You are on page 1of 215

felicier

challaye
dinler
tarihi
eviren: samih tiryakiolu

arhl<
Bilgi Dizisi: 18
Varlk Yaynlan, say: 163

ISBN: 975-434-004:8

Varlk Yaynlan A:.


Caalolu yokuu 40/2, Istanbul
Tel : 522 69 24

Dizgi: Varlk - Film: Gzlem Matbaas


Bask: Kurti Matbaas
Mcellit: Gven Mcellithanesi
FELICIEN CHALLAYE
*

DNLER TARH
FELICIEN CHALLAYE

o .

]))JINJLJEJR 'JI'AJRJIJH[J[

.
eviren: SAMH TRYAKOGLU

O Vanlar
EVRENN NSZ

Din, yurdumuzda, hele son yllarda, olduka gncel bir konu


dur.
Fakat, din nedir;
Fransa'nn en byk filozof ve dnrlerinden Fclicien Chal
laye, ite bu soruyu karlamak iin imdi elinizde bulunan kitab
yazmtr.
Yaptta, en ilkel dinlerden en stnlerine dein hepsinin tarih
leri hakknda bilgi ve kutsal kitaplarndan paralar verilmitir.
Mslmanlkla Bahailik, kitapta ayr birer blme konu olmu
bulunmaktaydlar. Fakat biz, Mslmanln ayr bir cilt halinde da
ha geni ve derin incelenmeye deer ok nemli bir konu olduunu
dnerek yaptn o blmn dilimize evirmedik.*
Bahailik ise dnyann her yannda din saylmakla birlikte, yur
dumuzda bu konuda henz kesin bir sonuca varlm deildir. Nite
kim, Bahai ayinleri zaman zaman adli kovuturmalara yol amakta
dr. Bu bakmdan, yaptn o blmn de evirimize almam bulu
nuyoruz.
Yurdumuzda ilk kez yaynlanan bu apta bir yapt evirirken
dilimizdeki deime ve zellikle bilim terimleri bakmndan sz da
arcmzn darl dolaysyla birtakm terimlerin tam karlklarn
bulmakta ok byk glklere uradmz gizlemeyeceiz.
Yaptn ilgi ve zevkle okunmasn salamak iin ok uratk.
Sayfalarn altlarndaki notlar, metnin iinde vermeye zen gster
dik. Latince ve Yup.anca adlar, terimleri asllarndaki gibi, fakat ge
rektiinde Trkedeki yaygn biimleri, ya da daha kolay anlalma
lar iin Osmanlca ya da Franszca karlklaryla birlikte verdik.
Eski Alit ve ncil gibi kutsal kitaplardan yapta aktarlm par
alar, dorudan doruya bu kitaplarn daha nce yaplm Trke
evirilerinden aldk.

5
Dileimiz, dinleri bilimin nda inceleyen bu yaptn, aydn
Trk okurlar arasnda hakettii ilgiyi grmesidir. Yapt evirirken
karlatmz btn glkleri, yaptmz btn uramalar, bu il
gi bize unutturacaktr.

S.T.

S.F. Mahmud'un lslam Tarihi adl kitab 1962 ylnda yaynlarmz arasnda km
tr.

6
BALARKEN

Ernest Renan "Din Tarihi ncelemeleri" adl yaptnn ns


znde : "Din, insan doasnn en yksek, en ekici belirtilerinden bi-
-
ridir," diyor.
Serbest dnce sahibi1 bir kimsenin bu yargsn doru olarak
kabul edebiliriz.
Olaylar inceden inceye gzden geirdikten sonra, din duyg
swm'nun bir tanmn kitabn sonunda yapmaya alacaz: fakat bu
tanm ne olursa olsun din duygusu, insan yreinin derinliklerinde
kefedilebilecek en karmak eilimlerden biridir: Bu temel eilimin
evresinde yaam zerine, evren zerine, br dnya zerine her
eitten zleyiler, atlmlar, meraklar; her eitten acl kayglar ve
ar heyecanlar toplanm bulunmaktadr. Bu ise psikoloji ve ruh
merakls her insan iin ilgi eken bir zmleme konusudur.
Sonra eitli toplumlar, eitli uygarlklar zerinde dinler iyi
veya kt, yerli veya yersiz, fakat herhalde derin bir etki yapmlar
dr. Bu ise tarihten, sosyolojiden, felsefeden zevk alan her insan iin
ok merakl bir dnme konusudur.
evresi ne olursa olsun her aydn kiinin din hakknda, dinler
hakknda belirli sayda ak, sarih bilgilere sahip olmas gerekmek
tedir.
Bu kitabn yazar da bu temel bilgileri bu kitabn birka yz
sayfasnda ksaca toplamak amacn gtmtr.
*

Bu kitapta biz tm byk dinleri, basitten bileie gitmek


mmkn olduu zaman mantksal, olaylar ayn anda deil de birbi
rinden sonra meydana geldikleri zaman tarihsel, komuluk ilikileri
az-ok nem tadklar zaman da corafi bir sra izleyerek gzden
geireceiz.

1) Bu deyim Franszcada Tanrya inanmayanlar hakknda kullanlr.

7
Bunu yaparken en ilkel iki din olan Ongunculuk (Totemizm)
ve (Animizm, Fetiizm) le ie balayacaz. Oradan da, bu ok eski
tapnlarn kalntlar ile dolu olmakla birlikte duygu ve dncenin
en karmak biimlerine ykselmi olan dinlere geeceiz ki bunlar,
Msr ile Hindistan'n dinleridir. Hindistan'da domu olan Budizm
bizi in'e ve Japonya'ya gtrecektir. Yine Hindistan'a dnp bu
kez oradan baka bir ynde ayrlacaz ve ran'n, sonra Bat Asya'
nn dinleriyle, peinden de Yahudilikle karlaacaz. Avrupa'da
Kuzey ve Dounun dinlerine bir gz attktan sonra Gneydeki din
ler, yani klasik antik adaki Yunan ve Roma dinleri zerinde daha
ok duracaz. Bylece Dou gizemciliinin (mistisizminin), Yahu
di Mesihiliinin, Yunan dncesinin ve Roma evrenselciliinin
bulutuklar noktaya geldiimiz zaman, karmza Hristiyanlk ka
caktr. Bu tarih zmlememleri de bizi din duygusunun nitelii,
kk, deeri zerinde bireimli (sentetik) bir sonuca gtrecektir.
Bu ksa incelemelerimiz srasnda yararsz yere aprak bir dil
kullanmaktan, ar derecede teknik tartmalara gitmekten olanak
lar lsnde kanacaz.

Byle bir kitapta bir takm boluklar bulunabilir. Fakat biz az


saydaki sayfalara, saylamayacak kadar ok olan dnceler ve
olaylar arasndan olabildiince fazlasn seip sdrmak durumunda
kaldk. Semek ise, feda etmek demektir.
Bu seimi ne gibi bir dnceyle yaptk? imdi de bunu anla
talm.
*

Bu kitapta ne gklere karan vgler, ne de saldrgan eletiri


ler bulunacaktr: Biz yalnzca nesnel olarak anlamaya almak iin
aba gstereceiz.
Fakat, nesnel olmak, kesinlikle souk ve aldrmaz olmak de
mek deildir.
Sras gelmiken, okuyucularmzdan bizi hi tanmayanlara
kendimizi tamtmak gereksinimini duyduk.
Biz Hristiyan dininin kurallarna gre yetitirilip bytldk;
fakat Gerei yalnz bu dinin aklad gibi kabul etmekten vazge
tik ve bu geni dnyann birok blgelerinde dolamak, buralarda
da dinsel yaamn eitli ynlerini incelemek gibi deerli bir frsat
elde ettik. Buralarda da pitoresk ve heyecan verici, bazen de gr
kemli grntler saptadk.
Bylelikle Yeni Zclanda'daki Maori kulbelerinin totemik be-

8
lirtilerini grdk. Gabon'daki dinsel rakslarda hazr bulunma olana
n elde ettik ve Ubangi'nin bir kynde, bir fetiinin davranlar
n izledik. Cizze'deki Byk Ebram'a trmandk. Beranes'in dar so
kaklarndaki kutsal hamamlara giderken mbarek ineklere rastla
dk, Hint fakirleriyle dirsek dirsee geldik. Kamboya'daki Angkor
Vat'ta bulunan soylu antn duvarlarna ilenmi freskler gzlerimi
zin nne Ramayana'nn sahnelerini serdi. Kandi'deki bir Budist
manastrnda kanarya sars urba giymi Bir Buda keiiyle, len ki
inin ruhunun baka bir kalba gemesi (ruhg, tenash) zerinde
tartmalar yaptk. Pekin'de grkemli Gk tapna ile Konfuys'un
askyzl tapna ve lamalarn erotik tapnan ziyaret ettik. Tok
yo'da heyecana gelmi bir amatr olarak (XV. yzyln lirik dramla
r olan) no'lar izledik ve bunlar sayesinde kendimizi Japon ruhunun
en iyi yanlaryla temas halinde hissettik; bu ruh, into dini gereince
atalara beslenen saygy, Budist'lere zg yumuakln sevimlilii ile
katmaktadr. Bombay'da Parsi'lerle dp kalktk, onlarla birlikte
Sessizlik Kuleleri'ni ziyaret ettik; tapnma kurallar gereince ller
bu kulelerde akbabalara yedirilmektedir. Odamzdan ayrlmakszn,
byk Hollanda filozofu Spinoza'nn yaptlaryla babaa, vecid dolu
aylar geirdik. Atina'da Dclphoi'de, Olympia'da Yunan tanrlar
onuruna dzenlenen enliklerin anlarn tattk. Roma'nn grkemli
byklnn zevkine vardk. Avrupa lkelerinin biroundaki e
itli katolik ya da protestan trenlerinde bulunduk. Bayreuth'te
Graal'n anlarna elimizle dokunduk; Floransa'daki San Marco
manastrnda, kei ressam Fra Angelico'nun, Hristiyan ruhundaki o
ho gizemi ylesine kusursuz biimde ifadelendirdii tablolar kar
snda hayranlk dolu saatler geirdik; Kuzey Afrika'nn mavi gk
zerinde slamln beyaz minarelerinin profillendiini grdk; Ag
ra yaknnda Mslman sanatnn bayapt ve evrensel sanatn ba
yaptlarndan biri olan -bir sultann, karlarndan en sevgilisi iin
yaptrd bir trbe- Tac Mahal'i seyrettik.
*

Bunlar ok gzel anlardr!.. Bu ok sayda deneylerden sonra


da u kesin inanca vardk ki, btn insan rklarnda stn nitelikler,
erdemler, ho taraflar vardr; hibir din deersiz deildir; bunlarn
her birinde byk, soylu, ya da gzel bir yan bulmak mmkndr.
Biz bu dinlerin hepsinden holandmz iin, tm hakknda
sevgi dolu bir ifade kullanacaz ve onlar tantp anlatmak iin en
retici olaylar, en yksek dnceleri, en gze arpan veya doku
nakl yntemleri seeceiz.

9
Bununla birlikte, bu dinlerin kimilerindeki baka inanlar hor
gren hogrsz banazl ayplamaktan da geri durmayacaz:
Zaten bu banazlk, bu dinlerin kendilerini ykmak gibi bir eilim
gstermektedir. Sevgi duygusunun kendisi bile, bu hn karsnda
hn duyulmasn emreder.
*

Dinleri tantp anlatmak kadar sevdirmek amacn da gden bu


kitapta, gemite zihinleri kurcalam, gnlleri heyecana getirmi
en gzel metinlerden birka da bulunacaktr.
Tarihin zellikle kaba, hain ve kanl olan bu dneminde bu
huzurlu ve iyicil dncelerle temasa gelmek, kimi ruhlar zerinde
belki de hayrl bir etki yaratacaktr.
Dinin ou zaman inananlara verdii gven dolu gten, sakin
tvekklden, huzur ye needen birazn olsun bu kitap, okuyucular
na sunabilirse, yazarn yrekten duyduu bir dilei de bylece yeri
ne gelmi olacaktr.

10
1

ONGUNCULUK (TOTEMZM)

Baz sosyolog ve tarihiler Totemizm'i dinlerin en ilkeli olarak


'
kabul ederler.
Ongunculuk, adna klan denen bir insanlar grnbmu baz kutsal
yaratklara, ya da kimi kutsal nesnelere balayan dindir.
Ongun (Totem) szc, Kuzey Amerika Kzlderililerinden
Algonkinler tarafndan kullanlmaktayd. Bu szce ilk kez 1791'
de, Londra'da J. Long tarafndan yaynlanan ve bu kiinin yolculuk
larn anlatan bir kitapta rastlanmtr.
Totemizm kurumlaryla inanlar da ilkin Kuzey Amerika'da
Kzlderililer arasnda incelenmitir.
XIX. yzyln ortasna doru, Avustralya'nn ilkel insanlar
arasnda da buna benzer olaylara rastland kefedilmitir.
XIX. yzyln sonu ile XX. yzyln banda Baldwin Spencer
ve Gillen adl deerli iki ngiliz gzlemci Orta Avustralya'nn kabi
leleri arasnda nelT'Ji bir soruturma yaptlar. O dolaylarda uzun
yllar geiren ve onlarn dillerini de konuan Kari Strehlow adl bir
Alman misyoneri, bu ayn incelemeye olaanst deerde yardmda
bulundu. O gn bugn de Avustralya'nn, Totemizmin en iyi korun
duu blge olduu anlald.
Totemizm kurumlaryla inanlar daha iyi tanndka, Totemiz
min tm insanln tarihinde byk bir rol oynam olaca varsay
m da glenmektedir. Daha XIX. yzyln yarsnda MacLennan
Totemizmle antik alarn dinleri, Robertson Smith de Sami'lerin
dinleri arasnda birtakm yaknlklar bulmulard. XIX. yzyln sonu
ile XX. yzyln banda Sir James-Gcorge Frazer (1854-1941) adl
ngiliz bilgini, bu konu zerinde ok geni belgeler toplad.
O zamana dein renilen btn olaylarn en dikkate deer
sentezi, byk Fransz sosyologu Emile Durkheim (1858-1917) tara
fndan, "Dinsel Yaamn lkel Biimleri" adl ok nemli yaptta or
taya konmu bulunmaktadr.
. .

11
Totemizmin ana dnceleri totem, mana ve tabu 'dur. Balca
ayin ve trenler bir mspet tapmma ile bir menfi tapmma dan iba
'

rettir.
Totem terimi, bir klanm btn yelerinin kutsal saydk/an yara
tklarya da eyler eidini gstermektedir. Bunlar ou zaman (kan
guru, opossum, manda, kartal, ahin, papaan, trtl gibi) hayvanlar,
kimi (ay fidan gibi) bitkiler, daha seyrek olarak da (yamur, de-
niz, baz yldzlar gibi) eylerdir. .
rnein, kanguru klannn btn yeleri, btn kanguru eit
lerini kutsal sayarlar.
Totem ayn zamanda klann btn yelerinin tadklar ve
bunlarn hepsini birletiren addr. Srf bir klann adn tamak y
znden, bir insan o klana ye saylr. Toplumlarn byk ounlu
unda ocuk, daha doutan, anasnn totemini tamak hakkna sa
hip olur.
Totem ayrca bir belirti, Durkheim'n dedii gibi: "Bir grubun
armas, hem de gerek bir armasdr ki bunun hanedan armalar ile
olan benzerlii ou zaman gze arpmtr." Kimi zaman bu simge
nin resminin yere yapld; kimi zaman da kana bulandktan sonra
kalkanlarn, sandallarn, adrlarn, sonra da kylerin iine dikilen
direklerle evlerin zerine resmedildii grlmtr. Totemi gste
ren ekil ou zaman dvme biiminde beden zerine basld gibi,
yaayan bir kimsenin klannn toplantsndan nce bunun bedeni ya
da cesedin gmlmesinden nce lnn bedeni zerine de resme
dildii olur.
Zaten klann yeleri de d grnlerini kendi totemlerinin
biimine uydurmaya alrlar ve bunu en ok salarna verdikleri
biimle yaparlar: Manda klannda salar boynuz eklinde dzenlen
mitir; kaplumbaa klannda ba tra edilmi, fakat hayvann kafas
n, ayaklarn ve kuyruunu taklit eden alt tutam sa braklmtr.
Totem bir ku ise, bu kuun tylerinin tand da grlmtr.
Durkheim'a gre "totem, ilkin ve her eyden nce bir isim ve
bir imdir."
Hatta daha da fazla bir eydir: "Ttem, ortaklaa bir etiket, bir
im olmakla birlikte, bunun dinsel bir nitelii de vardr... Nesneler,
totem esas tutularak kutsal olan ya da olmayan diye snflandrlr
lar. Totem, kutsal eylerin ta kendisidir. Zaten, "totemik yaratn
tasvirleri, totemik yaratn kendisinden daha kutsaldrlar."
Kutsallk vasf totemle onun tasvirinden insann kendisine ge
er.
Bu kiisel kutsalln nedeni ise udur; nsan kendini, szcn

12
kullanlan anlamyla insan saymakla birlikte, totem eidinin bir
hayvan ya da bir bitkisi de sayar. Nitekim, zaten onun adn da ta
maktadr: Buna gre ise adn verdii kimlik, bir doal kimlik haline
girer... Kanguru klannn bir yesi kendine Kanguru adn verir; u
halde o, bir bakma, o trd_en bir hayvandr.
nsan bedenindeki kimi kesimlerin zel bir kutsall vardr.
rnein kan (kan anmsatan a boyasnn dinsel nitelii bu yz
dendir) ve salar gibi (bunlarn kesili tarz, dinsel bir ilemdir).
Dinsel rtbe eit olarak blnm deildir: Bu bakmdan er
kekler rtbece kadnlardan : yallar ise -hatta dine kabul edilmi
olsalar bile- genlerden stndr.
ou kez totem, klan yelerinin babas,byk babas, atas sa
ylr.
Totemik klanlara blnm olan kabilede tm yaratklar ve tm
nesneler toteme gre snflandrlr. Tm hayvanlar, tm bitkiler,
yamur, gk grlts, yldzlar, mevsimler eitli totemler arasnda
paylalm durumdadr. Bir Avustralya kabilesinde gne beyaz pa
paana benzetildii iin, beyaz papaandr; ay ise kara papaana
benzetildii iin kara papaandr. _

Yine Durkheim'n daha nce szn ettiimiz yaptnda dedi


i gibi: "Totemizmin de kendi kozmolojisi vardr... Dinsel nesnelerin
evresi, ilkin iinde kapal gibi grnd snrlarn ok daha tesi
ne kadar yaylr... Totem dininin alan, bir veya iki yaratk eidine
ayrlm olmaktan ok uzaktr; bu alan, bilinen evrenin en son snr
larna dek yaylr."
*

Totemizmin baka bir temel dncesi de, mana fikridir.


Bu sz bir Melanezya terimidir. Hem maddi, Jem manevi ve
rnlani olan, Jer yere yaylm bulunan, kutsal imlerle kutsal yaratk
larda ve nesnelerde, tm yaratklarda ve tiin nesnelerqe gn'ilen kiilik
d bir gc gsterir.
Bu dnceyi Melanezya'da ilk olarak incelemi bulunan ngi
liz misyoneri Codrington, mana terimini yle tanmlamaktadr:
"Bu m'added trden ve bir anlamda da doast bir g, bir
etkidir; fakat kendini bedensel g ya da insann sahip olduu her
tr kudret ve stnlk sayesinde aci vurur. Mana belirli bir nesne
zerinde sabit deildir; her eit nesne zerine getirilebilir... Mela
nezyalnn dini, ya kendisi yararlanmak, ya da bundan bakalarn
yararlandrmak iin mana edinmekte ibarettir."

13
Ayn dn_ceye Kuzey Amerika Kzlderililerinde de rastlanr
ki orada Siyular bunu anlatmak iin vakan, Irokualar orenda, Al-
gonkinler manitu vb. terimlerini kullanrlar.

Durkheim'a gre Avustralyallarn Totemizmi totemik imlere,


kutsal trden kiilere klann yeleri iin ortaklaa olan bir ilkeye
inanmay da iermektedir. Bu ilkeyi anlatmak iin kimi zaman su
ringa teriminin kullanld olur.
Gerekte tapnma, bu ortak ilkeye seslenmektedir. Baka bir
deyimle Totemizm filan hayvann, filan insann, filan tasvirin deil,
bir eit isimsiz ve kiilikd gcn dinidir ve bu g, bu yaratklarn
hibirine karmamakla birlikte, bunlarn herbirinde bulunur. Hi
biri bunun tmne sahip deildir ama bundan hepsinde vardr. Bu
g, kalb iine girdii znelliklerden ylesine bamszdr ki, on
lardan nce varolduu gibi, onlardan sonra da varolmaya, yaamaya
devam eder. Kiiler lrler; kuaklar geerler ve yerlerine bakalar
gelir; fakat bu g her zaman gncel, canl ve kendine benzer olarak
kalr. Dnk kuaklara nasl can veriyor idiyse, bugnklere de can
verir, nitekim yarnkilere de can verecek olan, yine odur. Szc
ok geni anlamda almak kouluyla denebilir ki bu g her totemik
mezhebin tapnd tanrdr, dnyada kalcdr, saylamayacak denli
ok nesnelere dalm haldedir...
Totem, bu madded zn hayal gc karsnda zmlendii
maddelemi biiminden baka bir ey deildir; ayr cinsten her e
it yaratn iine ileyip dalm bir enerjidir ki, tapnmann konu
sunu yalnz ve yalnz o temsil eder
*

Totemizmde ayrca tabu, yani yasak dncesi de bulunmakta-


dr.
Tabu, bir Polinezya terimidir: Kimi nesnelerin, kimi eylemlerin
yasak olduunu onaylayan kunm ' u gsterir. Tabu, yasak saylan
nesnelere, eylemlere de sfat halinde eklenir.
Tabunun balca amac kutsal olan, kutsal olmayandan ayr-
-

maktr.
lke olarak -herbiri gerek birer "komnyon" (yani kurbanlarn
yenmesi) olan gsterili kimi trenler dnda- totemik hayvan l
drp yemek, totemik bitkiyi koparp yemek yasaktr.
almak, dkutsal (profane) eylemin en belirli biimidir. G
rnrde yaamn cismani gereksinimlerini karlamaktan baka
amac yoktur; alma bizi ancak baya eylerle karlatrr. Tersi-

14"
ne olarak, bayram gnlerinde dinsel yaam olaanst bir yeinlie
ular. Buna gre, bu iki eit varlk arasnda kartlk, o anda, zel
likle belirli bir hal alr; bundan dolay da bu iki varlk yanyana ola
maz... u halde din gereince bo oturmak, kutsalla dkutsal birbi
rinden ayran genel uyumazln zel belirtisinden baka ey deil
dir; yani bir yasan sonucudur.
Kkn dinden alan baka yasaklar da ahlaki ve sosyal yaama
egemen bulunmaktadr. Ayn klann bir yesini ldrmek yasaktr.
Ayn klandan bir kadnla birlemek yasaktr; klann dndan birka
dn almak gerekir. Exogamie (yani dardan evlenme) grevi bunu
gerektirmektedir.
Bu yasaklar insana bir takm perhizler, yoksunluklar, dolaysy
la aclar yklemektedir.
Durheim diyor ki: "Bundan da anlalaca zere perhiz ve
nefse kar koyna, sanld gibi, yasaklarn dinsel, olaand ve he
men hemen anormal bir meyvesi deildir; tersine olarak bu, bir ana
gedir; nk bir yasaklar sistemine rastland m kesinlikle bu da
meydana kar."
*

"Yasaklara sayg gsterme" nin adna olumsuz tapmma diyebi


liriz.
Kimi trenlerin konusu, tek bir ba zerine tam bir yasaklar
sistemini toplamaktan ibarettir. Avustralya'da da, bir kimse dine
kabul edildii zaman, ite bu hal meydana gelir.
Dine kabul edilecek kimse toplumdan ekilmek, kadnlar ve
dine kabul edilmemilerle grmemek, kendisine sadlk eden
birka yalnn ynetimi altnda cengelde ya da ormanda yaamak
zorundadr. Birok yiyecekleri yemesi yasaktr; hatta yemesine izin
verilen yiyeceklere bile dokunmamas gerekir; sadlar onun az
na, yaamas iin ucu ucuna ne kadar yiyecek gerekse o kadarn ko
yarlar. Bazen kendisi en sk biimde oru tutmak zorunda braklr.
Konumamas, elenmemesi, ykanmamas, kmldamamas gerekli
dir.;. Bu snavn sonucu tam bir deime, ikinci bir doutur. Bun
dan byle artk dine kabul edilen kimse insan topluluuna girecek,
kutsal bir nitelik edinecek, tapnmalara katlacaktr.
Kutsal olanla olmayan ayran engel dolaysyla insan ancak s
tnde kutsal olmayan ne varsa onlardan syrlp soyunmak kouluyla
kutsal eylerle sk ve yakn temasa girebilir. Ancak cismani yaam
dan az ok tam olarak ayrlmaya baladktan sonradr ki biraz geni

15
bir dinsel yaam srebilir. u halde olumlu tapnma, bir bakma, bir
amaca erimek iin bir aratan ibarettir: Olumlu tapnmaya bala
yabilmek iin gerekli olan koul budur.
*

Olumlu tapnma'da bir sra ayin, tre ve yol, yntem topluu


vardr.
lkin bunlardan intiiyuma adl byk enlii anabiliriz. Bu, k
sa bir yamur mevsiminden sonra gelen gzel mevsimde kutlanr.
Klann yeleri rlplak, yani kutsal olmayan tm urbalarn kar
m olduklar halde, bir yere doru yol alrlar: Bu yerde totem'lerle
zdeleen efsenevi atalar simgeletiren talarla kayalar vardr. e
itli yntemlerle, rnein evreye bolluk ve verimlilik getirici tozlar
serperek, totem trnn bol olarak yetimesini salamay umarlar.
Sonra yasaklara tam tamna uyup tam tamna kendilerini temizleye
rek, kutsal hayvan hep birden yemek iin bir araya toplanrlar.
Bylece de bu hayvanda bulunan kutsal zle har-neir olurlar ve
bu z benliklerine sindirirler.
te bunda byk bir dinsel kurumun halen bilinmekte olan en
ilkel biim altnda, btn ana ilkeleri bulunmaktadr ki bu kurum
sonradan stn dinlerdeki olumlu tapnmann zleyilerinden biri
olmu ve adna da kurban, adak kurumu denmitir. Bu sav ilk ola
rak aklayan Robertson Smith'e gre bu kurban lenlerinin amac
inananla tanrs arasnda bir hsmlk ba kurmak iin bunlar, ye
nen kurbann etinde ili-dl etmektir.
Buna gre de kurban eti yenmesinin en gizemli biimine, halen
bilinmekte olan en ilkel dinden balayarak rastlanmakta olduunu
bylece saptamak mmkndr.
Olumlu tapnmada ayrca mimetik ayinler de vardr. Benzer,
benzeri dornr yolundaki inanca uyularak, bol miktarda remesi is
tenen hayvan taklit amacn gden hareketler yaplr ya da sesler
karlr; bunlar srayan kangurunun, kozasndan kan trtln hare
ketleri; papaann tleridir (Klann efi bu t btn bir gece
tekrarlar ve ancak derman kesildii zaman durur. Bunun zerine
olu onun yerine geer ama ef biraz dinlenince yine tmeye ba
lar).
Ayrca temsili ya da amc ayinler de vardr. Klann bir takm
efsanevi atalarn torunlar olduu sanlr: Ovalar, dalar, nehirleri
bu atalar yaratmlar, canllarn tohumlarn onlar ekmilerdir. Bu
efsanevi ykler anmsanr. Bazen bir eit dramatik temsil, bu uzak

16
a anmsama olanan verir. Bundan da yalnz dinin srrna eren
lerin katldklar dinsel trenlere ve genlerle kadnlarn da katla
bildikleri topluluk halindeki enliklere geilmitir. O zaman tapn
ma, bir eit elence halini alr. "Oyunlarla sanatn balca biimle
rinin dinden doma olduklar ve uzun zaman da dinsel bir nitelik
tam olduklar" durumu, bylece anlalmaktadr.
Son olarak da tvbe ve istifar ayinlerini, trenlerini anmalyz.
Bunlar, bir afeti nlemek ya da yalnzca onu anmsatmak ve bu ne
denle kederlenmek iin yaplan bir takm hznl trenlerdir.
l kutsal olduundan, onun karsnda kutsal olmayan her
trl ii, gc durdurmak gerekliydi. Treye gre lm halinde ki
mi hareketler yapmak, alamak, szlamak, belirli zamanlarda kucak
lamak gerekliydi. Dinsel usul ve erkan hsmlk ilikilerine gre de
imektedir. Kadnlar salarn kesmek, bedenlerine toprak sr
mek, bazen iki yl bulan yas tutma sresince hi konumayp sessiz
durmak zorundaddar. Hatta yas bitince bile kimi kadnlar meram
larn ancak iaretler, davranlarla anlatrlar: Yal bir kadn yirmi
drt yl boyunca hi konumamtr.
l ne denli kutsal olursa olsun, yine de temiz deildir. Bu
gzlem de kutsal olmayanla, kutsal olann iki ynn ayrdetmek gi
bi bir sonu dourmaktadr: Temiz olan, uurlu olan kutsal ile temiz
olmayan uursuz olan kutsal vardr. Zaten bu kutsallk konusunda,
birinden tekine geilmesi de olasdr. Temiz olanla olmayan iki ay
r tr deil, tm kutsal nesneleri iine alan ayn trn iki ayr eidi
dir... Temiz olan sayesinde temiz olmayan yapld gibi, temiz ol
mayanla da temiz olan elde edilebilir. Eti yenince insann g, kud
ret edindii totemik hayvan, bunun etini yersiz olarak yiyen kimse
iin bir lm kayna olabilir.
*

Ancak, perhiz ve nefse kar koyma gibi eylemlerle tvbe t


renleri gibi yol ye yntemlerin, Totemizmin esasnda gaml, kederli
bir din olduu gibi bir dnce yaratmamalar gerekir.
lkel insan tanrlarn, her ne bahasna olursa olsun iyiliklerini,
ihsanlarn elde etmek zorunda olduu. yabanclar, dmanlar, tam
anlamyla zararl varlklar gibi grmemitir; tam tersine bu tanrlar
onun iin birer dost ve hsm, doal birer koruyucudur. Nitekim, to
temik trn varlklarna verdii adlar da bunu gstermiyor mu? Ta
pnrken hitap edilen g ok ykseklerde dolaan ve kullarn s
tnl ile ezen bir g deildir; tersine, bu g, tapnann hemen

Dinler Tarihi F: 2 17
yanbandadr ve doal olarak sahip olmad yararl gleri ona
alar. Tanr belki ancak tarihin bu annda insana bu denli yakn ol
mutur: nk insann yakn evresindeki nesnelerde vardr ve ks
men de insann kendisinde bulunur. Sonu olarak Totemizm'in k
knde olan ey tedhi ve bask deil, sevinli bir inantan doan
duygulardr.
*

Durkheim totemik inan ve tapnlarn parlak bir sentezini


verdikten sonra bu ilkel dini douran nedenlerle bunun sonularn
da bulmaya almaktadr. Bu noktadaysa grleri daha az nesnel,
daha kiisel bir hal alakta, daha ok tartma konusu olacak bir
maceraya dklmektedir.
Durkheim Totemizm'in aklamas olarak nerdi!,ti eyi, kendi
genel din grne balamaktadr.
Din esasnda kutsal olan 'n kutsal olnayan dan ayrlmasyla ni
'

telenmektedir... Durkheim'a gre: "Dnya birisi kutsal olan, dieri


ise kutsal olmayan her nesnenin iinde topland iki ayr alana b
lnm bulunmaktadr ve din dncesinin ayrdedici nitelii de bu
dur." Beri yandan, din sosyal bir olaydr: "u halde tam anlamyla
dinsel inanlar her zaman belirli bir topluluun maldr, bu topluluk
bu inanlar benimser ve onun gereklerini dayanma halinde yerine
getirir." Buna gre dini yle tanmlayabiliriz: "Din kutsal, yani ayn,
yasak nesnelerle ilgili bir inan ve tre, yol-yntem sistemidir ve bun
lam tm, adma kilise denen, aym manevi topluluk iinde birletiri
lir. "
Kiiyi kendi benliinin zerine ykselterek onda kutsal nesne
nin duygusunu yaratan, toplumdur. "Bir tanr inananlar iin neyse,
bir toplum da yeleri iin odur."
Avustralya toplumlarnda ise ilkel insan zel olarak, kendi kla
n tarafndan korunduunu, desteklendiini, onun egemenlii altn
da olduunu da hisseder. Sonra, dind yaay boyunca genel ola
rak dank bulunan halk, dinin srrna ermi kimselere zg tren
lerle henz dine kabul edilmemi kimselere ve kadnlara zg teki
trenlerde bir araya toplanr. Bu toplantlar evk ve heyecana yol
aar. Herkes barp arr, zplayp srar, rakseder, adna "boo
merang" denen siliih birbirine arpar. Kadnlarla erkekler her za
manki kurallara aykr olarak birleirler; kocalar karlarn dei-to
ku ederler... lkel insan o zaman "kendisini lgnlk derecesinde bir
tutkuya ulatran olaanst glerle iliki haline girer." Kutsal nes-

18
neler alemine ayak basar.
Kiinin o zaman edindii izlenimler -bunlar bamllk ve git
tike artan bir canllk izlenimleridir- klandan klann imine, toteme
geer ve kiinin duyular karsnda totemin eitli tasvirleri belirir.
Klann, kendisini teki klanlardan ayrdeden ve grubun birliini his
sedilir hale sokan byle bir ime gereksinimi vardr.
m, ilkel insann en fazla ilikide bulunduu nesneler ve zel
likle yaratklar arasndan seilmitir. Strehlow'un bir gzlemi bizi
yle bir dnceye yneltmektedir: Klan kendisine im olarak "te
denberi toplanmay adet edinmi olduu yerin yaknnda en ok
yaygn olan hayvan ya da bitkiyi" alm olmaldr.

/
ler alemine ayak basar.
Kiinin o zaman edindii izlenimler -bunlar bamllk.ve git
tike artan bir canhlk izlenimleridir- klandan klann imine, toteme

geer ve kiinin duyular karsnda totemin eitli tasvirleri belirir.


Klann, kendisini teki klanlardan ayrdeden ve grubun birliini his
sedilir hale sokan byle bir ime gereksinimi vardr.
m, ilkel insann en fazla ilikide bulunduu nesneler ve zel
likle yaratklar arasndan seilmitir. Strehlow'un bir gzlemi bizi
yle bir dnceye yneltmektedir: Klan kendisine im olarak "te
denberi toplanmay adet edinmi olduu yerin yaknnda en ok
yaygn olan hayvan ya da bitkiyi" alm olmaldr.
*

Totemizmi artk nedenleri deil de sonular bakmndan ince- .


leyen Durkheim, bu ilkel dinin, insanln en aydn, ahlaksal, sosyal
ve dinsel yaay zerinde geni ve derin bir etki yaratt sonucuna
varmaktadr.
Biz bu dinle her eyden nce, dncemizin iinde hareket ha
linde olduu ereveleri borlu bulunmaktayz, bunlar zaman, me
kan, genel dnce ve kavramlar, aklmzn temel yasalardr.
Kii hi kukusuz duyular ile, zellikle grme duyusuyla belir
li bir alan hemencecik kavrayabilmektedir. Fakat tm insanlarn
ayn biimde tasarmladklar tek tr mekann kk sosyaldir, din
seldir. Kimi Avustralya toplumlarnda kabilenin igal ettii konak
alan ember biiminde olduundan, mekan da ember biiminde
tasarmlanmaktadr; bu ember, kabileyi oluturan klanlar saysnca
paralara blnm bulunmaktadr. te yandan, sa ile sol arasn
daki ayrlk da birtakm ortak tasarmlardan ileri gelmektedir: Sa
el kutsal nesnelere, sol el kutsal olmayan nesnelere yakndr.
Kii hi kukusuz benliinde alglamalar, anlar, zevklerle ac
lar vd. gibi kiisel ruh hallerinin birbirini kovaladn anlamaktadr.
Fakat, kiinin yaam srecinin iinden, herkes iin ortak, tutarl za
man ayrlp kmaktadr. Zamann blmleri de ayinlerin, bayramla
rn, dinsel trenlerin dnemselliinden olumaktadr.
Totemik kozmoloji, yaratklarla nesnelerin, hepsini bir araya
toplayan gruplara blnmesini gerektirmektedir: nsan snflarna
egemen olan genel dnceler ve kavramlar du bundan kmakta
dr.
Kilikd, yani ortak akln ilkeleri, kiisel dnceden daha s
tndr. Byle ilkeler olmasayd her ortak davran da olanakszla-

20
rd. Mimetik tapn yntemleri "benzer, benzeri dourur" inancna
baldr. Bu ise "ayn nedenler ayn etkileri yaratrlar" yolundaki ne
densellik ilkesinin, yani aklmzn temel yasalarndan birinin ilk kez
ifade ediliidir.
Totemizm ayrca estetik yaamn da kk olmutur. Tapnn
nasl bir elence haline geldiini, oyunlarla sanatn kimi biimleri
nin, zellikle dramatik sanatn kayna olduunu daha nce gr
mtk.
nsanln ahlaksal, toplumsal, hukuksal yaam, kkn din
den ve dinlerin ilki olan Totemizmden almtr. Bu dindeki yasak
lar, toplumun kiilere kabul ettirdii yasalarn ilk biimini zmle
mektedir.
*

Son olarak Durkheim, ileride ok geni bir gelime edinecek


olan can, ml, Tann gibi dinsel dncelerin kkn Totemizmde
grmektedir.
Avustralyallar her insan bedeninin yaamn z, can demek
olan bir i varlk ierdiini kabul etmektedirler. (Bununla birlikte
kimi kabileler kadnda hi can olmad dncesindedirler.) Her
seferinde, bir atann ruhu, can, yeni bir bedende grnmektedir.
lm srasnda bu can, ruhlar lkesine dnmekte, sonra yine geri
gelerek baka bir bedene girmektedir.
Atalar hayvan gibi, bitki gibi totemik varlklar, ya da rnein
kanguru-insan gibi insan-hayvanlard. Durkheim'a gre de "atalar,
totemin paralanm biimleridir." Kiisel ruh, bir atann bir bedene
giriiyle olutuuna gre, "genel olarak ruh, her kiinin bedenine
girmi olan totemik zden baka ey deildir", yani bu, "kiilemi
bir mana'dr.
Ruhun, kutsal olmayan beden karsnda kutsal bir nesne oldu
u da bylece aklanabilir.
Totemizmin zayflam olduu toplumlarda, ruhun bir hayvan
biiminde olduu da dnlebilmektedir: Kuzey Amerika kzlde
rilileri, Brezilya'daki Bororo'lar ruhu bir ay, bir geyik, bir ku, bir
ylan, bir kertenkele, bir ar biiminde tasarmlamaktadrlar. Kii
lnce, ruh biimine dnerek bir hayvan bedenine girmektedir.
Durkheim'a gre, "ok yaygn olan ruhg (tenash, metempsyc
hose) retisi de herhalde bundan gelmektedir."
Canlar bedenden knca ruh haline gelir. Ortak yaamn s
reklilii iin bunlarn lmden sonra yaamalar ok gereklidir. Ata'

21
nn ruhunun bir blm kadnn bedenine girer; bir baka paras
yeni domu ocuu korur, insan korur, koruyucu bir melek hizme
tini grr. Kimi llerin canlar kendilerine konut olarak ormanlar
ya da maaralar seerler, Direr doa ruhu haline girerler.
Bir kabilenin tm klanlar iin ortak tapnma yol ve yntemini
-rnein dine kabul edilme yntemlerini- kurmu saylan baz ruh
lar, gerek birer kabile tanns haline girerler. Hatta bu tanrlarn
-temsilcileri dine kabul olunma trenlerine arlm- baka kabile
lerce de tanndklar olur. Bu trenler hem dinsel, hem laik nitelikte
bir tr uluslararas panayrlardr. Bu tanrlarn bylece, bu kabileler
tarafndan da benimsendikleri grlr. Blece bir dnce alveri
i oluur ve "uluslararas bir mitologya" doar. Bundan da anlala
ca zere "dinsel enternasyonalizm en yeni ve en ileri dinlere zg
bir zellik" deildir.
rnein, Tanr Bunjil, Victoria Devleti'nin hemen her yannda
tapnlan bir tanr haline gelmitir. Her yanda da nitelikleri ayndr.
lmez, hatta sonsuz bir varlktr o; nk hibir baka varlk
tan gelme deildir. Bir sre yeryznde oturduktan sonra gk'e k
m ya da karlmtr, orada da ailesiyle birlikte yaamay srdr
mektedir... Yldzlar zerinde gc olduu sylenir. Gnele ayn
yrylerini ayarlayan odur; onlara buyruk verir. Buluttan imek
karan, yldrm atan odur. Gkgrlts de o olduundan ayn
zamanda yamurla iliki halindedir: Kuraklk oldu, ya da ok ya
mur yad m herkes ona bavurur. Ondan tpk bir eit Yaratan
m gibi szedilir.: insanlarn babas diye adlandrlr ve insanlar
yaratann o olduu sylenir ....
Tanr Bunjil'i bylece tanmladktan sonra Durkheim u sonuca
varyor: "te bylece Totemizmin ykseldii en yksek gre de
erimi oluyoruz. Bu nokta, Totemizmin kendisinden sonra gelecek
dinlere ulap onlar hazrlad noktadr."
*

Totemizm zerinde ileri srlen kuramlardan hi kukusuz en


btn ve en derini Durkheim'nkidir. Tm bakmndan bu kuram
salam olarak kalmaktadr. Bununla birlikte bu kuram, bu dinsel
olay aklayan tek reti olmaktan da uzaktr. 1920'de "Totemizmin
imdiki Durumu" ad ile yazd bir yaptta Arnold Van Gennep bu
konu ile ilgili krk kuram saymaktadr.
Durkheim'n gr ok etin tartmalara yol amtr. En ok
da, ileri srd olaylar iin yapt sosyolojik aklamalar eletiril-

22
mitir.
Kutsal'la sosyal iin ileri srd tpklk, genel olarak yersiz
bir nerme saylmtr.
zellikle Avustralya toplumlar iin ise klann, kendisini br
klanlardan ayracak olan bir bitki ya da bir hayvan tasvirine gereksi
nimi olduunu tm dinsel yaamn aklamas olarak kabul etmek
biraz gtr. Rene Dussaud'nun "Dinler Tarihine Giri" adl yap
tnda yazd gibi, "neden" -yani bir ime sahip olmak arzusu- ile et
ki -yani sosyal ve dinsel rgtlenme- arasndaki oranszlk apak
tr."
Durkheim'n ilkel insan iin totemik tasvirin, totemik varln
kendisinden daha kutsal olduu yolundaki sav da biraz gariptir.
Kutsallk niteliinin daha ok varlktan ya da nesneden onun tasviri
ne gitmesi daha akla yakn grnmektedir. Nitekim ha -yani ar
mh- da ancak buna ivilenen kimsenin kiilii tanrsal sayld
iindir ki kimilerince kutsal saylmaktadr.
Son olarak ve zellikle, totem'den mana'ya gei de anlalma
s ok g bir ey olarak grnmektedir. Tersine olarak, "totemin
kutsal niteliini mana'dan ald,yaygm laldeki by ile kank din
sel gcn, belki ok ilkel olan, bir eit cisimlenmesi olduu d
nlebilir, ki bu gcn hemen tm dinlerde bulunduu hi yadsna
mayan bir gerektir."
Klann yeleri iin de bu, kendisinde en ok mana toplanm
bulunan zel bir hayvan ya da bitki tr olabilir.
Bylece de mana dncesinin totem dncesinden daha n
ce oldu kabul edilirse Totemizm, Durkheim'n yaptndan daha
fazla olarak, Animizm (Fetiizm)e yaklatrlm olur.

23
il

CANLICILIK (ANMZM)

Animizmi doada insann nhuna az ok benzer nllar bulundu


unu kabul eden din anlamna alabiliriz.
Animizm, nceleri Fetiizm diye adlandrlmtr. Bu sz dinler
tarihine ilkin.XVIII. yzylda, 1760'da yaynlanm olan "Feti Tan
rlarn Dini zerine" adl yaptn yazar De Brosses (1709-1777) ta
rafndan sokulmutur.
Feti (fetiche) sz Portekizce Feitiio'dan, o da Latince Facti
cius'tan gelmektedir: By gcne sahip perili nesne, byl nesne
anlamna gelen bu terimi Portekizli gemiciler zencilerin dinsel eya
s ile byclk aletlerini anlatmak iin kullanyorlard.
De Brosses'un fikrince fetilere tapnma tm dinlerin kknde
bulunmaktadr.
Byk Fransz filozofu Auguste Comte (1798-1857) da "Pozitif
Felsefe Dersleri"nin birincisinde nl lat yasas'n formlletirdi-
i zaman bu Fetiizm terimini benimsemitir.

Auguste Comte'a gre insanlk birbiri ardnca halden ge


mitir: Teolojik hal; bunda insan olaylarn aklamasn kendisinin
kine benzeyen, ama daha gl iradelerle yapar, metafizik hal; bun
da insan olaylar soyutlamalar (tecrit, abstraction) ve doa gcyle
aklar, son olarak pozitif hal; bunda insan olaylar, baka olaylarla
aklar.
Teolojik halin kendisinde gelime olmutur: nsan Fetiizm'le
ie balam, buna iyi ya da kt ruhlar sokmutur; sonra oktann
cla gemi, buna daha az sayda fakat daha gl ruhlar sokmu
tur; sonra da bu tanrlar bir tek Tanr halinde birletirmitir. Bu,
tektannclk'tr.
"Uydurma", yani dsel saylan tektannclk'n eletirisi ise kimi
aydnlar ilkin metafizik, sonra pozitif hallere gtrmtr...
Bununla birlikte zencilerin, maddi eylerin tesinde olarak
ruhlara benzetilebilecek kimi ruhani glere tapndklar gittike
daha iyi anlalmtr. O andan balayarak da daha sahih olan Ani
mizm terimi, Fetiizm'e ye tutulmutur.

24
XIX. yzyln ikinci yarsnda ngiliz etnologu Tylor Animizmin
teorisini kurmutur. Onun grlerinin byk blmn, evrimci
ngiliz filozofu Herbert Spencer (1820-1903) de kabul etmektedir.
Totemizm zerinde olduu kadar Animizm zerinde de byk
ngiliz bilgini J.G. Frazer ok sayda belgeler vermitir.
Fransa'da XIX. yzyln sonu ile XX. yzyln banda Lucien
Levy-Bruhl, ilkel insanlarn dncelerini bizim ruh hakkndaki d
ncelerimize okca benzeterek bunlar deitirdikleri iin Animizm
yanllarna takazada bulunmaktadr. Bununla birlikte, her iki dn
ce tarz arasnda sk ilikiler bulunduuna kar kmamaktadr.
Sonra, ilkel insanlarn kendilerinin de, insan ve doay bize aklar
ken, Animizmin dilini seve seve benimsediklerini kabul etmektedir.
*

unu kabul etmek gerekir ki Animizmi kendisine yakn dinsel


grlerden belirli olarak ayrmak olanakszdr.
Totemizmin temel tezlerinden birkana Animizmde de rast
lanmaktadr. Bunlar: Mana dncesi, tabu dncesi, yan-insan,
yan-hayvan, efsanevi atalar dncesidir.
Dier yandan btn evrelerdeki tm dinlerde Totemizmin ol
duu kadar Aninizn'in kalntlarna da rastlanmaktadr (ki bunlar
dan ileriki blmlerde szedeceiz).
Bununla birlikte Avustralya kabilelerine gre daha olgun, fa
kat uygarlklar eski olan toplumlarla kyaslandklar zaman daha il
kel gibi grnen birok toplumlarn dinini de Animizm deyimiyle
tanmlayabiliriz. rnein Mslman olmayan zenci Afrika toplum
lar, Polinezya toplumlar, Kuzey ve Gney Amerika'nn imdiki k
zlderili toplumlar, Eskimo toplumlar vd.
Bu ilkel insanlarn can ve doa zerindeki inanlanm, by
yntemlerini, dinsel trenlerini incelemek yerinde olur.
*

lkel insana gre can ya da ruh bedene, bedenin kimi parala


rna; Avustralyallar iin de zellikle bbreklerdeki ya tabakasna
sk skya baldr.
Zaten can, beden lmeksizin dahi bundan bir zaman iin ayr
labilir: Bu durumda beden zerinde uzaktan bile olsa, sanki bedenin
iindeymi gibi, etki yapar. Frazer bir yaptnda bu d can' zellikle
incelemitir. Ona gre "can alnabilir, yenebilir, geri getirilebilir ve
kimi hallerde de yamanabilir, onarlabilir ve yerine bakas konabi
lir. eroki kzlderililerinden bir ef bir sava srasnda cann bir
aacn tepesine yerletirmiti; dman boyuna ona ok atyordu ama
adam ne lyor, ne yaralnyordu. Fakat hasm, savata yaplan bu

25
byy bildiinden dallara doru ok attrd: Bunun zerine kabile
efi dp ld.
lkel insana gre, "kiilik onun kiiliinin evresinde bitmez...
lkel zihniyete gre bu kiilikte bedenin kendisiyle birlikte onun
zerinde biten (yetien) ve ondan kan salglar ya da bedenin da
rya att -sa, kl, trnaklar, gzya, idrar, dklar, sperma, ter gi
bi...- maddeler de dahildir. Onun iin birok toplumda herkes sa
larnn, trnak paralarnn, ya da dklarnn vd. kt niyetler bes
leyebilecek bir bakasnn eline gememesine byk zen gsterir.
Bunlar elinde tutmak, o insann cann da elinde tutmak demektir.
Kiinin kllar, salglar vd. tpk ayaklar, elleri, yrei ve kafas gibi, -
kendi benliinden bir paradr. Szcn tam anlamyla bunlar da
ona ait bulunmaktadr.
Kiiliin bu elemanlarna, bedenin rnei!1 zerinde oturulan
(iskemle) gibi bir eya ya da yer zerinde brakt izleri ve zel ola
rak ayak izlerini de eklemek gerekir. Bir ocuu gl bir byc
nn brakt izler zerine yerletirerek, ocuun da onun gcnden
bir eyler edinecei sanlr.
Kiinin glgesi, sudaki aksi, resmi de yine onun kiilie giren
nesnelerdendir (ilkel insanlarda genel olarak resmi yaplmak ya da
fotoraf ektirmek korkusu da bundan gelmektedir). Kiinin ad da
kiilie giren bir nesnedir: Eskimolar zerine ok derin incelemeler
yapm olan Rasmussen'e gre bir insan bir bedenden, bir candan
ve isimden olumaktadr. Bir yolcu, Fiji adasnda can ekimekte
olan insanlarn hayatta kalabilmek iin umutsuz bir eda ile adlarn
haykrdklarn grmtr.
Giyecek eyas da kiilikle ilgili eylerdendir: Terli bir erkein
urbasn giymi olan bir kadn gebe kalr, Bir insan tarafndan sk sk
kullanlan kap-kacak ve baka eya da onun kiiliine girer ve kimi
toplumlarda o insan ld m, bunlar yaklr.
Yaamn z olan can,bedenden kesin olarak kt m, lm
meydana gelir. Bununla birlikte len kiinin ruhu, cesedine bal
kalr. len kimsenin yaayanlar kskanp onlardan calmamas iin,
bu cesede dikkat etmek gerekir. ller yiyip imek gereksiniminde
dirler, sayg grmek isterler. Levy-Bruhl'n fikrince ilkel zihniyete
gre l hem vardr, hem yoktur, ya da ayn anda birka yerde bir
den vardr. Bu zihniyet llerin iki yerde birden, hazr, varolabile
ceklerini kabul ederek bunlarn, baka bir alemde oturmakla birlik
te, kii hallerde yaayanlara grnebileceklerine inanmaktadr.
Oller yaamaktadr... Oller alemi tpks tpksna canllar
aleminin tersidir, kartdr. Orada her ey tersinedir. Bizim gecemiz

26
onlarn gndz olduundan, yeryzne geceleyin gelirler; geceleyin
onlarla karlamak tehlikelidir. Bununla birlikte llerin toplumu
da canllarnki gibi klanlara blnmtr.
llerin yeniden bir bedene girdikleri gibi, bsbtn yitip git
tikleri de olur.
Levy-Brull'e gre, "Tmyle ruh halindeki canlar sz konusu
olsa, bunlar ayn anda da lmezlie eriirlerdi. Fakat bu eit can
lardan habersiz olan ilkel toplumlarda, /mezlik/e ilgili hibir inanca
rastlamyoruz. Her yerde liimden sonra yaandna inanlmakta
dr; Hibir yerde de bu lmden sonraki yaay, sonsuz diye tasa
rmlanmamaktadr. llerin lmne olan inan, hemen hemen ev
renseldir.
Kesin olan udur ki, ller yaadkl:r srece torunlarnn re
fah, rahatl, hatta yaam bile onlarn isteine, arzusuna baldr.
*

lkel insann alemi, hep gerek olarak kabul ettii bir takm
hayallerden olumaktadr; bu hayaller uyankken olduu gibi, uyur
ken de grlebilir, fala bakmak iin arlabilir ya da ok eski gele
neklere uygun da olabilirler ama hep gerek saylrlar. Ryann, ke
hanetlerin ve -doast varlklarn tarihi olarak karmza kan
bir mitologya tema'snn verileri hep alglama ile ayn hizada yer
alr, bylelikle de doa ve doast, srekli olarak birbirine kar
m haldedir.
rnein Afrika'nn ekvator blgesinde, dte yaplan bir yol
culuk gerekten yaplm saylr. Kzlderililerde dte kendisini bir
ylann soktuunu gren kimse, gerekten ylan sokmu gibi, ayn te
daviyi grmek zorundadr.
D alemi meydana getiren hayallerde ya ruhsal gler vardr,
ya da bu hayaller bu ruhsal glerin egemenlii altndadr. Levy-B
ruhl'e gre ml szc ok ak \'e kesin olmakla birlikte ilkel in
sanlarn evresinde srekli faaliyet halinde olan bu etkileri ve bu
hareketleri anlatabilmek iin bulabildiimiz en "rahat" szcktr.
Bu ruhsal gler arasnda insani ehliyetler, iktidarlar da yer al
maktadr. Bu gler kendilerini aa vurarak z varlklarnda bulu
nan mutlu ya da mutsuz olaylar dourmaya yararlar. Tahiti'de sofu
bir "tarikidnya", bir czzamlnn iyicil niyetlerle verdii bir gmlei
bir beyaza giydirir, nk bu temas ona tehlikesiz grnr: Onun
fikrince czzanl ancak kendisine yaklaanlara hn besledii za
mandr ki, czzani hastal bulaabilir...

27
Bu yn alnca ilkel zihniyetin gizem!i bir yan d: bulunduunu
grrz. Bu zihniyete, Lcvy-Brull'n kefetmi olduu bir yasa,
paydalk (participation) yasas egemendir. "llkcl zihniyetin ortak be
lirtilerinde nesneler, varlklar, olaylar, bizim iin anlalmaz bir bi
imde hem kendileri, hem kendilerinden baka ey olabilirler. Yine
ayn anlalmaz biimde kimi gler, yetenekler, mistik davranlar
yayarlar ya da alrlar ki bunlar olduklar yerde kalmay srdrmekle
birlikte, kendilerini yine de bulunduklar yerin dnda duyururlar."
rnein, Kuzey Brezilya'daki Bororo kzlde:ililcri insan ol
duklarn bilmekle birlikte kendilerinin "arara" denen bir tr krmz
papaan olduklarn sylerler. Birok toplumlarda yiyeceklerin bol
luu mevsimlerin dzenlilii baz trenlerin yaplmas, ya da esrarl
gce sahip bir kimsenin hazr bulunmasna bal tutulur.
te bu noktada, Animizmin olduu kadar Totemizmin de iin
de, o kii/ikd gce rastlyoruz ki bu, hem maddi hem manevi, nl
sal birgtr, leryana yaylm bulunmaktadr, Melanezya'da da bu
nun adna mana derler.
Kreglinger'e gre: "lkel insanlarn btn dinsel yaam mana
ile tanmlanr. Bu insanlarn tm tapn yntemlerindeki ama ya,
mana ile temasa hazrlksz olduklar zaman kendilerini ondan ko
rumak, ya da dinin srrna erdikleri zaman -tersine olarak- bu kut
sal cevherden olabildiince ounu benliklerine sindirmektir. Ra
hip, mana'y: sahip olan kimsedir, onun iin bunu diledii gibi kulla
nabilir... Dier yandan tapnak mana'nn byk miktarda toplanp
birletii yerdir."
*

Ruhlara benzetilebilecek olan mistik gler doada var iseler


insan gerekli birtakm szler syleyip hareketler yaparak ruhsal var
lklar zerinde etki yapabildii gibi doa zerinde de etki yapabile
cektir. Byle bir etki de adna by dediimiz nesnenin' esasn olu
turmaktadr.
Salomon Reinach (1858-1932)n dikkate deer bir formlne
gre by, ''Animizmin teknii ve stratejisidir'.
Yksek sesle ya <la makamla sylenen szlerde, birtakm g
ler vardr.
rnein aadaki gibi birtakm szleri sylemekle hastaln
kap gitmesi salanabilir:

Papaan utu gitti,

28
Kku kuu utu gitti,
Bldicn utu gitti,
Hastalk da utu gitti.

Bir olayn benzeri yaplmakla, o olayn meydana gelmesine yol


alabilir. Bir savaa giriilmeden nce, bunun ayrntlar adeta tem
sil edilir, oynanr, sava danslar yaplarak zafer bylece salama
balanr. Bir takm tapnma yntemlerine uygun olarak su dkld
zaman, yamur yamas salanr. Bunun adna yknmeli by
denir.
Kii ile resmi arasndaki ortakl kullanan by trne kimi
zaman duygudal by denir. Resmi yaralamak ya da yoketmekle,
kiinin yaraland ya da yokedildii sanlr. Bu, bir insann resmine
eza edip kendisine eza etmek amacn gden silir'in ilkesidir. Kiiye
ait, fakat resim dnda -rnein kllar, dk, beden ve ayak izleri
gibi- eyler zerinde de etki yaplabileceini daha nce grmtk.
Buna da kimi zaman geici, bulac by denir.
Kimi nesnelerde byl bir g vardr; felaketi uzaklatrrlar,
mutluluk getirirler: Muska, nazarlk, tlsm gibi.
Yine Levy-Bruhl'e gre: "Erkeklerin de kadnlarn da ss olsun
diye taktklar ne kadar eya varsa ilkin muska gibi kullanlmlar,
sonra ss haline gelmilerdir.
Bynn bir hayrl tr vardr ki bu, efler, rahipler ya da fe
tiiler tarafndan yaplr; bir de kt biimi vardr ki bunu byc
ler yaparlar. Sihirbazlar hastala, lme neden olurlar; bunlar bir
eit yamyamdr: "Sihirbazn kurbanlar kendileri de farknda ol
makszn yenilirler; sihirbaz bunlar ldkten sonra yiyecek diye
kullanmaz; tersine olarak bunlar, sihirbaz kendilerini yiyip bitimi
olduu iin lrler."
Kt bir bycnn eylemini felce uratmak iin, iyi bir fetii
bunu bozmak zere bir kar-by yapar; bunun zerine Kongo zen
cileri zerinde ok esasl incelemeler yapm olan Mary Kingsley'in
dedii gibi "ilacn ruhu, hastaln ruhu zerinde etki yapar."
Byc toplumun tehlikeli bir dman olduundan, onu mey
dana karmak gereklidir, bu da iyileri koruyup ktleri vuran bir
snavla meydana karlr. Bu snav Afrika'nn ekvator blgesinde
zehirle yaplr: "zehir bir tr mistik tepkiye sahiptir", ancak suluyu
ldrr.

29
Son olarak, totemist toplumlarda olduu kadar animist top
lumlara da bir mitologya'ya, bir efsaneler sistemi'ne rastlyoruz ki za
ten bunun birbirini tutmaz yanlar vardr.
Efsaneler ya da masallar, tarihsel gemile ilgisi olmayan, do
ast bir tarihi anlatrlar. Bu gemi de zaten aslnda, hal yani im
diki zaman demektir.
Levy-Bruhl'e gre, "ilkel insanlar her eyin kkn mistik
alemden aldn syledikleri zaman bu, bu mistik alemin deyim ye
rindeyse akm ve tariltesi bir eskilikte olduu anlamna deil, fakat
ve zellikle, var olan her eyin bundan kt ve bu an yaratc
olduu anlamna gelir... Yaratma olaylar efsanede yalnz halden
-ara yerde akp gitmi- belirli bir zaman uurumu ile ayrlm ol
duklar iin canl deillerdir. Mistik bir sahne yarat zamannda yer
alm olabilir ama bunun kahramanlar yaamaktadr ve etkileri de
hala egemen durumdadr."

Yalnz imdiki zamanda yaayan ve gemile ilgilenmeyen


Avustralya yerlilerinin bib birok efsane ve masallar vardr.
Levy-Bruhl'e gre, "efsaie bizi akkan (seyyal) bir alemde do
latrr, ki bunda hayvanlarla insanlar birbirlerine ok yakndr."
Efsane, efsanevi adaki atalarla temasa gelmek ve onlarn et
kilerini dnemsel biimde yenilenmelerini elde etme olanan sa
lar.
Efsane atalar onuruna yaplan trenler, Animizm dininin en
artc gsterileridir: Bu trenlerde ou kez maskeler ve zel ur
balar tayan oyuncular mziin sesine uyarak raksederler.
Srf klann imdi yaamakta olan yelerinin gerek lm yeler
ile gerekse grnmez glerle birleerek bunlarla i ie olmalar ve
yarattklar kutsal heyecann derinlii bakmndan bu trenler din
sel niteliktedir.
*

Avrupa'da ve zellikle Gney Fransa ile Kuzey spanya'daki


maaralarda bulunan renkli ve renksiz resimlerle heykeller zerinde
yaplan tarihncesi incelemeler, bu blgelerde ilk oturan insanlarn
Totemizme ya da Animizme ok yakn bir dine sahip olduklarn or
taya karmtr.
Bu maaralar bir takm tapnaklar, kutsal yerler olmalyd.
Renkli ve renksiz resimlerle heykeller maarann ta dibine yerleti
rilmi bulunmaktayd. Nitekim bugn bile Avustralya yerlilerinin
dinsel resimleri yasak yerlerdeki kayalk duvarlara izilmi bulun-

30
maktadr ve kadnlarla henz dine kabul edilmemi olanlarn buraya
girmeleri yasaktr. Bu sanat yaptlarnn durumlar bunlarn ss iin
deil, bir takm by ilemleri iin yapldklarn gstermektedir.
Mamut, ren geyii, yabankz, at, geyik gibi hayvanlarn renkli
renksiz resimlerini, heykellerini yaparak, ilkel insan onlar zerinde
bir etki yarattn sanr. Silahlar ile onlar daha kolay vurabilsin di
ye, bu hayvanlarn yaral haldeki resimlerini yapar. Fakat ancak er
kekleri yaral halde gsterir; nk soyun srekliliini salamakta
olan diilere sayg gstermek gerekir.
Fransa'da, Ariege'deki Tuc d'Audoubert maarasnda, balk
zerine kabartma olarak yaplm bulunan altm santimetre uzun
luunda bir ift yabankz tasviri bulunmutur: nde, pasif bir ta
vrla, boynunu uzatm olarak, dii durmaktadr; sonra, arka ayakla
r zerinde yar-dorulmu olan erkein "korkun, kle gibi ve eh
vet dolu" bir hali vardr. Bu simgesel tasvirle gdlen ama, avclarn
geimini salayan hayvan trnn remesini salamaktr.
Bu tarihncesi bayapt bulmu olan Begouen kontunun oul
lar yine bu maarada bundan yirmi-yirmi be bin yl nce raksetmi
olan kadn ve erkeklerin balkta kalm ayak izlerini de bulmular
dr. Trkler ve mzik gibi, danslarn da bir takm byclk yn
temleri olmas gerekmekteydi.
Ss ve ziynetler, yzde ve bedende keskin bir aletle yaplan
yarmalar, sakatlamalar, dvmeler belki totemik bir takm iaretler
di, klanlarla kabileleri birbirlerinden ayrdetmeye yaryorlard. Baz
mcevherler aslnda muska olabilirler.
Byclkten km olan ilk sanatlar, sonradan dinlerle bir
likte gelimitir.
*

Animizm insanlara dnyay inceleme olanan veren ilk bir


varsaym olmu; eski alarn lkel insanlarn olduu gibi bugnn
insanlarn da,kendilerininkine benzer ruhlarla dolu sandklar doa
zerinde etki yapmaya kalkmak bakmndan yreklendirmitir.
Auguste Comte'la birlikte biz de "Animizmin zihini, iinde bulun
duu hayvanca uyuukluktan kardn" syleyebiliriz.
Renkli ve renksiz resmin, 'heykelin, raksn, mziin; dorudan
ya da dolaysya tm gzel sanatlarn kknde animist bycln
belki bulunabilecei gzlenmitir. nsanlarn yaamnda sanatn oy
nad ya da oynamas gereken tm rol dnlrse, bu ilkel dinin
yzyllar boyunca tm insanlara yapt iyilikten dolay ancak min
net duyulabilir.
31
. III

MISIR'IN DN

Daha nce " lal kammu nu andmz Auguste Comte'a g


"

re insanln bugn adna Fetiizm denen ve doann iindeki ruhla


ra sekin bir yer veren Animizmden, birka tanrya tapan oktann
cla gemi olmas gerekir. Tanrlar da insanlara benzerler, fakat
bunlar daha az sayda ve daha gldrler.
Bu geii zellikle Msr'da daha iyi incelemek olasdr. Bir di
nin krk yzyl akn bir zaman, Afrika halklaryla semitik halklarn
rastlama noktasnda bulunan bir lkedeki geliimini burada zel
likle iyi izlemek olasdr. Bu halklarn birbirleriyle kaynamas, Msr
kavmini oluturmutur.
*

Msr'n dini zerinde Yunan ve Latin yazarlar bize birok bil


giler vermilerdir. Bunlarn banda da M.O. V.yzylda Msr' zi
yaret etmi olan Herodot vardr: "Msrllar, ok dindar bir kavim
dir," diye yazmaktadr.
Bu dini tanma olanan veren baka belgeler de arkeolojik ve
yaztsal trdendirler, yani eski antlardan, yaztlardan, papirslerden
gelmedirler. Msr metinleri ya liyeroglifik (yani kk resimlerden
oluan), ya liyeratik (yani rahipler tarafndan kullanlan, ruhani
olan), ya da denotik (yani halk tarafndan kullanlan) harflerle ya
zlm bulunmaktayd ve bu metinler uzun zaman okunamamt.
Fakat XIX. yzyln banda ngiliz Yong hiyeroglif yazsnn alfa
betik olmadn, iki eit ilek (cursif) yaznn da bu hiyeroglif yaz
snn basitletirilmi biimleri olduunu kefetti. Sonra da Fransz
Champollion (17901832), hiyeroglifleri zmenin aresini buldu.
XIX. ve XX. yzyllarda Fransz, Alman, ngiliz, Msr, Ameri
kan, Belika, talyan vd. heyetlerce esasl aratrmalar yapld.

32
Msr antlarnda bir takm metinler bulundu ki bunlar vahye
dilmi bir kutsal kitap vasfnda olmamakla birlikte, Msr'n dini
zerine ok deerli bilgiler vermektedirler.
Ehramlar Kitab, biri V., dieri VI. hanedandan kalma olan,
Sakara'daki be kk ehramn dehlizleriyle mihraplarnn duvarla
rna kazlm metinlerin derlenmi biimidir, iinde dinsel ayinlerle
ilgili metinler ve kraln br dnyadaki yazgs hakknda bir takm
formller vardr; bunlarn kimileri ok eskidir. Sandukalar Kitab
Orta mparatorluk dneminden kalmadr; tahta sandukalarn ileri
ne ilek hiyeroglif harfleriyle yazl metinlerden meydana gelmitir;
ly br dnyada tehdit eden tehlikelerden korumak amacn g
den ve ona orada ho bir yaam srme olanan veren formllerle
doludur.
ller Kitab Yeni mparatorluktan kalmadr: Bunun blmle
ri papirs tomarlarnda toplanmt; tomarlar mumyalarn sarglar
iine yerletiriliyordu; kitaplarn ok zenle yazlm kimi nshalar
resimlerle sslyd. Bu metin zellikle by formllerinden ve l
lerin yazglaryla ilgili dualardan olumaktayd.
*

Msr dininde Totemizm'in birok kalntlarna, izlerine rastla


maktayz. Bunlar, llerin ilerki yaamlarna verilen nemle beliren
bir Animizm; ve kimilerinin Tektanncla doru yneltmek istedik
leri bir oktannclktr.
Msr'da kutsal hayvanlar vardr ki bunlar lkenin her yerinde
sayg grrler; rnein, kedi de bunlar arasndadr: ran hkmdar
Kavus M.. VI. yzylda Msr' ele geirmek istedii zaman asker
lerinin nne kedilerle leylekler yerletirmek gibi bir kurnazlk yap
t ve Msrllar da bunlara kar silah kullanmaya cesaret edemedi
ler. Yine kutsal hayvanlar vardr ki bunlarn tr kimi yerlerde say
g grmektedir; Timsah bunlardan biridir: Herodot kulaklar ve n
ayaklar mcevherlerle ssl timsahlar grmtr. Belirli kimi nite
liklere ve iaretlere gre tek tek seilen kutsal hayvanlar da vardr;
rnein Apis boas beyazdr ve alnnda gen biimi bir beyaz leke
vardr. Fransz Mariette (1821-1881) tarafndan bulunmu olan Se
rapeum tapnanda, ilerine bu boalarn yerletirilmi olduu san
dukalar vard.
Baz kutsal hayvanlarn tanr haline gelmi olmalar, ya da bun
larda yerli bir tukm tanrlar grlm olmas dnlebilir. Tanr
larn yanlarnda, ou zaman kendilerine ayrlm olan hayvanlar da
vardr; bu tanrlar ou zaman hayvan balaryla ya da hayvanlar

Dinler Tarihi, F:3 33


aleminden alnan kimi ayrntlarla betimlenirler. rnein, Horus a
hin baldr; Anubis'in akal ba, bis'in leylek ba, Bastis'te bir di
i kedi ba vardr; zis ise okluk inek boynuzlar tar. Yukar M
sr'n yerli tanrs olan Khnum bir ko-tanr, ya da ko kafal bir tan
r idi. Efsaneye gre her insann bedenine nasl biim veriyorsa,
dnyaya da ylece bir mleki arknda biim veren Yaratan, oy
du. Bu yaratc hayvan-insan bize Totemizm'in efsanelerini zellikle
anmsatmaktadr.
Yukardaki gzlemler dolaysyla sveli tarihi Sderblom
unlar yazmaktadr:
"Dinler tarihi Ksenofon'la Feuerbach'n, tanrlarn insanlar r
nek tutularak yaratld yolundaki belitini (axiome) dorulamamak
tadr. Kural olarak tanrsal nesne insan biimine girmezden nce
hayvan ekline brnmektedir. lkel insan iin hayvan, insana gre
ok daha gizemlidir. Fakat hayvana tapnma yntemi hibir yerde,
Msr dininde olduu kadar direnile korunmamtr."
Animizm de eski Msr'n inanlarndan biri olmutur. Doa
da, yldzlarda ve zellikle gnete, aalarda, nehirlerde ve bu ara
da en ok Nil'de ruhlar vardr.
Eski Msr'da da byclk biliniyor "!e uygulanyordu. Muska
lar, lastalklan iyiletirici leykel/er vard: Bu heykellerin zerleri y
lanlara, akreplere kar afsunlarla kaplyd; bu hayvanlarn soktuu
bir kimsenin, heykelin bandan aaya su dkmesi gerekti; heykele
kaznm metinlerin zerinden geen su, iyiletirici bir zellik edini
yordu; iyilemek iin de bu suyu imek yetiyordu.
*

llerin sonradan yaamalar sorunu da Msrllar zellikle il


gilendirmitir. Bu konuda onlarn bilinlerinde ou zaman belirsiz
ve bize birbirini tutmaz gibi grnebilecek olan dnceler birbirine
karm haldedir. Bunlar ise, Msrllar iin canl bir insann e de
mek olduu anlalmak yoluyla aydnlatlabilir. nsan ayn zamanda
bir beden, bir glge, bir tasvir, bir ad, L ir ruh (ba), ve e diye adlan
drlan bir (ka) idi. Bu eitli geler ise gelecekteki yaamda bir rol
oyna1!1akta ya da oynayabilecek yetenekteydiler.
Insan bedeninin, lnn dmanlarnca sakatlanmamas, par
alanmamas gerekir. Neolitik adan balayarak ller (torunlarn
seyredebilsinler diye) yzleri konutlara dnk olarak mezarlara yer
letirilmilerdir, ou kez elleri azlarnn yaknndadr, avularnda
ve balarnn evresinde buday taneleri vardr. Ceset hemen tahnit
edilir, ya da ii boaltlarak kurutulur ve mumya haline sokulur.

34
Bunun zerine ceset, yani mumya bir lm antna yerletirilir
ki bu bir sonsuzluk evi'dir. Eski mparatorluk anda firavunlar eh
ramlarn iine gmlrd: Sfenks'in koruduu grkemli Cizze eh
ramlarn herkes bilir; hibir grnt insanda ayn zamanda bu den
li byklk ve bu denli gizem duygusu uyandramaz. Cizze ehramla
r IV. hanedan, yani Hristiyanlk andan nceki nc bin yl
dan; Sakkara ehramlar ise V. ve VI. hanedanlar dneminden kal
madr. Krallk ehramnn evresinde kralie ile kral ailesi yelerinin
kk ehramlar ve kimi zel kiilerin, adna mastaba denen mezar
lar bulunur (arapada sedir anlamna gelen bu sz, bu eit mezar
lar iin Mariette'in kazlarda alan iilerince kullanlmtr). Za
man getike ehramlar giderek daha ufalrlar, mastabalar ise gide
ek byrler. Eski mparatorluun sonuna doru ve Orta ve Yeni
Imparatorluklar boyunca cesetler (adlarna Franszcada Jypogee
denen) yeralt mezarlarna yerletirilerek onlarn daha iyi koruna
caklar sanlmaktayd.

Tasvir geree edeer olduundan, lnn sonradan yaama


sn salamak iin mezarnn, fakat ncelikle mumyasn ierenden
baka bir mezarn iine heykeli dikiliyordu. Evrensel heycclciliin
bayaptlar olan, firavunlarn ve yksek kiilerin olaanst heykel
lerinin tm gzlerden sakl ve Msr mezarlarnda gml olarak
bulunuunun nedeni ite budur.
Fakat lnn sonradan yaamas yetmez; te dnyada onun
mutlu olmas da gerekir. Tarihncesi zamanlardan beri mezara yi
yecekler, inci gerdanlk gibi ziynetler, fldiinden oyulma tuvalet e
yas da konur. Heykelcikler kabartma olarak yerletirilir: Bunlar,
odalk grevi yapacak olan giyimli veya plak kadnlar; kleler,
eer sert bir Tanr lden ar, g iler isterse onun yerini tutacak
olan uebti'lerdir. Bu trn bayapt, Louvrc mzesinde bulunan
zarif amaan tayan kadm'dr. Sonra, yine tasvirle gerek arasn
daki edeerlie dayanlarak, sandukann iine boya ile yaplm
frizlerde lnn salnda kulland btn eya gsterilir. Oyma ve
boyal kabartmalar ly malikanesinin almalarna gzkulak
olurken, ya da lenlerde veya gezilerde elenirken, ya da bol bol
armaanlar alrken gsterir. Maspcro ve ondan sonraki Msr uz
manlarnn hepsi, bu sonuncu tasvirin, betimleyen sahnenin gerek
liini len iin byl bir ekilde yaratmas gerektiini kabul etmek
tedirler.
Adn tasvirden daha da byk gc vardr. Adn dayankl

35
harflerle hakkederek ve rahiplerle yoldan gelip geenlerden bu ad .
sylemeleri istenerek, lnn sonradan da yaamas salanr.
Ruh da yokolmaz bir nesnedir. Ruh dncesi, insan bal bir
ku hiyeroglifi ile anlatlr. Onun gkte, gnein yannda utuu, ya
da yeryznde mutlu vahalarda oturduu, ya da bir yeralt dnya
snda Y.aad tasarmlanr.
Oller Kitab lenlerin te dnyada karlatklar engelleri ve
bunlar glkten kurtarma arelerini anlatr. Kimi zaman cenaze
treni srasnda, lenin kendisine hasm iblise kuvvetlere kar ka
zand zaferi simgeleyen dramlar oynanr.
Ilk hanedanlar zamannda grne gre lmnden sonra da
bir gne aleminde yaama hakk olan kimsenin yalnz kral olduu
anlalmaktadr; fakat kraln tanrlar aamasna eriebilmesi iin bir
yarglamadan gemesi ve yeryznde adaleti egemen kldn kant
lamas gerekiyordu. lmden sonra yaama ayrcal sonradan en
nemli memurlar da kapsad. Sonunda lmezlik hakk herkese
bahedildi. Fakat hepsi llerin byk tanrs olan Oziris'in mahke
mesinden gemek; hepsi hal ve gidilerini hakl gstermek zorunda
oldular. O zamandanberi de dini' grlere eitsiz deerde, fakat ki
mileri ok gzel olan, baz ahlaki dnceler de kart.
ller Kitab'nn nl CXXV. blm bize lnn, Oziris'in
mahkemesi nnde yapmas gereken olumsuz itiraf anlatmaktadr:
"Hi kimseye haince ktlk etmedim. Yakmlam mutsuz etme
dim. Gerek evinde alaklk etmedim. Kjtle yaknlk gsterme
dim. Ktlk yapmadm. nsanlam efendisi olarak kimseyi asla g
cnn dnda altrmadm... Benim yzmden kimse korku duy
mad, yoksulluk ve ac ekmedi, mutsuz olmad. Tanrlarn nefret
ettikleri eyleri hibir zaman yapmadm. Kleye efendisi tarafndan
kt muamele ettimedin. Kimseyi hi a brakmadm. Kimseye gz
ya dktmedim. Kimseyi ldnnedim. Kimsenin kahpece ldrl
mesini emretmedim. Hibir insana yalan sylemedim. Tapnaklarn
yiyeceklerini hi yama etmedim. Tanrlara ayrlan cevherleri azalt
madm. Mumyalarn ne ekmeklerini, ne sarglarn kaldrmadm.
Hi zina yapmadm. Dinsel blgemin rahibiyle hibir utandrc ey
lem yapmadm. Yiyecekleri pahal ve eksik satmadm. Terazinin
dirhemi zerine hibir zaman elimi bastrmadm. Terazide tartarken
hibir zaman hile yapmadm. St ocuklarnn azlarndan st hi
uzaklatrmadm. Otlaklarnda hayvanlar hi almadm. Tanrnn
kularn a kurup avlamadm. lm bal avlamadm. Takn za
mannda suyu hi geriye srmedim. Hibir arkn suyunu baka yne
evirmedim. Tapnaklarn alevini hibir zaman saatinde sndrme-

36
din. Tanrlara sunulacak armaanlarda hile yapmadm. Tanrlk ki
ilii olan hayvanlar hibir zaman kovmadm. Gt srada hibir
tanrya engel olmadm. Ben temizim, temizin, temizim."
Kimi nshalarda bu metni ssleyen resim Oziris'i tahtnda otu
rurken, karsnda da ly, bir kefesinde dirhem yerine gerek bu
lunan terazinin gzne yreini koyarken gstermektedir. Tanr
Toth da bu tartma iinin sonucunu tutanaa geirir. Yalan syleyen
ruh idam, sonra da yokedilir. Gerei syleyen ruh temize kar ve
cennetlikler arasna girer.
Ruhun kendisi nasl lmez ise onun ei diye adlandrlan nesne
de lmez saylr. Grne :r':lre ka, kiinin ahsiyetinde en derin
olan ne varsa onu betimlemektedir ve ailevi bir ka'dan kmadr ki
bu, grubun tm yeleri iin ortak bir eit peridir. Bu tanm da ka'
y totem'e yaklatrmaktadr. Durkheim'n kuramlarndan esinlenen
byk Msr uzman Fransz Moret ka'da mana'nn, tanrsal z'n
kiilemesini grmektedir.
"Gelecek yaam zerindeki inanlara kart olarak, kimi Msr
llar mutluluun ancak bu dnyada aranmas gerektii dncesin
dedirler. -Bylesine keskin bir dnce kartl bu kavmin dn
sel canlln kantlamaya yeter-. Sderblom "Yaam, rahatlk ve
salk" biinindeki Msr zdeyiini bu nedenle anmsatmaktadr.
Kreglinger de yine bu konuda, kimi ilgi eken metinlerden szet
mektedir. len bir kadn, kocasna u mesaj gnderir:
"Ey benim arkadam, benim kocam! Hibir zaman yemekten,
imekten, sarho olmaktan, kadnlarla sevimenin zevkini tatmaktan
ve enlikler yapmaktan geri kalma! Gndzn de, geceleyin de ken
dini her trl zevke terket! Yreinde kayglarn yeretmesine sakn
frsat verme! nk Bat lkesinde uyku ile karanlk hkm sr
mektedir; buras yle bir konuttur ki, iinde bulunanlar hibir za
man darya kamayacaklardr. Bunlar mumya biimi altnda uyu
maktadrlar ve artk hi uyanmayacaklardr... Burada hkm sren
tanrnn ad tam bir snmedir".
Orta mparatorluun balangcndan itibaren, yani M.. n
c bin ylda halk arasnda yaylan ve mezarlarn zerinde dinletilen
Jarp alcnn trks de ayn sonuca ulamaktadr:
"Yaadn srece gnlne uy; lszce elen; gnlnn
zntye kaplmasna frsat verme; arzularn doyuma ulatr, dn
yada olduun srece mutluluu aratr. k hi kimse maln ml
kn yannda gtrmez. Buraya gelen hi kimse de geri dnmez."
Bununla birlikte birok baka Msrllar da derin bir lmezlik
umudunu koruyagelmilerdir; bu umut eski Msr'n diniyle, iliki

37
kurmu bulunan teki dinlere de gemitir. Nitekim bu, Yahudilik
yoluyla yeni yeni balamakta olan Hristiyanla da gemi, bu l
mezlik umudu sayesindedir ki Oziris ile Izis'in dini Roma mpara
torluunun ilk dnemlerinde Roma dnyasnn her yanna yaylm
tr.
*

Msr dininin belirli niteliklerinden biri de hkmdara, yanifi


ravun'a verilen nemdir.
Firavun, tanrlarn ve zellikle ahin-tanr Horus'un korumas
altndadr. Gnein parlaklna o da katlr; XIV. Louis'den ok
daha _nce, Gne-Kral olmutur. Tanr'nn oludur. Tanr' dr.
Insansti,i gcn nereden almaktadr? Bunu kaltm yoluyla
almaktadr herhalde; kraln kannn temiz olara:k kalabilmesi iin de
hkmdar kzkardei ya da baba bir ana ayr, ya da ana bir baba ay
r kzkardeiyle evlenmektedir. Bununla birlikte taht zorla ele gei
renler bulunduu gbi, ana-babasndan hi olmazsa biri kral kann
dan olmayan hkmdarlar da grlmtr. Byle hallerde, reti,
bir yapnt (fiction) sayesinde kurtulmaktayd: Tanr gfiya gkten
yere inmi ve kral kendisi yeryzndeki annesine dourtturmutu;
yani bir Tann evlenmesi olup bitmiti. Ayrca tahta k srasndaki
kutsama da hkmdara doast bir g vermekteydi: Biri Aa,
teki Yukar Msr'n olan ve yeni firavunun bana yerletirilen iki
tac, iki "byk sihirbaz"d ki ona tanrisal seyyaleyi de teslim ediyor-

du.
Daha nce de grdmz gibi, hkmdarn balca devi,
adaleti egemen klmakt. artc bir ynteme gre, bu bakmdan
''Adaleti, onu yaratan kimseye dom yeniden ykseltmek" sz konusu
idi.
Fakat firavunun grevi bu sosyal rol ile sona ermiyordu. Btn
doa olaylar ve zellikle, Nil'in verimli tams ile gnein dzenli
biimde yrmesi de ona bal olan eylerdi. insanlar bir cezay ha
kettikleri zaman, kuraklk da firavundan gelebiliyordu. nk o,
dnyada yaratlm olan lksel hkmdarn cisimlenmi haliydi.
Yaad srece, tanr Horus'la e tutularak, kendisine tanr
niteliiyle tapnlmas geretirdi. Nitekim lmnden sonra da tanr
Oziris'le bir tutularak yine kendisine tapnlmas gerekiyordu.
*

38
Eski Msr'n Totemizm ve Animizm'den esinlenen dini, bu il
kel evreleri geride brakmtr. Bu, oktanrc bir din olmutur.
Tnrlarn her biri ilkin yerli bir tanr olmutur ki bu belki de,
galip gel grubun totemi olan kutsal hayvann bakalam biimiy

di. Bulunduu yerde her trl yetkiye sahipti. Sonradan lkede bir
lik kuruldu: Saltanat srmekte olan hanedan her yerde kendi koru
yucu tanrsnn dinini kabul ettirdi, teki yerli tanrlar da ikinci de
recede Tanrlar olarak benimsedi.
Rahipler bu tanrlar l, sekizli, dokuzlu topluluklar halinde
grupladlar. Bu tanrlarn ilikilerini aklamak amacn gden bir
takm efsaneler anlattlar.
Asrlar boyunca Msr dininin birliini yapan ey ne kutsal bir
metne, ne de bir dogmalar sistemine olan ballk deildir, bu dinin,
baka baka tanrlara hitabetmesine karn; birbirlerini izleyen fira
vunlar tarafndan korunan srekliliidir. Bir yaza '1 dedii gibi,
. .

"Msr dini her eyden nce Msr toprann meru sahipleri olan
tanrlara fiilen tapnmaktan ibaretti. Onun zn ve birliini sala
yan ba da buydu."
Msr oktanrclnn pek byk saydaki tanrlar arasndan
kimileri, eitli nedenlerle, zellikle dikkati eker.
Bunlarn n planda, kars zis ve olu Horus'la birlikte Oziris
yer almaktadr.
Delta'da tanr Buziris olan Oziris, Memfis'le Abydosta iki l
ler tanrs ile e tutulmu; bu da onu dnya tanrs haline sokmu
tur. Gelenee gre, Yukar-Msr tanrs olan kendi kardei Seth'in
kartdr: nk sz konusu olan, Kuzey'le Gney'in savalarn ve
delta'nn zafer kazann simgelctirmektir.
Oziris efsanesinin, eitli anlatl biimlerine gre, birbirinden
farkl ayrntlar bulunmakla birlikte zeti yledir:
"Oziris de tpk Adonis, Dionysos, Zagreus, gibi Orphe'nin mi
rassdr, bunu da iyicil bir hkmdar olarak ynetir: Burada "sa
valar durdurur", adaleti hkm srdrr. Halka sanatlarla zanaat
lar retir. nsanl barbarlktan uygarla geirir. Fakat ne yazk
ki kardei Seth -ya da, efsanenin hcllenletirilmi biiminde Typ
hoeus- onu kskanmaktadr. Seth Oziris'i ldrr, cesedini on drt
paraya bler. Oziris'in kzkardei ve kars olan zis, onun dank
organlarn birletirerek kendisine yeniden can verir. Dirilen cesedin
zerine yatarnk, Horus'a gebe kalr. Dclta'nn bataklklarnda gizle
nerek ocuunu bin glkle bytr. Fakat Horus byr, Seth'le
savar, onu yener, babasnn cn alr. Oziris de ller lkesinde
hkm srer.

39
Bu iyicil, ac eken, len ve dirilen Tanr Msr'n halka en tu
tulan, en byk efkatle sevilen tanrs olmutur. Bir erkek biimin
de betimlenir, srtnda eski Msr'da llere giydirilen mayoyu and
rr bir urba, banda iki tyle ssl sivri, yksek bir tac vardr. Teni
ise yeniden canlanmann rengi olan yeile boyanmtr. zis'e gelin-
- ce, kucanda kk Horus olduu halde o, ana sevgisini hep doku
/ nakl bir biimde simgeletirir. Nitekim, Sderblom'un dedii gibi,
f onun bu tasviri Msr dininde ok yaylm, oradan Akdeniz lkele
rine de gemi ve sonunda, sa'y kucanda tutan Madonna'nn r
nei haline gelmitir.
Oziris efsanesinde bitkilerin lp sonra dirililerinin bir eit
ifadesini grenler olmutur. Bu efsaneyi baka dinsel yk ve sy
lentilere benzetenler de bulunmutur. Bu konuda S. Reinach "Orp
heus" adl yaptnda yle diyor:
"Oziris de tpk Adonis, Dionysos Zagreus, Orpheus ve sa gi
bi ac eken bir kahraman, arkasndan gzya dklp sonra dirilen
bir kahramandr; efsanesine uyularak yaplan ok eski1rnrban t
renleri gereince, onuruna kutsal bir boa kurban edilip on drt
paraya blndkten sonra bir araya toplanan inananlar tarafndan
yenilmekte, sonra da Oziris'in diriliini simgeletirmek iin, yenilen
boann yerine baka bir kutsal boa konulmaktayd. Eski Yunanl
larn Oziris efsanesinde Dionysos Zagreus, Titanlarca paralanp
yenilmi yavru bir boayd ki, sonradan Tanr Zeus onu diriltip an
ve eref dolu bir yaama kavuturmutu. kisi de kurban trenlerin
den kma olan bu efsaneler, birbirlerine etki yapmam olmakla
birlikte ok benzemektedirler."
Heliopolis tanrs olan baka bir tanr daha vard ki adna Ra
(ya da Re) denmekteydi. Ra doan_ gne tanrs ve gne tanrlar
nn en bydr. Gklerde iki sandalla, kimi zaman gndz san
dalyla, kimi zaman gece sandalyla yolculuk yapar.
Kk Thebae kasabasnn tanrs olan Anm, b2liig-,;ia kt
k bir tanrdr, onuruna da stnkr bir tapnak yaplmtr. Fa
kat Thebae bakent olunca, Amon da tanrlarn birincisi oldu. Bu
nun zerine Heliopolis rahipleri onu Ra ile bir tutmak gibi bir kur
nazlk gsterdiler: Ondan sonra da "tredi" tanrya AmonRa ad ve
rildi.
Msr dininin son zamanlarnda da Serapis (Oziris-Apis) adl
bir tanr ykseldi: Batlamyus'lar bu hellenlemi Msr tanrsnn di
nini, Msrl ve Yunanl uyruklarnn inanlarn birletirmek iin bir
ara olarak kullandlar.
*

40
Bu tanrlara tapnmak iin yaplan ayinler, bunlarn "evleri" sa
ylan tapnaklarda oluyordu. Sonsuz yaratklar barndrmakla g
revli olan bu yaplar tatan, "sonsuza dek dayankl malzemeden" in
a edilmekteydiler.
111. Ramses'in saltanat dneminde Thebae'deki Amon tapna
2500 km2'lik bir alana yaylm bulunmaktayd. Antonius slalesi
nin saltanat dneminde ise krk iki tane Serapis tapna vard.
Tapnaklarn hizmeti iin ok sayda rahipler kullanlmaktayd.
Bu rahip snfnn elinde kimi zaman sonsuz zenginlikler bulunuyor
du; smrgeletirilmi kavimlerin allm yamasndan byk pay
lar alan, stelik ok geni topraklara sahip bulunan Aman rahipleri,
zellikle zengindi. Driton ve Vandier'nin "Msr" adl yaptta da yaz
dklar gibi: "Byk bir smrge mparatorluunun saladr ekono
mik yararlar firavunlarn gznden kamamt ... Her yl Msr'a her
eit cizyeler oluk gibi akyordu; bunlardan en bata yararlananlar
da hi kukusuz kralla rahipler (zellikle Amon rahipleri) idi."
111. Ramses dneminde Amon'un serveti 235.000 hektar top
rak, 81.000 kle, dirilerle eit muamele gren 5.000 heykel ve
421.000 ba hayvandan ibaretti.
Gnlk dinsel tren tanry yedirmek, tuvaletini yapmak, giy
dirmekten ibaretti. Tepsilerle getirilen yemekler sonunda, kraln
kendilerine tapnak zerinden bir yiyecek geliri balad ayrcalk
llara veriliyordu.
Arasra geitler, tapnma trenleri yaplmaktayd. Herodot ge
celeyin kutsal Sais gl zerinde Oziris'le ilgili bir dinsel piyesin oy
nandn grmt. Brtakm din bayramlarnda Oziris'i simgeleyen
rekler yeniyordu.
*

XVIII. hanedan dneminde ve M.. XIV. yzylda soylu bir


lkcle ve artc bir enerjiye sahip iV. Amenhotep (ya da iV.
Amenophis) adl bir hkmdar, Msr'da Tektannclk' kurmak is
tedi.
Balca deil de tek tanr olarak, o. zamana dek nemsiz olan
bir Tema'y, Aton'u benimsedi: Aton, gne yuvarlan kiiletir
mekteydi.
Hkmdar Thebae'de oturursa bu devrimi yapamayacan se
ziyordu; nk bu kentte Amon rahiplerinin gl etkisi vard; onun
iin Amenhotep, saltanatnn drdnc ylnda bakentten ayrld,
Orta Msr'da (Gne yuvarlamn ufku anlamna gelen ve bugnk

41
ad Tel-cl-Amarna olan) Akhet-Aton adl yeni bir kent kurdu.
lkel toplumlarda adlarn sanki byl bir nemi vardr. Nite
kim Msr'da da Aman ad byle bir neme sahip bulunmaktayd.
Amenhotep her yandan Amon'un adn kaztp sildirmeye urat.
teki tanrlarn adlarn kaztp sildirmemekle birlikte, onlara tap
nlmasn yasak etti. Kendisi de ''Amon memnundur" anlamna gelen
eski adn brakp ''Aton 'w grkemi" anlamna gelen Aklnaton adn
ald. Yeni bakente yerleen memurlar da onu rnek alarak atonist
birer ad aldlar. Bylelikle olaanst bir din devrimi baarld;
oktanrc gemile btn balar parlak bir biimde kesildi.
Hkmdarn bu davrannn nedenine gelince: Onun, Aman
rahiplerinin politik nfuwnu krmak istediini, ayrca Thebae dini
ni mparatorluun Msrl olmayan uyruklar iin de kabul edilir ha
le sokmak iin bu dinin zelliklerini kaldrmak istediini syleyenler
oldu: Evrensel Gne'te tapnma, evrensel bir din kurmaya olanak
veriyordu. Ya da Akynaton sadece iten gelen bir dinsel duyguya
boyun emi bulunmaktayd.
Hkmdar daha nceki tapnlar kaldrmakla yetinmedi; ye
ni bir din, Evrensel Yaam'n dinini kurmaya kalkt. Bunda gne
ayn zamanda hem bir gerek, hem bir simgedir. Gne yuvarla
her yne, ellerle son bulan klar samaktadr.
Kreglinger'in dedii gibi: "Kraln tanrlatrd gl bir yara
tk deildir ama, yine de insana benzemektedir ve onun gibi "snr
l"dr; bu, fizik anlamda gne deildir; onun dnyaya yapt b\it
iyiliklerdir: Scaklktr, evreni aydnlatan ktr ki gne bunun en
gl kaynadr. Hkmdar bu hayrl etkiyi, bu canlandrc ener
jiyi btn evresinde kefetti; tanrsnn yalnz dnyann yaratlma
snda, ya da evresinde olup biten, aklanmas g, tek ve olaa
nst olaylarda eli olduunu kabul etmekle kalmad; onu her yerde,
bu topran zerinde yrek gibi arpmakta olan btn yaamda b
tn gzellikte, btn sevine, btn mutlulukta grd ki bunlar,
tanrnn dnyaya samakta olduu iyilikler sayesinde btn insan
larca duyuluyor; bunlar da onun yaptn hayranlkla seyredip de
erlendirmeyi biliyorlard."
Akhnaton'un kendisi de tanrs onuruna ok gzel vgler
dzd, ki bunlarda daha o zamandan, Hristiyan azizi Franois d'
Assise'in edas nlamaktadr:
"Sen ki nesnelerin olular srasnda zaten yaamaktaydn,
ufukta parlak olarak ykseliyorsun, ey canl Aton! Dou ufkunda
ykseldiin zaman, gzelliinle btn lkeleri aydmlatyorsun! Btn
byklk ve parlaklnla grkemli ve gl bir halde, lkelerin

42
hepsi zerinde grndn zaman klann, yaratt11 iile111i11 so11
ulanna dek btn ulus/an kucaklyor... Bizden uzaksn ama, klarn
yine de yere iniyor ve yaptn btn evrimlerinde kendini insanla
ra gsteriyorsun ...
Sabahlar doduun, gn boyunca klarn yerin zerine sat
n zaman, karanl kovuyorsun; bize n sunuyorsun. O zaman
iki lke de sevince garkoluyor; insanlar kalkp ayaklar zerinde
doruluyorlar, onlar uyandran sensin. Ellerini yzlerini ykyorlar,
giyiniyorlar ve grndn zaman, btn kollar sana tapnyor. B
tn dnya ye11ide11 ie koyuluyor. Hayvanlar kendilerine verdiin ot
iin seviniyorlar, aalarla ayrlar yeeriyorlar; kular yuvalarndan
kyorlar ve kanatlar bile senin "ka"na tapnyor. Keiler bacaklar
zerinde zplayorlar; kularla havalarda uup gezen yaratklarn
hepsi, sen gkte ykseldiin zaman yeniden yaamaya balyorlar.
Gemiler nehirde aa-yukar gidip geliyorlar; hatta nehirlerin ba
lklar bile sana doru atlyorlar; nk klarn sularn derinlikle
rine dein sokuluyor.
Anasnn kucandaki ocuu besleyen sensin; alamasn diye
onu yattran sensin. Yarattn her ocuk gn na kavutuu za
man, onu canlandran soluu sen veriyorsun. Barmaya balad
zaman onun azn sen ayorsun; onun yaamna gz-kulak oluyor
sun. Kk ku yumurtadayken ve kabuunun iinde haykrrken
kendisini yaatan havay ona veren sensin ve senin sayendedir ki,
her yann saran kabuu kracak gc bulabiliyor.
Yarattn nesneler ne kadar da eitli! Yeryzn yalnzken,
kendi isteine gre yarattn; btn insanlar, srler, hayvanlar, yer
de yryen ve yaayan, gkte uan her eyle birlikte, yeryzn de
sen yarattn. Yabanc lkelerde, Suriye' de, Habeistan' da, ler yerde
i11sa111 yerli yerine se11 koydun, 01un bakmna sen gz-kulak oluyor
sun, btn insanlara da istedikleri nzk sen veriyorsun ...
Ey nurlu Atan, yeryznn zerinde ldamaya baladn za
man btn gzler seni seyrediyor.''
Bu soylu dinsel devrimin yansra derin bir ahlak deiimi de
oldu. Gne btn uluslar, btn insanlar, btn varlklar aydn
latt. Onlarn herbirinde tanrsal bir zerre vard. Hepsinin iten gel
me bir biimde harekete gemeye hazr olduklarna inanlabilirdi
artk. Drioton ve Vandier'nin "Msr" adl yaptlarnda dedikleri gi
bi: "zgrlk, Amarna'da doan dinin yce dncelerinden biri
oldu ... Yeni retinin teki byk dncesi de doa sevgisiydi...
Byle bir retinin de yaratklar sevmeyi ve yaama neesini t
lediini insan, kolayca anlayabilir."

43
Deiiklik kendini dinde de gsterdi. Tanr ile kullar arasna
bir rahipler topluluunun girmesi artk gerekli grlmedi: yicil
Tanr'y kefetmek iin gzlerini amak yetiyordu. Amarna tapna
, zerleri gkyzne bakan, ak avlular ve dehlizlerden olumak
tadr; ana mihrap ise gnein iklarna boulmu bir haldedir.
Bu arada btn gzel sanatlar da batan baa deiti. Yine
Drioton ve Vandier'nin dedikleri gibi: "bundan byle sanat artk
gerekilikten ve tinselcilikten meydana geldi... Tel-el-Amarna'nn
her yannda doa sevgisine rastlanmaktadr: Dinde, gnee sylenen
vgler de, gnlk yaayn sahnelerinde ve hatt evlerin ssleni
inde bile bu, byledir. Kular, iekler ve yemiler artk stillemi
ss motifleri deil de, doann ok deerli vergileri saylmakta ve
bunlar anlatlmas g bir doruluk, duygululuk ve sevimlilikle be
timlenmektedir."
Bununla birlikte gelenekiler her alanda bylece meydana gel
mi olan devrimden holanmamlard. Rahipler, karlarna doku
nan sosyal bir deimeyi onaylamyorlard. Akhnaton yirmi dokuz
yanda lr lmez de gericiliin tepkisi balad. Hkmdarn byk
damad ancak bir yl saltanat srd; kk damad Amon dininin
rahiplerine boyun edi, Amarna'dan ayrlp Thebae'ye gitti ve Tu
tankhaton olan adn, Tutankhamon olarak deitirdi.
(Tel-el-Amarna'nn birdenbire brakl yle bir sonu verdi:
l kumlarnn rtt tapnaklarla saraylar olduklar gibi kaldlar
ve burada yaplan kazlar sayesinde bakanlklarn arivlerini, Akh
naton'la yabanc hkmdarlar arasndaki mektuplamalar bulup
karmak mmkn oldu. Bu ise bize, M.. XIV. yzyl daha iyi tan
ma olanan verdi; te yandan Tutankhamon'un mezar da Msr'
da soyulmam olarak kefedilen tek mezardr ve iindeki "lm e
yas" paha biilmez bir zenginliktedir.)
Tutankhamon'un yerine geen Horemheb, rahiplerin oyunca
olan bir askerdi. Tapnaklar yktrd, Aton adn kaztp her yere
Amon adn yeniden yazdrd.
Evrensel tarihin tand dinsel hareketlerin en gzeli de by
lece sona ermi oldu.
*

M.. IV. yzyldan balayarak, lmden sonra yaamak vaadi


ni tar saylan Izis dini Yunan ve Roma dnyasnda da yayld. Ozi
ris ile Serapis de zis gibi makbul tutuldular. Jpiter'le e tutulan
Serapis, Tektanrcla eilim besleyenlerin gzde tanrs haline gel
di.

44
Hristiyanlk ann balangc sralarnda daha evrensel bir ni
telik kazanan bu Msr dinleri, ok canl bir gizmecilik hareketinin
domasna yol atlar.
Latin yazarlarn bize anlattklarna gre zis rahipleri sakalsz
d, balarnn tepesi tralyd, keten gmlek giyerlerdi, Madonna'nn
nnde bir eit ayini kutlamak zere inananlar kk anlar ala
rak arrlard.
Roma dini ile Latin talya dinini incelerken bu Msr dinlerine
yine rastlayacaz ve bunlardan ileride szedeceiz. Hatta "Tibul
lus'un Atlar"nn Mirabeau tarafndan evrilen ve 1798'de yaynla
nan bir basksnda rastlanan bir not okuyucuya, Lutetia'nn (yani
bugnk Paris'in) dolaylarndaki Issy kynde bir zis tapnann
bulunduunu ve XVI. yzylda bir kardinalin, o zamana dek merak
dolaysyla saklanm olan bir tanra heykelini devirtip krdn ha
ber vermektedir.
*

Msr'n dini, insann minnet dolu bir yaknlk duygusu besle


meden inceleyemeyecei dinlerden biridir.
En eski alardan beri ruhani evrelerde ok derin bir aydn
yaam gelimi ve hatta bundan, bizzat din dncesinin dndaki
baka faaliyet kollar da yararlanmtr. rnein, ilk kez Firavunlar
zamanndaki Msr' da gnein evrimi (devri) ve mevsimlerin sra
ile geri gelii zerine kurulu, yirmi drt saatlik gnlerden ve yedi
gnlk haftalardan oluan bir takvim kullanlmtr. Julius Caesar
tarafndan birtakm deiikliklerle Roma dnyasna kabul ettirilen
ve XVI. yzylda Papa XIII. Gregorius tarafndan daha da iyiletiri
len bu takvim, sonradan evrensel takvim olmutur. Grne gre
bu takvim, Hristiyanlk andan nceki beinci bin yldan kalmadr
ve byk bir din merkezi olan Heliopolis'in astronomlar tarafndan
hazrlanma benzemektedir.
Ehramlar yaplmasn zorunlu klan dinsel dev, geometrinin
yaratlmasna ya da gelitirilmesine yol amtr.
Din duygusunun da canl tuttuu lmden sonra yaamak
umudu ilkin yzyllar boyunca Msr' da; sonradan zis, Oiris ve Se
rapis'e tapn Roma dnyasna da yayld zaman Msr dnda
herhalde birok kayglar yattrm olsa gerektir.
llerden gnahlarn aklamalarn istemek dncesi de ya
knlarn mutsuz etmemek, hi kimseye ktlk yapmamak, evre
sinde ac yaratmamak ve gzya dktrme'!1ek gibi ok gzel ahlak

45
dncelerini yaym olmaldr.
Akhnaton'un tektanrclnn yceliini ise daha nce anlat
mtk. Tm varlklarn, yaratclar olan Gne karsndaki eitlik
lerini ileri sren, herkese zgrlk ve tm yaratklara kar sevgi
duyma hissi ile yaama zevkini alayan dnce de bund:n do
mutur.

46
iV

HNDSTAN DNLER

Vedizm-Bralnanizn-Hinduizm
-Jianizm-Budizm

Hindistan denince biz bugn, ngiltere'nin egemenlii altnda


kalm olan ktay anlyoruz. Burada 22 milyonu akn insan Hindu
izm, 60 milyon kadar insan da slam dinine baldr. On milyon
kadar insan Animisi olarak kalmtr. Burada ayrca Hristiyanlar,
h'lar, Jainist'lcr Parsilcr de vardr. Bu noktay bylece saptadktan
sonra konumuza dnebiliriz:
Msr'da olduu gibi Hindistan'da da ok ilkel tapnlardan
balayan ve bunlarn birok izlerini tamakla birlikte hepsini de
mucizeli biimde geride brakm olan bir dinle karlaY'mz. Ba
ka hibir yerde, insanlk ne fiziktesi alanda bu denli olaanst
baarlar gstermi, ne de ruhani yaamn srlarn bylesine derin
bir tarzda eelemitir.
Hindistan'n dinleri bol miktarda Totemik ve Animist kalnt
lar karm ile; bazen tektanrcla, bazen de koyu bir taimtan
mazla (Atheisme) doru ynelen bir oktanrclk biiminde kar
mza kmaktadr. Bu dnce bile insann bu birlikten yoksun,
usuz bucaksz alem karsnda duyduu karklk izlenimini akla
maya herhalde yeter. Bize ok gerekli olan bir akla eriebilmek
iin, baka yerlerde olduundan daha ok burada, ok karmak bir
gerein kimi ynlerini gzden karmak zorunda kalacaz. Msr
Hindistan'a da, niin Avustralyallarla Polinezyallarnki gibi ilkel
dinlerle Semit'lerinki gibi en olgunlam dinler arasnda yer verdi
imizin nedeni herhalde kolayca anlalacaktr. Zaten Paul Ma
son-Oursel de "Douda Felsefe" adl yaptnda bize hak veren u
satrlar yazyor: "Hindistan her bakmdan, Sumer Mezopotamya's
ya da Semitlerle Pasifik'in adalardan oluan adalar alemi arasnda
ortalama bir yerde bulunmaktadr."

47
Hindistan'da balca ortodoks, ya da bir lde ortodoks (bu
deyimi biz burada "hak dini" olduunu savunan anlamna kullanyo
ruz) bir din olan Bralmanizm'le Hristiyanlk andan nce en az
VI. yzylda beliren iki ia'y Jainizm ve Budizm'i gryoruz. Brah
manizm, bu dine bal olanlarca, Hristiyanlktan nceki en az VII.
yzyldan bugne dein korunmutur.
Bununla birlikte kimi tarihiler (Brahmanizm'e daha snrl bir
anlam vererek) daha eski bir din olan Vedizm'le daha yeni bir olan
Hinduizn 'i Brahmanln kendisinden ayr tutmaktadrlar. Biz de
incelemelerimizde balang noktas olarak bu ayTm ele alacaz.
*

Gerek Baltk dolaylarndan, gerekse Gney Rusya' dan gelmi


olan ve sonradan Hint-Avrupa deyimiyle adlandrlan gruplar, bu
gnk ran' igal etmiler; sonra (kimilerince ileri srlen kronolo
jiye gre) M.O. XVI. yzylda bunlardan bir blm Hindistan'n
Kuzey-Batsn kuatmtr. Kimi metinlerde bu Hinduiranllar sar
n ve yakkl olarak nitelenmektedir, bunlar kendilerine Arya
(yani soylu, asil) adn veriyorlard.
Bunlar Hindistan' da Pencab', sonra Ganj vadisini, daha sonra
da lkenin geri kalan yerlerini igal ettiler. Az-ok esmer, azok
siyah tenli, Gney Hindistan'n bugnk Dravidyen'lerine (yani
Hindistan'dan Anmm'a dek olan blgedeki zenci kan izi tayan
kavimlere) az-ok benzeyen nfus ynlarn egemenlikleri altna
alma iini baardlar.
Bu insan gruplar Arya'larn istilasndan nce ne gibi bir du
rumdaydlar? Galiplerin kimi szleri doru kabul edilerek, bunlar
uzun zaman sradan barbarlar sayld. Tersine olarak, daha sonraki
zamanlarda Hint bilgini Bannerji ve ngiliz Sir John Marshall
M..3000 ylna doru ndus nehri vadisinde Vedizm dininden nce
kurulmu olan dikkate deer bir uygarlk bulunduu tezini savundu
lar. Nitekim ndus havzasndaki Harappa ile Mohenja-Daro'daya
plan ok esasl kazlar, byle bir dncenin domas gibi bir sonu
vermitir. Hatta Kalde'yi ilk igal eden ve kendilerinden daha ilerde
szn edeceimiz Smerlerin bu kltrn kk olabilecekleri bile
akla gelebilir; bu arada bir Smer-Draidyen uygarlndan szeden
ler bile olmutur.
Herhalde u var ki, egemenlik altna giren kavimler, ilkel Tote
mizmle Animizme fatihlerinden daha yakn bulunmaktaydlar. Bu
dinler o sralarda ya henz yayor, ya da bir ara kaybolduktan sonra

48
yeniden canlanm olmalyd; nk bu dinlerden kimi izler yalnz
Gney Hindistan'n en geri halklarnn "bo inanlar" diye adland
rlan eyler arasnda deil, bugnk din olan Hinduizm'in iinde
imdi bile ayakta durmaktadr. Bunlar, inek, maymun, ylan gibi
kutsal saylan ve kutsal kalacak olan, ya da hayvan bal tanrlar
haline gelmeye hazr bir takm hayvanlardr: Nitekim bugn de
buralarda fl bal olup Gane diye adlandrlan bir tanr vardr;
sonra kutsal bitkiler vardr; belki -Dekkan'da da hala kaln olduu
zere- erkek tanrlardan nce varolmu kadn tanrlar vardr, gk
sel cisimlere, nehirlere ve zellikle Ganj'a kutsal bir nitelik verilmi
tir; llere sayg gsterilmektedir; bir takm byclk ilemleri
yaplmaktadr; kalkk durumdaki erkeklik organ olan linga byk
rol oynamaktadr. Bunun, evrensel doum bolluu ve verimli bere
ket lehinde byl bir etki yapaca sanlmaktayd; ite bugn bile
Hindistan'da karlatmz bu eyler, Totemizm ya da Animizmin
apak kalntlardr; buna gre bu dn ve davranlarn Aryal
Iarn gelilerinden nce de varolduklarn kabul edebiliriz. Hatta,
atalara tapnla hayvanlara saygy badatran rnlg'nn Ibu gibi
evrelerde ortaya kp kmadn bile insann kendine soras gel
mektedir.
stilac gelince, bunlar, zihinlerinde yle byk bir yer tutan o
kurban grn belki de Totemizmden alm bulunmaktaydlar.
Ayrca doann iinde btn bir ruhlar iilemi bulunduuna inan
yorlard. Fakat bunlarda Animizm daha o zamandan oktannclk
haline gelmi bulunuyordu: Yani kimi ruhlar, tanr olmulard. Eski
Kapadokya'daki Boazky'de yaplan kazlarda M.. XIV. yzyl
dan kalma bir bar antlamas bulunmutur. Bu antlama Hititler
le, iki yzyl nce ran'dan Pencap'a geenlerin artclar olan Arya
lar (ki bunlara Mitannililer de deniyordu) arasnda yaplmt. te
bu antlamada Mitannililerin koruyucu tanrlar olarak Indra, Mith
ra ve Varuna'nn adlar gemektedir ki sonradan bunlar, Vedizmin
byk tanrlar olnulardr.
Vedizmin tanm bu dinin kutsal metni olan Veda'da (ya da
Veda'lar da) yaplmaktadr. Veda sz, bilgi anlamnadr. Bu, gzler
yoluyla deil de, kulak yoluyla edinilen bir bilgidir. Metinde "yazl
olduuna gre" yerine "duyulduuna gre" denmektedir. Bu ise
"kutsal biF szn duyulmu olmas" demektir.
Metnin en eski paras olan ve iinde 1.028 vg (kaside), ila-
hi bulunan Rig-Veda, sylendiine gre M.. 1500 ile 1000 yllar
arasnda dzenlenmitir; en eski vglerin M..'ki ikibin yllk d- ''

nemin ilk blmnden kalma olduklar sanlmaktadr. Sderblom'a

Dinler Tarihi, F:4 49


gre bu, "insanln en eski Kutsal Kitap'dr".
Veda'larda zellikle ayinlerde okunacak vg ilahilerle by
clk formlleri, zellikle by zme yntemleri ve sevgiyi uyan
drma areleri, ayrca felsefi rler ve hatta monden kouklar var
dr.
Dikkate deer olan udur ki, istiliic Aryalarn getirdikleri bu
yaptta, tedenberi Hindu dncesinin en belirgini olarak saylma
s adet olmu bulunan dncelerden biri, yani ruhg dncesi
tmyle eksiktir.
*

Veda'larda ad en sk geen tanr, ndradr. ndra bir doa ta


' sdr: Gkgrltsnn, frtna ve yamurun tanrs o olduu
gibi, ayn zamanda bir eit ulusal Ta;m, sava tanrdr ki kavmi
iin zafer dolu savalar yapar.
Kaba, hain gcn tanrs olan ndra'nn karsnda, akl tanrs
olan Varuna bulunmaktadr. Varuna ilkin Gk, fakat daha ok gece
Gknn, yldzl Gkn tanrsyd. (Bu Vanma szcn, Grek
ede Gk anlamna gelen Uranus sz ile, eski ran'n byk tanrs
Alura'y gsteren terime yakn bulanlar olmutur). Varuna yava
yava doann dzgn ilemesini salayan Evrensel Dzen tanrs ve
dnyaya gz-kulak olup insanla yol gsteren ahliik tanrs haline
gelmitir.
Varuna'nn yansra bir de Mithra vardr ki gndz Gk'nn
n ve ayn zamanda hakkn tanrsdr (Her eyi gren tanr,
insanlar arasnda adaletin iyice egemen olmasn salamaya da yet
kilidir.)
Sylentiye gre Varuna ile Mithra'nn analar, Aditi'dir; Aditi
tanrlarla tm varlklarn ortak zdr ve belki de ilkel mana'y
simgeletirmektedir. Kadn tanrlarn erkek tanrlara gre ncelik
lerini bu nedenle bir kez daha gzlemek yerinde olacaktr. Nitekim
insan toplumlarnda ataerkillikten nce anaerkillik vard.
Veda vglerinde ayrca -Grek';rin Zeus poter'lerinin karl
, teki tanrlarn babas olan- Diyaus pitar'n da adnn getiini
grrz. Onun yam-sra Prithivi Matar yani Toprak-Ana; onun
oullarndan biri olup Gne tanrs olan Surya; (adna Cermen
tanrs gibi Votan da denen) rzgar tanrs Vata; yasalar koyan
Manu vd. de vardr ki bu sonuncu tanrnn ad, Almancada erkek
anlamna gelen man terimini de anmsatmaktadr.
Yava yava tm bu tanrlar nemlerini yitirmektedirler; n

50
plana geenler ise kurban tannlan ve bu arada zellikle ocak (yurt)
tanrs olan ate tanrs Agni ile kutsal sv tanrs Soma' dr.
Zira Veda'larn ana temas, Vedizmin ana dncesi, kurbann
deeridir. IUlerin, sonradan yaamak iin, kendilerine sunulacak
cenaze armaanlaryla beslenmeleri gerektiinden, tanrlarn da
kendi onurlarna, atein yardmyla ve trenle kurbanlar kesilmesine
ve lmezlik erbeti olan somann sunulmasna gereksinimleri vardr.
Kurban, tanrlarn nafakasdr; kurbanlar ise tanrlar yaratr
lar. Bylece de varl yaratan, eylemdir. Hindu dnceleri arasnda
bir Batl iin anlalmas en g olan, hi kukusuz, bu dncedir.
nk bir Batl iin harekete gemek gerei yaratmak deil, onu
deitirmek demektir. Hatta buradaki, insand, insandan stn
olan bir gerei yaratan, insani bir eylemdir.
Tanrlar yarattktan sonra onlar besleyen kurban, onlarn ara
cl ile insan arzularnn giderilmesine olanak verir. Bu arzular
ldkten sonra yaamak, uzun mrl, zengin ve erkek evlat sahibi
olmak gibi eylerdir.
Bu dnemde insan iin kurtulu kurban yoluyla elde edilen kur
tulutr.
Kurban treni byc-rahiplerce yaplr. Brahman sz ile an
latlan kurban formllerini bilenler, yalnz onlardr: Nitekim kendi
kendilerine de Bralnan adn vermilerdir.
Bu durumda onlar, bizim adna kamu hizmetlisi dediimiz ey
deildirler: Zira Devlet dini diye bir ey yoktur. Rahipler bakalar
nn byclk yapmasn yasak ederler ve bunun dine aykr olduu
nu ileri srerler; fakat bycl kendi hesaplarna olduu gibi,
hizmetlerine girdikleri zel kiiler hesabna da yaparlar. Bu hizmet
leri iin onlardan uygun bir cret, rnein ncelikle bir veya birka
inek isterler ki o zaman inek ok deerli bir hayvand. Rig Veda nn'

X. kitabnn onuncu vgs yle sona ermektedir: "nsan bir Brah


mana bir inek verirse dnyalara kavuur." Bu arada toplumun da
drt irsi kasta blnmeye baladn grmekteyiz ki bunlarn en
stn, Brahmanlar kastdr. Bunun altnda iki Arya kast vardr ki
birisi prenslerle savalarnki olan Katriya, teki hayvan yetitirici
lerle tarmclarnki olan Vaikya kastdr; drdnc olarak renkli
insanlarn, zanaatkarlarn, iilerin, klelerinki olan udra kast
gelir. Kast'larn dnda ve altnda olanlar ise Parya'lar ya da anda
la'lardr ki bunlar ins hnln en aa snf saylr.
*

51
Bununla birlikte Veda dneminin en civcivli zamannda bile
baz kimseler kendi kendilerine unu sormulardr: Acaba bu ok
saydaki tanrlar, asl yce tanr olan bilinmez bir tanrnn eitli
ynleri deiller midir? Rig Veda'nn X. kitabnn 121. vgsnde bu
kayg, ok grkemli bir biimde ifadelendirilmitir:
"O ki can vermektedir, g vermektedir, glgesi hem lmdr
hem yaamdr; kimdir bu tanr? Kurbanlar keselim onuruna...
O ki karl dalarla denizi ve uzaklardaki nehri yaratmtr, o ki
kollarn gklerin iine salmtr; kimdir bu tanr? Kurbanlar keselim
onuruna ...
O ki g verendir ve kurban treninin ateini douran gzleri
ni sular stnde gezdirmektedir; o ki tm tanrlar stnde tek
tanrdr; kimdir bu tanr? Kurbanlar keselim onuruna ... "
Rig Veda'mn bir baka vgs de ayn ruh haline uygun d
mektedir:
"Bilgeler tek Varl baka baka adlandrrlar: Agni derler,
Mithra derler, Veda derler ona ..."
Bu metinlerde mana dncesinin yceltiliini ve ayn zamanda

kamutanrc (pantheistique tektanrcla doru bir ynelii grmek


olasdr.
Kesin olan, bu blmlerin ateli bir dnce yaamnn varl
n grmedikleridir, ki Vedizm'den Brahmanizm'e giden dinsel evrim
bununla aklanabilir.
*

Hristiyanlk andan nceki IX. ya da VIII. yzyla doru


Brahmanlar Vedizm'den, kendilerinin toplumun ilk plannda kuat
tklar yeri hakl gsterecek olan bir din kardlar. Szcn dar
anlamyla Brahmanizm diye adlandrlan ite budur.
Brahmanizm'in kutsal metinleri Bralnana'larla Upaniad'lar-
dr.
Brahmana'larn Hristiyanlk andan nceki 800 ile 600' nc
yllar arasnda dzenlenmi olmalar gerekir. Bunlarda kurbanlarla
ilgili ve bunlarn karmak ayrntlarn ya etimolojilerle, ya da tanr
lar zerine efsanelerle hakl gsteren blmler vardr.
Upaniad'lar (yani gizli bildiriler) de Hristiyanlk andan n
ceki 600 ile 300 yllar arasnda dzenlenmi olsalar gerek. Bunlara
Vedanda (yani Veda'lam vargs) ad verilmektedir.
Upaniad'larla Hindu metinlerinin en gzellerinden birou
vardr.
*
Sras gelmiken, Upaniad'larn ne gibi bir raslant yznden
XVIII. yzyln ikinci yarsnda Avrupa'ya tantlm olduunu da
anlatalm:
Anquetil-Duperron (1731-1805) adnda merakl bir Fransz
genci Zerdt dinine hayran olmutu. Gidip bu dini yerinde, Bom
bay blgesindeki Parsi'lerden renmek istedi; Hindistan'a gitmek
iin de yirmi yandayken gemici oldu. Dnte, ran'n bu eski dini
hakknda Hindistan'dan birok elyazmalar getirdi. Bunlar arasn
da, Farsaya evrilmi elli Upaniad da vard. AnquetilDuperron
bunlar Latinceye evirdi. Kitab birok Avrupal ve bu arada byk
Alman filozofu Schopenhauer (1788-1860) iin de esin kayna
oldu.
Sderblom diyor ki: "Lpaniad'larda Hind'in imdiye dek sy
lemi olduu en byk szler bulunmaktadr. Upaniad'lardan k
makta olan taze ve temiz soluk, ruhlar besleyip onarm, onlara
daha zgrce soluk alma olanan vermitir. Bugn bile Hindistan'
da binlerce insan gnlerine Upaniad'larn, yani Veda'larn bir bl
m zerine dnceye vararak balarlar. Bu kutsal metinlerin birlik
ve zgrlk, ruhun rahat ve huzuru hakkndaki szleri Batda da
yanklar yaratmtr. Schopenhauer yle diyor: "Bunlar okumak,
dnyada en kazanl, en retici ii yapmak demektir. Yaammn
avuntu kaynan onlar okuyarak buldum ve leceim ana kadar
bana destek olacak olan, onlardr."
*

Upaniad'lar ok derin bir felsefeyi aklamaktadrlar. Bu


retinin ne eit insanlarn eseri olabileceini herkes merak etmitir.
Bir cizvit papaznn fikrince byle bir vahyi getirebilecek olanlar,
ancak rahiplerdir. Bakalarna gre ise tersine olarak, kurtulu iin
beslenen zleyiler, asil Katriya'lar olan laikler tarafndan gelmi
olmaldr: nk bunlar pek yzeysel olan kurban treniyle kendi
lerini tatmin edilmi saymyorlard. Kesin olan udur ki Brahmanlar
bu eit dnceleri benimsemilerdir. Kurban yoluyla kurtulua
erime konusunda eskisi kadar ayak diremeyerek, bilgi yoluyla kur
tulua eriilebileceini aklamlardr. Bilgiye onlar sahip oldukla
rndan, bunlar da mritlerine onlar vermilerdir.
*

eitli Brahman okullarn ok teknik biimde incelemeyi bir

53
yana .brakrsak, Brahmanizmin ana tezlerini ylece sralayabiliriz:
Brahman'n zdelii (evrenin temel z); atman (yani derin ben),
daha nceki varlklam eylemleri (kaman) ile belirlenen mhg
(samsfra).
Brahman terimi (ki o dneme ilikin bu terimi, daha sonraki
dnemlerin Brahma adl tanrs ile kartrmamamak gerekir) ilkin
kurban formln anlatmak iin kullanlmtr.
"Balangta yalnz Brahman vard: Tanrlar o yaratt." "Ger
ekte, lmsz olan Brahman her yerde, nde, arkada, sada solda,
yerde gkte vardr, hazrdr. Yerin gkn, havakrenin, sonra ruh un
ve tm duyularn benliinde dokunmu olduu kimse, odur." "K
pklerle dalgalar, denizin tm grnleriyle tm manzaralar nasl
denizden ayr deilse, evrenle Brahman arasnda da hibir fark
yoktur." "Gerekte, her ey Brahmandr."
Brahman, duygun imgelerden oluan d alemin, "adlarn ve bi
imlerin alemi"nin derin zdr.
Brahman hem byl kudretin ana arac ve hem de her gerein
en yksei anlamna alnnca, Melanezya mana'snn tam tamna bir
"takdim-tehir" i gibi grnmektedir.
D alemin zn bylece kefettikten sonra, Hindu dnr
leri kendi benliklerine dnmler ve ben'lerinin derinliinde de
atman' grmlerdir. insan bedenine bir takm yaamsal soluklar
ilemi bulunmaktadr; tm bunlar ise bir tek merkezi solua, at
man'a baldr.
"Atman ortada, yaamsal soluklar evrededir." "Atman, gnl
mn derinliindeki ruhumdur, bir arpa tanesinden daha ufak, bir
hardal tohumundan daha kk, bir pirin tanesinden daha minik
tir. Ve atman, gnlmn derinliindeki ruhumdur, dnyadan daha
genitir, havakreden daha genitir; gklerden ve bu sonsuz alem
den daha genitir."
Atman'da biz, hem yarruilmam, hem yokolmayacak olan bir
gerei buluyoruz. Balang, olu (devenir) ve son, ancak d gr
nlerdir.
Brahman'da nesnel mutlak', atman'da ise znel mutlak' g
rnce, Hindu dnrleri bir ana gerei daha kefedeceklerdir ki o
da bralman'la atman arasndaki derin zdeliktir. u halde gerek
mutlak, iitman-brahman'dr: "Gerekten temaas, dinlenilmesi, an
lalmas, zerinde dnlmesi gereken, atman'dr; nk atman'
gerekten dinlemi, anlam, temaa etmi, onun zerinde _dn
m olan kimse, bu evrenin tmn de tanyor demektir." "insann
derinliiyle gnein iinde bulunan, tek ve ayn nesnedir."

54
Varlmzn derinliini kazdmz zaman, Varlk' buluyoruz.
Btn in. bilinlerinin, btn hayvan ve bitki varlklarnn, btn

gerekleri.. Jerinliinde bulunan, bu ayn Varlk'tr.


Varolan her eyin karsnda duymak, hissetmek zorundayz:
Sen busun (Sanskritesi: Tat tvam asi.)
Bununla birlikte "ben" gerekte zdelik halinde olduu bu ev
renden, grnrde ayrlmaktadr.
Varlklarn ve nesnelerin okluu, bir ktlktr. O olmasay
d, ac da olmayacakt. "Evrenin gz olan gne nasl insan gzne
musallat her hastalktan uzak ve bak kalrsa, tm varlklarda
bulunan o Tek nesne, yani atman da dnya acsndan ylece uzak ve
bak kalr."
Oldenberg bu metni yle yorumluyor:
"Tek ve yarglayc Atman'n okluk ve olu aleminde de grn
mek istemi olmas ok mutsuz bir eydir; bu okluk olmasayd daha
iyi olurdu."
okluk dediimiz bu ktl, benle evren arasndaki bu ayr
l nasl yorumlamal?
Brahman retisi, bu olay aklamak iin Totemizmden uzak
tan uzaa esinlenen halk inanlarndan samsiira (yani nlg,
transmigration) dncesini benimsemie benzemektedir.
Vedizm, Animizmden llerin sonradan yaadklar dnce
sini alp korumakla birlikte, ayn varlk tarafndan birbirini sonsuz
biimde izleyen yaamlar srlebileceini kesinlikle kabul etmiyor
du.
imdi ise tersine olarak, bu yaratklarn birden ok olularnn
yeryznde ya da te dnyalardaki insan ya da hayvan yaamlar
iinden birbirini izleyip geilerine bal olduu hatra gelmektedir.
Bu yaamlarn her biri, daha nceki yaamlar iinde yaplm
eylemlerle belirlenmektedir: te bu zorunluluk kamm diye adlan
drlyor. Bu tpk, "alacak ve bor haneleri olan manevi bir serma
ye" gibidir.
Az ya da ok iyi bir yaam srm olduumuza gre, lmden
sonra da az ya da ok yksek bir yaama kavuuyoruz. Yani yeni bir
bedene giri biimimiz daha nceki hal ve gidiimize bal olan bir
eydir.
Bylece din dncesi, ahliikn da z haline gelmektedir: n
sann yaptklarnn iyi ya da kt oluunun dl ya da cezas,
sonradan daha iyi ya da daha kt bir bedene giri biiminde
kendini gstermektedir.
Fakat yeniden domak, "dnyann aclarna" yeniden ortak ol-

'i5
mak demektir. Yaamn byle sonsuza dek yeniden balay, acla
rn da sonsuza dek yeniden balay demektir. Kurtulu nereden
gelebilecektir? Bir Brahman metni yle diyor: "Kurtar beni, kendi
mi suuz bir kuyunun dibindeki kurbaa gibi hissediyorum."
insan atman'dan baka hibir ey istemese, bu mmkn olabi
lecektir, nk sonsuz atman, okluun ve acnn tesindedir: "l
mez olan o, iyilikle ktln tesindedir; O, yaplm ya da yapl
mam olan umursamaz: Bulunduu yerde ona, hibir eylem erie
mez."
Oldenberg'in "Yz eit yolun Brahmana's"ndan ald gzel
bir metin, aadaki vahyi aklamaktadr:
"Nasl ki ileme yapan bir kadn rengarenk bir kumatan -bir
para alp bundan bir baka, yeni ve daha gzel rnek karrsa ruh
da (lm srasnda) tpk bylece, bu bedeni kaldrp bilmezliin
gayyasna atar ve bir baka, bir yeni biime girer ... ki bu ya tanrsal,
ya insani, ya da baka herhangi bir varln biimidir ... Nasl hareket
etmi, ne trl davranmsa o zaman da yle olur. yilik yapan iyi,
ktlk yapan kt bir varlk olur; temiz iler yapmsa temiz,
haince iler yapmsa hain olur ... Kendini arzuya kaptrm olan iin
de durum ayndr. Fakat ya artk arzu duymamayan? Arzusuz olan,
arzudan syrlm olan, iitman'dan baka ey arzulamayan, arzusuna
erimi olan byle bir kimsenin bedeninden yaamsal soluklar kp
(baka bir bedene) gitmezler; onun bedeninde toplanp birleirler;
byle bir kimse artk Brahma' dr ve Brahma'ya dner. ite aada
ki dizeler de bunu anlatmaktadr:

Birfani gnlndeki tm arzulardan kendini syrd m,


Daha bu dnyada lmezlie eriip Bralma'ya girer. "

nsan iitman'la Brahma'nn tpklna inand anda, arzu da


snecektir. te bu bilgi yoluyla eriilen kurtulutur.
Upaniad'lar ben'le evrensel Varlk arasndaki birlikten doan
sevinci kutlamaktadrlar ki bu, aadaki V:!.hyik akianmaktadr.
"Gren kii parlak varl, kudret dolu yaratan, Brahman'n
kendisine zde olan Ruhu seyretti mi, o zaman iyilikle ktln
stne ykselerek, her tutkudan temizlenerek, yce zdelii kavra
yabilir ... O zaman gren kiiler iitman', hem uzak hem yakn o!duu
halde, gnllerine sinmi olarak b!mlar .. Boylece yetkinlie eri
.

en, derin bir huzura kavuan bilge insan, Btn'le birleir ve her
nesnenin iine ilemi olan atmana eriir... Nasl ki rmaklar Okya
nus'un iinde eriyip giderler, adlaryla biimlerini yitirip Okyanus'un

56
kendisi olurlarsa; tpk onun gibi, addan ve biimden syrlan bilge
insan, br dnyann da tesinde, ruh'un ldayan z iinde yitip
gider... Brahman ki yce Varlk'tr, onu tanyann kendisi de Brah
man olur."
nemli bir Hindu okulu olan Yoga stteki, dtaki ben'i yoke
dip derindeki, iteki ben'i kalc klmak amacn gden bir takm
yntemler gstermektedir. Bu okulun mridi olanyogin olduu gibi
,

olmak arelerini aratrr. Kimi zaman kmltsz durarak, kimi za


man soluunu disiplin altna alarak, kimi zaman da duyularn iptal,
dncesini teksif ya da her trl dnceyi yokederek, ok inceden
inceye ayarlanm bir takm ileri gittike ilerleterek yapar. Kimi
zaman da "ani ve zorlama bir kendine telkin" yntemi kiiliin
erevesini krar, fenomenal ya da yzeysel ben'i ldrr.
Rene Giousset'nin "Dou Felsefesi Tarihi" adl yaptnda yaz
dna gre: "Gaipten haber verme hassas, her yerde bulunabilme,
madded olma yetisi, yogin'in en olaan stnlklerindendi. ile
kein benliinde yaratt kendine telkin, kendinden geme, hipnoz
ve katalepsi halleri ona, evresi zerinde adeta bir mknats gc
vermekteydi.
Brahman, ya da onun mezi, aile devlerini yerine getirdikten
sonra, oluna topluluun ynetimiyle maln mlkn teslim eder,
dnyadan elini eteini ekerek ormann derinliklerine ekilip orada
sessizlik iinde, dinsel dncelere dalar. Ya da dilenci kei olur.
Oldenberg'in dedii gibi: "Brahman'lar iitman'n kendisini tandk
larn, dl sahibi, varlk sahibi, malmlk sahibi olma arzusundan
vazgeerek dilenci olup yollara derler." Hindu keilii de ite
byle balar;fakir'ler ortaya kar. "Bu uzun sal, giysi olarak esmer
bir kir tabakasyla kapl, rpnarak titreyen kimseler, tanr bedenle
rine girince, rzgarn peine taklp ylece giderler.
*

Kurtulu iin yeter derecede deilse bile gerekli bilgiye artk


sahip olduklarndan, Brahmanlar tm toplum zerinde ar bir
egemenlik kurdular. Hristiyanlktan nceki VI. yzylda bunlarn
glerine kar gelen iki nemli ia, yani Jainizm ile Budizm kt, ki
bunlar da ileride inceleyeceiz. Bunun zerine rahipler, ynetimle
ri altndaki dini halk inanlarna yaklatrmann gerekli olduunu
dndler. ou kez Hinduizm terimiyle anlan ve geleneki yk
sek retilerle az-ok eski kklere dayanan bir takm bo inanlar
dan meydana gelme karm da byle dodu.

57
Dncelerin byle derece derece deiiini doru bir tarih s
ras ile gstermek mmkn olmamakla birlikte Hinduizm'in M.S. ilk
yllarda ortaya ktn syleyebiliriz, ki Budizm'in kmeye bala
y da o"dneme rastlar.
Hinduizm'in kutsal metinleri -daha nceki metinler olan Ve
da'lar, Bralnana'lar ve Upaniad'lardan ayr olarak- unlardr:
Purana'lar, ki eski efsaneleri anlatrlar;
Mahiibharata, ki bu belki M.. 111. ya da II. yzylda yazlm
olup sonraki alarda batan baa deitirilmitir: Bunun en gzel
paras, tanr Krina'y ven Bhagivat Gita (yani Cennetliin ark
s )dr.

Riimayana, tarihi pek belli olmayan bir destandr ve belki Ma


hiibhiirata kadar eskidir; XVI-XVII. yzyllarda ozan Tulsi tarafn
dan yeniden yazlm olup tanr Rama'nn yaamn anlatmaktadr.
*

Aydn Hindu'lar eski Brahmanizm'in derin felsefesinin, bazen


ktmser yanndan ayklanm olarak, hala korumaya devam eder-

!er. Blagavat Gita gibi yaptlarda bu felsefenin gzel ifadelerini


bulurlar.
rnein, Tanr Krina, kendisinin eski zamann kiilikd
Brahma'snn devam, yani eski alarn hem kurban, hem de ev
rensel Varl olan tanr Brahman ile e olduunu anlatr:
"Ben kendim kurbanm, duaym, adakm ve adakn yaratt
iyilikim. Ben kurbann ilcmiyim, kutsal ikiyim ve hem de mihrabn -
stnde trdayan ateim.
Ben tm nesnelerin anas, babasym; douran ve koruyan kim
seyim, tm bilgeliin sonu, temizliin ve -tm tanrsal nesneleri
iinde toplam olan- kutsal OM hecesinin, Kelam'n, Veda'larn ta
kendisiyim.
Ben Ses'im, efendi ve besleyiciyim, konut ve evim, snak ve
dostum, tm yaamn kayna ve yaam okyanusuyum. Ben balan
gla sonum, hazineyim; deiiklikleri ben yaparm, yemileri dur
madan yetiiren tohum da benim.
Gne kla scakl benden alr; yamuru veren ve isterse
vermeyen benim. Yaan ve lmezlik ben olduum gibi, lm de
benim. Ben Varolan'la Varolmayan'm ...
Bilgelik olarak herkesin gnlnde yeretmi bulunmaktaym.
Ben iyilik yapmann iyiliiyim...
Ben her eyin tanrsym; glnn gc, gzel nesnelerin g-

58
zellii, zeki insanlarn zekasym; bilen kiilerin zihinlerindeki bilgi,
tanrsal gizemin egemen olduu sessizlik de yine benim." Evrensel
Varln kefi tm bencil arzulardan uzaklamak ve bilgeliin, yrek
huzurunun verdii rahatla kavuma olanan yaratr:
"Doann ileyiini aldrmaz ve kar gtmez bir seyirci gibi
holanarak seyreden kimse, onun bir yasaya uyduunu kabul eder;
Bir kimse ki onun iin sevinle ac, bir tala bir kle altn,
dostla dman eittir; bir kimse ki vme ile svme karsnda her
zaman sakindir;
Byle bir kimse iin artk hibir ey ekici olamaz; evrende ar
tk hibir ey korkutamaz, nk hangi yasaya boyun ediini bilir
o; biz bylesine, doay di7ginlemi kimse deriz...
Keder byle bir ins<.: : yormad gibi, hibir zevk de onu nee

lendirmez; byle bir in .ua ne tamah, ne kskanlk, ne korku, ne


fke iler; eritii bilgelik iinde byle bir insan, halinden memnun
yaar. O bir keitir, bir azizdir, dnyadan elini eteini ekmi bir
kimsedir, btn d nesnelerden syrlp kendi z varlna egemen
olarak, kendi i hayatn yaar.
Hibir kimseye, hibir eye bal deildir; her trl arzudan
kurtulmu olduundan, mutsuzluk artk onu sarsamaz, mutluluk
artk onu heyecanlandramaz. Gerek bir bilgenin nitelikleri ite
bunlardr."
*

Bu yksek felsefe kurgularyla halk tapnlar arasndaki orta


lama, Hinduizm'in kendine zg blakti, yani sofuluk dncesidir.
Bu da bir tanrya inanmak, bu tanrsal Kurtarcy sevmektir.
Kurtulu artk kurbanda ya da bilgide deil, byle bir sevgide-
dir.
Bu tanr, kendisine inananlarn en aydnlarna, geleneki, fel
sefi grlere uygun, grkemli vahiylerde bulunur:
"Tm inanc ve itikadnn tm atelilii ile kendini bana adayan
kimseyi ben, doann tm glerinden bak tutarm; benimle iie
olur o, ben ki Brahma'nn z Krina'ym...
Kendini olanca benlii ile bana brakan, benden bakasn sev
meyen kimse, beni kefeder...
Beni tm varlklarn iindeki tek varlk olarak tanyan kimsenin
benliinde ben yaadm gibi, bu dnyada yazgnn kendisini gt
recei yol ne olursa olsun, o kimse de bende yaar."
Bu tanr ayn zamanda kadnlarla aa kastlara bal kimseler

59
gibi en gsz, aciz kimselerce de sevilebilir; oysa eski Brahma
nizm, bunlara kendi iinde hi yer vermiyordu: "Rama'nn adn kim
syleyemez, Krina'nn tasvirini kim ssleyemez, rakseden Siva'nn
ayan kim pemez?"
Felsefelerin en etkini, evrensel Varln birlii iinde insanlar
tarafndan yaratlm olan farklarn boluunu gstermektedir. By
lece bu felsefe, Sderblom'un da dedii gibi: Tasvirlere olan tapn
n en kaba-sabasna bile simgesel bir anlam vermektedir."
Hinduizm'in halk arasnda en yaygn olan tanrlar Siva (ya da
iva) ile, birok tanrlar arasnda Rama ile Krina'nn da cismine
girmi o1an, Vinu'dur.
Siva yaratc yketmenin tanrsdr; varlklarla nesneleri yoke
dip yetitiren odur; bir Varl hem yokeden, hem vareden bir eylem
gsterir. Kendisine hem elence alemleri, hem de perhiz ve nefis
isteklerini krma ile tapnlr.
Bu tanr, Hindu "falls" olan linga ile simgeletirilmitir;
onunla iiedit: Nitekim kendisinden "siva linga" diye de szedilir.
Ayrca Durga ve kara renki Kali gibi kanl tanrlarla da e tu
tulur.
Siva ou zaman banda bir hilal tad halde, gzl ola
rak betimlenir; boynunda l kafalarndan meydana gelme bir ger
danlk asldr. Birok kollar, baltalarla mzraklar tutup havaya
kaldran elleri vardr, bedenine ylanlar dolanmtr. Kimi zaman
yar-erkek, yar-kadndr; nk o hem erkek hem kadn sevgili, tm
insanlarn babas ile anas, ehvet tadld zaman kendisine tapn
lan tanrdr. Kimi zaman rakseder ve ok saydaki kollar bedeninin
evresinde bir hale biimini alr. Kimi zaman da plak ya da aa
kabuklar giymi olduu halde, perhiz yapan bir kei klnda
betimlenir. Bu ise doay anlatmak iin bulunmu ok gzel bir
simgedir, nk Doann sinesinde birlemitir.
Lots iei biiminde gzl, Mutlu Vinu tanr ise dnyay
korur, saknr. Yanbanda Lakhsmi vardr ki bu, gzellik, ak, dl
ve bolluk tanrsdr ve inek, ona zg kutsal bir hayvandr. Vinu'
nun yannda ou kez bir gne kuu olan Gamda da vardr.
Vinu drt kollu bir tanr olarak betimlenir, ellerinde de bir
yuvarlak, bir sedef kabuk, bir balyoz, bir de lots iei tutar.
Dnyay kurtarmak iin birka kez baka baka kalplara gir
mi; sra ile balk, kaplumbaa, domuz, arslan, cce; ayrca Rama ile
Krina olmutur.
Bir Hindu kralnn byk olu olan Rama'y, bir vey kardein
entrikalar yznden babas kovmutur. Bir ormana ekilerek yok-

60
sul bir yaam srecektir. Kars olan gzel Sita da onunla gelmek
ister. Fakat ifritlerin kral olan Riivana, gzel kadn karp Seylan
adasna gtrr. Bunun zerine Rama maymunlar kral ile anlar;
Hanuman adl maymun-generalin kumandasndaki maymun ordu
suyla Seylan'a girer, Riivana'ya saldrp onu ldrr, gzel kars
Sita'y yine elde eder. (Nitekim Ramayana adl kutsal kitabn birok
sahneleri Kamboya'daki Angkor Vat tapnann duvarlarn ka
bartmalar halinde sslemektedir.)
Vinu'nun kalbna girmi olduu bir baka tanr da Krina'dr
ve Hindu tanrlar arasnda en ok sevilenlerden biridir. Hindistan'
da bugn bile dinsel eya satan dkkanlarda onun kk heykelleri
ne ya da resimlerine adm banda raslanr. Krina kara, ya da koyu
mavi bir tanrdr, uzun rengarenk gzleri vardr, oban kzlar ara
snda flt alar.
Krina'nn efsanesi zellikle Hristiyanlara pek alk olduklar
birtakm ykleri anmsatr. Kzolan kz bir anadan, mucizeli bir
biimde bir ahrda dnyaya gelmitir, kt bir kraln hmna ura
m, bu kral onu yoketmek iin ok sayda ocuklar ldrtmtr;
mutlu bir raslant sonucu kurtulunca ilkin kendi halinde bir oban
olmutur, fakat gnn birinde onu alp tapnaa gtrmler, o da
bilgeliinin derinlii ile brahman rahiplerini artmtr. Erkeklik
ana gelince en ehvet dolu zevklerle en yce vazlardan, tler
den oluan garip bir yaam srmtr: Bu bakmdan kendisini Don
Juan bir Hz. sa'ya benzetebiliriz. Tam on alt -bin tane sevgilisi
vardr, bunlara her eye boyun emelerini ve iyicil olmalarn, kar
gtmemelerini salk verir.
Bir XII. yzyl iiri olan Gita Govinda bize, Krina'nn aklar
n anlatmaktadr. Bu iire Hinduizmdeki "arklann arks" denil
mitir. Bu iir Krina'nn evresinde hem ehvet, hem sevgi dolu bir
tapn yaratmtr.
Nihayet Vinu'ya inananlar onun son olarak Buda'nn bedeni
ne girdiine itikat ederler; Buda ise Budistler iin bir tanr deil, bir
kurtarcdr.
ou zaman Siva ile Vinu'yu Brahma ile e tutup bir "l"
yapanlar olmutur. Buna gre, kiilikd Brahma yaratc olarak
Brahma'da, yokedici olarak Siva'da, tanrsal inayet olarak Vinu'da
ortaya kmaktadr. Fakat bu, halk sofuluunun bir verisi olmaktan
ok, tanrbilimciler tarafndan yaratlm bir kuramdr.
Hinduizm'de ayrca daha birok tanrlar -rnein bilgelik tan
rs olan fil bal Gane- vardr. Birok kutsal hayvan vardr ki
bunlarn banda inek, sonra maymun, sonra ylan gelir. Kutsal

61
aalar, kutsal nehirler de vardr ve bu nehirlerin en nls, Ganj'
dr.
Hindu'lar ruhgne inanmay srdrmektedirler. Cenaze t
reninin usule, adaba uygun, doru bir biimde yaplmas, sonradan
daha iyi bir bedene girmeleri konusunda llere yardm edebilir.
ller yaklp klleri Ganj nehrinin sular iine serpilirse, kendileri-
ne hizmet edilmi olur. .
_ Kast'lar (yani toplumun snflara bln) rejimi, toplumun
temeli olmaya devam etmektedir. Kast'lar rejimi bir Brahman anla
y olan kannan ile sk iliki halindedir. Sylvain Levi'nin dedii
gibi: "Eer imdiki doum, nceki eylemlerin toplamnn bir sonu
cuysa toplumun deitiremedii bir eyi gzetip korumaktan baka
yapaca ey yoktur. Kan aristokrasisi yksek hakkn, doal hakkn
verdii bir aristokrasidir." lke olarak kast, beslenme ve evlenme
bakmndan baz zorunluluklarla bal, kaltsal ve mesleksel bir
gruptur. Bu zorunluluklar kadnn ok aa bir durumda tutulmas
na yol aar.
blm yayldka kast'larn says da sonsuz biimde oal
mtr. Fakat Brahman'lar ynetici kast olmay srdrmektedir.
Maatma Gandhi gibi kimi aydn Hindular kast'lar birbirleri
ne yaknlatrmak ve zellikle -toplumun en aa derecesinde yer
alm- kast-d kiiler olan ilikileri daha insani hale sokmak iin
byk aba gstermiler ve gstermektedirler.
Hinduizm'de tapn tanr'lar yceltmekten, onlarn onurlarna
ya da kutsal hayvanlarna zen gsterip gzetmekten, kutsal .nehir
lerde ykanmaktan, en uurlu tapnaklara, zellikle Benares'e ziya
retler yapmaktan ibarettir.
Hindistan'da dinsel yaamn merkezi, her zaman -"dnyann
gbei" olan- Benares kentidir. Haclar, fakirleri, kutsal inek ve
maymunlar, iki bin t.pna, saysz daha kk tapnaklar, be yz
bin tane tanr heykeli, kutsal hamamlar, cenazelerin yakld odun
ynlar ile bu kent, dnyada gorlmemi ok olaanst bir man
zara yaratmaktadr.
*

Byk Hindu ia'larn incelemeden nce Hinduizm'le Msl


manln bir bireimi olan ve XV-XVI. yzyllarda balam bulunan
l 'lam dini ile, Vinuizm, Budizm ve Hristiyanln bireimi olan
ve XIX. yzyldan kalm bulunan Brahma Samaj' da anmak yerin
de olur.
XIX. yzyln sonunda yaam dikkate deer iki Hindu kiisi

62
olan Ramakrina ile Vivekananda'da da bunlara benzeyen bir d
nceler karmna raslanmaktadr.
*

Brahman'larn dini olan "ortodoks" hindu dininin karsna,


M.. VI. yzylda iki ia kmtr. Bunlar, yalnz Hindistan'da
etkinlik gstermi olup bugn bile varolan Jainizn ile, Hindistan'
dan kovulup Asya'nn ierilerine yaylan ve orada hiilii ok sayda
inananlar bulunan Budizn'dir.
ki din arasnda birok benzerlikler vardr.
Bu dinler, kast'larndan ayrlm olan insanlar birletirirler; bu
insanlar da gl bir kii tarafndan ileri srlen bir lky tm bir
zgrlkle benimserler ve bu yeni yaam anlayn yaymak iin
birleirler.
Her iki grup da daha nceki dinin tapnma yntemlerini red
dederler, Veda geleneklerine ve o zamana dek tapnlan tanrlara
aldrmazlar ve kast'lar rejimine de hi nem vermezler.
Yeni dinin kurucusu ortaya bir tanr olarak kmamaktadr; bu
bir insan, bir haberci, bir kurtarcdr. Jainizm de Budizm de kurt.u
lu dinleridir.
*

Jainizm, Budizm'den biraz nce ortaya kmtr.


Onun kurucusu da, Buda gibi bir tatriya'lar (yani savalar ve
rensler)
na ailesindendi. Kendisine Malavfra (Byk Kahraman) ve
(Muzaffer) ad verildi. Perhizle geen bir yaam srd, hibir
giysi giymedi. retisini, kendisinin de bal olduu soylular evre
sinde yaymaya balad. Birok mritler edindi. Sylendiine gre de
yetmi yandayken ld.
Jainizn de Budizm gibi, Tanntamnaz bir dindir: Yarat diye
bir ey olmamtr: Dnya sonsuzdur. Bir nesneyi yoktan vareden
bir yarat dncesi, akln almayaca eydir. Yaratan da yoktur.
Nesnelerin kklerinde zaten mkemmel Varlk da yoktur. Mkem
mellik ancak insan abalarnn lksel amacdr.
Jainizm de Budizm gibi ruhgn kabul eder. O da Budizm
gibi ok yksek ahliik kurallar ne srer: lk kural, hibir canl
varla ktlk yapmamaktr.
ki ia arasndaki balca fark, Jainizm'e bal olanlara ok sk
bir perhiz nerisinde bulunmasdr. Orucun deerli olduunu ileri

63
srer. Balangta yelerinin plak gezmesini de emretmiti. Sonra,
zayf kimselerin hafif bir urba giymelerine izin verdi. Hatta bu
bakmdan giyinik/er ile plaklar, beyaz giymiler ile hava giymiler
arasnda bir mezhep ayrl bile oldu.
Perhizi, nefis isteklerini krmay son haddine dek gtren Jai
nizm, sonunda intihar da vmtr: nsann a durarak kendisini
ldrmesi ok iyi bir eydir, demitir. nananlarn bir blm kei
ler ve zellikle dilenci keileri; br blm de bir eit dinsel
tarikat yeleri gibi yaayan laiklerdir.
Jainizm'in Hindistan'da bugn bile yeleri vardir. Saylar bir
buuk milyon kadar olan Jain'ler zellikle Ahmedabad blgesinde
yaarlar.
*

Jainizm gibi M.. VI. yzylda ortaya km olan Budizm de


dnyada ok nemli bir rol oynam ve oynamaktadr.
Bu dinin kutsal metnine Sanskritede Tripitaka; Orta Hindis
tan'da konuulmakta olan ve kimilerince Buda'nn dili olduu san
lan pati dilinde de Tipitaka ( Sepet) denir. Sepetlerin birincisin
de keilik kurallar, ikincisinde kurtulu areleri, ncsnde fel
sefi ve zellikle psikolojik grler vardr.

Sylentiye gre Buda'nn lmnden hemen sonra mritleri


bir takm yazlar toplamlar,sonradan bu yazlara yava yava ba
kalar da eklenmi. Bu metinlerin gerekliini dorulayan "Knon"
yani kudl, okullara ve eilimlere gre deimitir. Pali kanon'u
ancak Hristiyanlk ann balangcnda bitirilebilmitir.
Hint uzman Alman Max Mller'e gre Brahman dini kutsal
kitap'larn en eskisine sahip bulunmaktadr; Budizm ise Kutsal
Kitap'larn en kalnna sahip olmakla vnebilir.
*

Budizmi ok sayda baka dinlerle karlatrdmz zaman


onun zgn yan udur: Kimi noktalarda toplumsal evrenin gele
neklerine kart olan bu reti kurucusu tarafndan kendi yaam de
neyiminin iinden ekilip karlmtr.
Onun iin ilkin bu yaam tanmann nemi vardr. Pek ak bi
imde efsanevi olan kimi ayrntlar bir yana braklarak, bu yaam

ylece zetlenebilir:

64
Henz Buda olmayan, fakat sonradan bu ad alacak olan Go
tama, M.. VI. yzyln ortalarna doru Kuzey Hindistan'da, Hi
malaya yaknlarnda dnyaya gelmitir. Kk prensler olan Sakya
ailesindendi: iir dilinde kendisine verilen Sakya ailesinin Bilge in
sam (Sakya Afuni) ad da buradan gelmektedir.
Doumundan birka gn sonra, annesi Maya ld.
Gotama ilkin soylu ve zengin delikanllarn lks yaamn sr
d. Bir olu oldu. Bu elverili d koullara karn derin bir melan
koliye tutuldu.
Bir budist efsanesi onun ne gibi konular dndn bize
retmektedir ki bunun ad, Drt Rastlay'tr. Gotama sarayndan
kar; yal bir kiiye rastlar, eninde sonunda yalanmayla bitecek
olan genliin bo ey olduunu anlar. Bir baka kez yine.sarayndan
kar, bir hastaya rastlar, gnn birinde saln yerini hastala
brakacan kefeder. Bir nc kez sarayndan knca bir cesede
rastlar, kendi kendine: lm kanlmaz olarak geleceine gre,
yaamak niye? der. Bir drdnc kez, sarayndan knda, mutlu
ve sakin yzl bir keile karlar. Bunun zerine keiin rneine
uymaya, lksten vazgemeye, dinsel gerei ve gnl rahatn ara
yanlarn zgr yaamn srmeye karar verir.
Yirmi dokuz yandayken mehtapl bir gecede sarayndan ve
ailesinden ayrlr. Yedi yl boyunca ok sk perhizler yapar, orular
tutar, hemen hemen hibir ey yemez, kendisiyle birlikte yaamakta
olan ve perhiz yapp oru tutan be kii daha vardr, onlar da onun
bu yiite abasna hayran kalrlar.
Fakat Gotama bu perhizlerin, orularn insan ne mutlulua,
ne de kurtulua gtrmediklerini anlar; bu bo yntemlerden vazge
er, ykanr, yitirdii gcn yeniden edinmek iin yemee balar.
Keiler onun bu d karsnda umutsuzlua kaplrlar, arka
dalarndan ayrlrlar.
O sralarda otuz alt yanda olan Gotama, kendi i alemine
kapanp dncelere dalar. Bir incir aacnn altnda oturmaktadr,
ki buna sonradan bilgi aac ad verilecektir, 8 Aralk gecesi, gerek
karsna kar. Bundan byle o artk Buda, yani Nura karan,
Bilen, Kurtaran kii olacaktr. 8 Aralk, Budizm'in kutsal gecesidir.
Btn insanlk iin yeni bir a balamaktadr.
Buda drt kere yedi gn bilgi aacnn altnda kalarak "kurtulu
tan ileri gelen mutluluun zevkine varr". Daha sonraki bir efsane
Buda'y, Budizm'in eytan' olan Mara tarafndan batan karlmak
istenirken, ve Buda'y da bu dman yenerken betimler.
Derken bir frtna patlak verir, yedi gn srer. Buda, kendisine

Dinler Tarihi, F: 5 65
yedi kez dolanm bir ylan tarafndan korunduu halde, gnl
rahatln korur. Ylan ir delikanl kl&.na girince, Buda ona ilk
szlerini syler (bunlar Incil'in yazd "Obr dnyadaki Yedi Mut
luluk"a benzetebiliriz):
"Gerei bilen ve gren mutlu kimsenin yalnzl ne hotur:
tuttuu yoldan ayn/mayan, hibir varla ktlk yapmayan kimsenin
hali ne hotur, hibir tutku, hibir arzu duymayan kimsenin hali ne
hotur; ben'in inatln yenmek, gerekten, mutluluklarn en yce
sidir."
Buda kefettii gerei, ya da gerekleri yaymay dnmekte
dir. Bunlar ilkin eskiden yapm olduu dindarca abalarda kendi
sine arkadalk eden be keie aklamak ister. Gidip Benares'te
bunlar bulur. Perhizci keiler, Buda'y tasarlarndan vazgeip yine
lks dolu bir yaamn iine dt iin knarlar. Buda onlara unu
anlatr. "Her iki ar utan,yani iren ve bo olan bir zevk ve safa
yaamndan da, i karartc ve bo olan bir perhiz ve oru yaamn
dan da saknmak gerekir; bilgiye, gnl rahatlna, mutluluk dolu
bir hilie erimek iin ikisinin ortasndan geen yoldan gitmek
gerekir."
Bunun zerine Buda be keiin karsnda nl Benares Va
az'n verir ki bu, onun btn retilerini drt kutsal gerek'te zete
lemektedir. (Bu drt gerei daha ileride inceleyeceiz).
Be kei inanrlar; stad yceltirler; Budist Topluluk'un da
ilk be yesi olurlar.
Ondan sonra Buda'nn mr gerei yaymak, vaazetmek, ken
di dinine adam toplamakla geer. Kast ayrlklarna hi aldr et
meksizin, en sradan iilerden krallara dek herkesi kendi dinine
kabul eder. Hepsine de dinsel yaamn kaplarn aar: Bu, ok
derin bir ahlak devrimi olur.
Budizm yalnz alt dzeydeki insanlar deil, toplumun iine al
mad, dm insanlar da kalkndracaktr. Buda'nn en sadk
mezi olan kendi kuzeni Ananda, bir kuyunun banda gnahkar
bir kadnla karlar, kendisiyle ok yumuak bir eda ile konuup
onu- da Buda dinine geirir.
Buda yalannca gcnn, kuwetinin azaldn duyar. Seksen
yanda da Nirvana'ya girmeye karar verir.
Kusinara'da, bir ift ikiz aacn altndadr. Aalar, mucizeli
biimde ieklenivermitir. Buda muritlcrine veda eder. Kendi ya
knlarndan en sevdii olan Ananda'nn alamak iin saklandn
renir. Sevgi dolu bir sesle onu yanna arr, kendisine yle der:
"Ey Ananda, byle alayp szlama, umutsuzlua kaptrma

66
kendini. Sana daha nce de demedim mi:? nsann sevdii her
eyden, hayran olduu her eyden, bunlarn hepsinden ayrlmas,
yoksun kalmas, syrlmas gerekir. Doan, yaratlan, elle yaplan,
dolaysyla geici olan her eyin yokolmamas mmkn mdr, ey
Ananda? Olur ey deildir bu. Fakat sen, ey Ananda, sen uzun
zaman Mkemmel'e kar sevecenlikle, iyicillikle dolu bir sayg
gsterdin; bunu yapmaca sapmadan sevinle, snrsz biimde,
dncenle olduu kadar szlerin ve eylemlerinle de yaptn. Sen
iyilik yaptn, ey Ananda; tuttuun yolda direnirsen, ok gemeden
tm gnahlarndan arnacaksn.
Mritlerine son olarak: "Ydmadan savanz," dedikten sonra
da Buda lr.
Gne doarken kentin kaplarnda toplanan mritlerle Kusi
nara soylular, onun cesedini yakarlar.
*

Yukarda anlattklarmzn tarihsel bir deeri olduu kabul


edilebilir mi? Buda gerekten varolmu mudur? Bu soruya eitli
yantlar verilmitir:
Hollandal bilgin Kern, zellikle Kuzey (Nepal, Tibet, in) de
ki Budistler arasnda yaygn olan efsanevi bir zgemie, La/ita
Vstara'ya dayanarak, Buda'nn Krina kadar az tarihsel bir esatir
kiisi olduunu ileri srmektedir.
Bir Hint uzman olan Fransz Senart ise Buda'y bir gne ef
sanesinin kahraman yapmtr. Gne nasl karanlklardan km
sa, Buda da (Jayal, serap anlamna) Maya'dan kmtr; gne
doar domaz karanlklar nasl kaybolurlarsa, Buda'nn anas da
onun doumundan sonra lmtr. Buda eytan' altetmi, zafer
dolu bir yaam srm, gnein bulutlar yendikten sonra ykselip
ldayan yuvarlan gkyznde dndr gibi, o da "yasann
arkn dndrm"tr. Sonra, gnein ufka inii gibi, o da yere
inmitir. Varlnn sona erdii odun yninn alevleri, batan gnein
son klardr.
Bu ustalkla varsayma La/ita Vstara'nn okca kartrld
ileri srlmtr. Nitekim Sahte ncil denen bir kitap vardr ki bu,
sa'nn tarihselliini inkar eder. Bu Sahte ncil'e dayanarak sa'mn
tarihsel olmadm ileri srmek nasl yanlsa, Buda iin Lalita
Vistara'y ileri srmek de o denli yanltr. Nitekim S<!lomon Rei
nach biraz da alayl bir biimde, Napoleon'un da bir gne efsanesi
nin kahraman saylabileceini ileri srmtr: nk o da bir

67
adada doup bir adada lmtr, yln nasl on iki ay varsa onun da
on iki mareali vardr vb.
Senart, yaptnn ikinci basksnda, gelenee dayanan yklerde
"sahte saymak iin hibir kesin nedene sahip olmadmz belirli
sayda geler" bulunduunu; birok ayrntnn yknn geri kalan
blm zerinde belirgin .halde bulunan tarihsel bir renge, gereki
bir nitelie sahip bulunduklarnn kukusuz olduunu kabul etmi
tir.
Oldenmberg ise Budann tarihselliine inanmaktadr. Buda'nn
lm ile ilk ruhani meclisin toplants arasnda yalnz yz yllk bir
zaman gemitir: Bu meclis ise, toplantsndan ok nce Buda'nn
yaamna ve retisine dayanlarak yazlan metinleri benimsemitir.
te yandan Jainist metinlerde de Buda'nn ad gemektedir.
Bundan baka, Buda'nn doduu yerin neresi olduu da bura
ya M.. 111. yzylda byk budist kral Asoka tarafndan diktirilen
(ve 1896 da kefedilen) bir an ta sayesinde bulunmutur. stadn
getii ve tm mritlerinin, rnein budist in haclarnn da mola
verdikleri konaklarn hepsi saptanmtr. 1898'de yadigarlara zg
bir tepede bir de vazo bulunmutur ki, zerindeki yazya gre bunun
iinde Buda'nn klleri vard.
Sderblom bu olaylardan, "Budann tarihselliinden kuku du
yulamayaca sonucuna varmaktadr.
*

Buda lm deinde Ananda'ya yle demiti: "Ben lnce


rettiim ve vaazlarmda belirttiim retiler size hcalk edecek
tir."
Bu reti her eyden nce kiinin her konuyu zgrce incele
mesi, zgrce denemesi esasna dayanmaktadr; ve srf bu nokta
dandr ki, tm dier dinsel retilerden ayrlmaktadr. Buda yle
diyor: ,
"Bir eye srf kulaktan duydunuz diye. inanmaynz; birka ku
aktanberi deer veriliyorlar diye, geleneklerinde doru olduuna
inanmayn ... Srf hocalarnzn ya da rahiplerin otoritesine dayanyor
diye hibir eye inanmayn. Ancak kendi hissettiiniz, denediiniz ve
don olarak kabul ettiiniz, kendinizin ve bakalannu iyiliine olan
eylere inanm ve tutunwuzu onlara uydunm. "
Kiisel akla olan bu inan ylesine kesin olarak belirtilmitir ki
Budizm ilk azda bir din deil, bir felsefe sanlabilir. Bununla bir
likte o, yine de bir dindir. nk amac kesinlikle souk bir gerei

68
bulmak deil, fakat ruhlar kurtarmaktr. Buda diyor ki:
"nsan nasl ki engin denizi bir tek tatla tuzun lezzetiyle anlar
sa, bu reti ve bu kural da bir tek tatla, kurtuluun tadyla anlal
verir."
Durkheim Budizm'i gerek bir din olarak grmektedir. nk
bunda bir insan topluluu, kutsal olanla olmayan arasnda az ok
ayrlk bulunduunu kabul etmektedir. Benares Vaaz'nda anlatlan
drt gerek, kutsaldr.
Tm retiyi iinde zetleyen bu drt gerek nelerdir?
Bunlarn birincisi, ac hakkndaki gerek'tir: Yaam aclarla do
ludur.
"te, ey keiler, ac hakkndaki kutsal gerek. Doum acdr,
yallk acdr, hastalk acdr, lm acdr, sevilmeyenle birlemek
acdr, sevilenden ayrlmak acdr, arzunun gereklememesi acdr,
bizi kendilerine balayan tm nesneler acdr."
Budist ia's, "ortodoks" retiden ruhg dncesini alm
olup korumaktadr da. Buna gre, ac dolu bir halin gerisinde ve
ilerisinde sonsuz bir ac gemiiyle engin bir ac gelecei uzayp git
mektedir. Buda bu ktmser buluu anlatmak iin ok yce bir ifa
de tarz kullanmtr:
"Ne dersiniz ey mritlerim, drt byk okyanustaki su mu daha
oktur, yoksa dklen ve sizin de dktnz gzyalar m? O gz
yalarnz sizler rasgele, bo bo dolatnz o uzun yolculuu ya
parken dktnz: Nefret ettiiniz nesneden pay alp sevdiiniz nes
neden alamadnz diye alayp inlerken dktnz bu yalar ... Bir
anann lm, bir babann lm, bir kardele kzkardein lm,
bir oulun lm, bir kzn lm, hsmlarn lm, maln mlkn
yitirilmesi... Uzun alar boyunca tm bu aclara uradnz siz. Siz
alar boyunca bu snavlardan geerken drt byk okyanusta ol
duundan daha fazla gzya dkld."
Evrensel ac varlklarn, nesnelerin, duygularn devaml olma
yndan ileri gelmektedir. Her ey geer; insann balanabilecei
hibir ey yoktur. "Ey keiler, size acdan baka ey duymadm
sylyorsam bilin ki bu, tm nesnelerin srekli olmayndan ileri
gelmektedir."
Budizm'in Brahmanik retilerin oundan ve zellikle Upani
ad'lardaki Brahmanizm'den ayrld nokta ite budur: Ne madde
dnyasnda, ne de ruh dnyasnda srekli hibir ey yoktur. Evren
yoktur, z yoktur, z-ruh yoktur. Ancak hal'ler vardr -ki bunlarn
koullar kendilerinden ncekiler tarafndan meydana getirilir- bu
haller geici olarak biraraya gelip yalan ve bo bir evren, yalan ve

69
bo bir "ben" yaratrlar.
Oldenberg diyor ki: "Brahmanlarn kurgusu her oluda varl
kavrar; Budistlerinki ise her grnen varlkta oluyu kavrar." Neden
selliklerle sonular olu aleminde belirdiklerinden, Oldenberg unla
r ekliyor. "Birinci nedenselliksiz z, brnde zsz nedensellik
vardr."
Temel yasa, nedenselliksizleri sonulara izleten kannan'dr. Bu
simge kendi evresinde dnen bir arkla simgeletirilmitir, ki bu
olu ark'dr. Karman, yani kendi evresinde dnen tm, bu dtzel
alemi yaratan kumatr.
Bu gzlemler ise ikinci kutsal gerein, yani acnn kk ze
rindeki gerein anlalmasna yardm edecek niteliktedir:
"Ey keiler, ite acnn kk hakkndaki kutsal gerek: Hayata
susamlktr ki insan yeniden douun birinden tekine gtrr.
Bunun yam-sra da zevkle zevkini urada burada bulan ar tutku
vard: Zevke susamlk, yaamaya susamlk, srekli olmayana su
samlk gibi."
te burada, Budist retinin anlalmas en g dncel rin
den biriyle karlayoruz. (Nitekim daha nce incelediimiz Veda
retisinde kurbann tanrlar, eylemlerin ise varl yaratt dn
cesinin anlalmas da ylece gt.) Burada varl yaratan anudur.
Varolma arzumuz bizi varla balar; yaama olan susamlmz
bizi lmden sonra bile yaatr, bir baka bedene sokar ve yeniden
ac ekmemize yol aar.
Ya da -nk bu ifade tarz bir z-ruh bulunduunu sandra
cak biimdedir- arzu yznden, insann grnrdeki bireyselliini
oluhran birok haller birbirlerini kendi ilerine ekerler ve lm
den sonra bile birbirlerini ekmeyi srdrrler.
Buda'nn acy anlatmak iin ileri srd ve insanln kurtu
luu iin gerekli bulduu derin metafizik ite byledir. Ancak, rne
in dnyann zaman ve mekan iinde bitimsiz mi, bitimli mi olduu
nu bilmek trnden br metafizik sorunlara gelince, Buda bunlar
zmeye uramamakta ve hatta ortaya bile atmamaktadr. Tpk
sonradan sa'nn da yapt gibi o, kendini bir hekime benzetmekte
dir: Zehirli okla yaralanm insan iyiletirmeye balamadan nce,
oku atan kimsenin hangi kast'tan, hangi aileden olduunu, boyunun
bosunun nasl olduunu mu incelemek gerek? - "Ben bir eyi ak
lamamsam, onu aklanmam olarak brak; aklamsam da onu
aklanm olarak brak." - Oldenberg diyor ki: "Budjzm, kkn
ahlaksal bir yarardan almayan her trl metafizik yarara kar ya
banc durumdadr."

70
Kutsal gereklerden ikincisi, yani acnn yokedilmesi zerine
olan gerek, ncy hazrlamak amacnn gtmektedir. Bunun
ahlaksal sonular da nemli olacaktr:
"te ey keiler, acnn yokedilmesi zerine o!an gerek: Arzu
nun tmyle yokedilmesi (yaamaya olan) susamln sndrlme
si ancak bu arzuyu uzaklatrarak, bundan vazgeip syrlarak, buna
yer brakmayarak mmkn olur."
Bylece, insann ynelmesi gereken ama, arzunun yokolmas
dr; o arzu ki bizi d nesnelere balar ve benliimizi o an iin mey
dana getiren eitli releri birletirir. Yreklerimizden yaamaya
olan susaml yokederek, varolmaktan, dolaysyla acdan da kur
tulmu oluruz. Hibir kar gtmeyen insan kendini doum ve lm
dnyasndan da syrr; bencillii ile birlikte bireysellii de kaybolur:
Artk Nirvana'ya girmitir o.
Nirvana, "arzunun yokolmas, hncn yokolmas, doru yoldan ,

kn yokolmas"dr. Bu drt kutsal gerein cahili olmann artk


sona ermesidir; o cahillik ki, yaamaya olan balln kkn olu
turur:
"Drt kutsal gerei olduu gibi grmediimden, bir doum
dan brne giden uzun yolu atm. imdi onlar grdm artk: Va
rolmann seli durdu. Acnn kk kurudu. Bundan sonra yeniden
dou yok artk."
Buna gre Nirvana bireysel varln yokoluu ve bunun ayrl
maz paras olan acnn snmesidir. Fakat bireysel varln yokol
mas acaba tm varln yokolmas, salt yokluk mu demektir? Yok
sa, tersine olarak, bizim bireysel varlmzdan ok farkl olduu iin
kendisinden ancak olumsuz terimlerle szedebileceimiz bir varlk;
her bireyselliin snrlarnn Mutlak'n iinde silindikleri stn bir
varlk m demektir? Bu nemli soru eitli Budist okullar ve Bu
dizm'in eitli kuramclar tarafndan eitli tarzlarda zlmtr.
Nirvana'ya, bu lksel amaca varlklar ancak bir yaam boyun
ca ilerleyerek ularlar. Buna karn, byle bir ilerleyiin bir yaam
dan tekine geen ayn ruhun sreklilii anlamna gelecei ve by
lece de Brahman'larn z-ruhuna dnlm olaca gibi bir kar
k ileri srlebilir. Budist dnrleri buna da yle yant veriyor
lar. Yaamlar dizisinde nbetlee yer alan varlklar ne tpatp ayn,
ne de birbirlerinden tmyle baka varlklardr: Tpk gece boyu ya
nan bir alevin hibir zaman tmyle ayn, ya da tmyle baka ol
may gi9i! Herhalde urasn bilmekte ahlaksal yarar vardr: Ya-
. -amlar dizisinde kt eylemler "aklsz kimsenin ayana dolarlar",
/ ve
"iyilik yapan kimse bu dnyadan tekine getiinde yapt iyilik-

71
ler onu, tpk bir Y.Olcuyu dnnde karlayan hsmlar ve dostlar
gibi karlarlar." Oznenin ayn olmaynn byle bir inanc nledii
yolundaki metafizik kar k ise arzudan doan kt bir dnce
dir ,ki Buda bunu knamaktadr.
/-Buna gre, ahlaka gtren yol artk alm demektir. Bylece
, de kutsal gereklerin drdncsne ve sonuncusuna, acnn yokedi/
mesine gtren yolla ilgili geree ulalm olur:
"te, ey keiler, acnn yokedilmesine gtren yolla ilgili ger
ek. Bu, sekiz kola ayrlan bir yoldur ki adna katksz inan, katksz
irade, katksz sz, katksz eylem, katksz geim aralar, katksz
alma, katksz bellek, katksz dnce denir."
Bu skolastik blleri bir yana brakarak, Budist ahlakn kural
larni Buda'nn son dnyevi yaamndaki mkemmellie erimeden
nce srm olduu yzlerce yaamla ilgili daha birok metinler
den, drtlklerden, simgelerden, efsanelerden de karabiliriz.
Budizm'de neyi yapmamak gerektiini emreden olumsuz bir
ahlakla, neyi yapmak gerektiini emreden olumlu bir ahlak bulmak
mmkndr.
Olumsuz olan, doruluu emreden ahlaktr ki, be kural var-
dr:
1- ldrmemek; (Bir Budistin bir hayvan bile ldrmekten
kanmas gerekir. Budist keiler yanllkla bir bcek yutup bir
varl yoketmemek iin, iecekleri suyu bile szgeten geirirler.)
2- Bakasnn maln almamak;
3- Bakasnn karsn almamak;
4- Yalan sylememek;
5- Sarho edici iki imemek.
Budizmin olumlu ahlak ise bireysel acya boyun eerek kat
lanmay, yaayanlarn aclarn dnmeyi, zihnen de olsa onlarn
sevinleriyle kederlerine ortak olmaya abalamay, iyicil olmay,
merhametli olmay, hakaretleri balamay, bakas iin zveride
bulunmay emreder.
"Kalbin kurtuluu" olan iyicillik, herhangi bir dinsel eylemden
ok daha fazla deerlidir.
"Nasl ki, ey keiler, yldzlarn hepsinin ay nn on al
tda birine eit deilse ve ay yldzlarnkini yutarak yine parlda
yp nur sayorsa; ite tpk ylece, ey keiler, bu yaamda dinsel
bir sevap elde etmek iin kullanlan tm aralar da -kalbin kurtulu
u demek olan- iyicilliin on altda birine eit deildir."
Gerek iyicillik, herhangi maddi bir batan ok daha nemli
bir ruh halidir.

72
"Sabah, le ve akam kalbinde bir an iin iyicillie yer veren
kimse, ey keiler, sabah, le ve akam, her seferinde yz anak yi
yecek balayan kimseden ok daha fazla sevap kazanr."
yicillik bakasn balamak devi ile sonulanmaktadr ve
Buda bu devi ok heyecan verici bir formlle ifade etmitir. "Hnca
hnla yant verilirse, hncn sonu ne olacaktr?" Kunala efsanesi
gen bir prensin servenini anlatmaktadr: Bu prens, vey anasnn
gnahkar akn geri evirdii iin kadn da onun gzlerini kr ettir
mitir. Prens, mutsuz kadn balamas iin babasna yle yalva
rr: "Gzlerimi kr ettiren anama kar kalbimde ancak iyilik duygu
lar var..."
Yalnz bakalarna ac ektirmemek yetmez, onlara iyilik yap
mak, varn younu onlara vermek, kendini de onlara vermek gere
kir. Kk tavan simgesinde bu dnce ok gzel bir biimde ifa
de edilmitir. Buda, daha nceki yaamlarndan birinde kk bir
tavand. Sadaka olarak verecek hibir eyi olmadndan, kendini
bir dilenci-keie vermek iin kebap ettirmiti: "Soylu bir batr,
imdiyedek ei benzeri hi yaplmam bir batr bu, sana bugn
lk vermek istediim bundan ibaret. .."
nsan bakalarna yalnz varn younu deil, zamamn, cann,
benliini de vermelidir.
Byle davranan kimse, asl ne olursa olsun, gerek bir Brah
mandr:
"Yoksul olan, her eyden syrlm olan, korku nedir bilmeyen
kimseye Brahman derim ben ... Ne acizlere ne gllere kar zor
kullanmayan, adam ldrmeyen ve ldrtemeyen kimseye Brahman
derim ben. Hogr sahibi olmayanlara hogr gsteren, sertlere
yumuak davranan, tamahkarlar arasnda tamahsz davranan kimse
ye Brahman derim ben. Tpk bir inenin ucuna yerletirilen hardal
taneciklerinin silkelenip dkl gibi benliinden imrenmeyi, hn
c, gururu, ikiyzll silkeleyip atan kimseye Brahman derim ben.
Doru sz sertlie sapmadan dinleten, bakasn incitmeyen kim
seye Brahman derim ben."
Sosyal dzeyi ne olursa olsun, her insan kurtulua kavuabilir.
Bununla birlikte daha kanaatkar bir yaay yeleyen erkekler ke
i, kadnlar da rahibe olabilirler. Keiler bekar kalmak ve yoksul
olmak zorundadrlar ama, sevince erimek arzusundan vazgemi
olduklar iin, yine de sevin iinde yaarlar.
Budizm kast ve snf ayrlklarna olduu kadar, rk ve milliyet
ayrlklarna da aldrmamaktadr. Bu bakmdan evrenselci dir: O,
tm insanlar kendi sinesinde toplamak, evrensel bir din haline gel-

73
mek amacndadr...
Bir insan kar gtmedii iin yceletike, insanln eitli
aamalarnda da daha ok ykselir ve Buda'nn haline daha ok
yaklar. Yaamaya olan susaml iyice altettii zaman da kurtulu
a erer, Nirvana'ya ular.
Nitekim gnn birinde tm dnyalardaki tm varlklar ve en
ufack toz zerreleri bile Nirvana'ya ulaacaklardr.
*

Budist tanrtanmazl, "ortodoks" biimi altnda, anlara ta


pntan baka tapna sahip deildir.
Bir tanr olmayan ve Nirvana'ya girdiinden artk inanan iin
elinden hibir ey gelemeyecek olan Buda'ya dua etmek gerekli deil
dir.
Kimi trelerde, stad'n heykelinin nne iekler atlr. (Bu
dist dnce tarz Trkistan'da Yunan teknii ile karlaarak Gre
ko-Budist sanat ortaya kalberi, Buda'nn kimi heykelleri grkemli
yaptlar olmulardr. Bu sanat akmndan sonraki ilk heykellerinde
Buda, Apollon biiminde betimlenmitir.)
Budist tapnaklarnda retiyi yaymak iin ayda drt kez vaazlar
verilir.
Stlpa'larn, yani dinsel emanetleri, yadigarlar saklamaya on
dan sonraki ilk heykellerinde Buda, Apollon biiminde tasvirler ya
pld da olur.
*

stadn lmnden sonra Budizm, Hindistan' a yayld. M.. III.


yzyln ortasnda, dnyann o zamana dek tand en iyi hkmdar
olan Asoka tarafndan da desteklendi.
Budizmin etkisi yayldka savan, lm cezasnn, bask ve i
kencenin, lml byk av partilerinin kaybolduklar; insanlar, hay
vanlar iin bile hastanelerin yapld grld.
Fakat Brahman'lar kendi ayrcaklarn yokeden bu i'a ile zorlu
biimde savayorlard.
BudizmM.S. VII. yzyla doru kmeye balad. XII. yzylda da
Hindistan'dan kovuldu.
Fakat, Asya'nn daha nce yaylm olduu blgelerinde, yani
Seylan, Birmanya,Siyam, Kamboya, Trkistan,Tibet, in, Kore veJa
ponya'da bu din hala yaamaktadr.

74
Hristiyanln balang dnemine doru Budizm'de iki byk
eilim grlmektedir: Bunlardan biri Kk Araba (Hinayana), te
ki de Byk Araba (Malayana) eilimidir. reti, insan kurtulua
gtren bir araba saylmaktadr. Kk araba hafiftir ve bir tek in
san kurtulua eritirebilir; byk arabaysa daha genitir ve inanan
buna kendisiyle birlikte baka insanlar da bindirebilir.
lkel Budist kilisesinin tezlerini koruma savnda olan ve zel
likleSeylan'laBirmanya'damritleribulunanHinayana (KkAraba)
ya gre Nirvana, nesneyle znenin, ben'le evrenin yokolmas, yani ka
tksz yokluk demektir. Bu retiye "metafizik bir nihilizm" ad ve
rilmitir.
Bugn Budist dnyann en byk blmne yaylm olan Ma
layana (Byk Araba) ise insanln ortalamas iin daha memnun
luk verici ve daha az aykr yeni dnceler getirmitir ki bylelikle,
Buda dinine daha iyi uyabilmektedir.
Hinayana' dakiarlat lksne, yani olabildiince abuk Nirvana'
ya girip kendi kiisel kurtuluunu salayan azize karlk, Mahayana
Bodlisatva, yani gelecekteki Buda lksn ileri srmekteydi. Bu da,
teki insanlar kurtulua ulatrmak iin yeryznde kalmakta ve Nir
vana'ya giriini geri brakmaktadr.
Dini vicdanlarn eitliliine uydurmak iin, Mahayana Buda'
nn trl ynlerini, yani gemiteki, imdiki ve gelecekteki Buda'la
r, ortaya koymaktadr; rnein bunlardan Amitabha ya da Amida
(yani sonsuz Ik) bir gne tanrsn anmsatmaktadr; merhamet
dolu bir tanr olan Avalokitesvara, lanetlerin aclarn dindirmek iin
cehenneme -Budizmin kimi varlklar kstl bir zaman iin gnder
dii geici cehenneme- inmitir. Bu bakmdan Budizm oktanrcl
a yaklamakta, grnrde de ona benzemektedir.
Nirvana greceliin yokluu, yani mutlak bir gerek haline gel
mektedir. Halka verilen vaazlarda bu, altn gkl bir cennettir ki
iinde devimsi lots iekleri vardr; burada insan her trl acdan
syrlr, ho bir mzik kulaklar okar, tatl bir k iinde gzel
danszler olan Apsara'lar seyreden kimse, gzleriyle de zevk duyar.
nanan, bu cennete inayetle, Amida'nn inayetiyle gelir. u halde, ar
tk bu inayeti bahetmesi iin Amida'ya dua edilebilir.
MahayanaHinayana'ya gre daha az entelektalist, daha az nefse
kar koyan, daha az ktmserdir.
Budizmiin'deveJaponya'dayine bulacaz. (Bu iki lkenin din
leri bundan sonraki blmlerde incelenecektir.)
Fransz inhindi'nde son zamanlarda km bir din olan Ka
odaizn ya da yeniletirilni Budizm, teki byk dinlerin tmnn

75
kutsal varlklarna sayg gstermek iin bunlar Buda'nn evresinde
toplamaktadr.
Tibet'te bozulmu bir Budizm, garip bir takm Totemik ve
Animist anlaylarla karm bulunmaktad ve adna Lamaizm den
mektedir (Lama, stn anlamndadr.) Buda, bir eit papa olan
Dalai-Lama'nn kalbna girmi saylmaktadr ve kendisi ayn za
manda geri bir teokrasinin de nderidir.
Bu gibi kurald haller dnda Budizm ilerine yayld ka
vimlerin ahlaksal, toplumsal, estetik yaay zerinde
, en elverili
etkiyi yapmtr.
Budizmin ilkel Hristiyanlk zerinde de biraz etkisi olup olma
dn soranlar bulunmutur. Salomon Reinach'a gre "Kral Asoka
M.. 250 ylna doru komusu olan Yunan krallarna, Suriye'ye ve
Msr'a misyonerler gndermekle vnyordu: Esenyen'ler, hatta
skenderiye Hellenizmi zerinde Budizmin etki yapm olmas pek
de uzak bir olaslk deildir." Nitekim, ilkel Hristiyanlk de Essen
yen'lerin etkisi altnda kalmtr.
u da var ki, bir takm Avrupallar da bireysel olarak Budizmin
sevimlilii karsnda duygusuz kalmamlardr.
Yunan-rlanda aslndan olup ngiliz diliyle yazan ve Japon
yurttalna gemi olan Lafcadio Hearn (1850-1904) Budizmin
modern bilim ve felsefenin kavraylarna en uygun din olduu d
ncesini ileri srmtr. Evrende birbirine bal ve deiken bir
olaylar topluluu, ben'de birok geici haller katm gren Bu
dizm, bu grnde hakldr. Budizm'deki daha nce varolma ise
modern soyaekim'den baka bir ey deildir.
*

Bu sonuncu savlar zerinde ne dnlrse dnlsn, kesin


olan udur ki Hindistan, evrensel din yaamnn doruklarndan biri
olarak karmza kmaktadr.
Hinduizm'in gariplikleri, Hindu dininin ya da dinlerinin ana d
ncesini unutturmamaldr ve bu tm tanrlarn, tm insanlarn, tm
varlklarn, tm gereklerin hsml, derin zdeliidir.
Brahmanlarn ''Sen busun " ilkesi, bu hsmln en artc
aklan, kardelik duygusuna yaplm en heyecan verici ardr;
o kardelik ki insan bunu tm teki insanlar, tm teki varlklar ve
gerein tm ynleri iin duymak zorundadr.
Budist metafiziin incelikleri arasndan derin bir psikolojik ve
ahlaksal gerei grmek mmkndr: Bu da insanda acnn, yaama

76
olan ballndan, bencilliinden ileri geldiidir.
Ve dnyada hibir reti her canlya saygy, tatl davranmay,
acmay, hakaretlerin balanmasn ve zveriyi Budizm kadar do
kunakl szlerle tlemi deildir.

77
v

N'DEK DNLER

Kinizm - Konfuyanizm - Taoizm - in Budizmi

in' deki dinsel yaamn balang noktasna ilkel bir dini koy
makgerekir; bu dinAnimizm'in teki biimlerine yakn olmakla birlik
te inlilere zgdr ve bu nedenle Kinizm diye adlandrlmas ileri
srlmtr.
Konfys'n dini olan Konfiiyanizm, Kinizmin yava yava
dzene sokulup artlmas olarak ortaya kmaktadr.
Lao-Tseu'nundiniolan Taoizm asl biiminde Kinizm ile Konf
yanizmin kimi eilimleriyle eliki halindedir.
*

Kinizm'i tanma olanan veren metinler zellikle, adna King


!er denen be dinsel kitaptr ve bunlarn en eski blmleri Konfys'
ten ok nce, buna gre de M.. VI. yzyldan kalmadr, fakat bunlar
Konfys ve onun haleflerince elden geirilmitir.
inlilerin ilkel Animizmi, insanlarn yaaylarna karan ok
sayda bir takm ruhlarn varln kabul etmektedir. En nde de ata
larn ruhlar bulunmaktadr. Atalara tapn inlilerin en eski dinio
- - ---

lir.
Uzun sre, kendilerine byle sayg gsterilen ilk a.alarn, baba
tarafnn atalar olduklar sanlmt. Fakat bugn, M.O. bin yldan
daha nceki eski in toplumunda ilk tapnn, ana tarafnn "ata"la
rna yapld bilinmektedir. Bez dokuyan kadnlarn o zamanlarda b
yk bir toplumsal nemleri vard. Ev, kadnn malyd; koca, her ey
den nce, bir damatt. Yalnz ana tarafnn "ata" Iarna ait ruhlarn

baka kalplara getiklerine inanlrd.


Sonralar, demircilikyapan erkekler dokumaclk yapan kadnla
ra baskn knca ve genel olarak da erkekler kadnlardan stn olun-

78
ca, temel tapn, baba tarafmn atalanna yaplan tapn haline
geldi. Atalar Milrab nn zerine yerletirilen tabletlerde onlarn
'

anlar anlmaktayd. Btn g koullarda onlara bavuruluyor, on


lardan yardm isteniyordu; tm neeli toplantlarda da yine onlar an
lyordu. Ailenin en yal yesi onlara armaanlar sunuyordu: Bu eski
dinde ne rahipler, ne de aile dnda yaplan trenler vardr. Hayat
takilerin tm yaamn yneten, etmesi gerekenler, atalardr. Bir in
san baarl bir i yapt m, torunlarna deil de, atalarna soyluluk
verilir.
Kinizm topran, sularn, dalarn, ormanlarn ruhlar bulundu
unu da kabul etmektedir.
Kadnlarn stnlkte olduklar eski alarda, kadn tarafnn
"ata"larna tapnn yanbanda !_opr_ali:Ana da takdis edilirdi. Ka
dnn mal olan evin iinde, erkekle birleme yerde, ya da yerle temas
halinde olan bir hasr zerinde olup bitiyordu; Toprak-Ana dlleyici
eylemini yapyor, bunun zerine de ana tarafnn "ata" lan baka bir
bedene giriyorlard.
Kinizm'in kutsal yerleri vard ki, evlilie hazrlanan genler
buralarda enlikler dzenliyorlard. lkbaharda, k almalar so
na erince gen kzlar erkeklere kar bir eilim duyuyorlard. Nian
lanmalarn zaman gelmiti artk. Gzn, yaz almalarndan sonra da
delikanllar gen kzlara kar bir eilim duyuyorlard: Bunun zeri-
ne de ift, evleniyordu.

Gk'e tapnma gelimeye balaynca topran nemi azalmaya


balad. Toprak kadnd, Gk ise erkekti. Hkmdar bir takm
dinsel yntemleri Gk Tapm a nda yerine getirir, kendine Gk'n
'

olu adn verir, bylelikle emir vermeye, buyurmaya olan yetkisini


hakl gstermi olur. "Evrensel Dzenleyici" olmakla da ayrca v-
nr.
Kimi metinlerde bir Gk Hakimi'nden, Yukansmn Hiikiinda
n'ndan (ang-Ti) szedilmektedir. Kimileri bunda kiisel bir tanr
grmlerdir. Granet bunun yerinde olmadn kantlamaktadr. Bu
yazarn "in Dncesi" adl yaptnda da belirttii gibi, "politik
mitologyann ustalkl bir buluu olan Ykans111111 Hiikndan, ancak
edebi bir varla sahiptir." Ayn yazara gre zaten tanr dncesinin
yokluu, in trelerinin en belirli niteliklerinden biridir.
Kiisel bir tanrnn araya girmesi olmakszn da ruhlarn ve
gk'n alkanl, iyilii dllendirmek ve ktl ezalandrmak
bakmndan anlama halindedir; bu da zellikle elverili ya da elve
risiz olan, doa olaylar yoluyla olup biter. Doal i)rnlcrin bollu
u, hkmdarn dinsel yntemleri hakkyla yerine getirdiini gste
rir; ozanlar hakl olarak kendisini verler. Tersine olarak, doann
79
dzeninin bozulmas demek, Devletin dzeninin de bozulmu olma
s demektir. Bylece doal yasalar ahlaksal ve toplumsal yasalarla
iiedir. Yine Granet'nin dedii gibi bir, "ritalist ve lirik bir insani
incilik (anthropocentrisme)"dir.
Demek oluyor kievrende birdzen ilkesivardrkibunun adnaTao
denir. Granet'ye gre: "Tao'nun tm grlerinin temelinde Dzen,
Topyeknlk, Sorumluluk, Etkinlik kavramlarna raslanr. Tao, ger
eklemelerin tm demek olan Topyekn Dzen'in ifadesidir."
Granethaklolarak,TaodncesiyleManadncesinibirbirine
yakn grmektedir.
Evrende, insanlar da dahil tm varlklar birbirlerine sk s
kya yaklatran temel birlie karn, in dnce biimi iki ilke
arasnda, yang ileyin arasnda derin bir ayrlk gzetmektedir. Yang
"eril" ilke, yin "diil" ilkedir. Bu ayrlk toplumsal dzende aka
ortaya kmaktadr. nk ayrln temeli cinslerin kartl ve
birlemesidir: "Yang ile yin ikilerini kartrdlar m on bin vrlk
ortaya k:verir,:::Kimi formller de ilkel enliklerin formllerini
canlandrmaktadr. "Yang ard m yin yant verir."
Bu ayrlk yalnz insanlarn ya da canllarn dnyasnda uygu
lanmaz; tm doay da kapsar. Yang darsdr, scaklktr, gne
tir, gneli bir yamatr, yazdr. Yin iersidir, soukluktur, nemli
liktir, glgelik bir yamatr, ktr.
Evrensel dzen, eril ilke ile diil ilkenin birlemesi sayesinde
salanr: "Bir kez yin, bir kez yang, Tao ite budur."
Kinizmle kefedilen en derin felsefi kavray bundan ibarettir.
*

Kinizm'in geleneklerinin bir blmne, kurallam ve artlm


olarak, Konfyanizm'de de raslanrve bu, Konfys'n da felsefesi
dir.
Konfys(yaniKongFuTseuyadaKongTseu)M..VI.yzyln
sonunda antung eyaletinde yaad. Kk yata ksz kald ve srasy
la valilik, mhendislik, bakanlk ve prens Lu'nun danmanln yap
t. Fakat o asl, eski geleneklerden karlma ahlak dncelerini
yayma amacn gden bir takm kitaplar yazd. Bir de okul kurdu ki, bu
nun yeleri kendisine ok balydlar.
Konfys daha nceki kutsal kitaplardan kimilerini de yaynla
d. Kendi balca yapt, yurdu hakknda yazm olduu bir "vekayina
me"dir. Ayrca lkbalarla Gz, adl bir yapt da vardr.
,Konfys'n tarihselliine ar kan olmamtr.

80
*

Konfys'n retisi insandaki akla hitabeder. Bu retide


hibir gizemcilik, doast kudretlere hibir ar yoktur. lmnden
, az nce mritlerinden birisi dua etme nerisinde bulunur. stad, u
\ yant verir: "Benim d_uan,_yaammd
KonfyanizmherTiirlumefafiZiekar! kar. Konfys mant
nn byk ilkesi ucfr: "nsan- Dildii-eyi bildiini bilmeli; bil
edi@._ Jilme_diini de bilmeliii;- gerek bilgLite budur." in
san, br dnya zerinde hibir ey bilmediini bilmektedir: "Sen za
ten yaam hakknda hibir eybilmiyorsun; 2!!i"-1 akk11da ne bilebilir
_i_!l,ki?."Sonra,llerin gerektenyaamaysrdr psrdrmeyecekle
rigibisorunlarzmemekdahaiyidir. llerinbrdnyadayaama
dklar kesin olarak bilinirse, kimi nankr evlatlar onlara sayg gs
termezler. llerin br dnyada yaadklar kesinse, bu kez de sev
giyle dolu evlatlar onlara kavumak iin canlarna kynaya kalkarlar. ,
En iyisi, ge_ktn hibir_ey bilmememektir_Konfyanizm, bir olgu
CUIUk
- (ozitivizm)frir:-- --
--- -- -- -

-KonfYs-saece insanla ve insani nesnelerle uramtr. Ken


disine hakl olarak "in Sokrates'i" denmitir. Konfys her trl
gizemciliin dnda olarak-:-insaml}ri inuhakeme etmeye ve meramn
iyi ifade etmeye ynelten bir mantk, iyi yaamaya ynelten bir ahlak
kurma amacn gtmtr. Konumann, rf ve adetlerin bir disiplinini
kurmak istemektedir.
Onun fikrince iyi bir dzen, dzgn bir konuma tarzna bal
dr. Onun iin tanmlamalar doru dzgn hale sokmak gerekir.
"Nankr evlft, gerek evliit deildir; sadakatsiz evli kadn, gerek e
deildir. Bunlar tanmlamalar zerinde aldanmlardr. "Babaysan
baba ol! Evliitsan evliit ol! Prenssen prens ol!"
Konfys'n tmyle insani olan ahliik, eski geleneklerin iin
den herkes iin kabule deer olan canl geleri de bulup karmakta
dr. Granet'nin dedii gibi bu ahliik "disiplinli insanlar arasndaki
dostatemaslardandoanbiryaamasanatdr."BuradadaSokrates'le
bir karlatrmayapmak gerekiyor. Konfys kendini ts ve ya
ymcs sayd antik anlamdaki bilgelie, kendi dehasna gre biim
vermitir.
yicil insan bir bilgedir, okuyup renerek yetiir. Konfys'e
gre, "isanlar arasndaki ayrmlar bunlarn doal bnye ve mizala
rndan ok, edindikleri kltrden ileri gelir. Tek deimeyenler, bi
rinci snf bilgelerle en aptal kimselerdir." Kiinin gelimesinin
zel bir nemi vardr. nsan her trl bo eylerle uramaktan, maddi

Dinler Tarihi, F:6 81


karlar peinde miskince komaktan uzak durmaldr. Namuslu
insan ancak kendi kendini gemeye urar. Kt giyinmi, karnn
iyice doyuramam olmaktan utanmaz. Yaamak iin para kazanmak
gerekir ama, para kazanmak iin yaamamak gerekir.
Ahlakn birinci kural atalara sayg gstermektir, insan onlarn
minnet dolu ansn korumal, ve onlara, geleneklere uygun biimde
sayg gstermelidir. Atalarn temsilcileri olan ana-baba, yaadkla
r srece, ocuklarndan ve torunlarndan tam bir itaat, snrsz bir
sevgi grmelidirler. ocuklar da ana-babalarnn kendilerine gster
mi olduklar sevecenliin niteliini iyice bilmelidirler. Konfys
diyor ki: "ocuklarnn hastalklarndan gerek znt duyanlar, yal
nz analarla babalardr."
En byk dev, evladn ana-babasna kar gsterecei sevgi
dir. Konfys okulunun gklere kard kimi ana-baba sevgisi
rnekleri vardr: rnein, teni ok duyarl olan bir delikanl, ana-
babas rahat uyusun diye cibinliksiz yatar ve bylece evdeki tm
sivrisineklerin kendisi zerine melerini salar; yal bir adam
vardr, anasyla babas sa ve yz yandadrlar, bylesine yal
olduklar iin zlp dururlar, bunun zerine yal kii, ocuk urba
lar giyer ve bu denli kk ocuklar olduuna gre sandklar
kadar yal olmadklar gibi bir dnceyi onlara kantlamak ister;
bir Mandarinin ok gzel bir kz vardr, babasna hkmdar iin
ok mkemmel bir an dktrmesi emredilmitir: Mandarin an
iki kez dktrr ama, bunlar mkemmel deildir, bunun zerine
hkmdar Mandarine: "nc an mkemmel olmazsa seni ldr
trm," diye haber yollar; o srada gzel kz, erime halindeki made
ne insan eti kartrmak gerektiini bir falcdan renir ve kaldrd
gibi kendini kzgn ate halindeki erimi madenin iine atar.
Kn byne, karnn kocasna, uyruun hkmdarna
kar olan devi gibi tm teki devler de evladn ana-babaya kar
beslemesi gereken sevgiye gre yerine getirilir.
Uyruk bir evlat gibi davranyorsa, hkmdar da baba gibi davran
mak zorundadr. Ulusuna huzur, rahatlk, bilgi salamas gerekir.
Konfys'n ahlak kesin olarak bardr.
Sadk bir dost olmak gerekir: Evladn ana-babaya besledii sev
giden farkl olarak dostluk, bir eitlik ilikisidir. Dostlarn se
ilmesi kadar nemli hibir ey yoktur.
Son olarak tm insanlarn birbirleri arasnda iyi geinmelerinin
salanmas gerekir. Bu, ilkin adaletle salanr. "iyilie iyilikle,
adaletsizlie adaletle karlk vermek gerekir." Size yaplmasn is
temediiniz bir eyi bakalarna kesinlikle yapmamanz gerekir. "Ken-

82
dinizden yksek olanlarda ho grmediiniz eyi, kendinizden aa
olanlarayapmaynz;kendinizdenaaolanlardahogrmediini?'.e

yi de kendinizden yksek olanlara yapmaynz," vb.
Sonra namuslu bir insann soydalarn sevmesi gerekir. Byle
bir insan, "herkese kar eit bir iyicillik," evrensel bir iyicillik
duygusu beslemelidir. Bu duyguyu da nezaket dolu bir terbiye ile aa
vurmaldr.
te Konfys'n tledii -aslnda kolay ve bir bakma da
doal olan- erdem budur. Bu retiye en uygun gelecek olan Jii
manizm'dir.
Pekin'deki grkemli ve ciddi yzl bir Konfys tapna, "on
bin kuan stad ve rnei" olan bu byk insann ansn sonsuzla
trm bulunmaktadr.
*

M.. iV. yzyln sonu ile III. yzyln banda Konfys'n en


nl mritlerinden biri, Menyus (Men Tseu) olmutur.
Ona gre, hkmeti ynetmenin ilkesi, iyicillik olmaldr. Halk
tabakasndan kimselere gvenilir geim aralar salayarak, onlarn
"yreklerini soylu klmak" gerekir.
Menyus Devletin bireysel mlkiyetle vergiyi kaldrmasn, za
manzamantopra herkes arasnda payetmesini, uyruklardan ancakbir
ondalk ya da angaryalar istemesini ileri srmektedir.
Menyus en ok hkmdarn bar korumak bakmndan olan
devi zerinde srarla durmaktadr. Kraln olu 'Menyus'a sorar:
"mparatorluu salamlatrmak iin ne yapmal?" Menyus u kar
l verir:
, "mparatorlua birlik sayesinde istikrar verilir ... nsanlar l-
drmekten zevk duymayan kimse, imparatorlua bu birlii verebi
lir ... imdiyse tm bu byk mparatorlukta kendilerini insanlann
oban/an ilan edenler arasndaki bir teki yoktur ki adam ldrt
mekten holanmasn. Bunlar arasnda adam lrlrtmekten holan
mayan bir tek tanesi bulunsayd, o zaman imparatorluun btn
halk kollarn ona doru uzatacak ve umutlarn ancak onda bula
cakt."
*

Geleneki Kinizm'le bunun sistemlemi ve artlm bir bi mi


olan Konfyanizmin karsnda Taoizn vardr.

8 .1
Nkteden holanan ada bir inlinin, Lin-Yu-Tang'n yazd
na gre Konfys'n disiplini salar dank olarak gezmekten
holanan bireysellikilerin houna gitmemitir. Nasl ki Upaniadlar
Veda'nn, Rousseau Voltaire'in, romantikler klasiklerin kartlary
sa, Taoizm de Konfyanizmin kartdr.
SylentiyegreTaoizm,M..VI.yzyldayaamolanbykbir
dnrn, Lao-Treu (Bilge Yal) nn felsefesidir. Anlatldna g
re kendisi, Konfys'ten biraz nce domutur, efsaneye gre onunla
iliki kurmu ve Batya gitmek zere in'den ayrlmtr. Lao Tseu
hakknda tarihsel bakmdan kesin olarak hibir ey bilinmemektedir.
Ondan sonra da retinin byk temsilcisinin, M.. IV. yzyla
doru, ung Tseu olduu sylenmektedir.
Kesin olan udur ki, Taoizmin balca metni uang Tseu adyla
gsterilen yapttr.
Taoizm zerinde pek az bilgi vardr. Bununla birlikte Taoizmin
halk arasnda yaygn bir din haline gelmeden nce derin bir metafizik
olduu yadsnmaz bir olay gibi grnmektedir. .
Tao, dnyann dzen i dir, tm olaylarn kendisinden kt son
'

suz zdr. (Ayrca Tao,yol, iz, mevsim de demektir). Birlik, oklua


stndr. Dnya varolanla yani yang'la varolmayann yani yin'in bi
lemesinden olumutur. Olaylar sadece d grnlerden ibarettir.
Ve her eygrecelidir. uangTseu birhlebekolduunu dler; acaba
o, uang Tseu olduunu dleyen bir kelebek deil midir?
uang Tseu suda oynaan balklar grnce: "te balklarn e
lencesi!" der. Karsndaki ise buna yle kar gelir: "Sen balk de
ilsin ki baln neyle elendiini bilesin!" uang Tseu da yle der:
"Sen de ben deilsin, benim balklarn neyle elendiklerini bilmedi
imi nerden biliyorsun?" Eskiden Varolu'un birlii iinde baka var
lklarla kaynam olduumuza gre, bu varlklar da anlayabiliriz
belki.
Bu birlii yine bulmak iin okumaktan, ortak yaaytan vaz
gemek, "zekay kusmak", sezi'yle hareket etmek, dalnacak yerde
toplanmak, yalnlamak gereklidir. Hibir eye aldrmamak gerekli
dir. Granet'nin yazd gibi: "Srf yaamak iin yaamak gibi yaln ve
neeli bir sanat ocuklardan, hayvanlardan, bitkilerden renmek
gerekir." nsan her eye glmseyen, amasz olarak gidip gelen bir
bebek gibi olmaldr; yeni domu bir buzaya, hatta daha iyisi suya
benzemeye almaldr. nk su her biime girer, he'r eye kuca
n aar, her eyi yanstr.
Dans ve sarholukla insan, vecde eriebilir.
Balca erdem unlardr: Tutumlu olmak, yaln bir yaam sr-

84
mek; sonra alak gnll, gsterisiz olmak: Kendinden iz brakan hi
kimse, gerekten byk deildir ve merhametli olmak: nsan kendisine
ktlk edenlere bile iyilik yapmaldr.
Politika insanlara Tao'yu aratrmalarna olanak veren, sakin bir
yaam salamaldr. Konfyanizm'den bylesine baka olan Taoizm
sava mahkum etmek bakmndan onunla birlemekt dir.
Taoizm'de belki de, Tao'ya erien bilge insann sonsuzlua ka
vutuu, dolaysyla lmden bak kald gibi bir dncede var
dr.
Kesin olan u ki "Taoist doaclk" yiyecee, beslenmeye, soluk
almaya ve cinsel ilere ilikin belirli sayda bir takm usulleri iine
alan sal koruma yntemleriyle lm geciktirme amacn gt
mekteydi. Bunlar, kimi zaman oru tutmak, kimi zaman da bol bol
yiyip imek, tm bedeniyle soluk almak, kzolankzlar arasnda ya
da bunlardan birinin zerinde "rengi deimeksizin" yatmak vb. gibi
eylerdi.
*

Bu sonuncu dnceler yksek bir felsefeden halkn tuttuu


bir dine geiin nasl olduunu anlamaya olanak vermektedirler. Bu
din, her eyden nce, lm geciktirmek amacn gtmektedir. Eski
a statlarnn metafizik kurgularnn yerini bir uzun yaama iksiri
aratrmak, kahinlik, byclk, geomancie (yani yere bir avu top
rak atarak ona bakp evler ve zellikle atalarn mezarlar iin en uy
gun yeri semek zere yaplan falclk) gibi eyler almtr.
Taoist mezhep, birka yzyl sonra, Budizm'in kendisine verdi
i rnee uyarak, Kilise halinde rgtlenmitir:
*

Hristiyanlk af,rnn balangcnda Mahiiyana Budizmi deniz ya


da Orta Asya'nn kervan yollaryla in'e girdi.
Gerekte haclar ve Hindu terimlerini ince anlatmak bak
mndan ok glk eken eviriler yznden Mahiiyana Budizmi bi
im deitirdi. Bunlar yani evirmenler Taoist sz daarcndan
yararlandlar. Bazen karnm dncesini atalara tapna uygulad
lar, nk iki reti de insan gemie doru yneltmekteydi.
Budizmin kimi in evrelerine yeni bir acma zihniyetini sok
mak gibi bir deeri vardr. Halkn en ok tuttuu Bodhisatva (gele
cein Buda's) !ardan birisi de Avalokitesvara'dr ki bu, prenses Ku-

85
anin klna sokularak kadnlatrlmtr. ok gzel ve ok iyi y
rekli olan bu prenses geici Budist cehennemlerinde ac ekmekte
olan cehennemliklere zellikle acmaktayd: Gnn birinde de ce
henneme inmeyi baard. Fakat o yle gzel, yle iyi yrekliydi ki,
bir ikence yeri olan Cehennem, bir zevk ve elence yeri haline gel
di. Cehennemin asl grevini deitirmemesi iin de gzel ve iyi y
rekli prensesi oradan kovmak gerekti.
inliler ok dindar bir ulus deillerdir. Bunlardan biraz da a
kac olan birisi, Lin Yu Tang son zamanlarda unlar yazmaktayd:
." "Bizill! dnyada, ciddiye alacamz bir ey varsa o da din ya da bil
(_ gi deil, iyi yiyip imektir."
Bu gibi sorunlar derin bir ilgi duymadklarndan, inliler pejc
hogrr_insanlardr'._Ilerinden ou, daha nce incelemi olduu
muz retiyi birbirine kartran bir dine baldr. Bunlar Kon
fys ahlakna bal kalmakla birlikte, Taoist rahiplerinden by
bozma ilemleri, Budist keilerden de ller iin ayinler yapmalar
n isteyebilirler.
in Sitesi'ne biim veren bu yksek uygarln iine kendi ru
huyla ileyen, zellikle Konfyanizm olmutur. Geleneki in top
lumunda okumu insanlar hep en byk rol oynamlardr; ana ta
pn ise hep atalara tapn olagelmitir.
*

Bu tapn XX. yzyla dein in'in hareketsiz kalmasna, gz


lerini zellikle gemie doru evirmesine neden olmutur.
Zekann o denli yaygn olmasna ve bir takm bireysel bululara
karn bilimin in'de yaylamamasnn nedeni, atalarn bilmedikleri
bululara hibir nem verilmeyiindendi.
Bununla birlikte atalara tapnta doru ve derin bir dnce
vard ki uydu: Biz neysek ve nemiz varsa bunlarn hemen hemen

hepsini llere borlu bulunmaktayz.


Minnet dolu bir bilgelik ve nazik bir alakgnlllk douran
bu dnce, in'in evrensel uygarla verdii balca armaan ol
mutur.

86
iV

JAPONYA'DAK DNLER

intoizm - Japon Konfyanizm'i - Japon Budizm 'i

Japonya'nn yerli dini olan intoizm de tpk Kinizmin in'de


olduu gibi, aslnda Animizmin bir biimiydi. Kimi evrelerde eski
den kalma bir Totemizmin izlerine de raslanr. intoizme in'den ve
Kore'den gelen iki din, Konfyanizmle Budizm de katlmtr.
*

Totemik kalntlara zellikle lkenin ilk halklar olan Aino'lar


da raslanr ki imdi bunlar Kuzey'deki Hokkaido (ya da Yezo) ada
sna srlm durumdadrlar. Aino'larn totemi aydr: Dnyann en
gr sakall ve kll insanlarndan oluan bu kavim, bir efsaneye gre,
bir kadnla bir aynn birlemesinden olumutur. Balca bayram
da ay bayramdr: Bayram dolaysyla grkemli bir tren yaplarak
bir ay yavrusu kurban edilir. Bu yavru kk yata anasnn kuca
ndan alnp bir Aino kadnnca emzirilir, sonra dinsel ynteme uy
gun olarak, kadnlarn kar klar arasnda bir erkek tarafndan
boulur, paralanp yenir.
Kimi Japon halk evrelerinde tilkiyle ilgili bir takm acayip bo
inanlara raslanr: Tilki de herhalde eskiden kutsal bir hayvand. Bu
hayvan pirin tanrs nari ile e tutulur, Tanrya zg tm tapnak
larda tilkinin tasviri bulunur. Kendine telkin yznden oluan ve
halk kadnlarnn kimi zaman tutulduklar acayip bir akl hastal
vardrki buna tilki basm da denir. Sanldna gre hayvan insann
iine gsnden ya da etle trnak arasndaki boluktan girer ve bu
kimsenin iinde, kendisininkinden bamsz bir yaam srer.

7
Japonya'da byk din, intoizm'dir. Bu yerli dinin uzun zaman
bir ad olmamtr. M.S. VI. yzylda Buda'nn Yolu anlamna gelen
Butsudo terimine karlk olarak, Tannlar Yolu, Tannsa! Yol anlam
na gelen into sz icat edilmitir.
Japonlar yaz yazmay bilmediklerinden ve yaz da onlara an
cak M.S. V. yzylda inlilerden gelmi olduundan, dinle ilgili ge
lenekleri saptamak yzyllar boyu mmkn olamamtr. Balca
kutsal metin Kociki (Eski Nesneler Kitab )dir, VIII. yzylda yazlm
olmakla birlikte ok daha eski grleri aklamaktadr. Ayn sra
larda, baka bir kutsal kitap olan Nilongi, ince olarak yazlmtr.
intoizm zellikle Kami'lere, yani llerin ruhlarna tapmtr.
Japoncada Karni sz genel olarak konuann zerinde olan her ey
anlamna gelir.
llerin ruhlar tanrlaarak yaayanlar arasnda dolamay
srdrrler, mezarlarnda kalrlar, eski evlerde, kendilerinden son
raki ocuklarnn konutlarnda kalrlar. ocuklar ile torunlarnn
sevinlerine kederlerine ortak, onlarn hal ve gidilerine gz-kulak
olurlar. lerek doast bir takm glere sahip olmulardr.
XIII-XIX. yzyllarda intoizmin bir yorumcusu olan Hirata'nn da
yazd gibi, "tm ller tanr haline gelirler." Doa olaylarn yne
ten onlardr: Dnyay nfuslandrrlar, tarlalar bereketlendirirler,
mevsimlerin geri gelmelerini salarlar, ayrca afetlerle ktlklara da
neden olurlar. yilikte olduu kadar ktlkte de gl olduklarn
dan, yaayanlar onlarn anlarn koruyup armaanlar sunarlarsa iyi
cil, onlar unutup ihmal ederlerse ktcl davranrlar. dl verdik-
leri gibi, ceza da verirler. ..
Bylece, llerle diriler arasnda karlkl bir ba oluur. Ol
lerin yaayanlara gereksinimleri vardr. lkel inanca gre llerin
rahatl, dirilerin onlara kar gsterdikleri iyi bakma, mezarlarnn
zerine koyduklar yiyeceklere, ikilere, eyaya baldr: Buna gre
bir savaya kl, bir kadna da ayna vermek gerekir. Sonradan bu
dnce tinselleir: ller saygya, minnete muhtatrlar. Yaayan
lar llerin egemenlii altndadr: llerin korunmas ya da dman
olmas yznden, yaayanlar da mutlu ya da mutsuz olurlar.
Birok Karni eitleri bu arada ailenin Kami'leri, kyn Karni'
!eri, klann Kami'leri; sonra ulusun Kami'lcri, yani zellikle mpara
torun atalarnn ruhlar vardr; son olarak da kimi Kami'lcr doaya,
gke, aalara, talara, hatta aletlere ve mutfak kap-kacana kadar
her eye can verirler. Japon hayal gc dnyay iyi ya da kt ruh
larla doldurmutur. Grnenle grnmeyen, gizemli ilikilerle bir
lemi haldedirler.

88
Kimi metinlere gre, "sekiz milyon Karni" vardr.
Daha gl olan kimi ruhlar gerek tanrlar halipe gelmilerdir
ve bunlarla ilgili ok eski efsanelere raslanr.
Birbirleriyle karde, ayn zamanda sevenle sevilen olan iki tanr
vardr, birinin ad dzanagi (davetkar erkek), tekinin ad da dzana
mi (davetkar dii) <lir. teki tanrlar bu ikisine dnyay yaratma iini
vermilerdir. Kadn "ilk kez konutuundan", ilk zamanlarda ocuk
lar eksik, dk doar. rnein bir seferinde de slk biiminde
bir ocuklar olur ki bunu (tpk Hz. Musa gibi) kamtan yaplma
kk bir kaya koyup suya salverirler. Sonra, -erkek, gerektii
zere, ilkin konutuundan- bunlarn kardee ve tanrsal sevime
lerinden Japon adalar, son olarak da doa tanrlar doar.
dzanami son ocuu olan ate tanrsn doururken lr. d
zanagi (Orpheus gibi) sevgilisini ve kardeini bulmak iin cehenne
me iner. Yeralt tanrlarna verdii sze karn dzanami'yi grmek
arzusuna dayanamadndan, cehennemden kovulur. Gidip bir ne
hirde arnr. Burnundan akan sudan Susanoo (anl ve sert erkek)
doar, ki bu, Okyanus zerinde hkm sren frtna tanrsdr. dza
nagi'nin sa gznden den bir damladan, ay tanrs olan Tsu
ki-no-kami doar. Sol gznden den bir damladan da gne tan
ras olan Amaterasu doar.
O srada frtna tanrs Susanoo gke kp gne tanrasn zi
yarete gider, fakat gne tanras onun sertliklerinden kurtulmak
iin bir maaraya ekilir. Tanrlar onu karmaya uraarak maa
rann kapsna kocaman bir ayna, mcevherlerden bir gerdanlk,
sonra kumalar koyarlar. Udzume'ye de erotik danslar yaptrrlar ve
bu, herkesi gldrr. Amaterasu (yani gne tanras) bunlar ii
tince maarann kapsn aralar, kendisini aynadan grr, ilerler;
arkasna samandan rlm birip gererler. Bylece de dnya yeni
den a kavuur.
Frtna tanrs susanoo yeryzne inine, bir gen kz yemek ze
re olan bir canavar ldrr: Bu ejderhann bedninde de "otlar dize
getiren byk kl" bulur.
Gne tanras Amaterasu Japon adalarnn yazgsn kendi to
runlarndan birine emanet etmeye karar verir ve bu da temo, ya da ni
kado'larn birincisi olur. ktidarn belirtisi olan tanrsal hazi
neyi alr; bunlar ayna, mcevher gerdanlk, otlar dize getiren byk
kltr...
XVIIl.yzyldaintoizm'inbiryorumcusuolanMotooribuhoef
sanelerin anlamszlndan, bu yklerin doruluunu saptayan birka
nt kararak: "Bu yk gerek olmasayd bylesine gln, bylesine

139
inanlmaz bir eyi kim uydurdu?" diyor.
intoizm'in yorumcular kendi dinlerinde ne ahlak yasas, ne
de "On Buyruk" bulunduunu, nk Japonlarn byle eye hibir
zaman gereksinimleri olmadn ileri srmlerdir. nk tanrsal
bir rk olduklarndan, kendi doalarna uymaktan baka yapacaklar
ey yoktur. Motoori'ye gre, izlenecek yol olmadn bilmek, tann
lar yolu'nu bilmek ve izlemek demektir."
Bununla birlikte eski geleneklerden bir dnce topluluu da
karmak mmkndr ki bu, kamuoyu ya da yasa tarafndan kst
landrlm, neyi yapmann, neyi yapmamann gerektii aklanm
tr.
Bir aile ahlak vardr. Yunan-rlanda aslndan olup Japon yurt
talna geen byk yazar Lafcadio Hearn'e gre -ki Japon dinle
ri hakknda ilgi eken grler ileri srmtr- "aile bir dindir, aile
oca ise bir tapnaktr". Atalarn tabletleri nnde dua etmek, on
lara armaanlar sunmak gerekir. Sonra, Lafcadio Hearn'in yazd
gibi, "ller gemiin manevi deneyimini, yazl olmayan yasay tem
sil ederler." Namusa, onura aykr bir tutumla onlar zmek, byk
sutur. Hirata'ya gre, "atalarn ansna ballk, tm erdemlerin
kaynadr." Ayrca, "llere kar devlerini iyice yerine getiren in
san, yaayanlara kar olan devlerini de iyice yerine getirecektir.
ocuklarn ana-babaya, kadnlarn erkeklere boyun emeleri gerek
mektedir. Evlenip cuk yetitirerek aileyi srdrmek de ana bir
devdir; insan erkek bir ocua sahip olmal, olamazsa bylesini ev
lat edinmelidir. O da atalara sayg gstermeye devam edecektir."
Kamun ahlak ise klann atalarna tapnmay ve tm ky halk
nn birbirleriyle iyi geinmelerini emreder.
Ulusal ahlak zellikle < na-babaya sayg ve sevgiyi yurtseverlik
ve rejime ballk halinde geniletmitir. Japon adalar, Idzanagi ile
dzanami tarafndan yaratlmtr, Japonya tannlar lkesidir; Japon
rk, tanrsal kkten, ayrcalkl bir rktr. Mikado gne Tanrasnn
soyundan gelmelidir, kral ve barahiptir, tanrsal nesnenin cisimlen
mi halidir. Yakn zamanlara dek mikadonun lmllerle hibir te
masta bulunmamas gerekiyordu, nk bu lmller tanrsal zle
dolu bu varlkla temastan ac duyabilirlerdi. Bir Japon btn haller
de mikadonun iradesine uymak zorundadr. Hkmdar ve ulus u
runda her eyini, maln mlkn, zgrln, cann, liatta ailesini
fedaya hep hazr olmak zorundadr.
Ve son olarak, hangileri olursa olsun tm Kami'lere sayg gs
termi olmak iin, intoizm, ylerine yreini ve bedenini temiz
tutmay da emretmektedir. Yreini temiz tutmak, ruhlar hatta far-

90
knda olmakszn bile incitmi olmaktan tr kendi kendine takaza
gerekmektedir. Sonra da en yakn tapnaa, ya da aile tapnana
badeni temiz olduu halde gitmek gerekmektedir. Beden temizlii
dinsel bir devdir.
Japonya bugn bile ibadet evleri ve into tapnaklar ile dolu
dur. Rahiplerin bekar kalmalar zorunlu deildir, hatta bunlar bak:
bir zanaat da yapabilirler.
Tapnma, ok eski zamanlardan kalma birtakm dualar ya da
byl bir takm formlleri ezbere okumaktan ve tanrlara pirin,
sebze, yemi, balk gibi armaanlar sunmaktan ibarettir. Bu tapnta
gen kzlar tarafndan yaplan danslar da vardr ve papazlar gibi
gen kzlar da tanrya kar herhangi bir ahitte bulunmak zorunda
deildirler. Bu danslar Udzume'nin gne tanrasnn maaras
nnde yapm olduu danslar ve n yeryzne dnn anp
kutlamak iin yaplr.
Byk dinsel merkez se'dir ki Amaterasu'nun en ok gidilen
tapna burada bulunmaktadr.
*

Japonya'ya sokulan ilk yabanc din, Konfiiyanizn olmutur.


Bu din Japonya'ya in uygarlnn baka rnleriyle birlikte, Hris
tiyanlk ann balangcnda girmitir. XVII. yzyla dek de etkisi
ancak aydn kimi evrelere zg bulunmaktayd. Konfys'n kla
sik yaptlar o srada yaynlanp geni lde datld; eitim ze
rinde bunlar byk bir etki yaptlar.
Japon ulusunun ok sevdii bir ahliik kitab da Ana-baba sevgi
sinin yimi drt nei adl Konfys efsaneleri dergisidir.
Aileye dayanan ve tutucu olan Konfys ahliik, intoizm'in
aile sevgisi ve gemie sayg ilkeleriyle yetitirdii Japon ruhuna pek
uygun dmekteydi.
*

M.S.VI. yzylda Koreliler, inlilerden alm olduklar Mahii


yana Budizmini Japonya'ya getirdiler.
intoizm'in iine ilemi olduu Japon ruhu ile bu din, birok
noktalarda atma halindeydi. intoizm birok tanrlarn bulunabi
leceini kabul etmektedir, Budizm ise katksz biiminde hibir tan
r kabul etmemektedir. intoizm ruhlarn dlsz ve cezasz, srekli
olarak yaadklarn ilan etmektedir; bu gr karsnda Budizm.

91
ruh gn kabul etmektedir.
Japon bilincine uyabilmek iin Budizm kendini deitirmek
zorunda kalmtr. IX. yzyln balangcnda, daha ok Kobodaii
ismi altnda tannan Kukai adnda zeki bir badatrc, Budizmi
intoizme yaklatrmtr. Bu adam, intoizmin byk tanrlarn
Buda'nn cisimlenmi biimleri saymak nerisinde bulunmutur.
Budizm dinindeki Bodhisatva (gelecein Buda's) dncesi, (Ja
poncada buna Bosatsu denir) bu badatrmaya olanak vermitir.
Sonra da Japon Budizmi intoizme yle bir dnde bulunmutur:
llerin ruhlar yzyl kadar canllarn yanlarnda yaarlar; ancak
ondan sonradr ki yeni bir yaama balamak iin baka bir bedene
geerler.
Son olarak da Japon Budistleri dinlerini, kendi rklarnn daha
iyimser olan anlayna uydurmulardr. Budizm nesnelerle varlkla
rn geici olduklarn gzleyip saptam, Buda da evrensel acnn bu
geicilikten doduunu ileri srmt. Estetik duygulu Japon ise,
tersine, evrenin kendi hayranlna boyuna deien grnmler sun
masndan sevin duymaktadr; bunlar, erik ve kiraz ieklerinin g
zalc sevimlilii, ay nn tatl parltlar, isfendan aalarnn k
zarm yapraklarnn grkemi, karn byl gzelliidir. XVJII. yz
ylda ozan ssa ok ho bir Jaikai'de ok yaygn bir Budizm form
ln ele alp bundan hi beklenmedik bir sonu karmaktadr (Ha
ikai, on yedi hecelik kk bir iirdir. Yaygn olduunu sylediimiz
Budizm forml, bir ebnem alemi'nden szetmektedir; burada
ebnem, geicilii simgelemektedir):

Bu hayal dnyas
Bir hayal dnyasndan ibarettir;
Ama yine def..

Ama yine de bu hayal dnyasnda yaamak ok tatl bir ey


dir!..
Bu Mahiiyana Budizmi en mutsuz kimselere Amida'nn Cen
netinin avutucu umudunu sunmaktadr.
Halk tarafndan en sevilen tanr, Kuannon'dur ve inliler buna
Kuanin derler: Merhamet tanrsdr ve btn aclarn zerine eil
mi olarak tasvir edilir: "Tm avuntular, tm yardmlar, tm sevgi
leri getiren odur: Onun dininin, merhametin esrarl panteizmiymi
gibi bir hali vardr.
Halkn sevdii bir baka tanr da ocuklarn dostu olan Cizo'
dur. Dilerin kmas iin onlara yardm eder, aladklarnda gelip

92
beiklerini sallar, ldklerinde de gidip br dnyada onlarla oy-
nar.
Halk evrelerinde Kuannon ve Cizo ile birlikte, ayrca Buda
azizlerinden biri olan Bindzuru da sevilmektedir. Bu Bindzuru g
zel bir kadna fazla alc gzle bakt iin gzden dmse de, has
talklar iyiletirmek gibi bir zellii vardr.
Budist tapnaklar boyal ya da lake, oymal tahtadan, sanat ya
ptlaryla sslenmi yaplardr. Bunlarn en gzelleri Kyoto ile do
laylarnda bulunur.
Tapn, halka ahlak eitimi vermeye yarayan vazlarla, katolik
ayinlerini andran trenlerden ibarettir: Rahipler dualar ve ilahiler
okurlar, diz. kerler, tren kk an sesleriyle ayarlanr; mumlar
yaklr; tututurulan buhurlar havaya kokular saar; nananlar dua
ederler, ya da "Namu Amida Butsu!" trnden ksa sureler mrlda
narak Buda Amida'nn kendilerini korumasn dilerler.
*

Japonlarn ou yzyllar boyunca nlerine kan byk dinler


arasnda bir seim yapmaya kendilerini zorunlu saymadlar: Bunlar,
iine bazen Konfys'n ahlaki dncelerinin de kart, into
gelenekleriyle Budist grlerden oluan bir karm kabul etmi
bulunuyorlard.
XVIII. yzylla XIX. yzyln ilk yarsnda kimi dnrler
-bunlarn en nlleri Motoori ile Hirata'dr- gerekten ulusal, yerli
din olan intoizmi, yabanc dinler olan Konfyanizm ve Budizmin
karsna karp gklere ykselttiler. 1868'de, gne tanrasnn so
yundan gelme olan mikadonya gerek iktidarn geri verilii srasnda
eski intoizm resmi din ilan edildi ve Budist kilise devletten ayrld.
Bu geici rekabetlere karn, zellikle hak ve kyl evrelerin
deki birok Japonlar her iki dini de benimsemi bulunmaktadrlar.
*

Dinsel bir yurtseverliin gklere karlmas Japonlar, baka


uluslarn haklarn hor gren ve dolaysyla insanln gerek kar
larna aykr olan bir emperyalizme gtrd. Nitekim Japon emper
yalistlerinin ilkesi olan Nilon i (nce Japonya), tmyle into
izm'den gelmedir.
Bununla birlikte Japonlarn evrensel uygarla, atalara kar
minnet duygusunu, ince terbiyelerini ve glmser neelerini yaratan
doa sevgilerini getirdikleri kabul edilebilir.
93
VII

RAN'DAK DNLER

Zerdtlk - Parsilik - Mitlraizm - Manilik

Eski alarda, imdi adna ran dediimiz lkenin gneyinde


asl Pers'ler, kuzeyinde de Medyallar oturmaktayd. ran'n byk
dini, Zerdt peygamberin kurduu Zerdtlktr ki buna Mazde
izm de denir. Fakat daha nce kurulmu bir din daha vardr: hatta
Zcrdt'ten nceki bir Mazdeizm'den de szedilebilir. Bir de bu
peygamberden sonraki bir Mazdeizm vardr. Son olarak da Mazde
izm, yani Zerdtlk ran' dan kovulunca Parsi'lii dourmutur.
ran'n iinde ise daha nceki dinlere az ya da ok yakn olan,
Mithraizm ile Manilik adl iki din daha ortaya kmtr.
*

Sonradan kendilerine Hint-Avrupal ad verilen gruplarn ge


rek Baltk kylarndan, gerekse Gney Rusya'dan geldiklerini daha
nce grmtk. Kendilerine Arya (soylu) adn veren bu gruplar,
ilerinden kimileri Hindistan' kuatmadan nce, ran' kuattlar.
Bunlar ran'da esmer, ya da belki de siyah tenli kavimleri h
kmleri altna aldlar. Bu kavimlerde Totemik inan ya da adetler
yaamaktayd ve Animizm de gelime halindeydi. Boa, inek, at, k
pek, ylan, kimi bitkiler kutsaldlar. Birok tabular vard ve bunlara
aykr davranmak, artc, temizleyici ilemler yaplmasn gerektiri
yordu. Kimisi dost, kimisi dman olan ruhlar hayvan)ara, bitkilere,
hatta dinsel alet vd. gibi kimi eylere can vermekteydiler. Byclk
ok yaygn haldeydi. zellikle llerin ruhlar canllar korur sayl
yordu: Bunlar sonradan Fravai'ler, yani konyucu melekler haline
gelmiler ve Zerdtlkte de az ok rol oynamlardr.
Kuatmaclara gelince, bunlarn kurban kavramn belki de To
temizmden alm olduklarni daha nce grmtk: Bu kavrama ok
byk nem veriyorlar ve onlar da doay kaplayan bir ruhlar ale-

94
mine inanyorlard; fakat bunlarda Animizm, daha o zamandan ok
tanrclk haline gelen Ahura'di-. Gne tanrs Mithra'ya ilikin bir
metinde de szetmitik: Bu metin, bu Arya'larn koruyucu tanrlar
nn ndra, Mithra ve Varuna olduklarn saptamaktayd. Nitekim
bunlarn adlarna hem ran'da, him Hindistan'da raslanr.
Zend ve Sanskrit dilleri arasnda olduu gbi, iki din arasnda
da yakn bir benzerlik vardr.
Hindularn Varuna's, ranllarn en byk tanrs haline gel
miti. Yine bu arada M.. XIV. yzyldan beri Hindular da sayg
gstermekteydiler. Kurban, ran'da da ok byk bir deere sahip
saylmaktadr: Ate, kutsaldr; haona adl bir kutsal sv kullanl
maktadr ve bu, Veda'nn soma'sna bedeldir. Babadan oula rahip
olan ve adlarna ate rahipleri denen bir kast vardr ve bunu Brah
man'lara benzetebiliriz.
Bununla birlikte kimi olaylar, uzak bir ada bir din lasnn
ranllarla Hindular birbirlerinden ayrm olduunu hatra getir
mektedir. nk bu dinlerin birinin lehteki terimleri kimi hallerde,
teki din tarafndan hakaretli bir anlamda kullanlmaktadr. Hindis
tan'da iyicil tanrlar olan Deva'lar (Div'ler, devler) ran'da ktcl
iblislcrdir. Zerdt inananlarndan istenen "Ament" yledir: "De
va'lara tapnmaktan vazgeiyor ve Zerdtn mridi olduumu,
Ahura Mazda'ya tapndmi, Deva'larn dman olduumu beyan
eyliyorum." Vaktiyle Hristiyanla geen putataparlarn da eski tan
rlarndan kimilerini sonradan iblis saydklar anmsanrsa, bu olay
daha iyi anlalr. Veda dneminden nceki ada Hindularca iblis
olan Asuralar, Persler iin iyilik ruhlardr. ndra ran' da Andra ad
altnda, lalara, ayrlklara yol aan zararl bir iblis haline gelir; Va
runa da Varena ad altnda ehvet iblisi olur.
Hindulardan ayrlan 'ranllar, byk tanrlar Alura Mazdii
(Bilgelerin mkemmeli Mevla) nn ad dolaysyla Mazdeizm denen
dini kurmulardr. Bazen Zerdt'ten nceki Mazdeizm saylan din,
bu yce tanrnn yanna Mithra ile bir de Anaihita adl ana-tanr ko
yar. Fakat sonrada Zerdt metinlerinde Mithra adna raslanmaz.
Bu dinde hayvanlarn kurban edilmesi ve llerin gmlmesi adetti.
(Aniihita halk arasnda ok sevilen bir tanra idi, belki de
Mezopotampa'daki tar'n bir ekliydi. Bazen bu el dememi, ter
temiz bir bakireydi; bazense Byk Fahieydi; olaslkla suyun ve
dlle bereketin tanrasyd.) te Mazdeizmin kendisi bu dinin yeri
ne gemitir ve buna, kurucusunun adna dayanarak Zerdtlk de
denmektedir.

95
Mazdeizmin kutsal kitabAvesta ya da ZendAvesta'dr (Avesta
metin; Zend yorum demektir).
Kutsal metinler ancak M.S. III. yzylda toplanm ve ancak
M.S.IV.yzylda da dinin kitab olarak ilan edilmitir. Fakat bu yaz
larn bir blm ve zellikle Giitl'lar diye adlandrlp Zerdt'n
yapt olduklar ileri srlen be trk, ok daha eski bir adan
kalmadr.
Daha nce de anlattmz gibi Avesta 1764'te Hindistan'dan
Anquetil-Duperron adl bir Fransz tarafndan getirilmitir. Zer
dt'n dncelerine hayran olan bu adam onu yerinde, Bombay'
daki Parsi'ler nezdinde incelemek istemi ve yirmi yanda gemici
yazlarak yola kmt.
*

Yunanllarn Zoroastres, Romallarn Zoroaster, Franszlarn


Zoroastre diye adlandrdklar Zarahustra'nn, yani Zerdt'n ta
rihte yer aldna kar klmaktadr. Avesta'y ok gzel yorumla
m olan Fransz James Darmesteter ona, tapntan doma bir tan
r, Jaona'nn cisimlenmi biimi gzyle bakar. Hollandal Kem ise
onu bir gne efsanesinin kahraman sayar. Bununla birlikte birok
baka eletirmen de onda tarihsel bir kiilik grmektedir. rnein,
Nathan Sderblom da byle dnmektedir ve unlar yazmaktadr:
''Avesta'daki din kendiliinden olumamtr, bir kuntcu'dan
kmadr ... Avesta'daki inanlar eski Arya dini ile, eski ran putata
parl ile kyaslanrsa bir iyiletirmenin istenip gerekletirildii ve
ara yerde de yeni bir dinin kurulmu olduu aka grlecektir."
Zaten bizzat Zerdt de kendisinden efsanevi bir varlk gibi
deil de, sradan bir lml gibi szetmektedir. Sylentiye gre ki
tap kendisine yce tanr Ahura Mazda tarafndan vahyedilmi ve o
da dinini yaymak iin yurttalarna vaazlarda bulunmutur. Kalaba
lk olan ailesi de kendisinin alma yaamn paylamakta ve yapt
propagandada ona yardm etmekteydi.
Hakkndaki kronolojinin kesin olmad kesindir. Genel olarak
onun M.. VII. ya da VI. yzylda yaam olduu kabul edilmekte
dir. Bununla birlikte baka bir din tarihisi olan Clemen de Zer
dt'n M.. 1000 ylnda yaadn ileri srmtr.
*

Zerdt peygamber daha nceki dini artp temizlemi, ran

96
oktanrcln tektanrcla doru yneltmi ve ok yksek bir ah
lakn kurallarn koymutur.
Zerdtlk her eyden nce Abura Mazda (buna bazen Or
nazd ya da Onnuz da denir) adl yce tanrya tapnmaktan ibaret
tir: "Abura Mazda parlak, grkemli, ok byk, ok iyi, ok gzel
Yaratan'dr; ... ok bilge bir ruhtur, ta uzaklara sevinler saar..."
In, safln gerein tanrsdr. Azck deeri olan tm zgnlk
ler, vergiler ve en bata yaama zgnlyle lmezlik zgnl
ondan gelir.
Sderlblom'un dedii gbi: "Yahve dnda, antik ada hibir
tanr tektanrcla bu denli yaklamamtr."
Ahura Mazda'nn lmez Azizler (Aneas Spentas) diye adlan
drlan yan-tanr yardmclar da vardr ve daha nceki dinlerin ikin
ci derecedeki tanrlar ou zaman bunlarla e tutulur.
Felsefi adan bir ikicilik (dualisme) olan Zerdtlk yilik l
kesinin karsna, Ktlk lkesini karr ki bu sonuncunun ad
Angra Mainyu (Vuran nl) dur, fakat ou kez Ehrimen diye de ad
landrlr.
Asl glk, dnyada kt olan eyin ne olduunu anlatabil
mekteydi. Kimi metinler Abura Mazda'nn znde iki tali z, "hi
postaz" grmektedirler: Bunlardan biri yaamn yaratcs olan iyicil
dnce, br lm douran kukudur. Yce varln bu ikinci
yndr ve kendisinden ayrlarak Angra Mainyu haline gelmitir.
Ktlk iblisi, karanlklarn ve lmn yapcs olan Angra Mainyu
aa bir alemde yaar ve temiz olmayan her eye hkmeder. "Her
eye gc yeten bir tanr deil, bir iblis ve geici olan, kaybolacak
olan bir kudrettir.
Fakat ruhta iyilik, maddede ktlk grmeye kalklacak olur
' sa aldanlm olur. yilikle ktlk madde dnyasyla ruhlar dnya
sn ayn zamanda paylamakta ve kendi ellerine geirmek iin sa
vamaktadrlar.
Rakibinin yerine gemek arzusuyla yanp tutuan Angra Main
yu, gklere saldrmtr. Onun da evresinde seferber ettii ya da
yaratt yar-tanrlar vardr, bunlar da Abura Mazda'nn evresin
deki yar-tanrlarla savarlar. Yce tanrnn her yaratna byk ib
lis de bir yaratla karlk verir.
Zerdt'n kndan nce yeryznde bin yl gemitir.
Balangta dnya, bir zevk, safa yeriydi; fakat Angra Mainyu dn
yaya k, dolu afetini, yrtc hayvanlar, insanlarla hayvanlara zarar
l bcekleri, harapl, orakl, lm getirdi. nsanlarn ruhlarna
inanmazl, kukuyu, tm kt igdleri soktu.

Dinler Tarihi, F:7 97


Angra Mainyu'nun abalarna ldrc bir darbe indirecek

olan Zerdt'n geliine dein, aradan bin yl geti. Her bin yllk
dnemde Zerdt'n tohumu ile bir bakireden mucizeli ekilde do
an yeni bir Kurtarc ortaya kt. nc bin ylda bu Kurtarcla
rn sonuncusu olan Saoyant, lleri diriltti. Bir gkta, dalarda
sakl olan madenleri eritti: Ergime halindeki maden inananlar iin
lk bir st, dinsizler iin ise bir azapt. zellikle kt olan birka in
sanla iblisler yokoldular. tekilerin hepsi lmezlik erbetini itiler.
Saoyant, ya da baka bir sylentiye gre Zerdt'n kendisi, temiz
lenen dnyada bir ayin dzenledi. Bylece ktlklerden temizlen
mi olan dnya da sonsuz mutlulua erimi oldu.
Kreglinger diyor ki: "Bylece Zerdt'n dininde, ne Msrlla
rn inanlarnda, ne de Hindularn yine de ok derin olan kurgula
rnda raslayamadmz, yce bir grle karlayoruz. Dnyann
bir tarihi vardr, dnya evrim yasalarna boyun emektedir. Bu yasa
lar da onu iinde bulunduklar halden lksel bir evreye doru g
trecektir ve dnyada etkinlik halinde olan tm gler, buna doru
ynelmek zorundadr... Zerdt'e gre dnya, bir plana uymakta
dr; tarihsel bir sretir; birbirine kart gler arasnda yaman bir
savan getii bir sava alandr. Sava sonunda bu dnyada ele ge
ecek olan ey de ite bu mkemmel halin ok g koullar altnda
domasdr: Erdemli insanlar bu halin domasna yardm ettikten
sonra sonsuz bir mutlulua kavuacaklardr.
*

Dnya, gkyzn cehennemdeki iblislere kar koruyan set


olmaldr. nsan, her insan, sonucu tm evrende iyiliin zaferi olacak
olan savaa katlmaldr. Bylece her insan yaam derin bir anlam
edinir, sonsuz bir deer kazanr.
Bundan da temeli dine dayanan ve tm insani grevlere ok
geni bir kapsam veren bir ahlak kmaktadr: Ahura Mazda'nn da
vasna hizmet eden her ey iyidir, onun zaferine kar gelen ya da
zaferi kazanmasn geciktiren her ey ktdr.
Grevlerin birincisi, dindarlktr. Herkesin hak dinine girmesi,
Zerdt'n buyruklarna uymas, ona yeni yeni inananlar kazandr
mas gereklidir. Byl bir gc olan "Ahura Mazda" adn syleye
rek de, insan korunur ve iyicil etkiler elde eder.
Bir baka grev de iten olmaktr.
Kreglinger diyor ki: "Ahura'nn lkesi, k lkesidir; Angra
Mainyu'nun lkesi ise karanln lkesidir. Karanl dourabilecek
ve ancak karanlkta rahata geliebilecek olan eylemlerin hepsi
Mazdeist'in yani Zerdtnn yaamndan uzak olsun! Hibir ka
vim Persler kadar yalandan nefret etmemitir.
Bu, karaalmann ve ayn zamanda hep kukulu yntemlere
bavuran dedikodunun da mahkum edilii demektir; ancak gizlilik
iinde baarlabilen hrszln, hatta bor alma eyleminin de mah
kum edilii demektir: nk insan borcunu geri vermemek iin ya
lana bavurabilir. nsan, hatta hainlere bile verdii sz tutmaldr.
Burada sz konusu olan iyilik ve yardm deil, adalet ve doruluk
tur: Zerdtlk, iblisin mezhebine girmi olanlara kar her trl
merhamet gsterilmesini yasak etmektedir; nk bu, bir zaaf olur.
alma da bir grevdir. Angra Mainyu bu dnyaya bunca k
tlk getirmitir; onunla bu dnyada savamak, dnyamz bereketli
ve mutlu bir alan haline getirmek iin Abura Mazda ile ibirliinde
bulunmak gerekir. Sderblom unlar yazyor: "Hem dinsel, hem ah
laksal bir atele yanan Zerdt, bir ekonomik ve sosyal refom yap
mak amacn gdyordu. kzn ruhu, tamahkar, agzl gebe
lerin iddetli, kt davranlar yznden iine dt sefaleti gk
yzne haykrmakta, bir koruyucu bulmak iin yalvarmaktadr. Zer
dt de hayvanlarn bilgili bir yntemle yetitirilmesini, otlaklara
zenle baklmasn, oturgan yaam, dzgn bir konutu ve huzurla ra
hat salamak iin, bir kurtarc olarak ortaya kmaktadr. kze
daha iyi davranmak ve kanl kurbanlar ortadan kaldrmak gerekir.
Gerek inanan, alkan kyl, iini bilen hayvan yetitiricisi, doru
ve adil ev sahibi ya da ky aas Gathii trklerinde ayn anlama ge
len szlerdir. Peygamberlerin hazrlad tarm programnn din ba
kmndan ok byk nemi oldu: Bu program dine enerjik bir eda
ve olumlu bir yaam lks verdi. Daha sonra, Zerdtlk yznden
' edindii gelime dolaysyla (Gat/a'larda dendii gibi yalnz otlakla
ra zen gsterme deil) tarmn kendisi de Zerdtln balca
ura haline gelince, uyank ve alkan ifti hep Mazda'nn iyi bir
hizmetkar tipi olarak gsterildi.
Ar olan iini baarabilmek iin, insan bedenini beslemeli, ona
zen gstermeli, onu gelitirmelidir: Bunun iin de rnein, et ye
melidir. Sonra insan Abura Mazda'nn yaratklarn oaltmak iin
iyi soydan, dini btn bir kadnla evlenip ocuk sahibi olmal, bun
lar da ayn inan iinde yetitirmelidir. Asl lk perhiz ve nefse
kar koymakla deil, tarm almalar ve aile birlii ile geen bir
yaamdr. Ahu.ra Mazda'y ilkin bir tapna, sonra da doru insann
yini kurduu yeri seyretmek kadar sevindiren hibir ey yoktur:
Ovle bir ev ki oca ttmektedir, iinde adamn karsyla ocuklar,

99
hayvanlar vardr. Byle bir konutta hayvan da, kutsallk da, otlllklar
da ok bol olur."
Byle bir yaamn sonunda, bedenle ruh ne olacaktr:
Ahura Mazda'ya gre, atei, topra ve suyu bir cesede dedi
rerek kirletmek gnahtr.
Onun iin, lmden sonra cesedin, zellikle adlarna Sessizlik
kuleleri denen silindir biimi yaplarda kpeklerle akbabalara bra
klmas gereklidir.
Ruha gelince o da o zaman yarglanr, ya ceza grr, ya da
dl alr. Ya cehennemin dibine iner, ya gklere, Ahura Mazda'nn
yanna kar. Orada da son zafere kadar, tanrsna yardm srd
rr.
*

Ate, Ik tanrs olan yce varl simgeler. Her tapnakta bir


ate odas vardr, bunun iinde sonsuz bir ate yanar. Hi kimse bu
na dokunamaz, hatta soluuyla bile bunu kirletemez. Rahibin elle
rinde eldivenler, aznn zerinde de bir pee vardr.
_
*

Zerdtlk teki dinler zerinde byk bir etki yapmtr.


Paul-Masson Oursel Jainizm ve Budizmin Zerdtlk ile olan
benzerliklerini byle belirtmektedir: Dinin kkeninde "ok insani
bir ncecilik, kurtulu ve yenileme yanls olmak; ayn k ve temiz
lik kaygs; kanl kurbanlara kar ayn rpertili nefret, tm canllara
kar ayn sayg" vardr. Bylece de Jainist ve Budist gruplamalar
"ran'da Zerdt tarafndan giriilen, iyiletirmelerin az-ok etkisi
altnda olup bitmie benzemektedirler." zellikle "bu saylan nite
liklere ikincil bir felsefe ile sava bir ahlak da eklenerek Jainizm
ile Budizm arasndaki benzerlii daha da dorulamaktadrlar." An
cak Oursel varolan balca gle iaretten de geri durmamaktadr
ve bu, ran'la Kuzey Hindistan'n birbirlerine olan uzakldr.
te yandan Persler Keyhusrev'in fetihlerinden sonra Babilon
ya blgesinden srlen Yahudilerle karlamlar ve onlarn lkele
rine dnmelerine izin vermilerdir. Bu sayede de kimi Yahudi g
rlerini Zerdtln etkisiyle aklamak mkn olmaktadr ki
sonradan Hristiyan dncesi zerinde etki yapm olan bu grler
unlardr: Tanrnn karsna eytan koyan ikicilik; meleklere inan
ma; llerin lmezlikleri ve sonradan dirilileri.

1 00
*

Zerdt'ten sonra Mazdeizm yine eski halk geleneklerine dn- -


d. Abura Mazda'y yine ilk safta tutarak Anahita ve Mithra gibi il
kel tanrlara yer verdi.
VII. yzylda ran' Mslman Araplar ele geirdiler. ran n
fuzunun geni lde etkisi altnda kaldlar ama resmi Zerdtle
de son verdiler.
B unun zerine Zerdutle inananlardan bir blm Hindis
tan'a snd ki bunlara Parsf ad verilmektedir. Bugn bile, zellikle
Bombay blgesinde Parsiler bulunmaktadr. Bombay evresindeki
gzel baheler iinde de Sessizlik kuleleri ykselmektedir.
Parsilerin dini olan Parsilik, Zerdtln uzants olur. Parsi
liin 90.000-100.000 olarak tahmin edilmektedir.
Grousset'ye gre: "ada Parsi retiler yazlarndan reti
zerine tmyle gizemci bir yorum yapmlardr: Abura Mazda Eh
rimen'le savaarak olumsal varlklar ve bantl dnyay varolmaya
armaktadr. Ehrimen de boyuna bu eksik dnyay yutmaya al
maktadr. Onun iin Abura Mazda'nn srekli bir tanrsal inayetle
bu dnyay desteklemesi gereklidir; ta ki, sonunda tamamlanacak
olan dnya, tanrnn istedii hale gelsin."
*

Zerdtln yannda ran'da bambaka bir din daha grmek


teyiz ki, bu da Mit/ra dini'dir.
Hindulara ve ranllara zg bir gne tanrs olan Mitra ya da
Mithra, k ve hak tanrsdr. Her eyi aydnlk iinde grdnden,
, daha byk bir denkserlikle yarglayabilir. Zerdt'n Gat/a'larnda
onun ad gememektedir. Fakat bu tanr halk dindarlnda yine de
rol oynamtr. Mithra ran'da kendisini balca tanr aamasna
karan az ok gizli bir mezhebe konu olmu olsa gerektir: Bu mezhep
onun yanbana totemizmden gelme kutsal bir hayvan, boay da
koymutur.
Sylentiye gre Mithra bir boay dize getirmi, sonra da kur
ban etmitir. Tm canl varlklar, bu boann kanndan domadr.
Yaratc olan Mithra, yce tanr ile insanlar arasnda bir arac, ruh
larn kurtarcs olarak kalmtr.
Dayanlmaz bir ate klna brnerek btn dnyann yanp
tutumasn o ynetecek, bu ate karanlklar tmyle yok edip Zer
dtln Saoyant' gibi, lleri diriltecektir.

101
Bylece Mithra dini, evrensel kurtulu vadeden bir din olmu
tur ve saysz umutlarda bu kurtulua doru ynelmi bulunmakta
dr.
Kurtulu dini olduu kadar, bir gizlem dinidir de. Dine girmek
iin bir erginleme treninden gemek gereklidir. Bu sayede bu dn
ya zerinde mutluluk saland gibi lp dirilmeden nce lmezlie
eriilir. .
Bu tapnn yntemleri arasnda da bir boann kurban edil
mesi vard. Ayrca Mithra dininin gerek kutsama trenleri vard ve
bunlar vaftiz, balla arnma, okunmu ekmek, su ve arapla birlikte
kurban eti yemektir. Erginler kendi aralarnda birbirlerini karde
diye aryorlard. Yneticilerine baba, en byk nderlerine de
babalann babas diyorlard.
Tertullianus, Mithra dini ile Hristiyan dini arasndaki benzerli
i aklamak iin eytann dolaplarn ileri srer. Salomon Reinach
ise onun bu kantna "Mithra dininin yol ve ynteminin kesinlikle
daha nce" olduunu syleyerek yant verir.
Mithra dini M.S.I. yzyldan balayarak askerler ve onlarn do
ulu yardmclar tarafndan usuz bucaksz Roma mparatorluuna
yayld; il. ve III. yzyllarda birok kimseler bu dine girdiler. mpa
rator Commodus bile Mithra dinine girdi. O zaman ynlarda ev
rensel bir kurtulua erimek umudu vard.
Renan unlar yazmaktadr: "ayet Hristiyanln gelimesi ld
rc bir hastalk yznden dursayd, btn dnya Mithra dinini be
nimseyecekti."
Kendi inancna ok benzedii iin, Hristiyan kilisesi bu dine
kar zellikle devingen bir biimde savamtr. V. yzyln balan
gcnda da bunu ezme iini baarmtr.
*

Mithra dininden sonra yine btn insanlara hitabeden baka


bir kurtulu dini M.S. il. yzylda ran'n ve Babilonya'nn snr bl
gelerinde ortaya ktr ve adna Manilik denir.
Dinin kurucusu olan Mani (Latincede Mancius, Franszcada
Manes ya da Manichee) ranl ana-babadan Babilonya'da domu
tur. lkin adlarna Nazarenyen'ler denilen Madeen'lerin yaymakta
olduklar Hristiyanlktan nceki mezhebe girdi ve bunlara Yahya
peygamber (aziz Johannes) Hristiyanlar da denir. Bu mezhep Yah
ya'y gerek peygamber, sa'y ise bir sahtekar sayyor, bekar kalma
nn aleyhinde bulunuyor, her trl perhiz ve riyazeti reddediyordu.

1 02
Mani Zerdtl inceledi ve bu dini iyiletirip dzeltmeyi aklna
koydu. Bir ara Hindistan' da ziyaret edip orada Buda retisini in
celemek frsatn elde etti. ran'a dnnce kendini Buda, Zerdt ve
sa ile bir tutarak dinini yaymaya balad; dinine girenler de oldu;
fakat Zerdt rahipler kendisine bask yaptlar, sonra onu mah
kum ederek 276'da altm yanda olduu halde derisini yzdrp
idam ettirdiler.
Manilik ran ve Babilonya grlerinin bir bireimidir, iinde
Budist ve Hristiyan eler de vardr. Sderblom'a gre Manl'nin
balca arzusu "eski a bilgeliinin buyruklarn kaynatrarak ev
rensel nitelikte bir kurtulu doktrini kurmakt."
Ana dnce bir yandan yilik, yani k ve ruhla; br yandan
Ktlk, yani karanlk ve beden arasndaki kartlktr. Evren bir
iyilikle ktlk karmdr; ruhla bedenin birlemesi yznden, in
san da yledir. Maddenin iine hapsolup ac eken ruhlar kurtar
mak gereklidir. Tm ruhlar arnp doal yerleri olan Ik Gk'ne
ktklar zaman bir karmaa olacak, dnyann sonu gelecektir.

Hristiyanlara hitabeden Mani Eski Ahit'in (Tevrat'n) eytan


ii olduunu; aziz Paulus'un yazdklarnn deer tamadklarn ileri
sryordu; ona gre gerek Isa bir k habercisiydi, cismani yaam
ve lm ise sadece bir d grnten ibaretti. Mani kendisini de
sa'nn haber verdii ve yaptn tamamlayacak olan Kutsal Ruh
(paraclet) diye tantyordu.
Manl'nin mritleri iki eitti: Bunlardan cennetlik ya da yetkin
olanlar evlenmiyorlar, arap imiyorlar, balk etinden baka et ye
miyorlard; mmin ya da dinleyici olanlar ise evlenip normal bir ya
am sryorlard ama her trl tamahtan ve yalanclktan saknmak
zorundaydlar.
Manilik'te oru tutmak, bize gnderen gnele aya dua
etmek ve ayrca vaftizle -kimi zaman avuntu ad altnda da yaamn
son deminde yaplan- erginleme (initiation, komnyon) veya eucla
ristie (yani peygamberin et ve kann temsilen araba batrlarak ye
nen ekmek), kardee, bir arada yenen yemekler de vard.
V. yzyln sonuna doru da Manl'nin bir mridi olan Mazdek
komnizmi tlemi, mal-mlkle kadnlarn ortaklaa olmalarn
salk vermiti.
Manilik, bireimi olmak emelinde bulunduu tm dinler tara
fndan baskya, ikenceye urad. ran'dan kovulunca Trkistan'a,
Moolistan'a, in'e, ayrca da Suriye'ye, Msr'a, tm Kuzey Afrika'
ya yayld. Aziz Augustinus bu dinin hasm olmadan nce bir ara
bunu kabul etti. Manilik XI. yzylda adna Catlare'lar ya da Albi

1 03
geois'lar denen mezhep tarafndan Fransa'ya sokuldu, fakat zalimce
bir bask ve ikenceye urad, sonunda da yeleri Engizisyon tara
fndan yokedildi.
*

ran dnyaya ok grkemli dinsel dnceler armaan etmi-


tir..
lkin ve her eyden nce, yilikle Ktlk arasnda ok geni ve
evrensel bir sava dncesini vermitir (Bu dnce, Zerdt'n
kinden baka tema'lara ve rnein adaletle ayrcalk, barla sava
arasndaki atmaya da uygulanabilir). Bu gr, her insann bu ge
ni ldeki savaa katlmas gerektiini, her insan yaamnn buna
bal olmas gerektiini dndrmektedir; bu ise insan yaamna
derin bir anlam ve engin bir deer verecektir.
Tam bir itenlik, verimli bir alma, aile arasnda iyi geinme
den ibaret olan Zerdt lks, bu soylu reti ile ok gzel bir
uyum halindedir.
Dier yandan Mithra dini de hi olmazsa bu dine girip byk
umutlarla bir araya gelen erginler arasndaki kardeliin ilerlemesi
ne yardm etmitir.
Manilik ise tm byk dinlerin tanrya doru yaptklar en
yksek atlmlar arasnda bir birlemenin mmkn olduu yolunda
ki yce dncenin temsilcisi olmutur.

1 04
VIII

BATI ASYA DNLER

Smerlerin dini - Asur-Babillilerin dini - Hititlerin dini


Frikya'mn dini - Fenike'nin dini

Bat Asya'da ya da kimi zaman dendii gibi Asya yakn-dou


sunda da ou kez aralarnda benzerlikler bulunan eitli dinlerle
karlamaktayz ve bunlarn kimileri, dierleri zerinde etki yap
mtr.
Bu blgelerde yerli halkla Hint-Avrupallar ve Semitler kar
lamlardr. Genel olarak bunlar yle ayrlrlar: Gney Semitleri
(Babilonyallar ve Asurlular), Bat Semitleri (Fenikeliler, Filistinli
ler, srailliler), Gney Semitleri (Habeler ve Araplar).
Filistinlilerle sraillilerin dinleri bundan sonraki blmde ince
lenecektir. Daha ileride de habelerle Araplarn dinleri ele alna
caktr.
Bu blmde Smerlerle onlarn yerine gemi olan Asur-Babi
lonyallarn dinleri; daha sonra onlarn miraslarna konmu gibi
grnen Hititlerle Frikyallarn ve son olarak Fenikelilerin dinleri
ksaca anlatlacaktr.
Gerek yerin altnda, gerekse stnde olmak zere bu blgeler
de yaplan aratrmalarla byk sayda arkeolojik, yaztsal ve edebi
belgeler bulunmu; bunlar, Asya yakn-dousu hakkndaki bilgileri
birok noktalarda yenilemitir. Bu arada balk zerine yazlan
belgelerin doruluunu gstermek iin bunlarn zerlerine baslan
yass, ya da silindir biimi mhrler de zellikle incelenmitir.
*

Mezopotampa'ya -yani Dicle ile Frat nehirleri arasndaki bl


geye- egemen bulunan ve adna Kuzey Semitleri denen grup bu
nehrin deltasna girince, Smerler diye adlandfrlan kavimlerle kar- .
1 05
lat. Son zamanlarda yaplan incelemeler, bu kavimlerin nemini

ortaya koymu bulunmaktadr.


Ayn dnemde, Smer blgesinin Kuzeyinde Badat'a kadar
olan yerlerde Akad lkesi vard ve burada da daha nce kurulmu
olan Babil kenti bulunuyordu.
M.. IV. bin yln ortasyla III. bin yln ortas arasnda Smer
ler stn bir nfuza sahip oldular.
Onlarn uygarl ile Hindistan'daki Dravidyen'lerin uygarl
arasnda iliki kuranlara ve Masson-Oursel'in dedii gibi "Hint
dneminden daha nceye ait olup Smer Dravidyen olmas muhte
mel bulunan bir kltrn varolduunu" sananlara raslanmtr. Ay
rca Smer uygarl, Msr uygarlnn balangcna da benzetilmi
tir: Her iki uygarlk da bir deltada domu bulunmaktadr. Msrl
lar deltalarn hazr bulmularsa da, Smerler kendi deltalarn ken
dileri yaratmak zorunda kalmlardr. Trkistan bozkrlarndan ya
da Elam dalarndan inen Sme:Ier hem denizci, hem tarmc bir
kavim haline gelmeden nce kanallar amak, sulama ve kurutma
ileri yapmak zorunda kalmlar; tahl ekip yetitirerek bunlar dn
yann geri kalan blmne de retmilerdir. Ayrca yap, seramik
ve yaz ileri iin balk kullanmasn da renmilerdir. Bu konuda
sk sk anacamz Masson-Oursel'in dedii gibi, "bu eitli iler iin
yaplmas gereken ilem, yuurulabilen bir maddeye biim vermek-
. tir. Smer efsanelerinin iindeki metafizii de bu tema az-ok ifade
etmektedir."
Smerler kutsal varlklara sahiptirler, onlara ilkel totem'ler
miras kalmtr: Kartal, boa, arslan, gibi.
Animizm, gne, ay, zhre gibi yldizlarda tanrlaan ya da ile
ride tanrlaacak olan ruhlar bulunduuna inanmaktayd.
Tanrlar bir kentten tekine deimektedir. Yerli olan bu tan
rlar ou zaman kadndr ve "Evrensel Ana" diye adlandrlp Akde
niz'den Bengal krfezine dek uzanan blgedeki Egeliler, Asyallar
ve Dravidyenlerin tapndklar byk tanrann paralardr. Bun
lardan Tiamat, Okyanus tanras; Nana ya da Nina da Babilonya'
daki tar'n asldr. Parlak bir gelecee aday olan tanr Marduk,
Tiamat'a galip gelerek maddeye biim veren ve Delta'y halketmi
olan yaratcdr. Tm bu tanrlar Babilonya dininde yine ortaya
kacaklar ve dnyann yaratl ile tufan hakkndaki Smer efsane
leri orada da ilenecektir.
Tanrlar insan kendilerine tapnsn ve kendilerini beslesin diye
yaratrlar. nsan, bir tanrnn can verdii balktan yaplmadr.
Hkmdarlar tanrlarn oullardr: Doann bereketliliini,

1 06
. sularn kabarmasn salayan, bitkilerin gelimesini yneten onlar
dr.
Dalardan indikleri sanlan Smerler, "yksekliklere tapm"
korumua benzemektedirler; "Mezopotomya'ya yerleince de, bu
tapntan esinlenerek Ta11nda diye adlandrlan Ziggurat (ya da
Zikkurat)Iar yani yedi katl som ar kuleleri ina etmilerdi. Bu
kulelerden Ur ve Musul yaknnda Horsabad'da bulunanlar bize,
bunlarn somut rneini vermektedirler. Babil Kulesi ise bunlarn en
nl rnei olmutur."
*

Bir ya da birka Semit grubu Smerlerle Akadlar egemenlik


altna alma iini baardlar. M.. III. binylda balayan fetih ii, il.
binyln banda tamamland.
Delta'ya Babilliler (ya da Kaideliler), daha kuzeye de Asurlu
Iar yerletiler. Babillilcr daha aydn insanlard; nitekim dinin ve
sanatn ncleri de onlar olmulardr. Asurlular ise daha gl,
daha hain, daha savaydlar. Asurlular Babillilerin egemenlii
altna girmeden nce, uzun zaman onlarn egemenlii altnda kald
lar. Fakat Babilliler uyruk durumunda olduklar zaman bile, Yuna
nistan'n Roma zerinde yaptna benzetilebilecek olan dnsel
bir hegemonyay yrttler. nanlarn balcalarn veren onlar
oldu. Bu koullar altnda bir Asur-Babi/011ya Uygarl'ndan szede
biliriz.
Byk bir hkmdar olan Hamurabi (2003-1961), Masson-0-
ursel'in "Smer-Semit bireimi" diye adlandrd ii baard.
Smerler kendi tanrlar ile efsanelerini, Semitlcr de zengin ve
yumuak olan, her biime girebilen dillerini ve politik dehalarn
ortaya koymulard: Siteleri ve Sitelerle birlikte tanrlarn da grup
Iadlar.
Tanrlar yerli niteliklerini korudular. Kendi siteleri stn gel
dii zaman, tanrlar da az ok bir egemenlik kuruyorlard; teki
tanrlar onlardan sonra gelmekte, ya da kimi zaman onlarla kayna
maktaydlar.
Nippur tanrs olan Enli! (ya da Bel) in byk bir nfuzu var-
d.
Tevrat'n birinci kitab olan Tekvb'in anlattna gre Hz. b
rahim'in kt kent olan Ur'da, bir ay tanrs olan Sin hkm
srmekteydi. Onun olu olan ama, bir gne tanrs, ayn zamanda
da adalet tanrs idi.

1 07
Babil'deki tanr, Marduk'tu. Yaratl efsanesi ona balanr ve
tufan efsanesi de bunun uzantsdr. Smer kknden olan bu efsa
neler, Hamurabi dneminde yazlma benzemektedirler.
Marduk teki tanrlar tarafndan Okyanus tanrs Tiamat'la sa
vamaya arlr, onlardan tm yetkileri alr. Tiamat' yener, denize
snrlar eker, tanrlara tapnan, hizmet eden, onlar koruyan bir
varlk bulunsun diye insan balktan yaratr.
nsanlardan honut kalmayan kimi tanrlar, onlar yoketmeyi
kararlatrrlar. Tanrlardan birisi olan Ea, sevdii bir insan olan
Ut-Napitim'in ryasna girer, ona bir gemi yapmasn emreder. Bu
adam geminin iine ailesini, iilerini, davarlarn, krlardaki hay
vanlar, tohumlarn yerletirir. Derken tufan balar, insanlarn hep
si boulur. Tanrlar bu durum karsnda korkuya kaplrlar. Tann
/ar kraliesi olan tar szlanmaya balar. "ok eski insan rk yeni
den balk oldu; ben de kavmimi yokeden bu frtnann kmasn
Tannlar Kumlu'nda onayladm zaman korkun bir eye raz olmu
um meer!" der.
Frtna olanca gcyle tam yedi gn srer. Ut-Napitim bir g
vercin salverir, ku geri gelir; bir krlang salverir, o da geri gelir;
sonra bir karga salverir, o geri gelmez. Bunun zerine gemisini
durdurur, dan doruunda bir kurban keser, tm tanrlar da "si
nekler gibi" bunun evresine rler. Tufan dzenlemi olan
tanr Enlil, tasarsn aa vurmu olan Ea'ya, kendisine kallelik
etti diye kr; sonradan yatr ve UtNapitim'le karsna lmezlik
yetisini baheder...
Babil teki kentlerden baskn knca onun tanrs olan Mar
duk byk tanr olur. Hamurabi zamannda kendi eitli ynleri
saylan teki tanrlar da iine alp yutar: Karanlklar aydnlatt
iin Sin'dir; egemenlik tanrs olduu iin Enlil'dir; adalet tanrs
olduu iin ama'tr vd.. M.. VI. yzylda ise halii en yce tanr
yine odur.
Sderblom diyor ki: "Hkmdar Nabuhod nosor (Buhtunasr)
kuramda deilse bile uygulamada Marduk'u kendi kiisel ve tek
tanrs saymaktayd. Mezopotamya krallarndan hibiri tanr kavra
m bakmndan tektanrcla onun kadar yaklaan bir gre sahip
olmamtr. Devletin dini oktanrc idi ve yle kald. Buhtunasr
tahta kt zaman Marduk'a ithaf edilmi gzel bir duann da
yazardr. Bu hkmdarn dindarl, Babilonya ve Asur tahtlarna
kendinden nce kanlarnkini derinlik ve saflk bakmndan ge
mektedir.
M.. il. binyln banda byk hkmdar Hamurabi'yc 282

1 08
maddelik bir yasay dikte etmi olan ama, yani Marduk'tur ve
bunu adalet tanrs olarak yapmtr. Bu yasann kimi soruturma
yntemleri pek stnkrdr ve kimi cezalar da ar derecede
serttir; fakat iinde yine de akllca hkmler vardr.
Cezalarn sertlii bakmndan u rnekler verilebilir: Zina ile
sulanan, fakat sust yakalanmayan bir kadn; byclkle sula
nan bir erkek nehire atlr. Eer suluysalar nehir bunlar "alr".
hmal yznden emzirdii ocuun lmne neden olan bir stni
nenin memeleri kesilir vd.
Dinden ancak yasann balangc ile bitiinde szcdilmcktedir.
Bu da Babillilerin dini hukuktan ayrdklarn ileri srme olanan
vermitir.
H.Berr, bu nl yasay ieren stunun Sus'ta 1901-1902'de bu
lunduunu yazmaktadr. Samuel Reinach da "Orphcus" adl yaptn
da bu konuda unlar yazyor: "Gne tanrs ama burada, Kutsal
Kitap'ta sz geen Tur-u Sina'daki tanr roln oynamaktadr.
Hamurabi yasalar ile Musevi yasalar arasnda, srf raslantyla ak
lanamayacak benzerlikler vardr. Oysa, Hamurabi yasas, Musevi
yasalar iin ileri srlmesi gelenek haline giren tarihten alt yzyl
nce yaplmtr; eer Musevi yasalar Musa'ya tanr tarafndan
telkin edilip yazdrldysa, tanr Hamurabi'nin yaptndan arm
demektir. Byle bir sonu Alman bilginlerinin en nls olan impa
rator 11. Wilhelm tarafndan hakl olarak kabule deer grlmemi
tir; bu bilgin hkmdar bir amirale yazd mektupta tanrnn zaman
zaman Hamurabi, Musa, Carolus Magnus (arlman), Luther ve
kendi bykbabas 1. Wilhem gibi byk adamlara esin verdii
sonucuna varmaktadr."
Marduk'un yansra halka en ok sevilen tanr, tar'dr. tar
sabah ve akam yldznn (Zhre'nin), akn, analn ve dl bere
ketinin tanrsdr. Tapnaklarnda kutsal fahieler hizmet ederler.
tar -kendisine ocuk, oban, efendi de denen- Temmuz'un
anas, ya da kars, ya da sevgilisidir. Temmuz kimi efsanelere gre
bir yabandomuzu; baka efsanelere gre de tar'n kendisi tarafn
dan ldrlr. Cehenneme iner. tar alayp szlar. Gidip onu
"karanlklar evinde, bir kez iine girilince kimsenin geri gelmedii
evde" aramak ister. Onu cehenneme brakrlar, fakat yedi katnn
herbiriniden geerken, urbasnn bir parasn vermek zorundadr,
bylece de cehennem kraliesinin karsna rlplak gelir, kralie
kendisini hapsedip alkoyar. tar byle mahpusken toprak kurur;
ksrlar; yeryznde arzu, istek diye bir ey kalmaz. nsanlarla
hayvanlar yokolacaklardr. Kurbansz kalmaktan korkan tanrlar,

1 09
cehennem tanrlar nezdinde giriime geerler. tar serbest brak
lr ve dirilen Temmuz da yannda olduu halde yeryzne dner.
Daha sonraki baz metinlere gre gen tanr Temmuz'un yars ak
tanrasna, br yars cehennem tanrasna ait olacaktr. Doa
nn, kn l, yazn dirilii byle aklanmakta ve bitkilerin yeni
den yetimelerini salamak amacn gden dinsel yntemler bylece
hakl gsterilmektedir. Kadnlar Temmuz'un kayboluu yznden
alayp szlarlar. Kutsal dramlar sergilJ:: nerek tanrnn lp yeniden
dirilii anlr.
Denis Saurat bu dramlardan birini yle anlatmaktadr: "lkin
tanr grkemli bir alayla kente girmektedir. Sonra bir felaket sonucu
hapse atlr. Dan eteinde yarglanr. Yandalar kentte ayaklanma
karrlar. Kars tanrlara yalvarr, alayp szlar. Tanr ortadan
yokolmutur. Tanra askerler tarafndan korunan mezara gider.
Tanr mezarn iindedir, mezarn st de yeni yeni srmeye bala
yan yeil budaylarla kapldr. Tanrdan nce iki hrsz da yarglan
. m bulunmaktayd. Bunlardan biri lnce Babil'in kapsna aslr ve
br dnyaya tanr ile birlikte gider. tekinin ise susuz olduu
anlalarak serbest braklr ... yilik tanrlar toplanrlar; bir sava
balar; eytani gler yenilir. Dirilen tanr da muzaffer bir eda ile
dan iinden kar ... Mezopotamya'da Eski Ahit'in balca verileri
ni, yani dnyann yaratln, T1fan' ve Hz. Nuh'u bulduktan sonra
burada da ncil'in ana konusunu yani tanr'nn zaferini, ln ve
'
diriliini buluyoruz."
tar'la ilgili bir baka efsane daha, Glgam kral efsanesi de
vardr. Tanra krala ak olur ama Glgam onun btn sevgilileri
ni ldrdn bildiinden, kendisine yz vermez. Fena halde al
nan tar, kraln zerine azgn bir boay saldrtr. Kral, dostu
Engidu'nun yardmyla boay alteder. Bu Engidu kllarla kapl, ok
bilge bir yaratktr (belki de bir arslandr). tar Engidu'yu lanetler,
o da lr. Czzama tutulan Glgam da lmekten korkar. Cennet
likler adasna, atas Ut-Napitim'e akl danmaya gider. Daha nce
de grdmz gibi bu adam, T1fan'dan kurtulmu ve lmezlie
erimitir. Atas, Glgam'n czzam hastaln iyiletirir, ona bir de
genlii geri getiren bitki verir. Glgam bunu ele geirir ama bir
ylan bitkiyi yer.
ller tanrs Glgam'n Engidu ile grmesine izin verir.
Engidu ac gerei krala bildirmekten ekinmektedir. Sonunda,
savalarda lenler dnda, llerin ne denli mutsuz olduklarn ona
anlatr:

u
Kendisine kimsenin aldmad insan,
- Ki sen de, ben de gmiitiik bylelerini, -
Alktan kvramp dnr, yiyecek bulamaz,
Sokaa atlan/an yemek zonnda kalr...

Asur kral 1. Sargan (ya da arrukin) ile ilgili bir baka efsane
daha vardr ki, tar'n bunda da ad geer. Kraln babasnn kimlii
bilinmemektedir, bir sepete konup Frat'a salverilir, bir kyl onu
kurtarr, tar da onu grp ak olur, kralla ykseltir. Samucl
Reinach'n belirttii gibi, bu efsanenin konusu da Musa ve Romu
lus'la ilgili efsanelerin konularnn eidir.
Tanrlarn hepsinin Marduk'a toplandklar Hamurabi dne
minde "semitik olan tar'n ad tanra ad ile ayn anlama gelen bir
tr ismi 'olur ve tm tanralar onun karsnda hemen hemen
kaybolur."
Asurlular baka tanrlara ve bu arada tar'a tapnmakla birlik
te, bir de balca tanrlar vard ki bu, onlarn ulusal tanrlar haline
gelmeden nce Asur kentinin tanrs olmutu ve ad da Asur'du.
Asurlular yeryznde Roma'ya dek dnyann bir eini daha grme
dii korkun bir askeri g kurduktan sonra, zaferlerinin peinden
bir takm korkun zulmler yaparak tanrlarna sayg gsterdiklerine
inanrlard. Masson-Ourscl bu konuda yle diyor:
"Savata yenilenler toptan ldrlyor, halk topluluklar yn
halinde srgn ediliyor, dmann sayg gsterdii krallarn cesetle
ri mezarlarnda yokediliyor, tanr tasvir ve heykellerine el konulu
yordu; Ninova'nn egemenliini salayan yntemler ite bunlard,
fakat yine bu yntemler ona kar ylesine hn beslenmesine yol
at ki, bu lkenin yokedilmesi zerine tm Bat-Asya'da herkes
rahat bir soluk ald."
zellikle Kalde'deki dinsel yaamn teki ynleri daha az tik
sinti vericidir. ile nezmurlan'nda tanrlardan gerek kendilerine
kar, gerekse baka insanlara kar ilenmi gnahlarn balanma
s istenmekteydi; bu da bu ilahilere ahlaksal bir kapsam veriyordu.
Bu iirlerden kimilerini Tevrat'n mezmurlarna benzetenler olmu
tur.
"Yrei zgn, acl ve yaknmal gzyalarnn ve ac ah-u vah
larn ortasnda, bir gvercin gibi, gece gndz yana yana alayp
inliyor. Merhametli tanrsna yabani bir inek gibi sesleniyor."
Bir iir de Istrap eken Diin'ist Adam konusunu ilemektedir.
Bana trl felaketler gelmi drst bir kimse, haketmedii bunca
felakete kurban oluuna amaktadr. Tanr Marduk da ona acr,

1 1 1
maln mlkn geri verir.
Bir Bilgelik Kitab'nda akllca dncelere raslanmaktadr:
"Bilge insan, bildiinden daha azn biliyormu gibi grnr." Sana
ktlk edene iyilik yap."
*

Babil ve Asur'daki politik rejim her zaman bir teokrasidir. B


tn iktidar bir tanrdan ya da tanrlardan gelmektedir. Kral, tanrnn
yeryzndeki temsilcisidir. Balca grevi tanrlar gzetmek, onlar
beslemektir.

Tapnn esas eylemi olan kurbann konusu da budur. Gr


ne gre kurbanlk hayvan, inanann yerine gemektedir, yoksa
tanr insann kendisini yiyecektir. Nitekim bir iirde yle denmek
tedir:

"Cam iin kuzuyu verdi.


nsann ba iin kuzunun bam verdi. "

Sonradan Yahudilerin de benimsedikleri bir adet vardr ki


yledir. ile yortusunda bir teke bulunur, halkn ne denli gnah
varsa sanki bu tekenin srtna yklenir, sonra hayvan le doru
kovalanr. Kalde'de bu eylemle ilgili tm yntemlere raslanmakta
dr; tm kurtulu umutlarnn tanrsal kuzunun kurban edilmesine
bal olduuna inanlmaktadr. Nitekim Kalde'deki bu kurban yn
temi sonradan Bat'ya da yaylmitr.
*

. Koyunun karacierine bakp falclk yapmak yznden, Babil


liler kimi anatomik gzlemlerde de bulunmulardr.
te yandan, yldzlarn Ziggurat'lar (Tanrda) zerinden ra
sat edilmesi de onlarn zihinlerinde byk bir yer tutmutur: Gk
yznde birtakm olaylarn geeceini nceden haber veren belirti
lere raslanmaktayd. Mneccimlik bylece yldzlar zerine nemli
aratrmalar yaplmasna yol am; bu sayede doann determiniz
mi ve zamann llmesi hakknda deerli sonulara varlmas
mmkn olmutur.
Kaideliler gnleri uurlu ve uursuz diye de ayrdetmekteydi
Ier: Her yedi gnlk dnemin ilk gn tabu (tekinsiz) idi, hibir ie
o gn balamak doru deildi ki, Yahudilerin Sabbat (sebat) gn,

J 12
kkn bundan almaktadr. Haftann yedi gn kutsal yldzlarn
adlaryla gsterilmektedir ki Yunanllarla Romallar da bu gelenee
uymulardr. Her yldzla ilgili tanrnn niteliklerinin, o gn domu
olan kimse zerinde etki yapaca kabul edilmektedir: Ay'n, Me
rih'in, Jpiter'in etkisi altnda olan insanlar vardr.
Baka yerlere yaylm olan dinsel dncelerin ou -Yahudi
ler de Babil tutsakl srasnda yetmi yl oturmak zorunda kaldkla
r- Mezopotamya'dan kmtr ki balcalar: Gkyznn deeri,
gnahlar balatan kurbann deeri, Yarat ve Tufan efsaneleri,
mevsim deimelerinin bir tanrnn l ve dirilii ile aklanmas
dr.
*

Gnmzde Smer kavimlerinde olduu gibi Hititlere de b


yk nem verilmektedir. Bunlarn Hatti diye adlandrlan mpara
torluklar, M.. il. bin ylda Kk Asya'da ve zellikle Kapadok
ya'da byk bir gelimeye kavumutur.
Sanld!! gre Hint-Avrupallar burada -bugn pro-Jitit diye
adlandrlan- Onasya kavimlerine, lkenin adn deitirmeksizin,
egemen olmulardr. te, Hitit ad altnda anlanlar, bu Hint-Avru
pallardr.
Bunlarda tanrsal boa, kutsal ylan gibi totemik olmalar muh
temel kimi kalntlara raslanmaktadr.
1893-1894'te Fransz Chantre tarafndan eski bakent olan
Hattus'da kimi ivi yazl tabletlerin bulunmas zerine Alman
Winckler Kapadokya'da, eski Hattus'un bulunduu Boazky'de
kazlara balamtr. 1906-1935 arasnda yaplan bu kazlarn, Hitit
leri tantmak bakmndan, zel yardmlar olmutur.
Balca tanr, Arinna adl Gne Tapras idi ve ayn zamanda
"Hatti Kraliesi" idi. Onun kocas da frtna tanrsyd.
Kimi Hitit heykelleri yorumlanarak bunlarn, Kibele, Attis ve
bir eit Dionysos gibi Frikya tanrlarnn asllar olduklar yolunda
bir olasla varlmtr; Sanldna gre bu noktada Frikyallar
Hitit'lerin dinse] miraslarna konmu bulunmaktaydlar.
*

Kesin olan u ki Frikyall.r Hatti'ye Avrupa'dan_gelen bir iti


sonunda, Trova'nn 1180'e doru zaptndan sonra, M.O. XII. yzy
ln balangcnda yerlemilerdir.

Dinler Tarihi F:8 113


B alca tapndklar, ad AnaTanra Kibel olan bir tanra
ile onun olu ya da sevgilisi olan Attis'tir; Attis lr; tanra alaya
alaya onu aramaya kar; sonra gen tanr dirilir. Onun l ile
diriliiMart sonunda bir eit kutsal haftayla anlr ki bu, bitkilerin
kaybolularn, sonra yeniden ortaya klarn simgeletirmektedir.
Adlarna Gaile denen rahipler hadmdrlar: Kanl bir enliin
cezbesi iinde kendi erkeklik organlarn keserek tanrann heykeli
nne atarlar. Kadn gibi giyinirler, kadnlarn hareketlerini, davra
nlarn izlerler. Balarnda, adna archigalle denen, bir eit papa
vardr.

Bugn tam Vatikan'n bulunduu yerde bir Phrygianum bulun


maktayd ve orada srtna grkemli urbalar giymi bir barahip, bir
kutsal hafta boyunca, Kibele ve Attis onuruna ayinler kutluyordu.
Frikya'da bir de arap ve sarholuk tanrs Dionysos'a tapn
vard ki, bu nedenle zevk-elence ve iki alemleri yaplyordu.
Frikya daha sonra Mithra dininde lmezlii mutulayan bir gi
zem ve bilgelik dini grerek, bunu elverili biimde karlad.
*

Akdeniz kysnda, Filistin'in kuzeyinde, Karmel da ile Okra


da arasnda semitik asldan bir kavim, yani Fenikeliler yerlemi_
lerdi. Bunlarn limanlar olan Sur, Sayda ve Cbeyl (Byblos), M.O.
II. bin yln ortalarnda zaten ok gelimi durumdaydlar.
Ake-Mikene deniz egemenliinin Dol'lular tarafndan yklma
sndan yararlanan Fenikeliler btn Akdenize yaylarak ticaret mer
kezleri ve smrgeler kurdular, bunlarn da en nls Kartacadr.
Fenike'nin dini ile onun gney komusu olan Filistin'in dini
arasnda sk benzerlikler vardr. Zaten Fenikelilerin de Filistin'den
geldikleri sylenmektedir. Bu din, bundan sonraki blmn banda
incelenecektir.
1929'dan balaY.arak eskiden Ras amra olan Ugarit'te yaplan
verimli kazlar, M.O. XIV. yzyldan kalma dinsel bir edebiyatn gn
na kmasna hizmet etmilerdir.
Tapn, yerli tanrlara hitap etmekteydi; bunlarn kimileri er
kildi ve adlarna Baal (oulu: Baalin) ya da El, bazen Melek
(kral), ya da Adan (Hazret) denmekteydi; dierleri ise diildi ve
adlarna Baalat, Mi/kat ya da Atoret yani Astarte denmekteydi
(Grne gre tar szc Alar diye sylenmekteydi; Fenike
dilindeki Atoret, Yunan dilindeki Astarte deyimleri buradan gel
mektedir). Baal ile Baalat bir ifttiler ve birlemelerinden dl bere-

1 14
keti ve yaam douyordu.
Cbeyl (Byblos) tanrs Adonis, Astarte'nin sevdii gen bir
avcyd; bir yabandomuzu tarafndan avda ldrld, sevgilisi onun
ardndan alad; sonra Adonis dirildi (Salomon Reinach'n "Orphe
us" adl yaptnda yazdna gre Adonis kutsal bir yabandomuzuydu
ve kendisine bir kadnlar klan tapnmaktayd: Bunlar her yl bir
kurban leninde onu yiyorlar, sonra bir baka yabandomuzu satn
alyorlard).
Tanrsal ift Kartaca'da Baal Haman'la Tanit'ten olumaktay
d. Tanit belki Kuzey Afrika'dan kmayd, sonradan Kartacal ol
du. Tanit herhalde Fenike Astartesi'nin Afrikal ekli olsa gerektir.
Kartaca'da ayrca bitkiler tanrs Esmun'a da taplyordu. O da
Adonis gibi lp sonradan dirilmiti. Kartaca'da bir kutsal falieler
snf vard ki byl almalar topran, davarn, insanlarn dl
bereketini salamaktayd.
Tanrlar her eyin ilkini istiyorlard. Kimi tanklara gre kendi
lerine ilk doan erkek ocuun kurban edilmesi bununla izah olun
maktadr. Ayrca Fenikelilerin gnahlarn balatmak iin, ya da
smrge zapt ve sava iin sefere kmazdan nce ocuklar yn
halinde kurban ettikleri de sylenmitir.
Denizci ve tccar bir kavim olan Fenikeliler, ilikide bulun
duklar kavimlerin din ve gzel sanatlar bakmndan etkisi altnda
kaldlar. Daha biroklar arasnda u merakl olay da bunu kantla
maktadr: il. Ramses'in ada olan bir Fenike kralnn me7.arnda
bu kral Msr yntemince giyinmi ve kutsal armaanlarn bulundu
u bir masa nnde durmu olduu halde betimlenmitir; Mezopo
tamya'dakiler tipinde arslanlar, sandukann "tekne"sine destek gre
vi grmektedir; sandukann iinde ise seramikler ve bir Mikene
fildii vardr. lk Fenike harfleri bu sandukann zerinde bulunmak
tadr.
*

II. binylda Fenikeliler, Msrllarn hiyeroglif yazlaryla Mezo


potamyallarn ivi yazsnda zaten kullanlmakta olan hece sedalar
n sesli ve sessiz harflerle ayrma iini baarmlardr. Yunan alfabe
siyle modern alfabeler bu alfabetik yazdan kmadr. Bu bulu
Fenikelilerde olaanst bir zmleme yetisi bulunduunu gsterir
ki bunu, Saydal Moshos'un atomistik varsaym kururak gsterdii
_ zmleme dncesine benzetebiliriz. Bilindii zere atomistik
varsaym maddenin aklamasn ok ufak v blnmez elemanlar

1 15
olan atomlarla yapmaktadr.
Fenike alfabesi ve daha nce anlatlan dnceler dinsel d
nce tarznn egemen olduu Bat Asya'nn evrensel uygarla
yapt deerli armaan oluturmaktadr.

1 16
x

YAHUDLK

Yahudilik sraillilerin, ya da branilerin, ya da Yahudilerin di


nidir. srailliler Bat semiteri arasnda snflandrlm bulunmakta-

drlar.
srail sz Savaan Tann ya da Tann'ya kar gl anlamna
gelmektedir; yapt savatan sonra Yakup'a bu ad verilmitir (Tek
vin, XXXII, 28). On iki kabilenin hepsi ortaklaa sriillile (k
111, 16) adn almlar, Sleyman'dan sonra Kuzey Kralln ya da
srail'i oluturan kabileler de bunu korumulardr. Kiilere ve dile
de uygulanan brani deyimi, (teyanm insan/an anlamna olan) Hib
ri sznden gelmektedir: Kenan lkesinin yerlileri, nehirin teki k
ysndan gelmi olan gmenleri byle adlandrmaktaydlar. branice
Yahudi sz ise Gney Krall ya da Yahuda lkesinin halkn gs
termekteydi; sonradan bu sz, kavmin tm iin kullanlmaya ba
lanmtr. Greko-romen dneminden balayarak kiileri gstermek
iin ncelikle bu terim kullanlmaktadr.
Yahudilii incelemek iin ilkin sraillilerin girilerinden nce
Filistin'deki dinsel durumun ve Filistin'e yerlemeden nce srailli
lerin durumlarnn ne olduunu bilmek; Musa ile ondan sonra ge
lenlerin, daha sonra br Peygamberlerin etkinliklerini gzden ge
irmek, tarihsel dnemde kavmin besledii inanlar zmlemek;
son olarak Hristiyanln ortaya kndan gnmze dein srail'in
geirdii gelimeyi izlemek gerekir.
*

Yahudilik zerine balca belge, srail'in kutsal kitab olan Es


ki Alit tir. Bu Ahit szn ortaya atan, Hristiyan kilisesi olmutur;
'

Ahit, ttifak sznn yanl olarak evriliidir: Sz konusu olan,


Tann ile nsanlk arasmdaki ittifak'tr.-Eski Alit, Kutsal Kitap (Ki
tab' Mukaddes)n birinci blmdr; bunun ikinci blmn ise

1 17
. .

Hristiyanlarn Yeni Al it'leri, yani ncil oluturmaktadr.


Eski Ahit'i meydana getiren kitaplar branice yazlmti; bun
larn kimi paralar da Asya'nn Yakndousunda ok yaygn bir dil
olan aramice ile yazlm bulunmaktadr.
Eski Ahit'i oluturan yazlarn resmen derlenmi biimine, Es
kiAhit'in eriat Kitab ad verilir. Massoretik denen ve branice olan
geleneksel nsha, M.S. VII. ve X. yzyllar arasnda yazlmtr; ad
na Yahudi eriat Kitab denen kitab oluturur ve Yahudi Sinagogu
nun M.. I. yzyla doru branice metnine sahip olduu kitaplar
ierir. M.. 150 yllarna doru bu metinlerin ou, braniceyi bil
meyen Msr Yahudileri iin Yunancaya evrilmi bulunmaktayd;
bu evirinin birlikte alan yetmi kii tarafndan yapld sylenti
si vardr: Bu yzden de bu nshaya Yetmilerin evirisi ad verilmi
tir (Eski Alit' ten paralar ncil'lerde genel olarak bu ad altnda an
lr). Bir de Roma Katolik eriat Kitab vardr ki Kutsal Kitabn Vul
gate diye adlandrlan (ve M.S. 400 ylna doru bitirilmi olan) evi
risine dayanmaktadr, ayrca bir de Protestan eriat Kitab vardr. Bu
eriat Kitaplar arasnda birtakm deiikliklere raslanmaktadr.
Yahudi ve Protestan eriat Kitaplar, Katolik eriat Kitab'nn ka
bul ettii kimi Kutsal Kitaplar kabul etmemektedir ki, rnein
Tobyas'n ve Judith'in kitaplar bu aradadr.
branice Kutsal Kitap'n hibir zgn elyazmas korunmu de
ildir; Dclaporte'un yazdna gre "antik adan kalma tek-tk
paralar ancak son zamanlarda bulunmutur." Elimizdeki en eski
Ibranice Kltsal Kitap clyazmalar M.S. X. yzyldan daha eski deil
lerdir. Buna karlk Yunanca eviri ile Latince evirinin ok daha
eski elyazmalarna sahip bulunmaktayz. Ayrca Sryanice bir eviri
ile adna Pesclitto (sade metin) denen eviriyi de saymak gerekir,
bugn buna M.S. il. yzyln sonuna doru baland sanlmakta
dr. Son olarak da piskopos Ulpliilas'n (M.S. iV. yzyl) Gota e
virisi vardr. Salomon Reinach'a gre piskopos Ulphilas "Got" larn
byle rneklere gereksinimleri olmadn dnerek, birok sava
larn yklerini bu eviriden karmtr."
Btn bu metinler arasnda olduka byk sayda deiiklikler
varsa da bunlar, metnin anlalmas bakmndan ortaya pek yle cid
di glkler karmamaktadrlar.
Hristiyanlk ann balangcnda Eski Alit'te eriat Kitab (ya
da Tevrat), Peygamberler gibi blmlerle Kltsal yazarlar tarafndan
yazlm baka blmlere rasl;nmaktayd.
eriat Kitab (Tevrat), Musa'ya mal edilen be kitaptan olu
mutu: Tekvin, k, Saylar, Levi/iler, Tesniye (kinci eriat Kitab).

1 1 8
Yunanllar bu topluluu Be Kitap (Pentateuque) diye adlandrm
lard. Bugn bunlara Yeu'nun Kitab da eklenerek Eski Alit'in bi
rinci blm Alt Kitap (He.xateuque) adyla anlmaktadr.
Eski Alit'te ayrca Peygamberlerin Kitap/an ile eitli baka
metinler de vardr: Neideler Neidesi (ya da Trkler Trks) ok
gzel bir ak trkleri topluluudur bunlar; Mezmurlar ou zaman
grkemlidir; ayrca Meseller (Ataszleri) Kitab, Eyub'un Kitab; Va
at Kitab vd. de vardr.
*

Birok dnrler Kutsal Kitapta Tann Kelam'n grmlerdir


ve bil.la da grmektedirler. Merano Ruhani Kurulu 1546'da Eski
Ahit de dahil olmak zere Kutsal Kitap n Tanr tarafndan ilham
'

edildiinden kuku duyulmasn yasak etmitir. Yahudi Sinagogu ile


eitli Hristiyan kiliseleri Kutsal Kitap'n gerek "sylenip yazdrld
n", gerekse herhalde "Tanr tarafndan ilham edildiini" imdi bile
kabul etmektedirler. Kimileri bu ilhamn yalnzca din ve ahlakla il
gili blmlerle snrlandrlmasn ileri srmekteyselcr de bu tez ka
tolik kilisesi tarafndan reddedilmitir.
Bununla birlikte saylar gittike artmakta olan bilginler, genel
olarak Kutsal Kitap'a ve zel olarak da Eski Alit'e tedenberi edebi
ve tarihsel eitli metinleri incelemek iin kullanlmas adet olan
eletirme yntemlerini uygulamaktadrlar.
Daha XVII. yzyldan balayarak byk Hollandal filozof Spi
noza (1632-1677), 1670'de yazd dinsel ve politik konular zerin
deki kitabnda, Kutsal Kitap'n ierdii ok saydaki birbirini tutmaz
eyler zerine dikkati ekmekte, bu birbirini tutmazlklarn ok gze
batar olduklarn belirterek hahamlarla alay etmekteydi ve Spinoza'
nn Yahudi olduunu da unutmamak gerekir.
Yine bu eletirme v inceleme almalarnn byk nclle
rinden olan Fransz yazar Richard Siman 1678'de yaynlad "Eski
Ahit'in eletirimsel Tarihi" adl yaptnda Musa'ya mal edilen ve
iinde kendisinin lmnn de sz konusu edildii ilk be kitabn
onun tarafndan yazlm olamyacan meydana koymaktadr.
. XVIII. yzylda Jean Astruc adl Fransz hekimi daha nce de
ortaya atlm olan ok nemli bir varsaym ok ak biimde mey
dana koymaktadr: Be Kitap'n yazar veya yazarlar iki ayr yky
birbiriyle kartrmakszn, yanyana koyarak anlatmlardr: Bu y
klerden birinde Tanr Elolim (Elol, ml; Elolim, ntllan;

1 19
yani rnhlann tm; nk oul olan bu szden sonra gelen fiil,
tekildir) diye adlandrlmaktadr; teki ykde ise Tanr Yehova
(yani Varolan) diye adlandrlm bulunmaktadr.
Elohist diye adlandrlan metin Tekvin'in ilk blm ile il. b
lmn ilk ayetini iine almaktadr. Yehova metni diye adlandr
lan metin ise il. blmn drdnc ayetinden balamaktadr.
ki yknn arasndaki ayrlklar bundan da anlalmaktadr.
Elohist metinde insann yaratl bitkilerin yaratlndan sonra gel
mekte, Yehova metninde ise insan, bitkilerden nce yaratlmakta
dr. - Elohim insan kendi suretinde yaratarak onu, ayn zamanda
"erkek ve dii" yaratmaktadr. Yehova ise ilkin erkei yaratmakta,
sonra: "erkein yalnz olmas iyi olmaz; bir de ona uygun kadn
yardmc yaratacm" diyerek erkein kaburga kemiinden kadn
yaratmaktadr. - Ozel olan nokta udur ki Elohist metinde Adem'in
gnah hakknda hibir ey yoktur, bundan ancak Yehova metninde
szedilmektedir. uras da dikkate deer ki aziz Paulus'un "sa'nn
insanln gnahlarn balatmak iin kendini feda ettii" yolunda
ki kuramn (Redemption) zerine kurmu bulunduu bu Adem'in
gnahndan ne Peygamberler'de, ne Mezmur'larda, ne de nciller'de
szedilmektedir.
Astruc'n kurmu olduu yntem sonradan daha birok ele
tirmen tarafndan da uygulanmtr. Los'un yazd gibi "bu byk
aba sonucunda birtakm sonulara varlmtr ki bunlar ana izgile
ri bakmndan bugn hemen hemen oybirlii ile kabul edilmi bu
lunmaktadr."
Be Kitap'u yazlmasnda yalnz Elolist Oku/'la Yelavo okulu'
nun deil, nc ve drdnc ayr okullarn da yardmnn getii
bylece anlalmtr: nc okul zellikle Tesniye (kinci eriat
Kitab, Deuteronome) yi meydana getirmi olduundan, bu yzden
deuteronomiste Okul diye adlandrlmaktadr; son olarak bir de
Rahipler Okulu diye adlandrlan drdnc okul vardr ki eski tre
leri yasalatrp artmak amacn gtmektedir ve adna Ruhani Okul
denmektedir.
Peygamberlerin Kitaplar muhtemelen peygamberlerden ya da
bunlarn ok yakn mritlerinden kma paralarn yanbanda,
sonradan eklenmi paralar da iermektedir.
Dier yaptlar ise ok deiik baka yazarlarn olup, ou za
man bunlar kendilerine maletmek gelenek halini alm kimselere
ait deildir. rnein, Neideler Neidesi kesinlikle Sleyman'n ya
pt deildir.
Grld gibi, tarihsel eletirme Kutsal Kitap'm btn teki

1 20
dinlerde raslanan kutsal metinlerden esasl biimde ayn olmadm,
onlar gibi bunun da insan elinden kma olduw meydana koymu
bulunmaktadr.
*

Eski Alit'in acl tarihsel eletirmenin verileri sayesinde yo


rumlanm olan kimi paralar, Filistin'in, ya da Kenan lkesinin
srailliler gelmezden nceki durumunu az ok sezmek ve anlamak
olanan bize vermektedir. Bu konuda zellikle 1890'danberi Filis
tin'le Fenike'de yaplan kazlarda bulunan arkeolojik ve epigrafik
belgelerden zellikle yararlanlmaktadr: nk her iki lke ayn
uygarla sahiptirler ve gnmzde Fenikeliler, Kenan lkesinden
kma saylmaktadrlar.
Grne gre Filistin'de ilkin yerli halk; sonra semitik kkten
olup topraa bal bulunan eski gebeler; son olarak da dier insan
gruplar oturmulardr: rnein, Filistinlilerin Ege Denizinin kyla
ryla adalarndan kovulma Egeliler olduklar sanlmaktadr.
Filistin'de Totemizm'den kalm olmalar muhtemel izlere ras-
' lanmtr. Klanlar ve halk topluluklar (eek, koyun, yavru arslan,
srtlan, ceylan, aylak gibi) hayvan eitlerine ait adlar tamaktayd
lar, ki Tekvin'de ve Hakimlerde buna dair kaytlar grlmektedir.
Kenan lkesi halk yiyecek bakmndan da baz yasaklara sayg
gstermekteydiler: Tarihsel adan beri murdar ya da kutsal, fakat
herhalde tabu (yasak) sayld iin, domuz eti yemekten kanyor
lard; oysa ki semitik ncesi ada bu hayvann eti serbeste yenil
mekteydi.
Animizm (rnein Karmel ve Hermon gibi) dalar; pnarlar,
rmaklar, dikili talar, (ki bunlar birer "falls" biiminde yorumlan
m, fakat bu yorum da itiraza uramtr); Nablus yaknndaki
Kahinler Aac gibi aalar kutsal saymaya sevkediyordu.
Kutsal nesnelerle sslenmi mbarek yerler vard. Tesniye yani
kinci eriat Kitab bu gibi yerlerin yklmasn emrederken, buralar
tam tamna da tanmlamaktadr:
"Mlklerini alacanz uluslarn yksek dalar zerinde ve tepe
ler zerinde ve btn yeil aalar altnda Tanrlarna tapndklar
btn yerleri kesinlikle ykacaksnz; ve onlarn mezballarn yka
caksnz ve dikili talarn paralayacaksnz ve onlarn aerlerini
(kutsal direk veya kazk) atete yakacaksnz ve tanrlarn oyma
putlar'n baltalayacaksnz ve o yerden adlarn yokedeceksiniz."
. Gezer'de topran altndan, henz ayakta kalm sekiz monolit

121
(yekpare ta) srasndan oluan kutsal bir yer karlmtr. Lods'un
"Israil" adl yaptnda yazdna gre Gezer'deki bu stunlarn ev
resinde "iinde yeni domu ocuklarn iskeletleri bulunan birok
kpler bulunmutur. Bu iskeletlerden ikisi dnda, grne gm
hibirisi sekiz gnlkten yal deildi. Bu yeni domu ocuklarn
hep ayn yata olmalar bu cesetlerin, o yerin tanrsna kurban
edilmi ilk doan ocuklara ait bulunduklar dncesini uyandr
maktadr." Yine Lods'a gre "bu gibi bulular, Kenan lkesindeki
dinin belirli niteliklerinden birinin de insanlarn ve zellikle ocuk
larn kurban edilmekte olduu" yolundaki sav dorular trdedir:
"Yeni bir ev kurulduu zaman insanlar kurban ediliyordu.
Bunda gdlen ama da ya yapya ruhsal bir koruyucu, uyank bir
beki, yani kurbann ruhunu salamak, ya da o yerin perisinin
mlkne el uzatmak gibi bir eylem ilenmi olduu iin bu periyi
yattrmakt."
lk semitlerin gelilerinden -ki bu geli Hristiyanlk andan
nceki 111. binyln ortalar olarak saptanm bulunmaktadr- nce
en ilkel kavimler bile llerini yakmaktaydlar. Sonradan ller
gmlmeye baland. llerin te dnyada yaadklarna inanlmak
ta olduu, bunlara armaanlar sunulmasndan anlalmaktadr.
Animizmin yansra, her zaman olduu gibi, byclk de ya
plmaktayd. Nitekim muska yerine geen ufak tefek eya; yaam
svs olan kan renginde krmz mcevherlerle mavi mcevherler de
bulunmutur (Bu mavi renk, zellikle zararl saylan mavi gzlerin
uursuzluk etkisine kar sava iin bir "benzeriyle tedavi" arac
olarak kullanlmaktayd).
Animizm geni bir etkiyi korumakla birlikte, oktanrclkla so
nulanmt. braniler Kenanllarla ilikiye girdikleri srada bu so
nuncularn tapn Baallerle Astartelere ynelmekteydi.
Baaller yerli tanrlard; rnein Baal Zebul, sineklerin tannsy
d ve grevi de belki onlar. uzaklatrmakt. Nitekim nl bir eytan
olan Belzebutl'un ad da buradan gelmektedir. Bu Baallerin ou,
bolluk saan bir pnarn perileri ve tarmclarn koruyucular olsa
gerekti.
Astarteler ise aslnda bolluk ilkesinin eitli ynleriydi. Onun
iin de bu ad, "tanr" szyle e anlamda bir eit "cins ad" haline
gelmiti." Birok tanrlara ancak kimi blgelerde tapnlmaktayd;
rnein, buday tanrs olan Dagon, Filistinlilerin benimsedikleri
yerli bir tanryd.
srailliler Kenan lkesine gelince bura halknn ahlakszl
dan utan duydular. Ana-babaya sayg gsterilmiyor, ocuklar kur-

122
ban ediliyor, her yanda hayaszlk ve cinsel sapklklar hkm sr
yordu. Nitekim Kutsal Kitap'n Levililer blm bu iren eylere
kar kmaktadr. Ayrca yine bu bakmdan Tekvin'de Nuh'un oul-

larndan biriyle ve Sodom ve Gomorra ile ilgili bir takm ykler


vardr.
Bununlar birlikte Kenan lkesine girmi olan srailliler aralar
na karacak olduklar Filistinlilere baka bakmlardan ok yakn
durumdaydlar.
*

Filistin'e yerlemelerinden nceki dnemde srailliler ou kez


Musa'dan nceki braniler diye adlandrlr.
Sanldna gre bunlarn trelerinden ve inanlarndan ou

Mslmanlktan nceki Araplarnkine benzese gerekti.


Musa'dan nceki bu braniler adrda yaayan, hayvan yetiti
ren gebe Semitlerdi. Kabilelere ayrlm bulunmaktaydlar. Her
kabile de birka aileyi ieren klanlara blnm durumdayd. .
nceleri soy ana tarafna balyd: ocuklar analarnn klanna
giriyorlard. Yzyllar boyunca ana, ocuklarnn adn semek hak
kn elinde tuttu. ou kez kadn ana-babasnn yannda oturuyor,
kocas da arasra gelip onu gryordu. rnein, Kutsal Kitap'n
k blmnde yazl olduuna gre Musa Midyanl bir kadnla
evliydi, kadn da oullaryla birlikte kendi lkesinde kalmt. Kesin
olan u ki, adrn sahibi, kadnd; kocas da onun yanna gelip
oturabilirdi. Nitekim Tekvin'in Yelova Metni'ne gre "Erkek anas
ile babasn brakacak ve karsna balanacaktr.
Irkn eitli dallara ayrlndan nceki, ok eski olmas gere
ken bir ada, soyun kadn tarafna bal olmas yerine, erkek
tarafna bal olmas yntemi geti. Toplum ataerkil hale geldi.
Bunun zerine kadn, kocasnn mal oldu: Koca, einin efendisi,
baal'i idi; koca eini babasndan ve erkek kardelerinden satn
alyordu. ok eski zamanlarda babann ocuklarn, vey ocuklar
n, torunlarn mahkum etmeye ve ldrmeye hakk vard, bunu da
Tekvin'de gryoruz. Fakat sonradan bu hak, kinci eriat Kitab
(Tesniye, Deuteronome) ile snrlandrld. Kutsal Kitap'n k ve
Nelemya blmlerinde belirtildiine gre baba yine de oullaryla
kzlarn kle gibi satabilmek hakkn elinde tuttu.
Klann tm yeleri kendilerini ayn kandan saymaktaydlar;
kendi aralarnda birbirlerini karde diye aryorlar ve bu kann
aclna byk nem veriyorlard.

1 23
Klana giri snnet ilemiyle oluyordu, snnetin amac, delikan
ly evlenmeye yeterli bir erkek haline getirmekti. Nianl anlamna
gelen sz ayn zamanda snnetli anlamna da gelmekteydi. Nitekim
Tekvin'de Yakup'un oullarnn, kendi kzkardeleriyle evlenmek is
teyen Kenanl bir prensi snnet olmaya zorladklarn grmekteyiz.
Snnet ilemi ilkin ergenlik anda yaplmaktayd; daha sonralar
ise ocukluktan itibaren uygulanmaya baland.

Snnet herhalde tun andan da nce varolan ok eski bir
yntemdi; nk snnet ilemini yapmak iin braniler tatan bak
lar kullanyorlard. Afrika'da eskidenberi uygulanmakta olan bu
yntem grne gre branilere Msir'dan gelmi olsa gerektir: b
raniler de bunu evrelerindeki insanlarn yarglarndan ekindikleri
iin, Msrllar tarafndan hor grlmemek zere benimsemie ben
zemektedirler. Asurlular, B abilonyallar ve Persler gibi hi snnet
olmayan kavimler karsnda, srailliler sonradan da snneti srdr
dler.Bu yntem hem ulusal, hem dinsel bir ayrc belirti nitelii
edindi. Btn teki ulusal treler gibi, bu da Yehova'nn bir buyru
u sayld. Kutsal kitap'n Tekvin, Yeu ve k blmlerinde de be
lirtildii gibi snnet "Yehova ile kavmi arasndaki antlamann bir
gstergesi haline geldi."
Klanlar ve kabilelerden oluan ilkel srail toplumunun, bu teri
min tam anlamyla, Totemik bir toplum olup olmadn soruturan
lar 'da bulunmutur. Grne gre bu toplumda ok sayda Tote
mizm izlerine raslanmaktadr. Kimi gruplar hayvan ya da bitki adla
r tamaktaydlar: Nitekim Lea'nn oullar geyik, Rahel'in oullar
koyun adn almlard.
Kirli ya da kutsal, fakat herhalde yasak (tabu) olan kimi hay
vanlarn eti yenmemekteydi. Nitekim Kutsal Kitap'n Yelova metni'
nde kirli ve temiz hayvanlar arasndaki bu ayrm belirtilmektedir.
Musa'dan nceki branilerde de Animizme raslanmaktadr.
Kimi aalar ruhlarn konutu halindedir; gebeler iin deeri ok
byk olan vahalardaki kimi pnarlarla kimi dalar, zellikle Sina
da da yledir. Sina dana, Melanezyallarn mana'sna kyaslana
bilecek bir g sinmitir (branice el sz bu terimin tam karl
saylmaktadr). Nitekim Musa, oturduu yerin evresine bir snr
ekmek zorunda kalmt: nsan olsun. hayvan olsun bu snr aan
canl bir varln, tad -dkutsal (profane) varlklar iin ldrc
olan- kutsal akz (seyyaleyi) bakalarna geirmesin diye, uzaktan
tala ya da okla ldrlmesi gerekirdi.
Tm teki kavimlerde olduu gibi Musa'dan nceki braniler
de de Animizmin yansra byclk vard. Nazar demesine, lanet

1 24
ve bela okumann, ak iksir ve meyvelerinin etkinliine inanlyordu.
Takliti byclk yaplmaktayd: rnein Yeu sava sresince
kargsn, Musa da asasn dmandan yana ynelterek kendi taraf
larnn zaferini salamaktaydlar. Bir ola anasnn stnde piir
menin eskidenberi yasak oluu keyfiyeti de aklamasn duygdal
(sympatliqe) byclkte bulmaktadr: k'a gre bu, "hem st
n veren, hem de ola dourmu olan keiye iki katl ac ektir
mek olur ve hatta belki de onun stnn kesilmesine yol aabilir."
Lods'un "srail" adl yaptnda yazdna gre "byclk d
n biimi en eski alarda bile srail dn biimini yaratan yn
temlerden biriydi; nitekim bu, genel olarak tm Antik a kavimleri
iin de byle olagelmitir."
lkel adaki srailliler de llerin te dnyada yaadklar
hakknda insanln beslemekte olduu genel inanlar paylamak
taydlar. ller baka bir dnyada eo/'da yaamaktadrlar; kendi
soylarndan gelme kimselerin yazglarna da ilgi duyriay srdr
mektedirler. Rahel'in gmld yer olan Rama'da Yeremiya: "in
leme ve ac alay" duyar; zira "Rahcl ocuklar iin alamaktadr
ve kendisini avutmalarn istememektedir.
aya'ya gre Babilonya kral ller arasna indiinde bunlar
onu u alayl szlerle karlamaktadrlar: "Grkemin ve santurlarnn
grlts ller diyarna indirildi. imdi ise senin zerini kurtlar,
bcekler kaplam bulunuyor!"
ller insanst bir g ve bilgi edinirler, ruhlar (elohimer)
haline gelirler. Eski Alit, Saul'un istei zerine Samuel'i bir falc
kadna bavururken gsterdii srada, tam tamna bu elolin szn
kullanmaktadr.
Grne gre. bir atalara tapn, zellikle kahramanlara ve
Lods'un yazd gibi: "zellikle geni bir mana'ya sahip oloand
kiilere" tapn varolagelimit_ir.
Topraa bal olan Kenanllar yerli Baal'lere tapnrlarken, g
ebe braniler de gezginci gruplarn koruycular olan elolin '!ere ta
pnmaktaydlar.
Tapnta herhalde tarihsel adan sonra da yrrlkte kalm
olan bir takm davranlarn varolmas gerekirdi. Tanrsal varlklarla
temasa gelmeden nce temizlenip arnmak, yani ykanmak, kadn
larla ilikidn kanmak, urba deitirmek gerekirdi. nk urbala
ra o evrenin ruhsal gleri sinmekteydi; bu yzden de urbalar ge
rek kutsal evreye dmanca seyyale szntlar getirmek, gerekse
dkutsal evreye buras iin zararl olacak bir miktar tanrsal seyya
le (fluide, akz) gtrmek gibi bir tehlike yaratmaktaydlar. brani,

1 25
Sina gibi kutsal bir yere girerken ayakkablarn karyor ve elolin '
lerdcn birini grerek lmemek iin yzn rtm olarak ilerliyor
du.
Bu temizlenme, arnma yntemlerinin dnda olarak, tapnta
birtakm vc barlar, danslar, kurbanlar, enlikler de vard.
Lods'a gre Fsh, yani Yahudi paskalyas "ok eski bir scmitik
bayram olsa gerekti." Belki de bu enlik "srnn ilk doan kuzula
rnn kurban edildii gn kutlanyordu:" .
Kenan lkesine girdikleri zaman Ibranilerin dinleri ite bu hal
deydi ve birok bakmlardan Filistinlilerin dinlerine benziyordu. Bu
koullar altnda sraillilerin burada oturanlarn tapnn benimse
mek arzusuna kapllarnn ve daha sonra da daha gelimi bir tek
tanrcln temsilcilerinin, eski yntem ve anlaylara dnle sk sk
savamak zorunda kallarnn nedeni kolayca anlalr.
*

braniler Kenan lkesine girmezden nce Babilonya ve Msr'la


temas halinde bulunmulard. Tekvin'in XII. blmnde brahim'in
Babilonya'daki Ur' dan yola karak Kenan lkesinden geip Msr'a
gittiini grmekteyiz. Yine Tekvin bize, brahim'in torunlarndan bi
ri olup srail diye adlandrlan ve oullarndan Yusuf adl olan do
laysyla ailece Msr'a yerleip bir firavunun babakanln yapan
Yakup'un yksn anlatmaktadr. Daha sonra, zulm grdkleri
ve hkmdarn yaplar iin angaryaya ve tula yapmna zorunlu tu
tulduklar iin, Israillilcr, ilerinden Musa adnda birinin nderlii
altnda oradan kamlardr.
Kutsal Kitap'n bize rettiine gre Musa ocukken bir sepete
konulup nehrin zerine braklm, Firavunun kz tarafndan kurta
rlm, hkmdarn saraynda bytlmtr. Bir Yahudiye kt
davranan bir Msrly ldrdnden le snm, lde Tanr ona
alev alev yanan bir al ortasnda grnm, ona kavmini kurtarmak
ve bu kavmi gtrp "adanm toprak" a yani Kenan lkesine yerle
tirmek grevini vermitir. Bunun zerine srailliler Msr'dan ayrl
mlardr: Bu, lum, yani Msr' dan ktr. srailliler bir bulutla bir
ate stununun klavuzluu altnda le girmiler, burada krk yl
geirmilerdir. Sina'ya geldiklerinde Musa Tanr'dan On Byntt
alp, braniler Kenan lkesine yerlemezden nce bu buyruklar on
lara bildirmitir.
Musa'ya maledilmesi gelenek haline girmi olan On Bymk,
dinsel edebiyatn gzel bir sayfasn oluturmaktadr ve yledir:

1 26
"Seni Msr diyarndan ve klelik evinden karan Tanrn Ye
hova benim. Karmda benden baka tanrlarn olmayacaktr.
Kendin iin oyma put, yukarda gklerde olann ya da aada
yer'de olann, ya da yerin altnda sularda olann hi tasvirini yapma
yacaksn. Onlara secde etmeyeceksin ve onlara tapnmayacaksn;
nk senin Tanrn olan ben Yehova, kskan bir Tanrym: Babala
rn gnahn nc kuak zerinde ve drdnc kuak zerinde
ocuklarnda cezalandran, buna karlk beni sevip buyruklarm tu
tanlara bin kuak tesine dek inayette bulunan Tanr benim.
Yalan doru gstermek iin Tanrn Yehova'nn adn bo yere
azna almayacaksn; nk Yehova yalan doru gstermek iin
kendi adn azna alanlar cezasz brakmaz.
Sebt gnn kutlamak iin onu aklnda tut. Alt gn alacaksn
ve tm ilerini yapacaksn; fakat yedinci gn Tanrya ayrlm bir
dinlenme gndr; sen ve olun ve kzn ve klen ve cariyen ve hay
vanlarn ve kaplarnda olan konuun o gn hibir i yapmayacaks
nz. nk Yehova gkleri, yeri ve denizi ve onlarda bulunan tm
nesneleri alt gnde yaratt ve yedinci gn dinlendi; bunun iin Ye
hova yedinci gn kutsal kld ve onu kutsad.
Babana ve anana sayg gster, ta ki Tanrn Yehova'nn sana
verdii toprakta mrn uzun olsun.
Adam ldrmeyeceksin.
Zina ilemeyeceksin.
Soydana kar yalan tanklk etmeyeceksin.
Soydann evine tamah gzyle bakmayacaksn. Komunun
karsna, klesine, cariyesine, kzne, eeine ve onun mal olan
hibir eyine gz dikmeyeceksin."
Musa'nn bir efsane kiisi olup olmadn soranlar da bulun
mutur. ocukken nehir zerine braklndan balayarak, yaamn
da birok efsanevi ayrnt vardr. Beri yandan 011 Buynk'u bugnk
biimiyle onun yazm olmas olanakszdr. Bu 011 Buynk'tan anla
ldna gre "bir kavim vardr, kzlere sahiptir, bu kzler tarla
larda almaktadr; ayrca bu kavmin evleri, kaplar, yani surla ev
rili kentleri vardr. u halde sz konusu olan, tarmla geinir oturgan
bir kavimdir. 011 Buynk'taki dnceler ve terimler tam tamna
(VII. yzylda yazlm olan) ki11ci eriat Kitab (Tes11iye) nin ve
hatta (VI. ya da V. yzylda yazlm olan) Ruhani Kurallar'n ko-

numa ve dnme tarzn andrmaktadr." Demek ki On Buynk es


ki metnin iine sonradan sokulmutur.
Lods bu konuda unlar yazmaktadr:
"On Buynk srail edebiyatnda ancak VII. yzyla doru ortaya

., /
! .;.
km bulunmaktadr. Zaten ierii de gznne alnrsa, o an
dncelerini ve kurumlarn yanstmakta olduu grlr. lke ola
rak, tpk aya'nn Kitab'nn ikinci blmnde ya da gten sonra
ki Mezmurlar'da olduu gibi, tapnmada her trl tasvir, suret kulla
nlmasn yasak etmektedir; oysa eski srail'de bunlarn kullanlmas
meru, mbah saylmaktayd ... On Buynk, haftada bir gn dinlenme
adetini yerlemi sayar gibi grnmektedir; kesin olan u ki, tek an
m olduu bu kutsal gne, bu gnn ancak gten sonra edinmi
olduu, zel bir nem vermektedir... k'n XX . ve kinci eriat
Kitab nn V. blmlerindeki On Buynk, ahlaksal ve toplumsal
'

devler zerinde zellikle durmaktadr ... Bu da peygamberlik hare


ketinin zellikle balangcndaki, nemli niteliklerinden biridir ... On
Buynk VIII. ve VII. yzyllar peygamberlerinin vazlarnn, artk si
liklemi olan bir yanksdr."
Bu nemli sakncalar grldkten sonra, yine Lods'un dedii
gibi "Musa'nn kiilii tmyle efsanelemi tanrsal bir tasvir, bir
suret gibi ortadan yokedivermek de yerinde olmaz." Musa'nn kiili
ini ve yaptklarn birka yzyl sonraki belgelerin yardmyla ortaya
koymak zorunluluunun varl kabul edilmekle birlikte bu peygam
berin tarihen varolduunu dorulamak olasdr.
Bu gl kiinin baard i, ulusal bir din kurarak srail kabi
lelerini gerek bir kavim halinde birletimek olmutur.
Yine Lods'un dedii gibi "Yehova srail'in tanrs, srail de Ye
hova'nn kavmi olacaktr. ok sk yinelenen bu forml, Musa'nn ey
lemlerini yneten temel dnceyi aklar gibi grnmektedir."
*

Muhtemel olarak Hristiyanlk andan nceki XIV. yzyl do


laylarndadr ki srailliler Kenan lkesine yerlemilerdir.
Bunun zerine artk gebe bedeviler olmaktan karak topra
a bal iftiler olmular, adr brakp birer ev edinmilerdir.
Renber haline gelmiler, trl tarm eitleri arasnda meyva aa
lar yetitirme iiyle de ilgilenmilerdir.
Gebe iken srailliler kutsal varlklar olarak ruhlara, elolim'
lere sahip bulunmaktaydlar. Musa bu elolim'lerden birini, "Sina
elolim'i Yehova'y" tm kabilelere benimseterek bunlar birletirdi.
Sina kutsal bir da, bir volkand. Yehova sraillilere lde geceleyin
bir ate stunu, gndzn ise stun halindeki bulutlar olarak grn
d: Bunlar da bir volkann belirli nitelikleridir. Sina dann elohimi
ate, yldrm, depremle iliki halindeydi. Yehova Musa'ya "bir al-

1 28
nn ortasndaki alevin", ate halinde yayan bir alnn iinde grn
d. Gk grlts ise "Yehova'nn sesi" idi.
Fakat Sina'nn gk grltleri karan ve gebe kabileleri ko
ruyan tanrs ile, o zamana dek Baal'lerin araya girmesiyle S3:lanan
Kenan lkesi rnlerinin bolluu arasnda hibir ba yoktu. Israilli
lerin de o sralarda btn gmenlere zorlanan bir adete boyun e
meleri doald: Bu ise kendi atalarnn tanrlarna tapnmaktan vaz
gememekle birlikte, yerli tanrlara tapnmaktan ibaretti. Onlarn da
balangta ayn zamanda ya da sra ile, topran sahipleri ve tarla
larn koruyucular olan Baal'Ierle, ulusun koruyucusu olan Yehova'
ya tapnm olmalar olasdr.
, Sonralar daha ateli bir inanca konu olan ve daha birleik bir
kavmin sinesinde daha gururlu bir hale gelen Yehova, Baal'lere
baskn kt, onlar da daha dank gruplar tarafndan daha .az ateli
bir tapna konu olmaya baladlar.
Derken Yehova, Baal'leri yuttu, onlarn "hazret, efendi" anla
mna gelen unvanlarn ald ve bu unvanlar, ou zaman onun adna
eklenmeye baland. Onlarn sfat ve grevlerini de ellerinden ald,
bereketli yamurla kurakl kendi arzusuna gre datan bir tanr
saylmaya baland: Bundan byle tarm ilerinin baar salamas
iin ona yalvarlr, Kenanlarn tapnaklar, kutsal yerleri ona ayrlr
oldu.
Bylece Kenan lkesine yerleen Yahudiler nezdinde stn
gelen dinde srail'in kendi nfuzu, sonuta eski Filistin'inkinde daha
gl olarak ortaya kmakta, yani e/olin Baal'i yenmektedir.
Bundan byle artk orada tek tannya tapn (monolatrie) var
dr. Fakat tek tanrya tapn, tektanrclk deildir. Daha sonraki bir
aa (Hristiyanlktan nceki VII. ya da VI. yzyllara) dein srailli
ler teki kavimlerin de yerinde olarak tapndklar baka ulusal tan
rlar varln rahatlkla kabul ettiler.
Buna gre, Lods'un bulduu artc bir formle bakarsak,
"tek tanrya tapn da oktanrcln bir biimidir."
*

Acaba o zamanki srailliler kendi tanrlarn zihinlerinde nasl


canlandryorlard?
Yehova, Musa'nn bir sorusuna yle karlk veriyor (k,
111, .13-14: "Ben, ben olanm". Lod'a gre, bu yantta "bir kar k
nitelii grenler olmutur. Zira Israil tanrsnn zne, iyzne
varlamaz ve bu, byle kalmaldr." Yehova ayrca "brahim'in, s-

Dinler f'arihi, F:9 129


hak'n, Yakup'un tanrs" diye de adlandrlmaktadr. Bu tanmlama
lar, yanlar sra daha derin bir zmleme yaplmazsa olduka ye
tersiz kalrlar.
Sina Da volkannn tanrs Yehova'y doac (natura/iste) bi
imde anlay, yerini yava yava animist ve insanbiimci (antropo
morfik) bir anlaya brakt. Grne gre Yehova'nn bir eit
rnlsa/ cisim'i vardr; herhalde kendisi insannkine benzer organlara,
gzlere, kulaklara, aza, burun deliklerine, ellere, bir yree, bar
saklara, uzun ya da ksa (sakin ya da heyecanl) bir solua sahiptir.
zellikle bir insannkine benzer dnce ve duygular vardr ve ha
karet grd zaman gsterdii fke bu aradadr.
Yehova'nn o adaki en - belirli nitelii ulusal bir tann oluu-
dur.
Yabanc kavimlerle olan ilikilerinde sraillileri hep destekler.
Ne brahim'i ne de shak', Firavun'la Abimelek'i yalan syleyip al
dattlar diye ayplamaz. Msr'dan k srasnda kavmine hrszlk
yapmasn tler (k, III, 21-22):
"Ve gittiiniz zaman eli bo gitmeyeceksiniz. Her kadn kom
usundan ve evindeki konuktan gm eya ve altn eya ve giyecek
ler isteyecek ve oullarnz ve kzlarnz onlarla ssleyeceksiniz. Ve
Msrllar soyacaksnz."
Ulusal Yehova, sava bir Tanrdr. Lods bunu yle anlat
maktadr:
"srail'in ulusal savalar Yeova sava/an diye adlandrlmak
tadr. Ulusun dmanlar, ulusun tannsnn dman/andr. srailli
savalar onun yardmclarndan baka kimseler deillerdir (Ha
kimler, V, 23). Yehova'nn kendisi ordunun ortasnda yer alr (!kin
ci eriat Kitab, XXIII, 15,) ya grnmez bir haldedir, ya da "Ahit
Sand" gibi maddi bir nesne biiminde yer almaktadr."
Ulusal Tanr kendinden olanlar, hatta bunlar yabanclara kar
en byk adaletsizlikleri iledikleri zaman bile, hi yzst brak
madna gre, sraillilerin nasl olup da kimi zaman savata yenil
diklerini insann soras gelir. Bunun aklamas yledir: nk s
rail Yehova'y gazaba getirmitir. Bunun zerine Yehova srail'i ce
zalandrmak zere onu dmana kar korumam, dman da Tan
rnn almasna alet olmutur.
Sava hali dnda Yehova kavmine her eit nimetleri bahe
der. Ona topraa rahata yerlemek, iyi rnler elde etmek, kalaba
lk bir nfus edinmek olanan balar. Toprak sahibi yal kimse
lere (partiarcle'lara) yerdeki toz taneleri, deniz kysndaki kum
taneleri ya da gkteki yldzlar kadar bol bir soy sopa sahip olacak-

1 1 1\
!arn vaadeder.
srail sosyal rgtleniini ve kutsal bir nitelii olan hkmdarn
atanmas iini Yehova'ya balar. Kral, Yelova'mn sevgili kulu, ra
hiplerin badr. rnein Davut, ruhani urbalar giymi olduu halde
"Ahit Sand" nnde danseder.
On Buyrnk'u Musa'ya ileterek Yahudilere ahlaksal yasalarn
vermi olan Yehova'dr. nk o aziz bir tanr, bir adalet tanrsdr:
Her trl adaletsizlik, yalan yemin, dullara ve yetimlere yaplan
hakszlk karsnda ok byk bir fke duyar. Onlardan birinin, r
nein bir hkmdarn iledii su iin yaknlarn, torunlarn, kimi
zaman tm bir topluluu cezalandrd olur. Fakat dindar insanlar
bin kuak sonraki torunlarna dek kutsad da grlmtr.
*

Bu tanrya birka eit tapn vardr.


Daha balangtan itibaren, tanrnn iinde bulunduuna inan
lan Ahit Sand'na tapnlr. Bu Ahit Sand ylesine mana ile
doludur ki, dindar bir srailli dmesin diye ona dokunduu zaman,
yldrmla arplm gibi dp lmtr (1 Samel, il, 67). Buna
karlk ok daha sonra, yani M.. VII. yzyldan itibarendir ki
Sleyman tarafndan saraynn tapna olarak yaplm bulunan
Yerualim (Kuds) tapna ulusal dinin merkezi Yehova'nn tek
meru ve kutsal evi saylmaya balanmtr.
Halk haftann yedinci gn almayarak Sebt gnn kutla
maktayd. Kkn Kenan lkesinden alan tarm enlikleri kutlan
maktayd: Ekinler biilmeye baland zaman Hamursuz etmek bay
ram yaplyordu; rn devirilmeye balannca hasat, ya da n.in
devime bayram ya da haftalar (yani tahl hasadnn srd yedi
hafta) bayram kutlanyordu (nitekim ellinci gn anlamna olan son
raki Pentikos ad bu yedi hafta'dan gelmedir); babozumu srasnda
yine riin ya da laymeler, adrlar bayram kutlanmaktayd. Yehova'
ya tapnan gebelerin koyunlarn krklmas ve Fsh gibi tarmsal
bayramlar bir sre iin ikinci plana dt. Fsh bayramysa Yehuda
lkesinde ancak VII. yzylda yeniden saygnlk edinmeye balad.
*

31
Bununla birlikte sraillilerin Hakimler diye adlandrlan en
dindarlar, yani ilkpeygamber'leri kavmin en eski trelereve rnein .
eski tanrlara tapna dnmelerini nlemekiin ou kez savamak
zorunda kalmlardr. Nitekim Krallar Ki.tab (I, XVIII) ndaki bir
yk, Ahab'la Izabel'in Baallere tapn yeniden kurduklarn, bu
nun zerine peygamber lya'nn Yehova'ya yalvarp kendi tapna
nn kurban kesim yerine gklerin ateini indirdiini, beri yandan
drt yz elli Baal rahibinin de ayn mucizeyi elde etmek zere
kendi Tanrlarna bo yere yalvardklarn anlatmaktadr (u da var
ki ayn yaptn baka blmleri bu yky dorulamamaktadr ve bu
olay bugn artk tarihsel bakmdan aslsz saylmaktadr).
Sofu srailliler kimi byclk yntemleriyle savamaktaydlar.
Nitekim k (XX,18) ta: "Hibir byc kadn yaatmayacaksn"
diye yazldr.
Kimi inananlar llere yaplan geleneksel tapn da bu yz
den ho grmemiler, bunu "sraillilerin tapnna tek hakk olan
Yehova'a bir hakaret" saymlardr. Bunlara gre "ller hibir ey
yapama?-lar, hibir ey bilmezler; aa yukar tam bir yokluk iinde
dirler." ite yalnz bu nokta oktanrc tek tanrya tapn (monolat
rie polythCiste), eski Animizm'le atma haline gelmitir.
*

Fakat M.. VIII. yzyldan balayarak bu oktanrc tek tanr


ya tapn gittike daha ok tektanncla doru ynelmeye balam
tr.
Bu geliime bir tr duygusal mantk egemen olmutur.
srailliler iin Yehova, teki ulusal tanrlara gre ok daha
gldr. Nitekim lya tarafndan yaplp baar ile sonulanan bir
denemeyi daha nce anmtk. Filistinlilerin eline geen Ahit Sand
, Tanr Dagon'u kendi z tapnann iinde bile kk drm
t (1. Samuel, 4-5) - Byle gl bir tanrnn gerek tanr, tek tanr
olmadn kim bilebilir? - nk teki tanrlar ancak grnrde bu
nitelie sahiptirler, ya da eytani bir takm varlklardr.
Israilli bu gl tanr tarafndan hatta yabanc bir lkede bile
korunduunu hisseder. Bana gelen mutlu ya da mutsuz her ii
Yehova'nn ltfuna ya da fkesine yorar. Yelova'nn gc Devletin
snrlarn aar, evrensel bir kapsama eriir. Sofu bir sraillide her
zaman ve her yerde yalnz Yehova'ya baml olduu duygusu gittik
e daha ok yer eder. Bu srailli dnceleri bakmndan oktanr
cdr ama duyu ve davran biimi bakmndan hemen hemen tek
tanrc hale gelmitir.
1 32
Kimi srailliler tanrlarn yceltmek iin X. ve VII. yzyllar
arasnda bir takm efsaneler dzmlerdir ki bunlar sonradan kut
sal kitaplarnn balangcnda yer almtr: Banlar dnyann ve insa
nn yaratl, Cennetin kayboluu, tufan efsaneleridir. Bu efsanele
rin gelerinden ou srail'in ilikide olduu Msr ve zellikle
Babilonya gibi lkelerden alnmadr ama Yahudi zihniyet ve trele
rine uydurulmutur. Tekvin'in birinci blmnn yazar ilk kargaa
y ok byk bir su baskin gibi dnrken, Yehova metninin
yazar bunu orak bir l gibi dnmektedir. nk verim ve
bolluk getiren bir yamur yamadka Filistin'in yaz kt mevsim,
yani k sayldr. Dnyay ve insan yaratan tanr nerdeyse evrensel
tanr, evrenin tek tanrs olmak zeredir.
Yehova'y hem evrensel tanr, hem de mutlak adaletin tanrs
haline sokan al/aksal tektannclk, zellikle peygamberlerin evre
sinde olumutur.
Peygamber terimi ok eitli insanlar iin kullanlmaktadr. Bu
terim kimi zaman loncalar halinde gruplanm bycleri gster
mektedir: Bu bycler arasra kutsal bir cezbeye tutulurlar, "mev
leviler gibi dnp zikrederlerdi"; Kimi zaman da bu terim yksek
vicdanl insanlar iin kullanlrd. Bunlar bu nitelikleri dolaysyla
evrelerinin dar geleneklerini eletirmeye kendilerinde yetki grr
ler ve kendilerini tanrnn szcleri sayarlard. Szcn bu ikinci
anlamyla peygamber sfatn tayanlardr ki Yehova'da balca sfat
olarak evrensel bir adalet iradesi bulu;duunu kefederek srail'i
tektanrcla doru yneltmilerdir.
IX. yzyldan balayarak lya, Yehova'nn sevgili kulu olan
Ahab' Nabot'la oullarn adalet uruna ldrtt iin knamakta
dr. O an peygamberleri iin, "zedelenen Yehova inancnn ve
inenen. hakkn korunmas, ulusun o andaki karlarndan daha
stn gelmekteydi." Adalet iradesi bylece, dar anlamda ulusal
grlerden ayrlmaya balamaktadr: Yehova'da egemen olan bu
iradedir."

M.. VIII. yzylda oban Amos gerek dinin iyilii sevip k


tlkten nefret etmek; adaletin tapn iin yaplan eylem ve davra
nlardan stn olduu tezini savunmaktadr (Amos, V, 21 ve sonra
kiler, VIII, 4 ve sonrakiler):

Bayramlanmzdan nefret ediyonm, on/an lor gn"iyonm,


Ve bayram toplantlanmzdan lolanmyonm;
Bana kurbanlar sunduwmz zaman
Sunduunuz bu eylerdell zevk almyonun

1 33
Besili kzlerinizde de gzm yok.
lalilerinizin grltsn benden uzaklatmn...
Ancak Jalk birpnar gibi fkrsn,
Ve adalet krnmaz bir mak gibi alasn!

Amos, "yoksullar yutan", "acizlerin hakkn yiyen" zenginleri


olaanst bir inandrclkla knamakta zenginlerin grkeminin
yoksullarn sefaletinden ileri gelmekte olduunu kantlamakta; Ye
hova'nn tm bu adaletsizliklere fkelendiini ileri srmektedir.
M.. 750 ylna doru Hoea'nn da ayn tezi savunduu grl
mektedir. (Hoea, VI, 6): "nk istediim kurban deil, iyiliktir;
gerek tann bilgisini, sunulan amaanlara stn ttanm ben. "
Mika'nn yaptnda da (il, 2 ve sonrakiler) tanrsal adaletin ay
n biimde yccltiliine, sosyal hakszlklarn ayn biimde mahkum
ediliine tank olmaktayz.
Peygamberlerin en inandrcs, M.. VIII. yzyln ikinci yar
snda yaam olan aya'dr. aya tanrnn srail'i setiini, fakat
srail'in tmyle dsal bir dindarl adaletten stn tutarak Tanr
nn kendisinden beklediklerini boa kardn sylemektedir. Ya
ptnn banda (I) dokunakl bir para vardr ki aya bunda, bu
temay Yehova'nn azndan dile getirmektedir. Para yle bala
maktadr.

Kendime bir aile kmutm ben,


Onun biiyiidiin gmtiim,
Ama bu aile bana bakaldrd,
Boa kendi yemliini,
Eek de sahibinin yemliini bilir;
Ama srail bilmedi,
Kavmim kt/ak asmak istemedi .....

VII. yzylda Yeremiya tanrnn kavmini, ona kar Buhtunasr'


kullanarak cezalandracan haber vermektedir. Gzel bir para
da yle diyor (Yeremiya, III, 16-17):
"O zaman Yehova'nn Ahit Sandndan artk szedilmeyecek,
artk bu Sandk dnlmeyecek anmsanmayacaktr; kimse onun
iin zlmeyecek; Sandk artk yerine konmayacaktr. Bunun zeri
ne Yerualim (Kuds) Yehova'nn taht diye anlacak ve tm kavim
ler, onun adma orada buluacaklardr."
zellikle M.. VI. yzylda, Renan'n biiyiik ve bilinmeyen kii
d_iye adlandrd ikinci aya tam bir aklk ve byk bir inandrc-

1 34
lkla srail tanrsnn insanlk tanrs olmas gerektiini duyu makta
dr: Kavimlerin artk yalnz bir tek tanrya sahip olmalar gerekir,
onun tapna evren olacak ve ona adalet yerine getirilerek sayg
gsterilecektir. aya'nn Yehovas yle demektedir (aya, XLIV,
6): "Benden baka hibir Tanr yoktur." (aya, LXVI, 1-2): "Gkler
benim tahtm, yeryz ise ayaklarmn basamadr."
Peygamber bir kavim olan srail'in rol teki uluslara tek tan
ry kefettirmektir (aya, XLII, 6-7):

Ben, Tann (Yehova) seni domlua ardm,


Seni elinden tuttum,
Ve kr gzlerini aasm
Mahpus/an zindandan ve
Karanlkta oturanlar hapisten
karasm diye seni kavme ahit ve uluslara
Ik olarak vereceim.

Bundan byle de artk Yahudi Tektanrc kurulmu bulun


maktadr. Yehova ad fazlaca ulusal bir anlam tadndan, onun
yerine sk sk Adonai (Hazret, efendi) sz kullanlacaktr.
Tek Tanr artk ateli bir nanca konu olmaktadr ve. bu lan,
Mezmrlar'n kimilerinde ok grkemli bir ifadesini bulmaktadr.
rnein, M.. VI. yzyla ait olduu sylenen XLII. ve XLIII.
Mezmur'da da bu byledir ve Mezmur yle balamaktadr:

Geyiin akarsu/an zleyii gibi


Ca!lln da seni yle zler ey Tann!
Ca!llm Tann'ya, yaayan Tann'ya susamtr...
*

Bununla birlikte, yine de vicdanlarda bir kuku uyanabilir.


Tanrnn nasl olup da imdiki zamanda birtakm felaketlerin olma
sn istediini ya da bunlara izin verdiini insan kendi kendine
sorabilir.
Yahudi dncesi buna ilkin tanrnn gl iradesine, hatta bu
irade hi anlalmad zaman bile, boyun emek gerektiini ileri
srerek yant vermektedir. Nitekim Eyiip'n Kitabnn iledii gzel
tema da budur.
zellikle gelecei dnmek iin, insan imdiki zamandan yz
evirmelidir. Yahudi dininin belirli bir nitelii de umuttur. Herkes

1 35
Yehova gn 'n, yani srail tanrsnn kavmine byklk ve mutluluk
verecei a gvenle bekler.
Nitekim peygamberler ve bu arada Amos, kavimlerinin gele
cekteki bu kalknmas temasn kitaplarnda anlatmaktadr.
Bundan da Mesih umudu, Mesil 'i bekleyi domaktadr ki bu,
Yahudiliin en zgn ve en derin ynlerinden biridir.
ou kez Mesih, Yahudi kavminin politik ve maddi zaferini
salayan byk bir kral, gl bir nder olarak dnlr. Lods'un
dedii gibi: "mesih umudunun kklerinden kimilerini monarik ide
olojide aratrmak gereir: lk krallarn byklkleri karsnda du
yulan zlem de hi kukusuz, gelecein anl kraln bekleyiin
uyanmasna yol am olsa gerektir."
Fakat arasra bu Mesih umudunun ulusal ereveden tat,
btn insanla uyguland da grlmektedir.
Birinci Iaya "tm uluslarn Yehova'nn dana", "Yakup'un
Tanrsnn evine" ktklarn grmektedir (aya, il, 3 4, Mil..!1, iV,
-

2-3):
"Ve Tanr Yehova tm uluslarn yargc olacak ve birok ka
vimler hakknda karar verecek. Ve kllarn saban demirleri ve
mzraklarn bac baklar yapacaklar. Ulus ull'<>a kl ekmeyecek
ve onlar artk sava renmeyecekler." -
kinci aya da birinci aya'dan esinlenen temalar ok gr
kemli biimde ortaya sermektedir (aya, LXV, 17 ve sonrakiler):

ii11kii ite ben ye11i bir gk ve


Ye11i bir yer yaratmaktaym;
yle ki, nceki eyler artk anlmayacak
Ve akla gelmeyecek,
Ve artk alay ve inleyi iitilmeyecek
Bu yeni gkle yerde 11e kk yata ocuk,
Ne de g11lerini doldumam yal i11san lecek...
Onlar ev yapp bunda bakas otmayacak,
Onlar dikip de bakas yemeyecek...

Ve setiklerim (sevgili kllanm)


Emekleri11in meyvasm yiyecekler...

Bu ideal ilemin ortaya k cismani bir hkmdarn deil, ruha


ni bir Mesih'in eseri olacaktr ve ikinci aya bunu Yelova'nn Hiz
metisi diye adlandrmaktadr. Tanr ruhunu onun benliine yerleti
recektir (aya, XLII, 1-4):

1 36
(O) uluslar iin don olan meydana karacaktr.
Bamayacak ve sesini ykseltmeyecektir.. .
Ve ttmekte olan fitili sndmeyecektir.. .
Yeryznde donilu yerletirinceye kadar
Ne yonlacak, ne de cesaretini yitirecektir...

Yeremiya peygamberin acyla dolu mr, gizemli bir lmle


son bulmutu. kinci aya belki bu peygamberin ansndan esinle
nerek, Yelova'nm Hizmetisi'nde hor grlen, aalanan, ezilen,
kendini ileke bir kurban gibi ortaya atan Istrapl nsan' bize
gstermektedir (aya LIII):
"Aclarmz o tad ve hastalklarmz o yklendi... Kendini
lme kendisi brakt ve kendini gnahkarlar arasnda saydrd, oysa
ki aslnda ounun suunu o tad ve gnahkarlar iin efaat etti."
Bu artc metinden, daha sonra Hristiyanlk da geni lde
yararlanacaktr ... nk bilindii gibi sa da insanlarn yerine ac
ekmi, onlarn kurtulmalar iin kendini feda etmi, Tanr nezdinde
efaatte bulunmutur.
*

Yzyllar boyunca srail'in umudu ortak amalara, tanrlarn


sevgilisi olan kavmin maddi zaferine, ya da tm insanln mutlulu
una ynelmitir; bu umut hibir zaman kiilerin aalk yazgsyla
ilgilenmemitir. Erdemli bir tutumun tek dl, bu dnyada uzun
.7-afl?:an yaamaktr. llere gelince, onlarn yazgsn kimse bilemez.
M.O. il. yzylda yazld sanlan Vaaz Kitab 'nda (IX, 4-5) ,unlar
yazldr: "Yaayan bir kpek, lm bir arslana stndr. nk
yaayanlar leceklerini bilirler, ller ise hibir ey bilmezler."
Bununla birlikte Hristiyanlk andan nceki bu ayn il. yz
ylda, bu nokta zerindeki inanlar deiti. yilerin dllerini bu
dnyada grecekleri gr gittike daha g kabul edilir saylmaya
baland. Deneyim, bu dnceyi yalanc karyordu. rnein, Re
nan'a gre, Asya krallarndan Antiochus'un yapt zulmler sra
snda "inkarclarn dllendirildikleri, inananlarn ise eriati yads
madklar iin en korkun ikencelerle ldrldkleri grld." Pers
ve Yunan dncelerini bilen baz kimseler, ruhun lmezlii ve
zellikle bedenlerin yeniden dirilii biimi altnda te dnyada ya
amn srd, llerin yargland inancn kabul ettiler. Hristi
yanlk andan nceki il. yzyla ait olduu sanlan Daniel Kitab'
nda (Xll, 2) yle yazldr: "Ve yerin altnda uyuyanlardan birou,

137
kimisi sonsuz hayata ve kimisi utanca ve nefrete olmak zere,
yeniden uyanacaklardr."
Kesin olan u ki, Yahudi kamuoyu bu nokta zerinde hibir
zaman ayn grte olmamtr. Hristiyanlk ann balangcnda
Feresiler (yani ayrlar) llerin diriliini ve meleklerin varln
kabul etmekte, Sadukiler ise reddetmekteydiler.
*

M.. il. yzylda Esani'ler diye adlandrlan bir Yahudi kom


nist mezhebi kuruldu. M.S. I. yzyln iki Yahudi yazar olan Josep
hus'la Philo bu mezhepten hayranlkla szetmektedirler.
Josephus ilk toplumun kuruluunu ve topran zel mlkiyeti
nin ortaya kn, byk bir katile mal etmektedir ki bu, kardeini
ldren Kabil'dir. Onun iin bu yazar, tm mal-mlkn ortaklaa
olmasn erdemin yksek bir gstergesi saymaktadr.
Esaniler Yehova'nn belirli niteliklerinden olan mutlak adalet
dncesini en son haddine vardryorlard.
Bunlar her trl kiisel mlkiyetten vazgemilerdi. Altn ve
gmn kullanmn kendilerine yasak etmilerdi. Yabanc lkeler
den gelen arkadalara her zaman ak olan evlerde hep birlikte
oturuyorlard. Ortak ambarlarda saklanan giyecekler, yiyecekler,
br mallar herkese aitti. Esani'ler ancak yaaylar iin gerekli
olan asgariyi tedarik etmek iin alyorlard. Tarm ve balk av ile
urayorlar, fakat ticaret yapmyorlard: nk ticaret kazan tut
kusunun ve soydana zarar verme arzusunun gelimesine yol a
maktayd. Esanilcr arasnda savaa yarayabilecek silah ya da baka
eya yapan zanaatlar yoktu. Bunlarda klelik de yoktu. Hepsi
zgr, hepsi eittiler.
*

Hristiyanlk ann balngcnda, Hirodes dneminde iki


doktrinci arasnda bir atma oldu: Bunlardan biri dar grl, sk
ahlak yanls ammayi, teki ise geni dncelerin yaycs Hillel'
di. Kendisine eriat'in zetini soran bir putatapara, Hillek u yant
vermiti: "Kendine yaplmasn istemediin eyi bakasna yapma.
Tm eriat bundan ibarettir; geri yan ise onun yorumundan baka
ey deildir."
Esanilerin ahlaklaryla uyguladklar yntemler ve Hillel'in c
mert dnceleri en byk peygamberlerin soylu esinlerini daha da

1 38
srdrerek Hristiyanlk Yahudiliin aheseri, an ve erefi, onun
geirdii evrimin rndr. Hristiyanlk sayesinde peygamberler
kesin olarak zafer kazanmlardr ... Peygamberlerin sonuncusu olan
sa da srail'in eserine mhr basmtr.
*

M.S. 70 ylnda Roma'ya kar bir ayaklanmadan sonra Yeru


alim (Kuds) zaptolunarak yaklp ykld. Sahte Mesih Bar-Koba
tarafndan ynetilen yeni bir ayaklanma, 136 ylnda baarszla
urad. Yahudiler de dnya yzne yaylmaya baladlar.
Yahudiler dallarndan sonra Eski Alit'e baka kutsal kitap
lar, eriat'in yorumlar olan Talnud'lar eklediler. Bunlar M.S. 1. ve
iV. yzyllar arasnda derlendi ve adna Yernalim Talmudu denildi.
Daha stn saylan bir derleme de -Yahudilerin incelemelere ve
tartmalara elverili bir refah halinde bulupduklar- Babilonya'da
111. ve iV. yzyllar arasnda yapld ve adna Babilonya Talmudu
denildi. Talmud'larn dinsel ve ahlaksal deeri de eitli biimlerde
deerlendirildi.
Yahudi kknden gelme bir baka aydn ve duygusal akm da
Kabbala'dr (Gelenek anlamna gelen bu sz, Yahudilerde Tevrat'n
anlatya dayanan yorumu demektir ki bu yorum, ergin kiilerce
zincirleme olarak birinden tekine aktarlr.) XIII. yzyln sonu ile
XIV. yzyln banda, bir spanyol Yahudisi olan Leone'li Musa,
zengin dindalarna eriatin yorumlarn ieren gizli kitaplar sat
maktayd. 1304'te bir araya toplanan bu kitaplar, Kabbala'nn ana
metni olan Zolar' oluturur, iinde Hint'in ve Kaide'ninkilere ol
duka yakn kurgular vardr. Kabbala, iyimser bir Kamutan;clk
(panteizm) dir. Tenin mahkum ediliine kar isyan duyulan Rne
sans dneminde "kutsal kitaplarn, tm pervaszlklar hakl gste
ren, bu gerek yorumunu" herkes sevinle karlad. Victor Hugo
kendi sisteminin byk blmn Kabbala'dan. ald. Saurat'nn de
dii gibi "bugnk tasavvufun byk blm Kabbala zerine kurul
mu bulunmaktadr."
Kabbala akm karsnda, yine Yahudi dncesi erevesi
iinde, felsefi akm koymak yerinde olur. eitli alarda filozoflar
Yahudiliin ana tezlerini dinsel olmayan sistemlerin grleriyle
badatrmay denemilerdir ki Hristiyanlk ann banda sken
deriyeli Philo bunu Platonculukla; XII. yzylda Kurtubal Moses de
Aristoculuk ve Yeni-Platonculukla yapmlard. XVIII. yzylda
Spinoza (1632-1677) Yahudi dncesiyle doludur ama bir dinin,

1 39
bir kavmin ve bir rkn snrlarn oktan amtr: Evrensel bir
dehadr o.
*

Dnyaya dalan Yahudiler hemen her yerde ve hemen her za


man hor grlmler ve baskya, zulme uramlardr. Koyu Hristi
yanlar onlar sa'y armha germi, Tanry ldrm olmakla su
lamlardr. Dinsel banazlktan domu olan antisemitizm (Yahudi
dmanlb,r, ekonomik nedenler ve rk nyarglar yznden g
lenmektedir.
Bu basklar anmsatan nl Fransz tarihisi Michelet: "Yahu
di, btn biimleriyle felaketin ta kendisidir" diye yazabilmitir.
Bu koullar altnda da kimi Yahudilerin, tm dank Yahudi
leri bamsz bir ulus halinde toplayarak dindalarnn aclarna bir
ila bulmaya almalarnn nedeni kolayca anlalr. Macar Yahudi
si Herzl'in XIX. yzyln sonu ile XX. yzyln banda kurduu
Siyonizm retisi, Yahudi vatannn dirilmesini ve Adanm Toprak'
a dn amalanmaktadr: Bu ise eski Mesihiliin ada biimi
dir.
1917 ylnn kasm aynda Byk Britanya Blafour bildirisiyle
Filistin'in Yahudilerin ulusal yurt'u olmasn kabul etmitir. 1948'
denberi de Filistin'de srail adyla bamsz bir Yahudi devleti
kurulmu bulunmaktadr.
*

Yahudiler, bugn aralna karm olduklar uluslarn iinde


hemen daima belirli sayda birtakm tapn yol-yntemlerine bal
kalmaktadrlar, yani daha dorusu bunu erkek Yahudiler yapmak
tadrlar, nk dinsel bakmdan kadnlarn hibir deri ve nemi
yoktur.
Bireylerin bal olduklar dinsel yol-yntem unlardr: Snnet,
ki doumdan sekiz gn sonra yaplr; oi yandaki ocuk, dinsel
yol-ynteme bilgi sahibi klnr; bunlarn peinden evlenme gelir ve
genel olarak sinagogda kutlanr, bu srada (taleth ad verilen) dua
peesi rtlnr, Ibranice ilahiler, dualar okunur; son olarak lm
den sonra cenaze ykanp plak olarak kefene sarldktan sonra
toprakla temas edecek biimde gmlr.
nanan kii cuma akam sinagoga gitmek zorundadr, sebt
(yani dinlenme) gn, cuma akam balar. Hazr bulunanlar Tanr-

140
ya kretmek iin yksek sesle ya da fsldayarak dualar okurlar.
Cumartesi gn Tanrya ayrlmtr. O gn sofu bir yahudi ne
kendisi alr, ne de evindekilere i grdrr.
Yiyecek bakmndan pek kesin birtakm yasaklar vardr: Do
muzlar kesilirken kanlar akmam hayvanlarn etlerini ve midye,
istiridye gibi kabuklu deniz hayvanlarn yemek yasaktr.
Birok bayramlar sinagogda olduu gibi, tapnak grevi yapa
bilecek olan evde kutlanmaldr. rnein Fsh bayram bu arada
dr, bu bayram dolaysyla hamursuz ekmek yenir ve tm tabak-a-
nak deitirilir; Byk Tvbe gnnde ise sk bir oru tutulur.
Kimi Yahudiler bulunduklar lkelerde teki yurttalarla e ve
eit sayldklarndan dinsel kural ve grevlere aldrmaz olmulardr;
ama Yahudi dmanlarnn basklar ve gsterileri bunlarn bir b
lmn dindalaryla daha sk bir dayanma haline sokmutur.
*

Yahudiliin, yaylmasna Hr;stiyanlktan nce zellikle yardm


ettii Tektanrclk, daha nceki inanlara gre itiraz gdrmez bir
ilerlemedir.
Entelektel bakmdan tektanrclk deimez ya:.alar toplulu
una bal bir Evren dncesi alamaya yardm ::tmitir ve bu
dnce, ada bilimde, kiisc1 bir t: .nrya inan dncesinden
sonra ayakta kalmtr.
Ahlaksal bakmdan da tcktanrulk tm ins<.nlar bir tek tanr
nn evlatlar sayarak, insanlarn karde oldukla' duygusunun olu
masna geni lde yardmda bulunmutur.
zellikle en iyi Yahudilerde -rnein c byk peygamberler
le Esenyen'lerde- bir adalet ve toplumsal ilerleme zleyii grl
mektedir ve bu, Yahudi dininin en bcErli ve soylu yanlarndan
biridir.
Her trl zel teolojik anlaytan syrlm olarak ele alnd
zaman, Yahudi Mesihilii, gnn birinde dnyamzda adil, karde
e ve mutlu bir toplumun gerekleeceini grmek umudunu yaa
tacak niteliktedir.

141
x

KUZEY VE BATI AVRUPA DNLER

Cemenlerin dini - Keltlerin dini

Hristiyanln geliinden nceki Avrupa'da incelenmesi gere


ken dinler, Kuzey Avrupada bulunanlar ve zellikle Cermenlerin
dinidir; Bat Avrupadaki din, Keltlerin ve zellikle Galyallarn
dinidir; Kuzey Avrupa'daki dinler ise kavimlerin kimi kez klasik
antik a Arya/an ad altnda gruplandrldklarn da grmekteyiz.
*

Cermen aslndan olan kavimler, genel olarak, Kuzey Cermen


leri (yani zlandallar, Norveliler, Danimarkallar), Bat Cermenle
ri (Anglo-Saksonlar) ve Gney Cermenleri (Saksonlar, Almanlar
vd.) diye ayrdedilir.
Bu kavimlerin dinsel inanlar arasnda ayrnt saylabilecek ki
mi ayrlklar vardr ki incelemelerimiz srasnda biz,'bunlar zerinde
duracak deiliz.
Bu dinleri tanma olanan bize veren belgeler bir lde daha
sonraki alarda yazlmtr. Bunlar Caesar (M.. 101-44) ve Taci
tus (M.S. 55-120) un yaptlar; Hristiyanlk anda yazlm olmakla
birlikte bize eski efsaneler hakknda bilgi veren Saga ve Edda gibi
destanlar, din deitirmek arzusundaki Cermenlere Hristiyan rahip
lerinin yneltmeleri gereken sorular ieren ile kitap/an ve son
olarak halk arasnda yaylm olup ilerinde uzak bir gemiin yaa
makta olduu efsanelerdir. zellikle mezarlarda, rnein Sakson
krallarnn yatmakta olduklar tiimii/iis'Ierde yaplan kaz ve aratr
malar da birtakm ilgi eken adetlerin ortaya karlmasna yardm
etmektedir.
*

1 42
Cermenlerin eski dinlerinde kutsal aalar byk bir rol oyna
maktaydlar: Upsala yaknndaki Yggradsill adl kozmik aaca diin
yamn stwm denmekteydi; Saksonlardaki rminsul adl aa da
evreni destekler saylyordu.
Birtakm kutsal hayvanlar kimi tanrlara, bu arada alla karga
Odin'e. (Wotan'a) adanmt. Falclkta kullanlan atlar vard. Bay
raklarn zerlerinde yabandomuzu, ylan tasvirleri bulunurdu. Er
keklerin ya da kadnlarn kurt ya da aY! klna girip byclk
yaptklarna inanlyordu. Kendi mallar, mlkleri olmayan, fakat
bakalarnn mal-mlkyle karlarn kullanan ve bersekir diye adlan
drlan delikanl gruplar yar-insan, yar-kurt ya da ay klndaki
yabani layvan-savalar' d.
Kilise makamlar din deitirip Hristiyanla geenlerin at eli
yemek gibi "iren ve tiksindirici bir su" ilemelerini yasak etmi
lerdi: Bu herhalde putataparlarn Totemik kkten gelme birtakm
kurban lenlerinde dinsel yntemlere uyarak at eti yemelerinden
ileri geliyordu.
Animizm doay birtakm ruhlarla doldurmaktayd ve bunlar,
dl bereketini salayan erkekli kadnl Yan'lar, klar iinde danse
den, ya da evde erkee yardm eden Elfler; Troll diye adlandrlan
cceler; sularda da, bazen lmlleri uurumlara doru eken
Niksler (su perileri); ou zaman aptal olan devler; ou zaman
agz olan ccelerdir. Yggradsill adl kozmik aacn altnda da,
yazglarn bekisi olan Nornlar (bakireler) oturmaktaydlar.
Animizmin karl allm byclkt. lk yaz harfleri olan
nu'lar, balangta, byclkte, tlsmlarn zerlerinde kullanld.
Trk (ned) ise ilkin bir sihirbazlk aracyd. Kimi kadnlar sihirbaz
lk, kehanet bakmlarndan zel hassalara sahip saylyorlard ve
adlarna byc, sihirbaz deniyordu.
Salomon Reinach'n "Orpheus" adl yaptnda yazdna gre:
"Cermenler Hristiyan dinine girdikten sonra da bycleri, sihir
bazlar dinlemeyi srdrdler; fakat Engizisyon kendilerine, by
cleri yakmay retti. Alman "dominicain" rahipleri bycler
aleyhinde iren bir kitap yazdlar. Papa VIII. nnocentus bir buy
ruk yaynlayarak byclerin byk bir gce sahip olduklarn res
men aklad. Bunun zerine iki yzyl boyunca korkun bir ldr
me ii balad, bu nedenle de yz bini akn susuz nsan diri diri
yakld."
Cermenler llerin ruhlarnn yaadklarna nanr1ard: ller
ya He! lkesinde, ya uzak bir blgede, ya da havalarda yaarlard.
zellikle gz sonunda, frtnalarn rzgarlarnca srklenerek, dn-

1 43
yann zerinden geerlerdi.
Yine Salomon Reinach'a gre: "O zaman bir takm ayinler, t
renler yaparak ruhlar yattrmak gerekiyordu. Kilise de lii/er
Giin 'n bu tarihe raslatarak bu yntemleri Hristiyanlatrd ... Son
ra bu nedenle hayvan postlar giyilerek birtakm maskaralklar ya
plmasn yasak etti ki bu da totemizmden kalma bir adetti."
Sava alannda len savalar Wa/la//a'ya (ya da Wa/l//'e gi
derlerdi. Orada hi bitmeyen bir bal erbeti ierler, bir yabandomu
zunun etini yerlerdi. Bu hayvan her gn yenildii halde her akam
yeniden doard. Sonra da savalar srf keyif iin, dvmek zere
darya karlard.
*

Cermenlerde en eski tanr, adna bazen Nerthus da denen,


Toprak-Ana olmutur. Tacitus bu tanra onuruna kutlanan, toprak
bayramnn ilgi eken bir anlatmn yapmaktadr; bu metin, Cermen
dnyasnda boluk ve bereket dileinde bulunmak zere yaplan ayin
ve dualar hakkndaki en, eski belge saylmaktadr.
Kimi yorumculara gre Nerthus ile Freyr (Sevgili) ayn tanr
lardr: Freya ak, gzellik, bolluk ve bereket tanrsyd. Onun karde
i ve sevgilisi de Freyr idi. Georges Dumczil'in yazdna gre:
"Freyr'n evresind.; bir ban mistii, mitologyas vardr: Esiz bir
bartr bu, gerek bir altn adr ve Cermen ruhunun en iten
emellerinden birinin ifadesi olduu kesindir.
Ayn yazar, kimi saga'larla XII. yzyln Danimarkal yazar Sa
xo Grammatieus'un Freyr' insanlatrarak onu bar bir kral bii
mine soktuklarn ileri srmektedir. Saxo, Freyr' byk Roma ba
rs Augustus'un ada sanmaktayd. Roma mparatorlarnn
Pax Ronana'sna (Roma bar) kout olarak, Danimarkal bilgin de
bir Pax Gemenica (Cermen bar) dlemektedir ki bu, tarihin en
heyecan verici dlerinden biridir.
Yldzlara, gnee, aya da tapnlmaktayd. Ay Holle, ya da
Holde, ya da Holda adl tanra idi ve Romallarn Dianas ile e
tutulmaktayd. yicil anlamna gelen bu ad ona biraz da kendi asl
kimliini yumuatmak, gzelletirmek iin verilmitir: nk Holle
byclerin kraliesi saylmaktayd, geceleri kadn iblislerle birlikte
_ ata binip yola kar, vaftiz edilmeksizin len ocuklarn ruhlarn da
alp gtrrd.
Tacitus en byk tanrnn Roma Tanrlar arasndaki kar
lklarn bulmutur. Odin (ya da Odhinn, ya da Wotan) n karl

1 44
Mercurius; Tiyu (ya da Ty) nun karl Mars; Thor (ya da Thorr,
ya da Donnar) un karl Jpiter'di.
Odin esasnda bir rahip-kral, ya da bir byc-kraldr; ruh
harflerini bulan odur. Ayn zamanda rzgar (Wind) dolaysyla l
ler tanrsdr, savata len kahramanlar Walkyrie'lere teslim edip
Walhalla'ya gnderir. Kendisi bycle bavurmay yelediinden
savamaz, ama yine de savalarn tanrsdr. Nitekim VIII. yzylda
Groenland' smrgeletiren, Amerika'y kefeden, Rus mparator
luunu kuran o yiit Viking'lerin tanrs da oydu.
Onun olu Tiyu-ise sava tanrsdr.
Thor ya da Donnar gkgrlts ve yamur tanrs dolaysyla
da kylleri seven bir tanrdr. Bu tanrlar, ilk Hindu kastnn
karl olan "snf tanrlar" saymak olasdr. Odin byc-rahiple
rin; Tiyu savalar; Thor renberlerin tanrsdr. Bununla birlikte
Thor ayn zamanda hain bir tanr, korkun bir savadr, elindeki
tatan yaplm tanrsal ekici ile canavarlar ldrr.
Bu tanrlarla ilgili birok iirsel efsaneler vardr. Bunlarn en
nls, Balder efsanesidir ki bu hem Siegfried'i, hem sa'y anmsa
tan bir kiiliktir. Odin'in oullarnn en gzeli olan Balder, hain
Loki'nin kurban olarak lr. Cehenneme iner. Bunun zerine dev
ler tanrlara saldrp bunlar ldrrler. Ama bu tannlann akam'
ndan sonra giZemli bir g, dzeni yeniden kurar, Balder'le tanrlar
dirilirler, Evrensel bir mutluluk a balar...
Tanrlara kurban kesilerek, bu arada bazen insanlar da kurban
edilerek tapnlmaktayd. Bu ii rahipler ynetiyorlard. Caesar
"Galya Sava" adl yaptnn ok tartma konusu olmu bir yerinde
Cermenlerin Galyallar gibi "Druide'lere sahip olmadklarn", on
lardan bu noktada ayrldklarn ileri srmektedir. Dumezil'in yazd
gibi "Cermen toplumlar derin bir bilgiye sahip, karmak birtakm
ayin ve dualar uygulatan mlani bir snf, bir tarikat tarafndan
ynetilrhiyorlard, byle bir snfn bakanl altnda deillerdi ...
Toplumun banda kutsal ileri yrten, karmak bir gelenein
srdrlmesini inanca altna alan zerk ve gl bir ynetim yoktu."
Zaten baz kimseler de eski Cermanya'da sonradan "tarihncesi bir
refonn'la" yokedilmi "gzle grlen bir kilise" bulunup bulunmad
n soruturmaktan kendilerini alamamlardr.
Balca rahip krald, egemenlii de kkn byclkten ve
dinden almaktayd; kral byclkte yeterlik gstermedi mi ldr
lebilirdi. Yine Dumezil'e gre "Cermenler iki ilke, iki tip arasnda
bocalamaktaydlar: Bir yanda kann, br yanda kol gcnn erde-

Dinler Tarihi, F:lO 145


mi, bir yanda kaltm yoluyla baa geen nder, br yanda kahra
man, bir yanda byc-ynetici br yanda fatih-nder vard."
te, antik adaki Cermen dini byleydi; buna kar birok a
balara girimi olan Hristiyan Kilisesi sonunda bu dini ezdi, "put"
lar krd, kutsal aalar devirdi, eski tapnaklarn yerlerine de
kiliseler yaptrd.
Bununla birlikte bu din, eitli biimler altnda yine de yaa
maktadr. Haftann gnlerinin ngilizce ve Almanca adlar, eski
tanrlar anmsatmaktadr. Baz halk enliklerinde onlar anlmakta
dr. Wagner'in soylu dramlar, bu tanrlarn yapp ettikleriyle ilgili
ykleri serbeste deitirmekle birlikte, onlar yine de gklere
karmaktadr. Hatta bir ara birtakm koyu Nasyonal-Sosyalistler
(Nazi'ler) oka uluslararas bulduklar Hristiyanln yerine eski
Cermen dinini diriltip geirmek istiyorlard.
Cermenlerin gzel masallar yeniden ve tam anlamyla birer
efsane haline gelmilerdir. nk bunlar, hepsi de kutsal nitelikte
olan kiisel ve ortak davranlar hakl gstermekte, desteklemekte,
hatta bu gibi davranlara neden olmaktadrlar.
*

Hristiyanlk andan birka yzyl nce, belki Danimarka


adalarndan ve Kuzey Almanya'nn bask ovalarndan gelmi olan
Keltler Avrupann her yanna yaylmlard. Bunlar arasnda Britan
ya Adalar ve zellikle rlanda Keltleriyle Galya Keltlerini sayabili
riz: Keltler buralarda Likrler grubu iindeki daha eski halk toplu
luklarna egemen olup bunlara karmlar ve belki de bunlarn
inanlarndan ounu benimsemilerdir.
Keltlerin yazl olmaktan ok szl olan dinsel edebiyatlarn
dan hibir ey kalm deildir. Onlarn inanlarn Caesar ve Tacitus
gibi Latin yazarlarndan; en eski elyazmalar XI. yzyldan kalma
olan, fakat ok daha eski rivayet ve gelenekleri de korumakta
bulunan rlanda edebiyatndan; yorumlanmas art olan bir takm
halk efsanelerinden tanyoruz. Ayrca zellikle Bretanya'da pek bol
olan ok eski ta antlarn da neler olduklarn anlamaya almak
yerinde olur. Bunlar ham tatan mezarlar (dolmen'ler); ya birbirin
den ayr (menlin'ler) ya da uzun diziler halinde sralanm talar
dr.
*

1 46
Bir Yunan yazar mee aacnda Galyallarn en byk tanrs
n Galya Zeus'unu grmekteydi. Biraz ar olan bu forml, herhal
de bu kutsal aaca gsterilen byk saygy anlatmaktadr. Gallerin
rahipleri olan Dmide'ler, beyaz urbalar giymi olduklar halde, al
tndan yaplm bir ba ba ile bodur meelerin gvdelerinde
biten kse otunu kesip beyaz bir bezin iine saryorlard. kse otu
"her derde deva bir ila" saylmaktayd.
Galyallarn "byl hayvanlar topluluu"nda ok sayda kutsal
hayvanlar vard ki kimi kabileler bunlarn adlarn tayorlard: Ta
urisciler boaya, Brannoviceler kargaya balydlar. Baz kentler de
yleydi: Lugdunum, sylentiye gre, karga tepesiydi. Bayraklarn
zerlerinde bir yaban domuzu tasviri vard. Paris'teki Notre-Dame
kilisesinin yerinde, zerinde bir boa ile turna kuunun tasviri
grlen bir mihrap bulunmutur. Tavan, falda da kullanlan bir
hayvand. Horoz daha o zamandan yldrm uzaklatrmaya yaryor
du, nitekim imdi de an kulelerinin tepesinde ayn ii yapmaktadr.
Armasnda ay bulunduu iin Ay kenti olan Bern'de Hristi
yanlk ann balangcndan kalma bronzdan bir grup bulunmu
tur: Grupta, iri bir aynn yannda Kelte ad Artio olan bir tanra
vardr (Bu Kelte ad, aynn Yunanca ad olan Arktos'a pek yakn
dr); ay ile arkadalk ettiine gre bu tanra da herhalde ilkin bir
ay-tanra, kutsal bfr ayyd. Bern kentinde hfila birok ay beslen
mektedir. Bu olaylar zellikle incelemi olan Salomon Reinach bu
adette "Totemizmin Avrupa lkelerindeki kalntlarnn bir rnei
ni" grmektedir.
Yiyeceklerle ilgili bir takm tabular da Totemizmden gelmek
teydi. Keltler at eti yemezlerdi. Byk Plinius'a gre kse otu
rahipler tarafndan yukarda anlattmz gibi toplandktan sonra iki
beyaz boa kurban edilerek kutsal bir len dzenlenirdi. Galya'da
ayrca baka tabulara da sayg gsterilirdi: Dmandan alnan gani
metlere el srmek yasakt. Bir de byklk tabu 'su vard ki buna
gre bir ocuun, silahlarn kuanm olan babasna yaklamas
yasakt. Bu konuda Samuel Reinach yle diyor:
"Bu yzden delikanllar yabanc ailelerin ya da Druide'lerin ya
nnda bytlyordu; bu acayip adet rlanda'da uzun zaman sre
gelmitir ve Fransa ve ngiltere'deki yatl okul ynteminin bu adet
ten kalma olduunu sanmak mmkndr."
Likrler zamanndan beri kutsal yerler vard: Pnarlar, dalar,
ormanlar gibi. Grne gre kromlekler ve sra-talar, dinsel bir
takm ilemlerin yapldklar yerleri gstermekte ya da snrlamak
t:vrllar.

1 47
Dolmenler herhalde aristokrasiye zg mezarlar olsa gerekti.
Bunlarn iinde bulunan lks ya da her gn kullanlan eya, llerin
sonradan da yaadklarna inanldn gsteriyordu. Mehri'ler ise
bir atann ruhunun ya da tanrsal bir varln konutu, bir mezarn
-talaryd.
Druide'ler ruhun yaadna inanyorlard: Kimi metinlere g-
re, bunlar ruhgn kabul etmekteydiler; baka bir takm metinle
re gre ise ruhlarn batya doru gtklerine, uzak ve mutlu ada
larda yaadklarna inanmaktadrlar.
Canille Jullian bu konuda diyor ki: "llerin karada ok uzun
bir yolculuk yapmalarm nlemek iin, belki de dolmenler ann
insanlar llerini, almas gereken bu denizin hemen kysna gm
mekteydiler. Bugnk Bretanya'y oluturan eski Galya lkesine
"ller diyar" denmesi bu olayla da aklanabilir."
Gallerin yiitliklerini, lmden korkmaylarn, te dnyada
yaamay srdreceklerine emin olularyla aklayanlar olmutur.
*

Keltler Toprak-Ana'ya tapn herhalde Likrlerden alm ol


malydlar. Adlarna Latincede Matres ya da Matronae denen Ana
Tann'lar ou zaman l gruplar halinde toplanmaktaydlar ve
yerli Kara Bakirelerin de bunlarn kalntlar olmalar olasdr. Cae
sar Gallerin be byk tanrsn Roma tanrlarna benzetmektedir.
Dumezil'e gre, "kimi Druide'lerin dostu olan" Caesar, onlar "ok
gzel bir ekilde" tarif etmitir.
Byk tanr, Teutates'tir; Site'nin tanrs, "kamu tanrs" dr:
Caesar bunu sanatlarn yaratcs, yasalarn babas, halkn retme
ni olan Mercurius'a benzetmektedir. - Ondan sonra bir Jpiter
gelmektedir ki bu, gkgrlts tanrs olan Taranis'tir, gklere o
egemendir. Bir de savalar yneten Galyal Marsa vardr. Bir Apol
lon hastalklar kovmaktadr. Bir Minerva da insanlara zanaatlar
retmektedir. - Caesar tanrlar bylece sosyal kstaslarla tarif
etmitir: Mucit'lerin, Druide'lerin, savalarn, hekimlerin, iilerin
de birer tanrs vard. Dumezil'e gre Mercuris'un en bata gelmesi,
"eski Kelt aleminde zanaat ve tekniin geni lde gelimesinden,
mkemmel olmasndan, byk saygnlk grmesinden" olsa gerekti.
Galya'da olduu gibi Britanya adalarnda dinin zgn yan,
ulusal bir rahiplik kurumunun bir Dmide'ler (ok Bilgililer) snf
nn kurulmu bulunmasyd. Bunlar toplumun en aydn ve sekin
kiileri arasndan toplanyordu. Gelecein Druide'i tpk Hindistan'

1 48
daki Brahman, Roma'daki mstakbel Flamine (rahip) gibi, uzun
uzun okuyup reniyor; bazen bu yirmi yl kadar sryordu. Kutsal
ve dinsel renim szl olduundan, bu mezlik dnemi iin ok
gl bir bellee gereksinim vard. Sihirbazlk, byclk yntemle
rini, kutsal terim ve deyimleri efsanelerle tapnma yol ve yntemini,
falclk ve yldz falcln renmek gerekiyordu.
Kurban kesmek ancak Druide'lerin tekelindeydi, bu kurbanlar
tanrlarn beslenmesine yaryordu. Druide'lerin insan da kurban
ettikleri sylentisi vardr ama bunlarn adi sutan tr mahkum
olmu kimselerin idam eklinde olmas da olasdr. Druide'ler kse
otu toplamaktaydlar. Belki de glerin ayrlmasndan nce yarg
niteliiyle zel kiiler ve topluluklar arasndaki davalar yarglyor,
siteleri ynetiyor olmallard. Belirli gnlerde, galiba Orleans yak
nndaki bir ormanda toplanarak bakanlarn seiyorlar, ne ynde
bir politika gdeceklerini saptyorlard.
Balca grevleri genlii eitmekti: Soylu delikanllarn hepsi
ni onlar yetitiriyorlad. Ahlak kurallarn u ilke ile akladklar
sylenir: "Tanrlara sayg gster, ktlk etme, yiit ol."
Yiitliin byk deerine olan inan ve ruhlarla dolu, iirsel
bir doa duygusu, Cermen ve Kelt dinlerinin uygarla bellibal
armaanlar saylabilir.
*

Katolik kilisesi Keltlerin, hatta Likrlerin eski dinsel yntem ve


inanlarn tam olarak yoketme iini baaramamtr. Menhir'leri
ykamadndan, bazen bunlarn zerine bir ha dikmitir.
Camille Jullian'n dedii gibi: "Ancak kylerle kentler hastalk
lar iyiletiren,hasad koruyan kendi yerli azizlerinin mezarlarna
sahip olduktan sonradr ki Hristiyanlk halk ynlarna yaylabilmi,
halkn tuttuu bir inan haline gelmitir."
Fransa'nn kimi kylk blgelerinde putataparlk dneminin
birok baka kalntlarna raslanmaktadr ki bataklklarda, mezarlk
larda grlen buharl alevlere, kurt klna girmi byclere, baz
pnarlarla mee gibi baz aalarn kutsallklarna, St. Jean gecesi
yaklan atelere olan inan bu aradadr. Samuel Reinach'n dedii
gibi: "Eski Galya'nn okeytancl Fransz toprann pek derinle
rine kk salm olduundan, hala ok canldr."

1 49
XI

YUNANSTAN'IN DN

M.. III. binylla 1. binyl arasnda Girit'te, sonra da Pelopo


nesos'ta grkemli uygarlklar olutu ki bunlara srasyla Ege, Minoe
ve Myken uygarlklar denir.
M.. 3000 ylna doru Egeliler Girit'te bir mparatorluk kur
mulard ve sonradan bunun nfuzu denizlerin uzak blgelerine
kadar yayld; bu bir deniz egemenliiydi ve en byk genileme
a iin buna, dnemin en byk hkmdar, efsanevi Minos'un
adna ilikin olarak Minoe deniz egemenlii denir. Bu deniz ege
menlii zellikle Peloponesos zerinde derin bir etki yapmtr;
Mykenai'nin sarn Akhaia'llar kltrlerinin byk blmn es
mer Egelilerden aldlar: 1600'e doru ilk bir Mykenai dnemi ba
lad. Asl Girit'te ise Akhaillar 1400 ylna doru stnl ele
aldlar. Mykenai kral Agamemnon'un ynetimi altnda birleen
Akhaiallar, uzun bir kuatmadan sonra Trova'y zaptederek Hitit
mparatorluunu yokettiler. Fakat sonradan onlar da kuatmaya
- uradlar. 110 ylna doru kuzeyden gelen ve en zorlular Dorlular
olan baka Hint-Avrupallar Akhaiallar Attika'ya ve adalara sr
dler. Bununla birlikte kuatmaclar, temsilcilerini kovduklar ya da
yokettikleri bu uygarln stnln anlayacak kadar zeki idiler,
nitekim bu uygarln inanlaryla adetlerini benimseyiverdiler.
*

Yunanistan'n dinini incelemek iin kutsal bir kitap kullanmaya


olanak yoktur: nk byle bir kitap yoktu ve zorla kabul ettirilen
bir dogma da hibir zaman varolmayacakt.
Balca kaynaklar, Yunan edebiyatnn yaptlardr; bunlarn
banda Homeros'un, ya da bu adla gsterilen yazar veya yazarlarn
liada ve Odysseia adl yaptlaryla (M.: IX. ya da VIII. yzyldaki)
Hesiodos'un iirleri vardr. Alman Schliemann (18221829) tarafn-

1 50
dan Trova, Mikene ve Tiryinthia'da; ngiliz Evans tarafndan Girit'
teki Knossos'ta; Atina Fransz Okulu ve baka uluslarn bilginleri
tarafndan Girit'le Yunanistan'n eitli noktalarnda yaplan ok
verimli kazlarda bulunan maddi ve psikolojik belgeler de yine bu
kaynaklar arasndadr.
Bu buluntular Yunanistan'n dini ile ilgili iki byk yanl d
zeltme olanan vermitir. Klasik a Yunanllar ilk alarda
Hint-Avrupa kuatmaclarnn yar-yabanl kavimlere uygarlk getir
diklerini kabul etmi ve bunun byle olduuna tarihileri de inan
drmlard. Bugn ise kuatmaya urayan bu kavimlerin kuatmac
lara ne denli stn olduklarn renmi bulunuyoruz.
te yandan Homeros'la Yunan yazarlarnn insanlatrdklar
tanrlarn, Yunan dinsel yaamnn merkezini oluturduklarna uzun
zaman inanlmtr. Fakat bugn, oluturduklar bu resmi dinin
yan-sra halkn benimsedii ok daha canl bir dinin ve ayrca, ok
daha derin bir gizemci akmn varolmu bulunduu bilinmektedir.
*

Yunan halk dini ilkel bir Totemizm'in ok derin izlerini tam


a benzemektedir. Kutsal bitkiler ve rnein Dodona'daki mee
aac vard ki bunun hrtlarna bakan kahinler, gaipten haber
verirlerdi; sonra kutsal hayvanlar ve rnein, Girit'teki Minos boa
s, yani Minotauros vard. ou zaman, daha sonraki efsaneler bu
kutsal hayvanlar -Apollon'tin kurban olan kertenkele gibi- ya da
bir tanrnn kurban ya da -Zeus'un kartal, Athena'nn baykuu
gibi- bir tanrnn her zamanki arkada haline sokmaktadrlar.
Salamon Reinach'a gre tanrlarn hayvan klna girerek biim
deitirmeleri, "din tarihinin tersine anlatlmas demektir. Zeus kuu
kuu klna girerek Leda'y batan karr, o da dnyaya yumurta
!ar getirir:
Leda herhalde sonradan tanrlatrlan ve ocuklarn babas
saylan Totemik bir kuu olsa gerektir.
Sonradan kavim haline gelen birok Yunan klanlar, hayvan
adlar tamaktaydlar: Myrmidon (karnca) !ar Arkadial (ay) !ar
gibi.
Kimi tapnma yntemlerinin kklerinde kutsal bir hayvann
kurban edilmesi ve etinin bir eit lende hep birlikte yenilmesi de
vardr: rnein Atina'da her yl tanrsal bir boa, boulonia ad
verilen bir trende kurban edilirdi. Kimi maskeli danslar da ayn
kkten gelmeydi: Atina'da dii ay klna giren gen kzlar <lanse-

151
derler ve ay adn alrlard.
Balangta Egelilerle Akhaiallar, ilkel insanlarn mana'sna
benzetilebilecek olan, kiilikd tanrsal bir gce inandlar. Bu g,
gkten dtkleri sanlan birtakm kutsal talarda da zellikle bulu
nurdu ki dnyann gbei olan Delphoi'de omphalos da bunlardan
biriydi; ayrca Knossos'ta bulunan, yontulduktan sonra dikilmi kimi
talar da byleydi: Bunlar sonradan bir insan kafas ve bir phallus'la
(erkeklik organ) ssl Hermes simgeleri haline gelmilerdi; iki
azl balta gibi kimi eya da byleydi: Bu iki azl balta Giritlilerin
kurban kesmek iin kullandklar silaht. Eleusis'te rahibe, dine
kabul edilecek kiiyi yelpazeler, bylece onu gnahlarndan kurtarp
manay kabule hazr hale getirirdi.
Btn doa, ruhlarla doluydu. Bunlar hayvan ya da insan bii
minde dnlrd; rnein bir pnar, bir at olurdu.
llerin ruhlar ylan, ku ve zellikle kelebek biimlerinde
betimlenirdi. (Nitekim Yunancadaki psykhe szc hem kelebek,
hem ruh anlamnadr). Yunanllar lmden sonraki yaam hakknda
birbirine kart dncelere sahip olmua ve bunlar badatrmak
iin hi uramama benzemektedirler. Bazen ller yerin altnda
yaamay srdrrler, onlarn torunlar ve ocuklar da kutsal arma
anlar sunarak bu yaam ho bir hale getirmeye alrlar. Bazen de
bedenden ayrlan ruh, yeralt rma Styks' aarak cehenneme
gider, orada Minos, Aiakhos ve Rhadamanthys tarafndan yargla
nr: Cezay hakkederse Elysion'da mutlulua kavuur.
lmden sonraki yaamn varl ve nitelii zerinde uzun bir
gemitenberi kukular aklanagelmitir. Sderblom'un dedii gibi
"aklclk, hayaletlerin varl dncesini gzden drmektedir."
Homeros'un dini bu noktada halk geleneklerinden ok ayrlmakta
dr: Homeros'un Akhilleus'u "yeraltnn btn hayaletleri zerinde
hkm srmektense yeryznde gndelikilik etmenin daha iyi ol
duu" dncesindedir.
Animizmin doal sonucu, byclktr; nitekim Yunanistan'
da da hal ayn oldu. Bu lkede Animist bycln btn belirli
niteliklerine rastlanmaktadr. Tasvirle gerek tpkdr: Bir tanrnn
tasviri de onun gcne sahiptir; Ispartallar Lokroi'lilere yardm
olsun diye, onlara Dioskur'larn heykellerini gndermilerdi. Tanag
ral sanatlar, yaptklar kk heykelciklerle llere esasl sevin
ler salamaktaydlar. - Rya, deerli bir eydi: insan dte gerek
olaylar grrd nk; Epidauros'ta insan, dnde hastalnn
getiini grd m iyileirdi. - Byclk ve sihirbazlk yaplmak
tayd: Teokrites Eidullion adl yaptnn nl bir parasnda, bir

152
ouyuc kadnn nasl altn anlatr. Atina'daki mezarlarda, y
reklerine ivi sapl tahta heykelcikler bulunmutur. - Szcklerin de
gc vardr: Homeros'un /liada'da belirttii gibi "Zeus verdii
karar yerine getirmek iin konuur ve srf bu yzden, her ey olur."
- Lanet ve bela okumann gc: Argos halk, kardeinin ocuklarn
ldren Atreus'u lanetledi, bu yzden de olu Agamemnon ld ve
Atreus'un soyundan olanlarn balarna trl felaketler geldi. - Ant
ve yeminin gc: Homeros'un liada'da dedii gibi "her kim andn
dan dnerse, beyni su haline gelip yerlere dklsn!"
Tapnn nemli bir parasn da yknmeli, yani "taklidi" ta
pnma yntemleri oluturmaktadr. Girit'te Kureta'lar gkgrlt
sn yknp yamur yadrmak iin kalkanlarn birbirine arpar
lard. Girit'le Delos'ta sarn Ariadne, Labyrinthos adl sarayn
dehlizlerinde, gnein yldzlar filemi iindeki ilerleyiini yknen
aprak bir takm danslar ynetir, bylece de gnein yryne
yardm etmi olurdu.
Yunanistan'da heykelcilik, raks, iir, tiyatro gibi, gzel sanatlar
biimlerini, kklerini byclkten, sihirbazlktan almlardr: Bu da
onlarn telkin gcn aklamaya yardm etmektedir. Kreglinger'in
dedii gibi "Yunanllar sonunda ne denli aydn kiiler haline gelmi
olurlarsa olsunlar, gzel sanatlaryla edebiyatlar hep sihirbazlk
zihniyetinin gstergeleri olagelmitir.
*

Girit'te, Yunanistan'da tanrlardan nce tanralar vard.


Tanralarn en eskisi, Toprak-Ana olan Gaia olsa gerekti; ay
n zamanda bereket tanras da olduundan bitkilerin, hayvanlarn,
insanlarn domalarna o yol aar, sonra da onlar kendi iine alr,
yutard.
Btn teki tanralarda da eitli biimler altnda ToprakA
na'ya raslanmaktadr: Gaia, Olympos tanrlarnn anasdr; - Epi
sos'taki nl tapnanda dikili ok memeli tasvirine tapnlan Arte
mis, yabani hayvanlarn arkada, yavrularnn koruyucusudur ama
sonradan onlar avlamaya balar; - Artemis'ten daha ehvetli, daha
tatl olan Aphrodite akn, gzelliin, ieklerin tanrasdr; Ona
tapnma adeti Kbrs adasndan gelip tm Yunanistan'a yayld.


Knossos'ta, Girit'te Antheia (yani iekli Aplrodite) ye tapnlmak
tayd ve nar, gl, mersin ona adanmt. Koryntos'ta kutsal hieler
olan hetaireia'lar ona yaplan tapna katlyorlard. Eros da nunla
birlikte anlyordu, ou zaman onun olu saylyordu ama baz u:le

1 53
-

Eros'un Aplrodite'den nce varolduuna, Aphrodite'in Okeanos'un


kpklerinden doduuna, Aphrodite Okeanos'un kpklerinden
doduu srada onun dalgalardan kna yardm ettiine inanl
yordu.
Kiiliklerinde Toprak-Ana'nn rasland teki tanralar da
unlardr: Hera, Zeus'un kars olmadan nce bitkiler tanrasyd ve
evlenme yasalarm kskan bir biimde korumaktayd: - Baka bir
bitkiler tanras olan Demneter, budayn anasyd ve kendisine
zellikle Eleusis'te tapnlrd; Atina kentinin koruyucusu olmazdan
nce zeytinaac tanras olan Athena onuruna Atina'da kr enlilc
leri yaplmaya devam edildi.
Tanrlar ise tanralardan sonra meydana kmlardr. Tanr
lar meydana karanlar, Hint-Avrupal kuatmaclar olsa gerektir:
Bunlar gebe savalard, nderlerine tanrsal bir varlk gibi sayg
gsterilmesi gerekliydi, sonunda da bunlar bir tanrnn soyundan
gelmi saylrd. Herhalde her kabilenin kendisini zafere ulatran
bir tanrya sahip olduu kesindir. Fatihlerin zafer elde etmeleri,
Toprak-Ana'ya tapnan prehellenik gruplarn anaerkil toplumunun
yerine, btn haklara babann sahip olduu babaerkil bir toplumu
geirmeleri olanan kendilerine verdi.
Hatta sava egemenlik dneminden nceye bir "din ve by
clk dnemi" sokmak belki daha doru olur: Bu sonuncu dnemde
byk tanrnn, Uranos (Gk) ...:. "gznden hibir eyin kamad
Gk" - alnas olasdr: O Uranos ki, hasmlar kykloplar birtakm
byclk yntemleriyle "balayp" hareketsizletirmektedir; Ayrca
Uranos'la Hindularn Varuna's arasnda elik grenler de vardr.
Sava egemenlik dneminde byk tanr ilkin Kronos (Za
man) tur. Uranos'u tahtndan indirir; fakat Olympos'lularn Titan'
lara galip geldikleri bir devler savandan sonra, o da kendi olu
Zeus tarafndan tahtndan indirilir. Ondan sonra da Kronos ancak
klelerin, yani yenilmi uluslarn dzenledikleri enliklerde anlr.
Olympos'un yaknna yerlemi Akhaia kavimlerinin tanrs
olan Thessalia'l byk tanr Zeus, yce tanr olur. Olympos'un
dnda oturaca yerler olarak kendisine baka dalar, Girit'teki
da da ile Bithynia'daki da dan seer. Bununla birlikte Zeus'un
kendisinin zerinde bir Kudret daha vardr ki, ona kar elinden
hibir ey gelmez. Bu da Kader tanrs olan Moira'dr.
Zeus'un evresinde, balangta yerli olan birtakm tanrlar bu
lunur. Bu tanrlarn her biri kabilesi ya da kavmi tarafndan gk,
yldzlar, deniz, kara ve insanlar zerinde byk gce sahip saylr.
Sonradan bu yerli tanrlar kendi ilk blgelerinin snrlarn amlar,

1 54
ayn zamanda da "uzmanlk sahibi" olmular, balca tanrsal etkin
likleri kendi aralarnda blmlerdir. Bunlar, Homeros'un bize
tmyle insan biiminde olarak tantt: deniz tanrs Poseidon; Ik
tanrs Apollon; arap tanrs Dionysos; ticaret ve gzel konuma
tanrs Hermes v.d.dir.
*

Homeros dneminden balayarak tapnaklara bal rahipler


vard: Bunlar hizmet ettikleri tanrnn emrindeydiler, o tanr tarafn
dan korunurlard. zel bir renim grmezler, tapnn yol ve
yntemini zamanla, deneyimle renirlerdi. Toplum halinde grup
lanm deillerdi ve bir rahipler snf oluturmuyorlard. Grevleri
ni bazen (rnein Eleusis'te kaltm yoluyla aktarrlar, bazen de
seim ya da ad ekme yoluyla bu grevlere getirilirlerdi.
Rahipler, tanrlar yumuatacak olan kurbanlarn kesili tren
lerine bakanlk ederlerdi: Kutsanm bir hayvan keserler, ya da
olduu gibi yakarlard (ki buna Yunancada Holokaustos denir).
nanlarn zerlerine tuzlu su, deniz suyu serperek ve zellikle odlar
ttsleyerek, kt ruhlar kovan tun paralarn an gibi alarak
bunlar temizlerler, artrlard. Bazen -rnein Epidauros'ta- zel
likle telkin kullanarak, hastalar iyiletirirlerdi: Salomon Reinach'a
gre Hippokrates "antik an sonuna dek baz kimseleri aldatm
olan" bu "ruhani hekimlii" laikletirmiti.
Rahipler falclk da yaparlard. Kahinlik tapnaklarnn en n
ls Delphoi'deydi ve Pythia adl kz fala bakp gaipten haber
verirdi. Kutsal su ile temizlenmi olan bu gen kz defne yapraklar
iner, bu eit yapraklarn dumann iine eker, sonra kendinden
geerek birtakm szler sylerdi ve bunlar, rahiplerce yorumlanrd.
Tanrlar onuruna byk bayramlar, enlikler yaplrd. Bunlar
ya, -rnein Atina'da tanra Athena onuruna yaplan ve Panathe
nai diye adlandrlanlar gibi- yerel olur; ya da Olympia oyunlar gibi
panhellenik olurlard.
Olympia'nn sevimli dekoru iinde Zeus ya kendi tapnanda,
ya da tapnann yaknnda yceltilirdi. En glleri ya da enbece
riklileri meydana karmak iin oyunlar dzenlenirdi: Bunlar kou,
gre, grele yumruklamay biraraya getiren "pankratos", disk ve
cirit atma, at yarlar gibi eylerdi. Ayn zamanda artistik ve mzik
sel gsteriler, felsefe konferanslar, sanat yaptlar sergileri de d
zenlenirdi. Halk baarl atleti ve tanrsal filozof, Eflatun'u alklar
d.

1 55
Btn Yunanistan bu grkemli kas ve dnce enliklerine da
vet edilirdi. Btn sitelerin vatandalar bu yarmalara kabul edilir
lerdi. Delegasyonlarla yarmaclarn Olympia'ya gidebilmeleri iin
kutsal bir mtareke ilan edilir ve bu, oyunlar boyunca srerdi: Bu
sre iinde herhangi bir askeri harekat yapmak yasakt ... Olympia
oyunlarna egemen olan sporcu, aydn ve bar zihniyeti, Hellen
uygarlnn en uyumlu rnlerinden biri- diye selamlamak yerinde
olur.
*

Dinsel yaamn byk merkezleri ayn zamanda ahliik dn


celerinin de yuvalaryd. Olympia'da yceltilen tanr, tm Yunanis
tan'a egemendi: Bu, Zeus Hellenios'tu ki ayn zamanda tm evrene
de egemendi: Demek ki daha o zamandan, tektanrcla doru bir
yneli vard. Epidauros tapnann kapsna rahipler unlar yaz
mlard: "Buhurlarla kokulanm bu tapnaa giren kimse ar, duru
olmal, yani erdemli dnceler beslemelidir." Delphoi tapnann
zerine de u bilgece szler nakedilmiti: "Kendi kendini tan" ve
"Arlktan sakn". En byk gnah, haddini bilmezlik (hybris) tir ve
gksel glerin kskanln harekete getirir. En yce erdem ise
ll olmaktr.
Bununla birlikte, baka bakmlardan, din ahliikla ilgili her eye
kar kaytsz gibi grnmektedir. Nitekim filozof Ksenophon da
M.O. VI. yzylda olduka sert bir biimde buna iaret etmektedir:
"Homeros ile Hesaidos tanrlara her trl suu yormaktadrlar:
lmller arasnda ho grlmeyecek, ayplanacak olan hrszlk,
zina, karlkl aldatmaca gibi ne kadar utandrc eylem varsa, bu
ozanlarn trkleri de bunlarla doludur." Bu olay da yle aklana
bilir: nk insanlar tanrlar, kendilerini rnek tutarak tasarmla
mlardr. Nitekim: "kzlerle aslanlarn da elleri olup insanlar gibi
resim yapmasn bilselerdi, tpk kendilerine benzeyen tanrlar yapa
caklard." Ksenophon'un ileri srdne gre "insanlara ne beden
ce, ne de dnce bakmndan benzemeyen, yalnz bir tek tanr
vardr."
Ondan sonra da Sokrates, Eflatun, Aristo, Epikuros gibi filo
zoflar dinsel inanlar serbeste eletirmeye, kimi ahlaksal dnce
leri kabul ederken kimi grleri de reddetmeye baladlar.
Onlarn etkisi altnda, ya da yalnzca zgr dnceye, aklc
bir uyuma, huzur dolu bir gzellie byk nem veren Grek dn
cesinin sahip olduu elverili eilimler yznden zgr sitelerde

1 56
zgr olarak yaayan Hellenler de din konusunda her istediklerini
serbeste dndler. Ne kutsal kitap, ne zorla kabul ettirilen dog
malar, ne rahiplerin otoritesi, ne de hogrsz biimde kaba gce
bavurma vard. Alfred Croiset'nin dedii gibi "kiiler, akllar t
myle serbest olarak hkmlerini veriyorlard." Burada bir noktay
belirtmek ve Atina'da birok filozofun bask grm olduunu
anmsatmak yerinde olur. Fakat buna da bu gibi olaylarn dinin
kendisiyle olmaktan ziyade, politika ile ilgili olduklar yolunda bir
yant verilmitir.
Bununla birlikte, byle anlalan bir din, baz kimselere ok
kuru grnmekteydi: Onlar da gizemcilie yneldiler.
*

Antik Yunanistan'n dinsel yaamnn en derin blmn,


mysteria'lar, yani gizli yaplan din trenleri, ayinleri oluturdu.
Kreglinger'in dedii gibi "sz konusu olan ey, insan tanrsal yetkin
lie olabildiince yaklatrmaktr; ta ki o, tanrlarn yaplm olduk
lar insanst cevheri kendine sindirebilsin, ya da tanrsal sonsuz
lukta kaynap bunun iinde yokolabilsin. Bu sonuncu eilimin tam
ad gizemciliktir: Yani ruhun insanlk mertebesini ap tam anlamy
la tanrsal bir yaam srmeye abalamasdr."
Byle anlalan gizemcilik, dinsel grlerin en eskisini, mana
dncesini diriltmektedir ki, bunun Yunanistan'da da bulunduunu
daha nce grmtk.
Mysteira'larn en nemlileri Dionysos ve Demeter'le ilgilidir.
Trakyal tanr Dionysos (ya da Bakkhos, ya da Iakkhos), Zeus'
la bir lml olan ve kskan tanra Hera'nn yldrmla arpt
Semele (Toprak) nin oludur. Zeus olunu kurtarmak iin onu
baldrnda saklar, sonra bir maaraya yollar. Dionysos bu maarada
arab yaratr. Bu ykde, gnein atei altnda zm reten top
rak simgeletirilmektedir; ezilen zmler arap olarak yeniden diri
lirler, arap da nee verir.
Dionysos, Giritli asldan tanr Zagreus'la e tutulmaktadr ki
bu sonuncu tanrnn yazgs, Oziris'inkini anmsatmaktadr. Zeus'la
Persephone'nin olu olan Zagreus, kurtulmak iin boa biimine
girer. Titanlar da onu ldrp yerler; fakat Zagreus'un yrei her
naslsa kurtulur, bu da onun ldkten sonra dirilmesini salar. len
tanr Dionysos-Zagreus bir boa, ya da kafatasnda boynuzlar bulu
nan bir insan biiminde yeniden dirilir.

157
Tapn tanrsal bir boann kurban edilmesinden ibaretti. na
nanlar boann insana iyi gelen gcn edinmek iin onun etini ge
celeyin mealelerin nda, cokulu ve karmak birtakm ayinler
arasnda yiyorlard. Euripides "Bakkla'lar' adl gzel tragedyasnda
bu dank sal, balarna sarmaktan ya da mee yaprandan ta
lar, srtlarna ceylan postlar giyen, kucaklarnda ylanlar ya da me
melerini emen kk olaklar tayan bu kadnlarn cokunlunu,
azgnln anlatr: Bakkla'lar, sarmaklara sarl bir eit sopalar
olan "thyrsos"larn havaya kaldrarak dansederler; hayvanlarn ze
rine atlp bunlar paralarlard. Kral Pentheus Bakkha'larn bu az
gnlklarna kar gelmek istedii iin onlar tarafndan ldrld.
Baka blgelerde ve rnein Atina'da tapn daha az hain,
daha ok artistik biimler alrd. Bakkha korosu, arap tanrsn
ven dinsel arklar (dithyrambos) okur, danslarn yan-sra diyalog
lar sylenir, sahne oyunlar oynanrd. Tragedya ik komedyann k
k buradan gelmedir. Atina'daki byk Dionysos enlikleri onuruna
Aiskhylos'un, Sophokles'in, Euripides'in yazm olduklar oyunlar
oynanrd. .
Dionysos'a tapn biimi Orpheus tarafndan artld: sylenti
ye gre de Bakkha'lar, gelenek halindeki azgnlklarna kar durdu
u iin Orpheus'u para para ettiler. Orpheus tatl bir ozand, ev
rensel yaamla e tutulan ve eros adyla simgeletirilen kiilikd bir
tanrya inanyorlard. Dnyann birliini, tm varlklarn dayanma
sn, kendisini hayvanlarla ve tm doayla birletiren yaknl derin
den duyuyordu. Ona gre, bedende hapsolan ruh (soma) birka ya
am geirdikten sonra bundan kurtulmaldr: Ruh, ileride srecei
gksel yaama daha imdiden hazrlanmal; bunun iin tinsellii ii
ne sindirmelidir.
Mysteria'lar erginleen kimseyi (initie) ahretteki yaama hazr
lard. Mystes Unutma pnarndan kanmal, Anma pnarndan i
melidir: nk Orpheus'un yaratt iyicil by formllerini burada
bulacaktr.
Grne gre Orphizm yani Orpheus dini Yunan felsefesine
Pythagores tarafndan sokulmutur. Platon da onun etkisi altnda
kalmtr. Sderblom'un dedii gibi, "Platon'un aracl ile Bat,
mysteria'lardaki sofuluk ve Dionysos ayinlerindeki sarholuk gibi
bir mirasa konmutur."
Burada insann, Orpheus'la Pythagores'in Hindistan'n etkisi
altnda kalp kalmadklarn soras geliyor: nk Pythagores zama
nnda Kkasya'daki Yunan kentlerinin temsilcileriyle Hindistan'n

158
Bat illerinin temsilcileri, ortak efendileri olan Pers kralnn sarayn
da bulumaktaydlar.
Demeter'le ilgili baka birtakm mysteria'lar da vardr.
Demeter'in kz Persephone, cehennem tanrs Hades tarafn
dan karlr. Ac iinde kvranan Demeter yollara derek dnyay
dolar, strabn haykrr. Toprak kurur, ksrlar. Mutsuz tanra
Eleusis kral tarafndan konuk edilir. Kral de Zeus'un Perscphone'
yi anasna geri vermesini salar: Bitkiler hemen yine dirilir. Fakat
cehennemde gen tanra nar yemitir. lml yazgsndan bsb
tn kurtulma olanan bulamaz. Zamannn yarsn yerstnde,
br yarsn da yeraltnda, cehennemde geirir ve burann Kralie
si olur. Kzna kavutuu iin minnetle dolu olan Dcmcter, Elcusis
kralna buday ekmesini retir.
Bu efsane bitkilerin kaybolup yeniden ortaya klarnn ak
lamasn antik toprak tanrasna tapn ve belki de buday totemi
nin ansn bir araya getirmektedir. Daha sonralar bitkilerin dirilii
dncesine, lmden sonra yaayan ruhun kurtuluu dncesi de
katlm olsa gerektir.
te Eleusis'teki mysteria'larda bu iki tema yccltilmektcydi.
Ayinin balca icracs ilkin bir kadn rahip, daha sonra da bit
rahip Qieroplante) olmutur. Ayinler kadnlara, fahielere, klelere
akt; fakat Hellenistik aa dein, Barbarlara ak olmamlard.
Kutsal bir mtareke sayesinde Atinal eliler mystcria'lara teki Yu
nanllar da aryorlard.
Atina'da balayan enlikler, Eleusis'te sryordu. Ayin gere
ince oynanan tragedyalar, Demcter'in bandan geenleri anmsa
tyordu. Birtakm snavlar, insanlar mezartesi yaama hazrlyor
lard. Kimi yorumculara gre en heyecan verici an, yeni hasat edil
mi bir buday baann byk bir sessizlik iinde ortaya karl
ydi: Bu baak, lmle yeniden dirilii simgeletirmekteydi.
Eleusis'te budaydan yaplm bir rek yenerek bir eit a
rapl ekmek yeme ayini (komnyon) dzenleniyordu.
Orfik ayinlerin Eleusis usul ekmekle Komnyon, Dionysos
usul arapla Komnyon ile birletirip bylelikle Hristiyan Komn
yonunu hazrlam olmalar olasdr. .
*

Yabanclar kadar kadnlarn ve klelerin de katlabildikleri


Dou tapnlar Yunanistan'a erkenden girdiler. zellikle sken
der'in Asya'y fethinden sonra da orada gelitiler. Bununla birlikte

1 59
Yunan dini bunlarn etkisine Roma dininden biraz daha iyi dayana
bildi.
Elinde g bulunan Hristiyan Kilisesi, daha korkun bir d
mand. Tapnaklarn yklmasn, ya da biimlerinin deitirilmesini
emretti. Serbest Hellen felsefesinin son sna olan Atina Okulunu
529'ta kapattrd.
Fakat Yunan dini dnyada silinmez izler brakt.
Bu dinin verdii esinle mimari, heykelcilik, edebiyat alanlarn
da yaratlan sanat yaptlarnn yce gzellii insan dncesiyle
Hellenizm ncesi ilkel byclk arasnda ok doal olan Top
rak-Ana'ya tapn arasnda, Orfik gizemciliin soylu telkinleri ara
snda srekli bir temas salad.
D insel konularda olduu kadar tm teki konularda da gere
i zgrce aratran filozoflarn grkemli abalar insanla, hibir
zaman unutulamayacak olan bir rnek verdi.
, Ernest Renan'n "Akropolis zerinde Dua"snda "Grek Muci
zesi" diye adlandrabildii eyin iki ana esi vardr: Gzellik ve
Gerek.

1 60
XII

ROMA LE ROMA TALYA'SININ DN

Grne gre, tarihten nceki alarda talya, iki ayr insan


grubunun igali altndayd: Bunlardan birincisi Giritlilerle Kta Yu
nanistan'nn Pelasg'larna yalan ve daha duraan olan Akdenizli
ler; ikincisi de Hindistan', ran' ve Yunanistan' igal edenler gibi
kuzeyden gelmi olan gebe Hint-Avrupallard.
Roma'nn ve talya'nn dini eski bir yerli din olarak ortaya k
maktadr: fakat buna Hint-Avrupallar, Etrskler, Yunanistan ve
son olarak Dou tapnlar da bir eyler katmlard. Sras gelmi
ken, zaten kendileri de daha nce Hellen etkisi altna girmi olan
Etrsklerin Roma'ya buyruklarn dinleten tek kavim olduklarn;
Yunanistan'n ise, geliiminin eitli alarnda Roma ve talya dini
ne etki yapm olduunu belirtelim.
*

Kutsal metin olarak elimizdeAra Trkleri ile Salius Trkle


ri'nin eski paralar vardr. (Arva'larla Salius'ler topluluk halinde
toplanm rahiplerdi). Ayrca elimizde Sibylle Kelanetleri de vardr,
ama bunlarn Marur Tarquinius'un Cumae'li Sbylle'den satn ald
sylenen Sibylle Kitap/an ile bir ilgisi yoktur. Tarquinius'un Sibyl
/e Kitap/an, M.. 82 ylnda, Roma yangn srasnda yanmtr; bun
larn yerine, Yunan tapnn benimsemi putatapar Yahudiler ta
rafndan yaplan sahteleri geirildi. Salomon Reinach'a gre elimiz
de bulunan sahte nshalar "Yahudiler tarafndan yaplan sahte ns
halarn Yahudi-Hristiyan taklitleridir."
Sras gelmiken Sibylle'lerin Apollon'un hizmetinde cezbeli
falc kadnlar olduklarn syleyelim. Bunlarn yaptklar kehanetler
Yunanllar ve Romallar tarafndan olduu kadar Doulular ve sra
illiler tarafndan da iyi karlanyordu. Bunlarn Sibylle olan adlar,

Dinler Tarihi, F:ll 161


branicede tanmu mahpusu anlamna gelen ebonel sznden gel
medir.
Roma dini hakkndaki bilgilerimizi zellikle Latin edebiyat

yazarlarna ve bu arada bilgin Varro'ya (M.. 116-27) -ki kendisi


De rebus divinis (Tannsa/ nesneler iizerine) adl bir kitap yazmtr
Tarihi Titus Livius'a (M.. 59 M.S. 19) ve son olarak "Fastes" ad
-

l yptnda bayramlarn takvimlerini yorumlayan ozan Ovidius'a


(M.O. 43 M.S. 16) borlu bulunmaktayz.
-

Bu dinde birtakm Totemik kalntlar vardr ki bunlar en bata


(incir aac, bakla gibi) kutsal bitkilere ve kimi kutsal hayvanlara
beslenen inantr ve sonraki efsaneler de ayr nedenlerle bunlarn
stnlklerini kantlamaktadr. Bu hayvanlar, kendilerine yerleecek
toprak arayan Samnit'lere klavuzluk eden kurt; Romulus'la Remus'
u emzirmi olan dii kurt; Capitolium'u kurtarm olan kazlar; birer
falclk hayvan olan pililerdir.
Kimi aileler hala Totemik adlarn korumaktadrlar; (domuz
anlamna porcus'tan gelme) Porcii'ler; (bakla anlamna faba'dan
gelme) Faba'lar gibi. Lejyonlarn bayraklar zerinde kurt, yaban
domuzu, kartal tasvirleri vardr.
Hem kutsal, hem kirli anlamna gelen Latince sacer sz, tabu
sznn tam karldr. Kimi uursuz gnler vardr ki bunlarda ta
pnla ilgili kutsal szleri kesinlikle sylememek gerekmektedir; ay
rca uurlu gnler vardr. Baz tanrlarn adn sylemek, sava sra
snda ganimetlere dokunmak yasaktr.
Roma Animizmine gre insann evresinde ok byk sayda
ruhlar vardr. Fakat hayal gc zengin olmayan bu Animizm, bu
ruhlarn yaamlarna hibir iirsellik eklememektedir. Yalnzca da
kik bir takm tapnlarn tpatp uygulanmasyla bunlar honut ede
rek kullanma arelerini aratrmaktadr.
Bu kiilikd gler nmen (oulu: numina) szc ile gs
terilmektedir. Bunlar ilkel insanlarn mana diye adlandrdklar nes
nenin belirtilerini andrrlar ama, dnyaya yaylm bulunan madde
nin birlii zerindeki bir genel gre bal gibi deildirler. Ya
maddi nesnelerin iinde yer almlardr, ya da kesin olarak belirtilen
bir takm eylemlere uygulanrlar. rnein tarlann ilenmesine bir
ruh, gbrelenmesine bir baka ruh, ikinci kez srlmesine, trmk
lanmasna, zararl otlarnn ayklanmasna hep ayr ayr ruhlar
gz-kulak olurlar. Varro snrl yetkileri olan bu ruhlar kukulanl

1 62
mayacak tanrlar saymakta, bunlar sahici tann/ar (Dei certi) diye
adlandrmaktadr.
Her insann kendi daemon'u zel genius'u vard. Daemon'lar
ikinci derecede tanrlar; iyi ve kt ruhlard. Genius'lar ise mr
boyunca insandan ayrlmazlard. Her kadnda dl bereketini sala
yan bir g (juno) vard.
Mlkleri birbirlerinden ayran bir snr ruhu (tenninus); bir ka
p ruhu (janus); bir ocak ruhu (vesta) vard. Toprakla evi koruyan
ruhlara /ar, yemek dolabn koruyan ruhlara penus ad verilirdi. Ev
den tanld zaman /ar'lar bakalarna braklr, fakat penus'lar
birlikte gtrlrd. Penus'lar aile bireylerini korurlar, kleleri ko
rumazlard; daha halk olan /ar'lar ise kleleri de korurlard.
Romallar lmden sonraki yaama inanmaktaydlar. lk a
larda ller, ocan altna gmlyorlar ve onu koruyorlard. lle
rin ruhlarna sayg gstermi olmak iin bunlara (manes) yani iyi'ler
ad veriliyor, armaanlar sunuluyordu. Dman lleri (/emures'le-,
ri) yattrabilmek iin kimi trenler yaplyordu.
Animizmin yansra byclk de vard. Romal tasvirler, dav
ranlar, szcklerle ortaya kmasn arzulad gerei yaratmak
dncesindedir. Yeni kurulan kentlerin savunmasn salamak iin
bunlar byl bir emberle kuatlr; rnein, gelecein Roma's
olan Romulus iin bu, byledir; bu emberin snrn ama yasana
uymad diye de Remus'u ldrr.
Bazlarn Arval (bu sz, tarla anlamna mva'dan gelmedir) ra
hipleri topluluunun ynettii tarm bayramlar bit\cilerin remesi
ne, hasadn ve babozumunun baarl gemesine yardm eder. Ba
ka rahipler olan lupercus'larn (kurt anlamna lupus ve itmek, sr
mek anlamna arcere'den) ilkin balca grevleri, /upercalia diye ad
landrlan bayramlarda bir ember. izecek tarzda komakt. Bu
emberi kurtlar hibir zaman geemeyeceklerdi, bayramn amac da
buydu. Rahipler byl gcn yayln hibir ey engellemesin di
ye, plak olarak koarlard. Sonradan lupercus'lar zellikle kadn
larda dl bereketinin harekete getirilmesi iinde altlar: Doum
yapmaya elverili hale getirmek iin ksr kadnlar teke derisinden
krbala dverlerdi.
Baka bir topluluk olan Salius (sramak anlamna safire' den)
rahipleri zplayp srayarak, arklar syleyerek kutsal danslar ya
parlar, bir yandan da silahlarn grltyle birbirlerine arparlad:
Bylece savalarn grltsn taklit ederek, dmann bozgununu
hazrlarlar; ayrca mzraklarla kalkanlar da byl gle do!dur2r
lard.

1 63
Yava yava ruhlar da tanr haline gelmeye balad. Fakat bu
tanrlardan kimileri ruhen edinmi olduklar tarafsz karakteri koru
dular. Romallar bazen, tanr ya da tanra olduklarn bilmeksizin,
bunlara dua ederler, o zaman: sive Deus, sive Dea (ister tanr ol, is
ter tanra) derlerdi.
Kadnlar koruyan btn ruhlar, belki de ok eski bir anaerkil
dnemden balayarak, tanra Juno'da toplanmlard (Nitekim,
Roma da diil bir addr). - Tanr Terminus, mlkleri ayran snr
talarnn ruhlarn kendinde toplard. - Kaplarn ok saydaki ruh
lar Janus'ta toplanrd. Bu, ulusal bir Janus'tu ki, forum'un zerine
yerletirilmiti. ki yzl olarak betimlenirdi. Bir yz kente; teki
yz de hibir yabanc giremesin diye, darya gz-kulak olurdu. Bu
tanrnn tapnann bar zamannda kapal olan kaplar, sava s
rasnda ak dururdu: nk savalara kentlerine girme olanan
vermek gerekti; kapnn kapal olmas ise korkun bir kehanet de
mek olurdu: Bu, hibir savann lmden kurtulamayaca anla
mna gelirdi. - Yine ok sayda olan ocak tanrlar da Vesta adl bir
tek tanra haline geldiler: Bunlara kulbe gibi yuvarlak bir tapnak
ta taplrd. Bu, Roma'nn en eski tapnayd, buradaki ayinler, el
dememi, afif Vestal'ler tarafndan yaplr, bunlar ayn zamanda
kutsal atein de arasz olarak yanmasn salarlard. Btn ilkel ruh
lardan yalnz erkeklerin genius'u, her kiiye zel olarak kalmtr; bu
da belki erkeklerin kadnlarnkinden bambaka grevleri olmasn
dan ileri gelmekteydi.
Bir de ky tanras vard ki adna yi tanna (Bona Dea) de
nirdi ve Roma yaknndaki kutsal bir orman korurdu; Arval rahip
leri topluluu bu tanra onuruna ayinler yapard. Yunanllarn He
rakles'i ile ancak ok sonra kaynaacak olan Hercules adl tanr ise
aile babalarnn koruyucusuydu.
Epey eski olan bu tanrlara sonradan yenileri de katld.
Zafere tek bir efle ulaan Hint-Avrupallar bu byc ve sa
va efi belki de tanrlatrm olsalar gerek. Baarl bir general
tanrlar gibi sayg grr, tanr urbas giymi ve drt atl bir tanr ara
basna binmi olarak halka grnrd. Buna karn, byclk g
cnn yetersiz olduu anlalan ef de ldrlrd. Nitekim J.G.
Frazer, tm Roma krallarnn ackl biimde ldrlm olmalarn
da, insel bir adetin yerine getirilmi olmasn neden olarak gr
mektedir.
Kesin olan u ki Hint-Avrupallar Yunanllarn Zeus'larna k-

1 64
yaslanabilecek olan ok gl koruyucularn, halkn yce tanrs,
Evrenin yce tanrs Jpiter'i de birlikte getirmilerdir.
Jpiter'le birlikte Mars ve Quirinus bir l halindeydiler:
Mars sava (milites) vatandalarn; Quirinus da bar (quirites)
vatandalarn, barn tanrsyd. Dumezil'e gre Mars ad, (lm
anlamna mors'a yakn grnmektedir ve bir sava tanrsna yakan
da budur. Bununla birlikte renberler de ou zaman Mars'a yalva
rarak tarlalarn tehdit eden afetlerle savamasn isterlerdi. Tersine
olarak, Quirinus'un da az-ok askeri bir rol vard. nk sava
nn baars iin, cepl,e gerisinin de iyi ilemesi artt. Quirinus
Mars' besleyip btnler, zellikle ona, milites haline sokmas iin,
kendi quirites'lerini verirdi.
Ayrca Roma Pantheon'u (Tanrevi) ok gemeden yabanc
tanrlar barndrmaya balad: Bunlarn banda Faleria'nn antik
tanras olup Etrsk'ler tarafndan benimsenerek Roma'ya da ka
bul ettirilen Minerva vard; sonradan bu tanra, Athena ile e tutu
larak iilerin tanras oldu, fakat hibir zaman politik ya da sava
bir tanra haline gelmedi; eski Jpiter-Mars-Quirinus lsnn
yerini Jpiter-Juno-Minerva ls ald; tapna Nemi glnn ya
knnda olan Diana da Etrsk'lerin kabul ettirdikleri bir tanrayd,
sonradan Artemis ile e tutuldu; Nemi tapnann rahibi ruhani g
revinin bana kendinde ncekini ldrerek gelirdi; - Fortuna, ka
der ve kehanet tanrasyd; Ardea tanras olan Venus, Roma'daki
Juno gibi, dl bereketi salayan ruhlar kendinde toplamt ama bu
ruhlardan her biri, ilkin bir kadnda yerlemi bulunmaktayd; son- '
radan Venus Athena ile e tutuldu.
Athena, Artemis ve Aphrodite ile birlikte Yunanistan'dan ba
ka tanrlar da gelmilerdi ki unlard: Apollon; Poseidon, Neptu
nus'a balanr; eskiden akarsularn tanrs olan Neptunus, bunun
zerine Okyanus tanrs olur; Herakles, Hercules'le e tutulur; Her
mes, Mercurius'a balanr vd. (Mercurius, adn mal anlamna
nwx'ten alr; bir ticaret tanrsna yakan da budur).
Hellen efsanelerinin geliinden nce, hayal gleri ok ksr
olan Romallarn kendi tanrlar ile ilgili efsaneleri yoktu; bunun
zerine Yunan efsanelerini benimsediler.
*

Tapn ailevi ve ulusald.


Dindar Romal ailesini, hatta klelerini evin ortasnda, ocakta
toplayp dua eder ve evcil tanrlara yiyecek teberi sunard.

1 65
Resmi tapn ise politik yaamla sk iliki halinde bir yol ve
yntem zinciriydi. Rahipler kamu tapnn yaptrmakla grevli
Devlet memurlarydlar.
Rahiplerin banda eskiden kral bulunmaktayd, sonradan
onun yerini kurbanlar kral denen kimse ald. Kraln hemen arkasn
dan flanin yani iifleyici gelirdi ki bunlar kutsal atei yakmakla
grevliydiler ve Jpiter'in, Mars'n, Quirinus'un hizmetindeydiler.
Onlarn ardnda pontifex'ler vard: Adlarndan da anlalaca zere
bunlar balangta kprleri yapmakla grevliydiler, sonradan da
tm ulusal tapn ynetir oldular. Kralln kaldrlmasndan sonra
Byk Pontifex (Pontifex naxinus), tm rahiplerin en gls haline
geldi.
Augur'lar, kularn uularn inceleyerek tanrlarn buyruklar
n bildiriyorlard.
Arva, Lupercus, Saliuc gibi rahip topluluklarnn oynadklar
rol ise daha nce grmtk.

Roma dini antik adan balayarak ateli dmanlarla kar


lat. Bunlarn en gzel konuan Yunan filozofu Epikuros'un ba-
. msz rencisi olan byk ozan Lucrecius (M.. 98-55) du. Luc
recius De natura renn (Nesnelerin nitelii zerine) adl yaptnda,
mutsuz insanla kar dinin iledii cinayetlere, dktrd gzya
larna saldrarak yle diyordu:
"Dindarlk, ban rterek sk sk bir ta heykel nnde secdeye
kapanmaktan ibaret olmad gibi..., mezbahalar hayvanlarn kanla
ryla doldurmaktan da ibaret deildir; asl sofuluk, btn olaylarJ
yatm bir ruhla seyretmeye denir."
Lucrecius ayn yaptnda, tanr tanmayan bu iirini biraz da_
alayl bir biimde, bir tanraya, Venus'a yalvarmak iin yazdn
sylyordu: O Venus ki, 1'insanlarn ve tanrlarn ehvet kayna
dr, ... doann tek hkmdardr..."
Resmi dinin artk doyurmad baka insanlar ise kayglarn
felsefi dncelerden deil de, mistik duygulardan medet umarak
yattrmaya alyorlar, bir takm Dou tapnlarna yneliyorlar
d. M.. IV. ve III. yzyllardan itibaren Roma'ya girmeye balayan
ve tutucularn direnmelerine karn da lkede, zellikle kadnlar,
kleler ve yabanclar zerinde gittike artan ir etki yapan bu tap
nlar unlard: Kibele ve Attis klt; Oziris, Izis, daha sonra Sera
pis klt; Suriye'den gelme Gne klt (Bu klt zellikle Suriyeli

1 66
imparatorlar tahta ktklar zaman yayld. Aurelianus yenilmez G
ne (Sol invictus) iin bir tapnak yaptrd); Mithra klt (ki bunu
daha nce grmtk). ou zaman bu tapmlar birbirleri iinde
eryerek bir eit mistik senkretizm meydana getirirlerdi.
Bu tapmlarn herbiri ve tm ruha bir takm doyumlar veri
yorlard ki bu, pek orak olan resmi dinde yoktu. Geitler, arklar,
mzik insann duyularm bylyordu. Evren zerindeki yce g
rler, insann ruhunu vecde getiriyordu. Mminleri birbirine bala
yan tatl kadelik, tanrsal nesneye bu dnyadan balayarak ulama
y mmkn klan cezbe ve ahrette srlecek mutlu. yaamn umudu
yznden, insann gnl ho bir heyecanla dolmaktayd.
Kimi lehte, kimi aleyhte olan birok belgeler, bu tapnlarn
ruhlar zerinde yarattklar derin etkiyi bize gstermektedir. Bu
gzlemlerin pek dokunakl olan kimileri bize Latin ozal!larndan
gelmektedir. Sevgili Delia'dan ayrlm olan Tibullus (M.O. 54-19)
onun "srtnda keten urbalarla, salar zk ve dank olduu hal
de" zis tapnanda bu tanrya bo yere iffetli geceler ayrmasndan
szlanmaktadr. Juvenalis, (M.S.42-125) ise kadnlar zerine yazd
nl YeTgi (hiciv) de alayl deil de fkeli bir eda ile "hogrr bir
tanr olan zis'in tapnandaki gizli bulumalara, Kibele'nin hadm
rahiplerinin grdkleri byk saygya, bu rahiplerin sofu kadnlara
kimi byk gnlerde sevimekten saknmak iin verdikleri buyrukla
ra atmaktadr: Eer sofu kadn bu buyruu dinlemezse, rahipler
Oziris'i yattracaklarna sz veriyorlard: "nk bu tanr semiz bir
kaz ve kk bir rekle kolayca kandrlabilmekteydi..."
Tutucu Romallar bu dinlerin yaptklar etkiden kayglanmaya
baladlar. Bu hal karsnda bir tepki olarak, Roma tapnn gk
lere kardlar. mparatorluk dneminde bu tapn, hkmdarlara
tapn halini ald. Uzun zaman dne dolaa, i. yine ilk alardaki
hkmdara tapn haline girdi. Horatius (M.O. 64-8) e Virgilius
(M.. 70-19) adl ozanlar dnyaya bar gibi esiz bir nimet bahet
mi olan imparatoru vmektedirler. Halikarnas'taki bir yazt, sava
lara son verip her yanda dirlik dzenlii egemen kld iin Augus
tus'u vmektedir; yaztta "bizim ve bizden sonrakilerin kurtarcs, ...
tm insanlarn kurtarcs" dendikten sonra unlar eklenmektedir:
"Tanrnn doum gn, dnya iin onun getirdii mjdelerin balan
gc oldu." Bu yaztta mjde, iyi haber anlamna kullanlan Yunanca
evangelion sz ise byk bir gelecee adayd: Evangile yani ncil
ad bundan kacakt nk.
Bununla birlikte, teki Dou tapnlaryla birlikte Roma'ya
girmi olan bir din, imparatorlara tapnn karsna dikilecekti; ba-

1 67
anl olduu anda da hem imparatorlar kltne, hem de teki "put
pereste bo inanlara" son verecekti: Bu din, Hristiyan diniydi.
*

i
Sderblom Roma dininin "yoksulluuna" kar kmamakla
birlikte, "bir itaat ve ahlaki g okulu" olduu iin bunu vmektedir.
Romallar yaln, ekici ve iten dindarl en ok evcil tapnta
meydana kmaktayd. "te yandan, mparatora tapnla birleen
Jpiter klt, "byk bir evrensel imparatorluk iinde, bir eit ev
rensel din haline geldi." Bu bakmdan Roma dini kendisine stn
olan bir dinin, Hristiyanln yaylmasna yardm etmitir.

1 68
XIII

HRSTYANLIK

Dou gizemciliinin, Yahudi Mesihiliinin, Yunan dncesi


nin ve Roma evrenselciliinin kavak yerinde, ortaya Hristiyanlk
kmaktadr.
Hristiyanlk, Hristiyanlarn dinidir. Hristiyan (cluistiani) !ar,
Hristos (Clrist) a bal, ona inanan kimselerdir. Hristos (Cluist)
szc, branice Mesih szcnn Yunancaya evrilmiidir.
Hristiyanlk, tektanrc bir dindir, insanln kurtarcs ve Tan
rnn olu olan sa (Hristos) nn aracl sayesinde, kulun Baba-
Tanr ile i ie olmasn n planda tutar.
Aramzda yaayan, hep byk bir etki yapm ve yapmakta
olan bu dini anlamak iin, onun Kutsal Kitab olan Bible'i (Yunan
cada Kitaplar, Kutsal Kitaplam tm anlamna Biblia), kurucusu
olan sa'nn kiiliini, Kiliselerinin ortak retisini, ahlaki ilkelerini,
bu inanca bal olduklarn ileri sren eitli mezheplerin tapn ve
kilise ileri bakmndan rgtleni biimlerini incelemek gerekir.

Hristiyanln Kutsal Kitap', daha nce incelediimiz Eski


Alit'le Yeni Alit'i yani Tevrat 'la ncil'i iine alr. Buradaki Al it sz
c, ittifak szcnn kt bir evirisidir. Sz konusu olan, Tann
ile insanlk arasmda bir ittifak'tr.
Yeni Alit yani ncil, halk Yunancas ile yazlmtr, iinde ara
mi dilinde birka cmle vardr.
Kilisece Hristiyan inancnn temelleri olarak tannan yaptlara
Yasa Kitap/an (Yunancada yasa szc kural, dzen anlamndadr)
ad verilir. Bunlar Eski Alit, yani Tevrat'la birlikte Yeni Alit'i olu
turan Yunanca yirmi yedi tane metindir: Yani drt n cil le Resullerin
'

leri, aziz Paulus'la teki havarilere maledilen yirmi bir mektup ve


aziz Yuhanna'nn Valy'idir.

1 69
Bu kitap iV. yzylda kesin olarak meydana getirilmitir. Bu
da, byk kiliselerin ounda okunan ve o zamanki Hristiyanln
ortalama dncelerine uygun saylan metinler biraraya getirilerek
mmkn olabilmitir.
Bylece seilen metinler ilkel Hristiyanlktan kma teki ede
bi yaptlara, teki nci/ lere, teki Mektup'lara, teki Valiy'lere tpa
'

tp benzemektedir. Bu sonuncu yazlarn da Hristiyanln incelen


mesi bakmndan uyandrdklar ilginin, Yasa Kitaplarndan kalr
yeri yoktur. Zaten bunlarn ou bize dein ancak para para gel
mitir. Bugn resmi olsun olmasn, btn bu yaptlar daha bilimsel
olan lkel Hristiyanlk Edebiyat ad altnda toplanmaktadr.
Eski Alit'in elimizde olan el yazmalar, Yeni A/it'inkilerden
ok daha eskidir. Bunlarn en eskisi olan ve Vatikan'da sakland
iin adna Vaticanus denileni, iV. yzyldan kalmadr.
Metin olarak da 111. yzyln sonunda balanan ve Vatikan'da
sakland iin adna Vaticanus denileni, iV. yzyllardaki iki Kipti
(Msr) metni, 400 ylna doru tamamlanan Latince eviri ya da
Vu/gate vardr.
XIII. yzyln balangcnda, Canterbury Bapiskoposu Stephen
Langton Yeni Alit'in Latince metnini blmlere ayrm ve bu bi
imde korunmutur. Robert Estienne'in 1551'de Cenevre'de yayn
lanan basksnda ilk kez, ayetler ayrlmtr.
*

Birok kimseler Ktsa/ Kitap' ve zellikle Yeni Alit'i Tann Ke


lam saymaktadrlar.
1546'da Merano Ruhani meclisi Kutsal Kitap'n Tanr esini ol
duundan kuku edilmesini yasaklamtr. Hristiyan kiliseleri her
zaman iin Kutsal Kitap'n ya "sylenerek yazdrldn", ya da her
halde "Tanr tarafndan ilham olunduunu" kabul etmektedirler.
Protestanlar ise Papa'nn otoritesini reddederek Kutsal Kitap'n
otoritesi zerinde zellikle srar etmilerdir. Bununla birlikte bun
lardan kimileri Tanr esinini, din ve ahlakla ilgili blmlerle snrla
may ileri srmlerdir. Bu tez, Katolik kilisesince reddolunmutur.
Bununla birlikte saylar gittike artan bilginler Yeni Alit'e ol
duu gibi Eski Alit'e de, eitli edebi ya da tarihi metinleri incele
mek iin kullanlan eletiri yntemleri uygulamaktadr.
*

1 70
Resmi metinlerin banda ncifler yer alr.
ncil terimi tam anlamda Hristiyanca deildir: Mjde ve mjde
getirene verilen dl anlamnadr. rein imparator Augustus'un ge
tirdii iyiliklere uygulandnda nesnelerin yeni bir dzende tanr
vahyini gsterir. Bizim bildiimiz altm akn ncil bulunmakla bir
likte ancak drd asl olarak tannmtr ki bunlar Matta, Markos,
Luka ve Yunanna'nnkilerdir. Neden drt? nk drt, mistik bir
saydr; azize rene: "Drt yn; Dou, Bat, Kuzey, Gney vardr da
ondan," demektedir.
Geleneksel teze gre Matta (ya da Levi) bir gmrk mltezi
midir. sa tarafndan Hristiyanla kabul edilmi ve onun havarile
rinden biri olmutur. Markos'un ise Kudsl bir kadn olan Mer
yem'in olu olduu sylentisi vardr: lk Hristiyanlar bu kadnn
evinde toplanmaktaydlar; Markos havari Paulus'tfn i arkada,
sonra da da havari Petrus'un katibi olmutur. Sylentiye gre Yu
hanna da sa'nn en sevdii mridi idi ve peygamber armha gerile
cei srada, anasn ona emanet etmiti. Efes'te oturdu, orada nciri
yazd. Daha nce de Patmos adasnda Valy'i yazmt. Bundan da
anlalaca zere nciflerin yazarlar arasnda iki tank ve tanklarn
iki yakn arkada vardr.
Fakat ncil'in bylece onlara maledilii ortaya trl glkler
karmaktadr. Bugn genel olarak ncil'ler "kimin yazd belli ol
mayan kitaplar" saylmaktadr.
Matta, Markos ve Lukas tarafndan yazlan nci/'ler, Mukaye
seli ncil'ler ad altnda toplanm bulunmaktadr. Bylelikle bu n
ci/'ler arasndaki sk ilikiler kastedilmektedir. Bu sayede bunlar
hakknda genel bir gliie sahip olmak mmkndr. Ayrca bunlar,
bambaka nitelikte olan Yalmna ncil'i ile karlatrmak da olas
dr.
Mukayeseli ncil'le Yulanna ncil'i arasnda eda bakmndan
belirli ayrlklar ve ciddi reti kartlklar vardr. Hatta olaylar ara
snda belirli sayda birbirini tutmazlklar bile grlmektedir. rne
in, Mukayeseli ncil'de sa'nn dini bir yl boyunca yayd gsteri
lir; Yulanna ncil'inde ise bu, yldr. Mukayeseli ncil'de sa'nn
zellikle Galile'de, Yuhanna ncii'nde ise Yahudilik'te etkinlikleri ol
duu bildirilir.
Mukayeseli nci/'lerde bile reti kartlklarndan baka, bir
ok ayrlklar vardr. sa'nn mucizeli doumundan Markos da, Yu
hanna da szetmezler, sa'nn soyunu Yusuftan yana Hz. Davut'a
balayan soy.tklerinden Matta ve Lukas'ta sz edilmez. Matta'ya
gre Isa M.O . IV. ylda len Hirodes'in saltanat dneminde do-

1 71
mutur. Lukas'a gre ise bir nfus saym srasnda, yani M.S. VI.
ylda domutur, vd.
Bununla birlikte baka bakmlardan Mukayeseli ncil'lerde,
hatta drt ncil'in hepsinde bir takm benzerlikler vardrki bu hal,
bizi ilerinden kimilerinin etki altnda kaldklarna, ya da ortak kay
naklara sahip olduklarna inandrmaktadr.
Markos ncili'nin daha nce olduu, hatta Markos'tan daha
nce de bir ncil'in varolduu ve bunlardan da Matta ve Lukas'n
yararlandklar genel olarak kabul edilmektedir. Markos'un anlat
tklarnn yzde doksan hemen her zaman ksaltlm olarak Matta'
da; yzde ellisi de Lukas'ta bulunmaktadr.
te yandan Matta ile Lukas'n Markos'ta koutluklar bulun
mayan blmlerinin karlatrlmas ortak bir kaynan varl gibi
bir varsaym ortaya karmtr ki, kimi yorumcular buna Lukas'tan
nceki ncil adn vermilerdir.
Bu verilerin yorumlanmas ortaya byk sayda bir takm var
saymlar karmtr, fakat bunlardan hibiri bugn oybirlii ile ka
bul edilmemektedir.
Bunlardan en ilgi eken birisi, P.-L. Couchoud'nun Be ncil;
bwlann nasl meydana geldikleri sonmu zerine aratnna bal al
tnda ileri srm olduu varsaymdr.
Couchoud'ya gre Luka dan nceki adyla gsterilen eksik n
'

cil, Markion tarafndan yazlm olduu bilinen ncil'dir.


Markion, il. yzyln balangcnda yaam byk bir Hristiyan
din ayrlksdr. Bir piskoposun olu olan Markion, Hristiyan dini
ne gre yetitirilmi, Yunan felsefesini renmi, Platon'u okumu,
Stoaclar tanmt. Gl zgnle ve heyecan verici gzellie sa
hip bir tanrbilim tasarlamt.
Markion'a gre ktlk sorunu, ancak birisi iyicil, teki kt
cl olmak zere iki tanrnn varl varsaylarak zlebilir. Ktcl
tanr, Eski Alit'in tanrs olan, yani grnen dnyay varetmi olan
Tanrdr. Adem'in iledii gnahtan o sorumludur, bu gnahn ha
tasn da onun soyundan gelme tm insanlara yklemektedir. Buna
gre Markion, ortaya yle bir reti koymaktadr: "Eer yaratc
Tanr varettii dnyada bulunan ktl nceden kestiremediyse
cahildir; bunu kestirip de nleyemediyse, ktdr; nlemek isteyip
de yapamadysa, acizdir." ycil Tanr ne dnyann, ne insann yarat
lnda bir rol oynam deildir; o yalnzca grnmez varlklar ya
ratmtr. Merhametli olduundan, ktcl Tanrnn basks altnda
ki insanolunu kurtarmaya karar vermitir. Bunun zerine erikin
bir insan olan sa'nn klnda, fakat ancak insan bedeninin d g-

1 72
rnlerine sahip olarak, yeryzne inmitir; yasa ve peygamberJeri
kaldrm, herkesin iyi, merhametli olmasn, kusurlar balamas
n, direnite bulunmamasn tleyerek insanlarn ruhlarn kurtar
mtr.
Markion ncili elyazmas halinde saklanm deildir; fakat

zellikle balca dman olan Tertullianus tarafndan yle ok an


latlmtr ki, bu ncil'in hemen hemen tamamn meydana getirmek
mmkndr. Sylentiye gre bu ncil, 134 ylna doru Kk Asya
ya da Yunanistan'daki, aziz Paulus'un retisine inanan bir topluluk
tarafndan dzenlenmitir.
Bu ncil, Markus'un ncil'inin ortaya kmasna neden olmu
tur ki bu sonuncusu Roma'da Latince olarak 136 ya da 137 ylna
doru dzenlenmitir; fakat Markos Eski Ahit'in tanrs ile sa'nn
babasn bir tutarak, bu noktada Markion'dan ayrlmaktadr.
Yine sylentiye gre, Markion'la Markos'un ncil'inden Dou'
da, belki Antakya'da Matta'nn ncil'i kmtr; fakat gr Marki
on'unkine kart olan yazar, din deitirmek zere Yahudilere hita
betmekte ve sa'nn, peygamberlerin haber verdikleri srail Mesihi
olduunu kantlamaya almaktadr.
Matta'nn Markion aleyhtar ncil'ine kar da, Yuhanna'nn
Efes'te 14-0 ylna doru dzenlemi olduu ar Markion yanls n
cil'i kmtr. Kitabn mistik ve Platoncu Hristiyanlar iin hazrla
m olan yazar, Eski Alit'in tanrsn, sa'nn babasna balamakta
dr.
Son olarak 150 ylna doru Roma' da zellikle Romallara ses
lenen ve Hristiyanlk iinde Yahudiliin ayrcalklarn elde etmek
isteyen bir kilise katibi, bir tanmlama iimi altnda Hristiyanln
vgsn yapmaktadr ki bu da Lukas Incili'dir; Resullerin Iyleri ki
tab ise bunun uzantsdr...
Ancak, bu parlak varsayma herkesin akl yatm deildir. Bu
gnk gnde de ncil'ler hakknda herkesin oybirlii ile kabul ettigi
hibir kuram yoktur.
Bu arada apokryplos (yani gizli, gereklii kantlanmam metin
anlamna) diye adlandrlan ncil'leri incelemek de yerinde olur. III.
yzylda kilisenin ileri gelen mezhep efleri, bu nci/'lerden kimileri
ni sk sk anmlardr, 1886'da bir paras bulunmutur. Samuel Re
inach'a gre "ncil'deki yklerin halk arasnda yaylm birok nok
tann doruluu ancak apokryplos nciller sayesinde kantlanabil
mektedir. Meryem'in ana-babas ola Elyakim ile Anna'nn yks,
Meryem'in evlenii, _sa'nn bir maarada douu ve bir kzle bir
eein ona tapn, Isa'nn cehenneme inii, Meryem'in l yada
gk'e kmadan nceki uykuya dal (Dormition) hep byledir.
1 73
AlfredLoisy'ye gre Resllerin leri, balangta bir grg ta
nnni lkel kiliseyi anlatan drst ve sade yapt olsa gerektir; fakat
sonradan bu yapt galiba Hristiyanl saldrlara kar savunmak
amacyla sakatlanm ve geniletilmitir.
Paulus'un.Mektuplar' da etin tartmalara yol amtr. Joseph
Turmel'e gre hepsinin kimi paralar gerek olsa gerektir; fakat
hepsi de -bazen Markion lehinde, bazen Markion aleyhinde olan
eitli yazarlar tarafndan her halde yine elden geirilmitir.
Yakup, Petrus, Yahuda ve Yuhanna'nn Mektp'larna gelince,
bunlarn nitelikleri hakknda ileri srlmesi gelenek halini alm da
yanaklarn hibiri, eletirel bakmdan kabul edilmemektedir.
P.L. Couchoud'ya gre Valiy'in, gerekten havari Yuhanna'nn
olmas gerekir; bu yapt her halde havari Paulus ile mritlerinden
birka aleyhinde olsa gerektir. Yine Paulus'un yazd iki metin da
ha vardr ki, sonradan, yaynlayanlar bunlar birletirmilerdir. Sy
lentiye gre, sonradan buna bir de Neron hakknda bir yorum ek
lenmitir.
Serbest eletirmecilerin Yeni Alit' le ilgili tezlerine hi kuku
suz geni lde varsaymlar, sanlar da girmi bulunmaktadr. Yal
nz, u itiraz gtrmez sonuca varlmtr : Adlarna resmi denen ki
taplarla teki ilkel Hristiyanlk edebiyatnn yaptlar arasnda esasl
bir ayrlk yoktur. Resmi n cil' ler, Mektp'lar ve Valy'lerle teki n
ciller, Mektuplar, Vahiyler arasnda belirli hibir ayrlk grlme
mektedir. Resmi yazlar ok seyrek olarak maledildikleri kimsenin
yaptdr. Bunlar hemen her zaman, -ou kez_birbirine kart yo
rumlarla- deiip bakalam karma yaptlardr.
Kesin olan u ki bunlar, insan elinden kma yaptlardr, bu ki
taplar Tann Kelam saymaya olanak yoktur. Kutsal Kitap en ok
okunan kitaplardan biri, belki de kitaplarn en ok okunan olmaya
devam etmektedir. Yalnz 1939 ylnda bundan 11.039.491 tane satl
mtr.
*

Hristiyan dininin tam ortasnda, sa'nn kiilii bulunmaktadr.


ncil'ler onun yaayn ve almalarn bize nasl anlatyorlar?
Matta ile Lukas, sa'nn doumunu mucizeli bir olay gibi orta-
ya koymaktadrlar: sa, Ruh-l Kuds'ten (Kutsal Ruh'tan) gebe
kalm bir kzolan kzdan domadr. Matta'nn ve Lukas'n ncil'in-

1 74
de bu, byle yazldr. Bununla birlikte yine Matta ve Lukas sa'y,
babas Yusuf tarafndan Hz. Davut'a balamaktadrlar ama, bu iki
ncil yazarnn yaptklar soy ktkleri birbirlerini tutmamaktadr.
Isa Beytllahm'da domutur. Ailesi NaSraldr. Alak gnl
l, kendi halinde bir ailedir. sa'nn babas da, kendisi de dlgerdir.
sa, kendinden nceki bir peygamber olan Vaftizci Yahya ta
rafndan vaftiz edilmitir. Yahya peygamber, Tann Saltan at'nn ya
kn olduunu haber vermiti.
sa rabbi, yani halk vaizi olarak yaknlarn hayrete drr. n
sanlara verilecek byk bir haberi, iyi bir haberi vardr: Sevgi dolu
bir radenin dnyay sardn kefetmitir; bir baba ocuklar iin
ne ise, bu rade de tm insanlar, tm varlklar iin odur; Tanr tm
insanlarn, tm varlklarn babasdr.
sa'nn halk nnde syledii ilk szler, mutluluk'tan szeder;
bunlar dadaki vaaz'n balangcdr:
"Ne mutlu ruhta yoksul olanlara; nk Gkler lkesi onlarn-
dr.
Ne mutlu yasl olanlara; nk avutulacaklardr.
Ne mutlu uysal olanlara; nk onlar yeryzne sahip olacak
lardr.
Ne mutlu adalete ackp susayanlara; nk onlar doyurula
caklardr.
Ne mutlu merhametli olanlara; nk onlara merhamet edile
cektir.
Ne mutlu yrei temiz olanlara; nk onlar Tanr'y grecek
lerdir.
Ne mutlu barseverlere; nk onlar Tanr'nn evlatlar diye
arlacakl ardr.
Ne mutlu adalet uruna eza ekmi olanlara; nk Gkler
lkesi onlarndr (Matta, V, 3-10)."
sa dinleyicilerine zellikle Tanrnn, gksel Baba'nn ne oldu
unu anlatr ve sonsuz iyiliini ver; dinleyicilerine sakin bir gven
duygusu beslemelerini tler:
"Ne yiyeceksiniz ya da ne ieceksiniz diye yaamnz iin, ne gi
yeceksiniz diye bedeniniz iin kayg duymayn. Yaam yiyecekten ve
beden giyecekten daha stn deil midir? Havadaki kulara bakn:
Onlar ne ekerler, ne bierler, ne de ambarlara bir ey toplarlar, ama
Gklerin Babas onlar besler. Siz onlardan daha deerli deil misi
niz? Hanginiz kayg duymakla boyunun lsne bir arn katabilir?
Ve niin giysiden yana kayg duyuyorsunuz? Kr zambaklarna ba
kn: Ne alrlar, ne de iplik eirirler; bununla birlikte Sleyman bi-

1 75
le en grkemli dneminde bunlardan biri gibi giyinmi deildi (Mat
ta, VI, 25-29).
Dileyin, size verilecektir, arayn, bulacaksnz, kapy aln, size
alacaktr. nk her dileyen alr, her arayan bulur ve kap, alana
alr. inizden hanginizin olu ekmek ister de ona ta verirsiniz,
veya balk ister de ona ylan verirsiniz? Sizler ki kt olduunuz hal
de ocuklarnza iyi eyler vermesini bilirsiniz, Gklerdeki Baban
zn, kendisinden dileyenlere ne denli daha iyi eyler vereceini varn
dnn (Matta, VII, 7-11).
Siz Gklerdeki Babanzn olu olasnz; zira o, gneini hem
ktlerin hem iyilerin zerine dodurur ve yamurunu hem doru
larn, hem ktlerin zerine yadrr (Matta, V, 45)."
Gklerin Babas ne Yahudilerin, ne de Samariyelilerin Tanr
sdr; btn insanlarn Tanrsdr o; her yerde tapnlabilir ona:
"Kadn, bana inan, Baba'ya ne bu dada, ne Yerualim'de tap
nacanz saat geliyor...
Fakat gerekten tapnanlann Baba'ya rnhta ve gerekte tapna
cak/an saat geliyor ve o saat imdidir; nk Baba kendine byle ta-

pnanlar arar.
Tann rnltur ve ona tapnanlann, kendisine rnhta ve gerekte ta
pmmalan gerekir (Yulanna, iV, 21, 23, 24)."
sa, Baba'ya nasl ibadet edileceini de retmektedir:
"Ey gklerdeki Babamz, adn kutlu olsun; saltanatn gelsin;
Gkte olduu gibi yerde de senin iraden yrrlkte olsun! Gndelik
ekmeimizi bugn bize ver. Ve biz nasl kendimize kar sulu olan
lar balyorsak, sen de bizim sularmz bala. Bizi aldana s
rkleme, fakat bizi eytan'dan kurtar. nk saltanat ve kudret ve
an ve eref sonsuza dek senindir, Amin! (Matta, VI, 9-13).
Madem ki gklerin Babas evlatlar olan tm insanlar sevmek
tedir, o halde insanlar da ona birer evlat gibi sevgi gstermek, ayrca
birbirlerini de karde gibi sevmekle ykmldrler:
"Rabbin olan Tann 'y tm yreinle, tm camnla, tm dn
cenle seveceksin. Birinci ve byk buyruk, budur. Ve buna benzeyen
ikincisi udur: Komunu kendin gibi seveceksin. Btn eriat ve pey
gamberler bu iki buyrua baldr (Matta, XXII, 37-40. Markus,
XII, 29-31 ve Lukas, X, 27). Bunlardan daha byk baka buyruk
yoktur (Markus, XII, 31)."
Komu kimdir? sa bu soruya iyi Samariyeli simgesiyle yant
vermektedir. Yaral Yah udinin komusu bencil Yahudiler deil,
merhametli Samariyelidir. Sevgi ne kavimlerin, ne de mezheplerin
snrnda durur. Sevgi en byk yasadr:

1 76
"ocuklarm ... Size birbirinizi sevin diye yeni bir buyruk veriyo
rum. Ben nasl sizi sevdimse, siz de birbirinizi seviniz. Eer birbiri
nize sevgi beslerseniz, bundan benim mritlerim olduunuzu btn
insanlar anlayacaklardr (Yuhanna, XIII, 33-35)."
Herkesle barmak, hasmlaryla uyumak, dmanlarn sev
mek, kusurlar balamak, hain kiiye kar koymaktan kanmak
gereklidir. Hatta bakalarn yarglamaktan bile kanmaldr. Za
mann tresi, zina yapan kadnn talanmasna izin veriyordu; sa,
kadn sulayanlara yle der: "inizde hanginiz gnahszsa ilk ta o
atsn ona! (Yuhanna, VIII, 3-11)."
Yalnz bakalarna ktlk yapmamak yetmez, onlara iyilik
yapmak, gklerin Baba'snn cmertlikle dolu iyiliine uymak gere
kir:
"Gklerdeki babanz nasl mkemmelse, sizler de mkemmel
olunuz (Matta, V, 48).
Senden dileyene ver, senden dn isteyenden yz evirme
(Matta, V,42).
nsanlarn size her ne yapmalarn istiyorsanz siz de onlara y
le yapn (Matta, VII, XII).
kiyzl Feresiler ve yazclar olan Kilise adamlarnn rettik
leri ne olursa olsun, -ki bunlar bakalarnn srtna tanamayacak
ykler vururlar- bu insanlk grevleri, dinsel grevlerden daha
nemlidir:
"nsan sebt gn iin deil, sebt gn insan iindir. (Markos,
II, 27)."
Byle bir lk ayn zamanda bir yalnlk ve zenginliklere kar
horgr de dourur:
"Sizler kk ocuklar gibi olmaanz, Gkler lkesine asla
girmeyeceksiniz (Matta, XVIII, 3)."
Hi kimse iki efendiye kulluk edemez... Hem Tanrya, hem
Mamon'aa kulluk edemeisiniz. "Maman, Asur ve Fenike Mitolog
yasnda Zenginlikler Tanrsdr." (Matta, VI, 24).
Bu eit insanlar arasnda da bar ve iyi niyet hkm srer:
"Ey gklerin yceliklerindeki Tanrya ycelik! Ve yeryznde
ki iyi niyetli insanlara kurtulu! (Lukas, II, 14, Markos, IX, 5, Yu
hanna, XV. 27."
Tanry seven ve birbirlerini seven byle dindar ve alakgnll
insanlardan oluan bir toplum, bu topraktan balayarak, Tanrnn
lkesi, Gklerin lkesidir: "nk bakn, Tanrnn lkesi sizin or
tanzdadr. (Lukas, XVII, 21)."
Kimi metinlere gre sa'nn kendini, Tanr lkesi'nin yery-

Dinler"rarihi, F:12 177


zndeki bu gerekleiini haber veren mesih saym olmas olasdr.
Daha ok sayda olan baka metinlere gre ise sa, yalnz bu ahlak
sal deiimi istemekle yetinmi olmasa gerek: Yahudi Vahiylerinin
grlerini de kabul edip anlatm olmas olasdr: lkin korkun
afetler olacak, onun peinden ok byk bir devrim, bir yeniden do
u gelecektir: ller dirilip Mesih tarafndan yarglanacak; yepyeni
bir dnya kurulacak ve insann Olu olan sa, Tanrnn sana otur
mu olduu halde, bu dnyay ynetecektir.
Kimi metinler sa'ya bu ok byk deiimin tarifini yalnz
Tanrnn bildiini syletmektedirler; baka metinler ise imdiki ku-

an bu olaylar sona ermeden geip gitmeyecei grndedirler.


sa'nn bazen ak havada, bazen sinagoglarda retip yayd,
ite byle bir retiydi. Hastalarla sakatlar bazen bunlara dokuna
rak; bazen de hastalkl, sakat organlara tkrn srerek iyile
tirmekteydi (Kerenglinger'e gre tm toplumlarda, mana sahibi bir
ermiin dokunuu ve zellikle tkr, mucizeli bir ifa hassasna
sahip saylr). Bazen de sa, mucizeden yararlanm olanlara, bunu
kimseye sylememelerini tlyordu. (Kimi liberal protestan ilahi
yatlar bu olaydan yle ustalkl bir sonu karmlardr: sa'nn
isteine aykr olarak yaplan "boboazlklar" dolaysyla renilen
bu mucizelere inanmak, Hristiyan inannn temellerinden biri ola
maz.).
sa kendine on iki havari semiti ki bunlar arasnda Zebede'
nin olu Yuhana -ki en sevgili mridiydi- kendisine Kifas (yani Ka-
ya) adn verdii Petrus ve Iskaryotlu Yuda vard.

Ksa mrnn sonunda sa Kuds'e gitmeyi kararlatrd. Bir


eee binmi olduu halde buraya galip bir eda ile girdi. Satclar
tapnaktan kovdu. On iki havari ile birlikte son kutsal yemei yedi ve
ilerinden birinin kendisine ihanet edeceini haber verdi.
Kurduu yeni ahlak, kendi pein yarglar ve karlaryla at
t iin, hahamlar sa'dan nefret ediyorlard. Onun orada oluu ile
meydana kan kargaa yznden Romallar telalanacaklar, tapna
ykacaklar diye korkuyorlard: Oysa tapnak zenginliklerinin say
gnlklarnn kayna idi. Bahaham Kayafa teki hahamlarla Feresi
leri ard. Onlara: "Bir kavmin yokolmasndan ise, bir adamn l
mesi daha iyidir," dedi. sa'nn ldrlmesi kararlatrld.
sa yakalanp Kayafa'nn huzuruna gtrld, "ben sa'ym,
Hristos'um, Tanr'nn oluyum," dedi. Kfr saylan bu szler de l
mesi iin yeter grld.

Hahamlar sa'nn elini kolunu balatp onu Romal vali Por


toslu Pilatus'un karsna gtrdler. sa onun tarafndan sorguya

1118.
ekilince: " Ben Yahudilerin Kralym," dedi. Pilatus onu kurtarmay
denedi ama, bu ok pervasz devrimcinin armha gerilmesini iste
yen halkn sznden kamad.
sa Golgota'da armha gerildi. "Ulu Tanr, bala onlar, ne
yaptklarn bilmiyorlar nk," diye dua etti. Istrabn en fazla
annda: "Ulu Tanrm! Niin yz evirdin benden?" diye bard.
Sonra da ld.
gn sonra stadn lsnn gmlm olduu mezara ge
len Maria Magdalena ile iki sofu kadn, mezar bo buldular. Bunun
zerine sa, Maria Magdalena'ya grnd: Dirilmiti.
*

sa'nn yaamnda, ncillerin bu yaam bize tanttklar biimde


tarihsel olarak ne vardr? Eletirmenler, gelenek haline girmi bu
iddialar topluluunu yava yava rtmlerdir.
Ernest Renan ilke olarak, nce bu yaamdan mucizeli ge ola
rak ne varsa ayrlmas gerektiini ileri sryor:
"Fransz pozitivist filozofu M. Littre (1801-1881) nn hi a
mayan byle bir sz var: Ne kadar aratrma yaplrsa yaplsn,
uras kesindir ki bir mucize hibir zaman gzlenip saptanabilecei
yerde olup bitmi deildir. Bu szler yle bir kledir ki, insan bunu
yerinden oynatamaz. Mucizeler, hibir zaman olup bitmeyen nesne
lerdir. Hortlaklara, eytana, bycle, mneccimlie nasl inan
myorsak, mucizelere de ylece inanmyoruz."
Bunu bylece belirttikten sonra, Renan ekliyor:
"sa'nn yaam yazlrken insan ancak gerek eyleri ileri sr
mekle yetinseydi, o zaman ancak birka satrla yetinmek zorunda
kalrd."
te Renan bu birka satr alp tahminler ve varsaymlardan da
yfrarlanp genileterek ok ho ve gzel, byk bir yapt yaratm,
"lsa'nn Yaam"n yazmtr.
Renan' dan sonra eletirel alma, zellikle Almanya'da devam
etti. Bu atmalarn tmn zetleyen bir Fransz Hristiyanlk tari
hi yazar, Alfred Loisy, yle.diyor
"sa'nn Mesihi kargaalklar yznden Pontoslu Pilatus'un
kararyla armha gerildii dnda, ncil'de anlatlanlarn hibiri elle
tutulur bir olay nitelii tamamaktadr."
Hristiyan dogmalar tarihisi Joseph Turmel'e gre ise sa en
lJata bir devrimci, bir Mesihilik hareketinin kkrtcs, fesats
olmutur: Grne gre o kendini, Tanrnn da yardmyla, Roma-

1 79
llar Filistin'den kovmaya ve orada bir krallk kurmaya memur
sanmtr: Buradaki herkes de sa'nn ynetimi altnda bolluk, bere
ket iinde yaayacakt. Herhalde bu politik nedenle de .Romllar
sa'y, Roma yntemine uygun biimde armha gerilerek idama
mahkum etmi olmallard.
Nitekim Salomon Reinach da "Orpheus" adl kitabndan dne
dolaa byle bir sonuca varmaktadr.
Bununla birlikte bir takm tarihiler daha kkten bir eletirme
yoluna sapm bulunmaktadrlar. Hatta kimileri sa'nn tarihselliini
yadsyarak onu hibir zaman, madde halinde varolmam, tmyle
tinsel bir varlk saymaktadrlar. sa aslnda belki bir Tanryd ve
kendisine inananlarn safdil dindarl onu gitgide insanlatrm
bulunmaktayd.
Bu tez, baka tarihiler arasnda, P.-L. Couchoud tarafndan
d; ileri srlmtr.
nemli bir kant da udur: Ne Yahudilerin, ne de Romallarn
gvenilir, gerek metinlerinde tarihsel bir kimse olarak sa'nn sz
gememektedir. Bir Yahudi yazar olan Flavius Josephus, "Yahudi
lerin Savalar" ve "Yahudilerin Eski Tarihi" adl yaptlarnda .Filis
tin'in Tiberius'tan Neron'a kadar olan tarihini anlatmakla birlikte,
bunlarda sa' dan szetmemektedir. Ancak bir Hristiyan bu eksiklii
doldurmak iin, normal olarak birbiri ardnca gelen iki parann
arasna kendiliinden bir blm daha eklemitir. Bu ekte sa Mesih
diye adlandrlmaktadr ama, Yahudi olan Josephus'un byle bir
inan besleyemiyecei apaktr. -Taberiyeli Justus ayn ada yazl
m olan yaptlarnda sa' dan sz etmemektedir.- Yahudi Talmud'u
ise sa' dan ancak III. yzyldan balayarak, fakat ancak onu karika
trletirerek sz etmektedir.
111 yada 112 ylnda yksek rtbeli bir _memur olarak Bithynia
ve Pontos eyaletine gelen Kk Plinius, imparator Traian'a bir
rapor gndermi ve bunda "Isa'ya tpk bir Tanrya olduu gibi"
byclkle ilgili bir takm arklar syleyerek tapman Hristiyanla
rn davranlarm anlatmtr. P.-L. Couchoud: "Bundan da anlala
ca zere Plinius Tanr Isa'nn varlna tanktr ama, tarihsel bir
kii olarak sa'nn varlna tank deildir," demektedir. - Tarihi
Tacitus bir yaptnda sa'dan "Tiberius'un saltanat dneminde, vali
Postoslu Pilatus tarafndan lme mahkum edilmitir," diye szet
mektedir. 115-117 yllar arasnda yazlan bu metin ancak; bu adlar
birbirine yaklatran efsanenin gittike yeretmeye baladn kant
lamaktadr. Romal tarihi Sueton Yahudiler arasnda Cherstos adl
bir adam yznden ba gsteren kavga dvleri anlatmaktadr:
Eer sz konusu olan sa ise, bu para yalnz onun Mesihlik vasfna
inanan ve inanmayan Yahudiler arasnda tartmalar olduunu orta
ya koymaktadr; P.L. Couchoud buna dayanarak bu metnin "tarih
sel kiilik .olarak sa ile deil, zihinlerdeki Mesih kavramyla ilgili
olduunu gstermektedir," diyor.
sa'y tarihsel bir kii olarak bulabilmek iin Hristiyan metinle
rine bavurmak gereklidir. ncillerden ok nce olan en eski metin
ler, aziz Paulus'un mektuplardr. Selaniklilere Mektup, Couchoud'ya
gre "sa'nn adnn getii en eski belgedir." Paulus bu metninde
Tanr ile sa ya da Mesih arasnda sk bir iliki kurmaktadr; bu iki
addan nce gelen fiili de "tekil" haline koymu bulunmakta ve yle
demektedir: "Tanrmz, Babamz olan sa, yolumuzu sizlere doru
yneltsin!" Filistinlilere Mektup'da ne yer, ne de zaman belirtmeksi
zin, Val)'de yer alm bir kimse olarak, tanrsal bir sa'y betimle
mektedir ki, Couchoud bu konuda yle diyor: "Tanrsal bir varln
yere ini ve gkyzne knn bu mucizeli yks sa'nn tarihin-
. den elimizde olan en eski zettir." Korintos'lulara Mektup'da Paulus
dirilen sa'nln Kifas (Petrus) tan sonra Onikiler tarafndan, sonra
Yakup ve btn teki havariler, sonunda kendisi tarafndan grl
dn anlatmaktadr. sa'nn grnnleri itiraz gtrmez bir ger
ektir; bu konuda Couchoud yle diyor: "Nihayet bylece sa'y
olaylar alannda yakalyoruz. Bu ele geirdiimiz, ruhsal bir varlk
tr. Demek ki yalnz Dirilen sa tarihseldir. Paulus Filistinli havarile
rin sa'y, onu kendisinin grdnden baka trl grdklerini hi
bir zaman varsaymamaktadr. Her noktada kendini onlarla karla
trmakta ve : Ben de havari deil miyim ? Efendimiz sa'y gnnedim
mi? diye seslenmektedir."
Hemen tm ilkel Hristiyanlk edebiyatnda bulunan, tinsel bir
sa'dr; rnein Valiy'de sa'nn bir arkada saylan Yohanna, bu
kitapta ondan hibir zaman kendisinin birlikte dp kalkt bir
kimse gibi deil de, ancak cezbe halinde seyredilen gksel Kuzu gibi
szetmektedir.
Bu ideal varlk nereden gelmekteydi? Mezmur'larla peygam
berlerin yaptlarn ve zellikle, Mesil 'i tanmlayan il. aya'dan;
zellikle daha sonraki Va/ry'lerden ve nsanm O/u 'nu ven Da11-
yal'm Kitab 'ndan; aya'nn Yehova'nn szettii Yelova'nm Hiz
metkn ile e tutulan ve Gksel nsan ' ven Hanuk'w Kitab'ndan;
Tanrnn bir resufnden szeden Musa'n m Unlcu'ndan gelmektey
di.
Vaftizci Yahy yaknda gksel nsan 'n geleceini haber ver
mektedir. Bu 2ksel Insan 'n ad da CX sayl Mezmur'da bulunan

181
bir szle, Hazret, Efendi'dir. Hristos, kutsal yala uvlarak kutsanm
Mesih sznn braniceden evrilmiidir; Yeu, Hun (k) un bir
yerinde bulunmu bir isimdir ve Yunancada Iesus, Latincede Jesus
(sa) biimine girmitir.
Hz. sa'nn ilkin Kifas (Petrus), sonra teki havarilere grn
37-38 yllarna raslar.
Aziz Paulus XXII sayl Mezmur'un bir parasn ("Onlar benim
ellerimle ayaklarm deldiler") yorumlarken gksel kuzu'yu yalnz
insanlarn gnahlar iin "kurban edilmi" deil, armha gerilmi
olarak dnr. P.-L. Couchoud'nun "nsanln en byk dinsel
dehalardan biri" sayd ve aziz Paulus'un en ateli mritlerinden
olan Markion bize tmyle tinsel olan bir sa'y gsterir. Bu sa
erikin olarak yeryzne inmi, belirsiz bir tarihte -kendisinden bir
yzyl nce- oradan gemi, dolaysyla "Pontoslu Pilatus'un valilii
zamannda armha gerilmitir.
sa uzun zaman mistik bir deneyin konusu; bir srrn tanrs
olarak kalmtr. lk nciI'in yazar olan Markion, aziz Paulus'un
yazdklarn ilk olarak yaynlam ve yine ilk olarak Hristiyanlk
szcn kullanmtr.
Dier yandan da sa'ya inananlar oalmaktadr. P.-L. Couc
houd'ya gre: "Daha kark ve daha kalabalk dinleyici ynlarnn
gereksinimlerini karlamak gerekir. il. yzyln balangcnda baz
topluluklarda sa'nn gizemli tarihini yalnzca bir yk haline koya
rak bunu tarihsel bakmdan da olup bitmi gibi gstermek dnce
si belirdi." Kutsal Kitap'n metinlerine yer deitirmekle ve ilk Hris
tiyanlarla ilgili birka an ile meydana getirilen, Markion'unkindcn
sonraki ncil'ler buradan gelmedir.

Bylece de "sa gitgide tanrlatrlan bir insan deil, gitgide
insanlatrlan bir Tanr olmutur. sa'nn yks, kutsal nitelikte,
ortak bir simgedir."
te P.-L. Couchoud tarafndan parlak biimde ortaya atlan
hem gl, hem ustalkl tez budur. Bu tez sert eletirilere uram
tr. Balca itiraz da Albert Houtin tarafndan yle zetlenmitir:
"slamln tarihi nasl Muhammed olmadan, Pitagorculuun
tarihi de nasl Pitagor olmadan anlatlamazsa, sa olmadan Hristi
yanln tarihi de bana o denli anlatlamaz grnmektedir."
Isa'nn kiiliinin ortaya kard sorun henz tm zihinleri
doyuracak bir zm biimi bulmu deildir.

1 82
Tarihsel ya da dnsel (artk buras bizce nemli deildir) bir
sa'nn dinine girip ona tapnmaya balayan birka Yahudi birbirle
rine yaknlamlar, bylece de ilkel Kilise olumutur.
Hristiyanlk daha sonra aziz Paulus tarafndan putataparlar,
yani Yahudiler dndaki uluslar arasnda da yaylmaya balanm,
"Yahudiliin bir Yunan mezhebi" haline gelmitir. Ayn zamanda da
hem Yahudi dininden; hem Yunan felsefesinden sindirebildii ne
denli ey varsa hepsini yutmutur. III. yzyl Kilise nderlerinden
biri olan skenderiyeli Clementus'a gre nasl ki eriat Yahudileri
Hristos'a hazrladysa, felsefe de Yunanllar buna hazrlamtr."
Bylece de evrensel olmak amacn gden bir din ortaya k
mtr.
Bugn Hristiyanl oluturan eitli Kiliselerin ortak inanlar
nelerdir?
*

Hristiyanlk her eyden nce "gl bir Baba, gkn ve yerin


Yaratcs" olan bir tek Tanrnn varln kabul etmektedir.
Tanr "isan aklnn doal sayesinde kuku gtrmez biim
de tannabilir." Vatikan Ruhani Meclisi bunun byle olmadn
iddia edenin "lanetlik" olacan savunmutur.
Bundan da anlalaca zere Hristiyanlk, Tanrnn varl iin
ileri srlm olan allm felsefi kantlar kendine maletmektedir.
Hristiyan inanc Tanrnn yanbana, onun olu olan sa'y
koymaktadr. sa, ayr kklerden belirli sayda dnceler bir araya
getirilerek dnlmektedir. Geleneksel Yahudi dncesine gre o
Mesih'tir; srail'i kurtarmak zere Tanrnn gnderecei insandr.
Markion'un grne baklrsa, dnyay kurtarmak iin Gkten
inmi olan Tanrdr. Din deitiren putataparlarn dncesil)e gre
-bunlar Tanrlarn byk adam yetitirmek iin lmllerle birle
tikleri dncesine almlard- Isa Meryem'den doma tanrsal bir
varlkt.
Bu temel kavramlara kimi Stoac filozoflardan ve Yahudi filo
zofu Philo'dan gelme Verbum (Kelam, sz) dncesi de eklendi; ki
bu dnce aziz Justinius ve Yuhama ncili'nin ilk satrlarnn yaza- .
r tarafndan, bu retilerden alnmt. Kelam, Babann znden

domadr, onunla ayn zdendir, onun gibi sonsuzdur.


Baba ile Oul'un yannda Ruh-l Kuds (Kutsal Ruh) yer alr.
srail'de Ruh, Tanr soluudur, insan yzl bir devdir; btn nesne
lerin balangcndanberi sular zerinde kmldanan, tufan zaman

1 83
topra kurutan odur. lk kuak Hristiyanlarna gre kimi ayrcalkl
varlklar yneten, Tanr soluudur. Din deitiren putataparlar iin
ise -Jupiter nasl kuu klna giren Leda'ya yaklamsa- bu soluk
bir gvercin klna girip Meryem zerinde, onu dourtan ilemi
yapmtr. Felsefe kltrleri olan Hristiyanlar iin bu, Kelam'n bir
lakabdr. Ancak iV. yzyldadr ki Ruh-l Kuds, Oul ile ayn
zden olmakla birlikte, ayr bir kii haline gelir.
Baba ne yaratlm, ne dourulmutur. Oul, Baba'dan do
mutur. Rul-l Kuds ise Baba'dan ve ouldan kmadr.
Baba, Oul, ve Ruh-l Kuds tek kiide toplanm kiidir,
hepsi sonsuzdur, aralarnda da eitlik vardr. Hristiyanlkta buna
Teslis (llk) denir.
*

Tanrnn karsnda eytan vardr. eytan, iyicil Tanrnn kar


sna ktcl bir Tanr koyan ikici (dualiste) dinler ve metafizikler
den gelmedir. Bu dnceyi Tektanrc bir retiye uydurmak iin,
eytan Yaratan'a bakaldr halinde bir yaratk biimine sokulmu
tur.
Tanrnn evresini saran melekler gibi, eytann yannda bulu
nan iblisler de ilkel Animizmin kalntlardr.
Tekvin 'in Yehovac metnine gre eytan, ylan klna girerek,
Adem'le Havva'y gnah ilemeye sevketmitir.
Adem'le Havva'nn hatalar asli giinal'tr ve bunun arl
bundan byle btn insanlk zerine kecektir. Dikkate deer olan
nokta udur ki bu dnce ne peygamberlerde, ne Mezmur'larda,
ne de ncil'lerde bulunmaktadr. Isa da bununla ilgili bir imada
bulunmamaktadr. Gnahn dnyaya Adem'in iledii hata ile girdi
ini ileri sren, aziz Paulus'tur. Bu gre n safta bir nem veren
de aziz Augustinus olmutur. (Nitekim nl Alman ozan Heinrich
Heine, Harz'a yapt yolculuk srasnda, srtna ar ykler vurul
mu, stelik boyuna dayak yiyen bir at grnce yle dnr: "Vah
zavall hayvan, senin atalarn da Cennet'te yasak yulaf yediler mu
hakkak!")
Bunun zerine sa gnll olarak kendini feda edip insanl
balatmak iin cisimlenmi, gnahkar insanlar Uurunda o can

vermitir.
Yahudilere ve Yahudi aslndan Hristiyanlara gre sa'nn by
lece kendini feda etmesi, ulusun kurtuluu, yani srail'in Roma
boyunduruundan kmas olarak anlalmaktayd. Kendileri iin bu

1 84
dnceyi kavramak olaaksz olan putatapar Hristiyanlar iin sz
konusu olan ise, mistik bir nefis zverisi idi. rnein Markion'a
gre iyicil tanr, gnahn kefaretini demek zere kendisini ortaya
attktan sonra, insanl ktcl tanrnn boyunduruundan kurtar
maktadr.
sa'nn byle kendini feda ile insanl kurtarmas olay zerin
de yzyllardanberi eitli yorumlar birbirleriyle atmaktadr.
XVI. yzylda Merano Ruhani Meclisinde kilise, retisini kesin
olarak formllemitir: sa, armhta kann dkerek bizi Tanr ile
bartrmtr; kendini feda ederek, Tanrnn gnahkar insana kar
olan fkesini yattrmtr.
*

lk Hristiyanlar sa'nn yaknda yeryuzune geri geleceine


inanmaktaydlar. Onun dnnden nce, kendisine dman olan
Deccal kacakt. Zaman zaman birok kimseler sa'ya dman
saylmtr. (Samuel Reinach bu konuda yle diyor: "Neron'dan
tutun da, papazlara aleyhtar Fransz babakan M. Combes'a dein
kilisenin hibir dman yoktur ki sa dman Deccal'a benzetilme
sin ... Luther, Roma'daki papay Deccal saymaktayd; milyonlarca
ngiliz, Napoleon'u Deccal saymlardr." Nitekim, protestan bir
Alma_n ilahiyats da Hitler'i Deccal saymaktayd.
Isa'nn dn srasnda ller dirilecek, maher giin, son yar
glama gn gelecektir. sa, Tanrnn tm dmanlar ezilinceye
dein hkm srecektir. Yokedilecek sonuncu dman lm ola
caktr ama, o da yokedilecektir. lmcl beden, tinsel beden haline
gelecektir. Gnahlar ertelenecek, silinecektir. Btn yarat zgr
olacak, kurtulacaktr. O zaman "Tanr bizim hepimizde varolsun
diye" Oul'un kendisi de inecek, alalacaktr.
lkel Kilisenin yakn olduuna inand son yarg gn bir trl
gelmediinden, sonunda lmlerinin hemen peinden, llerin gei
ci olarak yarglanacaklar kabul edildi: yiler ayrlp Cennet'e kt
ler de Cehennem'e gideceklerdi. Katolik Kilisesi Cennet'le Cehen-
- nem arasnaA 'raf da koymutur: Yazglar kesin olarak belli olma
yan insanlar burada bulunurlar; inananlarn grevi de bunlar iin
dua ederek azizlerin efaatini dilemektir.
nsann kurtuluu, ciddi bir teolojik tartmaya yol amtr:
Acaba insan kendi yapt ilerle, kendi zgr iradesinin etkisiyle
mi kurtulur yoksa yalnz tanrsal inayetle ve bu inayete olan inanla
m? Aziz Yakup'un olduu sylenen Mektup'ta ileri srldne g-

1 1 85
re brahim kendi eylemleriyle kurtulmutur; eylemler olmadka
beslenen inan, l bir inantr. V. yzylda Bretanyal bir kei olan
Pelagios, asli gnah dncesine kar karak, zgrlk tezini sa
vundu, kuram mahkum edildi. Tersine olarak aziz Paulus, aziz

Augustinus, ilk protestanlar, jansenistler efaat lehinde hkm ver


mektedirler. Katolik Kilisesi ilerin de inancn da eitlikle gerekli
olduunu kabul etmektedir.
*

Bunun zerine de ortaya ahlak sorunu kmaktadr. Baz kim


seler Hristiyan metafiziinin bir takm itirazlara yol amaya elverili
olduunu kabul ederek Hristiyan ahlakna olaand bir stnlk,
tek bir deer vermektedirler.
Fakat burada da ortaya ciddi bir glk kmaktadr: Bir Hris
tiyan ahlak var mdr? Hepsi Hristiyanlkla ilgili olduklarn savun
makla birlikte, birbirlerinden ok ayr ahlaklar yok mudur acaba?
ncil'in iinde bile -eski tapn yntemlerinin korunmas ya da
kaldrlmas, Devletle olan ilikiler gibi- pratik sorunlar zerine
birbirine ok kart grler bulmak mmkn olmutur.
Bu kartlklar, ahlakn sosyal evrelerin yaratt bir nesne
oluu ile anlatlmak istenmitir; ancak, nciller yazldklar srada
kilise iinde ekonomik ve entelektel bakmlardan ok eitli evre
ler bulunmaktayd.
Tarih, Hristiyan ahlaknn esasnda teki dinsel ve felsefi byk
ahlaklardan farkl olmadn ortaya koymaktadr: Hristiyan ahlak
da o ahlaklar gibi sosyal geleneklerden ve kiisel snamalardan
domaktadr; o ahlaklar gibi, o da insan yapsdr.
Yzyllar boyunca ayrlklar ve kartlklar daha da belirmeye
balamtr.
Hristiyan ahlaknda birbirine kart eilimleri belki de ikiye in
dirgemek mmkndr: Bunlardan birisi eitelektalist, ileci ve ho
grsz; teki duygusal, iyimser ve liberaldir. Bu koullar altnda da
bir kafa Hristiyanl ile bir gnl Hristiyanl birbirinin karsna
dikilmektedir.
Kafa Hristiyanl asli gnahn egemenlii altndaki bir dnya
ve yaam grn korumaktadr. imdiki yaam hor grmektedir:
Bu dnya bir gzya vadisi dir; orada insann, ahretteki yaam
'

beklerken, strap ekmesi gerekmektedir. Bossuet ehvet ve tamah


Z!!rine dnceler adl kitabnda: "Veyi bu dnyaya!" diye haykr
yor.
Kafa Hristiyanl ile doldurmay emretmektedir. Bedeni hor
1 86
grmek ya da ona hkmetmek, uyulara eza etmek gerekir. Pascal'
n Hastalklann Yararl Olmas iin Tannya Dua'snda dedii gibi,
"Tanr, strap eken bedenleri sever." XVII. yzylda Sekincilik
(Tanrya ulamann Tanr sevgisiyle mmkn olduuna inanarak
dinsel ayin ve ibadetlere nem vermeyen tarikat) in kurucusu olan
Bayan Guyon ayakkablarnn iine talar koymu, bedenini diken
lerle yrtm, dilini "o zamana dein hi grmedii en iren balga
ma dedirmeye" kendini mahkum etmitir.
Kafa Hristiyanl, gzellii tehlikeli, plakl ahlaka aykr
sayar. Duygusal ve ehevi ak zellikle mahkum eder: Cinsel ehvet
kirli, pis bir eydir. Kadn gebe kalarak gnah iler. Evlilik d ak,
gnahlarn en bydr. .
Kafa Hristiyanl insann dncesini, akln da kmser,
horgrr: Pascal Dnceler'inden birinde yle yazyor: "Alalt
kendini, ey aciz akl; sus, aptal doa; ikiniz de Tanry dinleyin!"
Tanry dinlemek, onun temsilcileri olduklarn aklayanlar
dinlemek demektir.
Kilise, kendisince snrlanm alann dn.la yaplan her trl
zihin almasn dayanlmaz bir gurur belirtisi olarakmahkum eder.
Bu noktadan da kafa Hristiyanln niteleyen temel bir "ikrar
la" karlayoruz: Kafa Hristiyanl gerek demektir: Tanr tarafn
dan vahyedilen, Tanr zerine, ahretteki yaam zerine, doa, insan
ve toplumu zerine olan Gerek, ondadr:
Yulanna ncili nin dedii gibi: "Tutulacak yol, gerek ve yaam
'

benim; her ey Baba'ya ancak benden geerek ulaabilir. (XIV, 6)."


Hristiyan Gerek'i dnceye egemen olmak ve insann tutu
munu ynetmek durumundadr.
Bununla birlikte, insan teorik ve pratik Gerek karsnda bo
yun enez de yanl bu Gerek'ten stn tutarsa, ne yapmal?
Yanl yapma zgri diye bir ey olamaz. Tm haklara sa
hip olan, Tanrdr, Kilisedir. Tanr tarafndan vahyedilen Gerek,
yanl yoketmek, onu zorla yoketmek hakk da dahil, tm haklara
sahiptir.
Kilisenin dogmalarna aykr i\\rarlar, yalandr, sutur, Tanr
iradesine kar gelmektir: Bunlar hogrlemez; her vasta ile n
lenmeleri gerekir; byle ikrarlar yaplrsa bunlar sert biimde ceza
grmeyi hakketmiler demektir.
Bu koullar altnda da kafa Hristiyanl doal olarak, mantk

sal, olarak, hogrniezlikle sonulanr.


Bu hogrmezlik de, ok kastl biimde yorumlanan kimi me
tinlerle hakl rsterilmitir. Bunun iin de bir simgenin: "nsanlar

1 87
girmeye zorla" yolundaki tmcesi ve Yulanna ncili'nin bir fkras
kelimesi kelimesine uygulanm ve bunlara dayanlarak, dine inan
beslemediler, mezhep ayrlkl yarattlar diye, bir takm insanlar
diri diri yaklmtr. Yuhanna ncili'ndeki fkra udur:
"Her kim bende durmazsa, asma ubuu gibi dar atlr ve
kurur: Sonra onlar devirip atee atarlar ve yanar (Yhanna XV. 6
ve baka metinler).
Bu Hristiyan hogrmezlii yznden ilenen saysz cinayetle
ri tarih aklamaktadr ve bunlar, putataparlara, Yahudilere, mez
hep ayrlklarna, bamsz bilginlere, filozoflara yaplan ikence
ler; Engizisyon'un kurulmasdr.
XIX. ve XX . yzyllarda bile Katolik Kilisesi din konusunda
serbeste dnme hakkn tanmam; "Laiklik denen veba"y mah
kum etmitir.
Dinsel inanlar herkese zorla kabul ettirebilmek iin g bul
ma gereklilii ulusal Devletlerin ve ayrcalkl snflarn dinsel rgt
lerini birbirine yaklatrmtr. Kiliseler milli Devletlerle birlik ola
rak sava kabul etmiler, ordular kutsamlar, smrge seferlerini
onaylamlardr. Zenginlerin karlarn savunmular, sosyalizmle
komnizmi mahkum etmilerdir. Yaratan'n kastl eseri olan Ger
ek'i nasl tanrlatrmlarsa, bu mkemmel radenin rnleri olan,
zaten mevcut toplumlar -fakat ancak bunlar- meru grmlerdir.
*

Gnl Hristiyanl diye adlandrlabilecek olan nesnenin zih


niyeti ise apayrdr. Bu, bir kafa dini olmaktan ok bir duygu dini,
pratik bir dindir. sa'nn daha nce zikrettiimiz kimi sylevlerinden
baka, gnl Hristiyanl daha sonraki kimi metinleri, rnein aziz
Paulus'un sevgi-merhamet zerine olan u gzel" szlerini ileri sr
mektedir:
"Eer insanlarn ve meleklerin dilleriyle sylersem, fakat sevgim
olmazsa, ses karan bir tun ya da ten bir zil olmu olurum. Eer
peygamberliim olursa ve tm gizemleri bilirsem ve eer dalar
yerinden oynatmaya yetecek kadar inancm olursa, fakat sevgim
olmazsa bir hiim. Ve eer mallarmn hepsini sadaka olarak da
trsam ve eer bedenimi yaklmak zere teslim edersem, fakat sevgim
olmazsa bana bunun hibir yarar olmaz (! Korintos'lu/ara Mektup,
1-3)."
Aziz Paulus daha sonra gerek sevginin ierdii tm erdemleri
saymakta ve gnn birinde mucize ve kehanetlerin, konuma yete-

1 88
neinin, bilginin kaybolabileceklerini, "fakat sevginin hibir zaman
yokolmayacan" anlattktan sonra u sonuca varmaktadr: "Szn
ksas udur ki nesne kalr. Bunlar: nan, umut, sevgidir; fakat
bu nn en by, sevgidir."
Gnl Hristiyanl her trl bilgiyi ikinci derecede sayarak in
sandan yalnzca sevmesini, Tanry sevmesini, soydan sevmesini
istemektedir. Kimi Hristiyanlar Tanrnn tm yarattklarn, Evren
sel Yaamn tm ynlerini severek Tanrya olan sevgilerini daha da
canl tutmulardr; nitekim aziz Franois d'Assise de byledir: Ya
am boyunca bu sevgide olaanst sevinler bulmu ve hakknda
yazlan bir yaptta belirtildii gibi, "lm, ark syleyerek karla
mtr."
Evlat olarak Tanrya kar beslenen sevgiye, onun ocuklar
olan tm insanlara beslenen sevgiyi de eklemek doal bir eydir.
Soydaa beslenen sevgiyi n safa koyan gnl Hristiyanl, bu
soydan yararsz yere birok aclara .kurban gittii bir toplumu
mahkum etmekten doal olarak geri duramaz. Nitekim baka trl
bir rgtlenme, tm bu aclar kolaylkla giderebilirdi. Gnl Hristi
yanl bu toplumun en ciddi ktlkleriolan hogrmezlii, adalet
siz bir eitsizlii, sefaleti, sava kknden yoketmek amacn gder.
Bir porestan olan Sebastien Castellion daha XVI. yzyldan
balayarak Hristiyanlktaki bu sevgi adna (Teslis'i yadsd iin
Calvin'in emriyle diri diri yaklan) Michel Servet'nin admn kna
m ve din konusunda hogr ilkesini koymutu. XVIII. yzylda da
rahip Gregoire, Yahudiler ve Zenciler iin eit haklar istemiti.
Hristiyan zihniyeti kimi inananlar, zgr ve eit emekilerden
oluan bir toplum istemeye yneltir: Byle bir toplumda sefalet,
kendiliinden yokolacaktr. Nitekim byk bir sosyalist utopyacs
olan ve 1935'te azizler arasna alnan Thomas -Moore da daha XVI.
yzylda byle davranmtr.
Hristiyan zihniyeti kimi vicdan sahipleri sava ve kardee se
vilmeleri gereken insanlarn ldrlmesine yol aan kinci milliyeti
lii mahkum etmeye sevkeder.
Kafa Hristiyanlnn tutucu ya da gerici, milliyeti ve sava
olmasna karlk gnl Hristiyanl eiti, sosyalist ya da komnist,
enternasyonalist ve bardr.
*

Hristiyan ibadeti zel bir tapn da, aleni bir tapn da olabi
lir. Bu ibadetin iinde zel ya da aleni dua, sa'nn adndan medet

1 89
umma, komnyon ayini vardr.
badet biimleri eitli kiliselere gre deimektedir, ki imdi
de bunlar incelemek yerinde olur.
*

Ernest Renan'n yazd gibi, Hristiyanlk balangta "bir yok


su11ar hareketi" olmutur. lk Kilise "yoksu11ar birlii, basit ve birle
ik bir kardeler ailesi" idi. Renan'a gre "Hristiyanln kurulmas,
halk tabakasndan olan insanlarn imdiye dek baardklar en byk
eserdir." _

lk Hristiyanlar anlatmak iin yoksul (ebionim) szc ku11a


nlmtr.
Resullerin Eylemleri, bu toplumu bize yle betimlemektedir:
"Btn inananlar bir arada, bir yerde yayorlard; neleri varsa
ortaklaa ku11anyorlard. Ma11arn, mlklerini satyorlar, bunlar
herkese ihtiyacna gre datyorlard. Her gn bir aradaydlar,
tapnaktayi ayinleri hi karmyorlar, evde ekmek yaparak, yemek
lerini byk bir alak gn11lkle sevin iinde yiyorlar, Tanrya
hamdediyorlar, herkes onlar seviyordu...
nananlar topluluunun tek bir gnl, tek bir ruhu vard: le
rinden bir teki bile sahip olduu eylerin srf kendinin olduunu
sylemiyordu; her eyleri ortaklaayd...
Aralarnda sknt, yoksu11uk iinde olan hi kimse yoktu; n
k topra, evi olan herkes bunu satyor, sat tutarn alp getiriyor;
havarilerin ayaklar nne koyuyordu; sonra herkese neye gereksi
nimi varsa datlyordu. (Resu11erin Eylemleri, 11, 44-46; iV, 32,
. .

34-35). .
ilk Hristiyanlar Isa'nn yaknda geri geleceine inanyorlard.
Gelmesi gecikince, Kilise rgtlenmeye balad. -
lk iki yzyl boyunca kilise laik bir birliin niteliklerini koru
du: Kilise anlamna gelen Yunanca ekklesia szc yalnzca toplu
luk ya da birlik anlamnadr.
Bu ekilde anlalan kilisenin iinde kk bir "meratip silsile
si" yer etti. Eski'ler ya da yaa kdemliler (presbyteri); gzetici/er)
mubassr/ar, episcopi); mutsuzlara yardmla grevli kadnerkek ar
kadalar (kadn-erkek diyakos'lar, ya da hemire'ler) vard.
il. yzyildan balayarak presbyteri'lerle episcopi'kr gittike ar
tan bir nem kazanmaya ve kendilerini kilisenin tek temsilcileri
saymaya baladlar. Yneticilerden biri Kilisenin ba oldu; presby
teri ya da ralip lerin bana geti; ondan sonra da episcopus yani
'

piskopos unvanna valnz o sahip oldu.

1 90
O zamandan sonra da piskopos havarilerin tek halefidir; ina
nan kii tmyle yokolmutur. Sanki el dedirmekle aktarlan hava
rilik otoritesi, topluluun otoritesini bomutur. Sonra eitli Kilise
lerin piskoposlar birbirleriyle temasa geerek bir eit oligari ha
linde Evrensel kilesi'yi kurmular, bu kilise kurullar toplam, kendi
yelerini denetleyip cezalandrm, inan sorunlar hakknda karar
vermi ve kendi bana gerek egemen iktidar kurmutur.
*

lkel kilisenin yerini katolik yani evrensel kilise almtr ki pro


testanlar bunu Katolik Roma Kilisesi diye adlandrmaktadrlar.
Katolik kilisesi zellikle Akdeniz Latin kavimlerinin ve rlanda
ile Gney Almanya'nn dinini oluturmaktadr. Ortodoks kiliseler,
Dou Avrupa kiliseleridir. Protestanlk da Cermen rkndan kavim
lerle Kuzey Avrupa'da stn durumdadr.
*

Katolik Kilisesi kendini Roma Devletinin mirass saymakta


dr Tarihi Fustel de Coulanges'in yazd gibi bu kilise kendinde
"mparatorluk kurumlarnn benzerleri ile onun zihniyetinden bir
parasn" tamaktadr.
Katolik Kilisesi ok sk "meratip silsilesi" ne bal bir toplum
dur.
Bu meratip silsilelerinin doruunda papa saltanat srer. Kato
lik kuramna gre papalk tanrsal kktendir. Tarih ise tersine ola
rak papaln ancak iV. yzyln ikinci yarsnda, mparator kamu
gcn Roma piskoposunun emrine verdikten sonra kurulduunu
gstermektedir.
Sonra papa ruhani bir devletin bandadr. Ortaada nlani
iktidar'n cismani iktidar'a stn ol_d uunu ilan etmitir. ou zaman
bar bir etkinlik gsterir ki Auguste Comte gibi zgr dnceli
insanlar bunu hayranlkla karlarlar. Baka zamanlarda, rnein
Borgia'lar dneminde de her eit cinayetler ve rezaletler papann
sarayn ve maiyetini erefsiz bir hale drmtr.
Bu anlar kimi katoliklerin papaya -hi olmazsa reti konu
sunda-yamlnazlk (Iayuhtilik, infaillibilite) izafe edilmesini isteme
lerine engel olamamtr. Nitekim 1870'de de Vatikan Kurulu papa
nn yanlmaz olduunu ilan etmitir.
Papadan sonra kardinaller, bapiskoposlar, piskoposlar, rahip-

191
ler gelir, ki bunlarn tm rahipler snfn oluturur. Rahiplerin ba
z zel grevleri vardr, evlenmemek de bunlar arasndadr. Papaz
lara iV. yzyldan evlenmemeleri salk verilmi, (Merano Ruhani
Kurulu toplandktan sonra) XVI. yzyldan balayarak da evlenme
mek zorunlu hale sokulmutur.
Ruhani olmayan, yani dnyevi (seculier) rahiplerin yanbanda
bir de dzene bal, dzenli rahipler vardr. Kimi mbarek insanlar
eytann drtlerinden kurtulmak ve dindar bir yaam srmek iin,
tarikatn kurucusu tarafndan konulmu bir takm dzenlere uygun
biimde yaamak zere dnyadan ellerini, eteklerini ekerler. M
sr'dan gelme olan keilik, Batda iV. yzyldan balayarak yaylma
ya balamtr.
Katolik kilisesinde inananlar yani laikler, rahiplerin ynetimi
altnda olmak zorundadrlar. XIII. yzyldan balayarak bunlara,
izinsiz olarak kutsal kitaplar okumalar yasak edilmitir. Bunlar,
vahyedilmi gereklerin ifadesi olan, kilisenin retilerini hi tart
madan kabul etmek zorundadrlar. Yoksa mezhep ayrlks saylr
lar. Bossuet'nin artc bir formlne gre: "mezhep ayrls de
mek, kendine gre dncesi olan kimse" demektir.
Katolik retisi Hz. Meryem'e byk bir yer ayrr ve sonunda
onun, hibir erkekle ilikide bulunmadan gebe kalm olduuna ina
nlr. Tanrbilimcilere gre l Baba ile Oul (yani sa) ve Kutsal
ruh'tan olumutur. Halk inancnda ise bunun yerini Cizvit lii's
yani sa-Meryem (sa'nn babas) Yusuf alr. lkel Animizmin uzan
ts olan meleklere tapnn da byk bir nemi vardr. Ayrca A'
raPta bulunan (yani ne Cennete, ne Cehenneme girmi olan) ller
iin de dua edilir.
Kutsama ayinleri inananlara Hristiyanca bir yaam srmek ya
da bunu gelitirme olanan bahetmek amacn gden yol ve yn
temdir. Bunlar vaftiz, vaftiz duas, karisti, tvbe ve ile, evlenme,
papazla atanma treni, lenlere kutsal ya srmek olmak zere
yedi tanedir.

nananlar papazlara gnah karttrmak zorundadrlar. Cuma


gnleri et ve yal yemek yemezler, ayinlere dzenli olarak giderler.
badet latincedir. Balca katolik ibadeti, ayindir. lk Hristiyan
larn bir arada yaptklar lenin nasl ayin haline geldiini ve trans
subtantiation (yani ekmein sa'nn bedeni, arabn da kan haline
gelii) dncesinin nasl gelitiini tarih bize gstermektedir. Yal
nz rahiplerin ekmek ve arapla yaplan komnyon ayinine katlmaya
haklar vardr, inananlara yalnzca ekmek verilir. .
Katolik Kilisesinin deimezlik (immutabilite) savna karn,

1 92
katolikliin dogmalar ve tapn yntemleri gelimitir. Protestan
Kiliselerin Deimeleri Tarihi adl yaptnda Bossuet, bu gibi dei
me'lerde "bir sahtelik belirtisi" grmekteydi. Bu kant katoliklik
aleyhine evrilerek yle bir iddiada bulunulabilir: Katolikliin ku
rumlar, dogmalar, tapn yol ve yntemi sonsuz bir Tanrdan gel
me deildir; tpk mezhep ayrlklar gibi, onlar da insan iidir.
*

Kendisini ortodoks diye niteleyen Dou Kilisesi Katolik Kilise


sinden XI. yzyln ortasnda kesin olarak ayrlm; ancak, kesin ay-
rlktan nce ksmi ayrlklar da olmutur.

lk bakentin, yani Roma ile Konstantinopolis'in kartlklar


zaten eitli nedenlerle ortaya km bulunuyordu. Bu kartlk, te
olojik bir tartma yznden son haddini buldu: Dou Kilisesine g
re Kutsal Ruh Ouldan deil de, yalnz Babadan kmayd.
Dou Devletlerinin hepsi, her biri kendi nderine ve kendi hi
yerarisine sahip olan, bamsz Kiliseler kurmulardr. Bunlar Rus,
Yunan, Srp, Rumen vd. kiliselerdir.
Rus Kilisesi XVI. yzyln sonundan balayarak Moskova Pat
rii; sonra da Bolevik Devrimine dek, ar tarafndan atanan Sinod
Meclisiprocuratoru tarafndan ynetilmitir.
Ortodoks Kilisesi A'raf, Meryem'in bir erkekle ilikide bulun
madan gebe kal ve papann yanlmazl dncelerine kar
kar. Ortodoks papazlar evlenirler. Tapn eski yntemlere uygun
olarak, her lkenin kendi dilinde yaplr. nananlar ekmek ve arap
la komnyon ayini yaparlar.
*

Kart Dou Kiliseleri, daha nceki mezhep ialarnn (ayrlk


larinn). aynsdr. Krdistan Nesturileri V. yzylda patriklik yapm
olan Nestorius'a baldrlar; Nestorius'un grnce sa, Meryem'
den doduu srada Tanr deildi; Kelam sonradan ondaki insan
doasyla birleti.
Bir de Evtikhes'in mritleri olan kartlar vardr ki; Evtikles
tersine olarak sa'da yalnz bir tek doa, tanrsal doa bulunduu
grndedir: Msr, Habeistan, Suriye, Ermenistan Kiliseleri de
bt tezi benimsemilerdir.
*

Ortaa boyunca kimi insanlar Roma Kilisesinin ilkel Kilise-


den gittike daha ok uzaklatn grerek zlmeye baladlar. te

Dinler Tarihi, F:13 193


yandan, kimi hkmdarlar da Roma'nn ruhani egemenliine g
lkle katlanyorlard. Ve son olarak, Kilisenin toplad mallar,
mlkler de birtakm kskanlklara, imrenmelere yol amaktayd.
Bu manevi, politik ve ekonomik nedenler XVI. yzylda Re
fonn'un (slahatn) domasna yol at. Buna da Luther'in "hogr
ticareti" ne kar durmas neden oldu.
Protestan diye adlandrlan kiliseler Reformdan kmadr.
Aralarndaki ayrlklara karn, bu kiliseler bir takm ortak ni
teliklere sahiptirler. Hepsi papann otoritesini reddederler. Hepsi
demokratik biimde rgtlenmitir: nk rahiplerin seimine laik
ler de katlr. nananlarn Tanrya ulamak iin hibir kilise adam
nn araclna gereksinimleri yoktur ki buna evrensel rnhanilik de
nir. Papazlar evlenirler. Gnah karmak genel olarak kaldrlmtr
ve hibir zaman da zorunlu deildir.
En yksek otorite, Kutsal Kitaptr, mmin inancnn gelerini
bunun iinde zgrce aratrabilir. Zorla kabul ettirilen bir dogma
yoktur. Ne Meryem'in erkekle ilikide bulunmakszn gebe kald
na, ne azizlere, ne de A'raPa inanlr.
Protestan Kiliselerde ou kez daha geleneki olan ortodoks
bir sa kanatla, daha akc ya da daha mistik olan bir sol kanat kar
tlk halindedir. Kimi liberal protestan tanrbilimciler Hristiyan
retisinin temel dncelerini, bunlar modern fikirli insanlar tarafn
dan daha kolay kabul edilebilecek biimde yorumlamaktadrlar. As
li gnah, bencilliktir. Kurtulu, kar gtmeyen bir yaaya girmek
demektir. Cehennem yoktur; yalnz ahrette, buna hak kazanm
olanlar iin, mutlu bir yaam vardr.
Tapn, lkenin kendi dilinde yaplr. nananlar iki eit ko
mnyon yaparlar.
Protestan Kiliselerin ayrllarna ulusal dnceler egemen ol
mutur. (Kimi Katolikler protestan kiliselerin dar ulusallk nitelii
karsnda kendi kiliselerinin geni enternasyonalizmi dolaysyla sa
hip olduu stnle dikkati ekmektedirler. Westminster Bapis
koposu Kardinal Manning ngiltere (protestan) kilesini'nin kars
na, ngiltere'deki (katolik) kiliseyi karmaktayd. rnein kurtulu
un nitelii, inayetin rol zerindeki kimi teolojik grler de bu ki
liseleri birbirlerinden ayrd gibi, tapntaki bir takm ayrtlar da
yledir: Bu ayrtlarda katolik tapnna az ok yalan olanlar, ya da
az ok basitletirilmi bulunanlar vardr.
Almanya ile skandinav lkelerinde Lutherci kiliseler; Fransa,
svire, Hollanda'da Kalvinist kiliseler; ngiltere'de Anglikan kilise;
skoya'da Presberyen kilise vardr.

1 94
*

zellikle Byk Britanya'da ve Amerika Birleik Devletleri'


nde birtakm dnceler ya da bir takm adetler bakmndan birbir
lerinden ayrlan, ok bol sayda mezhepler vardr ki unlardr:
Baptiste (Vaftizci) ler ocuklarn vaftizine kar karak yeti
kinleri iyice suya batrp vaftiz ederler; bunlarn rgt ilkel kilise
ninkinin aynsdr; Baptiste'ler yemin adetini ve askerlik hizmetini
kabul etmezler.
Metlodiste (yntemci) ler Kurtulua Kutsal Kitabn okunmas
ve i yaamn artlmas yoluyla eriml!k iin bir yntem ileri srer-
'
ler;
Dostlar Birlii ya da Quaker'ler klelikle savamak dolaysyla
kendilerine onur pay karrlar ve savaa, yalana kar ateli bir
kartlk gsterdikleri iin de daima vnrler.
Monnon'lar Kutsal Kit<!bn "iftleiniz ve oalnz" buyruu
zerinde srarla durarak birden fazla kar almann hakl olduunu
ileri srerler (Ancak, birden fazla kar almak yasayla yasak edilince
onlar da bu iten vazgemilerdir);
Teki (Unitaire) ler Kamutanrclk (pantheisme) la dolu dog
masz bir Hristiyanln ahlaksal yn zerinde ayak direyerek snr
sz bir dinsel zgrlk isterler;
Kurtuluu (Salutiste) la toplumun en dkn, aa snflarn
maddi-manevi bakmlardan ykseltmeye alrlar;
Hristiyan Bilgisi (Clristian Science) nin yeleri olan Hristiyan
Bilgici/eri ki, tm h astalklar yanl bir inancn sonucu sayarak,
bunlar Tanrsal bir gerein aklanmasyla iyiletireceklerini ileri
srerler; maddenin, gnahn ve her biimiyle ktln, insan varl
nn gerei olduunu yadsrlar;
17eosople (Tasawufu) lar Yahudi Kabbala'sndan (yani Tev
rat'n anlata gre yorumlanmasndan) ve baka dinlerden aldklar
bir takm dnceleri Hinduizm ve Budizme ekleyerek bu iki dini
Hristiyanlkla birletirme arelerini aratrrlar.
Btn protestan kilise ya da mezheplerini birletirmek iin
birka kez aba gsterilmitir; hatta papann otoritesini yadsyan
(ortodoks ya da protestan) kiliselerinin hepsinin birletirilmeleri de
dnlmtr; bu arada btn Hristiyan kiliselerin birletirilmesi
ni isteyenler de olmutur. Bir takm yaknlama belirtileri grlmek
le birlikte, bu abalar sonu verinemitir.
*

Hristiyanln teki dinlerden esasl biimde ayr bir di olma


dn tarih gstermektedir.
Btn teki kutsal kitaplar gibi, Hristiyanln Ktsal Kitap' da
insan elinden kmadr.
Mslmanlk dnda dier dinlerin oundan daha yeni olan
Hristiyanlk, daha nceki dinlerle artc benzerlikler gstermekte
dir. Tanrs, Yahudi peygamberlerin Yehova'sdr ki, Gksel Baba
haline girmitir. Tm ilkel tapnlarda kutsal olan, kutsal olmayan
dan nasl yksekse, Kalde'deki tepeler nasl ovalara egemense, onun
yaad Gk de yeryznden yksektir. Perseus nasl Danae'den
doniusa, sa da bir bakireden domadr; o da Dionysos ve Horus
gib dmanlarndan mucizeli biimde kurtulur; Oziris, Adonis,
Dionysos-Zagreus gibi lp sonra Attis ve Temmuz gibi, baharn
balangcnda dirilir. lmnn kimi ayrntlarna Babilonya'da
rastlamak olasdr. Tpk Mithra'ya olduu gib ona da bir Kurtarc
gibi tapnlr. Teslis dncesi zaten birka dinde v.ardr. Bakire
Meryem, tpk- dier kadn tanrlarn -zis'in, tar'n, Astarte'nin,
Kibele'nin yaptklar gibi- insanlarn az ok sevgi dolu bir dindarla
olan eilimini tatmin eder; Meryem tpk Demeter gibi strapl bir
anadr; sa'y kucanda tayan Madonna tasvirHse kk Horus'u
kollar arasnda tutan zis'in tasvirinin tpksdr. eytan, ran'n
Angra Mainyu'sudur. Melekler, iblisler, .azizler, Animizmdeki ruh
lardr. Son yarg gnne Zerdt'n Mazdeizminde daha nce rast
lanr. Hristiyanln verdii lmszlk szne daha nceki Orphe
us ve Dionysos gizli ayinlerinde de rastlanr. Komnyon kutsal
varln etine ve kanna ortak olmas demek olup Totemik kkten
gelmedir. Bu daha nce Eleusis'te ekmekle, Dionysos'a inananlar
tarafndan arapla, Mithra dininde ise ekmek, arap ve suyla yapl
maktayd. Mithra dininde de daha nce bir takm kutsamalar, rne
in vaftiz vard. Hristiyan pazar, Yahudilerin sebt (cumartesi) g
n, Kaidelilerin de "tabu" saylan gndr. Katolik rahipleri de Izis
rahipleri gibi tra olurlar, kafalarnn tepesini kazrlar, uzun urbalar
giyerler; zerlerine el dedirilip kendileri "mana" ile dolu hale
getirilince kutsal bir nitelik edinirler; anlar alnrken inananlarn
zerine su serpip onlar ttsleyerek arttklar zaman ise, Hellen
tapn yntemlerini uygulam olurlar...
Bu benzerlikler hem kiisel, hem ortak bir eit gururla, kendi
dinlerinin tek ve esiz olduuna inanan kimi dar ruhlu Hristiyanlarn
arna gidebilir. Tersine olarak da, daha geni gnll insanlar,

l 96
sa'nn felsefi kiiliine duygusal bir tercih beslemekten vazgemek
sizin, inandklar dinin engin bir insanlk gemiinin bireimi oldu
unu dnerek, sevin bile duyabilirler.
*

zgr dnce sahibi bir insan, Hristiyanlk zerinde ne trl


bir genel yargda bulunabilir? .
Entelektel bakmdan, Yahudi-Hristiyan kknden gelme, do
aya egemen tek Tanr dncesi insanlar mutlu bir biimde, bili
min genel yasalarna baml bir evren grne yneltmitir:
Fakat bilim dinsel inanlarn etkisinden kurtulup zgrlne
kavuunca, Kilise onun genileyip yaylmasn durdurmaya kalk
mtr; bunu da akln ve deneyin karsna eskilerin otoritesi'ni ka
rarak, mucizenin olas olduunu ileri srerek, XVII. yzylda Gali
le'yi, XIX, yzylda Transformizm'in ilk yandalarn mahkum ede
rek yapmtr.
Ahlak bakmndan Hristiyan ilecilii, benliklerindeki bir takm
meru igdleri yoketmemekten sulu erkeklerle kadnlara sama
bir takm aclar yklemitir. Hristiyan hogrmezlii yzyllar bo
yunca saysz cinayetler ilenmesine yol amtr.
te yandan Hristiyanlk, baka hibir dinsel retinin yapma
d biimde ve onlardan daha iyi olarak, iki ana dncenin iyice
belirmesi gibi gzel bir ii baarmtr: Tanr sevgisini en yksek ilke
saymak cidden yerinde olur.
Hristiyan Tanrsna kar birok gl itirazlarn yaplmakta
olduu da kukusuzdur. Bir tek insann-yani Adem'in- iledii
gnah btn insanlara ykleyen; sonra bu zavall insanl bala
mak iin onun hatalarn yklenecek ileke bir kurbana gereksini
mi olan; bu zverinin yarataca honutluu elde etmek iin bir
bakirenin -Meryem'in- karnna kendi olu -sa- olacak olan tohu
mu yerletiren bu Yaratan da acayip bir Tanrdr dorusu!
Dier yandan, -nasl olsa aldatlabilecei umulan- "kiisel bir
Tanr" dncesi ilk bakta bencillik duygusunun iine gelir gibi
grnrse de yaam deneyimi, Gksel bir Baba'ya olan inancn
ayakta durabilmesini olduka g bir hale sokmaktadr; o Baba ki
-bu ocuun lm, u afetin byk boyutu, bu haydutun baars,
bu savan ilan ... gibi- dnyadaki tm olaylarn meydana geliini
ister ya da bunlarn olmasna izin verir... Gksel bir Babaya olan
..inan, btn gerekleri tanrsallatrmak gibi bir zorunluk dour
maktadr: nsanla ac ektiren tm ktlklerin, onu kk d-

1 97
ren tm adaletsizliklerin ardnda iyi bir niyet bulmak gerekir; bu ise
olacak i deildir!
Ancak bu kiisel Tanrnn yerine sonsuz Varlk, Evrensel yaam
geirilebilir. Dinin temeli gibi her trl dinsel ahlakn temeli de
Evren sevgisini kendi bencilliimizden stn tutmak olduundan, o
. zaman, Evrensel yaamn tm ynlerini deilse bile hemen hemen
tm ynlerini sevmek, bir gerek halini alm olur.
Soydan, insanlar, insanlarn hepsini, insanln tmn sev
mek grevini ycelten Hristiyanlk ilkeleri karsnda vicdan sahip
leri ancak sayg duyabilirler. Tanrsal Babalk niteliinin en doku
nakl olan yn onun mantksal sonucu, yani insanlarn kardelii-
dir.

te bu bakmdandr ki Hristiyan zihniyet hakszlklar, eitsiz


likler, sefalet, altnn egemenlii, hn, sava yznden saygnln
yitirmi bir toplumu silkindirmeye yardm edebilir.
Bu zihniyet, bara kavumu bir insanln kuruluunu hazrla
maya yardm edebilir. yle bir insanlk ki onun btn bireyleri
bakasna zarar dokunmayan her eyi yapma hakkna sahip olacak
lar, herkes herkes iin alacak, herkesin emeinin rn herkes
arasnda bllecek ve her rktan tm kavimler, eit bir zgrle
sahip olduklar halde, kardee birleeceklerdir.
*

Daha nce gnl Hristiyanl terimiyle tanmlanm olan ei


lim, bu son yllarda katoliklikte dikkate deer ve sevindirici ilerle
meler kaydetmitir. Gemite Yahudileri bask, ikence altnda tut
mu olan katolik kilesisi, rklk akmn mahkum ederek Yahudile
ri savunmutur. Daha 1926'da sar rktan piskoposlar atamtr. 1939
aralk aynda in katoliklerine lleri tapna katlmalar ve Kon
fuyus onuruna yaplan trenlere girebilmeleri iin izin vermitir.
Ayn ay iinde verdii bir sylevde adil bir barn temellerini ta
nmladktan sonra yneticilerin de, uluslarn da "bizim dinsel inan
cmz paylamak mutluluuna erimemi olanlar arasnda bir kpr
kurmak iin, yreklerine bu evrensel sevgiyi sindirmelerini dilemi
tir. 1946 ubatnda XII. Pius on iki yeni kardinal atamtr. Bundan
byle de on drt yerine yirmi ulus ve dnyadaki btn ktalar
Vatikan'daki Kutsal Meclis'te temsil edilmi bulunmakatadr. Yet
mi kardinalden krk ikisi yabancdr. Bylelikle Katolik kilisesinin
uluslararas ve evrensel nitelii bir kez daha dorulanm bulun
maktadr.

1 98
XIV

DN DUYGUSUNUN NTEL,
KK VE DEGER

Gemii anmaktan holanan kimseler iin dinler tarihi ok ilgi


eken bir konudur. nk bu an sayesinde dirilecek olanlar,
yalnzca ou zaman sradan bir olaylar dizisi deildir: nsan yaa
m, Evren, te Dnya karsnda insanlarn beslemi olduklar en
soylu dnceler, duymu olduklar en karmak duygular da byle
ce dirilmi olur.
te yandan dinleri incelemek, ok merakl bir takm felsefi so
runlar zmeye de yardm edebilir: Din duygusu'nun gerek niteli
i, z nedir? Bu duygu kkn nereden almaktadr? Bugn zgr
dnen bir insan dine ne gibi bir deer verebilir?
*

Din zerine, hi olmazsa Avrupa'da beslenmesi gelenek haline


girmi dnce, bunun "Tanrya tapnmak" olduu yolundadr.
Tanr deyimiyle gkn ve yerin yaratcs, tek ve kiisel bir
Tanr kastediliyorsa, bu tanmn ancak az sayda dinlere uyduu g
rlr: Msr'da IV. Amenhotep'in dini; ktlk ilkesini kabul eden
Zerdt'n Mazdeizm'i; Yahudilik, Hristiyanlk; Mslmanlk.
Msrllarn, Hindularn, Japonlarn, Babillerin, Cermenlerin,
Keltlerin, Yunanllarn ve Romallarn dinleri gibi oktanrc
' bir s-
r dinler, bu tanmn erevesi iine girmez.
Onu iindir ki yukardaki tanm geniletilebilir ve tek Tanr
ya, ok saydaki tanrlar da eklenebilir. Bu konuda da, rnein, ka
tolik bir din tarihisi olan rahip Lagrange'in u tanm kullanlabilir:
"Din, insanln ortak onayyla, Tannya ve tannlara tapnla balar."
Bu tanm daha nce anlattmz Tektanrc ve oktanrc din
lere uygun dmektedir. Fakat ne Totemizm ve Animizm gibi ilkel
dinlere, ne Kinizm, Konfyanizm, Taoizm gibi in dinlerine ve ne
de zellikle -tanrtanmaz bir din olan- ortodoks Budizme uygula
namaz.

1 99
*

e en karmak dinlerden balanacak yerde, ilkin en basit din


lerin niteliklerini dnmek daha yerinde olur.
Bu kitapta yaptlarndan ve dncelerinden sksk szedilen
Salomon Reinach'la Emile Durkheim da byle yapmlardr.
Salomon Reinach dinde "yetilerimizi serbeste kullanmaya en
gel olan balam, sakncalann tmn" grmektedir.
Bu tanm da hakl olarak dikkati, Totemizmde grlen ve
-belki de bu ilkel dinin etkisi altnda- en yksekleri de dahil, tm
dier dinlerde bulunan tabu'lar, yani yasaklar zerine ekmektedir.
Ancak ileri srlen bu tanm, dine olduu kadar ahlaka -her
halde ahliikn ouna- da uyabilir. Ahlak da vicdanlarmza "bir
sakncalar btn" telkin ederek, "yetilerimizin zgrce kullanmn
dan" doan belirli sayda bir takm eylemleri yasak etmektedir.
Sonra bu anlay dinin, ilkel de olsalar, birok toplumlarda ve
kimi inanl ruhlarda brnd sevin dolu grn fazlaca ih
mal etmektedir. Durkheim Totemizde de "sevinle dolu inan duy
gular" bulabilmitir. in'de, Japonya'da din, doaya kar gelme
mektedir. Hinduizmde, Budizmde, Iran'da, Filistin'de, Yunanistan'
da, Hristiyanlkta, Mslmanlkta, yani her. yerde mistik insanlar
kutsal varlkla ya da tanrlaryla iie olmaktan mutluluk duymakta
drlar. rnein aziz Franois d'Assise gibi hi kimsede din, Salomon
Reinach'n syledii gibi, hi de "bir sakncalar btn"nden ibaret
kalmamaktadr.
Salamon Reinach iin tabu kavram dinin en belirli nitelii ol
masna karn, Emile Durkheim iin bu, daha ok totem kavram
dr, bu szck bir kutsal varlklar, ya da kutsal nesneler topluluunu
gsterir.
"Dinsel Yaamn lkel Biimleri" adl yaptnda Emile Durkhe
im dini "kutsal, yani birbirlerinden ayr ve yasak nesnelerle ilgili
inanlardan ve tapnma yntemlerinden oluan ortak bir sistem"
diye tanmlar; "bu inanlarla tapnma yntemleri, bunlar benimse
mi olanlar kilise diye adlandrlan tek ve ayn manevi toplulukta
birletirir."
Durkheim'n yetitirmesi olan Henri Hubert, dini "Kutsal nes
nenin ynetimi" diye tanmlamaktadr.
Durkheim'a gre kutsal nesne, sosyal kktendir: kiiyi kendi
benliinin zerine ykselten toplum, kutsal nesne duygusunun da
domasna yol aar.
Nitekim Durkheim buna kant olarak ilkel insanlarn -zellikle

200
Avustralyallarn- durumlarn gstermektedir: Klan tarafndan ko
runan, ykseltilen bu ilkel insanlar evklerini, heyecanlarn klann
simgesi olan Totem zerine y!}cltirler. Bu duygu Totemden genci
olarak Totemin zne, "mana" ya yaylr.
Durkheim kutsal olanla olmayann ayrdedilmcsini ok nemli
saymakta hakldr. Ancak baka noktalarda onun gr kesin iti
razlarla karlamaktadr.
Hatta bu gr, yalnz ilkel insanlarla ilgili blm iin bile
-daha nce de grdmz gibi - ortaya byk glkler kar-
maktadr.

Daha genel olarak, Durkheim'n tanmnn, dinin kilise ile ilgi


li, yani toplumsal ynn abartm olup olmadn soranlar da
bulunmutur. uras dorudur ki din, ou kez, toplumsal bir olay
dr ve kilise rgt de bunda byk bir tarihsel rol oynamtr.
Ancak Durkheim din duygusunun kiisel ynn fazlaca ihmal et
mektedir. Buda yalnizlk iinde dald dncelerden -kendi ev
resinin geleneklerine aykr olan- bir evren ve insanlk anlay
kararak, din dncesinin doruunda yer alm bulunmaktadr.
Birok dinlerde mistik insan, toplu halde yaplan tapnlara aldr
mayarak, kendi tanrsna ahsen ular.
Son olarak ve zellikle, Durkheim'n kutsalla toplumsal bir
. tutmas da haksz ya da yersiz bir nermedir ki bu, imdi varolan
toplumlarn tanrsallatrlmas gibi bir sonu dourur. Toplumun
kiiyi koruduu ve genel olarak ona yardm ettii dorudur; fakat
toplumun onu ou kez smrd, zulm altnda tuttuu, lme
yollad da dorudur. nsan kendisi kadar sradan kimselerden
oluan bu kusurlu Devletleri hangi byk zorunluluk karsnda
tanrsallatrabilir? O Devletler ki ok dayanksz ve krlgan nesne
lerdir ve en sreklisi bile yokolmaya mahkumdur! Bunlar ok zaval
l tanrlar olur dorusu!..
Biz de Salamon Reinach ve Durkheim gibi burada balang
noktas olarak ilkel dinlerin incelenmesiyle ie balayacaz. Ancak
dikkati her eyden nce tabu dncesi ya da totem fikri zerine
toplamaktan ok "mana" kavramn n plana alacaz: "Mana" hem
maddi, hem manevi, nitelii belirsiz ve her yana yaygn bir gtr;

Durkheim'a gre mana, "kiilikd bir tanr"dr.


Daha nce btn dinler hakknda yaptmz inceleme ile ilgili
bir sonuca varmak gerekirse denebilir ki, bu dinlerin hepsinde
dorudan doruya ya da dolaysyla, kendine zg biimde ya da
onu kiiletiren kalntlar, simgeler, tasvirler biimi altnda hep, bu
"mana" dncesine rastlanmaktadr.

201
nsanln daha balangta bu kadar soyut bir kavram zihnin
de canlandramayaca yolunda yaplacak bir itiraz, olaylar karsn
da ayakta duramamaktadr; hem zaten sz konusu olan ak, belirli
bir dnceden ok derin bir duygudur; bu duyguya gre sonlu
varln daryaam, sonsuz bir Gerein egemenlii altndadr.
Totemlere olan inan, mana'dan kma benzemektedir. Van
Gennep'e gre Totem, "yaygn haldeki byl ve dinsel gcn, belki
de pek ilkel, cisimlenme biimidir ve bunun tm dinlerde varolduu
yadsinamaz bir olaydr." Bir klann yeleri belirli bir hayvan ya da
bitki eidini -itiraf edelim ki- bize her zaman aka grnmeyen
nedenlerle, en ok mana toplar trden saymaktadrlar: "Bu ya insa
nn kendi z gcn zellikle bu hayvanlarla bu bitkileri yemesine
borlu olmasndan; ya hayvann, insann hibir zaman eriemeyece
i, daha evik ve daha gl olmak gibi, bedensel olanaklara sahip
grnr olmasndan ya da gizemli glere sahip grnmesinden
ileri gelir.
"Kiilemi mana" ise Durkheim'a gre can; Msr uzman Mo
ret'ye gre de Msrllarn ka'sdr. Canla birlikte, bedenin lmn
den sonra da yaayan ruh dncesi belirmitir; bu dnce ise
toplumlarn ounda ve zellikle in'de, Japonya'da, llere tapn
a yol amtr. u da doaldr ki evrimin bu annda ilkel ins,an d
alemin iine kendininkine benzer ok sayda canlar yerletirmi ve
insan canlar stnde nasl etki yapyorsa, bu canlar zerinde de
etki yapacan ummutur: Bundan da Animizm (canlclk) ve onun
doal sonucu olan byclk domutur.
nsan mana' da bir dzen ilkesi bulduu zaman, inlilerin Tao'
su ortaya kar. Evrendeki dzensizlik insanlarn ya da nderlerinin
kt hal ve gidilerinden ileri gelmektedir: Bylece dine ahlaksal
kayglar da girmi olur.
Mana insana duyulur, hissedilir dlerden olumu gibi grn
d zaman, Hindularn iitman-brahman' ortaya kar. Yaamlarn
tm daha nce yaplm eylemlerle akland zaman bu, Veda'
daki kannan 'dr. Bylece ahlak, dinsel metafiziin ta iine girmi
olur. Budist iin karman ya da karmanlarn tm, bu dtzel (in
substantiel) dnyann yaplm olduu kumatr.
Dzen altna alnm ve kiilemi mana, oktanrc anlaytaki
tanrlarn tmdr; bunlar Animizminkilere gre daha az saydadr
lar ama daha gldrler. Karmza ilkin tanralar, daha dorusu
bir tanra kar ki bu henz kiilikd manaya pek yakndr; Top
rak-Ana'dr, Evrensel ana'dr; in'de sayg grr; Bengal krfezin
den Akdeniz kylarna dek kendisine tapnlr. eitli kalplara gir-

202
mi olarak hep ona rastlanr: Hindistan'da Aditi; ran'da Anahita,
Babil'de tar, Frikya'da Kibele, Filistin'de ve Fenike'de Astarte'ler
ve Baalat'lar, Cermenlerin Nerthus'u, Keltlerin Matre'leri, Yunanl
larn Gaia's ve btn tanralar, Latinlerin Bona Dea's hep odur.
Ana Toprak'a pek yakn olan bu tanralarn az ilerisinde,
bunlarn kimileri ile ok sk birlik halinde olarak, bitki tanrlar bu
lunur ki bunlar da Temmuz, Attis, Adonis ve Baal'lerdir.
Msr'n Oziris'i de bunlara yakn saylabilir.
nsan toplumlarnda erkek kadna stn duruma geldike, er
kek tanrlar daha ok nem kazanmaya balarlar. Bunlar Hindularn
Siva's ile Vinu'su, Babillilerin Marduk'u gibi doa tanrlardr; M
sr'da, Hindistan'da, Japonya'da, ran'da, Babilonya'da, Keltlerde,
Yunanistan'da, zellikle gk, gne, yldzlar tanrsdrlar.
Soyutlamadaki ve tek olan bu Evrenin izahndaki ilerleme, tan
rlar bir tek Tanrda: birletirmeye yol aa. oktanrclktan Tek
tanrcla gemi -bazen Msr'da, iV. Amenhotep zamannda ol
duu gibi- ani bir ilgi kesme biiminde olur. Ancak daha sk olarak,
bir gei dnemi hazrlanr. Bouche-Leclercq'in dedii gibi "te
denberi tektanrclk diye adlandrlan nesne, hiyerariye tabi oktan
nclk'tan baka ey deildir; bunda, alt basamaktaki ruhlar tanrlk
niteliini, "Kaadir-i Mutlak"n hizmetkarl niteliiyle deitirmi
lerdir .. Nitekim ran'da Zerdt de daha nceki tanrlar yce tanr
Abura Mazda'dan aa basamakta tutunca bu, byle olmutur. Ba
bilonya'da da Buhtnasr'n Marduk'u ile bu zm biimine yaklal
maktadr. Ya da halk oktanrcln bir ekli olan bir "tek tanrya
tapn" (Monalatrie) uygular; bir tek tanrya tapnr ama, baka ka
vimlerin de kendi z tanrlarna sahip olduklarn kabul eder. Ancak
yava yava kendi tanrsnn btn evrenin ve btn insanln tanr
s olduunu dnmeye balar; tek tanrya tapntan tektanrcla
geer: Nitekim Hristiyan ve Mslman tektanrclnn nts olan
Yahudi tektanrcl da balangta byle olmutur.
Tinsellik (spiritualite) de son bir ilerleme daha kaydedildii
olur. Kimi dinci insanlar iin engin evrenin varln anlatmak zere
kiisel bir tanr dncesini ileri srmeye gerek yoktur; birka kut
sal gerek buna yeter. Nitekim Budizm iin de bu byledir.
Yukardaki kuram en ilkel tapnlarla en yksek dinleri birle
tiren ba anlama olanan vermektedir; ayn zamanda bu kuram,
insanlara bir dinsel biimden tekine, en saf dncelerden en fel
sefi grlere geme olanan vermi olan e\Time de k tutmakta
dr.
Kuram, dinsel yaamn en nemli belirtilerini de anlatacak ni-

203
teliktedir. lkel Totemizmden itibaren meydana kan kurban kesme
adeti ve kurban leni, insana benliini mana ile doldurma olana
n vermektedir. Kurban biiminde yaplan sungu, insann gereksinim
duyduu tanrlar beslemekte, ya da onlar iyicil hale getirmektedir.
Babil'deki tapnlardan birinin ok dikkate deer formlne gre,
her zaman iin sz konusu olan yaama yaam eklemek"tir. - "Elle
yaplan tapnlar"a "szl tapmlar" eklenir ki bunlar, dualardr;
balangta bu dualar "szlerin, nesnelerin zlerine katldklar; "bu
nesnelerin kendilerini ya da hi deilse onlarn yaam zleri olduk
lar" dncesiyle aklanr. - Tabu'lara sayg gsterilmesi, ruhlarn
ya da tanrlarn fkelenmelerini nler; tanrlarn bekileri olduklar
ahlak yasalarna ve toplumun yasalarna boyun emek de ayn sonu
cu dourur. - Efsanelerle dogmalar somut hale sokarlar. Efsane
lerle tapn yntemleri bayramlarn zn olutururlar, bu bayram
lar da inananlar, tanrlara ayrlm tapnaklarda bir araya toplarlar.
Gnllerde egemen olan, insann kendisinden ok yksek bir
Gerek'e besledii bamlllk duygusudur. Bu duygunun yansra
bazen korku, bazen de minnet ve sevgi vardr.
Sonlu ve dkutsal olan yaam, kutsal Sonsuzlukla temas edince
vecde gelir. te din, bu temel veri zerinde durmaktadr.
Din duygusunda sonsuzluk duygusu, dinde sonlu ile sonsuz ara
smda kmtlmu bir ba grld anda, dinsel yaamda da her ey
aklanm olur.
*

Hatta hibir din ve mezhebin kilisesine bal olmamaya nem


veren dnrlerin felsefeleri bile, bu felsefeler sonlu ile sonsuz
arasndaki bir iliki dncesini ortaya attklarnda, dinsel bir nitelik
edinirler. Nitekim Spinoza (1632-1677) nn felsefesi byledir: Buna
gre kiilikd bir tanr, -mekann sonsuz dnyas, dncenin son
suz dnyas, btn sonsuz dnyalar ve bir ruhla bir bedenden yapl
m olmakla birlikte, yine de tanrla u ya da bu biimde katlan
bizler- gibi varolan ne varsa hepsini kendi iinde toplar.
Grne gre bu yce metafizik mucizeli biimde genilemi,
kl biimde berraklam olarak bize, Totemizm ile Animizmin
ana dncesini gstermektedir; ve nsan Avrupa felsefelerinin en
derininden, en cmertinden yola kt zaman bile, u artc so
nula karlamaktadr: Mana'ya dn.
Herhalde u var ki kimi dnrlerin ve zellikle Spinoza'nn
etkisi altnda kalm XIX. yzyl Alman filozoflarnn birkacnda. ta-

204
rihsel dncelerden syrlm bir din grne olduka benzeyen
bir grle karlalmaktadr.
Schelling (1775-1854) e gre "din, bizim varlmzn Varlk'la
olan mutlak bir birlemesidir." Bundan u gzel sonu kmaktadr:
"Din, varlmzdaki her kartla ve varlklardaki her elikiye son
veren nesnedir."
Schleiermacher (1768-1834) e gre "din, bamllmzn mut
lak duygusundan ibarettir."
Max Mller (1823-1900)e gre "din, kavranlmayan kavramak,
anlatlamayan anlatmak iin yaplm bir aba. Sonsuzlua ynelen
bir zleyitir." Ayn zamanda din "ruhun bir yetisidir ki, duyulardan
ve akldan bamsz olarak, insan Sonsuzu kavrayacak hale getirir."
nk "sonlunun tesinde, sonlunun ardnda, sonlunun altnda,
sonlunun stnde, sonlunun kendi iinde Sonsuz hep vardr."
Din byle anlalnca, onun bir hayal zerine kurulu olup ol
madn insann kendine soraca gelir. Her bilimin tek salam te
meli olan deney, karmza hep sonlu veriler karmamakta mdr?
Felsefesi, kendisinin byk ilhamcs olan Spinoza ile ayn dinsel ni
telii tayan Fransz dnr Jean Jaures (1859-1914), bu itiraza
u yant vermektedir: Bilim sonsuz varl kavrayamaz, "nk o,
her yerde vardr." Bilim ancak belirlediini kavrar, ancak soyutlad
n belirler, Tanry ise dnyadan soyutlayamaz nk o, dnyann
iten ve ayrlmaz gereidir.
Belki de zel nitelikte bir deney, yani duygun deneyden ayr ve
-Descartes (1595-1650) dan Bergson (1859-1941) a dein herkesin
sezgi diye adlandrd derinliine bir deney her birimize, bu sonsu
zun ne olduunu anlama olanan verecektir: O sonsuz ki, ilkel in
sanlar mana'y kavradklar anda bunu hissetmilerdir ve en yksek
felsefeler bile bunun varln bize dorulamaktadr.
Ben varm. Varla katlyorum. Demek ki kendiliimden var
deilim. Ne yalnz ana-babam, bykanamla bykbabam, atalarm;
hatta ne de tm insanlk ve tm hayvanlk dofaysyla varolmu dei
lim. Yaamn tm gleri maddenin tm kudretleri bende birlei
yor. Bir gne, bir samanyolu, bir Evren olmasayd ben de varola
mazdm. Ben, evrensel yaamn bir rnym. Varlmn derinli
inde Varlk' buluyonim; bu Varlk benim dar kiiliimi her yandan
sarmakta ve onu mucizeli biimde amaktadr; bu Varlk ezelden
beri benden nce gelmekteydi ve yzyllarn snrsz ak boyunca
benden sonra gelecektir; bu, Sonsuz Varlktr .

Sonlu Varln szcn n anlamyla, kendisinden km ol-


duu Sonsuz Varla baml alnas; Onun nnde eilip Ona ta-

20'i
pnmas; Onu evlata bir sevgiyle sevmesi; Onda Evrensel Yaamn
tm ynlerini (hi deilse ldrme, sava gibi ynler dnda) sev
mesi akla uygundur, doaldr.
Bu bamllk ve bu sevgi, dinin temelidir; burada bamllk
daha ok en ilkel dinleri; sevgiyse en yksek dinleri nitelemektediL
*

Acaba nasl oluyor da sonlu varlklar olan insanlar bu sonsuz


luk duygusuna ykselebiliyorlar? Dinsel duygunun kk nedir?
ada ruhbilim, karmak eilimlerin tinselletirilmi ve sos
yalletirilmi ilkel eilimlerden kma olduklarn kabul etmektedir.
lkel eilim hayvanla kk ocuun biyolojik ve psikolojik et
kinliine yn veren ve tatmin edildii zaman zevk, tatmin edilmedi
i ya da engellendii zaman ac yaratan kr bir gtr.
nsanda bu eilim, edinilen deneyimlerin tmyle zenginleir:
Tadlan zevkler, duyulan aclar, bu zevkle aclar zerine olan d
nceler, bu deneyimin esasn oluturur. Eilim ilkin doal bir hal
iken, sonradan edinse} bir hal durumuna girer.
Eilim zekann ie karmasyla deiince entellektelleir, tin
selleir. Toplumun etkisi altnda ve onun etkisiyle deiince sosyal-

leir.
Ancak, din duygusu, tinsellemi ve sosyallemi olan, hangi
eilimden kmadr? Bir Gotama'nn ya da bir aziz Franois d'Assi
se'in tinsellemi ruhunda; bir Konfys'un ya da bir Bossuet'nin
sosyallemi ruhunda hayvan ya da kck bir ocuu sevk ve ida
re eden, aciz ve hakir, doal eilimler bulunabilir mi? Din duygusu
nun kkn, kklerini bulmaya almak iin, bunu zmlemek ye
rinde olur.
nsan, yaamnn bal olduu engin Gerei her zaman tan
maya almtr. Onun karsnda daima bazlar kiisel, bazlar or
taklaa, yani tapnla ilgili olan davranlarn yansra, bir takm he
yecanlar duymutur. Din daima ruha ve duyguya hitabetmitir. Bir
kafa dini, bir de gnl dini vardr.
Kafa dini insana, iinde yaad evren hakknda -doruluu
nun ya da yanllnn burada nemi ol.mayan- bir bilgi verir. Dn
yay anlayp kavrayarak onun zerinde etki yapmak, organizmasn
tehdit eden tehlikelerden kanmak ana gereksinimlerini gidermek,
cann korumak iin bu bilgi, insana ok gereklidir. Bilimde olduu
gibi dinde de ayn temel eilimi bulmaktayz ki bu, varln kendi
varlnda diremesi (sebat etmesi), yani konmma igds'dr.

206
Korunma igds insan yalnz btn yaam boyunca gzet
mekle kalmaz; ayn zamanda insann lmle yokolu dncesi y
znden ac ekmesine, bu dnceye kar ba kaldrmasna da yol
aar. nsan bu yokolu dncesini naho ve aalatc bularak red
deder. Dinlerin ounluu varln tmnn ya da bir parasnn
lmden sonra da yaayacan ileri srerek bu kaygy yattrrlar.
nsan yalnz pratik olarak evren zerinde etki yapmaya zorunlu
bulunduu iin dnyay tanmaya almaz? Byle bir bilgi kendisine
kafasn ho biimde iletme olanan verdii iindir ki bunu yapar.
nsanda, stn hayvanlarla kk ocuklarda zaten bulunan, bir
eilim vardrki bu, srf renmi olma zevki iin renmek arzusu,
yani herak'tr. Kafa dini inanan kiiye evreni tand, onu kklerin
de ve derin gereinde anlad izlenimini vererek bu ilkel eilimi
doyuma ulatrr.
Gnl dinine gelince, onun ana belirtisi sevgidir: Kutsal varlk
lara, Totemik hayvanlara, doay canlandran ruhlara, koruyucu
tanrlara, Tanrya, Evrensel Yaama olan sevgidir. Burada ortaya
sempati kar ki kimileri bunun ilkel niteliine, haksz olarak kar
kmlardr. Bencillik yaamn korunmasn salarken, sempati var
l kendi benliinden kmaya, psikolojik yaamn fendi z kiilii
nin daha da tesine geniletmeye ynlendirir. Sempati, soylu varlk
larn zerinden aarak, sonsuz Varla hitap edebilir. Mistik deneyin
esas ite budur.
B ylece din, u ilkel eilimin tinsellemesi ve sosyallemesi
ile aklanr ki bunlar: Korunma igds, merak, sempatidir.
Totemizmden Hristiyanla dek daha nce incelediimiz din
lerin herbirini bu bakmdan zmlersek, bu l olumlamay da
denetlemi oluruz.
*

zgr dnceli bir insan dine ne gibi bir deer verebilir?


Biz burada dini ne tanrsal bir vahiyden km olarak, ne de
srf ynlarn entelektel ve sosyal bakmlardan kleliini tek ama
edinen yaln bir bo inanlar ve aldatmacalar topluluu olarak ele
alacaz.
Din, insani bir olaydr; her zaman iin bazen iyi, bazen kt et
kileri olmutur ve olacaktr.
Evreni az ok tanmay ama edinen din, uzak bir gemite in
san dncesinin ilerlemesine geni lde yardm etmitir.
Grne gre dncemize ilk snrlarn ve ilk yasalarn ver-

207
mi olan, Totemizm olsa gerek; daha nce grdmz gibi, sanat
yaam kknde de Totemizm ile Animizm vardr.
eitli toplumlarda, rnein Msr'da, Babilonya'da, din, ilgi
eken bilimsel aratrmalar yaplmasna birok kere yol am ya da
bu aratrmalar kolaylatrmtr.
Doaya egemen bir tek Tanr yolundaki Yahudi-Hristiyan d
ncesi, bilimin genel yasalarna baml bir evren grnn do
masna yol amtr.
Fakat pozitif ilim dinden gittike daha ok ayrlmtr. Bunun
zerine de din, bilimin ilerlemelerine kar durmutur.
Din -rnein Hristiyan dini- zekaya hitap ederek kendisini bir
gerek gibi, "Gerein ta kendisi" gibi ortaya koymutur: Tanr ze
rine, dnya zerine, insanlk zerine gerek hep ondadr. Bu ger
ek, entellektel yaamla ahliiksal yaama egemen olma savndadr.
insan da onu kabule zorunlu saylr. Sonunda bunun byle olacana
inanaca umulur. Fakat inandrma yolunun etkisiz olduu anlaln-

ca, dnceleri deitirmek iin gce bavurmak, zor kullanmak


meru saylr. nk yanl yapma zgrl diye bir ey bulunma
maldr. Gerek, yanl g kullanarak yoketmek hakk da dahil, tm
haklara sahiptir.
Bylece de kafa dini mantksal olarak hogrmezlikle sonula
nr; bu hogrmezliin iledii cinayetleri ise bize tarih gstermek
tedir: Brahmanlar J3udizmi ezerek; Zerdt rahipleri Manileri ko
vuturarak; Hristiyan kilisesi btn hasmlarna zulm ve. bask ya
parak cinayetler ilemilerdir.
Zihinlere egemen olmak iin tm gleri kullanmak zere,
hogrmez kiliseler g sahiplerine yaklamlar, acizlerin zararna
olarak onlarn karlarna hizmet etmilerdir: te bu bakmdandr
ki dine, Kari Marx'n bir formlne uygun olarak, "uluslarn afyonu"
denebilmitir.
G sahipleri arasnda rgtl ve siliihl Devletler vardr; kili
selerin bask, smrme, sava yoluyla yoketme gibi iler iin onlarla
birlik olduklar giilmtr.
Zaten kimi dinler esaslarnda, belirli bir topluma baldrlar ki
bylelerine ulusal dinler denir. Tarih bunlarn tledikleri ya da
gklere karttklar yolsuzluklar ve cinayetleri bize retmektedir:
Yehova sraillilere Msrllar aldatmalarn, onlarn mallarn al
malarn tlemektedir; Asurlular tanrlarna sayg gstermi ol
mak iin korkun ldrmelere girimilerdir; Japon intoizm'i kom
u lkeleri bask altnda tutan bir emperyalizmle sonulanmtr;
kimi Alman yneticilerinin eski ulusal tanrlarn uluslararas Hristi-

208
yanlktan stn tutmalar yznden koIIektif bir vnme balamtr
ki bu, uluslar a:asndaki bar bakmndan hi de elverili bir ey
deildir.
Zaten uluslararas dinlerin ulusal amalar iin kullanldklar
ve rahiplerin, baka insanlarn ldrlmesini szde "Tanr byle is
tiyor" diyerek hakl gstermeye kalktklar tedenberi grlegel
mitir. Henri Bergson bu konuda yle diyor:
"Sava halindeki uluslar Tanrnn kendilerinden yana olduunu
savunmaktadrlar; bylece de bu Tanr, putataparln ulusal tanrs
haline gelmi olmaktadr; oysa onlarn szn ettiklerini sandklar
tanr btn insanlarn maldr ve herkes yalnzca onu grebildii an
da bu, savan hemen ortadan kalkmasna yol aacaktr:"
ada dnceli bir insann inantan doan dinsel hogr
mezlii -her trl kantn dnda kalan- szde bir yce Gerek ola
rak kabul etmesi olanakszdr, olanaksz olsa gerektir; keza, her ulu
sal dinin yaratt "sr gururu"nu, "kolektif biimde kendine hay
ranlk" kabul etmek de olanakszdr ve bu hal, kanlmaz biimde
savaa ve Varln dinsizce yokedilmesine yol aar.
Din, tm bilgi alann bilime, bilimlere brakmak zorundadr.
Gerek, bilginin, bilgilerin rn; bilimsel biimde ynetilen bir d
ncenin rndr. Zekay, btn zekalar ancak bilim doyuma
ulatrr. Btn dncelerin anlamasn, gerein domasna yol
aan zilin yakmlamas'n o gerekletirir. Bu gerek ise hibir ulu
sun snrlar iinde kapanp kalm deildir: Gerek, uluslararasdr,
insancadr.
Kafa dini artk kesin olarak iflas etmi bulunmaktadr.
*

Ancak kafa dininin bylece mahkum edilmesi, gnl dininden


vazgeildii anlamna gelmez.
Din artk bir bilgiye benzeyemez hale gelmitir. Olsa olsa o, bir
dostlua benzetilebilir: Yani belirli sayda insanlarn byk bir bilgi
ye ya da byk bir azize kar besledikleri dostluk olabilir.
Yaam, yaamdan doar; her birimizdeki ahlaksal yaam da,
bizden nce yaamlarn ahlaksal yaamndan doar. "Ahlaksal
nermelerden meydana gelme bir gelenek" alar boyunca bilinten
bilince geer; eitli toplumlarda bu, tpatp ayn deilse bile, yine
de birbirine benzer yanlar vardr.
nsan kendi evresinin gelenei iinde canl mekler de bulabi
lir, ki Danimarkal filozof Hffding'e gre bunlar "din kurucular,

Dinler Tarihi, F:14 209


kahramanlar, yasa koruyuculardr ve bir, ya da birbiri ardnca bir
ka kuak, gerek insanln en yksek ifadesi olarak, gzlerini bun
lara evirirler." Hatta bunlara Spinoza gibi byk dnrlerle Be-

ethoven gibi byk sanatlar da ekleyebiliriz.


nsan kendi evresinin gelenei iinde canl rnekler de bulabi
lir. Danimarkal filozofHffding'e gre bunlar "din kurucular, kah
ramanlar, yasa koruyuculardr ve bir, ya da birbiri ardnca birka
kuak, gerek insanln en yksek ifadesi olarak, gzlerini bunlara
evirirler." Hatta bunlara Spinoza gibi byk dnrlerle Beetho
ven gibi byk sanatlar da ekleyebiliriz.
Bir insann, kendi tercihini bakasna zorlamakszn, pek gzel
Akhnaton'u ya da Zerdt', Buda'y ya da Konfys', saya'y ya
da sa'y sevmeye hakk vardr.
Bu insanlar maddesel biimde yaam, ya da yalnzca dn
sel bir yaam srm olabilirler ama ne nemi vardr bunun: Ho
bir varl sevmeden nce onun oluk aldnn, terlediinin, yiyip
itiinin, hazmettiinin, yedikleriyle itiklerinin artklarn kard
nn kantlanmasn istemekte ne gibi bir kabalk ve ne gibi bir sevgi
. noksanl bulunabilir? ..
Kimi insanlarn byle bir dostlua ahliiksal yaamlarn bala
maya, buna inanmaya ve bunun tanrsal bir rnek tarafndan ilham
edildiini sylemeye haklar vardr: Ayrca bunlarn, bu olaanst
rnek tarafndan yardm grdklerini ilerinde duymaya; baka in
sanlar, tm nsanl, Evreni, mutlak Gerei daha iyi sevmek iin
onun tarafndan tevik grmeye de haklar vardr.
nsan yaamnn bu doruklarnda ahliiksal yaamlarn bala
maya, buna inanmaya ve bunun tanrsal bir rnek tarafndan ilham
edildiini sylemeye haklar vardr: ayrca bunlarn, bu olaanst
rnek tarafndan yardm grdklerini ilerinde duymaya; baka in
sanlar, tm nsanl, Evreni, mutlak Gerei daha iyi sevmek iin
onun tarafndan tevik grmeye de haklar vardr.
nsan yaamnn bu doruklarnda ahliikla din rastlarlar, bir-
. birlerinin iine girerler. yilik, sevgiyi bencillie stn tutmaktan
ibarettir. Sz konusu olan, kendi varlmz Varla baml klmak
Ur. Ahliik, doamzn mutlak Doa ile anlama haline gelmesidir.
Sonlu kii ile sonsuz Evren arasndaki normal ba, budur. Dinin hep
sonlu ile Sonsuz arasnda bir ba olduu doru ise, ahlak da dinle
birleir.
*

210
Bu bilgiye benzemekten kan din, belki bir dostlua benzeye
bilecektir;.. Fakat niin bu dostluu "canl rnekler" den yalnz bir
tekine ayrmal? Neden bu dostluu insan ahlaknn tm yksek
temsilcilerine kar beslemeli? Dinlerden kimisi mutlak gerei yal
nz kendilerinin vahyettikleri savnda bulununca birbirleriyle elii
yorlar, birbirleriyle badaamyorlar; fakat kollektif bir dostluk ve
duygusal bir gelenek olarak bunlar, pek gzel insan bilincinde bir
birlerine karabilirler: Tpk geni bir gnlde eitli dostluklarn
yer edileri gibi.
Burada sz konusu olan, ok deiik retilerden alnm ve
yanl anlalm bir takm entelektel formlleri birbirine kartran
belirsiz bir sinkretimzi nermek deildir; sz konusu olan, gnln
kiisel varln Evrensel Varla eritii noktaya yeniden koyabil
mektir. te o zaman byk tarihsel dinlerin ve ayn zamanda kimi
byk felsefelerin, ou zaman, ayr ayr formller ve mecazlarla,

Sonsuza kar olan ayn zleyii ifade ettikleri ya da simgeletirdik-


leri anlalacaktr. .
O zaman da bugnk gnde bilinci tam anlamyla doyuma
ulatrabilecek tek dinin, bir Evrensel Din olduu anlalacak, zel
dinlerin hepsi buna, kendi hesaplarna yardmda bulunacaklardr.
Nitekim daha nce de grm olduumuz gibi, ran'da Mani'nin,
Hindistan'da Ekber'in ulamak istedikleri ama bu olmutu. Bugn
de Bahailer ayn amac gtmektedirler. Ramakrina gibi kimi Hin
dular hem Krina'ya, hem Buda'ya, hem sa'ya sayg beslemektedir
ler. Annam'daki Kaodaist'ler kendi dinsel tasvirleri zerinde insan
ln balca kutsal varlklar olan Buda'y, Konfys', sa'y bir
araya getirmektedirler.
Bu Evrensel Din'e kout olarak bir de dnyalar lsnde al
liik bulunacak, tm uluslarn en iyi geleneklerini iinde toplayacak
ve sonunda btn insan bilinleri iin geerli olan kurallara ulaa
caktr.
Daha nce incelediimiz dinlerin en yksek zleyilerini yaa
mnda gerekletirmi bir kimseyi lksel insan saymak mmkn
deil midir? yle bir insan ki into kuralna gre temiz olacak; jslam
dininin bir inanan gibi iki imeyecek, Konfys usulnce nazik,
Zerdt anlayna gre iten ve vefal; Druide'lerin formlne uy
gun olarak yiit olacaktr; in, Japon, Roma ahlaklarnn isteince
atalarn minnetle anacak, ana-babasna sevgi gsterecek ve tm
teki aile grevlerini yerine getirecektir; Oziris'e inanan bir kimse
gibi yaknndaki hi kimseyi mutsuz etmemek aresini aratracak
tr; sa'nn szne uyarak, kendisi gibi soydan da sevecektir;

21 1
insanlar ve uluslar arasnda bar korumak iin inli bilgelerin
sevgisine, yeryznde adaleti gerekletirmek iin de Yahudi pey
gamberlerin tutkusuna sahip olacaktr; Budist lksne gre hibir
varla ktlk etmeyecektir; Evrenin gzelliini Yunanllar gibi _.
sevecek; Brahman dncesine uygun olarak, tm canllarn, tm
nesnelerin, tm gereklerin esasnda e ve karde olduklarn hisse
decektir.
nan zleyilerinin en yksekleri arasndaki bu yaknlamalar
sayesinde, insanlk olaanst ilerlemeler yapabilecektir. Byk
Hintli Rabindranath Tagore (1861-1941), Upaniad'larn gizemli bir
formln de kullanarak, yle demiti: ''nsann Sonsuz kiilii
ancak btn insan rklarnn grkemli bir uyumu iinde meydana
gelebilir." Bu bilge insan bunu sylerken, belki byle yce bir gele
cein mjdeciliini yapmaktadr.

212
BTRRKEN

zel dinlerin tarihsel incelenii bizi Evrensel Din'e gtrmek


gibi bir sonu dourmua benzemektedir; ancalC6UOin daha imdi- f
den bilinlerde yer etmi olmakla birlikte aktan aa ifade edil-
, memekte, daha ok iin iin hissedilmektedir.
Bu din, kendisini gnlden gnle daha rahat ulatracak olan
anlatm biimini belki de gnn birinde bulacaktr.
Byle bir din, Evrenin enginliini gzlemleyecektir; insanda,
sonlu kiiliini kar gtmeyen bilgi, cmerte davranlar ve sevgi
ile alabildiine geniletmek gereksiniminin bulunduunu kefede
cektir. Byle bir din insan Evrenle birletirecektir. Bunu da tm
gerein anlalmas demek olan bilgi, tm gzelliklerle temasa
gelince kurtarc bir sevin halini alan sanat ve zellikle sevgi in
sanlarn, varlklarn, nesnelerin tmne beslenen sevgi- sayesinde
yapacaktr. zgrlklerin bar yoluyla anlamas demek olan mer
hametli bir adaletle, insanlar kendi aralarnda birletirecektir. nsan
yaamnn doruuna, Evrensel Yaamn doruuna kiinin cmert ve
sevinli almasn koyacaktr: O alma ki, bununla kii, insanlar.
arasnda adalet ve bar gerekletirmeye alarak Evreni sevip
anladn ifade eder.
Bu evrensel din belki gnn birinde gnllerin o sonsuz din
gereksinimini !,>derecek bir kurum halinde rgtlenecektir. Eskiden
kendi kiliselerini sevmi ve orada manevi yaamlar iin artan bir
g edinmi olan kimseler sonradan herhangi bir tapna inanma
ynca, katlamaycnca bazen bir sla hissi duyarlar. Bu gibiler, Evren
sel Din'in tm inananlarn birletiren Yeni Kilise'ye kabul edilmekle
mutluluk duyacaklardr.
Eer gemiin gzel tapnaklarn inananlar brakr da buralar
bo kalrsa, yeni dinin salikleri belki buralarda, ya da ada sanat
lar tarafndan yaratlacak yeni yaplarda, nsanlk Tapnaklan 'nda
toplanacaklardr. Tapn belki -sanat yaptlar daha bol olmak
kouluyla- baz liberal protestan kiliselerinde, ya da pozitivist kilise
de rastlanan tapna benzer bir biim edinecektir. Hristiyan iliihile-

213
rine benzer, fakat aptalca yanlar hari ilahiler; ya da hnl yanlar
hari sosyalist arklar okunacaktr. En yce ark ise bir insann
ruhundan fkran mzik yaptlarnn en soylusu, yani Beethoven'in
Dokuzmc Senfoni'sinin Finale si olacaktr.
'

Bir vaiz konumasna tema olarak Buda'nn ya da Konfys'


n, Zerdt'n, ya da sa'nn u ya da bu szn; bir Japon ahlak
snn, bir lsrail peygamberinin, bir Yunan filozofunun, bir Msl
man velisinin u ya da bu dncesini alacaktr.
Msr'n ller Kitab'nn "hi kimseyi alatmadm" diyen par
as; Brahmanlarn : "Sen busun" sz; Buda'nn: "Hnca hn kar
lk verirse hn nasl biter?" tmcesi; 1. aya'nn: "Uluslar artk
sava renmeyecekler," diyen, il. aya'nn "yeni bir gkle yeni bir
yer" mjdeleyen metinleri; sa'nn zina yapan kadn balay;
Bahailerin: "Tm insanlar ayn denizin damlalar, ayn aacn yap
raklardr" forml; ya da yalnzca, Japonlarn bir lirik dramnda .
bulunan "kr bir dilenci de hi olmazsa ieklerin kokusunu du
yar..." biimindeki, tevekklle dolu d ve sevin zlemiyle dolu
ars zerine kim bilir ne gzel vazlar yaplacaktr...
nsan bir dini ancak daha yksek bir din iin brakmaldr. Bir
inancn getirdii avuntulardan ve cezbelerden ancak daha yreklen
dirici ve daha soylulatrc bir inanc benimsemek iin vazgeilmeli
dir.
Esaslar tm zel byk dinlerden alnacak olan Evrensel Din
bunlarn her birinden yksek; geree sayg bakmndan, geni bir
zeka ve anlay bakmndan, adil ve bar bir zihniyet bakmndan
ve son olarak engin bir sevgi bakmndan yksek bir inan olabilir.

SON

14
NDEKLER

evirenin nsz 5
Balarken 7

1- Ongunculuk (Totemizm) 11
il- Canlclk (Animizm) 24
III- Msr'n dini 32
iV - Hindistan dinleri
(Vedizm, Brahmanizm, Hinduizm, Jainizm, Budizm) 47
V - in'deki Dinler
(Kinizm, Konfyanizm, Taoizm, in Budizmi) 78
VI- Japon Dinleri
(intoizm, Japon Konfuyanizmi Japon Budizmi) 87
VII- ran'n dinleri
(Mazdeizm "Zerdtlk" Parsilik, Mithraizm, Manilik) 94
VIII- Bat Asya dinleri (Smerlerin dini, Asur-Babilonyallarn
dini, Hititlerin dini, Frikya'nn dini,
Fenike'nin dini) 105
IX - Yahudilik (Musevilik) 117
X - Kuzey ve Bat Avrupa'nn dinleri
(Cermenlerin dini, Keltlerin dini) 142
XI - Yunanistan'n dini 150
XII- Roma'nn ve Roma talya'snn dini 161
XIII- Hristiyanlk 169
XIV - Din duygusunun nitelii, kk ve deeri 197

Bitirirken 211

You might also like