Professional Documents
Culture Documents
3. B A S K I
NDEKLER
I. Din Fenomen:.............................................................
49
87
IV. Hrisyanlik..............................................
131
287
VI. Budizm
333
..................................
IV
369
I - d in
f e n o m e n i1
Yazar: Je a n C h ev a lier2
3- H N D U Z M : H in d is ta n 'd a y a y g n d r. 44 m ilyon m n te s ib i
v a r d r.
4- K O ^FU Y A N Z M : in'd e ve Vietnam'da yaygndr. 372 milyon
mntesibi vardr.
5- B U D Z M : G n ey Asya ve Dou Asya'da yaygndr. 178 milyon
mntesibi vardr.
6- N TO ZM : Japonya'd a yaygndr. 70 milyon mntesibi vardr.
7- T A O Z M : in'd e V ietnam 'd a yaylm tr. 55 m ilyon m ntesibi
v a r d r.
8- Y A H U D L K : sra ilde, A m er ik a 'd a , F r a n s a da y a y g n d r.
14
o la y la r n ,
DN FADE EKL:
O halde din ifadenin b ug n zc bir revizyona tabi old uu nu
syleyebiliriz. D a ha y a k n la rd a bu d in ifade, tran sand ante ce vherler
zerinde h km ler y rtm ekte, oraya d eim ez varl koymakta ve on
lar bir takm form ller h a lin d e b i im le n d irm e k te; o hi bir g lkle
sem boll anlatm lar b izim b asit kavram larm zdan daha ok realitenin
derinliklerine ulaabilir. nk onlarn elinde k elim eler bir parlaklk,
b ir uyum , bir tatllk kazanr. O nlar gerekten tadabilm ek iin zam an ve
sknete ihtiya vardr. nk iir, b ir oyu n, b ir enlik, yeni b ir ya
ratltr. O, daha m ev su k b ir yaam , daha can l b ir hayat b ala
tabilir." Yine Katolik bir yazar olan Jean Onim us, unu yazacak kadar ile
ri gidiyor: "L irik p atlam alard a, sevin lk larn d a, skntdan b oal
m alarda, kltre kar airane vecdlerde, dini potansiyel, m esseselem i
kltrlerin ayinlerinden daha ok bulunuyor." 7
Bugnn Bat insannn dncesinde tanrsal g, ilimden ahlka,
kinatn seyrinden kiisel kad ere k ad ar her eyin iik ve son izah
deildir, artk. Mezafizie ba vurulan yerlerin dnda sebep-sonu ba
iinde artk onun yeri yoktur. Artk hi bir bilgi sahasnda ve hatta baz
teolojilerde bile "La mort de D ieu " denilen bir ifdeye yer verilmez^. Bu
ifade fikirlerden bile uzaklatrlmtr. nk filozofik tenkitler, ondan
btn tasavvurlar uzaklatrm , sosyoloji onun kltrel kaynaklarn
bulup ortaya karm, psikanaliz onun gayri uuri kklerini ortaya ser
mitir. Exgs (yorumculuk) ise vaktiyle kutsal kabul edilen metinleri,
mitolojik rivayetler olarak ele almtr. Daha dorusu diyebiliriz ki, teo
loji, antropoloji haline dnmtr. Gerei soviemek gerekirse zaten teo
loji, muayyen bir nsan anlay sergilem ekten hibir zaman geri kal
mamtr. Grek ve Ltin kilise b a b a la n , Saint Augustin, Saint Thomas
d'Aquin, Saint Bonaventure bir eit antropoloji ortaya kovmulardr. Fa
kat bu, gizliden ak hale gelmi, tanrya gre mstakil hal kazanm,
farazi yed en, nemli ve merkez bir d urum a ykselm itir. te ergin
(adulte) insan, Allah' " b a b a y " hyiece glgelemitir. Oedipus Kar
maas (Le complexe d oedpe) zlm , harekete geen kiisel devrimle
insan, olgunlua ulamtr.
Bugnn gen batl dim alarnn b yk bir kesiminin ruh dav
ranlarnda dinin, hi bir yeri yoktur. Onlar daha ilk anda sfrdan ha
reket etmi, i bir klasik kurala sayg gsterm em eye kararl ve sal
drgan olduu kadar da basit bir hayat tarzn: benimsemi grnyorlar.
Yine onlara gre evrelerinin geleneksel klasiklerinden kopmu
modern insanlarn dnce eletirisine hi bir ey kar koyamaz. Yine on
lara gre her ey yapmack, her ey esas olmaktan uzaktr. Bugn, varis
olunan zihn alkanlklarn artk var olma haklar yoktur. Bylece her
eyi bolua atma, arzu ediliyor. Devrimin, anarinin aknln ve in
krn, hiliin ekiciliini tatma tecrbe ediliyor. Yine bu ortamda, ampi
rik tarzda bile olsa, gv ensizlik teneffs ediliyor. Eitimde, ite, d
dnyann tecrbesinde, bir btnln ve gerein i araynda, geici ve
10
(F-2)
11
h a r e k e ttir .
te bu iki an ucun arasnda, Papa VI. Pau'un katotiklere bir ted*
bir olarak tavsiye ettii m o d e m teoloji iine yerlemi olan geleneksel
dini yap bulunmaktadr. P a p a n n ba vurduu bu modern teolojik yap,
Roma'ya has takbihler arasnda ok belirsiz kalm, fakat hi bir ekilde
gerilememitir. M odernizm e adaptasyonun (aggiornamento) tezahrleri,
doktrinsiz; sadece dini b ir istek olarak tanmlanmtr. II. Vatikan Konsili'nin deklerasyonlar, durum un analizini byk lde geniletmi, fakat
Konsil kararlarnn tesinde, bt n dini aratrmalar, Papaln sk
kontrolnde tutmu ve daima kilisenin elindeki retme yetkisini hatr
latm tr.
Bvlece en azndan Katolikler iin geleneksel dini yap, tm iman
yorumlan Roma papaz rgtlerinin felsefesi iine yerletirmitir. Bu d u
rumda iaret ettiim iz manevi iletim yollarnda, derin ifade ve zihni
krlmalar olmutur.
Bunu nla b era b e r din olay ada insan m zn d ik k atini yenid en
ekmeye balamtr. D in olay, sadece her k ilisenin mntesiplerini, d in
ler ta rih ile rin i, s o s y o lo g la r, k lt r a n tr o p o lo ji u z m a n la rn d eil,
inansz in sa n la r b ile m e g u l e tm e k te ; b asn , radyo, televizyon gibi
b y k h a b e r b lte n le rin i, h a ft a lk dergileri, m agazinleri d o ld u rm a k
tadr. phesiz b ahsed ilen sadece dinn ciddi ynleri deildir. Ne var ki,
ne kadar sathi grnrse grnsn din hayata verilen dikkat, basit bir ente lle k t e m e ra k ta n daha b a k a b ir eyi, b e lk i de ruhun e n d i e sin i
gsterebilecek olan zamann bir alameti olarak grnyor. Her eyi agnostikoarak beyan eden M alraux "A srn Efsanesi" dizisindeki "G e c e H a lk "
adl televizyon yaynnd a b e lk i A lla h problem ind en synhnd ru fakat
lm srrndan, A kn (transcendance) konusundaki sorulardan asla kurtulu n am y aca n h a trla tm tr.
te bunun iindir ki din olay, ok sayda ilmi, felsef kitaplarn,
bir ok romanlarn, denemelerin, iirin merkezinde yer almaktadr. Hatta
tam olarak lik olduklarn syleyenler ve isteyenler bile din konusunda
bir karara varm ak zorunda kalmlardr. Bu ie din lehindeki tutumu
dorulamaktan baka bir ey deildir. yle ki l veya lmek zere olan
dinler bile, dikati harekete geirm eye devam ediyorlar.
Bunlardan her biri 1 Aralk !F 7 V d e Collge de France'de verilen
al dersinde Andr Bareau'nun B u d iz m den bahsettii eyi tekrar edebi
lirler: " V a k t i y l e b ir o k lk e d e p a rla y a n canl b ir k , y z y lla rn
iinde, b a zen de y a k n tarihlerde n e m in i k ay betm i ve hatta onlarn
b azlar yayan canl b ir din ola rak tamam en kaybolm utur. Fakat bu
12
13
Sosyal kurumlara ve dini inanlara gelince, onlar, genetik bir yap iinde
de bulunm u olsalar veya sadece kltrden de meydana gelseler onlar
mevcut ilm artlar iinde ortaya koymak mmkn deildir. Fakat yine de
inanlar, anlatm, kurumlar, bir antropolog iin, sonradan elde edilmi
eylerd ir.
F akat doutan olanla sonradan olan arasmdaki eliki, sonradan
edinilen evrensel b ir karakter arzettiinde,' geerliliini kaybetm esidir.
Oysa, Franois Jacob bu ikisin in birbiriyle tam am landn, ibirlii
yaptn beyan eder. rs sistemin bir eit ereve saladn, daha son
ra ise renmenin, kltrn, eitimle alman her eyin onu doldurduu konu
sunda ok sayda rnee sahip olduumuzu syler.
O halde yle dnlebilir: Eer din, insann genetik program nn
iinde yazl deilse; onun d outan gelen tem ayllerinin, psiik pro
gram nn, varlk projesinin iinde de bir tem eli bulunm az. O zam an din,
psiik gelim enin tabii bir tezahr olarak grlecektir. D insizlik ise,
ksm en tabiattan km olan b ir k lt r ekline kar verilen b ir savan
m eyvesi olacaktr. Baka bir tabirle, fade ekli ne olursa olsun din, in
sanda tabii olacak , dinsizlik ise, hayatn belirli sonularna reak siyon
halinde olan bir hrriyet icraatnn sonucu olacaktr. Fakat dinin topyekun yokluu m m kn mdr? O, bir olay m dr? Dinsizlik, dinin icraatna
devam ettii bir klk deitirm e deil midir?
Jaques M o n od a gre dinlerin yaratc tii, o kadar tabii ve eskidir
ki bunlar, kkenleri itibariyle Franois Jacobun dnd gibi genetik bir
temayl seviyesine u laabilm ek iin kltr olaynn b asit artlarn
aacaktr. Mono diyor ki, eer inandmz gibi yalnzlk duygusu ve gen
el bir aklama ihtiyac doutansa ve alarn derinliklerinden gelen bu
miras,sadece kltrel deil, fakat genetikse; o zaman sert, mcerret, gurur
lu ahlk b ilg isin in kaygy in d ire b ile c e in i veva hayat d o y u r a b i
leceini dnebilir miyiz? Bilmiyorum. Bildiim tek ey, ahlk ilmi, in
sann telere g em e ve tra n sc e n d a n c e itiyacna hl b ir a k la m a
getirememi, o lm a s d r*4.
ou zaman felsefenin (La philo sophie) bir hududu gei olduu
sylenmitir. te bu adan din de bir snr geme olarak grnyor. Fakat
hangi snr? Bu snrl cevab akl, sadece kendi meselelerine verebilir.
nk din, sadece kendine soru sorabilen bir varlk iin vardr. Din, akim
ilk tezahratndan biridir. Fakat cehaletinin derinliklerinin farkna v a
ran, korkunun aknlna, m u hayyilenin efsanesine veya imann g e
nelletirilmesine kendini teslim eden bir akln tezahrdr. Onun harek e
ti daima akl telie doru st n basacak, fakat o yine de sadece irras
yonelle karlaacaktr. te b unun iindir ki din olaynn iindeki byle
14
olanla, sadece din olan temyiz olduka gtr. nk kutsal terimi, ile
ride greceimiz gibi bir ok kark elemanlar iermektedir.
nsan kendini b ir problem olarak ele alabilir. Ancak i bakn ne
kadar uzaklara yanstrsa yanstsn yine de o, sadece problemlerini derin
letirmi olur. n k ne b in lerce senelik b alang noktasna doru
ykselme, ne biogenetik, psikolojik refleksi tahliller, ne tarih, ne ilim, ne
de felsefe bu problem i ortadan kaldrmtr. Aslnda burada sz konusu
edilen problem , varln derinliindedir. te bu ana mesele, kendi kay
nandan kan m uayyen bir cevab, hi bir zaman bulamamtr. nk bu
ana problem, duygunun, endienin kaynann rn deildir. Bu problem
daha ok varln kaynanda vardr. O, metafizik seviyede kaldka, ne
kadar ac olursa olsun, patolojik hi bir eye sahip olamaz. O, mevcut olan
keskin bir duygudur. yleyse b ir duygu ki izah edilemez. nk insan
gemiinden ve.geleceinden daha ok bizzat bu gn problemdir. Antropo
lojik keifler ve farazi hipotezler ne olursa olsun bu problem daima bakire
olarak kalmtr. Belki de bu ilimler daha da ileriyecek, fakat bu prob
lem, olduka ba dndrc br karanlkta kalmaya devam edecektir. te
bunun iin insanln ifadeyi arayan kimse, imann boyutu olan uurumun
kenarna kadar zaruri olarak ular. O zaman o, ya zekasnn arayn
bomaya veya onu askya almaya, yahutta hududu geecek imanla veya
cinnetle karlamay deneyebilir. Bunun iin Saint Paul yle der: " K im s e
kendi kendini aldatm asn. Eer b ir kim se aramzda bu dnyada kendisini
hikm e tli sayarsa, h ik m e tli olm ak iin aklsz olsun. nk bu d nyann
hik m e ti, A llah 'n y annd a a k ls z l k t r . .. " 15
D urum byle olmasna ram en b iz bu iman; kltrel bir veriye
g m lm , belli b ir ifade iind e a k la n m , k a vram lara ayrlm ,
kltlerde orkestraianm , ilhahiyatlar tarafndan rasyonel sentezlere
gtrlm olarak bulacaz. te bunun iin mehule bir sray olan
iman, nsan llerle ekillenmi, deiik klt rlerde tecessmlenmi,
dinde formle edilmi, nihayet grlr ve elle tutulur hale gelmitir. te
bu d ve hzdan kesili, hududu yeniden ama olarak adlandrlabilir.
Yine din, sadece br grubun kltrel uuru grnmnde olmamak iin, insan
d inam izm inde l i b i d o n u n oynad role benzer bir rol oynayan imann
altnda, srekli olarak sebebi terk yolunu tutacaktr. Dinin bu dramatik
durumu, bu snr ama gcn, tabii bir aba olarak ve analk itinalarnn
arlklar altnda kabul edecektir. Buna gre kilise, ocuk douran ve
onu paralayan bir ana durum undadr. Ayn ekilde im ann da kendini
ifade iin dine ihtiyac v ardr ve varlnn devam iin de ondan
ayrlmas lzmdr. Yani hem itaat halinde, h e m de azat halinde olan
mistik bir g... Bylece iman, dini kalplar iinde ekillenmi ve tm
15
yapy tahrip etm itir... Din ise im anla beslenmi ve im am arlk iinde
insaniletirerek onu heder etmitir.
mann bulunduu kalpte din, kendini, tam bir btnlk iinde nihayetlenm i, adetleri, fikirleri kuatarak bir mnasebetler btn olarak
takdim eder. O rada dnya, insan, Allah tasarlanm ve orada tezatlar bir
uyum iinde zmlenmitir.
Fakat bu btnlk, tabiatyla anlam azln da kaynan tekil
edecektir. nk orada hayatn ve lmn itileri, vicdan hrriyeti, siste
m in yapsndaki sertlik, akn eitlilii, m essese birlii, kar karya
gelm itir. te ada huzursuzluun nedenlerini aratrm ak, yerinde bir
hareket olacaktr. Eer bugn bu gerilim ok youn bir karakter alm sa;
phesiz bu, eskisinden daha youn bir hayat eklinin, dinleri am ol
m asndandr. Yoksa bu, dinlerin lm nn bir iareti deildir. nk
bugn, sarsnt, isyan, k zgnlk, h areketsizlik; ilgisizlik ve terkten daha
geerli olm aktadr.
Dengenin geici bozulmalar ile anlamazln mbalaas, modern
deerlerin hesaba k atlm ay aca deil; aksine b tnleecei yeni bir
d enge meydana getirebilir. Bunlarn iddetli bir ekilde tasdiki, belki
btn dini reddetmekten daha ok bir dini sistemi stlenmeyi ortaya koy
ar. Fakat sadece iman din lem ek ve yozlaan dini sistemin h izm e tin e
girm em ek artyla... Dini temayl, kendine zg yaratl olan b ir real
ite st adna imann varln inkr etmektedir. Byiece o, kendi iine
kapanarak onu canlandran nefesini sndrmeye ynelmektedir. Bu d uru m
da din, ancak bir ie doula ve kendinin yetersizliinin farkna varmakla
v a r d r.
AK ve DN:
E d e b iy a t tarihinin ne ka d ar gerilerine gidilirse gidilsin, yaral
akn ikayeti daima fark edilir. Her ak lmle veya, ihanetle b itm ek te
dir. Onda zevki ulviletiren tebcilden sonra, onu geersiz hale getiren ke
der geliyor. Yine de nsan kalbi ak ebediletirmeye yneliyor ve ona bir
sonsuzluk hayat kazandryor. Yani ona bir " m u t l a k " karakteri vermek
istiyor ve onu kutsallatryor. Yaratcnn cm ert ltfuya inanyor ki
sevdii zam an gidiatn ekillendirecektir. Fakat hi kim se akn d a
yankszln ve d oy m a k b ilm e z ihtiraslarn hesaba katm yor. O da
lm gibi gldr. Burada telkin edilen, akn da lm gibi acmasz
olduudur. Her ikisi de birbirine ayrlmazcasna baldrlar. Fakat yine
ak, sel gibi hayatn bir kuvvetidir. yle bir kuvvettir ki, getii her
yerde her eyi kryor ve her seti ahp gtryor. Fakat her eyi tahribi
16
18
DN OLUTURAN UNSURLAR:
"D oru olm ayan]a m uhakem e etm ek, yan l tartm ak dem ektir der,
bir gn Malraux. Fakat bir terimin doruluunu kim tesbit edecek. Din ko
nusunda hemen hem en her yazarn zel m anda teorik terimlere ba vur
duunu gstermitir. Bu gn teslis (T rinit), Hz. sa'nn dirilmesi (Resurection) ve Isa-M esih'in tanrl, sadece Katolik ifadede bile ok deiik
tarzd a yoru m lanm tr. Bir terim in d oru olarak tarif edildii kabul
edilse bile, onun doru olarak anlalm olacan kim garanti edebilir?
te bunun iindir ki, analizden analize, yorum dan yorum a, Hermeneutique
(Kitab Mukaddes'in anlamn iyice tesbit ilmi) amacnn aksine teblii
(vahyi) tahrif etm itir. nk yoru m lard an herbiri, kiisel anlay iine
kapanm olarak hayalle um aktadr.
Yine de din konusunda bir envanter yaplmtr. O, her ne kadar ta
m am lanm am da olsa; yine de en azndan dinin yzelii tarifini ihtiva et
m ektedir. Bu tarifler, Salom on R e in a c h 'n l? "D in yeteneklerim izin hr
gelim esine kar koyan kurun tu lar btn d r" eklindeki ac alayndan,
Allah'la m utlu birlem eye gtren b ir yolun m istik anlayna kadar var
m ak tad r. Biz ise burada dinin birleik unsurlarnn bir kayla veya
tam am iyle btn dinler iin geerli olan bir fenomenolojik din tahlili ile
iktifa etmek istiyoruz.
Aslnda dinin etim olojisi zerindeki grler farkldr. eron din
kelim esini, tekrar okum ak dnm ek, tefekkr etm ek anlamna gelen Releger kkne balar. Lactance ise, insanla T anr'y birletirm e anlamna
gelen Religare kkne balam aktadr.
inliler, dini b an, doktrinel vehesi zerin d e srar ederler. (Ki
buna gre Kiao - D oktrin - din 'd ir). H ind u lar, k in atn kutsal dzeni
(D harm a), A raplar tanrsal buyruk (din), Jerm en ler det ("e"), Yunanllar
ayinler ve kader, Rom allar, aile ve hukuk, zerinde srar ederek dine bir
anlam verm ilerdir.
Yeniden balam ak (R elier) fikrinden hareket ederek, dinin neyi
baladn Marcel M auss, R oger C ailloisa s o ra r18. Ona gre dinlerin herbiri kendilerine gre m asallar uyduruyor. Kim i gkle yeri,km i tabiatla
tab iat st n ; kim i de in san lar ve tanrlar veya insanlar kendi ara
larnda m terek bir im anla ite b irletirerek balam a iini icra ediyor.
Buna gre dn, aa yukar ne olursa olsun birletirm ektedir.
Aslnda en gerek tarif, dini "R elig io n es stram ento erant" diye erh
eden Fes tus'ta grlmektedir. Buna gre dinler sam an pnden balardr.
yle grnyor ki hi kimse bu kk cmleye iaret etmemitir. Fakat sa
m an d an hangi balar? Evet bu balar kprlerin kalaslarnn arasn sa
19
20
vardr. te B u d iz m in , J a i n i z m n , B r a h m a n i z m i n b az ek ille ri byle d i r ." 2 1 . N itek im D in le r T a rih i'n d e de A llah fikri zerindeki ak
dnceler daha sonra ortaya k a ca k tr22. Aslnda Andr Bareau'nun
gsterdii gibi, B udizm in tarihi ok kom plekstir. te Durkheim bunu
dnememitir, Allah inanc olmayan dinlerin varln bir an farzetsek
bile; bundan ancak analizle ortaya konulan ok sayda unsurlarn dini
tavr iinde bulunmadklar sonucunu karabiliriz. Bugn byle bir din
fikri, en canl ekilde Allah'tan ve onun akndan bahsedenlerce kabul
e d ilm e y e c e k tir . n k on la r, A l l a h la v e y a M e sih -sa ile, kilise
aracl olmadan doru dan doruya iliki kurmak istiyorlar.
Din konusunda yaplan bir ok tahlillerin veya verilen tariflerin
iinde, her b yk dinin ana unsurlarnn ounu bulabiliriz. yle ki en az
veya ok zellik kazanm bir kii (vaiz, peygamber, ibadet yneticisi,
dua yaptran kii, v.s.), entelektel bir ekilde dzenlenmi dogmatik bir
takm fo rm ller ve baz sanatlarla stillenm i mitleri ihtiva eden bir
takm inanlar, tapnma, kurban, .ayinler, deimez bir ahlkn emirleri,
Allah tarafndan gnderild iine inanlan veya atalar tarafndan nak le
dilen bir takm gelenekler veya kutsal yazlar; az veya ok mistik bir
coku ile oluan bir iman ve as^, tamamen tabii, semeli ve tanrsal bir
topluma ait olan bir duygu... te Budizm, bu muhtelif unsurlar terimle
zetlemitir: Budha (A ydnlanm kurucu), Dharma (doktrin ve eriat),
Sangha (cemaat, D harm a, tapnma ve ayinler). Din, daha da sadeleti
rilerek yle ifade edilebilir: D in , i n s a n la yce kud ret arasnda yaa
nlm, dnlm b ir ilikiler sistemidir."
Burada tadklar neme gre sralanmam olan (nk byle bir tas
nif daima sbjektif kalacaktr) bu unsurlar her mminin, din hislerinde
olduu gibi; muhtelif dinlerde de gayri msavi ekilde grnmektedir. Fa
kat bir dnin ahengini, btnleme gcn ve kiisel katlmann kuvvet ve
samimiyetini kat'i ekilde bu unsurlara gre deerlendirebileceiz. te
din olay, her grupta ve her sujede deiebilen b u unsurlardan bir kom po
zisyondur. Her salik onlar, ok gayri msavi bir tarzda, esiz ve kaba bir
lik inde bt nletirir. Orada, artk bir km gerilerde ve hatta yok
olmu durumda, dierleri ise bir tek varlk olma derecesinde tebcil edilmi
olarak konulabilir. Ancak onlard an her biri ve bilhassa onlarn sentezi,
sonsuz uurumu atlamaya yani bilinen sahille bilinmeyen arasnda, daima
doymam bir arzunun snrl ve dnyaya ait honutluu ile, yksek insani
isteklerin tam doymuluu arasnda bir kpr kurmaya ynelmitir.
Dinler zerinde alan bir ok yazar, bu analizin belirli unsurlarna
imtiyaz tanmak istemitir. Onlardan bir ksm iin, en belirgin unsur, k u t
sal unsurudur. Onlara gre, dnya, kutsa! olan ve kutsal olmayan olarak
21
ik iye ayrlm tr* K utsak m nhasran dinle ilgilidir. O halde D urkheim'e gre, din, k utsal eylerle ilgili inan ve pratiklerin b ir dayan
m a sd r. Yani ayrlm alar, yasaklar, nanlar ve pratikler, herkesin ka
tld kilise diye adlandrlan b ir ahlki cem aatta b irlem itir23. Yine
Durkheim, din olaynn kollektif yn zerinde de durarak, dini toplumla
snrlandrmaya kalkmtr. Ona gre iki toplum vardr: K u tsal top lu m ,
kutsal olm ayan top lu m . Sosyal kategori bu iki sahay da ihtiva etm ekte
d ir.
Ne var ki D urkheim 'in bu sosyolojik snrlandrm as, dini tarif et
m ek iin kutsala arlk veren dier yazarlar tarafndan reddedilm itir.
zellikle B udizm tarihi, bir dini oluturan m uhtelif elem anlar
arasndaki etkileimleri ve zellikle bir kurumda aydnlanm aya geii24
belirli bir aklkla izah etm ektedir. Bu aydnlanm aya geii bir k
smlar, bir gerilem e olarak telakki ederken; dierleri bir btnleme ola
rak telakki etm ektedir. Hakm G u atam a, insanlar acnn etkisinden kur
taracak yeni bir kurtulu vizyon u nd a uyanm t. Bu yeni vizyon , ne
ilhlaia dualar, ne takdim eler, ne dom alar, ne de ayinler ihtiva ed iyor
du. O, sadece aldatc bo bir hayatn bilincine varm ak ve onun sahte caz
ibesinin tehis ettii btn ekiller altnda, bu hayatn tm arzularn
sndrmekten ibarettir,
te bunun iin Andre Bareau Coilege de France'deki m ehur al
dersinde bize yle demiti: Budizm erm ilerinin ve onlarn ilk saliklerinin olduka basit h ayatlar iin hi b ir ey, din kelim esi ile k asted ilen
eyi gsterm em ektedir. Yani ne m m inin kendisiyle tannd Allah, ne
sofuluk, tapnm a, dualar, takdim ler, kurbanlar, ne de ayinler dini m era
sim ler... A rtk hi b ir ey, esrarl, gizli, ezoterik, kutsal, m istik d eil
dir... M ritler iin Buda sadece bir insan, phesiz sayg duyulan bir va
stadr. D ier insan larla ayn tabiatl olan o, ilhlarn yard m n dan ve
bu yardm n elde edilm esini aratrm aya imkan verm eyen bir kurtulu
yolu kefetm itir25.
Bunun iin Buda erenlerinin ve onlarn zahitlerinin balca iki m e
galeleri v ard r: Br yan dan takip edilen psikolojik ekzersizler veya
Y oga'ya yaknlk (bunlar dnceyi kurtarm aya, teskine, tem izlem eye
m atuf zihinsel m erkezilem e hareketleridir). Dier yandan da doktrine
olan, retim, tartm a, vaazlar, tevikler, teselliler, liklere olduu ka
d ar gen zahitlere verilen hsanlar...
Fakat bu doktrinler ve pratikler Budistlerin ihtilaf halinde bulun
duu bir ortam d a kendini gsterm itir. Onun iin bu o rtam , onlar
deitirmeyi baarmtr. Hal bugn olduu gibi Buda'run zamannda da
22
23
MARKSZM VE DN
Kari M a r k s a gre din, ayn zam and a kendini iki farkl g rn m
altnda takdim eder. Bylece din, bir takm insanlarn gerek felk et
lerinin telfi edilmesidir. B u anlam da o, b ir afyon gibi, insanlar, d n
y ad aki skntlara b o y u n e direrek , en iyi b ir hayat, gelecek hayat,
hiret hayat ryas iinde u y u tm aktadr. Yine din, gerek fe l k e te 26
kar bir reaksiyondur. G l lerin adaletsizliklerine kar peygam berle
rin dmanl, zenginliklere ve ferisilere hitaben sann lanetleri, hristiyanlk adna prenslere kar fakirlerin isyanlar, rahip ve lik b ir ok
h ris tiy a n m a d a ih tila lle re itira kle ri buna eh adet e tm e k te d ir.
Bylece din, bir taraftan kurulmu dzeni devam ettirme gc, dier taraf
tan da onu tahrip unsuru olarak grlyor. te dini, marksistlerin gznde
itibarl k lan b u ik in ci vehedir. D in in birinci grnm, savaa olan h a
rareti sndrrken, ik in c i grnm, adalet iin verilen sosyal savata bir
let grevi icra etm ektir. Adalet, marksist tarafndan dnyann en iyi or
ganizasyonu olarak tasarlanmtr. Fakat bu adalet, Tanrsal iradeye uy
gun oian ve Kitab- Mukaddes'ten km olan dinlerin istedii gibi bir
adalet deil... M ark sist ad an Allah, insann abalarnn m erkezini
deitiriyor. Daim a o abalar daha nsan bir dnyaya ynelecei yerde,
Allahn buyruklar karsnda dalyor ve ntr hale geliyor. Bylece in
san hemcinsinden uzaklatryor.
Yine din, politik,sosyal, ekonom ik hayatn bilimsel analizine engel
olduu in bir baka unvann da dnda kalacaktr.
Marks'n ve Engesin dncesi, doan sosyalist teorilerin, ilk hrist i y a n 27 cemaatlerinden mlhem yeni-hristiyanlk mantosunu giydikleri
bir devrede gelimiti. Oysa ilmi sosyalizmin teorisyenleri bu temaylle,
srarla mcadele etmitir, onlara gre, modern fizik ilmi nasl metafizik
ten kurtularak teekkl etmise, bylece sosyal devrimler iimi de bir teo
loji himayesinden uzaklaarak gelimelidir. Bunun iin komnizm bir ilim
olmay isteyerek bir din olmay reddedecektir. Yine bir ksm reformistle
rin 1850ye doru dediklerinin aksine, Marks ve Engels, Atheizm'den "y eni
b ir d in" yapmay reddediyorlard. nk onlarn atheizmi hertrl teb
cile ve tapnmaya karyd. Bunun iin onlar, Allah'n dininden sonra bir
de insan dininin olmasn istemiyorlard. nk duygusuzluk ve dini
dnce, sosyal oluum un stndeki muhakem eyi bir yana brakmada
nemli bir etkendir. Bunun iin Marks ve Engels bu sahada hi bir yanl
anlamaya msamaha gstermezler. ada kimya yeni bir simya deildir
artk. Bugn o, tamamen yeni bir espri kazanmtr. Boviece kom nizm de
sosyalizmin ilminden gemektedir. Buna gre o, bir dinin yerine baka bir
dini koymaz ve o, dini duyguyu darda brakr.
24
25
leri rencide edecektir. Yine ateist marksizm bu konudaki her ara bulucu
fikri ve uygulamay reddetmektedir. " H a l k n a fy o n u " forml, sadece
dini kuramlardan deil, teolojiden de kaynaklanan ok derin bir eletiriyi
izhar etm ek ten geri k alm ay an b ir sava form l nden baka bir ey
deildir, ite sadece b unun iin G. Le Bras, yle der: " M o d e r n evrelerin
ateizm i bizi, tm sosyal kadrolar ve ruh hayatn incelem eye zorluyor.
nk d in sizlik sosyolojisi, din sosyolojinin en hareketli b l m lerin d e n
b irini tekil eder."
Aslnda marksist olduklarm syleyen hristiyanlar, m arksizmle ve
hristiyanlkla ne kadar d erind en m u halefet halinde olduklarnn fa r
knda deillerdir. Onlarn bu duru mlarm ne marksist ne de hristiyan di
yerek aklam ak daha mantki olacaktr.
Daha nce akladmz gibi din olaynn bir ksm unsurlar, en az
dini tavrlar iinde bile ama y nnden istikametini bulabilir... Mesel,
Mircea E lia d e 28, yahudiliin ve hristiyanln temel eskatolojik m itle
rinden biri olan " k u r ta r c lk ro l n n " marksizmin iinde devam ettiini
aklyor. Buna gre komnizm, bu kurtarcl onu smren cemiyetin kur
ban ve gelecek cemiyetin kurtulu vastas olan ezilene yani ploteryaya
tevdi ediyor. Dier taraftan Jaques M o n o d 29 Marks ve Engels'in diyalek
tik meteryalizmi iindeki animist tasary rahata aklyor.
FREUD VE DN:
Freud, en azndan temel nokta zerinde Marks'n tutumuna benzer bir
tutumu benimser. Fakat o, dier sebeplerle de dinin, insan ztrabna kat
lanma ihtiyacndan doduunu kabul eder. Bu ztrap, kardelerin baba
cinayetleri, yakn ile zina gibi ihlal edilen bir takm yasaklar iin, derin
bir sululuk duygusu iine yerlemitir. Bu duygu, haksz veya tatmin edil
memi insan arzularndan kaynaklanmaktadr. Onlar merulatrmann
yegne yolu, onlar yksek bir dzeye karmaktadr. te o da dindir. Din
bylece, arzunun ve kuruntunun meyvesi olmu oluyor.
insan sknts, bunalma kadar varan duygudan ve hayatn kar
karya bulunduu tehlikelerden meydana gelmitir. Yine tabiat k u v vet
leri karsnda insan, bir ocuk kadar zayftr. Bunun iin o nce annesinin,
sonra babasnn daha sonra da Tanr olan insanst bir varln him aye
sine muhtatr. Freud'e gre T an n , daima ok ulv bir liyakate sahip biri
olarak tasarlanmtr. Bunun iin nda, kanun koyucu, hkmedici, her eyi
himaye edici sfatlar vardr.
"D in b ir k u ru n tu d u r ki, ig d sel arzu larm z tatm in etm e
26
(F .: 3)
27
kar karya gelm iyecektir. Yani zor bir durum da bulunacak, her skn
tsn, kinatn btn iindeki kkln itirafa zorlanacaktr. Artk o,
yaratln merkezi deil, iyi niyetli bir Tanrnn zenli efkatlerinin ko
nusudur. O, orada scak ve kendini iyi hissettii baba evini terkeden br
ocuk misali bulunacaktr. Fakat ocukluk devresi geride braklmad m?
nsan ebediyyen b ir ocuk olarak kalam az. N ihayet ona m uhalif bir
dnyada m aceraya atlmak gerekecektir. te bunu realite3? am acyla,
eitim olarak adlandrabiliriz.
Bir ksm psikanaliz yorumcular Freud'un din zerindeki m ahe
delerinin sadece psikolojik ve tedavi dzeyinde kaldn, onlarn akn
(Trenscendant) problemini bir kenara braktn sylemitir. Aslnda me
tinler, pein yargsz ok u n a cak olursa S. F reudun kiisel dncesi
hakknda yaplan bu yorumlan kabul etmek zor olacaktr. Fakat bir metod olarak psika n alizin ?4, baz genelletirmeleri ve kurucusunun hipotez
lerini ihmal ettiini ve akn zerinde bir almay muhafaza ettiini ko
layca kabul edebiliriz.
Freud, aadak cmlelerini yazd zaman aratrma hudutlarnn
bilincindeydi: M uhtelif aratrma d alla n tarafndan salanan sonularn
bir sentezi, dinlerin tekevvn iinde tasvirini yapacamz m eka n iz
maya hangi nisb nemi verm em iz gerekeceini gsterebilecektir. Fakat
byle bir alma, psikanalizin sahip olduu vastalar at kadar onun
takip ettii hedefi de a a r ." ? 5
JACQUES MONOD VE DN
Nobel dl alan biyoloji bilgini Jacques M onod un " K a r a n l k l a r
K r a l l " ? 6 konusunda vard sonularda ok sayda farkl perspektif
lere ramen Freud analiz onda da esas olarak grlmektedir. Ona gre,
in sanlk tarihinin b ilinen k a y n a k larn d a n beri, to plu m un kaderi ile
karan ferdin kaderi, sosyal zorlamalar, insan beyninden domu olan ka
tegorilerin genetik evrimine tesir etmitir. te bu evrim, kahilev kanun
larn kabuln kolaylatrm, fakat ona hakimiyet verecek onu tesis eden
aklam a ihtiyacn da yaratm tr. Dizler bu insanlarn torunlaryz.
Hi phe yok k, aklam a ihtiyacn, bizi hayatn anlamn ara tr
maya zorlayan sknty onlardan miras aldk, insandaki i daralgml,
bt n m itlerin, d inlerin , felsefelerin ve hatta ilmin yaratcsdr. Bu
aklama ihtiyac o kadar zorlaycdr ki (bu ifadede biyolojik term ino
loji, psikanalitik terminolojinin yerine gemitir) genetik yasann iine
kaydedilmi ve hl da tekaml halindedir. te mitlerin, dinlerin icad
ve geni felsef sistemlerin kurulmas, insann saf bir otomatizmin nnde
28
eilmeden sosyal bir hayvan olarak yaamas iin dem eye mecbur olduu
deerli eylerdir. Fakat sadece kltrel m iras, sosyal yaplar destekle
mek iin insana yeteri kadar g verm eyecektir. Bunun ini mirasa, ruh ta
rafndan istenen bir gday destek olarak verm ek gerekecektir. ayet
byle olm asayd, sosyal yapnn tem elindeki din olaynn evrensellii,
nasl izah edilecekti? Dier taraftan yine m illetlerin, dinlerin veya fel
sefi ideolojilerin iindeki ""ayn esas form u n" bulunduu nasl izah edile
cek tir?
te Jacques Monod, grup kanunu kurmaya, imajiner kaynaklara gre
onu ina etm eye ve bvlece kollektif bir iltica gvenlii takdim ederek
dman b ir dnya iinde yaama kavgasn teskine ynelen bu zati ya
ratklar " O n t o g e n i e s " olarak adlandryor. O, bu temel formun, tm din
lerde bulduuna inanyor. lham sahibi bir peygamberin hayat hikaye
sine dayanan biiytik dinlerde ayn ekildedir. nk peygamber, dini
temsil eder, onun iin konuur, insanlarn tarihlerinden ve adetlerinden
bahseder. Mesel tarih yaps ynnden en ilkel olan byk dinlerden
Y ahud i-H ristiy anlk (Ju d eo -C h n stian ism e ) Tanrsal bir peygam ber ta
rafndan zenginletirilmeden nce bir bedevi jestine sahipti. Bunun aksine
ok yksek dzeyde farkllam olan Budizm, orijinal ekli iinde sadece
kiisel kaderi idare eden yce kanun karm a'ya balyd. Aslnda Budizm,
insanlardan ok, ruhlarn hikayesidir.
Bu on ti nen ik aklamalar, onlarn gznde insan, tabiat, evreni
srekli birbirine etki vapan ve avn kanunla idare edilen, ayn cani:
varlklar iinde kartran animizmden baka bir ey deildir. Bu teskin
edici ittifakn karsna b ugnn bilgini, gerek hakikatn yegane kay
na olarak " o b j e k t i f b ilg iy i" koruyor. Freud iin de dinin karsna konan
ilimden beklenilen, ne mutluluktu ne de d uygusal rahatlkt. Sadece
olaanst baar gc ile hakikatti. Yine Upaniad'Iann aadaki d
ncesi il* daha kkl bir ayrl tasavvur e d em iyece iz: " T a b i a t
bydr ve yce R ab da bycdr. Bt n dnya R a h b m paralan olan
eylerle d o l u d u r ." ^
Jacques M onod n aka itiraf ettii gibi, objektif bilgi, dinin nemli
yerini, yalnzlktan donmu bir dnyada endieli bir aratrma ile doldu
rabilir... N ihayet insan, tesadfle kurtulduu kinatn hudutsuz ilgisiz
lii iinde yapayalnz olduunun farkna varr. stelik onun kaderi de,
devi de hi bir yerde yazlm am tr. B unu n iin ona " K r a l l k l a k a
ranlklar"' arasn semek dyor. nk insann zellii, sadece haki
kati aratrm ak skntsn yklenmektir.
Bu durumda hakikati aramada zor tatmin olan ve lm keiflerle
etkilenmi olan zihinleri knada, baar salad halde, ruhlarn fethi
29
ni baaramayan olduka sert bir pozisyon karsnda hayret edilmiyecektir... Akl zerinde ruhun, salt ilmi objektiflik zerinde ontogene kaygnn
intikamlarnn bir belirtisi olarak bugn artm grnen dini tezahrler,
Atalar animizminin ilkel tezahrlerinden baka bir ey deildir. nsan
ln olaanst gelimesi yerine ilimle, nmzde daima " b ir karan lk lar
u k u ru " kazlyor. ad a to plum , hl animist dzeyde olan ahlk
deerler sisteminden vaz gemeksizin ilmin sonularndan ve glerinden
y ararlanmak istiyor. te ada cemiyetin aclarnn ve tezatlarnn k
k, seim cesaretine sahip olmamasndandr. Yani sorumluluklarn ta
ma ve tutarllkla yaam a cesaretine sahip olamadndan k ay n a k la n
maktadr. M o d e m insann ktl, ahlk ve sosyal bir varlk olma
kkenindeki yalandan kaynaklanr.
DNLERN ETLER:
Din olaynn olduka kompleks yaps, dinin, tenkitlere kar o l
duka duyarl olmasna neden olmu ve dinlerin ak bir tasnifinin y a
plmasna da engel tekil etmitir. Bununla beraber bir ok insan, dinlerin
tasnifine teebbs etmitir. phesiz bu tasnifler, dinlerin ayrc karak
terlerine bal kalnarak yapld iin, ok eitli olmutur.
Bu tasnifleri yle sralayabiliriz:
a) A kl veya vicdan din leri: Bu dinler, kilisenin aracl olm adan
ferd i hayatn gelimesi zerinde, merkezilemitir. Bu dinin en bariz
rnei PETIZM (Pietisme)dir. Bu dinler, genellikle otorite dinlerine
(Katolik kilisesi, devlet dinleri gibi olduka tekilatlanm olan kutsal
kurulular) muhaliftirler.
b) lk e l D in ler: Yani by kalnts dinler. Anim izm gibi. Bu dinler
de tekaml etmi olan dinlere (yani iman le akl uzlatrm aya alan
Budizm ve Hristyanlk gibi dinlere) muhaliftirler.
c) A ksiyon D in leri: Bu dinler kurtuluu, hareketlerde ariyan dinler
dir. Bu dnler de inayet dinlerin e (mistik feragta ve ibadete ncelik
tanyan dinlere) muhaliftirler.
d) K ita b D nler: Kitab- Mukaddese ve Kur1aria sahip olan dnler
dir. Bunlar da szl dinlere (animizm gibi) muhaliftirler.
e) T a b ii D in le r: Bunlar da vahyedilmi dinlere, ok eski ve tarihi
dinlere (B udizm, Z erdtlk, Yahudilik, Hristiyanlk, slm ) m u halif
dinlerdir.
f) Sacerdotales D in ler; Brahmanizm gibi. Bunlar da peygamberlere
30
DNLERN TEKAML:
Aslnda tabii din bir tarafa, tabii bir dini retm e yetkisi de yok
tur. Fakat en azndan d uygularyla, inanlaryla, pratikleriyle tabii bir
din duygusunun olduu kabul edilebilir. Bu konuda bir profil izmek iin,
dinler tarihinin zikzaklar aram a kadar km ak burada biraz fazlaca
yer alr. Ancak burada hemen belirtelim ki "tab ii din duygusu" en eski
alarda okluu gibi bugn de vardr, her zam an da var olacaktr.
imdi, ada spiritel tecrbelerin iinde bu tabii din duygusunun
kklerini m eydana karm aya alalm :
B urada A m erikal k ozm on ot F a ste u run ay ile yer arasndaki
duasnn heyecan verici yanksn hatrlatabiliriz. Yine Rus kozmonotu
Gagarin'in "G kte A llah a rast gelm edim " eklindeki beyanat daha ok
glmeye neden olmu ve hi kimse onun teleskopunun arasnda Allah' far-
31
POZTF DNLER:
nsan tarafndan cad edilmi dinler tablosu, olduka samalklarla
doludur. Bunun iin muhtelif k ta la r zerinde kefedilmi olan mitolojik
32
TEKMLN SAFHASI:
Belirsiz karakteriyle tabii din duygusu ve tamam en kilisede olu
m u olan pozitif dinlerdeki bu iki arlk arasnda, insanlk tarihinde
dinin douunu ortaya koyan yeterli iaretler var mdr?
33
34
VAHY PROBLEM:
Bylece dinin kaynandaki ilk vahiy teorisi, net olarak yukardaki birinci safha ile ilgilidir. nsanln ilk alarnda, hatta ilk insanda,
sonra da nesilden nesile bozularak, gerileyerek ve nihayet bir ka pey
gamberin ateinden canlanarak nakledilmi bir ilk vahyin olduu teorisi,
mcerret bir teori olarak devam etmektedir. Bu teori temelini yaratl ef
sanesinden almaktadr. Buna gre ilk insan Adem, birdenbire, gzel, zeki,
mkem mel, lmsz.olarak zuhur edecek ve nitecede btn bu orijinal im
tiyazlar gnah iinde kaybedecektir... Byle b ir hipotez iinde ilk in
sann (Ademin), gelip geici bir sezgi grnmnde deil (onu ezeli bir m u
rakabe iinde tesbit etmitir), direkt b ir vahyin iinde derin bir Allah
bilgisine sahip olmas kanlmazd. yleki bir ses, ilk insana tanrsal
sfatlar ve niyetleri, itlenb iklerin m rth larn d a , m eyve b ahesinin
hrtsnda net olarak tasvir etmitir.
Fakat bu gzel rya, tarih ncesine ait derslere mukavemet ede
mez... Anthropologic (insanln balangc ile ilgili bir ilim), amzdan
500.000 sene teye kadar giderken ve ilk paleolitik devir (yontma ta
devri) zamanmzdan 30.000 yl ncesini gsterirken, bugne kadar bu ta
rihten nce (30.000 yl nce) hi bir din iz bulunmamtr... Bir ksm
llerin, yiyeceklerle, a boyas ile gm lmesi, muhtelif eylerin mezara
konuu ldkten sonra hayatn devam ettii inancn gsterebilir. Yine bir
takm kuruyup kvrlrmss, grnte balanm olan iskeletler lm olay
larnn korkunluunu gstereceklerdir... Onlara iyi ve kt bir tesir atfedilmitir. Bu ller klt, muhtemel yardm lar iin yalvarma ayinlerine
olduu kadar, savunma ve tehditlere kar korunma tedbirlerine de b en
ziyordu... Ancak bu mezarlarn kefi, hibir din fikri, hibir br dnya
inancn, hibir lh varl, iyi veya ktnn karl olan bir adaleti
aklama imkan verm em ektedir. yleyse ilk vahyin izleri bu devirde
neye balanabilir?
LKEL DN ve KARANLIK:
Tarih ncesi devir uzman Fransz And re Leroi-Gourhan, yanl ve
saysz genelletirmelerin nnde son derece temkinli olarak yle yazar:
35
36
J
ir
37
1dR DN SAPKINLIIDIR;
. I ' ,
* =s , 1
tok sapk bir ekilde, insanla olan bu yn deitirm e ve
' ^i s ( 1!
yksek glerden yararlanm a, kendini, bu temel kltr
-d ;|
! Matlarda gstermitir. Bunun da en canl misalini din bir
is
I: i
. ij.
^
s.
(
ki.
"' m |j
):
; , * ' m,.
h u 'asimlerdir. Yine bu resimler, btn varlklar elinde tu '1
t
, .
: 1
,
11 kudrete olan inanc da ifade ederler. Ve o kudrete itiI,
i :
.. '
msaade eder. Bu hpk insann uzaktan idare ettii yay' ! > ,
' !;t>nzer. Maskelere brnme, klt danslar, muhtelif mzik
M*, i
i
:
.
I i ahenkli ritmler, her eit hayalet oyunlar, sava, av
i
i ,
!ti V elde etm ek ve dm an tehditlerini nlemek amacyla
jj
lire daha ok itirake ynelmilerdir. Bylece resmin
' [ !.
? Mi tn i ve d tesirlerin, benliin ve kinatn kavak noki
! abulucunun gcnde kklemeyecek mi?
s- 1 !
!
! i kat belirtmek gerekirse Transcendante enerjiye imann
^ 1 idarin vard sonular, hipotez, folklor, mit seviyesini
!|
t
1iTr. Ancak bunlarn mantki sonular belki tahlil edile.
! 1
herinin de yapt budur.) Fakat hi bir ey onlarn, il' !(on akl le ayn dzeyde olduunu ispat edemez. Ak
j :
i! sn
si*nlilik ilaheleri olan Willendorf'un ve Lespugue'un Ve: urlarn korudular. Ar uykunun derinliinde, karlarn
1!
1 j:
" 'd a ik rya ortaya kt. Sadece eller, gecelerden kaf 11* muhafaza ed iy or.44
DNN GELECE
istikbal hakknda kehanette b u lu n m a k her n e kadar tehlikeli ve
gln ise de; bugnn grnen grafiklerinden hareketle, bir takm tahminlerde bulunmaya almak, gayri makul bir ey deildir.
Bu nedenle hem en belirtelim ki dinlerin yaknda nihayete erecei
ilnn ve Isann lm ilnn Avrupa'd a duym ayan kalmad. Kilisenin
ld, din messeseierin lecei hep sylendi. Ancak ne var ki bu szleri
haykrm ak, sadece le kurtlarnn alm alarn hzlandrm aya hizmet
edecektir.
Bu kaza lmlerin devam tam am en mantk grnyor. nk
Allah mevcut deilse, Allah dncede ve aksiyonda varln kaybetmi
de sadece kollektif uu rsuzluktan k m bir ''B e n " haline gelmise;
Allah'a iman isteyen, ahlk ve klt A lla ha gre dzenliyen dinlerin
de varlk nedenleri kalmam demektir. Byle bir durumda Allah, D e u s
ex M ach in a deildir artk. Yani insan skntsndan kurtarmaya ynelen
b ir ahsiyet deildir... Yine rahip Bonhoeffer "A ll a h s z , hay attan k ur
tulm aya ulaan in san lar g ibi y a a m a ly z " diyordu, ite bu olgunluun
doal sonucuydu...
Bazlarnn ise gzlerinde dinlerin sonu, lm iddiadan ve objektif
bilginin yeterliliinden kaynaklanyordu. nk dini inanlar, tahlilden
ve kontroldan uzaktrlar. Analizden kaan dini inanlarn muhtevas, an
cak ruh, muhayyile, insan hissiyatlar tarihine bal olarak ortaya k
maktadr. Bize den ey ise, ahlk bu objektif bilgiye dayandrmak,
metafizik ve dini iddialarmz bu bilgi boyutlarnda snrlandrmaktr,
insan akima lyk olan da sadece budur.
DN PROBLEMN NEM
Gelecek otuz y! iinde dinler hl devam edebilecek mi? Bu soru
bizzat din zerinde dnmeye davet etmiyorsa, byle bir soru doal olabi
lir. nsan nfusunun artan you n lu u , haberlem elerd e Audio-Visuel
vastalarn yaygnlamas, ehirleme ve sanayilemenin neden olduu si
nirsel gerginlik, phesiz ki insanlarn fizik faaliyetlerindeki gerginlii
artracaktr. ada medeniyet sonucu maruz kalnan tehlikelerin kap
sam karsnda (su, hava, yer, ate gibi temel unsurlarn maruz kald
kirlenmeyi dnelim) insan, bilhassa hayatn anlam konusunda en derin
ve en mahhas problemleri ortaya k oym aya sev kedi Imitir. Bunun iin
A n d r M alraux " G e l e c e k y z y l n m e t a f i z i k ve m i s t ik o l a c a n "
sylemitir. Yine bu konuda ayn m ellifin u satrlar zikre deer:
39
DN HAYATN DEVAMI:
Tarihin d ev am eden hz, byk nfus kesafeti sonucu, vicdan h a
yatnn younlam as, enteiiektel ve dini mayalama iindeki durakla
ma, biraz zor tahmin edilebilir. (Pektabii ki bu, vicdan uyann daha
kiisel nedenleri olmad anlamna gelmez) Mminin huzuru dogmatik ve
kurumsal istikrara bal kalnd lde bulandrlr. O bylece, kanu n
larn, kavramlarn, kurallarn alknlklarn gcnden daha az d a y a
nksz bir takm glere dayanmak zorunda kalr. Bylece de o, orijinlere
tekrar dner. Oradan yeni bir dinamizm gc alr.
Kierkegaard hakknda yazlm olan mkemmel bir makalesinde
Charles Blancher, imana olan bu trajik dnn gerginliini yie tasvir
eder:
" M o d e m k lt rn b ask s altnda m m inler, ruh hayatn anestezi
e den d ogm atik u y k u d an aniden uyan m lard r." Bir oklan ocuksu bir
zihniyetin son istei olan cokulu bir harekete snmlardr. (Piskopos
lara veya kiliseye kar verilen gerilla sava) Dier bazlar da ne pa
hasna olursa olsun, katolisizmin, enteiiektel sisteminin dayand z i
hinsel zem inin atrdlarm d u y m a m ay a alarak, dog m atik uykuyu
40
41
42
MEZHEPLER ve DNLER
Dine katlma ihtiyac, bir takm klar aryor, daima da bir k
buiuyor. Bylece byk dinlerin yannda ok sayda mezhepler grnyor.
Bu m ezhepler, dialoga az elverili olan m uptedilerin kuvvetli imann
ihmal etmeyen uzlatrc dnce ile, m istisizm e olan temaylle, fikirle
rin deil, ahslarn srekli yenilenmesine neden olan mntesiplerin istik
rarszl ile tem ayz etm ilerdir.
Am erika'da sadece b eyazlar iin 343 m ezhep tesbit edilmitir. Me
sel Bat'da 23 milyon miintesibi bulunan P en tek otistler gibi baz spiritel
(F. ; 4)
43
44
GELECEK ASIR ve DN
phesiz insann kh vahi, kh akll bir hayvan olduu kadar,
dindar bir hayvan olduu kabul ediliyor. nk kollektif vicdann tarihi
rnleri olarak kabul edilen vahyedilmi dinleri yok etmeye teebbs
edildii zaman, hemen mutlak ihtiyac tatmin eden bir takm dinler der
hal kurulmutur. Aslnda son derece kompleks olan din duygusunu, bu ih
tivaca karlk olarak kullanmamak lzm. nk teden beri, bu konuda
kayg verici bir problem kyor. Eer evrensel dinlerin zahiren bir geri
lemeye tabi olduu ve kk gruplara itirakin artt, kitlelere dahil ol
mann azald doruysa, evrensel dinlerin muhtemel yenilenmesini bek
lerken, hangi d inlerin d o m a y a hazrlan d k la rn : kendi k endim ize
so rab iliriz.
Din ve manevi bir hayat arzusu, insani varl tehdit eden teknik
b ir m ed eniy etin k ararszlklarnd a olduu kadar, dini messeselern
karklnda ortaya kyor. nk dinin vadettii ve ayn zamanda
uzlatrd bu mutluluun sinesinden, ulv artlar iin ve gerekten in
sann, bizzat kendi dncelerinden ve yeteneklerinden uzak; gnlk ve
ufk eyleri aan bir takm perspektiflere ak, manev bir hayat iin
srekli istekler fkryor. yley se insann, aratrm a yollarn ayd n
latmak lzm. nsan ne kadar bilirse bilsin, ne kadar mukayese ederse et
sin, ne kadar kefederse etsin, muhtemelen o, uzun bir helezon! ykseliten
sonra ta batan beri kendine eken merkezi yeniden bulacaktr, ite
grne gre bu krizden bir yeniliin kmas mukadderdir. Bunun iindir
ki XXI. yzyln yksek dzeyde dini bir asr olaca sylenmitir. Mede
niyetlerin byk tarihisi Toynhee son eserlerinden birinde mabedlerin bir
gn bozulmu medeniyetlerin yerine geebileceini sylyor. O andan iti
baren bugnn krizleri artk, bir tekaml krizinden baka bir ev grnmeyec ektir.
DPNOTLAR
1
Bu makule Les Religions, Verviers (Belgique) 1974 adl kitabn 498-548 sahi-
Bu hkm nde y azar slm ', Bat m edeniyeti iinde pratik hale koym adaki
zorlua iaret etmek istiyor. Bu d orud ur nk slm medeniyeti gerek
yap ve gerekse am a ynnden Bat medeniyetinden ayrlr. slm , gerek
anlam da Islm m edeniyeti iinde rahat yaanabilir. nk o, tabiatna u y
gun sistem i, kendi yaps iinde oluturm aktadr. Ancak hemen belirtelim
ki. Bat teknolojisi de, Bat anlam ndaki endstriyel ehirleme de slm n
yaam asna byk engel tekil etm ez. nk mm in her yerd e inand
iman pratik hale koym a kolayln slm'n prensiplerinde bulm aktadr.
Mesel bir m slm an, ibadetini ifa edebilmesi iin mutlaka bir cam iye g it
mek zorunda deildir. Bulunduu her yerde ibadetini ifa edebilir. Bu y er
bir fabrika veya bir baka sanayi tesisi olabilir. Bunun iin slm' m o d em
eh irlem e v e san ay ilem e o rtam iinde dinler arasn d a en ansls
gryoruz. nk slm , rasyonel bir dnya grne daim e yer verm ekte
dir. (Tercm e eden)
Allah'a daha ok nsan zellikler verm ekten uzaklasm tr. Artk Allah
11
12
13
14
15
16
E ros: A kta iki ey dikkati ek er: Biri ulv bir birlik iinde bir takm
varlklarla karlkl olarak birlem e zlem inde oan eros'tur. Bu birlem ede
farkl u n su rlar siliklem eye, birbirini tam alam aya, birbiriyle karm aya
ynelm itir. Dieri ise, birleme yerine unsurlardaki ayrlklarn, karakterin,
46
18
19
20
C. Baudelaire^Fuses, L
21
22
et ses manifestations. P ar
is, 1970.
23
24
Vaftiz de bir i aydnlanm aya benzetilmitir. Bk. Justin A pologies, trad, pazutigny (Paris, Picard, 1904). A yrca Bk. M. Jourgon, Le Baptm e, bain de lu
mire, in parole at pain. No: 49 (M ars - Avril - 1972).
25
Bu satrlar, Budizm 'de Allah inancnn olm adn ifade etm ektedir. Bu
dinde kurtulu (N trvana'ya ulam a) sadece ruh slah hareketleri ile olm ak
tadr. (Tercm e eden)
26
27
28
29
30
F reu d 'e g re dinin incelenm esi iin Bkz. S. F reu d , Totem et Tabou, ki ris,
1971, L'A venir d'une illusion, Paris, 1971, N ouvelles Conferances sur la psycanalyse, Paris, 1936, Moise et le M onothism e, Paris, 1948.
31
32
a .g .e .
33
34
M. Dan teren u, b urada fikrim izi A llah babadan tem izlem eye ynelik bir
35
36
37
38
Bir baka tasnifte G. Van d er Leevv'in La Religion, Paris, 1970 adi; eserinde
39
Tabii din zlem ler konusunda Bk. VI, PnuVun 12 Ocak 1972'de yapt
40
41
42
43
44
45
grlyor.
konuma (D ocum entation Catholique, N o;1612 - 6 ubat - 1972),
erne, P aris, 1971.
47
46
48
47
Yuhanna, XIV, 2.
48
49
50
51
II
MEZHEPLERN PSKO SOSYAL
YAPISI1
Y azan: Aim M ichel2
HTDA:
Karl ve frtnal bir k akam Paris'te, K artiye L atin 'in kk bir
lok antasnn kaps bir g a zete s atcsnn itiiy le alm t. Birden,
satcnn bana ynelttii literatre bir gz atmtm. Bu gazete "Lum ire =
k "^ ismini tayordu. Daha birinci sahifenin solunda bir yldz veya
belkide bir gnele sim gelenmi bir bayaz " A ll a h ' n m e s a j " ifadeleri
ile "E y insan, A lla h sana b urada d o ru dan k o n u u y o r" aklamalar ile
takdim edilmiti.
Gazeteyi tanmtm. Bu gazete 25 A ra lk 1950'den beri kendini, ye
rin ve gn yaratcs olduunu kabul eden M o ntfaveH posta tekiltnn
sabk grevlisi G e o rg e un szcln yapyordu. Gazete sol stte "A ktua litenin kutsal y o r u m u n u " haber veriyordu ve her onbe gnde "L u m ie re "d e bu, lfzan dinlenilmesi gerekiyordu. Orada, Tanr, ahsen; Byk
B ritany anm ortak pazara giriini, n ak liy at grevini mahalli seimlere
girii hakkmdaki dndklerini aklyordu. Eer, benim hereye kadir
olan gcme inanmak iin beni tanmaya kendinizi zorlarsanz, bu daha
iyiye gidecektir, diye y az y ord u 5.
Her iki lh g azetey i b a n a d oru uzatan kiiye baktm. Bu,
genlikle orta ya arasnda drst grnml bir beydi. Onun yz ne aptal
ne de deli yzne benziyordu. "sa yeniden geldi. Okuyunuz inanacaksnz.
Aydnla sahip olacaksnz ve kurtulmu olacaksnz."
51
52
taya karm aya kararl idiler. Ancak, ne yazk ki, hi bir ey bulam a
dlar. nk, hi bir eyi yoktu. Bulduklar tek ey, sadece, dnyann sona
ereceine kanaat getiren ve dolaysyle byle hareket eden sakin ve ma
kul bir iiydi6 u b a t gn East P atchoq ue'd a byk bir kalabalk toplanmt.
Blge polis efi, J o h n S te p h a n i, sekiz silahl grevliye R e id t 'i kurut
mutu. Gelen polisler, fevkalade bir manzara ile karlamlard. K rk
ve P a ck a rd giyinmi insanlar, yakn olan k y a m e ti7 durdurmas vefc-reyler yapmas iin R e i d t e, m ilyonlar teklif ediyorlard. Kk inaat
boyacsnn bu paray almasna, dualarnn kyameti bertaraf edeceini
aklamasn dnr gibi grnmesine aslnda hibir mani yoktu. in ga
ribi, ona inanan kalabaln m iti-m ily on e re n n arasndan gelmi oimasvd... Bu manzara karsnda R eid t, artk ok ge kalndn znt
ile tekrar ederek, hibirey yapdam yacan, dunyanm kaybedildiini
bildirerek kendisine takdim edilen hereyi reddetmiti. Ancak sabahn
beinde dnyann her zamanki gibi normal oiarak devam ettii ortaya
knca R e d i son derece hayretler iinde kalmt. Neticede halk, polis
mdahalesi olmadan R e id ti lin etmiti. Fakat o, bir trl dnyann niin
yok ol madiim anlamamt. Daha sonraki alarda da birok defa " B t
defa d nyann k e s i n olarak y ok o la ca m " han etmiti. Nihayet bu iin
o ima d n grerek eline boya fralarn veniden almt. Bir daha da
ismi duyulmamt. Evet, dnyann sonu (kvamet) bir baka boyacnn e t
kisiyle. yirmi vl sonra gelmiti...
n c e normal bir akl bu tip olaylar, Z ih n y e tersizlik le ve sirayet
p s i k o z u iie aklayacaktr. Eer baz - e y le r i anlamak iin onlara bir isim
vermek yeterli olsayd, hekim bu konuda belki de Dafoirus zerinde d u
r a c a k t.
Bu "S ira y e t p s ik o z u " nedir? Psikiatr G eorge Heuyer 1954'de "U a n
D a ir e le r " konusunda, bu mefhumu aklamava teebbs etm iti . Onun
" S i r a y e t p s i k o z u " , her defasnda olaylarn tekzib ettii bir hipotezle
yanlyordu. Fakat U M M O olaynda grlecei gibi durum hite yle ol
m ad.
53
"iyi
olun
ve
54
BR MM RETMEYE BALIYOR
Jo s e p h S m ith , hayatn yle anlatr: " O n drt ya n d ay k en ateli
dindarlarn tartmalarndan ileri gelen glklerle muzdariptim. Bir giin
yakubun mektubunu okuyordum , I. ksm 5. cmlesi olan u ifadelerle
55
karlatm; "F ak at eer sizden birinin hikm eti eksikse, herkese cm ert
likle ve tek d ir etm eden veren A llah'tan istesin ve kendisine v erilecek
ti r ." Ktab- M u k ad desin bu pasaj, hibir zaman bir insann kalbini be
nimki kadar etkilememitir. Bunun iin, hikmete birinin ihtiyac varsa,
onun da ben olduumu kesin ekilde dnmtm. Bunun zerine, Allah'tan
hikmet talep etm eye karar vererek bir ormana dua etmeye gitmitim. 1820
ylnn gzel bir ilkbahar sabahyd. lk defa byle bir eye teebbs
ediyordum. H ayatm d a yk sek sesle dua etmeyi hi d en em em itim .
Balar balamaz, bana tamamen hakim olan ve beni kuvvetli bir ekilde
sarsan ok gl b ir kuvvetin tesirini hissettim. Dilim balanmt ve
artk konuam yordum . Her taraf zifiri karanlk olmutu sanki. Ani bir
ykntya m ahk u m old u u m a inanmtm. Bu byk alarm esnasnda
bamn stnde gneten daha parlak bir k stununun bana doru in
diini grdm. Ik stunu zerime konunca, parlakl ve zaferinin tasvir
leri m m kn olm ayan iki ahsiyet grdm. Onlardan biri ismimi a
rarak benimle konutu ve beni dierine gstererek yle dedi: " B u b en im
sevgili olumdur. Onu dinle" 1 2
Jo se p h bu mukaefesinden bahsetmiti. Fakat onunla bundan dolay
alay edilmiti: O da bunda srar etm edi ve yllar boyu artk vizyon da
grmemiti. Yine bir gn on yedi yanda, odasnda bulunduu bir srada
bir ziyareti ieri girer. Ona ismiyle hitap eder ve kendisinin de M O R O N olduunu aklavarak, onu, bir vazife ile grevlendirmek zere Al
lah tarafndan gnderildiini ona bildirir. Bundan drt vi sonra 1827'de
ayn melek, ona K M A R A H tepesinin yann kazmasn ve oradaki on
drt asr nce, ayn melek tarafndan gmlen altn plakalar karmasn
syler, j o s e p h S m ith 'in dediine inanlrsa, bu altn plakalar Lehi srail
kabilesinin (reform e olmu Msrl) okyanuslarn ortasndan Am erikaya
kadar (M.. 600'e doru ) kn ve onlarn nesillerinin macerasndan
bahseder. L e h i den iki cemaat kar. Bunlar, L a m a n i t e le r ve N e p h i t e l er'dir. Bu iki kabilenin st nlk sava, N e p h i t e l e r i n M.S. 421'de yok
edilmesiyle sona erer. Dirilmi olan sa, ncili, Lehi'n in oullarna haber
vermek zere gelmitir. Bunlar ncili,eski dnyadan daha sadk ekilde
m u hafaz a e tm ile rd ir. yleki, hakiki m evsu k ncil, altn plk alar
iindeki M O R M O N 'u n kitabnn iindedir. O halde onu aratrmak g ere
kir. Bu tarihte J o s e p h S m ith 'in yirmi iki yanda olduuna iaret e d e
lim... O, M o r o n nin yardmlar ile M O R M O N un kitabn tercme etmeye
teebbs etmitir. Tercme olay da en le olmutur: Jo seph Smth, bir per
denin arkasnda tek banadr. nk hi kimse lmeden Altn Piakalar
gremezdi. Jo s e p h , ngilizce metni, tamamen mmi bir kyl olan M a r tin
H a rr is e dikte ettiriyordu. 1829 hazirannda Jo s e p h , tercmenin bittiini
ve bir matbaac aramaya baladn iln ediyordu.
56
GARP BR KTAP
O vakit Sm ith yirmi drt yalarndayd. Kocaman "M orm on 'u n kit
a b n n "' o k u n d u u n u n h a trla n m a s g e rek ir. Bu kitap, cilt olarak,
R esullerin ileri ve vahiy kitab dahil tm yedi Ahit'i ve Eski Ahit'in
ilk iki kitab olan Tekvin ve k da iine alacak ekildeydi. Onda,
saysz olaylar, ahslar, y e r isim leri, vizyonlar, sem bo ller, nutuklar,
tekdirler, kehnetler, neideler yeralm aktadr. O nun uslbu ekseriya, bir
byklk taslamay a k s ettir m ek ted ir13. Edebi baarsnn tesinde Lehi
M iti, domakta olan Amerika'nn bt n kaynamalarn hayret verici bir
ustalkla zm ek te d ir. O, m a d e m k i L e h i ' n i n oullar H ristiy an d ,
yleyse Hristiyan Avrupa'nn yeni ktada varl da normal diyordu. Fa
kat ona gre bu meruiyet A m e r ik a yerlilerinin aleyhine olmamas gere
k iyord u. n k A m erika'n n ilk sakinleri olan insanlar, dorudan
L e h i nin ahfadyd. O halde onlara sayg gsterm ek gerekirdi. te bu
cmle gereince Bat'ya tehacm srasnda yerli katliamnn yegane so
rumlular olan birka m o r m o n afaroz edilmiti. Aslnda, m o r m o n h n n
yerlilerle ilikileri U T A H devletleri bnyesind e daima iyi olmu yleki
merkezi hkmet birok defa anlamazlklar dzeltmek iin onlara ba
vurmutur. Hl bugn mormordar, okullarnda, niversitelerinde, mormon
aileleri bnyesinde bile zel bir yer igal eden yerlilerin, eitlikleri iin
sava vermektedir. M o rm ord ar, yerlilerin yetim ocuklarn evld edine
rek kendi ocuklar gibi yetitirmeyi kendilerine bir grev bilmektedirl
e r 1 4 . Yine de M o rm o n ! arn, kardeleri (Larrdte) iin olan ilgileri, btn
Amerikallara ve yerlilere kadar uzanm aktadr. 1964den beri, birtakm
M o rm o n ok u llar, ili yerlilerine eitim yaptrmaktadr.
Kuzey Am erika yerlilerinin kaderi, her ne kadar Batya teha
cmden ok nce, yirmi iki yandan beri Jo s e p h S m ith tarafndan ak
lanan fikirlere gre dzenlenmise de yine de onlarn kaderinin farkll
kesindir.
Zencilere gelince M o rm o n K i t a b n n " bam szlk savalarndan
krk yl nce, k le li i15 kesin olarak yasakladn burada hatrlatalm.
Rahip Cherey, kk mmi Jo se p h Smith, melei Moroni ve onun altn lev
h a la r ile rahatn k a r m y o r 1 6 . O, m o rm on la rm baarsn K a l a
b a lk la rn anlalmaz, abuk k a m c l " ve " A m e r ik a lla r 'm s afl " ile
izah etmektedir. Ancak, bu szler biraz itiyadszca sylenmitir. nk,
M o r m o n la r m tarihinde iki olay, mezheplerin teekkl, onlarn psikolo
jik ve tarih anlama zerinde kendi kendine soru soran herkesin dikkatini
hl ekecek durumdadr: Birinci olay, S m ith 'in akibetidir. O, otuz dokuz
yanda, dardan idare edilen bir kalabalk tarafndan lin edilmitir.
Ancak S m ith , bunda, dmanlarndan kurtulmasn bilecektir. O gece O,
57
MEZHEBN PARADOKSLARI
Bu mezhebin mensubundan bakasna bu mezhep, kayna, baars
ve doktrini ile sama grnr. Bu mezhebin zahir samal, kurucusunun
samimiyetinden, onun saduyusundan phe ettiriyor. Bundan dolay da
onun bir cahil veya bir dolandrc yahut her ikisi de olduu sylenebilir.
Ancak, bir mezhebin baars, onun sa duyuya armas ile hibir zaman
alakas yoktur. Baka bir deyimle dinle alkas olmayan etkileyen ey,
entellektei seviyesi ne olursa olsun sliki etkilememektedir.
Eer ticaret ve i dnyasndaki m o r m o n 'la r m listesine bir baklsayd; Jo se p h Sm ith'in Tanrsal vahyine inanmann bir saflk sonucu ol
mad ortaya kard. M o n tfa v e t'in mezhebini lm ne kadar paraca
destekleyen Lyonlu hami, phesiz bu iin sonuncusu deildi. Muhtedilerin
karakteri zerinde teori dzenleyenler onun parasn zorla almaya te
ebbs ettiklerinde bir hayli g durumda kalmlardr. Bununla beraber o,
bu paray, dinle ilikisi olmayan brinin aptallkla hkmedecei bir ie,
byk bir cmertlikle vermiti.
MEZHEP KURUCULARININ ve LK
SALKLERN ROL
Her mezhep, bir n balangc gibi kk balar. Balangta
artlarn, istisnai bir durum iine soktuu tamamen normal bir insan grubu
ile snrldr. te bir misal. 18 Ekim 1685de XIV. Louis, Fransz protes-
58
KAMZARD'LARIN DRAMI
C e v e n n e s blgesinde, topraklarna bal olan fakir H u g u e n o t1 s
kyllerinin srgn fikriyle korkutulm u olmalarndan baka bir ey
konuulmaz. 24 Tem m u z 1702de Lozerein Pont-de-M ontv ert'inde Kalvinistlere ikence yapan C h a y la rahibini bu kyller (H u g u e n o t ) ldr
mlerdir. Bu lm, ayaklanmay tahrik eden basky arlatrr, ite bu,
K a m iz a rd 'la rm macerasdr. Bu macera, 1713 ylna kadar devam 'e der.
N eticede krallk duruma hakim olur, sa kalanlar da lkeyi terketmek
zorunda kalrlar. Onlardan bir grup, efleri Je a n Cavalier'in ardndan
ngiltereye giderler. Bu ba emez erkek ve kadnlarn rnei, ngiliz protestanlarma ok tesir etmitir. Yarm asr sonra, M a n c h e s t e r de bu tesir,
pratikte ve zel inanlarda belirginlem eye balamtr. S li k er top
landklar zaman, aralarnda bazlar vecde g e lm e k te d ir19 ve kehnet
te bulunmaya balamaktadr. sa'nn gelecek dnsn ve tevbenin aciliyetini haber vermektedir. Birka sene nce Pariste D iy a k o s Ja n s e n is ti'n in, Fransz saliklernde olduu gibi, cezbeler, rpnmalardan nce gel
mekte idi. Parisliler, Diyakos saliklerine aziz M e d a r d ' n rpnmalar
adn verdikleri gibi; Ingilizler de S h a k e r s (titriy enlen)leri,M anchester
vecdlileri diye isimlendirmilerdi.
SADE BR KADIN
Buraya kadar anlattmz olay, kollektif, mphem gezici bir ka
raktere sahipti. S h a k e r s ler hl bir sarahate kavumu deildir. Onlar,
mezhepten ziyade bir ekol oluturmaktadrlar. Bunun iin bu hareket, ku
rucusunun ahsiyet damgasn tamaktadr. Hareketin kurucusu ise, A n n
Lee'dir. O, evlidir. Hepsi de l doan drt ocuk annesidir. Aklam
olduu hakikat, ona, kendininkinden baka hibir dnceye bavurmadan
(nk oku m a bilm iyordu) yalnzlk iinde yava yava vahyedilmitir.
ite onun, dnyaya tantaca hakikat budur.
Acaba A n n L e e nin hakikat olarak aklad ne idi? Aslnda o,
btn itici fikirlerde olduu gibi ok basitti. Yani, seksel likilerin en st
seviyed e gn ah olduu fikriydi. Ona gre erkek ve kadn bekr olarak
ya a m a ld r. nk evrensel bekarlk, insan rknn sona erm esiyle
sonulanrken, dnyann da sonunun yakn olduu gerei Ann Lee ta
(F. : 5)
5?
rafndan aklanyordu.
Bylece o, ruhundaki etkili ve derin ekilde yaanm olan kiisel
te crbeden evrensellie bir mevcut sistem kuracaktr. Derin lem esine
tatt yoksun kalm anne mitsizlii; onu, evrensel b r gerei kabule
ikna etmitir. yleki erkekleri olduu kadar kadnlar da, insan tabi
atna olduka ters bir doktrini yaamay, tercihe srklemesi ve tarihin
en hareketli ve tahripkr iki asr iinden bize dek onun nakled ileb ilmesi
iin A n n Lee'nn inancnn ok gl olmas gerekirdi.
Oysa, A n n Lee, annelik i gds incinmi olan ne ilk ne de son
kadnd. O halde niin onun ahsiyeti bir doktrinde yceletiriliyordu.
Gerekten, psikologlarn tecrbeden doan ahlk kriz alnca daim a
byle eylerin olup olmadn ncelemeleri gerekir. A n n Lee tarafndan
yaanm olan tecrbe ve onun, o tecrbeyi zm tarznda A n tip sik iy a tr-0
teorisyenlerin, izofrenide bildikleri eylere ok benzer birka ey yok
muydu?
A n n Lee'nin mesleinin balangcnda izofreni olarak dnlen
hibir delile sahip deiliz. Bildiimiz yegane ey, mezhebinin ilk teza
hratlarnn o kadar dzensiz olduu ve mahkemenin bu konuda karm
olduudur
Yine, onun oturumunun, geri zekallarla veya manen aydnlanmlkla snrlandrlmam olduunu biliyoruz ki, buras da olduka
nemlidir. Onlarn cemaat iinde S h a k e r s ler gerek yaratc bir deha ve
nemli bir tekilat hissini vermektedirler. Mesel, ilk amar makinele
rini Shak e rs'lere borluyuz. tiraf edilmesi gerekir k bu, Kamizard'arn
trajedisinde garip bir sonu tekil edecektir.
JOHN WESLEY
Tecrbe metodu, bir olayn srekliliini ortaya koyabilmek iin, bu
olayn artlarn deitirmeyi tler, ite, A n n Lee gibi kltrsz bir
kadnn hikayesinden sonra, dhi, kltrl, byk bir yazar da ayn de
virde ve ayn lkede bir mezhep kurmutur. Bu adam, bugn 25 veya 30
milyon m etodstin ilham kayna olan Jo h n YVesley'dir.
Epw orth'u n rektr olan babas, ona ve kardei Charles'a ok iyi bir
eitim salamtr. 17Q3'de domu olan J o h n , babasnn halefi olmaya
hazrland Oxford n iv e rs ite sinde ilk ikametine balar. Nihayet ba
b asnn yannda iki yl kalr. Bu zaman zarfnda gnlnde birtakm
pheler hisseder ve kendini retime adamaya karar verir ve 1729'da
O x f o r d 'a dner. Kardei ve birka arkada le din ve ilim tartma
larnn yapld bir kulp aarlar. Pastr olunca da vaaz verineye ve se
60
y ah at etm eye balar. Bu vesile ile zellikle, A m erik adaki yeni ngiliz
kolonilerini ziyarete gider ve yap t v e dedii e y le rd e hibir eki
ciliin olmadm ve hereyin bo olduunu grnce Ingiltereye ok byk
bir ykmla dner.
1738'de Aldersgate Streetdeki bir toplant srasnd a bir M o r a v e
kardein vaazn dinler. O, gazetesinde anlattna gre o zaman bir kriz
in dedir ve stelik kardei C h a r le s 'd a Z a t lcenp hasta sd r. A m eri
ka'ya birlikte seyahat yapm olan bu iki ad am , cesaretleri krlm ve
arp kalmlard. Tpk drdnc hatal d oum und an sonra Ann Lee'de
olduu gibi. Neticede onlar, kendilerine enok nem li gelen olaylarn
b aarszlna kar koymulardr. Bu kar koyu u da, adalarnn
dindarlkla, limle, aklla hidayete g elm esiyle yapm lard r.
A ld ersg ate S tr e e tdeki vaaz akam, J o h n yalnzdr. Kendi fade
sine gre birden, kalbinin garip ekilde sndn hisseder. Bir parlt
iinde hereyi anlar. imdiye kadar yoksunluunun onu saptrd evren
sel hakikati elde eder ki, bu yegane kurtarc olan im andr, ilmin; akim,
faziletin, imann arpc tecrbesi olm adan hibir deeri yoktur. O'nun
iman ite budur. O onu, o derece etkiliyordu ki, hemen kardeine koar ve
ona konumaya balar ve onu M o rave kardein vaazyla ikna olduu gibi
tam olarak ikna eder. "A m e llere deil, im ana nem veriniz sz, ngiliz
p s ik iy a tris ti W illia m S a r g a n t 'a 22 iaret etmektedir. Ayn zamanda, on
larn dini anlaylarm kkten deiiklie gtrr. Bu ise, gnmzde mu
h a fa z a k a r lk ta n k o m n iz m e gei g ib i o ld u k a k k l b ir d eimeyi
gsterir."
Ayn zamanda Jo h n W esley, iman nasl bulduunu ve dolays le
onu nasl verdiini anlatmtr: M orove brader onun ruhunu s itmiti. O
h ald e ruhu stmak gerekirdi. te bu andan itibaren W e s l e y , havarilik
m e to d la n n pekitirmitir. Bu aratrma onu, sann cemiyetinin (la soci
t de jesus) kurucusu olan Ignace de Loyola gibi bir baka d n deitirici
dahin in aratrm alarn yeniden icada evketti. W e s l e y , 20 Aralk 1751
tarihli gazetesinde bunu yle not eder: te iyi olduuna inandm vaaz
metodu... V a az m banda, Allah'n, gn ahk arlan sevdiini ve onlan k u r
ta rm a y a hazr old uu nu ana hatlar ile h a trla ttk ta n sonra, en sert
iekilde, tam olarak mmkn olan teferruatta eriat zerinde vaaz etmenin
:gereini aklar. G nahk r durumlarn k e fed e n le rin s a y la n arttka,
m a n meydana getirm ek ve eriat dncesinin etkileyecei kiileri, m a
n e v hayata gtrmek iin ncille hirleilecektir."
62
demitir: "Sadece, Londra'da cem iyetim izin 652 yesini b u ld u m " onun bu
m ahed esi, her trl phenin st nd e idi. stisnasz herkes, onun
gnahtan ku rtarm asnn bir anda olduunu ve nsan deitirmesinin ise
sadece b ira n a ihtiyac olduunu dnyordu.
63
64
ESSEN PASSFL
Baarya ulam olan b t n m ezheplerin incelenmesi daim a,
nerilen doktrinin, mezhebin doduu devre veya yere ait olan bir proble
mi zdn ortaya koymutur. Biz bu durumu Shokers ve Mormon'lar gibi
olduka farkl mezheplerde mahede etmitik. imdi bunu aklamak
iin rnek olarak Essenleri ele alalm:
65
66
67
esas ayrmaya izin veren bir mezhep tarifi olmad iin, tahlilimizin,
usturann kesk in taraf zerinde gittike tehlikeli olarak gelitiini
dnecektir.
Eer, mezhep kurucusu tarafndan yaanm olan tecrbenin dern
m evsukiyetini kabul edersek; (Birka arlatann duru mu hari), eer,
havarilerin, muhtedilerin samimiyetini, onlarn zihin ve ahlk dengeye
sahip olduklann kabul edersek; o halde onlar tam olarak, B u d d h a'd a n ,
Paul'd an, L u t h e r d e n ve Hz. M u h a m m e d den ve Hz. Isa'dan ayran ne
olabilir? N iin byk bir din, dierlerinden daha iyi baarl olan bir
mezhepten ayrlmaktadr? Oysa biz, tehlikeden sakndrmak yle dur
sun, b y k dinlerle m ezheplerin ilikilerini inceleyerek onunla kar
karya geleceiz.
Aslnda bu ilikiler birok defa tartlm ve belirlenmitir. Birok
bilgine gre mezhep, sadece kt dine gre tarif edilebilir. phesiz bu
bak tarz, U m m o, Urantia, grnmezler (invisible) gibi mezheplere ve
mevcut dinleri tanmayan dier mezheplere kesin olarak hibir yer ver
mez,
Mesel, Peder Chry ve dier bilginler31 iin mezhep "B irb l n m e
o l a y d r " O, sann kilisesinde b u olayn b izzat kilise kadar eski
olduunu hatrlatr. O, bu hususu yle belirtir: Isaya mensup olanlar,
yahudiiiin din hkm iinde tutmak isteyen Yahudi-Hristiyan (Judo C h r t ie n n e ) bl nm eye kar; aziz paul, savamak zorunda kalmtr.
Grld gibi peder C h ry, yahudilikten ayrlmay reddeden yahudi
asll hristiyanlar " a y n l a n l a r " olarak adlandrm aktadr.
Byk Alman bilgini Ernst Troeltsch, daha sosyolojik32 bir pers
pektifle m ezhebi, kilisenin karsna karmaktadr. Ona gre, tarihin
her devrinde ve her belirli yerde kurulmu olan dzene uygun ve onda faa
liyet gsteren hiyerarik bir kilise vardr. Bu kilise, idareci snflarla iyi
ilikiler iindedir. Onlarn hesabna cemiyetin gzetimini salam akta
drlar. Bundan dolay bizzat kurulmu br dzen olarak kilise, kendi
anlamazln izhar etmektedir. te bu olay, imtiyaz olmayan grup
larn bed baht artlarn ifade eden musavatt ve radikal mezhep a n
layn meydana getirmitir.
Bu ema iinde, bizzat V o l t a i r e in bir yanks olan M i c h e l et ta
rafndan ortaa byclne33 nerilen bir aklamay bulmu olacaz.
T r o e l t s c h , tahlilini sadece Hristiyan kiliselerinin mezhepleri ile olan
mnasebetlerine dayandrmaktadr. phesiz yine de o, bu snrl ereve
iinde birok eyleri aklamtr. uras da bir gerektir ki, ortaan
byk mezhepleri, kendilerine bu dnyada isyan yasak eden acmasz bir
68
-
69
dar zor olduunu ve kurtuluun sadece aln yazs ile mmkn olduunu
sylyorlard. Aslnda bu grler, A u g u s tin u s'u n 36, kurtuluta inayetin
rolu zerindeki mehur tezleriydi.
Eer temayl, aktif bir grup tarafndan derinliine hissedilirse ih
tida faaliyetinde deiiklie urayabilir. te o zaman, onu, Ortodokslua
davet eden dier temayllerle karlatracaktr. Eer hiyerari bu du
rumda nazlanrsa onun da aleyhine geecektir. Mesel, Paskal, nce Je s u ite'lerle, sonra da papa ile kavgaya balamtr. Katolik kilisesinin sine
sinde mezhep, otomatik olarak, itizalle yani ayrlma ile sonulanmtr.
(XXIII. jean'a kadar daima byle olmutur). Hollanda'da meydana gelen
durum da ayndr. Augustinus'dan asr sonra bile Utrecht, Haarlem, Deventer'de hl Ja n s n iste piskopaslan vardr. Bylece, kurucunun rol er
veya ge akmdan, mezhebe varan seyir iinde kendini gstermektedir.
Bazan akm ve topluluu meydana getiren, bizzat kurucudur. Bazan ise
akm, kendiliinden domaktadr. O halde akmda bir takm ihtidalar
mahede edilmektedir. Bu olaydan nce muhtedi, olduka ilgisiz Orto
doks bir mmindir. Artk o, ilgisizlikten, grdmz ekilde ateli bir du
ruma geecektir.
Muhtediler oaldka Ortodoksluun gvdesinde sym olan to
murcuk, gittike gvdeye bal kalmaya tahamml edemez hale gelmek
tedir. te bunun iin muhtedi, eilmez bir ahsiyettir. nk o, kendine
gre hakikati elinde tutmaktadr. Onu btn varl ile tecrbe etmitir
ve ondan hibir taviz vermez haldedir. J s u i t e s ' l e r e kar Paskal'n
krgnlklar, sevin, ate gzyalarndan ve 1654un 23 Kasm gecesinden
iddetini almtr. " P r o v i n c i a l e s " bu m e u m geceden bir yl sonra
grnmeye balamtr. (23 Ocak 1656). Paskal'dan sonra, Janusnites'lerin
isyan blnmeye kadar varacaktr.
A km n zu hu ru ve onun Ortodoksluu reddi aras da dom akta olan
m ezhebin sinesinde, birok olaylar m eydan a gelm ektedir.
70
71
72
73
Her mezhep saiik, kendine dahi! olmayan bir sapk olarak kabul
etmektedir. Bu slik, saduyu sahibi, eletiri bir zekaya da sahip olan
bir kiide olabilir. Buna gre, saikler ok eitli olduu iin, bu mezhebi
aklc bir metodla inceleyen kiinin kafas kolayca dnmeye balaya
caktr. Salike gurur veren bu metod, ancak fanatik bir savunmadan baka
bir ey deil midir? O halde o, gvenini hangi mihenk tana balaya
caktr? Bu konu, pheye ve soru sornmaya az eilimli olan okuyucular ta
rafndan kabul edilm iyecektir. Ancak, objektif m etodun, mahhas
tecrbeye dayal sonulan, ilmin dier sahalar, tabiatn fethi, teknolo
jiye kadar
74
ATEL DEVRE
Eer mucize gerekten veya muhtemelen, ihtida zincirini karakterize eden psikolojik olaylarla beraber bulunuyorsa; o zaman, mezheplerin
etd ve bilhassa doan mezheplerin etd, insann aratrmasna umut
verici olduu kadar orijinal bir takm yaklatrn metodlar da sala
yacaktr. ayet mezhebin "A te li D e v r e s i" olarak adlandrlan devre
sinde leri srlen mucizeler (Normal insan hayatnn dnda ve nsan
ta s a v v u ru m u z u n h a ricin d e olan) gerek olursa, bu, baz hatlarn bil
d iimiz artlar iinde bir takm zel olaylarn meydana gelebilecei an
lam na gelm ektedir. Yine teorik olarak bile olsa; bu fikirleri akla
makla kabul edilen fikirlere saygszlk yaptmz biliyoruz. Fakat
(F. : 6}
7 5
76
HTDANIN PSKOLOJS
E er ihtidann obje ktif bir analizini y apm ak m m k n olsayd,
phesiz onun yeri buras olmayacakt, incelememizin seyri iinde ihti
day, kkl ve genellikle ani bir psikolojik deiim olarak ele alabiliriz.
Bylece ihtida olaynn dinle hibir alkas olamaz. Bundan dolay ihti
da, ideolojik, politik, ahlki olabilir. te byle kkl
ve ani bir
deiiklikle harika air R i m b a u d , ticaret macera peresti, K o e s t l e r ise
ken burjuva ortamndan komnist43 bir militan haline gemitir.
Dini ereve dnda K o e s tl e r ve dierleri tarafndan yaanarr hal
ler mistikler ve muhtediler tarafndan tasvir edilen eylere ne kadar b e n
zerse benzesin, onlarn batn benzerliklerini hibir zaman isbat edemez.
Bu ikibatm durumun benzerliini ispat mmkn deildir, lsbatn farz et
sek bile, bu ok ey ifade edecektir. Fakat bu iki olayn psikolojik ve
psiik olan d ilikileri kontrol edilebilir. Bunlar N e u r o p h y s i o l o g i s t l e r 44, zellikle O h i o n iv ersitesi Tp Fak lte sin d e Psikofarm oloji
reten Amerikal R oland Fischer tarafndan N ro fiz y o lo jin in allm
tesisatyla yrtlm olan deneyleri, merkezi sinir sisteminin uyankl
ile, en hafif uyankllk hali olan yogilerin s a m d h is in d e n mistiklerin en
y k sek uyankllk f h y p e r e v e i l) hallerine kadar varan uur hallerinin
tasnifi arasnda, bir paralellik tesis etmitir.
F i s c h e r , ihtiday incelemek iin m i s t i k veya p ara m is tik hallerle
psikoloji arasnda yeni bir yol olan laboratuvar yolunu aarak bunlarn
arasnda iliki prensibini ispat etmitir. Onun uur olaylar; hayaleti fiz
yolojik, hissi ve zihn olmak zere balantl bir blm nermektedir.
Bu blmlerden birinin her noktasna bir nokta ve dier ikisine de sadece
bir nokta uygun dmektedir. balantnn detaynda onun yanlmas ih
timal dahilindedir. Fakat bu balantlar prensibinin, ie bakn mphemiyeti yerine, deneyin ve burada ln edilen ted birin43 kaim olmas
iin kurulmu olmas yetecektir. Gerekte uyan fizyolojisi insanda ve
yk sek h a y v a n la r d a 46 esasta mterek olduundan, hayvan fizyolojisi
nin, ihtida olaynda mahede edilenlere benzer somatik gelimeler sunup
sunmadn (pek tabii ki farkl bir ie bak metodu ile) aratrmak b i
zim hakkmzdr.
77
MEZHEBN FZYOLOJS
imdi burada mezhep kurucusunun hidayeti zerinde aklamalar
mz hatrlayalm. Bilindii gibi hidayet, hidayetin kapatt veya te
davi ettii sknt dneminden sonra meydana gelen bir haldir. te bunun
iindir k annelikten mahrum olan A n n Lee, kurtuluun Contience'da yani
evlenmemekte olduunu kefediyor. W e sle y ise, doymak bilmeyen rasyo
nalist ikenceye imanda bir ila buluyor. Yine Melek M o roni ise, J o s e p h
S m ith 'e Amerika'nn temize kmasn sadece savata gsteriyordu. Yine
insanln en zekilerinden biri olan Pascal, kendi ifadesine gre dern sukur " a p ta lla a ra k " bulabiliyordu.
te skntnn hidayetle tedavisi, ihtida'nn aniliini aklam ak
tadr. Y ine ite bu n d a n d olay, ihtida, sknty onu denkletirerek
evirm ektedir. Bundan dolay da skntlar kadar ihtida olay meydana
gelm ektedir. Deiim melek veya hayvan seviyesinde tezahr edebilir.
Srekli oalan seks m ezhepleri, isizlik gibi olduka eski kk bir
ktl tedavi ediyorlar. Uzaa gitmeye gerek yok. K ille , soanla, et
y e m e m ek le , arap ve dz izgi ile salkl bir shhat vadeden tedavi edi
ci birok mezhep de ayndr. Onlar sadece sabah aynadaki dile bakarak
varlmzn bir ksmn harekete geirm ek istiyorlard. O halde insan
daki dramlar kadar, ihtida'da olmas mmkndr. Yine intihar nedenle
rini sayarak ve pskosom atik doktorlarnn istatistiklerini inceleyerek
btn mezheplerin tipolojisini nceden haber verebiliriz.
ada tarihin gaddar olduu yer olan Amerika zencilerinde ve
gney Afrikada, gney Amerikada, Hindini'de, yine Japonya gibi ok
hzl d eiikliklerin hibir iz brakm adan geleneksel yaplar ykt
yerlerde, Ltin memleketlerinde, G allerde Ecossya'da, Dou Avrupada
olduu gibi bir kltrn dierinin yerine getii yerlerde u anda mezhep
lerin oalmas avn ekilde aklanmaktadr. sterseniz, bu mant sonu
na kadar gtrelim: ayet dnya tarihinde en yaralayc ve en ykc ih
tiday gerektiren zaman ve yeri belirtmek zorunda kalrsak; Yunan ve
brani gibi iki byk kltrn biribirlerine nufuz ettikten sonra, birden biribirlerini him aye ettikleri ve aresiz olarak da bir nc kltr olan
Koma kltr tarafndan zayi fi atldklarn da bu durum en iyi ekilde n e
rede bulunuyordu?
phesiz bu yer kk bir Romal grevliye itaat etmi olan Hele
nistik Filistindi. Bu devirde mildi birinci asrd. Bu durum ya Hrstiyanhk grnmnde aklc bir aklama ile ya da, incilin insanlara ha
ber verildii muayyen bir zamandaki ihtidann yaratlmas iin topyekCin
antik dnyaya yardm etmie benzeyen tarihin beklenmedik karakterinin
79
80
81
DPNOTLAR
1
/-
1919 ylnda dom u olan yazar, felsefe ve psikoloji tahsili yapm tr. Misti
sizm konusunda birok kitab vardr. Sehndetin Metodolojisi zerinde ince
lemeleri bulunm aktadr.
82
teneiru verm itir. sak ram ent ihdas etm itir: Vaftiz, Evienm e ve kom m u n yan . D oktrini, old u k a kapaldr. Y aln z G eorg eun Tanrl hari.
G eorges'a ita a t v e tapnm ak gerek m ek ted ir. M on tfavet, G eorge Roux'un
ikam et ettii verin addr.
5
11
M orm on'lar hakknda geni bilgi iin bak: R. M ullen, Les Saints des D er
niers jours, Paris, 1970; T.O. Dea, The M orm ons, Chikago, 1957; Faw n M.
Brodie, No Man Know, N o Man Know s m y Story, N ew York, 1945.
12
Bu konuda geni bilgi iin bak: H istory of the church (Salt Lake City) 1902
13
14
15
16
17
19
20
21
22
W. Sargant, Battle for the Mind, Londres, 1959; Franszca eviri: Physiologie
de la conversion politique et Religieuse, paris, 1967, W esleyin kiilii bu
83
41
42
23
24
25
26
27
28
29
30
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40
43
A . Koestler, la corde Raide, Paris, 1953; Le Diu des Tnbres, Paris, 1950;
H iroglyphes, Paris, 1955.
44
45
Fischer'in alm alar aadaki yaynda toplanm tr: fon Creative, psyhotic and ecstatic St a t e s in p sychiatry and A rt; A rt Interprtation and A rt
Therapy" Bale, Jacob, K arger, 1969); U eber da s Rythm isch om a metale im
halluzinatorich schoepferischen (Linz-Vie Confgrs de la socit internatio
nale d'art et de psychopathologie, 1969) "D rug-induced Hallucination" in
84
46
85
III
YAHUD KAYNAKLARINA GRE
Y A H U D L K
Yazanlar: Francine Kaufmann - Josy Eisenberg1
Bizzat "J u d a is m e " teriminin2, Yahudierin dini olarak, zel bir din
anlam vardr. Ayrca onun, Yahudi nufusunun topyekn temsilcisi olarak
sosyo-politikde bir anlam vardr, ite bundan dolay, dnya yahudiliinden veya sedece Fransz Yahudiliinden bahsedilebilir. te bu iki
lik, tam am en bir medeniyet ve din olan; veya sadece orijinal bir toplum
olan Yahudi yaamnn kompleksliini, gayet iyi bir ekilde ortaya kor.
Byle bir mphemiyet, bizzat, ada Yahudiler arasnda genel olarak
" Y a h u d i H v i y e t i " olarak isimlendirilen eyin etrafnda, birok tar
tmaya da neden olmutur.
Biz burada Yahudiliin genel grnmn tam olarak aklayacak
deiliz. Sadece bir doktrin olarak Yahudiliin asl tarifiyle megul ola
caz. Bu doktrinin, Yahudierin tarihinden hibir zaman ayrlmayan bir
tarihi vardr. Bir insan grubu tarafndan otuz asrdan daha fazla bir za
mandan beri yaanm bir din olarak Yahudilik ve onun evrimi, bu insan
g ru bu ile m aruz kalnm tarih deiikliklere, kesin olarak bal
kalmtr, ite bunun iin biz de, din dncenin evrimini, srekli olarak
balamaya gayret gstereceiz. Yine, mkemmel bir aratrma iinde ele
alnmas gerekecek baz konulan veya bir ksm ahslar da, onlarn
ada yahudilie olan az tesirleri nedeniyle bir kenara brakacaz. Fa
kat zellikle, yahudi dncesini hl besleyen gemiin doktrinlerini in
celeyeceiz.
Konuyu daha iyi aklayabilmek iin, yahudi evrimini balca drt
devreye ayracaz. Din doktrini belirtmeden nce bu drt devreyi tarih
adan ileyeceiz:
1- branilerin dini
2- H aham lk yahudilii
3- Ortaa yahudilii
89
4- M od em ve ada yahudilik
1-
90
(E. : 7 )
91
a y rm tr.
Her cins, tek olarak kalmaldr ve bir bakasna benzeme me Iid ir.
Bunun iin, ynden ve ketenden kark dokunmu elbiseleri giymem ek,
92
Buday ile ba birlikte kesilmemeli, ift srmek iin eek ile kz beraber
k o n u lm am ald r16. Yine erkek, kadn kyafeti giymemeli, kadn da erkek
k y a fe ti g iy m em eli d i r . 17 Aile namusu korunmaldr. Seksolojk kanunlar
zinay, ffetsizlii, hom oseksellii, det hallerinde cinsel ilikiyi ve
cinsel sapknlklar y a s a k la m t r 18. Z arj^ n kutsallamtr. Bir takm
im tiyazl vakitleri, haftalar ve m evsim leri gstermilerdir. Y edinci
gn, " C u m a rte s i"1 (Shabatt)dr. nsan, kars, ocufcian, kleleri, hayvan
lar; o gn k e n d ile rin i istirahata ve rm e k iin h i b ir i y apm ayacakl a r d r y.
Bayramlar, kinatla ve tarihle ilgili byk olaylar ve mevsimleri
kutlamaktadr. Bylece bayramlar, istirahat ve sevin gnleridir. Onlar,
tamam layc birtakm kutsallklara neden olmaktadr. nk hergn,
khinler (cohanim), srail'in hatalar iin, kefaret kurbanlar takdim et
m ek ted irler.
93
64
95
S6
BR MESHCLK LN EDLMTR
Bu rya devri (Meshcilik) srail'in Allah yolunu yeniden bulaca
M e s i h ' e 3^ ait bir devirdir. O halde M esihe ait rya, hereyden nce ok
kuvvetli bir milliyetilik mididir. Fakat Meshcilik, Evrensel bir ideal
ve ahlk olarak gelimitir. Gerekten VIII. asrdan itibaren Nebiler, tm
insanl kendi tarih grlerinin iine sokmulardr. Onlara gre, Allah,
m ademki kinatn ve tarihin mutlak hkmdardr. yleyse O, ayn za
m and a milletlerin de hkim id ir. A llah ile srail'i birbirine bahyan
vazgeilm ez, ihtirasl zel mnasebetleri inkr etmeksizin Nebiler, Al
lah'n, tm yaratklar iin olan srekli endiesinden sz etmilerdir. Yine
Allah'n srail'i cezalandrd ve kurtard gibi baka milletleri de
kurtaraca ve cezalandracana iaret edilmitir, ite Allah'n, baka
milletlere peygamberlerini gndermesinin sebebi de budur. Bunun iin
Amos, Obadya, Yunus, Iaya, Yeremya; M sr', Asur'u, B abil'i, A ra bis
tan', T y ri, Edom'u, M o ab', A m m o n u v.s. korkutmu ve kurtulu yolunu
gstermitir. Yunus, Ninova halkn nedamet, gidiatlarn tebdil konu
sunda, ikna etmi ve bylece onlar tehdit eden cezadan sakndrmtr.
Nihayet Nebiler, milletlerin i ve d politikalarn ynetecek ev
rensel b ir ahlkn zaruretine kanaat getirmilerdir. Onlara gre, tek
bana adalet bile b ir milletin mutlu olmasna ve hayatta kalmasna
m saade edebilir. Her millet, baarl veya baarsz hayat tarzndan,
Allah nnde mesuldr. Buna gre; ksaca, Evrensel tarihin yegne hede
fi, yer yznde " A ll a h 'n K r a l l m " kurmaktr. hir zamanda insanlk,
adaleti icra etmeyi baaracak, bylece Allah tanma evrenselleecektir.
Artk o zaman iddete gerek kalmayacaktr. Bunun neticesinde "n s a n la r,
k l l a r n saban d em irleri, m z ra k la rn b a c b a k la r yapacaklar.
M ille t, m ille te ka r k lm k a ld rm ay a cak ve artk cengi renm ey e
cek ler." 35
te bu evrensel ahenk iinde srail, rehberlik roln oynyacaktr.
O zam an, b t n m illetler, A lla hn szn d in le m e k iin SON'a
kacaklar, srail de tm insanla T O R A y retecektir. " V e m ille tle r
arasnda h k m ed ecek ve ok kavim ler hakknda karar ve re ce k ..."00
2-
97
98
felsefesi
tarihini
9S
100
YAHUD MEZHEPLER:
Yine de Y ahudi dncesi donmamtr. Aksine, fikirlerin kayna
mas ylesine olmutur ki, birok kk mezhep teekkl etmitir. Resm
: bir dnce izgisi veya doma olmad iin bu mezheplerin hibiri ti;
:
:
;
1 01
TALMUD YAHUDL
Talmud, zahit yahudilerce hl yaanlan zel bir hayat tarz
meydana getiren zengin bir eserdir. Talmud, doumundan lmne, sabah
kalkndan uyumasna, bayram ve mevsimlerin srasna, Allah'la, insan
larla, aileyle ve toplumla olan mnasebetlerine kadar, her yahudinin
hayatnn her ann saran; hukuki, ahlk, din bir yasadr.
Bu nehir-ktap, (Talmudun tm metni, drt sahifelik yirmi cildi
doldurur) hazrlksz bir ekilde okuyan kimsenin yolunu saptrr, yleki
ondan "T alm u d D e n iz i" diye bahsedebiliriz. lk bata, onda dikkati eken
eyin, farkll, srekli konu diilii ve bilhassa T A N N A M L E R ta
rafndan aklanan bir takm fikirlerin eitlilii (Bazan da elikiler)
olduu grlr.
102
103
TORA'NN STNL .
Yine de bt n hahamlar, " T o r a 'm n temel n e m i" zerinde ttifak
etmilerdir. Kutsal dille yazlm, dorudan Allah'tan vahyedim i olan
Tora, herkes tarafndan renilmesi iin "n s a n n dili ile " konumaktadr.
Yine de o, birok sembollerin h z in e le rin i ve gizli manlar ortaya koy
maktadr. Ayrca, kutsal metnin her sahasnn, her harfinin, her kelime
sinin bir anlam vardr ki o, hahamlara zg yorumun ak metodlar say
esinde anlalabilir. Tora, "T an rsa l p ro je y i" ortaya koyar. nk Allah,
kainat yaratm ak iin, Tora'ya bakmtr. Yani, dnya Tora'da belirtilen
metafizik ve fizik kanunlara tabi olmaktadr.
Yine insann en nemli ii, gururlanmak iin bilgi toplamak veya on-
104
EMRLER
Okum a ksr kalmamaldr. O, aksiyona sevketmelidir. Toramn
emirlerine itaat ederek insan, "T a n rs a l p ro je y i" gerekletirir. Neticede,
dnyann yaratlmasnda Allahn orta haline gelir. Her hareket, es
rarl bir ekilde, evrensel dengeye, evrensel tarihe ve ferde tesir yapmak
tadr. insanlar, dayanma iindedirler ve birbirlerinden mesuldurlar. Fa
kat herbiri, Allahn szne itaat edip etmemede serbesttirler. Bu hrri
yet, yani cz'i irade, zaten, sadece ahlk hayat iin geerlidir. Nitekim
yle denmitir: " A lla h korkusu hari, herey Allah'n elindedir." taati
ile yahudi, srailin seimini dorulamtr. Gelenee gre srail'in seimi,
tm milletlerden sadece onun yle diyerek eriat kabul etmesi olayna
baldr: "B z itaat edeceiz ve anlayacaz."
Emirlerin says 613'tr. (Bunlardan 365i yasaklardr. 248'i ise dn
emirlerdir.) Bunu, Talm ud, Allaha kar devler ve bakasna kar
devler olmak zere iki byk kategoriye ayrmtr:
1) Allah'a Kars d ev len Bu devler, aka ve saygl korkuya day
al devlerdir. Bunlar, deiik kurallara riayetle kendilerini gsterirler:
M abed klt, dualar, kutlamalar, Cumartesiye ve bayramlara sayg, gda
kanunlar v.s. gibi.
2) Bakasna Kar devler: Bunlar da balca u iki grubu ilgilen
dirir:
a) K i iler a ra s lik ile r: Bakasnn kiiliine ve liyakatine sayg,
kar gtm em e, cmertlik, yardm severlik, mtecavizleri balama, te
sant, bakasna kar m esuliyet gibi bir dizi davranlarn temelini
tekil eder.
b) S o s y o - E k o n o m ik devler: Talmud Hukuku, doum ve servet
eitsizliklerini, bilhassa devler kadar gerekli olan vergilerle ve muh
telif balarla dzeltm e ynnden, sosyo-ekonomik ilikilerin tam bir
m ekanizm asn ortaya kbyar. Muhtelif sosyal snflar arasndaki ili
kiler, liberal ve sosyalist bir karmn iinde herkesin haklan muhafaza
edilmek zere dzenlenmitir. Bylece btn mbadele ve bor proplemlerinde olduu gibi, iverenin imtiyazlar ve cret haklan da dikkatlice ele
alnm tr.
BR TARH FELSEFES
Talmud ayn ekilde, fakat gayr-i sistematik tarzda geni bir tarih
felsefesi teklif eder. Bu felsefe, btn insanl ilgilendirmektedir. Buna
gre tarihin hedefi, insanolu olan Mesih'in geliidir, insanln, tanrsal
irade kadar, kendi gayretleriyle de Mesih'in geliini hazrlamas gerek
106
mektedir. Ayrca Talm ud, M esihin ahsndan ok " M e s i h ! D ev ir" zeirinde durmaktadr. Artk bu devirde srailin grevi (seilmi millet olairak vahyi yayma grevi) sona erecektir. nk o gnden sonra, btn mil
letle r; A lla hn Kralln tanm ak iin Siyona (Sion) kacaklardr.
ile y k lenecei
rol m uhafazaya
(F.: 8) 1 o7
GAONMLER AI
V. Asrda Taimudun tamamlanmas G aonim 'Ier (Talmud Akademi
si Bakanlan) ann balangcn gsterir. Artk yahudiler, kurallarla,
medeni ve ze! hukukla veya yahudi olmayanlarla mnasebetlerle ilgili
tm problemlerde kendilerine boyun emek in Gaonimlere bavurma
alkanlna sahip olacaklardr. (Daha sonra da Hahamlara ba vuru
laca gibi). Yahudi cemaatleriyle, manevi otoriteler arasndaki mektup
108
lama hl bugne kadar devam eden geni bir "S o ru la r ve Cevap lar"
(C heelote outechouvote) edebiyatnn doumuna vesile olmutur. Gaon i m ler, m ntesipler niyetine b irtak m dua kitaplar, ahlk kitaplar
veya Talmud hukuku kitaplar kaleme almlardr, ite yahudiliin bir
lii bylece devam etmitir.
1. YORUMUN GELMES
Yorum, dorudan doruya Taim uddan mlhemdir. Ayrca yorum,
hem kanunlarla hem de metinlerle ilgilidir. Fakat o, bazan bir htisas ii
olmaktadr, ite spanyol haham ibn Ezra, hereyden nce, bir Tevrat yo
rumcusudur. En byiik karar verici Rabenou Cuershom ise, nce, h u
kukudur. Yorumcularn en by olan RASHi (1040-1105), ti er iki sahada
da esizdir. Bylece, kutsal kitaplarn geleneksel yahudi yorumunun hl
bugn temsilcileri olan birok Tevrat tefsirleri ortaya kmtr.
2. DN FELSEFES
Burada sz konusu olan, gerek vahiydir. Aralarnda byk bir ya-
109
3. MSTSZM VE KBBALA
lk alardan beri yahudilik, ok kuvvetli mistik bir cereyana sa
hip olmutur. Bu cereyann, Talmud'da izleri grlmektedir. Bununla be
raber, b.r lem konusunda, klsik bir takm nazariyeler yannda; evrenle
ve teoloji ile ilgili bir takm konularn da ortaya kt grlmtr.
Bylece Talmud u iki byk srr benimsemektedir: Dnyann yaratl
(Mass Berchite), Tanrsal Beden (Mass Mercaua).
te buna gre, Tanr'nm zel hayat ile, onun dnya ve yaratl
modelleri ile ilgili tm problem leri, bu iki sr zerinde kesafet ka
zanmtr. Ayrca, orta an balangc boyunca bu akmlar, G n o stik 42 ve
Y e n i -E fl a tu n c u ilikilerle zenginlemitir. Neticede bu akmlar, zengin
kapal bir ( s o t e r i q u e ) edebiyatn, bilhassa Yaratl Kitabnn ( S e f e r
Yetsra), Bilgi Kitabnn (Sefer Habahir) ve Tanrsal tedbirler konusunda
110
111
Fransz
htilli
112
ri, ihtill fikirlerini em poze ettii zaman btn Avrupaya bu halet-i ruhiyye yaylmt. Fakat, imparatorluun d ile iddetli bir reaksiyon
ortaya kmt. A n cak bu reaksiyon, ok yava olmu ve yahudilerin
bam szlklarm elde ettikleri uzun harplerden sonra meydana gelmiti.
Bu uzun harplerden sonra yahudiler, meden haklarda eitlie, 1848'de
A lm a n y a 'd a , 1858 de B y k B ritan y a da, 1863'de svire'de, 1867'de
v ustu ry a-M acaristannda, 1870'c_1e talyada, (Fransz kontrol altnda
C ezayirde), 1917'de Rusya'da, 1919da Romanya'da, kavumulardr.
Btn bunlara ramen, yahudilerin, cemiyetin btn kademelerine
nufz etm elerine paralel olarak iddetli bir red olay, onlar kenar ma
hallelere tiyordu.
1859daki M o r t a r a 45 olay, D ou Avrupa'da ve R usy adaki din
crm ithamlar, aydnlk andan sonra, akl almaz vahilik ve iddet
programlar, Antisemit birliklerin teekkl, 1895'deki D reyfus hdisesi
(insan haklarn resmen iln eden lkelerde bile), Rusya'daki (1911-1913)
B e i l is O la y , kendilerine cazip gelen parlak medeniyetin, hl yahudileri kabule hazr olmadn, yahudilere inandrmt. te bunun iindir
ki, birok yahudi, kendilerini politik savan iine atmlard.
te bundan dolay bazlar, yahudi problemlerini otomatik olarak
zeceine inandklar eit ve dil bir cemiyetin kurulmas midiyle yeni
d oan sosyalizm e katlmlar, dier bazlar da, Avrupa milliyetilik
hareketleri kadrosu iinde " M i l l h a k " istemeyi tercih etmilerdi. Bunla
ra gre " k o v u lm u m ill e te " gvenlii ve ferahl sadece birtek yahudi
devleti salayacakt. te bu hareket, ok eski ve mistik bir hayal zerine
alanm politik bir hareket olan siyonizmi dourmutur.
N ihayet dier bazlar da, ateli bir yurtseverlie kendilerini ver
milerdi. Yahudi askerlerinin 1914-1918'de ne kadar fedakrane sava
tklar ve kabul edilen vatanlarnn sanatna, politikasna, dncesine
ve ilmine ne kadar gururla hizmet ettikleri bilinen bir gerektir.
Bugn hl bu temayller yahudilikte yaamaktadr. Fakat 1921e
doru yahudi ente le k t e lle rin in katlimndan, 1945-1952 arasnda bir
Yakm yiddi (yddishs) diliyle yazan yazarlarn kymndan "B e y az Bul u z lu la r n " davranndan ve milyona varan bir cemaatin kltrel im
hasndan sonra; komnizm, yahudi rnntesiplerini sarsmtr, Siyonizm'e
gelince o, kaytsz artsz bir heyecan ortaya karmsa da, bugn ok
ciddi d (Araplarla mnasebet) ve i (Devletin yapsnn belirlenmesi)
problemlerle kar karyadr.
Nihayet XX. yzyln en dikkat ekici olaylar, yahudi dnyasn
derinden sarsan Nazi jenosidi (1933-1945) ve srail devletinin kuruluu
113
olmutur (1948).
1 14
115
Almanca ifade etmi, Kuds'n; manev vatan olduunu sylemi, " M e sih m id in" Siona dnnn sembodan baka bir ey olmadn dile ge
tirmitir. Derin bir m m in ve zahit bir yahudi olan Mendeisshon, yine de;
Bat'ya ayak uyduran ve reformist bir takm temayllere neden olmutur.
Yahudinin " h e m znde hem de darda b ir adam olm as" lazm
geldii eklndeki tarifini yapt zaman, onu, bir ksm O rto d o k s H a
h a m la r tasvip etmilerdir. Ancak bir ok Alman yahudisi, Bat toplumu
iinde btnlemenin kifayetsiz olduu kanaatini izhr etmilerdir. O n
lar, yahudiiii modernletirm ek, onu daha az yabanc hale getirmek,
tamamiyle ve sadece Alman vatanda olabilmek iin kesin olarak yahudilii Kuds'ten ayrmay dnmektedirler, ite bu hareket daha sonra
genileyerek Reform ist Yahudilii meydana getirecektir. (1808den iti
baren) Abraham Geger (1810-1874), Ludwlng P hilipson (1811-1889) ve Sa
muel Holdhem (1806-1860) gibi etkin dnrler Reformun tesirli fikirle
rini belirtmeye teebbs etmilerdir.
Tefrika (Sparatisme) ithamlarn nlemek iin, lm l re fo rm ist
lere gre, yahudileri; yahudi olmayanlardan ok ak bir eklide ayran
btn kurallar (yiyeceklerle, Cumartesi ile, snnet olma iie ilgili) yu
muatmak veya ortadan kaldrmak gerekir. Yine onlara gre sinagogla il
gili hizmetlere org deti ve ark korosu sokulmal, zaten ksa olan temel
dualar branice olarak okunmaldr, ibadetin byk bir ksm ve hahamn
vaaz, konuulan dille yaplmaldr. Din konusunda kadnlarla erkekler
mutlak eitlik iinde olmal ve sinagogta kadnlar, erkeklerin yannda
yer almaldr. Pekitirme (confirmatian) ayini, hem erkek hem de kz
ocuklarna empoze edilmelidir.
Ayn ekilde Reformizm, kitab yahudiiin kaynaklarna dnmeyi
istemektedir. Bunun iin Reform, peygamberler tarafndan vlen evren
sellik, kalb dini gibi bir takm deerler zerinde durmaktadr. Yine Refor
mistler, Talm udun modern hayata uygun dmediini dnyor ve ken
dine eskimi gibi grnen Talmud'un kaldrlmasn teklif ediyor. Bvlece
onlar, Dn Hukukun tamamn akl szgeinden geiriyor. Hatta an Re
formistler, tm Talmud dnyasn reddetm eyi, snnet olmaktan vaz
gemeyi, Cumartesi tatilini pazara almay, karma evlilikleri meru
grmeyi teklif etmektedirler. Ancak bu teklifler, sonusuz kalmtr.
Bugn sadece lml modernizm'in varl srp gitmektedir.
Liberal Yahudi cemaatleri ise, Londra'da Paris'te ve bilhassa Ame
rika'da yaamaktadrlar. Amerika'da Reform, muhafazakrlk ve O r t o
doksluktan nce bell i ba l Amerikan temayln meydana getirmekte
dir.
116
11 7
hamlara has edebiyata vakf b ir bilgin olmadan da iyi bir yahudi olu
nabileceini savunurlar. Bunlar, cahilleri hakir gren birtakm manevi
otoritelerin souk, sert, ekseriya gayr-i insan kuralclna kar kar
lar. Hassidimler, daha ok; niyet, Tanrsal hizmet sevinci, Allah ve kom
u ak gibi noktalar zerinde dururlar. Onlara gre, en mtevazi bile olsa,
her insan, kendi lsnde drst olabilir. Hassidisme, yaama zevkini
kaybetmi bir takm cemaatlere, Mesihin gelii hakkndaki imann, mis
tik tefekkrn, onun ateini ok hzl bir ekilde ulatrarak; ok hzl
bir ekilde btn dou Avrupa'ya yaylmtr. Bununla beraber, geleneksel
k u ra lclk , onun arlklarn ve yozlatrcln knayarak ona, id
detle hcum etmitir. Gerekten de mucizev haham larn bulunduklar her
yerde, onlarn evresinde bir takm ateti ve saf cemaatler olumutur.
Bylece, hurafe ve cehalet en yksek maneviyatla yanyana bulunmutur.
Sonu olarak diyebiliriz ki, "H a ssid ism e " ve "m ith n a g u e d im ", Orto
doksluu tehdit eden mterek dman H A SK A L A 'ya kar mterek bir
cephe oluturmak iin birlemek zorundadrlar.
Hassidik cemaatlerin % 90' nazi ikenceleri iinde kaybolmasna
karlk, hl bugn dnyada yzbinlerce mntesibi vardr. Onlarn
ounluu, Amerika'da, srail'de veya Anvers'de, Zrih'de, Montreux
v.s.de kapal cemaatler iinde yaamaktadrlar. Bunlar, mucizevi h a
hamlarn ahfad olan " T S A D K M " denilen stadlara baldrlar. Bugn
Loubavitch, Belz veya Guer "H assidi" olunabilir 4T
Gerekte bu mezhepler, hanedanln kurucusunun yeri olan kk
ehirlerin ismini muhafaza etmilerdir. Hassidimlerin pedogojik eseri
hudutsuzdur. Onlar, Kuzey Afrika'ya kadar ok sayda " Y E C H V O T E "
(Talmud Akademisi) amlardr.
118
haham
119
BUNN DN PROBLEMLER
Btn dinler gibi XX. yzyl yahudilii de bir man krizine dm
tr. Taheizm , sam a felsefeler, materyalizm, genlerin ounu batan
karmtr. Yine jenosid ve srail Devleti'nin rnesans yahudi dn
cesini alt st etmitir.
120
cevaplar bulmutur:
1. Karm a e vliliklerin oalmas
Z Sadece yahudi anneden domu ocuun yahud olarak kabul edil
mesi ve Sinagogta evlenebilmesi
3. srail'de dinin iki anlam l yeri...
121
DPNOTLAR
1
122
iltica etm itir. O rada obanlk yapm ve rahip Jethro'nun kz, Tsipora ile
evlenm itir.
Vakta ki Allah ona, atalar brahim in, Yakubun A llah olarak grnm ,
o n u , srail m illetini klelikten v e M sr'n zu l m lerind en k urtarm aya
gnderm itir. Bir dizi m cizeler, yani on felket sayesinde M usa, grevinde
b aar k azanm , onlar ayaklar slanm adan Kzl Denizden geirdikten
sonra lde Ibranilere rehberlik yapm tr. Sin danda M usa'nn, A llah
adna onlara tebli ettii k anu nu srail kabul etm i, bylece krk sene
m ddetle, srail'i idare etmitir.
T am am en bir hkim , kanun koyucu, ord u kum andan d urum un da olan
M u sa, bran kln inancn, mill sistem ve sosyo-politik bir ekle sok
m u tur. O, on iki kabileyi birletirm e faktr olarak, dini kanundan yarar
lanm tr. O, dil ve rnek bir devlet kurmak ve evre putperestliine kar,
m zraktan kl olm ak iin Kenan lkesini fethetmek gibi bir ideal adna o r
dular savaa sevketm itir. M usa, "Vadedlm i Topra1 seyrettii (Tesniye,
XXXIV , 4) Nebo tepesinde lm eden nce, manev halefi olarak Josue'yi tay
in etm itir. Fakat bugne k ad ar hi kim se, onun kabrini bulam am tr.
(Tesniye X X X V , 6). lm nden son ra, M usa P eyg am b ere k ar, hibir
tapnm a olm am tr. "Artk srail'de M usa gibi bir p eygam ber gr lm e
m itir. nk Rab onunla yzy ze konum utur. (Tesniye: XXXIV, 11-12).
Bu konu iin Bkz. (Les Religions, Verviers, 1974, s.366).
4
D avu d
930
ve
B e th s a b e e 'n in
o lu
o la n
S le y m a n
(S o lo m o n )
M . .
970-
gem itir. Onun devrinde srail, Asya'y Afrika'ya, M ezopotam yay Msr'a
birletiren belli bal ticaret yollan zerinde kontrol kuran byk bir ekono
mik g haline gelmi ve lke m am urlam , retim artm tr. Mttefiki ve
orta olan Fenikelilerle ticar tem aslarda bulunm utur. Kral Sleyman'n
filosu olduka m ehurdur. Bylece altn, gm , fildii, deerli aalar, na
dir h ayvan lar sraile akmtr. Netice olarak, lks ve bolluk, srail toplum unun sinesinde belirgin hale gelmitir. Olduka pahal ve zevkli yedi yllk bir
alm adan sonra Kral Sleyman, K uds'te S ON tepesine m uhteem m a
bedi ina ettirm itir. Monari, tanrsalln bir yanks olm u, mutlak krallk
(Askeri ve sivil hizm etler, krallk angaryalar, ar vergiler) srail patriarkal
v e kabilev cem aatnn h r gelenekleriyle atm tr. Kral Sleym an'n
lm zerine politik karklklar. Kralln blnm esine neden olmutur.
A y rca, Kral Sleym an, efsane karm bir ahsiyete brnm tr. Bir
takm mistik tariler, Sleyman'n hikm etini, takvasn, adalet anlayn
v e rle r.
"N ed eler N eid esi nin, ''Ecciesiaste"in , "P ro w erb "n , M az-
(F. : 9) 12 3
p erh iz,
D avu d
m zisyeni, dam ad olduu SAUL'un yerine gem itir. Dev Golinth'a olan
zaferinden sonra Saul, Davud'a kzn vermitir. Saul gibi o da, Samuel pey
gam ber tarafndan yalanm tr. Sava bir kral olarak, birok blgeler fe
thetm i, Filistinlilere boyun edirm i, Kenan m ukavem etinin son kaln
tlarn silip s p rm tr. Byiece, Jebuseennelerin (Kenan.hlardan nce
kiler) kk ehri, K ud s kuatm ve onu kralln politik bakenti
yapm tr. "A h it Sand"m oraya naklettirm i, Allahn anm tebcil etmek
zere de br mabed ina ettirm eyi tahayyl etm itir. O vakit srail, M
srdan Babile kadar uzanyor ve Kzl Denize kadar SNA yarm adasn ve
bugnk Suriyenin bir ksmm kontrol altnda tutuyordu. D avud, srail
milletinin birliini tam am lam , bir hkm et, bir merkez idare, mahalli bir
takm vazifeler ihdas etm itir. Onun mabed ina etm e hayalini se olu
Sleyman gerekletirm itir. (Bk. Les Religions, s.143).
7
124
9).
8
dnya
b e n im d ir.
V e
s iz
bana
k h in le r
m e le k u tu
ve
m u
m ille t
10
11
k, ITT, 14.
k, XXXIV, 6-7.
12
13
14
k, XIX, 6.
15
Levililer, XIX, 2.
16
17
Tesniye, XXII, 5.
18
19
k, XX, 10-11.
20
21
a.g.k., XIX, 34
22
23
24
25
26
aya, V, 8.
27
a.g.k., V, 22-23.
28
29
30
aya, 1 ,12-16. A ynca bak, Am os, 21-24 H oea, VI, 6; Mika, VI, 6-18.
31
125
3 2
H o e a, II, 19-20.
33
34
M essie (M essiah) kelimesi, "K u tsal ya" anlam na gelen lbranice Machiah kelimesinden alnmtr. Yunanca bunun karl ya anlam na gelen
ch ristos'tur. T ev ratta Mesih kelimesi, nce srail Krallarn veya byk
khinleri belirtir. {Bk. I, Samuel, XXIV, 6; I. tarihler, XVI, 22). Ayn ekilde
Pers m paratoru C yrus da Allah'n Mesihi olarak grlm tr, (Bk. aya
XLV , 1), zellikle Mesih kelimesi, peygam berler iinde tecridi olarak, hir
zam anda Sion srgnlerini bir araya getirecek olan Allah elisine tahsis
edilm itir. H ristiyan a dn em in de Filistin, Rom allarn egem enlii
altnda iken, Mesih mit atelenm itir. N eticede hir zam ana ait yazlar
o a lm tr. A rtk , m illetini k u rtaracak , srailin dm anlarn ce z a
land racak, D iasporaya son verecek bir kurtarc iyice beklenir hale gel
m itir. Btn Yahudi tarihi boyunca, zellikle zulum devirlerinde, Kitab
m etinlere d ayandrlm bilginlerin hesaplariyle M esihin gelii "D avud
olunun (Isa'nn) geliinin tarihiyle tesbit edilmeye teebbs edilmitir.
Bu arad a br takm sah te m esih ler de o rtay a km tr. Bunlarn en
tannmlar unlardr: Simeon Bar Kochba (II. asr), David Al Rohi (X, asr),
David H areouveni (XVI. asr) ve Sabbaatniz Zv (XVII. asr).
Bununla beraber Mesih, sadece "Y ah u d ilerin K ral" deildir. Peygam ber
v e Talm ud, M esih d evre; M esih'in ahsiyetinden daha ok nem v er
milerdir. Onlara gre Allah, dnyay, Mesih devrin olacan dnerek
yaratm tr. O halde Mesih veya "nsan o!u" insanlk tarihinin br sonucu,
bir rndr. Yine Mesih toplum, insanlarn gayretleriyle m eydana getiril
mi ideal bir toplum dur. nsanlk bunda baar gsterem ezse bile Allah
yine derhal Meinini gnderecektir, Talm ud'un u hikmetinin de anlam
budur: "M esih in san lk tam olarak iyi veya tam olarak kt olduu
zam an g e le ce k tir." (Sanhedrin 98). Mesih, "Y arg g n ", " l le rin D i
rilm esi", Allah'n krallnn kurulmas ve evrensel bar ile ayn zam ana
rasthyan hir zam anda grnecektir. Antik Yahudilik ise, Mesih ala
gelecek dnya ve br lem arasn biraz ayrm tr. Gelenee gre Mesih,
bu dnyaya gelm eye ynelm i ruhlar dizisinin tkendii veya srail ta
rafndan dklen gz yalarnn topland bardan dolmu olduu andan
itibaren gelecektir. H aham lar devrinde Mesih inanc, Yahudiliin temel
inanlarndan biri durum undadr. Fakat baz din evreler, srail devletinin
yaratlm as, srgnlerin toplanmas hdisesini, Mesih devri ncesi bir olay
olarak telkki etm ilerdir. Hristiyan toplum una gre Mesih, ahir zam an
an balatacak olan s-Mesih'tir. (Bk. Les Religions, s. 636).
35
36
a.g.k., 11, 4.
37
Ezekiel, XXXVII.
38
K etoubat, XIII, 1 0 b - i n a
39
putperest bir
126
B era'hat, 17a
41
Juda
H a
Juda
L evi, Filistin'in tanrsal bir aka sahip olduunu izah eder. Neticede,
Sefirote: Tecrm esi mmkn olm ayan bir terim dir. Tanr'dan insana gid
en cevherlerdir.
44
H assid ism e: T al. mu d dnem inden beri, yahudiliin iinde grnen sofu
v e mistik temayll bir ekoldr. M.. II. yzylda H a ssid tsm e le r, M accab e e s lerin yannda m cadele etm ilerdir.
127
"knlan v a z o Tardan beri; yah u d i, herkesin gzn den , kabuklarn (klipotes) saklad, k kvlcmlarn o rtaya karabilir. Zahitlikle deil, se
vinle, ark ile insan vecd e ulaabilir ve d irekt olarak A llah'la tem asa
geebilir, pekl ondan, sraili ve kurtulu gnnden beri beklenen Mesihi
gndererek dnyay kurtarm asn steyebilir. N ihayet, komu sevgisi, iyilik,
bakasna sayg ile bir H assidim mensubu, insanla diyalogu kefedebilir,
te ok abuk p op ularize olan bu konular, H assidism i baarya g t r
m tr. Fakat, m essese haline gelir gelm ez H assidism e, safiyetini kaybe
diyor ve bozuluyor. Bugn dnyada bir haham n etrafnda toplanm ok
sayda H assidik hareketli m ezhep vard r. Bu m ezhepler, olduka ortodoksturlar v e bir elbise ile ayrlm aktadrlar. (Kaftan, beyaz orap , krk apka,
srm alar gibi).
Bu konuda bkz: G. G. Scholem, Les Grands Courants de la M ystique Juive
et la Kabbale et sa Symbolique, Paris, 1962; A. Mandel, la Voie du Hassidis
me, Paris, 1963; J. Gutwirth, Vie Ju ive Traditionelle. A nalyse Ethnologique
d'U ne C om m unaut H assidique, P aris, 1970; E. Wiesse, Clbration H assidique, Paris, 1972.
45
Bir Italyan yahudi ocuu bir hizm eti tarafndan gizlice vaftiz edilmi ve
46
128
k a la
Ram bam ismi le de tannan M o se ben M aim n, 1135 tarihinde Kurtub a da dom utu r. Baz nedenlerle F a sa snm, daha sonra da K ahirey e
yerlem itir. O rada Msr yahudi cem aatinin manevi efi olmu ve sultann
tabibliini yapm tr. !2 0 4 'd e lm tr.
Talm udist, hukuku ve aklc filozof olan Moise ben Maimn, A ristocu fel
sefe ile Tevrat'n vahyini uzlatrm aya kendini verm itir. Maimonde'in bel
li bal felsef eseri " Y o l u n u a rm la rn R eh b e ri" (G uide des E g a
rs )dir. Bu eserde o, felsef dncenin vahyin karsnda olmakszn iyi bir
anlaya imkn verdiini gsterm eye alr. Maimonde'in n o dereceye
ulam tr ki, onun m ezar tanda u yaz bulunm aktadr: "H z. M u sa'd an
so n ra M u sa (M aim o n id e) g ib isi g elm e m itir."
49
"Hassidim de Belz" iin bkz. J. G utwirth, Vie Tradition elle, Paris, 1970.
50
M artn
B uben
129
IV
H R S T Y A N LIK
A ) K A T O L K M E Z H E B 1
(sa V astasiyle Kurtulu)2
133
1 34
TARH
Topyekn cemiyette, tm tarihi boyunca, Katolikliin mnasebetle
ri, o derece sk olmu ki onlar, her iki anlamda da olduka rol oyna
mlardr. Katolikliin igal ettii yz yllk mevkiini bilmezlikten ge
len hibir kimse, Bat kltrnn muayyen sonularn anlamayacaktr.
Aksine, cemiyetin evriminin onu almaya sevkettii byk dnemelere
iaret etm eden, Katoliklii de kimse anlayamayacaktr. Byle bir tarih
gz at, Katolikliin mazisini tasvir iin sadece faydal deil; srekli
olan zellikleri tesbit iin b iakis zaruridir. Bu zaviyeden, Katolikliin
evrimi iinde drt byk devreyi belirtebiliriz ve beinci devreye de gir
mi bulunduumuzu syleyebiliriz.
135
136
137
138
istenilmesi
v e y a i st eni l m e m e s i g e r e k e n d e s t e k l e ilgili b i r o k l a r n n t e r e d d t l e r i n i v e
d a v ra n deiikliklerini de be lirtm ekte yarar vardr. Sez a ro - p a p iz m
( C e s a r o - p a p i s m e ) 17 v e y a K a t o l i k h i y e r a r i sin in, m u t l a k i k t i d a r ile g i z
li i t t i f a k , K a t o l i k l i i n g e r i l e m e s i n i n a l l m b i r t e h d i d i o l m a y a b a
lamt.
Asln da,
Katolik
imannn
zellikle
orijinalitesi
i i n b i r
tehdit
teki l e d e n , s a d e c e m e r k e z i k t i d a r n d i r e k t m d a h a l e l e r i d e i l d i . B t n
G r e k - L t i n ( G r e c o - L a t n ) mi r a s ile i n d i r e k t b u l u m a da iyi b i r e k i l d e
<F.: 10)
1 3 9
140
141
1 42
143
1 44
DOKTRN VE HAYAT
(Din Topluma Giri)
Katoliklik, iman ikrar ve Vaftiz'le olunur. man ikrar ile M'min
olan kii, Kilisenin ona teklif ettii gibi Incili, " S e v i n l i h a b e r " ve Ha
kikat olarak kabul eder.
Bu mesaj, iman sembol veya Kredonu n2y iinde salam br formle
sahiptir. Fakat bu forml ksaltlm bir ekildedir. te bunun iin, onun
daima; bir din dersi veya gelenein (Traditionp temel ekli olan ifah
bilgiyle retilmeye ve erh edilmeye ihtiyac vardr.
te bunun iindir ki, Havariler ve Kilise babalarndan, Modern din
dersimi m erkezlerine kadar (Klasik din derslerini unutm am ak lzm)
ilh! mesajn esas, az veya ok tesirli ekilde bizzat azdan nakledil
mitir. man formlnn iki kullanm ekli var: Biri ksadr. (VI. yzyl
da Rom a'da tesbit edilmitir). Bu, Vaftiz merasim inde kullandr. te
Havarilerin sembol budur. Dieri de yinlerde kullanlandr. te znik stanbul sembol denen iman formlde budur. nk bu, 325 - 381 Konsl
le rin d e forml letirilmitir.
145
H ristiyanhk, ayn zam and a vaftize b ir S akram ent olarak bakar; yani,
onlarn nazarnda su35 le yaplan bu kutsal hareket, her defasnda iinde
Allah'n dahil olduu yaanm bir iaret olarak bizzat sa tarafndan is
tenmitir. Byece Allah, cemaatin sinesinde daima hareket eder ve vaf
tiz olana; sa'nn ahsnda gerek oul olma inayetim 36 ihsan eder.
Katolik mezhebi, inayetle, insan gcnn Allah'la yeni bir mnase
bete girmesini istiyor. Artk o mnasebet iinde, gnah balanmtr. n
san ruhu, Allah'n srrnn gerek bilgisini elde edebilmitir. Yine orada,
ib a d e t 37 ve ak iinde Allah'la kkl bir birleme gereklemitir. te oradaki bu birleme, yeni bir pozisyonun mayas haline geliyor. te Hristiyanlar bu vaftizle deimeyi ok kesin telkki ediyorlar, bundan dolay
da ona yeni dou adn veriyorlar. aret edilen bu gzergh, Katolik
mezhebini kabul eden bir yetikinin takip edecei yola uygun gelmekte
dir. Geleneksel Katolik geleneinin yaad yerlerde vaftiz, ihtidadan
sonra deil; doutan sonra yaplmas kabul edilir. Aslnda bu uygulama
katolikler arasnda hl bir tartma konusudur.
Btn eitim evrelerinde meru olduu gibi, bazlar vaftizin, ocu
a verilen dnya grnden ve Hristiyan gereklerinden ayr tutulabi
lecei kanaatindedirler. Ancak vaftiz, bulu andan nce yapldnda;
vaftiz olan, sakram ent ile aklanan iman, serbest bir ekilde kabul
ettii andan itibaren vaftiz, gerek anlamn kazanacaktr. Yine belirt
mekte yarar vardr ki, vaftiz edilen, kendini br a k 36 ve mit cemaati
olarak takdim eden bir iman cemaatna, dahil olmu demektir.
BR KURTULU DN
G erekte H ristiyanlk kendini, bir kurtulu dini olarak takdim
eder. Yeni alarda, zellikle XIX. asr burjuvazisi iinde saliklernin
birounun inand deizm'le lekelenmi olmasna ramen; Hristiyanlk,
her trl deizm'den kkl ekilde ayrlmaktadr. Deizm (Deisme), Evre
nin ve cemiyet nizamnn ayarlaycs ve sahibi olan bir Yce varl ka
bul etmektir. Bu arada yce varlkla statik ve ahlk bir perspektif
iinde makul bir kltle uzlamak sz konusudur. Hristiyanlk ise, bir ta
rihtir, dramdr ve harekettir.
147
iy ic e b ir b ir in e k a r m tr . B i z z a t K a to lik
ila h iy a tn n
p r e n s ip le
k a la c a k tr :
148
empoze etmek iin, ok basit bir teoloji adna inkr edilmedi mi?
- Birok yerlerde ok az da olsa koloniletirm e ile ibirlii yapl
mas kabul edilm edi mi?
- G erekten yeni h ristiy an lara, K ilisenin k atolikliin i zengin
letirm ek ve onu b atllktan karm ak iin zel kabiliyetlerini gelitir
me mkn verildi mi?
Artk bugn, ada insanla empoze edilen kltrlerle, cemaatler
arasndaki ilikinin byk revizyonundan Kilise, kendi hesabna kesin
sonular karma benziyor.
Kilise, II. Vatikan Konslinde " B i r kim seyi im an kabule zorlama
ya veya onu imana getirmeye, saygsz uygulamalarla birini imana ek
m e y e " almay; sert bir ekilde yasaklamtr. Ayrca muhtelif millet
lerde gizli tutulan V e r b e 40 (sa'ya imann to hum larnzn tecellisini
m em nuniyetle kefettiini aklamtr. Yine bunun iindir ki Vatikan,
yeni kiliselerin, milletlerinin geleneklerini, detlerini, felsefesini, ilmi
ni, sanatlarn, disiplinlerini Allahn kudretini itirafa yardm edecek;
kurtarcnn inayetini gn na karacak ve Hristiyan hayatnn gere
ini dzenleyecek hereyi; almalar tavsiyesinde bulunmutur.
BR HAYAT AHLKI
Btn milletlerden gelmi ve kilisede toplanm olan hristiyanlara; Konsilin, mcadele etmeyi hedef olarak gsterdii konular u n lard :
Y abanclar horgrme, ar m illiye tilik . Ve yine k onsil, insanlarn ev
rensel akn ilerletm elerini Hristiyanlara hed ef olarak gsteriyordu.
Gerekte Isann " I n c il'in yeni K a n u n u " diye zetledii bu karde
ak, dmanlara varncaya kadar, btn insanlara ynelmektedir. (Size
biribirinizi seviniz diye yeni bir emir veriyorum. Benim sizi sevdiim
gibi, siz de biribirinizi sev in iz."4 1 "S iz e diyorum: Dmanlarnz sevin,
sizden nefret edenlere iyilik e d in ."42 Byle bir emirdeki yenilik, bir H
ristiyan iin onun muhtevasndan ileri gelmez. Gittike saysal deerleri
artan insanlar, kendilerinde olan iyiliin basit anlam ile bu buyruu
daha ileriye gtrlmesi gereken bir ideal t) 1arak kabul etmilerdir. Ha
kikatte Hristiyanln yenilii, Adlahn olunun kendisi ile ve kendisin
den sonra yaplacak binann k ta olarak kendi hayatn vermekle ''in
san lar a ra s " byle hr ak realitesini koymu olmasndadr, tte Yeni
Ahit, onun kkl ve tanrsal kkenindeki yeniliini manalandrmak iin,
onu Ak olarak isimlendirmitir. Fakat bu kelime, bizim dilimizde yine
b izz at h ris tiy a n a r m hatalaryla g eerli ini k aybetm itir. sa ile
balayan ey, sadece tasarlanm basit bir ideal, bir ar, bir rnek
deildi. Aslnda bu, hristiyanhm, kutsal ruhun ba olarak isimlen
dirdii insan ruhuna yaplan yeni br enerji asyd: (nk bize verilmi
olan R u h u I-Kuds vastasiyie, Allahn sevgisi yreklerim ize d k l
mtr)^ eklindeki ifade de bunu doruluyordu.
yle ki bu bir uzlama enerjisidir. Isa, hayatn, ayrm yapm ak
szn herkes iin verdiinden bu enerji, insanlar biribirinden ayran btn
engelleri kaldrmaya davet ediyor. Yine bu, bir topluluk enerjisidir. Favlosun deyimi ile Allah'n; Isada her insan eksiksiz kabul ettii gibi; bu
enerji de bakalarn kabule davet ediyor. Avn zamanda bu bir ahsiyetletirme enerjisidir de. nk her insan varlna, ebed bir ifaya adan
d kanaati ile bu enerji; emsalsiz bir liyakat kazandrmaktadr.
ite Katolik ahlk, insan faaliyetinin tm alanlarnda, bu ak
prensibinin neticeler yeknundan baka bir ey deildir. Fakat burada
mkl, zaruri ekilde kar karya gelecektir: Birincisi: insan varlnn
ve onun varlk durumlarnn karmakldr. Aziz A ugustin44 " H r i s t i
yan topyasn" u cmlesinde iyi bir ekilde zetliyor: "Sadece sev. O za
m an vicd annn yap diyecei eye g v e n e b ilir sin ." Fakat itiraf etmek
gerekirse, baz ahsiyetler hari, bu vecizenin pek ilerlii olmamtr.
Her halkarda tesirli olabilmek iin Katolisizm; akn, insan tabi
atnn bilgisiyle ve onun cemiyet iindeki varlnn tahlili ile aydnlan
m olmaya ihtiyac olduunun farkndadr. te bunun iin, genellikle Ka
tolisizm, gelitii yerlerin kltr felsefelerinden geni lde istifade
etmitir. Bylece, S t o c i s m e 45, Yeni Eflatunculuk4fl, A r is to le lis m e 4? K a
to lik ahlk doktrinlerini byk lde etkilemitir. Fek tabii ki bu duru
ma, daha saf bir Incil ahlkn savunanlar, pek raz olmamlardr.
Fakat Katolik mezhebi, bu problemle devaml uramak zorunda
kalacaktr. nk ne Incil'in metni, ne de sadece sevme kurah, byle bir
durumun tesbitinde pratik olarak uygun olan eyi yapmaya kfi gelmiyor
du. Akn meyvelerini vermesi iin, Incil kurallarnn keskinliine ve
sadeliine kar olanlarn itirazlar kadar; felsefeden yansyan etd ve
insan ilimleri de bu faaliyette kanlmaz rol oynamaya devam etmitir.
150
direkt bir nfuza sahip olur olmaz bu temayl, Kiliseye, rflerin ilham
kayna olmasn ve gzeticihini salamtr. Genel olarak konumak
gerekirse, bu temayl b azan kiliseyi ilk defa sadakatsiz olarak itham
edebildiim iz deerler dahil; (insan ahsiyetinin saygnl, fakirliin
anlam, bar ak) batda kymetli deerlerin yaylmasna katkda bu
lunmutur. Fakat yine de tiraf etmek gerekir ki bunun mantki sonucu ola
rak Kato liklik, sosyolojik uygunlua, ahlkla, kuralcla kendini
teslim ederek, ncil buyruunun, ihanet deilse de tahripkr orijinalitesi
ni kreltmeye ynelmitir.
Ayrca, Ortaa monolithismine, plura'ist lik bir dnya halef ol
duu andan itibaren; Kilisenin, gelenekler kuraln, herkese iln etme id
diasna toplu olarak itiraz edilmitir. Fakat kendi mntesipleri zerinde
Kilisenin yasal yarglamas limit noktaya kadar gtrlm de olsa; dai
ma u problem ortada kalmtr: Gelenein, vahiyden ald objektif ku
rallar (evlilikte boanm ann yasakl) veya aktel olarak bugn kabul
edilmemesine ramen tabii kanundan (Evrensel Kanun), dnme sonucu
m eydana getirilen deerler, m mine (hristiyana), teklif edilerek nasl
yakn sevmenin yaratclndan sz edilebilir?
nc g l k daha baya olmasna ramen nemsiz deildir.
Aslnd a bu katoliklerin ifade ettikleri bir sadakatsizliktir. Bu nokta
zerinde hristiyan hassasiyetinin evrimini mahede olduka ilgintir.
lk alarda m'min cemaatin ahlki idealinin ok yksek bir seviyede
olduu grlr. O vakitler, Vaftiz, nemli bir hayat deiikliini temsil
ediyordu. Bunun iin oklan Vaftizi, geciktirmeyi tercih ediyorlard. A n
cak, daha sonraki devirlerde, ar gnahkr iin bir istisna olarak gr
len Tvbe Sakrament48 disiplini, meydana getirildi. Bunun anlam, Hris
tiyanlarn to ptan bir takm azizler olmadklarnn ifade edilmesiydi,
ite b unun iin Ortaan bandan itibaren, hassasiyet iinde, gnahn
anlm ok kuvvetli bir ekilde gelimi, bylece allm itiraf ve zahidne (perhiz, oru, hac, gnahtan kurtulma arzusu) pratiklerin refakat
ettii, manev b ir ortam meydana getirilmitir. Ancak teoloji, tabiat ve
inayet mnasebetleri veya gnah ve inayet ilikileri zerindeki kavgada
olduka zahm et ekmiti. (zellikle XVil. asrdaki Ja n s n ism e 49 kav
gasnda). Sonraki asrlar, onu tekrar bulmaya yardm etmekten ziyade,
ncil arsn daha ok gzden kaybettirmekle sonulanan br ortama
kar, tepki gsterecektir. Bylece insann kendini gnahkr hissetmesi,
ancak formalist bir tarzda olacak ve nsan gerek ahlki mesuliyetlerini,
bir kenara brakacaktr.
Netice olarak unu syleyebiliriz ki, ada Katolisizmde gnahn
anlam ve itiraf Sakramentinin bir kirizi grlr. Yine orada br yandan
151
genel bir yetersizliin sonucu, dier yandan aktel deiimler iinde birey
sel uurlardaki karklk ve yine nce mtevazi olarak " D a d a k i
V a a z n " ve "K o m u a k n n " pozitif uygulamasn tekrar renme ihtiyac
aka grlmektedir. (Bak: Matta, V, 7; Luka, V, 20-49, Mutluluklar,
Yeni Adalet, Gerek Dua, Altn Kural)
AYN - MERASM
lk H ristiya n neslinden itibaren h ristiyan iar pazar gn bir
Tanr ya olduu gibi sa'ya da bir takm lhiler sylemek (Gen Pline'nin
imparator Trajana yazd bir m ektu bun ifadesine gre) Incil'i ve onun
retisini dinlemek, ekmek-arap yini (Eucharste) kutlamak iin top
lanyorlard. ite bu ayin daha sonra ekmek - arap yini50 haline gele
cek ve XIII. yzylda da haftalk mecburiyeti olacak ve her mmin top
luluunun zaruri itiraki gerekecektir.
15 2
KURULULAR VE TEKLATLANMA
Katolik doktrininin ve i hayatn belli bal izgilerini tasvir et
tikten sonra, bu doktrine ve bu hayatn hizmetine kendini adayan kuru
lulara, dikkatleri evirm ek yerinde b ir hareket olur. Bu kurulular,
asrlar boyunca nemli kurumsal gelimelere sahip olmulardr. yle ki,
b iro k Katolikler bile, daim ve esasl unsurlar, zararsz bir ekilde
geersiz olanlardan ayrd etmede zahmet ekmilerdir.
153
154
dan elde edilmi yeni tavrlarn ilham n Incil'den arama gibi retme
yetkisinin az icra edildii ve o k az yenilenmi teolojilerden, zamann
hatalarna kar, bir delil ve s a v u n m a 55 aralar elde edildii uzun bir
devirden sonra, II. Vatikan Konsili, mevsuk bir denge kurmak iin nemli
bir abay temsil etmektedir.
Bu abann, b ir K o nsilin m eyvesi olmas ve Katolik Kilisesinin,
vaktiyle geleneksel olan " r e tm e y e tk is i " ne byece kavumu olmas,
ayrca dikkat ekici bir husustur. A slnda bu, kilise gidiatnn ve ge
leneinin mesuliyetine m drik olan tm episkopal bnye ile ilgilidir.
Bylece II. Vatikan Konsili ile piskoposluk kurulunun manas, muhteem
b ir ekilde tasdik edilmitir.
PAPA
"Piskoposlar Kurulun"da, P ap a n n rolnn kesin olduunu sylemek
gerekir. Roma piskoposu olarak, Havari Petrus'un halefi olan Papa, Hz.
sann dier havarilere nazaran Petrus'a bahettii stnle, varis ol
mutur. Bu stnlk kesin olmasna ramen, iman veya Kilise huzurunu
tehdit eden anlamazlklarda hakem lik ekli altnda, yzyllarca ll
ekilde icra edilmitir. Ltin B a t n n politik ve kiliseye ait evrimi,
R om a P iskoposunu gittike mahalli kiliselere direkt olarak mdahale
noktasna getirmitir. te zamanla bu temayl merkezilemi ve Papa ta
rafndan ynetilen bir eit Kilise monarik idaresi oluturmutur. Byle'
Katolik Kilisesi, XII. Pie'ye kadar, tam am en V atik anda merkezileen
bir eit st din tekilt olarak grnmtr. Bunun iin, emirler, direktif
ler, uyarmalar, tayinler v.s. hep oradan kmtr. Pek tabii ki Vatikann
taradaki piskoposlar da merkez hkmetin sivil valileri gibi, mahall
grevliler olarak grnmlerdi.
(F .: II)
155
kilise zerinde tam ve yce bir iktidar konusudur5**. Bylece yeni konsil
(II. Vatikan Konsili) Papalk meclisini sorumluluklarn mahhas ola
rak gzden geirerek bizzat kilisenin verdii imaj, gittike yekpare bir
tekilt olarak ve daha ok ayn alma modellerine sahip olmalar gerekmiyen mahall kiliselerin okluu olarak grlecektir. Bylece bir
liin kutbu olarak papaln rol, daha nemli olacak, fakat bu, vaktiyle
olandan ayr bir ekil iinde icra edilecektir.
Yine Papa tarafndan onaylanm ve toplanm olan bir genel Kon
sil, yce bir otoriteyi elinde tutmaktadr. Papann arzusu gereince top
lanm olan, fakat yelerinin bir ksm piskoposlar tarafndan seilen
"Piskoposlar Din K u ru lu "59 ise, bir nevi istir br role sahiptir.
Kard inallere gelince; bunlar, Konklavda Kardinaller Meclisi'nde
P a p an n seicileri olma imtiyazna sahiptirler. Bunlar da, bir piskopos
luun banda bulunan kardinaller ve kilise ynetimi iinde papaln di
rekt ibirlikileri olan kardin aller (Curie) olarak ikiye ayrlrlar. Papa
tarafndan atanan bu kardinallerin saylar srekli artmaktadr.
dare kardinalleri (Curie), Papalk apnda kilisenin gnlk idare
organn tekil eder. Bu dare organlarn belli bal u sekreteryaar mey
dana getirir: Topluluu dzene koyan Devlet B ak am , Hkmetlerle ilgili
Halk leri K o nsey i, m an doktrini, ark kiliseleri, Piskoposlar, Sakra
m ent d isip lin i, D in trenler, Papaz sn f ve la ik k urum lar, K a to lik
retim i, C em aa tleri h ris tiy a n la trm a , bakanlklar. Bunlardan ayr
olarak sekreterlik daha vardr ki, bunlar da ylece belirtebiliriz:
H ristiyanlarn B irlii -Hristiyan olm ayan dinler- inanmayanlar. Ayr
ca iki yeni tekilt daha ihdas edilmitir: L aik ler K o n s e y i ^ 1 - Adalet ve
S u lh K o m isyon u . Bu iki tekilt daha ok kendilerini, ada toplumun
problemlerini incelemeye vakfetmilerdir.
Yine papalkta bir takm m ahkem eler de dikkati eker: Bunlar
arasnda, byk gnahkrlar balayan K ilise M ah k e m e si (tiraf Sakramentini gsteren zel hadiselerle ilgili olarak), O n ik i yeli Roma
M a h k e m e s i (Kilisede son bavuru mahkemesidir). mza M ahk em esi (Bu
on iki yeli papaz Mahkemesinin kararlarm gzden geirir. Bir eit
Yargtay'dr). Bunlardan ayr olarak, kararlarn icrasn ve intikalini
salayan muhtelif brolar da vardr. N o n ce Iar se, yabanc hkmetlerde
papann elileridir. Bu eliler, m a h a l l kiliselerle ilgili olarak da rol oy
narlar. Fakat, tartma konusu olan bu roln, bugn uygulamas olduka na
zik bir nokta tekil etmektedir.
Piskoposlar Konferans, ayn kt'anm veya ayn memleketin pisko
poslarnn toplantsdr. Bunlara, yinler konusunda belirli sayda hak
156
lar tannmtr.
MAHALL KLSELER
Pastr (Pasteur) kelimesiyle Papann ve piskoposlarn fonksiyonu
nu hatrlatmtk. Bu fonksiyon, sadece imanm veya trelerin retimini
ve Kutsal Kitab'n yorumunu ihtiva etmez; bu fonksiyonun bir kltr ve
disiplin yn de vardr.
BR PSKOPOSLUUN YNETM
Piskopos, bir yardmc (Halef olma hakkna sahip olan) veya btiin
episkopal takdis le mcehhez yardmclar tarafndan desteklenir.
P iskoposun yarglam a yetkisinin bir ksm ile grevlendirdii
mesa arkadalar, gene! vekillerdir veya piskopos yardmclardr.
Piskoposun evresinde presbyteral (rahiplerden oluan) ve pastoral
(din ve laik ra r iplerden) konsey bulunur. Piskoposlar kurulu meclis ye
15 7
MANEV ZENGNLK
Bir dinin esas, zihinleri, bir mutlakla, bir yce varlkla temasa
geirmesidir. Bir dinin sadece tarihine, inanlarna veya tekiltna dik
kat edilirse, o din hakknda sath bir bilgi elde edilir. Halbuki din, szle
ifadesi g olan kutsaln bir tecrbesidir. O, dinin ikrar ettii Allah'a
doru, bir atlm ve bir komadr. Yine bu atlm ve koma bir takm aziz
ler ve mistikler meydana getirmitir. Burada itiraf etmek gerekir ki, Ka
tolikliin manev verimliliinin tm tablosunu izmek, bu makalenin s
nrlarn aacaktr. Bundan dolay, sadece zetle yetineceiz.
153
KUTSALLIK YOLLARI
lk Hristiyan cemaatleri, verimli bir manev tecrbe ortamna sa
hip grnyorlar. Kutsal ruh, ya bir ksm vecd ve heyecan63 olaylarna,
ya bir takm vahiyle bilm e olaylarna (yani Tanrsal srrn ve Kutsal
Kitabn yorumlar, bilgisi gibi) ya da, bir takm istisna hadiselere (has
talarn iyilemesi) meydan veren ihsanlar veya inayetlerle kendini gs
teriyordu. Bu ortamdaki sevgi ve vecd yoluna, zihinsel yola, bakasna
h izm et y olun a; Katolikliin iinde K utsalln belli bal tiplerinin
olumasna im kn veren, zahitlik yolunu da ilve etmek gerekir.
Bununla beraber, belirtmek gerekir ki, kutsalln belirli ls,
hibir zaman bir murakabenin, bir bilginin, bir sadakatin veya bir ilenin
gzlenebilen b ir baars deildir. Fakat o, bu faaliyetleri canlandran
akn ierde safilemesi ve younlamasdr. (Bu konuda Saint Faul'un u
mehur metnine bak: Korintosulara I. Mektup, Bab, XIII). Burada ak,
snrsz ve karlksz bir sevme olay deildir. Sz konusu olan ak, sa
gibi sevmek ve bir nev onun ilham altnda sevmektir.
160
161
162
163
DPNOTLAR
1
le rin de n t e r c m e edilmitir,
2
1 9 2 6 d a d o m u olan y a z a r , E c o l e P o ] y t e c h n i q u e in eski re n c i s i d ir ,
1 9 4 9 da D o m in ik e n tarikatna gi rm i olan A ib e rt M. Besn nrd, b u g n "La
Vie S p ir im ell e" der gi sinin
164
gerekleti
165
167
olacak olan bir projeyi gerekletirm eye alacaktr. Bu yle bir O ecum enism edir ki gem i bir tarihin, fakat mid edilmi br gelecein zerine ku
rulm utur.
9
10
11
12
P ierre (P e tru s): Galileli balk Simon bar tona (Yuhanna Olu Simun)
G nesaret gl sahilinde Beytsayda d om utur. H z. Isa tarafndan vaftiz
edilen Smun'a, s, Cephas (Kefas) (Yunanca ta veya kaya anlam na g e
len petros olarak terc m e edilm itir) lkabn verm itir, (Yuhanna 1, 42)
petrus (pierre), ncildeki H avariler listesinde daim a birinci srada yer alr,
Filippe C sarm da Isa'nn mesihlini ilk olarak Petrus tandndan H z. Is
(m ehur kelime oyununa gre) kilisesini petrus'un yani bu kayann zerine
kurm utur. (M atta XVI - 18). O, H z. sa'nn H avarileri aram a girm eden,
vaftizci Y ah y aya intisap etm ie benziyor. O, Isa'y tm risaleti m ddetince
takip etm i, stadn ikence gnlerinde onu defa inkr etmi, fakat bun
dan az sonra ac ac nedam et duym utur.
snm yeniden diriliinden sonra, kendini incilin vaazna verm i ve ilk p u t
perestleri vaftiz etmitir. Petrus, gen h iri s ti yan cem aatlerinde yahudi uy
gulam alarnn d evam na riayet edilip edilm em esi hakknda iki h avariye
kar s rd rlen m cadeleyi paulus lehinde zm leyen Kuds toplan
tsnn (M . 52 senesinde yaplm tr) kararlarn tasvip etmitir. (Bu toplan
tda putlara yaplan kurbanlarn, kanlarn, boulm u hayvanlarn, zinann
dndaki Yahudi yasaklarnn yerine getirilmesine lzum grlm em itir.}.
(Resullerin ileri XV - 29). P etrusa, bizzat kendisi tarafndan ya da sekreteri
Sylvain (Silas) tarafndan kaleme alm an iki risale atfedilir. P etru s, M. 64
ylnda Roma ya gelmi ve orada tutuklanp ayaklarndan aslarak armh'a
gerilm itir. Rom a Saint-Pierre kilisesinin altnda yaplacak olan bir takm
kazlar, onun kemiklerini gn na karm olacaktr. Romann ilk pisko
posu, kilisenin ke ta, havarilerin ilki, gklerin m elkutunu elinde tutan
Petrus, ayn zam anda ilk papadr,
33
16 8
o lu "
ta tb ik "
"S n n et
balam ak iin birok defalar gelmi olduu K udse, zellikle Mild 52. se
nesi yazna d oru tekrar gelmitir. M ild 58 senesinin pente cte (Paskalya
dan sonraki yedinci gn, bu gn hristiyanlar, kutsal ruhun h avarilere
iniini ydetm ek iin kutlarlar)unda m abedde tutuklanan Paul, Fersilerin
hkim iyeti altnda olan en yksek Yahudi Konseyi, Sanhedrin'in nne
karlm tr. Rom a mahkemelerinin nne de kartlan Paul, hapse atlm,
fakat Roma vatanda olduundan kendinin Rom a tarafndan yarglanm a
hakk old u u nu iddia etmitir. Mild 60 knda bindirildii gemi bahnlarak, 60-61 kn M alta adasnda g eirm itir. Yeniden Rom a'ya hareket
etm i ve Rom a'da M. 63'de serbest braklm tr. Mild 67 ylnda Roma'da
yeniden hapse atlan Paul, m ahkum edilmi ve boynu vurulm utur.
Paul'n havarilik, reticilik ve doktrinel rol, Kilise iinde emsalsizdir. sa M esih'in ahsiyeti ve risaleti konusundaki dikkat ekici zengin form l
leriyle, ateli v e dahi bir insan olan Paul, risaleleri ile, ncillerle ve "R esu l
lerin leri" ile incelenm eye ve Petrus ile esiz havari olarak telkki edil
m eye lyktr. (Kr. Jean Colson, Paul, A potre M rtyr, Paris, 1971).
14
169
F ilio q u e
(K ut
k u ts a l
ru h
ouldan da
" D e
V e rb u m " hakkmdaki szlerine baknz. Vahyin tam am lanm as, onun bir
yoru m konusu olmasna engel tekil etm ez. nk o, btn kltr insan
larna ynelirken ve m minlerin elde edebildikleri bir anlay iinde bir ev
rim in konusu olarak o, tarih bir kltr m uhitine bal, nsan ifade ile
aklanyor. lk ekirdee ve vahye olan ballk; Papann yanlm azl ve
(F. : 12)
171
172
ve o lay larn
k k d e rle m e le rin in ,
ih tiy a
b ir b l m , sa 'n n arm h a
173
21
22
Engizisyon (n gu isition ): Engizisyon, sapklar afaroz etmekle, onlar takible, aratrm akla grevli bir kilise m ahkem esidir. Bir kim se hakknda
n ced en h erh an g i b ir itham vey a ihbar yapm akszn
so ru tu rm ay
175
diyebiliriz ki, papalar her ne kadar bir tacm sapm alar ve arlklar ifa
etmi de olsa; iman ve tabiat st ak adna yine de herkes iin ve h er za
m an iin vahyedilm i gerekle belli bir kltre ve belli bir devre has olan
inan lar arasm ayrm akszn meden yarglam a usullerinden ileri olmak
zere dayanlm az bir iddet ve uzlam az bir doktrin ihtiva eden bir takm
yarglam a usullerini kabul etmilerdir.
23
24
25
176
gerek varln temin etmi oluyordu. Isa'nn kendini gsterdii eucharistiya y e m e in d e sa, yeni p ask aly a k u zu su olarak ; gcn ve akn
m m inlere ulatrm aktadr. Yine bu yem ein bir kurban grnm vardr:
A yn trler altnda babaya takdim edilen ekmek ve arap btn insanlarn
kurtuluu iin o rtaya km olan Isa'nn bedeni ve kandr.
H ristiyanln en karakteristik, en m an idar ve en nemli an olan bu yin
boyu nca, evharistiya s a m veya bir ksm ilhiyatlarn dedii gibi kurban
sa k ra m e n ti tam a m la n m ak tad r. Bu yin d e, insann takdim esi, A llah'a
d o ru ykselirken; allahm ihsan da insana doru iner. yinle icra edilen
bu ift h a re k e t, P ro te s ta n la r a g re sad e ce se m b o l o la ra k , K ato lik
27
Y a n lm a z lk
( n f a i li b i l it e ) : K atoliklikte, h atay a
d m e d e n , b e lirli
177
20).
I. Vatikan Konsili (28 Tem m uz 1870) ve E . Vatikan Konsili (1965) Papaya ait
olan bu m asu m iyeti, A llah tarafndan vahyed ilm i d ogm a olarak iln
etmitir. (Constitution Lum en Gentium). P rotestan lk bu dogm aya itiraz
etm i; O rto d o k slu k ise bunu farkl o larak k abu l etm itir.
28
29
30
178
d n rler, ebed genliin bir m idi olarak gem ite gelecein toh u m
larn sezm eye m eyyaldiler. M uhafazakr, bir takm eski eyleri m uhafaza
eden gem ii yaatm ak ister. G elen ek , her ikisini de ayn birliin hviyeti
iinde ele alr.
R e fo rm , K utsal K itaba br ncelik verirken; Katolik kilisesi ise birinin di
erinin iinde m ndem i old u u nu bilerek m kem m el ve m evsuk bir y o
rum m eydana getirebilm ek iin, kutsal kitab gelenein karsna karm az.
Ona gre, szn yorum unu yapm ayan bir ortam da yaz, yaznn olm ad
bir ortam d a da sz yoktur. IL V atik an K o n sili bu konuda yle bir ak
la m a d a b u lu n m u tu r: "N a k le d ilm i k an u n u
m u h a fa z a
e tm e k
re tm e k , u y g u la m a k ,
k ilis e s i,
g e le n e k
(T ra d itio n )
z e rin d e , P ro te s ta n lk
ise
D in D ersi (C a th ch ism e), retilen ey anlam na gelen yunanca k a t k h ism o s kelim esinden gelm ektedir. ou defa C a t ch ism e , soru ve cevap
eklinde iman v e ahlk gereklerinin sistematik ve plnl retim idir, ilk
hristiyan din kitaplar, vaftiz adaylarn eitmek iin; 350 ylnda K uds pis
k op osu A ziz C yrille tarafndan sorulu - cevapl ksa d ersler halinde,
"C a t ch se s" ad altnda kalem e alnmtr. Trente Konsili'nde kendi ism i
ni tayan bir hristiyan din kitabnda Hristiyan doktrininin zetlenm esine
izin verilmi ve 1566'da neredilmitir. Bu eser, Aziz Charles Borrom e'nin
(1538-1597) bakanlk ettii ve A ziz P ierre Canisius'un (1521-1597) bilfiil
itirak ettii bir kom isyon tarafndan hazrlanmtr. Daha sonra, Hristiyan
din kitaplar oalm tr. H em en hemen her piskoposluk iin, bir din dersi
kitab vardr. ada insana, Katolik imann retm ek iin 9 ekim 1966'da
n eredilm i olan: "H ollandalIlara Din Dersi" kitab. (Bk. Le Catchism e
H ollandas, P aris 1968; Le Dossier du C atchism e H ollandais, Paris, 1969)
byk yanklar uyandrm ve ok sert tartm alara neden olmutur.
32
M u ra k a b e
varln canl bir mekan olarak bir mahed tarznda yaam aktr. Orada ruh.
Kutsal Ruh'un (Saint - Esprit) bir mabedi haline gelm itir. Bu hle, insann
kalbiyle Allah aikre bir tarzda dnm esiyle ulalr. M elodik olarak bu,
m erkeze d o ru tedrici ilerlem e ve elem e ile m eydana gelen dnceden
179
D ir ilm e
en
(R e s u r r e c tio n ):
R e s u rr e c tio n ,
R e s u rg e re
i id ir .
Btn din
" D ir ilm e
M u c iz e le r i"
(Jairenin
kznn dirilmesi, Mark. V, 21, 42; dul kadn Naim'n olunundirilmesi; Luka,
VII. 11 - 17; dostu Lazar'n dirilmesi, Yuhanna, XI); onlarn bildii bir hayata
bir dnt v e onlar, bu dirilmeler yeni bir lm e kar dn korum uyordu.
Gerekte bu m ucizeler, btn dierleri gibi, iman m eydana getirm eye m a
tuf A llahn yetleri olarak yorum lanm alar gerekir. Fakat Mild 30 ylnn
Paskalya sabahnda sa'nn dirilm esi ve llerin ahir zam anda dirilm esi
baka bir dzeydedir. nk bu cism n olarak len kimselerin ruh ve be
denle yeni bir hayata balam alarn gsterm ektedir. Burada ifade etmek
gerekir ki, "sa'n n d irilm esin e" im an, hristiyanlm esasn tekil eder.
Bunun iin Paul yle der: "E er sa d irilm em i
o ls a y d ;
bizim
va
180
A llah 'n C em aat (Peuple de D ieu ): A llahn cem aat tbiri, Allah'n itti-
fakn vadettii btn insanlara am ildir. Eski Ahid'e gre bu toplum srail
m illetidir. Yeni A hid'e g re ise, sa - Mesih'in tebliinin evrensellii nede
niyle tm insanln meyli ve gc ile oluan k ilisedir. sraille, etnik ve bl
gesel bir toplum bahis k on usud ur. Bunun iindir ki bu toplum da bra
him 'in eceresine ve Arz- M ev'ut'a ballk olduka kuvvetli ekilde devam
etm itir. Yine orada Eski Ahid'in terim lerine sam im iyetle balanlmtr.
A ksine Kilisenin bnyesinde Allah'n cem aat, m anev bir snftr. Bu m ana
da o, ne blgeyle ne de rkla snrlanam az. O raya sadece Yahudi, Rum (Galaltyahlara Mek. 111, 28), Romal, yabanc, hatta erkek ve kadm deil; ayn
v a a d d e n y a ra rla n a n , ayn bedenin a z a la n olarak p u tp erestlerd e ncil
vastasiyle sa Mesih'teki m irasa kabul edilm ilerdir. (Efessoslular, IH, 5-6)
Fakat, yeryz hayat boyunca bu Allah'n cem aat, fonksiyonlar, hizm etle
ri, yetkisi, ibadeti ve hiyerarisi ile ayn zam anda cismn bir cem aattir.
Eski Ahid'in cem aati gibi, Allah'n yeni cem aat da, asrlarn sonuna kadar
Rabbine hem sadk, hem de sadakatsiz, m uti v e hem de s,kutsal hem de
g n ah k ar olarak varln d evam ettirecek tir. Sadece iyilerle ktlerin
ayrld kyam et nokta-i nazarndan, Allah'n cem aat, tam am iyle bir aziz
ler cem aat olacaktr. Bugn o, sadece hedef olarak gsterilm itir. II. V ati
kan K onsili kilise konusundaki d ogm atik anayasasnda, Allah'n cem aat
m efhum unu deerlendirm i ve ona tm bir blm tahsis etmitir. (Bk. Lu
m en Gentium C hapitre II, 21 Kasm 1964).
35
18 1
onlara
37
182
183
olan Allah'n kendi krall deil; insanlar tarafndan istenen ve kabul edi
len Allahn kralldr. nk A llahn kendi krall olan birinci tr krallk
kanlm az ve evrenseldir. nsanlar tarafndan istenen ve kabul edilen ikin
ci tr A llahn krall ise, snrl v e seime baldr.
O halde m anev ve ruhan bir m ahiyet arzeden krallk, inayet ve hrriyet
yn nd en insanla A llah n d iyalogu zerine dayan r. lk asrlarda H ristiyanlar, kralln yakn old u u na, M esih'in k uraca Allah'n kesin salta
natnn gelm ekte olduuna inanyorlard. A ncak zam anla onlar, daha d o
ru bir m esihlik, krallk; h iret anlay elde etm ilerdir. A slnda gerek
krallk, insanl kurtarm ak iin arm h'ta can veren Allahn olundan kay
naklanan sonsuz bir inhayetle balam tr. Fakat o krallk, kesin olarak ne
zam an o laca bilinm eyen h ir zam an d a son yarglam a o ld u u zam an
gereklem i olacaktr.
40
K elim e (verbe =
L o g o s ):
deki d ncelerle "B ed e n le m K elm " ilahiyatn nem li lde zenginletrm ilerdir.
M istik anlam da bir logos anlay ise O rtodokslukta O rig n ed e, Batda
stad Eckh artda, Isa'da m'm inlerin birlii konusu ve insan kalbinde logo
sun varl konusu eklinde bir gelime gstermitir.
41
Yuhanna, XIII, 34
42
Luka, VI, 27
43
44
cheism e'den Hristiyanla gtren uzun bir mnevi ilerlemeden sonra, 387
senesinde aziz Am broise tarafndan Miln'da vaftiz olm utur. Daha sonra
lm ne kadar (430) Hippone (Bne) piskoposu olarak grev yapmtr. Ta
lebeleri ile birlikte yaam ve m terek bir hayat kuraln resm en ak
lam tr. 'tiraflar = Confession" (401) adl eserinde hidayetinin unutulm az
hatrasn brakm tr. Itzale kar, imann savunucusu olan A ugustin, d
ncesi ve eseriyle Kilise iinde ok nemli bir mevkie sahip olmu ve kili-
185
46
Y en i
E flh a tu n c u lu k
48
49
Jan sn izm i
olan
1640'd a
n ered ilen
"A u g u s tin u s " adl eserini hazrlam aya teksif etm itir. Esas olarak onun
doktrini, ilahiyat ekollerinin birbirlerini yedikleri hr irade ve kader p ro
blemlerine dayanm aktadr. Ona gre kaderine boyun een kii, niha irad
enin. inayetini reddedem iyecei iin, ne de onu elde edem iyecei iin hr
iradeden m ahrum dur. Yine ona gre, kader varsa yleyse kurtulu evrensel
18 6
ham d, hem de insann ruh gdas olan Eucharistie yininin bir sr vehesi
vardr. Isa'nn bir takm insanlarn ve onlarn mallarnn kurban olm alarna
karlk, Allah ona (Isaya), Kutlu inayeti ihsan ederek onun lh mutlulua
itirakini temin eder.
M esse ( yin), Isa'nn havarilerle yedii son yemek olan mterek yem ek
esnasnda bizzat sa tarafndan ortaya konm utur. Bu Pavlos ve ncil y azar
lar tarafndan nakledilm itir. (Bk. M atta, XXVI, 26-29; M arkos, XIV, 22-25;
Luka, XXII, 15-20; Yuhanna, XIII, 21-30; Korintoslularn I. XI, 23-26.)
Katolik doktrini, II. Vatikan Konsiii ile 4 Aralk 1963'de neredilen Kutsal
yin konusundaki kurallarn, zellikle II. Blm nde Eucharisti'nin ce
m aat olarak icrasn yeniden kabul etmitir. Dar anlam da, o zam andan beri
geleneksel yin nem li lde d eim i, n eticed e lh kelm yinine
nemli bir yer verm ek ve mminlerin daha canl bir ekilde vine itirakini
salam ak iin uralm tr. Tabi bu da bir ksm m'minleri h ayrete d
rm tr.
C az mzikleri, m odern ritmler, arklar, danslar elele tutum alar gibi yeni
bir takm senliklerin yine dahil edilm esi, m'm inleri tabiilikten k u rtar
m aya ve gerekten Hristiyan kltrnn en manidar olan bu yinine bir
bayram karakteri kazandrm aya m atuf bir hareket olarak grlyor. Ayrca
ok dzenli olan bir yinin iindeki bu ifade hrriyeti, oktandr formalite
(F. : 1 3 )
187
52
Y eni A hit (N ou veau T estam en t): Testam ent, bir mesajn ve bir iradenin
ak ve kesin ifadesidir. Kitob- M ukaddese gre o, nce Yahve ile srail
arasnda yaplm bir ittifak sonra da a-Mesih ile Kilise arasndaki szle
meyi belirtir. Ki tabu M ukaddes bizzat iki ksma ayrlm tr: Bunlardan biri
sa-M esihin doum undan nceki kitaplar ihtiva eden Eski Ahi t'tir. Dieri
ise Mesih'in doum u ile balayan Yeni Alit'tir. Bu Ahit, Allah'n kralln
daki ebedilik mirasndan bir pay, sn-Mesih'te birleen herkese intikal etti-
188
rir.
53
54
A lla h n k elm (La P arole de D ieu ): Katoliklie gre "A lla h 'n K e l
m " kutsal-Ruh ve manla sa'da birleen cem aat iinde, yani onun mistik
bedeni olan kilisede yaayan tarihi sa, Allahn hulul etmi (bedenlemis)
kelimesi olarak kabul edilir. Gerek olarak muhafaza edilmi olan "A llah '
n K elm " verimli ve canldr. O, sadece passif bir ekilde kabul edilmeye
deil; fakat, her ru h da, cem aatta, her kilisede orijinal bir tarzda beden1e ini, daim a yenilenm i olarak yaam aya m atuftur. Fakat bu hulisl ii, Al
lah'n yaayan ve nfuz eden szne inanan kimsenin sahip olduu insan
istidat ve R uhu'l-K uds'ten gelen m uhabbete uygun olarak h er cem aatta
ve kilisede bir deiiklik arz etm ektedir. (VI. Paul, 19 Ocak 1972 celsesiVntlkan).
Burada bir taraftan teolojik lisanda olduka ok rastlanan kelm-kel imetarihi Isa ile dier taraftar Kelam - Kilise - Kutsal Ruh arasndaki man
karmn belirtmekten kendimizi a h iniyoruz. Bu karm, birok farkl ve
benzer plnlarda, kelimenin (Verbe), Kutsal Ruhun, sa'nn, Kilisenin, inay
eti ti ve sal ikin iten ve mistik olarak birlem esiyle aklanabilir. te bu
birletirici ak srr, btn hristiyan bilgi teorisini kkten etkilemitir.
55
S avu nm a (A p o log tiq u e): H asm lannn itirazlarna ve hcum larna kar
189
bir din vakas iinde bir dnceyi, bir dogm ay, savunm aya (Bu A poiogetiin negatif yn d r), veya dogm ann inandrcln ortaya koym aya (Bu
da Apoogetiin msbet yndr) Apologetik ad verilir. Apologetik isbat,
dorudan doruya bir dogm ann muhtevasna d ayan m az. Bu konuda d e
rinleme ii teolojiye aittir. Apolojetik, bu dogm ay dorulayan ehadeteri
ve ne kadar esrarengiz olursa olsun bu fade edilen gereklerin akim ka
nunlar le atm am asn dikkate alr. Hatta ok defo daha da uzaklara
giderek byle bir dini hakikatn, insan ruhunun derinliklerindeki isteklere
uygun geldiini gsterir veya bununla da iktifa etmeyerek baz sezgileri or
taya koyar. Apolojetik, imann, hibir zam an sam ala sahip olm adn
bil'akis onun salam nedenlere dayandn gstererek akl, imana alm a
ya hazrlar. Fak at o , im an v erem ez. m an , sad ece A llah 'n b ir lu tfu dur.
Kilisenin ilk asrlarnda pagan dnyaya kar savaa girien baz kilise bab
alar veya hristiyan yazarlar, Apolojist (A poogiste=savunucu) ismini alm
lardr. Bunlar, II. ve m . asrda yaam olan Justin, Tatien, A thenogore, Minucius Felix, Tertullieridir.
56
57
58
59
K t 1al a ra
ra s; piskoposluk ku
rullar vardr. Bu kurullar da, cem aatle ilgili problemleri incelemek iin pis
k o p o sla r ve onlarn danm anlarndan (Belirli bir resm kurumsal karakteri
olmakszn) teekkl eder. 15 Eyll 1965'de Papa VI. Paul tarafndan, her iki
ylda bir toplanan Evrensel Piskoposluun temsilcisi sfa tiyle Kilise merkez
tekilt olarak bir piskoposluk kurulu teekkl ettirilm i ve bunun iin
1 SO
Rom nda devam l bir sekreterlik kurulm utur. Bu kurul, papann nezdinde
istiari veya Papa tarafndan belirlenen hudutlar iinde Papa karar verdimi
takdirde mzakereci bir yol icra eder. kisi arasndaki oran gznn de tutu
lursa
"G e n e l
K o n s ilie r in "
k o p o s la r K u r u lu "
60
L ik
{ L a ic = L a y m a n ) ;
s a - M e s ih in
" P is
k r a ll n n
a d n a
her
v a ftiz
S a c e r d o c e 'u n ,
kehne
ca Incil tercm elerinde, gerekse ldin edebiyatta laos, efleri olan rahipler
v e Levililerden
aa
L a k o s
100 yllarnda papalk etmitir)n m ektubunda basit bir m mini, bir Diynkos veya bir rahipten ayrm ak iin kullanld grlr, (Bk. Yves Congar,
Encylopdie de la foi, Paris, 1967). te bu ayrm, Kilise hukuku yle diye
rek daha da sertletirm itir:
L ik ,
re
k i id ir .
s r r n a
i t ir a k
e tm e y e n
z e llik le
O rd
Uzun bir duraklam adan sonra, likliin nemi bugn kilisede yeniden ken
dini gsterm eye balam tr. Bu konuda eit gte olm ayan iki cereyan bir
birine kar ynelm i d urum dadr: Bir taraftan ruhbanlktan uzaklaan bir
ksm rahip, kilise ve dnya iinde ayrlm imtiyazl durum larn red d e
derken; dier taraftan "A llah 'n C em aat" olarak likler, en kesin ekilde
haklarnn, devlerinin ve yetkilerinin bilincindedirler.
Bugn, In cilin ve m isyonerliin sem bol altnda yeni bir kilise laiklii
teekkl etmitir. O, vicdannda ve ihtiyalarnda ne m anastr spiritualitesinin bir kopyesie ve ne de baya bir Hristiyan hayatnn bir form lne
deil; fakat, insanlk dnyasnda yine insanln hizm etinde ak ve manla
dolu bir hayatn ifadesi olan spiritual is t bir uyuma kavum ay arzu eder.
(Bk. Encyclopdide de la foi). Bununla beraber yine onlar, btn kilisenin
grevlerini ifa etmek zoru nd adrlar. Bu y ece onlar, Isann krallna, s
zne, sakerdosuna gerek itirakiler olarak Isann srrn yaam ak; dn
yann Hristiyanlamasna ehadetleriyle ve nfuzlaryla katkda bulunmak,
Allah'n kanununu daha nsan, daha dil klmak iin madd dnyay dei
tirmek iin faaliyetlerle, yine kilisenin tm grevlerini ifaya ynelmilerdir.
H iyerarik organizasyon iinde ve bizzat kilisenin iktidar ekzersizi iinde;
likler tarafndan bu grevlerin ifasna sebep olan pratik sonular, henz
tam aydnla kavum am tr. Ayrca kuvvetli m ukavem etlerle de karla
acaa benzem ektedir.
61
191
braklacak olursa; kozmik dzen, dzenleyici bir akl olan Allaha veya bir
D m iu rg e 'a ; evin dzeni evin sahibine veya aile bakan ma; C itn in veya
bir devletin dzeni ise kurulm u olan iktidarlara atfedilir. Bu adan din
tarikatlar, onlara ilk disiplini veya dnceyi, dzenleyicilii ve ayrdedici
lii verm i olan kurucularna kadar uzanr. Bu tarikatler, bir disiplinle, bir
nizam nam e ile veya bir takm talim atlarla ve direktrlerle tespit edilmi
belirli artlar iinde ve bir takm am alarla erkek veya kadnlarn brleerek
tekil ettikleri topluluktur. Bu tarikatler, geliirken birliklerini korumak iin
hiyerarilem ilerdir. M anastr tarikatleri, hastahane ile veya m isyonerlerle
ilgili tarikatler asker tarikatler veya valye tari kaderinin hepsi bir greve
v e var olm as gereken br sebebe baldrlar... Bu kaybolursa, tarikat de
lr. E er bu, sadece zayflarsa; tarikat da zayflar veya sadece gsz bir
fikrin tan olmu lour,
te Katolik mezhebindeki O rdre srrn da bu fonksiyona!st perspektiften
tanmak gerekir, ite bu fonksiyon asndan bu O rdre srn kilisenin ncili
yaym as amacyla ve Isa-Mesihin otoritesinden kaynaklanan otorite ile, Pa
pann otoritesi altnda; baz kilise yelerini kendilerine has grevlere sevkeder. te bu g rev ler M esihin ve Allah'n srlarnn datclarnn
zellikle lh kelm m, evharistiyann, Reconciliation'un retim inin, kutla
mann ve idarenin grevleridir.
O rdre Sakram entine itirak, kadem elerle gerekleir. H iyerarinin en alt
derecesinden en st derecesine gitmek iin o, bugn drt kk me ra tip
ihtiva eder: A co ly tat, E xercistat, L ecto rat, P ortier. P isk oposlua u laa
bilmek iin orta m era tip dereceleri ise unlardr: S o u s-d ia co n a t, d ia co
nat, p rtrise. Bu m eratipler yzyllar boyunca deim itir.
O rganizasyon gayesiyle, ncillerde ve Resullerin lerinde formle edilen
yegne hiyerari prensibi ise unlardr: D io cse, p rtre, E vq u es. Sonra
ki om gan izasyon m san kararlarla ilgili olup onlarn koyduu eyi d ei
tirebilecek gce sahiptir. Fakat tayinler ise, sadece piskoposa aittir. nk
yalnz o, tam olarak Sakrament srrna sahiptir.
62
P aroisse (Parish ): Paroisse, kilise tekilt iinde ynetimi bir Katolik veya
P ro testan p apazna tevdi edilm i olan blgesel bir taksim attr. P aro sse'lerin btn, aa yukar, kasabaya eit olan bir manastr bakanln
m eydana getirir. Bir grup m anastr bakanl da piskoposluu olu tu
rurlar. A yrca Paroisse terimi, kilise blgesine ve bu merkezin evresinde
cereyan eden ilerin tm ne temil edilm itir. niversiteye has Paroisse
ise H ristiyan hayatnn ve imannn mtereken derinlemesine matuf ola
rak P gu y un bir dostu Joseph Lotte tarafndan kurulan ze], kamusal, K at
olik retim yelerinin bir araya gelmeleridir.
Nfusu lOG.OO'den fazla baz ehirleri ihtiva eden blgese! taksimat olarak
Paroisse, birbirini tanyan ve mtereken yasandan bir mminler topluluu
da d eildir. Bugn Katolik Kilisesi iinde P aru isselar yerine, fikirlerde,
m esleklerde daha yakn kom uluklarda birbirine benzem e esasna d a y a
nan bir takm cem aatler kurma tem ayl, kendini gsterm ek tedir. Pek
1 32
tabi ki bylece de, gitgide "K ain atta k u ru lm u olan kiliseyi" paroisse'in
tek bana temsil etm esi fikri zayflyor, (II. Vatikan, la Sainte L u tu rgie,
N o:42)
63
" B r t a k m
P a v lu s ,
64
e h it
lis a n la r la
Korintoslulara
(M a rth y re ):
konum ak
M e k tu p , X II,
Eski
ve
ve
A ziz
10.
a l a k
m r le r iy le
a ta
yo k
o lu y o r s u n u z "
" s a
der. "te
le
z d r a p
k a n n
ver,
e k e re k , ru h u n
ru h u
a l"
eklindeki
XX . asrda zellikle, Rusya'da ehitliin hibir zam an yok olm ayacak bir
baka vehesi arlk kazanm tr. O da, celltnn kurtuluu iin, m azlum un
dua etm esidir.
Vahyin 7 ve 18. cm lelerinde dendii gibi, ehitlerin klt, azizlerin klt
nn ilk ekli olm u ve onlarn ruhlar gksel mihrabn altna konm utur.
Bunun iindir ki, onlarn cesetlerinin kalntlar yerin mihrabnn altna kon
m utur. Zira gerek mihrab, onlarn cesetlerinin kalntlardr.
65
g v a
(T e n ta tio n );
g v a
denir. Igvanm
dindeki kabulne gre bu saikler, genel olarak bir hataya srkler. Ancak
onlar sadece bir denem eden ibarettir. H avva olaynda olduu gibi,
g v a 'y
e y ta n 'a
IV ,
M arkos I). Yine kutsal kitapta Tanrsal planna kurtulu uygun olm asa bile
insann Allah'tan bir takm almetleri veya ihsanlan yalvararak istemesi de
Allah' bir nevi denem esi olarak zikredilm itir. Zevke, zenginlie, iktidara
d oym ayan insan istekleri, igvanm kaynan tek eder. Dnya istekleri
(ehvet), geici br nimetin cazibesine kaplr, fakat uzak olan daha yce ni
meti terkeder. Ona kar konulabilirse, igva bizatihi kt bir ey deildir.
nk o, faziletle beraber bulunabilir. Zl;d ve dua, ona kar savata, in
sann en iyi yardm csdr.
66
67
68
193
69
Saint B en oit: 480'de dom u olan Saint Benoit 547'de lm tr. Barbar
larn is ti hsndan sonra, kurduu m anastrlaryla, yerlem e m erkezleri ve
kltr ocaklar ile yeni A vrupa'nn kurucularndan biridir. K urduu m a
nastrlarn en m ehuru 529'da kurduu M ont C assin m anastrdr. Bndictin tarikat ve birok din tarikatler, ittifakla insanln, ahlkn hukukun
aheseri olarak kabul edilen A ziz Benoit'in disiplinine baldrlar.
70
71
72
T eb ih (R o saire): Bu, M eryem 'e kar yaplan bir iltica eklidir. Bunun
kayna, nm
H ris tiy a n la rn
saydklar zam ana v arr. K ilisede ok nemli bir yeri olan bu m urakabe
ekol (tebihle zikir), M eryem'in srlarndan herbirini gsteren onbe onluk
halinde "A ve M ara" yani, "S izi selam ly o ru m
bihle ekilen 150 zikri ihtiva eder. Bir tebih "S z i selam ly o ru m
M er
y e m " eklindeki zikrin be onluundan teekkl etm ektedir. Bu ise, Rosaire'in sadece te birini m eydana getirir. Tebihin tarihi X1. asra kadar
kar. zellikle Dom imken! er tebihi popler hale getirmilerdir.
73
alacak .
Bunun
iin ocu k kutsal olacak ve A llah n olu diye a rlacak ." Daha son
ra, Bakire M eryem , ncillerde ancak nadir hallerde zikredilm itir... Elisa
beth ziyarette, say mabede gtrm ede; Kuds m abedinde, yeni yetien
say tekrar aram ada, C anann dnlerinde Ha'n dibinde dikkat ekici
Meryem teolojisi, kutsal analk valiyi ve m'm inlerin ateli sevgileri zerine
kurulm utur.
21 Kasm 1964'de yaynlanan "L um en G entiu m " inan tikeleri iinde II.
Vatikan Konsili, M eryem teolojisine uzun bir blm ayrm ve bu teoloji
194
" A lla h
A n n e s " n e
A ncak
k n a d
o ld u k a
i in
ih tiy a tl
b e lir t m e k
k ilis e
g e r e k ir
i in d e
ki
M e ry e m
P r o te s ta n lk ,
azizlere
t e o lo jis in in
g e li m e
d a v r a n m t r .
75
76
Ignace de L oyola: Bask asll kibar bir nsan olan Ignace de Lovola (14911556), P am p elu ne kuatm as esnasnda yaralan d k tan son ra, h id ay ete
erm i, askerlik mesleini brakarak kilisenin ve papann hizm etinde Al
lah'n yce sn iin gayret gstermitir. 153 9 da birka arkadayla birlikte
kurduu "sa 'n n ark ad alar" (La Com pagnie de Jsus = Jsuites) tari
katndan sz etmitir. Ignace de Lnyola'nm, murakabe ve ile metodu ola
rak "R u h Ekz ersizi eri" hatr saylr bir neme haizdir.
77
T h rse d 'A v ila: Kar mel ve Kar m e (Carm el-Cnrm es) tarikatnn refo rm latncs ve Ispan yada yirmi kadar m anastrn kurucusu olan Saint Th-
195
du
C a rm e l"
" N u it
o b s c u r e ",
"V iv e
F la m m e
d 'A m o u r",
"C an tiq u e sp iritu el" iirleriyle mistik bir air olan Jean de la Croix (15421591) ayn zam anda m urakabe hayatnn da ozandr. Bu m arakabe'de ruh,
tem izleyici gecelerd en geerek A llah'la birleinceye kadar ykselm itir.
H ayatnda, reform atrlgnden dolay ac ve zdraba m aruz kalmtr.
B) O R T O D O K S M E Z H E B
(lk Yedi Konsil Kilisesi)
199
200
belirginlesin
ehitler,
kilise
b a b a l a n 8 (lde
etimt olsun veya yksek teolojik ehadetten olsun) ve Yedi Genel konsiln kilisesi olarak bizzat ilk b in yln Kilisesinin bir devam olduunun
bilincine ulam bulunmaktadr.
B u g n ortodoks hristiyanlk, trajik olarak yklrken bile, hereyden nce, Konstantn ncesi kilisesinin byk iletici imaj devam edi
yor. nk bu kilise kendini, evharistik cem aatin k ilisesi olarak hissedi
yor. Orada "sa'd ak i hayat" hizmetin ve kardeliin gerek bir tecrbesi
iinde ifade ediliyor. Orada hissedilen spiritualit, normal olarak gerek
mistik bir hal olan ehidin spiritualitesi eklinde grlyor. Orada sa
ile aynileen insan, dile getirilmez bir deiimi ve yeniden hayata kavu
mann (Rsurrection) bereketini duymaktadr. Pagan mparatorluu dev
rinde verdii ehitlerden baka, ibzal imparatorlar devrinde maruz
kald ehitler ve XX. yzyla kadar devam eden Osmanl egem enli
inde ahit olduu " Y e n i - e h i t l e r " nihayet iki dnya sava arasnda
R usy ada verdii ehitlere tank olan Ortodoks kilisesinde "K a n m ver ve
Ruhu elde et" eklindeki ata sznn ok nemli bir yeri vardr.
phesiz Constantin ve T hod oseden itibaren, mucizev ekilde
hristiyan olan C e s a rm Krall ile, A llahn Kralln kartrm ann
riski byk olmutu. Neticede geleneki kitleler, Kiliselere mtr,
piskoposlard a resm ahsiyetler haline gelmilerdir. Gelen Isaya doru
ynelen eilim ve Ruhun ateli ulviyeti, o zaman zahitlik tarafndan mu
hafaza edilmitir. Isa'nn yeniden geliiyle balayacak olan yeni Krallk
iinde, (P arou sie)9, tarihi tamamlamak iin daha bu dnyada bir ksm
gerek dirilmiler olmak isteyenlerin ilk ve ibtdad ekli iinde ortaya
koyduklar bu zahitlik, "A lla h m e czu b u " kiilerin bir baarsyd. Sessiz
ler (Silencieux - Allah'la birlemenin sessizlii), inzivada veya bir sta
dn etrafnda birka tilmizle, kalbi saran ve mutluluk iinde bedenin dei
imini hzlandran, "S a n a tla rn sanatn ve ilim lerin ilm ini" gerekleti
rirler. C n o b itle rd e 10 cem aat hayatnn tadszlamasm d en gelem ek
iin, servetlerin mterek olduu Kuds Orijinal Kilisesine benzer birta
km karde cemaatlar meydana getirmiler, ou kez de sosyal bir grev
ifa etmilerdir.
Bu b y k m a n a s t r t e c r b e s i , h r i s t i y a n c e m a a t i n e ; s a d e c e b i r m i s l ,
b i r b e n i m s e m e v e y a r a t c s p i r i t ua l i t o l a r a k dei l ; ay n z a m a n d a B i z a n s
U su l y i n l e r o l a n t o p y e k n b i r s a n a t n h a z r l a n m a s y l a i l e t i l m i t i r .
Bunca
201
mdahale etmilerdir.
202
V.
Asrdan VIII. Asra k a d a r 1 4 sann, Tanr-Insan realitesi yahut
onun bedeni olan Kilise realitesi veya bizzat hristiyanm realitesi tavaz
zuh etmitir. nsanm, Tanrdan ayrlmamas ne de onda tam olarak yol
olmamas; fakat tanrlaarak onda tamamlanmas in zerinde durulan
konu, daima ikilikten birlie ve birlikten ikilie doru seyretmitir.
zellikle skenderiyyeli Cyrille tarafndan hazrlanan Efes Konsi (M. 431) sa'nn insaniyetinin konusunu, kelimenin (verbe) tanrsal U k
numu olarak belirtmek iin M eryem i "A llah - A n nesi" (Thotokos) iln
etmitir. K a d k y (C halcdoine) K o nsili (451) ise, bu birliin uzlamad
n fakat, karmakszm, deimeksizin, blnmeksizin, ayrlmakszm
Tanrsalln ve insaniyetin Isa'da tamln belirtmitir. Ne yazk ki bu
Konsii tarafndan kullanlan "A lla h - n s a n n " iki tabiat terimi, Tanr
lamamzn temeli olan sa'nm birliini belirtmek iin kullanlan yegne
realite olarak "A lla h - n s a n n " tek tabiatndan bahseden Iskenderiyye
ekolnn formllerine bal olan Msrllar incitmitir. Politik problem
lerin arl ile abucak ciddileen bu anlamazlk "K adk y K o n silin in "
ilkelerine uymayan Kilisenin (Ermeniler - Y a'k ub ier - Kiptiler - Habeliler, sonra; G ney H indistanllar) ayrlmasn nta etmitir. Bugn artk
bu ayrlma sona ermie benziyor.
Bununla beraber 553'de yaplan II. stanbul (Constantinople) Konsi
li, " A llah'n, lm b edende iaddn" ve sann insaniyetinin (insaniye
tine Kilise sayesinde katldmz) ayn zamanda Allah olduunu kabul
ederek, Iskenderiyye ekolunun nemli grlerini yeniden kabul etmitir.
6 80 de icra edilen III. stanbul Konsili, hristiyan olan bir insann
iindeki gibi Isada da, lh irade ile serbest bir ekilde birleerek ta
mamlanan; temiz bir nsan iradenin varlna iaret eder.
Nihayet 787'de toplanan 11. znik Konsili ikonlara tapnmay ka
bul etmitir. nk Allah'n huiulu, maddeyi kutsallatrm ve bylece
yz ve insan olan Tanr kendinde gerek vehesini bulmutur. Bundan do
lay, b ir ikona yaplan tapnma; aslnda onun modeline yneltilmi bir
h a r e k e tti r .
Maxime le Confesseurun, Jean Damascen'in byk sentezi ve son ii
konsilin enerjetik (nergtique) Kristolojisinin Batdan mehul kalmas,
kilisede evharistiyada gerekleen bir Tanrsallama srrn gstermekte
d i r 15. Bununla beraber Kilisenin iyi bir ekilde tanzimi iin "Yedi Konsil", mahall cemaatlerin metropol eklinde ve metropolern de patriklik
seklinde bira raya gelmesini kabul etmitir. (eref srasna gre: Roma,
stanbul, Iskenderiyye, Antakya, Kuds). Grnd gibi bu cemaat hiye
rari merkezlerinin zirvesinde Roma, evrensel bir imtiyaza sahiptir. Bu
(F. : 14)
2 Q3
BZANS DAMGASI
M u htem elen ik bin yln nihayetinde balayan ve stanbul'un
Trkler tarafndan fethiyle tamamlanan donem, zellikle Bizans dnemi
olarak a d la n d r l m t r !6. Kadky KonsiIne bal olmayanlarn ayrl
mas, Yakm -D ou'n un Islm'a boyun emesi, Batnn uzaklamas, eski
Bizans olan stanbul'u, gitgide "D oru doktrin ve doru tapnm a" gibi ift
anlaml " O r t o d o k s lu k la " belirginleen hlristiyanlm, tannm merkezi
haline getirmitir. Artk bundan byle genel patrik (patriarche oecum
nique) ismini alan stanbul Patrii, ncelik imtiyazlarn stlenecektir.
Artk "Y e n i R o m a " d a Ortodoks im paratorluunun bakentidir. Orada
gelien kltr, keyfi bir kltr deil; Kilise tarafndan ilham edilen bir
kltrdr. zellikle keilerle canandrld kabul edilen bir kilisenin,
ehitlie kadar varan sarslm az mukavemetiyle belirginleen iddetli
krizlerden sonra; Csaro - papisme igvas alm; Kilise ve devlet mna
sebetleri ahenkli bir ekilde dzenlenmi, manev bamszln en sert
ekilde savunan kilise, madd iktidardan vazgemi ve antik hmanizmin
(bazan da anti - hristiyan) peryodik kaynaklar tand serapa lik yce
bir niversitede ortaya kan zel istikrarn bile; Devlete terketmitir.
Bakentin yannda murakabeye elverili olan A t h o s 12 adas (M eryem
Bahesi) tamamiyle Ortodoksluun manev bir merkezi haline gelmitir.
nk her Ortodoks lke, orada bir veya birka Manastrn bakmn s
lenmitir. (Bu adada XIII. Asra kadar talya Bndictinleri vard.) ite
buraya, Keiler ve Haclar akn ediyorlar ve ayrca Kutsal da (Saint
Montagne), etrafa ateli misyonerler gnderiyor.
Bu devri, tekml safhas karakterize etmektedir:
1 - B a td a n u z a k l a m a ,
2- M i s y o n e r l i k f a a l i y e tl e r i
204
205
206
207
208
r a l c h " ama gcne sahip olmutur. Fakat bunu o kadar iddetli icra
etmitir ki bu iki temayle skca bal olan Raskol i'tizalini kanlmaz
hale getirmitir.
209
210
itirak etmi ve 1943de yin hakkn eide ederek Sovyet cemiyeti iin
deki mtevaz yerini almtr. kinci Dnya H arbinden sonra Gneydou
Avrupa'da kurulmu olan Halk demokrasileri, Kilise hayatna olduka
sert kstlamalar getirmi; fakat ne kanl zulmler, ne de hristiyan ay
dnlarnn sistemli tahribi olmutur. ki Dnya Sava arasnda, mteva
z bir ky papaz, Romanya'da, sa'nn ismi adna politik srgnleri h i
maye etmiti. te onlard an biri Komnist Partisi iktidara geldikten son
ra, partinin genel sekreteri olmutu. Bylece bu hami papazda, Justinien
ad ile Patrik seilmitir. Patrik I. Justinien, Kilisesini tekiltlandrm
ve 1953'de c e m a a t l e r i sosyalist e konom inin iine sokan ve kalblerde
sa'nn ismini muhafaza ederek keileri, rejimin stedii "T a b i a t dei
i m i n e " itiraka davet eden bir manastr reformunu gerekletirmitir.
Yani " B i r transfiguration" asndan o, ibadet yapmasn bilm eyen onu is
te m ey en veya yapamryan n s a n larn ibad etle rin i k e i le rin stlenm e
lerin i tavsiye etmitir.
Ksaca denebilir ki, ayet XX. asr, Ortodoksluk iin bir ehitlik
asr ise ayn zamanda o, bir evrensellik asrdr da. Bat yarm kresine
doru yaplan ekonom ik glere; Rus ihtillinin ve 1922'de Trk Milli
yetilerinin zaferinin neden olduu neticeleri de ilve edebiliriz. Bylece
m ily o nla rca O rto d o k s, Batya, Bat A v ru pa'y a, zellikle Fransa'ya,
Am erika'ya ve Avustu raya'ya kadar dalmtr. N eticede her yerde
O rto doks cemaatleri, O rto doks hareketler ve birka Ortodoks ilahiyat
ekol teekkl etmitir. Rus dini dncesinin son meyvelerini verdii ve
Bat dncesi iinde (imdilik bu konuda Chestov ve Berdiaeffin isimle
rini sylemek yetecektir) Ortodoksluun tohumlarn sat yer, Parts
olmutur.
TEMEL GEREKLER
A s l n d a , b y k O r t o d o k s g e l e n e k i ind e, i lahi yat, m is t ik h a ya t ,
K il ise srlarn b ir i k i r i n d e n a y r m a k m m k n dei ldi r: B u n a g r e, E v h ristiya
Teolojik
(ekmek-arap
anlamdaki
yini),
"lh
kutsal
K elm "
kitabn
anlamn
aklamaktadr.
i se, y i n l e r d e t a m a m l a n r . S a d e c e
211
geebilir.
l e n m i o l a n P a s k a l y a ( b u r a d a P a q u e s g e i a n l a m n a g e l i r ) s e v i n c i , ite
b u d u r . B u n a g r e M e s i h , l l e r a r a s n d a n d i r i l m i i m B y l e c e o, l m l e
l m k r m t r . M e z a r d a o l a n l a r a da h a y a t v e r m i t i r .
O h a l d e d i r i l m e , d n y a n n g n a h k r eki l l e r i i n d e b i r c e s e d i n y e
n i d e n h a y a t b u l m a s d e m e k t i r . ( B u e k i l l e r e g r e b i z z a t y a a y a n Di zl er
b i l e , b i r m a n d a b i r t a k m c e s e t l e r d e n i b a r e t i z ) f a k a t o, K u t s a l - R u h l a
a y n i l e e n ha ya t n , k i na tn, i ns anl n c a n l a n m a y a ba la d d e m e k ol an
212
213
tekil
ederler.
Aslnda, Kutsal
Ruh'ta
saydamlaan
kiilerin
214
B y l e c e d u a k e n d i l i i n d e n d e r i n b i r u y k u h a l i n e al r. A r t k i n s a n d u a e t
m e z ; d u a n n t k e n d i s i o l u r . B u h a l i y l e o, k i n a t n t a k d i s i ni k u r t a r r , l
v e ateli m a s k e l e r i n al t nd a, k o m u n u n g e r e k s im as n sezer. Ne t ic ed e,
s o n a s r d a A z i z S r a p h i n d e S a n o v ' u n l i k b i r s b k e i fa et t i i g i bi ; l h
n u r d u y g u l a r d a v e b e d e n d e k e n d i n i gs t er i r .
G en el li k le so n der ece ce su r v e ll olan bu m a ne vi y a t, mistik
r kn t ler e, k v e su l h u n b y k b e y a z rtleriyle g n l k n f u z u ve
s a ' n n d i r i l m e s i n d e k i pa r l t i i n d e t m v a r l n k e f i n i t e r c i h e d i y o r .
B u n u n l a b e r a b e r , b u " K u r t a r l m h a y a t s a h i p l e r i " H i n d u deil, H ri st iy an la rd r. n k b u n l a r , H a tayclar o l d u k l a r k ad ar , ay n z a m a n
da R uh
t a y c l a r d r d a 3 7 . B a z a n H a a b a l l k o n l a r y l e s i n e i st i l
e d e r ki, o n l a r b i r t a k m m a s u m l a r v e s a m e c z u b l a n h a l i n e g e l i r l e r . B u
d ur u m d a onlar, sonsuza kadar (mutluluk d ny as n n aksine) huysuzlara ve
halka
h a b e r v e r i l m i o l a n I n c i l i, y a a m a y a
d e v a m ederler. Kt
ka
215
216
KLSENN ANLAMI
Esas olarak Orto doxe Kilise ilmi ( E c c l s i o o g i e ) , Isa, Kutsai-Ruh ve
T eslisle ilgili dogmalar, dorudan izah etmeye ynelen bir k o m m u n io n
Ecclsiologie'si olarak grnr.
K i li s e , e v h a r is tik ce m a a tler d e n olutu u in b irin ci derecede
sann b e d e n i41 o larak tarif edilm itir. Gerekte evharistik bakalam,
m 'm in ler to plu lu unu en realist anlamda sa'nn bedeninde btnleti
riyor. Bu durum d a Mahall Kilise, mcerret evrensel kilisenin bir paras
deil; belli b ir m anada, Kutsal Birliin (Una Sancta) tezahrdr. Za
m anla, det piskoposlar tarafndan kabul edilmi ve tm mahall kili
selerin sadece onda bir birlik tekil ettikleri bir tek evharistiya meydana
gelmitir. nk sa'nn bedeni, Kutsal-Ruhun4^ dayand, manev bir be
dendir. O halde sa'nn bedeninin uzuvlar olan m'minler de Kutsal-Ruh
tayclardr. 1848'd e ark Patriklerinin bir genelgesinde hatrlatld
gibi, onlar, bu vasfla, hakikatin sorumlu muhafzlardr. Allah'n ce
maatinin (Laos Thau) uzuvlar olan liklerin rol ise, teolojik retim ve
aratrm a iin de ok daha nemlidir. Bu rol ba za n, prophtique ahsi
y etler veya hareketler iinde ve bilhassa mnevi ehadet iinde mer
kezileir. O halde, imn hakikatlerini retme yetkisinin (Magistre) te
siri ve tarifi sadece Allahn cemaatnn ortodoks gezisi hesaba katlarak
yap la bilir. H a k ik at, ayet hayatn kendisi ise, vicdanlara dardan
kendini kabul ettirmez. Bilakis o, ruhlarn Kommunionunda ak grlr.
Kilisenin bu iki yn n n karlamasnda, her sr hareketinin kalbini
tekil eden p ic l s e i (yakar) buluyoruz. t e bunun iin zellikle evha
ristiya yininde, deiim, sadece sezgisel s z l e r e bal deil; ayn zaman
da esas o la ra k A llah'tan daha ak b ir ifade ile babad an, ruhun
zerimize ve sa'nn bedeni le bizi b t n l e t i r e n ekmek ve arap ihsan
larnn zerine gndermesini isteyen bu y a l v a r m a y a (Epiclse) baldr.
yinde rahip y alvarm ay (piclse) syler. H e r k e s d e ona itirak eder.
Bylece iki kutsal papaz snf belirir: E v r e n s e l p a p a z l n yeleri olan
likler yalvarma seviyesinde kutlama icra e d e r l e r . Protestan papaz bu
yalvarlar cem eder ve blgede temsilcileri olan papazlarn ve pisko
poslarn havarilere has ehadet 1er s a y e s i n d e , y a l v a r n kabuln tas
dik eder. Dier taraftan yakar olay, o r t o d o k s papaznn, Isa'nn ayn
olmadn, bilakis onu l i k l e r d e n ayran c e v h e r fark olmakszn onun
benzeri olduuna iaret etmektedir. te b u n u n i i ndi r ki her blnmez kili
se gibi ortodoks kilisesi de din g r e v l e r i bi r t a k m evli insanlara tevdi
etmekten geri kalmamtr.
Ortodoks papaz ile halk a r a s n d a k i bu sk i bi r l i i dnlecek
olursa, psikoposlua en lyk adayn, g e l e n e k s e l o l a r a k seilmi olduu
217
218
ORTODOKSLUK ve KOMNZM
O r t o d o k s l u k , h i b i r z a m a n b i r m l k i y e t t e ol oj i s i g e l i t i r m e m i t i r .
Manastrlarn benzer rnekleri olduu ve servetlerin mterek bulunduu
i l k k i l i s e n i n h a t r a s , s rai l p e y g a m b e r l e r i n i n v e G r e k b a b a l a r n n s o s y a l
a d a l e t a r l a r ( A z i z j e a n C h r y s o s t o m e a g r e f aki r , I s a ' n n b i r b e d e n l e m e s i n i t e k i l e d e r . O ' n a g r e m i h r a b s rr , k a r d e l i k s r r n a u l a m a z s a
h i b i r a n l a m i f a d e e t m e z . ) X I X . a s r R u s y a s m d a k i s o s y a l g n a h n sert a n
l am gibi t m
( E : 15)
219
220
se
yok
An
Ro
vardr)
Kbrs
krizi
boyunca
Terklere
rehine grevi
221
222
223
TEOLOJK CEREYANLAR
Ortodoks ilahiyat XX. yzylda, bizzat Rusya'da daha sonra da
Ortodokslarn dald lkelerde Rus dncesi tarafndan uzun sre canl
tutulmutur. Bunun iin, son derece bir yenilikle peygamberlere has gl
bir cereyan; nce "R u s din felse fe si" olarak dikkat ekmitir. Bu cereyann
en byk temsilcisi olan Nicolas B erdiaeff, 1948'de Clamartda lmesine
224
225
h z la n d r m a k ta d r.
226
227
t a r t m a l a r n
228
rans ise b ir dizi konferans hazrln ihtiva eden konsil ncesi geli
meye, ilerlik kazandrm tr.
Fakat, b irtakm yanl anlamalardan dolay M oskova Patriklii,
bir dizi mzakere ile; stanbul'un nceliine bir yenilik muhtevas veren
bu konsilleri, tehlikeye sokmutur nk, Moskova Patriklii, 1969'da ce
maatini K a to lik lere aarken ve 1970de Am erika bam sz O rto doks K i
lisesini kurarken, b tn bunlar sadece k endi
to d o k s b i r l i e d a m m a m t r . Pek tabiki
Patriklii, Konsil ncesi gelimeyi tanmam,
ederek Ortodoks hareketin mihverinde kendini
insiyatifiyle yapm ve Or
bylece de Rus Ortodoks
kendini tam bamsz ln
grmtr.
229
d ky K o nsiline uym ayanlarla" (M. 451} esasta bir takm diyaloga zemin
hazrlamasiyle; meyvesini vermitir. 1964*ten 1970e kadar olan Diyalog
lar, iman konusunda tam bir anlama ile sonulanm ve bu, devaml bir
birliin habercisi olmutur.
Y ine birka yldan beri, zellikle Katoliklerle O rtodokslar a ra
snda, ok verimli diyaloglara giriilmitir. Bylece 1964'de I. Athenagoras ve VI. Paul Kuds'te bir araya gelmiler ve 1967'de Papa, Fener Pat
rikhanesini; Fener Patrii de Vatikan' ziyaret etm itir65. ite bu " i y i
Niyet", diyaloglar 1965'den beri; 1054 Afarozunun kalkmasna ve " B l n
mez K ilisen in " u yzne kmasna zen gsteren orijinal teolojik diyalog
larn, balamasna imkn vermitir.
Ortodokslar iin eski bir yara Katolikler iin se taze bir yara olan
U N A T E S 64 Cemaati problemi, bir ac olarak ortada durmaktadr. nk
Uniatisme, kinci Dnya Harbi akabinde dou lkelerinde kaba ekilde
tasfiye edilmi ve samimi Katolik olan cemaatler, Ortodoks Kilisesine
girmeye zorlanmtr.
Burada unu belirtelim ki, XVL asr Katolisizminin krlmalarna
maruz kalmam olan Ortodoksluk; Katoliklie, Kilise gerek srrn kay
betmeksizin Reform un pozitif isteklerini benimsemesine yardmc olabi
lir.
Bugn Bat Hristiyanl, bizzat imann muhtevasn ortaya koyan
m anev br kriz iindeyken; O rtodoksluk, Kilisenin bed enem esini
aklayan tarih bir kriz iinde bulunmaktadr. Bylece ikisi arasnda
nasl bir karlama olaca ve herbirinn oraya ne getirecei beklenm ek
tedir. Burada sonu iin sz, gen Ortodokslara brakalm. Onlar mese
leye yle bakyorlar: "Y apsal problem lerin tesinde, ada dnyann
krizi hereyden nce bir dnce krizi, b ir ruh krizidir. Bunun iin, iinde
bulunduumuz zaman, hristiyanlann kiliseyi b ir sr olarak unutaca ve
duann nem ini azaltaca bir zaman deildir. Byle yaptklar takdirde
onlar, ekil deitiren ve Tanrlaan sa'da bir hayat olan hristiyanl,
esas y nnden yoksullatrm adan baka bir ey yapm olmazlar. Orto
doksluk, insann gerek kurtuluunun, sadece evreyideirmekle deil;
her seviyede, yeni toplumu kapsayan b ir hizmet iinde, insanlar " D i
rilm e s ev in cini" yeniden kefe sevketmekle m m k n olduunu, gster
m i t ir . " 65
230
DPNOTLAR
1
H ristiyan olm ayan bir m uhitte d om u olan, Olivier Clm ent, uzun bir
aratrm adan sonra O rtodoks Kilisesinde vaftiz olm utur. niversite d o
enti olarak Paris'te Saint-Serge O rtodoks lahiyat Enstitsnde ve Yksek
E t dler E nstitsnde retim yelii yapm tr. "C o n ta c ts" dergisini ka
ranlar arasnda olan Olivier Clem ent, H ristiyan Dounun tarihi ve ruhiyat
zerinde bir ok eser verm itir.
S a in t A n d r R o u b le v ; R oub levin h ayat ve eseri. Saint Serge d e Radonge'in evresindeki m anastrn tesiriyle XIV ve XV. asrlarda Rus kltr
ilerlem esi ve M ill kalkm m asiyle ayn zam ana rastlam ak tad r. 1360-1370
aras d om u olan Roublev ok gen yata Trinit-Saint-Serge m an ast
rnda kei olm utur. O Bizans'n byk ressamlarnn izini tamakla bera
ber, yeni slu p lard a ortaya koym akta gecikmemitir. M oskova'da, Annociation Katedralini (4 0 5 'e doru) ve V ladim irde Dormition Katedralini ss
leyecek olan (1408'e doru) Roublevin belli bal ikonlar bugn, M oskova
Trtiakov galerisinde v e L eningrad m zesindedir. Roublev, 1427 v e 1430
aras lm tr. G m l olduu A ndronikov M anastn, imdi adna tahsis
edilmi bir mzedir.
Sanatnn m an ev deeri ona, ok erkenden erm i olm ay salam tr.
phesiz, A ziz A ndr Roublev eski R usyann en byk ressamdr ve O rto
doksluun kutsal sanatnn en byk yaratclarndan biridir. O, ekil de
itiren bir H ristiyanln hizm etine, onlar sokabilmek iin, Bizans ikon
larnn arasnda Antik sanatm ahengini ve akcln yeniden kefetmitir.
Son derece saydam renkler, ekseriya yuvarlak bir ekilde dzenlenm i olan
izgiler, neeli ve cidd bir takm siluetler ve veheler Roublev'i, mistik bir
ilahiyatn imtiyazl tan haline getirm ilerdir. Onun aheseri olan "Trinit"
bugn, Trtiakov galerisindedir. (Bkz. V. Lazarev, A ndreri Roublev, M oskcou, 1960).
B erd iaeff: 1874'de Kiev'de doan ve 1948'de len N icolas Berdaeff, kendi
ni Batya kabul ettiren yegane Rus din filozofudur. H ristiyanlar daha mis
tik, daha sosyal ve hatta devrim ci birtakm yollara iten onun dncesi,
Dou ve Batnn, iman ve isyann kavak noktasnda kendini gsterir. Asil
bir aileden d om u olan Berdiaeff, gazeteci olm ak iin abucak ev re
sinden uzaklam v e tm politika ve kltr m cadelelerine katlm tr.
nce sosyalisttir: (Bunun iin iki defa tutuklanm tr), az da olsa konform isttir. O, M a rx in dncesi ile Knnt'm dncesini birletirm eye teeb
bs etm itir. 1 9 0 1 'den itibaren, zellikle N ietzsche sayesinde yaratc de
h n n kefi onu, M arxizm den u zak latrm t. Yine de o, Marksizmin ad a
let fikrini daim a m uhafaza etmitir.
231
z elli k le
M a r k s 'l a
N i e t z s c h e yi b i r l e t i r m e y e
te e b b s
e tm i v e z a m a n n , m e k a n n , m a d d e n i n
m ah h a s
232
yksek d ereced e din faaliyet, kinatn eklini d eitirm eye gelen sadan
nuru fkrtmak iin biran olsun mahhasl kran yaratc bir faaliyettir.
B y lece g elecek , m ah h as sev iy ed e arm ha gerilm i, fakat h ereyi
aydnlatm aya yetenekli^ bir Kutsal-Ruh hristiyanlma ait grnyor.
(Berdiaeff iin Bkz.: 1- N. Berdiaeff, U n N ouveau Moyen Age, Paris, 1927; 2Esprit et Libert, P aris, 1943; De la Destination de l'hom m e, essai d'thique
p arad oxale, P aris, 1935; Cinp M ditations sur lexistence, Paris, 1966; Les
sources et le sens du com m unism e Russe, Paris, 1963; De l'Esclavage et de
la liberte de l'hom m e, P aris, 1964; Essai de Mtaphisique Eschatologique,
Paris, 1946; 3* N. Berdiaeff, L'Ide Russe, 1969; 4- N. Berdiaeff, Le Sens de la
cration, Paris, 1955; Essai d'A utobiographie Spirituelle, Paris, 1958,
6
D osto iev sk y : M oskovah asker bir doktorun olu olan D ostoievsky 1821 'de
d om u ve 1881de lm t r. G rd din eitim in derinden tesiri al
tndadr. (Kutsal hafta esnasnda Kilisede, E y b n kitabn okum ak isteye
rek alard). Saint-Ptersburg'da mhendislik eitimi grrken. Rom antiz
min tesirinde kalarak gazeteci ve y azar olm ak iin tahsilini terk etm itir.
sa'ya olan hayranlndan vazgem ed en birtakm sosyalist kulplere g ir
m i, tutuklanarak lm e m ahkum edilm i,idam sehpasnda balanm
v e d rt yl m ddetle zindanda kalmtr. Daha sonra 1859'da yeniden Saint
P tersbou rga dn m tr. Ac ihtiraslarla ve oyunun byleyicilii le ce
hennem lere bu ini; onu, yava yava Allah-nsan tapnm asna gt rm
tr^. Bizim, bu yaz m uhtevasnda ayn zam anda psikolog olan yazar detay
l incelem em iz uygun olm az. Biz b urada onun sadece bir pneum atologue
olduunu hatrlatm akla yetineceiz. P neum atologue, Ruhun ve hrriyetin
trajedisini cereyan ettii nihai derinlie k adar insan incelemektedir.
D ostoievsky'in din dncesinin temel konusu, h rriyet konusudur. "Y e r
altn d a k i a d a m n " ackl, irrasyonel hrriyeti, teknik ve lim dnyasnn
kendisine d o ru yneldii "K rista l sa ra y " ve "M a h e r K a lab alk " o r
tam , kabul etm iyor. Kesin bir ekilde hrriyet, sadece iman ve ak iinde
tam am lanabilir. Byk E ngizisyon ca efsanesi iinde sa, sevgi d oludur ve
sakindir. nk o, iktidarn ve perestijin desiselerini reddetm i, H atan in
m em i; sad ece "in sa n n h r ak ile" tannm tr, ite o zam an sknt
g ven e d n m , dirilm enin m utlu haberi, katiller ve fahielerce kabul
edilmitir.
te D o s t o ie v s k y bu akla, K u rtu lu nda m o d e r n ha ssas iy et in iki tem el
k o n u s u n u ele a lm tr . B a b a y a kar is ya n v e y e r y z n n tebcili, ite
"Frres
233
delil. {Buna gre insan arzu dolu bir varlktr. Onu, sadece H ay y olan A l
lahn gzellii ve yaratlnn gzellii doyurabilir). Zahiren faydasz olan
tam bir sessizlik iinde bulunan, fakat hereyin onun nda man ka
zand azizin vehesiyle m eydana gelen delil.
Babalar Kilisesi olarak Hristiyanln yegne mezhebi olan O rtodoks Kili
sesi, M odem d n yaya, N ietzsche veya Freud^ kadar byk babalarndan
biri olan D ostoievsky'yi vermitir.
1 Le Sou terain (1864), Crim e et Chtim ent (1866), L'Idiot (1868); Les D
m ons (1872), L'A dolescent (1875), Les Freres K aram azov (1880). Bu eser
lerde D ostoievsky imanla canlanm bir dnya grn aklar.
K ilise B ab alan (P res de I'E glise): Kutsal Kitab, yazl veya szl g e
lenei esas alarak , Kilise tarafn dan
hazrlayan, ilk Hristiyan yazarlarna verilen bir addr. Bu isim altnda pisko
poslar, p apalar veya brn Hristiyan yazarlar toplanm az. Bu ismi, sadece,
"d o k trin le rin in d e eri, h ay atlarn n k u tsa ll , K ilise n in tasv ib i ile
tem ayz eden k iiler alrlar" Kilise babalan a, birinci asrn sonundan
itibaren Romal Clment, Antakyal Ignace, Lyonlu Polycarp e gibi hemen
havirelere halef olan Apostolik babalarla balam ve IV. ve V. asrlarda.
Aziz Atnanase ve A ziz Cyrille, Basile, Nazianzeli Grgoire, Nysseli Grgoire,
Jerom e, A ziz Augustinlerle doruk noktasna ulam ve nihayet Vil. ve VIII.
asrlarda Batda byk Grgoire'Ia, Douda Jean D am acneIe sona erm i
tir. Icrna1 hali hari yanlmazl olm ayan Kilise babalarnn retisi, ge
lenein en deerli ehadetieridir. Kilise babalarnn retisi, yine, Hristiyan
mesajnn bir takm fizloyojik kavranlan nasl stlendiini, onlarn saye
sinde teolojinin hibir inn! sisteme katlmakszn nasl gelitiini gster
m ektedir.
9
P aro u sie (P aro u sia): Parousia, yunanca, hazr olu, geli anlam na gelir.
P arousie, dnyann sonunda sa'nn m uhteem geliini b alatacak olan
yeni kralln bal angcn gsteren kyamete ait (Eschatologique) bir terim
dir. Bizzat, cesetlerin dirildii anda, Mesih'in ikinci defa ve kesin olarak
grnm esidir. Katolik inancna gre Parouise, Mesh bir bekleyi iinde
234
im anda ve inayette daha imdiden yaanabilir, fakat onun tam ekli, parlak
bir k iinde son yarg gn gerekleecektir.
10
Bu
11
12
tk o n
(Ico n e): D ar m anda kon, tahta panonun zerine yaplm bir resmi
belirtir. Bu ikon bir bayram vesilesiyle Kilisede tehir edilir veya kilisenin
duvarlar zerinde ve bilhassa kilisenin ikon ostase blm nde srekli ola
rak bulundurulur. Bir evde de "Y k sek b ir k eye" konmu olan ikonlar,
ailenin m ihrabm tekil eder. Fakat bir kilise, tm m im arisiyle, fayanslaryle, freksleriyle dev gibi bir ikonu m eydana getirir. VII. Genel Konst
(787) "K u tsa l re s im le re " veya
" k o n la r a
etm itir. Bu sayg, bir tapnm a deildir, o, sadece tapnm aya br vastadr.
; Zira ikon, daim a asmi yanstr. Yani
o,
" ik o n la r ik o n u "
VII. Genel Konsil ve 1667 M oskova Konsili, tanrsal derinliin kayna ola
rak babann tasvirini yasak etmitir. Ancak sa tasvir edilebilir ve edilmeli
dir de. nk Isa, sadece tanrsal kelm deil, o, ayn zam anda babann
ayn cevherinin bir suretidir. Onda grnm ez olan baba, m addeyi kutsal
latrarak gr n r hale gelm itir. A llahn eklinde yaratlm olan insan,
Isada v e kutsal ruhta tam bir benzerlik, yani gerek ehresini bulur.
Tanrlam a konusunda O rtodoxe mistik gelenei aklayan konun, telkin
ettii ebedilik ehresi ite budur. (Orada kulaklar ve azlar incelmi ve ie
kvrlm, aln genilemi ve parlam ; yz, bsbtn gz haline gelmi, yani
tam am en ef fa flam tr. Tasvir, daim a cepheden yaplm tr. te btn
bunlar, saf dua ve saf kabul haline gelmi bir varl gstermektedir.)
Bnylece Ikon, tanrsal gzelliin srr haline gelmi, kutlu bir ahsiyetin
varln ortaya karm tr. O rtodokslua gre ikon, yinin tamam layc bir
ksmn tekil eder. konun ressam ise, gerek bir grev icra eder. Sert ku
rallar, bayram larn anlamn ve tasvir edilmi yzlerin hrriyetini korurlar.
Fakat ressamn hrriyeti onlar kullanmak iin hudutsuzdur.
S o n a s r l a r d a k i b y k b ir g e r i l e m e d e n s o n r a ikon sanat
b u g n , bir
13
A thanase
yap l an znik (N ic e) Konsilinin n c le r in d en d ir . O K o n s ld e A r ia n izm i nfor oz ettirmitir. A yn z a m a n d a A th an as e, ilhiyat, yazar, kilise babasdr.
tizal o l a ra k m c a d e l e ettii A r ie n l e r taraf nd an birok de fa s r g n edil
mitir. (2 98 -373 )
14
15
T a n r l a m a { D i f i c a t i o n ) : O r t o d o k s Kilisesi gelenei,
"insann T an r o l
( E : 16) 2 35
Bizans devrinin toplu bir yorum u iin Bkz.: O. Clment. L 'Essor du Christia
nisme Oriental et Byzance et le Christianism e, 2 vol. Paris, 1964.
17
C n o b itle r
M a n a s tr
(Les
M o n astres
Bu
m a
236
teekkl ettirmitir. Biri 130, dieri 1800 yllarnda Ortodoks Kilisesini kur
taran iki yenilik hareketi de, A thosculardan kmtr. Onun ada krizi ise
hereyden nce biyolojiktir: XX . yzyl ihtillleri, Slav ve Rumen mensubi
yetini kurutm u ve bu saysal gszlk (19I2'd e 7000 kei, 970' e 1300
kei) sert olaylarla ve bazan da ahlk bozucu olaylarla kendini gster
mitir. Fakat yine de kriz, tarm sal geleneksel bir cem iyete bal olan zahitligin artan uyum suzluu ile, psiko-sosyal bir grnm dedir. Tehdit altnda
olan A thos, dnyann karsnda ou defa kayg ile ve inkr ile tepki
gsterm itir. Yine de yenilem eyi ve hsychaste (iffet) gelenei kabul eden
birka Y u n an m anastr, "lde" d evam etm ektedir. XX. yzyl Ortodok
sluunun en byk ruhanilerinden biri olan Hakm Sylvain (l. 1938) bir
A th o n itdir. (Bu konuda Bkz.: L 'A th o s et le M onachism e O rtodoks in
"C on tacts", P aris, I9 6 0 . J. Bies, M ont A thos, Paris, 1963; Le M ilnaire du
M ont A thos (963 - 1963), ln E tu des et M langes (H eversin, C h evetogne,
1964, A rchim andrite Sofrany, tlie Undistorted image, Staretz silouan, (1866 1958), London, 1958.)
18
19
20
21
S y m e o 'u n eserlerin in
237
24
25
26
K a r
R e fo rm :
V. Pie (1566 - 1572) tarafndan yeniden balatlm; III. Jules (155 0 - 1555), II.
Marcel (1555) ve IV. Pie (1559 - 1566) devirlerinde de az veya ok bu reforma
devam edilm itir. III. Paul tarafndan toplanan T ren te K o n sili (1545 1563), Kilise kurulularn ve retisini yeniden tekiltlandrm, yeni itizalleri fa etmi, fakat Kilise birliini yeniden kurmay baaram am tr.
1 5 3 9 da A ziz
a rk a
G. F l o n o v k s y , T he O r t o d o k s c h u r c h e s an d the O e c u m e n i c a l M o v e rn e n t
p r i o r to 1910 A H i s t o r y of the O ec u m e n i c a l M o v e rn e n t ( 1 5 1 7 - 1 9 4 8 ) L o n
dres, R. R o u ss e and S.C. Veill, s.p.c.k, 1954
28
P h iio cale
( P h i o k a i a ) : Philocnlie " G z e l l i k
a k " a n l a m n a gelir. Bu
238
29
30
Bkz.: C ontacts, Revue Franaise de L'O rthodoxie, t.XVII. No. 49, Paris, 1965
31
33
34
35
K y a m e t (A p o ca ly p se ): A pocalypse, M ild birinci asrda sembolik m kaefeler olarak hir zam an hakknda birtakm vahiyleri ihtiva eden, Yahu
di ve H ristiyan muhitlerde olduka yaygn olan bir edebiyat trdr. Bu
m kaefelerden bazlar H ezekie, Zek erya, Yoel ve Daniel p eyg am b er
lerde grdm z gibi bir takm dehet sahnelerini tasvir eder.
Bu ismi tayan Yeni Ahid'n son kitab (Vahiy), sevgili H avari A ziz Yuhanna'ya atfedilm i veya ksmen onun yakn talebelerinden birine isnad edil
mitir, Yuhnnna onu, mild 94 - 95 senelerinde Domitie'nin saltanatnn so
nuna doru yazm olabilir. N eron'a telmihlerde bulunan baz ksmlar bu
tarihten nce yazlm olm aldr. Roma im p aratorluu nu n bir devresinin
zulm leri zerinde merkezilem i olan her kitapta bu zulm ler, zamann
sonunun mjdeci alm etlerine ve sa-M esihin saltanatnn kesin tesisine
balanm tr. Bylece biri tarih, dieri peygam beri ve e sk a to o jik olmak
zere iki seviyede yorum yaplmtr. H er iki halde de yorum , zellikle ra
kam larn sembolik anlatm na ve tasvirlerin ba d ndrc ifadesine d a
yanm aktadr.
36
37
Ruhun Srr hakknda Bkz.: P. Evdokim ov, L'Esprit Saint dans la tradition
239
39
40
41
sann "Bedeni Kilisesi "Evharistik Ecclsiologie" hakknda Bkz.: G. Florovsky. Le Corps du Christ Vivant" in la Sainte Eglise U niverselle, paris, 19S3;
N. A fanassieff et autres : La P rim aut de Pierre dans l'Eglise O rthod oxe,
Paris, 1960.
42
Ortodoks Ecclsiologie iinde Kutsal ruhun oynad rol iin Bkz.: N. A . Nissiotis, "Pneum atoogie O rthodoxe" in Le Saint - Esprit, Genve, 1963.
43
44
G. M atzneff, TA rdinm andrite, Paris, 1966; Com m e le feu ml d'A rom ates,
Paris, 1969; Le Carnet A rabe, Paris, 1971.
45
46
47
Chestov'un eserleri in Bkz.: La Philosophie de la Tragdie sur les confinges d e la Vie; Le pouvoir des Clefs - Athnes et Jrusalem sur la balance de
Job.
48
49
50
Losskynin dncesi hakknda toplu bilgi iin Bkz.: O, Clm ent, Vladimir
52
53
A-
E. Behr - Sige], La prire de Jsus, in Dieu Vivant No:8, Paris, 1948; Pierre et
55
1958.
57
Toplu bir deerlendirm e iin Bkz.: O, Clment "La Vie et P O euvre de Paul
E vd akim ov, Quelques Approches" inPaul Evdakim ov, Tmoin de la Beaut
240
59
60
61
62
Bkz.: O. Clm ent, Dialoques A vec le P atriarche A thn agoras, Paris, 1969
63
(Fay ard )
Yine Papa IL Jean-Paul 29 Kasm 1979'da Fener patrii . D im itrios'u ziyaret
etm i v e Istan bu l Saint G eorge k ated ralin d e m terek d u ay a itirak
etm itir. Bk. La D ocum entation Catholique 16 Aralk 1979.
64
65
Kr.: Syndesm os genel birlii karan, bos ton, (12 - 25 Tem m uz 1971)
241
C) P R O T E S T A N L I K M E Z H E B
TA R H BR BAKI
XVI. asr reformundan domu olan Protestanlk2 hareketi, B a tn n
din tarihi iinde kendini, ne yeni bir din olarak ne de Hristiyanln yeni
bir ekli olarak takdim eder. O, Bat kilisesini uzuvlar ve ba iinde de
rin bir reforma tabi tutma hareketidir. Bylece, Protestanln douunda,
hibir itizali ihtilf da sz konusu deildir. O, XIIL yzyla kadar uza
nan, uzun bir kilise reform faaliyetinin bir uzantsdr. Bu hareketin
nclerinden bir ksm, Kilise tarafndan aforoz edilmi; dier bir ksm
ise aforoz edilmemitir. Mesel, Hussites ve Vaudoislar, savonarole, pic
de la Mirndole bir takm zulmlere maruz kalmlar; Luther3 ile akra
balna henz iaret edilmemi olan aziz Bernard, "P a p a l n olduka
ar idare ve istilsn a" kar yapt hcumlara ramen kilisede sakince
yaamtr. Eer Reform, "ayn kiliselerin teekkl" ile sonulanmsa, bu
ayn zamanda nerilen reformlarn, toplu karakterlerinden, politik ve Ki
liseye has durumlardan kaynaklanmtr, ite bunun iindir ki, Tapalk ve
H km darlar arasndaki tartma korkun boyutlara ulat anlarda ve
h k m d arlar muhtelif sebeplerden dolay Reform cular destekledikle
rinde krlma, zaruri olarak ortaya kmtr.
ite bund an dolaydr ki Reformu, uzun sre dnlm stratejik
pln ve bir takm liderleri olan organizeli bir hareket olarak grmem ek
gerekecektir. nk Reform, Avrupa toplumunun btn kesimlerinde ma
yalaman manev bir ihtiyaca cevap olarak domu, kendiliinden ve biz
245
246
H M A N ST L E R ELVERL BR O R TA M YARATIYORLAR
Bu konudaki ese rle re 5 b av u rara k , harek etin genel b ir tahlilini
y apm ak iin, R eform un m anev yapsn zellikle tasvire alacaz.
Arka pland a, Reform, btn sosyal snflara nfuz eden derin bir kayg le
olumutur. Bu kayg, kurtulu problemi ve kurtulu inanc etrafnda
arlk kazanyordu. Yine Reform un kklerini, gemi iki asrm mistik ve
dini olan tm h a rek etlerinin iine uzaty ord u... K ark d evirlerin
zellii olan byle bir inan arayna, Kilise uygulamalar ve kurumlarm
eletirisi de ilave edilebilir. Dikkat eken manzara u idi: Papalk ile
hkm d arlar arasndaki kt ilikiler (1516'dakt Fransa Concordatosu6
bu konuda iyi bir misl tekil eder), saray faaliyetleriyle silinip yok edi
len yksek rtbeli papazlarn istikrarsz durumlar, askeri ve diplomatik
faaliyetler, yksek papaz snfnn cehaleti, Kilise menfaatlerinin suiis
timali, piskoposlar ve keiler aras otorite atmalar, ticaret meta
haline getirilen endljensler v.s...
Eer m atbaann icad olmam Incil'e ve Kilise babalarna ait olan
yazlar, byk bir neirle kanalize edilmemi, kaynaklara dn hareke
ti, Hmanistlerin sabrl almalaryle mmkn olmam olsayd; ite bu
sosyal endie ve honutsuzluk; muhtelif ekiller alabilecek ve neticede de
Reform gereklemiyecekti. phesiz orijinal yaynlarn, tercmelerin ve
erhlerin de Incil'in s ad elik e nd iesine katklar olm utur. Birok
h m anist, reform cular izlem em elerine (ancak E rasm e veya Lefvre
d Etaples hari) ve kiisel bir din ukalalk iinde olmalarna ramen
Hmanist hareket Augustin R enaudet'in7 tasvir ettii Reform ncesi at
mosferi yaratmtr.
R e fo rm cu
hare k e tin
b a lang c
o larak
g e n ellik le
1517
tarihi
247
Hesse)
ve o k say d a b a m s z eh irler R e fo r m a
B r i o n n e 10 v e L e f v r e
d E t a p l e s ' i n e t r a f n d a f a a l i y e t g s t e r e n M e a u x g r u b u v e o k s a y d a k e i i n
vaa zy la, zihinlerin artlandrlmas na ra m en ; yine de, Fra nsa'ya L u t
herci
yazlarn
girmesine
ve
halk
i i n d e 11 t a n n m a s n a e n g e l o l u n a
m a m t r. F a k a t b t n b u n l a r a r a m e n he rkes (bata L u t h er ve on u n
ev resi) yo l su zl u k l a r ortaya k o y a c a k ve doktrine, Incil'e has ve h ey i
249
250
<F. : i 7)
251
252
253
yini ile ilgili olan onbeinci maddenin de nemli bir ksmnda uyuma
salanmt. Sadece " s a nn gerek bedeninin ve kannn cismen ekmekte
ve arapta olup olmamasn b ilm e k " problemi bu toplantya itirak eden
leri blm ve protestanln tarihi boyunca b r takm glkler dour
maya devam etmitir. Ancak XX. a s n n sonunda bu Evharistik {ek m ek arap yini) kavga, bir zm bulmua benziyor.
PROTESTANLIIN RUHU
Protestanln tarihini B ossuet'd en beri, bir blnmeler ve ayrlk
lar tarihi olarak mtalaa e tm e k det olmutur. Aslnda bu olaylarn
yle bir izahn yapmak gereklere daha uygun dmektedir: Lutherci ve
Calvinci reformdan dom u olan Kiliseler, Roma'ya kar tavrlarn "La
Confession d'Augsbourg (1530)", "A rticle de Smalkalde 1537", "La Confes
sio n de la Rohcelle 1559", "L a C o n fe s sio n cossaise 1560", "La Confession
des pays - Bas 1561", "L e Catchism e de Heidelberg 1563", "La Confession
Helvtique Postrieur 1 5 6 6 ", "L a Form ule de Concorde 1577" gibi byk
sem bolik yazlar iinde b elirtirlerken ; dier taraftan kendilerini d
manlarna kar savunmak ve bu yzden de gelimelerini srdrerek tarih
boyunca yeni kiliselerin domasna neden olan birtakm zlemleri ve be
lirli konulan, bir kenara brakm ak zorunda kalmlardr. Ancak bu Kili
seler de er ge Protestanla katlmlardr.
256
257
258
259
260
Bu konuda, K ierk eg aa rd 22 tarafndan ifa edilen Kilisenin bozulm uluunu dnmek gerekir.
liberalizmi,
Hristiyan iman
ve h a y a t n
t esi s e t m e k i i n; y e g n e
o t o r i t e o l a n e k i r d e i o r t a y a k a r a b i l e c e k o l a n e y i n , t a r i h e l e t i r i m e
l odi ar o l d u u n u d n m e k l e , h a k s z l k e t mi t i r . L h z c h k h a r e k e t i d e
farkl m e t o l a r i a d a ol s a, a y n e n b u n u g i bi di r . O da K t a b o M u k a d d e s m e
t inl eri nde g z e b a t a n k e l m ol aynn pe indedi r. Asl nda bu ol ay, i ns ann
ve
tarihin
I s a s o l a n
sa ile k a r l a m a d r . a d a d n y a d a , k e l m
o l a y n n b u k a r a k t e r i n i , e n iyi e k i l d e o r t a y a k o y a n p h e s i z Ka r i B a r t h
o l mu t u r .
261
262
263
PROTESTANLIK KLSESNN TP
Protestanlk, kilise yapsna ve tekiltna birinci derecede nem
vermez. Protestanlk, amentsnde Allah'n kelmnn ve kilise srlarnn
reti ' m es iin sadece br hizmete gerek duyduunu akiar. Hatta Lutherden daha ok kilise tekilts olan Calvin bile, kilise disiplinine
fazla tin em vermemitir. Fine de o, Ingiltere kilisesi iinde gerekten
Incil'in vaaz edilmesi artyla '.-arl devam eden piskoposluk hiye-
25 4
rarisinln kabulnde, pek zorluk karmamtr. Reformun belirledii kilise tarifi, mahall cemaata temel bir nem atfediyor. nk sann bedeni
nin ekillendii yer cemaattr. Bu mahhas cemaat endiesi, Protestan
kilisesinde daimilik arzeder. Fakat bununla beraber, Protestan Kilisesi
iin, kilisenin evrensellii de gzden uzak tutulmamtr. nk mahall
ce m aa t, evrensel kilisenin im tiyazl b ir ifadesidir. Y in e reform dan
d om u olan kiliselerin bu iki zoraylc hesaba kattklar grle
cektir. Fakat bu kurulularn tek ekilli olmadn belirtmek gerekir.
ada A vrupay karakterize eden mill blnme, farkl kiliselerle hi
bir zaman uziamamtr. Dier taraftan, toptan reforma gemi olan mil
letlerde kurulan kiliseler, sz konusu edildiinde (skandinav Kiliseleri)
veya Katolik kiliseleri ile birlikte veya ona m uhalif olan kiliseler
gznnde tutulduunda; kilise organizasyonunun olduka farkl olduu
dikkati eker. nk temel ilhamla, tarihin deikenlii arasndaki
kom binezon, belirli kilise yap tiplerini ortaya karmtr.
P iskop oslu k la lgili hiy erarik kilise tipi, Roma
ile y u m u ak
265
ayinine
kiisel bir t a a h h d
karakteri v e r m e y e
alyorlar.
( B y e c e K o n f i r m a s y o n y i n i 1 6 v e y a 18 y a m a k a d a r g e c i k t i r i l e r e k d i n
eitim uzatlyor ve K on fi rm a sy o n u n otoma ti k karakterine are b u l m a k
i i n al l yo r ) . A y r c a o n l a r n bi r o u , k k l e r i n va f t i z i k o n u s u n u , y e
ni d en g z d e n g e i rm ek te d ir le r. Teol oj i k ol arak Al lah ' n g n l rahatlatc
I u t f un u n bir a l a m e t i o l a r ak d o r u l a n m o l a n p e d a b a p t i s m ( oc u k l a r n
vaftizi) ki li sed en az v e ya o k k o p m u ol an eb e ve y nl e ri n, o n u s ad e c e s o s
yal bir ayin olar ak grm eleri yl e anlamn gere kt en k a y b e t m e tehlike
s i y l e k ar k a r y a g e l m i t i r . F a k a t b u n a p a r a l e l , i k r a r a k i l i s e l e r y l e
b i r g e l i m e g e i r m i l e r d i r : n c e i krarc k i l i s e t ipi, o n l a r a g r e g e l e n e k s e l
b i r m o d e l h a l i n e g e l mi t i r . ( Ya n i ai l e g e l e n e i ile, B a b a d a n o u l a g e e
r ek ) . D i e r y a n d a n o n l a r , f e r t l e r i n i m a n n n i k r a r n n d u y g u s a l v e h e y e
266
(F.
18)
267
268
269
270
271
272
273
274
275
hatta
zihinsel
form asyonlaryla
Protestan
ilahiyatlar
ise { K an t ,
H e g e l , D i l t h e y , M a x W e b e r g i b t j ~ s bu , bi r t e s a d f d e i l d i r . Y i n e t a r i h i n
ve zam ann
a k a b i r i hl l i o l a n m i s t i k h a y a t a , P r o t e s t a n l n a z t e
m a y l ettiini d e beli rt mi ti k.
276
teriminin
orijinal
olarak m s b e t bir m n s ol m as n a
r a m e n ; y i n e d e o n u n b i z z a t d i n i m e f h u m a d a y a n a n bi r m u h a l e f e t l e e n g e l
l e n d i i i n k r e d i l e m e z . Bi r o k K a t o l i k d n r i in, e n g e l i m i eki l l eri
i n d e d n , bi r n e v i i m a n n b e k l e n i i v e n e a l m n teki l e d e r . Y i n e , h e r
d i n d a r r u h da b i i k u v v e h r i s t i y a n d r . B i r o k P r o t e s t a n d n r i se, L u t h e r
v e K a l v i n ' i n d o k t r i n i n e t a bi o l a r a k v e o n a b i r a z s e r t l e t i r e r e k d i n i n d a i
m a i m a n i i n b i r b a h a n e o l d u u n u s y l e m e k t e d i r l e r . Ha t t a i m a n s z l n
i n s a n n i l i k i l e r i ni H a y y o l a n A l l a h ' l a d e i l , k u t s a l l a d z e n l e m e i d d i
asn or t ay a k o y d u u n u s y l e m e k t e d i r l e r . B u g n hu d n c e n i n , Kari
B a r t h , B o n h o e f f e r 2 , H a r v e y , G n A - 1 g i b i o l d u k a f ar kl i l h a h i y a t l a r d a
olmas
olduka
manidardr.
Yine
Taul
TiilichM
g-:p;
bir Protestan
i l h i y a t s , h r i s t y a n l , d a h a o k m n f e r i t di ni t e ms i l e d e n g e n e l b r
a n l a y n i i ne d a h i l e t m e k t e , t e r e d d t g s t e r m e m i t i r .
277
Allah'n bir ihsan olan Kilise, tanrsal bir realite deildir. Ahir zam an
da olacak olan eylere tank olarak (yani Tanrsal Kralla) Kilise, son
dan bir nceki realitedir. sa'nn bedeni olarak kilisenin, ancak imdiki
dzen iinde bir anlam vardr. O, haber verdii " A l l a h n K r a l l "
nnde yok olup gidecektir. Kilise zaman ile Krallk zaman arasnda
veya ebedilik arasnda ok derin bir kopukluk vardr. Bu mesele, yle de
ortaya konabilir; Kilise, daima savaan kilise d ir, m u z a ffe r k ilise de
ildir. O, Ha altnda b ir kilisedir. Hibir zam an m uzaffer kilise deil
dir. O rtodokslarn veya K ato likle rin aksine, Protestanlar, " K ilis e gna
h n d a n " b a h se tm e k d e tereddd etm em ilerdir. Aslnda Protestanln
teolojik seyri, bir kristolojik seyirdir: Bylece bu seyir, Kiliseden sa'ya
deil; kiliseyi kefetmek iin sadan Kiliseye doru ynelmektedir. Her
ne kadar o, ok gelimi bir Kilise ilmi formle etmemi, Kilise kuru
lularn artrmam, aksine onlar izafilendirmeye ynelmise; bunlar,
sadece Bedenlemi Kelm olan sa'nn, ulv roln azaltmamak iin
yapmtr. nk bu yaplar ne olursa olsun bu szn haber verildii her
yerde ve bu szn srlarnn tatbik edildii her yerde Kilise, bir realite
olarak vardr. Netice olarak denebilir ki, bu olaylar meydana gelmedii
srece de Kilise var olmaya devam edecektir.
safhalarna
a h i t o l d u u d a i l v e ed i l e b i l i r . Bu s a f h a l a r , P r o t e s t a n l n o r i j i n a l h e
d e f i n i n z a y f l a m a s n a u y g u n g e l mi t i r . G e r e k t e , A l l a h n Y c e i n a y e t i n i
t e m e l d e k a b u l e d e n b i r d o k t r i ni n, e m i n v e s a k i n b i r h a y a t tarz d o u r m a s
n o r m a l d i r . O y s a a h l k g e r g i n l i k bi r n e v i . d t e m s i l e d e r . Z a t e n P r o
t e s t a n l k t a l h am n n d e v a ml bi r ek il de z i r ve s in d e b u l u n d u u n u iddia
edemez.
A y r c a t a r i h o n u , t e k i l t l a n m a y a , h e r e i t i l e r e u z a n m a y a ve
s a l a m b i r K i l i s e h a l i n e g e l m e y e d e z o r l a m t r . O y s a P r o t e s t a n l k , Bat
K i l i s e s i n i n y e n ileni i v e R e f o r m u n b e k l e n i i i i n d e g e i c i b i r g r n m o l a
r a k d o m u t u r . N e t i c e d e XVI I . as r n ser t p o l e m i k l e r i , o n u n b i l i n l e n m e s i n e
y a r d m c o l m u , n e t i c e d e P r o t e s t a n l k , a k b e t i ni d n m e k z o r u n d a k a l
m t r . Y i n e d e k e n d i n e h a s K i l i s e i l m i y l e b u e i l i m i , k s m e n m u h a f a z a
278
D P N O T L A R
1
2
3
4
27S
7
8
9
280
10
11
12
281
13
14
15
16
17
18
19
282
20
21
22
(F. : 19)
283
23
sa'nn ehre deitirmesi, bir takm mucizeler vs. ile ilgili rivayetler bunlar
arasndadr,
te bu teoriye gre, bylece her trl tabiat st unsurdan tecrid edilmi
ve olumlu bir hayata kavuturulmu sanm tarihi v e onun gerek teblii or
taya km olacaktr. Bultmann' bir septik (pheci) olarak gstermek is
teyen baz yorumcu lar, hakszlk iindedirler. nk Bultmann, InciTdeki
ilah kelma inanyor. Fakat onun, Heidegger'in existansialist izgisi iinde,
imdilik her insann kahlabildii "Kilisenin, devam eden Isadan baka bir
ey olm ad" eklindeki bir proje olarak yoru mlanm as gerektiine de
inanyor. (Protestan gr iin bkz.: A. Malet, La Pense de Rudolf Bult
mann, Gneve, 1962; Katolik gr iin bkz.: R. Mari, Bultmann et la foi
chrtienne, Paris, 167; R. Bull tman n'm belli bal eserlerinin bibliyografyas
iin bkz.: Bilan de la thologie du X X e Sicle, t. Il, Paris, 1971).
Sren K ierk e gaa rd: Berlin'de (1841-1842) Scheling'in okul arkada olan
DanimarkalI ilhiyat ve fizolof K i e r k e g a a r d 1 8 1 3 d e C o p e n h ag u e da
domutur. stihza kavram (Le consept d ironie) zerinde bir tez savun
mas yapm olan Kierkegaard, 11 Kasm l S 5 5 de lmtr. E xistan s iy aJist hareketin kaynanda Kierkegaard bulunmaktadr. I 8 3 7 de karlat
nianls Rgine Olsen'le olan mnasebetlerinin ac tecrbesi, onun d n
cesine ok etki yapmtr. Hegeki idealizme ve din kuralcla kar dn
cesinin merkezine, ferdin altedilmez deerini koymutur. Ona gre, ebe
veynine, nianlsna, dostlarna, kendine ve Allaha k olan herkes bed
bahttr. O kayglan, duygulan, yoksunluklar, yalnzl, dile gitirilemez d u
rumlar analiz eder, bundan, zamann karsnda ve kendi iine kapanm
insann d u r u m u karsnda, mitsiz bir tutum karr buradan da bu
dnyann artlarna ters dsen hristiynn ahlknn ancak eb edilik iinde
tatbik edilebiliecei sonucunu karr. Bu ahlak, "E b e d ilik , zaman n tm
y ara larn iyiletirecektir7' szyle ifade edilmitir.
Kierkegaard hayat, menzilli uzun bir yry olarak tasavvur eder. Bu
m e n z i l l e r , Duyarlln p a ro d o x lariyle kuatlm olan Estetik d n em ;
Akm km azlan zerinde dnceler devresi olan. A h l k D o n e m ; Bu
dnyann geici artlarnn dnda olan. Dn Dnem'dir...
Ateli araylar, sadece onun "D in air" olduunu ortaya koymutur.
Kierkegaard, hi ris tiyan ln ebediliini ve tarihiliini u cins formllerle
uzlatryor: "E e r b ir olay, so nsu zlua d e k ge re k bir olaysa; o ayn
ek ild e btn dev irlere yakn d e m ek tir."
Kierkegaard 'm nemli ve orijinal eseri Fans ad a ancak lmnden 80 sene
sonra yaylm aya balamtr. Onun tesirini bilhassa, Heidegger, Jaspers,
Max Scheller, Karl Barth, jean Wahl, Gabriel Marcel, Jean-Paul Sartre
zerinde grmekteyiz.
Balca
e s e rl er i :
2 S4
24
25
26
27
28
29
30
31
286
--------
V
HNDUZM1
ve
'
-i
h arek etin in
yann da
sra
b am sz
yer
269
PRATKLER
Daha ilk anda, hi deilse normal ekli altnda H in d u izm in , sosyal
bir din olduu zerinde srar etmek olduka nemlidir. Bu sz, bu dinin
m Aminlerinin Tanr ile olan mnasebetlerinin, aile, kast, mezhep gibi sos
yal bir gruba ait olarak skca belirlendii eklini de anlamak gerekir.
290
Bir ferdin, nceden var olan kadrolarn, yani daha doutan ast olduu
kastn dnda, hareket etmesi m m k n deildir. ayet bunu yapmaya
yneltilirse bu, bir baka k as tn , yani m e z h e b in ortaya kmasna neden
o l m a k t a d r . Daha sonra grlecei gibi m ezhepler, canl bir vcudun
hcreleri gibi oalmaya ynelmilerdir. S osy al hak lard a n kurtulmann
vegne yolu, keilerin ve dilenci rahiplerin hayat tarzn benimseyerek
dnyadan vazgemektir. Fakat ekseriya bu dnyadan vazgeenler "s d h u " , 6 manevi stad " g u r u " / haline dnmekte bu nvanla mezhep kurucu*
lan olm akta ve kendi ahsiyetleri etrafnda nce kurtulmay d n
dkleri bir cem aat tipi meydana getirmektedirler.
H N D S T A N D A
D N
P O L T E S T T R
vardr.
Fakat
bunlar,
ok
zorlayc
olan
aile
ve
mezhep
291
DHARMA
Hndular bu realiteyi ifade etmek in sanskrite D h arm a terimin
den yararlanrlar. Olduka zor tercme edilebilen bu kelime, ayn anda
evrensel dzeni, hukuk kanunu, politik ve sosyolojik normu hatrlat
maktadr. Bu kelimeye, ebedlik dem ek olan santana kelimesi de ilve
edilerek, Hindu mminleri bu ismi, dinleri olan H induizme veya " S a
ntana d harm a"y a vermektedirler. Byle bir kelimenin seimi ise mani
dardr. nk bu, bu dinin evrensel ve daimi bir realitenin nsan, dnyev
ifadesi olarak hissedilmesine iaret etmektedir. Yani, hibir kurucu onun
messeselemesine nder olmamtr. Yine de o, daima var olmu en kk
bir deiiklik olmadan da varolmaya devam edecektir. Mesel iki kast
arasndaki klt farklar, birtek elmasn parltlarndan baka bir ey
deildir, iki mezhep arasndaki doktrinel muhalefetler, uzlamaz fark
llklar olarak deil; ayn n muhtelif krlmalar olarak hissedlmeldir. Hatta bu okluk D h a rm a 'n m evrenselliine dellet etmektedir.
gdsel olarak H indu, her din ekli (onu tam olarak bilemese de) ebed
Normun bir orta olarak telkki etmektedir. Bylece bu, bir eit ideoloj
ik emperyalizm sz konusu olduu zaman, Hinduizmin dier dinlere kar
bir tolerans olarak alnabilir. Hristiyan misyonerleri bunu ok iyi an
lamlar ve sa'nn bunca eyleri arasnda v s h n u n u n 10 bir A V A T A R nd a n 11 baka bir ey olmad cevabn vermilerdir.
2S2
293
294
BADET
Yukarda, Hinduizmin bir aile dini olduunu sylemitik. Bu, ferdin
d oum unda; dahil olduu sosyal gruba zg trenlere ve nanca varis
olduu anlamn ifde etmektedir. nk, mahhas olarak kast, bir aile
fedarasyonundan baka birey deildir. ( phesiz burada aileyi geni
anlamda anlam ak gerekm ektedir). Bu durumda kastta, hem ailenin hem
de kastm devi karm durumdadr. Kendi zel dharm a'sm a15 kar ri
ayetkar olan ferd, tm ocukluu sresince kendine retilen kaidelere ti
tiz bir ekilde uyarak itaatla mkelleftir. ocuk bulu ama eriince (Bu
ya 7 ile 12 ya arasdr) Bu giri merasimi ocuun yetikinler cemaatine
giriini belirtmektedir. te bu andan itibaren artk o, yapt lerden so
rumludur ve btn din merasimlere riayetle mkelleftir. Bunu nce, ba
basnn kontrol altnda icra eder. Evlendii andan itibaren de kendi insiyatifi ile bu ayinlere katlmaktadr.
2 S5
296
BHAKT
Burada, tamamen kiisel mnasebetleri, rn'minle Tanr arasndaki
likileri dzenleyen ferd bir hareket tarz sz konusudur. Buradaki
Tanr, aile kltnn icra edildii Tanr olabilir. Fakat ekseriya B h a k t i ,
geleneksel dini sistemle ve genel inhisarclkla bir kopu halinde bulunur
ve m'mini, kastnn devlerini ihmale sevkeder. nk Allah iin ak
gereklidir. Ayrca, B h a k t i nin irad olmas da nadir bir olay deildir.
nk B h a k t i , H ind u nu n sosyal zorlam alar amak in koyduu
vastalard an biridir. Gerekte muayyen bir Tann'ya kar edan ateli
297
HEREY TERK
nce, B h a k t i nn ekseriya sofu kiiyi, kendini tam olarak Al
lah'na verebilmesi iin, dnyadan uzaklamaya sekvettiini belirtmekte
yarar vardr, mesel kabir yle der: "E b e d olarak yaayanlar, kasttan
ve aileden vazgeenlerdir/' Bazan, Hind yollan zerinde, Krshna, Rma
2 SS
g r n m e s i d i r . H i n d u i z m i i n b u sosyal d z e n i n n e t ak di r etti i d n l r s e ;
S a m n y a s a ' n n lgnlk veya k a h r a m a n l k davaran oldu u g r l e c e k
tir. H a k i k a t t a D h a r m a t eori s i v e o n u n m a n t k s o n u c u o l a n t e n a s h teori si
ge rekse; Sd h u , l m n d e n sonra, kastnn devlerini yerine g et ir m e
<R : 20)
29 9
300
herey
ve
var olan
h e r ey,
hangi
ekil
altnda
olursa
olsun,
YOA
Bu ayniyetin gerekleebilmesi iin phesiz bir metod gereklidir.
Bunun ise asl, hereyi terkdir. Slik, dnyay terk ederek, btn balan
koparmakta, sahip olunan hereyi brakp, bir eyh (guru) tarafndan,
yani hedefe ulam bir aziz tarafndan, kendisine takdim edilen giri
artlarn kabul etmeye ynelmektedir, ite bu drumda gerekten y o a 20
denilen metodla kar karya kalnmaktadr.
301
HND MTOLOJS
Brahmanizmin ilhiyatlarna kulak verm ek icabederse " H i n d u
i z m in " 22 otuz milyon Tanrs, Tanrnn u temel grnmne uygun ola
rak byk aileye (Buna klan veya k abile de denilebilir) taksim edil
mitir. O halde orada varlk - uur - mutlu luk (sac - chid - Ananda) olarak
tarif edilen bir eit Hindu teslisi kendini gstermektedir. Bu uknumlar
dan herbiri mitolojik plan'da kendini, Brahma - Vishnu - Shiva olarak
gsterecektir. Gerek ise, biraz farkldr, nce, B rahm a, Jiturjik bir varlk
deildir. nk onun ismi, ancak dnyann yaratlmas hatras olduu
zaman zikredilmektedir. Bu ise allm bir ey deildir. Allm aile
klt ise bunu bilmez. Aksine Hindu'larn dini hayatnda merkez bir yer
tutan byk Tanra, Teslisin geleneksel emas inde gzkmez. O halde
uknum lar, vish n u - shiva - Tanra olan bir teslisi ortaya koyarak
302
VSHNU
Alla gelen hiyeraride v i s h n u birinci Tanrdr. O, Aydnlk ve
ltuf Tanrsdr. Onun isimlerinden birisi de V A S U -D E V A (yi Allah)dr.
Onun kozmik glerinden br iaretle gne tutulmaktadr. En stn gne
kuu olan k a r ta l, onun aile dostlarndandr. V i s h n u , gksel cennetinde,
mutluluk ve talih Tanras zevcesi L a k s h m i ile oturmaktadr. Herey,
lutfedici ve teskin edici olarak Tanrya komaktadr. Bunun iin, B h a k tinn nce vishnuist muhitte grnm olmasna hayret etmemelidir.
303
304
305
SHVA
Shiva'ya ait tasavvur ise tamamen farkldr: Geleneksel tasavvur,
shivay basit b ir petemal'a sarlm, buzullar ve kayalklar arasnda
yksek dalgalarn iinde bir Kaplan derisinin zerinde tayyrle oturmu
olarak ve l keskin bir elik tuttuu halde, boynunda da insan kafa
larndan bir kolye tad halde gstermektedir. Topuz halinde dm
lenmi uzun salarndan Ganj akmakta ve nne yatm beyaz bir boa,
Shivay seyretm ektedir.
30S
"Dans Rabbi"
(Natarja)
olarak
tasarlanmtr.
m uhalif olarak,
Shiva,
tahripkardr. Aslnda
S h i v a n m d a n s i l e o y n a d , a t e t a r a f n d a n d a t l a n k v l c m l a r k a
d a r k s a s r e n b u d n y a l a r d r . B u d n y a l a r , S h i v a ' d a n c o k u ile f k r
yor , p a r l y o r , l d y o r , s o n r a d a iz b r a k m a k s z n y o k o l u p g i d i y o r , i t e
biz b u gei ci h a r i ka y realite o la r a k al yor uz. H al b uk i g erek ol an s ad e c e
s h i v a ' d r . A t e l e o y n a m a y b r a k t z a m a n , rer e y k a y b o l m a k t a , s a
dece o k a l ma k t ad r . B u n u n l a be raber , T anr n n bu a p o ka l ip t ik vehesi , i n
sanlar a l d a t m a k t a n z e v k a lan m e r h a m e t s i z bir Tanr k a v r a m n d n
d r m e s i n . A k s i n e , s h i v a n m h a r e k e t i y a r a r l v e krl b i r h a r e k e t t i r . B u ,
my' n n. n e o l d u u n u a n l a m a y a a l a n m rni ne a n l a m a m k a n v e r m e k
tedir. B y l e c e o, g r n t l e r p e r d e s i n i n t e s i n d e s h i v a ' y a u l a a b i l m e k t e v e
bu bi l gi ile ( H i n d u l a r a g r e , b t n b i l g i l e r g i b i ) k u r t u l u a e r m e k t e d i r . te
307
bunun iindir ki, eiiyle tuttuu tamburla ve inayeti ile, cehaleti yok et
tiini sembolize eden; ezdii Cce ile, Tanrnn dans, bir sevin kayna
olm a k tad r.
TANRIA
nc byk mitolojik sektr, tanra D e v i veya daha dorusu
M ah - Devi (Byk Tanra)y tekil eden sektrdr. L akshim i, Durg,
K li gibi zel bir takm isimler tayan u veya bu Tanrya zel olarak
ibadet edilmesine ramen, Mah - Devi, tekil olarak yazlmaktadr. Bu
nunla beraber, bu uknumlarn herbirine has zel izgilerin tesinde birtek
308
TANRIALAR FT GRNMLDRLER
nce refah, talih, mutluluk, shhat tanras gelir ki o, sh ri veya
L a k s h m i diye adlandrlr ve o vishnu'ya benzer olarak tasvir edilir.
yle ki, zengin kum alardan giymi, al tn ve kymetli talardan kolye
tayan, am bir l o t s zerinde ayakta durmu vaziyette tasvir edil
mitir. Ondan bir k fkrmaktadr ve herey ondan inayet, mutluiuk te
neffs etmektedir. Onunla, gzel sanatlara rehberlik yapan sa ra sv a ti
mistik bir rmak kiiliinde birlemi ve A nnapurn ise beslenmede bere
ket saan bir grnmde onunla beraber olmutur. Yine o, tavuskuu gibi,
m zik letleri vasflarna sahip olan allm hayvanlarn, ieklerin,
k rlang larn refakatind e, m u htelif bitkilerle ve bilhassa fesleenle
birlemi olarak; baz hallerde erkeklerin de itirak edebildii iyi kastn
kadnlarnn tapnma konusudur. Ayr^a, byk vishnu mabedlerinde dai
ma L a k s h m (veya shri)ye adanm bir mihrap bulunur. Yine R m a 'm n
sadk ei S t 'n m veya K r is h n a 'n m ihtirasl sevgilisi R d h 'n n destan
figrleri hep, L ak shm i'nin bedenlemesi olarak ele alnmtr.
Korkun, dehetli gazap tezahr ise, bir takm farkllklar ihtiva
eder. Dala ilgili olan parvti, shira'nn asl eidir. O, U m olarak da
isimlendirilir. O, byk Tanr ^ ile evlenmeden nce boyun emez br b a
kire olarak ve birazda endie verici olarak, dada avlanyordu. O, s hiva
ile ebed birliin mutluluunu biliyordu. Binlerine yaklamann gazaba
bal olduu ki iftin sadakati frtna ve bora kopmadan olamazd. ko
nografi, onlar, kolayca dn gnlerinde veya elencede tasvir edebil
mektedir. Gney Hindistan'da tapnlan bakire K u m r D 0 ise S hiva ile
evlenmeden nceki parvtiden bakas deildi. Yine onun Ganj blgesinde
olduka canl bir klle sahip olan D u rg a '^ h n n iinde eritilmi olmas da
m uhtem eldir. D u r g , dikkat ekici bir kiilie sahiptir. Vahi hayvan
larla kuatlm ve birikirinin stne binmi bir kaplan (veya aslan) tah
rik ederek, kendisiyle boy lmeye cesaret eden eytanlar malup et
mektedir. Her sonbaharda, camz grnmndeki hasma kar elde edilen
onun bu zaferi byk bir bayramla kutlanmaktadr. Aslnda bu, koz-
309
moonik deeri nemli olan bir mitolojidir. Buradaki camz, m ith ra 'n m
boasn, M in o t a u re 'a galip gelen T h e see 'y i, bir ejderhay deviren S a in t
G e o rg e 'u hatrlatmaktadr.
Kuzey-Dou H indistanda tapnlan K a l de olduka mehurdur.
Memeleri sarkm yal bir zenci kadn, vampirin dilerini gsteren du
daklarndan kan akan burumu bir az amaktadr. Bir kl, bir kasap
ba sallamakta, ayrca, insan kemiklerinden yaplm bir kolye ta
maktadr. Burada felket, llere has sahada yarm akda, ayrca ona
vakfedilen klt, kanl kurbanlar istemektedir. K a l k u t a daki byk mabedde, etini mminlerin yedii yzlerce kei ve baka hayvanlar boaz
lanmaktadr. Buna ramen bu Tanr, bu blgeye byk felketler, ktlk
lar, karklklar, devaml ktlkler gnderdiinden dolay yine de
m minlerin K l'y i bir eytan olarak dndkleri sylenemez. Aksine
onlar, ona R d h ile ilgili olan ibadetten, edeb ifadesi geri kalmayacak
hareretli bir dini tezahr sunmaktadrlar. XIX. yzyln byk mistii
R m a k r is h n a '2, tam anlam ile K li'n in aklarndandr. O, Tanrann,
cahillere irkin ve tehdit edici olarak grndn; bilginlerin ise onu
gerek ekliyle yani tebessm eden, gzel, kendisine samimi bir kalb ile
dua edenleri kabul eden, merhametli bir kz olarak grdklerini ak
layarak, gzellii tebcil ediyordu. Bylece bir defa daha, belli bal
Tanrlarn bu ift grnm, anlalm olmaktadr.
olarak
isimlendirilen
d o k t r i n i n b n y e s i n d e z e l l i k l e b u i f a d e e d i l m i t i r . B u r a d a k i t e me l fikir,
m u h t e l i f t anr al arn her t anrdaki zel en er ji de n b a k a bi r ey o l ma d
g r d r . B u s h a k t ' d i r ( ener j i , g ) . Y i n e p r v a t i , s h i v a n m g l e r i n i n
n e ml i t ez a h r er in de n di r. L a k s h m i , v i s h nu ' nu n g l er indendi r... O halde
kiiliin bu ift y n , insanlar dahil b t n canl lar da
mterektir. O
h a l d e T a n t a r i k k l c n h e d e f l e r i n d e n bi r i s i , b i z d e k i b u di i g c u y a n
d r m a k v e o n u , k e s i n k u r t u l u a e r m e k iin, e r k e k o l a n r u h l a ( t m a n ) e v
l e n d i r m e k t i r . B y l e c e , T a n t a r i s m , Y o g a ya k a v u m a k t a d r . A y r c a , b i z
d e k i s h a k t i n i n u y a n m a s y o g a m e t o d l a r m d a n d a y a r a r l a n m a k t a d r . U y
g u n e k z e r s i z l e r l e u y k u s u n d a n u y a n d r l m o l a n b u K U N D A L N ' N 1 k a f a
tasnn s t n e k a d a r km a k ta orada, met in ler in zi kretti i p a r v t i ' y i k u
ca k la y a n s h i v a tarznda, A t m a n
ile b i r l e m e s i n i y a p m a k t a d r . B y l e c e
f er d, k u r t u l u u n g e r e k sarf o l a r a k v a r l n n b i r l e i m i n i g e r e k l e t i r m i
o l m a k t a d r . E r k e k v e y a k a d ir o l a r a k
3i 0
TARHE
N ihayet H induizm in, alar boyunca ayn ekilde kalmadn
sylem ek gerekir. Bebin yllk bir tarihle o, devaml sosyal yapnn de
iikliklerine uym ak zorunda kalmtr. Bir yanda, Budizmle, Islm'la,
hristyanlkla, kar karya gelirken; dier yandan, Bat medeniyetinin
ona uzatt eylere de cevap vermek zorunda kalmtr. Yine de Brahmank gelenein bunca asr devam etmesi, ok dikkat ekici bir olaydr.
VEDALAR DEVR
Brahman dininin en byk ahidi, Hindularm "E n stn B ilg i" diye
adlandrdklar Metinler topluluu olmutur. Buna sanskrite V E D A den
mektedir. te muhtelif Tanrlara yneltilmi lhiler, yinin detayl bir
eklide olumasn salayan eserler, mitolojik ve yorumsal derlemelerden
meydana gelen bu kocaman eserler, hi olmazsa teorik olarak, Hinduizmin
kutsal yazlarn meydana getirmektedirler. Eski bir dille yazlm olan
V e d a , ada Brahmanlar tarafndan olduka az renilebilir olmasna
ramen; modern Brahman klt, Hindin bu "K utsal K itabn dan" bir takm
cmleler almtr. Aile, evlenme, cenaze merasimi, dine giri merasimleri
de daim a veda'la ra gre yaplma ktad ir.
311
KLSK HNDUZM
M . . V I I . A s r d a n i t i b a r e n V e d a
Allah'la
mnasebeti
olan
ferd bir
disiplinle
elde
edilebi
l e ce in i v a a t e t mi l e r d i r , ite, t o p t a n v ed a g e le n e i n i r e d d e d e n ; k sa ca
H i n d u i z m ' d e n a y r l a n , J a i n i z m l e , B u d i z m i n d o u u h y e c e b a l a m t r .
F a k a t H i n d u i z m i n i i nd e y o g a o k n e m l i bi r y e r i gal e d e c e k t i r ,
i s i ml e r i n i v e t a r i h e l e r i n i b i l e m e d i i m i z b i r o k m e z h e p g r u b u n u n b a s k s
ile B r a h m a n l a n n
g r l m e k t e d i r . N e t i c e d e , k a nl k u r b a n l a r , b a s i t t a p n m a p u j a y a r a r n a
t e r k e d i l m i t i r . B y e c e , s h i v a gi bi y e n i T a n r l a r n p l n a g e m i t i r . B u
n u n l a b e r a b e r M i t r a , V a r a n a , A s h v i n gi bi T a n r l a r n e r e d e y s e u n u t u l m u t u r .
Eski
klt,
tam
olarak
icra
edilirken,
zellikle
kast
sistemi
ve
on un
m a n t k i s o n u c u o l a r a k t e n a s h v e d h a r m a d o k t r i n i e m p o z e e d i l i r k e n bi r
312
ADA HNDUZM
Reform hareketi, XIX. yzyln ortasnda bir yandan btnleme
(integrism), dier yandan adalatrma (Aggiornamento)42 diye adlan
dracamz iki hareket altnda grnmektedir. Birinci harekette, gele
nein safiyetini korumaya ynelinerek, zararl yargs ile bat dnyasnn
tm tesirlerine tamamen srt evrilmitir. (Bu durumda, Ktamn yeni ida
recileri olan ngilizlere kar) kinci harekette ise, Hinduizme modern
3 13
f az l a m n t e s i b e s a h i p o l a m a m t r v e h a t t a s t a d n l m n d e n s o n r a b i r
t a k m r a k i p t e k i l a t l a r d a o r t a y a k m t r . F a k a t b u n a r a m e n o, d a i m a
bir r nek o l m u t u r . Buna g r e , kast ayr ml arnn, mil l iyet v e hatta i nan
a y r m l a r n n o l m a d bi r m e z h e p k ur u la bi l ir ve y in e d e H i n d u o l a r a k
k al nabil ir. N i s b ba ar s zl a r a m e n R o y ' u n , zel l ik le B e n g a l e e n t e l
e k t e l l e r i a r a s n d a o k n e m l i bi r t esi ri g r l m e k t e d i r . B y i e c e , h e m e n
h e m e n b t n b y k r e f o r mi s t l e r i n b u e y a l e t t e n k m o l ma s , p h e s i z b i r
t e s a d f es er i d e i l d i r .
314
(E
31 5
D PN O TL A R
1
2
316
5
6
fetmesini nermektedir. Ona gre bununda tek yolu, zabitliktir. Bunun iin,
hereyi terkederek plak olarak yaam ak gerekecektir. Sadakalarla sa
dece, nceki zamanlar boyunca birikmi olan K a rm a n n bitimine yetecek
kadar gerekli bir z a m a n iin yaanmald r. Digambaras'Iartn d u r u m u
beyledir. Bununla beraber shvtmbaras, rahiplerin ve rahibelerin, entari
giymelerini, bir bostana ve bir sadaka tasma sahip olmalarn istemitir. Jainist cemaatn, balca grevleri, rahiblerin yiyecek ve giyecek maddelerini
salamak olan laik m u minlerin varlna, msam aha etmilerdir.
Jainizmin genel havas olduka serttir. Hatal rahiplere verilen istifarlar
da olduka ardr, Ve yasak alan ok nemlidir. Jniriler, sadece Vgtari
en (et y em ey en le r) deillerdir. ok sayda rahip, bcekleri yutmak tan
saknmak iin, azlarnda bir rt tarlar ve yrrken karncay ezmemek
iin, nlerini sprrler. Onlara gre lm, bir kurtulutur. Bunun iin ra
hipler, zellikle lm amacyla ritel intihara sk sk ba vururlar. (Bak: W.
Schubring, Die Lehre der Jainas, Berlin, 1935; C. Caillat, Les expiations
dans le Rituel Jain, Paris, 1965}
Z e rd t (Zoroastre): Zerdt , muhte m ele n ran'n kuzey -dou platosu
blgesin dendir. Zoroastr e (zarothushtra) yce Allah' A H U R A -M A ZD A
(Hakim Rab), (ite onun mntesiplerine mazdnler ad burada veril
mitir) ad ile ileri srd bir tek Tanr halinde sunarak monoteizmi vaat
etmitir. Ayn ekilde "Kanl. K u rb a n lar" ve " h a o m a " (Bir nevi iki) kul
lanmay da knayordu. Rivayete gre Vitshpa adnda bir kral hidayete ge
tirmitir. ite bu kral sayesinde bu yeni din, btn dou rana yaylmtr.
Zerdt, Vitshpanm d m anlan tarafndan ileri yalarda ldrlmtr.
Hakikatte, zarathushtra hakknda ok az ey bilinmektedir. Onun yaldzl
efsanesi, her eit mucize, gksel mdahaleler v.s. gibi ok sayda arz un
surlarla doldurulmutur. Zarathushtra, en azndan din imtiyaz olan bir ail
eye aitti. O, yeni bir din kurmak istememi, sadece atalarnn dinini re
forme etmek istemiti. Bize kadar ulaan birka iirin ehadet ettii gibi o,
ayn zamanda ilham sahibi birisiydi. Bu mezmurnr (gths), zoroastrienle
rin kutsal kitab olan AVESTA'nn kalbini tekil etmektedir. Genel olarak
kabul edilenin aksine Batl bilginler, Zornastrienne reformunu zaman ola
rak daha gerilere (M.. 1500) gtrmek tem a y lndedirler. Buna ramen
parsler, peygamberlerini mildi VII. Asra kovmay tercih etmektedirler.
Zarathushtra retimi, kendini kabul ettirmede baz zorluklarla karla
mtr. Onun yaylmasn salayan neden byclerin hidayeti, Bat! ran'n
kutsal kardelii, sonra, chmnide imparatorlarnn kardelii olmutur.
Bununla beraber zellikle Sasaniler (111 - VIII Asr) mazdeizmin ateli
mntesipleri olmulardr. ran'n, mslmaniar tarafndan fethine ramen,
G ub re s ve P a r s l e r bugne kadar Zerdt dinini devam ettirmilerdir.
(Bak: R. N. Frye, The Heritage of Persia, Londres, 1962)
L. Renau, L Hinduisne, Paris, 1951; R. C Zaehner, Hinduism, Londres,
1962.
S dh u: S dh u, Mkemmel, kutsal anl muin gelen Sanskrite bir kelime
dir. Bu kelime, cemiyetten uzak kalmaya karar veren Hindulan belirtmek
tedir. Sdhu, d grn itibariyle normal ilerin terkivle kendini gsterir.
Trik-i dn ya, almaz, yaamas iin gerekli olan dilenir. (Kimden olursa'
olsun, onu kabul eder.) yi kasttaki insanlarn yaptklar; gibi, tra olmaz,
317
8
9
10
11
319
12
13
14
14
15
320
16
17
18
19
K rish na: Kainatn dzeni dharm a, her tehlikeye girite vishnu onu koru
mak iin mdahale etmektedir. Bunu gerekletirmek iin de cennetinden
iner v e gerekli olan ekilde bedenleir. Buna Vshnu'nun bedenlemesi te
orisi denir. (Avatr). Baharata kabilesine, kendilerine vaadedilen toprak
zerinde, yani H in dd e kendi bana saltanat srmelerine imkan vermek
iin vshnu'nun girdii ekil ise, klsik listenin sekizincisi olan krinadr.
Bylece, sava arabasn idare eden Krishna, Arjunann yannda savaa
rak, kesin olarak savaa mdahale eder. te bu savan rivayeti, Hindin
byk iiri Mahbharatay m ey d ana getirmektedir. Krishna ile Arjuna
arasndaki teba'nn devi zerindeki diyalog Bhagavad - Cita'y meydana
getirir. Ortaa ve Modern Hin dde olduka popler olan efsanelerin bir
baka destan, flt alarak inekleri Vrinda ormannda koruyan Krishna'nn,
ocukluunu ve delikanlln dile getirir. Mzikle cezbeye gelen evredeki
iftlik kadnlar dansetmek zere gece toplanrlar ve oban Tanr ile ak oyunlarna girerler. Rukmini ile evli olmasna karn krina, saysz kadn
larn sevgilisidir. Bilhassa onlarn arasnda Rdha gzdesidir, ilhiyatlar,
bu ak yaklamlarn, Rabla birlemek ve ondan hayat ihsan alan dindar
ru hlar imajn grerek zah etmilerdir. Aslnda, krishna dindarlnn,
Brahm ank tarikatn esas prensiplerini alaya alan bu lirik ekli tedrici
ekilde olmas, olduka manidardr. Buna gre Tanr, zinadan holanmakta, aklarn btn kastlardan ve tercihanda en aa kastlardan semekte
v e ikili elencelere bakanlk etmektedir. Bu btn canll ile Bhakti'dir
ve hibir ey, ada Hinduizm de bu kadar canl deildir.
G. A. Deleury ve C. Vaudeville, Les Introductions a u x Traductions de
pomes de Tu kra m et de Kabir, Paris, 1956 ve 1959.
K a b r ; B n ar sde m sl m a n olmu bir aileden 1 4 4 0 da d o m utu r.
1518de len Kabir, btn hayatnda dokumaclk yapmtr. Bununla bera
ber, mistik bir kriz neticesinde Allahn ann tebcile koyulmu ve kendi
ahsiyetinin, btn dinleri; zellikle slm ve Hinduizmi oktan atn id
dia etmitir. Gerek edeb bir dehaya sahip olan Kabir, Hinde (Kuzey Hindistanda Indo-Aryenne dili) terennm edilen ok sayda iir meydana ge
tirmitir. Onun vaazlar, dinlemek isteyen kimseye, kast ayrm ve dini
bamllk olmakszn hitap ediyordu. Bylece o, hem Brahmanlarn hem
d e snni msSmanlarm kinlerini kazanyordu. Btn bunlara ramen
birok kimse onu dinlemeye geliyor ve onun arklarn tekrar ediyordu. O,
ldkten sonra, onun mritleri, gnm ze kadar gelen ve drt m ilyona
yakn mensuplar olan bir mezhep meydana getirmilerdir. Yine de onun,
H in dularla-M slman lar birletirme temayl baarszla uram ve
kabr-Panthi cemaat, zamanla kuvvetli bir ekilde Hinduhmtr. Bir ma
nad a, Bnarsli fakir dokumacnn baz iirlerini kutsal kitaplar ADGRANTH'n iine sokan sikliler, Kabrn en sadk al taddr. (Kabir: Au Ca
baret de l'Amour, Paris, 1959)
M YA : Veda'da m y, Tanr Varunan m bir sfatdr. Bu sfat sayesinde
Tanr Varuna, karsnda ok kuvvetli bir rakip olduuna inanan, akna
d nm dman askerini felce uratarak kendi m'minlerine zafer ihsan
etmektedir. O halde burada, geici bir takm grntler meydana getiren
sihirsel bir iktidar sz konusudur. Nazari anlamda (Una ni ad larda) ve kla
sik sanskritede kullanld andan itibaren bu kelime, kozmik haya! nnl-
321
20
21
22
23
24
25
322
26
27
28
323
29
30
31
32
324
33
34
35
36
yaplan, haraketli bir tapnma olaydr. Bu sfatla btn dinler, ayn deer
dedir. Bu nun iin yle denm itir: "D o k t ri n le r veya D in le r z e rin d e
t a rtm a y n . O'un h e p s i birdir. B tn n e h irle r o k y an u sa ula rlar.
Byk su, rk la ra, a la ra, ru hlara gre inii b oy u n ca farkl b i r y a
tak yap a r. F a k a t su , d aim a a y n su du r." Ramakrishnn, vecd halindeki
birlii, sadece kli ile deil; K rish na, .Isa ve Hz. M uhammed 'le de tecrbe
halinde yaadna iaret etmitir. Btn bunlara ram en, o, derin bir Hin
du olarak kalm ve yabanclarla mnakaa ettii zaman, srekli olarak Vedanta'ya ve Yoga ya, Tantarizm'e ba vurmutur. Bu bir yana, o, geleneksel
dinin man ev anlam iinde Hin duizmin nemli bir reformatr olarak
grlmektedir. O, sk dharm a pratiinden daha ok, kalbin hidayeti ze
rinde srar etmektedir. Bununla, Ramakrishna, 1850'den beri Hindin dini
tarihine hakim olan Hin duizmin yenileme hareketiyle, farknda olm ak
szn btnlemektedir.
K u n d a l n i : Yo ga'da ve i enerji tantrzminde, her nsanda bilkuvve m e v
cu d olan lhi tabiata verilen bir isimdir. Uygun bir takm ekzersizlerle
(Nefes tutma, tefekkr gibi) slik, bizzat kendi i dnyasn (nefsini) gre
bilir: O, omurgann dibine kangal olmu olan, uyumu dii bir ylana benze
mektedir. H aya t nefesiyle uyanm olan yogin ona kadar gtrlm tr.
Bu enerji, (ylan ykseliyor denilir) kutsal ei shivny kucaklayan prvat
tarznda sonsuz ekilde Ruhla (Atman) birieinceye kadar tedrici ekilde
kendini gsterir, ite o za m an fert tam olarak gerek varln ger ek
letirmi ve yeniden doular (samsra) arkndan kurtulmutur,
Veda metinlerinin bir Antolojisi iin bk: J. Varenne, Le Veda, Paris, 1967
A r y e n e r "Dil ve kltr ynnden Indo-Eropen denilen topluma ait olan
milletlerin bizzat kendilerine verdikleri isimdir. nk onarm gleri o n
lar, Bengal ve Seylan gibi uzak Hindde, Ispanya ve rlanda gibi uzak A vru
pa'ya kadar g t rm t r. Bu kelime, ran'da, rlandada grlmektedir.
Dar anlam da bu isim, daha zel ekilde Trkistan'da M... 3000 ylnda
yaayanlarn adn gstermektedir. Daha sonra bunlar, ikiye blnm, biri
ran', dieri de Hindistan igal etmitir. Dini plnda, lndo-Eropen'lerin
ideolojik birlii ok belirgindir. Buna gre, l yap cemiyette (alma entellekeller, sa v a lar'v e reticiler arasnda blnm tr) olduu kadar
pantheonda da ( fonksiyonlu Tanrlar: Hukuk hakimiyet, kozmik dzeni
koruyan cismnn iktidar, zenginliklerin datlmas) grlmektedir. Bu
vasfla, Aryenne ideolojisinin izi o kadar gl olmutur ki. Mesel, F ran
sada 1789 kadar devam etmitir. ok farkl kkenli Hlnd kastlar, sanskrit
e metinlerde varn a (grevler) ya mracaatla felsefi ynden dorulan
mtr. Eer yce Tanr, Brahma (rahip) vishnu (dh arm anm muhafz) ve
shiva (ebedi hayatn btnln salayanjdan oluan bir teslis olarak
telkki edilmise bu hibir zaman tesadfen olmamtr.
V a r u n a : Rig-Veda'nn en eski illileri; varunay, panteonun en yksek
zirvesine yerletirmektedir. Yardmcs Mitra ile beraber o, birinci fonksiyo
nun kiilemesi olan by ve hukuk olmak zere iki bal bir hakimiyeti
gsterir. Ayn ekilde, ranl Avesta da, mitra ile yardmlam Ahura Mazda'ya da birinci derecede yer vermitir. Bununla beraber, en yeni veda me
tinleri, ndra'y, ilhlar kral dnyann hakimi haline getirmilerdir. Oul indra, babay tahtan indirerek, otoriteyi ele aldndan bahseden birok
325
37
38
39
326
40
41
41
327
42
43
328
44
45
329
(F. ; 22)
331
V I
B U D Z M
dece aadaki noktalara iaret etmek akla daha yakn bir davrantr:
1- B u d iz m H in d d e d o m u , fak at o rad an ta m a m e n u z a k la m tr.
S ad ece T ib etli m lte cile rd e n olu an k k b ir B u d ist cem aat b u g n H in
d ista n 'd a y a s a m a k ta d r.
2- B u d izm , H in d in d n d a, d ah a ok b t n A sy a'y a d a lm du
ru m d a d r. K e s in ra k a m la rla b ilin m e m e k le b e ra b e r B u d iz m , T ib e tte,
M o o lis ta n da, in 'd e, K o re'd e, Ja p o n y a 'd a ve ik in ci d ereced e de T rk is
tan 'n ve S ib iryan n baz b lgelerind e m evcu ttu r.
3- B t n g n ey -d o u A sy a'n n B u d izm e m en su p o ld u u n u s y ley e
b iliriz .
te k d in i, B u d iz m d r. A n ca k V ie tn a m da B u d iz m , K o n fu y a n iz m le ve
T a o iz m le m te re k y a am ak tad r. B u d izm , M a le z y a 'd a ve E n d en o zy ada
slm dini ta ra fn d a n tesirsiz h ale g etirilm itir.
BYLEYC BR DN
Mdi ilk asrlardan beri Budizm'in olduu sylenebilir. mparator
A sh o k a Budizmi Hindistana empoze etmi olmasna ramen, Budizm
336
337
DHARMANIN DAILII
Budizm byle grld takdirde btn Asya'da onun istisna ekil
deki dalmn gerekten anlamamak gibi bir durum ortaya kar. Bu ko
nudaki gerekli aklama, bu yaznn sonunda yaplm olacaktr. Ancak,
imdiden Asya'daki dnce ekillerinin Dharma ile btnletii konusun
da da-srar edilecektir. Sanskrtce olan bu kelime (d harm a), e v r e n s e l
dzeni gstermektedir ve Hinduizmin bir kelimesinden bizzat Buda ta
rafndan alnmtr. Ayn zamanda ahlk kanunu olarak adaleti, haki
kati v.s.yi yneten evrensel dzen veya kozmik kanundur. leride grle
cei gibi, B u d a eriatn tekerini harekete geireceini haber vermitir.
Yani o, gerek doktrinini aklam ve bylece retisini benimseyenlere
gerek kurtulu yolunu amtr. yleyse istisnasz herkese ulaabilen bu
ferd kurtulu mefhumu, amzdan VI asr nce vaaz edildii zaman her
kese veya aralarndan birine benzeyen bir adam tarafndan nerilen bir
doktrine bal kalan kurtulutan, daha az kabul gryordu. Bu, Hindde
olduu kadar, in'de de, ve Gney-Dou Asya'da da byleydi. Bunun iin
gelecek hayatn, aile efi tarafndan kendi ve btn ailenin if ettii ayinsel kurallara bal olduu inanc, o zaman ar basyordu. Vahvedilmemi de olsa en st derecede gayr-i nsan olan kutsal yin, ebed olarak
en ufak bir fark olmakszn, en eski zamanlardan beri mevcuttu.
338
merasimler yasak edilirse; onlar da bylece bir kurtulu midine nail ola
ca klard n Burada, Roma im paratorlu um un, Hristiyanla katlmasna
izin verdii esirleri dnmekten kendimizi alamyoruz. nk kendile
rine kapal tutulan ehir mabedleri, onlarn dini ihtiyalarn tatmin edemiyordu. te Budizm de geriledii yerlerde de mutlaka onun ruhundan
bireyler kalm olmaldr. Mesel, Hindde, Brahman kltrnn byk
bir blm Budizmden derin ekilde etkilenmitir. Bunun iin, Hinduizmin
en b yk filozofu s h a n k a r a (M.S. X. Asr), hasndan tarafndan " k l k
deitirmi b ir B u d ist" olmakla itham edilmitir. Bylece bu durum, en Or
todoks sistem olan Vedant'nn kendini, Budizm dncesinin byk parl
tsndan koruyamadn gstermektedir.
DN PRATKLER
B u d a n n ve onun doktrinini tasvir etmeden nce, bizzat Budistlerin
ne olduunu ve bu dine aidiyetlerini nasl gsterdiklerini tasvir etmek ye
rinde bir hareket olur. Bununla beraber okuyucu, nemli olmakla beraber
Budizmin ok byk bir corafi atmosfer zerine yaylm olduunu hesaba
katarak, deiik rivayetlerin detayna girmenin mmkn olmayacan
hatrlayacaktr. Budizm'de iman ikrar ve Amentii (credo) yoktur. Ancak,
dine katlma zaman geldiinde veya ocuk bulu ama ulat zaman,
yeni slik yle der: "B u d a 'y a s m y o ru m - eriat'a (dharma) sa m
yorum - cemaata s m y o ru m " Bunlar, Budizm'de incidir, Slik, her ve
sile ile onlara dayanmay, hlsm kendinde glendirmek iin haraketle
onlara sarlmay hatrlayacaktr. Burada ilgin olan, bu aklamann Bu
dizmin ne olduunu anlamak iin doru bir gr vermesindedir. Burada,
sahip olduu orijinalitesini, kurucusunun sznde bulan bir kilise vardr.
phesiz, kurucusunun taklidinde Dharma (eriat)y gerekletirmek iin
kilisenin hayatna itirak normal bir seyir olacaktr.
KLSE
Pali dilinde s a n g h a denen m m in le r cemaat mahalli bir tekilt
olarak kendilerine Budist denen fertlerin bir araya gelii olaydr. Pra
tikte cemaatlar olan p a r o is s e iara benzem ektedir. Baz memleketlerde
bu blgesel tekiltlar piskoposluk veya bazan da bizzat milli kilise ola
rak federasvon halinde birlemilerdir. Bununla beraber V atik an'la mu
kayese edilebilen milletler aras bir tekilt Budizm'de yoktur. Kimse de
evrensel bir Budizm ad ma sz syleme iddiasnda bulunamaz. stelik Bu
d izm deki toplantlar, hibir zaman mecburi deildir. Bu toplantlar sa
339
340
341
RAHPLER
Bununla beraber, Budizme zg olan vaazn esas, klte deil;
dnyadan vazgeme zaruretine dayanmaktadr. Burada ideal olan Nirvana'ya gtren yola sulk etmektir. Bu yolda da ilk adm, hereyi terktir.
Burada slik, sd hular gibi hereyden soyulur. Sadece toprak renginde
bir kuma paras, bir baston, bir de sadaka kutusu muhafaza eder. H er
eyi terk ayini srasnda, ba tra edilmitir. Eer, Budizm'in kuraln
takip etmek isterse o seyr-i sulke balar. Bu yle bir seyr-i sulk ki,
slik, lmne kadar bu yolculua devam eder. Eskiden Budist rahipleri
yollar zerinde dilencilik yaparlard. Sadece maaralara veya snma
gayesiyle stn kr ina edilmi barnaklara sndklar zaman olan
Muson zaman, ay mddetle dilencilikten uzak kalrlard. Neticede
Bhikkhu'Iar tedrici ekilde yerleik hale gelmiler ve gnmzde de ou,
hl ehir mabederine bitiik olan manastrlarda yaamaktadrlar. Fa
kat Budizm, 10 asrlk (M .. VI. yzyldan M .S, VI. yzyla kadar) y a
ylmas esnasnda, fevkalade bir ekilde, kk gruplar halinde veya
mnzev olarak yol alan ve bkmadan vaaz ed en bu insanlara medyundur.
Bu insanlar, kendilerini "y a b a n c hale sokan" dil sahasn da ihmal et
miyorlar, iinde bulunduklar lkenin dilini de renerek D h a r m a 'n n
misyonerliini yapyorlar. te, gney Asya, in, Japonya, Buda'nm sz
n bu insanlarla tanmtr. Bylece P iR veya sanskrite kaleme alman
mevsuk Budist m etinleri' Hindlilerin ve inlilerin birlikte bulunduu
alm a ekipleri tarafndan B h i k k h u ilhiyatlarnn y n e tim in d e
342
343
BUDA
Bizatihi Buda'nm hayat bir eitimdir. Bu hayat kurtuluunu sa
lamak iin samimiyetle dnyadan feragati arzu eden her insann mmkn
olan kaderini aydnlatr. (B u nun in, B u d am n hayatnn b ir olayndan
balayarak onun d oktrinel retilerini takdim etmek. B udist ilhiyat
larn detidir.) Hakikaten Buda, rnek bir hayat yaamtr. nk o,
dnyadan fergattan nce her trl zevki tanm, salam gzergah kefet
meden nce birer kmaz olarak grnen kurtulu yollarn kefetmitir.
Bylece herbirimiz istenilen srara sahip olduktan sonra, kurtulua nail
olabiliriz. Hayatn belli bir ksmnda dnya terkedilmi veya gerek
Hakdan cahil sta d iann nasihatleri takip bile edilmi de olsa durum
deimemektedir.
UYANI NCES
Gelecein Buda's, kiatriya (asiller, savalar) kastna mensuptu.
Babas, Himalayalarn eteinde kurulmu olan bir lkede saltanat sr
yordu. Bylece Buda'nm doumu en byk ihtimalle M.. 558'de olma
ldr. Doan ocua S D D H A R T A ad verilmitir. Aile ad ise h a n e
danlk ismi olan S H K Y A idi. B u d a Brahmanik kln olan G A U T A M A dan geliyordu. Aslnda, zikrettiimiz btn bu detaylarn nemi
vard, nk Bud a, yerli halkn, A ryen ncesi kltrlerinden birok eyi
muhafaza ettii daha yeni Aryenlerni bir blgede domutu. S h k y a lann, G a u t a m a l a r m B rahmanik klanna ball, hanedann sadece
344
345
346
UYANI
Bununla beraber S D H A R T A karmak bir halde hedefe yakn ol
duunu hisseder ve biraz daha dolar. Daha sonra, P A T N A n m gneyinde
100 km uzaklkta kurulmu olan U R V L A kynn yaknma yerleir. Bir
eit Tropikal inciri olan bir aacn altna oturur ve tefekkre balar. Ef
saneye gre eytani igvann her eidi ile denenmi olarak gnler ve gece
ler geer. te bir sabah gn doarken anszn uyan vukubulur. Dler
iinde olan bir insann bir anda gereklerle karlat gibi E udada H a
kikati ayn ekilde mahede eder.
(F.
: 23)
3 47
348
UYANI SONRASI
te Budizmin ayrdedici bu izgileri, kurucusunun hayatnn son se
nelerinde iyice belirginleecektir. Bu seneler uzun yllardr. nk 36
yanda " u y a n a " ulaan B u d a , 80 yanda lecektir. (M..: 478). Hereyden nce, tilm izlerin says hzla artacaktr. M adem ki B e n a r e s
v a a z n d a n sadece birka ay sonra, evre lkelerde birtakm misyonerler
grlmektedir. O halde Buda bunun iin hereye sahip durumdadr. Bunun
iin B u d a , hidayete erdirmek iin karlat S d h u larla temasa geme
frsatndan mahrum olmamtr. Mevsuk Budist metinlerinden anlald
zere Buda, baz artlarda "zorla hidayete erdirm e" olayna kar olma
m tr.
349
tartmaya ahit olm aktan daha nem siz b ir ey yoktu. Neticede Buda'nn brakt eyler, bu amala ina edilen Stpa ad verilen bidelerde
takdis edilmitir. Bylece, B u d a'nn retilerine daha bidayette ih a n et
edilmi oldu,
DOKTRN
Buda'nn retisinin kalbini durmadan tekrar edilen " B u dnyada
herey z d r a p t r " 12 eklndeki ifade tekil etm ektedir. Buna gre,
dnyada gerek zevke sahip olunmaz. Bunun iin, kim dnyada mutlu
olduunu ifade ederse, o sadece bu szyle akibetini aklam olur. nk
o, dnyada mutlulua nail olamaz. Buda ya gre, zevk ve mutluluk sadece
deimez ve devaml olursa mevcuttur.
3 50
YOL
Gerekte izci irabn varlm ve onun evrenselliini ortaya koymak
kafi gelm ez. Esas olan, k tnn kaynan kefetmeye ve dnyay
zdraptan kurtarmak iin onun yok edilmesinin mmkn olup olmadn
grmeye gayret sarfediimeiidir.
35 1
352
BUDST N GN MUTLULUU
CENNET MUTLULUU DELDR
te Budizm'deki bu iin zorluu ve doktrinin kapall, salikierin
kesin olarak ayinsel klte ve sofulua itilmelerine katkda bulunmutur.
Birok Budist iin bir q u i t i s m e 1 (saf ak) vardr: Buna gre ahlaken iyi
bir hayat yaamak ve ksaca bir kurtulu olmasa da sonraki artlarda en
azndan bir yeniden doua izin veren inayeti mid etmek gerekmektedir.
nk, N ir v a n a y aramay ven mevsuk kitaplar, ayn zamanda ilah
larn yaad muhtelif cennetlerden de bahsediyorlar. phesiz bu kate
gorideki insanlar, Buda'nm durumuna ulaanlardan aa seviyededirler.
Ancak bunlarda asrlarca zevk iinde yayorlar. Anlalyorki bu prog
ram birok iyi insanlara yeterli olmaktadr. Bu konuda Buda'nm haya
tndan bir olay nakledilmektedir: Buda vey kardei Nanda'y ele gei
rerek zorla k afasn tra ettirmi ve bunlarn onun iyilii iin yaptn
gsterme sadedin de en iyi cennetlerle Nirvana arasnda ne gibi farkn
olduunu ona izah etmeye ynelmitir. Bylece tezini isbat iin Nanda'ya
g gstermitir. K a n s olacak olan kadndan ayrlan zavall gen adam
onun harika gleri sayesinde gksel mitolojileri grerek bu cenneti Nirvanaya tercih ettiini haykrr. Fakat artk Nanda gibi hareket edecek bir
slik yok...
Yine Budist metinlerinde N R V A N A 'y a ulaan bir ok azizin, kar
delerine yardm etmek iin gerek Buda olacaklar zaman erteledikleri
grlmektedir. (Uyantan sonra krk yllk mcadele hayatnda Buda da
ayn eyi y a p m t) Bu varlklar, uyanan varlklar anlam na gelen
B O D H S A T T V A adn alyorlar. Onlar, yle bir merhametle hareket
ediyorlar ki halk dindarl onlarda, koruyucu melekler gryorlar. B u
nun iin onlara sadece Nirvana yolunda ilerlemek iin deil; birtakm ina
yetler elde etmek iinde bavuruluyor. Tibette, in'de, Japonya'da bu Bodlisattv a , Tanralar dahil, aa tanralar klt ile tasarlanm olarak
byk bir ilerlemeye ahit olmutur... Bunlarn iinde en mehurlarndan
biri T A R A 'd r . Zamanla Tanraya tapnma (T a n t r is m e ) tanra klt
sayesinde zellikle Bengalde (Budizm oradan kov u lm a d an nce) ve Ti
bet'te Bdizmi etkilemitir.
354
TARH GELM
Budizmin bu panoramas iinde, gerek blnmelere gtrecek ok
farkl y o rum lar iin yeterince kapalln olduunu gsterme imkan
vardr. Daha B udanm hayatnda D e v a d a tts , Buda ile atma halinde
bulunuyordu. Sylendiine gre o, ilk Buda cemaatinden ayrlanlarla ra ti
zi bir mezhep kurmutu... Bununla beraber,Budist Cemaat (sangha) onun
alhn an tekil ettii on asr esnasnda muayyen bir birlii muhafaza
edecektir. Bu zaman zarfnda mevsuk yazlar derlenmi, ok sayda h
k m darlar Budizmi kabul etmi, Budist ilhiyatlar lim ne y o ru m
larn yapmlardr. Fakat btn bu basanlar bile, Hinduizmin, daha son
ra da slm'n dinamizmi karsnda Budizmin yeterince doktrinel yapya
sahip olmamasndan dolay dmesine engel olamamtr.
HNDSTANDA BUDZM
o k sk n tl s a h n e le rle t e z a h r e d e n B u d a 'n m c e n a z e t r e n in d e n
so n ra (B u d a 'n m b r a k t k l a r i in ) d e rh a l, B u d a 'n n h a lefin in k im o la c a
k o n u s u s z k o n u su e d ilin ce , a z kalsn b l n m e kend in i g ste re ce k ti. k tid ar
k o n u s u n d a B u d a 'n m iki tilm izi o lan K S H Y A P A v e A N A N 'd a ta r t m a
lar v e n ih a y e t R j a g r i h a k n n si n d e (M . : 4 7 7 ) A N A N D A s t n g e lm itir.
A s ln d a bu iki a d a m n k arlk l fik irlerin in ne o ld u u ta m o la r a k b ilin
m e m e k te d ir . A n c a k yle g o r n y o r k i K S H Y A P A d o k tr in in i v e y n e ti
m in in s e r tli in i ik m a l e tm e k i in c e m a a tn k e n d i iin e k a p a n m a s ta ra fn
tu t a r k e n ; A n a n d a c e m a a t g e n i le tm e k i in h e r ta ra fa m i s y o n e r le r g n d e
r e r e k b ir o k m n te s i p i e r e d in m e k g r n d e y d i. Ni t eki m o n u n y n e tim i
a ltn d a B u d iz m , H in d is ta n 'n en b a ts n d a k i Ke mi r ' e u la m , g n e y d e
d e D a k k a n b lg e s in e k a d a r n u fu z e tm i tir. Y z yl k a d a r s o n ra d a ikinci
k o n sil B i h a r b lg e s in d e V a i s h l i 'd e to p la n m tr. N ih a y e t b ir c n c
k o n sil ise, b u n d a n y z se n e so n ra p ta l ip u t r a 'd a to p la n m tr. F a k a t d a h a
bu z a m a n l a r d a b ile d o k trin e ! a y rlk la r o d e r e c e y e u la m t ki, bu to p
l a n tla r e s n a s n d a a lm a n k a r a r l a r a itir a z e d ilm i v e n e tic e d e p a t a l i p u -
355
356
K YOL
B u d izm , H ind istan'n dnda, iki ekilde ve iki farkl tarzda
yaylm tr. Kuzey istikametinde M A H Y N A temayl ad verilen
" B y k y o l" Kara yolu ile Tibet ve in'e doru, Trkistan, Moolistan,
Kare, Japonya arasnda yaylmtr, M a h y n nm in'den tesiri altnda
kald yegane yer Hindiin'in V ie tn am ' olmutur.
Gneyde ise, deniz yolu ile Hinayn " k k y ol" ekolunun veya
Theravda "eskilerin. Doktrini'hv.n S e y la n dan balayarak, B irmanya'ya,
M a le z y a 'y a , T a y la n 'd a , Laos'a, K am b oy a'y a, E ndenozye'ya d o r u
yaylmtr. Vietnam'n gney ksmnda iki ,ikimin mKyunerlerinen d o
mu olan iki temayl birlikte yaamaktadr.
357
/
358
359
B U D Z M N G E L E C E
DPNOTLAR
1
Bu y a z , Les R elig io n s, v erv iers, 1S74, isim li kitabn 49-77 sa h fe le rtn den terc m e e d ilm itir.
A S H O K A : M arya hanedan im p aratoru olan A s h o k a , M . . 2 7 3 'den
2 3 2 y e kadar Dou ran'dan, Bengal 'e, Hint a la y a d an Dekkan'a kadar uza
nan h ud utsuz bir alanda saltanat srm tr. U zun zaman terrle saltanat
sren dounun bu zorba kral, Hind .prenslerinin kendilerini Brahm anik
dzenin koruyucular olarak telkki ettikleri bir devirde Budizmi kabul et
memi olsayd, hibir ey ona engel olm ayacakt. Ancak hidayetinden son-
360
5
6
361
vakitsiz yani norm al devrinden nce tehdit edilm ise, H indular, Vishnnun ktl (Malin) malup etmek in cisimletiini kahul ederler
(Ava t ra doktrini).
Budistlere gelince, onlar, gerek manevi kanunun (dharm a) yoklua (N ir
v ana) u lam ak o ld u u fikri zerind e d u ru y o rlar. nk onlara g re
yaadm z dn ya, zd glerin savana adanm tr. (Sevin - ac, scak souk, vs. gibi). Nihayet d h arm a kelimesi, Budizmin temel doktrinini belir
tir. Fakat H indular da, dinlerini, "S a n a ta n a D h a rm a " yani "E b e d K a
n u n " olarak isim lendirirler. yleyse iki din arasndaki fark, onlarn koy
duu d eerler sistem inde b ulunm aktadr. Bunun iin Budizm , manevi
kanunun i veh esin e nem vererek N irvana yi kazanm ak iin dnyay
362
9
10
11
12
13
(E : 24) 363
14
15
16
364
m terek old u u nu h atrlay arak biri birleri ne Aryen isi m ini verm eye d e
v am etm ilerdir, ite Iran ismi, buradan gelm ektedir. H er iki yeni lkede
bu kabileler, orada daha nce yaya cem aatlerle temas kurmular ve dn
lerini tahrif ederek y aam ay a d evam etm ilerdir. te randa AV ESTA ,
H in dd e d e V ED A byle d o m u tu r. H er iki kitap da, iki lkenin dini
inanlarnn ifade edildii bir liturjik m etinler derlem esidir. A ncak ikisi
arasnda m terek esas daim a anlalsa da yine de yaplacak bir m ukayese
H indou-K oush'un dousu ile bats arasndaki ideolojinin ok farkl olduu
d erh al aa ak m ak tad r. nk, V edaya bal H indliler, politeist te
m ayle v e ibadete ok nem verm ilerdir. Oysa ranllar, m onoteizm i be
nim sem iler ve liturjiyi basitletirm ilerdir. ran'da, Aryen ilahiyatnn birtek v e iyilik isteyen Allah'n vahyi anlam iinde deitirilm esi Zerdte
(zoro astre) atfedilm ektedir. (Bak; J. Varenne, Z arathustra et la tradition
M azdeenne, Paris, 1965)
Z A R A T H U S T R A : phesiz zerd st n vaaznn balad devir, bize
m ehul kalm aktadr. Fakat kesin olan, mnzdeizm in ran'da byk II. C yrus
zam annda mterek din olduu hususudur. (M..: 559 - 530). Bylece mnz
d eizm , M.S. VII. A srd a ran 'd a, Islm fethi oluncaya kadar yaam tr.
M nzdeizm A ryenlerden saysz canl trlerinin yasad hiyerarilem i bir
kainat m efhum u m uhafaza etm itir. O rada hayvanlar, insanlar, tanrlar
hiyerarisi v ard r. T anrlar dahil btn bu trler, birtek yce varlk olan
A hu ram azdan n (H akim Rab) otoritesine tabidirler. Bu, iktidarn icra et
mek iin, alt aziz lm szden (Am esha Spenta) teekkl eden bir konsey
tarafndan yardm grm ektedir. Bu konsey unlardr:
1- Voh M anah : Kutsal Ruh - iyi dnce
2- Asha : Adalet
3 - Kshathra : im paratorluk
4- Armaiti : Sofuluk
5- H aurvatat : D oruluk - Drstlk
6 - A m e re t t: lmszlk
A v esta, M azdava v e onun alt m eleine bal ok sayda d ier aa
Tanrlar zikreder. phesiz, cehennem de bu ynden zengindir. nk her
Tanr, tam am en zt bir hasmla belirlenmitir. Mesel, kt dnce, kt
ruh olan A aka M an ah, iyi dnce, kutsal ruh olan Voh Ma n ah'm karsm dadr. H astalk, lm , ahlkszlk gibi m uzdarip olduum uz btn fela
ketlerden sorum lu olanlar ok sayda eytandrlar. Bunlara zel isimler at
fedilir. D aha genel tarzda eytan dnyas, Druj dnyasdr (Ktlk). Bu
eytan veya T anrsal varlklarn m evcudiyeti, onlarn yardm clar veya
hasm lar olduu yce varln m evcudiyetine tabidir.
Btn bunlarla beraber, m azdeizm in ikinci byk devresinde bir evrim
olum utur. Yani, sasnilerin hakimiyeti altnda (miladi 111. Asrdan itiba
365
17
366
G nm zde ise, G ub res ve parsler, m slm an igalinin arefesinde sasanilerin hakimiyeti altndaki mazdeizmin deerlerine olduka sadk olan bir
din, yaam aktadrlar. Bu toplum . Hindin kastlarna benzeyen ok kapal
bir toplum dur, M azdeenler, her eit slm ve H in du tesirinden uzak
kalmlardr.
Ancak XIX. A srn sonunda, p ars ilahiyat,Hindistan'daki Anglikan m isyo
nerlerinin takdim ettikleri hristiyan deerlerine uym a teebbs ile d am galanm tr. Bu teebbsde ahlk bir edebiyatn gelitii grlr. Orada
zerdt, ilk tarzda Isay temsil etmektedir. Dier parsiler ise, theosophinin
belli bal prensiplerini kabul ed iyorlar ve H ristiyanlkla m azdeizm in
arasm dak farklar amaya alyorlar.
Bugn ise bu m odeller almtr. Bugn daha ok H indde ve ran da milli
y eti d u y g u larn uyanna ynelik bir k ayn ak lara d n h areketi
grlm ektedir,
H N A Y N : H inayn ismi (k k y o l), M ahynrta'nm (Byk Yol)
dm anlar tarafndan verilm ie benziyor. Gerekten m ahyna'nn m en
suplarna takdim ettii ok byk yol karsnda, H inayna olduka dar ve
kat bir yol fsterir. "K k y o l" doktrininin esas blm "B y k yoI"d an
olum aktadr. Onun en nemli metinleri ise sansknte deil, pli dilindedr. Aslnda bu "K k y o l" daha yeni bir m ahyana'dan baka bir ey
deildir. phesiz bu iki akm balangtan beri,m tereken vard. nk
bunlar, Budizm in iki tam am layc vehesine uygun dm ekteydi. Teek
klnden sonra H in ayna, Hindistan'n dnda gneye doru yaylmtr:
S e y la n , B irm a n y a , M a le z y a , T a y la n d , K a m b o y a , L a o s . O ysa,
M ah yn , T ib et, in, Viet-NTam 'a doru yaylm tr. Genel olarak H in a y n , Buda'm n talimlerinin ahlki vehesi zerinde srar etmektedir.
nk onlara gre, insann bedbahtl, dnyevi arzularndan ileri gelmek
tedir. Bunun iin tek kurtulu yolu, uygun bir psycosom atik teknikle bu
istei yok etmektir. phesiz ilhiyatlar, B u dan n, "iy i y o lu " v aaz ederk
en acy tadd m inkar etm iyorlar. Onlarn zerind e durduklar konu,
Buda'mn dindarlklar karsnda insanlar kurtaran'bir Tanr olmad nok
tasdr. O nlara gre B u d a , katetmek isteyen insanlara yol gsteren bir
staddr. Bunu gerekletirebilmek iin ise insann, doru bir davran, dai
mi tefekkr, bir nevi zihni bir yoga ekzersizi gerekm ektedir. (Bu, zihni her
eit arzudan temizlemek iin yaplr.) H m ayn Ekolu, L ik lerin , "Bhikku" (dilenci rahiper)larn yaad m anastrlara ekilerek hedefe yak
laabileceklerini kabul etm ektedirler. Bu staj dnem inde l ik , bir rahip
18
19
gibi giym ekte ve onun gibi sad akalarla yasam ak ta, tavsiye edilen btn
ruh ekzer sizi eri yapm aktadr. Bu ekolde kadnlarn grevi, daha az serttir.
Fakat rahibeler iin de m an astrlar vardr.
M A H Y N A : Budizm , ilk asrlarda, kurucusunun vaazlarnn ahlk yn
zerinde d u rm aya ve n etice itibariyle N irvanaya ulam aya im kan veren
benlie hakim olm a tekniini gelitirm eye nem verm itir. Bununla bera
ber, ok kuru olarak grlen bu akm a kar baz Budistler, vaazlarn; daha
z iyad e B u d a n n szlerinin slah edici vehelerine ve y ery z n e gelen
Buda'nn ve B u da'd an nce gelen B u d a s'la rm tecrbe ettii m erh am et
zerine yneltm ilerdir. (Veya b izzat insanlar, kurtarm ak iin d urm ad an
bedenleen y eg an e Buda zerine) Buna karlk olarak insanlar, saysz
B o d h is a tv a lann ve b izzat B u d an n nnde tapnm a tecrbesini ifa ede
bilirler. Bylece, B udizm in, tedrici ekilde, yeni bir gr n m h azrlan
mtr.
te bu gr n salikeri, d ar denilen H n av n 'y a nisbetle buna " B y k
y o l" (M ahyna) adn verm ilerdir. M ah yn a ek olu , kara yolu ile H in
d istan'n dnda y aylm a alan bulm u ; bylece T rk ista n , T ib e t, in ,
K o re, Ja p o n y a , V ie tn a m , M ahyna m ensuplarna v atan olm utu r. M a
h yn a ekolu, B u d iz m e , m ito lo jik b ir renk v erm itir. nk o, B u d a s'la r alabildiine o altm tr. Buna g re, B u d a s lar, sad ece byk
saylarla y ery z n d e deil, u zayd a da otu rm aktad rlar. stelik h er Bu dh as, tabiat st bir v u cu d d u r. (H atta onun birok vucudu vardr. Birtakm
harikalar'da icra edebilirler.) Yine bu B u d h as'lard an A m itb h as (lm sz
k), A k s h o b h y a (sabit), B h aish ajy a G uru (tabib) v.s. gibi bazlar zel
tapnm a konusu olm utur. Yine M ahyna'nin salikeri, birtakm tanrlara
v e tanralara tapm aktadrlar. nk gksel dnyalar olduu gibi, cehen
nemi d n yalar da v ard r. Slikler, ibadetlerini zellikle B o d h is a ttv a 'y a ,
yani varlklarn ak ile N R V A N A 'y a girilerini erteleyen istikbalin B u d h a s lanna ad am lard r. (Bak: F. H ou an g, Le Boudhism e, de Finde la
chine, Paris, 1963)
N G R JU N A : Hindistan'n kuzeyinde mildi ilk asrda yaayan ok bilgi
li br B u dist d ok toru d u r. K im ya m etinlerine, m etafizik m etinlerin elik
ettii bir eser yazm tr. Bu metafizik m etinler onu hrete ulatrm ve
onu H induizm deki S h an k aray a e, m kem m el bir Budist filozofu y a p
mtr. N g rju n a doktrini " B o lu k " (Vacuit) zerinde tem erkz etm i
tir. Yni ona gre fenom ene! dnya cevherden yoksundur. Onun zel bir
varl yoktur. O, bo eydir. phesiz bu dn, Brahm anizm in bir esas
olan Brahm an zerine d ayan m ak tadr. Ayn ekilde, H indularm gznde
insan, realitesini kendinde duran A T M A N 'd an alm aktadr. Bununla b era
b er dier birok Budist filozoflar gibi N g rju n a da insan, ruhsuz (sanssoi-m em enn-A tm nn), yani realiteden bos olarak aklam aktadr. (Bak: K.
Jaspers, N grjuna, in Les Grandes philosophes, Paris, 1963)
367
VII
SLM DN
1- S L M IN D O U U V E TA RH GELM :
Mildi VII. yzyln balarnda Islm, yzlm Avrupann te
biri kadar olan Arab yarmdasmda domutur. Arap yarmadas, Bizans,
Ssni, Iran ve Hristiyan Habeistan arasnda y e r i l i y o r d u . Islm n
doduu asrda, Araplarn gebe bir toplum olduunu pek syleyemeyiz.
En nemli yerleim merkezleri Mekke, Taif, Medine gibi ehir ve panayr
merkezleriydi. lde birok yerleim merkezi vard. Geim kaynaklar,
b yk lde ticaretle elde ediliyor; am'a, Yemen'e ve Habeistan'a
nemli ticaret kervanlar gnderiliyordu. randa Ssni imparatorluu
Hindistan'a kadar uzanan bir blgeden beslenen Iran kltrne sahipti.
371
372
Taif d en em iti.
O lum lu
cevap
alam am t.
Daha
sonra
Mekke'den 35i) km. uzaklkta olan Yesrb (Medine) halk ile temas dene
miti. M e k k e ye, K a b e yi ziyarete gelen M edneliler'Ie ilk temas
Mekke'de kurmutu. Onlara slm tebli etmiti. Onlar slm' kabul
373
374
375
376
377
378
2- SL M 'IN TE M E L K A YN A K L A R I
Islm dininin temel kayna Kur'n- K erim dir. Sonra ikinci sray
s n n e t almaktadr. Daha sonra ise icma ve k y a s gelmektedir. Islm'
ayakta tutan bu drt temel kaynak, slm'n dayand temel esaslar
meydana getirmektedir. imdi biz bu balk altnda bu drt temel esas
incelemeye alacaz:
A) K T A P
I s l m n
tem el
kayna
ola ra k
kabul
edilen
kitap,
Kur'n-
Kerimdir. Kurn- Kerim, Hz. Peygam bere vahy yolu ile nazil olmutur.
Vahy hadisesi, Allah'n, buyruklarn peygamberlerine ulatrmasdr.
Bunun iin Kurn- Kermde yirmi yl zarfnda para para Allah
reslne nazil olmu, gelen vahiyler hemen vahiy katiplerine yazdrl
m ve ezberlenmitir, Allahn peygamberine gelen btn vahiyler, onun
hafzasna olduu gibi nakedilmi ve dier miisimanlar da gelen vahiy
leri ezberlem ilerdir. Bylece Kur'n- Kerm, ift metodla muhafaza
altna alnmtr. Yani hem yazyla hem de ezberleme ile... Bu metod o
gnden bugne kadar da hi deimeden devam etmitir. Bugn de slm
dnyasnda yz binlerce hafz vardr. Byle bir metoda dnyada hi bir
kitap sahip olamamtr. Bu da K u rn- Kermin vahiy karakterinden
k a y n a k la n m a k ta d r.
Hz. P eyg a m be re vahyin nasl geldii konusu zerinde slm bilgin
leri detaylca durm ulardr. Vahyin bazlar, sdk rya eklnde gelir
ken; dier bazdan da, dorudan doruya Hz. Peygamberin kalbine gelmi
veya Cebrail bir insan seklinde grnerek Hz. Peygam bere vahyi tebli
(F. ; 25) 3 7 9
380
rim vermektedir. slm'n inan esaslar olarak kabul ettiimiz alt esas
bize, Kur'an- Kerim ve Allah resulnn hadisleri aklamaktadr. Bu
esaslar yece sralayabiliriz:
1- Allah'a iman
2- Meleklere iman
3- Kitaplara iman
4- Peygamberlere man
5- Ahiret gnne iman
6- Kaza ve Kadere iman
slm akidesinin temelini Allah'n birliine iman tekil etmekte
dir. Allah, hereyin sahibidir. Her trl ortaklktan mnezzehtir. Rah
m andr. Rahim d ir. Hereye kadirdir, insana ah dam arnd an daha
yakndr. Fakat fiziksel olarak Allah' grmek mmkn deildir, bunun
iin Allaha ekil de v e r e m e y iz . Allah sadece s fa t ar ile b iliriz , -d lah dost ve kendimize v ek il olarak kabul ederiz. Allaha gveniriz, o n
382
Islm n ikinci nemli kaynan snnet dediimiz, Peygamberimiz'in szleri, leri ve davranlar meydana getirmektedir. Bunun iin
Kur'n- Kerim'den sonra mslmanlarm slm' renmek iin bavur
duklar ikinci kaynak snnet olmutur.
Hz. Peygamber'in snneti genelde ksmda incelenir:
a) K a v l S n n et: Hz. Peygam berin syledii szlere kavi! (szl)
snn et denir. Allah R esu l nn syledii szler, Kur'n- K e rim den
ay rlr. B unlar, va h iy d e e rin d e szler deildir. P ey g a m be rim izin
snnetinin bu ksmna H A D S denir. Islm'n anlalmasnda ve tatbi
kinde hadislerin olduka nem b ir yeri vardr.
b) F iil S n n et: Hz. Peygamber'in yapt ilerin tm fiti! siinnet
hudutlarna girmektedir. Bu snnete misal olarak peygamberimizin na
bir sze veya icra edilen br ie kar skt etmesi, bir ey sylememesi;
yapldn duyduu bir i hakknda ses karmamas, Hz. Peygamber'in
takrr snnetini tekil eder. Allah Resulnn byle bir i karsnda sus
mas, o yaplan iin, caiz veya mbah olduunu gstermektedir.
c} CM
Islm'n hukuk ve sosyal yapsn oluturan nc temel kayna
icma'dr. Kelime anlam ittifak , azm, kasd olan icm a ' teriminin Islmi
literatrde nemli bir yeri vardr. cmanr tarifini yle yapabiliriz: Hz.
P ey gam berin v e fatn d an sonra, herhangi b ir asrda, sl m mtehidlerinn dini b ir konuda ayn gr paylamalardr.
cm am n artlar:
1- Icmann geerli olmas iin, icma' yapanlarn mutlaka mtehid
olmas gerekir. Mtehid, D in hkmleri, sahip olduu lm salhiyetle,
cidd bir gayret gstererek delillerinden karan kimsedir.
2- cma', sadece dinin ferd ve sosyal hayatla ilgili meselelerinde
yaplabilir. nanla ilg ili konularda icma'ya gerek yoktur.
3- k m a 'n m geerli olabilmesi iin ayn asrdaki mtehidlerin bir
konuda ihtilafsz ittifak etmeleri arttr. Baz slm bilginleri, mtehidlerden bir iki ahsn muhalefetinin icma'nin shlatna zarar verme
yeceini belirtmilerdir. Bylece byk bir mtehid gru bunun ittifak
ettii bir konu icma mertebesinde kabul edilmektedir. Yine de icma'da
aranan, b e lli b ir asrd aki slm m cte h id lerin in b ir k o n u zerinde
ayrla dmeden ittifak etmeleridir.
slmn asl kaynaklarnn arasnda icm anm bulunmas, slm dini
iin fevkalde bir dinam izm konusudur. Bu, slm d n y a sn n sosyal
gelimeye, dini y nd en i n tib a k m fade etmektedir. D ier yandan, bu,
slm m illetleri arasndaki b ilim sel dayanmay ortaya koym aktadr.
Bt n bunlardan, slm lk elerinin; daima, slm m illetleri dzeyinde
mtehid kurullarna sahip olmas m eselesi kmaktadr. Bu da, slm
dnyasnn siyasi fikri istikrara kavumas ile meydana gelebilir.
D) KIYAS
Islm dininin hukuk kaynaklar arasnda yer alan kyas, b ir eyi
baka b ir eyle lm ek , k arlatrm ak anlamna g e lm ekted ir. Kyas,
Kur'an- Kerim ve Hadis'le belirtilmemi olan bir konuyu, sebep yakn
lndan dolay, Kur'an- K e r i m ve hadislerle belirtilmi olan baka bir
konu ile mukayese ederek zme ulatrmaktr. slm delil kaynaklar
arasnda olan k y a s , aslnda bir itihad iid ir. Kyasn Islm dinnde
mevcut olmas da slm gelimelere dinamizm vermesi asndan olduka
nemlidir. ti had kapsnn kapanmam olmas, slm'n dier dinler
384
3) I s l m d n y a s i n d a d n c e a k i m l a r i
slm dini, yeryzndeki dinler kadrosu iinde zel bir yer tutmak
tadr. Her dinin itikad, ibadet, cemaat yn olmakla birlikte; slm gibi,
sosyal ve ekonom ik bir yap oluturamamaktadr. slm, dini sistemle,
siyasi sistemi birletiren, daha dorusu dinle dnyay biraraya getiren bir
inan sistemidir. Bunun iin, "S e z a rn ha kk Sezara, Allah'n hak k Al
l a h 'a " forml slm iin geerli bir forml deildir. slm dini, bir yan
ile ferdi ve toplumu akide, ibadet, sosyal davran yn ile kucaklarken;
dier yan ile de mutlu ve dengeli bir toplum yaps modeli sunmaktadr.
Bu mutlu insanlar topluluu sadece bir m'mnler cemaatini deil, Yahudi,
Hristiyan gibi baka dini cemaatleri de bnyesine alarak olumakta ve
baka din m ensuplarna kendilerine ait dini yap iinde varlklarn
srdrme imkan vermektedir.
slmda dnce daima canl tutulmutur. manla aksiyonu birle
tiren bir din olarak slm, insann tefekkr dnyasna daima saygl dav
ranmtr. Bunun iindir ki, slm tarihinde "B ir slm skolastik d nem i"
yoktur. Kur'an- Kerlm'de dnmeye, ak yrtmeye dair yzlerce ayet
vardr. Allah'tan en ok korkanlarn limler olduu belirtilmitir. Bilen
ler, daima bilmeyenlere stn tutulmutur. Herhangi bir konuda akl
yrterek sonuca varan bir mtehid, isabetli karar verdii takdirde iki,
hatal karara ularsa bir sevap alacan bildiren bir dinin, dnceye ne
kadar nem verdiini aklamaya bile gerek yoktur.
Bunun iin slam dnyasnda dnce akmlar daima canllm ko
rumutur. slm'n ruhuna uygun olmayan, kitap ve snnetken destek al
mayan rafzi hareketler daima slm mmetinin vicdannda mal kum
385
386
387
388
389
5) S L M D N N N ZELLKLER
Bu balk altnda slm dininin dikkat ekici baz ynlerini ele ala
caz, nk slm dinini, tepeden trnaa taramak burada mmkn
grlmemektedir. slm dininin, dier dinlerle mukayesesi yapldnda
u zellikleri dikkatimizi ekmektedir.:
1) slm dini bugnk yaayan dinlerin byk bir ounluuna naza
ran ok yeni bir dindir. Yani, XV. asrlk bir mazisi vardr. M.. XIII.
yzylda doan yahudilikie ve il bin yllk mazisi olan hristiyanlkla
mukayese edildiinde, Islm dini olduka yeni bir din saylr. slm dini
nin yeni bir din oluu, onun hakkmdaki bilgilerin daha salam temellere
dayandn gsterir.
2- Son peygamber olan Hz. Muhammed hakknda yeterli bilgi ve
malzeme toplanmtr. Hayat batan aa tesbit edilmitir. Bizim gibi
bir insan olan ancak ona vahiy gelen peygamberdir. Hayat yaz ve ifa
hi olarak hafzalara nakedilmitir. Islm mesajlarn getiren Hz. Muhammed'in hayatnn byiece tesbit edilmesi, onun getirdii mesaja olan
gveni artrmaktadr. Yahudilik veya Hristiyanhk bakndaki bilgilerin
eksiklii, Hz. Musa'nn veya Hz. sa'nn hayat hakkmdaki kukular
dikkate alndnda Hz. Peygamber'in ok berrak ve tarih sahnesinde
ak ve seik bir hayat olduu grlmektedir.
3- Hz. Peygamber hakknda birok bilgilere sahip olan tarih, onun
getirdii mesajlar hakknda da berrak bilgilere sahiptir. Kur'an- Kerim,
ilk nazil olduu andan itibaren ezberlenm eye balanm ve yazya
geirilmitir. Bu ift metod, onun gnmze kadar eksiksiz gelmesini
salamtr. Byle bir koruma metoduna hibir kutsal kitap sahip ola
mamtr, Bunun iin de, bugn ellerde ne Hz. Musa'nn tebli ettii Tev-
390
331
D PN O TLA R
1
1942
ylnda
1 9 7 5 d e
D inler
da
Tarihi
birok
tesinde,
dom u
ve
eseri
Felsefe
m aktadr.
el-Bakara:
4
5
e l-K a firu n : 6
e t-T e vb e: 29
352
olan M e h m e tA y d n ,
ilahiyatdoktoru,
256
D in
Sosyolojisi
vardr.
ve
198'ded o en t
D n
H alen
lah iyattahsili
alannda
Seluk
bitim leri
Blm
yapm
1987'deprofesr
alan
A y d m 'm
niversitesi
Bakan
bu
lahiyat
olarak
ve
olm utur.
saha
Fakl
grev
yap
KAYNAKLAR
1
2
3
4
5
6
7
8
9
10
11
12
K u r'a n - K erfm
Prof. D r. M eh m et A y d n , slm D ini lm ih ali, K onya, 1983
P ro f. D r, M u h am m ed H a m id u lta h , slm P e y g a m b e ri, I - II, st.
9S 0
P ro f. D r, M e h m e t A y d n , M s l m a n la r n H ris tiy a n ia r a k ar
y azd R e d d iy e le r ve T artm a K o n u la n , K onya, 1989
P rof. D r. sm ail C e rra h o lu , T e fsir U sulu, A n k ara, 1979
P ro f. D r. M u h am m ed Ebu Z e h ra , slm H ukuku M e to d o lo jisi, ev.
A b d u k ad ir en er, A n k ara, 1973
P ro f. D r. F a z lu rra h m a n , slm , ev . D o. D r. M eh m et D a - D o.
D r. M eh m et A y d n , A n k ara, 19S1
L u is G ard et, La cit M u su lm an e, Vie Social et p olitiq u e, P aris, 1981
P ro f. D r. E rol G n g r, slm 'n B u gnk M eseleleri, st. 1983.
P ro f. D r. Y u su f el-K ard av , T em el N itelik leriy le slm , ev. b rah im
S arm , K o n y a, 1986
A b d u rre z z a k N ev fel, slm 'd a A y rlm azlk , ev. M eh m et A y d n , st.
1985
D r. M u sta fa R a fii, slm 'd a S osyal D zen , ev. A h sen B atu r, st.
1975
393