya da haberimiz olmas bakmindan yal
nzca duyulabilir basit idelerde son .bulur. nk bir mknat

sn . kk demir paracklarnda yapma gcnde olduu dei

iklikler ,ne olursa olsun, demirin duyulur devimi bunu aa

vurmasayd, bizim mknatsta demiri etkileyecek bir g bulun


duundan haberimiz olmazd; gnlk kullandmz cishnlein,
birbiri zerinde bin trl deiiklik yapma glerinin bulunma

il; vtli. 10, 13 1 4 .

188

sna karn, duyulur etkiler olarak ortaya kmadklar iin bi


zim bunlardan habersiz kaldmzdan da phe etmiyorum.

10. Gler. cisimlerin bizdeki karmak ldelerlnin byk


ir blmn oluturur. Demek glerin, cisimlerin bizdeki
karmak idelerintn byk blmn oluturduu hakl olarak
sylenebilir. Altnn

kendindeki karmak idesi zerinde d

nen kimse, onu oluturan idelerden bir ounun gler olduu


nu grecektir; atete eriyip de yok olmamak, altn suyunda
zlmek bizdeki altn karmak ldesini oluturmak bakmndan
altnn rengi ve arl kadar gerekli olan idelerdir ve iyi incelen
diinde bu sonuncularn da gler olduu grlr. nk, do
ru anlatmla, sanlk, altnda edimsel olarak bulunmaz; bu, alt
nn,

uygun k altnda, gzmz yoluyla, bu ideyi retme

gcdr ve gnein balmumuna verdii ak renk ne kadar g

neteyse, bizim gne idesinin dnda tutamadmz scaklk .

da o kadar gnetedir. Bunlar ikisi de ay; lde gnein g


leridir ve gne, blmlerinin devim ve klyla, insan, onda s
caklk idesi retmesini salayacak biimde etkiler.

1 . Cisimlerin . imdiki ikincil nitelikleri. eer onlann


paracklannn birincil niteliklerini aa karabilseydik,
yok olurlard. Duyularmz, cisimlerin kk paracklarn ve
duyulur niteliklerini douran gerek yapy seecek kadar kes
kin olsalard, kukusuz bizde tmyle baka ideler retirlerdi;
o zaman imdi altnn san rengi olan ey yiter ve onun yerine,

belli boyut ve .klktaki paracklarn hayranlk veren dokusunu


grrdk. Mikroskop bunu aka gsterir; plak gzmzde
belli bir renk reten ey, duyularmzn keskihliinin artrlma
syla, tmyle deiik bir ey olarak ortaya kmtr; sanki bir
renkli nesnenin kk paracklarnn oylumunun, allm
grme duyumuza orannn byle deitirilmesi, bizde, daha n- .
cekilere gre deiik ideler retmi oluyor. Bylece, plak gze .
donuk ve ak grnen kum ya da cam tozu mikroskopta yar
saydam olur ve mikroskoptaki sa teli eski rengini yitirir ve b
yk lde, elmas ya da baka yar saydam cisimlerin krlma
snda grlen parlak kvlcml renklertn kart bir yan say
damlk kazanr.

Kan,

plak gze kpkrmz grnr, fakat

onun daha kk blmlerini gsteren iyi bir mikroskopla, an-

189

cak, yan saydam bir sv iinde yzen az sayda krmz krecik


ler grlr; eer bunlar bin ya da on bin kez daha bytecek
camlar

bulunsayd bu krmz krecik.lerin nasl grnecei belli

deildir.

12. renme yeteneimiz durumumuzla uyumludur. Bi


zim ve e'Vremizdeki her eyin, usu snrsz olan yaratcs duyu
larmz, yetilerimizi ve organlarmz, yaamn ve bu dnyada
yapacamz eylerin gereklerine uygun yapmtr. Duyularmz
la eyleri tanyp ayrt edeb1liyoruz ve onlar kendi ilerimiz ve
bu yaamn gereklerine uyma yollarunz iin yeterince inc,eleye
biliyoruz. Fakat Tanr bizim o eylerin yetkin, ak ve upuygun
bir bilgisini edinmemizi istemi gibi de grnmyor; belki de y
le bir bilgi her trl lml varln kapsam dndadr. Eer
duyularmz bir deimeye urayp da daha ilek ve daha keskin
olsalard, eylerin grnglert ve d yaplan karmza bamba
ka karlard ve benim dnebildiime gre evrenin bu bizim
bulunduumuz blgesindeki byle bir deime, bizim varlmz
la, en azndan mutluluumuzla, badamazd. Duyularmz ara
snda en ok bilgi vereni olan grme duyusu, eer bir kimsede,
imdiki en iyi mikroskoptakine gre bin ya da yz bin kez daha
keskin olsayd, imdi grebildiinden bir ok milyon kez kk
eyleri plak gzle grrd:. bylece cisimsel eylerin kk
paracklarnn doku ve devimlerini grmeye de yaklar ve belki
de bir ok eylerin isel yapsnn idelerini edinebilirdi; fakat o
zaman da o kimse, bakalarnnkinden bambaka bir dnyada
olurdu; hi bi,r ey ona ve bakalarna ayn grnmezdi; her e
yin grsel idesi deiik l>lurdu. yle ki, onun, grlen nesneler
zerine bakalaryla konuabileceinden ya da grnleri t
myle deiik olan renkler zerine bir iletiim kurabileceinden
pheliyim. Belki de bylesine ilek ve duyarl bir grme duyu
su parlak gnee ya da ak havaya dayanamaz ve bir bakta
bir nesnenin pek kk bir blmn, o da ok yakndan gre
bilirdi. Byle, deyim yerindeyse, mikroskop-gzler araclyla,
.

bir kimse cisimlerin gizli bireimine ve kkten dokusuna ola


andan daha abuk girebilseydi bile, bu keskin gzden pazarda
ve al verite yararlanamazsa ve kanmas gereken eyleri uy
gun bir uzaklktan gremezse, ilikiye girecei eyleri bakalar
gibi ayrt edemezse, deiiklik ona bir stnlk salamazd.

190

15. Tinsel tzlerin ideal de cisimsel tzlerlnkl kadar


aktr imdi sZn ettiim zdeksel duyulur cisimlere ili

kin karnak idelerimlztn dnda; zihinlerimlztn, dnme, an

lama, isteme, bilme ve devim balatma gc v.b. gibi, bir tzde


hep birlikte bulunan, ve gnlk yaammzdaki deneylerimiz

den tandmz ilemlerinden eindiimiz yaln ideler aracly

la bir

zdek-d tlli karmak idesi de

kurabiliyoruz. Bylece,

dnme, alglama, isteme ve kendi bedenimizi ve baka cisim

leri devindirme gcn bir araya getirerek, zdek-d tzlerden

de zdeksel cisimlerden olduu kadar ak bir alg ve kavram

edinmi oluyoruz. nk dnme ve isteme, ya . da cisimleri

devindirme ya da durdurma gc idelerini, bizde seik bir idesi

bulunmayan tze ekleyerek bir arada dnnce bir zdek-d


tin idesini ediniriz; birleik kat paralar ve devindirilme gc

idelerini yine bizde ak bir idesi bulunmayan bir tzde birleti

rince madde idesini ediniriz. Her birinin idesi tekininki kadar


ak ve seiktir: nk dnme ve bir bedeni devindirme ide

leri de uzam, katlk ve devindirilme ideleri kadar ak ve seik


tir. Bizdeki tz idesi her ikisinde de ya bulanktr ya da deildir;

tz, ilinekler dediimiz ideleri tadn varsaydmz ne olduu

bilinmez bir eydir. Duyularmzn bize zdeksel eylerden ba

ka bir ey gstermediini dnebiliimiz dnm eksikliin

dendir. Her duyum edimi, iyi incelendiinde, bize doann, hem


cisimsel hem de tinsel, iki ynnden de eit birer gr verir.

nk ben, grme ya da iitme v.b. yoluyla bu duyumun nes

nesi olarak benim dmda bir cisimsel varlk olduunu bildii

me gre, benim iimde gren ve iiten, tinsel bir varlk olduu

nu ondan da daha kesin olarak bilirim. Bunun yalnzca bir

duyusuz varln eylemi olmadna, zdek-d bir dnen var


lk olmadan bunun olanaksz olduuna inanmam gerekir.

17. Kat blmlerin yapkl ve itki bedenin birincil


!deleridir. Tin kart olarak bedene zg olan birincil ideleri
miz, kat blmlerin yapkl, bu yzden de ayrlabllirlii
ve bir itki yoluyla devim iletme gcdr. Bedene ilikin ve z

g olan temel idelertn bunlar olduunu sanyorum; nk klk


snrl uzamdan gelen bir sonutur.

18. Tinin birincil ideleri Dnme ve Devindiriciliktir.

19 1

Tine ilikin ve

tine zg idelerimiz dnme ve isten ya da


bedeni dnceyle devlme geirme gc ve bundan doan
zgrlktr. Cisim kendindeki devimi, itkiyle, dururken rastla
d baka cisme ilettii gibi, zihin de cisimleri, kendi isteine
gre devime sokar ya da devimden alkoyar.
ve

devingenlik

Varolu, sreklilik

ideleri ikisinde de vardr.

19. Tinlerde Devim yetenei vardr. Benim, devingenliin


tinde de bulunduunu sylememin tuhaf karlanmas iin bir
sebep yoktur; bende, durduu kabul edilen baka varlklara g
re uzaklk deitirmenin dnda bir devim idesi bulunmad,
tinlerin de cisimler gibi. bulunduklai yer dnda etkili olama
dklarn ve tinlerin deiik zamanlarda deiik yerlerde etki
yaptklarn grdm iin btn sonlu tinlere (burada sonsuz
tinlerden sz etmiyorum) yer deitirme niteliini yklemeden
edemem. nk ruhum da, bedenim gibi. bir gerek-varlk ol
duuna gre, doal olarak o da bedenin kendisi gibi baka bir
cisimle ya da varlkla, arasndaki uzakl deitirebilir; yani
onun da devim yetenei vardr.

20. nk herkesin kendinden bildii gibi ruh dnebilir,


isteyebilir ve bedenini, bedenin bulunduu yerde etkileyebilir;

fakat kendisinden 100 mil uzaktaki bir bedende ya da bir yerde


etkisini gsteremez. Hi kimse, kendisi Londradayken Oxford'da
dndn ya da oradaki bir bedeni etkilediini dnemez;

fakat bedeniyle birlikte olan ruhunun, Oxford'dan Londra'ya gi


den yol boyunca, kendini tayan at ya da araba gibi srekli yer
deitirdiini de bilir; bu srada ruhun gerekten devimde oldu
unun sylenebileceini sanyorum; eer bunun bize ruhun de
vimi zerine ak bir ide vermedii dnlrse, lmde ruhun
bedenden ayrlnn bu ideyi vereceini sanyorum; nk ru
hun bedenin dna ktn ya da onu braktn dnp de
onun devimi zerine bir ide edinmemi olmann olanaksz oldu
unu sanyorum.

22

Ruh ve Beden idelerlni karlatrma.

yleyse bizdeki

bir zdekd tin karmak idesiyle beden karmak idesini kar


latralm ve bunlardan birinde tekine gre daha karanlk bir
nokta bulunup bulunmadn ve varsa hangisinde daha ok ol
duunu grelim. Benim dnceme gre bizdeki beden idesi,

192 '

itki yoluyla devim iletme yetenellnde olan bir yer kaplayan


tzdr; ruhumuzun idesiyse, bir Zdek-dt tin olarak bir dii
tnen tzn idesidir ve isten ya da diifnme yoluyla beden
de devim reten bir gc vardr. Bizdeki ruh ve beden karma
k idelerinin, birbirinin kart olarak, bunlar olduunu
sanyorum; buna gre hangisinin daha karanlk ve zor anlalr
olduunu aratralm.

23. Bedendeki kat Blmlerin blrlljlnln kavranmas da


ruhtaki dtnmenln kavranmas kadar zor. Kendindeki d
nen eyin ne olduunu bilmediini syleyen kimse, bu d
nen eyin tznn ne olduunu bilmediini sylemek istemek

tedir; ben de onun bu kat eyin tzn de ondan daha iyi


bilmediini sylyorum. Aynca, nasl dndn bilmediini
de sylerse, ben de yant olarak, kendisinin nasl yer kaplad
n, bedenin kat blmlerinin nasl birletiklerini ya da birlikte
uzam oluturacak biimde nasl birbirine bal kaldklarn da
bilmediini sylerim.

25. Bir ok kimselerin her gn gzlemlediklerini sandklan


eylerde bir bakasnn ne gibi bir glk bulduuna amalan
n olaan buluyorum. Cisimlerin blmlerinin birbirine skca
yapm olduunu grmyor muyuz? (demek isteJ.'.ler). Herkese
bundan daha ak olan bir ey var m? Bundan nasl kukuya
dlebilir? Ben, ayri eyin, dnme ve istenli devim iin de
geerli olduunu sylyorum. Bunu da her zaman kendimizde
denemiyor muyuz, buna gre bundan da kukulanlabilir mi?
Durumun ak olduunu kabul ediyorum; fakat biraz daha ya
kndan bakp da bunun nasl yapldn dnnce her iki du
rumda da arm duruma dyoruz; kendimizin nasl algla
yp n;:sl devindiimiz! anlayamadmz
gibi,
cismin
blmlerinin nasl yapk kaldn da anlayamyoruz. Birinin
bana (imdi erimi durumdayken, suyun zerrecikleri ya da kum
saatinin kumlan kadar ayrm durumda olan) altn ya da pi
rin paralarnn ksa srede byle, lnsanlain kollarnn en s
tn gleriyle ayrlamayacak kadar smsk nasl birbirine ya
ptklarn anlalr biimde aklamasn isterdim. Dnmeye
alm bir kimsenin, kendisini ya da bakasn inandracak bir
yant nasl bulacan bilebileceini sanmyorum.

193

28. Devimin itkiyle ya da dnceyle iletilmesinin anla


tlrlk derecesi ayndr. Cisimle ilgili bir baka idemiz de itki
yoluyla devimin iletilme gc. ruhlarmzla ilgili olanysa d
tnce yoluyla devim retme gcdr. Blri cisim teki de zi
hinlerimtZle ilgili olan bu ideleii. gnlk deney bize akca sa
lar; fakat burada da bunun nasl yapldn aratrdmzda
yine karanlktayz. nk devimin itkiyle iletiminde, olaan ola
rak, bir cisimde yiten kadar devimi teki cismin kazanmasna
karn, devimin bir cisimden kp tekine geiinin dnda bir
kavram edinmi olmuyoruz; bunun da zihinlerimizin bedenleri
mizi, dnce yoluyla, her zaman gzlemlediimiz gibi nasl de
vindirip durdurabildii kadar karanlk ve anlalmaz olduunu
sanyorum. Kimi kez gzlemlenen, ya da olduuna inanlan, it
kiyle devim artnn anlalmas daha da zordur. Biz gnlk de
neyle, hem itki hem de dnce yoluyla retilen devimin ak
kantn grrz; fakat bunun nasl olduunu pek kvrayama
ikisinde de ne dneceimizi bilemeyiz. yle ki, ister ci

yZ:

simden ister tinden gelsin, devim ve onun iletimi zerinde nasl


dnrsek dnelim, tine ilikin ide de, en azndan, cisme
ilikin olan kadar aktr. Devindirme gcn, yani benim

de

terimini uygun bulduum gc dnrsek, bu.


tinde bedendekinden daha aktr; nk, yan yana konmu
olan iki cisim, dardan bir devim alnmadka birinde tekini

vindlriclllk

devindirecek bir gcn idesini bize kesinlikle vermez; oysa zihin


bize her gn cisimleri devtidiren bir etkin gcn idelerini sa
lar, bu yzden de etkin gcn tinlere zg, edilgin gcn de ci
simlere zg znitelikler olabilecei zerinde dnmeye deer.
Buna gre, yaratlm tinlerin btnyle zdekten ayn olmadk
lar dlebilir; nk ikisi de hem etkin hem de edilgindir.
Salt tin, yani Tanr, yalnzca etkindir; salt zdek yalnzca edil
gindir; hem etkin hem edilgin olan varlklarn, ikisinden de pay
aldklar sonucuna varabiliriz.

30. Cisim ve tin ldelerimlzln karlatnlmas. Dernek


bizdeki tin idesiyle cisim idesi karlatrldnda, ksaca du
rum udur: tinin tzn bilemeyiz; cismin de tzn bilemeyiz.
Cismin iki birincil nitelii ya da zellii yani kat yapk para
lar ve itki zerine ak seik ide!erimiz vardr; bunun gibi, tinin
de iki birincil nitelik ve zellii, yani dnme ve eylem gc,

1 94

yani birok dnce ve devtmleri balatma ya da durdurma g


c zerine ak seik ldelertmiz vardr. Yine bizde, cisimlerin do
alarna bal bir ok niteliklerin de ideleri vardr ve bu ideler de
ak seiktir, bu nitelikler yapk kat paralarn kapladklar
yerin ve devimin eitli deiimleridir. Bunun gibi bizde dn
cenin bir ok kiplerinin, yani inanmann, phelenmenln, niyet
lenmenin, korkmann. ummann ideleri de vardr. Yine bizde is
temenin ve bunun sonucu olarak bedeni ve onunla biFlikte
kendisini devindirmenin de ideleri vardr; nk daha nce be
lirtildii gibi tinin kendisinde de devinme yetenei vardr.

32.

eylerden, bait idelertmiz dnda bir ey bilmeyiz. z

dek-d tin kavrammz da cisim kavrammz kadar, yine biri


nin varoluunu da tekininki kadar doyurucu bulmaya hakk
mz vardr. Katln dnceden ayn ve bamsz olabileceini
dnmekte bir eliki bulunmad gibi, dncenin katlktan
ayn ve bamsz olabileceini dnmekte de bir eliki bulun
madna, bunlarn ikisi de birbirinden bamsz yaln ideler
olup, dncenin de bizde katlk idesi kadar ak ve seik bir
idesi bulunduuna gre; dncesiz bir kat eyin, yani zde
in, varoluunu kabul ettiimize, zellikle de maddesiz dn
cenin nasl varolabilecelni kavramak maddenin nasl dne
bileceini kavramaktan daha zor olmadna gre, katlksz
yani zdek-d bir dncenin varoluunu niin kabul etmeye
celQtizi anlayamyorum. nk ne zaman bize duyum ve d
nmden gelen basit idelerin tesine geip eylerin doalarna
girmeye alsak hemen karanla ve belirsizlie, zihin karkl
na ve glklere dyoruz ve kendi krlmzle bilgisizlii
mizden baka hi bir ey bulamyoruz. Fakat cismin ya da z
dek-d tinin karmak idelertnden hangisi daha ak olursa
olsun, bunlar oluturan basit idelertn, duyum ve dnmden
elde ettiimiz !delerden baka bir ey olmadiklan apaktr; b
tn teki tzlerin, giderek Tanrnn kendisinin ideleri iin de bu
byledir.

33. Tann idesi.

nk kavranamaz ulu varln bizdeki ide

sini incelersek ona da ayn yoldan vardmz ve. gerek Tanrnn


gerekse tek tek tinlerin karmak idelertnin dnmden elde
ettiimiz yaln idelerden yapldn grrz. rnein, kendi de-

195

neylertmizden varolu ve srenin, bilginin ve gcn, holanma


ve mutluluun ve bir varlkta bulunmalar bulunmamalarndan
daha iyi olan teki niteliklerin ve glerin idelerini edinmi ol- .
duumuz iin, Ulu Varla en uygun decek ideyi kuracamz
zaman, o idelertn hepsini, bizdeki sonsuzluk idesiyle genilettik
ten sonra bir araya getirerekTann karmak idesini yaparz.

37. zet. Bylece her trden tzler zerine ne trden idele


rimiz bulunduunu, bunlarn nelerden olutuunu ve onlar na
sl edindiimizi gmi olduk. Buna gre unlarn apak oldu
unu sanyorum.
Birincisi, deiik tz trleri zerine btn idelerimiz, ilikin
olduklar ve kendisinde varolduklan bir eyin varsaymyla bir
likteki yaln ide topluluklardr, fakat bu varsaylm eyin bizde
ak ve seik bir idesi yoktur.
ikincisi, byle bir ortak tabanda birlemi olarak bizdeki bir
ok trden cisimlerin karmak idelerini yapan btn basit ideler
yalnzca duyum ve dnmdeh elde edilmilerdir. yle ki, en
yakndan tandmz ve .en iyi bildiimiz eylerde bile en geni
kavramlanmz bu yaln idelerin tesine geemez. ilikide bulun
duumuz eylere en uzak gibi grnen ve dnm yoluyla ken
dimizde algladmz ya da duyum yoluyla baka nesnelerde bul
duumuz her eyi sonsuz biimlerde aan eylerde bile,
balangta duyum ya da dnmden edindiimiz basit ideler
den baka bir ey bulamayz; nitekim bu, meleklerin, zellikle de
Tanrnn kendisinin bizdeki karmak idelerinden aka grlr.
ncs, bizdeki karmak cisim idelerini yapan basit ide
lerden byk blmn biz gerek nitelikler olarak grmeye ne
denli yatkn olursak olalm, iyi dnldnde, bunlar yalnz
ca glerdir; rnein altn karmak idesini yapan idelerden b
yk blm, hepsi de bilinemez bir taban zerinde bir araya
gelmi olan sarlk, yourtluk, telleirlik, ergiyebilirlik, altn su
yunda znrlktr v.b; btn bu ideler baka cisimlerle olan
bantlardr ve gerekte kendi bana dnlen altnda bulun
mazlar; fakat bunlar altnn isel yapsnn gerek ve birincil .ni
teliklerinden kaynaklanrlar ve altn bu yoldan hem baka ey
leri etkilemeye hem de baka eylerin kendisini etkilemesine
ygun olur.

196

BLM XXIV
CSMLERN TOPLU DELER
. Tek ide. Zihinde, insan. at, altn, meneke, elma v.b. gibi
tek tek cisimlerin kannak idelerinden baka birde cisimlerin
toplu kannak ideleri vardr; toplu diyorum, nk bu .ideler
bir idede birlemi olup bu yzden bir olarak dunlen bir ok
tikel cisimlerin birlikte dhlmesinden olumutur: rnein
bir orduyu oh.turan bir insan topluluunun idesi, .ok sayda
seik cisimlerden olumu olmasna karn, yine de bir adam
idesi gibi tek bir idedir; ve 'dnya' adyla imlenen her trden ci
simlerin byk toplu idesi, dnyadaki en kk zerrenin idesi
gibi bir idedir; nk herhangi bir idenin birlii iin, onun bir
ok tikellerden yaplm olmasna karn, bir tek tasarm ya da
resim olarak dnlm:? olmas yeterlidir.

2. Zlblidekl blretlrme gcyle yaplr. On bin insann


nasl olup da bir ide oluturduunu kavramak, bir insann nasl
bir tek ide oluturduunu anlamaktan daha zor deildir; nk
zihin iin, ok sayda insann idesini bir ldede birletirip onu bir
olarak grmek, bir adamn bireimini yapan btn eik ideleri
bir tikel idede birletirerek onlar bir olarak dunmekten daha
zor deildir .
3. Btn yapay nesneler toplu ldelerdlr. Yapay eylerin
byk blmnn, hi olmazsa seik cisimlerden yaplm
olanlarn, bu toplu ideler arasnda saylmas gerekir; gerekte
biz, ordu, takmyldz, . evren gibi, bir tek idede birlemi eyle
ri doru olarak toplu ideler diye kabul ediyorsak da, bunlar,
zihnin, birbirinden ok uzak ve birbirinden bamsz eyleri bir
kavram iiide ve bir tek ad altnda birlemi olarak, gzlemlen197

meye ve sz edilmeye daha uygun bir grnt iinde bir araya


getirdii yapay tasanlardr. nk, evren adyla imlenen ide
den de grlecei gibi, zihnin, bu birletirme yeteneiyle, bir tek
tdede br araya getiremeyecei kadar birbirinden lzak ya da bir
biriyle badamaz hi bir ey yoktur.

198

BLM XXV
BAGINTI
1 . Bajmt nedir. Zihnin, eylerin kendilerinden edindii ba
sit ya da karmak idelerden baka, bir de o eyleri birbiriyle l
trerek elde ettii ideler vardr. Anlk, herhangi bir eyi ele
adnda bu belirli nesneyle snrl kalmaz; onun baka bir cis
me bakla ne durumda olduunu grmek iin, onu sanki kendi
dna tayabilir ya da en azndan onun tesine bakabilir. Zihin
byle, bir eyi sanki baka bir eyin yanna getirip koyduu ve
ikisine de bakt zaman, bu, szcklerin de belirttii gibi,

ba

ilgidir; bu ilgiyi anlatmak zere ve dnceleri, kendisi


ad alm olan znenin tesindeki ondan baka bir eye ynelte
cek imler olarak somut eylere verilmi olan adlara bant te

nt ve
rimleri

ve byle yan yana getirilmi eylere de

bantl

denir.

Bylece, zihin Caius'u bir gerek varlk olarak ele aldnda, bu


ideye Caius'ta gerekten varolan eyin dnda bir ey katmaz;
rnein onu bir insan olarak dndm zaman, zihnimde t
rn yani insann karmak idesinden baka bir ey yoktur. Bu
nun gibi Caius'un bir beyaz adam olduunu sylediim zaman
da, bendeki yalnzca rengi beyaz olan bir adamn dncesidir.
Fakat Caius'a 'koca' adn verdiim zaman, baka birisiqi de
antrm oluyorum; ona 'daha beyaz' adn verdiim zaman da
baka bir eyi de antryorum; iki durumda da dncem Cai
us'un tesine gemitir ve birlikte dnlen iki ey birden var
dr.. Herhangi bir ide, basit de karmak da olsa. zihnin iki eyi
yan yana getirmesine ve bu iki eyi ayn ayn grmekle birlikte
onlan sanki birlikte ele almasna neden olabileceine gre, ide
lerimizden herhangi biri bir bantnn temelini oluturabilir. ,

2. Ballam terimleri olmatan bantlar kolayca anla-

199

lamazlar. Baba ve ojul. daha byk ve daha kk. neden ve


etki gibi, karlkl antrmayla birbirini yantlayan greli te

rimlerle anlatlan bu ve benzeri bintlar herkes iin ok ak

tr ve herkes banty ilk bakta anlayabilir. Fakat dillerin ba


llak adlan vermedikleri durumlarda bant kolayca gze
arpmaz. 'Odalk' da kukusuz 'kan' kadar bantl bir addr;

fakat bu ve bunun gibi szcklerin ballann bulunmad


dillerde, ballak terimler arasnda bulunan ve bunlar birbiri

ni aklyormu ve birbirinde!) ayn olarak varolamazm gibi

gsteren o apak bant belirtisi bulunmadndan insanlar bu

bantlar kolayca gremezler. yi incelendiklerinde apak ba

ntlar ierdiklei grlen bir ok adlara


,
bundandr.

dsal adlar

denmesi .

'

3. Saltk gibi grnen kimi terimler bant ierir.

Baka

trden kimi bantl terimler de vardr ki bunlar ne bantl ne


de d,>al ad olarak grlrler; yine tle bunlar, znedeki salt bir
eyi imleme grnts altnda, daha zor gzlenienebilir de ol
sa, rtk bir bant saklarlar; . bundan sonraki blmlerde ge

niliine ele alacam, yal, byk, eksik v.b. gibi seik gr,
nl terimler byle ir.

7. Her ey bantl olabilir.

Genellikle bantyla ilgili ola

rak unlar dnlebilir:


Birincisi, basit ide olsun, tz olsun, kip ya da bant olsun

ya da bunlardan, b,\pnin ad olsun, baka eylerle ilgili sonsuz


sayda dncdere konu olamayacak olan hi bir ey yoktur;

yani bant insan dnce ve szcklerinin byk bir blm

n oluturur; rnein bir tek adam, ayn anda, baba, ltarde,


oul, byk baba, torun, kayn-baba, vey-oul, koca, dost,

dman, zne, general, yarg, patron, mteri, profesr, Avru


pal, ngiliz, adal, uak, efendi, mal sahibi, kaptan, st, ast, da

ha byk, daha kk, daha yal, daha gen, ada, benzer,

bakas gibi bir ok ve daha da baka bantlarla ilgili olabilir

ya da onlar tayabilir; nk o insanda, uyuabilme; uyuma


ma ya da ilgili olma bakmlarndan baka eylerle karlatrl
masndan doacak bantlar tama yetenei vardr. nk,

sylediim gibi. bant, iki eyi ltrme ya da birlikte ele al


ma ve bunlardan birine ya da ikisine birden, kimi kez de ban-

200

tnn kendisine, bu )Jarlatnnaya dayanan-bir ad verme yolu


dur.

8. Bant ideleri okluk bantl znelerin ldelerlnden


daha aktr. kincisi, bantyla ilgili olarak dnlebilecek
eylerden biri de, bantl szcklerin eylerin gerek varlnda
bulunmamalarna, dardan ve ek olarak katlm bir ey olma
larna karn, yine de byle szcklerin yetini tuttuklar ideler,
okluk, bunlarn ilikin olduklar cisimlerin idelertnden daha
ak ve seiktir. Bir baba ya da karde idesi, insan idesinden,
byk lde daha ak ve seiktir; ya da isterseniz babalk, tn
sanla bakla, idesi daha kolay edinilebilir bir eydir; bir arka
dan ne olduunu Tanrnn ne olduundan ok daha kolay
kavrayabilirim; nk bir eylemin ya da bir yaln idenin bilgisi,
okluk, bana bir bantnn kavramm vermeye yetebilir, oysa
cisimsel bir varlm bilgisi iin eitli idelerin doru birletiril
mesi zorunludur. Bir kimse iki eyi .karlatnyorsa bunlar ne
bakmdan karlatrdn bilmedii dnlemez; yle ki, iki
eyi kfil-latnyorsa bu bant zerine ak bir idesi var de
mektir. Demek bantlann ideleri. zihnimizde. en a2:ndan o

cisimlerin ldelerinden daha yetkin ve daha seik olabilecek


durumdadrlar. Bylece, St. James Park'taki iki devekuunun

kendileri zerine bendeki idenin belki de ok bulank ve eksik


olmasna karn, biri yumurtlayan tekt de yumurtadan *an
bu hayvanlar arasndaki ana ve yavru bants zerine bende
ak bir ide vardr.

9. Bantlarn hepsi de bait idelerde son bulur. nc


s, cisimlerin birbiriyle karlatnlmalarnn bir ok ynlert ve
bir ok da bantlar bulunmakla birlikte yine de bunlar, benim
btn bilgimizin gereleri olarak grdm duyum ya da d
nmn yaln idelerinde son bulurlar ya da onlarla ilgilidirler.
10. Zihni adn belirledii znenin tesine ynelten te
rimler bant terimleridir. Drdncs, bant, bir eyin,
kendi dndaki bfr eyle birlikte dnlmesi olduuna gre,
zihni zorunlu olarak, szcn uyguland eyde gerekten va
rolduu kabul edilen !delerden bakasna gtren btn sz
cklerin bant szckleri olduu aktr: rnein, 'adam', 'ka
ra' , 'en', 'dnceli', 'susam', 'kzgn', 'kaplaml'; bunlar ve

20 1

benzerleri hep saltktr, nk hi biri, bu yolda bir znede ger


ekten bulunduu kabul edilenlerden baka bir eyi ne hnler ne
de antrr; fakat 'baba', 'karde'. 'kral'. 'koca'. 'daha kara'. 'da
ha en' , v.b., belirledikleri eyle birlikte, bu eyin varoluundan
ayr ve onun dndaki bir eyi de antrr.

1 1 . Sonu.

Bantyla ilgili bu nclleri koyduktan sonra,

imdi de khni rneklerle, bizdeki bant idelerlnln de nasl te


kiler gibi yalnzca basit idelerden yaplm olduklarn ve ne
denli duyulardan arnm ve onlara uzakm gibi grnrlerse
grnsnler, bunlarn sonunda nasl yine de yaln idelerde son
bulduklarn gstermeye alacam. En kapsand olandan. va
rolan ve varolabilecek her eyin ilgili olduu bJr bantdan, yani

neden

ve

etki

bantsndan balayacam; ilk olarak da, bu

nun idesinin btn bilgimizin iki kayna olan duyum ve d


nmden nasl tremi olduunu inceleyeceim.

202

BLM XXVI
.

NEDEN VE ETK VE TEK BAINTILAR


1. ideleri nereden gelir. Duyulartmz yoluyla eylerin s
rekli deiiminin aynmna vardka, bir ok tikel niteliklerin ve
cisimlerin varolmaya baladm ve bunlarn bu varolularm
baka bir varln etki ve ilemine borlu olduunu gzlemleriz.
Bu gzlemden
karmak

ide

neden

ve

etki idelerimizi ediniriz. Bir yaln ya da


neden, retilen eye de etki genel

reten eye

adm veririz. Bylece, balmumu adn verdiimiz cisimde daha


nce bulunmayan akkanln belli bir scaklk derecesinin uy
gulanmasyla srekli retildiini grnce, scaklk basit idesine
mumdaki akkanln nedeni, akkanla da etki deriz.

2. Yarat, DojUf, Bakalatrma,

Bylece, cisimlerin birbiri

zerindeki etkilerinde duyularmzn bulduu eyden neden ve


etki kavramn elde edince, yani, nedenin, basit ide, tz ya da
kip olsun, herhangi bir eyi ortaya karan, etkinin de, balan
gcn baka eyden alan ey olduklarn renince, zihin eyle
rin bir ok deiik kaynaklarm iki tr iinde toplamakta g
lk ekmez:
Birincisi, btreyin tmyle yeniden yapld yani hi bir b
lmnn daha nce varolmad durumdur; daha nce varol
mayan yeni bir madde parasnn rerum natura'da (eylerin do
asnda) varoluunun balamas durumu budur ve buna yarat

diyoruz.

ikincisi, bir eyin, hepsi de daha nce varolan blmlerden


yapld durumdur; fakat hepsi de nceden varolan yaln idele
rin bir topluluunu oluturan bu eyin, daha nce, bu adam,
bu yumurta, bu gl, bu kiraz v.b. gibi bir varoluu yoktur. Bu

203

oluum. doann olaan gidii iinde, bizim alglamadmz du


yulmaz yollardan ileyen bir d etmenin ya da nedenin ortaya
koyduu ve ondan alnan bir isel ilkeye gre retilmi bir ci
simle ilgili olunca buna dou deriz. Neden dsal olduuncla ve
etki, ayrt edilebilir paralarn ayrlmas ya da birletirilmesi yo
luyla retildiinde buna yapma der:Iz; yapay eyler byledir. Da
ha nce nesnede bulunmayan bir yal;. ide retildiinde buna
bakalatrma deriz. Buna gre. bir insan domutur, bir resim
de yaplmtr; bunlardan birinde, daha nce onda bulunmayan
yeni bir duyulur nitelik ya da basit ide .retildiinde, o ey ba
kalamtr; daha nce bulunmayp da byle varolu kazandr
lan eyler etkilerdir; bunlara varolu veren ilemi yapn eyler
de nedenlerdir. Bu durumda ve btn teki durumlarda, neden
ve etki kavramnn, duyum va da dnmden elde edilen .ide
lerden doduunu gzlemle . biliriz; .ve bu bant da. ne denli
kapsaml olursa olsun, sonu,1da onlarda biter. nk neden ve
etki kavramn edinmek iin; baka bir eyin ilemiyle varolua
gemekte olan herhangi bir yaln ideyi, bu ilemin bilnini bil
meden incelemek yeter.

3. Zaman bajnblan. Zaman ya da yer de ok sayda ba


ntlarn temelindedir ve en azu'dan btn sonlu varlklar bun
larla ilgilidir. Fakat bu ideleri nasl edindiimiz daha nce ba
ka bir yerde gsterildii iin, burada yalnzca, eylerin
zamandan aldklar belirlenimlerln byk blmnn bant
lar oldunu antrmak yeterlidir. Bylece, birisi Kralie Eliza
beth'in altm dokuz yl yaadn ve krk be yl kralielik etti
ini sylediinde, bu szler yalnzca bu srenin bir baka
sreye orann anlatr; yle ki, bunun anlam, yalnzca, onun
yaam sresinin, gnein yllk devim sresinin altm dokuz
kat, kralielik sresinin de bu srenin krk be kat olduu an
lamna gelir, ve sresi nedir? sorusunun yant olan btn sz-.
ler iin de bu byledir.
4. Ancak, bunlarn yannda olaan olarak somut idelerin ye
rini tuttuklar sanlmasna karn, iyi dnldnde greli
olduu g"len zaman szckleri de vardr; herhangi bir yin

il, xm,

xiv

204

zihnimizde idesi bulunan belli bir sre uzunluuna olan ban


tsuu ieren ve antran 'gen', 'yal', v.b. szckleri byledir.
Dncelerimizde bir insann olaan yaam sresinin yetmi yl

olduu idesi yerletii iin, bir insann gen olduunu syledii

mizde, onun yann, insanlarn genellikle ulatklar yan bir


kk b()lm olduunu sylemek istiyoruz demektir; onun
yal olduunu sylediimizde de, yaam sresinin, insanlarn
genellikle aamadklar srenin sonlarna yaklam olduunu
dnrz. Fakat gnein ve yldzlarn, insanlarn pek ok ku
aklarndan daha uzun sre yaam olmalanna karn, bunla
ra yal demeyiz; nk Tanrnn bu tr varlklar iin ne kadar
sre bitiini bilmeyiz. Bu terim, eylerin olaan gidii iinde
doal ypranmayla belli bir sre iinde son bulan eylere uygun
dtnden ve sanki zihnimizde- bunlarn yaam srelerinin
blmlerini kendisiyle ltrebileceimlz bir lm bulundu
undan, bu eylerin bu lmle bantlarna gre bunlara gen
ya da yal deriz; bu yzden de bunu, olaan srelerinin ne ol
duunu bilmediimiz bir elmas ya da bir yakut iin yapamayz.

5. Yer ve Uzam bantlan.

eylerin yerleri ve uzaklklar

bakmndan bantlarn gzlemlemek, stte, altta, Chartng


Cross'tan be yz metre tede, lngilterede, Londrada rneklerin
den de grlecei gibi, ok kolaydr. Fakat sre bakmndan ol
duu gibi uzam ve oylu bakmndan da, greli olmalanna kar
n, bizim somut olarak dnlen adlarla imlediimiz bir
takm ideler vardr;

byk ve kk'n gerekte

bant olula

n gibi. nk burada da , en ok ilikide bulunduumuz eyle


rin bir ok trlerinin irilik ideleri zihnimizde yerlemi olduun
dan, bunlar baka eylel'in oylumunu belirlemede sanki lm
olarak kullanrz.

6. Salt terimler genellikle bant gsterirler. Yukardaki


zayf ve gl de o srada bizde bulunan byk ya da

ler gibi

kk g idelertyle ltrlen greli g adlardr.

205

BLM XXVII
ZDELK VE BAKALIK
1 . zdellk nedir. Zihnin ok zaman karlatrma yapt
baka bir konu, belli bir zaman ve yerdeki .bir eyi, baka bir za
mandaki kendisiyle karlatrarak zdellk ve bakalk ideleri
ni oluturduumuz, eylerin dorudan varlklar konusudur..
Biz bir eyin, zamann herhangi bir annda bir yerde bulundu
unu grdmz zaman, baka ynlerden ona ne denli benzer
ve ondan ne denli ayrt edilemez olursa olsun, onun ayn anda
baka bir yerde -bulunan baka bir ey deil de o ey olduunu
(nasl olursa olsun) kesinlikle biliriz; zdelik de, ona yklenen
ldelerin, gz nne aldmz, ve imdiki varolularn onlarla l
trdmz, o sradaki varolularndan hi bir ayrm gs
termemeleri durumudur. Biz hi bir zaman ayn trden iki e
yin ayn anda ayn yerde bulunduunu grmediimiz ve byle
bir olabilirlii kavrayamadmz iin, hakl olarak, belli bir anda
belli bir yerde, bulunan bir eyin ayn trden her eyi dlad
n ve orada yalnz bana bulunduunu kabul ederiz. Buna g
re, bir eyin ayn ey olup olmad sorusu her zaman, belli bir
anda yle bir yerde bulunmu olup o anda baka bir ey deil
de kendisi olduu kesinlikle bilinmi olan bir eye yneltir.
Bundan da, bir eyin varoluunun iki balangc olamayaca ve
balangc ayn olan iki ayr eyin de bulunamayaca sonucu
kar; nR ayn anda ayn trden iki eyin ayn yerde bulun
mas ya da bir ve ayn eyin iki deiik yerde bulunmas olanak
szdr. Demek bir tek balangc olan ey ayn eydir ve balan
gc zaman ve yer bakmndan ondan ayr olan ey de , ayn
deil, baka bir eydir. Bu bant konusunda glk douran
ey, onun yklendii eylerin kesin kavramlarn edinmekte ye-

206

terli zen ve dikkatin gsterilmemesidir.


Bizde tr tzn idesi vardr: ( 1)
(2) Sonlu tinler. (3) Cisimler. Birincisi, Tanr balangsz

2. Tzlerln zdelii.
Tanr.

dr, sonraszdr, bakalatnlamaz, her yerdedir, bu yzden de


onun zdeliiyle ilgili bir phe yoktur. kincisi, sonlu tinler
den her birinin varoluunun balangcnn belli bir zaman ve

yeri olduundan, bu zaman ve yere gre olan bant, bunlar va

rolduka her birinin zdeliini belirleyecektir. ncs, ayn

ey maddenin her blm iin de geerlidir, her blm, bir

madde ona eklenmedike ya da ondan karlmadka, ayn ka


lr. nk, adlan; saydmz tz birbirini ayn yerde dla

mazlarsa da. bunlarn, kendi trlerinden bir eyi ayn yerde zo


runlu

olarak dlamad

bir

durumu

kavrayamayz;

byle

olmasa zdelik ve bakalk !;:avramlan ve adlan bouna olur

du; cisimlerin ve baka eylerin birbirine gre seiklii de kal

mazd.

Kiplerin zdelii. Tzler dndaki

her ey de, son aa

mada, tzlerde biten kipler ya da bantlar olduklarna gre,

onlarn tikel varolularndan her birinin zdelik ve bakal da

ayn yoldan belirlenecektir; ancak sonlu varlklarn eylemleri,


rnein

eylerin

devim ve diince

gibi, varolular ardlkta bulunan

varolular srekli bir ardklk dizisi olduundan,

bunlarn bakalklar konusunda bir sorun yoktur; nk bun


lar, baladklan anda yok olduklarndan, srekli varlklarn de-

. iik zamanlarda ayn yerlerde bulunular gibi, deiik zaman


larda ya da deiik yerlerde varolamazlar; bu yzden de, deiik
zamanlarda ele alnan devim ya da dncelerin her blm

nn varoluunun balangc deiik olduuna gre, bunlar ayn

olamazlar.

3. Prlnclplum individuatlonls (zdeleme ilk.esi).

Bu sy

lediklerimizden. bylesine nemle aratnlan eyin yani

lik ilkesinin

zde

ne olduunu bulmak kolaydr; bunun da, herhan

gi trden bir varl belli bir anda, ayn trden iki varla birden
verilemeyen bir yere balayan varoluun kendisi olduu aktr.

Bunu basit tz ve kiplerde kavramak daha kolaym gibi gr


nrse de, zerinde dnldnde, neye uygulandna dik

kat etmek kouluyla bireik eylerde de daha zor olmad gr


lr: rnein bir atom, yani belli bir zaman ve yerde varolan, bir

207

deimez

yzey

altndaki bir srekli cisim dnelim; bunun,

varoluunun herhangi bir


n

annda

ele alndnda, kendisiyle ay

olduu aktr. nk o anda, baka ey deil de, neyse o ol

duuna gre, ayn eydir ve varoluu srdke yle olma:Y sr

drmesi gerekir, nk bu zaman boyunca o, bakas deil

kendi olacaktr. Bunun gibi, eer iki ya da daha ok atom ayn

kitlede birleirse, yukardaki kurala gre bu atomlardan her biri


ayn kalacaktr; bunlar birlikte olduuna ve kitle ayn atomlar

dan olutuuna gre, paralan nasl birlemi olurlarsa olsun


lar, onun ayn kitle ya da ayn cisim olarak kalmas gerekir. Fa

kat bu atomlardan biri karlr ya da bir yenisi eklenirse o artk


ayn kitle ya da ayn cisim deildir. Yaayan yaratklarn zde

lii ayn blmlerden oluan bir kitle olmaktan deil baka ey


den gelir. nk bunlarda byk madde paralarnn deime-

si zdelii bozmaz: bir fidanken byyp aa olmu sonra da

budanm bir mee ayn meedir; byyp at olan bir tay da,

besili de zayf da olsa ayn attr: iki durumda dfl. blmlerde


ak deimeler olabilir, yle ki bunlardan

hi biri ayn madde .

kitlesi deildir, fakat yine de, bunlardan biri ayn mee teki de

ayn attr. Bunun sebebi, zdeliin bu iki durumda -bir madde

kitlesi ve bir yaayan beden- ayn eye uygulanmam olmas


dr.

4. Bitkilerde zdelik.

Buna gre, bir meenin bir madde

kitlesinden ne ynden aynml olduunu da incelememiz gerekir;

benim grme gre, bu, birinde madde paralarnn birbirine

geliigzel yapm olmasna kar, tekinde paralarn konu

munun bir meenin paralar olmaya uygun olmasndan ve bu

radaki dzenlemenin de, bitkisel yaamn gere_ktirdii besini al

ma ve datmayla, gvde, kabuk ve yapraklan v.b. oluturma ve


srdrmeye elverili olmasndan gelir. Bylece o, bir bileik ci

simde bir ortak yaam paylaan paralarn dzenini ieren bir

aatr ve ayn yaamdan pay ald srece ayn aa olarak ka

lr; bir yandan da bu yaam, bir tr bitkilere pygun olan srekli

. bir benzer dzenleme iinde canl bitkiye yaamsal olarak ekle


nen yeni madde paralarna da aktarlr. nk bu dzenleme,

belli bir anda belll bir madde topluluunda bulunduu iin, bu

tikel somut nesne de tekilerden bakadr ve bireysel yaam

oluturur; bu bireysel yaam da, bu andan sonra ve nce, bitki-

208

nln yaayan gvdesine birleen ve duyulmaz biimde birbirini


izleyen paralarn deimeyen sreklilii iinde varolduu iin,
bunda, bitkiyi ayn bitki ve paralarn da ayn bitkini parala
n yapan zdelik vardr ve bu paralar, ortak yaam, byle bir
lemi olan btn paralara iletmeye elverili olan bu dzenle
me iinde birleik olarak kaldklar srece ayn bitkinin
paralar olarak kalm olurlar.

5. Hayvanlarn zdelii. Hayvanlarda da durum ok dei


ik deildir ve herkes bir .hayvan oluturan ve onn aynln
srdren eyin ne olduunu grebilir. Buna benzer bir eyi ma-
kinelerde gryoruz ve bu, konuyu aydnlatmada kullanlabilir.
rnein bir saat nedir? Bunun, bir takm paralarn belli bir
amaca uygun olarak ve belli bir gcn eklenmesiyle bu amac
gerekletirebilecek biimde dzenlenmesi ya da yapm olduu
aktr. Bu makinenin bir srekli beden olduunu, dzenli par
alarnn, ortak bir yaam iinde duyumlanamaz paralarn s
rekli eklenmesi ya da karlmasyla onarlm, artm ya da
azalm olduunu dnrsek, bir hayvann bedenine ok ben
zeyen bir ey elde etmi oluruz; aradaki ayrm, hayvanda, devi
min ierden gelmesi yznden, dzenlemenin uygunluunun ve
yaam oluturan devimin birlikte balamalardr; oysa makine
lerin gc, duyulur biimde dardan geldiinden, organ d
zenli ve gc almaya uygun olduu zaman ela okluk g bu
lunmayabilir.
6. nsann zdelii. Bu, ayn insann zdeliinin ne oldu-
unu da gsterir; bu da, ayn dzenlenmi bedene art arda ya
amsal olarak birleme durumundaki srekli deien madde
paralarnn ayn srekli yaam paylamasndan baka bir ey
deildir. insann zdeliini de, teki hayvanlarda olduu gibi,
belli bir anda alnan ve ondan sonra da kendisine eklenen mad
de paracklarnn birbirini lzleyiiyle bu yaamsal dzen iinde
varlm srdren bir dzenlenmi beden olmann dnda bir
eyde arayan bir kimsenin, bir cenini, bir yal kimseyi, bir deli
yi ve bir bilgeyi ayn adam olarak belirleyebilmek iin kabul ede
cei varsaymla Seth, Ismael, Sokrates, Pilate, St. Austin ve Ca
esar Borgia'nn da ayn adam olmasn nlemesi olanakszdr.
nk eer yalnzca ruh zdelii insan ayn insan yaparsa ve

209

ayn bireysel . tinin deiik bedenlerle birleememesinin zdein


doasyla ilgili bir yan yoksa, deiik alarda yaayan ve dei
ik ruhsal zellikler gsteren insanlarn da ayn insan olmalar
olana vardr; bu konuma biimi,

insan

szcnn bedensiz

ve klksz bir ideyi belirlemekte kullanlmas gibi ok tuhaf bir


uygulamadan geliyor olmal. Ancak bu konuma biimi, ruhun
baka bedene gebildiini kabul eden ve insan ruhlarnn, k
t davranlan yznden kendileri iin daha uygun barnakla
ra, yani hayvanca eilimlerini karlamaya daha elverili organ
lan bulunan hayvan bedenlerine gnderilebilecei grnde
olan filozoflann dnceleriyle bsbtn badamaz. Bir kim
senin, Heliogabalus'un ruhunun kendi domuzlarndan birinde
bulunduuna inansa bile, yine de domuzun bir insan ya da He
liogabalus'le ayn insan olduuna inanabileceini sanmyorum.

7. zdelik ideye uygundur.

Demek her trden zdelii

ieren ya da her durumda onu belirleyen ey tz birlii deildir;


fakat bu zdelii doru kavrayp zerinde iyi dnebilmemiz
iin, onun uyguland szcn hangi idenin yerini tuttuunu
aratrmalyz; eer

kii, adam ve tz
tz olmak,

tutan deiik adsalar, ayn


ayn

kii

deiik idenin yerini


ayn

adam

olmak ve

olmak da ayn ayn eylerdir; nk ide hangi adn ide

siyse zdelik de onun zdelii olmaldr; buna biraz daha dik


kat edilseydi, bu konuda ok zaman ortaya kan bulanklk.
zellikle de imdi ele alacamz kiisel zdelikle ilgili olarak g
rnrdeki glklerle birlikte, belki de byk lde nlenebi
lirdi.

8. Ayn adam.

Bir hayvan, yaayan bir dzenli cisimdir;

bylece, ayn hayvan da, daha nce grdmz gibi, deiik


zdek paralannn bu dzenli yaayan cisme art arda eklenme
lerlne kout olarak bu paralara aktarlan ayn srekli yaam
dr. Ne denli deiik tanmlar yaplrsa yaplsn , dikkatli bir gz
lem, zihinlerimizde bulunan, ve imi azlarmzdan kan 'adam'
sesi olan idenin, belli biimdeki bir hayvan idesinden baka bir
ey olmadn pheye. yer kalmayacak biimde gsterir. n
k bir kimsenin, yaam boyunca bir kedi ya da papaandan
te ussallk belirtisi gstermemi olmasna karn yap ve kl
kendisine benzeyen bir yaratk grd zaman, ona yine de in-

210

san diyeceini sanyorum; te yandan, bir kedinin ya da papa


ann konutuunu, us yrttn ve felsefe yaptn gren
blr kimse, onu yine kedi ya da papaan olarak dnecek ve o
ad verecektir; ancak bunlardan ilkine, ok budala ve ustan
yoksun bir adari, sonrakine de ok zeyrek ve ussal bir papaan
ya da kedi diyecektir. nk bir ok kimse iin adam idesinin

yalnzca dnen ya da ussal bir varln idesi deil, bununla


birlikte u ve u klktak bir beden idesi olduunu sanyorum;

bir adam idesi byle olunca da, bir anda tmyle deimeye u
ramayan ayn ardk bedenin de, ayn zdek - d tin gibi, ayn
,
adamn yaplmasna katlmas gerekir.

9. Kiisel zdelik.

Bu n kabulden sonra; kiisel zdeli

in ne olduunu bulmak zere,

kii

szcnn neyin yerini

tuttuunu aratrmamz gerekir; benim grme gre kii, d


nen, ussal bir varlktf-, uslamas ve dnm vardr, dei
ik zaman ve yerlerde kendini kendi olarak, yani ayn dnen
varlk olarak grebilir; bunu doruca, dnceden ayrlamaz
olan ve benim dnce iin zsel olduunu sandm bilin yo
luyla yapar; nk alglamakta olduunu alglamayan bir kim
senin alglamakta olduu da sylenemez. Bir ey grdmz,
iittiimiz, kokladmz, tattmz ya da istediimiz zaman bun
lar yaptmz da biliriz. Bylece bilin her zaman duyum ve al
glarmzla birliktedir ve bylelikle herkes, kendisi iin,

kendim

dedii ey olur; bu durumda ayn kendiliin ayn cisimde mi


yoksa baka cisimlerde mi srd dnlmez. Bilin her za
man dnmeyle birlikte bulunduu ve herkesi kendisinin ken
dim dedii ey yapan ve bylece kendini btn baka dnen
eylerden ayrt etmesini salayan ey o olduu iin, kiisel z
delik ya da bir ussal varln aynl da bundan baka bir ey
deildir; ve bu bilin, geriye, gemiteki herhangi bir dnceye
eriebildii lde o kiinin zdeliine de eriebilir; eski kendi
neyse imdiki de odur; eski eylemi de imdi o eylem zerinde '
dnen ayn kendilik yapmtr.

10. Kiisel zdelii bllln yapar.

Fakat aynca bunun ayn

zde tz olup olmad da aratrlmtr. Kimileri bu alglarn,


bilinleriyle birlikte, ayn dnen eyin her zaman kendi ken
disinin ayn olduunu dnmesini salayacak biimde zihinde

211

hazr

ol.arak kaldklarndan phe etmekte kendilerini hakl bu

lurlar. Fakat buradaki gln asl kayna, bu biltnliliin


her zaman unutkanlkla kesilii, yaammzda, gemiteki b

tn eylemlerimizin dizisinin tmyle ve

bir bakta grlecek

biimde nmze serildii bir ann bulunmay, en iyi bellekle


rin bile bunlardan bir blmn gz nne getlrlrken teki

lmn gzden karmas ve bizim zaman zaman, hem de yaa

mmzn

en

byk

blmnde,

gemiteki

kendilertmizi

dnmeyip o andaki dncelerimize yneliimiz ve derin uy

kudayken herhangi bir dncemizin ya da uyankken dn

celerimizi saptayan trden bir bilinliliin bulunmaydr; ite


btn bu durumlarda bilincimiz kesintiye uradndan ve ge

miteki kendilerimizi gzden yitirdiimizden, ayn dnen ey,

yani ayn cisim olup olmadmz konusunda pheler doar.


Bu phe hakl da haksz da olsa, bunun

kiisel

zdelikle ilgi

si yoktur. nk sorun, kiiyi neyin ayn kii yaptdr; yoksa


ayn kiide her zaman dnen eyin ayn zde cisim olup ol

mad eildir ve burada bunun nemi de yoktur; nk', ci

simsel deimeleri iindeki zdeli ayn srekli yaamn birli

inde salanan bir hayvanda, deiik bedenler nasl ayn yaam

yoluyla birleebiliyorsa, deiik cisimler de ayn kiide, payla

tktan ayn bilin yoluyla birleebilirler. Bir ins kendisi iin

kendi yapan ey ayn bilin ol.duuna gre, bu bilin ister bir

tek bireysel cisimle birlesin, isterse varln bir ok cisimlerin


ardklnda srdrsn, kiisel zdelik yalnzca ona baldr.

Bir d'nen varlk, gemiteki bir eyleminin idesini hem ilk ide

deki bilinle hem de imdiki bir eylemindeki ayn bilinle yinele


meyi

baarabildii

srece o ayn kiisel kendiliktir. nk o,

imdiki dnce ve eylemleri zertndeki bilgisiyle

kendidir ve ayn bilin gemiteki ya

kendisi iin

da gelecekteki eylemlerine

uzanabildii srece ayn kendi olacaktr; bir kimsenin, bu gn

dnknden baka bir giysi giydi ve arada ksa ya da uzun bir


sre de uyudu diye nasl onun iki ayn adam olmas gerekmez

se, o kimsenin, aradan zaman geti ya da cisim deiti diye iki

kii olmas gerekmez; nk beden.lerin eylemlere katklan ne


olursa olsun. ayn bilin deiik zamanlardaki eylemleri ayn ki
ide birletirir.

1 1. Cisim Deimeleri iinde kiisel zdelik. Bunun by-

2 12

le olduunun, kendi bedenimizde de bir tr kantlan varclr; be


denimizin btn blmleri, kendilerine dokunulduunda ve bir
etki yapldnda b_unlar duyumlayacamz ve onlarn urad
iyilik ve ktlklerin bilincinde olacamz biimde ylesine bir
lemilerdir ki, o blmler artk bizim, yani dnen bilinli
kendimizindir. Bylece, herkes iin, bedenindeki kol ve bacaklar
kendisinin paralardr ve kii onlarla duyguda ve ilgilidir. Bir
eli kesin, bylelikle onu kendi scaklk, soukluk ve izlenimlei
nln bilincinden aynn, artk o, o kiinin, en uzaktaki bir madde
parasndan daha ok bir paras deildir. Bylece belli bir za
manda kiisel kendilii oluturan tzn, kiisel zdelikte bir
deime olmadan, baka bir zaman deiebildiini gryoruz;
nk biraz nce kendisinin .bir paras olan elii kesilmesine
karn, kiinin aynl konusunda bir sorun yoktur.

12. Dnen cisimlerdeki deime iin de yle mi? Fakat


soru, ayn dnen cisim deitiinde onun ayn kii kalp kal-
mayacag; ya da cisim ayn kalrken kiinin deiip_deimeye
cei sorusudur.
.
Buna yantm udur: btrlncisi, bu, dnceyi zdek - d bir
tzden yoksun olan bir salt zdeksel hayvansal yapya . oturtan
bir kimse iin bir sorun deildir. nk, varsaymlar doru ol
sun ya da olmasn, bunlarn, hayvansal zdelik cisim zdeli
inde deil de yaam zdeliinde sakl olduuna gre, kiisel
zdelii de cisim zdeliinden baka bir eyde sakl olarak
kavradklar aktr. Bu yzden de dnceyi yalnzca bir zdek
d tzde grenler bu tr dnenlerle atmaya girmeden n
ce hayvansal zdeliin zdeksel clsimlein deiimi ya da tikel
tzlerin eitlllii iinde korunabildii gibi, kiisel zdeliin de
zdek-d tzlerin deiimi ya da tikel zdek-d tzlerln eitli
lii iinde niin korunamayacan gstermelei gerekir; bunlar,
insanlarda ayn kiiyi yapan eyin bir zdek-d tin oluu gibi,
hayvanlarda da ayn yaam yapan eyin bir zdek-d tin oldu
unu sylerlerse o baka; buna da, hayvanlar da dnen ey
ler arasna soktuu iin, en azndan Descartes'lar kar kar.
13. Ben sorunun birinci blmne, yani eer dnen tz
deiirse (yalnzca zdek-d tzlerin dnd varsaylarak)
onun ayn kii olarak kalp kalmayaca sorusuna, bunu ancak

213

kendilerinde dnen tzn ne trden olduunu ve gemiteki


eylemlerin bilincinin bir dnen tden tekine aktanlabillp
aktarlamayacan bilenlerin zebilecei yantn veriyorum.
Ayn bilin ayn bireysel eylem olsayd bu aktarmann yaplama
yacan kabul ediyorum; fakat bu gemiteki bir eylemin tasa
nm olduuna gre, gerekte varolmam olan bir eyin gerek
ten

varolmu

gibi

zihne

sunulmasnn

niin

olanaksz

olduunun da kantlanmas gerekir. Buna gre, bi_r tepkisel alg


eylemiyle birlikle gitmedike yaplamayan eylemlerin ne trden
eylemler olduunu ve byle bir eylemi, dndnn bilincin
de olmadan dnemeyen dnceli cisimlerin nasl gerekle
tirebildiini bilmedike, gemiteki eylemlerin bir bireysel etme
ne,

onun

baka

biiisinde

de

bulunmas

olanaksz olacak

biimde nereye dek bal olabileceini belirleyemeyiz. Fakat bi


zim ayn bilin dediimiz ey ayn bireysel eylem olmadna g
re, dteki bir ok tasanmlanmz dnrken onlara nasl ger
ekten olmular gibi bakyorsak, bir dnsel tzn de kendi
yapmad fakat baka bir etmenin yapm olabilecei bir eyin
tasanmn, kendisinin yapt bir eymi gibi dnmesinin ni
in olanaksz olduunu eylerin doasndan karmak kolay g
rnmyor.

14. Sorunun ikinci blm olan, ayn zdek-d tzle iki se


ik kii olabilir mi sorusu, bana, u soru zerine oturtulabilir
mi gibi grnyor: ayn zdek-d varlk, gemiteki eylemleri
nin

bilincinde

olarak,

kehdi

gemi

varoluunun

btn

bilincinden tmyle syrlabilir ve onu bir daha ele geirmemek


zere yitirebilir mi ve bylece, sanki bir yeni dnemin bir yeni
aklamasna balam gibi, bu yeni durumun tesine geeme
yen bir yeni bilin edinebilir mi? Ruhun bedenden nceki varl
na inananlarn bu dncede olacaklan aktr; nk bunlar
ruhun, gerek tmyle bedensiz olarak, gerekse bir baka bede
ne biim vermi olarak bulunduu daha nceki varoluundan
bir bilinlilik kalmadn kabul ederler; bunu kabul etmeseler
deneyin kendilerine kar kaca aktr. Bylece, kiisel z
delik bilincin eriminden teye gidemediine gre, n-varolulu
bir ruh da alar boyu suskunluunu srdrmeyip bir ok kii
ler oluturmu olmaldr. Herkes kendi zerinde bir dnsn
ve kendisinde zdek-d bir tin bulunduuna, kendisinde d-

2 14

nen eyin ve bedeninin srekli deiimi iinde kendisini ayn


tutan eyin de, kendim dedii eyin de, bu olduuna karar ver
sin; yine o kimse bunun, Truva kuatmasndaki Nestor'un ya
da Thersites'in ruhuyla ayn ruh olduunu varsaysn (ruhlar
konusunda bildiimiz kadaryla, bunlarn, doalar gerei ola
rak. herhangi bir zdek parasyla ilgisi olmadndan bu varsa
ymda ak bir samalk yoktur): nk bu ruh imdi bir baka
snda olduu gibi, onlarda da bulunmu olabilir; fakat bu
kimse, imdi Nestor ya da Thersfres'in eylemlerinin bilincinde
olmadna gre, kendini onlardan herhangi biriyle ayn grr
ya da grebilir mi? Onlardan herhangi birinin eylemleriyle onun
ilgisi olabilir mi? O eylemleri kendisine ykleyebilir ve onlarn
yaam herhmgi bir kimseden ok kendisinin eylemleri oldu
unu dnebilir mi? yle ki, bu bilinlilik o adamlardan her
birinin hi bir eylemine ulaamadna gre, o kimsenin bu
adamlardan herhangi biriyle ayn

kendilik olma olasl.

u an

da ona biim veren ruhun ya da zdek-d tinin imdiki bedeni


ni oluturmak zere yeni yaraWm ve varoluu yeni kazanm
olmas olaslndan yksek deildir; Nestor'un ya da Thersi
tes'in bedenine biim veren ruh imdi kendi bedenine biim ve
renle saysal olarak ne denli ayn ruh olursa olsun, bu byledir.
Fakat o kimse hele bir Nestor'un kimi eylemlerinin bilincinde ol
duunu grsn, hemen kendini Nestor'la ayn kii olarak grr.

1 5. Bylece, bir kimsenin, dirili srasnda, daha nce bu


dnyadaki bedeninin yapsn ve onun blmlerini tayacak ol
mamasna karn, o bedeni biimlendiren ruhla birlikte giden
bilin ayn olaca iin, onun o zamandaki durumunu kavra
makta glk ekmeyiz. Fakat beden deitiine gre, yalnz
bana ruh, insann btn zn ondaki ruhta grenlerin dn
daki kimselere gre, ayn insun yapmaya yetmez. nk bir
prensin ruhu, prensin gemi yaamnn bilinciyle birlikte bir
eskicinin bedenine girerse, eskici kendi ruhundan kurtulduu
anda herkes. onun prensle ayn kii olmas gerektiini, davra
nlarnn ancak byle aklanabileceini bilir. Fakat onun ayn
olduunu kim syleyebilir? Beden de insann yapmna
katlr ve benim dn::eme gre bu durumda, bakalar iin,
adam beden belirler, oysa ruh, onun zerine btn prensce

adam

dncelerine karn, onu baka bir adam yapamaz; ve o, ken-

215

disi dndaki herkes iin ayn eskici olarak kalr. Olaan ko


numa biiminde 'ayn kii' ve 'ayn adam'n bir ve ayn eyin
yerini tuttuunu biliyorum. Gerekte herkes. her zaman, istedi
i gibi konumakta, belli dzenli sesleri uygun grd !delere
uygulamakta ve istedii zaman da bunlar deitirmekte zg:
dr. Fakat yine de, eer

tin, adam

ve

kiiden

herbtrini ayn ya

pan eyin ne olduunu aratrmak istiyorsak, tin, adam ve kii


idelerini zihnimizde saptamamz gerekir; bunlar zerinde kendi
miz bir karara vardktan sonra, bunlarn ya da benzerlerinin ne
zaman ayn olup ne zaman olmadklarn belirlemek zor olmaz.

18. dl ve Cezann nesnesi.


ve hukuku bu

dl ve cezann btn hak

kiisel zdelik zerine kurulmutur; nk.

mutluluk ve mutsuzluk herkesin

kendisini

ilgilendiren eyler- .

dir ve bu bilinle birlikte olmayan ve onun etkisi .altnda bulun


mayan bir cismin bana. gelen eylerin nemi yoktur.

19.

Uyank Sokrates'i, uyuyan Sokrates'in yapt ve uyank

Sokrates'in bilincinde olmad bir ey iin cezalandrmak, ikiz


kardeler, d grnleri bakmndan ayrt edilemeyecek kadar
birbirine benzedikleri iin (byle ikiz kardeler grlmtr) , .
bunlardan birini, ikiz kardeinin yapt ve kendisinin habersiz
olduu bir ey iin cezalandrmaktan baka bir ey deildir.

20.

Fakat buna yine de kar klabilir; yaamnn bir bl

mnn anlarn tmyle ve bunlar yenlden geri getiremeyecek


biimde yitirdiimi, yle ki, belki artk bunlarn hi bir zaman
bilincinde olamayacam kabul edelim; fakat bir zamanlar bi
lincinde olduum

o eylemleri yapan ve o eyleri dnen kim

se, imdi hepsini unutmu olsam bile, yine de ben deil miyim?
Buna kar diyorum ki, burada

ben

szcnn neye uygulan

dna dikkat etmemiz gerekir ve bu durumda bu, yalnzca


adamdr. Ayn adam ayn kii olarak kabul edildii iin de, ko
layca, burada ben'in ayn kiinin de yerini tuttuu varsaylm
tr. Fakat. eer ayn adamn deiik zamanlarda seik iletiimsiz
bilinlerinin bulunmas olana varsa, ayn adamn deiik za
manlarda deiik kiiler oluturaca da kukusuzdur; insanla
nn dncelerinin en yce aklan iinde insanln anlam
nn bu olduunu gryoruz; insansal yasalar, dengeli adamn
eylemleri iin deliyi, delinin yaptklar iin de dengeli kimseyi

216

cezalandnnyor; yani konuma dilindeki kendinde deil ya da


kendinden gemlt deyimlerinden de anlalaca gibi bunlar
iki ayn kii kabul ediliyor; bu deyimler bunlan kullananlarn ya
da en azndan ilk kullanm olanlarn, kendiliin deitiini dndklerini antrr; ayn kendilikteki kii artk o adam deil
dir.

22. Peki, bir adam sarhoken ve aykken ayn kii deil mi?
Byle olmasa, sarhoken yapt ve sonradan hi bilincine var
mad bir ey yznden niin cezalandrlsn? Bu tpk uyku
sunda yryen ya da baka eyler yapan bir adamn ayn kii
olarak yapaca ktlklerden sorumlu olmas gibidir. nsan
yasalan, bunlardan ikisini de, bilgi durumlanna uygun olarak
cezalandrr, nk bu durumlarda neyin gerek neyin yapma
ck olduu kesin olarak ayrt edilemez; bylece, sarholuktaki
ya da uykudaki bilgisizlik zr olarak kabul edilmez. Cezann
kiilie, kiiliin de bilince bal olmasna karn ve sarho belki
de yaptnn bilincinde deilse de, yi,ne de insan adaleti onu
hakl olarak cezalandrr, nk aleyhteki olay kantldr, lehte
ki bilinsizlik kantszdr. Fakat yreklerdeki gizlerin aa kt-'
kyamet gn geldiinde, hi kimsenin, bilincinde olmad
bir eyden sorumlu tutulamayacan ve. insann, yargsn, bi
lincinin kendisini sulamasnda ya da aklamasnda bulacan
dnmek usa uygun grnyor.
23. Kendilii oluturan bilintir. Ayn kiinin birbirinden
uzakta kalan varolulann yalnzca bilin birletirebilir; cisim
zdelii bunu yapamaz. nk cisim ne olursa olsun, nasl
olumu olursa olsun bilinsiz kiilik olmaz; o bllin olmadka,
. herhangi bir cisim kadar, bir iskelet de kii olabilir.
letiimsiz iki seik bilinten, birinin srekli geceleri tekinin
de gndzleri, ayn bedeni srekli etkilediini, te yandan da
ayn bilincin belli aralklarla iki seik bedeni etkilediini d- .
nebilirtz; soruyorum, birinci durumda, gece adamyla gndz
adam Platon'la Sokrates kadar birbirinden seik iki kii olmaz
lar m? kinci durumda da, ortada, iki seik giysi iindeki tek
adam gibi, iki seik beden iinde tek kii olmaz m? Ve iki seik
bedeni yneten ayn bilinle, deiik zamanlarda ayn bedeni
yneten bu iki bilinten, birincisinin, kendisini bu bedenlere so-

217

kan ayn zdek-d tze, teki ikisinin de bu baka baka bi


linleri ayn bedene sokan iki seik zdek-d tze lllkin olduk
larn sylemenin de bir nemi yoktur; bu doru da yanl da ol
sa durumu deitirmez.

nk kiisel zdeliin, kendisini

belirleyen bilin bir zdek-d tze eklenmi olsa da olmasa da,


bu bilinle bellrlendil aktr. nk insanda dnen tzn
zorunlu olarak zdek-d olduu kabul edilse de, dnen z
dek-d eyin, insanlarn, gemi eylemleri konusundaki unut
kanlklannda ve zihnin yirmi yl boyunca hi ansmad! bir
gemi bilin durumunu bir ok kez ansmas durumunda da
grld gibi, zaman zaman gemiteki bilincini brakt ve
sonra yine geri getirdii aktr. Bu ansma ve unutma dnemle
rinin, gece ve gndz, dzenli olarak ortaya ktn varsayn,
daha nceki rnekte ayn bedende iki kiinin oluu gibi, burada
da ayn zdek-d tinle iki kii elde edersiniz. De!flek ki kendi
lik, gvenilemez olan cisim zdelii ya da bakalyla deil,
ancak bilin zdeliiyle belirlenir.

25.

Olabilirlik oran en yksek olan gr, bu bilincin bir bi

reysel ve zdek-d tze bal olduu ve onun etkisi olduu g


rdr, bnu kabul ediyorum.
Fakat brakn insanlar buna kendi deiik varsaymlarna
gre karar versinler. Mutluluk ve mutsuzlua duyarl olan her
dnen varln unu kabul etmesi grekir:

Kendim

dedii bir

ey vardr, onunla ilgilidir ve onun mutluluunu ister; bu ken


dilik bir andan daha uzun olan srekli bir zaman iinde varol
mutur, bu yzden de, eskiden olduu gibi, sonraki aylar ve yl
lar boyunca da, sresine bir snr konamadan srebilir ve
gelecekte de srecek olan ayn bilin araclyla ayn kendilik
olabilir. Bylece, bu bilinle kendini, yllar nce u ya da bu ey
lemleri yapm ve imdi de o yzden mutlu ya da mutsuz olan
ayn kendilik olarak bulur.

Kendiliin aklanmasnda, ayn

kendilii yapan eyin ayn saysal cisim deil ayn srekli bilin
olduu kabul edilmitir, bu bilinle deiik cisimler birleip
sonra ondan aynlabilir ve bu cisimler bu billncin bulunduu z
neyle bir yaamsal birlik iinde kaldktan srece ayn kendiliin
birer parasdrlar. Bylece, bedenlerimizin, bizdeki bilinli olan
eyle yaamsal olarak birlemi olan her blm bizim bir bl-

2 18

mmz oluturur, fakat bu bilincin kendine de gemestnl sa


layan yaamsal birlikten aynld anda, biraz nce bizim bh1mmz olan ey, artk baka bir kendllltn bir parasnn be
nim oluundan daha ok benim deildir; ve onun, biraz sonra,
bir baka kitntn bir gerek paras olmas da olanaksz deil
dir. Bylece ayn saysal cisim iki deiik kiinin paras olabil
dii gibi, ayn kii de deiik cisimlerin deimeleri iinde ayn
kalabiliyor. Zihinlerimiz kendi gemi eylemlerimizin an ve bi
linlerinin byk blmnden her zaman, ve tmnden de ki
mi kez syrlabildii gibi, gemi eylemlerinin an ve bilinlerin
den tmyle synlm bir tin dnebilseydik, byle bir tinsel
tzn birlik ya da ayrl, herhangi bir zdeksel parann aynl
durumunda da olduu gibi, kiisel zdelikte bir deime
yapmazd. imdiki dnen varla yaamsal olarak birlemi
olan her cisim imdiki ayn kendiliin bir blmdr; ona eski
eylemlerin bilinci yoluyla birleen her ey de, hem o zaman hem
de imdi ayn olan ayn kendiliin bir blmn oluturur.

26. Kii bir hukuk terlmlcllr.

Kii benim anlayma gre,

bu kendiliin addr. Bir kimsenin, kendim dedii eyi bulduu


her yerde, bir bakasnn, orada ayn kiinin bulunduunu sy
leyebileceini sanyorum. Bu bir hukuk terimidir, eylemlerle ve
bunlarn deerleriyle ilgilidir, bu yzden de yalnzca, dnen,
yasa yapan, mutlu ya da mutsuz olabllen insanlara uygulanr.
Bu kiilik, imdiki varolutan gemitekine yalnzca bilin yo
luyla uzanr ve yine bilin yoluyla, imdiki eylemlerini benimse
yllyle ayn neden ve sebeplere bal olarak, gemi eylemlerine
ilgi duyar, onlardan sorumlu olur, onlar billr ve benimser. Her
ey bilince kanlmaz biimde bal olan mutlulukla ilgili ola
rak yaplr: nk haz ve acnn bilincinde olabilen herkes, bi
linli olan o zbenliln mutlu olmasn ister. Bu yzden de byle
bir kimse. bilin yoluyla imdiki benliiyle badatramad ya
da ona uyduramad gemi eylemlerine, onlar kendisi yapma
m gibi,. bir ilgi duymaz; ve byle herhangi bir eylem yznden
haz ya da ac, yani dl ya da ceza elde etmek, kii iin, varolu
unun banda, henz hi bir iyi ya da kt ,eylemde bulunma
dan mutlu ya da mutsuz klnmak gibidir. nk, bir kimsenin,
baka bir yaamda yapm olduu ve kendisinin bilinli kln
mad bir ey yznden cezalandrld dnlse, byle ceza-

2 19

lanmakla mutsuz yaraWm olmak arasnda bir ayrm kalr m?

her
kese kendi eylemlerine gre verecei zaman. btn yrek
lerdeki gizlerin aklanacaAm sylyor. Yarg, her kiinin,
Bu yzden, kutsal kitap bize, kyamet gnnde. Tannmn

hangi bedende grnrse grnsn ve bilin hangi cisme bal


olursa olsun, bu eylemleri kendisinin ilemi ve bu yzden de
cezay hakketmi olduunun bilincinde oluu yznden, hakl
dr.

220

BLM XXVlll
TEK BAGINTILAR
. Oran bantan.

eylert birbirtyle karlatrmada ya da

birblrtne balamada, yukarda ele aldmz, zaman, yer ve ne

denselllk durumlar dnda, sylemi olduum gibi, saysz ba


ka durumlar da vardr ve bunlardan bir kan ele alacam.

ilk ele alacam bir basit idedit, ve blmler ve dereceler


ierdiinden, nesnelertn bu basit ide bakmndan birbirine ba

kla ne durumda bulunduklarn gsterir;

eit, daha ok v.b.

daha ak. daha tatl,

byledir. Bu bantlar, bir ok nesnelerde,

ayn basit idenii eitlik ya da artklna bal olduklarn.dan, is


tenirse bunlara

orantsal

denebilir; bunlarn yalnzca duyum ve

dnmden elde edilmi olan basit idelert anlattklar ok aik


olduundan, yeni bir aklama gerekli deildir.

2. Doal bantlu.

ikincisi, eylerin birbiriyle ltrle

cei ya da bir eyin, bu ynden, baka . bir eyi de ierecek bi


imde ele alnaca bir, baka durumda bu eylerin kaynaklarn

daki ya da balanglanndaki koullardr; bu koullar daha


sonra da deimediinden, bunlara dayanan bantlar, ilikin
olduklar znelertn mr boyunca srer, rnein

kardeler, yeenler

baba ve oul.

v.b. arasndaki bantlar, bunlarn deiik

llerde paylatklan kan ortakl zerine kurulmutur;

erller ayn kentte ya da ayn blgede


doal bantlar diyorum; bunlarda

ve szcklertni, eylertn gereine

hem

doanlardr, bunlara ben


insanlarn, kavramlarn

ya da kapsamna deil de

ortak yaamdaki alkanlklara uydurduklarn gzlemleriz. Ni

tekim, bir ok baka hayvan trlert arasnda da dnyaya geti

renle dnyaya gelen arasndaki bant insanlar arasndaki gibi-

22 1

dir; ancak bir boann bir danann byk babas olduu ya da


iki gvercinin birbirinin yeenleri olduu pek sylenmez. insan
lar arasnda bu bantlarn gz nnde tutulup seile adlarla
imlenmesi ok uygun olur, nk gerek yasalarda gerekse ken
di aralarndaki baka ilikilerde insanlarn byle anlp byle
belldendikleri durumlar vardr; insanlar arasndaki bir ok
devlerin getirdii ykmllkler de bundan doar. oysa insan
lar, hayvanlar arasndaki bu tr bantlara nem vermedikle
rinden bunlara seik ve zel adlar vermeyi dnmemilerdir.

3. Kurumlama, bantlar. ncs. kimi kez eyleri bir


birine bal olarak dnmenin temelinde, bir kimsenin, bir
ey yapmann trel hakkn. gcn ya da ykmlln st
lenmesini salayan bir eylem yatar. Bylece. bir general, bir or
duya buyurma gc olan kimsedir; bir generale bal bir ordu
da, bir kimseye boyun emek zorunda bulunan bir insanlar top
luluudur. Bir yurtta, ya da bir kentsoylu, urada ya da bura
da belli ayrcalklara hak kazanm kimsedir. Bu tr bantlar
insanlarn lstenlerlne ya da toplumdaki anlamalara bal ol
duundan, bunlara kurumla,m' ya da istenli diyorum. Bun
larn doal bantlardan ayrm . hepsinin deilse bile bir okla
rnn. byle balanm olan tzlerden hi birinin yok olmam
olmasna karn. bunlarn, u ya da bu yoldan deiebilir ve bir
sre bal kaldklar kiilerden ayrlabilir olularndan gelir.
4. Ahliksal bantlar. Drdncs, bir baka tr bant
da vardr ki. bu. insanlarn istenli eylemlerinin bal oldukla
r ya da ona gre deerlendirildikleri bir kurala uyma ya da uy
mama durumudur; ahlaksal eylemlerimizi belirledikleri iin
bunlara ahliksal bantlar demek uygun olur ve bunlar daha
iyi bir incelemeyi gerektirir.
5. Ahliksal iyi ve kt. iyi ve kt, daha nce gsterildi
i gibi. haz ve acdan, ya da bizde haz ve acya neden olan ya
'da bunlar reten eyden baka bir ey deildir. Demek ahlak
sal iyi ve ahlaksal kt de, istenli eylemlerimizin, yasa
yapcnn isten ve gcne bal olarak bize iyilik ya da ktlk
getiren yasalarla uyuup uyumamasndan baka bir ey deil
dir; yasaya uyup uymadmza gre yarg kararyla gelen bu

ll.

2 ve XXI. 42
222

iyi ya da ktye ya da haz ya da acya dl ve

6. Abliksal kurallar.

ceza denir.

nsanlarn, genellikle, eylemlerinin

doruluk ya da yanllnn ls olarak ba vurduklan bu

ahlaksal kurallar, bana gre, deiik yaptrma ya da dl


ve cezaya bal olarak trldr. Bir kuraln, insanlarn is

tenlerini etkileyecek trden, iyi ya da kt kimi yaptnmlarla


glendirilmedike lnsanlann zgr eylemlerini ynlendirecei

ni dnmek bouna olduundan, nerede bir yasa dnrsek,


ona bir takm dl ve cezalann balanmasn da dnmemiz
gerekir.

Bakalannn eylemleri iin kural koyacak olan bir d

nen varlk, eer kendisinde, eylemin kendisinin doal bir r


n ya da sonucu olanlann dnda bir iyilik ya da ktlk yo
luyla, kuralna uyan dllendirme ve uymayan cezalandrma

gc yoksa, o kural bouna koymu olur; nk doal larak


iyilik ya da ktlk getiren ey yasa olmadan da etkisini gste
rir. Yasa adn uygun olarak alm olan her yasann gerek do

asnn bu olduunu sanyorum.

7.Yasa Trleri.

lnsanlarn, eylemlerinin doruluk ya da

yanlln saptamak zere, genellikle ba vurduklar yasalarn

u . trden olduunu sanyorum: ( ! )

talk yasas. (3)

Tai.nsal yasa. (2) Yurt

Deyim yerindeyse dnce ya da saygnlk


yasas. insanlar bunlardan birtnclslne bal olarak eylemlerinin

gnah m yoksa sevap m olduuna karar verirler, ikincisine g

re su olup olmadna, ncsne gre de erdem mi yoksa


ktlk m olduuna karar verirler.

8. Gnah ve sevabn ls, tannsal yasa. nce, benim, is


ter doann yla isterse anmla bildirilmi olsun, insanlarn

eylemlerine kar Tannnn koyduu yasa olduunu dnd


m tannsal yasa vardr. nsanlarn kendilerini ynetmeleri iin

Tannnn bir yasa koyduunu yadsyacak kadar insanlktan uzak


bir kimsenin bulunduunu sanmyorum. Biz onun kullar oldu

umuza gre Tannn buna hakk vardr; gerekte o, eylemleri

mizi iyiye yneltecek kadar iyi ve bilgedir ve teki dnyadaki son


suz arlkl ve sonsuz sreli o dl ve cezalarla bunu salayacak
kadar gldr; bizi hi kimse onun elinden alamaz. Bu, ahlak
sal doruluun tek gerek mihenk tadr ve insanlar eylemleri

nin, trel bakmdan en nemli iyilik . ve ktlklerine yani gnah

223

ve sevap olarak Tanndan mutluluk mu yoksa mutsuzluk mu ge


leceine, eylemlerini bu yasayla ltrerek karar vertrler.

9. Sululuk ve auauzluwi ls yurttqlk yasasdr.

ikincisi, yurttalk yasas-toplumun kendi bireylerinin eylemlerl


iin koyduu yasa insanlarn, eylemlerinin su olup olmadn
saptamak zere bunlar karlatrdklar bir baka yasadr.

10. Erdemin ve ktln ls felsefi yasadr.

nc

s dnce ya da saygnlk yasasdr. 'Erdem' ve 'ktlk',


kendi doalarna gre doru ya da yanl olan eylemlerin yerini
tuttuklar herkesce ne srlen ya da yle kabul edilen adlardr
ve bunlar gerekten byle uygulandklar lde, .yukarda sz
edilen tanrsal yasayla akrlar. Fakat ne sylenirse sylensin,
bu 'erdem' ve 'ktlk' adlarnn, her zaman, dnyadaki bir ok
uluslarda ve insan topluluklarnda uygulandklar tikel rnek
lerde, yalnzca her lke ya da toplumda beenilen ya da bee
nilmeyen eylemlere verildii aka grlr. insanlarn, her yer
de, kendilerince len eylemlere 'erdem', yerilen eylemlere de
'ktlk' demelerinin tuhaf olduu da dnlmemelidir; n
k insanlar uygun bulmadklar bir eyin doru, yermedikleri

bir eyin de yanl olduunu dnrlerse kendi kenc;lilerini


sulam olurlar. Bylece, her yerde, erdem ya da ktlk oldu
u sylenen ya da yle kabul edilen eyin ls, dnyadaki bir
ok insan topluluklarnda, boylarnda ya da birliklerinde, rtk
ve szsz bir anlamayla yerlemi olan onaylama ya da been
meme, vme ya da yermedir; yani bir ok eylemler, insanlar
arasnda, o yerdeki yarglara, zszlere ya da alkanlklara gre
deer kazanr ya da deerden der.

1 1 . Erdemin ortak lsnn byle olduunu, bir yerde k


tlk olarak grlen eyin baka bir yerde erdem sayldn ya
da en. azndan ktlk saylmadn ve erdemle vmenin, kt
lkle de yermenin, her yerde birlikte gittiini gz nnde tutan
birisi hemen grebilir. Erdem, her yerde, vlmeye deer gr
len eydir; yalnzca, kamunun saygsn salayan eye erdem
denir.

12.u yasann yaptnm gc me ve yermedlr. nsanla


rn, erdem ve ktulklerini ona bakarak yargladklar bir yasa
nn, bir yasa yapacak yetkisi olmayan, zellikle de bir yasa iin

224

ylesine gerekli olan yaptrm

gcnden yoksun olan zel kii

lerin onayndan baka bir eye dayanmadn sylemekle yasa

kavramn unutmu olduumu ne sren birisine kar, yle sa

nyorum ki yerilmenin ve gzden dmenin, insanlar, ilikide

bulunduklar kimselerin dnce kurallarna uymaya zorlaya

cak kadar ynlendirici gc(i bulunmadn syleyen bir kimse-.


nin, insanln doas ve tarihi zerinde yeterli deneyinin bulun

madn

syleyebilirim;

insanlarn

byk

davranlarn, yalnzca deilse bile genellikle bu

lama yasasna uydurur ve


larn bir yana brakarak

yacak eyler yaparlar.

blm,

yaygn uygu

bunlar Tanrnn ya da yargcn yasa

evrelerinde kendilerine iyi n sala

insanlardan bir blm, giderek ou,

Tanr yasalarna uymamaktan gelecek cezalar zerinde pek sey

rek dnr ve dnenlerden ou da, bir yandan yasalara

uymaz bir yandan da bar ya da balanma umarlar. Bunlar

toplum yasalarndan gelecek

cezalardan

da

kaabilecekleri

umuduyla avunurlar. Oysa kendini beendirmek istedii evre


nin grlerine ve dncelerine kar gelen

knamasndan ya da horlamasndan kaamaz.

hi kimse onlarn

14. Ahlak, eylemlerin bu kurallarla bantsdr.

eylemlerimiz iin mihenk ta olarak ba vurduumuz

istenli

bu ey

lemleri kendisine gre .incelememizi, iyiliklerini ona gre deer

lendirmemizi ve bu ilemleritnlZin sonunda onlara sanki deer


lerinin imleri

olarak adlar vermemizi salayan kural,

ister

toplumun grlerinden, ister yasa-koyucunun istencinden al

m olalm, zihin, her eyleminin bu kurala bantsn kolayca


gzlemleyip, onun bu kurala uyup uymadna karar verebilir;

bylece, bir eylemin bu kurala uyup uymamas demek olan ve

bu yzden de ahlaksal doruluk adn alan ahlaksal iyilik ya da


ktlk kavramn kazanr. Bu kural bir ok basil idelerin

bir

topluluu olduuna. gre, buna uymak, eylemini onun basi_t ide

lerinin yasalarn gerektirdii basit ideleri karlayaca biimde

dzenleme\ir.

15.

Trel eylemleri iyi kavrayabilmek iin, onlar iki bakm

dan ele almalyz. Birincisi, olduklar gibi, her biri belli basit ide-,
!erden olumu olarak. Bylece 'sarholuk' ya da 'yalanclk' .

benim kark kipler dediim u. u basit ide topluluklarn im-

225

lerler ve bu anlamda, bir atn iki imesi ya da bir papaann


konumas ne denli somut-saltk idelerse bunlar da yledir.
kincisi, eylemleriniz iyi, kt ya da ne yle ne byle olarak ele
alnr; bu ynden bunlar grelidir; nk bunlar uygun ya da
uygunsuz, ya da iyi ya da kt yapan ey bir kuralla uyuma
ya da uyumazlk durumunda bulunmalardr; bylece bunlar
bir kuralla karlatrlarak buna gre belirlendikleri lde bu
bant kapsamna girerler.

17. Bantlar sayszdr. Her trden bantlar incelemek


bir kitab doldurur, bu yzden burada hepsini saymam bekle
memek gerekir. Fakat konuyu bitirmeden nce, sylenenlerden,
unlar gzlemleyebiliriz.

18. Btn bantlar basit idelerde son bulur. Birincisi,


btn bantlarn, duyum ve dnmden edindiimiz basit
!delerde son bulduklar, temelde onlarn bulunduu aktr: yle
ki, szckleri bantlar yerine kullandmz zaman (eer ger-
ekten bir ey dnyorsak ya da syleyecek bir eyimiz var
sa) kendi dndmz ya da bakalarna anlattmz her
ey, birbiriyle ltrlen basit idelerden ya da basit ide toplu
luklarndan baka bir ey deildir.

19. Genellikle bir Bantnn bizdeki kavram, onun te


melinin Kavram kadar (ya da daha) aktr: ikincisi, bizde
bant zerine, her zaman deilse bile ok zaman, bantnn
temelindeki basit ideler kadar ak bir kavram vardr; nk
bantnn temelindeki uyuma ya da uyumama, hepimizin
baka eylerden daha ak idelerimizin olduu eylerdir; nk
bunun iin, kendileri olmadka hi bir seik bilgimizin de ola
mayaca yaln ideleri ya da bunlarn deiik derecelerini birbirinden ayrt etmekten baka bir ey gerekli deildir.

20. Bir Eylemin lld Kural doru da yanl da olsa


bantnn kavram ayndr. ncs, ahlaksal bantlar
dediim eylerde, eylemi ltm kural doru da yanl da ol

sa, bu lmeden doru bir bant kavram edinirim. Geri yan


l kurala gre lmekle onun ahlaksal doruluunu yanl de
erlendirmi olurum, nk ltm kural doru deildir;
fakat yine de eylemle kural arasndaki uygunluk ya da uyu
mazlk bants zerinde yanlm olmam.

226

BLM XXIX
AIK VE KARANLIK. SEK VE
BULANIK DELER
1. delerden kimisi ak ve seik. tekiler karanlk ve
bulanktr. ldelerimizln kaynan gsterdikten ve bir ok trle
rini gzden geirdikten, basit ve kanriak ideler arasndaki ay
nn inceledikten ve karmak !delerin rtasl kip, tz ve bant
idelerine blndn gzlemledikten sonra -eylerin kavran
mas ve bilinmesi bakmndan zihnin gelimesini btnyle ta
nmak isteyenlerin bunlar yapmasnn zorunlu olduunu san
yorum-

belki

de

idelerin

incelenmesi

zerinde

yeterince

durduum dnlecektir. Fakat yine de onlarla ilgili bir ka


dncemi daha belirtmek istiyorum. Birincisi, kimi idelerin
ak, tekilerin karanlk; kimilerinin seik tekilerin bulank ol
duudur.

2. delerln ak ve karanlk oluunun grmeye gre ak


lanmas. Zihnin alglan, en uygun olarak, grmeyle ilglll sz
cklerle aklanabildiinden, idelerimizin 'ak' ve 'karanlk' olu
unun ne anlama geldiini, en iyi, grme nesnelerinde neye ak
ve neye karanlk dediimiz zerinde dnerek anlayabiliriz. Bi
ze grnr nesneleri gsteren
ey k olduundan, gzlemle
nebilir trden olup. daha iyi bir k altnda seilebilecek olan
klnn ve renklerinin inceden inceye gzlemlenmesine yetecek
bir k altnda bulunmayan eye 'karanlk 'deriz. Bunun gibi,
basit idelerimiz bu ideleri bize salayan nesnelerin onlar iyi d
zenlenmi duyum ya da alg koullan altnda sunduu zaman
aktrlar. Bellek bunlar saklar da, zihnin incelemeyi gerekli
grd durumda onlar zihne sunarsa bunlar ak idelerdir.
Bunlar, ya kaynaktaki doruluklannda bir eksiklik bulunduu

227

ya da sanki zamanla solmu ve kirlenmi gibi, ilk tazeliklertni


yitirdiklert lde karanlktrlar. Karmak ideler de bas{t !deler
den yapldklanndan, bunlar, blreimlertne giren !delerin ak
ve her karmak idenin oluturucusu olan basit idelerin says
ve dzeni belirli ve kesin olduunda aktrlar.

3. Karanlk oluun nedenleri.

Basit idelerde karanlk olu

nedeni, ya duyu organlarnn duyarszl ya nesnelerden gelen


izlenimlerin silik ve geici oluu ya da onlar alndklar gibi .sak
layamayan bellein zayfldr.

4. Seik ya da bulank olan nedir.

Bir ak idenin, zihnin,

iyi durumdaki bir organ uygun biimde etkileyen bir d nesne


den edindiine benzeyen tam ve apak algsn edindii bir ide
oluu gibi,

seik

ide de, zihnin o ideyi btn tekilerden ayran

bir ayrm bulduu idedir;

bulank

bir ide de seik olmas gere

ken bir baka ideden yetertnce ayrt edilemeyen bir idedir.

5. Kar kma.

Denebillr ki. eer seik olmas gereken bir

ideden yeterince ayrt edilemeyenler dndaki idelere bulank


denemezse, bulank ide yok demektir. nk bir ide nasl olur
sa olsun, zihnin kendisini algiladndan baka trl olamaz ve
bu alglamann kendisi, o ideyi, ondan bir ayrm bulunmadka
baka, yani seik, bir ide olamayacak olan bir ideden yeterince
ayrt etmi olur. Demek ki hi bir idenin kendisinden ayrml ol
mas gereken bir ideden yeterince seik olmad sylenemez,
yeter ki siz o ideyi baka trl alglam olmayn; yoksa o, her
baka ideden aka ayrmldr.

6. delerln bulankl onlann adlan bakmndandr.

Bu

gl ortadan kaldrmak ve herhangi bir zamanda idelere yk


lenebilecek olan bulankln ne olduunu doru olarak kavraya
bilmek iin, seik bir ad altnda beklenen eylerin ayrt edilme
ye yetecek kadar ayrml olduklarnn ve bylece her trn kendi
zel adyla imlenerek, yeri geldike . ondan ayrca sz edilebildi
inin varsaylm olduunu gz nnde tutmamz gerekir; ve de
iik adlarn byk blmnn deiik eyleri imlediinin varsa
yld da apaktr. imdi. bir adamn zihnindeki ide. aka. ne
ise o olduuna ve baka btn !delerden seik olduuna gre.
onu bulank yapan ey. onun, bu durumuyla da, onu anlatmak
ta kullanlandan baka bir adla da belirlenebilir oluudur; n-

228

k o durumda, eyleri (iki seik adla gsterilecek biimde) seik


yapan ve onlardan birisinin u adla tekinin de baka adla gs
terilmesine neden olan aynn darda braklm ve bylece bu
deiik adlarla korunmas amalanan seiklik yok olmutur.

7. Bulankla neden olan kusurlar. lk kus karmak


ideler ok az yaln ideden yaplmtr. Genellikle bulankla
neden olan kusurlardan balcalannn unlar olduunu sanyo
rum: Birincisi, herhangi bir karmak idenin (nkii bulankla
en ok denler karmak idelerdir) gereinden az sayda , ve
yalnzca baka eylerle ortak olan yaln idelerden yaplm ve
bylece onun baka bir ad hakketmesini salayan aynmlann
darda braklm olmasdr. Bylece, yalnzca ben.ekli bir hay
vann basit idelerinden yaplm bir pars idesi olan kimsedeki
pars idesi bulanktr; nk bu, vaaktan ve bir ok. baka tr
den benekli hayvanlardan yeterince seik deildir. yle ki. bu
ide, .'pars' gibi zel bir ad olmasna karn, 'vaak' ve 'panter'
adlaryla gsterilenlerden seik deildir ve 'pars' kadar 'vaak'
ad altna da girebilir. Szcklerin genel terimlerle tanmlanma
s alkanlnn, onlarla anlattmz ideleri bulank ve belirsiz
klmaya ne lde neden olduu zerinde dnmeyi bakalar
na brakyorum. Bulank idelerin szcklerin kullanmn belir
siz kld ve seik adlardan gelebilecek yaran yok ettii aktr.
Deiik terimlerle anlattmz ideler seik adlarn yanstan bir
aynn tamadklar ve bu adlarla ayrt edilemedikleri zaman,
gerekten bulanktrlar.

8. kincisi, ierdii basit ideler dzensizce birbirine ka


rmtr. ikincisi, idelerimlzi bulanklatran baka bir kusur,
bir karmak ideyi yapan tikellerin yeterli sayda olmasna kar
n, bunlarn, o idenin kendi ad1na deil de baka bir ada ilikin
olup olmadnn kolayca seilemeyecei biimde birbirine kar
m olmasdr,.
.
9. ncs, deiken ve bellrsizdirier. ldelerimlze sk
sk 'bulank' niteliini verdiren bir nc kusur da bunlardan
herhangi birinin kesinliksiz ve belirsiz oluudur. Bylece; yle
kimselere rastlanz ki, kendi dillerindeki olaan szcklerin ke
sin anlamn renmeden onlar kullanmaktan ekinmedikleri
iin, u ya da bu terimin yerini tuttuu ideyi, o terimi kullan-

229

dklan surece hemen her zaman deitlrtrler. Bunu, kilise ve


putperestlik idelerlni her d11nd1klerinde bunun iine neyi
koyup neyi darda brakacan bilmedii iin yapan bir kimse
deki putperestlik ya da kilise idelerinin bulank olduu syle
nir; geri bu bir nceki sebepten de olabilir, yani bir deiken
ide (eer bunun bir ide olduunu kabul edersek) baka bir ad
dan daha ok belli bir ada ilikin olmaz ve bylece seik adlarla
amalanan seiklii yitirtr.

10. Adlarla ilikisi olmayan bulankl kavramak zordur.


Sylenenlerden, adlarn, eylerin deimez imleri saylmalaryla
ve eylerin yerini tutma ve kendiliklerinde deiik olan eyleri
seik olarak koruma ynnden aralarndaki ayrmlarla, zihnin,
kendi ideleriyle byle adlar arasnda kurduu gizli ve gzlemlen
meml balant araclyla ideleri seik ya da bulank diye nite
lemesinde ne denli etkin olduklarm gzlemleyebiliriz.

13. Karmak ldelerimlz bir yandan seik, te yandan bu


lank olabilir. Karmak idelerimiz yaln ideler topluluundan,
bu yzden de onlarn eitliliinden olutuu iin bir yandan
ok ak ve seik, te yandan da ok karanlk ve bulank olabi
lirler.

14. Buna dikkat edilmezse uslamalarmzda bulankla


neden olur. Bir bin kenarl beti zerine seik bir idesi bulun
duunu sanan kimse, deneme iin, hele bir, ayn ebilmli mad
denin, diyelim altn ya da mumum, eit oylumda bir baka b
lmn alsn ve bundan 999 kenarl bir beti yapsn. Kukusuz
bu iki ideyi birbirinden kenarlarnn saysna gre ayrt edebilif,
dnce ve uslamalarn, bu idelerin yalnzca saylarla ilgili b
lmleriyle snrl tutarak, bu betiler zerinde dnp, birinin
kenarlarnn saysnn ikiye blnebilir ve tekinin blnemez
olduu trnden uslamalar yapabilir. Fakat bu iki ideyi betileri
ne bakarak ayrt etmeye kalktnda ne yapacan bilemeyecek
ve yle sanyorum ki, zihninde, bu iki altn parasnn yalnzca
betileriyle _birbirinden ayrlan iki idesini, ayn paralardan biri
nin bir kp, tekinin de be yzl bir beti olduu durumdaki
kadar kolay ayrt edemeyecektir.

15. lksiz-sonsuzlukta durum. ilksiz-sonsuzluk szcn


azmzdan drmediimiz iin bunun kapsaml bir somut ide-

230

sini edindlinizl sanrz ve bu da srenin, bizim idemizin aka


iermedii hibir blmnn bulunmadn syleme anlamna
gelir. Byle dnen kimsede birak sre idesinin bulunabile
cei dorudur; ok uzun bir srenin ok ak bir idesi de bu
lunabilir ve bu ok byk sre idesinin daha byk bir sre
idesiyle ltrlmesinin idesi de bulunabilir; fakat o kimse,
zihnindeki, ne denli byk olursa olsun, o sre idesiyle birlikte,
bir de snrsz sayd sre idesini bulunduramayacana gre,
ondaki ilksiz-sonsuzluk idesinin, tasarmn kurabildii o byk
uzunluk idesinin dnda kalan blm ok karanlk ve belirsiz
dir. 1lksiz-sonsuz ya da baka herhangi bir sonsuzla ilgili tart
ma ve uslamalarda bulankla ve apak samalklara dme
miz buradan gelir.

16. Maddenin blneblllrlli. Maddenin, duyl.lanmzn


gsterdii en kk blmlerinin tesinde kalan daha kk
blmleri zerine ak idelerimiz yoktur; bu yzden de zdein
sonsuza dek blnebilirliinden sz ettiimiz zaman, blnme
ve blnebilirlik ve bir btnden blme yoluyla ayrlan blm
ler zerine ak idelerlmizin bulunmasna karn. daha nce du
yularmzn algsn ok aan bir kkle dek blnm ol
duktan sonra daha da blnebilecek olan paralar zerine olan
idelerimiz ok karanlk ve bulanktr; bizde ak ve seik ideleri
bulunan eylerin tm, genellikte ya da soyut olarak, bln
meyle btn ve blmle arasndaki bantdr. Fakat belli
ilerlemelerden sonra byle sonuna dek blnen cisimlerin oylu
mu zerine ak ve seik bir idemiz olduunu sanmyorum.
Bylece bizdeki uzam idesini de, blerek kltmede olduu gi
bi toplamayla byttmz ve dncemizi sonsuz uzama
dek geniletmek istediimiz zaman, byle olur. Bizde bulunma
sna alkn olduumuz en byk uzam idelerini bir ka kat da
ha byttkten sonra, uzanm ak ve seik idesini yitiririz:
uzam idesi, daha da byk bir artmayla, bulank biimde b
yr ve buriun zerinde kantlama ya da uslamaya giritiimizde
her zaman ne yapacamz annz; nk bulank ideler, on
larn bulank blm zerinde yaptmz uslama ve karmlar
da bizi her zaman bulankla gtrr.

23 1

BLM XXX
GEREK VE DLEMSEL DELER
.

Gerek ideler ilkmeklerlyle uyumludur.

delerle ilgili

olarak, szn ettiklerimizin dnda, bunlarn kendilerinden


alndktan ya da temsil eder varsayldiklan eylerle ilgili baka
dnceler de vardr; bunlar arasnda yle l bir ayrma ya
plabileceini sanyorum:
Birincisi, gerek ya da dlemsel
kincisi, upuygun ya da uyumaz
ncs, doru ya da yanl
Birincisi,

gerek ideler

derken, doada eylerin gerek var- '

lk ya da varolulanyla ya da ilkrnekleriyle (archetypes) uyum


iinde olmak gibi bir temeli olanlar dnyorum . Doada te
meli ya da ilkrnekleri olarak rtk biimde yneltimde bulun
duklar yarhn gerekliiyle uyumlar olmayan idelere de d
lemsel (fantastical) ya da kurnntusal (chimerical) diyorum. Eer
yukarda sz edilen deiik trden ideleri incelersek unlar
buluruz:

2. Basit ldelerln hepsi gerektir.

Birincisi, basit idelerimi

zin hepsi gerektir, hepsi eylerin gerekliiyle uyuur; bunlarn


hepsi varolan eylerin imgeleri ya da tasarmlar deildir; cisim
lerin birincil niteliklerinin dnda bunun tersi olduunu daha
nce grdk. Fakat, karda ac nasl yoksa aklk ve soukluun
da bulunmamasna karn, yine de aklk, soukluk, ac v.b.
'
ideleri . Yaratcmzn bizde duyumlar yaratmalarn uygun gr
d, bizim dmzda bulunan eylerdeki glerin etkisi altn
da ortaya kan gerek idelerimizdir ve biz, .eylerin gerekten

232

kendilerinde bulunan nitelikleri bunlarla ayrt ederiz. nk bu


deiik grntler, ilikiye gireceimiz eyleri renip ayrt et
memizi salayan imler olarak belirlenmitir ve idelerimiz bize,
bu ynden hizmet ederler ve ister yalnzca srekli etkiler isterse
eylerin kenqilerinde bulunan bir eyin benzerleri olsunlar, bu
grntler gerek ayrt edici niteliklerdirve gereklikleri, bu g
rntlerin, varlklarn seik yaplaryla olan deimez karhkl
lklannda yatar. Fakat bunlarn bu yaplan, nedenler olarak m
yoksa kalplar olarak m yansttklarnn nemi yoktur; o yapla
rn bunlar srekli retmesi yeterlidir. By lece basit idelerimlzin
hepsi gerek ve dorudur, nk bunlar zihinlerimizde kendile
rini reten eylerin glerini yanstr ve onlarla uyuurlar ve bu
'
da onlarn, kendince yapntlar olmayp gerek olmalar n ye
terlidir. nk (gsterilmi olduu gibi) zihin, basit idelerde, t
myle eylerin kendisi zerindeki ilemleriyle snrlanmtr ve
dardan aldklarndan baka bir de kendisi basit ide yapamaz.

3. Karmak ideler istenli bireimlerdir. Zihnin, kendi


basit ideleri bakmndan tmyle edilgin olmasna karn kar
mak idelert bakmndan yle olmadn syleyebiliriz. Bunlar
bii araya getirilen ve bir genel ad altnda birletirilen yaln idele
rin bireimleri olduuna gre, insan zihninin bu karmak idele
ri kurarken bir tr zgrlkten yararland aktr. Bir kimse
nin altn ya da tze idesinin bir bakasnnkinden ayrml oluu
bunlardan birinin bu ideye tekinin koymad bir basit ide koy
masndan ya da onunkinden birini darda brakmasndan de
ilse nereden gelebilir? Demek sorun, bunlardan hangilerinin
gerek hangilerinin imgesel birletirmeler olduundadr. Hangi
topluluklar eylerin gereine uygun hangileri deildir? Ben u
nu sylyorum:
4. Tutarl idelerden yaplan karmak kipler gerektir.
kincisi, karmak kiplerin ve bantlarn, insann zihninde
kinden baka bir gereklikleri bulunmadndan, bu tr idelerin
gerek olmas iin, bunlarn, kendilerine uygun bir varoluun
olabilir olaca biimde kurulmu olmalar dnda bir ey ge
rekmez. Bu ideler, kendileri ilkrnekler olduklarndan, kendi il
krneklerinden ayn'mh olamazlar, bu yzden de kuruntusal ola
mazlar, yeter ki birisi bunlara tutarsz ideler de kartrm

233

olmasn. Gerekten, bunlardan her birine bilinen bir dildeki ad


lar verilmi olduuna ve bunlar zihninde bulunduranlar onlar
bakalarna o adlarla anlattklarna gre, yalnzca varolu olabi
lirlii yeterli deildir; bunlarn, kendilerine verilen adn olaan
imlerine bir uygunluu da bulunmaldr ki, herkesin 'balay
clk" dedii ideye birisinin 'adalet' adn vermesinde olduu gibi,

bunlarn dlemsel olduu dnlmesin. Fakat bu dlemsel


llk !delerin gerekliinden ok konumann zelliiyle ilgilidir.

5. Cisim ideleri eylerin varoluuyla uyutuk.lan zaman


gerektir. ncs, cisimlerin bizdeki karmak ideleri, hep
si de bizim dmzdaki eylere bal olarak yaplm olduklarna
ve bunlarn eylerin gerekteki durumlann temsil etmeleri
amalandna gre, dmzdaki nesnelerde gerekten birlemi
olarak varolan yaln idelerin bireimleri olduklar durumlar d
nda gerek olmazlar. Tersine, hi bir zaman gerekten birle
memi ve herhangi bir tzde hi bir araya gelmemi olan basit
ide topluluklarndan yaplm olanlar dlemseldirler: rnein,
insan klndaki bir bedenle birleen bir at bandan oluan ya
da santorlann betimlendikleri gibi bir ussal yaratk; ya da san,
ok iyi ilenebilir. eritilebilir, buharlamaz fakat sudan daha
hafif bi- cisim; ya da duyular bakmndan hep .birbirinin benzeri
blmlerden oluan. ebiimli ve organlamam. fakat alglama
ve istenli devim yetisi olan bir beden gibi. Byle cisimler olabi
lir mi, olamaz m, bunu bilmemiz olasl da var; fakat ne olur
sa olsun. bu cisim ideleri, bildiimiz varolan rneklere gre ya
plmam ve hi bir cismin bize birlemi olarak gstermedii
ide topluluklarndan olumu olduklar iin, bunlarin ancak im
gesel olduklarn kabul edebiliriz; fakat paralan arasnda tutar
szlk ya da eliki bulunan karmak ideler bsbtn imgesel
dir.

234'

BLM XXXI
UPUYGUN DELER VE EKSK DELER
. Upuygun ideler llkmeklerlni yetkin biimde temsil
edenlerdir. Gerek idelerimlzden kimisi upuygundur (adequate)

kimisi de eksiktir (inadequate) . Zihnin bu idelerin kendilerinden

alndn kabul ederek onla-n yerini tutmalarn amalad ve

kendilerine balad ilkmekleri yetkin biimde temsil eden


idelere

upuygun

diyorum.

Eksik - ideler,

bal olduklar ilkr

nekleri ya bir blmyle ya da eksik temsil edenlerdir. Bu ak

lamaya gre unlar aka grlr: .

2. Basit idelerln hepsi upuygundur. Birincisi, btn basit


ldelerlmiz upuygundur. Basit ideler, eylerin bizde byle du

yumlar retmesi iin Tanrnn onlarda bulunmasn uygun gr

d glerin etkilerinden baka bir ey olmadklar iin, bun

lar ancak bu glerle karlkl ve onlara uygun olabilirler ve

bunlarn, eylerin gereiyle uyutuuna inannz. Eer eker

bizde tatllk ve aklk dediimiz ideleri retiyorsa, ekerde bu


ideleri

zihnimizde retecek bir g bulunmas gerektiine, yle

olmasa onun bu ideleri retemeyeceine inanrz. Bizde bu basit

ideleri reten eyler arasnda, bu !delerin yalnzca nedenleri ola


rak gsterdiklerimizin az olduu, ideleri o eylerdeki gerek var

lklarm gibi grdmz dorudur. Atein dokunulduunda

ac verici olduunu syler, bylece onun bizde ac idesini reten

gc imlediini anlatrz da, te yandan yine atei kl ve scak

diye nileleriz; sanki k ve scaklk bizde bu ideleri reten birer

g deil de, gerekten atete bulunan eylermi ve bu yzden

de bunlara atein nitelikleri diyormuuz gibi. Fakat bunlar da

gerekte yalnzca bizde byle ideleri reten gler olduklarna

. gre, ikincil niteliklerin eylerde varolduun'-!. ya da bunlarn

235

idelertnin bizde onlar reten nesnelerde varolduunu syledi


im

zaman,

bunlar bu anlamda sylediim dnlmelidir. Bu

ko:uma biimleri, anlamay olanakl klmak zere halk kav

ramlarna uydurulmu olmakla birlikte, yine de eylerdeki bizde


belli duyum ya da ideler retme gcnden baka bir ey anlat

mazlar. Bizde ideleri bulunan katlk ve yer kaplama ve yer kap

lamann snn yani klk, devim ve durgunlukla birlikte, bunlar


alglayacak duyarl varlar bulunsa da bulunmasa da, olduk

lar durumuyla, dnyadadrlar; bu yzden de bunlara zdein

gerek deiimleri ve cisimlerden edindiimiz eitli duyumlarn .


nedenleri olarak bakmaya hakkmz vardr. Fakat bunu aratr

mann yeri buras olmadndan, buna daha ok girmeyeceim

ve hangi karmak idelerin upuygun olup hangilerinin olmad


n gstermeye alacam.

3. Kiplerin hepsi upuygundurlar. ikincisi, kiplerin bizdeki


karmak ideleri, zihnin, herhangi bir yerde varolan gerek il

kmeklere ya da hazr kalplara bal olmadan istence gre bir


araya getirdii basit ide topluluklar olduuna gre, bunlar an

cak

upuygun ideler

olabilirler ve yledirler. Bylece, bende

kede birleen kenarl bir beti idesi bulunduuna gre, ken

disini yetkinletirmek iin herhangi bir eyi gerekli grmediim

bir tam ide vardr. Fakat

cisim

idelerimizde durum deiir.

nk burada, eyleri gerekteki varolular gibi kopya etmek

ve cismin btn zelliklerinin kendisinden kaynakland bu

yapy kendimize sunmak iin, idelerimizin amaladmz yet

kinlie erimediini alglarz; onlarda bulunmasndan kvan

duyacamz bir eyin eksik olduunu, yani hi birinin upuygun


olmadn grrz. Fakat

kark kipler

ve bantlar modelsiz

ilkmekler olduklar ve bu yzden de doruca kendilerini temsil

edecekleri iin, her ey kendisiyle upuygun olduuna gre, bun

lar da ancak upuygun olabilirler. Alglanm bir tehlike, korku


nun skntsna dmeme, yaplacak olan arballkla dn

me ve bunun dinginlikle uygulanmas idelerini ilk olarak bir


araya getiren kimse, bu bireimden yaplm karmak ideyi zih

ninde bulunduruyor demektir ve onun kendisinden baka bir


ey olmasn ya da onda, kendisinde olanlardan baka bi.r yaln
ide bulunmasn amalamad iin bu da bir upuygun ideden

baka bir ey olamaz; bunu, bakalarna da anlatmak ve bu

236

ideye uygunluunu grd her eylemi onunla gstermek zere


'yreklilik' adna balayarak zihnine yerletirdii zaman, eylem

leri ona gre lp belirleyecei bir lm elde etmi olur. Byle

yaplm ve model olarak saklanm olan bir ide, kendisinden.


baka herhangi bir eye uymak zorunda olmayacana ve onu

yapann beenisiyle isteinden baka bir kayna da bulunma


dna gre, zornlu olarak upuygundur.

4. Kipler yerleik adlara gre, eksik olabilirler.

Gerek

ten, daha sonra onunla konuan bir bakas 'yreklilik' szc

n ondan rendikten sonra, bu terimi ilk yapann onunla

gsterdii eye ve onu kullanrken zihninde bulunan ideye gre


deiik olan yeni bir ide oluturarak ona 'yreklilik' diyebilir.

Bu durumda, eer bu kimse, konuurken kulland ad, ses ba

kmndan, onu rendii kimseninkine benzediine gre, d

nrken zihnindeki idenin de tekinin idesine uygun olmasn is

terse, onun idesi ok yanl ya da eksik olabilir. nk bu

durumda, teki kimsenin szc ya da sesi kendi koriuma

smdakine uygun olduu gibi, onun idesini de kendi dnce

sindeki idenin rnei yaptndan, onun idesi, onu balad ve


szcn anlatmasn ve imlemesini istedii ilkrnek ya da mo

delden uzak olduu lde kusurlu ve eksiktir; nk o bu


adn teki kimsenin idesinin (yani uygun kullanmyla ilk olarak
baland idenin) ve buna uygun olan kendi idesinin imi olma

sn istemitir; eer kendi idesi tekinin -san karl deilse

yanl ve eksik demektir.

5.

Bu ynden bizdeki kark kip idelerinin yanl olma olas

l teki btn idelerden daha yksektir; fakat bu, bilginin do

ruluundan ok, uygun konumayla ilgilidir.

6. Cisim ideleri gerek z gsterdiklerinden upuygun


deildirler. ncs cisimlerin bizdeki idelerinin neler ol
.

duunu daha nce

gsterdim. deler zihinde ift balantldr

lar: 1 . Kimi kez bunlar eylerin her trnn, varsaylan bir ger

ek zne balanrlar.

2.

Kimi kez de bunlarn, varolan eylerde

gzlemlenebilen niteliklerin ideleri yoluyla, yalnzca onlarn zi

hindeki resimleri ve tasarmlar olmas amalanmtr. Her iki


il, xxviii '

237

durumda da bu asllann ve ilkrneklerin kopyalar . kusurlu ve


eksiktir.
Birincisi, insanlarn, cisimlerin adlarn, o cisimlerde bulun
duu ve onlar u ya da bu cinse soktuu varsaylan gerek z
lerin yertii tutmak zere kullanmalar gelenek olmutur; adlar
da insan zihnindeki !delerin yerini tuttuuna gre, insanlarn,
idelerini her zaman bunlarn ilkrnekleri olarak byle gerek z
lere balamalar gerekir. insanlar (zellikle dnyann bu bl
mnde retilen bilgiyle yetienlerin) cisimlerde, her bireysel
nesnenin, deiik trleri iinde onlara uygun olarak yapld ve
onlardan pay ald belli zgl zlerin bulunduunu varsayarlar
ve bu bir kant gerektirmekten ylesine uzaktr ki, baka trl
dnen birisi tuhaf karlanr. Bylece, tikel nesnelerin altla
rnda topland adlar, genellikle, gerekten varolduu kabul
edilen bu tr zgl zlerle birbirinden ayrt edilmi eylere uy
gulanr. Gerekten, kendisine verdii adam adn, kendisinde
bir insann gerek znn bulunduu anlamnda verdiinden
phelenildiini grp de buna gcenmeyecek kimse var mdr?
Fakat yine de, bu gerek zlerin ne olduunu sorarsanz, insan
larn bu konuda bilgisiz olup o zlerin ne olduunu bilmedikle
rini grrsnz. Bundan da, insanlarn zihinlerindeki idelerin,
kendileri iin bilinmeyen ilkrnekler olan gerek zlere bal
olularyla upuygun olmaktan ylesine uzak olacaklar sonucu
kar ki, bunlarn herhangi bir ynden o zleri temsil ettikleri
dnlemez bile. Cisimlerin bizdeki karmak ideleri, grl
m olduu gibi, srekli olarak birlikte varolduklar gzlemlen
mi ya da varsaylm belli basit ide topluluklardr. Fakat byle
bir karmak ide bir cismin gerek z olamaz; nk yle ol
sayd, bu cisimde bulduumuz zelliklerin bu karmak ideye
bal olmalar ve ondan karsanabilmderi ve onunla olan zo
runlu balantlarnn da bilinmesi gerekirdi; tpk bir genin
btn zelliklerinin, bir uzam evreleyen izgi karmak ide
sine bal olduu ve bilinebilen zelliklerinin bu ideden karsa
nabildii gibi. Oysa cisimlerin bizdeki karmak idelerinin , on
larda
bulunan
btn
teki
niteliklerin
kendilerinden
kaynakland byle ideleri iermedii aktr. rnein, insanlar
daki ortak demir idesi belli renk, arlk ve sertlikteki bir cisim
dir; yine insanlarn demirde bulunduunu grdkleri bir zel-

238

Uk, onun ilenebilirliidir. Oysa bu zelliin byle bir karmak


ideyle ya da onun herhangi bir blmyle zorunlu bir balants
yoktur; demirin ilenebilirliinin, onun rengine, arlna ve
sertliine, bu rengin ya da arln ilenebilirlie bal oluun
dan daha ok bal olmas iin bir neden de yoktur. Fakat bu
gerek zlerden hi bir ey bilmememize karn, yine de insan
larn deiik trden eylere byle zler yklemelerinden daha
olaan bir ey yoktur. Parmamdaki yz oluturan zel
madde parasnn bir gerek znn bulunduunu ve onun bu
yzden altn olduunu ve onda bulduum niteliklerin, yani zel
rengin, arln, sertlik, eriyebilirlik, buharlamazlk ve cvaya
dokunuvermekle renk deitirmenin buradan geldiini cesaretle
ne srenler vardr. Eer birisi, bu zelliklerin bal olduu ger
ek zn ve isel yapnn, onun kl. boyutu ya da kat blm
lerinin dzeni ya da balants deil de, onun zel

blinl

denen

baka bir ey olduunu sylerse, bu gerek z zerinde bir ide


edinmi olmaktan, eskisine

gre

daha da uzakta kalrm. n

k bende genel olarak bir klk, boyut ve kat paralarn genel


durumu idesi bulunmakla birlikte, yukarda sz geen nitelik
lerin kendilerinden retildii zel klk, boyut ya da paralarn
bir araya gelii idelerinden hi biri yoktur; bu zellikleri, kendi
siyle bu yaZy yazdm kalemi atm baka bir zdek para
snda deil, parmamda bulunan u zel zdek parasnda bu
luyorum.

Fakat bu

kat cismin klndan,

konumundan baka bir eyin.

tzsel biim

boyutundan ve

denen eyin, onun

z olduu sylendiinde, bende 'biim' sesinin idesinden ba


ka bir idenin

bulunmadn aklamak zorundaym; bu da

onun gerek z ve yapsnn bir idesi olmaktan ok uzaktr.

7.

yleyse insanlar, parmamdaki bu zel zdek parasna,

kullanlmakta olan bir genel ad verdiklerinde ve ona altn de


diklerinde, bu ad, o cisim zel bir cisim trnden olduu, bir
isel gerek z bulunduu ve bu tre bu isel z yznden
girdii ve bylece bu ad imas gerektii iin vermemiler midir
ya da yle verdikleri dnlemez mi? Eer yleyse, ki byle ol
duu da aktr, eyler bu z tadklar iin onlara verilen bu
adlarn nce bu zlere balanm olmalar gerekir, bu yzden,
kendisine bu ad verilen idenin de bu ze

balanmas ve onu

temsil etmesinin amalanmas gerekir. Adlan kullananlar bu

239

z bilmediklerine gre, onlardaki cisim .ideleri zihnin amalad


gerek z iermedii iin, bu idelerin hepsinin de bu ynden
eksik olmalar gerekir.

8. Cisim idelerinln hepsi. niteliklerinin topluluklan ola


rak da eksiktir. ikincisi, cisimleri ayrt eden o yararsz bilinme
yen zler varsaymn bir yana brakp da, cisimlerde birlikte bu
lunan duyulur niteliklerin idelerini bir araya getirerek dnyada
varolan cisimleri kopya etmeye alan kimseler, bilmedikleri bir
zgl ze balananlara gre, cisimlere ok daha yakn bir ben
zerlie ulam olmakla birlikte, bunlar da zihinlerinde kopyala
rn yapmak istedikleri cisimlerin yetkin ve upuygun !delerine
ulaamazlar, yani bu kopyalar kendi ilkrneklerinde bulunan
her eyi san ve tam olarak iermezler. Bu cisimlerin karmak
idelerini kendilerinden yaptmz basit !delerin hepsi de gler
dir; gler de baka cisimlerle bantlar olduklarna gre, her
hangi bir nesnedeki glerin hepsini bildiimize hi bir zaman
gvenemeyiz; bunun iin, onun hangi deimeleri baka cisim
lerde yapmaya ya da onlardan almaya elverili olduunu deiik
uygulamalar yoluyla denemi olmamz gerekir, bunun, btn
cisimler bir yana, tek bir cisimde yaplmas bile olanaksz oldu
undan, btn kendi niteliklerinin toplamn ieren cisimlerin
upuygun idelerini edinmemiz de olanakszdr.

1 1 . yle ki cisimlerin bizdeki karmak idelerinin hepsi ku


surlu ve eksiktir. Eer matematiksel betilerin karmak idelerini
de onlarn baka betilere gre zelliklerini toplayarak edinmi
olsaydk o betilerde de byle olurdu. Eer bizde bir elipsin zel
liklerinden yalnzca bir blmnn .ideleri bulunsayd elips ide
lerimiz ne kadar bulank ve eksik olurdu? Oysa bu betinin b
tn z bizim apak . idemizde bulunduu iin o zellikleri
buradan bulabilir ve onlarn nasl karlp o betiden nasl ayrl
maz olduklarn tantlayabiliriz.

12. Basit ideler, kopyadr ve upuygundur.

Bylece, zihnin

tr soyut idesi ya da adsal z vardr:


Birincisi basit idelerdir; bunlar kopya olmalarna karn ke
sinlikle upuygundurlar. nk bunlarla yalnzca eylerdeki bel
li bir duyum reten gcn anlatlmas amalandndan, bu du
yum, bir kez retilmise, bu o gcn etkisinden baka bir ey

240

olamaz. Bylece, zerine yaz yazdm katta, aydnlkta (genel


aydnlk kavram ndan sz ediyorum) bende, ak adn verdiim
duyumu retme gc bulunduuna ve zihnin kendisinde de
byle bir ide retme gc bulunmadna gre, bu. zihin dn
daki bir gcn etkisinden baka bir ey olamaz ve doruca by
le bir gcn etkisini anlatt dnlen bu basit ide gerek ve
upuygundur; zihnimdeki ak duyumu, kattaki o duyumu ret
me gcnn etkisi olduuna gre bu gce tam olarak upuygun
dur; yoksa bu g baka bir ide retirdi.

13. Cisim ideleri kopyadr ve eksiktir.

kincisi, cisimlerin

karmak ideleri de kopyadr, fakat bunlar yetkin yani upuygun


deildir; bunun byle. olduu zihin iin apaktr, nk varolan
bir cismin idesini kendisinden oluturduu bir ka yaln idenin
bu cisimde bulunan her eyi iermesinin olanaksz olduunu zi
hin aka grebilir. Zihin btn teki eylerin o nesne zerin
deki ilemlerini deneyden geirmediine ve onun oteki cisimler
den alabilecei ve onlarda neden olabilecei btn deiimleri
renmediine gre, onun btn etkin ve edilgin glerinin sa
n bir upuygun toplamn elde edemez; bu yzden de varolan
herhangi bir cismin glerinin ve bantlannn bir upuygun
karmak idesini edinemez; cisimlerin bizdeki karmak ideleri
bu trdenclir. Btn bunlardan sonra, eer bizim karmak ide
mizde herhangi bir cisimin btn ikincil niteliklerinin ya da
glerinin bir san toplam bulunabilseydi ve edimsel olarak
bulunmu olsayd bile, yine de bu cismin znn idesini edin
mi olmazdk. Gzlemleyebildiimiz gler ya da nitelikler bu
cismin gerek z olmayp ona bal ve ondan kaynaklanan ni
telikler olduuna gre, byle niteliklerin bir topluluu bu eyin
gerek z olamaz. Buna gre bizdeki cisim !delerinin upuygun
olmadklar, yani zihnin onlar iin amalad eyler olmadklar
aktr. Aynca insanda genellikle bir cisim idesi yoktur; insan
cismin kendiliinde ne olduunu bilmez.

14. Kip ve bant ideleri ilkmeklerdir ve ancak upuy


gun olabilirler. ncs, kiplerin ve bantlarn karmak
ideleri ilkmektirler; kopya deildirler, zihnin ona uygun olma
larn ve onu san olarak yanstmalarn amalad bir gerek
varoluun kalbna gre yaplm deildirler. Bunlar zihnin ken-

24 1

disintn bir araya getirdii basit ide topluluklardr ve her biri


kendisinde, tam da zihnin onlann iermesini amalad eyleri
bulunduran topluluklar olduklar iin, bunlar ilkrnektirler ve
varolabilen kiplerin zdrler: bylece bunlar, yalnzca, varol
duklan zaman bu karmak idelerle san bir uygunluk iinde
bulunan byle kipler iin tasarlanm olup bunlara iliklndirler.
Bu yzden, kiplerin ve bantlarn ideleri ancak upuygun olabi
lirler.

242

BLM XXXII
DORU VE YANLI DELER
1 . Doruluk ve yanhlk uygun olarak nermelere lllkin
dlr. Doruluk ve yanlln, uygun bir anlatmla nermelere
ilikin olmas gerekirse de, ideler de okluk doru ve yanl di

ye nitelenir (oru ve uygun imlemlerinden bir lde saptrla


rak byk bir serbestlikle kullanlmayan szck var mdr?).
Ben yine de, idelerin doru ya da yanl olduu sylendii za
man, byle bir belirlemenin temelini oluturan gizli ya da rtk
bir nermenin bulunduunu dnyorum; nitekim doru ve
yanl terimlerinin ideler iin kullanldklar zel durumlar in
celersek bunu grebiliriz. Hepsinde bu nitelemenin sebebini
oluturan bir tr olumlama ya da olumsuzlama bulabiliriz.
nk bizim idelerimiz zihinlerimizdeki plak grntler ya da
alglardan baka bir ey olmadklarna gre, nasl ki bir eyin
adnn. yalnz bana, doru ya da yanl olduu sylenemezse,
onlann da doru ya da yanl olduklar uygun olarak ve doru
ca sylenemez.

4. Bir eye balanan ideler doru ya da yanl olablllr. Zi


hin idelertni kendi dnda bir eye balad zaman, bu idelerin
doru ya da yanl olduu sylenebilir. nk zihin byle bir
balamayla o idenin o eye uygunluu zerine rtk bir varsa
ym yapmtr; bu varsaymn doru ya da yanl olduuna gre
!delere de doru ya da yanl denir. Bunun en yaygn olduu
durumlar unlardr:
5. Baka insanlarn ideleri, gerek varolu ve gerek ol
duklar varsaylan zler, insanlarn genellikle ldelerlnl y
nelt.tikleri eylerdir. Birincisi, zihnin. kendisideki bir idenin
baka insanlarn zihinlerindeki, ayn adn verildii bir eye uy-

243

gunlul;nu varsayd zamandr, rnein zihin kendindeki ada


let, lm.Wk, din idelerinin baka kimselerin bu adlar verdHde
rt !delerle ayn olduunu dnp buna karar verdii zaman.

kincisi, zihnin, kendindeki bir idenin bir

uyuunu
santor ideleri,

gerek varolua
adam ve bir

varsayd zamandr. Bylece; bir

gerek iki cismin ideleri sayldklar zaman, bun

lardan biri doru teki yanltr; nk birinin gerekte varolan


eyle uygunluu vardr, tekinine yoktur.
ncs, zihnin, idelerinden birini, bir eyin, btn zel
liklerinin kendisinden kaynakland

gerek

yapsna ya da

zne balad zamandr; bylece, tz idelerimizin, hepsi deil


se bile, en byk blm yanltr.

6. Byle balantlarn nedeni.

Zihin kendi idelertyle ilgili

olarak bu varsaymlar rtk biimde yapmaya ok yatkndr.


Fakat iyi incelediimizde, bunu, yalnzca deilse bile genellikle
soyut karmak ideleriyle ilgili olarak yaptn grrz. Doal
eilimi bilgiye ynelik olduundan, yalnzca tikel eyler zerinde
alrsa ilerlemesinin ok yava olup iinin hi bitmeyeceini
gren ve bilgiye giden yolu ksaltarak her algsn daha kapsaml
klmak isteyen zihnin, ya bilmek istedii eylerin kendilerini
gzlemleme ya da onlar zerinde bakalaryla konuma yoluyla
bilgisini daha kolay geniletmenin temelini oluturmak zere,
ilk yapt ey onlar demet demet birletirmek ve trlerine gre
dizmektir; yle ki, eylerden birinden elde ettii her bilgiyi, b
tn tre gven iinde yaygnlatrabilsin ve bylece asl ii olan
bilgiye doru gittike alan admlarla ilerlesin. Daha nce de
gsterdiim gibi* bizim, eyleri kendilerine adlar verilmi kap
saml ideler iinde trlere ve cinslere ayrmamzn sebebi budur.

8. Byle Balantlann nedeni.

Fakat bu soyut ide, zihinde,

varolan cisimle ona verilen ad arasnda bir yer aldndan, hem


bilgimizin doruluunu, hem de konumamzn zelliini ya da
akln oluturan ey idelerimizdir. te insanlarn, zihinlerin
deki idelerin, bir yandan bu ideleri balam olduklar kendi
dlarnda bulunan eylerle, bir yandan da alkanla ve kul
landklan dilin zelliine gre verilen adlarn ilikin olduklar

ili; iii

244

eylerle, uyutuunu varsaymaya bylesine eilimli olmalar bu


radan gelir. nk idelerinde bu ift uyumluluk olmadka, in
sanlar, hem eyleri yanl anlayacaklarn, hem de onlan baka-

larna anlatamayacaklarn dnrler.

9. Basit ideler de bakalannn ayn ad tayan ldelerlne


gre yanl olabilir, fakat bu olaslk dktr. nce, ben di
yorum ki, idelerimizin doruluu.hem bakalarnda bulunan
hem de ayn adn imledii idelerle olan uygunluklarna gre ka
rarlatrld zaman. bunlardan herhangi biri yanl olabilir.

Fakat yine de basit ideler byle yanllklara en az elverili olan


lardr. nk bir kimse, kendi duyulan ve gnlk gzlemleriy
le, ortak kullanma gre bu adlarn yerini tuttuklar basit idele
rin hangileri olduuna kolayca karar verebilir; bunlarn saylan
az olduu iin, eer pheye der ya da yanlrsa, bulundukla
r nesneler araclyla bunu kolayca dzeltebilir.

10. Kank kiplerin ideleri bu anlamda yanlla daha el


verilidir. Karmak ideler bu ynden yanlla ok daha yat
kndrlar, kark kiplerin karmak ideleriyse cisimlerinkinden
de daha yatkndrlar; nk cisimlerdeki, (zellikle de genel ve
kullanlan adlarla gsterilenlerdeki) olaan olarak trleri birbi
rinden ayrt etmeye yarayan, gze arpan duyulur zellikler,
szcklerini kullanrken dikkatli davrananlar, bu szckleri
ilikin olmadklar cisim trleri iin kullanmaktan kolayca ko
rur. Fakat karmak kiplerde ok daha belirsiz durumda kalrz;

adalet mi yoksa kyclk m,


cmertlik mi olduuna karar vermek

nk bir ok eylemlerin adnn

savurganlk m

yoksa

kolay deildir. ,
da

1 1. Ya da en azndan yanl saylma. Bir insann adalet ya


minnettarlk ya da utku zerine bir yanl idesinin bulun

duu dnld zaman, bunun sebebi ancak, onun ideleri

in, teki insanlarda bu adlardan her birinin imledii idelerle


ayn olmamas olabilir.

12. Niin byle.

Bunun sebebi u olabilir: kark kiplerin

soyut ideleri belli basit ide topluluklarndan, insanlarn isten


lerine gre yaptklar bireimler olup her trn zn yalnzca
insanlar yapm olduundan, bunlar zerine, adn kendisinden
ya da tanmndan baka hi bir ,yerde duyulur bir lnn va-

245

rolduunu gnneytz; ve bu kank kiplerden yaptmz ideleri,


bu adlan en doru ve en uygun imleminde kullandklarna
inandklarmzn idelertnin dnda, uydurmak istediimiz hi
bir lm bulamadmz iin de, idelerimiz o kimselerinkine uy
duklar ya da onlardan ayrldklar lde doru ya da yanl
saylrlar. ldelerimizin adlarna gre doruluk ya da yanllklar
konusunda bu katlan yeter.

13. Gerek varolulara bal olarak. cisim ideleri dnda


ki idelerimizden hi biri yanl olamaz. ldelerimizin, eylerin
varoluuna gore doruluk ya da yanllna gelince, idelerimi
zin doruluklarnn ln olarak bu alndnda, cisimlerin
karmak ideleri dndaki hi bir idemizin yanl olduu syle
nemez.

14. Birincisi, basit ideler bu anlamda yanl olamaz, ni


in byle. Birincisi, basit idelerimiz, Tanrnn bizi onlar almaya
uygun olarak yaratt alglardan baka bir ey deildir; Tanr
d nesnelere, bizim iin anlalmaz olmakla birlikte, kendi bil
gelik ve iyiliiie uygun olan yasalar ve yollarla o ideleri bizde
yaratma gc vermitir; bu yzden de bunlarn doruluu yal
nzca bizde retilen grntlerde ierilmitir ve bunlarn, Tann
nn d nesnelere verdii gce uygun olmalar gerekir, yoksa
bizde retilen eyler onlar olmazd; bylece bu gleri yanstan
idelerimlz, olmalar gerektii gibi, yani doru idelerd\J".

15. Ancak, bir kimseniQ mavi idesi. bir bakasnnkinden


aynml olabilir. Organlarmzn deiik yaps yznden, ayn
anda, ayn nesne bir ok kimselerin zihninde deiik ideler
retmi olsayd, rnein bir meneke, grsel duyular aracl
yla, bir kimsenin zihninde, baka bir kimsenin zihninde kadi
fe ieinin rettiiyle ayn ideyi retse, ya da tersi olsayd . bu
da bizi basit idelerimizin yanllna gtrmezdi. Bu kimsenin
zihni, duyu organlaryla hangi grntlerin retildiini ren
mek zere bir bakasnn bedenine geemeyecei iin bu duru
mun bilinmesi olanaksz olduuna gre, ne ideler ne de adlar
bu yoldan karamaz, bunlarda bir yanllk da olamaz. Bir me
neke dokusunda olan eyler her zaman o kimsenin mavi dedii
ideyi, bir kadife iei dokusundaki eyler de her zaman sar de
dii ideyi reteceine gre, bu grntler nasl olursa olsun

246

eyleri dzenli biimde seebilmek iin bu grntlerden yarar


lanabilecek, sanki zihnindeki, bu iki iekten alnm olan g
rntler ve ideler baka kimselerin zihinlerindeki idelerle tam
olarak aynym gibi, 'mavi' ve 'sar' adlarnn imledii bu seik
likleri anlayp imleyebilecektir.

. Birincisi. basit ideler bu Anlamda yanlt olamaz. ni


in.

Basit idelerle ilgili olarak sylenenlerden,

basit ldelertmiz

den hi bitinin bizim dmzda varolan eylere gre yanl ola


mayacann apak ortaya ktn sanyorum. Zihnimizdeki
bu grnt ya da alglarn doruluu, sylendii gibi, d nes
nelerin duyularmz yoluyla bizde byle grntler retme g

cne bal olarak o grnt ya da alglai-n yanstmalaryla ilgili


olduundan ve bu grntlerden her biri de, zihinde, kendisini
reten ve temsil ettii tek ey olan gce uygun olarak bulundu

undan: bu ynden ya da byle bir rnekle balantl olarak


yanl olamaz. Mavi ya da san. ac ya da tatl. hi bir zaman
yanl ideler olamaz: zihinlerdeki bu alglar, tam olduklar gibi,
Tanrnn onlar retmelerini uygun grd gleri yanstarak
orada bulunurlar ve bylece gerekten olduklar gibi ve olmala
rnn uygun grld gibidirler. Gerekte adlar yanl uygula
nabilirler, fakat bu ynden idelerde bir yanllk domaz; Trk
eyi iyi bilmeyen birisinin mor yerine krmz demesinde olduu
gibi.

17. kincisi. kipler yanl olmaz.

kincisi, bizdeki karmak

kip ideleri de, gerekten varolan herhangi bir eyin zne bal
olarak yanl olamaz: nk herhangi bir kipin bendeki karma
k idesi, varolan ya da doann yapm olduu bir rnekle ba
ntl deildir, onun, kendi ierdii dnda bir ey ierd\i de,
temsil ettii ideler karmann dnda bir ey temsil ettii de
varsaylm deildir. Bylece, bende, kendi zenginliinin ve var
lnn salayabilecei ve durumunun gerektirdii et, iki, yiye
cek ve teki gereksinimleri edinmekten kanan bir kimsenin
eyleminin idesi varsa bu bir yanl ide olamaz; bendeki ide. yle
bulmu da olsam, tmgelemi de olsam, bir eylemi temsil eden
bir idedir, doru ya da yanl olamaz. Fakat bu eyleme 'tutum

luluk' ya da 'erdem' adn verdiim zaman, eer bununla, oml n,

dilin zelliine gre 'tutumluluk' adnn ilikin olduu ideyle

247

uyutuunu ya da erdem ve ktln ls olan yasaya uy


gunluunu varsaym olursam , o zaman buna bir yanl ide de
nebilir.

18. ncs. cisim ideleri ne zaman yanlbr. nc


si, bizdeki cisim karmak idelertnin hepsi de eylerin kendile
Iindeki rneklere balanm olduklarndan, yanl olabilirler.
Onlara eylerin bilinme-.: zlerinin temsilcileri diye bakldnda
bunlarn hepsinin yanli olduu ylesine apaktr ki, bu konu
da bir ey sylemek gereksizdir. Bu yzden, bu kuruntusal var
saym geip, onlar, kopyalar diye grldkleri nesnelerde s
rekli olarak birlikte bulunan basit !delerin bireiminden oluan;
'
zihindeki basit ide topluluklar olarak ele alacam; ite onlar,
eylerin varolularna bu ballklar iinde grldklerinde, u
durumlarda yanl olurlar: ( 1) eylerin gerek varolularnda bir
arada bulunmayan basit ideleri bir araya getirdikleri zaman:
bir atta birlikte bulunan klk ve boyuta, kpekteki havlama g
cnn eklenmesinde olduu gibi, bu idenin zihinde yan ya
na konmu olmasna karn bunlar doada hi ir zaman bir
lememilerdir; bu yzden buna bir yanl at idesi denebilir. (2)
. Her zaman birlikte bulunan bir basit ideler topluluundan, on
larla her zaman birlikte bulunan bir baka basit ide bir dolaysz
olumsuzlamayla karld zaman da cisim ideleri, bu ynden,
yanl olur. Bylece, bir kimse, altnn boyutlar, kl:, erglyebi
Urlil, zgl arl ve san rengine, zihninde, kurun ya da ba
krdan daha stn bir buharlamazlk derecesinin yokluunu
eklerse, tpk o teki yaln idelere bir yetkin tam buharlamazlk
ekledii durumda olduu gibi, o kimsede yanl bir karmak
idenin bulunduu sylenebilir. Fakat o kimse, buharlamazlk
ideslni, edimsel olarak, ya zihnindeki teki idelere eklememi ol
mak ya da oniardan ayrm olmak yznden, karmak idesi
nin tmyle dinda brakrsa, buna yanl bir ide deil de eksik
ya da kusurlu bir ide demek gerektiini sanyorum; nku bu
ide doada birlemi olan btn yaln ideleri iermemekle bir
likte, gerekte bir arada bulunanlardan baka bir ideyi bunlara
eklemi de deildir.
19. Doruluk ya da yanllk her zaman olumlama ya da
olumsuzlamay gerektirir. delerimize, olaan konuma biimi

248

iinde hangi anlamda ve ne sebeple doru ya da yanl denebile


ceini gsterdimse de, konuya biraz daha yakndan baktmz
da, bir ideye doru ya da yanl dendii btn durumlarda, zih
nin onu bir

yarg yznden

doru ya da yanl yapt grlr

ya da yle kabul edilir. Doruluk ya da yanllk hi bir zaman,


ak ya da rtk bir olumlama ya da olumsuzlam<J. olmadan ola
mayaca iin, bunun ancak, yerini . tuttuklar eylerin uyuup
uyumamasna bal olarak imlerin birletikleri ya da aynldkla
n yerde aranmas gerekir. Bizim kullandmz balca imler,
kendileriyle zihinsel ya da szsel nermeler oluturduumuz
ideler ya da szcklerdir. Doruluk, bu imleri, temsil ettikleri
nesnelerin kendilerinin uyumasna ya da uyumamasna gre
birletirmek ya da ayrmaktadr; yanllk da, ileride* gsterile
cei gibi. bunun tersidir.

25. deler yanl olduunda.

Bir kimsede, kendi dndaki

herhangi bir eyin kavram,. ancak onun zihnindeki idesi (bu


ideye istedii ad verme gc kendisindedir) yoluyla bulunabile
ceinden, o kimse hem eylerin gereiyle hem de baka. kimse
lerin genelikle kulland szcklerle anlatlm olan idelerle
badamayan bir ide yapabilir; fakat zihnindeki ideden baka
bir yoldan tanmad bir eyin doru ya da yanl idesini yapa
maz; rnein bir adamn ayaklanndan, kollarndan ve bedenin
den bir ide yapp da buna bir atn bayla boynunu eklediim .
zaman hi bir eyin bir yanl idesini yapm olmam, nk bu
benim dmdaki bir eyi temsil etmez. Fakat ona bir

adam

ya

da tatar adn verir de, onun, kendi dmdaki bir eyi temsil et
tiini ya da bakalarnn ayn ad verdii ideyle ayn olduunu
dnrsem o zaman yanlm olurum. Buna ite bu anlamda
bir yanl ide denebilir; ancak gerekte yanllk idede deil, ona
kendisinde bulunmayan bir uyuma ve benzerlik yklemi olan
o rtk zihinsel nermededir. Ancak yine de bir gerek varolu
un, ya da 'adam' ya da 'tatar' adnn ona ilikin olduunu d

nmeden, zihnimde bir ide kurup da ona adam ya da tatar

adn versem. beriim usa smaz bir adlandrma yaptm hakl


olarak dnlebilir, fakat yargmda yan.ldm ya da idenin
herhangi bir ynden yanl olduu dnlemez.

V, V-VII

249

26. Yerinde ya da yersiz demek daha uygun. Ksaca, be


nim dnceme gre, ldelertntze, zihnin onlar ele ald bii
miyle -ya adlarnn uygun tmlemtne bal olarak ya da eylerin
gerekliine bal olarak- bal olduklar modellerle uyuup
uyumadklarna gre, daha uygun olarak yerinde ya da yer
siz ideler denebilir. Fakat birisi bunlara doru ya da yanl de
mek isterse, herkes gibi o da zgrln kullanarak, eylere
en uygun bulduu adlar verebilir; ancak dilin zellii bakmn
dan, bunlarn u ya da bu yoldan bir zihinsel nerme ierme
dikleri durumlarda, doruluk ya da yanlln bunlara uygun
dmeyeceini sanyorum.

250

BLM XXXIII
DELERN ARIIMI
1. nsanlarn ounda usa uymaz bir ey.

Bakalarnn

dncelerinde, uslamalannda ya da eylemlertnde kendisine


tuhaf grnen ve kendi bana gerekten de usa smaz olan,

bir eyler gzlemlememi olan bir kimse hemen de yok gibidir.


Herkes, bu trden en ufak bir kusuru, hele kendisindekine

benzemezse, bakalarnda grverecek kadar keskin grl


dr ve usun yetkesine dayanarak onu sulamaktan geri kal
maz; oysa ayn kimsenin kendi dnce ve davranlarnda,

kendisinin grmedii, bakalarnn da kendisine ok zor kabul

ettirdii, belki de hi ettiremedii, tutarszlklar bulunur.

2. Yalnz kendini beenJnllikten deil.

Bu, her zaman

kendini beenmilikten gelmezse de, okluk bunun etkisi b

yktr. Drst dnen ve kendini beenmilie tmyle ka


plmam kimselerde de hu kusur bulunur; bir ok durumlarda,

yaplan uslamalar aknlkla dinlenir ve deerli bir kimsenin,

nne konan gn gibi ak bir kant karsnda ba emedii

grlnce sylenecek sz bulunamaz.

3. Eitimden de gelmez.

Bu trden tutarszlklar genellikle

eitimsizlie ve nyarglara balanr ve ok zaman bu dorudur


da; ancak bu yine de hastaln nedenine inip onun nereden
geldiini, ne olduunu aklamaz.

4. Bir derecede delillk.

Bu byle herkesin debilecei bir

zayflksa ve insanlar arasnda bylesine yaygn bir bulac ku

sursa, bunun gerek ad altnda ortaya konmasna, bylece n

lenmesinin ve saaltmnn kolaylatrlmasna zen gstermek


gerekir.

25 1

5. deler arasndaki bir yanlt baglantdan. fdelertmizin bti


blm arasnda doal bir karlkllk ve balant vardr; bun
lar zgl varlklarna dayanan bu birlik ve karlklla dek iz
leyerek bir arada tutm:ak usumuzun grevi ve stnltldr.
Bunun dnda, idelerin, tmyle rastlant ve alkanla bal
baka bir balants da vardr. Gerekte hi de yakn olmayan
ideler, kimi insanlarn zihinlerinde ylesine birlemitir ki bunlan ayrmak olanakszdr; bunlar her zaman yan yanadr ve bi
rinin anla geliiyle birlikte ei de ortaya kar; byle birleen
ldelertn ikiden ok olmas

durumunda da bu dalmaz takm,

her zaman birlikte grnr.

6. Bu balanb nasl oluur. !delerin. doadan gelmeyen bu


gl bileimini, zihin ya istenciyle ya da rastlantyla kend.i ya
par; bu yzden de bu, deiik kimselerde, bunlarn deiik ei
limlerine, eitimlerine, ilgilerine v.b. gre deiik olur. Grenek
ler, anlkta dnme. istente karar verme ve bedende davran
alkanhklan yapar; bunlar canllarda devinen katarlar biimin
de yerlemi gibidir; bir )<ez devime getiklerinde; altklar hz
la, ok inenerek dzelmi ve zerinde yrnmesi sanki doal
m gibi kolaylam bir yoldaki gibi, yry srdrrler. Biz
dnmekteyken bylece ideler zihnimizde retilmi grnr;
byle deilse bile bu, bedenin byle davranlarn aklad gi
bi, idelertn. bir kez yola girdikten sonra allm sraya gre bir
birini izlemesini aklamaya yarayabilir. Bir ezgiye alm olan
bir algc, bunun bir kez zihninde balamasnn arkasndan,
onun notalarnn !delerinin, hi bir zen ve dikkate gerek kal
madan ve dnceleri baka yerlerde gezinirken, parmaklarnn
balanm ezgiyi ald aracn tular zerindeki devimine uy
gun bir d:2;enllllk iinde birbirini izlediini grecektir. Bu idele
rin ve parmaklarn bu dzenli oyununun doal nedeninin, onun
canllnn doal bir etkisi olup olmad zerine, bu rnekte
bunun ok olas' grnmesine karn, bir ey sylemeyeceim.

7. Kimi sevemezllkler bunun etklsldlr.

Kendini ve baka

larn i'.Yi inceleyen bir kimsenin, insanlarn ounun zihinlerin


de alkanlktan gelen byle armlar bulunduunu kabul et
mekte duraksayacan sanmyorum; insanlarn ounda, sanki
doalm gibi gl iledii ve dzenli , etkiler dourduu gz-

252

lemlenen duygudalk ve sevemezliklerin ou, belki de hakl


olarak, buna yklenebilir ve bunlara byle denmesinin sebebi
budur; oysa bunlann balangtaki nedeni ok gl bir ilk izle
nimin ya da an bir hogrnn byle birletirdii iki idenin
rastlantsal balantsdr; yle ki sonradan bunlar, sanki bir tek
ideymi gibi, bu kimsenin zihninde her zaman birlikte bulunur
lar.

Sevemezliklertn hepsinin deil, bir blmnn byle oldu

unu sylyorum; nk bunlardan bir blm gerekten do


al olup bizim zgn yapmzdan gelir ve bizimle birlikte doar;
fakat doal saylanlardan byk blmnn, dikkatli gzlem
lendiklerinde kaynaklan anlalabilecek olan, belki de erken
yalarda nem verilmemi izlenimler ya da sebepsiz kuruntular
olduu grlr. Baldan bkm bir yetikin kimsenin imgelemi,
baln adm iitir iitmez midesinde bulantlara neden olur ve ba
ln dncesine bile dayanamaz; ardndan yeni tatszlk ve ra
hatszlk idelertyle. kusmalar gelir ve sal bozulur; fakat bu
kimse bu sayrla hangi tarihte ve nasl yakalandn syleye

bilir. Bu, ocukluunda kendisine an lde bal . verilmesin


den gelseydi de btn bu . etkiler ortaya kard; fakat nedende
yanlabilir ve sevemezlii doal sayabilirdi.

9. Yanllklann byk nedenlerinden biri.


nk ve birbirinden bamsz durumdaki

Zihnimizde da

ideler arasnda bu

yanl balantlar ylesine etkili ve gerek trel gerekse doal


davranlarmzda, tutkulanmzda, uslamalanmzda ve kavram
tannzn kendilerinde terslikler dourmada ylesine gldr
ler ki, belki de bundan daha ok zerinde durulmas gereken
hi bir ey yoktur.

10. rnekler.

Gerekte gulyabani ve cinlerin karanlkla,

kla olduundan te bir ilikisi yoktur, fakat hele bir budala


kz bnu bir ok kez ocuun zihnine soksun ve onlar orada
birlikte ortaya karsn, ocuk belki de mr boyu bunlar birbi
rinden ayramaz; bundan sonra her zaman, karanlk, kendisiyle
birlikte o korkun ideleri de getirecek ve bunlar her zaman yle
sine birlikte bulunacaklardr ki adam bunlardan biriyle, tekini
dnmeden karlaamayacaktr.

1 1.

Bir adama bir bakasndan nemlice bir zarar gelir,

Adam o kimseyle onun eylemini yine birlikte dnr ve d-

253

ncesini derinletirerek iki ideyi hemen de bir ide yapacak bi


imde birletirir; yle ki ondan gelen ac ve zarar da birlikte
dnmeden o kimseyi dnemez olur ve ikisini hemen he
men ayrt edemez ve birinden tiksindii lde tekinden de tik
sinir. Bylece, nemsiz ve hemen de zararsz nedenlerden d
manlklar domu, dnyaya kavgalar yaylm ve srup
gitmitir.

12. Bir kimse bir yerde bir ac duymu ya da hastalanmtr,


arkadann da benzer bir odada ldn grmtr: doada
bunlarn birbiriyle bir ilikisi olmamasna karn, adamn zih
ninde o yerin idesi ortaya knca ( bir kez izlenim doduu iin}
o ac ve holanmazhk idesini de birlikte getirir. adam bunlar
zihninde birbirine kartrr ve birine nasl bakarsa tekine de
yle bakar.
13. Zihinde, usun iyiletiremedii kimi bozuJduJdan za
man nasl dzeltir. Bu bireim yerleip srd zaman, bize
yardm etmek ve bizi onun etkilerinden kurtarnak usun gc
dndadr; Zihnimizdeki ideler, orada bulunduka, kendi doa
larna ve koullarna gre ilerler. te usun. hakl olduu ve
bunun kabul edildii zaman bile gsz kald ve baka za
manlarda kendini kabul ettirdii kimselere szn geiremedii
durumlarda, kimi zntleri zamann iyiletirmesinin nedenini
burada grebillriZ. Anriesinin gznn zevki ve ruhunun neesi
olan bir ocuun lm, annenin yreinden yaamn btn
tadn alr ve ona, dnlebilecek her trl aci.y verir; bu du
rumda usun avunlarn kullanmaya kalkmak, ok ac eken
birisini, eklemlerinin arsndan ussal sylevlerle kurtarmaya
almaya benzer. ocuktan duyulan seVincin ve bunun yitirili
inin duyumu, ocuun ansnn idesinden. zamann andnna
s sonucunda ayrlncaya dek btn sylenenler, ne denli usa
uygun olursa olsun bounadr; bu yzden de, bu !delerin birbi
rinden hi ayrlmad kimi insanlar, btn yaamlann yas
iinde geirirler ve bir onulmaz derdi mezarlarna gtrrler.
14. delerln armnm etkilerinden baka mekler.
Dostlarmdan biri ok sert ve iren bir uygulama sonucunda
delilikten kurtulmu birisini tanyordu. Bu kimse, en byk iyi
lik olarak kabul ettii bu hizmeti kendine yapan kimseye btn

254

yaan boyunca minnettarlk duymu. Fakat bilgisinin ve usu


nun kendisine esinledii ey ne olursa olsun, saaltcsn gr
meye hi bir zaman katlananyormu; onun imgesi. elinden
ektiklerinin ideslnl de zihnine getirdii iin, o imgeyi, grmeye
dayanlamayacak kadar gl ve balanmaz buluyormu.

15.

Bir ok ocuklar okulda ektikleri skntlar cezalarnn

nedeni olan kitaplara yklediklerinden, ideleri kitaptan tiksine


cek biimde birletirirler ve btn yaamlar boyunca kitap
okuyup ondan yararlanmaya yanamazlar; bylece, durum by
le olmasayd belki de yaamlarnn en byk zevk kayna ola
cak olan kitaplar onlar iin byk bir ikence olur.

18. Deiik mezheplerde gzlemlenen.

Byle yanl ve do

al olmayan ide bileimlerinin din ve felsefenin deiik mezhep


leri arasnda uzlamaz kartlklar yaratt grlr; nk bu
mesleklerin izleyicilerinin hepsinin bu dnceleri kendi istek
leriyle kabul ettiklerini ve kendilerine ak bir mantkla sunulan
dorulara bilerek kar ktklarn dnemeyiz. kar duygu
sunun bu durumda byk etkisi olsa bile, onun da, btn in
san topluluklarin, ilerinden her birini, bilerek yanl savunan
bir kimseye dntrecek lde bir genel sapkla srkleye
bilecei dnlemez. Bunlardan hi olmazsa bir bqlmnn
herkesin yapar grndn yaptn yani itenlikle doruyu
izlediini kabul etmek uygun olur; yani bunlarn anlklann kr
leten ve gerek doru diye sanldklar eyin yanlln grmele
rini engelleyen bir eyin bulunmas gerekir. Drst insanlann
uslarn tutsaklatran ve onlar saduyu karsnda bylesine
krletiren eyin. iyi incelendiinde, szn ettiimiz ey oldu
u grlr; aralarnda bir balant bulunmayan birbirinden ba
msz bir takm ideler. eitimin, alkanln ve bal olduklar
topluluklarn srekli amatasnn etkisi altnda. bunlarn zihin
lerinde ylesine birlemilerdir ki, her zaman bir arada bulu
nurlar ve insanlar bunlar birbirinden ayramadklar iin, sanki
bunlar bir tek !deymi gibi davranrlar. Anlamsz szlere anlam
veren. samalklar kant gibi ve anlamszl tutarllk gibi gs
teren budur; dnyadaki yanllklarn en by"Qklerinin; hepsi
nin de diyebilirdim, temelinde bu yatar; ya da eer o lye var
masa bile, en tehlikelisi budur, nk bu, yaygn olduu her

255

yerde insanlarn grmesini ve incelemesini engeller.

19. Sonu.

Bylece,

ldelerimlzln , kaynann, trlerinin ve

kapsamnn, bilgimizin ( hangi szcn daha uygun olduunu


bilmiyorum) aletleri ya da gereleriyle birlikte bir aklamasn
verdikten sonra; balangta izlemeye karar verdiim ynteme
gre imdi hemen yapmam gereken ey, anln bunlar nasl
kullandn ve bunlar zerinde ne gibi

bllglinlzin bulunduu

nu gstermeye gemekti. Bu konu zerindeki ilk genel gr


me gre yapmam gereken ey buydu; fakat konuya daha yakn
dan

baktmda,

idelerle

szckler arasnda yle sk bir

balant gryorum ve soyut idelerimizle genel szckler arasn


da yle deimez bir bant var ki, nce dilin doasn, kullan
mn ve imlemini incelemeden,

tmyle nermelerden oluan

bilgimizden ak ve seik olarak sz etmek olanakszdr; bu yz


den de bundan sonraki Kitabn konusu

256

Dil olmaldr.

NC KTAP
SZCKLER

. 25 7

BLM I
GENEL OLARAK SZCKLER YA DA DL
.

nsanda dzenli Sesler karma yetisi var. insan top

lumsal bir varlk olmak zere yaratan Tann, ona yalnzca kendi
lrnden olanlarla birlikte yaama eilimi ve zonnluluu ver
mekle kalmam, toplumun en gl arac ve ortak ba olacak
dili de vermitir. Bu yzden de doa, insan organlarm, szck
adn verdiimiz dzenli sesleri karabilecek biimde yapmtr.
Fakat bu, dili retmeye yetmezdi; nk papaanlara ve baka
bir ok kulara da yeterince seik sesler karmalar retilebi
lir, ' fakat bunlarda konuma yetenei kesinlikle yoktur.

2. Bu' sesleri idelerin imleri yapma.

Demek bunlarn d

zenli sesler olmasnn dnda, insann bu sesleri kendi isel


kavramlarnn imleri olarak kullanabilmesi ve anlan kendi zih
nindeki idelerin imleri yapabilmesi, bylece bunlan bakalar
nn da tanmas ve insanlarn zihinlerindeki idelerin bunlar araclyla birbirine aktarlabilmesi zonnluluu da vardr.

3. Genel imler yapma.

Fakat bunlardan hi biri, szckle:i,

olmalar gerektii kadar yararl yapmaz. Seslerin !delerin imleri


yaplmas, bu imler bir ok tikel eyleri kapsayacak biimde
kullanlmad srece, dilin yetkinlii iin yeterli olamaz; nk
eer her tikel eyin imlenebilmesi iin bir seik ad gerekli olsay
d, szcklerin saysnn okluu, bunlarn kullanlmasn kan
tnrd. Bu sakncay kaldrmak zere, dil, genel terimlerin kulla
nmnda yeni bir aamaya ulam ve tek szcn bir ok tikel
varlklar imlemesini salamtr; seslerin bu yarar,l kullanl.
imleri olduklar ideler arasndaki aynndan elde edilmitir;

259

ge-

nel !delerin yertnl

tutacak adlar genel olmu, yeinl tuttuktan

ideler tikel olan adlar da tikel kalmtr.

4.

ldelertn yeinl tutan adlarn dnda, insanlarn, ideleri

deil de, yaln ya da karmak ya da her trden ldelertn eksikli


ini ya da yokluunu imlemekte kullandklar baka szckler
vardr;

hi. bilgisizlik. ksrlk

byledir. Olumsuzluk ya da

yoksunluk bildiren szcklerin hepsinin !delerle Ugill olmadkta


nn ya da bir ide imlemediklerlni sylemek uygun olmaz; o za
man bunlarn anlamsz sesler olmas gerekirdi; oysa bunlar
olumlu idelerle Ugilldir ve onlarn yokluun imler.

5. Szckler ,son aamada duyulur ideleri imleyenlerden


tremitir. Bizi btn kavramlarmzn ve bilgimizin kaynana
gtrecek bir baka ey de.szcklerimizin ortak duyulur idele
re nasl byk lde bal olduunu ve duyulara ok uzak
olan eylem ve kavramlarn nasl olup da duyulardan kaynaklan
dklarn; bunlarn akca duyulur
lemlere nasl

idelerden, daha

soyut im

getiklerini ve duyularmzn erimi dnda kalan

idelertn yerlerini

nasl

tuttuklarn

gzlemlemektir; meirt

imgeleme, kapsama, katlma, kavrama, sklma, dinginlik v.b.


szckleri duyulur eylerin ilemlerinden alnm ve dnce
nin belli kiplerine

uygulanmtr.'Spirit' (tin) ilk anlamnda ne

festir; 'angel' (melek) habercidir; ve bunlar kaynaklarna dek iz


lersek,

btn

dillerde,

r{lanmz

du

kapsanna

girmeyen

eylerin yerini tutan adlarn, duyulur idelerden doduklarn g


receimizden kukum yoktur. Buna gre, bu dilleri ilk konu
anlarn ne trden kavramlarnn bulunduunu, onlarn zihin
lerine bunfarn nereden geldiini ve doann onlara, gizliden
gizliye, bilgilerinin kaynaklarn ve ilkelerini nasl aladn,
doruca onlarn eylere verdikleri adlara bakarak karabiliriz;
nk onlar, kendi ilerinde duyumladklar ya da duyularn
erimi dnda kalan baka bir ideyi bakalarna bildirmek zere,
duyumun genellikle bilinen szcklerinden yararlanmak iste
miler ve bu yoldan, dsal duyulur grntleri olmayp da ken
di ilerinden geirdikleri ilemleri bakalarna daha kolay anla
tabilmilerdir. Bylece herkesin bildii ve zihnin isl ilemlerini
anlatabilmek iin herkese uygun gelen adlan bulduktari sonra

artk

btn baka ideleri de szcklerle anlatacak yeterli dona- .

260

nm elde ebni oluyorlard; nk bu ideler, ya dsal duyulur


alglardan ya da kendi zihinlerinin onlar zerindeki isel ilem
lerinden oluur.

6. Blmler.

Fakat dilin bir retim ve bilgi arac olarak kul

lanmn ve gcn daha iyi anlayabilmek iin unlar gz


nnde tutmak uygun olur;
Birincisi. adlarn, dilin kullanmnda dolaysz olarak uy
gulandaklan eyin ne olduu.
kincisi, (zel adlann dnda) btn adlar genel olduklarna
ve zellikle u ya da bu eyin deil de eylerin tmnn yerini

eylerin. cinslerinin ve trlerinin


neler olduunu ve nasal olutuklann aratrmak gerekiyor.

tuttuklarna gre, ilk azda,

Bunlan gerektii gibi inceledikten sonra, szcklerin doru kul


lanmn. dilin doaf stnlk ve kusurlarn ve szcklerin im
lemlerinde karanlk ya da kesinliksiz olma sakncalarndan kur
tulmak zere bavurulmas gereken yollan daha kolay
bulabiliriz; bu yaplmadka bilgi zerine ak ve dzenli ko
numak olanakszdr; nk bilgi nermelerle, olaan olarak da
tmel nermelerle anlatldndan, szcklerle, belki sanld n
dan da daha ok ilgilidir. Buna gre bu dnceler bundan
sonraki blmlerin konusunu oluturmal.

26 1

BLM il
SZCKLERN MLEMLER
1 . Szckler, iletiim iin gerekli duyulur imlerdir. n
sanda deiik dnceler bulunmakla ve bundan hem kendisi
hem de bakalan yararlanp zevk almakla birlikte, bu dnce
ler insann iinde, bakalannca grlemez ve onlardan gizli ola
rak ve kendiliklerinden aa kamayacak biimde bulunurlar.
Dncelerin iletiimi olmadan toplumsalln kolaylk ve s
tnlkleri de olmayacandan, insanlarn, dncelerini olutu
ran o grnmeyen ideleri bakalarnn da bilmesini salayacak
kimi dsal duyulur imler bulmalar gerekliydi. Bu ama iin hi
bir ey, gerek zenginlik gerek abukluk bakmndan, insanlarn
bylesine bir kolaylk ve eitlilikle yapma yeteneini kendinde
bulduu bu dzenli sesler kadar uygun olamazd. Bylece, do
ann bu amaca ok iyi uydurduu szcklerin, insanlarn !de
lerinin imleri olarak nasl kullanlmaya baladklann anlayabi
liyoruz; bu, dzenli seslerle belli ideler arasnda doal bir
balant oluundan gelmez, yle olsa btn insanlarn tek dili
olurdu: belli bir $zc belli bir idenin kendince imi yapan is
tenli bir dzenlemeden gelir. yleyse szcklerin kullanm on
lar idelerin duyulur imleri yapar; ve szcklerin yerini tuttukla
r ideler de onlarn uygun ve dolaysz imlemleridir.
2. Szckler, onlan kullananlann idelerinin duyulur im
leridir. Szckler birincil ya da dolaysz imlemleriyle, ancak
kendilerini kullananlann zihinlerindeki ldelerin yerini tu
tarlar; bu ideler temsil ettikleri varsaylan eylerden ne denli

kusurlu ya da zensiz biimde derlenmi olsalar da bu byledir.


Bir insan bir bakasyla konutuunda, bu, kencsini tekinin
anlamas iindir ve konumann amac da bu seslerin, imler
262

olarak, kendi idelertni dinleyene bildirmektir. yleyse szckler


konuann idelerinin imleridir; bunlar hi kimse, dolaysz ola
rak, kendi !delerinden baka eylerin imleri olarak kullanamaz;
nk bylesi, szckleri kullanann, onlar kendi kavramlar
nn imleri yapp, yine de onlar baka idelere uygulamas olur;
bu da onlar ayn zamanda hem kendi idelertlin imi yapmak
hem de yapmamak demektir ve gerekte onlar anlamszlatr
maktr. Szckler istenli imler olduuna gre, bunlar, insann
tanmad eylere verdii istenli imler olamazlar. Bu onlar, hi
in imleri, yani imlemsiz sesler yapmaktr. Bir kimse kendi sz
cklerini, eylerin, kendinde ideleri bulunmayan niteliklerinin
imi yapamayaca gibi, bakalarnn zihnindeki kavramlarn imi
de yapamaz. Kendisi bir takm ideler epinmedike, onlarn ba
ka birisinin kavramlarnn karl olduunu varsayamaz; n
k ylelikle szckler bilmedii bir eyin imi olur ki, bu da ger
ekte herhangi bir eyin imi olmamak demektir. Fakat kendi

idelerini bakalannm idelerinin temsilisi yaptktan sonra, eer


kendisi de onlara bakalarnn verdii adlar vermeyi uygun g

rrse, o adlan yine kendi idelerine, yani kendinde bulunmayan


deil, bulunan !delere uygulam olur.

3.

Bir ocuk

altn ad verildiini iittii bir madende parlak

ltl bir san renkten baka bir ey aynmsamazsa 'altn' szc


n yalnzca kendisindeki bu renk idesine uygular ve tavusun
kuyruunda grd ayn renge de altn der. Ondan daha iyi
gzlemleyen bir ocuk, parlak sarya bir yksek arlk da ekler;
o zaman 'altn' sesi onun kullanmnda, parlak san ve o.15 ar
bir nesneyi imler. Bakas bu niteliklere eriyebilirlii de katar;
ve 'altn' szc, onun iin, parltl, san , eriyebilir ve ok ar
bir nesneyi imler. Bakas ilenebilirlii de ekler. Bu ocuklar
dan her biri, o szc uygulad ideyi .anlatmak istedii du
rumlarda hep ayn altn szcn kullanr; fakat her birinin
onu yalnzca kendi idesine uygulad, onu, kendinde bulunma
yan bir karmak idenin yerini tutan bir im yapamayaca ak
tr.

4. szcklerin gizli balantlar. nce baka insanlarn zi


hinlerindeki idelerle. Szckler, insanlarn kullanmna gre,
uygun ve dolaysz olarak, yalnzca konuann zihnindeki ideleri

263

imlerlerse de, yine de insanlar onlara, dncelerinde,

baka

iki eyle gizli bir balant yklerler.


Birtncisi, szcklerinin, konutuklan baka Jdmselerin
zihnindeki idelerin imleri olduklann da varsayarlar; nk,
konuann bir ideye uygulad szc, dinleyen baka bir ide
ye uygulasayd, ortaya iki ayn dil kacandan, bouna konu
mu olurlar ve anlalamazlard.

5. kincisi, _eylerin gerekliiyle. ikincisi, insanlarn yal


nzca kendi imgelemlerindeki eylerden deil, .ancak gerekteki
eylerden sz ettikleri dnlebileceine gre, konuanlar ge
nellikle szcklerin gerekteki 'eylerin yerini tuttuuiu
varsayarlar. Fakat birincisinin belki de yalnzca yaln ide ve
kiplerle ilgili olmasna karn, bu zellikle cisimler ve adlaryla
ilgili olduu iin, szcklerin bu iki deiik uygulan biimle
rinden, karmak kiplerin, zellikle de cisimlerin, adlarn ele al
dmz zaman daha geni biimde sz edeceiz; yine de bura
da, szcklere zihinlerimizdeki idelerden baka herhangi bir
eyin yerini tutturduumuz zaman, bunun szcklerin kullan
mn saptracan ve lmlemlerine kanlmaz bir karanlk ve bu
lanklk getireceini sylemek isterim.

6. Szckler, srekli kullanm yznden, hemen ideleri


uyanrlar. Szcklerle ilgili olarak unlar da dnlmeli:
Birincisi, srekli kullanmla, belli seslerle imledikleri ideler
arasnda yle bir balant oluur ki, iitilen adlar, sanki o idele
ri retebilecek nesnelerin kendileri duyular edimsel olarak etki
. lemi gibi, hemen belli ideleri uyarrlar. Bu, btn apak duyu
lur nitelikler ve sk sk karlaarak altmz. btn cisimler
iin aka byledir.

7. Szckler pkluk imlemslz olarak kullanlr.

ikincisi,

szcklerin uygun ve dolaysz imlemi konuann zihnindeki ide


ler olmakla birlikte; beikten balayan bir allm uygulamay
la, belli anlaml sesleri ok iyi renip, dilimizde hazr ve bellei
mizde el altnda bulundurduumuzdan, fakat yine de onlarn
imlemlerini inceleyip saptamada her zaman dikkatli olmad

IH, V-Vl

264

mzdan, insanlar ok zaman. eylerin kendilerini dikkatle ince


lemek istediklerinde bile, dncelerini eylerden ok szckle
re balarlar. Bu yzden. yalnz ocuklar deil, byklerden bir
blm de bir ok szckleri, papaan gibi, onlar rendikleri
ve bu seslere altklar iin sylerler. Fakat szcklerin bir kul
lanm ve anlam olduu lde, sesle ide arasnda bir balant,
birinin tekinin yerini tutmas iin bir karar vardr; bu uygula
maya uyulmazsa szckler yalnzca anlamsz sesler olur.

8. Szcklerin lmlemi tmyle kendincedlr.

Sylendii gi

bi, szckler. uzun ve srekli kullanmla, insanlarda belli idele

ri ylesine deimez ve hzl biimde uyanrlar ki, insanlar bun


lar arasnda doal bir balant bulunduunu varsayma
eilimindedirler. Fakat szckler insanlardaki zel ideleri imle
dikleri ve bunu da

tmyle kendince bir dzenlemeyle yap

tklar iin. bunlarn bakalannda (ayn dili kullananlarda bile)


bizim onlarn yerini tuttuunu dndmz ayn ideleri uya
ramayacaklan aktr; aynca her insann, szckleri, istedii
idenin yerini tutacak biimde kullapma bakmnd;n yle bozul
maz bir zgrl vardr ki, hi kimsede, bakalarnn kendisiy
le ayn szckleri kulland zaman onlarn zihinlerinde de ken
di

zihnindekilerle

ayn idelerin bulunmasn salama gc

yoktur. Ortak kullanmn, sessiz bir anlamayla btn dillerde


belli ideleri belli seslerle uyuturduu ve bylece bu sesin imle
rini, onu doru ideye uygulamayan kimsenin doru konumu
olamayaca biimde snrlandrd dorudur; buna, bir kimse
nin kulland szcklerin, onu dinleyende de kendisinin onlara
imlettii ideleri imlemesini salamadka anlalr biimde ko
numu olamayacan da ekleyebilirim. Fakat bir kimsenin,
szckleri, gerek genel anlamlarndan gerekse seslendii kimse
nin onlara verdii zel anlamdan deiik biimde kullanmasnn
sonucu ne olursa olsun, szcklerin, bir kimsenin kullanmn
daki imlemlerinin o kimsenin ideleriyle snrl olduu ve baka
hi bir eyin imi olamayacaklar kesindir.

265

BLM

111

GENEL TERMLER
.

Szcklerin en byk blm geneldir. Varolan eyle

rin hepsi tikeller olduuna gre, bu eylere uymas gereken sz

cklerin de, yani onlarn imlemlerinin de yle olmasnn usa uy

gun olduu sanlabilir;

fakat bunun tam tersini gryoruz.

Btn dilleri oluturan szcklerin en byk blm genel te

rimlerdir ve bu, savsama ya da rastlantnn deil usun ve zorunluluun gereidir.

2. Her tikel eyin bir adnn olmas olanakszdr.

Birinci

si, her tikel eyin seik bir zel adnn bulunmas olanakszdr.

Szcklerin imlem ve kullanm, zihnin idelerle o idelerin imleri


arasnda kurduu balantya bal olduundan, adlarn eylere

uygulanmasnda, zihnin eyler zerine seik ideleri olmal, ve


yine zihin her ideye ilikin olan zel ad bu ideyle olan zel uyu
mu iinde saklayabilmeli. Fakat karlatmz btn tikel ey
lerin seik idelerini kurmak ve saklamak insan yeteneinin g

dndadr:

insanlarn grd

her

ku ya da hayvan,

duyulan etkileyen her aa ve bitki en kapsaml anlkta bile yer

bulamaz.

3. Yararszdr da.

kincisi, bu olanakl da olsa bir yarar sa

lamazd, nk dilin balca amacna bir yardm olmazd. n


sanlarn, dncelerini iletmeye yaramayacc,k tikel eylerin ad

larn

biriktirmeleri

bouna

olur.

nsanlar

adlan,

ancak

anlalabilmek iin renirler ve onlar bakalaryla konuurken

kullanrlar; bu da ancak, alma ve anlama yoluyla, benim ko


numa organmla kardm sesin. onu iiten kimsenin zihnin

de, konuurken benim o sesi uyguladm ideyi uyand;rd za

man yaplm olur. Tikel eylere uygulanan adlarla Qu yaplm

266

olmaz;

o ... uru__

-atnde ideler olan yalnzca ben olacam

dan, onlarn adlan, benim dikkatim! ekmi olan tikel eylerin


hepsini bilmeyen birisi itn imleyici ya da anlalabilir olamaz.

4.

ncs (benim olanaksz grmeme karn) bunun yap

labilir olduunu da kabul etsek, her tikel ey iin bir zel ad bil
ginin genilemesinde bir yarar salamaz; nk bilgi tikel eyler
zerine kurulmu da olsa, ancak, eyleri genel adlar altnda
trlere indirgeyen genel grlerle geniler. Bu trler kendileri
ne ilikin adlarla birlikte belli snrlar iind i' kalrlar ve saylar
her an. zihnin ierebileceinin ve kullanmn gerektirdiinin te
sinde oalmaz. Bu yzden de insanlar genellikle bu genel kav
ramlarla yetinirler; fakat bu onlar, daha elverili grdkleri du
rumlarda tikel eyleri uygun adlarla ayrt etmekten alkoyma
derecesine varmaz. Bu yzden insanlar, en ok ilgi duyduklar
kendi trleri sz konusu olduunda, tikel eylerden sk sk sz
etmek gerektii iin zel adlar kullanrlar; bu durumda seik
bireyler seik adlar alr.

5. Nelere zel ad verilir.

Kiilein dnda, lkelerin, kentle

rin, rmaklarn, dalarn ve benzeri seik yerlerin de zel adlar


vardr ve bu da ayn sebeptendir; nk insanlarn bunlar da
tikel olarak gstermelerinin gerektii ve bakalaryla konuma
larnda sanki onlarn gzleri nne srdkleri durumlar sk sk
ortaya kar.

6. Genel szckler nasl yaplr.

Bundan sonra ilk incelen

mesi gereken ey , genel szcklerin nasl yaplddr. Varolan


eylerin hepsi tikeller olduuna gre genel terimleri nasl edini
riz ya da bu terimlerin imledikleri varsaylan genel yaplan nere
de buluruz? Szckler genel !delerin imleri yaplarak genel olur
lar; ideler de, kendilerinden zaman ve yer koullaryla onlar u
ya da bu tikel varolu iinde belirleyen teki idelerin ayrlmasy
la genel olurlar. Bu tr bir soyutlamayla szckler birden ok
bireyleri temsil etmeye yetenekli klnrlar; her szckte bu so
yut ideye uygunluk bulunduundan, o bu trdendir deriz.

7.

Fakat bunu biraz daha seik biimde aklayabilmek iin.

kavramlarla onlara verdiimiz adlar balanglarndan bu yana


izlemek ve ilk ocukluumuzdan beri ne derecede ilerleyip idele
rimizl hangi admlarla genilettilmizi gzlemlemek belki de ya-

267

rarsz olmayacaktr. ocuklarn karlabklan kimselerden


(bunlardan rnek aldmzda) edindikleri idelerln de, ancak , o
kimselerin kendileri gibi tikel olmalar gerektii aktr. Dad ve
annelerinden aldklar ideler zihinlerine iyi ilemitir ve onlarn
resimleriymi gibi yalnzca onlar temsil ederler. Onlara ilk ver
dikleri adlar da onlarla snrldr; ve ocuklarn kullandklar
'dad' ve 'anne' adlan yalnzca o kiilerde belirlenir. Daha sonra,
zaman ve daha geni bilgi, onlarn, klk ve bir ok baka nite
liklerin uyumasyla anne ve babalarna ve yaknlarnda bulu
nan baka kiilere benzeyen bir ok eyler bulunduunu gz
lemlemelerini salad zaman, bu bir ok tikellerin ayn
biimde pay ald bir ide kurarlar ve buna, bakalarnn yapt
gibi, rnein 'adam'. adn verirler. ite byle bir genel ad ve bir
genel ide edinmi olurlar. Bylece yeni bir ey yapm olmazfar;
yalnzca Peter ve James'in, Mary ve Jane'in karmak idelerin
den, bunlarn her birine zg olan eyleri atp, hepsinde ortak
olan eyleri saklam olurlar.

8. ocuklar, adam genel ideslni kazandklar yoldan daha


genel olan ad ve kavramlar da kolayca kazanrlar. Kendi adam
idelertnden aynml olup da bu yzden bu adn kapsamna gir
meyen bir ok eylerde yine de adamla uyuan bir ok nitelikle
rin bulunduunu gzlemleyerek ve yalnzca bu nitelikleri alko
yup bunlar bir tek idede birletirerek, baka ve daha genel bir
ide edinmi olurlar, buna da bir ad vererek daha geni kapsaml
bir terim kazanrlar; bu yeni ide de yeni bir ey ekleyerek deil,
daha nceki gibi, kl ve 'adam' adnn imledii kimi zellikleri
darda brakarak, ve 'hayvan' adnn kapsamna giren bir be
den, dirilik, duyu ve kend1lilnden devimi sakl tutarak yapl
mtr.

9. Genel yaplar soyut ldelerdlr. Genel yaplann ya da


kavramlann, balangta tikel varolulardan alnm olan daha
karmak idelerin soyut ve blmsel idelerinden baka bir ey
olduunu sanan kimsenin, onlar nerede bulacan biemeyece
inden korkann. isterse birisi kendisindeki adam idesi zerin
de dnsn ve bana bunun kendisindeki Peter ve Paul idele
rinden, ya da at idesinin Bucephalus ide!>inden, bu bireylerin
her birinden tikel bir eyler atlp, bir ok tikel varolulara uy-

268

gun grd bir takm tikel karmak idelertn alkonulmas y


nnden deilse hangi ynden ayrldn bana sylesin. 'Adam'
ve 'at' adlarnn imledii karmak idelerden,

yalnzca

bunlar

ayran tkelleri darda brakp birbiriyle uyuanlar alkoyarak


ve bu kalanlardan yeni bir seik karmak ide yaptktan sonra
ona 'hayvan' adn vererek, insanla birlikte birok baka yara
tklar da ieren daha genel bir terim elde etmi oluruz.

Hayvan

idesinden duyu ve kendiliinden devimi de karn, geride kalan


ve beden, yaam ve beslenme yaln idelertnden yaplan karma
k ide, daha. kapsaml olan

canl ad altnda daha geni bir ide

olur. Kendiliinden apak olan bu nokta zertnde oyalanma

dan, zihin, beden gibi, cisim gibi ve daha sonra da varlk gibi,
ey gibi, bizdeki !delerden herhangi birinin yerini tutan en ge
nel terimlere gidebilir. Ksacas, okullarda bylesine grlt ko
paran ve onlarn dnda, hakl olarak zerinde pek az durulan
btn bu cinsler ve trler bilqecesi. bir takm adlar alm olan
az ya da ok kapsaml

soyut idelerin olumas sorunundan

baka birey deildir. Kesin ve deimez bir ey varsa, o da, da


ha genel olan her terimin, kendi ierdii idelertn bir blmn
den baka bir ey olmayan belli bir ideyi imlediidir.

10. Tanmlarda niin genellikle cins kullanlr.

Bu, bize,

szcklerin imlemlerinin aydnlatlmasndan baka bir ey ol


mayan szck tanmlarnda niin

cinsi ya da tanmlamak iste

diimiz szc ieren en yakn genel ' terimi kullandmzn _bir


aklamasn verir. Bu bir zorunluluktan deil, en yakn genel
terimin ya da trn imledii btn yaln ideleri sayp dkmenin
skntsndan, kimi kez belki de onlar sayp dkemeyecek du
rumda olmann utancndan geliyordur. Fakat tanmlamann en
ksa yolunun. mantklara gre

cins ve aynn araclyla ol

masna karn, benim grme gre, bunun en iyi yol olduu


phelidir. Tanmlama, tanmlanan terimin hangi idenin yerini
tuttuunu, szcklerle, bakasna anlatmaktan baka bir ey
olmadna gre, en iyi tanmlama, tanmlanan terimin imlemin
de birlemi olan yaln ideleri sayp dkerek yaplr; ve insanlar
bu sayp dkme yerine en yakn genel terimden yararlanmaya
almlarsa, bu zorunluluktan ya da daha ak olma isteinden
deil ii abuk bitirme isteindendir.

yle

sanyorum ki 'insan'

szcnn hangi idenin yerini tuttuunu renmek isteyen

269

kimseye insann, yaam, duyusu, kendiliinden devimi ve usla


ma yetenei olan kat ve kaplaml bir cisim olduu sylenirse,
'insan' teriminin anlam, en azndan, insann bir ussal hayvan
olarak tanmland durumdaki kadar iyi anlalr ve terimin ye
rini tuttuu ide de en az o kadar aklk kazanm olur; nk
ussal hayvan terimi de

hayvan, canl, beden gibi birok eyle

rin tanmlar yoluyla bu saylan idelere zmlenir. Ben burada


'adam' terimini aklarken okullarda olaan olarak verilen tan
ma uydum; bu belki de en san tanm deildir, fakat benim
imdiki amacm iin yeterlidir. Bu rnekten. bir tanmn

tr

ve

ayrmalanndan olumas gerektii kuralnn nereden geldii


grlebilir; bu da byle bir kuraln zorunlu olmadn ya da
ona uymann yarannn ne olduunu bize gstermeye yeter.
nk tanm, sylendii gibi, bir szcn. anlam ya da yerini
tuttuu ide kesinlikle bilinecek biimde, baka bir ok szck
'lerle aklanmasdr; ve diller her zaman, her terimin imlemi
baka iki terimle san v'e ak olarak aklanabilecek biimde,
mantk kurallarna uygun olarak olumamtardr.

1 1. Genel ve tmel, anln rnleridir.


dnelim; sylenenlerden anlalabilecei gibi.

Genel szcklere

genel ve tmel,

eylerin gerek varoluunda bulunmaz, bunlar anln kendi ge


reksinimi iin yapt bulular ve rettii eylerdir ve szck de
ide de olsalar, yalnzca imlerle ilgilidirler. Yine sylendii

gibi.

szckler, genel idelerin imleri olarak kullanldklan ve bylece


birok tikel eylere eit biimde uygulanabilir olduklan zaman
geneldirler; ideler de bir ok tikel eylerin temsilcileri olduklan
zaman genel olurlar; fakat tmellik, her biri kendi varoluunda
tikel olan nesnelerin kendilerinde,

hatta imlemlerinde genel

olan szckler ve idelerde bulunmaz. Bunlann imlemi insan


zihninin onlara ekledii bir bantdan baka bir ey deildir.

12. Soyut ideler cinslerin ve trlerin zlerldir Demek


.

ge

nel szckler eylerin bir trn imlerler ve her biri bu imlemi


zihindeki bir soyut idenin imi olarak kazanr: varolan eylerin
bu ideye uygun olduklan grldke bunlann hepsi birden o
ad, ya da ayn ey olan o tr, altnda toplanr. Bundan, trlerin

zlerinin soyut idelerden baka bir ey olmad grlr. Bir


trn zn tamak. bir eyi o trden yaptna gre ve adn

270

baland ideye uygun olarak da bu ada bu ideyi belirleme hak


k verdiine gre, z tamakla bu uygunluu tamak ayn
eydir; nk bir trden olmakla bu trn adn tamaya hak
k olmak ayn eydir. Nitekim. diyelim bir adam olmak y da
adam trnden olmakla 'adam' adn tamaya hakk olmak ay
n eydir. Bundan da, eylerin trlerinin zlerinin, bu yzden
de eylerin trlere ayrlmasnn, soyutlama yoluyla bu genel ide
leri yapan anln ilemi olduunu gzlemlemek kolaydr.

13. Trler anln rndr, fakat temellerinde eylerin


benzerlii vardr. Burada, Doann eyleri retirken bunlarn
bir ounu birbirine benzer yaptn unuttuum, hele bunu
yadsdm sanlmasn; zellikle hayvan rklarnda ve tohumdan
reyen eylerde bundan daha apak bir ey yoktur. Fakat yine
de eylerin adlar altnda trlere indirgenmesinin anln ile
mi olduunu ve anln eyler arasnda gzlemledii benzer
likten yararlanarak soyut ve genel ideler yaptn ve onlan
kalplar ya da biimler olarak (nk bu anlamda 'biim' szc
nn ok uygun bir imlemi var).takt adlarla birlikte zihne
yerletirdiini, varolan tikel eylerin bu kalp ve biimlere uy
gunluu grldke onlarn da bu trden olarak kendilerine bu
adn takldn ya da bu bek iine konduklarn syleyebilece
imizi sanyorum. nk bu adamdr, bu attr, bu adalet. bu
kyclktr, bu saat, bu kikodur dediimizde, bu eyleri, bu ad
lan kendilerinin imleri yaptmz soyut !delere uygun olduklar
iin, deiik zgl adlar altnda, beklemekten baka ne yapm
oi.yoruz; ve belirlendikten sonra belli adlarla gsterilen bu tr
lerin zleri, sanki edimsel olarak varolan tikel eyleri onlara ve
rilen adlarla birletiren balar olan, zihindeki bu soyut ideler
deilse nedir? Gerekten, genel adlarn tikel varlklarla bir ba
lants olduu zaman, bu soyut ideler onlar birletiren aracla
gibidir; yle ki, bizim ayrt edip belirlediimiz biimiyle trleri
zleri, zihinlerimizdeki bu kesin snrl soytit !delerden bakc.
birey deildir ve olamaz. Buna gre, cisimlerde varsaylan ger
ek zler, eer soyut idelerimizden baka eylerse, bizim, eyleri
iinde beklediimiz trlerin zleri olamazlar. nk iki deiik
zn bir tek trn z oluu usa uygunsa iki trn bir tek tr
olmas da usa uygundur; ve bir

at

ya da

kurun

zerinde,

bunlar baka bir tre dntrmeden yaplabilecek ya da yap-

27 1

lamayacak deitirmelerin neler olduunu bilmek isterdim:

ey

bizdeki soyut ldelerle belirleyerek bunu zmek


kolaydr; fakat varsaylm gerek zlere bal kalan birisi bu
durumda ne yapacam bilemeyecektir: o, bir eyin at ya da
kuqun trlerinden olmaktan ne zaman ktn hi bir zaman
lerin trlerine

bilemez.

14. Her seik soyut ide bir seik zdr.

En azndan, kar

mak idelerin ok zaman deiik kimselerde deiik ide bileik


leri olduunu, bu yzden de birisi iin

agzllk olan eyin

bir bakas iin yle olmadn gz nnde tutan bir kimse, be


nim, bu zlerin ya da soyut tdelertn (bunlar adlarn lleri ve
trlerin snrlardr) anln rnleri olduunu syleyiime a
mayacaktr. yle ki, gerekte, her seik soyut ide bir se;:ik z
dr; ve byle seik idelerin yerini tutan adlar, znde deiik
olan eylerin adlandr. Bylece, bir daire bir ovalden, zsel ola
rak, bir koyunun bir keiden ayn olduu kadar ayndr; yamur
da kardan, suyun topraktan olduu kadar, zsel olarak ayndr;
nk bir varln z olan soyut idenin bakasna aktanlmas
olanakszdr. Bylece, herhangi iki soyut ide birer blmyle
birbirinden ayrlmsa ve bunlara seik adlar verilmise.z bak
mndan, dnyada birbirinden en uzak olan iki ey kadar. bun
lar da birbirinden uzaktr.

1 5. Gerek z, adsal z.

Fakat kimileri (hakl olarak) eyle

rin znn tmyle bilinemeyeceini dndklerine gre 'z'


szcnn deiik imlemlerini incelemek yanl olmaz.
Birincisi, z. bir eyi belirleyen varlk olarak griilebilir. By
lece, eylerin, bilinebilir niteliklerinin kendisine bal olduu, i
sel ve genellikle (cisimlerde) bilinemez olan yapsna onlarn z
denebilir. Bu. szcn, varlk anlamna gelen ilk biimi olan

essentia'da griild gibi*, ilJc anlamyla, bireyin zgl varo


luunu imler. Bu anlamda, bir ad vermeden, tikel eylerin
znden sz ederken bu gn de kullanlr.
ikincisi, cisiinlerin, aldklar adlar altnda cinslere ve trlere
gre beklenmesinin, bu adlar altnda bulunan belli soyut idele
re uygunluklarna gre yapld apak olduuna gre, her cin

'z'n lnglltzcedeki karl essence'tr

272

Hin ya da trn z, genel ya da trsel adn yertn tuttuu so

yut ideden baka bir ey deil demektir. Bunun,

z szcnn

en allm kullanmndaki anlam olduunu greceiz. Bu iki


lr zden brtne

gerek tene de adsal (nominal) z demenin

uygun deceini sanyorum.

16. Ad ve adsal z arasndaki delmz balant.Adsal z


ve ad arasnda yle sk bir balant vardr ki, herhangi trden
bir eyin ad herhangi bir tikel varla, ahcak, bu adn imi oldu
u soylt idenin karl olan z o eyde varsa verilebilir:

17. Trlerin gerek zleriyle ayrt edilmelerinin yararsz


olduu varsaym. Cisimsel tzlerin (cisimsel olmayanlar bir
yana brakyorum) gerek zleriyle ilgili olarak, yanlmyor
sam, iki gr vardr. Birincisi, 'z' szcn ne olduunu bil
medikleri bir ey iin kullananlarn grdr ki, bu gr,
dnyada bir ok zlerin bulunduunu, btn doal eylerin o
zlere uygun olarak yapldn ve eylerden her birinin o zden
pay ald iin u ya da bu trden olduunu varsayar. Daha usa
uygun olan teki gr, btn doal eylerin, kendi duyulamaz
blmlerinden oluan bir gerek, fakat bilinemez yaplarnn
bulunduunu ve onlar ortak adlar altndaki trlere gre bek
lemek gerektiinde birbirinden ayrt etmemizi salayan duyulur
niteliklerin o yapdan kaynaklandn kabul edenlerin gr
dr. Bunlardan, zlerin. var olan btn eylerin onlara gre d- .
kld ve eit biimde paylalan bir ok kalplar ya da biim
ler olduunu kabul eden brtnci grn, doal eylerin bilgisini
ok kartrdn sanyorum. Btn hayvan trleri iinde sk
sk ucubelerin douu ve fusan doumlarndaki budalalarla
baka garip olaylar bu varsaymla badamayan bir ok glk
ler getirir; nk sanlkla ayn z paylaan iki eyde deiik
zelliklerin bulunmas, bir dairenin ayn gerek zn paylaan
iki betide deiik zelliklerin bulunmas kadar olanakszdr.

1 8. Gerek ve adsal z yaln ldelerde ve kiplerde ayn, ci


simlerde deiiktir. zler, byle gerek ve adsal diye ayrld
nda, yaln idelerin ve kiplerin trlerinde bunlarn her zaman
ayn kalp, cisimterdeyse her zaman tmyle deiik olduklarn
da gzlemleyebiliriz. Bylece, izgi arasnda bir uzam snr
layan bir beti bir genin adsal z olduu kadar gerek zdr

273

de; nk o yalnzca genel ad tayan soyut ide deil, eyin


kendisinin de tam z ve

varldr: btn zelliklerin kendin

den kaynakland ve hepsinin aynlmaz biimde oturduu te


meldir. Fakat bu iki zn aka baka olduu, parmamdaki
yz oluturan madde paras iin durum deiiktir. nk
onu altn yapan, ya da onun adsal z olan bu ad tamasn
salayan btn bu renk, arlk, eriyebilirlik, buharlamazlk
v.b. gibi niteliklerin kendinden kaynakland ey, onun duyul
maz paralannn gerek yapsdr.

19.zler

var

edilemez ve bozulamazlar.

Szn ettiimiz,

belli adlar alm olan bu soyut !delerin zler olduklan, aynca,


zler zerine sylediklerimizden, yani zlerin var edilemez ve
bozulamaz olularndan da grlebilir. nk Alexander ile Bu-.
cephalus'un bana ne gelirse gelsin 'insan' ve 'at' ad verilmi
olan !delerin ayn kald kabul edilmitir; bylece, trlerin z
nn, o trn bireylerinden birinin ya da hepsinin bana ie ge
lirse gelsin, btn ve yklmam olarak kald kabul edilmi
oluyor. Bu yoldan, bir trn z; o trn hi bir bireyinin varo
luu bulunmasa bile salam ve btn olarak kalr. Gerekten,
dnyann hi bir yerinde bir tek daire bulunmasa bile (belki de
san izilmi byfe bir beti hi bir yerde yoktur) yine de bu adn
verilmi olduu ide, ne ise o olmaktan kmad gibi, bir biim
olarak, karlatmz tikel betilerden her birinin bu ad tama- .
ya hakk olup olmadn belirtmekten ve bylece, bunlardan
hangisinin bu z tadna gre bu trden olduuriu gster
mekten de geri kalmaz. Dnyada tekboynuzlu diye bir hayvann
ya da denizkz diye bir baln bulunmamasna ve bulunmam
da olmasna karn, yine de bu adlarn bir i-tutarszlk iermeyen karmak . soyut !delerin yerini tuttuu kabul edildiinde,
bir denizkznn z bir insannki kadar anlalabilir bir eydir
ve bir tekboynuzlu idesi de bir at idesi kadar belirli, deimez ve
sreklidir. Bu sylenenlerden, zlein deimezlii retisinin
zlerin ancak soyut ideler olabileceini kantlad ve bu reti
nin, zlerle onlarn imleri olan belli sesler arasnda kurulmu
olan bant temeli zerine kurulduunu ve ayn adn imlemlnin
ayn kald srece doru kalacan aa karmtr.

274

BLM

iV

BAST DELERN ADLARI


l.Basit idelerin, kiplerin ve cisimlerin adlanndan her bi
rinde zel bir ey vardr. Gstermi olduum gibi btn sz
ckler. dolaysz olarak, konuann zihnindeki !delerden baka
bir ey imlememekle birlikte yine de daha yakndan bakldn

basit idelerln, karmak kiplerin (bantlar qa iinde) ve


doal cisimlerin adlarndan her birinde zel ve tekindekinden
da,

farkl birey vardr,

2. Birincisi, basit idelerin ve cisimlerin adlan bir gerk


varolu antnr. Birtncisi basit idelerin ve cisimlerin adlan,
dolaysz olarak imledikleri, zihindeki soyut !delerle birlikte, ken
di zgn biimlerinin ondan tremi olduu bir gerek varoluu
da an,tnrlar. Fakat

kank kiplerin adlan bundan sonraki

blmde daha geniliine greceimiz gibi, zihindeki idede son


bulurlar ve yeni bir dnceye gtrmezler.

3. kincisi, basit idelerin ve kiplerin adlan her zaman


hem gerek hem de adsal z imlerler. kincisi, basit idelerin
ve kiplerin adlan, her zaman, trlerinin adsal (>zyle birlikte
gerek zn de imlerler. Fakat doal nesnelerin adlan, zel
olarak cisim adlarn inceleyeceimiz blmde de gstereceimiz
gibi, trlerin adsal z dnda bir eyi ya imlemezler ya da pek
seyrek imlerler.

4. ncs, basit ide adlan tanimlanamazlar.

nc

s, basit !delerin adlarnn tanmlar olamaz; btn karmak


ide adlan tanmlanabilir.
5.

Hepsi tanmlanabilseydi bu sonsuza dek giderdi. Her

terimin tanmlanabilir olmadn, eer her terimin tanmlanaca-

275

n kahl etseydik bunun bizi gtrecei S<>nsuza gidi sreciy


le kantlamak iin uramayacam. Gerekten, her tanmn te
rimlerini ' baka bir tanmla aklamak gerekseydi nerede dura

bilirdik? Ben niin kimi adlann tani.mlanablllp ldmllerlnln


taimlanamadn ve hangilerinin yle ya da byle olduu
nu, idelertnin doasndan ve szcklerin imlemlerinden yola

karalt gstereceim.

7. Basit ideler niin tanmlanamaz. Ben, basit ide adlan


nn ve yalnzca bunlann, tanmlanamaz olduunu sylyo

rum. Bunun sebebi de u: Bir tanmin deiik terimleri deiik

ideler imlediine gre. bunlarn hepsi birden, bireimli olmayan


bir ideyi temsil edemezler; bu yzden de, bir szcn anlam
n. hepsi de ayn anlama gelmeyen bir ok szcklerle gster
mekten baka bir ey olmayan tanmn, basit !delerin adlarnda
yeri olamaz.

8. rnekler: devim. ldelerimlz ve onlara verdiimiz adlar


arasndaki bu aynnn gz nnde tutulmamasnn, Skolastikte
ylesine grltye neden olan nl samal. onlarn, bu ba,sit
idelerden kimileri iin verdikleri tanmlarda gzlemek kolaydr.
nk o tanm ustalar bile, bunlarn byk blmne, salt
bunlarn tanmn olanaksz grdkleri iin dokunmaktan ka
nmlardr. insan usu u tanmdan daha incelikli bir bo sz

g uygulayan bir varln g uygulad za


manki edimi; bu samaln nn duymam olan bir sadu-

bulabilir mt;

. yulu kimse. bunun hangi szcn aklamas olarak dnl


dn bile anlayamaz.

9.

Skolastiin bo szlerinden kurtulup anlalr biimde ko

numak isteyen gnmz filozoflar da, basit ideleri, ya neden


lerini aklayarak ya da baka yoldan tanmlamada daha baa
nl olamadlar.Devimi

bir yerden baka bir yere gei

diye

tanmlayan atomcular, bu szcn yerine onun eanlamlsn

aka ne yaptlar? Geif, eer devim deilse nedir?


10. Ik. In, gz tabanna serte arpan ok sayda kre

koymaktan

cikler olduunu syleyenler Skolastkilere gre daha anlalr


biimde konumu olurlar; fakat yine de bu szckler, bu anla

lr biimiyle, daha nce tanmam birisine, k szc


nn hangi idenin yerini tuttuunu, n. perilerin gn boyun-

276

ca ellertnd.e raketlerle, kimi insanlar ararak bakalarnn gz


lerine gnderdikleri ok sayda kck toplar olduunun sy

lendii durumdakinden daha iyi retmi olmaz. nk bu


aklama doru bile olsa, n nedeninin idesi, eer bizde n
kendisinin san bir idesi yoksa,

bu ideyi bizdeki zel alg ola

rak veremez; nasl ki keskin bir elik parasnn klk ve devimi


nin idesi de onun bizde neden olaca acnn idesini veremez.
nk bir duyumun nedeniyle o duyumun kendisi, bize bir du
yumla gelen basit ideler arasndan iki !dedirler ve bu iki ide,
herhangi iki idenin olabilecei kadar birbirinden baka ve uzak
tr.

1 1. Basit idelerin tanmlanamaz oluunun bir baka ak


lamas. Grdmz gibi, basit ideler, nesnelerin, her trden
izlenimlere gre ayrlm olan organlar araclyla zihinlerimiz
de yaptklar izlenimlerden elde edilirler. Bunlar bu yoldan edi
nilmemilerse,

bu

!delere verilen adlardan herhangi birinip.

aklanp tanmlanmasnda kullanlacak olan, dnyadaki btn


szler o adn yerini tuttuu ideyi bizde retmeye yetmez. Sz
ckler sesler olduklarna gre, bunlar bizde yine seslertnkinden
baka basit ide retemezler; yine bu sesler bizde, kendileriyle,
ortak kullanmn onlar imleri yapt basit ideler arasnda bu
lunduu bilinen istenli balantnn einden baka bir ide de
retemezler. Bunu kabul etmeyen, herhangi bir szcn ken
disine ananas tad verebilip veremeyeceini ve kendisinde bu
nl nefis yemiin tadnn doru bir idesinl retip retemeyece
ini hele bir denesin. Kendisine, ananasn tadnn, duyulur nes
nelerden belleine yerlemi olan ve damann yabancs olma
d bir tada benzedii sylenirse, o da zihninde bu benzerlik
lsnde, ananas tadnn idesine yaklam olur. Fakat bu bi
ze bir tanm vermek deil. bizde baka basit ideleri kendi adlan
yoluyla uyandrmaktr; bu da yine yemiin kendi tadna ok
uzak kalr. Ik ve renklerde ve btn teki idelerde de durum .
ayndr. nk seslerin lmlemleri doal deil yalnzca kendince

bir yoldan bize kabul ettirilmitir. Ve n ya da krmzln

hi bir tanm bizde bu ideleri retme bakmndan 'k' ya da.


'krmz' seslerinden daha etkili deildir. Ne yoldan olursa olsun
n ya da bir rengin idesinin bir sesle retileceini ummak,
seslerin grlebileceini ya da renklerin duyulabileceini um-

277

mak ve kulaktan btn teki duyular iin de hizmet beklemek


tir. Bu yzden, belli bir szcn imledii basit ideyi daha n
ceden uygun yoldan zihnine yerletirmemi olan bir kimse, ne
trden ve hangi tanm kurallarna gre sralanm olurlarsa ol
sunlar, baka szckler ya da sesler yoluyla, o ideyi renemez.
Tek yol daha nce adn rendii nesnenin onun duyularn et
kilemesi yoluyla onda ideyi retmektir. Grsel nesneler zerin
de bilgiyle uraan ve sk sk karlat k ve renk adlarn
renmek iin kitaplarn ve arkadalarnn yapt aklamalar
dan da yararlanan kr bir"kimse, bir gn, 'krmz'nn neyi imle
diini artk rendiini sylemiti. Arkada krmznn ne oldu
unu

sorduu zaman da onun borazan sesine benzediini

syledi. Baka bir basit ideyi yalnzca tanmdan

ya

da baka

aklama szcklerinden reneceini uman bir kimse ancak


bu krn durumunda bulunur:

12.Karnak ideler iin bunun tersi olduunun yontu ve


gkkua ideleriyle gsterilmesi. Karmak ideler iin du
rum tmyle deiiktir; bunlar bir ok basit idelerden olutuk
larndan, bu bireime giren ideleri imleyen deiik ideler, daha
nce kendisinde hi bulunmam olan karmak ideleri zihne i
leyebilir ve bylece adlarn anlalmasn salayabilirler. Tan
mn ya da bir szcn imlemini birok baka szcklerle
retmenin uygulanma yeri, byle bir tek adla belirlenen ide
topluluklardr ve bize, duyularmz alanna hi grmemi eyle
rin adlarn anlatabilen, bakllarnn zihinlerinde de bu adlan
kullandklar zaman bunlara uygun ideler oluturabilen eyler
de bu ide topluluklardr; yeter ki tanmn terimlerinden hi biri,
kendisine aklama yaplan kimsenin zihninde daha nce hi
yer almam olan bir basit idenin yerini tutuyor olmasn. Byle
ce, 'heykel' szc kr bir kimseye aklanabilirken, 'resim'
szc aklanamaz; nk onun duyulan kendisine klk ide
sini vermi, fakat renk idesini vermemitir; bu yzden de onun
zihninde renk ideleri uyandrlamaz.

15. En az pheli olanlar basit ide adlan.

Drdncs,

basit !delerin adlan kendi imlemlerini belirleyecek bir tanma


yardm edemezlerse de, bu, onlarn, genellikle kark kiplerin
ve cisimlerin . adlarndan daha az pheli ve daha az belirsiz ol-

278

malann engellemez; bunlar yalnzca bir basit algnn yerini tut

tuklar iin, insanlar genellikle bunlarn imlemleri zerinde ok


daha kolay ve daha tam olarak anlaabilirler ve bunlarn anla
m zerinde yanlmaya ve ekimeye yer yok gibidir. Bir kez 'ak
lk'n karda ya da stte gzlemledii rengin ad olduunu re
nen kimse, bu ideyi zihninde tuttuu srece, bu szc yanl
uygulayamaz; bir kez de bu ideyi tmyle yitirince, szcn
anlam uzerinde yine yanl yapmaz, fakat onu anlamadm g
rr. Basit idelerde adn imlemi hep birden anlalr ve paralarc
dan olumaz; bylece , imlemln iine paralardan kiminin ko

nu p

kiminin

konmamas

gibi,

ideyi

deitirecek

ve

imlemini belirsiz ve karanlk brakacak bir durum yoktur.

279

adn

BLM V
KARIIK KPLERN VE BAGINTILARIN ADLARI
1. Bunlar da teki genel adlar gibi soyut ideleri imler.
Kank kiplerin adlan genel olduklar iin, daha nce grld

gibi, eylerin, her birinin kendine zg z bulunan trleri

nin yerini tutarlar. Bu trlerin zleri de , yine grld gibi,

zihindeki, kendilerine birer ad verilmi olan soyut idelerdir. Bu


raya dek, kark kiplerin ad

ve zlerinde teki idelerle ortak

olanlarn dnda bir ey yoktur; fakat biraz daha yakndan ba


karsak, bunlarda belki de dikkate deer trden olan zel bir ey
buluruz.

2. Birincisi bunlann imledii ideleri anlk yapmtr.


Bunlarda ilk gze arpan zellik, kark kiplerin birok . trleri
nin soyut idelerinin ya da isterseniz zlerinin ,.

anln yapt

eyler olduudur ve bunlar basit idelerden burada ayrlrlar;


nk anlkta basit idelerin hibir trn yapma gc yoktur,
anlk onlar yalnzca, kendini etkileyen gerek varlklarn kendi
ne sunduklar gibi alr.

3. kincisi, modelsiz ve kendince yaplmlardr.

Hemen

ardndan, kark kiplerin bu zlerinin yalnzca anln yapt

eyler deil, anln kendince, bir modele uymadan ya da bir


gerek varolua bal olmadan yapt eyler olduunu gr
rm. Bunlar, uymalar gereken ve kendilerinden alndklar, bir
takh ' gerek varolular gerektiren cisimlerin zlerinden bu
yoldan ayrlrlar. Anlk kark kiplerin karmak idelerinde, ey
lerin varoluuna sanlkla uymak zorunda deildir. Belli toplu
luklar seik zgl ideler olarak birletirir ve saklar; bu arada
baka eyler, doada okluk ortaya kp da d nesnelerin ak
a sunduu eyler, belli ad ya da belirlemeler olmadan savsan-

280

m olurlar. Zihin bu kark kiplerin idelerini, cisimlerin kar


mak idelerinde yapt gibi, eylerin gerek varolularna gre
inceleme ya da onlar doadaki bileimleri ieren modellere gre
dorulama iini de yapmaz.

4. Nasl yaplr.

Bunu iyi anlamak iin bu karmak idelertn

yapmnn ne olduunu incelememiz gerekir; bu bir yeni ide ya


pm deil, daha nce zihinde bulunan ideleri birletirme iidir.
Burada zihin u eyi 'yapar: birincisi, belli sayda ide seer;
ikincisi bunlarn arasna belli bir balant kor ve hepsini tek
idede birletirir; ncs de bunlarn bileimini bir adla ba
lar. Zihnin burada kulland yntemi ve ne gibi zgrlklerden
yararlandn incelersek, nasl olup da kark kip trlerinin z
lerinin zihnin r.n olduunu ve bu yzden de bu trlerin ken
dilerinin insan yaps olduunu kolayca grebiliriz.

5. denin genellikle varolutan nce geliinde kendince


llk apaktr. Kark kiplerin idelerinin, bu trn herhangi bir
bireyinin

varoluundan

nce

yaplabildiini,

sojutlandn,

bunlara adlar verildiini ve bylece bir trn oluturulabildiini


dnen bir kimse, bu tr idelerin doadaki zgn rneklerden
bamsz olarak zihinde bir araya getirilmi istenli ide toplu
luklar olduundan pheye demez.

Kfr ve zina idelerinin

henz hi ilenmemiken insanlarn zihninde kurulup bunlara


adlar verildiinden ve bylece bu kark kip trlerinin olutu
rulduundan, bunlarn, henz anlktakinden baka bir varolu
lar yokken, tpk imdi sk sk gerek varlk kazandklar du
rumda

olduu

gibi.

bunlar

zerinde

tartlp

uslamalar

yapldndan ve . bunlarla ilgili dorularn bulunduundan kim


pheye debilir?

'

7. Yine de dilin amacna uygun.

Fakat bu karmak idele-

rin ya da kark kiplerin zlerinin, kendilerini byk bir zgr


lk iinde yapan zihne bal olmalarna karn. bunlar yine de
gelii gzel ve hi sebepsiz birbirine kartrlan idelerden yapl
mazlar. Bunlar her zaman, dilin ilk amac olan iletiim kolayl
iin yaplrlar . . Dili kullanmak, yalnzca 0k sayda tikelleri deil,

bir tek karmak idede toplanm ok deiik bamsz ideleri de


ieren genel kavramlar, . az sesle, kolayca ve abucak imlemek
tir. Bu yzden de kark kiplerin deiik trlerini yaparken, in-

28 1

sanlar yalnzca konumalarda geebilecek bileimlere nem ve


rirler. insanlar eer ldrme idesine baba ya da ana idesini ba
lyor da, bir insann, olunu ya da komusunu ldrmesinin
idesinden ayn bir tr yapyorlarsa, bu , bu suun ayn bir i

renliinin bulunmasndan ve bir kimsenin anasn ya da baba


sn ldrdnde verilecek cezann, bir oul ya da komu l. drdnde verilecek cezaya gre deiik oluundandr; bu
yzden o suu bir S'eik adla imlemek gerekmitir ve bu da zel
bileimi yapmann amacdr.

8. Deiik dillerdeki evirisi yaplamayan szckler bu


nun kant. Bir dildeki, baka bir dilde karl bulunmayan

byk szck topluluunu gzlemlemek ylesine kolaydr ki,

deiik diller zerinde az ok bilgisi olan birisi bunu kolayca


saptayabilir. Bu da, bir lkedeki insanlarn, gelenekleri ve ya
am biimleri yznden, baka toplumlarn zgl ideler iinde
birletirnedikleri bir ok karmak ideler yapp bunlara adlar
vermek gereini duyduklarn aka gsterir. Eer bu trler,
iletiimde kolaylk salamak iin ve ad vermek zere, zihnin
yapt ve soyutlad eyler olmayp da doann deimez rn
leri olsalard, o durum olmazd. Bu bir yana, konuya biraz daha
yakndan bakar da, deiik dillerin san bir karlatrlmasn
yaparsak, bu dillerde, eviri ve szcklerde birbirini karlad
kabul 'edilen bir ok szcklerin bulunmasna karn, karmak
!delerin, zellikle de kark kiplerin, adlan arasnda, szlkteki
Karlyla ayn kesin idenin yerini tutan adlarn onda biri zor
ulduunu grrz. Zaman, uzam ve arlk llerinden daha
aygn ve onlardan daha az bileik ideler yoktur; ve Latince 'ho
'
a ,

'pes' /libra' adlan, Trkeye 'saat', 'ayak' ve 'libre' karl

olarak kolayca evrilebilir; fakat yine de bir Romalnn bu Latin


ce szcklere balad !delerin, bir Trk'n bu Trke szck
lerle anlatt !delerden ok baka olduu apaktr.

9. Bu, trlerin iletiim iin yapldn gsterir.


zellikle zerinde duruum

Bunun

cinsler ve trlerle bunlarn zleri

zerinde yanlla dmememiz ve bunlar sanki doann d


zenli ve deimez biimde yapt. nesnelerde gerek varoluu
bulunan eylermi gibi grmememiz iindir; nk _daha dik
katli bir incelemeyle bunlarn, anln, bir genel terim altnda

282

iletme gereini sk sk duyduu ide bileimlerini daha kolay im


leyebilmek zere, bu soyut ideye uygun olan deiik tikel eyleri
'erecek biimde yapm olduu bir yapay rnden baka bir
ey olmadklar grlr.

10. Kank kiplerde bileii balayan ve onu tr yapan


ey addr. En azndan kark kiplerde, bunlarn trleri ve z
teriyle genel adlan arasndaki sk bant, bu zleri saklayan
ve

onlann srp gitmesini salayan eylerin adlar olduunu

dndmzde daha iyi grlr.

nk bu karmak idele

rin gevek blmleri arasndaki balanty kuran zihin olduu


na gre, doada zel bir temeli bulunmayan bu birlik, paralan
sanki birbirine balayan ve onlar dalmaktan alkoyan bir ey
bulunmazsa, yeniden dalr. Demek birlii yapan eyin zihin
olmasna karn, onlar sanki bal tutan dm addr. 'Utku'
szc ne kadar ok deiik ideleri birletirir ve bize bir tr
olarak verir. Bu szck hi yaplmam ya da yitmi olsayd, biz
kuku,suz bu ycelikte bulunan eylerin betimlmesini yine ya
pardk; fakat yine de bu deiik paralan bir karmak idenin
birlii iinde tutan eyin ona balanm o szcn kendisi ol
duunu sanyorum; nk bu ad olmasayd, yalnzca bir kez
grld iin bir karmak idede ve bir tek ad altnda birlee
memi olan herhangi bir parlak gsteri gibi, bunun paralannn
da birleik bir tek ey oluturduu dnlemezdi. Buna gre,
kark kiplein z iin zorunlu olan birliin ne, lde zihne
bal olduunun ve onun sreklilik ve deimezliinin ne lde
ona verilen ortak addan ileri geldiinin deerlendirilmesini, zle
ri ve trleri, gerek ve doann rn olarak grenlere brakyo
rum.

12. Kank kiplerin kaynaklarn da zihnin dnda ara


mayz; bu da bunlann anln rn olduunu gsterir. Yine
kark kiplerin trlerinin zleri zerine sylenmi olanlara, ya
ni bunlarn doann deil de anln rn olduu grne uy
gun olarak, bunlann adlarnn da bizi zihnin tesine gtrmedi
ini gryoruz.

Adalet ya da minnettarlktan sz ettiimiz

zanan, var olan ve kavramamz gereken herhangi bireyiri tasa


nmn yapmayz; .dncelerimiz bu erde lerin soyut idelerinde
durur; ve at ya da demir gibi , zgl idelerinin yalnzca zihinde

283

deil de bize bu ideleri salayan eylerin kendilerinde de bulun


duunu dndmz eylerden
sz ederken yapt eyi
yapmaz; yani zihinden teye gitmez. Fakat kark kiplerde, en
azndan onlarn en nemlileri olan ahlaksal varlklarda, zgn
rneklerin zihinde bulunduunu dnrz ve tikel varlklarn
adlar araclyla ayrt edilmesinde onlardan yararlanrz. Kar
k kip t,rlerinln zlerine notion ,(kavram) gibi zel bir ad veril
mesinin buradan. bunlarn cisim idelerine gre anla daha zel
biimde bal olulanndan geldiini sanyorum.

14. Kank kiplerin adlar her zaman onlarn gerek zle


rinin yerini tutar. Sylenenlerde gzlemlediimiz baka bir ey
de, kark kip adlannn (belirli bir imlemleri olduu zaman) her
zaman trlerinin gerek zlerini imledikleridir. nk bu soyut
ideler zihnin yapm olduklarndan ve eylerin gerek varolula
nyla bir balantlan bulunmadndan, bu adn. zihnin kendisi
nin oluturduu karmak idenin dnda baka bir ey imledii
varsaylamaz; zihnin o adla anlatabileceinin tm budur, t
rn zellikleri buna baldr ve hepsi de yalnzca bundan kay
naklanr: bylece, kark kiplerde gerek zle adsal z ayndr
ve bunun genel dorularn kesin bilgisiyle ilgisini daha sonra
greceiz:

1 5. Bunlann adlar genellikle niin idelerinden nce


renilir. Bu bize, kark kiplerin adlarnn, genellikle, yerini tut
tuklar ideler tam olarak bilinmeden renilmelerinln sebebini
de gsterebilir. Bunlarn trlerinden genellikle dikkati ekenler
yanzca adlan bulunanlar olduundan ve bu trler, daha do- .
rusu onlarn zleri, zihnin kendince yapt soyut karmak ide
ler olduklarndan, bu karmak ideleri kurmaya girimeden n
ce bunlarn adlarnn bilinmesi, zorunlu deilse bile uygundur;
bakalarnn bir ad vermedii bir karmak ve soyut ideler tak
myla kafasn dolduran birisinin, sonradan bunun kendisine
bir yarar salamadn grp onu unutulmaya brakmas gibi
bir durum olmadka bu byle olur. Dillerin balangcnda, bir
..

Trkede 'nosyon' szcjn kullanmak istemedlimiz za


man biraz arptarak 'kavram' diyoruz: ;,O adamda ah1alt kav
ram yok" dedlimizde olduu gibi. (.n.)

IV, iv. 5-9: vt

284

idenin, ona ad verilmeden nce ortaya km olmas gerektii


ni; bunun gibi imdi de yeni bir karmak ide yapld durumda
ona bir ad verilerek yeni bir szck yaratldn kabul ediyo
rum. Fakat bunun, insanlarn sk sk yapp iletiime koyduu
idelerle ok zenginlemi olan olumu bir dille bir ilgisi yoktur,
ite bu yzden, ocuklarn, kark kiplerin idelertni edinmeden
nce bunlarn adn renmeleri daha olaan bir durum olmaz
m diye dnyorum. Bin kiiden biri bile

utku ve tutku so

yut idelerini bu adlan iitmeden nce kurmu olabilir mi? Basit


ideler ve cisimler iin byle olmadm kabul ediyorum; byle
idelerin doada bir gerek varoluu ve birlii

bulunduundan,

ideler de, gerekten, adlardan nce edinilir.

16. Bu konuyu byle geni tutmamn sebebi. Burada kar


k kipler iin sylenenler, ok nemsiz ayrmlarla, bantlar
iin de geerlidir; bunlar herkes kendisi gzlemleyebilecei,
zellikle de nc kitapta szckler zerine sylediklerimi,

kF

nileri, belki de byle nemsiz bir konunun gerektirdiinden da-


ha uzun bulacaklar iin bunu daha da geniletme abasna gir
miyorum.

285

BLM VI
NESNE ADLARI
.

Nesnelerin genel adlan trlerin yerini tutar. teki ge


trlerin yerini tutar;

nel tertmler gibi nesnelerin genel adlan da

bu da onlann, iinde bir ok tikel nesnelerin uyutuu ya da


uyuabilecei, bu yzden de bir ortak kavram iinde dnl
meye ve bir tek adla imlenmeye elverili olan karmak idelertn
imi yaplm olmalarndan baka bir anlama gelmez. Uyutuu
ya da uyuabilecei dedim; nk dnyada bir tek gnein bu
lunmasna karn, onun idesi, baka nesnelertn de (sanki baka
yle nesneler varm gibi) onun iinde uyuabilecei biimde so
yutlanm olduuna gre, o da, sanki bir ok yldzlar gibi bir
ok da gneler varmcasna, bir trdr.

2. Her trn z soyut idedir. Bir tikel trn, kendisinden


yapld ve bylece bakasndan ayrt edildii her cinsin ya da
trn ls ve snn, onun z dediimiz eydir; ve z de,
adn, bu idenin ierdii her ey bu tr iin zsel olacak biimde
baland soyut ideden baka birey deildir. Tandmz b
tn doal nesnelertn btn znn bu oluuna ve bu nesnelert
deiik trlere bununla ayrmamza karn. yine de buna adsal

z gibi zel bir ad vertyorum ve bylece onu, bu adsal zn ve

trn btn zelliklerinin kendisinden kt gerek yapdan


ayrt etmi oluyorum; bu gerek yapya da, daha nce sylendi
i gibi gerek z denebilir: rnein altnn adsal z 'altn' sz
cnn yelini tuttuu karmak idedir; diyelim, san. belli ar
lkta, ilenebilir, eriyebilir, buharlamaz bir cisimdir. Buna
kar gerek z, cismin, altnn bu nitelikleriyle teki btn
zelli !erinin kendisinden kaynakland duyulmaz paralarnn
yapsdr. Bunlarn ikisine de z denmesine karn, birbirinden

286

ne denli uzak olduu ilk bakta grlebilecek kadar apaktr.

3. Adsal ve gerek zler baka baka eylerdir. nk.


belli klktaki bir bedene duyu ve usla birlikte istenli davran
n da eklenmesiyle. bu

belki de benim ve bakalarnn 'adam'

adn verdiimiz karmak ide ve bylece bu addaki trn adsal


z olursa da; yine de hi kimse bu karmak idenin, bu trn
herhangi bir bireyinde bulunan btn ilemlerin gerek z ve
kayna olduunu syleyemez. Bizim karmak idemizin olutu
rucular ola btn o niteliklerin temeli bsbtn baka bir
eydir: insann, davranma, cl yu m , uslama ve teki nitelikleri
nin hepsinin kendisinden kaynakland ve o dzgn klnn
bal olduu yaps zerine, meleklerde belki. yaratcsndaysa
kesinlikle bulunan bilgi bizde de bulunsayd, onun z zerine
o z oluturan tr iin imdi yaptmz tanmn ierdii ide
den ok deiik bir idemiz olurdu

ve herhangi bir bireysel in

san zerine o durumdaki idemiz, nl Strasbourg saatinin b


tn yaylarn, arklarn ve teki dzenlerini bilen birisinin
idesine bakla. o saate yalnzca bakan. inelerinin devimini g
rp vuruunu iiten ve yalnzca d grntlerini gzlemleyen
bir kylnn idesi ne denli bakaysa.imdiki idemizden o denli
baka olurdu.

4. Bireylerde hi bir ey zsel deildir.

zn, szcn

olaan kullanmnda, trlere bal olduu ve tikel varlklarda.


onlarn ancak belli trler iinde yer almalar durumunda sz
konusu olabilecei

uradan da anlalr: bireyleri kendilerine

gre beklendirdiimiz soyut ideleri atn ve onlar ortak adlar al


tnda sralayn. o zaman onlardan birisi iin zsel olan bir ey
dncesinin hemen yok olduunu grrsnz; bizde birininki
olmadan tekinin kavram bulunmaz, bu da onlarn bantsn
aka gsterir. Benim, neysem o olmari zorunludur. Tanr ve
doa beni yle yapm: fakat bendeki hi bir ey benim iin z
sel deild ir. Bir kaza ya da sayrlk rengimi ya da klm ok
deitirebilir: bir ate ya da dme usumu ya da belleimi, ya
da ikisini birden, yok edebilir; bir inme ne duyu brakr ne de
anlk. hayr. ne de yaam deil. Benim klmdaki baka yara
tklarn yetenekleri benimkinden daha ok ve daha iyi, ya da
daha az ve daha kt olabilir: daha bakalarnda da, benimkin-

287

den ok deiik bir klk ve bedende duyu ve us bulunabilir.


Bunlardan hi biri, zihin onu pir cins ya da tre balamadka,
ne u, ne teki ne de herhangi bir birey iin isel deildir; fakat
bir bire baland anda, bu trn soyut idesine gre bir eyiIJ.
zsel olduu grlr. Herkes kendi dncesini yoklasn; gre
cektir ki, zseli varsayd ya da ondan sz ettii anda, bir tr
dncesi ya da bir genel adla imlenen bir genel ide hemen zih
nine gelmitir ve u ya da bu niteliin zsel olduu buna gre
sylenir. yle ki eer bana, benim iin ya da baka bir tikel ci
simsel varlk iin usu olmak zsel midir diye sorulsa, hayr de
rim: nasl ki zerine yaz yazdm u ak ey iin de zerinde
szcklerin bulunmas zsel deildir. Fakat eer u tikel ey
Rdam trnden saylr da ona 'adam' ad verilirse, adam adnn,
yerini tuttuu karmak idenin bir blm olduu varsayldn
da, us onun iin zseldir; tpk zerine yaz yazdi.m eye 'ince
leme' dediim ve onu bu tr iine soktuum zaman, zerinde .
szckler yazl olmasnn onun iin zsel olduu gibi. yle ki
zsel olma ya da olmama doruca bizim so'.Yut idelerimizle ve
onlara verilen adlarla ilgilidir: bu da olsa olsa, bir genel terimin
yerini tuttuu soyut !delerin ierdii nitelikleri tamayan hi
bir tikel eyin bir tr iine giremeyecei ve bu ad alamayaca
anlamna gelir, nk bu soyut ide tam da o trn zdr.

5. Bylece, cisim idesi, kimilerinin dnd gibi yalnzca


oylum ya da kaplamsa, katlk cisim iin zsel deildir; bakala
r cisim adn verdikleri eyi katlk ve kaplam olarak kabul edi
yorlarsa, o zaman katlk cisim iin zseldir. Demek ki zsel ol
duu kabul edilen ey, bir tr adnn yerini tuttuu karmak
idenin bir blm olan ve onu iermeyen hi bir eyin o trden
saylmad ve o ad alamad eydir ve yalnzca budur. Bir
madde parasnda, eliin btn teki nitelikleri bulunsa da
mknatstan etkilenme nitelii olmasa, yani mknats onu ne e
kebilip ne de ynn deitirebilse , bunda zsel bir eyin eksik
olup olmadn Soracak kimse var mdr? Gerek olarak varolan
bireyde zsel btreytn eksik olup olmadn sormak samalk
tr. Elimizde zsel ya da zgln, bizim soyut idelertmizden ba
ka bir lt olmadna gre, bunun zsel ya da zgl bir ay
rm dourup dourmad
sorulabilir mi? Adlardaki genel
idelere balamadan doadaki zgl alardan sz etmek anla

288

lanaz bihnde konumaktr. Bir trn Z ya da ln diye


kabul edilen bir soyut ideye gre dnmeden. doadaki tikel
varlklar arasnda zsel bir aynn yapmaya yeterli olabilecek e
yin ne olduunu birisine sormay ok isterdim. Btn bu mo
deller ve lnler bir yana braklrsa, yalnzca kendileri olarak
ele alnan btn tikel eylerin btn niteliklerinin zsel olduu
grlr ve her bireydeki herey onun iin zseldir; ya da daha
dorusu, hi biri zsel deildir.

6,

Nesnelerde, onlarn, benim adsal z dediim soyut idele

rinden ayn olarak bir gerek zden de ok sz ettlhn dorudur.


Bu gerek zle benim demek istediim ey, adsal zde bir ara
ya gelen btn zelliklerin temelinde bulunan ve adsal zle de
imez bir ortak varolu iinde bulunan gerek yapdr; yani her
nesnenin kendisinde, kendi dndaki eylerle hi bantsz ola
rak, bulunan o zel yap. Fakat bu anlamda bile z bir cinse
'
baldr ve bir tr gerektirir. Gerekte, nesnelerin gerek zy
le ilgili olarak, onun ne olduunu bilmeden. yalnzca varolduu
nu varsayanz, fakat yine de nesneleri trlere balayan ey, te
melinde ve nedeni olarak o gerek Zn bulunduu kabul edilen
adsal zdr.

7. Adsal z trleri belirler. Bundan sonra ilk dnlecek


ey, nesnelerin bu zlerden hangisine gre cins ve trlere ayr
lacadr; bunun adsal ze gre olaca aktr. nk trn
imi olan adn imledii ey yalnzca odur. Demek bizim genel ad
larla belirlediimiz nesnelerin trlerini, bu adn onun bir imi
olarak dnld ideden baka bir eyin belirlemesi olanak
szdr; bu ideye de, grld gibi, adsal z diyoruz.

8. Bize gre nesnelerin trlerinin, onlarn kendilerinin belir


li, seik, gerek zlerine gre deil.

bizdeki

karmak idelere uy

gun olarak seik adlar altna alnmasndan baka bir ey olma


d undan da bellidir: ayn cinse giren, ayn ortak ad alan ve
bu yzden de ayn trden olduu kabul edilen bir ok bireylerin
gerek yaplarna bal nitelikleri arasndaki aynnn, trsel ola
rak baka kabul edildikleri baka nesnelerin nitelikleri arasn
daki aynndan daha byk olduunu grrz.

9. 'l.'ammadmz gerek z tr belirleyemez.

Gerek

ten, eyleri gerek zlerine gre beklendlrip ayramayz ve bu

289

yzden de (beklendtmenin amac olan) adlandrmay yapama

yz: nk gerek zleri bilmeyiz. Bizim yetllerimlz bizi, nesnele

ri bilip ayrt etmede, nesnelerde gzlemlediimiz duyulur idele


rin bir topluluundan daha ileri gtremez: bu gzlemin de,

yeteneimiz iindeki en byk dikkat ve sanlkla'. yaplmasna


karn bile, bu niteliklerin kayna olan gerek yapdan uzakl,

sylediim gibi, nl Strasbourg saatinin yalnzca d kln ve

inelerinin devimini gren kylnn idesinin o saatin i dzeni


ne olan uzaklndan daha byktr. Hi bir bitki ya da hay
van, en geni anl artamayacak kadar aa dzeyde ola
maz.

eylerin

kullanmnda

alkanlk

bizi

aknlktan

kurtarsa da bilgisizlikten kurtarmaz. Ayamz altndaki ta ya


da her zaman elimiz altnda bulunan demiri incelediimiz za
man. sonunda, onlarn yapsn bilmediimizi ve onlarda buldu

umuz deiik nitelikler iin bir sebep gsteremediimizi gr

rz. Bt yzden de, eyleri, bizim bilgimizden ve kavraymzdan

o kadar uzakta kalan gerek zlerine gre trlere ayrdmz ve


adlar verip belli beklere soktuumuzu savlamak bounadr.

10. Daha az tandmz tzsel biimlerle de olmaz. De


tzsel biimleri
bulunduu ve nesnelerin gerek tr ve cinslerine bu biimlere
mek kendilerine, nesne trlerinin seik isel

gre ayrld retilmi olan kimseler, tmyle anlalmaz olan

ve genellikle kendileri zerinde kararlk ve bulank bir genel d


nceden baka bilgimizin bulunmad tzsel biimler konu
sunda verimsiz aratrmalara yneltilerek daha da saptrlm

lardr.

1 1. Trleri ayrt etmemizi adsal zn saladn tlnlerde


aka grrz. Doal cisimleri beklendirtp ayrt ediimizin,

eylerin kendilerinde bulunar gerek zlere deil zihnin yapt


adsal zlere dayand, tinlerin bizdeki idelerindt: daha ak ola

rak grlr. Zihin tlnlerde grd basit ideleri yalnzca kendi

ilemleri zerindeki dnmyle elde ettiinden, onda, ken


dinde bulduu btn

U ilemleri, zdekle ilgili olmadan bir tr

varlklara yklemenin dnda bir tin kavram yoktur, ya da ola


maz. Tanr zerine bizdeki en ileri kavram bile, kendimizde bul

duumuz ey zerindeki dnmden elde ettiimiz ve bizde


bulunularndan, bulunmaylanna gre daha byk yetkinlik

290

duyduumuz basit ldelerln ayn olan ideleri ona yklemekten


yani bu basit ldelert ona snrsz bir derecede yklemekten ba
ka bir ey deildir. Bylece, kendi zerimizdeki dnmle, va
rolu, bilgi, g ve haz idelerlnl-bunlann hepsini de yoklukla
nndan daha iyi ve her biri ne denli ok olursa o kadar iyi
buluruz-elde ettikten sonra, bunlan, her biri sonsuz olmak ko
uluyla birletirir ve bylece ilksiz-sonsuz. tmbilgill. tmgl,
sonsuz bilge ve sonsuz mutlu bir varln karmak idesini elde
ederiz.

12. Demek belki de saysz trler vardr. Duyulabilir ey


lerln trlerlnin, birbirlnden, bizim onlarda gzlemlediimiz nite
liklerle ayrt edilii gibi, birbirinden, bizde herhangi bir ideleri
bulunmayan seik zelliklerle ayrlan ve bakalaan bir ok tin
trlerinin de bulunabileceini kavramak da olanaksz ya da usa
aykr deildir. Bizim stmzde, bizim altmzdaki duyulur ve
zdeksel yaratk trlerinden daha ok sayda ussal yaratk tr
leri bulunabilecei bana u bakmdan olas grnyor: btn
grlebilir cisimsel dnyada aralklar ya da boluklar grlm
yor. Btn bizim altmzdaki eylerde ini basamak basamaktr
ve her admda birbirinden ok az ayrlan eylerin srekli bir di
zisi vardr. Hayvanlar ve bitkisel alanlar ylesine yakndan ba
lanmlardr ki. birinin en altndakini ve tekinin en stndeki
ni alrsanz bunlar arasnda byk bir aynn alglanmaz; ve
bylece, en alt dzeye ve maddenin en organlamam blmle
rine dek gittiimizde, her yerde bir ok trlerin birbirine balan
dn ve birbirinden hemen de duyulmaz derecelerle ayrldkla
rn grrz.
13. Adsal zlerin trlerden geldiinin su ve buza gre ka
ntlanmas. Yine cisimsel tzlerln trlerine dnelim. Birisine,
btizla suyun, eylerin iki seik tr olup olmadn sorsam
olumlu yant alacamdan kuku duymuyorum; bunlann iki ay
n tr olduunu syleyenin hakl olduu da yadsnamaz. Fakat
Jamaica'da byyen ve belki buzu hi grmeyip adn da duy
mam olan bir ngiliz, kn lngiltere'ye gelip de, gece leene
koyduu suyun byk blmn donmu bulur ve onun zgl
bir adnn bulunduunu bilmedii iin ona kat su derse. o kim
se iin bunun sudan ayn bir tr m oluturduunu sormak is-

29 1

tertm. Bu sorunun burada yantlanabllecegtni sanyorum; s


cakken akc olup souduunda donan pelte, ya da fnndayken
sv olup iinin elindeyken kab olan albn nasl ayn birer tr
oluturmazsa, o kimse iin buzun da yeni bir tr olmamas ge
rekir. Bu byle olduu zaman da,

seik trlerlmlzln. kendile


rine adlar taklmt seik karmak ldelerden baka bir ey
olmadl aktr.
14. Belli saydaki gerek z konusunclakl glkler. Ci

simsel varlklarn. eylerin belli keskin zleri ya da biimleri bu


lunduu ve doann, varolan btn bireyleri bu z ya da biim
lere gre trlere ayrd biimindeki allm varsayma gre
ayrt edilebilmesi iin unlar zorunludur:

15. Birindsi, doann, eyleri yaratrken, onlar her zaman,


retilecek btn eylerin modelleri olmak zere dzenlenmi ve
yerlemi belli zlerden pay alacak biimde tasarladna inan

mak. Bu genellikle nerildii bu kaba biimi iinde, tam olarak

kabul edilmeden nce, daha iyi bir aklamay gerektirir.

16. kincisi, doann, eylerin retimi iin tasarlad z el


de etmekte her zaman baarl olduunu bilmek zorunluluu da
var. Deiik hayvan trlerinde gzlemlenmi olan dzensiz ve
aykr doumlar bize bunlarn ikisinden de pheye dmek
iin sebepler verir.

17.

ncs, ucube dediimiz eylerin 'tr' szcnn,

skolastikteki kavramna uygun olarak, gerekten seik trler


olup olmadnn belirlenmesi gerekir; nk varolan her eyin
kendine zg bir yaps olduu bellidir. Buna kar bu aykr ya
ratklardan kimilerinde, .kendi soylarndan ve ilikin olduklar
trlerden kaynakland ve onlarda her zaman bulunduu var
saylan niteliklerden bir ounun ya da hi .birinin bulunmad
n gryoruz.

18. Trlerde kabul ettllmlz adsal zler. zellikler toplu

luuna

tam

uymaz.

Drdncs, trlere ayrdmz ve kendi

lerine bu ayrmaya gre adlar verdiimiz gerek zleri bizim bil


memiz yani onlarn ideleriniri bizde bulunmas gerekir. Fakat
bu drt noktada bilgisiz olduumuz iin, eylerin varsaylan z
leri cisimleri trlere ayrmada bir yarar salamaz.

292

19. Bu durumda dnlebilecek tek yol, eylerin deiik


gerek zlerinden kaynaklanan zelliklerinin tam karmak ide
lertni kurduktan sonra, bununla onlar trlere ayrmak olurdu.
Oysa bu da yapdamaz. nk gerek zn kendisini bilmedii
mize gre, ondan kaynaklanan ve ona, herhangi birinin bulun
mamas durumunda zn de kesinlikle bulunmad ve bylece
nesnenin de o trden saydmamas gerektii sonucu verecek bi
imde balanm olan btn o zellikleri de bilmek olanaksz
dr.

21. Yalnzca bizim verdiimiz adlann imledii bir toplu


luk. Fakat. grld gibi, eylerin gerek zlerini bilmememize
karn bize yine de genel adlar gerekli olduuna gre, yapabile
ceimiz ey, varolan eylerde birlikte bulunduklarn, incelemey
le grdmz belli sayda basit ideleri toplayp bunlardan bir
karmak ide yapmaktr. Bu, varolan bir nesnenin gerek z
olmasa da, bizim verdiimiz adn ilikin olduu zgl idedir ve
birinin yerini teki alabilir; bu yoldan da, en azndan bu adsal
zlerin doruluunu snayabiliriz. Bizim ynmzden bir eyin
z bu adn kapsad ve imledii karmak idenin tmdr ve
nesnelerde, onlar yapan bir ok seik . basit !delerin yannda,
bulank bir tz ya da onlarin birliinin bilinemez temeli ve bu
nun her zaman bir blmn oluturan bir neden idesi vardr;
bu yzden de cismin z yalnzca yer kaplama deil, yer kapla
yan kat eydir; bylece yer kaplayan bir kat eyin devindiini
ve baka bir eyi ittiini sylemek, cismin devindiini ve ittiini
sylemekle ayn eydir. Bunun gibi. bir ussal hayvann konua
bildiini sylemek, bir insann konuabildiini sylemekle bir
dir; fakat kimse ussallk konuabilir demez, nk ussallk bi
zim 'adam' adn verdiimiz zn tmn ol.utunnaz.

26. Bu yzden de ok eitli ve belirsiz. Nesneleri, gerek


zlerine deil de adsal zlerine gre beklendirip adlandrd
mz ak olduuna gre, bundan sonra ilk aratrlacak ey.bu
zleri kimin ve nasl yaptdr. Birincisinin, doa deil de zihin
olduu aktr; nk bu doann rn olsayd, deiik insan
larda, ' deneyin gsterdii gibi, bylesine eitli ve deiik olmaz
d. nk iyi incelersek herhangi bir nesne trnn adsal z
nn

btn

insanlarda ayn

olma(in

293

grrz:

hayr,

en

yakndan tandmzn bile.

28. Fakat kark ldplerdeld kadar da kendince deil.


Nesnelerin adsal zlerini zihin yapm olmakla birlikte, bunlar
yine de kanlk klplerlnkl kadar kendince yaplmamtr. Bir ad
sal z yapmak iin, z ne denli kannak olursa olsun, nce,
onu oluturan ldelerin bir ideyi ol1:1turabilecek bir birlik iinde
bulunmalar gerekir. . kincisi, byle birleen tikel idelerin, ne
ok ne az, tam tamna ayn olmalar gerekir. nk herhangi.
iki soyut karmak ide, oluturucu idelerinin ya tr ya da say
s bakmndan deiik olursa, bunlar bir ve ayn z deil. iki
deiik z oluturur. Bunlardan ilkinle, zihin, nesnelerin kar
mak idelertni yaparken yalnzca doaya uyar ve doada birle
medikleri kabul edilenleri bir araya getirmez. Hi kimse, eer
zihni dlemler ve dili anlalmaz szcklerle dolu deilse, ger
ek nesnelerin karmak idelerini yapmak iin bir koyunun se
sini bir atn klyla ya da kurunun rengini altnn arlk ve
buharlamazlyla birletirmez. insanlar belli niteliklerin her
zaman bal ve birlikte bulunduklarn gzlemler, bunda doay
kopya eder ve byle birletirdikleri idelerden kendi karmak
nesne idelerini yaparlar. nk, insanlar istedikleri karmak
ideleri yapabilir ve bunlara istedikleri ad verebilirlerse de, ger
ekten varolan eyler zerinde konutuklar. zaman anlalmak
isterlerse, idelerini, szn etmek istedikleri eylere belli bir l
de uydurmalar gerekir; yoksa insanlarn dili Babillilerinkine
benzer; ve herkesin syledii szcklerin yerini tuttuklar ideler,
eer nesnelerin gerekte varolduklan biimiyle ortak grnle
rl,nl ve uyumlarn yanstmazlarsa, onlar syleyenlerin kendile
rinden baka anlayan bulunmayaca iin, artk bunlar iletii
me ve yaamn gnlk ilerine bir yardmd, bulunamazlar.

29 ok nemli olmalanna karn. ikincisi, geri insan zih


ni nesnelerin karmak idelerini yaparken, gerekte bir arada
bulunmayan ya da buh.nduu kabul edilmeyen ideleri bir araya
getirmez ve bylece bu birlii doadan alm olursa da, yine de
birletirilen ideleiin says bu birletirmeyi yapann deiik ilgi
lerine, dikkatlerine ve imgelemelerine bal kalr. insanlar genel
likle az saydaki apak niteliklerle yetinirler ve her zaman deil
se bile okluk, aldklar kadar nemll ve salamca birlemi

294

olan nitelikleri darda brakrlar. Duyulur nesneler iki trl

dr: brt _tohumdan reyen organlam cisimlerdir ve bunlarda

klk, bizim iin yol gsterici olan niteliktir ve bizim trleri belir

lememizde en ayrt edici blmdr. Bu yzden bitki ve hayvan

larda klk genellikle belirleyicidir. Bitki ve hayvanlardaki klk


gibi, tohumdan remeyen teki cisill!leriri ounda en ok nem

verdiimiz ve bize en ok yn veren ey renktir. Bylece, altnn


rengini grdmzde karmak ldemizin ierdii niteliklerin
tmnn de orada bulunduunu dnme eilimindeyizdir; ge

nelllkle bu iki gze arpan nitelii, yani klk ve rengi, bir ok

trlerin yle olas ideleri olarak grrz ki, iyi bir reme bakn

ca, yalnzca kalemle izilmi deiik klk ve renklere gre, he


men, bu aslan, bu gl, bu altn, bu bir gm kupa deriz.

30.Yine de olaan konuma iin yeterli. Fakat bu, kaba ve

bulank kavramlar

konuma ve dnmenin yetkin olmayan

yollar iin yeterince yararl olabilse de, yine de,

insanlar bir
adn imledii bir tre ilikin yaln ide ya da niteliklerin ke
sin says zerinde anlamaya varm olmaktan ok uzaktr
lar. Doada ayrlmaz biimde birlemi olup her zaman ayn z

nede birlikte bulunan bu basit idelerin neler olduunu ve

saylarn bulmak pek ok zaman, aba, ustalk, sk aratrma

ve uzun inceleme gerektirdiine gre bunun alacak bir yan

yoktur.

32.delerimiz genel olduktan lde eksik ve blmsel


_olur. Eer bireylerin aa trlerinin adsal zlerini oluturan
yaln idelerin says ya da bu bireylerin ilk beklendirilmesi, on

lar deiik biimde derleyen insan zihnine balysa mantkla


rn

Cins

dedikleri en kapsaml bek iin bunun byle olduu

daha da aktr. Bunlar, bilerek eksik idelerdir ve daha ilk ba


kta eylerin kendilerinde bulunan niteliklerden pek ou,

amal olarak. cinsi! idelerin dnda braklmtr.nk zihin,

bir ok tkellei kapsayan genel ideleri yaparken zaman ve yer


ideleriyle birlikte, onlarn tek. bireyin dndaki eyleri kapsama

sn nleyen baka bir takm ideleri darda brakt gibi, bir


ok trleri kapsayan daha da genel ideleri yapmak iin, trleri

birbitinden ayrt eden nitelikleri de darda brakr ve bu yeni


topluluk iine yalnzca bir ok trlerde ortak olan ideleri kor.

295

yle

ki, btn bu cins "ve trle llglli durumlarda, cins

ya

da

onun da kapsamls, trlerde bulunan idelerin blmsel bir


kavram: tr de, her bireyde bulunan karmak idenin bir b
lmsel idesidir. Demek ki bir kimse, bir insan. bir at, bir hay
van ve bir bitkinin v.b. doann yapt gerek zler yoluyla bir
birinden

ayrldklarn

dnyorsa,

doann,

bu

gerek

zlerden bir tane cisim iin, bir tane hayvan iin, bir tane at
iin yaparak bu zlerin hepsini birden Bucephalus'a balaya
cak kadar cmert olduunu da dnmesi gerekir. Fakat bu
cins. tr, eit konusunda yaplan eyi iyi incelersek, burada,
daha dar ya da daha geni kapsaml imlerden baka bir eyin
yaplmam olduunu, ve bu imlerin de, ok sayda tikel eyle
rin, bu amala kurduumuz az ya da ok genel kavramlar iin
deki uyuma durumlarna gre, az sayda hecelerle anlatlmas
na yaradn grrz. Btn bunlardan, en genel terimin her
zaman en az karmak olan idenin ad olduunu ve her cinsin
kendi ierdii bir trn bir blmsel kavram olduunu gzlem
leyebiliriz. yle ki, eer bu soyut genel ldelerin tam olduu ka
bul. edilirse, bu tamlk, doann .vapt varolan herhangi bireye
bakla deil, ancak o soyut idelerle onlar imlemekte kullanlan
belli adlar arasndaki yerleik bantya bakladr.

33. Btn bunlar konumann amacnR gredir. Bu, djlin,


kavramlarmz en kolay ve en ksa yoldan bakalarna iletme
amacna uygundur. nk bylece.eylerden, yer kaplama ve
katlk karmak idesi iinde uyumalar ynnden

sz etmek

isteyen kimse iin, btn bunlar anlatmak zere 'cisim' szc


n kullanmas yeterlidir. Bunlara 'yaam', 'duyu' ve 'kendili
inden davran' szcklerinin imledii ideleri ekleyecek olan
kimsenin de bu- ideforden pay alanlarn tmn anlatmak iin
'hayvan' szcn kullanmas yeter ve yaam, duyu ve devim
le birletirdii beden idesine uslama yeteneini ve belli bir kl
da ekleyen kimsenin, bu karmak idenin karl olan tikelle
rin hepsini birden anlatmak iin gereksinme duyduu szck,
yalnzca, iki heceli 'adam' szcdr. Cins ve trlerin gerek
ilevi budur ve insanlarn, bu tikelleri dndmz zaman
bilgimizin bir blmn oluturmayan ya da bakalaryla ko
nuurken kullandmz szcklerin imlemleri iine girmeyen
gerek zleri ve tzsel biimleri hi dnmeden yaptklar ey

296

de budur.

36.

Benzerlii doa yapar.

Demek durum ksaca udur: do

a. bir ok duyulur nitelikler bakmndan, belki isel at ve ya


pl bakmndan da birbirine uyan bir ok

tikel eyler yapar;

fakat onlarn trlere ayrlmasn bu geFek z salamaz: bunla


n, kapsaml imler kullanmada kolaylk salamak zere insanlar
yaparlar ve bunu yaparken de bireylerde birlemi olarak bul
duklar ve onlarn birbiriyle uyumasn salayan niteliklerden
yararlanrlar: bu kapsaml imler altndaki bireyler.u ya da bu
soyut ideye uygunluklarna gre, sanki belli bayraklar altnda
sralanrlar: bu krmz alay, bu mavi alay. bu adam, bu may
mun; ite cins ve trle ilgili eylerin bunlar olduunu dn
yorum.

37. Tikel varlklarn srekli retimi iinde, doann bunlar


her zaman yeni ve deiik olarak yapmadn, ounu birbirine,
benzer ve yakn yaptn yadsmyorum; fakat yine de, insanla
nn

trleri ayrmakta kulland tr snrlarn insanlirn izdii

nin doru olduunu dnyorum; nk, deiik adlarla bir


birinden ayrt edilen trlerin zleri, kantlanm olduu gibi,

insan yapsdr ve bunlar kendilerinden alnm olduklan nes


nelerin isel yapsna pek seyrek uyarlar. yle ki.eylerin trle
re ayrlmasnn insann ii olduunu doru olarak syleyebiliriz.

40. Yapay eylerin trleri doal eylerinkinden daha az


bulanktr. Daha nce sylenenlerden, yapay eylerin trlerinde genellikle doal eylerdekinden niin daha az bulanklk ve
belirsizlik bulunduunu grebiliriz. nk yapay ey, yapcs
nn tasarlad ve idesini iyi bildii bir insan rndr; bu yz
den de onun adnn, kesinlikle bilinen ve yeterince kavranabil
mi olandan baka bir idenin yerini tutmad ya da baka bir
z belirlemedii kabul edilmitir. nk, deiik trden yapay
eylerin idesini ya da zn, byk blmyle, duyulur blm
lerin belirledii bir klkla, ona bal olan ve yapcnn kendi
amacna gre gerekli grp zdee uygulad devim oluturdu
undan; onun belli bir idesini kurmak ve bu yoldan, deiik ya
pay nesne trlerini birbirtnden ayrt eden adlarn imlerini, ay
nmlaryla

ilemlerini

bizim

bilmediimiz

bir

dzenein

belirledii doal eylerde yapabildiimize bakla daha az gven-

297

siz, daha az karanlk ve daha az bulank olarak saptamak yete


neklerimizin dnda deildir.

5 1 . Sonu. Sonu olarak: balangta Adem'in elinde bulu


nan, istedii karmak ideleri, hi bir modele uymadan kurma
zgrl, o gnden bu yana btn insanlarn da elinde bulun
mutur. Eer Adem. cisim idelerini, doann yapt llkrnekler
olan kendi dndaki rneklere uydurma yoluna; kendi isteiyle
gitmemise. onun iin geerli olan buna uyma zorunluluu . o
gnden beri btn insanlar iin de geerli olmutur. Adem'in
istedii ideye istedii ad verme zgrl imdi de herkeste
(zellikle, eer byle birey dnebilirsek, dii yeni balatanlar
da) vardr; .ancak arada bir ayrm var, bir tOplum olarak bir ara
ya gelmi kimselerin bir dil oluturmu bulunduklar yerlerde,
szcklerin imlemlerini ok dikkatle ve olabildiince az deitir
mek gerekir. insanlar ideleri iin daha nceden adlar bulmu
olup ortak kullanm da bilinen adlan belli idelere uydurmu ol
duundan, onlara yeni uygulamalar getirmeye zenmek ancak
gln olabilir: Yeni kavramlar edinen kimse. bunlar anlatmak
iin belki de kimi kez yeni terimler yapacaktr; fakat insanlar
bunu bir ataklk olarak grrler ve ortak kullanmn bunlar
yerletirecei de kukuludur. Fakat bakalaryla konuurken,
bir dilin olaan szckleriyle anlatlan idelertn, bu szcklerin
(daha nce akladm) zgl ve bilinen imlemleriyle anlattklar
idelere uygun olmasn salayacak biimde davranmak zorunlu
dur; yoksa onlara verdiimiz yeni anlamlan aka bildirmemiz
gerekir.

298

BLM VII
[BALALAR]

BLM VIII
SOYUT VE SOMUT TERMLER
1.

Soyut Terimler birbirinin yklemi olamaz, niin.

Dil

deki sradan szckler ve onlar olaan kullanmz eer dik


katle tncelenirlerse ideiertmizin. doalar zerine k serperler.

Gsterilmi olduu gibi, zihnin, idelerini soyutlama gc vardr;

bylece bunlar eylerin trlere aynlmasm salayan zler, yani

genel zler olurlar Her soyut ide, herhangi ikisinden biri qteki

olamayacak biimde, seik olduundan, zihin, sezgisel gcyle,

bunlar arasndaki ayrm kavrar ve bu yzden de nermelerde


bu idelerin ikisinden biri hi bir zaman tekine yklenemez. Di

lin olaan kullanmnda grdmz ey, herhangi iki soyut


szcn, ya da soyut ide adnn birbirine yklenmesine elve

rili deildir. nk bunlar birbirine ne denli yakn grnrse


grnsn ve insann, hayvan, ussal ya da beyaz olduu ne de
rece kesin olursa olsun, yine de herkes u nermelerdeki yan
ll ilk iitmede anlar: insanlk hayvanlktr. ya da ussallktr,

ya da beyazlktr; ve bu en yerleik kurallar kadar apaktr. De

mek btn bildirtmlertmiz ancak somut dzeydedir, bu da bir


soyut idenin teki olduunu dll, bir soyut idenin tekine bal

olduunu bildirmektir; bu soyut ideler, cisimlerde her trden


olabilir: geri kalanlardan bant idesi olmayan pek azdr, ci

simlerde de en sk rastlanan g ideleridir: rnein

299

bir adam

beyazdr,

adam zn tayan bli'eyde beyazlk znn de


bulunduunu anlatr; beyazlk da, gzleri olaan nesneleri see
bilen birtsinde beyazlk idesinl yaratma gcnden baka birey
deildir. Ya da bir adam U988ldr, bir insann zn tayan
hereyde ussallk znn a da uslama gcnn bulunduunu
anlatr.

2. Bunlar ldelerlmlzin aynmm gsterirler. Adlar arasn


daki bu aynn, bize idelerimlzin ayrmn da gsterir; nk
eer bunlar iyi incelersek basit idelerlmizin hepsinin somut
adlan olduu gibi soyut adlan da vardr, bunlardan; (dilbilgisi
diliyle sylersek) biri ad, teki sfattr: 'aklk', 'ak'; 'tatllk', 'tatl'
gibi. Bunun benzeri kip ve bant idelerimlzde de vardr 'doru
luk', 'doru'; 'eitlik', 'eit' gibi; ancak arada u ayrm var, so
mut bant adlarndan. zellikle de insanlar arasndakilerden
kimilerinde her ikisi de addr; 'babalk' ve 'baba' gibi, ve bunun
sebebini grmek kolaydr. Fakat cisim idelerimlzde soyut adlar
mz ya ok azdr ya da hi yoktur. nk Skolastiin hayvan
lk, insanlk, cislmllk v.b. gibi birtakm adlar getirmi olmala
rna karn, kendilerine de soyut adlar verilecek kadar gln
duruma dlmemi olan cisimlerin sonsuz saylarnn yannda
bunlarn says nemsizdir; Skolastiin yapp bilginlerinin az
na yerletirdii o az saydaki adlar da hi bir zaman genel kulla
nma eriip kamudan kabul grmedi. Bu da bana, herkesin, ci
simlerin gerek zlerinin kendilerinde bulunmadn kabul
ettiini en azndan antrr gibi grnyor, nk byle idler
iin insanlarda genel ad bulunmuyor; oysa bu zlerin kendileri
iin bilinemez olduu konusundaki iten inanlar onlar bu
samalktan vazgeirmeseydi, bunlara ad vermekten geri kal
mazlard. Bu yzden, insanlar, altn tatan, madeni tahtadan
ayrt etmek iin yeterince idelertnin bulunmasna karn. cisim
lerin.kendilerinde bir idesinin bulunmadna inandklar gerek
zlerini anlatma savlamasna girerek Aureitas, Sazeitas, Ma
tallitas, Ligneitas szcklerini kullanmaya dek gidemediler.
Gerekten. hayvanlk, insanlk ve benzeri szckleri ilk yapan
ve dile sokan ey,
tzsel biim retisi ile, bildiklerini ileri
srdkleri eyi gerekte bilmeyen bir takm kimselerin kendile
rine gvenmeleri oldu; fakat bu kendi okullanin dna pek az
tat ve saduyulu kimseler arasnda yanda bulmad.

300

BLM IX
SZCKLERN YETERSZL
1. Szckleri dncelerlnizl kaydetmek ve bakalanna
iletmek iin kullannz. Yukandaki blmlerde sylenenler

den, dilde ne gibi yetersizliklerin bulunduunu ve szcklerin


doalarnn onlan imlemlerinde pheli ve belirsiz klmasnn
nasl hemen de kanlmaz olduunu anlamak kolaydr. Szck
lerin yeterlilik ve yetersizliklerini incelemek iin nce onlarn
kullanm ve amalann gz nnde tutmak gerekir; nk sz
ckler bunlara ulamaya az ya da ok uygun olduklan lde
az ya d ok yeterli olurlar. Bu kitabn ilk blmnde, yeri gel
dike, szcklerin ift kullanmndan sz ettik.
Bu kuilanmlardan ilki dncelerimizin kaydedilmesinde
.dir.
ikincisi dncelerimizi bakalarna iletmededir.

2. Her szck dncelerlnizi kaydetmeye yarayabilir.


Bu kullanmlardan birincisi olan ve bizi sanki kendi kendimizle
konuturan kendi belleimize yardmc olmak zere dn
celerimizi kaydetmek ili, her trden szckler yararl olabi
lir. Sesler !delerin istenli ve yansz imleri olduklarna gre, bir
kimse, kendi ideleriri kendisi iin imlemek zere istedii sz
ckleri kullanabilir ve ayn imi her zaman ayn ide iin kullan
mak kouluyla burada bir kusur bulunmaz; nk o zaman
kendi dnd anlam kendisi anlayacaktr; dilin doru kul
lanl ve yetkinlii de budur.

Szcklerle felsefe d iletiim ya da felsefi iletiim.


Aynca szcklerin iletilmesinde de ift kullanm vardr.
3.

301

I. Felsefe - d
il. Felsefi
nce, szcklerin felsefe-d kullanm derken, insan toplu
luklarndan herhangi birindeki. gnlk iler ve gereksinimler
zerinde ortak iletiimi ve alverii salamak ve srdrmek
zere dnce ve idelerin szckler araclyla iletilmesini d
nyorum.
kincisi, szcklerin

felsefi

kullanm derken de, bu szck

lerin.eylerin kestn kavramlarnn iletilmesine ve genel nerme


lerde, zihnin, doru bilgiyi ararken onlara dayanp onlarla yeti
nebilecei kesin ve kukusuz drulann anlatlmasna elverili
bir kullanm biimini dnyorum. Bu iki kullanm ok seik
tir ve bundan sonra greceimiz gibi, bunlardan birinde, teki
ne gre, byk lde daha az bir kesinlikle yetinilebilir.

4.

Szcfilderln kJsurlan lmlemlerinln kukululuudur.

letiimin balca amac anlalmak olduuna gre kendisini


dinleyenin zihninde konuann zihniidekiyle ayn ideyi uyandr
mayan bir szck, felsefe-d ya da felsefi konumada o amaca
. iyi hizmet etmiyor demektir. Oysa, seslerin bizim idelerimlzle
doal balants olmayp bunlar imlemlerini insanlarn kendince
kabullerinden aldklarna gre, bunlarn imlemlerinde kukulu
ve belirsiz olan ve imdi szn ettiimiz kusuru oluturan ey,
herhangi bir sesin, bir ideyi anlatmaya, bir baka sese gre da
ha elverisiz oluundan deil, bunlarn imledikleri idelerden ge
lir; nk bu konuda seslerin hepsi ayn derecede yetkindir.
Buna gre, szcklerin kimisinin imlemleini bir bakasnn
kine gre daha kukulu ve daha belirsiz yapan ey, bunlarn
imledikleri ideler arasndaki ayrmdr.

5.

Kusurlann Nedenleri.

Szcklerin doal bir imlemleri

bulunmadna gre, bunlardan herhangi birinin yerini tuttuu


idelerin, bir dilde, dnce alveriinde bulunacak ve bakala
ryla anlalabilir konumalar yapacak olanlarca renilip zihin
de tutulmalar gerekir. Fakat aadaki durumlarda bu ok zor
dur:
Birincisi, . yerini tuttuklar idelerin ok karmak olmalar ve
ok sayda idelerin bir araya getirilmesiyle olumu bulunmalar

302

durumunda.
kincisi, yerini tuttuklar idelertn doada belll balantlarnn
bulunmamas, bu yzden de doada, szckleri kendilerine ba
karak denetleyip dzeltecek yerleik lnlertn bulunmamas
durumunda.
ncs, szcn imleminln bir lne balanm olup
da bu lnn kolay bilinemez olmas durumunda.
Drdncs, szcn imlemiyle eyin gerek znn san
olarak ayn oimad durumda.

Btn bu durumlarda szcklerde kusurlar bulunur; bunla

r deiik trden idelerimizin zel uygulama durumlarna gre

geniliine aklayacam; nk bunlar incelediimizde; kar


olularnn .ge

mak kiplerin adlannn kukulu ve kusurlu

cisim adlan
mn da son ikisine bal olarak pheli ve kusurlu
olduklanni greceiz.
6. Kank Kiplerin adlan kukuludur. nk yerini tut
tuklan ideler ok karmaktr. Birincisi, kank kiplerin ad

nellikle bu sebeplerden ilk ikisinden doduunu,

larndan bir ou imlemlerinde byk belirsizlik ve karanlk


iindedir.

1. Kark ideiertn okluk yaplm olduklar

byk bileim

yznden. Szcklerin iletiim amacna uygun olarak kullanla


bilir olmalar iin, sylenmi olduu gibi, bunlarn, dinleyende,
konuann zihninde yerini tuttuklar ideyle san olarak ayn
olan ideyi uyandrmas gerekir. Bu olmazsa, insanlar birbirinin
kafalarn grntler ve seslerle doldururlar ve bu yoldan, ko
numann ve dilin amalad biimde dncelerini ietemezler
ve idelerini birbirine aklayamazlar. Fakat bir szck, kendileri
de bir ok blmlerden oluan bir ok blmlerin oluturduu
ok karmak bir idenin yerini tuttuu zaman, insanlar iin bu
ideyi, genel olarak kullanlmakta olan adn hi deiiklie ura
madan her zaman ayn belirli idenin yerini tutmasn salaya
cak kadar san biimde yapmak ve ylece zihinde tutmak ko
lay deildir. lte, byk blm ahlaksal terimler olan ok
karmak idelerin adlarnn, iki ayr kiinin zihninde ayn belirli
imlemin yerini. tutmasnn pek seyrek oluu bundandr, nk

303

bir kimsedeki karmak ide bir bakasndakiyle pek s(!yrek uyu


ur ve okluk, kendisinin dnk ya da yarnki idesiyle de uyu

maz.

7.

kincisi. bunlann lnlerl yoktur.

Kark kiplerin ad

lar, insanlarn bunlarn imlemlerinl kendisine . gre denetleyip

dzelteceklert.

doadaki lnlerden yoksun

olduklar iin,

bunlar ok deiik ve kukuludur. Bunlar zihnin, kendi konu

ma amacna gre ve kendi kavramlarna uygun olarak kendince

bir araya getirdii ide topluluklardr: zihin bunlarla gerekte

varolan bireyi kopya etmeyi deil.eyleri, kendi yapt ilkrnek


ya da biimlere uygunluklarna gre belirleyip beklendirmeyi
amalar.

8.

Dilin zellii bunlan dzeltmeye yetmez.

Dilin zellii

ni dzene sokan ortak kullanmn, szcklerin imlemini sapta

ma yoluyla burada bir yardm olabilecei dnlebilir ve bu


nun bir lde geerll olduu da yadsnamaz. Ortak kullanm,

szcklerin genel konumalardaki anlamn ok iyi dzenler; fa

kat hi kimsede, szcklerin kesin imlemlerini saptama ya da

bir szcn hangi ideye balanacana karar verme yetkisi bu

lunmadna gre, ortak kullanm, szckleri, Felsefi Sylem'e

uydurmaya yetmez. Ayrca, dilin zelliinin kural ve ls de

hi bir yerde saptanmam olduundan, bir szc u ya da


bu yolda kullanmann dilin zelliine uygun olup olmad da

okluk tartma konusudur.

9. Bu adlann renilme biimi de kukululuklanm art

nr.

Kark ldplerin renilme yolunun onlarn imlemlerinin

kukulu olularna katks az deildir. Gerekten, ocuklarn

dilleri nasl rendiklerine baktmzda, reten kimselerin ge

nellikle onlara, idesini elde edecek olduklar eyleri gsterdikle

rini; ve onlara 'ak' , 'tatl', 'st' , 'eker', 'kedi', 'kpek' gibi, o e

yin yerini tutan adlan yinelediklerini grrz. Fakat kark


kiplerde ve zellikle bunlarn en nemlileri olan

clderde,

ahliksal sz

genellikle nce sesler renilir; sonra da, bu seslerin

hangi karmak idelerin yerini tuttuunu renme ii, ya baka

larnn aklamasndan beklenir ya da (genellikle olduu gibi)

bu, ocuklar. kendi gzlem ve abalarna braklr. Bu abalar

da adlarn doru ve kesin anlamlarnn aratnlmasnda yeterli

304

olmadndan, ahlaksal szckler bir ok kimselerin aznda,


lamsz sesler olmann tesine pek az gider; bir imlemleri ol
lugu zaman da, bu, genellikle ok gevek ve belirsiz, bu yzden
karanlk ve bulank bir imlemdir. Kendi kavramlanna verdik

Jk

leri anlamlan en b

dikkatle saptayanlar bile, ayn adlara,

l u konuda daha yetkili olan kimselerin verdiklerine gre deiik


. lamlar vermekten kanmakta ok glk ekerler. rnein,
onur, inan, mafiret, din, kiliseyle v.b. ilgili olup da, insanlarn
1 mnlar zerindeki kavramlarnn birbirinden farkl olduunun
kolayca gze arpmad bir tartma sylemi ya da olaan bir
konumay nerede bulabilirsiniz? Bu da, konumaclarn, sz
d'klerin imlemlert zerinde anlamam olmalarndan ve kendi
.lhenlertndekiyle szcklere imlettikleri karmak idelertn ayn
olmayndan baka bir anlama gelmez; yani buradaki btn
t artma bir sesin anlam zerinde dner.

1 1.

Kark kiplerin adlarnn belirsizlii. doada bu idelerin

kendilerine balanp onlara gre dzeltilecei lnlerin bulun


mamasndan ileri gelirken, nesne adlarnn kukulu oluu buna
kart bir sebepten, yani bunlarn yerini tuttuklar idelerin, ey
lerin gerekliine uygun olduklarnn kabul edilmesinden ve
hunlarn Doann yapt lnlere balanmasndan kaynakla
nr.

Nesne idelerimizde,

kank

kiplerde

olduu gibi. eyleri

beklendirmek ve belirlemekte kesin imler olmak bakmndan


rasa! olduunu dndmz bileimleri kurma zgrl
mz yoktur. Bunlarda Doay izlemek, karmak idelerimizi ger
ek varolulara uydurmak ve adlarnn imlemlerini eylerin ken
dilerine gre dzenlemek zorundayz, yoksa adlarmz o eylerin
imleri olmaz ve onlarn yerini tutmaz. Burada uyacanz model
lerin bulunduu dorudur, fakat bu modeller kendi adlarnn
lmlemlerini ok belirsiz klarlar; nk adlarn imledikleri ide
ler, bizim dmzdaki, yani tanmamzn kesinlikle olanaksz ol
duu ya da ancak eksik ve belirsiz biimde bilinebilen modellere
balandklarna gre, bu adlarn anlamlan ok belirsiz ve eitli
olur.

12. Nesne adlan, nce, bilinemez olan gerek zlere ba

lanrlar. Nesne adlarnn, gsterilmi olduu gibi* olaan kulla111, vt

305

nmlannda ift imlemlert varclr.


Birincisi, kimi kez bunlara, btn niteliklerinin kendisinden
kaynaklanp onda son bulduu,

eylerin gerek yapsnn yert

tutturulur ve imlemlerinin bu yapyla uyutuu kabul edilir. Fa


kat bu gerek yap, ya da (genellikle sylendii gibi) z, son de
rece bilinmez birey olduundan, bunun yerini tutmas istenen
her sesin de uygulamada ok belirsiz olmas gerekir; ve

antimuan

at

ve

szckleri kedilert zerine hi bir idemizin bulun

mad gerek zlerin yerini tuttuu zaman, ne gibi eylere bu


adlann verilmi olduunu ya da verilmesi gerektiini bilmek
olanakszdr. Bu yzden, bu kabule gre, nesne adlan bilinmez
olan lnlere balanm olduklanndan, bunlann imlemleri bu
lnlere gre dzeltilip saptanamaz.

13. kincisi, eksik bilinen, blrlikte-varolan niteliklere


balanrlar. ikincisi, nesne adlannn dolaysz olarak imledii
ey, nesnelerde birlikte varolduklan grlen yaln deler olduk
lanndan, bu ideler, bir ok trlerde birlemi durumlaryla ad
larnn balanm olduu

ve

imlemlertnln en iyi kendilerine gre

denetlenebilecei zgl lnlerdlr. Fakat bu ilkmeklerden hi


biri, bu amac, o adlar ok deiik ve belirsiz olmaktan kurtara
cak kadar iyi gerekletiremez. Ayn znede birlikte bulunan ve
birlemi olan bu basit idelerin says ok yksek ve bunlardan
her birinin de zgl adn yerini tuttuu karmak ide iine gir
meye ayn derecede hakk olduu iin, insanlar, ayn zneyi gz
nnde tutmaya karar vermelerine karn, onun zerine ok
deiik ideler edinirler; bylece o zne iin bir ok kimselerin
kulland ayn adn imlemlerinin ok deiik olmas kanl
mazdr. Karmak idelert oluturan basit niteliklerin ou, bun
larn baka cisimler zertnde retebileceklert ya da baka ci
simlerin bunlarda retebileceklert deimelerle bantl gler
olduundan, saylan hemen de sonsuzdur. Bu nlteliklertn doa
daki birlikleri, bunlarn karmak idedeki birliklerinin gerek te
melini oluturduuna gre, bunlardan herhangi birinin ieri
alnmasnn m yoksa darda braklmasnn m daha uygun
olacan .kim syleyebilir? Buna gre, nesneler iin ayn ad
kullanan kimselerin karmak !delerinin ok deiik olmas, bu
yzden de bu adlarn imlemlerinin ok belirsiz olmas kanl-

306

mazdr.

15. Bu kusurlanyla bu adlar felsefe-d konumada ya


rarl olurlar, fakat felsefi sylemde olamazlar. Sivil ve olaan
konumalarda, nesnelerin genel adlarnn, bunlarn inlemleri
nin kimi apak niteliklerle belirlenmesi yznden (tohumdan
reyen nesnelerde klk ve d grnle, teki nesnelerdeyse
genellikle baka duyulur niteliklerle birlikteki renkler yoluyla)
insanlarn szn ettikleri nesneleri oelirleyebildikleri, bylece,
genellikle 'altn' ya da 'elma' szckleriyle anlatlmak istenen
nesnelerin, bunlarn birbirinden ayrt edilmesini salayacak bi
imde anlalabildikleri dorudur. Fakat genel dorularn sap
tanmasn ve kimi belirlenmi durumlardan sonular karlma
sn gerektiren felsefi aratrma ve tartmalarda, yalnzca nesne
adlarnn kesin imlemlerinin iyi saptanm olmad deil, bu
nun ok zor olduu da grlr.

18. En az kukulu lanlar basit ide adlandr.

Sylenenler

den, yukarda belirtilmi olan eyi, yani yanlla en az elverili


olan adlarn

basit idelerin adlan olduunu grmek kolaydr ve

sebepleri de yledir. Birincisi, bu adlarn yerini tuttuu !deler


den her biri bir basit alg olduundan, bunlar, karmak idelere
bakla daha kolay edinilir ve daha ak olarak zihinde kalrlar,
bu yzden de, ierdikleri ve kendilerini oluturan idelerin says
zerinde kolayca anlamaya varlamad iin zihinde tutulmas
da zor olan, nesne ve kark kiplerin bileik adlarnda genelllik
le bulunan belirsizlie bunlar yatkn deildir. kincisi de basit
ideler dolaysz olarak imledikleri plak algnn dnda, baka
herhangi bir ze balanm deillerdir; oysa nese adlarnn im
lemlerini genellikle ylesine kark klp, o kadar ok tartma
lara neden olan ey o balantdr.

19. Hemen arkadan yaln kipler gelir.

den

yaln kiplerin

Ayn

kural yzn

adlan, kuku ve belirSizlie az yatkn olma

bakmndan, yaln idelerinkinden hemn sonra gelir; zellikle in


sanlarn ok ak ve seik idelerinin bulunduu beti ve say kip
leri, 'yedi' ya da 'gen'i anlamaya niyet edip de bunlarn olaan
anlamnda yanlacak kimse var mdr? Genellikle her trn en
az bileik olan ideleri, adlan en az kukulu olanlardr.

20. En kukulu olanlar ok bileik kank kip ve nesnele-

307

rln adlandr.

Buna gre az sayda ve ak basit idelerden yap

lan kan;,k kiplerin adlarnn imlemi genellikle ok belirsiz deil


dir. Fakat ok sayda basit ideleri ieren kark kiplerin adlar
nn anlamlan,

grld

gibi,

genellikle

ok

kukulu

ve

belirsizdir. Nesne adlan, ne gerek z, ne de balandklar mo


dellerin san temsilcileri olan !delere verildikleri iin, zellikle
onlar felsefi ynde kullandmzda, daha byk bir kusurluluk
ve belirsizlie yatkndrlar.

21. Bu kusurlar neden szcklere yklenir.

Benim d

nebildiime gre, bilginin arac olarak, . dildeki kusurlar, eer


daha yakndan incelenseydi dny_ay bylesine grltye boan
tartmalarn byk blm kendiliinden yok olur ve bilginin,
belki bann da yolu insanlar iin imdikine gre byk lde
alm olurdu.

308

BLM X
SZCKLERN KT KULLANILMASI
1. Szcklerin kt kullanlmas. Dilde doal olarak bulu
nan kusurlarla, szcklerin kullanmndaki, kanlmas ok
zor, karanlk ve bulanklktan baka, iletiim alannda insanla
rn bilerek yaptklar bir ok yanllar ve savsamalar da vardr
ki, bunlar, bu imleri, imlemleri bakmndan doal olarak zorun
lu olana gre ok daha az ak ve seik yaparlar.
2. Birincisi, ak ideleri ya da hi ideleri bulunmayan
szckler. Bu trde, ilk ve en arpc kt kullanma, ak ve

seik idesi olmayan szckler kullanmak; daha da kts hi


bir ey imlemeyen imler kullanmaktr. Bunlar da iki trldr.
'

1. Btn dillerde yle szckler grlr ki, iyi incelendikle


rinde, bunlarn, daha kaynaklarnda ve allan kullanmlarnda
herhangi bir ak ve seik idenin yerini tutmadklar anlalr.
Bunlar, byk blmyle, felsefe ve din mezheplerinin dile
soktuu grlr. Bunlarn yaratclar ya da ncleri, ya zel ve
genel anlayn dnda bir eye zendiklerinden, ya tuhaf bir
gr savunmak ya da varsaymlarnn yanlln rtmek iin
yeni, ve iyi incelendiklerinde hakl olarak anlamsz terimler de
nebilecek trden, szckler retmekten pek geri kalmazlar.

3. il. yleleri de vardr ki, ilk kullanmlarnda ak ve seik


bir ideye balanmam szckleri kullanmamak iin hi bir dik
kat gstermeyerek bu kt kullanm daha da ileri gtrrler ve
balanmaz bir savsaklayclkla, dilin zelliinin hi bir seik
anlam olmayan ok nemli idelere balad szckleri kolaylk
la kullanrlar. 'Bilgelik', 'utku', 'mafiret' v,b. herkesin dilinde
sk sk geen szcklerdir; fakat bunlar kullananlarn byk

309

blmne bunlarla ne demek istedikleri soruldtunda, ne yant


vereceklerini bilemeden kalrlar: bu da, sesleri renip kolayca
kullanmalarna karn, zihinlerinde bu terimlerle bakalarna
gsterecekleri belirli bir idelerinin bulunmadnn apak kan
tdr.

5. ldncisi, bu szcklerin dzensiz kullanm. ikincisi,


szcklerin baka bir byk kt kullanm da .bunlarn kulla
nmndaki dzensizliktir. Herhangi bir konuda, zellikle de
tartmal bir konuda yazlm olup da, dikkatle okunduunda
ayn szcklerin (zellikle de konumadaki en nemli ve tart
mann zerinde dnd szckler) kimi kez bir basit ideler
topluluu iin, kimi kez de baka bir basit ideler topluluu iin
kullanlmad bir konuma bulmak ok gtr. bu da dilin tam
bir kt kullanlmasdr. Szckler benim idelerimi bakalarna
bildirmek iin kullanldna ve bunu bir doal imlemle deil de
benim istenli uygulaymla yapacaklarna gre, bunlara kimi
kez bir eyin, kimi kez de baka bir eyin yerini tutturduum
zaman, bu ak bir aldatmaca ve kt kullanma olur; isteyerek
yapld zaman da bu ya byk bir zihinsel yetersizlie ya da
daha byk bir ayba balanabilir.
6. ncs, yersiz uygulama yoluyla yapay bulanklk.
ncs, dilin bir baka kt kullanm da, ya eski szckleri
yeni ve allmam imlemlerde kullanma, ya bir tanm verilme
mi olan yeni ve ok anlaml terimler getirme, ya da szckleri
olaan anlamlarn kartrabilecek biimde yan yana getirme
yoluyla yaplan bir yapay bulanklktr. Bu yolda en nde gelen
Pertpatatetik felsefe olmakla birlikte bakalar da kendini bun
dan bsbtn kurtarm deildir. Bunlar arasnda, bir takm
zorluklarla karlap da, bu zorluklardan, terimlerin bulankl
ndan yararlanarak ve kendi zayf yanlarnn grlmesini nle
mek zere, insanlarn gzleri nne bir sis perdesi gerer gibi,
szcklerin imlemlerini kartrma yoluyla kurtulmaya almak
zorunda kalmayan yok gibidir (insan bilgisi bylesine eksiktir).
Allm kullanmda 'cisim' ve 'uzam'n birbirinden seik idele
rtn yerini tuttuunu biraz dnebilen herkes kolayca grr.
nk bunlar tam birbirinin ayn olsalard bir uzamn cismi
il.emek de bir cismin uzam demek kadar uygun ve anlalabi-

310

Ur olurdu; yine de bunlarn imlemlerini kantrmay zorunlu


bulanlar vardr.

14. Drdncs. szckleri ,ey gibi grmek. Drdncs,


onlan ey ola

szcklerin bir baka byk kt kullanm da

rak almakbr. Bu, genellikle bttin adlarla ilgili olmakla birlikte,

en ok nesne adlarnda grlr. Bu tr ktye kullanma en ok


ba vuranlar dncelerini bir dizgeyle snrlayp, bir hazr var
saymn yetkinlii zerine salam bir inanca kendilerini kapt
ranlardr; buna gre, bunlar, bu mezhebin terimlerinin, eylerin .
gerek varlnn yetkin karl olacak biimde onlann doasna
uygun olduuna inanmaya balarlar.

15. Madde szc mejl.

eyler olarak alnan adlann an

l ne denli yanltt, felsefe yazarlarnn dikkatli okunmasyla,


hem de belki byle ktye kullanldklan kukusunu en az ve
ren szcklerle ilgili olarak bol bol grlebilir. rnek olarak bir
tek szcti, fakat ok kullanlan birini, vereceim. 'Madde' ve
cisim szcklerinin birbirinden seik idelerin yerini tuttuklar
apak olduu iin, doada cisimden seik olarak bir de madde
varm gibi, madde zerine ne kadar iinden klmaz tartma
lara giriilmitir. Bu iki terimin yerini tuttuu ideler kesinlikle
ayn olsalard, bunlar her yerde, eit biimde, birbirinin yerine
konabilirlerdi. Oysa, btn cisimlerin bir maddesi vardr deme
nin uygun olmasna karn, btn maddelerin bir cismi vardr
demek uygun olmuyor; bir cismin tekinden byk olduunu
her zaman syleriz; buna k bir maddenin tekinden byk

olduunu sylemek

aykn

der

(bunun hi sylenmediini sa

nyorum). Bu nerden geliyor? uradan: madde ve cismin gerek


te ayr olamayp, birinin bulunduu her yerde tekinin de bu
lunmasna karn, yine de 'madde' ve 'cisim' iki deiik kavramn
yerini tutar ve buna gre, birisi tam deil, yalnzca tekinin bir
parasdr. nk 'cisim', kat yer kaplayan ve bir kl olan bir
nesnedir, 'madde' bunun blmsel ve daha bulank bir kavram
dr: ben bunun cismin tz ve katl iin kullanlp yer kapla
ma ve kln bunun dnda braklmas gerektiini sanyorum;
bu yzden de, maddeden sz ettiimizde, o bir tek eymi gibi
sz ederiz; nk gerekte o, her yerde ayn ve her yerde ebi
imll olan bir kat tz idesinden baka bir ey iermez. Bizim

31 1

madde idernlz byle olduuna. gre, artk dnyadaki deiilt kat


lklardan sz etmediimiz gibi deiik maddelerden de sz etme

yiz; oysa deiik cisimleri hem kavrar hem de onlann sznO

ederiz, nk yer kaplama ve klk deiebilir eylerdir. Fakat

katn uzamsz ve klksz varolmas olanaksz olduundan


'madde'nin bu belirlemeye gre gerekten varolan bir ey olar

kak alnmas. kukusuz.

ilk maddeyle ilgili olFak filozoflarn

kafalarn ve kitaplarn dolduran karanlk ve anlalmaz tart

malarn nedeni olmutur; bu kusurun ya da ktye kullanmn

baka ne kadar ok genel terimleri ilgilendirebilecei de dn


meye deer.

17. Szcklere iinleyemeyeceltleri eylerin yerini tuttur


mak. Beincisi. szcklerin kt kullanmnn bir baka tr de
onlar imlemedlkleri ya da hi imleyemeyeceltleri eylerin
yerine koymaktr. Bizim yalnzca adsal zlerini bildiimiz ci

simlerin genel adlarn nermelerde kullanp onlar zerine bir

ey olumladmz ya da olumsuzladmzda, hemen her zaman,

bunlarn belli trden cisimlerin

gerek zlerinin yerini tuttuu

nu rtk olarak varsaydmz ya da bunu amaladmz gr

rz. nk altnn ilenebilir olduunu syleyen birisi, gerekte


syledii eyin

benim altn dediim ey ilenebilir bir eydir

demekten te bir anlam olmamasna karn, yine de bunu aan


bir eyi.

bilir

altnn, yani altn gerek zn tayan eyin ilene


olduunu sylemek ve byle anlalmak ister; bu da, ilene

bilirliin altnn gerek zne bal ve ondan ayrlamaz olduu


anlamna gelir. Fakat bir insan gerek

zn

ne olduunu bilme

diine gre, ilenebilirliin zihninde bal olduu ey, gerekte,


bilmedii o z deil onun yerine koyduu 'altn' sesidir.

19. Buna gre, bizim cisim ldemizdekl her delmenlnln


tr deltlrmedllnl dnrz. Bu. kark kiplerde karma
k ideyi oluturan idelerden birinin darda brakld ya da de

itirildii zaman, onun niin baka ey yani baka tr olarak


kabul edildiini gsterir; ve bu lme-neden-olma- ldrme, k

ya, baba-ldrme terimlerinde aklk kazanr. Bunun nedeni,

adn imledii karmak idenin hem gerek hem de adsal z olu


udur ve bu adn bundan baka bir zle bir ball yoktur;

nelerde byle deildir.

3 12

nes

20. Kt k111lanmann nedeni, doanm dzenli lledlll


varsaym. lnsanlan adlara gerek zlerin yerini tutturmaya g
tren nedenlerden en nemlisinin, doann, daha nce de sz
getii gibi, eylerin retiminde dzenli i grd ve bizim ayn
genel ad altnda sraladmz her bireye, san olarak ayn ger
ek isel yapy vererek trler arasna kesin snrlar koyduu
varsaym olduunu sanyorum. Oysa bunlarn deiik nitelikle
rini gzlemleyen bir kimse, ayn ad alan bireylerden ounun,
isel yap bakmndan, birbirine gre deiik zgl adlar altna
den lrok bireyler arasnda olduundan bile daha deiik ol'
duklarn grr.

22. Altncs, szcklerin belli ve apak bir imleml oldu. u varsaym. Altncis, szcklerin, daha yaygn olmasna kar
n belki de daha az gze arpan bir kt kullanm daha vardr;
uzun ve allm kullanmlarla szcklere belli ideler balam

adlarla onlara verilen imlemler arasnda ylesi


ne yakn ve zorunlu bir balant bulunduuna inanma eili

olan insanlar,

mindedirler ki, daha batan, bunlarn anlamln anlalma


masnn olanaksz olduunu, bu yzden de,

sanki herkesce

kabul edilen seslerin kullanmnda, konuanla dinleyenin !dele


rinin kesinlikle ayn olmas zorunluymu gibi, sylenen szck
lerin kabul edilmesi gerektiini dnrler. Szcklerin anlam
na gvenmeden doan bu tr ktye kullanma, hi bir yerde
dnce adanlan arasnda olduu kadar yaygn olmad gibi,
bu kadar kt etkili de deildir. Tartmalarn, dnce dnya
sna bylesine zarar veren skl ve tkenmezlii, her eyden
ok, szcklerin iyi kullanlmamasndan gelir. nk, dnyay
s byk ve deiik atmalarda dnce ayrlnn etkisi
nin byk olduuna genellikle inanlmasna karn, benim, dei
ik yanlar tutan bilim adamlarnn birbirleriyle tarttklar sra
da en ok grdm ey onlarn deiik diller konutuklardr.
nk benim grebildiime gre bunlar, szckleri brakp da
konuya ve birbirlerinin ne dndne eilseler, dnmek is
tedikleri eyler deiik bile olsa, ayn eyleri dndkleri gr
lr.

31.

Kendisinde idesiz adlar bulunan kimselerde bu adlarn

anlam da yoktur ve byleleri ii bo sesler karrlar. Ad bulun-

313

mayan karmak idelert olan kimse, kendini kolay ve ksa yoldan


anlatamaz ve dolaylamalara gereksinme duyar. Bulank ve de
iken szckler kullanan kimseyi bakalar dinlemez ya da hi
olmazsa anlamaz. Adlarn genellikle kullanlandan deiik idele
re uygulayan kimse dilinin yntemini bilmez ve anlalmaz

ey-

ler syler. Ve kendisindeki nesne ideleri eylerin gerek varolu


una

uymayan

kimse

de,

salt

bu

yzden

doru

btlglnln

gerelerinden yoksundur ve zihni dlemlerle doludur.

32.Nesnelerdeki durum.

Nesne kavratrJlarmzla ilgili olarak

da yukarda saylan sakncalar geerlidir: rnein: ! .kendisinde


'tarantula' szcnn yerini tuttuu eyin bir idesi ya da imge
si olmayan kimse bu sz kullandnda pek gzel bir sz syle
mitir, fakat bununla hi bir ey anlatmay dnmemitir.

2.

Yeni bulunmu bir lkede, daha nceden tanmad trden bir


ok hayvanlar ve bitkiler gren kimse, onlar zerinde bir at ya
da geyiinki kadar doru ideler edinir; fakat yerlilerden onlarn
adn reninceye ya da kendisi onlara ad verinceye dek, onlar
ancak betimleme yoluyla anlatabilir.

3.

'Cisim' Szcn kimi

kez salt yer kaplama kimi kez de yer kaplamayla birlikte katlk
yerine kullanan kimse ok yanl konumu olur

4.

Herkesin

'katr' adn verdii ideye 'at' adm veren kimse yanl konumu
olur, bakalan onu anlamaz. 5. 'Santor' adnn bir gerek varl
n yerini tuttuunu dnen kimse kendini aldatr ve szc
nesne yerine koymu olur.

314

BLM XI
YUKARDAK

KUSUR VE KT KULLANIMLARI
DZELTME YOLLARI
8. Birincisi: idesiz szck kullanmama yolu. Yukarda sa

ylan konuma yanllarm dzeltmek ve bunlardan doan sa


kncalar nlemek iin, benden daha yetenekli birisi bu konu
zerinde daha derinliine dnmek ve dncelerinden dn
yay yararlandrmak gereini grnceye dek, aadaki kuralla
ra

uymann yararl olacan dnyorum. Biinclsi, herkes,

imlemsiz hi bir szck ve yerini tutturaca bir idesinin bulun


mad hi bir ad kullanmamaya dikkat etmelidir. Bu kural, 'i
gd', 'duygudalk' 'sevemezlik' v. b. szcklerinin, bakalar
nn

konumalarnda kendisini,

bu

szckleri kullananlarn

zihinlerinde bunlar uygulayacaklar hi bir idenin bulunmad


na ve onlarn bu szckleri bu gibi durumlarda genellikle ka
nt yerini tutan sesler olarak kullandklarna inandracak biim
de kullandklarna ne denli sk rastladn anmsayan hi
kimseye tmyle gereksiz grnmeyecektir.

9. kincisi, kipler iin, szcklere balanan seik ideler


edinme yolu. kincisi, bir kimse iin szckleri kimi fdelerin
imi olarak kullanmak yeterli deildir; onlara balad ideler,

eer basit idelerse ak ve seik olmallar; eer karmak !deler


se belirlenmi olmallar, yani zihinde yaln !delerin belirli bir
topluluu saptanm ve buna, baka bir eyin deil de bu kesin
ve belirli topluluun imi olan bir ses balanm olmal. Bu, kip
adlarnda, zellikle de, asllar olarak idelerini kendilerinden al
dklar belirli nesnelerin doada bulunmay yznden bula
nkla ok yatkn olan ahlaksal szcklerde, kesinlikle zorun
ludur. 'Adalet' szc herkesin azndadr, fakat genellikle ok

315

bulank ve belirsiz bir imlemi vardr. ve zihninde bu kannak


ideyi oluturan btn blmlerin seik bir topluh:unu kuran
birisi kp da, eer bu blmler baka blmleri ieriyorsa bu
ayrmay da yaparak sonunda oluturucu basit idelere ulaabi
lecek duruma gelmedike, bu byle olur. Bu yaplmadka sz
ckler, rnein 'adalet' ya da baka herhangi szck, iyi kulla
nlmam olur.

10. Nesnelere uygunluk.

Nesne adlarnda, bunlarn doru

belirlenmi idelerden baka bir ey daha gerek


lidir. Bunlarn adlarnn olduklan durumuyla eylere uygun
olmalan da gerekir; fakat bundan, yeri geldike daha geni
kullanm iin

olarak sz edeceim. Bu sanhk felse bilgi aratrmalarnda ve


doruyu arama

tartl11fllannda kesinlikle zorunludur. Bunun

olaan konumalara ve yaamn gnlk ilerine dek yaygnla


trlmas iyi bir ey olurdu, fakat bunun beklenebileceini san
myorum. Sradan kavramlar, sradan konumalara uygun d
er, bunlar old.ika bulank olsalar da ar ve sokak jlerinde
yararl olurlar. Satclarla aklarn, alarla terzilerin kendi s
radan ilerini yrtecek szckleri vardr. Felsefeciler ve tart
maclar da iyi anlamak ve iyi anlalmak isterlerse, bunlarn da
kendi szcklerinin bulunmas gerekir.

1 1. 'ncs, uygunluk.

ncs, insanlarn, szckle

rinin yerini tutacak olan idelerinin, beliigln !delerinin, bulun


mas da yetmez: bu szckleri, ortak kullanmn onlara balad
idelere olabildiince uydurmak iin de aba gstermeleri
gerekir. nk szckler, ,zellikle de kurulmu dillerde, hi
kimsenin iyelii altnda olmayp, al veri ve iletiimin ortak l
s olduklarndan herkesin bu lye istedii biimi

vermesi

ya da onlarn taklm olduklar ideleri deitirmesi uygun ol


maz: ya da en azndan, byle bir zorunluluk ortaya, ktnda
bunun haber verilmesi gerekir. lnsailann konumaktan amac
anlalmaktr ya da en azndan yle olmas gerekir; bu da, eer
ortak kullamma uyulmazsa, sk sk aklamalara, aklama is
teklerine ve buna benzer skc kesikllklere yol aar.

12.

Drdncs, szcklerin anlaml.ann aklamak.

24, iV. iv, 1 1 - 1 4

316

Dr-

dncs, ortak kullanmn szcklerin anlamn belirsiz ve bu


lank brakt (ok kannak idelerde ok zaman olduu gibi) ya
da terimin, btn konunun kendi evresinde dnecei lde
nemli olmasna karn, bir kukuya ya da yanlla yol aabi- .
lecek gibi olduu durumlarda, kimi kez, szcklerin imlemlerini
kesin olarak saptamak iin bunlarn

n v.,rmek zorunlu olur.


13. Bu da yoldan yaplabilir.

anlamlannn aklamas

Szcklerimizin yerini tut

tuklar ideler deiik trlerden olduklar iin, gerektii zaman


bunlarn yerini tuttuklar ideyi belirtmenin de deiik yollan
vardr. nk, tanmlamann, szcklerin uygun imlemlerini
belirtmek iin en iyi yol olduu dnlrse de, kesin anlam
yalnzca tanmlamayla belirtilebilen szckler olduu gibi ta
nm.lanamayan szckler de vardr: ve ileride basit idelertn, kip
lerin ve nesnelerin adlar konusunda greceimiz gibi, belki bu
yollardan ikisinden de bir lde pay alan bir nc yol da
vardr.

14. Birincisi, basit idelerde eanlamh terimle,rle ya da


eylerin gsterilmesiyle. Bir kimse bir basit ide ad syleyip de
bunun anlalmadn ya da yl anlama tehlikesi bulundu
unu gn)rse hem baar kurallar hem de konumann amac
bakmndan, dnd eyi aklamak ve bu ada hangi idenin
yerini tutturduunu bildirmek zorundadr. Bu, gsterildii gibi,
tanmla yaplamaz; bu yzden, bunu yapacak bir eanlaml sz
ck de yoksa, geriye u yollardan biri kalr; kimi kez, bu basit
ideyi tayan nesnenin

adn sylemek bu nesneyi bu ad

altn

da tanyanlara bu idenin adn anlatmaya yeter. Bir kylye


'yaprak-kurusu' nun neyi imlediini anlatmak iin, ona, bunun
gzn kuruyup den yapraklarn rengi olduunu sylemek ye
ter. kincisi, bir basit idenin adnn imlemini bir kimseye bildir

menin tek gvenli yolu, zihninde o ideyi retecek nesneyi


onun duyusuna sunmak ve bylece, o basit ideyi onda edimsel

olarak retmektir.

15. kincisi, kank kiplerde, tanm yoluyla.

kincisi, kar- .

k kipler, zellikle ahlaksal trden olanlar, okluk zihnin kendi


seimiyle bir araya getirdii ideler topluluu olup, varolan sap
tanm modelleri de her zaman bulunmadndan, bunlarn ad-

317

lannn tmlemi, basit tdelerdeki gibi gsterme yoluyla bildirile


mez: fakat buna kar, onlar da, yetkin ve san biimde tanm
lanabilirler. nk bunlar insan zihninin, herhangi bir llkr
nekle

herhangi

bir

ball

olmadan,

kendince

bir

araya

getirdii bir ok idelerin bileimi olduklarndan, insanlar, eer


isterlerse, her bileime giren ideleri san olarak bilebilirler;
bylece hen: szckleri belli ve kuku gtrmez bir imlemde
kullanr, hem de yeri geldiinde onlarn neyin yerini tuttuklarn
san olarak aklayabilirler.

16. Ahlik tantlamaya elverilidir.

Bu nedenle, ahlakn da

matematik gibi tantlamaya elverili olduunu dnmekten e


kinmiyorum; nk trel szcklerin yerini tuttuklar

eylerin

kesin gerek zleri tam olarak bilinebilir ve bylece kesin bilgi,


yani eylerin kendilerindeki uyuma ve uyumama elde edilebi
lir.

17. Tanmlar ahliksal konumay ak klar. Tanm, ah


liksal szcklerin kesin anlamlarn belirlemenin tek yoludur,
fakat bu yoldan szcklerin anlamlan hi bir . tartmaya yer b
rakmayacak biimde, kesin olarak bilinebilir: Bu yzden, insan
larn ahlik konularndaki konumalar doa bilimlerindekilerin
den ok

daha

ak deilse,

buradaki

savsama ve ktlllk

balanabilir gibi deildir; nk bu konumalar, bal olduk


lar ve karlamalar gereken ilkmekler olarak hi bir dsal
varln bulunmad. bu yzen de yanl ya da oransz olmala
r

olanaksz olan zihindeki ideler zerindedir.

18.

Kark kiplerin, zellikle de ahlaksal szcklerde, tanc

mn zorunlu klan bir baka sebep de, biraz nce belirttiim gi


bi, bunlardan ounun kesin olarak bilinebilmesinin tek yolu
nun tanm olmasdr. nk bunlarn yerini tuttuklar idelerin
byk blm, paralan hi bir yerde bir arada bulunmayp,
dank ve bakalaryla karm durumda olan idelerdir ve on
lar toplayarak onlara tek idenin birliini veren ey zihindir;
bunlarn adlarnn neyin yerini tuttuunu, bakalarna, ancak
zihnin birletirdii basit ideleri sayp dkerek bildirebiliriz; n
k bu durumda duyularmz bize, ok zaman basit idelerin ad
larnda ve bir lde de nesnelerin adlarnda, duyulur nesnele
rin sunulmas yoluyla yaptklar gibi bit' yardm, bu trden

318

adlarmzn yerini tuttuklar ideleri gstermek iin yapamazlar.

19. ncs, nesnelerde hem gsterip hem tanmlama.


Nesnelertn, bizim kendi trleri zertne olan seik idelertmizi im
leyen eyler olan adlarnn imlemleini aklamann nc yo

lu, bir ok durumlarda, szn ettiimiz iki yola, yani bilinmesi

istenen nesneyi gsterme ve onu anlatmak iin kullanlan sz

c tanmlama yollarna, birlikte ba vurmaktr. nk bura

da, her trde, genellikle bu trn karmak idesini yapan baka

idelein, kendileine bal olduklarn dndmz yneltici


ideler bulunduundan, bu trn en ayrt edici idesi diye dn

dmz rasa! imin bulunduu nesneye zgl ad ekinmeden

verebiliriz.

2 1. Nesnelerin yneltici niteliklerinin ideleri, en iyi gs


terme yoluyla elde edilir. Bu yneltici nitefikler en iyi gster
me yoluyla bildiilebilir ve baka yoldan hemen hi bildiilemez.

nk bir atn ya da devekuunun kl, szcklerle, pek ka

ba ve eksik olarak zihne ilenebilir; hayvanlarin grnts bu


ii bin kez daha iyi yapar. Altnn zel renginin idesi de, onun
betimlenmesiyle deil, ancak gzfu o renkten bir ok kez etki

lenmesiyle kazanlr; bu madene alkn olanlarn. onun gerei


ni sahtesinden, arsn karndan, bakala.rnn (gzleri ayn

derecede salam olmakla birlikte, srekli kullanmayla bu zel

' rengin kesin idesini kazanmam olanlarn) hi bir ayrm grme


dii durumlarda kolayca ayrt etmeleinde bu aka grlr.

22. Nesnelerin glerinin ideleri en iyi tanmla.

Fakat

nesnelein bizdeki zgl ideleini oluturan basit idelerden bir

ou, eylein olaan olarak bize grndklei biim iinde, du

yularmza apak sunulmu olmadklarna gre, nesne adlar

nn imlemleinden bir blmn sayp dkme yoluyla, nesneyi

dorudan gsterme yoluyla yaptmza bakla daha iyi bildire


biliriz. nk altnn, grlerek renilen parlak san rengi d

nda, telleirlik, eriyebilirlik, buharlamazlk ve altn suyunda


znrlk ideleini benim onlar sayp dkmem yoluyla re
nen kimse, bir para altn grp de onun apak nitelikleini

zihnine yerletirecei duruma bakla daha tam bir altn idesi .

edinmi olur. Fakat, eer bu parlak, ar. telleir eyin (btn


bu zelliklerin kendisinden kaynakland) biimsel yaps du-

319

yulanmza, bir genin biimsel yapsnnki ya da znnki ka


dar ak olsayd, 'altn' szcnn imlemi de 'gen' szc
nn imlemi kadar kolay renilirdi.

23. Cisimsel eyler ilzerindeki bilgimizin temelinin duyular


mza ne lde bal olduu buradan grlebilir. Bilgimizin ya
da imgelemimizin snn, kendilert de alglama yollarmzla snr
lanm olan idelertmizi aamaz.

24. Nesnelerin ideleri de eylere uygun olmal.

Fakat, ta

nmlar, nesne adlarn, idelertmizin yertni tutan eyler olarak


aklayabilirse de onlar nesnelertn kendilertnin yelini tutan
eyler olarak ok eksik brakr. Oysa nesne adlarmzn, yalnz
ca idelertmizi belirtmekte kullanlmakla kalmayp, eylertn ken
dilerini de temsil etmelert ve bylece onlarn yerini tutmalar ge
rektiinden,

bu

adlarn

imlemlerinin,

insanlarn

ideleriyle

olduu kadar eylerin gerekliiyle de uyumalar gerekir. Bu


yzden, nesnelerde,_ genellikle bu szcn imlemi diye kabul
edilmi olan olaan karmak idede durmayp biraz daha teye
gememiz, eylerin kendilerinin doalarn ve zelliklerini de
aratrmamz ve bylece, olanak orannda, onlarn seik trleri
zertne idelerimizi tamamlamamz ya da bu zelliklertn neler ol
duunu, bu tr eyleri kullanp deneme yoluyla tanim olan
lardan renmemiz gerekir. Bilgi ve felsefi dorular arayanlarn
bunu yapmas bsbtn zorunludur; nk ocuklar, eylerin
tam kavramlarn edinmeden nce szckleri rendikleri iin,
bunlar, zerlerinde ok dnmeden, geliigzel uygularlar ve
bylece onlarn imlediklert belirli idelert iyice renmeden kalr
lar. Bu alkanlk (hem kolay hem de yaamn gnlk ilertyle
iletiim, iin yeterli olduundan) ocuklar yetikin insanlar oldu
u zaman da srer; bylece ie ters ynden balanm olur, sz
ckler nce ve tam olarak renilmi, arkadan da bu szckle
rin uyguland kavramlar, kabaca edinilmitir. Bylece, kendi
lkelerinin dilini uygun biimde, yani dilbilgisi kurallarna gre
konuan kimselerin, eylerin kendileri zerinde hi de uygun
biimde konuamadklar grlr; bu kimselerin kendi aralarn
da yaptklar tartmalar da, yararl dorularn ve eylerin bizim
imgelemimlzdeki deil de kendilerindeki bilgilerin kazanlmasn
salamaz; bu yzden de nesnelerin adlarn bilmek onlar ze-

320

rindeki bilgimizi artmnaz.

25. Bunu yapmak kolay deil.

Bu durumda, bilimsel ara

trmalar yapm ve doal cisimlerin bir ok trlerini tanm


olan

kimselerin,

bu

trlerin

bireylerinde

deimez

biimde

uyutuklarn gzlemledikleri basit ideleri aklamalar yararl


olur. Bu, deiik kimselerin, ayn ad altnda gsterilen bir nes
ne trnn nitelikleri zerindeki bilgilerinin azlna ya da ok
luuna ya da onlar incelerken gsterdikleri titizliin derecesine
bal olarak, . ayn ad, kimisinin daha az kimisinin de daha ok
sayda duyulur nitelikleri imlemek zere kullanmalarndan do
an karkl byk lde ortadan kaldrrd. Fakat bu tr
den qir szlk, yani bir tr doabilim kitab yazmak iin ylesi
ne ok insan, yle uzun zaman, yle byk harcama, emek ve
anlay gereklidir ki byle bir yapt grmeyi ummak bile kolay
deildir; bu yaplncaya dek, nesnelerin adlarnn, onlar kulla
nanlarn grne uygun olarak yaplan tanmlaryla yetinme
miz gerekir. Onlar kullananlar da yeri geldike bize bu tanmla
n verseler ok yararl olurdu. Genellikle bu da yaplmaz; ve
insanlar ortak szcklerin imlemlerinin kesinlikle yerlemi ol
duu ve bunlarn yerini tuttuklar idelerin tam olarak bilindii,
bunlar bilmemenin de ayp bir ey olduu gibi bir yanl d
nceyle birbiriyle konuurlar ve anlamlan zerinde kendi ara
larnda bir anlamaya varmadklar szcklerle tartrlar. Bu
kabullerden ikisi de yanltr: ne karmak idelerin adlarnn,
deimez biimde ayn belirli ide iin kullanlacak biimde belir
lenmi yerleik ideleri vardr; ne de bir kimsenin belli bir eyin
bilgisini elde etmek iin onu elde etmenin zorunlu yoluna ba
vurmas ayp bir eydir. Gerekten herhangi bir sesin bir ba
kasnn zihninde hangi belirli idenin yerini tuttuunu, onun bu
sesi kullanmann dnda bir baka yoldan da bana aklama
sndan nce bilmemek bir kusur deildir; nk byle bir ak
lama olmadan onu bilmenin baka bir yolu yoktur. Dille iletiim
zorunluluu, insanlar, ortak szcklerin imlemi zerinde gn
lk konumay salayacak bir hogr snn iindeki bir anla
maya gtrr; bylece, bir kimsenin, bildii bir dilin szckleri
:e ortak kullanmn balad ideler zerinde tmyle bilgisiz
olduu dnlemez. Fakat ortak kullanm, son aamada, tikel
insanlarn idelerine indirgenebilen ok belirsiz bir kural oldu-

32 1

undan, ok zaman, ok deiken bir lndr. Fakat, benim


yukarda szn ettiim trden bir szln gerektirdii za
man, harcama ve emein ykseklii, zamanmzda onun umul
masna bile olanak vermediine gre, d klklaryla bilinip ayrt
edilen nesnelerin yerini tutan szckleri, bunlar temsil eden re
simlerle aklayan kk kitaplarn baslmasnn uygun olaca
n dnyorum. Bu anlaya gre yaplm bir szlk, zellikle
uzak lkelerin ve eski alarn dillerinde, bir ok terimlerin do
ru imlemlerini belki de daha kolay ve abuk retebilir ve adla
rn eski yaptlarda okuduumuz bir ok eylerin idelerini in
sanlarn

zihinlerine,

bilgin

eletirmenlerin

byk

ve

zor

yaptlaryla olduundan daha doru olarak yerletirebilirdi. Bit


kiler ve hayvanlarla uraan doabilimciler bu yolun yararn
grmlerdir; ve bunlardan birine ba vuran bir kimse, rnein
afyon ya da yaban keisi zerine bir kk resimden, bunlar
dan her birinin uzun tanmlarndan edinebileceine bakla da
ha ak bir ide edinmi olduunu kabul etmekte glk ekme

Bunun gibi, yine o kimse, Latinlerin strlllls ve


sistrum dedikleri eylerin dilimizdeki karlklar olan kaa ve

yecektir.

simbal szckleri yerine, eskilerde rastland gibi, bu aralarn,


szcklerin yanna baslan resimciklerini grseydi bu resimler
den edinecei ideler de tekilerden daha ak olurdu.

26. Beincisi, anlamlardaki deimezlik yoluyla.

Eer in

sanlar kullandklar szcklerin anlamlarn aklama sknts


na katlanmak istemezler ve onlar terimlerini tanmlamaya zor
lamak olana da bulunmazsa, yaplacak ey, en azndan, bir
kimsenin bakalarna bir ey retmek ya da onlara bir eyi ka
bul ettirmek istedii durumlarda, ayn terimi deimez biimde
ayn anlamda kullanmasdr. Eer bu.. yaplsayd (ve hi kimse,
byk bir ciddiyetsizlie dmeden bundan vazgeemez) bir ok
kitaplarn yazln.as skntsndan kurtulunmu olur, tartma
lardaki bir ok kartlklar sona erer, kimi kez u , kimi kez bu
anlamda kullanlan ok anlaml szcklerle dolu byk oylum
lu kitaplar kk boyutlara iner ve (bakalarndan sz etme
mek iin) bir ok filozoflarn kitaplar, ozanlarnkiler gibi, bir
fndk kabuuna sacak duruma gelirdi.

322

DRDNC KTAP
BLG VE KANI

323

BLM I
GENEL OLARAK BLG
.

Btn Bilgimiz delerlmizde Toplanr.

Zihnin, btn

dnce ve uslamalannn dolaysz nesneleri olarak gzlemledi


i ya da gzlemleyebildii eyler yalnzca kendi ideleri olduun
dan, btn bilgimizin onlarn evresinde dnecei aktr.

2. Bilgi iki ide arasndaki uyumann ya da uyumama


nn alglanmasdr. Bylece, benim grme gre; bilgi, iki
ldemiz arasndaki balant ve uyumann ya da uyumama
ve kartln alglanmasdr. Bu algnn bulunduu yerde bil
gi de vardr, bulunmad yerde, imgeleyecek, varsayacak, ina
nacak bir eyler bulsak da bilgi bulamayz. Akn kara olmad
n biliyorsak. bu iki idenin uyumadn alglamaktan baka ne
yapm oluruz; bir genin asnn toplamnn iki dik aya
eit olduunu . tantlamann btn gvenine dayanarak bildii
miz zaman, iki dik aya eitliin bir genin asyla zorun
lu olarak uyutuunu ve ondan ayrlamaz olduunu alglamak
tan te ne yapm oluruz?

3. Bu uyuma drt trdendir.Fakat bu uyuma ve uyuma

mann ne olduunu biraz daha seik olarak anlamak iin bunu


u drt tre indirgeyebiliriz:

! .zdelik ya da bakalk, .
2. Bant,
3. Birlikte-varolu ya da zorunlu balant,

4. Gerek Varolu.
4. Birincisi, zdelik, ya da bakalk. Uyuma ya da uyu
mamann birinci tr

zdelik

ya da

325

akalktr.

Zihnin, duy-

gular ya da ideleri bulunduu zaman yapt ilk edim idelerini


alglamaktr; onlar alglad lde de her birinin ne olduunu
bilmek ve bylece, aralarndaki ayrm, yani birinin teki olma
dn alglamaktr. Bu ylesine saltk bir zorunluluktur ki, bu
olmadka bilgi de, uslama da, imgeleme de, hi bir seik d
nce de olamaz. Zihin her idenin, kendisiyle uyutuunu ve
neyse o olduunu, seik idelerin birbiriyle uyumadklarn yani
birinin tekinden baka olduunu bu yoldan ak ve yanlmaz
olarak alglar ve bunu skntsz, zorlamasz; karmsz, doal
alglama ve ayrt etme gcyle, ilk bakta yapar. Mantklar
bunu iki genel kurala, Blrey neyse odur ve Ayn eyin he.m
olmas hem de olmamas olanakszdr kurallarna indirgeye
rek, zerleiinde dnebilmek zere, btn durumlara uygula
nabilir biime sokmularsa da. bu yetinin ilk uygulamasnn ti
kel ideler zerinde olaca aktr. Bir kimse ak ve yuvarlak
dedii ideleri edinir edinmez, bunlarn bu ideler olduunu ve
krmz ya da kare dedii baka ideler olmadm bilir. Ve dn
yadaki kural ve nermelerden hi biri, bunlar, daha nce hi
bir kurala bal olmadan bildiinden daha ak ve daha kesin
olarak bilmesini salayamaz. Demek zihnin kendi idelerinde al
glad ve her zaman ilk bakta alglad. uyuma ya da uyu
mama buradadr. Eer bu konuda bir kuku duyulursa, bu
nun, her zaman, zdelikleri ya da bakalklar da idelerin
kendileriyle birlikte ve ayn aklkla grlebilecek olan ideler
zerinde deil, adlar zerinde olduu grlecektir; ve bu baka
trl olamaz:

5. kincisi; bantl. kincisi, zihnin kendi idelerinde algla


d bundan sonraki uyuma ya da uyumamaya, kanmca, ba
ntl denebilir, ve bu da, nesnelerin, kiplertn ya da baka ey
lerin ne trden olursa olsun herhangi iki idesi arasndaki
bantnn alglanmasndan baka bir ey deildir. nk b
tn seik idelerln ayn olmadklar sonsuza dek kabul edilecei
ne ve her biri tekini evrensel ve dei'mez biimde yadsyaca
na gre, eer idelerimiz a!rasnda hi bir bant alglayamazsak
ve zihnin bunlar karlatrd deiik ynlere gre aralannda
ki uyumay ya da uyumamay bulamazsak, herhangi trden
bir somut bilgi edinmemiz kesinlikle olanaksz olurdu.

326

6. ncs, birlikte

varolu. ncs, zihnin alglar

nn zerinde ilendii idelerimlzde bulunan

uyuma ya da uyumama, ayn znede birlikte

birlikte

nc trden

varolma ya da
bulunmamadr, ve . bu zellikle nesnelere ilikindir.
-

Bylece, altnla ilgili olarak, onun buharlamadn syledii

miz zaman, bu doru zerindeki bilgimiz, buharlamazln, ya

da atete yok olmama gcnn, 'altn' szcyle lmlediimlz


karmak idemizl oluturan o zel trden sanlk, arlk, eriye

billrlik, ilenebilirlik ve altn suyunda znrlkle her zaman

birlikte bulunup, bunlara bal olduundan baka bir anlama


gelmez.

7. Drdncs, gerek varolu.


edimsel gerek varoluun herhangi

Drdnc ve son tr,

bir ideyle uyumasdr.

Bizde bulunan ya da edinebileceimiz bilgilerin tmnn bu

drt trden uyuma ve uyumama iinde bulunduunu sanyo

rum. nk, idelerimlzle ilgili olarak yapabileceimiz her trl

aratrma, bunlarla ilgili olarak bildiimiz ya da doruladmz


her ey, herhangi bir idenin ya bakasya birlikte olduu ya da

olmaddr;

onun

ayn

znede

baka

bir

ideyle

birlikte..

varolduu ya da birlikte-varolmaddr; onun baka bir ideyle

u ya da bu balants olduudur; ya da onun zihin dnda bir


gerek varoluunun bulunduudur. Bylece "Mavi san deildir"

bir zdelik uyumazl, "Kout izgiler arasnda bulunan eit

tabanl iki gen eittir" bir bant uyumas, "Demirde mkna

tstan etkilenim gc vardr" birlikte-varolma uyumas, ve

'Tann vardr" bir gerek varolu uyumas gsterir. zdelik ve


birlikte-varolma da gerekte bantlardan baka bir ey deil

lerse de, bunlar idelerimizin yle zel uyuma ya da uyumama

yollardr ki, bunlarn genellikle bant olarak deil de seik

balklar altuda ele alnmalar uygun olur. nk bunlarn, bu

kitabn bir ok yerlerinde sylenenler zerinde dnen herke

sin kolayca gzne arpaca gibi, ok deiik olumlanma ve

olumsuzlanma nedenleri vatdr. imdi bilgimizin deiik derece


lerinin incelenmesine geebilitim; fakat daha nce 'bilgi' szc

nn deiik anlamlarn ele almak gerekiyor.

8. Edimsel ya da alksal bilgi.

Zihnin dorularla donan

masnn bir ok yolu vardr; bunlardan her birine bilgi denir.

327

1 . Edimsel bilgi, idelerinin uyumas ya da uyumamas ya


da bunlarn arasndaki bantlar zerine zihnin imdiki gr
dr.

2. Bir kimsenin bir nermeyi bilmesi demek, bu nermeyi


oluturan ideler bir kez zihninde ortaya kt zaman bunlarda
ki uyuma ya da uyumamay aka grmesi, ve o nermeyi,
onun zerinde dnmek gerektii her durumda, o uygun y

nn hi duraksamadan grp onu kabul edecek ve ierdii


doruya gvenecek biimde belleine yerletirmesi demektir.
Buna alk bilgisi denebileceini sanyorum. Bylece, bir kim

senin, daha nceki tam ve apak bir alglamaya dayanarak zih


nin, onlar zerinde dnmek gerektii zaman hi bir kuku
duymadan onlara gvenebilecei biimde belleine yerlemi
olan btn dorulan bildii sylenebilir. nk, snrl anl
mz, herhangi bir anda ak ve seik olarak yalnzca bir eyi d
nebilecei iin, eer insanlarn edimsel olarak zerinde d

nmekte olduklarnn dnda baka bilgileri olmasayd, ok


bilgisiz olurlard ve en ok bilen kimse bile bir tek dorudan o
unu bilemezdi, nk bir anda dnebildii yalnzca o olur
du.

9. Alk bilgisi iki derecelidir.

konumayla, iki derecesi vardr:

Alk bilgisinin de, olaan

Bunlardan birincisi zihinde ortaya klarnda zihnin bu


ideler arasndaki banty edimsel olarak alglayabilecei bi
imde bellee yerlemi olan dorularla ilgilidir. Bu da, kendile
ri zerine sezgisel bir bilgimizin olduu, yani idelerin kendileri

nin,
dolaysz
bir
grle,
birbiriyle
uyuma
ya
da
uyumamalann aa vurduklar btn dorular iin byledir.
ikincisi. ikinci dereceden alk bilgileri de, zihnin bir kez
inanm olduu ve bu inancn ansn kantsz olarak saklad
dorularla ilgilidir. Bylece, bir genin alarnn toplamnn
iki dik aya eit olduunun tantn daha nce algladn ke
sin olarak ansyan kimse, artk onu bildiine gvenir, nk

onun doruluundan kuku duymaz: Byfece, bit dorunun da


ha nce bildii tantlamasn unutup da yine de o doruya inan
may srdren bir kimsenin, o doruyu bildii deil de kendi
belleine inand dnlebilirse de, gerekten bana da, daha

328

ncelert, bir doruyu bu yoldan anmsama, bakasnn tankl


na dayanan basit inanc biraz aan, kan ile bilgi arasnda bir
ey olarak grnmse de; daha iyi dnnce, imdi bunu
tam bir gven ieren bir bilgi yani gerek bilgi olarak gryo
rum. Bu konuda balangta bizi yanltan ey, bu durumda ide
lertn uyuma ya da uyumamasnn, blrtnci durumda olduu
gibi nermedeki ldelerln uyuma ya da uyumamasnn ilk alg
lann salam olan arac ldelertn edimsel alglanmas yoluyla
deil de, kendisine anmsamaya dayanarak gvendiimiz ner
medeki idelertn uyuma ya da uyumamasnn baka ara ideler
yoluyla grlm olmasndandr. rnein, bir genin as
nn iki dik aya eit olduu nermesinde, bu dorunun. tantla
masn grm ve aka alglam olan kimse, bu tantlama
zihninden silinmi de olsa, onun doru olduunu bilir; yle ki
imdi o tant aka grnmez, belki aklanamaz da; fakat o
kimse bunu, daha nce bildiinden daha deiik bir yoldan bi
lir. Bu nermede birlemi olan iki idenin uyutuu aiglanmak
tadr, fakat bu alglama, ilk algy retenlerden baka idelerin
araclyla olmaktadr. Bu kimse bir genin alannn toplam
nn iki dik aya eit olduu nermesinin doruluuna daha n
ce inanm olduunu anmsamakta, yani bilmektedir (nk
anmsama eski bir bilgiyi gz nne getirmektir) . imdi artk,
iki deimez ey arasndaki .ayn bantnn deimezlii, bir
genin alan bir kez iki dik aya eit idiyseler bunlarn hi bir
zaman iki dik aya eitlikten kmayacan gsteren idedir.
Buna gre o artk bu durumda bir kez doru olann her zaman
doru olduuna ve daha nce uyumu idelertn her zaman uyu
acana inanr; bu yzden de, bir zaman doru olduunu bildi
i eyin, bunu bir zaman bildiini anmsad srece, her za
man doru olduunu bilecei sonucuna varr. Matematikteki
tikel tantlamalann genel bilgi salamas bu yoldandr. Gerek
ten, eer ayn idelerin durum ve bantlarn sonsuza dek ayn
kalacann algs bilgi iin yeterli bir dayanak olmasayd, mate
matikte genel nermelerin bilgisi diye bir ey olmazd; nk o
zaman her matematiksel tantlama tikel olurdu ve birisi bir
gen ya da daireyle ilgili bir ey tantlad zaman bilgisi o tikel
betinin tesine geemezdi. Daha ileri gitmek isteyen birisinin,
ilk tantlad bilginin yeni bir gende de gerekletiine inana-

329

bilmesi iin tantlamasn bu yeni rnekte de yinelemesi ve bu


nun srp gitmesi gerekirdi; bu yoldan da hi bir genel nerme
nin bilgisine eriilemezdi. Fakat bellek edimsel alglama kadar
saydam olmad ve zamanla herkeste az ok zayflad iin,
teki ayrmlar kadar bu da, bundan sonraki blmde grecei
miz gibi, tantlayc bilginin sezgisel bilgiye gre daha kusurlu
olduunu gsterir.

330

BLM il
BLGMZN DERECELER
.

Sezgisel.

Sylediim gibi, btn bilgimiz zihnin, kendi

ideleri zerindeki grnden olutuundan: ve bu, olduu gi


bi, kendi yetilerimize ve bilme yolumuza gre yeteneimiz iin
deki en parlak ve en byk gveni oluturduundan bu
bilginin apaklk dereceleri zerinde biraz durmak bouna ol
mayabilir.Benim grme gre, bilgilerimizin aklk dereceleri
arasndaki ayrm. zihnin, kendi ideleri arasndaki uyuma ya da
uyumamay alglaynn deiik yollarndan ileri gelir. nk
eer kendi dnme yolumuz zerinde dnrsek, zihnin, ki
mi kez, iki ide arasndaki uyuma ya da uyumamay, baka bir
ide araya girmeden,
grrz; ite buna

dolaysz olarak kendilerinden algladn


sezgisel bilgi diyebileceimizi sanyorum.

nk bunda zihin kantlama ya da inceleme skntsna kat


lanmadan, doruyu. gzn alglamas gibi, yalnzca ona y
nelmekle alglar. Zihin akn kara olmadn, bir dairenin gen
olmadn n ikiden byk ve. ikiyle birin toplamna eit ol
duunu byle alglar. Zihin bu tr dorular basit sezgiyle, bu
ideleri birlikte ilk grdnde,

baka ide araya girmeden alg

lar: bu trden her bilgi, insan snrllnn yetenei iinde bulu


nan en ak ve en gvenilir bilgidir. Btn bilgilerimizin btn
gvenilirlik ve apakl bu sezgiye baldr: herkes bunu yle
byk bir gvenilirlik olarak grr ki, daha byn dne
mez ve bu yz.fi.en de bekleyemez. Daha byk bir kesinlik iste
yen, bilmedii bir eyi istemekte, ve phe duymadan pheci
lik gsterisi yapmaktadr.

2.Tantlamal.

Bilginin bundan sonra gelen derecesinde de

zihin ideler arasndaki

uyumay

33 1

ya da uyumamay alglar,

fakat bu dolaysz olmaz. Geri zihniri ideler arasndaki uyuma


ya da uyumamay alglad her yerde bilgi vardr; fakat zihin
ideler arasndaki bu uyuma ya da UJ1,1mamann bulunabilir
olduu durumlarda bile bunu her zaman gremez; bu durumda
bilgisiz kalr ve en ou, bir olaslk varsaymna dek gidebilir.
Zihnin, iki ide arasndaki uyuma ya da uyumamay her za
man hemen alglayamaynn sebebi, uyuma ya da uyuma
malan zerinde aratrma yaplan ideleri onlar birlikte gstere
cek biimde bir araya getirmemesidir. Zihin, kendi idelerini,
onlar karlatrarak uyuma ya da uyumamalann hemen g
rebilecei biimde yan yana getiremedii durumlarda, arad
uyuma ya da uyumamay bulabilmek iin ( duuma gre bir
ya da daha ok) baka idelerin araclna ba vurmak zorunda
kalr; ite

uslama

dediimiz ey budur. Bylece, zihin, bir ge

nin asyla iki dik ann byklkleri arasndaki uyuma


ya da uyumamay bilmek istedii zaman , bunu,

dolaysz bir

bakla ve onlar karlatrarak bilemez; nk bir genin


as herhangi bir ya da iki ayla hemen yan yana getirilip kar
latrlamaz; bu yzden de zihin bunun dolaysz ya da sezgisel
bilgisini edinemez. Bu durumda zihin, bir genin asnn
eit olduu baka alar bulmak zorunda kalr ve bunlarn iki
dik aya eitliini grp, genin alarnn da iki aya eit ol
duunu renmi olur.

3. Kantlara bal. Baka herhangi iki ide arasndaki uyu

may gstermeye yarayan bu arac idelere kantlar denir; uyu


ma ve uyumamann bu yoldan ak ve seik olarak alglarima
sna da

tantlama denir;

nk bu anla

gsterilmi ve zihnin

onu grmesi salanmtr.

4. teki kadar kolay delil. Bu, kantlar aracliyla bilgi,


kesin olmakla birlikte, apakl bakmndan sezgisel bilgi ka
dar ak ve parlak olmad gibi, kabul de o kadar abuk ol
maz. nk tantlamada zihin, sonunda, ele ald idelerin
uyuma ya da uyumamasn alglarsa da, bu, aba ve dikkat
harcamadan olmaz: onu bulmak iin birden ok geici gr ge
rekir.

5. Bir kukunun ardndan gelir.

Sezgisel ve tantlamal bil

gi arasndaki bir baka aynn da, ikincisinde, arac idelertn yar-

332

dumyla uyuma ya da uyumama alglandktan sonra kuku


nun da ortadan kalkmasna karn tantlamadan nce bir ku
kunun bulunuudur; bu kuku, kendisinde seik ideleri bulu
nabilecek lde bir alglama yetisi bulunan zihin iin sezgisel
bilgi durumunda otaya kmaz, tpk (ak ve karay seik olarak
grebilen) gz iin u mrekkeple u kadn ayn renkte olup
olmad konusunda bir phenin olamayaca gibi.

6. teki kadar ak deil. Tantlama yoluyla retilen alg


nn da ok ak olduu dorudur; fakat bu aklk benim sezgi
sel dediim bilgiyle her zaman birlikte giden o apak aydnlk
ve tam gvenden her zaman daha zayftr; karlkl iki aynann
yanstt bir yzn, nesneyle benzerliini ve uyumasn koru
duu srece bir bilgi retmesi; fakat yine de bu bilginin, her ar
dk yansmadan sonra, o yetkin ak ve seikliinin bir lde
azalmas; sonunda, bir ok uzaklamalarn ardndan byk bir
karklk ve donuklua brnp, zellikle de zayf gzlerin ilk
bakta tanyamayaca bir duruma girmesi gibi. Uzun bir ka
ntlar dizisiyle varlan bilgide durum budur.
7. Her admda sezgisel apaklk gerekil. Usun tanlamal
bilgide att her admda bir kant olarak kullanaca bir sonra
ki arac ideyle arad uyuma ya da uyumamann bir sezgisel
bilgisi vardr; byle olmasayd bunun da aynca kantlanmas ge
rekirdi, nk byle bir uyuma ya da uyumamann algs ol
madka bilginin bulunmas da olanakszdr. Bu eer kendiliin
den
alglanrsa,
sezgisel
bilgidir;
eer
kendiliinden
alglanamazsa bu uyuma ya da uyumamay gstermek zere,
bir ortak l olarak bir arac ide gerekir. Bu da aka gsteri
yor ki bilgi reten uslamann her admnda bir sezgisel gven
me vardr; ve bunu alglayan zihinin, idelerin aratrmamzla il-
gili uyuma ya da uyumamasn ak ve kesin klmas iin onu
anmsamasndan baka bir ey gerekmez. Dolaysz idelerin
uyuma yada uyumamasnn bu sezgisel algs da, tantlama
nn her admnda ve aamasnda, san olarak zihinde tutulmal
ve insan bunun hi bir blmnn darda braklmadna g
venmelidir; nk uzun karmlarda ve bir ok kantlar gerekli
olduunda, bellek bunu her zaman hazr ve san biimde sak
layamaz; bunun sezgisel bilgiye gre ok kusurlu oluu ve in-

333

sanlarn ok zaman tantlama diye bir takm yanllklara sarl


mas buradan gelir.

8. Her uslamann nceden billnen ve kabul edilen eyler


den geldii belltinin yanl anlalmas buradan gelir. Bilim
sel ya da tantlamal uslanann her admndaki bu sezgisel bilgi
zorunluluunun Skolastlkteki. btn bilgilerin nceden bilinen
ve kabul edilen eylerden geldii biimindeki yanltc belitin ne
deni olduunu sanyorum: bunun ne lde yanltc olduunu,
nermeleri, zellikle de zsz denilen nermeleri, ele aldm ve
bunlarn btn bilgi ve uslamalarmzn temelini oluturduu
nun bir yanllk sonucunda kabul edildiini belirttiim sirada,
geniliine gstermeye alacam.

9. Tantlama nicelikle snrl deildir.

Tantlamal kesinli

in yalnzca matematikte bulunduu gr genellikle kabul


edilmitir; fakat benim dnceme gre, sezgisel olarak algla
nabilen bir uyuma ya da uyumama durumunu iermek yal
nzca say, uzam ve beti idelerinin ayrcal deildir; bu yzden
de

tantlamann bilginin teki blmleriyle ilgisinin bulunma-

dnn ve onun yalnzca matematikilerin arad bir ey oldu


unun sanlmas eylerin apaklnn bir sonucu olmaktan
ok bizim uygun yntem ve uygulamalarmzn eksikliinden ge

lebilir.

10. Niin yle dnld. Tantlamann,

genellikle yalnzca

yukarda saylan idelerde aranmas ve onlarda bulunduunun


dnlmesinin, yalnzca o idelerle ilgili bilimlerin genel yararl
lndan deil, saylarn eitlik ya da ayrmllnn oltrl
mesinde say kipleri arasndaki en kk ayrmn ok ak ve
alglanabilir oluundan;

uzamda

her kk aynn alglanabilir

olmasa da, zihnin, iki ann, uzamn ya da betinin tam eitlii


ni inceleyip tantlamal biimde saptamann yollarm bulmu ol
masndan ve her ikisinin de, yani hem saylarn hem betilerin,
ele alnan ideleri yetkin biimde belirleyebilecek olan grlebilir
ve dayankl imlerle ortaya konmasnn olanakl oluundan, oy
sa bunlar adlar ya da szcklerle imlendii zaman, idelerin by
le kesinlikle belirlenemeyiinden ileri geldiini sanyorum.

1 1.

Fakat kipleri ve ayrmlar saylarla deil de, derecelerle

oluturulup hesaplanan teki basit idelerde, onlarn ayrmlar

334

zerine, onlarn doru niteliklenni ve en kk ayrmlarn alg


layacak ya da burilar lmenin yollarn bulacak biimde uygun
ve san bir ltmz yoktur. nk bu teki basit ideler, tek
balarna duyulamaz olan cisimciklertn boyut, klk, say ve de
vimlertnin bizde rettii grnt ve duyumlar olduklarndan
bunlarn deiik derecelen de bu nedenlerden birinin ya da bir
kann deiimine baldr; bu deiimi de biz o maddenin, her
biI1 seilemeyecek kadar keskin eyler olan cisimciklerinde gz
lemleyemediimize gre, bu yaln idelertn deiik derecelennin
san llenni elde etmemiz de olanakszdr.

13. Buna gre belli bir aklk derecesini retebilecek olan ci


simciklenn saylarn da devimlertni de bilemtdiimiz iin akl
n iki derecesinin birbiI1ne eit olduunu da tantlayamayz,
nk onlar kendilertne gre leceimiz belli lnlerimiz de,
en kk aynmlan ayrt etmeyi salayacak aralarmz da yok
tur; tek yardmcmz bu noktada bize bir yarar salamayan du
yumlarmzdr. Fakat aynmlann, zihinde, kendi aralanndaki ay
nmlann

kesinlikle

saptanabilecei

ak

ve

seik

ideler

retebilecek kadar byk olmalan durumunda, bu renk idelen,


mavi ve sar gibi deiik renk trlennde grdmz gibi, say
ve uzam ideleI1 kadar tantlanmaya yatkn olurlar. Burada altlk
ve renkler iin sylediim eylerin btn ikincil niteliklerle onla
rn

kipleI1 iin de geerli olduunu sanyorum.

14. Tikel teylerin varoluunun duyusal bllglsl. Bilginin bu


iki derecesine yani sezgi ve tantlamaya balanamayan her ey.
inan ya da ka
n olabilir, fakat, en azndan genel dorularda, bilgi olamaz.
Gerekte zihnin bizim dmzdaki sonlu varlklann tikel va
rolutan zertnde kulland baka bir algs vardr ki, bu, yal
ne denli gvenle kabul edilmi olursa olsun ya

nzcaolabilirlii aar ve yukardaki derecelerden hi birtne tam


olarak enemezse de, buna da bilgi denir. Bir dsal nesneden
aldmz idenin zihnimizde bulunduundan daha kesin bir ey
olamaz ve bu bir sezgisel bilgidir. Fakat zihnimzde bu plak
idenin dnda, kendisinden bizim dmzda bulunan ve bu ide
nin karl olan bir eyin varoluunu kesinlikle karabilecei
miz bir eyin bulunup bulunmad, kimllennln bir sorun ola
rak grd bir eydir; nk, byle eylerin bulunmad,

335

byle nesnelerin duyularn etkilemedii durumlarda insanlarda


byle ideler

bulunabiliyor. Fakat ben, burada. bizi kukudan

kurtaracak bir

apaklk

derecesinin

bulunduunu

sanyo

rum.Ve herkese soruyorum; gndz gnee bakt ve gece g


nei dnd; apsent itii, gl koklad, ya da yalnzca
bunlarn tad ve kokular zerinde dnd zamanlarda, ken
di iinde deiik bir algnn amaz bilincinde deil midir? Biz
salt ayn iki ide arasndaki aynn aka grebildiimiz kadar,
zihnimizde bellein yardmyla yeniden ortaya kan bir ideyle,
zihnimize edimsel olarak duyularmz yoluyla gelen bir ide ara
sndaki aynn da grebiliriz. Fakat birisi bana, bir dn ayn
eyi yapabildiini ve btn bu !delerin dsal nesneler olmadan
da retilebildiini sylerse, benim u yant verdiimi isterse d-

' nde grebilir: 1 . Benim ondaki bu kukuyu yok etmem b


yk nem tamaz, her eyin d olduu yerde uslama ve kant
lamalann
bulunmaz.

bir yaran

2.

yoktur,

doru

ve

bilgi

diye

bir

ey

Kendisinin, dnde atee dmekle, edi.msel ola

rak atein iinde bulunmak arasndaki apak aynn da kabul


edeceini sanyorum. yle ki, daha nce szn ettiimiz iki
bilgi trne, bizim dmzdaki tikel nesnelerin, nesnelerden bi
ze

gelen idelerin edimsel girilerinin bizde rettii alg ve isel

duyuma dayanan bilgisini de ekleyebileceimizi sanyorum; by


lece deiik derecelerde bulunan ve deiik kantlama ve kesin

leme yollar olart . tr bilginin, yani

duyusal bilgilerimizin bulunduunu

15. deler ak

da

sezgisel, tantlamal

ve

kabul edebiliriz.

olsa bilgi her zaman ak olmaz.

Bilgi

miz idelerimiz zerine kurulmu olup, yalnzca onlar kulland


na gre, bundan, bilginin idelerimize uygun olduu, idelerimi
zin ak ve seik ya da karanlk ve bulank olduu durumlarda
bilgimizin de yle olmas gerektii sonucu kmaz m? Buna, ha
yr yantn veriyorum; nk bilgimiz iki ide arasndaki uyu
ma ya da u'yumamann algl<,nmasndan olutuuna gre,
onun ak

ya da karanlk oluu, idelerin kendilerinin ak ya

da karanlk oluuna deil, o algnn ak ya da karanlk oluuna


baldr: rnein bir genin alan ve iki dik aya eit olma
zerine dnyadaki herhangi bir matematikininki kadar ak
ideleri bulunan bir kimsenin, onlarn uyumas zerine ok ka
ranlk bir algs, ve bylelikle de ok karanlk bir bilgisi olabilir.

336

Fakat, karanlk olular yznden ya da baka nedenle bulank


olan ideler ak ve seik bir bilgi retemezler, nk zihin, bula
nk idelerin uyuup uyumadklarn da aka alglayamaz. Ya
da ayn eyi yanlgya daha az yol aacak biimde anlatmak is
tersek: kendisinde, kulland szcKlerin belirlenmi ideleri
bulunmayan

kimse, , onlardan,

nermeler yapamaz.

337

doruluuna

gvenebilecei

BLM IIl
NSAN BLGSNN KAPSAMI
1. Bilgimiz delerimizi aamaz:

Sylediimiz gibi, bilgi ide

lerimiz arasndaki uyuma ya da uyumamann algs olduuna


gre, bundan u sonular kar.
Birincisi,

idelerimiz olmadka bilgimiz de olmaz.

2. kincisi, onlarn uyuma ya da uyumamalann algla


mamz da aamaz. kincisi bu uyuma ya da uyumamanui
algsiu aan bilgimiz olmaz. Bu alg da : 1 . ya sezgi, yani iki
idenin dolaysz ltrlmesi yoluyla olur, 2. Ya uslama, yani
iki ide arasndaki uyuma ya da uyumamay baka idelerin
araclyla inceleme yoluyla, 3. Ya da

duyum yani tikel eylerin

varoluunun alglanmasyla olur, ve bundan da u sonu kar:

3. Sezgisel bilgi btn idelerimizin btn bantlarn


kapsamaz. ncs, btn idelerimizi ve bu ideler zerine
bildiimiz her eyi kapsayan br sezgisel bilgimiz olamtz: n
k idelerimizin birbirine gre olan btn bantlarn, onlar
dolaysz olarak karlatrma yoluyla inceleyemeyiz. Bylece
bende, ayn iki paralel arasna ve ayn taban zerine izilmi,
biri geni al biri dar al iki gen idesi varsa, sezgisel bilgiy
le, bunlardan birinin teki olmadn alglayabilirim, fakat onla
nn eit olup olmadklann bu yoldan alglayamam, nk
genlerin eitlik asndan uyuup uyumadklar onlann
dolaysz ltrlmesiyle alglanamaz; betilerln deiik oluu .
onlann paralannn dolaysz ve san bir karlatrlmasn ola
naksz klar ve bu yzden de onlann, kendilerine gre llece
i, arac nicelikler gerekli. olur ki bu da tantlamal ya da usla
mal bilgidir.

338

4. Drdncs. tantlamal bilgimiz de hepsini kapsa


maz.

Yine yukardaki gzlemlerimizden

uslamah bilgimizin

de

ldelerimlzin btn alann kapsamad sonucu kar, nk,


inceleyeceimiz iki ayn ide arasnda, bunlar, kannn her b
lmnde birbirine bir sezgisel bilgiyle balayabilecek arac ide
leri her zaman bulamayz; bunun bulunmad yerde bilgi ve ta
ntlamay da bulamayz.

5. Betlnclsi. duyusal bilgi teki ikisinden daha dardr.


Beincisi, duyusal bilgi. eylerin duyularmz karsndaki edim
sel varoluundan teye geemediinden tekilerin ikisinden de
daha dardr.

6. Demek bilgimiz idelerlmizden daha dardr.


btn bunlara gre,

bilgimizin kapsamnn

Altncs,

yalnzca eylerin

gerekliine gre deil idelerimizln kapsamna gre de daha dar


olduu aktr. Yine de, varlk ve yaplannzn imdiki duru
munda bile, eer insanlar, sahtelikleri yaldzlamak ya da deste
kemek ve bir kez balanm olduklar dizge, kar, ya da partiyi
glendirmek iin kullandklar btn yetenek ve abalarn,
tam bir itenlik ve dnce zgrlyle, doruyu bulma yolla
rn dzeltmede kullansalard insan bilgisinin, imdi bulunduu
duruma gre, ok daha ilerletilmi olacandan kuku duymu
yorum. Bizde

zdek

ve

dtnme

ideleri vardr, fakat yalnzca

zdeksel olan bir varln dnebilip dnemeyeceini belki


de hi bilemeyeceiz; nk amnn yardm olmadan, yalnz
ca kendi J.delerimizln gzlemiyle, Tanrnn, uygun yapdaki kimi
zdek dizgelerine alglama ve dnme gc verip vermediini
ya da yine uygun yapdaki bir maddeye dnen bir zdek-d
tz katp katmadn bilmek, bizim iin olanakszdr. Bizdeki
kavramlar ynnden, bizim iin, Tanrnn, eer isterse, bizdeld
madde idesine dnme yetisi eklemesini kavramak, dnme
yetisinin baka bir eye balanmasn kavramaktan daha zor
deildir; nk dncenin ne olduunu bilmediimiz , gibi,
Tanrnn isteinin ve iyiliinin dnd:;iki bir yoldan hi bir yara
tlm varla verilemeyecek olan bu gc, onun hangi trden
cisimlere vermeyi uygun grdn de bilemeyiz. Bunu kesin
likle ruhun lmezliine olan inanc azaltmak iin sylemiyorum.
Burada olaslktan deil, ak bilgiden sz ediyorum ve bir filo-

339

zofun alak gnlllne, bilgi retiminin gerektirdii kantla

rn bulunmad yerde yksekten konumamak ne denli uygun

sa, bilgimizin neleri kapsayabileceini ayrt etmek de bizim iin


ylesine yararldr; bu .konudaki durumumuz gizliyi grme du

rumu olmadna gre, bir ok eylerde inan ve olaslkla yetin

memiz gerekir; ve imdiki zdek-dlk ve Ruh konusunda da

yetilerimiz tantlamal bilgiye erimeye yetmiyorsa, bunu tuhaf


grmemeliyiz. Ahlak ve dinin btn yksek amalan, ruhun z

dek-dlnn felsefi kantlamas olmadan da yeterince salam

temellere oturur; nk bizim burada. duyarl ve ussal varlklar

olarak varoluumuzu balatan ve bizi yllarca bu durumda tuta

nn teki dnyada da buna benzer bir duyarlktan tad almamz

ve orada da, insanlarn bu dnyadaki davranlarna gre uy

gun grd dlleri alabilmemizi salayabilecei ve bunu iste

dii aktr. Yer kaplayan maddeyle duyumun ya da varolula

yer kaplamayan . herhangi bir eyin zihinlerimizide ne denli zor


uyutuunu gz nnde tutan bir kimse ruhunun ne olduunu

bilmekten ok uzakta bulunduunu kabul edecektir. Bu bana,

bilgimizin erimi dnda blunan bir nokta olarak grnyor;

kendini bunu serbeste dnmeye veren ve her varsaymn ka

ranlk ve zlmez yanna bakan birisi, ruhun zdeksellii ko

nusunda olumlu ya da olumsuz bir karara varmasn salama

ya usunun yeterli olmadn grecektir. Bizde dnen bir


eyin bulunduu tartma gtrmez; bunun doas zerindeki

kuukumuzun kendisi de onun varoluuna olan inancmzn


amaz kantdr. te yandan, bir ok durumlarda bir eyin do

asn anlayamadmz iin onun varoluunu yadsman sadu

yuya aykr oluu gibi, burada da byle bir nedenle onun varo
luundan

kukuya

dmk

bounadr.

Gerekte,

varolan

nesnelerden hangisinde, anlklanmz aka artan bir eyin


bulunmadn da bilmek isterdim.

7. Bilgimizin erimi nedir.

Daha nce genel olarak dokun

duum gibi, idelerimizle ilgili olarak yaptmz olumlama ya da


olumsuzlamalar

drt

tre

indirgenebilir;

zdelik,

birlikte

varolu, bant ve gerek varolu. Bunlardan her birinde, bilgi


mizin nereye dek uzanabileceini inceleyeceim:

8. Birincisi. idelerimiz olarak zdelik ve bakalk bilgi;..

340

mlz. Birincisi, zdelik ve bakalk ynnden idelerimizin


uyuma ya da uyumamas zerine sezgisel bilgimizin kapsam

idelerimizin kendilerinin kapsam kadardr; zihin kendisindeki


bir idenin ne olduunu ve baka bir idenin ayn olmadn sez
gisel bir bilgiyle hemen anlayabillr.

9. kincisi, birlikte-varolma ynnden uzaa gidemez.

kincisi nesnelerle ilgili bilgimizin en byk ve en nemli bl


m birlikte-varolmadan olumakla birlikte, bu ynden bilgimiz
ok dardr. nk, gsterdiim gibi, nesnelerin trleri zerine

idelerimiz, bir tek znede birlemi ve birlikte-varolan bir basit


ideler topluluu olduuna gre, bu ya da baka herhangi tr
den nesnelerle ilgili yeni bir ey bilmek istediimiz zaman, bu
nesnelerin ne gibi

baka niteliklerinin bulunup bulunmadnn

dnda neyi aratrabiliriz? Bu da bu karmak ideyi oluturan

yaln ideler dnda

baka hangi idelerin birlikte-varolduklarn

ya da olmadklarn bilmekten baka bir ey deildir.

o. nk basit idelerin byk blm arasndaki ba


lanty bilemeyiz. Bu, insan bilgisinin ok nemli bir blm

olmakla birlikte.ok snrldr, hemen hemen hitir. Bunun se


bebi, bizim karmak nesne idelerimizi oluturan basit idelerin,

byk blmyle, doalar bakmndan.baka bir basit ideyle

bunun varoluunu kendilerinden karabileceimiz herhangi bir


grlr ve zorunlu balant ya da bir badamazlk tamay

dr.

1 1. zellikle de ikincil niteliklerin.

Bizim kanmak nesne

idelerimizin kendilerinden yapld ve nesnelerle ilgili bilgileri


mizi en ok kendilerinde kullan9.mz ideler, ikincil niteliklerin

ideleridir ve bunlarn hepsi (gsterildii gibi) o nesnelerin kk

ve duyulmaz blmlerinin birincil niteliklerinden, eer bunlar


dan deilse bizim kavraymzdan daha da uzakta kalan bir
eylerden doduuna gre, bunlardan hangilerinin. birbiriyle bir
zorunlu birlik ya da ayrklk iinde olduunu bilemeyiz. n
k'.i, altnn bizdeki karmak idesini yapan niteliklerin hangi
kaynaktan fkrdn, ve bunlarn, paralarn hangi boyut, k

lk ve rglerine bal olup hangilerinin rn olduklarn da

bilmediimize gre, altnn ayn duyulmaz blmlerinin rn


olan ya da onlarla badamayan baka ne gibi niteliklerin bu-

34 1

lunduunu bilmemiz de olanakszdr.

12. nk ikincil niteliklerle birincil nlteller arasnda


ki btn balantlar bilinemez. Nesnelerin btn ikincil nite

liklerinin kendilerine bal olduu duyulmaz blmlerin birincil

nitelikleri zerine olan bilgisizliimizin dnda, ayn znedeki

deiik !delerin birlikte-varoluu ,ya da (deyim yerindeyse) birlik- .


te-varolmaz-lnn bilgisinden bizi ok uzakta brakan bir ba

ka ve daha da umarsz bilgisizlik blm vardr; bu da ikincil


niteliklerle bunlarn bal olduklar birincil nitelikler arasnda,
grlebilir trden hi bir balantnn bulunmaydr.

1 3. Bir cismin boyut, klk ve devimini baka bir cismin bo

yut, klk ve devimininde bir deimeye neden olmas bizim kav

rayamayacamz bir ey deildir; bir cismin blmlerinin, te


kinin

onun

iine

giriiyle

ayrlmas

ve

itki

sonunda

durgunluktan devime deime, btn bunlar ve benzerleri, bi


ze, aralarnda

bir balant

olan eylermi gibi grnr. Fakat

zihinlerimiz. cisimlerin bu birincll nitelikleriyle onlarn bizde

rettii duyumlar arasnda bir balant bulamad iin, ikincil


nitelikleri dolaysz olarak reten grnmez paracklarn boyut,

klk ya da devimlerini bulabilsek bile, bunlarla bu ikincil nite


likler arasnda kesin ve kuku gtrmez

nedenselllk ya da bir-

ilkte-varolu kurallar kurmay hi , bir zaman baaramayz.

Paralarn hangi boyut, klk ve devimlerinin bir sar renk. bir


tatl tad ya da bir tiz ses karacan bilmekten ylesine uzak

tayz ki, paracklarn herhangi boyut, klk ya da devimlerinin

bizde nasl olup da bir renk, tad ya da ses idesi uyandracam

kavramamz olanakszdr; birbirleri arasnda kavranabilir ba


lant yoktur.

1 4. yle ki, herhangi bir nesne trnn bizdeki karmak

idesi ne olursa olsun, onun ierdii basit !delerden, baka her

hangi bir niteliin zorunlu birlikte-varoluunu kesin ola.rak be

lirleyemeyiz. Btn bu aratrmalardaki bilgimiz deneyimlzden


teye gemez. Gerekte birincil niteliklerden az bir blmnn,

kln yer kaplamay gerektirmesi, ve itki yoluyla devime ge

mek ya da devim iletmek iin kat olma zorunluu durumlarn

da olduu gibi, birbiriyle zorunlu bamllk ve grnr balan

tlar vardr. Fakat bunlara, belki de kimi baka idelerimize

342

karn, yine de bunlardan aralarnda grnr balant bulu


nanlar ylesine azdr ki, sezgi ya da tantlama yoluyla nesneler
de birlemi olduklarn grdmz niteliklerden pek aznn
birlikte-varoluunu grebiliriz; yle

ki

nesnelerde hangi nitelik

lerin bulunduunu renmek iin elimizde duyularmzn yard


mndan baka bir ey kalmaz; nk bu birlikte-varoluun alg
lanmadan te bir bilgisi olamaz ve bu, ya tikel nesnelerde
duyularmzn gzlemiyle, ya da genelde !delerin kendilerinin zorunlu balantlanyla alglanabilir.

15. Birlikte-varolua kar-olma zerine bilgimiz daha ge


nl,tlr. Badamazla ya da birlikte-varolua kar olmaya ge
lince, her znenin her trden birinci nitelikten, her durumda
yalnzca birini tayabileceini, bilebiliriz: rnein her tikel yer
kaplama, klk, para says ya da devim, ayn trden baka ni
telikleri dlar. Bunun benzeri, her duyuya zg olan btn du
yulur ideler iin de geerlidir; nk bir znede her trden ne
varsa ayn trden btn bakalarn darda brakr: rnein
hi bir nesnenin, ayni anda, iki kokusu ya da iki rengi olamaz.
Buna kar belki de bir opalde ya da

Hgnum nephriticum

su

yunda ayn anda iki renk bulunmaz m denecektir. Benim buna


yantm qu cisimlerin deiik yerlerden bakan gzlere ayn anda
deiik renkler saladdr; fakat unu da eklemekten ekinmi
yorum, deiik yerlerdeki gzlere k zerrelerini yanstan, nes
nenin deiik blmleridir; bu yzden de, ayn anda hem sar
hem de mavi grnen ey, nesnenin ayn paras olmad iin
ayn zne de deildir. nk bir cismin bir ve ayn paracnn
ayn anda deiik biimde deitirmesi ya da yanstmas, o
cismin ayn . anda iki deiik kl ya da dokusu bulunmas ka
dar olanakszdr..

16. Glerin birlikte-varoluunun bilgisi de ok dardr.


Nesnelerde bulunan, baka nesnelerin duyulur niteliklerini de
itirme glerinin, bizim bilgimizin hi de nemsiz bir dal ol
mayan, nesneler zerindeki aratrmalarmzn byk blm
n oluturmasna karn; bu ynden de, bilgimizin deneyin
tesine geebileceinden ya da bu glerden byk blmn
bulabileceimizden ve bunlarn bir znede bulunularnn bizim
iin o nesnenin zn oluturan herhang bir ideyle ballkla-

343

rndan kaynaklandn bilebileceimizden kukuluyum. n


k, nesnelerin etkin ve edilgin gleri ve bunlarn ieyi biim
leri, paralarn, bizim hi bir yoldan bilemeyeceimiz doku ve
devimlerine bal olduklarndan, bunlarn, bu tr eylerin biz
deki karmak idelerihi oluturan idelerle ballklann ya da
kartlklanm ancak ok az saydaki durumlarda alglayabiliriz.

17. Tinler zerindeki bilgimiz daha da dardr. Cisimlerin


gleri ve etkileri zerine bilgimiz ne denli az da olsa, tinlerle il
gili olarak daha da byk bir karanlk iinde bulunduumuz
sonucuna varmann zor olmadn sanyorum; nk tinler
zerine, kendi iimizde, kendi ruhumuzun ilemlerinin kendi
gzlem alanmza girdikleri lde onlar zerinde dnerek el
de ettiklerimizin dnda, doal olarak hi bir idemiz yoktur.
18. ncs, teki bantlann bilgisinin snrlann bil
mek de kolay deildir. nc trden bilgiye, idelerimizin

baka bir bant.iinde uyuma ya da uyumamalarmn bilgisi


ne gelince bilgimizin en geni alan olarak, bunun da nereye
dek uzanabildiini belirlemek zordur; nk bilgimizin bu bl
mnde yaplabilecek ilerlemeler, bizim, birlikte-varolular ele
alnmam olan idelerin balantlarm ve durumlarm gsterebi
lecek ara ideler bulmaktaki becerimize bal olduundan, bu
tr bulularn ne zaman sonuna vardmz ve usun, kant bul
mak ve ok uzaktaki idelerin uyuma ya da uyumamalanm in
celemek in yetenei iindeki btn olanaklar ne zaman elinde
bulundurduunu sylemek kolay olmaz. Cebir bilmeyenler bu
bilimin bu tr iinde ne artc eyler yapabileceini bilemezler
ve insann gl zihninin, bilginin teki blmlee yararl ola
cak ne gibi yardmlar ve gelimeler salayabileceini saptamak
kolay deildir. En azndan benim inandm, tantlama ve bilgi
ye elverili idelerin yalnzca nicelik ideleri olmaddr; ve gzle
min teki ve belki de daha yararl blmlerinin de, eer kt
lkler, tutkular ve kar ballklar bu yoldaki abalara kar
kmazsa, kesin bilgi salayabileceini sanyo,rum.

Ahlik tantlamaya elverilidir: Bizi yaratm olan ve kendi


sine bal olduumuz gc, bilgelii ve iyilii sonsuz olan bir
yce Varlk idesiyle, anlayan ve ussal yaratklar olarak kendi
idemiz bir kez bizde aka olutuktan sonra, bunlarn iyi nice-

344

lenmesiyle elde edilecek sonularn; grevlerimizin ve eylem ku


rallarmzn temellerini,

arasna

ahlik tantlanmaya elverili bilimler

sokacak biinde, bize verebilecein i sanyorum; o za

man bu konuda da, matematikte gsterdii yanszlk ve dikkati


trebilimde de gsteren bir . kimsenin, matematiktekiler kadar
kar klmaz zorunlu sonularyla birlikte apak nermeler

yoluyla doru ve yanln gerek llerini karabileceinden


kuku duymuyorum. Say ve uzamnkiler kadar teki

bantlar da kesin

kiplerin

olarak alglanabilir; ve bunlarn uyuma ve

uyumamalan zerine uygun yntemler dnldnde bun


larn da tantlamaya elverili olmamalar iin bir sebep gremi

yorum. "fyeliin bulunmad yerde adaletsizli]s; de olmaz", Euc

leides'in herhangi bir nermesi kadar kesindir; nk iyelik


idesi bir ey zerindeki haktr ve kendisine 'adaletsizlik' ad ve
rilen ide de bu hakka saldrlmas ya da onun gasb olduuna
gre, byle saptanm olan ve kendilerine bu adlar verilmi olan
idelerle, bu nermenin de, bir genin iki dik aya eit as
olduu nermesi kadar doru olduunu kesinlikle bilebilirim.
Yine: "H bir hkmet salt zgrlk vermez;'. Hkmet idesi,
kendilerine uyulmas gereken belli kurallara ya da yasalara da
yanan bir toplum kurumu olduuna, salt zgrlk idesi de her
kesin istediini yapmas olduuna gre, bu nermenin dorulu
una

da

bir

matematik

nermesininkine

olduu

kadar

gvenebilirim.

19. Ahlaksal ideleri tanltlanmaya elverisiz gsteren iki


ey. Karmaklk ve duyulur temsilden yoksunluk. Bu yn
den nicelik idelerine stnlk salayan ve c;mlan kesinlik ve ta
ntlamaya daha elverili gsteren eyler unlardr:
Birincisi, bunlarn, her trl szck ya da seslere pakla
daha sk bir karlkllk iinde bulunduklarnn duyulur imler

le ortaya konulup temsil edilebilir olmalar. Kat zerine izilen

betiler zihindeki idelerin kopyalardr ve szcklerin imlemlerin


de bulunan belirsizlik bunlarda bulunmaz. izgilerle izilen bir
a, daire ya da kare gz nndedir, bunlar zerinde yanlma ol
maz; deimez olarak1 kalrlar ve istenildii kadar baklp incele
nebilirler ve tantlama yeniden gzden geirilebildii gibi btn
blmleri de, idelerde bir deime tehlikesi olmadan, yeniden

345

elden geirilerek denetlenebilir. Ahlaksal !delerde bu yaplamaz;


bunlar, tekilerde olduu gibi, ortaya koyabileceimiz duyulur
imler yoktur; bunlar yalnzca szcklerle anlatabiliriz; szck
lerse, yazldklar zaman ayn kalmakla birlikte, bunlarn yerini
tuttuklar J.deler ayn kimsede deiebilir, ve bunlarn deiik
kimselerde deiik olmadklar durumlar ok seyrektir.
kincisi. ahlakta daha byk gle neden olan bir baka

ey, ahlaksal !delerin, genellikle, matematikte olaan olarak ele


alnan betllerin idelerinden ok daha karmak oluudur. Bun
dan da u iki saknca doar: birincisi, bunlarn yerini tuttuklar
basit idelerin tam_ topluluu zerinde kolay anlamaya varla
mad iin adlarnn imlemleri belirsiz kalr; bylece bunlar
iin, konuurken her zaman, dnrken de okluk, kullanlan
im

srekli olarak ayn ideyle birlikte gitmez. Ahlaksal idelerin

karmaklndan doan ikinci glk de, zellikle yargya an


cak uzun karmlarla ulalabildii ve birbirinden uzak ideler
arasndaki uyumann gsterilebilmesi iin bir ok baka kar
mak idelerin araya girmesinin gerekli olduu durumlarda; zih
nin bu kesinlikli bileimleri, bunlardan bir ounun durumlar
n

ve

kendi

aralarndaki

karlkllk,

uyuma

ya

da

uyumamalan inceleyebilmek iin gerekli olduu srece, san


ve eksiksiz olarak saklamasnn olanaksz oluundandr.

20. Bu Zorluklar kaldrma yollan.

Trel idelerin tantla

maya elve'ilf olmadklarn dndren bu sakncalardan bir


blm, her terimin yerini tutaca yaln ide topluluunu kuran
tanmlar yapp, bu terimleri bu kesinlik kazanm topluluk iin
srekli ve deimez biimde kullanmakla byk lde giderile
bilir. Bunun dnda, cebir ya da benzerlerinin teki zorluklar
gidermek iin hangi yntemleri esinleyebileceklerini sylemek
kolay deildir. una inanyorum ki, eer insanlar trel dorulan
ararken de matematiksel dorulan ararken kullandklar ynte
mi kullanr, orada gsterdikleri yanszl burada da gsterirler
se, buradaki dorularn birbiriyle daha sk balantl olduklar
n, bunlarn, bizim ak ve seik idelerimizden, daha byk bir
zorunlulukla ktklarn ve yetkin tantlamaya genellikle sanl
dndan ok daha yak n olduklarn greceklerdir.
.

21. Drdncs, gerek varolu ynnden kendimizinki

346

iin sezgisel. Tanruwkl iin tantlamal. az saydald klm.l


btka eylerlnJd iin de duyusal bllgllerlmlz vardr. Bilgimi
zlr drdnc trne yani eylerin gerek edimsel varolulan
nn bilgisine gelince, kendi varoluumuz zerine bir tantlamal
bilgimiz, baka herhangi ey iin de ancak duyusal bilgimiz
vardr ki bu, duyularmza sunulmu eylerin tesine gitmez.

22. Bilgisizliimizin bykl. Bilgimiz, gsterdiim gibi,


ylesine dar olunca, karanlk yne dnp bilgisizliimizin ne
denlerini aratrmak, belki de zihinlerimizin imdiki durumun
da bize biraz k salayacaktr ve sylenenlerden, bu nedenle
rin balca u olduunun grlebileceini sanyorum:
Birincisi, idelerimizin eksiklii.
kincisi, idelerimiz arasnda grlebilir balarn eksiklii,
ncs, idelerimizi izleme ve incelemedeki eksiklik,

23. Birincisi: idelerimizin eksikliinin nedenlerinden biri. ya


hi kavrammzn bulunmay. ya da zel olarak bulunma
y. Birincisi. bizde idesi bulunmad iin bilmediimiz, ve sa

ylan az olmayan, kimi eyler zerine bilgimiz yoktur.

nce, bizdeki btn basit ideler (gsterdiim gibi), cisimsel


eylerden duyum yoluyla aldklarmz ve zihnimizin ilemlerin
den dnm nesneleri olarak.'aldklanmzla snrldr. Fakat
kavraylarnn her eyi kapsayabllecehi dnecek kadar
saduyudan yoksun olmayanlara, bu az ve dar girdilerin btn
varlklan; kapsamna gre ne denli oransz olduunu anlatmak
zor deildir. Evrenin baka yerlerindeki varlklar iin, bizim yeti
lerimizden daha yetkin ya da o:lara gre deiik yetilerin yard
myla, 'hangi !delerin olanakl olduklarn saptamak bize d
mez. Fakat biz onlar kavrayamadmza gre yle eylerin
bulunmadn sylemek ya da dnmek, kr birisinin kendi
sinde grme ya da renk idesine benzer ide bulunmad ya da
kendisi grme zerine bir kavram edinemedii iin grme ve
renk diye bir ey bulunmad zerinde direnmesinden daha iyi
bir uslama biimi deildir. Kendi yetilerimizle elde ettiimiz ide
lerin eylerin kendileriyle ok oransz olduuna, o eylerle ilgili
btn bilgilerimizin temelini oluturacak bir ak ve seik tz
idesinin bilgimizin dnda kaldn dnnce, inanabiliriz.

347

Fakat bu trden ide yokluu bilgisizliimizin nedeni olduu gi


bi, onun bir blm de olduundan, betimlenemez. Yalnzca,
dnsel ve zdeksel dnyalarn bu ynden birbirinin ayn ol
duunu kesinlikle syleyebileceimi sanyorum; yani her ikisin
de de grdmz blm grmediimiz blme gre ok kk
tr
ve
ikisinde
de
gzmz
ya
da
dncemizle
eriebildiklerimiz, eriemediklerimize oranla, bir nokta. hemen
hemen hitir.

24. nk Nesneler ok uzakta. kincisi, baka bir byk


bilgisizlik nedeni de bizim edineceimiz trden idelerin eksiklii
dir. ldelerin bu szn ettiim trden olan eksiklii, bizim, bili
nebilir olduklarm kavradmz eyler zerinde bilgisiz kalma
mza neden olur. Bizde oylum, klk ve devim ideleri . vardr.
Fakat genellikle nesnelerin bu birincil niteliklerinin idelerinden
yoksun olmasak bile, evrendeki nesnelerin byk blmnn
zel oylum, klk ve devimlerini bilmediimiz iin, etkilerini gn
lk olarak grd.gmz birok g, etkinlik ve etkileme yollar
zerine bilgimiz yoktur. Bunlar, kimi eylerde an uiakta, kimi
eylerdt: de an kk olduklar iin bizden gizlidirler. Dnya
nn bilinen ve grnr blmlerinin uzakln ve bizim bilgimiz
iinde kalanlarn, sonsuz evrenin pek kk bir blm oldu
unu bize dndren sebepleri gz nnde tuttuumuz za
man, geni bir bilgisizlik uurumuyla karlarz. Eer gzlem
alanmz daraltp dncelerimizi bu kk blgeyle, yani g
ne dizgemiz ve onun evresinde dner grnen byk m<\dde
kitleleriyle snrlandrrsak, grdklerimizden anlaldna gre,
baka gezegenlerde, bu dnyadan ayrlmadka duyum ve,d
nm doal yollaryla kesin idelerini zihnimizde retemeyece
imiz iin, kendileri zerine, klklar ve d grnleri de iin
de hi bir ey bilmediimiz ve bizim bu kk topumuz
zerindekilere bakla sonsuz derecede deiik olan, kimbilir ne
eitli bitkiler, hayvanlar ve ussal cisimsel varlklar vardr?
Bunlar btn bilgilerimizin erimi dndadr; yle ki bu konak
larn demeleriyle iinde yaayanlar zerine ak ve seik ldele
rimiz olmak yle dursun kestirimler yapma olanamz bile
yoktur.

25. Kimi nesneler de ok kk. Evrendeki deiik nesne

348

trlerinden, bir blm de deil de, en byk blm, uzakta

bulunduklar iin bildiimiz dnda kalrken, baka bir blm


de kkl yznden. bizim iin ayn derecede eriilmezdir.
'
Bu duyulmaz paracklar zdein etkin blmleri ve doann
nemli aygttan olduklarndan nesnelerin yalnzca ikincil nite

likleri deil doal ilemleri de bunlara baldr ve bunlarn birin


cil nitelikleri zerine kesin ve seik idelerimizin bulunmay,
onlar zerine bilmek istediklerimiz zerinde bizi, giderilmez bir

bilgisizlik iinde brakr. Herhangi iki cismin kk oluturucu


blmlerinin klk, boyut ve devimlerini bilebilseydik, bunlarn
birbiri zerindeki etkelerinden byk blmn, imdi bir kare
ya da genin zelliklerini bildiimiz gibi, deneye gerek kalma
dan btlebileceimizden kuku duymuyorum. Fakat cisimlerin
kk paracklarn bulup, onlarn dzenekse} etkileimleri
zerine bize bilgi verecek kadar keskin duyulardan yoksun ol
duumuza gre, bunlarn zellikleriyle ilem biimleri zerinde
ki bilgisizliimizi kabul etmek zorundayz; bunlar zerinde bir
ka deneyin vereceinin dnda bir kesin bilgi de edinemeyiz.
Bu, doal cisimler zerine genel dorularn bilgisini edinmemizi
nler ve usumuz bizi bu konuda tikel olaylarn tesine gtre
mez.

26. Buna gre cisimlerin bilimi yoktur. Buna gre. fiziksel


nesneler zerine deneysel felsefe ne denli ileri giderse gitsin,
ben, bilimsel bilgiye ulaabileceimizden kuku duyma eilimin
deyim, nk bize en yakn olan ve zerlerinde ileyebileceimiz
cisimlerin tam ve upuygun idelerini edinemiyoruz. beklere ay-.
np adlandrdmz ve en iyi tandmz sandmz nesneler
zerine ideleriiniz ok kusurlu ve eksiktir. Duyularmzla incele
diimiz birs;ok trden nesneler zerinde seik idelerimiz olabilir;
fakat herhangi birinin upuygun idesinin bulunduundan ku
kuluyum. Oysa bunlardan birincisi bize ilerimizde ve konu
mamzda yardmc olsa da, ikincisi olmadka bilimsel bilgi edi
nemeyiz, ve nesnelerle ilgili genel. retici, tartmasz dorular
bulamayz. Kesinlik ve .tantlama bu konuda savlayamayaca
mz eylerdir. Renk, klk, tad, koku ve teki duyulur nitelikleri
ynnden, adaay ya da aotu zerine, daire ya da gen ze
rine olduu kadar ak ve seik idelerlmiz vardr. Fakat bu bit
kilerin her ikisinin ve bu ideleri uygulayacamz tki nesnele-

349

Iin duyulmaz par_acklannn birincil nitelikleii zeiine ideleii


miz bulunmadndan, bunlarn ne gibi etkiler reteceklerini bi
lemediimiz gibi, bu etkileri grdmz zaman da bunlarn
nasl retildiklerini, kesinlikle bilmek bir yana kestlreneytz bile.

27. Tinler zerine daha da az.

Btn bunlara, varolabile

cek ya da byk olaslkla varolmu olup da, bizim iin salt bi


linmez olular ve deiik aama ve deiik ttleri zerine hi
bir kesin bilgi edinemez oluumuz yznden bilgimizden bs
btn uzakta kalan sonsuz saydaki tinlerin dncesini de ek
lersek, bu bilgisizlik nedeninin, zdeksel dnyadan daha byk
ve daha gzel olduu ak olan btn bir dnsel dnyay usa
kapal bir karanlk iinde tutarak bizden gizlediini grrz. Bir
kimse, baka insanlarda da, kendisinde olduu gibi, zihinler ve
dnen varlklar bulunduuna, onlarn konuma ve davran
larna bakarak inanmakta hakldr; ve dnen bir kimsenin
kendi zihni zeiindeki bilgisi, onun, bir Tanrnn varoluunu
bilmesini olanaksz klar. Fakat bizimle yce Tanr arasnda de
rece derece tinsel varlklar bulunduunu, kendi aratrma ve
yeteneklerine dayanarak kim bilebilir? Onlarn birbiiiyle ve bi
zimle uyumalarn ya da deiik olmalarn salayan deiik

doalar, koullar, durumlar, glen ve deiik yaplar zeiine


seik ideleiimiz bsbtn azdrr. Bu yzden, onlarn deiik tr
leii ve zellikleriyle ilgili olarak bir salt bilgisizlik iindeytz.

28. kincisi, bizdeki ideler arasnda bulunabilir balant


eksildii. kincisi, daha nemsiz olmayal bir baka bilgisizlik
nedeni, bizdeki ideler arasnda, bulunabilir trden balantlarn
olmaydr: Oysa bunlarn bulunmadi yerde tmel ve kesin
bilgiye varmamz olanakszdr ve birinci durumda olduu gibi
burada da gzlem ve deneye kalrz ki, bunun ne denli dar ve s
nrl olduunu ve genel bilgiden ne denli uzakta kaldn syle
memiz gerekmez. Bilgisizliimizin bu nedeni zeiinde bir ka
rnek veiip bu konuyu brakacam. evremizdeki bir ok nes
neleiin oylum, klk ve devimleiinin, bizde, renk, ses, tad, koku,
haz, ac v.b. gibi bir ok duyumlar rettii aktr. Nesneleiin
bu dzeneksel etkileiinin, bizde yaratt idelerle (herhangi tr
den bir nesnenin etkisiyle, bizim zihnimizde bulduumuz bir

350

renk ya da koku algs arasnda kavranabilir bir balant bulun


nudna gre) bir yaknlklar bulunmadndan bu tr ilemler
Oze1ne, deneyin tesinde bir seik bilgimiz yoktur. bu konuda
yupacamz uslama da, bizim kavraynzn ok stnde bulu
nun

sonsuz bilgelikte bir etmenin kararna gre retilen etkiler

Czertnde yapacamz uslamay aamaz. kincil niteliklerin bi

zim zihnimizdeki idelerini, hi bir zaman cisimsel nedenlerden


karamayacamz ve onlarla, onlar btZde reten (deneyin gs1 erdii) birincil nitelikler arasnda hi bir karlkllk ya da ba-'

lcut bulamayacamz iin, zihinlerimizin bedenlerimiz zerin-


ilemleri de kavranamaz trdendir. Bir dncenin

deki

bedenimizde bir davran nasl retebildii, bizim idelerimizin


doasna, bir bedenin zihinde dnceyi nasl retebildii ka
dar uzaktr. Bunun byle olduuna deney bizi lnandmam ol
sayd eylerin kendilerinin incelenmesi bunu bize hi
man

aklayamazd.

Birtakm

eylerle

benzerleri

bir za

arasnda,

eylerin genel durumunda deimez ve dzenli bir balant var


sa da bu balant birbiriyle zorunlu olarak bal grnmeyen
idelerin kendilerinde bulunabilir trden olmad iin,

bunlar

arasndaki balanty bizim zayf anlmzn kavrayamayaca


biimde, onlarn olmalarn ve yle ilemelerinisalayan o tam bilge

Etmenin kendince kararna yklemekten baka bir ey .

yapamayz.

29. rnekler. Kimi idelerimizde bu !delerin doas belli ba


nt, durum ve balantlar ylesine gze arpan biimde ierir
ki bunlarn o idelerden herhangi bir gle ayrlabileceini kav
rayamayz. Bizim kesin ve tmel bilgilerimiz de yalnzca bunlar
zerinedir. Buna gre bir gen idesi, alarnn iki dik ayla
eitliini kendisinde tar. Bu bantnn, yani bu iki idenin ba
lantsnn deiebilirliini, onun, bunun byle olmasn istemi
ve baka trl olmasn da isteyebilecek olan bir kendince gce
bal olmasn da kavrayamayz. Fakat maddenin blmforinin
yapklk ve sreklilii; bizde itki ya da devim doluyla renk, ses
v.b. duyumlarnn retilii, giderek devimin temel kurallar ve
iletimi, idelerimizle onlar arasnda hi bir doal balant bula
madmz eylerdir, ve onlar ancak Bilgi Yapcnn kendince is
tencine ve isteine y.kleyebilirz. Burada . llerin dirilmesi, yer
krenin gelecekteki durumu ve bakalar gibi, tmyle bir z-

35 1

gr etmenin kararna bal olduklarn herkesin kabul ettii


eylerden sz etmenin gerekli olduunu sanmyorum. eylerin,
bizim gzlemimiz snrlan iinde deimez biimde dzenli ola
rak davrandklarn grdmz zaian, bunun onlar yneten
bir yasaya uygun olduu sonucuna varrz; fakat bu bilmedii
miz bir yasadr ve nedenlerin srekli ileyip, etkilerin deimez
biimde bunlardan doduunu grmemize karn,

bunlarn

balant ve bamllklarn idelerimizde bulamadmz iin, on


larn ancak deneysel bilgisini edinebiliriz. Fakat doal cisimlerin
bir

yetkin bilimine gelince (tinsel varlklar bir yana braksak

bile) bu bizim yeteneimiz iinde olmaktan ylesine uzaktr ki,


onu aramann bouna emek harcamak olduu sonucuna var
yorum.

30. ncs, ldelerlmlzi lzlemeyiimiz. Upuygun ideleri


mizin, ve bunlar arasnda belli ve bulunabilir trden balantla
rn bulunduu yerlerde de, edindiimiz ya da edinebileceimiz
ideleri izlemediimiz ve bunlarn birbirine gre ne gibi uyuma
ya da uyumama durunlan bulunduunu bize gsterebilecek
arac ideleri bulmadmz iin okluk bilgisiz kalrz: Bylece
birok kimselerin matematik dorular zerideki bilgisizlii, yeti
lerinin yetkin olmayndan ya da eylerin kendilerinin belirsizli
inden deil de bu ideleri kazanma, inceleme ve uygun yollarla
ltrme abalarnn eksikliinden gelir. ldelerimizi izlemek
te, onlarn bantlarn, uyuma ve uyumamalarn bulmakta
karmza kan en byk engelin szcklerin kt kullanm
olduunu sanyorum. Fakat szcklerle onlarn genel olarak

yanl ya da dikkatsiz kullanmlarndan eterince sz etmi ol


duumdan, bu konuda baka bir ey sylemeyeceim.

31. Tmellik ynnden genilik.Buraya dek bilgimizin ge


niliini deiik varlklar ynnden inceledik. Bilgimizin bir de
tmellik ynnden genilii vardr ki bu da incelenmeye deer ve
bu bakmdan bilgimiz idelerimizin doasn izler. Uyuma ya da
uyumamalarn algladmz ideler soyutsa bilgimiz tmeldir.
nk byle genel ideler iin bilinen ey, kendisinde bu zn, ya
ni bu soyut idenin, bulunduu her tikel ey iin dorn olacaktr;
byle ideler iin bir kez olan ey her zaman ve sonsuza dek dorn
olur. yle ki btn genel bilgileri ancak zihnimizde aramal

352

ve bulmalyz ve bize bu bilgileri salayan ey yalnzca kendi


idelertmtztn incelenmesidir. eylerin zne (yani soyut idele
re)degin olan dorular ilkstz-sonsuzdurlar ve yalnzca bu zle

rin i-gzlemiyle bulunurlar; nasl ki eylerin varoluu da yal


nzca deneyle bilinir. Fakat bu konuda genel ve gerek bilgiden
sz edeceim blmlerde* syleyecek daha ok eyler bulundu
undan bilgimizin tmellii konusunda sylediklerim imdilik
yeterlidir.

IV, v-vitl

353

BLM

iV

BLGNN GEREKLG
1. Kar kma: idelerde yer alan bilgi kuruntudan baka
birey olmayabilir. Bu arada okurumun zihnine benim havada

bir kule kurmu olduum dncesinin geleceinden ve bunu


yle sylemek isteyeceinden kuku duymuyorum: "Btn
bunlar neye yarar? Bilginin kendi idelerimiz arasndaki uyuma
ya da uyumamann algs olduunu sylyorsunuz: fakat bu
idelerin ne olabileceini kim biliyor? Eer bu doruysa, bir co
kulunun dlemlertyle bir ll kimsenin uslamalan ayn de
recede doru olmal. eylerin nasl olduunun nemi yoktur, bi
risi kendi imgelemin.deki uyumay grecek ve ekinmeden,
bunun tmyle doru, tmyle gvenilir lduunu syleyecek.
Bylesine havadaki kuleler de Eucleides'in tantlamalan kadar
salam olacak. Bir harpi'nin bir santor* olmay, buna gre,
kesin bilgidir ve karenin daire olmad lde bir dorudur.
Fakat insanlarn kendi imgelemleri zerine bu ince bilgiler
eylerin gerekliini aratran birisi iin ne anlam tar? lnanla
nn dlemlerinin ne olduunun nemi yoktur, deerli olan, ey
lerin bilgisidir; uslamalanriza bir deer katan ve bir kimsenin
bilgisini tekine yeleten ey budur, yani dlerin ve dlemle
rin deil gerekteki eylerin bilgisi olmaktr".
2. Yant. delerimiz eylerle uyuursa byle olmaz, Buna
yantm: idelerimizin bilgilerinin kendilerinde bitip, amalanan
baka bir eye ulamad zaman, - en nemli dncelerimiz
dengesiz bir beynin dlemlerinden daha yararl olmaz ve buharpl: mitolojide-kadn-ku karm; santor: insan-at karm
.n.

354

nun zerine kurulan doru.lann da, ak bir d grp onu b


yk bir gvenle anlatan kimsenin konumalarndan daha ok
arl olmaz. Fakat bitirmeden nce, bu, kendi idelerimizin bil
gisi yoluyla varlan kesinliin salt imgelemenin biraz testn.e ge
eceini aka gsterebileceimi sanyorum; ve insann genel
bilgisinin gvenilirliinin baka bir eyde yatmadnn anlalacana inanyorum.

3.

Zihnin hi bir eyi dolaysz olarak bilmedii, herhangi bir

eyi ancak onun zerindeki kendi ideleri araclyla bilebildii


aktr. yleyse bilgimiz, ancak idelerimizle eylerin gerei ara
snda bir uyuma bulunduu srece dorudur. Fakat buradaki
lt nedir? Zihin, kendi idelerinden baka bir ey alglamad
zaman, bunlarn eylerin kendileriyle uyutuunu nasl bilecek?
Burada bir glk var gibi grnyorsa da, yine de, eylere uy
gunluklarna gvenebileceimiz iki tr idemiz bulunduunu sa
nyorum.

4. nce, btn yaln ideler byledir.

Bunlardan birincisi

yaln idelerdir; grlm olduu gibi, bunlar zihin kendisi hi


yapamadna gre, bunlarn zorunlu olarak; zilini doal yoldan
etkileyen ve yaratcmzn bilgelik ve istenciyle kendilerine bal
ve uygun olan alglan reten nesnelerin rnleri olmalar gere

kir. Bundan da, yaln !delerin bizim imgelemimizin kurgular ol


mayp bizim dmzda bulunan ve bizi gerekten etkileyen eyle
rin doal ve dzenli rnleri olduklar sonucu kar; bylece
onlarda, kendileriyle amalanm olan ve bizim _ durumumuzun
gerektirdii eye uygunluk tam olarak bulunur; nk ideler bi
zim iin eyleri onlarn bizde yaratmaya uygun olduklar grn
tler iinde temsil ederler, biz de bu grntlerle tikel nesnele
rin

trlerini

ayrt

edebilir,

iinde

bulunduklar

durumlar

seebilir ve bylece onlar gereksinmelerimize uygun olarak kul


lanrz. Bylece, aklk ya da aclk idesi, zihinde bulunduu bii
miyle, bir cisimdeki, zihinde bu ideyi yaratma gcn sanlkla
yanstt iin, bizim dmzdaki cisimlerle kendi arasnda bulu
nabilecek ya da bulunmas gereken uyumann tnn kendi
sinde tar. Bizim yaln idelerimizle eylerin varoluu arasndaki
bu uyum da gerek bilgi iin yeterlidir.

5. kincisi. Cisimlerlnki dnda btn karmak ideler.

3 55

ikincisi, cisimlerinkiler d ndaki btn karmak idelerimiz zih


nin kendisinin yapt. bir eyiii kopyas olmak amacyla yapl
mayan. kendilerinin asllar o_lacak herhangi bir eyin varoluu
na da balanm olmayan ilkmekler olduklarndan, bunlarda
gerek bilgi iin zorunlu olan bit uyumann bulunmay sz
konusu deildir. nk, kendisinden baka bir eyi temsil et
mek zere dnlm olmayan bir ey, bir yanl temsile elve
ill olmad gibi. herhangi bir eye benzemedi iin bizi o ey
zerinde yanltmas da olanakszdr; ite cisimlerinkiler dnda
btn karmak ideleimiz byledir. yle ki, bu idelerle ilgili ola
rak elde edeceimiz btn bilgilerin gerek olduuna ve eylerin
kendilerine eritiklerine sarslmaz biimde gvenebiliriz. nk
,
bu trden btn dnce, ustama ve konumalarmzda, eyleri
ancak idelerimize uygunluklar iinde ele alrz. yle ki, bunlar
da kesin ve kuku gtrmez gereklikten uzaa demeyiz.

6. Matematiksel Bilginin gereklii buradan gelir. Mate


matiksel dorular zerindeki bilgimizin, yalnzca kesin deil fa
kat gerek bilgi olduunun, ve bunun, beynin ieriksiz ve an
lamsz dlemlerinin bo saplantlar olmadnn kolayca kabul
edileceinden kuku duymuyorum; fakat zerinde dnrsek
bunun yalnzca kendi idelerimizin bilgisi olduunu grrz. Ma
tematiki, bir dikdrtgenin ya da dairenin doruluk ya da zel
liklerini, zihindeki ideler biimi iinde ele. alr. nk bunlardan
hi birini, yaamnda matematiksel, yani kesinlikle doru biim
de bulamamas olasl vardr. Fakat bir dairenin ya da herhan
gi bir matematiksel betinin doruluuna ya da zelliklerine 'ili
kin olarak onun, varolan gerek eyler zerindeki. bilgisi bile,
yine de doru ve kesindir; nk bu tr nermelerde gerek ey
ler, doruca zihindeki idelerle gerekten uyuma iindeki eyler
olarak ele alnm ve yle olmalar amalanmtr. Bir gen ide
sindeki ann iki dik aya eit olduu doru mudur? yley
se bu, nerede varolursa olsun, gerekten varolan bir gen iin
. de dorudur. Nerede varolursa olsun, onun zihnindeki gen
idesini san olarak karlamayan bir gen bu nermedeki
, gen deildir. Bu yzden de matemtiki byle idelerle ilgili b
tn bilgilerinin kesin olduunu bilir.

7. Ahliikta.

Bundan, . ahlaksal bilginin de matematik kadar

356

kesinlie elverili olduu sonucu kar. nk kesinlik, ideleri


lz ideler ya da araclar yoluyla alglanmasndan baka bir ey
olmadndan ahlaksal idelerimiz de, matematiksel ideler gibi il
kmekler olup, upuygun ve tam idelercir; ve bunlarda bulaca
mz uyuma ve uyumama da, matematik betilertnde\d gibi, ger
ek bilgi retir.
"

8. Gerek oliak lln Va.rolu gerekli deildir. Bilgimizin

kesinliini idelerimiz ynnden ele alp eylerin gerek varlna


yeterli zen ve ilgiyi gstermeyiim (ya da yle gibi grnm)
luhaf karlanmamaldr. Matematikilertn, dairenin karelenme
si, konik kesitler _ya da matematiin baka blmleri zerine
. btn sylemleri bu betilerin varoluuyla ilgili deildir; fakat
!delere bal olarak yaptklar tantlamalar dnyada bir kare ya
da daire olsa da olmasa da ayndr. Bunun gibi ahlaksal sylem
lerin doruluk ve kesinlii de, insanlarn yaamndan ve incele
diklei erdemlerin dnyadaki edimsel varoluundan bamsz
olarak dnlmtr; nitekim Cicero'nn Grevler zerine'si
de, dnyada onun kura.Hann sanlkla uygulayan ve onun ki
tapta verdii ve kitap yazld zamari bir ide olmak dnda hi
bir varoluu bulunmayan erdemli kii rneine uygun olarak
yaayan bir kimse bulunmad iin doruluundan bir ey yitir
mez. Eer kyann lm gerektirdii doruysa, bu, kya idesine
uygun olarak ortaya kan her eylem iin gerekte de doru ola
caktr;

9. AhlakSal deerl biz kendimiz yapbk ve adlandrdk di


ye bunlann doriluk ve kesinlii de azalmaz. Fakat burada

denebilir ki eer ahlaksal bilgi kendi idelertmizin gzlemi iinde


dnlyorsa ve bunlar da telQ. kiplerde olduu gibi bizim
yaptmz eylerse; adalet lmllk kavramlarmz ok tuhaf ol
maz m ? Herkes bunlarn idelertni istedii gibi yaparsa erdem
lerle ktlkler karmakark olmaz m? Ne eylertn kendilerin
de ne de onlar zerine yaplan uslamalarda bir karklk ve
dzensizlik doar, tipk (matematikte) bir kimse betilertn adlar
n deitirse ve herhangi bir betiye matemetikilerin genellikle .
baka bir betiye verdikleri ad verse, tantlamada bir sknt ya
da betilertn niteliklerinde ve birbirleriyle b<}ntlarnda bir de-
ime ortaya kmayaca gibi. Ahlaksal bilgide de durum ayn-

357

dr: Bir kimsede, bakalarnn namuslaryla kazandklar eyi


onlarn rzalar dnda alma idesi bulunsun ve o buna isterse

hakllk adn vermi olsun. Burada bu ad ona balanm olan


ide dnda alan kimse, bu ada kendindeki bir ideyi eklerse ya
nlm olur; fakat ideyi bu addan ayrn, ya da ona o ad verenin
zihninde olduu biimiyle aln, ayn ey onunla, ona hakszlk
dediiniz durumdciki gibi uyumu olacaktr. Fakat bu, ideler
den herhangi birine, bu dilin szcklerinin allm imlemlerine
aykn den bir ad verme durumu eer biz matematikte olduu
gibi, ayn kesin ideleri dikkatle zihnimizde tutar, ve onlar, adla
nnn yanllndan etkilenmeden deiik bantlar iinde izle
yebilirse k bu idelerin uyuma ya da uyumamalar zerine ke
sin ve tantlamal bir bilgi kazanmamz engellemez. Sz konusu
ideyi onun yerini tutan addan bir kez ayrdktan sonra, kullan
dmz sesler ne olursa olsun bilgimiz yine gerek dorunun ve
kesiniin bulunmasna ynelmi olur.

1 1. Cisim idelerinin ilkmelderi bizim dmzdadr.


ncs, bir tr karmak ideler de vardr ki, bizim dmzda
ki ilkmeklere balanm olduklarndan, onlara gre deiik ola
bilirler ve bylece onlar zerine olan bilgimiz de gerek olmak
tan kar.

Cisim idelerimiz byledir; bunlar doann ilem

lerinden alndklar kabul edilen yaln ideler topluluklarndan


olutuundan, kendilerinde, eylerin kendilerinde birlemi. olan
idelerden daha ok ya da deiik ideleri birletirerek onlardan
aynlabilirler. Bunlarn okluk eylerin kendilerinde

deiik g

rnmeleri ve gerekten de deiik olmalar, buradan gelir. .

12. delerimiz llkmelderine uygun olduldan lde on


larla ilgili bl gerektir. Bunun sebebi, basit idelerimizin
bal olduu ve bu idderden bir blmnn ayn zneye skca
bal olup tekilerin darda kalmasnn edimsel nedeni olan, ci
simlerin

gerek yaplarn bilmediimiz iin bunlar arasnda,

doada birlikte varolup olmadklarn, deney ve duyulur gzlem


lerle renebildiklerimizin dnda kesinlikle bilebildiklerimizin
pek az oluudur. Demek cisimlerle ilgili bilgimizin gereklii u
na dayanr: onlar zerine btn karmak idelerimiz, doada
. birlikte bulunduklar gzlemlenmi olan basit !delerden, ve yalnzca bunlardan olumal. Bu yolda doru olan yaln idelerimiz,

358

l dkl de ok san kopyalar olmamakla birlikte, yine de o cisim


lrln gerek bilgilerinin (eer byle bilgilerimiz varsa ) zneleri
olurlar. Bu, (grdmz gibi) ok uzaa gidemez: fakat gidebil
dii lde, gerek bilgidir.

13. Cisimler zerine aratrmalarmzda. dncemizi ad


larla ya da adlarn belirledii kabul edilen trlerle snrlama
yp ideler zerinde durmalyz. Bunu iyice gz nnde tutar
da dncelerimizle soyut ideleimizi, sanki bilinen adlann n
ceden belirlediklerinden, deyim yerindeyse retmi olduklann
dan, baka nesne trleri yokmu ya da olamazm gibi, adlarla
snrlandrmazsak nesneleri daha zgrce ve belki de imdikin
den daha az bulank olarak dnebiliriz. Krk yl bir ussallk
belirtisi gstermeyen budalalarn durumu iin, bunun insanla
hayvan arasnda yer alan bir ey olduunu sylersem, bu belki
de, eer ok tehlikeli sonu verecek bir yanllk olarak grl
mezse, an kaan bir aykr dnce olarak grlr; bu nyar
gnn temelinde, bu iki adn, insan ve hayvann, gerek zlerin
oluturduu seik trlerin yerini tuttuktan ve bunlar arasna
yeni trlerin giremeyecei biimindeki yanl varsaym yatar; oy
sa bunu adlardan soyutlasak ve. ayn addaki btn nesnelerin
san ve eit biide pay aldktan zgl trler varsaymndan
vazgesek, yani btn nesmelerin kalptan km gibi kendile
rinden olutuu belli sayda zleri bulunduu dncesini bir
yana braksak; o zaman , tpk ussallkla bir araya gelmi bir
eek klnn idesinin insan ya da hayvan idesinden baka olup
insan ve hayvan arasnda bulunuu ya da ikisinden de baka
oluu gibi, ustan . yoksun bir insann klk, davran ve yaam
kavramnn da seik bir ide olduunu ve insandan da hayvan
dan da baka bir tr oluturduunu grrz.

14. Budalann nsan ve Hayvandan baka bir ey oluuna


kar klmasna yant. Burada herkes, budalalarn insanla
hayvan arasnda bir ey olduklar kabul edilirse, bunlann ne ol
duklarn somak isteyecektir. Yantm onlarn

budala

olduklan

dr: bu szck 'insan' ve 'hayvan' szcklerinin imlemlerlriin bir


birinden baka oluu gibi 'insan' ve 'hayvan'nkilerden baka bir
ey imlemek iin uygun bir szcktr. Bu, iyi incelendiinde so
runu zer ve benim dncemi, uzun sze gerek kalmadan

359

gsterir.

17. Szckler ve Trler: Bu konuyu burada ele aldm, n


k szck ve trlerin. onlarn altmz. sradan kavi-amlanyla .
bizi etkilememeleri iin ne denli dikkatli davransak azdr. n
k ben, zellikle cisimler zerine ak ve seik bilgiler edinmemi
ze kar en byk engelin bunda yattn ve doruluk ve kesin
lik zerine ortaya kan glklerin byk bir blmnn
buradan geldiini dnyorum. Gzlem ve uslamalarmz sz"
cklerden ayrmaya kendimizi altrabilseydik kendi dncele
rimizdeki bu byk sakncalan nleyebilirdik; ancak bu, trler
le

onlarn

zlerinin,

kendilerine

onlarn

imleri

olan

adlar

verdiimiz (olduklar biimiyle) soyut idelerimizden baka bir


ey olduklar dncesinden kendimizi kurtaramadmz sre
ce, bizi skntya drmeyi srdrecektir.

360

BLM V
GENEL OLARAK DOGRULUK
1 . Doruluk nedir. Doruluun ne olduu yzyllardan beri
sorulagelmitir; bu, btn insanln aratrd ya da aratrd
n savlad bir konu olduunu gre, bunun ne olduunu dik
katle incelemek ve bylece onun doasn renmek ve zihnin
onu yanllktan nasl ayrdn grmek aba harcamaya deer.
2. mlerin, yani ideler ya da szcklerin doru birlemesi
ya da ayrlmas. Demek doruluk, bana grndne gre,
szcn doru anlamnda, imlerin, .imledikleri eylerin bir
birleriyle uyuma ya da uyumamalanna uygU olarak, bir
letirilmesi ya da ayrlmasdr. mleri birletirme ya da ayr
ma, burada baka bir ad altnda nerme dediimiz eydir. yle
ki doruluk, uygun olarak, yalnzca nermelere ilikindir ve im
lerin herkese kullanlan iki tr, yani zihinsel ve szsel olanla
r, vardr.

3. Zihinsel ve szsel nermeleri yapan ey. Doruluun


ak bir kavramn kurabilmek iin dnce dorusuyla szck
lerin dorusunu birbirinden seik olarak ele almak zorunludur;
fakat bunlardan .birbirinden ayn olarak sz etmek ok zordur.
nk zihinsel nermelerden sz ederken szcklerin kullanl
mas kanlmazdr; o zaman da zihinsel nermelerden verilen
rnekler, hemen salt zihinsel olmaktan kp szsel olurlar.
nk, bir zihinsel nerme, idelerin salt zihnimizdeki biimle
riyle adlardan syrlm olarak, dnlmesinden baka bir ey
olmadndan, szcklere balandklar anda. ar zihinsel ner
me doasn yitirirler.
4. Zihinsel nermeleri ncelemek ok Zodur. Zihinsel ve
szsel nermeleri ayn ayn incelemeyi daha da zorlatran ey,
insanlarn, eer hepsinin deilse ounun, kendi ilerinde d-

36 1

nr ve uslama yaparken, en azndan dncelerinin konusu


nun karmak ideleri ierdii durumlarda, ideler yerine szck
leri kullaninalandr. nk kendi dncemize

tatl

ac, gen

ya da

ya da

daire

ak

ya da

kara,

zerine nermeler yapt

mz zaman, adlar zerine dnmeden, zihnimizde onlarn ide


lerini kurabiliriz ve okluk kurarz da. Fakat

dayanma, utku

adam, zaya,

gibi daha kai'mak ideler zerine olan nerme

leri yaptmz ya da incelediimiz zaman. genellikle idenin yeri


ne ad kullanrz; byk blmuyle, ok eksik, bulank ve belir
siz

olduklarndan,

genellikle

adlann

kendileri

zerine

dnrz, nk adlar an idelere bakla daha ak, kesin ve


seiktirler ve dncede daha. abuk ortaya karlar; bylece
kendi iimizde dndmz ve usladmz ve sessiz zihinsel
nermeler yaptmz zaman bile ideler yerine szckleri kulla
nrz. Cisimlerde, daha nce belirtildii gibi, buna idelerimizdeki
eksiklik neden olur; nk ada, kendisi zerine hi idemiz ol
mayan gerek zn yerini tuttururuz. Bunun kiplerdeki nedeni
bunlar yapan basit idelerin saysnn okluudur. Bunlarn o

u karmak olduu iin, ad karmak idenin kendisinden daha


kolay ortaya kar ve belleklerinde dillerindeki ortak szcklerin
byk blmn bulundurup da bunlarn hangi kesin idelerin
yerini tuttuklarn yaamlar boyunca hi dnmemi olanla
rn bunlar yapmalar son derece olanakszdr.

5.Bunlar delerin, szckleri kullanmadan birletirilip


ayrlmasdr. Yeniden doruluun incelenmesine dnersek;
Yapabildiimiz iki tr nermeyi :birbirinden ayrmamz gereki
yor:
Birincisi

zihinsel

nermeler ki. bunlarda anlmzdaki ide

leri bunlarn uyuma ya da uyumamalarn alglayan ya da de


erlendiren zihin szck kullanmadan birletirmi ya da birbi
rinden ayrmtr.
kincisi

szsel

nermelerdir ve bunlar olumlayc ya da

olumsuzlayc tmceler iinde birletirlmi ya da birbirinden ay


nlmtr. Bu olumlama ya da olumsuzlama yoluyla seslerden
yaplan imler sanki birletirilmi ya da birbirinden ayrlmlar
dr. yle ki nerme imlerin birletirilmesi ya da ayrlmasdr,

doruluk da bu imlerin, yerini tuttuklar eyler arasndaki

362

uyuma ya da uyumamaya gre birletirilip ayrlmasdr.

6. Zihinsel nermeler ne zaman gerek . doruyu ne za


man szsel doruyu ierir. Herkesin kendi deneyinden de g
rebileceine gre, zihin, kendi idelertnin birbiriyle uyuma ya da
uyumamalann alglayarak ya da kabul ederek olumlayc

ya

da olumsuzlayc bir tr nerme iine yerletitir; benim 'birle


tirme' ve 'ayrma' terimleriyle anlatmaya altm ey budur.

Fakat zihnin her dnen ve uslayan kimseain yakndan tan

d bti eylemi, olumlar ya da olumsuzlarken iinizde neler ge


lii zerinde dnme yoluyla, szcklerle yaplan bir akla
maya

bakla

daha

kolay

kavranabilir_

deler

zihinde,

kendilerinin ya da yerini tuttuklar eylerin uyuma ya da uyu


mamasna gre blrletirildikleri ya da ayrldklar zaman bu be
nim zihinsel doruluk dediim eydir. Fakat szcklerin do
ruluu daha te bir eydir; bu, szcklerin. yerini tuttuklar
idelertn uyuma ya da uyumamalanna gre. birbirini olumla
ma ya da ohunsuzlamasdr: ve bu da yine iki trldr: ya an
szseldir ve onemsizdlr, bundan sonra sz edeceim blm
(bl.viii) , ya da gerek ve reticidir; bizim szn ettiimiz ger
ek bilginin nesnesi bu ikincisidir.

7. Szsel dorulua kar kma: bunun tmyle kuruntu


oluu.
Fakat bilgi zerindeki kukular burada doruluk zerine de
ortaya kabilir ve denebilir ki, eer doruluk, szcklerin yerini
tuttuklar idelerin insan zihnindeki uyume ya da uyumamala
nna gre nermeler iinde birletirilip ayrlmasndan baka bir
ey deilse, doruluk, sanld kadar

ya da insanlarn onu

ararken katlandklar skntlara deecek kadar deerli bir ey


lmamal: nk bu aklamaya gre doruluk, szcklerin in
sanlarn beyinlerindeki kuruntulara uygunluundan te bir ey
.
olmuyor. Bir , ok insanlarn kafalarnn ne tuhaf kavramlarla
dolu olduunu ve btn insanlarn beyinlerinde ne tuhaf ideler
yapma yetenei bulunduunu kim bilmez? Eer buna dayana
caksak, bu kurala gre, imgelemlerimizin dlemsel dny.asn

dan baka bir eyin doruluunu bilemeyiz: insanlarla ve atlar


la olduu kadar harpiler ve santorlarla -ilgili olanlarn dnda
bir doruluk da bulamayz.

363

8. Yant. geek doruluk eylere uygu ideler zerine.


dir. Ancak, burada yeniden belirtmekte yarar w-; szcklertmZ
idelertmizden baka bir ey imlemezse de, bnlarla nesnelerin
imlenmesi amlandndan, nermeler olutrduklar zaman,
zihinde eylerin gerekliiyle uyumayan idelei gsterty_prlarsa,
bunlarn ierdii doruluk ancak

szsel olabf. Buna gre do

ruluk da, bilgi gibi, szsel ve gerek olarak a:nlabilir; terimle


rin, yerini tuttuklar idelerin uyuma ya da u;tmamasna g
re, bu idelerin doada bir varolularnn bulnup, bulunmad
na ya da bunun olanakl olup olmadna ballmadan birleti
rilmeleri durumunda bu ancak

szsel dorulktur. Fakat bu

imlerin idelerimizin uygunluuna birletirilm6i ve idelerimizin


doada

varolularnn bulunabileceini bilmmiz durumunda

bu szcklerin

gerek doruluklar

vardr; bunu cisimlerde

ancak varolduklarn bildiimiz zaman bilebilir: ..

9. Yanllk, adlarn ldelerinin uyumasna aykn olarak


birlemesidir. Doruluk, ideler arasndaki uyma ya da uyu
marnann, olduu durumuyla, szcklerle gserilmesidir. Yan
llk, ideler arasndaki uyuma ya da uyummann olduun
dan baka trl gsterilmesidir. Ve dorulk, ancak byle
seslerle imlenen idelertn kendi ilkmeklerine uygun olduklar
zaman gerektir. yle ki bu doruluun bigisi, szcklerin
hangi idelerin yerini tuttuun bilinmesi ve buidelerin uyuma
ya da uyumamasnn, bu szcklerin imledile uygun olarak
alglanmasdr.

10. Genel nermeler daha geniliine incelenmelidir.


Szckler doruluun ve bilginin balca tayclan olarak g
rldkleri ve doruluun iletilmesinde ya da alnmasnda ve
onun zerine olaan uslamalarn yaplmasnda szck ve ner
meleri kullandmz iin, nermelerin ierdii rek dorularn
kesinliinin ne olduu ve onun nerede bulundu zerinde da
ha geni bir aratrma yapacam ve hangi trlen tmel ner
melerin gerek doruluk ya da yanlln kesnlikle bilebilece
imizi gstermeye alacam.
Dncemizi en ok kaplayan ve imgeleminizi en ok ile
tenler genel nermeler olduu iin, onlardan hLlayacam . Ge
'
ne l dorular bilgimizi en ok geniletenler oldklanndan. zihi-

364

nin en ok arad dorulardr; bunlar kapsamllklanyla ayn


anda bir ok tikellere uygun dtklerinden, gr alanmz

geniletir ve bilgiye gtren yolu ksaltr.

365

BLM VI
TEMEL NERMELER, DORULUK .VE
KESNLKLER
2. Szsel nermelerle anlatlmadkla- zaman genel do
rularn anlalmas zordur. Btn bilgimiz; ancak tikel ve ge
nel dorularn bilgisi olduundan, aktr ki birincileriyle ilgili
olarak ne yaplrsa yaplsn, hakl olarak en ok aratrlan ikin
ciler szcklerle kavranp anlatlmadka hi bir zaman iyi anla
tlmazlar ve kavranabildikleri de pek seyrek olur. Demek ki bil
gimizin

incelenmesinde,

tmel

nermelerin

doruluk

ve

kesinliklerinin aratrlmas konumuzun dnda deildir.

3. Kesinlik iki katldr: Dorununki ve bilgininki.

Fakat

her yerde ortaya kan yanlgdan, terimlerin kukululuundan,


kurtulmak iin kesinlii ikiye ayrmak uygun olur.

kesinlii ve bilginin kesinlii.

Doruluun

Doruluun kesinlii, nerme

lerde, . szcklerin, yerlerini tuttuklar !delerin uyuma ya da


uyumamasn, olduu gibi san olarak anlatacak biimde bir
araya konulduklar durumudur. Bilginin kesinlii ideler arasn
daki uJuma ya da

uyumamann bir nermede anlatld bi

imde alglanmasdr. Buna genellikle , bilme ya da bir nerme


nin doruluuna gvenme diyoruz.

4. Bir nermede sz edilen z bilinmezse, o nermenin


doruluu bilinmez. Bir genel nermenin terimlerinin yerini
tuttuklar trlerin snrlar ve genilii bilinmedike o genel
nermenin doruluuna gvenilmeyeceine gre, o nermeyi
oluturan ve snrlayan trlerden

her birinin zn bilmek zo

rundayz. Basit ide ve kiplerde bu zor

deildir. nk bunlar

dan gerek ve adsal zler bir ve ayn olduu ve genel terimin ye


rini

tuttuu

soyut

ide

de

tr

iin kabul edilmi ya da

edilebilecek tek z ya da snr olduu iin, trn genilii ve her

366

terimin hangi eyleri kapsad konusunda kukuya dle


mez; nk bunun, o terimin yelini tuttuu ideyle san olarak
uyuan her ey olup baka bir ey olmad aktr. Fakat adsal
zden ayn bir gerek zn oluturduu, belirledii ve snrlarn
izdii kabul edilen cisimlerde genel szcn kapsam ok be
lirsizdir;bu gerek z bilmediimize gre, bu trn ne olup ne
olmadn, bu yzden de onun zerine neyin kesinlikle bildi
rilebilip neyin bildirilemeyeceini bilemeyiz. nk bu anlamda
alnan ve konuann zihnindeki karmak ideden baka gerek
zlerin oluturduu nesne trleri iin kullanlan 'adam' ve 'al
tn' szckleri bizim bilmediimiz bir eyin yerini tutar ve byle
snrlanan bu trlerin kapsam ylesine bilinmez ve belirsizdir
ki, btn adamlarn ussal ve btn altnlarn san olduunu
kesinlikle bildirmek olanakszdr. Fakat adsal zn her trn
snn olarak kabul edildii ve insanlarn, herhangi bir genel teri
min uygulanmasn bu genel terimin kendisinde bulunduu ti
kel eylerin tesine geirmedikleri durumlarda, her trn snr
larnda yanlma tehlikesi kalmad gibi, herhangi bir
nermenin, bu bakmdan, doru ya da yanl olduundan da
kukuya dlemez.

5. Bu, cisimlerle, daha da zellikle ilgilidir. Demek ki ci


sim adlarna, bilmediimiz gerek zlerin oluturduu trlerin
yeri tutturulduu zaman, bunlar anla kesinlii iletemezler.
Byle terimlerden yaplan genel nermelerin doruluuna gve
nemeyiz. Bunun sebebi de aktr; altnn ne olup ne olmadm
bilmeden u ya da bu niteliin altnda bulunduuna nasl g
venebiliriz?
6. Cisimlerle ilgili tmel nermelerden pek aznn doru
luunu bileblllrlz. te yandan, cisimlerin adlan, olmas gerek

tii gibi, insanlarn zihinlerindeki idelerln yerini tutmak zere


kul1andklarnda ak ve belirJi bir imlem tayor olmalann"a
karn, doruluklarna gvendiimiz ok ::: ayda tmel nerme
yapmamz yine de salamazlar. Bu, byle bir kullanmda onla
rn neyi imlediini kesinlikle bilmeyiimizden deil, bunlarn
imledikleri karmak idelein ancak az sayda baka idelerde
balant ya da: badamazlk tayor olmalarndan gelir.

7. nk idelerin birlikte varoluu ok seyrek durumlar-

367

da billnlr. Cisim trlerine verebildiimiz atllann yerlerini tut


tuklar karmak ideler, bizim cisim dediimiz bir bilinmez ta
banda birlikte varolduklar gzlemlenen niteliklerin toplulukla
rdr;

fakat hangi

niteliklerin

byle

bileimlerle

birlikte

varolduunu, bunlann doal kaynaklarn bilmeden, kesinlikle


bilemeyiz; bu konuda birincil niteliklerle ilgili olarak pek az iler
leyebiliriz; ikincil niteliklerle ise, bl. iti de saylan sebeblerle,
hi bir balant bulamayz.

8. Altn rnei, "Altin buharlamaz", buna ne denli genel


olarak inanlm olursa olsun, doruluuna gvenemeyeceimiz
bir nermedir. nk bir kimse, Skolastiin yararsz imgeleme
sine uyarak, 'altn' teriminin, doann bir gerek zle birlikte ya
ratt bir ey trnn yerini tuttuunu kabul etse bile, onun,
hangi tikel eylerin bu trden olduunu

bilemeyecei ve bu

yzden de altn iin tmel olarak hi bir ey bildiremeyecei


aktr. Fakat eer, 'altn' szcne, diyelim san renkli, ilene
bilir; eriyebilir ve bilinen cisimlerin hepsinden ar bir cismin
karmak idesi olan bir adsal zle belirlenen bir trn yerini
tutturursa, 'altn' szcnn bu uygun kullanmna gre, ne
yin altn olup neyin olmadn bilmekte bir glk yoktur. Fa
kat yine de bu adsal zle grlebilir bir balants ya da bada
mazl oJmayan hi bir nitelik, altn iin, kesinlikle ve tmel
olarak ne bildirilebilir

ne de yadsnabilir: rnein buharla

mazln, renk, arlk ya da bizim karmak idemiziln herhangi


bir basit idesiyle ya da bileiminin tmyle, grlebilir bir zo
runlu balants olmad iin, btn altnlarn buharlamazlar
olduu nermesinin doruluunu kesinlikle bilmemiz olanaksz
dr.

Altnn rengi, arl ve altn adsal znn teki basit


idelrlyle buharlamazlk arasnda bilnebillr bir balant
yok.tur; bylece, eer altn karmak idemizi san, eriyebilir, tel
leir, ar ve buharlamaz cisim olarak yaparsak, altn suyunda
eriyebilirlilikle ilgili olarak, ayn sebeble, ayn belirsizlik iinde
kalnz. Altnn herhangi bir niteliiyle ilgili olarak, doru oldu
una herkesin kesinlikle gvenecei bir genel olumlama grmek
isterdim. imdi de belki "Her altn ilenebilir" nermesi bir t
mel kesin nerme deil mi denecektir. Buna yantm, ilenebilir

368

l lln 'altn' szcnn yerini tuttuu karmak idenin bir bl


olmas durumunda onun ok kesin bir nerme olduudur.
akat burada altn zerine, bu szcn ilenebilirlii de ieren
llr ideyi imlediinin dnda hi bir ey bildirilmi deildir: bu
da bir santorun drt ayakl olduu trnden bir doruluk ve
kesinliktir. Fakat eer llenebilirlilik 'altn' adnn imledii zgl
zn bir blmn oluturmuyorsa "btn altnlar ilenebi
llr"in bir kesin .nerme olmad aktr. nk altn karmak
idesi, altnn hangi teki niteliklerinden yaplm olursa olsun,
llenebilirlilik bu karmak ideye bal olmayacak ve ohun ier
dii herhangi bir basit ideden kaynaklanmayacaktr; nk ile
nebilirliin teki niteliklerle olan (eer varsa} balants, ancak
onun duyulmaz blmlerinin gerek yaps araclyladr; biz de
bu yapy bilmediimize gre, bunlar birbirine balayan eyin
ne olduunu bilmeden bu balanty alglamamz olanakszdr.

10. Bu tr birlikte-varolu bilinirse nermeler kesin ola


bilirler. Fakat bu uzaa gidemez. Gerekten. bir karmak ide
de bu birlikte-varolan niteliklerinden ne kadar ounu birleti
rirsek, bu szcn imlemini o kadar kesin ve belirli yaparz;
fakat yine de onu karmak idemizin iermedii teki nitelikler
bakmndan tmel kesinlie elverili klamayz; nk bunla
rn temelindeki gerek yapy da , bunlarn o yapdan nasl do
duunu da bilmediimiz iin birbirleriyle olan balarn ya da
bamllklarn da alglayamayz. Hi kimsenin, bir cismin ren
gine bakarak onun kokusunu, tadn, sesini ya da dokunsal ni
teliklerini ya da teki cisimlerde ne gibi deimeler yapp ya da
kendisinin onlardan nasl etkileneceini kesinlikle bilebileceini
sanmyorum. Ayn ey ses ya da tr v.b. iin de sylenebilir. Ci
simlerin zgl adlan byle bir ideler topluluunu imlediinden,
onlarla kuku gtrmez gerek kesinlikte pek az genel nerme,
ler yapabiliimize amamak gerekir. Fakat herhangi trden bir
cismin bir karmak idesi, tekilerle zorunlu birlikte-varoluu
grlebilecek trden bir basit ide ierdii srece onunla ilgili
kesin lmel nermeler yaplabilir: rnein bir kimse altnn ile
nebilirliliiyle rengi ya da arl ya da bu adn imledii karmak idenin baka bir blm arasnda zorunlu bir balant ku
rabilirse

altnla

bu

yapabilir ve o zaman

ynden ilgili

bir

kesin

btn altnlar ilenebilir

369

tmel

nerme

nermesi btn

genlerin alan iki dik aya eittir kadar kesin olur.

1 1. Cisimlerin karmak idelerlni yapan nitelikler, genel


likle, dsal, uzak ve alglanmayan nedenlere baldr. Biz,
karlatmz nesnelerden her birini kendi iinde bir btn,
kendi niteliklerini baka eylerden bamsz olarak kendinde
toplayan bir ey olarak grmeye almz; bylece, genellikle ci
simleri, onlar evreleyen o grnmez akkanlarn ilemlerini
gz nnde tutmadan dnrz; oysa cisimlerde grlen nite
liklerden bylt' blm, hem de bizim cisimleri tanmamz ve
onlara adlar vermemizi salayan ve kendilerini cisimlerin doa
sna bal ayrt edici imler olarak grdmz nitelikler, o ak
kanlarn devim ve ilemlerinden kaynaklanr. Yaayan yaratk
lardan byk blm, bir dakikack havadan yoksun brakri,
hemen duyu, yaam ve devimlerini yitirler. Bunu bize nefes al
ma zorunluluu retmitir. Fakat bu yetkin makinelerin yayla
rnn baml olduklar olaan olarak grlneyen, giderek d
ncelere de girmemi olan, kim bilir ne ok dsal ve belki de
ok uzak cisimler vardr; bunlardan kim bilir ne kadarn belki
de en sk aratrmalar bile ortaya karamayacaktr.Bizi evre
leyen eylerin devim ve ilemlerinden kimilerini grp alglyo
ruz; fakat btn bu yetkin makinelerin devimlerini ve durumla
rn koruyan bu akmlarn nereden geldii, bunlarn nasl
tanp nasl deitirildii, bilgimizi de kavraymz da ayor;
yle ki, evren dediimiz bu olaanst yapnn byk blmle
rinin ve deyim yerindeyse, tekerleklerinin aralarnda,
biz bil
sek de bilmesek de, yle balantlar bulunabilir ve bunlar etki
ve ilemlerinde birbirine ylesine baml olabilirler k, eer bize
gre usa smaz uzaklklarda bulunan yldzlardan ya da byk
cisimlerden biri varoluunu yitirse, bizim yaadmz bu ke
deki eyler, belki de bsbtn baka bir grnm alr ya da
yok olurlar. u kesindir ki, eyler kendileri iinde ne derli saltk
ve tamam grnrlerse grnsnler, onlar da, en arpc bul
duumuz yonleri bakmndan, doann teki blmlerine bal
drlar. Gzlemlenen nitelikleri, eylemleri, gleri kendi dlarn
daki bir eyin rndr ve doann tandmz blmlerinden
hi biri varln ve stnlklerini komularna borlu olmaya
cak kadar yetkin deildir; dncelerimizi hi bir cismin yze
yiyle snrlayamayz, ondaki nitelikleri tam olarak ahlayabilmek

370

iin ok daha telere bakmamz gerekir.

13. Yarg daha ileri gldeblllr, fakat bu bilgi deildir.


Bu durumda , cisimlerle ilgili genel nermelerin pek aznda

kesinlik bulunduunu grnce armamak gerekir; cisimlerin


nitelik ve zellikleri zerindeki bilgimiz duyularmzn eriip bize

bildirebildiklerinin tesine ok seyrek geer. Belki aratrc ve

gzlemci kimseler, . yarg gcyle, daha tesine gidebilirler ve


dikkatli gzlemden aldklar olaslklara ve iyi birletirdikleri be

lirtilere dayanarak. deneyin kendilerine bildirilmedii eyleri


okluk doru olarak kestirebilirler. fakat bu da yine kestirimdir;

kan olmakla kalr, ve bilginin gerektirdii kesinlikten yoksun

dur.

14. Nesmelerln bilgisi iin gerekli olan.

Bu trden bir

yaklak bilgi edinmeden, nce. bir cismin birincil niteliklerinin


baka bir cismin birincil nitelikleri zerinde.

dzenli olarak.

hangi deimeleri ve nasl yaptn bilmemiz gerekir. kinci ola

rak, bir cismin hangi birincil niteliklerinin bizdeki hangi belli

duyumlar ya da ideleri rettiini de bilmeliyiz. Gerekte bu, z


dein btn etkilerini, oylum. klk, blmlerin yapknl.

devrim ve durgunluk kipleri iinde ta.nmaktan az bir ey deil

dir. Bu da, herkesin kabul edecei gibi. anlamann aracl ol

madan. olanakszdr.

15. Cisim idelerlmiz cisimlerin gerek yaplann ierme


dike onlarla llgill olarak yapabileceimiz kesin nermeler
pek azdr. Cisimlerin kendi adlarnn imledii karmak ideler,

onlann gerek yaplarn kapsamadklarndan. bize saladklar

tmel kesinlik ok azdr, bu yzden de, btn insalarn belli


aralklarla uyuduklann hi bir insann ta ya da tahtayla besle

nemeyeceini, btn insanlarn baldranla zehirleneceini, ke

sinlikle bildiremeyiz; nk bu ideler bizdeki, insann adsal

zyle ya da adn imledii soyut ideyle ballk ya da kartlk


iinde

deildir. Bu benzeri durumlarda tikel nesnelerde deneye

ba vurmamz gerekir ve bu da bizi ok ileri gtnnz. Gerisi


iin olaslkla yetinmek zorundayz. Baldran ondan zarar gr

meden yiyen hayvanlar da, odun ya da tala beslenen hayvan

lar da vardr. Fakat deiik trden hayvanlarn bu ve benzeri


niteliklerinin ve glerinin kaynakland gerek yapltnnn ide-

37 1

lert bizde bulunmadka, bunlar zerine tmel nenrielerde ke


sinlik ummak doru olmaz.

16. nermelerin genel kesinlii nereden gelir.

Sonu ola

rak, ne trden olursa olsun genel nermelerin kesin olabilecek

leri durumlar, ancak, nermedeki terimlerin, orada anlatld

biimde uyuup uyumadklann bizim bulabileceimiz ideleri


imledikleri durumlardr. Ve terimlerin imledikleri idelerin, bil

dirdikleri ya da yadsndktan biimde uyuup uyumadklarn

algladmz zaman da onlarn doru ya da yanl olduuna ke

sin karar veriiz. Bundan da, genel kesinliin idelerimiz dnda

bulunmayacan grm oluyoruz. Onu baka yerde, yani d

mzdaki deney ve gzlemlerde aradmz zaman bilgimiz tikelle

rin tesine gemez. Bize genel bilgi salayacak ey yalnzca ken

di soyut idelerimizin gzlemidir.

372

BLM VII
ZSZLER
1 . zszler apakbr.

Bir tr nermeler de

zseler

ya da

belit ad altnda, bilimin ilkeleri olarak grlrler: bunlar apa

k* olduklarndan, doutan bilindikleri dnlm ve hi


kimse (benim bildiimce) bunlarn, deyim yerindeyse bizi onla

kabule zorlayan o stn derecedeki aklklarn nedenini ve

kaynam gstermeye almamtr. Ancak, bunlarn apakl

nn sebebini aratrmak ve bunun yalnza onlara zg m oldu


unu grmek, ve aynca bunlarn baka bilgilerimizi ne kadar et
kilediklerini incelemek yararl olabilir.

2. Bu apaklk nedir.

Grdmz gibi, bilgi. idelertn

uyuma ya da uyumamalannn alglanmasdr. Bu uyuma ya

da uyumamann, baka bir bilginin aracl olmadan, dolaysz

olarak kendiliinden algland durumda bilgimiz apaktr. Bir


kant gerekmeden ilk bakta kabul ettii bir takm nermeleri

dnen kimse bunu hemen anlayabilir; nk bu nermeleri

kabul ediinin sebebinin, zihnin, bu ideleri bu tr nermelerde

olumlan ya da olumsuzlanlanna gre hemen karlatrarak


onlar . arasndaki uyuma ya da uyumamay alglamas olduu
nu grr.

3. Apaklk yalnzca zsz denen nermelere zg deil.

Bu byle olunca, imdi de, apakln yalnzca zsz ad verilen

nermelere zg m olduunu ve bu nlarda belitlere verilen s

tnln bulunup bulunmadm aratralm. Belit olduklar

lngilizce self-evident, kendiliinden-ak gibi bir anlama geliyor.


bylece 'ap' nekine 'kendiliinden' ya da 'dolaysz' szcklerinin
yerini tutturmu oluyoruz

373

kabul edilmeyen bir ok baka dorularn da bu apaklktan


pay aldklar aka glr. Yukarda szn ettiim, zdelik,

bant birlikte-varolma ve gerek varolu gibi bir ok idelerin


deiik trden uyuma ve uyumamalarn gzden geirirsek
bunu gz; bu bize apak nermelerin yalnzca zsz g

vencesini kazananlar olmayp. pek ok, hemen hemen saysz,


baka nermelerin de byle olduunu gsterecektir.

4. Birincisi, zdelik ve bakalk bakmndan btn oner


meler apaktr. nk, birincisi, zdeliin uyuma ya da
uyumamasnnn dolaysz algs zihinde seik idelerin bulunu

una dayandna gre, bu bize, seik idelerimizin says kadar

apaklk salar. Bilgisi olan herkeste, bu bilginin temelinde e

itli ve seik ideler vardr; zihnin, idelerini kendiklerinden tan

yp baka idelerinden ayrt etmesi onun ilk edimidir (bu olma


dka zihin bilgisi olamaz) . Herkes zihninde
tanr; bir idenin anlnda bulunup

kendi idelerini

bulunmadn ve onun ne

olduunu da bilir ve orada birden ok ide bulunduunda, onlar


seik olarak ve birbirleriyle k,artrmadan da bilir. Bu her za

man byle olduu iin de (nk alglad eyi alglamamas

olanakszdr), zihninde bir ide bulunduu zaman, onun orada

bulunduundan ve onun o ide olduundan kukuya demez

ve iki seik ide, zihninde bulunduklar zaman oradadirlar ve bir


ve ayn ide deildirler. yle ki. btn bu olumlama ya da olum

suzlamalar herhangi bir kuku, belirsizlik, duraksama olabilirli

i olmadan yaplmlardr ve anlaldklar anda, yani nerme


nin

terimlerinin

yerini

tuttuklar

idelerin

zihnimizde

bulunduklar anda, kabul edilmi olmalar da zorunludur. De

mek ki apak olma ayrcal yalnzca, "Bir ey neyse odur" ve


"Ayn eyin hem olmas hem de olmamas olanakszdr" biimin

deki iki nermeye zg deildir ve bunlarn zel bir stnlkleri


yoktur. Olma ya da olmamann algsnn, 'neyse' ve 'ey' terim
leriyle imlenen bulank idelere ilikinlii, baka idelere ilikinli
inden ileri deildir. Bu iki genel zsz, ksaca,

ayn baka deildir

ayn ayndr ve

anlamna geldiine gre bunlar bu genel

kurallarda olduu kadar .tikel rneklerde de dorudur; stelik


tikel m.eklerde bunlar, henz bu genel kurallar zerinde d

nlmeden de bilinirler ve btn glerini, zihnin tikel ideleri

ayrt etmesinden alrlar: yle ki zdelik yonnden sezgisel bil-

374

gimiz idelerimiz kadardr. Ve seik ideler iin bildiimiz adlarn


says kadar apak nermeler yapabiliriz. Ve herkesi unlar
zerinde dnmeye aryorum: "Bir daire bir dairedir'' ner
mesi, daha genel terimlerden oluan "Brr ey neyse odur" ner
mesi, kadar apak deil midir ve "Mavi krmz deildir" ner
mesi, zihnin, szckleri anlad anda "Ayn eyin heri olmas
hem de olmamas olanakszdr" belitinde olduundan daha ok
kukuya dmedii bir nerme deil midir? Bu tr nermelerin

hepsi byledir.

5. kincisi. birlikte-varolula ilgili apak nermelerimiz


azdr. kincisi, birlikte-varolua, yani iki ide arasndaki, biri bir
znede bulunduu zaman: tekinin

de zorunlu olarak buluna

ca biimde bir balatnn bulunduu duruma gelince: bu tr


uyuma ve uyumamalarda zihnin dolaysz bir algs yardr fa
kat bunlarn saylan az olur. Bu yzden, bu trde sezgisel bilgi
miz ok azdr; byle nermeler bulunsa da saylan ok deildir:
rnein kendi yzeyinin ierdii oyluma eit bir yeri doldurmak
bendeki cisim idesine bal olduundan, iki cisirtin birden ayn
yerde bulunmayacann bir apak nerme olduunu dn
rm.

6, Baka bantlarda da elde edebiliriz. ncs , kiple


rin banblanna gelince, matematikiler yalnzca eitlik bagm
tsyla ilgili bir ok belitler kurmulardr. "Eitlerden eitler
knca kalanlar da eit olur" ve benzerlerini matematikiler belit
olarak ve tartmasz dorular olarak kabul etmi de olsalar,
bunlar inceleyen birisi bunlarn apaklklannn "Bir bir daha
iki eder" ya da "Bir elin be parmandan ikisini ve teki elin
be parmandan da ikisini karrsanz kalan parmaklarn sa
ylan eit olur"un apaklndan daha ak olmadklarn gre
cektir. Saylar zerine byle binlercesi bulunabilir ve bunlarn
ilk iitmede kabul edilmesi gerekir ve apaklklan da matema
tik belitlerininkilerden daha ak deilse bile onlara eittir.

7. Drdncs. ger.ek varolula ilgili olarak hi yoktur.


Drdncs gerek varolua gelince, bunun, kendimizin ve bir
tek Varlnkiler dnda, idelerimizden hi biriyle balants ol
madndan btn teki varlklarn gerek varoluu zerine
apk bilgilerimiz olmad gibi tantlamal bilgilerimiz de pek

375

yoktur; bu yzden , bunlarla ilgili olarak zszler de yoktur.

8. Bu zszler teki bilgilerimizi ok etkilemez. imdi de


bu kabul edilmi zszlein teki bilgilerimiz zeindeki etkileri
ni inceleyim. Skolastiin koyduu, her uslamann daha onceden

praecog
nltls ve praeconcessis, geldii kural bu zszlere btn teki

bilinen ve kabul edilmi olanlardan (onlarn diliyle ex

bilgilerin temeli ve nceden bilinen eyler diye baklmasna ne


den oluyor gibi grnyor; bunun da iki anlama geldiini san
yorum; birincisi, bu zszlerin zihnin ilk bildii dorular oldu
u, ikincisi de bilgimizin teki blmlerinin bu zszlerden
kaynakland.

9. nk huni ilk bildiimiz dorular deildir. Birinci


si, bunlarn zihnin ilk bildii dorular olmad, Kitap I, Bl. ii
'

de gsterildii gibi, deneyden aka grlr. Bunun sebebi ok


aktr; zihne bu nermeler kabul ettiren ey, kendi ,ideleri ara
sndaki uyuma ya da uyu'rnamann, o nermelertn' .zihnin an
lad terimlerle bildirilmi

ya da yadsnm olmalarna uygun

olarak alglanmasndan baka bir ey olmadna gre ve her


idenin ne olduu her iki seik idenin de birbirinin ayn olmad
bilindiine gre, bundan zorunlu olarak kan sonu, apak
dorular arasnda, zihinde ilk bilinen idelerden oluanlarn en
nce bilinmesi gerektiidir; zihindeki ilk idelein tikel eylerin
ideleri olduu da aktr; zihin bunlardan, derece derece, az sa

jrdaki genel !delere do ilerler ki,

bunlar da, olaan ve all

m duyu nesnelerinden alnarak kendilerine taklan adlarla

birlikte zihinde yerlemilerdir. Bylece nce

tikel ideler aln

m ve ayrt edilmi ve bunlar zeine bilgi kazanlmtr, bun


lardan hemen sonra tikellere en yakn, yani az genel ya da z
gl olanlar gelir. nk soyut ideler, ocuklar ya da alm
olmayanlar iin tikeller kadar ak ve kolay deildir. Onlarn ye
tikinlere yle grnmesi srekli ve allm kullanmn onlar
yle yapm olmasndandr. nk onlar zerinde iyi dnd
mzde

genel idelerln zihnin kurgu ve dzenleri olduu, bir

takm zorluklar getirdikleri ve kendilerini bizim sandmz ka


dar kolay sunmadklar grlr. rnein bir genin (bu da en
soyut, en kapsaml ve zor ide deildir) genel idesini oluturmak
belli bir ura ve ustal gerektirir; nk bu ne eik ne dik

376

al, ne eitkenar , ne ikizkenar, ne de eitkenar olacak fakat


ayn zamanda bunlitnn hepsi birden olacakbr. Gerekte bu va
rolmas olanaksz olan eksik bir eydir; bir ok deiik ve ba
damaz idelerin kimi blmlerinin kendisinde topland bir ide
dir.

10. nk bilgimizin teki blmleri onlara bal deil


dir. kincisi, sylenmi olanlardan aka kan bir sonu da bu
deerleri abartlm

zszlerin btn bilgimizin ilkeleri ve te

melleri olmaddr. nk eer onlar kadar apak olan baka


dorular varsa ve baka bir ok dorulan onlardan once biliyor
sak bunlarn, btn dorulan kendilerinden kardmz ilkeler
olmas olanakszdr. Gerekten, bu genel ilkelerin kendilerinin
bilgisinin dndaki btn bilginin, genel, 9outan ve kendili
inden apak genel ilkelere bal olduunu savlayanlara, bir bir
daha iki, iki iki daha dort ve .kez ikinin alt ettiini kantla
mak iin hangi genel ilkenin gerekli olduunu sormak isterdim.
Bunlarn kantlamasz bilinmesi de gsteriyor ki, ya btn bilgi,
ilke ad verilen, onceden bilinen dorulardan ya da belitlerden
gelmez ya da bunlar da ilkelerdir ve eer bunlarCI; ilke demek ge
rekirse, saylarn byk blm ilke olacak demektir. Bunlara
bir de btn seik idelerimizden yaplm olan apak nermele
ri eklersek insanlarn alar boyunca elde ettikleri doutan il
kelerin sonsuz sayda ya da en azndan saylmayacak kadar ok
olduunu grrz ve bunlarn byk blmn insanlar yaamlar boyunca hi renemezler.

1 . B genel zszlerln yaran ne?

yleyse bunlar iin ne

diyeceiz? Bu genel zszlerin hi yaran olmadn m? Kesin


likle hayr; ancak belki de bunlar genellikle sanldklar gibi kul
lanlmazlar. Fakat kimilerinin bunlara tandklar stnlkler
den kukuya dmek, en azndan btn bilimleri ykntya
gotrecek trden bir saldn olarak grldnden . bu kuralla-.
n, bilgimizin teki blmlerine bal olarak ele almak ve bunla
rn neye yaradklarn ve neye yaramalannn olanaksz olduu
nu

imdiye dek yaplm olanlara gre deiik bir yoldan

incelemek yararsz saylmaz.

( l)

Daha nce sylenenlerden, bunlarn, daha az apak

nermeleri kantlamak ya da pekitirmekte yararl olmadklar

377

aktr.

(2)

Yine aktr ki bunlar herhangi bir bilimin, zerine kuru

laca temeller deildir;

olmamlardr da. Bilimlerle onlarn

zerine kurulduu zszler konusunda sylenen ve skolastlki


lerden yaylan pek ok ey olduunu biliyorum; fakat benim ta
lihsizliim bu tr bilimlere, hele "Bir ey neyse odur" ve "Bir e
yin hem olmas hem olmamas olanakszdr." biimindeki iki
kural zerine kurulanlara rastlamam olmamdr. Herhangi bir
billlmin bunlar ya

da baka genel zszler zerine kurulduu

durumlarn bana gsterilmesini isterdim; bunlar ya da benzer


zszler zerine kurulmu olan ve bunlar dnlmedii za
man salamln yitiren bu bilimi bana gsterebilenlere de min
net duyardm.

(3)

Bunlar bilimlerin ilerlemesinde ya da bilinmeyen yeni

dorularn bulunmasnda insenlara yararl olmaz. Newton, de


er biilemeyen kitabnda, hepsi de daha nceden bilinmeyen
yeni dorular olan ve matematiksel bilgide yeni ilerlemeleri
oluturan bir ok

nermeler tantlad.: fakat bunlarn bulun

masnda "Bir eyin neyse odur'' ya da "Bir ey kendi blmn


den byktr". ya da benzeri genel ilkelerden yararlanmad. Bu
tr nermeler iin duyduklar geleneksel saygnn etkisi altnda,
zszlerin yardm olmadka nesnelerin bilinmesinde bir adm
bile atlamayacana ve bu genel ilkeler olmadan bilimlerin yap
sna bir tek ta koymann bile olanak>z olduuna inananlar
eer bir bilginin kazanlmasyla kazanlm bir bilginin bakala

rna iletilmesi ve bir bilimin icat edilmesiyle, onun renildike

bakalarna da retilmesi arasndaki ayrmlar zerinde bir kez


dnselerdi; o zaman, bu genel ilkelerin, ilk icatlarn o gzel
yaplarn zerleine oturttuklar temeller ya da onlar iin bilgi
nin gizlerinin kaplarm aan anahtar olmadklarm grrlerdi.
Sonradan okullar kurulup da bilimlerin, bakalarnn bulduu
eyleri retecek olan retmenleri ortaya knca, bu ilkeleri
bunlar kullandlar; yani bunlar, apak olan ya da incelemeye
gre doru olduklarnn kabul edilmesi gereken belli nermeler
ortaya koydular; yle ki; bu dorular bir kez orencilerin zihni
ne tartlmaz dorular olarak yerletirildikten sonra, bunlar,
orencilere, daha nceden kendilerine retilmi ve zihinlerine
.

378

zenle yerletirllmt olan bu genel ilkeler kadar yakndan bilme


dikleri kimi tikel dorulan retmek iin, yeri geldike kulland
lar. oysa bu tikel rnekler; zerlerinde dnldnde, anlk
iin kendilerini pekitirmek zere kullanlan genel zszlerden
daha az apak deildir ve ilk icatc da, doruyu, bu genel ilkele
rin yardmna ba vurmadan bu tikel rneklerde bulmutur;
bunlar dikkatle hceleyen herkes de ayn eyi yapacaktr.
.

Buna gre, bu zszlerin nasl kullanlacana gelelim.

( 1) Bunlar, grld gibi, bilimler ilerledii srece onlarn


retilmesinde kullanlrlar; fakat bilimleri ilerletmede yararlar

ya az ya da hi yoktur.

(2) Bunlar inat ekimecileri susturmada ve tartmalar


bir sonuca gtrmede kullanldar. Onlarn bu amala kullanl
masnn aadaki yoldan gelip gelmediini incelemek zere
okuyucunun iznini diliyorum. Skolastikciler, tartmay insan
yeteneinin mihenk ta ve bilginin lt olarak grdklerin
den, sava alann brakmayan yenmi sayarlard; son sz
syleyen, dnceyi deilse bHe tartmay kazanm saylrd.
Fakat bu ynteme gre ayn derecede usta iki tartmac arasn
da bir karara varlmad durumlar ortaya ktndan, Skolas
tkiler bir ou gerekten apak olan belli genel nermeler or
taya koydular: yle ki, zerleriide herkes birden uyuabildii
ih bunlar doruluun genel ltleri sayldlar ve (tartmac
larn kendi aralarnda bakalarn bulamadklar durumlarda)
daha tesine geilemeyen ve iki yan iin de kabul edilmesi zo

runlu olan ilkeler olarak kullanldlar. Bylece bu zszler tar


tmalarda kimsenin yadsyamayaca ilkeler adn aldklarn
dan, yanl olarak,

btn bilgilerin kendilerinden balad

kkler ve kaynaklar ve bilimle.rtn zerlerine oturduu temeller


olarak grldler. nk tartmalarda bunlardan birine ulal
dnda burada duruluyor ve daha teye gidilmiyordu; sorun da
. zlm oluyordu. Fakat bunun ne denli yanl olduu grl
d.

12. Szcklerin kullanlmasna dikkat edilmezse zsz


ler elikilere dnr. Bir eyin daha gzlemlenmesinin ya
rarl olacan sanyorum; bu genel zszler zihinlerimizi gerek
bilgide ilerletmek ya da ondan saptrmamaktan ylesine uzak-

379

trlar ki, eer kavramlarmi yanl, belirsiz ya da deiken olur;


ve biz de dncemizi eylerin yerlemi, belirli idelerine bala
yacak yerde kendimizi szcklerin seslerine kaptrrsak bu ge
nel zszler bizi yanllklar pekitirmeye gtrrler ve zck
lerin en yaygn olan kullanmlar iinde elikileri kantlamaya
yararlar.

19. Ak seik idelerlmlzln bulunduu durumarda bu z


szlerln kantlamalarda yaran azdr. yle ki, iyi dnlrse,

idelerimizin zihinlerimizde iyi belirlendii ve bunlara yerlemi


belirlenimler altnda bildiimiz ve deimeyen adlar takld zaman, hangileri olursa olsun, idelerimiz arasndaki uyuma ya
da uyumamay kantlamak iin, bu zszlerin yardm olma
dan, bu tr nermelerin doruluunu ya da yanlltj seeme
yen kimse, bunu bunlarn yardmyla da yapamaz; nk bun
lar kadar apak olan teki nermelerin doruluunu
kantlamasz bilebilecei de dnlemez. te bir blmnn
kantlamas gereksiz ve olanksz olan sezgisel bilginin teki b
lmnn de yle olmas zorunluluu buradan gelir. Bir blm
iin bunu gerekli gren, btn bilginin ve kesinliin dayanan
yok etmi olur; nk iki iki daha drt eder nermesini peki
tirmek ve bu nermeyi kabul etmek iin bir kant gerekli gren
kimse, bir eyin neyse o olduu nermesini kabul etmek iinde
kant gereksinimi duyacaktr. Yine, ikinin olmadna, akn
kara olmadna bir genin daire olmadna v.b. ya da baka
iki belirli ve seik idenin bir ve ayn olmadna inanmak iin
kant gerekli gren kimse, ayn eyin hem bir ey olmasnn
hem de olmamasnn olanaksz olduuna inanmak iin de bir
tantlamay gerekli bulacaktr.

380

BLM VIII
BO NERMELER .
.

Kimi nermeler bilgimizi artrmaz.

Yukardaki blmde

incelenen zszlerin, gerek bilgi iin genellikle dnld

gibi bir yararlan bulunup bulunmadn dnmeyi bakalar

na brakyorum. Fakat kesinlikle doru olmalarna karn yine


de anla k serpmeyen, bilgimizi artrmayan nermelerin bu
lunduu gvenle bildirilebilir. unlar byledir.

2.Birlncisi zde nermeler. Birincisi. btn salt zde


nermeler. Bunlar aka ve ilk bakta bilgi iermedikleri g

rlen nermelerdir. nk sylenen terimin kendisini bildirdi

imiz zaman, bu ister an szsel olsun, isterse ak ve gerek bir


ide iersin, bu nermeyi biz yapm da olsak, o bize nerilmi
de olsa, o,

daha onceden kesin olarak bildiimizin dnda bize

bir ey gstermez. Gerekten u en genel olan "Bir ey neyse


odur" nermesi, kimi kez bir kimseye, iledii, fakat tikel du

rumlarda dolambal ya da bulank anlaml terimler yznden

gznden kam olan bir samal gstermeye yarayabilir;

nk hi kimse grnr ve dorudan elikileri ak szck


lerle bildirecek kadar aka saduyuya kar kamaz; ya da

kar ksa bile, bir bakas onunla bir daha tartmaya girme
mekte hakl olur.

3. Fakat zde nermeleri bilgiyi ilerletmek iin kullandm

savlayan birisinin bosz syleme sulamasndan nasl kurtula

bileceini bilemiyorum. Bir kimse "isten istentir" nermesini

istedii kadar yinelesin ve buna istedii kadar inansn bu ve bu

nun gibi sonsuz sayda nermelein bilgimizi artrmada ne yara


n

olabilir? Bir kimse bildii szcklerin okluu lsnde iste-

38 1

dii kadar yle nermeler yapsn: 'Yasa yasadr" , "Bor bor


tur", "Hak haktr". ve 'Yanl yanltr" ; bunlar ve benzerleri
ona ahlak retir ya da ahlak zerine

onu ya da bakalarn

aydnlatr m? Neyin doru neyin yanl olduunu ve bunlarn


lsn bilmeyenler ve belki de hi bilmeyecek olanlar, bunun
ve btn byle nermelerin doruluunu ahlak konusunda en
iyi renimi grm birisi kadar gvenli ve amaz biimde bi
lebilirler. Fakat byle nermeler, onlara, davranlar iin zorun
lu ve yararl eylerin bilgisinde ne yarar salar?

Bilgi bsbtn baka bir eyde ortaya kar; kendisinin ya


da bakasnn anln yeni dorulara aacak olan kimse arac
ideler bulmal ve sonra da bunlar yle bir dzen iine sokmal
dr ki, anlk sz konusu ideler arasndaki uyuma ya da uyu
mamay grebilsin. Bunu yapan nermeler oretlcidir; fakat
bunlar ne insann kendisinin ne de bakasnn bilgilerini artr
mayan, ayn terimi kendisi olarak bildiren nermelerden ok
uzaktr.

4. kincisi, bir karmak idenin bir blmne yklem ola


rak btnn verilmesidir. kincisi, ii bo nermelerden bir
baka tr de karmak idenin bir blmne tmn yklen
dii durumdur; bu, tanmlanan szcn, tanmnn bir bl
myle yklenmesidir. Cinsin tre ya da daha kapsamlnn daha
az kapsamlya yklendii durumlar byledir. Gerekten. rne
in "Kurun bir madendir" nermesi, 'kurun' adnn imledii
karmak ideyi bilen bir kimse iin, hangi biliiyi, hangi bilgiyi
ierir? 'Maden' teriminin imledii karmak ideyi oluturan b
tn yaln ideler, onun daha nce kavranm ve 'kurun'

adyla

imlemi olduu eylerden bakalar deildir. Gerekte 'Maden'


szcnn imlemini bilen ve kurun szcnnkini bilme
yen birisi iin, kurunun maden olduunu sylemek bu szc
n imlemini aklamann ksa yoludur; nk bu o kimseye
onun ok ar, ertyebilir, ilenebilir bir cisim olduunu syleye
rek basit ideleri sayp dkmeden, bunlar hep birden anlatmak
tr.

5. Tanmlanm olann tanmnn bir blm olarak.


Byle bir samalk da tanmlanm terimin tanmnn bir bl
mn ya da bir karmak ideyi oluturan !delerden birini, "B-

382

tn altnlar eriyebilir" de olduu gibi btn karmak ide iin


bildirmekterdir; nk ertyebilirlik 'altn' sesinin imledii kar
mak ideyi oluturan basit idelerden biri olduuna gre, 'altn'
iin, onun bilinen imleminin. i'erdii eyi bildirmek seslerle oy
namaktan baka ne olabilir?

Altnn sar olduunu ar bal

lkla nemli bir doru bildirir gibi bildirmek gln bir ey olur
du: onun eriyebilir olduunu bildirmenin de, bu nitelik altn
sesinin olaan konumada imi olduu karmak idenin dnda
bulunmad srece tekinden nasl daha anlaml olacan bile
miyorum.

6. rnek. nsan ve at.

"Her insan bir hayvan ya da yaa

yan cisimdir" , olabilecei kadar kesin bir nermedir; fakat eyle


rin bilgisini vermede atn ekin bir hayvan ya da kineyen ekin
hayvan olduunu sylemekten ileri gitmez, nk ikisi de sz
cklerin imlemleri zerinedir ve bana birincisinin bildirdii ey,
beden, duyu ve devimin ya da duyum ve devim gcnn, benim
'insan' szcnden her zaman anladm ve o szckle imledi
im idelerden olup bunlarn birlikte bulunmad bir eye
'insan' adnn verilmeyeeidir; bunun gibi, tekinin bildirdii
ey de, beden, duyu ve belli bir yry biiminin, belki bir ses
le birlikte, benim 'at' szcyle her zaman imlediim ve o sz
ckten anladm idelerden bir ka olduu ve bunlarn birlikte
bulunmadklar bir eye 'at' adnn verilmeyeceidir. Fakat bana
kendisinde duyu, devim, us ve glmenin birletii bir eyde
edimsel olarak Tann kavramnn bulunduunu ve bu eyin af
yonla uyutulabileceini syleyen birisi, gerekten bilgi veren bir
nerme yapmtr; ; nk Tann kavramn edinmek de, afyonla
uyumak da 'insan' szcnde ierilmi olmadklarndan, bu

trl nermelerle 'insan' szcnn imlediini aan bir ey

renmi oluyoruz; bu yzden de nermenin ierdii bilgi szseli


aar.

7. Byle yalnzca szcklerin lmleml orenllir.

Bir kimse

bir nerme yapmadan nce, onun o nermede kulland terim


leri anlad kabul edilir; yoksa, kard sesleri zihnindeki !de
lerin imleri olarak kullanan bir ussal varlk olarak deil de, yal
nzca yknmeye dayanan bir grlt yapan ve bakalarndan

rendii belli sesleri karabilen bir papaan gibi konumu

383

olur. Dinleyenin de terimleri konuann onlar kulland an


lamda anlad kabul edilir; yoksa konuan zel bir dil konu

mu ve anlalmaz sesler karm olur. Buna gre, "Bir genin

as vardr" ya da "Safran sarlr" gibi, dinleyenin daha n-

. ceden bildii kabul edilen terimlerden- birinin ierdiini aan bir


ey iermeyen bir nerme yapmak szcklerle oynamak demek

tir. . Byle bir eyin kabul edilebilecei tek durum, bir kimsenin,

kendisini anlamadn syleyen birisine kulland terimlerin

anlamn aklad durum olabilir; o zaman da retilen ey

yalnzca szcn imlemi ve imin kullanmdr.

8. Fakat gerek bilgi deildir Demek doruluunu

tam ke

sinlikle bilebildiimiz iki tr nerme vardr. Biri ii bo nerme

lerdir ki, bunlarn verdii bilgi kesindir, fakat bu, retici deil,

szsel bir kesinliktir. kincisi, genin d as, karsndaki

alarn her birinden byktr rneinde olduu gibi, bir ey


zerine kendi karmak idesinin zorunlu kld fakat iermedii

bir ey bildiren nermelerin doruluunu kesin olarak bilebili

riz; bu dsal ayla karsndaki isel alar arasndaki bant


gen szcnn imledii karmak ideyi oluturan idelerden

biri olmad iin, bu gerek ve retici


dorudur.

bilgi veren bir gerek

12. Szsel nermelerin imleri,. Birincisi soyut terimlerde


ykleme. Sonuca varalm. Salt szsel nermeler aadaki ia
retlerden bilinebilir:

Birincisi, iinde iki soyut terimden birinin teki iin bildirdi-

i btn nermeler salt seslerin imlemleri zerinedir; nk,

hi bir soyut ide kendinden baka bir ideyle ayn olmayacan


dan, onun soyut ad baka bir terim iin bildirildiinde, bu yal

nzca bu terimin de o ad alabileceini, ya da bu iki adn ayn


eyi imlediklerini gsterir. Bylece bir kimse tutumluin yetin

genlik, minnettarln hakbilirlik olduunu, u ya dc;t bu eyle

min lmllk olduunu ya da olmadn syledii zaman, bu ve

benzeri nermeler ilk bakta ne denli doru gibi grnrlerse

grnsnler, bunlara daha yakndan bakp ierdiklerini iyice


incelediimizde, her birinin bu terimlerin imlemlerini bildirmek

ten teye gitmediini grrz.

13. kincisi, bir terime tanmnn bir blmijnn yklen-

384

mesl. ikincisi, iinde bir terimin imledii karmak idenin bir


blmnn o terime yklendii her nerme sz5eldir; altnn
maden olduu ya da ar olduu sylendiinde byledir; byle
ce, ilerinde, cins denen daha kapsaml szcklerin, tr ya da
bireyler denen, daha alt dzeyde ya da daha az kapsaml sz
cklere yklendii nermeler salt szseldir.
Gerek kitaplarda gerekse darda olaan olarak karmza
kan konumalar oluturan nermeleri bu iki kurala gre in
celediimiz zaman, bunlarn genellikle sanlandan daha byk
bir bl:nnn szcklerin imlemleri zerine olduunu ve bu
imlerin kullanm ve uygulanmasndan baka bii:" ey iermedik
lerini grrz.
Ksaca, unu amaz bir kural olarak ortaya koyabileceimi
sanyorum: Bir szcn imledii seik idenin bilinmedii ya da
dnlmedii, ve idenin iermedii bir eyin bildirilmedii ya
da yadsnmad her durumda dncelerimiz yalnzca seslere
balanmtr ve gerek doruya da yanla da ulaamaz. Bu ku
raln iyi izlenmesi, bizi, bo elence ve tartmalardan belki de
byk lde kurtarabilir ve gerek ve doruyu ararken ekece
imiz skntlar ve deceimiz yanlmalar ok azaltabilir.

385

BLM IX
VAROLU ZEE BLGMZ
. Genel nermeler varolula ilglll deildir. Buraya dek
yalnzca eylerin zlerini ele aldk; bunlar soyut ideler olup bu
yzden de dncemizde tikel varolutan ayrlm olduklann
da,n (nk zihnin soyutlamada yapt ilem, bir ideyi anlkta
kinin dnda herhangi bir varolutan ayrarak ele almaktr) bize
gerek varoluun bilgisini vermezler. Bu arada, doruluk ya da
yanllklar zerine kesin bilgimiz olan t\imel nermelerin varo
lula ilgili olmadklarna da dikkat ekebiliriz: Aynca, genel ya
plm olsalard kesin olamayacak btn tikel bildirme ya da
yadsmalar da yalnzca varolula ilgilidir; nk bunlar, soyut
doalarnda zorunlu bit birlik ya da kartlk bulunduu bilin, meyen, varolan eylerin ilineksel birlik ya da aynhn bildirir
ler.

2. Varoluun l bilgisi. Fakat nermelerin doasn ve


yklemenin deiik biimlerini, baka yerde geniliine incele
mek zere bir yana brakarak, imdi eylerin varoluu zerine
bilgimizi ve bunu nasl edindiimizi aratralm. Demek ben,
kendi varoluumuzun bilgisini sezgiyle, Tanrnn varoluunun
bilgisini tantlamayla ve teki eylerin bilgisini duyumla elde et
tiimizi sylyorum.

3. Kendi varoluumuz zerine bilgimiz sezgiseldir. Kendi


varoluumuzu ylesine ak ve kesin olarak alglanz ki bunun

kantlanmas gerekli de olanakl da deildir. nk bizim iin


kendi varoluumuzdan daha apak hibir ey yoktur. Dn
yorum, uslama yapyorum, haz ve ac. duyuyorum: bunlardan
hibiri benim iin kendi varoluumdan daha ak olabilir mi?
Her eyden kuku duysam bile, bu kukunun kendisi kendi va
roluumu alglamam salar ve bundan kuku duymama engel

386

olur. nk, eer ac duyuyorsam, duyduum acnn varoluu


kadar kendi varoluumu da algladm aktr; eer kuku duy
duumu biliyorsam, kuku duyan eyin varoluunu da kuku
dediim eyinkini olduu kadar kesin olarak alglam olmam
gerekir. Demek ki btZt, kendi varlmz zerinde bir sezgisel
bilgimiz olduuna ve bir ey olduumuzun amaz isel algsna
inandran ey deneydir. Her duyma, ustama ya da <;lnme
ediminde kendi varlmzn kendi iimizdeki bilincine varrz ve
bu konuda kesinliin en yksek derecesine eriiriz.

387

BLM X
TANRININ VAROLUU ZERNE BLGMZ
. Tannnn bulunduunu kesinlikle bilebiliriz.

Tann bize

kendisi zerine doutan ideler vermemi ve zihinlerimize kendi


varln okuyabileceimiz yazlar basmam olmakla birlikte, bi

ze zihinlerimizi donatan o yetileri sa:tladna gre, kendini ta

nksz brakm saylmaz; nk duyulanmz, alglanmz ve

usumuz olduuna gre,

kendi kendimize kaldmz zaman

onun ak bir kantndan yoksun kalm olamayz. te yandan

Tann bize varoluumuzun amac ve btn ilgilerimizin ban

da gelen mutluluumuz iin gerekli olduu lde onu bulma

nn ve bilmenin yollann bol bol verdiine gre, bu usun bula


bildii

en

ak

doru

ve

bunun

akl

(yanlmyorsam)

matematiksel kesinlikte olmakla birlikte, yine de dnmeyi ve


dikkati gerektirir ve zihnin bunu, sezgisel bilgimizin bir bl

mnden dzgn bir kanmla elde etmesi gerekir; yoK.sa bun

dan, kendi ilerinde ak tantlamaya elverili olan teki ner

melerde olduu kadar bu konuda da gvensiz ve bilgisiz oluruz.


Buna gre, blr Tanrnn bulunduunu

bilme,

yani buna kesin

Hkle gvenme yeten;imizin bulunduunu belirtmek ve bilgiye


ne yoldan ulatmz gstermek iin, kendimizden, kendi va
roluumuzun kuku gtrmez bilgisinden teye gitmemize ge
rek bulu.madn sanyorum .

.3. nsan hiliinin bir varl retemeyeceini, yani n


cesiz-sonrasz bir feyin varolduunu billr. Yine insan, bir sez
gisel gvenle, salt hiliin iki dik aya 1'it olamayaca gi
bi. bir gerek varlk retemeyeceini de bilir. Eer insan

yokluun ya da her varln yokluunun, iki dik aya eit olma


yacan bilmezse. Eucleides'in bir tantlamasn bilmesi de ola-

388

nakszdr. Demek ki, eer bir gerek varln bulunduunu ve


yokluun bir gerek varlk retemeyeceini biliyorsak bu nce
sizlikten beri bir eyin bulunduunun ak bir kantdr; nk
ncesizlikten gelmeyenin balangc olacak, balangc olan da
bir eyin retmesi gerekecektir.

4. lk-sonsuz varln en gl olmas gerekir. imdi, ken


di varln ve douunu bakasndan alm olann, kendinde
bulunan ve kendisinin olan her eyi de ondan almas gerekir.
Btn glerinin ayn kaynaa bal ve ondan alnm olmas
gerekir. Demek btn varlklarn bu ncesiz kayna btn
glerin de kayna ve gerei olmal ve bylece bU: ncesiz var
lk en gl varlk olmaldr.
5. Ve en ok bilen olmal. Yine, bir insan kendinde alg ve
bilgi bulur. Demek bir adm daha atyoruz ve imdi de dnyada
yalnzca bir varln bulunduunu. deil, onun bilen ve ussal bir
varlk olduunu da biliyoruz. Demek .ki ya dnyada bilen hi
bir varln bulunmad ve bilginin balad bir zaman vardr
ya da ncesizlikten beri bilen bir varlk bu:lunmutur dene
cek. Eer hi bir varln bilgisinin bulunmad ve sonsuz varl
n da bilgisiz olduu bir zamann bulunduu sylenirse, ben
de bu durumda bilginin ortaya kmayaca yantn veririm;
nk tmyle bilgiden yoksun olup kr krn davranan ve
alglayamayan eylerin bir bilen varlk retmesi, bir genin
kendi asn iki dik adan daha byk yapmasnn olanak
sz oluu gibi olanakszdr. nk duyusuz maddenin kendine
duyu. alg ve bilgi salamasnn duyusuz madde idesiyle uyu
mazl. bir gen idesinin, o genin kendi alarn, kendiliin
den, iki dik adan daha byk yapmasyla uyumazlndan
daha az deildir.

6. Demek ki Tanndr. Demek kendimizin ve kendi yapmz


da amaz biimde bulduumuz eylerin incelenmesinden zi
hin, bizi u kesin ve apak doruya ulatryor: ncesiz, en
gl ve en bilgili bir Varlk vardr; birisinin buna Tanr ad
n vermesi nemli deildir. Olay aktr ve bu ide iyi incelendi
inde, bundan, bu ilksiz-sonsuz varla yklediimiz btn
yklemler karlabilir. Yine de, yalnzca insann ussal olduu
n:. ve onun da yalnzca dnceden yoksun bir rastlantn.q

389

rn Olduunu ve evrenin gerisinin da ayn kr rastlantlar


dan dogduunu kabul edecek kadar anlamsz bir kendini be
enmilik gsterecek birisi karsa, onu icero'nun (De legibus
1 ,2) u ok salam ve tumturakl paylamasyla hahaa bn:aka
cam; "Bir kimse iin kendinde bir zihin ve anlk bulunduunu
fakat evrenin kendi usunun zor kavrad eyleri devindlrip y
neten bir usun bulunmadna inanmaktan daha sama bir
kendini beenmilik olabilir mi?".

7. Bizdeki en yetkin varlk idesi, Tannnn tek kanit de


ildir. Bir kimsenin zihninde kurduu en yetkin varlk idesinin
Tanrnn varoluunu ne lde kantladn burada inceleme
yeceim. nk insanlarn deiik tutum ve dnce biimleri,
ayn doruya inanmak iin kimilerine yle kimilerine de byle
kantlar aratr. Fakat benim dnceme gre, byle nemli bir
konuda btn gc bu te<temele yklemek ve insanlardan bir
blmnn zihninde bulunan Tanr idesini (nk kimilerinde
bu idenin bulunmad, kimilerinde yoktan da beter olduu, en
ounda da bunun ok deiik bir ide olduu aktr) Tanrsal
ln tek kant olarak grmek, doruyu saptamann ve tanr ta
nmazlar susturmann uygun bir yolu gibi grnmyor.

8. ncesizlikten beri gelen bir eyler: Bir eyin ncesiz


likten beri gelmesinin gerektiinden daha ak bir doru yok
tur. imdiye dek, hi bir eyin kesin olarak bulunmad bir za
mann gemi olduu trnden bir elikiyi dnebilecek
kadar saduyusuz birisini iitmedim. Salt hiin, btn varlkla
rn tam olumsuzluunun ve yokluunun bir gerek varolu
retebileceini dnmek samalklarn en bydr.
'

9. ki tr varlk vardr, dnen ve dnmeyen.

Dnyada insann bildii ya da dnebildii iki tr varlk vardr.


Birincisi, sakallarmizn ya da trnaklarmzn krpnblar gibi
salt zdeksel, duyusuz, algsz ya da dncesiz olanlar.
ikincisi de kendimizi yle bulduumuz gibi duyarl, d
nen. alglayan varlklar; eer uygunsa bunlara dnceli ve d
ncesiz varlklar diyelim; nk bu, imdiki amacmz bak
mndan, en azndan zdeksel ve zdek-d terimlerinden daha
..uygundur.

390

10. Dncesiz varlk bir dice retemez. yleyse


eer ilksiz-sonsuz bir ey varsa nce bunun ne trden bir ey
olmas gerektiini grelim: Us iin bunun dnceli bir varlk
olmasnn zorunluluu aktr. nk salt bilgisiz bir maddenin
dnen hr ussal varlk retinesini kavramak hiliin madde
yarattn kavramak kadar zordur. B}rk olsun kk olsun,
biz nce bir madde paras dnelim, bunun kendiliinden bir
ey retebileceini kavramann olanaksz olduunu grrz.
rnein: nmze ilk kan akln, ncesiz, smsk birlemi
ve blmlerinin hep birlikte salamca durmakta bulunduunu
kabul edelim; eer dilnyada baka bir varlk olmasayd onun
sonsuza dek yle, tam . etkisiz ve devimsiz kalmas gerekmez
miydi? Salt madde olduuna gre onun kendiliinden bir devim
kazanmas ya da bir ey retmesi olana var mdr? Demek ki
madde kendi gcyle kendine devim veremeyeceine gre, on
daki devimin de ncesizlikten gelmesi ya da bu devimi madde
den daha gl baka bir varln reterek ona vermesi gerekir;
nk maddede kendiliinden devim retecek g yoktur. Devi
min de ncesiz olduun kabul edelim, yine de madde yani bil
gisiz zdek ve devim, klk ve oylumda ne gibi deiiklik yapar
sa yapsn, hi bir zaman dnce retemez; yine de bilginin
retilmesi hiliin ve yokluun ne denli gc dndaysa, bilgi
nin retilmesi de, zdek ve devim gcnn ylesine tesinde
kalacaktr. Herkesin kendi dncesine ba vuruyorum: d
nceyi, hi bir dnen eyin bulunmad ya da hi bir ussal
varln edimsel olarak varolmad bir zamanda salt zdein
yarattm dnmek zdei yokluun rettiini dnmekten
daha kolay mdr? ister devimli ister devimsiz olsun, zdein
kendisinde duyu, alg ya da bilginin bulunduunu ya da onun
bunlar kendi znden yaptn kavramak olanakszdr; nite
kim eer yle olsayd, duyusu, algs ya da bilgisi olmann z
dekten ve onun blmlerinden sonsuza dek ayrlmaz olan zel
likler olmalar gerektii de aktr. Bu yzden, ncesiz olan ilk
varln d.nceli olmas, ve her eyden nce varolan eyin, en
azndan, kendinden sonra gelecek btn yetkinlikleri iermesi
ve edimsel olarak tamas zorunlu olduuna, aynca onun, ken
disinde edimsel olarak ya da ep azndan daha yksek bir dere
cesi bulunmayan herbangi bir yetkinlii baka bir eye vermesi

39 1

olana]csz olduuna gre; bundan, zorunlu olarak, ncesiz ilk


varln madde olamayaca son,_.cu kar.

1 1. Demek ki. her zaman, ilksiz-sonsuz bir bilgelik ol


mutur. Buna gre, eer ilkslzlikten beri bir eyin varolmasnn
zorunluluu apaksa, bu eyin bir dnceli varlk olmasnn
zorunlu olduu da aktr: nk dncesiz varln bir d
nceli varlk retmesi hiliin ya da btn varlklarn yokluu
nun bir somut varlk ya da zdek retmesi kadar olanakszdr.

12. Bu, bir ilksiz-sonsuz zihnin zorunlu varoluu buluu


nun bizi Tanrnn bilgisine gtrmeye yeterli olmasna karn;
nk bundan, bir balangc olan btn teki ussal varlklarn
bu ilk varlktan kaynakland ve her eyde ancak onun verdii
kadar g ve bilgi bulunduu, o bu ussal varlklar yarattna
gre, evrenin daha nemsiz varlklarn yani cansz varlklar da
yaratabilecei ve bundan da akca onun tmbilgisi, g\jc ve
esirgeyicilii ve btn teki yklemleri zorunlu olarak kar;
evet, btn bunlara karn, bunu biraz daha aydnla kara
bilmek iin, bu konuda ne gibi kukularn ne srlebileceini
greceiz.

13. zdeksel mi deil mi.

Birincisi, belki de denecektir ki

bir ilksiz-sonsuz varln kendinin de bilgisinin de bulunmas


gerektii bir tantlamann yapabilecei kadar akla kavu
musa da, bundan, dnen varln zdeksel olmayaca so
nucu kmaz. zdeksel olsun, yine de Tanrnn varl kesin ola
rak kar. nk bir ilksiz-sonsuz, tmbilgili, tm gl varlk
varsa, siz bu varln ister zdeksel olduunu ister olmadn
dnn, bir Tanr kesinlikle vardr. Fakat bu varsaymn tehli
keli ve aldatc yannn bunda yattn sanyorum. Bir ilksiz
sonsuz varln bulunduunun tantlamasn kabul etmekten
kanmann bir yolu kalmaynca, madde dkn olan insan
lar, hemen, bu bilgili varln zdeksellilnin de kabul edilmesi
ni isterler; o zaman, bir sonsuz, dnen varln zorunlu varo
luunu kantlam olan tantlamay zihinlerden silip konu
malarndan da kararak, her eyin madde olduunu ne srer
ler ve bylece, bir sonsuz ussal varlk olan Tanry yadsm
olurlar: bu da onlarn varsaymlarn desteklemek bir yana, yk
maya gtrr. nk onlarn dncesinde, madde bir ncesiz

392

dnr varlkla birlikte olro,adan bulunablldiine gre, onlar


maddeyle dnceyi birbirinden aka ayrm oluyorlar ve
bunlardan biriyle teki arasnda zorunlu bir balant grmyor

lar ve bylece bir ncesiz tinin zorunluluunu saptam, fakat


maddeninkini saptamam oluyorlar; nk daha nceden bir
ncesiz dnceli varln kanlmaz olarak kabul edilmesi ge
rektii kantlanmtr. imdi, eer dnce ve madde ayrlabili

yorsa, maddenin ncesiz varl bir dnen varln ncesiz va


roluunun

zorunlu

sonucu

olmayacaktr:

demek

kabulleri

amalarna uymuyor.

14. zdeksel deil: Birincisi, maddenin her paras d


nceli deildir. imdi de onlarn bu ilksiz-sonsuz varln z
deksel olduuna, kendilerini ve bakalarn nasl inandklarn
grelim. Birincisi, onlara maddenin yani maddenin her paraca

nn dndn m sandklarn sormak isterdim. Bunu


kabul edeceklerini sanmyorum, nk yle olsayd maddenin
btn paracklar saysnca dnen ilksiz-sonsuz varlklarn,

yani sonsuz sayda tanrlarn bulunmas gerekirdi. Ancak, mad


de olarak maddenin, yani maddenin her blmnn, yer kapla
d gibi dnceli olduunu da kabul etmeyince, kendi uslar
na, dnen bir varln dnmeyen paralardan olutuunu
kabul ettirmekte de, yer kaplayan bir varln yer kaplamayan
blmlerden olutuunu kabul ettirmekte olduu kadar, g
lkle karlaacaklardr.

15. Bir madde parac tek bana dnceli olamaz.


yal
nzca bir atom mudur diye sorarm. Bunun samal da te
kincisi, eer btn maddeler dnmyorlarsa, dnen

kinden geri kalmaz, nk o zaman bu madde atomunun tek


ncesiz olmas ya da olmamas gerekirdi. Eer tek ncesiz oysa,
tmgl dncesi ya da istenciyle maddenin geri kalan bl
mn yapann da o olmas gerekir. Bundan, maddeyi tmgl

bir dncenin yaratt sonucu kar ki, bunu da maddeciler


kabul etmezler; nk tek bir atomun geri kalan btn madde

yi' rettiini kabul ederlerse, onun bu stnln, dnce

sinden, yani maddenin teki bmlerine gre onda bulunduu


kabul edilen tek aynndan baka eye balayamazlar.

16. ncs, dncesiz bir madde dizgesi dnceli

393

olamaz.

ncs, bu ncesiz dnen varlk tek bana bir

atom olamayacana, madde olarak btn madde yani madde


nin her parac da olamayacana gre, geriye yalnzca, bu d
nen ncesiz varln uygun biimde bir araya gelmi, belli bir
madde dizgesi olmas kalyor. Tanny zdeksel bir varlk olarak
d_nenlerin, onun zerine edinmeye en yatkn olduktan kav

ramn bu olduunu sanyorum; nk gerek kendileri gerekse


yine dnen varlklar olarak grdkleri baka insanlar konu
sundaki olaan kendini beenmiliin onlara en dolaysz olarak
esinledii ey budur. Fakat bu tasarm da, ne denli doal da ol
sa yine de tekinden daha az sama deildir; nk ncesiz d
ne; varln her biri dnceden yoksun olan madde para
cklannn bileiminden baka bir ey olmadn dnmek, bu
ilksiz-sonsuz varln btn bilgeliini ve bilgisini yalnzca mad
de blmlerinin yan yana geli biimine balamak olur ve bun
dan daha sama ey olamaz. nk dncesiz madde blm
leri,

nasl yan yana gelirlerse gelsinler, bu onlara yeni bir

konum bantsndan baka bir ey salamaz, ve bunun da onlara dnce ve bilgi vermesi olanakszdr.

1.7. Devlmde de Durgunlukta da olsa.

Dahas, bu zdeksel

dizgenin ya btn blmleri durmaktadr ya da dnce bunla


rn belli bir devimidir. Tam durgunlukta, bir yndr ve bir ato
ma gre bir st.n yan olamaz.
Dncenin kaynakland ey onun blmlerinin deviniiy
se, btn dncelerin kanlmaz olarak ilineksel ve snrl ol
malan gerekir; devimle dnce reten paralar, her bin kendi
iinde dnceden yoksun olarak kendi devimlertnl dzene so
kamayacaklanna ve bunlann oluturduklan btnn bu d
zenlemeyi yapmas bsbtn. olanaksz, nk dnce devi
min nedeni deil (nedeni olsa ondan nce gelmesi, yani onsuz
olabilmesi gerekirdi) sonucu olduuna gre; zgrlk, g, se
me, ve usuri ve bilgeliin dzenledii btn dnce ve eylem
ler yok olacak demektir; yle ki byle bir dnen varlk salt
kr maddeden ne daha iyi ne daha ussal olacaktr; nk her
eyi kr maddenin ilineksel ve ncesiz devimine indirgemekle,
kr maddenin ncsz deviminin rettii dnceye . indirge
mek ayn eydir; byle paralann devimine bal dnce ve bil-

394

gilertn ne denli dar olacaklar da ayn bir konu.

18. Madde bir ilksiz zihinle birlikte ilksiz olamaz.

Kimile

ri de bir ilksiz, dnen, zdek-d varlk kabul etmekle birlik


te, maddenin de ilksiz olduunu dnrler. Bu. Tanrnn varl
n ortadan kaldrmyorsa da onun yaptnn bir ve en nemli
blm olan yaraty yadsdna gre, bunu da biraz inceleye
lim. Maddenin ilkslzlii kabul edilmeli. Niin? nk onun yok
tan nasl yapldn kavrayamazsnz. Kendinizin ilksiz olduu
nu niin dnmyorsunuz? Buna belki de, kendinizin yirmi
ya da krk yl nce varla getiiniz yantm vereceksiniz. Ancak
size o zaman varla geen o

siz nedir,

diye sorsam, yantlamak

ta sknt ekersiniz. Sizi oluturan madde o zaman varolmad,


yle olsa ilksiz olmazd; a,ncak o, o zaman , sizin bedeninizi olu
turacak biim ve atya gre bir araya getirildi; fakat bu zdek
sel at siz deilsiniz, o, siz denilen o dnen eyi oluturamaz
(nk imdi karmda bulunan kimse, bir ilksiz, zdek-d.
dnen varl kabul etmi, dncesiz maddenin de ilksiz ol
duunu kabul ediyor.), buna gre, bu dnen ey ne zaman
balad? Eer hi varla balamadysa. demek siz ilksizden beri
bir dnen eysiniz; bu, bunu savlayacak kadar saduyudan
yoksun birisine rastlamadka rtmeye gerek grmediim bir
samalktr. Buna gre, eer bir dnen eyin hitn yaratld
m (ilksiz olmayan eyler iin byle olmas gerekir) kabul edi
yorsanz, ayn gcn hiten bir zdeksel varlk yarattm baka
bir aynn yokken, niin kabul etmiyorsunuz? Hem de, iyi d
nldnde, tinin yaratlmasnn gerektirdii gcn maddenin
kinden hi de az olmad grlr. Dahas, eer sradan dn
celerden biraz uzaklap da, dncelerimizi, eriebildiklerince,
eylerin daha derinden incelenmesine ykseltebilseydik, o za
man. maddenin balagta nasl yapldn ve o ilk ncesiz var
ln gcyle varolua nasl getiini, yetkin biimde olmasa bi
le, kavrayabilirdik; fakat o zaman bir tinin varln balatmann
bu byk gcn ok daha zor kavranr bir edimi olduunu g'
rrdk.

19. Fakat, diyeceksiniz, hiten bir eyin yapldn ka


bul etmek, bunu kavrayamadjmza gre, olanaksz deil
midir?. Hayr, diyorum. nk, bir sonsuz varln ilemlerini

395

kavrayamyoruz diye onun gcn yadsmak doru olmaz. Ba

ka etkilei byle, onlarn retilllerini kavrayamyoruz gereke

siyle yadsmyoruz. Bir cismi, baka bir cismin itkisinin dnda

bir eyin nasl devime geirdiini kavrayamayz; fakat bu, kendi


deimez deneylerimiz karsnda, btn kendi istenli devimle

rimizi yadsmamz iin yeterli bir sebep deildir; bunlar bizde

yalnzca kendi zihinlerimizin zgr eylemi ya da dncesi ret

mitir ve bunlar, kr maddenin bedenimiz iinde ya da zerin

deki deviminin itkisinin ya da belirlemesinin etkileri olamaz;

eer yle olsayd onu semek ya da deitirmek bizim gcmz


dnda olurdu. rnein sol elim durken sa elim yazyor; yal

nzca dncenin deimesiyle sa elim durup sol elim devime

geiyor. Bu yadsnamaz bir olgudur; bunu aklayn ve anlalr


klan, bunu izleyen ilk adm yaratln anlalmasdr.

396

BLM XI
BAKA EYLERN VAROLUU ZERNE QLGMZ
. Bunun Yolu Yalnzca Duyumdur. Kendi varlmzn bil
gisini sezgiyle ediniriz. Tanrnn varoluunu, grld gibi, us
bize aka bildirir.

Baka herhangi bir eyin varoluunun bilgisini ancak du


yum yoluyla edinebiliriz; nk, gerek varoluun insann bel

leindeki herhangi bir ideyle. Tannnnkin<;J.en baka herhangi


bir varoluun da bir tikel kimsenir varoluuyla balantlar bu
lunmadna gre, bir tikel insan bir baka varln varoluunu,
ancak o varln o kimseyi etkileyerek kendini alglatt zaman
bilebilir. nk bir eyin idesinin zihnimizde bulunmas o eyin
varoluunu, bir kimsenin resminin onun dnyadaki varoluu
nu, ya da bir dteki grntlerin o dn gerek bir yk olu
unu kantladndan daha ok kantlamaz.

2. rnek: Bu kidn akl: Deme ki baka eylerin varo


luu zerine dikkatimizi ekip, u srada kendi dmzda bir e
yir varolduunu bildiren ve bizde, belki de bunu nasl yaptn
biz bilmeden ve zerinde de dnmeden bu ideye neden olan
ey dardan edimsel olarak idelerin elde edili1idir. nk bu
!delerin bizde yaratl biimini bilmesek de, bu duyulmzn
kesirliini ve onlar araclyla edirdiimiz idelerin gerekliini
hi de azaltmaz: rnein, unu yazarken, gzlerimi etkileyen ka
t yoluyla, bende, kendisine neden olan her nesneye ak dedi
im o ide retilmitir; bu yoldan ben bu nitelik ya da ilinein
(yani gzmn nne gelii her zaman bu ideye neden olan ey)
gerekten varolduunu ve benim dmda bir varln bulundu
unu bilirim. Ve bunun, belki de benim elde edebileceim ve ye
tilerimin eriebilecei en yksek derecede bulunan kesinliiri,

397

burada gerk ve biricik yarglar olan gzlerimin tankl sa


lamtr; bu tankla kesin bir ey olarak dayanmakta ylesine
haklym ki, artk bunu yazarken ak ve kara eyler grdm
den ve bende bu duyumu uyandran bir eyin gerekten varol
duundan kukuya dmek, benim iin, yaz yazdmdan ve
elimi oynattmdan kukuya dmek kadar olanakszdr; n
k bu yalnzca bir insann kendi varoluu ve bir de Tannnn va
roluu dnda her trl eyin varoluu iin ulaabileceimiz en
byk kesinliktir.

3. Bu, tantlama kadar kesin olmasa da, yine de bilgidir


ve dmzdaki eylerin varoluunu kantlar. Duyularmz

araclyla dmzda varolan eyler zerinde elde ettiimiz bilgi


sezgi.sel bilgimiz ya da zihnimizin ak ve soyut ideleri zerinde
usumuzu kullanarak yaptmz karmlar gibi tmyle kesin
bilgiler olmasa da yine de bu; bilgi adn hakeden bir gventir:
Yetilerimizin, kendilerini etkileyen nesnelerin varolularyla ilgili
olarak iyi ileyip bize doru bilgi verdiklerine kendimizi inand
nrsak, bu dayanksz bir gven olarak grlemez; nk hi
kimsenin itenlikle, grd ve duyumlad eylerin varoluu
na gvenmeyecek kadar kukucu olabileceini sanmyorum.
Kukuyu bylesine ileri gtren birisinin (kendi dnceleri ne
olursa olsun), en azndan benimle bir tartmas olmayacaktr;
nk kendi dncele$e kar benim bir eyler sylediime
gvenemeyecektir. Bana gelince, Tnnn bana, dmdaki ey
lerin varoluu zerine yeterli gven verdiini dnyorum;
nk onlar zerindeki deiik uygulamalarmla imdiki duru
mumda en byk ilgi konulann olan haz ve acy retebiliy9rum. u kesindir: Yetilerimizin bizi aldatmadna olan gveni
miz zdeksel varlklarn varoluuyla ilgili olarak eriebileceimiz
en byk gven kaynadr. nk hi bir eyi yetilerimizden
baka bir yolla yapamayz; bilginin kendisinden de ancak bilgi
nin ne olduunu anlamamza uygun olan yetilerimizin yard
myla sz edebiliyoruz. Fakat duyularmzn, dmzdaki eyler
kendilerini etkilediinde, onlann varoluu zerine verdikleri bil
gide yanlmadklar konusunda kendilerinin bize verdikleri g
venin dnda, bu gveni pekitirmede onlara katlan baka se
bepler de vardr.

398

4. Birincisi. bunlann idelerini yalnzc& duyulardan elde


edebiliriz. Birincisi, bu alglan bizde duyularmz etkileyen d
nedenlerin rettii aktr; nk herhangi bir duyunun organ
lanndan yoksun olanlar bu duyumla ilgili !delerin zihinlerinde
retilmesini salayamazlar. Bu, kuku duyulumayacak kadar
aktr: bu yzden de o idelerin o duyunun organlan yoluyla
geldiine inanmak zorundayz. Bunlar organlarn kendilerinin
retemeyecei de aktr: nk o zaman karanlktaki bir ada
mn gzleri renkler grr ve burnu kn gl koklard: oysa hi
kimsenin, Hindistana giderek ananas bul.madan ve edimsel ola
rak tadna bakmadan bu yemiin tadn rendiini grmyo
ruz.

5. nk edimsel duyumdan gelen ideyle bellekten gelen


bir ide ok ayn alglardr. kincisi, nk kimi kez bu idelerin
zihnimizde retilmesini nleyemiyorum. nk gzm kapat
m ve pencereleri rtm olmama karn eski duyumlar belle
imde yerlemi olan k ve gne idelerini zihnime istediim
zaman getirebildiim gibi, istediim zaman bu ideleri brakp
onlarn yerine gln kokusu ya da ekerin tad idelerini gtre
biliyorum. Fakat leyin gzlertmi gnee evirdiim zaman,
k ya da gnein bende rettii idelerden kanamyorum. y
le ki belleime yerlemi olan idelerle (bunlar zerinde, orada
bulunmalar kouluyla, her zaman, bunlar istediim zaman
kullanma ve uzaklatrma gcm vardr) kendilerini bana zorla
sunan ve benim kanamadm ideler arasnda pek ak bir ay

nn

vardr. Buna gre, benim dmda, bu ideleri benim zihnim

de ben istesem de istemesem de reten kimi d nedenlertn ve


etkilerini nleyemediim bir takm nesnelerin canl edimlerinin
bulunmas gerekir. Aynca, gnei zihnindeki idesinden gzle
mekle edimsel olarak gnee bakmak arasndaki ayrim algfa
mayan hi kimse olamaz; bunlar zihindeki alglan ylesine dei
ik iki eydir ki, pek az ide birbirinden ylesine ayndr. Demek
o kimse. bunlarn ikisinin de belleinin etksi ya da kendi zihni
nin rn, ya da kendi iindeki dlemler olmayp edimsel gr
menin darda bir nedeni olduunu kesin olarak bilir.

6. ncs, edimsel duyumla 'birlikte gelen haz ve ac,


dsal nesneler olmadan olan idelerin geri geliinde onlarla

399

birlikte gelmez. ncs, buna, bu tdelerden bir ounun


bizde acyla birlikte retllclllni ve bunlar sonradan hi ac
duymadan ansdmz da ekleyin. Bylece souk ya da scan
acs, idenin zihnimizde yeniden canland zaman, bizde ac do-
urmaz; oysa bunlar duyumlandklan zaman ok acldrlar ve
ikinci bir kez edimsel olarak gelilerinde de yledirler; bu, d
nesnelerin edimsel etkileriyle bedenimizde neden olduklar d
zensizlikten ileri gelir; aln, susuzluun ya da baanlarnn
aclarn da hi ac duymadan anmsarz; oysa eer dmzda
gerekten varolup bizde bu deiik alglan yaratan nesneler bu
lunmasayd. ya bi deiik aclarn bizi hi etkilememesi ya da
onlar her dndmzde deimez biimde bizi etkilemeleri
gerekirdi. Ayn ey pirok edimsel .duyumlarla birlikte gelen haz
iin de sylenebilir.

7. Drdncs, duyularmz d nesnelerin varoluu ze


rine birbirine tanklk ederler. Drdncs, bir ok durum
larda, duyularmz, bizim dmzdaki eylerin varoluuyla ilgill
olarak birbirinin verdii bilgiye tanklk ederler. Bir ate gren
kimse bunun bir yaln dlem olup olmadndan kukuya d
erse, onu yoklayabilir de; ve elini ona uzatarak inanr; elinin
yalnzca bir ide ya da bir dlem yznden bylesine yein bir
ac duymayaca aktr, yeter ki bu acnn kendisi de bir d
lem olmasn; fakat yank iyi olduktan sonra o acnn zihne yeni
den getirllmei de olanakszdr.
Bylece, bunu yazarak kadn grntsn deitirdiimi
gryorum ve harfleri izerken, hemen bir an sonra, yalnzca
kalemimin kad izmesiyle, ne gibi yeni !delerin ortaya kaca
n nceden syleyebiliyorum. Buna bir de. bu harflerin gr
nnn, benim onlar lmlemeslne daha nceden karar verdi
im sesleri. o baka kimselerin karmasna neden olmasn
eklersek, yazdm szcklerin benim dmda gerekten varol
duklanndan kukulanmam iin bir neden kalmayacaktr; n
k bunlar, benim lmgelemimin rnleri olmas olanaksz olan
ve kulaklarm edimsel olarak etkileyen uzun bir dzenli sesler
dizisi retmi oluyor ve belleim bunlar hi bir zaman bu d
zen iinde saklayamaz.

8. Bu kesinlik bizim durumumuzun gerektirclll lde


400

byktr. Btn bunlardan sonra duyularna gvenmeyecek


ve btn yaammz boyunca grdmz ve iittiimiz. du

yumladmz ve tattmz, didmz ve yaptmz her


eyin, gereklii bulunmayan bir uzun dn aldatc grnt
ler dizisi olduunu ne srecek kadar kukucu birisi kar da
her eyin varoluunu ve her ey zerine bilgimizi sorguya ek
mek isterse, onun, eer her ey d olsayd, kendisi de bu soru
yu sorarken d grmekte olduuna gre uyank birisinin ken
disini yantlamasnn bir nemi olamayaca gz nnde
tutmasn isterdim. Yine de o, eer isterse benim kendisine u
yant veriimin dn grebilir: Doadaki eylerin bizdeki bil
gisinin kesinlii, duyularmzn tanklk ettii durumlarda yal
nzca bizim yapmzn elverili olduu lde deil durumumu
zun gerektirdii ldedir. nk yetilerimiz, varln btn
kapsamna, ya da eylerin her trl kuku ve belirsizlikten
arnm, yetkin, ak ve kapsaml bilgisine deil de o bilgileri
edinmemi olan bizim korunmam:za uygun olup yaamn gerek
lerine gre gelimi olduklarndan. eylerin bizim iin yararl ya
da yararsz olduklar zerine bilgi verebildikleri zaman bizim
amacmz bakmndan yeterlidirler. nk bir mumu grp de,
parman ona yaklatrarak alevinin scakln snam olan
bir kimse, onun kendisinin dnda, kendisi iin zararl ve ken
disinde youn bir ac douran bir ey olduu zerinde kuku
duymaz: hi kimsenin kendi eylemlerini ynetmek zere o ey
lemlerin kendilerinin kesinlik derecesini aan bir kesinlik ara
mad bir durumda, bu gven yeterlidir. Bizim dmz de,
bir frnn scaklnn uyuklayan bir kimsenin bir bo tasar
mndan baka bir ey olup olmadn snamak isterse, frna
panan soktuu zaman, uyan* olduunu yle ak anlaya
caktr ki, bunun bo bir tasarm olmad konusundaki inanc,
belki de kendisine, istediinden de daha gl grnecektir.

9. Fakat bu da edimsel duyumu amaz. Fakat bu bilgi, du


yularmzn, kendilerini etkileyen tikel nesneler zerinde kulla
nldklar sradaki tanklklanyla snrldr, onu aamaz. nk,
eer insan adyla gsterilmesine allm olan ideler topluluu-
nu grmsem, bu ideleri bir dakika nce bir arada grm .de
imdi yalnzsam, ayn kimsenin u anda da varolduuna gve
nemem, nk o adamn bir dakika nceki varoluuyla u an-

40 1

daki varoluu arasnda zorunlu bir ba yoktur. O, varoluunu

duyularmn tanklyla bildiim andan beri, bin trl yoldan


yok olmu olabilir. Bu gn son grdm kimsenin u anda va

rolduuna gvenemiyorsam, benden daha uzun sre ayn kal

m ve dnden ya da geen seneden beri grmediim birisinin

varoluuna daha az, hi grmediim birisinin varoluuna da


bsbtn az gvenirim. Bu yzden, imdi ben yalnz olarak u

nu yazarken, u anda milyonlarca kiinin varoluu yksek l

de olas olmakla birlikte, bunda tam olarak bilgi dediimiz e

yin kesinlii yoktur; yine de bunun byk . olasl benim


kukumu yok eder ve ben bir ok ilerimi, hakl olarak, dnya

da insanlarn, hem de benim tandm ve kendileriyle iilkile

rim olan insanlann. bulunduunu kabul ederek yapmak zorun


daym. Fakat bu yine de, bilgi deil. olaslktr.

10. Her eyde tantlama aramak deliliktir.

Bundan, bilgisi

bylesine snrl olan ve usun kendisine, eylerin aklk ve ola

slk derecelerini deerlendirebilsin ve yaamn buna gre d

zenlesin diye Verildii bir adam iin, tantlamaya ve tam kesinli

e elverili olmayan eylerden bunlar beklemenin, usa uygun


nermelere kar kmann ve e; kk bir kukunun (sebebini
demeyeceim) bahanesini ortadan kaldracak biimde tantlana

madklan iin aydnlk ve apak dorulara gre davranmaktan

kanmann bir delilik olduu sonucuna varabtliriz. Yaamn

ak iinde, ak ve dolaysz tantlamalara dayanmayan hi bir


eyi kabul etmek istemeyen kimsenin bu dnyada kukusuz

olarak bilecei tek ey, ksa srede snp gideceidir. Yiyecek

ve iecekleri ne denli nitelikli olursa olsun, onlardan tatmaya

cesaret edemez; o zaman her trl kuku ve kar kmalar yok


edecek gerekelerin ona ne yarar salayacan bilmek isterdim.

1 1. Gemiteki varolu bellekle bilinir. Tpk bir nesnenn


duyularmz etkiledii durumda onun varoluunu bildiimiz
gibi, belleimizin, bize, duyulanmz daha nce etkilediklerini
bildirdii eylerin daha nce varolduklann da bilebiliriz. Byle

ce, belleimizin, duygularmz etkilemi olduklarnn idelerini

saklam olduu bir ok eylerin eski varolularnn bizde bilgisi

vardr ve iyi anmsadmz srece bundan da kuku duymayz.

Fakat bu bilgi de daha nce duyulanmzn bize bildirmi olduk-

402

lunnn tesine gemez. Bylece, u anda suyu gryorsam, su

yun varoluu benim iin kuku gtrmez bir dorudur; suyu


dn grdm anmsadma gre de, suyun

1 0 Hazir;n 1688

e le varolduu, belleim bunu bana kukusuz olarak nerdii s

rece, her zaman doru olacaktr. .

12. Tinlerin varoluu bilinemez.

Tinler zerine ne gibi ide

lerimizin bulunduunu ve bunlar nasl edindiimiz daha nce

gsterdim, Fakat zihnimizde bu idelerin bulunmasna ve bunu

bizim bilmemezi karn, tinlerin idelerini edinmi olmak, bizim


dmzda bunlarn ya da her trl sonlu tinlerin ya da ilksiz

sonsuz Tanrnn dndaki tinsel varlklarn bulunduunu bil

memizi salanfaz. Anlama ya da baka bir ok yollardan, by


le yaratklarn bulunduuna gvenle inanmak iin dayanaklan

mz vardr; fakat duyulanmz onlar bulamadna gre, onlarn


tikel varolularn bilme yollarmz yoktur. nk bir kimse na

sl perilerin ve santorlann kendisindeki ideleri yoluyla, bu idele

rin karlndaki eylerin edimsel olarak var olduklarnn bilgi

sine ulaamazsa biz de kendimizde sonlu tinlerin idelerinin


bulunmasna dayanarak bu tt varlklarn bulunduunun bilgi

sini elde edemeyiz.

Bu yzden, bir ok baka eyler gibi, sonlu. tinlerin varolu

uyla ilgili olarak da inann apaklyla yetinmek zorundayz;

fakat bu konuyla ilgili tmel ve kesin nermeler btiim erimimi


zin tesindedir.

rnein Tanrnn yaratm olduu btn ussal tinlerin varo

lulann srdrmekte olduklan ne denli dort\ olursa olsun, bu

hi bir zaman bizim kesin bilgimizin bir blmn olutura

maz. Bu ve benzeri nermeleri, yksek olaslkl olarak kabul


edebiliriz, fakat bunlan bu durumda bilmeye yetenekli olduu

muzu sanmyorum. Demek ki, duyularmzn bize , ya da bu


tikel durumlarda verdiinden te bir eyler bilemediimiz byle
konularda,

bakalarndan

tantlamalar beklemediimiz

kendimizin de tmel doruluk aramammz gerekir.

13. Varolula ilgili tikel nermeler bilinebilirler.

gibi

Buna g

re iki tr nerme olmal gibi grnyor:( 1) Byle bir idenin kar*

il,

xx

Ui, 5, 15; IV, Ui. 27

403

lg olan bir eyin varolufuyla ilgili trden nermeler: zihnim


de bir fin, ankann, devimin ya da bir melein idesi bulundu
una gre, ilk ve doal olarak aratrlacak ey, byle bir eyin
bir yerde varolup olmaddr. Bu bilgi ancak ttkellerin bilgisi
olur. Duyularmzn bize bildirdiinin tesinde, bizim dmzda
ki, Tanndan baka hi bir eyin varoluu kesin olarak biline
mez.(2) kinci trden nermeler de, iinde bizim soyut ldelerl
mlzln uyuma ya da uyumalar ya da birbirine bamllklar
anlatlanlardr. Bu tr nermeler tmel ve kesin olabilir. Byle
ce, bende Tar.rnn ve kendimin ideleri bulunduuna gre Tanr
nn korkulacak ve ba eilecek olduunu kesin olarak bilirim,
ve bu nerme, kendimin tikel bir bireyi olduum tr zerinde
soyut bir ide edinmi olduum durumda, genellikle insan iin
dorudur. Fakat, lnsanlann Tanndan korkmalan ve ona bat
emeleri gerektii nermesi ne denli doru olursa olsun, bu
bana insanlarn dnyadaki varoluunu kantlamaz; fakat btn
bu tr yaratklar iin, onlar varolduklar zaman dorudur; byle
genel nermelerin kesinlii bu soyut ideler arasnda bulunabi
len uyuma ya da uyumamaya baldr.

14. Soyut ldelerle 11.i(ill genel nermeler. ilk durumda, bil


gimiz, duyularmz yoluyla bizde ideler reten eylerin varoluu
nun sonucudur; ikincisinde, bilgi zihnimizde bulunan ve orada
genel kesin nermeler reten idelerin (bunlar ne olursa olsun)
sonucudur. Bunlardan bir ouna ilksiz-sonsuz dorular denir,
gerekte hepsi de yledir; byle oluu bunlarn hepsinin ya da
kimilerinin btn insanlarn zihinlerinde yazl olularndan ya
da bunlardan herhangi birinin, herhangi bir kimsenin, soyut
ideler edinip de, bunlar. olumlama ya da olumsuzlama yoluyla
birletirip ayrmaya balamadan nce zihninde bulunan ner
melerden biri oluundan deildir. Demek byle nermelere ilk
siz-sonsuz dorular denmesi, bunlarn gerekten ncesiz, ve

onlar belli bir zamanda yapan anlktan nce edimsel olarak


olumu olmalarndan gelmedii gibi, bunlarn, zihnin dnda
ki, daha nceden varolan bir modele gre zihne ilenmi olmala
rndan da gelmiyor; bunun nedeni bu nermelerin. bir kez soyut
ideler zerine doru olarak yapldktan sonra, bu ideleri edinmi
olan bir zihnin bunlar nerede ve ne zaman y:pt kabul edilir
se edilsin, her zaman edimsel olarak doru olacak olmalardr.

404

BLM XII
BLGMZN GELMES
1. Bilgi z-szlerden gelmez.

Bilgiyle uraanlar arasnda,

z-szlein bilginin temelini oluturduu ve her tikel bilimin,

anln Uk klarn ondan ald ve o bilimle ilgili antnnalan- .


n ona gre yrtecei, daha nceden bilinen, birtakm dorular

zerine kurulduu gr yerlemi olduundan, Skolastiin

uygulamalar da, bir konuyu incelemeye balamadan nce, bu

konuda elde edecekleri bilginin temelini oluturacak olan bir ya

da bir ka genel nerme koyma biiminde gelimitir. Bylece,

herhangi bir bilimin temelini oluturmak zere konmu olan bu

retilere daha nce de gzlemlediimiz gibi, kendisinden yola

klacak ve aratrmalarda artk onun daha gerisine gidilmeye


cek balang noktalan olarak

2. (Bu grn gerekesi)

ilkeler ad verildi.

teki bilimler iin bu gelime yo

lunun belki de gerekesi olan ey (kanmca) bunun

te

matematik

eriir grnd baardr; matematie, renilmi eyler,

san ve tam olarak renilmi eyler anlamna gelen bir adn

verilli de onun teki bilimlein hepsinden daha


ve apak oluundandr.

esin,

aydnlk

3. Bilgi ak ve seik idelerin ltrlme!Jinden gelir.

Fakat iyi dnen kimseler, (kanmca) insanln bu bilimde

eritii gerek ilerlemenin ve kesinliin bu ilkelerin etkisinin so

nucu olmadn, bunun, balangta ortaya konan iki ya da

genel z-szden gelen zel stnln rn de olmadn: bu

nun. dncelein uyguland ak, seik ve eksiksiz idelerle

bunlarn kimileri arasnda aka bulunduunu sezgisel olarak

grp sonra bakalarna da uyguladklar o ok ak eitlik ve

405

art-eksi

balantsndan

kaynaklandn

ve

burada

szlerin bir yardmn bulunmadn greceklerdir. nk so


ruyorum, bir gen insan iin, kendi bedeninin kendi kk par
mandan byk olduunu "btn, kendi blmnden byk
tr" belitine dayanmadan bilmek ya da bu z-sz renmeden
nce ona gvenmek olanaksz mdr?

4. Kukulu ilikiler zerine yap kurmak tehlikelidir.

Fa

kat matematikte bu nasl olursa olsun, benim burad.a yapaca


m ey, bilgiye gtren en hzl genel zszlerden balayp ara
trmalarmz onun zerine kurmak olduu kabul edilse bile,
baka bir bilimde kuku gtrmez dorular olarak ortaya kon
mu ilkeleri almann ve bunlar incelemesiz olarak kabul etme
nin ve matematikiler yalnzca apak ve kar klmaz dorular
kullanmakta bylesine baarl ve ak oldular diye o ilkelerd(fn
kukuya dlmesini kabul etmeden onlara katlmann salam
bir yol olup olmadm aratrmaktr. Eer bu byleyse ahlakta
neyin doruluunun kabul edilmeyecini ya da doa bilimlerine
sokulmayacak trden eylerin neler olabileceini bilemiyorum.

5. Bu. druyu bulmann salam bir yolu deildir.

Demek

ki ilke diye kabul edilen eyler (anlan kukulu nermelerden


ayrt edebileceimizi bilmenin bir yolunun bulunduu trden)
kesin deiller de, bize onlar byle kabul ettiren bir benimseme
yznden kesin grnmlerse,

onlar araclyla yanllara

dmemiz tehlikesi vardr; yle ki, ilkeler bizi doru yola gtre
cek yerde yalnzca yanlmz pekitirmi olurlar.

6. Tek yol. ak ve tam ideleri deimez adlar albnda l


trmek. Baka dorular gibi, ilkelerin kesin doruluu da
yalnzca idelerlmiz arasndaki uyuma ya da uyumamanm al
glanmasna bal olduundan, bilgimizi gelitirmenin yolunun,
ilkeleri kr krne ve rtk bir inanla kabul etmek olmad
na kesinlikle inanyorum; bunun yolunun, zihnimizde, olabildi
ince ak, seik ve tam ideler toplamak ve saptamak ve bunla
ra uygun ve deimez adlar takmak olduunu sanyorum.
Bylece belki de, doruca bu ideleri inceleyerek ve onlar

riyle karlatrarak.

birbi

uyuma ve uyumamalanm ve deiik

bantlanyla durumlarn bularak, bu tek kural kullanma yo-

406

luyla, ilkeler kabul edip zihinlerimizi bakalarnn buyruu alt


na koymadan, daha ok doru ve ak bilgi elde ederiz.

7. Bilgiyi artrmann doru yntemi !H>yut ldelerimizin


incelenmesidir. Demek ki, eer usun gsterdii yoldan gide
ceksek, aratrma yntemlerimiz, incelediimiz !delerin doa
sna ve aradmz doruya uydurmamz gerekir. Genel ve kesin
dorular yalnzca soyut !delerin bantlar zerine kurulmu
tur. Bu bantlr bulmak zere dncelerimizin sezgili ve
yntemli olarak uygulanmas, bunlarla ilgili olarak genel ner
melere doru ve kesin olarak konabilecek her eyi bulmann tek
yoludur. Bu aratrmalarda hangi derecelerden geerek ilerlene
bileceini renmek iin, daha balangtan. ok kolay ve ok
ak kk kk derecelerle ve srekli bir uslamalar zinciriyle,
nceden bakldnda insan yeteneinin zerinde grnen do
rularn bulunmasna ve tantlanmasna ykselen matematiki
lere ba vurmak gerekir. Dolaysz
yen

niceliklerin

eitlik

ve

olarak yar yana getirileme

eitsizliklerini

tanl!.lamal

olarak

gsteren ara ideleri ayrmak ve dzene sokmak iin bulduklar


kant bulma sanat ve hayranlk veren yntemler, onlarn bilgi
sini bylesine ileri gtren ve ylesine artc ve umulmaz bu
lular onlara yaptrai. eydir; fakat zamanla, nicelikle ilgili olar
ideler iin olduu gibi baka ideler iin de buna benzer bir yn
temin bulunup bulunamayaca konusunda bir karara varam
yorum. Bir eyi kesinlikle syleyebileceimi sanyorum: eer
trlerinin adsal zleri olduktan gibi gerek zleri de olan teki
ideler de matematikilerin uyguladklar yoldan izlenebilselerdi,
bunlar dncelerimizi daha ileriye. hem de bizim dnd
mzden daha byk bir doruluk. ve aklkla, gtrrlerdi.

8. Bu yoldan ahliik da daha ak klnabilir.


nce (bl ili) yaptm,

ahliikn

Bana daha

da matematik gibi tantlarabilir

olduu nermesini yapma gvenini veren budur. nk, ahlak


ta sz geen idelerin hepsi de gerek ve 'yanlmyorsam birbi
riyle, bulunabilecek trden balant ve uyumalar da olduun
dan,

bunlarn

alk ve

bantlarn

grebildiimiz

lde,

kesin, gerek ve genel dorular elde ederiz; eer doru bir yn


tem kullanlrsa, ahlakn da iyi dnen bir kimse iin, kendisi
ne tantlarm olar matematik nermelerinin doruluundan

407

duyaca kukudan daha ounu duymas iin bir neden kal


mayacak bir aklkla kurulabileceinden kuku duymuyorum.

9. Fakat nesnelerin bilgisi ancak deneyle geliir. Nesnele

rin

bilgisini ararken, byle bir ilerleme yolu iin uygun ideler

den yoksun oluumuz bizi tmyle deiik bir ynteme zorlar.

Burada, tekinde (soyut idelertmizin hem adsal hem de gerek

zler olduu kiplerde) olduu gibi, kendi idelertmizi gzlemleye

rek ve onlarn bantlarn ve karlkl durumlarn inceleyerek


ilerlemeyiz; baka bir yerde* geniliine gsterdiimiz sebepler

le, bu bize ok az yardm eder. Buna gre, nesnelerin bilgi iin

pek az gere saladnn ve yalnzca onlann soyut idelerinin ii

mizdeki gzleminin, doruluun ve kesinliin aranmasnda bizi

pek az ilerleteceinin ak olduunu sanyorum. yleyse cisim

sel varlklar zerine olan bilgimizi gelitirmek iin ne yapaCa/%z?

Burada tmyle tersi bir yol izlememiz gerekir; qnlarn gerek

zlerinin idelertnin eksiklii, bizi kendi dncelerimizin dna,

varolduklar durumuyla eylerin kendilerine yneltir.

bana, usun retemediini deney retecektir,

Burada

ve benim kar

mak idemle birlikte-varolan teki idelerin kesin bilgisine an


cak deneyerek varabilirim. Bu noktada kesin bilgi iin de yine
deneye ba vurmam gerekir; kesin bilgim de deneyi aamaz.

10. Bu bize bilgi deil yaamda kolaylk salar.

Ussal ve

dzenli deneyimlere alm bir kimsenin, buna yabanc olan bi

risine bakla nesnelerin doasna daha iyi girebileceini ve on


larn henz bilinmeyen zelliklerini daha doru olarak bulabile

ceini yadsmyorum: fakat yine de, dediim gibi, bu bilgi ve

kesinlik deil, yarg ve kandr. Deneyimlerden ve elde edebilece

imiz tarihsel deneylerden rahatln ve saln stnlkletini

salayabiliriz ve bylece bu yaamn kolayl klan . zerine biriki


mimizi artrrz; fakat yeteneklerimizin de yetilerimizin de bu
nun tesine gemeye elverili olduunu- sanmyorum.

1 1. Trel bilgiler ve doal gelimelere uygun bir yapmz


var.

Bundan kan ak sonuca gre, yetilerimiz nesnelerin ger

ek zne ve isel yapsna girmeye uygun olmayp bir Tanrnn

varln akca bulrnam7..a uygun olduuna ve kendimiz zerin

deki bilgimiz de bizi, devlerimizin ve en byk ilgimizin tam ve

il.

xx

m. III vi

408

ak bilgtslni bulmaya yneltebtldtlne gre, bizim de, ussal ya


ratklar olarak. bu yetileri en uygun olduklar yerde kullanma
mz ve doann bize yol gstermi olduu yerde onun ynelttii
dorultuda yrmemiz gerekir. nk, bizim iin uygun yaa
mn, yetilerimlze en uygun olan ve en byk yararn kaynaklan
d yerle. yani sonsuzluk iindeki durumumuzla ilgili aratrma
ve bilgi trleri iinde bulunduu sonucuna varmak usa uygun
olacaktr. Bundan karabilecimiz sonu da,

nellikle

trebllimin, ge

(en byk iyiyi hem arayan hem de aramaya uygun ya

pda olan)

insanlk iin en uygun bilim ve i

olduudur, nite

kim doann deiik blmleriyle ilgili deiik etkinlikler de,


hem insanln ortak yaran. hem de bireylerin bu dnyadaki ti
kel varlklar bakmndan tikel kiilerin zel yeteneklerinin ko
nusudur.

12. Fakat varsaymlardan ve yanl ilkelerden kanmal


yz.

Buna gre, benim,

doann

irdelenmesini kmsediim

ve bundan caydrmaya altm dnlmemelidir. Basm,


pusulay ilk bulanlar ya da kna knann erdemlerini ve iyi kul
lanmn ilk retenler bilginin yaylmas, yararl kolaylklarn
salanp artrlmas . iin, okullar, iyerleri ve hastaneler aanla
rn yaptndan daha ounu yapmlar ve lmleri daha ok
nlemilerdir. Benim demek istediim bilginin bulunmad yer
de ya da ona gtmeyen araclarda bilgi bulma ansna ya da
umuduna kendimizi kolayca kaptrmamamz, kukulu dizgeleri
tam bilim, anlalmaz kavramlar bilimsel tantlama olarak al
mamam gerektiidir. Nesnelerin bilgisinde, tikel deneyimler
den karabildiklerimizle yetinmemiz gerekir; nk onlarn ger

ek zleini bularak ve btn trn doasn. ve zellikleini


toplayarak yetkin bir dizge oluturamayz.

13. Varsaymlann doru kullanm.

Bu, doann bir olayn

aklamak iin herhangi bir olabilir varsaym kullanamayacaz


demek deildir; varsaymlar. iyi yapldklar zaman en azndan
bellee byk yardm ederler ve okluk bizi yeni bululara y
neltirler. Benim demek istediim, tikel olaylan san biimde in
celemeden, ve varsaymn yardmyla aklamak istediimiz ey
zeinde bir ok deneyler yaparak onun btn durumlar iin
uygun olduunu grmeden nce bu varsaymlarn kablnde

409

ivencelik (insan zihni buna ok. yatkndr, nk her zaman


eylerin nedenlerine inmek ve dayanabilecei ilkeler elde etmlek
ister) gstermememiz gerektiidir; ilkeleri kabul etmeden nce,
onlarn, doann btn olaylann kapsadn, bunlardan bir
blmn' aklar grndkleri lde teki blmyle bada
maz olmadklarn grmemiz gerekir. En azndan. ilke adnn bi
zi yanltnamasna, fzikteki varsaymlarn ounda (hepsinde de
denebilir) olduu gibi, ok kuku gtrr varsaymlar tartl
maz dorular olarak kabul ettirerek bizi etki altnda brakma
masna dikkat etmemiz gerekir.

14. Bilgimizi geniletmenin yolu. deimez adlara ba


lanm ak ve seik ideler ve bunlarn uyuma ve uyuma
mamalann gsteren baka ldelerln bulunmasdr. Fakat fizik
bilimi kesin bilgiye elverili olsun ya da olmasn. bilgimizi eli
mizden geldiince geniletmenin yollan, ksaca, u iki yol gibi
grnyor:
Birinci, genel ya da zgl adlann bildiimiz btn nesnele
rin, hi olmazsa irdelemek ve zerlerinde bilgi edinmek ya da
dnmek istediklerimizin belirlenmi !delerin! edinmek ve zih
nimize yerletirmektir. Eer bunlar nesnelerin zgl ideleriyse,
onlar yapabildiimiz kadar eksiksiz yapmamz gerekir; bununla
demek istediim, srekli bir arada grndkleri iin trleri tam
olarak belirleyebilecek basit idelerden olabildiince ounu bir
araya getirmemiz gerektiidir; karmak idelerimizin oluturu
cular olan bu yaln idelerden her birinin de zihnimizde ak ve
seik o.i mas gerekir. nk bilgimizin idelerimlzi aamayaca
ak olduuna gre, bu ideler kusurlu. bulank ya da karanlk
olduka. kesin, tam ve ak bilgi de bekleyemeyiz.
kincisi, dolaysz olarak karlatnlamayan !delerin uyuma
ya da uyumamasn bize gsterecek olan ara ideleri bulma becerisidir.

15. Matematik bunun bir rneidir. Bu iki yolun (zszlere


gvenmeme ve kimi genel nermelerden sonu karmamann)
nicelik dndaki kiplerin ideleri zerindeki bilgimizi gelitirme
nin doru yntemleri olduu matematiksel bilginin incelenme
sinden kolayca grlebilir. Orada ilk greceimiz ey, zerlerin
de bir eyler bilmek istedii a ya da betllerin tam ve ak

4 10

idelerini edinmemi olan kimselerin, bu yzden onlarn bilgileri-

ni edinmelerinin olanaksz olduudur. Bir kimsede dik a. gen

ya da yamuk idelerinin bulunmadn dnn, o kimsenin


bunlar zerindeki bir tantlama iin bo yere uraacandan

daha ak bir ey yoktur. Aynca, matematiin ustalarn, yaptk

lar gzel bululara gtren eyin ilke diye kabul edilen zszle
rtn etkisi olmad da aktr. Bu bulular baka yoldan uygula

nan dncelerle bulunmulardr; matematikteki belitleri bllip

de bu tantlamalar ilk bulanlarn yntemlerini tanmayanlarn

ok byk deer verdikleri bu tr dorularn bilgisini kazanma

ya balad srada zihnin nndeki nesneler ve grler bsb


tn baka eylerdir. Klmbilir, belki teki bilimlerdeki bilgilerimi

zi artrmak iin de, matematikte cebirin grd ii grecek bir

yntem bulunur ve bu yntemle yle nicelik ideleri buluruz ki,

eitlik ya da orantlarn, baka yoldan ok zor bulabileceimiz, .

belki de hi bulamayacamz baka idelri. o idelerin yardmyla


kolayca lebiliriz.

41 1

BLM XIII
BLGMZLE LGL BR KA DNCE DAHA

BLM XIV
YARGI ZERNE
.

yor.

Bilgimiz yetersiz olduundan baka bir eyler gereki

Anlksal yetkiler, insanlara, yalnzca kurgusal dnceler

iin deil, yaamn ynetmek iin de verildiinden, insan, ken


disini yalnzca doru

bilginin

kesinliine dayanan eylerle yne

tebilecek olsa ok zor durumda kalrd. Grdmz gibi bu bil


gi ok dar ve kt olduundan, ak ve kesin bilgi olmad zaman

yol gsterecek bir eyin bulunmad durumda insan tmyle

karanlkta kalr ve yaamnn eylemlerinin byk blmnde


tam kararszla derdi. Bir eyin kendini besleyecei tantlan
madka onu yemeyen, gidecei iin baarl olacan kesinlikle
bilmedike yerinden kalkmayan kimse iin yerinde kalp yok ol
maktan baka yapacak bir ey kalmaz.

3. Yarg bilgi eksikliini karlar.

Ak ve kesin bilginin bu- .

lunmad yerde onun eksikliini karlamak zere Tanrnn in


sana verdii yeti

yargdr.;

bir apaklk alglamadan,

zihin bununla, kan.tlarda tantlayc


ideleri arasndaki uyuma ya da

uyumamay ya da ayn anlama gelmek zere, bir nermenin


doru ya da yanl olduunu varsayar. Zihin kimi kez bu yargy
zorunluluktan, tantlamal kantlarn ve kesin bilginin olanaksz
olduu yerde yapar; kimi kez de tantlamal ve kesin bilginin bu-

412

lunabilecek olmasna karn, tembellikten, beceriksizlikten ya


da ivecenlikten yapar. Zihnin bu yetisi dolaysz olarak nesnelere
uygulandnda buna yarg denir; szcklerle anlatlan doru
larla ilgili olunca benimseme ya da benimsememe denir; zihnin
bu yetisini kullanmasnn en olaan yolu bu olduundan, bun
dan sonra, dilimizde okanlamllk ynnden en az sakncal
olan bu adlan kullanacam.

'J.. Yarg, alglamadan, eylerin yle olduunu varsaymak


tr. Bylece, zihnin doruluk ya da yanllk zerine uygulad
iki yetisi vardr:
Birincisi,

Bilgi,

zihin bununla kesin biimde alglar ve idele

rin uyuma ya da uyumamasnda kukusuz biime gvenli


dir.
kincisi,

Yarg,

idelerin uyuma ya da uyumamasnn alg

lanmad, fakat varsayld durumda bu idelerin birletirilmesi


dir; yani szcn de belirttii gibi, burada kesin olarak grn
meyen bir ey yle saylm olur. Ve zihin ideleri gerektekine
uygun olarak birletirir ya da ayrrsa, bu da doru yarg olur.

413

BLM XV
OLASILIK
. Olaslk, yanl olabilir trden kantlar zerine uyu
ma grntsdr. Tantlamann, birbiriyle srekli, deimez ve
grlr balantlar olan bir ya da daha ok kant aralyla,
iki ide arasndaki uyuma ya da uyumariann gsterilmesi
oluu gibi; olaslk da, byle bir uyum ya da uyumamann.
balantlar srekli ve deimez olmayan ya da hi olmazsa by
le olduklar alglanamayan, fakat ok zaman byle olan ya da
byle gibi grnen ve zihni, nermenin doru ya da yanl oldu
u yargsn vermeye, bunun tersi bir yargya bakla daha ei
limli klan kantlar araclyla ortaya kmasndan baka bir
ey deildir. rnein, bir genin asnn iki dik aya eit
olduu dorusunun tantlamasnda, bir kimse, bir genin a
syla bunlarn iki dik aya eitliini kantlamaya yarayan ara
ideler arasndaki kesin ve deimez balanty grr; bylece
karmn

her

basamanda

kullanlan ara ideler arasndaki

uyuma ya da uyumamann sezgisel bilgisi yoluyla, bundan


sonras da, ayla iki dik ann uyuma ya da uyumamas
n aka belirten bir apaklk kazanr ve o kimse bylece bu
nun kesin bilgisini edinmi olur. Fakat tantlamann gereini
yerine getirme skntsna katlanmayan bir bakas, inanlan bir
kimse olan bir matematikinin, bir genin asnn iki dik

aya e it olduunu sylediini iiterek bunu benimser, yani do

ru kabul eder. Bu durumda onun benimsemesinin dayana o


eyin olasldr ve bunun kant da genellikle doruyla birlikte
gitmesidir; nk tanklna inand kimsenin, zellikle bu ko
nularda kendi bildiinin kart olan ya da bildiinin dnda,
bir ey bildirmesine allmamtr: yle ki. bu, bir genin

4 14

asnn iki dik aya eit olduU: nermesini ona benimseten ve


!delerin uyutuunu bilmecdeh bu uyumay ona kabul ettiren
ey, bunu syleyen kimsenin baka durumlardan allm olan
doruluu ya da buradaki varsaylm doruluudur.

2. Olslk bilginin eksiini tamamlar. Grld gibi. bil


gimizin ok dar oluu ve bizim, inceleme olana bulduumuz
her eyin kesin doruluunu bulacak kadar mutlu olmaymz
yznden, dncelerimiziin, uslamalanmzn, tartmalanm
zn, giderek eylemlerimizir nesnesi olan nermelerden byk
blm; doruluklan zerine kuku gtrmez bilgimizin olama
yaca trdendir; ancak bunlardan kimileri kesinlie yle yakla
r ki onlar. zerinde hi bir kuku duymayz ve bunlar, sanki
amaz biimde kantlanmlar ve onlar zerindeki bilgimiz tam
ve kesin olmu gibi benimser ve ona gre davranriz. Fakat bu
nun, kesinliin ve tantlamann yan bandan balayp ok ya
da az olasla, hatta olanakszla dek giden, aynca benimse
melerin de tam inanma ve gvenmeden, varsayma, kukuya ve
inanmazla varan dereceMeri bulunduundan, imdi de (yanl
myorsam insan bilgisinin ve gveninin snrlann bulmu ola
rak) olasln. ve benimseme ya da inann. deiik derecele
rini ve dayanaklann inceleyeceim.
3. eylerin doru old111klanm bilmeden nce onlarn do
ruluunu varsaydnr. Olaslk doru olmaya benzemektir, sz
cn kendisi de, ona inanlmak zere, onu doru gsteren ya
da , yle kabul ettiren kantlann bulunduu nermeleri belirtir.
Zihnin bu tr nermeleri kabul etme biimine, inanma. onayla
ma ya da kan denir; bu, herhangi bir nermeyi, doruluu
zerine kesin bilgimiz olmadan, onun doruluunu bize kabul
ettirecek uslamalar ya da kantlarn bulunmas yznden, do
ru olarak kabul etmektir. Ve olaslk ve kesinlik, inan ve bilgi.
arasndaki aynn da bilgini: her blmnde sezgi bulunmasn
da yatar; bilgide her dolaysz idenin, her admn, grnr ve ke
sin balants vardr; inanta byle deildir. Beni inandran ey
inandm eyin dndaki bir eydir; iki yana birden aka ba
lanmam olup, incelenmekte olan ideler arasndaki uyuma ya
da uyumamay aka gstermeyen bir eydir.

4. Olasln dayanaktan ikidir: kendi deneyimize uygun-

415

luk ya da bakalanmn deneyinin tankl. Demek olaslk,


bilgimizin eksikliini gidermek ve bilgimizin eksik olduu yerde
bize yol gstermek olduuna gre, her zaman, kesinlikle bilme
yip de doru olduklarn kabul etme eiliminde olduumuz
nermelerle ilgilidir. Bunun dayanaklar ksaca u ikisidir:
Birincisi, bir eyin bizim bilgimize, gzlemimize ve deneyimi
ze uygun olmasdr.
ikincisi, gzlem ve deneyine dayanan baka kimselerin ta
nkldr. Bakalarnn tanklnda unlar gznnde tutulma
ldr:

1 . Say. 2. Btnlk. 3. Tann kavray derecesi 4. Bir kita


bn tank gsterildii durumda yazarn amac. 5. Blmlerin
badamas ve bant durumlar. 6. Kartanklk.

5. Bunda destekleyen ya da rten btn uyumalar,


yargya varmadan nce, incelenmeli. Olaslkta anl amaz

biimde ynelten ve kesin bilgiyi reten sezgisel aklk bulun


madndan, zihin, eer ussal olarak ilerleyecekse, onu benim
seme ya da benimsememe durumundan nce olasln btn
dayanaklarn incelemeli ve bunlarn olas bir nermeyi ne ka
dar az ya da ok desteklediklerini ya da rttklerini grmeli
dir: dayanaklar iyice tarttktan ve bir yandaki olaslk derecesi
nin kar yardakinden daha yksek olduunu grdkten sonra,
onu atmal ya da az ya da ok gl bir benimsemeyle kabul et
melidir. rnein:
Buzun zerinde bir kimsenin yrdn grmsem, bu
olasl aar. bilgidir. Fakat bir bakas bana, lngilterede, so
uk bir k ortasnda, souktan katlam su zerinde birisinin
yrdn grdn sylerse, bu genel olarak gzlemlenen
durumlara ylesine uygundur ki, olayn bantsnda ak ku
ku douracak bir durum olmadka, eylerin doasna uygun
olarak bunu benimsemeye hazrmdr. Fakat ayn eylerin doa
sna uygun olarak bunu benimsemeye hazrmdr. Fakat ayn
1
ey tropiklerde doup da daha nce hi byle bir ey duymam
birine sylendiinde, burada btn olaslk tankla dayan
maktadr; ve tanklarn saysnn okluuyla gvenilirliklerinin
ykseklii ve yalan sylemekte karlarnn bulunmay derece

416

lertne gre olay zerindeki inan artar ya da eksilir: Ancak, de


neyde her zaman tersiyle karlam olup buna benzer bir eyi
hi duymam olan bir kimsede, en lekesiz gvenilirlik bile

inan douramaz. Nitekim Siyam kralna. onun Hollanda zeri

ne sorduu eyler zerinde bilgi veren Hollanda elisi, kendi l


kesinde. souk havalarda, suyun, zerinde insanlarn yryebi
lecei kadar katlatn, eer orada

fil bulunsayd fillerin de

orada yryebileceini syledii zaman Kraln yant yle ol

mu: "imdiye dek sizi drst bir kimse olarak grdm iin

sylediiniz olaanst eylere inanmtm, fakat imdi yalan


sylediinizden kukum yok."

417

'

BLM XVI
ONAYLAMA DERECELER
1 . Onaylamamz, olasln dayanaklanna uygun olmah.
Olasln dayanaklann nceki blmde gsterdik; bunlar, ona
ymz zerine kurduumuz temeller olarak, onun derecelerinin
de kendisine gre dzenlenecei llerdir; burada dikkat ede
ceimiz ey, olasln dayanaklar ne olursa olsun, bunlarn,

doruyu arayan ve doru karar vermeye alan bir zihin ze

rinde, hi olmazsa zihnin ilk karar ya da aratrmasnda grd

nden te bir etki yapmaddr. nsanlarn, kabul ettikleri ve


zerinde direndikleri dnceleri onaylamalarnn, her zaman
kendilerini ilk etkileyen sebeplerin edimsel grntsne dayan

madn kabul ediyorum; nk bellekleri en iyi ileyenlerin bi

le, konunun belli bir yann uygun bir incelemeden sonra kendi

lerine

kabul

ettiren

kantlarn

tmn

anmsamalar

olanakszdr. Konuyu bir kez, ellerinden geldiince zen ve yan


szlkla irdelemi ve soruna k serpeceini dndkleri btn

tikel durumlar gzden geirmi olmalar. ve kavraylarnn el


verdiince btn kantlan hesaba katm olmalar yeterlidir;
bylece, yapabilecekleri kadar tam ve san bir aratrmayla ola

sln hangi yanda olduunu grdkten sonra, sonucu , bul


duklar bir doru olarak belleklerine yerletirirler ve gelecekte,

belleklerinin tanklna dayanarak, bunun, onu doru bulur

ken dayandklar kantlarla orantl olarak, u ya da bu derece


de bir oriaylamay hakkettiini kabul ederler.

2. Her ey, her zaman edimsel olarak., zihnin karsnda


bulunamaz; o zaman, u dereceden bir onaylamann dayana
n grm olmann ansyla yetinmemiz gerekir. Denir ki.. kimi
durumlarda bellee dayanlmas kanlmazdr ve insanlar, ka-

418

ntlar edimsel olarak zihinlerinde bulunmayan. belki de anm


samaya bile olanak bulamadklar bir ok sanlara inanmak zo
runda kalrlar. Byle olmasa insanlarn byk blm ya ok
kukucu olurlar ya da her zaman gr deitirirler ve durumu
yeni incelemi olup da, kendilerine belleklerinden yardm gr
medikleri iin yantlayamadklar: kantlar gsteren kimselere
boyun eerler.

3. Bunun kt sonucu, ilk yargmzn doru olmad du


ortaya kar. nsanlarn byle eski yarglarnda dlten

rumda

melerinin ve bir kez elde ettikleri sonulara skca balanmalar


nn,

okluk onlarn yanl ve yanlglarnda direnmelerinin

balca nedeni olduunu kabul ediyorum. Fakat yanllk, onla


rn, daha nce doru karar verdikleri durumda belleklerine g
venmelerinden deil, daha nce iyi incelemeden karar vermele
rinden doar,

bir kez bildiimiz eyin yine bildiimiz gibi

olduuna gveniriz ve bu bilgimizi ykacak ya da kukulu kla


cak bir takm gizli kantlarn bulunmadna da gveniriz. Fakat
olaslk konularnda, her durum iin konuyla ne ynden olursa
olsun ilgili btn tikel eylerin gz nnde bulunduuna, gizli
kalm ya da henz aa kmam olup, olasl br yana ge
irecek ve imdiye dek tartlmaz diye bildiimiz eylerin arl
n yok edecek kantlarn bulunmadna gvenemeyiz.

En lyl kullanma biimi iki yana kart da iyi ve hog


rl olmak. Bylece, insanlarn hepsinin deilse bile byk b
lmnn, doruluu zerine ellerinde kesin ve kukusuz kanl
lar olmayan bir takm

kanlannn bulunduuna ve bir kimse

iin, hemen yantlayamad ve zayfln hemen gsteremedii


kantlar karsnda, daha nce edinmi olduu kanlardan he
men vazgemek de byk bir bilgisizlik, hafiflik ya da delilik be
lirtisi olarak grleceine gre; insanlar iin, bu. deiik gr
ler iinde barkl korumann ve insanln ve dostluun
gerektirdii ortak devleri gerekletirmenin uygun olacan sa
nyorum; nk herhangi bir kimseden, kendi grlerini he. men ve uysallkla brakp, insan anlnn tanmad bir yetke
ye kr krne ba eerek bizim grlerimizi kabul etmesini
beklememiz sa duyuya uygun dmez. nk, savunduu her

eyin doruluunun ve btn yadsdklarnn yanllnn kar

419

klmaz kantlarn verebilen ya da gerek kendisinin gerekse


bakalarnn btn grlerini derinliine incelediini syleye
bilecek birisini nerede bulursunuz? Yaadmz u geici eylem
ve krlk dnyasnda, kesin bilgimiz olmadan, hatta ok zaman
zayf dayanaklarla, inanma zorunluluu bizi bakalarn bizim
grlerimizi kabule zorlayacak yerde kendi bilgimizi artrmak
iin daha ok aba ve dikkat harcamaya zorlar. En azndan,
kendi sanlann

tam olarak ve derinliine incelememi olanla

rn, bunlar bakalarna kabul ettirecek durumda bulunmadk


larn ve bu gr1eri onaylamak ya da atmak iin gerekli olas
lk

kantlarn

tartmam

olduklarna

gre,

kendilerinin

yeterince incelemedikleri dnceleri, dorular olarak benimse


meleri iin bakalarn zorlamalar durumunda, aka sadu
yuya kar davranm oacaklarn kabul etmeleri gerekir.

5. Olaslk ya .-r olay ya da kurguyla Ugillcllr. Fakat onay


lamann dayanaklarna ve deiik derecelerine dnersek.

lk

eilimine gre kabul ettiimiz nermelerin

iki tr

olas

olduuna

dikkat etmemiz gerekir: bunlar ya tikel bir varolula, allm


deyimiyle, olaylarla ilgili olur ki, bunlar gzlemlenbilir ve insan
tanklna elverilidir; ya da duyularmzla alglayabilecekleri
mizin dnda, byle bir tankla elverili olmayan eylerle ilgili
olur.

6. Herkesin deneyinin bizimkiyle uyumas bilgiye yakn


bir gven salar. Tikel olaylarla ilgili birinci durum. Birincisi,
ilk ve en yksek olaslk derecesi, bir kimsenin uygun tank
larn dorulad tikel bir olayn doruluunu benimserken, bili
nebildii lde, btn insanlarn btn alardaki onaylar
nn,

kendisi

iin

benzer

durumlardaki

deimez

ve

hi

yanlmayan deneyleriyle akt . durumlc:da ortaya kar; ci


simlerin btn yaplan ve btn ortak zellikleriyle, doann
olaan gidii iindeki dzenli neden ve etki bantlar iin du
rum budur.

Buna eylerin doasndan gelen kant diyoruz.

nk, gerek bizim gerek bakalainn deneylerinin her zaman


ayn biimde bulduklar eyleri, onun dolaysz bilgisini edinme
diimiz zaman da. deimez ve dzenli nedenlerin etkileri ola
rak grmekte hakl oluruz Bu
dr ki,

olaslklar kesinlie

bunlar, en ak tantlamalar

420

yle yakn

kadar saltk

olarak

dncelerimizi yneltirler ve o lde eylemlerimizi etkilerler;

ve kendimizle ilgili eylerde onlarla kesin bilgi arasnda buldu

umuz aynn ya ok az ya da hitir. Byle desteklenen inanc

mz

gven'e ykselir.

7. Kuku gtrmez tanklk ve byk blmyle deney,


gven retir. kincisi, olasln ikinci derecesi, kendi dene

yimle ve ondan szeden herkesin buna katlmasyla, bir eyin,

ok zaman yle olduunu ve bunun tikel bir rneini ok sayda


gvenilir tann onayladn grdm durumdur; rnein ta

rih, insanlar, bunlarn ou kendi karlarn kamu karlarna

ye tutar diye akladna ve gzlemleme olana bulduum du

rumlarda benim deneylerim de bunu doruladna gre, eer

Tiberius zerine yazan btn tarihiler onun yle davrandn


sylyorlarsa bu en yksek derecede ofas demektir. Bu durum

da onaylamamz bizim gven diyebilecehniz bir dereceye


ykseltecek dayanaklar var demektir.

8. Uygun tanklk ve eylerin doasmn yanszl da g


venli inan retir. ncs, bir kuun u ya da bu yana u

mas bir adamn sa ya da sol yannda imek akmas gibi, bir

zellii olmayan durumlarda, bu olay, tanklarn ortak tankl


yla bildirildii zaman bunu da onaylamadan edemeyiz. yle:

talyada Roma diye bir kent vardr; (kitabn yazld tarthten

.n.) 700 yl nce orada bir insan yayordu; Sezar bir general
di ve Pompey adnda bir baka Romal karsnda bir sava ka

zand. eylerin doasnda bunu dorulayan ya da rten bir

ey olmamakla birlikte, bunu gvenilir tarihilerin anlattna

ve kar kan bir yazar da bulunmadna gre insan buna

inanmak zorunda kalr ve bu konudaki kukusu, kendi tand


kimselerin kendi gz nnde geen eylemleri zerindekinden

daha byk olmaz.

9. Deney ve tanklklann atmasna gre .olaslk dere


cesi sonsuza dek deiebilir: Buraya dek konu kolay anlal

yordu. Bu tr dayanaklar zerine kurulan olaslklar ylesine

apaktrlar ki, bizim karanmz doal olarak belirlerler ve bize,


inanp inanmamada, bir tantlamann bilme ya da bilmeme ko
nusunda braktndan daha ok serbestlik brakmazlar. G

lk, tanklklarn ortak deney zerinde uyumazla dtkleri

42 1

ve tartt in ve tanklarn anlattklarnn olaylarn akyla ya da


birblrtyle attklar zaman ortaya kar; bir doru karara var
mak ve benimsememizi olaylarn deiik olaslk derecelerine
gre dengelemek iin, dikkatin, abann \re sanln gerekli ol
duu durum budur; nk bu benimseme, inandrcln iki
dayanana, yani benzer durumlardaki gzlemlerle u ya da bu
tikel rnek zerine tanklklarn ona uygun ya da kar olular
na gre ykselir ya da alalr. Burada genel olarak ancak u
sylenebilir: destekleyici ve rtc neden ve kantlar, her ti
kel durum iin, kurallara gre bir kez incelendikten sonra her
kes, konunun tmne gre yanlardan birinin ar bastn g
rr; bu da bunlarn, zihinde, onaylamann

sanma, kuku, gvensizlik ve inanmazlk

inan, varsayma,
derecelerin uyan

drmalarn salar.

10. Aktarmal tanklklar odaktan uzaklatka kant ola


rak zayflar. Bu, tankla bal durumlardaki onaylamayla ilgi
lidir; bu konuda ngiliz yasalarnda uyulan bir kurala dikkati
ekmenin yersiz dmeyeceini sanyorum; buna gre bir anla
mann, tanklarca aslna uygun bulunan kopyas salam bir
kant

oluturmakla birlikte,

kopyann kopyas ne denli gve

nilir tanklarca nasl onanrsa onansn, yarglamada kant ola- .


rak . kabul edilmez. Bunun saduyuya ve nemli dorularn
aranmasnda gerekli olan arlk ve saknmlla uygun olduu
ylesine genel olarak kabul edilmitir ki, ben bu uygulamay ye
ren birisine hi rastlamadm. Eer bu uygulama doru ve yan
lla ilgili kararlar iin uygun grlrse, bundan, bir tankln,
kaynaktaki dorudan uzaklat lde gcnn ve inandnc
hnn azald sonucu karlabilir. Kaynaktaki doru diye, e
yin kendisinin varlk ve varoluuna diyorum. Kendi bildii eyi
bildiren gvenli bir kimse iyi bir kanttr; fakat ayn derecede
gvenli birisi ona dayanarak tanklk ederse bu daha zayf bir
tanklktr; bakasnn sylediini bir bakasndan duyduunu
bildiren ncnn tankl daha da zayftr; yle ki, aktarmal
dorularda, araya her yeni giren, kantn gcn azaltr; aktar

ma art arda ne kadar yinelenmise bunlardan ald g ve


aklk o kadar azalr. Buna dikkati ekmenin uygun olacan
dndm, nk, grleri eskilikleri orannda deerli bulan
kimi insanlar arasnda bunun tam tersi bir uygulama grdm;

422

bir sene nce, bir olay ilk anlatann zamanda olan saduyulu
bir kimseye hi olas grnmeyen bir olay, bu gn, salt o gn
den beri pek ok kimseler onu birbirine aktardklar iin, her
trl kukunun tesinde bir doru olarak grlyor. Bu neden
le, balanglarnda aka yanl ya da kukulu olan nerme
ler, ters bir olaslk kuralna dayanlarak dorunun ta kendisi
olarak kabul ediliyor ve ilk anlatanlarn azndan hi de gveni
lir bulunmayan dorularn zamanla saygnlatklar dnle
rek, bunlarn yadsnmaz olduu ileri srlyor.

1 1. Tarihin Yaran byktr.

Burada

tarihin

gvenilirliini

ve yararn azaltmak istediim sanlmamal; bir ok durumlarda


elimizdeki tek k odur, ve bildiimiz yararl dorularn byk
blmn, inandrc kantlarla birlikte ondan reniriz. Eski
an kaytlarndan daha yararl bir ey dnemiyorum ve
bunlarn daha ok ve daha bozulmam olmruarn isterim. Fa
kat bu dorunun kendisi de, beni, hi bir olasln kaynakta
kinden daha yksek olamayacan sylemeye zorluyor.

12. Duyulann bulamad eyler iin olasln en nemli


kural benzelmdir. Buraya dek szn ettiimiz olaslklar
olaylarla ilgilidir ve byle eyler gzlem ve tankla elverilidir.
Geriye teki tr olaslk,

yani. eylerin. duyulanmzn alan


dnda kalmalan yznden tankla elverili olmamalanna
karn, insanlarn deiik onaylama derecelerindeki kanlaryla

ilgilt olanlar kalyor: 1 . Tinler, melekler, cinler gibi, bizim d


mzdaki sonlu zdek-d varlklarn, varolular, doalar ve ey
lemleri byledir. Geni evrenin gezegenlerinde ya da teki alan
larnda bitkilerin, hayvanlarn ya da ussal yaratklarn bulunup
bulunmadn bilemeyiimiz gibi, ok kk ya da ok uzakta
olular yznden duyularmzn alglayamad zdeksel varlk
larn varolular da byledir. 2. Doann ilemlerinin byk b
lmnn ileyi biimiyle ilgili olaylar vardr ki bunlarn duyu
lur etkilerini almamza karn nedenlerini bilmiyoruz ve yine
bunlarn retili biim ve yollarn da alglayamyoruz. Bu konu
larda

benzeim

tek yardmcmzdr ve btn olaslk dayanakla

rmz bundan karabiliriz. Bylece, salt iki cismin birbirine


sert bir biimde srtlmesinden scaklk ve ok zaman da ate
doduunu gzlemlediimize gre,

423

scaklk

ve

atein

yanan

maddenin grnmez kklkteki paralarnn hzl devimlerin


den olutuunu dnmeye hakkmz vardr. Bylece, yaratl

n, insann gzlem alan iine den blmlerinde, her hangi


iki blm arasnda seilebilir bir boluk brakmayan bir balan

t bulunduunu ve dnyada birbirine bylesine smsk bal

eylerin bu byk deiiklii iinde, bunlar arasndaki snrlan


bulabilmenin kolay olmadn gz nnde tutunca; eylerin,

yetkinlie doru da byle yumuak admlarla, derece derece


ykseldiini dnmekte hakl oluruz. Duyulur ve ussal olann
nerede balayp, duyulmaz ve us-d olann nerede bittiini

sylemek zordur; yaayan eylerin en aa trlerinin ve yaam

dan yoksun olanlarn en st trlerinin hangileri olduunu belir


tebilecek kadar keskin grl bir kimse bulunabilir mi? Nasl
bir dzgn konide iki uzak kesitin byklkleri ok ayrml ol

makla birlikte birbirine dokunan altl stl iki kesit arasndaki

ayrm belirlemek olanakszsa, gzlemleyebildiimize gre, ey


ler de byle artp eksiliyorlar. Kimi insanlarla kimi hayvanlar
arasnda byk bir ayrm vardr; fakat kimi insanlarla kimi

hayvanlarn anlklan ve yetenekleri arasnda bir karlatrma

yaparsak, bulacamz ayrm ylesine kktr ki, insan anl

nn hayvannkinden daha ak ve daha geni olduunu syle


mek zordur. Yaratln, insanla onun altndaki en aa blm
leri

arasnda

bylesine

duyulmaz

bir

derecenleme

gzlemlediimize gre, benzeim kurallar, bizim stmzde

olup gzlem alanmz dnda kalan eyler arasnda da byle bir


derecelenmenin bulunabilmesini ve buna gre, bizden derece

derece stn olan bir ok ussal varlklarn bulunup, bunlarn


kk derece ayrmlaryla, her dereceyle hemen kendi stnde

ki derece arasnda hi bir nemli ayrm bulunmadan Yaratann

yetkinliine ulaabilmesini de olas klar. Usun ynettii deney


ler iin en iyi yol gsterici ve usa uygun varsaymlarn kayna
olan bu tr olasln da yaran ve etkisi vardr ve benzeimden

yola kan saknml uslamalar, okluk bizi, baka yoldan bulu


namayacak olan dorulan ve yararl rnleri bulmaya gtrr.

13. Kart deneyin tankln gcn azaltmad bir du

rum . Ortak deney ve eylerin olaan gidiinin, insanlarn zihni

zerinde, inanmalar iin kendilerine nerilmi bir eye gven


gstermek ya da bundan kanmak bakmndan, hakl bir etkisi

424

bulunmakla birlikte, bir tek durum vardr ki olayn olaan


dl onun iin yaplan uygun bir tankln deerini azaltmaz.
nk, doa st olaylar, doann gidiini deitirme gcnde
olan Onun amacna uygun olduklar zaman ve byle koullar
altnda, olaan gzlemin tesine getikleri ya da ona kar k
tklar lde. inan salamaya dah'a uygun olurlar. Tanskla
nn durumu budur; nk bunlar, bir kez iyi desteklendiklerin
de, yalnzca kendileri gven kazanmakla kalmazlar, bu gveni
.byle bir onamaya gerek duyan baka dorulara da salam
olurlar.

14. Salt anlamann tankl en byk gven verir. im


diye dek szn ettiklerimizin dnda bir tr nerme daha var
dr ki. yaln tankla dayanarak, bu tanklkla sptaran olay
ortak deneyle ve eylerin olaan akyla ister uyusun ister
uyumasn, bizim en stn dereceden onaymz elde eder. Bu
nun sebebi tankln ne aldanp ne de aldatandan, yani Tanr
nn kendisinden, gelmesidir. Bundaki gven kuku ddr, apa
klk aynkszdr. Bunun zel ad anlamadr, bizim buna
gvenimiz de inandr, zihinle.rimizi saltk olarak belirler ve her
kukuyu, bilginin yapt gibi, yok eder; nk Tanndan gelen
bir anlamann doruluundan kukuya debildiimiz kadar
kendi varoluumuzdan da debiliriz. yle ki inan, onaylama
ve gvenin yerleik ve salam ilkesidir ve hi bir bakmdan ku
ku ve duraksamaya yer brakmaz. Ancak bunun bir anlama
olduuna ve onu doru anladmza gvenmemiz gerekir; byle
yapmaz da tanrsal anlama olmayan bir eye inanr ve gve
nirsek, banazln btn anlklanna ve yersiz ilkelerin btn'
yanllarna kaplm oluruz. Bu yzden, bu gibi durumlarda,
bir eyi onaylamamz, eer usa uygun davranacaksak, onun bir
anlama olduunun ve anlamay dile getiren terimlerin anla
mnn bu olduunun apaklndan teye geemez. Eer bunun
bir anlama olduunun ya da bu anlamann anlamnn byle
olduunun bilgisi olaslk derecesinde kalyorsa, onaymz, ka
ntlarn az ya da ok ak olmasnn olaslna bal bir gven
ya da gvensizlikten teye geemez.
.

425

BLM XVII
US ZERNE
L Us szcnn deiik imlemlerl. ngilizcede 'reason'
(us) szcnn deiik imlemleri vardr: kimi kez doru ve
ak ilkeler anlamna gelir; kimi kez byle ilkelerden yaplan
ak ve salam karmlar, kimi kez de nedeni, zellikle de erek
sel nedeni, anlatr. Fakat burada benim ele alacam, onun
bunlarn hepsinden baka bir imlemidir ve_ bu, insann bir yeti
sini imledii zaman bu yeti, insan hayvanlardan ayrd ve on
lardan stn yapt kabul edilen yetidir.

2. Ustama nedir. Eer genel bUgi. grld gibi. kendi !de


lerinin uyuma ya da uyumamasnn alglanmasysa ve bizim
dmzdaki (yalnzca, her insann kendi .varoluuna dayanarak
kesinlmikle bilip tantlayabildii, Tanrnn varoluu dnda)
eylerin bilgisi ancak duyularmzla kazanlabiliyorsa, o zaman
dsal duyuyla isel alglama dnda baka bir yetinin daha i
lemesine ne gerek var? Usa ne gerek var? Bilgimizi geniletmek
iin de, benimsememizi dzenlemek iin de, usa byk gerek
sinmemiz vardr. nk us, hem bilgi hem de kanyla ilgilidir ve
btn dnsel yetllerimlz iin gerekil ve onlara yardmcdr ve
bu yetilerimizden ikisini, kavray (sagacity) ve sonu karma
y (illation ya da inference) ierir. Birincisiyle bir ey bulur; te
kiyle ara ideleri, zincirin her halkasnn balantsn bularak iki
ucu birletirecek biimde dzenler. bylece sanki aranan doru
yu gz nne getirir ki buna sonu karma diyoruz ve bu,
karmn her aamasnda ideler arasndaki balantnn alglan
masndan baka bir ey deildir; bu yoldan zihin, ya
tantlamada ,olduu gibi, iki ide arasndaki kesin uyuma ya da
uyumamay grr ve bilgiyi elde der ya da kan durumunda

426

olduu gibi, olas balanty grr ve bu da onaylama ya da


onaylamamaya gtrr. Duyu ve sezgi ok ileri gtremez. Bil
gimizin byk blm karma ve ara !delere baldr: bilgi ye
rine onaylamyla yetinmek ve nermelerin doru olduuna g
venmeden onlar doru kabul etmek zorunda kaldmz zaman,
bunlarn olaslklarnn dayanaklarn bulmamz, incelememiz
ve karlatrmamz gerekir. Her iki durumda da, birinin kesinli
ini, tekinin de olasln saptamak iin gerekli aralar bulup
onlar doru olarak uygulayan,

us

dediimiz eydir. nk us,

bilgi veren her tantlamann her admnda, btn ideler ve ka


ntlar arasndaki zorunlu ve kukusuz balanty alglad gibi
onaylamay dnd bir sylemin her admnda da, btn
.
ide ve kantlarn oias balant{larn alglar.

3. Drt blm:

Bylece

usta

u drt dereceyi buluruz: bi

rincisi ve en yksei kantlar bulmaktr; ikincisi, bunlarn ba


lantlarnn ve glerinin akca grlebilmesi iin onlar dzen
li ve yntemli olarak yerletirmek ve ak ve uygun bir sralama
yapmaktr:

ncs balantlar alglamak; drdncs de

doru bir sonu karmaktr. Herhangi bir matematiksel tantla


mada bu deiik dereceler gzlemlenebilir; nk tantlamay
baka birisi yapt srece her blmn balantsn alglamak
bakadr; sonucun her blme balln alglamak daha ba
ka, bir tantlamay ak ve saydam olarak kendisinin yapmak
da daha baka bir eyQir; bunlarn hepsinden baka bir ey de,

tantlamay oluturari bu ara ideleri ya da kantlar ilk olarak


bulmaktr.

4. Tasm us iin nemli bir ara deildir.

Usla ilgili olarak

dnlmesini istediim bir ey daha var; bu da tasmn, genel


likle sanld gibi usun en uygun arac ve bu yetiyi iletmenin
en yararl yolu olup olmaddr. Beni kukuya gtren neden
ler unlardr:

Birincisi,

tasmn yukarda saylan blmlerden yalnzca bi

rinde usa yardmc olmasdr; yani o herhangi bir andaki kant


larn balantsn gsterir ve onunla kalr; fakat bunun da b
yk yaran yoktur, nk zihin byle bir balanty. bulunduu
yerde tasmla olduu kadar, belki daha da kolayca tasmsz da
alglayabilir.

427

Zihnimizin edimlerini gzlemlersek, bizim, en iyi ve en ak


biimde uslayabildiimiz durumun, dncelerimizi tasm ku
rallarna indirgemeden yalnzca kantlarn balantlarm gzlem. lediimiz durum olduunu

grrz. Bu yzden de, tasm hi

bilmeden, ok ak ve doru uslama yapabilen pek ok adamlar


gryoruz. Asya ve Amerikann deiik blmlerini inceleyen
kimse, tasm hi iitmemi ve bir kantlamy onun biimlerine
indirgeyemeyen pek ok kimselerin kendisi kadar sanbkla us
lama yapabildiklerini grecektir.

Tasm,

belli bir biim iinde

yan yana getirilmi nermede sonucun niin kesinlikle doru


olup da baka biim iinde kesinlikle doru olmadm anlamak
zere incelemi olan kimselerin, kabul edilen

ler

kipler ve biim

iindeki ncllerden kardklar sonuca kesin olarak inana

caklarn kabul ediyorum; fakat bu biimleri incelememi olan


lar, salt tasm yznden, sonucun ncllerden kesin olarak
ktna

gvenemezler;

onlar bunu yalnzca retmenlerine

duyduklar rtk inan ve bu kantlama biimi karsndaki g


venleri yznden kabul etmi olurlar ki, bu da gvenme deil,
ancak inanmadr. Oysa, eer btn insanlar arasnda tasm ya
pabilenler yapamayanlardan azsa; mant bilen bu az saydaki
insanlar arasnda, saptanm kip ve biimlere indirgenmi tas. mn gvenirliine, gerekten yle olduunu bilmeden, inanmak
tan te bir ey yapabilenlerin saylan daha da azsa; tasm da,
uslamann ve bilginin tek uygun arac olarak kabul edilirse;
bundan,. Artstoteles'ten nce, bir eyi uslama yolu:Yla bilen kim
senin bulunmad ve tasmn . bulunuundan beri de bunu ya
pabilenlerin on binde biri bulamayaca sonucu kar.
Ancak Tann, insanlar iin, onlar yalnzca iki ayakl yaratp
da ussallklarnn salanmasn Artstoteles'e brakacak kadar
cimri davranm olamaz; stelik bundan yararlananlar da, yal
nzca, tasmn temellerini, nermenin altm sralan bii
minden ancak on drdnn sonucuna gvenilebileceini ve ta
sm sonularnn tekilerde deil de yalnzca bunlarda gvenli
oluunun sebeplerini renecek biimde inceleyebilen az say
daki kimseler olacaktr. Tanrnn insanlar iin iyilikleri bundan
ok daha byktr. O insanlara, tasmm yntemlerini renme
den uslayabilen bir zihin vermitir; anla bu kurallara gre us
tama retilmi deildir; ondan idelerinin uyuma ya da uyu-

428

mamalarn alglayacak bir doutan yeti vardr ve byle skc


yinelemelere gerek kalmadan onlan dzene koyabilir. Bunlar.
eskiler arasndaki en byk insanlardan ve geni grlerine,
zeyrekliine. dnce derinlii ve yarg gcne pek az kimsenin ,
eriebildii insanlardan biri olarak grdm Aristoteles'i k
ltmek iin sylemiyorum; O, iinde sonucun doru karsan. dnn gsterilebildii bu kantlama biimlerini bulmakla bile,
her eyi yadsmaktan eKinmeyenlere kar kullanlabilecek b
yk bir hizmette bulunmutur. Aynca ben, her doru uslama
nn onun tasm biimlerine indirgenebileceini de hemen kabul
ediyorum. Fakat yine de, bu kantlama biimlerinin, doruyu
bulmak ve bilgi yolunda uslarn en iyi biimde kullanmak iste
yenleri dorunun bilgisine gtrmek bakmndan, biricik olma
d gibi en iyi yol da olmadn, doru olarak ve Aristoteles'i
hi kltmeden syleyebileceimi sanyorum. Ve Aristoteles'in
kendisinin de kimi biimlerin gvenli kimilerinin de gvensiz ol
duu sonucunu. biimlerin kendileri araclyla deil de, bilgi
nin gerek yoluyla, yani ideler arasndaki grnr uyumaya
dayanarak karm olduu aktr.
Bir kyl bayana rzgarn gney-batdan estiini, havann
bulutlu olduunu, yamurun gelebileceini syleyin, byle bir
havada, atei de yeni dmken ince giysiyle dar kmann
salksz olduunu hemen anlayacaktr; nk, o gney-bat
zgar, bulutlar, yamur, slanma, souk alma, hastaln nk
setll!esi ve lm tehlikesi arasndaki olas balanty. zihni kar
tnp yavalatmaktan baka bir eye yaramayan deiik tasmla
nn yapay ve skc bir zinciriyle birbirine balamaya gerek
kalmadan hemen grr; zihin bu zincirin bir halkasndan b
rne onlarsz daha kolay geer ve o bayan, eylerin kendilerinin
bu doal durumlarnda kolayca alglad olasl, eer bu ka
ntlama bilgi yoldan ve kip ve biimler iinde sunulsayd, gz
den karrd. nk bu yol okluk idelerin balantsn kart
rr ve bu doal dzene gre kazanlan bilginin, h bir tasm
kullanlmad zaman daha abuk ve daha kolay kazanldn
herkesin matematikten bildiini sanyorum.
kann yapmak, doru olduu kabul edilen bir nermeden,
bir baka nermenin doruluunu karmak yani karlan

429

nermeyi oluturan iki idenin balantsn gsteren belli ara ide


ler arasnda bir balant grmek ya da varsaymaktr. rnein
"insanlar br dnyada ceza greceklerdir" nermesi kabul edil
mi ve bundan, "nsanlar kararlarnda zgrdr" nermesi
karsanacak olsun. imdi sorun, zihnin bu karm doru yap
m olup olmaddr; eer zihin ilerlerken ara ideler bulmu ve
aralarndaki balanty gz nnde tutarak onlar dzenli ola
rak yerletirmise, ussal yrm ve doru bir kann yapm. tr. Eer bunlar gz nnde tutmamsa, salam ya da doru
uslamaya dayanan bir karm yapmam, yalnzca onun yle
olmasn ya da oyle grlmesini istemitir. Fakat her iki durumc
da da, ara ideleri bulan ya da bunlar arasndaki balanty gs
teren ey tasm deildir; nk zihnin, tasm yapabilmek iin
hem onlar bulmas hem de aralarndaki balantlar grmesi
gerekir. Yukarda sz geen rnekte, kannn gcn ve bu
na gre onun usa uygunluunu gsteren ey, kantlanan sonu
ca gtren ara idelerin grlm olmasndan baka nedir? r
nein, "nsanlar ceza grecek"; "Cezay veren Tanr"; "Hakl
ceza"; "Ceza gren suludur"; "Baka trl davranabilirdi';; "z
grlk"; "zgr isten"; bylece, grnr biimde birbirine ba
larm olan ideler dizisiyle, yani her idenin, dolaysz olarak ara
snda bulunduu iki ideyle olan dolaysz balantlaryla, insan
ve zgr isten ideleri balanm, ve "insanlar kararlarna z
grdr" nermesi "insanlar br dnyada ceza grr" nerme
sinden karlm ya da karsanmtr. nk.burada zihin, in

sanlann teki dnyada ceza grmesi idesi ve cezalandran


Tann idesi arasndaki; cezalandran Tann ve cezann hakll
arasndaki, cezann hakll ve su arasndaki; su ve ba
ka trl davranma gc arasndaki ve zgrlk ve karar ver
me zgrl arasndaki balantlar grmekle, insan ve karar
verme zgrl arasndaki balanty da grm oluyor.
yleyse tas!mlarn yaran ne? Bunlarn bata gelen kullanm
larnn, insanlarn aka uyuan ideler arasndaki uyumay s
klmadan yadsmalarna gz yumulan Skolastikte bulunduu
yantn veriyorum; Skolastiin dnda da, kendilerine bile
uyuml1l .grnen ideler arasndaki uyumay sklmadan yads
may onlardan renmi olanlardadr. Fakat doruyu arayan ve
onu bulmaktan baka amac olmayan bir kimse iin, byle, -

430

karmn . kabuln zorlayacak bir biime gerek yoktur. onun


doruluu ve ussall ideleri basit ve ak bir dzen iinde sra
lamakla daha iyi grnr; bu yzden de insanlar kendileri do
ruyu ararken, kendilerini inandrmak, bakalarna retirken
de; gerekten bilmek isteyenlerin bilgisini artrmak iin tasm
hi kullanmazlar. nk dncelerine tasm biimini verme
den nce, ara ideyle, balantlarn gstermek zere aralarna
girmi olduu iki id arasndaki balanty grmeleri gerekir; bir
kez bu grldnde de karmn iyi ya da kt olduu grl
m olur; yani tasm bunu gstermekte ge kalr.

kincisi,

do

runun bulunmasnda, tasmn, usun tek uygun arac olduun


dan beni kukuya dren baka bir sebep de,

kip ve biimin

yanl ortaya karmakta grld savlanan yarar ne olursa


olsun, sylemin bu skolastik biimlerinin, yanlla. kantlama
nn ak yollarndan daha az elve:;ili olmaydr; bu konuda,

bu yapay yntemlerin anl donatmak ve aydnlatmaktan ok,


zihni artmaya ve kartrmaya yaradn her zaman gsteren
ortak deneye ba vuruyorum. nsanlarn, bu skolastik yntemle
sindirilmi ve susturulmu olduklarnda bile, inanp kazanan
yana gemelerinin ya pek seyrek oluu ya da hi olmay bura
dan gelir; kar yandakinin daha usta bir tartmac olduunu
belki de kabul ederler; fakat kendi dncelerinin doruluuna
inanmay srdrrler ve yenik dmelerine karn, ilk dn
celerini koruyarak ekilirler; oysa bu tr kantlama aydnlatp
inandrabilseydi ve insanlara dorunun nerede olduunu gste
rebilseydi byle yapmazlard, bu yzden tasm, yansz aratr
malarla dorunun bulunmas ya da pekitlrilmesirden ok, tar- ,
tma

kazanmaya yarayan bir yntem olarak grlmtr.

Gerekten, yanllklarn tasmda gizlenebildii yadsnamazsa


da onlarn bulunup karlabilmesi iin tasmdan baka bir ey
'
gerekiyor.

5. Tantlamada yardm az, olaslkta daha az.

Fakat, tas

mn bilgideki yeri ne olursa olsun

olaslktaki yerinin ok da
ha az olduunu ya da hi olmadn sylemekte hakl olaca
m sanyorum. nk onaylama iki yandaki btn koullarla
birlikte btn kantlarn deerlendirilmesinden sonra grlecek
stnle gre belirleneceinden, bunlar iin zihne tasmdan
daha uygunsuz bir ey olamaz; tasm tek olaslk ya da tek

43 1

nemli kantla bota kaldndan, elindekini, incelenen eyden

zihni tmyle uzaklatrncaya dek kullanr; bylece onu ok

uzaktaki bir zorlua dek srkleyip .orada smsk tutar ve zihin

belki de, kendisine bir zgrlk brakmad gibi, her ey birden


dnld zaman en byk olasln ne yanda bulunacan
grebilmesi iin gerekli yardm da layamayan tasmn zincir
lerine dolam, sanki kelepelenmi olarak orada kalr.

6. Bilgimizi artrmaya yaramaz, blldiinq.zi tartmal k


lar. Fakat (belki de denebilirki) tasm, bakalarm yanllarna

ve yanlglarna inandrmada bize yardm etsin: (geri tasmn

zoruyla dncesini deitiren birisini de grmek isterdim) oysa


tasm, zihnin en stn etkinlii deilse bile, en g ve kendin

den en ok yardm beklediimiz grevi olan, kantlan

karma ve yeni kantlar bUlmada yetersiz


n.

aa

kalr. Tasm kuralla

birbirine uzak idelerin balantsn gsterebilen ara ideleri

zihne salamaya yaramaz. Bu ustama biimi yeni kantlar bula


maz, o yalnzca elimizdekileri dzene koyup sralama sanatdr.

8. Biz tikeller zerine uslama yapanz.

Burada genel ola

rak tasmdan ve onun uslamamzdaki ve bilgimizin gelimesin

deki kullanmndan sz etmek olanan bulduumuza gre, bu

konuyu btakmadan nce, tasm kurallarndaki ak bir yanl

lk zerine dikkati ekmek de uygun olacaktr: bu da, iinde en

az bir genel nerme bulunmayan bir tasmsal ustama doru ve


inandnc olamaz kuraldr. Sanki biz tikeller zerine hi usla

ma yapamazmz ve onlar zerine bilgimiz olamazm gibi; oysa


gerekte. konu iyice dnldnde, btn uslama ve bilgile

rimizin dolaysz nesneleri tikellerdir. Her insann uslama ve bil


gisi yalnzca zihninde bulunmakta olan ideler zerinedir; bun
lardan

her biri,

gerekte,

tikel

varolulardr:

baka

eyler

zerine olan bilgi ve uslama:mz da onlarn bizim tikel idelerimi

zin karl olduu ldedir. yle ki, tikel idelerimiz arasnda

ki uyuma ya da uyumamann alglanmas bilgimizin tm ve


son . aamasdr. Tmellik yalnzca bunun ilineidir ve onun

nesnesi olan tikel idelerin uygun olduklar ve temsil ettikleri

.eylerin ok sayda Ukeller olduu anlamna gelir. Fakat her

hangi iki idenin uyuma ya da uyumamasnn alglanmas. bu

yzden de bilgimiz, bu idelerden berhangi birinin ya da her iki-

432

sinin bir ya da daha ok varlklar temsil etmelerine bal olma


dan ak ve kesin olur.

14. Bilgimizin en yksek derecesi, uslamaya dayanmaz,


sezgiseldir. Zihindeki idelerden btr blm, birbiriyle kendilik
lerinden, dolayszca ltrlecek biimde orada bulunurlar;
zihin bunlar arasndaki uyuma ya da uyumamay. bunlarn
kendisinde bulunduunu algfad kadar ak olarak alglar.
Kimsenin kuku duymayp herkesin anlna nerilir nerilmez,
doruluunu (sylendii gibi onaylad deil de) bildii szzle
rin apakl buradan gelir. Bu dorularn bulunmasnda ve
'kabul edilmesinde, mantksal dnme yetisi, yani uslamlama
gerekmez, bunlar daha stn ve daha yksek bir apaklk de
recesiyle bilinir.

18. Szcklerden kanlan sonular ve !delerden kar


lan sonular. Bir ne.rmenin bir bakasndan karlmas ya da
szcklerle kann yaplmas usun ilevlerinden byk bir b
lmn ve u sun en ok kullanld blm oluturmakla bir
likte, uslamann balca edimi, iki ide arasndaki uyuma ya da
uyumamay, bir nc ide araclyla bulmaktr. Tpk do
rudan yan yana getirilerek l;lemeyen iki evin uzunluklarnn
eit olduunun bir metre kullanlarak bulunmasndaki gibi.
Szcklerin, idelerin imleri olarak, karlklar vardr; eyler ger
ekteki du.rumlarna gre uyuur ya da uyumazlar, fakat bunu
yalnzca idelerimizle gzlemleyebiliriz.

19. Drt tr kantlama.

Bu konuyu brakmadan nce, in

sanlarn, bakalaryla tartrken, onlara kendi dncelerini


kabul ettirmek, ya da en azndan onlar susturabilmek iin ge
nellikle kullandklar drt tr kantlama zerinde biraz dn
mek yararl olur.
. Birincisi, Ad verecundiam. Birincisi; dnceleri, bilgile
ri, orunlar ve gleriyle ya da baka bir nedenle ad yapm ve
nlerini bir tr yetkeyle herkese kabul ettirmi kimselerin g
rlerine ba vurmaktr. Buna arguinentum ad verecundlam
denilebileceini sanyorum.

20. klncls,l, Ad Ignorantlam. kincisi; insanlarn, bakala


rnn duncelerine yn vermekte ve onlar yarglarn kendi

433

yarglarna uydurup tartmal gr kabul ettirmekte kullan


dklar baka bir yol, karsndakini ya kendi kantn kabul et
meye ya da daha iyisini bulmaya zorlamaktr. Buna argumen

tum ad lgnorantlam diyorum.


21. ncs. Ad homlnem: ncs; bir baka yol da
bir kimseyi kendi ilkelerinden ya da kabullerinden kan sonu
larla sktrmaktr. Bu argumentum ad homlnem adyla bili
nir.

22. Drdncs Ad judlcium: Drdncs; bilgi ya da ola


sln temellerinden karlan kantlarn kullanlmasdr. Buna
argumentum ad judiclum diyorum. Bu drd iinde retici ve
bilgi yolunda ilerletici olan yalnzca budur. nk, 1 . Bu , ya
sayg ya da yine inanma dndaki herhangi bir nedenle kar-
kmayacam bir bakasnn dncelerini bana kar kullan
maz. 2. Benim daha iyisini bilmeyiim, bakasnn hakl olmas
n ya da benim onun dnceleini kabul etmemi gerektirmez.

3. Benim yanli dndm gstermesi, bir bakasnn do

ru dndn gstermez.

434

BLM XVIIl
NAN. USLAMA VE BRBRNDEN AYRI ALANLARI
2. Birbirinden seildiklerine gre inan ve uslama.
may,

inandan seikliine gre,

Usla

zihnin doal yetileriyle, yani du

yum ve dnm yoluyla edindii idelerden yapt karmlarla


ulat nerme ve dorularn kesinlik ya da olaslklarnn bu
lunmas diye kabul ediyorum.
te yandan

inan.

usun karmlarna deil de, onlarn , ola-.

anst bir iletiim yoluyla Tanndan geldiini bildiren kimseye


duyulan gvene dayanan nermeler iin gsterilen onaylama
dr. nsanlara doruyu gstermenin bu yoluna

anlama

diyo

ruz.

. 3. Aktarmal Anlamayla yeni basit ide iletilemez, yleyse,


birincisi; Tanndan esinlenen bir kimse, esinleme yoluyla
bakalanna daha nce duyum ya da dnm.le edinmi o.1madklan bir basit ide iletemez, diyorum. nk o kimsenin,
Tanndan dolaysz olarak edindii izlenimler ne olursa olsun, bu

anlama, eer yeni basit idelerden oluuyorsa, bakasna, sz


cklerle de baka imlerle de iletilemez. nk szckler, bizde

ki dolaysz etkileriyle, kendi doal seslerinden baka ideler :e


temezler;

onlarn

zihnimizdeki

sakl

ideleri

uyarp

canlandrmas da imler olarak kullanlmalarna olan alkanlk-

tan gelir; fakat uyanlar ideler daha nce orada bulunan ideler

dir. Demek ki btn kavramlarmzn ve bilgimizin temeli ve bi


ricik

nesnesi

olan

basit

idelerimiz

bakmndan

yalnzca

usumuza, yani doal yetilerimize bal olmamz gerekir ve bun


lar ya da herhangi birini, aktarmal anlamadan edinemeyiz.
Buna

aktarmal anlama

diyerek

435

zgn anlamadan

aynyo-

rum. Bt:: ikincisi, Tannnn herhangi bir kimsenin zihninde do


laysz olarak yapt ilk izlenimdir ve buna snr koyamayz; te
ki, o izlenimlerin bakalarna szcklerle, ve kavramlarmz bir
birimize iletmenin doal yollaryla iletilmesidir.

4. Aktarmal anlama, bize, us yoluyla da bilinebilen


nermeleri blldlreblllr, fakat usun salad keslnllkle deil.
kincisi, bizim iin usla ve doal yoldan edindiimiz ldelerle
blllnebilir olan dorulatn anlamayla bulunup blldirlleblle
celni de sylyorum. Bylece, bir Eucleides nermesini, in

sanlar kendi doal yetilerini kullanarak kendiliklerinden bula


bildikleri gibi, Tanr da, anlama yoluyla bunu insanlara
bildirebilir. Bu tr eylerle ilgili olarak anlamay kullanmak
gereksizdir, nk Tanr bizi bunlarn bilgisini edinecek doal
ve daha gvenilir aralarla donatmtr. nk kendi idelerimi
zin bilgisi ve igzlemiyle ak olarak bulduumuz doru ne
olursa olsun, bize aktarmal anlamayla lletilenlerden daha
gvenli olur. nk amlamann nce Tanndan gelmi olduu
nun bilgisi, bizim kendi idelerlmizin uyuma ya da uyumama
snn ak ve seik algsna dayanan bilgimiz kadar gvenilir
olamaz. Ayn ey duyularmzla bilinebilir olan olayiar iin de
ge.erlldir; rnein tufann yksn bize kaynaklarn anla
madan alan yazlar iletmitir; yine de hi kimsenin, tufan zeri
ne onu grm olan Nuh kadar ya da kendisi o zaman yaayp
da onu grm olsayd o durumda olacak olan. kadar kesin ve
ak bir bilgisinin bulunduunu syleyebileceini sanmyorum.
nk onun, bu yknn, esinlenmi Musann yazd kabul
edilen kitapta yazl olduuna olan gveni, duyularnn verdii
gvenden byk deildir, fakat bu kitab Musann yazdna .
olan gveni, Musann onu yazdn grseydi o zamari duyaca
gvenden daha zayftr. Bylece, onun bir anlama olduuna
olan gveni duyularnn salayaca gvenden daha zayf ola
caktr.

5. Anlama usun ak kantlar karsnda kabul edile


mez. Demek ki kesinliklerine, ister kendiliklerinden apak

nermelerde olduu gibi dolaysz bir sezgiyle, ister tantlamalar


da olduu gibi usun salam karmlaryla ulalm olsun. bil
diimiz idelerin uyuma ya da uyumamalannn ak algsna

436

dayanan nermeleri benimsememiz ve onlar zihnimize yerletir


memiz iin, zorunlu olarak bir anlamann yardmna gerek
duymayz. nk bOgi. edinmenin doal yollan onlar oraya yer
letirebilir ya da daha nce yerletirmitir; tiu, Tanrnn bize do

laysz olarak anladklarmn dnda elde edebileceimiz en b

yk gvendir; aynca anlamaya duyduumuz gven de bunun


bir anlama olduunun bilgisinden daha byk olamaz. Fakat
bu ad altndaki hi bir eyin apak bilgiyi sarsabileceini ya da
ykabileceini ve herhangi bir kimseye, anlna apak gc;>rnen
bir eyle dorudan kartlk iindeki bir eyin doruluunu ka

ak sezgisel bil
gimize kar . olan hi bir . nerme tannsal anlama olarak
kabul edilemez ya da o trden nermeler iin uygun gr
len onaylamay elde edemez. Demek ki idelerimiz arasndaki
bul ettirebileceini sanmyorum. Bu yzden,

uyuma ya da uyumamann ak algsna kar kan nerme


leri anlama konusu olarak zorla l}abul ettirmeye almak bo
unadr. Bunlar bu ya da baka ad altnda bizim onaymz sa-.
layamazlar.

7. Us-st eyler.

Fakat, nc olarak; bizdeki kavranlan

eksik olan ya da hi kavram bulunmayan bir ok eylerle, yeti


lerimizi doal yolda kullanarak, gemiteki, imdiki ya da gele
cekteki varolular zerine bilgi edinemediimiz baka eyler
bulunduuna gre; bunlar, doal yetilerimizin bulgularnn te

usun stndeki eyler olarak anlandklar zaman,


inann uygun nesneleridir. Bylece, meleklerin bir blm
sindeki ve

nn Tanrya bakaldrarak' daha nceki mutlu durumlarn yi


tirmeleri, llerin dirilip yeniden yaamlarn srdrecekleri:
bunlar ve benzerleri, usun bulgu alan tesinde kaldndan, t
myle inan nesneleridir ve bunlarla usun dorudan yapaca

bir ey yoktur.

8. Usa kart olmayan eyler. anlanmlarsa, inan konu


su,durlar. Fakat Tanr, bize usun n verirken, bununla, do
al yetilerimizin olas bir belirleme salad konularda uygun
grd zaman anlamann n da bize verebilmesini engel
leyecek biimde kendi ellerini balam olamayacana gre,
anlama, Tanrnn vermeyi istemi olduu durumlarda,

olas varsaymlanndan stn olmaldr.

437

usun

nk zihin aka

bilmedii eyin doruluuna inanmayp yalnz grnrdeki ola


slna kapldna gre, onui, yanlmayan ve aldatmayan brt
sinden geldiine yeterince inand bir tankl benimsemesi ge
rekir. Fakat yine de onun bir anlama olduuna ve onu
anlatan nermedeki szcklerin imlemleri zerine karar verme
ii usa der.

9. Usun karar veremedii ya da olas grd konularda


anlamay dinlemek gerekir. Birincisi; zihnimizin doal yeti
leri ve kavramlaryla doruluuna karar veremedii her anlanm nerme salt inan konusudur ve usun stndedir.

kincisi; zihnin kendi doal yetilerini kullanarak, doal yol


dan kazanlm idelere gre belirleyip karar verdii btn ner
meler usun konusu iindedir; yine de u ayrmla; zihnin ancak
kesin olmayan bir aklk bulduu ve bylece doruluuna, ken
di bilgisinin apaklna ters dmeden ve usun btn ilkeleri
ni altst etmeden kartn da kabul edebilecei biimde, ancak
olas kantlara dayanarak inand nermeler durumunda, yani
bu trden olas nermelerde, bir ak anlamann, olasla
kar olarak. bile onaymz belirlemesi gerekir.

1 1. Eer inan ve us arasndaki snr izilin.ezse dindeki


banazlk ve arlklara kar klamaz. Eer inanla usun
alanlar belli snrlarla ayrt edilmezs din konusunda usa hi
yer kalmaz ve dnyadaki bir ok dinlerde grlen an dnce
ve trenleri yerme olana ortadan kalkar. nk insanl kap
layan ve blen hemen btn dinleri dolduran samalklarn, b
yk lde, usa kar inana ba vurmaya balanabileceini sa
nyorum. nk dinle ilgili eyler saduyuya ve btn
bilgilerinin temel ilkelerine ne denli aka aykr olursa olsun,
insanlar bunlar iin usa ba vurmamay ilke edinmiler ve im
gelemleriyle doal bo inanlarm ba bo brakmlardr; by
lece dinde yle olaand grlere ve yle an uygulamalara
gitmilerdir ki, salam dnen' bir kimse onlarn delilikleri
.
karsnda arp kalr ve bu uygulamalar byk ve bilge Tanr
ynnden ylesine kabul edilmez bulur ki bunlarn dengeli ve
iyi yrekli birisi iin gln ve irkin olduunu dnmeden
edemez. yle ki, gerekte, bizi hayvanlardan en iyi ayrt etmesi .
ve ussal yaratklar olarak bizi zellikle hayvanlarn stne yk

438

seltnesi gereken din, genellikle insanlarn hayvanlardan da da


ha usa ay.kn davranp daha anlaysz olduklar alandr.

do, quia lmposslblle est:

Cre

"Buna inanyorum, nk olanaksz

dr" sz sradan insan iin bir an tutku cokunluu olabilir;


fakat insanlarn dncelerini ya da dinlerini ynlendirmede
kt bir kural olarak ortaya kar.

439

BLM XIX
BAGNAZLIK
1 . Doru sevgisi zoruiludur. itenlikle doruyu aramaya
girtecek olan kimsenin, nce dorm;un sevgisiyle dncesini
buna hazrlamas gerekir. nk doruyu sevmeyen onu bul
mak iin J.endini skmaz, baaramaynca da zlmez. Dnce
alannda kendini doruyu sever olarak grmeyen kimse yoktur
ve bakalarnn kendisi iin bunun tersini dndn grp
de zlmeyecek saduyulu bir ihsan da yoktur. Buna karn.
doruyu doru olduu iin sevenlein saysnn, kendilertnih
byle olduuna ihananlar arasnda bile ok az olduu, doru
olarak sylenebilir: Bu yzden, bir kimsenih doruyu sevip sev
mediini nasl bilebilecei aratrmaya deer; ben bunun a
maz bir belirtisinih bulunduunu sanyorum. bu da, .bir ner
meyi kantlarnn ona saladndan daha byk bir gvenle
onaylamamaktr. Bu onaylama lsnn dna ikan kimse
nin, doruyu. om.f sevdii iih kabul etmedii, doruyu doru
olduu iih. deil de, baka bir yan amala sevdii aktr. Bir
nermenin (apak nermeler dnda) doruluunun grlebil
mesi, yalnzca bir kimsenin elihdeki kantlara bal olduuna
gre, onun, bu aklk derecesinin tesihde gsterecei benim
semenin, yani bu art gvenin, doru sevgisine deil de baka
bir sevgiye bal olduu aktr. nk doru sevgisinin benim
onaym byle bir nermenin doruluunu gsteren karutlann
.stne karmas, yine doru sevgisinin, bir nermenin doru
luunu gstermeyen bir kanta dayanarak benim o nermeyi
onaylamam salamas kadar olanakszdr; gerekte bu, bir
nermeyi, doru olmamas olanakl ya da olas olduu iin do
ru diye sevmek gibidir. Zihnimizde apakln ya da bir tantla-

440

mann direnilmez nn zoruyla yer\ almam olan her doru


iin onaylamay salayan kantlar, o dorunun bizim bakm'

mzdan olaslnn inanc ve gvenceleridir ve onu, salt bu kantlar onu anlmza byle gsterdii iin kabul ederiz. Herhan
gi bir nermeye, kendi dayand ilke ve kantlarn ona
saladndan te verdiimiz her gven ve yetke, bizim o ynde
ki eillmlmizden ileri gelir ve bu, bu durumuyla doru sevgisin
den bir sapmadr; nk doruluk bizim tutku ve ilgilerimizden
bir ey almadna gre, bunlann ona bir katks olmaz . .

3. Banazln gc. Yeri gelmiken, onaylamann, kimileri


nin kendisinde inann ya da usun yetkesini bulduklar, ve onla
ra duyduklar lde gven duyduklar bir nc kaynan
dan yani banazlktan sz edeceim; banazlk, usu bir yana

iterek, onsuz bir ainlama getirir. Gerekte bylece o, anlama


y da usu da bir yana atar ve bunlarn yerine insann kendi bey

ninin temelsiz dlemlerini kor ve bunlar hem dncenin


hem de davrann temeli yapar.

5. Banazln douu. nsanlar iin. dolaysz anlama, g. rlerini temellendirmede ve davranlarn dzenlemede, skc

ve her zaman da ba'anl olmayan, doru uslama abasna ba


kla daha kolay bir yol olduuna gre, kimilerinin ambna
savlamasnda bulunmalarna, zellikle de olaan bilgi yntemle
ri ve ussal ilkeler yoluyla aklayamadklar eylem ve grlerin
de Tanrnn zel ncl altnda bulunduklarna kendilerini
inandrmalarna amamak gerekir,

6. Banazlk. Zihinleri byle hazrlannca, her trden temel

siz grler, Tarn ttninden ve hemen de tanrsal yetkeden gelen


bir aydnlanma olur; ve kendilerini eilimli bulduklar an ey
lemler ne olursa olsun, bu drtnn tannsal bir an ya da

buyruk olduu ve ona uymak gerektii sonucuna vanrlar; bu,


yukardan gelen bir devdir ve onu uygulamakla yanlm ola
mazlar.

7. Benim banazl grm byledir; us ya da tanrsal


anlamaya dayanmayp, cokulu ve kend!ni beenmi bir bey

nin dar grllnden domu olduu iin, bir kez kk sald


yerde, insanlarn dalann usun ya da anlamann ya
da ikisinin birden yaptndan daha gl biimde etkiler, n-

441

k insanlarda kendi ilerinden gelen itkilere uyma eilimi ok


byktr; ve bir btn olarak insan bir doal itki ynetirse, bir

btn olarak insann daha sert davranaca kesindir. nk,


yeni bir ilke gibi, gl bir kendini beenme de saduyunun
zerine kt ve usun snrlamalaryla dncenin denetimin
den kurtulduu zaman, kendi ynelim ve eilimimizle birlikte,
bir tanrsal yetke dzeyine ykselir.

8. Banzln yanl olarak grme ve duyma diye aln


mas.

Olaanst bir eye duyulan sevgi, esinlenmiliin ve bil

ginin ortak ve doal yollan zeine km olmann haz ve utku- .


su insann tembelliini, bilgisizliini ve kendini beenmiliini
ylesine pohpohlar ki, insanlar bir kez bu yoldan, dolaysz an7
lamann, aratrmasz aydnlanmann, kantsz ve incelemesiz
gvenmenin esrikliine kapldklar zaman onlar bunlardan
ayrmak ok zordur. Onlar iin us yok olmutur, nk usun
stne kmlardr; k anhklanna aktlmtr, yanlm ola
mazlar; orada her ey gn gibi aydnlktr ve kolayca grlebilir;
her ey kendisi grnr, kendi akl dnda bir kant gerek
tirmez; onlar kendilerini iten devindiren Tanrnn elini ve tinin
itkilerini duyumsarlar ve duyumsadklar eyde yanlin ola
mazlar.

1 O. Fakat bu isel ve stne bu kadar ok eylerin ku


rulduu bu duyguyu biraz dengeli biimde inceleyelim. Kendi
dediklerine gre bu kimselein iinde pariak bir k vardr, g
rrler; canl duygulan vardr, duyarlar; bunlarn tartlmazl
na gvenleri tamdr. nk bir kimse grdn ya da duydu
unu syleyince buna kimse kar kamaz. Fakat burada unu
soruyorum: bu grme, nermenin doru olduunun mu, yoksa
onun Tanrnn bir anlamas olduunun mu algsdr? Bir ner
menin, ben nasl geldiini bilmeden zihnime gelen bilgisi, onun
Tanndan gelmi olduunun alglanmas. deildir. Bunun doru
bir alglama olduuna duyulan gl inancn, onun Tanndan
geldiinin, hatta doru olduunun kant olmas bsbtn ola
nakszdr. Byle bir dnceye ne denli k ya da grme denir
se densin, benim iin bu inanma ve gvenmedir; ve o kimseler,
anlama olarak grdkleri nermenin doru olduunu bilmez

ler, onu doru kabul ederler. Buradaki sorun udur; bunu bana

442

anlayarun Tann olduunu, bunu zihnime Kutsal Tinin yerle

tirdiini, bu yzden de ona ba emem gerektiini nasl bilebili

rim; bunu bilemezsem, bendeki gven ne denli byk olursa ol


sun,

temelsizdir,

banazlktr.

ona

ne

denli . k

dersem

diyeyim

nk, anland kabul edilen nerme, ister

kendisi aka doru olsun, ister aka olas ya da bilginin do

al yollarna gre belirsiz olsun, salam dayanaklara oturmas

ve aka doru olmas gereken ey, bunun anlayacsnn Tan

r olduu ve benim anlama dediim eyi zihnime Onun koydu

u ve bunun baka bir tinin zihnime koyduu ya da kendi im &e

lemimin dourduu bir yanlsama olmaddr. nk, eer

yanlmyorsam, bu kimselerin o nermeyi doru saymalannn


nedeni onu Tannmn anladn kabul etmi olmalardr. O za

man bunu Tann anlamas olarak kabul etmelerinin nedenleri


ni incelemek onlara dmez mi? Bunu

yapmazlarsa gvenleri

bo bir savlama olarak kalr; bylesine gzlerini kamatran o

k da, onlann srekli bir ember zerinde dnp durma1anna


neden olan bir

yalanc ktr: "anlamadr, nk ona y


rekten inanrlar; ona yrekten inanrlar, nk anlama
dr'' emberi.

1 1. Banazlk, nermenin Tanndan geldiinin kantn


veremez. Bu durumdaki insanlar, kendilerini aydnlatan bir
n bulunmas ve onlara u ya da bu dorunun bilgisini getir-

. mesiyle nrler. Fakat eer bunun bir doru olduunu bili


yorlarsa, bunu, ya onun doal us karsndaki kendi apakl
na

ya

da

onun

doruluunu

gsteren

ussal

kantlanna

dayanarak biliyor olmallar. Doruluunu bu iki yoldan biriyle

biliyorlarsa, on1:Jn bir anlama olduunu dnmelerine gerek

yoktur. nk onun_ doruluunu, herhangi bir kimsenin, an

lamann yadm olmadan, doal olarak bildii yoldan biliyorlar


demektir. rik, esinlenmi kimseleri aydnlatan, ne trden
olursa olsun, btn dorular zihinlere bu yoldan gelip yerle

mitir. Eer onun doruluunu, Tanrnn bir anlamas oluu

yznden bildiklerini sylerlerse, sebep uygundur; fakat o za

man da kendilerine .bunun Tannnn bir anlamas olduunu


nasl bildikleri s.orulacaktr. Eer bunu, birlikte getirdii, zihin

lerini aydnlatan ve direnemedikleri bir n bildirdiini syler

lerse, bunun, daha nce dikkati ektiimiz eyden, yani kendi-

443

lerinin doruluuna ok gl biimde inandktan iin onun


anlama olmas gerektii dncesinden ne gibi bir aynn bu
lunduu zerinde dnmelerini dilerim. unk szn ettik
. leri k, kendi zihinlerinin, bunun doruluuna olan gl fakat temelsiz inancndan baka bir ey deildir.

12. nancn salaml bir nermen Tanndan gelcllinln


kant olamaz. inancn salaml inanmann nedeni, dorulu
a gven de doruluun kant yapld zaman, bu baka trl
olamaz. St. Paul de, yanl yolda olduklarm d)nd Hristi

yan!an kyma uratt zaman iyi yaptna ve bunu yapmaya


anldna inanyordu; oysa yanlan onlar deil, kendisiydi. lyi
insanlar da her zaman yanlabilirler, kimi kez de, zihinlerinde
en gl kla parlayan Tannsa! dorular olarak grdkleri
yanllara iddetle balanabilirler.

14. Anlamaya us yoluyla karar verilmelidir. Demek ki,


kuruntu ve yanln anlklanna kaplmak istemeyenlerin' bu

ierdeki n

ncln- snava ekmeleri gerekir. Tann

peygamber yaparken insan yok etmez. insann, esinlerinin tan


nsal kaynakl olup olmadna karar vermesini salayacak olan
yetilerini doal durumunda brakr. Zihni doa-st kla ay
dnlatt zaman doal sndrmez. Eer bir nermeye bizim
onaymz salamak isterse, ya bu doruyu doal usun olaan
yollaryla gsterir ya da bunun kendi yetkesiyle kabul etmemiz
gereken bir doru olduunu bize bildirir ve usun, zerinde ya

Us bi
zim son yargcmz ve her ey iin son yol gstericimizdir.
nlmayaca kimi imler araclyla, bizi buna inandrr.

Bll nunla, usa danalm ve Tannnn amlad bir nerme doal


ilkelerden karlabilir mi diye inceleyelim, karlamayacan
grdmz zaman da onu atalm demek istemiyorum; fakat
bunun Tanndan gelen bir anlama olup olmadn incelemek
iin usa danalm diyorum; eer us bunu Tannnn anlad
sonucuna varrsa, baka dorulan olduu gibi bunu da kabul
eder ve bunu kendisinin bir kural yapar. te yandan eer
inanlarmz deerlendirmede onlann gllnden baka bir

ltmz olmazsa, imgelemimizi gl biimde etkileyen her


dlem bir esin olarak grnr; eer usun, lnanlann dorulu
unu onlann kendi dndaki bir eylerle lmesi gerekmese,

444

esinlerle kuruntulann, doruyla yanln lleri ayn olur ve


bunlar birbirinden ayrt edilemezler.

15. nan anlamann kant olaniaz.

Bylece, Tannnn

anlamasm elde eden eski ermilerin, zihinlerindeki isel g

ven nn dnda, bunlarn Tanndan geldiini kantlayan


baka bir eylerinin daha bulunduunu gryoruz. Bu inanla
rnn Tanndan geldii konusunda, onlar kendi inanlanyla ha

haa braklmamlard, ellerinde anlamalanm gnderen ko


n usunda

kendilerini

inandracak

kimi

dsal

imler

vard.

Bakalarn inandrmak gerektiinde. de, Tanndan aldklar de

vin doruluunu kantlamak ve birlikte getirdikleri haberi gr

lr imlerle dorulamak zere kendilerine verilmi bir gleri

vardr.

l 6. Bu sylediklerimle, Tanrnn, Kutsal Tinin dolaysz etkisi

ve yardmyla, ve buna hi bir olaanst im katmadan, insan

larn zihnini, belli dorular renecek biimde aydnlatp onlan


iyi nlemlere yneltebileceini, zaman zaman da bunu yapm
olduunu yadsmak niyetind deilim. Fakat bu durumlarda

da, onun Tanndan gelip gelmediini bildirecek yanlmaz kural

lar olarak usumuz ve Kitabmz vardr. inandmz dorunun


Tanndan gelen bir k ya da bir drt olduunu kantlayabile

cek olan ey, kendi zel inancmzn gc deildir; bunu bizim

dmzdaki Tanrnn yazl szlerinden ya da btn insanlarla


paylatmz us lnnden baka bir ey yapamaz.

445

BLM XX
YERSZ ONAYLAMA YA DA YANLILIK
1. Yanlln nedenleri.

Bilgi, ancak grlr ve kesin do

yanllk

bilgimizin bir kusum deil don

nluk olduundan,

olmayan onaylamam.za neden olan yargmzm bir yanlgsdr.


Fakat eer onaylam benzerlie dayanyorsa, eer onaylama

mzn zgl nesnesi ve drts olaslksa ve olaslk da bundan


nceki blmlerde nerilen eyse, insanlarn nasl olup da ola
sla uymayan onaylamada bulunduklar sorulabilir. nk
dnceler arasndaki atmalardan daha olaan ve bir kimse
nin tmyle kar ktn bir bakasnn kukulu bulabilecei
ve bir ncsnn buna salamca inanp gl biimde kat
labileceinden daha ak bir ey yoktur. Bunun sebepleri ok
deiik olabilirse de bunlarn u drde indirgenebileceini san' yorum:

1 . Kant yetersizlii
2. Kantlar kullanma yeteneinin yetersizlii

3. Onlar grme istencinin yetersizlii


4. Yanl olaslk kurallar

2. Birincisi kant yetersizlii. Birincisi; kant yetersizlii


derken, yalnzca. bir yerde varolmayan. bu yzden aransa da
bulunamayacak olan kantlarn eksikliini deil varolan ya da
bulunabilecek olan kantlarn eksikliini dnyorum. Buna
gre, bir kimse, bir nermeyi kantlamaya yarayacak olan dene
yimleri yapma kolaylm ya da olanan bulamyorsa, ya da
bakalarnn tankl konusunu aratramyor ve bu tanklklar
salayamyorsa, o kimsenin kantlar yeters.iz demektir; insanl-

446

n, kendilerini almaya vermi, aa dzeydeki yaam koul


larnn tutsa olmu ve btn yaamlarn yalnzca yaamak
iin zorunlu eylerin salanmasna adam olan byk blm
nn durumu budur. Bu tr kimselerin bilme ve aratrma yap'
ma olanaklar genellikle varlklar gibi snrldr; bunlar btn
zamanlarn ve emeklerini kendilerinin ve ocuklarnn aln
gidermek iin harcadklarndan anhklarnn kazand bilgi ok
azdr. Btn yaamn zor ilerde harcayan bir kimsenin, dn
yann deiik eyleri zerine bilgisinin, yalnzca dar ve amurlu
bir yoldan pazara gidip gelen bir yk beygirinin, lkenin coraf
yas zerindeki bilgisini amas beklenemez.

4. nsanlarn aratrmalarnn engellenmesi. Gelime ve


bilgilenmeleri varlklarnn darlyla snrlanm olanlarn dn
da, varlklar kukularndan kurtulmak ve doruyu bulmak iin
gerekli kitap ve" baka aralar bol bol salamaya yetecek kadar
geni olanlar da vardr; bunlar da lkelerinin yasalar ve daha
ok bilirlerse kendilerine daha az inanacaklarn dnerek on
lar bilgisiz brakmakta yarar grenler sk skya gzaltnda tu
tar. Bu genellikle bilgi iermeyen dorularn yaylmaya alld
yerlerde yaayanlarn durumudur; buralarda insanlar,
rastgele, lkenin dinini kabule zorlanrlar; b1:J yzden de dn
celeri, tpk cahil kimselerin, doktor geinenlerin verdii haplar,
bunlarn neden yapldn ve etkilerinin ne olacan bilmeden,
yalnzca ifal olduklarna inanarak yuttuklar gibi yutmalar ge
rekir; ancak bunlarn durumu o hastalarn durumundan daha
ktdr, nk bunlarda, belki de atlmas daha iyi olacak ey
leri almamak ya da kendi inandklar doktoru semek zgrl
de yoktur.
5. ldncisi, onlar kullanma yeteneinin yetersizlii. kin
cisi; olasln ellerindeki kantlarn kullanma yetenekleri
yetersiz olanlar yani bir dizi sonulan kafalarnda tamayp
kart kant ve tanklklardan hangisinin ar bastn san
olarak tartamayanlar, olas olmayan durumlar kolayca on;;yla
maya srklenebilirler. Tek tasm, ya da yalnzca iki tasm kul
lanabilen kimseler vardr; kimileri de bundan bir adm daha
teye gidebilir. Bunlar, en gl kantn ne yanda bulunduunu
her zaman seemezler, kendiliinden en olas olan kany srek-

447

li olarak izleyemezler. insanlar arasnda anlklan ynnden

byle ayrmlar bulundu unu komularyla bir kez konuan oir


kimsenin hemen grebileceini sanyorum; insanla hi haksz
lk etmeden, insanlar arasnda bu ynden bulunan aynnn, ki
mi insanlarla kimi hayvanlar arasndaki aynndan daha byk
olduu sylenebilir. Bu aynnn nereden geldii, byk nem
tamakla birlikte, buradaki amacmz bakmndan zorunlu ol
mayan bir kurgu konusu olabilir.

6. ncs, Kantlan kullanma istencinin yetersizlii.


ncs; bir tr insanlar da vardr ki, bunlardaki kant yeter

onlan kullanmay iste


mediklerindendir. Bunlar. yeterince zengin olup bo zamanla
sizlii, kant bulamadklarndan deil,

rnn

da bulunmasna,

yetenek ve teki ynlerden de bir

eksiklerinin bulunmamasna karn, yine de tekil,erden daha


iyi durumda deildir; srekli olarak zevk arama, ya da ilerine
an ballk, kimilerinin dncelerini saptrr; tembellik ve bir
genel savsaychk ya da kitaplara, aratrmaya ve dnmeye
kar zel bir tiksinme de kimilerini her trl nemli dnce
lerden alkor; kimileri de, yansz bir aratrn.ann, kendi nyar
glarna, yaamlarna ve amalarna en uygun olan grleri
destekleyen sonular vermeyeceinden korkarak, incelemeye gi
rimeden, gvenme yoluyla, uygun ve moda olan eyleri kabul
etmekle yetinirler. Varlklar, anlklann gelitirecek olanaklar
salamaya yeterli olan kimseler kendilerini bo bir tembellikle
nasl avutabiliyorlar, bunu bilemem; fakat btn gelirlerini be
denlerinin gereksinmelerine harcayp bir blmn de bilgi ka
zanmann yollarn aramada kullanmay dnmeyenlerin, her
zaman temiz ve parlak grnte kalmak iin byk aba har
cayp kaba kumalar ve ypranm giysiler iinde kendilerini
pek .zavall bulanlarn, zihinlerinin paavralar iinde kalp. rast
lantlarn ya da lkelerindek terzinin (bunlarn konutuu kim
selerin ortak dncelerinin demek istiyorum) kendileri iin uy
gun grecekleri biimde giyinmesine katlanabilenlerin, kendi
ruhlnn ok aa grdklerini sanyorum.

7. Drdncs, yanl olaslk lleri. Son olarak;

kimile

ri de, gerek olaslklar aka gzlerinin nndeyken bile, bun


lar zerine yaplan uslamalar ve bunlarn sonularn kabul et-

448

mezler, onaylarn ya askda brakrlar ya da en az olas olan g


re verirler. Byle bir tehlike karsnda bulunan kimseler,

yanl olaslk lleri

kabul etmi olanlardir ve bu yanl l

ler u drdne indirgenebilirler:

1 . Kendiliklerinden kesin ve ak olmayp kukulu ve yanl


olan nermelerin ilke yaplmas

2. Hazr varsaymlar
3. Ar basan tutkular ve eilimler

4. Yetke

8. Birincisi, ilke yaplan kukulu nermeler.

Olasln ilk

ve en salam dayana. bir eyin, bizim bilgimize, zellikle de


bilgimizin , bizim

ilke

olarak grm ve grmekte olduumuz

blmne olan uygunluudur. Bir dorunun baka bir doruy


la eliemeyeceini hemen kabul ediyorum; fakat unu da be
lirtmem gerekiyor, bir ilke kabul eden herkesin onur zerinde
zenle durmas, onu skca incelemesi ve onur doruluu ze

rindeki kesin bilgisinin, onun kendi apaklndan m kaynak


landn. yoksa bakalarnn yetkesine dayanarak m buna
aka inandn anlamas gerekir. nk

yanl ilkeler ren

mi olan ya da kendiliinden aka doru olmayan bir grn


yetkesine kr krne kaplan bir kimse, anlna. onaylamas
n kanlmaz biimde saptracak bir nyargnn arln koy
mu demektir.

9.

ocuklarn, ailelerinden, dadlarndan, evrelerindekiler

den aldklar (zellikle dinsel konulardaki) nermeleri zihinleri


ne yerletirmelerinden daha olaan bir ey yoktur; bunlar o
cuklarn

yansz

ve

savunmasz

anlklarna

bir kez

girince

oradaki varlklarn adm adm pekitirirler ve sonunda (doru


da yanl da olsalar) alkanlk ve eitimle sklp atlmalar
olanaksz olacak biin;de oraya mhlanrlar.

1 0. nsan soyunu blen deiik dinlerdeki, birbirinin kart,


ve okluk ayn derecede sama olan grlere btn gleriyle
inanmakta insanlarn gsterdikleri byk diren, yerlemi ak
tarmal ilkelere dayanan bu uslama yolunun kanlmaz sonu-

449

lan olduu kadar ok ak kantlardr da. nk, insanlar bu


kutsal domalarla badamaz grdkleri eyleri kabul etmek
tense, kendi gzlerine inanmamay. duyularnn apaklna
gz yummay, ve kendi deneylerini yalanlamay yelerler. Ger
ekten, kimi filozoflarla birlikte, duyularnn tanklna kar
usunun verilerine (insanlar kendi ilkelerinden kardklar ka
ntlan, yersiz olarak, byle nitelerler) inanmay bir ustama te
meli olarak alm olan bir kimseyi, savunduu bir grn
olaslnn bulunmadna ne yoldan inandrabilirsiniz? sr
banaz hele bir kez kendisinin ya da mridinin esinli olduu
nu ve Kutsal Tinle dolaysz iletiim yoluyla eylemde bulunduu
nu ilke edinsin, onun bu retisine kar ak uslamalann ka
ntlarn bouna ne srersiniz. Bylece, yanl ilkelere
saplanm insanlar, bu ilkelerle badamayan durumlarda. ile
rinden pek ounun yapmaya yanamadklar biimde, kendile
rine kar kendi ilkelerini eletirecek bir safla ve itenlie var
madka, bunlarn en gze arpan ve inandrc olaslklardan
etkilenmeleri olanakszdr.

1 1. Hazr varsaymlar. kincisi; bunlardan hemen sonra,


anlklan bir kalpta dklm ve bir hazr varsaymn boyutla
r iinde biimlendirilmi kimseler gelir. Bunlarla birinciler ara
sndaki aynri, bunlarn olgular kabul etmeleri ve kartlaryla
bu noktada uyumakla birlikte, onlardan olaylarn sebeblerini
ve oluunu aklama biimlerinde aynlmalandr. Bunlar, nce
kiler gibi duyularyla aka atmazlar; kendilerine verilen bil
gileri daha sabrl olarak dinlemeye katlanrlar: fakat bilgi ve
renlerin olay aklama biimini. kabul etmezler ,ve olaylarn
kendi dncelerine uygun olarak ortaya kmadna kendileri
ni inandracak olan olaslklardan etkilenmezler. Gerekten, bil
gin ve profesr iin, otuz ya da krk yldr yrrlkte bulunan,
Yunanca ve Latince yaptlarla ve byk abalar ve aln teriyle
kazanlm, aynca salam bir gelenek ve bir de saygn sakalla
desteklenmi olan yetkesini, o gne dek ad duyulmam bir ye
ni yetmenin bir anda yerle bir ettiini gprmek dayanlmaz bir
ey deil midir? Bu profesre, rencilerine otuz yldr rettii
eylerin yanllar ve yanlglardan baka bir ey olmadn, bir
takm byk szleri ve bilgisizlii onlara ok pahalya sattn
kabul ettirmeyi kim umabilir? Byle bir durumda yeterince etki-

450

li olacak olaslklar bulunabilir mi? Doru anlalmam olan


doru varsaymlardan ya da doru ilkelerden kaynaklanan yan
llar da bu yersiz varsaym yanllarna indirgenebilir. Bu en
ok rastlanan eylerdendir. Hepsini de kutsal kitabn yanlmaz
dorularndan rettikleri ok deiik dnceler ileri sren in
sanlar. bunun rneidir. Hiristiyan olduunu savlayan herkes,
ncildeki

METANOEITE blmnn ok nemli bir deve ar

dn bilir. Fakat Franszcadan baka dil bilmeyip de bu kural,


bir eviriye gre
de

Repentez-vous, piman olun, bir eviriye gre


Faites penitence, gnah kartn, biiminde anlayan iki ki

iden birinin ameli ne kadar yanl olur.

12. ncs, baskn tutkular.

nsanlarn isteklerine ve

baskn tutkularna ters den olaslklarn yazgs da ayndr.


Bir cimrinin zihnine, bir yandan tutkusunun yanll konu
sundaki en byk olaslk, bir yandan da para grnsn, han
gisinin stn geleceini grmek zor deildir. Byk tutkuyla se
ven bir kimseye aldatldn syleyin; sevgilisinin kendisini
aldattna bir sr tank gsterin, sevgilisinin iki tatl sz
cnn btn tanklklar rtememesi olasl onda birdir.

Quod volumus, facile credintus) [nanmak istediimize kolayca inannz.)

15. Onaylamay hangi olaslklar belirler.

Fakat bunun da

bir sonu gelir; bir kimse olaslk ve olamazlklarm btn kant


larn gzden geirdikten, konunun btn zelliklerini ren
mek iin elinden geleni yaptktan ve her iki yan destekleyen
btn nedenleri san olarak topladktan sonra, bir ok durum
larda, konunun tm zerinde olasln hangi yanda bulundu
unu kabul edebilir; nk uslama konularndaki kimi kant
lar,

evrensel

deneylerden

gelen

sonular

olarak

ylesine

inandnc ve aktrlar ve olaylarla ilgili kimi tanklar ylesine


evrenseldirler ki, insan bunlardan onayn esirgeyemez. yle ki,
benim dnceme gre, bize sunulan kantlarn nemli olmas
na karn terimlerde aldatc kavramlar bulunduu kukusuna
dmemiz ya da kar dnce iin de ayn arlkta kantlar
bulunabileceini dnmemiz iin yeterli sebeplerin bulunduu
nermelerde, onaylama, onaylamaktan kanma ya da onayla
mamann genellikle istf;!nli edimler olduu sonucuna varabili-

45 1

riz. Fakat kantlarn bir eyi yksek olaslkta gsterdii ve sz


cklerin yanltc olabilecei (dengeli ve yeterli bir incelemeyle
bu grlebilir) ya da br yan iin, ayn gte olup da heni
grlememi rtk kantlarn bulunabilecei (bunu, kimi du
rumlarda, eyin doas, iyi dnen birisine gsterebilir) ku
kusuna kaplmak iin yeterli neden bulunmad durumlarda,
kantlan iyi tartan bir kimsenin, onayn, en byk olasln
bulunduu yana koymaktan kanamayacan sanyorum. te
ki daha az ak durumlarda, onayn askda tutmann, belki de,
elindeki kantlarn kendi eilim ya da karlarna uygun olduu
durumlarda onlarla yetinerek aratrmay orada kesmenin, bir
kimsenin gc iinde bulunduunu sanyorum. Fakat bir kim
senin, onayn kendisine daha az olas grnen yana koymas,
bana, bir eyin ayn anda hem olas olduunu hem de olmad
n dnmek kadar olanaksz grnyor.

16. Onaymz askya almak ne zaman kendi elimizdedir.


Bilgi de, alg gibi, kendince olmadna gre, benimsemenin de,
bilgi gibi, elimizde olmadn sanyorum. Zihnimize, ya dolaysz
yoldan ya da u s araclyla, iki ide arasnda uyuma grnd
zaman, nasl gzlerimi aydnlkta kendisine evirdiim eyle
ri grmeden edemiyorsam, o uyumay alglamaya da ne kar
koyabilirim ne de bundan kanabilirim ve tam bir inceleme
sonunda en olas grdm eyden onaym esirgeyemem . Fa
kat bir kez uyumay algladktan sonra bilgimize engel olama
dmz gibi, bir eyin btn llerinin yeterli -incelenmesinden
sonra aka ortaya kan olasl onaylamamza da engel ola
mamamza karn, yine de, aratrmamz keserek ve yetileri
mizi herhangi bir dorunun aratrlmasnda kullanmayarak
hem bilgiyi hem de onaylamay engelleyebiliriz. Eer byle ol
masayd, bilgisizlik, yanl, ve doruluktan ayrlma hi bir du
rumda bir kusur olmazd. Bir kimsenin u ya da bu ynde ka
rar vermekte, hi bir eyleminin ya da ilgisinin bu karan izleyip
ona bal olmayaca iin bir karnn bulunmad duru mlar
da, zihnin, genel kanya uymasn ya da ilk gelenin dncesini
kabul etmesini tuhaf bulmamak gerekir. Fakat zihin nermenin
kendisiyle ilgili olduunu dnd zaman, yani onaylama ya
da onaylamamann nemli sonular getirecei ve iyi ya da kt
nn doru yan seip sememeye bal olduu dnld

452

iin zihin, olasl nemle aratrmaya ve incelemeye giritii


zaman, ite bu durumda, arada akca grnen ayrmlar da
varsa, holandmz yan semenin elimizde olmadn sanyo
rum. Benim dnceme gre, bu durumda, onaylamay belirle
yecek olan ey olasln ykseklik derecesidir ve bir kimse iki
ide arasndaki uyuma ya da uyumamay alglad zaman bu
nun doru olduunu bilmekten nasl kanamazsa. olasln
daha yksek olduunu alglad bir durumu onaylamaktan ya
da onu doru bulmaktan da yle kanamaz.
Bu byle olduuna gre, nasl, ktln temelinde iyiliin
yanl llmesi yatyorsa, yanlln temelinde de olasln
yanl llmesi yatyor demektir.

17. Drdnc yanl l, yetke.

Olasln. dikkati ek

mek istediim ve .tekilerin hepsinin toplamndan daha ok in


sann kaplm olduu. drdnc ve son yanl ls de nce
ki blmde szn ettiim eydir: yani onaymz ya dostlarmz
ya da yandalanmz arasnda, ya evremizde ya da lkemizde
ortak olarak kabul edilmi grlere vermemizdir: Grlerinin
temelinde ayn meslekten olanlann, varsaylan drstlnn
ya da bilgisinin ya da saysnn bulunduu ne ok insan vardr.
Sanki drst ya da okumu kimseler yanlmazlarm ya da do
ruluk oy okluuyla kararlatnlrm gibi; fakat ok kimsenin
karar vermesi iin bunlar yeterlidir. Eer dnyadaki nlleri,
bilginleri ve parti liderlerini yneten gizli gdleri grebilseydik,
bunlara onayladklar ve savunduklan retileri kabul ettiren
eyin salt doruluk sevgisi olmadin anlayabilirdik.

18. nsanlar sanld kadar ok yanl yapmazlar.

Fakat

insanlarn yanltan ve deiik grleri zerine dnyada kopa


nlan grltnn byklne karn. insanla hakszlk etme
mek iin unu sylemem gerekiyor, yanllk yapan ve yanl
grte olan insanlann says sanld kadar ok deildir.
Btn insanlarn doruyu bulduunu inanyor deilim, gerek
te, zerinde byle grltlr kopahlan konularla ilgili olarak
hi bir dnceleri, hi bir grleri yoktur. Herkes eitimin ya
da kann kendisini ynelttii yana balanmtr ve orada. bir
ordunun sradan askerleri gibi; neyi ve niin savunduunu in
celemeden ve bilmeden; komutanlarnn ynetimi altnda, y-

453

rekliliini ve cokusunu gstermektedir. Bylece insanlar, daha


nce inanmadklar ve yanda olmadklar ve zihinlerinde uu
cu bir kavram bile bulunmayan grlerin yaycs ve kavgacs
olurlar; yle ki, dnyadaki olaslksz ya da yanl grlerin
gerektekinden daha az olduu sylenemezse de u kesindir:
bunlar edimsel olarak benimseyenlerin ve doru $ananlarn sa
ys sanldndan daha azdr.

454

BLM XXI
BLMLERN AYRILMASI
1. tr Bilim.
hepsi, ya

lnsan anlnn kapsam iine giren eylerin

nce, eylerin kendileri olarak doalar, bantlan ve


etkileme biimleri; ya, ikincisi, istenli bir etmen olarak insa
nn herhangi bir amaca. zellikle de mutlulua erimek iin
yapmas gereken eyler; ya da, ncs, bunlardan her biri
nin bilgisini elde etmenin ve bu bilgiyi iletmenin yollan ve ara
lardr; buna gre bilimin u tre aynlabileceini sanyorum:

2. Birincisi, Fizik. Birincisi, eylerin kendi z varlklannda


olduu biimiyle, yaplannn, zelliklerinin ve ilemlerinin bilgi
sidir; bununla yalnzca zdek ve cisimleri deil, cisimleri gibi,
kendi zdoalan, .yaplar, ilemleri olan tinlert de sylemek isti
yorum. Bu, szcn biraz daha geniletilmi anlamnda, be
nim fizik ya da doa felsefesi dediim eydir. Bunun amac,
salt kurgusal doruluktur.ve insan anl bu yoldan neler sala
yab.illrse, bu ister Tannnn kendisi. melekler, tinler, cisimler ol
sun, isterse saylar ve klk v.b. gibi onlann kipleri olsun, hepsi
. bu dala girer.

3. kincisi, Klg (practical). kincisi, klg, yani glerimizin


ve eylemlerimizin, iyi ve yararly elde. etmek iin iyi kullanlmas
sanatdr. Bu balk altndaki en nemli blm ahlaktr (ethics)
ve bu da mutlulua gtren insan eylemlerinin kural ve lle
rinin ve bunlar uygulamann aralannrt aranmasdr. Bunun
amac yalnzca kurgu ve dorunun bilgisi deildir; bu hakl ola
nn ve buna uygun davrann ne olduunu da aratrr.

4. ncs, Gstergebllim.

nc kola

gstergebillm

(semiotic) ya da imleri,n retisi denebilir; bunun en nemli


blmn szckler oluturduundan buna mantk (logic) de-

455

mek uygundur; bunun amac, zihnin, eylerl kavramak ve bilgi


sini bakalarna iletmek iin kulland imlerln doasn incele
mektir. nk, zihnin kendi iinde gzlemledii eylerden, ken
dlslnden baka hi . birisi anlkta var olmadndan, inceledii
eyin imi ya da tasarm olan bir eyin anla sunulmas gere
kir: bunlar idelerdlr. Bir insann dncelerini oluturan idele- ,
rin alan bakalarnn dolaysz grne alamayacandan, ve
bunlar k gvenilir bir depo olmayan bellekten baka bir yerde
de saklanamayacandan, dncelerimizi kendimiz iin sapta
yabilmek ve bunlar birbirimize iletebilmek iin yine idelerimizin
imleri zorunludur; insanlarn bulduu imlerden en uygun olan,
bu yzden de genellikle. kullanlan dzenli seslerdir. Bu yz
den idelerin ve szcklerin, bilginin en nemli aralar olarak
incelenmesi, eer insan bilgisini btn geniliiyle incelemek is
tiyorlarsa, insanlarn dnme alanlarnn nemli bir blm
n oluturur. Belki de bu son bilim tr seik olarak ve gerekti
i biimde incelenip deerlendirilseydi. bu, imdiye dek bilinene
gre, deiik trden bir mantk ve eletiri salard.

5. Bu, bilgi nesneleri zerine ilk ayrmadr. Bu bana, anl-


mzn nesneleri zerlne yaplan, ilk, en genel ve en doal ayr
ma olarak grnyor. nk bir insann, zerinde dncelert
nl kullanabilecei eyler, ya doruyu bulmak iin eylerin
kendilerlnin gzlemlenmesi. ya kendi gc iindeki eyler, yani
amacna erime yolundaki kendi eylemleri; ya da zihnin da:ha
ak bir bilii salamak zere her iki alanda da kulland imler
ve bunlarn iyi dzenlenmesidir. Bunlarn . yani kendilikle
rinde bilinebilir olarak eyler, mutlulukla ilgili olarak bize bal
olan eylemler ya da bilgiyle ilgili olarak imlerin doru kullanl-'
mas, birbirlne gre tmyle deiik eyler olduklarndan, bun
larn, dnce dnyasnn, birbirinden tmyle ayn ve seik
byk alan olduunu sanyorum.

456

EK
STILLINGFLEET LE TARTIMA
Lock, Essay'i eletiren yazarlardan drd dndakileri yayn
da yantlamad. ikinci basmda, James Lowde'nin Oiscourse
Concerning the Nature of Man ( 1 694) de, szde Locke'un ahlak
konusundaki grleri zerinde yapt eletiriye yant olarak
Okuyucuya Meklup'a be blm eklemitir (bunlan sonradan
ll, xxviii, 1 1 de bir dipnotuna ald). Essay'in ikinci basksnda,
Locke, Hollandal Profesr Jean Barbeyrac'n, bir yandan uzam
idesinin basit ide olduunu bir yandan da uzanm blmlerden
olutuunu kabul etmenin tutarsz olduu konusundaki eleti
risini II, XV, 9 daki bir dipnotunda yantlad. Bu eletiriler Es
say'in temel konusuyla ilgili olmadndan. bu baskya alnmad.
1 696 da Worchester Piskoposu Edward Stillingfleet Discour
sein Vindication of the Doctrine of the Trinity'sinl yaymlad ve
bunun son blmnde Essay'in ana retilerinden kimilerini
eletirdi. Locke buna yant olarak bir mektup yaymlad ve tar
tma 1699'a dek srd. Tartmann tm Stillingfleet'in Ya
pttan vol. 111 ( 1 7 10) ve Locke'in Yapttan vol. 1 , (4. bas, 1 740)
ta bulunabilir*. Essay'in beinci basmna, uzun dlpnotlanyla,
aadaki noktalarla ilgili olarak, tartmadaki kendi dncele
rinden blmler koydu: 1, i, 8; I. iv, 8, iv, 8; II, xili, i,2; II, xxvii,
29; ili, iii, ii; iV, i, 2; iV, Ul, 6. Bu dipnotlarndan kimileri Es
say'in anlalmasna ek gereler saladndan, bunlardan yap
lan semeler aada verilmitir.
Bu ikinci mektuba Locke. Thomas Burnet'ln yazd ve imzasz
olarak yaynlad Remarks upon an Essay Concerning Hurnan
Understandlng ( 1 697) ad altnda yaymlanan eletirisi zerine
bir ka kmseyici tmce eklemitir

457

deler (1, l, 8)

Stlllingfleet Locke'un getirdiini ne srd

"!delerin yenl biimi" ne kar ktndan, Locke bunu yle ya


ntlyordu : kendisi, dnen bir insann zihnindeki her eye
'ide' dediine gre, Stillingfleet idelere deil, olsa olsa bunlarn

yerini tutmak zere 'ide' szcn semi olmasna kar ka


bilirdi. Eer daha iyisi bulunabilirse deiik bir terim kullanma

y o da isterdi, fakat (111, V, 1 2 de gsterdii sebeplerle) 'kavram'


(notlon) szcn uygun bulmuyordu ve u sonuca varyordu:

"Lordum, idelerin yeni biimiyle, anlalr konumann eski


biimi her zaman ayn olmu ve yle de olacaktr. Benim bu
nunla demek istediim eyse udur:

( l)

insan yalnzca, dnlirken zihninde belirlenmi olan ve

bakalarna bildirebildii belli nesnelerin imi yapt szckleri


kullanr.

(2) Bundan sonra ayn szc srekli olarak, dnrken


zihnindeki ayn dolaysz nesnenin imi olarak kullanr.

(3)

Bu szckleri, konutuu dilin dilbilgisi . kurallarna uy

gun olarak nermeler yapacak biimde birbirine balar .

(4) B u tmceleri tutarl bir sylem iinde birletirir. insan,


zihninin, szcklerinin yerini tutan ya da tutmas gereken bu
dolaysz nesnelerine, ister ide, ister baka ey, ne isterse desin
bir zel dil kukusundan ve snrllndan, benim deersiz g
rme gre byle ve ancak byle kurtulabilir".

Tz genel idesi (il,

il, 2): Locke yle, yazyor: "Buna kar -

yani bilgimizin btn gerelerini zihne salayan ve neren eyin


duyum ve dnm olduu dncesine kar- Worcester Pis
koposu tz ve idesini u szcklerde kullanyor: 'eer tz idesi
nin temelinde yaln ve ak us varsa, duyum ya da dnm

den gelmeyen bir tz idesi de kabul etmemiz gerekir; bylece bu


ideler yoluyla edinmediimiz bir eyi de bilebiliriz"'.
Yazarmz bunu yle yantlyor: "Lordumun bu szcklerin
de bana kar kan bir ey grmyorum: nk ben hi bir za
man tz genel idesinin duyum ve d.nmden geldiini ya da
sonunda onlar zerine kurulmu olmasna karn, onun, du
yum ve dnmn bir basit idesi olduunu sylemedim: n
k bu ide bir eyin ya da bir varln genel idesinden, illneklere

458

bir taban bantsyla birlikte yaplmtr. nk genel ideler,


zihne duyum ya da dnm yoluyla gelmezler, bunlar, gster
diimi sandm gibi, anln yaratklar ya da bululardr; ayn
ca zihnin bunlar duyum ve dnmden edindii idelerle nasl
yaptm ve bant idelerini de nasl oluturduunu ve bunlarn
. duyum ve dnm idelerinden nasl retilip sonunda nasl on
larda son bulduunu da gsterdim".
Konumuz olan blmde Lordumun dncesi .yle: 'eer
toz genel idesi yaln ve ak us zeine kurulmusa duyum ya
da dnmle gelmeyen bir toz idesini kabul etmemiz gerekir:
Bu, saygyla sylyorum, geersiz bir sonutur; nk geersiz
bir kabule, usla idelein uyumazl kabulne dayanyor; n
k bu kabul doru deilse o zaman nesne genel idesi yaln ve
ak us zerine kurulabilir: yine de bundan, onuri son aamada
duyum ve dnm zerine kurulan ve ondan kaynaklanan
ideler zerine kurulmad ve bu yzden de duyum ya da d
nmden geldiinin sylenemeyecei sonucu kmaz.
Dncemi ve bu konuda, sylemek istediimi yle akla
yacam: kirazn btn duyulur niteliklerinin btn ideleri zih
nime duyumla gelir; alglama, dnme, ustama, bilme y.b. ide
leri zihnime dnmle gelir: zihnim bu nitelik ve eylemlerin ya
da glerin idelerinin, kendi balarna varolula uyumaz ol
duklarm alglar; ya da Lordumun iyi anlatt gibi "kiplerin ve
ilineklerin bizde gerek kavramlarnn bulunamayacan gr-
rz; bunlarn zerinde bulunduu bir taban ya da zneyi de d
nmemiz gerekir", yani bunlar kendiliklerinden varolamazlar.
Zihin bunlarn bir eye bal olma ya da tanma durumuyla zo
runlu balantsn byle alglar; bu, kirazda krmz renge, ya da
insanda dnmeye eklenen bir bant idesi olduundan zihin
bir ballak taban idesi kurar. nk ben hi bir zaman zih
nin bant ideleri kurabileceini yadsmadm ve kitabn bant
blmnde bunun tersini gsterdim. Fakat bir bant hi ze
rine kurulamayp bir hiin bants olamayacana ve buradaki
tayc ya da taban zihne ak ve seik bir ide olarak sunulma
dna gre, bir. somut ide olarak elde kalan eyin tm, karan
lk, seilmez ve geici olan ve kip ve ilineklerle tama ya da ta
banlk balants bulunan bir nesnenin ya da bir eyin idesidir;

459

bu . genel ve belirlenmemi bir ey idesi de, zihnin soyutlamas


yoluyla, duyum ve dnmn yaln idelertnden tretilmitir;
bylece zihin, duyum ve dnmle elde ettii somut basit ide
lerden tzn genel ve bantli idesine ular: eer o gerek basit
ideler olmasayd bunu elde edemezdi.
Locke, Il,xxiii, I de yle srdrr: "bende iki kusur gryor
sunuz; birincisi, benim 'tz genel ideslnl, basit ideleri soyutlaya
rak ve genileterek deil de bir ok basit ideleri bir arada kar
matrarak,

yaptm' :

teki,

benim

sanki,

tzn

varlnn

insanlarn dleminden baka bir dayana bulunmadn sy


lemi olmam.
Bunlardan biincisi iin, pek ok yerde, zellikle de III, iii, 6
ve I,

Xi 9

da soyutlama ve genel ideleri incelerken, bunlarn

hepsinin soyutlamayla yapldn sylediim anstmak isterim;


bu yzden de tz idesinin baka bir yoldan yapldn sylemek
istediim dnlmemelidir; bir kalem srmesi ya da anlatm
dikkatsizlii yznden, tz genel idesinden sz etmediim du
rumlarda sylediklerimden o anlam karlm olabilir.
Sizin szn ettiiniz blmde benim tz genel idesi zerin
de konumakta olmadm. o blmn "Cisimlerin Karmak
deleri" adndan da bellidir.
Bu szcklerde tz genel idesinin soyutlama yoluyla yapld
m yadsyan ya da onun bir ok basit idelerin bir arada kar
matnlmasyla" yapldn ne sren bir yn grmyorum. Fa
kat burada, insan, at, altn v.b. gibi seik cisimlerin idelerinden
sz ederken bunlarn

basit idelerin belli bileimlerinden yapl

dn sylyorum; bu bileimlerden her biri bir ok basit ideler


den olumakla birlikte bir basit ide gibi grlrler; fakat bunla
rn kiplerden yaplm olmalarna karn, bu bileimin zerinde
varolduu bir taban dnme alkanlyla bunlara bir tek ci
sim ad veririz. yle ki o blmde benim yaptim ey, mee, fil,
demir v.b. gibi seik cisimlerin ideleinin, kip bileimlerinden
yaplm olmalarna karn, bunlar nasl olup da seik cisim
trlei yapan tek ide olarak grdmzn ve bunlara tek ad
verdiimizin bir aklamasn vermektir.
Fakat benim genel tz kavramnn bunlardan tmyle baka

460

olduu ve iinde basit ideler bileiminin bulunmad, hemen o


blm izleyen u sylediklerimden anlalr: "genellikle an tz
idesi, bizde basit ideler retebilen nitelikler iin bilmediimiz bir
taban kabuldr", ve bu ikisini daha sonra aka birbirinden
ayrt ediyorum, zellikle urada: ''demek ki genellikle tzn gizli
ve soyut doas ne olursa olsun, tikel seik cisimler zerine b
tn idelerimiz, kendi birliklerinin, btnn varolmasn sala
yan ve bilinmeyen taban zerinde, birlikte varolan bir ok basit
ide bileimlerinden baka bir ey deildir."
Eletirildiim baka bir nokta da, sanki benim cismin varl
n kukulu bulmu ya da tzle ilgili olarak verdiim kusurlu
ve temelsiz ideyle onu yle yapm olmamdr. Buna kar syle
mek istediim ey, benim bir alkya gre kabul ettiimiz taban
zerine oturttuum eyin, cismin varoluu deil, idesi olduu
dur; nk orada, cismin varlndan deil yalnzca idesinden
sz ediyorum:

ve her yerde insann bir cisim olduunu bildirip .

buna dayandma gre, cismin varln sorguladm ve kuku


lu bulduum dnlemez, nk bu kendi varlm sorgula
mam ve kukulu bulmam olur. Aynca unu da sylyorum,
"duyum bizi kat ve yer kaplayan cisimler bulunduuna, d
nm de dnen eylerin varolduuna inandrr". yle ki, cis
min varlnn benim . sylediklerimle sarsldn sanmyorum,
(eylerin varlklar onlarn bizdeki idelerine bal olmadna g
re) benim, bizde onun ancak karanlk ve kusurlu bir idesinin
bulunduunu ve bu idenin de bir taban kabul etmeye alm
olmamzdan geldiini syleyiimle. cismin bizdeki idesi sarsl
m bile olsa, varl hi bir zaman sarslmaz; gerekte ben bizde
cisim idesi bulunmadn sylemi olsaydm da sarslmazd.
nk bizde idesi bulunmayan bir ok eylerin doada bir var
l bulunabilir, bulunduu da kabul edilmitir. rnein, bizde

kendilerinin seik ideleri bulunmamasna karn, kukusuz ayn

ayn tinlerin seik trleri vardr; tinlerin dncelerini iletme


yollarnn bulunduundan da kuku duyulamaz, fakat bizde
bunun idesi yoktur.

Bylece cismin varl, ben bu konuda ne sylemi olursam


olaym, salam ve gvenli olduuna gre, imdi de onun idesi
nin byle olup olmadna bakalm.

46 1

Kaygyla soruyorsunuz:

"Cismin varl" (isterseniz idesi diyelim) "iin sylenebilecekle


rin tm gerekten bu mu, yani bir tabann bulunduunu ka
bul etmeye alm olmamz m, bu alkanlk doru bir sebebe
dayanmyor mu? diyorsunuz. Ben bunun neye dayandn y
le lattm: "duyulur niteliklerin basit idelerinin kendi balarna
varolabileceklerini kavrayamyoruz, bu yzden de bunlarn bir
ortak znede birletiklerini ve onlan o znenin tadn kabul
ediyoruz ve bu taycya da 'tz' diyoruz". Bunun doru bir se
bep olduunu sanyorum, nk bu, ayn sayfada sizin de bir
taban kabuln dayandrdnz eyin ayndr; urapa bile:
"kiplerle !Uneklerin kendiliklerinden varolabilmelerinin kavray
mzla uyumamas". yle ki burada sizinle uyuma mutlulu
una eriiyorum ve sizin de on;.ymzla vardm sonu, bizdeki
genel tz idesinin, yani kip ya da Hineklerin tabannn, "bizim,
kiplerle ilineklerin kendi balarna varolabilmelerini kavrayama
ymza" dayanddr.

Soyut deler (111,iii, 1 1) . Stillingfleet. Locke'Un, eylerin zle


rinin soyut idelerinin zihnin rn olmas gerektii grne
kar kyor. nk ona gre ayn trden olan btn eylerde,
onlar ayn trden yapan ortak bir eyin bulunmas gerekir:
"eer trler arasndaki aynn gerekse, onlann hepsini bir tr
den yapan eyin de, adsal deil. gerek olmas gerekir. Locke'un yant:
'
.

"Bu 'adsal z' adna bir kar kma olabilir; fakat benim an
layabildiime gre onun gsterdii eye olamaz. eylerin, zel
liklerinin kendisinden kaynakland, bir isel yaps vardr. Siz
ve ben bunda uyuuyoruz ve buna gerek z diyoruz, Yine kimi
karmak ideler ya da o zelliklerin insanlarn zihinlerindeki bi
leimleri de vardr ki, insanlar bunlara zgl adlar, yani eyle
rin cins ya da trlerinin adlarn verirler. Buna da kar kma
dnz sanyorum. Bu karmak ideler iin daha iyi bir ad
bulunmadndan, bunlara adsal zler dedim; bunun uygun
olup olmadn tartmayacam. Fakat birisi daha iyi bir ad
bulmak iin yardm etmek isterse hemen kabul ederim; ancak o
zamana dek dncemi byle anlatacam. imdi, beden, ya
am ve uslama gc, sizin de kabul edeceinizi sandm gibi,
bir insann gerek z olmadna gre: bunlarn kendilerinde

462

bulunduklar eyi 'maymun' denilen trden deil de 'insan' de


nilen trden yapmaya yetmediklerini, nk bu trler arasn
daki aynnn gerek olduunu mu syleyeceksiniz? Eer bu, bir
eyi, bir trden deilde baka bir trden yapmaya yetecek ka
dar gerek deilse, ussal hayvan olmann bir insan bir attan
ayrt etmeye. nasl yeteceini bilemiyorum; nk bu, 'insan'
adyla gsterilen trn gerek deil adsal zdr. Yine de het
kesin, bunun, bununla teki trler arasnda gerek bir aynn
yapmaya yetecek kadar gerek olduunu kabul edeceini san
yorum. Eer eyleri bu trden deil de baka trden yapma ii
ni (bu, gsterdiim gibi eyleri deiik zgl adlar altnda srala
maktan baka bir ey deildir) bizim szn ettiimiz gerek
zlerden, yani eylerin gerek ve bilinemeyen yaplarndan, ba
ka hi bir ey yapamazsa: eyleri bizde se'ik kavranlan bulun
mayan bu ayrmlara gre ayrt etmedike. gerekten deiik tr
den eyleri ve bunlar iin deiik adlar: elde edinceye dek pek
ok beklememiz gerekeceinden korkann. nk, herkesin bir
trden deil de teki trden olduunu iyi bildii bir tavanla bir
domuzun isel yaplarndaki gerek aynnn ne olduunu sor
saydm bana kolayca bir yant verilebileceini sanmyorum ve
hi kimse bunlardan her birinin trlerinin gerekten baka ol
duu zerinde kukuya dmez. Sonra da unu sylyorsunuz:
"Bu aynn, insanlarn. zihinlerinde kendince birletirerek
kipler yaptklar, cisimlerin karmak idelerine bal deildir".
Bunu nasl yantlayacam bilemediim sylemek zorunda
ym, nk insanlarn, zihinlerinde kendince birletirerek kipler
yaptklar, cisimlerin bu karmak idelerinin ne olduklarn bil
miyorum: fakat aadaki szlerden burada bir yanl anlama
bulunduunu dnme eilimindeyim:
"nk insanlar idelerin birletirilmesinde, cisme ilikin ola
n darda brakma ya da ilikin olmayan ieri alma yoluyla is
tedikleri yanl yapsnlar ve ideleri ne olursa olsun, bir insann,

bir atn, bir aacn gerek z neyse odur."


Szn ettii;n yanlln, burada, eylerin gerek zlerine
gre ayrt edildiklerinin kabul edilmesinden geldiini sanyo
rum; oysa onlardan sz etme biimine gre onlarn adsal zleri
ne gre ayrt edilmi olduklar ve yle kabul edildii aktr.

463

nk "bir insann, bir atn, bir aacn gerek z" dediimiz


zaman. eer, 'adam', 'at', 'aa' adlarnn imlemleri yoluyla belir
lenmi olan trlerin bulunduunu deilse. baka neyi anlatmak
istemi olabilirsiniz? Ve eer zgl adlardan her bilinin imlemi,
o adn yerini tuttuu karmak ide deilse, baka nedir? ite bu
karmak ide adsal zdr, baka bir ey.deil. yle ki, 'insan'n,
burada sizin yaptnz gibi, hepsi de bu zgl adn yerini tuttu
u bir karmak ide iinde uyuan bireylerin bir cins ya da t
rnn yerini tuttuunu kabul edince, sizin kullandnz bii
miyle, 'insan' zgl ad iine girebilecek bireylerin gerek
zlerinin ayn olaca aktr; bakalan ayn karmak ideye ne
eklerse eklesin ya da ondan ne kanrsa karsn, bu byledir;
nk bu deimemi karmak idenin, yani bu zelliklerin,
kendisinden kaynakland gerek zn zorunlu olarak ayn ol
duu sonucuna vanlmas gerekir.
nk sizin de 'insan' adn burada kullanrken, bu trn
zihninizde bulunan karmak idesinin yerine kullandnzn
ak olduunu kabul ediyorum. yle ki, onu kannak idenin
yerine kor ya da ona onun yerini tuttururken ve gerek zn
tam eskisi ya da eskisinin tam benzeri olduunu sylerken,
onun yerini tuttuu idenin deimez biimde ayn kaldn siz
de kabul ediyorsunuz. nk 'insan' szcnn imlemini, si
zin verdiiniz anlamda ierdii bireylerin aynsn iermeyecek,
yani sizin 'insan' szcnn imleml iinde grdnz kimile
rini darda brakp "insan" adna uygun grmediklerinizi ieri
alacak biimde deitirirsem, sizin, bu iki anlamda insann ger
ek znn ayn olduunu syleyeceinizi sanmyorum: fakat
siz "insanlar !delerin birletirilmesinde, cisme ilikin olan dar
da brakarak ya da ilikin olmayan ieri sokarak, istedikleri
yanl yapsnlar, ve ideleri de .ne olursa olsun, bu idelere veril
mi olan adlarn ierdii bireylerin gerek z ayn kalr" der
ken, yle sylyor gibi grnyorsunuz; nk sylemek istedi
inizin ancak byle anlatlabileceini sanyorum. nk siz
onu 'insan' adyla, ya da baka herhangi bir zgl adla anlatt
nza gre, bana yle geliyor ki, ayn adn ayn anda, ayn ide
nin yerini hem tuttuunu hem de tutmadn kabul etmi olu
yorsunuz.

464

rnein. sizin 'insan' adn verdiiniz ideniz bir ussal hayvan


olsun; baka birinin idesi, belli klktaki ussal hayvan olsun; bir
nc kiinin idesi ussall darda brakarak u boyut ve k
lkta bir hayvan olsun; bir drdncnnkl u klkta bedeni, ve
uslama gcyle zdek-d tz bulunan bir hayvan olsun; bir
beinci de zdek-d tz idesinin dnda brakm olsun: sizin
gibi herkesin de kendi idesine insan adn verecei aktr; an
cak btn bu seik karmak !delerin yerini tutacak olan insa
nn ayn isel yapy yani ayn gerek z tadnn kabul edi
lemeyecei de aktr. Gerekte. bir ad olan her seik soyut ide,
gerek z (hibirininkini bilemeyiz) ne olursa olsun, bir gerek
seik tr oluturur.
Bu yzden sizin bundan hemen sonra sylediiniz "adsal z
istediince deisin, gerek z ya da deiik trlerin doas, bu
yzden hi deimez" grn kabul ediyorum; yani bizim d
nce ve

idelerimiz varolan eylerin gerek yaplarn deitir

mez; bundan daha doru bir ey yoktur. Fakat ona kattmz


!delerin deimesinin, adlannn imlemlerinl deitirebilecei ve
. deitirdii, bylece bu adlar araclyla o eyleri iinde srala
yp beklediimiz trleri deitirecei de dorudur.
'Ve bu gerek zler deiemez, yani isel yap deiemez". l
sel yaplan deimeyen eyler nedir? Bu, Tann dnda. varolan
herhangi bir eyden olamaz: nk kendilertni yapan el bunlar
bir saatin i yapsnda olduu kadar kolayca deitirebilir. y
leyse deiemez olan nedir? Bir trn isel yaps ya da gerek
z:

ak dille, ayn zgr ad, rnein insan, at ya da aa, al

tnda bir ok bireylerin beklendii ayn soyut ve karmak ide


ye verildii ya da onun imi yapld zaman, bu deimez karma
k idenin ya da adsal zn kendisinden kaynakland gerek
yapnn ayn olmamas

olanakszdr; yani baka deyimle, ayn

zellikleri bulduumuz yerde, bu zelliklein kendisinden

kay

nakland ayn gerek isel yapnn bulunduu sonucunu


karmaya hakkmz var.

Fakat siz gerek zlerin, onlarTann yaptna gre, deimez


olduunu yle kantlyorsunuz:
"nk bireylerde tikel ilinekler yznden ne gibi deime
ler olursa olsun insanlann, atlarn ve aalarn zleri hep ayn

465

kalr: Onk bunlar insanlarn !delerine deil. bir ok varlk tr


leri yaratm olan Tannnn istencine baldr."
Dorudur, varolan tikel eylerin gerek yaplar ya da zleri
insanlarn idelerine bal olmayp Yaratcnn istencine baldr:
fakat bunlann tOrler olarak yle yle adlar altnda beklendi
rilmesi insanlarn idelerine ve yalnzca buna baldr.

Bilginin Tanm (iV,


na, bunun

i, 2). Stillingfleet Locke'un bilgi tanm

Hlristiyan inan iin tehlikeli sonular dourabile

cek yeni bir kesinlik tanm getirdiini syleyerek kar kyor


du.

Locke

buna

kar

(a)

bir nermenin

tehlikeli

sonular

verdiini gstermenin (gsterilebilse bile) o nermeyi rteme


yecei yantn veriyordu. Hume'un baka bir konuyla ilgili ola
rak daha sonra gsterdii gibi (inquiry Conceming Human Un
derstanding 75), bir felsefe retisi, ancak onun yanlln
gsteren kantlarla Ortlebtlir, doruluunun hoa gitmeme
siyle rtlemez. (b) kendisi yeni bir ey yapmsa, bu, bilgi
nin yeni bir

tanmm

vermek olmutur. Daha nce varolmayan

yeni bir ey bulmu deildir.


"nsanlann zihinlerinin, istemek, inanmak, bilmek v.b. gibi
bir ok eylemleri vardr ki, insanlar bunlar gerekletirdikleri
nin bllincindedirler ve bunlarn zel duyulan yoluyla bunlan
birbirinden ayrt edebilirler; byle olmasaydi, ne zaman istedik
lerini. ne zaman inandklarn bir eyi ne zaman bildiklerini sy
leyemezlerdi. Fakat bunlarn, onlardan sz edenlerin kantr
mayacaklar kadar birbirinden baka olmalarna karn; yine de
benim rastladm herhangi birisi, yazlarnda, bilme

ediminin

kesin olarak ne olduunu zel olarak belirtmemitir.

nsan Anl zerine Deneme'mln

konusu, beni doal ola

rak, kendi zihmlnln eylemleri zerine bu dnceye gtrd;


burada eer yeni bir ey yaptmsa, bu, bakalanna, bilmek de
dikleri eylemi gerekletirirken zihinlerinin yapt eyin ne ol
duunu, daha nce yaplm olanlara gre daha zel 1Jilmde
betimlemek oldu: ve eer incelendikten sonra benim, zihinleri
nin yapt eylemin her ynyle doru bir aklamasn verdii
mi grrlerse. onlarn kendi ilerinde bulduktan ve duyumsa
dklan eye kar kmann bouna olacan sanyorum. Eer
onlara, zihinleri bilme edimini gerekletirirken kendilerinde ne-

466

yt bulup duyumladklann doru ve san biimde syleyeme


misem, sylediim

eylerin hepsi boa gidecektir; insanlar

kendi duyularinn tersine inandnlamazlar. Bilgi onlarn zihinle


rinin bir isel algsdr ve onlar onun zerinde dnrken,
onun benim sylediim ey olmadn grrlerse, benim temel
siz grlerimi dinleyen . olmayacak ve onlar da herkesin kar
kmas yznden yitip gideceklerdir, onu dnyann dna at
mak iin kimsenin skntya girmesi gerekmez. Yeni inandrma
yntemleri b\].lmak ya da balatniak ya da onlar kabul ettir
mek. onu gerekte olduundan baka yere koyan iin ok zor
dur. byle yeni ve herkes iin aka anlamsz bir tasaryla biri
sinin yanlgya drlme tehlikesi de ok azdr. Bir kimsenin
yeni bir grme yntemi balatmas

ve

bu yoldan insanlar gr

dkleri eyi grmediklerine inandrmas olana var mdr? Her


hangi birinin, insanlarn gzlerinin nne bir sis perdesi gerece
inden, bylece

insanlarn, grrlerken grdklerini bileme

yecekleri iin yollarndan sapacaklarndan korkulur mu?


Benim kendimde grdme ve bakalarnda anladma g
re, bilgi. zihnin . dnd sradaki, benim ideler dediim do
laysz nesnelerinin uyuma ya da uyumamalannn alglanma
sdr:

fakat bunun bakalarnda da byle olup olmadm,

onlarn kendilerinin, kendi . deneylerinden, zihinlerinin bilirken


yapt eylem zerinde dnerek bilmeleri gerekir, nk ben
bunu deitiremem, kendileri de yledir sanyorum. Fakat . zi
hinlerinin dnme srasndaki dolaysz nesnelerine ide deyip
dememek tmyle kendi seimlerine kalmtr. Bu ad sevmez
lerse onlara kavram ya da ne isterlerse . diyebilirler: bunu karan
lk ve bulanklktan kanacak . biimde kullanmak kouluyla.
bunun nemi yoktur. Bu adlar her zaman ayn ve bilinen an
lamda kullanldklar zaman, herkes kendi terimlerinden ho
lanmakta serbesttir; terimlerde ne doru ne yanl, ne de bilgt
vardr; geri bunlar neyseler o, yani idelerimizin kendince imle
ri olarak deil de bir ey olarak alanlar, sanki u ya da bu sesi
kullanmak byk nem tarm gibi, bunu byk bir olay ya
parlar. Benim terimlerle ilgili olarak bildiim ya da dnebildi
im eyin tm, imlemleri kullanldklar anlamda.en iyi bilinip,
bulankla en az elverili olanlarn her zaman en iyi terimler ol
duudur.

467

Lordum, dnen zihnin dolaysz nesneleri iin, daha iyi bir


ad nermeden, benim yeni 'ideler' terimini kullanmam yanl
buldunuz. Benim bilgi tanmm da, daha iyisini vermeden, yan
l bulmay uygun grdnz. nk gvenmeyle ilgili btn
grlt benim bilgi tanmm zerine kmtr. nk benim
iin, bilmekle gvenli olmak ayn eydir. Bildiim eye gven
duyann: gven duyduum ey bildiim eydir. Bilgi derecesine
erien eye gvenme derim: gvenmeye erimeyen eye bilgi de
nebileceini sanmyorum; bunu, kitabmn. alnt yaptnz iv.
blm 1 8 de grebilirsiniz.
Benim bilgi tanmm yledir: "bana gre bilgi, idelerimiz
arasndaki balantnn ve uyuma ya da uyumamayla kartl
n alglanmasdr. Bu tanmdan holanmyor ve" Hiristiyan ina
nnn savunmaya altm blm iin tehlikeli sonular do
uracandan" korkuyorsunuz. Bunun kolay bir Hac var:
bilginin daha iyi bir tanmn verip benim tanmm bir yana at
trrsnz ve tehlike kalmaz.

Madde ve dnce (IV.iii,6) StillingOeet, Locke'un "salt mad


denin dnp dnemeyeceini belki de hi bilemeyeceiz"
deyiine kar kyor; ona gre, eer bu doru olsayd bizde tin
sel bir tz bulunduunu bilemezdik. Locke yle yantlyor:
Benim ilkelerimle "bizde tinsel bir tz bulunduu kantlana
maz" diyorsunuz. Bunun beiim ilkelerimle kantlanabileceini
ve bu kantlamay da yaptm sanyorum; kitabmdaki kantla
ma yle. nce kendimizde dnmenin deneyini gerekletiri
yoruz. Bu dnce eyleminin ya da kipinin idesi kendiliinden
varolu idesiyle badamaz, bu yzden bunun, doasna bal
bir taban ya da zneyle zorunlu balants vardr: bu taban ide
si tz dediimiz eydir; bylece bizim deneyimizde gerekleen
dncede bizdeki bir dnen tzn kantn buluyoruz ve
buna, benim anlammda, tin diyoruz. Buna kar siz diyebilirsi
niz ki. benim, Tanrnn isterse maddeye dnme yetisi verme
sinin olabilirlii zerine sylediklerimden bizde bir tinsel tz bu
lunduu kantlanm olmaz, nk bu kabule gre, bizde
dnen eyin zdeksel bir tz olmas olana vardr. Bunu ka
bul ediyorum, fakat buna, tz idesi her yerde ;yn olduuna g
re, dnme deiimlerinin ya da dnce gcnn onunla

468

birlemesiyle, bunun teki deiimlerinin neler olabileceini ve


onda katlk deiimleinin bulunup bulunmadn dnmeye
gerek kalmadan. bir tinin ortya kacan ekleyiniz. te yan
dan kendisinde katlk ya da deiimler bulunan tz, dnce
nin deiimlerini de ister tasn ister tamasn, zdektir. Bu
durumda, eer siz tinsel derken zdek-d bir tz dnyorsa
nz. ben bizde dnen zdek-d bir tz bulunduunu kantla
madm

ve

benim

ilkelerimle

bunun

kantlanamayacan

(nk sizin tantl kantlama dndnz sanyorum) ka


bul ediyorum. Buna kar, ber, bir dnen madde dizgesi ko
nusunda (Tanrnn zdek-d olduunu tantlamak zere) sy
lediklerimin bizdeki dnen tzn zdek-d olduunu en
yksek olaslk derecesiyle kantlad kansndaym. Fakat siz
olasl yeterli bulmuyorsunuz ve benim, bizdeki dnen e
yin zdek-d olduu zerine ilkelerimin tantlamadan yoksun
luunu ileri srerek. bunun felsefe ilkeleriyle tantlanabileceini
dnr gibi grnyorsunuz. Sizden ya da bakasndan gele
cek byle bir tantlamay sevinle kabul ederdim. nk, gs
termi olduum gibi, ahlakn ve dinin yksek amalar o olma
dan da yeterince

salamsa da,

yine

o.

doas ve

felsefesi

ynnden bilgimizde byk bir ilerleme salard.


Fakat aynca, bizim maddenin nasl dneceini kavraya
mayacamz da ileri srlyor. Fakat bundan Tanrnn zdee
dnme yetisi veremeyecei sonucunu karmak, insan anl
, dar bir alanla snrl olduuna gre Tanrnn tm-gc de yle
olmal demektir, oysa bu, Tanrnn sonsuz gcn bizim yete
neklerimizin boyutlarna indirmek olur. Eer Tanr maddenin
kimi blmlerine, insanlarn zdein genel zne gre aklaya
bildiklerinin dnda bir g veremezse, eer byle nitelik ve zellikler, maddenin zn ykmak ve bizim kavraymza gre
onun stnde kalan ve bu 'zn doal sonucu olarak kavraya
madmz zsel zelliklerini deitirmek zorundaysa: zdein
znn yklm olduu ve onun zsel zelliklerinin bizim bu
dtzgemizin duyulur blmleri iinde deitii aktr. nk,
btn gezegenlerin ok uzaktaki merkezler evresinde dndk
leri grlr; ve birisinin bana, bunlardan herbirini zdein salt
zyle ya da genel olarak maddenin zne bal olan doal g
lerle, bu ze kavrayamayacamz hi bir ey eklemeden akla-

469

yabilmesinl ya da anlalr klabllmesini isterdim; nk bu du


rumda sylenecek eylerin tm, zdein eri bir izgi zerinde
yrd ve maddenin maddeyi ektiidir; bunlarn ikisinden
birinin bu rnekte genellikle maddenin zne eJclenmesinin ge
rekmesine karn, bunlardan birini maddenin ya da genel ola
rak cismin, znden retmek bizim gcmzn stndedir.
Tm-gl yaratc dnyay yaratrken bize danmad ve kul
land yollarn da, bizim anlaymz atklar iin yetkinlikleri
azalmaz. Tm-glnn maddenin herhangi bir blmne ver- .
dii dnme ve kendiliinden davranma gc konusu iinde
kalrsak: bunu kar sylenecek ey, maddenin nasl dnebi
leceini kavrayamadmdr. Bundan ne kar? yleyse Tann
maddeye dnce gc veremez. Bunu iyi bir kantlama saya
rak baka durumlara uygulayalm. Maddenin maddeyi uzaktan
nasl ektiini kavrayamyorsunuz, 1 .000.000 mil teden ekii
hi kavrayamazsnz; yleyse Tann zdee byle bir g vere
mez. Maddenin nasl duyduunu ve kendiliinden nasl devindi
ini ya da bir. zdek-d varla devim verdiini ya da ondan de
vim aldn kavrayamyorsunuz; yleyse Tanr maddeye byle
gler veremez: bu gerekte yer ekimini ve gezegenlerin gne
evresinde dnn yadsmaktr: hayvanlar duyusuz ve ken
diliinden devinmeyen makineler yapmak, insanlarda da duyu
ya da istenli devimi kabul etmemektir.
Bu kural bir derece daha ileri gtrelim. Yer kaplayan bir
kat cismin nasl dnebileceini kavrayamyorsunuz; demek
ki Tann onu dndremez. Kendi ruhunuzun ya da herhangi
bir tzn nasl dndn kavrayabiliyor musunuz? Gerek
te siz kendi dndnz gryorsunuz, ben de yle; fakat
benim renmek istediim dnme eyleminin nasl baarld
dr; bunun kavraym dnda oldu,.nu kabul ediyorum ve bu
nu kavrayabilen birisinin onu bana aklamasn isterdim. Tan
rnn bana bu yetiyi verdiini gryorum; onun bu konudaki,
her an deneyini geirmeme karn gerekleme yolunu kavraya
madm gcne inanmak zorunda olduuma gre, buna ben
zer baka konularda, ayn sebeple, yani gerekleme yolunu bi
lemediim iin, onun gcn yadsmak saygsz bir samalk
olmaz m?

470

Tm-glln bir cismi ayn zamanda hem kat hem de


kat deil yapamayacan, ona saygmz yitirmeden syleyebile
ceimizi sanyorum; fakat bir kat nesnede, katlk ve yer kapla
mayla doal ya da aka zorunlu balants olmayan nitelik,
yetkinlik ve glerin bulunamayaca konusunda kesin dn
mek (daha dn doan ve bir ey bilmeyen) bizler iin arlk
olur. Tanr, eyleri, bizim kavrayamacamz balantlarla bir
letiremezse, bizim, maddenin kendisinin varln ve tutarll
n bile yadsmamz gerekir; nk onun da belli bir oylumu
olan her paracnn blmleri bizim kavrayamadmz yollar
dan birbirine balanmtr. yleki, maddenin dnmesinin
karsna bizim bilgisizliimizin ve dar kavraymzn kard
glkler. Tanr onu byle uygun grd zaman onun yoluna
dikilemez; ve bu glkler. yapsn kendi dzenledii maddenin
bir blmne dnme yetisi verebilecei varsaymna kar. bu
varsaymda bir eliki bulunmad srece, hi bir ey kantla
yamaz.
Bana gre duyumun dnce kapsam iinde bulunmasna
karn, yukanda dnmeden ayn olarak hayvanlardaki duyu
lardan sz ettim, nk anmsadma gre, siz hayvanlarda
duyumdan sz ediyorsunuz. Fakat burada unubelirtmek isti
yorum; eer hayvanlarda duyum bulunduunu kabul ederseniz,
bundan. ya Tanrnn zdein kimi blmlerine bir alglama ve
dnme gc verebilecei ve verdii, ya da btn hayvanlarn
da, insanlar gibi. zdek-d, bu yzden de size gre lmsz,
ruhlarnn bulunduu sonucu kar: Sineklerde ve sakrgalarda
da, insanlarda olduu gibi. lmsz ruhlar bulunduunu syle
mekse, belki de bir varsaym haln iin ok ey kabul etme g
rnm verecektir.

47 1

KAYNAKA

1.

BAUCA YAPITLARI

Essay on the Law of Nature ( 1 633) (Latince metin. evirisiyle.


yay., W. von Leyden, Oxford, 1 954}
A Letter Conceming Toleration ( 1689)
A Second Letter Concemin.g Toleration (1690)
Two Treatises of Govemment (1690) (Yay., P. Laslett, Camb

rtdge. 1960}
An Essay Conceming Hum.an Understanding ( 1 690} (2. bas.
1694; 3., 1695; 4., 1 700; 5., 1 706) (Yay. , J. W. Yolton, Dent,
196 1 )
A Th.ird. Letterfor Toleration ( 1692)
Some Considerations of the Consequences of the Lowering of
Interest and the Raising of the value of Money ( 1 692}
Some Thoughts Concerritng Education ( 1693)
lngUtere'de gm para basuru 'm tevik iin yazlm bir bro-

rdeki ksa gzlemler (1695)


The Reasonableness of ChriSttanity ( 1695)

A Vindication of the Reasonablenes_s ofChriSttanity ( 1695)


A Letter to the Right Rev. Edward Lord Bishop of Worchester,
conceming some Passages relating to Mr. Locke's Essay of Hu
m.an Understanding ( 1 697). ( 1 697 ve 1699 da baka mektuplar)

Paraphrases of the Epistles of St. Paul (1 705-7)


Posthumous Works of Mr. John Locke ( 1706), An Examination
of P. Malbranche's opinion of seeng aU things .in

God 'u da ierir.

Works of John Locke ( 1 714) (2. bas. 1 722; 3 .. 1 727 ve 4.,

1 740)
The Correspondance of John Locke and Edward Clarke (yay. ,

Benjamin Radd Oxford, 1 927)


.

2.

YAAM YKS VE ELETR

Aaron, R. 1., John Locke (Oxford, 2. bas. 1955)


Cranston, M

John Locke (Longmans, 1957)

475

Gibson, J . Locke's Th.eory ofKrwwledge (Cambidge, 19 17)


,

James, D. G., The Ufe of Reason, Hebbes, Locke and Beltng

broke (Longmans, 1949)

Polin, a. La Politique Morale de John Locke {Presses Univer


sitaires de France, 1960)
Webb, T. K

The lntellectualism ofLocke (Mc Gee, 1857)

Yolton, J W., John Locke and the Way of ldeas (Oxford,


1 956)
..

Daha tam bir kaynaka iin, bkz: Aaron ve Yelton (A.g.y.)

476

KRONOLOJiK iZELGE
1632

29 Austos'ta John Locke dodu

1658

M. A. Oxford

1 660

Christ Church Yunanca Oktman

1662

Chirst Church Retorik Okutman

1 663

Robert Boyle'la tanma

1665

Brandeburg Elector'unun Diplomatik Sekreteri

1667 Lord Ashley'in (sonradan Earle of Shaftesbury) doktor


ve siyasal danman olarak Londra'ya gidi
1668

Royal Society yesi

1 669

Carolina Hkmetinin Kurulu Tasars

1 672

Presentation of Benefices Sekreteri

1673-5

Council of Trade anda Plantations Sekreteri

167.5-9

Salnn bozulmas, Fransaya gidi

1 679-82

Oxford'a dn

1683

Hollanda'ya ka

1685

Monmouth ayaklatmasna yardmla sulanma

1 689

Princess of Orange'le birlikte lngilter'ye dn

1690

Letter Conceming Toleration, Two Treatises of CivU

1 69 1

Sir Francis ve Lady Masham'le Oates'a srekli yerle-

1 692

Lowering of Intrest and the Raising of the Value ofMo

Govemment, Essay on Human Understanding 'in yaymlanma-

me

ney

1693

Sorne Thoughts Conceming EducatiDn

477

2. basm

1 694

Essay

1695

The Reasonableness qf Chrtsttanity

1696

Comisstoner of Tnide olarak atanmas

1696-9

Sttllingtleet'le.tartma

1698 Yeni diplomatik grev kabul etmeytt


1 700

Board ofTrade'den ekilii

1 704

28 Eklm'de lm

teki yaymlar iin Kaynaka'ya baknz.

478

SZLK

(Yalnzca bir ka szcn gnlk dildeki ya da Osmarilca


daki karlklann gstermek zere dzenlenmitir.)

anlana ( revelatlon)
almak (altemative)
anklk (readiness)

vahiy
mtenavip

hazr olma

antrmak (intimate)

ima etmek

ansmak, anmsamak (remember)


ayrma. (lat. differentia)
ayrklk (exception)

farika

istisna

ballam (correlation)
belit (axiom)

karlkl balant

mtearife

benzeim (analogy)
beti (figure)

temsil

ekil

bilii (information)

haber alma

karm, karsama ( tnference)

deneysel (empirical)
denkse:lik (equity)

hakkaniyet
hareket

sistem

(truth)

hakikat

duygudalk

sempati

dlem (phantasm, vision)


dnm (reflection)
olan bu szck

istidlal

tecrbi

devim, devinim (motion)


dizge (system)
doru

hatrlamak

kuruntu

(Osmanlcadaki karl

'sensation' karl olan 'duyum'

benzetilerek bu kitapta nerilmitir.)

dzenekse} (mechanical)

mekanik

48 1

'tefekkr'
szcne

edimsel (actual)

fiili

rasa! (characteristic)

karakteristik

igzlem ( introspection)

inan (fatth)

murakabe

iman

kan (opinioi)

kanaat

kant-sav (theorem)
klgsal (practical)

dava
pratik

klk (figure, shape) felsefede: bir nesnenin d


oluan geometrik betisi.
kurgu (speculation)

felsefede: tasavvur

olumsal (ng. contlngent)

zorunlu olmayann nitelii

onama. onaylama (assent)


bek (class)

tasdik etme

snf

ltrme (compartng)
znitelik (character)
zsz (maxim)
san ( exact)

mukayese

karakter

kural

doru, tam tamna

savlama (claim)

iddia

sebep (reason)

amasal neden

seik (distinct)

belirli

sevemezlik
sa

snrlaryla

antipati

kapasite

snrszlk {irnmensity)

sonsuz byklk

482

tansk (mlracle)

mucize

uslama, uslamlama (reasoning)


uylam (convention)

muhakeme

saymaca bir ey zerinde anlama

uzlaun (conventlon, agreement)


kaldrarak anlama
yein (strong)

aradaki kar ayrln

iddetli

yerini tutma (stand for)


grebilmek
yetke (authority)

bir eyin yerine geip onun iini

otorite

483

DZN

ac, 105, 399; nn saptad ideler, 120- 1 ; nn kipleri, 1 57-8;


ve kt, 172
ak ve seik ideler, 52-3, 227-8
anlana, 1 6,425.435-7, 443-5
adalet: genel ilke deildir, 72-3
adlar, n genel kullanm, 66; saylar iin zorunlu, 1 5 1 -2; n
aklanmas, 1 79, 1 82 ;

ballak, 200; ve bulank ideler, 228-

9, 230; her ey iin olanaksz, 263-4;

ve adsal z, 273; kark

kiplerin ve bantlarn, 275-9; cisimlerin,286-98


adsal z, 2 1 , 40; ve soyut ide, 284-5, 289; ve trler, 289,
290- 1
ad verme, 125-6
ahlak, 225-6; tantlanabillr, 1 1 , 344-6, 407; insanln uygun bilimi, 408
ahlaksal bantlar,222-7
ahlaksal bilginin kesinlii, 357-8
ahlaksal ideler, 345-6
ahlaksal ilkeler, genel onaylama yok, 72-5; uluslarn btnyle kar kmalar, 73-4
ahlaksal iyi ve kt, 222
ahlaksal kurallar, 222-6; kant gerek, 73
ahlaksal szckler, 304
ahmak, 360
alglama, 104, 1 1 6-9; ve ideler, 88; nn tr, 1 63
alglayabilirlik, 176
alk bilgisi,328-30
altn, rnek olarak, 12, 189, 196, 239, 263, 3 1 2, 327, 368-9
an, 144
anlamsz szckler, 34
anlk, tanm, 107-63
apak dorular, 368-9
apaklk, 373-6

487

a priori dizge, 1 1 , 15, 2 1 , 43


ardklk, 106, 141-5, 149
Aristoteles, 428-9
ay, ve zaman lm, 145-6
.

ayrma, tanmlarda, 269-70


bant, 45, 1 99-202; tanm, 1 3 1 ; g ve, 1 6 1 ; neden ve et
ki, 202-3; zaman, 204; yer yer ve yer kaplama, 200; zdelik
ve bakalk, 205- 19; idelerin, 325, 326-7; ve teki, 22 1-7
bantlar, n adlan,280-5
ballak terimler, 199-200 .
banazlk, 440-5
Barbeyrac, Jean, 457
basit ideler, 95, 95- 1 1 5; in blnmesi, 97-8; eitli duyumla
rn, 103; ve bulanklk,229-30; hepsi gerek, 232;hepsi upuy
gun,235-6, 24 1 ; in doruluk ya da yanll, 244, 245-7; in ad
lan, 275-9; tanmlanamaz, 276-277-8 ; bilinmeyen balantlar,
34 1
basit kipler, 130- 1 , 132-56; uzayn, 1 32-40; srenin, 1 4 1 50; saynn. 1 5 1 -2; dnmenin, 1 52-6; ac ve hazzn, 1 97-8;
adlan, 275, 307
bakalatrma, 203
beden, in z olarak yer kaplama, 1 1 ; zihinle etkileim, 12;
yer kaplamayla ayn deil, 1 35, 139; uzaydan- seJk, 135, 139;
nin devimleri, 163, 165; ve ruhun ltrlnesi, 1 94-5; kat
paralarn yapkl, 1 93-4; maddeden farkl, 3 1 1-2
'belirlenmi'in kullanm, 53-4
'belirli'nin kullanm, 53-4
belirtik kabul, 19
belitler, 373-80
bellek, 43, 44, 66, 9 1 , 120, 12 1 -3, 402; de dou-doutan
ideler yoktur. 80- 1 ; bozukluklan , 12 1-3; ve gemi deney,402
benzerlikler, ve birincil nitelikler, 1 1 1 -2, 1 1 5
benzeim, 46, 423-5

488

Berkely, George, 13, 23, 24, 33, 35, 46; ideler zerine, 37-40
betl, 1 03, 132, 428, 430, 43 1
bilen varlk, en olt, 289-90
birletirme, 125
bilgi, 15, 325-456; nin ideali olarak matematik, 1 1 ; in iki
kayna. 23, 26; inantan seik, 40-42; tanm, 42, 45, 465-8;
nin trleri, 42-3; nin dereceleri, 43, 325, 36; nin gereklii, 46,
354-60; doutan deil,6 1 -72; nasl eriilir, 6 1 , 66-7; nin ge
reci basit ideler, 106; nin kaps alglama, 1 19;
genelde, 325,
30 1 ; nin kapsam, 336-53; kazanma yntemi iletiimden seik,
376; varoluun, 386; nin gelimesi, 405- 1 1 ; Stillingfleet ve
Locke'un tanm, 465-8
bilgisizlik, in nedenleri, 347-53
bilimler, in retilmesi, 378-80, 404; in ayrlmas, 455-6
bilinlilik, ve kiisel zdelik, 2 12-3, 2 135
bilili varlk, 390-2
bilisiz varlk,390-2
biretirme, 12, 125
bireyler, e hi bir ey zsel deil, 287-8
birincil nitelikler, 13. 188-9. 341 -2, 37 1 ; tanm, 109; ideleri
nasl retirler, 1 19; ve benzerlikler, 1 1 1-2, 1 15
birtetlrilmemi grntler, 95
birletirme, 125
birlik, 105, 150
birlikte, varolu, 42, 43, 44; idelerin, 325, 327; bilgisi, 3505; apakl az, 375
bitki, nin zdelii, 209; hayvanlardan seiklii, 1 19
boluk, kant, 138-9
bo terimler, 309
Boyle, Robert, 1 1 , 12-3
blnebilirlik, maddenin, 230 - 1
budalalar, n doutan kavramlar yok, 1 1- 12

489

bulank ideler,
bulu,

228-32

181

Burnet, Thomas,
ceza,

n
475

2 1 5-6, 2 19, 222-3, 430- 1

Christ Church, Oxford,


cins, tanmda,

269-70

cinsler, 360; soyut ideler ve, 27 1 . 273; ve gerek zler, 273,


366-7; iletiim iin, 283
; ve adsal .t, 289, 290- 1 ; insanlarn
izdii snrlar, 297

48; tanm, 1 3 1 :
19 1-2; in toplu ideleri, 196-7; i n zdelii, 207-8, 209,
2 1 3-5; in deimesi, 2 13-5; in
adlan, 274, 286, 303, 305-6;
in zleri, 286-95; ilgili nermeler, 367 -72
cisimler, in niteliklerinin birlikte varoluu,

tinsel,

1 84- 196; in byk blm


1 87-8, 189; de tr ide, 186-7; in gereklii, 233-5;
eksik, 236, 237-41 ; in doru ya da
yanl oluu, 245, 247-8.;
in bilgisi, 358-60
cisimler, in karmak ideleri,

gler,

Cudworth, Ralph,

16

eitlilik, ve zdelik,

206; in bilgisi, 340; ve apaklk, 366-7

6 1 -2, 67, 1 17; da usun


domaz, 76-8; da !delerin gelimesi
64; idelerle
gzlemlenebilir, 87, 93; ana
kamnda ideler, 1 17; ve sayla
ma, 1 52.
ocuklar, doutan kavramlar yok,

kullanm,

delilik, v e usa uymazlk


deney,

251

21, 22, 407-8; btn idelerin kayna, 23; bakalar420-2

nnkine uygun,
deneycilik,

1 1 , 12, 1 5, 20, 22 .

Descartes, Rene,
Descartes'lk,

10 1 1 . 12, 15, 16, 18, 40-2, 43, 44

1 0- 1 1 . 12, 1 5, 22, 40, 43-4, 2 13

De Veritate, Herbert

of Cherbury, 1 6

1 0 2 , 143-4, 145; l e boluun kantlanmas, 139; in


kark kipler, 1 82; de itki ve dnce,
162; ve
192; tanm, 276
devim,

balangc,

devingenlik.

176; tinler ve, 192


490

devindiricilik, 176, 192


dsal adlandrmalar, 200
dikkat, 120, 1 55
dikkati younlatrma, 1 55
dil, ve dnce, 33-40; bakma: szckler
dilek, 1 58; ve isten. 1 69-70; ve mutluJuk, 1 7 1 -2; ve zgr
iste. 173-4
diller, de deime, 1 8 1 ; de biricik sZckler, 1 8 1
din, 438-40
diren, 1 0 1 -2
Discourse Concerning the Nature of Man (Lowde), 457
doal ba1I1tlar,22 1-2
doal felsefe, 455
doru ideler, 249
dorular, apak, 373-80; ilksiz-sonsuz, 404
doruluk, 16, 36 1 -4; genel onay ve, 6 1 -2; tanm, 36 1 -2; ge
nel nermelerin. 366-72; sevgisi, 440- 1 . ; kesin yolu yok, 405'
6
dou, 203
doutan ilkeler, 76-8 1 ; e saldn, 1 5-23; zihinde yok, 61-72;
klgsal olan yok, 72-8 1 ; bozulabilir, 74-75
dokunma, 98-9, 99- 1 02
Dublin, 9, 13
durgunluk, 102- 103
duyu, bir, duyunun idesi, 97-8
duyu-algs, 23-7
duyulur ideler, in imleri olarak szckler, 260- 1 , 262-3
duyulur nitelikler, 1 13
duyum. 1 55; bilgi kayna, 23, 26, 85-6, 87, 93-4, 97-102,
105- 1 06; ideleri, yargyla deien,
1 1 8-9; den sre idesi, 1412, 143; ve teki eylerin bilgisi, 386-40 1
duyusal bilgi, 43, 44, 336; kapsam, 338; eylertn,386, 397-

49 1

404
duyu-verileri, 26. 44
d grme, 90-2. 1 55, 1 56
dlemsel ideler, 232-233
dnce. zihnin z olarak, l l ; ve yetenekli zdeksel cisim
ler, 12; ve dil,
33-40; ve devim, 194-95
dnme, 162; nin nesnesi ide, 85; nin kipleri, 1 52-6; ve ka
rk kipler, 182; tinin birincil idesi, 192
dnm. bilgi kayna. 23. 26-7, 85-7, 93-4. 97, 104, 105106; sonral. 87-88; ilk basit idesi alglama, 1 1 5-6; dengelen
sre ideleri, 1 4 1 -2, 149
dzeltilemez nermeler, 44
dzenli sesler, 260; idelerin imleri olarak, 259-60
edilgin g, 160- 1 , 1 75
edimsel bilgi, 328
eksik ideler, 235, 237-4 1
erdem, 224; yararl olarak onaylanm. 73; kuram isel ilke
deil, 73
eituk, 375
etlk, 455
etki, 183; ve neden, 202-3
etkin g, 160- 1 , 175
etkinlik, 183
eylem, 1 74-6; ve kark kipler, 182-3
felsefi kullanm, szcklerin, 30 1 -2, 306-307
felsefi yasa, 224
Gassendt, Pierre, 1 1-2
genel ideler, 377

.
genel kabul, hi bir eyin doutanlm kantlamaz, 6 1

genel onaylama, 6 1
genel terimler, 266-7

492

gerek ideler, 23 1 -5
gerek z, 237-4 1 . 243, 273-4; ve kark kiplerin adlan,
284; adsal zden seik, 287-289; karlat gulkler, 29 1-2
glge, 108
gruler, 73, 284
grunt, 227
gzlem, 1 8 1
g, 105, 160-77; etkin ve edilgin, 160- 1 , 1 75; ve bant,
1 6 1 ; ve kark kipler, 182-3;
gler, 1 135; ve cisimlerin karmak ideleri, 187-8. 189-;
birlikte-varolular, . 343-4
gl varlk, en, 389-90

gnah ve dev, kutsal yasa ve, 223


gne. ve zamann lni, 146-50
gven, 46
gvenme, 45,46,420- 1
hayvan, n genel idesi, 268, 269
hayvanlar, uslama gleri, 12; da alg, 1 14; da bellek, 123;
eksik ltrur, 125; az birletirir, 125; soyutlamaz, 1 26-7; n
zdell.i, 209
haz, 105, 399;

n saptad ideler, 120- l n kipleri, 1 57-8; ve

iyi, 1 72
hazr onaylama, doutan olmayan dorulan kantlar, 67-8;
retimden nceliinin yanl varsaym. 69
hazr varsaymlar, 450- 1

HeUogabalus, 209

Herbert of Cherbury, Lord, 16


hilik varolu retmez, 388-9, 390, 396
holanma, 1 1 1
Hume, David, 1 l , 13, 33, 35, 42, 46, 465
Ik. 107-8, 276-7
ie dalma, 1 55

493

ide, tanm, 2333. 6, 1 08-9, 457-8


ideler, 85-256, 456; tn: 'ift kayna', 1 2-97- 1 2 1 ; ve szck
ler, 33-40, 434; ocuklarla domaz, 76-8; genelde, 85-94; b
tn bilginin asl. 93-4; ve alg,88, 1 16-9;basit, 94, 95- 1 1 5, 22930, 232, 235-6, 24 1 , 244, 245-7, 275-9, 276. 277-8, 341
tek duyumun, 97-8; duyumdan, 97- 1 2 1 ;

dnmden,

1 0 1 , 1 04-6; nedeni yoksunluk olan gerek, 1 07-8; kamiak,

129-3 1 ; ortak, 196-7; e uygun zdelik,2 10- 1 ; ak ve karan

lk,

227-8; seik ve bulank, 228-3 1 ; gerek ve dlemsel,

23 1 -5;
9; in

upuygun ve eksi. 235-4 1 ; yanl, 24 1 -8; doru. 24 1 anm, 25 1 -6; in imleri olarak szckler, 259-6 1 ,262-

3; siz

szck yok, 3 1 5;

s, 325-7, 336-8;

luk, 347-50; arasndaki


lenmesi,

352;

in uyuma ve' uyumamalannn alg

den te bilgi yok, 336, 33840; den yoksun


birlikte

Stillingfleet, 457-8

balantdan bilgisizlik, 350-2; in iz


varolulan,

368-70;

konusunda

idelertn arm, ve alk. 2 5 1 -6


ikincil nitelikler, 1 2 , 1 09, 1 1 0- 1 , 1 10-2, l 1 3 , 1 88-90, 34 1
iletiim, de szckler, 262, 30 1 -2; iin trler,283
ilinek, l 35-8

ilkeler (Descartes),

10

ilkeler, 405; doutan, 1 5-23, 6 1 -8 1 ; klgsal, 73, 75, 76-8 1 ;

kart, 75; insanlar

nasl edinir, 75; incelenmelidir, 76; idele

ri ocuklarla domaz, 76-8: sorgulanmak gerektii varsaylr,


8 1 ; ve kukulu varsaymlar, 448-50
ilksiz-sonsuz dorular, 404-5
ilksiz-sonsuzluk, 1 4 1 , 1 48-50, 1 52 ; un bulank idesi, 230;
dan bir

ey.

390, 392

ilksiz-sonsuz Varlk, 388-9


imge, 32-40
imgeleme, 96
imler, in bir doru birleiminin doruluu, 36 1 ; retisi, 456
im-szckler. 37
inan, 1 5, 16,403, 4 1 5 425; genel ilke deil, 723; ve us,
435-40

494

inan, 1 5 4 1 5, 42 1 ; bilgiden seilt. 40-6


insan, n zdelii, 209- 1 1 ; ayn, 209. 2 1 1 , 2 14-5, 2 1 7-8; n
genel ad, 268. 269
istek, 104, 163; zgrlksz, 1 64-5, 168; ve isten. 1 69-70
isten, 104, 163; zgrlksz, 1 66-7; in belirlenmesi, 169;
ve dilek, 169-70; ve
kayg. 1 70- 1
istenli bantlar, 222
istenli eylem, 1 63, 165
istensiz eylem, 163, 1 65
itki, 1 0 1-2, 162, 192; ve devim, 1 92, 194-5
iyi, en byk: kayg ve, 1 7 1 ; her zaman istenmez, 1 72
iyi: ve kt , 1 57-8, 222; ve haz, 1 72
izlenimler, 155
kabart, 1 0 1 -2
kabul. 1 9
ka:n, 4 1 5, 4 1 9; yasas, 224
kantlamalar, drt tr, 434
kantlar, 333-4, 4 14; zszler ve, 380; yokluu, 446-8
Kant, Immanuel, 43; ve a prtort, 20, 2 1 , 22
karanlk, yapay, 3 1 0
karanlk ideler. 227-8
karanlk oda, olarak anlk, 1 28
kark kipler, 130- 1 . 1 79-84, 3 1 2-3; gerek ideler olarak,
233; upuygun, 236-7, 24 1 ; in doruluk ya da yanll,244-5,
247; in adlar, 278-85, 303-5
karmak ideler,

1 29-3 1 ; cisimlerin,

237, 245, 248, 358-60; ve

1 84-96, 233-5, 236

bulanklk, 229, 230; istenli bire

imler, 233; in doruluk ya da yanll, 244-5, .247; tanmla


nabilir, 278; ve nemsiz nermeler,

382, 385

katlk, 97, 99- 102, 1 76; uzaydan seik, 1 40; ve cisim, 288
kavramlar, n belirsizlii, 40
kaydetme, iin szckler, 30 1

495

kayg, 103: ve isten, 170- 1


. kendi, 2 1 1: y1 bllln yapar, 2 1 7-8
kendinden geme, 155
kesinlik, 4 1 5; tmel nermelerin, 366, 372
kesinliksiz ideler,230
klgsal ilkeler, doutan deil, 77-8 1 ; ters, 73, 75
kskanlk, 158
kzgnlk, 158
kipler, 1 1 , 30, 428, 430, 43 1 ; tanm, 130; basit, 130-4, 13258; kark, 130, 178-84, 233, 24 1 -45, 247, 278-85, 303-5; in
zdelii, 207-8
kii, 2 1 1-8; bir hukuk terimi, 2 19
kiisel zdelik, 2 1 1-5
koku, 97, 98
korku, 1 58
kt, 157-8; ve ac, 172
ktlk, 224
kurgu, 420
kurgusal ilkeler, 69-72-76-8 1
kk paracklar, birincil nitelikleri, 189-91
Leibnlz; 12

Letter Concernhg Toleration; 9


Lowde. James, 457
madde: blnebilirlii, 230- 1 ; cisimden seik, 3 1 1 - 12; ve ilk
siz-sonsuz Zihin, 393-6; ve dnce zerine Stillingfleet. 468-71
Malebranche, Nicolas, 26
Matematik, 1 1 , 43, 45, 405; tantlanablllr, 63-4, 69, 334-5;
apak dorular, 375
matematiksel bilgi, 4 10- 1 ; kesinlik, 3 1 O

Meditations (Descartes),

1 0- 1 1

mezhepler: ve usa uymazlk, 255; in karanl, 3 1 O

496

mikroskopuk gzler, 1 9 1
Molyneux, Wllllam, 10- 1 1 , 1 18
Moore, G. E., 44
mutluluk, 1 7 1 -2
nedenler, 183
nedensellik, 1 1 . 1 2, 22, 26
n.eden ve etki, 202-3

nesneletirme, 24, 45
Nestor, 2 1 4-5
Newton, Sir lsaac, 378
nicelik, tantlama ve, 334
nitelikler, 22, 108, 1 1 5; tanm. 109; birincil, 109- 15; ikincil,
1 09. 1 10, 1 1 2, 1 1 3; in

tr, 1 13-5

olaslk, 44, 46, 4 14-6; n dereceleri, 4 1 8-26; ve tasm, 432;


n yanl

lleri, 448-55

olgu durumu, 420


olumlama, doruluk ve, 248
olumsuzlama, yanllk ve, 248
onaylama, 46, 4 15; genel, 6 1 ; dereceleri, 4 1 8-26; yanl,
446-55
orantsal bantlar,22 1

Orlglae of Forma aad Qualltles

(Boyle), ...... .

Oxford, 1 2
dl, 2 1 5-6, 2 19, 22-3
ltrme, 1 24-5
nceden-varolu, 2 1 4-5
nermeler: zihinsel, 36 1 3; szsel, 36 l-4; genel, 364, 36672; apak, 373-80; nemsiz, 373-85; kukulu, 449-50
rtk bilgi, 69
rtk kabul. 19
z, 287-9; adsal, 2 1 , 40, 273, 284-5, 289, 290- 1 ; zdeksel

497

nesnelertn, 27; gerek, 237-43, 270-4, 284.. 288-92; soyut ide


ve, 271-3, 274; On imlemlert, 273
zdeksel nesneler, 1 2. 27
zde nermeler, 381-2
zdelik, 205- 19; in bilgisi, 42; cisimlerin, 207-9, 2 13-5;
hayvanlarn,
209, 2 13; bitkilerin, 209; insann, 209- 1 1 ; kii
sel. 2 1 1 - l 5; idelerin,325, 326; ve apaklk, 374-5
zel adlar, 34, 36, 267
zgr-isten, 173-4
zgrlk, l 69
zszler, 334, 373-80; in kullanm, 377-80; bilgi onlardan
gelmez. 404-5
Paul, St., 444

Prlnclplum lndlviduatlonls, 208


Prlnclple of Ruinan Knowledge (Berkeley),
Regulae (Descartes), 10, 43

13, 37

Reid, Thomas, 44
renkler, 1 07-8
resim-asl sav, 23-7, 3 1
reverie (dlem), 1 55
Royal Society, 1 2
ruh: ve ideler, 88-93; her zaman dnmez, 88-92; ve beden
karlatrmas, 193-5
say,

1 50-2, 176

seik ideler, 228-3 1


seme, 1 24
sertlik, katlktan seik, 100- 1
ses, te anlam. 34; szckler'e de bknz.
sevemezlikler, 252-3
sevin, 158
sezgisel bilgi, 43, 33 1 -3, 336;kapsam, 338; varoluun, 386

498

salar, 19, 132


snrszlk, 132-3
Skolastik, 379-404-5, 43 1
Sokrates, 2 1 5
somut terimler, 299-300
sonlu uslar, n zdelii, 207

soyut ideler: olarak genel kavramlar. 268-9; ve cinsler ve

trler. 27 1 . 274; anln ilemleri, 2 1 1 -2 , 283; ve adsal z, 284-

nermeler, 404; ve ilerleyen bilgi, 407; su-

5, 289; ve genel

lingfleet ve.462-5

soyutlama, 12, 37-9. 126


soyut terimler, 299-300
szckler, 360, 456; idelerin imi olarak, 28, 33-40; 'dzenli
sesler' . 28.32-4;

genel, 36-40, 260; ve kullanmda usun geli-

mest, 66-7; evirisi

yaplamaz, 1 8 1 . 283; eylem deil etki im

ler, 1 83; in datm. 26 1 ;

in tmlemi, 1 62-5, 3 1 3, 384; genel

terimler olarak. 266-74; nasl

yapld, 267 -9; ve tletltm,

30 1 -2; eksiklii. 30 1 -8; ktye

kullanm, 309- 14, 3 1 5-22;

yanl imlem, 3 12 ;
szsel nermeler, 384-5
Stillingfleet, Edward, Worchester Piskoposu, 1 2, 22, 29, 30,
3 1 , 32, 457-7 1
Strasbourg saati, 287, 289
su ve susuzluk, yurttalk yasas ve, 223-4
su ve buz, ve trleri, 291
sre, 1 4 1 -50, 1 78; nin lleri, 145-9, 1 52
eyler: in gerekliinde szckler, 264; olarak alnan szckler, 3 1 1; in varoluunun bilgisi, 397-404
phecilik, 59
tad, 97-98
tanklk, 420-23, 425
tanri, 276; n snrlar, 1 1 ; ve nemsiz nermeler, 382-3.

396

499

tanmlar: ve kavramlar, 40; da cins, 269-70


tantlamal bilgi. 43, 46, 333, 338-96 kapsam, 338; Tann
nn. 386, 388-96
Tann: nn varoluu. 23, 44; idesi doutan deil. 78-9; dei
ik ideleri, 79: idesi, 196; zdelii, 207; bilgisi, 347, 386-96; ve
anm, 435-7, 443-5
tannsal yasa, 223
tansklar, 425
tarih, 423
tartma, 379-80
tasanmclk, 23-7, 3 1 -2
tasm, 427-33
terimler: genel, 266-74; soyut ve somut, 299-300
Thersiles, 2 14-5.
tikel ideler, 37,376, 432-3
tiksinme, 1 58
tin, 135. 186; ve etkin g idesi, 1 6 1 -2; zdek-d, 19 1-5; in
birincil ideleri,
192; ve devingenlik, 192; idesi, bedeninklyle
karlatrma, 1 95
tinler: cinsler ve, 2 9 1 -2; in bilgisi, 344; konusunda bilgisizlik, 350, 352; varoluu bilinemez, 402-3
tip-szckler, 32
toplama, 150, 152
toplu ideler, 196-7
tz, 22, 97, 29, 135; idesi doutan deil, 79-80; ve iUnek,
136-8; genel, 184-5;
n trleri, 185-7; zerine Stillingfleet,
458-62
Trinity College, Dublin, 458-62
Tully, 357
tutkular, 183; ve iyi ve kt, 158; baskn, 451
tmdengelimsel dizge, 1 1
tmellik, 352-3

500

tmevanmsal dizge, 1 1
trler, 284; in z, 284-5

Two Treatlse of Govemment,


uluslar, n kar kt

ahlaksal kurallar,

73-4

umut, 1 58
umutsuzluk, 158
unutma, 1 2 1
upuygun ideler, 235-7 , 24 1
us, 426-34; ve doutan ilkeler, 62-6; un kullanm. 64-7; ve
inan, 435-40; ve

anm, 444-5

uslama, 332, 333-4, 338


utan, 1 58
uyku, 1 55; da dnme, 9 1 ; d grme, 1 55-6
uyuma ve uyumama, idelerin, 325-7. 336-8
uzaklk, 1 32
uzam, 1 02 . 1 03, 1 76; cismin z olarak, . . . ; cisimle ayn de
il, 1 3 5-40; sre

ve, 14 1 ; n bantlar, 205

uzay, 1 32-40; katlk ve, 98- 100, 140; cisimden seik, 135,
139
gen, 4 1 -3, 332, 338, 384
znt, 1 58
varolu, 105, 176; un nermeleri, 42, 44, 45; gerek, 325-7;
gereine uyan ideler, 243-45; gereinin bilgisi, 346; gerei
zerine

zsz yok, 376; un bilgisi, 386; baka eylerin, 397-

404
varsaymlar. 409; hazr, 450- 1
Wrtngton, 9
yanl ideler, 249
yanlg, 43 . 451
yanllk, 446-55
yapay eyler: toplu ideler olarak, 197; in trleri, 297
yapma, 203

50 1

yarat, 203
yardmseverlik, 4 1 9
yarg, 37 1 , 4 1 2 . 4 16; nn deitirdii duyum ideleri, 1 18-9
yasalar, 223
yavalk, 1 2 1
yaylm, 153
yer, 1325; bants, 204, 205
yerlemi bantlar. 222
yetiler, 163-7
yetke. ve yanlma, 453
yineleme, 120
yok etme, 138-9
yokluk, 388-9
yoksunluklar. dan gelen gerek ideler, 107-8

Yntem zerine Sylev (Descartes), 10


yurttalk yasas, 223-4
zaman, 1 4 1 , 1 45-50; bantlan, 204; la dzelen zihinsel bo
zukluklar, 254
Zihin, ilksiz-sonsuz, 392-3, 395-6
zihin: z olarak dnce, l l ; 'ak kat' olarak. 12, 85; be
denle etkileim, 1 2 ;
cie doutan ilkeler yok, 6 1 , 72; bo oda
olarak, 66; dorulara
ulatran admlar. 66-7; in, idelerin kay
na olan ilemleri, 86-7, 93-4;
teki ideler zerindeki ilemle
ri, l04; deki ideler ve cisimlerdeki
nitelikler, 1 08-9; le ayrt et
soyutlama, 126-7; in yeti
me. 123; ile ltrme, 1 24-5; ile
ve ilemleri, 124-8; karanlk oda olarak,
128; ve karmak ide
ler, 1 29; ve kark kipler, l 78-9
zihinde tutma, 1 20-3
zihinsel imge, olarak ide, 27-8
zihinsel nermeler, 34
zorunlu balant, 42, 43, 325, 327
zorunluluk, 164, 165

502

You might also like