Professional Documents
Culture Documents
55 61tamami PDF
55 61tamami PDF
Erol Taymaz
Kriz ve teknoloji
Nurhan Yentrk
Post-Fordist gelimeler ve
dnya iktisad iblmnn gelecei
42
Alain Lipietz
Uluslararas iblmnde yeni eilimler:
Birikim rejimleri ve dzenleme tarzlar
58
David Harvey
Esneklik: Tehdit mi yoksa frsat m?
83
93
115
Murat Gven
stanbul tekstil sanayiinde retim faktrlerinin
ekonomik ve meknsal dalm rntlerinin
baz zellikleri zerine
130
Aydn Uur
letiim, iletmecilik ve rgt sosyolojisinin
ilk randevusu: "A tarz rgt modeli"
148
A. Din Alada
"Astronomi Tarihi"nden "Milletlerin Zenginlii"ne
A. Smith'de yanlma faktr
167
ELETR
182
Levent Ylmaz
Fordist moderniteden esnek postmoderniteye mi?
188
KTAP TANITIMI
193
DERGLERDEN
216
BRKM YAYINCILIK
VE TC. LTD. T. ADINA SAHB
Murat Belge
YAYIN YNETMEN
Tanl Bora
REDAKSYON KOMTES
Ulus Baker
Necmi Erdoan
Ouz Ik
Mehmet Kk
Blent Peker
Erol Taymaz
56. SAYI EDTR
Erol Taymaz
SORUMLU YAZILER MDR
Tanl Bora
KAPAK VE SAYFA DZEN TASARIM
Filiz Burhan
DZG
Maraton Dizgievi
OFSET HAZIRLIK
letiim Yaynlar
KAMERA VE FLM IKI
PerkaA..
KAPAK VE BASKISI
Ayhan Matbaas
YAZIMA ADRES
Konur Sok. 24/4 Kzlay 06640 Ankara
Tel. 425 36 00 425 20 71 Fax: 425 18 15
BRKM YAYINLARI
Klodfarer Cad. letiim Han
Caalolu 34400 stanbul
Tel. 516 22 60 Fax: 516 12 58
Bu sayda...
Toplum ve Bilim'in bu saysnn konusu, kapitalizmin ekonomik yenidenyaplanmasnn krizi balamnda post-Fordizm ve retim rgtlenmesindeki
gelimeler. 1960'larn sonlarndan itibaren kapitalist dnya ekonomisinin bir krize
girdii, bu krizin sadece ekonomik dzeyde kalmad, tm toplumsal ilikilerde
nemli dnmlere tank olunduu ynnde yaygn bir kan var. Tartlan,
toplumsal ilikilerde kkl dnmler olup olmad deil, bu dnmlerin
kapsam, nedenleri, yeni "frsatlar" ve yeni toplumsal oluumlarn bu "frsatlar"
deerlendirebilme potansiyelleri, oluyor.
Bu tartmalarda "evre lkeler", "nc Dnya", "azgelimi lkeler", "ge
limekte olan lkeler" gibi amaca uygun deiik isimlerle adlandrlan Trkiye
tr lkelerin dnya ekonomisindeki konumlarnda nemli deiiklikler olabilecei,
bu lkelerin snai geliimlerinin yn ve temposunun etkilenebilecei, toplumsal
ilikilerinde (uluslararas iblmnde alabilecekleri konumlarna da bal olarak)
kkl deiimler olabilecei/olduu syleniyor.
Kriz, ayn zamanda "karar an" demek. Yeni oluumlar, gelecekte ne olaca,
toplumsal ilikilere konu olan aktrlerin imdiki (bilinli) mdahalelerine bal.
Bu nedenle krizin ve yeni-yaplanmalarn aklanmas ve anlalmas zellikle
daha zgr ve eitliki bir gelecek zleyenler iin nemli olmal.
Erol Taymaz'n "Kriz ve Teknoloji" balkl yazs, ekonomik kriz ve teknolojik
gelime ile ilgili bellibal yaklamlarn eletirel zetini sunarak Fordizm ve
post-Fordizm kavramlarn inceliyor. Bu yazda zmni olarak sadece gelimi lkeler
gznne alnyor. Nurhan Yentrk'n "Post-Fordist Gelimeler ve Dnya iblm
zerindeki Etkileri" balkl yazsnda ise, zel olarak post-Fordist gelimelerin
dnya iblmn nasl ekillendirecei ve gelimekte olan lkelerin sanayileme
politikalarn nasl etkileyecei tartlyor. Aydn Uur'un "letiim, letmecilik
ve rgt Sosyolojisinin lk Randevusu: A Tarz rgt Modeli" balkl yazs,
iletmeler-aras "a tipi rgtlenme" modelini konu ederken, emek srelerindeki
deiimlerin kltrel vehelerini de ele alan, bu srelerde "enformasyon"un
konumunu ve anlamn aklayan bir makale. Deniz ve Zafer Yenal ise, kapitalizmin
4
yeni uluslararas yaplanmasnn ve teknolojik gelimelerin gda ve tarm eko
nomisindeki grnmn ele alrken; "gda dzenleri" ve "yeni biyo-teknolojiler"
literatrn tartyorlar. Murat Gven, "Metropol-i Sanayi Komplekslerinin
Yapsal zmlemesi"ni konu alan makalesinde, stanbul tekstil sanayiinde farkl
leklerdeki kurulularn ekonomik ve coraf rgtlenme biimleri zerine ampirik
zmlemeler sunuyor. Bu rnekte kk lekli kurulular iin meknsal r
gtlenmenin nemi gsteriliyor. Bu saymzda eviri yazya yerverildi. D
zenleme Okulu'nun nde gelen kuramclarndan A.Lipietz uluslararas iblmnde
ortaya kabilecek yeni eilimleri ele ald makalesinde, dnya kapitalist ekonomisi,
modernizasyon ve bamllk teorisyenlerinin uluslararas iblmndeki ya
planma ve eilimleri kavramsallatrma biimlerine kar metodolojik uyarlar
getiriyor. Hirst ve Zeitlin'in yazs ise, ngiliz imalat sanayiinin kn inceleyerek
"esnek uzmanlama" yaklam dorultusunda politika nerileri gelitiriyor. Harvey,
igc piyasalar ile retim srelerindeki esneklik eilimi ve kltrel-politik alanda
postmodernizm tartmalarnn konusunu tekil eden dnmleri sosyalist bir
bak asndan ele alyor.
Toplum ve Bilim'in elinizdeki says, kapitalizmin yeniden-yaplanma srecinin
dar anlamda sistemsel etkisi belirgin olan, iktisad vehesi ile ilgili. zleyen saylarda,
bu srecin baka vehelerini ele almay planlyoruz. nmzdeki saynn,
"Ulus-Devlet; Ulus ve Devlet"e ilikin olmas ngrlyor. Daha sonra, "politikann
alanndaki, kamusal olann konumundaki deiim; ve yurttalk konumunun
muhtemel yeni anlamlar" ile ilgili; corafya ve mekn kuramndaki deiimlerle
ilgili saylar tasarlanyor.
EROL TAYMAZ
KRZ VE TEKNOLOJ
Kriz ve Teknoloji
Erol Taymaz*
1. Giri
1973-74 "Petrol oku"ndan sonra nce gelimi lkelerin, daha sonra da dnyadaki
hemen her lkenin ekonomilerini nemli lde etkisi altna alan ekonomik kriz
gnmzde hl alamad. nceleri "Petrol oku"na bal geici bir olgu olarak
kabul edilen krizin sreklilii ve iddeti artk tartma konusu deil. Fakat krizin
nedenleri, balangc ve geliimi, krizden etkilenen lkelerin ekonomilerindeki
yeniden-yaplanma sreleri, krizin gelimi ve gelimekte olan lkelerin ekonomik
ve toplumsal geliim srelerine etkisi, krizin politik ve kltrel/ideolojik boyutlar
zerine youn tartmalar devam ediyor.
Bu yazda mevcut ekonomik krizi aklamaya alan farkl yaklamlar zet
lendikten sonra, kriz ve teknoloji arasndaki iliki incelenecek. Yazy kriz ve
teknoloji arasndaki iliki ile snrlamamzn nedeni, bu yaklamlarn hepsinde
hem krizin oluumunda, hem de kriz dnemindeki yeniden-yaplanma srelerinde
(yeni) teknolojilere zel bir arlk verilmesi. Teknolojinin, kriz srecinde belir
ginlemeye balad sylenen yeni ekonomik, politik ve ideolojik oluumlar
nemli lde etkiledii/ekillendirdii yolunda neriler, almamz kriz ve
teknoloji arasndaki ilikiye younlatrmamzda nemli bir etken.
almamz kriz ve teknoloji ilikiler etrafnda younlam olmasna ramen,
bu tartmalarn ok geni bir alan kapsadn zellikle vurgulamamz gerekiyor.
Kriz ve teknoloji arasndaki ilikiler, aslnda kriz konusundaki tartmalarn sadece
bir kesimini oluturuyor. zellikle (postmodernizm tartmalar balamnda)
kltrel alandaki deimeler, politika ve devlet yapsndaki deimeler, krizin
ve kriz srecinde olumaya balayan yeni ilikilerin/oluumlarn sendikalar ve
(*) ODT Ekonomi Blm retim yesidir. (Bu makaleyi titizlikle okuyup hatalarn azaltlmasna
yardm eden Oktar Trel hocamza teekkr ediyorum. Erol Taymaz)
EROL TAYMAZ
KRZ VE TEKNOLOJ
TABLO 1
ABD ekonomisinde ortalama yllk byme ve isizlik oranlar (yzde)
Dnem
Snai
retim
art oran
1950-65
1965-73
1973-81
1981-90
5.4
5.1
2.8
2.5
Emek
retkenlii
art oran
3.4
2.4
0.8
1.0
isizlik
oran
4.8
4.5
6.7
7.0
Enflasyon
oran
2.3
4.7
8.1
4.4
Gerek
cretler
art oran
1.9
0.7
0.5
-0.2
Notlar: Emek retkenlii tarm-d kesim ortalamasdr. Enflasyon, GSMH zmni deflatrnden hesaplanmtr. Reel cretlerin
hesaplanmasnda saatlik cretler ve enflasyon oran kullanlmtr.
Kayn.: Snai retim, enflasyon ve gerek cretler, IMF, International Financial Statistics; isizlik, OECD, Labour Force Statistics;
emek retkenlii, Bureau of Labor Statistics, Employment and Earnings.
TABLO 2
ABD'de retkenlik art oranlar (yllk ortalama, yzde)
Emek retkenlii
Btn tarm-d kesimler
malat sanayi
1950-65
1965-73
1973-81
2.48
2.75
2.14
2.77
0.5
1.52
1.77
2.10
1.17
1.96
O.1
0.76
EROL TAYMAZ
ayn dnemler iin gsterilmitir. Bu tablodaki veriler de, her iki retkenlik de
ikeninde 1970'lerde nemli dmeler olduunu gsteriyor. Bilindii gibi, zellikle
uzun dnemler iin kullanlan retkenlik verilerinin gvenirlilii, kamu kesimi
faaliyetlerin ounda retkenliin hesaplanamamas, kalite deiimlerinin ve
yeni rnlerin etkilerinin (yeterince) yanstlamamas gibi sorunlar iermektedir.
Fakat bu sorunlara ramen retkenlik verilerinde 1970'lerdeki dler ekonomik
krizin iddetini yanstabiliyor.
Krizle ilgili verilere tekrar dnmek zere bundan sonraki blmlerde krizi
aklamaya ynelik deiik yaklamla inceleyeceiz.
3. Yeni-Smithi kuram: Esnek Uzmanlama
"Esnek uzmanlama", Amerikal aratrmaclar M.Piore ve C.F.Sabel'in 1984'de
yaynladklar The Second Industry Divide kitabnda gelitirdikleri ve zellikle
akademik dnyada hayli etkili olan bir gr. Bu gr, tarihsel deiimin
merkezine piyasalardaki deiimi yerletirmesi nedeniyle Elam (1990:10) tara
fndan hakl olarak yeni-Smithi yaklam olarak tanmlanmtr.
Esnek uzmanlama kuramnn temeli, snai rgtlenme biimlerinin kitlesel
retim ile zenaat retimi, yani esnek uzmanlama olarak ikiye ayrlmasna dayanr.
Kitlesel retim, standart rnlerin niteliksiz igc ve zel-amal makineler
kullanlarak byk lekli retimi olarak tanmlanr.
Esnek uzmanlama ise, kitlesel retimin tersi: kalifiye iiler ve esnek, genel-amal makineler kullanlarak deien, eitli rnlerin kk lekli imalt
olarak tanmlanmaktadr. (Piore ve Sabel, 1984: 4, 17). Yeni-Smithi kuram bu
kavram iftine dayanmasna ve bu rgtlenme biimlerinin birbirine stn ol
madn sylemesine ramen, bu kuram "esnek uzmanlama" olarak tanmlan
yor.
Kitlesel retim ve esnek uzmanlama iki ayr snai rgtlenme biimi veya
teknolojik paradigma olarak aklanyor. Piore ve Sabel'in (1984) almasnda
bu iki kavram daha ok tarihsel genelleme biiminde kullanlrken, Hirst ve Zeitlin
(1991: 2) bu kavramlarn ideal-tipik modeller olduunu belirtiyor. Bu anlamda
ne kitlesel retim, ne de esnek uzmanlama zsel olarak dierine stndr.
Bu teknolojik paradigmalarn uzun dnemde varolabilmesi iin belirli mikro
ve makro dzenleme sorunlarnn zlmesi gerekir. Burada kullanld anlamda
"dzenleme" kavram, daha sonraki blmde inceleyeceimiz "dzenleme
kuram"ndan esinlenmi bir kavram olmasna ramen farkl bir balamda kul
lanlyor (Piore ve Sabel, 1984: 4-5). Dzenleme sorunlar farkl biimlerde
zlebilir; bu nedenle kitlesel retim ve esnek uzmanlama farkl kurumsal yaplarla
birlikte var olabilir.
Kitlesel retimin en nemli mikro-dzenleme sorunu, her piyasada arz ve talebin
dengelenmesi (Hirst ve Zeitlin 1991: 3-6). Kitlesel retimde, baka rnler iin
KRZ VE TEKNOLOJ
10
EROL TAYMAZ
KRZ VE TEKNOLOJ
11
12
EROL TAYMAZ
KRZ VE TEKNOLOJ
13
14
EROL TAYMAZ
KRZ VE TEKNOLOJ
15
Kapitalist geliim srecindeki uzun dalgalar ve tekno-ekonomik paradigmalardaki deimeler birbiriyle akmaktadr.1 nk, her tekno-ekonomik pa
radigmann "btn geliim potansiyelinin aa kmas" iin ulusal ve uluslararas
dzeyde toplumsal-kurumsal erevenin kkten yeniden-yaplanmas gerek
mektedir (Perez, 1985:441). Yeni tekno-ekonomik paradigmaya "uyan" toplumsal
ve kurumsal dnmler (ekonominin toplumsal ynetim sistemi, "dzenleme
tarz", Freeman ve Perez, 1988:38) yeni uzun dalgann "geliim tarzn", ekonomik
geliimin genel biimini ekillendirecektir.
Yeni tekno-ekonomik paradigma, eski paradigmann egemen olduu dnyada
gelimeye balar ve stnln nce sadece bir veya birka sektrde gsterir.
Yeni paradigmaya zg bir (grup) girdi,
1. gittike azalan retim maliyetine,
2. uzun dnemde adeta snrsz arz olanaklarna ve
3. ekonomik sistemin tamamna yaylm eitli rn veya (retim) srelerinde
kullanlma potansiyeline sahipse, kilit faktr(ler) olarak tanmlanabilir. Bu kilit
faktrlerin yaygnlamasyla yeni paradigma karlatrmal stnln gste
rir.
Ekonomide derin yapsal deimeler gerektiren eski paradigmadan yeni pa
radigmaya gei sreci uzun dalgann gerileme ve bunalm dnemine karlk
gelir. Bu dnemde, toplumsal ve kurumsal erevede de kkl dnmlerin
olmas zorunludur. Bunalmn srmesi, yeni tekno-ekonomik paradigma ile
toplumsal-kurumsal ereve arasnda uyumun salanamadn gstermektedir.
Toplumsal-kurumsal yaplar deiik biimlerde oluabilir ve tekno-ekonomik
paradigma zerinde etkide bulunabilse de, yeni toplumsal-kurumsal oluumlar,
tekno-ekonomik paradigmann gereksinimleri ve kstlamalar erevesinde
oluacaktr (Perez, 1985:445).
Yeni tekno-ekonomik paradigma, egemen olduktan sonra bir teknolojik yrnge
boyunca geliecektir. Uzun dalgann geliim dneminde teknolojik eitlilik sonsuz
sayda grnse bile, yeni tekno-ekonomik paradigmann gelitirdii 'saduyusal'
ilkeler, yeni paradigmay oluturan yeniliklerin gelitirilmesi ve bu yenilikleri
tamamlayan baka yeniliklerin gerekletirilmesi srelerini belirleyecek, sektrler
tedrici olarak mevcut paradigmann salayabilecei retkenlik art olanaklarn
tketecektir (Perez, 1985:443). Yeni paradigmann olanaklar tketildike, sektrler
birer birer byme snrna gelecek, krlar decek ve retkenlik art hz yavalayacaktr.
Bu kurama gre, kinci Dnya Sava sonras genileme dneminde baskn
olan teknolojik rejim, dk maliyetli petrole ve enerji-youn malzemelere da
yanyordu (petrokimya rnleri ve sentetik maddeler). Petrol ve kimya rnleri,
otomobil ve dier dayankl tketim mal reten byk firmalarn nclk ettii
1 Belirli sektrlerin geliimleri iki dalgaya da taabilir. rnein otomobil sanayi hem kinci Dnya
Sava ncesi, hem de sava-sonras (nc ve drdnc) uzun dalgalarda nemli bir rol oynamtr.
16
EROL TAYMAZ
KRZ VE TEKNOLOJ
17
gibi "tayc sektrler"i olutururken, en nemli kilit faktr olan yongalar (chips),
"geleneksel" sektrlerde yaygnlamakta, bu sektrlerdeki rn ve retim tek
nolojilerinde nemli deiikliklere yol amaktadr. Yeni paradigma retimde
salad esneklik ile eski paradigmann sorunlarn zebilirken, mevcut toplumsal-kurumsal ereve ile uyum sorunlar da iddetlenmektedir. Krizin ikinci nedeni,
yeni tekno-ekonomik paradigma ile mevcut ulusal ve uluslararas dzenleme rejimi
arasndaki uyumsuzluktur. Esnek alma sreleri, alma sresinin azaltlmas,
yeniden-eitim sistemlerinin dzenlenmesi, enformasyon teknolojisine uygun
koullar hazrlayan blgesel politikalar, yeni mali sistemler, devlet ve firma y
netimlerindeki merkeziyeti yanlarn azaltlmas gibi konularda artan oranda
toplumsal ve politik araylar, mevcut kurumlar ve yeni tekno-ekonomik paradigma
arasndaki uyumsuzluu ortadan kaldrma abalardr. imdiye kadar ksmi ve
grece nemsiz-deiiklikler olmutur. Fakat nasl Drdnc Kondratiev Dalgas'nn balamas iin kinci Dnya Sava ve sonras dnemde Keynesi devrim
ve toplumsal kurumlarda kkl deiiklikler gerektiyse, gnmzde de ayn lekte
kkl (zellikle uluslararas dzeyde) toplumsal yeniliklere gereksinim vardr.
Tekno-ekonomik paradigmalar kuram, dier yaklamlarla karlatrldnda,
post-Fordist dnemin retim ve teknoloji yapsyla ilgili daha kesin tahminlerde
bulunuyor. Bu kurama gre bir sonraki dnemde egemen olacak, geliimi be
lirleyecek paradigma bellidir (esnek retime dayanan Enformasyon ve letiim
Paradigmas). Bu yeni paradigmann zellikleri ve geliimi byk lde teknoloji
tarafndan belirlenmitir. Bu nedenle, yeni-Schumpeterci kuramn teknolojikekonomist-determinist yn ok belirgindir.
Daha nce belirtildii gibi tekno-ekonomik paradigma kuramnda krizin iki
nedeni var: eski tekno-ekonomik paradigmann geliim olanaklarnn tketilmesi
ve eski paradigma iinde gelien yeni paradigma ile mevcut (toplumsal-kurumsal)
dzenleme rejimi arasnda ortaya kan uyumsuzluk. (Bu ikinci nedenin, Marks'n
nl nsz'ndeki analize ok benzediini hatrlatalm.) Fakat bu iki neden
arasndaki iliki, bu kuramn gelitirildii almalarda yeterince ak deil. Bu
soruna ek olarak, eski paradigmann geliim olanaklarnn tkenmesinin neden
krize, yni kr oranlarnn dmesine yol at da belirsiz kalyor. (Boyer, 1991:
112). nk emek retkenliinde artlar olmasa bile, sermaye/hasla oran
artmazsa (yani mevcut teknolojiler kullanlmaya devam edilirse) gerek cretler
sabit olduunda kr oranlarnda bir dme olmayabilir (Boyer, 1991:112). Fakat
bu konuda da tekno-ekonomik paradigma kuram yeterince ak deil.
5. Yeni-Marksist yaklam: Dzenleme okulu
Dzenleme Okulu, Fransa'daki iktisatlarn 1970'lerde gelitirdikleri bir yakla
mdr. Bu yaklam, aslnda benzer terimleri farkl eilimlerden oluuyor. D
zenleme Okulu ile ilgili genel bir deerlendirme yazs yazan Jessop'a gre (1990),
18
EROL TAYMAZ
KRZ VE TEKNOLOJ
19
20
EROL TAYMAZ
KRZ VE TEKNOLOJ
21
22
EROL TAYMAZ
KRZ VE TEKNOLOJ
23
24
EROL TAYMAZ
KRZ VE TEKNOLOJ
25
ok nce sona erdi. Benzer ekilde, Clark da (1988: 75) Fordizmin 1960'larda
kurumsallatn sylemektedir: Marshall Pln ve Amerikan d yatrmlar
1950'lerde, Avrupa'da konvertibiliteye gei 1958'de, OECD lkelerinin ounda
gelir politikalarnn uygulanmaya balanmas 1961'de, sosyal-demokrat politi
kalarn uygulanmas 1960'larda gereklemitir. rnein bu yaklam kullanan
bir aratrmacya gre, Kanada'da "Fordist dzenleme tarz, btn bilmen
zelliklerini 1960'larn ortalarndan itibaren kazand" (Jenson, 1989:79). Bu
durumda, hem kriz daha nce zmlenmi olmakta, hem de Fordizmin krizi
1960'lann sonlarndan itibaren baladna gre, tekelci dzenleme, Fordist birikim
rejiminin krizini nlemekten ok uzak kalmaktadr.
Son olarak, dzenleme tarz ile birikim rejimi arasndaki teorik ilikiye de
deinmek gerekiyor. Bu iliki, retici gler/retim ilikileri arasndaki ilikiye
benzer sorunlar iermektedir. (Ruccio, 1989:37). Her ne kadar dzenleme tarznn
birikim sreci iin nemi vurgulanyor ve belirli bir birikim rejimi iin farkl
dzenleme tarzlarnn olabilecei belirtiliyorsa da, dzenleme kuramna gre
belirli bir dzenleme tarz kurulduktan sonra birikim rejimiyle uyumlu olup/
olmad ortaya kyor. Eer dzenleme tarz uyumlu deilse yapsal krizler
kanlmazdr. Yeni, uyumlu bir dzenleme tarz kurulana kadar krizler devam
eder. Bu nedenle, dzenleme kuramnm "a posteriori ilevselci" bir kuram olarak
nitelemek pek yanl olmayacaktr (Hirst ve Zeitin, 1991:20).
6. "Bir Marksist yorum": Mandel
Marksist iktisat Mandel'in uzun dalgalar kuram, teknolojik deiimin etkilerini
vurgulayan zgn bir kuram olmas nedeniyle ayrca incelenmeyi gerektiriyor.
Mandel'in uzun dalgalar ve kriz ile ilgili almalarnn ou Trkeye evrildii
iin, bu blmde Mandel'in kuram daha ksa zetlenecektir (bkz. Mandel, 1974,
1988,1990, 1991).
Mandel, Dzenleme Okulu kuramclar gibi, "kapitalist sistemin temel hareket
yasalarnn sermaye birikiminin yasalar olduu ve sermaye birikiminin meta,
deer ve art-deer retimi ve bunlarn sonraki gerekletiriliinden kaynakland"
varsaymyla analizine balar (Mandel, 1991: 15). Bu nedenle Mandel'in uzun
dalgalar kuram, bir sermaye birikimi kuram, yani kr oranlar kuramdr. Kr
oranlarnn dme eilimi yasas uzun dalgalar kuramnn merkezinde yer alr.
Kr oranlarnn dme eilimi kendisini uzun dnemde gstermektedir. Fakat
ksa dnemde art-deer oranndaki nemli bir ykseli, sermayenin organik
bileiminin byme hznda keskin bir yavalama, sermaye devrinde ani bir
hzlanma, art-deer ktlesindeki bir art ve sermayenin ortalama organik bi
leiminin daha dk olduu lkelere sermaye ak kr oranlarnn artmas
ynnde bir etkide bulunabilir. Bu be faktrn tmnn veya birkann eanl
ileyi gsterdii dnemlerde kr oranlarnda, dolaysyla sermayenin birikim
26
EROL TAYMAZ
KRZ VE TEKNOLOJ
27
balanmasdr.
Mandel'in teknolojik devrimlerle ilgili analizi, Marks'n gelimi makina ta
nmndan yola kar. Bilindii gibi Marks'a gre gelimi bir makinann (veya
makina sisteminin) farkl paras vardr: g kayna, iletiim aksam ve (ii
yapan) takm. Mandel, bu paradan, en dinamik belirleyici parann g kayna
ve g teknolojisindeki deimeler olduunu, Marks'tan yapt alntlarla, belirtir.
Bir btn olarak teknoloji devrimlerindeki belirleyici moment, g teknolojisindeki
(makinalar tarafndan g makinalarnn retim teknolojisindeki) kkl dev
rimlerdir. 1848'den sonra buhar makinalarnn makinalarla retimi (Birinci
Teknolojik Devrim); 19. yy'n sonlan ve 20. yy'n balarnda elektrik ve iten yanmal
motorlarn makinalarla retimi (kinci Teknolojik Devrim); 1940'lardan sonra
elektronik ve nkleer aralarn makinalarla retimi (nc Teknolojik Devrim)
(Mandel, 1978:118).
Bu balamda her uzun dalga belirli makina sistemleri ile temsil edilebilir. 18.
yy'n sonundan 1847'ye kadar olan uzun dalga el-yapm buhar makinalarnn
en nemli sektrlerde yaygnlamas, 1847 krizinden 1890'lara kadar olan uzun
dalga makina-imalt buhar makinalarnn yaygnlamas, 1890'lardan kinci
Dnya Sava'na kadar olan uzun dalga elektrik ve iten-yanmal motorlarn btn
sanayi sektrlerinde yaygnlamas ve kinci Dnya Sava'ndan sonraki uzun
dalga elektronik aralar (ve nkleer enerjinin tedrici yaygnlamas) araclyla
kontrol makinalarnn genellemesi ile temsil edilebilir.
Mandel'in uzun dalgalar kuram ve yeni-Schumpeterci tekno-ekonomik pa
radigmalar kuramnda, genileyici uzun dalgann balamasnda teknolojik
devrimler benzer bir neme sahip olmasna karn, Mandel'de n plna kan
g makinalar teknolojisi, yeni-Schumpeterci kuramda ise pamuk, kmr, de
mir-elik, enerji ve yonga gibi ara mallarn retimidir. Fakat her iki kuram da
zellikle mikroelektronie dayal yeni teknolojileri kendi emalarna uygulamakta
zorlanmaktadr. rnein Mandel, kinci Dnya Sava sonras ve 1970'lerdeki
kriz dneminde gelien/yaygnlaan Detroit-tipi yar-otomatik transfer sis
temlerinden, saysal kontroll takm tezghlarndan, imalt sistemlerinde bil
gi s ayarlarn yaygnlamasndan (ki gerekten de bu dnemde en nemli teknolojik
deiimler bunlardr) bahsederken bu deiikliklerin g teknolojisinde deil,
takm (ve kontrol) teknolojisinde olduunu dikkate almamaktadr. lgintir ki,
Marks'n gelimi makina ile ilgili snflandrmasn ayn ekilde kullanan bir baka
aratrmac, MacKenzie (1984: 486-487), 18. yy'daki Sanayi Devrimi'nin takm
teknolojisindeki yeniliklerle baladn, g teknolojisindeki deiikliklerin tarihsel
olarak hep ikincil olduunu belirtmektedir! Kanmzca 200 yllk bir tarihi tek
nolojinin sadece belirli bir alanyla snrlamak gereki deildir.
Mandel'in yaklamnn, teknolojik geliim srecini bir lde gzard eden
esnek uzmanlama/kitlesel retim ikilemine dayanan esnek uzmanlama yak
lamndan stnl mekanizasyon/otomasyon srecinin yaygnlamasndaki
28
EROL TAYMAZ
KRZ VE TEKNOLOJ
29
kitlesel retimiyle uraan firmalar genellikle (ii says, sermaye stou gibi
alardan) kk firmalardr. te yandan, en byk iletmeler genellikle uak
imalt gibi kitlesel/Fordist retimin belirleyici olmad sektrlerde grlmekte
dir.
Yukarda sadece byk lekli retim iin farkl emek rgtlenme biimi
tanmladk. Fordist retim kavram bunlardan sadece biri iin uygun olarak
kullanlabilir. Kk lekli retim iin daha farkl pek ok rgtlenme biimlerinin
olabilecei ak. Fakat Fordist rgtlenme biimlerini tanmlayan zellikler sadece
Fordist biimlerde grlecek diye bir kural da yok. rnein seri-retim hatlar
ok sayda farkl rnn imaltnda da kullanlabilir (Pollert, 1991:18).
Bu konuda son olarak belirtmemiz gereken nokta ise, emek srecinin btnnn
gzden karlmasyla ilgili. Emek sreci sadece imalt atlyesindeki srelere
indirgenemez. Emek sreci, rnn tasarmndan imaltna kadar tm sreleri,
Aratrma ve Gelitirme, tasarm, pln ve proje gibi faaliyetleri de ierir. (Marks'n
"kollektif ii"si bu srelerde alan btn iileri kapsar.) Bu nedenle, rnein
"otomobil retiminin Fordist temelde gerekletirildii" sylendiinde ne (ge
leneksel anlamda) montaj-hattnn, ne kitlesel retimin, ne de niteliksiz igcnn
geerli olduu bu sreler bir lde ihmal edilmektedir. Bu konu, emek s
relerinde igcnn niteliksizlemesi ile ilgili tartmalarda nem kazanmaktadr.
Bu balamda, Lash'n (1991: 100) post-Fordizmde tasarmn giderek nem ka
zanmasndan dolay "emek srecinin marjinallemesi" nermesi de pek fazla
anlaml deildir.
Belirli bir sektr Fordist olarak tanmlandnda, bu sektrdeki retim r
gtlenmesinde genel olarak (yukarda tanmladmz ekilde) Fordist biimlerin
yaygn olduu anlalmaktadr. Fakat bu noktada, otomobil gibi en karakteristik
Fordist sektrlerde bile tasarm gibi ok nemli faaliyetlerin Fordist biimde
rgtlenmediini hatrlatalm.
Kitlesel retim ve tketime dayal birikim rejimi anlamnda Fordizm tanm,
Fordist rgtlenme biimlerinin ekonomide egemen olduu anlamnda kulla
nlmaktadr. Bir ekonomide sadece Fordist rgtlenme biimleri varolamayacana
gre, "egemenlik" ilikisinin tanmlanmas gerekmektedir. "Egemenlik" yaygnlk
anlamnda niceliksel olarak tanmlandnda, kinci Dnya Sava sonrasnda
Fordizmin en yaygn olduu lke kabul edilen ABD'de bile Fordist retimin egemen
olamayaca aktr. rnein Aglietta'ya (1987: 159) gre, bu dnemde ABD'de
tketimi belirleyen iki nemli rn vardr: standart konut ve otomomil. Konut
yapmnda Fordist rgtlenme biimlerinin ne kadar etkin olabilecei bellidir.
Fakat Fordist biimlerin en yaygn olduu mhendislik (makina ve ulam aralar
imalt) sanayilerinde bile uzmanlara gre kitlesel retimin pay ABD'de 1970'lerin
sonlarnda sadece % 20-30 arasndadr (Ashburn, 1980:106). Bu yllarda kitlesel
retim sistemlerinde kullanlan transfer-tipi makinalarn toplam takm tezgh
yatrmlarna oran da bu tahmini doruluyor. Bu nedenle niceliksel olarak (deil
30
EROL TAYMAZ
Fordist) kitlesel retimin bile kinci Dnya Sava sonras dnemde ABD'de egemen
olacan syleyebilmek zordur.
Bu nedenle olsa gerek, Boyer (1991: 108) "ilevsel tamamlayclk" tanmn
kullanyor. Boyer'e gre montaj-hatt, btn bir ekonomideki deiik emek s
relerinin sadece kk bir ksmn olutursa bile, bir birikim rejimi olarak Fordizm
kendi mantn dier sektrlere zorlayabilir. Birikimin temposunu ve ynn
belirleyen "ekirdek Fordist sanayiler" karsnda dier sektrlerin rol "ilevsel
tamamlayc" oluyor. Fakat bu ilikinin nasl kurulduu Boyer'de pek ak deildir.
Dier kuramlar da bu konuda sessiz kalmaktadr.
Son olarak, gelime tarz anlamnda kullanlan Fordizm kavram, emek s
recinden makroekonomik ve toplumsal ilikilere kadar genilemektedir. Burada
kavramsal olarak bir sorun (belki) yok; fakat belirli bir birikim rejimi ile deiik
dzenleme tarzlar bir arada olabileceine gre, neden Fordist birikim rejimi ile
(herhangi bir) dzenleme tarznn birliine Fordist denilmektedir? "Fordizm"
teriminin bu ekilde emek srecinden balayarak toplumsal ilikileri de kapsayacak
ekilde (ayn yaz iinde bile) farkl anlamlarda kullanlmas, aslnda belirleyici
roln emek srecine verilmesiyle ilgilidir. Bu almada zetlediimiz kuramlarda
genel olarak Fordist genileme ve bu genilemenin tkanmas sonucu balayan
kriz incelenirken emek srecine asl nem tannmaktadr. Lipietz'in (1986: 26)
belirttii ekilde "uzun dalgalar kuramnn temeli emek srecindeki deimelere"
dayanmaktadr. Aglietta da (1987:162), "...Fordizmin krizi hereyden nce emek
rgtlenme tarznn krizidir", demektedir. Bu yaklam, btn "fakat'lara ve
"ama"lara karn teknolojik indirgemecilik saylabilir.
zetlersek, Fordist rgtlenme biimleri, sadece (az sayda) belirli rnlerin
imal edildii emek srelerinin bir ksmnda (mekanik imalt atlyelerinde) geerli
ve yaygn olabilir. Fakat sadece imalt srelerinde bile ok deiik retim r
gtlenme biimleri vardr. Byk lekli retim iin sadece Fordizmin veya kitlesel
retimin, kk lekli retim iin de sadece esnek uzmanlamann (veya benzeri
bir modelin) ideal-tipik modeller olarak kabul edilmesi imalt srelerinin e
itliliini, emek srecinin btnselliini, firma ve sanayiler aras ilikileri ve mikro
ve makro dzenleme biimlerinin eitliliini ve nemini byk lde gz ard
edebilmektedir.
8. Fordizm ve kriz
Esnek uzmanlama kuram dndaki dier kurumlara gre, krize yol aan etkenler
sermayenin organik bileimindeki art veya eski tekno-ekonomik paradigmann
gelime potansiyelinin tkenii gibi baz eilimlerin srekli evrimidir. kinci Dnya
Sava sonras dnemde krize yol aan deikenlerdeki deiim nasl bir sreklilik
gsterdi? ki nemli deikendeki, ABD'de emek retkenlii ve gerek cretlerdeki
6
yllk deimeler ekil 1 ve 2'de grlmektedir. Bu ekillerde grld (ve Tablo
KRZ VE TEKNOLOJ
31
32
EROL TAYMAZ
KRZ VE TEKNOLOJ
33
34
EROL TAYMAZ
KRZ VE TEKNOLOJ
35
36
EROL TAYMAZ
KRZ VE TEKNOLOJ
37
e=l-(d/ )
Bylece kr orann cretlilerin gerek tketimi, Kesim I ve II'nin emek ret
kenlii ve sermaye/emek oranna bal olarak yazabiliriz.
r=[1-(d/ )]/[K/L)(l/ )+(d/ )]
Lipietz'in birinci kouluna gre sermayenin teknik bileiminin byme hz
Kesim I'deki retkenlik art hzna eit olacaktr. Bu durumda q deimeyecektir.
kinci koula gre cretli iilerin gerek tketim art oran Kesim II'deki retkenlik
38
EROL TAYMAZ
art hzna eit olacak. Bu durumda e, yani art-deer oran sabit kalacaktr. Bu
iki koul saland takdirde kr oranndaki dme engellenmi olacaktr.
V
KAYNAKLAR
Aglietta, M. (1987), A Theory of Capitalist Regulation: The US Experience, Londra: NLB (ilk Franszca
bask 1976).
Arn, T. (1985), "Kapitalist Dzenleme, Birikim Rejimi ve Kriz (I): Gelimi Kapitalizm", 11. Tez Kitap
Dizisi No. l, s. 104-138.
Arn, T. (1986), "Kapitalist Dzenleme, Birikim Rejimi ve Kriz (00): Azgelimi Kapitalizm ve Trkiye",
11. Tez Kitap Dizisi No. 3, s.86-125.
Ashburn, A. (1980), "Machine Tool Technology", American Machinist, Cilt 124, No. 10, s.105-128.
Auer, P. ve Riegler, C.H. (1990), "The Swedish Version of Group Work - The Future Model of Work
Organisation in the Engineering Sector?," Economic and Industrial Democracy (11): 291-299.
Baily, M.N. (1984), "Will Productivity Growth Recover? Has it Done So Already?" American Economic
Review, Papers and Proceedings (44): 231-235.
Boyer, R. (1988), "Technical Change and the Theory of Rgulation'", G.Dosi vd. (der.), Technical Change
and Economic Theory, Londra: Pinter Publishers, s.67-94.
Boyer, R. (1991), "The Eighties: The Search for Alternatives to Fordism", B. Jessop vd. (der), The Politics
of Flexibility: Restructuring State and Industry in Britain, Germany and Scandinavia, Edward Elgar
Publishing Company, s.106-133.
Brenner, R. ve Glick, M. (1991), "The Regulation Approach: Theory and History", New Left Review,
No.188, 45-119.
Carlsson, B. (1989), "The Evolution of Manufacturing Technology and Its Impact on Industrial Structure:
An International Study", Small Business Economics (1): 21-37.
Carlton, D.W. (1979), "Vertical Integration in Competitive Markets under Uncertainty", Journal of
Industrial Economics (27): 189-209.
Christopherson, S. ve Storper, M. (1989), "The Effects of Flexible Specialization on Industrial Politics
and the Labor Market: The Motion Picture Industry", Industrial and Labor Relations Review (42):
331-347.
Clarke, S. (1988), "Overaccumulation, Class Struggle and the Regulation Approach", Capital and Class,
No.36, 59-93.
Clarke, S. (1992), "What in the F's Name is Fordism", N.Gilbert, R.Burrovvs ve A.Pollert (der.), Fordism
and Flexilibity: Divisions and Change, London: Macmillan, s. 13-30.
Colclough, G. ve Tolbert, CM. (1992), Work in the Fast Lane: Flexibility, Division of Labor and Inequality
in High-Tech Industries, NewYork: State University of NewYork Press.
Elam, M.J. (1990), "Puzzling Out the Post-Fordist Debate: Technology, Markets and Institutions",
Economic and Industrial Democracy (11): 9-37.
Freeman, C. ve Perez, C. (1988), "Structural Crises of Adjustment, Business Cycles and Investment
Behaviour," G.Dosi vd. (der.), Technical Change and Economic Theory, London: Pinter Publishers,
s.38-66.
Gkalp, 1. (1984), "Ekonomide Dzenleme Kavram", Yapt, No: 49/4, s.5-19.
KRZ VE TEKNOLOJ
39
Gough, J. (1986), "Industrial Policy and Socialist Strategy: Restructuring and the Unity of the Wbrking
Class," Capital and Class (n.29): 58-81.
Gough, J. (1992), "Where's the Value in Post-Fordism", N.Gilbert, R.Burrows ve A.Pollert (der.), Fordism
and Flexibility: Divisions and Change, Londra: Macmillan, s. 31-48.
Harvey, D, (1989), The Condition of Postmodernity:An Enquiry into the Origins of Cultural Change,
Oxford: Basil Blackwell.
Hirst, P. ve Zeitlin, J. (1989), "Flexible Specialisation and the Competitive Failure of UK Manufacturing",
Political Quarterly (60): 164-178.
Hirst, P. ve Zeitlin, J. (1991), "Flexible Specialisation versus Post-Fordism: Theory, Evidence and Policy
Implications", Economy and Society (20): 1-57.
Jenson, J. (1989), "Different' but not 'Exceptional': Canada's Permeable Fordism", Canadian Review
of Sociology and Anthropology (26): 69-94.
Jessop, B. (1988), "Regulation Theory, Post-Fordism and the State: More Than a Reply to Werner
Bonefield", Capital and Class, No. 34,147-168.
Jessop, B. (1990), "Regulation Theories in Retrospect and Prospect", Economy and Society (19)0
153-216.
Kelley, M.R. (1990), "New Process Technology, Job Design, and Work Organization: A Contingency
Model", American Sociological Review (55): 191-208.
Keyder, . (1981), "Kriz zerine Notlar", Toplum ve Bilim, No. 14, 3-43.
Lash, S. (1991), "Disintegrating Firms", Socialist Review (21): 99-110.
Leborgne, D. ve Lipietz, A. (1988), "New Technologies, New Modes of Regulation: Some Spatial
Implications", Environment and Planning D: Society and Space (6): 263-280.
Lipietz, A. (1986), "Behind the Crisis: The Exhaustion of a Regime of Accumulation. A 'Regulation School'
Perspective on Some French Empirical Works", Review of Radical Political Economics (18): 1332.
Lipietz, A. (1987), Mirages and Miracles, Londra: Verso. Bu kitapdaki yazlar daha nce New Left Review
(No. 132 Mart-Nisan 1982 ve No. 145 Mays-Haziran 1984) ve Capital and Class (No. 22, Bahar 1984)
dergilerinde yaynland.
MacKenzie, D. (1984), "Marx and the Machine", History of Technology (22): 473-502.
Mandel, E. (1974), Marksist Ekonomi El Kitab, (eviren O.Suda) 2. Cilt, stanbul: Suda Yaynlar.
Mandel, E. (1978), Late Capitalism, Londra: Verso.
Mandel, E. (1988), "Kapitalizmin Tarihinde 'Uzun Dalgalar'", N.Satlgan ve S.Savran (der.), Dnya
Kapitalizminin Bunalm, stanbul: Alan Yaynclk (Bu yaz Late Capitalism'in 4. Blmnn
evirisidir).
Mandel, E. [1990], Uluslararas Ekonomide kinci Kriz, (eviren Yavuz Alogan), stanbul: Koral Yaynlar
(ngilizce bask 1980).
Mandel, E. (1991), Kapitalist Gelimenin Uzun Dalgalar, (eviren D.Ik) 2. Bask, stanbul: Yazn
Yaynclk (ngilizce bask 1980).
Murray, E (1983), "The Decentralisation of Production - The Decline of the Mass-collec'tiveWorker?,"
Capital and Class (n.19), 74-99.
Nielsen, K. (1991), "Towards a Flexible Future - Theories and Politics", B.Jessop vd. (der), The Politics
of Flexibility: Restructuring State and Industry in Britain, Germany and Scandinavia, Edward Elgar
Publishing Company, s. 3-31.
Perez, C. (1985), "Microelectronics, LongWaves and World Structural Change: New Perspectives for
Developing Countries", World Development (13): 441-463.
Piore, M. (1980), "The Technological Foundations of Dualism and Discontinuity", S.Berger ve M.Piore,
Dualism and Discontinuity in Industrial Societies, Cambridge: Cambridge University Press, s.
40
EROL TAYMAZ
55-81.
Piore, M. ve Sabel, C. (1984), The Second Industrial Divide: Possibilities for Prosperity, New York: Basic
. Books.
Pollert, A. (1988), "Dismantling Flexibility," Capital and Class (n.34): 42-75.
Pollert, A. (1991), "The Orthodoxy of Fleribility", A.Pollert (der.), Farewell to Flexibility?, Oxford: Blackwell,
s. 3-31.
Pontusson, J. (1990), "The Politics of New Technology and Job Redesign: A Comparison of Volvo and
British Leyland", Economic and Industrial Democracy {11): 311-336.
Roobeek, A.J.M. (1987), "The Crisis in Fordism and the Rise of a New Technological Paradigm", Futures
(19): 129-154.
Ruccio, D.F. (1989), "Fordism on a World Scale: International Dimensions of Regulation", Review of
Radical Political Economics (21): 33-53.
Sabel, C.F. (1989), "Flexible Specialisation and the Re-emergence of Regional Economies", P.Hirst ve
J.Zeitlin (der.), Reversing Industrial Decline? Industrial Structure and Policy in Britain and Her
Competitors, Oxford: Berg Publishers, s. 17-70.
Sayer, A. (1989), "Postfordism in Question", International Journal of Urban and Regional Research (13):
666-695.
Schmitz, R. (1989), Flexible Specialisation? A New Paradigm of Small-Scale Industrialisation?, Institute
of Development Studies Working Paper No. 261.
Schoenberger, E. (1988), "From Fordism to Flexible Accumulation: Technology, Competitive Strategies,
and International Location", Environment and Planning D: Society and Space (6): 245-262.
Shaiken, H., Herzenberg, S. ve Kuhn, (1986), "The Work Process Under More Flexible Production",
Industrial Relations (25): 167-183.
Shaikh, A. (1985), "Gnmz Dnya Bunalm: Nedenleri ve Anlam", 11. Tez Kitap Dizisi, No. 1, s.
82-103.
Smith, C. (1991), "From 1960s' Automation to Flexible Specialization", A.Pollert (der.), Farewell to
Flexibility? Oxford: Blackwell, s. 138-157.
Taymaz, E. (1991), "Flexible Automation in the U.S. Engineering Industries", International Journal
of Industrial Research (9): 557-572.
Williams, K., Cutler, T., Williams, J. ve Haslam, C. (1987), "The End of Mass Production?" Economy
and Society (16): 405-439.
KRZ VE TEKNOLOJ
41
Although many prople now believe that Capitalist industry (and Society) is undergoing major qualitative/structural change since the beginning of the economic
Crisis in the late 1960's, the factors behind the Crisis have been a subject of growing
debate during the last decade. This paper presents a detailed summary of there
different sides of the debate, labelled here, following Elam, as neo-Smithian (the
flexible Specialization theory), neo-Schumpeterian (techno-economic paradigms),
and neo-Marxian (the Parisian regulation School). Following this summary., the
paper discusses three general problems posed by those theories: the concepts
of Fordism and post-Fordism, and the relationships between Fordism and the
crisis.
42
NURHAN YENTRK
Post-Fordist gelimeler ve
dnya iktisad iblmnn gelecei
Nurhan Yentrk*
Giri
Bu makalede, Fordizmin krizi ve yaanan dnmn nasl bir retim sistemine
ynelebilecei ele alnacak ve zellikle kriz ve dnmn uluslararas iktisad
iblmne ve sanayilemekte olan lkelere olan etkilerinde younlalacaktr.
Ancak, bu incelemeye gemeden nce iki temel noktaya deinmek yararl olacaktr.
Bunlardan birincisi, Fordizmin krizinin genel krizin bir boyutu olduu, dnmn
sadece retim sisteminde deil, politik ve ideolojik dzeyde de srdnn gzard
edilmemesi gerektiidir. Birok dzeyde yaanan bu genel dnm, Fordizmin
krizinin ve dnerek evrilecei yeni retim sisteminin anlalmasnda, bavurulacak
ereveyi bize sunmaktadr. Fordizm bu anlamda ideolojik ve politik dzeylerde
sren modernleme srecinin retim sistemini, emek/sermaye ilikisinin niteliini
temsil eden bir aya olarak kabul edilecektir.
Bu makale, tm dzeylerde ortaya kan genel kriz, dnm ve bunlarn
sonularn inceleme amacnda deildir. Ancak, retim sistemindeki gelimelerle
ilgili boyut incelenirken, bu boyutun iinde yaad btnlkten kopmadan,
balantlarn ve etkilerini dikkate alarak Fordist sistemin geliimini ve sanayi
lemekte olan lkelere etkilerini incelemeyi amalamaktadr.
Deinilmesi gereken ikinci temel nokta ise post-Fordizmin ifade ettii d
nmn niteliiyle ilgilidir. Post-Fordizm, Fordizme bir alternatif oluturan farkl
emek/sermaye ilikisine dayal, kapitalizmin tesinde, "sanayi toplumu sonras",
modernlemeyi yadsyan bir modeli mi temsil etmektedir? Yani Fordizmden ve
onun iinde yaad genel konteksten bir kopu anlamna m gelmektedir? Yoksa
post-Fordizm, daha nceki dnemlerde de olduu gibi kapitalizmin, krizin dayatt
yeni koullara bir uyumunu mu temsil etmektedir? Kapitalizm, son yzyl boyunca
(*) Dr. Nurhan Yentrk T letme Fakltesi'nde retim yesidir.
43
birok kez olduu gibi, bu kriz koullarn iinde eritip gelitirerek yeni ama daha
akn bir dnm yakalayabildii lde, post-Fordizm de Fordizmin iinde
yaad modernleme ann iinde kalarak retim sistemindeki yeni bir sentezi
temsil etmektedir. Ben ikinci gre katlyor ve esas olarak krize uyum salayacak
ekilde ortaya kan eitli post-Fordist yaplanmalarn, iinde yaanlan kriz
koullarnn almasnda Fordizmin geirmesi gereken deiimlerin ynn
gsterdiine inanyorum.
Bu makalede, Fordizmin krizi, iinde yaad koullardaki bozulma (deregulation) ve verimliliini azaltan (countre productive) etkiler erevesinde in
celenecektir. Post-Fordist sistem bir yandan kriz dneminin zelliklerine uyum
salayabilen, dier yandan Fordist retim sisteminde sermayenin deerlenmesini
kstlayan koullan aabilen bir retim sistemi olarak ele alnacaktr. Eer ok sayda
faktrn ortak etkisiyle, bir yeniden genileme dnemi, yeni bir birikim rejimi
ortaya karsa, bu yukarda saylan iki koulu yerine getiren ilkelerden yararlanan,
bunlar iselletirerek gelien bir dnme tekabl edecektir. Dolaysyla, hem
krize uyumlu mekanizmalar, hem de olas yeni verimlilik artrc mekanizmalarn
nemli bir boyutunu anlamann ipular, burada aranmaya allacaktr.
Bu noktada, post-Fordist yeniden yaplanmann sanayilemekte olan lkeler
zerindeki etkilerinin neler olaca konusunda bir saptama daha yapmakta yarar
vardr. Eer yeni bir genileme dnemi, bir birikim rejimi ortaya karsa, bunun
ABD, Japonya ya da Almanya (ve bunlarn evresinde kmeleen lkeler) kl
bir model olaca ve bu lkelerde ya da birinde oluacak ekonomik-politik-ideolojik
dengenin, II. Dnya Sava sonras dnemde olduu kadar kapsayc olmayaca,
yani ok sayda ve eitlilikte lkeyi iine almasnn beklenmemesi gerektiidir.
Dolaysyla, zellikle iinde Trkiye'nin de bulunduu birok sanayilemekte olan
lke iin, bu dnmn sonularnn hayati nemi vardr. Bu makale dnmn
sonularn sanayilemekte olan lkeler asndan inceleyerek bir tartma ortam
oluturmay amalamaktadr.
Bundan sonraki blmde, Fordizmin krizinin nedenleri ve bu nedenlerin Fordist
retim sisteminde deitirecei noktalar, sistemin evrilip geliecei ynn
zellikleri ele alnacaktr. Bu gelimelerin neler olabilecei, anlam ve yorumlar
hakknda pek ok deiik yaklam vardr 1 . Bu makalede, bu gelimeler en genel
hatlar ve en ortak zellikleri ile incelenecektir.
Fordist sistemin sonu mu?
Fordist sistem, "Taylorist bilimsel ynetim" olarak adlandrlan ayrntl iblm
esasna gre rgtlenmi, her iinin dar anlamda tanmlanm, rutin bir ii srekli
olarak yapt bir ileyi ile verimlilik art salamaya ynelmitir. Son derece
zel, tek amal makinalar ve eitimsiz, niteliksiz igc kullanarak retimin srekli
1 Bu deiik yaklamlarn eletirel bir incelemesi iin bkz. Erol Taymaz'n bu saydaki yazs.
44
NURHAN YENTRK
kayan bir retim hatt zerinde yaplmas sz konusudur. Makina ile ii arasnda
sabit bir ilikinin kurulduu bu hat, farkl ritm ve farkl ilemleri koordine ederek
ktnn standartlamasna elvermekte, bu da kitle retiminin teknik koullarn
salamaktadr. Bu nedenle de byk lekte retim yapan atlyeler temel birimler
olmaktadr.
i bana retimin, ayrntl iblm ve standart mal retimi ile artrlmas
amalanm, rekabetin esas ayn maldan ok sayda ucuza retmek zerine
kurulmutur. Ancak, verimlilik art, sadece ayrntl iblm deil, organizasyon
yaps ile de pekitirilmeye allmtr. Bu organizasyon yaps, retim ile retim
ncesi ve sonras birimlerin birbirlerinde koparld, dikey haberleme, merkezi
denetim ve kontrol esasna oturtulmutur. Bylece karar alma tamamen atlyenin
dna tanm, iinin retim zerindeki kontrolu tamamen yokedilmeye a
llmtr. Bu tr koullarla verimlilik art salanmas karlnda cretler yksek
tutularak iilerin tatmin edilmesi amalanmtr.
Fordist sistemin verimli ileyiini salayan bu fiziksel ve teknolojik zellikleri
ile egemen bir retim mekanizmas haline gelmesi bir yandan standart tketim
kalplarnn olmasna, dier yandan geni ve istikrarl pazarlarn varlna baldr.
nk pazarlar, hem byk miktarlarda retilmi standart mallarn yutulmasna
elverecek kadar geni olmal, hem de byk lekli yatrmn amorti olabilmesine
yetecek sre iin istikrarl olmaldr. Gerek ulusal, gerekse uluslararas boyutta
geni ve istikrarl pazarlarn olabilmesi II. Dnya Sava'ndan sonra ortaya kan
konjonktrde salanm ve nveleri 1930'lardan beri grlen Fordist sistemin
gelime ve yaylmas iin talep koullar salanmtr.
nk II. Dnya Sava'ndan sonra daha nce benzeri grlmemi bir byme
ve yatrm art yaanan ve zellikle bir siyasi ve ekonomik kamplama dnemi
olan bu altn a iktisad ynden ABD'nin sanayi ve teknolojik gcnn rakipsizlii
ile belirlenmitir. Bat Avrupa ve Japonya'ya ynelik yeniden ina kredileri ve
sanayilemeleri iin az gelimi lkelere yaplan yardm ve verilen krediler dnya
pazarnn olumas ve genilemesinde katalizr rol oynamtr. Yardm ve kredi
faaliyetlerini yneten uluslararas kredi kurumlarnn olumas ve uluslararas
para sisteminin 1930'lardan beri yaanan kaostan, dolarn dnya paras haline
gelmesinin yardmyla da karak istikrara kavumasn salayan uluslararas
kurumlarn ve yaplarn olumas bu dnemin rnleridir.
1930'larda ABD'de Bakan Roosvelt'in uygulamaya koyduu New Deal poli
tikalar, ngiltere, Kta Avrupas ve Japonya'da da benzerlerinin uyguland bu
Keynesgil politikalar, II. Dnya Sava'ndan sonraki yllarda birok az gelimi
lkeyi de iine alarak ve onlarn sanayilemelerine fon aktararak geliti. Refah
devleti anlay yaygnlat; sosyal gvenlik kurumlar, asgari cret, isizlik sigortas
tahsis ile bireysel riskleri sosyalletirildi ve buna bal olarak tasarruflar azaltlarak
tketimin artrlmas saland. Bte aklan, yksek devlet harcamalar ve devletin
yeniden datm mekanizmalarna mdahale ederek cretleri ve satn alma gcn
45
46
NURHAN YENTRK
47
48
NURHAN YENTRK
49
50
N U R H A N YENTRK
a, dikey ve yatay bilgi ak, blgesel otonomi, otokontrol ve katlmc karar alma
yntemleri almaktadr.
retimin organizasyonundaki bir dier gelime, Fordist sistemde nemli bir
verim kaybna yol aan kalitesiz rn orann drmeye ynelik tekniklerin
gelitirilmesi konusunda ortaya kmaktadr. Hatal, kalitesiz rn retim ya
pldktan sonra ayklamaya ve ayr bir tamir onarm blmnde dzeltmeye ynelik
sistemin yerini "Toplam Kalite Kontrol (TQC)", "Kalite Kontrol emberleri (QC)"
gibi hatal rn ortaya kmadan nlemeye ynelik ve iinin, zellikle ekip
halinde alan iilerin hem hatasz retim, hem de daha iyi retim yntemleri
gelitirme konularnda sorumluluk almay yklendii teknikler almaktadr. Ayrca,
"Toplam Bakm" (TM) teknii ile iinin bilgilendirilerek retimin yansra ta
mir/bakm fonksiyonlarn yapar hale getirilmesi makinalarda arza ortaya k
madan nleme ve bylece verimlilikte art salama yeniden yaplanma srecinin
bir ynelimidir.
Gelitirilen bu yeni organizasyon teknikleri ve yeni teknolojiler, yar mamul
girdi salayan firmalar ile yeni ilikiler anda da deiiklik yaratmaktadr. Ta
ponlarn gelitirdikleri sadece talep olan maldan, olduu zaman ve talep miktar
kadar retim yapma felsefesine dayanan "Tam Zamannda retim (JIT)" sistemi,
yksek tampon stok ile alan Fordist sistemin deiik rnlerin retilmesinde
karlat sorunlarn zm iin bir admdr. zellikle yar mamul girdi
salayan firmalar ile ana firmalar arasnda olmas gereken, tam zamannda ve
sfr hatal retim ve rnde esneklie dayanan yeni ilikiler a, farkl bir or
ganizasyon zellii olarak ortaya kmaktadr. Bu iliki, ana firma ile fason firma
arasnda iki ynl dizayn ve bilgi ak, rn esneklii iin ibirlii ve integrasyonu
iermektedir.
zetle, Post-Fordist sistem, Fordizmin iine dt krizi amak,iin, yeni sosyo
ekonomik koullara uyum ve yeni verimlilik araylar iin gsterecei geliimi,
iselletirecei zellikleri ve veraca sentezi ifade etmektedir. Bir baka deyile,
"deimemek iin deiim" araydr. Ancak, deiim hafife alnamayacak kadar
gl ve boyutludur. Bu g ve boyut, yukarda zetlendii gibi deiimin retim
4
sisteminin her ilkesini kapsamasndan kaynaklanmaktadr . Bu deiimin dnya
iktisad iblmne ve sanayilemekte olan lkelerin bu iblmndeki yerlerine
ne gibi etkisi olaca nemli bir tartma konusu olarak karmzda durmaktadr.
4 ncelenmeye allan deiim ile ilgili en genel hatlar, eitli blgelerde baz ayrlklar, farkl ncelikler
ve farkl birleimlerde ortaya kmaktadr. Bu farkllk Fordist retim sistemi olarak ifade edilen genellik
iin de sz konusu idi bundan sonra da olacaktr, ancak bu makalede farkllklar inceleme konusu
yaplmamtr.
51
52
NURHAN YENTRK
Birok dzeyde ortaya kan genel krizin dnya iktisad iblmne, yukarda
deinildii gibi, baz etkileri vardr. retim sisteminde ortaya kan deiimin
dnya iktisad iblmn ve sanayilemekte olan lkelerin konumunu nasl
etkileyecekleri ise aada incelenecektir.
ncelikle, iin tmn, batan sona btnlkl bir yaklamla birarada yapmaya
ynelen yeni emek sreci, baz basit, ayrntl tanmlanm ilerin gelimekte olan
lkelerin sanayilerine yaptrlmas olanan ortadan kaldrmakta ve retimin
gelimi lkelerde younlamasna neden olmaktadr.
Rekabet gcnn fiyat zerine kurulu olduu ve verimlilik artnn maliyet
drmeye dayal olduu Fordist sistemde, ucuz emee sahip olmak sanayi
lemekte olan lkeler iin ok nemli bir karlatrmal stnlk oluturmaktayd.
Niteliksiz ama ucuz emekten yararlanmak iin geen onyllar boyunca bu lkelere
ynelmi yatrmlar ve bu lkelerin gerekletirdikleri retim ve ihracat -rnde
kalite ve yeniliin n plana kmasyla- azalma eilimine girmitir.
Emekten tasarruf eden mikroelektronik donanml teknolojilerin kullanlmaya
balanmas, ncelikle, dk cretli blgelerin iblmndeki paylarn azaltacak
niteliktedir. Ayrca, yeniden yaplanma srecinin en nemli zellii, bu tekno
lojilerinin deiik-nitelikli igcne olan ihtiyac artrmasdr. Dolaysyla, nitelikli
igc asndan fakir olan sanayilemekte olan lkeler, iblmnde nemli
bir avantajlarn kaybetme durumundadrlar.
Sanayilemekte olan lkeler, 1960'lardan 1980'lere kadar, ucuz igc s
tnlne dayanarak birok standart mal ihra etme anslarn artrmlard.
Ancak, yukarda deinilen gelimeler, artk sanayilemekte olan lkelerin ihracata
ynelik kalknma politikalarn eskisi kadar etkin olarak srdrebilmelerini engelleriteliktedir. zellikle okuluslu irketler araclyla corafi olarak uzak birok
sanayilemi lkeye kitlesel yan sanayi ihracat yapan sanayilemekte olan lkelerin
eitli sektrleri bu anslarn kaybetmekle yzyzedirler.
Ayrca, rn esneklii iin ana-yan sanayi ilikisinin daha sk ve srekli etkileim
iinde olmas zorunludur. Ve yine stoksuz alma ilkesi, girdilerin az miktarda
teslimat gerektirmesi yan sanayinin nihai mal reticisinin evresinde kmelemesi
gerekliliini ortaya karmaktadr. te yandan, sanayilerin pazar koullarndaki
deiiklie hzla cevap verebilecek esneklie sahip olabilmeleri iin pazara yakn
yerlere kurulmas gerekmektedir. Btn bu olgular yeni bir lokasyon (mekn)
anlayn beraberinde getirmektedir.
zetle, retim sisteminde ortaya kan deiiklikler sanayilemekte olan lkelerin
dnya iktisad iblmndeki konumlarn deitirebilecektir. Gerek retim
srecinde, igcnn niteliinde ve kullanlan teknolojilerdeki deiim, gerekse
ana sanayi-yan sanayi ilikileri arasndaki deiimler, sanayilemekte olan lkelerin
dnya ticaretindeki paylarn, retim ve yatrm oranlarn ve istihdamlarn drr
niteliktedir. retimin ve yatrmlarn sanayilemi lkelerde younlamas,
retimin daha nceki lokasyonunda deiimi gerekli klmaktadr. Pazar neredeyse
53
retimin orada yaplmas bloklamay getirmi ve buna bal olarak, dier bloklara
ve bloklar dnda kalan lkelere kar yeni bir korumaclk ufukta kendini gs
termeye balamtr. Bu gelime nedeniyle, sanayilemekte olan lkelerin eski
izgilerini srdrmeleri, dnya pazarna ynelik ihracat artrma politikalar
mmkn deildir. Bu lkelerden bazlarna sunulan bloklardan birinin iinde
yer almaktr. Sanayilemeleri hangi blokta yer aldklarna bal olarak belirle
necektir. Bloklarn dnda kalan sanayilemekte olan lkeler ise ok zor bir kaderi
paylamak zorunda kalabileceklerdir.
Sanayilemekte olan lkelerin yeni ticaret blgelerine dahil olabilmeleri iin,
retim sisteminin zelliklerini ve uluslararas rekabet koullarn batan aa
deitiren yeniden yaplanma srecine ayak uydurmalar nem kazanmaktadr.
Bu ayak uydurma srecinde ortaya kabilecek olan yap, byk olaslkla sa
nayilemi lkelerde ortaya kan yapdan olduka deiik olacaktr.
lke ve sektr baznda yaplm olan almalar incelendiinde 5 sanayilemekte
olan lkelerde sadece ok nemli olan i noktalarnda emek/konvansiyonel
teknolojiler yerine mikroelektronik teknolojilerin ikame edilmesi ile yetinildii
grlmektedir. Yani "selektif otomasyon" izlenmektedir. Bu da tm retim s
recinde ve organizasyon yapsnda bir post-Fordist yaplanma yerine, en fazla
"otomatikletirilmi adacklarn bulunduu bir Fordist retim srecine" ulalm
olmas anlamna gelmektedir. Teknik iblm ve emein niteliinde ok nemli
bir deiim yaplmadan, karar ile retimin ayr tutulduu organizasyonda eski
hiyerari ve merkeziyeti yap korunmaktadr. Byle bir deime, retkenlik ve
kalite art, emek ve enerjiden tasarruf gibi baz yararlar salamakta ise de, rn
esneklii, yeni rn gelitirme, deien talebe hzla cevap verme gibi temel ge
reklilikleri yerine getirmekten uzak kalmakta ve sanayilemi lkelerdeki verimlilik
artna ulalamamaktadr.
Sanayilemekte olan bu lkelerin gsterdii deiim, emein pahal olduu,
emek ya da konvansiyonel teknolojilerle istenilen kalitenin salanamad i
noktalarna mikroelektronik donanml teknolojilerin ikamesinden ibaret ol
maktadr. Bu haliyle, sanayilemekte olan lkeler rn kalitelerini biraz artrp
biraz da maliyetlerini, drebilirler. Ancak, talepteki hzl deimelere, rn
farkllamasna ve istikrarszlklara cevap veremezler, ve verimliliklerinde yeterli
bir art gerekletiremezler. Bu nedenlerle de uluslararas rekabet glerinde
nemli bir gelime salayamazlar ve ucuz standart rne dayal Fordist dneme
oranla, dnya iktisad iblmndeki konumlar daha dk ve daha kolay kontrol
edilebilir hale gelebilir.
Sanayilemekte olan lkelerin yeniden yaplanma srecinin sanayilemi l
kelerdekine gre farkllk gstermesine neden olan faktrlerin banda, sanayi
lemekte olan lkelerin yatrm finansman eksiklii, makroekonomik dengesizlikler
5 Carvalho, 1990; Carvolho ve Schmitz, 1989; Duruiz ve Yentrk, 1992; Mohanan ve
1989.
54
NURHAN YENTRK
KAYNAKLAR
56
NURHAN YENTRK
57
This paper aims at analysing the crisis of post-Fordist production system which
should be considered within the context of overall crisis. The increasing inability
of the Fordist production system to respond to the changes in the new socioe
conomic conditions which began in the early 70s have effectively ended its era
of dominance. In adtition to the changes in the socioeconomic conditions, the
technical rigidity of the Fordist system which were the basic causes of the fall in
productivity and in the profit rate undermined its feasibility. Post-Fordist system
represents the evolution of the old production system in order to overcome the
crisis by adapting itself to the new socioeconomic conditions and by changing
the production process trough an increase in the productivity/profit rate, rather
than being a radical alternative to the existing labour-capital relation. Thus, it
represents "invariability for change".
The main concern of this paper is with changing aspects of the international
division of labour and its impact on the industrialisation of developing countries.
The determinants of the international division of labour will be changed and rules
governing the hierarchy of economies will be rewritten. The changing economics
of location towards developed countries and the direction of production towards
the domestic or regional market will create the growing incidence of trading blocs
and protectionism. Which developing countries become incorporated in which
bloc will have considerable importance in the future international division of
labour. Post-Fordist production process will have a strong bearing on the in
tegration of developing countries into the new international division of labour.
A fundamental restructuring process in their industries is necessary in order to
be accepted by one of the blocs, but this process may increase the control over
their industrialisation, create a high level of unemployment and will rise the
possibility of the reemergence of pre-modern relation.
58
ALAIN LIPIETZ
Yirmi yl kadar nce, tm yarglar ayn karara varm olmasalar da, dava halledilmi
grnyordu. Sanayilemi uluslar, dierleriyle tezat halinde bir uluslararas
iblmnde yeralmaktaydlar. Sanayilemi uluslar mamul mallar ihra ederken,
dierleri madensel ve tarmsal hammaddeleri ya da igc ihra etmekteydiler.
Liberal iktisatlar arasnda yeralan baskn bir gruba gre (iktisadi bymenin
aamalar modeliyle 1963'n Rostow'u gibi), sanayilemi uluslar, ocuklarn
yetikinlerden geride kalmas gibi, sanayilememi uluslarn geride kalmlard.
Sanayilememi lkeler, yakn bir dnemde sanayilemi olanlar taklit edebilecekti
ve iktisadi deiim de buna katkda bulunacakt. te yandan, eitli heteredoks,
Marksist, 'bamllk', nc Dnyac dnce izgileri ise, merkez ve evre
(yani Kuzey ve Gney) arasndaki ilikilerin, gerekte, Gney'de herhangi bir
'normal' gelime ihtimalini nlemekte olduunu ileri srmekteydiler.
Bamllklarn argman, yaklak olarak yleydi: Kuzey, artklarn ihra
edebilecei bir d pazar olarak Gney'e ihtiya duymaktayd. Ayrca, Gney'in
birincil sektrnde retilen zenginlik, eitsiz mbadele yoluyla Kuzey'e akta
rlmaktayd. Gney'in iktisadi kurtuluu, Kuzey'e bir saldr nitelii tamak
durumundayd; Kuzey ise bylesi bir neticeyi nleyecek asker vastalara sahip
ti.
Bu nerme, liberal argmana kyasla engin bir avantaj kesbetmekteydi.
Aratrmalarn, dnya sistemindeki iktisadi alanlar arasndaki balantlar zerinde
younlamasn salamaktayd. te yandan, merkezde olsun, evrede olsun,
kapitalist birikimin somut koullaryla ilgilenmemek gibi bir zayfl da vard.
Sonuta, ne merkezdeki birikimin mantnda olagelen dnmleri, ne de evre
lkelerdeki paralel dnmleri gryordu.
(*) Bu makale, 1981 ylnda Sfax'da, 1982'da, 1983'te Ottowa ve Paris'te gerekletirilen bir dizi kon
feransta sunulan bildirilerin bir zetidir. Production, Work, Territory'den (Ailen J.Scott-Michael
Storper), Unwin Hyman, Boston 1986, s. 16-39) eviren: Blent Peker.
59
60
A L A I N LIPIETZ
biri belli bir akbetle sahnelenmitir; ve (c) sulu, sonu itibariyle, gerekte Deccal
rol oynamaktadr.
Bylelikle, William (Ortaalarn byk ngiliz Fransisken filozofu Occam'l
William'n ve ayn zamanda gstergebilimin kurucusu Amerikal C.S. Peirce'nin
szcsdr), genel yasalarn bo olduunu ve tekil olaylarn zenginliini karsar.
Bu roman, bize harika bir yk ve ders verir. Biz de, dncemizi ar emalatrarak, genelletirerek, dogmalatrarak Canavarlar yaratmadk m? Bu
canavarlardan ve zelliklerinden, somut tarihin gelecekteki amlanmalarn
karsamadk m? 1960'larda, emperyalizmin sabit yasalarnn, bir tarafta refah
ve bir tarafta yoksulluu kutuplatrarak uluslar arasndaki uurumu byteceini
kabul etmedik mi? Boyunduruk altndaki lkelerde sna gelimenin imknszlna
dair tahminlerde bulunmadk m? 1970'lere gelindiinde, ngiltere'nin k
hzlanr, ABD nisb bir d sergiler ve Yeni Sanayileen lkeler (YS) emper
yalizmin arka bahesinde ayn gelime yolunu izlemeye giriirken, ne demek
durumundaydk? Bazlar daha fazla teori retmeyi denedi ve (Maherin yeni
dizelerine snarak) kanlmaz bir gelecei tahmin etmeye devam etti. Bylelikle
Warren (1980), Marks'n retici glerin gelimesinin, retim ilikilerinin sona
ermesine neden olaca varsaym kadar kesin bir ekilde Hindistan demiryollarnn
kapitalist ilikileri gelitireceini varsayd eski metnini kefediverdi.
Temel mesele udur: Lenin'in de belirttii gibi, "Tarih, bizim sahip olduu
muzdan ok daha snrsz bir tahayyle sahiptir". Yani, insan trnn tarihi,
ngryle donatlm bir zne deil, fakat zaferleri ve bozgunlaryla birbirine kar
mcadele eden milyonlarca zneden oluan geni bir btn olarak, kendi tarihini
yaratan o 'nesnel zne'nin (Kosik 1970) tarihidir.
Marks'n kendisi de hayli soyut bir ekilde, Evrensel'i kavram olmann Tikel'i,
bilmek iin yeterli olduu dncesine kar uyarr bizi. Bu Evrensel, her halkrda,
gerek pratik deneyimi zihnimizde sistematize etmemizden ibarettir. Kutsal Aile'de
vurguland gibi; "Gerek meyvalardan yola karak meyvann soyut temsilini
yaratmak ne denli kolaysa, meyvann soyut tasarmndan gerek meyvalar yaratmak
da o denli zordur."
Tarihin alkanlklar
yleyse, tarihin zgrl nda, rasyonel bir bilginin mmkn olamayaca
m sylenmeli? Evrensel yasa, gereklilik yok; dolaysyla, bilim yok, genelleme,
kavram yok mu demeli? William gibi konumak gerekirse; herhangi bir yasa
Tanr'nn zgrln kstlayacandan, olusal alana dokunmu bir gereklilii
kavramak mmkn mdr? William (gerei, Occam), olumlu bir yant verir. Zira,
bir taraftan, Tanr kendi zgrl iinde hl elikisizlik ilkesine tab olduundan,
hereyin olabilecei sylenemez. te taraftan, Tanr'nn kudreti yaradlta
61
maddelemi, yani 'koullanm bir kudret' olarak, tabiatn yaratlm bir alkanl
olarak eylemitir.
Tedirgin olmayn; bir ilahiyat dersi verecek deilim. Demek istediim, kendimizi
bu diyalektik materyalizmle snrlayacaksak, bilim tarihi iin bilimsel bir proje
mevcuttur: (a) insanlar arasnda ve gemi mcadelelerde ortaya kan dzen
liliklerin incelenmesi, (b) geici olarak zmlenmi elikiler sebebiyle ortaya
kan, bu dzenliliklerdeki bunalmlarn incelenmesi; (c) insanlarn zgrlkleri
iin ya da karsnda srdrdkleri bugnk mcadelenin tezahr olarak, bu
dzenliliklerdeki deiikliklerin incelenmesi.
Bu, kullandmz kavramlarn basit bir ekilde bolukta olumamas gerektii
anlamna gelir. Tam tersine, kavramlar, yalnzca ksmen bir sistem oluturan bir
gerekliin ksmen sistemletirilmelerinin rndrler. yleyse, dier somut
durumlarda karlatmz genel zellikleri ayrdetmek iin kullanlmaktadrlar.
Bu durumda, ya muvafktrlar (pertinent) ve 'tarihin alkanlklarnn basks'
altndaki insanlarn zgrlemesine yardm edeceklerdir, ya da yetersizdirler ve
dolaysyla gzden geirilmeli, gerekirse reddedilmelidirler.
Kapitalist retim tarzn ele alalm. Kapitalist retim tarz, insanlar arasnda
belli blgelerde belli zamanlarda insan ilikilerinin belli bir sistemini belirleyen
zengin bir kavramdr. Eilimlerini ve kar-eilimlerini, bazlarn gzlemlerimiz,
bazlarn mantk tmdengelim yoluyla biliriz. Bu retim tarznn en byk
elikilerinden biri, pazar vehesinden kaynaklanmaktadr. Yani, kapitalistlerin,
firmalarnda retimi nasl rgtleyeceklerini ve (alkanlk ve hesap sayesinde)
nasl kuracaklarn biliyor olmalarna ramen (Marks 1867, Blm XIV), toplumun
geri kalan kesimlerine kar hl ahs kumarbazlar gibi davranmaktadrlar.
rettikleri mallar, retimi krl klan bir fiyatla satlacak veya satlamayacaktr
(mehur 'gerekletirme' sorunu). Sistem, -bunalm halleri dnda- yine de alr.
Nasl altn incelemek, yeni kavramlarn retilmesini gerekli klar. ok sayda
Fransz meslektala birlikte, 'birikim rejimi' ve 'dzenleme tarz' kavramlarn
nermi bulunuyoruz. Bunlar aada tanmlayacam. Fakat burada, metodolojik
konumlarn akla kavuturmak iin birka noktaya deinmek isterim.
Birikim rejimi, net rnn tketim ve birikim arasnda tahsis edilmesi srecinin
uzun vadede istikrara kavuturulmasn tanmlar; retim koullar ve cretli emein
yeniden retiminin koullar arasnda bir banty m eder. Yansra, kapitalizm
ve dier retim tarzlar arasndaki baz balant biimlerini de m eder. Mate
matiksel olarak, bir birikim rejimi bir yeniden retim emasyla tanmlanabilir.
Bir birikim sistemi mevcuttur, zira yeniden-retim emas uyumludur: Btn
birikim sistemleri mmkn deildir. Ayn zamanda, bir rejimin yalnzca mmknl, mevcudiyetini belirlemek iin yeterli deildir; zira, btn bir bireysel
kapitaller ve birimler kmesinin, onun yapsna gre davranmas gereklilii yoktur.
liki alarn dzenleyen ve bylece srecin btnln, yani bireysel davra
nlarn yeniden retim emasyla yaklak bir tutarllk iinde olmasn salayan
52
ALAIN LIPIETZ
63
64
ALAIN LIPIETZ
65
66
A L A I N LIPIETZ
67
68
ALAIN LIPIETZ
gitmeliyiz. Dnya zerinde hkim olan bir retim tarznn geliimindeki yeni
eilimleri anlamak, bu tarzn ilk gelitii toplumsal formasyonlarda geirdii temel
mutasyonlar anlamay da ierir. Burada, soyutlamalardan ve 'merkez'den
balamaktan vazgemek durumundayz.
'Merkez'de birikim ve dzenleme
Fransa'da son birka yl sresince, uzun dnemlere ilikin iktisad almalar
birikim rejimlerinin byk eitlilii konusuna k tutmutur (Aglietta 1976; Berger
Mistral 1978; Lipietz 1979). Bir birikim rejimi ya yaygn (extensive) (yani, benzer
normlar temelinde retim leinin gelimesini hedefleyen), ya da youn (intensive) (yani, almann srekli yeniden rgtlenmesini ve emein sermaye
tarafndan tamamen boyunduruk altna alnmasn hedefleyen) olabilir. Dahas,
Palloix'in (1973) yazd gibi, kapitalist retim faaliyeti baarl bir ekilde lks
tketim, sermaye mallar ve cret mallan zerinde younlaagelmitir. Bunlarn
yannda, en erken kapitalist lkelerde bile, kapitalist retim tarz dier retim
tarzlaryla eklemlenmi ve bu eklemlenme bu lkelerin dahil blgeleraras ku
tuplamasnn matrislerini oluturmutur (Lipietz 1977).
Ksacas, I. Dnya Sava'na kadar, yaygn birikim rejiminin merkezi faaliyeti,
byk kapitalist lkelerin hkimiyeti altndaki sermaye mallarnn geniletilmi
yeniden retimi olmutu. II. Dnya Sava'ndan itibaren bu, faaliyet merkezi kitle
tketimi olan, esas olarak youn bir rejime dnt. Birikim rejimleri sadece
herhangi bir dzenleme tarzyla tatmin olmazlar. Bylelikle, 1930'larn krizini
youn birikimin ilk krizi veya 'rekabeti dzenlemenin' son krizi olarak incele
yebiliriz. Bu dzenleme tarz, miktarlarn a posteriori olarak fiyatlara ayarlanmasyla, fiyat hareketlerinin talebe kar gl bir duyarllyla ve cretlerin fiyat
hareketlerine ayarlanmasyla etkin olarak karakterize edilmi, bunlar da dorudan
gerek cretlerde sabitlemeye (veya yava bymeye) neden olmutur. Bylesi
bir dzenleme tarz yaygn birikim iin greli olarak yeterliydi.
Bylesi bir dzenleme tarznda, kollektif bymelerini doru olarak sezinleyemeyen farkl sermayeler iin deneme-yanlma kabilinden d pazar araylar
devaml bir sorundu ve sektrel veya genelletirilmi ar-retim nemli bir riskti.
I. Dnya Savann sonunda, emek ilikisinin yeni biimlerinin ilerici bir ekilde
genelletirilmesi emsali grlmemi retkenlik kazanmlar yaratacakt. Rekabeti
dzenleme, bu retkenlik kazanmlarna uygun niha talep artn tevik etmeyi
baaramad. Greli art-deerin ykselmesiyle ortaya kan bolluk, belirgin bir
ar retim bunalmyla sonuland (Boyer 1982).
II. Dnya Savandan sonra, merkez maliyeti kitlesel retim olan youn birikim
rejimi genelletirilebilirdi. Zira, yeni bir tekelci dzenleme tarz, retkenlik kaza
nmlarna uygun bir kitlesel tketim artn tevik etmekteydi. Bugn (Gramsci'nin
sezgisini izleyerek) Fordizm dediimiz byme rejimidir bu. Bylelikle, tarihsel
69
ve kuramsal olarak balantl, fakat greli olarak birbirinden ayr iki olguyu belirtmi
oluyoruz.
Birinci olgu, iinin bilgisinin otomatik makina sistemlerine dahil edilmesi
sonucu emek srecinde srekli bir teyakkuz haline dayal bir sermaye birikimi
tarz olarak Fordizmdir. Bu youn birikim rejimi, emein retkenliinin ve kii
bana sabit sermaye hacminin birleik bymesiyle karakterize edilir. Bu birikim
trnn nkoulu, ustalarn edimlerinin 'Emein Bilimsel rgtlenmesi' yn
temleriyle sistematize edilmesidir. Taylorizm diye anlan bu aama dnce ile
edim arasndaki ayrl ve teknisyenlerle kalifiye olmayan iiler arasndaki
kutuplamay younlatrr. Yine de, ekonominin Taylorculatrlm' ve sonra
da 'Fordculatrlm' ksmlarnda kalifiye iilerin her dzeyde, ve hepsinden
nce akntnn kaynana ynelen emek srelerinde (yani sermaye mallan, makina
paralar retimi gibi retimin ekirdeini oluturan srelerde) mevcudiyeti,
asl bir nem tar ('CEPREMAP 1980).
kinci olgu, bir dzenleme tarz olarak, kitlesel tketimin youn birikiminden
kaynaklanan retkenlik kazanmlarna srekli olarak uyum salamas olarak
Fordizmdir. Bu uyum, iilerin hayat tarzlarnda muhteem bir mutasyona,
normalletirilmelerine ve kapitalist birikime entegre olmalarna sebep olmutur.
Bu, iilerin nominal gelirlerinin bymesine istikrar kazandrmaya ve nde gelen
sektrlerdeki byk firmalarn talep dalgalanmalarndan bamsz olarak fiyatlarn
idare etmelerine msait bir retim yapsnda tekellerin olumasn salayan
kurumlar a eklini almtr. Tm bunlar, kredi parann altna dayal parann
yerine gemesi de dahil olmak zere, para idare ekillerinde ve devletin rolnde
baz deiimleri varsaymaktadr (Lipietz 1983). ,
1960'larn sonlarna ve 1970'lerin balarna doru, emek srecinde teyakkuza
dayal bir sermaye birikimi tarz olarak Fordizm, teknik ve toplumsal snrlarna
dayanm grnyordu (Coriat 1979). Makinalamaya paralel retkenlik kazanmlar da bir yavalama grnm arzetmekteydi. Bu, bir krllk bunalmnn
koullarn hazrlam oldu. cretli emek ilikisinde tekelci dzenleme bir ikilemle
sonuland: Halkn satmalna gcnde herhangi bir azalma dorudan bir dur
gunlua sebep olmaktayd; herhangi bir ykselme ise kr oranlarn drmekteydi.
1970'ler sresince byk kapitalist lkelerde durgunluktan kanma kayglar
hl nplanda bulunmaktayd. Monetarizmin nce ngiltere'de sonra ABD'de
iktidara kavumas, bu dzenleme tarznn ak bir bunalmn iln etmi oldu.
Bu, kapitalizme 25 yllk altn an salam olan bir tarzd.
Grdmz gibi, kapitalizmin olabildiince sreklilik arzeden mehur e
likileri, mevcut birikim rejimine ve dzenleme tarzna bal olarak deien e
killerde karmza kabilmektedir (Boyer 1979). Uluslararas ilikiler de ayn
elikilerden trediine gre, merkez-evre ilikilerini ve uluslararas iblmnn
biimlerini de ayn ekilde incelemeliyiz.
70
A L A I N LIPIETZ
71
72
A L A I N LIPIETZ
73
baars, yni youn birikim rejiminin yaylmas ve merkez ile evre arasnda,
ikincisinin imalat rnlerinde uluslararas ticaretten dlanmas ynndeki re
kabetin artmas sayesinde kendini gl bir ekilde hissettirmektedir. Bununla
beraber, Fordist devrimin bizatih bu baars yoluyladr ki, merkez kendi retim
modelini ve tketim normlarn yayabilmi, bylece ilk ithal ikamesi politikalar
tuzana nderlik etmitir.
Bu yaylma hi bir yerde bir gnde baarlmad. Youn birikimin eitsiz yaylm
(Mistral 1982) parlak bir ekilde Kta Kuzey Avrupa's, Japonya, Avustralya, Kanada
ve Yeni Zelanda'y sildi sprd. Fakat ngiltere, ii snfnn kar koyma gc
ve bu i devrim iin vazgeilemeyecek kadar uluslararaslam finans kapitalinin
arl nedeniyle Fordizm gemisini ksmen karm, bu yzden merkezden kendini
dlama srecini balatmtr. 1945'de en zengin ve gelimi lkelerden biri olan
Arjantin de iilerin direnii ve egemen snfn tarmsal ihracata dnmeye
meyletmesi nedeniyle gemiyi karmtr. 1950'lerde ve 1960'larda ithal ikameci
lkelerde Fordizmin yaylmasndaki baarszlk eski uluslararas iblmnn
lmszl inanna yardmc olmutur. Bununla beraber, Latin Amerika
dessarrollismo'sunda baarsz olan ey, az ya da ok talya'da baarya ulat
(Gneyin dnda). Dahas, Fransa'da ve talya'da Fordist model ve normlar
1945'ten sonra ABD'nin yardmyla yok oldu, fakat Latin Amerika'da ABD'nin
yardmna ramen devam etti.
Dnya apnda Fordizme doru
YS'lerin ortaya k, youn birikimin avantajl dngsnden bu ekilde d
lanmann hibir ekilde niha sonu olmadn gsterdi. yle olsa bile, 1960'larn
ortasnda, merkezi Fordizmin doruunda, mamul rnler global ticaretinde evrenin
neminin neredeyse sfra dt vurgulanmaldr. Gelimi lkelerin GSMH'larnda
ihracatn orannn asgariye ulamas da bu dnemdedir. Bu ihracat da byk oranda
teki merkez lkelere yaplmtr. evreye ihra edilen imalat rnlerinin oran
AT lkeleri iin GSMH'nn % 2'sine, ABD iin de % 0.8'ine kadar dmtr. Eer
pazar aray emperyalizmin ve evreye dayatlm tkankln sebebi idiyse, o halde
imdi merkez evreye daha fazla ihtiya duymaktayd.
Ayn zamanda btn gelimi lkeler iin, gelimemi lkelerden gelen mamul
rnlerin ithalat nemsenmeyecek derecede dktr (% 0.2'den az).
Fordizmin snrl uluslararas yaylmas
Kapitalist ilikilerde tarih kopma-btnleme sreci, 1960'larda iki unsurun
birleimiyle yeniden alevlendi.
lk unsur, Fordizmin mant ve onun gizli krizi ile ilgilidir.
Bu, retim srecinin safhaya blnmesini salamtr:
74
A L A I N LIPIETZ
75
lde dktr; hatt i pazar iin retim yapan firmalardan ok daha dktr.
Sonu olarak, bu ekilde endstrileme ihra ikamesinin bir dezavantajndan
kurtulur: sermaye mallarn ithal etmenin maliyeti. te yandan, kadn igc byk
oranda kullanldndan, bu ekilde endstrileme i patriyarkal smr yoluyla
elde edilmi btn teknik bilgiyi (know-how) kendi iine katar.
kinci olarak bu olgu, Marks'n merkez kapitalizmin afandaki 'kanl yasama'dan szettii biimde, kanldr. Kadnlarn atadan kalma eziliine bir de ii
kart basknn btn silhlan eklenmitir (kontroll sendikalama, sosyal haklarn
yokluu, hapis, ikence).
Birikim ve dzenleme teorisinin k noktas asndan, sz konusu retim
srelerine merkez birikim rejiminin yer-deitirilmi retken paralar olarak
baklmaldr; onlarn global toplumsal talebin bymesindeki etkileri gzard
edilebilecek kadar kktr. Dzenleme, dorudan tekelci okuluslu irketler
tarafndan, dorudan yatrmlar yoluyla, zellikle yerel ve genellikle kk taeron
firmalar kullanarak yaplr. Btn bunlar enazndan sz konusu diktatr devletlerin
onayn gerektirir.
Byle bir model olduka kaygandr. Sosyal gerilim hzla patlama noktasna gelir.
cret tavizi vermeye itilen yerel egemen snflarn hzla sosyo-ekonomik d
zenlemenin daha sofistike biimlerine dnmeleri gerekir. Bu genel olarak, terkedilen kesimlerin daha yoksul ve daha diktatryen lkelerdeki yeni kuan
taeronluuna verilmesiyle uluslararas iblm hiyerarisinde bir ykselii
vurgular.
Dahas, merkez birikim rejiminde bu dk cretli kesimlerin yerlemesi
merkezde nceden varolan edeerdeki kesimlerle atarak eski sanayilemi
lkelerde sektrel ve blgesel krizlere yol aar. Bu lkeler korumaclkla tepki
gsterirler: Bu, nc versiyonu imdi Hong Kong tekstil sanayiini krize sokan
Multifiber Anlamasndaki durumdur. Aada aklanan rnekler ok daha
karmaktr.
evresel Fordizm
1970'lerde baz lkelerde yerel zerk sermaye., geni ehirli orta snf ve tecrbeli
ii snfnn nemli unsurlarnn kesiimi ortaya kt. Bu kesiim belli lkelerde
'evresel Fordizm' adn vereceimiz yeni bir strateji olana yaratt. Biz yine bu
seimin siyas yn zerinde duracaz.
Neden evresel Fordizm? Bu, youn birikimle iliki ve pazarlarn bymesi
zerine kurulmu hakiki bir Fordizmdir. Fakat retken sektrlerin global dn
gsnde kalifiye istihdam konumlar (zellikle mhendislik) bu lkelere yabanc
olduu iin, bu rnek de evreseldir. Ayrca pazarlar, yerel orta snf tketimiyle
birlikte iilerin yerel dayankl tketim mallarna ynelik artan taleplerinin ve
merkeze ucuz ihracatn zel bir kesiimine tekabl eder.
76
ALAIN LIPIETZ
Bu yzden bir birikim rejimi olarak evresel Fordizm iki adan incelenebilir:
Her YS iin i birikim rejimi; ve merkezle YS'leri retim ve pazarlama srecinin
btn iinde birletiren bir birikim rejimi.
Otomobil olay tipik bir rnektir. evre lkelerde fabrikalarn kurulmas ithal
ikameciliin ilk dneminde korunan pazarlara szmak iin balatld ve ksa sre
iinde ifte bir ama kazand: Yerel pazara szmak ve tat paralarnn merkeze
yeniden ihrac (berya Yarmadas'ndan, Dou Avrupa'dan Kuzeybat Avrupa'ya,
veya Meksika'dan ABD'ye).
evresel Fordizm terimi altnda toplanan birikim rejimlerinin en u deikenlii
zerinde durulmaldr. Bylece, imalt ihracatnn i talebe oran Meksika'da
% 4.1'den Kore'de % 25.4'e kadar deiir ve her somut birikim rejiminde niha
i talep/ithal ikamesi/sna yeniden ihracat artnn karm ayn deildir. Bu
da dzenleme tarznda, zellikle istihdam ilikisinde, egemen snflarn hegemonya
tarznda byk farkllklar yanstr. nemli bir nokta: Meksika greli olarak daha
demokratiktir -en azndan ehirlerde- ve Kore diktatrlktr.
Bununla beraber, ancak i piyasann (imalt mallar iin) gelimesinin ulusal
birikim rejiminde gerek bir rol oynad zaman, evresel Fordizmden bahse
debiliriz. Bu adan, atlye lke olmaya (yeri deitirilmi baz emek-youn sanayilerdeki kanl Taylorizasyon nedeniyle) devam eden Kore'nin 1962-72 d
nemindeki bymeyi karakterize eden bu durumu ok nce at belirtilmelidir.
1973'den sonra sna byme tekrar i piyasa zerinde younlat: hracat paylar
dt, sonra istikrara kavutu ve aktif bir ithal ikameci politika ithalatn i pazarn
% 27'sinden % 20'sine kadar dmesini salad. Verimlilikten daha yava byyen
reel cretler 1976'dan sonra artt (ve bu hi phesiz Kore ve Tayvan arasndaki
rekabet edebilirlii ayn seviyeye getirdi (Benabou 1982).
Gney-Gney ilikileri
Parasal deerlerin baz OPEC lkelerinde birikmesi gibi, bu evresel Fordizm
lkelerinin ortaya kmas evrenin patlamasna ve hiyerarinin tmyle yeniden
kurulmasna yol at. evrenin kendisi hibir zaman homojen olmamtr, yeni
bir unsur YS'lerle hl hammadde ihra eden teki lkeler arasnda mdahelenin
(eski iblmne benzer ekilde) bymesidir. YS'ler imdi sradan Fordist
rnler iin bu lkelerde merkezle rekabet etmektedir. Gney'de gensel bir
mbadele sistemi gelimektedir (hammadde-g-maml rnler).
ok nemli olarak, YS'lerin Gney'e ihracatn karakterize eden ey, bu ih
racatn YS'lerin merkeze ihra ettiklerinden daha sofistike ve sermaye-youn
olduu gereidir. Bu sebeple, eski uluslararas ihtisaslama yldan yla tekrar,
fakat bu kez evre ierisinde yaratlmaktadr. rnein Brezilya'nn Gney'e sna
ticaretinde ihracat/ithalat oran 1973'de % 153'den 1980'de % 555'e km ve 3,2
milyar dolar fazla vermitir (Kore iin buna tekabl eden miktar 4,5 milyar dolardr).
77
78
A L A I N LIPIETZ
eder; alnr blgesinde ABD iin kanl Taylorizasyonun serbeste srd, az cretle
ii altrlan iyerleri salar; blgesel Fordizmi gelitirir, vb. Fakat Fordist sa
nayilemeyi finanse etmek iin sermayenin global mevcudiyeti hl uluslararas
finans pazarlarnn yapsna ve bunlarn krllna baldr ve bunlar ulusal
egemenlikten tamamen bamsz faktrlerdir.
evresel Fordizmin baars ve bunalm
Brezilya, Kore ve Meksika'nn 1970'lerdeki hayret verici baars, azgelimiliin
gelimesi (development of underdevelopment) tezine tezat oluturur. Hakikatte,
evre sanayileebilir, byyebilir ve mamul mal pazarlar iin merkezle giritii
rekabette kazanabilir. YS'lerin mamul mallarnda 1970-78 arasndaki ortalama
byme, Portekiz iin % 4.6 (ilk rneklerden) ve Meksika (ithal ikamesine daha
yakn) iin % 6.5'dan, Kore iin % 18.3'e kadar deiir. Bu lkenin 1960-1979
dneminde kii bana den GSMH's 70 dolardan 2281 dolara kmtr.
Baarnn bunalm
Gerekte, evresel Fordizm ok zel bir erevede geliebilirdi. Merkezde, For
dizmin altn a sona eriyordu. Verimlilikten salanan kazanlar kitlesel tketim
normlarnda sregelen artlar karlamada artk yetersizdi ve bylece merkez
ekonomileri bir ikileme dtler: Ya her birim rn iin cret maliyetinde bir
art ya da i talepte bir durgunluk.
Merkezde durgunluk yaylrken, YS'ler (% 7 ile, % 10'a varan byme oranlaryla
imdi kitlesel tketime ulamlard) 1970'lerde dnya Fordizminin bir mddet
iin ertelenmesine neden oldular. Nijerya, ran ve Trkiye'nin alt-emperyalist
rol oynamas beklendi, fakat hepsi ya hayret verici bir ekilde baarsz oldu, ya
da isel patlamalar yaad. 1980 ylnda Kore, Brezilya ve Polonya'da artan oranda
ii mcadelesine ve bymenin durmasna tank olundu. Ve 1982'de, Meksika'da
mal ifls ilan edildi: demelerin durdurulmas gibi byyordu.
Bunun nedeni, evrenin i bunalm faktrlerine Fordizmin global ve yerel kriz
faktrnn eklenmesiydi. Emek sreci dnldnde, ithal ikameciliin ilk
dnemindekine benzer sorunlar buluruz; mesel merkezin verimlilik normlarna
ulamadaki zorluklar ve hepsinden nemlisi, yatrm mallarnn artan maliyeti
gibi. Emek-youn sanayiler dnldnde, transfer etme ileminin tersine
evrildiini grrz. evrede yer alan dk sermaye younluklu teknikler
merkezdeki byk oranda otomatize teknikler tarafndan tehdit edilirler. Bu,
(kitlesel retimin baz hallerde merkezde daha krl olduu) tekstil endstrisinde
ok aikrdr, elektronikte ise durum belli deildir.
Merkezde talep art (otomobil endstrisinde tipik olarak) sfra yakndr ve
yeni kitlesel retim talepleri sadece evredeki cret artlarndan kaynaklanr.
79
igcnn artt kesindir, fakat cret, rekabet edebilir olma ihtiyacyla kst
lanmtr. Btn sistemin sosyo-politik dzenlemesine gelince, bu, toplumsal
ilikilerde hzla artan kaosla tanmlanr. hracat sektrlerindeki yksek oranda
smrnn srdrlebilmesi iin gerekli olan otoriter yaplar, demokratiklemeyi
tevik edecek ekilde ehirli orta snfn ykselii ve fabrikalarda serbest sendi
kalamayla bir arada varolurlar. Bu cesaretlendirme ya bastrlr ve bu bastrma
rejimin istikrarn bozar (Kore, Polonya), veya kontrolsz bir ekilde patlamayla
sonulanr (ran); ya da ihra ikmesinin rekabet edebilirliini kracak bir ekilde
iilerin taleplerinin gznne alnd az ya da ok istikrarsz bir demokratik
lemeyle sonulanr (spanya, Portekiz, Brezilya).
Tamamen ekonomik bir bak asndan, ithal ikamesiyle istenilen sermaye
younluu art, kolay uluslararas krediler ve mkemmel yeniden ihra ola
naklaryla yaplabilir klnan, artan oranda sermaye mallan ithaline dntrld
srece evresel sanayileme mmkn olabilmitir. YS'lerin byk bir ksmnn
ihra ettikleri hammaddelere baml olduu gereini gznne alrsak, on sene
sonra modelin hl istikrarn korumas bir mucize gibi grnmektedir.
teki uluslararas durumlarn yannda, gerekli koullardan biri Fordizmin
merkezde yavalamasyd (bylece evredeki verimlilik merkezin verimliliine
eriecekti), fakat merkez hkmetleri global talebin bymesini salayabilmek
iin lml Keynesyen uygulamalarna devam ettiler. Dier koul, uluslararas kredi
yoluyla evrede yatrmn salanmasyd.
Bu iki koul monetarizmin merkezde stn olmaya balamasyla ortadan
kalkmaktadr.
Merkez Monetarizm kapannda evresel Fordizm
1970'lerde Fordizm 1960'larn sonuna kadar gizli olan fakat ilk petrol okuyla
tamamen aklk kazanan bunalmn en st seviyede yaad. Buna tekelci d
zenleme ekillerinin kullanlmas yol at. Bir taraftan, cretliler kitlesinin satn
alma gcnn varl ve bunun sklkla artmas, sanayisizletirmeye (deindustrialization) ramen talebin toptan kmesini engelledi. Dier taraftan, borcun
parasallatrlmas (temelde OPEC lkelerinin ellerinde tuttuklar bor), krediyi
petro-dolar baznda arttrd ve krizden etkilenen sermayenin deer kaybetmesini
engelledi; ayn zamanda global youn birikimi oaltan, sadece speklasyona
dayanan yeni yatrmlarn finansmannn devam etmesini salad. Global Fordizmin
bu speklasyon zerine kurulduunu ve herhangi bir birikim rejiminde kural
olduu zere, speklasyonun kendisini fiilen gerekletirmeye katkda bulun
duunu grmtk.
Monetarizm, esas olarak bu speklasyona kar k, krizin ak tutulmasna
ynelik abalar, bylece kapitalistler ve iiler arasnda art deerin bllmesini
sorgulamay, krl olmayan giriimlerin finansmanna kar koymay kapsar. Fordist
80
A L A I N LIPIETZ
81
tutmaya ihtiyac yoktu. II. Dnya Savandan beri, Fordizm kapitalizme kendi
d pazarlarn yaratmay retti. lk ithal ikamesi politikasnn greceli baarszl
yeni reticilerin rekabetini krmaya ynelik emperyalist niyete deil, fakat onlarn
kendilerini youn birikimin avantajl dngsne sokmadaki geici baarszlklarna
affedilmelidir.
Bu rejim zayflamaya balad zaman kapitalizmin d pazarlar bulmak amacyla
deil, dk maliyetle retim yapabilmek iin evrede yardm aramasyla ayndr.
Ve orada, bu yeni sanayileme eklini lkelerine empoze edebilecek egemen
katmann hrsyla da birleti. Yeni bir iblm onu tamamen ortadan kaldrmadan,
eskisinin zerine konuldu. Bu, her lkenin deiik beceri ve cret seviyelerine
bal verimli retim dnglerinin ve sektrlerinin gelimesi zerinde bir yk
t.
Sadece tamamen emek-youn sanayi paralarnn transfer edilmesini kapsad
srece, kanl Taylorizasyon, evredeki kurbanlarnn yaam standartlarn ok
az arttrdndan, pazarlar gelimi lkelerle snrl kald. Fakat evresel Fordizmin
gelimesiyle, global birikim rejimi, tam da merkezde ortadan kalkmaya balad
srada, bir genileme frsat buldu. Gney'deki baz lkelerdeki gerek sna
byme, gelimi teknolojisi, sermaye mallar iin tketim mallar veya dk
fiyatl imalt paralar ile Kuzey iin bir d pazar oluturdu.
Bymenin bu (merkezde lml, birka lkede hzl ve krsal kitleler iin negatif
olan), son basama hi bir ekilde artan petrol fiyatlaryla denetlenemezdi. Bu
son olgu, global art-deerin basite yeniden dalmdan baka birey deildi.
Bu sre, ne de evre iilerinin smrlmesine dayal ucuz rnlerin oluturaca
rekabetle durdurulabildi. Son tahlilde bu rekabet, Gney'e sermaye mallar
salamak amacyla Kuzey'de yeni i alanlarnn yaratlmasyla fazlasyla telfi
edilmitir. Byme, kriz maliyetini iilere deterek ve ayn zamanda uluslararas
kredi ekonomisini bozarak kendi hareketini durduran belli merkez lkelerinin
(zellikle de ABD) egemen snflar ve muhafazakr ounluunun tercihleri
sayesinde durdu.
Eski sanayilemi lkelerdeki ve zellikle Avrupa'daki ekonomik toparlanma
olasl bu yzden isel olarak, fakat herhangi bir ekilde evre ile yeni bir rekabete
girimeden gelimeliydi. Bu hususa daha sonra deineceiz. Hi kimsenin (retime
ynelik aralarnn emek-youn paralarndan ounu yer-deiikliine uratm
firmalar dnda) son yzyln smr koullarn kanl Taylorizasyonun olduu
lkelerde salamakta bir kan yoktu. Acnacak haldeki cret seviyelerinin merkez
Fordist lkelerdeki normal cretler zerinde durgunlua yol aan etkileri oldu.
Bu koullarda serbest ticaretin kabul edilmesi, ii snfnn en kt cretlendirilen
kesimi taban alnarak igcnn smr normlarnn yeniden ortaya kmasna
yol aabilir. Fakat, sosyal gvenlik ve sendika haklar konularnda asgar kurallara
sayg gstermeyen lkelerin ihra mallarnn kabul edilmemesi gibi bir karar
(mmknse Avrupa seviyesinde), sdece merkezdeki baz eski sanayilerin kne
82
83
84
DAVID HARVEY
85
36
DAVID HARVEY
87
88
DAVID HARVEY
89
90
DAVID HARVEY
91
zasyonunu salar; fakat bu, gelecek birka yzyldaki global snmann gz nne
alnmasn savunan ekolojik bak asndan ok az anlam ifade eder. Ayrca,
kapitalizm iinde ileyen toplumsal sreler zaman ve mekn alglarmz sistematik
olarak yeniden dzenler. rnein telekomnikasyon ve kitle turizmi dnyann
nasl iledii hakkndaki dncelerimizi ve buna bal olarak da toplumsal eylemin
ortaya kt koullar alglamamz deitirir. Zaman ve mekn zerine sosyalist
dnce, bilindii gibi zayf olmutur; postmodernizmin ortaya kartt bu
tartma alannn dikkatlice dnlmesi gerekmektedir. Bununla tarihsel ma
teryalizmin, zellikle uygulamada daha fazla coraf olmas nerilmektedir.
Postmodernizm, ona en hayranlkla katlanlar bile, ieriinin karmaklyla
yanltmaktadr. Postmodernizmin konularnn ou dnce iermeyen, tepkisel
ve utan verici bir ekilde ticari ve yzeyselken, her sosyalistin ciddiye almas
gereken, burada belirtilen nemli konulan da vardr.
Postmodernlik durumu
O zaman bu iki tartma birbirlerine gre nasl konumlandrlabilir? Bu benim
The Condition of Postmodernity'de (Postmodernlik Durumu) uzun uzadya ele
aldm bir konudur. Bu kitapta hem maddi ynetimi, hem de zaman ve meknn
kltrel deneyimini deitiren kapitalist gdml yenilikler arasnda nasl bir iliki
kurulabileceini gstermeye altm. Kapitalist kr maksimizasyonunda daima
nemli bir yer tutan, retimdeki dnm zamann ksaltmay aratrmak, es
neklikle birlikte giden bir unsurdur. Fakat retimdeki hzn artmas, bankaclk
ve pazarlama anlamnda deiim ve tketim hzlarnn da bu hza paralel olarak
artmasn gerektirir. Postmodernizmin baz birincil ticari uygulamalar modann
ve alkanlklarn dnm zamann ksaltmaya ve imge retimine (bu atal,
bak ve araba ile karlatrldnda anlk tketim zamannn avantajdr) daha
fazla kaynak ayrmaya ynelik olmutur. Marks'n bilinen bir szne uygun olarak,
zaman araclyla mekn yok etmeyi aratrmak, ok uzun zamandan beri, retim,
deiim ve tketime meknsal yeni bilekeler sunmann yansra yeni pazarlar,
yeni emek arz ve yeni hammadde kaynaklar aan kapitalist stratejinin bir
parasdr. Meknsal engellerin yklmas ve yeniden dzenlenmesi, yirminci
yzylda kapitalizmin kendisini srdrebilmesinin temel aralarndan birisi
olmutur.
Fakat dinmeyen kr arttrma abalarnn bir sonucu olarak zaman ve meknn
toplumsal yaplanmasnn deimesi bir ok kimlik problemi yaratmaktadr: Bir
birey olarak hangi mekna aitim? Vatandalm, iinde yaadm komuluk
ilikileri, kent, blge, ulus veya dnyada ifadesini bulabilir mi? Bunlar, cevaplar
(paralanmann pasif kabul gibi) kesinlikle yanl olsa da postmodern retorikte
en azndan ksmen ele alnan soru eitleridir. Dahas, kltrel retim ile kltrel
kitle iinde deien zaman ve mekn deneyimleri arasnda gl balantlar vardr.
92
93
I. Giri
Yirminci yzyln sonuna yaklarken, kapitalist dnya ekonomisinin merkezi, evre
zerindeki hakimiyetini srdrmek iin yeni yntemler kullanyor. Bu yeni hakimiyet
biiminin temel zelliklerinden birisi olarak, Bat'nn, yani merkezin, sermaye
birikimini ilgilendiren konularda, bir btn olarak hareket edebilme kabiliyetini
arttrmas gsteriliyor. Merkez, evre zerindeki ekonomik hakimiyetini perinlemek
iin, G-7 (Yediler Grubu), IMF, Dnya Bankas ve GATT (Gmrk Tarifeleri ve Ticaret
Genel Anlamas) gibi uluslararas rgtlenmeleri, eskisinden ok daha geni boyutta
kullanyor.1 Bu eit bir iktisadi basknlk, ekonomik hayatn btn sektrlerinde
kendini gsteriyor. Biz, bu yazda, tarm, gda retimi ve ticareti alanlarnda merkezin
evre zerindeki hakimiyetinin kinci Dnya Sava sonrasnda nasl biimlendiini
ve son yllarda nasl bir deiiklik geirdiini tartacaz.
(*) Bu yaznn hazrlanmas srasnda ok faydal yorumlarn ve yardmlarn bizden esirgemeyen
alar Keyder, Philip Mc Michael ve Sami Ouz'a teekkr ediyoruz.
(**) Deniz ve Zafer Yenal, State University of New York at Binghamton'da doktora rencisidirler.
1
Bat'nn bu rgtler araclyla kulland gcn bir deerlendirmesi iin bkz. Race and Class,
v.34, n.l iindeki makalelere.
94
95
96
tarmda mekanizasyonla birlikte, yerli endstriyel sermaye iin bir piyasa yaratt.
Friedmann ve McMichael'e gre, bu yzden ABD ekonomisi, "ulusal ekonomi
modeli" olarak grlmeye baland (Friedmann ve McMichael, 1989:102).
lk uluslararas gda dzeni, Birinci Dnya Sava srasnda sona erdi. Bu dzenin
miras, Amerikan hkmetinin 1930'larda uygulad politikalar sonucu, ABD'de
yapsallaan bir fazla retim ve ihracata baml bir tarm oldu. kinci uluslararas
gda dzeninin nasl olutuunu anlayabilmek iin, ar retimin nasl Amerikan
tarmnn bir zellii haline geldiini incelememiz gerekiyor.
A. Tarm - sanayi kompleksi
ABD'de tarm, ondokuzuncu yzyln sonunda kapitalist bir nitelik kazanmt.
Tarmn kapitalist bir sektr olarak gelimesi, Goodman v.d. tarafndan, endstriyel
sermayenin, 'sanayi ncesi' tarmsal retim srelerini yeniden yaplandrarak
birikim yapabilecei gibi sektrler yaratmas olarak tanmlanyor9 (Goodman v.d.,
1987:8). Bu sreci aklarken, yazarlar 'dntrmecilik' (appropriationism) ve
'ikamecilik' (substitutionism) kavramlarn kullanyorlar.10 Ondokuzuncu yzylda
dntrmeciliin ilk ve en nemli rneklerinden birisi, igc ktl ekilen
ABD'de tarmn mekanizasyonuydu. te yandan, igc sknts ekmeyen fakat
ekilebilir arazi darl iinde bulunan Avrupa'da ise, dntrmeciliin ilk r
neklerinden birisi, kimya sanayii tarafndan imal edilen kimyasal gbreler oldu
(Goodman vd., 1987:6-7). Dntrmecilik, bir sermaye birikim modeli olarak
ABD'de 1930'larda, Avrupa'da ise 1945'ten sonra uygulanmaya baland. 11
Amerika'da uygulanan ilk dntrmecilik rnekleri, biyolojik retim srecinin
dnda kalyordu. Doal retim sreci zerindeki ilk dntrme, bitki genetii
alannda gerekletirildi ve tohum melezletirme teknikleri daha sonralar tarm-sanayi alannda yaanan gelimelerin temeli oldu (Goodman vd., 1987:1112). kameciliin ilk nemli rnei olarak ise, ABD'de 1940'larda ortaya kan 'tahl-canl hayvan kompleksi' gsterilebilir. Soya fasulyesi ununun hayvan yemi
olarak kullanlmaya balanmas, tarmn mekanizasyonu karsnda, o zamana
kadarki yemlik tahl retiminin yerine gemesi asndan bir ikamecilik nitelii
9 Goodman v.d., tarmn sermaye tarafndan nfuz edilmemi bir sektr olduu eklindeki kavramlatrmalan amak amacyla unu belirtiyorlar: Tarmn zgnl, retim biriminin genelde
aile veya en nemli retim faktrnn toprak olmasndan deil, tarmn doal bir retim sreci
olmasndan kaynaklanr. Tarm, gne enerjisinin gdaya dntrlmesidir. Bu yzden, tarmn
'sanayilemesi', endstrinin kendi geliiminden farkl bir yol izlemitir (Goodman v.d., 1987:1).
10 Dntrmecilik, tarmsal retim srecinin eitli unsurlarnn snai retim faaliyetlerine d
ntrlmesi ve bu yeni rnlerin tarm girdileri haline getirilmesi olgusuna verilen ad. kamecilik
ise gda maddelerinin endstriyel olarak retilmesi sonucu tarmsal girdiler yerine yapay girdilerin
kullanlmaya balanmas eilimine verilen ad (Goodman v.d., 1987:2; Goodman, 1991:38),
11 nc Dnya lkelerinde ise daha sonra, bir tr dntrmecilik olan 'Yeil Devrim', tarmn
belirli dallarn sanayiletirdi (Goodman v.d., 1987:40).
97
98
1982:2261). kinci gda rejimi, Avrupa'nn tahl ihracat alannda ABD'ye rakip
haline geldii 1960'larda sarslmaya balad ve 1973'te de sona erdi. O ylda, Sovyet
pazarnn Amerikan tahlna almasyla, nc Dnya lkelerine ynelik gda
yardm ABD asndan nemini yitirdi ve dnya piyasasnda buday fiyatlarnn
ykselmesiyle birlikte azgelimi lkeler tahl dalmlarnn bedelini demekte
zorlanmaya baladlar (Friedmann, 1990:21-22). kinci uluslararas gda dzeni,
Souk Sava'la e zamanlyd ve Bat'yla Dou Avrupa arasndaki 'Yumuama'
srasnda sona erdi. Bu gda dzeni, ABD'ye sadece tahl stoklarndan kurtulmak
iin yaramad, ayn zamanda bu lkenin d politika hedeflerine ulamasnda
da rol oynad (Crow, 1990:32). PL480 yasas erevesinde Amerikan gda yardm
alan lkeler, bunun karln kendi para birimleri cinsinden dyorlard. ABD
de, yardm alan lke iinde harcamas zorunluluu olan bu paray, askeri sler
kurmak gibi amalarla kullanyordu (Friedmann, 1990:19).
ABD hkmetlerinin Amerikan tarmn dzenlemesindeki rol, tahl stoklarnn
eritilmesinden ibaret kalmad. Devlet, tahl ihracatn subvanse etmesinin yansra,
iftilere byk apta kredi ve mali destek de verdi. Devlet ayrca, ar retimi
kurumsal hale getiren tarm teknolojilerinin gelitirilmesine de arka kt. H
kmetler hem bu tr teknolojiler alannda yaplan kamu aratrmalarn finanse
ettiler, hem de tarm makinalar, tarm ilalar, kimyasal gbre, tohum ve hayvan
yemi retimi gibi alanlarda 'dntrmeci' sermayenin iine yarayacak piyasalar
yaratlmasna katkda bulundular (Goodman v.d., 1987:166). Devlet politikalar
lke iinde, ii snf ve 'beyaz yakal' igc iin ucuz ve protein ynnden zengin
besin maddeleri salanmasna yarad. Bunun ana mekanizmas, soya fasulyesi-msr-canl hayvan kompleksiydi. Kitlevi retim ve kitlevi tketim, grntde
ulusal ekonomiye isel olarak rgtlenmi olmasna ramen, girdiler ve piyasalar
uluslararas alanda rgtlenmi durumdayd. Tarm, 1950'lerde ve 1960'larda
gelimi kapitalist lkeler arasnda snrlar tesinde ve sektrler arasnda entegre
oldu. "Bu entegrasyon, Amerika'daki soya ve bir dier endstriyel yem tahl olan
msr reticilerini, Avrupa ve Japonya'daki hayvan reticilerine balayan yem
sanayiine dayand (Friemann, 1991:80-81). GATT mzakerelerinin ABD ve AT
arasndaki Kennedy turunun (1964-1967) sonunda, taraflar yle bir iblmn
kabul etti: Avrupa, kendi tahl retimini korumas karlnda, canl hayvan sanayii
iin Amerika'dan daha fazla soya ya ve soya unu ithal etmeyi benimsedi.
Avrupa ktasnda ise, AT'nin balangtaki alt yesi, 1957 ylnda kabul ettikleri
Ortak Tarm Politikas'yla (OTP) tarm rnleri fiyatlarn ve iftilerin gelirlerini
koruma altna ald (Haney ve Almas, 1991:102). O dnemde Avrupa'da tarm
politikalar, stratejik kayglar, gda ktl ve dviz yokluu yznden gda retiminin
arttrlmas amacna ynelik olarak ekillendi (Goodman ve Redclift,
1991:120).13
13 Avrupa'da da ABD'de de, gda retiminde kendi kendine yeterlilik, denizar gda sevkiyatnn sekteye,
urad kinci Dnya Sava sonrasnda bir hedef haline gelmiti (Hathaway, 1987:7).
99
100
101
102
dnyann ikinci byk tahl reticisi olan Avrupa arasndaki byyen rekabetti.
Ksmen ABD'nin demeler dengesi sorunlar, ksmen de gda yardmnn azalan
stratejik nemi yznden 1973'ten sonra ikili antlamalara dayal Amerikan gda
yardm derken, ok tarafl yardmlar artt (Friedmann, 1982:273; Friedmann,
1990:23). 1973'te uluslararas piyasada tahl fiyatlar frlad ve bu durum, Amerikal
iftilerin tahl retimini kamlad: 1938 ile 1973 yllar arasnda ylda ortalama
yzde 1.8 artan ABD tahl retiminin 1973-1982 yllar arasndaki ortalama senelik
byme hz yzde 2.6 oldu (Berlan, 1991:117). retimlerini arttran tarm i
letmelerinin byyen borlar, tahl ihracat fiyatlarndaki d, artan faiz hadleri
ve toprak fiyatlarnn dmesi, 1980'lerin banda Amerika'da ve Avrupa'da tarm
sektrlerinde bir krize yol at (Buttel, 1989:46). Bu krizin klasik aklamalar,
1970'lerin retim ve fiyat artlarn, krizin nedeni olarak gstermektedir. Berlan
ise, iflaslar, dk fiyatlar ve toprak younlamas gibi piyasa ayarlamalaryla krizin
alabilecei yolundaki tahminlere kar kyor. Bat tarmndaki arz ile talep
arasndaki artan dengesizliin, kapitalist dnya piyasasnn konjonktrel deil,
yapsal zelliklerinin bir sonucu olduunu savunan Berlan, Bat tarmnn yabanc
piyasalara olan bamllnn devam etmek zorunda olduunu vurguluyor (Berlan,
1991:132). Goodmann da, fazla retimin teknolojik zelliklerinin altn izerken,
krizin, tarmdaki teknoloji youn birikim modelinin elikilerini ortaya kardn
belirtiyor (Goodmann, 1991:60). Friedmann, bunlara ek olarak, ABD'nin dnya
tarm ticaretindeki hegemonyasnn sona ermesini krizin bir nedeni olarak
gsteriyor. kinci gda rejimi, Amerika'nn teknoloji ve ar retim kapasitesi
asndan sahip olduu tekelin Avrupa tarafndan ykld bir dnemde sona erdi
(Friedmann, 1982:4-5). Yazara gre bu durumda, sava sonrasndaki gda dzenine
geri dnlmesi Szkonusu deildir.
A. Yeni bir gda dzeni mi?
Sz konusu literatrde, 1980'lerden itibaren tarmda yeni bir birikim rejiminin
zelliklerinin grlmeye baland savlanmakta. Uluslararas gda dzenindeki
deiiklikler, zellikle son on yl iindeki devletleraras sistemdeki deiikliklerle
balantlandrlyor. Friedmann ve McMichael'a gre, dnya tarm artk okuluslu
gda reticisi irketlerin taleplerine gre rgtlenmektedir ki bu da dnya eko
nomisinin reglasyonunda devletlerin nemini marjinalletirmitir (Friedmann
ve McMichael, 1989:112). Benzer ekilde nc Dnya'da da hkmetler,
uluslararas piyasalarn dayatt talepler karsnda ulusal gda sektrleri yaratmada
baarl olamadlar. 1970'lerden itibaren birok gerikalm lke hkmeti, byk
bir bor krizi ierisine girdi ve gda ve gda ithalat faturalarn deyemez hale
geldi. Sonu olarak, bu lkelerin ekonomilerinin ihracata ynelik olarak yeniden
yaplandrlmasn talep eden uluslararas finans rgtleri, bu devletlerin tarm
rgtlemedeki rollerini epeyce andrd (Friedmann ve McMichael, 1989).
103
104
105
106
107
108
sektr, 1987'de balayan Uruguay turunda ilk defa bir mesele olarak ele alnd
(Hathaway, 1987:1).
Cairns grubu (Kanada, Avustralya ve Yeni Zelanda'nn ban ektii, gl tarm
ihracat sektrlerine sahip 14 lke) ve ABD, AT'nin Avrupa tarmna olan mda
halesini kstlamas ve i pazarlarna giri engellerini azaltmas iin bask yapyor
(Haney ve Almas, 1991:100). ABD, dnya apnda tarm ticaretinin serbestle
tirilmesi ve bu sektre uygulanan sbvansiyonlarnn kaldrlmas iin bastrrken,
AT Japonya'yla birlikte, bu taleplere ilikin olarak "aamal" bir plan izlemekten
yana grnyor (Goodman ve Redclift, 1991:130). Avrupa, AT bte gelirlerinin
te ikisinden daha fazlasnn geen on yl ierisinde Ortak Tarm Politikas (OTP)
iin harcanm olmasna ramen, tarm gelirlerini destekleme politikalarn ve
ihracat sbvansiyonlarn byk oranda azaltmaya ayak diriyor (Haney ve Almas,
1991:103). Topluluun OTP'ta byk kesinti yaplmas ynnde dardan gelen
basklara kar ne srd argumanlardan birisi, son yllarda Avrupa ehirlerinde
yaptklar byk eylemlerle seslerini duyuran aile iletmeleri reticilerini koruma
zorunluluu zerinde younlayor. Sbvansiyon ve fiyat desteklerinin kk
bir miktar azaltlmas ve kk reticilere ve AT iinde geri kalm blgelere
(Yunanistan, spanya, Portekiz ve rlanda) pozitif ayrmclk uygulanmas yolundaki
teklifler, intensif ve byk lekli tarmsal dzenlere sahip AT yeleri (ngiltere,
Danimarka, Hollanda, Fransa) tarafndan reddedildi (Symes, 1992:195). Bu
nerilere muhalefet edenler, fiyat desteklerinin ve ihracat sbvansiyonlarnn
azaltlmas durumunda, tarm faaliyetlerinin Avrupa'dan dnyann dk cretli
blgelerine kayacan iddia ettiler (Haney ve Almas, 1991:111). te yandan,
Avrupa'da tarmn liberallemesini savunanlarn bir blm, fiyat desteklerinin
gda maddeleri zerinde gelir artyla ters orantl bir vergi nitelii tadna iaret
ederek, desteklerin ok byk bir blmnn byk reticilere ve tarma sermaye
girdileri salayan firmalara gittiini savunuyor (Tarditi v.d., 1989:3). Subvansi
yonlarn "olumsuz" etkilerine dair benzer endieler, ABD'de de dile getiriliyor
(Runge, 1988:138).
Ticaretin serbestletirilmesi ve teviklerin kaldrlmas, ilk bata Batl olmayan
lkeler lehine bir gelime olacakm gibi grnse de, aslnda bunlarn gereklemesi,
byk bir olaslkla Batl tarm ihracatlarnn yararna olacak ve uluslararas
piyasadaki mevcut eilimleri daha da derinletirebilecek. ABD'nin 1987'de GATT'a
sunduu neri, on yllk bir sre iinde btn hkmetinin, iftilere verilen
arz-talep dengesini bozucu her trl destei kaldrmalarn ngrmekle birlikte,
fiyat destekleri yerine reticilere dorudan demeler yaplmasna olanak tanyordu
(Runge, 1988:135). 1985'teki ABD Tarm Yasas da, fiyat destekleri yerine iftiye
dorudan demeler yaplmasn ngrd. AT de dorudan demelerden yan gibi
grnmekte. Bu yzden, liberalizasyon nerilerinin benimsenmesi durumunda
bile ABD ve Avrupa'nn kendi tarmlarn desteklemeye ve sbvanse etmeye devam
edecekleri sylenebilir (McMichael, 1992:358).
109
110
111
bir rnyd - bu politikalar, Batl kurumlar tarafndan tavsiye edilmi olsa bile.
nc Dnya hkmetlerinin bir yanda reticileri korumak, te yanda tketicilere
ucuz gda salamak ynndeki abalar, tarmda verimliliin yeterince artmad
bir ortamda (Bat'da olduunun aksine) ucuz tahl ithalatna bamlla yol at
(Hopkins, 1986:34). Buradan hareketle, ithalat bamll aklanrken, srf 'dsal'
unsurlara yer vermek yerine 'isel' dinamiklerin de altnn izilmesi gerektiini
syleyebiliriz. Bu nokta, gda dzenleri analizinin 'merkez odakllnn' bir baka
ynn gndeme getiriyor: Bu yaklamda, nc Dnya lkeleri arasndaki
farkllklar dikkate alnmamaktadr. Bat'yla yaplan ticaretin yansra, blgesel
ticaretin hacmi ile d ticarette imalat ve tarm sektrlerinin pay, azgelimi lkeler
arasnda farkllk gsteren unsurlardan bazlardr ve muhtemelen lkelerin tahl
ithalatna ve gda ihracatna bamllk derecelerini belirlemede nemli rol oy
namaktadr.28 Dahas baz lkeler, (Hindistan, Pakistan, Trkiye gibi) sava sonras
dnemde tahl ithalatna olan bamllklarn azaltmlardr. Hatta Trkiye,
1954-1975 arasnda, Amerikan PL 480 Yasas erevesindeki yardmn te ikisinin
gnderildii lkeden birisi olmasna ramen, byle bir gelime gsterebilmitir.29
Byle durumlar istisnai olarak deerlendirilebilse de, nc Dnya'daki gda
ynnden kendi kendine yeterlilik rneklerinin, bu lkelerdeki tarmsal geli
melerin sadece Bat tarmnn etkisiyle meydana gelmediini gsterdiini d
nyoruz. Bu 'istisnai' rnekler, bu lkelerdeki en azndan 1980'lere kadar izlenen
devlet politikalarnn bir sonucu olarak da deerlendirilmelidir. Gda dzenleri
literatr, 1980'lere kadar devlet reglasyonu ve sonrasnda global reglasyon
arasnda ayrm yaparken, argmanlarn, nc Dnya'daki ithalat bamllnn
Bat'daki ihracat bamllna kar geldii sav zerine kurmaktadr ki, bu da
gzken farkllklar aklayamamaktadr.
Gda dzenleri yaklamnn nemi, merkezin evre zerindeki iktisadi bas
knlnn deien zelliklerini ve bu deiimin nasl bir eilim gsterdiini tarm
ve gda retimi sahalarnda aklamaya almasndan kaynaklanmaktadr. Sanayide
fordizm/post-fordizm tartmalarnn altnda oluan bu yaklam, Szkonusu
tartmalarn sermaye birikiminin daha ok ekonomik boyutlarn vurgulayan
niteliini bir lde aabilmitir. Dier bir deyile, gda dzenleri yaklam, fordizm
ve post-fordizmin retimin rgtlenmesine ilikin zelliklerinin yansra, bu iki
birikim rejiminin dayand siyasi kurumlarn neminin de altn izmektedir. Bu
adan, McMichael ve Myhre'nin 1980'lerden itibaren ulusal reglasyonun zayflad
ve onun yerini global reglasyonun ald ynndeki argmanlar nemlidir. Ancak
28 Tarmn ihracata bamll ve blgesel ticaret rntleri asndan Latin Amerika lkeleri arasndaki
farkllklar iin bkz. Sanderson, 1985:45.
29 Trkiye'nin 'istisnai' durumunun aklamas, su noktalan gznne almaldr: (i) Trkiye, balangta
Marshall yardmndan 'faydalanan' lkelerden birisiydi, (ii) devlet, nc Dnya lkelerinin deil
de, Avrupa'nn kendi tarmn korumac politikalarn artran bir tarzda, fiyat destekleriyle tarm
korumaya alt, (iii) Trkiye'nin blgesel tarm ticaret hacmi, Bat'yla olan tarm ticaret hacmine
kyasla olduka nemli boyuttadr.
112
KAYNAKA
Barkin, D., Batt, R. ve DeWalt B. (1990). Food Crops vs. Feed Crops: Global Substitution of Grains in
Production. Boulder, Co.:Lynne Rienner.
Bates R. (1983). "Governments and Agricultural Markets in Africa," G.Johnson ve E.Schuh (der). The
Role of Markets in the World Food Economy. Boulder, Co.:Westview Press, iinde.
Berlan, J. (1991). "The Historical Roots of the Present Agricultural Crisis," W.Friedlve vd. (der.) Towards
a New Political Economy of Agriculture. Boulder; San Francisco; Oxford: Westview Press, iinde.
Buttel, F. (1989). "The US Farm Crisis and the Restructuring of American Agriculture: domestic and
International Dimensions," D.Goodman ve Redclift (der.) The International Farm Crisis. London:
MacMillan, iinde.
. (1990). "Biotechnology and Agricultural Development in the Third World," H.Bernstein vd.
(der.) The Food Question: Profits versus People. New York: Monthly Review Press, iinde.
Clairmonte, F. (1980). "US Food Complexes and Multinational Corporations, Reflections on Economic
Predation," Economic and Political Weekly, October.
Crow, B. (1990). "Moving the Lever: A New Food Aid Imperialism?" H.Bernstein vd. (der.) The Food
Question: Profits versus People. New York: Monthly Review Press, iinde.
Danaher, K. (1989). "US Food Power in the 1990s," Race and Class, 30 (3), 31-46.
Friedmann, H. (1982). "The Political Economy of Food: The Rise and Fall of the Postwar International
Food Order," American Journal of Sociology, 88, supplement, 248-286.
(1987). "The Family Farm and International Food Regimes," Teodor Shanin (der.) Peasants
and Peasant Societies (2nd edition). Oxford: Basil Blackwell, iinde.
(1990). "The Origins of Third World Food Dependence," H.Bernstein vd. (der.) The Food
Question: Profits versus People. New York: Monthly Review Press, iinde.
(1991). "Changes in the International Division of Labor," W.Friedland vd. (der.) Towards
a New Political Economy of Agriculture. Boulder; San Francisco; Oxford: Westview Press, iinde.
Friedman H. ve McMichael P. (1989). 'Agriculture and the State System, The Rise and Decline of National
Agricultures, 1870 to the Present," Sociologia Ruralis, 29 (2), 93-117.
Goodman, D. (1991). "Some Recent Tendencies in the Industrial Reorganization of the Agri-Food
System," W.Friedlve vd. (der.) Towords a New Political Economy of Agriculture. Boulder; San Francisco;
Oxford: Westview Press, iinde.
Goodman, D. ve Redclift, M. (1989). "Introduction: The International Farm Crisis," D.Goodman ve
M. Redclift (der.) International Farm Crisis. London: MacMillan, iinde.
(1991). Refashioning Nature, Food, Ecology and Culture. London ve New
113
York:Routledge.
Goodman D., Sorj, B. ve Wilkinson, J. (1987). From Farming to Biotechnology, A Theory of Agro-industrial
Development, Oxford: Basil Blackwell.
Haney, E. ve Almas, R. (1991). "Lessons on European Integration: Watching Agricultural Policies from
the Fringe," Sociologia Ruralis, 31 (2-3), 9-119.
Hathaway, D. (1987). "Agriculture ve the GATT: Rewriting the Rules," Policy Analyses in International
Economics, Institute for International Economics, 20, September.
Hopkins, R. (19_/), "Food Security, Policy Options and the Evolution of State Responsibility," in L.M.
Tullis ve L. Hollist (der.) Food, The State and International Political Economy. Lincoln; London:
University of Nebraska Press.
Hopkins, R. ve Puchala, D. (1978). "Perspectives on the International Relations of Food," R. Hopkins
ve D. Puchala (der.) The Global Political Economy of Food. Madison, Wisconsin: The University
of Wisconsin Press, iinde.
Kloppenburg Jr, J.R. (1988). First the Seed, The Political Economy of Plant Biotechnology. Cambridge:
Cambridge U. Press.
Krasner, S. (1983). "Structural Causes and Regime Consequences: Regimes as Intervening Variables,"
S.Krasner (der.) International Regimes. Ithaca ve London: Cornell University Press, iinde.
Lipietz, A. (1982). "Towards Global Fordism?" New Left Review, 132, March-April, 33-47.
Marsden, T. (1992). "Exploring a Rural Sociology for the Fordist Transition, Incorporating Social Relations
into Economic Restructuring," Sociologia Ruralis, 32 (2-3), 209-30.
McMichael, P. (1992). "Tensions between National and International Control of the World Food Order:
Contours of a New Food Regime," Sociological Perspectives, 35(2), 343-365.
McMichael, P. ve Buttel, F. (1990). "New Directions in the Political Economy of Agriculture," Sociological
Perspectives, 33(1), 89-1-9.
McMichael P. ve Myhre, D. (1991). "Global Regulation vs. the Nation-State: Agro-Food Systems and
the New Politics of Capital," Capital and Class, 43,83-105.
Meagher, K. (1990), "Institutionalizing the Bio-Revolution: Implications for Nigerian Smallholders," Journal
of Preasant Studies, 18(1), October, 68-89.
Mintz, S.W. (1985). Sweetness and Power, The Place of Sugar in Modern History. London: Penguin Books.
Race and Class, v.34, no. 1 (bu saydaki btn makaleler)
Runge, C. E (1988). "The Assault on Agricultural Protectionism," Foreign Affairs, 67,133-150.
Sanderson, S. (1985). "The "New" Internationalization of Agricultura in the Americas," S. Sanderson
(der.) The Americas in the New International Division of Labor. New York ve London: Holmes and
Meier, iinde.
Sorj, B. ve Wilkinson, J. (1990). "From Peasant to Citizen: Technological Change and Social Tranformationin Developing Countries," International Sociological Science Journal, 124,125-133.
Symes, D. (1992). "Agriculture, the State and Rural Society in Europe: Trends and Issues," Sociologia
Ruralis, 32 (2-3), 193-208.
Tarditi, S., Thomson, K. J., Pierani, P. ve Croci-Angelini, E., der., (1989). "Introduction," Agricultural
Trade Liberalization and the European Community. Oxford: Clarendon Press.
Tubiana, L. (1989). "World Trade in Agricultural Products: From Global Regulation to Market Frag
mentation," D. Goodman ve M. Redclift (der.) The International Farm Crisis. London: MacMillan,
iinde.
Watkins, K. (1991). "Agriculture and Food Security in the GATT Uruguay Round," Review of African
Political Economy, 50, 38-50.
Watts, M. (1990). "Peasants under Contracts: Agro-Food complexes in the Third World," H. Bernstein
vd. (der.) The Food Question: Profits Versus People? New York: Monthly Review Press, iinde.
114
The paper critically examines the recent literature on "food regimes" and "new
bio-technologies." Different forms of food regimes, relationships between food
regimes and accumulation regimes/regulation modes, the characteristics of the
food regime evolved after the Second World War (the "Fordist" regime) and recent
shifts in the "Fordist" food regime are reviewed in detail. The theory of "food
regimes" is criticized for its Eurocentric aspects and it is shown that recent trends
observed in food technologies, and food production and consumption patterns
do not support the argument about the restructuring of the current regime towards
an international "Post-Fordist" food regime.
115
116
beri kyas kabul etmez byme hzlarna toplumun geni bir kesiminin refah
dzeyini imdiye dein eriilmemi boyutlara getirerek ulatmz konusunda
srar etmektedirler.
yleyse aadaki olgular nasl aklayabiliriz? 1987'de gerekleen toplam
endstriyel retim 1979 yl rakamlarn ancak gemektedir ve hl 1973 ra
kamlarnn altndadr - ngiltere bir zamanlar bulunduu yere gelmek iin biraz
daha fazla bymek zorunda. Kuzey denizi petrol retiminin dorua ulamasna
ramen demeler dengesi ana yolaacak kadar ktleen imalat sektr ticaret
a var (1987'de 10 milyar, 1988 iin ngrlen 15 milyar sterlin olmak zere).
Altyap yatrmlar rakiplerimizin standartlarna gre inanlmaz derecede dk
ve yansra imalat sanayisi yatrmlarnn dzeyi, ierii ve kullanm ekilleri
ngiltere'nin gelecekteki rekabeti konumunu salamlatrmaktan olduka uzak.
sizlerin okluuna ramen, iilerin becerilerini arttrmaya ynelik yatrmlar
yetersiz ve iilerimiz nde gelen sanayilemi lkeler arasnda en az beceri sahibi
ve eitimli olanlar.
Muhafazakrlar bize kendilerinden nceki "konsensus" hkmetlerinin baedemedii uzun dnemli iktisad gerilemeyi durdurduklarn sylyorlar. Srekli
endstri ve firmalardan bahsediyorlar, fakat, imalat kelimesini nadiren kulla
nyorlar. Oysa ngiltere'nin iktisad krizinin merkezinde imalat sektrnn
gszl yatyor. ngiltere'nin endstriyel gerileyii hem yeni hem de gerek.
Yeni nk 1960'larn sonlarna kadar "gerileme" dnya ticareti ierisinde greceli
gerileme olarak ele alnyordu. Bu lte gre ngiltere 1950'lerle kyaslandmzda,
gerilemek bir yana, nemini yitirmitir. Bu manda, daha baarl iktisad politikalar
zaten en iyi ihtimalle gerileyiin hzn yavalatabilirlerdi. Asl endstriyel gerileme,
ngiliz reticilerin 1960'larda yerli pazar paylarn kaybetmeleriyle balad. Bu trend
1970'lerde gelimi devletler arasndaki mamul mallar ticaretinin bymesiyle
artt. Bu "sanayisizleme"nin, yani toplam retimin ve kapasitenin ok geni
saydaki endstri alanlarnda gerilemesinin, evvelce rnei yok. nemli olan da
bu gerileme. 1880'lerden beri ngiliz ekonomisi bu manda bir gerileme yaa
mamt. rnein iki dnya sava aras sektrel baarszlk ve d rekabete verilen
cevap gmrk tarifelerinin artmasyla beraber yeni rn ve retim yntemlerinin
benimsenmesi ve yeni bir yaplanmaya gidilmesini de ieriyordu. Ksacas, bir
asrlk ngiliz gerilemesi, imalat sektrmzn gayet yakn zamanl ve yaygn
baarszln gizlemek iin uygun bir mit.2
Bayan Thatcher'n yksek faizin ve ar deerlenmi sterlinin ticaret buhrann
2 ngiltere'deki sanayisizleme ve harp sonras gerileme jin bkz. K. Williams et al., "Pacing up to
Manufacturing Pailure", P. Hirst ve J.Zeitlin (eds.), Reversing Industrial Decline? Industrial Structure
and Policy in Britain and Her Competitors iinde, Berg, Oxford, 1988 ve K. Williams et al., Why are
the British Bad at Manufacturing?, Routledge and Kegan Paul, Londra, 1983. ngiltere'nin uzun dnemli
iktisad performansnn genel deerlendirilmesi iin ise Oxford Review of Economic Policy dergisinin
"British Economic Growth over the Long-Run", cilt 4, no. 1 (1988).
117
118
u anda "refah" iinde bir ekonomimiz var; ancak yakn gelecekte ne olacak?
Biliyoruz ki gelecein nemli bir belirleyicisi yatrm. Yatrm, bugnk karar
larmzla geleceimizi ina ediyor. Altyap yatrmlarnn korkun k ileri
endstriyel ekonomi yapsn tehdit etmekte. Japonya ve Almanya gibi rakiplere
kyasla mill gelir kalemlerinden sanayi yatrmnn dk dzeyinin imalata giderek
artan etkisi olacaktr. Buna ilaveten, ngiliz petrol ihtiyacnn Kuzey Denizi'nden
karlanabilirle orannda 1990'dan sonra meydana gelecek d ve buna bal
olarak enerji ihtiyacn karlayabilmek zere ihracatn artrlma gerei de vardr.
Eer imdiden demeler dengesi ayla kar karyaysak, 1990'larn sonunda
konumumuz ne olacak? Eer ki hkmet a ar deerlenmi sterlinle kar
lamaya alrsa, hem bu sebepten hem de bunu salamak iin gerekli olan faiz
hadlerinden dolay, imalat sanayisini iki kat fazla tehdit edecek.
Muhafazakr politikalar, imalat yatrmlarn zel olarak dzenlenmi politi
kalarla tevik etmek yerine, tketim harcamalarn artrarak ve piyasay serbestletirerek sanayi yatrmlarn gelitirme zerine dayal. Bu, onlarn iktisad
liberalizme olan ballklarnn doal sonucu. Fakat piyasa ekonomisinin genel
liberalizasyonu illaki yatrm dzeyinin ya da teknik deiim orannn olumlu ynde
etkilenmesini beraberinde getirmiyor. Tam tersine, liberalizasyon, iktisad aktivite
ve sermayenin ksa vadeli getirilerin zaten mevcut olduu ve halihazrdaki piyasa
verilerinin karar almaya uygun olduu pazarlara kaymasna zemin hazrlyor.
Bu tip piyasalar -para, tahvil ve senet, mal ve gayri menkul- Thatcher yllarnda
patlama gsterdi. Ancak, endstriyel yatrm uzun dnemlidir ve sadece hali
hazrdaki piyasa sinyallerine verilen tepkiden ziyade daha fazla risk ve bilgi ister.
Muhafazakrlarn ileri endstriyel ekonominin z olarak imalat sanayine kar
kaytszlklar ve ksa dnemli tketime dayal siyasi baar tercihleri ulusal bir
skandal olmaldr. Ne yazk ki bu politika oy toplamaya yaryor ve rakip siyasi
partiler de bunu grmemezlikten gelemez; ama gelecei gznne almadan da
yapamazlar. Endstriyel yatrm ve endstriyel politikalar bilinli siyas sylemin
ortasnda yeralmak durumunda.
malat sanayisinin gerileme nedenleri
imdiye dein ngiliz imalat sektrnn sorunlarn makro-iktisad kstlar ve genel
yatrm dzeyi asndan ele aldk. Ancak, eer ngiliz imalat sanayisi 1880'lerden
beri srekli gerileme iinde deilse de, 1960'larn bandan beri skntya girmi
durumda, ngiliz firmalar 1930'lardan itibaren giderek, deiik baar dereceleriyle,
seri retime getiler. 1960'larda hkmet politikalar endstriyel younlamay
tevik ederek irket birlemelerinden doan mill ampiyonlar yaratt. Fakat, bu
Decline? iinde. Bu sektrlerdeki ithalat art ve zellikle Uzak Dou kl ithalatn yeniden
canlanmas zerine bkz. Hollings Apparel Industry Review (gz 1988), 37 ve 39. tablolar.
ESNEK
UZMANLAMA
VE
NGLZ
MALAT
SEKTR
119
firmalarn byk bir ksm 1970'lerdeki ithalat art karsnda kepenkleri indirdi.
British Leyland buna klasik rnektir.5
ngiltere, imalat organizasyonundaki seri retimden esnek uzmanlamaya gei
devrimine katlmay ve onu ngrmeyi tam olarak baaramad.6 Bu yzyln byk
blmnn etkin retim modeli olan seri retim, sabit makine ve arlkl olarak
vasfsz igcne dayanan, uzun dnemli standart mamullerin retimini ieriyor.
Seri retim lek ekonomisinin mantn tayor, ancak sadece standart rnler
iin toplu pazar varsa devam edebiliyor. Firmalarn rakiplerinin rn yeniliklerine
hemen tepki vermesi gerektii ve dnya apnda deien talepleri karlayabilmek
iin retim yaptklar, ayrca pazarlarn blnd ve farkllat bir zamanda
seri retim ounlukla etkinliini yitiriyor. Japonya ve Almanya gibi lkelerin
rekabetteki baarlarnn deerlendirilmesinde genellikle sadece bu retim bi
imlerini daha etkin olarak kullanabildikleri varsaylyor. Fakat, bu lkelerin imalat
uygulamalarna daha yakndan baktmzda, deien uluslararas ortama verdikleri
tepkinin seri retim prensiplerini tersine eviren alternatif bir strateji olduunu
grrz: esnek uzmanlama. Esnek uzmanlama, geni amal sermaye mallaryla,
vasfl ve deien artlara uyum salayabilen igcnn geni ve deiken mal
eitlerini retmek zere bir araya getirilmesini kapsyor. malatta esneklik ve
pazara duyarllk elele gidiyor ve firmalara retimlerini sat dalgalanmalarna
gre ayarlayabilmelerini ve rnlerini mteri ihtiyalarna uyarlayarak yeni
pazarlar kazanabilmelerini salyor.
Baz durumlarda, bu strateji birbirlerine baml, biri dierine yan mukaveleler
(taeronluk) yapan ve ortak hizmetleri ayn endstriyel blgede paylaan kk
ve orta lekli firmalar a tarafndan izleniyor. talya'da Emilia-Romagna, Bat
Almanya'da Baden-Wuerttemberg ve Japonya'da Sakaki bu tip modern endstriyel
blgelerin en iyi belgelendirilmi rnekleri arasnda.7 Yeni endstriyel blgeler
hem organizasyon hem de rn gruplar asndan eitli. Sakaki, uluslararas
pazar iin nmerik kontroll makinelerle eitli uzman donatm reten 300 kk
lekli retim birimini kapsayan ar bym bir da kasabas. Mahalli fir
malardan biri dnya tansiyon lme aleti pazarnn yzde altmn, bir dieri
5 British Leyland firmasnn k ve halefi Austin-Rover'n baarszl zerine bkz. K. Williams
et al., The Breakdown of Austin-Rover, Berg, Leamington Spa, 1987; ve Williams, Why are the British
Bad at Manufacturing?, 3. blm.
6 Esnek uzmanlama kavram iin bkz. M. Piore ve C. Sabel, The Second Industrial Divide, Basic Bokks,
New York, 1984; C. Sabel ve J. Zeitlin, "Historical Alternatives to Mass Production: Politics, Market
and Technology in Nineteenth-Century Industrialization", Past and Present, no. 108 (1985) ve C.
Sabel, "Flexible Specialisation and the Reemergence of Regional Economies", Hirst ve Zeitlin, Reversing
Industrial Decline? iinde. Bylelikle esnek uzmanlama kavramn eletirmek iin ncelikle n
giltere'deki bulgular kullanmak anlamsz kalyor: rnein bkz. A. Pollert, "Dismantling Fleribility",
Capital and Class 34 (1988).
7 Gnmzdeki endstriyel blge eitlerinin kapsaml bir deerlendirilmesi iin bkz. Sabel, "Flexible
Specialisation and the Re-emergence of Regional Economies".
120
dnya daktilo klavyesi pazarnn yzde yirmisi ve ABD elektronik klavye pazarnn
yzde otuzbeini kontrol ediyor.8 Emilia-Romagna ve Baden-Wuerttemberg, her
biri tekstil, giyecek, seramik tula ve motor malzemeleri, araba paralar, makine
donanm ve otomatik paketleme tehizat gibi ok geni bir yelpazede uzmanlam
birka belirgin alt blgeden meydana gelen daha geni alanlar.9 Blgelerin kurumsal
yaplan da ayn ekilde muhtelif. Ancak bu blgelerin her biri firmalar aras rekabeti
ibirliiyle dengeleyecek yntemler gelitirmi. Firmalar sk bir ekilde rekabet
ediyorlar, fakat, ayn zamanda blgesel ve belediye bazndaki forumlar ve kamu
hizmetleri yoluyla i ve bilgiyi de paylayorlar.
Baka durumlarda ise, esnek uzmanlama stratejisi, daha uzmanlam rnler
ve daha esnek retim yapabilmek iin ynetimin merkezden alt iletme birimlerine
doru yaylmas yoluna giden ve ortak olduklar yklenici firmalara blnen Fiat,
Xerox veya Bosch gibi geni okuluslu anonim irketler tarafndan izleniyor. Charles
Sabel'in "Reversing Industrial Decline!" kitabmza yapt katkda da belirttii
gibi, esnek uzmanlama her iki durumda da firmalarn srekli yeni rn ve retim
yntemleri kefederek deien pazar taleplerini karlamak zere igleri ve
mal tedarik ettikleri firmalarla ibirlii yapmalarn gerektiriyor.
Neden ngiliz endstrisi deien pazar artlarna ve dolaysyla da deien retim
tekniklerine uyum salama baarsn gsteremedi? Muhtemel cevaplardan
bazlarn yle sralayabiliriz: lk olarak, toplu pazar iin retim yapan ngiliz
firmalarn ounluu 1960'larda ngiliz pazar tarafndan emiliyordu. Btn
rettiklerini satabiliyorlard ve Bat Alman ve Japon'larn tersine olas ihracat
pazarlarn bu sebepten tr ihmal ettiler. Yaplan incelemeler gsteriyor ki ngiliz
firmalar ne teslim tarihi performanslarn iyiletirdiler (ngiliz firmalarn temsil
eden rneklemin % 23' halen siparilerin % 50'siniri zamannda teslim edilmesi
koulunu dahi yerine getirememektedir), ne de bu durumun stesinden gelmek
iin kapasite arttrmna gittiler. New ve Myers'in imalat ynetimi hakkndaki
aratrmalar, firmalarn halen kapasitelerinin stnde sipari almaya devam
ettiklerine iaret ediyor.10
kincisi, ngiliz idarecilii ve hkmetinde geni apl firmalarn rekabet gc
ve lek ekonomisine olan inan hakimdi. Firmalarn en etkin lekten ok daha
8 Sakaki'nin ayrntl deerlendirmesi ve yukardaki rakamlar iin bkz. David Friedmann, The Misunderstood Miracle: Industrial Development and Political Change in Japan, Cornell University
Press, 1988, 5. blm.
9 Emilia-Romagna ve Baden-Wuerttemberg blgelerinin genel deerlendirmesi iin bkz. Sabel, "Flexible
Specialisation and the Re-emergence of Regional Economies" ve daha detayl aklamalar iin bkz.
C. Sabel, Work and Politics, Cambridge University Press, Cambridge, 1982; S. Brusco, "The Emilian
Model: Productive Decentralisation and Social Integration", Cambridge Journal of Economics cilt
6, no. 2 (1982) ve C. Sabel et al., "How to Keep Mature Industries Innovative", Technology Review
90, no. 3 (1987).
10 C. New ve A. Myers, Managing Manufacturing Operations in the UK-1975-1985, Institute of Manpower
Studies, Brighton, 1986, tablo 3, 6, s.22.
121
122
123
124
younlama -bu sefer yeni bir blgesel sanayi ekolojisi modeli oluumu, blgesel
kamu politikalar ve firma alarnn olumasn engelleyerek- ngiltere'de esnek
uzmanlama stratejileri olasln baltalad.
ngiltere, bylelikle, belirli pazarlar iin seri retimde ar younlaan, so
nucunda da uluslararas rekabette bunun acsn deiik boyutlarda eken bir
ekonomi. Endstriyel gerilemenin sebepleri yeni, ancak, iktisad gerilemeyi tersine
evirmek zere kullanlan geleneksel yntemlerin etkisiz ve eskimi olduunun
da bir gstergesi. Geleneksel Keynesi talep canlandrc politikalar, ayn "sa
nayisizleme" ve ithal istilasna kar uygulanan spesifik stratejiler gibi, etkisiz.
Da ak ve uluslararaslam bir ekonomide yerel talebin canlandrlmasnn
yabanc imalatlara fazladan pazar yaratmas gayet mmkn. Sorun, yetersiz
tketimden ziyade, yetersiz ve uygunsuz yatrm. Geleneksel sosyalist planlama
uygulamasnn da soruna bir zm getirmesi ok zor. Geni apl planlama makul
dzeyde dahi etkin olabilmek iin, planlanacak parametrelerde kesinlik ve stabilite
istiyor; hzla deien pazarlar ve farkllaan rnler ve dnya ticaret dzeyi ko
nularndaki belirsizliklerden dolay kk apl planlamaclk bile imknsz hale
geliyor. Geni apl planlama ancak ve ancak planlanm seri retim tarafndan
beslenen ve korunan bir yerli pazar oluturulursa ileyebilir. Korunan bu pazar,
ayn zamanda ithalata ve dolaysyla ihracata ok daha az baml olunmasn
gerektirecek. Bylesine bir "yar zerk planlama" stratejisi sadece iktisad ve
teknolojik gerilik pahasna ileyebilir. ngiltere, Hindistan'a benzer bir yol izlemek
zorunda kalacaktr. Ayn mantk geni apl planlama yapmadan, gmrk duvarlar
arkasnda ithal ikameci bymenin tevik edilmesi iin de geerli. Her iki yol, ayn
zamanda, Avrupa Topluluu ve GATT'la siyasi olarak olanak d bir kopuu
gerektiriyor. ngiltere, hem ithalata hem de bunu karlamak iin yaplan ihracata
son derece baml; dolaysyla nde gelen ticaret bloklar arasndaki olas bir
atmadan pek bir ey kazanamaz/Halihazrdaki ticaret sistemi kse bile, ngiltere
AT ierisinden nemli derecede ithalat girii ve ticaret ayla yzyze gelecek
tir.
Peki bir ngiliz D Ticaret ve Sanayi Bakanl'na ne demeli? Baz aktif sanayi
siyaseti taraftarlar Japon MITI'si (D Ticaret ve Sanayi Bakanl) benzeri planl
18
yatrmn taraftarln yapyorlar. Japon yatrmnn stratejik ynlendirilmesinden
ve gelecekteki rn ve endstrilerden baarlarnn seilmesinden MITI'yi sorumlu
tutuyorlar. David Friedman'n The Misunderstood Miracle kitabnda belirttii gibi,
Japonya'nn endstriyel baars devlet ynetimi ve MITI himayesine dayanan
serbest piyasa ya da planl byme modelleriyle aklanamaz. Friedman, kk
ve orta lekli firmalarn esnek uzmanlama stratejileri ile endstri blgelerinin
ve yresel dzenlemelerin nemini vurguluyor. Japonya'nn baars sadece devlet
ynetimi ve nde gelen sanayi gruplarnn abalaryla ilintili deil. stne stlk
18 Bu grn bir rnei olarak bkz. K. Smith, The British Economic Crisis, Penguin, Harmondsworth,
1984.
125
126
endstri veya blge iin kamusal alan kurmak yolunda i lemi ve hkmetin
aktif ibirliini de gerektiriyor. Eitim, bilgi paylam, kredi birlikleri ve ortak
hizmetlerin tm, bir endstri veya blgedeki firmalarn glenmesi ve kaynak,
teknoloji ve hatta pazarlarn paylama gerekliliini grmeleri iin aralar. Son
olarak, endstriyel iyileme ialemine kar dmanca kamu politikalarn temel
alarak salanamaz. Fazla ska, Sol ve ii Partileri mdahaleci politikalar bylesine
bir nyargdan yola kyor.
Endstriyel alanlar yeniden oluturmaya almak, hem bilgi akn salamak
hem de bilgi alveriini desteklemek iin ibirlii alar yaratmak ve blgeler ve
endstriler iin kamusal alan yaratmak, endstriyel yenilenme iin gelitirilecek
yeni politikalarn amac olmaldr. Endstriyel iyileme devlet otoritesi yoluyla
ynlendirilemez; devletin toplumsal nder olarak diyalog, ibirlii ve karlkl
alverii ynlendirdii sivil toplumdan meydana getirilmesi gerekir.
Bu son nokta, d rekabet ve deien uluslararas konjonktre uyum salamak
amacyla srekli yeni ulusal politikalar benimseyen da ak imalat ekonomi
lerinden alnacak ana derstir. Avusturya ve sve, geerli makro ekonomik poli
tikalarn devlet nderliindeki ana sosyal kar gruplar arasnda sregelen toplu
pazarlk ile saland klasik rneklerdir.21 ngiltere iin bu tip rneklerden yola
klmasna kar ne srlen standart itirazlar, korporatizmin zaten lkemizde
baarsz olduudur; gelir politikalar ngiliz sendikalarnn zelliklerinden dolay
boa kmtr ve dahas ngiltere byle korporatist dzenlemelerin ileyebilmesi
iin zaten ok byk bir lkedir. Fakat bu itirazlar hatal. Halihazrdaki ngiltere
kamu sektrnde grlen enflasyon yaratc cret art krizi, vergi vastasyla
yaplan gelir dzenlemeleri ya da gelir politikalarnn reddinin makro ekonomik
idareyi arasz braktn ortaya karyor. Faiz artlar eer etkin olacaksa, sanayiye
darbe vuran ve yerel talebi iddetle azaltan ve bu yolla durgunlua sebebiyet
verebilecek kr bir ara. Gelir politikalar, sadece siyas karar mercileri byle istedii
iin etkisiz. ngiltere, isve'i kr krne taklit etmek zorunda deil ve sivil topluma
ynetmenin birden fazla yolu var. Esnek uzmanlama stratejileri iin gerekli olan
kurum ve yaplar ortaya karmak istiyorsak, baka dersler daha uygun olabi
lir.
rnein talya'y ele alalm, talya'nn korporatist makro ekonomik politikalar
iin hi de uygun olduu sylenemez. talya 1950'lerden beri zayf ve siyasi olarak
blnm merkezi hkmetlerin ynetimi altndayd ve ulusal kar topluluklar
arasnda temel makro ekonomik anlamalar oluturmak zere toplu pazarlkta
pek az baarl oldu. Endstriyel dzenlemeler ulusal ve i gruplar baznda deil
blgesel dzeyde gerekleti. Yresel ekonomilerin dzenlemesinde etkin kurum
ve balantlar, komnist belediyelerin (ideolojilere aldrmakszn) kapitalist fir21 Sregelen bir tartma iin bkz. P. Katzenstein, Small States in World Markets: Industrial Policy in
Europe, Cornell University Press, Ithaca, 1985; idem. Corporatism and Change: Austria, Switzerland
and the Politics of Industry, Cornell University Press, Ithaca, 1984.
127
128
129
130
MURAT GVEN
Giri
Teknolojik yeniliklerin yaylmas, deien i ve d rekabet koullar, emek sreleri,
pazar ve talep yaps, metropoliten alanlarda odaklaan retim komplekslerinin
yaplarnda nemli deimeler yaratmaktadr. Giderek kreselleen bir ekonomide
yerel (ulusal) endstriler uyum yapma veya ortadan kaybolma seenekleriyle kar
karyadr. Szgelimi Birleik Krallk'ta film, uak ve otomotiv endstrileri
zerkliklerini tmyle yitirip kreselleen retim zincirinin baml ular haline
dntler. Hayatta kalmay baaran ikollarnda, krlln ancak gz ard edi
lemeyecek dzeyde nemli yapsal deimelerle restore edilebildiini gryoruz.
Grgl aratrmalar, sanayi kurulularnn i ve d pazarlarda yarabilme ye
teneini yeniden kazanabilmek iin geirebilecekleri dnmlerin, izleyebile
1
cekleri dnm yrngelerinin nemli lde farkllaabildiine iaret ediyor.
Uyum mekanizmalarnn bu denli eitli oluu karsnda yeniden yaplanma
srecinin yerel tezahrlerini yeni teknolojilerin retim srecine katlmasndan
ibaret basit bir dnm eklinde ele almamak yerinde olacaktr. Bu anlamda
yeniden-yaplanma sreci retim faktrlerinin kurulu dzeyinde konulanma
biiminde niteliksel deimeler yaratan ok boyutlu bir dnm eklinde ele
alnabilir. Bu ok boyutlu dnmn yerel lekte hangi ynde, ne kapsamda
ve hangi retim faktrleriyle ilgili olarak gerekletii konusunda bilgi edinmek
(*) Dr. Murat Gven ODT ehir ve Blge Planlamas Blm'nde retim yesidir.
1 Massey, D. ve Meegan, R.A. "Industrial Restructuring Versus the Cities", Urban Studies, 1978 Vol.
15 ss. 273-288 Massey, D. ve Meegan, R.A. The Anatomy of Job Loss, Methuen and Co. Ltd. London
and NewYork. Massey, D. "The Electrical Engineering and Electronics Industries: Implications of
the Crisis for the Restructuring of Capital and Locational Change" Urbanization and Urban Planning
Capitalist Society, (iinde) M. Dear ve A.j. Scott (der), NewYork Methuen, 1981, ss. 199-230
131
132
MURAT GVEN
133
134
MURAT GVEN
135
Teknisyen
Usta
dareci
Mekn Kullanm
Ak Alan Bykl (m2)
1
Sermaye Byklkleri
Tanmaz
Sermaye
Makine
Sermayesi
Dner
Sermaye
Dier Sabit
Sermaye
Elde edilen 0-1 vektrnn baz ilgin zellikleri var. yle ki bu vektr ince
lediimizde zellik iftlerinin bazlarn birliktelik ilikisi ierisinde, bazlarnn da
birarada bulunmama ilikisi iinde gryoruz. Mhendis zellii ieren bir vek
trde (M2-M/2) anlaml zellik ifti oluturulabilecine gznne alrsak, rneimizdeki basit vektrn bile nemli sayda iliki iareti ierdiini syleyebiliriz.
ki zelliin yukardaki rnekteki gstergeleri ayn ise bu iftin bir (olumlu) birlik
telik ilikisi, (associative relation) ayr ise olumsuz birliktelik ilikisi yanstt d
nlebilir. Olumlu birliktelik ilikileri (+), olumsuz birliktelik ilikiler de (-) eklinde
MURAT GVEN
136
Mhendis
Teknisyen
Usta
i
Mhendis
Tekn.
Usta
dareci
Ak Al.
(-)
(-)
(-)
(-)
(-)
(-)
(-)
(-)
(-)
'
(-)
(-)
idareci
Ak Alan
Bykl
Kapal Alan
Bykl
Tanmaz
Sermaye
Makine
Sermayesi
Dner
Sermaye
+
'
(-)
(-)
+
(-)
(-)
(-)
(-)
+
(-)
(-)
(-) + + +
(-)
(-)
(-)
(-)
(-)
(-)
'
(-)
(-)
(-)
Dier Sabit
Sermaye
iaretlenirse, rnek 0-1 vektrnn bilgi ierii, aadaki yarm matristeki kalp
uyarnca zetlenebilir.
Bu matristeki bilgi sinyalleri ok saydadr ve farkllamtr. Bu ise ayrc
parametre uygulamasnn yol at bilgi (nans) kaybna ramen, kuruluu
betimleyen 0-1 vektrnn toplumbilimcilerin ilgilenebilecekleri trden pek
ok bilgi ierdiini gsteriyor. Ayrc parametre uygulamasyla elde edilen 0-1
matrisinin aadaki zellikleri zerinde durmak yararl olacaktr.
ncelenen 619 kuruluun yardan fazlasnn (% 61) ele alnan 11 zelliin hi
birinde kayda deer bir pay sahibi olmadn gryoruz. Yani, ikolu ortalamalar
dzeyinde ayrtrldnda, retim yapan kurulularn % 61'inin, oluumuna hi
bir biimde katkda bulunmadklar bir 0-1 matrisi elde edilmektedir.
Ayn eleme ilemi, ilk aamada kapsam d kalan 378 kurulu iin belirlenen
kme ortalamalaryla tekrar edildiinde 122 kuruluun (% 32) nc kmeye
dt grlmektedir. Ayn ayrtrma nc, drdnc... kme zerinde
gerekletirilerek, stanbul tekstil ikolunun nc, drdnc belki de beinci
kmelerinin hangi kurululardan olutuu belirlenebilir.
Bu altrmada ilk iki kmeyi oluturan 497 kuruluun zellik toplamlarnn
(grand totals) ok nemli blmne sahip olmalar ve kmeler aras arpc
kontrast gznne alnarak ikinci kmenin altndaki kmeler inceleme kapsam
dnda braklmtr.
Tablo l'deki dalmdan da izlenebilecei gibi, I. kme, ele alnan zelliklerin
tmnde en byk paya sahiptir. Dier taraftan, I. ve II. kmenin faktr paylan
137
arasndaki kontrast, kurulu bana alan says, alan bana toplam sermaye
miktar ve kurulu bana sermaye gibi allm saysal gstergelerle betimlenebilir.
Nitekim bu gstergelerin ikinci kmede aldklar deerler, birinci kmedeki
karlklardan srasyla 8.5, 3.7, ve 31.5 kat daha dktr.
Dier taraftan, I. kmede kurulu bana den ak ve kapal alan byklkleriyle bunlarn ikinci kmedeki karlklar arasndaki farkllk srasyla l'e
40 ve l'e 9.5 dzeyindedir. zellikleri teker teker karlatrdmzda, iki kmedeki
faktr younluklar arasndaki farkllamay ok daha arpc biimde izleyebi
liyoruz.
TABLO 1
retim Faktrlerinin (zelliklerin) kmeleraras dalm
ALIANLAR
Kme.
Kur.Say.
Mhen.
Tekn.
241
436
(48,4)
(100)
256
(51,6)
(0,0)
497
436
II
Toplam
MEKN
SERMAYE
Usta
dari
Ak A. Kap. A.
Tanm.S.
679
2377
31773
3086
248,9
19,1
(94,2)
(94,2)
(88,6)
(88,6)
(97,5) (90,0)
(98,0)
42
290
4078
407
6,5
13,7
0,4
(5,8)
(10,9)
(11,4)
(11,4)
(2,5)
(10,0)
(02,0)
721
2677
35852
3493
255,4
137,4
19,5
123,7
Mak. S.
Dner S.
Di.
86,7
115
7,6
(96,0)
(97,3)
(95,5)
3,7
3,2
,4
(4,0)
(3,0)
(4,5)
90,4
118,2
8,0
Dier: Kuruluun sahip olduu ve Makina ve Tanmaz Sermaye kategorisi ierisinde ele alnamayacak dier Sabit Sermaye deerini
gstermektedir.
138
MURAT GVEN
gsteriyor.12
Kmeler aras kontrastn dzeyini gz nne alarak I. kmenin tekstil ikolunun
greli olarak byk lekli kurululardan, II. kmenin ise kk lekli kuru
lulardan olutuunu syleyebiliriz.
Ancak kmeler aras farkllk yukarda tartlan nicel farkllklardan ibaret deil.
Yer darl nedeniyle burada veremediimiz 0-1 matrisleri iki renkli izelgelere
dntrlp incelendiinde, saysal gstergelere yansmayan, nemli niteliksel
farklar grlyor. yle ki, I. kme iin elde edilen 0-1 matrisi incelendiinde,
43 kuruluun -eitli kombinasyonlarda- 5 ve daha fazla zellikte genel ikolu
ortalamasnn zerinde bir pay sahibi olduu; buna karlk, II. kategoride yalnzca
bir kuruluun bulunduu, onun da sadece 8 zellikle tanmland grlyor.
Dier bir deyile zelliklerin kmeler aras dalm kalplar farkl niteliktedir. I.
kme rnts greli olarak kuvvetli bir merkez ve greli olarak az sayda evresel
bireyden (simpleks) oluurken, II. kme rnts zayf bir merkez, ve ok sayda
farkllam evresel simpleks (peripheral -low dimensional- simplices)) ier
mektedir. Ancak kurulular betimleyen 0-1 vektrlerinin yan yana gelerek
oluturduu rntlerin ve bu rntler arasndaki benzerlik ve farkllklarn plak
gzle saptanmas zor hatta olanakszdr. Bu nedenle bu rntlerin okunmasnda
baz basit istatistiksel aralardan yararlanlmtr.
Daha nce yaplan bir altrmada bu amala Gamma (Yule's Q ve Asimetrik
Belirsizlik Katsaylar ABK (Uncertainty Coeffcients) gstergelerinden yararla
nlmt.13 Bu yazda Asimetrik Belirsizlik Katsaylarna dayanan bir deerlendirme
sunulmaktadr. Asimetrik Belirsizlik Katsaylar, apraz tabloya alnm 0-1 deiken
(zellik) iftlerinde deikenlerin birbirleri zerindeki yordama glerini lmekte
kullanlmaktadr. Hesaplamalarda deikenler srayla yordayc (bamsz) dieri
yordanan deiken olarak ele alnr. AB Katsays yordayc deikenin yordanan
(deiken) zerindeki belirsizlii yzde ka orannda azalttn gsterir. Dolaysyla
Asimetrik Belirsizlik Katsaylar (ABK) 0.0 ile 1.00 kapal aralnda deerler alrlar.
ABK deeri 0 ise, yordayc deikenin yordanan zerindeki belirsizlik dzeyini
hi azaltmad, ABK deeri 1.00 ise yordayc deikenin yordanan deiken
zerindeki belirsizlii tam olarak ortadan kaldrd sonucuna varlmaktadr. Dier
bir deyile, yordayc zelliin dalm hakknda bilgi sahibi olmak, yordanan
deikenin dalmn tam olarak kestirme olanan salamaktadr. 0-1 deikenleri
kullanldnda yksek ABK deerlerinin elde edilebilmesi, deikenler arasnda
12 stanbul metropoliten alannda kirac ve mal sahibi (kirac durumunda olmayan) sanayi kuru
lularnn retim faktrleri arasndaki farklara ilikin saysal veriler iin aadaki yazya bavu
rulabilir. Gven, M., "General Industrial Geography of Greater Istanbul Metropolitan Area; an
Exploratory Study" Development of Istanbul Metropolitan Area and Low Cost Housing, (iinde)
Turkish Social Science Association, Municipality of Greater Istanbul, IVLA-EMME, Istanbul 1992,
ss. 112-159.
13 Gven, M., Introduction to Structural Landscape Analysis; Overviews on the Industrial Landscapes
of Greater Istanbul, (Yaymlanmam Doktora Tezi) ODT Mimarlk Fakltesi Ankara, 1991.
139
Yordayc
zellikler
Mhendis.
Tekn.
Usta
dareci
Ak Alan
Kap. Alan
Mhendis
Teknisyen
Usta
i
dareci
Birinci Blge
kinci Blge
nc Blge
Drdnc Blge
Beinci Blge
Altnc Blge
Ak Alan By.
Kap. Alan By.
Tanmaz S
Makine Ser.
Dner Ser.
Di. Sabit S.
140
MURAT GVEN
141
TABLO 3
stanbul Tekstil Sanayinin I. kmesini oluturan kurulular iin
hesaplanm asimetrik belirsizlik katsaylar matrisi
Yordanan
zellikler
Yordayc
zellikler
Mh.
Tekn.
Usta
Mhendis
,03
,04
,08
,07
,04
,07
,04
,06
,04
,04
Teknisyen
,03
,05
,05
,05
,01
,03
,05
,08
,07
,03
Usta
,04
,05
,18
,10
,02
,06
,07
,19
,18
,09
,07
,05
,18
,22
,10
,20
,09
,21
,20
,15
dareci
,07
,05
,10
,22
,04
,10
,04
,07
,16
,04
Ak Alan B
,03
,01
,02
,10
,03
,19
,17
,27
,11
,15
Kapal A. B.
,07
,03
,06
,21
,09
,20
,19
,30
,17
,14
Tanm.S.
,04
,05
,08
,09
,04
,16
,17.
,31
,22
,28
Makine S.
,05
,06
,16
,18
,06
,24
,26
,30
,23
,30
Dner S.
,04
,06
,15
,17
,13
,10
,14
,21
,22
,32
Di. Sabit S
,04
,03
,09
,14
,04
,14
,13
,28
,32
,35
dareci
A. Alan
Kap. Alan
Tanmaz S.
Makin Ser.
Dner Ser.
D. Sabit S.
TABLO 4
stanbul Tekstil Sanayinin I. kmesini oluturan
kurulular iin hesaplanm asimetrik belirsizlik katsaylar matrisi
Yordanan
Yordayc
zellikler
Mh.
Mhendis
zellikler
Usta
dareci
A. Alan
Kap. Alan
Tanmaz S.
Makin Ser.
Dner Ser.
D. Sabit S.
,03
,01
,01
,01
,01
,00
,00
,00
,00
Usta
,03
,07
,07
,00
,00
,01
,00
,00
,00
,01
,08
,05
,00
,03
,00
,01
,01
,01
,00
,00
,02
,00
Teknisyen
Tekn.
dareci
,01
,08
,05
,00
,02
Ak Alan B.
,01
,00
,00
,00
,05
,00
,00
,00
,01
Kap. Alan B.
,01
,00
,03
,02
,05
,00
,01
,01
,00
Tanm.S.
,00
,01
,00
,00
,00
,00
,00
,00
,00
Makine Ser.
,00
,00
,00
,00
,01
,00
,00
,02
,04
Dner Se.
,00
,00
,01
,02
,00
,01
,00
,02
,02
Di. Sabit S.
,00
.00
,01
,00
,00
,00
,00
,00
,00
Tablo 3 ve 4 iin Kaynak: TOBB'nin Kapasite Raporu 1988 verileri kullanlarak hesaplanmtr.
142
MURAT GVEN
143
144
MURAT GVEN
Kurulu S.
Mh.
Tekn.
Usta
,00
,01
,09
,14
Mhendis
,00
,18
,33
Teknisyen
,01
,18
Usta
,09
,33
,14
,20
Kurulu Say.
dareci
Ak. A.
Kap. A.
Tanm. S.
Ma. S.
Dn. S.
Di.S.
,11
,02
,14
,03
,01
,20
,01
,19
,31
,16
,19
,19
,09
,29
,07
,12
,18
,14
,15
,18
,16
,07
,18
,05
,12
,53
,38
,22
,39
,21
,17
,29
,09
,18
,54
,48
,14
,27
,15
,12
,23
,09
,09
dareci
,11
,32
,14
,38
,47
,19
,23
,22
,11
,32
Ak A. By.
,02
,16
,15
,22
,14
,20
,22
,27
,14
,26
,11
Kapal A. By.
,14
,20
,18
,39
,27
,23
,22
,34
,19
,23
,09
Tanm.S.
,03
,19
,16
,21
,14
,22
,26
,33
,61
,52
,38
Makine S.
,01
,09
,07
,17
,11
,11
,14
,19
,60
,57
,61
Dner S.
,17
,24
,15
,24
,19
,26
,21
,19
,44
49
,35
Di. Sabit S.
,01
,06
,05
,13
,09
,09
,11
,09
,37
,60
,40
Kaynak: Mahalle dzeyinde kodlanm 1988 TOBB Kapasite Raporu kt kullanlarak oluturulan
0-1 matrisleri zerinden hesaplanmtr.
145
TABLO 6
stanbul Tekstil Sanayinin II. Kmesini oluturan meknsal dalm
rnts zerinden hesaplanm asimetrik belirsizlik katsaylar matrisi
Yordanan zellikler
Yordayc
zellikler
Kurulu S.
Mh.
Tekn.
Usta
dareci
Ak A.
Kapal A.
Tanm. S.
Makine. S.
Dner. S.
,05
,11
,46
,37
,14
,28
,21
,18
,19
,28
Dier.S.
Kurulu Say.
Mhendis
Teknisyen
,05
,00
,02
,03
,01
,07
,00
,05
,01
,00
Usta
,11
,02
,29
,13
,02
,06
,07
,19
,18
,09
,45
,02
,27
,30
,11
,24
,06
,11 .
,21
,19
,05
,10
,22
,04
,10
,04
,07
,16
,04
dareci
Ak A. By.
,14
,01
,02
,11
,17
,17
,05
,01
,08
,04
Kapal A. By.
,28
,07
,05
,25
,13
,17
,11
,22
,14
,17
Tanm.Ser.
,20
,00
,01
,05
,03
,04
,10
,02
.02
,10
Makine Ser.
,18
,05
,01
,11
,09
,01
,22
,03
,11
,13
Dner Ser.
,19
,01
,03
,22
,16
,08
,15
,02
,11
,15
Di. Sabit S.
,28
,00
,03
,19
,22
,04
,17
,11
,13
,14
Kaynak: Mahalle dzeyinde kodlanm 1988 TOBB Kapasite Raporu kt kullanlarak oluturulan
0-1 matrisleri zerinden hesaplanmtr.
146
MURAT GVEN
Sonu
Ekonomik, ve corafi deikenlerin oluturduu ok boyutlu rntleri zmleyerek elde edilen bulgularn kuramsal beklentilerimizle uyumlu olduunu
dnyorum. Dikkatli okuyucular bu kk aratrmada uygulanan yntemin
baz ilgin almlara olanak saladn sezinlemi olmallar. ncelikle karsama
(inference) problemlerinin bulunmayn vurgulamalyz. Ayrca, altrmann
tekrar edilebilir nitelikte oluu, sonularn snanabilirliini salamaktadr. Bu
yaklamn, sanayi yaplar veya corafyas alannda alan aratrmaclara
zerinde konuabilecekleri yap betimlemeleri salad sylenebilir. Bu yap
betimlemeleri srekli olarak deien kapitalist retim srecini tayan ok boyutlu
iliki yaplarnn belli bir yer ve tarihteki durumunu resimleyen soyut radyografiler
(spektral kaytlar) eklinde ele alnmaldr. retim faktrlerinin corafi-ekonomik
meknlarda dalm kalbndaki homojen olmayan deimeler, -ki gelime yaratan
yaylma srelerinin eitsiz almas daha byk olaslktr- ABK'lar deiti
recektir. 0-1 matrisleri zerine haritalanm rntlerdeki birliktelik ilikilerinin
dzeyine duyarl bu gstergeler yardmyla, aratrmaclar kresel yeniden ya
planma srecinin yerel koullarda ald biimlere k tutan ipular salayabilirler.
Bu ipular yardmyla, sanayi corafyas alannda konvansiyonel zmleme
dillerinin zmlenmesine pek de yardmc olmad,
. yapsal sreklilik / yapsal deime,
. dzey farkllamas / niteliksel (yapsal) deime
gibi ikilemlerin hangi dzeyde geerli olduunu saptayabiliriz.
Bu bilgiler, yerel dnm srelerinin niteliine ilikin iaretlerin 'ok ge
kalmadan -herey bitmeden-' saptanmasn kolaylatrabilir. Bu saptamalar belki
de sz konusu dnm srelerinin toplum yararna ynlendirilmesini ko
laylatracaktr. Kapasite Raporlarndaki snrl verilere dayanan bu kk al
trmadan elde edilen bulgular gznne alarak, yaklamn ok cesaret krc
olmad sonucuna varabiliriz.
S T A N B U L T E K S T I L S A N A Y I I N D E R E T I M FAKTRLER
147
This study attempts to shed light on certain structural properties of the organization
of production factors in Istanbul's textiles indust8ry. Predictive capabilities of
different factors of production in small and large plants categories are measured
through Asymmetric Coefficients of Uncertainty and summarized in matrix format.
A comparative analysis of these matrices suggests that mode of deployment of
attributes in small and large scale plants depicts non-negligeable differences.
Thus, quantitative differences in factor endowments are associated with differences
in the geographic and economic deployment patterns of the same factors.
So as to assess the difference 'spatial deployment makes', the analysis is carried
with the same set of attributes transformed into areal aggregates. The effect of
this transformation is shown to be scale dependent, hence while the economic
and geographic factor deployment patterns in large plants category suggest
differences of degree, those derived for small plants depict inherently different
patterns. We start to see that in small plants category associative relations amongst
production factors depend mostly on physical proximity to other producers. Hence
as far as small scale plants are concerned links that are missing in the economic
space are established through concentration in the geographic space (i.e. via the
constitutiton of horizontally integrated small scale production complexes). It is
claimed that this approach would be useful in the identification of different layers
of the intra-metropolitan production space and would facilitate empirical studies
on the multidimensional effects of processes of industrial restructuring.
148
AYDIN UUR
Giri
1980'li yllarn ikinci yarsndan itibaren iletmecilik literatrnde daha nceleri
kenarda duran bir olgu -iletiim- gndemin st sralarna ykselmeye balad.
Ekonominin geneli iinde reni (enformasyon) ve iletiimin giderek en nemli
etkinlik haline gelmeye aday olduklar March Uri Porat'n 1977'de yaymlanan
The Information Economy adl aratrmasndan bu yana biliniyordu. reniye
ve iletiime ynelik etkinliklerin gelimi Bat ekonomileri bnyesinde toplam
katma deer retiminde en geni paya sahip, en yksek krllkla alan ve en
fazla istihdam salayan sektr oluturduu yolundaki bulgular ekonomistler
katnda geni yank bulmaktayd. Gelgelelim, iletmecilik literatrnn iletiim
olgu ve becerisini, ynetim urann en nemli konularndan biri olarak alglamaya
balamas iin 1980'lerin ikinci yarsn beklemek gerekiyordu.
Dnya ekonomik sistemini oluturan paralarn ok byk lde iie gemesi
anlamndaki "kreselleme" srecinin mutlaklamas ile birlikte hem rekabetin
sath son derece geniledi; hem de rekabet edebilmek iin gerekli atlmlarn
gerekletirilme sreleri ok ksald. letiim altyapsnn rgnlemesi piyasa iinde
bilgilerin olaanst hzla seyretmesine yolat.
Bu noktada, ana ilkeleri yzyln ta ilk eyreinde oturtulmu olan "ideal"
rgtlenme tarz ve ynetim anlaynn artk gnn gereksinimlerini yeterince
karlayamad yolundaki ilk grler dile getirilmeye baland.
1980'lere kadar egemen olagelmi ynetim tarz Taylorist rgtlenme anlayna
uygun olarak iletmeleri salt teknik zorunluluklara itibar eden bir makina olarak
kabul ediyordu. Bu makinann bnyesinde, ordu modelinden esinlenen, kiileraras
(*) Dr. Aydn Uur, Marmara niversitesi Franszca Kamu Ynetimi Blm retim yesidir.
149
ilikilere son derece snrl yer brakan piramitsel bir komuta sistemi ngryordu.
Astlarn kendi grev alanlarnda herhangi bir inisyatif kullanmalarna olanak
tanmayan bu ark iinde st bir komut veriyor; ast bu komutu yerine getiriyor
ve stne komutun yerine getirildiine ilikin "tekmil" veriyordu. Sonra da, st
gelip yaplan denetliyordu. Bu hiyerarik sistemin "formel" yaplar bir kez ku
rulursa hibir sorunun kalmayacana; iletmenin hedeflerine doru teklemeden
ilerleyeceine inanlyordu.
Gelgelelim, yaklak yirmi yldr rgt sosyolojisi bu inancn maddi temelinin
o kadar gl olmadn; iletmeler de dahil olmak zere her trl rgtn
bnyesinde o rgtn kaderini en az "formel" yaplar kadar belirleyen ve "informel
yap"lardan oluan bir ikinci sistem bulunduunu beyhude yere vurguluyor
du.
Ne zaman ki, 1980'li yllarla birlikte dnyann iine girdii dnm karsnda
geleneksel hiyerarik iletme modelinin bekleneni vermedii grlr oldu, ite
o aamada iletme literatr rgt sosyolojisinin bulgularna kulak kabartmaya
balad. Bu bulgulardan yararlanan iletmecilik uzmanlar yeni bir model arayna
girdiler.
1990'larla gndeme gelen bu yeni rgtlenme ve ynetim modeli, byk lde,
iletiim alanna zg olgular ve dnsel aralar kendisine k noktas olarak
almakta; bilgisayarlarn a kurma becerileri ile bu alarn bnyesindeki ileyi
mantna gnderme yaparak kendini tarif etmektedir.
ncelememiz, "a tarz rgt modeli" olarak adlandrlabilecek bu yeni modele
ilikin sylemi ve bu sylemi douran gelimeleri deerlendirmeyi amalamakta
dr.
1. Kreselleme
e, baz kavramlarla nelerin kastedildiini anlamaya alarak balayalm. lk
nce, "kreselleme"yi ele alalm.
Kreselleme ya da ngilizcesiyle "globalization": Bu kavramn iktisat literatrndeki gemii on yl amyor. Ayn zamanda "btnn kucaklanmas, ku
atlmas" anlamn da ieren globalization, ilk nceleri yalnzca ekonomik sreten
sz edilirken kullanlyordu. Ekonomik etkinliklerin, birok lkeyi ayn anda
kapsayacak biimde ulusar hale gelmesi, ekonomik sistemde yataylamasna
bir btnlemenin gzlemlenmesinden sz etmek istenilince devreye sokuluyordu.
90'l yllardaki kullanm ise, kltrel sreler ile siyasal talepleri de kapsayan ve
neredeyse evrensel bir entegrasyona gnderme yapan bir ierik kazanma yolun
da.
Kreselleme terimini ilk, Amerikal yazarlar ortaya attlar (Hout, Porter, Rudden,
1982; Porter, 1986). Bu terimin iaret ettii olguyu, evre lkeler epeyce sredir
yakndan tanmaktaydlar; ABD kkenli irketlerin bir rnn belli paralarn
150
AYDIN UUR
ABD dnda retmeleri ok yeni bir uygulama deildi. Gelgelelim, akm, bir lde
ters ynde de ilemeye balaynca, Japon ve Avrupa irketleri de ABD'de benzer
operasyonlara giriince, imdiye dek yalnzca neo-marxist iktisatlarn hassas
olduu bu etkileime -bambaka yanlar vurgulayarak da olsa- dier iktisatlar
da kafa yormaya baladlar.
Sorunu, kreselleme kategorisi araclyla ele alan baka gre, olgunun ilk
admlar neredeyse II. Dnya Sava'nn hemen ertesine kadar uzanyor, ama son
zamanlarda kazand iki ynllk kadar nemli baka yeni boyutlar da var.
Bunlarn ilki, Amerika kkenli uluslararas irketlerin teki lkelerde istihdam
ettikleri igcnn saysnn, ABD'deki istihdamlarn amas. Bir dieri, bu ulusar
firmalarn karmak teknolojik ilem gerektiren faaliyetlerinin nemli bir blmn
ABD dndaki lkelerin olanaklaryla gerekletirmeleri. Globalization srecine
dikkatlerin ynelmesinin belki esas nedeni olan bir nc boyut daha mevcut.
O da, ABD kkenli uluslarar firmann teki lkede gerekletirdii rnnn
geri dnp ABD'ye ithalat olarak geri girmesi.
IBM rneine, bu konuda, sk sk deiniliyor. Hepimizin kafasnda IBM tam
bir Amerikan irketi. Ancak, IBM igcnn % 40'n ABD dnda istihdam ediyor.
Japon IBM'i 18.000 kii altryor ve ylda 6 milyar dolarlk sat hacmine sahip;
bu satlarn ou ise Japonya dna ynelik, ABD dahil. te yandan ayn IBM,
yksek teknoloji alanndaki aratrma ve gelitirme faaliyetlerinin bir ksmn da
ABD dnda srdryor. Sper iletkenler projesinin karargah Zrih'te. Yine,
IBM'in Japonya'da, Yamoto'daki laboratuvarnda 1500 aratrmac yazlm ve
donanm sorunlar zerinde alyorlar.
Bir baka rnek, Kuzey rlanda rnei. Bu lkede sanayi sektrnde alanlarn
% 11'i ABD kkenli firmalarca istihdam ediliyor; sigaradan tutun da, yazlma kadar,
birok alanda rettiklerinin nemli bir ksm ABD'ye ihra ediliyor.
Singapur: 100.000 Singapurlu ii, yaklak 200 Amerikan irketi iin alyor.
Bu nfusun byk ksm ABD pazarna ynelik elektronik paralarn imalinde
kullanlyor.
Taiwan: Bu lkenin ABD ile ticaret dengesinde, fazlas var. Bu farkn te biri
Taiwan'da faaliyet gsteren ABD firmalarndan kaynaklanyor. ABD kkenli firmalar
Taiwan'da rettiklerini ABD'ye satyorlar.
Buraya kadarki rnekler (Reich, 1990), hepimizin, iyi kt alk olduu bir
yndeki akn gstergeleri. Asl arpc olan ve "kreselleme"den sz ettiren sre
ise ters ynl ak: ABD'de faaliyet gsteren yabanc firmalar, 1977'de ABD'deki
katma deerin yalnzca % 3.5'ini gerekletirmekteydi. 1989'da bu oran % 11'e
kt. Bu geliime paralel olarak, ABD'de i yapan ama sermayesi Amerikan olmayan
firmalar 1990'a gelindiinde, artk, ABD'deki imalat sanayinde istihdamn % 10'unu
stlenmi durumdalar.
stelik, bu firmalar, ABD'de rettiklerini ihra ediyorlar. Sony, Avrupa'ya satt
teyplerinin ve videokasetlerinin bir ksmn Alabama'daki tesislerinde retiyor.
151
Baka bir artc gelime ise otomotiv sektrnde yaanyor. Honda, 90'l yllarn
balarnda Ohio'daki fabrikasnda her yl retecei 50.000 arabay Japonya'ya ihra
etmeye hazrlanyordu. Bylece, ABD'de retecei araba says Japonya'da re
teceklerini am olacak.
bu noktaya gelip dayandnda, doal olarak, ortaya bir soru kyor: bu
"kreselleme" ortamnda "ulusal" bir irketten sz etmek ne lde mmkn?
Yok, mmkn deilse, ekonomik alanda "ulusal" denebilecek ne kald? 1
Bu soruya yant ararken Robert B. Reich (1990) iki irket tipini karmza getiri
yor.
A irketi: Ynetim merkezi New York'ta, st yneticilerinin neredeyse hepsi
ABD vatanda. Hisselerinin ou Amerikallarn elinde. Ancak, altrdklarnn
byk ounluu ABD d lkelerin vatandalar. A irketi, aratrma ve gelitirme
faaliyetlerini, karmak teknolojik imalatn, arlk olarak Gney Asya'da ve
Avrupa'da gerekletiriyor. Ayn irketin, ABD pazarna srd rnlerin giderek
artan bir ksm ABD dndaki tesislerinde retiliyor.
B irketi: Ynetim merkezi ABD dndaki bir sanayilemi lkede. st yne
ticilerinin neredeyse hepsi o lkenin vatanda. Hisselerinin byk ounluu
O lkenin yatrmclarnn elinde. Gelgelelim, irketin iilerinin ou Amerikal.
B irketi aratrma ve gelitirme faaliyetlerini ABD'de srdryor. malatnn byk
blm de Amerika'da gerekleiyor. Bu irket Amerika'dan kaynaklanan rnlerini
ihra ediyor, stelik ihracat ynetim merkezinin bulunduu lkeyi de kaps
yor.
imdi diyor Reich, bunlardan hangisi daha Amerikal?
Reich'e gre, mlkiyetin kimin elinde olduundan, denetimi kimin yaptndan
daha nemli husus igcnn kimlerden olutuu. nk, Reich'a baklrsa,
mlkiyeti elinde tutanlar geri krlar transfer ederler; denetimi elinde tutanlar
-kriz, sava anlarnda altyaplarn brakp gitme pahasna da olsa- retimin ka
derinde etkilidirler; ama esas nemli olan igcdr. Gnmzde, her trl
ekonomik faktr bir lkeden tekine kolayca kaydrlabilir bir mahiyet kazanmtr.
Bu ortamda, igc ulusall en ok olan faktr zelliini tamaktadr. Ekonominin
kreselletii aamada, bir lkenin, belki de en nemli rekabet gcn oradaki
igcnn becerisi, sahip olduu bilgi birikimi salamaktadr.
Bu kresellemeyle elele giden bir dier sre daha var: O da "biliim toplumu"
olarak adlandrlan yeni bir yaplanmann su yzne kyor olmas.
152
AYDIN UUR
153
154
AYDIN UUR
haline gelmesi. Bu son sylediimizi biraz aalm. reni ve Bilgi sanayi toplu
munda da, elbette, ok nemli bir yer tutuyordu; ama esas ilevleri dier faali
yetlerin yani sanayi ile tarmn verimli biimde ileyiine destek vermekti. Oysa,
biliim toplumunda, reni ve Bilgi, ekonominin hem en fazla istihdam yaratan,
hem en fazla deer verilen, hem de krll en yksek olan sektr niteliini
kazanma yolunda.
Varlan noktaya ilikin olduka ilgin iki olgu gzden kamamal (Wrislon, 1990,
80). 1. Yeryznde, ta en batan bu yana yaam olan btn bilimadamlarnn
yaklak % 85'i halen hayatta; 2. Yeryzndeki bilginin hacmi her 10 ila 12 ylda
iki katna kyor, artk.
Bu ortamda ar basan faaliyetler rne-ynelik (produet-orienled) deil, ileme-ynelik (process-orienled). Bu srecin hzlandrcs ise yeni iletiim ve reni
teknolojileri (Castells, 1984).
Bu yeni oluumlarn en ok zorlad yerlerin banda iletmelerdeki ynetim
ilikilerinin gelmesine amamal. reni ve Bilgi'nin hacminin yansra, ekonomik
operasyonlarn hznn olaanst olmas her eyden nce iletmelerin ve genelde
btn rgtlerin zaman kavramn deitiriyor. ABD'de bir fikrin akla dmesi
ile bu fikrin piyasa srlen bu rne dnmesi arasndaki sre artk yllarla deil,
aylarla llyor. Neredeyse, alt ayda bir yepyeni btnsel bir yatrm karar ve
retim rgtlenmesi gerekiyor. Bu ise, yzyl banda gelitirilmi ynetim ve
retim ilikilerinin kolay kolay ayak uydurabilecei bir i deil.
Tam da bu nedenle, kat retim yapsnda srar edenlere kyasla kk ve orta
boyda olup "esnek retim"e gemeyi beceren iletmeler kendilerinden bek
lenmeyen bir performans dzeyine ulayorlar (Piore ve Sabep, 1984; Williams,
Cutler ve Williams, 1987; Riteine, 1989).
Bu esnek iletmelerin en nemli zellii iki faktr, yani zaman ile bilgi ve
reniyi etkin biimde kullanmalar. Ksa srede bir rnden bir dierine sramak
son derece g bir i. Bunu becermenin yolu bilgi reniyi youn biimde devreye
sokmaktan geiyor. Bilgi ve reni iki dzlemde -emek dzleminde ve pazarn
geliimini izleme dzleminde- devreye sokuluyor (Uur, 1993). Bir yandan, "tek
amal mekanik makinalar kullanarak srekli ayn ii yapan dk nitelikli iiden
dizayn, bilgisayar programlama, makina ayarlama, bakm operatrl gibi
nitelikleri bir arada gerektiren bir igcne" doru yneliniyor (Yentrk, 1993).
Beri yandan piyasann dalgalanmalar son derece yakndan izleniyor; yeni talepler
henz filiz vermeden ekirdek halindeyken saptanyor. Sonra, bunlarn zerine
byk hzla gidiliyor (Joffee, 989). znde el emeinden ziyade beyin emeine
ve esnekliine dayal bir tarz Szkonusu olan. Zamann en byk rakip olduu
bir zeminde allyor.
155
156
AYDIN U U R
157
bu rgt modeli miyadn doldurdu, diyor. Ona gre 20 yl sonrasnn tipik bir
byk rgt, imdi varolan ynetici saysnn te biri kadar yneticiyle ve imdiki
ynetim kademelerinin yarsndan da az saydaki kademeyle ilerini srdre
cek...
Srdrecek, nk ileri teknoloji yaygnlk kazandka, her yandan akan veri
bolluu iinde boulmamak isteniyorsa, daha ok analiz yapma ve tan koyma
faaliyetinde bulunmak gerekecek. Bu ise, zaten reni faaliyeti demek. reni,
bir ama dorultusunda anlamla zenginletirilmi veriden ibaret. Veriyi reniye
dntrmek ise bilgi gerektiriyor. Bilgi de, tanm gerei, uzmanlam bir
dzlemin rn, donanm (Uur, 1989b). te, hemen yarnn reni-temelli
rgt, bu nedenle, bnyesinde imdi allm olandan ok daha fazla sayda
uzman barndracak. Buna karlk, imdiki ok saydaki ynetim kademesine
gerek kalmayacak. nk, gnmzdeki bir sr ynetim kademesinde gerekte
ne karar alnyor, ne de bir yn verme ii yaplyor; bu kademelerin esas ileri
gnlszleri drtklemekle snrl kalyor.
Drucker, yarnn organizmasn daha iyi anlatabilmek iin hastane ve orkestra
rneklerini veriyor. Bu rgtlerde herkes (dahiliye uzman, anastezist, cerrah,
vb./flt, tubac, viyolanselci, vb.) kendi alannn uzman. Ve her ameliyat es
nasnda ya da her konser esnasnda her biri kendine den ii, drtkleyici ara
kademeler olmakszn, aralarnda tam bir egdm kurarak, yukarda belki tek
bir efin yardmyla, yerine getiriyorlar. Hzla deien dnyada, rgtlerin s
tesinden gelmek zorunda kalacaklar sorunlar tpk her biri tekinden deiik
olan hastalar ya da mzik paralar rnei, deiken olacak. Her "vaka" hzl, yeni
analiz ve tan gerektirecek. Uzmanlardan oluan zel grev takmlarn (task force)
mutlaka kiisel sorumluluk duygusu, kiileraras iliki yetenei ve iletiim becerisi
yksek olmal. te, bu nedenle, imdiki ok saydaki ynetim kademesine, ilevi
gnlszleri drtklemek olan bir dizi ara yneticiye yer olmayacak. Uzmanlarn
ar bast reni-temelli rgt ynetici saysn ok aza indirecek, Drucker'e
gre.
Gerekten de, bir yandan dnya ekonomik sisteminin tam anlamyla tmleik
(entegre) hale gelmesinden, beri yandan sistemin dalgalanmalarnn periyodunun
ok ykselmesinden tr, yarnn kuruluu ayakta kalmak istiyorsa, esnek ve
hzla ayak uydurabilen bir yap gelitirmekten baka kar yol bulamayacak.
Bu yeni yap iinde alacaklarda aranan kimliin zelliin bilekesinden
olutuu grlyor:
1. Bir uzmanlk donanmna sahip olmak.
2. Dnce cretine ve insiyatif alma alkanlna sahip olmak.
3. Birlikte allan takm yeleriyle kolay iletiime girebilme becerisini, yani
tekilerin fikirlerine aklk niteliini tamak.
Ancak, i bununla bitmiyor. letmelerdeki yneticinin konumu da deiiyor.
Sanayi toplumunun hiyerarik, kat kurallar ve ok katmanl iletmesinde ara-
158
AYDIN UUR
yneticilerin ilevi bir balant kay olmakt. Astlardan aldklar reniyi stlerine
aktarrlar, stlerinden gelen komutlar astlarna iletirlerdi. Bir deer yaratmazlar,
sadece rgt-ii reni kay grevini stlenirlerdi. Oysa, imdilerde, reni
rgtn her dzeyine ayn anda ve neredeyse ayn oranda akmak zorunda. Bil
gisayar alar, bunu ok kolaylatrabiliyor. Dolaysyla, yukarda da belirttiimiz
gibi, reniyi denetleyen ve aktaran ara kademelere olan gereksinim kalmamak
zere. te yandan, esnek retim zorunluu, iletmelerdeki "bilgi emekileri"nin
payn giderek ykseltiyor. Dnsel (intellectual) sermaye fiziki sermayeyi geride
brakma yolunda. Daha zor bulunan, dolaysyla daha deerli olmaya balayan,
artk, dnsel sermaye.
Bu yeni dengeler ortasnda st yneticinin alkanlklarn terketmesi zorunluu
var. Artk, kendisinden beklenen, enerjisini, daha ziyade, ynetimi altnda alan
"bilgi emekileri"ne ayrmas. Eski baarl ynetici, ilgisini, arlkl olarak, fi
nansmana, denetime younlatrabilirdi. Sanayi-sonras toplumunun yneticisinin
baars ise mmkn olduunca ok yetenekli "bilgi emekisi" istihdam etmeye,
bunlar motive edebilmeye ve bu bilgi emekisinin yeteneklerini en fazla ortaya
koyabilecekleri kendi tarzlar iinde almalarna izin vermeye bal.
reniye, zaten, en yakn olanlar da, bu emekiler; rgtte ilerinin gereklerini
herkesten fazla kendileri biliyorlar. O bakmdan, sorun onlar denetlemek deil,
motive edebilmek. Kredi sarrafl kadar, belki de, daha fazla insan sarrafl ne
kyor.
Ksacas, reni ve bilgi dnp dolap insana zg olan etkenleri deere
bindiriyor.
4. A tarz rgtlenme
Son yllarda, iletmecilik literatr iletiimin canalc bir etkinlik olduuna ilikin
grlerin ok yaygn biimde dile geldii alanlar arasna girdi.
Ekonominin geneli iinde reni ve iletiimin giderek en nemli etkinlik haline
geldii March Uri Porat'n 1977'de yaymlanan The Information Economy adl
aratrmasndan bu yana biliniyordu. reniye ve iletiime ynelik etkinliklerin
gelimi Bat ekonomileri bnyesinde toplam katma deer retiminde en geni
paya sahip, en yksek krllkla alan ve en fazla istihdam salayan sektr
oluturduu yolundaki bulgular ekonomistler katnda geni yank bulmaktayd.
Ne var ki, iletmecilik literatrnn iletiimi ynetim urann en temel konusu
olarak alglamaya balamas iin 1980'lerin ikinci yarsn beklemek gerekiyor
du.
1980'lere kadar egemen olan Taylorist ynetim tarznda iletmeler, esasen,
kapal ve btnsel bir yap olarak varsaylmaktayd. Geri her ynetici iletmenin
gnlk ileyii iinde karlat sorunlar zmek zere resmen tanmlanm
rgt emasnn gerektirdiinin ok dndaki baz balantlar kullanmak ge-
159
rektiini kendi deneyimlerinden biliyordu. Ve yine biliyordu ki, her rgt iinde
bir "resm rgt emas", bir de "gayr resm (enformel) rgt emas" almakta
dr.
Resm rgt yukardan baklnca grlene karlk gelmekteydi. Bu resm ema
yneticilerin -hibir ngrlmezlie yer brakmayacak biimde- emirleri altn
dakilerin alma dzenini rgtleme niyetlerinin izdm niteliindeydi. Bu
rgtlenme manzaras biimciydi; ilerin gtrlmesini genelgelere, mevzuata
balyordu. Grevlerin yerine getiriliinde uyulacak yollar nceden sk skya
tanmlyordu. Bu i anlaynda iletiim etkinlii komutlarn iletilmesi ve uygu
lanmalarnn denetlenmesinden ibaret kalyordu.
Oysa, yukarnn gzyle bakldnda grnenin tesinde ok geni bir yre
daha bulunmaktayd ve iletme denilen yap byk lde bu yre iinde de
viniyordu. Bu yrenin ya da "gayr resm" rgtn farkna varlmas iin "aann
gz" gerekmekteydi. Bir rgt iinde alm herkesin bildii gibi, sorumlu olunan
grevi tam olarak yerine getirmek iin ou zaman yukarnn dayatt kurallar
grmemezlikten gelmek, resm hiyerariye gre hibir iliki gzetilmemi mercilerle
gr alveriinde bulunmak zorunludur.
Her zaman geerli olmu olan bu zorunluluk, zellikle 1980'li yllarla birlikte
dnyann iine girdii dnm karsnda geleneksel hiyerarik iletme modelinin
teklemeye balayp etkisizlemesiyle daha bir gze arpar hale gelmitir. te
yandan, rgt sosyolojisi alannda srdrlen aratrmalar da iletmelerde "gayr
resm" boyutun neredeyse "resm" olan kadar nemli olduunu vurgulamaktayd
(Gozier, 1963; Gozier et Friedberg, 1977; Bernoup, 1985). rgt sosyolojisinin
bu bulgular dnya sistemindeki dnmn dayattklaryla rtnce iletmecilik
uzmanlar yeni bir model aray iine girdiler.
Bu modele "a tarz model" ad verilebilir. A tarz modelin iletmeciler ta
rafndan benimsenmesini olanakl klann iletiim alannn geirdii teknolojik
evrimle yakndan ilintili olduunu gzden uzak tutmamak gerekir.
Bu noktada, teknolojik evrimin zellikle bilgisayarlarn a kurma becerileriyle
ilgili ynn ksaca gzden geirmekte yarar var.
5. A kurma becerisinin gelimesi
Dz biliimden yeni reni teknolojilerine (biliim+telekomnikasyon+iletiim
aralar) gei epeyi zaman ald. 50'li yllarda, biliimin ileyii tpk bir geleneksel
sanayininki gibiydi: Biliimden yararlanmak isteyen iletme hammaddeyi yani
manyetik bantlar ya da delikli kartlar kendisi satn alr; geleneksel tama
aralarna, yani otomobil, vb"ye atlar; bu hammaddeyi "fason" alan ve biliim
hizmeti veren kurulua gtrr, teslim eder. Fason biliimci kurulu, ilemleri
yapar, bitmi rn iade ederdi. Mekanizma, rnein bir konfeksiyon sanayiinden
farkl deildi.
160
AYDIN UUR
161
veri tabanlarna servetler yatrm durumdalar. Yeni alarn, irketin elindeki btn
sistemler arasnda reninin hareket edebilmesini salamalar lazm. Daha da
nemlisi; mteriler yeni biliim olanaklar satn alrken, bu yeni olanaklarn
ellerindeki mevcut an yeteneklerini mmkn olduunca artrmasn arzuluyor
lar.
Bu talep, yazlm irketlerinin ABD'deki pazarlama stratejilerini kknden
deitirmelerine yolayor. Sektrde en gzde i "hizmet" ve "danmanlk" olmu
durumda. Hazr yazlm paketlerini raflara sralayp beklemek yerine, btn
yazlmclar, mteriyi yerinde yokluyorlar; mteriyle bir eit "ortak"lk ilikisi
kuruyorlar. Mterinin iletmesine programc ekipleri yolluyorlar; mterinin
ihtiyalar dorultusunda yazlm zerinde ayarlamalar yapyorlar; farkl prog
ramlar birbirlerine balyorlar.
irketler ise bilgisayar evrenindeki bu beceri artna paralel olarak kendi
bnyelerini yeniden tasarlyorlar.
Bu bnye yeniletirmelerine ilikin ilgin bir dizi rnei Franois Bar ile Michel
Borrus'un ortak almalarnda (Bar ve Borrus, 1990'dan aktaran Castel, 1990)
bulmak mmkn.
Bar dnya leinde faaliyet gsteren baz ABD kaynakl firmalar ele alyor.
Bu firmalarn iletiim alarn nasl kullandklarn inceliyor. Verdii rneklerin
bir tanesi herkese bilinen bir firmaya ilikin: Levi's cinleri (jeans). Levi's firmas
nce kendi iinde bir a gerekletirmi, sonra bu a jean retimiyle ilgili btn
faaliyet kollarn ierecek biimde yaygnlatrm. Ama, Uzakdou'daki dk
cretlerden kaynaklanan rekabetle baa kmak. Aa dahil olanlarn yelpazesi
modelistlerden, reticilere, sat maazalarndan depolara uzanyor. Ada dolam
halindeki reni sayesinde talebin evrimiyle yeniliklerin devreye sokulmasnn
elele gitmesi salanabiliyor; stoklarn azaltlmas ile rnlerin dolamnn uyum
iinde seyretmesi dzenlenebiliyor. Bu durumda Levi's'in kurduu iletiim a
geleneksel olarak "piyasa koullar"nn yapt ii gryor; faaliyet dalnda s
regiden rekabette ok nemli bir silaha dnyor.
Gerek Amerikan yakasnda, gerekse Japon yakasnda iletiim alarnn bu tr
ticar kullanmlarna artk ska rastlanyor. Ama sorun bunlarla bitmiyor. letiim
alarndan ok daha girift biimde yararlananlarn says giderek artyor. Bar,
bunlara rnek olarak Hewlett-Packard firmasn gsteriyor. Elektronik malzeme
reten bu firma ABD'deki eitli birimlerinde istihdam ettii kiilerin yzde 94'n
(82.000 noktay) bir bilgi ana balam. Btn alanlarn nnde bir bilgisayar
var; tm firmay biraraya getiren bu a bnyesinde gnde kii bana ortalama
90 mesaj dyor. stelik, buna telefon grmeleri, video araclyla yaplan
tele-konferanslar, dosyalarn iletimi de dahil deil.
Bu boyutlaryla bilgisayar ann firmann ikincil bir unsuru olmaktan km
olduu grlyor. Hewlett-Packard'n Genel Mdr ABD, Japonya ve Avrupa'da
oturan 140 uzman ieren bir aratrma olduunda sorumlularn a araclyla
162
AYDIN UUR
163
164
AYDIN UUR
KAYNAKA
Banville, Etienne de Chanaron, Jean-Jacques (1990) "Les relations d'apprivisionnement" J. M. Jacot,
der. Du Fordisme au Toyotisme. Les voies de la modernisation du systeme automobile en France et
au Japon, Paris: Commissariat Gnral du Plan, La Documentation Franaise.
Bar, Franois ve Borrus, Michel (1990), "De l'accs public aux connection privs", Rseaux41 (Ma
ys).
Bemoux, Philippe (1985), Sociologie des organisations. Paris: Le Seuil.
Castel, Franois du (1990), "Technique et thique: autopsie d'un rseau de communication", Rseaux
43 (Eyll-Ekim): 127-134.
Castells, Manuel (1984), Towards the Informational City? Berkeley: University of California, teksir.
Coriat, Benjamin (1990), L'atehr et le robot. Paris: Christian Bourgois.
Crozier, Michel (1963), Le phnomne bureaucratique. Paris: Le Seuil.
Crozier, Michel (1990), L'entreprise a l'cout. Apprendre le management post-industriel. Paris: Inter
Editions.
Crozier, Michel ve Friedberg, Erhard (1977), L'acteur et le systme. Paris: Le Seuil.
Drucker, Peter (1988), "The Corning of the New Organization", Dialogue 82:2-7.
Dumartin, Sylvie ve Marchand, Olivier (1991), "1988-1990: 700.000 erations d'emplois, 300.000
chomeurs en moins", Economie et statistique 249: 25-37.
Ferguson, Charles H. (1990), "Computers-Keiretsu and the Corning of the U.S.", Harvard Business
Review (Haziran-Austos)O 55-70.
Hout, Thomas: Porter, Michael; Rudden, Eileen (1982), "How Global Companies Win Out", Harvard
Business Review (Eyll-Ekim): 98-108.
Joffre, Patrick (1989), "Sogo-shosha", Patrick Joffre, der. Encylopdie de gestion. Paris: Economica.
Landier, Hubert (1991), Vers l'entreprise intelligente. Paris: Calmann-Lvy.
Piore, Michel ve Sabel, Charles (1984), The Second Industrial Debate? New York: Basic Books.
Porat, Mare Uri (1977), The Information Economy. Washington: U.S. Department of Commerce, Office
of Telecommunications Special Publication 77-12 (1).
165
Porter, Michael (1986), Competition in Global Industries. Boston: Harvard Business Press.
Reich, Robert B. (1990), "Who is US?" Harvard Business Review (Ocak-ubat): 53-64.
Ritaine, Evelyne (1989), "La modernit localise?", Revue franaise de science politigue (Nisan):
154-177.
Uur, Aydn (1989a), "Bir Byk Srama: letiim Teknolojileri ve ki Byk ddia: 'letiim Devrimi'
ile 'Bilgi Toplumu', 1989 Sanayi Kongresi Bildirileri. Ankara: TMMOB Yay.
Uur Aydn (1989b), "Veri < reni < Bilgi < Bilgelik", Computer world Monitr 4 (27 Kasm).
Uur, Aydn (1993), "Japon lisi=reni+neri", Computer world Monitr 162 (11 Ocak).
Williams, Karel; Cutler, Tony; Williams, John (1987), "The End of Mass Production", Economy and Society
16 (3): 405-439.
Wriston, Walter B. (1990), "The State of American Management", Harvard Business Review (Ocakubat).
Yentrk, Nurhan (1993), "Post-Fordist Gelimeler ve Dnya iktisad blmnn Gelecei", Toplum
ve Bilim'in bu saysndaki makale.
167
I
ada iktisadi dnce tarihilerinden T.W.Hutchison, "ayet, Boisguilbert,
Cantillon ve zellikle Condillac'n fikirleri ngiliz klasik dnce sistemi tarafndan
tamamen gzard edilmeseydi; mkemmel bilgi ve (gelecee ait tm) bekleyilerin
doru olarak gerekletii varsaymlar zerinde bu derece younlalmasayd;
Cliffe Leslie, Keynes, Shackle ve dierlerinin protestolar gereksiz olur, yirminci
yzyln dengesizlikleri ve dalgalanmalar karsnda iktisat teorisi daha elverili
bir ekilde donatlrd" (Hutchison, 1988:380-1) demektedir.
Hutchison'n bu tesbitine hi dokunmadan A.Smith'in Astronomi Tarihi1 adl
eserinin de gnmze ulaan iktisat teorilerinin ekillenmesinde ihmal edilmi
olduunu syleyebiliriz2. Bugn bu esere geri dnlmesini 3 iktisadi dnce
tarihinin gizli kalm derinliklerini aydnlatmaya alan bilimsel bir meraktan
(*) Dr. A.Din Alada, .. Siyasal Bilgiler Fakltesi'nde retim yesidir.
1 The Principles which Lead and Direct Philosophical Enquiries: Illustrated by the History of Astronomy
Smith'in lmnden sonra 1795 tarihinde yaymlanmasna ramen, 1750'li yllarda kaleme alnd
tm yazarlarca kabul grmektedir. Bkz. Thomson (1984:324); Heilbroner (1986:15); Campbell (1971:
32n). Smith'in bu almas zerinde hassasiyetle durduu bilinmektedir. Nitekim, Smith, yaknda
lecei dncesiyle D.Hume'a yazd 16 Nisan 1773 tarihli, kk bir vasiyetnameye benzeyen
mektubunda bu genlik almasnn aa kmasn ve deerlendirilmesini istemektedir (Mossner
-Ross, 1987:168).
2 Astronomi Tarihinde nerilen erevenin modern iktisatta sadece Schumpeter tarafndan gelime
teorisinin inaasnda kullanld ileri srlebilir. Bkz. (Schumpeter, 1961: 64-102).
3 Gnmzde Astronomi Tarihim yeniden deerlendiren almalardan bazlar unlardr: Skinner
(1985); Skinner-Raphael (1982); Campbell (1971). Veblen'in "Place of Science in Modern Civilization"
ile "Idle Curiosity" adl eserleri ile Astronomi Tarihi arasnda benzerlikler bulan bir alma iin
bkz. Sobel (1984).
168
A. DN ALADA
169
II
Smith, Felsefi Aratrmalara Yol Gsteren ve Yn Veren tikelerin Astronomi Tarihi
ile zah adl eserinin balang blmnde, Locke, Hume ve Berkeley'in at
izgide insan zihninin hadiseler karsnda hi ekilleniine dair sistematik bir
ereve izmitir. Bu ereve nedir? Bilim felsefesine katk boyutu nerededir?
Smith'in bilime bak irdelendiinde iki farkl yntem dikkati ekmektedir. lki,
Newton'un fizik kuramn moral felsefeye tatbik etmek isteyen model-ina yntemini
(Hollander, 1984:691) benimseyen yaklamdr. Nitekim Smith, "kantlanm veya
kantlanmam ilkelerden yola karak, eitli olgular ayn zincirin halkalar olarak
biraraya getirip aklama" (Blaug, 1980: 56-7)5 yntemini izlemektedir. Ancak
Astronomi Tarihi dikkatle tetkik edildiinde Smith'in sonraki almalarnn teorik
erevesinin izilmesini salayan bu yntem yannda, sosyal bilimcinin konusunu
tekil eden insan davrann harekete geiren zihinsel muhakemenin mant ya
da metodolojisi zerinde tesbitlerde bulunmutur6. Bu anlamyla Smith'in, teorinin
kullanlmas veya yourulmasnda Newton'un metodundan ok uzak bir noktada
bulunduu anlalmaktadr (Hollander, 1984:691).
Smith'in 1750'li yllarda yazd eserinde izdii davransal erevenin ilk
aamas insan zihninin belirli bir andaki denge durumudur. Smith bu zihinsel
dengeyi insann peinde olduu "huzur, skn ortam" (1982a: 197) olarak ifade
etmektedir. Bilimin gelimesinden ticaretin bymesine 'skn' ortamnn gerekli
koul olduunu dnmektedir. Hukuk, dzen ve gvenlikle ifade edilebilen denge
ya da istikrar halinde Smith bireysel firmalarn gelieceine, sadece merak iin
bile olsa yeniliklerin gn na kacana inanmaktadr (Spengler, 1975:392),
(Campbell, 1971:33).
kinci aama, insann zihinsel dengesinin daha nceden hi tasavvur edilemedii
bir ekilde srpriz ya da ok etkisi ile "yklmas, dalmasdr" (Smith, 1982a: 35).
Zihin dengesi bir kere daldna artk balangtaki "skna geri dnmek
imknszdr" (1982a: 34). Bylece, insann zihinsel dengesinde hi yeri olmayan
srpriz faktr ile bugne ve gelecee dnk "akl yrtme mant geici olarak
ortadan kalkar" (1982a: 35). nsan zihninde beklenmedik bir hadise ile ortaya kan
fasla, Smith'in zaman boyutuna, dnden bugne, bugnden yarna srp giden
srekli ve sonsuz sayda blnebilir bir deiken olarak bakmadn, bu konuda
Berkeley'in zamann izaflii fikrini izlediini gstermektedir. Zira Berkeley'e gre
"zaman deil sre sonsuz sayda dilime ayrlabilir", "zaman bir duygu olduu iin
sadece (insan) zihni iinde yer alr", "birbirini izleyen fikirler silsilesidir zaman"
5 Zikreden Bura (1989: 47). Bir yazara gre, "Smith ve takipileri, Newton'un sisteminde, aslnda,
Kartezyen bak alarnn teyit edildiini, yani evrenin temelinde mukayese edilmez bir dzen,
uyum ve gzellik bulunduunu, grmektedirler" (Mini, 1974:88). Tersi bir gr iin bkz. D.Pokorny
(1978: 39n.)
6 Cf., Hollander (1984: 681).
170
A. DN ALADA
(Berkeley, 1948: 1.9). Acaba 'birbirini izleyen fikirler silsilesi', Smith'in izdii
zihinsel denge ile balayan srpriz duygusuyla beraber gelecek grnts tamamen
ortadan kalkan ve bir adm tede yeniden dengeye giden zihinsel halin kefi ile
devam eden tabloyu hatrlatmyor mu? Zaman boyutunun insan zihninde da
ralmas, durmas, genlemesini gsteren bylesi bir tablodan hareket eden Smith'in
bilimlerin izah etmeye alt hayat ierisindeki denge ile birlikte tahmin edi
lemeyen nesne ve hadiselerin insan mikrokozmozuna tesir ettii ve yn verdii
fikrini ele almas, onu "bilimsel izahn hakikatin dosdoru bir ifadesi olmad"
(Campbell, 1971: 35) dncesine gtrmektedir.
Smith, insan zihninde hi beklenmedik bir unsur olarak srpriz etkisi yapan
hadise veya grntlerin niin ortaya ktn Astronomi Tarihi'nde ele almam
olmakla birlikte Ahlaki Duygular Teorisinde bu sorunun cevabn bulmak
mmkndr. Zira srpriz etkisi ile ortaya kan belirsizliin neden ortaya kt
sorusu ancak Smith'in metafizik dnce ile rl ahlk teorisine bavurmakla
cevaplanabilir:
"...yanlma (duygusu) insanolunun alma gayretini srekli olarak hareket
halinde tutar, gelitirir" (Smith, 1982b: 183).
Smith'in taslan izdii, bilimler iin anahtar olan davransal erevenin
nc aamasnda, zihinsel dengenin yeniden kurulmas iin, ortaya kan srpriz
ile gelecee dnk davran normunu kaybeden insann en azndan balangtaki
dengeye yeniden dnme abas ele alnmaktadr. Burada dikkat edilecei gibi
balangtaki denge noktas Tl ile beklenmeyen hadisenin vuku bulmasyla iine
girilen belirsizlik an T2 arasnda doldurulmas, tamamlanmas icap eden bir
'boluk' ortaya kmtr7. Daha nceden hi tahmin etmedii hadisenin belir
mesiyle o andan itibaren gelecee ynelik tahayyl etme gc ortadan kalkan
(Smith, 1982a: 44) insann bu "boluu doldurmak" (Smith, 1982a: 42), yeniden
zihinsel dengesini tesis etmek iin kopan halkay tamamen olmasa bile ksmen
kefetmesi gerekmektedir. Zira Smith'e gre sebep-sonu zincirinde srpriz
duygusu ile 'kopan halkann' kefedilmesi ok nadirdir (Smith, 1982a: 42). Bu
noktada Smith, Hume'un ortaya koyduu 'tmevarm problemini' iliyor g
rnmektedir. David Hume, gemi ile gelecek arasndaki nedensel uyumluluu
salayaca umulan ihtimali hesaplamann snrlarna dikkati ektikten sonra,
gzlemlenemeyecek nesne ve hadiseleri gzlemlenebilir olanlardan karsamay
neren tmevarm metodunun sorununa iaret etmiti. Gemi ile gelecek zaman
tekil eden farkl iki zaman dilimin arasndaki mutlak uyumun hibir zaman
kantlanamayacan ileri sren 8 Hume'a gre, deney ve gzlemlerin sklna
ve okluuna bakarak gelecein tpk gemi gibi olacan varsaymak mantksal
7 Cf., Smith (1985:100).
8 D.Hume, An Abstract of a Book Lately Published Entitled a Treatise of Human Nature(1740), Keynes,
J.M. ve P. Sraffa (der.), 1938,15'den aktaran Popper (1980:369).
171
deil psikolojik bir boyut ierir. nk, "gelecek olaylar gzlemleyenleyiz" (Magee,
1982: 18-9).
Ancak David Hume'da gemi ile gelecek arasndaki boluun gelecee ait bir
bilgi noksanlndan kaynaklanyor olmasna ramen, Smith bu noktada belagat
hocas Lord Kames'den de farkl olarak boluun, insann zihninde tad bugne
ve gelecee dair beklenti ve tahminlerinden oluan bilgi seti iinde hi yeri olmayan
bir hadise ile ortaya ktn vurgulamas, onun, bu sebep-sonu halkasndaki
tkankla a posteriori bir yaklamla eildiini gstermektedir. Lord Kames (Home)
ise "gemi ile gelecek olaylar arasnda srekliliin akl veya deney ile salana
mayaca kabul edilirse geriye sadece sezgilerimiz kalr" (1758: 239) diyerek bu
soruna a priori yntem ile zm aramaktadr. Ancak a piori yntemin sz edilen
'eksik halkay' tamamlayacan syleyebilmek mmkn deildir. nsann tahayyl
gcn ortadan kaldran ve bugn ile gelecek iin aklc karar alma eylemini
durduran 'ok hadise' o an iin a priori bir sezgisel srecin de hareket alann
daraltr. Tamamen bireysel olan ve insann zihinsel srecinde yer alan bu hadise
ayet sezilebilseydi, zaten sezen birey iin mevcut olmazd; dolaysyla, sezgisel
yetenein 'eksik halka'y a priori ortadan kaldrmas mmkn olmamaktadr.
Bu anlamyla Smith'in a posteriori yaklam hocas (Stewart, 1982: 272) Lord
Kames'den daha gerekidir.
Smith 'ok hadise' ile insann zihninde bir boluk olutuunu ileri srdkten
sonra bu negatif uyarcnn ayn zamanda insann zihninde yeniden dengeyi
kurmak iin gayretini kamlayacan ve bu faktrn bir yenilik ve keif etkisini
de pekl gsterebileceini ifade etmektedir (Smith, 1982a: 45-6). te, felsefe
bu 'kaybolan halka'nn kefi iin srpriz hadisenin uyarc etkisi ile insan hayatnda
ve akl yrten bilimadamnn teori dnyasnda yer almaktadr. Bu yaklam
d'Alembert'in bilimsel keif ve mantn ihtiya ve kullanm zorunluluuna
balayan dncesinden tamamen farkldr (Wightman, 1982:10-11).
Beklenmeyen bir unsur olarak ortaya kan srpriz ya da hayal krkl duygusu
Smith'e gre bilimsel keif merakn da beraberinde getirmektedir. Zira bilimadam
Popperyen anlamda kendi iinde dorularla kapal bir dnya oluturmazsa,
kurduu veya kurmaya alt teori benzeri speklatif yaklamlarn gerek
olaylarla atmas zihninde ilk etapta karmaa meydana getirecek; bu karmaa
bilimsel merak yannda zihnini hayat karsnda ayakta tutabilme, zihnini teskin
etme abas onu ister istemez keif yapmaya, yeni nermeler sunmaya itecektir.
Dikkat edilecei gibi bu srecin Kuhncu bilim sosyolojisi ile de bir paralellii
bulunmaktadr9. Bilim adamnn srekli deimeye ak tuttuu teorik erevesinin
"yanllanabilirlii" (Popper, 1980:42), mutlak bilgiye ulamasnn imknszln
da gstermektedir1 . Smith'in nerdii davransal erevede bilgi deil a posteriori
9 Cf., Skinner-Raphael (1982:15) ve O'Brien (1979:142).
10 "Smith, niha, yerinden oynatlmaz hakikate ulamay amalamyor, bilgi sistemlerinin evrimine
inanyordu" (O'Brien, 1976:135).
172
A. DN ALADA
173
A. DN ALADA
174
175
176
A. DN ALADA
gstermitir.
Smith'in bir dier rnei de toprak sahiplii ile ilgilidir. Toprak sahiplii miras
yolu ile elde edilmi ve retken olmayan bir meslektir. Gsteri ve lks tketim
arlkl, ihtiaml yaayna ramen topraksahibi unu kendi kendine sormaktan
bir trl kendini alamaz: Elde ettiim gelirin nasl oluyor da hepsini tketemiyor,
bakalar ile paylamak zorunda kalyorum? Madd tketimin insann midesinin
kapasitesi kadar olabileceine dair basit ama byk hakikati farkettii anda
duyduu aknlk ve aldanma, Smith'e gre 'grnmez el'in ta kendisidir.
'Grnmez el' bir yanda btl (gurur ve kibir) ile itigal eden bireye belirsizlik
ve yanlma duygusu tarken (Davis, 1990: 347), dier yanda, bireylerin gerek
meslek seimleri, gerekse de fiili uralar neticesinde hi farkedemeyecekleri
ve bilmedikleri bir ekilde toplumsal menfaati ve refahn artmasna el vermi
olmaktadr. Toprak sahibinin debdebeli ama madd tketimi 'midesi ile snrl'
olan yaay ayn zamanda bu hayatn inaa ve idamesinde birok meslee kap
aarak, bir dizi insana geim frsatn farknda olmadan salamaktadr (Smith,
1982b: 184-185). Yanlma ya da belirsizlik duygusu bireyi srekli olarak ald
kararlarda, yapt tercihlerde bir anlamda doal bir uyar sistemi olarak alarak
bireyin davranlarna yn vermektedir. te bu nedenle Smith'e gre "insa
nolunun alma gayretini srekli hareket halinde tutan ve gelitiren, bu ya
nlmadr" (1982b: 183).
IV
Ahlk Duygular Teorisi'nde teolojik i rgs ile izah edilen yanlma duygusu
ve bu duyguyu bireylerin zihinlerine tayan 'grnmez el' Milletlerin Zengin
liinde dnyevileerek, "kamu mallarn salkl bir rekabet ortam yoluyla himaye
edecek ve bireyin rekabet savan ve rekabetten tama eilimlerini kontrol
edecektir" (Macfie, 1967: 62).
Smith'e gre piyasada ileyen rekabet, bireyleri kendi menfaatleri peinde
servetlerini arttrma abas iinde iken srekli olarak uyaran ve onlar disipline
eden bir kurumdur. Giriimcilerin piyasada "kazanma anslarna dair farkl ve
belirsiz beklentilere" (Richardson, 1975: 359) sahip olmalar, piyasada tam bir
serbesti iinde kazan peinde komalar ancak ve ancak rekabet kurumunun
salkl ileyii ile mmkndr.
Bireylerin gznde sabit dayanak noktalarn tekil etmesi (Lachmann, 1971:
50), bu anlamyla davranlara verdikleri gven duygusu ile bilgisizliklerini
azaltmas, bireylerin karlatklar belirsizliklere kar cevap kanallarn bul
malarna yardmc olmas, onlara, oyunun kurallarna gre oynand hissini
vermektedir. Bireylerin zihninde rakiplerinin ve kendilerinin ayn snrllklara
tabi olduklar inanc (Lachmann, 1971: 61) onlar davranlarna olan gven
duygusunu arttrmaktadr. te rekabet srecinin hem "arzu edilen hem de doal"
177
178
A. DN ALADA
Serbest rekabet bir kez norm olarak kabul edilir, ekonominin kendiliinden
ileyii bir politika olur ve merkantilist- dzenlemelere kar savunulursa, ku
rumlarn oluumunun da kendiliinden yasalar olduu ileri srlecekti. Gerekten
de Smith kurumlar yaayan canl varlklar olarak dnmektedir. nsanlarn
ihtiyalarna karlk vermeyen, insanlara hitap etmekten uzak den kurumlar
insanlarn talepleri ile attnda bireylerin zihinlerine belirsizlik ilve eder.
insanlarn kurumlar kendi ihtiyalarndan uzak bulduklar anda gvensizlikleri
artar. te bu gvensizlik ortam, belirsizliin ilemeyen kurumlar yoluyla ortaya
kt andr. Smith'e gre ayet mdahaleci bir sistem bulunmuyorsa, bireylerin
talepleri ile uyumlu, onlarn zihinlerini teskin edici yeni kurumsal dzenleme
kendiliinden oluacaktr. Bireylerin zihinlerinin teskin edilmesi veya bireylerin
uram olduklar belirsizliklere cevap kanallarnn yeni oluan ihtiyalara gre
kefedilmesi yeni kurumlarn da habercisidir. Smith'e gre bireylerin gelecei
ngrebilmeleri veya gelecek ufuklarnn nnn almas bireylerin zihinlerinde
yeniden bir dayanak noktas eklini alan ve sreklilik arzeden yeni kurumlama
ile mmkn olacaktr (Samuels, 1984:705). Bylece Smith'e gre, kurumlar "insann
evresi ile olan ilikisinin doal neticeleridir" (Campbell, 1971: 82).
Ahlk Duygular Teorisi'nde kendi kendisinin yargc olan insann doal ku
rumlarn mimar olduu dncesi (Macfie, 1967:68n) Milletlerin Zenginlii'nde,
"hipotetik ancak ampirik olmayan bir boyut tamayan doal hrriyet sistemi"nin
(Campbell, 1971: 57) bulunduu durumda banka, kt para gibi kurumlarn
oluumunun izahyla somutlamaktadr (Smith, 1981:480-81).
V
Grld gibi Smith'in Astronomi Tarihi'nde bilimsel keif mantnn izahnda
kullanlan analitik ereve aynen muhafaza edilerek Ahlk Duygular Teorisi ve
Milletlerin Zenginlii'nde nemli yeri olan yanlma veya belirsizlik unsurunun
izahnda bir dnme aleti olarak kullanlmaktadr. Son olarak, bireylerin ihti
yalarna cevap vermeyen kurumlarn varlnn yaratt belirsizliin ayn zamanda
bireylerin zihinlerini teskin edecek olan yeni kurumlarn oluumunu hazrlamas
srecinin tahlili, Astronomi Tarihi'nde kurulan erevenin kurumlarn kendili
inden oluumunun izahnda kullanldn gstermektedir. Aynen rekabet s
recinin aklanmasnda olduu gibi, Smith'e gre kendi kendilerinin yargc olan
insanlarn davran ve talepleri ile kurumlar arasndaki doru ilikinin sreklilii
ancak ve ancak, "halkn intikr ve stokuluk korkularna son veren... (iktisadi)
hrriyet sistemini tesis edecek hukuksal dzenleme ile mmkndr" (Smith, 1981:
534).
179
BBLYOGRAFYA
BERKELEY, G. (1948) Philosophical Commentaries A, A. Luce and T. E. Jessop (der.), The Works of
George Berkeley Bishop of Cloyne, iinde, cilt. 1, T. Nelson and Sons. Londra
BLAUG, M. (1980) The Methodology of Economics, Cambridge University Press. Cambridge
BURA, A. (1989) ktisatlar ve nsanlar, stanbul: Remzi Kit.
CAMPBELL, T. D. (1971) Adam Smith's Science of Morals, G. Alen and Unwin. Londra
CANTILLON- R. (1952) Essai sur la Nature du Commerce en Gnral, Paris.
DAVIS, J. R. (1990) "Adam Smith on the Providential Reconciliation of Individual and Social Interests:
Is Man Led by an Invisible Hand or Misled by a Sleight of Hand?", History of Political Economy,
22 (2), Yaz, s. 341-352.
GOLDSTEIN, H. (1981) Social Learning and Change, Tavistock Publ. NewYork
HAYEK, E A. (1986) The Road to Serfdom, ARK. Londra.
HILBRONER, R. L. (1986) The Essential Adam Smith, Oxford.
HOLLANDER, S. (1984) "Adam Smith and the Self-Interest Axion", iinde J. C. Wood (der.), Adam Smith:
Critical Assessments, iinde Londra ve Journal of Law and Economics, cilt. 20 (1), Nisan, 1977, s.
133-52.
HOSELITZ, B. E (1962) "The Early History of Entrepreneurial Theory" iinde J. J. Spengler - W. R. Ailen
(der.), Essays in Economic Thought: Aristotle to Marshall, iinde Chicago: Rand Mc Nally, s. 23457.
HUTCHISON, T. W. (1964) Positive Economics and Policy Objectives, Londra.
HUTCHISON, T. W. (1977) Knowledge and Ignorance in Economics, Basil Blackwell. Oxford.
HUTCHISON, T. W. (1988) Before Adam Smith: The Emergence of Political Economy, 1662-1776- Basil
Blackwell. Oxford-NewYork.
BN HALDUN (1986) Mukaddime, C. II., ev. Z. K. Ugan, MEGSB. Yay. stanbul
NSEL, A. (1991) "Siyasal Sre Olarak ktisadi Kalknma II", Birikim, 21, Ocak, sf. 12-13.
KAMES Lord (1758) Essays on the Principles of Morality and Natural Religion, Londra.
KREGEL, J. A. (1990) 'Imagination, Exchange and Business Entreprise iinde Smith and Shackle" in
S. E Frowen (der.), Unknowledge and Choice in Economics, London: Macmillan, s. 81-95.
LACHMANN, L. M. (1971) The Legacy ofMax Weber, The Glendessary Press. California.
MACFIE, A. L. (1967) The Individual in Society: Papers on Adam Smith, Allen-Unvin. Londra.
MAGEE, B. (1982) Karl Popper'in Bilim Felsefesi ve Siyaset Kuram, Remzi Kit. stanbul.
MINI, P. V. (1974) Philosophy and Economics: The Origins and Development of Economic Theory,
University Press of Florida. Florida.
MOSSNER, E. C. ve ROSS, I. S. (der.) (1987), The Correspondence of Adam Smith, Clarendon Press.
Oxford.
O'BRIEN, D.P. (1976) "The Longevity of Adam Smith's Vision", Scottish Journal of Political Economy,
23 (2), pp. 133-151.
PESCIARELLI, E. (1989) "Smith, Bentham and the Development of Contrasting Ideas on Entrepneurship",
History of Political Economy, 21 (3) Fall.
POKORNY, D. (1978) "Smith and Walvas two theones of science", Caradion Journal of Economics ,
XI, no. 3, Austos.
POPPER, K. (1972) "A Note on Berkeley as a Precursor of Mach and Einstein" Popper, K.R. Conjectures
and Refutations, iinde, Routledge and Kegan Paul. Londra.
180
A. DN ALADA
181
Adam Smith uses not only Newtonian model-building methodology but also a
behaviorial-psychological methodology: 'surprise', 'wonder' and 'admiration' are
the three sequential sentiments on which mental stimulus depends, thus helping
to explain the emergence of theory as an output of the mind.
According to Smith, such methodology firstly, explains why philosophy or
philosophy of science is an indisponsable part of the life. At this point critical
comparison can be made with Popper's Logic of Scientific Discovery.
As a distinguishing character of Smith's analysis, uncertaninty or 'deception'
play a central role in defining the ideal typology because active, sober, creative
entrepreneur's behaviour include error-making tendency.
Smith applies his methodology also to explain the formation of institutions
such as competition, money, banking and market.
>> eletiri
Teknoloji ve emek: Bir nc alma
Tlin ngen Hogr*
H. BRAVERMANN
LABOR AND MONOPOLY
CAPITAL: THE DEGRADATION
OF WORK
MONTHLY REVIEW PRESS
NEW YORK ve LONDRA 1974
4. BASKI, 456 SAYFA
183
mealesini yeniden tututuran bir bilim adamdr. Magdoff un, dostu ve mcadele
akadann mezar bandaki son szleri, hem Braverman'n kiiliinin ve yaamnn
hem de Labor and Monopoly Capital'in anlam ve neminin en zl an
latmdr.
"Harry, yaptn hibir biimde akademik doyum amacyla yazmad. O, sosyalist
dncenin yaylmasnda yararl ve anlaml olabilecek bir eyler syleyebilme
amacyla abalayan... tm gnn ve enerjisini alan Montly Review'den kendisine
kalan o ksack zamanlarda bile disiplinli ve tutkulu bir almayla, sosyalist
mcadelenin ve bunun ii snf iindeki hareketinin olanaklarn sorgulayan bir
insand..."3
Labor and Monopoly Capital'in katks, yalnzca sermaye birikiminin emek
srecinde yolat deiikliklere Marx'm kuramn uygulamakla snrl kalmaz.
Yapt, Taylorizmin sermaye asndan ele alnmasnn yolat tek yanl ve eksik
bak asn baaryla sergileyen ve emek adna bunu sorgulayan ilk alma olma
zelliine de sahiptir. Tekelci kapitalist aamann rn olan ve emek sreci olarak
ok az gelimesinden tr balangta fazla nemsenmeyen broyu ve bro
iilerini daha nce W. Mills (Beyaz Yakallar, 1951) ve D. Lockword {The Blackcoated
Worker: a Study in class consciousness, 1958) incelemilerdi. Braverman nceki
yaklamlardan farkl olarak, bro iini ve emekilerini gnmz ii snf iindeki
yeri bakmndan deerlendirir. Bu konuda ortaya koyduu tezler tartmal da olsa,
sosyalist politikalarn retilmesinde glk karan bir noktaya (ii snfnn tanm
ve kapsam konusuna) belli bir aklk getirmesinden tr olduka nemlidir.
Braverman'n temel sorunu ve almasnn gerek amac, ii snfnn doru
bir portresinin ortaya konmasdr. O'na gre sosyal snflarn, zellikle ii snfnn
net ve gncel bir profilinin bulunmamas son derece sakncal olup, Marx'm
kuramnn en gl olduu yerde zayf gzkmesine veya gsterilmesine neden
olmaktadr (s.13). te bu sorunu zmek amacyla Labor and Monopoly Capital'de,
endstriyel ve teknolojik gelimelerin, retim srecinde ve meslek yapsnda
yolat deiiklikleri ve bu dnmn snfsal konumlar ile ii snfnn kendi
iindeki farkllamas zerindeki etkilerini aratrr. zmlemeye, gnmzde
daha bir nem kazanan emein ikili karakterini (retken olan ve olmayan) sor
gulayarak balar ve Marx'n sonulandrmadan brakt, ada burjuva eko
nomisinin ise tmyle geitirdii bu konunun anlalmasn salayacak ve bylece
ada ii snfnn tanmlanmasn kolaylatracak ok sayda veri ortaya koyar
(s.412, 414, 423).
Bravermann ilk i olarak, Marx'n toplum ve teknoloji zerine yazdklarnn doru
bir yorumunu ortaya koymaya alr. Kendisi, Marx'n kuramnn teknolojik bir
determinizme indirgenmesine iddetle kar kmakta; Marx'n kapitalizmin
teknolojisini dikkatli bir rezervle, emein kapitalist rgtlenmesini ise tutkulu
bir dmanlkla ele aldna inanmaktadr. Bu balamda, dorudan Marx'm a
lmalarna dayanan Labor and Monopoly Capital'i, Marx'n tarih, toplum ve
3 H. Magdoff, Monthly Review, 1976-77, Cilt 28 (4), s.l ve 64.
184
185
yapmaya elverili bir kitle olmad ortadadr. Ancak burada Braverman' kendi
amalar ve varsaymlar asndan deerlendirdiimizde, broyu ele almasnn
yerinde bir seim olduunu grrz. in deersizlemesinin, igcnn niteliksizlemesinin ve retken olmayan emekten retken olana doru dnmnn
ve maddi yabanclama koullar asndan proleterlemenin en iyi
zmlenebilecei yer, bir kafa ii ve beyaz yakal alanlar alan olarak bilinen
brodur. Ayrca, snrl bir alannn incelenmesinin zmlemeye kazandrd
stnl de yazar ok iyi kullanr. Beyaz yakal bir fabrikaya, hatta bizzat bir
makineye dnen bronun ve bro retim hattnn derinlemesine zmlenmesi
(s.315, 343-49) Braverman'a, kapitalist gelimenin nemli elikilerini saptama
olana salar. Bir yanda, bilimsel ve teknik devrim ile gelien otomasyon sonucunda
almann giderek daha yksek bir eitim, beceri ve zihinsel kapasite gerektirmesi,
te yanda ise, iin niteliksizlemesi ve geni emeki kitlelerinin proleterlemesi
birarada gerekleir. Sonu, hem fabrikada hem de broda artan bir doyumsuzluk
ve yabanclamadr. Therborn, ada almann elikilerini ve bunlar gizleyen
yanlsamalar ok iyi gren Braverman'n, zellikle alanlarn niteliksizlemesi
ile itaatin srdrlmesi arasndaki ilikiyi son derece arpc bir biimde ortaya
koyduunu belirtir.4
Braverman, iin ve iinin niteliksizlemesi olgusuna dayanarak tanm gerei
olduka geni bir ii snf profili sunar. Bu profil ok tartmaldr. Kendisi, geni
ve kapsaml bir ii snf tanmyla ada pek ok Marksistten de ayrlr. rnein,
ii snfnn tanmlanmasnda ekonomik ltler (retken olan ve olmayan emek
ayrmna dayanan) yansra, siyasal (kafa ve kol emei ayrmna dayanan) ve ideolojik
(egemenlik ilikilerinin yeniden retilmesindeki rolne dayanan) unsurlarn varln
ngrerek olduka dar bir ii snf tanmna ulaan Poutantzas ile kartlk iin
dedir.
Gerekte Braverman kendi terminolojisiyle, rnein niteliksizleme ve ya
banclama kavramlarn kullanyla tutarl bir ii snf tanm yapar. Bu noktada,
belki yazarn baz kavramlar kullan biimini tartmak daha yerinde olacaktr.
rnein Braverman iin niteliksizlemesini, rutinlemesini ve yabanclamay,
maddi koullar asndan tanmlar. Kendisi ii snfnn yabanclamasn, "retim
aralar, rn ve rnn sonular zerindeki sahipliin bakasna devredilmesi
5
ve retim zerinde yabanc denetimin kabul" olarak grr. Benzer biimde,
Braverman'n ii snf tanm da tmyle nesnel, "kendiliinden snf olma"
unsurlar asndan yaplm bir tanmdr. Yazar yaptnda, Marx'n retim biimi
dzeyinde yapt snf zmlemelerinden yararlanmakta; somut toplum
zmlemelerindeki (rnein 18 Brumaire) kavramsal ereveye itibar etmemektedir.
Dorusu Braverman'n, Frankfurt toplumsal dncesi ile balayan ve giderek ada
Marksist bak asna egemen hale gelen snf bilinci, snfsal btnlk ve dayanma
4 G. Therborn, ktidarn deolojisi ve deolojinin ktidar, letiim Yay., 1989, s.48.
5 Braverman, "Work and Unemployment", Monthyl Review, 1975-76, Vol: 27 (2), s.18-31.
186
ile hegemonya gibi byk lde keyf unsurlara ve "kendisi iin snf" olma ni
telikleri asndan ortaya konan znel tanmlara duyduu tepkiyle, ubuu tersine
bkt grlr. Kendisi yerinde bir kaygyla, bir snfn ncelikle somut bir
resminde srar etmekte ve bu resmin ise ancak olgular temelinde elde edilebileceine
inanmaktadr.6
Braverman, snflar yalnzca mlkiyet temelinde zmlemez. O'na gre retim
aralar zerindeki sahiplik olgusuna dayanan snf konumlar, ada mlkiyet
ilikilerini temsil edici olmaktan uzaktr ve snflarn daha ok statik karakterini
yanstr (s. 25 ve 378). Braverman, dinamik bir tanm gelitirmenin nemini vurgular
ve bu tr bir tanmlamann gnmzde snfn btn olarak hareketinden ve bu
hareketin yasalarndan elde edilebileceini dnr. Mekanizasyon ve otomasyonun
gelimesi sonucu ortaya kan yeni mesleklerin ve ii snf kitlelerinin, snf
oluumlarn ve zellikle ii snf konumlarn nasl elikili duruma getirdiini
gren Braverman, srecin diyalektik hareketini yanstacak bir tanmlamann
nemini aklkla ortaya koyar. Braverman'n hakl olarak gndeme getirdii, ancak
ayrca kavramlatrmad dinamik snf tanmn, "elikili snfsal konumlar"
kavram ile daha sonra E.O. Wright gerekletirecektir. Poulantzas'n emasndaki
kadar dar bir snf tanmndan yana olmayan, ancak geni bir ii snf yelpazesini
de anlaml bulmayan Wright, Braverman'n proleterya iine yerletirme eiliminde
olduu baz cretli katmanlarn ii snfna yakn "elikili snfsal konumlar" iinde
ele almay nerir.
Braverman, Labor and Monopoly Capital'de ayrntl bir biimde inceledii
niteliksizleme ve proleterleme olgusundan hareketle ii snf adna sonular
karmad, Marx'n vizyonu hakknda aka bir eyler sylemedii iin, zaman
zaman ar eletirilere uramtr.7 Gerekten yazar, salt bir aratrmac nesnelliiyle
konuyu ele alr, herhangi bir politika nerisi ortaya koymaz. Kendisi, toplumsal
koullardaki hzl deiimin, ii snfnn ve snf mcadelesinin gelecei iin anlaml
ngrlerde bulunmay salayacak toplumsal deneyimlere olanak vermedii
grndedir. Yine de Braverman, ii snfnn gelecei konusunda karamsarla
dmez ve gelimi kapitalist lkelerdeki ii snfnn devrimci potansiyeli zerine
8
her trl gvene sahip olduunu sylemekten kanmaz. Ayrca, deitirmek
istediimiz dnyay tanmann, neleri deitireceimizi ve deime nereden
balayacamz bilmenin, devrimci dnmn somut politikalarn ortaya koymak
kadar, hatta ondan daha nemli olduu da yadsnamaz.
Sweezy nszde, yaptn Kapital (zellikle birinci cilt, drdnc blm) ile birlikte
okunmasn salk verir. Burada daha teye giderek, gnmz kapitalizminin i
leyiine ve elikilerine ilikin doru bir gr elde etmek isteyenlere Labor and
Monopoly Capital'in, Marx (Kapital) yansra, Sweezy, Baran (Tekelci Kapitalizm)
6 Braverman, "Two Comments", Monthly Review, cilt: 28 (3), s. 119-124.
7 Jand B. Ehrenreich, "Work and Consciousness", Monthly Review, Vol: 28 (3), s. 10-18.
8 Braverman, "Two Comments", Monthly Review,Vol: 28 (3), s.119-24.
187
ve Mandel (Ge Kapitalizm) ile birlikte okunmasn; ada snf sorunsal zerine
daha ayrntl bir bak as elde etmek isteyen titiz okuyuculara ise, Braverman'dan
sonra E. O. Wright ve Poulantzas gibi ada Marksistlerin yaptlarn nerebilirim.9
Burada kritik bir deerlendirmesini yaptm Labor and Monopoly Capital'in,
yalnzca akademik evreler iin deil, ii snfndan okuyucular iin de son derece
yararl bir bayapt olacana inanyor ve ge de olsa Trkeye kazandrlmasn
diliyorum.
9 N. Poulantzas, Classes in Contemporary Capitalism, Lowe and Brydone Printers Lmt., 1976; E. O.
Wright, Reconstructing Marxizm, Essays on Explanation and the Theory of History,Verso, 1991.
>> eletiri
Fordist moderniteden esnek
postmoderniteye mi?
Levent Ylmaz*
DAVID HARVEY
THE CONDITION OF
POSTMODERNITY
BASIL BLACKWELL
OXFORD 1990
189
190
191
192
emein daha deerlenmesini zaruri klan bir modeldir. Oysa bunun yansra, dnya
rekabeti artm, rekabete direnme koular olduka zayflam, irketler maliyetleri
ksma ve rekabete dayanabilme yollarn aratrma noktasna gelmilerdir. Sanayide
verimlilii artrma ve maliyetleri ksma ise yine bu dnemde youn iten karmalara
ve isizlie yol amtr. Ancak bu dnem, Fordist sanayinin dnya rekabetine
dayanamayan, maliyetleri esas olarak cretleri azaltarak dren yntemlerinin
uyguland dnemden farkllamtr. Firmalarn izledii yol ise az igc, yksek
verimlilik, bunun karlnda da mr boyu i garantisidir. Bu durum, ou Bat
lkesinde sendikal hareketlerin 1945 ncesine nazaran daha durulmasna neden
olmutur. Tm bu koullar sonucu, ayrca, dnya rekabeti karsnda firmalar, igc
koullarnn daha gevek olduu corafyalara doru kaymaya balamlardr. Yine
ayn dnemde devlet korumacl yava yava gcn ve etkinliini yitirmeye
balam, gmrk pazarlar artk ulusal ekonomileri destekleyemez hale gelmitir.
Nihayetinde ise globallemeye doru hzla yolalan, yerelliklerin ancak bu dnya
ekseninde nem kazand ve nispeten zerkletii, rnlerin de sonu olarak i
ve d pazar koullar dolaysyla farkllat esnek retim biimi ortaya kmtr.7
ok kaba hatlaryla...
Sonu olarak Harvey, Postmodernite olarak adlandrdmzn koullarn bu
dnemin ekonomi politiindeki dnmlerin mmkn kldn sylyor. Bunu
formle ediinin en aka belirdii yer ise kitabnn 340-341. sayfalarnda olu
turduu tablo. Bu tabloda Harvey, Fordist modernite ile esnek Postmodernite
arasndaki geii belirgin klmaya alyor.
Bu yaz Harvey'nin btn kitabn zetlemeyi hedeflemiyor: rnein Harvey'nin
bir baka nemli aks olan Zaman-Mekn Daralmas'nn zerinde durduu nc
ana blme ve Postmodernite olarak adlandrlan karsndaki tercihlerini beyan
ettii drdnc ana blme deinilmiyor. Ayrca birinci ve ikinci ana blmlerinin
de yeterince tartld ve akland iddia edilemez. Bunlar bu yaznn eksikliidir...
Ancak eksiklikler sz konusu olduunda, yine bu yaznn, Harvey'nin kitabnn
eksikliklerinden de sz etmedii grlecektir. Bu trden argmanlar herhalde
bir tantma yazsnn dnda gelitirmek gerekir.
7 Bu konunun Trkede bu terimlerle tartlmas olduka yeni bir dneme tekabl ediyor. Bu konuda
zellikle bkz: alar Keyder'le Sylei, "Ulusal Devletin Krizi", Defter, Nisan-Temmuz 91, No: 16, s.
7-37. Ayrca yine bu konuda Aydn Ugur'un Monitr dergisinde yaymlad bir dizi yaz: "irketler
ve Kltrel klim, 3 Haziran 91, "irketler ve Programlarn en Kkls: Zihinsel Program", 10 Haziran
1991, "Bir Uluslararas Firma, Drt Ulusal Eda", 17 Haziran 91, "Firmalar Biricik Klan", 1 Temmuz
1991, "Japon isi=reni art neri", 11 Ocak 1993.
tantm
Post-Fordizm ve mekn
AYDA ERAYDIN
POST-FORDZM VE DEEN
MEKNSAL NCELKLER
ODT, MMARLIK FAKLTES YAYINLARI
KASIM 1992
213 SAYFA
Eraydn'n kitab, nce adyla sonra da hemen ilk satrlaryla, Trkiye'den pek az
kifin gittii, haritas karlmam bir alana gtryor okuyucuyu. Bu, bil
diimizden ok farkl bir corafya: Biraz engebeli, arpc, biraz da kavranmas
zor bir corafya. Bu yeni corafyann iki temel elemanndan biri, az ok okur yazar
herkesin bildii, bilmese bile "post" n eki sayesinde bir yerlerden duymu olmas
ok muhtemel bir kavram: "Post-Fordizm". Bu corafyann ikinci eleman ise, hemen
herkesin gndelik yaamnda bile ska kullanld, bunun iin bildii, bildiini
sand, ama kimsenin zerinde pek de durmad, bir kitap balnda grmeye
almad, daha dorusu hakknda kitap yazlacak lde nem atfetmedii bir
kavram: "Mekn". Eraydn'n kitab, ncelikle "mekn" konusunu alkn ol
madmz bir biimde ele al, bunu gnmzde yaadmz ve ksaca da
"Post-Fordizm" olarak adlandrdmz deiimlerle ilikilendirme abalarndan
tr en azndan Trkiye iin ilk adm olma niteliini tayor ve her ilk adm gibi
de vgy hakediyor.
Eraydn, "dnyann yaamakta olduu Fordist retim sisteminden Post-Fordist
retim sistemine gei srecini, byle bir srecin meknsal boyutlarn tartmak
ve gelimekte olan lkeler iin bu srecin anlamn tartarak, konuyu Trkiye
gndemine sanayileme ve meknsal gelime politikalar balamnda tamak" (s.l)
amacyla kyor yola. Son on ylda retim sistemleri zerine yaplan kuramsal
almalar ile ounlukla gelimi lkelerin deneyimlerine dayal bu almalarn
"gelimekte olan lkeler" asndan irdelenmesi, Eraydn'n kitabnn balca dayanak
noktalarndan biri. nce esnek retim srelerinin, Fordist retim tekniklerinin
yerini almasyla gelimi lkelerde yaanan uyum sreleri, ardndan da tm bu
srelerin azgelimi lkeler asndan anlam ve olas sonular tartlyor kitapta.
Eraydn zellikle de "gelimi kapitalist lkelerde ortaya kan yeni retim yaplarnn,
gelimekte olan lkelerde deiik yansmalar olaca ve bu lkelerin Fordist retim
dneminden farkl olarak, kendilerine zg yapsal zelliklerini ve birikimlerini
kullanabileceklerini" (s.2) ve bunun da sanayileme ve meknsal ynlendirme
politikalar balamnda nemli frsatlar yarattn vurguluyor.
Eraydn, kitabnn nemli bir blmn Trkiye'nin 1980 sonrasnda yaad
194
195
corafya balantlarna ilikin olarak hele hele Trkiye'de hi kefedilmemi yeni yollar
aabilecekti.
Eraydn'n kitabna ilikin olarak vurgulanmas gereken bir dier nokta da kitaba
neredeyse katksz diyebileceimiz lde "ekonomist" bir bak asnn hakim olmas.
Bu zellikle de "Trkiye'nin deien koullara uyum sreci" balkl blmde be
lirginleiyor. 1980 sonrasnda Trkiye'nin yaad yeniden yaplanma salt ekonomik
ynleriyle ele alnrken, bu dnmn politik/ideolojik/kltrel/toplumsal boyutlar
birka cmle dnda hemen hi ele alnmyor; 12 Eyll'n Trkiye'ye giydirdii deli
gmleinden hi sz edilmiyor. Bu da kitabn bence temel katks olan mekna bakn
ciddi lde zedeliyor. Sonuta da mekn, salt ekonomik belirleyenleri olan bir deiken
olarak ele alnyor. Bylelikle de corafya disiplinindeki zengin tartmalarn zn
oluturan, meknn oluumu srecine ok ynl bakabilme abalarnn okura
ulatrmak istedii mesaj yerine ulamam oluyor.
Kuramsal dzeydeki eksikliklerine ve tartmalarn felsef/epistemolojik n
cllerine girmekteki ekingenliine -dolaysyla da kafalarda yaratt ka
rkla- karn Eraydn'n kitab post-Fordizm ve zellikle de corafya/mekn
konularndaki tartmalar bu orak topraklar okuruna aktaryor olmasyla ya
amakta olduumuz dnm kavramak isteyen herkesin zerinde durmas
gereken, dikkatle okunmay hakeden bir alma.
OUZ IIK
tantm
Ge kapitalizm
ERNEST MANDEL
LATE CAPITALISM
VERSO EDITION
LONDRA 1978
196
197
tantm
Srat ve siyaset
PAUL VIRILIO
VITESSE ET POLITIQUE:
ESSAI DE DROMOLOGIE
GALILEE
PARS 1977
151SAYFA
198
199
tantm
200
201
202
uluslararas ekonomiye daha ileri bir teknolojik dzeyde katlabilmek iin zaman
daha aklc kullanma gerei ile kar karyayz. nc frmalardaki akm gl
bir sele dntrmek, herhalde 1990'l yllar iktisat politikasnn temel u
ralarndan biri olabilir. Olmaldr da.
Yazarlar tekrar kutluyor, baarlarnn srmesini diliyorum.
OKTAR TREL
tantm
A THEORY OF CAPITALIST
REGULATION: THE US EXPERIENCE
NEWLEFT BOOKS
LONDRA 1979
390 SAYFA
Dnr G. Canguilhem dzenleme kavramnn tanmn Encyclopedia Universalis'te yle yapar: "nceleri birbirlerine yabanc olan birok hareket ve eylemin
ve bunlarn sonu ve etkilerinin, baz esas ve kurallara gre ayarlanmasna (ad
justment) dzenleme denir."
Ekonomideki dzenleme yaklamn anlayabilmek iin nce, J. Piaget'nin bu
yaklama epistemik adan katksna bakalm. Piaget. Dzenleme kavramn alt
dzeyde inceliyor.
1. Basit fizik sistemlerindeki dzenleme: Sifon mekanizmasndaki suyun boalp
tekrar ayn dzeyde dolmas gibi.
2. Termodinamik dzenleme: Prigogine'nin "dissipatif" (dalan) yaplarnda
olduu gibidir. Belirli bir noktann evresinde dengeler oluur.
3. Uyarclara (stimulus) uyum gsteren dzenleme: Vcut ss, vcut sistemini
deiik artlar altnda korumaya alr.
4. Sistemin korunmas yeniliklere uyum salamay gerekli klar: Biyolojik yap
deien koullara kendisini uyarlar.
5. Biyolojik yaplar dnerek yeni biimler alr; bunlar dnce ve toplumsal
davranlar ve/veya ilevlerle ilgilidir.
6. Edinilen bilgilerle insan veya toplum yeni biimler oluturacaktr.
Dzeylerin ilk tutucu, drdnc ve beinci evrimci ve sonuncu devrimci
dzenlemeleri iermektedir. Birinci ve ikinci dzeyler sistemin korunmasna ynelik
203
204
205
206
tantm
Piore ve Sabel'in kinci Sna Eik adl kitab yayn tarihi olan 1984'den itibaren
yaplan tm post-Fordizm ve esneklik tartmalarnda srekli olarak referans
gsterilen bir kitap haline gelmitir. zellikle post-Fordist retim biimi olarak
ortaya kt ileri srlen esnek uzmanlama ve Japon modelinde ilki, yani esnek
uzmanlama, tanm olarak ilk kez Piore ve Sabel'in bu kitabnda kullanlmtr.
Bu anlamda kinci Snai Eik esneklik tartmalarnda ilk elde deerlendirilmesi
gereken nemli bir yapt olarak nmzde durmaktadr. Dolaysyla, bu kitab
okumadan bu kitabn ileri srd ya da bu kitapla balayan birok tartmay
anlamak mmkn deildir.
207
Kitabn adn oluturan "snai eik", zgl bir retim organizasyonu biiminden
bir dierine gei anlamna gelmektedir. Bu geilerin ilki kitle retim teknolojisi,
ikincisi ise esnek retim teknolojisidir. Birinci eik retimde Fordist tekniklerin
yaygnlamasdr. kinci eik ise esas olarak kitle retiminin iflas etmesi ve ok
amal makinalarn kullanlmasdr. Dolaysyla Piore ve Sabel btn bir endstri
tarihini bu geilerle aklamaya almaktadr.
Yazarlara gre 19. yy'n banda kitle retimi ve esnek uzmanlama olmak zere
iki tr teknolojik gelime seenei mevcuttu. Kitle retiminin tm dnyada
uygulanan bir model haline gelmesi Amerika'nn Birinci Dnya Sava srasnda
kitle retiminde gsterdii baarya ve politik glerin etkisine dayanmaktadr.
ddiaya gre kitle retimi teknik bir stnlk salad iin deil politik olarak
tercih edildii iin gndeme gelmitir.
Kitabn ana rgsn oluturan kitle retimi, vasfsz igc ve zel amal
makinalar kullanarak, byk leklerde yaplan standart mal retimini ifade
etmektedir. Bu retim sisteminin dier zellikleri de kitap boyunca yle zet
lenmektedir: Yksek kr marj, yksek cret, dk tketici fiyatlar, yksek yatrm,
anonim irket yaps (iletme organizasyonu olarak) ve Keynesi politikalar (mak-,
ro-dzenleyici olarak pazarlarn dzenlenmesini salar).
Kitle retiminin toplumsal gelimenin sadece bir yann gsterdiini syleyen
yazarlar, ulus, devlet oluumunun bu gelimenin dier yann oluturduunu
sylemektedirler. Ayrca kitle retiminin beraberinde bir kitle tketimi toplumu
yarattndan bahsedilir. Bunun sonucunda ise yatrmlar talebe ok duyarl hale
gelmekte, retim ve dayankl tketim mallarnda planlama nem kazanmakta
ve endstriyel ilikiler ekil deitirmektedir.
Piore ve Sabel'e gre iktisadi krizler retim ile tketim arasnda oluturulmu
olan dengenin bozulmasdr. 1960'larn sonunda dnyann krize girdiini dnen
yazarlar krizi be ayr dneme ayrmlardr. Bunlar srasyla unlardr: 1. Dnem
1960'larn sonu ve 1970'lerin bandaki sosyal huzursuzluklar, 2. dnem dviz
kurlarnn dalgalanmas, 3. dnem 1973-79 yllarndaki petrol fiyat artlar ve
tarmsal rn talebinin artmas, 4. dnem 1979-1983 aras Iran Devrimi, 5. dnem
1980'lerdeki ABD'deki yksek faiz oranlarnn yaratt ekonomik durgunluk.
1980'lerdeki krizin bir arz sorunu olarak balayp daha sonra talep krizi haline
dnt iddia edilir. Krizi oluturan esas sebep piyasalarn standart mallara
olan doygunluudur ve artk kriz kitle retiminin krizi haline gelmitir.
Piore ve Sabel ABD'nin 1960'lardaki krizden rn eitlemesi yoluyla,
1970'lerdekinden ise uluslararas retim yaparak kurtulduunu iddia etmektedirler.
1980'lerdeki krizi ise byk irketlerin snai retim organizasyon biimini de
itirerek amaya altklarn, dolaysyla artk esnek uzmanlama dneminin
baladn ileri srmektedirler. nk birok irket yaam standardn arttrp
ileri daha insan yapmaya, monotonluu azaltmaya, ileri dnml hale
getirmeye, esnek ynetimi desteklemeye ve retimin esnekliini arttrmaya
ynelmitir.
208
209
210
tantm
Toplumsaln skm
ANN GAME
211
212
sylem, maddi olan bireylerle bir dsallk ilikisi iinde olmayp, pratiktir.
Szgelimi, felsefe ya da daha genel olarak toplumsal dnce, kyasland
'gerek'ten daha az ya da daha ok gerek deildir. Felsefi sylem gerek dnya
zerine yaplm bir yorum ya da bu gerek dnyay baka bir sylemsel dzeyde
yanstan bir ayna deildir. Bizzat felsefi sylem gerek dnyann oluturulmasna
katlr. O bakmdan bilgi de sylemsel bir pratik olup, tm pratikler gibi ik
tidar/bilgi ebekelerinde retilir ve eanl olarak da bu ebekelerin reticisidir
(9).
Durum sosyoloji iin de pek farkl deildir. Sosyolojik nesneler de (modern
toplum, endstriyel ya da kapitalist toplum) ayrcalkl bilgi stats salama
bakmndan benzer bir tarzda ilev grr. Sosyolojide nesnenin metinsellik-st
(extra-textual) gnderge olarak anlalmas, sosyolojik bilgiye bir ayna stats
kazandrr. Ama zellikle sosyoloji balamnda, bu statyle elikili bir durum
szkonusudur, aslna baklrsa. Sosyoloji, teoriletirdii eyin, modern toplumun
bir rn olduunu belirtir. Buna gre, sosyoloji, modernitenin bir rn olmas
nedeniyle, modernitenin kendi kendisini sorgulama ve anlama giriimidir. Bu,
sosyolojinin toplumsal olarak retildiini kabul etmek demektir. Sosyoloji, yeni
doan tarihsel oluuma elik eden bir teori olarak aklar kendisini. Ve ayn za
manda, sosyoloji toplumun btnyle ilgilenen bir disiplindir. yleyse, sosyolojinin
nesnesiyle euzanml olduu sylenebilir. Sosyoloji toplumun dinamiiyle, tarihin
hareketiyle euzanmldr. te bu dinamii sorgularken de, kendi kendisini
sorgulam olur. Toplumsal kendisine nesne olarak alrken, kendini de bir nesne
olarak ele alabilir. te yine aynayla kar karyayz.
Gelgelelim, sosyolojinin dnmsel bir toplum bilimi olduu eklindeki bu
iddia, bir meta dzeye doru yaplan bir sramayla, metinsellik-st bir gereklik
zeminine gndermede bulunmakla elikili bir konumda bulur kendisini. Bir
btnsellik olarak kavranan toplumsaln yansmas olma sfatyla sosyoloji de
bir btndr, hakikattir. Ama burada gzden karlan nokta; sosyolojiyi aklamada
zorunlu olarak yine sosyolojik kavramlarn devreye sokulmasdr. 'Modern top
lumun geliimi', 'snf mcadelesi', 'rasyonelleme' gibi kavramlar sosyoloji ta
rafndan sylemsel olarak retilmitir. Sosyolojiye ilikin anlatnn topluma ilikin
anlatyla rtmesini salayan budur aslnda. stelik, sosyolojinin kendisini tarih
disiplininden ayrtrabilmesinin en salam gerekesi de yine bu noktadan bulunup
karlr. Bu dnmsel yanstma kapasitesi sosyolojiyi tarihten ayran temel
gedir. Genel olarak savunulan gr, her iki disiplinin de gerei nesne edin
melerine karn, tarih kendi teoriletiriminin farknda deildir; kendisini tarih
iine teorik olarak dahil etmekten acizdir ve dolaysyla geree gml ve ondan
farkllamam bir durumda srdrr mevcudiyetini. Oysa sosyoloji, tam da
dnmsellii sayesinde edindii zbilinliliin salad destekle tarihin zerine
kabilir. ster snf mcadelesi olsun, isterse rasyonelleme, toplumsal dinamikler
toplumu tarihsel aamalar boyunca tar ve sosyoloji imdi ulatmz yerin, en
son noktann bilincini ifade eder. Bu son ise kkenlerde yatar: Modern toplumun
213
214
dair iddialarda bulunmaz; tam tersine, buradaki merkezi ilgilerimden biri, daha
sonraki yeniden yazmlara davetiye karan bir analiz biimi gelitirmektir" (8).
Metinleri birbirlerine gre, birbirleriyle tokuturarak yeniden yazma esnasnda
patronun kendisiyle sekreterini bir birim, bir beden olarak betimlediini, sekreterini
bir mttefik, evlilie dayal gnll bir birliin paras olarak betimlediini buluruz(120). Bir ykden brne geerken, Hegel'in kle-efendi diyalektii y
ksnn, ya da felsefi jargonla sylendikte, zbilinleraras tannma sorunlar
ve mcadele yksnn Hegel'in anlattndan daha karmak olduu iddiasyla
karlarz. Patron, sekreterinin kendisini tanmasn arzulamakta, ama bu tanma
teki bir zbilincin tanmas olamamaktadr nk patron sekreterini kendisine
gre olumsuz bir iliki iinde konumlandrmaktadr, sekreterini bamsz bir
zbilin olarak alglamamaktadr(125).
Avustralya'nn en nl plaj olan Bondi'yi tantan turistik brorler bir baka
alemdir. Gemi, imdiyle ilikili olarak ve imdi baznda temsil edilirken, haritalar
kartlm bir krsal blgenin kefinden duyulacak hazlara davetiye kartlrken
ne gibi elikilerin boyverdiklerini grrz. Bu grme/gsterme ilemi esnasnda
zaman zaman Barthes'in, zaman zaman da Benjamin'in anlattklar ykler devreye
girer. Turistik brorlerde gemi bir dizi ikili kartlklar araclyla retilir, nostaljik
sosyoloji paradigmasnn hi de yabancs olmad ikili kartlklarla: Zenaat-kitlesel
retim, nitelik-nicelik, kr-kent, aylaklk-i. Bu esnada garip paradokslar boygsterir.
"Zenaat ve nitelik tarihin metalatrlmas iinde metalar. Tarih, turistik gezide,
tketilmeye elverili birtakm rnlerin ambar haline gelir". Gemi, yalnzca
metalamakla kalmayp, rahatsz edici olmayan, huzur iindeki bir dnem olarak
betimlenir. Gemite bask, fark, ya da sreksizlik yoktur. O gnler bugnlere
varmak iindir (164).
Ve bu analizler okuyucu sonul bir 'anlam'a yneltmez; analizin sonucunda tehis
ve yarg yoktur. Yaplan, metinlerin birbirleriyle beraber okunup tokuturulduklar
bir yazm pratiidir. Bu pratiin bilekeleri de birbirlerine indirgenemeyecek olan
yklerdir. ykler, olgu ve kurgu, teori ve kurgu, sosyolojik sylemdeki teorik
ve ampirik arasndaki kartlklar yerlerinden etmenin birer aracdrlar. Bylece,
Ann Game, teoriletirmeyi geni anlamda bir yazma pratii olarak, daha dar
anlamda ise bir yk anlatma olarak dnmenin bize hangi imkanlar amakta
olduunu aratrmaktadr. Teorileri ve analizleri, onlar hakknda yeniden yazma
giriimlerini davet eden birer yk biimine brnr. Bu biim iinde, yazan
znenin konumu sorgulanmaya sonuna kadar aktr. Yeni yazmlarla bu konum
da eletirilip sorgulanabilir. Canalc olan nokta, bu sorgulama ihtiyacn bizzat
analizin her admda duyuruyor olmasdr. Yazan zne, epistemolojik zne, tarihin,
dilin, toplumsaln, kltrn bulamad, bunlarn zerinde ve tesinde yer
letirilmi bir konuma trmanmaya almaz. Ortaya koyduu sylemse, hakikat
ve bilgiye dair iddialarn sklmesine yaplm bir katkdr(190-191.).
Ann Game'in davetiyesi toplum bilimleriyle uraan toplulua postalanmtr.
Ann Game, Avustralya'daki bir niversitede, University of New South Wales'de
215