Professional Documents
Culture Documents
Felicien Challaye - Dinler Tarihi PDF
Felicien Challaye - Dinler Tarihi PDF
challaye
dinler
tarihi
eviren: samih tiryakiolu
arhl<
Bilgi Dizisi: 18
Varlk Yaynlan, say: 163
ISBN: 975-434-004:8
DNLER TARH
FELICIEN CHALLAYE
o .
]))JINJLJEJR 'JI'AJRJIJH[J[
.
eviren: SAMH TRYAKOGLU
O Vanlar
EVRENN NSZ
5
Dileimiz, dinleri bilimin nda inceleyen bu yaptn, aydn
Trk okurlar arasnda hakettii ilgiyi grmesidir. Yapt evirirken
karlatmz btn glkleri, yaptmz btn uramalar, bu il
gi bize unutturacaktr.
S.T.
S.F. Mahmud'un lslam Tarihi adl kitab 1962 ylnda yaynlarmz arasnda km
tr.
6
BALARKEN
7
Bunu yaparken en ilkel iki din olan Ongunculuk (Totemizm)
ve (Animizm, Fetiizm) le ie balayacaz. Oradan da, bu ok eski
tapnlarn kalntlar ile dolu olmakla birlikte duygu ve dncenin
en karmak biimlerine ykselmi olan dinlere geeceiz ki bunlar,
Msr ile Hindistan'n dinleridir. Hindistan'da domu olan Budizm
bizi in'e ve Japonya'ya gtrecektir. Yine Hindistan'a dnp bu
kez oradan baka bir ynde ayrlacaz ve ran'n, sonra Bat Asya'
nn dinleriyle, peinden de Yahudilikle karlaacaz. Avrupa'da
Kuzey ve Dounun dinlerine bir gz attktan sonra Gneydeki din
ler, yani klasik antik adaki Yunan ve Roma dinleri zerinde daha
ok duracaz. Bylece Dou gizemciliinin (mistisizminin), Yahu
di Mesihiliinin, Yunan dncesinin ve Roma evrenselciliinin
bulutuklar noktaya geldiimiz zaman, karmza Hristiyanlk ka
caktr. Bu tarih zmlememleri de bizi din duygusunun nitelii,
kk, deeri zerinde bireimli (sentetik) bir sonuca gtrecektir.
Bu ksa incelemelerimiz srasnda yararsz yere aprak bir dil
kullanmaktan, ar derecede teknik tartmalara gitmekten olanak
lar lsnde kanacaz.
8
lirtilerini grdk. Gabon'daki dinsel rakslarda hazr bulunma olana
n elde ettik ve Ubangi'nin bir kynde, bir fetiinin davranlar
n izledik. Cizze'deki Byk Ebram'a trmandk. Beranes'in dar so
kaklarndaki kutsal hamamlara giderken mbarek ineklere rastla
dk, Hint fakirleriyle dirsek dirsee geldik. Kamboya'daki Angkor
Vat'ta bulunan soylu antn duvarlarna ilenmi freskler gzlerimi
zin nne Ramayana'nn sahnelerini serdi. Kandi'deki bir Budist
manastrnda kanarya sars urba giymi Bir Buda keiiyle, len ki
inin ruhunun baka bir kalba gemesi (ruhg, tenash) zerinde
tartmalar yaptk. Pekin'de grkemli Gk tapna ile Konfuys'un
askyzl tapna ve lamalarn erotik tapnan ziyaret ettik. Tok
yo'da heyecana gelmi bir amatr olarak (XV. yzyln lirik dramla
r olan) no'lar izledik ve bunlar sayesinde kendimizi Japon ruhunun
en iyi yanlaryla temas halinde hissettik; bu ruh, into dini gereince
atalara beslenen saygy, Budist'lere zg yumuakln sevimlilii ile
katmaktadr. Bombay'da Parsi'lerle dp kalktk, onlarla birlikte
Sessizlik Kuleleri'ni ziyaret ettik; tapnma kurallar gereince ller
bu kulelerde akbabalara yedirilmektedir. Odamzdan ayrlmakszn,
byk Hollanda filozofu Spinoza'nn yaptlaryla babaa, vecid dolu
aylar geirdik. Atina'da Dclphoi'de, Olympia'da Yunan tanrlar
onuruna dzenlenen enliklerin anlarn tattk. Roma'nn grkemli
byklnn zevkine vardk. Avrupa lkelerinin biroundaki e
itli katolik ya da protestan trenlerinde bulunduk. Bayreuth'te
Graal'n anlarna elimizle dokunduk; Floransa'daki San Marco
manastrnda, kei ressam Fra Angelico'nun, Hristiyan ruhundaki o
ho gizemi ylesine kusursuz biimde ifadelendirdii tablolar kar
snda hayranlk dolu saatler geirdik; Kuzey Afrika'nn mavi gk
zerinde slamln beyaz minarelerinin profillendiini grdk; Ag
ra yaknnda Mslman sanatnn bayapt ve evrensel sanatn ba
yaptlarndan biri olan -bir sultann, karlarndan en sevgilisi iin
yaptrd bir trbe- Tac Mahal'i seyrettik.
*
9
Bununla birlikte, bu dinlerin kimilerindeki baka inanlar hor
gren hogrsz banazl ayplamaktan da geri durmayacaz:
Zaten bu banazlk, bu dinlerin kendilerini ykmak gibi bir eilim
gstermektedir. Sevgi duygusunun kendisi bile, bu hn karsnda
hn duyulmasn emreder.
*
10
1
ONGUNCULUK (TOTEMZM)
11
Totemizmin ana dnceleri totem, mana ve tabu 'dur. Balca
ayin ve trenler bir mspet tapmma ile bir menfi tapmma dan iba
'
rettir.
Totem terimi, bir klanm btn yelerinin kutsal saydk/an yara
tklarya da eyler eidini gstermektedir. Bunlar ou zaman (kan
guru, opossum, manda, kartal, ahin, papaan, trtl gibi) hayvanlar,
kimi (ay fidan gibi) bitkiler, daha seyrek olarak da (yamur, de-
niz, baz yldzlar gibi) eylerdir. .
rnein, kanguru klannn btn yeleri, btn kanguru eit
lerini kutsal sayarlar.
Totem ayn zamanda klann btn yelerinin tadklar ve
bunlarn hepsini birletiren addr. Srf bir klann adn tamak y
znden, bir insan o klana ye saylr. Toplumlarn byk ounlu
unda ocuk, daha doutan, anasnn totemini tamak hakkna sa
hip olur.
Totem ayrca bir belirti, Durkheim'n dedii gibi: "Bir grubun
armas, hem de gerek bir armasdr ki bunun hanedan armalar ile
olan benzerlii ou zaman gze arpmtr." Kimi zaman bu simge
nin resminin yere yapld; kimi zaman da kana bulandktan sonra
kalkanlarn, sandallarn, adrlarn, sonra da kylerin iine dikilen
direklerle evlerin zerine resmedildii grlmtr. Totemi gste
ren ekil ou zaman dvme biiminde beden zerine basld gibi,
yaayan bir kimsenin klannn toplantsndan nce bunun bedeni ya
da cesedin gmlmesinden nce lnn bedeni zerine de resme
dildii olur.
Zaten klann yeleri de d grnlerini kendi totemlerinin
biimine uydurmaya alrlar ve bunu en ok salarna verdikleri
biimle yaparlar: Manda klannda salar boynuz eklinde dzenlen
mitir; kaplumbaa klannda ba tra edilmi, fakat hayvann kafas
n, ayaklarn ve kuyruunu taklit eden alt tutam sa braklmtr.
Totem bir ku ise, bu kuun tylerinin tand da grlmtr.
Durkheim'a gre "totem, ilkin ve her eyden nce bir isim ve
bir imdir."
Hatta daha da fazla bir eydir: "Ttem, ortaklaa bir etiket, bir
im olmakla birlikte, bunun dinsel bir nitelii de vardr... Nesneler,
totem esas tutularak kutsal olan ya da olmayan diye snflandrlr
lar. Totem, kutsal eylerin ta kendisidir. Zaten, "totemik yaratn
tasvirleri, totemik yaratn kendisinden daha kutsaldrlar."
Kutsallk vasf totemle onun tasvirinden insann kendisine ge
er.
Bu kiisel kutsalln nedeni ise udur; nsan kendini, szcn
12
kullanlan anlamyla insan saymakla birlikte, totem eidinin bir
hayvan ya da bir bitkisi de sayar. Nitekim, zaten onun adn da ta
maktadr: Buna gre ise adn verdii kimlik, bir doal kimlik haline
girer... Kanguru klannn bir yesi kendine Kanguru adn verir; u
halde o, bir bakma, o trd_en bir hayvandr.
nsan bedenindeki kimi kesimlerin zel bir kutsall vardr.
rnein kan (kan anmsatan a boyasnn dinsel nitelii bu yz
dendir) ve salar gibi (bunlarn kesili tarz, dinsel bir ilemdir).
Dinsel rtbe eit olarak blnm deildir: Bu bakmdan er
kekler rtbece kadnlardan : yallar ise -hatta dine kabul edilmi
olsalar bile- genlerden stndr.
ou kez totem, klan yelerinin babas,byk babas, atas sa
ylr.
Totemik klanlara blnm olan kabilede tm yaratklar ve tm
nesneler toteme gre snflandrlr. Tm hayvanlar, tm bitkiler,
yamur, gk grlts, yldzlar, mevsimler eitli totemler arasnda
paylalm durumdadr. Bir Avustralya kabilesinde gne beyaz pa
paana benzetildii iin, beyaz papaandr; ay ise kara papaana
benzetildii iin kara papaandr. _
13
Ayn dn_ceye Kuzey Amerika Kzlderililerinde de rastlanr
ki orada Siyular bunu anlatmak iin vakan, Irokualar orenda, Al-
gonkinler manitu vb. terimlerini kullanrlar.
maktr.
lke olarak -herbiri gerek birer "komnyon" (yani kurbanlarn
yenmesi) olan gsterili kimi trenler dnda- totemik hayvan l
drp yemek, totemik bitkiyi koparp yemek yasaktr.
almak, dkutsal (profane) eylemin en belirli biimidir. G
rnrde yaamn cismani gereksinimlerini karlamaktan baka
amac yoktur; alma bizi ancak baya eylerle karlatrr. Tersi-
14"
ne olarak, bayram gnlerinde dinsel yaam olaanst bir yeinlie
ular. Buna gre, bu iki eit varlk arasnda kartlk, o anda, zel
likle belirli bir hal alr; bundan dolay da bu iki varlk yanyana ola
maz... u halde din gereince bo oturmak, kutsalla dkutsal birbi
rinden ayran genel uyumazln zel belirtisinden baka ey deil
dir; yani bir yasan sonucudur.
Kkn dinden alan baka yasaklar da ahlaki ve sosyal yaama
egemen bulunmaktadr. Ayn klann bir yesini ldrmek yasaktr.
Ayn klandan bir kadnla birlemek yasaktr; klann dndan birka
dn almak gerekir. Exogamie (yani dardan evlenme) grevi bunu
gerektirmektedir.
Bu yasaklar insana bir takm perhizler, yoksunluklar, dolaysy
la aclar yklemektedir.
Durheim diyor ki: "Bundan da anlalaca zere perhiz ve
nefse kar koyna, sanld gibi, yasaklarn dinsel, olaand ve he
men hemen anormal bir meyvesi deildir; tersine olarak bu, bir ana
gedir; nk bir yasaklar sistemine rastland m kesinlikle bu da
meydana kar."
*
15
bir dinsel yaam srebilir. u halde olumlu tapnma, bir bakma, bir
amaca erimek iin bir aratan ibarettir: Olumlu tapnmaya bala
yabilmek iin gerekli olan koul budur.
*
16
a anmsama olanan verir. Bundan da yalnz dinin srrna eren
lerin katldklar dinsel trenlere ve genlerle kadnlarn da katla
bildikleri topluluk halindeki enliklere geilmitir. O zaman tapn
ma, bir eit elence halini alr. "Oyunlarla sanatn balca biimle
rinin dinden doma olduklar ve uzun zaman da dinsel bir nitelik
tam olduklar" durumu, bylece anlalmaktadr.
Son olarak da tvbe ve istifar ayinlerini, trenlerini anmalyz.
Bunlar, bir afeti nlemek ya da yalnzca onu anmsatmak ve bu ne
denle kederlenmek iin yaplan bir takm hznl trenlerdir.
l kutsal olduundan, onun karsnda kutsal olmayan her
trl ii, gc durdurmak gerekliydi. Treye gre lm halinde ki
mi hareketler yapmak, alamak, szlamak, belirli zamanlarda kucak
lamak gerekliydi. Dinsel usul ve erkan hsmlk ilikilerine gre de
imektedir. Kadnlar salarn kesmek, bedenlerine toprak sr
mek, bazen iki yl bulan yas tutma sresince hi konumayp sessiz
durmak zorundaddar. Hatta yas bitince bile kimi kadnlar meram
larn ancak iaretler, davranlarla anlatrlar: Yal bir kadn yirmi
drt yl boyunca hi konumamtr.
l ne denli kutsal olursa olsun, yine de temiz deildir. Bu
gzlem de kutsal olmayanla, kutsal olann iki ynn ayrdetmek gi
bi bir sonu dourmaktadr: Temiz olan, uurlu olan kutsal ile temiz
olmayan uursuz olan kutsal vardr. Zaten bu kutsallk konusunda,
birinden tekine geilmesi de olasdr. Temiz olanla olmayan iki ay
r tr deil, tm kutsal nesneleri iine alan ayn trn iki ayr eidi
dir... Temiz olan sayesinde temiz olmayan yapld gibi, temiz ol
mayanla da temiz olan elde edilebilir. Eti yenince insann g, kud
ret edindii totemik hayvan, bunun etini yersiz olarak yiyen kimse
iin bir lm kayna olabilir.
*
Dinler Tarihi F: 2 17
yanbandadr ve doal olarak sahip olmad yararl gleri ona
alar. Tanr belki ancak tarihin bu annda insana bu denli yakn ol
mutur: nk insann yakn evresindeki nesnelerde vardr ve ks
men de insann kendisinde bulunur. Sonu olarak Totemizm'in k
knde olan ey tedhi ve bask deil, sevinli bir inantan doan
duygulardr.
*
18
neler alemine ayak basar.
Kiinin o zaman edindii izlenimler -bunlar bamllk ve git
tike artan bir canllk izlenimleridir- klandan klann imine, toteme
geer ve kiinin duyular karsnda totemin eitli tasvirleri belirir.
Klann, kendisini teki klanlardan ayrdeden ve grubun birliini his
sedilir hale sokan byle bir ime gereksinimi vardr.
m, ilkel insann en fazla ilikide bulunduu nesneler ve zel
likle yaratklar arasndan seilmitir. Strehlow'un bir gzlemi bizi
yle bir dnceye yneltmektedir: Klan kendisine im olarak "te
denberi toplanmay adet edinmi olduu yerin yaknnda en ok
yaygn olan hayvan ya da bitkiyi" alm olmaldr.
/
ler alemine ayak basar.
Kiinin o zaman edindii izlenimler -bunlar bamllk.ve git
tike artan bir canhlk izlenimleridir- klandan klann imine, toteme
20
rd. Mimetik tapn yntemleri "benzer, benzeri dourur" inancna
baldr. Bu ise "ayn nedenler ayn etkileri yaratrlar" yolundaki ne
densellik ilkesinin, yani aklmzn temel yasalarndan birinin ilk kez
ifade ediliidir.
Totemizm ayrca estetik yaamn da kk olmutur. Tapnn
nasl bir elence haline geldiini, oyunlarla sanatn kimi biimleri
nin, zellikle dramatik sanatn kayna olduunu daha nce gr
mtk.
nsanln ahlaksal, toplumsal, hukuksal yaam, kkn din
den ve dinlerin ilki olan Totemizmden almtr. Bu dindeki yasak
lar, toplumun kiilere kabul ettirdii yasalarn ilk biimini zmle
mektedir.
*
21
nn ruhunun bir blm kadnn bedenine girer; bir baka paras
yeni domu ocuu korur, insan korur, koruyucu bir melek hizme
tini grr. Kimi llerin canlar kendilerine konut olarak ormanlar
ya da maaralar seerler, Direr doa ruhu haline girerler.
Bir kabilenin tm klanlar iin ortak tapnma yol ve yntemini
-rnein dine kabul edilme yntemlerini- kurmu saylan baz ruh
lar, gerek birer kabile tanns haline girerler. Hatta bu tanrlarn
-temsilcileri dine kabul olunma trenlerine arlm- baka kabile
lerce de tanndklar olur. Bu trenler hem dinsel, hem laik nitelikte
bir tr uluslararas panayrlardr. Bu tanrlarn bylece, bu kabileler
tarafndan da benimsendikleri grlr. Blece bir dnce alveri
i oluur ve "uluslararas bir mitologya" doar. Bundan da anlala
ca zere "dinsel enternasyonalizm en yeni ve en ileri dinlere zg
bir zellik" deildir.
rnein, Tanr Bunjil, Victoria Devleti'nin hemen her yannda
tapnlan bir tanr haline gelmitir. Her yanda da nitelikleri ayndr.
lmez, hatta sonsuz bir varlktr o; nk hibir baka varlk
tan gelme deildir. Bir sre yeryznde oturduktan sonra gk'e k
m ya da karlmtr, orada da ailesiyle birlikte yaamay srdr
mektedir... Yldzlar zerinde gc olduu sylenir. Gnele ayn
yrylerini ayarlayan odur; onlara buyruk verir. Buluttan imek
karan, yldrm atan odur. Gkgrlts de o olduundan ayn
zamanda yamurla iliki halindedir: Kuraklk oldu, ya da ok ya
mur yad m herkes ona bavurur. Ondan tpk bir eit Yaratan
m gibi szedilir.: insanlarn babas diye adlandrlr ve insanlar
yaratann o olduu sylenir ....
Tanr Bunjil'i bylece tanmladktan sonra Durkheim u sonuca
varyor: "te bylece Totemizmin ykseldii en yksek gre de
erimi oluyoruz. Bu nokta, Totemizmin kendisinden sonra gelecek
dinlere ulap onlar hazrlad noktadr."
*
22
mitir.
Kutsal'la sosyal iin ileri srd tpklk, genel olarak yersiz
bir nerme saylmtr.
zellikle Avustralya toplumlar iin ise klann, kendisini br
klanlardan ayracak olan bir bitki ya da bir hayvan tasvirine gereksi
nimi olduunu tm dinsel yaamn aklamas olarak kabul etmek
biraz gtr. Rene Dussaud'nun "Dinler Tarihine Giri" adl yap
tnda yazd gibi, "neden" -yani bir ime sahip olmak arzusu- ile et
ki -yani sosyal ve dinsel rgtlenme- arasndaki oranszlk apak
tr."
Durkheim'n ilkel insan iin totemik tasvirin, totemik varln
kendisinden daha kutsal olduu yolundaki sav da biraz gariptir.
Kutsallk niteliinin daha ok varlktan ya da nesneden onun tasviri
ne gitmesi daha akla yakn grnmektedir. Nitekim ha -yani ar
mh- da ancak buna ivilenen kimsenin kiilii tanrsal sayld
iindir ki kimilerince kutsal saylmaktadr.
Son olarak ve zellikle, totem'den mana'ya gei de anlalma
s ok g bir ey olarak grnmektedir. Tersine olarak, "totemin
kutsal niteliini mana'dan ald,yaygm laldeki by ile kank din
sel gcn, belki ok ilkel olan, bir eit cisimlenmesi olduu d
nlebilir, ki bu gcn hemen tm dinlerde bulunduu hi yadsna
mayan bir gerektir."
Klann yeleri iin de bu, kendisinde en ok mana toplanm
bulunan zel bir hayvan ya da bitki tr olabilir.
Bylece de mana dncesinin totem dncesinden daha n
ce oldu kabul edilirse Totemizm, Durkheim'n yaptndan daha
fazla olarak, Animizm (Fetiizm)e yaklatrlm olur.
23
il
CANLICILIK (ANMZM)
24
XIX. yzyln ikinci yarsnda ngiliz etnologu Tylor Animizmin
teorisini kurmutur. Onun grlerinin byk blmn, evrimci
ngiliz filozofu Herbert Spencer (1820-1903) de kabul etmektedir.
Totemizm zerinde olduu kadar Animizm zerinde de byk
ngiliz bilgini J.G. Frazer ok sayda belgeler vermitir.
Fransa'da XIX. yzyln sonu ile XX. yzyln banda Lucien
Levy-Bruhl, ilkel insanlarn dncelerini bizim ruh hakkndaki d
ncelerimize okca benzeterek bunlar deitirdikleri iin Animizm
yanllarna takazada bulunmaktadr. Bununla birlikte, her iki dn
ce tarz arasnda sk ilikiler bulunduuna kar kmamaktadr.
Sonra, ilkel insanlarn kendilerinin de, insan ve doay bize aklar
ken, Animizmin dilini seve seve benimsediklerini kabul etmektedir.
*
25
byy bildiinden dallara doru ok attrd: Bunun zerine kabile
efi dp ld.
lkel insana gre, "kiilik onun kiiliinin evresinde bitmez...
lkel zihniyete gre bu kiilikte bedenin kendisiyle birlikte onun
zerinde biten (yetien) ve ondan kan salglar ya da bedenin da
rya att -sa, kl, trnaklar, gzya, idrar, dklar, sperma, ter gi
bi...- maddeler de dahildir. Onun iin birok toplumda herkes sa
larnn, trnak paralarnn, ya da dklarnn vd. kt niyetler bes
leyebilecek bir bakasnn eline gememesine byk zen gsterir.
Bunlar elinde tutmak, o insann cann da elinde tutmak demektir.
Kiinin kllar, salglar vd. tpk ayaklar, elleri, yrei ve kafas gibi, -
kendi benliinden bir paradr. Szcn tam anlamyla bunlar da
ona ait bulunmaktadr.
Kiiliin bu elemanlarna, bedenin rnei!1 zerinde oturulan
(iskemle) gibi bir eya ya da yer zerinde brakt izleri ve zel ola
rak ayak izlerini de eklemek gerekir. Bir ocuu gl bir byc
nn brakt izler zerine yerletirerek, ocuun da onun gcnden
bir eyler edinecei sanlr.
Kiinin glgesi, sudaki aksi, resmi de yine onun kiilie giren
nesnelerdendir (ilkel insanlarda genel olarak resmi yaplmak ya da
fotoraf ektirmek korkusu da bundan gelmektedir). Kiinin ad da
kiilie giren bir nesnedir: Eskimolar zerine ok derin incelemeler
yapm olan Rasmussen'e gre bir insan bir bedenden, bir candan
ve isimden olumaktadr. Bir yolcu, Fiji adasnda can ekimekte
olan insanlarn hayatta kalabilmek iin umutsuz bir eda ile adlarn
haykrdklarn grmtr.
Giyecek eyas da kiilikle ilgili eylerdendir: Terli bir erkein
urbasn giymi olan bir kadn gebe kalr, Bir insan tarafndan sk sk
kullanlan kap-kacak ve baka eya da onun kiiliine girer ve kimi
toplumlarda o insan ld m, bunlar yaklr.
Yaamn z olan can,bedenden kesin olarak kt m, lm
meydana gelir. Bununla birlikte len kiinin ruhu, cesedine bal
kalr. len kimsenin yaayanlar kskanp onlardan calmamas iin,
bu cesede dikkat etmek gerekir. ller yiyip imek gereksiniminde
dirler, sayg grmek isterler. Levy-Bruhl'n fikrince ilkel zihniyete
gre l hem vardr, hem yoktur, ya da ayn anda birka yerde bir
den vardr. Bu zihniyet llerin iki yerde birden, hazr, varolabile
ceklerini kabul ederek bunlarn, baka bir alemde oturmakla birlik
te, kii hallerde yaayanlara grnebileceklerine inanmaktadr.
Oller yaamaktadr... Oller alemi tpks tpksna canllar
aleminin tersidir, kartdr. Orada her ey tersinedir. Bizim gecemiz
26
onlarn gndz olduundan, yeryzne geceleyin gelirler; geceleyin
onlarla karlamak tehlikelidir. Bununla birlikte llerin toplumu
da canllarnki gibi klanlara blnmtr.
llerin yeniden bir bedene girdikleri gibi, bsbtn yitip git
tikleri de olur.
Levy-Brull'e gre, "Tmyle ruh halindeki canlar sz konusu
olsa, bunlar ayn anda da lmezlie eriirlerdi. Fakat bu eit can
lardan habersiz olan ilkel toplumlarda, /mezlik/e ilgili hibir inanca
rastlamyoruz. Her yerde liimden sonra yaandna inanlmakta
dr; Hibir yerde de bu lmden sonraki yaay, sonsuz diye tasa
rmlanmamaktadr. llerin lmne olan inan, hemen hemen ev
renseldir.
Kesin olan udur ki, ller yaadkl:r srece torunlarnn re
fah, rahatl, hatta yaam bile onlarn isteine, arzusuna baldr.
*
lkel insann alemi, hep gerek olarak kabul ettii bir takm
hayallerden olumaktadr; bu hayaller uyankken olduu gibi, uyur
ken de grlebilir, fala bakmak iin arlabilir ya da ok eski gele
neklere uygun da olabilirler ama hep gerek saylrlar. Ryann, ke
hanetlerin ve -doast varlklarn tarihi olarak karmza kan
bir mitologya tema'snn verileri hep alglama ile ayn hizada yer
alr, bylelikle de doa ve doast, srekli olarak birbirine kar
m haldedir.
rnein Afrika'nn ekvator blgesinde, dte yaplan bir yol
culuk gerekten yaplm saylr. Kzlderililerde dte kendisini bir
ylann soktuunu gren kimse, gerekten ylan sokmu gibi, ayn te
daviyi grmek zorundadr.
D alemi meydana getiren hayallerde ya ruhsal gler vardr,
ya da bu hayaller bu ruhsal glerin egemenlii altndadr. Levy-B
ruhl'e gre ml szc ok ak \'e kesin olmakla birlikte ilkel in
sanlarn evresinde srekli faaliyet halinde olan bu etkileri ve bu
hareketleri anlatabilmek iin bulabildiimiz en "rahat" szcktr.
Bu ruhsal gler arasnda insani ehliyetler, iktidarlar da yer al
maktadr. Bu gler kendilerini aa vurarak z varlklarnda bulu
nan mutlu ya da mutsuz olaylar dourmaya yararlar. Tahiti'de sofu
bir "tarikidnya", bir czzamlnn iyicil niyetlerle verdii bir gmlei
bir beyaza giydirir, nk bu temas ona tehlikesiz grnr: Onun
fikrince czzanl ancak kendisine yaklaanlara hn besledii za
mandr ki, czzani hastal bulaabilir...
27
Bu yn alnca ilkel zihniyetin gizem!i bir yan d: bulunduunu
grrz. Bu zihniyete, Lcvy-Brull'n kefetmi olduu bir yasa,
paydalk (participation) yasas egemendir. "llkcl zihniyetin ortak be
lirtilerinde nesneler, varlklar, olaylar, bizim iin anlalmaz bir bi
imde hem kendileri, hem kendilerinden baka ey olabilirler. Yine
ayn anlalmaz biimde kimi gler, yetenekler, mistik davranlar
yayarlar ya da alrlar ki bunlar olduklar yerde kalmay srdrmekle
birlikte, kendilerini yine de bulunduklar yerin dnda duyururlar."
rnein, Kuzey Brezilya'daki Bororo kzlde:ililcri insan ol
duklarn bilmekle birlikte kendilerinin "arara" denen bir tr krmz
papaan olduklarn sylerler. Birok toplumlarda yiyeceklerin bol
luu mevsimlerin dzenlilii baz trenlerin yaplmas, ya da esrarl
gce sahip bir kimsenin hazr bulunmasna bal tutulur.
te bu noktada, Animizmin olduu kadar Totemizmin de iin
de, o kii/ikd gce rastlyoruz ki bu, hem maddi hem manevi, nl
sal birgtr, leryana yaylm bulunmaktadr, Melanezya'da da bu
nun adna mana derler.
Kreglinger'e gre: "lkel insanlarn btn dinsel yaam mana
ile tanmlanr. Bu insanlarn tm tapn yntemlerindeki ama ya,
mana ile temasa hazrlksz olduklar zaman kendilerini ondan ko
rumak, ya da dinin srrna erdikleri zaman -tersine olarak- bu kut
sal cevherden olabildiince ounu benliklerine sindirmektir. Ra
hip, mana'y: sahip olan kimsedir, onun iin bunu diledii gibi kulla
nabilir... Dier yandan tapnak mana'nn byk miktarda toplanp
birletii yerdir."
*
28
Kku kuu utu gitti,
Bldicn utu gitti,
Hastalk da utu gitti.
29
Son olarak, totemist toplumlarda olduu kadar animist top
lumlara da bir mitologya'ya, bir efsaneler sistemi'ne rastlyoruz ki za
ten bunun birbirini tutmaz yanlar vardr.
Efsaneler ya da masallar, tarihsel gemile ilgisi olmayan, do
ast bir tarihi anlatrlar. Bu gemi de zaten aslnda, hal yani im
diki zaman demektir.
Levy-Bruhl'e gre, "ilkel insanlar her eyin kkn mistik
alemden aldn syledikleri zaman bu, bu mistik alemin deyim ye
rindeyse akm ve tariltesi bir eskilikte olduu anlamna deil, fakat
ve zellikle, var olan her eyin bundan kt ve bu an yaratc
olduu anlamna gelir... Yaratma olaylar efsanede yalnz halden
-ara yerde akp gitmi- belirli bir zaman uurumu ile ayrlm ol
duklar iin canl deillerdir. Mistik bir sahne yarat zamannda yer
alm olabilir ama bunun kahramanlar yaamaktadr ve etkileri de
hala egemen durumdadr."
30
maktadr ve kadnlarla henz dine kabul edilmemi olanlarn buraya
girmeleri yasaktr. Bu sanat yaptlarnn durumlar bunlarn ss iin
deil, bir takm by ilemleri iin yapldklarn gstermektedir.
Mamut, ren geyii, yabankz, at, geyik gibi hayvanlarn renkli
renksiz resimlerini, heykellerini yaparak, ilkel insan onlar zerinde
bir etki yarattn sanr. Silahlar ile onlar daha kolay vurabilsin di
ye, bu hayvanlarn yaral haldeki resimlerini yapar. Fakat ancak er
kekleri yaral halde gsterir; nk soyun srekliliini salamakta
olan diilere sayg gstermek gerekir.
Fransa'da, Ariege'deki Tuc d'Audoubert maarasnda, balk
zerine kabartma olarak yaplm bulunan altm santimetre uzun
luunda bir ift yabankz tasviri bulunmutur: nde, pasif bir ta
vrla, boynunu uzatm olarak, dii durmaktadr; sonra, arka ayakla
r zerinde yar-dorulmu olan erkein "korkun, kle gibi ve eh
vet dolu" bir hali vardr. Bu simgesel tasvirle gdlen ama, avclarn
geimini salayan hayvan trnn remesini salamaktr.
Bu tarihncesi bayapt bulmu olan Begouen kontunun oul
lar yine bu maarada bundan yirmi-yirmi be bin yl nce raksetmi
olan kadn ve erkeklerin balkta kalm ayak izlerini de bulmular
dr. Trkler ve mzik gibi, danslarn da bir takm byclk yn
temleri olmas gerekmekteydi.
Ss ve ziynetler, yzde ve bedende keskin bir aletle yaplan
yarmalar, sakatlamalar, dvmeler belki totemik bir takm iaretler
di, klanlarla kabileleri birbirlerinden ayrdetmeye yaryorlard. Baz
mcevherler aslnda muska olabilirler.
Byclkten km olan ilk sanatlar, sonradan dinlerle bir
likte gelimitir.
*
MISIR'IN DN
32
Msr antlarnda bir takm metinler bulundu ki bunlar vahye
dilmi bir kutsal kitap vasfnda olmamakla birlikte, Msr'n dini
zerine ok deerli bilgiler vermektedirler.
Ehramlar Kitab, biri V., dieri VI. hanedandan kalma olan,
Sakara'daki be kk ehramn dehlizleriyle mihraplarnn duvarla
rna kazlm metinlerin derlenmi biimidir, iinde dinsel ayinlerle
ilgili metinler ve kraln br dnyadaki yazgs hakknda bir takm
formller vardr; bunlarn kimileri ok eskidir. Sandukalar Kitab
Orta mparatorluk dneminden kalmadr; tahta sandukalarn ileri
ne ilek hiyeroglif harfleriyle yazl metinlerden meydana gelmitir;
ly br dnyada tehdit eden tehlikelerden korumak amacn g
den ve ona orada ho bir yaam srme olanan veren formllerle
doludur.
ller Kitab Yeni mparatorluktan kalmadr: Bunun blmle
ri papirs tomarlarnda toplanmt; tomarlar mumyalarn sarglar
iine yerletiriliyordu; kitaplarn ok zenle yazlm kimi nshalar
resimlerle sslyd. Bu metin zellikle by formllerinden ve l
lerin yazglaryla ilgili dualardan olumaktayd.
*
34
Bunun zerine ceset, yani mumya bir lm antna yerletirilir
ki bu bir sonsuzluk evi'dir. Eski mparatorluk anda firavunlar eh
ramlarn iine gmlrd: Sfenks'in koruduu grkemli Cizze eh
ramlarn herkes bilir; hibir grnt insanda ayn zamanda bu den
li byklk ve bu denli gizem duygusu uyandramaz. Cizze ehramla
r IV. hanedan, yani Hristiyanlk andan nceki nc bin yl
dan; Sakkara ehramlar ise V. ve VI. hanedanlar dneminden kal
madr. Krallk ehramnn evresinde kralie ile kral ailesi yelerinin
kk ehramlar ve kimi zel kiilerin, adna mastaba denen mezar
lar bulunur (arapada sedir anlamna gelen bu sz, bu eit mezar
lar iin Mariette'in kazlarda alan iilerince kullanlmtr). Za
man getike ehramlar giderek daha ufalrlar, mastabalar ise gide
ek byrler. Eski mparatorluun sonuna doru ve Orta ve Yeni
Imparatorluklar boyunca cesetler (adlarna Franszcada Jypogee
denen) yeralt mezarlarna yerletirilerek onlarn daha iyi koruna
caklar sanlmaktayd.
35
harflerle hakkederek ve rahiplerle yoldan gelip geenlerden bu ad .
sylemeleri istenerek, lnn sonradan da yaamas salanr.
Ruh da yokolmaz bir nesnedir. Ruh dncesi, insan bal bir
ku hiyeroglifi ile anlatlr. Onun gkte, gnein yannda utuu, ya
da yeryznde mutlu vahalarda oturduu, ya da bir yeralt dnya
snda Y.aad tasarmlanr.
Oller Kitab lenlerin te dnyada karlatklar engelleri ve
bunlar glkten kurtarma arelerini anlatr. Kimi zaman cenaze
treni srasnda, lenin kendisine hasm iblise kuvvetlere kar ka
zand zaferi simgeleyen dramlar oynanr.
Ilk hanedanlar zamannda grne gre lmnden sonra da
bir gne aleminde yaama hakk olan kimsenin yalnz kral olduu
anlalmaktadr; fakat kraln tanrlar aamasna eriebilmesi iin bir
yarglamadan gemesi ve yeryznde adaleti egemen kldn kant
lamas gerekiyordu. lmden sonra yaama ayrcal sonradan en
nemli memurlar da kapsad. Sonunda lmezlik hakk herkese
bahedildi. Fakat hepsi llerin byk tanrs olan Oziris'in mahke
mesinden gemek; hepsi hal ve gidilerini hakl gstermek zorunda
oldular. O zamandanberi de dini' grlere eitsiz deerde, fakat ki
mileri ok gzel olan, baz ahlaki dnceler de kart.
ller Kitab'nn nl CXXV. blm bize lnn, Oziris'in
mahkemesi nnde yapmas gereken olumsuz itiraf anlatmaktadr:
"Hi kimseye haince ktlk etmedim. Yakmlam mutsuz etme
dim. Gerek evinde alaklk etmedim. Kjtle yaknlk gsterme
dim. Ktlk yapmadm. nsanlam efendisi olarak kimseyi asla g
cnn dnda altrmadm... Benim yzmden kimse korku duy
mad, yoksulluk ve ac ekmedi, mutsuz olmad. Tanrlarn nefret
ettikleri eyleri hibir zaman yapmadm. Kleye efendisi tarafndan
kt muamele ettimedin. Kimseyi hi a brakmadm. Kimseye gz
ya dktmedim. Kimseyi ldnnedim. Kimsenin kahpece ldrl
mesini emretmedim. Hibir insana yalan sylemedim. Tapnaklarn
yiyeceklerini hi yama etmedim. Tanrlara ayrlan cevherleri azalt
madm. Mumyalarn ne ekmeklerini, ne sarglarn kaldrmadm.
Hi zina yapmadm. Dinsel blgemin rahibiyle hibir utandrc ey
lem yapmadm. Yiyecekleri pahal ve eksik satmadm. Terazinin
dirhemi zerine hibir zaman elimi bastrmadm. Terazide tartarken
hibir zaman hile yapmadm. St ocuklarnn azlarndan st hi
uzaklatrmadm. Otlaklarnda hayvanlar hi almadm. Tanrnn
kularn a kurup avlamadm. lm bal avlamadm. Takn za
mannda suyu hi geriye srmedim. Hibir arkn suyunu baka yne
evirmedim. Tapnaklarn alevini hibir zaman saatinde sndrme-
36
din. Tanrlara sunulacak armaanlarda hile yapmadm. Tanrlk ki
ilii olan hayvanlar hibir zaman kovmadm. Gt srada hibir
tanrya engel olmadm. Ben temizim, temizin, temizim."
Kimi nshalarda bu metni ssleyen resim Oziris'i tahtnda otu
rurken, karsnda da ly, bir kefesinde dirhem yerine gerek bu
lunan terazinin gzne yreini koyarken gstermektedir. Tanr
Toth da bu tartma iinin sonucunu tutanaa geirir. Yalan syleyen
ruh idam, sonra da yokedilir. Gerei syleyen ruh temize kar ve
cennetlikler arasna girer.
Ruhun kendisi nasl lmez ise onun ei diye adlandrlan nesne
de lmez saylr. Grne :r':lre ka, kiinin ahsiyetinde en derin
olan ne varsa onu betimlemektedir ve ailevi bir ka'dan kmadr ki
bu, grubun tm yeleri iin ortak bir eit peridir. Bu tanm da ka'
y totem'e yaklatrmaktadr. Durkheim'n kuramlarndan esinlenen
byk Msr uzman Fransz Moret ka'da mana'nn, tanrsal z'n
kiilemesini grmektedir.
"Gelecek yaam zerindeki inanlara kart olarak, kimi Msr
llar mutluluun ancak bu dnyada aranmas gerektii dncesin
dedirler. -Bylesine keskin bir dnce kartl bu kavmin dn
sel canlln kantlamaya yeter-. Sderblom "Yaam, rahatlk ve
salk" biinindeki Msr zdeyiini bu nedenle anmsatmaktadr.
Kreglinger de yine bu konuda, kimi ilgi eken metinlerden szet
mektedir. len bir kadn, kocasna u mesaj gnderir:
"Ey benim arkadam, benim kocam! Hibir zaman yemekten,
imekten, sarho olmaktan, kadnlarla sevimenin zevkini tatmaktan
ve enlikler yapmaktan geri kalma! Gndzn de, geceleyin de ken
dini her trl zevke terket! Yreinde kayglarn yeretmesine sakn
frsat verme! nk Bat lkesinde uyku ile karanlk hkm sr
mektedir; buras yle bir konuttur ki, iinde bulunanlar hibir za
man darya kamayacaklardr. Bunlar mumya biimi altnda uyu
maktadrlar ve artk hi uyanmayacaklardr... Burada hkm sren
tanrnn ad tam bir snmedir".
Orta mparatorluun balangcndan itibaren, yani M.. n
c bin ylda halk arasnda yaylan ve mezarlarn zerinde dinletilen
Jarp alcnn trks de ayn sonuca ulamaktadr:
"Yaadn srece gnlne uy; lszce elen; gnlnn
zntye kaplmasna frsat verme; arzularn doyuma ulatr, dn
yada olduun srece mutluluu aratr. k hi kimse maln ml
kn yannda gtrmez. Buraya gelen hi kimse de geri dnmez."
Bununla birlikte birok baka Msrllar da derin bir lmezlik
umudunu koruyagelmilerdir; bu umut eski Msr'n diniyle, iliki
37
kurmu bulunan teki dinlere de gemitir. Nitekim bu, Yahudilik
yoluyla yeni yeni balamakta olan Hristiyanla da gemi, bu l
mezlik umudu sayesindedir ki Oziris ile Izis'in dini Roma mpara
torluunun ilk dnemlerinde Roma dnyasnn her yanna yaylm
tr.
*
du.
Daha nce de grdmz gibi, hkmdarn balca devi,
adaleti egemen klmakt. artc bir ynteme gre, bu bakmdan
''Adaleti, onu yaratan kimseye dom yeniden ykseltmek" sz konusu
idi.
Fakat firavunun grevi bu sosyal rol ile sona ermiyordu. Btn
doa olaylar ve zellikle, Nil'in verimli tams ile gnein dzenli
biimde yrmesi de ona bal olan eylerdi. insanlar bir cezay ha
kettikleri zaman, kuraklk da firavundan gelebiliyordu. nk o,
dnyada yaratlm olan lksel hkmdarn cisimlenmi haliydi.
Yaad srece, tanr Horus'la e tutularak, kendisine tanr
niteliiyle tapnlmas geretirdi. Nitekim lmnden sonra da tanr
Oziris'le bir tutularak yine kendisine tapnlmas gerekiyordu.
*
38
Eski Msr'n Totemizm ve Animizm'den esinlenen dini, bu il
kel evreleri geride brakmtr. Bu, oktanrc bir din olmutur.
Tnrlarn her biri ilkin yerli bir tanr olmutur ki bu belki de,
galip gel grubun totemi olan kutsal hayvann bakalam biimiy
di. Bulunduu yerde her trl yetkiye sahipti. Sonradan lkede bir
lik kuruldu: Saltanat srmekte olan hanedan her yerde kendi koru
yucu tanrsnn dinini kabul ettirdi, teki yerli tanrlar da ikinci de
recede Tanrlar olarak benimsedi.
Rahipler bu tanrlar l, sekizli, dokuzlu topluluklar halinde
grupladlar. Bu tanrlarn ilikilerini aklamak amacn gden bir
takm efsaneler anlattlar.
Asrlar boyunca Msr dininin birliini yapan ey ne kutsal bir
metne, ne de bir dogmalar sistemine olan ballk deildir, bu dinin,
baka baka tanrlara hitabetmesine karn; birbirlerini izleyen fira
vunlar tarafndan korunan srekliliidir. Bir yaza '1 dedii gibi,
. .
"Msr dini her eyden nce Msr toprann meru sahipleri olan
tanrlara fiilen tapnmaktan ibaretti. Onun zn ve birliini sala
yan ba da buydu."
Msr oktanrclnn pek byk saydaki tanrlar arasndan
kimileri, eitli nedenlerle, zellikle dikkati eker.
Bunlarn n planda, kars zis ve olu Horus'la birlikte Oziris
yer almaktadr.
Delta'da tanr Buziris olan Oziris, Memfis'le Abydosta iki l
ler tanrs ile e tutulmu; bu da onu dnya tanrs haline sokmu
tur. Gelenee gre, Yukar-Msr tanrs olan kendi kardei Seth'in
kartdr: nk sz konusu olan, Kuzey'le Gney'in savalarn ve
delta'nn zafer kazann simgelctirmektir.
Oziris efsanesinin, eitli anlatl biimlerine gre, birbirinden
farkl ayrntlar bulunmakla birlikte zeti yledir:
"Oziris de tpk Adonis, Dionysos, Zagreus, gibi Orphe'nin mi
rassdr, bunu da iyicil bir hkmdar olarak ynetir: Burada "sa
valar durdurur", adaleti hkm srdrr. Halka sanatlarla zanaat
lar retir. nsanl barbarlktan uygarla geirir. Fakat ne yazk
ki kardei Seth -ya da, efsanenin hcllenletirilmi biiminde Typ
hoeus- onu kskanmaktadr. Seth Oziris'i ldrr, cesedini on drt
paraya bler. Oziris'in kzkardei ve kars olan zis, onun dank
organlarn birletirerek kendisine yeniden can verir. Dirilen cesedin
zerine yatarnk, Horus'a gebe kalr. Dclta'nn bataklklarnda gizle
nerek ocuunu bin glkle bytr. Fakat Horus byr, Seth'le
savar, onu yener, babasnn cn alr. Oziris de ller lkesinde
hkm srer.
39
Bu iyicil, ac eken, len ve dirilen Tanr Msr'n halka en tu
tulan, en byk efkatle sevilen tanrs olmutur. Bir erkek biimin
de betimlenir, srtnda eski Msr'da llere giydirilen mayoyu and
rr bir urba, banda iki tyle ssl sivri, yksek bir tac vardr. Teni
ise yeniden canlanmann rengi olan yeile boyanmtr. zis'e gelin-
- ce, kucanda kk Horus olduu halde o, ana sevgisini hep doku
/ nakl bir biimde simgeletirir. Nitekim, Sderblom'un dedii gibi,
f onun bu tasviri Msr dininde ok yaylm, oradan Akdeniz lkele
rine de gemi ve sonunda, sa'y kucanda tutan Madonna'nn r
nei haline gelmitir.
Oziris efsanesinde bitkilerin lp sonra dirililerinin bir eit
ifadesini grenler olmutur. Bu efsaneyi baka dinsel yk ve sy
lentilere benzetenler de bulunmutur. Bu konuda S. Reinach "Orp
heus" adl yaptnda yle diyor:
"Oziris de tpk Adonis, Dionysos Zagreus, Orpheus ve sa gi
bi ac eken bir kahraman, arkasndan gzya dklp sonra dirilen
bir kahramandr; efsanesine uyularak yaplan ok eski1rnrban t
renleri gereince, onuruna kutsal bir boa kurban edilip on drt
paraya blndkten sonra bir araya toplanan inananlar tarafndan
yenilmekte, sonra da Oziris'in diriliini simgeletirmek iin, yenilen
boann yerine baka bir kutsal boa konulmaktayd. Eski Yunanl
larn Oziris efsanesinde Dionysos Zagreus, Titanlarca paralanp
yenilmi yavru bir boayd ki, sonradan Tanr Zeus onu diriltip an
ve eref dolu bir yaama kavuturmutu. kisi de kurban trenlerin
den kma olan bu efsaneler, birbirlerine etki yapmam olmakla
birlikte ok benzemektedirler."
Heliopolis tanrs olan baka bir tanr daha vard ki adna Ra
(ya da Re) denmekteydi. Ra doan_ gne tanrs ve gne tanrlar
nn en bydr. Gklerde iki sandalla, kimi zaman gndz san
dalyla, kimi zaman gece sandalyla yolculuk yapar.
Kk Thebae kasabasnn tanrs olan Anm, b2liig-,;ia kt
k bir tanrdr, onuruna da stnkr bir tapnak yaplmtr. Fa
kat Thebae bakent olunca, Amon da tanrlarn birincisi oldu. Bu
nun zerine Heliopolis rahipleri onu Ra ile bir tutmak gibi bir kur
nazlk gsterdiler: Ondan sonra da "tredi" tanrya AmonRa ad ve
rildi.
Msr dininin son zamanlarnda da Serapis (Oziris-Apis) adl
bir tanr ykseldi: Batlamyus'lar bu hellenlemi Msr tanrsnn di
nini, Msrl ve Yunanl uyruklarnn inanlarn birletirmek iin bir
ara olarak kullandlar.
*
40
Bu tanrlara tapnmak iin yaplan ayinler, bunlarn "evleri" sa
ylan tapnaklarda oluyordu. Sonsuz yaratklar barndrmakla g
revli olan bu yaplar tatan, "sonsuza dek dayankl malzemeden" in
a edilmekteydiler.
111. Ramses'in saltanat dneminde Thebae'deki Amon tapna
2500 km2'lik bir alana yaylm bulunmaktayd. Antonius slalesi
nin saltanat dneminde ise krk iki tane Serapis tapna vard.
Tapnaklarn hizmeti iin ok sayda rahipler kullanlmaktayd.
Bu rahip snfnn elinde kimi zaman sonsuz zenginlikler bulunuyor
du; smrgeletirilmi kavimlerin allm yamasndan byk pay
lar alan, stelik ok geni topraklara sahip bulunan Aman rahipleri,
zellikle zengindi. Driton ve Vandier'nin "Msr" adl yaptta da yaz
dklar gibi: "Byk bir smrge mparatorluunun saladr ekono
mik yararlar firavunlarn gznden kamamt ... Her yl Msr'a her
eit cizyeler oluk gibi akyordu; bunlardan en bata yararlananlar
da hi kukusuz kralla rahipler (zellikle Amon rahipleri) idi."
111. Ramses dneminde Amon'un serveti 235.000 hektar top
rak, 81.000 kle, dirilerle eit muamele gren 5.000 heykel ve
421.000 ba hayvandan ibaretti.
Gnlk dinsel tren tanry yedirmek, tuvaletini yapmak, giy
dirmekten ibaretti. Tepsilerle getirilen yemekler sonunda, kraln
kendilerine tapnak zerinden bir yiyecek geliri balad ayrcalk
llara veriliyordu.
Arasra geitler, tapnma trenleri yaplmaktayd. Herodot ge
celeyin kutsal Sais gl zerinde Oziris'le ilgili bir dinsel piyesin oy
nandn grmt. Brtakm din bayramlarnda Oziris'i simgeleyen
rekler yeniyordu.
*
41
ad Tel-cl-Amarna olan) Akhet-Aton adl yeni bir kent kurdu.
lkel toplumlarda adlarn sanki byl bir nemi vardr. Nite
kim Msr'da da Aman ad byle bir neme sahip bulunmaktayd.
Amenhotep her yandan Amon'un adn kaztp sildirmeye urat.
teki tanrlarn adlarn kaztp sildirmemekle birlikte, onlara tap
nlmasn yasak etti. Kendisi de ''Amon memnundur" anlamna gelen
eski adn brakp ''Aton 'w grkemi" anlamna gelen Aklnaton adn
ald. Yeni bakente yerleen memurlar da onu rnek alarak atonist
birer ad aldlar. Bylelikle olaanst bir din devrimi baarld;
oktanrc gemile btn balar parlak bir biimde kesildi.
Hkmdarn bu davrannn nedenine gelince: Onun, Aman
rahiplerinin politik nfuwnu krmak istediini, ayrca Thebae dini
ni mparatorluun Msrl olmayan uyruklar iin de kabul edilir ha
le sokmak iin bu dinin zelliklerini kaldrmak istediini syleyenler
oldu: Evrensel Gne'te tapnma, evrensel bir din kurmaya olanak
veriyordu. Ya da Akynaton sadece iten gelen bir dinsel duyguya
boyun emi bulunmaktayd.
Hkmdar daha nceki tapnlar kaldrmakla yetinmedi; ye
ni bir din, Evrensel Yaam'n dinini kurmaya kalkt. Bunda gne
ayn zamanda hem bir gerek, hem bir simgedir. Gne yuvarla
her yne, ellerle son bulan klar samaktadr.
Kreglinger'in dedii gibi: "Kraln tanrlatrd gl bir yara
tk deildir ama, yine de insana benzemektedir ve onun gibi "snr
l"dr; bu, fizik anlamda gne deildir; onun dnyaya yapt b\it
iyiliklerdir: Scaklktr, evreni aydnlatan ktr ki gne bunun en
gl kaynadr. Hkmdar bu hayrl etkiyi, bu canlandrc ener
jiyi btn evresinde kefetti; tanrsnn yalnz dnyann yaratlma
snda, ya da evresinde olup biten, aklanmas g, tek ve olaa
nst olaylarda eli olduunu kabul etmekle kalmad; onu her yerde,
bu topran zerinde yrek gibi arpmakta olan btn yaamda b
tn gzellikte, btn sevine, btn mutlulukta grd ki bunlar,
tanrnn dnyaya samakta olduu iyilikler sayesinde btn insan
larca duyuluyor; bunlar da onun yaptn hayranlkla seyredip de
erlendirmeyi biliyorlard."
Akhnaton'un kendisi de tanrs onuruna ok gzel vgler
dzd, ki bunlarda daha o zamandan, Hristiyan azizi Franois d'
Assise'in edas nlamaktadr:
"Sen ki nesnelerin olular srasnda zaten yaamaktaydn,
ufukta parlak olarak ykseliyorsun, ey canl Aton! Dou ufkunda
ykseldiin zaman, gzelliinle btn lkeleri aydmlatyorsun! Btn
byklk ve parlaklnla grkemli ve gl bir halde, lkelerin
42
hepsi zerinde grndn zaman klann, yaratt11 iile111i11 so11
ulanna dek btn ulus/an kucaklyor... Bizden uzaksn ama, klarn
yine de yere iniyor ve yaptn btn evrimlerinde kendini insanla
ra gsteriyorsun ...
Sabahlar doduun, gn boyunca klarn yerin zerine sat
n zaman, karanl kovuyorsun; bize n sunuyorsun. O zaman
iki lke de sevince garkoluyor; insanlar kalkp ayaklar zerinde
doruluyorlar, onlar uyandran sensin. Ellerini yzlerini ykyorlar,
giyiniyorlar ve grndn zaman, btn kollar sana tapnyor. B
tn dnya ye11ide11 ie koyuluyor. Hayvanlar kendilerine verdiin ot
iin seviniyorlar, aalarla ayrlar yeeriyorlar; kular yuvalarndan
kyorlar ve kanatlar bile senin "ka"na tapnyor. Keiler bacaklar
zerinde zplayorlar; kularla havalarda uup gezen yaratklarn
hepsi, sen gkte ykseldiin zaman yeniden yaamaya balyorlar.
Gemiler nehirde aa-yukar gidip geliyorlar; hatta nehirlerin ba
lklar bile sana doru atlyorlar; nk klarn sularn derinlikle
rine dein sokuluyor.
Anasnn kucandaki ocuu besleyen sensin; alamasn diye
onu yattran sensin. Yarattn her ocuk gn na kavutuu za
man, onu canlandran soluu sen veriyorsun. Barmaya balad
zaman onun azn sen ayorsun; onun yaamna gz-kulak oluyor
sun. Kk ku yumurtadayken ve kabuunun iinde haykrrken
kendisini yaatan havay ona veren sensin ve senin sayendedir ki,
her yann saran kabuu kracak gc bulabiliyor.
Yarattn nesneler ne kadar da eitli! Yeryzn yalnzken,
kendi isteine gre yarattn; btn insanlar, srler, hayvanlar, yer
de yryen ve yaayan, gkte uan her eyle birlikte, yeryzn de
sen yarattn. Yabanc lkelerde, Suriye' de, Habeistan' da, ler yerde
i11sa111 yerli yerine se11 koydun, 01un bakmna sen gz-kulak oluyor
sun, btn insanlara da istedikleri nzk sen veriyorsun ...
Ey nurlu Atan, yeryznn zerinde ldamaya baladn za
man btn gzler seni seyrediyor.''
Bu soylu dinsel devrimin yansra derin bir ahlak deiimi de
oldu. Gne btn uluslar, btn insanlar, btn varlklar aydn
latt. Onlarn herbirinde tanrsal bir zerre vard. Hepsinin iten gel
me bir biimde harekete gemeye hazr olduklarna inanlabilirdi
artk. Drioton ve Vandier'nin "Msr" adl yaptlarnda dedikleri gi
bi: "zgrlk, Amarna'da doan dinin yce dncelerinden biri
oldu ... Yeni retinin teki byk dncesi de doa sevgisiydi...
Byle bir retinin de yaratklar sevmeyi ve yaama neesini t
lediini insan, kolayca anlayabilir."
43
Deiiklik kendini dinde de gsterdi. Tanr ile kullar arasna
bir rahipler topluluunun girmesi artk gerekli grlmedi: yicil
Tanr'y kefetmek iin gzlerini amak yetiyordu. Amarna tapna
, zerleri gkyzne bakan, ak avlular ve dehlizlerden olumak
tadr; ana mihrap ise gnein iklarna boulmu bir haldedir.
Bu arada btn gzel sanatlar da batan baa deiti. Yine
Drioton ve Vandier'nin dedikleri gibi: "bundan byle sanat artk
gerekilikten ve tinselcilikten meydana geldi... Tel-el-Amarna'nn
her yannda doa sevgisine rastlanmaktadr: Dinde, gnee sylenen
vgler de, gnlk yaayn sahnelerinde ve hatt evlerin ssleni
inde bile bu, byledir. Kular, iekler ve yemiler artk stillemi
ss motifleri deil de, doann ok deerli vergileri saylmakta ve
bunlar anlatlmas g bir doruluk, duygululuk ve sevimlilikle be
timlenmektedir."
Bununla birlikte gelenekiler her alanda bylece meydana gel
mi olan devrimden holanmamlard. Rahipler, karlarna doku
nan sosyal bir deimeyi onaylamyorlard. Akhnaton yirmi dokuz
yanda lr lmez de gericiliin tepkisi balad. Hkmdarn byk
damad ancak bir yl saltanat srd; kk damad Amon dininin
rahiplerine boyun edi, Amarna'dan ayrlp Thebae'ye gitti ve Tu
tankhaton olan adn, Tutankhamon olarak deitirdi.
(Tel-el-Amarna'nn birdenbire brakl yle bir sonu verdi:
l kumlarnn rtt tapnaklarla saraylar olduklar gibi kaldlar
ve burada yaplan kazlar sayesinde bakanlklarn arivlerini, Akh
naton'la yabanc hkmdarlar arasndaki mektuplamalar bulup
karmak mmkn oldu. Bu ise bize, M.. XIV. yzyl daha iyi tan
ma olanan verdi; te yandan Tutankhamon'un mezar da Msr'
da soyulmam olarak kefedilen tek mezardr ve iindeki "lm e
yas" paha biilmez bir zenginliktedir.)
Tutankhamon'un yerine geen Horemheb, rahiplerin oyunca
olan bir askerdi. Tapnaklar yktrd, Aton adn kaztp her yere
Amon adn yeniden yazdrd.
Evrensel tarihin tand dinsel hareketlerin en gzeli de by
lece sona ermi oldu.
*
44
Hristiyanlk ann balangc sralarnda daha evrensel bir ni
telik kazanan bu Msr dinleri, ok canl bir gizmecilik hareketinin
domasna yol atlar.
Latin yazarlarn bize anlattklarna gre zis rahipleri sakalsz
d, balarnn tepesi tralyd, keten gmlek giyerlerdi, Madonna'nn
nnde bir eit ayini kutlamak zere inananlar kk anlar ala
rak arrlard.
Roma dini ile Latin talya dinini incelerken bu Msr dinlerine
yine rastlayacaz ve bunlardan ileride szedeceiz. Hatta "Tibul
lus'un Atlar"nn Mirabeau tarafndan evrilen ve 1798'de yaynla
nan bir basksnda rastlanan bir not okuyucuya, Lutetia'nn (yani
bugnk Paris'in) dolaylarndaki Issy kynde bir zis tapnann
bulunduunu ve XVI. yzylda bir kardinalin, o zamana dek merak
dolaysyla saklanm olan bir tanra heykelini devirtip krdn ha
ber vermektedir.
*
45
dncelerini yaym olmaldr.
Akhnaton'un tektanrclnn yceliini ise daha nce anlat
mtk. Tm varlklarn, yaratclar olan Gne karsndaki eitlik
lerini ileri sren, herkese zgrlk ve tm yaratklara kar sevgi
duyma hissi ile yaama zevkini alayan dnce de bund:n do
mutur.
46
iV
HNDSTAN DNLER
Vedizm-Bralnanizn-Hinduizm
-Jianizm-Budizm
47
Hindistan'da balca ortodoks, ya da bir lde ortodoks (bu
deyimi biz burada "hak dini" olduunu savunan anlamna kullanyo
ruz) bir din olan Bralmanizm'le Hristiyanlk andan nce en az
VI. yzylda beliren iki ia'y Jainizm ve Budizm'i gryoruz. Brah
manizm, bu dine bal olanlarca, Hristiyanlktan nceki en az VII.
yzyldan bugne dein korunmutur.
Bununla birlikte kimi tarihiler (Brahmanizm'e daha snrl bir
anlam vererek) daha eski bir din olan Vedizm'le daha yeni bir olan
Hinduizn 'i Brahmanln kendisinden ayr tutmaktadrlar. Biz de
incelemelerimizde balang noktas olarak bu ayTm ele alacaz.
*
48
yeniden canlanm olmalyd; nk bu dinlerden kimi izler yalnz
Gney Hindistan'n en geri halklarnn "bo inanlar" diye adland
rlan eyler arasnda deil, bugnk din olan Hinduizm'in iinde
imdi bile ayakta durmaktadr. Bunlar, inek, maymun, ylan gibi
kutsal saylan ve kutsal kalacak olan, ya da hayvan bal tanrlar
haline gelmeye hazr bir takm hayvanlardr: Nitekim bugn de
buralarda fl bal olup Gane diye adlandrlan bir tanr vardr;
sonra kutsal bitkiler vardr; belki -Dekkan'da da hala kaln olduu
zere- erkek tanrlardan nce varolmu kadn tanrlar vardr, gk
sel cisimlere, nehirlere ve zellikle Ganj'a kutsal bir nitelik verilmi
tir; llere sayg gsterilmektedir; bir takm byclk ilemleri
yaplmaktadr; kalkk durumdaki erkeklik organ olan linga byk
rol oynamaktadr. Bunun, evrensel doum bolluu ve verimli bere
ket lehinde byl bir etki yapaca sanlmaktayd; ite bugn bile
Hindistan'da karlatmz bu eyler, Totemizm ya da Animizmin
apak kalntlardr; buna gre bu dn ve davranlarn Aryal
Iarn gelilerinden nce de varolduklarn kabul edebiliriz. Hatta,
atalara tapnla hayvanlara saygy badatran rnlg'nn Ibu gibi
evrelerde ortaya kp kmadn bile insann kendine soras gel
mektedir.
stilac gelince, bunlar, zihinlerinde yle byk bir yer tutan o
kurban grn belki de Totemizmden alm bulunmaktaydlar.
Ayrca doann iinde btn bir ruhlar iilemi bulunduuna inan
yorlard. Fakat bunlarda Animizm daha o zamandan oktannclk
haline gelmi bulunuyordu: Yani kimi ruhlar, tanr olmulard. Eski
Kapadokya'daki Boazky'de yaplan kazlarda M.. XIV. yzyl
dan kalma bir bar antlamas bulunmutur. Bu antlama Hititler
le, iki yzyl nce ran'dan Pencap'a geenlerin artclar olan Arya
lar (ki bunlara Mitannililer de deniyordu) arasnda yaplmt. te
bu antlamada Mitannililerin koruyucu tanrlar olarak Indra, Mith
ra ve Varuna'nn adlar gemektedir ki sonradan bunlar, Vedizmin
byk tanrlar olnulardr.
Vedizmin tanm bu dinin kutsal metni olan Veda'da (ya da
Veda'lar da) yaplmaktadr. Veda sz, bilgi anlamnadr. Bu, gzler
yoluyla deil de, kulak yoluyla edinilen bir bilgidir. Metinde "yazl
olduuna gre" yerine "duyulduuna gre" denmektedir. Bu ise
"kutsal biF szn duyulmu olmas" demektir.
Metnin en eski paras olan ve iinde 1.028 vg (kaside), ila-
hi bulunan Rig-Veda, sylendiine gre M.. 1500 ile 1000 yllar
arasnda dzenlenmitir; en eski vglerin M..'ki ikibin yllk d- ''
50
plana geenler ise kurban tannlan ve bu arada zellikle ocak (yurt)
tanrs olan ate tanrs Agni ile kutsal sv tanrs Soma' dr.
Zira Veda'larn ana temas, Vedizmin ana dncesi, kurbann
deeridir. IUlerin, sonradan yaamak iin, kendilerine sunulacak
cenaze armaanlaryla beslenmeleri gerektiinden, tanrlarn da
kendi onurlarna, atein yardmyla ve trenle kurbanlar kesilmesine
ve lmezlik erbeti olan somann sunulmasna gereksinimleri vardr.
Kurban, tanrlarn nafakasdr; kurbanlar ise tanrlar yaratr
lar. Bylece de varl yaratan, eylemdir. Hindu dnceleri arasnda
bir Batl iin anlalmas en g olan, hi kukusuz, bu dncedir.
nk bir Batl iin harekete gemek gerei yaratmak deil, onu
deitirmek demektir. Hatta buradaki, insand, insandan stn
olan bir gerei yaratan, insani bir eylemdir.
Tanrlar yarattktan sonra onlar besleyen kurban, onlarn ara
cl ile insan arzularnn giderilmesine olanak verir. Bu arzular
ldkten sonra yaamak, uzun mrl, zengin ve erkek evlat sahibi
olmak gibi eylerdir.
Bu dnemde insan iin kurtulu kurban yoluyla elde edilen kur
tulutr.
Kurban treni byc-rahiplerce yaplr. Brahman sz ile an
latlan kurban formllerini bilenler, yalnz onlardr: Nitekim kendi
kendilerine de Bralnan adn vermilerdir.
Bu durumda onlar, bizim adna kamu hizmetlisi dediimiz ey
deildirler: Zira Devlet dini diye bir ey yoktur. Rahipler bakalar
nn byclk yapmasn yasak ederler ve bunun dine aykr olduu
nu ileri srerler; fakat bycl kendi hesaplarna olduu gibi,
hizmetlerine girdikleri zel kiiler hesabna da yaparlar. Bu hizmet
leri iin onlardan uygun bir cret, rnein ncelikle bir veya birka
inek isterler ki o zaman inek ok deerli bir hayvand. Rig Veda nn'
51
Bununla birlikte Veda dneminin en civcivli zamannda bile
baz kimseler kendi kendilerine unu sormulardr: Acaba bu ok
saydaki tanrlar, asl yce tanr olan bilinmez bir tanrnn eitli
ynleri deiller midir? Rig Veda'nn X. kitabnn 121. vgsnde bu
kayg, ok grkemli bir biimde ifadelendirilmitir:
"O ki can vermektedir, g vermektedir, glgesi hem lmdr
hem yaamdr; kimdir bu tanr? Kurbanlar keselim onuruna...
O ki karl dalarla denizi ve uzaklardaki nehri yaratmtr, o ki
kollarn gklerin iine salmtr; kimdir bu tanr? Kurbanlar keselim
onuruna ...
O ki g verendir ve kurban treninin ateini douran gzleri
ni sular stnde gezdirmektedir; o ki tm tanrlar stnde tek
tanrdr; kimdir bu tanr? Kurbanlar keselim onuruna ... "
Rig Veda'mn bir baka vgs de ayn ruh haline uygun d
mektedir:
"Bilgeler tek Varl baka baka adlandrrlar: Agni derler,
Mithra derler, Veda derler ona ..."
Bu metinlerde mana dncesinin yceltiliini ve ayn zamanda
53
yana .brakrsak, Brahmanizmin ana tezlerini ylece sralayabiliriz:
Brahman'n zdelii (evrenin temel z); atman (yani derin ben),
daha nceki varlklam eylemleri (kaman) ile belirlenen mhg
(samsfra).
Brahman terimi (ki o dneme ilikin bu terimi, daha sonraki
dnemlerin Brahma adl tanrs ile kartrmamamak gerekir) ilkin
kurban formln anlatmak iin kullanlmtr.
"Balangta yalnz Brahman vard: Tanrlar o yaratt." "Ger
ekte, lmsz olan Brahman her yerde, nde, arkada, sada solda,
yerde gkte vardr, hazrdr. Yerin gkn, havakrenin, sonra ruh un
ve tm duyularn benliinde dokunmu olduu kimse, odur." "K
pklerle dalgalar, denizin tm grnleriyle tm manzaralar nasl
denizden ayr deilse, evrenle Brahman arasnda da hibir fark
yoktur." "Gerekte, her ey Brahmandr."
Brahman, duygun imgelerden oluan d alemin, "adlarn ve bi
imlerin alemi"nin derin zdr.
Brahman hem byl kudretin ana arac ve hem de her gerein
en yksei anlamna alnnca, Melanezya mana'snn tam tamna bir
"takdim-tehir" i gibi grnmektedir.
D alemin zn bylece kefettikten sonra, Hindu dnr
leri kendi benliklerine dnmler ve ben'lerinin derinliinde de
atman' grmlerdir. insan bedenine bir takm yaamsal soluklar
ilemi bulunmaktadr; tm bunlar ise bir tek merkezi solua, at
man'a baldr.
"Atman ortada, yaamsal soluklar evrededir." "Atman, gnl
mn derinliindeki ruhumdur, bir arpa tanesinden daha ufak, bir
hardal tohumundan daha kk, bir pirin tanesinden daha minik
tir. Ve atman, gnlmn derinliindeki ruhumdur, dnyadan daha
genitir, havakreden daha genitir; gklerden ve bu sonsuz alem
den daha genitir."
Atman'da biz, hem yarruilmam, hem yokolmayacak olan bir
gerei buluyoruz. Balang, olu (devenir) ve son, ancak d gr
nlerdir.
Brahman'da nesnel mutlak', atman'da ise znel mutlak' g
rnce, Hindu dnrleri bir ana gerei daha kefedeceklerdir ki o
da bralman'la atman arasndaki derin zdeliktir. u halde gerek
mutlak, iitman-brahman'dr: "Gerekten temaas, dinlenilmesi, an
lalmas, zerinde dnlmesi gereken, atman'dr; nk atman'
gerekten dinlemi, anlam, temaa etmi, onun zerinde _dn
m olan kimse, bu evrenin tmn de tanyor demektir." "insann
derinliiyle gnein iinde bulunan, tek ve ayn nesnedir."
54
Varlmzn derinliini kazdmz zaman, Varlk' buluyoruz.
Btn in. bilinlerinin, btn hayvan ve bitki varlklarnn, btn
'i5
mak demektir. Yaamn byle sonsuza dek yeniden balay, acla
rn da sonsuza dek yeniden balay demektir. Kurtulu nereden
gelebilecektir? Bir Brahman metni yle diyor: "Kurtar beni, kendi
mi suuz bir kuyunun dibindeki kurbaa gibi hissediyorum."
insan atman'dan baka hibir ey istemese, bu mmkn olabi
lecektir, nk sonsuz atman, okluun ve acnn tesindedir: "l
mez olan o, iyilikle ktln tesindedir; O, yaplm ya da yapl
mam olan umursamaz: Bulunduu yerde ona, hibir eylem erie
mez."
Oldenberg'in "Yz eit yolun Brahmana's"ndan ald gzel
bir metin, aadaki vahyi aklamaktadr:
"Nasl ki ileme yapan bir kadn rengarenk bir kumatan -bir
para alp bundan bir baka, yeni ve daha gzel rnek karrsa ruh
da (lm srasnda) tpk bylece, bu bedeni kaldrp bilmezliin
gayyasna atar ve bir baka, bir yeni biime girer ... ki bu ya tanrsal,
ya insani, ya da baka herhangi bir varln biimidir ... Nasl hareket
etmi, ne trl davranmsa o zaman da yle olur. yilik yapan iyi,
ktlk yapan kt bir varlk olur; temiz iler yapmsa temiz,
haince iler yapmsa hain olur ... Kendini arzuya kaptrm olan iin
de durum ayndr. Fakat ya artk arzu duymamayan? Arzusuz olan,
arzudan syrlm olan, iitman'dan baka ey arzulamayan, arzusuna
erimi olan byle bir kimsenin bedeninden yaamsal soluklar kp
(baka bir bedene) gitmezler; onun bedeninde toplanp birleirler;
byle bir kimse artk Brahma' dr ve Brahma'ya dner. ite aada
ki dizeler de bunu anlatmaktadr:
en, derin bir huzura kavuan bilge insan, Btn'le birleir ve her
nesnenin iine ilemi olan atmana eriir... Nasl ki rmaklar Okya
nus'un iinde eriyip giderler, adlaryla biimlerini yitirip Okyanus'un
56
kendisi olurlarsa; tpk onun gibi, addan ve biimden syrlan bilge
insan, br dnyann da tesinde, ruh'un ldayan z iinde yitip
gider... Brahman ki yce Varlk'tr, onu tanyann kendisi de Brah
man olur."
nemli bir Hindu okulu olan Yoga stteki, dtaki ben'i yoke
dip derindeki, iteki ben'i kalc klmak amacn gden bir takm
yntemler gstermektedir. Bu okulun mridi olanyogin olduu gibi
,
57
Dncelerin byle derece derece deiiini doru bir tarih s
ras ile gstermek mmkn olmamakla birlikte Hinduizm'in M.S. ilk
yllarda ortaya ktn syleyebiliriz, ki Budizm'in kmeye bala
y da o"dneme rastlar.
Hinduizm'in kutsal metinleri -daha nceki metinler olan Ve
da'lar, Bralnana'lar ve Upaniad'lardan ayr olarak- unlardr:
Purana'lar, ki eski efsaneleri anlatrlar;
Mahiibharata, ki bu belki M.. 111. ya da II. yzylda yazlm
olup sonraki alarda batan baa deitirilmitir: Bunun en gzel
paras, tanr Krina'y ven Bhagivat Gita (yani Cennetliin ark
s )dr.
58
zellii, zeki insanlarn zekasym; bilen kiilerin zihinlerindeki bilgi,
tanrsal gizemin egemen olduu sessizlik de yine benim." Evrensel
Varln kefi tm bencil arzulardan uzaklamak ve bilgeliin, yrek
huzurunun verdii rahatla kavuma olanan yaratr:
"Doann ileyiini aldrmaz ve kar gtmez bir seyirci gibi
holanarak seyreden kimse, onun bir yasaya uyduunu kabul eder;
Bir kimse ki onun iin sevinle ac, bir tala bir kle altn,
dostla dman eittir; bir kimse ki vme ile svme karsnda her
zaman sakindir;
Byle bir kimse iin artk hibir ey ekici olamaz; evrende ar
tk hibir ey korkutamaz, nk hangi yasaya boyun ediini bilir
o; biz bylesine, doay di7ginlemi kimse deriz...
Keder byle bir ins<.: : yormad gibi, hibir zevk de onu nee
59
gibi en gsz, aciz kimselerce de sevilebilir; oysa eski Brahma
nizm, bunlara kendi iinde hi yer vermiyordu: "Rama'nn adn kim
syleyemez, Krina'nn tasvirini kim ssleyemez, rakseden Siva'nn
ayan kim pemez?"
Felsefelerin en etkini, evrensel Varln birlii iinde insanlar
tarafndan yaratlm olan farklarn boluunu gstermektedir. By
lece bu felsefe, Sderblom'un da dedii gibi: Tasvirlere olan tapn
n en kaba-sabasna bile simgesel bir anlam vermektedir."
Hinduizm'in halk arasnda en yaygn olan tanrlar Siva (ya da
iva) ile, birok tanrlar arasnda Rama ile Krina'nn da cismine
girmi o1an, Vinu'dur.
Siva yaratc yketmenin tanrsdr; varlklarla nesneleri yoke
dip yetitiren odur; bir Varl hem yokeden, hem vareden bir eylem
gsterir. Kendisine hem elence alemleri, hem de perhiz ve nefis
isteklerini krma ile tapnlr.
Bu tanr, Hindu "falls" olan linga ile simgeletirilmitir;
onunla iiedit: Nitekim kendisinden "siva linga" diye de szedilir.
Ayrca Durga ve kara renki Kali gibi kanl tanrlarla da e tu
tulur.
Siva ou zaman banda bir hilal tad halde, gzl ola
rak betimlenir; boynunda l kafalarndan meydana gelme bir ger
danlk asldr. Birok kollar, baltalarla mzraklar tutup havaya
kaldran elleri vardr, bedenine ylanlar dolanmtr. Kimi zaman
yar-erkek, yar-kadndr; nk o hem erkek hem kadn sevgili, tm
insanlarn babas ile anas, ehvet tadld zaman kendisine tapn
lan tanrdr. Kimi zaman rakseder ve ok saydaki kollar bedeninin
evresinde bir hale biimini alr. Kimi zaman da plak ya da aa
kabuklar giymi olduu halde, perhiz yapan bir kei klnda
betimlenir. Bu ise doay anlatmak iin bulunmu ok gzel bir
simgedir, nk Doann sinesinde birlemitir.
Lots iei biiminde gzl, Mutlu Vinu tanr ise dnyay
korur, saknr. Yanbanda Lakhsmi vardr ki bu, gzellik, ak, dl
ve bolluk tanrsdr ve inek, ona zg kutsal bir hayvandr. Vinu'
nun yannda ou kez bir gne kuu olan Gamda da vardr.
Vinu drt kollu bir tanr olarak betimlenir, ellerinde de bir
yuvarlak, bir sedef kabuk, bir balyoz, bir de lots iei tutar.
Dnyay kurtarmak iin birka kez baka baka kalplara gir
mi; sra ile balk, kaplumbaa, domuz, arslan, cce; ayrca Rama ile
Krina olmutur.
Bir Hindu kralnn byk olu olan Rama'y, bir vey kardein
entrikalar yznden babas kovmutur. Bir ormana ekilerek yok-
60
sul bir yaam srecektir. Kars olan gzel Sita da onunla gelmek
ister. Fakat ifritlerin kral olan Riivana, gzel kadn karp Seylan
adasna gtrr. Bunun zerine Rama maymunlar kral ile anlar;
Hanuman adl maymun-generalin kumandasndaki maymun ordu
suyla Seylan'a girer, Riivana'ya saldrp onu ldrr, gzel kars
Sita'y yine elde eder. (Nitekim Ramayana adl kutsal kitabn birok
sahneleri Kamboya'daki Angkor Vat tapnann duvarlarn ka
bartmalar halinde sslemektedir.)
Vinu'nun kalbna girmi olduu bir baka tanr da Krina'dr
ve Hindu tanrlar arasnda en ok sevilenlerden biridir. Hindistan'
da bugn bile dinsel eya satan dkkanlarda onun kk heykelleri
ne ya da resimlerine adm banda raslanr. Krina kara, ya da koyu
mavi bir tanrdr, uzun rengarenk gzleri vardr, oban kzlar ara
snda flt alar.
Krina'nn efsanesi zellikle Hristiyanlara pek alk olduklar
birtakm ykleri anmsatr. Kzolan kz bir anadan, mucizeli bir
biimde bir ahrda dnyaya gelmitir, kt bir kraln hmna ura
m, bu kral onu yoketmek iin ok sayda ocuklar ldrtmtr;
mutlu bir raslant sonucu kurtulunca ilkin kendi halinde bir oban
olmutur, fakat gnn birinde onu alp tapnaa gtrmler, o da
bilgeliinin derinlii ile brahman rahiplerini artmtr. Erkeklik
ana gelince en ehvet dolu zevklerle en yce vazlardan, tler
den oluan garip bir yaam srmtr: Bu bakmdan kendisini Don
Juan bir Hz. sa'ya benzetebiliriz. Tam on alt -bin tane sevgilisi
vardr, bunlara her eye boyun emelerini ve iyicil olmalarn, kar
gtmemelerini salk verir.
Bir XII. yzyl iiri olan Gita Govinda bize, Krina'nn aklar
n anlatmaktadr. Bu iire Hinduizmdeki "arklann arks" denil
mitir. Bu iir Krina'nn evresinde hem ehvet, hem sevgi dolu bir
tapn yaratmtr.
Nihayet Vinu'ya inananlar onun son olarak Buda'nn bedeni
ne girdiine itikat ederler; Buda ise Budistler iin bir tanr deil, bir
kurtarcdr.
ou zaman Siva ile Vinu'yu Brahma ile e tutup bir "l"
yapanlar olmutur. Buna gre, kiilikd Brahma yaratc olarak
Brahma'da, yokedici olarak Siva'da, tanrsal inayet olarak Vinu'da
ortaya kmaktadr. Fakat bu, halk sofuluunun bir verisi olmaktan
ok, tanrbilimciler tarafndan yaratlm bir kuramdr.
Hinduizm'de ayrca daha birok tanrlar -rnein bilgelik tan
rs olan fil bal Gane- vardr. Birok kutsal hayvan vardr ki
bunlarn banda inek, sonra maymun, sonra ylan gelir. Kutsal
61
aalar, kutsal nehirler de vardr ve bu nehirlerin en nls, Ganj'
dr.
Hindu'lar ruhgne inanmay srdrmektedirler. Cenaze t
reninin usule, adaba uygun, doru bir biimde yaplmas, sonradan
daha iyi bir bedene girmeleri konusunda llere yardm edebilir.
ller yaklp klleri Ganj nehrinin sular iine serpilirse, kendileri-
ne hizmet edilmi olur. .
_ Kast'lar (yani toplumun snflara bln) rejimi, toplumun
temeli olmaya devam etmektedir. Kast'lar rejimi bir Brahman anla
y olan kannan ile sk iliki halindedir. Sylvain Levi'nin dedii
gibi: "Eer imdiki doum, nceki eylemlerin toplamnn bir sonu
cuysa toplumun deitiremedii bir eyi gzetip korumaktan baka
yapaca ey yoktur. Kan aristokrasisi yksek hakkn, doal hakkn
verdii bir aristokrasidir." lke olarak kast, beslenme ve evlenme
bakmndan baz zorunluluklarla bal, kaltsal ve mesleksel bir
gruptur. Bu zorunluluklar kadnn ok aa bir durumda tutulmas
na yol aar.
blm yayldka kast'larn says da sonsuz biimde oal
mtr. Fakat Brahman'lar ynetici kast olmay srdrmektedir.
Maatma Gandhi gibi kimi aydn Hindular kast'lar birbirleri
ne yaknlatrmak ve zellikle -toplumun en aa derecesinde yer
alm- kast-d kiiler olan ilikileri daha insani hale sokmak iin
byk aba gstermiler ve gstermektedirler.
Hinduizm'de tapn tanr'lar yceltmekten, onlarn onurlarna
ya da kutsal hayvanlarna zen gsterip gzetmekten, kutsal .nehir
lerde ykanmaktan, en uurlu tapnaklara, zellikle Benares'e ziya
retler yapmaktan ibarettir.
Hindistan'da dinsel yaamn merkezi, her zaman -"dnyann
gbei" olan- Benares kentidir. Haclar, fakirleri, kutsal inek ve
maymunlar, iki bin t.pna, saysz daha kk tapnaklar, be yz
bin tane tanr heykeli, kutsal hamamlar, cenazelerin yakld odun
ynlar ile bu kent, dnyada gorlmemi ok olaanst bir man
zara yaratmaktadr.
*
62
olan Ramakrina ile Vivekananda'da da bunlara benzeyen bir d
nceler karmna raslanmaktadr.
*
63
srer. Balangta yelerinin plak gezmesini de emretmiti. Sonra,
zayf kimselerin hafif bir urba giymelerine izin verdi. Hatta bu
bakmdan giyinik/er ile plaklar, beyaz giymiler ile hava giymiler
arasnda bir mezhep ayrl bile oldu.
Perhizi, nefis isteklerini krmay son haddine dek gtren Jai
nizm, sonunda intihar da vmtr: nsann a durarak kendisini
ldrmesi ok iyi bir eydir, demitir. nananlarn bir blm kei
ler ve zellikle dilenci keileri; br blm de bir eit dinsel
tarikat yeleri gibi yaayan laiklerdir.
Jainizm'in Hindistan'da bugn bile yeleri vardir. Saylar bir
buuk milyon kadar olan Jain'ler zellikle Ahmedabad blgesinde
yaarlar.
*
ylece zetlenebilir:
64
Henz Buda olmayan, fakat sonradan bu ad alacak olan Go
tama, M.. VI. yzyln ortalarna doru Kuzey Hindistan'da, Hi
malaya yaknlarnda dnyaya gelmitir. Kk prensler olan Sakya
ailesindendi: iir dilinde kendisine verilen Sakya ailesinin Bilge in
sam (Sakya Afuni) ad da buradan gelmektedir.
Doumundan birka gn sonra, annesi Maya ld.
Gotama ilkin soylu ve zengin delikanllarn lks yaamn sr
d. Bir olu oldu. Bu elverili d koullara karn derin bir melan
koliye tutuldu.
Bir budist efsanesi onun ne gibi konular dndn bize
retmektedir ki bunun ad, Drt Rastlay'tr. Gotama sarayndan
kar; yal bir kiiye rastlar, eninde sonunda yalanmayla bitecek
olan genliin bo ey olduunu anlar. Bir baka kez yine.sarayndan
kar, bir hastaya rastlar, gnn birinde saln yerini hastala
brakacan kefeder. Bir nc kez sarayndan knca bir cesede
rastlar, kendi kendine: lm kanlmaz olarak geleceine gre,
yaamak niye? der. Bir drdnc kez, sarayndan knda, mutlu
ve sakin yzl bir keile karlar. Bunun zerine keiin rneine
uymaya, lksten vazgemeye, dinsel gerei ve gnl rahatn ara
yanlarn zgr yaamn srmeye karar verir.
Yirmi dokuz yandayken mehtapl bir gecede sarayndan ve
ailesinden ayrlr. Yedi yl boyunca ok sk perhizler yapar, orular
tutar, hemen hemen hibir ey yemez, kendisiyle birlikte yaamakta
olan ve perhiz yapp oru tutan be kii daha vardr, onlar da onun
bu yiite abasna hayran kalrlar.
Fakat Gotama bu perhizlerin, orularn insan ne mutlulua,
ne de kurtulua gtrmediklerini anlar; bu bo yntemlerden vazge
er, ykanr, yitirdii gcn yeniden edinmek iin yemee balar.
Keiler onun bu d karsnda umutsuzlua kaplrlar, arka
dalarndan ayrlrlar.
O sralarda otuz alt yanda olan Gotama, kendi i alemine
kapanp dncelere dalar. Bir incir aacnn altnda oturmaktadr,
ki buna sonradan bilgi aac ad verilecektir, 8 Aralk gecesi, gerek
karsna kar. Bundan byle o artk Buda, yani Nura karan,
Bilen, Kurtaran kii olacaktr. 8 Aralk, Budizm'in kutsal gecesidir.
Btn insanlk iin yeni bir a balamaktadr.
Buda drt kere yedi gn bilgi aacnn altnda kalarak "kurtulu
tan ileri gelen mutluluun zevkine varr". Daha sonraki bir efsane
Buda'y, Budizm'in eytan' olan Mara tarafndan batan karlmak
istenirken, ve Buda'y da bu dman yenerken betimler.
Derken bir frtna patlak verir, yedi gn srer. Buda, kendisine
Dinler Tarihi, F: 5 65
yedi kez dolanm bir ylan tarafndan korunduu halde, gnl
rahatln korur. Ylan ir delikanl kl&.na girince, Buda ona ilk
szlerini syler (bunlar Incil'in yazd "Obr dnyadaki Yedi Mut
luluk"a benzetebiliriz):
"Gerei bilen ve gren mutlu kimsenin yalnzl ne hotur:
tuttuu yoldan ayn/mayan, hibir varla ktlk yapmayan kimsenin
hali ne hotur, hibir tutku, hibir arzu duymayan kimsenin hali ne
hotur; ben'in inatln yenmek, gerekten, mutluluklarn en yce
sidir."
Buda kefettii gerei, ya da gerekleri yaymay dnmekte
dir. Bunlar ilkin eskiden yapm olduu dindarca abalarda kendi
sine arkadalk eden be keie aklamak ister. Gidip Benares'te
bunlar bulur. Perhizci keiler, Buda'y tasarlarndan vazgeip yine
lks dolu bir yaamn iine dt iin knarlar. Buda onlara unu
anlatr. "Her iki ar utan,yani iren ve bo olan bir zevk ve safa
yaamndan da, i karartc ve bo olan bir perhiz ve oru yaamn
dan da saknmak gerekir; bilgiye, gnl rahatlna, mutluluk dolu
bir hilie erimek iin ikisinin ortasndan geen yoldan gitmek
gerekir."
Bunun zerine Buda be keiin karsnda nl Benares Va
az'n verir ki bu, onun btn retilerini drt kutsal gerek'te zete
lemektedir. (Bu drt gerei daha ileride inceleyeceiz).
Be kei inanrlar; stad yceltirler; Budist Topluluk'un da
ilk be yesi olurlar.
Ondan sonra Buda'nn mr gerei yaymak, vaazetmek, ken
di dinine adam toplamakla geer. Kast ayrlklarna hi aldr et
meksizin, en sradan iilerden krallara dek herkesi kendi dinine
kabul eder. Hepsine de dinsel yaamn kaplarn aar: Bu, ok
derin bir ahlak devrimi olur.
Budizm yalnz alt dzeydeki insanlar deil, toplumun iine al
mad, dm insanlar da kalkndracaktr. Buda'nn en sadk
mezi olan kendi kuzeni Ananda, bir kuyunun banda gnahkar
bir kadnla karlar, kendisiyle ok yumuak bir eda ile konuup
onu- da Buda dinine geirir.
Buda yalannca gcnn, kuwetinin azaldn duyar. Seksen
yanda da Nirvana'ya girmeye karar verir.
Kusinara'da, bir ift ikiz aacn altndadr. Aalar, mucizeli
biimde ieklenivermitir. Buda muritlcrine veda eder. Kendi ya
knlarndan en sevdii olan Ananda'nn alamak iin saklandn
renir. Sevgi dolu bir sesle onu yanna arr, kendisine yle der:
"Ey Ananda, byle alayp szlama, umutsuzlua kaptrma
66
kendini. Sana daha nce de demedim mi:? nsann sevdii her
eyden, hayran olduu her eyden, bunlarn hepsinden ayrlmas,
yoksun kalmas, syrlmas gerekir. Doan, yaratlan, elle yaplan,
dolaysyla geici olan her eyin yokolmamas mmkn mdr, ey
Ananda? Olur ey deildir bu. Fakat sen, ey Ananda, sen uzun
zaman Mkemmel'e kar sevecenlikle, iyicillikle dolu bir sayg
gsterdin; bunu yapmaca sapmadan sevinle, snrsz biimde,
dncenle olduu kadar szlerin ve eylemlerinle de yaptn. Sen
iyilik yaptn, ey Ananda; tuttuun yolda direnirsen, ok gemeden
tm gnahlarndan arnacaksn.
Mritlerine son olarak: "Ydmadan savanz," dedikten sonra
da Buda lr.
Gne doarken kentin kaplarnda toplanan mritlerle Kusi
nara soylular, onun cesedini yakarlar.
*
67
adada doup bir adada lmtr, yln nasl on iki ay varsa onun da
on iki mareali vardr vb.
Senart, yaptnn ikinci basksnda, gelenee dayanan yklerde
"sahte saymak iin hibir kesin nedene sahip olmadmz belirli
sayda geler" bulunduunu; birok ayrntnn yknn geri kalan
blm zerinde belirgin .halde bulunan tarihsel bir renge, gereki
bir nitelie sahip bulunduklarnn kukusuz olduunu kabul etmi
tir.
Oldenmberg ise Budann tarihselliine inanmaktadr. Buda'nn
lm ile ilk ruhani meclisin toplants arasnda yalnz yz yllk bir
zaman gemitir: Bu meclis ise, toplantsndan ok nce Buda'nn
yaamna ve retisine dayanlarak yazlan metinleri benimsemitir.
te yandan Jainist metinlerde de Buda'nn ad gemektedir.
Bundan baka, Buda'nn doduu yerin neresi olduu da bura
ya M.. 111. yzylda byk budist kral Asoka tarafndan diktirilen
(ve 1896 da kefedilen) bir an ta sayesinde bulunmutur. stadn
getii ve tm mritlerinin, rnein budist in haclarnn da mola
verdikleri konaklarn hepsi saptanmtr. 1898'de yadigarlara zg
bir tepede bir de vazo bulunmutur ki, zerindeki yazya gre bunun
iinde Buda'nn klleri vard.
Sderblom bu olaylardan, "Budann tarihselliinden kuku du
yulamayaca sonucuna varmaktadr.
*
68
bulmak deil, fakat ruhlar kurtarmaktr. Buda diyor ki:
"nsan nasl ki engin denizi bir tek tatla tuzun lezzetiyle anlar
sa, bu reti ve bu kural da bir tek tatla, kurtuluun tadyla anlal
verir."
Durkheim Budizm'i gerek bir din olarak grmektedir. nk
bunda bir insan topluluu, kutsal olanla olmayan arasnda az ok
ayrlk bulunduunu kabul etmektedir. Benares Vaaz'nda anlatlan
drt gerek, kutsaldr.
Tm retiyi iinde zetleyen bu drt gerek nelerdir?
Bunlarn birincisi, ac hakkndaki gerek'tir: Yaam aclarla do
ludur.
"te, ey keiler, ac hakkndaki kutsal gerek. Doum acdr,
yallk acdr, hastalk acdr, lm acdr, sevilmeyenle birlemek
acdr, sevilenden ayrlmak acdr, arzunun gereklememesi acdr,
bizi kendilerine balayan tm nesneler acdr."
Budist ia's, "ortodoks" retiden ruhg dncesini alm
olup korumaktadr da. Buna gre, ac dolu bir halin gerisinde ve
ilerisinde sonsuz bir ac gemiiyle engin bir ac gelecei uzayp git
mektedir. Buda bu ktmser buluu anlatmak iin ok yce bir ifa
de tarz kullanmtr:
"Ne dersiniz ey mritlerim, drt byk okyanustaki su mu daha
oktur, yoksa dklen ve sizin de dktnz gzyalar m? O gz
yalarnz sizler rasgele, bo bo dolatnz o uzun yolculuu ya
parken dktnz: Nefret ettiiniz nesneden pay alp sevdiiniz nes
neden alamadnz diye alayp inlerken dktnz bu yalar ... Bir
anann lm, bir babann lm, bir kardele kzkardein lm,
bir oulun lm, bir kzn lm, hsmlarn lm, maln mlkn
yitirilmesi... Uzun alar boyunca tm bu aclara uradnz siz. Siz
alar boyunca bu snavlardan geerken drt byk okyanusta ol
duundan daha fazla gzya dkld."
Evrensel ac varlklarn, nesnelerin, duygularn devaml olma
yndan ileri gelmektedir. Her ey geer; insann balanabilecei
hibir ey yoktur. "Ey keiler, size acdan baka ey duymadm
sylyorsam bilin ki bu, tm nesnelerin srekli olmayndan ileri
gelmektedir."
Budizm'in Brahmanik retilerin oundan ve zellikle Upani
ad'lardaki Brahmanizm'den ayrld nokta ite budur: Ne madde
dnyasnda, ne de ruh dnyasnda srekli hibir ey yoktur. Evren
yoktur, z yoktur, z-ruh yoktur. Ancak hal'ler vardr -ki bunlarn
koullar kendilerinden ncekiler tarafndan meydana getirilir- bu
haller geici olarak biraraya gelip yalan ve bo bir evren, yalan ve
69
bo bir "ben" yaratrlar.
Oldenberg diyor ki: "Brahmanlarn kurgusu her oluda varl
kavrar; Budistlerinki ise her grnen varlkta oluyu kavrar." Neden
selliklerle sonular olu aleminde belirdiklerinden, Oldenberg unla
r ekliyor. "Birinci nedenselliksiz z, brnde zsz nedensellik
vardr."
Temel yasa, nedenselliksizleri sonulara izleten kannan'dr. Bu
simge kendi evresinde dnen bir arkla simgeletirilmitir, ki bu
olu ark'dr. Karman, yani kendi evresinde dnen tm, bu dtzel
alemi yaratan kumatr.
Bu gzlemler ise ikinci kutsal gerein, yani acnn kk ze
rindeki gerein anlalmasna yardm edecek niteliktedir:
"Ey keiler, ite acnn kk hakkndaki kutsal gerek: Hayata
susamlktr ki insan yeniden douun birinden tekine gtrr.
Bunun yam-sra da zevkle zevkini urada burada bulan ar tutku
vard: Zevke susamlk, yaamaya susamlk, srekli olmayana su
samlk gibi."
te burada, Budist retinin anlalmas en g dncel rin
den biriyle karlayoruz. (Nitekim daha nce incelediimiz Veda
retisinde kurbann tanrlar, eylemlerin ise varl yaratt dn
cesinin anlalmas da ylece gt.) Burada varl yaratan anudur.
Varolma arzumuz bizi varla balar; yaama olan susamlmz
bizi lmden sonra bile yaatr, bir baka bedene sokar ve yeniden
ac ekmemize yol aar.
Ya da -nk bu ifade tarz bir z-ruh bulunduunu sandra
cak biimdedir- arzu yznden, insann grnrdeki bireyselliini
oluhran birok haller birbirlerini kendi ilerine ekerler ve lm
den sonra bile birbirlerini ekmeyi srdrrler.
Buda'nn acy anlatmak iin ileri srd ve insanln kurtu
luu iin gerekli bulduu derin metafizik ite byledir. Ancak, rne
in dnyann zaman ve mekan iinde bitimsiz mi, bitimli mi olduu
nu bilmek trnden br metafizik sorunlara gelince, Buda bunlar
zmeye uramamakta ve hatta ortaya bile atmamaktadr. Tpk
sonradan sa'nn da yapt gibi o, kendini bir hekime benzetmekte
dir: Zehirli okla yaralanm insan iyiletirmeye balamadan nce,
oku atan kimsenin hangi kast'tan, hangi aileden olduunu, boyunun
bosunun nasl olduunu mu incelemek gerek? - "Ben bir eyi ak
lamamsam, onu aklanmam olarak brak; aklamsam da onu
aklanm olarak brak." - Oldenberg diyor ki: "Budjzm, kkn
ahlaksal bir yarardan almayan her trl metafizik yarara kar ya
banc durumdadr."
70
Kutsal gereklerden ikincisi, yani acnn yokedilmesi zerine
olan gerek, ncy hazrlamak amacnn gtmektedir. Bunun
ahlaksal sonular da nemli olacaktr:
"te ey keiler, acnn yokedilmesi zerine o!an gerek: Arzu
nun tmyle yokedilmesi (yaamaya olan) susamln sndrlme
si ancak bu arzuyu uzaklatrarak, bundan vazgeip syrlarak, buna
yer brakmayarak mmkn olur."
Bylece, insann ynelmesi gereken ama, arzunun yokolmas
dr; o arzu ki bizi d nesnelere balar ve benliimizi o an iin mey
dana getiren eitli releri birletirir. Yreklerimizden yaamaya
olan susaml yokederek, varolmaktan, dolaysyla acdan da kur
tulmu oluruz. Hibir kar gtmeyen insan kendini doum ve lm
dnyasndan da syrr; bencillii ile birlikte bireysellii de kaybolur:
Artk Nirvana'ya girmitir o.
Nirvana, "arzunun yokolmas, hncn yokolmas, doru yoldan ,
71
ler onu, tpk bir Y.Olcuyu dnnde karlayan hsmlar ve dostlar
gibi karlarlar." Oznenin ayn olmaynn byle bir inanc nledii
yolundaki metafizik kar k ise arzudan doan kt bir dnce
dir ,ki Buda bunu knamaktadr.
/-Buna gre, ahlaka gtren yol artk alm demektir. Bylece
, de kutsal gereklerin drdncsne ve sonuncusuna, acnn yokedi/
mesine gtren yolla ilgili geree ulalm olur:
"te, ey keiler, acnn yokedilmesine gtren yolla ilgili ger
ek. Bu, sekiz kola ayrlan bir yoldur ki adna katksz inan, katksz
irade, katksz sz, katksz eylem, katksz geim aralar, katksz
alma, katksz bellek, katksz dnce denir."
Bu skolastik blleri bir yana brakarak, Budist ahlakn kural
larni Buda'nn son dnyevi yaamndaki mkemmellie erimeden
nce srm olduu yzlerce yaamla ilgili daha birok metinler
den, drtlklerden, simgelerden, efsanelerden de karabiliriz.
Budizm'de neyi yapmamak gerektiini emreden olumsuz bir
ahlakla, neyi yapmak gerektiini emreden olumlu bir ahlak bulmak
mmkndr.
Olumsuz olan, doruluu emreden ahlaktr ki, be kural var-
dr:
1- ldrmemek; (Bir Budistin bir hayvan bile ldrmekten
kanmas gerekir. Budist keiler yanllkla bir bcek yutup bir
varl yoketmemek iin, iecekleri suyu bile szgeten geirirler.)
2- Bakasnn maln almamak;
3- Bakasnn karsn almamak;
4- Yalan sylememek;
5- Sarho edici iki imemek.
Budizmin olumlu ahlak ise bireysel acya boyun eerek kat
lanmay, yaayanlarn aclarn dnmeyi, zihnen de olsa onlarn
sevinleriyle kederlerine ortak olmaya abalamay, iyicil olmay,
merhametli olmay, hakaretleri balamay, bakas iin zveride
bulunmay emreder.
"Kalbin kurtuluu" olan iyicillik, herhangi bir dinsel eylemden
ok daha fazla deerlidir.
"Nasl ki, ey keiler, yldzlarn hepsinin ay nn on al
tda birine eit deilse ve ay yldzlarnkini yutarak yine parlda
yp nur sayorsa; ite tpk ylece, ey keiler, bu yaamda dinsel
bir sevap elde etmek iin kullanlan tm aralar da -kalbin kurtulu
u demek olan- iyicilliin on altda birine eit deildir."
Gerek iyicillik, herhangi maddi bir batan ok daha nemli
bir ruh halidir.
72
"Sabah, le ve akam kalbinde bir an iin iyicillie yer veren
kimse, ey keiler, sabah, le ve akam, her seferinde yz anak yi
yecek balayan kimseden ok daha fazla sevap kazanr."
yicillik bakasn balamak devi ile sonulanmaktadr ve
Buda bu devi ok heyecan verici bir formlle ifade etmitir. "Hnca
hnla yant verilirse, hncn sonu ne olacaktr?" Kunala efsanesi
gen bir prensin servenini anlatmaktadr: Bu prens, vey anasnn
gnahkar akn geri evirdii iin kadn da onun gzlerini kr ettir
mitir. Prens, mutsuz kadn balamas iin babasna yle yalva
rr: "Gzlerimi kr ettiren anama kar kalbimde ancak iyilik duygu
lar var..."
Yalnz bakalarna ac ektirmemek yetmez, onlara iyilik yap
mak, varn younu onlara vermek, kendini de onlara vermek gere
kir. Kk tavan simgesinde bu dnce ok gzel bir biimde ifa
de edilmitir. Buda, daha nceki yaamlarndan birinde kk bir
tavand. Sadaka olarak verecek hibir eyi olmadndan, kendini
bir dilenci-keie vermek iin kebap ettirmiti: "Soylu bir batr,
imdiyedek ei benzeri hi yaplmam bir batr bu, sana bugn
lk vermek istediim bundan ibaret. .."
nsan bakalarna yalnz varn younu deil, zamamn, cann,
benliini de vermelidir.
Byle davranan kimse, asl ne olursa olsun, gerek bir Brah
mandr:
"Yoksul olan, her eyden syrlm olan, korku nedir bilmeyen
kimseye Brahman derim ben ... Ne acizlere ne gllere kar zor
kullanmayan, adam ldrmeyen ve ldrtemeyen kimseye Brahman
derim ben. Hogr sahibi olmayanlara hogr gsteren, sertlere
yumuak davranan, tamahkarlar arasnda tamahsz davranan kimse
ye Brahman derim ben. Tpk bir inenin ucuna yerletirilen hardal
taneciklerinin silkelenip dkl gibi benliinden imrenmeyi, hn
c, gururu, ikiyzll silkeleyip atan kimseye Brahman derim ben.
Doru sz sertlie sapmadan dinleten, bakasn incitmeyen kim
seye Brahman derim ben."
Sosyal dzeyi ne olursa olsun, her insan kurtulua kavuabilir.
Bununla birlikte daha kanaatkar bir yaay yeleyen erkekler ke
i, kadnlar da rahibe olabilirler. Keiler bekar kalmak ve yoksul
olmak zorundadrlar ama, sevince erimek arzusundan vazgemi
olduklar iin, yine de sevin iinde yaarlar.
Budizm kast ve snf ayrlklarna olduu kadar, rk ve milliyet
ayrlklarna da aldrmamaktadr. Bu bakmdan evrenselci dir: O,
tm insanlar kendi sinesinde toplamak, evrensel bir din haline gel-
73
mek amacndadr...
Bir insan kar gtmedii iin yceletike, insanln eitli
aamalarnda da daha ok ykselir ve Buda'nn haline daha ok
yaklar. Yaamaya olan susaml iyice altettii zaman da kurtulu
a erer, Nirvana'ya ular.
Nitekim gnn birinde tm dnyalardaki tm varlklar ve en
ufack toz zerreleri bile Nirvana'ya ulaacaklardr.
*
74
Hristiyanln balang dnemine doru Budizm'de iki byk
eilim grlmektedir: Bunlardan biri Kk Araba (Hinayana), te
ki de Byk Araba (Malayana) eilimidir. reti, insan kurtulua
gtren bir araba saylmaktadr. Kk araba hafiftir ve bir tek in
san kurtulua eritirebilir; byk arabaysa daha genitir ve inanan
buna kendisiyle birlikte baka insanlar da bindirebilir.
lkel Budist kilisesinin tezlerini koruma savnda olan ve zel
likleSeylan'laBirmanya'damritleribulunanHinayana (KkAraba)
ya gre Nirvana, nesneyle znenin, ben'le evrenin yokolmas, yani ka
tksz yokluk demektir. Bu retiye "metafizik bir nihilizm" ad ve
rilmitir.
Bugn Budist dnyann en byk blmne yaylm olan Ma
layana (Byk Araba) ise insanln ortalamas iin daha memnun
luk verici ve daha az aykr yeni dnceler getirmitir ki bylelikle,
Buda dinine daha iyi uyabilmektedir.
Hinayana' dakiarlat lksne, yani olabildiince abuk Nirvana'
ya girip kendi kiisel kurtuluunu salayan azize karlk, Mahayana
Bodlisatva, yani gelecekteki Buda lksn ileri srmekteydi. Bu da,
teki insanlar kurtulua ulatrmak iin yeryznde kalmakta ve Nir
vana'ya giriini geri brakmaktadr.
Dini vicdanlarn eitliliine uydurmak iin, Mahayana Buda'
nn trl ynlerini, yani gemiteki, imdiki ve gelecekteki Buda'la
r, ortaya koymaktadr; rnein bunlardan Amitabha ya da Amida
(yani sonsuz Ik) bir gne tanrsn anmsatmaktadr; merhamet
dolu bir tanr olan Avalokitesvara, lanetlerin aclarn dindirmek iin
cehenneme -Budizmin kimi varlklar kstl bir zaman iin gnder
dii geici cehenneme- inmitir. Bu bakmdan Budizm oktanrcl
a yaklamakta, grnrde de ona benzemektedir.
Nirvana greceliin yokluu, yani mutlak bir gerek haline gel
mektedir. Halka verilen vaazlarda bu, altn gkl bir cennettir ki
iinde devimsi lots iekleri vardr; burada insan her trl acdan
syrlr, ho bir mzik kulaklar okar, tatl bir k iinde gzel
danszler olan Apsara'lar seyreden kimse, gzleriyle de zevk duyar.
nanan, bu cennete inayetle, Amida'nn inayetiyle gelir. u halde, ar
tk bu inayeti bahetmesi iin Amida'ya dua edilebilir.
MahayanaHinayana'ya gre daha az entelektalist, daha az nefse
kar koyan, daha az ktmserdir.
Budizmiin'deveJaponya'dayine bulacaz. (Bu iki lkenin din
leri bundan sonraki blmlerde incelenecektir.)
Fransz inhindi'nde son zamanlarda km bir din olan Ka
odaizn ya da yeniletirilni Budizm, teki byk dinlerin tmnn
75
kutsal varlklarna sayg gstermek iin bunlar Buda'nn evresinde
toplamaktadr.
Tibet'te bozulmu bir Budizm, garip bir takm Totemik ve
Animist anlaylarla karm bulunmaktad ve adna Lamaizm den
mektedir (Lama, stn anlamndadr.) Buda, bir eit papa olan
Dalai-Lama'nn kalbna girmi saylmaktadr ve kendisi ayn za
manda geri bir teokrasinin de nderidir.
Bu gibi kurald haller dnda Budizm ilerine yayld ka
vimlerin ahlaksal, toplumsal, estetik yaay zerinde
, en elverili
etkiyi yapmtr.
Budizmin ilkel Hristiyanlk zerinde de biraz etkisi olup olma
dn soranlar bulunmutur. Salomon Reinach'a gre "Kral Asoka
M.. 250 ylna doru komusu olan Yunan krallarna, Suriye'ye ve
Msr'a misyonerler gndermekle vnyordu: Esenyen'ler, hatta
skenderiye Hellenizmi zerinde Budizmin etki yapm olmas pek
de uzak bir olaslk deildir." Nitekim, ilkel Hristiyanlk de Essen
yen'lerin etkisi altnda kalmtr.
u da var ki, bir takm Avrupallar da bireysel olarak Budizmin
sevimlilii karsnda duygusuz kalmamlardr.
Yunan-rlanda aslndan olup ngiliz diliyle yazan ve Japon
yurttalna gemi olan Lafcadio Hearn (1850-1904) Budizmin
modern bilim ve felsefenin kavraylarna en uygun din olduu d
ncesini ileri srmtr. Evrende birbirine bal ve deiken bir
olaylar topluluu, ben'de birok geici haller katm gren Bu
dizm, bu grnde hakldr. Budizm'deki daha nce varolma ise
modern soyaekim'den baka bir ey deildir.
*
76
olan ballndan, bencilliinden ileri geldiidir.
Ve dnyada hibir reti her canlya saygy, tatl davranmay,
acmay, hakaretlerin balanmasn ve zveriyi Budizm kadar do
kunakl szlerle tlemi deildir.
77
v
N'DEK DNLER
in' deki dinsel yaamn balang noktasna ilkel bir dini koy
makgerekir; bu dinAnimizm'in teki biimlerine yakn olmakla birlik
te inlilere zgdr ve bu nedenle Kinizm diye adlandrlmas ileri
srlmtr.
Konfys'n dini olan Konfiiyanizm, Kinizmin yava yava
dzene sokulup artlmas olarak ortaya kmaktadr.
Lao-Tseu'nundiniolan Taoizm asl biiminde Kinizm ile Konf
yanizmin kimi eilimleriyle eliki halindedir.
*
lir.
Uzun sre, kendilerine byle sayg gsterilen ilk a.alarn, baba
tarafnn atalar olduklar sanlmt. Fakat bugn, M.O. bin yldan
daha nceki eski in toplumunda ilk tapnn, ana tarafnn "ata"la
rna yapld bilinmektedir. Bez dokuyan kadnlarn o zamanlarda b
yk bir toplumsal nemleri vard. Ev, kadnn malyd; koca, her ey
den nce, bir damatt. Yalnz ana tarafnn "ata" Iarna ait ruhlarn
78
ca, temel tapn, baba tarafmn atalanna yaplan tapn haline
geldi. Atalar Milrab nn zerine yerletirilen tabletlerde onlarn
'
80
*
82
dinizden yksek olanlarda ho grmediiniz eyi, kendinizden aa
olanlarayapmaynz;kendinizdenaaolanlardahogrmediini?'.e
yi de kendinizden yksek olanlara yapmaynz," vb.
Sonra namuslu bir insann soydalarn sevmesi gerekir. Byle
bir insan, "herkese kar eit bir iyicillik," evrensel bir iyicillik
duygusu beslemelidir. Bu duyguyu da nezaket dolu bir terbiye ile aa
vurmaldr.
te Konfys'n tledii -aslnda kolay ve bir bakma da
doal olan- erdem budur. Bu retiye en uygun gelecek olan Jii
manizm'dir.
Pekin'deki grkemli ve ciddi yzl bir Konfys tapna, "on
bin kuan stad ve rnei" olan bu byk insann ansn sonsuzla
trm bulunmaktadr.
*
8 .1
Nkteden holanan ada bir inlinin, Lin-Yu-Tang'n yazd
na gre Konfys'n disiplini salar dank olarak gezmekten
holanan bireysellikilerin houna gitmemitir. Nasl ki Upaniadlar
Veda'nn, Rousseau Voltaire'in, romantikler klasiklerin kartlary
sa, Taoizm de Konfyanizmin kartdr.
SylentiyegreTaoizm,M..VI.yzyldayaamolanbykbir
dnrn, Lao-Treu (Bilge Yal) nn felsefesidir. Anlatldna g
re kendisi, Konfys'ten biraz nce domutur, efsaneye gre onunla
iliki kurmu ve Batya gitmek zere in'den ayrlmtr. Lao Tseu
hakknda tarihsel bakmdan kesin olarak hibir ey bilinmemektedir.
Ondan sonra da retinin byk temsilcisinin, M.. IV. yzyla
doru, ung Tseu olduu sylenmektedir.
Kesin olan udur ki, Taoizmin balca metni uang Tseu adyla
gsterilen yapttr.
Taoizm zerinde pek az bilgi vardr. Bununla birlikte Taoizmin
halk arasnda yaygn bir din haline gelmeden nce derin bir metafizik
olduu yadsnmaz bir olay gibi grnmektedir. .
Tao, dnyann dzen i dir, tm olaylarn kendisinden kt son
'
84
mek; sonra alak gnll, gsterisiz olmak: Kendinden iz brakan hi
kimse, gerekten byk deildir ve merhametli olmak: nsan kendisine
ktlk edenlere bile iyilik yapmaldr.
Politika insanlara Tao'yu aratrmalarna olanak veren, sakin bir
yaam salamaldr. Konfyanizm'den bylesine baka olan Taoizm
sava mahkum etmek bakmndan onunla birlemekt dir.
Taoizm'de belki de, Tao'ya erien bilge insann sonsuzlua ka
vutuu, dolaysyla lmden bak kald gibi bir dncede var
dr.
Kesin olan u ki "Taoist doaclk" yiyecee, beslenmeye, soluk
almaya ve cinsel ilere ilikin belirli sayda bir takm usulleri iine
alan sal koruma yntemleriyle lm geciktirme amacn gt
mekteydi. Bunlar, kimi zaman oru tutmak, kimi zaman da bol bol
yiyip imek, tm bedeniyle soluk almak, kzolankzlar arasnda ya
da bunlardan birinin zerinde "rengi deimeksizin" yatmak vb. gibi
eylerdi.
*
85
anin klna sokularak kadnlatrlmtr. ok gzel ve ok iyi y
rekli olan bu prenses geici Budist cehennemlerinde ac ekmekte
olan cehennemliklere zellikle acmaktayd: Gnn birinde de ce
henneme inmeyi baard. Fakat o yle gzel, yle iyi yrekliydi ki,
bir ikence yeri olan Cehennem, bir zevk ve elence yeri haline gel
di. Cehennemin asl grevini deitirmemesi iin de gzel ve iyi y
rekli prensesi oradan kovmak gerekti.
inliler ok dindar bir ulus deillerdir. Bunlardan biraz da a
kac olan birisi, Lin Yu Tang son zamanlarda unlar yazmaktayd:
." "Bizill! dnyada, ciddiye alacamz bir ey varsa o da din ya da bil
(_ gi deil, iyi yiyip imektir."
Bu gibi sorunlar derin bir ilgi duymadklarndan, inliler pejc
hogrr_insanlardr'._Ilerinden ou, daha nce incelemi olduu
muz retiyi birbirine kartran bir dine baldr. Bunlar Kon
fys ahlakna bal kalmakla birlikte, Taoist rahiplerinden by
bozma ilemleri, Budist keilerden de ller iin ayinler yapmalar
n isteyebilirler.
in Sitesi'ne biim veren bu yksek uygarln iine kendi ru
huyla ileyen, zellikle Konfyanizm olmutur. Geleneki in top
lumunda okumu insanlar hep en byk rol oynamlardr; ana ta
pn ise hep atalara tapn olagelmitir.
*
86
iV
JAPONYA'DAK DNLER
7
Japonya'da byk din, intoizm'dir. Bu yerli dinin uzun zaman
bir ad olmamtr. M.S. VI. yzylda Buda'nn Yolu anlamna gelen
Butsudo terimine karlk olarak, Tannlar Yolu, Tannsa! Yol anlam
na gelen into sz icat edilmitir.
Japonlar yaz yazmay bilmediklerinden ve yaz da onlara an
cak M.S. V. yzylda inlilerden gelmi olduundan, dinle ilgili ge
lenekleri saptamak yzyllar boyu mmkn olamamtr. Balca
kutsal metin Kociki (Eski Nesneler Kitab )dir, VIII. yzylda yazlm
olmakla birlikte ok daha eski grleri aklamaktadr. Ayn sra
larda, baka bir kutsal kitap olan Nilongi, ince olarak yazlmtr.
intoizm zellikle Kami'lere, yani llerin ruhlarna tapmtr.
Japoncada Karni sz genel olarak konuann zerinde olan her ey
anlamna gelir.
llerin ruhlar tanrlaarak yaayanlar arasnda dolamay
srdrrler, mezarlarnda kalrlar, eski evlerde, kendilerinden son
raki ocuklarnn konutlarnda kalrlar. ocuklar ile torunlarnn
sevinlerine kederlerine ortak, onlarn hal ve gidilerine gz-kulak
olurlar. lerek doast bir takm glere sahip olmulardr.
XIII-XIX. yzyllarda intoizmin bir yorumcusu olan Hirata'nn da
yazd gibi, "tm ller tanr haline gelirler." Doa olaylarn yne
ten onlardr: Dnyay nfuslandrrlar, tarlalar bereketlendirirler,
mevsimlerin geri gelmelerini salarlar, ayrca afetlerle ktlklara da
neden olurlar. yilikte olduu kadar ktlkte de gl olduklarn
dan, yaayanlar onlarn anlarn koruyup armaanlar sunarlarsa iyi
cil, onlar unutup ihmal ederlerse ktcl davranrlar. dl verdik-
leri gibi, ceza da verirler. ..
Bylece, llerle diriler arasnda karlkl bir ba oluur. Ol
lerin yaayanlara gereksinimleri vardr. lkel inanca gre llerin
rahatl, dirilerin onlara kar gsterdikleri iyi bakma, mezarlarnn
zerine koyduklar yiyeceklere, ikilere, eyaya baldr: Buna gre
bir savaya kl, bir kadna da ayna vermek gerekir. Sonradan bu
dnce tinselleir: ller saygya, minnete muhtatrlar. Yaayan
lar llerin egemenlii altndadr: llerin korunmas ya da dman
olmas yznden, yaayanlar da mutlu ya da mutsuz olurlar.
Birok Karni eitleri bu arada ailenin Kami'leri, kyn Karni'
!eri, klann Kami'leri; sonra ulusun Kami'lcri, yani zellikle mpara
torun atalarnn ruhlar vardr; son olarak da kimi Kami'lcr doaya,
gke, aalara, talara, hatta aletlere ve mutfak kap-kacana kadar
her eye can verirler. Japon hayal gc dnyay iyi ya da kt ruh
larla doldurmutur. Grnenle grnmeyen, gizemli ilikilerle bir
lemi haldedirler.
88
Kimi metinlere gre, "sekiz milyon Karni" vardr.
Daha gl olan kimi ruhlar gerek tanrlar halipe gelmilerdir
ve bunlarla ilgili ok eski efsanelere raslanr.
Birbirleriyle karde, ayn zamanda sevenle sevilen olan iki tanr
vardr, birinin ad dzanagi (davetkar erkek), tekinin ad da dzana
mi (davetkar dii) <lir. teki tanrlar bu ikisine dnyay yaratma iini
vermilerdir. Kadn "ilk kez konutuundan", ilk zamanlarda ocuk
lar eksik, dk doar. rnein bir seferinde de slk biiminde
bir ocuklar olur ki bunu (tpk Hz. Musa gibi) kamtan yaplma
kk bir kaya koyup suya salverirler. Sonra, -erkek, gerektii
zere, ilkin konutuundan- bunlarn kardee ve tanrsal sevime
lerinden Japon adalar, son olarak da doa tanrlar doar.
dzanami son ocuu olan ate tanrsn doururken lr. d
zanagi (Orpheus gibi) sevgilisini ve kardeini bulmak iin cehenne
me iner. Yeralt tanrlarna verdii sze karn dzanami'yi grmek
arzusuna dayanamadndan, cehennemden kovulur. Gidip bir ne
hirde arnr. Burnundan akan sudan Susanoo (anl ve sert erkek)
doar, ki bu, Okyanus zerinde hkm sren frtna tanrsdr. dza
nagi'nin sa gznden den bir damladan, ay tanrs olan Tsu
ki-no-kami doar. Sol gznden den bir damladan da gne tan
ras olan Amaterasu doar.
O srada frtna tanrs Susanoo gke kp gne tanrasn zi
yarete gider, fakat gne tanras onun sertliklerinden kurtulmak
iin bir maaraya ekilir. Tanrlar onu karmaya uraarak maa
rann kapsna kocaman bir ayna, mcevherlerden bir gerdanlk,
sonra kumalar koyarlar. Udzume'ye de erotik danslar yaptrrlar ve
bu, herkesi gldrr. Amaterasu (yani gne tanras) bunlar ii
tince maarann kapsn aralar, kendisini aynadan grr, ilerler;
arkasna samandan rlm birip gererler. Bylece de dnya yeni
den a kavuur.
Frtna tanrs susanoo yeryzne inine, bir gen kz yemek ze
re olan bir canavar ldrr: Bu ejderhann bedninde de "otlar dize
getiren byk kl" bulur.
Gne tanras Amaterasu Japon adalarnn yazgsn kendi to
runlarndan birine emanet etmeye karar verir ve bu da temo, ya da ni
kado'larn birincisi olur. ktidarn belirtisi olan tanrsal hazi
neyi alr; bunlar ayna, mcevher gerdanlk, otlar dize getiren byk
kltr...
XVIIl.yzyldaintoizm'inbiryorumcusuolanMotooribuhoef
sanelerin anlamszlndan, bu yklerin doruluunu saptayan birka
nt kararak: "Bu yk gerek olmasayd bylesine gln, bylesine
139
inanlmaz bir eyi kim uydurdu?" diyor.
intoizm'in yorumcular kendi dinlerinde ne ahlak yasas, ne
de "On Buyruk" bulunduunu, nk Japonlarn byle eye hibir
zaman gereksinimleri olmadn ileri srmlerdir. nk tanrsal
bir rk olduklarndan, kendi doalarna uymaktan baka yapacaklar
ey yoktur. Motoori'ye gre, izlenecek yol olmadn bilmek, tann
lar yolu'nu bilmek ve izlemek demektir."
Bununla birlikte eski geleneklerden bir dnce topluluu da
karmak mmkndr ki bu, kamuoyu ya da yasa tarafndan kst
landrlm, neyi yapmann, neyi yapmamann gerektii aklanm
tr.
Bir aile ahlak vardr. Yunan-rlanda aslndan olup Japon yurt
talna geen byk yazar Lafcadio Hearn'e gre -ki Japon dinle
ri hakknda ilgi eken grler ileri srmtr- "aile bir dindir, aile
oca ise bir tapnaktr". Atalarn tabletleri nnde dua etmek, on
lara armaanlar sunmak gerekir. Sonra, Lafcadio Hearn'in yazd
gibi, "ller gemiin manevi deneyimini, yazl olmayan yasay tem
sil ederler." Namusa, onura aykr bir tutumla onlar zmek, byk
sutur. Hirata'ya gre, "atalarn ansna ballk, tm erdemlerin
kaynadr." Ayrca, "llere kar devlerini iyice yerine getiren in
san, yaayanlara kar olan devlerini de iyice yerine getirecektir.
ocuklarn ana-babaya, kadnlarn erkeklere boyun emeleri gerek
mektedir. Evlenip cuk yetitirerek aileyi srdrmek de ana bir
devdir; insan erkek bir ocua sahip olmal, olamazsa bylesini ev
lat edinmelidir. O da atalara sayg gstermeye devam edecektir."
Kamun ahlak ise klann atalarna tapnmay ve tm ky halk
nn birbirleriyle iyi geinmelerini emreder.
Ulusal ahlak zellikle < na-babaya sayg ve sevgiyi yurtseverlik
ve rejime ballk halinde geniletmitir. Japon adalar, Idzanagi ile
dzanami tarafndan yaratlmtr, Japonya tannlar lkesidir; Japon
rk, tanrsal kkten, ayrcalkl bir rktr. Mikado gne Tanrasnn
soyundan gelmelidir, kral ve barahiptir, tanrsal nesnenin cisimlen
mi halidir. Yakn zamanlara dek mikadonun lmllerle hibir te
masta bulunmamas gerekiyordu, nk bu lmller tanrsal zle
dolu bu varlkla temastan ac duyabilirlerdi. Bir Japon btn haller
de mikadonun iradesine uymak zorundadr. Hkmdar ve ulus u
runda her eyini, maln mlkn, zgrln, cann, liatta ailesini
fedaya hep hazr olmak zorundadr.
Ve son olarak, hangileri olursa olsun tm Kami'lere sayg gs
termi olmak iin, intoizm, ylerine yreini ve bedenini temiz
tutmay da emretmektedir. Yreini temiz tutmak, ruhlar hatta far-
90
knda olmakszn bile incitmi olmaktan tr kendi kendine takaza
gerekmektedir. Sonra da en yakn tapnaa, ya da aile tapnana
badeni temiz olduu halde gitmek gerekmektedir. Beden temizlii
dinsel bir devdir.
Japonya bugn bile ibadet evleri ve into tapnaklar ile dolu
dur. Rahiplerin bekar kalmalar zorunlu deildir, hatta bunlar bak:
bir zanaat da yapabilirler.
Tapnma, ok eski zamanlardan kalma birtakm dualar ya da
byl bir takm formlleri ezbere okumaktan ve tanrlara pirin,
sebze, yemi, balk gibi armaanlar sunmaktan ibarettir. Bu tapnta
gen kzlar tarafndan yaplan danslar da vardr ve papazlar gibi
gen kzlar da tanrya kar herhangi bir ahitte bulunmak zorunda
deildirler. Bu danslar Udzume'nin gne tanrasnn maaras
nnde yapm olduu danslar ve n yeryzne dnn anp
kutlamak iin yaplr.
Byk dinsel merkez se'dir ki Amaterasu'nun en ok gidilen
tapna burada bulunmaktadr.
*
91
ruh gn kabul etmektedir.
Japon bilincine uyabilmek iin Budizm kendini deitirmek
zorunda kalmtr. IX. yzyln balangcnda, daha ok Kobodaii
ismi altnda tannan Kukai adnda zeki bir badatrc, Budizmi
intoizme yaklatrmtr. Bu adam, intoizmin byk tanrlarn
Buda'nn cisimlenmi biimleri saymak nerisinde bulunmutur.
Budizm dinindeki Bodhisatva (gelecein Buda's) dncesi, (Ja
poncada buna Bosatsu denir) bu badatrmaya olanak vermitir.
Sonra da Japon Budizmi intoizme yle bir dnde bulunmutur:
llerin ruhlar yzyl kadar canllarn yanlarnda yaarlar; ancak
ondan sonradr ki yeni bir yaama balamak iin baka bir bedene
geerler.
Son olarak da Japon Budistleri dinlerini, kendi rklarnn daha
iyimser olan anlayna uydurmulardr. Budizm nesnelerle varlkla
rn geici olduklarn gzleyip saptam, Buda da evrensel acnn bu
geicilikten doduunu ileri srmt. Estetik duygulu Japon ise,
tersine, evrenin kendi hayranlna boyuna deien grnmler sun
masndan sevin duymaktadr; bunlar, erik ve kiraz ieklerinin g
zalc sevimlilii, ay nn tatl parltlar, isfendan aalarnn k
zarm yapraklarnn grkemi, karn byl gzelliidir. XVJII. yz
ylda ozan ssa ok ho bir Jaikai'de ok yaygn bir Budizm form
ln ele alp bundan hi beklenmedik bir sonu karmaktadr (Ha
ikai, on yedi hecelik kk bir iirdir. Yaygn olduunu sylediimiz
Budizm forml, bir ebnem alemi'nden szetmektedir; burada
ebnem, geicilii simgelemektedir):
Bu hayal dnyas
Bir hayal dnyasndan ibarettir;
Ama yine def..
92
beiklerini sallar, ldklerinde de gidip br dnyada onlarla oy-
nar.
Halk evrelerinde Kuannon ve Cizo ile birlikte, ayrca Buda
azizlerinden biri olan Bindzuru da sevilmektedir. Bu Bindzuru g
zel bir kadna fazla alc gzle bakt iin gzden dmse de, has
talklar iyiletirmek gibi bir zellii vardr.
Budist tapnaklar boyal ya da lake, oymal tahtadan, sanat ya
ptlaryla sslenmi yaplardr. Bunlarn en gzelleri Kyoto ile do
laylarnda bulunur.
Tapn, halka ahlak eitimi vermeye yarayan vazlarla, katolik
ayinlerini andran trenlerden ibarettir: Rahipler dualar ve ilahiler
okurlar, diz. kerler, tren kk an sesleriyle ayarlanr; mumlar
yaklr; tututurulan buhurlar havaya kokular saar; nananlar dua
ederler, ya da "Namu Amida Butsu!" trnden ksa sureler mrlda
narak Buda Amida'nn kendilerini korumasn dilerler.
*
RAN'DAK DNLER
94
mine inanyorlard; fakat bunlarda Animizm, daha o zamandan ok
tanrclk haline gelen Ahura'di-. Gne tanrs Mithra'ya ilikin bir
metinde de szetmitik: Bu metin, bu Arya'larn koruyucu tanrlar
nn ndra, Mithra ve Varuna olduklarn saptamaktayd. Nitekim
bunlarn adlarna hem ran'da, him Hindistan'da raslanr.
Zend ve Sanskrit dilleri arasnda olduu gbi, iki din arasnda
da yakn bir benzerlik vardr.
Hindularn Varuna's, ranllarn en byk tanrs haline gel
miti. Yine bu arada M.. XIV. yzyldan beri Hindular da sayg
gstermekteydiler. Kurban, ran'da da ok byk bir deere sahip
saylmaktadr: Ate, kutsaldr; haona adl bir kutsal sv kullanl
maktadr ve bu, Veda'nn soma'sna bedeldir. Babadan oula rahip
olan ve adlarna ate rahipleri denen bir kast vardr ve bunu Brah
man'lara benzetebiliriz.
Bununla birlikte kimi olaylar, uzak bir ada bir din lasnn
ranllarla Hindular birbirlerinden ayrm olduunu hatra getir
mektedir. nk bu dinlerin birinin lehteki terimleri kimi hallerde,
teki din tarafndan hakaretli bir anlamda kullanlmaktadr. Hindis
tan'da iyicil tanrlar olan Deva'lar (Div'ler, devler) ran'da ktcl
iblislcrdir. Zerdt inananlarndan istenen "Ament" yledir: "De
va'lara tapnmaktan vazgeiyor ve Zerdtn mridi olduumu,
Ahura Mazda'ya tapndmi, Deva'larn dman olduumu beyan
eyliyorum." Vaktiyle Hristiyanla geen putataparlarn da eski tan
rlarndan kimilerini sonradan iblis saydklar anmsanrsa, bu olay
daha iyi anlalr. Veda dneminden nceki ada Hindularca iblis
olan Asuralar, Persler iin iyilik ruhlardr. ndra ran' da Andra ad
altnda, lalara, ayrlklara yol aan zararl bir iblis haline gelir; Va
runa da Varena ad altnda ehvet iblisi olur.
Hindulardan ayrlan 'ranllar, byk tanrlar Alura Mazdii
(Bilgelerin mkemmeli Mevla) nn ad dolaysyla Mazdeizm denen
dini kurmulardr. Bazen Zerdt'ten nceki Mazdeizm saylan din,
bu yce tanrnn yanna Mithra ile bir de Anaihita adl ana-tanr ko
yar. Fakat sonrada Zerdt metinlerinde Mithra adna raslanmaz.
Bu dinde hayvanlarn kurban edilmesi ve llerin gmlmesi adetti.
(Aniihita halk arasnda ok sevilen bir tanra idi, belki de
Mezopotampa'daki tar'n bir ekliydi. Bazen bu el dememi, ter
temiz bir bakireydi; bazense Byk Fahieydi; olaslkla suyun ve
dlle bereketin tanrasyd.) te Mazdeizmin kendisi bu dinin yeri
ne gemitir ve buna, kurucusunun adna dayanarak Zerdtlk de
denmektedir.
95
Mazdeizmin kutsal kitabAvesta ya da ZendAvesta'dr (Avesta
metin; Zend yorum demektir).
Kutsal metinler ancak M.S. III. yzylda toplanm ve ancak
M.S.IV.yzylda da dinin kitab olarak ilan edilmitir. Fakat bu yaz
larn bir blm ve zellikle Giitl'lar diye adlandrlp Zerdt'n
yapt olduklar ileri srlen be trk, ok daha eski bir adan
kalmadr.
Daha nce de anlattmz gibi Avesta 1764'te Hindistan'dan
Anquetil-Duperron adl bir Fransz tarafndan getirilmitir. Zer
dt'n dncelerine hayran olan bu adam onu yerinde, Bombay'
daki Parsi'ler nezdinde incelemek istemi ve yirmi yanda gemici
yazlarak yola kmt.
*
96
oktanrcln tektanrcla doru yneltmi ve ok yksek bir ah
lakn kurallarn koymutur.
Zerdtlk her eyden nce Abura Mazda (buna bazen Or
nazd ya da Onnuz da denir) adl yce tanrya tapnmaktan ibaret
tir: "Abura Mazda parlak, grkemli, ok byk, ok iyi, ok gzel
Yaratan'dr; ... ok bilge bir ruhtur, ta uzaklara sevinler saar..."
In, safln gerein tanrsdr. Azck deeri olan tm zgnlk
ler, vergiler ve en bata yaama zgnlyle lmezlik zgnl
ondan gelir.
Sderlblom'un dedii gbi: "Yahve dnda, antik ada hibir
tanr tektanrcla bu denli yaklamamtr."
Ahura Mazda'nn lmez Azizler (Aneas Spentas) diye adlan
drlan yan-tanr yardmclar da vardr ve daha nceki dinlerin ikin
ci derecedeki tanrlar ou zaman bunlarla e tutulur.
Felsefi adan bir ikicilik (dualisme) olan Zerdtlk yilik l
kesinin karsna, Ktlk lkesini karr ki bu sonuncunun ad
Angra Mainyu (Vuran nl) dur, fakat ou kez Ehrimen diye de ad
landrlr.
Asl glk, dnyada kt olan eyin ne olduunu anlatabil
mekteydi. Kimi metinler Abura Mazda'nn znde iki tali z, "hi
postaz" grmektedirler: Bunlardan biri yaamn yaratcs olan iyicil
dnce, br lm douran kukudur. Yce varln bu ikinci
yndr ve kendisinden ayrlarak Angra Mainyu haline gelmitir.
Ktlk iblisi, karanlklarn ve lmn yapcs olan Angra Mainyu
aa bir alemde yaar ve temiz olmayan her eye hkmeder. "Her
eye gc yeten bir tanr deil, bir iblis ve geici olan, kaybolacak
olan bir kudrettir.
Fakat ruhta iyilik, maddede ktlk grmeye kalklacak olur
' sa aldanlm olur. yilikle ktlk madde dnyasyla ruhlar dnya
sn ayn zamanda paylamakta ve kendi ellerine geirmek iin sa
vamaktadrlar.
Rakibinin yerine gemek arzusuyla yanp tutuan Angra Main
yu, gklere saldrmtr. Onun da evresinde seferber ettii ya da
yaratt yar-tanrlar vardr, bunlar da Abura Mazda'nn evresin
deki yar-tanrlarla savarlar. Yce tanrnn her yaratna byk ib
lis de bir yaratla karlk verir.
Zerdt'n kndan nce yeryznde bin yl gemitir.
Balangta dnya, bir zevk, safa yeriydi; fakat Angra Mainyu dn
yaya k, dolu afetini, yrtc hayvanlar, insanlarla hayvanlara zarar
l bcekleri, harapl, orakl, lm getirdi. nsanlarn ruhlarna
inanmazl, kukuyu, tm kt igdleri soktu.
olan Zerdt'n geliine dein, aradan bin yl geti. Her bin yllk
dnemde Zerdt'n tohumu ile bir bakireden mucizeli ekilde do
an yeni bir Kurtarc ortaya kt. nc bin ylda bu Kurtarcla
rn sonuncusu olan Saoyant, lleri diriltti. Bir gkta, dalarda
sakl olan madenleri eritti: Ergime halindeki maden inananlar iin
lk bir st, dinsizler iin ise bir azapt. zellikle kt olan birka in
sanla iblisler yokoldular. tekilerin hepsi lmezlik erbetini itiler.
Saoyant, ya da baka bir sylentiye gre Zerdt'n kendisi, temiz
lenen dnyada bir ayin dzenledi. Bylece ktlklerden temizlen
mi olan dnya da sonsuz mutlulua erimi oldu.
Kreglinger diyor ki: "Bylece Zerdt'n dininde, ne Msrlla
rn inanlarnda, ne de Hindularn yine de ok derin olan kurgula
rnda raslayamadmz, yce bir grle karlayoruz. Dnyann
bir tarihi vardr, dnya evrim yasalarna boyun emektedir. Bu yasa
lar da onu iinde bulunduklar halden lksel bir evreye doru g
trecektir ve dnyada etkinlik halinde olan tm gler, buna doru
ynelmek zorundadr... Zerdt'e gre dnya, bir plana uymakta
dr; tarihsel bir sretir; birbirine kart gler arasnda yaman bir
savan getii bir sava alandr. Sava sonunda bu dnyada ele ge
ecek olan ey de ite bu mkemmel halin ok g koullar altnda
domasdr: Erdemli insanlar bu halin domasna yardm ettikten
sonra sonsuz bir mutlulua kavuacaklardr.
*
99
hayvanlar vardr. Byle bir konutta hayvan da, kutsallk da, otlllklar
da ok bol olur."
Byle bir yaamn sonunda, bedenle ruh ne olacaktr:
Ahura Mazda'ya gre, atei, topra ve suyu bir cesede dedi
rerek kirletmek gnahtr.
Onun iin, lmden sonra cesedin, zellikle adlarna Sessizlik
kuleleri denen silindir biimi yaplarda kpeklerle akbabalara bra
klmas gereklidir.
Ruha gelince o da o zaman yarglanr, ya ceza grr, ya da
dl alr. Ya cehennemin dibine iner, ya gklere, Ahura Mazda'nn
yanna kar. Orada da son zafere kadar, tanrsna yardm srd
rr.
*
1 00
*
101
Bylece Mithra dini, evrensel kurtulu vadeden bir din olmu
tur ve saysz umutlarda bu kurtulua doru ynelmi bulunmakta
dr.
Kurtulu dini olduu kadar, bir gizlem dinidir de. Dine girmek
iin bir erginleme treninden gemek gereklidir. Bu sayede bu dn
ya zerinde mutluluk saland gibi lp dirilmeden nce lmezlie
eriilir. .
Bu tapnn yntemleri arasnda da bir boann kurban edil
mesi vard. Ayrca Mithra dininin gerek kutsama trenleri vard ve
bunlar vaftiz, balla arnma, okunmu ekmek, su ve arapla birlikte
kurban eti yemektir. Erginler kendi aralarnda birbirlerini karde
diye aryorlard. Yneticilerine baba, en byk nderlerine de
babalann babas diyorlard.
Tertullianus, Mithra dini ile Hristiyan dini arasndaki benzerli
i aklamak iin eytann dolaplarn ileri srer. Salomon Reinach
ise onun bu kantna "Mithra dininin yol ve ynteminin kesinlikle
daha nce" olduunu syleyerek yant verir.
Mithra dini M.S.I. yzyldan balayarak askerler ve onlarn do
ulu yardmclar tarafndan usuz bucaksz Roma mparatorluuna
yayld; il. ve III. yzyllarda birok kimseler bu dine girdiler. mpa
rator Commodus bile Mithra dinine girdi. O zaman ynlarda ev
rensel bir kurtulua erimek umudu vard.
Renan unlar yazmaktadr: "ayet Hristiyanln gelimesi ld
rc bir hastalk yznden dursayd, btn dnya Mithra dinini be
nimseyecekti."
Kendi inancna ok benzedii iin, Hristiyan kilisesi bu dine
kar zellikle devingen bir biimde savamtr. V. yzyln balan
gcnda da bunu ezme iini baarmtr.
*
1 02
Mani Zerdtl inceledi ve bu dini iyiletirip dzeltmeyi aklna
koydu. Bir ara Hindistan' da ziyaret edip orada Buda retisini in
celemek frsatn elde etti. ran'a dnnce kendini Buda, Zerdt ve
sa ile bir tutarak dinini yaymaya balad; dinine girenler de oldu;
fakat Zerdt rahipler kendisine bask yaptlar, sonra onu mah
kum ederek 276'da altm yanda olduu halde derisini yzdrp
idam ettirdiler.
Manilik ran ve Babilonya grlerinin bir bireimidir, iinde
Budist ve Hristiyan eler de vardr. Sderblom'a gre Manl'nin
balca arzusu "eski a bilgeliinin buyruklarn kaynatrarak ev
rensel nitelikte bir kurtulu doktrini kurmakt."
Ana dnce bir yandan yilik, yani k ve ruhla; br yandan
Ktlk, yani karanlk ve beden arasndaki kartlktr. Evren bir
iyilikle ktlk karmdr; ruhla bedenin birlemesi yznden, in
san da yledir. Maddenin iine hapsolup ac eken ruhlar kurtar
mak gereklidir. Tm ruhlar arnp doal yerleri olan Ik Gk'ne
ktklar zaman bir karmaa olacak, dnyann sonu gelecektir.
1 03
geois'lar denen mezhep tarafndan Fransa'ya sokuldu, fakat zalimce
bir bask ve ikenceye urad, sonunda da yeleri Engizisyon tara
fndan yokedildi.
*
1 04
VIII
1 06
. sularn kabarmasn salayan, bitkilerin gelimesini yneten onlar
dr.
Dalardan indikleri sanlan Smerler, "yksekliklere tapm"
korumua benzemektedirler; "Mezopotomya'ya yerleince de, bu
tapntan esinlenerek Ta11nda diye adlandrlan Ziggurat (ya da
Zikkurat)Iar yani yedi katl som ar kuleleri ina etmilerdi. Bu
kulelerden Ur ve Musul yaknnda Horsabad'da bulunanlar bize,
bunlarn somut rneini vermektedirler. Babil Kulesi ise bunlarn en
nl rnei olmutur."
*
1 07
Babil'deki tanr, Marduk'tu. Yaratl efsanesi ona balanr ve
tufan efsanesi de bunun uzantsdr. Smer kknden olan bu efsa
neler, Hamurabi dneminde yazlma benzemektedirler.
Marduk teki tanrlar tarafndan Okyanus tanrs Tiamat'la sa
vamaya arlr, onlardan tm yetkileri alr. Tiamat' yener, denize
snrlar eker, tanrlara tapnan, hizmet eden, onlar koruyan bir
varlk bulunsun diye insan balktan yaratr.
nsanlardan honut kalmayan kimi tanrlar, onlar yoketmeyi
kararlatrrlar. Tanrlardan birisi olan Ea, sevdii bir insan olan
Ut-Napitim'in ryasna girer, ona bir gemi yapmasn emreder. Bu
adam geminin iine ailesini, iilerini, davarlarn, krlardaki hay
vanlar, tohumlarn yerletirir. Derken tufan balar, insanlarn hep
si boulur. Tanrlar bu durum karsnda korkuya kaplrlar. Tann
/ar kraliesi olan tar szlanmaya balar. "ok eski insan rk yeni
den balk oldu; ben de kavmimi yokeden bu frtnann kmasn
Tannlar Kumlu'nda onayladm zaman korkun bir eye raz olmu
um meer!" der.
Frtna olanca gcyle tam yedi gn srer. Ut-Napitim bir g
vercin salverir, ku geri gelir; bir krlang salverir, o da geri gelir;
sonra bir karga salverir, o geri gelmez. Bunun zerine gemisini
durdurur, dan doruunda bir kurban keser, tm tanrlar da "si
nekler gibi" bunun evresine rler. Tufan dzenlemi olan
tanr Enlil, tasarsn aa vurmu olan Ea'ya, kendisine kallelik
etti diye kr; sonradan yatr ve UtNapitim'le karsna lmezlik
yetisini baheder...
Babil teki kentlerden baskn knca onun tanrs olan Mar
duk byk tanr olur. Hamurabi zamannda kendi eitli ynleri
saylan teki tanrlar da iine alp yutar: Karanlklar aydnlatt
iin Sin'dir; egemenlik tanrs olduu iin Enlil'dir; adalet tanrs
olduu iin ama'tr vd.. M.. VI. yzylda ise halii en yce tanr
yine odur.
Sderblom diyor ki: "Hkmdar Nabuhod nosor (Buhtunasr)
kuramda deilse bile uygulamada Marduk'u kendi kiisel ve tek
tanrs saymaktayd. Mezopotamya krallarndan hibiri tanr kavra
m bakmndan tektanrcla onun kadar yaklaan bir gre sahip
olmamtr. Devletin dini oktanrc idi ve yle kald. Buhtunasr
tahta kt zaman Marduk'a ithaf edilmi gzel bir duann da
yazardr. Bu hkmdarn dindarl, Babilonya ve Asur tahtlarna
kendinden nce kanlarnkini derinlik ve saflk bakmndan ge
mektedir.
M.. il. binyln banda byk hkmdar Hamurabi'yc 282
1 08
maddelik bir yasay dikte etmi olan ama, yani Marduk'tur ve
bunu adalet tanrs olarak yapmtr. Bu yasann kimi soruturma
yntemleri pek stnkrdr ve kimi cezalar da ar derecede
serttir; fakat iinde yine de akllca hkmler vardr.
Cezalarn sertlii bakmndan u rnekler verilebilir: Zina ile
sulanan, fakat sust yakalanmayan bir kadn; byclkle sula
nan bir erkek nehire atlr. Eer suluysalar nehir bunlar "alr".
hmal yznden emzirdii ocuun lmne neden olan bir stni
nenin memeleri kesilir vd.
Dinden ancak yasann balangc ile bitiinde szcdilmcktedir.
Bu da Babillilerin dini hukuktan ayrdklarn ileri srme olanan
vermitir.
H.Berr, bu nl yasay ieren stunun Sus'ta 1901-1902'de bu
lunduunu yazmaktadr. Samuel Reinach da "Orphcus" adl yaptn
da bu konuda unlar yazyor: "Gne tanrs ama burada, Kutsal
Kitap'ta sz geen Tur-u Sina'daki tanr roln oynamaktadr.
Hamurabi yasalar ile Musevi yasalar arasnda, srf raslantyla ak
lanamayacak benzerlikler vardr. Oysa, Hamurabi yasas, Musevi
yasalar iin ileri srlmesi gelenek haline giren tarihten alt yzyl
nce yaplmtr; eer Musevi yasalar Musa'ya tanr tarafndan
telkin edilip yazdrldysa, tanr Hamurabi'nin yaptndan arm
demektir. Byle bir sonu Alman bilginlerinin en nls olan impa
rator 11. Wilhelm tarafndan hakl olarak kabule deer grlmemi
tir; bu bilgin hkmdar bir amirale yazd mektupta tanrnn zaman
zaman Hamurabi, Musa, Carolus Magnus (arlman), Luther ve
kendi bykbabas 1. Wilhem gibi byk adamlara esin verdii
sonucuna varmaktadr."
Marduk'un yansra halka en ok sevilen tanr, tar'dr. tar
sabah ve akam yldznn (Zhre'nin), akn, analn ve dl bere
ketinin tanrsdr. Tapnaklarnda kutsal fahieler hizmet ederler.
tar -kendisine ocuk, oban, efendi de denen- Temmuz'un
anas, ya da kars, ya da sevgilisidir. Temmuz kimi efsanelere gre
bir yabandomuzu; baka efsanelere gre de tar'n kendisi tarafn
dan ldrlr. Cehenneme iner. tar alayp szlar. Gidip onu
"karanlklar evinde, bir kez iine girilince kimsenin geri gelmedii
evde" aramak ister. Onu cehenneme brakrlar, fakat yedi katnn
herbiriniden geerken, urbasnn bir parasn vermek zorundadr,
bylece de cehennem kraliesinin karsna rlplak gelir, kralie
kendisini hapsedip alkoyar. tar byle mahpusken toprak kurur;
ksrlar; yeryznde arzu, istek diye bir ey kalmaz. nsanlarla
hayvanlar yokolacaklardr. Kurbansz kalmaktan korkan tanrlar,
1 09
cehennem tanrlar nezdinde giriime geerler. tar serbest brak
lr ve dirilen Temmuz da yannda olduu halde yeryzne dner.
Daha sonraki baz metinlere gre gen tanr Temmuz'un yars ak
tanrasna, br yars cehennem tanrasna ait olacaktr. Doa
nn, kn l, yazn dirilii byle aklanmakta ve bitkilerin yeni
den yetimelerini salamak amacn gden dinsel yntemler bylece
hakl gsterilmektedir. Kadnlar Temmuz'un kayboluu yznden
alayp szlarlar. Kutsal dramlar sergilJ:: nerek tanrnn lp yeniden
dirilii anlr.
Denis Saurat bu dramlardan birini yle anlatmaktadr: "lkin
tanr grkemli bir alayla kente girmektedir. Sonra bir felaket sonucu
hapse atlr. Dan eteinde yarglanr. Yandalar kentte ayaklanma
karrlar. Kars tanrlara yalvarr, alayp szlar. Tanr ortadan
yokolmutur. Tanra askerler tarafndan korunan mezara gider.
Tanr mezarn iindedir, mezarn st de yeni yeni srmeye bala
yan yeil budaylarla kapldr. Tanrdan nce iki hrsz da yarglan
. m bulunmaktayd. Bunlardan biri lnce Babil'in kapsna aslr ve
br dnyaya tanr ile birlikte gider. tekinin ise susuz olduu
anlalarak serbest braklr ... yilik tanrlar toplanrlar; bir sava
balar; eytani gler yenilir. Dirilen tanr da muzaffer bir eda ile
dan iinden kar ... Mezopotamya'da Eski Ahit'in balca verileri
ni, yani dnyann yaratln, T1fan' ve Hz. Nuh'u bulduktan sonra
burada da ncil'in ana konusunu yani tanr'nn zaferini, ln ve
'
diriliini buluyoruz."
tar'la ilgili bir baka efsane daha, Glgam kral efsanesi de
vardr. Tanra krala ak olur ama Glgam onun btn sevgilileri
ni ldrdn bildiinden, kendisine yz vermez. Fena halde al
nan tar, kraln zerine azgn bir boay saldrtr. Kral, dostu
Engidu'nun yardmyla boay alteder. Bu Engidu kllarla kapl, ok
bilge bir yaratktr (belki de bir arslandr). tar Engidu'yu lanetler,
o da lr. Czzama tutulan Glgam da lmekten korkar. Cennet
likler adasna, atas Ut-Napitim'e akl danmaya gider. Daha nce
de grdmz gibi bu adam, T1fan'dan kurtulmu ve lmezlie
erimitir. Atas, Glgam'n czzam hastaln iyiletirir, ona bir de
genlii geri getiren bitki verir. Glgam bunu ele geirir ama bir
ylan bitkiyi yer.
ller tanrs Glgam'n Engidu ile grmesine izin verir.
Engidu ac gerei krala bildirmekten ekinmektedir. Sonunda,
savalarda lenler dnda, llerin ne denli mutsuz olduklarn ona
anlatr:
u
Kendisine kimsenin aldmad insan,
- Ki sen de, ben de gmiitiik bylelerini, -
Alktan kvramp dnr, yiyecek bulamaz,
Sokaa atlan/an yemek zonnda kalr...
Asur kral 1. Sargan (ya da arrukin) ile ilgili bir baka efsane
daha vardr ki, tar'n bunda da ad geer. Kraln babasnn kimlii
bilinmemektedir, bir sepete konup Frat'a salverilir, bir kyl onu
kurtarr, tar da onu grp ak olur, kralla ykseltir. Samucl
Reinach'n belirttii gibi, bu efsanenin konusu da Musa ve Romu
lus'la ilgili efsanelerin konularnn eidir.
Tanrlarn hepsinin Marduk'a toplandklar Hamurabi dne
minde "semitik olan tar'n ad tanra ad ile ayn anlama gelen bir
tr ismi 'olur ve tm tanralar onun karsnda hemen hemen
kaybolur."
Asurlular baka tanrlara ve bu arada tar'a tapnmakla birlik
te, bir de balca tanrlar vard ki bu, onlarn ulusal tanrlar haline
gelmeden nce Asur kentinin tanrs olmutu ve ad da Asur'du.
Asurlular yeryznde Roma'ya dek dnyann bir eini daha grme
dii korkun bir askeri g kurduktan sonra, zaferlerinin peinden
bir takm korkun zulmler yaparak tanrlarna sayg gsterdiklerine
inanrlard. Masson-Ourscl bu konuda yle diyor:
"Savata yenilenler toptan ldrlyor, halk topluluklar yn
halinde srgn ediliyor, dmann sayg gsterdii krallarn cesetle
ri mezarlarnda yokediliyor, tanr tasvir ve heykellerine el konulu
yordu; Ninova'nn egemenliini salayan yntemler ite bunlard,
fakat yine bu yntemler ona kar ylesine hn beslenmesine yol
at ki, bu lkenin yokedilmesi zerine tm Bat-Asya'da herkes
rahat bir soluk ald."
zellikle Kalde'deki dinsel yaamn teki ynleri daha az tik
sinti vericidir. ile nezmurlan'nda tanrlardan gerek kendilerine
kar, gerekse baka insanlara kar ilenmi gnahlarn balanma
s istenmekteydi; bu da bu ilahilere ahlaksal bir kapsam veriyordu.
Bu iirlerden kimilerini Tevrat'n mezmurlarna benzetenler olmu
tur.
"Yrei zgn, acl ve yaknmal gzyalarnn ve ac ah-u vah
larn ortasnda, bir gvercin gibi, gece gndz yana yana alayp
inliyor. Merhametli tanrsna yabani bir inek gibi sesleniyor."
Bir iir de Istrap eken Diin'ist Adam konusunu ilemektedir.
Bana trl felaketler gelmi drst bir kimse, haketmedii bunca
felakete kurban oluuna amaktadr. Tanr Marduk da ona acr,
1 1 1
maln mlkn geri verir.
Bir Bilgelik Kitab'nda akllca dncelere raslanmaktadr:
"Bilge insan, bildiinden daha azn biliyormu gibi grnr." Sana
ktlk edene iyilik yap."
*
J 12
kkn bundan almaktadr. Haftann yedi gn kutsal yldzlarn
adlaryla gsterilmektedir ki Yunanllarla Romallar da bu gelenee
uymulardr. Her yldzla ilgili tanrnn niteliklerinin, o gn domu
olan kimse zerinde etki yapaca kabul edilmektedir: Ay'n, Me
rih'in, Jpiter'in etkisi altnda olan insanlar vardr.
Baka yerlere yaylm olan dinsel dncelerin ou -Yahudi
ler de Babil tutsakl srasnda yetmi yl oturmak zorunda kaldkla
r- Mezopotamya'dan kmtr ki balcalar: Gkyznn deeri,
gnahlar balatan kurbann deeri, Yarat ve Tufan efsaneleri,
mevsim deimelerinin bir tanrnn l ve dirilii ile aklanmas
dr.
*
1 14
keti ve yaam douyordu.
Cbeyl (Byblos) tanrs Adonis, Astarte'nin sevdii gen bir
avcyd; bir yabandomuzu tarafndan avda ldrld, sevgilisi onun
ardndan alad; sonra Adonis dirildi (Salomon Reinach'n "Orphe
us" adl yaptnda yazdna gre Adonis kutsal bir yabandomuzuydu
ve kendisine bir kadnlar klan tapnmaktayd: Bunlar her yl bir
kurban leninde onu yiyorlar, sonra bir baka yabandomuzu satn
alyorlard).
Tanrsal ift Kartaca'da Baal Haman'la Tanit'ten olumaktay
d. Tanit belki Kuzey Afrika'dan kmayd, sonradan Kartacal ol
du. Tanit herhalde Fenike Astartesi'nin Afrikal ekli olsa gerektir.
Kartaca'da ayrca bitkiler tanrs Esmun'a da taplyordu. O da
Adonis gibi lp sonradan dirilmiti. Kartaca'da bir kutsal falieler
snf vard ki byl almalar topran, davarn, insanlarn dl
bereketini salamaktayd.
Tanrlar her eyin ilkini istiyorlard. Kimi tanklara gre kendi
lerine ilk doan erkek ocuun kurban edilmesi bununla izah olun
maktadr. Ayrca Fenikelilerin gnahlarn balatmak iin, ya da
smrge zapt ve sava iin sefere kmazdan nce ocuklar yn
halinde kurban ettikleri de sylenmitir.
Denizci ve tccar bir kavim olan Fenikeliler, ilikide bulun
duklar kavimlerin din ve gzel sanatlar bakmndan etkisi altnda
kaldlar. Daha biroklar arasnda u merakl olay da bunu kantla
maktadr: il. Ramses'in ada olan bir Fenike kralnn me7.arnda
bu kral Msr yntemince giyinmi ve kutsal armaanlarn bulundu
u bir masa nnde durmu olduu halde betimlenmitir; Mezopo
tamya'dakiler tipinde arslanlar, sandukann "tekne"sine destek gre
vi grmektedir; sandukann iinde ise seramikler ve bir Mikene
fildii vardr. lk Fenike harfleri bu sandukann zerinde bulunmak
tadr.
*
1 15
olan atomlarla yapmaktadr.
Fenike alfabesi ve daha nce anlatlan dnceler dinsel d
nce tarznn egemen olduu Bat Asya'nn evrensel uygarla
yapt deerli armaan oluturmaktadr.
1 16
x
YAHUDLK
drlar.
srail sz Savaan Tann ya da Tann'ya kar gl anlamna
gelmektedir; yapt savatan sonra Yakup'a bu ad verilmitir (Tek
vin, XXXII, 28). On iki kabilenin hepsi ortaklaa sriillile (k
111, 16) adn almlar, Sleyman'dan sonra Kuzey Kralln ya da
srail'i oluturan kabileler de bunu korumulardr. Kiilere ve dile
de uygulanan brani deyimi, (teyanm insan/an anlamna olan) Hib
ri sznden gelmektedir: Kenan lkesinin yerlileri, nehirin teki k
ysndan gelmi olan gmenleri byle adlandrmaktaydlar. branice
Yahudi sz ise Gney Krall ya da Yahuda lkesinin halkn gs
termekteydi; sonradan bu sz, kavmin tm iin kullanlmaya ba
lanmtr. Greko-romen dneminden balayarak kiileri gstermek
iin ncelikle bu terim kullanlmaktadr.
Yahudilii incelemek iin ilkin sraillilerin girilerinden nce
Filistin'deki dinsel durumun ve Filistin'e yerlemeden nce srailli
lerin durumlarnn ne olduunu bilmek; Musa ile ondan sonra ge
lenlerin, daha sonra br Peygamberlerin etkinliklerini gzden ge
irmek, tarihsel dnemde kavmin besledii inanlar zmlemek;
son olarak Hristiyanln ortaya kndan gnmze dein srail'in
geirdii gelimeyi izlemek gerekir.
*
1 17
. .
1 1 8
Yunanllar bu topluluu Be Kitap (Pentateuque) diye adlandrm
lard. Bugn bunlara Yeu'nun Kitab da eklenerek Eski Alit'in bi
rinci blm Alt Kitap (He.xateuque) adyla anlmaktadr.
Eski Alit'te ayrca Peygamberlerin Kitap/an ile eitli baka
metinler de vardr: Neideler Neidesi (ya da Trkler Trks) ok
gzel bir ak trkleri topluluudur bunlar; Mezmurlar ou zaman
grkemlidir; ayrca Meseller (Ataszleri) Kitab, Eyub'un Kitab; Va
at Kitab vd. de vardr.
*
1 19
yani rnhlann tm; nk oul olan bu szden sonra gelen fiil,
tekildir) diye adlandrlmaktadr; teki ykde ise Tanr Yehova
(yani Varolan) diye adlandrlm bulunmaktadr.
Elohist diye adlandrlan metin Tekvin'in ilk blm ile il. b
lmn ilk ayetini iine almaktadr. Yehova metni diye adlandr
lan metin ise il. blmn drdnc ayetinden balamaktadr.
ki yknn arasndaki ayrlklar bundan da anlalmaktadr.
Elohist metinde insann yaratl bitkilerin yaratlndan sonra gel
mekte, Yehova metninde ise insan, bitkilerden nce yaratlmakta
dr. - Elohim insan kendi suretinde yaratarak onu, ayn zamanda
"erkek ve dii" yaratmaktadr. Yehova ise ilkin erkei yaratmakta,
sonra: "erkein yalnz olmas iyi olmaz; bir de ona uygun kadn
yardmc yaratacm" diyerek erkein kaburga kemiinden kadn
yaratmaktadr. - Ozel olan nokta udur ki Elohist metinde Adem'in
gnah hakknda hibir ey yoktur, bundan ancak Yehova metninde
szedilmektedir. uras da dikkate deer ki aziz Paulus'un "sa'nn
insanln gnahlarn balatmak iin kendini feda ettii" yolunda
ki kuramn (Redemption) zerine kurmu bulunduu bu Adem'in
gnahndan ne Peygamberler'de, ne Mezmur'larda, ne de nciller'de
szedilmektedir.
Astruc'n kurmu olduu yntem sonradan daha birok ele
tirmen tarafndan da uygulanmtr. Los'un yazd gibi "bu byk
aba sonucunda birtakm sonulara varlmtr ki bunlar ana izgile
ri bakmndan bugn hemen hemen oybirlii ile kabul edilmi bu
lunmaktadr."
Be Kitap'u yazlmasnda yalnz Elolist Oku/'la Yelavo okulu'
nun deil, nc ve drdnc ayr okullarn da yardmnn getii
bylece anlalmtr: nc okul zellikle Tesniye (kinci eriat
Kitab, Deuteronome) yi meydana getirmi olduundan, bu yzden
deuteronomiste Okul diye adlandrlmaktadr; son olarak bir de
Rahipler Okulu diye adlandrlan drdnc okul vardr ki eski tre
leri yasalatrp artmak amacn gtmektedir ve adna Ruhani Okul
denmektedir.
Peygamberlerin Kitaplar muhtemelen peygamberlerden ya da
bunlarn ok yakn mritlerinden kma paralarn yanbanda,
sonradan eklenmi paralar da iermektedir.
Dier yaptlar ise ok deiik baka yazarlarn olup, ou za
man bunlar kendilerine maletmek gelenek halini alm kimselere
ait deildir. rnein, Neideler Neidesi kesinlikle Sleyman'n ya
pt deildir.
Grld gibi, tarihsel eletirme Kutsal Kitap'm btn teki
1 20
dinlerde raslanan kutsal metinlerden esasl biimde ayn olmadm,
onlar gibi bunun da insan elinden kma olduw meydana koymu
bulunmaktadr.
*
121
(yekpare ta) srasndan oluan kutsal bir yer karlmtr. Lods'un
"Israil" adl yaptnda yazdna gre Gezer'deki bu stunlarn ev
resinde "iinde yeni domu ocuklarn iskeletleri bulunan birok
kpler bulunmutur. Bu iskeletlerden ikisi dnda, grne gm
hibirisi sekiz gnlkten yal deildi. Bu yeni domu ocuklarn
hep ayn yata olmalar bu cesetlerin, o yerin tanrsna kurban
edilmi ilk doan ocuklara ait bulunduklar dncesini uyandr
maktadr." Yine Lods'a gre "bu gibi bulular, Kenan lkesindeki
dinin belirli niteliklerinden birinin de insanlarn ve zellikle ocuk
larn kurban edilmekte olduu" yolundaki sav dorular trdedir:
"Yeni bir ev kurulduu zaman insanlar kurban ediliyordu.
Bunda gdlen ama da ya yapya ruhsal bir koruyucu, uyank bir
beki, yani kurbann ruhunu salamak, ya da o yerin perisinin
mlkne el uzatmak gibi bir eylem ilenmi olduu iin bu periyi
yattrmakt."
lk semitlerin gelilerinden -ki bu geli Hristiyanlk andan
nceki 111. binyln ortalar olarak saptanm bulunmaktadr- nce
en ilkel kavimler bile llerini yakmaktaydlar. Sonradan ller
gmlmeye baland. llerin te dnyada yaadklarna inanlmak
ta olduu, bunlara armaanlar sunulmasndan anlalmaktadr.
Animizmin yansra, her zaman olduu gibi, byclk de ya
plmaktayd. Nitekim muska yerine geen ufak tefek eya; yaam
svs olan kan renginde krmz mcevherlerle mavi mcevherler de
bulunmutur (Bu mavi renk, zellikle zararl saylan mavi gzlerin
uursuzluk etkisine kar sava iin bir "benzeriyle tedavi" arac
olarak kullanlmaktayd).
Animizm geni bir etkiyi korumakla birlikte, oktanrclkla so
nulanmt. braniler Kenanllarla ilikiye girdikleri srada bu so
nuncularn tapn Baallerle Astartelere ynelmekteydi.
Baaller yerli tanrlard; rnein Baal Zebul, sineklerin tannsy
d ve grevi de belki onlar. uzaklatrmakt. Nitekim nl bir eytan
olan Belzebutl'un ad da buradan gelmektedir. Bu Baallerin ou,
bolluk saan bir pnarn perileri ve tarmclarn koruyucular olsa
gerekti.
Astarteler ise aslnda bolluk ilkesinin eitli ynleriydi. Onun
iin de bu ad, "tanr" szyle e anlamda bir eit "cins ad" haline
gelmiti." Birok tanrlara ancak kimi blgelerde tapnlmaktayd;
rnein, buday tanrs olan Dagon, Filistinlilerin benimsedikleri
yerli bir tanryd.
srailliler Kenan lkesine gelince bura halknn ahlakszl
dan utan duydular. Ana-babaya sayg gsterilmiyor, ocuklar kur-
122
ban ediliyor, her yanda hayaszlk ve cinsel sapklklar hkm sr
yordu. Nitekim Kutsal Kitap'n Levililer blm bu iren eylere
kar kmaktadr. Ayrca yine bu bakmdan Tekvin'de Nuh'un oul-
1 23
Klana giri snnet ilemiyle oluyordu, snnetin amac, delikan
ly evlenmeye yeterli bir erkek haline getirmekti. Nianl anlamna
gelen sz ayn zamanda snnetli anlamna da gelmekteydi. Nitekim
Tekvin'de Yakup'un oullarnn, kendi kzkardeleriyle evlenmek is
teyen Kenanl bir prensi snnet olmaya zorladklarn grmekteyiz.
Snnet ilemi ilkin ergenlik anda yaplmaktayd; daha sonralar
ise ocukluktan itibaren uygulanmaya baland.
Snnet herhalde tun andan da nce varolan ok eski bir
yntemdi; nk snnet ilemini yapmak iin braniler tatan bak
lar kullanyorlard. Afrika'da eskidenberi uygulanmakta olan bu
yntem grne gre branilere Msir'dan gelmi olsa gerektir: b
raniler de bunu evrelerindeki insanlarn yarglarndan ekindikleri
iin, Msrllar tarafndan hor grlmemek zere benimsemie ben
zemektedirler. Asurlular, B abilonyallar ve Persler gibi hi snnet
olmayan kavimler karsnda, srailliler sonradan da snneti srdr
dler.Bu yntem hem ulusal, hem dinsel bir ayrc belirti nitelii
edindi. Btn teki ulusal treler gibi, bu da Yehova'nn bir buyru
u sayld. Kutsal kitap'n Tekvin, Yeu ve k blmlerinde de be
lirtildii gibi snnet "Yehova ile kavmi arasndaki antlamann bir
gstergesi haline geldi."
Klanlar ve kabilelerden oluan ilkel srail toplumunun, bu teri
min tam anlamyla, Totemik bir toplum olup olmadn soruturan
lar 'da bulunmutur. Grne gre bu toplumda ok sayda Tote
mizm izlerine raslanmaktadr. Kimi gruplar hayvan ya da bitki adla
r tamaktaydlar: Nitekim Lea'nn oullar geyik, Rahel'in oullar
koyun adn almlard.
Kirli ya da kutsal, fakat herhalde yasak (tabu) olan kimi hay
vanlarn eti yenmemekteydi. Nitekim Kutsal Kitap'n Yelova metni'
nde kirli ve temiz hayvanlar arasndaki bu ayrm belirtilmektedir.
Musa'dan nceki branilerde de Animizme raslanmaktadr.
Kimi aalar ruhlarn konutu halindedir; gebeler iin deeri ok
byk olan vahalardaki kimi pnarlarla kimi dalar, zellikle Sina
da da yledir. Sina dana, Melanezyallarn mana'sna kyaslana
bilecek bir g sinmitir (branice el sz bu terimin tam karl
saylmaktadr). Nitekim Musa, oturduu yerin evresine bir snr
ekmek zorunda kalmt: nsan olsun. hayvan olsun bu snr aan
canl bir varln, tad -dkutsal (profane) varlklar iin ldrc
olan- kutsal akz (seyyaleyi) bakalarna geirmesin diye, uzaktan
tala ya da okla ldrlmesi gerekirdi.
Tm teki kavimlerde olduu gibi Musa'dan nceki braniler
de de Animizmin yansra byclk vard. Nazar demesine, lanet
1 24
ve bela okumann, ak iksir ve meyvelerinin etkinliine inanlyordu.
Takliti byclk yaplmaktayd: rnein Yeu sava sresince
kargsn, Musa da asasn dmandan yana ynelterek kendi taraf
larnn zaferini salamaktaydlar. Bir ola anasnn stnde piir
menin eskidenberi yasak oluu keyfiyeti de aklamasn duygdal
(sympatliqe) byclkte bulmaktadr: k'a gre bu, "hem st
n veren, hem de ola dourmu olan keiye iki katl ac ektir
mek olur ve hatta belki de onun stnn kesilmesine yol aabilir."
Lods'un "srail" adl yaptnda yazdna gre "byclk d
n biimi en eski alarda bile srail dn biimini yaratan yn
temlerden biriydi; nitekim bu, genel olarak tm Antik a kavimleri
iin de byle olagelmitir."
lkel adaki srailliler de llerin te dnyada yaadklar
hakknda insanln beslemekte olduu genel inanlar paylamak
taydlar. ller baka bir dnyada eo/'da yaamaktadrlar; kendi
soylarndan gelme kimselerin yazglarna da ilgi duyriay srdr
mektedirler. Rahel'in gmld yer olan Rama'da Yeremiya: "in
leme ve ac alay" duyar; zira "Rahcl ocuklar iin alamaktadr
ve kendisini avutmalarn istememektedir.
aya'ya gre Babilonya kral ller arasna indiinde bunlar
onu u alayl szlerle karlamaktadrlar: "Grkemin ve santurlarnn
grlts ller diyarna indirildi. imdi ise senin zerini kurtlar,
bcekler kaplam bulunuyor!"
ller insanst bir g ve bilgi edinirler, ruhlar (elohimer)
haline gelirler. Eski Alit, Saul'un istei zerine Samuel'i bir falc
kadna bavururken gsterdii srada, tam tamna bu elolin szn
kullanmaktadr.
Grne gre. bir atalara tapn, zellikle kahramanlara ve
Lods'un yazd gibi: "zellikle geni bir mana'ya sahip oloand
kiilere" tapn varolagelimit_ir.
Topraa bal olan Kenanllar yerli Baal'lere tapnrlarken, g
ebe braniler de gezginci gruplarn koruycular olan elolin '!ere ta
pnmaktaydlar.
Tapnta herhalde tarihsel adan sonra da yrrlkte kalm
olan bir takm davranlarn varolmas gerekirdi. Tanrsal varlklarla
temasa gelmeden nce temizlenip arnmak, yani ykanmak, kadn
larla ilikidn kanmak, urba deitirmek gerekirdi. nk urbala
ra o evrenin ruhsal gleri sinmekteydi; bu yzden de urbalar ge
rek kutsal evreye dmanca seyyale szntlar getirmek, gerekse
dkutsal evreye buras iin zararl olacak bir miktar tanrsal seyya
le (fluide, akz) gtrmek gibi bir tehlike yaratmaktaydlar. brani,
1 25
Sina gibi kutsal bir yere girerken ayakkablarn karyor ve elolin '
lerdcn birini grerek lmemek iin yzn rtm olarak ilerliyor
du.
Bu temizlenme, arnma yntemlerinin dnda olarak, tapnta
birtakm vc barlar, danslar, kurbanlar, enlikler de vard.
Lods'a gre Fsh, yani Yahudi paskalyas "ok eski bir scmitik
bayram olsa gerekti." Belki de bu enlik "srnn ilk doan kuzula
rnn kurban edildii gn kutlanyordu:" .
Kenan lkesine girdikleri zaman Ibranilerin dinleri ite bu hal
deydi ve birok bakmlardan Filistinlilerin dinlerine benziyordu. Bu
koullar altnda sraillilerin burada oturanlarn tapnn benimse
mek arzusuna kapllarnn ve daha sonra da daha gelimi bir tek
tanrcln temsilcilerinin, eski yntem ve anlaylara dnle sk sk
savamak zorunda kallarnn nedeni kolayca anlalr.
*
1 26
"Seni Msr diyarndan ve klelik evinden karan Tanrn Ye
hova benim. Karmda benden baka tanrlarn olmayacaktr.
Kendin iin oyma put, yukarda gklerde olann ya da aada
yer'de olann, ya da yerin altnda sularda olann hi tasvirini yapma
yacaksn. Onlara secde etmeyeceksin ve onlara tapnmayacaksn;
nk senin Tanrn olan ben Yehova, kskan bir Tanrym: Babala
rn gnahn nc kuak zerinde ve drdnc kuak zerinde
ocuklarnda cezalandran, buna karlk beni sevip buyruklarm tu
tanlara bin kuak tesine dek inayette bulunan Tanr benim.
Yalan doru gstermek iin Tanrn Yehova'nn adn bo yere
azna almayacaksn; nk Yehova yalan doru gstermek iin
kendi adn azna alanlar cezasz brakmaz.
Sebt gnn kutlamak iin onu aklnda tut. Alt gn alacaksn
ve tm ilerini yapacaksn; fakat yedinci gn Tanrya ayrlm bir
dinlenme gndr; sen ve olun ve kzn ve klen ve cariyen ve hay
vanlarn ve kaplarnda olan konuun o gn hibir i yapmayacaks
nz. nk Yehova gkleri, yeri ve denizi ve onlarda bulunan tm
nesneleri alt gnde yaratt ve yedinci gn dinlendi; bunun iin Ye
hova yedinci gn kutsal kld ve onu kutsad.
Babana ve anana sayg gster, ta ki Tanrn Yehova'nn sana
verdii toprakta mrn uzun olsun.
Adam ldrmeyeceksin.
Zina ilemeyeceksin.
Soydana kar yalan tanklk etmeyeceksin.
Soydann evine tamah gzyle bakmayacaksn. Komunun
karsna, klesine, cariyesine, kzne, eeine ve onun mal olan
hibir eyine gz dikmeyeceksin."
Musa'nn bir efsane kiisi olup olmadn soranlar da bulun
mutur. ocukken nehir zerine braklndan balayarak, yaamn
da birok efsanevi ayrnt vardr. Beri yandan 011 Buynk'u bugnk
biimiyle onun yazm olmas olanakszdr. Bu 011 Buynk'tan anla
ldna gre "bir kavim vardr, kzlere sahiptir, bu kzler tarla
larda almaktadr; ayrca bu kavmin evleri, kaplar, yani surla ev
rili kentleri vardr. u halde sz konusu olan, tarmla geinir oturgan
bir kavimdir. 011 Buynk'taki dnceler ve terimler tam tamna
(VII. yzylda yazlm olan) ki11ci eriat Kitab (Tes11iye) nin ve
hatta (VI. ya da V. yzylda yazlm olan) Ruhani Kurallar'n ko-
., /
! .;.
km bulunmaktadr. Zaten ierii de gznne alnrsa, o an
dncelerini ve kurumlarn yanstmakta olduu grlr. lke ola
rak, tpk aya'nn Kitab'nn ikinci blmnde ya da gten sonra
ki Mezmurlar'da olduu gibi, tapnmada her trl tasvir, suret kulla
nlmasn yasak etmektedir; oysa eski srail'de bunlarn kullanlmas
meru, mbah saylmaktayd ... On Buynk, haftada bir gn dinlenme
adetini yerlemi sayar gibi grnmektedir; kesin olan u ki, tek an
m olduu bu kutsal gne, bu gnn ancak gten sonra edinmi
olduu, zel bir nem vermektedir... k'n XX . ve kinci eriat
Kitab nn V. blmlerindeki On Buynk, ahlaksal ve toplumsal
'
1 28
nn ortasndaki alevin", ate halinde yayan bir alnn iinde grn
d. Gk grlts ise "Yehova'nn sesi" idi.
Fakat Sina'nn gk grltleri karan ve gebe kabileleri ko
ruyan tanrs ile, o zamana dek Baal'lerin araya girmesiyle S3:lanan
Kenan lkesi rnlerinin bolluu arasnda hibir ba yoktu. Israilli
lerin de o sralarda btn gmenlere zorlanan bir adete boyun e
meleri doald: Bu ise kendi atalarnn tanrlarna tapnmaktan vaz
gememekle birlikte, yerli tanrlara tapnmaktan ibaretti. Onlarn da
balangta ayn zamanda ya da sra ile, topran sahipleri ve tarla
larn koruyucular olan Baal'Ierle, ulusun koruyucusu olan Yehova'
ya tapnm olmalar olasdr.
, Sonralar daha ateli bir inanca konu olan ve daha birleik bir
kavmin sinesinde daha gururlu bir hale gelen Yehova, Baal'lere
baskn kt, onlar da daha dank gruplar tarafndan daha .az ateli
bir tapna konu olmaya baladlar.
Derken Yehova, Baal'leri yuttu, onlarn "hazret, efendi" anla
mna gelen unvanlarn ald ve bu unvanlar, ou zaman onun adna
eklenmeye baland. Onlarn sfat ve grevlerini de ellerinden ald,
bereketli yamurla kurakl kendi arzusuna gre datan bir tanr
saylmaya baland: Bundan byle tarm ilerinin baar salamas
iin ona yalvarlr, Kenanlarn tapnaklar, kutsal yerleri ona ayrlr
oldu.
Bylece Kenan lkesine yerleen Yahudiler nezdinde stn
gelen dinde srail'in kendi nfuzu, sonuta eski Filistin'inkinde daha
gl olarak ortaya kmakta, yani e/olin Baal'i yenmektedir.
Bundan byle artk orada tek tannya tapn (monolatrie) var
dr. Fakat tek tanrya tapn, tektanrclk deildir. Daha sonraki bir
aa (Hristiyanlktan nceki VII. ya da VI. yzyllara) dein srailli
ler teki kavimlerin de yerinde olarak tapndklar baka ulusal tan
rlar varln rahatlkla kabul ettiler.
Buna gre, Lods'un bulduu artc bir formle bakarsak,
"tek tanrya tapn da oktanrcln bir biimidir."
*
1 1 1\
!arn vaadeder.
srail sosyal rgtleniini ve kutsal bir nitelii olan hkmdarn
atanmas iini Yehova'ya balar. Kral, Yelova'mn sevgili kulu, ra
hiplerin badr. rnein Davut, ruhani urbalar giymi olduu halde
"Ahit Sand" nnde danseder.
On Buyrnk'u Musa'ya ileterek Yahudilere ahlaksal yasalarn
vermi olan Yehova'dr. nk o aziz bir tanr, bir adalet tanrsdr:
Her trl adaletsizlik, yalan yemin, dullara ve yetimlere yaplan
hakszlk karsnda ok byk bir fke duyar. Onlardan birinin, r
nein bir hkmdarn iledii su iin yaknlarn, torunlarn, kimi
zaman tm bir topluluu cezalandrd olur. Fakat dindar insanlar
bin kuak sonraki torunlarna dek kutsad da grlmtr.
*
31
Bununla birlikte sraillilerin Hakimler diye adlandrlan en
dindarlar, yani ilkpeygamber'leri kavmin en eski trelereve rnein .
eski tanrlara tapna dnmelerini nlemekiin ou kez savamak
zorunda kalmlardr. Nitekim Krallar Ki.tab (I, XVIII) ndaki bir
yk, Ahab'la Izabel'in Baallere tapn yeniden kurduklarn, bu
nun zerine peygamber lya'nn Yehova'ya yalvarp kendi tapna
nn kurban kesim yerine gklerin ateini indirdiini, beri yandan
drt yz elli Baal rahibinin de ayn mucizeyi elde etmek zere
kendi Tanrlarna bo yere yalvardklarn anlatmaktadr (u da var
ki ayn yaptn baka blmleri bu yky dorulamamaktadr ve bu
olay bugn artk tarihsel bakmdan aslsz saylmaktadr).
Sofu srailliler kimi byclk yntemleriyle savamaktaydlar.
Nitekim k (XX,18) ta: "Hibir byc kadn yaatmayacaksn"
diye yazldr.
Kimi inananlar llere yaplan geleneksel tapn da bu yz
den ho grmemiler, bunu "sraillilerin tapnna tek hakk olan
Yehova'a bir hakaret" saymlardr. Bunlara gre "ller hibir ey
yapama?-lar, hibir ey bilmezler; aa yukar tam bir yokluk iinde
dirler." ite yalnz bu nokta oktanrc tek tanrya tapn (monolat
rie polythCiste), eski Animizm'le atma haline gelmitir.
*
1 33
Besili kzlerinizde de gzm yok.
lalilerinizin grltsn benden uzaklatmn...
Ancak Jalk birpnar gibi fkrsn,
Ve adalet krnmaz bir mak gibi alasn!
1 34
lkla srail tanrsnn insanlk tanrs olmas gerektiini duyu makta
dr: Kavimlerin artk yalnz bir tek tanrya sahip olmalar gerekir,
onun tapna evren olacak ve ona adalet yerine getirilerek sayg
gsterilecektir. aya'nn Yehovas yle demektedir (aya, XLIV,
6): "Benden baka hibir Tanr yoktur." (aya, LXVI, 1-2): "Gkler
benim tahtm, yeryz ise ayaklarmn basamadr."
Peygamber bir kavim olan srail'in rol teki uluslara tek tan
ry kefettirmektir (aya, XLII, 6-7):
1 35
Yehova gn 'n, yani srail tanrsnn kavmine byklk ve mutluluk
verecei a gvenle bekler.
Nitekim peygamberler ve bu arada Amos, kavimlerinin gele
cekteki bu kalknmas temasn kitaplarnda anlatmaktadr.
Bundan da Mesih umudu, Mesil 'i bekleyi domaktadr ki bu,
Yahudiliin en zgn ve en derin ynlerinden biridir.
ou kez Mesih, Yahudi kavminin politik ve maddi zaferini
salayan byk bir kral, gl bir nder olarak dnlr. Lods'un
dedii gibi: "mesih umudunun kklerinden kimilerini monarik ide
olojide aratrmak gereir: lk krallarn byklkleri karsnda du
yulan zlem de hi kukusuz, gelecein anl kraln bekleyiin
uyanmasna yol am olsa gerektir."
Fakat arasra bu Mesih umudunun ulusal ereveden tat,
btn insanla uyguland da grlmektedir.
Birinci Iaya "tm uluslarn Yehova'nn dana", "Yakup'un
Tanrsnn evine" ktklarn grmektedir (aya, il, 3 4, Mil..!1, iV,
-
2-3):
"Ve Tanr Yehova tm uluslarn yargc olacak ve birok ka
vimler hakknda karar verecek. Ve kllarn saban demirleri ve
mzraklarn bac baklar yapacaklar. Ulus ull'<>a kl ekmeyecek
ve onlar artk sava renmeyecekler." -
kinci aya da birinci aya'dan esinlenen temalar ok gr
kemli biimde ortaya sermektedir (aya, LXV, 17 ve sonrakiler):
1 36
(O) uluslar iin don olan meydana karacaktr.
Bamayacak ve sesini ykseltmeyecektir.. .
Ve ttmekte olan fitili sndmeyecektir.. .
Yeryznde donilu yerletirinceye kadar
Ne yonlacak, ne de cesaretini yitirecektir...
137
kimisi sonsuz hayata ve kimisi utanca ve nefrete olmak zere,
yeniden uyanacaklardr."
Kesin olan u ki, Yahudi kamuoyu bu nokta zerinde hibir
zaman ayn grte olmamtr. Hristiyanlk ann balangcnda
Feresiler (yani ayrlar) llerin diriliini ve meleklerin varln
kabul etmekte, Sadukiler ise reddetmekteydiler.
*
1 38
srdrerek Hristiyanlk Yahudiliin aheseri, an ve erefi, onun
geirdii evrimin rndr. Hristiyanlk sayesinde peygamberler
kesin olarak zafer kazanmlardr ... Peygamberlerin sonuncusu olan
sa da srail'in eserine mhr basmtr.
*
1 39
bir kavmin ve bir rkn snrlarn oktan amtr: Evrensel bir
dehadr o.
*
140
ya kretmek iin yksek sesle ya da fsldayarak dualar okurlar.
Cumartesi gn Tanrya ayrlmtr. O gn sofu bir yahudi ne
kendisi alr, ne de evindekilere i grdrr.
Yiyecek bakmndan pek kesin birtakm yasaklar vardr: Do
muzlar kesilirken kanlar akmam hayvanlarn etlerini ve midye,
istiridye gibi kabuklu deniz hayvanlarn yemek yasaktr.
Birok bayramlar sinagogda olduu gibi, tapnak grevi yapa
bilecek olan evde kutlanmaldr. rnein Fsh bayram bu arada
dr, bu bayram dolaysyla hamursuz ekmek yenir ve tm tabak-a-
nak deitirilir; Byk Tvbe gnnde ise sk bir oru tutulur.
Kimi Yahudiler bulunduklar lkelerde teki yurttalarla e ve
eit sayldklarndan dinsel kural ve grevlere aldrmaz olmulardr;
ama Yahudi dmanlarnn basklar ve gsterileri bunlarn bir b
lmn dindalaryla daha sk bir dayanma haline sokmutur.
*
141
x
1 42
Cermenlerin eski dinlerinde kutsal aalar byk bir rol oyna
maktaydlar: Upsala yaknndaki Yggradsill adl kozmik aaca diin
yamn stwm denmekteydi; Saksonlardaki rminsul adl aa da
evreni destekler saylyordu.
Birtakm kutsal hayvanlar kimi tanrlara, bu arada alla karga
Odin'e. (Wotan'a) adanmt. Falclkta kullanlan atlar vard. Bay
raklarn zerlerinde yabandomuzu, ylan tasvirleri bulunurdu. Er
keklerin ya da kadnlarn kurt ya da aY! klna girip byclk
yaptklarna inanlyordu. Kendi mallar, mlkleri olmayan, fakat
bakalarnn mal-mlkyle karlarn kullanan ve bersekir diye adlan
drlan delikanl gruplar yar-insan, yar-kurt ya da ay klndaki
yabani layvan-savalar' d.
Kilise makamlar din deitirip Hristiyanla geenlerin at eli
yemek gibi "iren ve tiksindirici bir su" ilemelerini yasak etmi
lerdi: Bu herhalde putataparlarn Totemik kkten gelme birtakm
kurban lenlerinde dinsel yntemlere uyarak at eti yemelerinden
ileri geliyordu.
Animizm doay birtakm ruhlarla doldurmaktayd ve bunlar,
dl bereketini salayan erkekli kadnl Yan'lar, klar iinde danse
den, ya da evde erkee yardm eden Elfler; Troll diye adlandrlan
cceler; sularda da, bazen lmlleri uurumlara doru eken
Niksler (su perileri); ou zaman aptal olan devler; ou zaman
agz olan ccelerdir. Yggradsill adl kozmik aacn altnda da,
yazglarn bekisi olan Nornlar (bakireler) oturmaktaydlar.
Animizmin karl allm byclkt. lk yaz harfleri olan
nu'lar, balangta, byclkte, tlsmlarn zerlerinde kullanld.
Trk (ned) ise ilkin bir sihirbazlk aracyd. Kimi kadnlar sihirbaz
lk, kehanet bakmlarndan zel hassalara sahip saylyorlard ve
adlarna byc, sihirbaz deniyordu.
Salomon Reinach'n "Orpheus" adl yaptnda yazdna gre:
"Cermenler Hristiyan dinine girdikten sonra da bycleri, sihir
bazlar dinlemeyi srdrdler; fakat Engizisyon kendilerine, by
cleri yakmay retti. Alman "dominicain" rahipleri bycler
aleyhinde iren bir kitap yazdlar. Papa VIII. nnocentus bir buy
ruk yaynlayarak byclerin byk bir gce sahip olduklarn res
men aklad. Bunun zerine iki yzyl boyunca korkun bir ldr
me ii balad, bu nedenle de yz bini akn susuz nsan diri diri
yakld."
Cermenler llerin ruhlarnn yaadklarna nanr1ard: ller
ya He! lkesinde, ya uzak bir blgede, ya da havalarda yaarlard.
zellikle gz sonunda, frtnalarn rzgarlarnca srklenerek, dn-
1 43
yann zerinden geerlerdi.
Yine Salomon Reinach'a gre: "O zaman bir takm ayinler, t
renler yaparak ruhlar yattrmak gerekiyordu. Kilise de lii/er
Giin 'n bu tarihe raslatarak bu yntemleri Hristiyanlatrd ... Son
ra bu nedenle hayvan postlar giyilerek birtakm maskaralklar ya
plmasn yasak etti ki bu da totemizmden kalma bir adetti."
Sava alannda len savalar Wa/la//a'ya (ya da Wa/l//'e gi
derlerdi. Orada hi bitmeyen bir bal erbeti ierler, bir yabandomu
zunun etini yerlerdi. Bu hayvan her gn yenildii halde her akam
yeniden doard. Sonra da savalar srf keyif iin, dvmek zere
darya karlard.
*
1 44
Mercurius; Tiyu (ya da Ty) nun karl Mars; Thor (ya da Thorr,
ya da Donnar) un karl Jpiter'di.
Odin esasnda bir rahip-kral, ya da bir byc-kraldr; ruh
harflerini bulan odur. Ayn zamanda rzgar (Wind) dolaysyla l
ler tanrsdr, savata len kahramanlar Walkyrie'lere teslim edip
Walhalla'ya gnderir. Kendisi bycle bavurmay yelediinden
savamaz, ama yine de savalarn tanrsdr. Nitekim VIII. yzylda
Groenland' smrgeletiren, Amerika'y kefeden, Rus mparator
luunu kuran o yiit Viking'lerin tanrs da oydu.
Onun olu Tiyu-ise sava tanrsdr.
Thor ya da Donnar gkgrlts ve yamur tanrs dolaysyla
da kylleri seven bir tanrdr. Bu tanrlar, ilk Hindu kastnn
karl olan "snf tanrlar" saymak olasdr. Odin byc-rahiple
rin; Tiyu savalar; Thor renberlerin tanrsdr. Bununla birlikte
Thor ayn zamanda hain bir tanr, korkun bir savadr, elindeki
tatan yaplm tanrsal ekici ile canavarlar ldrr.
Bu tanrlarla ilgili birok iirsel efsaneler vardr. Bunlarn en
nls, Balder efsanesidir ki bu hem Siegfried'i, hem sa'y anmsa
tan bir kiiliktir. Odin'in oullarnn en gzeli olan Balder, hain
Loki'nin kurban olarak lr. Cehenneme iner. Bunun zerine dev
ler tanrlara saldrp bunlar ldrrler. Ama bu tannlann akam'
ndan sonra giZemli bir g, dzeni yeniden kurar, Balder'le tanrlar
dirilirler, Evrensel bir mutluluk a balar...
Tanrlara kurban kesilerek, bu arada bazen insanlar da kurban
edilerek tapnlmaktayd. Bu ii rahipler ynetiyorlard. Caesar
"Galya Sava" adl yaptnn ok tartma konusu olmu bir yerinde
Cermenlerin Galyallar gibi "Druide'lere sahip olmadklarn", on
lardan bu noktada ayrldklarn ileri srmektedir. Dumezil'in yazd
gibi "Cermen toplumlar derin bir bilgiye sahip, karmak birtakm
ayin ve dualar uygulatan mlani bir snf, bir tarikat tarafndan
ynetilrhiyorlard, byle bir snfn bakanl altnda deillerdi ...
Toplumun banda kutsal ileri yrten, karmak bir gelenein
srdrlmesini inanca altna alan zerk ve gl bir ynetim yoktu."
Zaten baz kimseler de eski Cermanya'da sonradan "tarihncesi bir
refonn'la" yokedilmi "gzle grlen bir kilise" bulunup bulunmad
n soruturmaktan kendilerini alamamlardr.
Balca rahip krald, egemenlii de kkn byclkten ve
dinden almaktayd; kral byclkte yeterlik gstermedi mi ldr
lebilirdi. Yine Dumezil'e gre "Cermenler iki ilke, iki tip arasnda
bocalamaktaydlar: Bir yanda kann, br yanda kol gcnn erde-
1 46
Bir Yunan yazar mee aacnda Galyallarn en byk tanrs
n Galya Zeus'unu grmekteydi. Biraz ar olan bu forml, herhal
de bu kutsal aaca gsterilen byk saygy anlatmaktadr. Gallerin
rahipleri olan Dmide'ler, beyaz urbalar giymi olduklar halde, al
tndan yaplm bir ba ba ile bodur meelerin gvdelerinde
biten kse otunu kesip beyaz bir bezin iine saryorlard. kse otu
"her derde deva bir ila" saylmaktayd.
Galyallarn "byl hayvanlar topluluu"nda ok sayda kutsal
hayvanlar vard ki kimi kabileler bunlarn adlarn tayorlard: Ta
urisciler boaya, Brannoviceler kargaya balydlar. Baz kentler de
yleydi: Lugdunum, sylentiye gre, karga tepesiydi. Bayraklarn
zerlerinde bir yaban domuzu tasviri vard. Paris'teki Notre-Dame
kilisesinin yerinde, zerinde bir boa ile turna kuunun tasviri
grlen bir mihrap bulunmutur. Tavan, falda da kullanlan bir
hayvand. Horoz daha o zamandan yldrm uzaklatrmaya yaryor
du, nitekim imdi de an kulelerinin tepesinde ayn ii yapmaktadr.
Armasnda ay bulunduu iin Ay kenti olan Bern'de Hristi
yanlk ann balangcndan kalma bronzdan bir grup bulunmu
tur: Grupta, iri bir aynn yannda Kelte ad Artio olan bir tanra
vardr (Bu Kelte ad, aynn Yunanca ad olan Arktos'a pek yakn
dr); ay ile arkadalk ettiine gre bu tanra da herhalde ilkin bir
ay-tanra, kutsal bfr ayyd. Bern kentinde hfila birok ay beslen
mektedir. Bu olaylar zellikle incelemi olan Salomon Reinach bu
adette "Totemizmin Avrupa lkelerindeki kalntlarnn bir rnei
ni" grmektedir.
Yiyeceklerle ilgili bir takm tabular da Totemizmden gelmek
teydi. Keltler at eti yemezlerdi. Byk Plinius'a gre kse otu
rahipler tarafndan yukarda anlattmz gibi toplandktan sonra iki
beyaz boa kurban edilerek kutsal bir len dzenlenirdi. Galya'da
ayrca baka tabulara da sayg gsterilirdi: Dmandan alnan gani
metlere el srmek yasakt. Bir de byklk tabu 'su vard ki buna
gre bir ocuun, silahlarn kuanm olan babasna yaklamas
yasakt. Bu konuda Samuel Reinach yle diyor:
"Bu yzden delikanllar yabanc ailelerin ya da Druide'lerin ya
nnda bytlyordu; bu acayip adet rlanda'da uzun zaman sre
gelmitir ve Fransa ve ngiltere'deki yatl okul ynteminin bu adet
ten kalma olduunu sanmak mmkndr."
Likrler zamanndan beri kutsal yerler vard: Pnarlar, dalar,
ormanlar gibi. Grne gre kromlekler ve sra-talar, dinsel bir
takm ilemlerin yapldklar yerleri gstermekte ya da snrlamak
t:vrllar.
1 47
Dolmenler herhalde aristokrasiye zg mezarlar olsa gerekti.
Bunlarn iinde bulunan lks ya da her gn kullanlan eya, llerin
sonradan da yaadklarna inanldn gsteriyordu. Mehri'ler ise
bir atann ruhunun ya da tanrsal bir varln konutu, bir mezarn
-talaryd.
Druide'ler ruhun yaadna inanyorlard: Kimi metinlere g-
re, bunlar ruhgn kabul etmekteydiler; baka bir takm metinle
re gre ise ruhlarn batya doru gtklerine, uzak ve mutlu ada
larda yaadklarna inanmaktadrlar.
Canille Jullian bu konuda diyor ki: "llerin karada ok uzun
bir yolculuk yapmalarm nlemek iin, belki de dolmenler ann
insanlar llerini, almas gereken bu denizin hemen kysna gm
mekteydiler. Bugnk Bretanya'y oluturan eski Galya lkesine
"ller diyar" denmesi bu olayla da aklanabilir."
Gallerin yiitliklerini, lmden korkmaylarn, te dnyada
yaamay srdreceklerine emin olularyla aklayanlar olmutur.
*
1 48
daki Brahman, Roma'daki mstakbel Flamine (rahip) gibi, uzun
uzun okuyup reniyor; bazen bu yirmi yl kadar sryordu. Kutsal
ve dinsel renim szl olduundan, bu mezlik dnemi iin ok
gl bir bellee gereksinim vard. Sihirbazlk, byclk yntemle
rini, kutsal terim ve deyimleri efsanelerle tapnma yol ve yntemini,
falclk ve yldz falcln renmek gerekiyordu.
Kurban kesmek ancak Druide'lerin tekelindeydi, bu kurbanlar
tanrlarn beslenmesine yaryordu. Druide'lerin insan da kurban
ettikleri sylentisi vardr ama bunlarn adi sutan tr mahkum
olmu kimselerin idam eklinde olmas da olasdr. Druide'ler kse
otu toplamaktaydlar. Belki de glerin ayrlmasndan nce yarg
niteliiyle zel kiiler ve topluluklar arasndaki davalar yarglyor,
siteleri ynetiyor olmallard. Belirli gnlerde, galiba Orleans yak
nndaki bir ormanda toplanarak bakanlarn seiyorlar, ne ynde
bir politika gdeceklerini saptyorlard.
Balca grevleri genlii eitmekti: Soylu delikanllarn hepsi
ni onlar yetitiriyorlad. Ahlak kurallarn u ilke ile akladklar
sylenir: "Tanrlara sayg gster, ktlk etme, yiit ol."
Yiitliin byk deerine olan inan ve ruhlarla dolu, iirsel
bir doa duygusu, Cermen ve Kelt dinlerinin uygarla bellibal
armaanlar saylabilir.
*
1 49
XI
YUNANSTAN'IN DN
1 50
dan Trova, Mikene ve Tiryinthia'da; ngiliz Evans tarafndan Girit'
teki Knossos'ta; Atina Fransz Okulu ve baka uluslarn bilginleri
tarafndan Girit'le Yunanistan'n eitli noktalarnda yaplan ok
verimli kazlarda bulunan maddi ve psikolojik belgeler de yine bu
kaynaklar arasndadr.
Bu buluntular Yunanistan'n dini ile ilgili iki byk yanl d
zeltme olanan vermitir. Klasik a Yunanllar ilk alarda
Hint-Avrupa kuatmaclarnn yar-yabanl kavimlere uygarlk getir
diklerini kabul etmi ve bunun byle olduuna tarihileri de inan
drmlard. Bugn ise kuatmaya urayan bu kavimlerin kuatmac
lara ne denli stn olduklarn renmi bulunuyoruz.
te yandan Homeros'la Yunan yazarlarnn insanlatrdklar
tanrlarn, Yunan dinsel yaamnn merkezini oluturduklarna uzun
zaman inanlmtr. Fakat bugn, oluturduklar bu resmi dinin
yan-sra halkn benimsedii ok daha canl bir dinin ve ayrca, ok
daha derin bir gizemci akmn varolmu bulunduu bilinmektedir.
*
151
derler ve ay adn alrlard.
Balangta Egelilerle Akhaiallar, ilkel insanlarn mana'sna
benzetilebilecek olan, kiilikd tanrsal bir gce inandlar. Bu g,
gkten dtkleri sanlan birtakm kutsal talarda da zellikle bulu
nurdu ki dnyann gbei olan Delphoi'de omphalos da bunlardan
biriydi; ayrca Knossos'ta bulunan, yontulduktan sonra dikilmi kimi
talar da byleydi: Bunlar sonradan bir insan kafas ve bir phallus'la
(erkeklik organ) ssl Hermes simgeleri haline gelmilerdi; iki
azl balta gibi kimi eya da byleydi: Bu iki azl balta Giritlilerin
kurban kesmek iin kullandklar silaht. Eleusis'te rahibe, dine
kabul edilecek kiiyi yelpazeler, bylece onu gnahlarndan kurtarp
manay kabule hazr hale getirirdi.
Btn doa, ruhlarla doluydu. Bunlar hayvan ya da insan bii
minde dnlrd; rnein bir pnar, bir at olurdu.
llerin ruhlar ylan, ku ve zellikle kelebek biimlerinde
betimlenirdi. (Nitekim Yunancadaki psykhe szc hem kelebek,
hem ruh anlamnadr). Yunanllar lmden sonraki yaam hakknda
birbirine kart dncelere sahip olmua ve bunlar badatrmak
iin hi uramama benzemektedirler. Bazen ller yerin altnda
yaamay srdrrler, onlarn torunlar ve ocuklar da kutsal arma
anlar sunarak bu yaam ho bir hale getirmeye alrlar. Bazen de
bedenden ayrlan ruh, yeralt rma Styks' aarak cehenneme
gider, orada Minos, Aiakhos ve Rhadamanthys tarafndan yargla
nr: Cezay hakkederse Elysion'da mutlulua kavuur.
lmden sonraki yaamn varl ve nitelii zerinde uzun bir
gemitenberi kukular aklanagelmitir. Sderblom'un dedii gibi
"aklclk, hayaletlerin varl dncesini gzden drmektedir."
Homeros'un dini bu noktada halk geleneklerinden ok ayrlmakta
dr: Homeros'un Akhilleus'u "yeraltnn btn hayaletleri zerinde
hkm srmektense yeryznde gndelikilik etmenin daha iyi ol
duu" dncesindedir.
Animizmin doal sonucu, byclktr; nitekim Yunanistan'
da da hal ayn oldu. Bu lkede Animist bycln btn belirli
niteliklerine rastlanmaktadr. Tasvirle gerek tpkdr: Bir tanrnn
tasviri de onun gcne sahiptir; Ispartallar Lokroi'lilere yardm
olsun diye, onlara Dioskur'larn heykellerini gndermilerdi. Tanag
ral sanatlar, yaptklar kk heykelciklerle llere esasl sevin
ler salamaktaydlar. - Rya, deerli bir eydi: insan dte gerek
olaylar grrd nk; Epidauros'ta insan, dnde hastalnn
getiini grd m iyileirdi. - Byclk ve sihirbazlk yaplmak
tayd: Teokrites Eidullion adl yaptnn nl bir parasnda, bir
152
ouyuc kadnn nasl altn anlatr. Atina'daki mezarlarda, y
reklerine ivi sapl tahta heykelcikler bulunmutur. - Szcklerin de
gc vardr: Homeros'un /liada'da belirttii gibi "Zeus verdii
karar yerine getirmek iin konuur ve srf bu yzden, her ey olur."
- Lanet ve bela okumann gc: Argos halk, kardeinin ocuklarn
ldren Atreus'u lanetledi, bu yzden de olu Agamemnon ld ve
Atreus'un soyundan olanlarn balarna trl felaketler geldi. - Ant
ve yeminin gc: Homeros'un liada'da dedii gibi "her kim andn
dan dnerse, beyni su haline gelip yerlere dklsn!"
Tapnn nemli bir parasn da yknmeli, yani "taklidi" ta
pnma yntemleri oluturmaktadr. Girit'te Kureta'lar gkgrlt
sn yknp yamur yadrmak iin kalkanlarn birbirine arpar
lard. Girit'le Delos'ta sarn Ariadne, Labyrinthos adl sarayn
dehlizlerinde, gnein yldzlar filemi iindeki ilerleyiini yknen
aprak bir takm danslar ynetir, bylece de gnein yryne
yardm etmi olurdu.
Yunanistan'da heykelcilik, raks, iir, tiyatro gibi, gzel sanatlar
biimlerini, kklerini byclkten, sihirbazlktan almlardr: Bu da
onlarn telkin gcn aklamaya yardm etmektedir. Kreglinger'in
dedii gibi "Yunanllar sonunda ne denli aydn kiiler haline gelmi
olurlarsa olsunlar, gzel sanatlaryla edebiyatlar hep sihirbazlk
zihniyetinin gstergeleri olagelmitir.
*
Knossos'ta, Girit'te Antheia (yani iekli Aplrodite) ye tapnlmak
tayd ve nar, gl, mersin ona adanmt. Koryntos'ta kutsal hieler
olan hetaireia'lar ona yaplan tapna katlyorlard. Eros da nunla
birlikte anlyordu, ou zaman onun olu saylyordu ama baz u:le
1 53
-
1 54
ayn zamanda da "uzmanlk sahibi" olmular, balca tanrsal etkin
likleri kendi aralarnda blmlerdir. Bunlar, Homeros'un bize
tmyle insan biiminde olarak tantt: deniz tanrs Poseidon; Ik
tanrs Apollon; arap tanrs Dionysos; ticaret ve gzel konuma
tanrs Hermes v.d.dir.
*
1 55
Btn Yunanistan bu grkemli kas ve dnce enliklerine da
vet edilirdi. Btn sitelerin vatandalar bu yarmalara kabul edilir
lerdi. Delegasyonlarla yarmaclarn Olympia'ya gidebilmeleri iin
kutsal bir mtareke ilan edilir ve bu, oyunlar boyunca srerdi: Bu
sre iinde herhangi bir askeri harekat yapmak yasakt ... Olympia
oyunlarna egemen olan sporcu, aydn ve bar zihniyeti, Hellen
uygarlnn en uyumlu rnlerinden biri- diye selamlamak yerinde
olur.
*
1 56
zgr olarak yaayan Hellenler de din konusunda her istediklerini
serbeste dndler. Ne kutsal kitap, ne zorla kabul ettirilen dog
malar, ne rahiplerin otoritesi, ne de hogrsz biimde kaba gce
bavurma vard. Alfred Croiset'nin dedii gibi "kiiler, akllar t
myle serbest olarak hkmlerini veriyorlard." Burada bir noktay
belirtmek ve Atina'da birok filozofun bask grm olduunu
anmsatmak yerinde olur. Fakat buna da bu gibi olaylarn dinin
kendisiyle olmaktan ziyade, politika ile ilgili olduklar yolunda bir
yant verilmitir.
Bununla birlikte, byle anlalan bir din, baz kimselere ok
kuru grnmekteydi: Onlar da gizemcilie yneldiler.
*
157
Tapn tanrsal bir boann kurban edilmesinden ibaretti. na
nanlar boann insana iyi gelen gcn edinmek iin onun etini ge
celeyin mealelerin nda, cokulu ve karmak birtakm ayinler
arasnda yiyorlard. Euripides "Bakkla'lar' adl gzel tragedyasnda
bu dank sal, balarna sarmaktan ya da mee yaprandan ta
lar, srtlarna ceylan postlar giyen, kucaklarnda ylanlar ya da me
melerini emen kk olaklar tayan bu kadnlarn cokunlunu,
azgnln anlatr: Bakkla'lar, sarmaklara sarl bir eit sopalar
olan "thyrsos"larn havaya kaldrarak dansederler; hayvanlarn ze
rine atlp bunlar paralarlard. Kral Pentheus Bakkha'larn bu az
gnlklarna kar gelmek istedii iin onlar tarafndan ldrld.
Baka blgelerde ve rnein Atina'da tapn daha az hain,
daha ok artistik biimler alrd. Bakkha korosu, arap tanrsn
ven dinsel arklar (dithyrambos) okur, danslarn yan-sra diyalog
lar sylenir, sahne oyunlar oynanrd. Tragedya ik komedyann k
k buradan gelmedir. Atina'daki byk Dionysos enlikleri onuruna
Aiskhylos'un, Sophokles'in, Euripides'in yazm olduklar oyunlar
oynanrd. .
Dionysos'a tapn biimi Orpheus tarafndan artld: sylenti
ye gre de Bakkha'lar, gelenek halindeki azgnlklarna kar durdu
u iin Orpheus'u para para ettiler. Orpheus tatl bir ozand, ev
rensel yaamla e tutulan ve eros adyla simgeletirilen kiilikd bir
tanrya inanyorlard. Dnyann birliini, tm varlklarn dayanma
sn, kendisini hayvanlarla ve tm doayla birletiren yaknl derin
den duyuyordu. Ona gre, bedende hapsolan ruh (soma) birka ya
am geirdikten sonra bundan kurtulmaldr: Ruh, ileride srecei
gksel yaama daha imdiden hazrlanmal; bunun iin tinsellii ii
ne sindirmelidir.
Mysteria'lar erginleen kimseyi (initie) ahretteki yaama hazr
lard. Mystes Unutma pnarndan kanmal, Anma pnarndan i
melidir: nk Orpheus'un yaratt iyicil by formllerini burada
bulacaktr.
Grne gre Orphizm yani Orpheus dini Yunan felsefesine
Pythagores tarafndan sokulmutur. Platon da onun etkisi altnda
kalmtr. Sderblom'un dedii gibi, "Platon'un aracl ile Bat,
mysteria'lardaki sofuluk ve Dionysos ayinlerindeki sarholuk gibi
bir mirasa konmutur."
Burada insann, Orpheus'la Pythagores'in Hindistan'n etkisi
altnda kalp kalmadklarn soras geliyor: nk Pythagores zama
nnda Kkasya'daki Yunan kentlerinin temsilcileriyle Hindistan'n
158
Bat illerinin temsilcileri, ortak efendileri olan Pers kralnn sarayn
da bulumaktaydlar.
Demeter'le ilgili baka birtakm mysteria'lar da vardr.
Demeter'in kz Persephone, cehennem tanrs Hades tarafn
dan karlr. Ac iinde kvranan Demeter yollara derek dnyay
dolar, strabn haykrr. Toprak kurur, ksrlar. Mutsuz tanra
Eleusis kral tarafndan konuk edilir. Kral de Zeus'un Perscphone'
yi anasna geri vermesini salar: Bitkiler hemen yine dirilir. Fakat
cehennemde gen tanra nar yemitir. lml yazgsndan bsb
tn kurtulma olanan bulamaz. Zamannn yarsn yerstnde,
br yarsn da yeraltnda, cehennemde geirir ve burann Kralie
si olur. Kzna kavutuu iin minnetle dolu olan Dcmcter, Elcusis
kralna buday ekmesini retir.
Bu efsane bitkilerin kaybolup yeniden ortaya klarnn ak
lamasn antik toprak tanrasna tapn ve belki de buday totemi
nin ansn bir araya getirmektedir. Daha sonralar bitkilerin dirilii
dncesine, lmden sonra yaayan ruhun kurtuluu dncesi de
katlm olsa gerektir.
te Eleusis'teki mysteria'larda bu iki tema yccltilmektcydi.
Ayinin balca icracs ilkin bir kadn rahip, daha sonra da bit
rahip Qieroplante) olmutur. Ayinler kadnlara, fahielere, klelere
akt; fakat Hellenistik aa dein, Barbarlara ak olmamlard.
Kutsal bir mtareke sayesinde Atinal eliler mystcria'lara teki Yu
nanllar da aryorlard.
Atina'da balayan enlikler, Eleusis'te sryordu. Ayin gere
ince oynanan tragedyalar, Demcter'in bandan geenleri anmsa
tyordu. Birtakm snavlar, insanlar mezartesi yaama hazrlyor
lard. Kimi yorumculara gre en heyecan verici an, yeni hasat edil
mi bir buday baann byk bir sessizlik iinde ortaya karl
ydi: Bu baak, lmle yeniden dirilii simgeletirmekteydi.
Eleusis'te budaydan yaplm bir rek yenerek bir eit a
rapl ekmek yeme ayini (komnyon) dzenleniyordu.
Orfik ayinlerin Eleusis usul ekmekle Komnyon, Dionysos
usul arapla Komnyon ile birletirip bylelikle Hristiyan Komn
yonunu hazrlam olmalar olasdr. .
*
1 59
Yunan dini bunlarn etkisine Roma dininden biraz daha iyi dayana
bildi.
Elinde g bulunan Hristiyan Kilisesi, daha korkun bir d
mand. Tapnaklarn yklmasn, ya da biimlerinin deitirilmesini
emretti. Serbest Hellen felsefesinin son sna olan Atina Okulunu
529'ta kapattrd.
Fakat Yunan dini dnyada silinmez izler brakt.
Bu dinin verdii esinle mimari, heykelcilik, edebiyat alanlarn
da yaratlan sanat yaptlarnn yce gzellii insan dncesiyle
Hellenizm ncesi ilkel byclk arasnda ok doal olan Top
rak-Ana'ya tapn arasnda, Orfik gizemciliin soylu telkinleri ara
snda srekli bir temas salad.
D insel konularda olduu kadar tm teki konularda da gere
i zgrce aratran filozoflarn grkemli abalar insanla, hibir
zaman unutulamayacak olan bir rnek verdi.
, Ernest Renan'n "Akropolis zerinde Dua"snda "Grek Muci
zesi" diye adlandrabildii eyin iki ana esi vardr: Gzellik ve
Gerek.
1 60
XII
1 62
mayacak tanrlar saymakta, bunlar sahici tann/ar (Dei certi) diye
adlandrmaktadr.
Her insann kendi daemon'u zel genius'u vard. Daemon'lar
ikinci derecede tanrlar; iyi ve kt ruhlard. Genius'lar ise mr
boyunca insandan ayrlmazlard. Her kadnda dl bereketini sala
yan bir g (juno) vard.
Mlkleri birbirlerinden ayran bir snr ruhu (tenninus); bir ka
p ruhu (janus); bir ocak ruhu (vesta) vard. Toprakla evi koruyan
ruhlara /ar, yemek dolabn koruyan ruhlara penus ad verilirdi. Ev
den tanld zaman /ar'lar bakalarna braklr, fakat penus'lar
birlikte gtrlrd. Penus'lar aile bireylerini korurlar, kleleri ko
rumazlard; daha halk olan /ar'lar ise kleleri de korurlard.
Romallar lmden sonraki yaama inanmaktaydlar. lk a
larda ller, ocan altna gmlyorlar ve onu koruyorlard. lle
rin ruhlarna sayg gstermi olmak iin bunlara (manes) yani iyi'ler
ad veriliyor, armaanlar sunuluyordu. Dman lleri (/emures'le-,
ri) yattrabilmek iin kimi trenler yaplyordu.
Animizmin yansra byclk de vard. Romal tasvirler, dav
ranlar, szcklerle ortaya kmasn arzulad gerei yaratmak
dncesindedir. Yeni kurulan kentlerin savunmasn salamak iin
bunlar byl bir emberle kuatlr; rnein, gelecein Roma's
olan Romulus iin bu, byledir; bu emberin snrn ama yasana
uymad diye de Remus'u ldrr.
Bazlarn Arval (bu sz, tarla anlamna mva'dan gelmedir) ra
hipleri topluluunun ynettii tarm bayramlar bit\cilerin remesi
ne, hasadn ve babozumunun baarl gemesine yardm eder. Ba
ka rahipler olan lupercus'larn (kurt anlamna lupus ve itmek, sr
mek anlamna arcere'den) ilkin balca grevleri, /upercalia diye ad
landrlan bayramlarda bir ember. izecek tarzda komakt. Bu
emberi kurtlar hibir zaman geemeyeceklerdi, bayramn amac da
buydu. Rahipler byl gcn yayln hibir ey engellemesin di
ye, plak olarak koarlard. Sonradan lupercus'lar zellikle kadn
larda dl bereketinin harekete getirilmesi iinde altlar: Doum
yapmaya elverili hale getirmek iin ksr kadnlar teke derisinden
krbala dverlerdi.
Baka bir topluluk olan Salius (sramak anlamna safire' den)
rahipleri zplayp srayarak, arklar syleyerek kutsal danslar ya
parlar, bir yandan da silahlarn grltyle birbirlerine arparlad:
Bylece savalarn grltsn taklit ederek, dmann bozgununu
hazrlarlar; ayrca mzraklarla kalkanlar da byl gle do!dur2r
lard.
1 63
Yava yava ruhlar da tanr haline gelmeye balad. Fakat bu
tanrlardan kimileri ruhen edinmi olduklar tarafsz karakteri koru
dular. Romallar bazen, tanr ya da tanra olduklarn bilmeksizin,
bunlara dua ederler, o zaman: sive Deus, sive Dea (ister tanr ol, is
ter tanra) derlerdi.
Kadnlar koruyan btn ruhlar, belki de ok eski bir anaerkil
dnemden balayarak, tanra Juno'da toplanmlard (Nitekim,
Roma da diil bir addr). - Tanr Terminus, mlkleri ayran snr
talarnn ruhlarn kendinde toplard. - Kaplarn ok saydaki ruh
lar Janus'ta toplanrd. Bu, ulusal bir Janus'tu ki, forum'un zerine
yerletirilmiti. ki yzl olarak betimlenirdi. Bir yz kente; teki
yz de hibir yabanc giremesin diye, darya gz-kulak olurdu. Bu
tanrnn tapnann bar zamannda kapal olan kaplar, sava s
rasnda ak dururdu: nk savalara kentlerine girme olanan
vermek gerekti; kapnn kapal olmas ise korkun bir kehanet de
mek olurdu: Bu, hibir savann lmden kurtulamayaca anla
mna gelirdi. - Yine ok sayda olan ocak tanrlar da Vesta adl bir
tek tanra haline geldiler: Bunlara kulbe gibi yuvarlak bir tapnak
ta taplrd. Bu, Roma'nn en eski tapnayd, buradaki ayinler, el
dememi, afif Vestal'ler tarafndan yaplr, bunlar ayn zamanda
kutsal atein de arasz olarak yanmasn salarlard. Btn ilkel ruh
lardan yalnz erkeklerin genius'u, her kiiye zel olarak kalmtr; bu
da belki erkeklerin kadnlarnkinden bambaka grevleri olmasn
dan ileri gelmekteydi.
Bir de ky tanras vard ki adna yi tanna (Bona Dea) de
nirdi ve Roma yaknndaki kutsal bir orman korurdu; Arval rahip
leri topluluu bu tanra onuruna ayinler yapard. Yunanllarn He
rakles'i ile ancak ok sonra kaynaacak olan Hercules adl tanr ise
aile babalarnn koruyucusuydu.
Epey eski olan bu tanrlara sonradan yenileri de katld.
Zafere tek bir efle ulaan Hint-Avrupallar bu byc ve sa
va efi belki de tanrlatrm olsalar gerek. Baarl bir general
tanrlar gibi sayg grr, tanr urbas giymi ve drt atl bir tanr ara
basna binmi olarak halka grnrd. Buna karn, byclk g
cnn yetersiz olduu anlalan ef de ldrlrd. Nitekim J.G.
Frazer, tm Roma krallarnn ackl biimde ldrlm olmalarn
da, insel bir adetin yerine getirilmi olmasn neden olarak gr
mektedir.
Kesin olan u ki Hint-Avrupallar Yunanllarn Zeus'larna k-
1 64
yaslanabilecek olan ok gl koruyucularn, halkn yce tanrs,
Evrenin yce tanrs Jpiter'i de birlikte getirmilerdir.
Jpiter'le birlikte Mars ve Quirinus bir l halindeydiler:
Mars sava (milites) vatandalarn; Quirinus da bar (quirites)
vatandalarn, barn tanrsyd. Dumezil'e gre Mars ad, (lm
anlamna mors'a yakn grnmektedir ve bir sava tanrsna yakan
da budur. Bununla birlikte renberler de ou zaman Mars'a yalva
rarak tarlalarn tehdit eden afetlerle savamasn isterlerdi. Tersine
olarak, Quirinus'un da az-ok askeri bir rol vard. nk sava
nn baars iin, cepl,e gerisinin de iyi ilemesi artt. Quirinus
Mars' besleyip btnler, zellikle ona, milites haline sokmas iin,
kendi quirites'lerini verirdi.
Ayrca Roma Pantheon'u (Tanrevi) ok gemeden yabanc
tanrlar barndrmaya balad: Bunlarn banda Faleria'nn antik
tanras olup Etrsk'ler tarafndan benimsenerek Roma'ya da ka
bul ettirilen Minerva vard; sonradan bu tanra, Athena ile e tutu
larak iilerin tanras oldu, fakat hibir zaman politik ya da sava
bir tanra haline gelmedi; eski Jpiter-Mars-Quirinus lsnn
yerini Jpiter-Juno-Minerva ls ald; tapna Nemi glnn ya
knnda olan Diana da Etrsk'lerin kabul ettirdikleri bir tanrayd,
sonradan Artemis ile e tutuldu; Nemi tapnann rahibi ruhani g
revinin bana kendinde ncekini ldrerek gelirdi; - Fortuna, ka
der ve kehanet tanrasyd; Ardea tanras olan Venus, Roma'daki
Juno gibi, dl bereketi salayan ruhlar kendinde toplamt ama bu
ruhlardan her biri, ilkin bir kadnda yerlemi bulunmaktayd; son- '
radan Venus Athena ile e tutuldu.
Athena, Artemis ve Aphrodite ile birlikte Yunanistan'dan ba
ka tanrlar da gelmilerdi ki unlard: Apollon; Poseidon, Neptu
nus'a balanr; eskiden akarsularn tanrs olan Neptunus, bunun
zerine Okyanus tanrs olur; Herakles, Hercules'le e tutulur; Her
mes, Mercurius'a balanr vd. (Mercurius, adn mal anlamna
nwx'ten alr; bir ticaret tanrsna yakan da budur).
Hellen efsanelerinin geliinden nce, hayal gleri ok ksr
olan Romallarn kendi tanrlar ile ilgili efsaneleri yoktu; bunun
zerine Yunan efsanelerini benimsediler.
*
1 65
Resmi tapn ise politik yaamla sk iliki halinde bir yol ve
yntem zinciriydi. Rahipler kamu tapnn yaptrmakla grevli
Devlet memurlarydlar.
Rahiplerin banda eskiden kral bulunmaktayd, sonradan
onun yerini kurbanlar kral denen kimse ald. Kraln hemen arkasn
dan flanin yani iifleyici gelirdi ki bunlar kutsal atei yakmakla
grevliydiler ve Jpiter'in, Mars'n, Quirinus'un hizmetindeydiler.
Onlarn ardnda pontifex'ler vard: Adlarndan da anlalaca zere
bunlar balangta kprleri yapmakla grevliydiler, sonradan da
tm ulusal tapn ynetir oldular. Kralln kaldrlmasndan sonra
Byk Pontifex (Pontifex naxinus), tm rahiplerin en gls haline
geldi.
Augur'lar, kularn uularn inceleyerek tanrlarn buyruklar
n bildiriyorlard.
Arva, Lupercus, Saliuc gibi rahip topluluklarnn oynadklar
rol ise daha nce grmtk.
1 66
imparatorlar tahta ktklar zaman yayld. Aurelianus yenilmez G
ne (Sol invictus) iin bir tapnak yaptrd); Mithra klt (ki bunu
daha nce grmtk). ou zaman bu tapmlar birbirleri iinde
eryerek bir eit mistik senkretizm meydana getirirlerdi.
Bu tapmlarn herbiri ve tm ruha bir takm doyumlar veri
yorlard ki bu, pek orak olan resmi dinde yoktu. Geitler, arklar,
mzik insann duyularm bylyordu. Evren zerindeki yce g
rler, insann ruhunu vecde getiriyordu. Mminleri birbirine bala
yan tatl kadelik, tanrsal nesneye bu dnyadan balayarak ulama
y mmkn klan cezbe ve ahrette srlecek mutlu. yaamn umudu
yznden, insann gnl ho bir heyecanla dolmaktayd.
Kimi lehte, kimi aleyhte olan birok belgeler, bu tapnlarn
ruhlar zerinde yarattklar derin etkiyi bize gstermektedir. Bu
gzlemlerin pek dokunakl olan kimileri bize Latin ozal!larndan
gelmektedir. Sevgili Delia'dan ayrlm olan Tibullus (M.O. 54-19)
onun "srtnda keten urbalarla, salar zk ve dank olduu hal
de" zis tapnanda bu tanrya bo yere iffetli geceler ayrmasndan
szlanmaktadr. Juvenalis, (M.S.42-125) ise kadnlar zerine yazd
nl YeTgi (hiciv) de alayl deil de fkeli bir eda ile "hogrr bir
tanr olan zis'in tapnandaki gizli bulumalara, Kibele'nin hadm
rahiplerinin grdkleri byk saygya, bu rahiplerin sofu kadnlara
kimi byk gnlerde sevimekten saknmak iin verdikleri buyrukla
ra atmaktadr: Eer sofu kadn bu buyruu dinlemezse, rahipler
Oziris'i yattracaklarna sz veriyorlard: "nk bu tanr semiz bir
kaz ve kk bir rekle kolayca kandrlabilmekteydi..."
Tutucu Romallar bu dinlerin yaptklar etkiden kayglanmaya
baladlar. Bu hal karsnda bir tepki olarak, Roma tapnn gk
lere kardlar. mparatorluk dneminde bu tapn, hkmdarlara
tapn halini ald. Uzun zaman dne dolaa, i. yine ilk alardaki
hkmdara tapn haline girdi. Horatius (M.O. 64-8) e Virgilius
(M.. 70-19) adl ozanlar dnyaya bar gibi esiz bir nimet bahet
mi olan imparatoru vmektedirler. Halikarnas'taki bir yazt, sava
lara son verip her yanda dirlik dzenlii egemen kld iin Augus
tus'u vmektedir; yaztta "bizim ve bizden sonrakilerin kurtarcs, ...
tm insanlarn kurtarcs" dendikten sonra unlar eklenmektedir:
"Tanrnn doum gn, dnya iin onun getirdii mjdelerin balan
gc oldu." Bu yaztta mjde, iyi haber anlamna kullanlan Yunanca
evangelion sz ise byk bir gelecee adayd: Evangile yani ncil
ad bundan kacakt nk.
Bununla birlikte, teki Dou tapnlaryla birlikte Roma'ya
girmi olan bir din, imparatorlara tapnn karsna dikilecekti; ba-
1 67
anl olduu anda da hem imparatorlar kltne, hem de teki "put
pereste bo inanlara" son verecekti: Bu din, Hristiyan diniydi.
*
i
Sderblom Roma dininin "yoksulluuna" kar kmamakla
birlikte, "bir itaat ve ahlaki g okulu" olduu iin bunu vmektedir.
Romallar yaln, ekici ve iten dindarl en ok evcil tapnta
meydana kmaktayd. "te yandan, mparatora tapnla birleen
Jpiter klt, "byk bir evrensel imparatorluk iinde, bir eit ev
rensel din haline geldi." Bu bakmdan Roma dini kendisine stn
olan bir dinin, Hristiyanln yaylmasna yardm etmitir.
1 68
XIII
HRSTYANLIK
1 69
Bu kitap iV. yzylda kesin olarak meydana getirilmitir. Bu
da, byk kiliselerin ounda okunan ve o zamanki Hristiyanln
ortalama dncelerine uygun saylan metinler biraraya getirilerek
mmkn olabilmitir.
Bylece seilen metinler ilkel Hristiyanlktan kma teki ede
bi yaptlara, teki nci/ lere, teki Mektup'lara, teki Valiy'lere tpa
'
1 70
Resmi metinlerin banda ncifler yer alr.
ncil terimi tam anlamda Hristiyanca deildir: Mjde ve mjde
getirene verilen dl anlamnadr. rein imparator Augustus'un ge
tirdii iyiliklere uygulandnda nesnelerin yeni bir dzende tanr
vahyini gsterir. Bizim bildiimiz altm akn ncil bulunmakla bir
likte ancak drd asl olarak tannmtr ki bunlar Matta, Markos,
Luka ve Yunanna'nnkilerdir. Neden drt? nk drt, mistik bir
saydr; azize rene: "Drt yn; Dou, Bat, Kuzey, Gney vardr da
ondan," demektedir.
Geleneksel teze gre Matta (ya da Levi) bir gmrk mltezi
midir. sa tarafndan Hristiyanla kabul edilmi ve onun havarile
rinden biri olmutur. Markos'un ise Kudsl bir kadn olan Mer
yem'in olu olduu sylentisi vardr: lk Hristiyanlar bu kadnn
evinde toplanmaktaydlar; Markos havari Paulus'tfn i arkada,
sonra da da havari Petrus'un katibi olmutur. Sylentiye gre Yu
hanna da sa'nn en sevdii mridi idi ve peygamber armha gerile
cei srada, anasn ona emanet etmiti. Efes'te oturdu, orada nciri
yazd. Daha nce de Patmos adasnda Valy'i yazmt. Bundan da
anlalaca zere nciflerin yazarlar arasnda iki tank ve tanklarn
iki yakn arkada vardr.
Fakat ncil'in bylece onlara maledilii ortaya trl glkler
karmaktadr. Bugn genel olarak ncil'ler "kimin yazd belli ol
mayan kitaplar" saylmaktadr.
Matta, Markos ve Lukas tarafndan yazlan nci/'ler, Mukaye
seli ncil'ler ad altnda toplanm bulunmaktadr. Bylelikle bu n
ci/'ler arasndaki sk ilikiler kastedilmektedir. Bu sayede bunlar
hakknda genel bir gliie sahip olmak mmkndr. Ayrca bunlar,
bambaka nitelikte olan Yalmna ncil'i ile karlatrmak da olas
dr.
Mukayeseli ncil'le Yulanna ncil'i arasnda eda bakmndan
belirli ayrlklar ve ciddi reti kartlklar vardr. Hatta olaylar ara
snda belirli sayda birbirini tutmazlklar bile grlmektedir. rne
in, Mukayeseli ncil'de sa'nn dini bir yl boyunca yayd gsteri
lir; Yulanna ncil'inde ise bu, yldr. Mukayeseli ncil'de sa'nn
zellikle Galile'de, Yuhanna ncii'nde ise Yahudilik'te etkinlikleri ol
duu bildirilir.
Mukayeseli nci/'lerde bile reti kartlklarndan baka, bir
ok ayrlklar vardr. sa'nn mucizeli doumundan Markos da, Yu
hanna da szetmezler, sa'nn soyunu Yusuftan yana Hz. Davut'a
balayan soy.tklerinden Matta ve Lukas'ta sz edilmez. Matta'ya
gre Isa M.O . IV. ylda len Hirodes'in saltanat dneminde do-
1 71
mutur. Lukas'a gre ise bir nfus saym srasnda, yani M.S. VI.
ylda domutur, vd.
Bununla birlikte baka bakmlardan Mukayeseli ncil'lerde,
hatta drt ncil'in hepsinde bir takm benzerlikler vardrki bu hal,
bizi ilerinden kimilerinin etki altnda kaldklarna, ya da ortak kay
naklara sahip olduklarna inandrmaktadr.
Markos ncili'nin daha nce olduu, hatta Markos'tan daha
nce de bir ncil'in varolduu ve bunlardan da Matta ve Lukas'n
yararlandklar genel olarak kabul edilmektedir. Markos'un anlat
tklarnn yzde doksan hemen her zaman ksaltlm olarak Matta'
da; yzde ellisi de Lukas'ta bulunmaktadr.
te yandan Matta ile Lukas'n Markos'ta koutluklar bulun
mayan blmlerinin karlatrlmas ortak bir kaynan varl gibi
bir varsaym ortaya karmtr ki, kimi yorumcular buna Lukas'tan
nceki ncil adn vermilerdir.
Bu verilerin yorumlanmas ortaya byk sayda bir takm var
saymlar karmtr, fakat bunlardan hibiri bugn oybirlii ile ka
bul edilmemektedir.
Bunlardan en ilgi eken birisi, P.-L. Couchoud'nun Be ncil;
bwlann nasl meydana geldikleri sonmu zerine aratnna bal al
tnda ileri srm olduu varsaymdr.
Couchoud'ya gre Luka dan nceki adyla gsterilen eksik n
'
1 72
rnlerine sahip olarak, yeryzne inmitir; yasa ve peygamberJeri
kaldrm, herkesin iyi, merhametli olmasn, kusurlar balamas
n, direnite bulunmamasn tleyerek insanlarn ruhlarn kurtar
mtr.
Markion ncili elyazmas halinde saklanm deildir; fakat
1 74
de bu, byle yazldr. Bununla birlikte yine Matta ve Lukas sa'y,
babas Yusuf tarafndan Hz. Davut'a balamaktadrlar ama, bu iki
ncil yazarnn yaptklar soy ktkleri birbirlerini tutmamaktadr.
Isa Beytllahm'da domutur. Ailesi NaSraldr. Alak gnl
l, kendi halinde bir ailedir. sa'nn babas da, kendisi de dlgerdir.
sa, kendinden nceki bir peygamber olan Vaftizci Yahya ta
rafndan vaftiz edilmitir. Yahya peygamber, Tann Saltan at'nn ya
kn olduunu haber vermiti.
sa rabbi, yani halk vaizi olarak yaknlarn hayrete drr. n
sanlara verilecek byk bir haberi, iyi bir haberi vardr: Sevgi dolu
bir radenin dnyay sardn kefetmitir; bir baba ocuklar iin
ne ise, bu rade de tm insanlar, tm varlklar iin odur; Tanr tm
insanlarn, tm varlklarn babasdr.
sa'nn halk nnde syledii ilk szler, mutluluk'tan szeder;
bunlar dadaki vaaz'n balangcdr:
"Ne mutlu ruhta yoksul olanlara; nk Gkler lkesi onlarn-
dr.
Ne mutlu yasl olanlara; nk avutulacaklardr.
Ne mutlu uysal olanlara; nk onlar yeryzne sahip olacak
lardr.
Ne mutlu adalete ackp susayanlara; nk onlar doyurula
caklardr.
Ne mutlu merhametli olanlara; nk onlara merhamet edile
cektir.
Ne mutlu yrei temiz olanlara; nk onlar Tanr'y grecek
lerdir.
Ne mutlu barseverlere; nk onlar Tanr'nn evlatlar diye
arlacakl ardr.
Ne mutlu adalet uruna eza ekmi olanlara; nk Gkler
lkesi onlarndr (Matta, V, 3-10)."
sa dinleyicilerine zellikle Tanrnn, gksel Baba'nn ne oldu
unu anlatr ve sonsuz iyiliini ver; dinleyicilerine sakin bir gven
duygusu beslemelerini tler:
"Ne yiyeceksiniz ya da ne ieceksiniz diye yaamnz iin, ne gi
yeceksiniz diye bedeniniz iin kayg duymayn. Yaam yiyecekten ve
beden giyecekten daha stn deil midir? Havadaki kulara bakn:
Onlar ne ekerler, ne bierler, ne de ambarlara bir ey toplarlar, ama
Gklerin Babas onlar besler. Siz onlardan daha deerli deil misi
niz? Hanginiz kayg duymakla boyunun lsne bir arn katabilir?
Ve niin giysiden yana kayg duyuyorsunuz? Kr zambaklarna ba
kn: Ne alrlar, ne de iplik eirirler; bununla birlikte Sleyman bi-
1 75
le en grkemli dneminde bunlardan biri gibi giyinmi deildi (Mat
ta, VI, 25-29).
Dileyin, size verilecektir, arayn, bulacaksnz, kapy aln, size
alacaktr. nk her dileyen alr, her arayan bulur ve kap, alana
alr. inizden hanginizin olu ekmek ister de ona ta verirsiniz,
veya balk ister de ona ylan verirsiniz? Sizler ki kt olduunuz hal
de ocuklarnza iyi eyler vermesini bilirsiniz, Gklerdeki Baban
zn, kendisinden dileyenlere ne denli daha iyi eyler vereceini varn
dnn (Matta, VII, 7-11).
Siz Gklerdeki Babanzn olu olasnz; zira o, gneini hem
ktlerin hem iyilerin zerine dodurur ve yamurunu hem doru
larn, hem ktlerin zerine yadrr (Matta, V, 45)."
Gklerin Babas ne Yahudilerin, ne de Samariyelilerin Tanr
sdr; btn insanlarn Tanrsdr o; her yerde tapnlabilir ona:
"Kadn, bana inan, Baba'ya ne bu dada, ne Yerualim'de tap
nacanz saat geliyor...
Fakat gerekten tapnanlann Baba'ya rnhta ve gerekte tapna
cak/an saat geliyor ve o saat imdidir; nk Baba kendine byle ta-
pnanlar arar.
Tann rnltur ve ona tapnanlann, kendisine rnhta ve gerekte ta
pmmalan gerekir (Yulanna, iV, 21, 23, 24)."
sa, Baba'ya nasl ibadet edileceini de retmektedir:
"Ey gklerdeki Babamz, adn kutlu olsun; saltanatn gelsin;
Gkte olduu gibi yerde de senin iraden yrrlkte olsun! Gndelik
ekmeimizi bugn bize ver. Ve biz nasl kendimize kar sulu olan
lar balyorsak, sen de bizim sularmz bala. Bizi aldana s
rkleme, fakat bizi eytan'dan kurtar. nk saltanat ve kudret ve
an ve eref sonsuza dek senindir, Amin! (Matta, VI, 9-13).
Madem ki gklerin Babas evlatlar olan tm insanlar sevmek
tedir, o halde insanlar da ona birer evlat gibi sevgi gstermek, ayrca
birbirlerini de karde gibi sevmekle ykmldrler:
"Rabbin olan Tann 'y tm yreinle, tm camnla, tm dn
cenle seveceksin. Birinci ve byk buyruk, budur. Ve buna benzeyen
ikincisi udur: Komunu kendin gibi seveceksin. Btn eriat ve pey
gamberler bu iki buyrua baldr (Matta, XXII, 37-40. Markus,
XII, 29-31 ve Lukas, X, 27). Bunlardan daha byk baka buyruk
yoktur (Markus, XII, 31)."
Komu kimdir? sa bu soruya iyi Samariyeli simgesiyle yant
vermektedir. Yaral Yah udinin komusu bencil Yahudiler deil,
merhametli Samariyelidir. Sevgi ne kavimlerin, ne de mezheplerin
snrnda durur. Sevgi en byk yasadr:
1 76
"ocuklarm ... Size birbirinizi sevin diye yeni bir buyruk veriyo
rum. Ben nasl sizi sevdimse, siz de birbirinizi seviniz. Eer birbiri
nize sevgi beslerseniz, bundan benim mritlerim olduunuzu btn
insanlar anlayacaklardr (Yuhanna, XIII, 33-35)."
Herkesle barmak, hasmlaryla uyumak, dmanlarn sev
mek, kusurlar balamak, hain kiiye kar koymaktan kanmak
gereklidir. Hatta bakalarn yarglamaktan bile kanmaldr. Za
mann tresi, zina yapan kadnn talanmasna izin veriyordu; sa,
kadn sulayanlara yle der: "inizde hanginiz gnahszsa ilk ta o
atsn ona! (Yuhanna, VIII, 3-11)."
Yalnz bakalarna ktlk yapmamak yetmez, onlara iyilik
yapmak, gklerin Baba'snn cmertlikle dolu iyiliine uymak gere
kir:
"Gklerdeki babanz nasl mkemmelse, sizler de mkemmel
olunuz (Matta, V, 48).
Senden dileyene ver, senden dn isteyenden yz evirme
(Matta, V,42).
nsanlarn size her ne yapmalarn istiyorsanz siz de onlara y
le yapn (Matta, VII, XII).
kiyzl Feresiler ve yazclar olan Kilise adamlarnn rettik
leri ne olursa olsun, -ki bunlar bakalarnn srtna tanamayacak
ykler vururlar- bu insanlk grevleri, dinsel grevlerden daha
nemlidir:
"nsan sebt gn iin deil, sebt gn insan iindir. (Markos,
II, 27)."
Byle bir lk ayn zamanda bir yalnlk ve zenginliklere kar
horgr de dourur:
"Sizler kk ocuklar gibi olmaanz, Gkler lkesine asla
girmeyeceksiniz (Matta, XVIII, 3)."
Hi kimse iki efendiye kulluk edemez... Hem Tanrya, hem
Mamon'aa kulluk edemeisiniz. "Maman, Asur ve Fenike Mitolog
yasnda Zenginlikler Tanrsdr." (Matta, VI, 24).
Bu eit insanlar arasnda da bar ve iyi niyet hkm srer:
"Ey gklerin yceliklerindeki Tanrya ycelik! Ve yeryznde
ki iyi niyetli insanlara kurtulu! (Lukas, II, 14, Markos, IX, 5, Yu
hanna, XV. 27."
Tanry seven ve birbirlerini seven byle dindar ve alakgnll
insanlardan oluan bir toplum, bu topraktan balayarak, Tanrnn
lkesi, Gklerin lkesidir: "nk bakn, Tanrnn lkesi sizin or
tanzdadr. (Lukas, XVII, 21)."
Kimi metinlere gre sa'nn kendini, Tanr lkesi'nin yery-
1118.
ekilince: " Ben Yahudilerin Kralym," dedi. Pilatus onu kurtarmay
denedi ama, bu ok pervasz devrimcinin armha gerilmesini iste
yen halkn sznden kamad.
sa Golgota'da armha gerildi. "Ulu Tanr, bala onlar, ne
yaptklarn bilmiyorlar nk," diye dua etti. Istrabn en fazla
annda: "Ulu Tanrm! Niin yz evirdin benden?" diye bard.
Sonra da ld.
gn sonra stadn lsnn gmlm olduu mezara ge
len Maria Magdalena ile iki sofu kadn, mezar bo buldular. Bunun
zerine sa, Maria Magdalena'ya grnd: Dirilmiti.
*
1 79
llar Filistin'den kovmaya ve orada bir krallk kurmaya memur
sanmtr: Buradaki herkes de sa'nn ynetimi altnda bolluk, bere
ket iinde yaayacakt. Herhalde bu politik nedenle de .Romllar
sa'y, Roma yntemine uygun biimde armha gerilerek idama
mahkum etmi olmallard.
Nitekim Salomon Reinach da "Orpheus" adl kitabndan dne
dolaa byle bir sonuca varmaktadr.
Bununla birlikte bir takm tarihiler daha kkten bir eletirme
yoluna sapm bulunmaktadrlar. Hatta kimileri sa'nn tarihselliini
yadsyarak onu hibir zaman, madde halinde varolmam, tmyle
tinsel bir varlk saymaktadrlar. sa aslnda belki bir Tanryd ve
kendisine inananlarn safdil dindarl onu gitgide insanlatrm
bulunmaktayd.
Bu tez, baka tarihiler arasnda, P.-L. Couchoud tarafndan
d; ileri srlmtr.
nemli bir kant da udur: Ne Yahudilerin, ne de Romallarn
gvenilir, gerek metinlerinde tarihsel bir kimse olarak sa'nn sz
gememektedir. Bir Yahudi yazar olan Flavius Josephus, "Yahudi
lerin Savalar" ve "Yahudilerin Eski Tarihi" adl yaptlarnda .Filis
tin'in Tiberius'tan Neron'a kadar olan tarihini anlatmakla birlikte,
bunlarda sa' dan szetmemektedir. Ancak bir Hristiyan bu eksiklii
doldurmak iin, normal olarak birbiri ardnca gelen iki parann
arasna kendiliinden bir blm daha eklemitir. Bu ekte sa Mesih
diye adlandrlmaktadr ama, Yahudi olan Josephus'un byle bir
inan besleyemiyecei apaktr. -Taberiyeli Justus ayn ada yazl
m olan yaptlarnda sa' dan sz etmemektedir.- Yahudi Talmud'u
ise sa' dan ancak III. yzyldan balayarak, fakat ancak onu karika
trletirerek sz etmektedir.
111 yada 112 ylnda yksek rtbeli bir _memur olarak Bithynia
ve Pontos eyaletine gelen Kk Plinius, imparator Traian'a bir
rapor gndermi ve bunda "Isa'ya tpk bir Tanrya olduu gibi"
byclkle ilgili bir takm arklar syleyerek tapman Hristiyanla
rn davranlarm anlatmtr. P.-L. Couchoud: "Bundan da anlala
ca zere Plinius Tanr Isa'nn varlna tanktr ama, tarihsel bir
kii olarak sa'nn varlna tank deildir," demektedir. - Tarihi
Tacitus bir yaptnda sa'dan "Tiberius'un saltanat dneminde, vali
Postoslu Pilatus tarafndan lme mahkum edilmitir," diye szet
mektedir. 115-117 yllar arasnda yazlan bu metin ancak; bu adlar
birbirine yaklatran efsanenin gittike yeretmeye baladn kant
lamaktadr. Romal tarihi Sueton Yahudiler arasnda Cherstos adl
bir adam yznden ba gsteren kavga dvleri anlatmaktadr:
Eer sz konusu olan sa ise, bu para yalnz onun Mesihlik vasfna
inanan ve inanmayan Yahudiler arasnda tartmalar olduunu orta
ya koymaktadr; P.L. Couchoud buna dayanarak bu metnin "tarih
sel kiilik .olarak sa ile deil, zihinlerdeki Mesih kavramyla ilgili
olduunu gstermektedir," diyor.
sa'y tarihsel bir kii olarak bulabilmek iin Hristiyan metinle
rine bavurmak gereklidir. ncillerden ok nce olan en eski metin
ler, aziz Paulus'un mektuplardr. Selaniklilere Mektup, Couchoud'ya
gre "sa'nn adnn getii en eski belgedir." Paulus bu metninde
Tanr ile sa ya da Mesih arasnda sk bir iliki kurmaktadr; bu iki
addan nce gelen fiili de "tekil" haline koymu bulunmakta ve yle
demektedir: "Tanrmz, Babamz olan sa, yolumuzu sizlere doru
yneltsin!" Filistinlilere Mektup'da ne yer, ne de zaman belirtmeksi
zin, Val)'de yer alm bir kimse olarak, tanrsal bir sa'y betimle
mektedir ki, Couchoud bu konuda yle diyor: "Tanrsal bir varln
yere ini ve gkyzne knn bu mucizeli yks sa'nn tarihin-
. den elimizde olan en eski zettir." Korintos'lulara Mektup'da Paulus
dirilen sa'nln Kifas (Petrus) tan sonra Onikiler tarafndan, sonra
Yakup ve btn teki havariler, sonunda kendisi tarafndan grl
dn anlatmaktadr. sa'nn grnnleri itiraz gtrmez bir ger
ektir; bu konuda Couchoud yle diyor: "Nihayet bylece sa'y
olaylar alannda yakalyoruz. Bu ele geirdiimiz, ruhsal bir varlk
tr. Demek ki yalnz Dirilen sa tarihseldir. Paulus Filistinli havarile
rin sa'y, onu kendisinin grdnden baka trl grdklerini hi
bir zaman varsaymamaktadr. Her noktada kendini onlarla karla
trmakta ve : Ben de havari deil miyim ? Efendimiz sa'y gnnedim
mi? diye seslenmektedir."
Hemen tm ilkel Hristiyanlk edebiyatnda bulunan, tinsel bir
sa'dr; rnein Valiy'de sa'nn bir arkada saylan Yohanna, bu
kitapta ondan hibir zaman kendisinin birlikte dp kalkt bir
kimse gibi deil de, ancak cezbe halinde seyredilen gksel Kuzu gibi
szetmektedir.
Bu ideal varlk nereden gelmekteydi? Mezmur'larla peygam
berlerin yaptlarn ve zellikle, Mesil 'i tanmlayan il. aya'dan;
zellikle daha sonraki Va/ry'lerden ve nsanm O/u 'nu ven Da11-
yal'm Kitab 'ndan; aya'nn Yehova'nn szettii Yelova'nm Hiz
metkn ile e tutulan ve Gksel nsan ' ven Hanuk'w Kitab'ndan;
Tanrnn bir resufnden szeden Musa'n m Unlcu'ndan gelmektey
di.
Vaftizci Yahy yaknda gksel nsan 'n geleceini haber ver
mektedir. Bu 2ksel Insan 'n ad da CX sayl Mezmur'da bulunan
181
bir szle, Hazret, Efendi'dir. Hristos, kutsal yala uvlarak kutsanm
Mesih sznn braniceden evrilmiidir; Yeu, Hun (k) un bir
yerinde bulunmu bir isimdir ve Yunancada Iesus, Latincede Jesus
(sa) biimine girmitir.
Hz. sa'nn ilkin Kifas (Petrus), sonra teki havarilere grn
37-38 yllarna raslar.
Aziz Paulus XXII sayl Mezmur'un bir parasn ("Onlar benim
ellerimle ayaklarm deldiler") yorumlarken gksel kuzu'yu yalnz
insanlarn gnahlar iin "kurban edilmi" deil, armha gerilmi
olarak dnr. P.-L. Couchoud'nun "nsanln en byk dinsel
dehalardan biri" sayd ve aziz Paulus'un en ateli mritlerinden
olan Markion bize tmyle tinsel olan bir sa'y gsterir. Bu sa
erikin olarak yeryzne inmi, belirsiz bir tarihte -kendisinden bir
yzyl nce- oradan gemi, dolaysyla "Pontoslu Pilatus'un valilii
zamannda armha gerilmitir.
sa uzun zaman mistik bir deneyin konusu; bir srrn tanrs
olarak kalmtr. lk nciI'in yazar olan Markion, aziz Paulus'un
yazdklarn ilk olarak yaynlam ve yine ilk olarak Hristiyanlk
szcn kullanmtr.
Dier yandan da sa'ya inananlar oalmaktadr. P.-L. Couc
houd'ya gre: "Daha kark ve daha kalabalk dinleyici ynlarnn
gereksinimlerini karlamak gerekir. il. yzyln balangcnda baz
topluluklarda sa'nn gizemli tarihini yalnzca bir yk haline koya
rak bunu tarihsel bakmdan da olup bitmi gibi gstermek dnce
si belirdi." Kutsal Kitap'n metinlerine yer deitirmekle ve ilk Hris
tiyanlarla ilgili birka an ile meydana getirilen, Markion'unkindcn
sonraki ncil'ler buradan gelmedir.
Bylece de "sa gitgide tanrlatrlan bir insan deil, gitgide
insanlatrlan bir Tanr olmutur. sa'nn yks, kutsal nitelikte,
ortak bir simgedir."
te P.-L. Couchoud tarafndan parlak biimde ortaya atlan
hem gl, hem ustalkl tez budur. Bu tez sert eletirilere uram
tr. Balca itiraz da Albert Houtin tarafndan yle zetlenmitir:
"slamln tarihi nasl Muhammed olmadan, Pitagorculuun
tarihi de nasl Pitagor olmadan anlatlamazsa, sa olmadan Hristi
yanln tarihi de bana o denli anlatlamaz grnmektedir."
Isa'nn kiiliinin ortaya kard sorun henz tm zihinleri
doyuracak bir zm biimi bulmu deildir.
1 82
Tarihsel ya da dnsel (artk buras bizce nemli deildir) bir
sa'nn dinine girip ona tapnmaya balayan birka Yahudi birbirle
rine yaknlamlar, bylece de ilkel Kilise olumutur.
Hristiyanlk daha sonra aziz Paulus tarafndan putataparlar,
yani Yahudiler dndaki uluslar arasnda da yaylmaya balanm,
"Yahudiliin bir Yunan mezhebi" haline gelmitir. Ayn zamanda da
hem Yahudi dininden; hem Yunan felsefesinden sindirebildii ne
denli ey varsa hepsini yutmutur. III. yzyl Kilise nderlerinden
biri olan skenderiyeli Clementus'a gre nasl ki eriat Yahudileri
Hristos'a hazrladysa, felsefe de Yunanllar buna hazrlamtr."
Bylece de evrensel olmak amacn gden bir din ortaya k
mtr.
Bugn Hristiyanl oluturan eitli Kiliselerin ortak inanlar
nelerdir?
*
1 83
topra kurutan odur. lk kuak Hristiyanlarna gre kimi ayrcalkl
varlklar yneten, Tanr soluudur. Din deitiren putataparlar iin
ise -Jupiter nasl kuu klna giren Leda'ya yaklamsa- bu soluk
bir gvercin klna girip Meryem zerinde, onu dourtan ilemi
yapmtr. Felsefe kltrleri olan Hristiyanlar iin bu, Kelam'n bir
lakabdr. Ancak iV. yzyldadr ki Ruh-l Kuds, Oul ile ayn
zden olmakla birlikte, ayr bir kii haline gelir.
Baba ne yaratlm, ne dourulmutur. Oul, Baba'dan do
mutur. Rul-l Kuds ise Baba'dan ve ouldan kmadr.
Baba, Oul, ve Ruh-l Kuds tek kiide toplanm kiidir,
hepsi sonsuzdur, aralarnda da eitlik vardr. Hristiyanlkta buna
Teslis (llk) denir.
*
vermitir.
Yahudilere ve Yahudi aslndan Hristiyanlara gre sa'nn by
lece kendini feda etmesi, ulusun kurtuluu, yani srail'in Roma
boyunduruundan kmas olarak anlalmaktayd. Kendileri iin bu
1 84
dnceyi kavramak olaaksz olan putatapar Hristiyanlar iin sz
konusu olan ise, mistik bir nefis zverisi idi. rnein Markion'a
gre iyicil tanr, gnahn kefaretini demek zere kendisini ortaya
attktan sonra, insanl ktcl tanrnn boyunduruundan kurtar
maktadr.
sa'nn byle kendini feda ile insanl kurtarmas olay zerin
de yzyllardanberi eitli yorumlar birbirleriyle atmaktadr.
XVI. yzylda Merano Ruhani Meclisinde kilise, retisini kesin
olarak formllemitir: sa, armhta kann dkerek bizi Tanr ile
bartrmtr; kendini feda ederek, Tanrnn gnahkar insana kar
olan fkesini yattrmtr.
*
1 1 85
re brahim kendi eylemleriyle kurtulmutur; eylemler olmadka
beslenen inan, l bir inantr. V. yzylda Bretanyal bir kei olan
Pelagios, asli gnah dncesine kar karak, zgrlk tezini sa
vundu, kuram mahkum edildi. Tersine olarak aziz Paulus, aziz
1 87
girmeye zorla" yolundaki tmcesi ve Yulanna ncili'nin bir fkras
kelimesi kelimesine uygulanm ve bunlara dayanlarak, dine inan
beslemediler, mezhep ayrlkl yarattlar diye, bir takm insanlar
diri diri yaklmtr. Yuhanna ncili'ndeki fkra udur:
"Her kim bende durmazsa, asma ubuu gibi dar atlr ve
kurur: Sonra onlar devirip atee atarlar ve yanar (Yhanna XV. 6
ve baka metinler).
Bu Hristiyan hogrmezlii yznden ilenen saysz cinayetle
ri tarih aklamaktadr ve bunlar, putataparlara, Yahudilere, mez
hep ayrlklarna, bamsz bilginlere, filozoflara yaplan ikence
ler; Engizisyon'un kurulmasdr.
XIX. ve XX . yzyllarda bile Katolik Kilisesi din konusunda
serbeste dnme hakkn tanmam; "Laiklik denen veba"y mah
kum etmitir.
Dinsel inanlar herkese zorla kabul ettirebilmek iin g bul
ma gereklilii ulusal Devletlerin ve ayrcalkl snflarn dinsel rgt
lerini birbirine yaklatrmtr. Kiliseler milli Devletlerle birlik ola
rak sava kabul etmiler, ordular kutsamlar, smrge seferlerini
onaylamlardr. Zenginlerin karlarn savunmular, sosyalizmle
komnizmi mahkum etmilerdir. Yaratan'n kastl eseri olan Ger
ek'i nasl tanrlatrmlarsa, bu mkemmel radenin rnleri olan,
zaten mevcut toplumlar -fakat ancak bunlar- meru grmlerdir.
*
1 88
neinin, bilginin kaybolabileceklerini, "fakat sevginin hibir zaman
yokolmayacan" anlattktan sonra u sonuca varmaktadr: "Szn
ksas udur ki nesne kalr. Bunlar: nan, umut, sevgidir; fakat
bu nn en by, sevgidir."
Gnl Hristiyanl her trl bilgiyi ikinci derecede sayarak in
sandan yalnzca sevmesini, Tanry sevmesini, soydan sevmesini
istemektedir. Kimi Hristiyanlar Tanrnn tm yarattklarn, Evren
sel Yaamn tm ynlerini severek Tanrya olan sevgilerini daha da
canl tutmulardr; nitekim aziz Franois d'Assise de byledir: Ya
am boyunca bu sevgide olaanst sevinler bulmu ve hakknda
yazlan bir yaptta belirtildii gibi, "lm, ark syleyerek karla
mtr."
Evlat olarak Tanrya kar beslenen sevgiye, onun ocuklar
olan tm insanlara beslenen sevgiyi de eklemek doal bir eydir.
Soydaa beslenen sevgiyi n safa koyan gnl Hristiyanl, bu
soydan yararsz yere birok aclara .kurban gittii bir toplumu
mahkum etmekten doal olarak geri duramaz. Nitekim baka trl
bir rgtlenme, tm bu aclar kolaylkla giderebilirdi. Gnl Hristi
yanl bu toplumun en ciddi ktlkleriolan hogrmezlii, adalet
siz bir eitsizlii, sefaleti, sava kknden yoketmek amacn gder.
Bir porestan olan Sebastien Castellion daha XVI. yzyldan
balayarak Hristiyanlktaki bu sevgi adna (Teslis'i yadsd iin
Calvin'in emriyle diri diri yaklan) Michel Servet'nin admn kna
m ve din konusunda hogr ilkesini koymutu. XVIII. yzylda da
rahip Gregoire, Yahudiler ve Zenciler iin eit haklar istemiti.
Hristiyan zihniyeti kimi inananlar, zgr ve eit emekilerden
oluan bir toplum istemeye yneltir: Byle bir toplumda sefalet,
kendiliinden yokolacaktr. Nitekim byk bir sosyalist utopyacs
olan ve 1935'te azizler arasna alnan Thomas -Moore da daha XVI.
yzylda byle davranmtr.
Hristiyan zihniyeti kimi vicdan sahipleri sava ve kardee se
vilmeleri gereken insanlarn ldrlmesine yol aan kinci milliyeti
lii mahkum etmeye sevkeder.
Kafa Hristiyanlnn tutucu ya da gerici, milliyeti ve sava
olmasna karlk gnl Hristiyanl eiti, sosyalist ya da komnist,
enternasyonalist ve bardr.
*
Hristiyan ibadeti zel bir tapn da, aleni bir tapn da olabi
lir. Bu ibadetin iinde zel ya da aleni dua, sa'nn adndan medet
1 89
umma, komnyon ayini vardr.
badet biimleri eitli kiliselere gre deimektedir, ki imdi
de bunlar incelemek yerinde olur.
*
34-35). .
ilk Hristiyanlar Isa'nn yaknda geri geleceine inanyorlard.
Gelmesi gecikince, Kilise rgtlenmeye balad. -
lk iki yzyl boyunca kilise laik bir birliin niteliklerini koru
du: Kilise anlamna gelen Yunanca ekklesia szc yalnzca toplu
luk ya da birlik anlamnadr.
Bu ekilde anlalan kilisenin iinde kk bir "meratip silsile
si" yer etti. Eski'ler ya da yaa kdemliler (presbyteri); gzetici/er)
mubassr/ar, episcopi); mutsuzlara yardmla grevli kadnerkek ar
kadalar (kadn-erkek diyakos'lar, ya da hemire'ler) vard.
il. yzyildan balayarak presbyteri'lerle episcopi'kr gittike ar
tan bir nem kazanmaya ve kendilerini kilisenin tek temsilcileri
saymaya baladlar. Yneticilerden biri Kilisenin ba oldu; presby
teri ya da ralip lerin bana geti; ondan sonra da episcopus yani
'
1 90
O zamandan sonra da piskopos havarilerin tek halefidir; ina
nan kii tmyle yokolmutur. Sanki el dedirmekle aktarlan hava
rilik otoritesi, topluluun otoritesini bomutur. Sonra eitli Kilise
lerin piskoposlar birbirleriyle temasa geerek bir eit oligari ha
linde Evrensel kilesi'yi kurmular, bu kilise kurullar toplam, kendi
yelerini denetleyip cezalandrm, inan sorunlar hakknda karar
vermi ve kendi bana gerek egemen iktidar kurmutur.
*
191
ler gelir, ki bunlarn tm rahipler snfn oluturur. Rahiplerin ba
z zel grevleri vardr, evlenmemek de bunlar arasndadr. Papaz
lara iV. yzyldan evlenmemeleri salk verilmi, (Merano Ruhani
Kurulu toplandktan sonra) XVI. yzyldan balayarak da evlenme
mek zorunlu hale sokulmutur.
Ruhani olmayan, yani dnyevi (seculier) rahiplerin yanbanda
bir de dzene bal, dzenli rahipler vardr. Kimi mbarek insanlar
eytann drtlerinden kurtulmak ve dindar bir yaam srmek iin,
tarikatn kurucusu tarafndan konulmu bir takm dzenlere uygun
biimde yaamak zere dnyadan ellerini, eteklerini ekerler. M
sr'dan gelme olan keilik, Batda iV. yzyldan balayarak yaylma
ya balamtr.
Katolik kilisesinde inananlar yani laikler, rahiplerin ynetimi
altnda olmak zorundadrlar. XIII. yzyldan balayarak bunlara,
izinsiz olarak kutsal kitaplar okumalar yasak edilmitir. Bunlar,
vahyedilmi gereklerin ifadesi olan, kilisenin retilerini hi tart
madan kabul etmek zorundadrlar. Yoksa mezhep ayrlks saylr
lar. Bossuet'nin artc bir formlne gre: "mezhep ayrls de
mek, kendine gre dncesi olan kimse" demektir.
Katolik retisi Hz. Meryem'e byk bir yer ayrr ve sonunda
onun, hibir erkekle ilikide bulunmadan gebe kalm olduuna ina
nlr. Tanrbilimcilere gre l Baba ile Oul (yani sa) ve Kutsal
ruh'tan olumutur. Halk inancnda ise bunun yerini Cizvit lii's
yani sa-Meryem (sa'nn babas) Yusuf alr. lkel Animizmin uzan
ts olan meleklere tapnn da byk bir nemi vardr. Ayrca A'
raPta bulunan (yani ne Cennete, ne Cehenneme girmi olan) ller
iin de dua edilir.
Kutsama ayinleri inananlara Hristiyanca bir yaam srmek ya
da bunu gelitirme olanan bahetmek amacn gden yol ve yn
temdir. Bunlar vaftiz, vaftiz duas, karisti, tvbe ve ile, evlenme,
papazla atanma treni, lenlere kutsal ya srmek olmak zere
yedi tanedir.
1 92
katolikliin dogmalar ve tapn yntemleri gelimitir. Protestan
Kiliselerin Deimeleri Tarihi adl yaptnda Bossuet, bu gibi dei
me'lerde "bir sahtelik belirtisi" grmekteydi. Bu kant katoliklik
aleyhine evrilerek yle bir iddiada bulunulabilir: Katolikliin ku
rumlar, dogmalar, tapn yol ve yntemi sonsuz bir Tanrdan gel
me deildir; tpk mezhep ayrlklar gibi, onlar da insan iidir.
*
1 94
*
l 96
sa'nn felsefi kiiliine duygusal bir tercih beslemekten vazgemek
sizin, inandklar dinin engin bir insanlk gemiinin bireimi oldu
unu dnerek, sevin bile duyabilirler.
*
1 97
ren tm adaletsizliklerin ardnda iyi bir niyet bulmak gerekir; bu ise
olacak i deildir!
Ancak bu kiisel Tanrnn yerine sonsuz Varlk, Evrensel yaam
geirilebilir. Dinin temeli gibi her trl dinsel ahlakn temeli de
Evren sevgisini kendi bencilliimizden stn tutmak olduundan, o
. zaman, Evrensel yaamn tm ynlerini deilse bile hemen hemen
tm ynlerini sevmek, bir gerek halini alm olur.
Soydan, insanlar, insanlarn hepsini, insanln tmn sev
mek grevini ycelten Hristiyanlk ilkeleri karsnda vicdan sahip
leri ancak sayg duyabilirler. Tanrsal Babalk niteliinin en doku
nakl olan yn onun mantksal sonucu, yani insanlarn kardelii-
dir.
1 98
XIV
DN DUYGUSUNUN NTEL,
KK VE DEGER
1 99
*
200
Avustralyallarn- durumlarn gstermektedir: Klan tarafndan ko
runan, ykseltilen bu ilkel insanlar evklerini, heyecanlarn klann
simgesi olan Totem zerine y!}cltirler. Bu duygu Totemden genci
olarak Totemin zne, "mana" ya yaylr.
Durkheim kutsal olanla olmayann ayrdedilmcsini ok nemli
saymakta hakldr. Ancak baka noktalarda onun gr kesin iti
razlarla karlamaktadr.
Hatta bu gr, yalnz ilkel insanlarla ilgili blm iin bile
-daha nce de grdmz gibi - ortaya byk glkler kar-
maktadr.
201
nsanln daha balangta bu kadar soyut bir kavram zihnin
de canlandramayaca yolunda yaplacak bir itiraz, olaylar karsn
da ayakta duramamaktadr; hem zaten sz konusu olan ak, belirli
bir dnceden ok derin bir duygudur; bu duyguya gre sonlu
varln daryaam, sonsuz bir Gerein egemenlii altndadr.
Totemlere olan inan, mana'dan kma benzemektedir. Van
Gennep'e gre Totem, "yaygn haldeki byl ve dinsel gcn, belki
de pek ilkel, cisimlenme biimidir ve bunun tm dinlerde varolduu
yadsinamaz bir olaydr." Bir klann yeleri belirli bir hayvan ya da
bitki eidini -itiraf edelim ki- bize her zaman aka grnmeyen
nedenlerle, en ok mana toplar trden saymaktadrlar: "Bu ya insa
nn kendi z gcn zellikle bu hayvanlarla bu bitkileri yemesine
borlu olmasndan; ya hayvann, insann hibir zaman eriemeyece
i, daha evik ve daha gl olmak gibi, bedensel olanaklara sahip
grnr olmasndan ya da gizemli glere sahip grnmesinden
ileri gelir.
"Kiilemi mana" ise Durkheim'a gre can; Msr uzman Mo
ret'ye gre de Msrllarn ka'sdr. Canla birlikte, bedenin lmn
den sonra da yaayan ruh dncesi belirmitir; bu dnce ise
toplumlarn ounda ve zellikle in'de, Japonya'da, llere tapn
a yol amtr. u da doaldr ki evrimin bu annda ilkel ins,an d
alemin iine kendininkine benzer ok sayda canlar yerletirmi ve
insan canlar stnde nasl etki yapyorsa, bu canlar zerinde de
etki yapacan ummutur: Bundan da Animizm (canlclk) ve onun
doal sonucu olan byclk domutur.
nsan mana' da bir dzen ilkesi bulduu zaman, inlilerin Tao'
su ortaya kar. Evrendeki dzensizlik insanlarn ya da nderlerinin
kt hal ve gidilerinden ileri gelmektedir: Bylece dine ahlaksal
kayglar da girmi olur.
Mana insana duyulur, hissedilir dlerden olumu gibi grn
d zaman, Hindularn iitman-brahman' ortaya kar. Yaamlarn
tm daha nce yaplm eylemlerle akland zaman bu, Veda'
daki kannan 'dr. Bylece ahlak, dinsel metafiziin ta iine girmi
olur. Budist iin karman ya da karmanlarn tm, bu dtzel (in
substantiel) dnyann yaplm olduu kumatr.
Dzen altna alnm ve kiilemi mana, oktanrc anlaytaki
tanrlarn tmdr; bunlar Animizminkilere gre daha az saydadr
lar ama daha gldrler. Karmza ilkin tanralar, daha dorusu
bir tanra kar ki bu henz kiilikd manaya pek yakndr; Top
rak-Ana'dr, Evrensel ana'dr; in'de sayg grr; Bengal krfezin
den Akdeniz kylarna dek kendisine tapnlr. eitli kalplara gir-
202
mi olarak hep ona rastlanr: Hindistan'da Aditi; ran'da Anahita,
Babil'de tar, Frikya'da Kibele, Filistin'de ve Fenike'de Astarte'ler
ve Baalat'lar, Cermenlerin Nerthus'u, Keltlerin Matre'leri, Yunanl
larn Gaia's ve btn tanralar, Latinlerin Bona Dea's hep odur.
Ana Toprak'a pek yakn olan bu tanralarn az ilerisinde,
bunlarn kimileri ile ok sk birlik halinde olarak, bitki tanrlar bu
lunur ki bunlar da Temmuz, Attis, Adonis ve Baal'lerdir.
Msr'n Oziris'i de bunlara yakn saylabilir.
nsan toplumlarnda erkek kadna stn duruma geldike, er
kek tanrlar daha ok nem kazanmaya balarlar. Bunlar Hindularn
Siva's ile Vinu'su, Babillilerin Marduk'u gibi doa tanrlardr; M
sr'da, Hindistan'da, Japonya'da, ran'da, Babilonya'da, Keltlerde,
Yunanistan'da, zellikle gk, gne, yldzlar tanrsdrlar.
Soyutlamadaki ve tek olan bu Evrenin izahndaki ilerleme, tan
rlar bir tek Tanrda: birletirmeye yol aa. oktanrclktan Tek
tanrcla gemi -bazen Msr'da, iV. Amenhotep zamannda ol
duu gibi- ani bir ilgi kesme biiminde olur. Ancak daha sk olarak,
bir gei dnemi hazrlanr. Bouche-Leclercq'in dedii gibi "te
denberi tektanrclk diye adlandrlan nesne, hiyerariye tabi oktan
nclk'tan baka ey deildir; bunda, alt basamaktaki ruhlar tanrlk
niteliini, "Kaadir-i Mutlak"n hizmetkarl niteliiyle deitirmi
lerdir .. Nitekim ran'da Zerdt de daha nceki tanrlar yce tanr
Abura Mazda'dan aa basamakta tutunca bu, byle olmutur. Ba
bilonya'da da Buhtnasr'n Marduk'u ile bu zm biimine yaklal
maktadr. Ya da halk oktanrcln bir ekli olan bir "tek tanrya
tapn" (Monalatrie) uygular; bir tek tanrya tapnr ama, baka ka
vimlerin de kendi z tanrlarna sahip olduklarn kabul eder. Ancak
yava yava kendi tanrsnn btn evrenin ve btn insanln tanr
s olduunu dnmeye balar; tek tanrya tapntan tektanrcla
geer: Nitekim Hristiyan ve Mslman tektanrclnn nts olan
Yahudi tektanrcl da balangta byle olmutur.
Tinsellik (spiritualite) de son bir ilerleme daha kaydedildii
olur. Kimi dinci insanlar iin engin evrenin varln anlatmak zere
kiisel bir tanr dncesini ileri srmeye gerek yoktur; birka kut
sal gerek buna yeter. Nitekim Budizm iin de bu byledir.
Yukardaki kuram en ilkel tapnlarla en yksek dinleri birle
tiren ba anlama olanan vermektedir; ayn zamanda bu kuram,
insanlara bir dinsel biimden tekine, en saf dncelerden en fel
sefi grlere geme olanan vermi olan e\Time de k tutmakta
dr.
Kuram, dinsel yaamn en nemli belirtilerini de anlatacak ni-
203
teliktedir. lkel Totemizmden itibaren meydana kan kurban kesme
adeti ve kurban leni, insana benliini mana ile doldurma olana
n vermektedir. Kurban biiminde yaplan sungu, insann gereksinim
duyduu tanrlar beslemekte, ya da onlar iyicil hale getirmektedir.
Babil'deki tapnlardan birinin ok dikkate deer formlne gre,
her zaman iin sz konusu olan yaama yaam eklemek"tir. - "Elle
yaplan tapnlar"a "szl tapmlar" eklenir ki bunlar, dualardr;
balangta bu dualar "szlerin, nesnelerin zlerine katldklar; "bu
nesnelerin kendilerini ya da hi deilse onlarn yaam zleri olduk
lar" dncesiyle aklanr. - Tabu'lara sayg gsterilmesi, ruhlarn
ya da tanrlarn fkelenmelerini nler; tanrlarn bekileri olduklar
ahlak yasalarna ve toplumun yasalarna boyun emek de ayn sonu
cu dourur. - Efsanelerle dogmalar somut hale sokarlar. Efsane
lerle tapn yntemleri bayramlarn zn olutururlar, bu bayram
lar da inananlar, tanrlara ayrlm tapnaklarda bir araya toplarlar.
Gnllerde egemen olan, insann kendisinden ok yksek bir
Gerek'e besledii bamlllk duygusudur. Bu duygunun yansra
bazen korku, bazen de minnet ve sevgi vardr.
Sonlu ve dkutsal olan yaam, kutsal Sonsuzlukla temas edince
vecde gelir. te din, bu temel veri zerinde durmaktadr.
Din duygusunda sonsuzluk duygusu, dinde sonlu ile sonsuz ara
smda kmtlmu bir ba grld anda, dinsel yaamda da her ey
aklanm olur.
*
204
rihsel dncelerden syrlm bir din grne olduka benzeyen
bir grle karlalmaktadr.
Schelling (1775-1854) e gre "din, bizim varlmzn Varlk'la
olan mutlak bir birlemesidir." Bundan u gzel sonu kmaktadr:
"Din, varlmzdaki her kartla ve varlklardaki her elikiye son
veren nesnedir."
Schleiermacher (1768-1834) e gre "din, bamllmzn mut
lak duygusundan ibarettir."
Max Mller (1823-1900)e gre "din, kavranlmayan kavramak,
anlatlamayan anlatmak iin yaplm bir aba. Sonsuzlua ynelen
bir zleyitir." Ayn zamanda din "ruhun bir yetisidir ki, duyulardan
ve akldan bamsz olarak, insan Sonsuzu kavrayacak hale getirir."
nk "sonlunun tesinde, sonlunun ardnda, sonlunun altnda,
sonlunun stnde, sonlunun kendi iinde Sonsuz hep vardr."
Din byle anlalnca, onun bir hayal zerine kurulu olup ol
madn insann kendine soraca gelir. Her bilimin tek salam te
meli olan deney, karmza hep sonlu veriler karmamakta mdr?
Felsefesi, kendisinin byk ilhamcs olan Spinoza ile ayn dinsel ni
telii tayan Fransz dnr Jean Jaures (1859-1914), bu itiraza
u yant vermektedir: Bilim sonsuz varl kavrayamaz, "nk o,
her yerde vardr." Bilim ancak belirlediini kavrar, ancak soyutlad
n belirler, Tanry ise dnyadan soyutlayamaz nk o, dnyann
iten ve ayrlmaz gereidir.
Belki de zel nitelikte bir deney, yani duygun deneyden ayr ve
-Descartes (1595-1650) dan Bergson (1859-1941) a dein herkesin
sezgi diye adlandrd derinliine bir deney her birimize, bu sonsu
zun ne olduunu anlama olanan verecektir: O sonsuz ki, ilkel in
sanlar mana'y kavradklar anda bunu hissetmilerdir ve en yksek
felsefeler bile bunun varln bize dorulamaktadr.
Ben varm. Varla katlyorum. Demek ki kendiliimden var
deilim. Ne yalnz ana-babam, bykanamla bykbabam, atalarm;
hatta ne de tm insanlk ve tm hayvanlk dofaysyla varolmu dei
lim. Yaamn tm gleri maddenin tm kudretleri bende birlei
yor. Bir gne, bir samanyolu, bir Evren olmasayd ben de varola
mazdm. Ben, evrensel yaamn bir rnym. Varlmn derinli
inde Varlk' buluyonim; bu Varlk benim dar kiiliimi her yandan
sarmakta ve onu mucizeli biimde amaktadr; bu Varlk ezelden
beri benden nce gelmekteydi ve yzyllarn snrsz ak boyunca
benden sonra gelecektir; bu, Sonsuz Varlktr .
20'i
pnmas; Onu evlata bir sevgiyle sevmesi; Onda Evrensel Yaamn
tm ynlerini (hi deilse ldrme, sava gibi ynler dnda) sev
mesi akla uygundur, doaldr.
Bu bamllk ve bu sevgi, dinin temelidir; burada bamllk
daha ok en ilkel dinleri; sevgiyse en yksek dinleri nitelemektediL
*
leir.
Ancak, din duygusu, tinsellemi ve sosyallemi olan, hangi
eilimden kmadr? Bir Gotama'nn ya da bir aziz Franois d'Assi
se'in tinsellemi ruhunda; bir Konfys'un ya da bir Bossuet'nin
sosyallemi ruhunda hayvan ya da kck bir ocuu sevk ve ida
re eden, aciz ve hakir, doal eilimler bulunabilir mi? Din duygusu
nun kkn, kklerini bulmaya almak iin, bunu zmlemek ye
rinde olur.
nsan, yaamnn bal olduu engin Gerei her zaman tan
maya almtr. Onun karsnda daima bazlar kiisel, bazlar or
taklaa, yani tapnla ilgili olan davranlarn yansra, bir takm he
yecanlar duymutur. Din daima ruha ve duyguya hitabetmitir. Bir
kafa dini, bir de gnl dini vardr.
Kafa dini insana, iinde yaad evren hakknda -doruluu
nun ya da yanllnn burada nemi ol.mayan- bir bilgi verir. Dn
yay anlayp kavrayarak onun zerinde etki yapmak, organizmasn
tehdit eden tehlikelerden kanmak ana gereksinimlerini gidermek,
cann korumak iin bu bilgi, insana ok gereklidir. Bilimde olduu
gibi dinde de ayn temel eilimi bulmaktayz ki bu, varln kendi
varlnda diremesi (sebat etmesi), yani konmma igds'dr.
206
Korunma igds insan yalnz btn yaam boyunca gzet
mekle kalmaz; ayn zamanda insann lmle yokolu dncesi y
znden ac ekmesine, bu dnceye kar ba kaldrmasna da yol
aar. nsan bu yokolu dncesini naho ve aalatc bularak red
deder. Dinlerin ounluu varln tmnn ya da bir parasnn
lmden sonra da yaayacan ileri srerek bu kaygy yattrrlar.
nsan yalnz pratik olarak evren zerinde etki yapmaya zorunlu
bulunduu iin dnyay tanmaya almaz? Byle bir bilgi kendisine
kafasn ho biimde iletme olanan verdii iindir ki bunu yapar.
nsanda, stn hayvanlarla kk ocuklarda zaten bulunan, bir
eilim vardrki bu, srf renmi olma zevki iin renmek arzusu,
yani herak'tr. Kafa dini inanan kiiye evreni tand, onu kklerin
de ve derin gereinde anlad izlenimini vererek bu ilkel eilimi
doyuma ulatrr.
Gnl dinine gelince, onun ana belirtisi sevgidir: Kutsal varlk
lara, Totemik hayvanlara, doay canlandran ruhlara, koruyucu
tanrlara, Tanrya, Evrensel Yaama olan sevgidir. Burada ortaya
sempati kar ki kimileri bunun ilkel niteliine, haksz olarak kar
kmlardr. Bencillik yaamn korunmasn salarken, sempati var
l kendi benliinden kmaya, psikolojik yaamn fendi z kiilii
nin daha da tesine geniletmeye ynlendirir. Sempati, soylu varlk
larn zerinden aarak, sonsuz Varla hitap edebilir. Mistik deneyin
esas ite budur.
B ylece din, u ilkel eilimin tinsellemesi ve sosyallemesi
ile aklanr ki bunlar: Korunma igds, merak, sempatidir.
Totemizmden Hristiyanla dek daha nce incelediimiz din
lerin herbirini bu bakmdan zmlersek, bu l olumlamay da
denetlemi oluruz.
*
207
mi olan, Totemizm olsa gerek; daha nce grdmz gibi, sanat
yaam kknde de Totemizm ile Animizm vardr.
eitli toplumlarda, rnein Msr'da, Babilonya'da, din, ilgi
eken bilimsel aratrmalar yaplmasna birok kere yol am ya da
bu aratrmalar kolaylatrmtr.
Doaya egemen bir tek Tanr yolundaki Yahudi-Hristiyan d
ncesi, bilimin genel yasalarna baml bir evren grnn do
masna yol amtr.
Fakat pozitif ilim dinden gittike daha ok ayrlmtr. Bunun
zerine de din, bilimin ilerlemelerine kar durmutur.
Din -rnein Hristiyan dini- zekaya hitap ederek kendisini bir
gerek gibi, "Gerein ta kendisi" gibi ortaya koymutur: Tanr ze
rine, dnya zerine, insanlk zerine gerek hep ondadr. Bu ger
ek, entellektel yaamla ahliiksal yaama egemen olma savndadr.
insan da onu kabule zorunlu saylr. Sonunda bunun byle olacana
inanaca umulur. Fakat inandrma yolunun etkisiz olduu anlaln-
208
yanlktan stn tutmalar yznden koIIektif bir vnme balamtr
ki bu, uluslar a:asndaki bar bakmndan hi de elverili bir ey
deildir.
Zaten uluslararas dinlerin ulusal amalar iin kullanldklar
ve rahiplerin, baka insanlarn ldrlmesini szde "Tanr byle is
tiyor" diyerek hakl gstermeye kalktklar tedenberi grlegel
mitir. Henri Bergson bu konuda yle diyor:
"Sava halindeki uluslar Tanrnn kendilerinden yana olduunu
savunmaktadrlar; bylece de bu Tanr, putataparln ulusal tanrs
haline gelmi olmaktadr; oysa onlarn szn ettiklerini sandklar
tanr btn insanlarn maldr ve herkes yalnzca onu grebildii an
da bu, savan hemen ortadan kalkmasna yol aacaktr:"
ada dnceli bir insann inantan doan dinsel hogr
mezlii -her trl kantn dnda kalan- szde bir yce Gerek ola
rak kabul etmesi olanakszdr, olanaksz olsa gerektir; keza, her ulu
sal dinin yaratt "sr gururu"nu, "kolektif biimde kendine hay
ranlk" kabul etmek de olanakszdr ve bu hal, kanlmaz biimde
savaa ve Varln dinsizce yokedilmesine yol aar.
Din, tm bilgi alann bilime, bilimlere brakmak zorundadr.
Gerek, bilginin, bilgilerin rn; bilimsel biimde ynetilen bir d
ncenin rndr. Zekay, btn zekalar ancak bilim doyuma
ulatrr. Btn dncelerin anlamasn, gerein domasna yol
aan zilin yakmlamas'n o gerekletirir. Bu gerek ise hibir ulu
sun snrlar iinde kapanp kalm deildir: Gerek, uluslararasdr,
insancadr.
Kafa dini artk kesin olarak iflas etmi bulunmaktadr.
*
210
Bu bilgiye benzemekten kan din, belki bir dostlua benzeye
bilecektir;.. Fakat niin bu dostluu "canl rnekler" den yalnz bir
tekine ayrmal? Neden bu dostluu insan ahlaknn tm yksek
temsilcilerine kar beslemeli? Dinlerden kimisi mutlak gerei yal
nz kendilerinin vahyettikleri savnda bulununca birbirleriyle elii
yorlar, birbirleriyle badaamyorlar; fakat kollektif bir dostluk ve
duygusal bir gelenek olarak bunlar, pek gzel insan bilincinde bir
birlerine karabilirler: Tpk geni bir gnlde eitli dostluklarn
yer edileri gibi.
Burada sz konusu olan, ok deiik retilerden alnm ve
yanl anlalm bir takm entelektel formlleri birbirine kartran
belirsiz bir sinkretimzi nermek deildir; sz konusu olan, gnln
kiisel varln Evrensel Varla eritii noktaya yeniden koyabil
mektir. te o zaman byk tarihsel dinlerin ve ayn zamanda kimi
byk felsefelerin, ou zaman, ayr ayr formller ve mecazlarla,
21 1
insanlar ve uluslar arasnda bar korumak iin inli bilgelerin
sevgisine, yeryznde adaleti gerekletirmek iin de Yahudi pey
gamberlerin tutkusuna sahip olacaktr; Budist lksne gre hibir
varla ktlk etmeyecektir; Evrenin gzelliini Yunanllar gibi _.
sevecek; Brahman dncesine uygun olarak, tm canllarn, tm
nesnelerin, tm gereklerin esasnda e ve karde olduklarn hisse
decektir.
nan zleyilerinin en yksekleri arasndaki bu yaknlamalar
sayesinde, insanlk olaanst ilerlemeler yapabilecektir. Byk
Hintli Rabindranath Tagore (1861-1941), Upaniad'larn gizemli bir
formln de kullanarak, yle demiti: ''nsann Sonsuz kiilii
ancak btn insan rklarnn grkemli bir uyumu iinde meydana
gelebilir." Bu bilge insan bunu sylerken, belki byle yce bir gele
cein mjdeciliini yapmaktadr.
212
BTRRKEN
213
rine benzer, fakat aptalca yanlar hari ilahiler; ya da hnl yanlar
hari sosyalist arklar okunacaktr. En yce ark ise bir insann
ruhundan fkran mzik yaptlarnn en soylusu, yani Beethoven'in
Dokuzmc Senfoni'sinin Finale si olacaktr.
'
SON
14
NDEKLER
evirenin nsz 5
Balarken 7
1- Ongunculuk (Totemizm) 11
il- Canlclk (Animizm) 24
III- Msr'n dini 32
iV - Hindistan dinleri
(Vedizm, Brahmanizm, Hinduizm, Jainizm, Budizm) 47
V - in'deki Dinler
(Kinizm, Konfyanizm, Taoizm, in Budizmi) 78
VI- Japon Dinleri
(intoizm, Japon Konfuyanizmi Japon Budizmi) 87
VII- ran'n dinleri
(Mazdeizm "Zerdtlk" Parsilik, Mithraizm, Manilik) 94
VIII- Bat Asya dinleri (Smerlerin dini, Asur-Babilonyallarn
dini, Hititlerin dini, Frikya'nn dini,
Fenike'nin dini) 105
IX - Yahudilik (Musevilik) 117
X - Kuzey ve Bat Avrupa'nn dinleri
(Cermenlerin dini, Keltlerin dini) 142
XI - Yunanistan'n dini 150
XII- Roma'nn ve Roma talya'snn dini 161
XIII- Hristiyanlk 169
XIV - Din duygusunun nitelii, kk ve deeri 197
Bitirirken 211