You are on page 1of 2

Moda ile piyasa i ie gemi alanlardr.

Moda bir yandan bireyin toplumun geri


kalanndan farkllamasn salarken, ayn zamanda bireyin toplumun geri kalan
gibi olabilmesini salar. Her iki durumda da, hem bireycilii savunan hem de
toplumsal tketimi pompalayan piyasann dngsne hizmet eder.
Yeni dizayn edilen pahal bir elbise, ilk defa onu giyecek olan iin, onu
biricikletiren, zel hissettiren, toplumun geri kalanndan ayrt edip farkllatran
bir unsurken; giyilip kamusal alana kt andan itibaren bu zelliini yitirir. Artk
o kyafet toplumun geri kalanlar iin, "taklit etme" yolu ile bir btnln paras
olabilme, "sahip olanlarn harikalar diyarna" girebilme arzusunun nesnesi haline
gelir. Hem farkllatrmaya hem de btnletirmeye yarayan 'moda' olgusu,
piyasa iin vazgeilmez bir pazardr. Yalnzca kyafet olarak alglanmamas
gereken moda, beyaz eya, mobilya, teknolojik aletler, sanat, gibi unsurlar da
kapsar.
"Bir Alverikoliin tiraflar" ("Confessions of a Shopaholic", 2009) tam da bu
satn alma halini irdeleyen bir film. lk bakta "eytan Marka Giyer" ("The Devil
Wears Prada", 2006) ve "Sex and the City" filmlerini anmsatsa da, bu filmlerin
aksine eletirel bir sylemi var. "Bir Alverikoliin tiraflar" alveri yapmaktan
kendini alkoyamayan, kredi kartlarnn esiri olmu, bor batanda olan bir
kadnn halini komedi filmleri prensipleri ierisinde ekrana tayor. Romantik
komedi ve modaya teet geen film trlerini birletiren P. J. Hogan, klieler
zerinden filmini ina etse de, hem bu klieleri baarl bir ekilde tekrarlyor,
hem de filminin hedefine, trn beslendii moda dnyasn koyarak yeni bir
alm kazandryor.
Rebecca Bloomwood (Isla Fisher), kar koyamad maaza vitrinlerinin, kredi
kart ekstrelerine yansm hali karsnda ne yapacan dnrken, stne bir
de iinden kovulunca kendisini iyice aresiz hisseder. Borlarn deyebilmenin
tek yolu hemen bir i bulmaktr. Hayalini kurduu moda dergisine i bavurusuna
gider, fakat ansnn yardmyla bir ekonomi dergisinde ie girer. 'Yeil Fularl Kz'
lakabyla halka ihtiyalar dorultusunda tketim yapma arlarnda bulunan
Rebecca, alveri hastaln ve borlarn yeni iyerindeki arkadalarndan
saklamaktadr. Derginin editr Luke Brandon (Hugh Dancy) ile aralarnda gelien
ak, en yakn arkada Suze (Krysten Ritter) ile olan ba ve alveri hastal
arasnda tercih yapmas gerekecektir.
Tketimin kendisi ihtiya durumuna geliyor.
Luke, 'Yeil Fularl Kz' ile olan ilk karlamasnda, "satn aldn eyin deeri,
fiyat deildir" eklinde bir cmle kurar. Bu cmlede deinilen metann "kullanm
deeri" ile "deiim deeri" (yani fiyat) arasndaki farktr. Kapitalizm her "ey"i
bir metaya dntrerek ona bir paha biiyor. "ey"lerin deeri onlara biilen
pahayla, fiyat etiketleriyle llyor. Oysa filmde sylenen, bu "ey"lerin bizim
iin asl deerleri, "kullanm deeri" olmaldr. Bizim hangi ihtiyacmza ne ekilde
karlk verdikleriyle deerli ya da deersiz olmaldrlar. Oysa filmde bahsi geen
moda ve genel olarak piyasa, herhangi bir kullanm deeri olmayan bir nesneye
fiyat biip, ardndan da onu insanlara pazarlayabiliyor. Bu ekilde, srf sahip
olmann verdii hazz yaayabilmek isteyen insanlar, byk bir tketim
lgnlna sevk edebiliyor.
Dnyada yaanmakta olan krize zm olarak, tketimin artrlarak piyasalarn
rahatlatlmas tleri verilirken, "Bir Alverikoliin tiraflar" tam aksine tketim

toplumunu eletirerek, kredi kartlar zerinden yaanan bu lgnl, tam da


muhataplarnn ilgisini ekebilecek nesneleri, birbirinden k kyafetleri kullanarak
deifre ediyor.

You might also like