You are on page 1of 215

5 6 - 6 1 BAHAR 1 9 9 3

Erol Taymaz
Kriz ve teknoloji
Nurhan Yentrk
Post-Fordist gelimeler ve
dnya iktisad iblmnn gelecei

42

Alain Lipietz
Uluslararas iblmnde yeni eilimler:
Birikim rejimleri ve dzenleme tarzlar

58

David Harvey
Esneklik: Tehdit mi yoksa frsat m?

83

Deniz Yenal & Zafer Yenal


2000 ylma doru dnyada gda ve tarm

93

Paul Hirst & Jonathan Zeitlin


Esnek uzmanlama ve ngiliz imalat
sektrnn rekabeti baarszl

115

Murat Gven
stanbul tekstil sanayiinde retim faktrlerinin
ekonomik ve meknsal dalm rntlerinin
baz zellikleri zerine

130

Aydn Uur
letiim, iletmecilik ve rgt sosyolojisinin
ilk randevusu: "A tarz rgt modeli"

148

A. Din Alada
"Astronomi Tarihi"nden "Milletlerin Zenginlii"ne
A. Smith'de yanlma faktr

167

ELETR

Tlin Ongen (Hogr)


Teknoloji ve emek: Bir nc alma

182

Levent Ylmaz
Fordist moderniteden esnek postmoderniteye mi?

188

KTAP TANITIMI

193

DERGLERDEN

216

BRKM YAYINCILIK
VE TC. LTD. T. ADINA SAHB

Murat Belge
YAYIN YNETMEN

Tanl Bora
REDAKSYON KOMTES

Ulus Baker
Necmi Erdoan
Ouz Ik
Mehmet Kk
Blent Peker
Erol Taymaz
56. SAYI EDTR

KAPAK: Charlie Chaplin, "Modern Times"

Erol Taymaz
SORUMLU YAZILER MDR

Tanl Bora
KAPAK VE SAYFA DZEN TASARIM

Ali Artun mit Kvan


UYGULAMA

Filiz Burhan
DZG

Maraton Dizgievi
OFSET HAZIRLIK

letiim Yaynlar
KAMERA VE FLM IKI

PerkaA..
KAPAK VE BASKISI

Ayhan Matbaas
YAZIMA ADRES
Konur Sok. 24/4 Kzlay 06640 Ankara
Tel. 425 36 00 425 20 71 Fax: 425 18 15
BRKM YAYINLARI
Klodfarer Cad. letiim Han
Caalolu 34400 stanbul
Tel. 516 22 60 Fax: 516 12 58

YAYIN DANIMA KURULU

Aydn Uur / Deniz Kandiyoti


Isenbike Togon / Jale Parla
Seluk Esenbel / alar Keyder
lkay Sunar / Korkut Boratav
Sureia Foroqhi / Reat Kasaba
Alain Duben / irin Tekeli
Tosun Arcanl / Fatma Ikda
nsan Tunal / Mahmut Mutman
MeydaYeenolu / Kemal nan
Levent Kker / mit Cizre
lhan Tekeli / Aye Bura
Huricihan Islmolu - nan
Aykut Karsu / Ahmet nsel
Zafer Toprak / mit Hassan
Asu Aksoy / Nurhan Yentrk
Faruk Yalva / erif Mardin
Reit Canbeyli / Asaf Sava Akat
Nilfer Gle / Nihal Kara
lber Ortayl / Ouz Oyan
Aye nc / mr Sezgin
Burhan enatalar / Galip Yalman
Ouz Ik / Atilla Eralp
Bra Ersanl - Behar / Zafer Yenal
Deniz Yenal / Korkmaz Alemdar
nal Nalbantolu

Bu sayda...

Toplum ve Bilim'in bu saysnn konusu, kapitalizmin ekonomik yenidenyaplanmasnn krizi balamnda post-Fordizm ve retim rgtlenmesindeki
gelimeler. 1960'larn sonlarndan itibaren kapitalist dnya ekonomisinin bir krize
girdii, bu krizin sadece ekonomik dzeyde kalmad, tm toplumsal ilikilerde
nemli dnmlere tank olunduu ynnde yaygn bir kan var. Tartlan,
toplumsal ilikilerde kkl dnmler olup olmad deil, bu dnmlerin
kapsam, nedenleri, yeni "frsatlar" ve yeni toplumsal oluumlarn bu "frsatlar"
deerlendirebilme potansiyelleri, oluyor.
Bu tartmalarda "evre lkeler", "nc Dnya", "azgelimi lkeler", "ge
limekte olan lkeler" gibi amaca uygun deiik isimlerle adlandrlan Trkiye
tr lkelerin dnya ekonomisindeki konumlarnda nemli deiiklikler olabilecei,
bu lkelerin snai geliimlerinin yn ve temposunun etkilenebilecei, toplumsal
ilikilerinde (uluslararas iblmnde alabilecekleri konumlarna da bal olarak)
kkl deiimler olabilecei/olduu syleniyor.
Kriz, ayn zamanda "karar an" demek. Yeni oluumlar, gelecekte ne olaca,
toplumsal ilikilere konu olan aktrlerin imdiki (bilinli) mdahalelerine bal.
Bu nedenle krizin ve yeni-yaplanmalarn aklanmas ve anlalmas zellikle
daha zgr ve eitliki bir gelecek zleyenler iin nemli olmal.
Erol Taymaz'n "Kriz ve Teknoloji" balkl yazs, ekonomik kriz ve teknolojik
gelime ile ilgili bellibal yaklamlarn eletirel zetini sunarak Fordizm ve
post-Fordizm kavramlarn inceliyor. Bu yazda zmni olarak sadece gelimi lkeler
gznne alnyor. Nurhan Yentrk'n "Post-Fordist Gelimeler ve Dnya iblm
zerindeki Etkileri" balkl yazsnda ise, zel olarak post-Fordist gelimelerin
dnya iblmn nasl ekillendirecei ve gelimekte olan lkelerin sanayileme
politikalarn nasl etkileyecei tartlyor. Aydn Uur'un "letiim, letmecilik
ve rgt Sosyolojisinin lk Randevusu: A Tarz rgt Modeli" balkl yazs,
iletmeler-aras "a tipi rgtlenme" modelini konu ederken, emek srelerindeki
deiimlerin kltrel vehelerini de ele alan, bu srelerde "enformasyon"un
konumunu ve anlamn aklayan bir makale. Deniz ve Zafer Yenal ise, kapitalizmin

4
yeni uluslararas yaplanmasnn ve teknolojik gelimelerin gda ve tarm eko
nomisindeki grnmn ele alrken; "gda dzenleri" ve "yeni biyo-teknolojiler"
literatrn tartyorlar. Murat Gven, "Metropol-i Sanayi Komplekslerinin
Yapsal zmlemesi"ni konu alan makalesinde, stanbul tekstil sanayiinde farkl
leklerdeki kurulularn ekonomik ve coraf rgtlenme biimleri zerine ampirik
zmlemeler sunuyor. Bu rnekte kk lekli kurulular iin meknsal r
gtlenmenin nemi gsteriliyor. Bu saymzda eviri yazya yerverildi. D
zenleme Okulu'nun nde gelen kuramclarndan A.Lipietz uluslararas iblmnde
ortaya kabilecek yeni eilimleri ele ald makalesinde, dnya kapitalist ekonomisi,
modernizasyon ve bamllk teorisyenlerinin uluslararas iblmndeki ya
planma ve eilimleri kavramsallatrma biimlerine kar metodolojik uyarlar
getiriyor. Hirst ve Zeitlin'in yazs ise, ngiliz imalat sanayiinin kn inceleyerek
"esnek uzmanlama" yaklam dorultusunda politika nerileri gelitiriyor. Harvey,
igc piyasalar ile retim srelerindeki esneklik eilimi ve kltrel-politik alanda
postmodernizm tartmalarnn konusunu tekil eden dnmleri sosyalist bir
bak asndan ele alyor.
Toplum ve Bilim'in elinizdeki says, kapitalizmin yeniden-yaplanma srecinin
dar anlamda sistemsel etkisi belirgin olan, iktisad vehesi ile ilgili. zleyen saylarda,
bu srecin baka vehelerini ele almay planlyoruz. nmzdeki saynn,
"Ulus-Devlet; Ulus ve Devlet"e ilikin olmas ngrlyor. Daha sonra, "politikann
alanndaki, kamusal olann konumundaki deiim; ve yurttalk konumunun
muhtemel yeni anlamlar" ile ilgili; corafya ve mekn kuramndaki deiimlerle
ilgili saylar tasarlanyor.
EROL TAYMAZ

KRZ VE TEKNOLOJ

Kriz ve Teknoloji
Erol Taymaz*

1. Giri
1973-74 "Petrol oku"ndan sonra nce gelimi lkelerin, daha sonra da dnyadaki
hemen her lkenin ekonomilerini nemli lde etkisi altna alan ekonomik kriz
gnmzde hl alamad. nceleri "Petrol oku"na bal geici bir olgu olarak
kabul edilen krizin sreklilii ve iddeti artk tartma konusu deil. Fakat krizin
nedenleri, balangc ve geliimi, krizden etkilenen lkelerin ekonomilerindeki
yeniden-yaplanma sreleri, krizin gelimi ve gelimekte olan lkelerin ekonomik
ve toplumsal geliim srelerine etkisi, krizin politik ve kltrel/ideolojik boyutlar
zerine youn tartmalar devam ediyor.
Bu yazda mevcut ekonomik krizi aklamaya alan farkl yaklamlar zet
lendikten sonra, kriz ve teknoloji arasndaki iliki incelenecek. Yazy kriz ve
teknoloji arasndaki iliki ile snrlamamzn nedeni, bu yaklamlarn hepsinde
hem krizin oluumunda, hem de kriz dnemindeki yeniden-yaplanma srelerinde
(yeni) teknolojilere zel bir arlk verilmesi. Teknolojinin, kriz srecinde belir
ginlemeye balad sylenen yeni ekonomik, politik ve ideolojik oluumlar
nemli lde etkiledii/ekillendirdii yolunda neriler, almamz kriz ve
teknoloji arasndaki ilikiye younlatrmamzda nemli bir etken.
almamz kriz ve teknoloji ilikiler etrafnda younlam olmasna ramen,
bu tartmalarn ok geni bir alan kapsadn zellikle vurgulamamz gerekiyor.
Kriz ve teknoloji arasndaki ilikiler, aslnda kriz konusundaki tartmalarn sadece
bir kesimini oluturuyor. zellikle (postmodernizm tartmalar balamnda)
kltrel alandaki deimeler, politika ve devlet yapsndaki deimeler, krizin
ve kriz srecinde olumaya balayan yeni ilikilerin/oluumlarn sendikalar ve
(*) ODT Ekonomi Blm retim yesidir. (Bu makaleyi titizlikle okuyup hatalarn azaltlmasna
yardm eden Oktar Trel hocamza teekkr ediyorum. Erol Taymaz)

EROL TAYMAZ

ii hareketleri zerindeki etkileri konularnda son derece nemli ve ilgin tar


tmalar yaplyor. Bu tartmalarda krizin doas ve bu kapsamda yeni tekno
lojilerin etkisi srekli gndeme gelen bir konu. Bu nedenle, krizi btn boyutlaryla
incelemeden nce, krizin nedenlerini ve (bu nedenler arasnda en nemlisi gibi
gsterilen) teknoloji konusunu incelemek sadece bir balang olarak ele alnmal.
(Kriz zerine genel bir alma iin bkz. Keyder, 1981.)
Bu almada esnek uzmanlama, tekno-ekonomik paradigma ve dzenleme
okulu olarak bilinen yaklamlar inceledik. Teknolojik deiimin uzun dalgalar
zerindeki etkisi zerine zgn katklar olan Mandel'in almalarna ayrca
deindik. Bu yaklamlarn bir arada incelenmelerini ve karlatrlabilmelerini
mmkn klan ortak zellikleri var. lk olarak bu yaklamlarn hepsi, kinci
Dnya Sava'ndan 1970'lere kadar sren dnemde gelimi lkelerdeki ekonomik
yapy Fordizm veya bu kavramla adet zde tutulan kitlesel retim kavram
temelinde tanmlyorlar. kinci olarak ekonomik krizin 1960'larn sonu veya
1970'lerin banda ortaya kt ve "Petrol oku"nun krizin iddetini (belki)
arttrd fakat nedeni olmad konusunda gr birlii mevcut. Son olarak
mikroelektronie dayanan "esnek" teknolojilerin krizden kta ve (post-Fordist)
gelecekte nemli bir rol oynayaca genel kan. Bu ortak noktalara ramen s
na/kapitalist geliimin dinamikleri ve bu balamda krizin nedenleri, etkileri ve
(post-Fordist) gelecein tanmlanmasnda nemli ayrlklar mevcut.
Makale genel olarak iki kesimden oluuyor. lk be blmde bu yaklalarn genel
kuramsal yaps, Fordizm ve kriz konusunda syledikleri ve post-Fordist yap
lanmalar konusundaki grleri zetleniyor. Sonraki blmde ise kriz ve
teknoloji arasndaki ilikiler, bu yaklamlar erevesinde, inceleniyor.
2. Kriz
Ekonomik kriz ilk nce kendisini gelimi kapitalist ekonomilerdeki retim ve
retkenlik art oranlarndaki dlerde gsterdi. 1970'lerde gelimi lke
devletlerinin ald eitli tedbirler, sorunu zmek bir yana, baz iktisatlara
gre krizi daha da younlatrd. Bu dnemde yaygnlaan ve derinleen krizin,
daha nceki kapitalist krizlere kyasla nemli bir fark vard: retim art oranndaki
hatt retimdeki dmelere ramen fiatlarda bir dme grlmyordu. Durgunluk
(stagnasyon), genel ve srekli hat artlaryla (enflasyon) beraber devam edince
yeni bir kavram daha gelitirildi: stagflasyon.
Krizin zamanlamas ve iddeti lkeler arasnda nemsiz farkllklar gstermesine
ramen, en byk kapitalist ekonomi ile ilgili veriler kriz konusunda bir fikir
verebilir. Tablo l'de, 1970'lere kadar kapitalist lkeler arasndaki kudreti ve s
tnl tartmasz olan ABD ekonomisiyle ilgili baz veriler zetlenmitir. Krizin
balang tarihi konusunda gr birlii olmad iin 1965-1973 dnemiyle ilgili
veriler ayrca gsterilmitir.

KRZ VE TEKNOLOJ

TABLO 1
ABD ekonomisinde ortalama yllk byme ve isizlik oranlar (yzde)

Dnem

Snai
retim
art oran

1950-65
1965-73
1973-81
1981-90

5.4
5.1
2.8
2.5

Emek
retkenlii
art oran

3.4
2.4
0.8
1.0

isizlik
oran

4.8
4.5
6.7
7.0

Enflasyon
oran

2.3
4.7
8.1
4.4

Gerek
cretler
art oran

1.9
0.7
0.5
-0.2

Notlar: Emek retkenlii tarm-d kesim ortalamasdr. Enflasyon, GSMH zmni deflatrnden hesaplanmtr. Reel cretlerin
hesaplanmasnda saatlik cretler ve enflasyon oran kullanlmtr.
Kayn.: Snai retim, enflasyon ve gerek cretler, IMF, International Financial Statistics; isizlik, OECD, Labour Force Statistics;
emek retkenlii, Bureau of Labor Statistics, Employment and Earnings.

TABLO 2
ABD'de retkenlik art oranlar (yllk ortalama, yzde)

Emek retkenlii
Btn tarm-d kesimler
malat sanayi

1950-65

1965-73

1973-81

2.48
2.75

2.14
2.77

0.5
1.52

1.77
2.10

1.17
1.96

O.1
0.76

Toplam faktr retkenlii


Btn tarm-d kesimler
malat sanayi

Not: retkenlik art oranlar evrimsel etkilerden arndrlmtr.


Kaynak: Baily, 1984: 232.

Tablo l'de grld gibi, 1970'lerden itibaren btn ekonomik deikenler


ABD ekonomisinin nemli bir krize girdiini gstermektedir. Snai retim ve emek
retkenlii art oranlarnda nemli dmeler olurken, isizlik ve enflasyon oranlan
da hzla artmtr. (Enflasyon oran 1980'lerde, eski dzeyine kadar olmasa da
ksmen drlebilmitir.) Bu arada reel cretlerin art oranlarnda da nemli
dler olmutur. Hatta Reagan dneminde reel cretler mutlak olarak da
d(rl)mtr. (1979-1990 dneminde ABD'de reel cretler % 9 dm
tr.)
Kriz tartmalarnda nemli bir yer tutan retkenlik art oranlarndaki dmeler
zerinde biraz daha durmak gerekiyor. Tablo l'deki retkenlik verileri emek
retkenlii ile ilgili. Fakat emek retkenlii krll belirleyen tek etken deil. Emek
retkenlii art oran derken, sermaye/hasla oranndaki azalma sonucu krll
arttrmak olas. Bu nedenle toplam faktr retkenlii daha aklayc bir deiken
olabilir. Tablo 2'de emek retkenlii ve toplam faktr retkenlii art oranlar

EROL TAYMAZ

ayn dnemler iin gsterilmitir. Bu tablodaki veriler de, her iki retkenlik de
ikeninde 1970'lerde nemli dmeler olduunu gsteriyor. Bilindii gibi, zellikle
uzun dnemler iin kullanlan retkenlik verilerinin gvenirlilii, kamu kesimi
faaliyetlerin ounda retkenliin hesaplanamamas, kalite deiimlerinin ve
yeni rnlerin etkilerinin (yeterince) yanstlamamas gibi sorunlar iermektedir.
Fakat bu sorunlara ramen retkenlik verilerinde 1970'lerdeki dler ekonomik
krizin iddetini yanstabiliyor.
Krizle ilgili verilere tekrar dnmek zere bundan sonraki blmlerde krizi
aklamaya ynelik deiik yaklamla inceleyeceiz.
3. Yeni-Smithi kuram: Esnek Uzmanlama
"Esnek uzmanlama", Amerikal aratrmaclar M.Piore ve C.F.Sabel'in 1984'de
yaynladklar The Second Industry Divide kitabnda gelitirdikleri ve zellikle
akademik dnyada hayli etkili olan bir gr. Bu gr, tarihsel deiimin
merkezine piyasalardaki deiimi yerletirmesi nedeniyle Elam (1990:10) tara
fndan hakl olarak yeni-Smithi yaklam olarak tanmlanmtr.
Esnek uzmanlama kuramnn temeli, snai rgtlenme biimlerinin kitlesel
retim ile zenaat retimi, yani esnek uzmanlama olarak ikiye ayrlmasna dayanr.
Kitlesel retim, standart rnlerin niteliksiz igc ve zel-amal makineler
kullanlarak byk lekli retimi olarak tanmlanr.
Esnek uzmanlama ise, kitlesel retimin tersi: kalifiye iiler ve esnek, genel-amal makineler kullanlarak deien, eitli rnlerin kk lekli imalt
olarak tanmlanmaktadr. (Piore ve Sabel, 1984: 4, 17). Yeni-Smithi kuram bu
kavram iftine dayanmasna ve bu rgtlenme biimlerinin birbirine stn ol
madn sylemesine ramen, bu kuram "esnek uzmanlama" olarak tanmlan
yor.
Kitlesel retim ve esnek uzmanlama iki ayr snai rgtlenme biimi veya
teknolojik paradigma olarak aklanyor. Piore ve Sabel'in (1984) almasnda
bu iki kavram daha ok tarihsel genelleme biiminde kullanlrken, Hirst ve Zeitlin
(1991: 2) bu kavramlarn ideal-tipik modeller olduunu belirtiyor. Bu anlamda
ne kitlesel retim, ne de esnek uzmanlama zsel olarak dierine stndr.
Bu teknolojik paradigmalarn uzun dnemde varolabilmesi iin belirli mikro
ve makro dzenleme sorunlarnn zlmesi gerekir. Burada kullanld anlamda
"dzenleme" kavram, daha sonraki blmde inceleyeceimiz "dzenleme
kuram"ndan esinlenmi bir kavram olmasna ramen farkl bir balamda kul
lanlyor (Piore ve Sabel, 1984: 4-5). Dzenleme sorunlar farkl biimlerde
zlebilir; bu nedenle kitlesel retim ve esnek uzmanlama farkl kurumsal yaplarla
birlikte var olabilir.
Kitlesel retimin en nemli mikro-dzenleme sorunu, her piyasada arz ve talebin
dengelenmesi (Hirst ve Zeitlin 1991: 3-6). Kitlesel retimde, baka rnler iin

KRZ VE TEKNOLOJ

kullanlamayan pahal zel-amal makineler kullanld iin piyasalarda istikrar


salanmas nemli bir sorun. Bu sorun ksmen de olsa ancak byk firmalarn
piyasalar etkileyebildii koullarda zlebilir. Esnek uzmanlama iin en nemli
mikro-dzenleme sorunu, retim birimleri (firmalar/iletmeler) arasndaki ibirlii
ve rekabetin dengelenmesi iin kaynaklarn yeniliklere ak bir ekilde kullanlmas
sorunu. Bu sorun iki ayr kurumsal erevede alabilir: kk ve orta lekli
firmalarn oluturaca "snai blgeler" veya byk, ademi-merkeziyeti firma
ve/veya firma gruplar.
1930'lardaki Byk Bunalm'n gsterdii gibi, byk firmalarn piyasalarda
istikrar salama abalar kitlesel retimin merkezi dzenleme sorununu ze
memitir. Bunun iin toplam talebin dzenli bir ekilde bymesini salayacak,
piyasalardaki belirsizlii ve dalgalanmalar azaltacak makro dzeyde kurumlar
gerekir. kinci Dnya Sava sonras dnemde gelien Keynesi "refah devleti",
makro-dzenlemeyi salayan en nemli kurumlardan biridir.
Esnek uzmanlama, piyasadaki deiikliklere, kalifiye iileri ve genel-amal
makineleri sayesinde daha rahat uyum salayan esnek teknolojik yapsyla mak
ro-dzenlemeye daha az ihtiya duyuyor. 19. yy'daki serbest rekabeti dnemde
olduu gibi fiat mekanizmas arz ve talebi dengelemekte nemli bir rol oynar.
Fakat esnek uzmanlamann ayrdedici zelliklerinden biri olan piyasann kk
bir kesimine ynelik uzmanlam retim, byk lde fiat-d rekabete da
yanacana gre fiat mekanizmasnn rolyle ilgili bu vurgu ar grlebilir.
Kitlesel retim ve esnek uzmanlama, ideal-tipik modeller olarak ele alndnda,
somut koullarda birlikte var olabilir. rnein kitlesel retim modelinin yaygn
olduu durumda bile, bu sistemlerde kullanlacak zel-amal makinelerin tasarm,
montaj ve bakm ileri esnek uzmanlama modeline uygun olarak yaplabilir.
Fakat farkl sistemler ayn anda kullanlsa bile belirli bir dnemde bu modellerden
biri egemen teknolojik paradigma olarak ekonomik geliime damgasn vurur.
Belirli dnemlerde hangi teknolojik paradigmann egemen olaca, teknolojik-ekonomik zellikleri temelinde nceden belirlenemezse de, piyasann b
ykl ve yaps en nemli belirleyici/seici unsur olarak grlmektedir. Bu
konuyu amadan nce Piore'nin piyasalar, iblm ve retkenlik arasndaki
ilikiler zerine daha nceki almalarna deinmekte fayda var.
Bilindii gibi A.Smith'e gre bir toplumdaki retkenlik iblmne baldr.
blm gelitike
1. daha az faaliyete younlaan iilerin becerileri geliecek,
2. bir faaliyetten dierine geiteki gereksiz zaman azaltlacak, ve
3. bir faaliyete younlaan iiler, o faaliyeti gelitirebilecek yenilikleri bulacaklar,
bylece retkenlik artacaktr. Smith'e gre, iblmn belirleyen temel etken,
piyasalarn bykldr. Ancak piyasalar geniledike her iinin sadece bir
faaliyette almasn salayabilecek retim leine ulaabilmek mmkn
olacaktr.

10

EROL TAYMAZ

Piore (1980: 61-62) iblmn belirleyen piyasann byklne etken


daha ekler: rnlerin standartlamas, piyasadaki talebin istikran ve piyasadaki
talebin belirsizlii. rnein bir firma standart paralar ve modller kullanarak
ok sayda farkl rnler retebilir. Bu durumda paralarn standartlatrlmas
iblmn gelitirebilir.
blmnn uygulanmas zel-amal makina ve ekipmann kullanlmasna
bal olduu lde talepteki istikrarszlk iblmn azaltan bir etken olacaktr,
nk zel-amal makineler o rne olan talep azald zaman baka faaliyetlerde
kullanlamayacak, sermaye, istikrarszlk orannda dnemsel olarak eksik kul
lanlacaktr. Bu durumda genel-amal makinelerin daha dk iblm d
zeyinde kullanlmas uygun olabilecektir. Talepteki belirsizlik de benzer bir etkide
bulunacaktr.
Piore'ye gre iblm ve piyasann zellikleri arasndaki bu ilikiler ada
snai ekonomilerdeki byk, tekelci sektr ile kk, rekabeti sektr eklinde
ikili yaplarn olumasna neden olur. Bu snai yapnn igc piyasalarndaki
karl ise, (ABD'de genellikle beyaz ve erkeklerden) oluan yksek cretli, istikrarl
bir ekirdek igc kesimi ve (zenci ve kadnlardan oluan) dk cretli, istikrarsz
igc kesimi arasndaki ikiliktir. (Piore, 1980: 55. Piyasalardaki belirsizlik ve
istikrarszln ikili yaplarn olumasna yol aabilecei baka iktisatlar tarafndan
da belirtilmitir. rnek olarak bkz. Carlton, 1979.) Tahmin edilebilecei gibi byk,
tekelci sektr talebin daha dzenli, istikrarl ve belirli olduu rnlerin imaltnda
kitlesel retim yntemleri kullanarak uzmanlarken, esnek uzmanlama ise,
talebin istikrarsz ve belirsiz olduu, rn tasarmnda hzl deiiklikler olan
sektrlerde yaygnlaabilir. kili yaplarla ilgili bu aklamalara yaplan vurgu Piore
ve Sabel'in daha sonra ortak yazdklar The Second Industrial Divide kitabnda
nemini kaybetmitir. Bu kitapla birlikte, iki yapnn ayn anda deiik/tamamlayc
alanlarda bir arada bulunmas zerinde fazlaca durulmamaktadr; artk sorun,
iki paradigmadan birinin seilmesi sorunudur.
Piore ve Sabel'e gre 19. yy'da, Sanayi Devrimi'ni yaayan lkeler zenaat retimi
(esnek uzamanlama) ile kitlesel retim arasnda bir seim yapmak durumundayd
(Birinci Snai Ayrm). Bu iki paradigma teknolojik-ekonomik adan bir dierine
stn olmad halde, belirli toplumsal ve politik ilikiler sonucu kitlesel retim
yntemleri tercih edildi ve bu paradigma egemen hale geldi. Kitlesel retim
yntemlerinin egemen hale gelmesi, doal olarak esnek uzmanlamann baz
sektrlerde kullanlmasna bir engel deildi. Fakat asl belirleyici olan, otomobil
imalt gibi nemli, nc sektrlerde kitlesel retim yntemlerinin yaygnlamas
ve belirleyici olmasyd, ilk defa Ford'un T-modeli otomobil imaltnda kulland
bant zerindeki seri-retim sistemi, kitlesel retiminin Fordizm, simgesi oldu,
hatt kitlesel retim ile ayn anlamda kullanlmaya baland. Kitlesel retimin
egemenlii kinci Dnya Sava sonras pekierek 1970'lere kadar srd. Bu
dnemde byk tekelci firmalar ve Keynesi refah devleti, fiyat rekabetini, yeni

KRZ VE TEKNOLOJ

11

rnlerin gelitirilme srecini, toplam talebin geliimini dzenleyerek kitlesel


retimin devam edebilecei mikro ve makro kurumlar oluturdu.
Fakat bu geliim sreci, kitlesel retimin snrlarna dayanmaya balad. Bu
nedenle 1970'lerde yaanmaya balanan kriz, gerekte kitlesel retime dayal snai
gelime tarznn kriziydi. Bu krizin temel nedenleri,
1. otomobil, beyaz eya gibi kitlesel retimin egemen olduu ve gelimenin
motoru olan dayankl tketim mallan sektrlerinde piyasalarn doymaya balamas
(talebin art hznn dmesi) ve
2. geliri artan tketicilerin artk daha eitli mallar talep etmesiydi (piyasalarn
paralanmas).
3. Ayrca ekonomilerin uluslararaslamas, artan uluslararas rekabet ve Petrol
okunun etkisiyle piyasalarda yaygnlaan belirsizlik ortam, retim art oran
larndaki istikrarszlk kitlesel retim iin nemli engeller haline gelmiti. Gittike
uluslararaslaan ekonomik ilikiler, Keynesi ulusal devletlerin kitlesel retimin
ihtiya duyduu dzenleyici ilevlerini yerine getirmelerine de engel oluyordu.
Gelimi snai toplumlarda krize ilk tepki, mevcut kitlesel retim ve makroekonomik kontrol sisteminin glendirilmeye allmas olduu (Sabel, 1989:
20). Devlet, iveren ve ii kurulular ulusal cret ve fat dzeylerini dzenlemek
iin l korporatist kurumlar oluturdu. Firmalar, kitlesel retimin mantyla
(lek ekonomilerinden faydalanmak iin) retim leini arttrarak birim
maliyetlerini drmeye alt. Yerel piyasalar iin tasarlanm rnler daha da
standartlatrlarak dnya piyasalarna sunuldu (Ford ve General Motors'un "dnya
arabas"). retim yeniden-rgtlendi ve emek-youn sreler dk-cretli
blgelere aktarld. Fakat bymeyi yeniden canlandraca umulan bu politikalar
tam bir baarszlkla sonuland.
Kitlesel retimin krizi derinleirken, yeni gelien mikroelektronik teknolojilerin
de katksyla yeniden canlanan zenaat retimine (esnek uzmanlamaya) doru
bir eilim balad. Bir yanda, kk ve orta lekli firmalarn younlat snai
blgeler geliirken, dier yanda byk firmalarn kk, grece zerk birimlere
blnmesi eklinde ademi-merkeziyeti eilim yaygnlat. ki farkl utan ortak
bir yapya doru bu eilimi, Sabel "ikili yaknlama" olarak tanmlamaktadr (Sabel,
1989).
Esnek uzmanlamaya dayal yeni snai blgelere rnek olarak Kuzey talya'da
"nc talya" olarak bilinen blge ve Almanya'da Baden-Wrttemberg gs
terilmektedir. Piore ve Sabel'e gre bu blgeler esnek uzmanlamann srd
rlebilir bir gelime modeli olduunu gstermektedir. Bu blgelerde younlaan
kk ve orta lekli iletmeler bir iliki a oluturmakta, iletmeler birbirlerine
taeronluk yaparken retim bilgisini paylamakta, bir firmann salayamayaca
eitim, aratrma, kredi temini gibi faaliyetler ortaklaa yrtlmektedir. Firmalar
arasndaki ibirlii ve rekabet ile sermaye-emek ilikileri yerel politik yaplanmalar
vastasyla dzenlenmektedir. Baarl blgelerde, firmalar arasndaki rekabetin

12

EROL TAYMAZ

cretlerin drlmesi, yoluyla deil, rn ve retim srelerindeki yenilikler


ile yrtlmesini tevik eden kurumsal yaplar oluturulmutur. Snai blgeyi
oluturan firmalar birbirlerine piyasa mekanizmasnn dnda "gven" ilikileriyle
de baldr ve firmalar yksek yenilik temposunu srdrmek iin gerekli olan
firmalar-aras bilgi ak ve paylamn piyasa-d mekanizmalarla gerekle
tirmektedir. Kk ve orta lekli iletmelerin oluturduu bu yapya esnek
uzmanlama denilmektedir: bu yapdaki iletmelerin her biri, gittike artan oranda
eitlilik isteyen piyasann sadece bir kesiminde uzmanlamtr; fakat iletmelerin
bir btn olarak retimi esnektir, deien piyasa koullarna kolaylkla adapte
olabilmektedir.
Esnek uzmanlama temelinde rgtlenmi iletmelerin rn esnekliinin iki
nedeni vardr. lk olarak, retim sistemine katlan iletmelerin bileimi deitirilerek
hzla dei (tiril) en piyasann talep ettii rnler retilebilmektedir. Ska vur
gulanmasna ramen bu yntem, firmalar arasnda gven ilikisinin salanmas
iin gerekli uzun-dnemli ilikileri koparaca iin daha nceki varsaymla e
limektedir. kinci olarak, iletmeler kalifiye iilerin kulland genel amal
makinalarla kendi retimlerinin esnek olmasn salamakta, yani deien rn
taleplerine kolaylkla uyum salayabilmektedir. Saysal kontroll (NC) takm
tezghlar, robotlar, esnek imalt sistemleri (FMS) gibi mikroelektronie dayal
yeni esnek teknolojiler bu balamda nem kazanmaktadr.
Kk ve orta lekli firmalar arasndaki ilikilerde bu ynde deiiklikler
olurken, byk firmalar da grece zerk birimlere ayrlp kendi iinde benzer
ilikiler gelitirmeye almaktadr.
Ksaca zetlersek, kitlesel tketim piyasalarnn doymas ve tketicilerin artan
lde rn eitlilii talep etmesi sonucu 1970'lerde gelimi lkelerde kitlesel
retime dayal geliimin snrlarna dayanlmtr. Bu lkeler kinci Snai Ayrm'n
eiindedir: ya mevcut dzenleyici kurumlarn genilemesi, uluslararas Keynesilik
ve devasa firmalar ile standart rnlerin kitlesel retim ve tketimi egemen olmaya
devam edecek, ya da rn eitlilii ve hzl teknolojik yeniliklere dayanan esnek
uzmanlama egemen olacaktr. Bu iki paradigmann uluslararas ekonomide
beraber olmas da mmkndr. Bu durumda eski kitlesel retim sanayileri az
gelimi dnyada kurulurken, yksek-teknoloji sanayileri ve geleneksel beceri
ve yeni teknolojilerin birlemesi ile yeniden canlanan, takm tezghlar, giyim,
tekstil gibi rn eitliliinin nemli olduu sektrler sanayilemi lkelerde
kalabilecektir (Piore ve Sabel, 1984: 279). Esnek uzmanlama ile kitlesel retim
arasndaki tercihin karmak g ilikilerine bal olduu ve nceden kestirilemeyecei sylenmesine ramen, esnek uzmanlama hem teknolojik-ekonomik
olarak daha geerli, hem de (iilerin geleneksel becerilerini yeniden-kazandklar)
daha insan bir alternatif olarak sunulmaktadr. Bu balamda esnek uzmanlama,
gelimekte olan lkelere bir sanayileme stratejisi olarak sunulurken (Schmitz
1989), ngiliz imalt sanayisi iin de kurtulu yolu olarak nerilmektedir (Hirst

KRZ VE TEKNOLOJ

13

ve Zeitlin'in bu sayda yaynlanan makalesi).


Dier kuramlara gemeden nce esnek uzmanlama kuramnn drt temel
sorununu vurgulamamz gerekiyor. lk olarak, btn yntem (Hirst ve Zeitlin'e
gre) ideal-tipik model olarak sunulan kitlesel retim-esnek uzmanlama ikilisine
dayanmaktadr. Niin sadece bu iki modelin seildii ak deil. Ayrca, bu
modellerde ak ekilde retim lei - rn teknolojisi - retim teknolojisi - i
rgtlenmesi - igcnn nitelii gibi farkl alanlar arasnda birebir karlk olduu
varsaylyor. rnein standart rnlerden byk lde retmek iin zel amal
makinalar ve retim bantlarnda alan niteliksiz iiler gerekiyor (kitlesel retim).
Fakat bu durumda aslnda karmak bir rn reten sadece bir sektrn (otomobil
sanayi) bir blm (mekanik imalt atlyesi) iin geerli olan model genelletirilmi
oluyo. Bir retim hatt gerektirmeyecek kadar basit tkenmez kalem, vida, somun,
rulman gibi paralarn retimi bu kitlesel retim tanmna smyor. (Bu konuyu
"Fordizm ve Teknoloji" blmnde ayrntl olarak inceleyeceiz.)
kinci olarak bu kuram gelitiren aratrmaclarn da belirttii gibi belirli bir
tarihsel dnemde kitlesel retimin her alana yaygnlamas sz konusu deil.
nk, en azndan, kitlesel retim zel amal makinalar gerektirdii iin, bu
(standart olmayan) makinalarn retiminde esnek uzmanlamann kullanlmas
gerekir. Ayrca, kitlesel retim yntemlerinin uygulanamayaca kadar talebi dk
saysz rnn (uak, gemi vb. ulam aralarnn imalt) retiminde de esnek
uzmanlama zorunlu. ki paradigma ayn anda kullanlacana gre, Birinci ve
kinci Snai Ayrmlarn anlam egemen teknolojik paradigmann seilmesi ol
maktadr. Fakat bu aratrmaclarn yazlarnda "egemen" paradigma tanm
lanmad gibi, kitlesel retim ve esnek uzmanlama ile ilgili temel istatistiki verileri
de bulmak mmkn deil (Williams vd., 1.987).
nc olarak, "esnek uzmanlama" aslnda iki ayr biimde tanmlanyor:
kitlesel retimin tersi anlamnda (zel rnlerin genel amal makinalarla re
tilmesi, zenaat retimi) ve belirli bir blgedeki firmalar arasnda kurulan zgl
iliki a (network) anlamnda. kinci tanm, ancak geerlilii pheli yeni bir
varsaym ile, iliki ana katlan btn firmalarn zel rnleri genel amal
makinalarla rettii varsayld zaman birinci tanm da ierebiliyor. Fakat, sk
sk kullanlan Japonya rneinde olduu gibi, bu tip iliki alarnda kitlesel retim
yapan firmalar da nemli olabiliyor.
Son olarak, esnek uzmanlama kuram krizin zamanlamas ve iddetini tam
olarak aklayamyor. Btn sanayilemi lkelerin btn kitlesel retim sanayileri
niin ayn dnemde krize girdi? Bu durum hem farkl kitlesel retim sanayileri
farkl talep yaplarna sahip olduu iin, hem de ayn sanayiler farkl lkelerde
farkl dzeyde gelitii iin aklanmas olduka zor. rnein esnek uzmanlama
yaklam erevesinde Amerikan film sanayini inceleyen Christopherson ve
Storper'e (1989) gre, bu sanayide kitlesel retim modeli 1970'lerdeki genel krizden
ok nceleri, 1940'larn sonlarndaki tkanma sonucu byk lde esnek uz-

14

EROL TAYMAZ

manlama modelinde rgtlenmeye balad. Amerikan otomobil sanayinde


1970'lerde kitlesel retimin tkanmasn, Japon otomobil sanayinde (farkl biimde
rgtlenmi) kitlesel retimin baarsna balamak da mmkndr. Bu nedenlerle,
her kitlesel retim sanayisi iin farkl tkanma dnemleri varsa, genel olarak Snai
Ayrmlardan bahsetmek pek mmkn deildir.
4. Yeni-Schumpeterci yaklam: Tekno-ekonomik paradigmalar
Yeni-Schumpeterci kuram, Kondratiev'in "uzun dalgalar" kuramn Schumpeterci
ekonomik gelime kuram ile birletiren ve kapitalist geliim srecinde
(Schumpeter'i izleyerek) teknolojik deiim srecine ve teknolojik yeniliklere arlk
veren bir kuramdr. Bu kurama gre, neoklasik ve Keynesi ekonomik gelime
kuramlarnn en zayf yan, her tarihsel dnemde deien teknolojinin zgn
yanlarnn gz nne alnmamas Teknolojik deiimin zgn yanlarnn anla
labilmesi iin, teknolojik yeniliklerin nemlerine gre snflandrlmas gerekir.
(Freeman ve Perez, 1988:45-47).
1. Kk, srekli yenilikler: Bu tr yenilikler hemen her sanayide veya hizmet
sektrnde grlen, gnlk, retim srecinde (bir anlamda kendiliinden oluan)
kk teknolojik yeniliklerdir. Bu yenilikler iin kurumsallam AratrmaGelitirme (AR-GE) faaliyetleri yok. Kk, srekli yeniliklerin toplam birikimli
etkisi olduka nemli olsa bile, her bir yeniliin etkisi ok kk.
2. Radikal yenilikler: Bunlar rn veya retim teknolojisinde nemli deiikliklere
yol aan, genellikle bu amaca ynelik kurumsallam AR-GE faaliyetlerinin rn
olan yenilikler, Pamuk iplii retiminde retkenlii arttran basit yenilikler bir
nceki yenilik kapsamnda ele alnrken, naylonun bulunmas radikal yeniliklere
bir rnek tekil eder. Radikal yenilikler belirli bir firma veya sektr iin nemli
olmakla beraber, genel ekonomi dzeyinde ele alndnda etkileri grece kk
ve yereldir.
3. "Teknoloji sistemi"nde deiimler: Radikal ve srekli yenilikler ile rgtsel
ve ynetimsel yeniliklerin bir arada olumasyla ekonominin birden fazla sektrn
etkileyen veya yeni sanayilerin gelimesine neden olan deiikliklerin "teknoloji
sistemi"ni deitirdii belirtilmektedir.
4. "Tekno-ekonomik paradigma"nn deimesi ("teknolojik devrimler"):
Teknoloji sistemindeki baz deiiklikler sadece bir grup rn, hizmet veya sektr
etkilemekte/oluturmakta kalmaz, btn ekonomi dzeyinde etkide bulunabilir,
dolayl veya dolaysz olarak btn sektrleri etkiler. Onyllar boyunca etkisini
srdrecek, kurumsal yaplarn da deimesini salayacak btn ekonomi
kapsamndaki bu deimeler, "tekno-ekonomik paradigma"mn deimesi olarak
tanmlanmaktadr. Yeni tekno-ekonomik paradigma, ekonomideki hemen her
sektrn retkenliinde "kuantum sramas" gerekletirir ve yeni yatrm ve
kr olanaklar aar.

KRZ VE TEKNOLOJ

15

Kapitalist geliim srecindeki uzun dalgalar ve tekno-ekonomik paradigmalardaki deimeler birbiriyle akmaktadr.1 nk, her tekno-ekonomik pa
radigmann "btn geliim potansiyelinin aa kmas" iin ulusal ve uluslararas
dzeyde toplumsal-kurumsal erevenin kkten yeniden-yaplanmas gerek
mektedir (Perez, 1985:441). Yeni tekno-ekonomik paradigmaya "uyan" toplumsal
ve kurumsal dnmler (ekonominin toplumsal ynetim sistemi, "dzenleme
tarz", Freeman ve Perez, 1988:38) yeni uzun dalgann "geliim tarzn", ekonomik
geliimin genel biimini ekillendirecektir.
Yeni tekno-ekonomik paradigma, eski paradigmann egemen olduu dnyada
gelimeye balar ve stnln nce sadece bir veya birka sektrde gsterir.
Yeni paradigmaya zg bir (grup) girdi,
1. gittike azalan retim maliyetine,
2. uzun dnemde adeta snrsz arz olanaklarna ve
3. ekonomik sistemin tamamna yaylm eitli rn veya (retim) srelerinde
kullanlma potansiyeline sahipse, kilit faktr(ler) olarak tanmlanabilir. Bu kilit
faktrlerin yaygnlamasyla yeni paradigma karlatrmal stnln gste
rir.
Ekonomide derin yapsal deimeler gerektiren eski paradigmadan yeni pa
radigmaya gei sreci uzun dalgann gerileme ve bunalm dnemine karlk
gelir. Bu dnemde, toplumsal ve kurumsal erevede de kkl dnmlerin
olmas zorunludur. Bunalmn srmesi, yeni tekno-ekonomik paradigma ile
toplumsal-kurumsal ereve arasnda uyumun salanamadn gstermektedir.
Toplumsal-kurumsal yaplar deiik biimlerde oluabilir ve tekno-ekonomik
paradigma zerinde etkide bulunabilse de, yeni toplumsal-kurumsal oluumlar,
tekno-ekonomik paradigmann gereksinimleri ve kstlamalar erevesinde
oluacaktr (Perez, 1985:445).
Yeni tekno-ekonomik paradigma, egemen olduktan sonra bir teknolojik yrnge
boyunca geliecektir. Uzun dalgann geliim dneminde teknolojik eitlilik sonsuz
sayda grnse bile, yeni tekno-ekonomik paradigmann gelitirdii 'saduyusal'
ilkeler, yeni paradigmay oluturan yeniliklerin gelitirilmesi ve bu yenilikleri
tamamlayan baka yeniliklerin gerekletirilmesi srelerini belirleyecek, sektrler
tedrici olarak mevcut paradigmann salayabilecei retkenlik art olanaklarn
tketecektir (Perez, 1985:443). Yeni paradigmann olanaklar tketildike, sektrler
birer birer byme snrna gelecek, krlar decek ve retkenlik art hz yavalayacaktr.
Bu kurama gre, kinci Dnya Sava sonras genileme dneminde baskn
olan teknolojik rejim, dk maliyetli petrole ve enerji-youn malzemelere da
yanyordu (petrokimya rnleri ve sentetik maddeler). Petrol ve kimya rnleri,
otomobil ve dier dayankl tketim mal reten byk firmalarn nclk ettii
1 Belirli sektrlerin geliimleri iki dalgaya da taabilir. rnein otomobil sanayi hem kinci Dnya
Sava ncesi, hem de sava-sonras (nc ve drdnc) uzun dalgalarda nemli bir rol oynamtr.

16

EROL TAYMAZ

bu rejimde, iletme dzeyinde "ideal" retim rgtlenme biimi, standart rnlerin


byk lde retimine dayanan, seri, montaj-hatt tipi sistemlerdi. "deal" firma
tipi, reklam ve pazarlama faaliyetlerinin nemli olduu oligopolistik piyasalarda
faaliyet gsteren, ayr ynetim, finans, AR-GE ve retim blmleri ile byk,
brokratik firmalard. Dayankl tketim mallarna talebin hzla bymesi, bu
mallarn satn alnabilmesi iin kredi sistemindeki genileme ve byk altyap
yatrmlar, bu dnemi temsil eden deiikliklerdi. Bu dnem, tekno-ekonomik
paradigmalar yaklamna gre Fordist kitlesel retim Kondratiev dalgas olarak
tanmlanmaktadr. Fakat 1970'lerde bu uzun dalga gerileme, kriz dnemine
girmitir. 1980'ler ve 1990'lar, beinci uzun dalgann, Enformasyon ve letiim
Kondratiev dalgasnn olumaya balad yllardr.
Tekno-ekonomik paradigmalar kuramna gre, krizin, birbiriyle ilikisi ayrntl
olarak incelenmemi, iki farkl nedeni vardr. Krizin birinci nedeni, Fordist kitlesel
retimin snrlarna varlmas, bu tekno-ekonomik paradigmann gelime ola
naklarnn tketilmesi sonucu krizin balamasdr. lek ekonomilerinin (economies of scale) sona ermesi, yni artk retim leinin arttrlmasyla retim
maliyetlerinin drlememesi, montaj hattna dayal retim sistemlerinin katl,
enerji-youn rn ve retim teknolojilerinin sorunlar, firmalarn hiyerarik
blnmesinin getirdii sorunlarn birikerek artmas, artk Fordist kitlesel retim
paradigmasnn gelime olanaklarnn bittiine iaret etmektedir.
Grld gibi bu kuram, Fordist kitlesel retimin sorunlarn esnek uz
manlama kuram ile benzer bir ekilde anlatmaktadr. Fakat, esnek uzmanlama
kuramnda sorunun kayna piyasalarda aranrken, tekno-ekonomik paradigma
kuramnda sorun teknolojinin kendisindedir. Ayrca esnek uzmanlama kuram,
kitlesel retime dayal yeni bir gelime dnemini en azndan teorik olarak olanakl
grd halde, yeni-Schumpeterci kurama gre kitlesel retim tm gelime
potansiyelini artk tketmitir. Bu nedenle yeni genileme dnemi (Beinci
Kondratiev Dalgas), mikroelektronik teknolojiler sayesinde gelien esnek retim
tekniklerine dayanacaktr.
Yeni paradigmann en nemli kavramlarndan biri esnekliktir (Perez, 1985:
449). Esneklik, kitlesel retimi temel alanda sktrmaktadr. Artk standart
rnlerin byk lekli retimi, retkenlii arttrmann ana yolu deildir. Bir
birinden farkl bir rn grubunun az sayda imaltnda da retkenlik yksek
olabilmektedir. rn deiikliine adapte olamayan kat kitlesel retimin "en
az deiiklik" stratejisi de artk geerli deildir. Esnek sistemler sayesinde, hzl
teknik deime daha az masrafl ve daha az risklidir. Son olarak, "homojen" talep
temelinde piyasann geniletilmesi de nemini kaybetmitir. Esnek sistemler
sayesinde, rnleri yerel koullara ayarlamak ve/veya farkl tketici gruplarnn
beenilerine gre farkllatrmak mmkn olmutur.
Yeni paradigma, hzla byyen bilgisayar, elektronik sermaye mallar, yazlm,
iletiim aralar imalt, optik kablo, robot, esnek imalt sistemleri, veri bankacl

KRZ VE TEKNOLOJ

17

gibi "tayc sektrler"i olutururken, en nemli kilit faktr olan yongalar (chips),
"geleneksel" sektrlerde yaygnlamakta, bu sektrlerdeki rn ve retim tek
nolojilerinde nemli deiikliklere yol amaktadr. Yeni paradigma retimde
salad esneklik ile eski paradigmann sorunlarn zebilirken, mevcut toplumsal-kurumsal ereve ile uyum sorunlar da iddetlenmektedir. Krizin ikinci nedeni,
yeni tekno-ekonomik paradigma ile mevcut ulusal ve uluslararas dzenleme rejimi
arasndaki uyumsuzluktur. Esnek alma sreleri, alma sresinin azaltlmas,
yeniden-eitim sistemlerinin dzenlenmesi, enformasyon teknolojisine uygun
koullar hazrlayan blgesel politikalar, yeni mali sistemler, devlet ve firma y
netimlerindeki merkeziyeti yanlarn azaltlmas gibi konularda artan oranda
toplumsal ve politik araylar, mevcut kurumlar ve yeni tekno-ekonomik paradigma
arasndaki uyumsuzluu ortadan kaldrma abalardr. imdiye kadar ksmi ve
grece nemsiz-deiiklikler olmutur. Fakat nasl Drdnc Kondratiev Dalgas'nn balamas iin kinci Dnya Sava ve sonras dnemde Keynesi devrim
ve toplumsal kurumlarda kkl deiiklikler gerektiyse, gnmzde de ayn lekte
kkl (zellikle uluslararas dzeyde) toplumsal yeniliklere gereksinim vardr.
Tekno-ekonomik paradigmalar kuram, dier yaklamlarla karlatrldnda,
post-Fordist dnemin retim ve teknoloji yapsyla ilgili daha kesin tahminlerde
bulunuyor. Bu kurama gre bir sonraki dnemde egemen olacak, geliimi be
lirleyecek paradigma bellidir (esnek retime dayanan Enformasyon ve letiim
Paradigmas). Bu yeni paradigmann zellikleri ve geliimi byk lde teknoloji
tarafndan belirlenmitir. Bu nedenle, yeni-Schumpeterci kuramn teknolojikekonomist-determinist yn ok belirgindir.
Daha nce belirtildii gibi tekno-ekonomik paradigma kuramnda krizin iki
nedeni var: eski tekno-ekonomik paradigmann geliim olanaklarnn tketilmesi
ve eski paradigma iinde gelien yeni paradigma ile mevcut (toplumsal-kurumsal)
dzenleme rejimi arasnda ortaya kan uyumsuzluk. (Bu ikinci nedenin, Marks'n
nl nsz'ndeki analize ok benzediini hatrlatalm.) Fakat bu iki neden
arasndaki iliki, bu kuramn gelitirildii almalarda yeterince ak deil. Bu
soruna ek olarak, eski paradigmann geliim olanaklarnn tkenmesinin neden
krize, yni kr oranlarnn dmesine yol at da belirsiz kalyor. (Boyer, 1991:
112). nk emek retkenliinde artlar olmasa bile, sermaye/hasla oran
artmazsa (yani mevcut teknolojiler kullanlmaya devam edilirse) gerek cretler
sabit olduunda kr oranlarnda bir dme olmayabilir (Boyer, 1991:112). Fakat
bu konuda da tekno-ekonomik paradigma kuram yeterince ak deil.
5. Yeni-Marksist yaklam: Dzenleme okulu
Dzenleme Okulu, Fransa'daki iktisatlarn 1970'lerde gelitirdikleri bir yakla
mdr. Bu yaklam, aslnda benzer terimleri farkl eilimlerden oluuyor. D
zenleme Okulu ile ilgili genel bir deerlendirme yazs yazan Jessop'a gre (1990),

18

EROL TAYMAZ

yedi farkl eilim saptamak mmkn. eilim bu yaklamn gelitirildii


Fransa'da: Paris, Grenoblois, FKP (Boccara-Tekelci Devlet Kapitalizmi) yaklamlar.
Ayrca Amsterdam okulu, Bat Alman dzenlemecileri, skandinav grubu ve
Amerika'daki "birikimin toplumsal yaps" yaklamlar da ayr olarak ele alnabilir.
Bu almamzda sadece en yaygn ve bilinen eilimi, Paris Dzenleme Okulunu
inceleyeceiz. (Bu kuram aklayan Trke kaynaklar iin bkz. Gkalp, 1984 ve
Arn 1985; 1986.)
Dzenleme Okulu, kapitalizmin tarihini deiik dnemlere ayryor. Her dnem,
tarihsel olarak gelimi zgl toplumsal-kurumsal yaplarla tanmlanan farkl
ekonomik eilim ve ilikilerden oluuyor. Dzenleme Okulu'nun dnemleri, tekno-ekonomik paradigma kuramndaki Kondratiev dalgalarna benzemesine ramen
bu sadece grnte bir benzerlik. Dzenleme Okulu'nun temel amalarndan
biri, tm elikilerine ramen kapitalist retimin nasl uzun dnemlerde grece
istikrarl bir ekilde geliebildiim aklamaktr.
Dzenleme Okulu'nun kulland kavramlar ve yntem byk lde Marksist
iktisada dayanmaktadr. rnein Lipietz (1987: 29), kullandklar kavramsal
aralarn Marks'n almalarndan tretildiini belirtir. Aglietta'nn, bu okulun
temel kaynaklarndan saylan Kapitalist Dzenleme Teorisi isimli almas da,
bata emek deer teorisi olmak zere, Marksist kavramlar zerine ina edilmitir.
(Aglietta, 1987). Boyer ise (1988: 70), Marksist ortodoksinin eletirisi ve Kalecki
ile Keynes'in makroekonomik dncelerinin gelitirilmesiyle yeni teorik er
evenin oluturulduunu belirtir. Bu nedenle Dzenleme Okulu'nu "yeni-Marksist
yaklam" olarak tanmlyoruz.
Dzenleme kuramna gre, sermaye birikiminin mant kapitalist ekonomilerin
merkezinde yer alr. Bu nedenle, sermaye birikim srecinin incelenmesi, kapitalist
geliim dinamiklerinin incelenmesi iin balang noktasn tekil eder. 2 Birikim
sreciyle ilgili temel kavram olan birikim rejimi, sermaye birikim srecinin olduka
uzun bir dnem boyunca istikrarl bir ekilde srmesini salayacak ekilde
toplumsal rnn tketim ve birikim arasnda paylalmas olarak tanmlan
maktadr.
Birikim rejiminin srmesi iin gerekli be teknolojik, toplumsal ve ekonomik
koulu,
1. iilerin retim aralaryla ilikisini belirleyen retimin rgtlenme biimle
ri,
2. yatrm kararlarnn planland dnemin sresi,
3. cret, kr ve vergi arasnda gelirin paylam (bu, deiik toplumsal snf veya
gruplarn yeniden retimini salar),
4. retim kapasitesindeki deimelere uygun olarak efektif talebin hacmi ve
bileimindeki deimeler, ve
5. kapitalist ve kapitalist-olmayan retim tarzlar arasndaki ilikiler olarak
2 Sermaye birikim srecine merkezi rol atfedilmesinin eletirisi iin bkz. Ruccio, 1989:39.

KRZ VE TEKNOLOJ

19

belirlenmiti (Boyer, 1988: 71, ayrca bkz. Aglietta, 1987: 69).


Birikim rejimi, matematiksel olarak yeniden-retim emalaryla gsterilebilir.
Bir baka deyile, yeniden retim emalar istikrarl olduu zaman birikim rejimleri
de varln srdrebilir (Lipietz, 1987: 14,32). Fakat birikim rejimleri kendi
balarna varolmaz. Yeniden-retim emasnn gereklemesi iin, kapitalist piyasa
ekonomisindeki birimlerin beklenti ve stratejilerinin uyumunu salayacak glerin
ve kurumsal biimlerin saptanmas da gereklidir (Lipietz, 1986:15). Ekonomik
birimlerin davranlarnda, mevcut birikim rejimi ve toplumsal ilikiler ere
vesinde gerekli uyumu salayacak kurumsal biimler, ilikiler ve kurallar btnne
dzenleme tarz denilmektedir. Dzenleme tarz, ekonomik birimlerin ou kez
elien davranlarn uyumlu hale getirir; mevcut birikim tarzn dzenler ve
kontrol eder; ve tarihsel olarak belirlenmi kurumsal biimler araclyla temel
toplumsal ilikileri yeniden-retir.
Dzenleme tarznda incelenmesi gereken be (kurumsal) iliki vardr:
. 1. Para ve kredi ilikileri (mevcut kredi datm mekanizmas, para sistemi,
uluslararas finans kurumlar, vb.),
2. cret-emek ilikisi,
3. Rekabet tipi (geleneksel fat rekabeti, oligopolistik rekabet, vb.),
4. Uluslararas rejime eklemlenme tarz (d ticaret, yabanc sermaye yatrmlar
ve d bor/kredi ilikilerini dzenleyen kural ve koullar, vb.),
5. Devletin mdahale biimleri (yasa ve dzenlemeler, kamu harcamalar, kamu
iktisadi teekklleri vb.).
cret-emek ilikisi, sermaye ile emek ve yneticiler ile iiler arasndaki ilikiyi
tanmlayan en nemli kurumsal biimlerden biridir. Genel olarak, cret-emek
ilikisi, i rgtlenmesi ve cretlilerin yaam standartlaryla ilgili tm sorunlar
kapsar. Birikimin sreklilii iin, cret-emek ilikisini oluturan aadaki elerin
uyumlu bir sistem oluturmas gerekir:
1. retim aralarnn tipi ve iilerin kontrol,
2. teknik ve toplumsal iblm,
3. istihdamn (iin) sreklilik derecesi,
4. (igc piyasalar ve devletin sosyal hizmetleri balamnda) dolaysz ve dolayl
(toplumsal) cretlerin belirlenmesi,
5. tketilen rnlerin kayna ve hacmine gre cretlilerin yaam dzeyi (Boyer,
1988:72-75).
Sermaye birikim srecinde kesintiler, yni ekonomik krizler oluabilir. Bireysel
davran ve beklentilerin gerek duruma uymad durumlarda oluan ve bu uyumu
(genellikle fiat mekanizmas ile) salayan krizler dnemsel, "kk krizler"dir.
Kk krizler mevcut dzenleme tarz iinde zlrler. Kk krizlere "kriz"
dememek belki daha uygundur, bunlar normal ekonomik evrimlerdir.
Yeni birikim rejiminin geliimi eskimi dzenleme tarz tarafndan engelleniyorsa
veya mevcut dzenleme tarz veri iken mevcut birikim rejiminin potansiyelleri

20

EROL TAYMAZ

tketilmise yapsal, "byk krizler" oluur. Bu durumda dzenleme tarz ve/veya


birikim rejimi deiecektir. Yeni birikim rejiminin eski dzenleme tarz tarafndan
engellenmesi sonucu oluan krize rnek olarak 1930'lardaki kriz verilebilir. 19.
yy'n sonlarndaki ve gnmzdeki krizler birikim rejiminin gelime potansiyelini
tketmesi sonucu oluan krize rnek olarak gsterilebilir. (Lipietz, 1987: 34.
Grld gibi Lipietz'in byk krizlerle ilgili aklamas, tekno-ekonomik pa
radigma kuramnn "teknolojik devrim" aklamalarna benzemektedir.) Yapsal
krizlerden kta, ekonominin yeniden-yaplanmasnda politik ve toplumsal
tercihler nemli bir rol oynar; bu nedenle krizden nasl klacan nceden
kestirmek zordur. Dzenleme tarz ve birikim rejimi uyum iinde olduunda
olduka uzun bir dnem istikrarl bir byme (birikim tarz) salanabilir.
Dzenleme yaklam, tarihsel olarak olumu farkl dzenleme tarz sap
tamaktadr. Eski dzenleme ("regulation a l'ancienne") tarmn baskn olduu,
modern kapitalist sanayinin henz olumaya balad toplumlarda grnen,
tarmda eksik-retimin yol at krizlerle tanmlanan ve stagflasyonist etkileri
olan bir dzenleme tarzdr. Rekabeti dzenleme sanayinin gelitii, firmalar
arasnda "serbest rekabetin" byk lde geerli olduu durumda geerli olan,
krizlerin genellikler ar-retim krizi eklinde olutuu dzenleme tarzdr. Bu
dzenleme tarz, 19. yy'da Avrupa lkelerinde yaygn olan tarzd. 3 Tekelci d
zenleme, sermaye ve emek arasnda (enflasyon ve retkenlik artna paralel Fordist
cret dzenlemesi), firmalar arasnda ("mark-up" fiatlandrma) ve devletvatandalar-sermaye arasnda (Keynesi refah devleti, kamu harcamalar ve vergi
sistemi) bir dizi taviz sonucu gelir dalmnn nemli lde toplumsallat
bir dzenleme tarzdr. Bu tarzda, fiat mekanizmas, toplumsal retim ve talebi
ayarlamada sadece kk bir rol oynamaktadr. Karmak bir kurumlar ve kurallar
sistemi, efektif talebin retim kapasitesiyle ayn oranda artmasn salamaya
almaktadr (Boyer, 1988: 77-79).
Bu dzenleme tarzlarna karlk iki birikim rejimi vardr. Yaygn birikimde
firmalar genellikle mevcut bilgiyi kullanarak, retim kapasitesini mevcut makina
ve ekipmann saysn oaltarak retimi arttrrlar. Yaygn birikimde byme,
basit, niceliksel bir bymedir. Youn birikimde ise, teknolojik gelime ve
retkenlikteki artlar, retim artnda nemli bir rol oynar. Bu birikim rejiminde
bymenin niteliksel yan nplndadr.
Dzenleme kuramna gre, 1929 Krizi 20. yy'n balarnda kitlesel retim
teknolojileri temelinde gelimeye balayan youn birikim rejimi ile 19. yy'dan
kalma rekabeti dzenleme tarz arasndaki uyumsuzluun sonucudur. r
gtlenmesinde nceleri Taylorizm, daha sonra, Taylorizm ile iilerden alnan
3 Yaklak kinci Dnya Sava'na kadar olan dnemin rekabeti dzenleme ile tanmlanmas, bu yzyln
balarnda tekeller zerine klasik saylan eserler vermi "eski" Marksistlerle bir lde eliiyor.
nk o dnemdeki yazarlarn hemen hepsi 1870'lerden sonra tekellerin neminin arttn ve
tekellerin 19. yy'n sonlarnda egemen konuma geldiini (emperyalizm aamas) belirtiliyordu.

KRZ VE TEKNOLOJ

21

bilginin makinalara aktarlmas ve iilerin alma temposunun makinalar ta


rafndan saptanmas olan Fordizm (Lipietz, 1986:17) sayesinde kitlesel retime
geilmi, retimde byk artlar olmu, fakat kitlesel tketimi salayacak d
zenleyici kurumlar olmad iin 1930'larda ar-retim (veya eksik-tketim) krizi
patlak vermitir. Bu nedenle kinci Dnya Sava ve sonras dnemde, youn
birikim rejiminin gereksinimlerini karlayabilecek yeni tekelci dzenleme ku
rumlar olumaya balamtr. kinci Dnya Sava sonras oluan Fordist geliim
tarz (=tekelci dzenleme tarz+youn birikim rejimi) 1970'lere kadar olduka
istikrarl ve yksek bir byme temposu yakalamtr. Dzenleme kuramclar
bu gelime tarzn (Gramsci'nin ansna) "Fordizm" olarak tanmlamaktadr.
Dzenleme kuramna gre, 1920'lardan gnmzdeki krize kadar birikim
rejiminde bir deime olmad. Fordizm olarak tanmlanan bu (youn) birikim
rejiminin "zgl emek sreci, yar-otomatik montaj-hatt retimidir" (Aglietta,
1987:117, vurgular Aglietta'nn). Bu emek sreci tipi, ABD'de 1920'lerden sonra
zellikle byk miktarlarda retilen kitlesel tketim mallarnn retiminde ku
rulmu ve giderek bu tketim aralarnn imaltnda kullanlan standart ara
mallarn/paralarn retimine yaylmtr. Fordizm, Taylorizmin ilkelerini daha
etkin olarak uygulamaya geirmi ve emein daha youn kullanlmasn salamtr.
Fordizm, emek srecinin mekanizasyonunu gelitirmi ve kafa ve kol emei
arasndaki ayrm pekitirmitir. Fordist retim sisteminde, iiler (artk makinalar/ynetim tarafndan belirlenen) alma temposu zerindeki kontrollerini
tamamen kaybetmitir.
kinci Dnya Sava ncesi ve sonras dnemde ayn birikim rejimi baskn olduu
halde, neden ilk dnemde yaanan byk krizler ve durgunluk sava sonras
dnemde yerini yksek ve istikrarl byme temposuna brakmtr? Dzenleme
yaklamna gre, bu sorunun cevab iki dnemde farkl olan dzenleme tarzlarnda
aranmaldr. Dnya savalar arasnda retim ve retkenlikte hzl artlar ger
ekletiren youn birikim tarz ile bu rnlerin gereklemesini salayamayan
rekabeti dzenleme tarz arasndaki uyumsuzluk, durgunluk ve krizlerin nedenidir.
kinci Dnya Sava ve sonras dnemde kurumsallaan tekelci dzenleme, Fordist
youn birikimin potansiyelini aa karm ve kapitalizm "Altn a"n yaa
mtr. Bu dnemdeki tekelci dzenleme tarzn oluturan temel eler, toplu
szlemeler, sosyal sigorta ve isizlik sigortas sistemini gelitiren Refah Devleti
ve dzenli talep artlarn garantileyen Keynesi devlet, fat rekabetini snrlayan
oligopolistik rekabet ve birikiminin gereksinimine gre para ve kredi arzn d
zenleyen banka sistemidir.
Lipietz'e gre, kinci Dnya Sava sonras 20-25 yllk Altn a'n srmesinde
gerekletirilmesi gereken iki koul vardr (Lipietz, 1986:17-18; Leborgne ve Lipietz,
1988:265):
1. Sermayenin genel teknik (fiziksel) bileimindeki byme ile retim aralar
reten Kesim I'deki emek retkenliinin art hz ayn olmaldr. Bu koul sa-

22

EROL TAYMAZ

land zaman sermayenin organik bileimi artmayacaktr. (Hatrlanaca gibi,


sermayenin organik bileimindeki art kr oranlarnn dmesine neden olan
en nemli etkendir.)
2. cretlilerin gerek tketimlerindeki (gerek cretlerdeki) art oran, tketim
mallan reten Kesim II'deki emek retkenliinin art oranna eit olmaldr. Kitlesel
tketimin kitlesel retim ile ayn hzda bymesini salayacak bu koul, eksiktketim krizlerinin olumasn engelleyecektir. Birinci koul "adeta mucizevi
ekilde" gerekleirken (Lipietz, 198:18), ikinci koul tekelci dzenleme kurumlar
sayesinde gerekletirilmitir.
Bu dnemde ABD'nin hegemonyasna ramen "dnya birikim rejimi"nden
bahsedemeyiz. cret ilikisini dzenleyen kurumlar btn gelimi lkelerde
yaygnlamasna ramen, uluslararas dzeyde dzenleme kurumlan olumamtr.
Fordist geliim tarznn "ulusal" niteliinden tr, bu dnemde "evre" lkelerin
nemi azald ve Lenin Emperyalizm'i yazdktan sadece 30 yl sonra, kapitalizmin
dinamiklerinde nemli bir yeri olan emperyalizm nemini kaybetti (Lipietz, 1987:
57-58).
Fordizmin krizine gemeden nce, Lipietz ile Aglietta arasndaki nemli bir
farklla deinmemiz gerekiyor. Lipietz'in eksik-tketim sorununun zm iin
gerekli grd (gerek cretlerdeki art oran ile Kesim II'deki emek retkenliinin
art orannn eit olmas eklindeki) koul saland zaman, art-deer oran
(bylece smr oran) sabit kalacaktr. Yni Lipietz'e gre, kinci Dnya Sava
sonras Fordist dnemde art-deer oran byk lde deimemitir. Aglietta'ya
gre bu dnemin en nemli zelliklerinden biri, ABD verilerinin de gsterdii
gibi, art-deer oranndaki arttr (Aglietta, 1987:90-93). Brenner ve Glick de (1991:
93), ABD'de 1948-1970 dneminde gerek cret artlarnn retkenlik artlarndan
dk kaldn belirtmektedir.4
Fordizm 1960'larn sonlarnda krize girdi. Bu krizin en nemli nedeni, bir
anlamda, kr oranlarnn dme eilimi yasasnn etkisini gstermesiydi. (Aglietta
ve Lipietz bu yasay vurgularken, benzer nedenler belirtmesine karn emek deer
teorisini kullanmayan Boyer bu yasay neden olarak gstermez.) 1960'lara kadar
yksek retkenlik art oran ile kr oranlarndaki dmeyi engelleyen Fordizm,
bu tarihlerde artk tm potansiyelini tketerek kr oranlarndaki dmeyi engelleyememektedir. Bu nedenle "...Fordizmin krizi hereyden nce emek r
gtlenme tarznn krizidir" (Aglietta, 1987:162).
Fordizmin emek retkenliinde art salayamamasnn iki nedeni vardr.
Mekanizasyon ilkesinin artan younlukta uygulanmas ynnde i rgtlenmesinin
geliimi, montaj hattnda makinalar arasnda dengesizlikler, ar iblmnn
retkenlik artna engel olmas, retim sisteminin giderek esnekliini kaybetmesi
4 Aglietta ile Lipietz arasndaki baka bir farkllk da emek retkenliinin tanmna ilikindir. Lipietz
emek retkenliini fiziksel olarak tanmlarken, Aglietta deer lleri kullanarak tanmlamaktadr
(Aglietta, 1987: 55).

KRZ VE TEKNOLOJ

23

gibi nedenlerle retkenlik art temposununda dmeye yol amtr. Ayrca


iilerin retim srecine yabanclamas, montaj hattnn birletirdii iilerin
alma younluuna tepkisi gibi nedenlerle retimde snf mcadelesi yeniden
younlamtr (bkz. Aglietta, 1987:162,119-122; Boyer, 1988: 86).
Fordist retiminin potansiyelinin tketilmesi yannda, iki etken daha kr
oranlarndaki de katkda bulunmutur: sermaye/hasla oranndaki art
(Leborgne ve Lipietz, 1988: 267; veya sermayenin organik bileimindeki art,
Lipietz, 1986:27) ve kitlesel tketime dayal tketim tarznn artan oranda kamusal
mallara (collective goods) gereksinim duymas ve bu mallarn retim maliyetinde
devasa artlar (Aglietta, 1987: 384).5
1960'larda patlak veren ve kendisini kr ve retkenlik oranlarndaki dte
(ve birikim temposundaki yavalamada) gsteren krize sermayenin tepkisi,
emek-youn sreleri cretlerin dk olduu blgelere/lkelere ihra etmek,
devletin tepkisi de eitli "istikrar tedbirleri" almak oldu. Bu "tedbirler" istihdam
olanaklarn azaltt ve, dolaysyla, refah devletinin bunalma girmesine neden
oldu. Uluslararaslama ve talepteki durgunluk, 1970'lerde krizin talep ynnde
de younlamasna neden oldu. Esneklik, krizin bu ynne adaptasyon olarak
grnmektedir; fakat krllk sorunu devam etmektedir (Leborgne ve Lipietz, 1988:
267). Grld gibi bu yaklamda piyasalarn "doymas" ve "istikrarszl" esnek
uzmanlama kuramnn iaret ettii gibi krizin nedeni deil, (daha da youn
lamasna yol aan) sonucudur.
Fordist birikim rejimindeki bir tkanmaya ek olarak krizin, zellikle Boyer'in
vurgulad baka bir yn de dzenleme tarz ile ilgilidir (bkz. Boyer, 1988:
86-88; 1991:121-123). Ulusal tekeller, kurulduktan ve ulusal snrlar iinde gelitikten sonra dnya genelinde birbirleriyle rekabete girmektedir. Bu durum,
fiatlarn grece kolay saptand lke iindeki oligopolistik rekabeti ve cretlerin
oluumunu dzenleyen mekanizmalar bozmaktadr. Bylece retim ve tketim
normlarnn ulusal snrlar iinde paralel deime olanaklar ortadan kalkmakta,
hl ulusal dzeyde kalan dzenleme tarz ile dnya genelinde belirmeye balayan
birikim rejimi arasnda bir atma balamaktadr.
Krizin bir baka nedeni de budur (Boyer, 1991). Ayrca Avrupa ve Japon eko
nomilerinin geliimi ile birlikte ABD hegemonyasnn anmas, dviz kurlarndaki
dalgalanmalarn artmasyla istikrarszl arttrc/krizi younlatrc bir etkide
bulunmutur.
Fordizmin krizden k biimiyle ilgili olarak, Aglietta (1987:122-130,385), "yeni-Fordizm" kavramn kullanmaktadr. Yeni-Fordizm, kapitalist retim ilikilerinde
cret-ilikisinin yeniden-retimini salayacak, baka bir deyile kapitalizmin
devamn salayacak biimde krizden klmasna ynelik bir evrimdir. Yeni5 Aglietta Ksm I ve II arasndaki eitsiz geliimi de krizde pay olan etkenlerden biri olarak grmektedir.
Fakat Brenner ve Glick'in (1991) belirttii gibi bu aklama yeni almalarda pek kullanlmamakta
dr.

24

EROL TAYMAZ

Fordizm, Fordizm gibi, retici glerin emek srecinde kapitalist ynetimin


gereksinimleri dorultusunda rgtlenmesine dayaldr. Yeni retici gler
kompleksi, otomatik retim kontrol veya otomasyon; yeni i rgtlenme ilkesi
ise ilerin yeniden-birleimidir. Bu esnek rgtlenme modeli ve retim ile tketimin
daha da toplumsallatrlmas ile Fordizmin krizi zlebilecektir.
Aglietta'nn, Palloix'i izleyerek Fordizm-sonras dnem iin yeni-Fordizm
kavramn kullanmasna karn dzenleme kuramn izleyen yeni almalarda
bu kavram ok az kullanlmaktadr. Post-Fordizm kavram da kullanlmakla birlikte,
genellikle "Fordizmin krizinden k" ifadesi kullanlmaktadr (Nielsen, 1991:
38). Bu durum ksmen dzenleme kuramnn, esnek uzmanlama ve yeniSchumpeterci kuramlarn tersine, krizden k biiminin eitli toplumsal/politik
etkilere bal olduu ve bu nedenle kestirilemeyecei nermesine uygundur.
Fordizm-sonras dnemi kavramak asndan Boyer'in sektrel farkllklar
da vurgulayan yaklam kanmzca ok nemlidir. Boyer'e gre, kriz sonras
dnemde gelimi lkelerde, 1) esnek kitlesel retim modern yksek-teknoloji
ve olgun orta-teknoloji sektrlerinde, 2) esnek uzmanlama tekstil gibi sk model
deiiklii yaanan ve gerileme dneminde olan sektrlerde, 3) eski Fordist
yntemler daha az sanayilemi lkelere ihra edilebilecek ar kimya ve elik
gibi sektrlerde, ve 4) mikroelektroniin yaygnlamas sonucu (Taylorist) Bilimsel
Ynetim'in geleneksel hizmet sektrnde yaygnlamas mmkndr (Boyer,
1991:128-129). Bu durumda birikim rejiminin hangi sre ile tanmlanaca ak
deildir.
Dzenleme kuramnn en nemli katklarndan biri, birikim srecinin s
rekliliinin salanmasnda dzenleyici kurumlarn nemini ve bu balamda krizde
makro-ekonomik koullarn etkisini vurgulamas olmutur. Bir baka nemli katks
ise, kinci Dnya Sava sonras dnemde salanan hzl ve istikrarl byme
dneminde kitlesel tketimin ve bu tketimi srdrebilecek dzenleyici kurumlarn
nemini vurgulamasdr. Fakat, "kitlesel tketim"in ii snf tketimi ile eanlaml
kullanlmas nemli bir sorun tekil etmektedir. rnein, Lipietz (1986:15), kr
oranlarnn dme eilimi yasasn incelerken btn tketim mallarnn cretliler
tarafndan tketildii varsaylan iki sektrl modeli kullanr. Fakat, art-deeri
elde eden kesimlerin tketecei mallar reten Kesim III de modele katlrsa, bu
iliki ortadan kalkabilir. Ayrca, Fordist genileme dneminde, ii snf-tketimi
kadar silahlanma harcamalarnn, Kore ve Vietnam savalarnn, Marshall Pln'nn,
orta snflarn tketimlerinin de nemli olduu sylenebilir (Clarke, 1988: 7576).
Kitlesel retim -kitlesel tketim arasndaki bu soruna ek olarak Fordist birikim
rejimi ile "uyum" iinde olan tekelci dzenleme tarznn kuruluu ve krizin
balangc konusunda baka bir (ampirik) sorun daha var. Brenner ve Glick'e (1991:
91) gre, youn birikim tarz ve rekabeti dzenleme arasndaki uyumsuzluun
sonucu olduu sylenen 1930'lardaki kriz, tekelci dzenleme tarz kurulmadan

KRZ VE TEKNOLOJ

25

ok nce sona erdi. Benzer ekilde, Clark da (1988: 75) Fordizmin 1960'larda
kurumsallatn sylemektedir: Marshall Pln ve Amerikan d yatrmlar
1950'lerde, Avrupa'da konvertibiliteye gei 1958'de, OECD lkelerinin ounda
gelir politikalarnn uygulanmaya balanmas 1961'de, sosyal-demokrat politi
kalarn uygulanmas 1960'larda gereklemitir. rnein bu yaklam kullanan
bir aratrmacya gre, Kanada'da "Fordist dzenleme tarz, btn bilmen
zelliklerini 1960'larn ortalarndan itibaren kazand" (Jenson, 1989:79). Bu
durumda, hem kriz daha nce zmlenmi olmakta, hem de Fordizmin krizi
1960'lann sonlarndan itibaren baladna gre, tekelci dzenleme, Fordist birikim
rejiminin krizini nlemekten ok uzak kalmaktadr.
Son olarak, dzenleme tarz ile birikim rejimi arasndaki teorik ilikiye de
deinmek gerekiyor. Bu iliki, retici gler/retim ilikileri arasndaki ilikiye
benzer sorunlar iermektedir. (Ruccio, 1989:37). Her ne kadar dzenleme tarznn
birikim sreci iin nemi vurgulanyor ve belirli bir birikim rejimi iin farkl
dzenleme tarzlarnn olabilecei belirtiliyorsa da, dzenleme kuramna gre
belirli bir dzenleme tarz kurulduktan sonra birikim rejimiyle uyumlu olup/
olmad ortaya kyor. Eer dzenleme tarz uyumlu deilse yapsal krizler
kanlmazdr. Yeni, uyumlu bir dzenleme tarz kurulana kadar krizler devam
eder. Bu nedenle, dzenleme kuramnm "a posteriori ilevselci" bir kuram olarak
nitelemek pek yanl olmayacaktr (Hirst ve Zeitin, 1991:20).
6. "Bir Marksist yorum": Mandel
Marksist iktisat Mandel'in uzun dalgalar kuram, teknolojik deiimin etkilerini
vurgulayan zgn bir kuram olmas nedeniyle ayrca incelenmeyi gerektiriyor.
Mandel'in uzun dalgalar ve kriz ile ilgili almalarnn ou Trkeye evrildii
iin, bu blmde Mandel'in kuram daha ksa zetlenecektir (bkz. Mandel, 1974,
1988,1990, 1991).
Mandel, Dzenleme Okulu kuramclar gibi, "kapitalist sistemin temel hareket
yasalarnn sermaye birikiminin yasalar olduu ve sermaye birikiminin meta,
deer ve art-deer retimi ve bunlarn sonraki gerekletiriliinden kaynakland"
varsaymyla analizine balar (Mandel, 1991: 15). Bu nedenle Mandel'in uzun
dalgalar kuram, bir sermaye birikimi kuram, yani kr oranlar kuramdr. Kr
oranlarnn dme eilimi yasas uzun dalgalar kuramnn merkezinde yer alr.
Kr oranlarnn dme eilimi kendisini uzun dnemde gstermektedir. Fakat
ksa dnemde art-deer oranndaki nemli bir ykseli, sermayenin organik
bileiminin byme hznda keskin bir yavalama, sermaye devrinde ani bir
hzlanma, art-deer ktlesindeki bir art ve sermayenin ortalama organik bi
leiminin daha dk olduu lkelere sermaye ak kr oranlarnn artmas
ynnde bir etkide bulunabilir. Bu be faktrn tmnn veya birkann eanl
ileyi gsterdii dnemlerde kr oranlarnda, dolaysyla sermayenin birikim

26

EROL TAYMAZ

hznda bir art olabilir. Bu dnemler uzun dalgann balang ve ykseli d


nemlerine karlk gelir. Fakat birikim srecinde bu faktrlerin etkileri giderek
zayflayacak, ortalama kr orannn dme eilimi tm gcyle ortaya kacak,
uzun bir dnem dk ortalama byme hz, hatt duraklamaya doru bir eilim
kaydedilecektir (uzun dalgann gerileme ve kriz dnemi).
Mandel'e gre uzun dalgalarn (ani ykselilerinin) balamasnda ekonomid faktrler kilit role sahiptir. Krizden sonra yeni genileme dneminin balamas
bizzat ekonomi iinde kendiliinden ileyen bir mekanizma sonucu deildir.
rnein, kinci Dnya Sava sonras dnemde ortalama kr oranlarnn yk
selmesini balatan balca ekonomi d faktr, art-deer orannn hzla artna
olanak veren uluslararas ii snfnn 1930'lar ve 1940'larda urad bir dizi
yenilgiydi (faizm, Souk Sava ve ABD'de McCarthy dnemi). Ayrca hammadde
fiatlarndaki d sonucu sermayenin organik bileiminin art hznda yavalama
ve yeni teknolojiler sonucu sermaye devir hzndaki artlar da kr oranlarnn
ykselmesine-katkda bulundu. Bu dnemde (en azndan ilk on yl) Kesim II'deki
emek retkenlii art hz, gerek cretlerdeki arttan daha yksektir. Bylece
art-deer oran, gerek cretlerdeki arta ramen ykselmeye devam eder
(Mandel, 1991:27). Mandel'in aklamas ile Lipietz'in (bu dnemde Kesim II'deki
retkenlik art hznn gerek cretlerdeki arta eit olduu eklindeki) aklamas
arasndaki fark aktr.
Kriz, ekonomi-d faktrlerin etkisiyle aldktan, genileyici bir uzun dalga
baladktan sonra kapitalist hareket yasalarnn i mantyla aklanabilen dinamik
sreler balar. Genileyici uzun dalga olutuktan sonra itici gc, bu dalgann
uzun sre devam edebilmesinin nedeni "teknolojik devrimler"dir. "Teknolojik
bir devrime ngelen bir grece duraklama uzun dalgas esnasnda, kr beklentileri
vasat olduundan, byk apta yenilikler grlmez. te tam da bu nedenden
tr, kr orannda keskin ykseli balar balamaz sermaye, nnde hi uy
gulanmam ya da sadece marjinal olarak uygulanm bir icatlar yn grverir
ve dolaysyla teknolojik yenilik orann ykseltmek iin gerekli maddi ara gerece
sahiptir. Temel bir teknolojik devrim meydana geldiinde, bu zaten kendi iinde
uzun srelidir. Szkonusu maddi ara gerece mali ara gere de elik eder; nk
bir nceki dnemde, retken biimde yatrlm olan ve yeni biriktirilen sermayede
(yani para sermaye rezervlerinde) belirgin artlar olmutur (Mandel, 1991:
26)".
Teknolojik devrimin etkisiyle uzun bir dnem devam edebilen genileyici dalga
kapitalist i dinamikler sonucu duraklamaya ve gerilemeye balar. Duraklama
ve gerilemenin nedenleri, sermayenin organik bileimindeki artlar, istihdamdaki
artla emein glenmesi, hammaddelere olan gl talebin hammadde fiatlarn
daha fazla arttrmas, artan elikilere ramen byme temposunu srdrmek
iin gerekli kredi patlamasnn parann istikrarn sarsmas, snf mcadelesi ve
uluslararas rekabetin iddetlenmesi sonucu kr oranlarnn trplenmeye

KRZ VE TEKNOLOJ

27

balanmasdr.
Mandel'in teknolojik devrimlerle ilgili analizi, Marks'n gelimi makina ta
nmndan yola kar. Bilindii gibi Marks'a gre gelimi bir makinann (veya
makina sisteminin) farkl paras vardr: g kayna, iletiim aksam ve (ii
yapan) takm. Mandel, bu paradan, en dinamik belirleyici parann g kayna
ve g teknolojisindeki deimeler olduunu, Marks'tan yapt alntlarla, belirtir.
Bir btn olarak teknoloji devrimlerindeki belirleyici moment, g teknolojisindeki
(makinalar tarafndan g makinalarnn retim teknolojisindeki) kkl dev
rimlerdir. 1848'den sonra buhar makinalarnn makinalarla retimi (Birinci
Teknolojik Devrim); 19. yy'n sonlan ve 20. yy'n balarnda elektrik ve iten yanmal
motorlarn makinalarla retimi (kinci Teknolojik Devrim); 1940'lardan sonra
elektronik ve nkleer aralarn makinalarla retimi (nc Teknolojik Devrim)
(Mandel, 1978:118).
Bu balamda her uzun dalga belirli makina sistemleri ile temsil edilebilir. 18.
yy'n sonundan 1847'ye kadar olan uzun dalga el-yapm buhar makinalarnn
en nemli sektrlerde yaygnlamas, 1847 krizinden 1890'lara kadar olan uzun
dalga makina-imalt buhar makinalarnn yaygnlamas, 1890'lardan kinci
Dnya Sava'na kadar olan uzun dalga elektrik ve iten-yanmal motorlarn btn
sanayi sektrlerinde yaygnlamas ve kinci Dnya Sava'ndan sonraki uzun
dalga elektronik aralar (ve nkleer enerjinin tedrici yaygnlamas) araclyla
kontrol makinalarnn genellemesi ile temsil edilebilir.
Mandel'in uzun dalgalar kuram ve yeni-Schumpeterci tekno-ekonomik pa
radigmalar kuramnda, genileyici uzun dalgann balamasnda teknolojik
devrimler benzer bir neme sahip olmasna karn, Mandel'de n plna kan
g makinalar teknolojisi, yeni-Schumpeterci kuramda ise pamuk, kmr, de
mir-elik, enerji ve yonga gibi ara mallarn retimidir. Fakat her iki kuram da
zellikle mikroelektronie dayal yeni teknolojileri kendi emalarna uygulamakta
zorlanmaktadr. rnein Mandel, kinci Dnya Sava sonras ve 1970'lerdeki
kriz dneminde gelien/yaygnlaan Detroit-tipi yar-otomatik transfer sis
temlerinden, saysal kontroll takm tezghlarndan, imalt sistemlerinde bil
gi s ayarlarn yaygnlamasndan (ki gerekten de bu dnemde en nemli teknolojik
deiimler bunlardr) bahsederken bu deiikliklerin g teknolojisinde deil,
takm (ve kontrol) teknolojisinde olduunu dikkate almamaktadr. lgintir ki,
Marks'n gelimi makina ile ilgili snflandrmasn ayn ekilde kullanan bir baka
aratrmac, MacKenzie (1984: 486-487), 18. yy'daki Sanayi Devrimi'nin takm
teknolojisindeki yeniliklerle baladn, g teknolojisindeki deiikliklerin tarihsel
olarak hep ikincil olduunu belirtmektedir! Kanmzca 200 yllk bir tarihi tek
nolojinin sadece belirli bir alanyla snrlamak gereki deildir.
Mandel'in yaklamnn, teknolojik geliim srecini bir lde gzard eden
esnek uzmanlama/kitlesel retim ikilemine dayanan esnek uzmanlama yak
lamndan stnl mekanizasyon/otomasyon srecinin yaygnlamasndaki

28

EROL TAYMAZ

zgn yanlar incelemesidir. "Fordizm ve Teknoloji" blmnde bu sreci daha


ayrntl olarak inceleyeceiz.
7. Fordizm ve teknoloji
Yukarda zetlediimiz kuramlarn tamam, kinci Dnya Sava'ndan 1960'Iarn
sonlarna kadar olan genileme dnemini Fordizm veya kitlesel retim ile ta
nmlyor. Fakat Fordizm, kitlesel retim ve teknoloji kavramlarnn kullanmnda
bir belirsizlik var. Hereyden nce Fordizm kavram deiik dzlemlerde kulla
nlabiliyor. En temel dzlemde Fordizm emek srecinin zgn bir rgtlenme
biimi anlamnda kullanlyor. Bu dzlemde Fordizm, (Taylorist normlarn ak
tarld) montaj-hattna dayal emek rgtlenme biimini tanmlyor. Bu tanm
rtk olarak kitlesel retim = zel amal makinalar= niteliksiz igc = iin en
kk paralarna kadar ayrlmas = karar ve icrann ayrlmas eitliklerini var
saymaktadr. kinci dzlemde Fordizm, Fordist retimin egemen olduu sektrleri
tanmlamaktadr. Otomobil sektr Fordist olarak nitelendiinde bu tanm
kullanlmaktadr. nc dzlemde Fordizm kitlesel retim ve tketime dayanan
bir birikim rejimi anlamna gelmektedir. Son olarak Fordizm, Fordist (birikim
rejimi ile tekelci dzenleme tarznn bileiminden oluan) gelime tarzn ta
nmlamaktadr.
Fordizm, emek srecinin (zel amal, montaj-hattndaki makinalarla yaplan
kitlesel retim eklinde) zgn bir rgtlenme biimi olarak tanmlandnda
retim lei ve iletme/firma bykl arasnda da bir eitlik kurulmaktadr.
rnein kitlesel retimin byk firmalar, esnek uzmanlamann da kk firmalar
tarafndan gerekletirilecei varsaylmaktadr (rnek iin bkz. Schmitz, 1989:
11). Bu tanmlar yaplrken aslnda rtk olarak (otomobil gibi) byk, karmak
rnler reten mhendislik sanayileri gz nnde tutulmaktadr. Fakat aslnda
ne yksek lekli retim kitlesel retim anlamna gelir, ne de kitlesel retim Fordist
retim anlamna (Sayer, 1989: 668).
Byk lekli retim, belirli bir maln veya mal grubunun ok sayda retilmesi
anlamnda kullanlabilir. Burada nemli olan sadece retim leidir. Kitlesel
retim ise standart mallarn byk lekli retimini ifade eder. Son olarak Fordist
retim, seri-retim hattnda yaplan kitlesel retim iin kullanlabilir. rnein
bir inaat firmasnn, her biri tketicilerin talebine gre farkllklar ieren ok sayda
konut yapmas byk lekli retimdir. Konutlar standart olmad iin buna
kitlesel retim demek mmkn deildir. Tkenmez kalem, vida, somun, rulman
gibi rnlerin milyonlarcasnn imalt kitesel retimdir, fakat bu mallarn retim
srecinde ne montaj-hatt, ne de seri retim hatt kullanlmaktadr; dolaysyla
bu sektrlerin emek sreleri Fordist olarak tanmlanamaz. Benzer nedenlerle,
Schmitz'in ve dier pek ok aratrmacnn yapt ekilde retim lei ve firma
bykl arasnda bir iliki kurmak mmkn deildir. rnein vida ve somunlarn

KRZ VE TEKNOLOJ

29

kitlesel retimiyle uraan firmalar genellikle (ii says, sermaye stou gibi
alardan) kk firmalardr. te yandan, en byk iletmeler genellikle uak
imalt gibi kitlesel/Fordist retimin belirleyici olmad sektrlerde grlmekte
dir.
Yukarda sadece byk lekli retim iin farkl emek rgtlenme biimi
tanmladk. Fordist retim kavram bunlardan sadece biri iin uygun olarak
kullanlabilir. Kk lekli retim iin daha farkl pek ok rgtlenme biimlerinin
olabilecei ak. Fakat Fordist rgtlenme biimlerini tanmlayan zellikler sadece
Fordist biimlerde grlecek diye bir kural da yok. rnein seri-retim hatlar
ok sayda farkl rnn imaltnda da kullanlabilir (Pollert, 1991:18).
Bu konuda son olarak belirtmemiz gereken nokta ise, emek srecinin btnnn
gzden karlmasyla ilgili. Emek sreci sadece imalt atlyesindeki srelere
indirgenemez. Emek sreci, rnn tasarmndan imaltna kadar tm sreleri,
Aratrma ve Gelitirme, tasarm, pln ve proje gibi faaliyetleri de ierir. (Marks'n
"kollektif ii"si bu srelerde alan btn iileri kapsar.) Bu nedenle, rnein
"otomobil retiminin Fordist temelde gerekletirildii" sylendiinde ne (ge
leneksel anlamda) montaj-hattnn, ne kitlesel retimin, ne de niteliksiz igcnn
geerli olduu bu sreler bir lde ihmal edilmektedir. Bu konu, emek s
relerinde igcnn niteliksizlemesi ile ilgili tartmalarda nem kazanmaktadr.
Bu balamda, Lash'n (1991: 100) post-Fordizmde tasarmn giderek nem ka
zanmasndan dolay "emek srecinin marjinallemesi" nermesi de pek fazla
anlaml deildir.
Belirli bir sektr Fordist olarak tanmlandnda, bu sektrdeki retim r
gtlenmesinde genel olarak (yukarda tanmladmz ekilde) Fordist biimlerin
yaygn olduu anlalmaktadr. Fakat bu noktada, otomobil gibi en karakteristik
Fordist sektrlerde bile tasarm gibi ok nemli faaliyetlerin Fordist biimde
rgtlenmediini hatrlatalm.
Kitlesel retim ve tketime dayal birikim rejimi anlamnda Fordizm tanm,
Fordist rgtlenme biimlerinin ekonomide egemen olduu anlamnda kulla
nlmaktadr. Bir ekonomide sadece Fordist rgtlenme biimleri varolamayacana
gre, "egemenlik" ilikisinin tanmlanmas gerekmektedir. "Egemenlik" yaygnlk
anlamnda niceliksel olarak tanmlandnda, kinci Dnya Sava sonrasnda
Fordizmin en yaygn olduu lke kabul edilen ABD'de bile Fordist retimin egemen
olamayaca aktr. rnein Aglietta'ya (1987: 159) gre, bu dnemde ABD'de
tketimi belirleyen iki nemli rn vardr: standart konut ve otomomil. Konut
yapmnda Fordist rgtlenme biimlerinin ne kadar etkin olabilecei bellidir.
Fakat Fordist biimlerin en yaygn olduu mhendislik (makina ve ulam aralar
imalt) sanayilerinde bile uzmanlara gre kitlesel retimin pay ABD'de 1970'lerin
sonlarnda sadece % 20-30 arasndadr (Ashburn, 1980:106). Bu yllarda kitlesel
retim sistemlerinde kullanlan transfer-tipi makinalarn toplam takm tezgh
yatrmlarna oran da bu tahmini doruluyor. Bu nedenle niceliksel olarak (deil

30

EROL TAYMAZ

Fordist) kitlesel retimin bile kinci Dnya Sava sonras dnemde ABD'de egemen
olacan syleyebilmek zordur.
Bu nedenle olsa gerek, Boyer (1991: 108) "ilevsel tamamlayclk" tanmn
kullanyor. Boyer'e gre montaj-hatt, btn bir ekonomideki deiik emek s
relerinin sadece kk bir ksmn olutursa bile, bir birikim rejimi olarak Fordizm
kendi mantn dier sektrlere zorlayabilir. Birikimin temposunu ve ynn
belirleyen "ekirdek Fordist sanayiler" karsnda dier sektrlerin rol "ilevsel
tamamlayc" oluyor. Fakat bu ilikinin nasl kurulduu Boyer'de pek ak deildir.
Dier kuramlar da bu konuda sessiz kalmaktadr.
Son olarak, gelime tarz anlamnda kullanlan Fordizm kavram, emek s
recinden makroekonomik ve toplumsal ilikilere kadar genilemektedir. Burada
kavramsal olarak bir sorun (belki) yok; fakat belirli bir birikim rejimi ile deiik
dzenleme tarzlar bir arada olabileceine gre, neden Fordist birikim rejimi ile
(herhangi bir) dzenleme tarznn birliine Fordist denilmektedir? "Fordizm"
teriminin bu ekilde emek srecinden balayarak toplumsal ilikileri de kapsayacak
ekilde (ayn yaz iinde bile) farkl anlamlarda kullanlmas, aslnda belirleyici
roln emek srecine verilmesiyle ilgilidir. Bu almada zetlediimiz kuramlarda
genel olarak Fordist genileme ve bu genilemenin tkanmas sonucu balayan
kriz incelenirken emek srecine asl nem tannmaktadr. Lipietz'in (1986: 26)
belirttii ekilde "uzun dalgalar kuramnn temeli emek srecindeki deimelere"
dayanmaktadr. Aglietta da (1987:162), "...Fordizmin krizi hereyden nce emek
rgtlenme tarznn krizidir", demektedir. Bu yaklam, btn "fakat'lara ve
"ama"lara karn teknolojik indirgemecilik saylabilir.
zetlersek, Fordist rgtlenme biimleri, sadece (az sayda) belirli rnlerin
imal edildii emek srelerinin bir ksmnda (mekanik imalt atlyelerinde) geerli
ve yaygn olabilir. Fakat sadece imalt srelerinde bile ok deiik retim r
gtlenme biimleri vardr. Byk lekli retim iin sadece Fordizmin veya kitlesel
retimin, kk lekli retim iin de sadece esnek uzmanlamann (veya benzeri
bir modelin) ideal-tipik modeller olarak kabul edilmesi imalt srelerinin e
itliliini, emek srecinin btnselliini, firma ve sanayiler aras ilikileri ve mikro
ve makro dzenleme biimlerinin eitliliini ve nemini byk lde gz ard
edebilmektedir.
8. Fordizm ve kriz
Esnek uzmanlama kuram dndaki dier kurumlara gre, krize yol aan etkenler
sermayenin organik bileimindeki art veya eski tekno-ekonomik paradigmann
gelime potansiyelinin tkenii gibi baz eilimlerin srekli evrimidir. kinci Dnya
Sava sonras dnemde krize yol aan deikenlerdeki deiim nasl bir sreklilik
gsterdi? ki nemli deikendeki, ABD'de emek retkenlii ve gerek cretlerdeki
6
yllk deimeler ekil 1 ve 2'de grlmektedir. Bu ekillerde grld (ve Tablo

KRZ VE TEKNOLOJ

31

l'deki ortalama byme oranlarnda grlmedii)6 gibi, 1960'larn balar hari,


emek retkenlii art hznda ve 1950'den 1990'a btn bir dnem iin gerek
cretlerin art orannda srekli bir dme vardr. Yani bu dnemde retkenlik ve
gerek cretler artmaya devam ediyor, fakat art hznda bir yavalama var. Benzer
bir durum, en nemli deikenlerden biri olarak kabul edilen, kr oranlan iin de
geerlidir. ABD'de zel firmalarn kr oranlar, 1960'larn ilk yans hari, kinci Dnya
Sava sonras dnemde srekli dmektedir (Bkz. Mandel, 1978:213; Harvey, 1989:
143, Shaikh, 1985:93). isizlik ve enflasyon gibi krizin sonularn yanstan dei
kenlerde bylesi sreklilikler gzlemlenmiyor.
Kriz, sermaye birikim temposunda bir kopuu simgeliyor. Fakat, krize yol aan
etkenlerin deiiminde bir sreklilik var. Bu durumda tedrici olarak artan/azalan
deikenler nasl aniden gerekleen bir krize neden olabiliyor? Kaos teorilerine
gre ani kopular olabilirse de, bu kopulara neden olan ekonomik mekanizmalarn
daha iyi aklanmas gerekir. Aksi takdirde, Brenner ve Glick'in (1991:102) dzenleme
kuram zelinde belirttii gibi, emek srecindeki tedrici deiimlerle yaadmz
krizin genel ve ezamanl olmasn, aniliini ve iddetini aklamak zordur.
Srekli deiimlerin ani kopulara (krizlere) yol at kabul edilse bile, retkenlik
art hzndaki dmenin Fordizmin/kitlesel retimin gelime potansiyelinin
tketilmesi sonucu olduu nermesine kar kmak iki nedenle mmkndr.
Birincisi, belirli bir tekniin gelime potansiyelinin tketilmesi belki olasdr, fakat
genel olarak mekanizasyonun gelime potansiyelinden bahsetmek zor gibidir.
Her zaman yeni tekniklerin, yeni rnlerin bulunmasyla yeni gelime potansiyelleri
yaratlabilir. kincisi, daha nce belirttiimiz gibi, Fordist emek srelerinin en
yaygn olduu lke kabul edilen ABD'de bile bu srelerin toplam retim iindeki
pay olduka dk. Bu nedenle tek bana Fordist rgtlenmenin tkanmas
bylesine geni apl bir krize nasl yol aabiliyor?
Burada vurgulamak istediimiz nokta u: imalt sreleri montaj-hattna dayal
kitlesel retime, yani Fordist sisteme dayal (otomobil, dayankl tketim mallar,
vb.) sektrler kinci Dnya Sava sonras gelimede ok nemli bir rol oynam
olabilirler. Fakat bu sektrlere girdi salayan para reticilerinin ou kitlesel
retim sistemleri kullandklar halde, rnlerin niteliinden dolay Fordist seri-retim ve/veya montaj-hatt sistemi kullanmamlardr. Daha da nemlisi,
azmsanmamas gereken uak ve gemi yapm, ar enerji makinalar, takm
tezghlar, konut yapm gibi dier sektrler, bu dnemde ounlukla kk lekli
retim sistemleri kullanarak bymlerdir. 1960'larn sonlarnda balayan kriz,
ne sadece Fordist sektrlerdeki tkanma sonucu balamtr, ne de sadece kitlesel
retim sistemlerine dayal sektrleri etkilemitir. Bu dnemde, rnein gemi yapm
sektrnn k nedenlerini belki baka yerlerde aramak gerekir.
Krizden etkilenen firmalar deiik stratejilerle kr oranlarndaki d en6 Yllk dalgalanmalarn etkisini azaltmak iin yllk ortalama byme oranlar kullanlmtr.
Kaynaklar iin bkz. Tablo 1.

32

EROL TAYMAZ

gellemeye altlar. Firmalarn izledikleri stratejileri drt gruba ayrabiliriz.


1. rn farkllatrmas, bu dnemde en ok belirtilen stratejilerden biri oldu.
Esnek uzmanlama kuramna gre, rn farkllatrmas gelir dzeyi artan t
keticilerin rn eitliliine daha nem vermesinin sonucuydu. Baka aratr-

KRZ VE TEKNOLOJ

33

maclara gre ise, rn farkllatrmas, a) artan rekabet koullarnda firmalarn


pazarlama stratejilerinin bir paras (Pollert, 1988: 60), b) kriz sonucu gelir da
lmndaki artan eitsizliin yansmas (Gough, 986: 63), ve c) krizdeki dalga
lanmalarn etkisi (petrol fiatlarndaki dalgalanmalarn farkl otomobil tiplerine
talebi etkilemesinde olduu gibi, Murray 1983: 75) sonucudur. Bu etkenlerin
hepsinin bir lde nemli olduu aktr.
2. rn farkllatrmasnn art ve talepteki dalgalanmalar rn gelitirme
srecinin ksaltlmasn gerektiriyor. Bu da, nihai rnde kullanlan paralarn
ve hatta tasarm srecinin standartlatrmasna, modllerlemesine yol ayor
(Schoenberger, 1988:254). Bir anlamda, Taylorist i rgtlenme biimleri, imalt
srecinden tasarm gibi daha bilgi-youn srelere doru yaygnlarken, kitlesel
retim sistemleriyle retim yapan reticilerin/taeronlarn kullanm artyor.
3. retim maliyetlerinin drlmesi iin sendikalarn g ve zerkliklerinin
imhas, daha dk cretle (sendikasz) ii altran taeron firmalara i verilmesi,
dk cretli blgelere/lkelere sermaye ak gibi "tedbirler" alnyor.
4. retimin esneklii, yani dk maliyetlerle rn yeniliklerine gidebilme ve
retim leini deitirebilme yetenei arttrlmak isteniyor. yleki esneklik bu
dnemin temel kavram haline geliyor.
Fordizm gibi esneklik kavram da olduka esnek bir kavram; deiik kullan
labiliyor. lk anlam emek srecine ilikin. Emek srecinin esneklii, yani rn
tasarm ve retim leinin dk maliyetlerle deitirilebilmesinin ilk koulu
iilerin esnek kullanm: iilerin farkl ilerde herhangi bir kstlama olmadan
almas (ilevsel esneklik), retim koullarna gre alma srelerinin istenilen
ekilde ayarlanabilmesi ve iilerin kolaylkla iten kartabilmeleri (saysal es
neklik) ve cretlerin krlla bal olarak kolaylkla ayarlanabilmesi/drlebilmesi (cret esneklii). Baz aratrmaclara gre bu esneklik tanmlar
igc piyasalarndaki katlklar kaldrmak isteyen neoklasik politika nerileriyle
akyor (Pollert, 1988: 70).
Emek srecinin esnekliinin ikinci koulu ise, kullanlan makina ve transfer
sistemlerinin farkl ilere kolaylkla ayarlanabilmeleridir. Mikroelektronie dayal
saysal kontrollu takm tezghlar, esnek imalt sistemleri gibi yeni teknolojiler
sayesinde emek srelerinin esnekliini arttrmak mmkndr. Bu esneklik
kavramlar firma-ii srelere ilikin. Ayrca, esnek uzmanlama modelinde
belirtildii gibi, uzmanlam retici alarndan oluan esnek rgtlenme biimleri
de retimdeki istenilen esneklii salyabiliyor.
retim esnekliini arttrabilecek bu teknolojik, rgtsel ve kurumsal yenilikler,
zellikle esnek uzmanlama kuramna gre, Fordist sektrlerin krizden k yoluna
iaret ediyor: koullara uymayan kat kitlesel retim sistemlerini terk etmek, esnek
teknolojiler ve firmalar-aras iliki biimleri kullanarak rn farkllatrmas yoluna
gitmek ve daha sk yenilik yapmak. 1970'lerden itibaren esnek retim teknolojilerin
gelimi lkelerde yaygnlatn gsteren veriler bu nermeyi desteklemek iin

34

EROL TAYMAZ

kullanlyor. (ABD'de esnek imalt sistemlerinin yaygnlamasyla ilgili ekonometrik


bir alma iin bkz. Taymaz, 1991).
Esnek retim teknolojilerinin (ki bu teknolojilere genel olarak esnek otomasyon
demek kanmzca uygundur) yaygnlamas, kitlesel retimin sonu olarak d
nlmemeli. lk olarak bu yeni sistemler ok nceleri otomasyonu byk lde
tamamlanm, kitlesel retime dayal sektrlerde deil, retim lei grece dk,
otomasyonu gerekletirilememi sektrlerin otomasyonunda kullanlyor. Yani
ekonomik kriz olmasayd bile esnek otomasyon teknolojileri retim lei kitlesel
retim teknikleri kullanamayacak kadar kk, manuel tezghlarn kullanla
mayaca kadar byk, karmak rnlerin imaltnda yaygnlaacakt. kinci olarak,
bu teknolojiler kk partilerde retim yaplmasna ve retimin farkl ilere
kolaylkla uyarlanabilmesine olanak tanyorlar; fakat Aratrma ve Gelitirme,
tasarm gibi her rn iin yaplan sabit masraflarda nemli dmeler olmadan
byk lekli ve kitlesel retimden vazgeilmesi kolay deildir.
Fordizm ve kriz zerine belirtmemiz gereken nemli bir nokta u: giyim, mobilya,
otomobil gibi nihai tketim mallarnda rn farkllamas, yani esnek imalta
ynelik bir eilim olsa bile, bu rnlerde kullanlan pamuk iplii, sentetik boya,
karburatr gibi aramallarn ve paralarn rn eitliliini arttrmak iin bir zorlama
pek yok.7 Belirli sektrlerde kitlesel retimin artk yokolduu sylenebilse bile
bu, bir btn olarak kitlesel retimin yok olduu, veya geriledii anlamna gel
meyebilir. nk uluslararaslama, standartlama ve modllerleme sreleri
zellikle para imaltnda kitlesel retimi canlandryor. Ayrca mikroelektronik
teknolojileri kitlesel ve seri-retim sistemlerinin esneklemesini salayarak "esnek
kitlesel retim"in olumasn salyor. Fakat bu srelerden daha da nemlisi
kitlesel tketim olanaklar olan video, televizyon, bilgisayar gibi yeni teknolojilerin
rnleri en ucuz kitlesel, hatt Fordist sistemler kullanlarak retilebiliyor. Yani
yeni teknolojiler kitlesel retime dayal yeni sektrlerin olumasna neden oluyor.
Bu nedenle, eer Fordizmin veya kitlesel retimin krizinden bahsedeceksek bile,
bunun sadece geleneksel Fordist sanayilerin krizi olduu vurgulanmaldr. nk
yeni teknolojiler yeni "Fordist" sanayiler yaratyor.
9. Post-Fordizm?
Kriz-sonras dnemde ekonomik geliim hangi temeller zerinde salanacak?
Yeni, esnek teknolojilerin kriz-sonras geliim tarzna etkileri nelerdir? Bu konularda
youn tartmalar devam ediyor. 1970'lerde ve 1980'lerin balarnda bu sorulara
7 Gerekte otomobil gibi rnlerde rn eitlilii tam tersine 1970'lerde azalyor. ABD reticilerinin
imal ettii model says 1970'de 375 iken, bu say 1979'da 247'ye dyor. Ayn dnemde tketicilere
sunulan otomobil eitlerinde ithalatn etkisiyle bir art olabilir. 1986'da ksmi bir art var (313
model) (bkz. Carlsson, 1989: 34). ukulata, biskvi, peynir, kek, reel gibi pek aratrma konusu
yaplmayan rnlerin de eitlerinde bir azalma grlyor (Smith, 1991:15).

KRZ VE TEKNOLOJ

35

"neo-Fordizm" kavramyla cevap veriliyordu. Neo-Fordizm, otomasyonun ve emek


srecinin Fordist yapda gelimesini, yani daha nceki yaplanmalarda kkten
deiimler olmayacan ifade ediyordu. (Neo-Fordizm kavram iin bkz. Aglietta,
1987; bu tartmalar iin bkz. Smith, 1991). Fakat 1980'lerin ortalarndan itibaren
emek srecinde esneklik ve iletmeler-arasnda kurulmaya balanan yeni, zgl
8
a ilikileriyle ilgili tartmalar , gerek iletme-ii (emek sreci), gerekse iletmeler
arasndaki ilikilerde kkl dnmlerin olduunu vurgulad. Ayrca, rn ve
tketim eitliliinde artlarn yeni tketim normlar oluturduu nermeleri
postmodernizm tartmalaryla aknca "post-Fordizm" kavramnn nlenemez
ykselii balad (post-Fordizm konusunda iki eletirel yaklam iin bkz. Clarke,
1992; Gough, 1992).
Post-Fordizm, retimin rgtlenmesinden tketim kalplarna, iletmeler-aras
ilikilerden retiminin meknsal dalmna, bilginin kullanmndan snfsal
yaplanmalara kadar hemen her alanda Fordist ilikilerden bir kopmay ifade ediyor.
Bylesi geni ve farkl alanlardaki deimelerin mekanik imalt sreleriyle ilgili
bir terimle kavramsallatrlmas bizce bir talihsizliktir. Fakat daha da nemli bir
sorun, btn bu deiik alanlardaki dnmlerin hemen hepsinin ayn d
nemlerde balandnn belirtilmesi ve bu deiimler btnnn kkeninde emek
srelerindeki deiim olduunun im edilmesidir. Fakat bu blmde bu sorunlarla
deil, sadece yeni teknolojilerin kriz-sonras dnemde emek srelerindeki olas
etkileriyle ilgileneceiz.
Yeni teknolojilerin iin nitelii, karar ve icra srelerinin ayrmas, iilerin
niteliksizletirilmesi ve emek sreci zerindeki kontrolleri konularnda farkl
grler mevcuttur. Baz aratrmaclar, yeni teknolojilerin iilerin beceri d
zeylerini arttrc, ii zenginletirici etkileri olduunu, adeta 19. yy'daki zenaat
retimini yeniden-canlandrdn sylerken (Piore ve Sabel, 1984), baka
aratrmaclar da bu teknolojilerin tam tersine iin younluunu arttrmakta, iin
kontroln ynetimin daha ok gven duyduu mhendis, programc gibi ke
simlere aktarmakta ve iilerin (bilgisayar yardmyla) daha sk denetimini
salamakta kullanldn belirtmektedir (Shaiken, Herzenberg ve Kuhn, 1986).
Yeni teknolojilerin etkileri zerine "iyimser" ve "ktmser" yaklamlar arasndaki
fark normal saylmaldr, nk yeni teknolojiler sermayeye ve emee yeni olanaklar
sunar; bu olanaklarn nasl kullanlaca "dsal", politik-ekonomik koullara
baldr. zellikle sve'te yeni teknolojilerin farkl uygulama biimlerini inceleyen
aratrmaclar, rn piyasalar, ii-ynetim ilikileri, igc piyasalar, (isizlik
oran, yeniden-eitim olanaklar, vb.), sendikalarn etkinlii gibi faktrlerin ayn
retim teknolojilerinin ok farkl biimlerde kullanlmasna neden olabileceini
gstermilerdir (rnek iin bkz. Auer ve Riegler, 1990; Pontusson, 1990; Kelley,
1990).
8 A tarz rgt modelleri konusunda Aydn Uur'un bu saydaki makalesine baklabilir.

36

EROL TAYMAZ

Bilgisayarlar gibi yeni rnlerin gc ve karmakl, bu rnlerin retimiyle


kartrlmamaldr. ABD'deki "yksek-teknoloji" sanayilerini inceleyen Colclough
ve Tolbert'in (1992:131) belirttiine gre, hayal gcmz zorlayan rnler reten
yksek teknoloji sanayilerinde retim genellikle basit, skc el-iine dayanyor.
Teknik yeniliklerin ncs olan bu sanayiler, i rgtlenmesi ve ynetim stratejileri
asndan "Karanlk ada" yayor.
malt sreci dnda tasarm, proje ve pln gibi srelerde alan kesimlerin
retim maliyetleri iindeki pay artt ve bu srelerin standartlatrlmas gerektii
lde "rasyonelletirme" bu alanlarda da uygulanmaya balyor. Bir anlamda
mr dolduu sylenen "Taylorizm", emek srecinin "bilgi youn" olduu, karar
ilevini yklendii kabul edilen kesimlerine de yaygnlayor (Schoenberger, 1988:
259).
zetlersek, emek srecindeki deimeler tek bir dorultuda gelimiyor. (Ta
sarmdan pazarlamaya kadar tm sreleri ieren) belirli bir emek srecinin farkl
aamalarnda bile farkl ynlerde deimeler olabiliyor. Yeni teknoloji reten
sanayiler eski i rgtlenme biimlerini rahatlkla kullanabiliyor. Bu nedenle
post-Fordizmden bahsedilirken, kavramn erevesini iyi tanmlamak gerekli.
10. Sonular
Bu yazda zetlediimiz kuramlar, ekonomik krizin anlalmasnda zgn katklarda
bulunmulardr. zellikle esnek uzmanlama kuramnn, iletmeler-aras ilikiler,
retimin meknsal yaplanmas ve tketimde eitliliin artyla ilgili almalarda;
dzenleme kuramnn mikro ve makro dzenlemenin nemi ve dzenleme tarz
ile birikim rejimi arasndaki ilikilerin incelenmesinde; tekno-ekonomik para
digmalar kuramnn da teknolojilerin tamamlayc zellikleri ve teknolojik y
rngeler konularnda nemli etki ve katklar olmutur. Bu kuramlar birbirlerini
etkilerken Roobeek (1987) gibi aratrmaclarn farkl kuramlar birletirme abalan
da vardr.
Kapitalizmin geliim sreci bir btn olarak aklanmaya alldnda genellikle
ikilikler veya ikilemler temelinde basitletirmelere gidilmektedir. Snai geliimin
Fordizmden post-Fordizme veya kitlesel retimden esnek uzmanlamaya gei
eklinde ematik aamalara ayrlmas, mevcut dnmlerin anlalmasna
yetmemektedir. Yeni teknolojilerin sunduu frsatlar grmek iin iinde yaa
dmz dnyadaki eitlilii kavramamza salayacak kuramsal ve kavramsal
aralara ihtiyacmz vardr. Bu aralarn gelitirilebilmesi iin gerekli teorik birikim
mevcuttur; yeter ki "ayrntlar" ihmal edilmesin. Dnya ekonomisinin "aynnt"sn
oluturan bizler iin byle bir teorik abann nemi ak olmal.

KRZ VE TEKNOLOJ

37

Ek: Kr oranlarnn dme eilimi


Aglietta ve Lipietz gibi Dzenleme Okulu kuramclar ve Mandel kr oranlarnn
dme eilimi yasasn analizlerinin merkezine koyduklar iin bu yasay ksaca
aklamamz gerekebilir.
Marks'n (deer) kr oran aadaki ekilde tanmlanmtr.
r=S/(C+V)=(S/V)/(l+C/V)
Burada Q kr oran, C, V ve S, srasyla, yllk sabit ve deiken sermaye akmn
ve art-deeri gstermektedir. Aklamaya gre kapitalistler aras rekabet sermaye-youn tekniklerin kullanlmasna, yani sermayenin teknik bileiminin (K/L)
ykselmesine yol aacak, bu durumda sermayenin organik bileimi (C/V) de
ykselecek ve sermayenin organik bileimindeki ykseli kr orann drecektir
(Lipietz, 1986:14).
Kr oran denklemini aadaki ekilde yeniden yazabiliriz.
r=e/[q+(l-e)]
e art-deer orann (S/S+V) ve q bir anlamda sermayenin organik bileimini
(C/S+V) gstermektedir. Bu anlamda sermayenin organik bileimi teknik bileime,
yani sermaye/emek oranna (K/L) ve yatrm mallar reten Kesim I'deki emek
retkenliine (TC) baldr.
q=(K/L)/
Benzer ekilde art-deer oran cretli iinin gerek tketimi (d) ve tketim
mallar reten Kesim II'deki emek retkenliine ( ) baldr.

e=l-(d/ )
Bylece kr orann cretlilerin gerek tketimi, Kesim I ve II'nin emek ret
kenlii ve sermaye/emek oranna bal olarak yazabiliriz.
r=[1-(d/ )]/[K/L)(l/ )+(d/ )]
Lipietz'in birinci kouluna gre sermayenin teknik bileiminin byme hz
Kesim I'deki retkenlik art hzna eit olacaktr. Bu durumda q deimeyecektir.
kinci koula gre cretli iilerin gerek tketim art oran Kesim II'deki retkenlik

38

EROL TAYMAZ

art hzna eit olacak. Bu durumda e, yani art-deer oran sabit kalacaktr. Bu
iki koul saland takdirde kr oranndaki dme engellenmi olacaktr.

V
KAYNAKLAR

Aglietta, M. (1987), A Theory of Capitalist Regulation: The US Experience, Londra: NLB (ilk Franszca
bask 1976).
Arn, T. (1985), "Kapitalist Dzenleme, Birikim Rejimi ve Kriz (I): Gelimi Kapitalizm", 11. Tez Kitap
Dizisi No. l, s. 104-138.
Arn, T. (1986), "Kapitalist Dzenleme, Birikim Rejimi ve Kriz (00): Azgelimi Kapitalizm ve Trkiye",
11. Tez Kitap Dizisi No. 3, s.86-125.
Ashburn, A. (1980), "Machine Tool Technology", American Machinist, Cilt 124, No. 10, s.105-128.
Auer, P. ve Riegler, C.H. (1990), "The Swedish Version of Group Work - The Future Model of Work
Organisation in the Engineering Sector?," Economic and Industrial Democracy (11): 291-299.
Baily, M.N. (1984), "Will Productivity Growth Recover? Has it Done So Already?" American Economic
Review, Papers and Proceedings (44): 231-235.
Boyer, R. (1988), "Technical Change and the Theory of Rgulation'", G.Dosi vd. (der.), Technical Change
and Economic Theory, Londra: Pinter Publishers, s.67-94.
Boyer, R. (1991), "The Eighties: The Search for Alternatives to Fordism", B. Jessop vd. (der), The Politics
of Flexibility: Restructuring State and Industry in Britain, Germany and Scandinavia, Edward Elgar
Publishing Company, s.106-133.
Brenner, R. ve Glick, M. (1991), "The Regulation Approach: Theory and History", New Left Review,
No.188, 45-119.
Carlsson, B. (1989), "The Evolution of Manufacturing Technology and Its Impact on Industrial Structure:
An International Study", Small Business Economics (1): 21-37.
Carlton, D.W. (1979), "Vertical Integration in Competitive Markets under Uncertainty", Journal of
Industrial Economics (27): 189-209.
Christopherson, S. ve Storper, M. (1989), "The Effects of Flexible Specialization on Industrial Politics
and the Labor Market: The Motion Picture Industry", Industrial and Labor Relations Review (42):
331-347.
Clarke, S. (1988), "Overaccumulation, Class Struggle and the Regulation Approach", Capital and Class,
No.36, 59-93.
Clarke, S. (1992), "What in the F's Name is Fordism", N.Gilbert, R.Burrovvs ve A.Pollert (der.), Fordism
and Flexilibity: Divisions and Change, London: Macmillan, s. 13-30.
Colclough, G. ve Tolbert, CM. (1992), Work in the Fast Lane: Flexibility, Division of Labor and Inequality
in High-Tech Industries, NewYork: State University of NewYork Press.
Elam, M.J. (1990), "Puzzling Out the Post-Fordist Debate: Technology, Markets and Institutions",
Economic and Industrial Democracy (11): 9-37.
Freeman, C. ve Perez, C. (1988), "Structural Crises of Adjustment, Business Cycles and Investment
Behaviour," G.Dosi vd. (der.), Technical Change and Economic Theory, London: Pinter Publishers,
s.38-66.
Gkalp, 1. (1984), "Ekonomide Dzenleme Kavram", Yapt, No: 49/4, s.5-19.

KRZ VE TEKNOLOJ

39

Gough, J. (1986), "Industrial Policy and Socialist Strategy: Restructuring and the Unity of the Wbrking
Class," Capital and Class (n.29): 58-81.
Gough, J. (1992), "Where's the Value in Post-Fordism", N.Gilbert, R.Burrows ve A.Pollert (der.), Fordism
and Flexibility: Divisions and Change, Londra: Macmillan, s. 31-48.
Harvey, D, (1989), The Condition of Postmodernity:An Enquiry into the Origins of Cultural Change,
Oxford: Basil Blackwell.
Hirst, P. ve Zeitlin, J. (1989), "Flexible Specialisation and the Competitive Failure of UK Manufacturing",
Political Quarterly (60): 164-178.
Hirst, P. ve Zeitlin, J. (1991), "Flexible Specialisation versus Post-Fordism: Theory, Evidence and Policy
Implications", Economy and Society (20): 1-57.
Jenson, J. (1989), "Different' but not 'Exceptional': Canada's Permeable Fordism", Canadian Review
of Sociology and Anthropology (26): 69-94.
Jessop, B. (1988), "Regulation Theory, Post-Fordism and the State: More Than a Reply to Werner
Bonefield", Capital and Class, No. 34,147-168.
Jessop, B. (1990), "Regulation Theories in Retrospect and Prospect", Economy and Society (19)0
153-216.
Kelley, M.R. (1990), "New Process Technology, Job Design, and Work Organization: A Contingency
Model", American Sociological Review (55): 191-208.
Keyder, . (1981), "Kriz zerine Notlar", Toplum ve Bilim, No. 14, 3-43.
Lash, S. (1991), "Disintegrating Firms", Socialist Review (21): 99-110.
Leborgne, D. ve Lipietz, A. (1988), "New Technologies, New Modes of Regulation: Some Spatial
Implications", Environment and Planning D: Society and Space (6): 263-280.
Lipietz, A. (1986), "Behind the Crisis: The Exhaustion of a Regime of Accumulation. A 'Regulation School'
Perspective on Some French Empirical Works", Review of Radical Political Economics (18): 1332.
Lipietz, A. (1987), Mirages and Miracles, Londra: Verso. Bu kitapdaki yazlar daha nce New Left Review
(No. 132 Mart-Nisan 1982 ve No. 145 Mays-Haziran 1984) ve Capital and Class (No. 22, Bahar 1984)
dergilerinde yaynland.
MacKenzie, D. (1984), "Marx and the Machine", History of Technology (22): 473-502.
Mandel, E. (1974), Marksist Ekonomi El Kitab, (eviren O.Suda) 2. Cilt, stanbul: Suda Yaynlar.
Mandel, E. (1978), Late Capitalism, Londra: Verso.
Mandel, E. (1988), "Kapitalizmin Tarihinde 'Uzun Dalgalar'", N.Satlgan ve S.Savran (der.), Dnya
Kapitalizminin Bunalm, stanbul: Alan Yaynclk (Bu yaz Late Capitalism'in 4. Blmnn
evirisidir).
Mandel, E. [1990], Uluslararas Ekonomide kinci Kriz, (eviren Yavuz Alogan), stanbul: Koral Yaynlar
(ngilizce bask 1980).
Mandel, E. (1991), Kapitalist Gelimenin Uzun Dalgalar, (eviren D.Ik) 2. Bask, stanbul: Yazn
Yaynclk (ngilizce bask 1980).
Murray, E (1983), "The Decentralisation of Production - The Decline of the Mass-collec'tiveWorker?,"
Capital and Class (n.19), 74-99.
Nielsen, K. (1991), "Towards a Flexible Future - Theories and Politics", B.Jessop vd. (der), The Politics
of Flexibility: Restructuring State and Industry in Britain, Germany and Scandinavia, Edward Elgar
Publishing Company, s. 3-31.
Perez, C. (1985), "Microelectronics, LongWaves and World Structural Change: New Perspectives for
Developing Countries", World Development (13): 441-463.
Piore, M. (1980), "The Technological Foundations of Dualism and Discontinuity", S.Berger ve M.Piore,
Dualism and Discontinuity in Industrial Societies, Cambridge: Cambridge University Press, s.

40

EROL TAYMAZ

55-81.
Piore, M. ve Sabel, C. (1984), The Second Industrial Divide: Possibilities for Prosperity, New York: Basic
. Books.
Pollert, A. (1988), "Dismantling Flexibility," Capital and Class (n.34): 42-75.
Pollert, A. (1991), "The Orthodoxy of Fleribility", A.Pollert (der.), Farewell to Flexibility?, Oxford: Blackwell,
s. 3-31.
Pontusson, J. (1990), "The Politics of New Technology and Job Redesign: A Comparison of Volvo and
British Leyland", Economic and Industrial Democracy {11): 311-336.
Roobeek, A.J.M. (1987), "The Crisis in Fordism and the Rise of a New Technological Paradigm", Futures
(19): 129-154.
Ruccio, D.F. (1989), "Fordism on a World Scale: International Dimensions of Regulation", Review of
Radical Political Economics (21): 33-53.
Sabel, C.F. (1989), "Flexible Specialisation and the Re-emergence of Regional Economies", P.Hirst ve
J.Zeitlin (der.), Reversing Industrial Decline? Industrial Structure and Policy in Britain and Her
Competitors, Oxford: Berg Publishers, s. 17-70.
Sayer, A. (1989), "Postfordism in Question", International Journal of Urban and Regional Research (13):
666-695.
Schmitz, R. (1989), Flexible Specialisation? A New Paradigm of Small-Scale Industrialisation?, Institute
of Development Studies Working Paper No. 261.
Schoenberger, E. (1988), "From Fordism to Flexible Accumulation: Technology, Competitive Strategies,
and International Location", Environment and Planning D: Society and Space (6): 245-262.
Shaiken, H., Herzenberg, S. ve Kuhn, (1986), "The Work Process Under More Flexible Production",
Industrial Relations (25): 167-183.
Shaikh, A. (1985), "Gnmz Dnya Bunalm: Nedenleri ve Anlam", 11. Tez Kitap Dizisi, No. 1, s.
82-103.
Smith, C. (1991), "From 1960s' Automation to Flexible Specialization", A.Pollert (der.), Farewell to
Flexibility? Oxford: Blackwell, s. 138-157.
Taymaz, E. (1991), "Flexible Automation in the U.S. Engineering Industries", International Journal
of Industrial Research (9): 557-572.
Williams, K., Cutler, T., Williams, J. ve Haslam, C. (1987), "The End of Mass Production?" Economy
and Society (16): 405-439.

KRZ VE TEKNOLOJ

41

Technology and the economic Crisis

Although many prople now believe that Capitalist industry (and Society) is undergoing major qualitative/structural change since the beginning of the economic
Crisis in the late 1960's, the factors behind the Crisis have been a subject of growing
debate during the last decade. This paper presents a detailed summary of there
different sides of the debate, labelled here, following Elam, as neo-Smithian (the
flexible Specialization theory), neo-Schumpeterian (techno-economic paradigms),
and neo-Marxian (the Parisian regulation School). Following this summary., the
paper discusses three general problems posed by those theories: the concepts
of Fordism and post-Fordism, and the relationships between Fordism and the
crisis.

42

NURHAN YENTRK

Post-Fordist gelimeler ve
dnya iktisad iblmnn gelecei
Nurhan Yentrk*

Giri
Bu makalede, Fordizmin krizi ve yaanan dnmn nasl bir retim sistemine
ynelebilecei ele alnacak ve zellikle kriz ve dnmn uluslararas iktisad
iblmne ve sanayilemekte olan lkelere olan etkilerinde younlalacaktr.
Ancak, bu incelemeye gemeden nce iki temel noktaya deinmek yararl olacaktr.
Bunlardan birincisi, Fordizmin krizinin genel krizin bir boyutu olduu, dnmn
sadece retim sisteminde deil, politik ve ideolojik dzeyde de srdnn gzard
edilmemesi gerektiidir. Birok dzeyde yaanan bu genel dnm, Fordizmin
krizinin ve dnerek evrilecei yeni retim sisteminin anlalmasnda, bavurulacak
ereveyi bize sunmaktadr. Fordizm bu anlamda ideolojik ve politik dzeylerde
sren modernleme srecinin retim sistemini, emek/sermaye ilikisinin niteliini
temsil eden bir aya olarak kabul edilecektir.
Bu makale, tm dzeylerde ortaya kan genel kriz, dnm ve bunlarn
sonularn inceleme amacnda deildir. Ancak, retim sistemindeki gelimelerle
ilgili boyut incelenirken, bu boyutun iinde yaad btnlkten kopmadan,
balantlarn ve etkilerini dikkate alarak Fordist sistemin geliimini ve sanayi
lemekte olan lkelere etkilerini incelemeyi amalamaktadr.
Deinilmesi gereken ikinci temel nokta ise post-Fordizmin ifade ettii d
nmn niteliiyle ilgilidir. Post-Fordizm, Fordizme bir alternatif oluturan farkl
emek/sermaye ilikisine dayal, kapitalizmin tesinde, "sanayi toplumu sonras",
modernlemeyi yadsyan bir modeli mi temsil etmektedir? Yani Fordizmden ve
onun iinde yaad genel konteksten bir kopu anlamna m gelmektedir? Yoksa
post-Fordizm, daha nceki dnemlerde de olduu gibi kapitalizmin, krizin dayatt
yeni koullara bir uyumunu mu temsil etmektedir? Kapitalizm, son yzyl boyunca
(*) Dr. Nurhan Yentrk T letme Fakltesi'nde retim yesidir.

POST-FORDZM VE DNYA KTSAD BLM

43

birok kez olduu gibi, bu kriz koullarn iinde eritip gelitirerek yeni ama daha
akn bir dnm yakalayabildii lde, post-Fordizm de Fordizmin iinde
yaad modernleme ann iinde kalarak retim sistemindeki yeni bir sentezi
temsil etmektedir. Ben ikinci gre katlyor ve esas olarak krize uyum salayacak
ekilde ortaya kan eitli post-Fordist yaplanmalarn, iinde yaanlan kriz
koullarnn almasnda Fordizmin geirmesi gereken deiimlerin ynn
gsterdiine inanyorum.
Bu makalede, Fordizmin krizi, iinde yaad koullardaki bozulma (deregulation) ve verimliliini azaltan (countre productive) etkiler erevesinde in
celenecektir. Post-Fordist sistem bir yandan kriz dneminin zelliklerine uyum
salayabilen, dier yandan Fordist retim sisteminde sermayenin deerlenmesini
kstlayan koullan aabilen bir retim sistemi olarak ele alnacaktr. Eer ok sayda
faktrn ortak etkisiyle, bir yeniden genileme dnemi, yeni bir birikim rejimi
ortaya karsa, bu yukarda saylan iki koulu yerine getiren ilkelerden yararlanan,
bunlar iselletirerek gelien bir dnme tekabl edecektir. Dolaysyla, hem
krize uyumlu mekanizmalar, hem de olas yeni verimlilik artrc mekanizmalarn
nemli bir boyutunu anlamann ipular, burada aranmaya allacaktr.
Bu noktada, post-Fordist yeniden yaplanmann sanayilemekte olan lkeler
zerindeki etkilerinin neler olaca konusunda bir saptama daha yapmakta yarar
vardr. Eer yeni bir genileme dnemi, bir birikim rejimi ortaya karsa, bunun
ABD, Japonya ya da Almanya (ve bunlarn evresinde kmeleen lkeler) kl
bir model olaca ve bu lkelerde ya da birinde oluacak ekonomik-politik-ideolojik
dengenin, II. Dnya Sava sonras dnemde olduu kadar kapsayc olmayaca,
yani ok sayda ve eitlilikte lkeyi iine almasnn beklenmemesi gerektiidir.
Dolaysyla, zellikle iinde Trkiye'nin de bulunduu birok sanayilemekte olan
lke iin, bu dnmn sonularnn hayati nemi vardr. Bu makale dnmn
sonularn sanayilemekte olan lkeler asndan inceleyerek bir tartma ortam
oluturmay amalamaktadr.
Bundan sonraki blmde, Fordizmin krizinin nedenleri ve bu nedenlerin Fordist
retim sisteminde deitirecei noktalar, sistemin evrilip geliecei ynn
zellikleri ele alnacaktr. Bu gelimelerin neler olabilecei, anlam ve yorumlar
hakknda pek ok deiik yaklam vardr 1 . Bu makalede, bu gelimeler en genel
hatlar ve en ortak zellikleri ile incelenecektir.
Fordist sistemin sonu mu?
Fordist sistem, "Taylorist bilimsel ynetim" olarak adlandrlan ayrntl iblm
esasna gre rgtlenmi, her iinin dar anlamda tanmlanm, rutin bir ii srekli
olarak yapt bir ileyi ile verimlilik art salamaya ynelmitir. Son derece
zel, tek amal makinalar ve eitimsiz, niteliksiz igc kullanarak retimin srekli
1 Bu deiik yaklamlarn eletirel bir incelemesi iin bkz. Erol Taymaz'n bu saydaki yazs.

44

NURHAN YENTRK

kayan bir retim hatt zerinde yaplmas sz konusudur. Makina ile ii arasnda
sabit bir ilikinin kurulduu bu hat, farkl ritm ve farkl ilemleri koordine ederek
ktnn standartlamasna elvermekte, bu da kitle retiminin teknik koullarn
salamaktadr. Bu nedenle de byk lekte retim yapan atlyeler temel birimler
olmaktadr.
i bana retimin, ayrntl iblm ve standart mal retimi ile artrlmas
amalanm, rekabetin esas ayn maldan ok sayda ucuza retmek zerine
kurulmutur. Ancak, verimlilik art, sadece ayrntl iblm deil, organizasyon
yaps ile de pekitirilmeye allmtr. Bu organizasyon yaps, retim ile retim
ncesi ve sonras birimlerin birbirlerinde koparld, dikey haberleme, merkezi
denetim ve kontrol esasna oturtulmutur. Bylece karar alma tamamen atlyenin
dna tanm, iinin retim zerindeki kontrolu tamamen yokedilmeye a
llmtr. Bu tr koullarla verimlilik art salanmas karlnda cretler yksek
tutularak iilerin tatmin edilmesi amalanmtr.
Fordist sistemin verimli ileyiini salayan bu fiziksel ve teknolojik zellikleri
ile egemen bir retim mekanizmas haline gelmesi bir yandan standart tketim
kalplarnn olmasna, dier yandan geni ve istikrarl pazarlarn varlna baldr.
nk pazarlar, hem byk miktarlarda retilmi standart mallarn yutulmasna
elverecek kadar geni olmal, hem de byk lekli yatrmn amorti olabilmesine
yetecek sre iin istikrarl olmaldr. Gerek ulusal, gerekse uluslararas boyutta
geni ve istikrarl pazarlarn olabilmesi II. Dnya Sava'ndan sonra ortaya kan
konjonktrde salanm ve nveleri 1930'lardan beri grlen Fordist sistemin
gelime ve yaylmas iin talep koullar salanmtr.
nk II. Dnya Sava'ndan sonra daha nce benzeri grlmemi bir byme
ve yatrm art yaanan ve zellikle bir siyasi ve ekonomik kamplama dnemi
olan bu altn a iktisad ynden ABD'nin sanayi ve teknolojik gcnn rakipsizlii
ile belirlenmitir. Bat Avrupa ve Japonya'ya ynelik yeniden ina kredileri ve
sanayilemeleri iin az gelimi lkelere yaplan yardm ve verilen krediler dnya
pazarnn olumas ve genilemesinde katalizr rol oynamtr. Yardm ve kredi
faaliyetlerini yneten uluslararas kredi kurumlarnn olumas ve uluslararas
para sisteminin 1930'lardan beri yaanan kaostan, dolarn dnya paras haline
gelmesinin yardmyla da karak istikrara kavumasn salayan uluslararas
kurumlarn ve yaplarn olumas bu dnemin rnleridir.
1930'larda ABD'de Bakan Roosvelt'in uygulamaya koyduu New Deal poli
tikalar, ngiltere, Kta Avrupas ve Japonya'da da benzerlerinin uyguland bu
Keynesgil politikalar, II. Dnya Sava'ndan sonraki yllarda birok az gelimi
lkeyi de iine alarak ve onlarn sanayilemelerine fon aktararak geliti. Refah
devleti anlay yaygnlat; sosyal gvenlik kurumlar, asgari cret, isizlik sigortas
tahsis ile bireysel riskleri sosyalletirildi ve buna bal olarak tasarruflar azaltlarak
tketimin artrlmas saland. Bte aklan, yksek devlet harcamalar ve devletin
yeniden datm mekanizmalarna mdahale ederek cretleri ve satn alma gcn

POST-FORDZM VE DNYA KTSAD BLM

45

ykselttii, tketimin tevik edildii ve tketici kredilerinin yaygnlat genilemeci


politikalar ile geni istikrarl pazarlar oluturulmaya alld.
Bylece Fordist retim sisteminin salad retim art ile istikrarl, byk
pazarlar ve yksek talep arasndaki karlkl uyumu salayan ulusal ve uluslararas
iktisad ve siyasi dzenleme mekanizmalar ve kurumsal yaplar sayesinde Fordist
sistem, gelime ve egemen retim sistemi olabilme koullarna tam olarak kavu
tu.
70'lerin sonlarnda krizin ortaya kmasnda ve bunalmn gnmze dein
srmesinde birok faktrn iie gemi etkisinden sz etmek gerekir 2. Bunun
banda, uluslararas ilikileri dzenleyen hiyerarinin deimeye balamas, ABD
hegemonyasnn bozulup rekabet ortamna girilmesi nemli bir etken olarak
karmza kmaktadr. Bu, dolarn dnyadaki talebinin dmesinde ve dnya
piyasalarnda talebe gre dolar fazlal olumasnda da bir etken olmu, bunu
uluslararas para sisteminde bir kme izlemitir.
Fordist sistemin etkin olarak ilemesinde talep ynn oluturan geni ve
istikrarl pazarlarn ve yksek talebin olumasna katkda bulunan refah devleti
politikalar, ak bte, yksek devlet harcamalar ve geni sosyal sigorta sistemi
kr orannda bir dmeye yolamtr. Keynesgil geniletici politikalar, gerek ABD
hegemonyasnn sona ermesi, gerekse kr orannda dme nedeniyle tkanmaya
balamtr. Deien bu koullara tketici tercihlerinin standart ucuz mala doymu
olmas ve talebin mal eitlemesine kaymas da eklenince, dngnn talep ynn
oluturan ve Fordist sistemi ayakta tutan byk istikrarl kitlesel pazarlarn kt
kk ve deiken bir talep yapsnn ortaya ktn grmek mmkndr.
Ancak, Fordist sistemin krizini sadece talepteki azalmalara balamak, krizi pazar-ynl alglayan bir yaklam olur. Krizi deerlendirebilmek iin ayrca Fordist
retim sisteminin kendi isel tkanklklar ve bunlarn kr oran krizine katt
bakaca faktrlerden de sz etmek gerekmektedir. Bunun iin nce Fordist sistemin
atlye ii ileyiinin teknik ve fiziki niteliklerinde verimlilik artn, sermayenin
deerlendirmesini engelleyen eitli teknik tkanklklarn da ortaya kmasna,
yani sistemin kendi isel sorunlarna ve darboazlarna da deinmek gerekmekte
dir.
rnein kayan retim hatt zerinde alma ilkesi, zellikle i younluu farkl
olan retim noktalarnn koordinasyonu zorluunu dourmu; bu eit olmayan
ilerin varl kanlmaz olarak baz noktalarda ylmalar bazlarnda ise bo
bekleme srelerine neden olmutur. Hat zerindeki makinalarn zamanlarnn
byk bir ksmn i yaparak deil, yan-maml mal bekleyerek geirmeleri ciddi
bir verimlilik kayb yaratmtr. Aynca yan-maml maln bir i noktasndan dierine
ulamas iin hattn zerinde katetmek zorunda kald yol ar zaman har
canmasna neden olmutur.
2 Bu dnemle ilgili tartmalar iin bkz. Keyder, 1984; Harvey, 1989; Lipietz, 1985; Tekeli, 1984; Beaud,
1986; Rosier, 1991; Satlgan ve Savran, 1988; Frbel ve dierleri, 1983; Harman, 1984.

46

NURHAN YENTRK

Gerek makinalarn yan-maml mal beklerken gerekse yan-maml maln


makinalarn arasnda gidip gelirken geirdikleri bu "bo zaman" sistemin en nemli
verimsizlik nedeni olarak grlmektedir. rnein ABD otomobil sanayinde, alma
sresinin % 25'inin retim noktalar arasndaki dengesizlikten kaynaklanan
beklemelerle getii hesaplanmtr. Yan-maml maln fabrikaya girii ile k
arasndaki srenin ise reel olarak sadece % 5'ini makinalarda ilem grerek geirdii
hesaplanmtr (Coriat, 1984-1990).
Bunun yannda, retim hattnn yksek tampon stoklarla almas gerek l
sermaye, gerekse depolama giderlerini artrmakta, sistemin eldeki stoklara bal
olarak arz ynl ilemesine ve talep deiikliklerinden iyice kopmasna neden
olmaktadr. Fordist sistemde retim ile kalite ve standart kontrolnn ayr ayr
ilevler olmas ve ayr ayr kiiler tarafndan yaplmas hatal rn orann fazlasyla
artrmaktadr. Nihai rnn kayda deer bir blm hatal olduklar iin pe
atlmakta ya da tamir veya yeniden retime gnderilmektedir. yle ki hatal
rnlerin tamir birimleri neredeyse atlyenin % 25'i kadar yer tutmakta ve sistemde
verimlilik artn engelleyen nemli bir neden olmaktadr (Womack ve dierleri,
1990).
Aynntl iblmnn dayand, ii tarafndan yaplan iin ok basit tekrarlara
indirilmesiyle hz ve verimlilik art salamak ve iinin retim srecindeki
kontroln azaltmak amac iin niteliksizlemesini de beraberinde getirmitir.
Her ne kadar iinin iten, emek srecinden ve karar alma srecinden koparlmas
yksek cretle telafi edilmeye alldysa da, ncelikle sanayilemi lkelerde
yksek oranlarda iten ayrlma, ie gelmeme ve grevlere neden olmutur. Byk
lekli iyerlerinde, ok sayda iiyi kapsayan kitle sendikaclnn glenmesi
sistemin etkinliini engelleyen bir gelime olarak ortaya kmtr.
in gittike ayrntlandrlmas ve emek yerine makina ikamesinin vard nokta,
retim hattnn giderek byyen ve daha fazla makinalaarak verimlilii artrmaya
elvermeyen bir yapya dnmesidir. Bu durumda, sermayenin teknik bileiminin
makina lehine artrlmas artk mmkn olmamaya balamtr. 1970'lere ge
lindiinde Fordist sistemdeki kayan retim hatt, ayrntl iblm ve makinalama
zetlenmeye allan teknik nedenler yznden, yatrlan sermayenin yeterince
deerlenmesini salayacak verimlilik art oranlarn gerekletiremez hale geldi.
Dolaysyla kr orannda bir dme nedeni daha ortaya kt: Ar sermaye birikimi,
yani elde edilen verimlilik ve kr oran artna gre an bir sermaye younlamas.
Bylece sermayenin getirisi/rantabilitesi dmeye balad ki bu, kr oran krizinin
patlamasnn asli nedeni oldu.
Sermayenin getirisinin, kr orannn azalmaya balamas yatrmlarn, sanayi
retiminin azalmasna ve speklatif yatrmlarn retken yatrmlardan daha krl
hale gelmesine yolat. Gelien evreci ve anti-nkleer akmlarn basks ile beraber
retken yatrm maliyetlerinin daha da artmas speklatif aktivitelerinin n plana
kmasna iyice katkda bulunmaya balad.

POST-FORDZM VE DNYA KTSAD BLM

47

zetle, Fordizmin yaam koullarn daraltan etkenlerden biri, geni ve istikrarl


pazarlar ve yksek satn alma gc oluturmakta etkili olan iktisad ve siyasi ileyiin
krizle birlikte, bu ilevini yerine getirememesidir. Kriz sonras koullar (ABD
hegemonyasna kar, Keynesilie kar monetarizm vs...) kk deiken pazarlar
ve talepte bir azalmay beraberinde getirmi ve bu tketici tercihlerindeki
standartlama kart gelimeler, deikenlik ve farkllama ile pekimitir. Dieri
ise, sermayenin teknik bileiminde daha fazla makinalama ve iin daha fazla
ayrntlandrlmas ile artk verimlilii artrmann mmkn olmamas, sermayenin
getirisinin dmeye balamasdr. Yani Fordist retim sisteminin kendi isel ileyi
koullarnn da bir tkankla uramas szkonusudur 3.
Bu bakmdan, retim sisteminde ortaya kan post-Fordist gelimeler, bir yandan
kk ve istikrarsz pazarlara ve deiken tketici tercihlerine uyum salayabilecek,
dier yandan sermayenin verimliliini dren kstlar, tkanklklar aabilecek
bir "verimlilik ve krllk artrma" araynn ifadesidir. Bu aray, cretli emek
ilikisini deitirmeksizin, retim sisteminin tketici tercihlerindeki deiikliklere
ve pazardaki istikrarszlklara cevap verebilecek bir esneklie kavuabilmesinin
ve teknik iblm, retim sreci ve retim organizasyonunun sermayenin
verimliliinin artmasna elverecek bir biimde dntrlebilmesinin araydr.
Bir baka deyile, yeni koullara uyum ve yeni verimlilik/krllk art aray, yani
"deimemek iin deiim" araydr. Ancak bu, ortaya kan deiimlerin cid
diyetinin ve neminin ihmal edilebilecek bir dzeyde olduu anlamna gel
mez.
Fordist sistemin geirmesi gereken/geirmekte olduu iki temel deiim
beinden sz edilebilir: Bunlardan birincisi, dk ve istikrarsz talebe cevap
verebilecek ve atlye ii teknik iblmn deitirerek verimlilik art sala
yabilecek bir retim yapsna ynelinmesidir; ikincisi ise ilk kez atlyenin dna
taan, baka birimleri de kapsayan bir otomasyon abasnn ortaya kmas ve
karar ile icrann sistemik bir btnlemesi ile hem deiik talebe cevap vermeyi
hem de Fordist organizasyonun neden olduu verimsizlikleri amay amalayan
yeni bir retim organizasyonunun ortaya kdr.
****

Deiken ve istikrarsz talebe cevap verebilme abalar ye yeni verimlilik/krllk


araylar, kanlmaz olarak sistemin daha nce de sz edilen kstlarnn/
katlklarnn almasn, ksaca Fordist ilkelerde kkl bir deiimi gerekli kl
maktadr. Bu gerek retim srecinde ve kullanlan teknolojilerde, gerekse emein
niteliinde ve iin younlamasnda bir deiim demektir.
Emekten tasarruf eden tek amal makinalar yerine genel amal, program3 Sanayilemekte olan lkelerin ucuz standart malda sanayilemi lkelerle kolay rekabet edebilir
hale gelmi olmalar Fordist sistemin ileyiini sarsmakta etkili olan bir dier noktadr. Bu konu
bundan sonraki blmde ele alnacaktr.

48

NURHAN YENTRK

lanabilir, emek ve sermayeden tasarruf eden, otomasyon teknolojileriyle donanm;


tek/standart rne gre dzenlenmi bir retim hatt yerine birok mal ayn anda
retebilen deiik rnleri tanma, deiik operasyonlar ardarda yapma yeteneine
sahip teknolojilerin kullanld, dolaysyla makinalarn bo durma zamann
azaltan bir retim sreci n plana kmaktadr. Bu bakmdan, bir maldan bir baka
maln retimine geite ok az ayarlama sresi ve bekleme zaman gerektiren,
retim sresini hzla artrabilen programlanabilir mikroelektronik akaml
makinalar ve otomasyon teknolojilerinin salad esneklik ve verimlilik art,
yeniden yaplanma srecinin en temel zelliklerinden biridir. Mikroelektronik
akaml teknolojilerin sanayide kullanlabilir hale gelmesi rnn esnekliinde
anahtar rol oynamaktadrlar. Ama ayn zamanda da iin btnletirilerek retim
hattnn zamansal dengelenmesinde, sermayeden tasarruf edilerek ar makinalamay ortadan kaldrmasnda, makinalarn bo durma srelerinin azalmasnda
nemli bir rol oynayarak Fordizmde verimsizliin nedeni olan birok kstn
almasna da yaramaktadr.
Ayrntl iblm ilkesi ve niteliksiz emek kullanm yoluyla iinin retim sreci
zerindeki kontroln ortadan kaldrmay amalayan ve bu ekilde verimlilik
art salayan Fordist sistemden en temel kopu, emek sreci ve iinin nitelii
konusunda ortaya kmaktadr. retim srecinin btnne ilikin bilgi sahibi
olan, rn yenileme, kalite art ve bulu srecinde aktif katkda bulunabilecek
kapasitedeki igc, yeni bir verimlilik ve kr oran art iin temel ihtiya olarak
ortaya kmaktadr. Ayrca sz edilen yeni teknolojilerin etkin olarak kullan
labilmesi ve kullanm amalarna ulalabilmesi iin emein deiken-nitelikli
(multi-skilled) olmas gerekmektedir. Tek amal mekanik makinalar kullanarak
srekli ayn ii yapan dk nitelikli igcnden, tasarm, bilgisayar programlama,
makina ayarlama, bakm operatrl gibi niteliklere sahip bir igcne gei
szkonusudur. Bu gelime iinin zerindeki kontroln azad anlamna gelmedii
gibi iin younlamasna da neden olmaktadr.
Mikroelektronik aksaml teknolojiler emekten tasarruf eder nitelikte tekno
lojilerdir ve nemli bir istihdam azalmasnn nedeni olacaklardr. Ancak, ihtiya
duyulan emein ok sayda niteliksiz iiden az sayda nitelikli iiye doru kaymas
blnm ve farkllam bir igc yapsn ortaya karacaktr. Az ok srekli
bir istihdam ansna kavuan, nitelikli, ekirdek igc ve arada srada i bulan
"Macdonalds" iilii diye adlandrlan niteliksiz igc: Birincisi yksek cret
ve i tatminine kavuan ama daha yksek oranda bir i younlamas ile verimlilik
art salayan bir igc; ikincisi ise birincisini ikame etme ve dolaysyla i bulma
umudu olmayan, yani dk creti kabul etse dahi ekirdek ii olma ve "yedek
ii ordusu" oluturma zellii tamayan ve gittike niteliksizleen bir igc.
Az sayda nitelikli, ekirdek igcnn srekli igc haline gelmesi kitle sen
dikacl ve ikolu sendikacln ortadan kaldrabilecek, firma ile btnlemi
iyeri sendikacln n plana karacak bir gelimedir.

POST-FORDZM VE DNYA KTSAD BLM

49

Kk istikrarsz pazarlarn hakim olduu, talep ykseltici politikalarn uy


gulanamad yeni koullara uyumlu bir retim sisteminin firma leklerinde
klmeyi ve optimum lein birok sektrde deimesini beraberinde getirecei
beklenmektedir. Sadece esnek uzmanlam kk lekli firmalarn kriz ko
ullarna uyum salayabileceini ne sren yaklamlar literatrde nemli bir
yer tutmaktadr (Piore ve Sable, 1984). Ancak, hem lek ekonomilerinden ya
rarlanp hem de mikroelektronik teknolojileri adapte ederek istikrarsz ve kk
taleplerin ayr ayr tatmin edilebilecei bir retim sisteminin de yeni koullara
uygun bir sistem olarak yeerebileceini ne sren yaklamlar da vardr (Coriat,
1990). Birinci yaklam iin zellikle nc talya rnei ska verilmekte,
ikincisine ise Japon firmalarnn birok sektrde kazandklar baar rnek gs
terilmektedir. Ancak, le ekonomisinden yararlanmaktan sz edilse dahi, bunun
II. Dnya Sava'ndan sonra ortaya kan genileme dneminin elverdii kadar
byk bir lek ekonomisi olamayaca kabul grmektedir. Ama bunun sadece
ok kk firmalarn yaayabilecekleri anlamna da gelmedii ifade edilmekte
dir.
retim sistemlerinin geliimi tarihsel olarak incelendiinde, gerek retimin
topluca ayn iyerinde yaplaya baland dnemde, gerek iblm ilkesine gre
ilerin ayr ayr iiler tarafndan yapld manfaktr dneminde, gerekse kayan
hatlarda seri retimin yapld Fordist dnemde alet/makine/konveyor sadece
atlyede (shopfloor) kullanlmtr. Bir baka deyile, retimi "otomatikletirme"
abas, sadece girdilerin dntrld, retimin icra edildii atlye meknnda
gereklemitir. retim tarihinde ilk kez post-Fordist yaplanma srecinde rn
tasarm, stok kontrol, pazarlama, finans, yan sanayi ilikileri gibi ynetim ve kontrol
fonksiyonlar "otomasyon" uygulamalarnn kapsamna girmitir.
Szkonusu gelimeler sadece tasarm, ynetim/koordinasyon ve icraat/retim
birimlerinin ayr ayr otomasyonu deildir. Bunun yansra birbirinden ayr olarak
kabul edilen bu birimlerin, iie gemi karlkl etkileimlerini ve annda bilgi
akn ngren, sistemik integrasyonu amalayan bir organizasyon yaps yeniden
yaplanma srecinin dier bir kritik deiimidir. Karar ile retim arasnda en
formasyon teknolojileri (IT) ile kurulan bu iliki deien talep yaps ile balant
kurulmasna olanak salamaktadr. Bu, birimler arasnda srekli bir geri besle
me/dzenleme mekanizmasnn kurulmasn ile mmkn olabilmektedir. Bu
ynelim ayn zamanda beyaz yakal iiden ve zamandan tasarruf ederek, b
rokrasinin neden olduu maliyet artn engelleyerek verimlilii artrmakta
dr.
retim organizasyonundaki bu radikal deiim ve ynetimde enformasyon
teknolojilerinin kullanm, ynetici, mhendis ve igc arasndaki ilikinin
yeniden tanmlanmasn gerektirmektedir. Tekil, yukardan aa emir komuta,
dikey haberleme ve bilgi ak, denetimin formel kurallar araclyla brokratik
ve merkezi olarak yapld bir organizasyon yapsnn yerini, ok ynl haberleme

50

N U R H A N YENTRK

a, dikey ve yatay bilgi ak, blgesel otonomi, otokontrol ve katlmc karar alma
yntemleri almaktadr.
retimin organizasyonundaki bir dier gelime, Fordist sistemde nemli bir
verim kaybna yol aan kalitesiz rn orann drmeye ynelik tekniklerin
gelitirilmesi konusunda ortaya kmaktadr. Hatal, kalitesiz rn retim ya
pldktan sonra ayklamaya ve ayr bir tamir onarm blmnde dzeltmeye ynelik
sistemin yerini "Toplam Kalite Kontrol (TQC)", "Kalite Kontrol emberleri (QC)"
gibi hatal rn ortaya kmadan nlemeye ynelik ve iinin, zellikle ekip
halinde alan iilerin hem hatasz retim, hem de daha iyi retim yntemleri
gelitirme konularnda sorumluluk almay yklendii teknikler almaktadr. Ayrca,
"Toplam Bakm" (TM) teknii ile iinin bilgilendirilerek retimin yansra ta
mir/bakm fonksiyonlarn yapar hale getirilmesi makinalarda arza ortaya k
madan nleme ve bylece verimlilikte art salama yeniden yaplanma srecinin
bir ynelimidir.
Gelitirilen bu yeni organizasyon teknikleri ve yeni teknolojiler, yar mamul
girdi salayan firmalar ile yeni ilikiler anda da deiiklik yaratmaktadr. Ta
ponlarn gelitirdikleri sadece talep olan maldan, olduu zaman ve talep miktar
kadar retim yapma felsefesine dayanan "Tam Zamannda retim (JIT)" sistemi,
yksek tampon stok ile alan Fordist sistemin deiik rnlerin retilmesinde
karlat sorunlarn zm iin bir admdr. zellikle yar mamul girdi
salayan firmalar ile ana firmalar arasnda olmas gereken, tam zamannda ve
sfr hatal retim ve rnde esneklie dayanan yeni ilikiler a, farkl bir or
ganizasyon zellii olarak ortaya kmaktadr. Bu iliki, ana firma ile fason firma
arasnda iki ynl dizayn ve bilgi ak, rn esneklii iin ibirlii ve integrasyonu
iermektedir.
zetle, Post-Fordist sistem, Fordizmin iine dt krizi amak,iin, yeni sosyo
ekonomik koullara uyum ve yeni verimlilik araylar iin gsterecei geliimi,
iselletirecei zellikleri ve veraca sentezi ifade etmektedir. Bir baka deyile,
"deimemek iin deiim" araydr. Ancak, deiim hafife alnamayacak kadar
gl ve boyutludur. Bu g ve boyut, yukarda zetlendii gibi deiimin retim
4
sisteminin her ilkesini kapsamasndan kaynaklanmaktadr . Bu deiimin dnya
iktisad iblmne ve sanayilemekte olan lkelerin bu iblmndeki yerlerine
ne gibi etkisi olaca nemli bir tartma konusu olarak karmzda durmaktadr.

4 ncelenmeye allan deiim ile ilgili en genel hatlar, eitli blgelerde baz ayrlklar, farkl ncelikler
ve farkl birleimlerde ortaya kmaktadr. Bu farkllk Fordist retim sistemi olarak ifade edilen genellik
iin de sz konusu idi bundan sonra da olacaktr, ancak bu makalede farkllklar inceleme konusu
yaplmamtr.

POST-FORDZM VE DNYA KTSAD BLM

51

Dnya iktisad iblmnn deien boyutu


Dnya iktisad iblmn deiiklie uratan gelime sadece Fordist sistemin
krizi ile balantl deildir. Genel olarak tm dzeylerde yaanan kriz ve dnmn
dnya iktisad iblmne etkisi vardr. Daha geriye gidip deerlendirecek olursak,
II. Dnya Sava'ndan sonraki konjonktrde yaanan byk genileme dneminin,
birok azgelimi lkeyi kapsayp bu lkelerde belirli bir korumaclk hamlesi ile
ithal ikamesine dayal bir sanayileme yaratabildii bilinmektedir. ABD ekono
misinin hegemonik gcnn (sanayi retimi / teknoloji / para) belirleyici olduu
bu dnem boyunca, eitli lke devletleri, ulusal ekonomilerine retim, gelir
dalm, kaynak tahsisi yoluyla mdahale ederek bu sanayilemenin yrtcs
durumunda idiler. Ayrca, sadece sanayilemenin deil ama onun ideolojik ve
politik meruiyetinin yaycs da oldular.
1970'lerin krizi, daha nce deinilen zellikleri dikkate alndnda, Keynesiliin
sona ermesi, ulusal devletlerin yeniden datm/planlama fonksiyonunu yerine
getirememesine yol at. Bu durum, sanayilemekte olan lkelerin sermayesi,
igc ve pazar ile kendi devleti dnda baka bir ebekeye balanmasn dayatt.
Bylece hem ulus devletin ideolojik ve politik rol sarsld, hem de yeni bir dnya
iktisad iblm iin bir adm atld. Bu ulus devletler baznda rgtlenmemi
bir dnya iktisad iblmne ynelmek demekti.
Ayrca, artan uluslararas rekabet, retim ve ticaret hacmi, ABD, Avrupa ve
Japonya arasnda sren pazar bytme abalar, azalan talep ve klen pazarlar
olgusu karsnda zorlanmaya balaynca, ve bu rekabet teknoloji retimi, dnya
paras yaratma vs. konusundaki rekabetlerle beraber saldrganlanca, bloklama,
kendi pazar iin kendi pazar iinde retim yapma, kendi hiyerarisini kendi blou
iinde yaratma abalar n plana kt. Bylece global dnya pazarnn kp
yerine dolar blgesi, mark blgesi, yen blgesi gibi blgesel ticaret bloklarnn
ve buna bal olarak yeni korumacln ortaya kmas beklenir oldu. Bu bloklarn
birinde ya da birkanda yeni bir genileme dnemi ortaya ksa da, bu, II. Dnya
Sava sonras ortaya kan konjonktrdeki kadar kapsayc ve ulus devletler
araclyla birok azgelimi sanayileme yoluna sokan bir yap olmaktan uzak
olacaktr.
Bu gelimenin ipularn imdiden gzlemlenebilmektedir. rnein, Avrupa
Topluluu (bu topluluk ileride Almanya etrafnda kmelemi ve Eski Dou Bloku
lkelerini de kapsayan bir bloa dnme potansiyeli tamaktadr), ABD, Kanada
ve Meksika'nn arasnda kurulan Kuzey Amerika Blou ve Japonya ile Gney Dou
Asya lkelerini kapsayan (in, Kazakistan ve Pasifik'in Amerika yakas bu bloa
dahil olabilecek gibi grlmektedir) bloklama dikkate deerdir. Sanayilemekte
olan lkelerin ise, dnya pazar iin ihracata ynelik politikalarla deil, yeni
bloklarn iinde yer almalarna ya da hangisinde yer aldklarna bal olarak
varlklarn srdrmeleri mmkn olacaktr.

52

NURHAN YENTRK

Birok dzeyde ortaya kan genel krizin dnya iktisad iblmne, yukarda
deinildii gibi, baz etkileri vardr. retim sisteminde ortaya kan deiimin
dnya iktisad iblmn ve sanayilemekte olan lkelerin konumunu nasl
etkileyecekleri ise aada incelenecektir.
ncelikle, iin tmn, batan sona btnlkl bir yaklamla birarada yapmaya
ynelen yeni emek sreci, baz basit, ayrntl tanmlanm ilerin gelimekte olan
lkelerin sanayilerine yaptrlmas olanan ortadan kaldrmakta ve retimin
gelimi lkelerde younlamasna neden olmaktadr.
Rekabet gcnn fiyat zerine kurulu olduu ve verimlilik artnn maliyet
drmeye dayal olduu Fordist sistemde, ucuz emee sahip olmak sanayi
lemekte olan lkeler iin ok nemli bir karlatrmal stnlk oluturmaktayd.
Niteliksiz ama ucuz emekten yararlanmak iin geen onyllar boyunca bu lkelere
ynelmi yatrmlar ve bu lkelerin gerekletirdikleri retim ve ihracat -rnde
kalite ve yeniliin n plana kmasyla- azalma eilimine girmitir.
Emekten tasarruf eden mikroelektronik donanml teknolojilerin kullanlmaya
balanmas, ncelikle, dk cretli blgelerin iblmndeki paylarn azaltacak
niteliktedir. Ayrca, yeniden yaplanma srecinin en nemli zellii, bu tekno
lojilerinin deiik-nitelikli igcne olan ihtiyac artrmasdr. Dolaysyla, nitelikli
igc asndan fakir olan sanayilemekte olan lkeler, iblmnde nemli
bir avantajlarn kaybetme durumundadrlar.
Sanayilemekte olan lkeler, 1960'lardan 1980'lere kadar, ucuz igc s
tnlne dayanarak birok standart mal ihra etme anslarn artrmlard.
Ancak, yukarda deinilen gelimeler, artk sanayilemekte olan lkelerin ihracata
ynelik kalknma politikalarn eskisi kadar etkin olarak srdrebilmelerini engelleriteliktedir. zellikle okuluslu irketler araclyla corafi olarak uzak birok
sanayilemi lkeye kitlesel yan sanayi ihracat yapan sanayilemekte olan lkelerin
eitli sektrleri bu anslarn kaybetmekle yzyzedirler.
Ayrca, rn esneklii iin ana-yan sanayi ilikisinin daha sk ve srekli etkileim
iinde olmas zorunludur. Ve yine stoksuz alma ilkesi, girdilerin az miktarda
teslimat gerektirmesi yan sanayinin nihai mal reticisinin evresinde kmelemesi
gerekliliini ortaya karmaktadr. te yandan, sanayilerin pazar koullarndaki
deiiklie hzla cevap verebilecek esneklie sahip olabilmeleri iin pazara yakn
yerlere kurulmas gerekmektedir. Btn bu olgular yeni bir lokasyon (mekn)
anlayn beraberinde getirmektedir.
zetle, retim sisteminde ortaya kan deiiklikler sanayilemekte olan lkelerin
dnya iktisad iblmndeki konumlarn deitirebilecektir. Gerek retim
srecinde, igcnn niteliinde ve kullanlan teknolojilerdeki deiim, gerekse
ana sanayi-yan sanayi ilikileri arasndaki deiimler, sanayilemekte olan lkelerin
dnya ticaretindeki paylarn, retim ve yatrm oranlarn ve istihdamlarn drr
niteliktedir. retimin ve yatrmlarn sanayilemi lkelerde younlamas,
retimin daha nceki lokasyonunda deiimi gerekli klmaktadr. Pazar neredeyse

POST-FORDZM VE DNYA KTSAD BLM

53

retimin orada yaplmas bloklamay getirmi ve buna bal olarak, dier bloklara
ve bloklar dnda kalan lkelere kar yeni bir korumaclk ufukta kendini gs
termeye balamtr. Bu gelime nedeniyle, sanayilemekte olan lkelerin eski
izgilerini srdrmeleri, dnya pazarna ynelik ihracat artrma politikalar
mmkn deildir. Bu lkelerden bazlarna sunulan bloklardan birinin iinde
yer almaktr. Sanayilemeleri hangi blokta yer aldklarna bal olarak belirle
necektir. Bloklarn dnda kalan sanayilemekte olan lkeler ise ok zor bir kaderi
paylamak zorunda kalabileceklerdir.
Sanayilemekte olan lkelerin yeni ticaret blgelerine dahil olabilmeleri iin,
retim sisteminin zelliklerini ve uluslararas rekabet koullarn batan aa
deitiren yeniden yaplanma srecine ayak uydurmalar nem kazanmaktadr.
Bu ayak uydurma srecinde ortaya kabilecek olan yap, byk olaslkla sa
nayilemi lkelerde ortaya kan yapdan olduka deiik olacaktr.
lke ve sektr baznda yaplm olan almalar incelendiinde 5 sanayilemekte
olan lkelerde sadece ok nemli olan i noktalarnda emek/konvansiyonel
teknolojiler yerine mikroelektronik teknolojilerin ikame edilmesi ile yetinildii
grlmektedir. Yani "selektif otomasyon" izlenmektedir. Bu da tm retim s
recinde ve organizasyon yapsnda bir post-Fordist yaplanma yerine, en fazla
"otomatikletirilmi adacklarn bulunduu bir Fordist retim srecine" ulalm
olmas anlamna gelmektedir. Teknik iblm ve emein niteliinde ok nemli
bir deiim yaplmadan, karar ile retimin ayr tutulduu organizasyonda eski
hiyerari ve merkeziyeti yap korunmaktadr. Byle bir deime, retkenlik ve
kalite art, emek ve enerjiden tasarruf gibi baz yararlar salamakta ise de, rn
esneklii, yeni rn gelitirme, deien talebe hzla cevap verme gibi temel ge
reklilikleri yerine getirmekten uzak kalmakta ve sanayilemi lkelerdeki verimlilik
artna ulalamamaktadr.
Sanayilemekte olan bu lkelerin gsterdii deiim, emein pahal olduu,
emek ya da konvansiyonel teknolojilerle istenilen kalitenin salanamad i
noktalarna mikroelektronik donanml teknolojilerin ikamesinden ibaret ol
maktadr. Bu haliyle, sanayilemekte olan lkeler rn kalitelerini biraz artrp
biraz da maliyetlerini, drebilirler. Ancak, talepteki hzl deimelere, rn
farkllamasna ve istikrarszlklara cevap veremezler, ve verimliliklerinde yeterli
bir art gerekletiremezler. Bu nedenlerle de uluslararas rekabet glerinde
nemli bir gelime salayamazlar ve ucuz standart rne dayal Fordist dneme
oranla, dnya iktisad iblmndeki konumlar daha dk ve daha kolay kontrol
edilebilir hale gelebilir.
Sanayilemekte olan lkelerin yeniden yaplanma srecinin sanayilemi l
kelerdekine gre farkllk gstermesine neden olan faktrlerin banda, sanayi
lemekte olan lkelerin yatrm finansman eksiklii, makroekonomik dengesizlikler
5 Carvalho, 1990; Carvolho ve Schmitz, 1989; Duruiz ve Yentrk, 1992; Mohanan ve
1989.

54

NURHAN YENTRK

ve emein grece ucuzluu gelmektedir. Nitelikli ynetici ve mhendis ihtiyac


sanayilemekte olan lkelerin en kritik darboazdr. Ayrca, AR-GE, niversite-sanayi ibirlii gibi kurumsal desteklerin eksiklii ve lkenin snrlar iinde
yeni teknolojileri reten ya da danmanlk hizmeti veren sektrlerin zayf olmas
da nemli faktrlerdir.
Burada ayrca, bu ayak uydurma srecini u ya da bu ekilde balatan ve bloklar
iinde kalmay baaran sanayilemekte olan lkelerde ortaya kabilecek olan iki
nemli sorundan sz etmek gerekmektedir.
Bu sorunlardan biri istihdam azalmas olacaktr. Bu azalma, sadece emekten
tasarruf eden teknolojik gelimeler ve niteliksiz emee olan ihtiyataki azalma
nedeniyle deildir. Sanayilemekte olan lkeler, yeni mikroelektronik donanml
teknolojilere olan taleplerini, bu rnleri kendileri retmedikleri srece ithalat
yoluyla karlamaktadrlar. Bu, yeni teknolojilerin kullanlmas ile ortaya kacak
olan istihdam azalmasnn teknolojilerin retilmesi yoluyla bir lde karlanmas
olasln da ortadan kaldrmaktadr. Tam aksine, sanayilemekte olan lkelerin
bu teknolojilere olan talep art sanayilemi lkeler iin bir istihdam yaratacaktr.
Kendi rettikleri konvansiyonel teknolojilere olan talebin azalmas da gz nne
alndnda, yeniden yaplanma sreci, sanayilemekte olan lkeler iin sana
yilemi lkelere oranla daha hzl ve nemli bir istihdam azalmasna neden
olabilecek niteliktedir.
Sanayilemekte olan lkelerin nndeki dier bir nemli sorun lekteki
klmenin getirecei sonularla ilgilidir. Grece daha kk leklere sahip
olan sanayilemekte olan lkeler iin baz avantajlardan szediliyorsa da, sen
dikacln ikolundan iyeri sendikaclna kaymas, kk aile iletmeciliinin
n plana kmas toplu szleme geleneinden ve sosyal yardm, ihtiyarlk sigortas,
kre gibi kazanlm birok haktan geri dn beraberinde getirebilecektir. Bu
geri dn, ABD, ngiltere, Almanya gibi lkelerde, lek ne kadar klrse
klsn mmkn olmayabilir; ama zaten modernleme srecinde belirli aa
malara eriememi olan lkelerde daha yeni yeni kazanlmaya balayan birtakm
haklardan geri dn anlamna gelebilir. Emek-sermaye ilikisine girmemi
nfusun youn olduu sanayilemekte olan lkelerde ise, bu risk daha da byk
olabilecektir.
Yeni dnya iktisad iblmnde sanayilemekte olan lkelerin konumlarnn
daha kolay kontrol edilebilmesinin dnda, sosyal alkant ve modernleme
srecinden sapmalara yol aabilecek baz sorunlarn da varl nedeniyle, yeni
genileme dnemi -eer ortaya karsa- bu lkeler iin pek parlak bir dnem
olmayacaktr.

POST-FORDZM VE DNYA KTSAD BLM


YARARLANILAN

KAYNAKLAR

Aglietta, M. (1982) World Capitalism in Eighties, NLR, no 136.


Amsden, A. (1990) Third World Industrialization: Global Fordism or a New Model, NLR, no 182, Trkesi:
Birikim, no 28.
Arn,T. (1985) Dzenleme, Birikim, Bunalm, 11. Tez, no 1, stanbul.
Beaud, M. (1986) Sur la Specifite de la Crise Actuelle, Cahier de Gemdev, no 6, Paris.
Boyer, R. (1986) La Grande Depression de la Fin du XXeme Siecle et la Crise Actuelle, Cahier de Gemdev,
no 6, Paris.
Carvalho, R.J. (1990) Why the Market Reserve is not Enough, The Workshop on Hi-tech for Industrial
Development, June 1990, IDS, Sussex University, Sussex.
Carvalho, R.J. ve Schmitz, H. (1989) Fordism is Alive in Brazil, in Kaplinsky, 1989.
Commissariat General du Plan (1990) Du Fordisme au Toyotisme? Les Voies de la Modernisation du
Systeme Automobile en France et au Japon, La Documentation Franaise.
Coriat, B. (1984) La Robotique, La Decouverte, Paris.
Coriat, B. ve Saboia, J. (1989) Regime d'Accumulation et Rapport Salarial au Bresil, Cahier de Gemdev,
no 12. Paris.
Coriat, B. (1990) L'Atelier et Robot, Christian Bourgois editeur, Paris.
Dubofsky, M. (1989) A New Look at the Original Case: To What Extent was the USA Fordist? Cahier
de Gemdev, no 12, Paris.
Duruiz, L. ve Yentrk, N. (1992) Facing the Challenge: Turkish Automobile, Steel and Clothing Industries'
Responses to Post-Fordist Restructuring, Ford Foundation, stanbul.
Eatwell, J. (1985) Recognising Economic Reality, The Listener, 5 January 1985.
Frbel, F. ve dierleri (1983) Dnya Ekonomisi, Bunalm ve Siyasal Yaplar, Belge Yaynlar, stan
bul.
Harman, C. (1984) Explaining the Crisis: A Marxsist Re-Appraisal, Bookmarks, Londra.
Harvey, D. (1989) The Condition of Post-Modernity: An Enquiry into the Origins of Cultural Change,
Basil Blackwell, Oxford.
Hirst, P. ve Zeidin, J. (1991) Flexible Specialization Versus Post-Fordism: Theory Evidence and Policy
Implictions, Economy and Society, vol 20, no 1.
Hirst, P. ve Zeitlin, J. (1988) Reversing Industrual Decline, BERG, Oxford.
Hoffman, K. (1985) Microelectronics International Competition, Development Strategies: the Unavoidable Issues, World Development, vol 13, no. 3.
Hoffman, K. (1989) Technological Advance and Organizational Innovation in the Engineering Industry,
Susex Research Ass. Brigton.
Hoffman, K. ve Kaplinsky, R. (1989) Driving Force: The Global Restructuring of Technology, Labour
and Investment in the Automobile and Components Industries, Westview Press, Londra.
Kaplinsky, R. (1989) Restructuring Industrialisation, Special Issue, IDS Bulletin, vol 20, no 4, Oct
1989.
Kaplinsky, R. (1989) Technological Revolution and International Division of Labour in Manufacturing:
A Place for the Third World, The European Journal of Development Research, vol, 1 no 1.
Keyder, . (1984) Kriz zerine Notlar, Tekeli (1984) iinde.
Keyder, . (1989) Modernizm ve Kriz, Sylei, Defter, no 8, stanbul.

56

NURHAN YENTRK

Keyder, C. (1991) Ulus Devletin Krizi, Sylei, Defter, no 16, stanbul.


Lipietz, A. (1985) Mirages et Miracles, Problemes de 1 'Industrialisation dans le Tiers Monde, La Decouverte,
Paris.
Lipietz, A. (1986) La Mondialisation de la Crise Generale du Fordisme 1967-1984, Cahier de Gemdev,
no 6, Paris.
Lipietz, A. (1982) Derriere la Crise la Tendance a la Baisse du Taux de Profit, Revue Economique, vol
33, no. 2.
Lipietz, A. (1982) Towards Global Fordism? New Left Review, no 132, eviri: Savran ve Satlgan, 1988
iinde.
Murray, R. (1988) Life after Henry (Ford), Marxism Today, Oct 1988.
Murray, F. (1987), Flexible Specialisation in the "Third Italy", Capital and Class, no 33.
Mohanan, P. ve Subrahmanian, K.K. (1989) Diffusion of Microelectronics Technology, Rapor, Centre
for Development Studies, Trivandrum.
Piore, J.M. ve Sabel, F.C. (1984) The Second Industrial Divide: Possibility for Prosperity, Basic Book
Pub, New York.
Pollert, A. (1991) Farewell to Flexibility?, Basil Blackwell, Londra.
Roobeek, A. (1984) The Crises of Fordism and the Rise of New Technological Paradigm, Futures, April.
Rosier, B. (1991) ktisad Kriz Kuramlar, Cep niversitesi, letiim Yaynlar, stanbul.
Sayer, A. (1986) New Developments in Manufacturing; just-in-time System, Capital and Class, no
30.
Sayer, A. (1989) Post-Fordism in Question, International Journal of Urban and Regional Research, vol
13, no 4.
Savran, S. ve Satlgan, N. (1988) Dnya Kapitalizminin Bunalm, Alan yay, stanbul.
Schmitz, H. (1989) Flexible Specialisation A- New Paradigm of Small Scale Industrialisation? IDS,
mimeo, University of Sussex, Sussex.
Tekeli, 1. ve dierleri (1984) Trkiye'de ve Dnyada Yaanan Ekonomik Bunalm, Yurt Yaynlar, Anka
ra.
Womack, J. Jones, D. ve Ross, D. (1990) The Machine that Changed the World, Macmillan, New
York.
Williams, K. Cutter, T. Williams, J. ve Haslam, C. (1987) The End of Mass Production, Economy and
Society, no 16.

POST-FORDiZM VE DNYA KTSAD BLM

57

Post-Fordist Changes and the future


of international division of labour

This paper aims at analysing the crisis of post-Fordist production system which
should be considered within the context of overall crisis. The increasing inability
of the Fordist production system to respond to the changes in the new socioe
conomic conditions which began in the early 70s have effectively ended its era
of dominance. In adtition to the changes in the socioeconomic conditions, the
technical rigidity of the Fordist system which were the basic causes of the fall in
productivity and in the profit rate undermined its feasibility. Post-Fordist system
represents the evolution of the old production system in order to overcome the
crisis by adapting itself to the new socioeconomic conditions and by changing
the production process trough an increase in the productivity/profit rate, rather
than being a radical alternative to the existing labour-capital relation. Thus, it
represents "invariability for change".
The main concern of this paper is with changing aspects of the international
division of labour and its impact on the industrialisation of developing countries.
The determinants of the international division of labour will be changed and rules
governing the hierarchy of economies will be rewritten. The changing economics
of location towards developed countries and the direction of production towards
the domestic or regional market will create the growing incidence of trading blocs
and protectionism. Which developing countries become incorporated in which
bloc will have considerable importance in the future international division of
labour. Post-Fordist production process will have a strong bearing on the in
tegration of developing countries into the new international division of labour.
A fundamental restructuring process in their industries is necessary in order to
be accepted by one of the blocs, but this process may increase the control over
their industrialisation, create a high level of unemployment and will rise the
possibility of the reemergence of pre-modern relation.

58

ALAIN LIPIETZ

Uluslararas iblmnde yeni eilimler:


birikim rejimleri ve dzenleme tarzlar*
Alain Lipietz

Yirmi yl kadar nce, tm yarglar ayn karara varm olmasalar da, dava halledilmi
grnyordu. Sanayilemi uluslar, dierleriyle tezat halinde bir uluslararas
iblmnde yeralmaktaydlar. Sanayilemi uluslar mamul mallar ihra ederken,
dierleri madensel ve tarmsal hammaddeleri ya da igc ihra etmekteydiler.
Liberal iktisatlar arasnda yeralan baskn bir gruba gre (iktisadi bymenin
aamalar modeliyle 1963'n Rostow'u gibi), sanayilemi uluslar, ocuklarn
yetikinlerden geride kalmas gibi, sanayilememi uluslarn geride kalmlard.
Sanayilememi lkeler, yakn bir dnemde sanayilemi olanlar taklit edebilecekti
ve iktisadi deiim de buna katkda bulunacakt. te yandan, eitli heteredoks,
Marksist, 'bamllk', nc Dnyac dnce izgileri ise, merkez ve evre
(yani Kuzey ve Gney) arasndaki ilikilerin, gerekte, Gney'de herhangi bir
'normal' gelime ihtimalini nlemekte olduunu ileri srmekteydiler.
Bamllklarn argman, yaklak olarak yleydi: Kuzey, artklarn ihra
edebilecei bir d pazar olarak Gney'e ihtiya duymaktayd. Ayrca, Gney'in
birincil sektrnde retilen zenginlik, eitsiz mbadele yoluyla Kuzey'e akta
rlmaktayd. Gney'in iktisadi kurtuluu, Kuzey'e bir saldr nitelii tamak
durumundayd; Kuzey ise bylesi bir neticeyi nleyecek asker vastalara sahip
ti.
Bu nerme, liberal argmana kyasla engin bir avantaj kesbetmekteydi.
Aratrmalarn, dnya sistemindeki iktisadi alanlar arasndaki balantlar zerinde
younlamasn salamaktayd. te yandan, merkezde olsun, evrede olsun,
kapitalist birikimin somut koullaryla ilgilenmemek gibi bir zayfl da vard.
Sonuta, ne merkezdeki birikimin mantnda olagelen dnmleri, ne de evre
lkelerdeki paralel dnmleri gryordu.
(*) Bu makale, 1981 ylnda Sfax'da, 1982'da, 1983'te Ottowa ve Paris'te gerekletirilen bir dizi kon
feransta sunulan bildirilerin bir zetidir. Production, Work, Territory'den (Ailen J.Scott-Michael
Storper), Unwin Hyman, Boston 1986, s. 16-39) eviren: Blent Peker.

ULUSLARARASI BLMNDE YEN ELMLER

59

Azgelimiliin kanlmaz gelimesi dogmas, 1970'lerde baz evre lkelerinde


gerek bir kapitalist sanayileme olgusunun ortaya kmasyla ciddi bir darbe
ald. Baz Marksistler, bu gelime karsnda, Rostowcu tezin peine taklarak
emperyalizme kapitalizmin nc kuvveti, retici glerin gelimesini ve insanln
birlemesini salayan bir g olarak kasideler bile dzdler (Warren, 1980).
Dierleri ise, olayn yeniliini reddetmekle yetindiler (Frank 1982).
Emperyalizm/bamllk yaklam, inkr edilemez avantajlarna ramen,
(gelimenin aamalar yaklamnda da olduu gibi) ahistorik (tarihsel olmayan)
bir dogmatizmle mall grnmektedir. ki durmu saat, tarihin devinimini dalgn
dalgn seyreylemektedir. Gney bir durgunluk dneminde midir? Bamllk
saat tam zaman syler. Yeni bir sanayileme mi gereklemektedir? Taklit etme
zamandr.
Bu tkankl amak iin, merkezde olsun, evrede olsun, her lkedeki kapitalist
birikimin biimlerinin tarih ve 'ulusal' farkllklarn gznnde bulundurmak
gerektii aktr.
Ancak, emperyalist dnemde evrildii biimiyle uluslararas iblmnn doru
teorisini sunmak gibi bir iddiam yok. Tam tersine, yapmak istediim, ihtiyatl
baz metodolojik aklamalar gelitirmek, terim ve kavramlarn belli baz yanl
kullanmlarna kar uyarlarda bulunmaktr. Bu yanl kullanmlar, yukarda
belirttiimiz tkanmalar da ksmen aklar. Daha sonraki bir blmde, merkez
kapitalizmin gidiatndaki deiikliklerin, 'eski' iblm zerinde gl etkileri
olduunu greceiz. Buna gre, yine daha sonraki bir blmde kaynaklarn ve
mantn inceleyeceimiz, 'evresel bir Fordizm' husule gelmitir.
Yntem meseleleri
ki yanlgya kar uyarmakla balamak istiyorum: Birincisi, somut gerekliin,
kendileri de 'emperyalizm' ya da 'bamllk' gibi evrensel kavramlardan tretilen
ikin yasalardan tmdengelimle karsanmas; ve ikincisi, zde ayn ey olan,
her ulusal sosyal formasyonun isel evriminin, global bir efin ynetiminde icra
edilen bir partisyonmuasna zmlenmesi.
Emperyalizm ya da maherin canavar (Apokalips)
Umberto Eco, Gln Ad'nda, (1980) bir ortaa manastrnda gizemli bir cinayetler
dizisinin dmn zen Fransisken bir Serlok Holmes'u, Baskerville'li William'
anlatr. Cinayetler, Maherin lanetleri gibi, bir bireyle balantl grnmektedir.
William, bu yolu izleyerek, gizli katili ve amacn kefeder; her cinayetin kendine
zg nedenleri ve bahaneleri olduunu, ve, doal olarak, Deccal'le bir ilgisi ol
madn farkeder. Ancak (ki, bu romann stn zeksn gsterir), (a) sulu,
maherin plann izlediine kendini inandrmtr; (b) sularndan hi deilse

60

A L A I N LIPIETZ

biri belli bir akbetle sahnelenmitir; ve (c) sulu, sonu itibariyle, gerekte Deccal
rol oynamaktadr.
Bylelikle, William (Ortaalarn byk ngiliz Fransisken filozofu Occam'l
William'n ve ayn zamanda gstergebilimin kurucusu Amerikal C.S. Peirce'nin
szcsdr), genel yasalarn bo olduunu ve tekil olaylarn zenginliini karsar.
Bu roman, bize harika bir yk ve ders verir. Biz de, dncemizi ar emalatrarak, genelletirerek, dogmalatrarak Canavarlar yaratmadk m? Bu
canavarlardan ve zelliklerinden, somut tarihin gelecekteki amlanmalarn
karsamadk m? 1960'larda, emperyalizmin sabit yasalarnn, bir tarafta refah
ve bir tarafta yoksulluu kutuplatrarak uluslar arasndaki uurumu byteceini
kabul etmedik mi? Boyunduruk altndaki lkelerde sna gelimenin imknszlna
dair tahminlerde bulunmadk m? 1970'lere gelindiinde, ngiltere'nin k
hzlanr, ABD nisb bir d sergiler ve Yeni Sanayileen lkeler (YS) emper
yalizmin arka bahesinde ayn gelime yolunu izlemeye giriirken, ne demek
durumundaydk? Bazlar daha fazla teori retmeyi denedi ve (Maherin yeni
dizelerine snarak) kanlmaz bir gelecei tahmin etmeye devam etti. Bylelikle
Warren (1980), Marks'n retici glerin gelimesinin, retim ilikilerinin sona
ermesine neden olaca varsaym kadar kesin bir ekilde Hindistan demiryollarnn
kapitalist ilikileri gelitireceini varsayd eski metnini kefediverdi.
Temel mesele udur: Lenin'in de belirttii gibi, "Tarih, bizim sahip olduu
muzdan ok daha snrsz bir tahayyle sahiptir". Yani, insan trnn tarihi,
ngryle donatlm bir zne deil, fakat zaferleri ve bozgunlaryla birbirine kar
mcadele eden milyonlarca zneden oluan geni bir btn olarak, kendi tarihini
yaratan o 'nesnel zne'nin (Kosik 1970) tarihidir.
Marks'n kendisi de hayli soyut bir ekilde, Evrensel'i kavram olmann Tikel'i,
bilmek iin yeterli olduu dncesine kar uyarr bizi. Bu Evrensel, her halkrda,
gerek pratik deneyimi zihnimizde sistematize etmemizden ibarettir. Kutsal Aile'de
vurguland gibi; "Gerek meyvalardan yola karak meyvann soyut temsilini
yaratmak ne denli kolaysa, meyvann soyut tasarmndan gerek meyvalar yaratmak
da o denli zordur."
Tarihin alkanlklar
yleyse, tarihin zgrl nda, rasyonel bir bilginin mmkn olamayaca
m sylenmeli? Evrensel yasa, gereklilik yok; dolaysyla, bilim yok, genelleme,
kavram yok mu demeli? William gibi konumak gerekirse; herhangi bir yasa
Tanr'nn zgrln kstlayacandan, olusal alana dokunmu bir gereklilii
kavramak mmkn mdr? William (gerei, Occam), olumlu bir yant verir. Zira,
bir taraftan, Tanr kendi zgrl iinde hl elikisizlik ilkesine tab olduundan,
hereyin olabilecei sylenemez. te taraftan, Tanr'nn kudreti yaradlta

ULUSLARARASI BLMNDE YEN ELMLER

61

maddelemi, yani 'koullanm bir kudret' olarak, tabiatn yaratlm bir alkanl
olarak eylemitir.
Tedirgin olmayn; bir ilahiyat dersi verecek deilim. Demek istediim, kendimizi
bu diyalektik materyalizmle snrlayacaksak, bilim tarihi iin bilimsel bir proje
mevcuttur: (a) insanlar arasnda ve gemi mcadelelerde ortaya kan dzen
liliklerin incelenmesi, (b) geici olarak zmlenmi elikiler sebebiyle ortaya
kan, bu dzenliliklerdeki bunalmlarn incelenmesi; (c) insanlarn zgrlkleri
iin ya da karsnda srdrdkleri bugnk mcadelenin tezahr olarak, bu
dzenliliklerdeki deiikliklerin incelenmesi.
Bu, kullandmz kavramlarn basit bir ekilde bolukta olumamas gerektii
anlamna gelir. Tam tersine, kavramlar, yalnzca ksmen bir sistem oluturan bir
gerekliin ksmen sistemletirilmelerinin rndrler. yleyse, dier somut
durumlarda karlatmz genel zellikleri ayrdetmek iin kullanlmaktadrlar.
Bu durumda, ya muvafktrlar (pertinent) ve 'tarihin alkanlklarnn basks'
altndaki insanlarn zgrlemesine yardm edeceklerdir, ya da yetersizdirler ve
dolaysyla gzden geirilmeli, gerekirse reddedilmelidirler.
Kapitalist retim tarzn ele alalm. Kapitalist retim tarz, insanlar arasnda
belli blgelerde belli zamanlarda insan ilikilerinin belli bir sistemini belirleyen
zengin bir kavramdr. Eilimlerini ve kar-eilimlerini, bazlarn gzlemlerimiz,
bazlarn mantk tmdengelim yoluyla biliriz. Bu retim tarznn en byk
elikilerinden biri, pazar vehesinden kaynaklanmaktadr. Yani, kapitalistlerin,
firmalarnda retimi nasl rgtleyeceklerini ve (alkanlk ve hesap sayesinde)
nasl kuracaklarn biliyor olmalarna ramen (Marks 1867, Blm XIV), toplumun
geri kalan kesimlerine kar hl ahs kumarbazlar gibi davranmaktadrlar.
rettikleri mallar, retimi krl klan bir fiyatla satlacak veya satlamayacaktr
(mehur 'gerekletirme' sorunu). Sistem, -bunalm halleri dnda- yine de alr.
Nasl altn incelemek, yeni kavramlarn retilmesini gerekli klar. ok sayda
Fransz meslektala birlikte, 'birikim rejimi' ve 'dzenleme tarz' kavramlarn
nermi bulunuyoruz. Bunlar aada tanmlayacam. Fakat burada, metodolojik
konumlarn akla kavuturmak iin birka noktaya deinmek isterim.
Birikim rejimi, net rnn tketim ve birikim arasnda tahsis edilmesi srecinin
uzun vadede istikrara kavuturulmasn tanmlar; retim koullar ve cretli emein
yeniden retiminin koullar arasnda bir banty m eder. Yansra, kapitalizm
ve dier retim tarzlar arasndaki baz balant biimlerini de m eder. Mate
matiksel olarak, bir birikim rejimi bir yeniden retim emasyla tanmlanabilir.
Bir birikim sistemi mevcuttur, zira yeniden-retim emas uyumludur: Btn
birikim sistemleri mmkn deildir. Ayn zamanda, bir rejimin yalnzca mmknl, mevcudiyetini belirlemek iin yeterli deildir; zira, btn bir bireysel
kapitaller ve birimler kmesinin, onun yapsna gre davranmas gereklilii yoktur.
liki alarn dzenleyen ve bylece srecin btnln, yani bireysel davra
nlarn yeniden retim emasyla yaklak bir tutarllk iinde olmasn salayan

52

ALAIN LIPIETZ

normlar, alkanlklar ve kanunlar biiminde bir birikim rejiminin gereklemesi


de mevcut olmaldr. Bu iselletirilmi kurallar ve toplumsal sreler btn,
dzenleme tarz olarak adlandrlr.
u da belirtilmeli: Hibir dzenleme tarz bir birikim rejimini idare edemez;
hereyden nce, tekil bir tarz, kendini ksm dzenleme biimlerinin farkl
kombinasyonlar olarak gsterebilir. rnein, dolayl cret, ABD'de, Kuzey Av
rupa'da tad ehemmiyeti kesbetmez.
Hepsinin stnde, -ve bu esasa dair bir noktadr- yeni bir birikim rejiminin
ortaya k, gzlemlenebilecek baz eilimlere denk dse de, kapitalizmin alnnda
yazl deildir. Birikim rejimleri ve dzenleme tarzlar, beer mcadeleler tarihinin
neticeleridir- toplumsal yeniden retimde biraz kuralllk ve sreklilik saladklar
iin kabilen neticelerdir. Demek oluyor ki, herhangi bir somut sosyal formasyonu,
standartlam, kanlmaz bir oluum olarak kavramaya almak hi de anlaml
deildir.
Daha beter ilevselcilik
ada kapitalizmin hassas vaziyetine, yeniden-retimin srmesi iin zm
lenmesi gereken elikilerin okluuna ve bir birikim rejimi ve dzenleme tarz
iinde islh edilmesi gerekliliine henz deinmi bulunuyoruz. Ancak, dzenleme
rejiminin, basit bir ekilde birikim rejimini iletmek gibi bir 'ilevi' olduu var
saymn yapamayz (rnein, sosyal gvenlik, kitlesel retimin daha mlayim
bir ekilde alkalanmas iin icdedilmitir). in aslna baklacak olursa, bir birikim
rejimi ve dzenleme tarzlar birlikte istikrar kazanrlar. Zira, belirli bir sre iin
toplumsal ilikilerin bunalm tehlikesi olmakszn yeniden retilmesini garantiye
alrlar. "Herey unlarn -veya bunlarn- olmas iin alr..." metaforik deyiinde
de olduu gibi, a posteriori bir ilevselcilii uygulamak mmkndr ok ok
(rnein, evrenin azgelitirilmesinin amac, kapitalizmin merkezdeki ilevsel
liidir).
Hi kukusuz, ilevselcilik (hatt niyetselcilik) eilimleri, hibir yerde uluslararas
ilikiler teorisinde olduu kadar belirgin deildir. Burada szettiimiz, Ricardo
ya da Hecksher-Ohlin-Samuelson teoremi denen teoremin savunucular deil;
bunlara gre, uluslararas iblm, greli retkenlikleri hesapladktan, kollektif
tercihleri deerlendirdikten ve faktrlerin balang niteliklerini dikkate aldktan
sonra, retimin optimal dalmn hesaplayan bir dnya kongresinin rndr.
Kongreye katlanlar, eve dnerken yalnzca serbest deiimin faziletlerine deil,
her lkenin karlatrmal maliyetler yasasnn neticesi olan kaderinin meruiyetine
de ikna olmulardr.
Emperyalizm ya da bamllk kuramclarnn byk baars, bu hikyeyi eitli
mazeretlerle savunanlar sprp temizlemi bulunuyor. unu belirttiler: iktisad
yreler arasndaki ampirik olarak tartlmaz farkllklar, zenginlik ve kudret

ULUSLARARASI BLMNDE YEN ELMLER

63

farklarndan olumaktadr; ve bu durumdan yararlananlar, piyasann grnmez


elinden ziyade, mevcut durumu srdrmeye veya zorla dayatmaya mn et
milerdir.
Grlerinde Ricardo'dan ok Adam Smith'i temel alan Marksistler ve bamllk
teorisyenleri, doru bir ekilde gstermilerdir ki, mbadele yaplarnn istikrar
kazanmasyla sonulanan kapitalizmin uluslararas eitsiz geliiminin mevcudiyeti,
ileri lkelerdeki hzl birikimi gzeten bir durumdur. Ksacas, merkez-evre
kutuplamasnn dzenleyici bir rol oynad kresel apta bir birikim rejimi mevcut
gibi grnmektedir.
Bu, u iddiadan bir adm ncesidir: Bu rejim, tahakkm altndaki lkelere
dayatlmtr, nk kapitalizmin problemlerinin zme kavuturulmas ilevinin
baz blgelerin omuzlarna yklenmesi gereklidir; ya da daha da kts, bu
hkimiyet ilikileri, Szkonusu problemlerin zlmesi niyetiyle dayatlmtr.
Merkezin taleplerini dayatan bilinli bir znenin mevcudiyetinden mi, yoksa kendi
ilerliinin gereklerince merkezi evreden ayran ikin bir global (kresel) ger
ekliin mevcudiyetinden mi szettiimiz, yalnzca bir slup meselesidir.
Ancak neticeleri sebeplerle ve ksmen sistematik dzenliliklerin biraraya gelmi
olmasn da bir sistemin tamamen konulandrlmasyla kartrmamalyz.
Uluslararas iblmn bu ekilde dnme gereinin nedenleri arasnda, tarihin
sonsuzluu, snf mcadelesi ve kapitalist rekabet saylabilir. Ulusal toplumsal
formasyonlarn zerklii gerei ve devletlerin egemenlii de aka n planda
tutulmaldr.
Devlet, gerekte her dzenlemenin asli modeli olarak alnan bir oluumdur:
te bu dzeyde snf mcadelesi dzenlenmektedir; devlet, yokluunda 'ulusal'
topluluu oluturan gruplarn sonsuz bir mcadelede tkenebilecei uzlamann
kurumsal biimidir. Dnya kapitalizminin balangtan beri, dnya apnda
dzenleme biimleriyle, tek bir birikim rejimi olarak kurumsallatrlm olduunu
varsaymak, iktisad dnm ile sosyal normlarn, tek bir egemenlik tarafndan
garantiye alnm ve ardndan yerel devletlere aktarlm olan sistemli prosedrlerin
de ayn zamanda dnya apnda kurumsallatrldn farzetmek anlamna ge
lebilir. Bu, yeryznde belli bir yerdeki her uzlama ya da iktidar ilikilerindeki
herhangi bir kaymann, mkemmel bir homeostaz** kesbeden sibernetik bir
sistemdeki gerekli ayarlamalara tekabl ettiini farzetmek anlamna gelebilir.
Bu portre, gereki olmad kadar souktur da. Kapitalizmin her lkede ge- .
limesi, birincil olarak dahil snf mcadelelerinin neticesinde husule gelir. Bu
srete, yerel devlet tarafndan ayakta tutulacak dzenleme biimleriyle pekitirilen
birikim rejimlerinin taslaklar ortaya kar. Bu ulusal sosyal formasyonlar ierisinde,
d ilikiler birikim rejimi asndan yararl olabilir ve belirleyici bir nem kaza
nabilir; hemen ardndan, ulusal toplumsal formasyon bu ilikiler olmakszn
(**) Bir (biyolojik) sistemin, yaamas asndan en uygun koullara uyum salarken dengesini korumasn
salayan, kendi kendini dzenleme sreci - n.

64

ALAIN LIPIETZ

ileyemez hale gelebilir; zira, bu ilikiler retim tarznn baz elikilerini z


mektedir. Bu ilikiler, o andan sonra aka bu ama iin mevcutmu gibi tezahr
eder. Gerekte, belirli uygun ilikiler bir dieriyle kombine"hale gelir; hepsi bu.
Bu kombinasyon, baka iliki biimleriyle gereklemi olsayd, hikye baka bir
ekilde olacakt.
Demek ki ama, her ulusal toplumsal formasyonu kendi iinde incelemek,
birikim rejimleri ve dzenleme tarzlarnn arka arkaya oluumunu gzlemlemek;
yaylmnn, bunalmlarnn ve oradaki d ilikilerinin tahlilini yapmaktr. Bu,
merkez lkeleri iin dzenli olarak yaplmaktadr. Ancak, evrenin ileyiindeki
zellikler, genel olarak, merkezin taleplerinin sonular olarak ele alnmakta
dr.
evre lkelerinin azgelimiliinde kt niyetli bir mdahale yoktur ve birikim
rejimleri, bir sistem oluturmakszn meknsal olarak yan yana dizilmilerdir
denilebilir mi? Gizemli Deccal'in kabahatleri karsnda William'n meselelerine
dnyoruz. Sonunda, entrika dmlerini zer; nk sebepler arasndaki
balantlar, iaretler arasndaki ilikileri aramtr: Ve her durum nevi ahsna
mnhasr bir durumdur.
Kapitalizmde genel elikiler mevcuttur; ve emperyalizm bunlar geici olarak
da olsa zebilecek durumdaysa bu genel elikileri zgn ulusal kapitalizmlerin
yararna olacak bir ekilde zerek gelimitir demek merudur. Emperyalizm,
zel olarak bu elikileri zmek iin yaratlmad, fakat varln srdrd; geliti,
nk gerekte bu elikileri zd.
Baz lkelerde belli snf ittifaklar zorla zaptedildi ya da lkelerini uluslararas
ilikilerde evresel bir ileve indirgemenin kendi avantajlarna olacana inandlar.
Ve gerekten de, merkez/evre ilikilerinin istikrar kazand andan itibaren, zgn
dzenleme rejimlerini (seferler, savalar, uluslararas antlamalar, taeronluk
mukaveleleri ve uluslararas mali sistem vs.) haiz bir global birikim rejimi (ya da
uluslararas bir iblm) mevcuttur demek mmkndr.
Ulusal birikim rejimlerini ve global birikim rejimlerini nasl uzlatracaz?
Bunlar, dalga/parack ikiliinde de olduu gibi, aldmz perspektife dayal olarak
ayn eyin iki vehesini olutururlar. Bylece, spanyol birikim rejimiyle birlikte
merkantilist dnemdeki dnya iktisadnn belli baz zelliklerini de Ticaret geni
karakterize etmekteydi. Benim 'evresel Fordizm' olarak niteleyeceim ey de,
1970'li yllar dnya iktisadnn belli zellikleriyle birlikte YS'i de karakterize eder.
Ancak, gereklikte, mcadeleler ve kurumsal uzlamalar asli olarak ulusal erevede
gerekleir; dolaysyla, d balantlaryla birlikte her toplumsal formasyonun
incelenmesi, metodolojik bir ncelik kesbetmektedirler.
Baz birimlerin, devlet ya da irketlerin, emperyalizmin belli sorunlar ze
bildiim bilerek, zellikle emperyalist ilikiler yarattklar ya da srdrdkleri
ihtimalini dlayabilir miyiz? Pazarlar ak tutmak, hammadde elde etmek, ucuz
igc kaynaklarnn denetimini kaybetmemek iin tahrik edilmi savalar ve

ULUSLARARASI BLMNDE YEN ELMLER

65

darbeler olmutur ve olacaktr. Fakat kendimizi, tahakkm altndaki uluslarn


kaderini aklamak iin merkez lkelerdeki hkim gruplarn ak mdahaleleriyle
snrlamak, zel bir biimde genel bir durumu birbirine kartrmak demektir.
Tam tersine, bu mdahaleler, sklkla iktisad olmayan amalar tayan ve sklkla
elikiler barndran eylemlerdi; mevcut bir birikim rejimi lehine az ya da ok
dayatlm bir uzlamayla sonulandlar.
Merkez kapitalizmin maceralarndan yola kan bir yaklam, Kuzey Amerika,
Japonya veya Prusya'nn baanlarna dir ya da Latin Amerika'nn baarszlklarna
dir bir aklama getiremez. Avustralya, Kanada veya Arjantin'in greli kaderlerine
dair hibir ey sylenemez; kukusuz, Arjantin kadar Kanada'ya dair olarak da
yanltc bir durumdur bu.
Kolayca grlebilecei gibi, smrgeler ve metropoliten gcn politikalarna
tab araziler konusunda olaylar olduka farkldr. Smrgelerin hkim metropoliten
grupla ilintili ilevleri bellidir (spanya, smrgelerinin neye malolacan asla
farkedemediyse de). Blgeler iin de ayn ey geerli. Yerel durumun zellikleri
konusunda dikkatli olmamz gereken alan, resmen bamsz olan ve grece zerk
snf mcadelelerine sahne olan lkelerdir. Byle bir durum, 19. yzyl bandan
itibaren Latin Amerika'daki eski smrgeler, ve yzyln sonunda baz ngiliz
dominyonlar, zellikle Kanada ve Avustralya iin szkonusudur. Ancak, Frank'n
(1979) meseleyi koyarken, derhal maherin diline bavurmu olmas anlamldr:
"1820'lerden balayarak, Canning ve Bolivar tarih sreci ifde etmekteydiler:
Bu Tanr'nn takdiri deilse, Latin Amerika'nn kaderi dnya kapitalist geliiminin
elindeydi". thalat-ihracat sektrne dayal liberal burjuvazinin, (imalat geli
tirmeye ynelmi) ulusal burjuvazinin yenilgisinde oynad anahtar rol ay
rntlaryla aklayan Frank, daha somut terimlerle iddiasn srdrr. Mcadele,
ulusal burjuvazinin lehine dnm olsayd ne olurdu? Latin Amerika'da bir Prusya
veya Japonya var olacakt belki de. Ancak, bu hikyede dnya kapitalist geliiminin
yeri ne? Bu, somut srelerin neticelerini kuramsal olarak zetleyen mstesna
bir kavramdr yalnzca; hi bir ekilde kaderin sebebi deildir.
Sonu olarak: uluslararas iblmne ve etiketlere dikkat
kin bir kader, belli bir ulusa uluslararas iblmnde kesin bir konum takdir
etmese de, kapitalizmin ikin elikileri, farkl ulusal toplumsal formasyonlarn
birikim rejimlerindeki baz farkllklarda geici bir zm bulur; 'bulmak' kav
ramnda srarlym). Konumlar mukadder deilse bile, yine de bir igal edilebilecek
konumlar sahas (yani, tekabliyet ilikisi iinde birlikte uygulanabilir ulusal birikim
rejimleri silsilesi) mevcuttur. Farkl lkelerin egemen snflar eitli 'model'
grlerine sahiptirler. Bazlar (hakim olanlar), dierlerini (tahakkm altndakileri,
hatt zerk olanlar) evresel bir statye mahkm etmeyi hayal ederken, tahakkm
altnda ya da zerk olanlar, kendilerini zerklie ya da bamszla gtrecek

66

A L A I N LIPIETZ

stratejiler gelitirirler. Ama herkes ayn zamanda hkim olamaz.


Burada, kapitalizm hayaletini kapdan kovmaya alrken pencereden girmesine
gz yumuyor deiliz. Bir kez daha belirtelim: gerekte bir sistem kurma sreci
olan, ya da zekmzn geici istikran nedeniyle bir sistem olarak tanmlayabilecei
bir sre, nihayete ermi bir yap, ahengi nedeniyle yerlemi bir dzen olarak
alglanmamaldr. Bu ahenk, pekok greli zerk srecin karlkl etkileiminin
bir sonucu, eitli ulusal birikim rejimleri arasndaki tamamlayclk ve geici olarak
istikrara kavumu kartlklarn bir neticesidir. Merkez/evre ilikisi, dorudan
doruya, zgn bir sre iindeki devlet ya da lkelerin ilikileri deildir. Aslnda
bu, sreler arasnda az ya da ok bir zerklii haiz veya da dnklemi birikim
rejimleri arasnda bir ilikidir. Bu sreler aras iliki, yeniden retim emasnda
sermayenin valorizasyonu srecini yneten uyumluluk tahditlerine (constraints
of compatibility) benzer tahditlere boyun emek durumundadr: dnya sermaye
mallar retimi, mal talebine eit olmaldr. Bildiimiz gibi, kapitalizmin elikilerini
zmeye yararl olan emalar, her lkenin ayn eyi rettii ve mbadele ettii
emalar deildir. Ancak, halihazrda mevcut uluslararas iblm bir kez daha
bir 'bulma'nn sonucudur. *
Nitekim, greceimiz gibi, baz iktisad-mal tekelci gruplar, kendilerini eitsiz
gelimi uluslarn (ya da blgelerin) dama tahtasnda konulandrmaya al
maktadrlar. Kendi sektrlerindeki emek srecini bler ve bylece paralan farkl
istihdam ilikileri barndran eitli emek havuzlarna datrlar. Bilinli bir ekilde
coraf bir iblm rgtlemektedirler. Bu pratiklerin genelletirilmesi ise, yeni
bir uluslararas iblmn pekitirmektedir. Ancak, buradan bu yeni uluslararas
iblmnn okuluslu irketlerin rgtleme faaliyetlerinin rn olduu sonucu
kartlamaz. Gerekte, bu okuluslu irketlerin gayeleri, 'ihra-ikmesi stratejisi'
olarak niteleyebileceimiz bir kozu kullanmak isteyen baz ulusal ekonomilerin
egemen snflarnn hrslarn da eklemlemektedir. Bunun eitli isel birikim
rejimlerine ('kanl Taylorizasyon', 'evresel Fordizm') tekabl ettiini greceiz.
Michalet'in (1980) derledii almalar, genel olarak, okuluslu irketler tarafndan
retim sreleri ksmlarnn farkl yrelere kaymasnn (delocalization) asl
amacnn yeni bir uluslararas iblm yaratmak olmadn gstermektedir.
Daha sk olarak, merkezdeki kapitalistler basit bir ekilde, evredeki bir lkenin
diktii gmrk duvarlarndan kurtulmay, bylelikle mamul maddeleri eski i
blmnn mant uyarnca satmay denemektedirler.
Ulusal toplumsal formasyonlarn eitsiz gelime 'saha'sndaki konumlarnn
nesnel tabiat hakknda son bir sz: 'Dnya-iktisadnn merkezi', 'gelimi lke',
'azgelimi lke', 'hammadde ihra eden lke' ya da 'ie dnk-da dnk lkeler',
'YS'ler', vb. gibi kavramlarla stilistik bir tanm vermek olduka kolaydr. Ancak
bu etiketleri belli bir lkeye atfetmek, ya da daha kts bir lkeyi atfedilen
etiketlerle tanmlamaya kalkmak, olduka zor ve sklkla zararl olmaktadr. Farkl
lkelerin birikim rejimleri (ve bylelikle hakim uluslararas rejim) deiiklik

ULUSLARARASI BLMNDE YEN ELMLER

67

gsterdike, sahann kendisi de deiiklik gstermektedir. Bu, birinin dierinin


yerine getirdii, Wallerstein (1974) ve Braudel (1980) gibi konumak gerekirse, 'dnya-iktisad'nn merkezinin bir lkeden dierine tand anlamna gelmez.
Deiiklik gsteren, sahann bnyesidir: 'Merkez', nceleri bir kentti (Venedik,
Amsterdam), sonra bir lke (ngiltere, ABD). Fakat neden birden ok merkezler
olmasn, neden sistem bir merkez etrafnda deil de bir iliki a temelinde r
gtlenmi olmasn? Niin ngiltere'ye bir halef ya da ABD'ye bir selef aramak
zorundayz?
Fakat daha da nemlisi, sz konusu saha gerekte kendisini durumlarn, yani
global ekonomi ierisindeki yerel rejimlerin ve dahil olma tarzlarnn bir yarsreklilik hali olarak sunar. Baz lkeler dahil birikim rejimlerini ve dahil olma
tarzlarn temsil eder gibi grnr; bu temsil edici durumlarla tek tek lkeleri
karlatrrsak, ihtiyar olarak uluslararas snflandrma eilimi ortaya kar. Bu
snflandrma bir kere yapldnda (deiik kategoriler arasnda uluslarn kesin
dalmna dair bir uzlamann olanakszlna ramen), mutlak kategoriyi her
lkenin zel hususiyetlerinde belirleyici olarak dnmeye ynelik bir eilim
de olacaktr. Esas olarak hammadde ihra ettiinden, Arjantin Karayipler'deki
bir 'muz cumhuriyeti'yle ayn kategoriye konulur; Kanada konusunda iyice
zorlanlacaktr. Ancak, ulusal durumlar snflandrc snrlarla, uluslararas sahadaki
konumlarnn zn aa karacak karakteristiklere gre tanmlanamazlar. Tekrar
belirtmek gerekirse, bata 'merkezler' ve 'evreler' olmak zere, temsil durumlar
ile kuramsal ve olgusal almalarla aa kan, ya da OPEC ve YS'de olduu
gibi kendi kendini tarif etme haliyle karmza kan benzerlikler de mevcuttur.
Ancak, snflandrma gelenek haline geldiinde, dolaysyla somut analizden
kanmaya tevik ettiinde ve yle koullar altnda yle bir lkenin durumu
hakknda, hali hazrda 'yeterince dsallatrld, 'yeterince hammadde ihra
ettii' ya da 'ok az sermaye mal ihra ettii' bahaneleriyle, metafizik bir tartma
baladnda felket de balar: Bir lkenin asl zelliklerini ya da bir politikay
temsil durumdan karsadmzda, felket niha hale gelmi demektir.
Bu etiketlere, 'uluslararas iblm'ne kar dikkatli olmak gerekir. Ya da brakn
her lkenin nasl ilediini, ne rettiini, kimin iin ve nasl rettiini, cret iliki
biimlerini, hangi ardl birikim rejimlerinin niin gelitiini tek tek grelim. Son
olarak, eitli ulusal toplumsal formasyonlar arasndaki kurulu ilikileri yaka
layabilmek iin dnyann zerine bir a atmaya kalktmzda hayli dikkatli
olmalyz.
Eski uluslararas iblmnden yeni uluslararas iblmne
Kafamzdaki btn bu uyarlarla birlikte, imdi uluslararas iblmndeki yeni
eilimleri aa karmaya alacaz.
Hereyden nce, Birinci Blmde belirttiimiz metodolojik uyarlarn tesine

68

ALAIN LIPIETZ

gitmeliyiz. Dnya zerinde hkim olan bir retim tarznn geliimindeki yeni
eilimleri anlamak, bu tarzn ilk gelitii toplumsal formasyonlarda geirdii temel
mutasyonlar anlamay da ierir. Burada, soyutlamalardan ve 'merkez'den
balamaktan vazgemek durumundayz.
'Merkez'de birikim ve dzenleme
Fransa'da son birka yl sresince, uzun dnemlere ilikin iktisad almalar
birikim rejimlerinin byk eitlilii konusuna k tutmutur (Aglietta 1976; Berger
Mistral 1978; Lipietz 1979). Bir birikim rejimi ya yaygn (extensive) (yani, benzer
normlar temelinde retim leinin gelimesini hedefleyen), ya da youn (intensive) (yani, almann srekli yeniden rgtlenmesini ve emein sermaye
tarafndan tamamen boyunduruk altna alnmasn hedefleyen) olabilir. Dahas,
Palloix'in (1973) yazd gibi, kapitalist retim faaliyeti baarl bir ekilde lks
tketim, sermaye mallar ve cret mallan zerinde younlaagelmitir. Bunlarn
yannda, en erken kapitalist lkelerde bile, kapitalist retim tarz dier retim
tarzlaryla eklemlenmi ve bu eklemlenme bu lkelerin dahil blgeleraras ku
tuplamasnn matrislerini oluturmutur (Lipietz 1977).
Ksacas, I. Dnya Sava'na kadar, yaygn birikim rejiminin merkezi faaliyeti,
byk kapitalist lkelerin hkimiyeti altndaki sermaye mallarnn geniletilmi
yeniden retimi olmutu. II. Dnya Sava'ndan itibaren bu, faaliyet merkezi kitle
tketimi olan, esas olarak youn bir rejime dnt. Birikim rejimleri sadece
herhangi bir dzenleme tarzyla tatmin olmazlar. Bylelikle, 1930'larn krizini
youn birikimin ilk krizi veya 'rekabeti dzenlemenin' son krizi olarak incele
yebiliriz. Bu dzenleme tarz, miktarlarn a posteriori olarak fiyatlara ayarlanmasyla, fiyat hareketlerinin talebe kar gl bir duyarllyla ve cretlerin fiyat
hareketlerine ayarlanmasyla etkin olarak karakterize edilmi, bunlar da dorudan
gerek cretlerde sabitlemeye (veya yava bymeye) neden olmutur. Bylesi
bir dzenleme tarz yaygn birikim iin greli olarak yeterliydi.
Bylesi bir dzenleme tarznda, kollektif bymelerini doru olarak sezinleyemeyen farkl sermayeler iin deneme-yanlma kabilinden d pazar araylar
devaml bir sorundu ve sektrel veya genelletirilmi ar-retim nemli bir riskti.
I. Dnya Savann sonunda, emek ilikisinin yeni biimlerinin ilerici bir ekilde
genelletirilmesi emsali grlmemi retkenlik kazanmlar yaratacakt. Rekabeti
dzenleme, bu retkenlik kazanmlarna uygun niha talep artn tevik etmeyi
baaramad. Greli art-deerin ykselmesiyle ortaya kan bolluk, belirgin bir
ar retim bunalmyla sonuland (Boyer 1982).
II. Dnya Savandan sonra, merkez maliyeti kitlesel retim olan youn birikim
rejimi genelletirilebilirdi. Zira, yeni bir tekelci dzenleme tarz, retkenlik kaza
nmlarna uygun bir kitlesel tketim artn tevik etmekteydi. Bugn (Gramsci'nin
sezgisini izleyerek) Fordizm dediimiz byme rejimidir bu. Bylelikle, tarihsel

BLMNDE YEN ELMLER

69

ve kuramsal olarak balantl, fakat greli olarak birbirinden ayr iki olguyu belirtmi
oluyoruz.
Birinci olgu, iinin bilgisinin otomatik makina sistemlerine dahil edilmesi
sonucu emek srecinde srekli bir teyakkuz haline dayal bir sermaye birikimi
tarz olarak Fordizmdir. Bu youn birikim rejimi, emein retkenliinin ve kii
bana sabit sermaye hacminin birleik bymesiyle karakterize edilir. Bu birikim
trnn nkoulu, ustalarn edimlerinin 'Emein Bilimsel rgtlenmesi' yn
temleriyle sistematize edilmesidir. Taylorizm diye anlan bu aama dnce ile
edim arasndaki ayrl ve teknisyenlerle kalifiye olmayan iiler arasndaki
kutuplamay younlatrr. Yine de, ekonominin Taylorculatrlm' ve sonra
da 'Fordculatrlm' ksmlarnda kalifiye iilerin her dzeyde, ve hepsinden
nce akntnn kaynana ynelen emek srelerinde (yani sermaye mallan, makina
paralar retimi gibi retimin ekirdeini oluturan srelerde) mevcudiyeti,
asl bir nem tar ('CEPREMAP 1980).
kinci olgu, bir dzenleme tarz olarak, kitlesel tketimin youn birikiminden
kaynaklanan retkenlik kazanmlarna srekli olarak uyum salamas olarak
Fordizmdir. Bu uyum, iilerin hayat tarzlarnda muhteem bir mutasyona,
normalletirilmelerine ve kapitalist birikime entegre olmalarna sebep olmutur.
Bu, iilerin nominal gelirlerinin bymesine istikrar kazandrmaya ve nde gelen
sektrlerdeki byk firmalarn talep dalgalanmalarndan bamsz olarak fiyatlarn
idare etmelerine msait bir retim yapsnda tekellerin olumasn salayan
kurumlar a eklini almtr. Tm bunlar, kredi parann altna dayal parann
yerine gemesi de dahil olmak zere, para idare ekillerinde ve devletin rolnde
baz deiimleri varsaymaktadr (Lipietz 1983). ,
1960'larn sonlarna ve 1970'lerin balarna doru, emek srecinde teyakkuza
dayal bir sermaye birikimi tarz olarak Fordizm, teknik ve toplumsal snrlarna
dayanm grnyordu (Coriat 1979). Makinalamaya paralel retkenlik kazanmlar da bir yavalama grnm arzetmekteydi. Bu, bir krllk bunalmnn
koullarn hazrlam oldu. cretli emek ilikisinde tekelci dzenleme bir ikilemle
sonuland: Halkn satmalna gcnde herhangi bir azalma dorudan bir dur
gunlua sebep olmaktayd; herhangi bir ykselme ise kr oranlarn drmekteydi.
1970'ler sresince byk kapitalist lkelerde durgunluktan kanma kayglar
hl nplanda bulunmaktayd. Monetarizmin nce ngiltere'de sonra ABD'de
iktidara kavumas, bu dzenleme tarznn ak bir bunalmn iln etmi oldu.
Bu, kapitalizme 25 yllk altn an salam olan bir tarzd.
Grdmz gibi, kapitalizmin olabildiince sreklilik arzeden mehur e
likileri, mevcut birikim rejimine ve dzenleme tarzna bal olarak deien e
killerde karmza kabilmektedir (Boyer 1979). Uluslararas ilikiler de ayn
elikilerden trediine gre, merkez-evre ilikilerini ve uluslararas iblmnn
biimlerini de ayn ekilde incelemeliyiz.

70

A L A I N LIPIETZ

Eski uluslararas iblm


Gstermeye altmz gibi, kapitalizmin birbirini izleyen birikim rejimlerine
ve dzenleme tarzlarna tank olduu doruysa, retim tarznn temel eliki
lerinden karsanan genel bir merkez-evre ilikileri teorisi tretmenin de bir
anlam yok demektir. Byle bir teori, bu rejimlerin ve dzenleme tarzlarnn
zgnl karsnda kmaza girecektir.
19. yzylda imalt ibirliinin grece karmak biimlerinin ortaya k,
kapitalist cret sistemi sayesinde ona -retkenlik asndan- dier retim tarzlar
karsnda mutlak bir avantaj salad. Ancak, bu byme tarzn idrak etmekte
olan lkelerde sermayenin yaygn birikimi, cretin tekelci bir dzenleme biiminin
yokluu nedeniyle, toplumsal talepte paralel bir gelimeyle payandalanamad.
Bu talebin eksiklii nedeniyle, talep darda aranmalyd; ve mutlak stnlk
sayendedir ki aa karlabildi.
O dnemde -ve Lenin'den Rosa Luxemburg'a dek o dnemin kuramsal ana
lizlerinde- 'dars', zellikle merkezin pazarlarnda satlamayan rnler iin
bir d pazard. Pazara dnk retim ve cret sistemleri orada da yeterince ge
litirilir gelitirilmez, 'dars' sermaye mallar iin bir d pazar haline geldi. Bu
konuda Marksistler arasnda tek farkllk, kapitalizmin d blgesinin lkenin
darsn oluturmasnn art olmad gerei karsnda, bu tr da alm
blgeleri bulmann aciliyeti meselesine ilikindir.
unu da ekleyelim: Dars ayn zamanda, kapitalizmin yaratamad fakat
ancak dntrebildii (hammaddeler) ve yeniden retebildii (emek gc)
faktrleri toplad bir havuzdur. Bu konu, yzyln bandaki teorisyenler tara
fndan vurgulanmad; zira mesele bir aciliyet kesbetmemekteydi. Kylln
oluturduu sna yedek igc halihazrda uluslararas snrlar am bulunmakta
idiyse de, sna kapitalizmin hl asl kaynaklar ieriden salayabilecek du
rumdayd. Bu dnemden balayarak, deerin Gney'den Kuzey'e aktarlmasn
mmkn klan (Gney dk fiyatl hammaddeler, Kuzey mamul rnler retmek
zere) bir uluslararas iblmnden szetmek mmknd.
Merkez ve evre arasndaki bu ilikiler btn altnda, evrenin rol fiilen bir
termostatnkine benzer. Yaylan yeniden retimin kapitalist aralar merkezde
da kapal tutulamaz. Dars ona 'scak' bir kaynak (emek ve hammadde) ve
'souk' bir kaynak (d pazar) salar. Buna binaen, emperyalizm teorisyenlerinin
evre ierisindeki toplumsal ilikilerin somut analizine gsterdikleri kuramsal
ilginin dk seviyesini anlayabiliriz. ok sklkla, bu ilikiler 'ilkel' ve 'kapitalizm
ncesine ait'tir (zorla altrma, szde-klelik (pseudo-slavery), yar feodal tarm
vb.) ve zlmeye yz tutmulardr. Onlardan, merkezin faaliyetleri iin gerekli
olandan baka hibir ey beklenemez. Koulara bal olarak, yerel igc kapitalist
ekillere veya kapitalizm ncesine ait yklmaya yz tutmu ekillere gre smrlecektir. Sermayenin kendisi merkez veya yerel olacaktr, fakat bu, evrenin

ULUSLARARASI BLMNDE YEN ELMLER

71

niteliinde hibir deiikliklie yol amayacaktr. Hesabn sonu ksmna bakarak,


evreden merkeze bir deer ak olduunu ve bunun merkezdeki krllk orannn
artmasn salayacan kolayca tahmin edebiliriz.
uras vurgulanmaldr ki, merkez-evre ilikileri bir eitsiz ilikiler yapsnda
birletirilmeden nce ilk olarak bir sre (kapitalist retim merkezleri iin d
pazarlarn dalmna, igc havuzunun geniletilmesine, merkez kapitalizme
bal olan fabrikalarn serpitirilmesine ilikin bir sre) olarak ortaya kmtr.
Ya da, daha kesin olarak, yapsal bir iliki varsa, bu iki eit sre arasndaki ilikidir.
Merkezde, kapitalizm derinlerde gelimitir; evrede ise, Lenin'in tam mnsn
belirtmeden fakat anlaml bir ekilde yazd gibi yzeyde gelimitir. Bu demektir
ki, merkezi belirleyen ey aka tanmlanm birikim rejimlerinde retim s
relerinin artan bir ekilde birbirine balanmasdr; halbuki evrede kapitalist
retim biimleri tamamen dsal bir ekilde geliir.
evredeki snf atmalarnn analizinin nemi zerinde durduk; bunlar
evreleme yolunun 'geri dn olmamasn' (irreversibility) nitelerler. Bununla
beraber, Maher Canavar halihazrda oradadr: malt mallar reten merkez ile
hammadde ve emek ihra eden evre arasndaki 'ilk' uluslararas iblm.
Bu srecin belli bir basamanda ulus-devletin dadnkl (extraversion)
tabi ki artk geri dndrlemez ve bu onun toplumsal ilikilerini derinden etkiler.
Buradan, onun sosyo-ekonomik yapsnn sadece merkezin ihtiyalarnn bir ilevi
olduu (bir ekilde, bu kolonizasyondaki durumdur) ve arazlarnn, bamllndan
dolay ortaya ktn iddia etmek bamllk teorisyenleri iin ok kolaydr.
Uzun-dnemli tarih ve ithal ikmesiyle bamllktan kurtulmaya ynelik ilk
abalarn baarszl daha ayrntl bir muhakemeyi gerekli klar.
Kendi-merkezli (otosentrik) kapitalist gelimenin
baar ve baarszlklar
Doal olarak, youn birikim dnemi srasnda neden ok az sayda otosentrik
meknsal (Spatial) yapnn kurulmu olduunu merak edebiliriz. lk olarak an
lamalyz ki, bu eidin birok alan Avrupa kapitalizminin yaylmasyla (Amerika'ya
ve ok sonra Avustralya'ya) veya Japonya rneindeki gibi, bu modelin korumac
blgeler ierisinde uyarlanmasyla olumutur.
1930'larn depresyonuyla birlikte Latin Amerika'nn poplist rejimleri ve
1950'lerde, Gney Kore gibi lkeler ithal ikmesi stratejilerini uygulamaya koydular.
Ama, merkezden sermaye mallan alarak ve bu yeni gelien endstrileri gmrk
duvarlaryla koruyarak tketim mallar endstrisinde iptida ihracat gelirlerini
salamakt. Umut edilen ey, bu yolla sermaye mallar retimi iin kaynak aknn
salanabileceiydi.
lk aamada salanan baarlardan sonra, 1960'larda baarszlk belirgin bir
hal ald. evrenin retimde ve tketimde merkez modeli uyarlayan, fakat tekabl

72

A L A I N LIPIETZ

eden toplumsal ilikileri uyarlamayan bu modelle endstrilemesi, onu merkez


Fordizmin doru dzgn dngs ierisine dahil etmede baarsz oldu. Bunun
ana nedeni vardr:
lk olarak, emek sreleri dnldnde, teknoloji Kuzey'in ormanlarnda
yetien transfer edilebilir bir kaynak deildir. Makinalarn ithali yeterli deildir.
Emee tekabl eden toplumsal ilikiler ina edilmelidir. Bu lkelerin Fordist alma
tarzlarnn ilemesi iin gerekli deneyimli ii snf ve iletme personeli yoktu
(sermayeyi younlatrma yoluyla iileri ibilgisinden (know-how) yoksun b
rakarak yola kldnda bile, bu ibilgisi olmakszn hibir ey yaplamaz). Bylece,
ithal edilen retim tarzlarnn kuramsal verimliliine hibir zaman ulalamad.
Aksine, bir kere kolay ikame safhas aldnda -kk miktarda sabit sermaye
gerektiren bir safha- yatrmlarn (sermaye mallarnn ithalinin) maliyeti mekanizasyonla birlikte hzla artar. O zaman sermayenin krllnda, yerli tekelci
firmalarn enflasyonist fiyat politikalar uygulamalaryla ancak bir sre maskelenebilen bir d meydana gelir.
kinci olarak, d pazarlar dnldnde, tekelci dzenlemenin nitelikleri
kr hadlerinin ve kredilerin ynetiminin ifsna indirgenmitir. ilerin ve
kyllerin satn alma glerinde sadece Peronizm zamannda ve daha sonra
Hristiyan Demokratlarn ve ili Halk Birlii zamannda nemli bir art vard.
D pazarlar, ihra ekonomisi ve dars, yni merkez sayesinde ortaya km
egemen ve orta snflarla snrl kalmaya devam etti. Bunlar, snrl, sosyolojik olarak
olduka tabakalam ve standartlam mallarn kitlesel tketimine eilimi ol
mayan pazarlardr. Bununla beraber, verimlilikten yoksunluk nedeniyle ve c
retlerdeki farkllklara ramen, evresel retim rekabeti deildi.
Son olarak, d ticaret dnldnde, ithal ikmesi sreci yatrm hacminde
ve bylece ithaltta ok hzl bir bymeyi gerektirdi. Bu ithalt hammadde ih
racndaki artlarla karlanamyordu. Bylece, ithal ikmesi politikas, eer model
l domamsa (Filipinler'de olduu gibi), d ticaretin ve borlanmann nndeki
engellerle ve i enflasyonla arpr (ili rneinde olduu gibi).
Bununla beraber, bu deneyimler modern ii snfnn, orta tabakann ve sna
sermayenin gelimesiyle gerek toplumsal dnmleri tevik etti. Fordist teknoloji
ve tketim modelleriyle yryen, toplumsal koullar olmadan, yani ne emek
srecinin formlar, ne de kitlesel tketimin normlar yerine getirilerek endst
rilemeye ynelen bir aba olarak bunu, Fordizmin bir karikatr, 'alt-Fordizm'
olarak adlandrabiliriz.
Bu baarszlkta bamlln sorumluluu olduu gerektir, fakat inanmamz
istenilen kin dolu sloganlarda sylenenden daha azdr. Eksik olan balant i
toplumsal yapda aranmaldr. Bu yap hammadde ihra sektrnn korunmasyla
ve tarmsal reformlarn blmsel baarszlyla olduu kadar, birikim rejimi
ierisinde retim sektrn geniletmede ve kitlesel tketimi birletirmedeki
baarszlkla btnlemitir. Merkezin varl, kendini-merkezletirici eilimlerin

ULUSLARARASI BLMNDE YEN ELMLER

73

baars, yni youn birikim rejiminin yaylmas ve merkez ile evre arasnda,
ikincisinin imalat rnlerinde uluslararas ticaretten dlanmas ynndeki re
kabetin artmas sayesinde kendini gl bir ekilde hissettirmektedir. Bununla
beraber, Fordist devrimin bizatih bu baars yoluyladr ki, merkez kendi retim
modelini ve tketim normlarn yayabilmi, bylece ilk ithal ikamesi politikalar
tuzana nderlik etmitir.
Bu yaylma hi bir yerde bir gnde baarlmad. Youn birikimin eitsiz yaylm
(Mistral 1982) parlak bir ekilde Kta Kuzey Avrupa's, Japonya, Avustralya, Kanada
ve Yeni Zelanda'y sildi sprd. Fakat ngiltere, ii snfnn kar koyma gc
ve bu i devrim iin vazgeilemeyecek kadar uluslararaslam finans kapitalinin
arl nedeniyle Fordizm gemisini ksmen karm, bu yzden merkezden kendini
dlama srecini balatmtr. 1945'de en zengin ve gelimi lkelerden biri olan
Arjantin de iilerin direnii ve egemen snfn tarmsal ihracata dnmeye
meyletmesi nedeniyle gemiyi karmtr. 1950'lerde ve 1960'larda ithal ikameci
lkelerde Fordizmin yaylmasndaki baarszlk eski uluslararas iblmnn
lmszl inanna yardmc olmutur. Bununla beraber, Latin Amerika
dessarrollismo'sunda baarsz olan ey, az ya da ok talya'da baarya ulat
(Gneyin dnda). Dahas, Fransa'da ve talya'da Fordist model ve normlar
1945'ten sonra ABD'nin yardmyla yok oldu, fakat Latin Amerika'da ABD'nin
yardmna ramen devam etti.
Dnya apnda Fordizme doru
YS'lerin ortaya k, youn birikimin avantajl dngsnden bu ekilde d
lanmann hibir ekilde niha sonu olmadn gsterdi. yle olsa bile, 1960'larn
ortasnda, merkezi Fordizmin doruunda, mamul rnler global ticaretinde evrenin
neminin neredeyse sfra dt vurgulanmaldr. Gelimi lkelerin GSMH'larnda
ihracatn orannn asgariye ulamas da bu dnemdedir. Bu ihracat da byk oranda
teki merkez lkelere yaplmtr. evreye ihra edilen imalat rnlerinin oran
AT lkeleri iin GSMH'nn % 2'sine, ABD iin de % 0.8'ine kadar dmtr. Eer
pazar aray emperyalizmin ve evreye dayatlm tkankln sebebi idiyse, o halde
imdi merkez evreye daha fazla ihtiya duymaktayd.
Ayn zamanda btn gelimi lkeler iin, gelimemi lkelerden gelen mamul
rnlerin ithalat nemsenmeyecek derecede dktr (% 0.2'den az).
Fordizmin snrl uluslararas yaylmas
Kapitalist ilikilerde tarih kopma-btnleme sreci, 1960'larda iki unsurun
birleimiyle yeniden alevlendi.
lk unsur, Fordizmin mant ve onun gizli krizi ile ilgilidir.
Bu, retim srecinin safhaya blnmesini salamtr:

74

A L A I N LIPIETZ

1) Tasarlama, yntemlerin organizasyonu ve mhendislik,


2) Kalifiye ii gerektiren kalifiye retim,
3) Ustalk gerektirmeyen iler ve montaj.
Bu safhay coraf olarak ayrma olasl, Fordist sektrlerin retken
dngsn, zellikle becerileri ve sosyal durumlar itibariyle farkllam 3 eit
ii havuzu ile birletirme frsat yaratmtr. lki merkezin i blgelerinde geliti;
ie ilikin grevlerin yer-deitirmesi (delocalisation) 1960'larda alma saati
cretlerinin olduka dk olduu ve ii snfnn daha az rgtlendii yakn
d evrelere yayld (spanya, Kore, Meksika, Dou Avrupa).
Bu sebeple, eski yatay iblmnn stnde, sektrler arasnda (birincil tarm
ve maden/ikincil sanayi) endstriyel sektrler iinde nitelik dzeyleri arasnda
ikinci bir dey iblm ortaya kondu. Endstriyel grevlerin yeniden dalm
rejim ve onun dars arasnda yeni bir iblm deil, birikim rejiminin yeniden
rgtlenmesinin bir ekli idi.
Bu ekilde yeniden rgtlenmenin iki sebebi vard. Ama merkez Fordizmin
retim leini ve sonuta onun besledii pazarlar geniletmekti; fakat amac
ithal ikamesini tevik olan gmrk duvarlar, sklkla niha montaj kurumlarnn
baka lkelerde kurulmasn gerektirdi. Ayrca, Fordizm kr oranlar zerinde
artan baskdan zarar grd kadar d pazar yokluundan zarar grmedi; ucuz,
bol igc olan lkeler Fordist fabrikalarn dk maliyette retim yapmasna
izin verdiler, buna merkezdeki pazarlar iin retim dahildi.
Dahas, bu lkeler ieriyi de tatmin etmek zorundaydlar; bu da ikinci etkendir;
ekonomik stratejiyi belirleyen otoriter siyas rejimlerin varl. Bu sonu devletin
sadece ar smrlm snflar asndan deil, ayrca geleneksel ihracata veya
i pazara bal nc snflar karsnda da ok gl zerklii olduunu varsayar.
Bu otoriter rejimlerin baskc devletin geleneksel imajyla her zaman zdeletirilemeyeceini grmeliyiz (Meksika veya Hong Kong gibi).
zel ulusal formasyonlarn ayrntsna girmeden iki tipik ema ayrdedilebilir:
'KanlTaylorizasyon' ve 'evresel Fordizm'.
Kanl Taylorizasyon
Bu, ok gl oranlarda smr (cretlerde, alma saatinde ve emek youn
luunda vb.) ieren toplumsal formasyonlarda sektrlerin belirli ve snrl ke
simlerinin yerlerinin deitirilmesi olaydr. rnler genellikle merkeze yeniden
ihra edilir. 1960'larda, Asya'nn serbest ticaret blgeleri ve atlye (workshop)
lkeleri (Singapur, Hong Kong), bugn yaygn olan bu stratejinin en iyi rnekleriydi.
Bunu ihra ikamesi olarak dnebiliriz.
Bu yer-deitirme zellikle tekstil ve elektronik alanlarnda grlr. Bu stratejinin
iki nemli zellii vurgulanabilir. Birincisi, eylemler Taylorize olmutur ancak
greli olarak mekanize deildir. Bu firmalarda sermayenin teknik nitelii nemli

ULUSLARARASI BLMNDE YEN ELMLER

75

lde dktr; hatt i pazar iin retim yapan firmalardan ok daha dktr.
Sonu olarak, bu ekilde endstrileme ihra ikamesinin bir dezavantajndan
kurtulur: sermaye mallarn ithal etmenin maliyeti. te yandan, kadn igc byk
oranda kullanldndan, bu ekilde endstrileme i patriyarkal smr yoluyla
elde edilmi btn teknik bilgiyi (know-how) kendi iine katar.
kinci olarak bu olgu, Marks'n merkez kapitalizmin afandaki 'kanl yasama'dan szettii biimde, kanldr. Kadnlarn atadan kalma eziliine bir de ii
kart basknn btn silhlan eklenmitir (kontroll sendikalama, sosyal haklarn
yokluu, hapis, ikence).
Birikim ve dzenleme teorisinin k noktas asndan, sz konusu retim
srelerine merkez birikim rejiminin yer-deitirilmi retken paralar olarak
baklmaldr; onlarn global toplumsal talebin bymesindeki etkileri gzard
edilebilecek kadar kktr. Dzenleme, dorudan tekelci okuluslu irketler
tarafndan, dorudan yatrmlar yoluyla, zellikle yerel ve genellikle kk taeron
firmalar kullanarak yaplr. Btn bunlar enazndan sz konusu diktatr devletlerin
onayn gerektirir.
Byle bir model olduka kaygandr. Sosyal gerilim hzla patlama noktasna gelir.
cret tavizi vermeye itilen yerel egemen snflarn hzla sosyo-ekonomik d
zenlemenin daha sofistike biimlerine dnmeleri gerekir. Bu genel olarak, terkedilen kesimlerin daha yoksul ve daha diktatryen lkelerdeki yeni kuan
taeronluuna verilmesiyle uluslararas iblm hiyerarisinde bir ykselii
vurgular.
Dahas, merkez birikim rejiminde bu dk cretli kesimlerin yerlemesi
merkezde nceden varolan edeerdeki kesimlerle atarak eski sanayilemi
lkelerde sektrel ve blgesel krizlere yol aar. Bu lkeler korumaclkla tepki
gsterirler: Bu, nc versiyonu imdi Hong Kong tekstil sanayiini krize sokan
Multifiber Anlamasndaki durumdur. Aada aklanan rnekler ok daha
karmaktr.
evresel Fordizm
1970'lerde baz lkelerde yerel zerk sermaye., geni ehirli orta snf ve tecrbeli
ii snfnn nemli unsurlarnn kesiimi ortaya kt. Bu kesiim belli lkelerde
'evresel Fordizm' adn vereceimiz yeni bir strateji olana yaratt. Biz yine bu
seimin siyas yn zerinde duracaz.
Neden evresel Fordizm? Bu, youn birikimle iliki ve pazarlarn bymesi
zerine kurulmu hakiki bir Fordizmdir. Fakat retken sektrlerin global dn
gsnde kalifiye istihdam konumlar (zellikle mhendislik) bu lkelere yabanc
olduu iin, bu rnek de evreseldir. Ayrca pazarlar, yerel orta snf tketimiyle
birlikte iilerin yerel dayankl tketim mallarna ynelik artan taleplerinin ve
merkeze ucuz ihracatn zel bir kesiimine tekabl eder.

76

ALAIN LIPIETZ

Bu yzden bir birikim rejimi olarak evresel Fordizm iki adan incelenebilir:
Her YS iin i birikim rejimi; ve merkezle YS'leri retim ve pazarlama srecinin
btn iinde birletiren bir birikim rejimi.
Otomobil olay tipik bir rnektir. evre lkelerde fabrikalarn kurulmas ithal
ikameciliin ilk dneminde korunan pazarlara szmak iin balatld ve ksa sre
iinde ifte bir ama kazand: Yerel pazara szmak ve tat paralarnn merkeze
yeniden ihrac (berya Yarmadas'ndan, Dou Avrupa'dan Kuzeybat Avrupa'ya,
veya Meksika'dan ABD'ye).
evresel Fordizm terimi altnda toplanan birikim rejimlerinin en u deikenlii
zerinde durulmaldr. Bylece, imalt ihracatnn i talebe oran Meksika'da
% 4.1'den Kore'de % 25.4'e kadar deiir ve her somut birikim rejiminde niha
i talep/ithal ikamesi/sna yeniden ihracat artnn karm ayn deildir. Bu
da dzenleme tarznda, zellikle istihdam ilikisinde, egemen snflarn hegemonya
tarznda byk farkllklar yanstr. nemli bir nokta: Meksika greli olarak daha
demokratiktir -en azndan ehirlerde- ve Kore diktatrlktr.
Bununla beraber, ancak i piyasann (imalt mallar iin) gelimesinin ulusal
birikim rejiminde gerek bir rol oynad zaman, evresel Fordizmden bahse
debiliriz. Bu adan, atlye lke olmaya (yeri deitirilmi baz emek-youn sanayilerdeki kanl Taylorizasyon nedeniyle) devam eden Kore'nin 1962-72 d
nemindeki bymeyi karakterize eden bu durumu ok nce at belirtilmelidir.
1973'den sonra sna byme tekrar i piyasa zerinde younlat: hracat paylar
dt, sonra istikrara kavutu ve aktif bir ithal ikameci politika ithalatn i pazarn
% 27'sinden % 20'sine kadar dmesini salad. Verimlilikten daha yava byyen
reel cretler 1976'dan sonra artt (ve bu hi phesiz Kore ve Tayvan arasndaki
rekabet edebilirlii ayn seviyeye getirdi (Benabou 1982).
Gney-Gney ilikileri
Parasal deerlerin baz OPEC lkelerinde birikmesi gibi, bu evresel Fordizm
lkelerinin ortaya kmas evrenin patlamasna ve hiyerarinin tmyle yeniden
kurulmasna yol at. evrenin kendisi hibir zaman homojen olmamtr, yeni
bir unsur YS'lerle hl hammadde ihra eden teki lkeler arasnda mdahelenin
(eski iblmne benzer ekilde) bymesidir. YS'ler imdi sradan Fordist
rnler iin bu lkelerde merkezle rekabet etmektedir. Gney'de gensel bir
mbadele sistemi gelimektedir (hammadde-g-maml rnler).
ok nemli olarak, YS'lerin Gney'e ihracatn karakterize eden ey, bu ih
racatn YS'lerin merkeze ihra ettiklerinden daha sofistike ve sermaye-youn
olduu gereidir. Bu sebeple, eski uluslararas ihtisaslama yldan yla tekrar,
fakat bu kez evre ierisinde yaratlmaktadr. rnein Brezilya'nn Gney'e sna
ticaretinde ihracat/ithalat oran 1973'de % 153'den 1980'de % 555'e km ve 3,2
milyar dolar fazla vermitir (Kore iin buna tekabl eden miktar 4,5 milyar dolardr).

ULUSLARARASI BLMNDE YEN ELMLER

77

Bu ticaretin yaps YS'lerin merkeze ihracatlarndan farkldr. Sermaye mallar


% 41'ken (merkeze ihracattaki % 31'e karlk) tekstil ise % 5'tir (% 21'e karlk).
Sermaye younluu iki kat yksektir. Son olarak, bu piyasalarda YS'ler teknolojik
olarak hkim olmaya balamlardr, nk onlarn ithal ikameci faaliyetleri ucuz
sermaye mallar ihra etmelerini salar.
Bu kez Gney'in kendi iinde olmak zere, yeni uluslararas iblmnde bir
eit kopyalamadan szedebiliriz. Birinci dalga YS'lerde, cret artlar, saf kanl
Taylorizasyona dayal yeniden ihra/transfer etme stratejisi erevesi ierisinde
daha az rekabeti olmaktadr. Ayn zamanda, merkezdeki gl ithalt kotalaryla,
bu lkeler kanl Taylorizasyonun ikinci basaman tekil etmekteler (uluslararas
firmalarla rekabette). Bu, 1982 Kasm'nda OECD Observer'n mamul mallar ihra
eden, ikinci dalga gelimekte olan lkeler' eklinde adlandrd lkelerdir; Malezya,
Filipinler, Tayland, in gibi).
iblmnn kopya edilmesi, hegemonik merkezin etrafnda rgtlenmi global
bir ekonomi yaratmaz. Bugn 3. Dnya, birikim mantnn paralarnn dnda
olumu belirsiz dzenlerle (yerel koullara bal olarak iyi ya da kt olarak
adlandrlabilen) ve herhangi bir sabit dzenleme tarz oluturmadan birka yl
boyunca ykselen ve den eilimlerle zel durumlarn yer ald bir grup olarak
grnr.
Finans ve dzenleme
1970'lerde evresel Fordizmin gelimesi d banka sermayesine borlanarak
finanse edildi. Bu finans geleneksel ihra rnlerinden (petrol dahil) elde edilecek
gelire kar korundu, i vaadi (Palloix 1979), YS'lerde yeni retim srelerinin
kurulmasna bal olduu kadar bu rnler iin varolan mstakbel d pazara
da balyd; ve dn alnan para merkezden sermaye mallar almakta kulla
nldndan sermayenin geri dn de salanacakt.
Bu rejim uluslararas bor verenler topluluu tarafndan gerekletirilebilir
sayld; yle ki (ilk petrol krizinden sonra) bor verilebilir para miktarnda byk
bir patlamayla karlatlar, zel banka1 ara yatrlm OPEC fazlalar bor isteyenlere
herhangi bir fiyattan verildi.
Deerin evreden merkeze transferi konusunda yeni sistemin eskisi kadar etkili
olduunu belirtmeliyiz. Sadece YS'lerin ihracat ithaltlarn karlamada yetersiz
kalmad, ayrca gelirlerinin gittike artan bir oran bor faizi demeye ayrld.
Bylece, krlarn okuluslular tarafndan kendi lkelerine geri gnderilmesine,
ar bir bor yk de eklendi.
zel banka sisteminin global dzenlemesinin bu nitelii erevesinde, eitli
YS'ler en deiken i dzenleme tarzn uygulamaya koydular; bazlar liberalizmle
devam etti, tekiler korumaclk ve tam planlamayla. Dahas, eitli modeller ayn
lkede ayn zamanda mevcut olabiliyordu. Nitekim Meksika petrol ve igc ihra

78

A L A I N LIPIETZ

eder; alnr blgesinde ABD iin kanl Taylorizasyonun serbeste srd, az cretle
ii altrlan iyerleri salar; blgesel Fordizmi gelitirir, vb. Fakat Fordist sa
nayilemeyi finanse etmek iin sermayenin global mevcudiyeti hl uluslararas
finans pazarlarnn yapsna ve bunlarn krllna baldr ve bunlar ulusal
egemenlikten tamamen bamsz faktrlerdir.
evresel Fordizmin baars ve bunalm
Brezilya, Kore ve Meksika'nn 1970'lerdeki hayret verici baars, azgelimiliin
gelimesi (development of underdevelopment) tezine tezat oluturur. Hakikatte,
evre sanayileebilir, byyebilir ve mamul mal pazarlar iin merkezle giritii
rekabette kazanabilir. YS'lerin mamul mallarnda 1970-78 arasndaki ortalama
byme, Portekiz iin % 4.6 (ilk rneklerden) ve Meksika (ithal ikamesine daha
yakn) iin % 6.5'dan, Kore iin % 18.3'e kadar deiir. Bu lkenin 1960-1979
dneminde kii bana den GSMH's 70 dolardan 2281 dolara kmtr.
Baarnn bunalm
Gerekte, evresel Fordizm ok zel bir erevede geliebilirdi. Merkezde, For
dizmin altn a sona eriyordu. Verimlilikten salanan kazanlar kitlesel tketim
normlarnda sregelen artlar karlamada artk yetersizdi ve bylece merkez
ekonomileri bir ikileme dtler: Ya her birim rn iin cret maliyetinde bir
art ya da i talepte bir durgunluk.
Merkezde durgunluk yaylrken, YS'ler (% 7 ile, % 10'a varan byme oranlaryla
imdi kitlesel tketime ulamlard) 1970'lerde dnya Fordizminin bir mddet
iin ertelenmesine neden oldular. Nijerya, ran ve Trkiye'nin alt-emperyalist
rol oynamas beklendi, fakat hepsi ya hayret verici bir ekilde baarsz oldu, ya
da isel patlamalar yaad. 1980 ylnda Kore, Brezilya ve Polonya'da artan oranda
ii mcadelesine ve bymenin durmasna tank olundu. Ve 1982'de, Meksika'da
mal ifls ilan edildi: demelerin durdurulmas gibi byyordu.
Bunun nedeni, evrenin i bunalm faktrlerine Fordizmin global ve yerel kriz
faktrnn eklenmesiydi. Emek sreci dnldnde, ithal ikameciliin ilk
dnemindekine benzer sorunlar buluruz; mesel merkezin verimlilik normlarna
ulamadaki zorluklar ve hepsinden nemlisi, yatrm mallarnn artan maliyeti
gibi. Emek-youn sanayiler dnldnde, transfer etme ileminin tersine
evrildiini grrz. evrede yer alan dk sermaye younluklu teknikler
merkezdeki byk oranda otomatize teknikler tarafndan tehdit edilirler. Bu,
(kitlesel retimin baz hallerde merkezde daha krl olduu) tekstil endstrisinde
ok aikrdr, elektronikte ise durum belli deildir.
Merkezde talep art (otomobil endstrisinde tipik olarak) sfra yakndr ve
yeni kitlesel retim talepleri sadece evredeki cret artlarndan kaynaklanr.

ULUSLARARASI BLMNDE YEN ELMLER

79

igcnn artt kesindir, fakat cret, rekabet edebilir olma ihtiyacyla kst
lanmtr. Btn sistemin sosyo-politik dzenlemesine gelince, bu, toplumsal
ilikilerde hzla artan kaosla tanmlanr. hracat sektrlerindeki yksek oranda
smrnn srdrlebilmesi iin gerekli olan otoriter yaplar, demokratiklemeyi
tevik edecek ekilde ehirli orta snfn ykselii ve fabrikalarda serbest sendi
kalamayla bir arada varolurlar. Bu cesaretlendirme ya bastrlr ve bu bastrma
rejimin istikrarn bozar (Kore, Polonya), veya kontrolsz bir ekilde patlamayla
sonulanr (ran); ya da ihra ikmesinin rekabet edebilirliini kracak bir ekilde
iilerin taleplerinin gznne alnd az ya da ok istikrarsz bir demokratik
lemeyle sonulanr (spanya, Portekiz, Brezilya).
Tamamen ekonomik bir bak asndan, ithal ikamesiyle istenilen sermaye
younluu art, kolay uluslararas krediler ve mkemmel yeniden ihra ola
naklaryla yaplabilir klnan, artan oranda sermaye mallan ithaline dntrld
srece evresel sanayileme mmkn olabilmitir. YS'lerin byk bir ksmnn
ihra ettikleri hammaddelere baml olduu gereini gznne alrsak, on sene
sonra modelin hl istikrarn korumas bir mucize gibi grnmektedir.
teki uluslararas durumlarn yannda, gerekli koullardan biri Fordizmin
merkezde yavalamasyd (bylece evredeki verimlilik merkezin verimliliine
eriecekti), fakat merkez hkmetleri global talebin bymesini salayabilmek
iin lml Keynesyen uygulamalarna devam ettiler. Dier koul, uluslararas kredi
yoluyla evrede yatrmn salanmasyd.
Bu iki koul monetarizmin merkezde stn olmaya balamasyla ortadan
kalkmaktadr.
Merkez Monetarizm kapannda evresel Fordizm
1970'lerde Fordizm 1960'larn sonuna kadar gizli olan fakat ilk petrol okuyla
tamamen aklk kazanan bunalmn en st seviyede yaad. Buna tekelci d
zenleme ekillerinin kullanlmas yol at. Bir taraftan, cretliler kitlesinin satn
alma gcnn varl ve bunun sklkla artmas, sanayisizletirmeye (deindustrialization) ramen talebin toptan kmesini engelledi. Dier taraftan, borcun
parasallatrlmas (temelde OPEC lkelerinin ellerinde tuttuklar bor), krediyi
petro-dolar baznda arttrd ve krizden etkilenen sermayenin deer kaybetmesini
engelledi; ayn zamanda global youn birikimi oaltan, sadece speklasyona
dayanan yeni yatrmlarn finansmannn devam etmesini salad. Global Fordizmin
bu speklasyon zerine kurulduunu ve herhangi bir birikim rejiminde kural
olduu zere, speklasyonun kendisini fiilen gerekletirmeye katkda bulun
duunu grmtk.
Monetarizm, esas olarak bu speklasyona kar k, krizin ak tutulmasna
ynelik abalar, bylece kapitalistler ve iiler arasnda art deerin bllmesini
sorgulamay, krl olmayan giriimlerin finansmanna kar koymay kapsar. Fordist

80

A L A I N LIPIETZ

byme rejiminin kn engelleyen emniyet alar yrtlrsa, pazarn g


rnmeyen eli tarafndan mucizevi bir ekilde yeni bir byme rejimi ortaya
karlacandan, btn bunlar esrarl 'temizlik' ad altnda yapld.
ngiltere'de ve daha sonra ABD'de iilerin gelirlerine yaplan saldrlar ve kredi
yaratlmasn yavalatmak amacyla faiz oranlarnda yaplan artlar bu politikann
iki vastasyd. Tezat olarak, uluslararas para yaratmnn dzenlenmesi nemli
lde 'base'e (yabanclarn ellerindeki ABD paras, veya xeno-dolar) ve Amerikan
pazarndaki fazi oranna dayanr (Lipietz 1983). Thatcherizm, Challaghan i
Partisi hkmetinin salad sna bymeyi 18 ay ierisinde sildi sprd (-15
%); ve Reaganizm, Carter'n Bakanl altndaki bymeyi eyrek mali dnemde
sildi sprd (% -10). Merkezde, en sosyaldemokrat lkelerde, hatt en rekabeti
ihra lkesi olan Japonya'da bile, byme kt.
O zamandan beri, YS'lerin bunalm kanlmazd. Bir taraftan d pazarlar
daralrken, ayn zamanda yatrmlarnn finansmann saladklar borlar geri
demeleri gerekiyordu. 1980'den beri, btn YS'ler uzun vadeli geri demeleri
salayabilmek iin ksa vadeli krediler alyorlar. Dier taraftan, tamamen ayn
zamanda, OPEC fazlalarnn kurumas ve faiz oranlarndaki ykselmeler nedeniyle
1970'lerin global likidite fazlas sermaye ana dnt: Yabanc (xeno) dolarlar
ktlat ve pahaland.
Monetarizmin hamleleriyle tekelci dzenleme glenecei yerde, kriz 1930'larn
durgunlua yol aan olaylar zincirini hatrlatan dramatik bir seviyeye ulat.
yl boyunca Kuzey'de ve 1970'lerin bandan beri ilk defa, YS'leri de kapsayarak
Gney'de byme durdu. 1982 yaznda bu lgnlk Meksika'nn iflasyla en yksek
noktaya ulat. Daha sonra ABD hkmeti monetarizmi uygulamaktan vazgeti
ve dnyaya kredi yaratma yolunu yeniden at. Bununla beraber, bu manevralarn
maliyeti uzun bir zaman sresince Gney'in insanlar tarafndan denecek.
Sonu
Kabataslak baz siyasi sonulara deinmek istiyorum: Azgelimi lkelerde kanl
Taylorizm veya evresel Fordizmle mcadele stratejilerine deinmeyeceim (bu,
o lkelerdeki militan iilerin, kyllerin ve entellektellerin sorumluluudur).
Fakat YS'lerin mamul mallar pazarlarna ynelik yakn zamandaki rekabeti
dnldnde, eskiden emperyalist metropoliten g olan lkelerdeki militan
sendikaclarn ve entellektellerin tutumlar ne olmaldr? Bu makalenin nda
aadaki iddialar ortaya koymak benim iin (Avrupal bak asndan) mm
kndr.
Eski uluslararas iblmnn ilk balarda dnldnden daha az kat
olduu grlmtr. Sanayilemi lkelerdeki kapitalizmin her zaman daha geri
lkelerden gelen igcne ve hammaddeye ihtiyac olmasna ramen, artk
rnlerini oraya satabilmek iin bu d blgeyi sna bir gelimemilik ierisinde

ULUSLARARASI BLMNDE YEN ELMLER

81

tutmaya ihtiyac yoktu. II. Dnya Savandan beri, Fordizm kapitalizme kendi
d pazarlarn yaratmay retti. lk ithal ikamesi politikasnn greceli baarszl
yeni reticilerin rekabetini krmaya ynelik emperyalist niyete deil, fakat onlarn
kendilerini youn birikimin avantajl dngsne sokmadaki geici baarszlklarna
affedilmelidir.
Bu rejim zayflamaya balad zaman kapitalizmin d pazarlar bulmak amacyla
deil, dk maliyetle retim yapabilmek iin evrede yardm aramasyla ayndr.
Ve orada, bu yeni sanayileme eklini lkelerine empoze edebilecek egemen
katmann hrsyla da birleti. Yeni bir iblm onu tamamen ortadan kaldrmadan,
eskisinin zerine konuldu. Bu, her lkenin deiik beceri ve cret seviyelerine
bal verimli retim dnglerinin ve sektrlerinin gelimesi zerinde bir yk
t.
Sadece tamamen emek-youn sanayi paralarnn transfer edilmesini kapsad
srece, kanl Taylorizasyon, evredeki kurbanlarnn yaam standartlarn ok
az arttrdndan, pazarlar gelimi lkelerle snrl kald. Fakat evresel Fordizmin
gelimesiyle, global birikim rejimi, tam da merkezde ortadan kalkmaya balad
srada, bir genileme frsat buldu. Gney'deki baz lkelerdeki gerek sna
byme, gelimi teknolojisi, sermaye mallar iin tketim mallar veya dk
fiyatl imalt paralar ile Kuzey iin bir d pazar oluturdu.
Bymenin bu (merkezde lml, birka lkede hzl ve krsal kitleler iin negatif
olan), son basama hi bir ekilde artan petrol fiyatlaryla denetlenemezdi. Bu
son olgu, global art-deerin basite yeniden dalmdan baka birey deildi.
Bu sre, ne de evre iilerinin smrlmesine dayal ucuz rnlerin oluturaca
rekabetle durdurulabildi. Son tahlilde bu rekabet, Gney'e sermaye mallar
salamak amacyla Kuzey'de yeni i alanlarnn yaratlmasyla fazlasyla telfi
edilmitir. Byme, kriz maliyetini iilere deterek ve ayn zamanda uluslararas
kredi ekonomisini bozarak kendi hareketini durduran belli merkez lkelerinin
(zellikle de ABD) egemen snflar ve muhafazakr ounluunun tercihleri
sayesinde durdu.
Eski sanayilemi lkelerdeki ve zellikle Avrupa'daki ekonomik toparlanma
olasl bu yzden isel olarak, fakat herhangi bir ekilde evre ile yeni bir rekabete
girimeden gelimeliydi. Bu hususa daha sonra deineceiz. Hi kimsenin (retime
ynelik aralarnn emek-youn paralarndan ounu yer-deiikliine uratm
firmalar dnda) son yzyln smr koullarn kanl Taylorizasyonun olduu
lkelerde salamakta bir kan yoktu. Acnacak haldeki cret seviyelerinin merkez
Fordist lkelerdeki normal cretler zerinde durgunlua yol aan etkileri oldu.
Bu koullarda serbest ticaretin kabul edilmesi, ii snfnn en kt cretlendirilen
kesimi taban alnarak igcnn smr normlarnn yeniden ortaya kmasna
yol aabilir. Fakat, sosyal gvenlik ve sendika haklar konularnda asgar kurallara
sayg gstermeyen lkelerin ihra mallarnn kabul edilmemesi gibi bir karar
(mmknse Avrupa seviyesinde), sdece merkezdeki baz eski sanayilerin kne

82

engel olmayacak, diktatrlk rejimleri zerinde bir bask da yaratacaktr. Bu


rejimler, alan kitlelerin yaam koullarnda bir iyiletirme ve nemli merkez
pazarlardan dlanma arasnda bir seim yapmak zorunda kalacaklardr.
Bunun aksine, bu kurallara uyan baz III. Dnya lkeleriyle yaplacak birlikte
gelime (co-development) anlamalar, evredeki sanayilemenin avantajlarndan
karlkl fayda elde etmeyi salayacaktr. Bu, en azndan III. Dnya'nn borcunun
silinmesini ngrr.
Bununla beraber, mucizeler beklememeliyiz. Massiah'n (1982) belirttii gibi,
global Keynesilik ve 'III. Dnya Marshall Plan' projeleri Fordizmin bunalmnn
genel snrlamalarna baldr. zelde, finans sorunu kendi ierisinde zlemez
bir sorundur. Btn OPEC fazlas, tam istihdamn salt Avrupa Topluluu ierisinde
yeniden salanmasna yeterli olmayacaktr.
Gerekte, birbirine bal olmak zere hem Kuzey'de, hem de Gney'de yeni
bir sanayileme modeli, yeni retim tarzlar ve yeni toplumsal ilikiler icat etmeliyiz.
Bu toplumsal deiimlerin boyutu ne olursa olsun, 1960'larn devrimci abalarnn
baarszl (Kba'dan in'e) 1980'lerde kapitalist retim tarzndan benzer bir
radikal kopu olmayacan ngrr. En fazla (nkleer imhann nlenmesi dnda),
yeni sosyal demokratik 'new deal'n (yeni anlama) baz unsurlarnda bir gelimeyi
umabiliriz.
Bu new deal ierisinde her bir lkenin konumu ne olacaktr? Hibir dsal
kaderin, kapitalizmin hibir genel yasasnn mutlak bir uluslararas iblmnde
lkelerin kesin konumunu belirleyici olmadn gsterebilmi olduumu umarm.
Elbette 'dsal kader', toplumsal yapya kaznm gemiin arl demek deilse;
veya baz (baka her yerde nemli derecede baarl olmu) gelime modeli
normlarnn iselletirilmesini simgelememekteyse; ve hareketin belirleyici yasalar
tasarmn kastl olarak serbest mbadelenin, yani piyasa kuvvetlerinin serbest
hareketinin kabul olarak yorumlamyorsak. Zira, gemiten tevars edilen verili
koullar temelinde de olsa, kendi tarihimizi kendimiz yapmaktayz.

ESNEKLK: TEHDT M FIRSAT MI?

83

Esneklik: Tehdit mi yoksa frsat m?*


David Harvey*

Kapitalizmin dinamiklerini aklamaya almak hibir zaman kolay olmamtr.


Kapitalizm daima devingen, devrimci ve dnya meselelerinde belirleyici bir g
olmutur. Kapitalizmde hl, sosyalistlerin geleneksel olarak mcadele ettikleri
tm kaba hakszlklar, gvensizlikler, delilikler ve eitsizlikler bulunabilse de, bugn
tm bunlarn niceliksel, hatta niteliksel olarak 1930'lar veya 1960'larda olduklar
gibi bulunduklarn ileri srmek, en azndan ileri kapitalist lkeler iin, gtr.
Bu nedenle, kar karya olduumuz zorluk, her esen kapitalist rzgrda kolayca
srklenmeksizin sosyalist projenin gnn koullarna yeniden uyumlulatrlmasdr.
Sosyalistler iin, ksm olarak deien koullara uyarlanmak zordur nk
sosyalist hareketler, ounlukla, halihazrda kazanlm olan ii snf karlarnn
ne bahasna olursa olsun korunmas anlamna gelen ii snf geleneinin koruyucu
gcne dayanmaktadrlar ama ayn zamanda radikal bir deiiklik yapmay da
taahht etmektedirler. alan snfn, rnein kapitalist smrnn korkun
ilikileriyle mimlenmi kmr madeni topluluunun btnselliini koruma istei,
enerjinin retiminin ve datmnn tamamen yeni yollarn dnmek yerine,
tm maliyetlerine ramen kapitalist kmr madenini ak tutmay gerektiren
bir politik mcadeleye gtrr.
Bu nedenle, kapitalist teknoloji ve organizasyondaki deien dinamiklerin ve
devrimlerin dikkatle incelenmesi, sosyalizmin yeni baklar oluturmas do
rultusunda nemli bir admdr. Eer Marks, eski dzenin atlaklarnda yeni dzenin
nkoullar tamamen gelimeden yeni dzen ortaya kmaz derken hakl idiyse,-'
sosyalistler kapitalizm iindeki tm yeni gelimelere ok dikkatli bakmak zo
rundadrlar. Bu, sadece yeni gelimelerin snf ilikileri, smr, kriz oluumu
ve var olmann toplumsal koullar zerindeki almlarn deerlendirmek demek
deil, ayn zamanda toplumsal ilikilerin farkl kmeleri altnda, bu deiikliklerin
(*) Socialist Review, Cilt 21, No. 1 (1991), s.65-77'den eviren: Aya Kurdolu.

84

DAVID HARVEY

nasl oluabildiini dnmek ve sosyalizmin en iyi nasl ileyebileceini nceden


tasarlamak demektir. rnein, otomasyon, bilgisayarlama ve retim sistemlerine
ve igc piyasalarna daha fazla esneklik getiren yenilikler, iinin daha fazla
becerisizletirilmesi ve disipline edilmesi iin sermayenin elindeki yeni bir alet
olabilir; fakat bu, sz konusu pratiklerin gelecee dnk sosyalist stratejilerde
hi yeri olmad anlamna gelmez.
Bylesi bir yer alta, grnmeyen olaslklar kadar gizli tuzaklar da vardr. Bana
gre bu aka sylenebilir: Sosyalist topluluktaki "post-Fordizm", "esnek birikim",
"esnek uzmanlama", "post-modernizm" ve benzeri nosyonlar ieren son tar
tmalarn ou, gnmzdeki deiimlerin ne kadar sosyalist potansiyel tad
veya bunlar tamamen kapitalizme hizmet ediyorlarsa kesinlikle direnmek gerekip
gerekmedii konular etrafnda dnmektedir.
Kapitalizmin yeni esneklii
1973-75 bunalm kapitalizmin geliiminde byk bir deiiklik iareti vermiti.
Sava sonras yirmi yllk patlama, ileri kapitalist dnyann ounluunda gl
byme oran (ylda yzde 4.4'den yksek), grece dk isizlik, grece kontrol
edilmi enflasyon, istikrarl dviz kurlar ve temel mal fiyatlar retti. Bu dnemde
teknolojik ve rgtsel deime, oklukla kademeli bir genilemenin ve kinci Dnya
Sava srasnda ve ncesinde gelitirilmi eski teknolojik sistemlerin yaygn
lamasn izledi. ABD'nin hegemonyas ve Souk Savan keskin jeopolitikalar,
sava sonras kapitalist dnyay asker, ekonomik ve politik olarak balad.
1973-75 bunalmndan sonra, kapitalist ekonomiler, dk byme oranlar
(1973'den 1988'e kadar yaklak olarak ylda yzde 2.2), yksek isizlik ve enflasyon
ve ABD'nin egemenliinin krlmasyla belirlenmi zor bir yeniden ayarlanmalar
ve yeniden yaplanmalar dnemine girdi. Krlar zerindeki bu basklara tepki
olarak, irketler youn bir teknolojik deime (bilgisayarlama ve telekomni
kasyon), retim tekniklerinin yeniden organize edilmesi ("just-in-time" (stoksuz
retim) sistemlerinin gelitirilmesi gibi), finansal yeniden yaplanma, rn buluu,
ve kltr ve imge retimine kitlesel yaylmay ieren bir uyum srecine girdi. Bu
irketler, kapitalist giriimin yeni hedefi olan retim sistemlerinde esneklii ve
gdmlenmi pazarlamay nemsediler.
Kapitalist yeniden yaplanma srecinin bir dier boyutu da konteynerizasyon
(kamyon yklerinin gemilere konteyner adl iri sandklarla yklenmesi), jet-kargo
tamacl ve telekomnikasyon sonucu coraf iblmndeki deimedir, 1970'ler
ve 1980'lerde, retimin btnnn, hatta blm ve paralarnn, ok geni bir coraf
alanda paralanmasna; mal mbadelesinin uluslararaslamasnda hzl bir deiime
(bira gibi dk deerli mallar bile uluslararas ticaretin konusu haline geldi); ve
(1945-1970 yllar arasnda Amerika'nn ekonomik hakimiyetini gsteren, dnya
paralarnn Amerikan dolarna kar sabitletirilmi olan deiim hadlerine gre

ESNEKLK: TEHDT M FIRSAT MI?

85

ayarland) Bretton Woods anlamasnn yklnn ertesinde olduka istikrarsz


global finansal piyasalarn gelimesine tank olundu.
Hem bir lke iindeki (rnein, retimin ABD'de Kuzeydou'dan Gneybat'ya
kaymas), hem de uluslararas (bir yanda ABD, Bat Almanya, talya ve Almanya,
dier yanda yeni sanayileen Gney Kore, Singapur, Tayvan, Meksika ve Macaristan
gibi lkeler arasnda) rekabet, retimin teknolojik ve coraf rasyonalizasyonuna
yol at. okuluslu irketler yeni kr frsatlar iin dnyay aratrdlar ve avantajl
olabilmek iin sermayeyi ve i olanaklarn kendileri iin en uygun grdkleri yerlere
tayarak, ilk kurulduklar yerleri brakmaya hazr hale geldiler.
Tm bu deiikliklerin igc piyasalarnn ilerlii, alma biimi ve i becerisi,
yaamn nitelii ve tketim kalplar zerinde kkl etkileri oldu. Fakat yeniden
yaplanma srecinden doan yeni teknolojiler, kendi bana ii snf karlarna
eliik deilken, "yeni esneklik" diye adlandrlan olgu iiler iin net kazan
salamamas (veya pek ok durumda ak kayp getirmesi) ve kapitalist snf iin
anlaml krlar salamasyla neredeyse tamamen kapitalist terimlerle anlr ol
du.
rnein, retimin az gelimi blgelere veya gelimekte olan dnyaya hzla
dalmas, politik grleri ulus-devletle kuatlm olan sendikalara kar pazarlk
dnemlerinde irketlerin coraf hareketliliklerini bir tehdit (daha az para ve kt
alma koullarn kabul edin yoksa Gney Kore'ye gideriz) arac olarak kulla
nabilmelerini salad. Dahas, ulusal hkmetler uluslararas sermaye akn
gittike kontrol edememeye baladlar ve siyasi yaklamlar ne olursa olsun
okuluslu yatrmlar ekebilmek iin emei gitgide daha ok disipline olmaya
zorladlar. Ayrca ulus-devlet iindeki snf savam keskinleti ve hem hk
metlerin, hem de ii snf hareketlerinin manevra alan darald.
1973'den sonraki dnemde pek ok ileri kapitalist lkedeki snf yaplarnn
yeniden biimlenmesine de tank olundu. Hizmet tipi iler (finans, sigortaclk,
emlkilik vb.) greli olarak byd, ve kltrel retim yapan sanayiler (TV ve
film sanayileri, sanat galerilerinin ok genileyen iliki alar, folk festivalleri ve
dierleri) serpildi. Daniel Bell'in "kltrel kitle" dedii olgu- milyonlarca insann
haber medyas, filmler, tiyatrolar, niversiteler, yaynevleri ve (hem ciddi kltrel
rnlerin kabuln etkileyen ve gelitiren, hem de geni kitle kltr izleyicileri
iin popler materyal reten) reklam ve iletiim sektrlerinde almas- politik,
toplumsal ve ekonomik tartmalar belirlemede hem niteliksel, hem de niceliksel
olarak daha etkili olmaya balad.
Tm bu deiikliklerin sosyalist dnce ve eylemde kkl dnmleri ge
rektirmesine karn ii snfnn geleneksel kurum ve aralar bu deiikliklere
yant vermekte ok snrl veya kat kald. 1970'lerin ortalarndan itibaren sendikalar,
radikal siyasi partiler (Avrupa komnist partileri gibi) ve sol hareketler, genel olarak
etki ve meruiyetlerini, baz durumlarda da amalarnn ak anlamlarn kay
bettiler. Bu dnemde (evreci, feminist, pasifist, anti-rk ve "nc Dnyac"

36

DAVID HARVEY

hareketler dahil) "yeni toplumsal hareketler" insann zgrlemesinin aktrleri


olarak ii snfna alternatif gibi gzkerek siyasi bilin zerinde nemli etkide
bulundular. Fakat bu hareketler genellikle kapitalist zmsemeye kurban oldular
ve kapitalizm tarafndan etkilenmekten kurtulduklar durumda bile birletirici
g olmaktan ok ayrc g oldular.
Daha da kts kltrel kitle (akademi, medya, basn ve kltrel retim) iindeki
sol kesim, zayflayan ii snf hareketiyle her zaman zayf kalm ilikisini byk
lde kaybetmekle kalmad, sadece kendi ilgilerine/karlarna kapanmaya
balad. Bu alandaki solcular, bireysel kurtuluu (burjuva zgrlkleriyle aibeli
ilikisi olan bir nosyon), (hangi biimde olursa olsun) otoriteye kar kmay,
"sylemlerin yap ayrtrmas" ve her eit dil oyunlaryla uramay vurgulamaya
balad. Kltrel kitle iindeki radikaller, evsizler hakknda gerekten ilgin olan
ey sanki evsizlerin afilerindeki protesto mesajlarndaki kodlama eitliliiymiesine, semiyotik gibi alanlara ilgi duydu. majlar dnyasna kendi adna o
kadar ok saplanld ki, imajlarn kuruluunun gerek amacnn ne olabilecei
incelenmedi. Bu gelimeler, kltrel kitle iinde Yeni Sa'n daha militan canlanna
kar bir savunma hatt olarak faydal olabilirdi. Bu gelimeler, ticari kltrn
alaya alnma ve yapayrtrma aralar olarak hem elenceli, hem de etkin olabilirdi.
Fakat bu gelimeler, yaratc dnce ve eyleme yol gsterici olarak, son derece
tahripkr oldu. Btnleik ve medyaya dayal olduu iin gl olan solun bu
kesiminin "yuppie"lemesi, gerek ve nemli bir sorun olduunu gsterdi.
Bu durum karanlk grnmesine karn umut verici iaretler de vardr. Belki
de sol, politikada herhangi bir g olarak tamamen yok olabileceini aka grm
ve projesinin ne olmas gerektii konusunda daha basit ve salkl bir gre
ulamtr. ki alanda tartmalar devam etmektedir ve eer bu tartmalar kapsaml
olarak dnlr ve salkl ekilde zlrse, agzl, doymak bilmeyen kapitalist
snf sisteminin yoksunluklarna kar (savunmadan te) yaratc bir hcum hatt
oluturulabilecektir. Bu tartmalardan birincisi, genellikle "Fordist" ve "esnek"
birikim arasndaki ilikilerin analizi temelinde yrtlen, kapitalizmdeki dei
iklikler sorunu tartmasdr. kincisi, kltrel yaamam ve politik rgtlenmenin
koullar konusuna younlaan modernist ve post modernist dnce ve kltrel
retim yollar arasndaki ilikiler zerine yrtlen tartmadr. Bu iki tartmann
birarada yrtlmesi, gnmzdeki politik deime potansiyelini grmeyi
salayacak faydal bir bak as salayabilecektir.
Post-Fordizm
Kapitalist dnyay 1970'lerden beri yakndan inceleyen aratrmaclarn ou
kapitalist retim rgtlenmesi, tketim ve birikimde nemli baz eylerin olu
tuunu belirtmektedir. Genellikle "post-fordizm", "esnek uzmanlama" ve "esnek
birikim" terimleriyle ifade edilen bu deiikliklerin doas ile ilgili tartmalar

ESNEKLK: TEHDT M FIRSAT MI?

87

"esneklik" dncesine yaknlama eilimindedir. "Esneklik" drt farkl tipe ya


da seviyeye ayrabilir. Bu farkllklar aklda tutmak nemlidir nk esneklik tipleri
arasndaki farkllk gz ard edildiinde farkl dzeylerdeki esneklik hakknda
bunlara apraz den amalarla ama genelde esneklik zerine tartmak ok
kolaydr.
Dzey 1: Birinci tip esneklik, yorumcularn emek sreciyle ilgili olarak tarttklar
esnekliktir. Burada tartma sorun zerinde odaklanr. Birinci sorun, emek
srecinde igcnn esnek kullanmnn (rnein, bir iinin ok sayda grevinin
olmas) yaygnlama derecesi ile ilgilidir. Baz analizciler bu yeni esneklii merkez
nemde grrken, dierleri bunun hl marjinal olduunu savunmaktadrlar.
kinci sorun, esnekliini kavramlatrlmas ile ilgilidir: rnein kontroln daha
sk olduu Japon siteminin esneklii ile iilerce kontrol edilen kooperatiflerdeki
gnll esneklik modeli birbirlerine benzer midir? Bu dzeyin nc paras,
bu yeni rgtsel biimler ve teknolojilerin sosyalist amalar iin yaygnlatrlabilir
olma derecesi ile ilgilidir.
Bu sorunlar hakknda benim grm udur: Esneklik marjinal neme sahip
deildir, eitli biimler alabilir ve sosyalist potansiyel tar. Fakat bu yeni sistemler
neredeyse tamamen sermaye birikim amacyla yaygnlatrlmaktadrlar (bu
nedenle sz konusu son deiiklikleri daha tarafsz grnen "esnek uzmanlama"
terimi yerine dolayl anlatm olmayan "esnek birikim" terimiyle nitelemeyi tercih
ediyorum). Yeni teknikler zellikle emek srecinin younlatrlmasnda -hznn
arttrlmasnda- nemli olmaktadr. Benim grme gre, sendikalar ve dier
ii snf rgtlerini direnmeden ok toplumsal ilikilerin hali hazrdaki kalplarn
deitirmeksizin yeni sistemlere btnlemeye ikna etmeye alanlar, nc ii
snfnn zgrlemesinden ok iilerin kapitalist tabiyet ilikisi iinde tanm
lanmasna yardm etmektedirler.
Dzey 2: Esnekliin ikinci dzeyi igc piyasalarndaki esnekliktir. Bu, taeron
ve part-time almann ve talepteki mevsimlik veya dier dalgalanmalarla
karlaan igcnn bir sektrden dierine hzla yeniden yerleebilmesini salayan
ok eitli aralarn da oalmas demektir. Bylesi esnekliin alan iin (rnein
yalnz ebeveynler iin) gerekten yararl olduu durumlar olmasna karn, igc
piyasalarnn esneklii, alanlarn pek ou iin, emeklilik, salk, isizlik ve dier
cret d yardmlarn kesilmesi demektir. Byk Japon irketlerinde veya sve'te
olduu gibi, emein disipline edildii fakat retim srecinde de esnekliin kul
lanld sistemlerde, igc piyasalarna esnekliin getirilmesine pek az ihtiya
vardr. Buna karn, ngiltere ve ABD'de igc piyasalarnn esneklii ok nemli
bir maliyet drc tedbirdir. Bugn olduunun tersine, esneklik gvence kayb
ile rtmedii srece, alan katlmnn daha esnek formlarnn igc piya
salarnda uygulanmas sosyalistler iin uygun bir hedeftir. Bununla birlikte, bu
strateji imdiye kadar geleneksel sosyalist dnceye skca eklemlenmekten uzak
olmutur.

88

DAVID HARVEY

Dzey 3: nc dzey esnekliin merkezinde devlet politikalar sorunu vardr.


Bu dzey esneklii savunanlara gre, devletin deiimlere engel olabilecek ku
rumlara (sendikalar gibi) yapt destein azalmas, zelletirme ve/veya d
zenlemenin azaltlmas (deregulation) sermayenin bir sektrden dierine daha
rahat akmasna yardm edebilir ve sermayenin giriimci ve yeniliki enerjilerinin
szde zincirlerinden kopmasna yardmc olabilir. Bu esneklii savunanlar, be
lirtilen devlet eylemlerinin rekabeti gcn artmasna veya korunmasna katkda
bulunabildiini ileri srmektedirler.
Bu tr deiikliklerden, alanlarn bir takm olumlu kazanmlar da olmaktadr,
ancak devletin bu tip eylemiyle kazanlan esneklik firmalarn birlemesini, deer
aktarmn (irketleri deerlerinin altnda almak ve varlklarn para para satmak).
ve firmalarn farkl alanlara genilemesini (rnein, elik reticisinin petrol ya
da sigorta alanna kaymasn salamak iin yaplan mal hareketler) kolaylat
rr- bunlarn tm retken etkinlii olan yatrmlar azaltr ve kitlesel zorunlu
isizlie ve alanlarn haklarnn azaltlmasna neden olur. Bu hareketler ayn
zamanda sermayenin yalnzca iyerindeki sorumluluklarndan deil, iinde yaad
toplulua kar olan sorumluluklarndan da uzaklamasna izin verir. Hkmetler,
halkn arkasnda olmaktan ok ortaklklarn ve giriimcilerin arkasndadr.
Sosyalistler de sermaye sahiplerine ve irketlere hkmet ve dzenleme korkusu
olmadan istediklerini yapabilme zgrln vermeksizin ar derecede kat,
brokratik devlet ynetimine esneklik getirmenin ilerlemeci yollarn bulma
ihtiyacndalar.
Dzey 4: Yeni esnekliin drdnc boyutu, bir taraftan haberleme, evde alma
ve farkl bro ilevlerinin ayrlmas gibi blgesel olandan, dier taraftan para
retimin ve hatta son montaj srelerinin dnyann drt bir tarafna dalmasna
kadar eitlilik gsteren coraf hareketliliktir. Sermayenin hiperhareketlilii imaj
abartl olabilir, ancak tama maliyetlerindeki dme sonucu yer seimlerinde
(daha nce mmkn olmayan) olanaklarn aldna phe yoktur. Dzenlemeye
tabi olmayan kresel finans sistemlerinin oluumu ve serbest sermaye ak
kanlna izin veren Avrupa Topluluu gibi yeni coraf birlemelerin ortaya kmas
ve buna bal olarak da sermaye hareketlilii nndeki kurumsal engellerin
azalmas yoluyla coraf hareketliliin gc artrld. Bir taraftan bu deiimler,
baz durumlarda gelimekte olan lkelere ok istenilen i ve sermaye olanaklarn
getirirken, dier taraftan dnyann pek ok blmnde, daha nce olmayan
"azgelimilik"i kendiliinden reterek ve birok gelimi kapitalist blgenin
(ABD'nin Pas Kua gibi) sanayilemesini durdurarak coraf gelimedeki eitsizlii
artrmaktadr.
Esnekliin bu farkl biimleri ok farkl kombinasyonlar ve balamlarda ie yarar.
rnein coraf hareketlilik, kapitalistlere retim srelerinde daha esnek ol
malarna izin veren, daha esnek igc piyasalar olan, dzenlemeye tabi olmayan
yerler aramalarna izin verir. Dier baka durumlarda, rnein Japonya'da, sermaye

ESNEKLK: TEHDT M FIRSAT MI?

89

sahipleri, geici ve part-time emek kullanm veya kk lekli retime kaymak


araclyla retimin paralanmas olarak bilinen llere zorunlu olarak ba
vurmakszn retime esneklii getirebilmektedirler.
Esnekliin yeni bir kavram olmadn bilmek nemlidir: Sermaye sahipleri
esneklii daima aram ve nemsemilerdir. Bununla birlikte, 1970'lerin bala
rndan beri btn bu olan bitenler kapitalist snf stratejilerinde genel ve kapsaml
deiikliklerdir. Kapitalist snf stratejilerinde tm dzeylerde artrlan esnekliin
amac, sermaye birikiminin nn ac unsur olarak grlmeye balamasndandr.
Ben de esnekliin, hem politik, hem de ekonomik gcn ademi-merkezlemesinde
ynnde bir etkisinin az olduunda ya da hi olmadnda, ama ademi-merkez
taktikler araclyla son derece merkezlemi kontrol devam ettirmekte etkisi
olduu zerinde srarlym. Son onyllarda okuluslu sermayenin younluundaki
arta tank olundu; fark, iktidarn artan lde zerk gzken irketler ve etkinlikler
a aracl ile rgtlenmesidir.
Postmodernizm
Uygun bir ekilde yaklald takdirde sosyalist politikann baz nemli konularn
aklatrmada nemli katks olabilecek ikinci tartma, postmodernizm tartmasdr. Bu tartma neredeyse tamamen kltrel kitle olarak adlandrdm
dnyann iine hapsedilmitir. Oysa ki sendikaclar, yalnz ebeveynler ve popler
kurumlarn geni bir kesimi, esneklik konusu ile ilgilenmelerine karn, bunlar
postmodernizm bal altndaki tartmalarn konular hakknda ya ok az ey
bilmekte ya da hibir ey bilmemekte ve ilgilenmemektedirler.
Eer postmodernizmin bu insanlarn yaamlar zerinde bir etkisi oluyorsa,
bu etki, bu insanlarn kltrel kitlenin davranlarna (beeninin eklektiklii, ehir
iinde komuluun azalmas ve yuppi yaam tarznn genilemesi) kart olarak
bilgilerini yenilemeleri ve mzik, mimari, film, reklamlar vs. araclyla kltrel
kitlenin rnlerine maruz kalmalar sonucu ortaya kan teet bir etkidir. Bu
durumlarda bile kltrel kitlenin bir paras olmayan halkn ounluu, postmodernizmi yenilik arayan tketiciliin farkllamam dnyas iinde zel ve
bamsz bir tarz olarak ayramyabilecektir.
Bu koullar altnda, bazlar, kltrel kitle iinde dncedeki postmodern
dnmn hi bir genel paydas olmadn ileri srebilir. Aadaki dzeyde
bunun nemli olduuna inanyorum.
Dzey 1: Postmodern dncenin ilgimizi ekmesini salad "sylem" ve imge
retimi, tm toplumsal dzenin dnm ve yeniden retiminin nemli bir
boyutudur. Geici imgelere, "icat edilmi" her trl miras ve geleneklere, ve kltrel
retimin daima yenilenmesine postmodern sarln anlalmas gerekir. zel
olarak belirtmek gerekirse, sosyalistlerin, sermayenin kltr ve imge retimine
hzla nfuz etmesine ve abuk deien imgelerin metalamasna (siyasi kiiliklerin,

90

DAVID HARVEY

partilerin ve konumlarn pazarlanmas dahil olmak zere) tepki gstermeleri


gerekmektedir. Estetik ve kltrel pratikler nemlidir ve bunlarn retim ve tketim
koullarna yakn ilgi gstermek gerekir. rnein, 1930'larda komnist sol ok
iyi bir tiyatro gelitirdi, fakat Naziler ok daha etkin bir siyasi grn rettiler.
Bir zamanlar Lenin'in dikkat ektii gibi devrim halkn festivalidir ve sol, Los
Angeles Olimpiyat Oyunlar veya saysz dier "kalite damgal" olaylar gibi ihtiaml
gsterilerin sac ideolojileri oluturmak ve onaylamak iin bir ara haline gel
mesine izin veremez. Sosyalistler kaba ticarleme koullar altnda retilmi yanl
ve aldatc imgelerin ne olduu hakknda hakl olarak kuku duymulardr. Fakat
kitle iletiim aralarn burjuvazinin elinde brakmak sosyalist eitim ve ajitasyonun
iini iki kere gletirmektedir.
Dzey 2: Son yllarda, kltrel kitle, genel nemi olan, rklk kartl, feminizm,
etnik kimlik mcadeleleri, dinsel hogr, smrgecilie kar savamlar gibi
politik ve ideolojik mcadelelerin btn ile urat. Kltrel kitle ierisinde,
postmodernizm demokratiklemeyle zdeletii iin, otorite ve iktidarn (beyaz,
erkek, elitist ve protestan) merkez kaynana kar olan mcadelelerin ou,
postmodern bal altnda toplanmaktadr. Etnik, rksal baskya ve cinsiyetin
bastrlmasnn deiik formlarna ynelik bu abalarn, toplumun deiik b
lmlerinden ok kltrel kitle ierisinde daha baarl olduu aka sylenebilir.
Sorun ise bu atmalarn, grece homojen snf balamnda devam ettirilmi
olmasdr. Bu balamda, politik nedenlerle her zaman gndemde olmasna ramen,
snfsal bask bu insanlar tarafndan gl ve kiisel olarak (rnein Meksika veya
Filipinler'deki kadn fabrika iileri gibi) hissedilmez. Bunun da tesinde, "kendi
iiyle uraan" u ya da bu grubun zgrlnn tesinde bu mcadelelerin hangi
uzun dnemli amalara sahip olduu ak deildir.
Kltrel kitle iindeki postmodern dn farkllk ve "bakalk"m deerlen
dirilmesini snf ve retici gler gibi daha temel Marksist kategorilere eklemek
iin deil, ama her trl aban balangcndan toplumsal deimenin diyalektiini
kavramaya kadar genel geer olabilen bir ey olarak siyasi gndeme yerletirdi.
Toplumsal rgtlenmenin rk, cinsiyet, cinsel ynelim, din ve etnik gruplamalar
gibi ynlerinin, sermaye dolam ve parasal erki vurgulayan tarihsel materyalist
analizin, ve zgrletirici mcadelenin btnselliini vurgulayan snf siyasetinin
kapsayc erevesi ierisinde birletirilmesi ii bugn sosyalist dncenin
zerinde durmas gereken en nemli ve zorlayc konu balklardan biridir.
Dzey 3: Postmodernizm tartmas ierisinde zaman ve mekn boyutlarnn
nasl ve niin nemli olduu hakknda bir tartma srmektedir. Postmodernizm
tartmalar toplumsal yaplar olan zaman ve meknn yaylma alann ortaya
kard- rnein saat 13. yzyln bir buluudur ve dakika ile saniye 17. yzylda
saate eklenmitir - ve zaman ile meknn farkl toplumsal yaplanmalarnn
toplumsal eylem hakkndaki dnmz nasl deitirdiini gsterdi. Piyasa,
iskonto oran tarafndan belirlenen zamanda ve verili meknda kr maksimi-

ESNEKLK: TEHDT M FIRSAT MI?

91

zasyonunu salar; fakat bu, gelecek birka yzyldaki global snmann gz nne
alnmasn savunan ekolojik bak asndan ok az anlam ifade eder. Ayrca,
kapitalizm iinde ileyen toplumsal sreler zaman ve mekn alglarmz sistematik
olarak yeniden dzenler. rnein telekomnikasyon ve kitle turizmi dnyann
nasl iledii hakkndaki dncelerimizi ve buna bal olarak da toplumsal eylemin
ortaya kt koullar alglamamz deitirir. Zaman ve mekn zerine sosyalist
dnce, bilindii gibi zayf olmutur; postmodernizmin ortaya kartt bu
tartma alannn dikkatlice dnlmesi gerekmektedir. Bununla tarihsel ma
teryalizmin, zellikle uygulamada daha fazla coraf olmas nerilmektedir.
Postmodernizm, ona en hayranlkla katlanlar bile, ieriinin karmaklyla
yanltmaktadr. Postmodernizmin konularnn ou dnce iermeyen, tepkisel
ve utan verici bir ekilde ticari ve yzeyselken, her sosyalistin ciddiye almas
gereken, burada belirtilen nemli konulan da vardr.
Postmodernlik durumu
O zaman bu iki tartma birbirlerine gre nasl konumlandrlabilir? Bu benim
The Condition of Postmodernity'de (Postmodernlik Durumu) uzun uzadya ele
aldm bir konudur. Bu kitapta hem maddi ynetimi, hem de zaman ve meknn
kltrel deneyimini deitiren kapitalist gdml yenilikler arasnda nasl bir iliki
kurulabileceini gstermeye altm. Kapitalist kr maksimizasyonunda daima
nemli bir yer tutan, retimdeki dnm zamann ksaltmay aratrmak, es
neklikle birlikte giden bir unsurdur. Fakat retimdeki hzn artmas, bankaclk
ve pazarlama anlamnda deiim ve tketim hzlarnn da bu hza paralel olarak
artmasn gerektirir. Postmodernizmin baz birincil ticari uygulamalar modann
ve alkanlklarn dnm zamann ksaltmaya ve imge retimine (bu atal,
bak ve araba ile karlatrldnda anlk tketim zamannn avantajdr) daha
fazla kaynak ayrmaya ynelik olmutur. Marks'n bilinen bir szne uygun olarak,
zaman araclyla mekn yok etmeyi aratrmak, ok uzun zamandan beri, retim,
deiim ve tketime meknsal yeni bilekeler sunmann yansra yeni pazarlar,
yeni emek arz ve yeni hammadde kaynaklar aan kapitalist stratejinin bir
parasdr. Meknsal engellerin yklmas ve yeniden dzenlenmesi, yirminci
yzylda kapitalizmin kendisini srdrebilmesinin temel aralarndan birisi
olmutur.
Fakat dinmeyen kr arttrma abalarnn bir sonucu olarak zaman ve meknn
toplumsal yaplanmasnn deimesi bir ok kimlik problemi yaratmaktadr: Bir
birey olarak hangi mekna aitim? Vatandalm, iinde yaadm komuluk
ilikileri, kent, blge, ulus veya dnyada ifadesini bulabilir mi? Bunlar, cevaplar
(paralanmann pasif kabul gibi) kesinlikle yanl olsa da postmodern retorikte
en azndan ksmen ele alnan soru eitleridir. Dahas, kltrel retim ile kltrel
kitle iinde deien zaman ve mekn deneyimleri arasnda gl balantlar vardr.

92

Postmodernizm esnek birikimin desteklenmesinde baz roller oynarken, kltrel


kitle, kltr retiminde tamamen yeni balamlar yaratmak yoluyla yaam ko
ullarn, zellikle zamann ve meknn anlamn radikal olarak deitirdi. Bunun
byle konulmas, hi bir ekilde kltr reticilerinin etkinliklerinin neminin
azmsanlmas deil, hepimizin olduu gibi kltr reticilerinin de politik ve
toplumsal olarak havasz bir ortamda bulunmadklarn fakat daha geni toplumsal
koul ve anlam ilikileri ierisinde var olduklarn belirtmektedir. rnein bugn
niversitelerdeki entellekteller kendilerini 1960'larda niversitede olanlara gre
hem dnce dnyasnn dnm zamannn ksaltlmasyla, hem de rettiklerini
artrma ynnde daha fazla bask ile yzyze bulmaktadr. Sonu olarak, akademik
yaam mal gibi satlan "moda" fikirlerle ok daha krlgan hale gelmitir.
Sosyalist hareket, bu deien koullarla, bu deiikliklerin, zsel nitelikleri
deimeyen kapitalist sistemin daha inceliklilemesi ve gelimesi olduunu aklda
tutarak mcadele etmelidir. Yzeysel grnteki deimeler politik stratejiler
iin nemlidir. Fakat bunlar bir toplumsal sistem olarak kapitalizmin temel
zelliklerini asla gizlememelidir: rgtl bask ve smr; anlamszca, birikim
iin birikim ve retim iin retim; evrenin acmaszca yamalanmas.

2000 YILINA DORU DNYADA GIDA VE TARIM

93

2000 Ylna Doru Dnyada Gda ve Tarm*


Deniz Yenal & Zafer Yenal**1**

I. Giri
Yirminci yzyln sonuna yaklarken, kapitalist dnya ekonomisinin merkezi, evre
zerindeki hakimiyetini srdrmek iin yeni yntemler kullanyor. Bu yeni hakimiyet
biiminin temel zelliklerinden birisi olarak, Bat'nn, yani merkezin, sermaye
birikimini ilgilendiren konularda, bir btn olarak hareket edebilme kabiliyetini
arttrmas gsteriliyor. Merkez, evre zerindeki ekonomik hakimiyetini perinlemek
iin, G-7 (Yediler Grubu), IMF, Dnya Bankas ve GATT (Gmrk Tarifeleri ve Ticaret
Genel Anlamas) gibi uluslararas rgtlenmeleri, eskisinden ok daha geni boyutta
kullanyor.1 Bu eit bir iktisadi basknlk, ekonomik hayatn btn sektrlerinde
kendini gsteriyor. Biz, bu yazda, tarm, gda retimi ve ticareti alanlarnda merkezin
evre zerindeki hakimiyetinin kinci Dnya Sava sonrasnda nasl biimlendiini
ve son yllarda nasl bir deiiklik geirdiini tartacaz.
(*) Bu yaznn hazrlanmas srasnda ok faydal yorumlarn ve yardmlarn bizden esirgemeyen
alar Keyder, Philip Mc Michael ve Sami Ouz'a teekkr ediyoruz.
(**) Deniz ve Zafer Yenal, State University of New York at Binghamton'da doktora rencisidirler.
1

Bat'nn bu rgtler araclyla kulland gcn bir deerlendirmesi iin bkz. Race and Class,
v.34, n.l iindeki makalelere.

94

DENZ YENAL & ZAFER YENAL

Bu amala, 1980'lerde ortaya kan "gda dzenleri" (food regimes)2 ve "yeni


biyo-teknolojiler" literatrnn bir deerlendirmesini yapmaya alacaz. Krsal
sosyoloji alannda yaplan almalarn 1970 sonrasndaki gelimeleri aklamakta
zayf kalmasna bir tepki olarak doan bu yaklamlar, tarm, devlet, sanayi ve
kapitalist dnya ekonomisi arasndaki ilikileri vurgulayan bir nitelik tayor.3
Aada nce, 1870'ler ve 1970'ler arasnda oluan, dnya apndaki iki gda
dzeniyle ilgili argmanlar zetleyeceiz. kinci Dnya Sava sonrasnda ortaya
kan ikinci dnya gda dzeninin global dzeydeki, Bat'daki ve nc Dnya'daki zelliklerini inceleyeceiz. Daha sonra, 1970'lerden beri dnya apnda
gda retimi, teknolojisi, tketimi ve ticareti asndan nasl deiiklikler meydana
geldiini deerlendireceiz. Sonu blmnde, gda dzenleri yaklamnn zayf
ynlerini irdelemeye alacaz.
II. 1970'lere kadar dnya gda dzenleri
Uluslararas gda dzeni kavramn ortaya atan Friedmann, bu kavramn tanmn,
uluslararas rejimler4 ve regulasyon okulunun 5 almalarndan kartyor. Buna
gre, gda dzeni u unsurlardan olumakta: devletlerin istikrarl ve birbirini
tamamlayan bir dizi politikas, bu politikalarn koordinasyonu sonucu ortaya kan
2 Bu yazda, 'gda dzenleri' ve 'gda rejimleri' szleri ayn kavram ifade etmek iin kullanlmaktadr.
3 McMichael ve Buttel'a gre, 1980'lere kadar tarmn siyasi iktisadi, yirminci yzyln balarnda
ekillenmi olan, tarmsal yaplarla ilgili iki farkl sav zerine kurulu iki ayr yaklamdan oluuyordu.
Bunlardan ilki, Lenin'in savlarndan {Rusya'da Kapitalizmin Geliimi (1899) yola karak, sanayi
gibi tarmn da, snf kutuplamas, artan proleterleme, sermaye younlamas, vb. gibi kapitalist
devinim yasalarna tabi olduunu iddia eden 'kapitalist mantk' yaklamyd. Dier yaklam,
Cayanov'un almalarndan esinlenerek, sermayenin tarma neden nfuz edemediini aklamay
ama ediniyordu (McMichael ve Buttel, 1990:93-94). Bu yazarlara gre, bu iki yaklamn ortak zayf
noktalar, "tarm meselesi" (die Agrarrfrage) sorunsal erevesinde biimlenmi olmalaryd. Tarm
meselesi, "ondokuzuncu yzyln sonlarnda ve yirminci yzyln balarnda devlet kurmakla ilgili
birtakm problemlerle snrlar belirlenmi, gnmzde Bat'da temel bir nemi kalmayan bir sorundu"
(a.g.e.:96). Yazarlar, tarm, 'sermayenin mantnn' hakimiyeti altna girmi veya bu manta direnen
bir sektr olarak deil, doal retim srelerinin sektrler aras rgtlendii bir faaliyet olarak
tanmlamay yeliyorlar (a.g.e.:98,99). Gda dzenleri ve yeni biyo-teknolojilerle ilgili almalar,
tarma bu tr bir kavramsal yaklam kabul ediyor.
4 Bu yaklama gre, bir 'uluslararas rejim' genelde, "katlmclarn beklentilerinin uluslararas ilikilerin
belirli bir alannda birbirine yaklat bir dizi zmni veya ak ilkeler, normlar, kurallar ve karar alma
yntemlerinden" oluur. Rejimlerin ilevi, devletlerin kendi karlar dorultusunda tek balarna
hareket ettikleri zaman ulaamayacaklar sonular elde etmek amacyla, devletlerin davranlarnn
koordine edilmesi olarak grlr (Krasner, 1983:2,7).
5 Regulasyon okulunun kurucusu Aglietta'ya gre, Birinci Dnya Sava balayana dek dnyada ekstensif
bir sermaye birikimi rejimi hakimdi. Bu rejimde, sanayide alan igc, mamul mallar iin bir
piyasa olmaktan ok, sermaye iin bir masraf nitelii tayordu (Goodman ve Redclift, 1991:93). kinci
Dnya Sava sonrasndaki dnemde ise intensif bir sermaye birikimi rejimi olmutu. Bu rejimde,
tketim ilikileri sermaye birikimi srecinin bir paras haline geldi (Friedmann ve McMichael,
1989:95).

2000 YILINA DORU DNYADA GIDA VE TARIM

95

belirli fiyatlar, retimde belirli bir uluslararas uzmanlama biimi ve bunlarn


sonucu ortaya kan belirli tketim ve ticaret kalplar (Friedman, 1982:248).
Uluslararas bir gda dzeni ayrca, uluslararas tarm ve gda ilemlerinin tabi
. olduu normlar ve kurallar da ierir (McMichael, 1992:344).6 Friedman, birincisi
1870-1914 arasnda, ikincisi de 1947-1973 arasnda olmak zere iki uluslararas
gda rejimi tanmlyor (Friedmann, 1982). Yazar, gda retimi ve tketimi alanndaki
uluslararas ilikileri, gda rejimi kavram araclyla, 1870'ten bu yana kapitalist
dnm dnemlerini belirleyen iki sermaye birikim biimine balyor (Friedmann
ve McMichael, 1989:95). Bu kavramsallatrmaya gre, birinci gda rejimi, Avrupal
iilere Yeni Dnya'dan ucuz tahl ve et salanmas araclyla cretleri dk
tutarak, ekstensif sermaye birikimine katkda bulundu. kinci uluslararas gda
rejimi ise intensif sermaye birikimiyle ayn dneme rastlad. kinci gda dzeni
srasnda, ABD'de ve daha sonra da Avrupa'da 'kitlevi' ve 'dayankl' gda mad
delerinin tketimi artt;7 te yandan da, nc Dnya lkelerinde gdann
metalamas hz kazand.8 Bu iki gdadzeni, belirli sermaye birikimi biimleriyle
ayn dnemlere denk gelmelerinin yansra, devletler aras sistemdeki belirli
deiikliklerle de ayn zamana rastlad. Birinci gda rejimi, ulus-devlet sisteminin
domakta olduu bir dnemde yerald. kinci rejimin balangc, ulus-devlet
sisteminin glenmesi ve dekolonizasyon ile ezamanlyd. kinci uluslararas
gda dzeninin sonu ise, ulus-devlet sisteminin zayflamaya balad bir dneme
denk geldi. (Friedmann ve McMichael, 1989).
Ondokuzuncu yzyln sonunda ABD, tarmla sanayi sektrleri arasndaki
ilikinin ulusal ekonomiye isel grnd tek lkeydi. Buna karlk, kolonilerdeki
tarm, Avrupa'daki smrgeci lkelerin ihtiyalarna gre ekillenmiti ve do
laysyla Avrupa'yla koloniler arasndaki iliki dikey bir nitelikteydi (Friedmann
ve McMichael, 1989:98). Bu nedenle, ondokuzuncu yzyln sonunda Amerika'da
tarmn nemli bir zellii, ihracata baml olmakla beraber, 'ulusal olarak r
gtlenmi' bir ekonomi iinde yeralmasyd (Friedmann ve McMichael, 1989:102).
Amerika'da tarm 1870'den itibaren ihracata dnk bir sektr olmasna ramen,
6 Uluslararas rejimler yaklam ile Friedmann'n gda rejimleri yaklam arasndaki en nemli farkll,
gda dzenleri hakkndaki almalarn, tarm-gda sermayesinin rgtlenmesi ve devlet sistemi
gibi yapsal unsurlara daha fazla nem vermesi oluturuyor (McMichael, 1992:344). Uluslararas
rejimler perspektifiyle yazlm bir "global gda rejimleri" yaklam iin bkz. Hopkins ve Puchala,
1978. Bu yazarlar, kinci Dnya Sava sonrasnda gda retimi, tketimi ve ticaretini kapitalist dnya
ekonomisinin gelimesi erevesinde ele almak yerine, uluslararas kurumlarn ve piyasalarn
uradklar deiimlere daha fazla nem veriyorlar.
7 rnein ABD'de, 1950'lerde ortalama bir spermarkette yaklak 500 deiik gda maddesi kalemi
yeralrken, 1970'lere gelindiinde bu say 10 bini at. Kitlevi gda maddeleri arasnda ilenmi veya
dondurulmu yiyeceklerin pay ok artt.
8 Ekstensif ve intensif sermaye birikimi rejimleri arasndaki farkllklara ramen, Goodman ve Redclift'e
gre, tarmn bu iki birikim rejimi srasnda da oynad rol, sanayi sektrne dk gerek fiyatlarda
temel gda rnleri salayarak krlarn dmesi ynndeki basky hafifletmek oldu (Goodman
ve Redclift, 1991:87).

96

DENZ YENAL & ZAFER YENAL

tarmda mekanizasyonla birlikte, yerli endstriyel sermaye iin bir piyasa yaratt.
Friedmann ve McMichael'e gre, bu yzden ABD ekonomisi, "ulusal ekonomi
modeli" olarak grlmeye baland (Friedmann ve McMichael, 1989:102).
lk uluslararas gda dzeni, Birinci Dnya Sava srasnda sona erdi. Bu dzenin
miras, Amerikan hkmetinin 1930'larda uygulad politikalar sonucu, ABD'de
yapsallaan bir fazla retim ve ihracata baml bir tarm oldu. kinci uluslararas
gda dzeninin nasl olutuunu anlayabilmek iin, ar retimin nasl Amerikan
tarmnn bir zellii haline geldiini incelememiz gerekiyor.
A. Tarm - sanayi kompleksi
ABD'de tarm, ondokuzuncu yzyln sonunda kapitalist bir nitelik kazanmt.
Tarmn kapitalist bir sektr olarak gelimesi, Goodman v.d. tarafndan, endstriyel
sermayenin, 'sanayi ncesi' tarmsal retim srelerini yeniden yaplandrarak
birikim yapabilecei gibi sektrler yaratmas olarak tanmlanyor9 (Goodman v.d.,
1987:8). Bu sreci aklarken, yazarlar 'dntrmecilik' (appropriationism) ve
'ikamecilik' (substitutionism) kavramlarn kullanyorlar.10 Ondokuzuncu yzylda
dntrmeciliin ilk ve en nemli rneklerinden birisi, igc ktl ekilen
ABD'de tarmn mekanizasyonuydu. te yandan, igc sknts ekmeyen fakat
ekilebilir arazi darl iinde bulunan Avrupa'da ise, dntrmeciliin ilk r
neklerinden birisi, kimya sanayii tarafndan imal edilen kimyasal gbreler oldu
(Goodman vd., 1987:6-7). Dntrmecilik, bir sermaye birikim modeli olarak
ABD'de 1930'larda, Avrupa'da ise 1945'ten sonra uygulanmaya baland. 11
Amerika'da uygulanan ilk dntrmecilik rnekleri, biyolojik retim srecinin
dnda kalyordu. Doal retim sreci zerindeki ilk dntrme, bitki genetii
alannda gerekletirildi ve tohum melezletirme teknikleri daha sonralar tarm-sanayi alannda yaanan gelimelerin temeli oldu (Goodman vd., 1987:1112). kameciliin ilk nemli rnei olarak ise, ABD'de 1940'larda ortaya kan 'tahl-canl hayvan kompleksi' gsterilebilir. Soya fasulyesi ununun hayvan yemi
olarak kullanlmaya balanmas, tarmn mekanizasyonu karsnda, o zamana
kadarki yemlik tahl retiminin yerine gemesi asndan bir ikamecilik nitelii
9 Goodman v.d., tarmn sermaye tarafndan nfuz edilmemi bir sektr olduu eklindeki kavramlatrmalan amak amacyla unu belirtiyorlar: Tarmn zgnl, retim biriminin genelde
aile veya en nemli retim faktrnn toprak olmasndan deil, tarmn doal bir retim sreci
olmasndan kaynaklanr. Tarm, gne enerjisinin gdaya dntrlmesidir. Bu yzden, tarmn
'sanayilemesi', endstrinin kendi geliiminden farkl bir yol izlemitir (Goodman v.d., 1987:1).
10 Dntrmecilik, tarmsal retim srecinin eitli unsurlarnn snai retim faaliyetlerine d
ntrlmesi ve bu yeni rnlerin tarm girdileri haline getirilmesi olgusuna verilen ad. kamecilik
ise gda maddelerinin endstriyel olarak retilmesi sonucu tarmsal girdiler yerine yapay girdilerin
kullanlmaya balanmas eilimine verilen ad (Goodman v.d., 1987:2; Goodman, 1991:38),
11 nc Dnya lkelerinde ise daha sonra, bir tr dntrmecilik olan 'Yeil Devrim', tarmn
belirli dallarn sanayiletirdi (Goodman v.d., 1987:40).

2000 YILINA DORU DNYADA GIDA VE TARIM

97

tayordu. Ksacas, dntrmecilik (rnein mekanizasyon) ve ikamecilik, temel


ta tahl-canl hayvan kompleksi olan sava sonras Amerikan tarm-sanayi
kompleksinin ortaya kmasnda nemli rol oynad.
Bu yzyln banda ABD'de tarm makinalar yaygnlatka, atlarn yerini
traktrler ald ve daha nce otlak olarak kullanlan ok byk miktar arazide tahl
ekilmeye baland. Bunun zerine, 1920'lerin sonlarnda bir ar retim krizi
meydana geldi. 1930'larda bu ar retime bulunan are, "tahln ete dnt
rlmesine dayanan, tamamiyle yeni bir gda sisteminin bulunmas ve kullanlmas
oldu" (Berlan, 1991:116). are, kendisinden hem ya, hem de protein asndan
zengin bir un elde edilebilen soya fasulyesi ekimine balanmas ve bunun yaygmlatrlmasyd. Endstriyel bir sre sonucu elde edilen soya unu, yemlik
tahllarn yerini alarak yem olarak kullanlmaya baland. Et, Amerikallarn
beslenmesine temel bir besin maddesi haline geldi (Goodman ve Redclift, 1991:107,
110). Bylece oluan tarm-sanayi kompleksi, kinci Dnya Sava sonrasndaki
intensif sermaye birikimi rejiminin bir zellii olan Fordist tketim kalplarna
katkda bulundu. Dier bir deyile, ucuz ve bol retilmeye balanan et ve dier
ilenmi gda maddeleri geni kitlelere ulat.
te yandan, genetik alanndaki bulular (rnein melezletirme), tahl retim
kapasitesinde yle byk bir genilemeye yol at ki, bunun sonucu olarak ar
retim Amerikan tarmnn deimez bir zellii haline geldi (Goodman ve Redclift,
1991:105). Tahl fazlalar, kinci Dnya Sava sonrasnda devlet politikalar
araclyla eritilmeye alld. Bu politikalarn temel zellii, Amerikan tahl iin
d pazar arayyd. Bylelikle, Amerikan tarmnn gelecei, yurtdndaki pa
zarlarn genilemesine balanm oldu (Berlan, 1991:117-118).
B. kinci gda dzeninde ABD'nin ve Avrupa'nn yeri
Sava sonrasndaki uluslararas gda dzeni, ABD'nin azgelimi lkelere yapt
gda yardm evresinde rgtlendi. Yardmn ana amac, Amerikan tahl stoklarn
12
eritmek ve ABD'nin ar retimi iin istikrarl bir pazar oluturmakt. Yeni rejim
balangta Avrupa lkelerine yeniden yaplanma iin verilen Marshall yardmyla
snrlyd. Zamanla Avrupa lkeleri gda retimi konusunda kendi kendilerine
yeterli hale gelince, Amerikan gda yardm, 1954'te onaylanan PL480 (Public Law
480) Yasas erevesinde azgelimi lkelere kanalize edildi. Ar olmayan deme
koullaryla Amerikan buday satn ngren bu yardm, Marshall yardmndan
farkl olarak, bir tarmsal kalknma plan iermiyordu. Bu zellik, ileride azgelimi
lkelerin tahl ithalatna baml hale gelmelerine katkda bulunacakt (Friedmann,
12 Friedmann'a gre, Amerikan tahl fazlasnn yansra, sava sonras dnya gda dzeninin dier
unsuru unlard: (i) ABD'nin dnyadaki siyasi lider rol ve ABD dolarnn uluslararas para birimi
haline gelmesi, (ii) Asya ve Afrika'nn dekolonizasyonu ve (iii) Dou Avrupa ile SSCB'yi uluslararas
piyasalardan dlayan Souk Sava (Friedmann, 1990:16).

98

DENZ YENAL & ZAFER YENAL

1982:2261). kinci gda rejimi, Avrupa'nn tahl ihracat alannda ABD'ye rakip
haline geldii 1960'larda sarslmaya balad ve 1973'te de sona erdi. O ylda, Sovyet
pazarnn Amerikan tahlna almasyla, nc Dnya lkelerine ynelik gda
yardm ABD asndan nemini yitirdi ve dnya piyasasnda buday fiyatlarnn
ykselmesiyle birlikte azgelimi lkeler tahl dalmlarnn bedelini demekte
zorlanmaya baladlar (Friedmann, 1990:21-22). kinci uluslararas gda dzeni,
Souk Sava'la e zamanlyd ve Bat'yla Dou Avrupa arasndaki 'Yumuama'
srasnda sona erdi. Bu gda dzeni, ABD'ye sadece tahl stoklarndan kurtulmak
iin yaramad, ayn zamanda bu lkenin d politika hedeflerine ulamasnda
da rol oynad (Crow, 1990:32). PL480 yasas erevesinde Amerikan gda yardm
alan lkeler, bunun karln kendi para birimleri cinsinden dyorlard. ABD
de, yardm alan lke iinde harcamas zorunluluu olan bu paray, askeri sler
kurmak gibi amalarla kullanyordu (Friedmann, 1990:19).
ABD hkmetlerinin Amerikan tarmn dzenlemesindeki rol, tahl stoklarnn
eritilmesinden ibaret kalmad. Devlet, tahl ihracatn subvanse etmesinin yansra,
iftilere byk apta kredi ve mali destek de verdi. Devlet ayrca, ar retimi
kurumsal hale getiren tarm teknolojilerinin gelitirilmesine de arka kt. H
kmetler hem bu tr teknolojiler alannda yaplan kamu aratrmalarn finanse
ettiler, hem de tarm makinalar, tarm ilalar, kimyasal gbre, tohum ve hayvan
yemi retimi gibi alanlarda 'dntrmeci' sermayenin iine yarayacak piyasalar
yaratlmasna katkda bulundular (Goodman v.d., 1987:166). Devlet politikalar
lke iinde, ii snf ve 'beyaz yakal' igc iin ucuz ve protein ynnden zengin
besin maddeleri salanmasna yarad. Bunun ana mekanizmas, soya fasulyesi-msr-canl hayvan kompleksiydi. Kitlevi retim ve kitlevi tketim, grntde
ulusal ekonomiye isel olarak rgtlenmi olmasna ramen, girdiler ve piyasalar
uluslararas alanda rgtlenmi durumdayd. Tarm, 1950'lerde ve 1960'larda
gelimi kapitalist lkeler arasnda snrlar tesinde ve sektrler arasnda entegre
oldu. "Bu entegrasyon, Amerika'daki soya ve bir dier endstriyel yem tahl olan
msr reticilerini, Avrupa ve Japonya'daki hayvan reticilerine balayan yem
sanayiine dayand (Friemann, 1991:80-81). GATT mzakerelerinin ABD ve AT
arasndaki Kennedy turunun (1964-1967) sonunda, taraflar yle bir iblmn
kabul etti: Avrupa, kendi tahl retimini korumas karlnda, canl hayvan sanayii
iin Amerika'dan daha fazla soya ya ve soya unu ithal etmeyi benimsedi.
Avrupa ktasnda ise, AT'nin balangtaki alt yesi, 1957 ylnda kabul ettikleri
Ortak Tarm Politikas'yla (OTP) tarm rnleri fiyatlarn ve iftilerin gelirlerini
koruma altna ald (Haney ve Almas, 1991:102). O dnemde Avrupa'da tarm
politikalar, stratejik kayglar, gda ktl ve dviz yokluu yznden gda retiminin
arttrlmas amacna ynelik olarak ekillendi (Goodman ve Redclift,
1991:120).13
13 Avrupa'da da ABD'de de, gda retiminde kendi kendine yeterlilik, denizar gda sevkiyatnn sekteye,
urad kinci Dnya Sava sonrasnda bir hedef haline gelmiti (Hathaway, 1987:7).

2000 YILINA DORU DNYADA GIDA VE TARIM

99

ABD ve Avrupa'da tarm destekleme politikalarnn etkileri yle sralanabilir:


(i) fazla retim ve Amerikan ve Avrupa tahllarnn dk fiyatlarla dnya pa
zarlarna'boaltlmas', (ii) nc Dnya'da ABD ve Avrupa'dan tahl ithalatna
giderek artan bamllk, (iii) ABD ve Avrupa arasnda, uluslararas piyasalardaki
paylarn bytmek iin 1960'lardan itibaren artan bir rekabet, (iv) tarm sektrnde
toprak younlamas ve (v) eitli tarm-sanayi sektrleri arasnda ve ulusal snrlar
tesinde entegrasyon ve younlama.
lk noktay, aada ayrntl bir biimde tartacaz. Son iki nokta hakknda
ise unlar belirtmemiz yerinde olur. Goodman v.d. ABD ve Avrupa'da devletin
tarm destekleme politikalarnn sonucu olarak toprakta younlama yaandn
belirtiyorlar (Goodman v.d., 1987:170). Bunun nedeni, destek almlarnn ve
subvansiyonlarn byk bir blmnn, daha fazla retim yaplan ve daha ok
gelir elde edilen tarm iletmelerine verilmesi. Bu yzden, daha youn sermaye
ve teknoloji kullanan ve daha geni arazili iletmeler, subvansiyonlardan daha
fazla yararlanyorlar (Haney ve Almas, 1991:102). rnein ABD'deki en byk
iletmelerde (ki bunlar lkedeki tarm iletmeleri saysnn yaklak yzde beini
oluturuyorlar), 1981 ylndaki tarm retiminin yzde 49'u gerekletirildi. Ayrca
bu lkede, tarmla uraan nfusun says 1950 ile 1972 yllar arasnda yardan
fazla azalm bulunuyor (Friedmann, 1990:24). Avrupa'da da tarm iletmesi says
1957'den bu yana yzde 50'den fazla dt. Kk iletmelerin hl ayakta
kalmasna ramen, ortalama iletme bykl yzde 50'den fazla artm durumda
(Haney ve Almas, 1991:102). Younlama sadece iletme byklklerinde deil,
ayn zamanda eitli tarm-sanayi sektrleri arasnda dikey olarak da meydana
geldi. rnein Clairmonte, et sanayiinde, yem reticileri, paketleme irketleri,
hayvan reticileri ve hatta hayvan retiminde kullanlan makinalar imal eden
irketler arasnda byk oranda bir entegrasyon olduunu belirtiyor (Clairmonte,
1980:1817). Toprak tarmnda ise, petrol, petro-kimya, gda retimi ve farmakoloji
dallarnda alan ok-uluslu irketler (CUS) ve tohum firmalar arasnda, lke
snrlarn aan bir entegrasyon yaanyor (Clairmonte, 1980:1819). Yazar ayrca,
ilenmi gda maddeleri retimi ve gda maddeleri datmnda ok yksek bir
entegrasyonun yaandn belirterek, perakende gda maddeleri sat ann,
ABD'nin 1970 sonrasndaki en byk sanayi dal olduunu savunuyor (Clairmonte,
1980:1924). Younlama ve yksek dzeyde entegrasyonun bir sonucu, tarmn
gda retimindeki paynn dmesi oldu. rnein ABD'de 1979 ylnda, tarm
iletmeleri haricindeki gda ilenmesi, datm ve pazarlanmas faaliyetlerinin
yaratt deer, tarm sektrnde yaratlan deerin yaklak alt katyd (Goodman
v.d., 1987:163).

100

DENZ YENAL & ZAFER YENAL

C. Ulusararas gda dzeninde nc Dnya'nn yeri


imdiye kadar Amerikan gda yardmlarnn ve devlet tarm politikalarnn lke
tarm asndan ne anlama geldii zerinde durduk. kinci uluslararas gda
dzenini global dzeyde kavrayabilmek iin, gda yardmlarnn ve ucuz Amerikan
ve Avrupa budaynn azgelimi lkeler iin ne anlama geldiine de bakmalyz.
Friedmann'a gre, Amerikan gda yardm, "nc Dnya devletlerinin iinde
yerald bir ilikiydi. Bu devletler, ucuz gday (ve dk cretleri) yeleyen belirli
kapitalist gelime projelerini, ulusal gda retimi ngren kapitalist veya sosyalist
siyasi projelere tercih ettiler" (Friedmann, 1990:14). Bylelikle, Bat'dan ithal edilen
ucuz tahllar, bu lkelerdeki sanayileme ve proleterleme projelerine destek
vermek iin kullanld ve kentte yaayan ii snflar, yerel tahl retiminin ve
reticilerinin zayflamas pahasna ucuz ithal undan yaplan ekmekle beslendi. 14
Ucuz Amerikan buday, azgelimi lkelerin beslenmesinde kkl bir deiiklie
yol at, bu lkelerde kii bana buday retimi, 1970'lere gelindiinde yaklak
yzde 70 artmt (a.g.e.: 21). Dier bir deyile, dnya ekonomisinin merkezinde
tarmn ihracata baml olmas, evrede ithalata bamllk anlamna geldi. Gda
yardmlarna ve ucuz ithal tahllara olan bamllk, birok nc Dnya lkesinde
krsal kesimin azgelimesine yol at ve tarmla sanayinin ulusal ekonomi iinde
birbirini tamamlar nitelik kazanmasn engelledi.15 Bu, daha nce szn ettiimiz,
yzyln banda Amerika'nn ekonomik deneyinden kaynaklanan "ideal ulusal
ekonomi modeliyle" eliiyordu. Bu durum, sermaye birikiminin uluslararas
bir nitelik tadn vurgulayarak, tarmla sanayi arasndaki ilikilerin ulusal
ekonomiye isel olarak kabul edildii Amerikan ekonomisi modelinin yzeyselliini
ortaya kard (Friedmann ve McMichael, 1989:94-95). Fakat paradoksal olarak,
tarm sektrnn yerel sanayi rnleri iin bir talep yaratmas ve kentlere ucuz
gda salamas unsurlaryla tanmlanan Amerikan ulusal ekonomi 'modeli', nc
Dnya lkelerinin 1950'lerde ve 1960'lardaki devlet kurma projelerine damgasn
vurdu. 1950'lerde birok lkenin giritii toprak reformlar ve "Yeil Devrim" buna
rnek gsterilebilir (Friedmann ve McMichael, 1989:111). ok rn veren melez
tohumlarn, kimyasal gbrelerin ve tarm makinalarnn kullanlmaya balan
masndan oluan "Yeil Devrim", yerel tahl retimini arttrmakla birlikte, baz
lkelerde ithal melez tohumlar ve makina almnda bir dereceye kadar da ba
mllk yaratt.
14 nc Dnya devletlerinin tarm zayflatc ve sanayilemeyi destekleyici ekilde ekonomiye
nasl mdahale ettiklerinin iyi bir deerlendirmesi ve Afrika rnei iin bkz. Bates, 1983.
15 Birok lkede, zaten ucuz olan ithal Amerikan tahlnn fiyat, kentlerdeki iileri beslemek iin
hkmetler tarafndan sbvanse edildi ve sonuta, kyllerin ithal tahllarla piyasada rekabet etmesi
imkansz hale geldi (Friedmann, 1990:21). Bu durumun bir rnei, gnmzde Somali'de yaanyor.
savatan etkilenmeyen blgelerde msr reten kyller, mahsullerini ne kadar ucuza satmak
isterlerse istesinler, bedava olarak datlan Amerikan gda yardmyla rekabet edemiyorlar.

2000 YILINA DORU DNYADA GIDA VE TARIM

101

Kapitalist dnya ekonomisinin merkezi ve evresi arasnda 1945 sonrasnda


oluan ticaret kalplar, Batl lkelerin birok tarm rnn smrgelerinden
ithal ettikleri kolonyal dnemdeki uluslararas iblmn tamamiyle deitirdi
(Tubiana, 1989:23). ABD ve Avrupa lkeleri, eker ve eitli yalar gibi eskiden
kolonilerden aldklar rnlerin ithalatn deiik ve daha ok sayda lkeye
yaymaya ve eker yerine baka tatlandrclar, ithal yalk tohumlar yerine de soya
ya kullanmaya baladlar16. ABD'de soya fasulyesi retimi, bu tr ithal ikamecilie
rnek gsterilebilir. Soya fasulyesinden karlan ya ve soya unu, ithal yalar ve
ithal yem tahllarnn yerini ald (Friedmann ve McMichael, 1989:106,109).
te yandan, birok nc Dnya lkesinde nceleri gda retimi iin ekilen
topraklarn giderek artan bir blm, ihracata ynelik yeni mahsuller ve yemlik
tahllarn retimine ayrlmaya baland. Barkin v.d., 1961-1986 yllar aras iin
25 azgelimi lke zerinde yaptklar incelemede, 13 lkede ekili topraklarn
yardan fazlasnda gda retiminden ihra mahsuleri ve yemlik tahl retimine
geildiini belirtiyorlar (Barkin v.d., 1990:18).17 ncelemeye gre, birok Latin
Amerika ve Afrika lkesi, bu dnem iinde net gda ihracatlar olmaktan karak,
net gda ithalatlar haline geldi (a.g.e.:5).18 Ancak bu deiimi sadece, uluslararas
iblmnde Batl lkelerin ihtiyalarn gidermeye ynelik bir deiiklik olarak
deerlendirmek yanl olabilir. Ekili alanlarda gda retimine ynelik tahllardan
yemlik tahllara kay, kentsel nfusun artmasyla birlikte ete olan talebin de
ykselmesi ve dnya piyasasnda besin tahllarnn ucuz olduu bir ortamda yerel
reticilerin yemlik tahl ekimini daha krl bulmalaryla da aklanabilir.
III. 1973'ten sonraki durum
Daha nce deindiimiz gibi, 1945'ten sonra oluan uluslararas gda dzeninin,
SSCB'nin ok byk miktarda Amerikan buday satn ald 1973 ylnda sona
erdii belirtilmekte. 1973'te Sovyetler Birlii'nin yapt bu ithalatla, ABD'nin tahl
stoklan geici bir sre iin erimiti. Bu dzenin knn ilk belirtisi, ABD ile
16 ekerin Avrupa sofralarna girmesinden gnmzde baka tatlandrclarla deitirilmesine kadar
olan hikayesini kapitalist dnya ekonomisinin geliimi erevesinde anlatan bir alma iin bkz.
Mintz, 1985.
17 Amerikan gda yardmlarnn en byk alcsndan biri olan Trkiye (Friedmann, 1982:63),
1961-1986 yllar arasnda net tahl ithalats bir durumdan net tahl ihracats haline gelmi tek
lke. Trkiye ayrca, ayn dnemde tahl ithalatn azaltabilen alt lke ile tahllar arasnda ikamenin
yemlik tahllar deil de besin tahllar lehinde olduu alt lke arasnda yeralyor (Barkin v.d.,
1990:18,21). Barkin v.d.'nin sz ettii eilimin arpc bir rnei, 1960'larda gda retiminde kendi
kendine yeterli duruma gelmi olduu halde 1970'lerin ortalarna gelindiinde net bir besin tahllar
(msr ve buday) ithalats durumuna den Meksika. 1961-1986 dneminde, Meksika'da gelien
et sanayiine ynelik olarak yemlik dar retimi, besin tahllar retimini aar hale geldi
(a.g.e.:35-26).
18 nc Dnya lkeleri tarafndan tahl ithalatnn dorua ulat 1978 ylnda, azgelimi lkeler
Amerikan buday ihracatnn yzde 71'ini satn aldlar (Friedmann, 1990:20).

102

DENZ YENAL & ZAFER YENAL

dnyann ikinci byk tahl reticisi olan Avrupa arasndaki byyen rekabetti.
Ksmen ABD'nin demeler dengesi sorunlar, ksmen de gda yardmnn azalan
stratejik nemi yznden 1973'ten sonra ikili antlamalara dayal Amerikan gda
yardm derken, ok tarafl yardmlar artt (Friedmann, 1982:273; Friedmann,
1990:23). 1973'te uluslararas piyasada tahl fiyatlar frlad ve bu durum, Amerikal
iftilerin tahl retimini kamlad: 1938 ile 1973 yllar arasnda ylda ortalama
yzde 1.8 artan ABD tahl retiminin 1973-1982 yllar arasndaki ortalama senelik
byme hz yzde 2.6 oldu (Berlan, 1991:117). retimlerini arttran tarm i
letmelerinin byyen borlar, tahl ihracat fiyatlarndaki d, artan faiz hadleri
ve toprak fiyatlarnn dmesi, 1980'lerin banda Amerika'da ve Avrupa'da tarm
sektrlerinde bir krize yol at (Buttel, 1989:46). Bu krizin klasik aklamalar,
1970'lerin retim ve fiyat artlarn, krizin nedeni olarak gstermektedir. Berlan
ise, iflaslar, dk fiyatlar ve toprak younlamas gibi piyasa ayarlamalaryla krizin
alabilecei yolundaki tahminlere kar kyor. Bat tarmndaki arz ile talep
arasndaki artan dengesizliin, kapitalist dnya piyasasnn konjonktrel deil,
yapsal zelliklerinin bir sonucu olduunu savunan Berlan, Bat tarmnn yabanc
piyasalara olan bamllnn devam etmek zorunda olduunu vurguluyor (Berlan,
1991:132). Goodmann da, fazla retimin teknolojik zelliklerinin altn izerken,
krizin, tarmdaki teknoloji youn birikim modelinin elikilerini ortaya kardn
belirtiyor (Goodmann, 1991:60). Friedmann, bunlara ek olarak, ABD'nin dnya
tarm ticaretindeki hegemonyasnn sona ermesini krizin bir nedeni olarak
gsteriyor. kinci gda rejimi, Amerika'nn teknoloji ve ar retim kapasitesi
asndan sahip olduu tekelin Avrupa tarafndan ykld bir dnemde sona erdi
(Friedmann, 1982:4-5). Yazara gre bu durumda, sava sonrasndaki gda dzenine
geri dnlmesi Szkonusu deildir.
A. Yeni bir gda dzeni mi?
Sz konusu literatrde, 1980'lerden itibaren tarmda yeni bir birikim rejiminin
zelliklerinin grlmeye baland savlanmakta. Uluslararas gda dzenindeki
deiiklikler, zellikle son on yl iindeki devletleraras sistemdeki deiikliklerle
balantlandrlyor. Friedmann ve McMichael'a gre, dnya tarm artk okuluslu
gda reticisi irketlerin taleplerine gre rgtlenmektedir ki bu da dnya eko
nomisinin reglasyonunda devletlerin nemini marjinalletirmitir (Friedmann
ve McMichael, 1989:112). Benzer ekilde nc Dnya'da da hkmetler,
uluslararas piyasalarn dayatt talepler karsnda ulusal gda sektrleri yaratmada
baarl olamadlar. 1970'lerden itibaren birok gerikalm lke hkmeti, byk
bir bor krizi ierisine girdi ve gda ve gda ithalat faturalarn deyemez hale
geldi. Sonu olarak, bu lkelerin ekonomilerinin ihracata ynelik olarak yeniden
yaplandrlmasn talep eden uluslararas finans rgtleri, bu devletlerin tarm
rgtlemedeki rollerini epeyce andrd (Friedmann ve McMichael, 1989).

2000 YILINA DORU DNYADA GIDA VE TARIM

103

McMichael ve Myhre, uluslararas alandaki bu gelimeler karsnda, 1980'lerden


itibaren, o zamana kadar ulusal ekonomiye isel olan reglasyon mekanizmasnn
globalletiini savlyorlar (McMichael ve Myhre, 1991:85-86). 1970'lerden itibaren,
intensif birikim rejimi ve onun tketim dzeyindeki yansmas, 'ok uluslu finans
sermayesi' tarafndan zayflatld; yle ki ulus devlet, ulusal sermaye ve emei
korumaktan vazgemek zorunda kald (McMichael ve Myhre, 1991:99). Ulus-devlet,
global sermaye ile ulusal burjuvazi ve ii snf arasnda bir arac olmaktan ziyade,
metropolitan devlet kontrolnden gittike bamszlaan global sermayenin
ihtiyalarn karlar bir tutum taknmaya balad (McMichael ve Myhre, 1991).
Yazarlara gre, ulus-devlet, "okuluslu bir devlete" dnme sreci ierisine girmi
bulunuyor (McMichael ve Myhre, 1991:83).
Bu yazarlar tarafndan tanmland kadaryla, global reglasyon ya da global
birikim dzeni iki dinamik tarafndan niteleniyor. Birincisi, retim ve tketim
artk ulusal ekonomilere isel deil: retim global, fakat tketim byk lde
merkezde kalyor. kincisi, ihracata ynelik tarm sektrlerinde retilen gday
tketecek dnya apnda bir zengin tketici snf yaratlyor ve idame ettiriliyor.
2-C blmnde tartld gibi, bu birikim rejimi, nc Dnya'nn tarmn
gda retimine ynelik tahllardan yemlik tahllara, yalk tohumlara ve Batl
tketiciler ile varsl yerli tketicilerin ihtiyalarna cevap veren baka rnlere
evrilmesine neden oldu. Uluslararas para kurumlarnn verdii yapsal uyum
kredileri (structural adjustment loans) yoluyla, okuluslu finans sermayesi ihracata
ynelik tarm destekliyor ve bylece "devletin, tarmsal retimi i gda taleplerinin
tatmini iin ynlendirebilecei politikalar ve kurumlan ina edebilme yetisini"
kstlyor (McMichael ve Myhre, 1991:99).
McMichael'a gre, olumakta olan nc uluslararas gda dzeninin iki temel
unsuru, gda retiminin uluslararaslamas ile ulusal reglasyonun yerini global
reglasyonun almasdr (McMichael, 1992:345). retim yakasnda sermaye-ve
enerji-youn tarma dayal Amerikan modeli uluslararaslamakta, tketim ya
kasnda ise dnya apnda, zengin snflara ait bir beslenme diyeti yaratlmaktadr
(McMichael, 1992:349). Btn bunlara ek olarak da retim sahasnda, ban
'ikameciliin' ektii bir devrim yaanmaktadr (McMichael, 1992:359). imdi
bu yaanan devrimin ne olduuna yakndan bakacaz.
B. Yeni biyoteknolojiler
Daha nce sylenildii gibi, ikinci gda dzeninin sermaye youn tarm,
kimyasal ve genetik bulular zerine dayanmaktayd. Bu bulular sayesinde gda
retiminde ikameler ile dntrmeler.(geleneksel yalar ve ekerin yerini yeni
maddelerin almas gibi) oald ve tarm sanayiiyle ilgili girdi sektrleri geniledi
(bkz. Blm 2-A). Tarihsel olarak, dntrmeler ve ikameler, tarm dorudan
dnme tabi klamamtr. Fakat son birka on yl ierisinde yaplan aratr-

104

DENZ YENAL & ZAFER YENAL

malarn sonucundaki yeni bulular, sanayi sermayelerinin doay istedikleri gibi


kullanma kapasitesinde byk bir ilerleme nitelii tayor (Goodman,
1991:41).
Bu bulular genelde "rekombinant genetik mhendislik" ve "hcre fizyonu"
(gen paralanmas) alanlarnda gerekletiriliyor. Tohum, yeni bitki biyotekno
lojilerinin "doum sistemini" oluturuyor; yani yeni bitki trleri yetitirilmesine
ynelik almalar, tohum zerinde younlayor. Bu zellikleriyle tohum, tarmsal
retim srecinin denetiminin ele geirilmesi asndan byk umut vadediyor.19
rnein genetik mhendislik sayesinde, yeni bitki trleri elde etmek iin tek yol,
doal seksel dllenme olmaktan kacak. Genetik mhendisliin yaratt ola
naklar, ilenmi gda maddeleri reticileri, tohum ve genetik aratrma firmalar
ve kimya dalndaki ok uluslu irketler arasnda dikey bir entegrasyona yol am
bulunuyor (Goodman, 1991:42-5).20
Goodmann'n "biyo-sanayileme" olarak tanmlad, tarm-gda sisteminde
yaanmakta olan yeniden yaplanma, muhtemelen gda sanayiinin tarmsal girdilere
olan bamlln azaltacaktr. Bu, iki koldan gerekleebilir: Gda imalatnda girdi
olarak kullanlan mikro organizmalar ile gda mamullerine dntrlebilecek
hammaddelerin eitlendirilmesi (Goodman, 1991:46). Bu ikincisine verilebilecek
bir rnek, ucuz karbonhidratlarn yksek kaliteli proteinlere dntrlmesi
olabilir ki, bu dntrmenin ticari uygulamas, gelecekte yem ve canl hayvan
sanayiini zayflatabilir (Goodman, 1991:47). Yani protein ynnden zengin yapay
besin maddeleri etle rekabete girebilir. Bu, tarmn sanayilemesindeki yeni bir
ikameci eilim olacaktr. te yandan bir de dntrmeci eitim mevcut. Yani,
yeni biyoteknolojiler tarmsal rnlerin nemini korumas sonucunu da dou
rabilir. rnein, fabrikada ilenmeye uygunluu ve besin deeri asndan zel
olarak tretilmi yeni bitki eitleri yaratlabilir (Goodman v.d., 1987:143-144).21
Tarmn sanayilemesi srecinde, dntrmeci ve ikameci sermayelerin imdiye
kadar birbirlerine baml olmalarna ramen (Goodman, 1991:56), yeni biyosanayileme erevesinde dntrmeci ve ikameci eilimler birbirlerine rakip
duruma gelebilirler. Dier bir deyile, dntrmeci eilim, topraa dayal yeni
19 Gda retiminin en temel unsuru olan tohum retiminin bir sanayi haline gelmesi ve biyoteknolojilerin bilimsel ve ticari adan bir tarihi iin bkz. Kloppenburg, 1988.
20 Yeni biyoteknolojilerin gelimesiyle ilgili olarak kurumsal deiiklikler de meydana geliyor. Bunlar,
biyo-genetik mlkiyetin zellemesi (patent koruma yasalar, vs.) ile aratrmalarn zelletirilmesi
olarak sralanabilir. (ABD'de artk aratrmalar, eskisi gibi niversitelerce deil, ok uluslu irketler
tarafndan yrtlyor.) (Meager, 1990:70-2).
21 Bu tr bir ikameciliin mevcut bir rnei olarak, ete edeer protein ieren ve soyadan yaplan
"tofu" yiyeceinin Bat'da zellikle vejetaryen diyetlerinde kazand yer gsterilebilir. te yandan,
1992 ylnda, Amerikan hazr orba imalats Campbell irketi ile sala imalats Hinz firmas
tarafndan finanse edilen bir genetik mhendislik aratrmas sonucu, rengi, kokusu ve ekli istee
uygun olacak domatesler gelitirilmesi, sz edilen dntrmeci eilime bir rnek tekil edebilir.
Campbell ve Heinz frmalar, yeni domatesleri bir mddet iin ticari olarak kullanmayacaklarn
aklamlard.

2000 YILINA DORU DNYADA GIDA VE TARIM

105

tarm rnleri bulunmas ynnde alrken, ikameci eilim, gda maddelerinin


tamamiyle endstriyel bir srele ve tarmsal olmayan girdilerle retilmesi ynnde
bir bask oluturabilir (Goodman v.d., 1987:144). Goodman v.d.'ne gre, biyo
teknolojilerin gelecekte tarmn rgtlenmesini nasl deitirebileceine ilikin
iki olaslk var: Birincisi, srekli (kesintisiz) retim sistemleri oluturulmas. Bunun
sonucu olarak, sermaye younluunun ve retim leinin artmasyla birlikte
reticilerin says da azalacaktr (Goodman v.d., 1987:178-9).22 Dier olaslk ise
tarmn, belirli mahsuller yerine endstriyel olarak ilenecek "biyo-ktle" (biomass)
retimine ynelmesi. Birinci olasln halihazrdaki rnei olarak, yl boyunca
devam eden kesintisiz bir retim biimi haline gelmi olan tavukuluk (tavuk ve
yumurta retimi) gsterilebilir. kinci olasla gre, gelecekte tarmsal rnler,
karbonhidrat, protein ve ya ierikleri baznda alternatif biyo ktle olarak bir
birleriyle rekabet eder duruma gelebilirler. rnein, Goodman v.d., tahllarn
gelecekte fraksiyonlarna blnebilecei ve bu deiik ksmlarn gda retiminden
tekstile, kt yapmndan sentetik polimerler ve selloz imalatna ve yakt sanayiine
kadar birok farkl yerde kullanlabilecei ngrnde bulunuyorlar (Goodman
v.d., 1987:180-2).
C. nc Dnya'da durum
Bu yeni biyoteknolojilerin nc Dnya lkelerine uygulanmas durumunda,
iftiliin marjinalleeceini syleyebiliriz. Biyo-sanayilemenin retimi arttrmaya
ncelik tanmas gerekmez; daha ok rn eitlenmesini ierir (Sorj ve Wilkinson,
1990:130). Ayrca biyo-sanayilemenin younlamas kuvvetlendirmesi ve gerekli
girdi masraflarn karlayabilen byk reticileri kayrmas ("Yeil Devrim"
rneinde olduu gibi) da muhtemeldir. Biyo-sanayilemenin nc Dnya
lkeleri arasndaki farkllamay arttrmas da beklenebilir, nk sadece grece
daha zengin azgelimi lkelerin biyoteknoloji sahasndaki aratrmalara ve
uygulamalara mali gc yetecektir. Bu teknolojilerin azgelimi lkelerde uy
gulanabilirlii de snrl kalacaktr. nk, bu teknolojiler, nc Dnya'nn
tropikal ya da yar-tropikal tarmsal blgelerinin aksine liman blgelerdeki Bat
tarmnn ihtiyalarna ynelik olarak gelitirilmi bulunuyor (Buttel,
1990:168-9).
Bat'da biyoteknolojilerinin uygulanmasnn nc Dnya zerindeki ilk
etkilerinin olumsuz olmas ok muhtemeldir. kamecilik, nc Dnya'nn ihra
ettii birok rne olan talebi azaltacaktr. Daha nce de sylendii gibi, ekerin
22 Goodman v.d., tarmda retim leinin artaca yolundaki tahminleriyle balantl olarak, Lenin'in
kyller arasnda farkllamaya ilikin tezi hakknda bir saptama yapmaktalar. Yazarlar, ancak
tarmsal retim srecinin biyolojik unsurlarnn dntrlmeye balamasndan sonra, aile i
letmeleri tarafndan ulalmas olanaksz lek ekonomilerinin ortaya ktn savlyorlar (Goodman
v.d., 1987:176).

106

DENZ YENAL & ZAFER YENAL

baka tatlandrclarla ikame edilmeye balanm olmas, bu durumun en gzel


rneklerinden birisidir. Fakat daha da nemlisi, azgelimi lke hkmetleri, patent
korumas altnda Bat'da genetik mhendislik yntemleri kullanlarak retilen
bitki trlerinden yararlanmak iin para demek zorunda kalacak ve bu teknolojinin
ithali iin Bat'ya baml olabileceklerdir. Gelecekte azgelimi devletler, Batl
aratrma firmalarna lkelerindeki bitki genetik kaynaklarn toplama ve kullanma
izni vermek zorunda kalabilirler. Bu bitki kaynaklar, biyogenetik teknolojilerin
vazgeilmez hammaddeleridir ve bunlarn yzde 70'i nc Dnya'da bu
lunmaktadr (Meagher, 1990:71,74).23
Yeni gelimekte olan biyoteknolojilerin nc Dnya zerindeki tam ve somut
etkilerini grmek iin daha beklemek gerekiyor. Bununla birlikte, 1980'ler ve
1990'larda azgelimi lkelerin dnya tarmndaki konumlar hakknda belirtilmesi
gereken baka noktalar da var. Yukarda Blm 4-A'da da deinildii gibi, nc
Dnya lkeleri, oluma aamasnda bulunan, tarmda yeni bir uluslararas i
blmnn paras haline gelmeye baladlar. Bu yeni iblmne gre, azgelimi
lkeler, yksek gelirli tabakalara hitap eden rnlerin (turfanda meyve ve sebze,
balk, vs.) retiminde ve ihracatnda uzmanlarken, Bat, grece daha serma
ye-youn ve "dk deerli" tahllarn nc Dnya'ya boaltyor (McMichael
ve Myhre, 1991:93). Yukarda belirtildii gibi, ihracata ynelik tarm, birok lkede
i pazar iin temel gda (hububat) retiminin ok nemli lde azalmasna yol
at. Bu durum, yeni iblmnn hem nedeni, hem de bir sonucudur. Bat'dan
gelen ucuz tahllar, yerli retimin rekabet gcn tamamiyle krd 24 .1980'lerin
bandaki bor krizinin ardndan bu lkelerin byyen ithalat bamll, h
kmetlerin gda ithalat faturalarn ve borlarn deyebilmek iin ihracata ynelik
rn retimini arttrmalarn zorunlu kld (Sorj ve Wilkinson, 1990:125).
Azgelimi lkelerde tarmn ihracata ynelik Bat'ya sadece ticaret asndan
bal deiller. retimin rgtlenme biimi de, tarm Bat'nn retici sermayesiyle
balantlandryor. Bir yanda, Latin Amerika rneinde olduu gibi, tarmsal retim
ve Bat'daki tarmsal gda sanayileri arasnda dikey entegrasyon ve koordinasyon,
taahht iftilii (contract farming)) yaanyor. Latin Amerika'da bu eit en
tegrasyon, reticilerin kaynak ve retim kararlan zerindeki denetimlerini
kaybetmelerine yol at (Sanderson, 1985:48-53). Taahht iftilii (ki bu Amerikan
tarmnda da yaygnlamaktadr) erevesinde, szlemeci, mteahhit kk
reticiye hem girdi ve retime ilikin kararlar dayatmakta, hem de daha sonra
23 Halen srmekte olan GATT Uruguay grmelerinde, "dnsel mlkiyet haklan"nn korunmas
hakknda bir anlama tasarsnn kabul edilmesi durumunda, bu olaslk gerekleecektir. Buna
gre, dnyada sadece bir lkede yetien bir bitkiden aratrma amacyla yararlanma ve bu bitki
rnek alnarak gelitirilecek yeni trler iin patent alma hakk, o devlete deil de, aratrmay yapan
kii veya firmaya ait olacak.
24 nc Dnya tahl retiminin dnya piyasalarndaki rekabet gcnn byk oranda azalmasnn
ilgin bir rneini, 1980'lerde Zimbabwe'de bulmak mmkn. 2mbabwe'de hkmetin de tevikiyle

2000 YILINA DORU DNYADA GIDA VE TARIM

107

rne sahip kmaktadr25. Taahht iftilii, retici emeinin "zgr olmad"


bir emek denetim biimidir. nk retici, karar alma mekanizmasna katlamaz.
Dahas retim fazlas ve byk fiyat dleri risklerini stlenen de reticinin
kendisidir26 (Watts, 1990:155-6). te yandan, dikey entegrasyon ve koordinasyonun
olmad durumlarda bile, nc Dnya'nn ihracata ynelik tarm, olduka
sermaye-youndur ve bu suretle de yerli sermayeyle olduu kadar yabanc ser
mayeyle de balant iindedir. Tarm-sanayilerinin basks altnda, devletler, yeni
yabanc biyoteknolojiler iin pazar haline gelen byk lekli ve sermaye-youn
tarm tevik etmekteler (Meagher, 1990:77). Bu gelimeler sonucunda nc
Dnya tarmnda ortaya kan eilim, lek bymesi ve sermaye younlamasdr
ki bu da krdaki yoksul reticilerin daha da marjinallemesine yol ayor (Sorj
ve Wilkinson, 1990:126).
Tarm "da ama" ynndeki bask, sadece uluslararas gda irketlerinden
gelmiyor. Ne de bu durum, devletlerin bu yndeki bamsz kararlarnn bir
sonucudur. Bor krizi sonrasnda "tarmsal gda sistemlerinin uluslararaslamas,
yeni uluslararas finans ilikileri tarafndan dorudan dayatlmadysa da, ok byk
lde tevik edilmitir" (McMichael ve Myhre, 1991:92). Uluslararas bankalarn
etkisi altnda, IMF ve Dnya Bankas gibi uluslararas kurumlar, nc Dnya
hkmetlerini, "yapsal uyum kredisi" (SAL) anlamalarnn koullan araclyla
tarmlarn ihracata yneltmek dorultusunda zorlamaktalar (McMichael ve Myhre,
1991:98).
D. GATT Uruguay grmeleri
Daha nce sylediimiz gibi, ABD, AT ve dier byk tarm ihracatlar arasnda
bir pazar mcadelesi sryor. ABD ve AT'nin tarm destekleme harcamalarnn
bte iindeki pay, 1980'lerin ortalarnda ok byk boyutlara ulat (Runge,
1988:133). Tarm rnleri pazarlarn kapmak iin bu sregiden rekabet, GATT
grmeleri erevesindeki Uruguay turu srasnda daha bir resmiyet kazand.
Bugne kadar ticaret liberalizasyonu grmelerine dahil edilmemi olan tarm
1987'de msr retimi, i talebi at. Fakat Zimbabwe'nin alkla mcadele eden komular, msr
Avrupa'dan ve ABD'den daha ucuza almay tercih ettiler (Danaher, 1989:36).
25 Szlemeciler, sadece kk reticiyi kullanmakla kalmyor, baz durumlarda byk lekli kapitalist
iftliklerle de i yapyorlar. Taahht iftiliinin en basit rnei olarak, McDonalds gibi hazr-hzl
yemek reten firmalarn yeni yatrm yaptklar lkelerde (rnein Rusya ve Trkiye) patates ve
elma gibi girdilerinin standardizasyonunu salamak iin yerel reticilerle szleme yapmalar
gsterilebilir. Taahht iftilii yalnzca ok uluslu gda irketlerinin tekelinde bulunmamaktadr.
Devletlerin de yerli ve uluslararas sermayeyle ittifak ierisinde bu eit retim rgtlenmesini
kullanmalar istisnai deildir (Watts, 1990:152).
26 Taahht iftilii, sanayideki 'post-fordist esnek birikim modeline' benzetiliyor. Hatrlanaca gibi,
bu sanayi rgtlenmesinin nemli bir zellii, eitli girdilerin elde edilmesi iin taeronluk
sisteminin kullanlmasdr (Watts, 1990:159).

108

DENZ YENAL & ZAFER YENAL

sektr, 1987'de balayan Uruguay turunda ilk defa bir mesele olarak ele alnd
(Hathaway, 1987:1).
Cairns grubu (Kanada, Avustralya ve Yeni Zelanda'nn ban ektii, gl tarm
ihracat sektrlerine sahip 14 lke) ve ABD, AT'nin Avrupa tarmna olan mda
halesini kstlamas ve i pazarlarna giri engellerini azaltmas iin bask yapyor
(Haney ve Almas, 1991:100). ABD, dnya apnda tarm ticaretinin serbestle
tirilmesi ve bu sektre uygulanan sbvansiyonlarnn kaldrlmas iin bastrrken,
AT Japonya'yla birlikte, bu taleplere ilikin olarak "aamal" bir plan izlemekten
yana grnyor (Goodman ve Redclift, 1991:130). Avrupa, AT bte gelirlerinin
te ikisinden daha fazlasnn geen on yl ierisinde Ortak Tarm Politikas (OTP)
iin harcanm olmasna ramen, tarm gelirlerini destekleme politikalarn ve
ihracat sbvansiyonlarn byk oranda azaltmaya ayak diriyor (Haney ve Almas,
1991:103). Topluluun OTP'ta byk kesinti yaplmas ynnde dardan gelen
basklara kar ne srd argumanlardan birisi, son yllarda Avrupa ehirlerinde
yaptklar byk eylemlerle seslerini duyuran aile iletmeleri reticilerini koruma
zorunluluu zerinde younlayor. Sbvansiyon ve fiyat desteklerinin kk
bir miktar azaltlmas ve kk reticilere ve AT iinde geri kalm blgelere
(Yunanistan, spanya, Portekiz ve rlanda) pozitif ayrmclk uygulanmas yolundaki
teklifler, intensif ve byk lekli tarmsal dzenlere sahip AT yeleri (ngiltere,
Danimarka, Hollanda, Fransa) tarafndan reddedildi (Symes, 1992:195). Bu
nerilere muhalefet edenler, fiyat desteklerinin ve ihracat sbvansiyonlarnn
azaltlmas durumunda, tarm faaliyetlerinin Avrupa'dan dnyann dk cretli
blgelerine kayacan iddia ettiler (Haney ve Almas, 1991:111). te yandan,
Avrupa'da tarmn liberallemesini savunanlarn bir blm, fiyat desteklerinin
gda maddeleri zerinde gelir artyla ters orantl bir vergi nitelii tadna iaret
ederek, desteklerin ok byk bir blmnn byk reticilere ve tarma sermaye
girdileri salayan firmalara gittiini savunuyor (Tarditi v.d., 1989:3). Subvansi
yonlarn "olumsuz" etkilerine dair benzer endieler, ABD'de de dile getiriliyor
(Runge, 1988:138).
Ticaretin serbestletirilmesi ve teviklerin kaldrlmas, ilk bata Batl olmayan
lkeler lehine bir gelime olacakm gibi grnse de, aslnda bunlarn gereklemesi,
byk bir olaslkla Batl tarm ihracatlarnn yararna olacak ve uluslararas
piyasadaki mevcut eilimleri daha da derinletirebilecek. ABD'nin 1987'de GATT'a
sunduu neri, on yllk bir sre iinde btn hkmetinin, iftilere verilen
arz-talep dengesini bozucu her trl destei kaldrmalarn ngrmekle birlikte,
fiyat destekleri yerine reticilere dorudan demeler yaplmasna olanak tanyordu
(Runge, 1988:135). 1985'teki ABD Tarm Yasas da, fiyat destekleri yerine iftiye
dorudan demeler yaplmasn ngrd. AT de dorudan demelerden yan gibi
grnmekte. Bu yzden, liberalizasyon nerilerinin benimsenmesi durumunda
bile ABD ve Avrupa'nn kendi tarmlarn desteklemeye ve sbvanse etmeye devam
edecekleri sylenebilir (McMichael, 1992:358).

2000 YILINA DORU DNYADA GIDA VE TARIM

109

Dahas, tarmda ticari serbestlemenin ve her eit sbvansiyonun kaldrl


masnn, Bat tarm karsnda kendisini koruma ihtimali ok dk olan nc
Dnya tarmn dnya rekabetine aaca da vurgulanyor (Danaher, 1989:43).
Azgelimi lkelerin korumac programlar uygulamasna izin verilmezse, bu
devletlerin gda alannda kendi kendine yeterliliklerini arttrmalar da ok zor
27
grnyor. Sonu olarak, tarm ticaretinin liberalletirilmesi, ulusal dereglasyon, global reglasyon ve retimin uluslararaslatrlmas ynndeki
mevcut eilimleri derinletirebilecektir (McMichael, 1992:356).
Tarm ticaretinin ne dereceye kadar serbestletirilebilecei, nc Dnya
hkmetlerinin ulusal gda retiminin korunmas ynndeki taleplerinden ziyade,
ABD'nin ve AT'nin i politika hesaplarna baldr. Avrupa'da, kimyasal maddelere
dayal ve sermaye-youn tarm ve ar retimin olumsuz etkileri hakknda gittike
byyen bir kayg ve doal evrenin korunmas ynnde bir talep mevcut. Tarmda
korumacln azaltlmasn savunanlar, retim dzeyi daha dk fakat daha
az kimyasal kullanlrma dayal "evreci" bir tarmdan yana tavr koyuyorlar (Haney
ve Almas, 1991:112-113). Gerek ABD'de, gerekse de Avrupa'da, yksek oranda
tarm ilac ve hormon kullanlarak yaplan intensif tarma ynelik eletiriler ar
tarken, 'organik' gdalara talep de giderek byyor (Goodman ve Redclift, 1991:130).
rnein Avrupa'da birok kii, doal evreye daha az zarar verecek ekilde daha
dk tarmsal retim dzeylerinin hedeflenmesini isteyerek, bunun, tarm ve
evre politikalarnn uyumlu hale getirilmesi iin bir frsat douracan dnyor
(Symes, 1992:201). te yandan, fazla retimin devam ettirilmesi, ABD ve Avru
pa'daki byk gda reticisi irketlerin iine geliyor. Bu yzden, Bat'da tarmn
izleyecei yolu muhtemelen, "evreye zararsz" bir tarm yaratlmas yolundaki
talepler ile tarmn uluslararaslamas ynndeki eilim arasndaki gerilimin
sonucu belirleyecek.
IV. Sonu
Yukardaki blmlerde, kinci Dnya Sava'ndan itibaren ve 2000 ylna doru
dnya gda retiminin belli bal zelliklerini anlatmaya ve "gda dzenleri"
yaklamnn bu konudaki argmanlarn zetlemeye altk. Daha nce de
belirtildii gibi gda dzenlerine ilikin almalar, tarm sektryle ilgili tahlilleri
"tarm meselesi" etrafnda younlaan dar kavramsallatrmalardan kurtarmay
amalyor ve tarmla sanayi arasndaki ilikilere k tutuyor. Gelelim bu yaklamn
zayflklarna. Bizce gda dzenleri literatr zellikle iki adan eletirebilir:
ncelikle, bu yaklam, 1915-1973 arasndaki tarmla bugnk tarm arasndaki
baz devamllklar gzden karmakta ve deiiklikler zerinde fazla durmakta. .
27 Uruguay grmeleri srasnda ABD, en yoksul lkelere, tarmda korumacln aamal olarak
kaldrlmas iin daha uzun bir uyum sresi verilmesini nerdi. Fakat bu neri, daha "gelimi"
nc Dnya lkeleri ve Cairns grubunu kapsamyordu (Watkins, 1991:47).

110

DENZ YENAL & ZAFER YENAL

kinci olarak da, gda dzenlerinin kimi kavramsallatrmalar baz ynlerden


"merkez odakl" olarak nitelenebilir.
Friedmann, 1943-1973 arasndaki gda dzenine dn olamayacan savunuyor
(Friedmann, 1991:87). Bilindii gibi, bu dzenin tanmlayc zellikleri, Amerikan
gda yardm ile tarmda fordist birikim ve tketim rejimiydi. 1973'te, Amerikan
gda yardmn gerektiren koullar ortadan kalkt. Bununla birlikte, bu koullarn
1990'larda tekrar ortaya kt iddia edilebilir. Eski Sovyetler Birlii'ni oluturan
cumhuriyetler ok ciddi bir temel gda maddeleri sknts yayor ve bunlardan
hibirisi, gda ithalat faturalarn hemen deyebilecek durumda deil. Afrika'daki
borlu lkelerin de gda yardmna ihtiyac olduu ok aikr. Son yllarda, Dou
Avrupa ve eitli Afrika lkelerine uluslararas gda yardm yaplmas yolundaki
arlar artm bulunuyor. Bu iin talep yakas. Arz yakasnda ise durum yle:
Avrupa'da ve ABD'de an tahl retimi aaya ekilebilmi deil. Yakn gelecekte
de bu durum srecee benziyor, nk ar retim esas olarak sermaye biriktirme
drtsnden kaynaklanyor. Dolaysyla, bu lkelerin d pazar aray da devam
edecek. Mali glk iindeki birok nc Dnya ve Dou Avrupa lkesi gda
ithalatn hemen arttramayaca iin, geni apta gda yardmlarnn tekrar yaygn
hale gelmesi hi de uzak bir ihtimal olarak grnmyor (Berlan, 1991:132-133).
Tarmda fordist birikim dzeninin bitmesi ve bunun yerini yeni bir rejimin
almas hakknda: Bu argman, sanayide 'post-fordist' bir birikim rejiminin
meydana kmasyla ilgili literatrden esinlenilerek ortaya atlmtr. Bu literatre
gre, sanayideki yeni birikim rejimi, kitlevi tketime deil de, daha ok Yeni Sa
dneminde saflarn geniletmi olan st snflarn tketimine ynelik eit
lendirilmi lks mamul mal pazarlarna dayanmaktadr. Tarmda intensif birikim
modelinin sona erdiinden pheliyiz. Marsden'in de syledii gibi, 1970'lerde
ve 1980'erde yeni iktisadi biimler ortaya km olsa da, gda imalatnn birok
sektrnde fordist retim yntemleri hl sryor (Marsden, 1992:211). retim
biimlerinin eitlenmesi ve varsl kesime hitap eden tketim pazarlarnn ortaya
kmas gibi gelimeler, henz yeni bir birikim dzeni yaratmaya yeterli deildir
(Marsden, 1992:213,217). Dahas global bir 'zengin gda tketicisi snfn' ortaya
kmasyla ilgili argman da sorunludur. Bat'da sz edilen bu snfn ne kadar
byk olduu hi ak deildir. Bu 'doal' gdalar almaya gc yetebilen insanlarn
aznlkta kald sylenebilir.
Gda dzenleri yaklamnn eitli alardan 'merkez odakl' olduu da sy
lenebilir. Birincisi, nc Dnya'daki gda retiminin yaplanmas ve dnm,
sadece Bat tarmnda yaanan deiikliklere gnderme yaplarak aklanmaktadr.
Birok azgelimi lkenin ithal ikameci politikalar benimsemesinin ve 1950'lerde
tarm ii snfna gda ucuza gda salayan bir sektr olarak rgtlemesinin bir
lde Bat'nn etkisiyle olduu doruysa da, Amerikan gda yardmna ve ucuz
tahl ithalatna bamllk, birdenbire ortaya kmad. Daha ziyade, gda ithal etme
ihtiyac, hkmetlerin uygulad politikalarn isel elikilerinin ve darboazlarnn

2000 YILINA DORU DNYADA GIDA VE TARIM

111

bir rnyd - bu politikalar, Batl kurumlar tarafndan tavsiye edilmi olsa bile.
nc Dnya hkmetlerinin bir yanda reticileri korumak, te yanda tketicilere
ucuz gda salamak ynndeki abalar, tarmda verimliliin yeterince artmad
bir ortamda (Bat'da olduunun aksine) ucuz tahl ithalatna bamlla yol at
(Hopkins, 1986:34). Buradan hareketle, ithalat bamll aklanrken, srf 'dsal'
unsurlara yer vermek yerine 'isel' dinamiklerin de altnn izilmesi gerektiini
syleyebiliriz. Bu nokta, gda dzenleri analizinin 'merkez odakllnn' bir baka
ynn gndeme getiriyor: Bu yaklamda, nc Dnya lkeleri arasndaki
farkllklar dikkate alnmamaktadr. Bat'yla yaplan ticaretin yansra, blgesel
ticaretin hacmi ile d ticarette imalat ve tarm sektrlerinin pay, azgelimi lkeler
arasnda farkllk gsteren unsurlardan bazlardr ve muhtemelen lkelerin tahl
ithalatna ve gda ihracatna bamllk derecelerini belirlemede nemli rol oy
namaktadr.28 Dahas baz lkeler, (Hindistan, Pakistan, Trkiye gibi) sava sonras
dnemde tahl ithalatna olan bamllklarn azaltmlardr. Hatta Trkiye,
1954-1975 arasnda, Amerikan PL 480 Yasas erevesindeki yardmn te ikisinin
gnderildii lkeden birisi olmasna ramen, byle bir gelime gsterebilmitir.29
Byle durumlar istisnai olarak deerlendirilebilse de, nc Dnya'daki gda
ynnden kendi kendine yeterlilik rneklerinin, bu lkelerdeki tarmsal geli
melerin sadece Bat tarmnn etkisiyle meydana gelmediini gsterdiini d
nyoruz. Bu 'istisnai' rnekler, bu lkelerdeki en azndan 1980'lere kadar izlenen
devlet politikalarnn bir sonucu olarak da deerlendirilmelidir. Gda dzenleri
literatr, 1980'lere kadar devlet reglasyonu ve sonrasnda global reglasyon
arasnda ayrm yaparken, argmanlarn, nc Dnya'daki ithalat bamllnn
Bat'daki ihracat bamllna kar geldii sav zerine kurmaktadr ki, bu da
gzken farkllklar aklayamamaktadr.
Gda dzenleri yaklamnn nemi, merkezin evre zerindeki iktisadi bas
knlnn deien zelliklerini ve bu deiimin nasl bir eilim gsterdiini tarm
ve gda retimi sahalarnda aklamaya almasndan kaynaklanmaktadr. Sanayide
fordizm/post-fordizm tartmalarnn altnda oluan bu yaklam, Szkonusu
tartmalarn sermaye birikiminin daha ok ekonomik boyutlarn vurgulayan
niteliini bir lde aabilmitir. Dier bir deyile, gda dzenleri yaklam, fordizm
ve post-fordizmin retimin rgtlenmesine ilikin zelliklerinin yansra, bu iki
birikim rejiminin dayand siyasi kurumlarn neminin de altn izmektedir. Bu
adan, McMichael ve Myhre'nin 1980'lerden itibaren ulusal reglasyonun zayflad
ve onun yerini global reglasyonun ald ynndeki argmanlar nemlidir. Ancak
28 Tarmn ihracata bamll ve blgesel ticaret rntleri asndan Latin Amerika lkeleri arasndaki
farkllklar iin bkz. Sanderson, 1985:45.
29 Trkiye'nin 'istisnai' durumunun aklamas, su noktalan gznne almaldr: (i) Trkiye, balangta
Marshall yardmndan 'faydalanan' lkelerden birisiydi, (ii) devlet, nc Dnya lkelerinin deil
de, Avrupa'nn kendi tarmn korumac politikalarn artran bir tarzda, fiyat destekleriyle tarm
korumaya alt, (iii) Trkiye'nin blgesel tarm ticaret hacmi, Bat'yla olan tarm ticaret hacmine
kyasla olduka nemli boyuttadr.

112

DENZ YENAL & ZAFER YENAL

bu argmann 'yumuatlmas' gerekiyor. 1980'lerden sonra ulusal reglasyonun


zayflamas, genelde nc Dnya lkeleri iin geerli oldu. Batl devletlerin
(Japonya dahil), tarm sektrlerini korumak konusunda karar verebiliyor olmalar,
bu lkelerin tarmlarn hl 'ulusal' dzeyde regule edebildiklerini gstermektedir.
Sonu olarak, baz eksikliklerine ramen, gda dzenleri yaklam, dnya tarmn
incelemek iin yararl bir analiz yntemidir; dnya tarm ve gda retimini bir btn
olarak ele almaya almaktadr.

KAYNAKA
Barkin, D., Batt, R. ve DeWalt B. (1990). Food Crops vs. Feed Crops: Global Substitution of Grains in
Production. Boulder, Co.:Lynne Rienner.
Bates R. (1983). "Governments and Agricultural Markets in Africa," G.Johnson ve E.Schuh (der). The
Role of Markets in the World Food Economy. Boulder, Co.:Westview Press, iinde.
Berlan, J. (1991). "The Historical Roots of the Present Agricultural Crisis," W.Friedlve vd. (der.) Towards
a New Political Economy of Agriculture. Boulder; San Francisco; Oxford: Westview Press, iinde.
Buttel, F. (1989). "The US Farm Crisis and the Restructuring of American Agriculture: domestic and
International Dimensions," D.Goodman ve Redclift (der.) The International Farm Crisis. London:
MacMillan, iinde.
. (1990). "Biotechnology and Agricultural Development in the Third World," H.Bernstein vd.
(der.) The Food Question: Profits versus People. New York: Monthly Review Press, iinde.
Clairmonte, F. (1980). "US Food Complexes and Multinational Corporations, Reflections on Economic
Predation," Economic and Political Weekly, October.
Crow, B. (1990). "Moving the Lever: A New Food Aid Imperialism?" H.Bernstein vd. (der.) The Food
Question: Profits versus People. New York: Monthly Review Press, iinde.
Danaher, K. (1989). "US Food Power in the 1990s," Race and Class, 30 (3), 31-46.
Friedmann, H. (1982). "The Political Economy of Food: The Rise and Fall of the Postwar International
Food Order," American Journal of Sociology, 88, supplement, 248-286.
(1987). "The Family Farm and International Food Regimes," Teodor Shanin (der.) Peasants
and Peasant Societies (2nd edition). Oxford: Basil Blackwell, iinde.
(1990). "The Origins of Third World Food Dependence," H.Bernstein vd. (der.) The Food
Question: Profits versus People. New York: Monthly Review Press, iinde.
(1991). "Changes in the International Division of Labor," W.Friedland vd. (der.) Towards
a New Political Economy of Agriculture. Boulder; San Francisco; Oxford: Westview Press, iinde.
Friedman H. ve McMichael P. (1989). 'Agriculture and the State System, The Rise and Decline of National
Agricultures, 1870 to the Present," Sociologia Ruralis, 29 (2), 93-117.
Goodman, D. (1991). "Some Recent Tendencies in the Industrial Reorganization of the Agri-Food
System," W.Friedlve vd. (der.) Towords a New Political Economy of Agriculture. Boulder; San Francisco;
Oxford: Westview Press, iinde.
Goodman, D. ve Redclift, M. (1989). "Introduction: The International Farm Crisis," D.Goodman ve
M. Redclift (der.) International Farm Crisis. London: MacMillan, iinde.
(1991). Refashioning Nature, Food, Ecology and Culture. London ve New

2000 YILINA DORU DNYADA GIDA VE TARIM

113

York:Routledge.
Goodman D., Sorj, B. ve Wilkinson, J. (1987). From Farming to Biotechnology, A Theory of Agro-industrial
Development, Oxford: Basil Blackwell.
Haney, E. ve Almas, R. (1991). "Lessons on European Integration: Watching Agricultural Policies from
the Fringe," Sociologia Ruralis, 31 (2-3), 9-119.
Hathaway, D. (1987). "Agriculture ve the GATT: Rewriting the Rules," Policy Analyses in International
Economics, Institute for International Economics, 20, September.
Hopkins, R. (19_/), "Food Security, Policy Options and the Evolution of State Responsibility," in L.M.
Tullis ve L. Hollist (der.) Food, The State and International Political Economy. Lincoln; London:
University of Nebraska Press.
Hopkins, R. ve Puchala, D. (1978). "Perspectives on the International Relations of Food," R. Hopkins
ve D. Puchala (der.) The Global Political Economy of Food. Madison, Wisconsin: The University
of Wisconsin Press, iinde.
Kloppenburg Jr, J.R. (1988). First the Seed, The Political Economy of Plant Biotechnology. Cambridge:
Cambridge U. Press.
Krasner, S. (1983). "Structural Causes and Regime Consequences: Regimes as Intervening Variables,"
S.Krasner (der.) International Regimes. Ithaca ve London: Cornell University Press, iinde.
Lipietz, A. (1982). "Towards Global Fordism?" New Left Review, 132, March-April, 33-47.
Marsden, T. (1992). "Exploring a Rural Sociology for the Fordist Transition, Incorporating Social Relations
into Economic Restructuring," Sociologia Ruralis, 32 (2-3), 209-30.
McMichael, P. (1992). "Tensions between National and International Control of the World Food Order:
Contours of a New Food Regime," Sociological Perspectives, 35(2), 343-365.
McMichael, P. ve Buttel, F. (1990). "New Directions in the Political Economy of Agriculture," Sociological
Perspectives, 33(1), 89-1-9.
McMichael P. ve Myhre, D. (1991). "Global Regulation vs. the Nation-State: Agro-Food Systems and
the New Politics of Capital," Capital and Class, 43,83-105.
Meagher, K. (1990), "Institutionalizing the Bio-Revolution: Implications for Nigerian Smallholders," Journal
of Preasant Studies, 18(1), October, 68-89.
Mintz, S.W. (1985). Sweetness and Power, The Place of Sugar in Modern History. London: Penguin Books.
Race and Class, v.34, no. 1 (bu saydaki btn makaleler)
Runge, C. E (1988). "The Assault on Agricultural Protectionism," Foreign Affairs, 67,133-150.
Sanderson, S. (1985). "The "New" Internationalization of Agricultura in the Americas," S. Sanderson
(der.) The Americas in the New International Division of Labor. New York ve London: Holmes and
Meier, iinde.
Sorj, B. ve Wilkinson, J. (1990). "From Peasant to Citizen: Technological Change and Social Tranformationin Developing Countries," International Sociological Science Journal, 124,125-133.
Symes, D. (1992). "Agriculture, the State and Rural Society in Europe: Trends and Issues," Sociologia
Ruralis, 32 (2-3), 193-208.
Tarditi, S., Thomson, K. J., Pierani, P. ve Croci-Angelini, E., der., (1989). "Introduction," Agricultural
Trade Liberalization and the European Community. Oxford: Clarendon Press.
Tubiana, L. (1989). "World Trade in Agricultural Products: From Global Regulation to Market Frag
mentation," D. Goodman ve M. Redclift (der.) The International Farm Crisis. London: MacMillan,
iinde.
Watkins, K. (1991). "Agriculture and Food Security in the GATT Uruguay Round," Review of African
Political Economy, 50, 38-50.
Watts, M. (1990). "Peasants under Contracts: Agro-Food complexes in the Third World," H. Bernstein
vd. (der.) The Food Question: Profits Versus People? New York: Monthly Review Press, iinde.

114

World food and agricultural production towards the 21th century

The paper critically examines the recent literature on "food regimes" and "new
bio-technologies." Different forms of food regimes, relationships between food
regimes and accumulation regimes/regulation modes, the characteristics of the
food regime evolved after the Second World War (the "Fordist" regime) and recent
shifts in the "Fordist" food regime are reviewed in detail. The theory of "food
regimes" is criticized for its Eurocentric aspects and it is shown that recent trends
observed in food technologies, and food production and consumption patterns
do not support the argument about the restructuring of the current regime towards
an international "Post-Fordist" food regime.

ESNEK UZMANLAMA VE NGLZ MALAT SEKTR

115

Esnek uzmanlama ve ngiliz imalat


sektrnn rekabeti baarszl*
Paul Hirst & Jonathan Zeitlin

ngiliz imalat sektr 1970'lerde karlat sorunlarn stesinden acaba gelebildi


mi? Be yllk verimlilik, istihdam ve hasla artna ramen baz belli bal makro-ekonomik gstergeler tersini sylyor. Bunlardan en nemlisi, 1993'den beri
sregelen imalat sanayi mallar ticaretinde verilen aklar ve bunun demeler
dengesi zerindeki yansmalar. Ana eilim imalat sanayi mallarnn ticaretinde
oluan ve giderek byyen ak ve bu an finans ya da dier sektrler tarafndan
kapatlamamas ynnde. ana neden bu eilimi aklyor. lk olarak, yerli
firmalar tketici mallar sektrnde 1970'lerin youn ithalat patlamas sonucunda
kaybetmi olduklar pazar paylarn geri kazanamadlar. 1980'lerin ortalarnda
az ok iyileme gsteren tekstil, giyim gibi sektrlerde bile ithalat yeniden artmakta.
kincisi, ithal girdiler ngiliz nihai rnlerinin nemli bir ksmn oluturarak toplam
rn ierisinde daha az katma deer oluturulmasna yolayor. Son olarak, ngiliz
sermaye mallar sektrnde 1980'lerde meydana gelmi olan nemli gerileme
sebebiyle, yakn zamandaki imalat yatrmlarndaki gelimenin gerektirdii tehizat
yerli kaynaklardan karlanamyor.1 Bu makro gstergeler, ne sryoruz ki, bir
ok ngiliz firmasnn Bat Almanya, ltalya,ve Japonya gibi rakiplerimizin baar
larnn anahtar olan yeni imalat organizasyon ve retim modellerini benimseme
ve uygulamadaki mikro iktisad beceri yoksunluunun kantdr.
malat sektrnn mikro dzeydeki baarszl bir tarafa, u anda makro
sorunlarn boyutu bile nadiren Szkonusu edilmektedir. ngiltere'nin refah zerine
varlm olan gr birlii en zengininden en fakir satcsna kadar herkesi kap
samaktadr. Muhafazakrlar, ngiliz ekonomisinin dzle kt ve 1980'lerden
(*) Political Quarterly, cilt 60 (1989), s.l64-178'den eviren: Yldrm Krgz.
1 ngiltere'nin yakn dnemdeki ithalat zerine bkz. A. Kilpatrick ve C. Moir, "Development in the
UK's International Performance", T. Barker ve P. Dunne (der.), The British Economy After Oil:
Manufacturing or Services? iinde. Croom Helm, Londra, 1988.

116

P A U L HIRST & J O N A T H A N ZEITLIN

beri kyas kabul etmez byme hzlarna toplumun geni bir kesiminin refah
dzeyini imdiye dein eriilmemi boyutlara getirerek ulatmz konusunda
srar etmektedirler.
yleyse aadaki olgular nasl aklayabiliriz? 1987'de gerekleen toplam
endstriyel retim 1979 yl rakamlarn ancak gemektedir ve hl 1973 ra
kamlarnn altndadr - ngiltere bir zamanlar bulunduu yere gelmek iin biraz
daha fazla bymek zorunda. Kuzey denizi petrol retiminin dorua ulamasna
ramen demeler dengesi ana yolaacak kadar ktleen imalat sektr ticaret
a var (1987'de 10 milyar, 1988 iin ngrlen 15 milyar sterlin olmak zere).
Altyap yatrmlar rakiplerimizin standartlarna gre inanlmaz derecede dk
ve yansra imalat sanayisi yatrmlarnn dzeyi, ierii ve kullanm ekilleri
ngiltere'nin gelecekteki rekabeti konumunu salamlatrmaktan olduka uzak.
sizlerin okluuna ramen, iilerin becerilerini arttrmaya ynelik yatrmlar
yetersiz ve iilerimiz nde gelen sanayilemi lkeler arasnda en az beceri sahibi
ve eitimli olanlar.
Muhafazakrlar bize kendilerinden nceki "konsensus" hkmetlerinin baedemedii uzun dnemli iktisad gerilemeyi durdurduklarn sylyorlar. Srekli
endstri ve firmalardan bahsediyorlar, fakat, imalat kelimesini nadiren kulla
nyorlar. Oysa ngiltere'nin iktisad krizinin merkezinde imalat sektrnn
gszl yatyor. ngiltere'nin endstriyel gerileyii hem yeni hem de gerek.
Yeni nk 1960'larn sonlarna kadar "gerileme" dnya ticareti ierisinde greceli
gerileme olarak ele alnyordu. Bu lte gre ngiltere 1950'lerle kyaslandmzda,
gerilemek bir yana, nemini yitirmitir. Bu manda, daha baarl iktisad politikalar
zaten en iyi ihtimalle gerileyiin hzn yavalatabilirlerdi. Asl endstriyel gerileme,
ngiliz reticilerin 1960'larda yerli pazar paylarn kaybetmeleriyle balad. Bu trend
1970'lerde gelimi devletler arasndaki mamul mallar ticaretinin bymesiyle
artt. Bu "sanayisizleme"nin, yani toplam retimin ve kapasitenin ok geni
saydaki endstri alanlarnda gerilemesinin, evvelce rnei yok. nemli olan da
bu gerileme. 1880'lerden beri ngiliz ekonomisi bu manda bir gerileme yaa
mamt. rnein iki dnya sava aras sektrel baarszlk ve d rekabete verilen
cevap gmrk tarifelerinin artmasyla beraber yeni rn ve retim yntemlerinin
benimsenmesi ve yeni bir yaplanmaya gidilmesini de ieriyordu. Ksacas, bir
asrlk ngiliz gerilemesi, imalat sektrmzn gayet yakn zamanl ve yaygn
baarszln gizlemek iin uygun bir mit.2
Bayan Thatcher'n yksek faizin ve ar deerlenmi sterlinin ticaret buhrann
2 ngiltere'deki sanayisizleme ve harp sonras gerileme jin bkz. K. Williams et al., "Pacing up to
Manufacturing Pailure", P. Hirst ve J.Zeitlin (eds.), Reversing Industrial Decline? Industrial Structure
and Policy in Britain and Her Competitors iinde, Berg, Oxford, 1988 ve K. Williams et al., Why are
the British Bad at Manufacturing?, Routledge and Kegan Paul, Londra, 1983. ngiltere'nin uzun dnemli
iktisad performansnn genel deerlendirilmesi iin ise Oxford Review of Economic Policy dergisinin
"British Economic Growth over the Long-Run", cilt 4, no. 1 (1988).

ESNEK UZMANLAMA VE NGLZ MALAT SEKTR

117

daha da artrd 1979-82 dneminde uygulad iktisad politikalar, kinci Dnya


Sava ncesinden beri imalat sanayisindeki en youn kapasite ve istihdam kaybna
yolat. Muhafazakr politikalar gerilemeyi hzlandrd. Mteakip politikalar yeni
yatrmlar ve yeni rnlere dayanacak bir iyilemeyi salamak zere hibir ey
yapmad. Tam tersine, yeni "refah", milli gelir dengesinin yatrmdan tketime
kaydrlmasna dayal. 1982'den sonraki iyileme be ana olguya dayanyordu. lk
olarak, Amerikan para politikasnn gayr ihtiyar bir sonucu olarak, ngiliz sterlini
dolar karsnda 1985'e dek deer kaybetti ki bu durum gnmzde, pek de ngiliz
hkmetinin dviz politikalarna bal olmakszn, tersine dnmtr. kincisi,
zelletirme program sonucunda satlan kamu varlklar ve tketim patlamas
sonucunda beklenenden yksek gerekleen dolayl vergi gelirlerinin katks sa
yesinde, ngiliz kamu harcamalarnn bymesi yksek isizlik oranna ramen
kstland ve tketiciler daha dk vastasz vergi oranlarndan yararland. ncs,
1983'ten itibaren hkmet tketici kredilerinin kontrolsz olarak bymesine izin
verdi. Bayan Thatcher'n 1979'daki ilk nemli iktisadi "reform"u dviz kontroln
kaldrmakt; bu olgu, geni anlamda bir mal dereglasyonla birlikte, kredi kont
rollerinin artk gemite kald mansna geliyordu. Mal kurumlar ve kamu ku
rulularnn verdii borlar zerindeki nceden varolan kontrollerin kalkmasyla
beraber, da ak bir ekonominin hkmeti iin elde kalan tek dzenleyici ara
faiz hadlerinin ykseltilmesidir. 1988 yl boyunca Bay Lawson, faiz hadlerini 1989'un
banda % 14'e ulaacak ve sanayi yatrmm tehdit edecek kadar, fakat tketicilerin
borlanmasn kstlamayacak dzeyde artrd. Drdncs, 1970'lerdeki iktisad
yavalama ve 1979-81 arasndaki youn irket tasfiyeleri ve sermaye erimesini takiben
retimin eski yksek dzeylere erimesi sonucunda, imalat sektrnde verimlilik
hzla arta.3 Son olarak, enflasyon veyahut verimlilikten daha hzl byyen zel sektr
cretlerini kontrol etmek amacyla hkmet hibir ey yapmad. Sonu tketicilerin
vergi indirimine ve kolay kredi ve hayat pahallndan daha hzl artan maalarna
dayal bir tketim patlamas.
1979-82 krizini atlatan imalat firmalar mteakip dnemde iki olgudan ya
rarlandlar: dolara duyarl ihracatlarn dk deerli sterlinden yararlanmalarnn
yannda imalatlarn ve perakendecilerin daha ksa sreli mal ve hizmet tedarik
etme yollarna ynelme eilimleri vard. nde gelen maaza ve byk reticilerin
"just in time" (stoksuz retim) politikalar lke kaynaklarn, en azndan bir sre,
himaye etti. Bu gidiat, faydalar yabanc rakiplerin ngiliz pazarna mal sunmak
iin hzl cevap teknikleri gelitirmeleriyle yok olmaktaysa da, ngiliz ilenmi gda
4
ve giyim benzeri mallarn retici ve yklenicilerine yardmc oldu.
3 ktisatlar arasnda ngiltere'nin u andaki verimlilik art oranndaki iyileme zerine nemli bir
tartma var: bu konunun deerlendirilmesi zerine Oxford Review of Economic Policy dergisinin
"Productivity and Competitiveness in British Manufacturing" zel saysna baknz. Cilt 2, no. 3
(1986).
4 Giyim ve tekstilde yerli kaynaklara ynelme konusunda bkz. T. Zeitlin ve P. Totterdil, "Markets,
Technology and Local Intervention: The Case of Clothing", Hirst ve Zeitlin, Reversing Industrial

118

PAUL HIRST & JONATHAN ZEITLIN

u anda "refah" iinde bir ekonomimiz var; ancak yakn gelecekte ne olacak?
Biliyoruz ki gelecein nemli bir belirleyicisi yatrm. Yatrm, bugnk karar
larmzla geleceimizi ina ediyor. Altyap yatrmlarnn korkun k ileri
endstriyel ekonomi yapsn tehdit etmekte. Japonya ve Almanya gibi rakiplere
kyasla mill gelir kalemlerinden sanayi yatrmnn dk dzeyinin imalata giderek
artan etkisi olacaktr. Buna ilaveten, ngiliz petrol ihtiyacnn Kuzey Denizi'nden
karlanabilirle orannda 1990'dan sonra meydana gelecek d ve buna bal
olarak enerji ihtiyacn karlayabilmek zere ihracatn artrlma gerei de vardr.
Eer imdiden demeler dengesi ayla kar karyaysak, 1990'larn sonunda
konumumuz ne olacak? Eer ki hkmet a ar deerlenmi sterlinle kar
lamaya alrsa, hem bu sebepten hem de bunu salamak iin gerekli olan faiz
hadlerinden dolay, imalat sanayisini iki kat fazla tehdit edecek.
Muhafazakr politikalar, imalat yatrmlarn zel olarak dzenlenmi politi
kalarla tevik etmek yerine, tketim harcamalarn artrarak ve piyasay serbestletirerek sanayi yatrmlarn gelitirme zerine dayal. Bu, onlarn iktisad
liberalizme olan ballklarnn doal sonucu. Fakat piyasa ekonomisinin genel
liberalizasyonu illaki yatrm dzeyinin ya da teknik deiim orannn olumlu ynde
etkilenmesini beraberinde getirmiyor. Tam tersine, liberalizasyon, iktisad aktivite
ve sermayenin ksa vadeli getirilerin zaten mevcut olduu ve halihazrdaki piyasa
verilerinin karar almaya uygun olduu pazarlara kaymasna zemin hazrlyor.
Bu tip piyasalar -para, tahvil ve senet, mal ve gayri menkul- Thatcher yllarnda
patlama gsterdi. Ancak, endstriyel yatrm uzun dnemlidir ve sadece hali
hazrdaki piyasa sinyallerine verilen tepkiden ziyade daha fazla risk ve bilgi ister.
Muhafazakrlarn ileri endstriyel ekonominin z olarak imalat sanayine kar
kaytszlklar ve ksa dnemli tketime dayal siyasi baar tercihleri ulusal bir
skandal olmaldr. Ne yazk ki bu politika oy toplamaya yaryor ve rakip siyasi
partiler de bunu grmemezlikten gelemez; ama gelecei gznne almadan da
yapamazlar. Endstriyel yatrm ve endstriyel politikalar bilinli siyas sylemin
ortasnda yeralmak durumunda.
malat sanayisinin gerileme nedenleri
imdiye dein ngiliz imalat sektrnn sorunlarn makro-iktisad kstlar ve genel
yatrm dzeyi asndan ele aldk. Ancak, eer ngiliz imalat sanayisi 1880'lerden
beri srekli gerileme iinde deilse de, 1960'larn bandan beri skntya girmi
durumda, ngiliz firmalar 1930'lardan itibaren giderek, deiik baar dereceleriyle,
seri retime getiler. 1960'larda hkmet politikalar endstriyel younlamay
tevik ederek irket birlemelerinden doan mill ampiyonlar yaratt. Fakat, bu
Decline? iinde. Bu sektrlerdeki ithalat art ve zellikle Uzak Dou kl ithalatn yeniden
canlanmas zerine bkz. Hollings Apparel Industry Review (gz 1988), 37 ve 39. tablolar.

ESNEK

UZMANLAMA

VE

NGLZ

MALAT

SEKTR

119

firmalarn byk bir ksm 1970'lerdeki ithalat art karsnda kepenkleri indirdi.
British Leyland buna klasik rnektir.5
ngiltere, imalat organizasyonundaki seri retimden esnek uzmanlamaya gei
devrimine katlmay ve onu ngrmeyi tam olarak baaramad.6 Bu yzyln byk
blmnn etkin retim modeli olan seri retim, sabit makine ve arlkl olarak
vasfsz igcne dayanan, uzun dnemli standart mamullerin retimini ieriyor.
Seri retim lek ekonomisinin mantn tayor, ancak sadece standart rnler
iin toplu pazar varsa devam edebiliyor. Firmalarn rakiplerinin rn yeniliklerine
hemen tepki vermesi gerektii ve dnya apnda deien talepleri karlayabilmek
iin retim yaptklar, ayrca pazarlarn blnd ve farkllat bir zamanda
seri retim ounlukla etkinliini yitiriyor. Japonya ve Almanya gibi lkelerin
rekabetteki baarlarnn deerlendirilmesinde genellikle sadece bu retim bi
imlerini daha etkin olarak kullanabildikleri varsaylyor. Fakat, bu lkelerin imalat
uygulamalarna daha yakndan baktmzda, deien uluslararas ortama verdikleri
tepkinin seri retim prensiplerini tersine eviren alternatif bir strateji olduunu
grrz: esnek uzmanlama. Esnek uzmanlama, geni amal sermaye mallaryla,
vasfl ve deien artlara uyum salayabilen igcnn geni ve deiken mal
eitlerini retmek zere bir araya getirilmesini kapsyor. malatta esneklik ve
pazara duyarllk elele gidiyor ve firmalara retimlerini sat dalgalanmalarna
gre ayarlayabilmelerini ve rnlerini mteri ihtiyalarna uyarlayarak yeni
pazarlar kazanabilmelerini salyor.
Baz durumlarda, bu strateji birbirlerine baml, biri dierine yan mukaveleler
(taeronluk) yapan ve ortak hizmetleri ayn endstriyel blgede paylaan kk
ve orta lekli firmalar a tarafndan izleniyor. talya'da Emilia-Romagna, Bat
Almanya'da Baden-Wuerttemberg ve Japonya'da Sakaki bu tip modern endstriyel
blgelerin en iyi belgelendirilmi rnekleri arasnda.7 Yeni endstriyel blgeler
hem organizasyon hem de rn gruplar asndan eitli. Sakaki, uluslararas
pazar iin nmerik kontroll makinelerle eitli uzman donatm reten 300 kk
lekli retim birimini kapsayan ar bym bir da kasabas. Mahalli fir
malardan biri dnya tansiyon lme aleti pazarnn yzde altmn, bir dieri
5 British Leyland firmasnn k ve halefi Austin-Rover'n baarszl zerine bkz. K. Williams
et al., The Breakdown of Austin-Rover, Berg, Leamington Spa, 1987; ve Williams, Why are the British
Bad at Manufacturing?, 3. blm.
6 Esnek uzmanlama kavram iin bkz. M. Piore ve C. Sabel, The Second Industrial Divide, Basic Bokks,
New York, 1984; C. Sabel ve J. Zeitlin, "Historical Alternatives to Mass Production: Politics, Market
and Technology in Nineteenth-Century Industrialization", Past and Present, no. 108 (1985) ve C.
Sabel, "Flexible Specialisation and the Reemergence of Regional Economies", Hirst ve Zeitlin, Reversing
Industrial Decline? iinde. Bylelikle esnek uzmanlama kavramn eletirmek iin ncelikle n
giltere'deki bulgular kullanmak anlamsz kalyor: rnein bkz. A. Pollert, "Dismantling Fleribility",
Capital and Class 34 (1988).
7 Gnmzdeki endstriyel blge eitlerinin kapsaml bir deerlendirilmesi iin bkz. Sabel, "Flexible
Specialisation and the Re-emergence of Regional Economies".

120

PAUL HIRST & J O N A T H A N ZEITLIN

dnya daktilo klavyesi pazarnn yzde yirmisi ve ABD elektronik klavye pazarnn
yzde otuzbeini kontrol ediyor.8 Emilia-Romagna ve Baden-Wuerttemberg, her
biri tekstil, giyecek, seramik tula ve motor malzemeleri, araba paralar, makine
donanm ve otomatik paketleme tehizat gibi ok geni bir yelpazede uzmanlam
birka belirgin alt blgeden meydana gelen daha geni alanlar.9 Blgelerin kurumsal
yaplan da ayn ekilde muhtelif. Ancak bu blgelerin her biri firmalar aras rekabeti
ibirliiyle dengeleyecek yntemler gelitirmi. Firmalar sk bir ekilde rekabet
ediyorlar, fakat, ayn zamanda blgesel ve belediye bazndaki forumlar ve kamu
hizmetleri yoluyla i ve bilgiyi de paylayorlar.
Baka durumlarda ise, esnek uzmanlama stratejisi, daha uzmanlam rnler
ve daha esnek retim yapabilmek iin ynetimin merkezden alt iletme birimlerine
doru yaylmas yoluna giden ve ortak olduklar yklenici firmalara blnen Fiat,
Xerox veya Bosch gibi geni okuluslu anonim irketler tarafndan izleniyor. Charles
Sabel'in "Reversing Industrial Decline!" kitabmza yapt katkda da belirttii
gibi, esnek uzmanlama her iki durumda da firmalarn srekli yeni rn ve retim
yntemleri kefederek deien pazar taleplerini karlamak zere igleri ve
mal tedarik ettikleri firmalarla ibirlii yapmalarn gerektiriyor.
Neden ngiliz endstrisi deien pazar artlarna ve dolaysyla da deien retim
tekniklerine uyum salama baarsn gsteremedi? Muhtemel cevaplardan
bazlarn yle sralayabiliriz: lk olarak, toplu pazar iin retim yapan ngiliz
firmalarn ounluu 1960'larda ngiliz pazar tarafndan emiliyordu. Btn
rettiklerini satabiliyorlard ve Bat Alman ve Japon'larn tersine olas ihracat
pazarlarn bu sebepten tr ihmal ettiler. Yaplan incelemeler gsteriyor ki ngiliz
firmalar ne teslim tarihi performanslarn iyiletirdiler (ngiliz firmalarn temsil
eden rneklemin % 23' halen siparilerin % 50'siniri zamannda teslim edilmesi
koulunu dahi yerine getirememektedir), ne de bu durumun stesinden gelmek
iin kapasite arttrmna gittiler. New ve Myers'in imalat ynetimi hakkndaki
aratrmalar, firmalarn halen kapasitelerinin stnde sipari almaya devam
ettiklerine iaret ediyor.10
kincisi, ngiliz idarecilii ve hkmetinde geni apl firmalarn rekabet gc
ve lek ekonomisine olan inan hakimdi. Firmalarn en etkin lekten ok daha
8 Sakaki'nin ayrntl deerlendirmesi ve yukardaki rakamlar iin bkz. David Friedmann, The Misunderstood Miracle: Industrial Development and Political Change in Japan, Cornell University
Press, 1988, 5. blm.
9 Emilia-Romagna ve Baden-Wuerttemberg blgelerinin genel deerlendirmesi iin bkz. Sabel, "Flexible
Specialisation and the Re-emergence of Regional Economies" ve daha detayl aklamalar iin bkz.
C. Sabel, Work and Politics, Cambridge University Press, Cambridge, 1982; S. Brusco, "The Emilian
Model: Productive Decentralisation and Social Integration", Cambridge Journal of Economics cilt
6, no. 2 (1982) ve C. Sabel et al., "How to Keep Mature Industries Innovative", Technology Review
90, no. 3 (1987).
10 C. New ve A. Myers, Managing Manufacturing Operations in the UK-1975-1985, Institute of Manpower
Studies, Brighton, 1986, tablo 3, 6, s.22.

ESNEK UZMANLAMA VE NGLZ MALAT SEKTR

121

byk olduklarnn ve ounlukla da etkin lekten kk birka firmann bir


araya gelmesiyle olutuklarnn farkna varamadlar.11 Endstriyel younlama
sklkla seri retimin mantn yok sayyordu. Bu tip firmalarn st ynetimi belirli
bir endstride rn gelitirme ve retim organizasyonuna ynelmekten ok mal
ilerle megul olan kiilerin kontrol altndayd. st ynetimlere gre endstriyel
younlamann kendisi balbana bir stratejiydi. Baarl firmalar pazar koullarna
cevap verdiler ve baka firmalar kendilerine balayarak bydler (bu yntem
o dnemde yeni kapasite elde etmek zere, isel yatrmdan daha az riskli olan
ikinci elden yatrm ekliydi). Firmalar yerli rekabeti engellemek ve pazar paylarn
korumak iin younlayor ve rasyonelleiyorlard. New ve Myers'in aratrmasnda,
yneticilerin varolan pazarlarda rekabet etmek ya da yeni pazarlara girmek zere
yeni rnler sunmaya verdikleri ikincil nemde, bu tip tutumlarn izleri bulu
nabilir.12 Bu, Avrupa, Amerikan ya da Japon idareciliinin ncelikleriyle taban
tabana ztlk tekil etmekte. Endstriyel younlama imalat sektrndeki ba
arszl kurumsallatrd; st ynetimi varolan teebbsleri yeni yatrmlarla
baarl klma ihtiyacndan alkoydu. retimle ilgili yneticiler vasfl ii saysn
azaltarak bamsz karar alma yeteneklerini kstlyor ve kendilerine henz "sahip"
olmu firmann yneticilerinin ellerine brakyorlard.
ncs, retimle dorudan ilikili yneticiler ekseriyetle kt eitilmi ve
zel grevleri kapsayan dar sorumluluk alanlarna hapsedilmiler. ilerden de
kesin izgilerle ayrlm durumdalar. Belirli ve dar alanl ilevler yklenmi iilerin
ise esnek alabilmek iin ne vasflar var ne de tevik edilmeleri Szkonusu. Bu
kat ve hiyerarik yap ynetim ve sendikalarn tutum ve uygulamalarnn ortak
rn. Sonucunda, ynetim ve igcnn esnek uzmanlamann koulu olan
her dzeye yaylm otorite, otonomi ve sorumluluk modeline uyum salamasn
olanak d klacak ekilde rgtlenmesine yolayor. st dzey yneticiler borsa
fiyatlar ve bilanoya ynelmi durumdalar. Endstriyel idareciler kt eitilmi,
dar kafal ve kltrel adan dar grl ikincil bir snf. Onlar, deiken olmayan
ortamlarda seri retim yapmaya uygun, ancak deiken pazar ve rnler zerine
kurulu uluslararas sistemlerle uyum salayamayacak bir eitim ve otorite sis
teminin kurbanlar.
Drdncs, ngiliz firma ve hkmetleri makul bir endstriyel eitim sistemi
gelitiremediler. Firmalarn mevcut talebi karlamada ve bymede en nemli
kst olarak grdkleri vasfl ii saysndaki yetersizlikte bu faktr kendini his
settiriyor. Yaplan aksi yndeki propagandaya ramen, ngiliz eitim yntemleri
hl Bat Almanya ve Reversing Industrial Decline? da Adrian Campbell, Wendy
Currie ve Malcom Warner'n gsterdikleri gibi sve'le karlatrldnda, iyi
11 ngiltere'de endstriyel younlamann fabrika dzeyinde lek ekonomisini geme eilimi ko
nusunda bkz. S,. J. Prais, The Evolution of Giant Firms in Britain, Cambridge University Press,
Cambridge, 1976,
12 New Myers, Managing Manufacturing Operations in the UK, tablo 4.1, s.28.

122

PAUL HIRST & JONATHAN ZEITLIN

eitilmi yeterli igcn retememektedir. 13 Eer ki ngiliz firmalar vasfl ii


ve daha yaygn otoriteye prim veren esnek uzmanlamaya gemi olsalard, ok
daha kat bir ekilde ii ktl ile kstlanm olacaklard.
Beincisi, ngiliz firmalar en uygun retim tekniklerini benimseyemediler, yeni
ve genelde yabanc kkenli sermaye mallar satn aldklarnda verimli ve esnek
ekilde kullanmay baaramadlar. Bryn Jones'un Reversing Industrial Decline?'a
yapm olduu katkda belirginletii zere, iilerin becerilerini ve rn eitliliini
glendirebilecek "esnek retim sistemleri (ES)" ve otomatik tehizatlanmaya
yatrm yapan ngiliz firmalar, yeni rn gelitirme potansiyelini kullanamadlar.
Bunlar seri retim makineleriymiesine kullandlar.14 ngiliz firmalar bu tip
yatrmlar iilerin hiyerarik kontroln otomasyon sayesinde artrma ve ksa
dnemli masraflar azaltma balamnda ele aldlar. Gelimelere cevap veren
firmalarn byk bir ounluunun Bilgisayar Destekli Tasarm / Bilgisayar Destekli
malat (CAD/CAM), ES ve robotik gibi yeni teknolojilerden elde ettikleri negatif
getiriye iaret eden New ve Myers'in aratrmalar bu bulgular glendiriyor.15
Eer, Jones'un belirttii gibi, firmalar uzun dnemli verimlilik artndan ziyade
ksa dnemli maliyet drmeye arlk verirlerse, bu artc bulgu anlalabilir
hale geliyor. Yabanc imalatlar, uzun dnemli beklentileri olduu ve imalat
rgtlenmeleri ve pazar ynelimlerini deitirmeye istekli olduklar iin, bu tip
teknolojiden istifade edebiliyorlar. Eer ngiliz firmalar bu konulara eilmezlerse,
imalat sektrndeki rekabet edebilirliimizin gelecei hi de parlak olmaya
cak.
Altncs, ngiliz idarecileri ve hkmeti dier eyleri bir yana iterek rekabetin
faziletlerine inandlar ve firmalar kendi kendilerine yeten birimler olarak grdler.
Muhafazakrlarn iktisad canlanma iin stratejileri pazarlarn serbestlemesi ve
firmalar aras kstsz rekabetin getirecei etkinlik artna inanmak stne kurulu.
Ancak, uluslararas rekabette en etkin kim? ll da serbest piyasada rekabeti tevik
edenler deil. Muhafazakr politikalar yalnz iki btn ngryor: aklc firmalar
ve serbest olduu iin etkin pazarlar. Fakat, firmalarn tamamen rekabeti iliki
13 A. Campbell, W. Currie ve M. Warner, "Innovation, Skills and Training: Micro-electronics and
Manpower in the United Kingdom and West Germany", Hirst ve Zeitlin, Reversing Industrial Decline?
iinde. ngiliz eitim uygulamalarnn ve kstlarnn daha geni bir incelemesi iin bkz. D. Finegold
ve D. Soskice, "The Failure of Training in Britain: Analysis and Prescription" Oxford Review of Economic
Policy, cilt 4, no. 3 (1988).
14 B. Jones, "Flexible Automation and Factory Politics: The United Kingdom in Comparative Perspective",
Hirst ve Zeitlin, Reversing Industrial Decline? iinde ve B. Haywood ve J. Bessant, The Swedish
Approach to the Use of Flexible Manufacturing Systems, Innovation Research Group Occasional
Paper no. 3, Brightom Polytechnic, 1987. Potansiyel esnek teknoloji ve alma rgtlenmesi biimleri
konularnda, ingiltere ve Almanya arasndaki farkllklar zerine bkz. C. Lane, "Industrial Change
in Europe: The Pursuit of Flexible Specialisation in Britain and West Germany", Work, Employment
and Society, cilt 2, no; 2 (1988).
15 New ve Myers, Managing Manufacturing Operations in the UK- tablo 4.3, s. 30.

ESNEK UZMANLAMA VE NGLZ MALAT SEKTR

123

ierisinde izole edilmelerinin gerek anlamda etkinlii tevik etmesi hi de ge


rekmiyor. ngiltere rekabetin olumsuz yan etkilerinin firmalara yanstlmasna
gerekten iyi bir rnek. Birok firmann aratrma-gelitirme, ticari bilgi ve piyasa
hizmetleri ve eitimin gerektirdii btn maliyeti karlayabileceine inanmak
yersiz. ngiltere'nin kesin olarak yetersiz olduu bir konu, eitli endstri ve
endstri blgelerindeki firmalarn rekabet edebilecekleri gibi karlkl karlarn
da gelitirebilecekleri kurumlar btn; dier adyla bir "kamusal alan". Endstriyel
bir kamusal alan oluturacak ortak hizmet kullanm, ayn blge ya da endstrideki
firmalarn genel karlar dorultusunda gerekli yntemlerin gelitirilmesi, firmalararas karlkl yardmlama, igcnn vasflarn topluca gelitirmek iin
ibirlii gibi faktrler ngiltere'de mevcut deil. Tm bu faktrler, en baarl
rakiplerimizde u ya da bu kurumsal yap altnda, gl bir ekilde mevcut. Re
versing Industrial Decline!' da vurguladmz gibi, bunlar ayn zamanda esnek
uzmanlamaya dayal imalat sistemi iin de vazgeilmez unsurlar. rnein, byle
bir sistem can alc yan sanayilere kar ngiliz firmalarnda oka rastlanan "eer
birim bana fiyat u kadar drmezlerse ne halleri varsa grsnler" tutumunu
deil, onlarla karlkl gvene dayal sreen bir iliki an kurmay gerektiriyor.
Edward Lorenz, Lyons ve Bat Midland blgelerindeki firmalararas yklenicilik
ilikileri hakknda yapt karlatrmal aratrmasnda rakiplerimiz ye ngiliz
davranlar arasnda bulunan dramatik fark gsteriyor.16 ndegelen firmalarn
ilikilerinde kendilerine mal ve hizmet tedarik eden firmalarn kapasitelerini
artrmalarna yardm etmeleri ve onlarla sreen ilikiler kurmalar ve bilgi
paylamnn birincil nemine iaret ediyor.
Son olarak, "ibirlii ekonomisi" uygulayan endstriyel kamusal alan iin nemli
dier bir ge de endstriyel blge. Esnek uzmanlama, firmalararas karlkl
yardmlama ve ortak hizmetler sayesinde oluan firma ii esnekliin gerek
letirebildii baarl sanayi blgelerinde byyen ve gelien bir strateji olarak
gzkyor. Gnmz talya, Bat Almanya ve Japonya'snda grlen bylesine
blgeler bir zamanlar ngiltere'de de vard. Zaten bu terim, Sheffield ve Gneydou
17
Lancashire' tanmlamak iin Alfred Marshall tarafndan ortaya atlmt. Fakat
devlet tevikli younlama ve firmalarn birbirlerini yutmasyla yava yava
kayboldular. Bamsz yerel firmalar ulusal firmalara baml hale geldiler. Otonomi
eksiklii ve firmalarn faaliyet ve ilevlerinin ulusal merkezlemeye doru itilmesi,
firmalar peyderpey kendi blgelerindeki benzerlerinden uzaklatryor. Yine
16 E. Lorenz, "The Search for Fleribility: Subcontracting Networks in French and British Engineering",
Hirst ve Zeitlin, Reversing Industrial Decline"? iinde.
17 A. Marshall, Industry and Trade, Macmillan, Londra, 1919, ss. 283-8. ngiltere'de endstriyel blgelerin
gerilemesi hakknda bkz. Sabel ve Zeitlin, "Historical Alternatives to Mass Production" ve bu srecin
tekstil sektrndeki rnei iin bkz. J. A. Blackburn, "The Vanishing UK Cotton industry", National
Westminster Bank Review (Kasm 1982) ve S. Chapman, "Mergers and Takeovers in the Post-war
Textile Industry: The experience of Hosiery and Knitwear" Business History cilt 30, no. 2 (1988).

124

PAUL HIRST & JONATHAN ZEITLIN

younlama -bu sefer yeni bir blgesel sanayi ekolojisi modeli oluumu, blgesel
kamu politikalar ve firma alarnn olumasn engelleyerek- ngiltere'de esnek
uzmanlama stratejileri olasln baltalad.
ngiltere, bylelikle, belirli pazarlar iin seri retimde ar younlaan, so
nucunda da uluslararas rekabette bunun acsn deiik boyutlarda eken bir
ekonomi. Endstriyel gerilemenin sebepleri yeni, ancak, iktisad gerilemeyi tersine
evirmek zere kullanlan geleneksel yntemlerin etkisiz ve eskimi olduunun
da bir gstergesi. Geleneksel Keynesi talep canlandrc politikalar, ayn "sa
nayisizleme" ve ithal istilasna kar uygulanan spesifik stratejiler gibi, etkisiz.
Da ak ve uluslararaslam bir ekonomide yerel talebin canlandrlmasnn
yabanc imalatlara fazladan pazar yaratmas gayet mmkn. Sorun, yetersiz
tketimden ziyade, yetersiz ve uygunsuz yatrm. Geleneksel sosyalist planlama
uygulamasnn da soruna bir zm getirmesi ok zor. Geni apl planlama makul
dzeyde dahi etkin olabilmek iin, planlanacak parametrelerde kesinlik ve stabilite
istiyor; hzla deien pazarlar ve farkllaan rnler ve dnya ticaret dzeyi ko
nularndaki belirsizliklerden dolay kk apl planlamaclk bile imknsz hale
geliyor. Geni apl planlama ancak ve ancak planlanm seri retim tarafndan
beslenen ve korunan bir yerli pazar oluturulursa ileyebilir. Korunan bu pazar,
ayn zamanda ithalata ve dolaysyla ihracata ok daha az baml olunmasn
gerektirecek. Bylesine bir "yar zerk planlama" stratejisi sadece iktisad ve
teknolojik gerilik pahasna ileyebilir. ngiltere, Hindistan'a benzer bir yol izlemek
zorunda kalacaktr. Ayn mantk geni apl planlama yapmadan, gmrk duvarlar
arkasnda ithal ikameci bymenin tevik edilmesi iin de geerli. Her iki yol, ayn
zamanda, Avrupa Topluluu ve GATT'la siyasi olarak olanak d bir kopuu
gerektiriyor. ngiltere, hem ithalata hem de bunu karlamak iin yaplan ihracata
son derece baml; dolaysyla nde gelen ticaret bloklar arasndaki olas bir
atmadan pek bir ey kazanamaz/Halihazrdaki ticaret sistemi kse bile, ngiltere
AT ierisinden nemli derecede ithalat girii ve ticaret ayla yzyze gelecek
tir.
Peki bir ngiliz D Ticaret ve Sanayi Bakanl'na ne demeli? Baz aktif sanayi
siyaseti taraftarlar Japon MITI'si (D Ticaret ve Sanayi Bakanl) benzeri planl
18
yatrmn taraftarln yapyorlar. Japon yatrmnn stratejik ynlendirilmesinden
ve gelecekteki rn ve endstrilerden baarlarnn seilmesinden MITI'yi sorumlu
tutuyorlar. David Friedman'n The Misunderstood Miracle kitabnda belirttii gibi,
Japonya'nn endstriyel baars devlet ynetimi ve MITI himayesine dayanan
serbest piyasa ya da planl byme modelleriyle aklanamaz. Friedman, kk
ve orta lekli firmalarn esnek uzmanlama stratejileri ile endstri blgelerinin
ve yresel dzenlemelerin nemini vurguluyor. Japonya'nn baars sadece devlet
ynetimi ve nde gelen sanayi gruplarnn abalaryla ilintili deil. stne stlk
18 Bu grn bir rnei olarak bkz. K. Smith, The British Economic Crisis, Penguin, Harmondsworth,
1984.

ESNEK UZMANLAMA VE NGLZ MALAT SEKTR

125

MITI, kt planlanm irket birlemeleri, Amerikan sivil havaclyla rekabet,


otomobil ve makine aletleri sektrlerinin rasyonalizasyonu gibi yanl seimler
de yapt.19 MITI'nin mdahaleciliinin stndeki yaygn olumlu grn yanlsama
olas bir tarafa, bir de ngiliz kamu alanlarnn bu modeli taklit etmeye altn
dnn! ngiltere ortamnda "baarllar seme", sadece devletin Japon sistemi
iin yaamsal nem tayan gayr-resm bilgi a ve uzman personelden mahrum
olmas ynnden deil, ayn zamanda yatrmn bellibal az sayda rn zerinde
younlamas sebebiyle de tehlike arz ediyor. Bu, zel teebbsn yeni rn
gelitirmede baarsz ve devlet tevikli nemli yatrmlar tarihinin feci baar
szlklarla dolu olduu bir lkeye uygun olmayan ok riskli bir strateji. Hem de
byk lekli planlamann saysz kusurunu aynen devam ettiriyor. Esnek uz
manlama, yatrmn yukardan aaya ynlendirilmesiyle en iyi ekilde geliebilen
bir yntem deil. Esnek uzmanlama merkez karar yapsn deil, sorumluluun
datlmasn ve zerkliin tevikini gerektiriyor.
Esnek Uzmanlama ve Sanayi Blgeleri
Peki endstriyel gerilemeyi tersine evirmek iin ne yapmal? Uygun bir politika
iin gerekli anahtarlar birka ilke etrafnda toplanabilir. Yatrm kaleminin mill
gelir iindeki payn artrmak, tpk sanayi yatrmlar iin kredileri ucuzlatmak
gibi, bir nkoul. Sadece merkez hkmetin makro ekonomik politikalar mill
geliri yatrma doru ynlendirebilir. Bu manadaki bir Keynesilik geersiz deil.
Fakat, bu demek deildir ki merkez hkmet yatrmlar etkin olarak ynetsin.
Bunun yansra, yatrmn baarl olaca rn ve endstriler konusunda da ak
grl olmalyz; giyim, ayakkab ve mefruat benzeri geleneksel sektrler, ayn
yeni yksek teknoloji gerektirenler gibi geerli olabilir. Best ve Zeitlin ve Totterdil'in
"Reversing Industrial Decline?"a bulunduklar katkda gsterdikleri zere talya,
grnte zaman gemi bu endstrileri saladklar byk ticar fazlalaryla
baarsnn ana paralarndan biri haline getirdi.20 Nereye ve neye yatrm ya
placan bulmak, firma, yntem ve blgelerin kendilerine zg bilgilerinden
haberdar olmay zorunlu klyor; bunu salayacak bilgi ann kurulmas gerek.
Dier taraftan, bylesine bir bilgi a ancak endstriyel, blgesel ve mill dzeyde
sanayi, igc ve devlet arasnda ibirlii, bilgi blm ve karlkl alveri
dzeniyle kurulabilir. Artan yatrm, buna ek olarak, yle grnyor ki en iyi ekilde
bylesine bir bilgi ann dm noktalarnda ileyen kamu/zel sektr melezi
neleri kurumlar tarafndan idare ediliyor. Bu ekil altndaki yatrm, endstriyel
iyilemeyi salayan kalemlerden yalnzca bir tanesi; bylesine bir iyileme, bir
19 Friedman, The Misunderstood Miracle, Blmler 1-4.
20 M. Best, "Sector Strategies and Industrial Policy: The Furniture Industry and the Greater London
Enterprise Board", Hirst ve Zeitlin, Reversing Industrial Decline?, iinde ve Zeitlin ve Totterdill,
"Markets, Technology and Local Invervention".

126

PAUL HIRST & J O N A T H A N ZEITLIN

endstri veya blge iin kamusal alan kurmak yolunda i lemi ve hkmetin
aktif ibirliini de gerektiriyor. Eitim, bilgi paylam, kredi birlikleri ve ortak
hizmetlerin tm, bir endstri veya blgedeki firmalarn glenmesi ve kaynak,
teknoloji ve hatta pazarlarn paylama gerekliliini grmeleri iin aralar. Son
olarak, endstriyel iyileme ialemine kar dmanca kamu politikalarn temel
alarak salanamaz. Fazla ska, Sol ve ii Partileri mdahaleci politikalar bylesine
bir nyargdan yola kyor.
Endstriyel alanlar yeniden oluturmaya almak, hem bilgi akn salamak
hem de bilgi alveriini desteklemek iin ibirlii alar yaratmak ve blgeler ve
endstriler iin kamusal alan yaratmak, endstriyel yenilenme iin gelitirilecek
yeni politikalarn amac olmaldr. Endstriyel iyileme devlet otoritesi yoluyla
ynlendirilemez; devletin toplumsal nder olarak diyalog, ibirlii ve karlkl
alverii ynlendirdii sivil toplumdan meydana getirilmesi gerekir.
Bu son nokta, d rekabet ve deien uluslararas konjonktre uyum salamak
amacyla srekli yeni ulusal politikalar benimseyen da ak imalat ekonomi
lerinden alnacak ana derstir. Avusturya ve sve, geerli makro ekonomik poli
tikalarn devlet nderliindeki ana sosyal kar gruplar arasnda sregelen toplu
pazarlk ile saland klasik rneklerdir.21 ngiltere iin bu tip rneklerden yola
klmasna kar ne srlen standart itirazlar, korporatizmin zaten lkemizde
baarsz olduudur; gelir politikalar ngiliz sendikalarnn zelliklerinden dolay
boa kmtr ve dahas ngiltere byle korporatist dzenlemelerin ileyebilmesi
iin zaten ok byk bir lkedir. Fakat bu itirazlar hatal. Halihazrdaki ngiltere
kamu sektrnde grlen enflasyon yaratc cret art krizi, vergi vastasyla
yaplan gelir dzenlemeleri ya da gelir politikalarnn reddinin makro ekonomik
idareyi arasz braktn ortaya karyor. Faiz artlar eer etkin olacaksa, sanayiye
darbe vuran ve yerel talebi iddetle azaltan ve bu yolla durgunlua sebebiyet
verebilecek kr bir ara. Gelir politikalar, sadece siyas karar mercileri byle istedii
iin etkisiz. ngiltere, isve'i kr krne taklit etmek zorunda deil ve sivil topluma
ynetmenin birden fazla yolu var. Esnek uzmanlama stratejileri iin gerekli olan
kurum ve yaplar ortaya karmak istiyorsak, baka dersler daha uygun olabi
lir.
rnein talya'y ele alalm, talya'nn korporatist makro ekonomik politikalar
iin hi de uygun olduu sylenemez. talya 1950'lerden beri zayf ve siyasi olarak
blnm merkezi hkmetlerin ynetimi altndayd ve ulusal kar topluluklar
arasnda temel makro ekonomik anlamalar oluturmak zere toplu pazarlkta
pek az baarl oldu. Endstriyel dzenlemeler ulusal ve i gruplar baznda deil
blgesel dzeyde gerekleti. Yresel ekonomilerin dzenlemesinde etkin kurum
ve balantlar, komnist belediyelerin (ideolojilere aldrmakszn) kapitalist fir21 Sregelen bir tartma iin bkz. P. Katzenstein, Small States in World Markets: Industrial Policy in
Europe, Cornell University Press, Ithaca, 1985; idem. Corporatism and Change: Austria, Switzerland
and the Politics of Industry, Cornell University Press, Ithaca, 1984.

ESNEK UZMANLAMA VE NGLZ MALAT SEKTR

127

malar desteklemesi ve onlara yardm etmesini ve formal korporatizmin sk sk


dna kan kar birlikteliini ieriyor.22
inde bulunduumuz duruma uygun eitli dersler benimsememiz gerekiyor.
Endstriyel dzenlemeye giden birden fazla yol var. ngiltere, hem sve hem
de talya'nn takip ettii yollarn gelerine ihtiya duyuyor. Ulusal toplu pazarlk
kurumlan ngiltere'de zayf ve blgesel ekonomiler az gelimi. stelik gl bir
blgesel ynetim geleneimiz de yok. Endstriyel iyileme iin hem ulusal hem
de blgesel dzeyde yeni kurumlar meydana getirmemiz gerekmekte. Bu, merkez
ve blgesel ynetimlerimizin siyas strateji ve uygulamalarnda deiimi ifade
ediyor. Endstriyel iyileme sorunsal btn muhalefet partileri tarafndan ciddi
olarak ele alnmak durumunda. Eer bunun versiyonlarn benimserlerse, merkez
nem addeden ekonomik politika alannda ok ihtiyacmz olan ortak zemini
paylaabilirler. i Partisi politikas balangtaki politika inceleme belgesi "Bir
Verimli ve Rekabeti Ekonomi"de bu fikirlerin bazlarna yaklat. Yine de dier
ynlerden bylesine zel/kamu balantlarnn zne uzak kalyor. i Partisi,
zellikle halihazrdaki serbest toplu pazarlk ve kendilerine bulamayan ekonomik
ynetim rejimi dahilinde baarl firmalarda alan yeleri iin kazanabilecekleri
ok eyler olduuna inanan sendikalarn kazanlm haklar karsnda, olduka
ekingen kalyor. Ancak i Partisi bu tr sendikalar hem zaptedebilecek hem
de bunlarn gvenlerini kazanabilecek yegne siyas parti. i Partisi, bu yeni
endstriyel iyileme stratejisi iin ulusal ve blgesel dzeyde grbirlii kura
bilecek yeni toplumsal liderlik politikalar gelitirmek mecburiyetinde. Byle bir
politika, eer imalat sektrnn baanszlnn ciddiyet ve aciliyeti hem i Partisi
liderleri hem de zel sektrdeki bellibal sendikalar tarafndan tam olarak al
glanrsa mmkn olabilir.
ngiltere, sanayisizlemenin boyutu ve yetersiz yatrmn lei sebebiyle
endstriyel yatrm iin makro dzenlemeler salayacak ulusal politikalara ihtiya
duyuyor. Byle bir politika, ulusal geliri hane halknn tketiminden endstri
yatrmlarna ynlendirirken, geni apl destee gereksinim duyacak. Bu politika
uzun dnemli olmak zorunda ve varolan "her ey serbest" dzeninden faydalanm
olanlar tarafndan byk bir olaslkla destek grmeyebilir. Muhafazakr politikalar
dar grl ve ksa dnemli olmakla beraber, ulusal geliri arlkla tketime
ynlendirdiklerinden zengin kesim tarafndan destekleniyor. Bunun sonucunda,
desteklenmek iin ok daha az organize toplumsal konsensusa ihtiya duyuyorlar.
i Partisi zellikle bu politikalarn uzun dnemde ulusal ekonomi iin lmcl
olduu konusunda zel sektr sendikalarn ikna etmek durumunda. Yatrm
22 Sabel ve Brusco'nun yukarda ad geen eserlerine ek olarak bkz. S. Brusco ve A. Righi, "Local
Government, Industrial Policy and Social Concensus", OECD/talya "Opportunities for Urban
Economic Development" seminerinde sunulan makale, Venedik, Palazzo Tron, 25-27 Haziran 1985
ve C. Trigilia, "Small Firm Development and Political Subcultures in Italy", European Sociological
Review cilt 2, no. 3 (1986).

128

PAUL HIRST & J O N A T H A N ZEITLIN

destekleyen ulusal bir makro ekonomik gr birliine ihtiyacmz var.


Bu gr birliine ulamak, eer bylesine politikalarn zel sanayinin devlet
tarafndan ynetimini gerektirmedii kabul edilirse daha kolay olabilir. Endstriyel
iyileme illaki siyas olarak g bir mesaj olan merkez devlet kontrolnn art
masnn kanlmazln gerektirmiyor. Yine de, ilemi ve igc arasnda yerel
teebbs ve blgesel ortakl tevik eden bir strateji ancak nasl yaplabileceine
dair rnekler varsa kabul edilebilir hale gelir. Acaba i Partisi'nin yerel otoriteleri
yerel diyalog ve yerel teebbs harekete geirebilir mi?
Muhafazakr devletilik ve serbest piyasa sabit fikri, kati surette yerel ve blgesel
endstriyel dzenleme kurumlarnn aleyhine alyor. Yerel ynetimlere kar
saldr mal kesintilerle stratejik blgesel otoriteleri feshetti ve yerel ynetimlere
engel oldu. Ancak yerel ynetimlerin, geni apl yatrm fonlarndan mahrum
olsalar bile, hl yerel sanayiye yardm iin ibirlii ve bilgi paylam alan kurmaya
frsatlar ve zel mal sektrle ortaklk imknlar var.
Birok kii yerel ekonomik teebbslerin baarsz olduundan dem vuracak.
Londra Bykehir Belediyesi Danma Kurulu'nun feshi Londra Bykehir
Belediyesi Teebbs dare Heyeti'ni (GLEB) daha renme srecine bile giremeden
baltalad. GLEB, birok yanl yapmasna ramen, kendisini ktleyenlerin iddia
ettiinden daha az kuramcyd.23 Bu kuruluun yeleri strateji ve grevlerini yeni
batan dnmeye balyorlar. Bu dersler ideolojik olmayan pragmatik yollarla
hazmedilmeli. Baka yerel teebbsler balangtan itibaren daha fazla pragmatiklerdi -rnein Bat Midlands ve Nottingham. 24 En ok zarar grm bl
gelerdeki birok yerel teebbs, yerel endstriyel politikalarn ulusal refah dev
letinin kendilerine terk ettii sorunlarla baetmenin yegne yolu olduunun
bilincine varyorlar. Yalnzca endstriyel iyileme yerel gelir bazn yeni batan
kurarak yerel refah teebbslerini olas klmak iin gerekli zenginlik akn
salayabilir. i Partisi, u anda (ksa sre nce olumu bulunan Tekstil ve Giyim
in Yerel Eylem, Motor Sanayi Yerel Otorite A ve Gneydou ktisad Gelime
Stratejisi rneklerinde olduu gibi) blgelerinde ortak sanayi hizmetleri ve yar
dmlama alar salamak zere biraraya gelmi yerel ynetimlerin iktisad
pragmatizmi ve yerel ynetim-igc-iveren geninin ortak politikalaryla
gerekletirilebilecek olan desteklemeli. Bir ulusal parti olarak i Partisi, en
dstriyel iyileme iin partizan olmayan ve etkin yerel ynetim politikalar oluturulmasn gndemin bana almaldr. Ancak byle yaparsa -geni lekte
yatrm fonlar elde edildii zaman meyve vermek zere- gelecekteki endstriyel
iyileme ve yerel otonomi iin tohumlar ekilmi olacak.
Yerel ynetime muhafazakrlarn saldrs sadece otoriter olarak deil, ayn
23 Best, "Sector Strategies and Industrial Policy".
24 Bkz. D. Elliott ve M. Marshall, "Sector Strategy in West Midlands", Hirst ve Zeitlin, Reversing Industrial
Decline? iinde ve Zeitlin ve Totterdill, "Markets, Technology and Local Intervention".

ESNEK UZMANLAMA VE NGLZ MALAT SEKTR

129

zamanda iktisad adan cahilce diye tanmlanabilir. Fakat, muhalefet partileri


bunu yalnzca ilemi ve iilerle diyalog ve ibirliine dayal duyarl toplumsal
nderlik umudunu sunabilirlerse baarrlar. zellikle i Partisi yeni yntemler
benimseyerek imekleri hkmetin stne ekebilir ve kendi yerel otoritelerini
ayakbandan ziyade elindeki koza dntrebilir. Bunu yapabilmesi iin yerel
ynetim stratejilerini temel ncelik haline getirmesi ve yerel otoriteler tarafndan
yksek vasfl teebbslerin oluumunu temin etmesi gerekecek.

130

MURAT GVEN

stanbul tekstil sanayiinde retim faktrlerinin


ekonomik ve meknsal dalm rntlerinin
baz zellikleri zerine
Murat Gven*

Giri
Teknolojik yeniliklerin yaylmas, deien i ve d rekabet koullar, emek sreleri,
pazar ve talep yaps, metropoliten alanlarda odaklaan retim komplekslerinin
yaplarnda nemli deimeler yaratmaktadr. Giderek kreselleen bir ekonomide
yerel (ulusal) endstriler uyum yapma veya ortadan kaybolma seenekleriyle kar
karyadr. Szgelimi Birleik Krallk'ta film, uak ve otomotiv endstrileri
zerkliklerini tmyle yitirip kreselleen retim zincirinin baml ular haline
dntler. Hayatta kalmay baaran ikollarnda, krlln ancak gz ard edi
lemeyecek dzeyde nemli yapsal deimelerle restore edilebildiini gryoruz.
Grgl aratrmalar, sanayi kurulularnn i ve d pazarlarda yarabilme ye
teneini yeniden kazanabilmek iin geirebilecekleri dnmlerin, izleyebile
1
cekleri dnm yrngelerinin nemli lde farkllaabildiine iaret ediyor.
Uyum mekanizmalarnn bu denli eitli oluu karsnda yeniden yaplanma
srecinin yerel tezahrlerini yeni teknolojilerin retim srecine katlmasndan
ibaret basit bir dnm eklinde ele almamak yerinde olacaktr. Bu anlamda
yeniden-yaplanma sreci retim faktrlerinin kurulu dzeyinde konulanma
biiminde niteliksel deimeler yaratan ok boyutlu bir dnm eklinde ele
alnabilir. Bu ok boyutlu dnmn yerel lekte hangi ynde, ne kapsamda
ve hangi retim faktrleriyle ilgili olarak gerekletii konusunda bilgi edinmek
(*) Dr. Murat Gven ODT ehir ve Blge Planlamas Blm'nde retim yesidir.
1 Massey, D. ve Meegan, R.A. "Industrial Restructuring Versus the Cities", Urban Studies, 1978 Vol.
15 ss. 273-288 Massey, D. ve Meegan, R.A. The Anatomy of Job Loss, Methuen and Co. Ltd. London
and NewYork. Massey, D. "The Electrical Engineering and Electronics Industries: Implications of
the Crisis for the Restructuring of Capital and Locational Change" Urbanization and Urban Planning
Capitalist Society, (iinde) M. Dear ve A.j. Scott (der), NewYork Methuen, 1981, ss. 199-230

STANBUL TEKSTL SANAYNDE RETM FAKTRLER

131

isteniyorsa farkl tarihlerde gerekletirilmi en azndan iki ok boyutlu yap


betimlemesine gereksinim duyulacaktr. Ne yazk ki toplumbilimcilerinin sk
bavurduklar fonksiyonel, veya partisyonel nitelikli saysal zmleme aralar
zellikle ok boyutlu niteliksel dnmlerin incelenmesi konusunda ok gelimi
deil. Bu durum karsnda Scott toplumbilimcilerin yararlandklar inceleme
aralarnn duyarlk dzeyini ykseltmeleri, bir baka deyile bu aralar bilemeleri
gerektiini vurguluyor.2 Ancak zmleme aralarnn yeterince gelimi olmamas
bu konuyu inceleyenlerin karsna kan tek sorun deil. Nitekim, retim yaplarnn
ikolu ii ve ikollar aras farkllamas ve bu farkllam retim yaplarnn ayn
mekn paylamalar (superposition), metropol ii retim meknnn yapsna ilikin
grgl zmlemeleri gletirecektir. Bu glklerden belki de en nde geleni farkl
retim yaplarnn meknsal olarak st ste bulunmasnn yaratt parazit (noise)
etkisinin giderilmesidir. Bu ksa ve hi bir anlamda nihai olarak ele alnmamas gereken
n almayla, yerel sanayi retim yaplarnn ok boyutlu betimlemesine ynelik
(kefetmeye dnk) (exploratory) incelemelerimizi bir adm teye gtrmeye al
tk.3
Aadaki yaznn Birinci Blmnde, nerilen zmleme yntemi tantlmakta,
incelenen ikolunun ekonomik ve corafi mekanlardaki temsili resimleri (representation) zerine yklenen bilginin geerlilii tartlmaktadr. nerilen yntem
stanbul tekstil sanayinin byk ve kk lekli kurulularn kapsayan I. ve II.
kmelerinde retim faktrlerinin ekonomik ve corafi meknda dalm ve birbirlerine
oranla konulanma (deployment) biimlerinin zmlenmesinde kullanlmtr. Elde
edilen bulgular 1988 ylnda stanbul sanayi retimini tayan retim yaplarnn iktisadi
ve corafi mekanlardaki rgtlenme biimlerine ilikin ipular salamaktadr. Tekstil
sektrn oluturan kurulularn tm deerlendirmeye alnm olduundan elde
edilen bulgular bu sektrdeki dnmleri izlemeyi amalayan aratrmaclarn ilerde
yararlanabilecekleri faydal bir temel oluturabilir.
Ayn ikolunun ekonomik hem de corafi mekanlardaki temsili resimlerindeki
rntlerin (izlerin) zmlenmesine dayanan bu n aratrmadan elde edilen
bulgular sonu blmnde tartlmaktadr. Bunlardan yola karak sanayi retim
komplekslerinin i yaplarnn lek bamlln ve farkllamasn rneklemeye
altk. Varlan sonulardan belki de en nemlisi, belli bir ikolunda 0-1 deikenleri eklinde betimlenen retim faktrlerinin (kurulu zelliklerinin) ekonomik
mekndaki rnts ile bu rntnn corafi mekndaki izdm arasndaki
2 Scott, A.J., Metropolis; from the Division of Labor to Urban Form, University of California Press,
1988, ss. 231-4.
3 stanbul'da metropol ii sanayi corafyasna ilikin saysal bilgiler iin aadaki yazlar yararl olabilir;
Gven M., "Industrial Geography of Greater stanbul Metropolitan Area; An Exploratory Enquiry",
Trk Sosyal Bilimler Dernei, Ankara 1989,250 sayfa (Yaymlanmam Aratrma Raporu) "General
Industrial Geography of Greater Istanbul Metropolitan Area; an ExpIoratory Study" Development
of Istanbul Metropolitan Area and Low Cost Housing, (iinde) Turkish Social Science Association,
Municipality of Greater Istanbul, IULA-EMME, Istanbul 1992, ss. 112-159.

132

MURAT GVEN

farkllamaya ilikin olanlardr. ok boyutlu ekonomik zellikler mekanndaki


rntleri bunlarn corafi mekndaki karlklar arasnda kurulu leine
baml bir farkllama saptanmtr. Farkllam, uzmanlam retim yaplar
nedeniyle, retim faktrleri arasnda gl birliktelik ilikileri kuramayan kk
lekli kurulular kmesinde bu ilikilerin corafi meknda younlama yoluyla
kurulduu grlmektedir. Bu adan kk ve byk lekli kurulular arasnda
belirgin bir farkllama vardr. Byk lekli kurulular kmesinde retim fak
trlerinin ekonomik mekndaki rntleri ile bunlarn corafi karlklar ince
lendiinde, bu dntrmenin konulanma biiminde dzey farkllklarna, buna
karlk kk lekli kurulular kmesinde ayn dntrmenin niteliksel farklara
yol atn gryoruz.
Kullanlan verilerin yetersizlii ve zaman serilerinin bulunmay bu yaklamn
verimliliini kukusuz olumsuz ynde etkiliyor. Bu nedenle nihai hedefimizi
oluturmasna karn bu almada ele alnan rntlerin deime biimleri
zerinde hi duramadk. Ancak ayn kavramsallatrma dzeyinde ve ayn corafi
bireylerle ilerki tarihlerde gerekletirilecek aratrmalarn, ev mamul corafi
verilerle almaktan kaynaklanan bu eksiklikleri nemli lde giderilebileceini
dnyoruz. Bu tr almalar -uzun erimde- kapitalist retimin yerel koullarda
meknsal rgtlenme biimlerinin zmlenmesinde ou kez toplulatrlm
istatistik veriler ierisinde kaybolan belki de ok nemli niteliksel boyutlarn,
kaydedilmesi ve kavramsallatrlmas konusunda yararl olabilir. retimin iktisadi
ve meknsal rgtlenmesindeki ok boyutlu iliki ve deimelerin ynne ve
dzeyine ilikin yapsal bilgiler, yeniden yaplanma srecinin yerel koullarda
alma biimiyle ilgilenen aratrmaclara ve bu sreleri toplum yararna
ynlendirmek durumunda olan sorumlulara yararl ip ular salayabilir. Paragraf
bitirirken lkemizde sanayi verilerinin toplanmas, toplanan verilerin korunmas,
corafi temelli veri tabanlarnn oluturulmas vb. konularda hatr saylr bir
4
kurumsal reform gerektiini vurgulamak isterim.
I. Yaklama ilikin baz aklayc notlar
Toplumsal yaplar, yapsal zelliklerini koruyarak grgl olarak incelemeyi
amalayan aratrmaclarn amak zorunda olduklar pek ok sorun ve yapmak
zorunda olduklar baz yntembilimsel seimler vardr.5 Bu almada konvan4 Szgelimi, bu almada kullanlan Kapasite Raporlar ktklerindeki her kayt 3 ylda bir 'gn
celletirilmektedir'. Ne var ki bu gncelletirme ilemi eski kaytlarn zerine yazma eklinde
gereklemektedir. Bu arada eski kaytlarn kopyalar alnmamakta olduundan eski gemi yllara
ilikin sanayi bilgileri bir daha elde edilemeyecek biimde tahrip edilmi olmaktadr.
5 Faktr analizi, oklu regresion, saysal teksonomi gibi konvansiyonel zmleme tekniklerinin grgl
yap zmlemelerindeki etkinlii aadaki yazlarda kapsaml biimde deerlendirilmekte ve
eletirilmektedir. Gould, P., "Q-Analysis, or a Language of Structure; An Introduction for Social
Scientists, Geographers and Planners", International Journal of Man-Machine Studies, Vol 13 (1980)

STANBUL TEKSTL SANAYNDE RETM FAKTRLER

133

siyonel zmleme dillerinin dna klarak, endstriyel retimi ekonomik ve


corafi meknlarda tayan iliki yaplarnn zellikleri, (Kapasite Raporlarndaki
deikenlerin izin verdii lde) 0-1 matrisleri zerindeki rntlerin
zmlenmesi yoluyla belirlenmeye allmtr. Bu nedenle yararlanlan yap
kavramsallatrmasnn baz zellikleri zerinde durmak yararl olabilir.
Bu yazda yap kavramyla, birey ve zellik (attribute) kmeleri arasnda kurulan
iliki yaplar kastedilmektedir. Bu yaklam ilevselletiren zmleme dillerinde
iliki yaplar, hipergeometrik kompleksler eklinde temsil edilmektedir. Birey
ve zellik (attribute) kmeleri arasndaki ilikileri betimleyen 0-1 matrisleri,
(incidence matrices) grgl yap zmlemelerinin balang noktasn oluturur.6
Bu dillerin temel amac 0-1 matrislerinin bilgi ieriini aa karmaktr. Johnson,
0-1 matrisleri zerindeki birliktelik ilikilerinin (associative relations) istatistiksel
yntemlerle aa karlmasnn zellie-zel (vertex-specific) yap zmle
melerinin verimliliini arttrabilecek ip ular salayabileceini vurguluyor.7
Dolaysyla bu almann daha kapsaml incelemeler iin bir balang durumunda
olduunu sylemeliyiz.
Aratrmada bireylerin zellik paylarn gsteren nicel veri tablolarndan yola
klyorsa, bunlarn birey ve zellik kmeleri arasnda arlklandrlm iliki
betimlemeleri eklinde ele alnmas ve ayrc parametreler yardmyla (slicing
parameters) 0-1 matrislerine dntrlmesi gereklidir. Bu dntrme ilemi
saysal veri tablosundaki her kolonun ilgili zellik iin belirlenen ayrc parametre
deeri dzeyinde kesilmesiyle (slicing) gerekletirilir. 0-1 matrisinin herhangi
bir kutusunda 1 gstergesi bulunuyorsa, bu, birey ile ilgili zellik arasnda aratrmacnn setii zmleme leinde- kayda deer bir ilikinin bulunduunu
gsterecektir. Tersi geerli ise, yani (herhangi bir kutuda 0 gstergesi bulunuyorsa)
bu, birey ile ilgili zellik arasnda -aratrmacnn setii zmleme lein
de- kayda deer bir ilikinin bulunmay eklinde yorumlanmaktadr. Nicel
(quantitative) veri tablolarn 0-1 matrislerine dntrme ileminde aadaki
noktalar nem kazanmaktadr:
Bu tr zmlemelerde elde edilen sonular, kanlmaz olarak, aratrmacnn
ayrc parametrelere ykledii deerlere bamldr. Dolaysyla ayn veri taban
ss. 169-99. Gould, R, Reflective Distanciation through a Metamethodological Perspective, Environment
and Planning B; Planning and Design, Vol. 10 ss. 381-92. Letting the Data Speak for Themselves,
Annals of the Association of American Geographers, Vol. 71 (1981) No. 2 ss. 166-76.
6 Atkin, R., Mathematical Structure in Human Affairs, (NewYork, N.Y.: Crane Russak and Co., Inc.b,
1974). Multidimensional Man Penguin Books, Harmondsworth, Middx 1981. "A Hard Language for
Soft Sciences," Futures Vol. 10 (1978) pp. 492-99. Beaumont J.R. ve Gatrell C. An Introduction to
Q-Analysis, Concepts and Techniques in Modern Geography Series CATMOG 34 Geo Abstracts Ltd.
Regency House, 34 Duke Street Norwich NR 3AP.
7 Johnson, I., "Q-Analysis; a Theory of Stars", Environment and Planning B, Planning and Design,
Vol. 10 (1983) ss. 457-69. "Expert Q-Analysis", Environment and Planning B, Planning and Design
Vol. 17 (1990) ss. 221-244.

134

MURAT GVEN

zerine farkl ayrc parametreler uygulandnda farkl iliki rntleri (0-1


matrisleri) elde edilebilir. Sonularn lek bamll asndan uygulanan
yntemle konvansiyonel zmleme yaklamlar arasnda nemli bir fark yok
tur.8
Ele alnan zelliklerin ayrdedici olabilmesi iin ayrc parametrelere keyf olarak
yksek (dk) tutulmu deerler yklemekten kanmak gerekir. Yksek tutulmu
parametre deerleri ilikili olduklar zellik asndan tm evreni sfrlayacak, dk
tutulmu ayrc parametreler ise tm evren zerinde yaygn (ubiquitous) iliki
yaratacaklardr. Her iki durumda da, saptanan zellik, tanmlama ilevini yerine
getiremeyecektir. Dolaysyla bu tr zellikler ilevsizdir.9
Bu iki noktaya zen gsterilerek stanbul metropoliten alannda tekstil sek
trnde retim faktrlerinin kurulular arasndaki paylalma kalbn yanstan
nicel veriler 0-1 matrislerine dntrlm, daha sonra bu matrisler zerindeki
iliki rntleri Belirsizlik Katsaylar (Coeffcients of Uncertainty) yardmyla
zmlenmitir.10
Aratrma, stanbul metropoliten alannda, 1988 ylnda Trkiye Odalar ve
Borsalar Birlii'nden elde edilen Kapasite Raporlarnda kaytl, tekstil sektrnde
alan 619 kuruluu kapsamaktadr. Kapasite Raporu kaytlarnda kurulularn
adreslerine, alan saylarna, mekn kullanmna, ve sermaye bileimine ilikin
saysal bilgiler vardr. Bu zellikler, istihdam yaps, alan kullanm, sermaye bileimi
balklar altnda toplanabilir. stihdam yaps, kurululardaki Mhendis 11 , Tek
nisyen, Usta, i, dari Personel saylar ile, Mekn Kullanm, kurulularn Ak
ve Kapal Alan byklklerini (m2), sermaye bileimi de Tanmaz, Makina, Dner
ve Dier Sabit Sermaye gibi zelliklerle tanmlanmaktadr.
Bu zellikler sektr iinde eit dalm olsayd her kurulua decek payn
1/619 dzeyinde olaca aktr. Bu deer, ayrc parametre vektrn oluturan
elemanlara yklenerek kurulu temelli saysal Kapasite Raporlar 0-1 matrisine
dntrlmtr. Bu dntrme ileminde herhangi bir kuruluun zellik pay
1/619 deerinin zerinde ise ilgili kutuya 1, aksi durumlarda 0 gstergesi ilenmi
tir.
8 Harvey, D., Explanation in Geography, E. Arnold, Londra 1969, ss. 481-486.
9 Bu konuda aadaki kaynakta ayrntl biimde tartlmaktadr. Gaspar, J., ve Gould, P., "The Cova
da Beira: An Applied Structural Analysis of Agriculture and Communication", Space and Time in
Geography: Essays Dedicated to Thorsten Hgerstrand, iinde, A. Pred (der) (CWK Gleerup Lund:
Studies in Geography Ser, B. Human Geography No. 48, (1981) ss. 183-214.
10 Asimetrik Belirsizlik Katsaylar, bilgi kuramna dayal olarak gelitirilmi yntembilimsel gs
tergelerdir. Bu katsaylarn hesaplanmasnda kullanlan formller ve aydnlatc rnekler iin SPSS
paket programnn el kitabndan yararlanlabilir.
11 Aratrmada kullanlan zellik isimlerini, isimlerden ayrabilmek amacyla zellik isimlerine gnderme
yapmak gerektiinde bunlarn ilk harflerini byk harflerle gsterdik. (Mhendis veya Makina
Sermayesi gibi). Bu notasyonla, metnin 'mhendis adl deiken' gibi okumay zorlatran cm
leciklerle uzamasn engellemeye altk.

STANBUL TEKSTL SANAYNDE RETM FAKTRLER

135

stanbul metropoliten alannda tekstil ikolu GATT snflandrma ltleri


uyarnca, plik Hazrlama, Eirme, Dokuma ve plik, ve Dokunmu rne uy
gulanan eitli Bitim lemlerinden en az birini gerekletiren kurulularn t
mn kapsayacak ekilde tanmlanmtr. Daha sonra, yukarda sralanan 11
zelliin herbiri iin sektr ortalamalar hesaplanm ve bu deerlere 11 elemanl bir ayrc parametre vektr oluturulmutur. Bilgisayar yardmyla bu
vektr llx619'lik nicel veri tablosuna uygulanarak ayn boyutlarda bir 0-1 mat
risi (incidence matrix) elde edilmitir.
II. stanbul Tekstil Sanayinin retim faktrlerinin ekonomik meknda
oluturduu rntlere ilikin baz deerlendirmeler
Bu matris, ele alnan zelliklerin (retim faktrlerinin) stanbul tekstil sektrn
oluturan kurulular arasnda dalm kalbn ok boyutlu ve soyut biimde be
timlemektedir. Szgelimi bu dntrme ileminden sonra, sektr ortalamasnn
zerinde mhendis, usta, ii, altrp, kapal-ak alan kullanan, tanmaz ser
maye sahibi olan, buna karlk makine, dner ve dier sabit sermaye bykl,
teknisyen, idari personel saylarnda sektr ortalamasnn altnda kalan bir kurulu,
aadaki 0-1 vektryle betimlenecektir.
stihdamn Yaps
Mhendis

Teknisyen

Usta

dareci

Mekn Kullanm
Ak Alan Bykl (m2)

Kapal Alan Bykl (m2)

1
Sermaye Byklkleri

Tanmaz
Sermaye

Makine
Sermayesi

Dner
Sermaye

Dier Sabit
Sermaye

Elde edilen 0-1 vektrnn baz ilgin zellikleri var. yle ki bu vektr ince
lediimizde zellik iftlerinin bazlarn birliktelik ilikisi ierisinde, bazlarnn da
birarada bulunmama ilikisi iinde gryoruz. Mhendis zellii ieren bir vek
trde (M2-M/2) anlaml zellik ifti oluturulabilecine gznne alrsak, rneimizdeki basit vektrn bile nemli sayda iliki iareti ierdiini syleyebiliriz.
ki zelliin yukardaki rnekteki gstergeleri ayn ise bu iftin bir (olumlu) birlik
telik ilikisi, (associative relation) ayr ise olumsuz birliktelik ilikisi yanstt d
nlebilir. Olumlu birliktelik ilikileri (+), olumsuz birliktelik ilikiler de (-) eklinde

MURAT GVEN

136

Mhendis
Teknisyen
Usta
i

Mhendis

Tekn.

Usta

dareci

Ak Al.

(-)

(-)

(-)

(-)

(-)

(-)

(-)

(-)

(-)

'

(-)

(-)

idareci
Ak Alan
Bykl
Kapal Alan
Bykl
Tanmaz
Sermaye
Makine
Sermayesi
Dner
Sermaye

Kap. Al. Tanmaz S. Makin. Ser. Dner Ser. D. Sabit Ser;


+

+
'

(-)

(-)
+
(-)
(-)
(-)

(-)
+
(-)
(-)
(-) + + +

(-)

(-)

(-)

(-)

(-)

(-)

'

(-)

(-)

(-)

Dier Sabit
Sermaye

(-): olumsuz birliktelik ilikileri (dissociative relations),


+: olumlu birliktelik ilikileri (associative relations)
*: bilgi ierii olmayan (trival) ilikilere iaret etmektedir.

iaretlenirse, rnek 0-1 vektrnn bilgi ierii, aadaki yarm matristeki kalp
uyarnca zetlenebilir.
Bu matristeki bilgi sinyalleri ok saydadr ve farkllamtr. Bu ise ayrc
parametre uygulamasnn yol at bilgi (nans) kaybna ramen, kuruluu
betimleyen 0-1 vektrnn toplumbilimcilerin ilgilenebilecekleri trden pek
ok bilgi ierdiini gsteriyor. Ayrc parametre uygulamasyla elde edilen 0-1
matrisinin aadaki zellikleri zerinde durmak yararl olacaktr.
ncelenen 619 kuruluun yardan fazlasnn (% 61) ele alnan 11 zelliin hi
birinde kayda deer bir pay sahibi olmadn gryoruz. Yani, ikolu ortalamalar
dzeyinde ayrtrldnda, retim yapan kurulularn % 61'inin, oluumuna hi
bir biimde katkda bulunmadklar bir 0-1 matrisi elde edilmektedir.
Ayn eleme ilemi, ilk aamada kapsam d kalan 378 kurulu iin belirlenen
kme ortalamalaryla tekrar edildiinde 122 kuruluun (% 32) nc kmeye
dt grlmektedir. Ayn ayrtrma nc, drdnc... kme zerinde
gerekletirilerek, stanbul tekstil ikolunun nc, drdnc belki de beinci
kmelerinin hangi kurululardan olutuu belirlenebilir.
Bu altrmada ilk iki kmeyi oluturan 497 kuruluun zellik toplamlarnn
(grand totals) ok nemli blmne sahip olmalar ve kmeler aras arpc
kontrast gznne alnarak ikinci kmenin altndaki kmeler inceleme kapsam
dnda braklmtr.
Tablo l'deki dalmdan da izlenebilecei gibi, I. kme, ele alnan zelliklerin
tmnde en byk paya sahiptir. Dier taraftan, I. ve II. kmenin faktr paylan

STANBUL TEKSTL SANAYNDE RETM FAKTRLER

137

arasndaki kontrast, kurulu bana alan says, alan bana toplam sermaye
miktar ve kurulu bana sermaye gibi allm saysal gstergelerle betimlenebilir.
Nitekim bu gstergelerin ikinci kmede aldklar deerler, birinci kmedeki
karlklardan srasyla 8.5, 3.7, ve 31.5 kat daha dktr.
Dier taraftan, I. kmede kurulu bana den ak ve kapal alan byklkleriyle bunlarn ikinci kmedeki karlklar arasndaki farkllk srasyla l'e
40 ve l'e 9.5 dzeyindedir. zellikleri teker teker karlatrdmzda, iki kmedeki
faktr younluklar arasndaki farkllamay ok daha arpc biimde izleyebi
liyoruz.
TABLO 1
retim Faktrlerinin (zelliklerin) kmeleraras dalm

ALIANLAR
Kme.

Kur.Say.

Mhen.

Tekn.

241

436

(48,4)

(100)

256

(51,6)

(0,0)

497

436

II

Toplam

MEKN

SERMAYE

Usta

dari

Ak A. Kap. A.

Tanm.S.

679

2377

31773

3086

248,9

19,1

(94,2)

(94,2)

(88,6)

(88,6)

(97,5) (90,0)

(98,0)

42

290

4078

407

6,5

13,7

0,4

(5,8)

(10,9)

(11,4)

(11,4)

(2,5)

(10,0)

(02,0)

721

2677

35852

3493

255,4

137,4

19,5

123,7

Mak. S.

Dner S.

Di.

86,7

115

7,6

(96,0)

(97,3)

(95,5)

3,7

3,2

,4

(4,0)

(3,0)

(4,5)

90,4

118,2

8,0

Dier: Kuruluun sahip olduu ve Makina ve Tanmaz Sermaye kategorisi ierisinde ele alnamayacak dier Sabit Sermaye deerini
gstermektedir.

Bunlar arasnda endstri sosyologlarnn ilgisini ekebilecek farkllklar da


var. Szgelimi stanbul tekstil sektrnde alan toplam 436 mhendisin t
mnn I. kmede altn gryoruz. Bu bulgu istihdam yaplarnn farkl
lamasna iaret eden bu bulgunun ak yntembilimsel avantajlar var.
Szgelimi stanbul tekstil sanayinde bir kuruluta Mhendis istihdam edilip
edilmediine bakarak kk ve byk kurulularn oluturduu kmeleri kolayca
belirleyebiliriz.
Mhendisler kategorisi dnda, ayrc yetenei en yksek zellik Tanmaz
Sermaye bykldr. I. kmede Tanmaz Sermaye ortalamas, II. kme
ortalamasndan 50 kat daha yksektir. Bu byk kontrastn ikinci kmedeki
kurulularn byk ounluunun kirac konumunda oluundan kaynakland
saptanmtr, (tanmaz sermaye=0).
Bu da, stanbul genel sanayi corafyasna ilikin incelememizde kk ve
byk lekli kurulular kmelerini ayrdetme yeteneinin yksek olduunu
saptadmz kiraclk deikeninin tekstil sektrnde de geerli olduunu

138

MURAT GVEN

gsteriyor.12
Kmeler aras kontrastn dzeyini gz nne alarak I. kmenin tekstil ikolunun
greli olarak byk lekli kurululardan, II. kmenin ise kk lekli kuru
lulardan olutuunu syleyebiliriz.
Ancak kmeler aras farkllk yukarda tartlan nicel farkllklardan ibaret deil.
Yer darl nedeniyle burada veremediimiz 0-1 matrisleri iki renkli izelgelere
dntrlp incelendiinde, saysal gstergelere yansmayan, nemli niteliksel
farklar grlyor. yle ki, I. kme iin elde edilen 0-1 matrisi incelendiinde,
43 kuruluun -eitli kombinasyonlarda- 5 ve daha fazla zellikte genel ikolu
ortalamasnn zerinde bir pay sahibi olduu; buna karlk, II. kategoride yalnzca
bir kuruluun bulunduu, onun da sadece 8 zellikle tanmland grlyor.
Dier bir deyile zelliklerin kmeler aras dalm kalplar farkl niteliktedir. I.
kme rnts greli olarak kuvvetli bir merkez ve greli olarak az sayda evresel
bireyden (simpleks) oluurken, II. kme rnts zayf bir merkez, ve ok sayda
farkllam evresel simpleks (peripheral -low dimensional- simplices)) ier
mektedir. Ancak kurulular betimleyen 0-1 vektrlerinin yan yana gelerek
oluturduu rntlerin ve bu rntler arasndaki benzerlik ve farkllklarn plak
gzle saptanmas zor hatta olanakszdr. Bu nedenle bu rntlerin okunmasnda
baz basit istatistiksel aralardan yararlanlmtr.
Daha nce yaplan bir altrmada bu amala Gamma (Yule's Q ve Asimetrik
Belirsizlik Katsaylar ABK (Uncertainty Coeffcients) gstergelerinden yararla
nlmt.13 Bu yazda Asimetrik Belirsizlik Katsaylarna dayanan bir deerlendirme
sunulmaktadr. Asimetrik Belirsizlik Katsaylar, apraz tabloya alnm 0-1 deiken
(zellik) iftlerinde deikenlerin birbirleri zerindeki yordama glerini lmekte
kullanlmaktadr. Hesaplamalarda deikenler srayla yordayc (bamsz) dieri
yordanan deiken olarak ele alnr. AB Katsays yordayc deikenin yordanan
(deiken) zerindeki belirsizlii yzde ka orannda azalttn gsterir. Dolaysyla
Asimetrik Belirsizlik Katsaylar (ABK) 0.0 ile 1.00 kapal aralnda deerler alrlar.
ABK deeri 0 ise, yordayc deikenin yordanan zerindeki belirsizlik dzeyini
hi azaltmad, ABK deeri 1.00 ise yordayc deikenin yordanan deiken
zerindeki belirsizlii tam olarak ortadan kaldrd sonucuna varlmaktadr. Dier
bir deyile, yordayc zelliin dalm hakknda bilgi sahibi olmak, yordanan
deikenin dalmn tam olarak kestirme olanan salamaktadr. 0-1 deikenleri
kullanldnda yksek ABK deerlerinin elde edilebilmesi, deikenler arasnda
12 stanbul metropoliten alannda kirac ve mal sahibi (kirac durumunda olmayan) sanayi kuru
lularnn retim faktrleri arasndaki farklara ilikin saysal veriler iin aadaki yazya bavu
rulabilir. Gven, M., "General Industrial Geography of Greater Istanbul Metropolitan Area; an
Exploratory Study" Development of Istanbul Metropolitan Area and Low Cost Housing, (iinde)
Turkish Social Science Association, Municipality of Greater Istanbul, IVLA-EMME, Istanbul 1992,
ss. 112-159.
13 Gven, M., Introduction to Structural Landscape Analysis; Overviews on the Industrial Landscapes
of Greater Istanbul, (Yaymlanmam Doktora Tezi) ODT Mimarlk Fakltesi Ankara, 1991.

STANBUL TEKSTL SANAYNDE RETM FAKTRLER

139

kuvvetli bir birliktelik ilikisinin (associative relation) varlna baldr. zellik


iftleri 0-1 matrisi zerinde ayn birey zerinde birlikte bulunma (co-presence)
ve/veya birlikte bulunmama (co-absence) eilimi gsteriyorlarsa yksek, belirgin
bir birliktelik ilikisi ierisinde bulunmuyorlarsa dk ABK deerleri elde edi
lecektir. Bu yntembilimsel zellikleri nedeniyle ABK'lar 0-1 matrislerindeki
rntlerin zmlenmesinde kullanabiliriz. I. ve II. kmeler arasnda iki retim
faktr (rnein i ve Makina Sermayesi) benzer bir kalp uyarnca dalmlarsa,
benzer ABK deerleri elde etmemiz gerekir. Tersine, I. ve II. kmelerde zellik
iftlerinin birliktelik ilikilerini farkllamsa, bu durum kendini ABK deerlerinin
farkllamas yoluyla belli edecektir. Dolaysyla tekstil endstrisinin I. ve II.
kmelerinde eitli zellik iftleri iin hesaplanacak ABK'larn farkllama dzeyi,
retim faktrlerinin birarada bulunma eilimlerinin farkllamasn yanstacak
tr.
retim faktrlerinin I. ve II. kmelerdeki dalm rntsnn farkllama
dzeyini saptamak amacyla, I. ve II. kmeler iin oluturulan 0-1 matrisleri
bilgisayara yklenmi ve oluturulmas olanakl tm zellik iftleri iin Asimetrik
Belirsizlik Katsaylar hesaplatlmtr. Bu altrmadan elde edilen sonular Tablo
3 ve Tablo 4'de sunulmaktadr. Bu tablolarn okunmasn kolaylatrmak amacyla
zerlerinde belli blgeler tanmlanmtr. zellikler Tablo 2'de gsterildii biimde
sralanmsa, elemanlar ABK'lardan oluan bir kare matris zerinde 9 blge
tanmlanabilir. TABLO 2
Elemanlar asimetrik belirsizlik katsaylarndan oluan matris rnei
Yordanan zellikler

Yordayc
zellikler

Mhendis.

Tekn.

Usta

dareci

Ak Alan

Kap. Alan

Tanmaz S. Mak. S. Dn. S. Di. Sab. Ser.

Mhendis
Teknisyen
Usta
i
dareci

Birinci Blge

kinci Blge

nc Blge

Drdnc Blge

Beinci Blge

Altnc Blge

Ak Alan By.
Kap. Alan By.

Tanmaz S
Makine Ser.
Dner Ser.
Di. Sabit S.

140

MURAT GVEN

Tablo 2'nin birinci blgesindeki ABK deerleri, istihdam kategorilerinin birbirleri


zerindeki yordama glerini, ikinci blgede yer alan ABK deerleri ayn kate
gorilerin Ak ve Kapal alan zerindeki yordama glerini, nc blgedeki
ABK deerleri, istihdam kategorilerinin eitli sermaye kategorileri zerindeki
yordama glerini gsterecektir. Drdnc blgede, Ak ve Kapal alanlarn
istihdam kategorileri zerindeki, yedinci blgedeki ABK deerleri de sermaye
kategorilerinin istihdam kategorileri zerindeki aklayc glerini gsterecektir.
Bu ksa aklamadan yola karak Tablo 3 ve Tablo 4 arasndaki farkllklar yo
rumlamak olduka zordur.
Gerekten de Tablo 3 ve Tablo 4'de verilen ABK matrislerinin yaplar arasndaki
temel farkll saptayabilmek iin konunun uzman olmak gerekli deildir. Nitekim,
stanbul tekstil sanayinin II. kmesini oluturan kurulularn ekonomik meknda
braktklar izler incelendiinde, hi bir zelliin bir dieri zerindeki belirsizlii
kayda deer biimde azaltamad grlyor. Bu bulgu, kukusuz, II. kmenin
az sayda ok boyutlu kuruluun oluturduu 'zayf bir merkeze, buna karlk
ok sayda ve farkllam zelliklerle tanmlanm zengin bir 'evre'ye sahip
oluundan kaynaklanyor. Bu durumda hi bir zellik bir dieri ile olumlu birliktelik
ilikisi (associative relation) kuramamakta, dolaysyla, zelliklerin yordama
(belirsizlik dzeyini azaltma yetenekleri) ihmal edilecek dzeyde dk k
maktadr.
Dier bir deyile, II. kmede retim faktrlerinin kurululararas dalm
rnts ylesine farkllamtr ki, herhangi bir zellie ilikin bilgiden yola karak
dier hi bir zellik kestirilememektedir. Bu saptama, kk lekli kurulular
kmesinin ekonomik mekndaki yaplanma biiminin nemli bir zelliine k
tutmaktadr. Buna karlk, Tablo 3'de verilen ABK deerlerinin dalm ince
lendiinde ncelikle iki nokta dikkat ekmektedir.
lk olarak byk lekli kurulular kapsayan I. kmede, zelliklerin yordama
yetenekleri, II. kmede hesaplanan karlklarndan ok daha yksektir. Bu, I.
kmenin ok sayda kuruluun oluturduu kuvvetli bir 'merkez' ve -II. kmedeki
dalma oranla- az sayda evresel kurulu iermesinin bir sonucudur. lek
bydke kuruluun birden fazla zellikle ne kma (tebarz etme) eilimi
artmakta, bu da zelliklerin kendi aralarnda greli olarak yksek birliktelik ilikileri
. kurabilmelerine, dolaysyla da yordama yeteneklerinin ykselmesine yol a
maktadr.
zelliklerin yordama yeteneklerinin belirgin biimde farkllam oluu Tablo
3'deki ABK'lar matrisinin ikinci nemli zelliidir. Bu zellik, Tablo 3'deki gsterge
dalmnn belki de en nemli zelliidir. Tablo 3'de verilen deerler yukardan
aa dokunduunda, zelliklerin hibirinin Mhendis ve Teknisyen kategorileri
zerindeki belirsizlii azaltmakta baarl olmadklarn gryoruz. Buna karlk,
iler tek balarna ustalar kategorisi zerindeki belirsizlii % 18 azalmakta
dr.

STANBUL TEKSTL SANAYNDE RETM FAKTRLER

141

TABLO 3
stanbul Tekstil Sanayinin I. kmesini oluturan kurulular iin
hesaplanm asimetrik belirsizlik katsaylar matrisi
Yordanan

zellikler

Yordayc
zellikler

Mh.

Tekn.

Usta

Mhendis

,03

,04

,08

,07

,04

,07

,04

,06

,04

,04

Teknisyen

,03

,05

,05

,05

,01

,03

,05

,08

,07

,03

Usta

,04

,05

,18

,10

,02

,06

,07

,19

,18

,09

,07

,05

,18

,22

,10

,20

,09

,21

,20

,15

dareci

,07

,05

,10

,22

,04

,10

,04

,07

,16

,04

Ak Alan B

,03

,01

,02

,10

,03

,19

,17

,27

,11

,15

Kapal A. B.

,07

,03

,06

,21

,09

,20

,19

,30

,17

,14

Tanm.S.

,04

,05

,08

,09

,04

,16

,17.

,31

,22

,28

Makine S.

,05

,06

,16

,18

,06

,24

,26

,30

,23

,30

Dner S.

,04

,06

,15

,17

,13

,10

,14

,21

,22

,32

Di. Sabit S

,04

,03

,09

,14

,04

,14

,13

,28

,32

,35

dareci

A. Alan

Kap. Alan

Tanmaz S.

Makin Ser.

Dner Ser.

D. Sabit S.

TABLO 4
stanbul Tekstil Sanayinin I. kmesini oluturan
kurulular iin hesaplanm asimetrik belirsizlik katsaylar matrisi
Yordanan
Yordayc
zellikler

Mh.

Mhendis

zellikler

Usta

dareci

A. Alan

Kap. Alan

Tanmaz S.

Makin Ser.

Dner Ser.

D. Sabit S.

,03

,01

,01

,01

,01

,00

,00

,00

,00

Usta

,03

,07

,07

,00

,00

,01

,00

,00

,00

,01

,08

,05

,00

,03

,00

,01

,01

,01

,00

,00

,02

,00

Teknisyen

Tekn.

dareci

,01

,08

,05

,00

,02

Ak Alan B.

,01

,00

,00

,00

,05

,00

,00

,00

,01

Kap. Alan B.

,01

,00

,03

,02

,05

,00

,01

,01

,00

Tanm.S.

,00

,01

,00

,00

,00

,00

,00

,00

,00

Makine Ser.

,00

,00

,00

,00

,01

,00

,00

,02

,04

Dner Se.

,00

,00

,01

,02

,00

,01

,00

,02

,02

Di. Sabit S.

,00

.00

,01

,00

,00

,00

,00

,00

,00

Tablo 3 ve 4 iin Kaynak: TOBB'nin Kapasite Raporu 1988 verileri kullanlarak hesaplanmtr.

142

MURAT GVEN

dari Personel ve Ak Alan, i dalmna ilikin belirsizlii srasyla % 22 ve


% 21 azaltmaktadrlar. dari Personelin en nde gelen yordaycs idir. Dier
taraftan Ak ve Kapal Alann en baarl yordayc deikeninin Makina Sermayesi
olduunu gryoruz.
Sanayi corafyaclarna hi de artc gelmeyecek bu ilgin sonu, byk lekli
kurulular kapsayan I. kmede, Makina Sermayesinin Ak ve Kapal Alanla olumlu
birliktelik ilikisi iinde bulunduuna iaret ediyor. Son olarak, sermayenin her
alt balnn dierlerinin en baarl yordaycs konumunda bulunduunu g
ryoruz.
Bu arada Ak ve Kapal Alan kategorilerinin kuvvetli birliktelik ilikisi ierisinde
bulunduklar Makine Sermayesinin en baarl yordayclar arasnda bulun
duklarn not etmeliyiz.
Bu altrmada yararlandmz Kapasite Raporu kaytlarndaki bilgilerin
kapsaml bir deerlendirme iin yetersiz kald aktr. Ne var ki bu bulgulardan
yola karak retiminin temel faktrnn ekonomik meknda birbirlerine oranla
konulanma (deployment) biiminde kurulu leine bal nemli niteliksel
farklardan sz edebiliriz.
Bu bulgular, tekstil sektrnn byk ve kk lekli kurulularnda retim
srecinin farkl yaplar zerinde tandn (cereyan ettiini) gsteriyor. Bu noktada
hakl olarak hi bir zelliin dier zellikler zerinde belirgin bir yordama ye
teneinin bulunmad II. kmedeki retim rgtlenmesinin nasl bir rgtlenme
olduu sorulabilir.
Tekstil sektrnn II. kmesinde, retim faktrlerinin meknsal dalm kalplar
zerindeki zmlemelerin bu sorunun yantlanmasn kolaylatran ipular
saladn dnyoruz. kinci Blmde bu konu zerinde daha ayrntl biimde
duracaz.
II. stanbul Tekstil Sanayinin I. ve II. kmelerinde retim faktrlerinin
meknsal konulanma biimlerin farkllamas zerine notlar
Sanayi kurulularnn meknsal adan belirgin (distinct) bireyler oluunu g
znne alan bir aratrmac, ekonomik mekndaki rntlere ilikin bulgularn
meknsal zmlemelerde aynen geerli olabileceini dnebilir. Ancak bu,
-zellikle metropol ii dalmlar sz konusu olduunda- retim faktrlerinin
corafi konulanma biimine k tutmayan, ve meknsal dalmlarla ilgilenen
aratrmaclarn byk bir olaslkla ar basitletirme eklinde niteleyecekleri
bir yaklam olacaktr. Bu yaklam benimsendiinde sanayi kurulularn bir
birinden ayran uzakln (komuluk ilikilerinin) az veya ok oluunun hi bir
nemi kalmaz.
Oysa gzard edilen yaknlk / uzaklk (komuluk) boyutu, metropol ii sanayi
rgtlenmesinin temel deikenlerinden birisidir. 80'li yllarda gelitirilmi

STANBUL TEKSTL SANAYNDE RETM FAKTRLER

143

metropol ii sanayi yer seim kuramnda 14 retim yaplar itibaryla birbirini


tamamlayan kurulularn birbirlerine yakn yer seme gereksinimi zerinde nemle
durulmaktadr. Bu kurama gre, retim srecinin tm aamalarn kurulu iinde
gerekletiren, d balantlar kestirilebilir ve dzenli olan entegre kurulularn,
birbirlerine, pazara veya hammadde kaynaklarna yakn yer seme eilimleri zayf;
retim srecinin belli aamalarnda uzmanlam sk ve dzensiz d balantlarla
alan kk lekli kurulularn birbirlerine yakn yer seme eilimleri gldr.
Dolaysyla, kurulularn birbirlerine uzaklklar, retim zinciri kavramyla ilikilendirilerek sanayilerin metropol ii dalm rntleri arasndaki farkllk ve
benzerliklerin aklanmasnda kullanlmaktadr. Bu kuramsal erevenin iaret
ettii ilikiler grgl almalarda deiik biimde incelenebilir. Birincisinde sanayi
kurulular iki boyutlu meknda birer nokta eklinde tanmlanarak, younlama,
retim yaps ve dar i verme arasndaki balantlar regresyon denklemleriyle
betimlenmektedir.15 Bu yaklamda gereksinim duyulan veriler u anda Trkiye'de
bulunmamaktadr. Ne var ki bir miktar corafi ayrnt kayb aratrmac iin hayati
nemde deilse, -veya aratrmann lei buna izin veriyorsa-, corafi birey yer
eklinde tanmlanarak, retim faktrlerinin corafi meknda kurduklar birliktelik
ilikilerine ilikin ip ular elde edilebilir. Bu almada ikinci bir yol izlenmitir.
Aratrma birimi olarak stanbul metropoliten alannn mahalleleri alnmtr.
ncelenen deikenler ayn kalmakta ancak bunlar, nceki altrmada olduu
gibi, sanayi kurulularn deil yerleri (mahalleleri) tanmlamakta kullanlmaktadr.
Ancak bu dntrmede 1. Blmde sralananlara ek olarak, her mahalledeki
kurulu saysn gsteren yeni bir deiken elde edildiini vurgulamalyz.
Kurulu temelli sanayi verilerini alansal toplamlara (areal aggregates) d
ntrmek iin her kurulua bir yer kodu vermek ve ayn yer koduna sahip ku
rulularn paylarn yer kodlar itibaryla toplamak yeterlidir. Bu amala kullanlan
yazlmlarn yap ve zellikleri nceki almalarmzda aklanmt.
Bu yntemle elde edilen saysal corafi tablolar, tpk corafi temeli olmayan
benzerleri gibi 0-1 matrislerine dntrlebilir. Bu ilemde ayrc parametreler,
"retim faktrleri mahalleler arasnda eit dalm olsayd mahalle bana decek
pay" eklinde tanmlanmtr. Szgelimi sanayi kurulularnn 20 mahalleye
14 Metropol ii sanayi yerseim kuramna ilikin daha ayrntl bilgi iin aadaki kaynaklara ba
vurulabilir. Scort, A.J., Metropolis; from the Division of Labor to Urban Form, University of California
Press, 1988. "Industrial Organization and the logic of intra-metropolitan location I; theoretical
considerations". Economic Geography 1983 Vol 59, 233-250. "Production System Dynamics and
Metropolitan Development", Annals of the Association of American Geographers, Vol 72 (1982)
ss. 185-200.
15 Bu konudaki grgl almalarda uygulanan yntem ve yaklamlar iin aadaki kaynaklara
baklabilir: Scott, A.J., "Industrial Organization and the logic of intra-metropolitan location II; a
case Study of the printed circuits industry in the Los Angeles Region", Economic Geography 1983
Vol. 59, ss. 343-367. "Industrial Organization and the logic of intra-metropolitan location III; a case
study of the omen's dress industry in the Los Angeles Region". Economic Geography, 1984 Vol. 60,
ss. 3-27.

144

MURAT GVEN

daldklar saptanmsa ayrc parametrelere 1/20=.05 deeri yklenecektir. Elde


edilen corafi 0-1 matrisleri bilgisayara yklenerek -1. Blmde zetlenen altirmada olduu gibi- oluturulmas olanakl tm corafi zellik iftleri iin Asimetrik
Belirsizlik Katsaylar hesaplatlmtr. Elde edilen corafi Asimetrik Belirsizlik
Katsaylar, ekonomik zmlemelerde kullanlan Tablo 3 ve Tablo 4 ile ayn yapda
hazrlanm olan Tablo 5 ve Tablo 6'da sunulmaktadr. Tablo 3-4 ile Tablo 5-6
arasndaki en nemli fark, sonuncu tablolarda Kurulu Says ile dier zellik
arasndaki Asimetrik Belirsizlik Katsaylarna yer verilmesidir. Tablo 5 ve Tablo
6'y Kurulu Says ile dier zellikler arasndaki ABK deerleri asndan kar
latrdmzda, sz konusu zelliin I. ve II. kmelerde birbirine taban tabana
zt yordama yetenekleriyle donanm olduunu gryoruz. Nitekim II. kmede
Kurulu Says be farkl zelliin (i-dari Personel, Kapal Alan Bykl,
Tanmaz Sermaye, Dier Sabit Sermaye) en baarl, iki zelliin de (Usta, Makina,
Sermayesi, Dner Sermaye) ikinci en baarl yordaycsdr. Oysa ayn deikenin
(Kurulu Says) I. kmedeki yordama yetenei (II. kmede gzlenen durumun
tam tersine) ok zayftr. (Tablo 5 ve Tablo 6'da ilgili sra ve kolonlar karlatr
nz.)
TABLO 5
stanbul Tekstil Sanayinin I. kmesini oluturan meknsal dalm
rnts zerinden hesaplanm asimetrik belirsizlik katsaylar matrisi
Yordanan zellikler
Yordayc
zellikler

Kurulu S.

Mh.

Tekn.

Usta

,00

,01

,09

,14

Mhendis

,00

,18

,33

Teknisyen

,01

,18

Usta

,09

,33

,14

,20

Kurulu Say.

dareci

Ak. A.

Kap. A.

Tanm. S.

Ma. S.

Dn. S.

Di.S.

,11

,02

,14

,03

,01

,20

,01

,19

,31

,16

,19

,19

,09

,29

,07

,12

,18

,14

,15

,18

,16

,07

,18

,05

,12

,53

,38

,22

,39

,21

,17

,29

,09

,18

,54

,48

,14

,27

,15

,12

,23

,09
,09

dareci

,11

,32

,14

,38

,47

,19

,23

,22

,11

,32

Ak A. By.

,02

,16

,15

,22

,14

,20

,22

,27

,14

,26

,11

Kapal A. By.

,14

,20

,18

,39

,27

,23

,22

,34

,19

,23

,09

Tanm.S.

,03

,19

,16

,21

,14

,22

,26

,33

,61

,52

,38

Makine S.

,01

,09

,07

,17

,11

,11

,14

,19

,60

,57

,61

Dner S.

,17

,24

,15

,24

,19

,26

,21

,19

,44

49

,35

Di. Sabit S.

,01

,06

,05

,13

,09

,09

,11

,09

,37

,60

,40

Kaynak: Mahalle dzeyinde kodlanm 1988 TOBB Kapasite Raporu kt kullanlarak oluturulan
0-1 matrisleri zerinden hesaplanmtr.

STANBUL TEKSTL SANAYNDE RETM FAKTRLER

145

TABLO 6
stanbul Tekstil Sanayinin II. Kmesini oluturan meknsal dalm
rnts zerinden hesaplanm asimetrik belirsizlik katsaylar matrisi
Yordanan zellikler
Yordayc
zellikler

Kurulu S.

Mh.

Tekn.

Usta

dareci

Ak A.

Kapal A.

Tanm. S.

Makine. S.

Dner. S.

,05

,11

,46

,37

,14

,28

,21

,18

,19

,28

Dier.S.

Kurulu Say.

Mhendis

Teknisyen

,05

,00

,02

,03

,01

,07

,00

,05

,01

,00

Usta

,11

,02

,29

,13

,02

,06

,07

,19

,18

,09

,45

,02

,27

,30

,11

,24

,06

,11 .

,21

,19

,05

,10

,22

,04

,10

,04

,07

,16

,04

dareci

Ak A. By.

,14

,01

,02

,11

,17

,17

,05

,01

,08

,04

Kapal A. By.

,28

,07

,05

,25

,13

,17

,11

,22

,14

,17

Tanm.Ser.

,20

,00

,01

,05

,03

,04

,10

,02

.02

,10

Makine Ser.

,18

,05

,01

,11

,09

,01

,22

,03

,11

,13

Dner Ser.

,19

,01

,03

,22

,16

,08

,15

,02

,11

,15

Di. Sabit S.

,28

,00

,03

,19

,22

,04

,17

,11

,13

,14

Kaynak: Mahalle dzeyinde kodlanm 1988 TOBB Kapasite Raporu kt kullanlarak oluturulan
0-1 matrisleri zerinden hesaplanmtr.

Kurulu Says, I. kmede, 11 zelliin 7'sinin en baarsz, kalan 4 zelliin


de ikinci en baarsz yordayc deikenidir. Kurulu zelliklerine ilikin saysal
verilerin alansal toplamlara dntrlmesiyle elde edilen tek nemli sonu,
younlamay yanstan Kurulu Says zelliinin yordama yeteneklerinin fark
llamasna ilikin deil. Kk sanayi kurulularn kapsayan II. kmede bu
dntrmenin, hi bir deikenin dier hi bir deikeni yordayamad bir
rntden, ok daha belirgin birliktelik ilikilerine sahip yeni bir dalm rntsne geilmesini saladn gryoruz. stanbul tekstil sanayinin II. kmesini
oluturan kurulularn ekonomik mekndaki rntlerini betimleyen matrisle
(Tablo 4) ayn kmenin corafi meknda yaratt rnty betimleyen matris
arasnda ok nemli farklar var. Bu arada sanayi kurulularnn meknsal yo
unlamasn betimleyen Kurulu says zellii, bu corafi rntnn anahtar
deikeni olarak ortaya kyor. Buna karlk Scott'un metropol ii sanayi yerseim
kuramnn iaret ettii gibi, ayn anahtar deikenin (Kurulu Says) I. kmedeki
kurululara ait zelliklerin yaratt ok boyutlu corafi rntnn zmlen
mesinde hi de etkin bir ilevi bulunmuyor. Dier bir deyile, ekonomik mekndaki
rnty zmlediimizde grdmz gibi, retim faktrleri gl birliktelik

146

MURAT GVEN

ilikisi iinde bulunmayan uzmanlam kk reticiler, meknda younlama


yoluyla -Scott'un ufuk ac deyimiyle- "yatay olarak btnlemi" retim
kompleksleri oluturuyorlar. Bu noktada, bu kk retim komplekslerinin retim
zinciri ierisinde tamamlayclk ilevlerinin yansra, retim faktrleri arasnda
da gl birliktelik (associative) ilikiler kurulmasna olanak saladn gryo
ruz.

Sonu
Ekonomik, ve corafi deikenlerin oluturduu ok boyutlu rntleri zmleyerek elde edilen bulgularn kuramsal beklentilerimizle uyumlu olduunu
dnyorum. Dikkatli okuyucular bu kk aratrmada uygulanan yntemin
baz ilgin almlara olanak saladn sezinlemi olmallar. ncelikle karsama
(inference) problemlerinin bulunmayn vurgulamalyz. Ayrca, altrmann
tekrar edilebilir nitelikte oluu, sonularn snanabilirliini salamaktadr. Bu
yaklamn, sanayi yaplar veya corafyas alannda alan aratrmaclara
zerinde konuabilecekleri yap betimlemeleri salad sylenebilir. Bu yap
betimlemeleri srekli olarak deien kapitalist retim srecini tayan ok boyutlu
iliki yaplarnn belli bir yer ve tarihteki durumunu resimleyen soyut radyografiler
(spektral kaytlar) eklinde ele alnmaldr. retim faktrlerinin corafi-ekonomik
meknlarda dalm kalbndaki homojen olmayan deimeler, -ki gelime yaratan
yaylma srelerinin eitsiz almas daha byk olaslktr- ABK'lar deiti
recektir. 0-1 matrisleri zerine haritalanm rntlerdeki birliktelik ilikilerinin
dzeyine duyarl bu gstergeler yardmyla, aratrmaclar kresel yeniden ya
planma srecinin yerel koullarda ald biimlere k tutan ipular salayabilirler.
Bu ipular yardmyla, sanayi corafyas alannda konvansiyonel zmleme
dillerinin zmlenmesine pek de yardmc olmad,
. yapsal sreklilik / yapsal deime,
. dzey farkllamas / niteliksel (yapsal) deime
gibi ikilemlerin hangi dzeyde geerli olduunu saptayabiliriz.
Bu bilgiler, yerel dnm srelerinin niteliine ilikin iaretlerin 'ok ge
kalmadan -herey bitmeden-' saptanmasn kolaylatrabilir. Bu saptamalar belki
de sz konusu dnm srelerinin toplum yararna ynlendirilmesini ko
laylatracaktr. Kapasite Raporlarndaki snrl verilere dayanan bu kk al
trmadan elde edilen bulgular gznne alarak, yaklamn ok cesaret krc
olmad sonucuna varabiliriz.

S T A N B U L T E K S T I L S A N A Y I I N D E R E T I M FAKTRLER

147

Structural properties of the organization of production


factors in Istanbul's Textiles Industry

This study attempts to shed light on certain structural properties of the organization
of production factors in Istanbul's textiles indust8ry. Predictive capabilities of
different factors of production in small and large plants categories are measured
through Asymmetric Coefficients of Uncertainty and summarized in matrix format.
A comparative analysis of these matrices suggests that mode of deployment of
attributes in small and large scale plants depicts non-negligeable differences.
Thus, quantitative differences in factor endowments are associated with differences
in the geographic and economic deployment patterns of the same factors.
So as to assess the difference 'spatial deployment makes', the analysis is carried
with the same set of attributes transformed into areal aggregates. The effect of
this transformation is shown to be scale dependent, hence while the economic
and geographic factor deployment patterns in large plants category suggest
differences of degree, those derived for small plants depict inherently different
patterns. We start to see that in small plants category associative relations amongst
production factors depend mostly on physical proximity to other producers. Hence
as far as small scale plants are concerned links that are missing in the economic
space are established through concentration in the geographic space (i.e. via the
constitutiton of horizontally integrated small scale production complexes). It is
claimed that this approach would be useful in the identification of different layers
of the intra-metropolitan production space and would facilitate empirical studies
on the multidimensional effects of processes of industrial restructuring.

148

AYDIN UUR

letiim, iletmecilik ve rgt sosyolojisinin


ilk randevusu: "A tarz rgt modeli"
Aydn Uur*

Giri
1980'li yllarn ikinci yarsndan itibaren iletmecilik literatrnde daha nceleri
kenarda duran bir olgu -iletiim- gndemin st sralarna ykselmeye balad.
Ekonominin geneli iinde reni (enformasyon) ve iletiimin giderek en nemli
etkinlik haline gelmeye aday olduklar March Uri Porat'n 1977'de yaymlanan
The Information Economy adl aratrmasndan bu yana biliniyordu. reniye
ve iletiime ynelik etkinliklerin gelimi Bat ekonomileri bnyesinde toplam
katma deer retiminde en geni paya sahip, en yksek krllkla alan ve en
fazla istihdam salayan sektr oluturduu yolundaki bulgular ekonomistler
katnda geni yank bulmaktayd. Gelgelelim, iletmecilik literatrnn iletiim
olgu ve becerisini, ynetim urann en nemli konularndan biri olarak alglamaya
balamas iin 1980'lerin ikinci yarsn beklemek gerekiyordu.
Dnya ekonomik sistemini oluturan paralarn ok byk lde iie gemesi
anlamndaki "kreselleme" srecinin mutlaklamas ile birlikte hem rekabetin
sath son derece geniledi; hem de rekabet edebilmek iin gerekli atlmlarn
gerekletirilme sreleri ok ksald. letiim altyapsnn rgnlemesi piyasa iinde
bilgilerin olaanst hzla seyretmesine yolat.
Bu noktada, ana ilkeleri yzyln ta ilk eyreinde oturtulmu olan "ideal"
rgtlenme tarz ve ynetim anlaynn artk gnn gereksinimlerini yeterince
karlayamad yolundaki ilk grler dile getirilmeye baland.
1980'lere kadar egemen olagelmi ynetim tarz Taylorist rgtlenme anlayna
uygun olarak iletmeleri salt teknik zorunluluklara itibar eden bir makina olarak
kabul ediyordu. Bu makinann bnyesinde, ordu modelinden esinlenen, kiileraras
(*) Dr. Aydn Uur, Marmara niversitesi Franszca Kamu Ynetimi Blm retim yesidir.

"A TARZI RGT MODEL"

149

ilikilere son derece snrl yer brakan piramitsel bir komuta sistemi ngryordu.
Astlarn kendi grev alanlarnda herhangi bir inisyatif kullanmalarna olanak
tanmayan bu ark iinde st bir komut veriyor; ast bu komutu yerine getiriyor
ve stne komutun yerine getirildiine ilikin "tekmil" veriyordu. Sonra da, st
gelip yaplan denetliyordu. Bu hiyerarik sistemin "formel" yaplar bir kez ku
rulursa hibir sorunun kalmayacana; iletmenin hedeflerine doru teklemeden
ilerleyeceine inanlyordu.
Gelgelelim, yaklak yirmi yldr rgt sosyolojisi bu inancn maddi temelinin
o kadar gl olmadn; iletmeler de dahil olmak zere her trl rgtn
bnyesinde o rgtn kaderini en az "formel" yaplar kadar belirleyen ve "informel
yap"lardan oluan bir ikinci sistem bulunduunu beyhude yere vurguluyor
du.
Ne zaman ki, 1980'li yllarla birlikte dnyann iine girdii dnm karsnda
geleneksel hiyerarik iletme modelinin bekleneni vermedii grlr oldu, ite
o aamada iletme literatr rgt sosyolojisinin bulgularna kulak kabartmaya
balad. Bu bulgulardan yararlanan iletmecilik uzmanlar yeni bir model arayna
girdiler.
1990'larla gndeme gelen bu yeni rgtlenme ve ynetim modeli, byk lde,
iletiim alanna zg olgular ve dnsel aralar kendisine k noktas olarak
almakta; bilgisayarlarn a kurma becerileri ile bu alarn bnyesindeki ileyi
mantna gnderme yaparak kendini tarif etmektedir.
ncelememiz, "a tarz rgt modeli" olarak adlandrlabilecek bu yeni modele
ilikin sylemi ve bu sylemi douran gelimeleri deerlendirmeyi amalamakta
dr.
1. Kreselleme
e, baz kavramlarla nelerin kastedildiini anlamaya alarak balayalm. lk
nce, "kreselleme"yi ele alalm.
Kreselleme ya da ngilizcesiyle "globalization": Bu kavramn iktisat literatrndeki gemii on yl amyor. Ayn zamanda "btnn kucaklanmas, ku
atlmas" anlamn da ieren globalization, ilk nceleri yalnzca ekonomik sreten
sz edilirken kullanlyordu. Ekonomik etkinliklerin, birok lkeyi ayn anda
kapsayacak biimde ulusar hale gelmesi, ekonomik sistemde yataylamasna
bir btnlemenin gzlemlenmesinden sz etmek istenilince devreye sokuluyordu.
90'l yllardaki kullanm ise, kltrel sreler ile siyasal talepleri de kapsayan ve
neredeyse evrensel bir entegrasyona gnderme yapan bir ierik kazanma yolun
da.
Kreselleme terimini ilk, Amerikal yazarlar ortaya attlar (Hout, Porter, Rudden,
1982; Porter, 1986). Bu terimin iaret ettii olguyu, evre lkeler epeyce sredir
yakndan tanmaktaydlar; ABD kkenli irketlerin bir rnn belli paralarn

150

AYDIN UUR

ABD dnda retmeleri ok yeni bir uygulama deildi. Gelgelelim, akm, bir lde
ters ynde de ilemeye balaynca, Japon ve Avrupa irketleri de ABD'de benzer
operasyonlara giriince, imdiye dek yalnzca neo-marxist iktisatlarn hassas
olduu bu etkileime -bambaka yanlar vurgulayarak da olsa- dier iktisatlar
da kafa yormaya baladlar.
Sorunu, kreselleme kategorisi araclyla ele alan baka gre, olgunun ilk
admlar neredeyse II. Dnya Sava'nn hemen ertesine kadar uzanyor, ama son
zamanlarda kazand iki ynllk kadar nemli baka yeni boyutlar da var.
Bunlarn ilki, Amerika kkenli uluslararas irketlerin teki lkelerde istihdam
ettikleri igcnn saysnn, ABD'deki istihdamlarn amas. Bir dieri, bu ulusar
firmalarn karmak teknolojik ilem gerektiren faaliyetlerinin nemli bir blmn
ABD dndaki lkelerin olanaklaryla gerekletirmeleri. Globalization srecine
dikkatlerin ynelmesinin belki esas nedeni olan bir nc boyut daha mevcut.
O da, ABD kkenli uluslarar firmann teki lkede gerekletirdii rnnn
geri dnp ABD'ye ithalat olarak geri girmesi.
IBM rneine, bu konuda, sk sk deiniliyor. Hepimizin kafasnda IBM tam
bir Amerikan irketi. Ancak, IBM igcnn % 40'n ABD dnda istihdam ediyor.
Japon IBM'i 18.000 kii altryor ve ylda 6 milyar dolarlk sat hacmine sahip;
bu satlarn ou ise Japonya dna ynelik, ABD dahil. te yandan ayn IBM,
yksek teknoloji alanndaki aratrma ve gelitirme faaliyetlerinin bir ksmn da
ABD dnda srdryor. Sper iletkenler projesinin karargah Zrih'te. Yine,
IBM'in Japonya'da, Yamoto'daki laboratuvarnda 1500 aratrmac yazlm ve
donanm sorunlar zerinde alyorlar.
Bir baka rnek, Kuzey rlanda rnei. Bu lkede sanayi sektrnde alanlarn
% 11'i ABD kkenli firmalarca istihdam ediliyor; sigaradan tutun da, yazlma kadar,
birok alanda rettiklerinin nemli bir ksm ABD'ye ihra ediliyor.
Singapur: 100.000 Singapurlu ii, yaklak 200 Amerikan irketi iin alyor.
Bu nfusun byk ksm ABD pazarna ynelik elektronik paralarn imalinde
kullanlyor.
Taiwan: Bu lkenin ABD ile ticaret dengesinde, fazlas var. Bu farkn te biri
Taiwan'da faaliyet gsteren ABD firmalarndan kaynaklanyor. ABD kkenli firmalar
Taiwan'da rettiklerini ABD'ye satyorlar.
Buraya kadarki rnekler (Reich, 1990), hepimizin, iyi kt alk olduu bir
yndeki akn gstergeleri. Asl arpc olan ve "kreselleme"den sz ettiren sre
ise ters ynl ak: ABD'de faaliyet gsteren yabanc firmalar, 1977'de ABD'deki
katma deerin yalnzca % 3.5'ini gerekletirmekteydi. 1989'da bu oran % 11'e
kt. Bu geliime paralel olarak, ABD'de i yapan ama sermayesi Amerikan olmayan
firmalar 1990'a gelindiinde, artk, ABD'deki imalat sanayinde istihdamn % 10'unu
stlenmi durumdalar.
stelik, bu firmalar, ABD'de rettiklerini ihra ediyorlar. Sony, Avrupa'ya satt
teyplerinin ve videokasetlerinin bir ksmn Alabama'daki tesislerinde retiyor.

'A TARZI RGT MODEL'

151

Baka bir artc gelime ise otomotiv sektrnde yaanyor. Honda, 90'l yllarn
balarnda Ohio'daki fabrikasnda her yl retecei 50.000 arabay Japonya'ya ihra
etmeye hazrlanyordu. Bylece, ABD'de retecei araba says Japonya'da re
teceklerini am olacak.
bu noktaya gelip dayandnda, doal olarak, ortaya bir soru kyor: bu
"kreselleme" ortamnda "ulusal" bir irketten sz etmek ne lde mmkn?
Yok, mmkn deilse, ekonomik alanda "ulusal" denebilecek ne kald? 1
Bu soruya yant ararken Robert B. Reich (1990) iki irket tipini karmza getiri
yor.
A irketi: Ynetim merkezi New York'ta, st yneticilerinin neredeyse hepsi
ABD vatanda. Hisselerinin ou Amerikallarn elinde. Ancak, altrdklarnn
byk ounluu ABD d lkelerin vatandalar. A irketi, aratrma ve gelitirme
faaliyetlerini, karmak teknolojik imalatn, arlk olarak Gney Asya'da ve
Avrupa'da gerekletiriyor. Ayn irketin, ABD pazarna srd rnlerin giderek
artan bir ksm ABD dndaki tesislerinde retiliyor.
B irketi: Ynetim merkezi ABD dndaki bir sanayilemi lkede. st yne
ticilerinin neredeyse hepsi o lkenin vatanda. Hisselerinin byk ounluu
O lkenin yatrmclarnn elinde. Gelgelelim, irketin iilerinin ou Amerikal.
B irketi aratrma ve gelitirme faaliyetlerini ABD'de srdryor. malatnn byk
blm de Amerika'da gerekleiyor. Bu irket Amerika'dan kaynaklanan rnlerini
ihra ediyor, stelik ihracat ynetim merkezinin bulunduu lkeyi de kaps
yor.
imdi diyor Reich, bunlardan hangisi daha Amerikal?
Reich'e gre, mlkiyetin kimin elinde olduundan, denetimi kimin yaptndan
daha nemli husus igcnn kimlerden olutuu. nk, Reich'a baklrsa,
mlkiyeti elinde tutanlar geri krlar transfer ederler; denetimi elinde tutanlar
-kriz, sava anlarnda altyaplarn brakp gitme pahasna da olsa- retimin ka
derinde etkilidirler; ama esas nemli olan igcdr. Gnmzde, her trl
ekonomik faktr bir lkeden tekine kolayca kaydrlabilir bir mahiyet kazanmtr.
Bu ortamda, igc ulusall en ok olan faktr zelliini tamaktadr. Ekonominin
kreselletii aamada, bir lkenin, belki de en nemli rekabet gcn oradaki
igcnn becerisi, sahip olduu bilgi birikimi salamaktadr.
Bu kresellemeyle elele giden bir dier sre daha var: O da "biliim toplumu"
olarak adlandrlan yeni bir yaplanmann su yzne kyor olmas.

1 Bu karmak ilikiler zemini bazen "milliyetilere" hi de ho olmayan oyunlar oynayabiliyor. 1992'nin


banda New,York eyaletine bal Greece beldesinin milliyeti belediyesinin bana gelen bunun
arpc bir rnei. Greece Belediyesi son zamanlarda hzla glenen "yerli mal kullanmal" (Buy
American!) kampanyasndan ok etkilenmi. Ekskavatr satn alacak. ki firma arasndan birisini
tercih edecek Japon Komatsu ile John Deree. John Deree Japonya'da imal edilmi olduklar ortaya
km. Buna karlk Komatsu makinalar % 100 made in USA ("l faut rosser les Japonais", Le Nouvel
Observateur, 12-18 Mart 1992).

152

AYDIN UUR

Bu yeni yaplanma, Bat'da sanayinin dnme uramasnn zerine bina


ediliyor.
2. Sanayinin zl
zl sreci Trkiye'nin ok yabancs olmad bir durumdur. Nitekim,
Trkiye'nin 1960'larn ortasndan balayarak yaadklarnn genelde "kylln
zl" ile yakndan ilintili olduu sylenebilir.
Bat'nn gelimi toplumlar da son 20 yldr bir zln sanclarn yayorlar:
Bu, sanayinin zldr.
Yanl anlalma tehlikesi hep var; biraz daha aklk gerek: Kylln zlmesi
tarmsal faaliyetlerin btn btne ortadan kalkmas anlamna gelmez. Yalnzca,
toplumsal ilikilere damgasn vurann kyllk olmaktan ktna iaret eder.
rnekse, ABD. Bu lke, dnyann en byk tarm lkesi. Buna karlk, faal n
fusunun, yalnzca % 3 kadar tarmda alyor. Tarm sryor; ama kyl top
lumuna zg ilikiler Szkonusu deil.
Sanayinin zl denildiinde benzer bir sre anlalmal. Snai retim,
elbette, srecek; ama toplumsal ilikilerin tarzn, ynn, ksacas mahiyetini
belirleyen etken sanayi olmaktan kt, kacak.
Bu yneliin elle tutulur belirtileri var. rnekse Fransa: 70'li yllarda sanayi
sektrnde istihdam edilen nfus 6.5 milyon dolaylarndayd. 1990'a gelindiinde,
bu nfus 5 milyon kadar. 1975'den bu yana, Fransa'da sanayi her yl yaklak
120.000 kiiyi bnyesinden tasfiye ede ede, ilerliyor (Dumartin ve Marchand, 1991).
Bir dier deyile, sanayide alanlarn says her yl % 1.5 orannda azalyor. Dikkat:
Sanayi sektrnde alanlar denildiinde, bunun iinde yneticiler, destek fa
aliyetlerini srdren memurlar gibi fiilen imalatta yeralmayanlar da var. Yalnzca
imalatta alanlar, yani iileri gznnde bulundurduumuzda, yllk tasfiye
oran % 2.5'lara yaklayor. Kylln bitiinden sonra, iiliin bitii de srada.
Bu eilimi ileriye doru uzattmzda Fransa'da 2003 ylnda 3 milyon sanayi iisi
kalm olmasn beklemek gerek. Bu ise, 1973'teki saynn tam yars. Yeni tek
nolojiden kaynaklanabilecek, otomasyona ynelik beklenmedik atlmlarn tad
olaslklar da ie katarsanz 2003'teki saynn daha kk olaca sylenebilir.
Bat'nn yaad bu sreci ekonomik krizin bir tezahr, krizin etkilerinin
dizginlenememesinin bir sonucu olarak yorumlayanlar; daha iyi bir kriz yne
timinin ortadan kaldrabilecei bir konjonktrel isizlik olarak grenlerin says
az deil. Gelgelelim, Avrupa'daki btn gelimi ekonomilerin benzer bir izgi
izlemeleri, sorunun yapsal bir nedenler btnnden kaynaklandn ne srenlere
hak verdiriyor. 1975'ten bu yana, ngiliz ekonomisi sanayide alanlarn neredeyse
drtte birlik ksmn tasfiye etti.
ABD biraz farkl. Orada, ok daha nce balayan sanayi iisinin saysnn mutlak
azal bir duraklama iinde; ama, uzun dnemli deerlendirmeler azaln srecei

'A TARZI RGT MODEL"

153

yolunda. Michel Crozier de, sanayi toplumunun geride kaldn dnenlerden.


Crozier (1990) Bat'da sanayi toplumu mantnn hzla geerliliini yitirdii
kansnda. Ona baklrsa, daha imdiden su yzne km olan ve nmzdeki
yllarn toplumsal sahnesini biimlendirecek gelimeler kabaca unlar:
1. tipleri deiecek: Sanayi, daha imdiden, her biri dieriyle ayn nitelikleri
tayan dolaysyla birbirinin yerine geirilebilen iilerden oluan kitlesel i
gcnn kullanmndan uzaklayor. Hem daha az insan kullanyor, hem de
sunduu i tipleri deiiyor. Dorudan hammaddenin ileniine ynelik ilerin
yerini, bir zamanlar, makinalarn iletilmesi ve denetlenmesine ynelik iler
kapmt. imdilerde hizmet ileri makinalarn iletilmesi ve denetlenmesinin
nne geiyor. Hizmet ileri gelimenin en hassas ular niteliini kazand, ka
zanyor.
2. Ekonomik bymede ba, giderek, yksek teknoloji ile birlikte hizmete ynelik
iler ekiyor. Geri yksek teknoloji kendi bana ok sayda istihdam noktas
yaratmyor, ama ekonomide ve toplumdaki en nemli yenileme kaynan su
nuyor.
3. Katma deer yaratmnda, maddi maliyete kyasla "soft" diye adlandrlabilecek
ilemlerin, ilerin katks durmakszn artyor.
4. Ekonominin devresini dnya leinde tamamlamasndan, "kreselleme"den
tr beeri faaliyetlerin yerlemleri kaydrlabiliyor (delocalization). Bir iletmenin
merkezi rnein Almanya'dayken retiminin bir blm spanya'da, bir dier
blm Endonezya'da, A ve G faaliyetleri svire'de gerekletirilebiliyor.
Hammadde kaynaklarna sahip olmann, pazarlara corafi yaknln getirdii
mutlak klasik stnlk anyor. Buna karlk alanlarn inisiyatif alma yetenekleri
kymete biniyor. Bilgi birikimi ve beceri, yeniyi yaratma gc ve birarada i g
trebilme zellii karlatrmal stnlkler terazisinin kefesini kendilerine doru
eiyorlar.
5. Rekabet oyununa hem katlanlarn saysnn srekli artt, hem de oyunun
kurallarnn durmadan karmaklat bu yeni balamda dev iletmelerin istikrarl
konumlar da sarsntya giriyor. Pazarda edinilmi iri paylarn hkm ksa sreli.
Mcadele devaml. Bir kez kazanp, bu zaferin zerine oturmak artk mmkn
deil. Ayakta kalmak ise, yenilik sunabilme ve kendini yeniletirme yeteneine
bal. rgt, iletmeyi klasik anlamda aklclatrmaktan da nemlisi, rgte
srekli dnme becerisi kazandrmak. Nitekim, bu nedenle, sk sk kk i
letmelerin ne frlamasna, buna karlk geleneksel pazarlarna tutsak dm
byk firmalarn, bir dnemin neredeyse mutlak tekellerinin aresizliine tank
oluyoruz.
Sanayi toplumunun allm ilikileri, yaplar geride kalrken, biliim toplumu
diye adlandrlan yeni bir ilikiler btn su yzne kyor.
Biliim toplumunun en temel zellii reni (enformasyon) ile bilginin odaa
gelmesi: reni ve bilgi'nin bir destek faaliyeti olmaktan kp, en temel faaliyet

154

AYDIN UUR

haline gelmesi. Bu son sylediimizi biraz aalm. reni ve Bilgi sanayi toplu
munda da, elbette, ok nemli bir yer tutuyordu; ama esas ilevleri dier faali
yetlerin yani sanayi ile tarmn verimli biimde ileyiine destek vermekti. Oysa,
biliim toplumunda, reni ve Bilgi, ekonominin hem en fazla istihdam yaratan,
hem en fazla deer verilen, hem de krll en yksek olan sektr niteliini
kazanma yolunda.
Varlan noktaya ilikin olduka ilgin iki olgu gzden kamamal (Wrislon, 1990,
80). 1. Yeryznde, ta en batan bu yana yaam olan btn bilimadamlarnn
yaklak % 85'i halen hayatta; 2. Yeryzndeki bilginin hacmi her 10 ila 12 ylda
iki katna kyor, artk.
Bu ortamda ar basan faaliyetler rne-ynelik (produet-orienled) deil, ileme-ynelik (process-orienled). Bu srecin hzlandrcs ise yeni iletiim ve reni
teknolojileri (Castells, 1984).
Bu yeni oluumlarn en ok zorlad yerlerin banda iletmelerdeki ynetim
ilikilerinin gelmesine amamal. reni ve Bilgi'nin hacminin yansra, ekonomik
operasyonlarn hznn olaanst olmas her eyden nce iletmelerin ve genelde
btn rgtlerin zaman kavramn deitiriyor. ABD'de bir fikrin akla dmesi
ile bu fikrin piyasa srlen bu rne dnmesi arasndaki sre artk yllarla deil,
aylarla llyor. Neredeyse, alt ayda bir yepyeni btnsel bir yatrm karar ve
retim rgtlenmesi gerekiyor. Bu ise, yzyl banda gelitirilmi ynetim ve
retim ilikilerinin kolay kolay ayak uydurabilecei bir i deil.
Tam da bu nedenle, kat retim yapsnda srar edenlere kyasla kk ve orta
boyda olup "esnek retim"e gemeyi beceren iletmeler kendilerinden bek
lenmeyen bir performans dzeyine ulayorlar (Piore ve Sabep, 1984; Williams,
Cutler ve Williams, 1987; Riteine, 1989).
Bu esnek iletmelerin en nemli zellii iki faktr, yani zaman ile bilgi ve
reniyi etkin biimde kullanmalar. Ksa srede bir rnden bir dierine sramak
son derece g bir i. Bunu becermenin yolu bilgi reniyi youn biimde devreye
sokmaktan geiyor. Bilgi ve reni iki dzlemde -emek dzleminde ve pazarn
geliimini izleme dzleminde- devreye sokuluyor (Uur, 1993). Bir yandan, "tek
amal mekanik makinalar kullanarak srekli ayn ii yapan dk nitelikli iiden
dizayn, bilgisayar programlama, makina ayarlama, bakm operatrl gibi
nitelikleri bir arada gerektiren bir igcne" doru yneliniyor (Yentrk, 1993).
Beri yandan piyasann dalgalanmalar son derece yakndan izleniyor; yeni talepler
henz filiz vermeden ekirdek halindeyken saptanyor. Sonra, bunlarn zerine
byk hzla gidiliyor (Joffee, 989). znde el emeinden ziyade beyin emeine
ve esnekliine dayal bir tarz Szkonusu olan. Zamann en byk rakip olduu
bir zeminde allyor.

'A TARZI RGT MODEL"

155

3. Biliim toplumunda insan kaynaklar


Gnmz dnyasnn en belirgin zelliklerinden biri, hi kukusuz, srekli deime
iinde olmas. Bu, hem kendi lkemiz iin, hem de Bat lkeleri iin geerli bir
gzlem. On yllk aralarla ekonomik, toplumsal manzaralar tepeden trnaa
deiiyor. imdi tandk Bat'nn yerinde bakas var.
Tandk Bat'da sanayi toplumu ilikileri egemendi. Sanayi toplumunun ek
seninde bir ikili yeralyordu: Kitlesel retim ile kitlesel tketim ikilisi. Kitlesel retim
maliyetlerin drlmesini ve Bat uygarlnn tanmlad gereksinimlerin giderek
daha byk lde karlanmasn salyordu. Beri yandan, maliyetlerdeki dn
fiyatlara yansmasnn yansra, Heny Ford'dan bu yana srdrlen cretlerin
ykseltilmesi eilimi kitlesel tketimin arzulanan dzeyde seyretmesini olanakl
klyordu.
Bat, denklemin iki ucunu ayn anda kolluyordu: retim faaliyetlerinde aklc
yntem ve teknikleri devreye sokuyor, bylece arz rasyonalize ediyordu. Tketim
yakasnda ise, Keynes'in ana ilkelerini oturttuu uygulamalara giderek, kitlesel
tketimi destekliyordu. Ancak denklemin her iki ucunda yaplan btn hesaplar
niceliksel (kantitatif) faktrlere dayanyordu.
imdilerde Bat'da, yeni bir mantk su yzne kyor. Bu mantn ekseninde
yksek teknoloji ile hizmetler ikilisi yeralyor. Kitlesel retim ile kitlesel tketim,
artk, ekonominin dinamik gc olmaktan kt. Yeni bir mantktan sz ettiren
gelimeleri yle sralamak mmkn:
1- Durmakszn evrilen bir retim ortamnda, yenilik gelitirme yetenei canalc
hale geliyor. Eskiden canalc olan retimi rasyonalize edebilmeydi. Oysa, artk
rasyonalizasyon yntemleri iyi kt herkese zmlenmi durumda. Aray amak
isteyen, mutlaka yeniletirme yeteneini yksek tutmal. Yeniletirme, yalnzca
rn alanyla snrl kalamyor. Mteri ilikilerinde de yenilikleri srekli klmak
gerekiyor. Bu yenileme yeteneini ayakta tutabilmek, zellikle, insan kaynaklarn
gndeme getiriyor. nsan kaynaklarnn ynetimini yeni bir anlayla dzenlemek
art oluyor: alanlarn insiyatif almalarna, deimelere annda yant verebil
melerine yer brakmayan rasyonalizasyon uygulamalar verimin dmesine
yolayor. Kitlesel gereksinimleri ncelemekten ok, mterinin yakndan iz
lenmesi, onunla bir "sembiyoz" ilikisine girilmesi gerekiyor. Hizmet-Teknoloji
balants, bu noktada, vazgeilmez nitelik kazanyor.
2- Yeni bir mantktan sz ettiren ikinci gelime, nicelik (kantite) /nitelik (kalite)
balantsnda yerlerin deimesi. Sanayi toplumu, her ne kadar, nitelii de gzden
rak tutmamaya aba gsterse de, esas olarak nicelie bal olarak alrd. Uzun
dnemde, niceliin naslsa nitelii peinden getirecei dnlrd. imdilerde,
hizmetin arlk kazanmasna kout olarak nitelik aray ne geiyor. Nitelik, hem
genelletirilebilir bir teknie yasland, hem de mterinin sabit bir gereksinimini
karlamakla yetinmeyip, onun oynayan taleplerine ayak uydurduu srece yeni

156

AYDIN U U R

mantn odanda duruyor (Coriat, 1990, 21-25).


3- nc gelime, stnlk kurmakta esas destein insan kaynaklarnca
salanmas. Hizmetin, mterinin, kalitenin ncelik kazanmasnn doal sonucu,
bu. Nicelie arlk veren bir kitlesel retim-kitlesel tketim sisteminde, insan
kayna yalnzca say itibaryla ve prodktivist anlaya ayak uydurma becerisi
bakmndan hesaba alnrd. Hem alanlar birbirlerinin yerine konabilirdi, hem
de mteriler. Oysa, yeni ortamda, hizmetin baarsnn, bir bakma, mterinin
renme yeteneinin devreye sokulmasyla yakndan ilikili olduu anlald.
Bu nedenle, yeni mantkta, mteri de insan kaynaklan arasnda saylyor.
Btn bunlara bal olarak, sanayi toplumunun tek boyutlu insan yerine karar
verebilen, eyleme geebilen ve en nemlisi hem tek bana, hem de dierleriyle
birarada renebilen ve bylece kendini deitirebilen bir insan tipine olan
gereksinim hzla artmakta.
Bu insan tipine gereksinim duyan gelimi ekonomilerde, sadece 15 yl ncesinde
"yksek teknoloji" (high-tech) ad verilen ve o lkelerde bile heyecan uyandrc
yenilikler tayan oluumlar, artk, ekonominin u deil de, esas uralar haline
gelmek zere.
imdi daha iyi anlalyor: "High-Tech" terimi, formle ediliindeki vurgulama
itibariyle, dnemindeki akn hayranln da vurmaktaym. Bu high techler,
imdi yaygn techler. Ve ortak zellikleri, rn imal etmek yerine ilem (processing)
gerekletirmek, yani reni yaratmak.
Bir kez daha yineleyelim: Bat'y kafamzda canlandrrken, artk, 1960'larn
terimleriyle btnl kuramayz. 30 yl nce, Bat'da, ana gerilim retim ve birikim
iken, imdilerde ana gerilim iletiim ve tketim. atmalar, bu yeni gerilim
corafyas iinde su yzne kyor. Geri, Bat hl kapitalist: kr hl balca
motor. Ama, kr kendini gerekletirirken iletiim ve tketim zemininde gidip
gelmek zorunda. Pay kapma sava bu zeminde sryor.
reni ve iletiim, her trl organizmay kanrtyor; kendine ayak uydurmaya
itiyor. Bu sylenenleri amlamak zere Drucker'e bavurmak yerinde olacak.
Drucker (1988), nmzdeki yllarn baarl rgtnn ya da ticari kuruluunun
teknolojinin de zorlamasyla reni-temelli (information-based) olacan vur
guluyor. Halen, birok kuruluun hatta imdilik baarl gibi gzken byk
kurulularn 100 yl nceki asker rgtlenmeden tretilmi olan modeli taklit
etmeyi srdrdklerini; bu modele uygun olarak "komuta ve denetim" mant
erevesinde altklarn belirtiyor. 20. yzyl banda, rgtlerde ok nemli
bir yenilik devreye sokulmu; sermaye sahibi ile ynetici birbirinden ayrlm;
profesyonel ynetici (manager) diye bir konum icat edilmiti. Bu icat, byk bir
atlm salamt. kinci byk atlm 1920'lerle geldi: Gnmzde bile geerli
saylan, "komuta ve denetim" ilkesini benimsemi dev rgtler ina edildi. Bu
rgtlerin bnyesinde, rgtn politikasn oluturan takm ile oluturulmu
politikay uygulayanlar arasnda bir ayrm gerekletirildi. Drucker, imdilerde,

'A TARZI RGT MODEL"

157

bu rgt modeli miyadn doldurdu, diyor. Ona gre 20 yl sonrasnn tipik bir
byk rgt, imdi varolan ynetici saysnn te biri kadar yneticiyle ve imdiki
ynetim kademelerinin yarsndan da az saydaki kademeyle ilerini srdre
cek...
Srdrecek, nk ileri teknoloji yaygnlk kazandka, her yandan akan veri
bolluu iinde boulmamak isteniyorsa, daha ok analiz yapma ve tan koyma
faaliyetinde bulunmak gerekecek. Bu ise, zaten reni faaliyeti demek. reni,
bir ama dorultusunda anlamla zenginletirilmi veriden ibaret. Veriyi reniye
dntrmek ise bilgi gerektiriyor. Bilgi de, tanm gerei, uzmanlam bir
dzlemin rn, donanm (Uur, 1989b). te, hemen yarnn reni-temelli
rgt, bu nedenle, bnyesinde imdi allm olandan ok daha fazla sayda
uzman barndracak. Buna karlk, imdiki ok saydaki ynetim kademesine
gerek kalmayacak. nk, gnmzdeki bir sr ynetim kademesinde gerekte
ne karar alnyor, ne de bir yn verme ii yaplyor; bu kademelerin esas ileri
gnlszleri drtklemekle snrl kalyor.
Drucker, yarnn organizmasn daha iyi anlatabilmek iin hastane ve orkestra
rneklerini veriyor. Bu rgtlerde herkes (dahiliye uzman, anastezist, cerrah,
vb./flt, tubac, viyolanselci, vb.) kendi alannn uzman. Ve her ameliyat es
nasnda ya da her konser esnasnda her biri kendine den ii, drtkleyici ara
kademeler olmakszn, aralarnda tam bir egdm kurarak, yukarda belki tek
bir efin yardmyla, yerine getiriyorlar. Hzla deien dnyada, rgtlerin s
tesinden gelmek zorunda kalacaklar sorunlar tpk her biri tekinden deiik
olan hastalar ya da mzik paralar rnei, deiken olacak. Her "vaka" hzl, yeni
analiz ve tan gerektirecek. Uzmanlardan oluan zel grev takmlarn (task force)
mutlaka kiisel sorumluluk duygusu, kiileraras iliki yetenei ve iletiim becerisi
yksek olmal. te, bu nedenle, imdiki ok saydaki ynetim kademesine, ilevi
gnlszleri drtklemek olan bir dizi ara yneticiye yer olmayacak. Uzmanlarn
ar bast reni-temelli rgt ynetici saysn ok aza indirecek, Drucker'e
gre.
Gerekten de, bir yandan dnya ekonomik sisteminin tam anlamyla tmleik
(entegre) hale gelmesinden, beri yandan sistemin dalgalanmalarnn periyodunun
ok ykselmesinden tr, yarnn kuruluu ayakta kalmak istiyorsa, esnek ve
hzla ayak uydurabilen bir yap gelitirmekten baka kar yol bulamayacak.
Bu yeni yap iinde alacaklarda aranan kimliin zelliin bilekesinden
olutuu grlyor:
1. Bir uzmanlk donanmna sahip olmak.
2. Dnce cretine ve insiyatif alma alkanlna sahip olmak.
3. Birlikte allan takm yeleriyle kolay iletiime girebilme becerisini, yani
tekilerin fikirlerine aklk niteliini tamak.
Ancak, i bununla bitmiyor. letmelerdeki yneticinin konumu da deiiyor.
Sanayi toplumunun hiyerarik, kat kurallar ve ok katmanl iletmesinde ara-

158

AYDIN UUR

yneticilerin ilevi bir balant kay olmakt. Astlardan aldklar reniyi stlerine
aktarrlar, stlerinden gelen komutlar astlarna iletirlerdi. Bir deer yaratmazlar,
sadece rgt-ii reni kay grevini stlenirlerdi. Oysa, imdilerde, reni
rgtn her dzeyine ayn anda ve neredeyse ayn oranda akmak zorunda. Bil
gisayar alar, bunu ok kolaylatrabiliyor. Dolaysyla, yukarda da belirttiimiz
gibi, reniyi denetleyen ve aktaran ara kademelere olan gereksinim kalmamak
zere. te yandan, esnek retim zorunluu, iletmelerdeki "bilgi emekileri"nin
payn giderek ykseltiyor. Dnsel (intellectual) sermaye fiziki sermayeyi geride
brakma yolunda. Daha zor bulunan, dolaysyla daha deerli olmaya balayan,
artk, dnsel sermaye.
Bu yeni dengeler ortasnda st yneticinin alkanlklarn terketmesi zorunluu
var. Artk, kendisinden beklenen, enerjisini, daha ziyade, ynetimi altnda alan
"bilgi emekileri"ne ayrmas. Eski baarl ynetici, ilgisini, arlkl olarak, fi
nansmana, denetime younlatrabilirdi. Sanayi-sonras toplumunun yneticisinin
baars ise mmkn olduunca ok yetenekli "bilgi emekisi" istihdam etmeye,
bunlar motive edebilmeye ve bu bilgi emekisinin yeteneklerini en fazla ortaya
koyabilecekleri kendi tarzlar iinde almalarna izin vermeye bal.
reniye, zaten, en yakn olanlar da, bu emekiler; rgtte ilerinin gereklerini
herkesten fazla kendileri biliyorlar. O bakmdan, sorun onlar denetlemek deil,
motive edebilmek. Kredi sarrafl kadar, belki de, daha fazla insan sarrafl ne
kyor.
Ksacas, reni ve bilgi dnp dolap insana zg olan etkenleri deere
bindiriyor.
4. A tarz rgtlenme
Son yllarda, iletmecilik literatr iletiimin canalc bir etkinlik olduuna ilikin
grlerin ok yaygn biimde dile geldii alanlar arasna girdi.
Ekonominin geneli iinde reni ve iletiimin giderek en nemli etkinlik haline
geldii March Uri Porat'n 1977'de yaymlanan The Information Economy adl
aratrmasndan bu yana biliniyordu. reniye ve iletiime ynelik etkinliklerin
gelimi Bat ekonomileri bnyesinde toplam katma deer retiminde en geni
paya sahip, en yksek krllkla alan ve en fazla istihdam salayan sektr
oluturduu yolundaki bulgular ekonomistler katnda geni yank bulmaktayd.
Ne var ki, iletmecilik literatrnn iletiimi ynetim urann en temel konusu
olarak alglamaya balamas iin 1980'lerin ikinci yarsn beklemek gerekiyor
du.
1980'lere kadar egemen olan Taylorist ynetim tarznda iletmeler, esasen,
kapal ve btnsel bir yap olarak varsaylmaktayd. Geri her ynetici iletmenin
gnlk ileyii iinde karlat sorunlar zmek zere resmen tanmlanm
rgt emasnn gerektirdiinin ok dndaki baz balantlar kullanmak ge-

'A TARZI RGT MODEL

159

rektiini kendi deneyimlerinden biliyordu. Ve yine biliyordu ki, her rgt iinde
bir "resm rgt emas", bir de "gayr resm (enformel) rgt emas" almakta
dr.
Resm rgt yukardan baklnca grlene karlk gelmekteydi. Bu resm ema
yneticilerin -hibir ngrlmezlie yer brakmayacak biimde- emirleri altn
dakilerin alma dzenini rgtleme niyetlerinin izdm niteliindeydi. Bu
rgtlenme manzaras biimciydi; ilerin gtrlmesini genelgelere, mevzuata
balyordu. Grevlerin yerine getiriliinde uyulacak yollar nceden sk skya
tanmlyordu. Bu i anlaynda iletiim etkinlii komutlarn iletilmesi ve uygu
lanmalarnn denetlenmesinden ibaret kalyordu.
Oysa, yukarnn gzyle bakldnda grnenin tesinde ok geni bir yre
daha bulunmaktayd ve iletme denilen yap byk lde bu yre iinde de
viniyordu. Bu yrenin ya da "gayr resm" rgtn farkna varlmas iin "aann
gz" gerekmekteydi. Bir rgt iinde alm herkesin bildii gibi, sorumlu olunan
grevi tam olarak yerine getirmek iin ou zaman yukarnn dayatt kurallar
grmemezlikten gelmek, resm hiyerariye gre hibir iliki gzetilmemi mercilerle
gr alveriinde bulunmak zorunludur.
Her zaman geerli olmu olan bu zorunluluk, zellikle 1980'li yllarla birlikte
dnyann iine girdii dnm karsnda geleneksel hiyerarik iletme modelinin
teklemeye balayp etkisizlemesiyle daha bir gze arpar hale gelmitir. te
yandan, rgt sosyolojisi alannda srdrlen aratrmalar da iletmelerde "gayr
resm" boyutun neredeyse "resm" olan kadar nemli olduunu vurgulamaktayd
(Gozier, 1963; Gozier et Friedberg, 1977; Bernoup, 1985). rgt sosyolojisinin
bu bulgular dnya sistemindeki dnmn dayattklaryla rtnce iletmecilik
uzmanlar yeni bir model aray iine girdiler.
Bu modele "a tarz model" ad verilebilir. A tarz modelin iletmeciler ta
rafndan benimsenmesini olanakl klann iletiim alannn geirdii teknolojik
evrimle yakndan ilintili olduunu gzden uzak tutmamak gerekir.
Bu noktada, teknolojik evrimin zellikle bilgisayarlarn a kurma becerileriyle
ilgili ynn ksaca gzden geirmekte yarar var.
5. A kurma becerisinin gelimesi
Dz biliimden yeni reni teknolojilerine (biliim+telekomnikasyon+iletiim
aralar) gei epeyi zaman ald. 50'li yllarda, biliimin ileyii tpk bir geleneksel
sanayininki gibiydi: Biliimden yararlanmak isteyen iletme hammaddeyi yani
manyetik bantlar ya da delikli kartlar kendisi satn alr; geleneksel tama
aralarna, yani otomobil, vb"ye atlar; bu hammaddeyi "fason" alan ve biliim
hizmeti veren kurulua gtrr, teslim eder. Fason biliimci kurulu, ilemleri
yapar, bitmi rn iade ederdi. Mekanizma, rnein bir konfeksiyon sanayiinden
farkl deildi.

160

AYDIN UUR

60'l yllarda "teleilem" devreye girdi. Artk, bir telekomnikasyon ebekesi,


mterinin bilgisayar donanmn fason alan bilgisayar iletmesindeki byk
hesaplama merkezine balamaktayd. Veri ilem nceleri "paylalan zaman"da,
sonra "gerek zaman"da gerekletirilmeye balamt; ama yine de blmler
halinde sryordu. Derken, uygulamalar karmaklat; odaktaki alveriin debisi
ile hz fazlalat.
70'li yllarda, mini-bilgisayarn ortaya kyla biliim "zerkleti", iletmeler
kendi verilerini kendileri iler hale geldiler; veriler ayn birim iinde ya da farkl
yerlerde konumlanm olan eitli birimler arasnda, ama artk fason alan, dtaki
bir biliim-uzman firmaya gnderilmeksizin, iletmenin kendi bnyesinde biliim
uygulamasndan geer oldu.
Bu sre, kiisel bilgisayarlarn devreye girmesiyle daha da hzland. Kendine
yetebilir gibi gzken ilem kapasitesi yznden, kiisel bilgisayarlarla birlikte
bir "zel evren"den sz etmek mmkn oldu; o kadar ki "mahrem biliim" an
lamna gelen "privatique" terimi Franszca'da yaygnlk kazand. Ama, ksa srede,
kiisel bilgisayarlarn aralarnda balant kurmasnn getirdii kapasite byk
lnn farkna varld. Kiisel bilgisayarlar da, alar kurmaya baladlar.
1990'larn ba yeni bir oluuma tank oldu. Bu yenilii balatanlar ise, yazlm
firmalar. Bilgisayar alar, biliim kullanclarnn reniden (enformasyon)
yararlanma tarzlarn kknden etkiledii iin yazlmclar bu yeni yola gidiyorlar.
Eski yararlanma tarznda, bir "main-frame" yzlerce ubirimin iini denetlerdi;
geri, ubirimlerin karsndaki sradan iilere kullandklar kiisel bilgisayarlar
olduka byk bir ilem kapasitesi salyordu; ama yine de alanlarn ibirlii
ya da reni paylamalar kolay olmuyordu.
Gerekli olan, a kurmakt. Kiisel bilgisayar a kurulduunda, alanlar hem
kiisel bilgisayarlarn zerkliinin getirdii avantajdan yararlanabiliyor; hem de
reni paylayorlard; a, masa-st bilgisayarlar ile dier boydaki bilgisayarlar
arasnda, hatta main-frame'i de devreye sokarak, kurulabiliyordu. Gelgelelim,
btn bu makineler arasnda temel balantlar kurmu olmann da yetmedii
grld. , donanm uyumluluu dzeyinde bitmiyordu. Donanm balantsndan
teye, yazlm balantsnn mevcudiyeti de aranr oldu.
te, yazlm firmalarnn biliimde nde giden lkelerde balatt atlm bu
ynde geliiyor. Makinelerin birbirlerine mesaj iletmelerinin bir adm tesine
geilmeye gayret gsteriliyor. rgt bnyesinde kurulmu bilgisayar a, verimlilii
artracak ynde, alanlar arasndaki ibirliini gelitirecek biimde dzenleniyor.
Bu pekitirme iini "a oluturucu yazlm"lar (networking software) stleni
yor.
Prefabrike, hazr yazlmlar, artk yetmiyor. nk, bir bilgisayar ann
bnyesinde yeralan farkl farkl donanm ile yazlm arasndaki btn bileimlerin
stesinden hazr bir yazlmn gelmesi kolay i deil. irketler, IBM veya dier
markalarn rettii main-frame'lerinin komutu altnda alan programlara ve

'A TARZI RGT MODEL"

161

veri tabanlarna servetler yatrm durumdalar. Yeni alarn, irketin elindeki btn
sistemler arasnda reninin hareket edebilmesini salamalar lazm. Daha da
nemlisi; mteriler yeni biliim olanaklar satn alrken, bu yeni olanaklarn
ellerindeki mevcut an yeteneklerini mmkn olduunca artrmasn arzuluyor
lar.
Bu talep, yazlm irketlerinin ABD'deki pazarlama stratejilerini kknden
deitirmelerine yolayor. Sektrde en gzde i "hizmet" ve "danmanlk" olmu
durumda. Hazr yazlm paketlerini raflara sralayp beklemek yerine, btn
yazlmclar, mteriyi yerinde yokluyorlar; mteriyle bir eit "ortak"lk ilikisi
kuruyorlar. Mterinin iletmesine programc ekipleri yolluyorlar; mterinin
ihtiyalar dorultusunda yazlm zerinde ayarlamalar yapyorlar; farkl prog
ramlar birbirlerine balyorlar.
irketler ise bilgisayar evrenindeki bu beceri artna paralel olarak kendi
bnyelerini yeniden tasarlyorlar.
Bu bnye yeniletirmelerine ilikin ilgin bir dizi rnei Franois Bar ile Michel
Borrus'un ortak almalarnda (Bar ve Borrus, 1990'dan aktaran Castel, 1990)
bulmak mmkn.
Bar dnya leinde faaliyet gsteren baz ABD kaynakl firmalar ele alyor.
Bu firmalarn iletiim alarn nasl kullandklarn inceliyor. Verdii rneklerin
bir tanesi herkese bilinen bir firmaya ilikin: Levi's cinleri (jeans). Levi's firmas
nce kendi iinde bir a gerekletirmi, sonra bu a jean retimiyle ilgili btn
faaliyet kollarn ierecek biimde yaygnlatrm. Ama, Uzakdou'daki dk
cretlerden kaynaklanan rekabetle baa kmak. Aa dahil olanlarn yelpazesi
modelistlerden, reticilere, sat maazalarndan depolara uzanyor. Ada dolam
halindeki reni sayesinde talebin evrimiyle yeniliklerin devreye sokulmasnn
elele gitmesi salanabiliyor; stoklarn azaltlmas ile rnlerin dolamnn uyum
iinde seyretmesi dzenlenebiliyor. Bu durumda Levi's'in kurduu iletiim a
geleneksel olarak "piyasa koullar"nn yapt ii gryor; faaliyet dalnda s
regiden rekabette ok nemli bir silaha dnyor.
Gerek Amerikan yakasnda, gerekse Japon yakasnda iletiim alarnn bu tr
ticar kullanmlarna artk ska rastlanyor. Ama sorun bunlarla bitmiyor. letiim
alarndan ok daha girift biimde yararlananlarn says giderek artyor. Bar,
bunlara rnek olarak Hewlett-Packard firmasn gsteriyor. Elektronik malzeme
reten bu firma ABD'deki eitli birimlerinde istihdam ettii kiilerin yzde 94'n
(82.000 noktay) bir bilgi ana balam. Btn alanlarn nnde bir bilgisayar
var; tm firmay biraraya getiren bu a bnyesinde gnde kii bana ortalama
90 mesaj dyor. stelik, buna telefon grmeleri, video araclyla yaplan
tele-konferanslar, dosyalarn iletimi de dahil deil.
Bu boyutlaryla bilgisayar ann firmann ikincil bir unsuru olmaktan km
olduu grlyor. Hewlett-Packard'n Genel Mdr ABD, Japonya ve Avrupa'da
oturan 140 uzman ieren bir aratrma olduunda sorumlularn a araclyla

162

AYDIN UUR

annda uyarldn, bylece gerekli insan ve malzeme gcnn derhal devreye


sokulmasnn mmkn olabildiini belirtiyor. Bilgisayar a artk sadece bir
retkenlik faktr olmaktan teye projenin canalc unsuru olmutur, diye ekli
yor.
Hewlett-Packard tipi firmalarda gzlenen bir gerek var. Bunlar krll katma-deerlerinin ve becerilerinin en yksek olduu dallarda aryorlar: Yani gelikin
yazlmlarda; teknolojilerde; malzemeyi biraraya getirme srelerinde kalite
kontrolunda. Geriye kalan, ama retimin esas geni ksmn oluturan en geni
insan gc ve malzemeye gerek gsteren faaliyetleri firmann ana bnyesi dna
kaydryorlar. Bir dizi taaron kurulua brakyorlar. Geri bu taaron kurulularn
ileyilerinin kendi koyduklar kurallara uymalarn art kouyor, onlar kendi
usulleri konusunda eitiyorlar ama yine de ana gvdenin dnda kalmalarn tercih
ediyorlar. Bu yeni rgtlenme modelinde bilgisayar a balca egdm arac
oluyor.
A tarz rgtlenme konusunda son derece dikkate deer bir baka rnek ise
dorudan firma baznda deil de, ayn corafi blge iinde yeralan bir dizi kurulu
bazndaki gelimelere iaret ediyor. Szkonusu blge talya'daki Toscana blgesi
dir.
talya'nn Toscana blgesinde bulunan Prato kentindeki rgtlenme ska
bavurulan rneklerdendir. Prato yzyllardr ynl kuma konusunda uz
manlam bir kenttir. 200.000 sakini olan Prato'da yaayan 60.000 faal nfus byk
ounluu ynl kuma zerine alan 16.000 iletmeye dalm durumdadr.
Ama bu dankla karn, Prato talya'nn toplam tekstil ihracatnn % 25'ini tek
bana stlenmektedir. Sanayide istihdamn % 80'nini kk, hiyerarik katlktan
uzak, alanlar arasnda "gayr resm" ilikilerin ar bast iletmeler sala
maktadr. Prato'lu ihracatlar pazarlayacaklar ynlleri, dokumac iletmelere
sipari etmekte; dokumaclar ynl iplik tarama konusunda uzmanlam i
letmelere bu sipariler dorultusunda kendi taleplerini aktarmaktadrlar. Bu
ileyite zgn olan yn, btn bu ilikilerin Prato Endstri Birlii tarafndan
egdmlendirilmesidir. Btn bu kk atlyeler Birliin ynettii gelikin bir
bilgisayar ayla birbirlerine balanm durumdadrlar. Her an kentteki retim
kapasitesinin ne kadarnn yeni talepleri karlamak zere seferber edilmeye msait
olduunu bu la izlemek mmkn olmaktadr. Bir yandan rekabet srdrlrken
bir yandan da ibirlii iinde allmaktadr.
"A tarz iletme modeli"nin ne kmasnda esin kayna olmu bir dier rnek
ise Japon firmalarnn benimsedii ve piramitsel bir rgtlenmeden ok, karmak
bir rgy andran yapdr (Ferguson, 1990; Banoille ve Chanaron, 1990).
A tarz iletmeciliin temel zelliklerinin bir dkm yaplabilir mi?
Merkeziyeti ve hiyerariye ncelik veren ynetimin kart kutbunda duran
a tarz ynetimin be temel zellii var (Landier, 1951,107-156).
1. Bir a, iletme yeleri arasndaki gl ilikiler zerine kuruludur. Bu ilikiler

"A TARZI RGT MODEL"

163

dz i ilikilerinin tesinde bir nitelie sahiptir; kiileraras, bazen ortak hedeflerin


paylalmasndan, bazen gemite birlikte zor anlarn atlatlm olmasndan ileri
gelen bir gven boyutunu iermektedir. Kiileraras bu ilikiler kurumsal mantn
erevesinin dna tamaktadr. Zaten, a ortamnda, btnn retkenlii, aa
dahil olan kiilerin becerilerinin toplamndan ziyade kiileraras ilikilerin kalitesine
ve zenginliine baldr. letiim yetenei, a ortamnda, teknik bilgiden daha
deerlidir.
2. A tarz bir i gtrme anlaynn egemen olduu ortamlarda kiileraras
ilikiler "gayr resm" niteliktedir. Mevzuatlarn izdii, kurallarn belirledii,
komutlarn harekete getirdii iliki trnde deildirler; karlkl gven zerine
bina edilmi ve tercih edilmi ibirlii biimindedirler. Bu, elbette, kuralszlk
anlamna gelmez. Tersine, kurallara byk gereksinme vardr; ne var ki kurallar
yukardan dayatlmaz; an yeleri tarafndan iliki iinde retilir ve gelitirilirler.
Bu kurallar "hukuk" deil, daha ok ahlakdirler.
3. A tarznda rgtlenmi bir iletme bnyesindeki ilikiler hiyerarik deildir.
A zerk ve bamsz birimleri biraraya getirmektedir. Bu nedenle, a iinde krar
tek bir merkez almaz; ne kadar birim varsa o kadar karar mercii var demektir.
A oluturan birimler birbirinin tpatp ayn zelliklere sahip olmaktan ok, farkl
ilev ve becerilere sahiptirler. Zaten bir hiyerari varsa, bu yapnn btnnn
ierdii ilevler arasndadr, yeler arasnda deil.
4. An bnyesinde hiyerari bulunmamas sonuta tam bir karmaaya yolamaz;
nk "bir kendi kendini dzenleme" sreci szkonusudur. A yelerinden birinde
bir dier yenin zerinde anlalm usullere uymadna ilikin izlenim doarsa
bu izlenimini an br yelerine de aktaracandan usulleri ineyen kimse
dlanma riskiyle kar karyadr.
5. Bir a evrilmeye yatkn zelliktedir ve ak yapdadr. An i etkileimi s
rasnda edindii deneyimin nda iliki kurallar da deimektedir. evresine
ak olduundan kendisini gelitirme ansn elinde tutmaktadr, ama beri yandan
da kemikleip etkisizleme tehlikesiyle yz yzedir. A, ye kompozisyonu ba
kmndan da aktr. Bir taraftan yeni yeler bnyeye dahil olurken, kimi eski
yelerin varl yava yava hissedilmez hale gelebilir.
Bylesi bir rgtlenme tarznn gereksinim duyaca en nemli becerinin iletiim
becerisi olduu aktr.
Sonu
Dnya ekonomik sistemindeki gelimeler yeni iletiim teknolojileri ile birleince
yzyln ilk eyreinden bu yana uygulanagelen Taylorist emek sreci, artan rekabet
ortamnda, yetersiz kalmaya balad. letmelerin btn etkinliklerinde -bu arada
retim srecinde de- reni ile bilgiyi neme bindiren ve esneklie arlk veren
yeni bir rgtlenme anlayna ynelik araylar su yzne kt. Bu oluumlara

164

AYDIN UUR

bal olarak genelgeer ynetim tarznn da gzden geirilmesi aamasna gelin


di.
letmecilik literatr, byk oranda Japon iletmelerindeki uygulamalardan
esinlenerek yeni bir modeli tarif etmeye alyor. Bu model, geri, henz yaygnlk
kazanm deil. Ama gstergeler bu modelin maya tutmakta olduuna ilikin ciddi
ipular veriyor. Olmas gerekenden sz eden bu "a tarz rgt modeli" kendi
dilini ina ederken, daarcn kurarken, birtakm metaforlara bavururken, byk
lde, iletiim alanndaki gelimelere gnderme yapyor; iletiim dnyasndan
treyen "ethos" ile yaknlk kuruyor.
"A tarz rgt modeli" iletiim aratrmalar, iletmecilik ve rgt sosyolojisinin
ilk ciddi randevusunun bir dier adn oluturuyor.

KAYNAKA
Banville, Etienne de Chanaron, Jean-Jacques (1990) "Les relations d'apprivisionnement" J. M. Jacot,
der. Du Fordisme au Toyotisme. Les voies de la modernisation du systeme automobile en France et
au Japon, Paris: Commissariat Gnral du Plan, La Documentation Franaise.
Bar, Franois ve Borrus, Michel (1990), "De l'accs public aux connection privs", Rseaux41 (Ma
ys).
Bemoux, Philippe (1985), Sociologie des organisations. Paris: Le Seuil.
Castel, Franois du (1990), "Technique et thique: autopsie d'un rseau de communication", Rseaux
43 (Eyll-Ekim): 127-134.
Castells, Manuel (1984), Towards the Informational City? Berkeley: University of California, teksir.
Coriat, Benjamin (1990), L'atehr et le robot. Paris: Christian Bourgois.
Crozier, Michel (1963), Le phnomne bureaucratique. Paris: Le Seuil.
Crozier, Michel (1990), L'entreprise a l'cout. Apprendre le management post-industriel. Paris: Inter
Editions.
Crozier, Michel ve Friedberg, Erhard (1977), L'acteur et le systme. Paris: Le Seuil.
Drucker, Peter (1988), "The Corning of the New Organization", Dialogue 82:2-7.
Dumartin, Sylvie ve Marchand, Olivier (1991), "1988-1990: 700.000 erations d'emplois, 300.000
chomeurs en moins", Economie et statistique 249: 25-37.
Ferguson, Charles H. (1990), "Computers-Keiretsu and the Corning of the U.S.", Harvard Business
Review (Haziran-Austos)O 55-70.
Hout, Thomas: Porter, Michael; Rudden, Eileen (1982), "How Global Companies Win Out", Harvard
Business Review (Eyll-Ekim): 98-108.
Joffre, Patrick (1989), "Sogo-shosha", Patrick Joffre, der. Encylopdie de gestion. Paris: Economica.
Landier, Hubert (1991), Vers l'entreprise intelligente. Paris: Calmann-Lvy.
Piore, Michel ve Sabel, Charles (1984), The Second Industrial Debate? New York: Basic Books.
Porat, Mare Uri (1977), The Information Economy. Washington: U.S. Department of Commerce, Office
of Telecommunications Special Publication 77-12 (1).

'A TARZI RGT MODEL"

165

Porter, Michael (1986), Competition in Global Industries. Boston: Harvard Business Press.
Reich, Robert B. (1990), "Who is US?" Harvard Business Review (Ocak-ubat): 53-64.
Ritaine, Evelyne (1989), "La modernit localise?", Revue franaise de science politigue (Nisan):
154-177.
Uur, Aydn (1989a), "Bir Byk Srama: letiim Teknolojileri ve ki Byk ddia: 'letiim Devrimi'
ile 'Bilgi Toplumu', 1989 Sanayi Kongresi Bildirileri. Ankara: TMMOB Yay.
Uur Aydn (1989b), "Veri < reni < Bilgi < Bilgelik", Computer world Monitr 4 (27 Kasm).
Uur, Aydn (1993), "Japon lisi=reni+neri", Computer world Monitr 162 (11 Ocak).
Williams, Karel; Cutler, Tony; Williams, John (1987), "The End of Mass Production", Economy and Society
16 (3): 405-439.
Wriston, Walter B. (1990), "The State of American Management", Harvard Business Review (Ocakubat).
Yentrk, Nurhan (1993), "Post-Fordist Gelimeler ve Dnya iktisad blmnn Gelecei", Toplum
ve Bilim'in bu saysndaki makale.

A. SMITH'DE YANILMA FAKTR

167

"Astronomi Tarihi'nden "Milletlerin Zenginlii"ne


A. Smith'de yanlma faktr
A. Din Alada*

I
ada iktisadi dnce tarihilerinden T.W.Hutchison, "ayet, Boisguilbert,
Cantillon ve zellikle Condillac'n fikirleri ngiliz klasik dnce sistemi tarafndan
tamamen gzard edilmeseydi; mkemmel bilgi ve (gelecee ait tm) bekleyilerin
doru olarak gerekletii varsaymlar zerinde bu derece younlalmasayd;
Cliffe Leslie, Keynes, Shackle ve dierlerinin protestolar gereksiz olur, yirminci
yzyln dengesizlikleri ve dalgalanmalar karsnda iktisat teorisi daha elverili
bir ekilde donatlrd" (Hutchison, 1988:380-1) demektedir.
Hutchison'n bu tesbitine hi dokunmadan A.Smith'in Astronomi Tarihi1 adl
eserinin de gnmze ulaan iktisat teorilerinin ekillenmesinde ihmal edilmi
olduunu syleyebiliriz2. Bugn bu esere geri dnlmesini 3 iktisadi dnce
tarihinin gizli kalm derinliklerini aydnlatmaya alan bilimsel bir meraktan
(*) Dr. A.Din Alada, .. Siyasal Bilgiler Fakltesi'nde retim yesidir.
1 The Principles which Lead and Direct Philosophical Enquiries: Illustrated by the History of Astronomy
Smith'in lmnden sonra 1795 tarihinde yaymlanmasna ramen, 1750'li yllarda kaleme alnd
tm yazarlarca kabul grmektedir. Bkz. Thomson (1984:324); Heilbroner (1986:15); Campbell (1971:
32n). Smith'in bu almas zerinde hassasiyetle durduu bilinmektedir. Nitekim, Smith, yaknda
lecei dncesiyle D.Hume'a yazd 16 Nisan 1773 tarihli, kk bir vasiyetnameye benzeyen
mektubunda bu genlik almasnn aa kmasn ve deerlendirilmesini istemektedir (Mossner
-Ross, 1987:168).
2 Astronomi Tarihinde nerilen erevenin modern iktisatta sadece Schumpeter tarafndan gelime
teorisinin inaasnda kullanld ileri srlebilir. Bkz. (Schumpeter, 1961: 64-102).
3 Gnmzde Astronomi Tarihim yeniden deerlendiren almalardan bazlar unlardr: Skinner
(1985); Skinner-Raphael (1982); Campbell (1971). Veblen'in "Place of Science in Modern Civilization"
ile "Idle Curiosity" adl eserleri ile Astronomi Tarihi arasnda benzerlikler bulan bir alma iin
bkz. Sobel (1984).

168

A. DN ALADA

ziyade iktisadn soyutlama krizinin (Hutchison, 1977:62-97) almasnda bir yol


aray olarak dnmek gerekir. Nitekim eser incelendiinde teorileri gelitiren
bilimadamnn zihninde ve insan davrannn sosyal hayat iinde ekilleniinde
yanlma ya da belirsizlik faktrnn arlkl bir neme sahip olduu grl
mektedir4. Smith, yanlma unsurunun bireyin zihnine, nceden hi beklenmeyen
bir ok ya da srpriz duygusu ile girdiini, bu arma ann, bireyin zihinsel
dengesini yeniden kurmaya abalad, yapt hatann sebebini aratran sor
gulama srecinin izlediini saptamakta ve zihin huzurunun yeniden tesis edilmesi
ve kinata beslenen hayranlk duygusu ile tamamlanan davransal emay ir
delemektedir.
Bylesi bir davransal ema szgelimi risk unsurunun giriimcinin zihninde
yer eden a priori zellii yerine, nceden ngrlemeyen ve bireyin zihninde
daha evvel hi bulunmayan ya da hi dnmedii bir ekilde oluan olaylar dizisi,
ki Smith buna "olaan d olaylar" (1982a: 49) demektir, a posteriori bir srpriz
ve beraberinde bilgisizlii bireyin zihnine yerletirmektedir. nsann zihninde
kurduu dnsel erevenin yanlgya urayabilirlii Smith'i bilginin geliim
srecinde insan iradesinin asgar bir dzeyde rol oynad dncesine gtr
mektedir (Thomson, 1984: 327).
Aada, Smith'in Astronomi Tarihi eserinin balangcnda gelitirdii bu zgn
ereveyi srasyla, bilim felsefesine, iktisadi hayata ve iktisadi kurumlarn olu
umuna bilinli olarak nasl uyarlad ele alnacaktr. lk blmde, Smith'e gre
felsefenin bir ihtiyatan ziyade insann kinat alglay ve buna gre kendi hayatn
tanzim ederken urad hayal krkl neticesinde doduu ele alnrken tasla
izilen bu bakn Popper'in bilimsel keiflerin mant ile bir dizi benzerliklerini
tesbit etmek mmkn olacaktr.
kinci blmde, Smith'in btn bilimler iin dnd taslan zel olarak
iktisat bilimine uyarlan zerinde durulacaktr. Hareket noktas olarak Smith'in
ele ald 'grnmez el'in insann iktisat ve ahlk dnyasndaki davran ve ey
lemlerinin neticelerini aa karan doal bir uyar sistemi olduu, ayn zamanda,
tek tek bireylerin davran ve tutumlarn toplumsal menfaate tad fikri zerinde
durulacaktr.
nc blmde ise, Smith'in ticaretin gelimesi, rekabet, para ve piyasa gibi
iktisad kurumlarn oluumunda, insann davran dzeyinde urad bu hayal
krklklarnn bu sreci oluturmada oynad rol ve kurumlarn ortaya kyla
belirsizlie cevap kanallarnn teekkl etmesi ile yeniden balangta ele alnan
srpriz, arma, yenilenme ve hayranlk duygularnn birleimiyle oluan dav
ransal ereveye ulald grlecektir.

4 Cf., Skinner - Raphael (1982:15).

A. SMITH'DE YANILMA FAKTR

169

II
Smith, Felsefi Aratrmalara Yol Gsteren ve Yn Veren tikelerin Astronomi Tarihi
ile zah adl eserinin balang blmnde, Locke, Hume ve Berkeley'in at
izgide insan zihninin hadiseler karsnda hi ekilleniine dair sistematik bir
ereve izmitir. Bu ereve nedir? Bilim felsefesine katk boyutu nerededir?
Smith'in bilime bak irdelendiinde iki farkl yntem dikkati ekmektedir. lki,
Newton'un fizik kuramn moral felsefeye tatbik etmek isteyen model-ina yntemini
(Hollander, 1984:691) benimseyen yaklamdr. Nitekim Smith, "kantlanm veya
kantlanmam ilkelerden yola karak, eitli olgular ayn zincirin halkalar olarak
biraraya getirip aklama" (Blaug, 1980: 56-7)5 yntemini izlemektedir. Ancak
Astronomi Tarihi dikkatle tetkik edildiinde Smith'in sonraki almalarnn teorik
erevesinin izilmesini salayan bu yntem yannda, sosyal bilimcinin konusunu
tekil eden insan davrann harekete geiren zihinsel muhakemenin mant ya
da metodolojisi zerinde tesbitlerde bulunmutur6. Bu anlamyla Smith'in, teorinin
kullanlmas veya yourulmasnda Newton'un metodundan ok uzak bir noktada
bulunduu anlalmaktadr (Hollander, 1984:691).
Smith'in 1750'li yllarda yazd eserinde izdii davransal erevenin ilk
aamas insan zihninin belirli bir andaki denge durumudur. Smith bu zihinsel
dengeyi insann peinde olduu "huzur, skn ortam" (1982a: 197) olarak ifade
etmektedir. Bilimin gelimesinden ticaretin bymesine 'skn' ortamnn gerekli
koul olduunu dnmektedir. Hukuk, dzen ve gvenlikle ifade edilebilen denge
ya da istikrar halinde Smith bireysel firmalarn gelieceine, sadece merak iin
bile olsa yeniliklerin gn na kacana inanmaktadr (Spengler, 1975:392),
(Campbell, 1971:33).
kinci aama, insann zihinsel dengesinin daha nceden hi tasavvur edilemedii
bir ekilde srpriz ya da ok etkisi ile "yklmas, dalmasdr" (Smith, 1982a: 35).
Zihin dengesi bir kere daldna artk balangtaki "skna geri dnmek
imknszdr" (1982a: 34). Bylece, insann zihinsel dengesinde hi yeri olmayan
srpriz faktr ile bugne ve gelecee dnk "akl yrtme mant geici olarak
ortadan kalkar" (1982a: 35). nsan zihninde beklenmedik bir hadise ile ortaya kan
fasla, Smith'in zaman boyutuna, dnden bugne, bugnden yarna srp giden
srekli ve sonsuz sayda blnebilir bir deiken olarak bakmadn, bu konuda
Berkeley'in zamann izaflii fikrini izlediini gstermektedir. Zira Berkeley'e gre
"zaman deil sre sonsuz sayda dilime ayrlabilir", "zaman bir duygu olduu iin
sadece (insan) zihni iinde yer alr", "birbirini izleyen fikirler silsilesidir zaman"
5 Zikreden Bura (1989: 47). Bir yazara gre, "Smith ve takipileri, Newton'un sisteminde, aslnda,
Kartezyen bak alarnn teyit edildiini, yani evrenin temelinde mukayese edilmez bir dzen,
uyum ve gzellik bulunduunu, grmektedirler" (Mini, 1974:88). Tersi bir gr iin bkz. D.Pokorny
(1978: 39n.)
6 Cf., Hollander (1984: 681).

170

A. DN ALADA

(Berkeley, 1948: 1.9). Acaba 'birbirini izleyen fikirler silsilesi', Smith'in izdii
zihinsel denge ile balayan srpriz duygusuyla beraber gelecek grnts tamamen
ortadan kalkan ve bir adm tede yeniden dengeye giden zihinsel halin kefi ile
devam eden tabloyu hatrlatmyor mu? Zaman boyutunun insan zihninde da
ralmas, durmas, genlemesini gsteren bylesi bir tablodan hareket eden Smith'in
bilimlerin izah etmeye alt hayat ierisindeki denge ile birlikte tahmin edi
lemeyen nesne ve hadiselerin insan mikrokozmozuna tesir ettii ve yn verdii
fikrini ele almas, onu "bilimsel izahn hakikatin dosdoru bir ifadesi olmad"
(Campbell, 1971: 35) dncesine gtrmektedir.
Smith, insan zihninde hi beklenmedik bir unsur olarak srpriz etkisi yapan
hadise veya grntlerin niin ortaya ktn Astronomi Tarihi'nde ele almam
olmakla birlikte Ahlaki Duygular Teorisinde bu sorunun cevabn bulmak
mmkndr. Zira srpriz etkisi ile ortaya kan belirsizliin neden ortaya kt
sorusu ancak Smith'in metafizik dnce ile rl ahlk teorisine bavurmakla
cevaplanabilir:
"...yanlma (duygusu) insanolunun alma gayretini srekli olarak hareket
halinde tutar, gelitirir" (Smith, 1982b: 183).
Smith'in taslan izdii, bilimler iin anahtar olan davransal erevenin
nc aamasnda, zihinsel dengenin yeniden kurulmas iin, ortaya kan srpriz
ile gelecee dnk davran normunu kaybeden insann en azndan balangtaki
dengeye yeniden dnme abas ele alnmaktadr. Burada dikkat edilecei gibi
balangtaki denge noktas Tl ile beklenmeyen hadisenin vuku bulmasyla iine
girilen belirsizlik an T2 arasnda doldurulmas, tamamlanmas icap eden bir
'boluk' ortaya kmtr7. Daha nceden hi tahmin etmedii hadisenin belir
mesiyle o andan itibaren gelecee ynelik tahayyl etme gc ortadan kalkan
(Smith, 1982a: 44) insann bu "boluu doldurmak" (Smith, 1982a: 42), yeniden
zihinsel dengesini tesis etmek iin kopan halkay tamamen olmasa bile ksmen
kefetmesi gerekmektedir. Zira Smith'e gre sebep-sonu zincirinde srpriz
duygusu ile 'kopan halkann' kefedilmesi ok nadirdir (Smith, 1982a: 42). Bu
noktada Smith, Hume'un ortaya koyduu 'tmevarm problemini' iliyor g
rnmektedir. David Hume, gemi ile gelecek arasndaki nedensel uyumluluu
salayaca umulan ihtimali hesaplamann snrlarna dikkati ektikten sonra,
gzlemlenemeyecek nesne ve hadiseleri gzlemlenebilir olanlardan karsamay
neren tmevarm metodunun sorununa iaret etmiti. Gemi ile gelecek zaman
tekil eden farkl iki zaman dilimin arasndaki mutlak uyumun hibir zaman
kantlanamayacan ileri sren 8 Hume'a gre, deney ve gzlemlerin sklna
ve okluuna bakarak gelecein tpk gemi gibi olacan varsaymak mantksal
7 Cf., Smith (1985:100).
8 D.Hume, An Abstract of a Book Lately Published Entitled a Treatise of Human Nature(1740), Keynes,
J.M. ve P. Sraffa (der.), 1938,15'den aktaran Popper (1980:369).

A. SMITH'DE YANILMA FAKTR

171

deil psikolojik bir boyut ierir. nk, "gelecek olaylar gzlemleyenleyiz" (Magee,
1982: 18-9).
Ancak David Hume'da gemi ile gelecek arasndaki boluun gelecee ait bir
bilgi noksanlndan kaynaklanyor olmasna ramen, Smith bu noktada belagat
hocas Lord Kames'den de farkl olarak boluun, insann zihninde tad bugne
ve gelecee dair beklenti ve tahminlerinden oluan bilgi seti iinde hi yeri olmayan
bir hadise ile ortaya ktn vurgulamas, onun, bu sebep-sonu halkasndaki
tkankla a posteriori bir yaklamla eildiini gstermektedir. Lord Kames (Home)
ise "gemi ile gelecek olaylar arasnda srekliliin akl veya deney ile salana
mayaca kabul edilirse geriye sadece sezgilerimiz kalr" (1758: 239) diyerek bu
soruna a priori yntem ile zm aramaktadr. Ancak a piori yntemin sz edilen
'eksik halkay' tamamlayacan syleyebilmek mmkn deildir. nsann tahayyl
gcn ortadan kaldran ve bugn ile gelecek iin aklc karar alma eylemini
durduran 'ok hadise' o an iin a priori bir sezgisel srecin de hareket alann
daraltr. Tamamen bireysel olan ve insann zihinsel srecinde yer alan bu hadise
ayet sezilebilseydi, zaten sezen birey iin mevcut olmazd; dolaysyla, sezgisel
yetenein 'eksik halka'y a priori ortadan kaldrmas mmkn olmamaktadr.
Bu anlamyla Smith'in a posteriori yaklam hocas (Stewart, 1982: 272) Lord
Kames'den daha gerekidir.
Smith 'ok hadise' ile insann zihninde bir boluk olutuunu ileri srdkten
sonra bu negatif uyarcnn ayn zamanda insann zihninde yeniden dengeyi
kurmak iin gayretini kamlayacan ve bu faktrn bir yenilik ve keif etkisini
de pekl gsterebileceini ifade etmektedir (Smith, 1982a: 45-6). te, felsefe
bu 'kaybolan halka'nn kefi iin srpriz hadisenin uyarc etkisi ile insan hayatnda
ve akl yrten bilimadamnn teori dnyasnda yer almaktadr. Bu yaklam
d'Alembert'in bilimsel keif ve mantn ihtiya ve kullanm zorunluluuna
balayan dncesinden tamamen farkldr (Wightman, 1982:10-11).
Beklenmeyen bir unsur olarak ortaya kan srpriz ya da hayal krkl duygusu
Smith'e gre bilimsel keif merakn da beraberinde getirmektedir. Zira bilimadam
Popperyen anlamda kendi iinde dorularla kapal bir dnya oluturmazsa,
kurduu veya kurmaya alt teori benzeri speklatif yaklamlarn gerek
olaylarla atmas zihninde ilk etapta karmaa meydana getirecek; bu karmaa
bilimsel merak yannda zihnini hayat karsnda ayakta tutabilme, zihnini teskin
etme abas onu ister istemez keif yapmaya, yeni nermeler sunmaya itecektir.
Dikkat edilecei gibi bu srecin Kuhncu bilim sosyolojisi ile de bir paralellii
bulunmaktadr9. Bilim adamnn srekli deimeye ak tuttuu teorik erevesinin
"yanllanabilirlii" (Popper, 1980:42), mutlak bilgiye ulamasnn imknszln
da gstermektedir1 . Smith'in nerdii davransal erevede bilgi deil a posteriori
9 Cf., Skinner-Raphael (1982:15) ve O'Brien (1979:142).
10 "Smith, niha, yerinden oynatlmaz hakikate ulamay amalamyor, bilgi sistemlerinin evrimine
inanyordu" (O'Brien, 1976:135).

172

A. DN ALADA

bilgisizlik bilimsel keif merakn harekete geirmektedir.


ok ya da srpriz hadisesi ile bilimadamnn veya insann gelecee baknda
kopan halkann yeniden kefi ya da zihnin yeniden dengeye dn srecinde
'toplanma an', insann grnmeyene ait metafizik bilgiye ihtiya duyduu andr
(Smith, 1982a: 42). Bu noktada Smith'e gre insan efsanelerden inanlara uzanan
her trl speklatif ve bilim-tesi dnceyi devreye sokarak hayatn denge iaretini
arar. Yine Smith'e gre "adet ve gelenekler ac ve zevkin taknln hafiflet
mektedir" (1982a: 37). Bu noktada Smith'in, Popperyen anlamda speklatif
dncenin, soyutun inasnda nemli yeri olduu fikrini ngrdn ifade
edebiliriz11.
"btn bilgi zihnimizin iindeki macerann bilgisi haline geliyor. Bu subjektif
temel zerinde herhangi bir objektif teori ina etmek mmkn olamaz: kinat
benim dncelerim, ryalarm" (Popper, 1983: 82) diyen Popper'in, Smith'in
iki yzyl ncesinden sesleniine kulak verdiini syleyebilir miyiz?
Newton'un bilim yntemini kullanan Smith'in, kurduu ereve ile ayn zamanda
Einstein'la alan yeni an ilk habercilerinden biri 1 2 olduu ileri srlebilir.
nsann karlat beklenmeyen hadiselerle, zaman ufkunun zihin iinde de
itiini dnen bir ereve izerek Newton'un zaman bamsz ve mutlak bir
deiken olarak ele alan yaklamndan uzaklamtr13. Dieri ise bilimin konusu
olan hadiseyi insan zihninde incelemesi, onu, Newton'un yerekimini objektif
bir hakikat olarak gren dncesinden ok uzak bir noktaya gtrmtr 14 .
Smith'in dnce erevesinin son halkas onun ahlk felsefesi ile yakndan
ilgilidir: arma ve hayret duygusu ile zihin huzuru bozulan insann bu yanlma
faktr ile birlikte, i sknetini yeniden ararken keif ve yeniliin kapsn ara
lamas veya en azndan bu sknete yeniden kavumas onun kinata besledii
hayranlk duygusunu arttrmaktadr. Bu duygu insann kinata aidiyetini pe
kitirmektedir.
III
Smith'in Astronomi Tarihi'nin balangcnda izdii ve bilimler iin anahtar ereve
olabileceini dnd yaklam izlendiinde, iktisad hayatta gelime veya
yeniliklerin iki ayr temel koula bal olarak ortaya kt ileri srlebilir. lki, insan
hayatnn her safhasnda gelime ya da yeniliklerin adalet, istikrar ve gven or11 Cf., Skinner (1984:745).
12 Bir dieri Popper'e gre Berkeley'dir. Bkz. Popper (1972).
13 Zamann bu tr yorumlan iin bkz. Goldstein (1981: 91-2). zlme devri insannn zamana
bakn yorumlarken, "uzun vadeli hesaplar daima boa karan emniyetsizlik faktr, btn bu
amillerin daralttklar zaman erevesi(nden)" sz aan S.F.lgener ayn bak asna deiik bir
noktadan ulayordu (1981: 68).
14 Cf., Skinner-Raphael (1982:19,21); Blaug (1980:57).

A. SMITH'DE YANILMA FAKTR

173

tamnda, yani insanlarn zihinsel dengelerini bulduklar ortamda yeerdii


nerisidir 15 . Bu koul Smith'den ok sonralar Max Weber tarafndan da ne
srlmtr. Weber, iktisadi gelimenin kalc olabilmesinin koullarndan biri
olarak ngrlebilirliin salanmasn dnmektedir16. Weber'e gre, "bu nkoul
kapitalist akliliin ancak asgari bir iktisadi gr ufku iinde serpilip gelieceine
iaret eder... Giriimcilerin deerlendirme ufkunu mmkn olduu kadar uzun
tutmalar iin retim, tketim gibi iktisat-ii verilerden nce, iktisadi faaliyeti
belirleyen kurumsal ereveyi oluturan verilerde istikrar gerekir" (nsel, 1991:
19). kincisi ise, bilimsel keif veya iktisadi hayattaki yeniliklerin insann zihninde
kurduu ile hakikatin uyumsuzluundan ortaya kan yanlg neticesinde olutuu
dncesidir. nsann iktisat-ii olsun iktisat-d olsun, nceden hi tahayyl
etmedii bir faktrn etkisiyle urad aknlk ve hayret duygusu ile bozulan
zihinsel dengesini yeniden kurmaya, iinde bulunduu artlar dzeltme istei
ile gsterdii gayret, Smith'e gre, iblm yoluyla servet birikiminin, yeniliklerin
habercisidir (Kregel, 1990:89-90). Her iki yaklamda da grlen zihinsel denge
ya da dengeye ynelme eiliminin varl ya da sreklilii iktisad yeniliklerin ve
gelimenin bir nkouludur.
Bu iki nkoul bize gstermektedir ki, Smith'in analizlerinde bir atf noktas
olarak ele almak istedii ideal tipolojisi, neoklasik iktisadn gelecei ve bugn
mkemmel olarak ngrerek tercihlerini rasyonel olarak gerekletiren iktisad
insanndan ok farkldr. Bu fark Smith'in ele ald bireyin yanlma ya da hata
yapma eilimini her an iinde tamasndan kaynaklanmaktadr.
Smith iktisadi hayatta iki temel motifin insan davrannda nemli rol oynadn
gstermektedir. lki, Milletlerin Zenginlii' nde ele ald, bireyin servetini arttrmak
ve daha iyi artlarda hayatn srdrmek iin kendi menfaati peinde komas;
dieri ise Ahlaki Duygular Teorisi'nde belirlenen, bireyin eylemlerinin nc
ahslar zerindeki tesirlerini dikkate alan kendi vicdannn sesini dinleyerek
davranlarnn snrn izerek, davranlarnda tarafsz bir yarg gibi hareket
etmesi ve zihin huzuru ile gven duygusunu arttrmak istemesidir. Bu ilk bakta
elikili gibi duran iki temel davran motifi Smith'in her iki eserinde de ele almak
istedii ideal tipin birbirlerini tamamlayan cepheleridir17.
"fazilet ve servete giden yol... birok durumda hemen hemen ayndr" (Smith,
1982b: 63).
Smith'in ele ald ideal tipin ayrc zellii, belirsizlik ve yanlg karsnda
taknd tutumun aktif olmasnda aranabilir. Bu ideal tipolojisinin belirsizlie
cevap kanallarn arayp bulmas, tutumluluu ve uzak grll, kazancnn
15 Bireyler iin istikrar ve hukuksal gven ortamnn iktisadi gelimenin bir n koulu olduu dncesi,
Astronomi Tarihi'nden (Smith, 1982: 50-51) Milletlerin Zenginlii'ne (Smith, 1981: 540) tam bir
paralellik gstermektedir.
16 (Weber, 1974:76).
17 Cf., Spengler (1975: 395) ve Young (1986: 366-7).

A. DN ALADA

174

srekli olmas iin abalamas, onu maceraperest, vurguncu, defineci, speklatr


tipolojilerinden ayrmaktadr18. Smith, bu ideal tipten sapan tipolojilerin belirsizlik
ve risk karsndaki tutumlarnn pasif olduunu dnmektedir. Bunlar, nihilistik
veya tesadfi bir dnya gr ile bir veya iki defaya mahsus byk hazineler elde
etme abasnda olanlardr. Ancak Smith, bunlarn kanlmaz olarak ifls ede
ceklerini ve kazanlarn ellerinde tutamayacaklarn ifade etmektedir (Smith,
1981:127,128,130-1). Ayn balamda Smith, fiyatlarn ar derecede ykselterek
kk sermayeleri ile byk krlar elde etmeyi uman ve bu eylemleri ile amalarna
ulaanlarn, artan lks harcamalar ile kapital birikiminin temeli olan tutumlu
luklarn ypratacaklarn anlatmaktadr (Smith, 1981:110, 612).
Adam Smith, iinde bulunduu maddi durumu daha da iyiletirmek iin aba
sarfeden giriimcinin krnn ne olacan nceden tahmin etmenin ne denli g
olduunu u szlerle aktarmaktadr:
"Kr dalgalanmaya son derece aktr. Herhangi bir ticar faaliyette bulunan
bir kimse yllk krnn ortalamasnn ne olacan her zaman syleyemez...
(ortalama kr) sadece yldan yla deil, fakat gnden gne, hatta saatten saate
deiir... gelecek dnemlerde ne dzeyde olabileceini kesin bir dille muhakeme
etmek tamamen imknszdr" (Smith 1981:105).
Dikkatle incelendiinde Smith'in bu noktada ortalama kr seviyesinin nceden
bilinemeyecei gzlemi ile sadece Cantillon'u tekrarlamaktadr19. Hatta bir yazara
gre, Turgot'nun riske atlan giriimci modeli, Smith'inkinden daha stndr
(Hoselitz, 1962:257n.47).
Smith'in belirsizlik ya da iktisad hayattaki yanlma unsurunu ele alndaki
orijinallik, onun giriimci tipini ele al eklinden veya risk tahlilinden ziyade
izmeye alt modelde bireyin zihinsel muhakeme srecinin deimez bir yapda
olmadn ve bireyin deneme-yanlma yolu ile zihinsel dengesini salayarak iinde
bulunduu koullar iyiletirmeye almasn dikkate alm olmasndadr 20 .
Smith'e gre iktisad hayatta bireylerin yanlma ve yeniden dengeye gelme
srecinin izahnda 'grnmez el' ok nemli bir yere sahiptir.
"kamu menfaatine ne kadar katkda bulunduunu hi bilmeyen ve dnmeyen
bireyler sadece kendi gvenliklerini... kendi kazanlarn dikkate alr(ken)...
akllarnn kesinden higemeyen bir amaca doru grnmeyen bir el tarafndan
yneltilirler" (Smith. 1981: 456)21.
Dikkat edilecei gibi burada Smith, takipileri Ricardo, J.Mill ve dierlerinden
farkl olarak davranlarnn tm boyutlarn nceden gren aklc birey yerine,
18 Cf., Pesciarelli (1989: 522-4).
19 Bkz. Cantillon (1952: 29).
20 Smith'de bireyin yanlma ve yeniden toparlanma srecini ele alan canl bir rnek iin bkz. Smith
(1981:454).
21 Vurgu ilave edilmitir.

A. SMITH'DE YANILMA FAKTR

175

kendi menfaatinin peinde koan, rakiplerinin davranlarn hesaba katan,


davranlarnn neticesini a priori ngremeyen bir bireyi yerletirmitir22. Bi
reylerin iktisad hayattaki eylemlerinin, tercihlerinin sonucunu a posteriori olarak
sonradan mkfat ya da ceza(zarar) eklinde grmektedir: 'Grnmeyen el' bir
yanda bireysel eylemleri rekabet srecinde somutlaarak toplumsal menfaatlere
balyor, te yandan bireylere tek tek davranlarnn sistemin dengesi ile ne lde
uyum saladklarna bal olarak faydalarn (kazanlarn) arttryor veya azaltyor.
'Grnmez el'in bu yorumu Ahlk Duygular Teorisinden Milletlerin Zenginlii'ne
hemen hemen hi deimeden tanmtr (Macfie, 1967: 61-2).
Bireylerin belirsizlikle karlamalar veya yanlma hadisesinin neden ortaya
ktna dair zerinde dnlebilecek yorumlar Smith'in Ahlk Duygular
Teorisi'nde bulabiliriz. Bilindii gibi belirsizliin neden ortaya kt sorusu pozitif
iktisadn dnce alanna girmez. Ancak bu soruya verilebilecek eitli cevaplar,
Smith'in iktisadnn anlalmasna yardmc olabilir. Zira Smith'in yaklamnda
pozitif ve normatif boyut iiedir23.
Smith, Ahlaki Duygular Teorisi'nde iktisad kazantan duyulan reel tatmin veya
faydann, insanlarn zihinsel huzura sahip olmalar, gvenlik iinde olmalar
duygularna ahlk olarak herhangi bir ncelii olmadn dnmektedir. Bu
balamda Smith her insann yanlma ya da belirsizlik olgusuyla karlamasnn
eitsiz, adaletsiz veya tesadfi olmadn dnmektedir. Her insan, hangi aileye
ya da hangi snfa mensup olursa olsun servetini oaltma ve/veya huzurunu
arttrma abasnda eittir. Her insan mensup olduu aile, firma ya da snfn
nesillerle intikal eden zelliklerini tadndan kendi yaam sresince nesillerin
ikmal edemedii serveti bir rpda hem de zihin sakinliini kaybetmeden elde
etmesi Smith'e gre imknszdr. Bu adan 'fakir adamn ocuunun hikyesi'
dikkatle okunmaya deerdir (1982b: 181-184); Otobiyografik olduu tahmin edilen
(Davis, 1990: 346) bu hikyede fakir adamn olu babas ile saraylar gezerken
birden bu hayata kar nnde durulmaz bir imrenme ve bu madd zenginlii
elde etme istei iinde kabaryor. Ancak, bu maddi zenginlii elde etmek iin ne
zor yollardan geeceini, birok arkadalarn kaybedeceini, uyumadan geirecei
saatleri ve i huzursuzluunu dnerek, zihninde hayal ettii bu ryay bir an
iin fiile geirdiinde sonunda nasl yanlgya urayacan dnerek, ailesi ile
birlikte bugn sahip olduklar sknetin aslnda krallarn urunda savatklar
ey olduunu anlayarak, hayatn bu i dengesine kar hayranlk duyuyor. Smith'in
bu hikyesinden onun hayatta her insann 'arl' olduu bir ii (Weber, 1974:
79), bir doal iblmnn olduu ve insann bu doal iblmne ters dt
ya da uyum gstermedii noktada belirsizlikle karlatn dnmektedir. Fakir
adamn olu hayalinde belirsizlii yaam ancak fiilde doal iblmne uyum
22 "(G)rnmez el doktrini, Smith'in, ktisadi nsan varsaymndan kanmasna yardmc olmutur"
(Macfie, 1967:112).
23 Hutchisun (1964: 24-25).

176

A. DN ALADA

gstermitir.
Smith'in bir dier rnei de toprak sahiplii ile ilgilidir. Toprak sahiplii miras
yolu ile elde edilmi ve retken olmayan bir meslektir. Gsteri ve lks tketim
arlkl, ihtiaml yaayna ramen topraksahibi unu kendi kendine sormaktan
bir trl kendini alamaz: Elde ettiim gelirin nasl oluyor da hepsini tketemiyor,
bakalar ile paylamak zorunda kalyorum? Madd tketimin insann midesinin
kapasitesi kadar olabileceine dair basit ama byk hakikati farkettii anda
duyduu aknlk ve aldanma, Smith'e gre 'grnmez el'in ta kendisidir.
'Grnmez el' bir yanda btl (gurur ve kibir) ile itigal eden bireye belirsizlik
ve yanlma duygusu tarken (Davis, 1990: 347), dier yanda, bireylerin gerek
meslek seimleri, gerekse de fiili uralar neticesinde hi farkedemeyecekleri
ve bilmedikleri bir ekilde toplumsal menfaati ve refahn artmasna el vermi
olmaktadr. Toprak sahibinin debdebeli ama madd tketimi 'midesi ile snrl'
olan yaay ayn zamanda bu hayatn inaa ve idamesinde birok meslee kap
aarak, bir dizi insana geim frsatn farknda olmadan salamaktadr (Smith,
1982b: 184-185). Yanlma ya da belirsizlik duygusu bireyi srekli olarak ald
kararlarda, yapt tercihlerde bir anlamda doal bir uyar sistemi olarak alarak
bireyin davranlarna yn vermektedir. te bu nedenle Smith'e gre "insa
nolunun alma gayretini srekli hareket halinde tutan ve gelitiren, bu ya
nlmadr" (1982b: 183).
IV
Ahlk Duygular Teorisi'nde teolojik i rgs ile izah edilen yanlma duygusu
ve bu duyguyu bireylerin zihinlerine tayan 'grnmez el' Milletlerin Zengin
liinde dnyevileerek, "kamu mallarn salkl bir rekabet ortam yoluyla himaye
edecek ve bireyin rekabet savan ve rekabetten tama eilimlerini kontrol
edecektir" (Macfie, 1967: 62).
Smith'e gre piyasada ileyen rekabet, bireyleri kendi menfaatleri peinde
servetlerini arttrma abas iinde iken srekli olarak uyaran ve onlar disipline
eden bir kurumdur. Giriimcilerin piyasada "kazanma anslarna dair farkl ve
belirsiz beklentilere" (Richardson, 1975: 359) sahip olmalar, piyasada tam bir
serbesti iinde kazan peinde komalar ancak ve ancak rekabet kurumunun
salkl ileyii ile mmkndr.
Bireylerin gznde sabit dayanak noktalarn tekil etmesi (Lachmann, 1971:
50), bu anlamyla davranlara verdikleri gven duygusu ile bilgisizliklerini
azaltmas, bireylerin karlatklar belirsizliklere kar cevap kanallarn bul
malarna yardmc olmas, onlara, oyunun kurallarna gre oynand hissini
vermektedir. Bireylerin zihninde rakiplerinin ve kendilerinin ayn snrllklara
tabi olduklar inanc (Lachmann, 1971: 61) onlar davranlarna olan gven
duygusunu arttrmaktadr. te rekabet srecinin hem "arzu edilen hem de doal"

A. SMITH'DE YANILMA FAKTR

177

(Richardson, 1975: 350) bir sre olmasnn temelinde bu nokta yatmaktadr.


Smith'e gre "insanlarn huzurlarn bozan ve kendiliinden dzelmeleri imknsz
olan tccar ve manfaktr sahiplerinin monopolleme zihniyeti hibir zaman
ve hibir ekilde beeriyetin kurallar haline gelmemelidir" (1981: 493). Dikkat
edilecei gibi Smith rekabetin bozulmasn insanlarn zihinsel huzurlarnn
bozulmas ile e anlaml kullanarak, rekabet srecinin en nemli kurumsal
zelliinin bireylerin zihninde rakipleri ile ayn snrllklara tabi olduklar duy
gusunun olduunu zmnen kabul etmektedir. Bu noktada zerinde durulmas
gerekli bir dier husus da rekabetin bilinli olarak nnn kesilmesi24, ayn za
manda bireylerin piyasada aldklar karar, yaptklar tercihlerde uradklar yanlma
ve bunu takiben yeniden dorulma, ksaca 'doal' belirsizlik kanallarnn bilinli
olarak tkatlmas, iktisadi hayata istikrarszl ve dengesizlii getiren 'olaanst'
veya yapay belirsizliin ortaya kmasdr25. Smith'in etkilendii dnrlerden
Montesquieu Kanunlarn Ruhu'nda "ticaret kendi tabiat icab son derece belirsiz
bir yapya sahiptir. Eyann tabiatnda olan bu zellie yeni belirsizlik ilve etmek
en byk ktlktr" 26 demektedir.
te Smith bu sebeble bu ok kolay krlr ereve zerinde hassasiyetle durarak
normatif k yollar aramtr. Laissez-faire dncesini normatif dzlemde ele
almas, merkantilist bir iktisad yapda gl monopol eilimleri karsnda "iktisad
arenada gcn kt kullanmn en aza indirgemek" (Rosenberg, 1990:26) iindir.
Bu anlamyla 'laissez-faire' Smith'de dogmatik bir karakter gstermez.27
24 Smith, "piyasay geniletme ve rekabeti daraltmak her zaman tccarlarn gayesi olmutur" (1981:
267) diyor. F.Engels ise, Marx'n Felsefenin Sefaleti adl kitabna yazd nsznde "mallarn ar
veya az deerlenmesi bireysel reticilerin hangi mal ne miktarda reteceklerini belirleyebilir...
Bu durumda bireysel reticileri kesin bilgi sahibi yapmak iin rekabeti ortadan kaldrmak, piyasann,
fiyatlarn ini ve klar ile reticiyi hebarder etme zelliini yok edeceinden reticiler tamamen
kr olmu olacaklardr" demektedir. Zikreden, T.W.Hutchison (1983:15).
25 Bu konuda Milletlerin Zenginlii'nde u sayfalara baklabilir: (Smith, 1981:432, 454n, 113).
26 De L'Esprit des Lois, XXII. iii"den zikreden W.B.Todd in (Smith, 1981: 44n. 29). bni Haldun ise
Mukaddime'de "maln kt oluu, maln deerini belirler. Tacir bu ktl ve yksek fiyata gre, yksek
kr iin uzak mesafeli ve g ticareti seer" (bni Haldun, 1986:359) diyerek kendiliinden, "doal"
olarak ortaya km olan ktlk ya da dengesizlik ortamndan yararlanmak isteyen tccarn eylemini
verken "speklasyon kazanc uursuz bir kazantr. Fiyatlarn ykselmesini ve ktlk zamann
bekleyerek yiyecek maddelerini elde saklamann uursuz olduu... vurguncunun bundan kazand
mal ve kr telef olmaya mahkumdur ve sonucu zarar ve ziyandr" (bni Haldun, 1986:360) diyerek
mevcut doal ktla suni belirsizlik ilave etmenin bireye uzun sreli bir kazan salamayacan
ve bu kazancn telef olmaya mahkm olduunu ileri sererek kurumlamann, speklatif kazanlar
ortadan kaldracak ve piyasaya kendi kanuniyetini getirecek ynde olmas gerektiini ima ediyordu.
Ayn bak asn amzda takip eden iktisatlarn banda EA.Hayek geliyor: "(rekabet srecinin)
ileyiini salayacak olan temel art sahtekarln ve aldatmann (bilgisizliin smrlmesi de
buna dahil) hukuksal faaliyetle engellenmesidir" (Hayek, 1986:29).
27 Ancak bu nokta "laissez-faire" dncesinin hakl klnmasn dndrmemelidir. nemli olan,
burada Smith'in devletin piyasaya mdahalesine kart bir tavr almasnn sebebi, merkantil
imtiyazlarla glenen glenen monopol eiliminin krlmasdr. Kurumsal yapnn tetkiki normatif
tavr aln nnde olmaldr.

178

A. DN ALADA

Serbest rekabet bir kez norm olarak kabul edilir, ekonominin kendiliinden
ileyii bir politika olur ve merkantilist- dzenlemelere kar savunulursa, ku
rumlarn oluumunun da kendiliinden yasalar olduu ileri srlecekti. Gerekten
de Smith kurumlar yaayan canl varlklar olarak dnmektedir. nsanlarn
ihtiyalarna karlk vermeyen, insanlara hitap etmekten uzak den kurumlar
insanlarn talepleri ile attnda bireylerin zihinlerine belirsizlik ilve eder.
insanlarn kurumlar kendi ihtiyalarndan uzak bulduklar anda gvensizlikleri
artar. te bu gvensizlik ortam, belirsizliin ilemeyen kurumlar yoluyla ortaya
kt andr. Smith'e gre ayet mdahaleci bir sistem bulunmuyorsa, bireylerin
talepleri ile uyumlu, onlarn zihinlerini teskin edici yeni kurumsal dzenleme
kendiliinden oluacaktr. Bireylerin zihinlerinin teskin edilmesi veya bireylerin
uram olduklar belirsizliklere cevap kanallarnn yeni oluan ihtiyalara gre
kefedilmesi yeni kurumlarn da habercisidir. Smith'e gre bireylerin gelecei
ngrebilmeleri veya gelecek ufuklarnn nnn almas bireylerin zihinlerinde
yeniden bir dayanak noktas eklini alan ve sreklilik arzeden yeni kurumlama
ile mmkn olacaktr (Samuels, 1984:705). Bylece Smith'e gre, kurumlar "insann
evresi ile olan ilikisinin doal neticeleridir" (Campbell, 1971: 82).
Ahlk Duygular Teorisi'nde kendi kendisinin yargc olan insann doal ku
rumlarn mimar olduu dncesi (Macfie, 1967:68n) Milletlerin Zenginlii'nde,
"hipotetik ancak ampirik olmayan bir boyut tamayan doal hrriyet sistemi"nin
(Campbell, 1971: 57) bulunduu durumda banka, kt para gibi kurumlarn
oluumunun izahyla somutlamaktadr (Smith, 1981:480-81).
V
Grld gibi Smith'in Astronomi Tarihi'nde bilimsel keif mantnn izahnda
kullanlan analitik ereve aynen muhafaza edilerek Ahlk Duygular Teorisi ve
Milletlerin Zenginlii'nde nemli yeri olan yanlma veya belirsizlik unsurunun
izahnda bir dnme aleti olarak kullanlmaktadr. Son olarak, bireylerin ihti
yalarna cevap vermeyen kurumlarn varlnn yaratt belirsizliin ayn zamanda
bireylerin zihinlerini teskin edecek olan yeni kurumlarn oluumunu hazrlamas
srecinin tahlili, Astronomi Tarihi'nde kurulan erevenin kurumlarn kendili
inden oluumunun izahnda kullanldn gstermektedir. Aynen rekabet s
recinin aklanmasnda olduu gibi, Smith'e gre kendi kendilerinin yargc olan
insanlarn davran ve talepleri ile kurumlar arasndaki doru ilikinin sreklilii
ancak ve ancak, "halkn intikr ve stokuluk korkularna son veren... (iktisadi)
hrriyet sistemini tesis edecek hukuksal dzenleme ile mmkndr" (Smith, 1981:
534).

A. SMITH'DE YANILMA FAKTR

179

BBLYOGRAFYA

BERKELEY, G. (1948) Philosophical Commentaries A, A. Luce and T. E. Jessop (der.), The Works of
George Berkeley Bishop of Cloyne, iinde, cilt. 1, T. Nelson and Sons. Londra
BLAUG, M. (1980) The Methodology of Economics, Cambridge University Press. Cambridge
BURA, A. (1989) ktisatlar ve nsanlar, stanbul: Remzi Kit.
CAMPBELL, T. D. (1971) Adam Smith's Science of Morals, G. Alen and Unwin. Londra
CANTILLON- R. (1952) Essai sur la Nature du Commerce en Gnral, Paris.
DAVIS, J. R. (1990) "Adam Smith on the Providential Reconciliation of Individual and Social Interests:
Is Man Led by an Invisible Hand or Misled by a Sleight of Hand?", History of Political Economy,
22 (2), Yaz, s. 341-352.
GOLDSTEIN, H. (1981) Social Learning and Change, Tavistock Publ. NewYork
HAYEK, E A. (1986) The Road to Serfdom, ARK. Londra.
HILBRONER, R. L. (1986) The Essential Adam Smith, Oxford.
HOLLANDER, S. (1984) "Adam Smith and the Self-Interest Axion", iinde J. C. Wood (der.), Adam Smith:
Critical Assessments, iinde Londra ve Journal of Law and Economics, cilt. 20 (1), Nisan, 1977, s.
133-52.
HOSELITZ, B. E (1962) "The Early History of Entrepreneurial Theory" iinde J. J. Spengler - W. R. Ailen
(der.), Essays in Economic Thought: Aristotle to Marshall, iinde Chicago: Rand Mc Nally, s. 23457.
HUTCHISON, T. W. (1964) Positive Economics and Policy Objectives, Londra.
HUTCHISON, T. W. (1977) Knowledge and Ignorance in Economics, Basil Blackwell. Oxford.
HUTCHISON, T. W. (1988) Before Adam Smith: The Emergence of Political Economy, 1662-1776- Basil
Blackwell. Oxford-NewYork.
BN HALDUN (1986) Mukaddime, C. II., ev. Z. K. Ugan, MEGSB. Yay. stanbul
NSEL, A. (1991) "Siyasal Sre Olarak ktisadi Kalknma II", Birikim, 21, Ocak, sf. 12-13.
KAMES Lord (1758) Essays on the Principles of Morality and Natural Religion, Londra.
KREGEL, J. A. (1990) 'Imagination, Exchange and Business Entreprise iinde Smith and Shackle" in
S. E Frowen (der.), Unknowledge and Choice in Economics, London: Macmillan, s. 81-95.
LACHMANN, L. M. (1971) The Legacy ofMax Weber, The Glendessary Press. California.
MACFIE, A. L. (1967) The Individual in Society: Papers on Adam Smith, Allen-Unvin. Londra.
MAGEE, B. (1982) Karl Popper'in Bilim Felsefesi ve Siyaset Kuram, Remzi Kit. stanbul.
MINI, P. V. (1974) Philosophy and Economics: The Origins and Development of Economic Theory,
University Press of Florida. Florida.
MOSSNER, E. C. ve ROSS, I. S. (der.) (1987), The Correspondence of Adam Smith, Clarendon Press.
Oxford.
O'BRIEN, D.P. (1976) "The Longevity of Adam Smith's Vision", Scottish Journal of Political Economy,
23 (2), pp. 133-151.
PESCIARELLI, E. (1989) "Smith, Bentham and the Development of Contrasting Ideas on Entrepneurship",
History of Political Economy, 21 (3) Fall.
POKORNY, D. (1978) "Smith and Walvas two theones of science", Caradion Journal of Economics ,
XI, no. 3, Austos.
POPPER, K. (1972) "A Note on Berkeley as a Precursor of Mach and Einstein" Popper, K.R. Conjectures
and Refutations, iinde, Routledge and Kegan Paul. Londra.

180

A. DN ALADA

POPPER, K. (1980) The Logic of Scientific Discovery, London: Hutchinson.


POPPER, K. (1983) Realism and the Aim of Science, London: Hutchinson.
RICHARDSON, G.B. (1975) "Adam Smith on Competition and Increasing Returns", in A.Skinner ve
T.Wilson (der.), Essays on Adam Smith, iinde, Clarendon Press. Oxford.
RIMA, I.H. (1972), Development of Economic Analysis, Richard D.Irwin Inc. Illinois.
ROSENBERG, N. (1990) "Adam Smith as a Social as a Social Critic", TheRoyal Bank of Scotland Review,
166, Haziran.
SAMUELS, W.J. (1984) "The Political Economy of Adam Smith", J.C.Wood (der.), Adam Smith: Critical
Assessments, iinde, Londra.
SAYAR, A.G. (1980) (1980) "ktisadi Dncede Moral-Immoral atmas zerine notlar: Mandeville
zerine bir kitap", ktisat Fakltesi Mecmuas, 37, s. 247-255.
SCHUMPETER, J.A. (1961) The Theory of Economic Development, Oxford University Press. New
York.
SKINNER, A.S. (1984) "Adam Smith: An Aspect of Modern Economics?", J.C.Wood (der.), Adam Smith:
Critical Assessments, ve Scottish Journal of Political Economy, 26 (2), Haziran, 1979. Londra.
SKINNER, A.S. (1985) "Smith and Shackle: History and Epistemics", Joural of Economic Studies, 12
(1/2), 13-20.
SKINNER, A.S. ve RAPHAEL, D.D. (1982) "General Introduction" A.Smith, Essays on Philosophical
Subjects. iinde.
SMTH, A. (1981) An Inquiry into the Nature and Causes of the Wealth of Nations, R.H. Campbell ve
A.S.Skinner (der.), Vol.I Indianapolis: Liberty Press.
SMITH, A. (1982a) Essays on Philosophical Subjects,W.P.D. Wightman ve J.C.Bryce (der.), Liberty Classics.
Indianapolis.
SMITH, A. (1982b) The Theory of Moral Sentiments, D.D.Raphael and A.L.Macfe (eds.), Indianapolis:
Liberty Classics.
SMITH, A. (1985) Lectures on Rhetoric and Belles Lettres,] .C.Bryce (der.), Liberty Classics. Indianapo
lis.
SOBEL, I. (1984) "Adam Smith: What Kind of Institutionalist Was He?" J.C. Wood (der.), Adam Smith:
Critical Assessments, iinde, Londra.
SPENGLER, J.J. (1975) "Adam Smith and Society's Decision-makers", A.S.Skinner ve T.Wilson (der.),
Essays on Adam Smith, Clarendon Press, s. 390-414. Oxford.
STEWART, D. (1982) Account of the Life and Writings of Adam Smith, A.Smith, Essays on Philosophical
Subjects. iinde.
THOMSON, H.F. (1984) "Adam Smith's Philosophy of Science", J.C.Wood (der.), Adam Smith: Critical
Assessments, cilt. 1, Londra.
LGENER, S.E (1981) ktisadi zlmenin Ahlk ve Zihniyet Dnyas, Der yay. stanbul.
WEBER, M. (1974) The Protestant Ethic and the Spirit of Capitalism, Unwin Univers. Press. Londra.
WIGHTMAN,W.P.D. (1982) "Introduction" A.Smith, Essays on Philosophical Subjects.
YOUNG, J.T. (1986) "The Impartial Spectator and Natural Jurisprudence: an interpretation of Adam
Smith's Theory of Natural Price", History of Political Economy, 18 (3), Gz, s. 365-382.

A. SMITH'DE YANILMA FAKTR

181

Adam Smith on "decepton": From "The History


of Astronomy" to "The Wealth of Nations"

Adam Smith uses not only Newtonian model-building methodology but also a
behaviorial-psychological methodology: 'surprise', 'wonder' and 'admiration' are
the three sequential sentiments on which mental stimulus depends, thus helping
to explain the emergence of theory as an output of the mind.
According to Smith, such methodology firstly, explains why philosophy or
philosophy of science is an indisponsable part of the life. At this point critical
comparison can be made with Popper's Logic of Scientific Discovery.
As a distinguishing character of Smith's analysis, uncertaninty or 'deception'
play a central role in defining the ideal typology because active, sober, creative
entrepreneur's behaviour include error-making tendency.
Smith applies his methodology also to explain the formation of institutions
such as competition, money, banking and market.

>> eletiri
Teknoloji ve emek: Bir nc alma
Tlin ngen Hogr*

H. BRAVERMANN
LABOR AND MONOPOLY
CAPITAL: THE DEGRADATION
OF WORK
MONTHLY REVIEW PRESS
NEW YORK ve LONDRA 1974
4. BASKI, 456 SAYFA

Tekelci kapitalizmin retim srecinde yolat kkl gelimeler, Marksist bi


limcilerin (bata Sweezy, Baran, Magdoff, Mandel olmak zere) almalarnda
nemli bir yer tutar.1 Ancak bu almalarda sermaye birikimine bal olarak
gerekleen deiiklikler, retimin sonular ve rnn hareketi gibi daha ok
sermayeye ilikin sreler asndan incelenip, Marx iin kritik nemi olan emek
srelerinin zmlenmesine pek yer verilmez. te bu alandaki boluu ilk kez,
Labor and Monopoly Capital2 doldurur. Alannda bir klasik olan yapt, gerekte
yeni bir kuram ya da yeni bir yntem sunmaz. Bununla birlikte, kapitalist retimin
znn anlalmasna ve belli bir tarihsel dnemin aydnlatlmasna yol gsteren
son derece deerli ampirik bilgiyle Marx'n zmlemelerinin evrensel geerliliini
kantlad gibi, almann devrimci dnmnn ipularn sunarak, sosyalist
politikalarn oluturulmasna k tutacak nemli bir katky da gerekletirmi
olur.
Labor and Monopoly Capital'de bizzat kendi deneyimlerinden yararlanan
Braverman, proleter gemii ve militan sosyalist kiiliiyle, ok ynl entellektel
ilgisi ve retkenliiyle, amzn zgn dnce insanlarndan birisidir. Braverman,
beyaz yakallarn ve baz cretli alanlarn varln orta snflarn ykseliine,
dolaysyla proletaryann snfsal ve ideolojik dzeyde yok olmasna kant olarak
gsteren tezleri baaryla rten, bylece Marksist kuramn kalbi olarak grld
halde 20. yzyln ikinci yarsnda snmeye yz tutan proleterleme tezinin
(*) Dr. Tlin Ongen (Hogr), A..S.B.F. alma Ekonomisi Blm'nde retim yesidir.
1 P. M. Sweezy ve P. Baran, Tekelci Kapitalizm, 1966; E. Mandel, Ge Kapitalizm.
2 H. Braverman, Labor and Monopoly Capital, The Degradation of Work in the Twentieth Century,
Monthly Review Press, NewYork and London, 1974, 4. bask, 465 sayfa.

183

mealesini yeniden tututuran bir bilim adamdr. Magdoff un, dostu ve mcadele
akadann mezar bandaki son szleri, hem Braverman'n kiiliinin ve yaamnn
hem de Labor and Monopoly Capital'in anlam ve neminin en zl an
latmdr.
"Harry, yaptn hibir biimde akademik doyum amacyla yazmad. O, sosyalist
dncenin yaylmasnda yararl ve anlaml olabilecek bir eyler syleyebilme
amacyla abalayan... tm gnn ve enerjisini alan Montly Review'den kendisine
kalan o ksack zamanlarda bile disiplinli ve tutkulu bir almayla, sosyalist
mcadelenin ve bunun ii snf iindeki hareketinin olanaklarn sorgulayan bir
insand..."3
Labor and Monopoly Capital'in katks, yalnzca sermaye birikiminin emek
srecinde yolat deiikliklere Marx'm kuramn uygulamakla snrl kalmaz.
Yapt, Taylorizmin sermaye asndan ele alnmasnn yolat tek yanl ve eksik
bak asn baaryla sergileyen ve emek adna bunu sorgulayan ilk alma olma
zelliine de sahiptir. Tekelci kapitalist aamann rn olan ve emek sreci olarak
ok az gelimesinden tr balangta fazla nemsenmeyen broyu ve bro
iilerini daha nce W. Mills (Beyaz Yakallar, 1951) ve D. Lockword {The Blackcoated
Worker: a Study in class consciousness, 1958) incelemilerdi. Braverman nceki
yaklamlardan farkl olarak, bro iini ve emekilerini gnmz ii snf iindeki
yeri bakmndan deerlendirir. Bu konuda ortaya koyduu tezler tartmal da olsa,
sosyalist politikalarn retilmesinde glk karan bir noktaya (ii snfnn tanm
ve kapsam konusuna) belli bir aklk getirmesinden tr olduka nemlidir.
Braverman'n temel sorunu ve almasnn gerek amac, ii snfnn doru
bir portresinin ortaya konmasdr. O'na gre sosyal snflarn, zellikle ii snfnn
net ve gncel bir profilinin bulunmamas son derece sakncal olup, Marx'm
kuramnn en gl olduu yerde zayf gzkmesine veya gsterilmesine neden
olmaktadr (s.13). te bu sorunu zmek amacyla Labor and Monopoly Capital'de,
endstriyel ve teknolojik gelimelerin, retim srecinde ve meslek yapsnda
yolat deiiklikleri ve bu dnmn snfsal konumlar ile ii snfnn kendi
iindeki farkllamas zerindeki etkilerini aratrr. zmlemeye, gnmzde
daha bir nem kazanan emein ikili karakterini (retken olan ve olmayan) sor
gulayarak balar ve Marx'n sonulandrmadan brakt, ada burjuva eko
nomisinin ise tmyle geitirdii bu konunun anlalmasn salayacak ve bylece
ada ii snfnn tanmlanmasn kolaylatracak ok sayda veri ortaya koyar
(s.412, 414, 423).
Bravermann ilk i olarak, Marx'n toplum ve teknoloji zerine yazdklarnn doru
bir yorumunu ortaya koymaya alr. Kendisi, Marx'n kuramnn teknolojik bir
determinizme indirgenmesine iddetle kar kmakta; Marx'n kapitalizmin
teknolojisini dikkatli bir rezervle, emein kapitalist rgtlenmesini ise tutkulu
bir dmanlkla ele aldna inanmaktadr. Bu balamda, dorudan Marx'm a
lmalarna dayanan Labor and Monopoly Capital'i, Marx'n tarih, toplum ve
3 H. Magdoff, Monthly Review, 1976-77, Cilt 28 (4), s.l ve 64.

184

teknoloji tezlerinin ada bir yorumu olarak deerlendirmek de olanakldr.


Braverman'a gre tekelci kapitalizmin anlalmas, emek srecinin kapitalist
karakterinin ortaya konmasyla; kapitalizmin dntrlmesi ise, "emek srelerinin
kapitalist karakterinin tasfiyesi" (s. 12) ile olanakldr. Kendisi tekelci kapitalizmin
retim ve emek yapsn, ynetimde kontroln art, evrensel pazarn ortaya k,
devletin genileyen ve karmaklaan rol, artan ve eitlenen ii snf meslekleri,
bronun mekanizasyonu, hizmet mesleklerinin artmas ve sat ilerinin e
itlenmesi gibi ada olgular balamnda ele alr. Be blmden oluan yaptnda
zmlemelerini bu olgular temelinde yapar ve her biri iin birbirini destekleyen
tezler ortaya koyar.
Braverman'a gre, emek srecinin kapitalist niteliinin en iyi gzlemlenebilecei
yer ynetim ilikileri alandr. Kendisi, sermayenin emek zerindeki ekonomik
ve toplumsal denetiminin aralarn barndran ynetim srelerini sorgularken
yerinde bir sezgiyle, emein dnm dinamiklerinin ii snfnn tanmlanmasndaki roln de ortaya koyar. Nitekim daha sonra E.O.Wright, Bra
verman'n ortaya kard, ancak sonulandrmad bu konuyu ele alacak ve emek
denetim aralarndan soyutlanma olgusunu gerek ii snfnn tanmlanmasnn,
gerekse snflar arasndaki snrlarn izilmesinin anlaml bir lt olarak formle
edecektir.
Braverman'n en nemli tezi, ada brodaki tm gelimelerin, Mant'n deiim
deeri yaratan emei temel alarak yapt retken emek ve ii snf tanmn
dorulad yolundadr. nk, emein iki tr arasndaki ayrm ortadan kaldran,
emei retken olmayandan retken olana doru gelitiren birikim sreleri sonucu,
modern irkette emein ikili karakterine bal olan kafa ve kol emei fark nemini
yitirmekte ve proletarya ile orta snf katmanlar arasndaki snrlar eriyerek
nemsizlemektedir. almada bata bro iileri olmak zere, hizmet sektrnde,
ticar ilerde ve alt dzey ynetsel kademelerde alan iileri de iine alan bir
proleterleme srecinin ve buna bal olarak gelien yedek emek ordusunun varl
ayrntl bir biimde tartlr (s.377-401). te Labor and Monopoly Capital'in roln,
Marx'n snf kuramnn en tartmal ngrlerine salad bu somut katkda
grmekteyiz. Daha ak bir deyile, ii snfnn giderek trdeleeceini ve gelien
proleterlemenin kutuplam kapitalist toplum karakterini iyice belirginletireceini, bylece devrimci atma olaslklarn artracan ngren
geleneksel grlere yeni bir manevra alan kazandrmaktadr.
Yapt, yaymlandktan sonra pek ok eletiriye yolamtr. Tezlerinin kritik
neminden tr Braverman'n grleri gncelliini hep koruyacaktr. Eletirilerin
bir blm ynteme ilikindir. rnein, aratrma alannn bro ile snrl olmasna
karn elde edilen bulgularn genelletirilmesi, almann deerini azaltan bir
eksiklik olarak grlr. Gerekten de emek srecine ynelik zmlemenin yalnzca
bir sektr, cretli emein belli bir kesimini ve iin retimle dorudan ilgili baz
srelerini iermesi kukusuz pek ok snrll getirir. Ayrca bro emekilerinin,
tm ii snf iindeki niceliksel ve niteliksel arlndan tr, genelletirmeler

185

yapmaya elverili bir kitle olmad ortadadr. Ancak burada Braverman' kendi
amalar ve varsaymlar asndan deerlendirdiimizde, broyu ele almasnn
yerinde bir seim olduunu grrz. in deersizlemesinin, igcnn niteliksizlemesinin ve retken olmayan emekten retken olana doru dnmnn
ve maddi yabanclama koullar asndan proleterlemenin en iyi
zmlenebilecei yer, bir kafa ii ve beyaz yakal alanlar alan olarak bilinen
brodur. Ayrca, snrl bir alannn incelenmesinin zmlemeye kazandrd
stnl de yazar ok iyi kullanr. Beyaz yakal bir fabrikaya, hatta bizzat bir
makineye dnen bronun ve bro retim hattnn derinlemesine zmlenmesi
(s.315, 343-49) Braverman'a, kapitalist gelimenin nemli elikilerini saptama
olana salar. Bir yanda, bilimsel ve teknik devrim ile gelien otomasyon sonucunda
almann giderek daha yksek bir eitim, beceri ve zihinsel kapasite gerektirmesi,
te yanda ise, iin niteliksizlemesi ve geni emeki kitlelerinin proleterlemesi
birarada gerekleir. Sonu, hem fabrikada hem de broda artan bir doyumsuzluk
ve yabanclamadr. Therborn, ada almann elikilerini ve bunlar gizleyen
yanlsamalar ok iyi gren Braverman'n, zellikle alanlarn niteliksizlemesi
ile itaatin srdrlmesi arasndaki ilikiyi son derece arpc bir biimde ortaya
koyduunu belirtir.4
Braverman, iin ve iinin niteliksizlemesi olgusuna dayanarak tanm gerei
olduka geni bir ii snf profili sunar. Bu profil ok tartmaldr. Kendisi, geni
ve kapsaml bir ii snf tanmyla ada pek ok Marksistten de ayrlr. rnein,
ii snfnn tanmlanmasnda ekonomik ltler (retken olan ve olmayan emek
ayrmna dayanan) yansra, siyasal (kafa ve kol emei ayrmna dayanan) ve ideolojik
(egemenlik ilikilerinin yeniden retilmesindeki rolne dayanan) unsurlarn varln
ngrerek olduka dar bir ii snf tanmna ulaan Poutantzas ile kartlk iin
dedir.
Gerekte Braverman kendi terminolojisiyle, rnein niteliksizleme ve ya
banclama kavramlarn kullanyla tutarl bir ii snf tanm yapar. Bu noktada,
belki yazarn baz kavramlar kullan biimini tartmak daha yerinde olacaktr.
rnein Braverman iin niteliksizlemesini, rutinlemesini ve yabanclamay,
maddi koullar asndan tanmlar. Kendisi ii snfnn yabanclamasn, "retim
aralar, rn ve rnn sonular zerindeki sahipliin bakasna devredilmesi
5
ve retim zerinde yabanc denetimin kabul" olarak grr. Benzer biimde,
Braverman'n ii snf tanm da tmyle nesnel, "kendiliinden snf olma"
unsurlar asndan yaplm bir tanmdr. Yazar yaptnda, Marx'n retim biimi
dzeyinde yapt snf zmlemelerinden yararlanmakta; somut toplum
zmlemelerindeki (rnein 18 Brumaire) kavramsal ereveye itibar etmemektedir.
Dorusu Braverman'n, Frankfurt toplumsal dncesi ile balayan ve giderek ada
Marksist bak asna egemen hale gelen snf bilinci, snfsal btnlk ve dayanma
4 G. Therborn, ktidarn deolojisi ve deolojinin ktidar, letiim Yay., 1989, s.48.
5 Braverman, "Work and Unemployment", Monthyl Review, 1975-76, Vol: 27 (2), s.18-31.

186

ile hegemonya gibi byk lde keyf unsurlara ve "kendisi iin snf" olma ni
telikleri asndan ortaya konan znel tanmlara duyduu tepkiyle, ubuu tersine
bkt grlr. Kendisi yerinde bir kaygyla, bir snfn ncelikle somut bir
resminde srar etmekte ve bu resmin ise ancak olgular temelinde elde edilebileceine
inanmaktadr.6
Braverman, snflar yalnzca mlkiyet temelinde zmlemez. O'na gre retim
aralar zerindeki sahiplik olgusuna dayanan snf konumlar, ada mlkiyet
ilikilerini temsil edici olmaktan uzaktr ve snflarn daha ok statik karakterini
yanstr (s. 25 ve 378). Braverman, dinamik bir tanm gelitirmenin nemini vurgular
ve bu tr bir tanmlamann gnmzde snfn btn olarak hareketinden ve bu
hareketin yasalarndan elde edilebileceini dnr. Mekanizasyon ve otomasyonun
gelimesi sonucu ortaya kan yeni mesleklerin ve ii snf kitlelerinin, snf
oluumlarn ve zellikle ii snf konumlarn nasl elikili duruma getirdiini
gren Braverman, srecin diyalektik hareketini yanstacak bir tanmlamann
nemini aklkla ortaya koyar. Braverman'n hakl olarak gndeme getirdii, ancak
ayrca kavramlatrmad dinamik snf tanmn, "elikili snfsal konumlar"
kavram ile daha sonra E.O. Wright gerekletirecektir. Poulantzas'n emasndaki
kadar dar bir snf tanmndan yana olmayan, ancak geni bir ii snf yelpazesini
de anlaml bulmayan Wright, Braverman'n proleterya iine yerletirme eiliminde
olduu baz cretli katmanlarn ii snfna yakn "elikili snfsal konumlar" iinde
ele almay nerir.
Braverman, Labor and Monopoly Capital'de ayrntl bir biimde inceledii
niteliksizleme ve proleterleme olgusundan hareketle ii snf adna sonular
karmad, Marx'n vizyonu hakknda aka bir eyler sylemedii iin, zaman
zaman ar eletirilere uramtr.7 Gerekten yazar, salt bir aratrmac nesnelliiyle
konuyu ele alr, herhangi bir politika nerisi ortaya koymaz. Kendisi, toplumsal
koullardaki hzl deiimin, ii snfnn ve snf mcadelesinin gelecei iin anlaml
ngrlerde bulunmay salayacak toplumsal deneyimlere olanak vermedii
grndedir. Yine de Braverman, ii snfnn gelecei konusunda karamsarla
dmez ve gelimi kapitalist lkelerdeki ii snfnn devrimci potansiyeli zerine
8
her trl gvene sahip olduunu sylemekten kanmaz. Ayrca, deitirmek
istediimiz dnyay tanmann, neleri deitireceimizi ve deime nereden
balayacamz bilmenin, devrimci dnmn somut politikalarn ortaya koymak
kadar, hatta ondan daha nemli olduu da yadsnamaz.
Sweezy nszde, yaptn Kapital (zellikle birinci cilt, drdnc blm) ile birlikte
okunmasn salk verir. Burada daha teye giderek, gnmz kapitalizminin i
leyiine ve elikilerine ilikin doru bir gr elde etmek isteyenlere Labor and
Monopoly Capital'in, Marx (Kapital) yansra, Sweezy, Baran (Tekelci Kapitalizm)
6 Braverman, "Two Comments", Monthly Review, cilt: 28 (3), s. 119-124.
7 Jand B. Ehrenreich, "Work and Consciousness", Monthly Review, Vol: 28 (3), s. 10-18.
8 Braverman, "Two Comments", Monthly Review,Vol: 28 (3), s.119-24.

187

ve Mandel (Ge Kapitalizm) ile birlikte okunmasn; ada snf sorunsal zerine
daha ayrntl bir bak as elde etmek isteyen titiz okuyuculara ise, Braverman'dan
sonra E. O. Wright ve Poulantzas gibi ada Marksistlerin yaptlarn nerebilirim.9
Burada kritik bir deerlendirmesini yaptm Labor and Monopoly Capital'in,
yalnzca akademik evreler iin deil, ii snfndan okuyucular iin de son derece
yararl bir bayapt olacana inanyor ve ge de olsa Trkeye kazandrlmasn
diliyorum.

9 N. Poulantzas, Classes in Contemporary Capitalism, Lowe and Brydone Printers Lmt., 1976; E. O.
Wright, Reconstructing Marxizm, Essays on Explanation and the Theory of History,Verso, 1991.

>> eletiri
Fordist moderniteden esnek
postmoderniteye mi?
Levent Ylmaz*
DAVID HARVEY

THE CONDITION OF
POSTMODERNITY
BASIL BLACKWELL
OXFORD 1990

David Harvey 1990 ylnda yaymlad The Condition of Postmodernity adl ki


tabnda, bir iki istisna dnda nispeten doru bir noktada duruyor. ou aratrmac
ve dnrn yapt gibi postmodern diye adlandrlan dnemin rnlerinin
analizine dalmyor. Hatta, ounlukla bir akm olarak grlen postmodernizmi
estetik bir akmdan ziyade belirli bir dnemin ekonomi politiindeki dnm
sonucu ortaya kan maddi ve zihinsel koullar olarak ele alyor. Bu ise Harvey'nin
almasn ou zaman dier aratrmaclardan farkllatnyor. Ancak bu farkllama
Harvey'e argmantatif dzlemde her zaman meruluk tannmasn gerektirmiyor.
O da ou yerde, dierlerinin hafifliini tekrarlayabiliyor. Bu da belki onlar
zetlemeye kalkmasndan douyor. Harvey kitabnda esas olarak iki ana akstan
hareket ediyor: bir yandan modernite projesinin barndan kan kltrel modernizm ile bunun gnlk hayata yansmalarn ele alrken dier yandan bunun
berisindeki ekonomi politii amlamaya abalyor. Esasnda bu trden bir b
tnletirici bak sanrm bir rahatszlk sonucu ortaya kyor. rnein Aydn Uur'da
da bu trden bir rahatszlk hissediliyor: "Postmodernite tartmalar genellikle
bir sanatsal etkinlik alanyla balantl olarak srdrlyor, rnein mimaride,
resimde, edebiyatta, vb'de 'postmodern akm'n davurumlar inceleniyor; bu akmn
getirdikleri ile gtrdkleri zenaat-ii kayglarn terazisine vuruluyor. Ben bu yazda
bu yola gitmeyeceim. Gitmeyeceim, nk postmodernizm diye adlandrlan
oluumun -kendinden sz ettirmeye balamasndan bu yana neredeyse onbe
yl gemi olmasna karn hl- bir akmn gerektirdii i-btnl edinmemi
olduunu dnyorum; ancak bunu sylemekle postmodernizm bir akm bile
(*) Levent Ylmaz, A. . letiim Fakltesi'nde lisans rencisidir.

189

olamad demek istemiyorum. Tam tersine, postmodernizm diye adlandrlann,


barnda daha byk bir ihtiras beslediini dnyorum. Sanat dallarna ire
tanmlarn koyduu koridorsu kablara smayacak kadar geni ve derin iddialar
tadn dnyorum. Doru adlandrmann da postmodernizm deil de
Postmodernite olduunu sanyorum. Modernite'nin karsnda bir yerde duran,
modernite'nin kuatt kadar kapsaml bir dnsel corafyaya gz diken bir
duyarlk anlamnda." 1
Yine bu trden bir rahatszlk, Anthony Giddens'ta da hissediliyor. O da The
Consequences of Modernity2 adl kitabnda, postmodern dnemden ziyade modernitenin dourduu iliki biimlerinin, zihniyetlerin hibir zaman olmad kadar
evrenselletii ve radikalletii bir yksek modernite dneminde olduumuzu
ne sryor ki bu bana olduka ciddi bir argman gibi geliyor.
Bu trden bir rahatszl oluturan ise herhalde Jameson'vari bir elmalarla
armutlar toplamaclk3 olduu kadar, millnariste4 fikirlerin sklkla telaffuz
edilmesi.
Harvey'nin kitabndaki yirmiyedi alt balk, drt ana blmde toplanm. Birinci
blm "ada kltrde moderniteden postmoderniteye gei" baln tayor.
Harvey bu blmde modern hayatn kltrel deerlerinde radikal deime var
mdr yok mudur sorusuna yant ararken Eagleton'n tanmlarndan yola karak,
st-anlatlar olarak anlan modern dncenin btnlkl yaplarnda bir zl
olduunu ne sren dnceye katlr gibi grnyor. Ve postmodernizmin kendisini
yle tarif ettiini sylyor: "Kltrel sylemin yeniden tanmlanmasnda farkllk
ve heterojenliin belirleyiciliini ne karmak (s. 9)". Bunun da doal olarak evrensel
ve btnlkl sylemlerin paralanmasn ve bu sylemlere gvensizlii do
urduunu iaret ediyor. Bu trden bir oluumun ise Kuhn, Feyerabend gibi bilim
felsefecilerinin, Foucault gibi 'basit ya da karmak nedensellik yerine okbiimli
korelasyon'lar ne karp, sreksizlii ve farkll vurgulayan dnrlerin, 'teki'
1 Aydn Uur, "Postmodernin Siyasetle likisi zerine", Defter, Ocak-Haziran 1992, No: 18, s. 32.
2 Anthony Giddens, The Consequences of Modernity, Stanford University Press, 1990.
3 Bu konuda bkz. Frederic Jameson, Postmodernism, Duke University Press, 1992, s. 26, zellikle u
ifade: "Ben kesinlikle -Cage, Ashbery, Sollers, Robert Wilson, Ishmael Reed, Michael Snow, Warhol,
hatta Beckert'in ta kendisi- gibi nemli postmodernist sanatlarn klinik anlamda izofrenik olduklarn
dnmyorum." (talikle dizerek vurguladm ifadeye zellikle dikkat edilmesi gerekiyor. Kim,
ne zaman, hangi kstaslarla ve ne hakla, rnein bu dnemin deerlerinden zellikle nefret eden
Sollers'i postmodernist olarak snflandrabilir? Bunun byle olmadn anlamak iin, iinde binlerce
kar klabilinecek fikirler de olsa, rnein Sollers'in La Fte Venise (Gallimard, 1991) romanna,
ya da Magazine Littraire'nin "Bireyselcilik" zel saysna (No: 264,1989) yazd mektuba gz atmak
yeterli olabilir. Ad zikredilen dier sanatlar iin de bu geerlidir.
4 Daniel Bell'in, "deolojinin Sonu", Lyotard'n "st-anlatlarn lm", Fukuyama'nn "Tarihin Sonu
ve Son nsan', Denis Rocheu'nun "iir Kabul Edilemez, Zaten Yoktur"u vb. gibi iaret ettii eylerin
anlaml olduu fakat iaretlerin kendilerinin anlamsz ve skc olduu formlasyonlar hatrlayalm.
Harvey de kitabnn drdnc blmnn bana Neil Smith'ten yapt bu trden bir alnty
yerletirmi: "Aydnlanma ld, Marksizm ld, ii snf hareketi ld... ve bu satrlarn yazar da
kendini pek iyi hissetmiyor."

190

kavramn ne karan antropologlarn almalar sonucunda ortaya ktn ya


da en azndan tartma zemini bulduunu sylyor (s. 9). Ve btn bu tartmalarn
'duyarlk yaplar'nda deiiklie yol atn vurguluyor. Modernite ile modernizm
arasndaki farkll vurgulad ikinci alt blmde ise zellikle Baudelaire'den yola
karak modern dnemde geici, uucu unsurlarla kar karya kalndndan
ve bunun yaratt gerginlikten sz ediyor. Bu gerginliin ise eyler arasndaki
geirgenliin oluturduu tarihsel srekliliin silinii olduunu sylyor (s. 11).
Bu kaotik deime iinde, Marshall Berman' zikrederek, modern dnemin ya
zarlarnn (Goethe, Marx, Dostoyevski vb.) paralanma ve geicilik ile uramak
zorunda olduunu belirtiyor (s. 11). Daha sonraki satrlarda Habermas'n (Modernite
projesinin Aydnlanma'nn bir rn olduu yolundaki) grlerinin kk bir
zetini verdikten sonra, Adorno ve Horkheimer'i zikrederek zgrletirici ve iyi
letirici nitelii haiz olduu varsaylan Aydnlanma'nn aklnn zgrletirici so
nularndan ziyade totaliter sonulan olduunu, aslnda bask ve ynetim mantn
gizlediini ne sren savlar vurguluyor (s. 13). 19. yzyln kltrel modernizminin
sonucu oluan sanat yaptlarn ise yine Baudelaire'den hareket ederek zmlemeye
niyetlenerek, bu dnem sanat yaptlarnn, hzla akan zamann, gitgide klen
meknn, deien tekabliyet noktalarnn, modann ve geiciliin iinde varolabilme koulunu, yine klasik bir biimde, bu uuculuk iinde sonsuz, evrensel
olan yakalama isteklerine balyor. Bu noktada, bu dnemden itibaren, sanat
yaptlarnn ok unsurunu, tuhafln, srekli yeniliini, ya da en azndan bu
unsurlar aramaya balar olmasn, zellikle de bu sanat yaptlarnn daha insanletiriliini, kitlelere malolmaya doru yolaln, gndelik olan yakalamaya
aln bu topik sylemin bir uzants olarak gryor. Belki de bu yzden rnein
Apollinaire Blge 'de5 modernliin gnlk hayatta yaratt izdmleri zellikle
iirine katmtr. Belki de bu yzden ou srrealist, reel politika ile dorudan iliki
kurmutur. Harvey de kitabnda bu durumu rnekleri ile aklamaya koyuluyor,
Le Corbusier'yi, Mies van der Rohe'yi, btn Bauhaus'u, onlardan nce olumu
reel koullarn bir sonucu olarak gryor. Bunu da rneklendirirken daha 1910'larda
Good Housekeeping gibi Amerikan gazetelerinin ev'i mutluluk reten bir fabrika
olarak grdklerini ve bunun da Le Corbusier'nin ev'i tarif ederken syledii 'modern
yaam iin bir makine'den ok da uzak olmadn belirtiyor; bunun zellikle Birinci
Dnya sava ncesi modernizminin yeni retim biimlerine (makine, fabrika,
kentleme), ulatrma (yeni ulam sistemleri, iletiim) ve tketim (kitle pazarlarnn
douu, reklam, moda) kalplarna bir tepki hareketi olduunu sylyor (s. 23).
Belki de daha yumuak bir szck kullanp, ayak uydurmak da denilebilir buna.
Harvey, bu noktada modernite'nin pratiklerinden birini oluturan sanayilemeyi
5 kez fabrika dd alnyor sabahlar
Kzgn bir an havlar gibi alyor leye doru
Tabelalardaki ve duvarlardaki yazlar
lanlar ve levhalar papaan gibi baryorlar
Bu sanayi sokann ekiciliini severim (...)

191

ne karp, 1848 sonrasnn bir kentleme lgnl olduunu sylyor. Bu konuda


da pek de haksz saylmaz, zellikle uzaktaki kentin ne denli ekici olduunu, rnein
Rimbaud'da farkettiimizde...6 ve, ekicilik, cazibe: btn bunlarn berisinde ise
onlar yaratan kymet: para.
Harvey daha sonraki sayfalarda, moderniteden postmoderniteye geii in
celemeye koyuluyor: Ancak bu geiin nedenlerini birinci ana blmde ortaya
koymuyor. Derrida'dan, Heidegger'den, 'teki' fikrinin iyice yerletiinden, Daniel
Bell ve Alain Touraine'in 'Sanayi-sonras toplumlar'dan bahsettiinden, tketim
toplumu'ndan, gstergeler dzeninden, metaforlardan, Borges'den, labirentten,
reklamn eski metaforlarn iini boalttndan, rnein Rauschenberg'in nasl
klasik modernizmin tekniklerinden montaj/kolaj' kullandndan, bu tekniin
de Salle'nin resimlerinde ve Citizen saatleri reklamnda nasl yer aldndan, San
Fransisco'da yaayanlarn ounluunu aznlklarn oluturduundan, ecinsel,
kadn ve yeilci hareketlerden, yerel cemaatlerin nasl zerk yaam alanlar talep
ettiinden, yeni ehir planlamasnn deil ama design'nn bu taleplere nasl cevap
verdiinden, postmodern mimarln, rnein Charles Moore'da nasl tarihsel
sluplar yamaya dnebildiinden vb. szederek, yani bildik servenleri ve
ilenmi temalar zetleyerek, yeni bir argman ne srmeden, bu arada rnein
Ihab Hassan'dan dn ald gayet saftirik dikotomik tablo gibi ematizasyonlar
da zikrederek, birinci ana blmn sona erdiriyor. Zaten bu kitabn esas dikkate
alnacak ksm da bu birinci ana blmden ziyade ikinci ana blm.
Harvey moderniteden postmoderniteye geii, bu kltrel dnm, birinci
blmde vurgulad btn st-anlatlarn paralann, ve bunun gerisindeki
zihinsel iklimin atrdayn, kendi deyimiyle 'duyarlk yaplar'nn bakalan,
belirli bir dnemin ekonomi politiindeki dnmle aklamaya alyor. Bu
bak her ne kadar kendisi dorudan sylemese de gayet radikal Marksist bir bak.
Harvey, bu dnemi 1914'den balatyor, 1973'de bir krlma olduunu sylyor
ve krlmadan gnmze kadar olan ksmndan sz ediyor. Esas terimleriyle 1914'den
45'e kadar Bat ekonomilerine Fordist, 45'lerden 70'lerdeki krize kadar FordistKeynesi bir yaklamn egemen olduunu, sanayinin ulusal ekonomi iindeki
yerinin baat olduunu, sanayi ii rgtleniin rasyonel ve ar bymeye ynelik
olduunu, sanayi ve tarmdaki istihdamn igcnn ounluunu oluturduunu,
60'lar sonrasnda ise -ki bu kriz sonra artarak srecektir- bu i kollarndaki is
tihdamn azalma eilimi gsterdiini sylyor. OECD istatistiklerine gnderme
yaparak bu lkelerde tarmdaki istihdamda yzde elliye yaklaan bir azalma,
sanayide ise yzde onluk bir d grldn, hizmet sektrnde ise aa yukar
yzde otuzluk bir art olduunu bunun ise 73 sonrasnda yeni bir ekonomi po
litikasnn izlenmesinin sonucu olduunu belirtiyor. Bu rejimin ad da esnek birikim
modeli. Bu model yeni teknolojiler kullanlmasn zorunlu klan, retkenlii artran,
6 Roman'dan: Grlt ykl rzgr, -ehir de pek uzak deil.-

192

emein daha deerlenmesini zaruri klan bir modeldir. Oysa bunun yansra, dnya
rekabeti artm, rekabete direnme koular olduka zayflam, irketler maliyetleri
ksma ve rekabete dayanabilme yollarn aratrma noktasna gelmilerdir. Sanayide
verimlilii artrma ve maliyetleri ksma ise yine bu dnemde youn iten karmalara
ve isizlie yol amtr. Ancak bu dnem, Fordist sanayinin dnya rekabetine
dayanamayan, maliyetleri esas olarak cretleri azaltarak dren yntemlerinin
uyguland dnemden farkllamtr. Firmalarn izledii yol ise az igc, yksek
verimlilik, bunun karlnda da mr boyu i garantisidir. Bu durum, ou Bat
lkesinde sendikal hareketlerin 1945 ncesine nazaran daha durulmasna neden
olmutur. Tm bu koullar sonucu, ayrca, dnya rekabeti karsnda firmalar, igc
koullarnn daha gevek olduu corafyalara doru kaymaya balamlardr. Yine
ayn dnemde devlet korumacl yava yava gcn ve etkinliini yitirmeye
balam, gmrk pazarlar artk ulusal ekonomileri destekleyemez hale gelmitir.
Nihayetinde ise globallemeye doru hzla yolalan, yerelliklerin ancak bu dnya
ekseninde nem kazand ve nispeten zerkletii, rnlerin de sonu olarak i
ve d pazar koullar dolaysyla farkllat esnek retim biimi ortaya kmtr.7
ok kaba hatlaryla...
Sonu olarak Harvey, Postmodernite olarak adlandrdmzn koullarn bu
dnemin ekonomi politiindeki dnmlerin mmkn kldn sylyor. Bunu
formle ediinin en aka belirdii yer ise kitabnn 340-341. sayfalarnda olu
turduu tablo. Bu tabloda Harvey, Fordist modernite ile esnek Postmodernite
arasndaki geii belirgin klmaya alyor.
Bu yaz Harvey'nin btn kitabn zetlemeyi hedeflemiyor: rnein Harvey'nin
bir baka nemli aks olan Zaman-Mekn Daralmas'nn zerinde durduu nc
ana blme ve Postmodernite olarak adlandrlan karsndaki tercihlerini beyan
ettii drdnc ana blme deinilmiyor. Ayrca birinci ve ikinci ana blmlerinin
de yeterince tartld ve akland iddia edilemez. Bunlar bu yaznn eksikliidir...
Ancak eksiklikler sz konusu olduunda, yine bu yaznn, Harvey'nin kitabnn
eksikliklerinden de sz etmedii grlecektir. Bu trden argmanlar herhalde
bir tantma yazsnn dnda gelitirmek gerekir.

7 Bu konunun Trkede bu terimlerle tartlmas olduka yeni bir dneme tekabl ediyor. Bu konuda
zellikle bkz: alar Keyder'le Sylei, "Ulusal Devletin Krizi", Defter, Nisan-Temmuz 91, No: 16, s.
7-37. Ayrca yine bu konuda Aydn Ugur'un Monitr dergisinde yaymlad bir dizi yaz: "irketler
ve Kltrel klim, 3 Haziran 91, "irketler ve Programlarn en Kkls: Zihinsel Program", 10 Haziran
1991, "Bir Uluslararas Firma, Drt Ulusal Eda", 17 Haziran 91, "Firmalar Biricik Klan", 1 Temmuz
1991, "Japon isi=reni art neri", 11 Ocak 1993.

tantm
Post-Fordizm ve mekn
AYDA ERAYDIN

POST-FORDZM VE DEEN
MEKNSAL NCELKLER
ODT, MMARLIK FAKLTES YAYINLARI
KASIM 1992
213 SAYFA

Eraydn'n kitab, nce adyla sonra da hemen ilk satrlaryla, Trkiye'den pek az
kifin gittii, haritas karlmam bir alana gtryor okuyucuyu. Bu, bil
diimizden ok farkl bir corafya: Biraz engebeli, arpc, biraz da kavranmas
zor bir corafya. Bu yeni corafyann iki temel elemanndan biri, az ok okur yazar
herkesin bildii, bilmese bile "post" n eki sayesinde bir yerlerden duymu olmas
ok muhtemel bir kavram: "Post-Fordizm". Bu corafyann ikinci eleman ise, hemen
herkesin gndelik yaamnda bile ska kullanld, bunun iin bildii, bildiini
sand, ama kimsenin zerinde pek de durmad, bir kitap balnda grmeye
almad, daha dorusu hakknda kitap yazlacak lde nem atfetmedii bir
kavram: "Mekn". Eraydn'n kitab, ncelikle "mekn" konusunu alkn ol
madmz bir biimde ele al, bunu gnmzde yaadmz ve ksaca da
"Post-Fordizm" olarak adlandrdmz deiimlerle ilikilendirme abalarndan
tr en azndan Trkiye iin ilk adm olma niteliini tayor ve her ilk adm gibi
de vgy hakediyor.
Eraydn, "dnyann yaamakta olduu Fordist retim sisteminden Post-Fordist
retim sistemine gei srecini, byle bir srecin meknsal boyutlarn tartmak
ve gelimekte olan lkeler iin bu srecin anlamn tartarak, konuyu Trkiye
gndemine sanayileme ve meknsal gelime politikalar balamnda tamak" (s.l)
amacyla kyor yola. Son on ylda retim sistemleri zerine yaplan kuramsal
almalar ile ounlukla gelimi lkelerin deneyimlerine dayal bu almalarn
"gelimekte olan lkeler" asndan irdelenmesi, Eraydn'n kitabnn balca dayanak
noktalarndan biri. nce esnek retim srelerinin, Fordist retim tekniklerinin
yerini almasyla gelimi lkelerde yaanan uyum sreleri, ardndan da tm bu
srelerin azgelimi lkeler asndan anlam ve olas sonular tartlyor kitapta.
Eraydn zellikle de "gelimi kapitalist lkelerde ortaya kan yeni retim yaplarnn,
gelimekte olan lkelerde deiik yansmalar olaca ve bu lkelerin Fordist retim
dneminden farkl olarak, kendilerine zg yapsal zelliklerini ve birikimlerini
kullanabileceklerini" (s.2) ve bunun da sanayileme ve meknsal ynlendirme
politikalar balamnda nemli frsatlar yarattn vurguluyor.
Eraydn, kitabnn nemli bir blmn Trkiye'nin 1980 sonrasnda yaad

194

deien koullara uyum srecine ayryor. Trk ekonomisinin dnya ekonomisi


ile deien btnleme biiminin yansra, mekndaki uyum sreleri de Eraydn'n
ayrntsyla deindii konular arasnda. Fordizm/post-Fordizm tartmalarna ilikin
olarak yaplan nermeler daha sonra titiz ve ayrntl bir alma ile Bursa giyim
sanayindeki deimeler balamnda somutlanyor.
Eraydn'n almasnn Trkiye asndan zgn yan, retim yapsnda gzlenen
deiimleri mekn organizasyonundaki deimelerle ilikilendirme abasna
girimesi. Bunu yaparken de Eraydn modernizmin mekn "l, sabit, diyalektik
olmayan, tanmaz, pasif" gren yaklamna kar karak mekn, en genelde
toplumsal rgtlenmenin aktif bir eleman, hem belirleyeni hem de belirleneni
olarak ele alyor. Eraydn, son yllarda sosyal bilimlerin belki de en hareketli alan
durumuna gelen corafya disiplinindeki tartmalar zetlerken Lefebvre, Harvey,
Massey, Dunford, Urry, Scott, Soja, Sayer, Lipietz gibi bu alann "devler"ini belki
de ilk kez Trk okuruna tantyor.
Trkiyeli okurlar iin ok yeni olmakla birlikte corafya disiplinindeki tartmalar
son on ylda son derece hareketlenmi ve dar anlamda corafyann snrlarn
aarak sosyal bilimlerin temeline katkda bulunur bir dzeye ulam durumda.
Eraydn'n en nemli katks da bu tartmalar zellikle sosyal bilimlerde byk
bir durgunluun yaand bu orak lkeye aktarmas. Ancak kuramsal dzeyde
gzlenen temel nemde bir dizi eksiklik kitabn olumlu katklarna ister istemez
glge dryor. Daha ak bir anlatanla, zellikle felsefi/epistemolojik tartmalara
girmekteki ekingenlii, Eraydn'n kitabnn bir anlamda "Akhilleus topuu"nu
oluturuyor. Tartmalarn kuramsal temellerinin yeterince ele alnmamas en
belirgin biimiyle postmodernizm konusunda kendini gsteriyor. Post-Fordizm
ile postmodernizm balants gibi zerinde ok nemli tartmalarn srd
bir konu neredeyse -biraz da arptma pahasna- "post-Fordizm ge kapitalizmin
altyapsdr", "postmodernizm ise styapsdr" eklinde zetlenebilecek son derece
"modern" bir tavrla sonuca balanyor. Sadece postmodernizm konusunda deil,
hem post-Fordizm hem de mekn konularndaki ciltler dolduracak aptaki, geni
odakl almalar ar basite indirgenerek, birka cmle ile zetleniveriyor.
Kitabn btnne hakim grnen kuramsal ekingenlik, neredeyse zetlenen
tartmalar arasnda taraf tutmama dzeyine eriiyor ve okur, daha nceden hi
tanmad, yazarn ise kendini darda tuttuu bir alanda, elinde yolunu bulmasn
salayacak bir harita olmakszn, yapayalnz braklyor. Postmodernizm tar
tmalarnn felsefi/epistemolojik temellerine girilmedii iin, bu tartmalarn
corafya/mekn konularyla olan balantlar da havada kalyor. Dolaysyla da
"modern" dnemde ihmal edilen mekn konusunun, "postmodern" almalarda
niye bu denli nemli bir yer tuttuu gibi temel bir soru da okurun kafasnda bir
dizi soru iareti yaratarak cevaplanmadan kalyor. Oysa bu konuda balatlacak
bir tartma bir yandan, temelde tarihle hesaplama olan modernizmin daha nce
zerinde durulmam bir ynn aklarken, postmodernizmin de meknla niye
bylesine sk bir hesaplamaya girdii sorusuna k tutacak, te yandan da tarih/

195

corafya balantlarna ilikin olarak hele hele Trkiye'de hi kefedilmemi yeni yollar
aabilecekti.
Eraydn'n kitabna ilikin olarak vurgulanmas gereken bir dier nokta da kitaba
neredeyse katksz diyebileceimiz lde "ekonomist" bir bak asnn hakim olmas.
Bu zellikle de "Trkiye'nin deien koullara uyum sreci" balkl blmde be
lirginleiyor. 1980 sonrasnda Trkiye'nin yaad yeniden yaplanma salt ekonomik
ynleriyle ele alnrken, bu dnmn politik/ideolojik/kltrel/toplumsal boyutlar
birka cmle dnda hemen hi ele alnmyor; 12 Eyll'n Trkiye'ye giydirdii deli
gmleinden hi sz edilmiyor. Bu da kitabn bence temel katks olan mekna bakn
ciddi lde zedeliyor. Sonuta da mekn, salt ekonomik belirleyenleri olan bir deiken
olarak ele alnyor. Bylelikle de corafya disiplinindeki zengin tartmalarn zn
oluturan, meknn oluumu srecine ok ynl bakabilme abalarnn okura
ulatrmak istedii mesaj yerine ulamam oluyor.
Kuramsal dzeydeki eksikliklerine ve tartmalarn felsef/epistemolojik n
cllerine girmekteki ekingenliine -dolaysyla da kafalarda yaratt ka
rkla- karn Eraydn'n kitab post-Fordizm ve zellikle de corafya/mekn
konularndaki tartmalar bu orak topraklar okuruna aktaryor olmasyla ya
amakta olduumuz dnm kavramak isteyen herkesin zerinde durmas
gereken, dikkatle okunmay hakeden bir alma.

OUZ IIK

tantm

Ge kapitalizm
ERNEST MANDEL

LATE CAPITALISM
VERSO EDITION
LONDRA 1978

Ernest Mandel'in kitabnn giri sayfalarnda da belirttii gibi Late Capitalism'in


(Ge Kapitalizm) ana gayelerinden biri uluslararas kapitalist ekonominin sava
sonras sreen hzl byme dalgasnn sebeplerine ve bu 'parlak' dnemin ok
daha yava byme hznn varolduu sosyal ve iktisadi kriz dalgasyla yer de
itirmesini zorunlu klan kstlara Marksist aklamalar getirmek; ve genel an-

196

lamdaki sermayenin geliim yasalarn varolan eitli somut sermaye biimleriyle


uyumlu hale getirebilen bir "yirminci yzyl kapitalist retim tarz tarihi"nin
aklanmasdr.
Mandel karma ekonomi dahilinde hzl byme ve tam istihdamn kapitalizmin
kendi gelime mantndan dolay zorunlu olarak sreen olamayacan ne
srmekte ve bu olgunun klasik Marksist kategoriler dahilinde aklanabileceini
sylemektedir. Dier bir deyile, Ernest Mandel'e gre Marx'n Kapital kitabnda
ortaya koyduu kapitalizmin devinim yasalar geerliliini halen korumaktadr.
Bu gr, sermayenin uzun dnemli devinim yasalarnn deiik politikalarla etkisiz
hale getirilebilecei ya da geersiz klnabileceini savunan her trl gr
reddetmektedir. Bunun yansra bu grn karsnda yeralan iktisadi devinim
yasalarnn 'gerek tarihte ifade bulamayacak kadar soyut olduklarn savunan
tezi de kabul etmemektedir.
Ayn zamanda, kapitalist retim tarznn tek deikene baml aklamalar
da, herhangi belirgin bir sonucun anlalabilmesi iin btn temel geliim ya
salarnn karlkl etkileimlerinin esas alnmas gerektiinden, yetersiz kalmaktadr.
Bu sebepten tr Mandel Late Capitalism kitabnda tm temel deikenleri ve
bir btn olarak kapitalist retim tarznn geliim yasalarnn karlkl etkileimini
gznne alan bir yntem kullanarak varsaymlarn snamakta ve kapitalizm
uzun dnemli dalgalanmalarn analiz etmektedir.
Bu dorultuda Ernest Mandel kapitalizmin dalgasal hareketlerinin ardnda tek
bir aklama aramakta. Sermayenin organik bileiminden (organic composition
of capital) yola kan Mandel, kapitalist sistem ierisindeki krizleri kr oranndaki
dleri gznne alarak aklamaktadr. Sermayenin organik bileimi yk
seldiinde her iinin retim yapmak zere daha fazla aleti olur ve bir iiden
elde edilen art deer (surplus value) ykselir. Ancak eer hzl makineleme
sonucunda igc talebi yedek igc ordusunu (labour reserve army) eritecek
dzeyde artarsa, cretlerin artmas ve dolaysyla kr haddinin dmesi kanlmaz
olacak ve kriz dnemine girilecektir. Bu durumda sermayedarlar ii kartmaya
balayacak ve cretler derek giderleri azaltacak, bunun sonucunda da yatrmlar
artacaktr.
Elbette yukardaki paragraf olduka basitletirilmi bir ekilde Mandel'in ka
pitalist sistem ierisindeki dalgalanmalar nasl akladnn bir zeti. Late Capitalismkitab kapitalizmin uzun dnemli dalgalanmalar erevesinde yirminci
yzylda devlet, ideoloji, endstriyel dalgalanmalar, silahlanma ve teknolojik
devrimler de dahil olmak zere, bu zetin snrlarn aan ve birok farkl adan
daha deerlendirilmesi gereken bir alma.
Late Capitalism'in metodoloji sorunu, kapitalizmin isel elikileri ve kapitalist
retim tarznn gelimesi, kapitalist teknolojinin geliimi ve sermayenin deerlenmesiyle (valorization of capital) ile ilgili ilk drt blm kitabn genel teorik
erevesini izmeye ynelik. Mteakip dokuz blm yirminci yzyl kapitalizminin
ana zelliklerini tarihsel ve mantksal srayla ele alyor: yirminci yzyl ka-

197

pitalizminin k noktas; nc teknolojik devrimle beraber gelimesi; sermaye


fazlasnn srekli silahlanmayla emilmesi; dnya pazaryla olan ilikisi ve ger
ekleme (realization) sorununa dair yeni gelimeler ve zmler. Son be blm
ise nceki blmlerin sonularnn sentezine ynelik olarak yazlm.
Bu kitabn gc, yazldktan yaklak yirmi yl sonra hl devam eden nemi
ve geerlilii hem yukarda zetlemeye altmz yntemi en iyi ekilde kul
lanmasndan, hem de geni bir yelpaze ierisinde yeralan birok teoriye detayl
ve can alc eletiriler getirebilmesinden kaynaklanyor.
Fakat kanmca Late Capitalism'in asl nemi okuyucunun kafasnda yeni sorular
retebilmesinden kaynaklanmaktadr. Mandel'in bu kitapta yirminci yzyl
kapitalizmini aklamak ve anlamak zere kullanm olduu yntem ve bu yolla
yapt analiz, kitab sosyal bilimlere ilgi duyan herkes ve tm sosyal bilimciler
iin gerekli klyor. Late Capitalism kitabnn halen Trkeye kazandrlmam
olmas ise Trkiye sosyal bilim evresinin byk bir eksiklii.
YILDIRIM KIRG

tantm

Srat ve siyaset
PAUL VIRILIO

VITESSE ET POLITIQUE:
ESSAI DE DROMOLOGIE
GALILEE
PARS 1977
151SAYFA

Clausewitz'in eserinden bu yana "sava" stne yazlan btn nemli kitaplarn,


btn aratrmalarn ana temasn (dar anlamda askeri ve jeostratejik zmlemeler
dnda) strateji ve taktik verilerin deerlendirilmesi erevesini pek aamayan,
bunu ok ok uluslararas diplomasinin ve siyasetin, biraz da "ulusal" ekonomilerin
tartlabildii bildik bir sosla zenginletirerek sunan bir "siyaset-sava" alternatifi
oluturuyordu. Bu alternatif Napolon savalarnn gbeinde ekillenen Clausewitz
tartmasndan bu yana defalarca yeniden formle edilen, zamanla Devlet Akl'nn
tartmasz kmazlarndan biri haline gelen 'sava'n siyasetin bir deneyimini
oluturduu dncesinde ifade buluyordu. Modern savan anlalmas ko
nusundaysa, bu tr bir dngsel formln yetersizlii (zellikle nkleer, biyolojik

198

ve kimyasal silahlarn 'toptan sava' haline getirdii muazzam yokedici g y


znden) gittike daha belirginlik kazand. Ite Virilio'nun eseri (Vitesse et politique),
savaa ilikin 'politik sava' anlaynn almas ynnde gsterilen en esasl
abalardan birini oluturuyor.
Sava modelleri, gerilla savalarnn sahneye kt 20. yzyl ortalarna kadar,
lkeler-aras uzamda geerliydiler. "Srat ve Siyasetle Virilio sava bir "i politika"
temasna oturtarak, "skynetim" modeli erevesinde ele almay nerir. Kitabna
"Srat Devrimi"yle, 19. yzyl sonlarnda kent mimarisinden (nl Hausmann
deneyi) toplu tam aralanndaki kapitalizmin modern yaplarna isel yetkinleme
ve younlamaya kadar varan sarsc bir dnm anyla balatr. Nazizmin sokakla
kurduu ayrcalkl iliki, Virilio'ya gre "sokak hakkndan Devlet hakkna" bir geii
en iyi ifade eden tarihsel an oluturur: Sokaktaki kitle, Sanayi Devrimi'ye fabrikalara
kapatlm proleter ordusunun aksine, ideal biimini "makinalarn teknik bir
aksam" haline gelmek tarznda deil, bizzat "motor" bir g oluturmakta bulur;
o bir "hcum makinas", yani "srat reticisi"dir (s.13). Bylece Engels'in 1848
Devrimi'ne ilikin bir hatrlatmasna geliriz: "lk toplamalar byk bulvarlar
zerinde, Paris yaamnn en byk younlukla akp getii yerde ortaya ktlar".
Weber de Rosa Luxemburg'la Karl Liebknecht'in katledilmeleri zerine "Sokaa
yaptlar arlarn, sokak da ldrd onlar" diye yazyordu. Gnmzde 19.
yzyldan miras kalan bir adlandrmann, siyaseti esas olarak 'akm' ya da 'hareket'
terimleriyle kurmasna amamak gerek. Ancak "asfalt siyasetin mekn" haline
getiren esas dnm Nazizmin ykseliiyle yaand. Goebbels: "...bylece fanatik
varlklar yollara drdk... Drt milyon canyla metropoln ritmi pro
pagandaclarn bildirileriyle nefes alp veriyordu..." (s. 25) Nazi retisi 'soka
ele geirenin Devlet'i ele geireceine' sk bir inan klna brnmt. 19.
yzyldan bu yana "ilerici" olsun, "tutucu" olsun, btn devrimci hareketler kent
yaamnn 'srat'iyle vazgeilmez bir iliki iindeydiler. Virilio'nun formlne
gre: "Tarih boyunca ad konmam bir devrimci dolap durma vardr; Devrim'in
kendisi bizzat ite bu ilk toplu tam aracdr." (s.15)
Kentle kalabalklarn ilikisi, Nazizm rneinde, "sokak hakkndan Devlet
hakkna" geiin yalnz bir rneini buluyordu demek ki. Ama kentlerin ke
narlarnda proletaryay 'evcilletirmeye' dayanan burjuva kent rgtlenmesi, yine
19. yzylda zt ynde bir eilime de sahipti: Kitleleri ehirlerin merkezlerinden
uzakta, evrede yerletirmek, bir anlamda 'durdurmak', sratlerini denetleme
gcn bizzat devlet gcnn z haline getirmek. Hitler rejimi, "Berlin zerindeki
Sava", Blitzkrieg'e, Avrupa ve Dnya sathna yaylan "toptan sava"a tercme
ederken, ite bu ikinci yolu seiyordu: Nazi dneminin kent mimarisi projeleri
nce sokaklardaki halk evlere kapatarak "ailenin ve ulus'un dzenine 'ka
vuturuyor', ardndan da onlara yeni "haklarn", "yol hakkn" gsteriyordu: VW
(fabrikadan daha tek bir araba kmadan Hitler 170.000 vatandana neredeyse
referandum nitelii tayan youn bir kampanya sonucu bu 'siyasal' otomobili
satmay baarmt). Nasyonal Sosyalist Otomobil Birimleri (NSKK=National

199

Sozialistisches Kraftfahrt Korps) ad verilen 'yerel' zel otomobil birimlerinin


oluturulmas, Alman ii snfna verilen 'tatil' ve 'yolculuk' haklar Hitler'in
bekledii bir plebisit gcnde olan bu 'trafik' saldrsnn paralarydlar. Artk
yollara dmenin zamanyd. Hitler'in "American way of life" (Amerikan hayat
tarz) hayranlnn nedenlerinden birine deinerek, 'kentler-aras'nn artk bir
'kr' olmaktan ktn, modern kapitalizmin kent-kr kartlnn yerine durgunluk-dolam kartln getirdiini hatrlatmalyz burada: Ford'un ilk serirn otomobillerinin piyasa kt yllar iinde, nce toplam 400 kilometreyi bile
bulmayan ehirleraras yollarn binlerce kilometreye ulamas, Virilio'nun szettii
"srat devrimi"nin modern ve ge kapitalizmin altyapsyla ne kadar yakndan
ilikili olduunun kantyd.
ULUS BAKER

tantm

Post-Fordizm ve Trk Sanayii


LALE DURUZ, NURHAN YENTRK

FACING THE CHALLENGE:


TURKISH AUTOMOBILE, STEEL
AND CLOTHING INDUSTRIES;
RESPONSES TO THE POSTFORDIST RESTRUCTURING
AYHAN MATBAASI
STANBUL 1992
192 SAYFA

Trkiye ekonomisinin 1980'li yllar deerlendirilirken, ilgiler ounlukla istikrar


amal iktisat politikalar uygulamalarnda odaklat ve sz konusu politikalarn
istikrar getirmediine, tersine enflasyonu mzminletirdii ve kurumsallatrdna
iaret edildi. ktisat politikalarnn bir baka temel boyutu olan yeniden yaplanma,
1980'lerin ikinci yarsnda daha ok ilgi ekmeye balad denilebilir. Gelimi
lkeler'deki yeniden yaplanmann Trkiye'de de izlediimiz ortak rahatszlklarn
(dk byme hz, yatrm al, sanayisizleme, emeki snf hareketlerinin
gszlemesi ve yoksullama, vb.) vurgulayan siyasal iktisat yazlar dnda,
bu alandaki almalar ounlukla retim ve d ticaret yapsndaki kaymalarn
saptanmasna yneldi; bu kaymalarn uygulanan politikalarla balants sorguland.
Sektr ayrntsna ne denli girilmi olursa olsun, bylesi almalar esas itibariyle
makroekonomik dzlemde kald ve sermayenin sektrler aras hareketliliine k
tutmaya alt. Sermayenin belirli bir sektr (ya da sektrler) iinde nasl yeniden

200

yaplandn inceleyen, mikroekonomik dzlemdeki aratrmalar ise, nitelik


asndan olmasa bile, sayca epey eksik kald. Duruiz ve Yentrk, Facing the
Challenge... ile bu eksiklii gideren nemli bir yapt okurlara sunmu bu
lunuyorlar.
Facing the Challenge... yedi blmden oluuyor. Kitabn ilk blmnde 1970'li
bunalm yllarnda biimlenmeye balayan yeni ("Post-Fordist") retim pa
radigmasnn zellikleri ile bu paradigmann yeni uluslararas iblm ve az
gelimi lkelerin (AG) sanayilemesi zerindeki olas etkileri genel izgileriyle
ele almyor. kinci blm, 1980'lerde Trkiye imalat sanayiinin ithalat bamllmdaki deimeyi genelde ve kitaba konu olan sektr zelinde belirtiyor.
nc, drdnc ve beinci blmlerde ise otomobil, demir-elik ve giyim
sanayilerindeki yeniden yaplanma, belirli bir yazm plan erevesinde ele alnyor:
lkin incelenen sektr retim ve d ticaretinde dnyada ve Trkiye'de izlenen
gelimeler zetleniyor, sonra sektrdeki teknolojik gelime ve firma r
gtlenmesindeki deime dorultular tartlyor; son olarak da birer rnek (ve
nc) firmann 1980'lerdeki yaplanma abalan gzleniyor ve yorumlanyor. Altnc
blm, rnek firma deneyimlerinin karlatrmal bir deerlendirmesine, yedinci
ve son blm ise aratrma sonularnn zl bir biimde sunulmasna ayrlm
bulunuyor.
Dnya ekonomisindeki yeni ynelimleri esnek uzmanlama ve ynsal retimin
yanyana yaad ve ynsal retimin nc Dnya'ya g ettii bir model mi
(Piore ve Sabel), "Post-Fordist" rgtlenmenin evrensel olarak uyguland bir
model mi (Hoffman ve Kaplinski) daha iyi temsil edecek? nc Dnya'daki
baarl sanayileme rnekleri, Post-Fordizmin evresel yansmalar olarak deil,
ge sanayileen lkelere zg ve farkl bir toplumsal birikim olarak m alglanmal
(Amsden)? Son on yln iktisat yazm, bu alanda genellikle soyut ve speklatif rnler
vermitir; kullanlan terminolojinin bile tam yerletii sylenemez. Post-Fordizm
evrensel bir model olarak yaygnlasa bile, teknik gelimenin yaylmas srecinde
esnek uzmanlama opsiyonunun AG'in tm retken sektrleri iin anlam tayp
tamad da tartlmaya deer. Gelecein sanayi ekonomileri byk bir olaslkla
rn ve sre teknolojilerinin, yenilik yapma ve yaylma srelerinin, talep ni
teliinin ve piyasa biimlerinin belirledii eitli "dnyalar" bir arada barndracaa
benzemektedir (Storper ve Salais).
Doaldr ki, bu tezlerin berraklamas ve somut veriler nnde sulanabilmesi ancak
sektr ve firma dzeyinde, derinlemesine almalarla mmkn olabilecektir. Duruiz
ve Yentrk'n kitabn birinci blmnde baar ile yaptklar ey yeni paradigmann
oluumu konusunda ileri srlen eitli grleri ve yeni paradigmann eskisinden
ayrld noktalan zetlemek, yeni paradigmann AG sanayilemesi nne kard
sorunlar ve frsatlar ortaya koymaktr.
Kitabn ikinci blmnn aratrmann ana temas ile yakndan ilgili olmad
kansndaym. Yazarlarn girdi/kt tekniklerine dayal yap deiiklii analizleri
Trkiye ekonomisinde ithalat bamllnn arttn gsteriyor. Ancak bu sap-

201

tamalar yazarlarn sorduu sorulara (rnein sanayi ve ticaret politikalarnn yatrm


ve retim kararlar zerindeki etkisi, ihracat hamlesinin yeni yatrmlar gerektirip
gerektirmedii, v.b.) verilecek cevaplara katk salyor mu? Bu konuda kukularm
var. retimin girdi bileiminde yatrm mallar payndaki deimelerle, sektre
yaplacak yatrm karan arasnda dorudan bir nedensellik ba kurulamayacan
dnyorum.
Facing the Challenge...'in nc, drdnc ve beinci blmleri, 1980 sonras
teknolojik gelime yaznmza ok nemli katklar getiriyor kansndaym. Duruiz
ve Yentrk, firma dzeyindeki gzlem ve saptamalarn vgye deer bir titizlik
ve tutarllkla genel ve sektrel teknolojik gelime balamna yerletiriyorlar. Kitabn
altnc blmnde rnek olaylarn karlatrmal deerlendirmesi de baar ile
yaplm bulunuyor. 1980'lerde oluan d rekabet ortamna firmalarn hangi
biimlerde tepki gsterdii, mikroelektronik kkenli yeniliklerin nasl ve hangi
amalan gerekletirmek zere yaygnlatrld, mikroelektronik kkenli yenilikleri
uygulamak zere giriilen yatrmlarn firmann ileyi ve rgtlenme tarz ile
teknolojik beceri dzeyinde ve firmalar aras ilikilerde ne tr deiikliklere yol
at tartlyor. Teknolojik gelimenin devlete salanacak altyaps konusundaki
firma grleri de sistematik bir erevede sunuluyor. Yedinci ve son blmde
zetlenen genel sonular, Trkiye imalat sanayiindeki nc giriimlerin 1980'deki
yeniden yaplanmas konusunda nemli ipular veriyor. Duruiz ve Yentrk, (i)
nc giriimlerin teknolojik gelime ve otomasyonda selektif davrandklarn, (ii)
mikroelektronik kkenli teknolojik yeniliklerin de yine selektif bir tarzda ve esas
itibariyle kalite iyiletirmesi ve retim sresi, malzeme ve enerjiden tasarruf
salanmas amalar ile uygulamaya aktarldn, esnek imalat tekniklerine geiin
firmalarn esas kaygs olmadn, (iii) mikroelektronik kkenli yeniliklerin i
letmede salayaca sistemik entegrasyondan kaynaklanacak yararlarn u anda
firma yneticilerince fazlasyla nemli bulunmadn, (iv) sz konusu yeniliklerin
firma i organizasyonu ve dier firmalarla ilikiler konusunda kkl deiiklikler
getirmesi gerektii bilincinin henz tam yerlemediini saptam bulunuyorlar.
Bu "muhafazakr" tutumun "mnferit" otomasyon uygulamalarn zendirerek
gelecekteki yeniden yaplanmalara engel oluturabileceini de kaydediyorlar.
Mhendislik ve iletme becerisini artrma amacna dnk eitim programlarnn,
mikroelektronik kkenli yeniliklerin yaygnlamasn ve verimli kullanmn
salayacak retici-kullanc ilikilerinin ve devlete uygulanacak aktif sanayi ve
teknoloji politikalarnn nemi de bu blmde vurgulanyor.
Cesur bir genelleme ile belki unlar sylenebilir: 1980'ler Trkiye'sinde snai
yeniden yaplanma, Duruiz ve Yentrk'n iaret ettikleri gibi, esas itibariyle d
ve i piyasalarda uluslararas rekabetin zorlamas ile gndeme geldi. Uyuma
zorlanan firmalarn ufku, doal olarak, rekabete kar kendini savunma me
kanizmalar ile biimlendi ve nc firmalar bile gemiin ayakbalarndan
kurtularak retim teknolojisinde byk atlmlar tasarlayamadlar. Trkiye'nin
grece yeni ve zayf snai birikimi nnde bu tutumu artc bulmuyorum. Ancak

202

uluslararas ekonomiye daha ileri bir teknolojik dzeyde katlabilmek iin zaman
daha aklc kullanma gerei ile kar karyayz. nc frmalardaki akm gl
bir sele dntrmek, herhalde 1990'l yllar iktisat politikasnn temel u
ralarndan biri olabilir. Olmaldr da.
Yazarlar tekrar kutluyor, baarlarnn srmesini diliyorum.
OKTAR TREL

tantm

Aglietta ve dzenleme kuram


M. AGLIETTA

A THEORY OF CAPITALIST
REGULATION: THE US EXPERIENCE
NEWLEFT BOOKS
LONDRA 1979
390 SAYFA

Dnr G. Canguilhem dzenleme kavramnn tanmn Encyclopedia Universalis'te yle yapar: "nceleri birbirlerine yabanc olan birok hareket ve eylemin
ve bunlarn sonu ve etkilerinin, baz esas ve kurallara gre ayarlanmasna (ad
justment) dzenleme denir."
Ekonomideki dzenleme yaklamn anlayabilmek iin nce, J. Piaget'nin bu
yaklama epistemik adan katksna bakalm. Piaget. Dzenleme kavramn alt
dzeyde inceliyor.
1. Basit fizik sistemlerindeki dzenleme: Sifon mekanizmasndaki suyun boalp
tekrar ayn dzeyde dolmas gibi.
2. Termodinamik dzenleme: Prigogine'nin "dissipatif" (dalan) yaplarnda
olduu gibidir. Belirli bir noktann evresinde dengeler oluur.
3. Uyarclara (stimulus) uyum gsteren dzenleme: Vcut ss, vcut sistemini
deiik artlar altnda korumaya alr.
4. Sistemin korunmas yeniliklere uyum salamay gerekli klar: Biyolojik yap
deien koullara kendisini uyarlar.
5. Biyolojik yaplar dnerek yeni biimler alr; bunlar dnce ve toplumsal
davranlar ve/veya ilevlerle ilgilidir.
6. Edinilen bilgilerle insan veya toplum yeni biimler oluturacaktr.
Dzeylerin ilk tutucu, drdnc ve beinci evrimci ve sonuncu devrimci
dzenlemeleri iermektedir. Birinci ve ikinci dzeyler sistemin korunmasna ynelik

203

ilevler grrken, nc dzey sistemin d koullara uyumunu salar. Drdnc


dzey, sistemin gelimesini salarken beinci dzey biimlerin iyiletirilmesine
yneliktir. Ancak, biimlerin iyiletirilmesi sistemi amaya ynelik olmayp sistem
ierisinde btnlk ve dengenin oluturulmasna hizmet etmektedir.
Bat dillerinde dzenleme kavramndan nce, dzenleyici (regulator) kavram
ortaya kmtr. Dzenleyici, sistemin duyarl (sensible) organdr. Bu organ
sistemdeki deiimleri alglar ve alnan bilgiyi inceledikten sonra sistemin dengesini
salayacak emirleri ilgili birimlere iletir. Dzenleyicinin alglam olduu bunalmlar
sistemin iinden veya evresinden kaynaklanabilir.
Dzenleme yaklamnda bunalmlarn isel veya dsal olmalarna gre farkl
unsurlar sistemin dzenlenmesinde rol alrlar. Ancak bunun iin ak bir sistemin
kurgulanmas gerekmektedir. Herhalde, sistemin krize girmesi durumunda zm
retilmesi yaamsal bir zorunluluktur. retilen bu zmler zorunlu (krizce
belirlenen) ve olas (birok zmn bileimi ile ortaya kan) olmak zere iki
trdr.
nsann iinde yer ald sistemlerde, dzenleme mekanizmalarn bilmek krize
hakim olunmasn salayarak gelecein bilinli bir ekilde oluturulmasna imkn
hazrlar.
Dzenleme kuramlarnn ekonomik sistemlerde uygulanmasnn tartlmasndaki temel varsaymlar zincirini zetlersek: Ekonomik sistem doay
insanlarn gereksinimlerine gre dntrr. Ekonomik sistem bir taraftan insanlar
zerinde etkide bulunurken, dier taraftan doay etkilemektedir. Bu etkileim
erevesinde sistem, retici gler ve sistem nedeniyle insanlar arasnda oluan
toplumsal ilikilerin tm araclyla uyum salar. retici gler ierisinde insanlar,
fiziksel donanmlar (dntrlm doa) ve doa yeralmaktadr. Sistem nedeniyle
insanlar arasnda oluan toplumsal ilikiler retim, dolam ve tketim balan
tarafndan belirlenmektedir.
Ekonomik sistemde bunalma yolaan unsurlar isel ve dsaldr. sel erevede
baz unsurlar dierlerinden daha hzl gelierek dengesizlie yolaar. Nfus art,
olumsuz doal koullar ve doal kaynaklarn tkenmesi dsal unsurlar olu
turmaktadr.
Deiik iddette oluan bunalmlar farkl deiim dzeyleri yaratrken d
zenleyiciler sistemin karmaklk derecesine gre belirlenirler. sel dzenleyici
olarak kr oran, dsal dzenleyici olarak da toplumsal mcadeleler rnek olarak
belirtilebilir.
Ekonomik sistemde farkl dzenleme szkonusudur.
Bir: Tutucu nitelikteki dzenleme. Pazar mekanizmas erevesinde kk
bunalmlar zmler.
ki: Konjonktrel dzenleme. Sistem daha st dzeyde bir dzeltmeye giderek
uyum salar. Szgelimi kr oranlarnn ykseklii yatrmlar zerine etki ederek
yetersiz tketime karn bir ar retim krizi ortaya kartmaktadr. Bunun iin
kr oranlar drlerek sistem kendisini dzenlemek durumunda kalr.

204

: Btnsel dzenleme. Bu dzeyde insanlarn gereksinimlerine yant veren


sistemin isel ve dsal etkenler nedeni ile bunalma girmesi durumunda var olan
biimler yerine yenileri oluturularak dzenleme sz konusudur. Bu dzeyde
konjonktrel dzenleme iin etkin bir ara olabilen kr oranlar herhangi bir ilev
gremez. Artk bu dzeyde yapsal ar birikimler Szkonusu olduundan yapsal
dzenlemelere gerek vardr. Bulu ve yenilikler (innovation) bu dzeydeki d
zenleme abalarna hizmet edebilirler. Btnsel dzenleme dzeyinde oluturulan
zm biimleri speklatif zellik tamaktadr.
Bu noktaya kadar dzenleme kuram ierisinde Paul Boccara'nn "sermayenin
am birikimi ve deersizletirilmesi" yaklam erevesinde aklamalar yaplmaya
allmtr.
Dzenleme kuram ierisinde en nemli yeri olan Fransz Okulu tek bir yaklam
olarak alnmaktadr. Fransa dnda yalnzca R.Boyer ynetimindeki "Paris Okulu"
Fransz Okulu olarak tannr. Ancak bu Okulun yansra P.Boccara'nn ncs olduu
"sermayenin ar birikimi ve deersizletirilmesi" okulu ve G.D.de Bernis n
clndeki "Grenoble Okulu" da Fransz Okulunu oluturmaktadr.
Dzenleme kuramlarnn amac kapitalizmi ve kapitalizmin tarihini anlalr
klabilmektir. P. Boccara kapitalist sistemi uzun dnemli dalgalanmalar ile
aklamaya almtr. Bu konuyla ilgili ilk almalar, P.Boccara'nn yazlarnn
yer ald 1960'larda yaynlanan Devlet Tekelciliinde Kapitalizm kitabna kadar
uzanmaktadr.
Bunun dnda dzenleme kuramlarna temel alnabilecek alma M.Aglietta'nn
doktora tezi ("Uzun dnemde kapitalizmin birikim ve dzenlenmesi: ABD rnei
(1870-1970)") ve daha sonra kitap olarak yaynlayarak Bir Kapitalist Dzenleme
Teorisi kitabdr. M.Aglietta'nn almas sistemik, sibernetik veya termodinamik
yaklamlardan farkllamaktadr. Ona gre gereklerden uzak yaplar zerine
bir nesnel sylem olanakszdr. M Aglietta dzenlemeyi devletin deiik ekillerde
ekonomiye mdahalesi olarak alglanmaktan kartr. Soyut ekonomik kanunlar
reddeden M.Aglietta'nn ana amac Genel Denge teorisine bir alternatif ya
ratmaktr.
Genel yaklamn tersine, toplumbilimlerinin konusunun toplumsal ilikiler
olduu hipotezini gelitirerek, yapsal biimler kavramn temel toplumsal ilikilerin
kodifkasyonu olarak tanmlar. Bu durumda aratrmann amac ok iddial hale
gelir: Ekonomik ve ekonomik olmayan yeni biimlerin toplumsal ilikilerin deiimi
ile yaratlmasn kapsar. Bu biimler ayn zamanda yaplar eklinde rgtlenmitir.
Oluturulan yaplarn en stn yeniden-retim biimidir.
Balang noktas temel Marksist kategoriler zerine teorik dncelerdir (i
gcnn deerinin, varolan tketim biimi ve birikim srecinden kan smr
orannn kesitii noktada incelenmesi gibi). Ayn ekilde, parann stats, kredilerin
rol ve enflasyonun birikim zerindeki sonular da dikkatle incelenir.
Kitabn zgnl, dzenleme kuram ile ABD'nin ekonomik ve toplumsal
tarihini ilikilendirmesindedir. Bylece, kollektif konvansiyonlarn ortaya k

205

ve bunlarn anlamnn incelenmesi, tketim ekilleri kavramnn biimlenmesini


salar ve sistemin dinamiini bu biimlerin retim ekilleri ile etkileimi olarak
dnmemizi getirir.
Ayn ekilde, byk irketlerdeki deiim birikim rejiminin zelliklerine ve krn
dinamiklerine baldr. Bylece, bugnk kriz, tketim ve retim ekilleri arasndaki
ayrlk olarak yorumlanr. Enflasyon krizin zel (particular) bir eklidir, den
gesizliklerin zaman iinde ileriye atlmas olarak yorumlanabilir. M.Aglietta'nn
bu ilk almasnda i gcnn yeniden retiminde etki eden kamusal hizmetlerin
ticariletirilmesi yeni bir birikim rejiminin olas dinamii olarak gsterilmitir.
M.Aglietta, dzenleme yaklamna kuramsal dzeyde de katkda bulunur.
almann sorunsal sermayenin birikimi yasalar ile rekabet yasalar arasndaki
eklemleme zerine kuruludur. Metafizik bir sorunsal (nceden verili kaynaklarla
donatlm bireylerin rasyonel davranarak uyum iinde yaad bir dnya) yerine,
Aglietta, tarihsel zmlemeye yer veren deneysel bir yntemin sorunsaln ortaya
koyar.
Kitabn birinci blm cret/kr ilikisindeki deiimleri inceleyerek sermayenin
birikimi yasalarn ortaya koymaktadr. kinci blmde ise sermayenin iindeki
ilikilerin dnm incelenerek rekabet yasalar ortaya konur. rnein 20.
yzyldaki dnmlerle genileyen cretlilik ilikisi kapitalist snfn blnmesine
yol amaktadr. Bu blnme sermayenin eitsiz gelimesi ve tekellemesi ile
artmaktadr. Sermayenin genilemi yeniden retiminin zorunlu klmasndan
dolay deien toplumsal ilikiler tarihsel olarak rekabet biimlerini de
itirmektedir. Rekabet deitii lde sermaye snf blnmektedir; sermaye
snf btnln devlet dzeyinde arar hale gelmektedir. Kapitalist snf ayn
zamanda btn toplumu devletle ilikilendirerektir ki egemenliini sa
lamlatrr.
Aglietta'ya gre krizler toplumsal ilikilerin yeniden retim srecindeki ke
sikliklerdir (rupture). Kriz dnemleri en youn toplumsal yaratma (creation)
dnemleridir ve retim biiminin dntrlemez biimde deitii aralklardr.
Bylelikle, Dzenleme toplumsal yaratma olarak da yorumlanabilir. Kesiklik
kavram ancak niteliksel deiiklikleri gznnde bulunduran kuramlarda anlam
tar.
M.Aglietta ABD kapitalizminin tarihini inceleyerek dnya kapitalizminin
eilimlerini grmeye almtr. Ayn ekilde uzun dnem incelemesi yaparak
tarihsel zamann dorusal gelimediini vurgulamtr. Bu almada tarihsel zaman
kuramsal olarak retilir; zamann ierii toplumsal ilikilerin deiimidir. Aglietta
bu kitapta, varolan yaplar incelemekten ok yeni oluanlar deerlendirebilmek
iin gerekli olan kavramsal aralar gelitirmeye almtr.
M.Aglietta'nn kitab ok byk eletirilerle kar karya kalmtr. Bu hem
sevindirici, hem de dndrcdr, nk bu kitap yalnzca temel (founder)
bir almadr ve Popperci anlamda yanllanamaz bir kuram deildir.
1990'lara geldiimizde dzenleme kuramlarnn ok yol ald grlr. Can-

206

guilhem'in izdii biyolojik dzenleme tanm bile almaya balanmtr ve deiik


okullar arasndaki fark daha keskinlemitir. Bu durumda en zgn yaklam
P.Boccara'nn temelini att "Ar birikim ve deersizletirme okulu"dur.
Ksaca, btnsel dzenleme ekonominin gelimesine tevik olarak alglanmaldr.
Bu gelime tarihsel tketim ihtiyacna yant olarak emein retkenliinin ar
trlmasna, toplumsal retim kapasitesinin bymesine karlk gelir. Ayrca,
dzenleme bu gelimelerin yaratt bozukluklarn dzeltilmesine yneliktir. Bu
dzeltmeler retim, tketim, dolam ve blm biimleri arasnda karlkl
ilikiler erevesinde yaplr.
Bu iki tanmda kapitalizmin genel hareketinin ilevsel, yapsal geliim ve olgusal
etkileri arasndaki balanty gryoruz. retkenliin artrlmas koullar er
evesinde tarihsel ve zgndr. Bu nedenle bir sre sonra oluan dengesizlikleri
amak iin olumlu feed-back'ler (sermayenin yapsal ar birikimi gibi) ve bunlar
da amak iin olumsuz feed-back'ler oluur (sermayenin yapsal deersizletirilmesi
gibi). P.Boccara'daki retkenliin geliiminin zgnl ve tarihsel zellii unsurlar,
dier dzenleme okullarnda yoktur.
VOLKAN AKIR

tantm

kinci sna eik


PIORE, M ve SABEL, C

THE SECOND INDUSTRIAL DIVIDE:


POSSIBILITIES FOR PROSPERITY
BASIC BOOKS
NEW YORK 1984

Piore ve Sabel'in kinci Sna Eik adl kitab yayn tarihi olan 1984'den itibaren
yaplan tm post-Fordizm ve esneklik tartmalarnda srekli olarak referans
gsterilen bir kitap haline gelmitir. zellikle post-Fordist retim biimi olarak
ortaya kt ileri srlen esnek uzmanlama ve Japon modelinde ilki, yani esnek
uzmanlama, tanm olarak ilk kez Piore ve Sabel'in bu kitabnda kullanlmtr.
Bu anlamda kinci Snai Eik esneklik tartmalarnda ilk elde deerlendirilmesi
gereken nemli bir yapt olarak nmzde durmaktadr. Dolaysyla, bu kitab
okumadan bu kitabn ileri srd ya da bu kitapla balayan birok tartmay
anlamak mmkn deildir.

207

Kitabn adn oluturan "snai eik", zgl bir retim organizasyonu biiminden
bir dierine gei anlamna gelmektedir. Bu geilerin ilki kitle retim teknolojisi,
ikincisi ise esnek retim teknolojisidir. Birinci eik retimde Fordist tekniklerin
yaygnlamasdr. kinci eik ise esas olarak kitle retiminin iflas etmesi ve ok
amal makinalarn kullanlmasdr. Dolaysyla Piore ve Sabel btn bir endstri
tarihini bu geilerle aklamaya almaktadr.
Yazarlara gre 19. yy'n banda kitle retimi ve esnek uzmanlama olmak zere
iki tr teknolojik gelime seenei mevcuttu. Kitle retiminin tm dnyada
uygulanan bir model haline gelmesi Amerika'nn Birinci Dnya Sava srasnda
kitle retiminde gsterdii baarya ve politik glerin etkisine dayanmaktadr.
ddiaya gre kitle retimi teknik bir stnlk salad iin deil politik olarak
tercih edildii iin gndeme gelmitir.
Kitabn ana rgsn oluturan kitle retimi, vasfsz igc ve zel amal
makinalar kullanarak, byk leklerde yaplan standart mal retimini ifade
etmektedir. Bu retim sisteminin dier zellikleri de kitap boyunca yle zet
lenmektedir: Yksek kr marj, yksek cret, dk tketici fiyatlar, yksek yatrm,
anonim irket yaps (iletme organizasyonu olarak) ve Keynesi politikalar (mak-,
ro-dzenleyici olarak pazarlarn dzenlenmesini salar).
Kitle retiminin toplumsal gelimenin sadece bir yann gsterdiini syleyen
yazarlar, ulus, devlet oluumunun bu gelimenin dier yann oluturduunu
sylemektedirler. Ayrca kitle retiminin beraberinde bir kitle tketimi toplumu
yarattndan bahsedilir. Bunun sonucunda ise yatrmlar talebe ok duyarl hale
gelmekte, retim ve dayankl tketim mallarnda planlama nem kazanmakta
ve endstriyel ilikiler ekil deitirmektedir.
Piore ve Sabel'e gre iktisadi krizler retim ile tketim arasnda oluturulmu
olan dengenin bozulmasdr. 1960'larn sonunda dnyann krize girdiini dnen
yazarlar krizi be ayr dneme ayrmlardr. Bunlar srasyla unlardr: 1. Dnem
1960'larn sonu ve 1970'lerin bandaki sosyal huzursuzluklar, 2. dnem dviz
kurlarnn dalgalanmas, 3. dnem 1973-79 yllarndaki petrol fiyat artlar ve
tarmsal rn talebinin artmas, 4. dnem 1979-1983 aras Iran Devrimi, 5. dnem
1980'lerdeki ABD'deki yksek faiz oranlarnn yaratt ekonomik durgunluk.
1980'lerdeki krizin bir arz sorunu olarak balayp daha sonra talep krizi haline
dnt iddia edilir. Krizi oluturan esas sebep piyasalarn standart mallara
olan doygunluudur ve artk kriz kitle retiminin krizi haline gelmitir.
Piore ve Sabel ABD'nin 1960'lardaki krizden rn eitlemesi yoluyla,
1970'lerdekinden ise uluslararas retim yaparak kurtulduunu iddia etmektedirler.
1980'lerdeki krizi ise byk irketlerin snai retim organizasyon biimini de
itirerek amaya altklarn, dolaysyla artk esnek uzmanlama dneminin
baladn ileri srmektedirler. nk birok irket yaam standardn arttrp
ileri daha insan yapmaya, monotonluu azaltmaya, ileri dnml hale
getirmeye, esnek ynetimi desteklemeye ve retimin esnekliini arttrmaya
ynelmitir.

208

Piore ve Sabel esnek uzmanlamann krize zm olabileceini ileri srerler.


zellikle esnek uzmanlamann olduka baarl olduu "nc talya" diye anlan
Emiliano blgesini rnek olarak gstermektedirler. Zanaatkar retime dn diye
grdkleri bu kk lekli retim biimi ok amal makinalara, vasfl iilere,
rn eitlemesine, srekli yeniliklerin yapld teknolojik gelimelere, retimi
destekleyen blgesel politik glere ve iletme ile iiler arasnda ibirliine dayanan
bir sistemdir.
Piore ve Sabel'a gre gre nmzdeki dnemde kitle retimi sistemi ile esnek
uzmanlamaya dayal retim sistemi arasnda bir rekabete tank olunacaktr.
Krizden k olarak grlen birinci seenek kitle retiminin uluslararas Keynesi
politikalarla gndeme gelmesidir. Uluslararas Keynesilik uluslararas alanda
talebi retim kapasitesine eitliyecek, i ortamn istikrara kavuturacak, sa
nayilemi ve yeni sanayileen lkelerin retken kapasiteleri arasnda bir dengeyi
salayacaktr.
kinci seenek ise krizden k esnek uzmanlamann uygulanmasnda grr.
Bu yeni retim sistemi piyasann mdahalesiz almasn salayacak, deien
piyasalara gre kendisini farkl rnlere uyarlayabilecektir. Ayrca esnek uz
manlama kk retici alar ile toplumsal bir ibirlii ve dayanmay da
salayacaktr.
Piore ve Sabel gelimi lkelerin bu iki retim sisteminden birini kendi istekleri
dorultusunda seeceklerinden bahsetmelerine ramen aslnda tek zm yolu
olarak esnek uzmanlamay grmektedirler.
imdi de ksaca kitabn yaratt tartmalardan ve yneltilen balca ele
tirilerden bahsetmek istiyorum.
Kitap zel olarak esnek uzmanlama ile kk lekli retim arasnda bir iliki
kurduu iin olduka ilgi ekti ve lek ile esnek retim ilikisini tartmaya am
oldu. Bir ok yazar byk lekle esnekliin Japon modelinde olduu gibi birarada
olabileceini, dolaysyla esnekliin sadece kk lekte olmadn belirttiler.
Ayrca bu kk lekli firmalarn okuluslu byk firmalarla ilikisinin gzard
edildiini ne srdler. Baz yazarlar ise lekten ziyade esnek uzmanlama
uygulayan firmalarn kendi aralarndaki ibirliinin nemli olduunu vur
guladlar.
Esnek uzmanlama ile kitle retiminin Piore ve Sabel tarafndan iki alternatif
model olarak sunulmas eletirilmitir. Esnek otomasyonun ortaya kmasyla
esnek uzmanlama ile kitle retimi arasndaki farkn azald belirtilmektedir.
Hatta baz yazarlar bu ayrm batan reddederler. Bu gre gre birok retim
sistemi birarada varolur, dolaysyla ortada bir kutuplama yoktur.
Piore ve Sabel'in esnek uzmanlama sayesinde iilerin esneklik kazanarak
19. yzylda olduu gibi zanaatkar bazl retimdeki demokratik alma koullarna
kavutuu iddias iddetle reddedilmekte ve esnek uzmanlamann aslnda ta
mamen iilerin aleyhine olduu sylenmektedir. Piore ve Sabel esnek uzmanlama
modellerini ileri srerken iilerin vasf kazanacaklarn ve karar srelerine

209

katlacaklarn dnmlerdir. Dolaysyla onlar iin sendika, devlet ve iveren


lsnn bir uzlama iinde almas arzulanmtr. Oysa birok yazarn da ileri
srd gibi esnek uzmanlamann uyguland tm yerlerde durum hi de Piore
ve Sabel'in bekledii gibi olmamtr. i snf bir yandan rka ve cinsiyete dayanan
ayrmcla maruz kalrken, dier yandan da vasfl-vasfsz olmak zere b
lnmektedir. Ayrca sendikasz, geici ve mevsimlik altrma politikalar altnda
ezilmektedir.
Bunlara ek olarak esnek uzlamann gelimi lkelerin koullarna gre azgelimi
lke koullarnda ok daha kt sonular yaratt ve yarataca ileri s
rlmektedir.
Piore ve Sabel'in gelimi lkelerdeki endstriyel retimin tarihsel geliimini
incelemesi bu konunun tekrar gndeme gelmesine katkda bulunduu iin olumlu
karlanmakla birlikte, Piore ve Sabel'in endstriyel gelimeyi maddi toplum
koullarndan soyutlayarak sadece esnek uzmanlama ve kitle retimi seenei
erevesinde sunmalar eletirilmektedir. nk kitle retimi ile esnek uzmanlama
arasnda yaplacak bir seimin neye dayanaca ve hangisinin hangi koullarda
egemen olacann saptanmas konusu kitap boyunca hi ele alnmamaktadr.
Piore ve Sabel'in kapitalizmin krizini sadece kitle retiminin girdii bunalm
ve talep eksiklii erevesinde grmeleri ve bundan yola karak esnek uz
manlamann krize zm olduunu sylemeleri de eletirilmektedir. Bu yzden
esnek uzmanlama yaklamnn sadece kitle retimi balamnda aklayc
olabilecei ama endstri tarihini aklayan bir byk proje olamayaca ne
srlmektedir.
Piore ve Sabel'in eletiri ald bir dier nokta da ok snrl bir somut gereklikten
kardklar sonular byk bir teori gibi sunup hereyi aklamaya aklamaya
kalkmalardr. Piore ve Sabel tarafndan baarl bir rnek olarak sunulan nc
talya, birok aratrmac tarafndan daha sonra incelenmi ve Piore ve Sabel'in
iddia ettii sonularn olduka abartmal olduu, o yreye zg koullarn genelletirilerek sunulduu ve yresel gelimenin dinamiklerinin yanl anlald
ileri srlmtr.
DLEK ETINDAMAR

210

tantm

Toplumsaln skm
ANN GAME

UNDOING THE SOCIAL:


TOWARDS A DECONSTRUCTIVE
SOCIOLOGY
OPEN UNIVERSITY PRESS,
MILTON KEYNES
BUCKINGHAM 1991
210+24 SAYFA

(Soru: Ve iinizi anlatr msnz?)


Ne desem ki, pek uzmanca bir ey olduunu sanmyorum
sadece ne denirse onu yapyorum
pek ok kk
br kk grevler var
ayklayp snflandrarak ilgilendiim
eitli kaytlar ve bunun gibi eyler
ite, sorumlu olduum
ama bundan baka
balca sekreteryal iler
(Soru: Sekreteryal ile neyi kastediyorsunuz?)
syleneni yapmak (gller)
ne istenmise onu yapmak (122)
***

M'nin denetledii byk bir dosyalama sistemim var


belli bir dosyay istediimde
o dosyay benim iin bulmas konusunda M'ye gveniyorum
u notu anmsa dediimde
o notu benim iin anmsamak zorunda
ben anmsayamam
dosya tutmaya almam (116)
***

Bir sekreter ve o sekreterin patronuyla yaplan bir grmenin nshalarndan


yaptm bu alntlar, Ann Game'in kitaptaki analizi srasnda zaman zaman beliren
yazmlardan iki kk rnek. Yukardaki ifadeler iin 'yazm' terimini kullandm,

211

analize tabi tutulan ampirik malzeme deil. nk bu kitap hakknda dikkat


edilmesi gereken iki kk nokta var. Birincisi, bu bir aratrma deil, yazm, yazma
pratii. kincisi, yazm bir deil, birden fazla. Yani, alldk standartlara gre kitab
hayalinizde canlandrmaya kalkarsanz sonu yanltc olacaktr. Yukardaki
alntlardan ve benzerlerinden sonra analiz sonularnn rapor edildii bir sonu
blm gelmiyor.
Tipik bir sosyolojik tezin yaps bellidir. O nedenle, yapsal olarak neyle kar
laacamz iyi-kt biliriz. nce eitli teorik yaklamlarn kavramsal dzeyde
rtlerek eletirildikleri ve daha iyi bir yaklamn nerildii bir ksm vardr.
Ardndan, bu yaklamn nerilmesi esnasnda ortaya konulmu bulunan hipotezlerin
test edilmelerinde uygulanacak olan aratrma metodolojisinin bir serimlenii yaplr.
Bundan sonra da aratrmann bulgularnn sunulmasna ve bu bulgularn nda,
daha nce benimsenmi olan teoride deiiklik yaplmasna ya da onaylanmasna
sra gelir. Oysa Game, Roland Barthes'a gnderme yaparak, aratrmann bir yazm
pratii olmayp bir rapor etme faaliyeti olduu dncesinin bir kurgudan ibaret
olduunu ne sryor (27-28). Bu ilgin iddiann ve yazarn bu iddiaya kout bir
ekilde ortaya koyduu almann acaiplii (!) yeterince belli sanrm. Ama bu
acaipliklik mesnetsiz olmad gibi, yle sanyorum ki, yazar da almasnn alldk
standartlar iinde bir acaiplik olarak nitelenmesine pek serzenite bulunmayacaktr.
Niye mi?
Ann Game'in kitabnda ilgilendii temel nokta, ncelikle Fransa kaynakl ve
post-yapsalclk olarak bilinen teorinin eletirel pratiinin verimlerinin toplum
bilimleri iin tayabilecei ilemlemeleri aratrmaktr. Bu, masum bir yoklama
ya da gzden geirme ileminden ibaret deil, elbette. Son yirmi yl iinde 'kim kimin
adna, hangi yetkeyle konuup karar verecektir?' sorusunun toplum bilimlerini de
iine alan (186) bir sorgulama faaliyeti gndemdedir. Bu sorgulama sosyoloji zelinde,
sosyolojinin yapbozumunu gerektiren yapbozumcu bir sosyolojinin olanaklarn
aratrma biimine brnyor. Bu aratrmada dikkat edilmesi gereken nemli
noktalardan biri, Fransa kaynakl teorinin eletirel pratiine yaplan bavurularn
disiplinleraras bir al-veri faaliyeti olarak grlmemesidir. Game'e gre, daha iyi
ya da daha btnlkl ve tam bir sosyoloji retmek iin baka alanlardan birtakm
igrleri devirme ilemi zaten genelde sosyologlarn pek eilimli olduklar koloniletirici ve zmseyici bir faaliyettir. Oysa bu kitapta Szkonusu olan, toplum
bilimlerinin ayrcalkl bir bilgi barndrma statsnde durma yolundaki iddialara
temel oluturan kurallarn ve kapanmalarn sorgulanmasyla bizzat disipliner
blmlenmeleri iaretleyen snr izgilerinin karmakark edilerek disiplinlerin
dalmalarn salamaktr. Bu kitapta yaplmaya allan da, sosyolojinin gndemine
yeni sorular konulmas ve bir 'al' yaplmas yolunda gerekletirilen bir denemedir.
Bu deneme, birka bilimi bir izlek evresinde dzenlemekten deil, bu bilimlerin
'hibirine ait olmayan' yeni bir nesne yaratmaktan geiyor: 'Metin' (4).
Bu yeni nesnenin anlalabilmesi, ancak toplum bilimlerindeki olgu-teori, ger
ek-temsil kartlklarnn bertaraf edilmesiyle mmkn olabilir. Ann Game'e gre,

212

sylem, maddi olan bireylerle bir dsallk ilikisi iinde olmayp, pratiktir.
Szgelimi, felsefe ya da daha genel olarak toplumsal dnce, kyasland
'gerek'ten daha az ya da daha ok gerek deildir. Felsefi sylem gerek dnya
zerine yaplm bir yorum ya da bu gerek dnyay baka bir sylemsel dzeyde
yanstan bir ayna deildir. Bizzat felsefi sylem gerek dnyann oluturulmasna
katlr. O bakmdan bilgi de sylemsel bir pratik olup, tm pratikler gibi ik
tidar/bilgi ebekelerinde retilir ve eanl olarak da bu ebekelerin reticisidir
(9).
Durum sosyoloji iin de pek farkl deildir. Sosyolojik nesneler de (modern
toplum, endstriyel ya da kapitalist toplum) ayrcalkl bilgi stats salama
bakmndan benzer bir tarzda ilev grr. Sosyolojide nesnenin metinsellik-st
(extra-textual) gnderge olarak anlalmas, sosyolojik bilgiye bir ayna stats
kazandrr. Ama zellikle sosyoloji balamnda, bu statyle elikili bir durum
szkonusudur, aslna baklrsa. Sosyoloji, teoriletirdii eyin, modern toplumun
bir rn olduunu belirtir. Buna gre, sosyoloji, modernitenin bir rn olmas
nedeniyle, modernitenin kendi kendisini sorgulama ve anlama giriimidir. Bu,
sosyolojinin toplumsal olarak retildiini kabul etmek demektir. Sosyoloji, yeni
doan tarihsel oluuma elik eden bir teori olarak aklar kendisini. Ve ayn za
manda, sosyoloji toplumun btnyle ilgilenen bir disiplindir. yleyse, sosyolojinin
nesnesiyle euzanml olduu sylenebilir. Sosyoloji toplumun dinamiiyle, tarihin
hareketiyle euzanmldr. te bu dinamii sorgularken de, kendi kendisini
sorgulam olur. Toplumsal kendisine nesne olarak alrken, kendini de bir nesne
olarak ele alabilir. te yine aynayla kar karyayz.
Gelgelelim, sosyolojinin dnmsel bir toplum bilimi olduu eklindeki bu
iddia, bir meta dzeye doru yaplan bir sramayla, metinsellik-st bir gereklik
zeminine gndermede bulunmakla elikili bir konumda bulur kendisini. Bir
btnsellik olarak kavranan toplumsaln yansmas olma sfatyla sosyoloji de
bir btndr, hakikattir. Ama burada gzden karlan nokta; sosyolojiyi aklamada
zorunlu olarak yine sosyolojik kavramlarn devreye sokulmasdr. 'Modern top
lumun geliimi', 'snf mcadelesi', 'rasyonelleme' gibi kavramlar sosyoloji ta
rafndan sylemsel olarak retilmitir. Sosyolojiye ilikin anlatnn topluma ilikin
anlatyla rtmesini salayan budur aslnda. stelik, sosyolojinin kendisini tarih
disiplininden ayrtrabilmesinin en salam gerekesi de yine bu noktadan bulunup
karlr. Bu dnmsel yanstma kapasitesi sosyolojiyi tarihten ayran temel
gedir. Genel olarak savunulan gr, her iki disiplinin de gerei nesne edin
melerine karn, tarih kendi teoriletiriminin farknda deildir; kendisini tarih
iine teorik olarak dahil etmekten acizdir ve dolaysyla geree gml ve ondan
farkllamam bir durumda srdrr mevcudiyetini. Oysa sosyoloji, tam da
dnmsellii sayesinde edindii zbilinliliin salad destekle tarihin zerine
kabilir. ster snf mcadelesi olsun, isterse rasyonelleme, toplumsal dinamikler
toplumu tarihsel aamalar boyunca tar ve sosyoloji imdi ulatmz yerin, en
son noktann bilincini ifade eder. Bu son ise kkenlerde yatar: Modern toplumun

213

ve toplumsal teorinin kkenlerinde ya da kaynamda(22-24).


te bu elikiyle baedebilmek iin ncelikle teori ve olgu arasndaki m
tekabiliyet olarak bilgi anlayndan kopmak ve 'metnin' bir temsil olduu d
ncesini bir kenara koymak gerekir. Game'e gre, toplum bilimleri ve beeri
bilimler arasndaki disipliner ayrmn altnda yatan ey byle bir toplumsal ger
ek-temsil ayrmdr. Bu ayrma dayanarak, Derrida'nn nclk ettii yapbozumcu
stratejilerin zgl olarak edebi ve felsef metinlere uygulanabilir olduu, ama
sosyoloji Szkonusu olduunda iin renginin deitii savunulmutur. Bu dnce,
Game'e gre, gerek-temsil ayrmn, bu kez balam-metin aynn eklinde yeniden
icat etmekten baka bir ey yapmamaktadr. Bu dnceye baklrsa, toplumsal
gereklik sylemsellik-st bir statye sahip olup, dil ve metnin balam olarak
ilev grmektedir. Bu bakmdan, metinsel analiz ve toplumsal gerekliin analizinde
farkl analitik yaklamlarn benimsenmesi gerekir. Oysa Game, toplumsal skmeyi
amalayan bu almasnda sz edilen kmazn tesine geebilmek iin temel
bir semiyotik varsayma dayanyor: Kltr ya da toplumsal yazlmtr; kltrel
sistemlerin dnda sylemsellik-st gerek yoktur. Toplumsal dnya, daha
sonradan temsil edilecek maml nesnelerden ibaret deildir. Dolaysyla, bu kitapta
metinsel analiz, bir temsil olarak kavranmyor. Metinsel analiz kendisi bir yazm
pratii ya da sylemsel bir pratik olarak anlalyor(4-5).
Bylece, olgu-teori ayrmn yeniden icat etmeyen bir yazm pratiiyle, bizzat
aratrmay yazm olarak koyan bir sylemsel pratikle kar karyayz. Yukarda
yaznn giriinde alntlam olduum nshalar da, sahici bir tecrbenin ortaya
konularak, bu tecrbeden hareketle teorik erevenin aratrma bulgularna gre
dorulanmas ya da deiiklik yaplmas yolundaki denek talar ilevi grmyor.
nk Game, bizzat aratrmay yazm pratii olarak alp, metinsel retimin
kendisini bir aratrma olarak gryor. Aratrma, kitabn bir blmnde sergilenen
olgularn rapor edilmesi deildir; bandan sonuna, olmayan sonuna, bir balang
olan sonuna kadar kitabn tamam zaten aratrmadr, yazm pratiidir, metinsel
retimdir. Metod da, temel oluturucu bir ayrcalkl organon deil, metin zerine
oturtulmu bir gsteriden bakaca bir ey deildir(28). Bu ise, olduka farkl bir
analitik yaklam gerektirir. Hegel, Cixous, Bondi'yi tantan turistik brorler
(Avustralya'nn en nl plajdr Bondi), Derrida, patronlarn sekreterlerine ilikin
betimlemeleri, Barthes, rigaray, sekreterlerin patronlarna ilikin betimlemeleri;
bunlarn hepsi, aralarnda hiyerarik bir ilikinin konulmad birer metin statsndedirler -tekrar yazldklar bir metni retmede bavurulan metinler: "Benim
analitik stratejim teorik ya da felsefi metinleri toplumsal metinlerle birarada
okumaktan geiyor. Bunu, metinleri birbirleriyle diyaloa geirmekten oluan
bir bilgi pratii olarak anlyorum. Hem 'teori'yi, hem de 'toplumsal' metin olarak
oluturmak, teoriletirmeyi tercme olarak gren anlaytan kkten farkl bir
teoriletir dntrme pratiini ilemler. Ne tercme etmeyi, ne de temsil etmeyi
arzulayan metinsel bir retimde, hem felsefi, hem de toplumsal metinler yeniden
yazlr. zgl toplumsal metinlerin analizleri en iyi, ya da doru okuma olmaya

214

dair iddialarda bulunmaz; tam tersine, buradaki merkezi ilgilerimden biri, daha
sonraki yeniden yazmlara davetiye karan bir analiz biimi gelitirmektir" (8).
Metinleri birbirlerine gre, birbirleriyle tokuturarak yeniden yazma esnasnda
patronun kendisiyle sekreterini bir birim, bir beden olarak betimlediini, sekreterini
bir mttefik, evlilie dayal gnll bir birliin paras olarak betimlediini buluruz(120). Bir ykden brne geerken, Hegel'in kle-efendi diyalektii y
ksnn, ya da felsefi jargonla sylendikte, zbilinleraras tannma sorunlar
ve mcadele yksnn Hegel'in anlattndan daha karmak olduu iddiasyla
karlarz. Patron, sekreterinin kendisini tanmasn arzulamakta, ama bu tanma
teki bir zbilincin tanmas olamamaktadr nk patron sekreterini kendisine
gre olumsuz bir iliki iinde konumlandrmaktadr, sekreterini bamsz bir
zbilin olarak alglamamaktadr(125).
Avustralya'nn en nl plaj olan Bondi'yi tantan turistik brorler bir baka
alemdir. Gemi, imdiyle ilikili olarak ve imdi baznda temsil edilirken, haritalar
kartlm bir krsal blgenin kefinden duyulacak hazlara davetiye kartlrken
ne gibi elikilerin boyverdiklerini grrz. Bu grme/gsterme ilemi esnasnda
zaman zaman Barthes'in, zaman zaman da Benjamin'in anlattklar ykler devreye
girer. Turistik brorlerde gemi bir dizi ikili kartlklar araclyla retilir, nostaljik
sosyoloji paradigmasnn hi de yabancs olmad ikili kartlklarla: Zenaat-kitlesel
retim, nitelik-nicelik, kr-kent, aylaklk-i. Bu esnada garip paradokslar boygsterir.
"Zenaat ve nitelik tarihin metalatrlmas iinde metalar. Tarih, turistik gezide,
tketilmeye elverili birtakm rnlerin ambar haline gelir". Gemi, yalnzca
metalamakla kalmayp, rahatsz edici olmayan, huzur iindeki bir dnem olarak
betimlenir. Gemite bask, fark, ya da sreksizlik yoktur. O gnler bugnlere
varmak iindir (164).
Ve bu analizler okuyucu sonul bir 'anlam'a yneltmez; analizin sonucunda tehis
ve yarg yoktur. Yaplan, metinlerin birbirleriyle beraber okunup tokuturulduklar
bir yazm pratiidir. Bu pratiin bilekeleri de birbirlerine indirgenemeyecek olan
yklerdir. ykler, olgu ve kurgu, teori ve kurgu, sosyolojik sylemdeki teorik
ve ampirik arasndaki kartlklar yerlerinden etmenin birer aracdrlar. Bylece,
Ann Game, teoriletirmeyi geni anlamda bir yazma pratii olarak, daha dar
anlamda ise bir yk anlatma olarak dnmenin bize hangi imkanlar amakta
olduunu aratrmaktadr. Teorileri ve analizleri, onlar hakknda yeniden yazma
giriimlerini davet eden birer yk biimine brnr. Bu biim iinde, yazan
znenin konumu sorgulanmaya sonuna kadar aktr. Yeni yazmlarla bu konum
da eletirilip sorgulanabilir. Canalc olan nokta, bu sorgulama ihtiyacn bizzat
analizin her admda duyuruyor olmasdr. Yazan zne, epistemolojik zne, tarihin,
dilin, toplumsaln, kltrn bulamad, bunlarn zerinde ve tesinde yer
letirilmi bir konuma trmanmaya almaz. Ortaya koyduu sylemse, hakikat
ve bilgiye dair iddialarn sklmesine yaplm bir katkdr(190-191.).
Ann Game'in davetiyesi toplum bilimleriyle uraan toplulua postalanmtr.
Ann Game, Avustralya'daki bir niversitede, University of New South Wales'de

215

bir hoca. Sosyoloji blmnde. Ann'in bu almasn, postyapsalc sylemin


zellikle (ve ama yalnzca deil) akademik topluluk iinde karlat muhafazakar
tavrn krlmas yolunda bir ileve sahip olsun diye tantmay istedim. nk,
Foucault ve Derrida gibilerine yaplan artist muamelesini Game'e de yapmann
imkan yok. O, sradan bir akademisyen. nl deil. Ve ortaya koyduu alma,
yapbozumcu stratejilerin sosyolojiye de pekala uygulanabileceini aka ortaya
koyuyor. Postyapsalc sylemden tedirgin olan konumlan daha da telalandrabilecek bir alma olarak, lkemizdeki akademik topluluun mu
hafazakar ataletini biraz olsun sarsabilmesini umuyor ve diliyorum.
MEHMET KK

You might also like