You are on page 1of 4

Krk Testi: BR DUA DRT ESAS

Soru: Resl-i Ekrem Efendimizin (sallallhu aleyhi ve sellem) oka tekrar ettii:

Allahm, Senden hidayet, takva, iffet ve gna istiyorum. (Mslim, zikr 72; Tirmiz, daavt
74; bn Mce, dua 2) duasnda yer alan drt hususu izah eder misiniz?
Cevap: ncelikle ifade etmek gerekir ki, bu duada yer alan hususlarn her biri, enbiya-i izmn
nemli birer sfatdr. Hatta denilebilir ki bu sfatlar, onlarn lazm- gayr- mufark, ayrlmaz bir
vasfdr. Onlar her ynleriyle btn mminler iin rehber olduuna gre, kendilerini insanla,
hak ve hakikati anlatmaya adam irad ve tebli kahramanlar da, bu yce vasflara uygun
hareket etmeli, dillerinin yan sra, hl, tavr ve davranlaryla da,
demelidir.
1. Hidayet
Nebiler Serveri Efendimizin (sallallhu aleyhi ve sellem) diline vird-i zeban ettii bu duada talep
edilen ilk husus olan hidayet; doruyu grme, doruyu duyma, doruyu bulma ve doruda
sabitkadem olma demektir. Bu adan Allah Reslnn (sallallhu aleyhi ve sellem) duada ilk
olarak hidayete yer vermesi ok nemlidir. nk hidayet olmadan bir insann doruyu grmesi,
hayatn doruya gre programlamas mmkn deildir. Bu mmkn olmaynca da takva, iffet ve
gnadan bahsedilemez. Duada yer alan daha sonraki talebin elde edilmesi bir ynyle hidayete
baldr.
Her eyin ba ve esas olan hidayetin kayna, bata Kurn- Kerim, sonra da Resl-i Ekrem
Efendimizin (sallallhu aleyhi ve sellem) sz, fiil ve davranlarn ihtiva eden Snnet-i
Sahihadr. Nitekim Bakara Sresinin ikinci yetinde, te Kitap!
phe yoktur onda. beyanyla Kurnn potansiyel olarak mttakiler iin bir hidayet kayna
olduuna dikkat ekilmitir. nc ve drdnc yetlerde mttakilerin zellikleri sayldktan
sonra beinci yette te bunlardr Rabbileri tarafndan doru yola
ulatrlp hidayet zere olanlar. buyrulmak suretiyle tekrar hidayete vurgu yaplmtr. Ayrca
burada Kurn- Mucizl-Beyandan hakkyla istifade etmenin temel art olarak takva sahibi
olma zikredilmitir ki, hidayet ve takva arasndaki ilikiyi gstermesi asndan dikkat ekicidir.
Bata da ifade etmeye altmz gibi hidayet, peygamberlerin doutan mazhar olduklar temel
karakterleridir. nk Allah Tel, ok nemli bir misyonla gndermi olduu o mualla zatlarn
ileride bir ksm kendini bilmez densizler tarafndan serrite (bahane) edilecek davranlarda
bulunmalarna frsat vermez. Bu adan Hazreti Davud ve Hazreti Sleyman (al nebiyyina ve
aleyhimesselm) aleyhinde sylenilen szler srailoullarnn bir iftiras olduu gibi, Hazreti Nuh
ve Hazreti Hd (al nebiyyina aleyhimesselm) gibi peygamberler aleyhinde sylenilen szler de
kavimlerinin birer iftirasndan ibarettir. Ayn ekilde nsanln ftihar Tablosu (sallallhu aleyhi
ve sellem) hakknda hidayet dairesi dnda sylenilen uygunsuz szler hem kendini bilmezliin
bir ifadesi hem de Ar titretecek byk bir iftiradr.
Sz buraya gelmiken, ( Duh sresi, 93/7) yet-i kerimesiyle ilgili bir ksm
teologlar tarafndan dile getirilen bir yorumun yanlln ifade etmek istiyorum. Onlar bu yet-i
kerimeyi, Allah, Seni dallet iinde buldu ve hidayete erdirdi. eklinde izah ediyor, burada yer
alan
lafzna, hidayetin zdd bir mn veriyorlar. Buradan yola karak da, peygamberlik
nuruyla serfiraz klnp ufkunun aydnlanaca na kadar -h ve kell- ki Cihan Serveri Hazreti

Muhammed Mustafa (sallallhu aleyhi ve sellem) Efendimizin dallet iinde yaadn iddia
ediyorlar. in dorusu, Ona byle bir dallet nispetinde bulunan bir insan, -Allah hidayet
buyursun- kendisi dallet iinde demektir.
Zira Kurn- Kerim, Necm Sresinde, Sahibiniz (Hazreti Muhammed
Mustafa aleyhi ekmelt-tehy), hibir zaman dallet ve sapkla dmedi, hibir zaman
arlk, taknlk ve lszle girmedi. (Necm sresi, 53/2) buyurmutur. yet-i kerimede
geen ve Allah Reslnn dallete dmediini bildiren fiili, mzi sigasyla geldii iin,
Onun hayat- seniyyelerinin hep hidayet zerine getii ifade edilmi oluyor.
O hlde zahiren birbirine zt gibi grnen bu iki yet-i kerimenin arasn telif etmek iin dallet
kelimesinin farkl anlamlarna bakmak gerekmektedir. Dalletin bir anlam, yrnen doru
yoldan ayrlma, sapma olsa da, onun dier anlam, deiik yollar karsnda doru yolun ne
olduunu kestirememe ve bu konuda tereddt yaama demektir. te dallet kelimesi, Allah
Reslne (sallallhu aleyhi ve sellem) nispet edildiinde anlalmas gereken bu ikinci mndr.
Semav nurun ulaaca na kadar O (sallallhu aleyhi ve sellem), farkl yollar karsnda tereddt
yaam, doru yolu bulma adna cehd gayret sarf etmi, bununla da bir ynyle geleceine ait
ok nemli blokajlar oluturmutur.
Ayrca yet-i kerimesinden, Nebiler Nebisinin (sallallhu aleyhi ve sellem) vahiy
esnasnda yaam olduu dehet, kalak ve heyman da kastedilmi olabilir. Zira O (sallallhu
aleyhi ve sellem), byle semav bir srprizle karlanca, cidd bir ok yaam, ne yapmas
gerektiini anlayamam olabilir. Buna ramen o muhteem fetanet, dengeli ve oturaklam bir
kadn olan Hatice Validemize gelip iini dkmtr. O da ncelikle genel karakteri itibaryla
Allah Resln deerlendirmi, Onun yce ahlkn ifade etmi, sonra Allahn Onu yalnz
brakmayacan sylemi, ardndan da Onu (sallallhu aleyhi ve sellem) alp bir Hristiyan limi
olan amcazadesi Varaka bn Nevfele gtrmtr.
yleyse Duh Sresinde yer alan bu yet-i kerimenin mnsn u ekilde anlayabiliriz: Sen
belli dnemde Cennet nedir, Cehennem nedir bilmiyordun. nsanlarn genel ahvali karsnda
kvranp duruyordun fakat onlar iin ne yapacan bilemiyordun. Hazreti brahimin dininden
geriye kalan eylerin Sana ifade ve ifaza ettii baz mnlarla bir ksm eyler sezsen bile, her eyi
yerli yerine koyma mevzuunda kesin bir karar verecek durumda deildin. Allah, gndermi
olduu semav vahiy ile Senin bu hayret ve teredddn izale etti ve Sana doru yolu gsterdi.
Peygamberlerin sahip olduu hidayet sfatyla alakal zerinde durulmas gereken ayr bir husus
da udur: ra Sresinde, Sen gerekten insanlar doru yola hidayet
edersin. (r sresi, 42/52) buyrulmak suretiyle, kendisi hidayet zere olan Allah Reslnn,
ayn zamanda bu konuda bir rehber olduu ifade buyrulmutur. Hidayette olan peygamberler,
Allahn izniyle, ayn zamanda insanlar da hidayete sevk eder, bu konuda insanlara rehberlik
yapar, yol gsterir, onlarn nn aar ve onlar hidayetle tantrrlar. Cihad ve irad konusundaki
genel tariflerimiz erevesinde ifade edecek olursak onlar, insanlarla Allah arasndaki engelleri
bertaraf ederek kalblerin Allahla bulumasn salarlar. Elbette ki ilh nurun, muhataplarn
iinde bir meale hlinde yanmas Allaha ait bir icraat- sbhaniyedir.
2. Takva
Rehber-i Ekmel (aleyhi elf elfi saltin ve selm) Efendimizin duasnda ikinci husus olarak
zikredilen takvay, Allahn emirlerini yerine getirip haramlar ve kebairi (byk gnahlar)
terk ederek Onun gazab ve azabndan korunma cehdi olarak tarif edebiliriz. Vka, hidayette
dereceler olduu gibi takvada da dereceler vardr. Bata, farzlar yapp, haramlar ve kebairden
kanmak ile girilen yer, takvann koridorudur. Daha sonra pheli eylerden uzak durup

haramlarn semtine sokulmamakla takva kapsndan ieriye adm atlr. Ardndan bir ksm
mbahlar, phelidir mlhazasyla terk etmek suretiyle de asl takvaya ulalm olunur.
Ayrca kmil mnda takvann ancak eriat prensiplerini kemal-i hassasiyetle yerine getirme
gayretiyle beraber eriat- ftriye kanunlar dediimiz Cenb- Hakkn kinatta koymu olduu
kanunlara riayetle elde edileceinin de unutulmamas gerekir.
Bir mminin, hidayetten ve hidayet rehberi saylan Kurn ve Snnetten tam istifadesi ite bu
seviyedeki bir takvaya baldr. Bu adan bakldnda hidayet ile takva deta ikiz karde gibidir.
Takvaya ulama hidayete bal olduu gibi, Kurn ve Snnetin ortaya koyduu sistemi doru
anlama, onun ruhunu, ulviyet ve azametini kavrama da takvada derinlemekle mmkndr.
3. ffet
Duada nc olarak zikredilen iffet ise, insann namusunu koruma konusunda hassas yaamas,
gznn ban iyi kullanmas, kulana mukayyet olmas, dilini gerektii yerde kullanmas,
kimseye el amamas, hsl her hlinde ve fiilinde haya ve edep dairesinde bulunmas demektir.
Eer fertler iffetli olursa, toplum da iffetli olacaktr. Yoksa fertleri gnahlardan oluan bir toplum
iffetli olamaz. ffetini kaybeden bir toplumda ise, hrszlk, kapka, rvet, yalan ve hortumlama
gibi trl trl mefsedet ve mesavler ba gsterir. Kkler kke, bykler de byke alp
rpmaya, hrszlk ve yolsuzluk yapmaya balar.
Kurn- Kerim, bir yet-i kerimede iffet kahramanlarn

ffet konusunda olabildiine hassas hareket ettiklerinden tr, onlarn
gerek hllerini bilmeyenler, onlar zengin sanrlar. Ey Reslm! Sen onlar simalarndan
tanrsn. Onlar yzszlk ederek halktan bir ey istemezler. (Bakara sresi, 2/273) ifadeleriyle
onlarn, a-susuz, yurtsuz-yuvasz kalma pahasna yine de tekefff ve teselde (el ap dilencilik
yapma) bulunmadklarn haber vermitir ki, hakikaten alnlarndan plesi insanlardr onlar.
Bununla beraber unu da ifade etmeliyiz ki slm, muhta durumda bulunan insanlarn, bellerini
dorultacak kadar bakalarndan bir ey istemelerine cevaz vermitir.
4. Gna
Allah Reslnn duasnda yer alan drdnc husus ise gnadr ki, bunun da iki mns vardr.
Bunlardan birincisi gnl zenginlii, istina; dieri de hellinden kazanarak maddeten zengin
olma demektir. Bunlarn ikincisini istemede de bir mahzur yoktur. nk dnya nimetleri yerli
yerinde kullanlabildii takdirde, iman, ibadet taat dncesini destekleyici nemli birer faktr
olabilir. Fakat madd zenginlik istenirken bunun hellinden olmasna zam dikkat edilmeli, byle
bir zenginliin hakkn verme konusunda asla cimrilie dlmemeli, gnln mala mlke
kaplmasna msaade edilmemeli, mal ve servetin Allahn bir ltfu olduu unutulmamal, elde
edilen imknlara bakp Bunu ben kendi bilgi ve maharetimle elde ettim. demek suretiyle
Karunun dt ukura yuvarlanmamaya dikkat edilmelidir. (Bkz.: Kasas sresi, 28/78)
Bu hususlara riayet edildii takdirde Cenb- Haktan servet istemekte bir mahzur yoktur. Ayrca
Nebiler Serveri Efendimiz (sallallhu aleyhi ve sellem) dualarnda, baka bir ksm hususlarn
yannda alk ve fakirlikten de Allaha snmtr. (Bkz.: Eb Dvd, vitr 32; Nes, istize 19,
20) nk byle bir duruma maruz kalan insan, hlinden ikyet edebilir veya dilencilie
debilir.
Bu adan denilebilir ki zenginlik talebi karsnda slm Dininin olumsuz, yasaklayc bir tavr
olmamtr. Belki burada dikkat edilmesi gereken mesele, kenz yapmamak, ahs servet ve istikbal
iin para ve mal stoklamamaktr. Zira kenz yapp da ondan infakta bulunmayan insanlarn su-i

kbetleri Kurn- Mucizl-Beyanda yle gzler nne serilmitir:


Altn ve gm biriktirip Allah yolunda infak etmeyenlere can
yakc bir azab mjdele! (Tevbe sresi, 9/34) Evet, burada hazineler oluturan, stok stne
stoklar yapan, ok defa bu stoklarn tefecilikte kullanan, hatta frsat kollayarak yerine gre
ekonomiyle oynayan, btn bunlar yaparken Allah korkusu, ahiret dncesi olmayan insanlar,
canlarn yakacak bir azapla mjdelenmitir. Aslnda insan, elindeki servetini yerli yerinde
kullansa, gerek bir mjdeye mazhar olabilir. Fakat onlar ellerindeki serveti yanl yerde
kullanmalarndan tr bu mjdeyi, kendi elleriyle ackl bir azap mjdesine evirmilerdir.
Mteakip yet-i kerimede ise onlarn Cehennemde maruz kalacaklar azap ekli detaylandrlarak
haber verilmitir:
O azap gn, dnyada iken biriktirilip ylan altn ve gmler, Cehennem ateinde
kzdrlr kzdrlmaz sahiplerinin alnlar, yanlar ve srtlar bunlarla dalanr: te denir
kendilerine, bunlar, nefisleriniz iin yp biriktirdiiniz altn ve gmlerdir. imdi tadn
bakalm o durmadan yp biriktirdiiniz eyleri! (Tevbe sresi, 9/35)
Allah yolunda harcamak iin biriktirilen servet ise byle bir kenzden farkldr. Evet, il-i
kelimetullah yolunda kullanmak, dnyann farkl yerlerinde okullar, niversiteler amak, kendi
deerlerimizi insanla duyurmak gibi hayrl niyetlerle kazanlan servet farkl
deerlendirilmelidir. Hatta insanlar bu gaye-i hayali gerekletirmek iin servet sahibi olmaya
tevik edilmelidir.
ffetli ve mstani yaamayla Cenb- Hakkn nimetlerinden istifade etme, Kurn- Kerimin

emirleriyle de telif ve tevfik edilebilir. Mesela

Allahn sana verdii her eyde ahiret yurdunu ara, onu izle ve srekli o yolda yr; bu arada
dnyadan da nasibini unutma! (Kasas sresi, 28/77) yet-i kerimesinde, ahiretin yannda
dnyaya ne kadar tevecch edilmesi gerektiine de iaret edilmektedir.
Fakat btn bunlarn yannda asl nemli olan husus, insann kendi ruhunda mstani olmasdr.
Enbiya-i izm hep bu istina duygusuyla yaamlardr. Onlar, yaptklar tebli vazifesi
karlnda bir beklentiye girmemi, insanlardan hibir ey istememilerdir. Onlar, mesajlarn
kavimlerine ulatrma adna onca meakkat ve skntya katlanm fakat bunun karlnda
kimseden bir cret ve mkfat talebinde bulunmamlardr. Zira onlar, btn beklentilerini Allaha
balamlardr. (Bkz.: uar sresi, 26/109, 127, 145) Bu adan onlarn kavimlerine kar
kullandklar en nemli ve en messir dinamiin istina olduunu syleyebiliriz. nk byle bir
duru, muhataplar asndan olduka inandrcdr. te bir insann yapm olduu vazife
karlnda dnyev bir beklentiye girmemesi, makam ve mansp gibi taleplerde bulunmamas ve
mkfatn sadece Allahtan beklemesi gnann (gnl zenginlii) farkl bir derinliidir.
Bununla birlikte herkes, Cenb- Hakkn kendisi hakkndaki takdirine raz olmal ve madd
konularda, dnyev meselelerde asla hrs gstermemelidir. Zira baz kiiler hakknda kader-i ilh
tarafndan takdir edilen fakirlik daha hayrl olabilir. Kim bilir onlarn servete kar zaaf
olduundan, elde edecekleri byle bir servet Karun gibi kendilerini ba aa Cehenneme
yuvarlayabilir. Bu adan da her zaman hakkmzdaki takdir-i ilhye rza gstermemiz gerekir.

You might also like