You are on page 1of 450

HATMU'L KUR'AN

KURAN MHR
EYHUL EKBER
MUHYDDN BN. ARABNN

Kendi Kaleminden Hayat


Ailesi, Seyahatleri, Eitim Evreleri,
stadlar , lmi yn, Tasavvuf Grleri

Derleyen
Abdulbaki Miftah

eviren
Vahdettin nce

KTSAN

1
Tasavvuf Serisi : 21

Editr : kran Eser Gknar


eviren : Vahdettin nce
Sayfa Uygulama : Kitsan

Bask, Cilt: Yenigven Matbaa ve Mcellit Tel: 0212 567 69 20

1. Bask : Ekim 2007


ISBN : 978-975-8833-32-0

Yaynevinden yazl izin alnmadan ksmen veya tamamen alnt yaplamaz, kopya
edilemez, oaltlamaz ve yaynlanamaz.

KTSAN KTAP BASIM YAYIN DAITIM LTD. T.


Ticarethane Sok. No. 41/3 34400 Sultanahmet - STANBUL
Tel.: 0212 513 67 69 Faks: 0212 511 51 44
www.kitsan.com

2
HATMU'L KUR'AN

KURAN MHR
EYHUL EKBER
MUHYDDN BN. ARABNN
HAYATI

Derleyen
Abdulbaki Miftah

eviren
Vahdettin nce

3
4
Bismillahirrahmanirrahim
eyh-i Ekber'in ruhuna
nk bu kitap ondan, onun iin ve onadr.
Onun levhindeki en yce kalem
Ondan, Onun tertemiz vasflarn yazd

(Futuhat, c.1, s. 602)

5
KTAPTA ADI GEEN KAYNAKLARIN SEMBOLLER

I, II, III, IV: Futuhat- Mekkiye, 1. 2. 3. ve 4. ciltleri.


R: Ruhu'l Kuds fi muhasebeti'n nefs risalesi, am 1970
DY: Divanu' eyh, Beyrut 1996
M: Muhaderetu'l ebrar, eyh-i ekber
S: Franszca "Les Soufis d'Andolousie" 1979 Paris
A: Franszca "bn Arabi ou la quete du soufre Rouge,
Claud Addas, 1989 Ediors Gallimard
RG: Osman Yahya'nn eyhin eserleriyle ilgili olarak
Franszca kaleme ald "Histoire et classification de l'ceu-
vre d'ibn Arabi"adl eseri. Repertoire general, am 1964

6
Sunu

"Resulullah (s.a.v); "Kur'an ehli, Allah'n ehli ve has


kullardr." buyurmu ve...
Yce Allah da "Onlar odalarnda gven iindedirler."
(Sebe, 37) diye mjdelemitir.
Biz Allah indinden gelenlere Allahn murad ettii ekliyle
iman ediyoruz.. Yolunda (tarikat) sluk ehli olmay diliyoruz.
Bilin ki, Tarikat ehlinin cmertliklerinin ve nefisleri
bilmelerinin bir gstergesi de udur: Kyamet gn, Allah
katndaki makamlar ortaya knca, onlara dnyada eziyet
edenlere onlardan korkarlar. Kyamet gn onlar da ilk
olarak, kendilerine eziyet edenler, daha hesaba ekilmeden,
onlar hakknda efaatte bulunurlar. Bunu Ebu Yezid el-
Bistami ifade etmitir. Bizim yaklammz da budur. Zira
onlara iyilikte bulunanlara, bu iyiliklerinin karl olan iyilik
yeter. Ve onlar bu iyilikleriyle; Allah katnda kendilerinin
efaatileridirler. Veli hakknda nceden iledikleri hayr,
onlar bu mertebeye ykseltir. Veli, Allah'tan, sverek, yer-
erek ve hakknda hayr sylemek suretiyle verek kendisin-
den bahseden herkesi balamasn, affetmesini ister.
Bunu kendi nefsimde tattm. Rabbim bana da bu duyguyu
bahetti Allah'a hamdolsun. Kyamet gn gzmn
grd, tandm, tanmad herkes hakknda efaat ede-
ceimi vaat etti.
Yce Allah'tan bu Kitab, Muhammedi nazarla okuyan
herkesi cennete sevk edilecekler arasna katmasn diliyo-
rum ve: "Yzler vardr ki, o gn l l parldayacaktr."
(Kyamet, 22) nk Hakk'n u hitab duyulacaktr: "Onlara
merhametli Rabb'in syledii selam vardr." (Yasin, 58)
"Gl ve Yce Allah'n huzurunda hakk meclisindedirler."
(Kamer, 55) ayetlerin tecelligah olmalarn diliyorum.

7
Tevfikinin gzelliinden dolay hamdolsun Allah'a.
Yolunda sluk etmeye iletmesini; hakikatini ilham etmesini;
tasdikine yakinen inanm bir kalp, ezeli takdirinin inayetiyle
nurani bir akl, rahmetiyle erefli kld bir ruh, cehaletten
kurtulup itminane ermi bir nefis, fikir kvlcm ve parl-
daylaryla aydnlanan bir anlay, fetih pnar ve halis ie-
ceiyle berrak klnm bir sr, ufkun geni sergisiyle
yaylm apak bir lisan, fani dnyann ekici sslerinden ve
zevklerinden te yce bir dnce, varln srrn evrenin
batnda ve douunda gzlemleyen bir basiret, ruhun
mecralarnda ve yollarnda akan salim bir duygu, ve nok-
sanlk felaketinden ve szmasndan beri bir ftrat, eriatn
dizginlerine ve balarna boyun een bir huy, cemine ve
tafsiline uygun bir vakit vermesini diliyorum.
Allahm bize hayr iittir ve hayra muttali kl. Allahm bizi
afiyetle rzklandr ve afiyetlerimizi devaml kl. Allahm kalp-
lerimizi takva zerine birletir. Bizi sevdiin ve raz olduun
eyleri ilemeye muvaffk kl.
Salt ve selam olsun Muhammed'e, ehlibeytine ve
ashabna, Ondan sonra gelen halifelere, yolunu izleyen tabi-
ine ve mmetine.
Biliniz ki, varlk ve uhutta murad O, Allah'dr. O'dur
maksad. Ne inkar var ne ret. O bana yeter ve ne gzel
vekildir O.

El- Fatiha Amin.


Muhammed bn. Arabi

8
NDEKLER

GR................................................................................................. 13

BRNC BLM
EYH'N ALES................................................................................ 17
eyhin Babas Salihlerle Beraber..................................................... 17
eyhin Annesi ve Baz Saliha Hanmlar............................................ 22
eyh'in Amcas ve Daylar............................................................... 27
eyh'in Amcalar................................................................................ 27
eyh'in Daylar................................................................................. 28
eyhin iki kz kardei........................................................................ 30
eyh'in Kadnlar Hakkndaki Grleri
eyhin Eleri ve ocuklar............................................................... 34

KNC BLM
iBN ARAB'NN
Kur'ani er'i ve lmi Kiilii Deiik Gruplar Karsndaki Konumu....... 59
eyh'in ocukluu, Kur'an' Ezberlemesi.......................................... 59
eyh ve Kur'an.................................................................................. 68
Baz Kur'an Mahedeleriyle eyh bn. Arab.................................. 76
bn Arabi'nin Siyer, Hadis ve Fkh Karsndaki Tavr...................... 87
eyh'in Kar Olduu Kimselerden Bazlar...................................... 93
eyh'in Baz Hadisleri Dorudan Resullah (s.a.v.)dan renmesi.... 97
eyh'in Siyer ve Hadisle lgili Eserlerinin Bazlar............................. 101
eyh'in Dil ve Edebiyat Kiilii.......................................................... 105
eyh'in ada Olan Baz Endlsl lim Adamlar........................ 108
bn Arab ve iir................................................................................. 112
bn Arabi ve Kelam lmi..................................................................... 122
eyh'in Fahruddun er-Raziye Yazd Mektuptan Baz Blmler..... 129
eyh'in Cennet ve Cehennem Ehli ile lgili Baz Aklamalar.......... 131
bn Arabi ve Akide............................................................................. 135
eyh'in Fatiha Suresi Hakknda Baz Syledikleri............................ 137
eyh ve Vahdet-i Vcut..................................................................... 143
eyh bn Arabi'de Hikmet ve Felsefe................................................ 146
eyh, hukema ve felsefecilerden snf ayrr............................... 149
eyh'in Tenash Hakkndaki Grleri............................................. 160
eyh'in Hulefa- Raidin ve Ehl-i Beyt Hakkndaki Grleri............ 161
eyh'in mam Mehdi Hakkndaki Grleri....................................... 166
eyh'in Halifelerle ve Sahabelerle ilgili soruya verdii cevap........... 172
eyh ve Yneticiler............................................................................ 174
eyh'in Hayatna Giren Baz Emirler................................................. 174
9
NC BLM
EYH'N TASAVVUF KL........................................................ 191
eyh bn Arab'den nce Yaam Olan Tannm Baz Endls
Sufileri............................................................................................... 191
Drdnc asrn nl Endls sufilerinden bazlar........................... 192
Altnc asrn nl Endls sufilerinden bazlar................................. 194
biliye'den......................................................................................... 206
Marib'den......................................................................................... 207
Mekke'de........................................................................................... 207
Badat ve Musul'da........................................................................... 207
am'da.............................................................................................. 208
eyh'in Tarikattaki ilk dnemleri: Marifet Miralar............................ 209
eyh'in Miralar................................................................................ 215
bn Arab'nin eyhlerle Sohbet etmeye Balamas........................... 221
eyh'e Nebilerden Kalan Miras......................................................... 232
eyh'in Son Ryas Hakknda Syledikleri....................................... 234
eyh ve Ebu'l Abbas Ahmed el-Hdr (Hzr) /Tarikat Hrkas........... 244
eyh ve bn Meserre, bn Burcan ve bn Kssi................................. 255
bn Arab ve bn Arif Medresesi "Mariye-Marake"........................... 264
eyh ve bn Mcahid Medresesi....................................................... 270
eyh'in tahakkuk etmi takva ehlinin ve cann (cinlerin) halleri
hakkndaki grleri.......................................................................... 276
eyh, Ebu Medyen Mektebinde........................................................ 279

DRDNC BLM
EYH'N SLAM MARBNE YAPTII SEYAHATLER.................. 293
Edep Makam ve Srlar.................................................................... 296
eyh'in Tunus'a Yapt lk Ziyaret ve Muhammed Mirasa Nail
Olmas............................................................................................... 299
Ebu Muhammed Abdulaziz'in b. Ebubekir (r.a.) okuduu salavat
erife.................................................................................................. 301
eyh lk Kez Fas'a Gidiyor................................................................ 312
Sr Menzili- Muhammedi Huzur......................................................... 316
eyh'in 593-594 Yllar Arasnda Fas'ta kamet Etmesi ve
Hatemiyet Makamna Nail Olmas.................................................... 323
eyh'in Fas'ta Zamann Kutbu ile Bulumas.................................... 325
Kutb'un Vasflar ve Makam Hakknda............................................. 327
Muhammedi Hatemiyetin Vasflar.................................................... 332
eyh zel Muhammedi Hatemlik Makamnda.................................. 336
eyh'in Arap Maribinde kt Son Seyahat ve Yaknlk
Makamna Nail Olmas (A:205-218).................................................. 341
eyh'in kurbet (yaknlk) makam hakknda syledikleri................... 347

10
eyh Marake'ten Ayrlp Tunus, Msr ve Filistin Yolculuuna
kyor............................................................................................... 350
eyh'in Abdulkadir Geylani (k.s.)in Hakknda Anlattklarnn
Bazlar.............................................................................................. 352
eyh'in Es-Sebti ile ilgili olan hikayesi.............................................. 356
eyh'in Ar Mahedesi Hakknda.................................................... 359
eyh Tunus'da................................................................................... 363
eyh'in Devrindeki Baz Cemaatler ve Yalanc Sufiler Hakknda
Syledikleri........................................................................................ 367
eyh'in Mzik Hakknda ki Grlerinden Bazlar........................... 369
eyhu'l Ekberin dam Edildiini Syleyene Verilen Cevap............... 369

BENC BLM
EYH DOUDA............................................................................... 371
eyh ve Kbe.................................................................................... 371
eyh'in Futuhat- Mekkiyye Kitabn Yazmaya Balamas................ 373
eyh'in et-Temimi (r.a.)den Hrka Giymesi........................................ 377
eyh'in Anadoluya doru yola kmas............................................. 390
eyh'in Yeni Bir Tasavvuf Hrkas Giymesi....................................... 393
eyh'in Anadoluya Geii.................................................................. 395
eyh'in am'da Meczuplarla ve Nefes Ricaliyle Bulumas............. 400
eyh'in Orta Dou'da Yapt Seyahatler.......................................... 400
eyh'in Tekrar Hacca Gitmesi........................................................... 406
eyh Badatta................................................................................... 406
eyh ve manevi olu M. Sadruddin Konevi...................................... 413
eyh'in am'a Yerlemesi................................................................. 415
eyh'in hlas Suresi Hakknda Baz Aklamalar............................. 417
eyh'in lim Toplantlarna Katlanlardan Bazlar.............................. 420
eyh'in Baz Ryalar........................................................................ 425
eyh'in Fususu'l Hikem'i Yazmaya Balamas ve Fusus'ul Hikem'in
nsznde eyh'in Syledikleri........................................................ 428
Fususu'l Hikem'in erhleri Hakknda................................................. 429
Hazreti eyh'in Hakka Yry....................................................... 432
Dostun Dost'a Kavumas................................................................. 433
eyh'in Tasavvuf Alanndaki Etkileri ve
Ekberiyye Tarikat.............................................................................. 435
eyh le lgili Dnceler................................................................... 441

11
12
GR

zgn islam tasavvufu, Dinde hsan Makamnn fiili


ifadesinden ibarettir. Her asrda Kur'an hayat suyundan ve
Muhammedi snnetten beslenen tasavvufun temel prensip-
lerini srdren mcedditler ortaya km, zamann
gelimelerine ve nefislerin kapasitelerine gre bu prensipleri
yeniden ekillendirmilerdir. Her insafl aratrmac kabul
eder ki, sufilik irfannn keyfiyet ve kemiyet olarak en byk
tercman eyh-i ekber Muhyiddin Muhammed b. Ali b.
Arabi'dir (h.560-638). nsanlarn ona kar tutumlar, kut-
sayc vg ile ayplayc yergi arasnda deiiklik gster-
mitir. Dinsizlikle, kfrle ve zndklkla sulanm, onun eri
ykmllklerin ortadan kalktn, her eyin mubah
olduunu savunduu ileri srlmtr. Vahdet-i vcud felse-
fesinin ncs olduu, ibadetlerde zahiri, inanlarda ise
Batni mezhebinden olduu sylenmitir. iir ve nesir
bakmndan Arap dilinin sembol isimlerinden olduu, her ilim
dalnda, her ilim dalnn uzmanlarndan daha bilgili olduu,
en byk islam velisi olduu, Ferd-i ekber, Kutbu'l mukar-
rebin ve Mrebbiyu'l Arifin olduu iddia edilmitir. zel
Muhammedi velayetin hatemi olduu savunulmutur.
Dolaysyla Nebilerden ve sahabelerden sonra en byk
makama sahip olduu sylenmitir. Eserlerine (bata
Futuhat ve Fusus olmak zere) gelince, mnkirlere gre,
ilhad ve sapk inanlarla doludurlar. Savunucular ise, bu
eserlerin cokun denizler, hakikat cevherleri konumunda
olduunu sylemilerdir. Bazlar da orta yolu tutarak, bu
eserlerde faydal eylerin bulunduunu, bunun yannda ilk
balayanla asndan zararl saylabilecek ifadeler de bulun-
duunu, ancak salam bir anlaya sahip kimseler iin bun-

13
larn da yararl olduunu, sylemilerdir. Bazlar ise, eyh
ve eserleri hakknda konumaktan kanmtr. Ancak gr-
nen o ki, venlerin de yerenlerin byk ounluu, onun
hayatn incelememi, eserlerinin ounu ciddi ve derinlikli
bir yaklamla incelememitir. Bilakis, her iki tarafn da yak-
lam, etkilendikleri kltrel ve akidevi ortam taklit etmek-
ten teye gememektedir. nsaf sahibi bir aratrmacnn
objektif olabilmesi iin baz artlara sahip olmas gerekir. Bu
artlarn en nemlilerini yle sralamak mmkndr:
- Gerei arama hususunda doruluk ve samimiyet.
- Btn n kabullerden arnma ve aratrmada
drstlk.
- eyhin kitaplarn anlayabilecek ilmi ve ruhani bir
dzeye sahip olmak. zellikle bu art ok az kiide bulun-
maktadr.
- eyhin kitaplarnn byk ksmn incelemi olmak.
Bazlar, bu kitaplarn 400 civarnda olduunu sylemilerdir
ki, bunlardan biri de youn bilgiler ieren bir ansiklopedi
mahiyetindeki Futuhat-i Mekkiye'dir. Bu da aratrmacnn
bu eserleri inceleyecek yeterli bir zamana sahip olmasn
gerektirmektedir. Brakn derin ve doru anlamay, sadece
yzeysel okuma iin bile ok uzun zamana ihtiya vardr.
Bata eyh-i Ekber uzman olarak geinenler olmak zere
eyhin eserlerinin tmn dikkatle ve inceleyerek okuyanlar
ok azdr.
- eyhin hayatn, evresiyle ve dneminin ileri gelen-
leriyle ilikilerini bilmek.. Bir adam hakknda, sadece baz
szlerinden hareketle hkm verilemez, bilakis, bu kiinin
davranlarn, ahlakn, tutum ve tavrlarn ve insanlarla
ilikilerini de gz nnde bulundurmak gerekir. Hatta bir ok
sz, ancak kiinin yapp ettikleri, ahlak ve tavrlar yani
kiinin btn hayat erevesinde gerek anlamda anlala-
bilir. eyh-i Ekber'in hayatnn ve ahsiyetinin nemli nokta-

14
larnn akla kavumasna bir katk sunmak maksadyla
bu kitab kaleme almaya cret ettim. Cret ettim, diyorum,
nk bu alann uzman, bu meydann ehli deilim. Beni bu
ie iten etken ise, bir kardein hsn zann ve benden byle
bir eser kaleme almam istemesidir. Bundan ama, eyh
Muhyiddin'in zgn Kur'ani-Muhammedi hakikatini akla-
maktr. Alimlerden, Salihlerden ve sultanlardan oluan a-
dalarnn tanklyla eyhin hayat, Kur'ani bir adamn
eksiksiz bir rneini oluturmaktadr.
eyh, Kur'an fiil ve ruh olarak yaamak, kalp ve kalp
olarak balanmak, Muhammedi snnetin somut bir rnei
olmak iin ona akla balanmt. Kendisinin yakn evre-
sine giren-aile fertleri, eyhler, alimler, sohbetinde bulun-
duu veliler, kendisine elik eden renciler, muritler,
markta ve maripte kendisine danan hakimler ve sultan-
lar gibi kiilerin byk ounluunu Kur'an'la tahakkuk etme
ve Muhammedi sfatlarla ahlaklanma esasna gre eit-
mitir. Bu eitimin etkisiyle szn ettiimiz kiilerin iinde
bir hal meydana gelmi ve Resulullah'n (s.a.v) kendileri
hakknda: "Kur'an ehli, Allah'n ehli ve has adamlardr"
dedii kimseler zmresine girmilerdir. Bu da bize gre
olduka yeterli bir delildir.
Bu kitabn en nemli kayna, eyh-i Ekberin kendi
kitaplarndan sonra Fransz aratrmac Claud Addas'n "ibni
Arabi veya Kibrit-i Ahmer'i aratrmak" (bn Arabi ou la quete
du soufre rouge) adl eseridir.
Bana gre bu kitap, bu gne kadar eyhin hayat ve
iinde yaad evre hakknda kaleme alnm en gzel
eserdir.
Abdulbaki Miftah

15
16
BRNC BLM

EYH'N ALES

eyhin Babas Salihlerle Beraber


Endls'n Mslmanlar tarafndan fethedilmesinin ilk
dnemlerinde Yemen'den Tay kabilesine mensup baz arap
aileler Endls'e g ettiler. Bu ailelerden bazlar
Marsiya'nn gneyine yerleti. Bu ailelerden biri-arap
asaletinden, alim ve salih ahsiyetler yetitirmi olmasndan
ve baz mensuplarnn yneticiler nezdinde nfuz sahibi
olmasndan dolay-yksek bir sosyal statye sahipti. eyhin
babas Ali b. Muhammed el Arabi b. Ahmed b. Abdullah,
sahabi Adiy b. Hatem'in (.68) kardei Abdullah b. Hatem'in
soyundan gelir. Atalar ise cmertliiyle mehur Hatem et-
Tai'dir (h..17).
Baba Ali, Marsiya hakimi Ebu Abdullah Muhammed b.
Said b. Merdeni'in ordusunda yksek bir rtbeye sahipti.
Ad geen hakim, 15 sene kadar Muvahhidlerle savam,
onlara kar koymutu. Sonunda eyhin doduu tarih olan
560 ylnda ordusu yenildi ve Marsiya yedi sene boyunca
muhasara altna alnd. 567 yl Recep aynda vefat edince,
hakimin oullar, Marsiya'nn ileri gelenleriyle birlikte
Muvahhidlerin halifesi Ebu Yakub Yusuf b. Abdulmmin'in
yanna gittiler. Ebu Yakub, babasnn 558 (m.1162) tarihinde
vefat etmesinden sonra halife olmutu. Ona biat ettiler. O da
onlara baz grevler verdi. Bylece Ali b. Muhammed el-
Arabi, ailesiyle birlikte 568 ylnda biliye'ye tand. Ebu
Yakub Yusuf'un (.580) halifelii boyunca sultann divann-
da askeri iler blmnde memur olarak alt. Bu grevi,
Ebu Yakub'un olu Ebu Yusuf Yakub el-Mansur'un (. 594)
17
halifelii boyunca da devam etti.
Baba Ali, askerlik ve siyasetle megul olmasnn yan
sra, ilimle de ilgileniyordu. lim ehliyle oturup kalkard.
Kurtuba kads, ayn zamanda Ebu Yakub Yusuf'un doktoru
olan fakih filozof bni Rd'n de arkadayd. Takva sahibi,
Allah'tan korkan ve Salihleri seven biriydi. Kur'an okurdu.
eyh'in 12 yanda iken yaad bir olay anlatmasndan
bunu anlyoruz. eyh (IV:648)diyor ki:
- Hastalanmtm. Hastaln iddetinden baylmm.
Artk ldm sanmlar. Bu srada irkin grnml bir
topluluk grdm. Bunlar bana eziyet etmek istiyorlard.
Gzel grnml, ho kokulu bir adamn da beni onlardan
korumaya altn grdm. Sonunda onlar alt edip ben-
den uzaklatrd. Kimsin?dedim. Ben "Yasin suresi"yim, seni
savunuyorum, dedi. Ayldm. Baktm, rahmetli babam ba
ucumda oturmu alayarak "Yasin suresi"ni okuyor. Sureyi
tamamlamt. Ben de grdklerimi ona anlattm.
Baba Ali, olu Muhammed'in -ergenlik anda-
Salihlerin yolunu izleyerek kendini soyutladn, sadece
yalnzlkta huzur bulduunu, dnya ehlinin hallerinden id-
detle kandn, sultann evresinde bulunmaktan holan-
madn gryordu, ama onu tevik etmedii gibi, eilimine
kar da kmyordu. yle anlalyor ki baba iki ekim alan
arasnda mtereddit kalmt. Bir yandan, olunun, ailenin
yksek sosyal statsnn, maddi ve manevi ayrcalklarnn
oluturduu ortamn dna kmasndan korkuyordu, bir
yandan da onun, gzel ahlakyla, daha nce duymad ilim-
leri sergilemesiyle temayz etmesinden dolay iten ie
memnuniyet duyuyordu. Ya ilerledike, bu ikinci yn ar
basmaya balad. Allah'a ynelme istei iine dodu. nk
oul Muhammed, bir eitici edasyla babasn i alem
itibariyle ihata etmiti. Bunu ona fark ettirmiyordu, ama
Salihler arasna katlmas iin de kararllndan dn ver-

18
miyordu. Bu erevede babasn etkili hallere sahip velilerle
buluturdu. Bunlardan biri, Ebu Muhammed Abdullah el-
Kattan'd. eyh onu yle tanmlar (R:107):
- "Kur'an ona almt. Kur'an'dan baka bir ey konu-
maz, ondan baka bir ey grmezdi. Zahitti. ki dirhemi bir
arada grmemiti. Hakka byk bir itenlikle sarlm,
mnkere iddetle kar koyard. Bu uurda cann verecek
kararllktayd. Zorbalarn amansz hasmyd. Romallarla
yaplan btn savalara yaya olarak katlmt. Onun soh-
betinde bulundum. Beni ok severdi. Bir gece, gecesini
yanmda geirmesi iin ardm. Oturunca, rahmetli babam
geldi. Babam sultann adamlarndand. eri girince, ona
selam verdi, babam artk yalanmt. Yats namazn kln-
ca, yemek getirdim ve ben de yemek zere sofraya otur-
dum. Babam da onun bereketinden istifade etmek iin
aramza katld. Ona yzn evirdi ve yle dedi: Ey uur-
suz ihtiyar! Allah'tan haya duymann zaman gelmedi mi?
Daha ne zamana kadar bu zalimlerle arkadalk edeceksin?
Utanma duygun ne de azm! lmn, sen en kt halinde
iken gelmeyeceinden emin misin? u olundan-beni
gstererek-da m ders almyorsun? ehvetin doruklarda
olduu gen bir delikanl. Hevasn ezmi, eytann kov-
mu, Allah'a ynelmi ve Allah ehli ile arkadalk ediyor.
Ama sen, kt bir ihtiyarsn. Bir ate ukurunun kenarnda
duruyorsun Babam alamaya balad ve kusurunu itiraf
etti. Ben ise, btn bunlar hayretler iinde izliyordum
Onunla ilgili daha ok haber var. Onu, arkadam Abdullah
Bedr el-Habei'yle Kurtuba'da buluturdum. Onunla birlikte
evine kadar yrdk. Allah ondan raz olsun."
Bu salih kiinin sfatlar havarilerin sfatlarn andryor.
eyh onun hakknda yle diyor (3Q): Onu 586 senesinde
grd. Her dnemde ancak bunun gibi bir tane olur. Tpk
Resulullah (s.a.v) zamanndaki Zbeyr b. Avam (r.a) gibi.

19
Onun en belirgin zellii, dine yardm etme hususunda
klla ilmi delili birlikte kullanmasyd. Ona cesaret, gz
peklik, engellere kar koymann yan sra ilim ve ifade
yetenei de verilmiti." (II:8)
Kurtuba'da da 586 yl iinde eyh, babasn byk veli
Ebu Muhammed Mahluf el-Kebaili'nin yanna gtrd
(R:115). eyh, bu zat hakknda zetle unlar sylyor:
- "Resulullah'n (s.a.v) izniyle vefat edinceye kadar
Kurtuba'da yaad. Babam onun yanna gtrdm, babam
iin dua etti. Duas kabul olan biriydi. Onun evine girdiin
zaman, seni, daha nce tank olmadn bir hal alrd. Onu
ziyaret ettiim gece, ryamda Adem'den Hz. Muhammed'e
(s.a.v) kadar btn Nebileri yere inmi olarak grdm. Hud
(a.s.) bana dedi ki: Ebu Muhammed'e hasta ziyaretinde
bulunmak iin geldik Uyandmda ayn gece hasta-
landn grdm. Birka gn gemeden vefat etti."
Bu olaydan drt seneden daha ksa bir sre sonra, yani
590 ylnda eyh, babasn, eyh Ebu Medyen'in byk
halifelerinden biri olan Abdulaziz el-Mehdi ile Tunus'ta
tantrd. Ad geen eyh'ten sz edeceiz. Bylece eyh,
babasn derece derece ykseltiyordu. Sonunda babas,
Rahman'n nefesini alan adamlardan biri oldu. (Bunlarn
vasflar iin bkz. Futuhat'n 15-24-34-35-49.bablar) Babas
vefat ettiinde gzleri, byk fethi gerekletirmi olmann
mutluluuyla parlyordu. Nitekim eyh, 35. babn sonunda
nefesler menziline ermi muhakkik ahs ve lmnden
sonraki srlar hakknda u deerlendirmeyi yapyor:
- "ldnde, biri onun yzne baknca, yayor, der.
Damarlarnn atmadn grnce de, lm, der. Ona
bakan hayret etmekten kendini alamaz. nk yaarken de,
lrken de, Allah onun iin hayatla lm birletirmitir. Bu
durumu babamda (r.a) grdm. Neredeyse onu defnet-
meyecektik. nk yznde hayatta olan kiilerin emareleri

20
vard ve bu bizi kukuya dryordu. Ama damarlarnn
durmas, nefeslerinin kesilmesi ldn gsteriyordu.
Babam, lmnden on be gn nce, leceini ve
lmnn aramba gn gerekleeceini haber verdi.
yle de oldu. lecei gn, hastalnn en ar halindeydi.
Buna ramen bir dayanak almadan doruldu ve bana yle
dedi:
- Olum! Bu gn g ve buluma var. Ona dedim ki:
- Allah, bu yolculuunda sana selamet yazsn ve bulu-
man bereketli klsn.
Bu szlerimden dolay sevindi. Sonra bana yle dedi:
- Ey oul! Bana kar takndn bu tavrndan dolay
Allah seni hayrla dllendirsin. Senden duyup da
bilmediim, belki de zaman zaman bazsn inkar ettiim ne
sylemisen, u anda ahitlik ediyorum.
Sonra, alnnda beyaz bir parlaklk belirdi. Bu, teninin
renginden farklyd. Lekesizdi ve parlak bir nurdan ibaretti.
Babam bunu fark etti. Sonra bu parlaklk btn yzne
yayld ve bedeninin tmn kaplad. ptm ve vedalatk.
Yanndan karken ona dedim ki:
- Byk mescide gidiyorum, senin lm haberin
gelinceye kadar orada bekleyeceim.
Bana u karl verdi:
- Git ve kimsenin yanma girmesine izin verme.
Ailesini ve kzlarn toplad. le vakti girince, lm
haberi bana geldi. Yanna geldim. Onu yle bir halde bul-
dum ki,bakan biri, onun hayatla lm arasnda bir yerde dur-
duunu sanrd. O halde onu defnettik. Heybetli ve etkili bir
grnm vard. Diledii kimseleri rahmetine has klan Allah
eksikliklerden mnezzehtir."
Bylece eyhin babas, Tunus'a seyahat ettii sene
iinde 590 tarihinde biliye'de vefat etti. eyh o zaman 30
yandayd.

21
eyhin Annesi ve Baz Saliha Hanmlar
Ben ensar topluluundan bir adamm
Onlar vdn zaman benim soyumu vm olursun.
(I:267)
eyhin bu beyiti, ondan nce syledii u sz akla-
maktadr: "Annem Ensara mensuptu."
Bundan anlalyor ki, eyhin annesi-ismi Nur'dur-
Ensar'a mensup bir arap aileden geliyordu. Kz alp vermek
suretiyle Cezayir'in batsnda yer alan Tilmisan blgesinde
meskun Berberi kabilelerden Sanhace kabilesiyle kay-
nam ve baz fertleri Endls'e g etmitir.
eyh, annesine byk sayg gsterir, ona kar son
derece efkatli davranrd. Onun izni olmadan yolculua k-
maz, onun rzasn almadan bildii hibir eyi yapmazd.
rnein otuz yanda iken velilerden birini ziyaret etmek iin
annesinden izin istediini gryoruz (R:111). eyh,
lnceye kadar babasn eittii, ona ald gibi, annesini
de ruhi olarak eitmitir. rfan sahibi salih kadnlar ziyaret
etmek zere onu beraberinde gtrrd. Bu salih ve arif
kadnlardan biri Nune Fatma bint ibni el-Msenna'dr. eyh
bu kadn yle vasfeder:
- "Babas Kurtuba'lyd. Gen bir kz iken tarikata girdi.
Czam hastalna yakalanm muttaki bir adamla evlendi.
Bu adam lnceye kadar 24 sene boyunca ona hizmet etti.
Allah'tan baka her eyle ilgisini keserek kendini ibadete
verdi. Allah mlkn ona sundu, ama o bu mlkten hibir
eye balanmad. Allah iin seven, Allah' bilen, Allah aky-
la dolu biriydi. Onu gren biri "ahmak!"derdi. o ise "Ahmak,
Rabbini bilmeyene denir" cevabn verirdi. Daima Allah'
zikreder, onunla tarifsiz bir coku yaard. Cinlerin mmin
olanlar onun meclisine katlrlard. ok az yerdi. biliye'de
onun sohbetinde bulundum, ondan yararlandm. Bir ok ker-
22
ametini grdm. Bu kerametlerden biri udur: herhangi bir
ey istedii zaman, Allah'a Fatiha suresini okuyarak dua
ederdi, annda duas kabul olurdu. Alemler iin bir rahmetti.
Onu tandm zaman 95 yandayd. Ama nazikliinden,
letafetinden dolay onu on drt yanda sanrdn. Yllarca
ona hizmet ettim. Boyu yksekliinde kamtan bir ev yap-
tm ona. Manevi derecelere ykselinceye kadar durmadan
Allah'a kulluk ederdi. Bana yle derdi: "Ben senin ilahi
annenim. Nur ise senin topraktan annendir." Annem onu
ziyarete geldiinde, ona yle derdi: "Ey Nur! Bu benim
olumdur. Senin de babandr. Ona iyi davran, sakn serke-
lik etme." Meclisine katlanlara hitaben unlar sylerdi:
"Hepiniz benim yanma varlnzn bir ksmyla gelirsiniz, bir
ksmn ise evinizde, ailenizde, baka gayeleriniz iin
brakrsnz. Ama olum, gzmn aydnl Muhammed b.
Arabi hari. O, benim yanma gelince, btn varlyla gelir,
kalknca btn varlyla kalkar, oturunca btn varlyla
oturur. Arkasnda nefsi namna bir ey brakmaz. Tarikte
byle olmak gerekir." (DR:126, II:135,347,621,III:523)
eyhin annesine hitaben syledii "O, senin babandr"
sz, eyhin annesini manevi olarak eitmesine ynelik bir
iarettir.
eyhin yirmili yalarda iken tant arif kadnlardan biri
de Yasmine ems mml fukara'dr. eyh onun hakknda
zetle unlar sylyor (DR:126, III:35):
-"Onu tandmda 80 yandayd. Meranetu'z
Zeytun'da defalarca yanna gittim. Buras biliye'ye uzak
olmayan bir yerdi. Abdullah el-Mururi ile birlikte onu ziyarete
giderdik. Salih bir kadnd. ok ili ve yufka yrekliydi.
Arlk hali rza ile kark korkuydu. Nefsine yklenmek
hususunda sergiledii kararll erkeklerde bile grmedim.
Muamele ve keiflerde byk zellikler sergilerdi. Defalarca
onu keif hususunda denedim, sonunda onun bu makamda

23
temkin dzeyinde olduunu grdm. Hallerini zenle gizler-
di. Onun bir ok bereketini grdm."
eyhin tant salih kadnlardan biri de, nce
biliye'de sonra Mekke'de karlat ve Mekke'den birlikte
Kuds'e yolculuk ettii Zeynep el-Kaleiye'dir. eyh, onun
hakknda zetle unlar sylyor (S:174):
- "Aslen Benu Hammad Kalesindendir. Kur'an ehliydi.
Zamannn en zahidiydi. Gz kamatrc gzelliine ve
byk servetine ramen dnyadan el etek ekerek
Mekke'ye yerleti. Byk eyhlerin sohbetinde bulundu.
Bunlar arasnda, bni Kasum, e-eberbuli, Meymun el-
Krmz, luhaddis, zahid Ebu'l Hseyin es-Sai, Ebu's Sabr
Eyyub el-Fihri gibi isimler yer alr. Namaz vakitlerine onun
kadar zen gsteren birini grmedim. nsanlarn en zeki-
lerindendi. Allah' zikrettii zaman, yerinden yukar ykselir-
di ve zikir sona ermeden yere inmezdi."
Mekke'de yayan ve eyhin karlat salih kadnlar-
dan biri de Emetu Emirlmminin'dir. eyh onu zetle yle
vasfeder (S:174):
-"Ahlak, erdem, yoksullara hizmet ve tarikatta doruluk
bakmnda zamannn biricik kadnyd. Nefsine kar aman-
sz bir cihad verir, rabbini oka tazim ederdi. Kesintisiz oru
tutard. Halleri ok glyd. Tayy-i mekan makamna nail
olmutu. Uzak mesafeleri en ksa zamanda kat edebiliyor-
du."
Bunlardan biri de eyhin, hakknda u deerlendirmeyi
yapt kadndr (II:524):
- "Mekke'de salih bir kadn grdm. Fatma bint et-Tac.
Hibir kabahati olmad halde, babas onu incitici ekilde
dvmt. Ama o hibir ey hissetmemiti. Srt ile kam
izleri arasnda giren eyleri ise hissederdi. () Balangta
bizim de bamzda byle eyler geti ve bu uzun bir
hikayedir."

24
eyhin annesi Nur vefat ettiinde, ana oul birbirleri iin
gz aydnl mesabesindeydi. Annesi, eyhin babasndan,
yani einden birka ay sonra vefat etti. Vefat ettiinde eyh
30 yandayd. eyh, anne ve babasna ynelik iyi tutumunu
onlarn lmnden sonra da srdrd. Baz ibadetlerinin
sevabn onlara ve atalarna ithaf ederdi. Bylece bir ok
insann kulak ard ettii sla- rahmi unutmazd. Nitekim
Futuhat'n 454. babnda unlar sylemitir:
- "Nesebin ispat iin iki yol vardr: En ycesi nisbi
olandr. Yani, Allah nesebi olan takvadr. Biri de rahim
yoludur. Rahim ise, Rahman'dan bir daldr. "ocuk
babasnn srrdr." sznn anlam budur. Kyamet gn
nesebini bilerek, akrabalarn gstererek, rahmi araclyla
Rahman'a ulam olarak gelen bir adamla, btn bunlar
bilmeden, yabancla ve mnasebetlerin uzaklna ina-
narak gelen bir adam arasnda ne byk bir fark vardr. Eer
bu kimse, hayr bilseydi, babas onun yannda Adem men-
zilinde, kendisi de Adem'in olu konumunda olurdu. Yani
babasn Adem gibi grrd. Ama byle kimselere bu akra-
balk mutluluk vermez. Ama yanl bir tutumdur bu. Bana
gre bu, bir zevktir ve ben bunu Mekke'de babamz Adem
adna yaptm bir Umrede tattm. Bu husus bana bir mjde
olarak zahir oldu ki, baz insanlar da hem bizim hem de o
gece benimle beraber Adem adna Umre etmelerini emret-
tiim cemaat ile ilgili olarak mahede ettiler. Burada ilahi
yaknlk, gklerin kaplarnn almas, bu cemaatin yk-
selii, mele-i a'lada arlanp konuk edilmeleri gibi haller
yaand. Ki grdkleri karsnda dilleri tutuldu, akllar
balarndan gitti. nk Adem ile aramzdaki akrabalk,
ehlullah olan bir ok insan tarafndan unutulmutur. Sradan
insanlar da hayda hayda unutmulardr. Allah'a hamdolsun,
Adem'e kar akrabalk grevimi yerine getirdim. Sebebimle
bam kurdum ve bu gelenei ben balattm. Kukusuz bu,

25
ilahi bir tevfiktir. Daha nce kimsenin byle bir yol izlediini
grmemitim ki onun yolunu izleyeyim. Nimetlerinden dolay
hamdettim. Ancak ilahi neseb sayesinde bu gerei
kefedebildim
Bir ok insan, bu amelde eyhi izlemitir. Fakih, muhad-
dis, edip sufi Ebu Sali Abdullah b. Muhammed b. Ebubekir
el-Ayyai el-Maribi (.1090)seyahatnamesinde (mau'l
mevaid), eyh-i ekberin halifesi Molla brahim b. Hasan
Gorani'nin (kendisinin eyhi), Safiyuddin Ahmed b.
Muhammed el-Kaai'nin (.1071) Mekke ve Medine'de
yaptklar bir sohbette kendisine Adem adna umre yapmay
emrettiini ve yle dediini anlatr:
- eyh Muhyiddin ashabna bunu tavsiye etmitir.
nk aralarnda yce Allah'n Adem'e "Atee gidecek olan-
lar ayr" eklinde syleyecei sz konuurlarken aklna bu
fikir gelmi ve sohbetinde bulunanlara yle demitir:
- Gelin, babamza bir hediye gnderelim. Belki bu
sayede onun yannda bir tutanamz olur. Ki bizi atee gire-
cekler arasnda karmasn Bylece hepsi Adem adna
Umre yapt.
eyh Ebu Abdullah el-Konsusi el-Maribi'nin (.1294)
de ayn yolu izlediini gryoruz.
eyh Ahmed et-Tecani'nin (.1230) halifesi olan ad
geen eyh, baz izleyicilerine gnderdii bir mektupta eyh
Muhyiddin'in yukardaki szn hatrlatm ve baz ibadet-
lerinin sevabn ebeveynlerimiz Adem ve Havva'ye ithaf
etmelerini tavsiye etmitir.

eyhin Amcas ve Daylar:


Allah,
Tay ve Hulan'dan ina etti bedenimi.
Yaratlta beni dzgn yapt
26
Kusursuz bir ekil verdi.

(III:456)

Daylarmz, Hulan..
Amcalar, Tay..
Ycedirler, yksekler arasnda da
Alaklar arasnda da
(D:252)
Hulan, kk Himyerlilere dayanan bir Arap kabilesidir.
Yemen'de San'a ile Me'rib arasnda iskan ederlerdi.

eyhin Amcalar:
eyh, amcas hakknda zetle unlar sylyor (D-R:96-
98, I:85):
- "Babamn z kardeidir. Ad Ebu Muhammed
Abdullah'tr. Allah ehli ve has velilerindendi. lmnden
sene nce seksen yanda iken Allah ehli bir ocuk
araclyla tarikata girdi. ocuk ona t verdi. o da gaflet-
ten uyanp Allah'a yneldi. Bu hal onda devamllk gsterdi.
Srekli cehd, halet ve sahillerde dolama halindeydi. Her
gn Kur'an' hatmederdi. Sevabnn yarsn bu ocua ithaf
ederdi. Velayette yksek bir makama ykseldi. Rahman'n
nefeslerine ak kalplere sahip kimselerdendi. Evinde otu-
rurken kokusunu alarak fecrin doduunu bilirdi. Bize acaip
eyler haber verirdi. Bunlardan biri de olunun lmnden
sonra, krk drt gn nceden kendisinin lecei gn bildir-
di. Syledii gibi o gn ld. O srada yats namazndan
sonra kbleye dnm, Allah' zikrediyordu. Biz, tarikata
dnmeden nce bu hali onda mahede ettik." Yani, eyh
o srada henz ocuktu.
eyhin Daylar:
eyh byk days hakknda zetle unlar sylyor
27
(II:17-18):
- Daymz Ebu Mslim el-Hulani byk abidlerden biriy-
di. Gecelerini namazla geirirdi. Yorulduu zaman yannda
bulunan aa dallaryla ayaklarna vurur ve yle derdi:
Siz, bineimden daha ok bunu hak ediyorsunuz. Yoksa
Hz. Muhammed'in (s.a.v) ashab, bu baarda bizi geride
brakp yalnz kalacaklarn m sanyorlar? Allah'a yemin
ederim ki, bu hususta onlarla yaracam, bylece kendi-
lerinden sonra da adamlarn geldiini bilsinler. Abid diye,
zahiri ve batn itibariyle salih olan kimselere denir. Bunlar,
farzlar eda ederler. Hainlikten, kskanlktan ve yerilmi
hrstan korunmulardr. Korkuyla ve umutla rablerine yal-
varmak zere, vcutlar yataklardan uzak kalr." (Secde, 16)
Hakka kar ululayc bir tavr iinde olurlar ve Rahman'n
sfatlaryla ahlaklanrlar. "Kendini bilmez kimseler onlara laf
attnda "selam" derler." (Furkan, 63) onlardan ok sayda
kiiyle karlatk, bunlar da kitaplarmzda anlattk.
Onlarda yle haller grdk ki anlatmaya kalksak kitaplara
smazlar."
eyh, dier days hakknda da zetle unlar sylyor
(II:18): "Velilerden bazs da, hakk, halka ve kendi nefisler-
ine tercih eden, Allah'n rzasnn bulunduu her eyi yapan,
dnyay da imkanlar olduu halde terk eden zahitlerdir.
Onlardan biri de daym Yahya b. Yean'd. Telmesan
ehrinin hkmdaryd. Onun zamannda dnyadan el etek
ekmi, abid ve fakih biri vard. Ebu Abdullah et-Tunusi. Bu
zat Telmesan'da yrken, grkemi, hameti, gz alc giysi-
leriyle daymzla karlar. Selam verir ve sorar: "u giy-
diim elbiselerle namaz klmak caiz midir?" eyh gler.
Daymz: Niin glyorsun? Diye sorar. eyh u karl
verir: Aklnn gevekliine, kendini ve halini bilmezliine
glyorum. Seni ancak kpee benzetebilirim. Kpek de
aznn her tarafndan az nce yedii lein kan ve pislii

28
damlarken, bevl ettii srada sidik zerine sramasn diye
ayan kaldrr! Sen, ii haram dolu bir kapsn. Boynunda
zulmettiin kullarn vebali dururken zerine giydiin elbiseyi
soruyorsun!" Hkmdar, alamaya balar. Atndan iner,
derhal saltanatndan feragat eder ve eyhin hizmetine girer.
eyh, gn yannda tutar, sonra bir ip getirir ve yle der:
Ey sultan! Misafirlik gnlerini tamamladn. imdi kalk ve
odun getir." Daym, odunlar bann stnde tayarak
pazara girerdi. nsanlar ona bakarak alard. O da odunlar
satar, yiyeceini satn aldktan sonra gerisini sadaka olarak
datrd. nsanlar eyhe gelip kendilerine dua etmesini iste-
dikleri zaman, onlara yle derdi: Sizin iin dua etmesini
Yahya b. Yean'dan isteyin. nk o sultan iken zhd ter-
cih etti. Eer ben onunki gibi bir mlk ile imtihan edilseydim,
belki de zhd tercih edemezdim. Vefat edip eyhin
trbesinin dna defnedilinceye kadar bu ehirden hi ayrl-
mad. kisinin kabri ziyaretghtr."
Et-Tadili (:617), "Et-Teevvuf la Ricali't Tasavvuf" adl
kitabnda, eyhin ad geen daysndan bahseder ve adnn
Ebu Zekeriyya b. Yoan olduunu syler. Devamla yle
der:
-Sanhace emirlerindendi. eyhi, Ebu Muhammed
Abdusselam et-Tunusi'dir. (Onun hakknda u bilgiyi
aktarr): eyhi ldnde, yannda iki deve olduu halde
le tand. Bir sre sonra geri geldi ve yle dedi:
"eyhimi ryamda grdm. Bana yle diyordu: La ilahe
illallah. Ey Yahya! Bizi terk mi ettin? Niin ziyaretimize
gelmiyorsun?" Anladm ki yce Allah, ruhumu burada
kabzetmek istiyor." ki ay kald, 537 senesinde vefat etti.
eyhinin Telmesan'n kenar semti el-Ubbad'da bulunan
ravzasna defnedildi. Daha sonra Ebu Medyen (:589) de
onlarn yanna defnedildi. Anlatldna gre, Telmesan'da
kuraklk ba gsterir. Yamur duasnda ona tevessl ederler

29
ve yamur yamaya balar.

eyhin iki kz kardei :


Haberiniz olsun! Kabirler semti ve sakinleri.
Bir semt ki gnei mm'l ala'dr.
Aladm, nasl alamaym ki ona
O Neberin en hayrlsnn kznn adadr.
Bu, eyhin, kz kardei Fatma mm'l Ala'ya at
olarak yazd kasidenin giriidir. (Kitabu'l kutub,s. 35 mec-
mu'ur resail'den)
Kaynaklarda, eyhin iki kz kardeinden baka
kardeinin olduundan bahsedilmiyor. By mm's
Sa'd, k ise mm'l Ala'dr. Babalar ldnde henz
evlenmemilerdi. eyh "ed-Durretu'l fahira" adl eserinde,
tarikata giriinin balarnda sohbetinde bulunduu eyhler-
den bahsederken iki kz kardeinden de sz eder. Orada
eyhinden zetle yle sz etmektedir (I:206, II:15, III:488,
DR:82-83):
- "O, Salih el-Adevi el-Berberi'dir. Arif billh't. Btn
vakitlerinde Kur'an okurdu. Nadiren konuurdu. Yarn iin
hibir ey saklamazd. Cennete sorgusuz sualsiz girecek
olan yetmi bin kiinin makamnda amel ederdi. Hali, veys
el-Karani'nin haline benzerdi. Krk yl seyahat ederek ibadet
etti. Krk yl boyunca biliye'deki er-Ratand mescidinden
ayrlmad ve kendini tamamen dnyadan soyutlad. Kendini
her eyden koparp Allah'a ynelen zatlarn en byk-
lerindendi. Onun gibisini grmedim. Her zamanda be kii
olarak mevcut olan zatlardand. Bunlar ise itiyak ehlidirler.
Mahede aynnda itiyaklar onlar huzursuz eder. Allah
tarikinin meliklerindendirler. Onlardan her biri farz namazlar-
dan birinin hakikatine has klnmtr. Allah, lemin varln
onlarla muhafaza eder. Onlara iaret eden ayet udur:
"Namazlara ve orta namaza devam edin." (Bakara, 238)
30
Gece gndz durmadan namaz klard. Tedbir ve tafsil ilmi
ellerinde bulunan mdebbir kutuplar olarak isimlendirilen
Melamilerin byklerindendi. Bunlara iaret eden ayet de
udur: "Her ii dzenleyip ayetleri aklamaktadr." (Ra'd, 2)
Her eyde onlara ynelik bir ayet vardr. Kadir gecesi
hakikati, kefi, srr ve anlam onlarndr. Zamandan onlarn
payna den, bu gecedir. Nasl bir erefe nail olduklarna
bak!? Salih, haccn zamann sorup dururdu. Mekke'de
haclar arasnda grlrd. Tayy- mekn ederdi. 13 sene
boyunca bizimle ilikisi ve beraberlii oldu. Ondan ok
yararlandm. Gelecekte meydana gelecek baz eyleri bana
anlatt. Anlattklarnn hepsini de grdm. Bir gn kz
kardeimi bana sordu. Bynn Emir Ebu'l Ala b.
azun'la nianl olduunu syledim. Bana dedi ki: "Bu evlilik
gereklemeyecek. nk bu emir ve senin baban lecek-
ler. Kz kardelerinin ve annenin velayeti sana geecek. O
srada akrabalarn senin tarikat iin dnyadan uzaklama
amelini terk etmeni isteyecekler. Sakn baldan sonra sirke
yemeye kalkma."
Dediklerinin tm gerekleti. Emir, sene tamamlan-
madan ve kz kardeimle evlenmeden ld. Annem de bun-
dan alt sene sonra-babamn lmnn ardndan-vefat etti.
Emirlmminin divanna girmemi nerdi ve kz kardeimle
evlenmek istediini syledi. Ben bu istei reddedip kz
kardelerim, ailem ve amcamn olu ile birlikte Fas'a yolcu-
luk ettim. Kz kardeimle amcamn olunu orada
evlendirdim."
Btn bunlar 593 ylnn balarnda meydana geldi.
eyh o srada 33 yandayd. Ad geen emirlmminin ise
mehur muvahhit halifesi Ebu Yusuf Yakub el-Mansur'dur
(:594). Bylece eyh, kz kardelerini saltanat ortamndan
karp Fas'ta Salihler ortamna tad. Kzkardelerin ikisi
de takva, ilim ve edep olarak yksek bir dzeydeydiler.

31
Onlarla kardeleri Muhyiddin arasnda byk bir sevgi ve
efkat vard. Bunu, mm'l Ala'nn vefat zerine eyhin
mm Sa'd'a gnderdii uzun ve etkili taziye mektubundan
anlyoruz. eyh mektubunda yle diyor:
- "Valide makamndaki saygdeer kz karde mm's
Sa'd'a Allah, onu isminin makamna ulatrsn. Sabrn
glendirsin, kalbini salamlatrsn, ecrini bytsn ve ona
dua etsin. Kanlmaz olan ve hibir mahlkun kurtulamaya-
ca hadise ona da ulat. ehit kz, tertemiz, mutlu, beyaz
inci, Fatimetu'z Zehra'nn ada kz karde vefat etti. Onun
iin keramet ve Rdvan yurdunda balanma, ruh ve rey-
han umulur"
Bir ok salih insann yapt gibi, eyh de, vefat edenin
zerine, cehennemden azat edilmesi niyetiyle yetmi bin
kere "La ilahe illallah" okumay adet edinmiti. rnein
Futuhat'n son vasiyetler babnda (IV:474) u d veriyor:
- "Sana yapacam tavsiye, boynunu cehennemden
kurtarmak suretiyle kendini Allah'tan satn almandr.
Bunun iin yetmi bin kere "La ilhe illallah" demen
gerekir. Bunu yaparsan, Allah, seni veya zerine
okuduun insan cehennemden azat eder. Bu hususta
nebevi hadis vardr."
Ebu'l Abbas Ahmed b. Ali b. Meymun b. Ab et-Tevzeri
(Msr'da el-Kastelani olarak tannr) bana anlatt ki:
- eyh Ebu'r Rebi el-Kefif el-Malaki yemek sofrasna
oturmutu. Bu zikirden ve bunun birine bahedilmesinden
sz etti. Sofrada onlarla birlikte ya kk bir gen de otu-
ruyordu. Bu gen, keif ehlinden salih biriydi. Elini yemee
uzatnca birden alamaya balad. Orada bulunanlar: Ne
oldu sana? Niin alyorsun? Dediler. Dedi ki: Cehennemi
gryorum ve annem de orada Yemekten uzaklat ve
alamaya devam etti. eyh Ebu'r Rebi dedi ki: Kendi
kendime yle dedi: Allah'm! Biliyorsun ki yetmi bin kere

32
Lailahe illallah zikrini tekrar ettim. Bu zikrin sevabn u
ocuun annesinin ateten azat edilmesinin karl olarak
balyorum Btn bunlar kendi kendime sylyordum."
Birden ocuk yle dedi: Allah'a hamdolsun. Annemin
cehennemden ktn gryorum. Ama knn sebebinin
ne olduunu bilmiyorum." ocuk sevinmeye balad ve
toplulukla birlikte yemek yedi. Ebu' Rebi dedi ki: Bu ocuun
kefi sayesinde, bu nebevi haberin sahih olduunu ve
ocuun verdii haberin de doru olduunu anladm. Bu
hadise gre amel ettim ve vefat eden eimle ilgili bereketini
grdm."
eyh Abdulgaffar el-Kavsi (:708) "El-vahid fi suluki
ehli't tevhid" adl eserinde yle diyor:
- eyh, bu zikri, kendisine saldran ve eziyet eden kim-
seler iin bile gerekletirir, bu zikrin Allah katnda onlar iin
efaati olmasn, cehennem ateinden azat edilmelerine
vesile olmasn temenni ederdi. Bazen de bu yetmi bin "La
ilahe illallah" zikrini arkadalar arasnda paylatrrd.
Talebelerinden Sadreddin el-Konevi (A:318-319) eyhin bu
geleneini srdrd. Bu gelenek tasavvuf ehlinin byk
ekserisi tarafndan gnmze kadar srdrlmtr.

eyhin Kadnlar Hakkndaki Grleri


eyhin Eleri ve ocuklar

Kadnlar, erkeklerin z kardeleridir

33
Hem ruhlar leminde, hem bedende
(III:87)
Bir srrmz var ki, "kun=ol" onun iin
Mahlkatn srekli varl demektir (nikh srrn kast ediyor)
Eer sonucu olmasayd, olamazd
Srrn insanlkta bir anlam
(III:114)

eyh, bir ok yerde kadnn ve evliliin varlk iindeki


yerini ve roln ayrntl olarak aklamtr. Bu meseleyi
ylesine belirgin bir keyfiyetle ele alr ki, baka bir yazarda
buna benzer bir yaklam bulmak mmkn deildir. (bkz.
I:bab,22 s,180 II: bab,78, bab, 108, bab,178, bab,198
fasl,35, bab,270 III: bab,324-7, bab,356, s,526-bab,382-
bab,398/IV:84-445) (Fusus, bab, 1/ bab,72)
eyhin yannda kadnn yeri, hakikatler hakikatine veya
varln anahtar olan "mm'l Kitab"a denktir. nk
kadnn rahmi, suretlerin en mkemmeli ve en kapsamls
olan insan suretini barndrr. Kadn, klli nefse veya en yce
kalemden etkilenen Levh-i mahfuza denktir. Havva'nn
dem'den (a.s) etkilenmesi, fkran mrekkep suyunu
mm'l Kitabn kabul etmesine benzer. Kadn, varlk suret-
lerini izhar etmek iin ilahi emirden etkilenen klli tabiata
denktir. Bu yzden Hakk, kadnda mahede etmek, ma-
hedelerin en mkemmelidir. Asl olmalar itibariyle erkeklerin
kadnlarn stnde bir dereceleri olmakla beraber, kadnn
gc daha byktr. eyh zetle unlar sylyor:
- "Kulun, kadn sevgisiyle Hakka dnmesi hadisesinin
suretinin izah, kulun u gerei grmesidir: Her btn var-
lkta bazlar bazlarn sever, ona zlem duyar. Ama aslnda
kendisinden bakasn sevmez. nk kadn, asl itibariyle
erkein ksa kaburga kemiinden yaratlmtr. Bylece onu
kendisinden, Allah'n nsan- kmili yaratt suret olan

34
Hakkn sureti menziline indirir ve onu Hakkn tecelligah
haline getirir. Bir ey, bakana tecelli ettii zaman, bakan
kimse, bu surette kendisinden baka bir ey grmez. Ayn
ekilde kii, kadnda kendisini grnce, ona ynelik sevgisi
gittike artar. nk kadn, Hakkn sureti olan kendi
suretinden ibarettir. O haktan baka bir grmemitir. Ancak
sevginin ehveti ve vuslatn lezzetiyle onda fena bulur,
hakkn doruluk sevgisiyle fena bulmas gibi. Kadn, zati ile
karlar, benzerlerin karlamas olarak. Bu yzden btn
olarak kadnda fena bulur. Nitekim kadnla cinsel ilikiye
girdikten sonra gusletmesi emredilmitir. Bunun nedeni de,
ona yeniden nazar ederek kimde fena bulduunu gzlem-
lemesi iindir. Erkek, kadnda Hakk mahede ederse, bu,
edilgende (mnfail) gerekleen mahededir. Ama Hakk
kendi nefsinde mahede ederse, bu da, etkende (fail)
gerekleen mahededir. Eer, kaynakland sureti (yani
kadn) dnmeksizin hakk kendi nefsinde mahede
ederse, bu sefer mahedesi, vastasz olarak haktan
etkilenende gerekleir. Bu yzden erkein hakk kadnda
mahede etmesi daha tamam ve daha mkemmeldir.
nk hakk, fail-mnfail (edilgen etken) olduu yerde
mahede etmi olur. Bu yzden Resulullah (s.a.v) kadnlar
severdi. nk hakk kadnlarda mahede etmek kmil bir
mahededir. te yandan hakkn maddelerden soyutlanm
olarak mahede edilmesi ebediyen mmkn deildir. Hak
alemlerden mstanidir. Durum bu mstanilik asndan
mmkn olmadna gre, hakkn kadnlarda mahede
edilmesi, mahedelerin en by ve en mkemmelidir.
Vuslatlarn en by de cinsel ilikidir. Cinsel iliki, ilahi
tevecchn, yaratp kendini onda grmek zere kendi
suretinde yaratt kimselere ynelmesine benzer.
Kadnlarn sevilmesine ilikin bir dier yol da udur:
- Kadnlar, etkilenme ve tekvin mahalleridir. Her varlk

35
trnden misallerin aynlar onlarda zuhur eder. Hi phesiz
Allah, alemin aynlarn, alemin yokluu halinde sevemezdi,
ancak bu aynlarn etkilenme mahalli olmalar baka. Allah,
irade eden olarak onlara ynelince, onlara " Kn / Ol " dedi,
onlar da oluverdiler. Bylece onlar araclyla O'nun mlk
varlkta zuhur etti. Bu aynlar, Allah'n uluhiyet hakkn eda
ettiler ve O, ilah oldu. Bu yzden Allah'a kulluk btn isimler
araclyla olur. Hz. Resulullah'a (s.a.v) kadnlarn
sevdirilmesi ancak mertebe ile ve onlarn etkilenme mahalli
olmalar ile irtibatldr. Dolaysyla Hz. Resulullah (s.a.v) iin
kadnlar, hakkn tabiat konumundadrlar. lemin suretleri,
iradi yneli ve ilahi emir araclyla onlarda alr. Buraya
kadar anlattklarmzdan dolay, Resulullah (s.a.v) kadn
sevince, sevgisini Allah'a yneltmi oluyordu ve Allah da
onlara dnmesi nedeniyle onu sevdi Bu yzden cinsel ili-
ki, nafile hayrlarn en faziletlisidir. Kutup, cinsel iliki tecel-
lisi araclyla onu talep etmeyi tevik eden eyi bilir. nk
ne onun ne de baka ariflerin cinsel ilikiden daha fazla kul-
luu tahakkuk ettirmeleri mmkn olmaz. nk cinsel ili-
ki, her iki topluluktan (insanlar ve cinler) da gizlenen en
byk tecellidir ve ancak Allah'n bu ie has kld kimseler
bu tecelliyi bilirler. Kadnlar ve erkekler kutupluk mertebesi
de dhil olmak zere btn mertebelerde ortaktrlar.
Resulullah'n (s.a.v) "Ynetici olarak balarna kadn
geiren bir kavim iflah olmaz" hadisi seni perdelemesin.
nk biz, burada Allah'n tevliye etmesinden (yetk-
ilendirmesinden) sz ediyoruz, insanlarn tevliye etmesin-
den deil. Hadis, insanlarn birini balarna geirmeleri
(tevliye ettirmeleri) ile ilgilidir. Eer "Kadnlar, erkeklerin z
kardeleridir." hadisinden baka bir ey sylenmemi olsay-
d, bu bile yeterdi. Yani erkeklerin ulaabilecekleri btn
makamlar, mertebeler ve sfatlar, Allah'n diledii kadnlar
iin de gerekleebilir."

36
eyhin, kadnn Kutupluk makamna (bununla czi
kutupluu kast ediyor) eriebileceine ilikin szleri, velayet
dairelerinden veya makamlarndan birine yneliktir. Bununla
en byk hilafet kutupluunu kast etmiyor. nk bu
makamda her zamanda sadece Gavs ad verilen bir tek kii
bulunabilir. Btn Hak ehlince sabit ve zerinde ittifak edilen
husus udur: Nebi, Resul veya zamannn btn ehline
ynelik en byk Kutup olan bir tek kadn yoktur. Bazlar
Fatimetu'z Zehra'y (r.a) bundan istisna etmiler ve onun
kutupluu babasndan miras aldn, babasndan sonra
yaad birka ay boyunca bu makamda kaldn
sylemilerdir. Ancak Fatimetu'z Zehra'nn makam hakikat-
te kutupluktan daha ulu, daha geni ve daha ereflidir. Onun
suresi ise, btn Resuller iinde sadece babasna has kl-
nan suredir, yani mm'l Kitaptr. mamlardan birinden yle
rivayet edilmitir: Dnyada hi kimse Resuln yakn olan
ehlibeytiyle mukayese edilemez. Hak ehli ittifak etmilerdir
ki, Sahabe, zamannn en stn olan Kutuptan daha
stndr. Sahabe Kutuptan daha stn olduuna gre,
Resulullah'n (s.a.v) bir paras ve yine Resulullah (s.a.v)
tarafndan lemin kadnlarnn efendisi olarak vasfedilen
Fatimetu'z Zehra, Kutuptan elbette daha stndr.
eyhin kadnlarla kiisel ilikisine gelince, onu da ey-
hin kendisinden dinleyelim (IV:84-85):
- "Bu tarikata girdiim ilk dnemlerde, kadnlardan ve
cinsel ilikiden en ok ikrah eden biriydim. Yaklak on sekiz
sene bu anlaym srdrdm. Ta ki bu makam mahede
edinceye kadar-eyh, Muhammedi nikh srrn kast ediyor-
. O zaman, gazaba urama korkusu bende ileri dzeye
ulat. Allah'n kadnlar Nebisine (s.a.v) sevdirdiine, onun
da Allah'n sevdirmesiyle kadnlar sevdiine ilikin rivayete
vakf oldum. Bu hususta Allah'a sadk bir tevecchle
yneldim ve Allah'n Nebisine (s.a.v) sevdirdii bir eyden

37
tiksinmemden dolay iimde bir korku uyand. Bylece bu
tiksinme, Allah'a hamdolsun ki zail oldu ve Allah kadnlar
bana sevdirdi. Bu yzden ben, insanlar iinde kadnlara en
fazla efkat duyan, onlarn haklarn en fazla gzeten biriy-
im. nk ben, bu hususta apak bir basiret zereyim. Bu
basiret ise, kadnlarn bana sevdirilmelerinden ileri geliyor,
onlara ynelik herkeste bulunan tabii sevgiden deil.
Allah'n, Resulullah'n (s.a.v) iki hanm ile ilgili olarak
sylediklerini bilmeyen, anlamayan biri, kadnlarn deerini
bilemez. Tahrim suresinde zikredildii gibi Resulullah'n
(s.a.v) iki hanm ona kar yardmlam ve ona ba kaldr-
mlard. Bu surede, Resulullah'a (s.a.v) kar yardmlaan,
ona ba kaldran iki eine mukabil olarak, ona yardm ve
desteki olanlarn da Allah, Cebrail, salih mminler ve sonra
melekler zikrediliyor"
Fakat acaba eyh, ne zaman ve nerede evlendi? lk
evliliinin biliye'de gereklemi olmas muhtemeldir. Ama
einin 598 ylnda onunla birlikte douya seyahat etmi
olmas mmkn deildir.
Kesin olan udur: eyh, mrnn deiik dnemlerinde
birka kadnla evlenmitir. Bunlardan biri hakknda unlar
sylyor (I:278/III:235):
- "Salih kadn Meryem bint Muhammed b. Abdurrahman
el-Bacai anlatt: Ryamda bir ahs grdm, yaadklarmda
hep benimle olurdu. Ama onu uyankken hi grmemitim.
Bu adam ryada bana: Tarikata girmeyi istiyor musun? dedi.
Ben de: Evet, vallahi, istiyorum, ama ne ile gireceimi
bilmiyorum, karln verdim. Bunun zerine dedi ki: Be
eyle: Tevekkl, yakin, sabr, azimet ve doruluk Bu
ryasn gelip bana anlatt. Ona dedim ki: Tasavvuf ehlinin
yolu budur
Yine eyh onunla ilgili olarak yle der:
- Tevhitle tahakkuk etme hususunda geni bir pay ve

38
byk bir nasibi vard.(II:417)
eyh, Salihlerden olan bu kadnla evlendi. Onu, velayet
ve marifet derecelerinde ykseltti. mrnn byk bir ks-
mnda, bir ok yolculuunda eyhin yanndayd. Onun yal-
nzln paylayor ve hizmet ediyordu. Muhtemelen eyhin
vefatnda sonra da yaad. nk "Nazmu'l ,Futuhu'l Mekki"
adl kitabn sonunda Halep'te 630 tarihinde nshay
dinleyenler arasnda onun ad da geer (A:112). Futuhat'ta
iki kere ondan sz edilir, ama eyhin deti olduu zere
lm kimselerden sz ederken rahmet dilemesi, buralarda
tekrarlanmaz. Bu da, Futuhat kitabnn son kez yazld
srada onun yaadnn delilidir. Ki eyh, bu eseri, vefatn-
dan yaklak iki sene nce tamamlamtr. eyh, eini nite-
lendirdii Salihliin artlarn yle aklar (IV:123):
- Salihliin artlarndan biri, hal, sz ve amelde
masumiyetle beraber olmasdr. Bu da daima mahede
halinde olanlarda, mevkileri, makamlar ve adab bilen ari-
flerde olur. Bunlar nefislerine hkmederler. Nefislerine kar,
dosdoru yol zere olan Rableri gibi davranrlar."
eyh, Fatma bint Yunus b. Yusuf (Haremeyn emiri) ile
de evlenmitir. Fatma, eyhin maduddin Muhammed el-
Kebir isimli olunun anasdr. eyh, 629 ylnda tamamlad
Futuhat- Mekkiye isimli eserinin birinci nshasn bu oluna
vakfetmitir. eyh, bu nshann sonunda bu einden de sz
etmekle beraber rahmet okumamtr. Bu da mrnn
sonuna kadar eyhle beraber yaadn, belki de ondan
sonra da bir sre hayatta kaldn gsterir. maduddin 667
ylnda am'da vefat etti ve babasnn yanna defnedildi.
"Muhadaratu'l ebrar" adl eserinde yle diyor (II:57-58):
- "Bir eim vard, benim iin gz aydnlyd. Zaman
ikimizi birbirimizden ayrd. Badat'n Hile semtinde evi bulu-
nan bu eimi hatrladm"
eyhin Badatl olan bu ei kimdir? Bu sorunun cevab

39
henz bulunamamtr.
Baz kaynaklar (A:269-270) eyhin Anadolu'da
Sadreddin Konevi'nin babas ve annesinin ilk ei Mecduddin
shak er-Rumi'nin lmnden sonra, annesiyle evlendiini
zikrederler. eyh o srada 55 yandayd. Acaba eyhin
ryasnda, kyamet gn, gznn grd herkese efaat
ettiini grd Hatun mm Cenan mdr (Kitabu'l
Mbeerat)? Yoksa Malatya'da 618 ylnda doan ikinci
olu Muhammed Sa'du'ddin'in annesi midir? Ya da
Malatya'da doan bu ocuun annesi baka biri miydi? Bu
olu, arif, salih ve byk bir airdi. Bir divan vard. am'da
656 ylnda vefat etti ve babasnn yanna defnedildi. Bu
ryada eyh, mm Abdurrahman adl bir einden
bahseder.
Bu kadn, Fatma bint Yunus muydu, yoksa Meryem bint
Muhammed miydi, ya da bir bakas myd?
"Netaicu'l ezkar" adl kitapta eyh, arkadalar arasnda
dnr Muhammed b. Sa'du'ddin b. Merdenu b. Kamer ed-
Dmaki'den sz eder. Bu adamn eyhin aml eiyle nasl
bir akrabal vard?
Btn bu sorularn cevab bilinmemektedir. Baka kay-
naklarda eyhin, am'da maliki mezhebinin kads
Zeynddin Abdusselam ez-Zavavi'nin (:681) kzyla
evlendiinden sz edilir. Sz edilen Kad'nn ailesi
Becaye'den gelmiti. Ama bu haber kantlanmaktan uzaktr.
Muhtemelen eyhin, Bint Zeki'yle evlenmesiyle
kartrlmtr. nk daha gvenilir kaynaklarda eyh'in
am'da ehrin Kadi'l kuddat' Zekiyuddin Tahir b. Zeki'nin
(:617) kzyla evlendii anlatlr (A:301). eyh'in Divannda
yer alan baz beyitlerde, Bint Zeki'yi tarikatla dl-
lendirdiinden ve sufilik hrkasn hak edene giydirme
yetkisini verdiinden sz edilir:

40
Bintu Zekiyyuddin'e hrkasn giydirdim
Benimle edep iinde sohbet etmesinden sonra
Ahlakland, varidatlar arnd
Zat en byk phelerden temizlendi
nk bi ok ilme sahiptir ve bunlar renmitir
Almtr, sadk bir mrebbi olan babasndan.
O halde bu kz, istediine harkay giydirsin
simlerle ve neseplerle tahakkuk ettikten sonra
Btn insanlardan ve cinlerden, sohbetlerinden sonra
Kitaplarmda yazdm artlara gre

Divann ak iinde yer alan baka beyitlerde eyh, ruhi


terbiyenin bir sembol olarak hrka giydirdii baka kadn-
lardan da sz eder ve isimlerini, Fatma, Safiye, Bedr, Sitt'l
y ve dnya, eref, Sitt'l abidin, mm Muhammed,
Zmrrd, Zeyneb, Cemile, Uleye, Hind ve meyme ek-
linde zikreder. eyh, meyme'ye tarikat hrkasn giydirirken
ona yle hitap eder:

Bu hrka iinde bir mddet Allah'a ibadet ettim


inde lah'a secdeler sundum
inde ilimlerin kvlcmlarn satm
Onun iinde feraitler ve akitler namzettim
Bunu giy, bizim mesleimiz gereidir
Onun iinde Allah'n ahitlerine bal kal
Onunla zamann yzne vur, nk o
Bilirsen eer, bakalar tarafndan kskanlr
Onunla ilaha yaklamay kast et, nk
Bylesinin her zaman maksudu olur
meyme'nin layk olduunu grnce
Ona ncelik verdim ve bir ululama iareti olarak hrkay
ona giydirdim.

41
eyh'ten hrka alanlar arasnda Ahmed b. Mesud el-
Mukri el-Mavsili'nin kzlar mm Delal ve mm Reslan da
vardr. Bu ikisinin ad, am'da 636 ve 637 tarihlerinde
eyh'e okunan Futuhat bablarn dinleyenler arasnda
geiyor. Babalar, Musul'da 601 tarihinde "Ruhu'l Kuds"
adl kitab dinlemitir. eyh de ondan hadisler ve haberler
renmitir ki, bunlar "Muhadaratu'l ebrar"da zikreder
(A:266)
Son olarak eyh, kk yata len Zeyneb isimli bir
kznn olduundan sz eder. eyh, Yahya ve sa (a.s) gibi
henz ocuk iken kendilerine hikmet verilenlerden
bahsederken bu kz hakknda unlar syler (IV:117/III:17):
- "Beikte, henz st emiyorken konuuyordu. Biz, bun-
dan daha acayibini de grdk. Anasnn karnnda konuup
bir vacibi eda edene rastladk. yle ki: annesi hamile iken
haprr ve "Elhamdulillah" der. O da annesinin karnndan,
orada bulunanlarn duyacaklar ekilde "Yerhamukellah"
diye karlk verir. Ama burada sylenecek sz udur:
Henz bir yanda veya bir yana yakn olan bu kzmla
oynamak iin, annesinin ve ninesinin de hazr bulunduu bir
srada sordum: Yavrucuum! Karsyla cinsel ilikiye giren
ama boalmayan adama ne lazm gelir? Dedi ki: Gusl
almas gerekir Orada bulunanlar bu cevap karsnda
hayret ettiler. O sene bu kzdan ayrldm, onu annesinin
yannda braktm, onlardan uzaklatm. Annesine, o sene
hacca gitmesine izin verdim. Ben de Irak'tan Mekke'ye
doru yola ktm. Ma'rif denilen yere geldiimizde, bir
grupla birlikte am kafilesi arasnda ailemi aramaya ktm.
ocuk annesinin stn emerken beni grd ve:
Anneciim! te babam geliyor Annesine baktm, uzaktan
benim geldiimi grd. ocuk hala: Bu benim babamdr, bu
benim babamdr, diyordu. Days beni ard, ben de o
tarafa doru yneldim. Beni grnce, gld ve kucama

42
kotu. Bir yandan da Babacm babacam Diyordu.
eyhin, divannda (s.241)yer alan bir konu da bu
blme uygun dmektedir. Sz konusu yerde iki beyitte,
ou insann eleriyle durumunu vasfetmektedir. Bu vasflar
ise mizaha yakndrlar. Diyor ki:
- Ryada afii fakihlerinden zzddin b. Abdusselam'
(:660) grdm. Medreseye benzeyen ykseke bir yerde
insanlara mezhebi retiyordu. Yanna oturdum. Yanna
gelmekte olan bir insan grdm. Adam ona Allah'n
keremiyle ilgili bir soru soruyordu. O da Allah'n kereminin
btn insanlar kuattn ifade eden bir iir okuyordu. Ben
de ona yle diyordum: Bu konuyla ilgili bir olarak yazdm
bir kasidede sylediim beyitler vardr. Ne kadar hatrla-
maya altysam da o srada hatrlayamyordum. Bunun
zerine ona yle diyordum: Yce Allah o vakitte benim
lisanmda o anlam icra ettirdi. Bana glmseyerek, syle
dedi. Birden Allah'n izniyle o zamana kadar hi duymadm
beyitler dilimden dklmeye balad:
Allah kerem sahibidir,
Bu yzden nimetinden nasiplendirir
taat edenleri ve gnah ileyip isyan eden asileri
syan ederse, bununla bir elem isabet eder
Mminlere, knden de bynden de
Ancak onlar Allah' bilirler ve dayanrlar
Ona. flas edenleri de dank olanlar da.

O hala tebessm ediyordu. Biz bu halde iken, kad


emsddin e-irazi (:636)bize doru geliyordu. (am
kadlarndan biri, vaktini ders vermek ve hadis rivayet
etmekle geirdi. Allah ondan raz olsun). Beni grnce,
katrndan indi, gelip zz b. Abdsselam'n yanna oturdu.
Sonra bana dnp yle dedi: Azm pmeni istiyorum.
Beni kucaklad ve ben de onun azn ptm. zz b.
43
Abdsselam dedi ki: Bu nedir? Ona dedim ki: Biz ryadayz.
Ryada pmek, benden istedii bir eyi kabul etmek
anlamna gelir. nk o, benim hakkmda hsn zan
besleyen bir adamdr. Umudunun azl, amelinin ktl
ve ecelinin yaknl aklna gelmi olmal. Sonra kalktm, ona
yardm ettim, katrna binip yoluna devam etti. Sonra zz,
aka deil, ama ima yoluyla bana dedi ki: Einle aran
nasl? Ben de ona o ana kadar hi duymadm iki beyit
okudum. O srada onlar Allah bana syletiyordu:
Eim, kesenin dolu olduunu grnce
Glmser, bana yaklar, akalar
Kesede dirhem olmadn grnce
Yzn ekitir, benden uzaklar ve tiksinir

yle dedi: Hepimizin elerimizle ilikisi, bu adamn


syledii gibiyiz. Allah'a yemin ederim ki doru syledin.
Burada sana ynelik bir mjde vardr. Koruyucu olarak Allah
yeter
Bu rya, eyh ile mam zzddin b.
Abdusselam'n(:660) am'da ikamet ettikleri srece
aralarnda karlkl bir sevgi ve sayg bann bulunduuna
iaret etmektedir. leride ikisinin arasndaki ba yeniden ele
alacaz.
Hi kukusuz, yzeysel anlayta donup kalan, iin
zne sirayet edemeyen kimseler, eyhin sevgiye, kadna
ve cinsel birlemenin var olula ilgili merkezi nemine vurgu
yapan szlerini anlamamlardr. O kadar ki bazs onu
ibahiyecilikle (her trl ilikiyi mubah grmekle)
sulamlardr.
eyh, "Kitabu'l Ya"da cinsel birlemenin srrn ak-
larken, kendisine bu tr sulamalar ynelten kimselere
cevap vermitir:
- "Bu makama yerleip temekkn etmi olanlardan biri
44
efendimiz Hz. Muhammed'dir (s.a.v). Bu tarikatn byk
seyyidleri de yle. Tarikat ehlinin ekserisi bu makam gre-
memitir. Bunun bir nefis makam olduunu sanmlardr.
Heyhat! Varlk srr bu makamla irtibatldr oysa. Byle iken
bu makam varlk srrna perde olabilir mi? Oysa dnenler
perdelenir, surette naks olanlara ortak olanlar da. Bu srr
ve bu srrn bulunduu makam, ancak ekilde, hayvani
ehvet dzeyinde kalp tesine geemeyenler inkr edebilir.
Ama varedi hikmetini, bu lezzetin ksa srede zeval bul-
mas hikmetini kavrasayd, zat ve makamn, buradaki
imekleri andran nurlar mahede etseydi, nikhta nem-
li olann ve bizden istenen srrn ne olduunu kavrard.
Suretleri bilen nefsi itibariyle kmildir. lim biri, eyaya
amac, varlk geleneinde oturduu, istikrar bulduu yeri
itibariyle bakmaz, bunun yannda eyaya, zerinde bulun-
duklar hakikatler itibariyle bakar. Bu ise son derece stn
bir yaklamdr. Eyaya ama ve konum itibariyle bakmay
terk eden ve bizim sylediimiz ve bulduumuz ekilde bak-
may tercih eden birini bulmay temenni ediyordum. Ben
hala varit olan eylerden dolay yorgunum ve bu varidatlar
koyacak bir yer bulamadm. Kabuu delip geen bir anlay,
kmil bir teslimiyet maalesef yoktur. Bu artk gslerde
bekleyen bir nefestir.

eyh'te lahi sevgi ve gzellik (cemal)


Sevginin deerinin byk olduunu grdmde
Benim de lene kadar
Onsuz olamayacam anladmda
Zamanm sevginin sevgisine ak oldu ve ben demedim
Bu kadar yeter bana.
Oysa nail olduum bana yetiyordu.
Grnd bana mahbub ve onunla buluma gnei
le aydnland varlm ve kalbimin ayn

45
Kalbim eridi celalinin korkusuyla
Ayn anda eman nasibi de benim iin gerekleti
Cemalinin nsiyet bahesinde beni arndrd
Ruhtan ve arlktan uzaklap kayboldum
Beni huzuruna ald, sr benden yitip gitmiti
Beni de gaip kld ki emir de bana yaknd.
(II:322)
eyh, Futuhat'n 178.babn Sevgi (Muhabbet)
makamnn bilinmesine ayrmtr. Bu, Futuhat'n en uzun ve
en parlak bablarndan biridir. Bu konuda bunun gibi yksek
dzeyli ve derinlikli bir yaz kaleme alan birinin olduunu
bilmiyorum. Kendisinin nazmettii 130dan fazla beyte yer
verir bu babda. Bab 44 vasl ile tamamlar ki bunlara da ad
vermitir: "Sevgiye sevenlerin zelliklerini bahetmek iin
hakkn, seven ariflere gerdekte tecelli edileri."
Bu babda eyh ilahi sevgi, ruhani sevgi, tabii sevgi ve
unsuri sevgiyi birbirinden ayrr. eyhin bu konuyla ilgili on
kasidesi vardr. Ancak bu hususta iir ve nesir olarak yazdk-
larnn tm ilahi Muhammedi eri sevgiyle ilgilidir. Bazen
gazel, unsuri sevgi ibarelerini birer sembol ve kutsal ilahi
sevgiye kan merdivenler olarak maddi bir surette kullan-
mtr. Ki bu makam itibariyle efendimiz Hz. Muhammed
(s.a.v); Habibullah olarak adlandrlmtr. Efendimiz (s.a.v)
bundan dolay "Sizin dnyanzdan bana kadn ve gzel
koku sevdirildi. Namaz ise gzmn aydnldr." buyur-
mutur. Bylece kadn ve namaz ayn kategoriye alnmtr.
Her ikisi de Resulullah (s.a.v) iin gz aydnldr. Hz.
Resulullah'n (s.a.v) gzleri ise, ancak Hak tealaya ilikin en
mkemmel hud karsnda aydnlanr. nk o imamlarn
seyididir ki, yce Allah, onlarn u duasn bize aktarmtr:
"Rabbimiz! Bize gzmz aydnlatacak eler ve zrriyetler
bala ve bizi takva sahiplerine nder kl." (Furkan, 74)
eyh bu konuda unlar sylyor:

46
- "Hissettiin, bulduun sevginin en latifi udur: Ar bir
ak, rahat vermeyen bir zlem, bir hasret, gn be gn erime,
uykusuz kalma ve yemekten haz almama hissedersin.
Kime kar ve kimden dolay olduunu bilemezsin. Sevgilin
belli deil te en yksek zevk alabilecein en latif ak
budur. Bundan sonra bir keif esnasnda karna bir tecelli
kar. inde beslediin bu sevgi ona taalluk eder. Veya bir
ahs grrsn, daha nce hissettiin vecdi ona kar da
hissedersin. O zaman, farknda olmadn sevgilinin o
olduunu anlarsn. Ya da bir yerde bir ahstan sz edilir, o
srada daha nce sahip olduun arzuyla ona kar bir meyil
duyarsn. Bu ahsn aradn kii olduunu anlarsn. Bu,
nefislerin gaip perdelerinin gerisinden eyaya vakf
olularnn en gizli halidir (...) Bu makam tattmz zaman
yle dedik:
Arzuladma yirmi sene balandm
Kimi arzu ettiimi bilmeden, sabretmeden
Gzm yznn gzelliine bakm deildi
Kulam onunla ilgili tek sz iitmi deildi
Derken korunan cihetten bir imek akt
Bir gn bana nimet verdi, bir asr azap ektirdi.
Bu anlamdan da zevk alrz biz.
Zira biz, ancak tattmz anlatrz.
Bilmediim bir ynden arzu ettiime balandm
Bilmiyorum diyenin kim olduunu da bilmiyorum.
()
am'a ilk defa girdiimiz srada da byle bir zevki tat-
mtk. (Filistin'e ilk kez gelii 598 tarihinde gereklemitir.
O srada hacca gidiyordu. lk kez Suriye'ye girii ise 602
ylndadr. O srada Irak'tan Anadolu'ya gidiyordu) Bedensel
surette uzun bir hayali ilahi hikye suretinde epey bir zaman
mehul bir meyil hissettim. Hal ve dille ona yle hitap ettik:
Diyorum ben, yanmda, ey arzusu yanmda olan kimse,
47
Bir sz diyorum, sevgilinin bana de dedii trden.
am'a girince aklm kart
Benden nce arzu bakmndan
Benim gibi bir ak grmedim
Ak oldum,
Ama ak olduumun kim olduunu bilmiyordum
Sevgili yaratcm mdr, yoksa benim eklimde biri midir?
()
Sevgi mnadisi kaburgalarm arasndan seslendi:
Ey miskin! Cehalet denizlerine dalp durdun
Szlerimi dinle ve hikmetimin srrn tut
Ben retim ve fazilet ehliyim.
Yediyi, onu, sonra elliyi onun ardndan
nk sen vuslata dair ikiyi gerekletirdin.
Sizin iin drtgen ve gz alc bir ekil ortaya kar
Tamamen vuslata dair ve ayrlk da onun iindedir.
Tpk "Allah" ismi gibi, beyan ve muhakkik olarak
Sevgilimin ismi asl suretindedir
()
Baka beyitlerde eyh, Zeyneb ismini zikreder. nk
bu ismin ahrfleri ebced hesabna gre, eyhin de anlatt
gibi 7+10+50+2=69 saysna tekabl eder. Bundan sonra
baz safhalar anlatr ve yle der:
- "Hakikat tecellisine dair bir kasidede bize mahede
huzurunda tecelli etti:
Zeyneb'e ynelik arzuya arp kaldm
Bizim ondan baka mezhebimiz yok
Hi kukusuz, Zeyneb kelimesini, zeyn-ba, yani ba
harfinin ss eklinde taksim etmek mmkndr. "Ba"
besmelenin ilk harfidir ve Muhammedi hakikat nurunun
semboldr. te eyhin gznn aydnl budur ve
Kuds'te 602 senesinde konuyla ilgili "Kitabu'l Ba"y kaleme
almtr. Zeynebiyat (III:119)adn verdii bir blmde birka
48
kasideye yer verir. Bu babda da bir rya ile ilgili olarak yle
der: (Hakk, onun iinden bana hitap ettiini grdm.
Benimle bu beyitlerde yer verdiim anlam konuuyordu. Bu
srada, sadece kendisinden duyduum bir isimle beni isim-
lendirdi: Nerdiyar Hakka sordum: Bu lafzn aklamas
nedir? Dedi ki: Evde tutulan (Memsuku'ddar) demektir)
Sonra eyh, tamam 71. babda bulunan kasideden baz
beyitlere yer verir. Szn ettiimiz kaside orula ilgilidir ve
23 beyitten ibarettir (I:640/II:321) Bu beyitlerde unlar
sylyor:
Suretimi izhar etmek iin seni evde tuttum
Ey tecelligahlar, mnezzehsizin.
Mnezzeh olan da mnezzehtir.
Senin gzn benim gibi kamil birine bakmamtr
Ben de senin gibi bir insana bakm deilim.
()
nk sen benim huzuruma mahsussun
Benden kmili de akta olmaz

"Memsuku'd dar" kelimesinin rakamsal deeri, "dal"


harfini eddeli okumamak artyla 406 dr. Bu ise, Besmeleyi
meydana getiren on harfin toplamdr
(b.s.m.e.l.h.r.h.y=2+60+40+1+30++5+200+8+50+10=406)
Bu ise ilk yirmi sekiz harfin toplamdr. (Bu saynn baka
delaletleri iin "Mefatihu fususi'l hikem" adl eserimize bkz.)
28 felek menzillerinin says, harflerin says ve varlk merte-
belerinin saysdr. eyh bunu Futuhat'n 198. babnda
ayrntl olarak aklamtr. Yani 28 says, btnyle lemin
remzidir. lem ise hakkn cemalinin tecelligahdr. eyh, bu
anlam, Futuhat'n Yusuf suresinin menziliyle ilgili 372.
babnda gayet parlak ibarelerle aklamtr. Orada zetle
unlar sylyor:
- "Sahih-i Mslim'de yer alan sahih bir rivayette belir-
49
tildiine gre Resulullah (s.a.v) yle buyurmutur: "Allah
gzeldir, gzellii sever." Allah, lemin yaratcsdr, lemi
kendi suretinde var etmitir. Bu yzden btn olarak lem,
gzelliin en yksek noktasndadr. lemden daha gzel,
daha gz alc ekicilie sahip bir eyin olmas mmkn
deildir. nk ilahi gzellik leme yerlemi, onda zuhur
etmitir. nk Allah, buyurduu gibi "Rabbimiz, her eye
hilkatini verendir." (Taha, 50) Bundan maksat lemin gzel-
liidir. nk gzelliinde bir eksiklik olsa, yaratlnn
kemal derecesinden iner, irkin olur. Sonra doru yolu
gstermitir, yani bu gzellii bize aklamtr. Bu yzdendir
ki arifler onda kendilerinden gemi, muhakkikler onun
muhabbetiyle tahakkuk etmilerdir. nk lem, Hakkn
aynasdr ve Hak teala da gzeldir. Gzellikse, bizzat sevilir
ve kendisine bakanlarn kalplerinde zati bir heybet brakr.
Gzellik sevgi ve heybet dourur. Her yzde tecelli eden,
her ayetle istenen ve her aynde baklan O'dur. lemin tm
Ona namazla ynelir, O'na secde eder, hamdederek O'nu
tesbih eder. Bu yzden arif iin lemde insan cezp edip
kendine balayan bir eyin bulunmas garipsenecek bir ey
deildir. Eer bizim anlattmz gibi bir durum sz konusu
olmasayd, hibir Nebi ve Resul e veya ocuk sevmezdi.
Bunlardan bazlarna dierlerine tercih etmezlerdi. Bu terci-
hin sebebi de ayetlerin birbirlerinden stnldr. lemin
dnp durmas, deimesi ayetlerin ayndr. indeki Hakkn
ilerinden baka bir ey deildir. Arzi gzellik ve arzi sevgi
ehli ise, onlarn hali, geici bir glgeye, hakikate benzer,
ama hakikatten uzak bir gayeye ve yklmak zere olan bir
duvara benzer"

eyhin bu szleri, onun iirlerinde, zellikle divannda


(tercmanu'l evak) maddi sevgi ilendiini iddia edenlere
en gzel cevaptr. eyh "zehairu'l a'lak"ta bu sevgiyi erhet-

50
mitir. Burada nizam adn verdii, arif, kmil gen bir kz
olarak bedenleen birine ynelik ilahi sevgisini dile getirir.
Bu kadnla Kbe'nin yannda karlamtr. Onunla ilgili
olarak zetle unlar sylyor:
- "598 senesinde Mekke'ye geldiimde, orada faziletli
kiilerden oluan bir cemaatle tanp kaynatm. Faziletli
olmalarna ramen, ilerinde mam Mekinu'ddin el-sfahani
(:609) ve kz kardei eyhetu'l hicaz bint Rstem gibi nef-
siyle megul olan kimse grmedim. eyh'ten Tirmizi'nin
hadisle ilgili kitabn ve baka czleri dinledik. O ve kz
kardei, btn toplantlarda dinlememe izin verdiler. Bu ey-
hin Nizam adnda bir kz vard. Lakaplar Aynu' ems ve el-
Baha idi. Abid, lim, gezgin ve zahit kadnlardan biriydi.
Haremeynin kadn eyhi ve emin beldenin hilafsz eiticisiy-
di. Bu czde yer verdiim her ismi ondan kinaye olarak kul-
lanyorum. Hala ideal ifade yntemimiz uyarnca nazmet-
tiim szleri ilahi varidatlara, ruhani inilere ve ulvi mnese-
betlere ima ederek kullanyorum. nk bizim iin son
(ahiret) batan (dnya) daha iyidir. O da (Allah raz olsun)
iaret edilenleri bilmektedir kukusuz. Allah bu divan
okuyan kimseyi, semavi olaylara taalluk eden ulvi him-
metlere yakmayan dncelere sapmaktan korusun. Bu
beyitleri erh etmemin sebebi, Bedr el-Habei'nin ve smail
b. Sevdekin'in annelerinin bu konuda bana soru sor-
malardr. Bu iki kadn, Halep'teki baz fakihlerin, bu szlerin
ilahi sr olmalarn inkr ettiklerini duymular. Bu yzden bu
beyitleri erhetmeye baladm. Fakihlerden oluan bir
cemaatin hazr bulunduu srada Kad bn Adim bu erhin
bir ksmn bana okudu. Bu toplulukta bulunan mnkir fakih
bunlar duyunca, dervileri, onlarn szleri arasnda yer alan
gazel ve genlik duygularn inkr etmekten vazgeti. nk
derviler bunlarla ilahi srlar kastederler. Bu sayfalar kay-
detmek iin istihareye yattm. Bylece Mekke'de nazmet-

51
tiim iirleri, Receb, aban ve Ramazan aylarnda Umre
yaptm srada erh ettim. Bununla ilahi marifetlere, ilahi
nurlara ve eri uyarlara iaret ediyorum. bareleri gazel
tarznda yazdm. nk nefisler bunlara ktr, bu tarzda
yazlan szlere daha ok kulak verir. Her latf ruhan ede-
biyatnn kulland slup da budur zaten.
Ne zaman onu hatrlasam, bir iselemeden
Bir bahar yamurundan veya,
Bulut kmelerinden, ansam ne zaman
Veya kadnlardan memeleri tomurcuklanm
Gne gibi doan veya kanm gibi
Ne zaman hatrlasam onu, getii vakit
Onun ans veya benzeri. Anlamalsn
Ondan parlayan srlar ve nurlar
Veya yce. Ki gklerin rabbi getirmitir onlar
Bir kalbe ya da ona ait bir gnle
Benimki gibi lem artlarna haiz.
Kutsi ve ulvi bir sfat sahip.
Bilesin ki benim doruluumun ncelii vardr
O zaman dnceyi zahirinden uzaklatr,
ini aratr ki bilesin.
eyh, kendisinin de anlatt gibi "Tercmanu'l Evak"
Mekke'de 611 senesinin Receb, aban ve Ramazan
aylarnda yazmtr. Yani 598 senesinde ilk defa Nizam'la
karlamasndan 13 sene sonra. Ayn sene (611 sen-
esinde) Halep'te de erh etmitir (A:251).
Tercmanu'l Evak kitabnn iirsel ibareleri, anlam
itibariyle eyhin, kendisiyle Kbe arasnda geen konu-
malar dile getirdii secili nesir tarznda yazd "Tacu'r resail
ve minhacu'l vesail" adyla 600 ylnda Mekke'de (I:700)
kaleme ald kitaba benzemektedir. Nitekim Aynu' ems
Kbe gibidir. Bu ikisi eyhe gre, lemde birbirine benzer iki
varlktrlar. nsan leminde ve cemat leminde belirgin-
52
lemilerdir ki ilahi kemal kmil insan hakikatinin aynnda
tecelli etsin. Ya da Kur'an'da ad geen gen adam (Hzr)
gibidir. Ki eyh tavaf esnasnda onunla karlam ve
Futuhattaki ilimleri ondan renmitir. Nitekim Futuhat'n ilk
babnda bunu aklamtr. u halde o da gz aydnldr.
eyh yle diyor:
Ey rabbimin evi! Ey kalbimin nuru!
Ey gz aydnl! Ey kalbim!
Yine yle diyor:
Allah iin Kabe zatlarmzdan baka bir ey deildir
Muallimiyle karlaan rtlerin zat
Kamil insann hakikatinin efendimiz Hz. Muhammed'den
(s.a.v) bakas olmadn bildiimiz zaman, bu hakikatin
yce Kur'an'n ruhu olduunu biliriz. Dolaysyla Aynu'
ems ve El-baha Nizam da bu ruhu temsil eden bir sembol,
rnek ve bir mazhardan baka bir ey deildir. Bilindii gibi
Nizam sznn rakamsal deeri 1022'dir. Bu say (1022)
says, eyhe gre temel olgulara delalet eder. Bu say, son-
suz ilahi gzelliiyle varlk nizamna delalet eder. Bu ayn
zamanda menziller feleinin ksmlarnn da saysna
tekabl eder. nsanlar ve hayvanlar leminde harflerin
mahrelerinin says da budur (Babu feleki'l menazil fi akleti'l
mstefiz). Azamet rtsndeki suretlerin says da budur
(II:40). Bu sayya, Nizam kelimesinde yer alan harflerin
says olan 6 y eklediimiz zaman 1028 saysn elde
ederiz. Bu da yldzlarn mevkilerinin saysdr. Yani yedi
gezegenle birlikte menziller feleinin ksmlarnn toplamna
denktir (1022+7=1028). Bu da byk marib cmle hesab-
na gre Besmelenin saysal deeridir. Ama burada "ALLAH"
ve RAHMAN" lafzlarndaki med harfi "Elif" hesaba katlr.
"Nun" harfinin eddesiz, yani kk cezm ile okunmas
kouluyla Nizam sznn rakamsal deeri 28'dir. Harflerin
says, felek menzillerinin says ve varlk mertebelerinin
53
says da 28'dir. Nitekim eyh, Futuhat'n 198. babnda bu
hususu aklamtr.
Dolaysyla eyhin btn gazelleri, onun Kur'an'a, yani
Ahmedi hakikate, ilahi kemallerin tecelligahna ynelik son-
suz aknn ifadesinden baka bir ey deildir. Nitekim bir
yerde unlar sylyor:
- "Grmenin en by, en noksansz ve en dorusu,
hakk, Muhammedi ryette Muhammedi surette grmektir."
(IV:129-203)
eyh, gerek seveni (muhibb-i sadk) tanmlarken ak
bir ekilde dile getirmektedir (II:346).
- "Bunlar, onun kelamndan bakasyla konumazlar.
Bunlara Kur'an tayclar (hamele- Kur'an) ad verilir. Ayn
zamanda btn sfatlar zerlerinde tayan
sevenler(muhipler)dir. Kur'an'n ayn idiler. Nitekim Hz.
Aie'ye (r.a) Resulullah'n (s.a.v) ahlak nasld?, diye sorul-
duunda "Onun ahlak Kur'an'd." diye cevap vermi ve bun-
dan baka bir sylememitir() Yce Allah, bu ahlaktan
geni bir nasip bahetmitir, ancak bizim bunun altndan
kalkmamz salayan O'dur. Allah'a yemin ederim ki,
sevgide yle bir etki gryorum ki, zannedersem sevgi
gn zerine konsa atr atr atrdayacak, yldzlarn
zerine konsa, snp dklecek, dalarn stne konsa toz
olup dalacaklardr. te benim sevgiden aldm zevk bu
dzeydedir. Ama bana bu gc veren Hak Tealadr ve bu
gc muhiplerin reisinden miras olarak bana bahetmitir.
Kendi nefsimde olmak zere sevgide acaip eyler grdm
ki, bunlar vasfetmeye kimsenin gc yetmez. Sevgi tecelli
orannda, tecelli de marifet orannda belirginleir"
eyh, tarikata giriinin balarnda sevgi hususunda
yaad baz halleri tanmlarken unlar sylyor (II:325):
- "Hayal gcm o kadar ilerlemiti ki, sevgim, sevgilimi
d lemde bedenletiriyordu. Tpk Cebrail'in Resulullah'a

54
bedenleerek grnmesi gibi. Sevgilime bakacak gc
kendimde bulamazdm. Benimle konuuyordu, ben de onu
dinliyordum ve dediklerini anlyordum. Birka gn bana
grnmedi. Boazmdan yemek gemiyordu. Ne zaman
sofraya uzansam, sofrann kenarnda durur, bana bakar ve
benim duyacam ekilde bana yle derdi: Beni grdn
halde yemek mi yiyeceksin? Bylece yemekten
vazgeerdim. Buna ramen alk hissetmezdim. Onunla
dolup taardm. Ona bakmakla semizleyip imanladm. O
benim iin yemek ilevini gryordu. Ona baknca yemek
yemi gibi oluyordum. Arkadalarm, ailem, neredeyse hi
yemediim halde bu ekilde imanlam olmama arp
kalmlard. nk gnlerce hibir ey yemeden beklediim
halde alk ve susuzluk hissetmezdim. Ama ayakta iken,
otururken, yrrken ve dururken o hep gzlerimin nndey-
di."
eyh bunlar sylerken, Muhammedi mirastan tatt
baka bir deneyimi hatrlatmaktadr. Resulullah (s.a.v) iftar
amakszn kesintisiz oru tutmakla ilgili olarak yle buyur-
mutur: "Ben sizden biri gibi deilim. Beni geceleyin rabbim
yedirir, iirir." eyh bu deneyim hakknda unlar sylyor
(I:638):
- "Biz, iftarsz ve kesintisiz oru (visal) tutmaktan da bir
zevk aldk. ftar etmeden geceledik. O gece rabbimiz bizi
yedirdi, iirdi. Sabah uyandmzda gcmz yerindeydi ve
canmz yemek istemiyordu. Rabbimizin bize yedirdii
yemein kokusu da bizden geliyordu. nsanlar bizden gelen
bu gzel kokudan dolay hayretlerini gizleyemiyorlard. Bize
soruyorlard: Nasl bir yemek yedin ki bu gzel koku geliyor
senden? Biz bylesini hi grmedik Kimisine durumu
aklardm, kimisine de herhangi bir cevap vermezdim. Eer
bu zellik Resulullah'a (s.a.v) has olsayd, biz buna nail ola-
mazdk."

55
eyh, sevginin snrndan sz ederken unlar sylyor
(II:325):
- "nsanlar, sevginin snr hususunda farkl grler ileri
srmlerdir. Onu zat ile snrlandran bir tek kii
grmediim gibi, kimsenin bunu tasavvur ettiini de
grmedim. Onu snrlandranlar, sonular, eserleri ve
gerekleriyle snrlandrmlardr. zellikle yce Allah bunun-
la vasfedildiine gre byle bir snrlandrmann imknszl
belirginleir. Bu konuda duyduum en gzel tanmlama,
birok kanaldan Ebu'l Abbas b. El-Arif es-Senhaci'nin deer-
lendirmesidir. Raviler diyorlar ki: Ona sevgi hakknda bir
soru soruldu, o da u karl verdi: kskanlk sevginin
zelliidir. Kskanlk ise ancak rtmeyi kabul eder, bu yz-
den snrlandrlamaz."
eyh, sevgilinin srlarn saklama ile ilgili olarak ban-
dan geen bir olay anlatr ve yle der (II:348):
- "Yce Allah 594 senesinde Fas ehrinde srlarndan
birini bana bahetti, ben de o srr bakalarna akladm.
Aklanmamas gereken bir sr olduunu bilmiyordum. Bu
yzden sevgiliden azar iittim. Sessiz kalmaktan baka
verecek cevabm yoktu. Ama ona yle dedim: Bu srr ak-
ladm kiilerin durumunu sen stlen. Eer bu srrn ak-
lanmasndan dolay kskanyorsan. nk senin gcn
yeter, ama benim gcm buna yetmez. Bu srr yaklak on
sekiz kiiye aklamtm. Bana dedi ki: Ben bunu
stleneceim. Sonra ben Sebte'de bulunduum srada, bu
srr onlarn gslerinden ekip kardn bana haber
verdi. Bunun zerine arkadam Abdullah el-Hadim'e dedim
ki: Allah, unu unu yaptn bana haber verdi, kalk, Fas
ehrine gidelim, bana haber verdiklerini gzlerimizle gre-
lim. Bylece yola ktm. Fas'ta bu topluluk yanma geldik-
lerinde, yce Allah'n bu srr onlardan ekip aldn, gs-
lerinden kardn grdm. Bu srla ilgili bana bir takm

56
sorular sordular, ama ben cevap vermedim. te bu, sevgi
konusuyla ilgili olarak yaadm acayip olaylardan biridir.
Beni terk edip yalnzla mahkm etmedii iin Allah'a ham-
dolsun."
398. bab'da (III:562) eyh, Allah ehlinin, iirlerinde gen-
lik duygularn ve vgleri kullanmalarn mazur gsterirken
unlar sylyor:
- "Bir vaiz, vaaz verirken Kur'an ve snnetin dna k-
mamal, bu gibi alanlara girmemelidir. Yahudilerden,
Hristiyanlardan ve yce Allah'n anna ve Resullerin (a.s)
makamlarna yakmayan hikyeler anlatan mfessirlerden
her hangi bir ey aktarmamaldrlar. Bir vaiz, ancak yce
Allah'n zikriyle ilgili iirler, gazel veya baka bir ifadeyle
aktarabilirler. nk bunlar Allah ehlinin ifadeleridir. Bunlar
sylemek de dinlemek de helaldir. nk bunlar, zerinde
Allah'n ad anlan eylerdir. Bir air, herhangi bir iiri inad
ederken ilk bata Allah'tan bakasn kast etmise, bir vaizin
bu iiri okumas caiz olmaz. nk bu iirler, necis bir su ile
abdest almaya benzer. nk hadis (sonradan olma) bir
varlkla ilgili sz hi phesiz hadistir (sonradan olmadr).
nk niyetin eya zerinde etkisi inkr edilemez.
Kardelerimden biri bana bir mektup yazmt. Bu mektupta
beni yceltiyordu. yle ki mektupta beni altm lakapla
nitelemiti. Ona yle yazdm: "Onlarn bu ahitlikleri yazla-
cak ve sorguya ekileceklerdir." (Zuhruf, 19) Resulullah
(s.a.v) yle buyurmutur: "Kimseyi Allah'a kar temize
karmayn. Ama yle deyin: Onun yle yle olduunu
sanyorum." Yce Allah yle buyurmutur: "Kendinizi tem-
ize kamayn. nk O, ktlkten saknan daha iyi bilir."
(Necm, 32) Ama iirlerimizde zikrettiimiz deiik kevni
suretleri, genlik duygularn ve vgleri syleyebilirsin.
Bunlarn tamam ilahi marifetler ve rabbani ilimlerin
ifadeleridir."

57
eyh "Divanu'l Kebir"in giriinde bu uyarlar bir kez
daha yineler. Ki bu Divanda bu trden binlerce iir vardr.
Sonunda da 560 tane gazel ve genlik duygularna ilikin
iirler bulunmaktadr. Her biri birka beyitten olumaktadr.
Bunlar arasnda "Tercmanu'l evak" adl divannda yer alan
kasideler de bulunmaktadr. Her iir derin dnmeye davet
eden ifadeyle balar. Bunlardan ilk 132 tanesinin girii ruh
ve hatrn nitelenmesiyle ilgilidir. Dierlerinin balklar ise,
bunlara ek olarak mzik dinlemeyle ilgilidir. Buna u balk-
lar rnek verebiliriz:
-Ruh reyhandir, hatr ise kutsidir.
-Ruh hatrlatma, hatr ise basirettir.
- Ruh iksirdir, hatr gzel tedbiri bildirmedir, dinleme ise
vezirdir.
-Ruh bayramdr, hatr donatlm bir sofray andran
daldr, dinleme ise gvendir.
-Ruh seslenitir, hatr duadr, dinleme ise icabettir.

KNC BLM

58
iBN ARABNN
Kurani eri ve lmi Kiilii Deiik
Gruplar Karsndaki Konumu

eyh'in ocukluu, Kur'an' Ezberlemesi


Bu tamamiyle Kur'ann Suresidir
ok arzu ettiim iin isimlerini cem ettim.
(ZY:295)
eyh, Marsiya'a h.560 ylnda Ramazan aynn (17) on
yedisinde (27 Haziran 1165) Pazartesi gecesi domutur.
Bir gre gre Ramazan aynn yirmi yedisinde domutur.
Ancak bata iaret ettiimiz tarih tercih edilmektedir. Mukri
"Nafhu't Tb" (II: s.163/A:35) adl eserinde tarihi bn
Neccar'n am'da karlat eyh bn Arab'den aktard
rivayete yer verir. Burada eyhi babas Muhammed'in
ismiyle, Muhammed b. Ali b. Muhammed b. Ahmed b.
Abdullah el-Hatemi et-Tai eklinde zikreder. Knyesinin
Ebubekir, lakabnn Muhyiddin olduunu ve el-Hatemi
olarak tanndn belirtir. eyhin doduu sene Muvvahitler
ordusu, Marsiya hakimi bni Merdeni'in ynetimine son ver-
mek amacyla ehri kuatr. Kuatma yedi sene srer.
Sonunda bn Merdeni lr ve Marsiya, biliye'de bulunan
Muvahhit halifesinin hakimiyeti altna girer. eyhin babas
da ailesini alp ordudaki yeni grevlerini stlenmek zere
biliye'ye tanr. O srada Muhyiddin sekiz yandadr.
Bylece eyh, biliye'de kkl ve yetitirdii ahsiyetleriyle
nl bir arap ailesinde byr. ocukluk dnemi iki ksma
ayrlmt: Birinci ksmda, Kur'an' hfzediyor, eri ilimleri ve
dilbilgisini reniyordu. kinci ksmda ise, sekin askerlerin
59
ocuklaryla birlikte oynuyordu. At binmeyi reniyor, ava
kyor ve mzik dinliyordu. eyh, ocukluk gnlerinde
iinde bulunduu ortama dair baz iaretler vermitir
rnein "Ruhu'l Kuds" adl eserinin banda unlar
sylyor:
- "Gecenin sonunda uyuyordum, kt topluluk da benim
gibi yapyordu. O kadar ok raks ederdik ki yorgun derdik.
Henz uyumutuk ki afak skerdi. Kalkar, ylesine bir
abdest alrdk. Sonra mescide giderdim. O da kendime
gelebilirsem. Yoksa bu halde olan biri genellikle evinde
Fatiha suresiyle birlikte Kevser suresini okuyarak namaz
klard. Kunut duas m, o vacip deildi, onu terk ederdim.
Gayet hzl bir ekilde yeri gagalarcasna namaz klardm.
Sonra kendimi yataa atandm ve gne iyice ykselinceye
kadar dinlenmek zere uyurdum."
Muhtemelen eyhi iinde bulunduu bu ortamdan
karan ilk hadise, 12 yanda iken geirdii bir hastalkt.
Hastalk o kadar ki lecei sanlyordu. Nihayet yce Allah,
babasnn okuduu "Yasin Suresi"ye onu bu hastalktan kur-
tarmt. Daha nce bu hadiseye iaret etmitik. Bylece
Kur'an'n kalbi "Yasin" suresinin bereketiyle ruhunda
uyanlar sreci balamt. Bundan sonra iki yl daha
grnrde arkadalaryla birlikte elenerek vakit geirdi.
Ama iinde gizli bulunan manevi enerji zaman zaman bilinli
dnceler eklinde da vuruyor, canllk belirtileri gsteriy-
ordu. evresini byk bir dikkatle inceleyen iki gzden yan-
syan deli geici klar gibi etrafa yansyordu. Kalbini doldu-
ran duygulardan biri varlk karsnda duyduu hayretti.
Btn bunlar, yce Allah'n u ayette iaret ettii srrn onun
zahirine yansmasnda nceydi: "Ve benim nezaretimde
yetitirilmen iin sana kendimden sevgi verdim." (Taha, 39)
Bu olay, eyh'in cahiliye dnemim diye tanmlad vakitte
gerekleti. eyh, bu hususta unlar sylyor (IV:540):

60
"Hi kimseden korkmak istemiyorsan, kimseyi korkutma.
Her ey senden emin olunca, sen de her eyden emin olur-
sun. Cahiliye zamanmda babamla birlikte bir yolculua k-
tm. Endls'te Karmune ve Belme arasnda bir yerde
bulunuyorduk. Bir yaban eei srsyle karlatk. ok
kere bunlarn avna kmtm. Hizmetim benden uzaktay-
d. Kendi kendime, bunlar rahatsz etmemeyi, avlamamay
dndm. Bindiim at onlar grnce srye doru ko-
maya balad. Dizginin ekip durdurmaya altm. Elimde
de mzram vard. Nihayet srnn yanna gelip aralarna
daldm. Hatta mzramn ucu bazlarna demi bile olabilir.
Onlarsa otlamaya devam ediyorlard. Allah'a yemin ederim
ki, aralarndan geip gidinceye kadar balarn kaldrp bak-
madlar bile. Sonra hizmeti arkamdan geldi. Yaban eekleri
onlar grnce saa sola kamaya baladlar. Bu tarikata,
yani Allah'n yoluna dnnceye kadar bunun sebebini anla-
mamtm. Sonra bana kar bu tavrlarnn sebebinin,
yukarda szn ettiim dncem olduunu anladm.
Benim onlara kar hissettiim gven onlarn iinde bana
kar gven duygusunun olumasna sebep olmutu. O
halde zulmden vazge, hkmnde adil ol. Bu takdirde Hak
sana yardm eder, halk da sana itaat eder. Nimetler senin
iin berraklar ve sana ynelen sulamalar ortadan
kalkar"
ocukluunun bu dneminde eyh, Arapa ve Arap dili
ilimleri derslerini alyordu. Ksa srede bu ilimleri kavrad,
dilinden ve parmaklarndan fesahat akmaya balad.
Sultann divannda ktiplik grevine layk grld. Bu sre
iinde, Salih bir adamn kontrolnde Kur'an' ezberledi.
eyh bu adam hakknda zetle unlar sylyor (R:93-94):
- "Kk yalarda Ebu Abdullah Muhammed el-Hayyat
adnda bir komumuzun yannda Kur'an okuyordum. Adam
anne ve babasna kar ok iyiydi. Baskn zellii korku duy-

61
masyd. abuk gzya dkerdi. Namaz kld zaman
kalbinin arpnts duyulurdu. Uzun sre konumadan bek-
ler, ok dnrd. Ondan daha ok rperen, huu iinde
olan birini grmedim. Tevbesinden amaz, Allah iin yap-
t ilerde knayann knamasndan korkmazd. Fakirlik ve
skntyla snand, sabretti. Eziyetlere tahamml ediyordu.
Sadk ryalar grrd. Gecelerini namazla, gndzlerini
orula geirirdi. lmi, ilim ehlini sever, fakirlere hizmet eder-
di. Gaipten rzk gelmesi gibi birok kerametini gzlerimle
grdm. Grdklerim iinde kendisi gibi olmak istediim tek
kii odur. Bu tarikata dndm zaman onunla karde
oldum. Benim geliimden dolay sevindi. Ondan ayrlmadm
ve ok yararlandm. Her zaman drt kii toplanrdk. Ben, o,
onun kardei ve drdncs de kapdan kim gelirse o olur-
du. mrmde bu gnlerden daha gzel gnler yaam
deilim. Kardei Ahmed ise, btn faziletleri ve cihad
gcn zerinde toplamt. ok keifleri vard. Kardei
Muhammed'in hizmetinden ayrlmad ve onun bereketine
nail oldu. biliye'de 590 tarihine kadar onlarla arkadalk
ettim. O tarihte hacca gitmek zere yola ktlar. Ahmed bir
sene kadar Mekke'de kald. Orada Msr'a geti ve
Melamiye tarikatna girdi. Muhammed ise Mekke'de be
sene kald, sonra Msr'a kardeinin yanna gitti. Hac iin
yola ktm bir seferimde orada 598 senesinde ikisini
ziyaret ettim. Ramazan orucunu onlarn yannda tuttum.
Sonra onlara veda ettim. Yreimde onlardan ayrlmn
atei vard."
Bu szlerden, eyhin kk bir ocuk iken salih ret-
meni gibi muttaki biri olmay arzu ettii anlalyor.
eyh'in ocukken tand Kur'an ehli Salihlerden biri de
amcas Abdullah'tr (daha nce ad geti). eyh'in, tarikatta-
ki eyhlerinden biri olduunu syledii bir velinin arkaday-
d. eyh onun hakknda zetle unlar sylyor (R:96):

62
- "Onlardan biri de biliye'den Ebu Ali Hasan e-
ekkaz'dr. lnceye kadar eyhimiz Salih el-Adeviye
hizmet etti. Geceleri onun yannda kalrdm. Hasrnn, gz-
lerinden akan yalarla slandn grrdm. Elinin emeiyle
geinirdi. Her zaman oruluydu, gecenin ounda kyam
ederdi. akalard, ama haktan baka bir ey sylemezdi.
Birok kerametine ve bereketine ahit oldum. lmnden
elli gn nce lecei gn tam olarak belirleyerek haber
verdi. Dedii gibi oldu. Bu tarikata girdiim gnden, ld
gne kadar onunla beraber oldum."
eyh, yedi kraat ve dier kraat usullerini renmek
suretiyle Kur'an hfzn iyice pekitirmiti. Nakli ilimlerdeki
yeri de iyice salamlamt. Melik el-Muzaffer'e icazet
verirken Kur'an kraatn reten eyhlerinden bazlarn
zikreder. Zikrettii isimlerden bazlar unlardr:
- Muhammed b. Halef b. Saf el-Lahmi (:585). 578 sen-
esinde yedi kraat onun yannda okudu. Ondan hadis
rivayet etti. Bu eitim biliye'de gereklemitir.
-Ebu'l Kasm Abdurrahman b. Galib e_errat (:586)
Kurtuba'ldr.
-Kad Ebu Muhammed Abdullah et-Tadeli. Fas kads.
(:597)
-Kad Ebubekir Muhammed b. Ahmed b. Hamza.
(:599)
eyh, Kur'an'n yce Allah'n kuluna bahettii en byk
nimet olduunu. Kur'an ehlinin Allah ehli olduklarn, O'nun
stn has kullar olduklarn sk sk zikreder. Kulun, Kur'an
ayetleriyle tahakkuk ettii oranda velayet mertebelerinde,
cennet derecelerinde ve Muhammedi hakk ryeti manza-
alarnda ykseldiini belirtir. rnein el-Muheymin isminin
huzuru ile ilgili olarak unlar syler (IV:206):
- "Kur'an ad verilen bu kitab bu huzurdan nazil olmu-
tur. ndirilmi dier kitaplar deil, zellikle Kur'an. Yce

63
Allah, hibir Nebi ve Resuln mmetini bu huzurdan yarat-
mamtr, sadece u mmet- Muhammedi bu huzurdan
yaratmtr. Muhammed mmeti, insanlk iin ortaya
karlm en hayrl mmettir. Bu yzden yce Allah
Kur'an'da bu mmet hakknda yle buyurmutur: "te
bylece sizin insanla ahitler olmanz, Resuln de size
ahit olmas iin" (Bakara, 143) Kyamet gn Kur'an
nmzde huzura getirtiliriz. Biz de sair mmetlerin nnde
oluruz. Bizden Kur'an hafz olanlar da kendileri gibi
olmayanlarn nnde olurlar. Kur'an' en ok bilenimiz, en
ok nde olanmz olur. Mertebelerde en yksee erienimiz
olur. Kyamet gn insanlar arasnda faziletleri en fazla
belirgin olan odur. nk hafzlarn minberleri vardr. Her
minberin de Kur'an ayetleri saysnca dereceleri vardr.
nsanlar Kur'an'dan ezberledikleri ayetler orannda bu dere-
celeri karlar. Yine Kur'an ayetleri saysnca baka dere-
celeri de vardr. Amel edenler Kur'an'dan tahakkuk ettikleri
oranda bu derecelere ykselirler. Bir kimse, hangi mesele ile
ilgili olarak inmi olursa olsun, anlad kadaryla btn
ayetlerle amel ederse, amel olarak da bu mertebelere yk-
selir. Her ayetin, Kur'an' dnen her bir ahs zerinde bir
etkisi, bir ameli vardr. Kyamet gn, Kur'an kelimeleri,
Kur'an harfleri saysnca minberler vardr. Allah' bilenler ve
Allah'n kendilerine verdii ilim orannda amel edenler bu
minberlere karlar. Kur'an harfleri, kelimeleri, ayetleri,
sureleri ve kk harfleri suretinde bu harflerin ve
kelimelerin mertebelerinde insanlara grnrler. Bununla ve
buradan dolay bu mmetin dier mensuplarndan ayrlrlar.
nk mjdeleri onlarn gslerindedir. Kur'an bunlar iin
ne byk sevintir. Onlar Hakkn tecelligah ve mazhardr-
lar. Hak teala, halk iinde mutluluk ehli olanlara "Taha"
suresini okuyunca, onlara kelam olarak tilavet eder ve bu
surede onlara suret olarak tecelli eder. Bunlar da Hakk

64
mahede eder ve dinlerler. Bu mmetten Kur'an okuyan
her ahsa, dnyada tecelli ettii gibi orada da tecelli eder.
Nazar ehli, bundan daha lezzetli bir saat geirmi deildir.
Kim bu dnyada Kur'an' btn kraat rivayetleriyle hfzed-
erek, ilmini tahsil ederek ve amel ederek sergilerse, Allah'n
Kur'an' indirdii hedefi gerekletirmi olur. Onun iin
imamet nitelii sahih olur. O, kuatc ilahi surete sahiptir.
Kim bu dnyada Kur'an'la amel etmise, ahrette de Kur'an
onun iin amel eder. Kim burada Kur'an' terk ederse, Kur'an
da onu ahrette terk eder. "nk sana ayetlerimiz geldi;
ama sen onlar unuttun. Bugn de ayn ekilde sen unutu-
luyorsun!" (Taha, 126) Hz. Aie (r.a) Resulullah'n (s.a.v)
ahlak ile ilgili olarak "Onun ahlak Kur'an'd" demitir. Bunun
sebebi, bizim belirttiimiz ekilde ve iaret ettiimiz snrlar
dhilinde Kur'an'la vasflanmaktan baka bir ey deildir."
eyh, zikirlerine dualarn en faziletlilerinin Kur'an'da yer
alan zikirler ve dualarla birlikte Kur'an tilaveti olduunu vur-
gular. Hatta tamamen zikir maksadyla okunduu zaman
bile, bunlarn Allah kelam olduunun hatrda tutulmas
gerektiini, bunun zikirle beraber tilavetin de ecrinin aln-
masna sebep olacan belirtir. Bu hususta unlar syler
(IV:461):
- "Kur'an' oku ve ayetlerinin zerinde dn. Okuduun
zaman, yce Allah'n sevdii kullarn vasfettii zellikler ve
sfatlar gznnde bulundur ve bunlarla vasflanmaya
al. Yce Allah'n fkelendii kimselerle ilgili olarak iaret
edip yerdii zellik ve sfatlar belirle ve bunlardan uzakla-
maya al. nk yce Allah, Kur'an'da neden sz etmise,
Kitabnda sana neyi inzal etmise, neyi tantmsa, senin
bunlar dorultusunda amel etmen iindir. Kur'an okuduun
zaman, Kur'an'n iinde olanlar iin Kur'an'n kendisi ol.
Tilavetle ezberlediin gibi amelle de hfzet () nk
Allah'n kelam, Allah'a yaknlatran hibir kelama benze-

65
mez. Bu yzden zikreden bir kimse, Allah' zikrettii zaman,
zikri esnasnda, bunlarn Kur'an'da yer alan zikirler olduk-
larn aklndan karmamaldr. Bunlar araclyla Allah'
hatrlamaldr ki, zikir yaparken ayn zaman Kur'an da oku-
mu olsun. Kur'an okuyan vasfn kazand zaman da
Allah'n kendisini hatrlatt bir zikri hikye etmi olur. Byle
olunca da bu zikir esnasnda kendini Rabbinin menziline
yceltmi olur. Nitekim bir ayette yle buyrulmutur:
"Allah'n kelmn iitip dinleyinceye kadar ona aman ver."
(Tevbe, 6) Kur'an okuyan kimseye kyamet gn: Oku ve
yksel, denir. Kur'an okuyan kimsenin dnya hayatnda
mkelleflik zamannda Kur'an okumak suretiyle ykselii,
Kur'an tilavetinde yine Kur'an tilavetine ykselmesi anlamn-
dadr. Bu da, Hakkn, kulun lisanyle tilavet etmesi demektir.
Tpk iiten kula, gren gz, tutan elleri ve yryen ayak-
lar olduu gibi. Ayn ekilde konuan, ifade eden dili de olur.
Kul artk ne zaman Allah'a hamdetse, O'nu tesbih etse ve
tehlil yapsa, ancak Kur'an'da yer alan bu zikirleri hatrla-
yarak gerekletirir. Bylece Kur'an' kendi nefsiyle okumak
seviyesinde Rabbiyle okuma seviyesine ykselir. O zaman
kitabn okuyan Hakkn kendisi olur. Kyamet gn de, en
son okuduu ayete kadar ykselir, onun derecesinde durur.
Yani bu ayetin layk olduu dereceye kadar gelir ki, bu ayeti
okuyan da kulun lisanyle yce Allah'tr. Bunun iin
kukusuz Kur'an okuyan kulun bu anlam zihninde tut-
masdr. nk szlerin en gzeli, Allah'n rfte bilinen
maruf kelamdr."
Bu yzden eyh'in, marip emirlerinden birine, Kur'an
tilvatinin gece gndz kesintisiz gerekletirildii meclisler
dzenlemesini tavsiye ettiini gryoruz. Durmadan gezen,
zikir meclislerini arayan meleklerden sz ederken unlar
sylyor (III:334):
- "Kur'an ehli olan zikir ehlinin, Kur'an'la zikrettiklerini

66
grdklerinde, Kur'an harici zikirler okuyan hibir meclisi
onlarn nne geirmezler. Bunu grmedikleri zaman, onlar
tilavet edenler olarak deil, Allah' zikredenler olarak
bulurlar. O zaman Kur'an'la zikredenleri gstererek birbirler-
ine yle seslenirler: te, aradnz budur! nk bu,
onlarn rzkdr. Onunla yaarlar ve hayatlar buna baldr.
mam bunu bilince, sabah akam Allah'n ayetlerini tilavet
eden bir meclis oluturur. Marip diyarnda Fas ehrinde
bulunuyorduk. Bizi dinleyen ve itaat eden yetkililerin onayy-
la bu yolu tuttuk. Bu zel ameli yitirdikleri iin onlar aramaya
koyulduk, aratrdk. Hi kukusuz bu, rzklarn en ereflisi
ve en ycesidir. Bunlar gibilerini bulamadmz zaman,
gdalar ilim olan ruhlar iin ilmin yaylmasna baladk.
Sonunda grdk ki, bu ruhani snfn arzu ettii eyden
bakasna yer vermememiz gerekir. O da Kur'an'dr"
"Kaf" suresiyle ilgili 334. bab'da bir blm yer alr.
Burada Kur'an okuyan kalbin arn vasflar ile Kur'an'da yer
ald ekliyle Kur'an'n vasflar arasndaki uyumun gz
kamatrclna ilikin bir aklama vardr. Bu hususta
zetle unlar sylyor:
- "Kur'an, her zaman, kendisini okuyanlarn kalplerine
yeniden iner. Bu kalpler, Kur'an'n zerine kurulduu ar
konumundadr. Bil ki, yce Allah, ar, Kur'an' vasfettii
sfatlarla vasfetmitir. u halde mutlak olarak Kur'an mutlak
olarak ar iindir. Dolaysyla ar sahibinin yksek dere-
celeri, Kur'an'n ayetleri ve sureleri gibidir. Ar, Kur'an'n
kaytl olduu eyle kaytldr. Bazen Kur'an'n inzali,
okuyana nazar eden rabden zel olarak gerekleir. Bazen
ara istiva eden, mutlak olarak ar ihata eden Rahman'dan
gerekleir. Bazen de rububiyetin tm vehelerini ve rah-
mani ihataya cami Allah isminden gerekleir. Kur'an'n
nzul, azamet sfatndan kaynakland zaman, kalp
zerinde heybet, celal, hay, murakabe, huzur, ykm, krl-

67
ma, zillet, muhtalk, koruma, gzetme ve Allah'n iarlarna
tazim gsterme eklinde tesir brakr.
Yce Allah, Kur'an okuyan iin nefsinin erefini, fazileti-
ni, kalbinin geniliini, ilim ve yaknlk mertebelerinde yk-
selii kabul ediini ve lemin kendisine musahhar klnn
gsterdii zaman, bu, Kur'an- Mecid'in bir kalb- mecid ar-
na istiva etmesinin ifadesidir. Yce Allah, Kur'an okuyan
kiiye, stn ahlak, stn ahlakla tecelli etmeyi gsterdii,
lemi rahmet, kerem ve efkat sfatlarnn brdn
kefettirdii zaman, bu, Kur'an- Kerim'in kerim bir kalbin
arna kurulmasnn ifadesidir."

eyh ve Kur'an
Her kiinin Kur'an'da bir suresi vardr
Allah'n kitabnda bana ait olan sure ise tenzildir.
(FIII:181)
eyh ocuk yata Kur'an' ezberledi. Bulu anda ilhi
fetihle anszn karlanca, "Biz o kitapta hibir eyi eksik
brakmadk." (Enam, 38) ayetinin hakikatinin zevkine vard.
O zaman anlad ki, mutluluun tamam, velayetin tamam ve
ilmin tamam, Kur'an'la amel etmekle gerekleir. Btn var-
ln, hatta nefeslerini, zahir ve batn dncelerini
Kur'an'dan istimdat etmeye, medet ummaya tahsis etti.
eyhin btn hayat, Kur'an menzillerine ve ini meknlar-
na ykselmekten baka bir ey deildir. Bir ocuk iken
Kuran' okuyup ezberledii gibi, ilhi fetihten sonra da
kalbine iniiyle birlikte zevk olarak tahakkuk etmi, vecde
dnmtr. "Kehf" suresiyle ilgili 366. bab'da unlar
sylyor:
- "Meclislerimde ve tasniflerimde konutuumuz her
ey, Kur'an'n huzurundan ve hazinelerinden gelir. Bana
Kur'an' anlamann ve Kur'an'dan yardm almann anahtar-
lar verilmitir. Btn bunlar, Kur'an'n dna kmadmz
68
srece geerlidir. Kukusuz bu, balarn en ycesidir.
Ancak zevkine varan, menzilini nefsinden bir hal olarak
mahede eden ve Hakkn, srrnda kendisiyle konutuu
kimse bunun deerini bilir. nk Hak, vastalar kaldrmak
suretiyle, srrnda kuluyla konutuu zaman, onun seninle
konumasna, senin szlerini anlaman da elik eder. Onun
seninle konumas, senin onu anlamann ayn olur ve ondan
geri kalmaz. Eer senin anlaman, onun seninle konu-
masndan geri kalrsa, bu, Allah'n kelam olmaz. Bunu
kendi iinde hissetmeyen kimse, Allah'n kullaryla konu-
masna dair ilimden nasipsizdir."
- "Hair" suresiyle ilgili ve "Muhammedi huzurdan
Kur'an'n menzillerini bilme" adn verdii 335. bab'da,
Kur'an'n btn olarak, Furkan'n da blm blm velilerin
kalplerine iniinden sz eder ve yle der: "Her okuyan
Kur'an'n nzuln hissetmez. nk ruhu kendi tabiatyla
meguldr. Kur'an, bu kimseye tabiat perdesinin gerisinde
iner. Bu yzden ondan lezzet almak suretiyle etkilenmez.
Nitekim Resulullah (s.a.v) Kur'an okuyan baz topluluklar
hakknda yle buyurmutur: "Onlar, Kur'an okurlar, ama
Kur'an grtlaklarndan aaya inmez." Bu Kur'an dillere
inmektedir, kalplere deil. Yce Allah, Kur'an'dan zevk
almakla ilgili olarak yle buyurmutur: "Onu Rhu'l-emin
(Cebrail) senin kalbine indirmitir." (uara, 193) te,
Kur'an'n kendisine inmesinden dolay, deeri llemez,
her trl zevkin stnde bir haz alan kimse budur. Kii bu
tad, bu hazz alnca, yeni ve eskimez Kur'an'n zerine
indii kimse olur. ki ini arasnda fark vardr. Kur'an, bir
kiinin kalbine indii zaman, anlamyla iner. Kii okuduunu
bilir, kendisinin dilinden olmasa da. Kur'an dnda bu laf-
zlarn anlamlarn, kendi dilinden olmad iin bilmese de,
okuduunun anlamn bilir. Bir kimse Kur'an' tilavet
ederken, Kur'an onun kalbine inerse, tilavet ettiinin

69
anlamn bilir. Kur'an'n makam ve menzili, yukarda
sylediimiz gibi olursa, istedii her varl orada bulur. Bu
yzden eyh Ebu Medyen yle derdi: "Mrid, istedii her
eyi Kur'an'da bulmadka mrid olamaz."

eyh ayrntl aklamalarna devam ediyor ve Kur'an'n


Nebi'ye inmesiyle Veli'ye inmesi arasndaki fark zetle
yle ifade ediyor:
- "Kur'an ile insan- kmil kardetirler. nsan- kmil ise,
Kur'an'n btn cihetleri ve nispetleriyle indii kiiden
bakas deildir. Kur'an'n varislerinden olup insan- kamil
olmayan kimselere gelince, Kur'an, onun omuzlarnn aras-
na iner, gaipten gsne yerleir. Kukusuz bu, eksiksiz bir
verasettir. Rivayet edilir ki, Ebu Yezid, Kur'an' tmyle
istishar etmedike can vermemitir. Resulullah (s.a.v),
Kur'an bilgisi verilen kimse iin "Nbvvet onun iki yan
arasna yerletirilmitir" demitir. te Nebiler ile onlara tabi
olan veliler arasndaki fark budur. Ancak iki yan arasna
Nbvvet yerletirilen ve Kur'an gaipten kendisine gelen
kiiye, nn grd gibi arkasn da grme yetenei ver-
ilir. Kur'an, ancak yz yze nazil olduu ve biz de bunu tat-
tmz iin, bir ciheti bakasndan ayrdmz grmedik.
Bize anszn geldi ve biz ancak sonralar bunu anlayp
rendik. Kur'an olmas hasebiyle Kur'an'la beraber olan
kimse, cem birliini ifade eden bir gze sahip olur. Ama cem
edilmi olmas hasebiyle Kur'an'la beraber olan kimse iin,
Kur'an Furkan'a dnr. Bylece a gizliyi, haddi ve
balangc mahede eder. Biz, bu Furkan inii tattmz
iin, u helaldir, u haramdr, u mubahtr dedik. Merepler
eitlendi, mertebeler birbirinden ayrld ve ilahi isimlerle
kevni eserler zahir oldu."
eyhin, Kur'an hakikatleri itibariyle derin bilgiye ula-
masnn bir rnei olarak, eserlerinden birinde konuya ilikin

70
aklamalarn dinleyelim. Eserinin fihristinde yle diyor:
- " (Tenzilin anlamlarnn srlar hakknda cem ve tafsil)
kitab da bundandr. Bu kitab "Bir vakit Musa gen adamna
demiti ki: "Durup dinlenmeyeceim." (Kehf, 60) ayetine
kadar ikmal ettim. Bu konuda gz kamatrc bir anlam
belirginleti. Kur'an'la uraan birinin daha byle bir menzile
ulatn zannetmiyorum. yle ki: Her ayete ilikin akla-
malar makam eklinde tertip ettim: Birincisi, Celal
makam, sonra Cemal makam, sonra tidal makam. Bu,
kmil Muhammedi varis asndan berzah hkmndedir ki
buras Kemal makamdr. Ayeti celal ve heybet makamnda
ele alyor, hakknda konuuyorum, ta ki en latif iaretlerle ve
en gzel ibarelerle bu makama ulancaya kadar... Sonra
ayn ayeti bu sefer cemal makamnda ele alyor ve zerinde
konuuyorum. Buras birinci makamn karsndadr.
Nihayet zellikle bu makam iin nazil olmu gibi srdryo-
rum aklamalar. Sonra ayn ayeti kemal makamnda, ilk iki
vehe benzemeyen bir szle ele alyorum. Bu makamda
harflerin, kelimelerin, harake ve sknlardan ibaret olar
kk harflerin srlar hakknda konuuyorum. Eer bunlar-
da byle srlar varsa onlar ele alyorum, yoksa nispetleri,
izafeleri ve iaret gibi unsurlar ele alyorum. Bu ilemi
tamamlaynca, yanndaki ayeti ele alyorum. Bu ayetlerden
birinde bulunup da asl olma zelliine sahip kelimeyi ahit
olarak deerlendiririm, ancak bunun da rnekleri azdr."

eyhin bu yntemi kulland Tefsir yaklak altm drt


(64) cilttir. Ancak hala bulunabilmi deildir. Bu arada vur-
gulamak gerekir ki, eyhin ve dier mutasavvflarn bu tarz
iari tefsirleri, bilinen geleneksel tefsir yntemlerinin ihmal
edilmesi, grmemezlikten gelinmesi anlamna gelmez.
Bilakis, eyhe gre asl olan ve merci konumunda bulunan
geleneksel tefsir metodudur. Ayetin zahirine ters den her

71
anlam kesinlikle reddedilir. eyh, tefsire israiliyat ve doru-
luu kantlanmam rivayetleri, zellikle Nebilerin makam-
larna ve ismetlerine yakmayan kssalar iddetle red-
deder (II:256/III:454-455):
- "Ama Allah'n kelamn sadece bir anlamla snrlandr-
mak doru deildir. Bilakis yce Allah, Kur'an'ndan nice latif
srlar kullarnn haline ve makamna uygun olarak velilerine
aar. Allah ehline gre nemli olan, Kur'an'da yer alan ks-
salarn, rneklerin, hikmetlerin ve hkmlerin insan nefsine
ynelik olarak anlalmasdr. nk d lemde (afakta)
zuhur eden her eyin bir benzeri i lemde (nefiste) de
vardr. rnein dem ve blis veya Musa ve Firavun ks-
sasn bilmenin ne faydas var, btn bunlardan kay-
naklanan bir ibret senin nefsinde mahede edilmezse? Bu
anlamda eyh "Ankau marib" adl kitabnda unlar
sylyor: "Bu ilim dalnda btn yazdklarmn gayesi,
evrende zuhur eden eylerin bilinmesi deildir. Bilakis, asl
gayem, gafillerin dikkatini insani ayn'da, demi ahsta mev-
cut olanlara ekmektir () nk bir ekilde senin kurtu-
luunla bir ilintisi yoksa zatnn dndaki eyleri bilmenin
sana bir faydas olmaz"
eyh, Allah ehli mutasavvflarn szlerinde iaretlere yer
vermelerinin sebebini aklarken unlar sylyor (I:278):
- "Allah ehline gre iaretler, uza gsterir veya gayrin
hazr olduunu bildirirler Allah ehli asndan ekil ule-
masndan daha zor, daha meakkatli bir mahlk yoktur.
Allah ehli, O'nun hizmetine hastrlar, ilahi ba yoluyla O'nu
bilirler. Allah, onlara srlarn bahetmi, kitabnn anlam-
larn ve hitabnn iaretlerini anlatmtr. Bu yzden ekil
ulemas, Allah ehli asndan, Resullerin karsndaki
firavunlar gibidirler. Varlk leminde i, zikrettiimiz gibi ezeli
bilgi erevesinde gerekletiine gre, bizim ashabmz
iaretleri kullanmay yelemilerdir. Tpk Meryem'in (a.s)

72
iftiraclara, inkrclara kar iaretlere bavurmas gibi. Bu
yzden Allah ehli mutasavvflarn, nnden ve arkasndan
batln bulamasna imkn bulunmayan Allah'n kitabna
ilikin deerlendirmeleri iaretler eklindedir. Aslnda bu
iaretler hakikatten, Allah kelamnn anlamlarna ilikin fay-
dal tefsirden ibarettir. Onlar btn bunlarn yan sra btn
deerlendirmeleri, dil ehlinin bildii gibi, genelliini ikrar
etmekle, nzul sebebiyle irtibatn vurgulamakla birlikte
kendi nefislerine dndrrler. nk kitap onlarn (dil ehlin-
in) lisanyle inmitir. Bu yzden onlara gre yce Allah,
kitabnda her iki boyutu da kuatmtr: "nsanlara ufuklar-
da ve kendi nefislerinde ayetlerimizi gstereceiz."
(Fussilet, 53) Yani d leme (afaka ve i leme
(enfse/kendi nefislerine) inen ayetleri gstereceiz. nk
inen her ayetin iki yz vardr. Biri yzn kendi nefislerinde
grrler, bir yzn de kendilerinin dnda grrler. Kendi
nefislerinde grdklerini iaret olarak isimlendirirler."
Baz eserlerinde eyh, bu iaretlerin Kur'ani kaynaklar-
na iaret ederken, bazlarnn anlalmasnn Kur'ani
anahtarn gizler.
eyhin Kur'ani kaynan aklad kitaplar arasnda,
Besmeleye, Fatiha suresine ve baka ayetlere ilikin deiik
tefsirleri yer alr. Futuhat'n altnc blmnde yer alan dok-
san iki bab' buna rnek gsterebiliriz. Bu bablarn her birini
bir ayete ayrmtr. Yine Ayetu'l krsi'ye ve kitaplarnda
ska yer verdii baka ayetlere ilikin tefsirleri de buna
rnek gstermek mmkndr. "El-Kasemu'l ilahi" adnda bir
eseri vardr ve bu eserde yce Allah'n rububiyete yemin
ediinin trlerini ayrntl olarak aklamaktadr. Bu eseri 601
ylnda Kuds'te kaleme almtr. Ayn sene Musul'da bir
gnde "el-Cemal ve'l Celal" adl bir kitap yazm, bu kitapta
her cemal ayetine karlk bir celal ayetinin bulunduunu
aklamtr. 602 senesinde Kuds'te (aratu'l Kur'an fi

73
alemi'l insan) adl bir eser yazmtr. Bu eserde, nzul sras-
na gre surelerin ayetlerinin iaretlerini incelemektedir.
Osman Yahya eyhin tefsirle ilgili baka eserlerinin de
olduunu belirtir ve u isimleri verir:
-el-ayat fi ma vuride mine'l gaybi fi tefsiri'l ayat.
-Kitabu'l kutub. (Burada Kur'an'n vasflarn ve zellik-
lerini erh eder)
-el-Maksadu'l esma fi'l iarati fi ma vakae fi'l Kur'ani
mine'l kinayat.
-el-Msellesatu'l Kur'aniye ( ynl ayetler)
-el-msebbeatu'l kur'aniye (yedi saysyla irtibatl
ayetler)
-ari tefsire bir giri mahiyetinde "miftahu'l babi'l mukaf-
fel li fehmi'l kitabi'l mnzel"
Surelerin giri ksmlarnn delaletlerine ilikin baka
telifleri, yine surelerin giri ksmlaryla ve surelerle ve bir
ksm ayetlerle ilgili kasideleri vardr. Divan- kebirinde buna
rnek oluturacak ok kaside bulunmaktadr. Bu kasideler-
den bir blm vardr ki, her sureyle ilgili birka beyte yer
verir ve bunlarn says 3 ile 18 arasnda deiir. Bunlarn
toplam 820yi geer. 44 beyitlik bir kasidesi de vardr ki,
burada btn Kur'an surelerini salam bir zincirle tertip edil-
ilerine gre latif anlamlarla irtibatlandrr ve sonunu yle
balar:
Bunlar Kur'an'n btn sureleridir
Arzu ettiim iin isimlerini topladm

eyhin Kur'ani anahtarlarn aka belirtmedii, sadece


telmihen iaret ettii kitaplar ise oktur. Bunlarn bazlarn
"Mefatihu Fususi'l hikem" adl eserimizde zikrettik. Bu
kitaplardan bazlarn yle sralamak mmkndr:
- Kitabu't Tecelliyat. Bakara suresine yneliktir. Bakara
suresinin btn ayetleriyle veya baz ayetlerle ilgili olmak
74
zere 109 blm iermektedir.
- Kitabu'l Fena fi'l mahede. Beyyine suresine ynelik-
tir.
- Kitabu'l menzili'l kutbi ve'l imameyn. Felak ve Nas
surelerine yneliktir.
- Kitabu't Teracim. Bir mukaddimeden ve 69 bab'dan
olumaktadr. Her bab, bir surenin baz ayetleriyle ilgilidir.
Bablar, Hakka suresiyle (Tercemetu'l kahir) balar ve
Bakara (Tercemetu'l hicab) ve Fatiha suresiyle (Tercemetu'r
rida) ile son bulmak suretiyle surelerin tertibine gre dzen-
lenmitir.
- Kitabu' ahid. 27 bab'dan meydana gelir. Kitabu't
teracim'in baz bablarna ok benziyor. Her bab bir sure ile
ilgilidir.
- Kitabu menzili'l menazil. Futuhat'n 22. babna tetabuk
eder. Burada sureler 19 snfa ayrlmtr. Her snfn ayrc
zellikleri ve adamlar vardr.
- Kitabu meahidi'l esrari'l kudsiye. 14 bab'dan mey-
dana gelir. Konuyla ilgili zel bir kitapta her babn 14
anahtardan birine ait sureye taalluk ettiini aklamtk.
- Kitab-u Fususi'l Hikem. 27 babdr. Bununla ilgili zel bir
kitap yazdk. Sz konusu kitapta her babla ilgili sureyi ak-
ladk.
- Futuhat'n 4. blmnn bablar. 114 babdr.
Mushaftaki tertip srasna gre Nas'tan balayarak Fatiha'ya
kadar her babn bir suresi vardr. Her bab'da ilgili surenin
ayetlerinin ierdii ilimlerden bazlar ele alnr. yle ki,
eyh'in Futuhat'ta Kur'an ilgili olarak isimlerini zikrettii ilim-
lerin says birka bini buluyor.
-Futuhat kitabnn birinci ve beinci blmlerinin bablar-
150 bab'dan fazla-her bab bir sure veya bir ayetle ilgilidir.
-Kitabu'l Azame: Fatiha'nn harflerinin baz srlar ve
iaretleriyle ilgilidir. Fatiha'n besmeleden balamak zere

75
yedi ayetinin her biri iin bir blm ayrlmtr.

Baz Kur'an Mahedeleriyle eyh bn. Arab


Allah'n kitabndaki her surede benim iin bir pay vardr.
Ama hayrn byk ksm Asr suresine aittir.

eyh'e gre Kur'an, yalnzca telaffuz edilen kelimeler-


den veya zerinde dnlen anlamlardan ibaret deildir.
Bilakis btn ayetleri, kelimeleri ve harfleri snrsz tecelli
doularndan, srlarn ve ilimlerin mahedesinden ve
byk mazharlardan ibarettir. eyh, Kur'an'n menzillerini
vasfederken, kendi hallerini, zevklerini ve mahedelerini
vasfeder. Bu kitabn blmlerinde buna ilikin rnekler yer
almaktadr. Ama bu blmde baka rnekler sunmak
istiyoruz:
"hls" suresiyle ilgili 272. bab'da eyh, surenin menzili-
ni vasfediyor ve unlar sylyor (II:581):
- "Bil ki, bu menzil her ynden Teklii ve tenzihi gerek-
tirse de, mazharlarla kaytl ekli keifte zuhur eder. Tpk
drt stun zerinde ykselen, stnde duvarlar ihata eden
bir at bulunan ve ak kaps olmayan bir ev gibi. Bu yz-
den hi kimse bu eve hibir ekilde giremez. Ancak evin
dnda evin duvarna bitiik bir stun vardr. Keif ehli bu
stunu mesheder. Tpk yce Allah'n Kbe'nin dna yer-
letirdii, Kbe'nin sa olarak belirledii, Kbe'ye deil ken-
disine izafe ettii Haceru'l esved'in plp meshedilmesi
gibi. te bu stun da evden bir para olmakla beraber eve
izafe edilmez. nk eve has deildir. Bu stun her ilahi
evde mevcuttur. Bir bakma bizimle menzillerin ilettii irfan
arasnda bir tercmandr. bn Meserre el-Cebeli "Kitabu'l
Huruf" adl eserinde bu hususu aklamtr. Bu stunun
anlalr bir dili var ve menzillerin ihtiva ettiini bize anlatr.
Biz de menzillerin ilimlerini ondan istifade ederiz. Baz men-
76
ziller vardr ki, iine gireriz, ke bucan dolarz. lerini,
daha nce kendileriyle ilgili olarak bildiimiz ekilde buluruz.
Baz menziller de vardr ki, ilerine girmemize imkn yoktur,
bu menzil gibi. Biz de teslimiyet hkmnce stundan alrz
bilgileri. nk maddi lemde Resuln (s.a.v.) bize haber
verdikleri itibariyle masum olmas gibi, onun da masum
olduuna dair delil var elimizde. Bu stun Hakkn
lisandr. Baz insanlar onu evin stunlarna dhil ederler.
nk evin baz duvarlarnn sadece bir yzn grrz,
dierleri ise surun iinde rtldr. Bu yzden baz keif ehli
zatlar: Ev, alt stun zerindedir, demilerdir. Aslnda be
stun zerinde olduunu syleyenler ile alt stun zerinde
olduunu syleyenler arasnda bir eliki yoktur. Bunu sana
aklyoruz ki, gerein bu iki grten sadece birinde, iki
gruptan sadece birinin yannda olduunu sanmayasn. Her
iki grup da doruyu sylyor. Bu yzden iin keyfiyetini sana
aklyoruz. Aslnda ayn durum, insanlarn ihtilaf ettiklerini
gzlemledikleri her mesele iin geerlidir. u halde keif ehli
arasnda tahakkuk ettikleri itibariyle bir ihtilaf yoktur. Allah'a
hamdolsun. Onlar meguliyetleri itibariyle, madde ehlinin
duyularyla idrak ettikleri balamndaki durumlarndan daha
sahih, daha hakiki bir neticeye varmlardr."
Burada sz edilen evden maksat "hls" suresidir. Be
stun, surenin be ayetidir. Altnc stun ise, irfann terc-
man, yani Besmeledir. Bazlar Besmeleyi her surenin bir
ayeti olarak kabul eder, bazs bamsz bir ayet olarak
sureleri birbirinden ayrdn kabul eder. Kur'an srlarn
bilen Ariflere gre, her surenin bandaki Besmele, o
surenin btn srlarn barndrr. Bu anlam, 273. bab'da
"Tebbet" suresinin menzilinin sonunda da tekrarlanmtr.
eyh, baka bir mahedede Besmeleyi evin dehlizi ek-
linde vasfeder ve yle der:
- "Bylece bu menzilin ierdii ilim hazinelerini zikret-

77
tik. Yce Allah yle buyurmutur: "Her eyin hazineleri yal-
nz bizim yanmzdadr. Biz onu ancak belli bir lyle indir-
iriz." (Hicr, 21) Ancak ben, bu menzilin giriinde, menzilin
dehlizi iinde bir evi braktm. Bu ev herkese almaz. Bana
ald ve iine girdim. inde olanlar rendim. Bu ev, bu
kitabn kapsad bu menzillerin tmnn iinde bulunan
hazinelerin btn anahtarlarn barndrr. ok yce ilimler
ihtiva etmektedir. Bunu bilen Arif, kinatn Ondan mevcut
olduunu tahakkuk eder."
eyh, burada anlatt hususa baka bir yerde, Allah ile
konuan Arif iin Besmele, Hak teala iin "kun=ol" sz
mesabesindedir, eklinde iaret eder.
"hls" suresi evinin kapsnn olmayna, iine gir-
ilmediine gelince, nk bu sure sadece tenzih isimlerini
ihtiva eder. Bu isimlerle ahlaklanmann da imkn yoktur.
Besmele stununu meshetmekse, Rahim ismiyle ahlaklan-
madan ibarettir.
"Tebbet" suresine zg 273. bab'da eyh, menzilinin
evlerini, her evin hazinelerini, kilitlerini ve anahtarlarn
doyurucu ve ayrntl bir ekilde aklamaktadr. Evleri ayet-
leridir. Hazineleri ayetleri oluturan kelimelerdir. Kilitleri
harfleridir. Anahtarlar ise harflerin harekeleri ve noktalardr.
Her anahtarn harekesi ise bilinen Ebced hesabna gre
harflerin says kadardr. Her harften arif olanlarn aka
anlad ana ilimlerin says da bu harflerin says kadardr.
rnein 66 tane ana ilhi ilim vardr. Bu babn banda
eyh, her kevni huzurun, bir Kur'an kelimesinden veya
ayetinden istimdad ettiine iaret eder. rnein Fatiha
suresinde ilk akln mevkiine yle deinir:
- "mm'l Kitab'la balad. Ki onun yannda mm'l
cem ad verilen bir huzur vardr. Hak beni oraya soktu. Onu,
zahirini ve batnn grdm. Bu akln oradaki yerini siyah bir
nokta halinde gzlemledim. Krmz ve sar aras bir tonda

78
tertemiz olarak rtlmt. Akln mekn ile bu kaynan yeri
arasnda bir cariye grdm. Musa'y, Harun'u, Yusuf'u (a.s)
bu akla bakar halde gzlemledim. Yce Allah, kendine has
kld bu cami huzurdan baka huzurlar meydana getir-
mitir ki, gklerde (semavatta), yerde (arzda), bu ikisinin
arasnda ve yerin (arzn) altndan istiva snrna katar hi
kimse bunlarn saysn bilemez, sadece Allah bilir () Yce
Allah, doruluk ve saflk makamn belirlemi, bunlarda yet-
mi iki ykseklik tayin etmitir. Her ykseklik, bu suretin
gerektirdii saflktan dolay ykselen kiilere bir ilim verir.
Bunlar keif ilimleridir. Bu durum yksekliklerin zirvesine
ulancaya kadar devam eder. Burada ana(mm) ilim huzu-
ru bizzat karsna kar"
eyh, burada mm'l Kitab ve mm'l Cem ifadeleriyle
Fatiha suresine ve bandaki Besmeleye, 72 ykseklikle de
"Tebbet" suresinden nce yer alan "hls" suresinin harfler-
ine iaret eder. Akl noktasyla da Besmelenin bandaki
"ba"nn noktasna iaret ediyor gibi. ("ba"nn ilk varlkla ilik-
isi iin bkz.I:102) Musa, Harun ve Yusuf'tan (a.s) sz
ederken, ilk harfi "ba" olan Tevrat'a iaret ediyor. eyh bir
yerde unlar anlatyor (I:83):
- "Yahudi din adamlarndan (ahbar/haham) biri bize dedi
ki: Sizin tevhitten bir nasibiniz yok. nk kitabnzn
sureleri "ba" harfi ile balar. Ona u cevab verdim: O halde
sizin de tevhitten nasibiniz yok. nk Tevrat da "ba" ile
balar. Verecek cevap bulamad."
Baka bir yerde eyh, arif'in Kur'an ayetleri ve esma-
Hsna huzurlarnda Nebilerin ve Velilerin ruhlaryla bir araya
gelmesinden sz eder. Bu arada kendisinin onlardan
bazlaryla bir araya gelmesini, zel bir konu erevesinde
bahsettiimiz gibi "Bakara" suresinden istimdad edilen "et-
Tecelliyat" adl kitabnda rnekleriyle anlatr.
Bunun bir rnei de "Kurey" suresine zg olan 278.

79
bab'da gryoruz. unlar sylyor:
- "Bil ki, bu menzile girdiin zaman Resullerden (s.a.v)
bir cemaatle bir araya gelirsin ve onlara has zevklerinden
tadarsn. Sende olmayan ilimler edinirsin. Bu ilimler, onlar
iin zevk iken, senin iin keif olur." (II:605)
"Fil" suresine has olan 279. bab'da, surenin girii olan
"grmedin mi" ayetiyle tahakkuk ediine iaret ediyor ve
unlar sylyor (II:608):
- "Bu menzilin ilimleri arasnda, ilmin nazarla var
olmas da yer alr. Nazar ise, hi kimseden rivayet etmemi,
hi kimseden duymamtm. Ancak kendi nefsimden
grdm ve bir nazar eyledim. O anda menzilin kapsad
ilimleri rendim. Bana bir nazar verildi, onunla baktm ve
onunla baktm eyi, bu nazarn kapsad btn ilimleri
bildim. te bu zevk ilmidir. Buradan hareketle, konutuu
eyi greni, iittiini sylenin sz bilinir"
eyh'in gerekletirdii bu olaanstlklerden biri de
"O'nu vg ile tesbih etmeyen hibir ey yoktur." (sra, 44)
ayetiyle tahakkuk ediini anlatt szleridir. unlar syly-
or (I:328):
- "Allah'a hamdolsun, bu tarikata girdiimiz ilk zaman-
larda talarn tesbihini ve Allah' szl olarak zikrediini duy-
mutuk." Yine yle diyor: "Buradan ahiret hayat da bilinir
() nk ahiret hayat zerindeki ruhaniyet maddi hay-
attan daha baskndr. Biz, bu hayat kefiyle birlikte u
dnya hayatnda onu tattk. Bylece insan ahs itibariyle
birden ok meknda olabiliyor. Avamdan insanlar ise, bunu
ryalarnda idrak ederler." (I:318)
eyh, "Karia" suresinin menziliyle tahakkuk ettikten
sonra, suretlerde intikal etme makamna erimitir. Bu
surenin menziline 283. bab tahsis etmitir (II:620). Bu konu-
da unlar sylyor:
- "Bil ki, yce Allah ayetlerinden dilediini bana gster-

80
mek iin beni ykselttii zaman gerekleen miracm
srasnda bu menzile vardmda, melek yanmdayd. Kapy
aldm (eyh, burada "Karia=alan" kelimesine iaret ediy-
or). Kapnn arkasnda birinin yle dediini duydum:
Allah'n bildirmesi dnda kimsenin bilmedii bu mehul
menzilin kapsn alan kimdir? (eyh, burada "Karia
Nedir Karia? Sana o karia'y bildiren nedir?"ayetlerine iaret
ediyor). Melek u karl verdi: Kulun Muhammed b.
Nur'un huzurundan olan kulundur." Kap ald, ieri girdim.
Hak, oradaki her eyi bana tantt. Ama kendisini mahede
etmemden yllar sonra. Bu, tarifi olmayan ekli bir ma-
hedeydi. Sonra bunun ardndan Onu tantma gerekleti.
Bunun mehul bir menzil olduunu bana tantnca, belimi
krd. Ama onu tantnca, grdm ki, Allah'n koruduklar
mstesna grdklerimin tm krlm vaziyettedir. Korktum.
Allah, bana tecelli etmesiyle korkumu giderdi. Bu menzilde
ekli suretlerin maddi suretlerde deitiklerini grdm. Tpk
ruhanilerin ekillerde deimeleri gibi. Bunlarn ortada
kalkan ilk suretler olduklarn hayal ettim. Onlara ynelik
nazar tahakkuk ettirdim, ama buna g yetirmem iin
kuvvet verildikten sonra idrak edebildim. Bunun zerinde
ben de deitim ve matlubu idrak ettim.."
eyh, bu mevzuyu uzun bir aklama ile ele alr.
Tmnn kayna u iki ayettir: "nsanlarn, her yana
dalm renkli pervaneler gibi olacaklar ve dalarn etrafa
salm renkli ynler gibi olacaklar gn."
Btn bunlar, "kun" kelimesinden kaynaklanan tekvin
srrna dnktr. Bu srrn gnei, henz otuz yanda iken
eyh'e tecelli etmitir. Bu konuda unlar sylyor (II:439):
- "-Kaf- iki tanedir. Biri "kun" kelimesindeki ispat "Kaf",
br ise "lem yeKun" kelimesindeki nefiy "Kaf". Be yz
yetmi senesinde bu "Kaf"ta gne zerimize dodu.
Gnein "lem yekun"da domasyla tebihin olumsuzluunu

81
ispat ettik. inde bu gne domayan kimse, gne do-
duu halde tatili (ilhi sfatlar nefyetmeyi) ispatlad."
Bu gne, "Beyyine" suresinin gneinden bakas
deildir. eyh, "El- fena fi'l meahid" kitabn ve Futuhat'n
286. babn bu sureye tahsis etmitir. Orada diyor ki (II:633):
- "Bu menzile girdiim zaman, uas olmayan bir nur
iinde tecelli gerekleti benim iin. Onu ilmen grdm.
Nefsimi de onunla grdm. Btn eyay nefsimle, eyann
kendi iinde bahedilmi olarak tad nurlar ile de hakikat-
lerini grdm. Buna ek olacak bir nur yoktur. Bylece akli
olmayan, hissi byk bir mahede yeri gzlemledim. Mana
olmayan, ama hakiki bir suret grdm. Bu tecelli de
kn, kn kk olarak kalmasna ramen,
byn de bykl baki olmasna ramen, byn
kendisinin iine girecei ekilde genilemesi zahir oldu.
Devenin ine deliinden gemesi gibi. Bu sahne hissi olarak
mahede edilir, hayal olarak deil. Onu alr iine, ama
bunun nasl olduunu anlayamazsn, grdn de inkar
edemezsin. Akllarn ekillendirdiklerinin idraklerinden yce
olan, basiretin idrakini ondan stn klan Allah mnezzehtir.
O'ndan baka ilah yoktur. O, stndr, hkm ve hikmet
sahibidir."
"ems" suresine tahsis edilen 293. bab'da eyh, bir kez
daha gne ve ay tecellilerinin delillerini zikrediyor ve yle
diyor:
- " Bil ki, ey kardeim! Bu menzilin bereketlerini kayt-
landran bir gecede Resulullah' (s.a.v) grdm. Srt st
uzanmt ve yle diyordu: "Kulun, Allah'n azametini her
eyde, hatta mestlerin zerine meshedilmesinde ve eldiven
giyilmesinde grmesi gerekir." Ayanda siyah iki yeni naln
olduunu gryordu. Ellerinde de eldiven vard. Sanki bu
menzilde Allah'n celaline yarar ilimleri vazetmemden
dolay sevindiini bana mjdelemek istiyordu. Sonra yle

82
dedi:
- " Ay dounca, nefisler bahelerinde uyurlar ve saray-
larnda gven iinde olurlar. Ama karanlk olur da ay do-
mazsa, hrszlardan korkarlar. Byle bir durumda insann
hrszlardan, soygunculardan korunmak iin ehre girmesi
gerekir"
Ardndan eyh, bu szlerini erhetmeye balyor
(II:669)
eyh'n, 269. bab tahsis ettii "Buruc" suresinin men-
zilinde yaad ilgin bir hikaye var. yle diyor (II:693):
- " Derken "phesiz onun yakalamas pek elem veri-
cidir, pek etindir!" (Hud, 102) ayetini okudum. Bunun zer-
ine ayetin anlamn renmeye altm. Bir adam gzmn
nne geldi. Tanyordum onu. Bana bir iftira atmt ve "bu
adam senin yznden tutulmu, cezalandrlmtr" denildi
() Adam ardm ve dedim ki: "Ne grdn?" benden
skldn gsterircesine: f!.. demeye balad. Grnrde
tevbe etti. Sonra bana att iftiray devam ettirerek yanm-
dan ayrld. Ama iinde bulunduumuz ay tamamlanmadan
ban yaran bir ta araclyla Allah cann ald"eyh,
adamn ldrl hikayesini de uzun uzun anlatr.
-315. bab tahsis ettii "Hakka" suresi menzilinde, ad
geen surenin 19.ayeti "Kitab sa tarafndan verilen." ifade-
sine iaret ederken ilgin bir hikaye anlatyor:
- " Bizim zamanmzda ise, bir kadn ryasnda
kyametin koptuunu grr. Allah ona bir aa yapra verir,
bu yaprakta cehennemden azat edildii yazldr. Yapra
elinde tutar. Sonra uykudan uyandnda avucunda bir
yaprak tuttuunu grr. Elini bir trl aamaz, ama iinde
yaprak olduunu hisseder. Eli o kadar sklr ki, ac duymaya
balar. nsanlar bana toplanr ve elini amaya alrlar,
ama hi kimse bunu baaramaz. Bunu bizim tarikatmzn
mensuplarna sorarlar. Onlardan da bunun srrn bilen

83
olmaz. Fakihler gibi ekil ulemasnn ise bu konuda zaten
bilgileri olmaz. Tabipler ise, elini amak iin zerine bir
karm dkerler, o da elinde bir takm yaralar amakla
beraber elinin almasna muvaffak olmazlar. Sonunda biri
yle der: Bir de falana sorsak (beni kast ediyor). Belki onun
bu konuda bir bilgisi vardr." Kadn bana getirdiler. Yalca
bir kadnd, avucu kapalyd ve ac veriyordu. Ryasn sor-
dum. nsanlara anlatt ekliyle bana da anlatt. Bunun
zerine elinin neden yapran zerine kapandn anladm.
Kulana eildim ve ona gizlice unlar syledim: Elini az-
na yanatr ve elinde olduunu hissettiin bu yapran yuta-
cana dair Allah' ahit tutarak niyet et. Eer bu ekilde
niyet getirsen ve Allah, senin niyetinin doru olduunu bilse,
elin alr." Kadn elini azna yaklatrp dudaklarna
yaptrd. Azn at ve yapra yutmaya niyetlendiine
dair Allah'a sz verdi. Az ald ve yaprak aznn iine
dt, hemen yuttu. Eli ald. Orada bulunanlar bu manzara
karsnda ardlar ()
Sonra eyh, hicret yurdunun mam Malik b. Enes'in
yaad olaya benzettii bir hikaye anlatr.
369. bab tahsis ettii "Hicr" suresi menzilinde, Kur'an'n
btn surelerinin hazinelerini bu surenin ayetlerinde
gzlemler: "Her eyin hazineleri yalnz bizim yanmzdadr."
(Hicr, 21)
Nas suresinden Leyl suresine kadar yirmi surenin
hazinelerini zikreder. Bu balamda her sure iin ba belirler.
"Kafirun" suresinin hazinesi ile ilgili olarak bir vakaya ahit
olur ve yle vasfeder (III:376):
- "Tatl bir st pnar grdm. Ondan daha beyaz ve
ondan daha temiz bir st grmemitim. Pnara girdim.
Gsme kadar geliyordu derinlii, bir yandan da kaynyor-
du. Bu manzaraya hayret ettim. Garip ilahi bir ses duydum.
yle diyordu: "Kim, Allah'n emri uyarnca, Allah'a yakla-

84
mak iin Allah'tan bakasna secde ederse, o mutludur, kur-
tulmutur. Kim, Allah'n emri olmakszn, Allah'a yaklamak
maksadyla Allah'tan bakasna secde ederse, o, bedbaht-
tr." nk yce Allah yle buyurmutur: "Mescidler
phesiz Allah'ndr. O halde, Allah ile birlikte kimseye yal-
varmayn (ve kulluk etmeyin)." (Cin, 18) nk Allah halk ile
beraberdir, halk Allah ile beraber deildir. O, onlar bilir,
dolaysyla O, onlarla beraberdir"
"Yunus" suresi menzilinde, "er-Rakib" ismiyle ve surenin
"Ne zaman sen bir ite bulunsan, ne zaman Kur'an'dan bir
ey okusan ve siz ne zaman bir i yaparsanz. O ie
daldnz zaman biz mutlaka stnzde ahidizdir." (Yunus,
61) ayetiyle tahakkuk eder ve yle der (IV:174):
- "Bu bir terk olunmuluk haliydi ki, birok yl bunu
yaadm. Sadece bununla adlandrlyordum. nk bu hale
bulanm, onunla zdelemitim. Sayamayacam kadar
ok bereketini grdm. Oradan murakabeye muttali oldum.
Bylece Allah adna nefsim zerine rakib (murakabe eden)
oldum. nk Allah, masum Nebi'nin (s.a.v) diline inen
tertemiz eriatta nefse bilinen zel bir vasfta olmasn
emretmitir. Yine Rabbimin kalbime ilham ettii eserlerin
zerinde de murakabe eden oldum. Btn hareketlerimi ve
durularm denetledim. Kullar arasnda hkm olarak yer-
letirdii hadlerini dengesi balamnda Rabbimi de
murakabe ettim"
eyh, 26 yanda iken Tevbe suresinin 24. ayetinde
fena bulur. Bununla ilgili olarak yle der (IV:156):
- "De ki: Eer babalarnz, oullarnz, kardeleriniz,
eleriniz, hsm akrabanz kazandnz mallar, kesada
uramasndan korktuunuz ticaret, holandnz meskenler
size Allah'tan, Reslnden ve Allah yolunda cihad etmekten
daha sevgili ise, artk Allah emrini getirinceye kadar bek-
leyin." (Tevbe, 24) "O halde Allah'a koun." (Zariyat, 50)
() Bu ayet, be yz seksen alt senesinde biliye'de
85
Cuma namazndan sonra mezarlkta bulunduumuz srada
bize geldi. Bu ayetten dolay adeta sarho oldum. sene
boyunca namazda, uyankken, uykuda bu ayetten baka bir
ey okumaz oldum. Bu ayetten hibir lyle snrlandrla-
mayan bir tat, bir lezzet alyordum"
Ayn ekilde "Sanma ki ettiklerine sevinen, yapmadklar
ile vlmek isteyenler, evet, sanma ki onlar azaptan kurtula-
caklardr." (Al-i mran, 188) ayetiyle ilgili olarak unlar
sylyor (IV:194):
- "Birka sene boyunca bu zikri de kesintisiz srdrdm.
O kadar ki yaadm yerde bu zikirle isimlenir oldum. Daha
nce baka zikirlerle isimlendirildiim gibi. Bu zikrin ak
bereketlerini grdm."
Kimi zaman baz ayetlerin anlamlar somut denilecek
ekilde eyh'e grnd de olmutur. "Bakara" suresinin
144. ayeti gibi. Futuhat'n Hac Babnda (Blmnde)
"Arafatta Cuma" fasln yazarken bu ayetin anlam eyh'e
tecelli eder. Bu konuda unlar sylyor (I:714):
- "Bu vehi yazdm gece bir olay yaadk. Bu Baba
(Blme) uygun dmektedir. Ryada imiim gibi melekler-
den bir ahs gryordum. Bana eni ve boyu birer kar,
derinlii ise snrsz, zerinde toz namna bir ey bulun-
mayan dmdz bir toprak paras veriyordu. Bu toprak
elime geince zerinde u ayeti buluyordum: "Nerede olur-
sanz olunuz, vechinizi o yana evirin ki, insanlarn aley-
hinizde (kullanabilecekleri) bir delili bulunmasn ()Bana
kredin; sakn bana nankrlk etmeyin!" (Bakara, 150-152)
Hayretler iindeydim, bunun ayetin ayns olduunu da
toprak paras olduunu da inkar edemiyordum. Bana
deniliyordu ki, Kur'an ite bu ekilde Hz. Muhammed'e
(s.a.v) nazil olmutur. Resulullah' (s.a.v) gryordum, bana
yle diyordu: Bana byle nazil oldu. Bunu bir zevk olarak
al. in asl budur. Bundan aldn zevki inkar edebilir

86
misin?" Hayr, dedim. Sonra yle dedim: Bu, Cebrail'in
(a.s) Resulullah'a (s.a.v) zerinde bir nokta bulunan parlak
bir ayna suretinde getirdii Cuma'ya uygun den bir
keiftir. Cebrail (a.s) bunu getirirken Resulullah'a (s.a.v)
yle demiti: Ya Resulallah! Bu Cuma gndr. Bu da o
gnn bir saatidir" Hadis mehurdur. Bak, ilhi iler ne
hayret vericidir ve tecellileri nasl maddi kalplarda gerek-
leiyor!"
"Meahidu'l Esrar" adl kitapta eyh, bu tecellilerden
baz rnekleri vasfeder. Bu mahedelere has olarak
kaleme aldmz bir kitapta, bunlarn kopuk harflerle
balayan surelerin girilerine dnk olduklarn belirtmitik.
Allah dorusunu herkesten daha iyi bilir.
Buraya kadar yaptmz deerlendirmelerden
anlalyor ki, eyh'in hayat, Kur'an sahnelerinden ve
Furkan zevklerinden oluan bir silsileden baka bir ey
deildir.

bn Arabi'nin Siyer, Hadis ve Fkh Karsndaki Tavr

eriat Kendisinden zail olana uyma


Allah'tan haberler getirse de.
(FII:364)
eyh, "el-Mbeerat" adl eserinde Resulullah'n
(s.a.v) hadisleriyle byk bir itenlikle ilgileniinin balangc
hakknda unlar sylyor:
- "Yeterince ilim renmediim zamanlarda baz
arkadalarmz bana gelerek "Rey" esasl kitaplar okumaya
beni tevik ediyorlard. Benim "Rey" hakknda da "Hadis"
hakknda da bilgim yoktu. Bir gn ryada kendimi geni bir
bolukta grdm. Ellerinde silahlaryla bir topluluk de beni
ldrmek istiyordu. Snacak yerim de yoktu. nmde bir

87
tepe grdm. Resulullah (s.a.v) da bu tepenin zerinde
duruyordu. Ona sndm. Kollarn stm kapad ve beni
gl bir ekilde barna bast ve bana dedi ki: Habibim!
Bana sn ki selamet bulasn." O dmanlara dnp bak-
tm. Yeryznde onlardan tek kii grmedim. te o gnden
beri Hadisle megul olurum."
eyh, emri tutar ve Resulullah'n (s.a.v) Hadisiyle ve
Siyeriyle megul olmaya balar. nk bu ikisi, Kur'an-
Kerim'in pratik erhleri ve uygulamalardr. eyh, btn hay-
at boyunca bu iki kayna aratrd, renmeye alt. yle
anlalyor ki, eyh, ilk halvetinden k ile sluk yoluna gir-
ii ve eyhlerin sohbetinde bulunuu dnemlerini ayran
zaman diliminde, yani 15 yandan 20 yana kadar sren
dnemde bu ilimde uzmanlamaya balamtr.
eyh, Fkh mezheplerini Hadise ballklar orannda
deerlendirmektedir. "el-Mbeerat" adl risalesinde un-
lar sylyor:
- "Hicret yurdunun imam Malik b. Enes el-Esbahi'yi
ryada grdm. zerinde beyaz bir elbise vard. Bu elbis-
enin on iki zira yerde srnyordu. "Fetih" kaps denilen bir
kapda duruyordu. Dedim ki: Ey Malik! Ne okuyaym? Dedi
ki: "Rey" kitaplarn okumak ister misin?" O srada "Rey"
kitaplaryla megul olan bir adam gryordum. Malik'e
srtn dnm, bir pln iinde pleri seyrediyordu.
Dedim ki: Ey Malik! Rey kitaplarnn bu adam gtrdkleri
yere beni de gtrmelerinden korkuyorum." Bunun zerine
tebessm etti ve yle dedi: Doru syledin. Olum! Kendini
Hadislerle snrla ve amellerini onlara gre gerekletir."
Hadis ilminin stnln, erefini gsteren rnekler-
den biri de byk alim Ebu'l Abbas Ahmed b. Davud b. Ali b.
Sabit b. Mansur el-Haziri el- Halfavi'nin (Allah rahmet etsin)
Tunus ehrinde Salih ve arif eyh Abdulaziz b. Ebubekir el-
Kurei el-Mehdevi'nin evinde bize anlatt u olaydr:

88
- "mam Ebu Hanife'nin gzel grne ve zihninin
dinamikliine byk bir hayranlkla inanyordum. Btn
imamlar iinde ona meylediyordum. Bir gece Resulullah'
(s.a.v) ryada grdm. Benimle konumuyordu. Bu yzden
sormaktan korktum. Ebubekir arkasndayd. Dedim ki: Ey
Ebubekir! Sizin yannzda imamlarn dereceleri nasldr?
Dedi ki: Bize en yakn olan Ahmed b. Hambel'dir. Ondan
sonra afii, sonra Malik, sonra Ebu Hanife gelir." Hayret
ettim ve anladm ki kurtulu, Hadisi izlemektir. Bu hikayeyi,
be yz doksan dokuz senesinde Mekke'de Kad
Abdulvahhab el-Ezdi el-skenderani'ye anlattm, sahihtir,
dedi ve ben de Ebu'l Abbas'n grdn glendiren bir
olay haber vereyim, diye ekledi. Anlat, dedim. Biz o srada
Kbe'nin Rkn- Yemani karsnda Cezvere kapsnn
yannda bulunuyorduk. Dedi ki: "Aramzda hayrl ve gzel
grnml Salih bir arkadamz vard. ld. Salih
arkadalarmzdan biri onu ryada grd. Ryay gren der
ki: Ey falan! ki sorgu melei sana geldii zaman yer nasl
olur? Der ki: Su gibi olur. ine dalp yrmek istediin
zaman, tpk su gibi rahat yrrsn, sana engel olunmaz.
Ryay gren der ki: Ne grdn? Der ki: Kitaplar grdm,
bazs yukar kaldrlm, bazs yere konulmu. Bunun
nedenini sordum, bana denildi ki: Yukar kaldrlm kitaplar,
Hadis kitaplardr. Yere konulmu kitaplar ise rey kitaplardr.
Bunlar, sahipleri onlarla ilgili olarak sorguya ekilinceye
kadar yerde kalacaklardr."
Buna gre eyh'in Fkh mezhebi, Hadis ehlinin mezhe-
bidir. Kendisi mutlak mtehittir, sahih nakli sarih keifle teyit
eder. eyh, sabit eri nasslarn tesine, kyassz, tevilsiz,
fazlasz ve eksiksiz olarak gememeyi tercih etmesine ra-
men, itihatlarnda samimi olan, ellerinden geldiince Hak
gr tespit etmeye alan mtehitleri de mazur grr.
eyh, Futuhat'n 88.babnda eri itihadn keyfiyeti ile ilgili

89
tavrn ayrntl olarak aklamtr. Gerekten nefis bir ak-
lamadr bu. Bu aklamann baz ksmlarn zetleyerek
veriyoruz:
- "eri hkmlerin zerinde ittifak edilen usulleri tr:
Kitap, Snnet ve cma. Kyas'ta ise ihtilaf vardr. Kimi kyas
usul olarak savunurken, kimi buna kar kar. cma, nass
olduu gibi ifade etmese de nassa dayanmak zorundadr.
Dolaysyla icma, iki asl kaynan, yani Kitap ve snnetin bir
fer'i konumundadr. Kyasa gelince, yle yerler var ki, onu
esas almann gc, onu terk etmeye baskn gelir. Baz yer-
lerde de kyas terk etmek daha gl bir tutum olarak belir-
ginleir. Bununla beraber, kyas olarak kesinlemi delil
zelliine haiz olan bir ey, ahad habere benzer. nk ilim
ifade etmese de ahad haberi delil olarak alma hususunda
ittifak vardr. Dolaysyla hkmlerin ispatna ilikin usuller-
den biridir. Bu bakmdan kyas da iinde phe olmayacak
ekilde belirgin olduu zaman, ahad haber gibi delil olarak
alnabilir. Bize gelince, onun hakln sylemesek bile, ben,
itihad kendisini kyas delilini ispat etme sonucuna gtren
kimse asndan onunla hkmetmeyi caiz grrm, bu iti-
hadnda hata da etse, isabet de etse fark etmez. nk
ari, mtehidin hkmn ispat etmitir. O hata da etse ecir
kazanacaktr. Eer mtehit, kyas ispat ederken kitap,
snnet, icma veya bu usullerin her birinden bir delile dayan-
myorsa, onunla hkmetmesi helal olmaz. Hatta insaf sahibi
biri asndan nazari hkmde, belirgin kyas, delalet
bakmndan sahih ahad haberin hkmnden daha gl ola-
bilir. nk biz, ahad haberi kabul ederken rivayetine ilikin
hsn zannmza gre hareket ediyoruz, bilerek onu Allah'a
kar temize karmyoruz. nk eriat, herhangi bir kim-
seyi Allah'a kar temize karmamz yasaklamtr.
Sadece, zannedersem yledir veya yle olduunu
sanyorum, diyebiliriz. Belirgin kyas hususunda akli sahih

90
nazar da bizi destekler. Akli nazarda, makul bir illetten dolay
hakknda sz sylenmemi bir husus, hakknda sz sylen-
mi baka bir hususa kyas edilerek belirlenir. Dolaysyla,
belli bir nassn olmad zorunluluk yerlerinde bu ikisinin bir-
letirilmesinin ari'nin maksad olmas uzak bir ihtimal
deildir. Bu yzden kyas usul olarak ispat edeni veya furu
ya da usulde bir mtehidi hatal bulan birisi ari'e kar su-
i edep etmi olur. nk ari mtehidin hkmn ispat
etmitir ve O, batl ispat etmez. Bu, ilmimiz erevesinde
yalnz kaldmz, benzeri olmayan bir yntemdir. Bununla
beraber, kendimizi esas alarak kyas savunmuyoruz.
Bilakis, itihad kendisini kyas ispat etme noktasna
gtren mtehit asndan savunuyoruz. nk ari, bu
hususu ispat etmitir. Ahkmn temel prensiplerinden biri
udur: ki ayet veya iki sahih haber elitii zaman, bunlar
birletirmenin ve ikisiyle birlikte amel etmenin imkan varsa,
onlarla amel etmekten sarf nazar edemeyiz. Ama birinde
sz gelimi istisna olduu iin, ikisiyle birlikte amel etmeye
imkn olmad zaman, istisnay ierenle amel etmemiz
gerekir. Birinde fazlalk varsa, fazlalk iereni alp onunla
amel ederiz. Eer bunlardan hibiri sz konusu deilse ve
aralarnda hibir adan eliki de yoksa, tarihe baklr ve
tarih bakmndan sonra olan kabul edilir. Eer tarihleri bilin-
miyorsa ve bilmek de imkansz denecek kadar zor ise, bu
durumda hangisinin dinde zorluu ortadan kaldrmaya yakn
olduuna baklr ve onunla amel edilir. nk bu zellie
sahip olan metni u ayet desteklemektedir: "Din hususunda
zerinize hibir zorluk yklemedi." (Hac, 78)
Eer dinde zorluu ortadan kaldrma zellii bakmn-
dan da denk iseler bu takdirde ikisi de skat edilmez, ikisi
arasnda muhayyer olursun, iki rivayetten veya iki ayetten
dileinle amel edersin. Eer bir ayet ile her bakmdan sahih
olan bir ahad haber arasnda eliki varsa ve hangisinin

91
tarih bakmndan daha sonra olduu bilinmiyorsa, bu
takdirde ayet esas alnr ve ahad haber terk edilir.
Eer haber de tpk ayet gibi mtevatir ise, tarih de bil-
inmiyorsa, ayrca ikisini cem etmenin imkan da yoksa, bu
konudaki hkm kiinin bu ikisinin arasnda muhayyer
olmas ynndedir. Ama birinde dinde zorluu bertaraf etme
zellii varsa, bu takdirde onun esas alnmas gerekir. ki
haber veya iki ayet ya da bir ayetle sahih mtevatir yahut
mtevatir olmayan haber arasnda ztlk varsa ve birinde
hkm bakmndan fazlalk bulunuyorsa, fazlalk
barndran kabul edilir, onunla amel edilir. Hadiste fazlalk
bulunan metin zddna tercih edilir. Ama Hadiste ancak
sahih olanla amel edilir.
Bir hadisle bir sahabinin veya imamn sz eliiyorsa,
hadisten vazgemenin hibir yolu yoktur. Rivayetten dolay
imamn veya sahabinin sz terk edilir. Eer bu haber
mrsel veya mevkuf ise, tabiinin hadisi sadece sahabiden
rivayet ettii bilinmedike bu rivayete dayanlmaz. Ama bu
sahabinin kimlii tespit edilemiyorsa, bu mrsel hadisle
amel edilir, nk msned hadis hkmndedir. Haklarnda
cerh ve tadil olarak herhangi bir sz varit olmam bir toplu-
luktan bir haber geldii zaman, onlarn rivayetlerini esas
almak gerekir. Ama bunlardan birinin doruluu hakknda bir
cerh (eletiri/noksanlk) varit olmusa, onun rivayet ettii
hadis terk edilir. Ama bu kimseye yneltilen cerh, rivayet
nakliyle ilgili deilse, rivayet ettii hadisi aktarmak gerekir.
Bu kimselere sayg duymakla ve sevgi beslemekle
emrolunmu olmamza ramen yce Allah, Resulullah'tan
(s.a.v) bakasnn szn almamz vacip klmamtr. Bir
ayet veya haber herhangi bir dilde varit olursa, asl olan,
Arapadaki eklinin esas alnmasdr.
Eer ari, namaz (salat), abdest (vudu), hac ve zekat
gibi dilde anlalmayan bir kelime kullanmsa, asl olan,

92
yine ari'nin yapt tefsirdir. eriatn btn emirleri vaci-
plie, btn nehiyleri de yasakla hamledilir. Bunlardan biri,
vaciplie yaklatran bir karineden yoksunsa, bu takdirde
vaciplik snrndan kp menduplua veya mubahla yakn
olur. Ayn ekilde nehiy de, bir karineden dolay yasak hk-
mnden kar, mekruh niteliini kazanr.
cmadan maksat, Resulullah'tan (s.a.v) sahabenin
icmadr, baka deil. Onlardan sonraki gr birlikleri icma
saylmazlar, dolaysyla onlarla amel edilmez.
Biz, kyas benimsemekten kandk, nk kyas
hkmde fazlalk demektir. ari'nin de bu mmet iin hafiflik
istediini biliyoruz. Nitekim altndan kalkamayacaklar bir
hkm inebilir korkusuyla fazla soru sormaktan ekinirlerdi
sahabeler. Hakknda bir sz varit olmayan, bir hkme konu
olmayan her eyde asl olan mubahlktr.
Bir vakitle kaytl bir ameli vaktinin dnda eda etmek
caiz deildir. Resulullah'n (s.a.v) fiilleri vaciplik ifade etme-
zler. Ancak bir fiil yapp da onunla ibadet etmemizin eklini
aklamas baka. O zaman bu fiil vacip olur. Nitekim
Resulullah (s.a.v) yle buyurmutur: "Namaz, benim nasl
kldm grdyseniz yle kln."

eyhin Kar Olduu Kimselerden Bazlar


eyh, iki gruba ok sert biimde kar kar. Bunlar;
batniler, ya da eri nasslar (kurallar) hevalarna gre tevil
eden, onlar zahiri delaletlerinin dna karan yahut eri-
atn genel siyasete ynelik olduunu, zelle ilgilenmediini
ileri srenler. Bir de taklidi veya reyi sabit sahih hadise ter-
cih eden fkh ehlinden mutaassplar (I:499-500) ya da eri-
atn hkmlerini tahrif ederek sultanlara yaltaklananlar. Ayn
ekilde israiliyata dalan, doruluu sabit olmayan garip
haberleri esas alan kimselere de, zellikle bunlar Kur'an'n
tefsirinde kullandklar zaman iddetle kar kar

93
(II:256/III:562). Aada konuyla ilgili baz metinler
sunacaz. "Tahrim" suresiyle ilgili ve "Muhammedi eri-
atn ve dier eriatlarn nefsani gayelerle neshedilmesi
menzilinin bilinmesi hakknda. (Allah ltfyle bizi ve sizi
bundan dolay affetsin)" balkl aklamasnda unlar
sylyor:
- "Bil ki, eriat, bembeyaz, lekesiz delil kayna ve mut-
luluk yoludur. Bu yolda yryen kurtulur, bu yolu terk eden
de helak olur. Nefisler hevaya yenik dnce ve alimler de
sultanlarn yanlarndaki makamlara gz koyunca, lekesiz,
bembeyaz delil kaynan terk ettiler ve asl astar olmayan
tevillere eilim gsterdiler. Nefislerin arzu ettiini elde etmek
iin sultanlarn amalar dorultusunda hareket ettiler. Dier
bir ifadeyle sultanlarn hevalarnn ngrd davranlara
eri bir dayanak bulma abas iine girdiler. ou zaman
Fakih inanmad halde bu ynde fetva verebiliyordu.
Fakihlerden ve kadlardan oluan bir topluluu bu hal zere
grdk. Meliku'zzahir Gazi b. Meliku'nnasr Salahaddin
Yusuf b. Eyyb bana anlatt. Benimle onun arasnda byle
bir mesele ile ilgili konuma olmutu. Bir kleye seslendi ve
: Bana Harmadan' getir, dedi. Sonra yle dedi: Sen, benim
lkemde ve ehrimde ilenen haramlar ve zulmleri kabul
etmiyorsun. Allah'a yemin ederim ki ben de senin inandn
gibi btn bunlarn mnker olduklarna inanyorum. Ancak
ey efendim, Allah'a yemin ederim ki, burada bir fakihin fet-
vasna gre uygulanmayan hibir mnker yoktur. Bu fakihin
kendi el yazsyla bunun caiz olduuna dair fetvas elimdedir
() Dinde ve takvada en faziletli olarak kabul edilen mem-
leketin en byk fakihi bana u fetvay verdi: Ramazan oru-
cunu mutlaka ramazanda tutman gerekmez. Bilakis sana
vacip olan, senede bir ay oru tutmaktr. Tercih senindir,
hangi ay istersen o ay oru tutarsn Sultan dedi ki: Ona
iimden lanet ediyorum, ama bunu ona izhar etmiyorum. Bu

94
fakih falancadr. Ardndan fakihin adn bana syledi. Allah
hepsine rahmet etsin."
Sonra eyh, nefret uyandrc mezheb-i taassuptan
rnekler veriyor ve "el-Mbeerat" adl eserinde unlar
sylyor:
- "Salih bir adam, ryada kendisinin de aralarnda
bulunduu ehrin fakihlerini toplanm ve aralarnda iken
vefat eden Resulullah' (s.a.v) gmyorlar. Adam uyanr ve
fakihleri sorar. Fakihleri hac ile ilgili bir meseleyi tartrken
bulur. Oysa nlerinde, en kk bir eletiri almayan sahih
hadisler durmaktadr. Onlar hadisleri kabul etmekten imtina
ederek reye gre hkm veriyorlar ve diyorlar ki: Mezhepler
artk istikrar bulmutur. Bununla hadisleri reddetmeyi
amalyorlar. Hadislere kar bir taassup iinde olduklarn
gsteriyorlar. Yz st braklp rezil olmaktan Allah'a
snrz. Ryamda Resulullah' (s.a.v) vefat etmi gryor-
dum. biliye camiinin etrafndaki bir yere gmlmt.
Uyandktan sonra bu yeri sordum, sahibinden zorla
alndn ve bedelinin verilmediini rendim. Mekke'de
iken Resulullah' (s.a.v) ryamda grdm. brahim b.
Hemam el-bili hadisleri yazmaya ve onlarla amel etmeye
zen gsteriyordu. Yukarda iaret ettiimiz gibi Resulullah'
(s.a.v) defneden bu fakihler ona kar kmlard. Baktm
Resulullah (s.a.v) brahim b. Hemam' pyor, onu sevgiyle
barna basyor, onu sevdiini ifade ederek tantyordu. Yine
Resulullah' (s.a.v) ryada, el-Muhalla yazar mam
Muhaddis Ebu Muhammed Ali b. Ahmed b. Said b. Hazm el-
Farisi'yi kucakladn grmtm. Hadiste imamd, hadisi
biliyor ve onunla amel ediyordu. Bir nur Resulullah'n (s.a.v)
zatn ve bn Hazm'n zatn brmt. Tek bedenmiler
gibi sarlmlard. te bu, hadisin bereketidir."
te byle, alimler iinde eyh'in en ok sevdikleri Kur'an
ehli, Hadis alimleri ve onlarla amel edenlerdir. eyh, onlar

95
Resulullah'n (s.a.v) Resulleri (elileri) olarak adlandrr.
Kendisini bn Hazm'in takipisi bir zahiri olarak nitelendiren-
lere Divannda u cevab verir:
Beni bn Hazm'a nispet etmiler.
Oysa ben... bn Hazm dedi... diyenlerden deilim
Hayr, ne o ne de bakas.
Benim dediim udur: Kitabn nass dedi
Benim ilmim budur ite
Veya Resul dedi...
Btn insanlar... "benim grme gre budur benim
hkmm" zerinde ittifak etseler de.
eyh, ok kere velilerin keiflerinin Hz. Muhammed'in
(s.a.v) eriatna uygun olmak zorunda olduunu vurgular ve
yle der (I:437):
- "nsan amalar itibariyle zhd esas alp, nefsine
srtn dnerek Rabbini tercih edince, Hak teala, nefsini
suretine karlk olarak bir ilhi Hidayet suretini Haktan
gelen bir Hakk mahiyetinde baheder. yle ki nurdan gz
alc elbiseler iinde bbrlenerek yrr. Bu, Nebisinin eri-
at ve Resulnn risaletidir. Rabbinden, mutluluuna yol
aan eyi o kiiye ilka eder. Kimi insanlar bunu Allah'n
Nebisinin suretinde, kimisi halinin suretinde grr. Nebinin
suretinde tecelli ettii zaman, bu suretin kendisine ilka ettii
ey, anlamasnn ayns olmaldr, baka deil. nk
eytan kesinlikle Nebiynin suretine giremez. te bu O
Nebiynin hakikati ve ruhudur veya Onun eriatn bilen ve
Allah tarafndan gnderilen ve Onun suretine giren melein
eklidir. Ne derse ona, hakikat odur.
Biz, eri hkmlere dair bir ok meseleyi buna benzer
bir suretten aldk ki, bunlar alimler veya kitaplar yoluyla
bilmiyorduk. Bu suretin bana syledii eri hkmleri, hadisi
ve mezhepleri birletiren memleketimizin alimlerine
arzettiim zaman, btn sylediklerimin Resulullah'tan
96
(s.a.v) sahih bir ekilde bir tek harfi eksik olmakszn rivayet
edildiini sylerlerdi ve benim yaadm bu durum karsn-
da hayretlerini gizleyemezlerdi. Bunlardan biri namazda her
eilme ve kalkmada ellerin kaldrlmasdr (ref'ul yedeyn). Ki
bizim memleketin ehli bir btn olarak bu kanaatte deildi.
Namazda bunu yapan (ellerini kaldran) kimse yoktu ve ben
de grmemitim. Ben, bunu bir muhaddis olan Muhammed
b. Ali b. El-Hac'a anlattm zaman, bu konuyla ilgili sahih bir
hadis rivayet etti ()
Ama bu durum, Resulnn suretinden baka bir ekilde
zuhur ederse, bu suret kanlmaz olarak kiinin haline veya
tpk bir rya gibi bu eyi grd konuyu grd vakit eri-
attaki menziline dnktr. Rya gibi dedik, ama szn
ettiimiz kii bunu uyankken grr. Halkn avam ise rya-
da grr. Bu mesabede belirginletii zaman bu suretten
eri hkmlerle ilgili herhangi bir ey alnmaz. Helal ve
haram hususu hari, ilim ve sr olarak gelen hibir ey
zerinde donup kalmak gerekmez."

eyhin Baz Hadisleri Dorudan Resullah


(s.a.v.)dan renmesi
eyh, Futuhat'n bablarnda (14. ve 36. bab gibi) hadis-
leri dorudan Resulullah'tan (s.a.v) tashih ettiinden sz
eder ve yle der:
- "Biz bu yolla, Nebevi Hadislerin sahihliini tespit eder
veya rivayet kanallarnn zayf olduklarn ve Resulullah'tan
(s.a.v) sahih olarak aktarlmadklarn rendiimi zaman
reddederiz. ari, hata da etse mtehidin hkmn ikrar
etmi olsa da. Ama tarikatn mensuplar ancak Resulullah'n
(s.a.v) hkmn alrlar."
Bu konuyla ilgili yine yle der:
- "Nice hadis vardr ki ravilerinin aktardklar kanal
itibariyle sahihtirler. Ama keif ehli bu mazhar bizzat

97
gzlemler ve bu sahih hadisi Resulullah'a (s.a.v) sorar.
Resulullah (s.a.v) bunu inkar eder ve: Ben onu sylemedim,
bu ekilde hkmetmedim, der. O zaman keif ehli, bu
hadisin zayf olduunu bilir ve Rabbinin Nebiysinin verdii
bilgiye dayanarak onunla amel etmeyi terk eder. Ama nakil
ehli, sahih olmasa da rivayet yolu sahih olduu iin onunla
amel etmeyi srdrrler. Mslim sahihinin banda buna
benzer eyler syler. Keif ehli olan zat, nakil ehlinin iddi-
asna gre rivayet yolu sahih olan bu hadisi kimin uydur-
duunu da bilir. Ya uyduran kiinin ismi kendisine sylenir
veya o kiinin sureti gznn nne getirilir."
eyh, Resulullah'tan (s.a.v) ald ve fakihlerin farkl
dnd eri hkmlerden rnekler verir. Bir adamn
karsna kere sen bosun, demesiyle talakn gerek-
letii, baka biriyle evlenmedike eski kocasna helal
olmayaca eklindeki hkm gibi. "Boanm kadnlar,
kendi balarna (evlenmeden) ay hali (hayz veya temiz-
lik mddeti) beklerler." (Bakara, 228) ayetinin orijinalinde
geen "kuru'" kelimesinin temizlik deil, hayz hali anlamna
geldii gibi (IV:552) u aklamas da buna bir rnektir
(I:599: " Mekke'de iken Resulullah' (s.a.v) ryada grdm.
Kabe'yi gstererek yle diyordu: Ey u evin sakinleri! Ne
vakit olursa olsun, gece veya gndz u beyti tavaf etmek
isteyen hi kimseye engel olmayn. Ne zaman isterse, gece
veya gndz burada namaz klmasna mani olmayn. nk
Allah onun namazndan onun iin bir melek yaratr ve bu
melek kyamet gnne kadar onun iin balanma diler."
O gnden sonra eyh, sabah ve ikindi namazlarndan
sonra tavaf etmenin caiz olduu kanaatine varr (I:706).
Bunlardan biri de ihraml kiinin kemer ya da kuak tak-
masnn caiz olmasdr (I:744). Yine eyh'in u szleri de
buna bir rnektir (II:253):
- "O gece Resulullah' (s.a.v) ryada grdm, cenazenin

98
mescide sokulmasn ho karlamyordu. Erkek lye kefe-
nine ek olarak bir rtyle rtlmesini de ho karlamyordu.
Bu rtnn kaldrlmasn ve lnn kefeninin iinde
defnedilmesini ve kesinlikle tabut iinde defnedilmemesini
emrediyordu. Bana, souk havalarda su starak gusl
almam ve kesinlikle cenabet olarak sabahlamam emretti.
Yine Resulullah'n (s.a.v) cimadan sonra krettiini ve cima
yapmay ho karladn grdm." Bu rya zerine unlar
syler (I:537): "O gnden sonra mescidin iinde cenaze
namaz klmadm. nk Resulullah (s.a.v) yle buyur-
mutur: "Beni ryada gren, bizzat beni grmtr. nk
eytan benim suretime giremez."
eyh, bir hikaye anlatr ve bu hikayede hadisin harfiyen
tatbik edilmesine ballnn boyutlarn gzler nne serer.
zetle unlar yle diyor (IV:503):
- "evnir (rek otu) ad verilen kara habbeyi ila
olarak kullanmay ihmal etme. nk bu kara habbe lm
hari her derdin devasdr. Bizim memlekette ayandan biri
czam hastalna yakalanmt. Doktorlar iyilemesinden
mit kesmilerdi. Leble halkndan Benu Afir'e mensup hadis
ehli Sa'd es-Suud adl bir adam onu grd ve yle dedi:
Resulullah'n (s.a.v): Her hastaln devasdr. dedii kara
habbeyi (evnir) getireceim. Kara habbeyi balla kartrd
ve batan ayaa btn bedenine, bana, yzne ve aya-
na srd. Sonra bir miktar da yalatt ve bir saat kadar yalnz
brakt. Sonra gelip vcudunu ykad. Derisi tamamen soyul-
du, yeni bir deri olutu. Dklen salar yeniden kt.
Tamamen ifa bularak eski salna kavutu. Doktorlar ve
halk adamn Nebevi hadise ynelik iman karsnda hayret-
lerini gizleyemediler. Merhum yakaland her hastaln
ilac olarak evnir denilen bu kara habbeyi kullanrd. Hatta
gzleri iltihaplandnda bu ilac srme gibi srmt de o
anda gzleri iyilemiti."

99
Buraya kadar aktardmz metinlerden anlalyor ki,
eyh henz kk bir ocuk iken yaad ilk fetihle birlikte
yce Allah, ona Resulullah'la (s.a.v) manevi bir sohbet ve
mahede bahetmitir. lim ve ameli dorudan
Resulullah'tan (s.a.v) alyordu.
Sonra, zahir nakil ile batn kefi birletirmesi iin alim-
lerden snneti renmeye muvaffak klmtr. Zamannda
douda ve batda btn hadis alimleriyle salam bir ba
kurmutu.
Meliku'l Muzaffer'e verdii icazetinde, "Muhadaretu'l
Ebrar" ve "Futuhat" adl eserinde Hadis ilmindeki baz eyh-
lerinden ve onlarn kendisine icazet vermelerinden sz eder.
Sadece "Muhadaretu'l Ebrar"da elli isnad zikreder. Hadis
ilminde eyhi olan baz zatlar ayn zamanda sufiydiler.
Bunlarn Maripteki en mehurlar unlardr:
- Kad Ebu Abdullah Muhammed b. Sa'd b. Zerkun el-
Ensari (:586)
- Ebu Zeyd Abdurrahman es-Suheyli (:581)
- Ebu Muhammed Abdullah et-Tadeli (:597)
- Abdulcelil b. Musa (:608)
- Marsia kads Ebubekir b. Hasan
- Ebu'ssabr Eyyub el-Fehri (:609) -III:334-
- Ebu Abdullah Muhammed b. Abdullah el-Haceri
(:591) -I:32/III:334-
- bn Ebu Hamz (:599)
- Ebu'l Vail b. El-Arabi (I:32)
- Muhammed b. Ahmed b. El-As el-Baci (I:400)
- Kad, Muhaddis, air Abdulmmin b. Muhammed b.
Faris el-Hazreci (:597)
- Ahkamu'l kubra, ahkamu'l vusta ve ahkamu's sura
adl eserlerin mellifi ve Ebu Medyen'le salam ilikileri
bulunan Abdulhak el-Ezdi el-bili b. Harat (:581)-
I:649/II:302-

100
- Ahmed b. Muhammed b. Mikdam er-Ra'yani (:604)-
I:649-
- Yahya b. Muhammed b. Es-Sai el-Ensari (:600)-II:
528/III:334/IV:489-
- Abdulvedud b. Semhun (:608)
- Cabir b. Eyyb el-Hadremi (:587)
- Muhammed b. Kasm el-Fasi (:603)-I:244/IV:503-51-
549-
- Yahya b. Ebu Ali ez-Zavavi (:611)-II:21-67-
Douda da baka eyhleri vardr. bn uca Zahir b. Rstem
el-sfahani'dir (:609). Burhan b. Nasr el-Hadremi, Muhammed
b. Velid b. Ahmed b. Muhammed b. ibl, Ebu Abdullah b. Galbun,
Ebu Said Abdullah b. mer es-Saffar, Ebu's Sena Muhmud el-
Lebban, Muhammed b. Muhammed el-Bekri, Badat eyhlerinin
eyhi Ziyauddin Abdulvahhab b. Ali b. Sekine (:608), Ebu'l Hayr
Ahmed b. smail et-Talegani, Ebu't Tahir Ahmed es-Selefi
(:606), mehur Hafiz ibn Cevzi (:597), Ebubekir b. Ebu'l Fettah
es-Sicistanive daha bir oklar gibi.

eyhin Siyer ve Hadisle lgili Eserlerinin Bazlar


eyh, Siyer ve Hadisle ilgili olarak baz kitaplar kaleme
almtr. Bunlardan bazlar unlardr:
- Muhtasaru sahihi Mslim-muhtasaru sahihi'l buhari
- Muhtasaru musannafu't Tirmizi-el-misbah fi'l cem beyne's
sihah
- Muhtasaru'l Muhalla li ibn Hazm-el-erbain el-muteka-
bile fi'l hadis
- el-Erbain hadisen kudsiyen ev mikatu'l envar
- el-Erbain fi't tivalat
- el-Evali fi esanidi'l ahadis
- Kitabu'l ebrar fima ruviye ani'n nebi (s.a.v) mine'l ed'iye
ve'l ezkar
- el-ihtifal fima kane aleyhi'n nebi (s.a.v) sena'l ahval

101
- el-ihtisaru's siyeri'n nebeviye
- Futuhat adl eserde yer alan bir ok bab ve blmde
Nebiynin (s.a.v) hususiyetlerini, kemalatn aklar. Buna
aadaki bablar rnek gsterebiliriz:
6/12/337 "Muhammed" suresinin menzili/338 "Ahkaf"
suresinin menzili/346 "Sad" suresinin menzili/360 "Nur"
suresinin menzili/361 "Mminun suresinin menzili/371
"Ra'd" suresinin menzili/379 "Maide" suresinin menzili/
73. bab'da Tirmizi'nin sorularna verdii cevaplarn yer
ald blmler unlardr:73/74/75/76/77/78/79/144/-
145/148/150/151/154/155/
Fkhla ilgili olarak "el-Mehaccatu'l beyda" adl bir eser
de kaleme almtr. Bu eseri 600 ylnda Mekke'de yazmtr
(R.G.392) Ayrca Futuhat'n 68/69/70/71/72. bablar da fkh-
la ilgilidir. Konular da islamn be kaidesidir. Bunlardan
eyh'in fkh alanndaki derinlii grlebilir. nk her
mesele ile ilgili olarak fakihlerin syledikleri btn grleri
aktarmaktadr. Bazen bu grlerden birini tercih eder. Ama
tercihlerinin ounluu zorluu kaldrmak ve kolaylatrmak
eklinde belirginleir. Sonra deiik grlerin Batni deer-
lendirmelerini yapar ve yle der (I:334):
- "Bil ki, yce Allah insana, onu btn ynleriyle dikkate
alarak hitap etmitir, varlnn batnn bir kenara brakarak
sadece zahiri varln veya varlnn zahirini bir kenara
brakarak sadece Batni varln esas almamtr. nsanlarn
gerekeleri fazladr ve bunlarn ou da eri hkmlerin
zahirini bilmeye yneltmitir onlar. Bu yzden kendileri iin
hkm olarak konulan Batni hkmlerden habersiz
olmulardr. ok az mstesna. Bunlar da Allah tarikinin
ehlidir. Bir nc zmre daha vardr ki, bunlar hem sap-
mlar, hem de bakalarn saptrmlardr. eri hkmleri
ele alm ve Batni yorumlara tabi tutmulardr. Geride zahiri
olarak anlalacak bir tek eri hkm brakmamlardr. eri

102
hkmleri Batni yorumlara tabi tutanlar kendi aralarnda
farkl mezheplere blnmlerdir. mam Ebu Hamid el-
Gazali "el-Mustazhiri" adl eserin de Batnilerin mezhepler-
ine cevaplar vermi ve yanllarn ortaya koymutur. Bir
taraf temsil eden ve Batni zmrenin tam karsnda yer
alan zahir ehlinin yannda yer almak gzeldir. Ama bundan
daha gzel olan, zahir ile batn birletiren grubun yannda
yer almaktr. Bunlar Allah' ve hkmlerini bilen alimlerdir.
Eer Allah bana uzun bir mr verirse, btn eri mese-
leleri, varit olduklar zahiri yerleri itibariyle tespit etmeye
ilikin byk bir kitap yazmay dnyorum. Bu kitap
erevesinde eri meselenin zahiri hkmn tamamiyle
akladktan sonra insann batnna ynelik hkmn de
tespit etmeyi hedefliyoruz. Bylece eriatn hkm insann
hem zahirinde hem de batnn da yrrle girmi olacaktr.
nk Allah tarikinin ehlinin gayesi ve maksad bu olsa da,
Allah her birinin anlayn bu ekilde amaz. Bu yzden
zahiri eri hkmn kendi batnna ynelik hitabnn lsn
kavrayamaz."
Son yllarda eyh Mahmud el-Gurab ed-Dmaki, bn
Arabi'nin fkh anlayn ele ald "el-fikh inde' eyh
muhyiddin b. El-arabi" adl bir eser kaleme almtr.
eriata zahiren ve batnen, akide, amel ve sz olarak
balanmann zorunluluuna dair saysz aklamas vardr
eyhin. Son yazdklar -Vasiyetler Bab- (Futuhat'n son
bab. Aslnda ba da yledir) ve yine "Mevakiu'n ncum"
adl eseri de bu gibi konularla doludur. rnein 146. bab'da
unlar sylyor (II:232):
- "Yiitlik ve erdemliliin hakikati; insann, Allah'tan
gelen ve Resullerinin lisaniyle aktarlan eri ilmi, onunla
elien nefsinin hevasna, aklnn delillerine, dncesinin
ve grnn hkmne tercih etmesidir. Yiitlik budur. Kii,
eri ilim karsnda, l ykaycnn elindeki l gibi olmaldr

103
() eri ilimlerin snrnn nnde dur, tesine geme. eri
ilimler, bir eyi kendine veya Allah'tan baka herhangi bir
mahluka nispet etmeni gerektirmise, yiitlik, senin onu o
eye nispet etmendir, hakikat olarak Allah'a deil. Tpk sana
emredildii gibi. Akln bunun aksini sana emretse de. Akln
bir yana brak ve eri ilmin yannda ol. eri ilim, bir eyi
Allah'a nispet etmeni gerektiriyorsa, Allah'a nispet et. Seni
bir hususta muhayyer klyorsa, istersen bir ey yapmaz,
herhangi bir taraf belirginletirmezsin, istersen, hangi taraf
haber verenin vgsn gerektiriyorsa, onu ona nispet
edersin. Ama yergiyi gerektiren taraf da Allah'a kar bir
edep tavr olarak kendi nefsine nispet et. nk edep btn
hayrn bir yerde toplanmasnn gstergesidir () Bir i, Allah
tarafndan isimlendirilmek gibi bir zorunluluk gerektiriyorsa,
onu, Allah'tan varit oluuna uygun bir isimle isimlendir.
nk Allah, ancak kendisinin kendisini adlandrd adlarla
adlandrlr. Eer o eyde bu ismin medlulne dair bir
hususiyet varsa, isimlendirmede bu noktada durmak daha
evladr. Yce Allah'n btn bunlar yapmasnn nedeni,
kullarnn kendisine kar nasl bir edep tavr iinde olacak-
larn kendisinden renmeleri iindir. Bu byle. Ama Allah
ehlinden baz kimselerin atahatlarnn olduu da bilinmek-
tedir. O halde bunlar da edepli olsunlar ve bu atahatlardan
uzak dursunlar. nk atahat, insan asndan bir
kusurdur. Kiinin atahat yapmas, Allah' ve nefsinin
bilmemesinden kaynaklanr. Baz bykler de bu duruma
dtler. simlerini vermeyeceim. nk bu bir eksikliktir.
Halkn avamna gelince, bizim onlara diyeceimiz yoktur.
Onlar, u byklere nazaran sr konumundadrlar."
u halde eyhe gre gerek sufi, batn ve zahiriyle,
btn halleri ve szleriyle Muhammedi snnete sk
skya bal kimsedir. rnein Tirmizi'nin sorularndan 58.
soruya u cevab verir (II:80):

104
- "Hi kimse bir Peygambere tam ve kamil anlamda
varis olamaz () Allah erlerinden baz seyyidler yle
demilerdir: Allah seni sufi bir muhaddis yapsn. Muhaddis
bir sufi yapmasn nk bu ifadede hkm, asl olan nite-
lik bakmndan ileri olmann temenni edilmesidir. Ancak
Allah'n koruduklar mstesna."
Bu yzden eyhin irfani merebini inkar eden baz takva
sahibi kimseler onun snnet- seniyye'ye eksiksiz uyduunu
itiraf etmilerdir. Bunlardan biri olan Allame Muhammed ez-
Zehebi (:748) -bn Teymiye'nin rencisi-onun bu zelliini
"Mizanu'l i'tidal fi nakdi'r rical" adl eserinde yle anlat-
mtr:
- "Hadis ve snnet alimiydi. limlere gl katks vard.
Onun hakkndaki grm udur: O, hakkn, lm esnasn-
da kendisine cezp ettii ve gzel bir akbetle ruhunu ald
velilerden biri olabilir." (terceme no:7984, s.659 daru'l mar-
ife, Beyrut)

eyh'in Dil ve Edebiyat Kiilii


Tasavvuf yoluna girmeden, bulu ana girmek zere
iken eyh asndan fetih gerekleir: Birincisi, istikamet
fethi ki, bundan dolay ocukluundan beri namazlarn vak-
tinde klard. kincisi, Kur'an' salam bir ekilde ezberlemek.
ncs, eyh'in ibare fethi dedii hadise. Bundan mak-
sat da bir meseleyi en gzel ekilde ve kolaylkla aklama
ve zihinde olanlar eksiksiz bir akclkla beyan etme
becerisinin kklldr. Bu ise, Arap dilinde, bu dilin ilimleri
ve edebiyatnda mutlak bir hakimiyeti gerektirir. eyhi inkar
ederek karsnda olanlar da sevenleri de eyhi'in Arap dilin-
in byk statlarndan biri olduu hususunda hemfikirdirler.
Yzleri bulan telifleri bunun sarslmaz tandr. Nesir, seci
ve nazm olarak kaleme ald bu eserlerde belagatin,

105
beyan ve bedi'nin her eklini grmek mmkndr. eyh,
fetihlerin anlamn aklama balamnda zetle unlar
sylyor:
- " trl fetih vardr: Birincisi, zahirde ibare fethidir.
Bunun sebebi de amacn samimiliidir. Ben bunu tattm.
Kur'an'n icaz buradan gelir. Bu aamada doru ve gerek-
lemi eyden bakasn haber vermezsin. Ne bir harf
eklersin ne de kendi iinden bir eklemede bulunursun. O
takdirde szn mucize olarak belirginleir. bare fethi, kamil
Muhammed adamlardan bakas iin gereklemez. Bu
fethe nail olan kiinin, kendi iinde bir sz tasavvur etmesi,
fikriyle tertiplemesi, sonra da konumas mmkn deildir.
Bilakis bu aamadaki adamn sz tasavvur zaman, kendi
nefsinde onunla kaim olup konutuu zamann kendisidir.
Bu fetih sahibinden bakasnn bu vasfta olmas mmkn
deildir. Bu fetih sahibine ynelik iniler, Kur'an'n Furkan
olarak deil, Kur'an olarak nazil olduu mertebeden gerek-
leir."
eyh, nesir ve nazm olarak kaleme ald btn eser-
lerinin bu tr bir fetihten tebarz ettiini ak bir dille ifade
etmitir. eyh, bu konuyla ilgili aklamasn zetle yle
srdrmektedir:
- "Bu fetih sahibinin bir almeti, srekli bir huuyla
beraber olmas ve bedeninde rpertinin eksik olmamasdr.
yle ki bedeninin organlarnn birbirinden ayrldklarn
hisseder. Eer kendisinde bu zellii bulamyorsa, o kiinin
bu fetih ehli olmad anlalr. Btn mrm boyunca
karlatm hibir Allah ehlinin zerinde bu fethin belirtisini
grmedim. Kukusuz bu fethe sahip adamlar vardr, ama
ben rastlamadm. Ama ben onlardan biriyim. Bu hususta en
kk bir phem yok. Bundan dolay Allah'a hamdolsun.
kinci tr fetih, batnda halvet fethidir. Bu ise, kiinin meyil-
leriyle hakk cezp etmesine sebep olur. Bu halavet manevi

106
olmakla beraber, etkisi maddidir. Ama kesinlikle maddi
lezzete benzemez. Ayn ekilde akla balanlan ilimlerin
tahsil edilmesinin halavetine de benzemez. Bilakis bu, daha
yce, daha stn ve maddi alemdeki etkisi daha byktr.
Hak teala isimleriyle beni Kul olarak isimlendirip ve bu
halavet fethini benim iin gerekletirince, artk bundan
daha gl etkisi olan bir ey grmedim. nk bana "Aziz
kul!"diye seslenmiti. zzet ise byle bir durumu gerektirir.
Bu halavetin iddetinin bir gstergesi udur: Bana "Nun.
Kaleme ve yazdklarna andolsun" suresi okunduu
zaman "Ve sen elbette yce bir ahlak zeresin." ayetinden
aldm lezzeti hibir yerden almamamdr. Kukusuz bu
bana verilen en byk mjdedir. Hak, bu halavet aracly-
la kuluna meyledince, bu halavetle onu kendine cezp
edince, ona ilim artn baheder. Eer ilim yoksa kiide,
cezp etme de, fethin halaveti de olmaz. Bu fetihlerin
ncs ise, Hak ile mukaefedir. Bu, hakk bilmenin sebe-
bidir. Hak, bundan nce veya sonra eyada grlr. Bu
fethin en byk rnei Hakkn ryetiyle alemi kefetmektir."
Yani, mkaefe fethi, Allah'n u szyle tahakkuk
etmeye denir: "Nereye dnerseniz Allah'n vechi (yz)
oradadr." (Bakara, 115) Halavet fethi "Ona tarafmzdan bir
ilim retmitik." (Kehf, 65) ayetiyle tahakkuk etmeye denir.
bare fethi ise "O, arzusuna gre konumaz. O vahyedilen-
den bakas deildir." (Necm, 3-4) ayetlerinin ve
Resulullah'n (s.a.v) "Bana btn szleri cem eden kitab
verilmitir." hadisinin miras demektir.
eyh, dil ile ilgili kitaplar, dil ilimlerini ve edebiyat eser-
lerini incelemi, arap iirinin ounu ezberlemitir. slam
dnyasnn batsnda ve dousundaki edebiyatlarla ilikisi
vard. Bunu "Muhadaratu'l Ebrar ve Musameretu'l Ahyar"
adl eserinde grebiliriz. Bu kitabnn giriinde yaklak krk
kitaptan sz eder, ki konusunu aadaki ekilde tantt

107
kitabnn konusunu bu kitaplardan yapt alntlar tekil
etmektedir:
- "Bu kitapta edebiyattan, sanattan, sz gelimi tler-
den, darb- mesellerden, nadir hikayelerden, dilden dile
aktarlan haberlerden, Neblerin (a.s) ve mmetlerin hayat-
larndan, arap ve acem meliklerinin haberlerinden, gzel
ahlaktan, salam davrantan rneklere yer verdim. Alemin
yaratl, dzenlenii, Allah'n aleme yerletirdii yaratln
akl almaz rneklii ve olaanst hikmeti ile ilgili hadisleri
rivayet ettim. Bir miktar nesep ilminden bahsettim. Soylu
kiilerin stn ahlakndan rnekler anlattm. nsan teselli
eden, ama dini ifsat edici zellii bulunmayan, sadece ruh-
lar dinlendiren gldrc hikayelere yer verdim."
yle anlalyor ki eyh, bu kitab 611 ve 627 yllar
arasnda yazmtr. Baz nshalarda, eyh'in yazmad
blmler de yer alr. Bu blmlerde, eyhin lmnden ok
sonra meydana gelmi olaylardan ve ahslardan sz
edilmektedir (A:22-123)

eyhin ada Olan Baz Endlsl lim Adamlar:


eyh'in ada olup iliki iinde olduu ve bu kitabnda
da adlarn zikrettii Endlsl edip ve yazarlardan bazlar
unlardr (A:369-370):
- Ebubekir el-Hafz b. Zuher (:595). Yetitirdii tabipler-
le bilinen mehur bn Zher ailesine mensuptur. eyh bu
tabiplerden birini zikreder. Ad Ebu'l a'la b. Zherdir. Bu
adam, tp alannda, zellikle anestezi alannda insanlarn
en alimi olarak nitelendirir. Onunla bn Bace arasnda geen
gzel bir hikaye anlatr (II:442-443) eyh, onunla Kurtuba'da
arkadalk etmitir.
- Ali b. Muhammed b. Haruf el-bili (: 603). Edebiyat,
nahivci ve kelamc bu zatla eyh, Kurtuba'da arkadalk
etmitir.

108
- Ebuzer el-Haini b. Ebu Rikab (:604) air, dilci, fakih
ve biliye hatibi ardndan kads olan bu zat biliye'de
eyhe arkadalk etmitir. eyhe byk sayg gsterirdi.
- Ahmed b. Yahya el-Vazai (:610).air edebiyat.
eyh'le Kurtuba'da karlamtr.
-Ebu'l Hasan Muhammed b. Ahmed b. Cbeyr (: 614)
Edebiyat yazar. nl "Rihletu ibn Cbeyr" seyahat-
namesinin mellifi. eyh, onunla Kurtuba'da karlamtr
(I:154).
- Ahmed b. brahim b. Ferkad (:624). air edebiyat.
Grnata'da ve baka yerlerde kadlk yapmtr.
- Muhammed b. Ahmed b. Muharriz (:655). Nahivci,
tarihi ve muhaddis. eyh, Kurtuba'da onunla tanmtr.
"eyh, air Ebu'l Abbas el-Mukrani ile de karlam ve
onunla ilgili olarak unlar sylemitir (II:112)
- "Bana-ki kendisi muhiplerdendir-kendisine ait u beyti
inad etti: "Sevginin nefisler zerindeki hakimiyeti akldan
daha fazladr."
eyh, Fas'ta air, edip, muhaddis ve nahivci Abdulaziz
b. Ali b. Zeydan'la (:624) karlamtr (II:514).
Telmesan'da air mutasavvf Ebu Zeyd Abdurrahman el-
Fezazi (:627) ile karlamtr (I:379). Yine edip, air, tabip
Abdu'lmunim b. Hassan el-Cilyani (:602 am) ile
karlam ve "Gayetu'n Necabe" isimli bir muhtasarnn
bulunduunu zikretmitir (II:129)
nsan, ok gezmesine ve bir ok ile megul olmasna
ramen, eyh'in bu kadar ok eser yazmas karsnda
hayret ediyor. am'a yerletikten sonra ya altm gemi
olduu halde yorulmadan binlerce sayfa yaz yazmtr. Bu
olaanst yazma kabiliyeti, tarikattaki ilk eyhi kabul ettii
sa (a.s)'dan ald bir mirastr. sa (a.s) katip semasnn kut-
budur ve yazarlar ve hatipler oradan istimdat ederler. eyh
bir ok eserinde bundan sz etmektedir. Ama ibarelerindeki

109
fetih, daha nce de sylediimiz gibi eksiksiz Muhammedi
mirasndan ileri gelir. airlik yetenei Yusufi bir mirastr.
nk Yusuf, airlerin istimdat ettikleri Zhre semasnn kut-
budur.
Dikkat eken bir husus da eyh'in nesir ve iir olarak
kaleme ald btn eserlerinin, zellikle 620 ylnda am'a
yerletikten sonra yazdklarnn fazla ve gereksiz szlerden
hali olmasdr. Her szn dikkatle seilmi bir delaleti vardr.
Kendisi de Allah ehlinin lafzlarndan sz ederken bu anlam
ifade etmektedir. Nitekim "erhu hal'i'n na'leyn, li ibn kssi"
adl kitabnn banda unlar sylyor:
- "Bir kelime, baka kelimeler iinden seiliyorsa, bunun
nedeni grlen bir hikmet ve kelimenin ierdii bir sahnedir
ki bu kelimenin siyak bunu gerektirir, bakasnn deil."
Kendisi ile ilgili olarak da unlar sylyor (I:391):
- "Sylediim her eyle ilgili olarak izlediim yol udur:
Bakasn deil de bir lafz bizzat kullanyorsam, bunun
nedeni delalet ettii anlamdr. Bu yzden benim maksadm
itibariyle szlerimde fazlalk, gereksiz sz yoktur. Biri sz-
lerimde fazlalk, gereksiz sz gryorsa, bu benim kastm-
dan deil, onun yanl algsndan kaynaklanmaktadr."
eyh, kitap yazmasnn gerekelerini aklarken fihris-
tinin banda unlar sylyor: "Yazdm hibir kitapta
melliflerin ve telifin gayesini gtmedim. Bilakis, Hak teal-
adan yle ilhamlar gelirdi ki bazen beni yakacak kadar etkili
olurlard. Ben de onlardan mmkn olduu kadarn kayt
altna almakla megul olurdum. Bu yzden istemeyerek
telifin maksadnn da dn ktm oluyor. Yazdklarmdan
bazsn ryada veya keifte Hakkn emretmesi zerine
kaleme aldm."
Gerekten de eyhin birok kitabnda Rabban ilhamn
gerekliinin mhrn gzlemlemek mmkndr.
Yazdklarndan bazsn sonunda -rnein "Mevakiu'n

110
ncum"- u ibareye yer veriyor: "ilahi ilka, rabbani ve
ruhani ilham son erdi."
eri hkmlerin usullerinin srlarna ilikin 88. bab'da
(II:163) bu babn yeri hakknda yle diyor:
- "Aslnda bu bab'n ibadetler babnn ncesine (68.
bab'dan nce demek istiyor) yerletirilmesi gerekirdi. Ama
byle oldu. nk biz bu tertibi isteyerek yapmadk. Eer
dnerek verilmi bir karar olsayd, hikmetli bir tertip
asndan bu babn yeri buras deildir () Bylece yce
Allah bizim elimizle bu tertibi gerekletirdi. Biz de yle
braktk, kendi grmzle ve aklmzla mdahale etmedik.
Yce Allah, varlk leminde yazl olan her eyi kalplere
ilham yoluyla yazdrr. nk lem, yazlm ilahi bir kitap-
tr."
126. bab'da baka bir rnek verir ve yle der (II:209):
- "Bilin ki, yce Allah, bu bab yazdm gece, bama
gelen berzah mahiyetli bir olay kapsamnda bilmediim bir
eye muttali kld. Bu srada bana denildi ki: "Dnyann
felaket olduunu duymadn m?" Evet, dedim. Bunun zer-
ine bana denildi ki: O halde bu bab'da ona bir blm ayr."
Bunun zerine konuyla ilgili olarak Allah'a istihare ettim."
"Hud" suresi ile ilgili 373. bab'da Futuhat'n yazlmas ile
ilgili olarak unlar sylyor:
- "Allah'a yemin ederim ki, burada iime atlan ilahi imla,
rabbani ilka veya ruhani fleme olmayan tek bir harf dahi
yazm deilim. tamamen bundan ibarettir. Bununla
beraber biz, eriat koyan Resuller olmadmz gibi teklif
getiren Nebler de deiliz." (III:456)
Bab'n altnc faslnn mukaddimesinde ise unlar
sylyor:
- "nk bu kitab ben, daha dorusu ben deil, Allah
halkn ifadesi zere bina etti. Dolaysyla Allah'tan bir feti-
htir." (IV:74)

111
bn Arab ve iir

iirin vleni de var, yerileni de


Bu yzden rabbimiz onu taksim etmitir
Her vadide ebediyen gezindiini grrsn
Vuslat ve anlama vehmedilir onunla
Eer insanlar Kur'an'n neyle
Ve ne iin geldiini bilselerdi
Her manzumda onu sylerlerdi.
(DY:140)
bare fethinin bir gstergesi de, iirin, eyhin ruhundan
diline cokun bir pnar gibi fkrmasdr. Nitekim krk bin
beyitten fazla iir nazmetmitir. Sadece Futuhat adl eserde
yaklak 7100 beyit vardr. Sadece iirden ibaret kitaplar
vardr, "Tercmanu'l evak" divan gibi. Yine Zeynebiyat'n
bir blm iirden ibarettir (III:119). "nzalu'l guyub ala
serairi'l kulub" divan gibi. Ayrca her biri yzlerce beyitten
oluan iki "tai" (sonu 'ta' kafiyesiyle biten) de ona nispet
edilir. Bunlardan biri 436 beyitten (R.G:757), br ise 1000
beyitten (R.G:100) ibarettir. Ama bu iki "tai"nin ona ait
olduu kesin deildir. Vefatndan yaklak drt sene nce
eyh, iirlerinin ounu byk bir divanda toplayarak
"Divanu'l mearifi'l ilahiye ve'l letaifi'r ruhaniye fi ba'di ma lena
mine'n nazm" adn vermitir. Divana olduka derin anlaml
bir nsz de yazarak iir yazmasnn sebebini aklamtr.
Grlerini yle ifade etmitir:
- "nsan yaratan, ona beyan reten, lleri ve
tartlar indiren, ruhlar rneksiz var eden, bedenleri halk
eden, btn varlklarda ileri en gzel dzen iinde ve en
salam temele dayal olarak tertip eden, varln sonunu
bana balayan, sonu nefyetmek suretiyle ebedini ezeline
katan, uyumlu ekiller, benzeen yaplar halinde meydana

112
getiren Allah'a hamdolsun. Sanki tevhide doymaktan dolay
hamd lisanyle sylenmi iir gibidir. Szleri tkenmez ve
saltanat yklmaz Allah varl tertip ve dzen bakmndan
bir iir beyti gibi yapmtr. Ona da iire zg hkm benzeri
bir hkm tahsis etmitir. lemi tpk iir gibi iki sebebe
dayandrm ve iki kazkla korumutur; sebeplerden biri
hafiftir. Ruhlar lemi yani. Biri ise ardr. Cisim lemi yani.
Kazklardan biri toplaycdr, terkip ve ina hali budur. Biri de
ayrcdr, czlerin ayrmas da budur. Btn mahlkat bu
hakikat ekseninde dner ()
Nazm (iir) sabit cevherdir, nesir ise, yeeren furudur.
Nesir ancak kevn aleminde zuhur eder, ayn huzurunda
deil. Bu i tahakkuk edince, nesir artk nedir ki? iir l-
lerin ve tartlarn ayn deil mi? iire bak, onu aynlarn var-
lnda grrsn. u ayetlerden haberin var m: "Mizan o
koydu." (Rahman, 7) "Biz onu ancak belli bir lyle indiri-
riz." (Hicr, 21) "Onun katnda her ey l iledir." (Ra'd, 8)
() Hz. Resulullah (s.a.v), deersiz olduu, ok dk bir
yere ve konuma sahip olduu iin iiri yasaklam deildir.
Bilakis iaretlere ve remzlere dayand iin yasaklamtr.
nk "iir" kelimesi "uur" kknden gelir. Resul'den iste-
nen ise, en ak ifadelerle btn insanlara beyan etmektir.
Bu yzden Resul, iir getirmemitir. Yce Allah'n "Biz ona
iir retmedik." (Yasin, 69) sz ise, mriklerin, Hz.
Resulullah (s.a.v) iin "o airdir" demelerinden dolaydr.
Burada yce Allah, onun Allah katndan ve ilminden getirdii
eyin bir zikir ve apak Kur'an olduunu, onlarn ileri
srdkleri gibi iir olmadn aklyor. Bu ifadede iire
ynelik bir yergi de yoktur bir vg de. Sadece Resulullah'n
(s.a.v) getirdiinin bir haber verme, bir hakikat olduu belir-
tiliyor... Benim iir sylememe gelince, bir gn ryada bir
melein bana geldiini, gnein ndan para kadar par-
lak beyaz bir nur bana verdiini, bu nedir? diye sorduumu

113
"uara" suresidir, dediini, bunun zerine o nur parasn
yuttuumu, birden gsmn iinden bir kl parasnn k-
tn, orada boazma, boazmdan da azma doru
uzandn grdm. Bu kl canlyd ve bir ba, dili, iki gz
ve iki duda vard. Azmdan ban kard ve ban dou
ve bat ufuklarna vurdu. Sonra tekrar bzlp gsme
doru ekildi O zaman szlerimin douya ve batya ulaa-
can anladm. Kendime geldiim zaman, bir gr, bir fikir
olmakszn iir sylediimi fark ettim. O zamandan beri
gaybi destekle iir syleyip duruyorum. Bu gz kamatrc
mbarek sahneden dolay hatrlayabildiim iirleri bu divan-
da toplamay uygun grdm. Ama unuttuklarm daha oktur.
Allah'a hamdolsun, divanda olan btn iirler ilahi ilkann,
kutsi ve ruhani flemenin flemenin eseri, ulvi ve ihsani
mirastr. Bu yzden kr hak eden yaratcdr, kasip
deildir. Zayf kul, sadece kaydeden bir ktip
mesabesindedir () bu nazmda ariflerden ve bakalarn-
dan baz kimselerin vg ve tezkiye mahiyetinde isimleri
zikredilmi olabilir. Gazel ve genlik duygular tarznda
ifadeler yer alm olabilir. Bunlardan maksat ad geen ahs
deildir, bilakis maksat, o ahsn ismidir. Ki ilhi isimlerden
biriyle msemmadr ve onu nurlar perdesiyle rtmtr.
Abdulaziz gibi. Bu, ilhi izzet mahedesinde kulun halini
gsterir. vs. () Yce Allah yle buyurmutur: "Bunun iin
kendinizi temize karmayn. nk O, ktlkten saknan
daha iyi bilir." (Necm, 32) () iirde birini vmsem, tabir
edilmeyi kabul etmeyen hali ve makam vmmdr.
nk makamlar ve makamlarn ifade ettikleri durumlarla
ilgili sz sylemek muhakkiklerin zelliidir, insanlar hakkn-
da sz sylemek onlarn zellii deildir. Ayn ekilde
Divanmda gazel, genlik duygular, iki, iret meclisleri,
kadnlar ve isimleri ve gilman gibi hususlar getiyse, bundan
maksat airlerin sz edilenlerle ilgili olarak anlatmak iste-

114
dikleri deildir. Benim kastm; ilhi ilimler ve rabbani sr-
lardr. Bu anlattklarmn bir ksmn "Ez-zehair ve'l a'lak" adl
czde akladk. Burada "Tercmanu'l evak" adl kitabmz-
da yer alan gazellerle neyi kast ettiimizi akladk () Nesir
olsun, manzum olsun hibir szmde fazlalk olarak nite-
lendirilebilecek bir "Vav", bir kelime veya bir harf kesinlikle
yoktur. Yer verdiim bir harfin veya zel bir tertibin mutlaka
bir anlam vardr. nk ben konuann ancak Allah
olduunu dnyorum. Allah ise, bo bir ey yapmaz.
Hikmetsiz bir emir vermez. Eer bakalar bunu anlamyor-
sa, buna da nem vermem. Bunlarla ilgili bana bir ey sorul-
duu zaman aklarm. Nitekim bana bu hususta bir takm
sorular sorulmu ve defalarca aklamalarda bulunmuum.
Bizim tarikatmz bundan bakasna imkn vermez. Allah
ehli olanlar bu zellikleriyle, bir eyler ifade eden baka
insanlarn nndedirler. Eer yle olmasayd, sradan
insanlardan hangi zellikleriyle ayrlacaklard? "Hidayetiyle
bizi (bu nimete) kavuturan Allah'a hamdolsun! Allah bizi
doru yola iletmeseydi kendiliimizden doru yolu bulacak
deildik." (Araf, 43)
Futuhat'n (I:22) "uara" suresiyle ilgili 358. babnda
anlatt zere eyh, bu hadiseyi bir halvet annda
yaamtr. Bu bab u beyitlerle balar (III:262):
Hi kukusuz ller tanzim edilmi tartlardr
Glgeler stnde kat kat glgeler getirir onlar
Bulutlardan ve bulutlarn dndan.
Grlr... ni srasnda diplerinde durum.
Her manay ihtiva eder, ama izhar edemez
Hitabet, iir ve darb- meselden bakas onu.
Bunun bir ksm vlendir ve yksektir
Bir ksm yerilendir ve alaktr
Biri, azmdan kanlardan dolay ekiirse benimle,
Bilsin ki, btn insanlar bilmediklerine dmandr.
115
eyh'in ndan iir kln ald bu gne, Muhammed
makamdan kaynaklanan ibare fethi gneinden bakas
deildir. Ki eyh, bu makamn varisidir ve Futuhat'taki hita-
belerinde bunu ifade etmitir. Sylediine gre Resulullah
(s.a.v) ona u ekilde hitap etmitir:
- "Sende benden olan bir kl vardr ve benden uzak
kalmaya sabredemez. O senin zatnda bir sultandr. Bana
ancak btn benliinle dnebilirsin. Bulumaya dnmesi
kanlmazdr. nk o bedbahtlk leminden deildir. Bir
eyi bir eyde gnderdikten sonra benden olan bir ey mut-
luluktan bakas olamaz."
Bu, Muhammed Velayet Hatemi Makamdr ki eyh bu
klla irtibatna yle iaret etmitir (III:514):
- "Bu makamn Resulullah nezdindeki yeri, vcudunda-
ki bir kln yeri kadardr. Bu yzden onu icmali olarak
hisseder, onu tafsili olarak bilemez. Ama Allah'n bildirdik-
leri, nefsinde doruluk olduunu grp tasdik ettikleri kim-
seler mstesna."
Kur'an'n mhr kabul edilen ve iinde Kur'an ayetlerinin
Seyyidi (efendisi) Ayete'l krsi bulunan Bakara suresiyle
ilgili 382. bab'da konuyu anlatmtr. Hatemlik mnase-
betiyle ve Muhammedi hatemliin stnl nedeniyle bunu
ad geen surenin menzilinde zikretmitir. Bu bab'da u sz-
leriyle meseleye iaret etmektedir:
- "Zamanmn ehlinden vasl olmu bir cemaatle birlikte
bu ilahi bab'a ulatm zaman, kapnn ak olduunu,
zerinde perde olmad gibi nnde kapc da bulun-
madn grdm. zerime Nbvvet varislii hilati giydiril-
inceye kadar kapnn nnde durdum. Orada kapal bir baca
delii grdm. almak istedim. Bana denildi ki: alma,
nk almaz. Dedim ki: O halde neden buraya bu baca
kurulmu? Denildi ki: Bu bacadan Nebiler ve Resuller (a.s)
geerler. Din tamamlandktan sonra da kapatld. Nebilere
116
bu kapdan eriat hilati giydirilirdi. Sonra... ben kapya
yneldim. Arkasn gsteren effaf bir cisim olduunu
grdm. Bu kefin, eriatlara varis klnanlar anladklarnn
ve mtehitlerin hkmlerle ilgili olarak vardklar sonularn
ayns olduunu grdm. Bu bacadan ayrlmadm, oradan
kapnn arkasn grmeye altm. Birden malumatn suret-
leri olduklar gibi bana grnd. Bu, limlerin batnlarnda
bulduklar ve bize kefolunduu gibi onlara da kefolun-
mad srece nereden kaynaklandn bilmedikleri fethin
aynsdr."
eyh'in, vasl olmularn vuslatlaryla, Kur'an surelerinin
mhrnde tahakkuk edileri arasnda nasl bir balant kur-
duunu gryor musunuz?
ou zaman eyh, kasidelerinin uyankken veya uyku-
da iken bir dnme ve rivayet sz konusu olmakszn diline
denk dtklerini syler. Resulullah'n (s.a.v) emriyle ensar
vmek iin nazmettii kaside (I:267) veya istikamet
makamn tantmaya ynelik 132. babn giriindeki drt beyit
(II:216) gibi. Bu beyitler hakknda yle diyor:
- "Bu beyitler, gerektiren bir sebep olmakszn zorunlu-
luk gibi geldiler, benden bir kast olmakszn. Ayn durum
benzerleri iin de geerlidir. nk ben, bir aba gsterme-
den, enine boyuna dnmeden Allah'n biz de icra ettikleri-
ni sylyorum."
Bir baka rya ile ilgili olarak unlar sylyor (I:628):
- " Her nefis kendisi itibariyle Haktan istenmektedir.
Hibir nefis bir bakasnn yerine cezalandrlmaz. Eer
insan ibadette zat ile bir vecihten ve Rabbi ile bir baka
vehe dnp duruyorsa, burada Haktan bakasnn etkisi ve
mdahalesi sz konusu deildir. Bu durum bir ryada bana
gsterildi. Uykudan uyandmda dilimde aadaki beyitler
vard. Bunlar daha nce ne kendimden ne de bir bakasn-
dan duymutum:

117
Ryada Hak bana syledi.
Bu benim szm de deildir.
Bir vakit kullarm iinde sana seslenirim
Bir vakit makammda sana mnacat ederim
Her iki halde de sen yanmdasn
Koruma himayesinde ve zimmet iinde.
()
Ayn ekilde "Lokman" suresiyle ilgili 353. bab'da ilmi bir
ryadan bahseder ve ardndan unlar syler (III:238):
- "Bu ilhi ilka ve rabbani tarif bitince, bu surette gerek-
leen tecellinin acs benim amdan dinip skna erdiim
zaman, hatrladm kadaryla dnerek deil, ama ilham-
la u beyitleri nazmettim:

Bir sevgilimiz var, tertemiz. Adn veremem


O, telerin hayran kaldklar sevgilidir.
()
eyh, iir araclyla yle hakikatleri, duygular, zevkleri
ve iaretleri ifade etmitir ki, nesir de bunu gerekletir-
menin imkn yoktur. Aruz veznini btn bahirlerini, hatta
deiik ekilleriyle tevih'in (ou yedi beyitle biten bir eit
Endls arap iiri) rneklerini kullanmtr.
"ems" suresiyle ilgili 273. bab'da bu anlam vurgula-
maktadr (II:665). rnein bab'n girii mahiyetindeki kaside
hakknda unlar sylyor:
- " Bil ki, Allah bizi ve seni desteklesin, bu kasidenin ve
bu kitabn her babnn giriindeki her kasidenin gayesi,
babn nesir ksmnda ayrntl olarak sunulan ve hakknda
geni aklamalara yer verilen hususlar icmalen anlatmak
deildir. Bilakis iir, bir bakma bab'da anlatlanlarn erhi
konumundadr. Bu yzden iirden sonraki aklamalarda,
iirin ele ald konu tekrarlanmaz. O halde iire bab'n erhi

118
gzyle baklsn, nesir ksmna babn aklamas gzyle
bakld gibi. nk iirde, bu babn meselelerinden
bazlar yer alr ki, aklama mahiyetindeki nesir ksmnda
bu meseleler yer almazlar. Bunlar mfredat meseleleridir ki
genellikle kendi balarna bir anlam ifade ederler. Ama iki
mesele arasnda bir balantnn bulunmas ve birinin
brn gerektirmesi durumu baka."
"ems" suresiyle ilgili olan bu babn giriinde yer alan
kaside 56 beyitten ibarettir. Surenin kelime says da besme-
lesiz 54, besmeleli olarak da 58 dir. Dolaysyla kasidenin
beyit says bu ikisinin ortasn bulmaktadr. Bu da besme-
lenin surenin bir ayeti olmas veya olmamas ile itibariyle
gz nnde bulundurulmutur. eyh, bu kasidede "Ha"
kafiyesini tercih etmitir. Bu ise, surenin ayetlerinin sonunda
yer alan harfe ynelik bir iarettir. nk eyhe gre her
kelimenin ince bir delaleti vardr. Kasidenin beyitlerinin
saysnn bile. ou zaman kelime ve harf saysnn da
delalet ettii bir anlam vardr. Ama bu konu eyhin gizli
imalarnn kapsamna girer. rnein eyhin Futuhat'n
Namazla ilgili 69. babn 17 beyitlik bir kaside ile atn
gryoruz. Bilindii gibi gnlk farz namazlarnn rekat
says 17 dir. Zekatla ilgili 70. bab yedi beyitlik bir iirle
amtr. Bu da Bakara suresinin 261. ayetinde zikredilen
zekatn bereketine iarettir: "Allah yolunda mallarn har-
cayanlarn rnei, yedi baak bitiren bir dane gibidir ki, her
baakta yz dane vardr. Allah dilediine kat kat fazlasn
verir. Allah'n ltfu genitir, O hereyi bilir." (Bakara, 261)
Bir baka rnek: eyh, Futuhat'n 415. babn "Allah
gerei syler ve doru yola O eritirir." (Ahzab, 4) mutat
ifadesiyle tamamladktan sonra u ifadeyi ekler:
- "Bu kitabn her babnn bandaki manzumlara dikkat
et! nk bu manzumlarn her biri, banda bulunduklar
babn ilimlerinden dikkat ekmek istediim oranda iermek-

119
tedir. Nitekim nazmda, babn ak iinde yer alan normal
aklamada grmediin eyleri bulabilirsin. Bylece nazm-
da zikrettiim sayesinde normal aklamaya ek bilgiye sahip
olursun. Yolun dorusu Allah'a aittir"
Ardndan Futuhat'n beinci faslnn bablarna ilikin
gizli tertip uyarnca bir sonraki bab olan ve "sra" suresiyle
ilgili bulunan "Fi marifeti mnazeleti ayni'l kulub" balkl
416. baba balar. Bilindii gibi "Aynu'l kalp" (Kalp gz) gr-
menin veya rya grmenin vastasdr. eyh bu bab altm
kelimeden oluan alt beyitle aar. Malum olduu zere
"sra" suresinin 60. ayeti ryadan bahsetmektedir: "Sana
gsterdiimiz o ryay, ancak insanlar snamak iin mey-
dana getirdik." Yine surenin bandaki ayette yer alan "Li
nuriyehu / gsterelim diye kelimesi de ayetin bandan
itibaren yaklak altm harften sonra yer almaktadr.
eyh, Znnun Msri (.h:266)ile ilgili olarak kaleme
ald "el-Kevkebu'd durri fi menakibi zi'n nun el-msri" adl
byk ktabnda yer alan Znnun'un methedildii kaside 38
beyitten meydana gelmektedir. Acaba kaside neden 38
beyitten olumaktadr? nk 38 says, Znnun
kelimesinin, kk cmle hesabna gre ve ilk 'nun'un ed-
deli okunmas artyla, rakamsal deeridir. Yine byk
divannda eyh Ebu Medyen'in (:589) lm zerine bir
mersiye olarak yazlm, onun methiyle ilgili bir kaside yer
almaktadr. Kaside 51 beyitten meydana gelmektedir.
nk lakabnn ve isminin Ebu'n Neca uayb Ebu
Medyen= 4+18+11+4+14=51 harflerinin rakamsal deerinin
toplam 51'dir. eyh 24. bab'da (I:184) Ebu Medyen'in
lakabnn Ebu'n Neca olduunu zikreder.
iirin hayalle ilikisinin olmas hasebiyle eyh,
Futuhat'n misal, berzah ve hayal alemlerini anlatt sekiz-
inci babnda, hakikat arznda veya Adem'in (a.s) yaratld
amurun artndan yaratlm semseme'de geen, iirle

120
ilgili remzi ve hayali bir fkraya yer verir ve yle der (I:129):
-"Bu arzda topraktan bir deniz grdm. Su gibi akyor-
du. Kk byk talar grdm, mknatsn demiri ektii
gibi birbirlerini ekiyorlard. Bu ekime kar koyacak gleri
yoktu. Bunu terk edip ve tabiatlar geerli olunca bu sefer
zel bir miktarda birbirlerine doru akyorlard. Bu talarn
bazs bazsna ekleniyordu. Bundan bir gemi sureti mey-
dana geliyordu. Bundan kk bir binek grdm. Gemi bu
talardan meydana gelince, onu toprak denizine attlar.
Gemiye binip istedikleri tarafa gittiler." () eyh, toprak
deniziyle iir bahirlerine, talarla, kelimelere ve talara,
gemiyle de kasideye iaret ediyor. Yine eyh, divan-
kebirinin banda iirin yapsyla kinatn yaps arasnda bir
karlatrma yapyor. Yine bu ikisinin bnyesi ile insann
bnyesini karlatryor. yle diyor:
- "Ruhuyla semalara ykselen salik, her semada ilim-
lerin bir trn kefeder. iir, nc semaya mahsustur.
Zhre yldz oraya aittir ve bu semann kutbu Yusuf'tur (a.s).
Buras gzellik ve cemal semasdr. Bu konuda zetle un-
lar sylyor (II:275/S 367):
- "Bu semaya ait ilimlerden biri ryalarn, temsillerin ve
hayallerin tabir edilmesi, Allah'n, dem'in (a.s) yaratld
baln artndan yaratt semseme arz (eyh, Futuhat'n
sekizinci babn buna ayrmtr), cennete sevk edilme,
salamlk, gzellik, hikmetli tertip ilimleri de buraya aittir.
airlere bu semadan yardm gelir, nazm, cisimlerdeki
geometrik ekiller de yle. Maddi dnyadaki drt karmn
en gzel ekilde dzenlenmi olmas da oradan kaynaklan-
maktadr. Bylece tedbir edici nefisten sonra safra'nn,
ondan sonra kann, ondan sonra balgamn ve ondan sonra
da sevdann gelmesini salamtr. Beden drt karma
dayand gibi iir beytinin dayand drt usul de buradan
gelir. Bylece ayrc kazk, tahlili, toplayc kazk terkibi, hafif

121
sebep ruhu ve ar sebep cismi verir. Bunlarn toplamndan
da insan olur () Ayn ekilde doal mziin dayana
tahakkuk etmi drt eydir. nk drtgen ve makul tabiat
iki failden (etkenden)-scaklk ve soukluk- ve iki mnfailden
(edilgenden)-kuruluk ve yalk-meydana gelir. Drt rkn
buradan zuhur etmitir. Ate, hava, su ve toprak. Cismin her
karmndan drt zel name kar ve onu harekete geirir.
Bu, nota, vezin, bam teli, ince tel, ikili ve l nameler
ilmidir. Ki bunlarn her biri bir karm sevin ve alama
hareketleri arasndaki trl hareketleri ifade eder"

bn Arabi ve Kelam lmi

simler geldiinde en bata "Allah"


Zikirle O'nu tazim et ve "O Allah'dr" de.

eyh, birok kitabnda kelam ilminin meselelerine ve


kelamclarn akaidle ilgili delillerine deinir. eri akaidi man-
tk delilleriyle savunduklar iin gerek kelam limlerine
sayg gsterir. Bununla beraber dorudan Kur'an'dan edin-
mek suretiyle slam ftrat zere kalmay daha selametli ve
daha yararl bulur zetle yle der (I: 34-35):
- "Avamn akidesi salamdr. Onlar, kelam ilmini mta-
laa etmemi olmalarna ramen mslmandrlar. nk
salam ftrat zere kalmlardr. Bu da Allah'n varln
bilmek, O'nu tanmak, Kur'an'n zahirinde yer ald ekliyle
O'nu tenzih etme ilmidir. Bu halleriyle onlar, tevile bavur-
madklar srece doru yoldadrlar. Ama ilerinden biri tevile
ynelirse artk avamlk hkmnden kar, nazar ve tevil
ehlinden bir gruba dhil olur. Bu durumda ya isabet etmi
olur ya da eriatn getirdiinin zahiriyle elitii oranda hata
etmi olur. Kur'an'da akl sahibi iin zengin bir bilgi kayna
vardr, bakasna ihtiyac olmaz. Mzmin hastalar iin ila

122
ve ifa vardr. Kur'an, kurtulu yolunda yrmeye kararl
olan, yksek derecelere kmaya rabet eden, phe kay-
na olan eylerden yz eviren kimseler iin ikna edicidir."
eyh'e gre avam Mslmanlarn akidesi tevilden hali
olduu iin sahihtir. Bu hususta unlar sylyor (I:507):
- "Reid el-Fergani (Allah rahmet etsin), eyhi Rey hati-
binin olu zamannn alimi Fahruddin'den bana rivayet etti.
Sultan onu hapseder ve ldrmek ister. Sultan nezdinde
kendisi iin efaatilik edecek makbul bir kimse de bulamaz.
Der ki: Beni sultann elinden kurtarmas iin btn benliim-
le Allah'a yalvarmaya karar verdim. nk btn maddi
sebeplerden midimi kesmitim. Allah'tan baka herkesten
yana mitsizlie kaplmtm. Ama Allah' ispat etmekle ilgili
nazari pheler akidem zerinde o kadar etkili olmulard ki
kendimi bir trl btnyle Allah'a veremiyordum. Derken
btn himmetimi topladm ve avamn inand ilha tevekkl
ediyorum diye karar aldm. Grm ve delillerimi iimden
tutup attm. Bunun zerine nefsimde ihlsm bozacak
phe namna bir ey kalmad. Btn varlmla Allah'a
yneldim. Katksz bir ihlsla Allah'a dua ettim. ok
gemeden Allah benim skntm giderdi ve beni zindandan
kard."
eyh'in grne gre Kelam limlerinin iledikleri en
tehlikeli hata, Allah zat hakknda dnce yoluyla konu-
malardr, vahiy yoluyla deil. yle diyor (III:467):
- " Resulullah (s.a.v), Allah'n zat hakknda dnmeyi
nehyetmitir. nsanlar bu lden gafildirler. Bu yzden
Allah'n zat hakknda dnmeyen, dnce yoluyla O'nun
zatna dair hkmler vermeyen kimse yok gibidir. Bize gre
Ebu Hamid el-Gazali'nin, Allah'a hamdolsun, bundan daha
byk bir srmesi yoktur. O, Allah'n zat ile ilgili olarak
dnsel nazara dayal olarak fikir yrtm ve ehil
olmayanlardan ve bakasndan esirgenen hususlar hakkn-

123
da konumutur. Bu yzden btn szlerinde hata etmitir,
isabet etmemitir. Ebu Hamid ve benzerleri cehaletin en st
noktasn temsil eden ve Allah'n bize rettikleriyle taban
tabana elien eyler ortaya koymulardr. Dnce yoluyla
vardklar sonular, ilhi bildirimle elitii zaman uzak
tevillere bavurmak zorunda kalmlardr. Yce Allah'n ken-
disiyle ilgili olarak kendisine nispet edilmesi gereken sfatlar
ve bu sfatlarn kendisine nispet edilmesinin keyfiyeti
balamnda bildirdiklerine kar dnce tarafn destekle-
mek iin. Bu hususta edepli bir tavr sergileyen kimse
grmedim. Allah ehli olan kk bir aznlk mstesna mutla-
ka bu meseleye dalmlardr. Ama Allah ehli olanlar,
Resuln (s.a.v) bu hususta getirdiini dinlemilerdir ve
Allah'n kendisini vasfettii ekli olduu gibi benim-
semilerdir ve bunun bilgisini O'na brakmlardr. Tevile yel-
tenmemilerdir. Ta ki yce Allah, baka bir bildirme yoluyla
buna dair bilgiyi kalplerine indirip anlamalarn salayncaya
kadar. Mesele Allah kaynakldr, aklamas da O'na aittir.
Bu yzden O'nu O'nunla renmilerdir, kendi grleriyle
deil."
Bundan da anlalyor ki, eyh, sabit eri nasslarn
nazari tevile tabi tutulmasna kar kmaktadr. Ve unu vur-
gulamaktadr: Hak tealay , O'nun kendisini isimlendirdiin-
den baka ekilde isimlendirmek doru deildir. Sadece
O'nun verdii isimleri esas almak gerekir, tenzih ve tebihi
adeta cem eder biimde arttrmaya da, tevile de yelten-
memek gerekir. Yce Allah "O'nun benzeri hibir ey yoktur.
O iitendir, grendir." (ura, 11) ayetinde buna iaret etmek-
tedir. eyh'in Gazali'yi (:505) eletirmesi, ona sayg gster-
medii anlamna gelmez. Bilakis ok yerde ondan byk bir
saygyla sz eder. Mritleriyle beraber Gazali'nin "ihyau ulu-
mi'd din" adl eserini ders olarak okurdu. Gazali, mrnn
sonlarnda Allah ehliyle gerekletirdii sohbetin etkisiyle

124
dnsel bir fetih yaamasndan sonra, eyh'in tenkidine,
reddine maruz kalan tutumundan vazgemi ve bu tr fikir-
lerin kendisinden sadr olmasndan byk pimanlk duy-
mutur. (eyh'in Gazali ile ilgili deerlendirmeleri iin bkz:
I:4-45-16-259-552-681/II:3-19-103-262-289-321-345-496-
569-622-645/IV:89-106-260)
eyh bn Arabi, Ebu'l Hasan el-Eari (:324), Ebu shak
el-sferayini (:418)(I:204/II:134-289), mamu'l Haremeyn
(:505) (I:162/II:289/IV:52) gibi Allah'a kar edep tavrnda
kusur etmeyen Kelam imamlarn saygyla zikreder, onlarla
son kuak kelamclar ayrr. rnein tevhidin delalet-
lerinden sz ederken (I:289) unlar sylyor:
- "Yce Allah yle buyurmutur: "Eer yerde ve gkte
Allah'tan baka ilahlar bulunsayd, yer ve gk, (bunlarn
nizam) kesinlikle bozulup gitmiti." (Enbiya, 22) Bundan
anlalyor ki, ortada salah vardr, bu ise lemin bekas ve
varldr. Bu da gsteriyor ki, eer alemi var eden Bir
olmasayd, alemin varl gereklemezdi. Bu, Hakkn
(ahadiyetinin) tekliinin evrendeki delilidir ve akli delil de
buna uygun dmektedir. Eer bundan baka deliller bulun-
sayd ve bunlar ilhi teklii daha etkili biimde kantlar
mahiyette olsalard, Allah onlara ynelir ve varla getirirdi.
Biz de evren delilini bilemediimiz gibi bundan hareketle
Hakka delil gsterme yolunu da bilemezdik. Bazlar tevhidi
kantlamak iin tamamen zorlama eseri baka yollar dene-
milerdir. Bu evrensel delilleri de kmsemilerdir. Bylece
Hakkn tekliine ilikin olarak O'na nispet ettikleri deliller
itibariyle sergiledikleri cehaletle, kt edebi birlikte
sergilemilerdir () Bu tutumu, szn ettiimiz meseleye
bakan son kuak kelamclar sergilediler. Ama Ebu Hamid,
mamu'l Haremeyn, Ebu shak el-sferayini ve eyh Ebu'l
Hasan gibi ilk kuak kelam limleri, bu evrensel delillerin
zerine kmadklar gibi sadece bunlar vurgulamlar,

125
Allah'a kar bir edep tavr ve delil olma kapasitelerine yne-
lik bir bilgi gstergesi olarak bunlar aklamaya aba
gstermilerdir."
eyh, eriatn nasslarn zahirlerinin dna taracak
ekilde tevil eden kelamclar onaylamaz. Bu hususta zetle
unlar syler (III:b322 "Cuma" suresinin menzili-b315
"Hakka" suresinin menzili/b387 s 536-537/IV:b473 s 106):
- "Yce Allah'n "Bil ki, Allah'tan baka ilh yoktur."
(Muhammed, 19) ayetinde bize emrettii tevhidden maksat
ulhiyet tevhididir. Yine yle buyurmutur: "O'nun benzeri
hibir ey yoktur." (ura, 11) Bununla beraber Hak teala
kullarnn kendi akllaryla daldklar konular onlara
bildirmemitir. Kitabnda kullarna fikri nazar da emret-
memitir. Ancak fikri nazar araclyla kendisinin Bir
olduunu kantlamalar baka. Ama kullar, dnce ve
nazar arttrdka arttrdlar ve ykml olduklar maksadn
snrlarn atlar. Bylece yce Allah'n kendisi iin ispat
etmedii sfatlar ispat ettiler. Baka bir grup da O'nun ken-
disinden nefyetmedii sfatlar O'ndan nefyettiler. Kimileri,
O'nun kendisi iin kullanmad isimleri kullandlar. Bunlar
tenzih mahiyetli isimler de olsalar, syleyenin, konuya
dalann ekledii bir fazlalktan te bir ey deildir. Sonra
O'nun zat hakknda konumaya baladlar. Oysa eriat
Allah'n zat hakknda konumalarn nehyetmiti. Bylece
bu isim ve sfat eklemelerine bir de eriata isyan eklediler,
nk eriatn nehyettii bir alana daldlar. Kimi Onun cisim
olduunu sylemi, kimi cisim deildir, demitir. Kimi O,
cevherdir, demi, kimi de cevher deildir, demitir. Kimi, O,
bir cihettedir, demi, kimi de O, bir cihette deildir, demitir.
Yce Allah, gerek sfatlar nefyedici, gerekse ispat edici
kullarndan hi kimseye bu konulara girmeye ilikin tek bir
tevik edici cmle buyurmamtr. Eer bunlara lemden
hareketle tek zat tahakkuk derecesinde bilmenin yolu veya

126
nefsin bedeni idare etmesinin keyfiyeti sorulsa, bilemezler.
Akll kimse, nefsini kendisi iin gerekli olan eylerle
uratrr, tesine gemez. nk insann mr sresi ksa
ve nefesleri de sayldr. Geen zaman bir daha geri gelmez.
Bil ki, Allah, Tek lhtr. O'ndan baka ilh yoktur. Bundan
sonra da O'nun mahiyetine, kemiyetine ve keyfiyetine dal-
maya kalkma. man yolundan ayrlma. Allah'n sana farz
kld eylerle amel et. Sabah akam Rabbini, O'nun senin
iin belirledii zikirlerle an. Allah'tan korkup sakn. Eer Hak
teala, kendisini bilmeyi sana bahederse, bu, yararl nurdur
ki, kalbin onunla hayat bulur, onun sayesinde fikirlerin ret-
tii phe ve kararszlk karanlklarndan kurtulursun.
Kelamclarn Allah'n zat ile ilgili ilimleri, phe karanlklar-
na kar kacan nurlar deildirler. Bu ilimlerden "Haktr"
diye zannedilen bir ey, bakasnn yannda phedir. Btn
Resuller ve Nebiler, Resullerin takipileri muttaki keif ehli
zatlar Allah ile ilgili ilimleri hususunda ihtilaf etmemilerdir.
nk ayn kaynaktan gelen nurlardr. "Eer o, Allah'tan
bakas tarafndan gelmi olsayd onda birok tutarszlk
bulurlard." (Nisa, 82) Akll olan kimse eriat karsnda
boynu bkk durur, ona hizmet etmeye amade olur. eriatn
Rabbiyle ilgili olarak O'ndan haber verdii her eyi kabul
eder. Yce Allah'n kendisi ile ilgili olarak haber verdii zel-
likler arasnda eza grmek, fkelenmek, kulunun tevbe
etmesiyle sevinmek, gen adamn kadnlara meftun olma-
masna armak, glmek, glmsemek, kullarnn kfre
sapmasndan rahatsz olmak, kretmelerinden ve iman-
larndan dolay memnun olmak veya ara istiva etmek ve
dnya semasna inmek gibi vasflar yer alr. Her msl-
mann bunlara iman etmesi gerekir. Bu noktada akl, nasl?
ve niin?diye ortaya atlamaz. Akln bu balamda grevi ;
teslim olmak, kabul etmek ve tasdik etmektir. Nasl, niini
brakmaktr. Bu meseleleri tevil etmeye kalkan akllarn

127
fuzuli bir ile uratklarn idrak etmektir. Biz onlar kendi
halleriyle babaa brakyoruz ve bu tevillerde onlara
katlmyoruz. nk bu, Allah'n murad mdr, dolaysyla
bunlara dayanmamz m gerekir? Yoksa Allah'n murad bu
deil midir ve reddetmemiz mi gerekir? Bilmiyoruz. Bu yz-
den biz teslim olma yolunu tuttuk. Bize bu hususta bir soru
sorulduu zaman "Biz Allah indinden gelenlere Allah'n
murat ettii ekliyle iman ediyoruz. Biz, Resullerden gelen-
lere Resullerin murat ettii ekliyle inanyoruz. Biz, bu
hususlarn tmyle ilgili ilmi Allah'a brakyoruz ve Resullere
brakyoruz." eklinde cevap veririz. Bu selefin yoludur.
Allah, bizi onlara gerek halefler klsn."
eyh bn Arabi, zamannda yaayan kelam ilminin
imamlaryla grm ve mektuplamtr. Fas'ta
karlat bn el-Kettani (:597) ve kayyumiyet sfatyla
ahlaklanmay savunan bn Cneyd gibi. Bu zatla ilgili olarak
unlar sylyor (I:182/III:45):
- "Bizim yolumuzun mensuplar bu sfatla ahlaklan-
mak olur mu, olmaz m, hususunda farkl grler
savunuyorlard. Kelam ilminin eyhlerinden ve Runde'ye
bal blgelerden biri olan Feberfik halknda Ebu Abdullah b.
Cneyd'le karlatm. Kendisi mutezile mezhebine men-
suptu. Kayyumiyet sfatyla ahlaklanmaya kar ktn
grdm. Bu hususta onun mezhebinden deliller getirerek
ona cevap verdim. nk kullarn kendi fiillerini yarattklarn
savunurdu. Bizim grmze dnp "Erkekler kadnlarn
yneticisidir." (Nisa, 34) ayetinin anlamn ak bir ekilde
anlaynca, erkeklerin kayyumiyette bir dereceye sahip
olduklarn da anlad. Bizim ziyaretimize gelirdi.
Memleketine dnnce, onu memleketinde ziyaret etmeye
gittim. Onu ve btn arkadalarn, fiillerin yaratlmasyla
ilgili mezheplerinden dndrdm. Allah rahmet etsin, bun-
dan dolay Allah'a kretti."

128
(Fiilerin yaratlmas meselesi iin bkz. I;177/II:66-204-
604-681/III:84-211-303/IV:33-34-129)

eyhin Fahruddun er-Raziye Yazd Mektuptan


Baz Blmler:
eyh ibn Arabi'nin, Eari mezhebinin byk kelam
imamlarndan Fahruddin er-Razi'ye (:606) yazd bir mek-
tup var. Bu mektubunda yce Allah'n dnce ve akl yoluy-
la tam olarak bilinmesi meselesinden sz etmektedir.
Mektupta u ifadelere yer verir:
- "Dostum- Allah onu muvaffak klsn- bilir ki, insani
letafetin gzellii, tad ilahi marifetlerden kaynaklanmak-
tadr. irkinlii ise, bu marifetlere sahip olmamasndan
doar. Yksek himmete sahip bir kimse mrn muhdesler-
le-sonradan olma varlklarla-, onlarn ayrntlaryla tket-
memelidir. Aksi takdirde Rabbi ile ilgili payn elinden karr.
Ayn zamanda yksek himmet sahibi bir kimse, nefsini
fikrinin egemenliinden de kurtarmaldr. nk fikrin kay-
na bilinmektir. Amalanan hak bu deildir.
Allah' bilmek, Allah'n varln bilmek deildir.
Kukusuz akl, bir varlk olmas hasebiyle Allah' bilir. Bu
bilme de ispat asndan deil, olumsuzluk asndandr. Bu
ise, bir grup aklc ve kelamcnn aksine bir grtr.
Efendimiz Ebu Hamid (Gazali) -Allah ruhunu kutsasn-
hari. nk o, bu meselede bizimle ayn grtedir. Allah,
akln, fikri ve nazaryla kendisini bilmesinden mnezzehtir.
Bu yzden akl sahibi bir kimse, mahede balamnda
Allah' bilmek istiyorsa, kalbini fikrinden arndrmaldr.
Yksek himmet sahibi bir kimse de, bu noktada edinimlerini
hayal aleminden alglamamaldr. nk bunlar somut-
lam ve telerindeki anlamlara delalet eden nurlardr.
Nitekim hayal, akli anlamlar somut kalplara dker; rnein
ilmi st, Kur'an' ip ve dini de kayt ekline sokar.

129
Yksek himmet sahibi bir kimsenin retmeni, ahidi,
klli nefisten edinmekle balantl ahidi mennes (edilgen)
olmamaldr. Ayn zamanda kesinlikle yoksuldan da almaya
eilimli olmamaldr. Kemali ancak bakasna bal olan bir
ey yoksuldur. Allah'tan baka her eyin durumu da budur.
Himmetini ykselt; ilmi sadece keif yoluyla Allah'tan al.
nk muhakkiklere gre; Allah'tan baka fail yoktur.
Dolaysyla Allah'tan bakasndan da almazlar. Ama bu al
akit eklinde olmaldr, keif eklinde deil. Allah ehli olan-
lar, aynel yakine ulatklar ve ilmel yakine haddinden fazla
nem vermedikleri iin kurtulua erdiler () Senin, kendisi
hakknda iyi bir niyet ve gzel bir kanaat sahibi olduun
arkadalarndan olup da benim de gvendiim biri bana
anlatt: Bir gn senin aladn grm. O ve orada
bulunup senin aladna tank olan bakalar, alamann
sebebini sormular. Sen u cevab vermisin: "Otuz sene-
den beri inandm bir mesele vard. Biraz nce karma
kan bir delil sayesinde bu meselenin benim inandm gibi
olmadn anladm. Bu yzden alyorum. imdi oluan
kanaatimin de nceki gibi olmasndan korkuyorum." Bu
senin szndr. Akln ve fikrin mertebesini bilen bir kimsenin
skunet bulmas veya rahat etmesi imkanszdr. zellikle
Allah' bilme hususunda. Kiinin Allah'n mahiyetini gzlem-
le, ilmi nazarla bilmesi imknszdr. Ey karde! Sana neler
oluyor? Neden bu vartay atlatamyorsun? Neden
Resulullah'n (s.a.v) meru bir yntem olarak belirledii
riyazet, cehd ve halvet yoluna girmiyorsun? Yce Allah'n
hakknda yle buyurduu zatn nail olduu hakikatlere nail
oluyorsun? "Kullarmzdan bir kul buldular ki, ona katmz-
dan bir rahmet vermi, yine ona tarafmzdan bir ilim ret-
mitik." (Kehf, 65) Senin gibi bir adam, bylesine erefli bir
yola, bylesine byk ve yksek bir mertebeye ynelir."
ou zaman eyh, deiik kelam gruplarnn farkl

130
grlerinden her hangi birini desteklemez, sadece her
grubun bak asn ve itihadn aklamakla yetinir. Btn
mtehitleri de mazur grr, hatta yanlsalar bile. nemli
olan itihat iin gerekli olan tm abay gstermi olsun ve
sabit eri bir nassla elimesin. rnein mminlerin kyamet
gn ve cennette yce Allah' grebilecekleri hususunda,
sahih sarih nasslara dayanarak earilerin grlerine onay
verdii gibi, buna kar kan mutezilileri de desteklediini
gryoruz. Onlarn gerekesi de kulun, Allah' ancak kendi
istidad orannda grebileceidir. Bu yzden Allah'n tecelli
etmesi ancak kendisiyledir ve ryet de ancak onunla ulaa-
bilir (IV:245-246).

eyhin Cennet ve Cehennem Ehli ile lgili Baz


Aklamalar:
eyh bn Arabi, eserlerinin bir ounda, Allah'n izniyle
cehheneme girmeyi gerektiren bedbahtln ve cennete
girmeyi gerektiren mutluluun sebeplerini aklamtr.
Futuhat'n 61-62-63-64-65. bablarn Cennet, Cehennem,
Berzah, Kyamet gn ve mevkilerde insanlarn durumlarn
tantmaya tahsis etmitir.
Cehennem ehlinin, drt gruba ayrldklarn ve bunlarn
cehennemden ebediyen kmayacaklarn belirtmitir.
Bunlar da Firavun ve Nemrut gibi Allah'a kar byklenen-
ler, Allah'n yannda baka ilahlar edinen mrikler, Allah'n
varln inkar edenler, aslnda bu gruptan birine mensup
olup korkudan Mslman olarak grnen mnafklardr.
Cennet ehli de drt gruptur: Mminler, Veliler, Nebler ve
Resuller. "et-Tenezzlatu'l mavsliye" (Musul nzulleri) adl
eserinin Pazartesi faslnda Cehennem bedbahtlar ve
Cennet mutlular hakknda uzun aklamalarda bulunur,
onlar ebedi yurtlarna gtren akidelerini ve amellerini ele
alr.

131
"Meahidu'l Esrar" adl eserinin drdnc babnda,
deiik gruplarn mertebelerinin zuhur ettii sahnelerden
birini vasf eder. Bunlarn on iki taife olduklarn, ama
ilerinde sadece Neblere tabi olanlarn kurtulduklarn,
suret olarak en irkinlerinin ise, ruhani kfirler, yani tahakkuk
ettiklerini zannedip eriata gre amel etmeyen Batniler
olduklarn grr ve yle der:
- "Hak, bana delil nuru ve adalet yldznn douu sah-
nesini gsterdi. Yeryznn uzatldn, arzn iindeki her
eyi dar atp boaldn grdm.
Bana dedi ki: Ey kulum! Dn, kahredici olan Ben, gs-
teri, cedel, heva ve bidat ehline ne yapacam!
Kurulu ardaklar grdm, stunlar atetendi. Etraf ve
kazklara balanan ipleri katrandand..
Sonra bana yle dedi: Ey kulum! Tartmaclar bu ar-
daklarn altna girdikleri zaman, sen de mensup olduun
gruba bak ve onlara katl. Eer kurtulurlarsa, sen de kurtu-
lursun. ayet helak olurlarsa, sen de helak olursun ()
Birden yle seslenildi: Nerede akl sahibi olduklarn
iddia edenler?..
Derken filozoflar ve onlar takip edenler getirilip ve ar-
daklarn altna sokuldular.
Onlara denildi: Aklnz nerede kullandnz?
Dediler ki: Seni raz edecek eylerde.
Dedi ki: Bunu nereden anladnz? Sadece aklnzla m,
yoksa tabi olup rnek almakla m? Dediler ki: Sadece
aklmzla.
Dedi ki: Aklnz kullanmadnz ve kurtulmadnz. Bilakis
tahakkm ettiniz. Ey ate! Onlara tahakkm et
Atein katmanlar arasnda acyla feryat edip inleyileri-
ni duydum.
Dedim ki: Kim onlara azap ediyor?
Bana dedi ki: Akllar. nk onlarn mabudlar akllary-

132
d. Akllarndan baka kimseye sormadlar, akllarndan
bakas da onlara azap etmeyecektir.
Sonra denildi ki: Nerede tabiatlar?
Biraz sonra onlar getirildiler. Kaba ve sert grnml
drt melek grdm. Ellerinde grzler vard.
Tabiatlar dediler ki: Ey melekler! Bizden ne istiyor-
sunuz?
Dediler ki: Sizi helak edeceiz, azaba ekeceiz.
Dediler ki: Niin?
Dediler ki: nk siz, dnyada bizim sizin tanrlarnz
olduumuzu ileri sryordunuz, Allah' bir yana brakarak
bize tapyordunuz. Fiillerin bizden kaynaklandn dny-
ordunuz. Bu yzden Allah, bizi size musallat etti ki, cehen-
nem atei iinde size azap edelim. Sonra cehenneme doru
yuvarlatldlar.
Ardndan denildi ki: Nerde dehriler?
Dehriler getirildi. Onlara denildi ki: Siz "Bizi ancak
zaman helk eder." (Casiye, 24) diyordunuz. Hi kendi ken-
dinize, byle bir sona urayabiliriz, diye dndnz m?
Dediler ki: Hayr, Rabbimiz!
Dedi ki: Size Resuller apak delillerle gelip de siz onlar
yalanlamadnz m? "Allah bir ey indirmi deildir" (Mlk,9)
demediniz mi? Susun! Sizin hibir deliliniz yoktur.
Yzkoyun cehennemin dibine yuvarlatldlar. Sonra
denildi ki: Nerede dosdoru yoldan ayrlan mutezililer?
Btn mutezililer getirildi. Onlara denildi ki: Rablk iddi-
asnda bulundunuz, nk dilediimizi yaparz, iddiasnda
bulundunuz. Yzkoyun srklenerek cehenneme gnder-
ildiler.
Sonra denildi ki: Nerede ruhaniler?
Ruhaniler getirildiler. Onlar, insanlarn en irkin
suretlileri ve durumlar en iren olanlar olarak grdm.
Yalnz, bir grubun onlardan ayrldn, Nebilerin ve sddk-

133
larn yannda gven ardaklarnda durduklarn grdm.
Bana denildi ki: Eer kurtulmay istiyorsan, onlarn
saflarna katl, yollarn izle () Ruhanilerden yedi hizbin
sorulduklarn ve perdelenmi olduklarn grdm. Bunlarla
hevalar oynam, eytan onlar trl arzularn peine tak-
mt. Oradaki btn gruplar, onlardan, onlarn azabndan
Allah'a snyordu. Bu hizipler atein tabakalar arasna
atldlar.
Sonra onlara denildi ki "ite bu yalanladnz cehen-
nemdir." (eyh, onlarn hissedilen (maddi) azab yalanla-
malarn kast ediyor.) Nasutunuz iin efaatte bulunacak
lahutunuz nerede? ()
Ben, sekizinci grupla birlikte cennetlere girdim ()
onlara ilim suretinde tecelli etti. Ryet ltfnde bulundu ()
"De ki: Kesin delil, ancak Allah'ndr. Allah dileseydi elbette
hepinizi doru yola iletirdi. (Enam, 149)
Bununla beraber eyh, cehennem ehlinin uzun zaman-
lar maddi ve manevi elem verici azap iinde kaldktan sonra,
her eyi kuatan ilhi rahmetin kapsamna gireceklerini, bu
halleriyle ebediyete kadar cehennemde kalacaklarn
dnr. (Bu cehennem zamanlar iin bkz. F:I:169, 20.
bab) Ayn zamanda, kiisel gr ve fikir yoluyla hakikate
ulamak iin aba sarf eden kimsenin yanlsa da mazur
olduunu dnr. Ama taklitilik edip hakkn talebinde
gerekli aba gstermeyen, itihat hususunda btn imkan-
larn kullanmayan kimseler iin ayn eyi dnmez. Bu
hususta unlar syler (III:94):
- "Bu yzden yle buyurmutur: "Her kim Allah ile bir-
likte dier bir tanrya taparsa, -ki bu hususla ilgili hibir delili
yoktur- o kimsenin hesab ancak Rabbinin nezdindedir."
(Mminun, 117) Bu, Allah'tan bir rahmettir. Bir kimse
kesretle ilgili bir kukuya kaplrsa ve bunun delil olduunu
sanarak Allah'n kendini balayacana inanrsa, bu kimse

134
kiisel gr hususunda elinden geleni yapm, sahip
olduu gc kullanm saylr. Fikri deerlendirme sonucu
irk koan kimseler iin, Allah'n affyla ilgili olarak mit
veren bundan baka ayet yoktur."
eyh, kefi esnasnda cehennemi manda suretinde
grdn anlatr (I:297-299). Sonra zetle unlar syler:
- "Bu grmede suyun havaya dayandn grdm. O
zaman latif cisimlerin kat cisimlerden daha gl olduklarn
anladm. Cehennem ehlinin derekelerini ve helak yerlerini
grdm. Sonra suda yukar doru itildim, ben de suyu yarp
gittim. O srada enteresan bir eye ahit oldum. O zaman
cehennem ehlinin ekimelerinin, o esnada grdkleri
azabn kendisi olduunu anladm. Bildim ki, cehennem
onlarn azab deil, bilakis onlarn meskenleri ve zindan-
lardr. Allah, diledii zaman elemleri orada yaratr. Btn
rahmetin teslim olmada, hakikatleri nbvetten almada ve
kitap ve snnetin tesine gememede olduunu anladm."

bn Arabi ve Akide

Ey akidemi soran adam!


Allah o kimsenin zannn gzel klsn
Ki bilmektedir
Allah'n kendisinden baka ilah olmadna ahitlik
ettiini
Burada eyh, Al-i mran suresinin 18. ayetini kast
etmektedir:
- "Allah, adaleti ayakta tutarak u hususu aklamtr ki,
kendisinden baka ilah yoktur. Melekler ve ilim sahipleri de."
Bu balamda eyh, akidesini ve akideyi ald kayna
aklamakta ve zetle unlar sylemektedir (III:323):
- "Allah'a ve Resulne, Resulnn getirdiklerine,
mcmel ve mufassal olarak, bize ulasn, ulamasn kesin

135
bir ekilde iman ettik. Bu akide taklidi olarak anne ve
babamdan aldm. Caizlik, helallik ve vaciplik ile ilgili olarak
akli dncenin hkm nedir, bilemezdim o zamanlar. Ben,
buna dair imanma dayal olarak amel ettim. Ta ki nereden
ve neden iman ettiimi bilinceye kadar. Allah gzlerimi,
basiretimi ve hayalimi at. Bu yzden mesele benim iin
dorudan mahede dzeyine ulat. Taklide dayal olarak
tahayyl edilen ve vehmedilen hkm de mevcuttu. Derken
tab olduumun, yani Hz. Muhammed'in (s.a.v) deerini
bildim. Btn Nebileri mahede ettim. cmali olarak iman
ettiklerimin tmne muttali oldum. Nitekim grp bizzat
mahede etmemden elde ettiim ilim nceki imanmla
atmad. Bu yzden ne sylyor ve ne yapyorsam
Nebnin (s.a.v) szne dayanarak sylyorum, yapyorum,
kendi ilmime, bizzat gzlemime ve mahedeme dayanarak
deil. man ile gzlem arasnda bir denge kurdum. te tabi
olma balamnda ok deerli bir tutumdur bu."
Grld gibi eyh, fkhi meseleleri dorudan Nebnin
(s.a.v) ruhundan ald gibi akide meselelerini de almtr.
Temel akidevi meselelerden te feri meseleleri de ona
sorard. Meleklerin insanlardan stn olmas, hayvanlarn
yeniden diriltilip haredilmeleri (el-Mbeerat), Vitirde ilk
saynn olmas (II:215) ve Kadir Gecesinin ne zaman
olduu gibi. Nitekim Kadir gecesiyle ilgili olarak unlar
sylemitir (I:658):
- "nsanlar Kadir gecesi ile ilgili olarak, yani bu gecenin
zaman hakknda ihtilafa dmlerdir. Bazlarna gre
Kadir gecesi senenin tmnde dolar. Ben de bu kanaat-
teyim. nk ben Kadir gecesini aban aynda, Rebiulevvel
aynda ve Ramazan aynda grdm. En ok Ramazan ayn-
da ve Ramazan aynn da son on gecesinde grdm. Bir
keresinde onu Ramazan aynn ortasndaki on gecede, ama
tek olmayan bir gecede grdm. Bir keresinde de yine

136
Ramazann orta on gecesinde ve tek gecede grdm"
Divannda buna dair beyitler vardr. Burada Kadir
gecesini 631 senesinin Rebiulevvel aynn on dokuzuncu
gecesine denk gelen Cuma gecesi grdn belirtir.
eyh bn Arab, nakli olarak deiik akidelere muttali
olduu gibi, aada tanmlad kiilerden biriydi de
(III:398-402):
- "Keif ehli kimseler, btn mezheplere, dinlere, mil-
letlere ve Allah hakknda ileri srlen grlere genel
anlamda muttali olurlar ve bunlara ait hibir ey onlarn bil-
gilerinden gizli kalmaz."

eyhin Fatiha Suresi Hakknda Baz Syledikleri


eyh, deiik dinlerin ve mezheplerin akideleri hakkn-
da geni bir bilgiye sahipti. Fatiha suresinin sonunda iaret
edilen ana grup olan srat- mstakim (dosdoru yol) ehli,
gazaba uramlar ve sapmlar eklindeki gruplardan sz
ederken Fatiha suresiyle ilgili 383.bab'da unlar sylyor
(III:523):
- "bildiim her menzilden, her dinden ve her milletten
mutlaka bunlar savunan, bunlara inanan, bunlarla nitelenen
ve kendisi de itiraf eden bir kimse tanmmdr. Bu yzden
bir mezhepten ve bir dinden sz ettiim zaman, bunlara
inanan kimselerden naklederek sz ediyorum. Geri bunlar
Allah'tan zel bir yolla renmiizdir. Ancak yce Allah'n,
bunlara inanan birini bize gstermesi bir gerekliliktir. Ki
Allah'n bana ynelik fazln ve inayetini bilelim. Hatta ben,
dnyada Allah'n mahlukatna ilikin ilminin sonlu olduunu,
mmkn nitelikli varlklarn mtenahi olduklarn, varln
yokluk ve rmeyle sonlanmasnn zorunlu olduunu,
hakkn kendi nefsiyle kaldn ve alem diye bir eyin
kalmayacan syleyen kimseler olduklarn bildirmitim.
Nitekim Mekke'de bu gr savunan birini grdm. Bu kii,

137
bunun kendisinin inanc olduunu ak bir dille bana syle-
di. Bu kii Maribin uzak blgelerinden olan Sus blgesin-
den gelmiti. Bizimle beraber Hac ziyaretinde bulundu, bize
hizmet etti. Ama bizim yanmzda aka syleyecek kadar
bu mezhepte srarlyd. Onu bu mezhepten dndrmeye
g yetiremedim. Bizden ayrldktan sonra acaba bu
grnden dnd m, yoksa ayn inanca sahip olarak ld
m? Bilmiyorum. Geni bir bilgiye sahip faziletli bir kim-
seydi. Ama dini yoktu. Sadece cann kurtarmak iin
grnrde dini vecibeleri yerine getiriyordu. Bana syledik-
leri bunlard ve mezhebini aka ifade ediyordu. Cehalet
mertebeleri iinde bundan daha by yoktur."
eyh, bunlardan birini de Musul'da grr. Bu adam tabi-
at unsurlarna tapyordu (I:720). Yunanistan'da gnei bir
grupla karlar. Yani gnee tapanlardan bir toplulukla
tanr. Alimlerinden biri eyhi evinde misafir eder ve ona
yle der: Biz gnee ilah olduu iin ibadet etmiyoruz.
Bilakis Allah tek ilahtr. Ancak Allah, alemin menfaatlerini
gnee bal klmtr (I:513-514). Gne, Allah'n nurunun
en byk mazhardr (I:706) Ayn ekilde eyh, yce
Allah'n, "Mesed" suresi menzilinde kendisini brahmanist-
lerin, filozoflarn, kelamclarn ilimlerine ve bunlarn sonunda
urayacaklar daimi ve geici helake muttali kldndan sz
eder (II:584/III:418).
eyh, eri nasslar, zahiriyle amel etmemek zere tevil
eden, ya da takiyye iin ve canlarn kurtarmak iin nasslarn
zahiriyle amel eden gruplar iddetle reddeder. rnein bu
hususta zetle unlar syler (II:234):
- "Bir toplulukla karlatk. Bunlar, keiflerini ve
anlaylarn eriatn hkmn iptal edecek ekilde tercih
ediyorlard. Kendileri sz konusu olunca kiisel keif ve
anlaylarn esas alyor, bakalar iinse zahirde karar ver-
ilmi hkm teslim ediyorlard. Bu, bizim yanmzda da,

138
Allah ehlinin yannda da bir deer ifade etmez. Bu ekilde
eriatn zahiri iptal ederek kiisel keif ve anlayna
dayanan kimse, amel olarak en byk hsrana urayanlara
katlm olur. Bazen de keif sahibi kii, eriatn zahirine
bal kalr, ona gre amel eder, ama kendisi asndan
bunun gerekliliine inanmaz ve kendi kendine yle der:
Ben bu hkmn srrna muttali oldum. Benim srrmda
bunun hkm zahirinden farkldr yani bu kimse eriatn
zahirine gre amel ederken, aslnda kendi iinde buna inan-
mamaktadr. Bu ekilde amel eden kimsenin ameli boa git-
mitir ve ahirette de hsrana urayanlardandr. Kendi
hevasn ilah edinenlere katlr. Allah onu, bilgiyle saptr-
mtr. Ey kardelerim! Bu tr keiflerin tuzandan saknn.
Ben size gerekli d verdim."
eriat ile hakikati ayranlar reddetmek mahiyetinde
unlar sylyor (II:563):
- "Ortada eriata muhalif bir hakikat yoktur. nk
eriat, hakikatlerden biridir. Dolaysyla hakikat eriattr."
Ayrca unlar da sylyor (II:233):
- "Allah' bilen kamil alim, Allah katnda kendisinin aley-
hine herhangi bir hccetin olumasndan saknan kimsedir.
Bu tehlikeli sonutan kurtulmak isteyen kimse, eriatn
ierdii emir ve yasaklara riayet etmeli, tesine gememe-
lidir. lm her zaman aklnda bulundurmal, zellikle
Kur'an'n ierdii zikirler araclyla Allah' anmak haricinde
her zaman suskunluu yelemelidir. Byle yapan kimse,
bulunmadk hayr brakmad gibi, kanmadk er de brak-
mam olur ve nefsini tehlikelerden beri klar."
Bundan dolaydr ki eyh'e gre insanlarn en cahilleri
Batnilerdir. Onlar yle tanmlar (II:240):
- " Ya srf batnidir ve bize gre hal ve fiil olarak
tevhidin tecridini savunmaktadr. Bu ise, batniye'de olduu
gibi eri hkmlerin iptal edilmesine ve ari'nin bu hkm-

139
lerle irade ettii amalardan sapmaya yol aar. eriatn
ierdii dini bir kaidenin yklmasna yol aan her inan da,
btn mminlere gre kesin olarak yerilmeyi hak eder"
eyh, tevilde arla kamann tehlikelerini de yle
aklar (II:494):
- "Perdeler iinde tezyin perdesinden daha kaln bir
perde yoktur. nk kimin cehaleti kendisine ssl gster-
ilmise, onun iin bilginin hsl olmasn talep etmek imkn-
szdr. nk bilgi hsl olmad halde, ona gre kendisinde
hsl olmutur. Bu yzden tezyinden korunmak isteyen
kimse, kitap ve snnetin zahirine riayet etmeli, bunlarn
zahirine eklemede bulunmamaldr. nk baz teviller
tezyin olabilirler. u halde zahirin ifade ettii anlam zere
hareket etmeli ve buna benzeyen yorumlar esas alnmaldr.
Btn bunlarn ilminin Allah'a ait olduunu bilmek ve bu ek-
ilde iman etmek gerekir. Bu ise, yle bir kaynaktr ki tezyinin
ulamasnn imkan yoktur"
eyh, tenzih iddiasyla Allah', kendisi iin kulland
isimlerle isimlendirmeyenleri de sert biimde eletirir. Baz
mutezili ve Batni gruplar gibi. Bu hususta unlar sylyor
(III:273):
- "Varlktaki btn stnlk olgularnda, iki taraf bir-
letiren bir olgunun bulunmas zorunludur. Yani bu olgu,
btn varlklarn zerinde birletikleri ortak bir noktadr. Bu
yzden Batniler, yaratc ile ilgili olarak "O vardr" demekten
kanmak iin "O yok deildir" demeyi yelediler. Hlbuki
sakndklar eyi bizzat kendileri gerekletirdiler. nk
sonradan olma varlk iin "mevcut" ismi kullanld gibi "yok
deildir" ismi de kullanlmaktadr. Dolaysyla ortak nokta
"yok deil"dir. Ayn durum Batni bir kimsenin sorduu tm
hususlar iin de geerlidir. Bu yzden onlar, hakikatler
asndan insanlarn en cahilleridir."
eyh, akide meselelerini kitaplarnda (El-Mesail adl

140
eseri gibi) ayrntl olarak ele almtr. El-Mesail'de yaklak
53 akide meselesine deinir. Bunlar, Futuhat'n giriinde ele
ald ve 100 aan saydaki meselelerle benzerlik olutur-
maktadrlar. Sz konusu giriite eyh, Kur'ani-Muhammedi
akideyi uzun uzun aklar. Bu akideyi, hakikatleri idrak
hususunda kazanlan derinlikle orantl olarak dzey
halinde tertip eder. eyh Abdulvahhab e-a'rani (:960)
eyh ve onun dndaki baz ehl-i snnet limlerinin ele
aldklar en nemli akide meselelerini "El-yevakit ve'l cevahir
fi beyani akaidi'l ekabir" adl sekin eserinde zetlemitir. Bu
konuda ad geen eserin nsznde unlar sylyor:
- "Gcm nispetinde keif ehlinin akidesi ile fikir ehlinin
akidesi arasnda bir uzlama, bir rtme gerekletirmeye
altm () Her grubun mensuplar, kendi gruplarna yne-
lik olarak kitaplar telif etmilerdir. eriat ilminde derinlii
olmayan kimseler, bu gruplarn her birinin akidesinin
bryle elitiini zannedebilirler. Bu kitapta, her grubun
grn, bryle desteklemek iin bu gruplarn ortak nok-
talarn aklamay amaladm."
Eer denilse ki: eyh, "Hlasa'nn akidesini aklamaya
gelince, bir lde kapal olduu iin belirgin ve ayr bir
blm olarak ele almadm. Ama bu kitabn bablar iinde
dank ekilde yeterince ak biimde sundum. Ama
sylediimiz gibi dank haldedirler. Allah'n anlay nasip
ettii ve bu meseleleri bilen kimse, bu hususlar bakalarn-
dan ayrabilir. nk bu hak ilim ve doru szdr." eklinde
ifade ettii gibi neden "havasn hlasasnn akidesi" adn
verdii hususlar Futuhat'n ak iinde gizleme gereini
duymutur? Cevap olarak deriz ki:
- eyh, kendisinin de syledii gibi bu meseleleri kapal
olduklar iin dank ekilde sunmutur, ehlisnnet mensu-
bu btn Mslmanlarn benimsedii eriatn zahiriyle
elitikleri iin deil. Bilakis, bunlar daha nce zikredilen bir

141
temel kurala dayanmaktadrlar. Yani, eriatn zahiri hakikatin
kendisidir, kuralna dayal olarak aklanmlardr. Ama bu
tr kapal meseleleri anlamak iin eriatta kkl bir bilgiye
sahip olmak, bununla birlikte basiret, saf irfani zevk
hususunda ileri bir mertebede olmak gibi yksek bir dzeye
ihtiya vardr. Bu yzden eyh Celaluddin es-Suyuti (:911)
"Tenbihu'l gabi bi tebrieti ibn el-arabi" adl risalesinde unlar
sylemektedir:
- "Benim amdan bn Arab ile ilgili en iyi yaklam ()
velayetine inanmak ve ilimde derinleenlerden bakasnn
onun eserlerini okumasn yasaklamaktr."
unu vurgulamak gerekir ki, eyh, hlul (tanrnn insan-
larn iine szmas), ittihat (tanr-insan birlii) ve lemin veya
mahlkatn yaratcnn ayns olduunu vehmeden felsefi
anlamyla vahdet-i vcuttan tamamen beridir. Bu vehimleri
reddeden ifadeleri oktur. E-a'rani'nin Futuhat'tan naklet-
tii u ifadelerle yetiniyoruz:
- "Mlhitlerden bakas ittihad (tanr-insan birliini)
savunmaz. Ayn ekilde hululu (tanrnn insann iine sz-
mas) savunanlarda da cahilleri ve fuzuli insanlardr. Nefsini
haktan ayr bilen ne gzel davranmtr Sakn, ben
"O"yum, deme. Mugalta yapm olursun. nk sen "O"
isen, tpk onun kendini ihata etmesi gibi onu ihata etmi
olursun Sen sensin, O da odur. klarn "Ben arzu
ettiim kimseyim, arzu ettiim kimse de benim" dedii gibi
deme. Ayn'n tek olmas takdir edilmi midir? Hayr, Allah'a
yemin ederim ki buna g yetiremezsin. nk bu cehalet-
tir ve cehalet de hakk dnemez. Bu yzden biri
sarholuundan uyand zaman syledii bu tr szlerden
pimanlk duyarak vazgeer () Bu da senin iin, lemin
hakkn ayns olmadnn ve hakkn leme hulul
etmediinin delili olmaldr. nk eer hak lemin ayns
olsayd veya leme hulul etmi olsayd, hak taala kadim ve

142
benzersiz olamazd." E-a'rani ad geen kitabnn ilk
blmlerinde Futuhat'tan buna benzer baka metinlere de
yer verir ve sonra u deerlendirmeyi yapar:
- " Allah akna, putlara tapanlar bile, tanrlarn Allah'n
ayns klmaya cesaret etmezken, yalnzca "Onlara, bizi
sadece Allah'a yaklatrsnlar diye kulluk ediyoruz." (Zmer,
3) derlerken, Allah'n velileri, zayf aklllarn vehmettikleri
gibi tutup da kendilerinin hak ile birletiklerini sylemeleri
mmkn mdr? Byle bir anlay veliler (r.a) iin muhaldir.
nk her veli, hakkn hakikatinin baka hakikatlerden fark-
l olduunu bilir. Ve nk yce Allah her eyi kuatmtr."

eyh ve Vahdet-i Vcut


Eer denilse ki: eyh'in nderliini ettii sylenen
Vahdet-i vcut ne demektir? Buna cevap olarak deriz ki:
- Bunun anlam, Allah'n Hz. Resulullah'a (s.a.v) ynelik
u szyle tahakkuk etmektir: "Bil ki, Allah'tan baka ilah
yoktur." (Muhammed, 19)
Yani, Vahdet-i Vcut: Fiil, isim ve zat tevhidini gerek-
letirmektir. yle ki:
Fiil tevhidi, Allah'n aadaki ayetleriyle tahakkuk
etmenin addr: "Allah'tan baka bir yaratc var m?" (Fatr,
3) "Sizi ve yapmakta olduklarnz Allah yaratt." (Saffat, 96)
"Attn zaman sen atmadn, fakat Allah att." (Enfal, 17)
"Onlar siz ldrmediniz, fakat Allah ldrd." (Enfal, 17)
"Yryen hibir varlk yoktur ki, O, onun pereminden utmu
olmasn." (Hud, 56)
sim ve fiil tevhidi ise u ayetlerin anlamlaryla tahakkuk
etmekten ibarettir: "O ilktir, sondur, zahirdir, batndr. O, her
eyi bilendir." (Hadid, 3) "O'nun benzeri hibir ey yoktur. O
iitendir, grendir." (ura, 11) "Sizler ancak
Rabbinizin dilemesi (izin vermesi) sayesinde (bir eyi)
dileyebilirsiniz." (nsan, 30) "Her i O'na dndrlr." (Hud,

143
123)
Zat tevhidi ise, aadaki ayetlerin anlamlaryla
tahakkuk etmek demektir: "O'nun ztndan baka her ey
yok olacaktr." (Kasas, 88) "Nereye dnerseniz Allah'n
vehi (zat) oradadr." (Bakara, 115) "biz ona ah damarn-
dan daha yaknz." (Kaf, 16) Resulullah'n (s.a.v) u hadisi
de bu balamda ele alnmaldr: "Allah vard ve Onunla
beraber hibir ey yoktu."
Yine Sfat tevhidi ile ilgili olarak bir kutsi hadiste nafile
ibadetlerle Allah'a yaklamaya aba gsteren kimse hakkn-
da yle buyrulmutur: "Onun iiten kula, gren gz ve
tutan eli olurum."
Byle iken gemite ve gnmzde baz kimseler olum-
suz bir tavr taknarak eyh bni Arabi'yi yermilerdir. Onun
akidesinin bozuk olduunu ileri srmlerdir. Gya ona
kar sahih akideyi savunuyorlar. Ama bunlar, eyhin sz-
lerinin gerek anlamn kavrayamamlardr.
eyhi savunanlar ise, bu anlayn yanlln ok kere
aklamlardr. eyhin akidesini savunanlardan biri de son
kuak alimlerden eyh Mahmud Mahmud el-Gurab ed-
Dmaki'dir. zellikle deerli eseri "er-Redd ala ibn
teymiye(:728)"de eyh Ekber Muhyiddin b. Arabi'in sz-
lerinden hareketle sufilerin sylemlerini erh etmitir.
Burada bn Teymiye'nin eyh ile ilgili szlerine yer vermi,
sonra eyhin kendi aklamalarn aktararak bn Teymiye'nin
iddialarnn tam aksine bir anlam ierdiklerini kantlamtr.
Allah hepsine rahmet etsin. nk Allah dilerse onlarn
hepsi de itihatlarnda sevap kazanacak mtehitlerdir.
eyh bn Arab, Allah' bilmek ile ilgili anlayn iki
beyitte zetlemitir. Bu iki beyit hakknda yle der (I:751):
- "Bir vaka: Bu vakada bana denildi ()
- Allah ile ilgili olarak ne bilinir, ne bilinmez?
Dedi ki:

144
Allah' bilmek benim dinimdir, onunla Allah'a kulluk ederim
Ama Allah'n ayn'n bilmemek benim imanm ve tevhidimdir.

Bunun zerine bana denildi ki: Allah'n "Allah, kendisine


kar (gelmekten) sizi sakndryor." (Al-i mran, 30) szn
tasdik ettin. Allah'n tecellisi hakknda ne dnyorsun?
Dedim ki:
Her tecelligahta O'nu grrm,
O'nu mahede ettiim zaman
Tenzih sureti ile tecdit arasnda
Bana denildi ki:
Tebih ile tenzih edilmekten ve tenzih ile tebih
edilmekten mnezzeh olan Allah ycedir."
eyh, ilk beyitte geen "ayn" ifadesi ile Allah'n zatn
kast etmitir.
eyh, Hak ile halk ilikisi hakkndaki grn yle
zetlemitir: - Bu husus, kelamc ve felsefecilerden oluan
fikir ehlinin ardklar bir alandr- (III:32 "nsan" suresi
menzili bab/III:58 "Hakka" suresi menzili bab):
- "Allah katnda menzillerin en yksei, Allah'n, kulunun
kulluk mahedesini daima muhafaza etmesidir. ster zer-
ine rabbani hilattan bir para giydirsin, ister giydirmesin. Bu,
kula verilen en erefli menzildir. u ayetler de buna iaret
etmektedir: "Seni, kendim iin resul setim." (Taha, 41) "Bir
gece () kulunu() gtren Allah noksan sfatlardan
mnezzehtir." (sra, 1) Burada yce Allah, kulunun adn,
kendisinin tenzih ediliiyle birlikte zikrediyor. Ne mutlu rab-
bini srekli gzeten, gnahtan korkan, kalbini Allah zikriyle
onaran ve Allah'a ynelik halis bir sevgiye sahip olan
kullara!"

eyh bn Arabi'de Hikmet ve Felsefe

145
Varlklar hikmet sahibi zatn sanat olduklarna gre
Varlklardaki hikmeti her bilene yneliktir
(DY:142)
Tasavvuf felsefe deildir. Dinde ihsan makam ile
tahakkuk etmektir. Bunun delili, evliyann, tasavvuf eyh-
lerinin ve tarikat imamlarnn kahir ekseriyetinin felsefe
renmemeleridir. nk onlara gre tasavvuf, Kur'ani
ahlaktan ve Muhammedi eailden baka bir ey deildir.
Metodu da iman, takva, zikir ve arnmadr.
Felsefenin metodu ise, mantk esasl fikri nazara
dayanr. eyh bn Arabi de felsefeyi nemsememi, felsefe
kitaplarn incelemeye almamtr. Sadece eriat,
tasavvuf ve kelam kitaplarn incelerken filozoflara ait baz
grlerden haberdar olmutur. zellikle Gazali'nin, bn
Meserre el-Cebeli'nin ve "ed-Devair" adl eserin mellifi bn
Seyyid'in kitaplarn incelerken bunlara muttali olmutur.
hvanu's Safa -arlkl gr onlarn Batni-ismaili olduklar
ynndedir -risalelerine gelince, daha nce iaret ettiimiz
gibi Batnilere ve gulat iilere iddetle kar kmasna ra-
men, bu risaleleri inceledii anlalyor. nk hvan- safa
risalelerinde ayrntl olarak ele alnan, kadim filozoflarn
yaklamlarna da uygun olan felek ve tabiat meseleriyle,
bunlarn klli nefis ve ilk aklla ilikilerine dair grlerinin
yansmasn eyh'in eserlerinde gzlemlemek mmkndr.
Dolaysyla eyh'n btn mr boyunca urat
husus, felsefe ve kelam meselelerine dalmak olmamtr.
Bilakis temel uras Kur'an ve hadis aratrmalar yapmak
olmutur. eyh, filozoflar fikir ve nazar ehli ve aklclar
olarak isimlendirir. ou zaman onlarn on nl sylemleri-
ni aka veya ima yoluyla dile getirir. eyh, Tasavvuf ile
felsefenin birbirine kartrlmamas uyarsnda bulunur ve
yle der (I:32):
- "Ey Neblerden (a.s) miras kalan bu tr ilme bakan kii!

146
Sufilerin meselelerinden bir mesele ile ilgili olarak syledii
bir sz, bir filozof veya kelamc yahut gr sahibi biri de
herhangi bir ilime dair olarak sylemise, bu seni
perdelemesin ve bu sz syleyen muhakkik mutasavvf
iin, srf filozof de ayn sz sylemi diye filozof
nitelemesinden bulunma. Veya "bu sufi o sz onlardan
nakletmitir" ya da "filozof bu sz sylemi, filozoflarn da
dini olmadna gre bu sufinin de dini yoktur", deme.
Yapma, kardeim. Bu, ilimden nasibi olmayan kimselerin
syleyecei bir szdr. nk filozoflarn btn ilimleri batl
deildir. nk filozofun dile getirdii husus, yanndaki hak
ilimden kaynaklanm olabilir. zellikle Resulullah'n (s.a.v)
bunu sylediini grmsek. zellikle filozoflarn hikmete,
ehvetlerden ve nefsan tuzaklardan ve vicdanlarn kap-
sad ktlklerden teberi etmeye ilikin olarak syledii
trden eyler ise () Ama "bunu filozoftan duymu veya
onlarn kitaplarn mtalaa etmitir" dersen, yalana ve
cehalete debilirsin. Yalan "bunu filozoflardan duymu
veya onlarn kitaplarn mtalaa etmitir" demendir. Cehalet
ise, bu mesele ile ilgili olarak hak ile batl birbirinden ayr-
mamandr. "Filozofun dini yoktur" demene gelince, dininin
olmamas, btn bildiklerinin batl olmasnn delili olamaz.
Bu, akl olan her insann, basit bir akli meleke ile kavraya-
ca bir husustur. Bylece sen, byle bir meselede bir sufiye
itiraz edeyim derken bilginin, doruluun ve dinin dna k-
m oldun. Cehalet, yalan, iftira ehli, akllar, dinleri eksik,
baklar bozuk ve sapkn kimselerin arasna kartn."
eyh'e gre ilahi hakikatler ancak vahiy veya rabbani
keifle idrak edilir, gayesi Allah'n varln bilmek olan fikirle
deil. Bu konuda unlar sylyor (II:523): "Biz, tek cmle-
den fikre kar kyoruz. nk fikir, karklk ve doruluk-
tan uzaklama eklinde sonu verir. Geride tek ey kalyor,
o da ilme ancak keif ve varlk yoluyla ulalmasdr. Fikirle

147
megul olmak perdedir. Bizden bakalar buna kar kar.
Ama Allah'n tarikatnn ehli olanlardan hi kimse buna kar
kmaz. Tersine kar kanlar, hallerle ilgili zevkleri olmayan
ekil ulemasndan oluan nazar ve istidlal ehli olanlardr.
Eer Eflatun-i ilahi gibi filozoflarnkine benzer hal zevkleri
olsayd, byle davranmazlard. Eflatun gibiler ise pek
nadirdirler. Onun da tpk keif ve vcut ehlinin k yerine
benzer bir k yerinden hareket ettiini grrsn.
Mslmanlar iinde ondan holanmayanlarn bu tutum-
larnn nedeni, felsefeye nispet edilmi olmasdr. nk bu
Mslmanlar felsefe kelimesinin anlamn bilmiyorlar.
Hukema, gerek anlamda Allah' bilen, eyleri ve bu bilinen
eylerin menzillerini kavrayan kimselerdir () Filozofun
anlam "hikmeti seven" demektir. nk "sofiya" Yunancada
hikmet demektir. "Filo" ise sevgi demektir. Dolaysyla felse-
fenin anlam, hikmet sevgisidir. Akl olan herkes hikmeti
sever. Ancak fikir ehlinin ilahi hakikatlerle ilgili yanllar
dorularndan daha fazladr. ster filozof olsun, ister mutezili
olsun, ister eari olsun, ister nazar ehli gruplarndan birine
mensup olsun. Dolaysyla filozoflar sadece isimlerinden
dolay yerilmi deildirler. Bilakis, kiisel grlerine hkm
verdikleri iin, ilahi ilimler alannda yaptklar hatalardan,
Resullerin (a.s) getirdikleri bilgilere muhalif eyler
sylemelerinden dolay yerilmilerdir. nk bozuk fikirleri
nbvvet ve risaletin aslna dair yanl kanaatlere sahip
olmalarna sebep olmutur. Neticede dayandklar temel
yznden mesele zihinlerinde karmak bir hal almtr.
Eer hikmeti sevdikleri srada, onu Allah'tan isteselerdi, fikir
yoluyla hikmet elde etmeye kalkmasalard, her hususta
doruyu bulabilirlerdi. Felsefecilerin dnda kalan mutezilil-
er ve eariler gibi Mslman fikir ehline gelince, bunlar sla-
mi gemie sahiptirler, onlar hakknda verilecek hkm de
Mslmanlklar ynndedir. Sonra kendi anlaylarna gre

148
islamdan uzaklamaya baladlar. Bu yzden temelde isa-
betli, ama tevillerine gre akladklar teferruatlarda ise
hataldrlar"
eyh, hukema ve felsefecilerden snf ayrr:
Birinci snf: Nebilere tabi olan, ilahi, mantki, riyazi ve
tabii ilimlerde derinleen ilahi hkema. eyh, Futuhat'n 15.
babnda bunlardan alt tanesinden sz eder ve onlar hakkn-
da u deerlendirmeyi yapar: Bunlar, "Yaralar tedavi
eden"in halifeleridirler. "Yaralar tedavi eden" ise, dris
Nebidir (a.s). Hz. dris, hukemann imam bir Nebidir.
Hukemann felek, kimya, harflerin srlar Gibi ilimleri
ondan zuhur etmitir. Bunlardan bazlarna Resullerin daveti
de ulamamtr. Muhtemelen Eflatun bunlardan biridir. Ama
Allah, hidayetiyle onlar tevhide iletmitir. Samimi bir
ynelile, nefis riyazetiyle ve gzel ahlakla Allah'a yak-
lamlardr. Bunlardan bazlar sekin veliler derecesine
bile ulamtr. Bunlarn byklerinden bazlar yaknlk
makamna varmtr. Bazlarnn keif yoluyla hakikate
ulam olmas, i aynalarna baz varlk hakikatlerinin
nakedilmi olmas, ya da meleki ruhlardan hakikatleri alm
olmas ve bazlarnn daha da ykselerek dorudan nefs-
klliye'den hakikatleri edinmi olmas mmkndr. Ama
hibir zaman, Allah'a eriat yoluyla yaklaan Resullerin tabi-
lerinin mertebelerine ulaamazlar. nk bu hukemann
feyzi ruhanidir, ama Allah ehlinin feyzi hem ruhani, hem de
ilahidir. nk ilahi eriat dorultusunda sulk gerekletir-
milerdir (II:166).
eyh, Futuhatn hikmetin ve hukemann makamna
zg 166. babndan sonraki uzun ve nefis bablardan biri
olan 167. bab, Resule tabi salik'in mirac ile fikir sahibi kim-
senin mirac arasnda varlk mertebeleri balamnda bir
karlatrma yapmaya ayrmtr. Bu son grubun gayesi,
her mertebede bu mertebeyle balantl tabii ilimleri idrak
149
etmek ve ilahi adan da tenzihi gerekletirmektir. Ama
Resule tabi olan kimsenin kefi, tabii taraf da ruhani-ilahi
taraf da kapsar. Bunun yannda ilahi kemalata ve isimlere
tebihten mnezzeh klarak delalet eden vahiy nasslarnn
anlalmasnda byk bir fetih gerekleir.

kinci snf: Filozoflar, kendilerine davet ulam olmas-


na ramen eriata tabi olmayan kimselerdir. Bunlarn da
dereceleri vardr: Mlhitler; eriatn ilahi kaynan inkr
ederler veya eriatn genel siyaset ve toplumun maslahat
iin konulduuna inanrlar ve uhrevi cezay inkar ederler.
eyh, bunlardan biri hakknda unlar sylyor (III:178):
- "Kfr ehlinden birinin (burada bir tashih hatas olabilir,
kfr ehli yerine fikir ehli olsa gerektir) "el-Medinetu'l Fadla"
adn verdii kitabn grdm. Kitap Meranetu'z-Zeytun'da
bir adamn elindeydi. Daha nce bu kitab grmemitim.
Kitab adamn elinden aldm ve iinde neler olduunu
grmek iin ap baktm. lk olarak gzlerim adamn u sz-
lerine takld: "Bu blmde, lem iin, Allah'tan aa
olmayan bir ilah nasl belirleyebiliriz, konusunu ele almak
istiyorum." Hayret ettim. Hemen kitab sahibine frlattm. Bu
gne kadar o kitab incelemedim."
eyh'in bu szlerinden, felsefe kitaplarna ilgi duy-
mad anlalmaktadr. nk "el-medinetu'l fadla" kitabn
grmesiyle, yukardaki yazy yazmas arasnda otuz yldan
fazla zaman vardr. Bu yzden eyh'in Mslman veya
yunan filozoflarnn mehurlarndan pek sz etmediini
gryoruz. bn Rd (nc snf kapsamnda ondan sz
edeceiz) ve bn Seyyid (:521) hari. bn Seyyid hakknda
unlar sylyor (III:358): "Bu mesele, es-Seyyid el-
Batliyusi'den bakasnn dikkatini ekmemitir. nk o,
tespit ettiimiz deerlendirmeleri arasnda unlar sylyor:
nsann lem iinde kadri ykseldike ilmi azalr. Bu erefli

150
mertebeden aa indike de ilmi geniler. Fiilleri bilmeyi
kast ediyorum. lmin azlyla da mahede yoluyla zat
bilmeyi kast ediyorum Tevhit ilmine dair gr
Pisagorcularn grne benziyordu. Onlar saylar yoluyla
tevhidi ispat eden ve bunu Hakkn birliinin delili olarak
ortaya koyan kimselerdir. Aklclardan bir topluluk da bu
grtedir."
"Muhadaratu'l ebrar" adl eserde eyh, bn Sina'ya nis-
pet edilen ve ruhla ilgili ve u beyitlerle balayan kasidesine
yer verir:
En yksek bir yerden yanna dtm senin
stn ve korunakl bir blgeden
Ama kasideyi yazandan sz etmez. Ayn ekilde kendi
dneminde yaayan ve ar mistik grlerinden dolay
ldrlen nl irak filozoflardan Shreverdi'den ve bn
Tufeyl el-Endlsi'den de hi sz etmez. "Muhadaratu'l
ebrar" adl eserinde Eflatun, Sokrat ve Aristo'nun szlerini
naklettikten sonra "Allah, illetlerin illetidir" eklindeki szleri-
ni reddeder ve yle der:
- Allah, illetlerin yaratcsdr, illet deildir. Eer illet
olsayd, irtibatlanrd, eer bir eyle irtibatlansa, kemal
sahibi olmas mmkn olmaz. Oysa Allah lemlerden ms-
tanidir (Kitabu't Tecelliyat: illet tecellisi).
Yine bazlarnn "Allah czi varlklar bilmez. nk
O'nun ilmi kllidir, tafsili deildir" eklindeki grlerini de
reddeder (II:146/III:536/IV:6)
Baz yerlerde Sofestai Brahmanistleri telmihte bulunur
(II:170/III:525) Yine yaad dnemin nl eseri "Srru'l
Esrar" adl kitab da "et-Tedbiratu'l ilahiye" adl kitabnda
zikreder. Tabiatn drt erknndan ve bunlarn asl olan
beinci erkndan sz ederken Hipoktart'n kitabna da iaret
eder ve yle der (I:56):
- "Bir beinci varlk daha var, bu da sz edilen rkn-
151
lerin asldr. Bu konuda gzlem esasl tabiat ilmi erbab
arasnda ihtilaf vardr. El-Hakim "el-istiksat"da bunlardan
sz etmi, ama bir gzlemci iin yeterli olacak bir aklama
getirmemitir. Bunu, tabiat ilmini bu ilmin erbabnn yannda
okumak suretiyle renmi deilim. Bilakis, bu kitab, yan-
ma gelen bir arkadamn elinde grdm. Kendisi Tp ilmini
renmekle megul oluyordu. Kitab, okumak ve incelemek
eklinde deil, ama bizim eyaya ilikin ilmimiz, yani keif
cihetiyle ele almam istedi. Dolaysyla kitab bize okudu.
te bu okuma esnasnda iaret ettiim bu ihtilaflar fark
ettim ve buradan rendim. Eer bu olay olmasayd, bu
konuda farkl dnen biri var m, yok mu? Bilemeyecektim.
nk bu konuda bizim bildiimiz tek ey, tabiatn dayal
olduu hakkn kendisidir. Bu konuda da bizim aramzda ihti-
laf yoktur. nk varidatlar kabul edebilmek iin kalbi ve
istidad fikirden arndrarak ilimleri aldmz Hak teala,
eyay olduu gibi, asli haliyle, icmal ve aknla meydan
vermeden retir. Bu yzden hakikatleri olduklar gibi biliriz."
Filozoflarn sapklklarndan biri de, sadece kiisel
grlerine uyduu zaman eriattan alntlar yapmalardr.
eyh bu gibi kimseler hakknda yle der (IV:94):
- "Aklclardan bir topluluk, grlerini ekillendirirken
eriat tamamen devre d brakrlar () eriattan sadece
grlerine uyan alrlar ve bunun dndaki hkmleri ya bir
kenara atarlar veya genele ynelik hitaplar olarak deer-
lendirirler () Oysa yce Allah yle buyurmutur: "Yoksa
siz Kitab'n bir ksmna inanp bir ksmn inkr m ediyor-
sunuz?" (Bakara, 85) eyh, bu grlere sahip baz kim-
selerle bir araya gelmi, onlarla tartm ve neticede tevbe
etmiler. Gr sahiplerinin fikri mirac ile Resule tabi olan-
larn ruhi miracn karlatrd 167. babda (II:284) gerek
ilmin Resuln getirdiklerine iman etmek, gerek cehalet ve
ebedi bedbahtln da Resulden yz evirip kiisel fikri takip

152
etmek, bylece Allah'n vahyinden yz evirmek olduunu
vurgular, sonra yle der:
- " Bu mesele ile ilgili olarak acayip bir olay yaadm.
Felsefe limlerinden biri benim bu szlerimi iitmi. Belki de
kafasnda deiiklie uratm ya da kendi kendine benim
aklmn ne kadar zayf olduunu dnm. Derken yce
Allah, kendisinin phe etmeyecei bir kefe onu muttali
klm ki, meselenin bizim sylediimiz gibi olduunu
anlam. Nefsine uymaktan ve ar fikirlerinden pimanlk
duymu bir halde yanma geldi. Kendisiyle zaman zaman
sohbet ederdik. Olay bana anlatt, piman olduunu belirtti.
Gemi hatalarndan dolay tevbe etti ve iman getirdi. Bana
dedi ki: En ok hasret ektiim ey, u ayetin benim hakkm-
da tahakkuk etmi olmasdr: "Ben sana cahillerden olma-
man tavsiye ederim." (Hud, 46)"
eyh, bir baka filozofla da karlar ve sonunda bu
filozof da, Nebilerin mucizelerini inkr etmekten vazgeerek
tevbe eder. Bu konuda unlar syler (II:371):
- "586 ylnda bir yerde toplanmtk. Toplantda filozof
bir kii de vard. Bu adam. Mslmanlarn inand ekliyle
nbvveti inkr ediyordu. Nebilerin gsterdikleri mucizeleri
kabul etmiyor ve hakikatler deimez diyordu. Mevsim kt.
Ortada yanar vaziyette bir mangal duruyordu. Nbvveti
inkar edip yalanlayan bu adam dedi ki: Avam diyor ki,
brahim (a.s) atee atlm ve ate onu yakmam. Oysa
ate doas gerei yanma zelliine sahip cisimleri yakar.
brahim Halil'in (a.s) kssasnda sz edilen ateten maksat,
Nemrut'un ona ynelik fkesi ve kinidir. Yani fke atei kast
edilmitir. brahim'in (a.s) atee atlmas ise, Nemrut'un
fkesinin onun zerinde olmas anlamndadr. Bu atein onu
yakmamas da, zorbann fkesinin ona etki etmemesi
demektir. nk brahim (a.s) gsterdii delillerle onu bir
ey yapamaz hale getirmiti. Ik saan gk cisimlerinin bat-

153
masn gstererek, eer ilah olsalard batmazlard, demi ve
bunu bir delil olarak onun nne koymutu Adam szleri-
ni tamamlaynca mecliste bulunanlardan ve makama
(ari'nin doruluunu kantlamak maksadyla delil gster-
mek dnda, keramet gstermeyi terk etme makamna)
sahip olan biri dedi ki: Eer sana Allah'n sylediinin doru-
luunu gstersem, atein aslnda brahim'i yakacan,
Allah'n serin ve selametli ol diye emretmesi zerine onu
yakmadn ispat etsem, hemen imdi burada kendime ait
bir keramet gstermek iin deil, ama brahim'i savunmak
iin bu olay kantlasam, ne dersin? nkrc adam dedi ki:
Byle bir ey olamaz. Dedi ki: u yakc ate deil mi? Evet,
dedi. Dedi ki: Bu atein yakmayacan kendi zerinde gre-
ceksin. Sonra mangaldan bir para ate alarak inkrcnn
kucana att. Ate elbisesinin zerinde bir sre durdu,
adam eliyle evirip duruyordu. Atein yakmadn grnce
hayretten dona kald. Sonra br atei mangala att ve
dedi ki: Elini yaklatr atee. Elini uzatnca, ate elini yakt.
Ona dedi ki: te o olayda byle olmutur. Ate memurdur,
emir zerine yakar, emir zerine yakmaz. Allah dilediini
yapar Bunun zerine bu inkrc filozof Mslman oldu ve
hatasn kabul etti."
eyh, kerametlerden sz ederken zetle unlar
sylyor (II:369):
- "Hak keramet iki ksma ayrlr: Maddi ve manevi. Avam
tabakas, sadece maddi kerametleri alglar, olaanst
hadiseler gibi. Manevi kerametleri ise, sadece Allah'n has
kullar bilir. Bu ise, eriatn adabn muhafaza etmek, gzel
ahlak, mutlak olarak farzlar vakitlerinde eda etmek, hayr-
lara komak, gsnde insanlara kar kin ve nefreti,
kskanlk ve suizann skp atmak, kalbi her trl kt
sfattan temizlemek, kalbi nefesleri murakabe etmek, ken-
disinde ve eyada Allah'n hukukunu gzetmek gibi zellik-

154
lerle sslemek, kalbinde rabbinin izlerini aratrmak. Nefes
al veriini denetlemek, nefesi edeple alp, ilahi huzuru
hissederek vermekten ibarettir. te bu, hile ve istidracn
karmad keramettir. Bunda sadece yaknlatrlm
meleklerin ve Allah'n sekin kullarnn katks vardr. Bunlar
kendilerinde genel-maddi bir keramet zahir olduunu fark
ettikleri anda, ondan kanp Allah'a snrlar. Allah'tan bu
kerameti normal adetlerle rtmesini dilerler. Ki halkn
genelinden, kendilerini ayrcalkl klan bir farkllkla belirgin-
lemesinler. lim hari. nk ilimle temayz etmek istenen
bir eydir. limle temayz etmek insanlk iin yararldr. lim
kerametlerin en ycesidir."

nc snf: Bunlar, Resullere sayg gsteren, ilahi


eriatlara iman eden, onlarn zahiriyle ve batnyla amel
eden hikmet ve felsefe ehli kimselerdir. eyh'e gre bunlar,
her trl saygy ve hsn kabul hak eden kimselerdir.
Futuhat'n 66. babnda (I:324-325) onlarn hallerini, zerinde
bulunduklar hikmet esasl siyaseti ele almtr. Babn
sonunda unlar sylyor:
- "Akl erbab derken, gnmzde hikmet hakknda
konuanlar kast etmiyorum. Bilakis akl erbab derken,
kendi nefsiyle megul olmak, riyazet, cehd, halvet, kalpleri-
ni arndrdktan sonra semavattan vahyedilen ulvi ilimlere
hazrlanmak eklinde onlarn yollarn izleyen kimseleri kast
ediyorum. Akl erbab derken bunlar kast ediyorum. nk
vakitlerini laklaka, kelam ve cedel ile geiren, fikirlerini, ilk
kuaklardan sadr olan lafzlarn maddeleriyle uraarak
harcayan, ama onlarn bu lafzlar aldklar kaynaktan haber-
siz olan kimseler, gerek anlamda akl erbab olamazlar. Bu
gn grdmz kimselerin gibileri ise, hibir akl sahibi kii
yannda bir deer ifade etmezler. nk bunlar Dinle alay
ediyorlar, Allah'n kullarn kmsyorlar, sadece kendi-

155
leriyle beraber olan, kendilerinin yolunu izleyen kimselere
sayg gsterirler. Bunlarn kalplerini dnya sevgisi, makam
ve riyaset arzusu brmtr. Byle olunca da sultanlar ve
valiler onlar aalarlar. Byle kimselerin szlerine itibar
edilmez. nk Allah onlarn kalplerini mhrlemitir, onlar
sarlatrm, kr etmitir. Buna karn her tarafta tafra
satarak, kendi zanlarnca insanlarn en stnleri olduklarn
iddia etmekten de geri durmazlar. Bu yzden, takva sahibi
olmad halde Allah'n dini hakknda fetva veren fakih bile,
her bakmdan bunlardan daha iyi bir durumdadr. nk
iman sahibi, bu imann taklidi olarak elde etmi olsa da,
kendilerine akl erbab diyen bu kimselerden daha iyidir.
Aslnda akl sahibi birini, byle bir duruma dmekten ten-
zih etmek gerekir. Gerek anlamda akl erbab olan, bir
lde onlarn hali zere olan baz kiilerle karlatk.
Bunlar insanlar iinde Resullerin deerini en iyi bilenlerdi.
Hz. Resulullah'n (s.a.v) snnetine en fazla tabi olan, onlar
en ok muhafaza eden kimselerdi. Hakkn celaline yakan
saygy biliyorlard. Allah'n, Neb kullarna ve onlarn
ballar velilere verdii hususiyetlerin, ilhi, harici ve zel
feyiz yoluyla, ders ve itihat gibi geleneksel yollarn dnda
bahedilen meziyetlerin farkndaydlar. Ki akl dnce
melekesi itibariyle bu ilhi feyiz ve balara ulaamaz. Bir
gn bunlarn byklerinden birini dinlemitim. Benim, talep
etmeksizin, aratrma ve okuma yoluyla deil, Allah ile hal-
vetim sonucu bana bahedilen ilhi fetihleri grmt ve
yle demiti: "Allah'n katndan bir rahmet verdii, ilmi
lednnnden bahettii birini grebildiim bir zamanda
yaadm iin Allah'a hamdolsun. Allah dilediini rahmetine
has klar, Allah byk ltuf sahibidir."
Akl ve fazilet erbabnn ileri gelenlerinden olan bu adam
bn Rd'dr. eyh, onunla karlamasn Futuhat'n 15.
babnda anlatr. Burada "Yaralar tedavi eden"in (veya dris

156
(a.s)in) kendisine ilka ettii hutbeyi zikreder. yle denmek-
tedir bu hutbede:
- "Cennet ve dnya, st ve bina iermek bakmndan
ortaktrlar. Ama biri amur ve samandan, br ise altn ve
gmten meydana gelmitir. Bu, oluna yapt vasiyetin
bir blmdr. Kukusuz bu byk bir meseledir ki remz
yoluyla anlatp gitmitir. Bunu anlayan rahat etmitir."
Burada, ahiretteki yeniden dirili ve hesabn hissi,
manevi, maddi ve ruhani olduuna iaret edilmektedir, tpk
dnyadaki hayat gibi. Ama bu baka bir alemde gereklee-
cek bir hayattr. Bu ise, ahirette maddi cezann gerek-
lemesini kabul etmeyen bir ok felsefecinin inkar ettii bir
eydir. (Bu konuda daha geni bilgi iin bkz. Tehfatu'l
felasife, Gazali, tah:Sleyman dnya-daru'l maarif, msr, s.
16-21-280-289/risaletu emri'l mead, ibn sina, s. 55-56-57,
daru'l fikri'l Arabi, 1949/ el-yevakit ve'l cevahir, e-a'rani,
bab:66) Bedenlerin maddi olarak ahirette tekrar dirilecei,
haredilecei meselesi, kitaplarndan anlald kadaryla
bn Rd'n kabul etmekte zorland bir husustur. nk
masum ari'nin ak nasslar ile sadece ruhani hari kabul
eden filozoflarn mesnetsiz grleri arasnda tereddt
ettiini yanstan bir dnceye sahipti.
eyh, hem cennet ehlinin, hem cehennem ehlinin, eri
nasslarda aka belirtildii gibi, ahirette amellerinin karlk-
larn maddi olarak alacaklarn sk sk vurgular. Resule tabi
olan velinin mirac ile hekim filozofun miracnn
karlatrd Futuhat'n 167. babnda (II:283), filozofun
nasl sonunda tutumundan vazgetiini, Resule tabi
olduunu, Resuln bildirdiklerinin tmne tevilsiz iman
ettiini aklar ve szlerini yle tamamlar: "Bedenlerin,
hkm ve devir farkllyla beraber tavrdan tavra gemek
suretiyle haredildiklerini grd."u halde ruhlar, bedenlerin
tedbirinin ayrlmaz paralardr. Dnyada maddi ve unsuri

157
bedenleri ynetip tedbir ederken, berzahta, uyuyan kim-
senin grd rya gibi berzahi bedenleri tedbir etmektedir.
Ahiret ateinde ise, tabii, unsuri, maddi ve zlmani beden-
leri, cennette de tabii, maddi, latif ve nurani bedenleri tedbir
etmektedir. te ileri yalardaki Ebu'l Velid bn Rd ile
henz kk bir ocuk olan, ama fetihlere nail olan
Muhyiddin b. Arab arasndaki konumann konusu budur.
eyh, bu bulumay yle anlatr (I:152-153):
- "Bir gn Kurtuba'da ehrin kads Ebu'l Velid bn
Rd'n yanna gittim. Halvet halimde Allah'n bana fetih
yoluyla ulatrd hakikatleri duyduu iin beni grmek
istemiti. nk duyduu eyler karsnda hayrete
dmt. Babam, nceden hazrlad bir plan gerei beni
bir ihtiyac iin ona gnderdi. Maksad, onunla bulumam
salamakt. bn Rd babamn arkadayd. Ben o srada
henz ocuktum. Sakallarm kmam, byklarm ter-
lememiti. Yanna girdiim zaman, sevgi ve saygsnn bir
ifadesi olarak ayaa kalkt. Beni kucaklad ve bana " Evet"
dedi. Ben de "Evet" diye karlk verdim. Ne demek istedii-
ni anladm iin sevinci daha da artt. Sonra ben, bu
cevabm karsnda sevindiini fark edince, "Hayr" dedim.
Hemen kasld, yznn rengi deiti ve iine bir kuku
dt. Ardndan yle dedi: Keif ve ilahi feyizle hakikatleri
nasl aldnz? Bize verilen dnce gibi mi? Dedim ki: Evet,
hayr Bu evet ile hayr arasnda ruhlarn maddelerin
ayrlp utuklar, boyunlarn bedenlerinden koptuklar kadar
uzun bir mesafe vardr. Hemen rengi sarard, titremeye ve
"la havle" demeye balad. Ne demek istediimi
anlamt. Bu, imam, kutup "Yaralar tedavi eden"in (dris'in),
szn ettii meselenin aynsyd. Bundan sonra yanndaki
bilgileri bize anlatmak iin babamdan bulumay istedi.
Bildiklerinin benim ulatm hakikatlere uyup uymadn
renmek istiyordu. nk fikir ve akli nazar ehliydi. Allah ile

158
halvete cahil olarak girip, ders almadan, aratrma yap-
madan, mtalaa etmeden ve okumadan bu ekilde
hakikatlere vakf olarak kan birini grd bir zamanda
yaad iin Allah'a kretti. Dedi ki: Bu, akl erbab olarak
ispat ettiimiz, ama somut olarak bir kimse zerinde
gzlemleyemediimiz bur durumdur. Allah'a hamdolsun ki
ben, kapal kaplarn zerine ald birini grdm bir
zamanda yayorum. Beni byle birini grmeye has klan
Allah'a hamdolsun. Sonra onunla bir kez daha bulumak
istedim. Bir ryada (Allah rahmet etsin) bana grnd.
Benimle onun arasnda ince bir perde vard. Ben onu
gryordum, ama o beni ve yerimi gremiyordu. Nefsi onu
benden alkoymutu. Dedim ki: zerinde bulunduumuz hal
itibariyle bu istenen bir ey deildir. 595 senesinde Marake
ehrinde vefat edinceye kadar bir daha onunla grmedim.
Oradan Kurtuba'ya nakledildi. Mezar Kurtuba'dadr. inde
bulunduu tabut hayvann srtna konulduu zaman, telif
ettii eserler ykn br tarafna konularak ykn dengesi
saland. Ben de orada durmutum. Yanmda da seyyid Ebu
Said'in katibi edip fakih Ebu'l Hseyin Muhammed b. Cbeyr
ile arkadam Ebu'l Hakem Amr b. Serrac en-Nasih vard.
Ebu'l Hakem bize dnd ve yle dedi: mam Rd' ykte
neyin dengelediini gryor musunuz? Bu imamdr, bunlar
da onun amelleri. Teliflerini kast ediyordu. bn Cbeyr ona
dedi ki: Evet, olum, grdn ey, aznn krnts deildir.
Hemen bu sz bir t ve uyar olarak kaydettim. Allah
hepsine rahmet etsin. Bu topluluktan benden baka hayatta
kalan kimse yok. Bununla ilgili olarak u beyitleri
sylemitik:
te imam ve ite amelleri
Ne olurdu bileydim, emellerini gerekletirdi mi?

159
eyhin Tenash Hakkndaki Grleri:

- "Baz filozoflarn daldklar, hakknda gr beyan


ettikleri meselelerden biri de tenash inancdr. Bu filozoflar-
dan biri, ldkleri zaman hayvanlarn ruhlar hakknda
deerlendirme yaparken, kurbanlklardan sz ederken, hay-
van ruhlarnn bedenlerinden ayrldklarn insani bedenlerin
onlarn bedenleriyle beslenmeye ynelik olduunu syler.
Bu ruhlarn insani bedenleri tedbir etmeye baladklarn
belirtir. Daha nce deve, sr veya koyun olarak tedbir ettii
gibi... Ardndan eyh unlar syler:
- "te tenashe inananlar bu grten etkilenmilerdir.
Ama bu grn anlamn gereklik olarak tahakkuk ettire-
memilerdir. Bu yzden ayaklar kaym, kendileri saptklar
gibi bakalarn da saptrmlardr. nk meseleye kendi
fikirleri zaviyesinden baktlar. Bylece yollarn ardlar ve
yanla dtler. Bunlar kfir deil hataldrlar. Ancak lm-
den sonra dirilii ve ahiret hayatn inkr edenler baka.
Onlar kfirlere katlrlar" (I:755). eyh tenash akidesinin
batl olduunu, sahih inan temelinden sapma olduunu
belirtir. nsanlarn batnlarnn ise, manevi veya hayali olarak
ahlaklarna ve amellerine uygun ekiller alabildiini ifade
eder. nk kt ahlaklar ve aalk ameller misal, berzah
ve rya leminde kendilerine uygun hayvanlarn suretinde
somutlarlar. Mesh ile ve kabir azab ile ilgili eri haberlerde
bu husus ak bir ekilde ifade edilmitir (II:283 "Karia"
suresinin menzili/B:290 "nirah" suresinin menzili/B:311
"Mzzemmil" suresinin menzili).

eyh'in Hulefa- Raidin ve Ehl-i Beyt Hakkndaki


Grleri
Allah kimi temizlemise, artk ona kir bulamaz
160
O mukaddestir, daha dorusu z kutsidir
Efendimiz Resulullah'n ehl-i beyti gibi
Ki o zekiler efendisi kerem sahibi imamdr.

eyh bn Arab, drt raid halifenin hilafeti ile ilgili


dncesini aklama balamnda "Allah" ismi huzurunda
(IV:298-299) unlar sylyor:
- "Sahibi, "sonraki kul" olarak arlr. Bu, onun
birinciden sonra gelen ikinci ve sonrasndan belirginletirir.
"sonra" olarak isimlendirilmitir, nk ncelikten sonra
olma hkmne tabi olduu kukusuzdur. Bu sonra olan da
ncelii hak etmi olabilir. Birinciden sonra olmasnn tek
sebebi, zamann kolaylatrd ve belirginletirdii bir
husustur. nk her bakmdan kendisi de ehliyete sahiptir.
Bundan da anlalyor ki, onun sonra olmasna ve
bakasnn nce olmasna ilikin hkm zamanla balan-
tldr. Ebubekir'in, mer'in, Osman'n, sonra Ali'nin (r.a)
halife olmas gibi. Bunlarn her biri nce olmaya aday ve
halifelie ehildir. Dolaysyla halifelik sralamasnda
bazlarnn nce bazlarnn da sonra olmasnn Allah katn-
daki tek gerekesi halifeliin gerektirdii bir stnlktr, o da
zamandr. Allah Ebubekir'in mer'den, mer'in Osman'dan,
Osman'n da Ali'den (r.a) nce leceini biliyordu. Bunlarn
her birinin Allah katnda hrmeti, saygnl vardr. Halifelii
bu saygn toplulua has kld ve bunlardan en nce lecei-
ni bildiini ilk halife yapt. Yani benim kanaatime gre, bun-
lardan ilk halife olan, halifelie dierlerinden daha layk
olduu iin nce halife olmu deildir. Allah dorusunu
herkesten daha iyi bilir. Bu sralamann ecellerden kay-
nakland aktr. nk iki halifeye sonrakilerden nce biat
edilmise, bu, varit olan bir nasstan dolaydr. rnein
insanlar Ebubekir dndaki kiiden birine biat etselerdi
ve Ebubekir'in halife olmas da Allah katnda takdir edilmi

161
olsayd, bir de iki kii birden halife olamayacana gre, bu
halife hal edilecekti. Eer Ebubekirden sonraki kiiden
halife olan hal edilip Ebubekir greve getirilseydi, hal edilen
hakknda saygszlk yaplm olacakt. Onu hal etmeye
alana ise, hak eden kimseyi hal etmek gibi heva ve heves
peinden gitmek, zulm ve hakszlk yapmak gibi olumsuz
zellikle nispet edilecekti. Eer bu halife hal edilmeseydi,
Ebubekir onun zamannda halife olmadan lm olacakt.
Oysa Allah ilminde halife olmas kanlmazd. u halde
Ebubekir'in ilk olarak halife olmas kanlmazd, nk ilk
olarak onun eceli gelmitir. Ayn durum mer b. Hattab,
Osman, Ali ve Hasan iin de geerlidir. Buna gre bunlardan
sralama olarak ilkin halife olanlar dierlerinden daha layk
olduklar iin ne gememilerdir, sonra halife olanlar da
ehliyet bakmndan dierlerine gre daha yetersiz olduklar
iin sonra halife olmamlardr. nsanlar bunu, Allah'n ecel-
leri ve pe pee lmeleri araclyla bildirmesinden sonra
renmi oldular. Anlalm oldu ki ncelik, tamamen ecelin
nce gelmesiyle balantldr. Bize gre ve bizim nazarmz
asndan elbette. Ya da Allah ilminin kapsamnda olan ve
bizim vakf olmadmz baka bir sebebi vardr. Allah hep-
sinin stn mertebesini muhafaza etsin ve Allah hepsinden
raz olsun." eyh, ayn anlam "Tekvir" suresi menzili babn-
da aklamaktadr (III:6). Bu bab'da hulefa- raidin hakkn-
da unlar sylemektedir: "Bunlardan kimin daha stn
olduunu bilmek Allah'a aittir. Allah bizi fuzuli konumaktan
korusun."
eyh, drt raid halifenin, Hasan'n, Muaviye b. Yezid'in
ve mer b. Abdulaziz'in (:101), Abbasi halifesi el-
Mtevekkil'in (:247) hem zahiri halifelie, hem de Batni
halifelie, yani velayetin en stn derecesi olan Kutupluk
makamna haiz olduklarn syler (II: 6)
eyh'in, sahabenin faziletine dair aklamalar ise ok-

162
tur:
Ebubekir'le ilgili olarak, Onun ve Resulullah'n (s.a.v)
ayn balktan yaratldklarn, nde Hz. Muhammed (s.a.v),
arkasnda da Ebubekir olduunu (I:84) aralarnda hi kimse
olmadn (II:25), Ebubekir'in sddklk makamna eritikten
sonra gsne kurbiyet makamnn yerletiini (III:16),
Resulullah'n (s.a.v) onun Mslman cemaatinden stn
olduuna ahitlik ettiini ve onun kemal makamnn
zerinde kulluk makamnn gereklerini eksiksiz yerine
getirdiini syler (III:372)
"Ruhu'l Kuds" adl eserinde mer b. Hattab hakknda
unlar sylyor:
- "u mer b. Hattab'dr. Sert ve gl. eytan onu
etkileyecek yol bulamyor. eytan ondan kurtulduuna
sevinir. Kur'an'da nice ayet, onun verdii hkme uygun
olarak nazil olmutur. yle demitir: "Eer perde aralansa,
yine de yakinimizde bir art olmaz." Bu imannn ve ilminin
gstergesidir. limle ayan birletirmitir. Ayan ma-
hedelerinde hep ndedir. Onun yaad zamandan kyamet
gnne kadar hi kimse onun nne gememitir,
gemeyecektir. Hibir halde kimse onun imam olamaz."
eyh, "Et-tecelliyat" adl eserinde berzahta Ebubekir,
mer ve Ali (r.a) ile bulumalarndan, tevhid meseleleri
hakknda onlarla konutuundan sz eder. Osman'la (r.a)
ryada yaad bir hadiseyi anlatr ve yle der (I:111):
"Resulullah (s.a.v) Osman' eli olarak bana gnderdi, rya-
da benim konumam emretti. Bu, bir cemaate efaat
etmemden sonra oluyordu. efaat ettiklerimin tm helak
esaretinden kurtuluyordu. En yce bir minber yaklatrld,
en yce Muhammedi ulu izinle minbere ktm. zellikle
"Allah'a hamdolsun" lafzn sylemekle yetindim. Hemen
ilahi teyit nazil oldu. Resulullah (s.a.v) da minberin sanda
oturuyordu. Kul dedi ki" Sonra eyh, "Elhamdulillah"

163
sznn baz srlarn zikreder. eyh, iki bayram namaz ile
ilgili konuurken de (I:518) Osman'n (r.a) bayram namaz
hutbesini namazdan nce okumasnn, Muaviye'nin de
bayram namaz iin ezan ve kameti okutmasnn hikmetini
aklar ve Muaviye'yi Resulullah'n (s.a.v) kayn ve mmin-
lerin days olarak vasfeder.
eyh, sahabe hakknda yle der (I:518/IV:366-484):
-" Hz. Nebinin (s.a.v) ashab, hem bu dnyada hem
selam yurdunda (cennet) en yksek makama kavutular.
Yaknlk derecelerinin en ycesine ulatlar. Hz. Nebi'nin
(s.a.v) sohbetinde bulunmak suretiyle iman etme nimetine
kavutular. Bizden hi kimse onlarn ulat makama ulaa-
maz ve bu makam vasfedemeyiz de. Bizim onlarla ayn
vasfta olmamz da dnlemez. Biz kardeiz, bize eman
var. Ama onlar ahbaptr () Onlar hakknda gzel zan
beslemek gerekir. Allah onlarn tmnden raz olsun. Onlar
eletirip kusur arama hakkmz yoktur. Eer onlar kendi
aralarnda birbirleri hakknda olumsuz eyler sylemilerse,
bu onlar iin geerlidir. Bizim, onlar arasnda yaanan olay-
lara dalp ileri geri konuma hakkmz yoktur. Onlar ilim ve
itihat ehlidirler. Nbvvetin adalardrlar. tihat sonucu
yaptklar her eyde, hata da etseler, isabet de etseler sevap
alacaklardr () Eer sahabeye dil uzattn bildiin
Rafzilerden biriyle oturursan, oturduun kiinin dil uzattn
bildiin sahabeleri zikretme, onlardan vgyle sz etmek
suretiyle hatrlatma. nk inatlama onlarn dil uzatmalar-
na sebep olur. Sen, onlar sahabelere dil uzatmaya tevik
etmi olursun."
lk mahluk, yani Muhammedi hakikat hakknda
konuurken mam Ali'den (k.v) yle sz eder:
- "Akl olarak isimlendirilen Muhammedi hakikat btn
alemin efendisidir. Varlkta ilk zuhur eden Odur. Ona en
yakn insan ise Ali b. Ebutalib'dir. Btn Nebilerin srr

164
ondadr" (I:119). Yine mam Ali (k.v) hakknda unlar
sylyor:
- "O, efrattan biriydi. Bunlar ise, Allah' bilmede hi kim-
senin kendilerinden daha yukar olamad sekin velilerdir."
Bir baka sefer onun nc makamna iaret eder ve on
iki Kutuptan on birincisi hakknda konuur. Ki, bu Kutuplar
alemin eksenidirler. mmet onlarn etrafnda dner. Her bir
Kutbun kendisine uygun bir burcu, bir suresi ve muayyen bir
nebevi destei vardr. yle diyor:
- "On birinci kutbun suresi "Taha"dr. Bu kutup Hak
tealann naibidir. Tpk Ali b. Ebutalib'in, Muhammed'in
(s.a.v) naibi olmas gibi. Ali (k.v) Hz. Muhammed (s.a.v)
adna Mekkelilere "Tevbe" suresini okumutu. Resulullah
(s.a.v) Ebubekir'i gndermiti, fakat bundan vazgeerek
yle buyurmutu: "Benim adma Kur'an' ehlibeytimden
olan bir adamdan bakas tebli edemez." Sonra Ali'yi ar-
m, gidip Ebubekir'e yetimesini emretmitir. Mekke'ye
vardklar zaman, Ebubekir insanlarn banda hac grevini
yerine getirirken Ali de "Tevbe" suresini tebli etmi ve
Resulullah'a (s.a.v) niyabeten bu sureyi insanlara okumu-
tur. Bu da Ebubekir'in halifeliinin shhatine ve Ali'nin stn
makamna delalet eder. Allah onlardan raz olsun" (IV: 78)
Muhtemelen bu on iki kutupla yce Allah'n Resulullah'n
vitrinden yaratt Fatiha suresinin hazinelerinin anahtarlar
konumundaki on iki adamla balants vardr. eyh, "Maide"
suresine zg 379. bab'da onlar vasfeder (III:494). te
yandan eyh, Resulullah'n (s.a.v) torunlar Hasan ve
Hseyin'i zikreder ve Kutbun ve imameyn'in menzilini tan-
makla ilgili olan 270. bab'da onlar hakknda unlar syler:
-" Nebilerden bu menzili tahakkuk edenler drt kiidir:
Hz. Muhammed, brahim, smail ve shak (selam zerlerine
olsun). Velilerden de Resulullah'n (s.a.v) torunlar Hasan ve
Hseyin'dir. Burada zikredilenlerin dndaki baz kimselerin

165
mertebelerine gre bu makamdan bir nebze beslendikleri de
bir vakadr."
mam Ali Zeynlabidin b. Hseyin'e (r.a) gelince, eyh,
onu efrattan sayar-mer b. Hattab', bn Abbas' ve Ahmed
b. Hanbel'i sayd gibi-. Kendisine nispet edilen iki beyti
ahit gsterir ve yle der (I:32):
- "Eer bu anlamda Ali b. Ebutalib'in (r.a) torunlarndan
"er-Razi"nin (raz olunmu) -Zeynlabidin- sz olmasay-
d "Bu iki beyti o mu sylemitir, yoksa bunlar rnek
olarak m telaffuz etmitir, bilmiyorum" (I:200):
Nice ilim cevheri vardr ki, onlar serbeste syleseydim
Bana kesinlikle, sen puta tapanlardansn, derlerdi
Mslman insanlar kanm helal sayarlard
Hem de yaptklar en irkin eyi gzel grerek.
"Mim.Vav.Nun." kitabnda mam Cafer es-Sadk'tan
(r.a) sz eder ve unlar syler: "O, dilinden yalan sadr
olmaktan ycedir. Bana gelince, ben baz ynlerden gze
buluyorum"

eyhin mam Mehdi Hakkndaki Grleri:


eyh'e gre, ahir zamanda Resulullah'n (s.a.v)
ehlibeytinden olan mam Mehdi'nin zuhur edeceine, sa'nn
(a.s) onun zamannda yeryzne ineceine ilikin hadisler
sahihtir. mam Mehdi ile ilgili olarak yle der:
- "O, yaknlk makamna sahiptir-yani en yksek velayet
makamndadr-. Bu makam, amel etmeksizin ona tahsis
edilmitir (II:41).
Kbe'de gizlenmi bulunan hazinenin onun tarafndan
karlacan syler (I:667). lemin merkezini oluturan on
iki Kutbun bilinmesine tahsis ettii 463. bab'da -Allah
dorusunu daha iyi bilir- sanki ismini vermeden ona iaret
eder ve onun bu on iki kutuptan biri olduunu ima eder.
Onunla ilgili olarak (IV:78) der ki:

166
- Onun suresi "Yasin"dir. O, Nuh'un kademi zerindedir.
Sonra unlar syler..
- O, kutuplar iinde hkm en kmil olandr. Allah, onda
iki sureti, zahir ve batn bir araya getirmitir. Zahirde kll
halife, batnda ise himmet sahibi halifedir. Onun adn ver-
mem ve onu somut olarak tarif etmem. nk bundan
menedildim. Hangi gerekeyle onun ismini sylemekten
menedildiimi de biliyorum. Bu kutuplar cemaati iinde
kutupluun gerektirdii btn zelliklerin verildii kii
sadece Odur. Tpk dem'e (a.s) btn isimlerin ve Hz.
Muhammed'e (s.a.v) de btn szleri kapsayan kitabn
verilmesi gibi. Eer Hz. Muhammed'in (s.a.v) kademi zere
bir Kutup olsayd, bu Kutup o olurdu. Ancak Hz.
Muhammed'in (s.a.v) kademi zere herhangi bir kutup yok-
tur. Sadece baz byk fertler (efrat) vardr ki bunlarn says
da bilinmez." Ben diyorum ki: Bir kimse de kutuplukla fertlik
bir arada olabilir. Kutup olmas hasebiyle herhangi bir
peygamberin kalbi zere olurken, fert olmas hasebiyle e
Hz. Muhammed'in (s.a.v) kademi zere olabilir. Allah
dorusunu herkesten daha iyi bilir.
eyh, "Kehf" suresinin menziline, 366.bab'a (III:327-
340) u ismi vermitir: "fi marifeti menzili vuzerai'l mehdi ez-
zahir fi ahiri'z zaman ellezi beere bihi Resulullah (s.a.v) ve
huve min ehli'l beyt" (ahir zamanda zuhur edecek,
Resulullah'n mjdeledii ve ehlibeyte mensup olan
Mehdi'nin vezirlerinin bilinmesi hakknda) zetle unlar
sylyor:
- "Allah'n bir halifesi var ki, o ortaya kt zaman,
yeryzn zorbalk ve zulmle dolmu halde bulacak ve
btn yeryzn adaletle dolduracaktr. smi Resulullah'n
(s.a.v) isminin ayns olacaktr. nsanlar, Kbe'de rkn ile
makam arasnda ona biat edeceklerdir. Aln parlak ve kartal
burunlu olacaktr. Onun geliiyle en ok Kufe halk mutlu

167
olacaktr. Mal eit olarak datacak ve halka adil
davranacaktr. Zafer onun ncs olacaktr. Yetmi bin
Mslman'n banda tekbirlerle Roma ehrini fethedecektir.
Akka ehrinin geni dzlnde Allah'n kontrolnde byk
ve kanl bir savaa katlacaktr. Zulmn ve zalimlerin kkn
kurutacak, islama ruh verecektir. Cizyeyi kaldracak, dini,
orijinal haliyle kendi zerinde izhar edecektir. Onun ilahi
adamlar olacaktr ve bunlar onun davetini insanlara ilete-
ceklerdir.onlar vezirlerdir ve Allah onlar gaybnn gizlilik-
lerinde saklamtr. Onlar keif ve mahede yoluyla
hakikatlere muttali klmtr. Onlar sahabelerden baz ah-
siyetlerin kademleri zeredirler. Acemdirler, ama sadece
Arapa konuurlar. Kendi hemcinslerinden bir koruyucular
vardr. Hibir ekilde Allah'a asi olmamtr. O, en has
vezirdir. Gvenilirlerin en faziletlisidir. Akka dzlnde
Allah'n yrtc hayvanlarn, kularn ve baykularn sofras
olarak ngrd bir sofra banda bir tanesi hari hepsi
ldrlr. Bunlarn says dokuzdur - Allah ehli ve Allah'n
has kullarndan biri olan ve Allah'n kk yata liyakat
bahederek zel kld Ahmed b. kab'n bana anlattna
gre-. Bunlarn says, Mehdi'nin yeryznde kalaca yl-
larn says kadardr. Bu bakmdan Mehdi'nin yeryznde
kalaca yllarn says zorunlu olarak dokuzdur. Mehdi'nin
vezirlerinin yerine getirmekle ykml olduklar grevlerin
tamam dokuzdur. On olamaz. Dokuzdan az da olamaz. Bu
iler unlardr: nfuz edici basiret. lka srasnda ilahi hitab
tanmak. Allah'tan tercme yapmay bilmek. Valilerin merte-
belerini tayin etmek. fke annda merhamet etmek. Melikin
ihtiya duyduu maddi ve manevi erzak temin etmek. Baz
ileri birbirinin iine girdirmeyi bilmek. nsanlarn ihtiyalarn
karlama hususunda ok duyarl olmak ve aratrmak.
Mehdi'ye has yeryznde kal zaman boyunca ihtiya duy-
aca kevni gaiplere ilikin ilme vakf olmak."

168
eyh, bu dokuz grevi ayrntl olarak akladktan sonra
der ki:
- Mehdi hari, kyamete kadar gelecek hibir halife iin
bu grevlerin tmn deruhte etmek sahih deildir. Yine
Resulullah (s.a.v), imam olarak kendisine varis olacak, yol-
unu takip edecek hibir kimse iin hata etmeyeceini nass
olarak bildirmemitir. Mehdi hari. Resulullah (s.a.v), onun
verecei hkmler itibariyle masum olacan belirtmitir
(III:338). Yine sa'nn (a.s) yeryzne ineceini ve Deccal'
ldreceini, Deccal'in Hzr' (a.s) ldrmek iin ala-
can, bunun gibi kyamet alametlerini zikretmitir. Demitir
ki: Mehdi zamannda, am dolaylarnda Sfyan ldrle-
cektir. Sfyan'n ordusu, Medine'yi gn boyunca her trl
saldrganln serbest olduu blge ilan etmesinden sonra,
Mekke ile Medine arasndaki lde yere batacaktr. Sonra
yle der:
Bilesiniz ki, hatemu'l evliya ehiddir
lemlerin imamnn ayn ve yitiktir
O, al-i Muhammed'den mehdi'dir
Kkn kuruturken kfrn keskin kltr
Btn gamlar ve karanlklar datan parlak gnetir
Cmertlikte ilkbahar yamurudur.
Onun ortaya kma zaman size yaklat.
Vakti sizi glgelemektedir.
Geen asr izleyen drdnc asrda zuhur edecektir"

eyh, Divan- Kebirinde, Kbe'de gizlenen bir hazine-


den ve zuhur ettiinde Mehdi'nin bu hazineyi ortaya kara-
candan sz etmektedir. 598 senesinde Tunus'ta ikamet
ettii srada yaad ruhani bir vakada eyh'e buna dair
baz bilgiler verilmitir. eyh, bu hususta yle der:
Eer snr amak olmasayd
Ki azgn zmreden grdm
169
Ebu Talib'in hazinesini gsterecektim
Size, btn zellikleriyle
Ama Rabbimiz bunu istemedi
Ve tertemiz Kbe'de gizledi
Burada sanki tertemiz ehlibeyte, zikir ve velayet
hanedanna has klnm Batni ve hakiki hilafet tahtna
iaret etmektedir.
Bir kasidesinde eyh, ahir zamanda Mehdi'nin sa (a.s)
ile bir araya gelmesinden sz eder ve imal olarak yle der
(DY:65-66):
Ramazanda shhat var, onunla hidayet bulur
Karanlkta hakk grenler adamlarn kalpleri
Frat hazinesinde parlaynca marip
Uurlu ve dmana kar zafer kazanan kii
am'l askeriyle ilerler
Cevza mntkas gibi, ama ayn hizada
Ezd'in Yahya's olarak anlr, ktlkten kaan ezd.
Hanif ve hidayet dini onunla dirilir
Elif cim'i senesinde iner ruhu
Dmak'n baka bir yerine ve syrlr knndan
Burada eriatn keskin kllarndan biri
Mehdi'nin davetiyle ve Mustafa'nn snnetine uygun
olarak
Deccal' ldrr, batl yerle bir eder
Dman helak eder, hidayete ereni kurtarr

eyh, ehlibeyti sevmenin farz olduunu vurgular (I:195-


196/IV:193) Ona gre ehlibeyt, ilahi mafiretle gnah
kirinden temizlenmitir. Ama iledikleri amellerin sonucu
deil, bilakis ezeli ilahi inayetle. Ona gre bir Mslman,
kendince ehli beyte hakknn getiini dnyorsa, hakkn
onlardan istememesi daha uygundur. nk sradan insan-
lar affetmek daha uygun iken, ehlibeyte kar byle bir

170
davran ok daha gerekli olur. Bilindii gibi Resulullah
(s.a.v), Allah'n emri ile ilgili olarak bizden sadece akra-
balarn sevmemizi istemitir. Yani her halkarda ehlibeyti
sevme emri sabittir. Ardndan unlar sylyor:
- "Dostum! Eer Allah, onlarn ahirette kendi katndaki
menzillerini sana gsterirse, kesinlikle onlarn klelerinden
biri olmay arzu edersin. nk onlar, nass ile temizlen-
milerdir. Selman'n da onlardan olduunda kuku yoktur.
Allah'tan, Ali'nin ve Selman'n soyunun da bu ilahi inayet
itibariyle onlara katlmasn diliyorum. Tpk Hasan ve
Hseyin'in evlatlarnn onlara katlmas ve ehlibeyt dost-
larnn onlar izlemesi gibi. nk Allah'n rahmeti genitir.
Bir mahlukun menzili Allah katnda, kendileriyle irtibatl olan-
larn da onlarn erefinden nasip alacaklar ekilde yksek
ise, ulu Allah'la irtibatl olanlarn menzilini ve erefini varn
siz dnn. Onlar, Allah'n mutlu kullardr ki ahirette hibir
mahlkun onlar zerinde egemenlii olmaz. Onlar efendi-
lerinin snrlarna riayet etmekle korunan kimselerdir.
Efendilerinin belirledii kurallar iinde hareket ederler.
Dolaysyla erefleri daha yce ve daha stndr. Onlar bu
makamn kutuplardr. Onlardan biri olan Selman, ehlibeytin
erefini miras almtr. Selman, Allah'n kullar zerindeki
haklarn, kendi nefislerinin haklarn ve dier mahlkatn
haklarn en iyi bilen ve bu haklar en gzel ekilde yerine
getiren insanlardan biriydi."
Ayrca unlar sylemektedir:
- "Gvendiim biri Mekke'de bana yle anlatt:
eriflerin (Hz. Hasan'n soyundan gelenler) Mekke'de
sergiledikleri baz davranlardan dolay onlara kzyordum.
Bir gece ryada Resulullah'n (s.a.v) kz Fatma'y grdm.
Yzn benden evirmiti. Selam verdim ve neden yzn
benden evirdiini sordum. Dedi ki: Sen eriflere dil uzaty-
orsun. Dedim ki: Efendim! Onlarn insanlar arasnda neler

171
yaptklarn grmyor musun? Dedi ki: Onlar benim ocuk-
larm deil midirler? Ona dedim ki: u andan itibaren tevbe
ediyorum. Bunun zerine yzn bana evirdi. Ben de
ryadan uyandm."
Hibir kulu ehlibeytle bir tutma
Ehlibeyt siyadet ehlidir
nsanlara kzmalar hsrandr
Hem de gerek bir hsran.
Onlar sevmekse ibadettir.

eyhin Halifelerle ve Sahabelerle ilgili soruya


verdii cevap:
Biri dese ki: eyh, raid halifeler ve sahabelere (r.a)
kar edep d tavr sergileyen rafizilere ve gulat- iaya
kar nasl bir tavr taknmtr? Bu sorunun cevab, aa-
daki metinlerden anlalmaktadr:
Futuhat'n 73. babnda (II:8) ve "Muhadaratu'l Ebrar"
adl eserinde recebi velilerden (evliyau'r recebiyyin) biriyle
Duneysir denilen yerde bulutuunu ve bu velinin, Ebubekir
(r.a.) ve mer (r.a.) hakknda kt dnceler besleyen, Ali
hakknda ar giden rafizileri domuz veya kpek suretinde
grdn anlattn belirtir. "Fetih" suresiyle ilgili 336.
babda (III:136) zahir imamn masum olmasn art koan
imamiye frkasnn yanl dndnden sz eder.
55. babda eytani dncelerden ve bu dncelerin
ehlinden sz ederken unlar sylyor (I:282):
- "Bu hal genellikle iada, zellikle imamiye frkasnda
ortaya kar. Cin eytan ilk olarak ehli beyt sevgisi ve
sevgiyi sadece onlara yneltme kapsndan ilerine szyor.
Bu yzden bu halin, Allah'a yaknln en yksek mertebesi
olduunu dnrler. Eer bu noktada dursalar, tesine
gemeseler, gerekten de ehlibeyt sevgisi ve sevgiyi onlara
has klma hali Allah'a yaknln en st mertebesidir. Ama
172
onlar ehlibeyt sevgisinden te iki yola saparlar.. Bazs ar
giderek, sahabeye buzeder, ehlibeyti baa getirmedikleri
iin onlara sver. Onlara gre ehlibeyt, bu dnyevi makam-
lara daha layktrlar. Bazlar ise daha da ileri giderek,
ehlibeytin mertebesi ve halifelikte ncelikleri hususunda
ak bir nass sylemedikleri iin sahabelere sverler,
Resulullah'a (s.a.v), Cebrail'e (a.s) ve yce Allah'a dil uza-
trlar () Btn bunlar, sahih bir inantan doan sap-
malardr. Ki bu sahih inan da ehlibeyti sevmektir. Ama
onlarn baklar yznden bozuk bir inanca dnmtr.
Dolaysyla hem saptlar, hem de bakalarn saptrdlar.
Bakn, dinde arlk insann bana neler getiriyor? Nasl
snr amasna ve sahih bir inanc tam tersine evirmesine
yol ayor?
eyh, Salih bir iinin miracnn en son snrn aklarken
zetle unlar sylyor (III:433):
- "Yce Allah, krsnn iinde effaf ve yuvarlak bir
cisim yaratm ve onu on iki ksma ayrmtr. Bu, zerine
"burlar sahibi ge andolsun" eklinde yemin ettii
burlardr. Bu burlarn her birine bir melek yerletirmitir.
Dnya ehli iin unsurlar ne ise, bunlar da o konumdadrlar.
Cennette olan her ey onlardan meydana gelir. mamiye
mezhebinin on iki imam inanc da buradan gelir. nk bu
melekler, ihatalar altnda olan lemin imamlardrlar.
Nitekim bu on iki melek menzillerini deitirmedikleri iin de
imamiye mezhebi on iki imamn masumiyetini benim-
semitir. Ama onlar, bu gaybi destein kendilerine bu
mekndan geldiinin farknda deildirler. Bunlar saadete
eritikleri zaman, ayrlktan ve geerli kazadan sonra ruhlar
bu miralarda onlar ykseltir ve bu felee ulatrr. Ve
miralar son bulur. Artk onun tesine geemezler. nk
bundan bakasna inanmazlar."

173
eyh ve Yneticiler
slam aleminin batsnda ve dousunda bir ok sultan
eyh'le temas kurmu ve onun istiaresinden, tlerinden
istifade etmek veya onun terbiyesinden gemek
istemilerdir. eyh de onlara eriata gre amel etmeyi,
Kur'ani kural gereince halka kar merhametli ve adil
olmay tavsiye ederdi: "Eer Allah'a (dinine) yardm eder-
seniz, size yardm eder." (Muhammed, 7) eyh yle derdi:
-Hz. Muhammed'in (s.a.v) mmeti en-Nasr (yardm
eden) ve el-Hazil (yardmsz brakan) isimlerinin etkisi altn-
dadr. mmet, Nebsi Muhammed'e (s.a.v) bak, yani onun
eriatyla amel etmesi itibariyle en-Nasr isminin muhatab
olur. Ama Nebsinden, yani eriatndan yz evirdii oranda
el-Hazil isminin etkisi altna girer" (III:204).

eyhin Hayatna Giren Baz Emirler:


Marip'te, eyh'in hayatndan rendiimiz kadaryla
en azndan be emir onunla temas kurmutur. Bunlar eyh'e
byk sayg gsterirlerdi. Bunlarn banda mehur muvah-
hit halifesi Ebu Yusuf Yakub el-Mansur (:594) gelir. eyh'e
divanna katlmasn nermi, o da bu neriyi reddetmitir.
kincisi, Fas emiridir. eyh ona gece gndz kesintisiz
Kur'an okunan bir halka oluturmasn tavsiye etmitir.
ncs, gney marib'in emiri, eyh'in arkada Ebu
Yahya b. Vacatin ve ktibidir. Drdncs, kuzey marip'te-
ki sultan Ebu'l A'la'dr. eyh'in onunla ilgili bir hikyesi var ki,
bu, eyh'in takvasn, sultanlarla ili dl olmaktan nasl
zenle kandn, onlarn yemeklerini yemekten
sakndn gzler nne sermektedir. eyh, yakn
arkadalarndan ve Salih biri olan Abdullah el-Maleki'nin
hayatn anlatrken unlar sylyor (R:120-121)
- "Bir gn Sebte ehrinde benimle karlat. Orada bn
Tarif'le beraber kalyordu. Sultan Ebu'l A'la bana iki sofra

174
yemek gnderdi. Ben orada yoktum. Orada olmadm iin
oraya varan yoksullar sofralar alm, yemilerdi. Yakn
arkadalarm ise yemekten kanmlard. Ertesi gece yine
bize iki sofra gnderildi. Ne kabul ettim ne de reddettim.
Sultan'n bize yiyecek gnderdiini duyan yoksullar bize
gelmeye balamlard. Yats namaz vakti girdi. Namaz
kldm. eyhlik taslayan bu dervi yoksullardan biri: Yemek
yerde iken namaz klnmaz, dedi. Sustum. Kendisine cevap
vermediim iin fkelendi. Dedim ki: Ben bu yemei kabul
etmiyorum. Yemeyi de uygun grmyorum. nk bu
yemek bana gre haramdr. Bu yemei yemenizi emretmem
mmkn deildir. nk ben kendim iin istediim eyi sizin
iin de isterim. Sonra yemein haram oluunun sebebini
anlattm. Ardndan dedim ki: Yemek ortada duruyor. Onu
helal sayan yesin, haram sayan da yemesin. Sonra kaldm
eve girdim. Yakn arkadalarm da benimle beraber eve
girdiler () Arkadamz el-Kalfat (Abdullan el-Maleki) bu
gelimeyi haber ald ve benim yanma geldi. Nasl bir bela
olduunu bildii iin benim ve arkadalarm adna endieye
kaplmt. Byle davrandm iin beni eletirdi () Ona
dedim ki: Allah'n dmanna yaslanan kii Allah'n ne kt
bir kuludur. Alim, Allah'n hakkn gzetmedii zaman Allah'
gzetmi olmaz. Allah'n hakk, her hakkn stndedir.
Bunlar dedikten sonra elimi silkeledim ve ayaa kalktm"
eyh, sultanlarn yannda Mslmanlarn ihtiyalarn
gidermek hususunda ok hrslyd. Bunu birok hadisede
gzlemleyebiliyoruz. rnein Tunus emiri ile yaad bir
olay yle anlatr (IV:489):
- - "Hakknda efaatte bulunduun birinden sakn
hediye almayasn. nk bu, Resulullah'tan (s.a.v) gelen
ak nass ile yasaklanan faiz kapsamna girer. Byle bir olay
Afrika lkelerinden Tunus'ta bamzdan geti. Tunus'un ileri
gelenlerinden Muayt adnda biri beni evine ard. Benim

175
iin bir ziyafet hazrlamt. Davetini kabul ettim. Evine git-
tim. Yemek getirildii zaman, benden lkenin sultan yann-
da kendisi iin efaatte bulunmam istedi. Sultann yannda
szlerim kabul grrd. Ona bu hususta yardmc olacam
syledim ve kalktm. Ama yemeini yemedim ve bize ver-
mek istedii hibir hediyeyi kabul etmedim. htiyacn
giderdim ve mal kendisine iade edildi () Sakn herhangi
bir ynetici yannda Allah'n hudutlarndan biri ile ilgili olarak
efaatte bulunmaya kalkma () Bir sahih hadiste
Resulullah'n (s.a.v) yle buyurduu rivayet edilmitir:
"Kimin efaati Allah'n hadlerinin uygulanmasna engel
oluyorsa, o kimse Allah ile ztlamtr."
Douda eyh, Eyyubi ve Seluklu sultanlaryla temas
kurar. Bu sultanlar ona byk bir sayg gsterirlerdi ve btn
emirlerini yerine getirirlerdi. Aadaki metinlerden bunu
anlayabiliriz. Yine bu metinlerden, eyh asndan bir
Mslman'n emir sahipleriyle nasl bir iliki iine girmesini
ngrd de anlalmaktadr. Bu hususta diyor ki (IV:476):
- "Eer vali olursan, insanlar arasnda hakka gre
hkm ver, sakn hevaya uyma. Heva. Seni Allah yolundan
saptrr. Allah'n yolu, kitaplarnda ve Resullerinin szlerinde
eriat olarak indirdii hkmlerdir () Resulullah (s.a.v)
yle buyurmutur: "Sorgulanmadan nce nefsinizi sorgu-
layn." Bu konuyla ilgili olarak yce Allah 586 senesinde
biliye'de byk bir sahneyi bana gsterdi. eyh szlerini
yle srdryor (IV:484):
- "Kiisel grnn, Allah'n kullar arasnda yneti-
cilie getirdii kimselere ilikin ilmine ar basmasndan
sakn. Zalim de olsalar, Allah, bir ilme dayal olarak onlar
Mslmanlarn ilerinin bana getirmitir. Allah'n onlarla
ilgili senin bilmediin bir srr vardr. nk Allah'n onlarla
defettii ktlk ve onlar araclyla gerekletirdii masla-
hat, ayet zalim iseler, iledikleri zulmlerden daha fazladr.

176
nsanlarn ou bu hususta yanlr ve kiisel grlerini,
Allah'n kullar arasnda gerekletirdii fiillere tercih ederler.
eytan bunlara gelir ve balarndaki yneticiyi
kmsemelerini, beyinsizlikle sulamalarn telkin eder.
Allah'n ynetici olarak balarna getirdii bu yneticilerin
sahih davranlarn grmelerini engeller. Onlara
Resulullah'n (s.a.v) emir sahiplerine itaatin dna kma-
malar ve ynetimi ehil olandan almamalar ynndeki emir-
lerini unutturur. eytan ilerine girer ve bu ve benzeri hadis-
leri tevil etmelerini salar. Bylece onlar slam dairesinin
dna karr. Resulullah'n (s.a.v) u hadisini unuturlar:
"Eer yneticiler zulmederlerse, bu, sizin lehinize, onlarn
aleyhinedir. ayet adil olurlarsa, hem sizin hem de onlarn
lehinedir." Allah, Kur'an'la engelleyemediini sultanla
engeller. Bu hususta, meleklerin, dem'in (a.s) halifelii ile
ilgili olarak Allah'a itirazlarndan baka bir delil olmasayd
dahi meselenin z itibariyle yeterli olurdu. Resulullah
(s.a.v) zekt toplayan memurun zekt ald kimseye haks-
zlk etse de ondan raz olarak ayrlm olmasn zektn bir
paras olarak nitelendirmitir. nsanlarn ou bu nemli
husustan habersizdirler. Bu kapy yzlerine kapatmlar.
nsanlar baksalard eer burada kendileri iin bir pay
bulurlard. Ama bu hususta Allah katnda kendileri iin hazr-
lanan sevabn bilincinde deildirler. Biz buna ilikin olarak
Allah katndan sunulan birok kant grdk. Birini yerdiin
zaman kesinlikle sfat yer, Allah'n yerdii gibi. Sakn mev-
sufu yerme, eer nefsine hayr istiyorsan. vdn zaman
da hem sfat hem de mevsufu v. nk Allah seni bu
ekilde ver." eyh, tlerini yle srdrmektedir
(IV:490):
- "Senin szlerini dinlemedikleri, dolaysyla bir
Mslman'a yararl olmadn yahut bir mazlumu savun-
madn veya sultan Allah katnda bedbahtla neden ola-

177
cak bir davrantan alkoymadn srece, sultanlarn soh-
betinde bulunmaktan kan () Sultann senin bana
getirdii emir sahibi insanlara itaat et. nk Allah'n
kitabnda yer alan nass uyarnca emir sahibine itaat etmek
farzdr. Onlarn verdikleri emirlerden bizim uymak zorunda
olduumuz alan, mubahlarla ilgilidir. Gnah nitelikli emirler-
ine uymak gibi bir zorunluluumuz yoktur. Eer senin bir
eyini gaspederlerse, baz hallerde onlarn bu gasplarn
kabul et. Ama sana bir bakasna ait bir eyi gaspetmeni
emrederlerse kabul etme. Cemaatten ayrlma. taatin dna
kma. Aksi takdirde Resulullah'n (s.a.v) buyurduu gibi;
cahiliye lmyle lrsn. mmete ba kaldrma. Ehil olan-
lardan yetkiyi almaya kalkma."
Ayrca unlar sylemektedir (IV:499):
- "Birinin bir iin ynetimini almak istediini grdn
zaman, sen bu yetkiyi elde etmek iin abalama. nk
yneticilik, ahirette hasret ve pimanlk sebebidir. Allah sana
hayr tte bulunmay emretmitir. lerinin bana bir
kadn getiren bir kavim grdn zaman, bu hususta onlara
katlma." Baka bir yerde de unlar sylyor (III:402):
- "lim ve kt ahlak ayn yerde bulumazlar. limin,
balamas ve merhameti geni olur. Kt ahlak ise, darlk-
tan ve skntdan ileri gelir. Bu ise cehalettir. lmin deerini
ancak Allah' bilenler bilir. lmin sonu olmayan yedi yardm
kayna ve mddeti vardr. Bir gn sultann yannda, ona
kar saltanat hkmlerince lmcl saylan bir su ileyen
bir adam hakknda efaatte bulundum. nk bir sultan her
eyi affeder, ama eyi affedemez. Onlar affedemez,
nk saltanat uyarnca bunlar affedilmez sulardr.
Sultanlarn bu hususta birbirleriyle yartklar nokta verdik-
leri cezalar ile ilgilidir. Sultanlara gre affedilmez su un-
lardr: Sultann haremine dil uzatmak. Srrn ifa etmek.
Mlk hakknda ileri geri konumak. Szn ettiim adam,

178
sultann saltanat hakknda ileri geri konumu ve sultan da
onu ldrmeye karar vermiti. Bu olay duyduum zaman,
sultann yannda onun iin efaatte bulundum ve
ldrmemesini istedim. Sultann yznn rengi deiti ve
yle dedi: Bu balanmaz bir sutur. Onu ldrmem
kanlmazdr. Glmsedim ve ona dedim ki: Ey sultan!
Allah'a yemin ederim, eer senin saltanatnda affna kar
direnen ve onu alt eden bir su olduunu bilseydim, senin
yannda efaatte bulunmaz ve senin sultan olduuna da
kanaat getirmezdim. Allah'a yemin ederim, ben sradan bir
Mslmanm. Buna ramen, btn dnyada benim affma
kar koyacak bir su bulamyorum Bu szlerime ard.
Hemen bu ahs affettiine dair bana bir yaz yazp imza-
lad. Ona dedim ki: Bu adama ceza olarak senin yanndaki
rtbesini indir. nk bu rtbede olmakla senin srlarna
muttali olmu ve sonunda senin saltanatn hakknda ileri
geri konumutur. nk ben, onu, ldrlmemesi iin
savunduum gibi, sultana da saltanatna ynelik eletirileri
savma hususunda da yardmc olurum. Sultan bundan
dolay sevindi ve bana dedi ki: Bana gsterdiin bu k yol-
undan dolay Allah seni hayrla dllendirsin. Sonra yanm-
dan ayrlp kalesine gitti ve tutuklu bulunan o adam sal
verdi ve benim yanma gnderdi. Adam grnce ona gerek-
li tavsiyelerde bulundum. Sultann aklna, edebine hayran
kaldm ve yaptndan dolay ona teekkr ettim."
Baka bir yerde eyh, bu konuyla ilgili daha fazla ayrn-
t veriyor ve yle diyor (IV:539/III:472):
- "Bir sultann yannda szlerim dinlenirdi. Bu sultan,
Halep ehrinin hkimi zahir sultan Gazi b. Sultan nasir
lidinillah Selahaddin Yusuf b. Eyyub'tu. Bir toplantda halkn
ihtiyalaryla ilgili tam yz on sekiz meseleyi takdim ettim,
hepsini de halletti." Sonra nceki hikyede sz edilen ve
sultann saltanat hakknda ileri geri konuan adam

179
affediinden bahsediyor ve u ifadeleri ekliyor: "Adamn,
Allah'n koyduu hadlerden biriyle ilgili olmayan suu nasl
senin affna direnebilir? Senin himmetin zayfm. Bunun
zerine sultan mahcup oldu ve adam serbest brakt () Bu
toplantdan sonra ne zaman ona bir ihtiya ilettiysem, ne
olursa olsun derhal halletmeye bakt."
eyh'le arkadalk eden Eyyubi sultanlarndan biri de
Sultan Adil'dir. eyh, 559. bab'da el-Basit (yayan) isminin
huzurunda ondan sz eder ve yle der (IV:225):
- "Bu huzurun tesiriyledir ki Resulullah (s.a.v) yallarla
ve ocuklarla akalard. Bylece onlarn almalarn ve
rahatlayp ferahlamalarn salard. Byk sultanlarn yap-
tklar hareketlerle ocuklarn nasl gldrdklerini
grmedin mi? Komik hareketler yaparak onlar gldrrler.
Ama ben hibir sultann meclisinde, komutanlarnn ve eli-
lerin yannda bunu yaptn grmedim. Ama Sultan Adil
Ebubekir b. Eyyub kk ocuklaryla komutanlarn ve eli-
lerin yannda kk ocuklaryla akalayordu. Ben de
Meyafarikin'de (Silvan) saydm bu ahsiyetlerin huzurun-
da mecliste buna ahit oldum. ok sultan grdm, ama bu
konuda Sultan Adil gibi davranan birini grmedim. Ben, bu
davran onun erdemlerinden biri olarak gryordum. Ve o
gzmde daha da byyordu. Bundan dolay da ona
teekkr ettim. Hareminde elerini de grdm. Onlarn duru-
munu aratrr, hal ve hatrlarn sorard ki hibir sultandan
byle bir davran grmedim. Bu tutumunun Allah katnda
ona fayda salamasn umuyorum."
eyh ile Sultan Adil arasnda salam bir iliki olduu
anlalyor. Nitekim Divannda, Sultan Adil'in olu Banyas
emiri sultan Aziz'in 630 senesi Ramazan aynn on ikisinde
am'n yaknlarnda lmesi zerine yazlm alt beyit
gryoruz. Bu beyitlerden bir kan aaya alyoruz:
Zelil olan, azizini istedi, gtrmek iin
180
Ortadan, ona ikram ederek ve icabet etti
Yaratcsnn izniyle, kendisi iin ararak
Bu yzden gnll olarak ve itenlikle kabul etti
En geni hayra ular ve ycelir
Tepeye doru ve sevenleri grr.
632 senesinin Muharrem aynn balarnda Adil'in bir
dier olu am hkimi Muzaferuddin Musa (:635) iin bir
icazet yazar ve burada 270'ten fazla kitabn sayar. Yine
Adil'in am hkimi olan olu Eyyub el-Muazzam ile
Msr'daki kardei el-kmil ve Cizre'deki kardei el-Eref
arasnda taht mcadelesi balaynca, ardndan Davud b. El-
Muazzam ad geen iki amcasyla savaa tutuunca, eyh
btn bu gelimeleri byk bir zntyle izledi. Sultan el-
Kamil 22 Rebiulevvel 626 tarihinde Kuds' Hristiyan kral
II. Frederik'e teslim edince eyh'in znts son snrna
varm oldu. nk Nasr Davud'un ynetimine son ver-
ilmiti. Bunun zerine eyh, kfirlerin ynetimi altnda
olduu srece Mslmanlarn Kuds'te ikamet etmelerini
yasaklayan bir fetva yaynlad. Bu hususta unlar sylyor
(IV:460):
- "Hicret et. Sakn kfirler arasnda yaama. nk
kfirler arasnda yaamak slam dinini aalamak, kfr
kelimesinin Allah kelimesinden stn olmasna neden olmak
anlamna gelir. nk yce Allah'n sava emretmesinin tek
nedeni, Allah'n kelimesinin en stn ve kfr kelimesinin de
en aa olmasdr () Nitekim Resulullah'tan (s.a.v) yle
rivayet edilmitir: "Ben, mrikler arasnda ikamet eden
mslmandan beriyim." Mrikler arasnda ikamet eden
kiinin slam szne itibar edilmez. Yce Allah, mrikler
arasnda yaayp da len kimse hakknda yle buyurmak-
tadr: "Kendilerine yazk eden kimselere melekler, canlarn
alrken: "Ne ide idiniz!" dediler. Bunlar: "Biz yeryznde
aresizdik" diye cevap verdiler. Melekler de: "Allah'n yeri

181
geni deil miydi? Hicret etseydiniz ya!" dediler. te onlarn
barna cehennemdir; oras ne kt bir gidi yeridir." (Nisa,
97) Bu yzden bu zamanda Kuds' ziyaret etmeyi ve orada
ikamet etmeyi insanlara yasakladk. nk kfirlerin
hkimiyeti altndadr. Orada ynetici konumunda olanlar
kfirler, ynetilen konumunda olanlar da Mslmanlardr.
Onlarn yannda Mslmanlar ok kt bir haldedirler. Heva
ve heveslerin hkimiyeti altnda yaamaktan Allah'a
snrz. Bu gn Kuds' ziyaret eden ve orada ikamet
eden Mslmanlar, yce Allah'n haklarnda yle buyur-
duu kimselerdir: "(Bunlar;) iyi iler yaptklarn sandklar
halde, dnya hayatnda abalar boa giden kimselerdir."
(Kehf, 104)"
eyh, sultanlarla sohbet etmeye ilikin tavrn yle
aklamtr (III:472):
- "Yce Allah, Resulne, ona ynelim ltfn vurgula-
yarak yle hitap etmitir: "O vakit Allah'tan bir rahmet
olarak onlara yumuak davrandn." (Al-i mran, 159)
Yumuaklktan maksat, tevazu gstermek, merhamet kanat-
larn insanlarn zerine indirmek ve siyasete gre hareket
etmektir() Nitekim bu makamdan dolay-ki ben bu makam
tatm ve onunla btnlemitim-meliklerle ve sultanlarla
sohbet ettim. Sultanlarn yannda Allah'n kullarndan her
kimin ihtiyacn gidermisem, bu makamdan dolaydr.
Allah'n herhangi bir kulunun ihtiyac ile ilgili olarak hangi
sultana bavurmusam, mutlaka o ihtiyac karlam, beni
geri evirmemitir. yle ki: Ben, herhangi bir kimsenin
ihtiyacn karlamasn istediim zaman, ona kar ala-
bildiine ak davranr ve gnln amaya alrdm. Yava
yava ona yaklardm. Derken sultann kendisi bana
sorard. Dolaysyla sz konusu ihtiyacn giderilmesini
byk bir istekle gerekletirirdi. nk bunda kendisinin de
yararnn olduunu dnrd. Bir anlamda, isteini ilettiim

182
insann ihtiyacn karlamasn salamakla ben, sultann bir
ihtiyacn karlam olurdum () Bir insan byle bir gce
sahip olunca, sultanlarn yannda insanlara yararl olur."
eyh'in sultanlar eriatn adabna gre terbiye etme-
sine bir rnek de Abbasi halifesi en-Nasr ile Badat'ta
yaad olaydr. (en-Nasr 580-622 yllar arasnda halifelik
yapmtr) eyh, yle diyor:
- "Yaa senden byk olana nce sen selam ver. Eer
binek srtndaysan, yryene nce sen selam ver. Eer
yryorsan, oturana nce sen selam ver. Bir gn bir halife
(Allah raz olsun) aramzda bir olay meydana geldi. Bir
toplulukla birlikte yryorduk. Birden halife kt karmza.
Hemen kenara ekilip yolu atk. Arkadalarma dedim ki:
Sizden biriniz halifeden nce ona selam verirse, onu hal-
ifenin yannda rezil ederim. Halife iyice yaklap atnn srtn-
da olduu halde bizim hizamza gelince, insanlarn hal-
ifelere ve sultanlara yaptklar gibi bizim nce selam ver-
memizi bekledi. Ama selam vermedik. Bize bakt, sonra yk-
sek sesle: Selamn aleykum ve rahmetullah ve berekatuh
(Allah'n selam rahmeti ve bereketi zerinize olsun), dedi.
Hep birlikte "Ve aleykes'selam ve rahmetullah ve
berekatuh" (Allah'n selam, rahmeti ve bereketi senin de
zerine olsun) diye selamn aldk. Bunun zerine yle
dedi: Dne bu ekilde bal olduunuz iin Allah sizi hayrla
dllendirsin. Bu davranmzdan dolay bize teekkr etti
ve dnp gitti. Orada bulunanlar arp kalmlard."
Buna benzer bir olay Fkh bn Zerb'n (:381) da
bandan gemitir. eyh, aadaki vasiyetinde ondan sz
etmektedir (IV:499):
- "Eer Kur'an okuyan bir topluluk arasnda isen,
zerinde birletiiniz hususlarla ilgili ayetleri onlarla birlikte
oku. Eer ihtilaf ederseniz, oradan ayrl. Bakara ve Al-i
mran surelerini srekli olarak oku. Kur'an'dan bir sureyi

183
okumaya baladn zaman, o sureyi tamamlayncaya
kadar konuma. Bu, Salih limlerin geleneidir. Kurtuba'da
birden ok kii el-Hisal adl eserin mellifi bn Zerb'la ilgili
yle bir olay anlattlar bana: Bir bn Zarab mushaftan bir
sure okuyordu. meyye oullarndan Emirlmminin yanna
geldi. nsanlar Halife'ye onu gsterdiler. Halife atn durdur-
du, selam verdi ve halini sordu. Ama eyh sureyi tamam-
layncaya kadar onunla konumad. Sureyi tamamladktan
sonra ona cevap verdi. Halife bu davrannn sebebini
sordu. O da u karl verdi: Senin efendinle konumay
kesip, onun klesi olarak seninle konuamazdm. Bu edebe
uymaz. Sonra halifeye kendisini ve klelerini rnek vererek
yle dedi: imdi ben seninle konuurken, senin
klelerinden biri gelip benimle konumak istese, sence
seninle yaptm konumay kesip senin klenle konumaya
balamam uygun olur mu? Hayr, dedi. Bunun zerine yle
dedi: Sen de Allah'n klesisin. Bu sz zerine halife
alad Bu tavr zere hareket eden eyhlerimizden bir
toplulukla karlatm. Onlardan biri olan Ebu'l Haccac e-
eberbeli ile biliye'de grtm."
yle anlalyor ki eyhle en uzun sre arkadalk eden,
eyhe en fazla sayg gsteren ve eyhin terbiyesinden en
fazla istifade eden kii Seluklu Sultan Keykavus'tur. eyh,
Anadolu'da birka yl onun yannda kalmtr. Oradan
ayrldktan sonra da aralarnda mektuplamalar devam
etmitir. eyh'in ona gnderdii mektuplardan biri udur
(IV:547-548):
- "Allah'n emri ile galip olan, Rum ve yunan lkelerinin
hakimi Sultan Keykavus'a yazdm bir vasiyet ve nasihattir.
Allah ona rahmet etsin. Alt yz doksan senesinde bize
yazd mektubun da cevabdr: Bismillahirrahmanirrahim.
Yce Allah'n emriyle galip olan sultann ihtimam (Allah
saltanatnn adaletini daim klsn), babas ve duacs

184
Muhammed b. Arabi'ye ulat. Artk buna dini vasiyet ve ilahi
siyaset tarznda nasihat eklinde cevap vermek gerekir.
Allah bu ii sana tevdi etmitir. Seni mlknde naip klmtr
ki muvaffak olduun hareketleri kullar arasnda adaletle
gerekletiresin. Sana dosdoru bir mizan vermitir ki, onlar
arasnda bu ly hkim klasn. Sana bembeyaz bir delil
aklamtr ki, insanlar bu delil ardnca yrtesin ve onlar
bu delile uymaya arasn. Bu arta bal olarak seni
onlarn bana getirmitir. Bu artla sana biat ettik. Eer adil
olursan, bu hem senin hem de onlarn lehine olur. ayet
zulme saparsan, bu, onlarn lehine, ama senin aleyhine olur.
Yarn seni Mslmanlarn imamlar arasnda insanlarn en
ok ziyana uramlarndan, iyilik yaptn sanrken dnya
hayatnda iledii amelleri boa giden kimselerinden biri
olarak grmemem iin bu dediklerimi dikkate al. Allah'n
sana bahettii mlke verecein karlk, nimete nankrlk
etmek, aktan gnah ilemek ve iktidarnn gcne daya-
narak kt yneticileri zayf halkn bana musallat etmek
eklinde belirginlemesin. Unutma, Allah senden daha
gldr. Eer kt yneticiler tayin edersen, bunlar halka
cehalete ve kt maksatlara dayal olarak hkmedeceklerdir
ve btn bunlardan sen sorumlu olacaksn () Seninle
amellerini karnda bulman arasnda ecelinin sona ermesin-
den baka bir mesafe yoktur. Bir gn sen de babalarnn ve
atalarnn gtkleri yurda geceksin. Piman olanlardan
olma. O zaman pimanlk fayda vermez. Ey adam! Hi
kukusuz islamn ve Mslmanlarn (saylar o kadar az ki)
bana gelecek en kt ey, senin lkende an kulelerinin
ykselmesi, kfrn aktan sergilenmesi, irk sznn yk-
sek bir deer gibi yaygnlamas ve mminlerin emiri mer
b. Hattab'n (r.a) zimmet ehli iin koyduu artlarn ortadan
kalkmasdr."
Sonra eyh, bu artlar sayyor ve mektubunu 17 beyit-

185
lik bir kasideyle bitiriyor. Kasidenin baz beyitleri yledir:
Hidayeti stn grm ve ona tabi olmusan
Sylediin gibi sen bu dinin izzetisin
Ama ona nem vermemi ve kmsemisen
Sen dinin deerini drm, onun zelil klmsn
Yalan ve iftira ile sahte unvanlar edinme, nk siz
Hepinizin topland gn onlardan sorulacaksnz

Ey sultan! Nasihatimi gerekletir


Size verdiim tleri. Size dediklerime riayet et
Allah'a andolsun, ben, sizin iin en iyi nasihatiyim
Ala, pislii sizden uzaklatryor, engelliyorum
Sultan iin her ynden celb ediyorum
Dini, dnyay ve marufu ve yararl eyleri
612 senesinin Ramazan aynda eyh, Sultan
Keykavus'a, Hristiyanlarn hkimiyeti altndaki Antakya'y
fethedecei mjdesini verir. "Muhadaratu'l Ebrar" adl
eserinde bu olaydan yle sz eder:
- "Ramazan aynda Sivas'ta bulunuyorduk. Galip sultan
(Keykavus), o srada Antakya'y kuatmt. Ryamda
ehrin nnde mancnklar dikmi, talarla ehri dvyordu.
Rumlarn liderini ldryordu. Ben talar isabetli grler
ve buna dayal olarak sergiledikleri kararllklar olarak
yorumladm. Bundan anladm ki inallah ehri fethedecek-
tir Nitekim ryam gerekleti. Allah'a hamdolsun.
Ramazan bayram gn ehri fethetti. Ryay fetihten yirmi
gn nce grmtm. Alt yz on iki senesiydi. Bunun zer-
ine fetihten nce Malatya'dan ona bu haberi bildiren bir
mektup yazdm ve grdm ryay beyitlerle ifade ettim
() kaside 8 beyitti:

1-Kfr diyarna yneldin, fethetmek istiyorsun


Mjdeler olsun. nk Rumlar sana kar hsrana

186
urayacaklar.
2- Sizin iin bir rya grdm. Zafere delalet ediyor
Kfr diyarnn fethine, ldrmeye ve esir almaya
()
8- Allah'n yardm ve fetih gelince, cmert ol
Yanndaki hayrlar zorlukta da kolaylkta da dat
eyh'in dier baz tleri de yledir (IV:533):
"Sultan zzddin Keykavus'un Antalya'dan bana yazd
mektuba u cevab yazdm. O srada Malatya'da ikamet
ediyordum:
Mektubu yazarken gzyalarm akyor
Tek derdim raz olduum yolun izlenmesidir
Nebi Muhammed'in dininin, grmek istiyorum
Kfre kar koyduunu, batln ise zail olduunu
nk yalann ve batl ehlinin stn olduunu gryo-
rum
stnlk kuruyorlar,
Dosdoru din ise zelil olmu vaziyette
Ey Allah'n dininin izzeti tlere kulak ver
efkatli tye.
nk sultanlara t verenler az olur
lahn desteiyle srdalardan sakn, uyar
Delile dayal bir ie iaret ettiin zaman
Ki beytlmal gelisin. nk yklan bir eydir ev
Cmert ol ve kefil olarak ilaha gvenip dayan
404. bab'da yneticilerin zelliklerinden sz eder.
Burada halkna kar kt davranan sultann kendi
mlknn yklmas iin altn, halka iyi davranan sul-
tann hkimiyetinin ise kalc olduunu bildirir:
- "Ayn ekilde sultan elencesi ve davranlaryla
gafil olursa, halk da trl lezzetlerden zevk almak,
ehvetlere nail olmak hususunda ona katlrsa, sultan yne-
timi altndaki halkn durumu ile ilgili olarak stlendii grev-
187
leri yerine getirmezse, kendi yaptklaryla kendini azletmi,
mertebesini drm olur. Bunun yannda Allah katnda
sorumlu olur, vebal altna girer ve byk bir hsrana urar.
Liderlii ve efendilii kaybeder. Allah onu hayrlardan
mahrum brakr. Piman olur, ama artk pimanlk da fayda
vermez."
Bu blm, Muhyiddin Abdulkadir b. eyh b. Abdullah
el-Aydarusi'nin "Tarihu'n Nur es-Safir an Ahbari'l Karni'l Air"
adl eserinde sufi fakih Hseyin b. Abdullah el-Hadari'nin
(:979) hayatn anlatrken yer verdii bir hikayeyle bitirmek
istiyoruz: el-Hadari, eitici eyhlerden biriydi. bn Arabi'ye
byk sayg gsterir, onun kitaplarn okurdu. Onu tleri
dorultusunda bir hayat yaamak hususunda byk zen
gsterirdi." Yazarn anlattna gre babas Ebubekir el-
Aydarusi, bn Arab'nin el-Futuhat ve el-Fusus adl eserleri-
ni okumasn yasaklar, ama eyh hakknda hsn zan
beslemesini, onun byk bir veli, arif billh bir lim olduu-
na inanmasn emreder ve yle der: Onun kitaplar byk
hakikatler ierir. Ama ilimde nihayete ulamlar iin, yeni
balayanlar iin deil. Onlara zarar verir." Sonra yle der:
- "eyh bn Arab'nin bandan geen ve onun faziletinin
byklne delalet eden bir hikaye hatrlyorum. Bu
hikyeyi burada onun hatrasyla bereketlenmek ve byk-
ln bir kez daha anmak iin zikrediyorum () Hikyeyi
onunla ilgili haberlere nem veren, onun gzel eserlerini
derleyenler anlattlar: biliye sultan, Mekke'ye byk bir
mal gnderir. Vekile de bu mal yeryznn en liminin pay-
latrmasn emreder. O senede Mekke'de meayihten,
limlerden, fakihlerden ve deiik ilim dallarndan sekin
kiilerden bir ok kimse toplanr. nceki yllarda bu kala-
balkta lime rastlanmamt. Bu ayn zamanda eyh
ahabuddin Shreverdi'nin eyh Muhyiddin Arab (r.a) ile
bulutuu yldr. Her biri dieri hakknda bir eyler syler.

188
Sonunda herkes eyh Muhyiddin zerinde birleir ve maln
sadece onun tarafndan paylatrlmas gerektiini syler.
eyh de mal paylatrr. Paylatrma bitince yle der: Eer
icma bozma korkusu olmasayd, bu ii kabul etmeyecektim.
Orada bulunanlardan biri: Niin, efendim? Diye sorunca, u
cevab verir: Bununla Allah'n rzas kast edilmiyordu, bilakis
bakalarna kar vnme maksad kast ediliyordu. Soruyu
soran kii: Bunu akla, der. yle der: Garbn (biliye) sul-
tan, benim araclmla dier sultanlara kar vnmek
istiyordu. nk bu mal benden baka kimsenin paylatr-
mayacan biliyordu. O, Allah'n rzasn deil, vnmeyi
amalamt Bu mecliste sylenen bu szler biliye sul-
tanna ulat. Bunun zerine sultan alad ve: eyh doru
sylyor, istediim buydu, dedi." Bu hikyenin doru olup
olmadn Allah bilir.

189
190
NC BLM

EYH'N TASAVVUF KL

eyh bn Arab'den nce Yaam Olan Tannm


Baz Endls Sufileri
Mslmanlar h.92 senesinin Ramazan aynda
Endls' fethettikleri zaman, slam dnyasnn her tarafn-
dan veliyat ve manevi terbiye ehli birok zat Endls'e yer-
leti. Hicri ikinci asrdan itibaren Endls eyhlerinin ynet-
tii tekkeler ve mritler ve tabiler ortaya kmtr. Bu zatlar-
dan bazlar unlardr: Tabiin kuandan Hana b. Abdullah
es-San'ani (: ikinci asrn balar). Tulaytula'l Maliki fakih
sa b. Dinar (:212) Mehur zahit Meymun b. Sa'd (:267).
Halef b. Sa'd el-Kurtubi (:305). "El-bad ve'l avabid"
kitabnn yazar Muhammed b. Vaddah (:287). Eyyub el-
Beluti. Muaz b. Osman (onun davete icabet eden abdallar-
dan biri olduu sylenmitir). Afrika tekkelerinden birine yer-
leen Yahya b. mer el-Kenani (:289) Endls snr bl-
gelerindeki Sarakosta, Raka ve Tatila gibi yerlerde tabileri
vard. Oralarda tekkeler kurmulard. Abdullah b. Nasr el-
Kurtubi (:315). Zahit mam Esba b. Malik el-Kabri (:299)
Grnata etrafndaki dalarda kurulmu Yetur kalesinde
yayordu. "ez-Zhd" adl eserin mellifi, slam dousunu
seyahatte bulunup Askalan'da vefat eden Yemen b. Rzk et-
Tatili (: drdnc asrn balar). Sz edilen bu kitab, bn
Haccam Muhammed b. Mesrur (okunmamas ynnde
fetva vermitir) gibi baz fakihlerden tepki almtr. Kurtubal
fakih bn Habbab Ahmed b. Halid (:322) de okunmamas
ynnde fetva vermiti, ancak ad geen kitap Sacalmas
asll zahit Cessas gibi zahit ve sufiler tarafndan hsn kab-
ulle karlanmtr. Cessas, Macrit snrnda itikafa kapanr
ve ez-Zhd kitabn okurdu. Abdurrahman b. Halef el-klii
191
(:347) ondan rivayet etmitir.

Drdnc asrn nl Endls sufilerinden bazlar :


Drdnc asrn balarnda, Endls tasavvufunda,
Kurtubal byk eyh, hekim Muhammed b. Abdullah b.
Meserre el-Cebeli'nin (269-319) yldz parlad. Etrafnda
ok sayda mrit toplanmt. Birok kitap da kaleme almt.
Ancak bunlardan gnmze sadece u tanesi ulaa-
bilmitir: 1-et-Tebsire. 2-El-Huruf. 3-Tevhidu'l
mukininFakihlerle mutasavvflar arasndaki geleneksel
ihtilaf erevesinde bn el-Habbab el-Kurtubi, ona kar bir
sayfa kaleme ald. Bunun zerine bn Meserre hac mak-
sadyla arkadalaryla birlikte Endls'ten ayrld. Bunlar
arasnda rencisi bn Saykal adyla tannan Muhammed b.
Vehb el-Kurtubi, bn el-Medini olarak bilinen Muhammed b.
Hazm b. Bekr et-Tenuhi ve Eyyub b. Feth gibi isimler vard.
Sonra halife III. Abdurrahman (:350) zamannda Endls'e
geri dnd. Vefat edinceye kadar insanlar Allah'a davet
etmeye devam etti. Vefat ettiinde geride tarikatn srdre-
cek ve hicri drdnc asr boyunca yaygnlatracak birok
halife brakmt. Eserleri sonraki asrlara kadar ulatlar. Bu
halifelerden bazlar unlardr: Hay b. ABdulmelik. Halil b.
Abdulmelik el-Kurtubi (:322) bn Mevruri olarak bilinen
Muhammed b. Sleyman el-Akki, Ahmed b. Ferec b. Mentil
b. Kays. Tarif er-Ravti. El-Feta olarak bilinen Muhammed b.
Mufarric el-Maarifi (:371). Ahmed b. Velid b. Abdulhamid b.
Avece el-Ensari. Reid b. Muhammed b. Feth ed-Deccac
el-Kurtubi. Eban b. Osman b. Said b. Mubeer.
Muhammed b. Abdullah b. mer el-Kaysi (:382). Knyesi
Ebu'l Esba olan Abdulaziz b. Hakem (:387). Abdurrahman
b. smail el-klidi. "eceretu'l Hikme" adl eserin mellifi Ebu
Osman Said b. Fethun es-Sarkasti. bn mam olarak bilinen
Muhammed b. Ahmed b. Hamdun el-Hulani el-Kurtubi

192
Drdnc asrn sonlarnda el-Meserriye medresesinden
eyh smail b. Abdullah er-Raini ortaya kt. Tarikatn ban
o ekiyordu. Ondan nce Kurtuba kads ve fakihi Mnzir b.
Said el-Beluti (:355) tarikatn banda bulunuyordu.
Bylece Endls'n byk ehirlerinde sufi cemaatleri
oluuyordu. Mariye ehri bu merkezlerden biriydi. Beinci
asrn sonlarnda bu ehirde Muhammed b. sa el-Elbiri adl
zat ortaya kt. ok saydaki seveninden bu zat byk bir
sayg gryordu.
Endls tasavvufunun kutuplarndan biri olan ve bn Arif
olarak bilinen Ahmed b. Muhammed b. Musa b. Ataullah es-
Senhaci (: 23 safer 536) de Mariye ehrinde ortaya k-
mtr. Bu zat "Mehasinu'l Mecalis" adl eserin yan sra
"Mefatihu'l Muhakkik" gibi bn Seb'in'in "Beddu'l Arif" adl
eserinde zikrettii, yine el-Mukri'nin "Nefhu't Tayyib" adl
eserinde szn ettii "Metaliu'l Envar ve Menakibu'l Esrar"
gibi bir ok kitabn mellifidir. Ayrca birok risalesi de vardr.
Bunlarn bazsn Ebubekir Atik b. M'min (:548) "Miftahu's
Seaade" ad altnda toplamtr. bn Arif, velayet ve irfan
ehlinden oluan bir topluluk yetitirmitir ki bunlar, onun dav-
etini srdrm, Endls ve marip'te yaymlardr.
Bazlarnn isimlerini aaya alyoruz: bn el-klii (:550).
bn Karkul (:569). bn elMederre (:530) el-Enderi (:581).
bn Vellem (:557).bn Nemmare el-Haceri (:563). Said b.
Muaviye el-Emevi (:520). Ebu'l Velid Zekeriya el-Ensari
(:590). Atik b. M'min (:548). bn Hayr el-bili. bn
Bikeval bn Arif, Endls tasavvufunun nc simalarn-
dan biri kabul edilen bir dier mutasavvf olan ve "erhu
esmai'l Hsna ev lisanu'l hak el-mebsus fi'l emr ve'l halk"
adl eserin mellifi Ebu'l Hakem b. Bercan adyla bilinen
Abdusselam b. Ebu Abdurrahman b. Ebu'r Rical'le (:537)
ayn dnemde yaamtr. Ad geen zatn bir de Kur'an tef-
siri vardr. "Ayn el-Yakin" gibi, bn Haldun'un "el-feteva"snda

193
szn ettii, yine bn Zbeyr'in (:708) "Silatu's Sla" adl
eserinde bahsettii "el-lham ve'l arat" gibi baka kitaplar
da vardr. bn Arif ile bn Bercan mektuplarlard. Bu mek-
tuplardan birbirlerine kar besledikleri derin saygy
gzlemlemek mmkndr. Ancak anlald kadaryla
ikisinin arasnda daha sonra bir soukluk yaanmtr.
Bunun sebebi de siyasi anlaylaryd. nk bn Bercan,
zalim sultana kar isyan etme fikrini savunurken, bn Arif,
bundan gerek bir fayda salanmayacana, sultana kar
ancak t ve hatrlatma ile mcadele edilebileceine
inanyordu. bn Bercan'n bu tavr, bir dier mutasavvf bn
Kssi adyla bilinen Ebu'l Kasm Ahmed b. Hseyin'e (:546)
daha yaknd. bn Kssi, Mridlerin 539 ylnda el-mura-
bitun'a kar balattklar isyana liderlik etmiti. "Hal'u'n
Na'leyn" adnda bir eser brakmtr. leriki sayfalarda
deineceimiz bu eser sonralar (1418 ylnda) Maripli
stad Muhammed el-Emrani tarafndan neredilmitir ki, biz
bu blm ad geen eserin nsznden alntladk.
Hi phesiz ilk alt asrda slam dnyasnn dousunda
ve batsnda oluan tasavvuf ekollerinin , Hasan el-
Basri (:110), ehlibeyt imamlar (a.s), el-Mehasibi (:243)
Cneyd (:297) Ahmed er-Rufai (: 578) Abdulkadir
Geylani(: 561) Ebu Ya'za el-Maribi (:572) ve Ebu
Meyden (:589) gibi byk meayihin tabileri vastasyla
Endls'e de ulamtr.

Altnc asrn nl Endls sufilerinden bazlar:


Ebubekir Muhammed b. Hseyin el-Mayruki (:536 veya
537). Zahiri mezhebinin fakihiydi. Hadis alimiydi. bn Arif
geleneine bal olarak zhd ve ibadet iin uzlete ekilmiti.
eyh Muhammed b. El-Keb. bn Arif ve bn Bercan'
bartrmak iin aba sarf etmitir.
Ebu Abdullah Muhammed b. Halef e-ebuki.

194
bn Neferi olarak bilinen Ali b. Muhammed b.
Abdurrahman (: 552 veya 557)
bnu'l Harrat Ebu Muhammed el-bili (:580)
Ebu Abdullah b. El-Mcahid el-bili (:574) bn Arif'in
has arkadalarndand. Muhammed b. Yusuf b. El-Ebar gibi.
Ebu'l Hasan b. Mmin. Kurtuba'da bn Kssi'nin
arkadalarna liderlik ediyordu.
Ebubekir b. Nemmare. Byk basklar grd. Zindana
atld. Bu bakmdan Ebu'l Hasan Seyyid el-Maleki'ye ben-
zer. bn Arif'le mektuplard.
bn Arif'in rencilerinden Ebubekir b. Ebu Halil el-
Belensi.
Ebu Muhammed Abdu'l gafur b. smail b. Halef es-
Skuni. bn Bercan ve bn Arif'ten ayrlmayan sekin kiiler-
den biriydi. bn Kssi ayaklanmas iyice alevlendii srada
540 senesinde douya hicret etti.
Ebu Abdullah Muhammed b. Salim. bn Kssi'nin
arkadayd. Fas'ta ld.
Ebu'l Velid b. Mnzir (:558) Deniz sahilinde bulunan
Reyhane tekkesinden ayrlmayan zahid biriydi. bn Kssi'yle
arkadalk etmitir. Sonra ona kar kt. bn Arif'le mek-
tuplard.
Yukarda ad geen sufiler iin aadaki eserlere mra-
caat edilebilir:
-bn Abdu'l melik el-Marakei, ez-Zeyl ve't Tekmile,
c.5,6.
-bn ez-Zbeyr, slatu's sla.
-bn el-Ebar, el-hile,c.2.
-Mu'camu's Sadafi.
Et-Tadeli, et-Teevvuk ila ricali't tasavvuf
-el-Mukri, nafhu't Tayyib, c.2
-ibn Bekeval, es-Sla
-bn Ferhun, ed-Dibac

195
-bn Arif, miftahu's saade.
eyh bn Arab'nin nceki eyhlere Kar Tavr
Allah'n Firdevslerde bir kavmi var ki
Hava ve gk var olduundan beri kalpleri arpar onlarn
(DY:67)
eyh'in slam batsna ve dousuna yapt seyahatler,
ann alimleri ve velileriyle arkadalk etmesi, kendisinden
nceki sufi geleneine muttali olmasn salamtr. Sufiler
tarafndan kaleme alnan kitaplarn byk ounluunu oku-
mu, onlara dair sz ve deerlendirmeleri, hayatlarna ve
hallerine ilikin haberleri bakalarndan duyma imkann bul-
mutur. Bu yzden eserlerinde, kendisinden nceki
mutasavvflarn szlerine ve grlerine ilikin tahliller,
erhler ve yorumlar bulabiliyoruz. aml aratrmac
Mahmud Mahmud el-Gurab, eyh'in bu konuyla ilgili akla-
malarn "erhu kelimat es-sufiye min kelami' eyh el-ekber
muhyiddin b. El-arabi" adn verdii bir kitapta toplamtr.
Bu meseleleri yle zetlemek mmkndr:
1- Ebubekir es-Sddk (r.a)(:14): eyh, onun aadaki
szlerini tahlil etmitir:
- draki idrak etmekten aciz olmak idraktir ((I:93-94-95-
270-271/II:619-641/III:371-429-555?IV:283)
- Her neyi grdysem, mutlaka ondan nce Allah'
grdm (I:415-476-584-608/II;351-454-514-567/III:116-147-
153-226-239-255-378-559/IV:58)
- Beni tabip hasta etti (II:481/IV:275)
2- Rabia el-Adeviye (:135): eyh, onun aadaki sz-
lerini tartmtr:
- ki sevgiyle seviyorum seni, biri arzu sevgisi/biri de
layk olduun sevgi (II:395)
eyh, onun bu szn tarttktan sonra onunla ilgili
olarak unlar sylyor: O, hal ve makam olarak erkeklerden
daha yukar bir dzeye ykselmitir. nk sevgiyi ayrm

196
ve taksim etmitir. Allah ondan raz olsun. Sevgiyi ifade
etmenin en ilgin yoludur bu.
- Onun, meydana gelen hadiselere ilikin muradn anla-
makla megul olmam, beni hissetmekten alkoydu (IV:447).
- Sizce, O, cenneti ve cehennemi yaratm olmasayd,
ibadete layk olmayacak myd? (I: 418-454/IV:57-432) eyh
der ki: O, burada halis dine iaret etmektedir. Ancak, onun
(r.a) sylediinin aksine, yce Allah'a, zat itibariyle deil,
ilah olmas itibariyle ibadet edilmektedir.
- Cennetin miskinleri ve eleri safa srerler (I:743):
eyh, onun bu szlerini zetle yle deerlendirmektedir:
Bilakis kendisi, gr belirtmek suretiyle bakalarn yarala-
makla miskindir. Aksine, cennet ehlinin tamam ve eleri
Allah ile megul olmann safasn srmektedirler.
3- brahim b. Edhem (:160) (II:134/IV:545 tekihu'l
ezhan)
4- bn Semmak (:183) (IV:545-546)
5- Miskine et-Tafaviye (IV:547)
6- Ebu'l Utahiye (:149) eyh, onunla ilgili olarak yle
der: Mutasavvf saylmaz. Ancak onun bir sz vardr ki,
gerei eksiksiz olarak ifade etmitir ve zamannn airi
Hasan b. Hani, bunca iir yerine onun bu bir tek szn
sylemi olmay ne ok isterdim" demitir. O sz udur:
Her eyde bana ynelik bir ayet vardr
O'nun bir olduuna delalet eder
(I:184-460-471-636/IV:294)
7- Ebu Sleyman ed-Darani (:215) eyh, onun u
szn onaylar:
- Eer vasl olsalard geri dnmezlerdi, ama temel kural-
lar zayi ettikleri iin vuslattan alkondular (I:251).
8- Znnun el-Msri (:245): eyh, Znnun'a kar byk
bir sayg besler. Hatta onun szleri ve halleri ile ilgili "el-
kevkebu'd durri fi menakbi zi'n nun el-msri" ad altnda
197
byk bir kitap kaleme almtr. Fransz aratrmac Ragy
De laderyar 1988 ylnda Franszcaya tercme ederek
yaynlamtr. Kitab drt ksma ayrmtr: birinci ksm,
Znnun'un hayat, halleri ve manevi makamlar, ikinci ksm,
retileri, mektuplamalar ve vasflar (salikler iin yaklak
60 makam ve hal sayar), nc ksm, karlat veya
sohbet ettii velilerin tabakalarnn vasflar ve onlarla birlik-
te yaad vakalar, drdnc ksm, Znnun'un yakarlar,
mnacatlar, kssalar, hutbeler ve tleri hakkndadr.
eyh, baka kitaplarnda da Znnun'un vasiyetlerinden ve
ele ald meselelerden deliller getirir. Ruhu'l kuds,
muhadaratu'l ebrar, Futuhat gibi. zellikle sevgi makamnn
tannmasna ilikin 278. bab, vasiyetlerle ilgili 560 bab.
Onun isminin getii en nemli meseleler, hakikat ve misal
alemine, dinlemeye ve zrriyetler alemindeki misaka
ilikindir (I:128-151-578-621-670/II:82-108-134-194-195-
338-346-420-566/IV:530-532)
9- Ebu Yezid el-Bistami (Bayezid-i Bestami) (:1261)
Bayezid ve Ebu Meyden, eyhin kitaplarnda isimleri en ok
geen kimselerdir. Hatta eyh, Bayezid'in szlerinin ve hal-
lerinin erhine bamsz bir kitap ayrmtr (RG:461). Bu
kitab lhami bir emirle yazmtr. Futuhat'ta erhettii hal ve
szleri unlardr:
- Bayezid'in takvas (I:280-717/II:191)
- Bayezid'in hakk talep etmesi (II:370-527/IV:388)
- Bayezid'in kendisinin zamann kutbu olduuna iaret
etmesi (IV:493)
- Bayezid'in iyiler evi (Beytu'l ebrar) (I:99)
- Btn gece uyuyan, sabah olunca da kafileden nce
menzile yetien adam (IV:532)
- Bayezid'in yeri tayyetmek ve olaanstlkler sergile-
mekle ilgili sz (II:369)
- Bayezid ve benzerlerinin grmenin fazileti (III:117-

198
215/IV:184-203-433)
- Bayezid'in her zaman Kur'an' aklnda tutmas (III: 93-
94-414/IV:206)
- Kalbim Rabbimden bana rivayet etti, eklindeki sz
(I:53/IV:412)
- Siz ilminizi bir lden, o da baka bir lden alarak
elde ettiniz, biz ise ilmimizi daima diri ve lmsz olandan
aldk (I:31-280/II:253/III:139-140-413)
- Bu tarikatn ehlinin szlerine inanan, onlarn tahakkuk
ettikleri halleri kabul eden birini grdnz zaman, sizin
iin dua etmesini isteyin. nk byle birinin duas kabul
edilir (I:33/II:646)
- Halka baktm, onlar lm grdm. Bundan dolay
zerlerine drt tekbir getirdim (I:529)
- Efendimiz Hz. Muhammed'in (s.a.v) nail olduu kamil
ubudiyet makamn, ondan baka hibir beer tadamaz
(I:230)
- Bayezid'e "sevgilimi bana getirin. O bensiz sabrede-
mez" diye hitap edilmesi (I:116-167-251-252-
757/II:556/IV:185)
- nsanlarn ykanarak temizlenmek zorunda olduklar
pislik bende yoktur (III:136)
- Allah'a yaklamak zillet ve muhtalkla olur (I:690/II:16-
35-214-263-350-487/III:229-373/IV:17-529)
- Bayezid'e "nefsini terk et ve gel" diye hitap edilmesi
(II:561/III:207/IV:231)
- Ne sabahm var, ne akamm, demesi (II:646/IV:13-
36-39-40-408)
- Bayezid, sfat kaytlarnn dna km araftaki
adamlardan biridir (I:83-187-223-251/II:133-187-360-
386/IV:57)
- Bugn ben ne glerim, ne alarm, demesi (I:356/II:73-
187-558/III:73-85-86/IV:59-97)

199
- Alayaym, diye beni acktrd (II:29-208/IV:143)
- rade etmemeyi irade ediyorum, irade edilen benim ve
irade eden sensin (I:479/II:19-521/III:464)
- Arif sylediklerinin stnde, alim ise sylediklerinin
altndadr (I:252-650/II:297-316-318)
- Alim ile arif arasndaki fark (Mevakiu'n ncum)
- Hayret, her zaman onunla beraber olan kimse nasl
ona doru haredilecektir, demesi (I:511/III:212-213/IV:109)
- Bayezid'e soruldu: Arif, gnah iler mi? Diye. Dedi ki:
Allah'n emri hkme balanm bir kaderdir (I:233-516-
561/II:23-370-491-512/III:480-487/IV:47-125-235)
- "phesiz Rabbinin yakalamas ok iddetlidir."
(Buruc, 12) ayeti hakkndaki sz (I:695/II: 412/III:146-219-
281-333-553/IV: 87)
- Azabn tatl oluuyla ilgili szleri (I:511-746/II:408-
524/IV:185-308)
- lahi benlik (I:108-272-618/II:361/III:117-305/IV:11-
118-262)
- Bayezid'in tesbihi (I:175-344/II:479/IV:57-90-262-414)
- Kanmak imkanszdr (II:548-551-552)
- Salik reddedilmi, yol da kapaldr (risaletu'l istibsar)
- Bayezid'in efaati (IV:57)
- "Allah, yaptndan sorumlu tutulmaz; onlar ise
sorguya ekileceklerdir." (Enbiya, 23) ayetiyle ilgili szleri
(IV:240)
- Rahmetin genilii ve arifin kalbinin genilii (IV:8-48)
- Bayezid'e gre ism-i a'zam (II:222-641-III:329)
- nsanlar u kadar sene Allah'a davet ettim, sonra
Allah'a dndm, baktm ki, davet ettiklerimin hepsi beni
gemiler, demesi (I:561)
10- Ebu Said el-Haraz (:277 veya 286) eyh onun u
szn ok kere rnek olarak sunar: "Allah' iki zdd bir
araya getirmesiyle bildim" (I:184-189-471-651/II:40-476-

200
512-605-660/IV:40)
11- Sehl b. Abdullah et-Tusteri (:283)
- Kur'an' her zaman aklnda tutmas (II:20/III:488/IV:57)
- Kalbinin secde etmesi (I:515/II:20-102/III:86-
302/IV:402-407)
- blis'le mnazara etmesi (II:662/III:466)
- Hakk, kendisiyle adaletin halk olduu, eklinde isim-
lendirmesi (II:60/III:220/IV:274)
- nsanda, cemadatn sfatndan daha stn bir sfat
bulunmaz (I:710)
- Gayb adamlaryla ilgili szleri (II:11-12)
- Berzah'la ilgili szleri ve eyh'in bu szleri tashih
etmesi (III:395)
- Azk nedir? diye sorulan bir soruya : Allah, diye cevap
vermesi (II:355/III:544/IV:248-249-409-438- batn felei,
Mevakiu'n ncum)
- Uluhiyet srr ile ilgili szleri (I:42/II: 93-154-462-479-
551/ Nebilerin miraslar menzili, Mevakiu'n ncum / Fusus 7.
fasl
12-Ebu'l Kasm el-Cneyd b. Muhammed (:297)
- Ona soruldu: Bu makamlara nasl nail oldun? Dedi ki:
u derecenin altnda otuz sene oturmakla (I:31)
- Bizim u ilmimiz Kitap ve snnete baldr (I: 404-607-
631/II: 162/III:8-55/IV:262-419)
- Hakikat derecelerine ne zaman ulalr (I:99/II:368-
591)
- ibli'nin aknl ve vecdi ile ilgili sz (II:684/IV:
549)
- Tevhid'le ilgili sz: Eer ben onu icra etseydim, ona
mhlet verirdim (II:200-432)
- Hadis (sonradan olma varlk) kadimle karlatrld
zaman, ondan eser kalmaz (I: 63-103/III:373/IV: 8-92)
- Arif, hi konumadn halde senin srrn syleyebilen

201
kimsedir (II:292)
- Marifet ve arifle ilgili sz: Su iinde bulunduu kabn
rengini alr (I:74-285-688/II:211-262-316-597/III:127)
13-Muhammed b. Ali el-Hakim et-Tirmizi (: nc
asrn sonlar) eyh, onun 155 sorusuna cevap vermi ve
bunlar "Hatemu'l evliya" adl kitabnda zikretmitir (II:73)
ayrca "Maliku'l mlk" stlahn erhetmitir (I:182-
184/II:50/III:45-458/IV:64-349)
14-Ruveym (:303) "Tevbe etmekten tevbe etmek"le
ilgili sz (II:143) "Allah ehli ile oturup da onlarn tahakkuk
ettikleri bir hususta muhalefet eden kimsenin kalbinden
Allah iman nurunu ekip alr" sz (III:366/IV:183)
15-Hseyin b. Mansur el-Hallac (:309)
- veys el-Karani'nin bakasn nefsine tercih etme
hususundaki tavr ve bunu Hallac'n haliyle karlatrmas
(Ruhu'l Kuds)
- Azamet haliyle tahakkuk etmesi (IV:84-241)
- "Kun=ol" sz Allah iin ne ise, "Bismillah" sz de
senin iin odur, eklindeki sz (II:126-401/IV:328)
- Harfin boyu ve eni ile ilgili sz (I:169)
- "Annem babasn dourdu" sz (II:656/IV:156)
- "Varlkta Allah'tan baka mevcut yoktur" sz
(II:320/III:80-117)
- Kur'an' taklit etmesi (II:370/III:17-41)
- Hangi uzvum veya mafsalm koparlsa mutlaka onda
sizin iin bir zikir vardr, eklindeki sz (II:337-362/IV:143)
- Ev sahibinin misafire ikram etmesi gibi bana iirdi, ek-
lindeki sz (Risaletu'l istibsar)
- eyhin, tevhitle ve ldrlmesinin sebebiyle ilgili
olarak Hallac'la konumas (Kitabu't Tecelliyat: illet tecellisi)
- eyh'in "es-Siracu'l vehhac fi erhi kelami'l hallac" adl
bir eseri vardr (RG:651)
16-Ebubekir Cahdar b. E-ibli el-Badadi (:334)

202
- ibli'ye gre hac (I:677)
- Vasiyeti (IV:545)
- Ben "ba"nn altndaki noktaym, eklindeki sz (I:74-
102)
- badette ortaklk olmaz, eklindeki sz (II:293)
- ibli ve Hallac arasnda (II:546)
- aknl ve vecdi (I:250-479/II:207-532)
- ibli'de zikir ve baka ameller (I:115-741/II:244-245-
358/IV:36)
17-Ebu'l Abbas el-Kasm b. Kasm es-Seyyari (:342)
- Akll hi kimse mahededen lezzet almaz, eklindeki
sz (I:210-609-650/II:213-396/IV: 192 Mevakiu'n ncum)
18-Muhammed b. Abdulcebbar en-Neferi (:354 veya
361)
- Konumlar: Eitlik konumu (I: 607/III:37-147)
- Konumlar tesi konum (II:609)
- Konum: Gece benimdir, okunan Kur'an'n deil (I:237-
392)
- Kutbun veziri menzilinde en-Neferi (Menzilu'l kutbi ve'l
imameyn)
19-Ebu Talib el-Mekki (: 386) eyh, onun aadaki
szlerini erhetmitir:
- Tecellinin kendisi tekrarlanmaz (I:184-266)
- Benzeri gibi hibir ey olmayan, ancak benzeri gibi
hibir ey olmayan grr (II: 601/Kitabu't teracim)
- Yce Allah'n dilemesi zatnn ardr (II:39/III:43)
- Felek insanlarn nefesleriyle yzer (I: 326-441)
20-Ebu shak el-Esferayini (: 418) eyh, onun "btn
snrlar ve gerektirdikleriyle birlikte Nebi iin mucize olan
ey, hibir zaman veli iin keramet olamaz, szn
tartmtr (II:8-374)
21-Ebu Ali ed-Dekkak (: 405)
- Tevbeyi taksim etmesi (II:143)

203
- Cem, senden alnan, fark ise sana nispet edilendir,
sz (II:516-517-518-519)
22-Ebu'l Kasm Abdulkerim b. Havain el-Kueyri (:
437)
- tham edilen alimlerin ilimlerinden ne beklersin?eklin-
deki sz (II:550-569)
- Vecde malik olunmaz (II:537)
23-Ebu'l Mali el-Civeyni mamu'l Haremeyn (:478)
- Sair malumlar ilimle bilindii gibi ilim de ilimle bilinir
(II:584)
- lmin nazardan sonra hasl olmas zaruridir (IV:52)
24- Alim el-Esved:
-A'yanlar dnmez, eklindeki sz (I: 234-236/II:277-
278/IV:211)
25- Ebu Hamid el-Gazali (: 505) eyh, onun aadaki
meselelerini tartmtr:
- Tarikata girmesi (II:645)
- Melein indirdii itibariyle Veli ile Nebi arasndaki fark
(II:3-19-262-569)
- Keif, mahededen daha tamdr (II:496)
- Allah' ancak Allah bilir (I: 160_181)
- Mmkn nitelikli varlklar iinde alemden daha gzel
ve benzersiz varlk olamaz (I: 4-45-259-552/II;103-321-
345/IV: 260)
- Rya ile ilgili u sz: "Eer u garip ilim olmasayd,
daha fazla hayr zere olurduk" (I: 643)
- eytann kartrmalarnn sebebi ve bundan korun-
mann yolu (II: 622)
26- Abdulkadir el-Geylani (:561) eyh onun hakknda
"Adildi ve zamannn kutbuydu" der.
- Makam ve hali (I: 201-233-588/II:14-19-223-286-
308/III: 560)
- Nebiler ve veliler hakkndaki szleri (II:90)

204
- Muhammed b. Kaid ile ilikisi (I: 201/II:19-49-80-130-
392)
27- Ebu's Suud b. E_ibli el_Badadi:
- Melamilikle beraber makam (I:201-233/II:80-131-370)
- Muhammed b. Kaid'e syledii u sz. "Biz, bizim
hakkmzda diledii gibi tasarrufta bulunmak zere hakk
serbest braktk." (I:187_558/II:370)
- Be vakit namaz klp lm beklemekten baka
yapacak bir ey yoktur (II:370)
- Deli aklllar ile ilgili sz (I:248/II:522)
- Su adamlarndan biri ile bulumas (II:19)
- Mzik dinlemekle ilgili sz (II:368_369)
- eyhi Abdulkadir'in halini bilmesi (II:624_627)
28- Ebu Medyen uayb b. El_Hasan (:589)- Kutubluu
ve makam (I:480_654_666/II:201_233/IV:485)
- nsanlarn kendisini meshetmeleri ile ilgili szleri
(III:136)
- Veliler, eytann vesveselerine kar korunmu
deildirler (I:666)
- "Bo kaldn m hemen ie koyul ve yalnz Rabbine
ynel." (nirah, 7_8) ayetleriyle ilgili szleri (I:629)
- "Size ancak az bir bilgi verilmitir." (sra, 85) ayetine
verdii anlam (I: 253)
- Vehbi ilimle ilgili olarak "bize taze et yedirildi"demesi (I:
280/II:505)
- Cennet ehli ve cehennem ehli hakkndaki szleri (II:
648/III:117)
- rencilerini ibadeti gstermeye, izhar etmeye tevik
etmesi (I: 590/II:11_520)
- Hayat srr btn varlklara sirayet etmitir, eklindeki
sz (IV:264)
- Mahede ve "ba"nn srr ile ilgili szleri (I: 102-
448/III:396)

205
- Mridin doruluu ve hakk bulmasnn alameti (I: 251)
- Mrid, istedii her eyi Kur'an'da bulamad srece
mrid olamaz, eklindeki sz (III: 93-94/IV:377)
- yle adamlar vardr ki, nihayetlerinde balanglar
iin yas tutarlar (II: 551)
- Hzr ile Musa (a.s) arasnda geen hadiseye ilikin
yorumu (II:261)
- Kendi iinde tevekkl sahih olan adamn, bakalary-
la ilgili tevekkl de sahih olur, eklindeki sz (I:356/II:199)
- Tevhidle ilgili szleri. eyh, ondan uzun bir blm
nakletmitir (Muhaderetu'l ebrar)
Bu blm, eyhin kendisinden nceki mutasavvflarn
ve velilerin szlerini rivayet ettii ve "Futuhat" veya "Ruhu'l
Kuds" ya da "Kevkebu'd Durri fi menakbi zi'n nun el-Msri"
adl eserlerde szn ettii baz adamlarn isimlerine yer
vererek bitiriyoruz:
biliye'den:
1- Abdulmmin b. Muhammed b. Abdurrahim el-
Hazreci. eyh, icazette Abdulmmin b. El-Kurei el-Hazreci
(:597) olarak zikreder. "Kevkeb"de, biliye'de "babu ala"
yaknlarnda onunla bulutuunu anlatr.
2- Ebu Abdullah Muhammed b. Ayun. "Ruhu'l Kuds"
ve "Kevkeb"de ondan sz eder.
3- El-Hac Ebubekir Muhammed b. Ali b. Uhtu ebu'r rebi
el-Mukri. "Kevkeb"de, el-Akkareyn semtinde onunla bulu-
tuunu yazar.
4- Ebu'l Hasan Ali b. Abdullah b. Abdurrahman el-Lahmi
el-feyzeti (:646) "Kevkeb"de, onu emin tccarn rnei
olarak vasfeder. Yine "Futuhat"ta (II:302) ilahi isimlerin zel-
likleri ve saylar konusuyla ilgili olarak bn Hazm'dan
rivayeti dolaysyla ondan sz eder.
Marib'den:
5- Ebu'l Hseyin Yahya b. Es-Sai el-Ensari, muhaddis

206
ve abid (:600). eyh 589 tarihinde Sebte'de onunla
grmtr. "Ruhu'l Kuds" ve "el-icaze"de ondan sz
etmitir.
6- Ebu Abdullah Muhammed b. El-Kasm b.
Abdurrahman b. Abdulkerim et-Temimi el-Fasi (: 603).
"Futuhat" ve "Kevkeb"de 594 senesinde Fas'ta onunla
bulutuundan ve hrkay ondan aldndan sz eder.
Slemi ve el-Kueyri araclyla Znnun'un szlerini ondan
rivayet etmitir.
7- Ebu Abdullah b. Hazar et-Tanci. Futuhat'ta (I:223)
ondan sz etmitir. "Kevkeb"de bir kere ondan bahseder.
8- Ebu Muhammed Abdu'l halim b. Abdullah el-Merasini
el-Gammad (: 590), Sela ehrinin abidi. eyhin arkadalk
ettii Salihlerden biridir.
Mekke'de:
9- Ebu Muhammed Yunus b. Yahya b. Ebu'l Hseyin b.
Ebu'l Berekat el-Haimi el-Abbasi el-Kassar el-Badadi
(:608). eyh "el-icaze"de sahih-i buhariyi ondan ders
aldn zikreder. "Kevkeb"de Ebu Naim'in rivayet ettii
Znnun'un szlerini naklederken yzden fazla adndan sz
eder. eyh, Mekke'de 599 tarihinde onunla arkadalk
etmitir (IV:524)
10- Ebu Abdullah Muhammed b. Ebu's Sayf el-Yemani.
"Futuhat"ta onu Hicaz mfts olarak vasfeder ve Mekke'de
ikamet ettiini syler (:609). "Kevkeb"de altmtan fazla
adndan bahseder. bn Cevzi'den aktardklarn ondan din-
lemitir.

Badat ve Musul'da:
11- Allame, hatip ve nl vaiz, Hanbel mezhebinin faki-
hi ve bir ok eserin mellifi Cemaluddin Ebu'l Ferec
Abdurrahman b. Ali b. Muhammed b. Ali b. Cevzi (: 597).
eyh "el-icaze"de ondan sz etmektedir.

207
12-afii fakihi, Nizamiye medresesinin mderrisi,
Badat hatibi Radiyuddin Ebu'l Hayr Ahmed b. smail b.
Yusuf et-Talagani el-Kazvini (:590). eyh "el-icaze"de
ondan sz eder.
13-mam, Hafz, muhaddis Ebu Muhammed Abdulaziz
b. Ebu Nasr b. El-Mubarek b. Mahmud el-Ahder el-Canbazi
el-Badadi (:611). eyh 601 ylnda Badat'ta onunla
karlar ve Ebu Nuaym'in "el-Hilye"sini ondan rivayet eder.
14- Mesned'ul Irak olarak bilinen Diyauddin Ebu Ahmed
Abdulvahhab b. Ali b. Sekine el-Badadi (: 607) "Kevkeb"
ve "el-caze"de ondan sz eder. Risaletu'l Kueyri'yi 601
ylnda Badat'ta ondan dinler.
15- maduddin Ebu's Sena Mahmud el-Ayan. Onunla
Musul'da karlar. "el-caze" ve "Muhaderetu'l ebrar"da
ondan sz eder. Hamis el-Hamidi'nin kitaplarn ondan din-
ler. Bunlardan biri de Znnun'la ilgili haberleri ieren
"Menakibu'l ebrar"dir.
am'da:
16- Ebu Ganim Muhammed b. Hibetullah b. Muhamed
b. Ebu Cerrade. Ebu'l Adim'in amcas olup am'n byk
alimlerinden biridir. eyh onunla Halep'te bulumutur.
17- Abdurrahman b. Abdullah b. Ulvan el-Haleb. eyh,
"el-icaze" ve "kevkeb" adl eserlerinde ondan ilim rendii-
ni ve Haleb'in byk mescidinde onunla bulutuunu anlatr.
18- Muhammed b. Muhammed el-Bekri. eyh, "el-
icaze"de ondan bahseder. am'da onun derslerini dinlemi
ve "Risaletu'l Kueyri"yi ondan rivayet etmitir

eyh'in Tarikattaki ilk dnemleri: Marifet Miralar

208
eyh'in ocukluk dnemini ele alrken, Allah onu "Yasin"
suresinin bereketiyle henz 12 yanda iken yakaland
hastalktan kurtardktan sonra, onun potansiyel manevi
enerjisinin olaanst kavray ve bilinci vastasyla kendi-
ni da vurduunu belirtmitik. Bulu ana erince, bir
mescitte bulunduu bir srada iindeki bu birikmi enerji
artk n alnamaz hale geldi ve bir volkan gibi da vurdu
kendini. Sultanlarn ocuklaryla arkadalk etmekten
vazgeerek, nihai bir kararla mrnn sonuna kadar sultan-
lar sultanna yneldi. Yce Allah'n Musa'ya (a.s) hitaben
buyurduu "Benim nezaretimde yetitirilmen iin sana
kendimden sevgi verdim." (Taha, 39) ayetinin srr (A:52-64)
onun zahirinde belirginleti. eyh, bu rabbani ekimi vas-
federken zetle unlar sylyor:
- "Askeri divandan ayrlp tarikata girmemim sebebi
udur: Bir gn Kurtuba'da Emir Ebubekir b. Yusuf b.
Abdulmmin ile birlikte mescide namaz klmak zere dar
ktk. Emirin byk tevazu ve huu ile rk ettiini, secdeye
gittiini grdm. Kendi kendime dedim ki: Emirin bu ekilde
Allah'a boyun emesinin tek sebebi, dnyann deerinin
olmamasdr. O da Allah'a snmak iin dnyadan kayor
Hemen ayn gn ondan ayrldm ve bir daha da onu
grmedim. Tarikata girerek dnyadan btnyle soyutlanp
arndm."
eyh, Divan- kebirinin balarnda bu arnmann
balang dnemini aklarken unlar sylyor:
- "Muska yerine hamail tamaya baladm gnlerden
beri soylu atlara biniyor, erefli, yksek makam sahibi insan-
lara nclk ediyor ve ssl giysiler giyiniyordum. Bunlar
gemi atalarmdan miras almtm. Defterlerin sayfalarna
bakyor, askeri meydanlarda dolardm, mnazara meclis-
lerinde deil. Bir defa olsun edep anlamna brnmemitim.
Bu erdeme sahip olmak iin de bir gayret gstermemitim.

209
Koca karlarn dzeyinde bir dini bilgim vard. Bu halimin,
balarn en ycesi, dllerin en yksei olduunu
dnyordum. limle ztlar arasnda bir fark grmezdim.
Allah'n varlnn kullarnda zuhur eden varlnn merte-
belerini ayrt edemiyordum. Uzun zaman bu halde devam
ettim. Nihayet Allah, bana Rahmanlk inayeti gzyle bakt.
Ryada Hz. Muhammed'i, sa'y ve Musa'y (salt ve selam
zerlerine olsun) grdm. sa, bana zhd emretti. Musa ise
bana gne kursunu verdi ve beni tevhit ilimlerinden ilm-i
lednle mjdeledi. Hz. Muhammed (s.a.v) ise, bana yle
dedi: "Bana sarl, kurtul." Alayarak uyandm. Gecenin
kalan ksmn Kur'an okuyarak geirdim. Kendime gre
Allah'n yoluna girmek zere dnyadan arnma karar aldm.
Her halim ve ili ulunun nail olduu nimetlere ulamak zere
himmetin dizginlerini salverdim. Allah'la yaptklar szlem-
eye bal kalan sadk adamlarla arkadalk etmeye
baladm. yle Seyyidlerle oturup kalktm ki, ilk defa Ona
baktklar andan itibaren gzlerini hi Ondan ayr-
mamlard. Onlara hizmet etme nimetinden istifade ettim.
Onlarn himmetiyle bana latif srlar bahedildi. Artk,
Allah'tan sadece zatndan raz olmak zere ahdettim. nk
ben varlktan Ondan baka bir ey almak istemiyordum
Derken gsmde kalemlerin yazarken kardklar sesleri
duymaya baladm. Artk eksiklik ve fazlalk adna ne
isteniyorsa onlarla ilgili ikili ve l beyitler terennm eder
olmutum."
eyh'in yaad durum, kendisinin ifadesiyle "hcum"
veya "anszn gelen bedahetler"ir (II:557). eyh'in iinde bir
rahatszlk ve endie hali belirir ki, onu yle dile getirir (II:
492): "Endie ve rahatszlk, kalbin gaflet uykusundan uyan-
mas, nsiyete ve vecde doru hareket gemesi halidir." Bu
hareket geme pratikte nasl somutlamtr acaba?
eyh'in henz 14 yanda iken zikir ve tevecch mak-

210
sadyla biliye mezarlklarndan birinde halvete ekilmesi
eklinde somutlamtr. eyh'in rencisi smail b.
Sevdekin eyh'ten rivayet ettii szlere yer verdii
"Vesailu's Sail" adl kitabnda unlar sylyor:
- "Halvetim fecirle birlikte balyordu. Fethim, yani zihn-
imin ve sevgimin almas ise gnein domasndan ncey-
di. Fetihten sonra bana, zikirlerin tertibine ilikin ve baka
makamlara dair ilhamlar gelirdi. On drt ay boyunca bulun-
duum yerden ayrlmadm. Bu sayede nice srlara ulatm
ki, bunlarn tmn fetihten sonra telif ettim. Fethim, o anda
bir cezbe eklinde gerekleiyordu. Mutlularn irfanndan
zel bir irfan bahetme ltfnde bulunan Allah'a hamdol-
sun."
"Futuhat"ta eyh, fethinin, riyazetten nce olduunu
belirtir (I:616). Buna gre, eyh'in terbiyesini bizzat Hak
taala stlenmitir. Bunun eserleri iinde tecelli edince de
nazar ve riayet olarak baz Resullerin ruhlar onu ihata
etmitir. Ki onlarn mirasn elde etsin. Sonunda en mkem-
mel Muhammedi mirasa sahip olsun.
eyh, "Nas" suresiyle ilgili 270. bab'da, ilk imam ve kut-
bun veziri ile bulutuunu belirtir ve yle der:
- "Bu bana bir mjde verdi. O halde iken bunu bilmiyor-
dum. Onu bilmemekti benim halim. Beni o hal zerinde dur-
durdu ve karlatm eyhlere balanmaktan beni alkoy-
du ve yle dedi: Allah'tan bakasna balanma. nk
senin zerinde bulunduun hal itibariyle karlatn kim-
selerin hibirinin bir katks yoktur. Bilakis sana inayet
etmeyi Allah zerine ald. Eer onlardan biriyle karlar-
san, istersen faziletini anlat, ama kendini onlara nispet
etme, sadece Rabbine nispet et. Bu imamn hali tamamen
benim halim gibiydi. Allah'n yolunda, karlatm hi kim-
senin benim zerimde bir etkisi yoktur, sadece Allah bana
inayet etmitir. Benim yanmda gvenilir olan biri, ondan

211
bana bu ekilde nakletti. Berzah leminden bir sahnede
onunla bulutuum zaman kendisi de ayn ekilde bana
haber verdi. Bundan dolay Allah'a hamd senalar ediyo-
rum."
Eer denilse ki: eyh asndan halvette ve slk
esnasndaki gezintide en ok tercih edilen zikir hangisidir?
Buna cevap olarak unu syleriz: eyh'in bu konuya dair
birok yazsndan anlalyor ki, ona gre en erefli, fethi en
abuk, en kapsaml ve en yce tahakkuklara vesile olan
zikir "Allah" lafzdr. nk bu lafz yce zata delalet eder.
Btn mertebeleri kapsayan uluhuyet mertebesinin ismidir.
Btn esma-i hsn huzurlar ona dayanrlar. Bu tekil ismin
ehli olan kimseler varln stunlardrlar. Bunlarn sonun-
cusu da lnce gkler yklp dalrlar ve kyamet kopar.
nk sahih-i mslimde rivayet edildiine gre Resulullah
(s.a.v) yle buyurmutur: "Yeryznde "Allah Allah"
diyen olduu srece kyamet kopmaz." u halde halvetten
maksat, "Rabbini an. Btn varlnla O'na ynel."
(Mzzemmil, 8) ayetine uyarak nefsi daimi surette O'nu
zikretmeye altrmaktr. Ta ki btn varlk batan baa hal-
vet olsun (II:152-154) bn Sevdekin diyor ki: Allah ondan raz
olsun eyh'e, halvetin ve insanlardan uzaklamann mak-
sadn aklamasn sordum. Allah raz olsun dedi ki: Bunun
maksad, mahalli rububiyetin gerekleri iin hazrlamak ve
ilikileri koparmaktr. Bu, hasl olunca, artk halvete ihtiya
kalmaz. Artk kalabalklar iinde geinmesi halveti olur.
Nitekim bunlardan biri yle demitir:
Ey geceleri yarenim, teler uyuduu zaman
Ve gndzleri onlar arasnda benimle konuan!
()
Bir kimsenin halvette Allah ile nsiyet kurmas duru-
munda, nsiyetinin Allah ile deil halvet ile olduu hususun-
da gr birlii vardr. nk halvet, slukun yardmc
212
unsurlarndan biridir. Sluktan maksat da "Nefsini bilen rab-
bini bilir" kaidesinin gerekletirmektir. Kul, rabbini bildii
oranda O'na ynelik hakiki ibadeti gerekletirebilir.
eyh, yazlarnn birounu bu "Marifet"e tahsis etmitir.
Bunlarn en nemlisi Futuhat'n 177. babdr ki orada unlar
sylemektedir:
- "Bizim tarikatmzda, bizim tasavvurumuzda marifete
gelince, biz bu hususa nazar ettik ve grdk ki, marifet, yedi
eyi bilmekle snrldr. Bu, Allah'n has kullarnn izledii
yoldur: Birincisi; hakikatler ilmi. Bu, ilahi isimleri bilmekten
ibarettir. kincisi; hakkn eyaya tecelli edii ilmi. ncs;
Hakk'n mkellef kullarna eriatlar aracl ile hitap etmesi
ilmi. Drdncs; Varlkta kemal ve noksanlk ilmi.
Beincisi; insann, hakikatleri itibariyle nefsini bilmesi.
Altncs; hayali ve onun bitiik ve ayr lemini bilme.
Yedincisi; devalar ve illetler ilmi."
Sonra eyh, bu yedi ilmi, daha nce benzeri grlmemi
bir slupla aklamaktadr.
eyhin, halvet, sluk ve slukun adap ve merhaleleri ile
ilgili birok eseri vardr. "Halvetu'l mutlaka" adn verdii
eseri hakknda unlar sylyor (I:391):
- "Senin hislerinde somutlaan zahir ibadetle ve aklnda
var olan batn ibadeti birletirmeyi gerekletirdiin zaman,
cem ve varlk ehli olursun. nk Allah'a giden yolu, Allah'n
koyduu eriatta aradn zaman, senin gayeni, hedefini
belirleyen Hakk'n kendisi olur. Ama bu yolu, nefsinin
salad saflk ve tabii hkmlerin etkisinden arnmaktan
ibaret olan lemine iltihak etmede aradn zaman, nefsin
gayesi, zellikle ruhani leme iltihak olarak belirginleir.
Bundan dolay, onun iin ruhlarn eriatlar ortaya kar,
onlar izler ve onlarla yoluna devam eder. Hak onun gayesi
haline gelinceye kadar bu durum srer. Bunun iin Allah'n
ona uzun bir mr vermi olmas gerekir. Eer lrse, asla

213
bu gayeye ulaamaz. Biz, bu tarikatta daha nce
grlmemi mutlak olan, hibir eyle kaytl bulunmayan bir
halvet ngrdk. Mmin buna gre amel ettii zaman, iman
artar. Mminlerin dnda kalan kfirler, muattala dediimiz
gruplar, mrikler ve mnafklar da amel edebilirler.
artlarn belirlediimiz ve karar baladmz gibi bu halvet
zere ve bu halvetle birlikte amel ettikleri zaman, kendi nef-
sinde zerinde bulunduu duruma dair bir ilim elde ederler.
Bu da eer muattala dediimiz gruba mensup iseler, Allah'n
varlna iman etmelerine, eer mrik iseler Allah'n birlii-
ni kabul etmelerine, eer kfir iseler, iman sahibi olmalar-
na, ayet mnafk veya phe iinde iseler, ihlasa kavu-
malarna sebep olur. Sylediimiz tarzda ve artlara bal
olarak bu halvete girip, ona gre amel eden kimse, yukar-
da iaret ettiimiz meyveleri devirir. Bildiim kadaryla,
benden nce kimse byle bir yntem ngrmemitir. Ancak
daha nce byle bir yntemden sz eden biri olabilir ve bu
bilgi bana ulamam olabilir. nk hi kimse Allah' snr-
landramaz. O, hikmeti dilediine verir. Ben biliyorum ki,
tarikat ehli bir kimse, eer eksiksiz keif sahibi ise, bundan
habersiz olamaz. Ama bundan sz etmemilerdir. Kaytl
halvetten baka bundan sz eden birini de grmedim. Eer
u anda Mekke'de ikamet eden ve el-Kastalani olarak tan-
nan kardeimiz, dostumuz Ebu'l Abbas Meymun b. Ab et-
Tevzeri el-Msri bana sormasayd, buna dair bir aklamada
bulunmak aklmza gelmezdi."
eyh'in ilk halveti ite byle gereklemiti. Henz bir
ocuk iken, sonsuz irfan miralarna trmanmaya balamt.
Bu srete Kur'an'n afaka ve enfse ilikin srlarn
tahakkuk ettirmiti. Nitekim Futuhat'n, Kur'an surelerini gir-
ilerine gre 19 snfa ayrd 22. babnn giriindeki bey-
itlerde Mira menzillerinin Kur'an menzillerine sirayet ettiin-
den sz ettiini gryoruz:

214
Yksek akl sahiplerinin szlerine amamak elde mi?
Ki menziller menzillere sirayet eder diyorlar
Aadan yukarya ykseli nasl olur
Mteal huzurun zoru olmasa

eyhin Miralar:
eyh'in, bu Miralarn deiik ve birbirini tamamlayan
keyfiyetlerini aklad birok eseri vardr. eyh'in bu ek-
ilde zerinde durduu sekiz miratan sz edebiliriz:
Birincisi: Arzn toprandan, maddenin unsurlarndan
balayp semalardan, feleklerden krs ve artan geip en
yce kalem ve "Nun"da son bulan kinat mertebeleri
zerinden gerekleen afak mira. Bu mirata varlk mer-
tebeleri, afakta alm sayfalara yazlm Furkan'n ayet-
leridir. eyh, birok eserini bu miracn baz mertebelerini
veya tmn aklamaya ayrmtr. Bu eserlerden bazlar
unlardr:
- Kitabu'l isra. 594 ylnda Fas'ta yazd.
- Risaletu'l envar fi ma yumnehu sahibe'l halveti mine'l
esrar. 602 ylnda Konya'da yazd.
- Kitabu akleti'l mustavfiz.
- Risaletu'l ittihadi'l kevni.
- Futuhat'n eitli bablar. En nemlileri unlardr:
167/198/367/371 Ayrca u bablar da saymak
mmkndr: 7/8/13/60/61/62/63/64/65/295/307
Bunun dnda bir ok Risalenin adn da vermek
mmkndr: El-ar. El-krsi. El-heba. Ed-durretu'l beyda
ve'd durretu'l hadra. El-alem. Mealu'l alem. El-cenneh. En-
nikahu's sari. El-berzah. El-buruc. Ez-zeman. Ed-dey-
mumeh. Eyyamu' a'n. El-ezel. El-harekeh
kincisi: Nefis, kalp ve ruh halleri ve makamlar
zerinden gerekleen nefsi-zati mira. Bu miracn mer-
haleleri, dereceleri ve marifetleri Levh-i mahfuzda yazl

215
bulunan ve oradan nefis levhine inen tenzil sureleri ve ayet-
leri olarak zuhur eder. eyh'in bu miraca ilikin kitaplar
arasnda, Futuhat'n ikinci ve nc fasllarnn 196 adedi
bulan bablarn, Mevakiu'n Ncum, Vucuhu'l kalb ve salikler
iin bin menzilden sz ettii Menahicu'l irtika adl kitaplar
(II:280) ve daha birok risaleyi saya biliriz.
ncs: nsanla varlk lemi arasndaki benzerlikler
mirac. Yani btn hakikatleri cami, en gzel yaratlla halk
edilen insan ile varlk mertebeleri ve varolu suretleri arasn-
da uyum ve karlkllk. Bu mirata afak ayetler salikin
zatnda drlm halde olur. eyh, bu mirac "Et-tedbiratu'l
ilahiye", "Ankau'l Murib" adl eserlerde, "Mevakiu'n Ncum"
adl eserin baz blmlerinde, "Ne'etu'l hakk", "El-insanu'l
kmil ve'l ismu'l a'zam", "Meratibu ulumi'l vehb" adl eser-
lerde ve Futuhat'n "6.308.360.361.362.375". Blmlerinde
ayrntl olarak ele almtr. Bu benzerliin bir rnei eyh'in
u szleridir (II:16):
- "lemde saylarla snrl hibir ey yoktur ki, her zaman
diliminde Allah'n onlarn saysnca adamlar olmasn. Allah
bu adamlarla o eyleri muhafaza eder."
Baka bir yerde de yle diyor (I:157):
- "Allah, lemin tmn feleklere yerletirmi, insan da
btn lemin inceliklerinin toplam olarak var etmitir () Bu
yzden lemde var olan her eyin insan zerinde ve insann
da onlarn zerinde tesiri vardr."
Drdncs: Salik'in istidad orannda onlardan miras
almak iin Neb ve kmil insanlarn huzurlar zerinde
gerekletirdii mira (III:208). Bu konunun "El-abadile", "El-
isfar an netaici'l esfar" ve "Fususu'l Hikem" adl eserlerde ve
"Futuhat"n eitli bablarnda ilendiini gryoruz. zellik-
le birinci fasln bablarnda ve uzun ve son derece parlak bir
bab olan 73. bab buna rnek verilebilir. Bu miracn gayesi,
salikin zatn, kmil Muhammedi zat aynasnda Kur'ani ruh

216
ile ekillendirmektir. eyh, bu konuyu yle anlatmaktadr
(III:251-252):
- "Hakk sadece Nebnin (s.a.v) aynasndan mahede
etmeyi talep et. Onu kendi aynanda mahede etmekten
veya Nebiyi ve onun aynasna tecelli eden hakk kendi
aynanda mahede etmekten sakn. Bu, seni en yksek
dereceden aaya indirir. Nebiye (s.a.v) tabi olmaktan ve
izini takip etmekten ayrlma. Nebinin (s.a.v) ayak izini
grmediin hibir yere ayak basma. Eer yaknlk meknn-
da yksek dereceler ve kmil mahedeler ehli olmak
istiyorsan, ayan onun ayak izinin zerine koy. Bana
emredildii gibi bir nasihat olarak sana tebli ettim"
Beincisi: Hayali, lfz ve yazl snflaryla harflerin ve
saylarn mertebelerin zerinden gerkletirilen mira. Her
harf, ilimlerin srlarndan oluan sahili olmayan bir denizin
kapsn aan bir anahtar konumundadr. eyhe gre var-
ln, insanln ve Kur'an'n terkipleri harflerin ve saylarn
srlarnn zerinde bina edilmilerdir. Hatta unu sylemek-
tedir (II:215):
- "Saynn hkm, her hkimin hkmnden nce gelir."
Bir yerde de unlar sylyor (II:440):
- "Menziller, burlar feleindeki taksimatlarn lleridir
() Allah, rahmani nefes harfleri nedeniyle bunlar yirmi
sekiz tane klmtr. Bunu sylememizin nedeni udur:
nsanlar dnyorlar ki, yirmi sekiz harf menzillerden gelir
ve bu saynn hkm de onlardan kaynaklanr. Oysa biz
tersini dnyoruz. Bize gre, menzillerin saysnn hkm
harflerden kaynaklanmaktadr." eyh'in, harflerin ve
saylarn srlarna ilikin birok kitab vardr: "Kitabu'l ba",
"Kitabu'l ha", "Kitabu'l ya", "Kitabu'l elif", "Kitabu'l mim ve'l
vav ve'n nun", "Kitabu'r remz", "Kitabu'l amel bi'l huruf",
"Kitabu esrari'l hurufi'l kur'aniye", "El-ikdu'l manzum fi ilmi'l
huruf", "Kitabu'l efrad ve'l a'dad". Baz surelerin balarnda-

217
ki huruf-u mukataa'ya dair kasideler ve risaleler, "Kitabu'l
mebadi ve'l gayat", Futuhat adl eserin 2. bab Gibi.
Burada eyh, "elif. Lam. Mim" evresinde gerekletirdii
gezinti esnasnda bu miracn sahnelerinden biri hakknda
unlar sylyor:
- "Orada byk ve korkutucu olaylar bize tecelli etti.
Bunlarn tecellileri esnasnda kitap destesini elimizden attk
ve leme katk. Sonra zerimizdeki etkisi hafifledi"
Yine bu konuda unlar sylyor:
- "Hece harflerinin fasllar, be yzden fazladr. Her
faslda birok mertebe bulunmaktadr. nallah "Kitabu'l
mebadi ve'l gayat"ta daha etraflca ele almak zere, burada
onlardan sz etmeye gerek duymadk."
eyh, harflerin srlar ilminde yle bir derinlik kazanmt
ki, bundan nce hi kimse bu dzeye ulaamamt. Bu ilim-
le uraanlara feyiz verirdi. Ancak eyh, harflerle, onlarn
kinat zerindeki tasarruflar itibariyle ilgilenmiyordu, bilakis,
ilahi hakikatlere delalet etmeleri itibariyle ilgileniyordu.
Futuhat'n 26. babnda unlar sylyor (I:190-191):
- "Eer harflere dair hibir etki bende zuhur etmeye-
cektir, diye sz vermi olmasaydm, onlara ilikin akl almaz
eyler gsterecektim () Bu, z itibariyle erefli bir ilimdir.
Ama ondan uzak durup selamette olmak daha iyidir. En iyisi
byle bir ilmi talep etmeyi terk etmektir. nk bu, yce
Allah'n genel olarak velilerine has kld bir ilimdir. Bununla
beraber sradan insanlardan bazlarnn yannda da bu
konuda az bir bilgi vardr. Ama onlar, Salihlerin bu bilgiyi
elde ettiklerin yoldan farkl bir yolla bu bilgileri elde
etmilerdir. Bu yzden bu bilgiye sahip olan kimse bununla
bedbaht olur, mutlu olmaz. Allah, bizi alimbillah kimselerden
eylesin."
Altncs: Balanmak, ahlaklanmak ve tahakkuk etmek
suretiyle esmau'l Hsna huzurlar zerinden gerekleen

218
mira. eyh'e gre Esmau'l Hsna, gaybn anahtarlar ve
afak ve enfsteki ayetlerin anas hkmndeki Kur'an ayet-
lerinin analardr. eyh, bu konuyu "nau'd devair", "Kefu'l
ma'na an srr esmaillahi'l hsna" adl eserlerde, Futuhat'n
byk parlak bablarndan biri olan 558. babn yan sra
177.babda, "Kitabu'l iarat fi'l esmai'l ilahiye ve'l kinayat",
"Kitabu'l ism ve'n na't ve'l vasf", "El-abadile" adl kitabn ikin-
ci blm, "El-kasemu'l ilahi", "Kitabu'l celale" ve "Kitabu'l
ahadiye"de ayrntl olarak ele almtr.
Yedincisi: Kur'an menzilleri, sureleri, kelimeleri, harfleri
ve saylar zerinden gerekleen Kur'ani mira. Bu, Kur'ani
cem ve furkani varlk miracdr. Kendisine has olup sonu
olmayan fazlalklarla birlikte nceki alt mirac da iine
almaktadr. eyh, bununla ilgili olarak unlar sylyor (II:
40):
- " Cem ve tefrik ilmine gelince, bu, sonsuz bir denizdir
ve Levh-i mahfuz onun bir parasdr. lk akl ondan istifade
eder. Btn yceler alemi ondan yardm grr. Bu mmetin
velilerinden baka hibir mmet bu ilme nail olmu deildir.
Bu ilmin onlarn gslerindeki tecelli trleri alt bin iki yz
tr bulmaktadr. Baz veliler bu trlerin hepsini elde
etmilerdir, Bayezid Bestami ve Sehl b. Abdullah gibi. Kimi
veliler de bu tecelli trlerinin bir ksmn elde etmilerdir.
Dier mmetlere mensup veliler, bu ilimlerden takva
mahiyetinde ruh nefesi trnden baz eylere sahip
olmulard. Ama bu ilimlerde kemal, ilahi ereflendirmenin
ve inayetin bir gstergesi olarak sadece bu mmet iin
geerli olmutur. Bu da efendimiz Hz. Muhammed'in (s.a.v)
yce makamndan ileri gelmektedir.
Bundan da anlalyor ki, eyh'in, bu ilimlerin
tecellilerinin trleri alt bin iki yz bulur, eklindeki sz,
Kur'an ayetlerine ynelik bir iarettir. eyh'in btn kitaplar
bu ilimlerin erhi ve onlarn yansmas mahiyetindedir.

219
Sekizincisi (ayn zamanda sonucusu): Kulluun
devamllnda gerekleen Ahmed Kemal Mirac. Bu,
daimi namaz miracdr. nceki btn miralar kapsayan en
byk miratr bu. "Secde et ve yakla." (Alak, 19) hitabnn
muhatab kamil insann gznn aydnldr. eyh, "Et-
tenezzlatu'l mavsiliye" adl kitabn ve Futuhat'n 69. babn
bu konuya ayrmtr. 68/70/71/72 bablar da dier ibadetler-
le ilgilidir. Tirmizi'nin sorularna verdii baz cevaplar da u
bablarda yer alrlar:
5/8/9/10/11/12/99/100/109/110/111/112/128/147/148/149/15
4 Kamil veliler, bu daimi ahedi namaz miracnn hakikat-
leriyle tahakkuk edileri orannda farkl paylara kavuurlar.
Ki daimi Ahmed namazn ruhu Fatiha suresidir. Ryetlerin
en mkemmeli ve en ereflisi onda tahakkuk eder. eyh,
bununla ilgili olarak unlar sylemektedir (IV:38):
- "Hviyeti itibariyle Hakk, kendisinden bakas gre-
mez. Hak, hviyeti itibariyle bu kulun gzdr. Bu halde onu
grnce, hakk hakk ile gren biri olur. Onunla grnen de
haktr. Bu, gerekletii zaman, ryetlerin en kmilidir."
Yine unlar sylemektedir (IV:203):
- Hakk, Muhammedi surette Muhammedi ryetle
grmek, ryetlerin en kamili ve en dorusudur."
te bu miracn amac budur ve bu, u ayetin tahakkuk
etmesidir: "Muhakkak ki sana biat edenler ancak Allah'a biat
etmektedirler." (Fetih, 10) Yine Resulullahn (s.a.v) "Beni
ryada gren hakk grmtr." (Ahmed, Buhari ve Tirmizi,
Ebu Katade'den rivayet etmilerdir.) hadisinin de tahakkuk
etmesi demektir. nk Resulullahn (s.a.v) ahlak
Kur'an'd. Bu yzden Onun sureti Hakkn en mkemmel
tecelligahdr. eyh, bu miralara yle iaret eder:

Tepeye/ ard beni arzularm


Sevgiliye taraf/ zlem duyan davetiler gibi

220
Ey tabibim!/ tedavi olmama imkn var m?
Dedi ki: Dostum! Bu dediin adn cennetindedir

Bir dier iirinde de yle demektedir:

Grkemli bir ululuk elde etmitir


Allah'tan korkmaya balayan kimse.
Ezeli inayetle
Velayet adamlarna has
Hidayet nuru parldad
Parldad yava yava
Alayarak secdeye kapandklar zaman
Ey kalpleri aydnlatan
Gaip gneleriyle
Sevgilinin nefhasndan
Art arda ycelerden gelerek
Hayat gzyle hakk gster bana.

bn Arab'nin eyhlerle Sohbet etmeye Balamas


lk cezbe ve ilk halvete girip lednni ilimlerle dolup
tam olarak kmasndan sonra eyh, kendini tamamen
ibadete ve seyahate verdi. Daha nce de akladmz gibi
hadis ve Kur'an ilimleri renmek istedi. Ardndan bir ruhi
sreten geti ki, Resulullah'n (s.a.v) nbvvetinin ilk
dnemlerinde yaamaya balad ve "Kuluk vaktine ve
skna erdiinde geceye yemin ederim ki Rabbin seni
brakmad ve sana darlmad. Gerekten senin iin ahiret
dnyadan daha hayrldr. Pek yaknda Rabbin sana vere-
cek de honut olacaksn." (Duha, 1-5) ayetlerinin inmesiyle
son bulan dnemi andryordu. eyh, "Rabbinin izniyle gzel
memleketin bitkisi (gzel) kar." (Araf, 58) ayeti hakknda
aklamalarda bulunurken yaad bu sreci ve sonunu
yle anlatmaktadr (IV:172):

221
- "Bil ki, Allah, bizi ve sizi ruhu'l kuds ile pekitirsin, bu
zikir bize Allah'tan gelmitir. nk bizi buna aran
Allah'tr. Biz de onun bu arsna bir mddet icabet ettik.
Sonra bizde bir fetret dnemi balad. Bu, Allah ehlince bili-
nen bir fetrettir ve tarikata giren herkesin bu fetretle yz
yze kalmas kanlmazdr. Fetret hsl olunca, ya ardndan
ibadet ve cehdden ibaret olan ilk hale dner ki bunlar,
Allah'n kendilerine zen gsterdii ilahi inayet ehlidirler, ya
da fetret dnemi onunla beraber olur ve ebediyen ondan
kurtulamaz. Fetreti idrak ettiimizde ve bu dnem bizde
iyice muhkem hale geldiinde, bir vakada Hakk' grdk ve
bize u ayetleri okudu: "Rzgrlar rahmetinin nnde
mjde olarak gnderen O'dur. Sonunda onlar (o rzgrlar),
ar bulutlar yklenince onu l bir memlekete sevkederiz.
Orada suyu indiririz." (Araf, 57) Sonra yle buyurdu:
"Rabbinin izniyle gzel memleketin bitkisi (gzel) kar."
(Araf, 58) O zaman bu ayetle kendimin kast edildiini
anladm. Dedim ki: bize okuduu ayetlerle dikkatimizi ilk
muvaffakiyete ekiyor ki, Allah bizi, Hz. sa, Hz. Musa ve Hz.
Muhammed (selam zerlerine olsun) araclyla bu
hakikate iletmiti: "Rahmetinin nnde" Bundan maksat,
bize ynelik inayettir. "Sonunda ar bulutlar yklenince"
bundan maksat da inayete muvaffakiyetin elik etmesidir.
"onu l bir memlekete sevk ederiz." Bundan maksat de
benim. "lmnden sonra topraa onunla hayat veririz."
Bundan maksat da, bizde zuhur eden kabul nurlar, Salih
amel ve onunla ak halidir."
eyhin fetret dnemi sona erdiinde ya on dokuzdu.
Bu sre ksa srmt. Muhtemeldir ki, nihai girii, fetretten
sonra tarikat iin tam olarak arnmasna ynelikti. lk cezbe-
si esnasnda girdii byle bir halvetle fetihler almt
nnde. Bu ikinci halvette, marifet miracnn merhalelerini
stn bir hzla kat etmiti. Bunu 198. babdaki szlerinden

222
anlyoruz. Bu babda tedbir edici nefeslerin sahiplerinin
tahakkuk ettirdikleri yedi makam ayrntl olarak ele alrken
unlar sylemektedir (II:425):
- "Keif olarak mahede ettiimiz bu babda lemin
sonu bin alemdir ve bundan fazlas da yoktur. Zevk olarak
mahede ettiimiz, adm adm atmz, yarp getiimiz
ise iki huzurda gereklemektedir. Nikh huzuru ve
pheler huzuru. Bunlar da sekiz huzurdan on alt lemdir.
lemin gerisi ise keif ve tarif iledir, zevkle deildir. Bu ilahi
yardmlar muvacehesinde zikrettiklerimizin tmne, Allah
ehlinin geneli ile birlikte girdik. Biz, ilahi isimle onlardan fazla
olduk. Szn ettiimiz, El-Ahir ismidir. Riyaseti bu isimden
ve Allah'n ruhundan aldk ki mukarrebun onu u ilahi sz-
den edinirler: "Fakat yakn olanlardan ise, Ona rahatlk,
gzel rzk ve Nam cenneti vardr." (Vaka, 88-89) Be yz
sekiz senesinde bu tarikata giriim srasnda bu makamlara
ksa bir srede, safa ehliyle beraber nikh huzurunda ve
kahr ve galibiyet ehliyle de pheler huzurunda nail oldum.
Bunlar, lem zerinde Allah'tan alnan salam szler ve mis-
aklardr. Bu yzden bizden kimisi szne ihanet eder, kimisi
de szn tutar. Allah'a hamdolsun, biz, sznde duranlar-
dan olduk. Bunlar garip ilimler ve aziz zevklerdir ki onlar
erbabndan aldk. Bunlarn bazs marip'tendir. Bazs
skenderiye'den, iki veya tanesi am'dan ve bir tanesi de
Sivas'tandr. Sivas'tan olan bu adamn bu makamdaki eksik-
lii ok azd. Bu durumunu bize arz etti. Biz de eksikliini
tamamladk. Nihayet ok ksa bir zamanda onu tahakkuk
ettirdi. Yabancyd aslnda, o memleketin (Sivas) halkndan
deildi. Ahlt'lyd."
yle anlalyor ki bu son adam alt adamdan, yani alt
yaratl gn adamlarndan biriydi. nk bu gnlerin her
birinin bir adam vardr. eyh'in, her zaman saylar sabit
olarak kalan velilerden olan nefesler adamlarnn

223
tabakalarn ele ald 73. babda vasfettii adamlardr bun-
lar. eyh, onlarla ilgili olarak unlar sylyor (II:15):
- "Andolsun biz, gkleri, yeri ve ikisi arasnda bulunan-
lar alt gnde yarattk. Bize hibir yorgunluk kmedi." (Kaf,
38) nsann yaratlmasyla birlikte ortaya kan alt yn
zerinde hkimiyetleri vardr. Akka'da bunlardan birinin
bulunduunu haber vermitim. Erzenirum (Erzurum) halkn-
dan olan avanilerden biriydi. Onu bizzat tanyorum ve onun-
la arkadalk ettim. Bana sayg gsterir, sk sk beni gry-
ordu. am'da, Sivas'ta, Malatya'da ve Kayseri'de onunla
bulutum. Bir sre bana hizmet etti. Annesi vard ve anne-
sine ok iyi davranrd. Harran'da annesine hizmet ederken
orada onunla bulutum. Annesine kar iyi davrandn
grdm insanlar arasnda onun gibisini grmedim.
Zengindi. Seneler nce onu am'da kaybettim. Yayor mu,
ld m bilmiyorum."
eyh, ilk sluku esnasnda nail olduu makamlar,
Mzzemmil suresiyle ilgili 311. bab'da ele zikreder. Orada
hayal leminden, insann gayp leminde kendi cismiyle
ruhanileme gcnden ve diledii surette ekillenme
hususundan bahseder ve yle der (III:42-43):
- "Bu bakam kendi nefsimizde bulduk ve sa'nn (a.s)
ruhaniyetiyle birlikte zevk olarak onu aldk." 71. babda,
orulu kimsenin az kokusundan sz ederken unlar
syler: "Yce Allah, insan hari, beni baka hibir hayvann
suretinde ikame etmedi. Baz zamanlarda meleklerin
suretinde ikame ettii de oldu."
Bylece, eyh, fetret dneminden nce ruhsal sra-
may gerekletirmeye hazr hale gelip yirmi yana girmek
zere olduu bu srada yeni fetihlerle almlar artnca, "Ey
iman edenler! Allah'tan korkun ve dorularla beraber olun."
(Tevbe, 119) ayetinin tahakkuk ettirmek zere tarikatn
yaayan velileri ve eyhleriyle arkadalk etmek eklinde

224
somutlaan yeni bir aamaya girme emrine muhatap oldu.
eyh, Futuhat'n uzun ve parlak bablarndan biri olan
73. babda daha nce benzeri olmayan bir detaylandrma ile
velilerin trlerini ve tabakalarn aklamaktadr. Yaklak
olarak velilere ait yz tabakadan sz eder. Bunlardan 35
tabakann adamlarnn says btn zamanlarda sabit kalr
ve toplamlar 589'dur. Dier tabakalarn adamlarnn says
artabilir de azalabilir de. Bunlarn ortak sfatlar, hepsinin
Kur'an ehli olmasdr. nk insani velayet lemleri, Kur'an
ceminin ve Furkan ayetlerinin kmil suretidir. Kur'an
surelerinin menzillerinin daireleri, velilerin makamlarnn
dairelerinin aynsdr. Bu yzden eyh, velilere ait bir
tabakadan, bir makamdan veya halden sz ettii zaman,
mutlaka bu tabakann, makamn veya halin ruhu konu-
mundaki sureden veya ayetlerden mutlaka sz eder. rnek
olarak Futuhat'n u bablarna baklabilir:
15/16/23/26/27/28/31/32/40/41zellikle 73/463. bablar.
Kutuplarn zelliklerine dair altnc fasln doksan iki bab ilgi
ekicidir eyh, bu tabakalardan her birine ait eyh, adam
veya kadnla mutlaka sohbet etmi veya onlar grmtr.
eyhin onlarla beraber geirdii aama 580 senesinden
itibaren balamtr. O srada yirmi yandayd.
eyhin, bu srada sa'nn (a.s) ruhaniyet dairesinde
olmas hasebiyle, onlardan ilk karlat kii sa'nn izinde
olan biriydi. eyh, "Ruhu'l kuds", "Ed-dairetu'l fahire" ve
"Futuhat"ta (I:244-574/II:86-177-325/III:298-300-532-
539/IV:89-416-428-497-529" zetle unlar sylyor:
- "Allah tarikatna ilk girdiimde karlatm kii, Ebu
Cafer Ahmed el-Uraybi'dir. eyh Ebu Abdullah b. Havas'n
meclislerinin huzuruyla yolda sluka balamt. Slukunun
sonu itibariyle seviydi ve bu, bizim slukumuzun da
balangcyd. Asl Endls'n batsndaki el-Ulya'dand.
Haksz yere oradan srlmt. O da biliye'ye gelmiti.

225
Memleketinin ahalisine, gizli ayplarn ortaya karan bir cin
musallat oldu. Bunun zerine piman oldular, yanna gelip
zr dilediler. Onlarla birlikte geri dnd ve onlar bu cinden
kurtard. biliye'ye yerleince, onun yanna ilk koanlardan
biri bendim. Adm syledim, hemen ihtiyacm bildi ve bana
dedi ki: "Kapy kapat. Sebeplerle ban kopar. ok
balayc olan (Vahhab)'la otur. Allah, arada bir perde
olmadan seninle konuur." Ben de fetihlere nail oluncaya
kadar, onun dedii gibi amel ettim. Onun yanna dndm
zaman bu merhalenin hilatini zerimde grd ve dedi ki: te
byle, deilse olmaz. Sonra bana dedi ki: Yazdklarn sil,
ezberlediklerini unut, bildiklerini bilmez ol. Her halkarda
onun yannda byle ol. Daha nce rendiin eylerle onun-
la konuma. nk bu, vaktin boa harcanmas demektir.
u ayette sana emrettii gibi daha fazlasn iste: "ve
"Rabbim, benim ilmimi artr" de." (Taha, 114) htiyacn fakir-
lik lisanyle iste, hkm lisanyle deil." Allah rahmet etsin,
okuma, yazma ve hesap bilmeyen mmi bir bedeviydi.
Tevhid ilmi hakknda konutuu zaman, kullukta salam bir
yere sahip birini dinlemi olurdun. Duyularnn idrak ettii
her eyin hikmetini yce Allah ona retirdi. Allah'tan ken-
disini sevgiyle deil, sevgi ehvetiyle rzklandrmasn ister-
di. yle derdi: "dem'in (a.s) ahsnda gnah ileyen, onun
slbndeki muhalif evlatlaryd." Zamannn byk ksmn
orula geirirdi. Allah yolunda hibir knayann knamasna
aldrmazd. ok tefekkr ederdi. Btn hallerinde hak ile
akt. nl kerametleri vardr. Yamurun yamas iin ona
tevessl edilirdi. Onun dua etmesiyle de yce Allah halkn
zerine yamur indirirdi. Mzikten etkilenmezdi. Ama Kur'an
dinledii zaman azalar zangr zangr titrerdi. Onunla birlikte
sabah namazn kldm. mam "Nebe" suresini okudu. "Biz
yeryzn bir dek, dalar da birer kazk yapmadk m?"
(Nebe, 6-7) ayetine gelince, kendimi kaybettim. Baktm un-

226
lar sylyor: Dek lem, kazklar mminlerdir. Dek
mminler, kazklar ariflerdir. Dek arifler, kazklar
Nebilerdir Allah'n sylemesini diledii hakikatleri zikretti.
Sonra kendime geldim. Baktm, mam "konuan da doruyu
syler." (Nebe, 38) ayetini okuyor. Namaz bitirdiimizde,
ona sordum, grdm ki, bu ayetle ilgili olarak grdklerimin
onda hazrdr. Yanna girdiim zaman yle derdi: " Hayrl
oul! Ho geldin. Btn evlatlarm bana kar mnafklk etti,
nimetime kar nankr davrand. Ama sen hari. nk sen
nimeti ikrar ediyorsun ve kabul ediyorsun. Allah bunu sana
unutturmasn." Ne uyankken, ne uykuda iken smi azam'la
(Allah) ismiyle zikretmeye ara vermezdi. Bu isim bizim de
zikrimizdir. Hibir zikrin faydas ve sonular bundan daha
fazla deildir. Bir kere ona dedim ki: Niin "La ilahe illallah"
demiyorsun? Bana u cevab verdi: Evladm! Alp verilen
nefesler Allah'n elindedir, benim elimde deil. Her harf bir
nefestir. "La ilahe illallah" dediim zaman "la"y sylerken
son nefesimi vermekten korkuyorum (yani Allah'tan baka
ilah yoktur, demek isterken, ilah yoktur, dedikten sonra
lmekten korkuyorum). Bylece ilah nefyetmilik yalnzl
iinde lm olurum." Bir gn bir adam onun yanna geldi.
Bu srada maruf ve sadakadan sz edildi. Adam dedi ki:
Allah yle buyuruyor: "Yaknlar maruf iin daha evladrlar."
(Bakara, 180) eyh hemen: Allah'a marufta bulunmaya
daha evladrlar, diye ekledi."
Muhyiddin Arab, eyhi el-Uraybi ile ilgili baz hallerini
anlatr ve yle der:
- "Bu tarikatta yeniden ina edildiimiz halden dolay,
Allah bize her eyde hakkn vehini bahetmiti. Bu yzden
lemde mevcut olan her eyde hakkn aynn mahede
ediyor ve onu tazim ediyorduk. lemde hibir eyi darda
brakmazdk. nk Allah gkte olduu gibi yerdeydi de. O
deer olarak ok yce olan varlklara yneldii gibi deer

227
olarak aa olan varlklara da ynelirdi. nk Hak tealada
zat itibariyle stnlk yar olmaz. Onu kll olarak nitele-
mek mmkn olmad iin, iinde "para" olmas da sz
konusu olmaz. Bu yzden alemin tamam itibariyle mevcut
olan her fert cevher, mutlaka ilahi hakikatle irtibatldr.
Eriilmez ve stn zatta bu hususta kimi ynlerin kimisinden
stn olmas gibi bir ey sz konusu olamaz. Bu mahed-
ede bir zevk yaadm. yle ki: Bir gn elimde deersiz bir
ey tayordum. nsanlar onu benim dnyadaki makamma
yaktrmyorlard. ok pis kokan tuzlu bir balkt.
Arkadalarm, onu nefsimle mcadele etmek iin tadm
dndler. nk onlarn gznde benim makamm byle
bir eyi tamaktan yceydi. eyhime (el-Uraybi'ye) dediler
ki: Falann mcahedesi ne kadar yetersizmi! eyh dedi ki:
Hangi amala tadn sormadan karar vermeyin. Bunun
zerine dedim ki: Herhangi bir amacm yok. Fakat grdm
ki yce Allah kadrinin yceliine ramen, byle bir eyi
yaratmaktan kendini tenzih etmiyor. Byle iken ben nasl
kendimi byle bir eyi tamaktan tenzih edebilirim! eyh
bana teekkr etti ve arkadalarm da hayret ettiler."
eyh "Muhammed'in nefsi elinde bulunan Allah'a yemin
ederim ki, kyamet gn Allah katnda orulu insann az
kokusu, misk kokusundan daha gzeldir" hadisini deer-
lendirirken baka bir olaydan sz eder ve yle der (I:603):
"Mekke hareminde el-Cezvere kapsnda bulunan minarede
Musa b. Muhammed el-Kubab'n yanndaydm. Orada ezan
okurdu. Bir yiyecei vard ki kokusu herkesi rahatsz ederdi.
Resulullah'n (s.a.v), demoullarn rahatsz eden her
eyin melekleri de rahatsz ettiini ifade eden bir hadisi duy-
mutum. Nitekim Resulullah (s.a.v), sarmsak, soan ve
prasa yiyerek mescide gelmeyi yasaklamt. Gece olunca,
bu adama, melekleri rahatsz etmemek iin bu yiyecei yok
etmesini sylemeye karar verdim. O gece Hak taalay rya-

228
da grdm. Bana dedi ki: Yiyecek hakknda ona bir ey
syleme. nk o yiyecein kokusu, bizim katmzda sizin
yannzdaki gibi deildir Sabah olunca, adam her zaman-
ki gibi yanmza geldi. Ben olup biteni ona anlattm. Alad.
Allah'a kr secdesi etti. Sonra bana dedi ki: Ey Efendim!
Buna ramen eriatn adabna uymak daha evladr." Derhal
o yiyecei mescidin dna kard. Allah rahmet etsin."
eyh, el-Uraybi'nin u tavsiyesini anlatr (IV:482):
"Allah'a muhta olduun gibi, ondan muhta ol." Bu,
Resulullah'n (s.a.v) u szne benziyor: "Senden sana
snrm." Allah'tan muhta olmann anlam, senden rubu-
biyete dair hibir kokunun gelmemesi, bilakis salt kulluk
kokusunun gelmesidir. Nitekim Hak asndan da kulluktan
hibir eser olmaz, bu, onun iin imknszdr. O, srf Rabdir.
Sen de srf kul ol. Aynnla deil, kymetinle Allah'la beraber
ol. nk seni yaratt suret itibariyle gzlerinde rububiyet
davas gtme izi var. Ama kymetin yle deildir. te ey-
him, stadm Ebu'l Abbas el-Uraybi bana byle tavsiye etti.
nk senin kymetinin tasarrufu hal iledir, iddia ile deil.
Sen de byle ol. Nefsin ne zaman sana: Allah ile mstani
ol, derse, bil ki, sana efendilii emretmitir. Sen ona yle
de: Ben Allah'a ve Allah'n beni muhta kld eylere muh-
tacm. Sz gelimi, Allah beni hamuruma katmak zere tuza
muhta klmtr."
'Abese" suresiyle ilgili 304. babda eyh, daima Allah'a
muhta olma hali zere sebat etmenin, Allah ile mstani
olma mahedesinden daha evla ve daha stn bir hal
olduunu ak bir ekilde vurgulamaktadr ve muhakkik ey-
hin, dervilerinin kendisinde olan eylere muhtaln
grdke, kendisinin Allah'a ynelik muhtal artan kimse
olduunu belirterek yle demektedir: "Bu eyh, mridin
kendisi zerindeki hakknn, kendisinin onun zerindeki
hakkndan daha byk olduunu grr. nk eyh, sz ve

229
terbiye asndan mridin eyhi iken, mrid hal asndan
eyhin eyhidir()"
Ben bir kulum, bir kula yakan zillettir
Kendimi izzete layk grmem
Bana bakn, ne zaman bir sz sylesem
Szm, hal, akit ve fiil olarak gerekleir

eyh, bir kez daha Allah'n mutlak mstaniliini ve


kulun mutlak muhtaln aklarken unlar sylyor
(I:734):
- " Allah, varlklara muhta olduu iin onlar var
etmeyi dilemi deildir. Bilakis eya, mmkn varlk yokluk
halinde iken var olmay istemitir. Bu yzden, zat olarak
muhta olduu ve varl srasnda Allah'a muhta olduu
iin kendisini var eden Allah'a bizzat muhtatr. Hak da onun
isteini kabul ederek onu var etmitir. Eya istedii iin, ken-
disi ona muhta olduu iin deil. nk eya yokluunda
da varlnda da Allah tarafndan mahede edilir () u
halde mmknn var olmas, marifetin meydana gelmesi,
varln ve marifetin mertebesinin kemale ermesi iindir,
Allah'n kemale ermesi iin deildir. Allah, kendisi olarak
kmildir. ster lem var olsun, ister var olmasn. ster mey-
dana gelen (hadis) marifetle bilinsin, ister bilinmesin.
Nitekim btn hakikatiyle bilinmesi mmkn deildir ve
mmkn bir varlk da ondan sadece kendisini bilebilir."
eyhin szlerinde, "El-insanu'l kmil" (nsan- Kamil)
adl eserinin 17,18 ve 19. bablarnda kendisini eletiren
byk eyh Abdulkadir Geylani'ye ynelik en gzel cevap
yer almaktadr (Allah dorusunu herkesten daha iyi bilir).
eyh, ilk stadyla birlikte onunla son kez karlamasn
hatrlatr ve yle der (R:78): "Kendisini (Allah rahmet etsin)
son kez grdm ziyaretimde yanna girdim. Beraberimde
bir topluluk da vard. Onu oturur vaziyette grdk. Selam
230
verdim. Topluluktan bazlar ona soru sormak istediler. Allah
raz olsun, ban kaldrd ve yle dedi: Sormay brakn. Ey
Ebubekir! Bununla seni eletirdim ve beni iaret etti. "Hala
Ebu'l Abbas b. Arif'in szlerine aryorum. Diyor ki: "Ta ki
olmayan fena bulsun ve ezeli olan beka bulsun" Oysa biz
biliyoruz ki, olmayan fanidir ve ezeli olan da bakidir. Burada
ne kast ediliyor? Cevap verin, dedi. Toplulukta ona cevap
verecek kimse yoktu. Benim cevap vermemi istedi. imde
bir dnce uyand. Topluluk deil, ben sorunun maksadn
anlamtm. Bu yzden konumadm. nk konuma
hususunda nefsime ar bir bask uyguluyordum. eyh de
benim bu durumumu anlad ve bir daha bana sormad."
Bu aklamadan anlalyor ki, eyh iin Ebubekir
lakabn ilk kez kullanan kii, el-Uraybi'dir. Bunun sebebi de
tpk Ebubekir es-Sddk (r.a) gibi srf kulluu tahakkuk
ettirmesidir. Nitekim eyh de Futuhat'n 369. babnda bunu
aka dile getirmitir. Diyor ki (III:372):
"Bir cemaat, benim sahabeden Ebubekir es-Sddk'n
izinde olduuma ahitlik edince, bunun, srf kulluk
makamndan baka bir ey olmadn anladm. Bundan
dolay Allah'a hamdolsun, krler olsun. mrnde bir kere
bana bakann dnya ve ahirette beni kendi iinde bu sfatla
nitelemesini salayan yce Allah'tr." yle diyor (I: 244):
phe yok, ben velilerin sonuncusuyum
Mesih'le birlikte Haiminin mirasnn varisiyim
Yine ben azat Ebubekir'im
Cisim ve ruh sahibi herkesle cihad ederim
Dmdz ve uzun mzraklarla
Ve de apak Kur'an'n tercmesiyle

eyh'e Nebilerden Kalan Miras

231
Kurey'e mensup Haimoullarndan Nebinin varisi
oldum
Olabilecek en ak delile dayanarak
Keif ile slam zere Ona biat ettim
Ve inanarak ki kafileye katlabileyim
Onunla, ondan ve ona kaim olurum, ta ki
Onu yolun mensuplarna aklayaym

eyh, zahiri olarak eyhlerin ve velilerin sohbetinde


bulunurken, ayn zamanda Batni olarak Nebilerin ruhlaryla
da sohbet etmitir. nk her Veli bir Nebinin izinde gider.
Daha nce sylemitik ki, eyh, henz 14 yanda iken ilk
rabbani cezbeyi yaarken, Divanu'l Maruf ve Futuhat'ta
(IV:77/172) anlattna gre, baz Resullerin (a.s) inayeti
onu kuatmt. zetle unlar sylyor:
-"Tarikata ilk kez dndmde, Rahman olan Allah,
ryada Hz. sa, Hz. Musa ve Hz. Muhammed'i (salt ve
selam zerlerine olsun) bana gnderdi. sa'nn huzurunda
tevbe ettim. Bana zhd ve dnyadan, maddeden arnmay
emretti. Ryalarda onunla oka bir araya gelirdim. Dnya
ve ahirette din zere sebat etmem iin dua etti. Bana
"Habib" (sevgili) diye seslenirdi. Bu yzden o, bizim ilk ey-
himizdir. Bize kar byk bir inayeti vardr. Bir saat dahi biz-
den gafil olmaz (II:49/III:341). Musa ise, tevhid ilimlerinden
Ledn ilminin hasl oluunu mjdeledi bana. Bana keif ve
izah ilmini verdi. Gece ve gndzn yer deitirmesi ilmini
retti. Bu ilim bende husule gelince, gece yok oldu ve
btn gn boyunca sadece gndz kald. Artk benim iin
gnein batmas ve domas diye bir ey yoktu. Bu keif,
ahirette benim iin bedbahtlktan bir pay olmadna ilikin
Allah'tan bir duyuru konumundayd. Hz. Muhammed (s.a.v)
bana yle dedi: "Ey habibim! Bana sarl ki selamet
bulasn Uyandmda alyordum. Gecenin geri kalan ks-

232
mn Kur'an okuyarak geirdim. Allah yolunda arnma, tecer-
rt etme kararn aldm."
eyh "Futuhat"n 349. babnda "Sonra Kitab, kullarmz
arasndan setiklerimize verdik." (Fatr, 32) ayetine iaret
ederken, Velilerin Nebilere miras olmalarn yle aklyor
(III:208):
- "Allah'n kullarna ynelik rahmetinin bir gstergesi de
her Nebinin izinden giden ve fazla deil, sadece ona varis
olan bir veli belirlemi olmasdr. Bu yzden her ada
Nebilerin says kadar, yani yz yirmi drt bin velinin bulun-
mas zorunludur. Velilerin says bundan fazla olabilir, ama
eksik olamaz. Eer fazla olurlarsa, Allah sz konusu Nebinin
ilmini onlar arasnda taksim eder () Yce Allah'n, btn
Nebilerin izinden giden, tmne varis olan bir kimseyi veli
kldn bilmezdim. Ancak yce Allah, benimle bir tanesi
dahi hari olmamak zere btn Nebileri bir mecliste bir
araya getirdi. Onlarn yannda, kendilerini izleyen kimseyi
grmedim. Bundan sonra btn mminleri grdm.
Aralarnda Nebileri izleyen ve onlarn dnda kalan veliler
vard. Onlar bir mecliste bir araya getirmedii iin onlar
tanmyordum. Bundan sonra onlar tandm. Allah, onlar
grmemle beni yararlandrd () Biz bundan nce
"Nebilerin kalpleri dorultusunda hareket eden veliler vardr"
diyorduk. Bize denildi ki: Hayr, Nebilerin izinde giden veliler
vardr, de. Onlarn kalpleri dorultusunda hareket eden
veliler vardr, deme. Bununla neyin kast edildiini anladm.
nk yce Allah, Nebilerin izleri zerinde duran velileri
bana gstererek beni bu geree muttali kld. Onlarn iki
miralarnn olduunu grdm. Bir mirata Nebilerin kalpleri
zereydiler. Ama eriatsz nbvvet velayetinin sahibi
Nebiler sfatyla. kinci mirata ise, eriat sahibi Nebilerin
izleri zeredirler, kalpleri zere deil. nk onlarn kalpleri
zere olsalard, Nebilerin nail olduklar er'i hkmlere onlar

233
da nail olacaklard. Ama onlar iin byle bir zellik sz
konusu deildir () Btn bunlar, mertebelerin ayrmas
iindir."
eyhin Son Ryas Hakknda Syledikleri:
eyh, son ryasn 436. babda da tekrarlar ve yle der
(IV:77):
- "Btn Resulleri ve Nebileri gzmle mahede etmek
suretiyle grdm. Onlarn iinde Ad kavmine gnderilen Hud
ile konutum, dierleriyle deil. Yine bu gne kadar gelmi
gemi ve kyamete kadar gelecek olan btn mminleri
gzmle mahede etmek suretiyle grdm. Hak teala iki
deiik vakitte onlar bir yerde bana gsterdi ()
Resullerden Hz. Muhammed, brahim, Musa, sa, Hud ve
Davud'la sohbet ettim. Dierlerini sadece grdm, sohbet
etmedim."
yle anlalyor ki -Allah dorusunu daha iyi bilir- bu
kapsaml mahede, eyh'in halvette olduu srada gerek-
lemitir. Nitekim eyhin en nl halifelerinden biri olan
Sadreddin Konevi'nin rencisi Meyyiduddin el-Cndi (:
700) Fusus erhinde unlar sylyor: eyh'in btn Nebileri
grd bu toplant, biliye'deki halvetinde gereklemitir.
eyh, Muharrem aynn banda bu halvete girmi,
Ramazan bayramnda kmtr. Dolaysyla dokuz ay sr-
mtr. Nebilerin bu ekilde toplanmas, ona, zel
Muhammedi velayetin sonuncusu olduunu mjdelemeye
ynelikti. Ama sadece Nebileri grd, Nebilerin tabilerini
grmedii ilk mahede ise, 586 ylnda Kurtuba'da gerek-
lemitir. eyh, bununla ilgili olarak unlar sylemektedir
(I:151):
- "Zaman olarak bizden nce olan dier mmetlere
mensup kmil kutuplara gelince, Kurtuba'da bulunduum
srada, kutsal bir sahnede berzah huzurunda onlar ma-
hede edip grrken onlarn isimleri Arapa olarak bana

234
sylendi." Sonra eyh, Kur'an'da ad geen yirmi be
Nebinin sembol olarak yirmi be isim zikreder. Sanki bun-
lar eriat koyan Nebiler olarak deil, kutup veliler olarak
isimlendirilmektedirler. rnein dem'e "el-Mufarrik"
(ayran) ismiyle iaret ediyor. Yani, insanln soyu ondan
ayrlp oalmtr. dris'e de "Mdavi'l Klum" (yaralar
tedavi eden) ismiyle iaret ediyor. nk tp ilmi onun
araclyla zuhur etmitir. Ayn ekilde kimya ilmi, felek,
harflerle yaz yazmak gibi ilimler de onun tarafndan ortaya
konmutur. Ayrca "Mdavi" kelimesinde mrekkebe,
"Klum" kelimesinde de kelama iaret vardr. O, nefesler
leminin kutbudur. Harfler de nefesler lemindendir.
Makam ise gne feleidir ki gnein domasyla kinat
nefes olmaya balar. Nitekim yce Allah "Aarmaya(nefes
almaya) baladnda sabaha andolsun." (Tekvir, 18) buyur-
mutur. Nuh'a (a.s) "el-Bekka" (ok alayan) ismiyle, Hud'a
"el-Hadi" (doru yolu gsteren) ismiyle iaret ediyor"
Konuyu u szlerle tamamlyor:
- "Fakat tek olan kutup Hz. Muhammed'in (s.a.v)
ruhudur. Btn Nebilerin ve Resullerin (Allah'n selam zer-
lerine olsun) ve insanln ortaya kndan kyamete
kadarki btn kutuplarn devamdr."
eyh, Nebilerin miras iinde gezinmesinden sz
ederken unlar sylyor (I:223):
- "eyhimiz Ebu'l Abbas el-Ureybi slukunun nihayeti
itibariyle iseviydi. Ama bu bizim amzdan balangt ()
Sonra Musevi ems fethine intikal ettik. Bundan sonra
Hud'a, ondan sonra da btn Nebilere (selam zerlerine
olsun), bunun ardndan da Hz. Muhammed'e (s.a.v) intikal
ettik. Bu tarikattaki durumumuz byledir. Allah bunu bizde
sabit kld ve doru yoldan sz konusu deil ()
Zamanmzda sa (a.s) ve Yunus (a.s) ashab olan bir
cemaat vardr. Bunlar insanlardan kopuk halde yayorlar.

235
Yunus Nebinin (a.s) kavmi olan toplulua gelince, onlardan
birinin ayak izini sahilde grdm. Kendisi benden birka
adm ndeydi. Yerdeki ayak izini karla ltm. Uzunluu
buuk kartan fazlayd. Arkadam Ebu Abdullah b.
Haraz et-Tanci onunla bir araya geldiini anlatt. Onun
yanndan bana bir sz getirdi ki. Endls'te 585 (iinde
bulunduumuz yld), Frenklerde ise 586'da vuku bulacak bir
hikyeydi bu. Nitekim syledikleri harfiyen kt."
Buna gre eyh, balangc itibariyle sevi, nihayeti
itibariyle Muhammedi bir yol izlemitir. eyh ile ad onlar
arasnda ise hatemlik (sonluk) ve Allah'n dinini ihya etmek
bakmndan belirgin bir iliki vardr. Bu yzden eyh'in
Muhammedi hilafetin kemal minberine ykseldii srada
Mekke'de gerekletirdii byk mahedede Resulullah'n
(s.a.v) sa'ya (a.s) hitaben yle dediini gryoruz: "Bu-
yani eyh- senin benzerin, olun ve dostundur. Onun iin
benim nmde lgn aacndan bir minber yap." Bilindii gibi
Hz. Mesih, ahir zamanda Deccal'i ldrecektir (eyh'in bu
ldrmeyi mahede edii ile ilgili olarak bkz. "Letaifu'l
esrar" adl kitap. Burada sa ile birlikte ktip semasnda ikin-
di namaz zerine konuur (s.169) ) Onun durumu berzaha
ilikin bir vakada eyh iin gerekleir. Mnezele (karlkl
ini) kavramnn anlamn aklarken buna iaret eder
(III:526): " Bu kefi tattm. Allah tarafndan, onun Deccali
ldrmesini, yanmda olan Resulullah'n (s.a.v) huzurunda
grdm. Bundan dolay Allah'n kullarna rahmeti yayma
kaps nmde ald. Anladm ki Onun rahmeti her eyi
kuatmtr. Dolaysyla Onun hkmnn de her yerde
geerli olmas kanlmazdr."
Yce Allah iki hatemle (Hz. sa ve Hz. Muhammed-salt
ve selam zerlerine olsun-) dini ihya ettii gibi, eyh'le de
Muhammedi millette ihsan makamn ihya etmitir. Bu yz-
den kendisine Muhyiddin (dini ihya eden) denilmitir. eyh'in

236
Kitabu'l isra adl eserinde vasfettii ruhani mirac srasnda
ikinci ktip semasnda sa'nn kendisini kendisine yazdrd
kitapta ruhlara hitaben ve eyhin vazifesini aklayc
mahiyette yle diyor: " llerinizi diriltmesi, danklk-
larnz birletirmesi, bitkilerinizi yeertmesi ve bilmedik-
lerinizi size retmesi iin onunla ahitletik." Bu semaya
zg sevi yardm neticesinde eyh, yce hakikatlere dair
binlerce sayfa yazmtr ki, keyfiyet ve kemiyet itibariyle
gemite ve gelecekte kimse bu konuda onunla yar-
mam, yarmayacaktr. eyh, henz kk bir ocuk iken,
sa'nn (a.s) zhd ve maddeden arnmaya ilikin emrine sk
skya sarlmtr. Zevkin anlamn, mertebelerini, tecerrt
eden kiinin sahip olduu eylerden uzaklamasnn key-
fiyetini ve bundan lezzet aln aklarken bu hususta un-
lar sylyor (II:548):
- "te elimizde olan eylerden syrlmamz byledir. Biz
bu ii hi kimseye isnat etmeyiz. nk biz bir eyhin eliyle
dnm deiliz. Bu yolda herhangi bir eyh de grm
deildim. Bilakis, onlardan, bir lnn ailesinden ve maln-
dan ayrlmas gibi syrldm. Babaya bu hususta dantk, o
da bizden talepte bulundu. Bunun zerine onu hakem tayin
ettik. Bu gne kadar yaptklar hususunda ona bir ey sor-
madm." eyh, 15 yanda iken gerekletirdii bu arn-
mann balamas vaktinden hayatnn sonuna kadar, Allah'n
kendisine at ufuklar sayesinde tamamen her eyden
syrlm olarak kald. Hibir ey istemezdi. Kendisine
balanan helal bir eyi reddetmezdi ve hibir eyi de birik-
tirmezdi. Kendisiyle ilgili olarak unlar sylyor (I:196):
- "Yce Allah, has klnm kullar hakknda yle buyur-
maktadr "Kullarma gelince, senin onlar zerinde bir
hkimiyetin yoktur." u halde Allah'n bir kulunda, mahlkat-
tan herhangi birinin hakk geerse, bu hak orannda Allah'a
ynelik kulluunda eksilme olur. nk kendisinden hakkn

237
isteyen bu mahlkun bu hak araclyla onun zerinde bir
hkimiyeti sz konusu olur. Bylece srf Allah'n halis bir
kulu olamaz () Bu makam gerekletirdiim zamandan
bu yana kesinlikle herhangi bir hayvanm olmad. Hatta
bana ait giyeceim bir elbisem de olmad. nk ben
elbiseyi belli bir kimseden bor olarak alr ve onun izniyle
tasarrufta bulunurum. Bir vakit herhangi bir eye sahip
olduum zaman, hemen o eyden syrlrm. ster bana hibe
edilsin, ister azat edilebilecek bir kle olsun, bu ba der-
hal kendimden uzaklatrr, ondan syrlrm. Srf Allah'a has
bir kul olmay istediim iin bu durum benim iin hsl oldu.
nk bana yle denildi: Hi kimsenin senin zerinde
hakk olmad srece bu istediin ey gereklemez. Ben
de dedim ki: Hayr, Allah'a yemin ederim ki, inallah kims-
enin benim zerimde hakk olmayacaktr. Bana denildi ki:
Allah'n senin zerinde hccetinin olmamas nasl mmkn
olabilir? Dedim ki: Aleyhte kant, mnkirler iin geerlidir, iti-
raf edenler iin deil. ddia sahipleri, haz erbab iin geer-
lidir, benim bir hakkm da paym da yoktur diyenler iin
deil."
eyh, sevi miras gerekletirdikten sonra, Musevi
mirasa intikal eder. nk Musa Kelimullah'tr (Allah'n
konutuu). Yine o Allah'a yle demitir: "Rabbim! Bana
kendini gster, seni greyim." Ki el-mbeerat'ta buna
iaret etmitir. Sonra Hud'un (a.s) mirasna intikal eder.
zellikle onun u szne vurgu yapar: "Hibir canl yoktur ki
o, pereminden tutmu olmasn. phesiz benim Rabbim
dosdoru yol zerindedir." (Hud, 56) (eyh'in bu konudaki
aklamalar iin Fusus adl eserin Hud fass'na bkz.) Sonra
kalan dier Nebilerin mirasna intikal eder. Davud'la (a.s)
muaerette bulunur, ondan en geni anlamyla istifade eder.
nk Davud'a hikmet ve eri ile doruyu ayran hitap
yetenei verilmitir. Ve o, eyh'in Futuhat'n 73. babnda

238
tabakatlarn vasfettii nefesler alemi adamlarnn kutbudur.
eyh, brahimi mirastan da byk bir pay alr. zellikle
Halilullah (Allah dostu) oluu itibariyle. eyh ona Kur'an'
okur. Kur'an'da adnn getii yerleri dinledike alar. eyh,
Sehl b. Abdullah et-Tsteri'nin (:283) szn ettii halve-
tine girerken brahimi mirasn bir ynn aklar. O da
udur: "Allah benimledir. Allah bana bakyor ve Allah beni
gryor." yle diyor (III:488): "Allah' zikretmek zere hal-
vete girdiimde, bu zikir araclyla hemen o gece bana
zel bir fetih nasip etti. Onun nuru sayesinde benim am-
dan gayp olan eyler aa kt. Sonra bana gaipleri
gsteren bu nur batt. Bu halili (brahimi) bir sahnedir,
dedim. O andan itibaren Allah'n ve Resulnn emrine bal
milletin varisiyim. Ki Allah bu ikisine tabi olmamz emret-
mitir: "Babanz brahim'in milleti. O daha nce size
Mslmanlar adn verdi." Bylece onun babal, benim de
oulluum tahakkuk etti."
Hac ile ilgili 72. babda eyh, Kbe'nin yanndaki
makam- brahim'de gerekleen bir vakadan bahseder.
Orada brahimi varislii kemale eder. zellikle brahim'in
sznde duran, ok ili ve halim oluu, hanif ve Allah'n
nimetlerine kreden olmas, Allah tarafndan seilip dos-
doru yola iletilmi bir Mslim ve Salih oluu itibariyle. eyh,
mirass olduu bu brahimi emaili uzun uzun akladktan
sonra unlar sylyor (I:722-723):
- "Kemal, hatemiyet, btn eyaya sirayet eden ycelik
derecesi gibi hillet'ten (dostluk) de bir paymzn olmasn
mit ediyoruz () Bu vakada, inayete delalet eden ilahi
yaknlk araclyla ilahi mjdelerin trlsn grdm ()
"Ve Rabbinin nimetini minnet ve kranla an." (Duha, 11)
Kitap ve snnete uygun bu ilahi nimetten daha byk hangi
nimet vardr."
eyh, "Furkan" suresiyle ilgili 359. babda "Yazk bana!

239
Keke falancay dost edinmeseydim!" (Furkan, 28) ayetine
iaret ederken dostluun anlamlarn ve artlarn aklyor
ve zetle unlar sylyor:
- "Allah'n kullarndan birini dost edinmesinin imknsz
olmadn bildiine gre, Allah'n dostu olmak iin al.
Ama O'nun eriatna uymaktan, haramna, helaline,
mubahna, mekruhuna, mendubuna ve vacibine riayet
etmekten baka yol bulamazsn. Bu anlay senin nefsini
kapladnda, bu hususlar hakkyla yerine getirdiinde
dostluk nitelii senin iin sahih olur. Daha dorusu bundan
daha byk ve daha zel bir nitelik olan sevgi hali gerek-
leir. nk dost, senin iin seninle arkadalk eder, ama
seven, kendisi iin seninle arkadalk eder. Dost dostuyla
g kazanr, seven ise sevdiinde gizlenir, onu canyla
korur. nsanlar grmez misin ki ekmei tuza banarak
yemeyi aralarnda bir sebep klarak her biri dieri iin kendi-
ni feda eder? Biz bunu Hak ile ilgili olarak ayn halinde ma-
hede ettik. Allah'a hamdolsun, etkilerini de kesin delil olarak
grdm. Bu hususta dedim ki:

Andolsun tuz ve ekmek yiyeceim


Delili ve fethi grene kadar
Dmanlk iin sava istiyorum
Bar ve uzlama istemiyorum
te bu ekmei tuza banma diye tarif edeceimiz hal,
Allah dmanlarn sevgili ya da seven edinmeme sonucunu
dourur. Nitekim yce Allah dostu brahim'in Azer'e kar
yle bir tavr takndn bize bildiriyor: "Onun Allah d-
man olduu kendisine belli olunca, ondan uzaklat."
(Tevbe, 114) Sende bu halin oran eksildike Allah' tanma,
bilme orannda eksilir."
eyh, dier Nebilerin mirass oluu hakknda da
konuuyor. "sra" suresiyle ilgili 367. babda kendisinin

240
miracn anlatrken sidretu'l mntehay vasfederek unlar
sylyor (III:350):
- "Sonra ariflerin oturup yaslandklar koltuklar grdm.
Nurlar beni drt bir yandan brd. yle ki batanbaa nur
haline geldim. zerime bir hilat giydirildi ki bundan nce
ylesini grmemitim. Dedim ki: Allah'm! eitli ayetler
Bunun zerine u sz bana indirildi: "De ki: Biz, Allah'a, bize
indirilene, brahim, smail, shak, Ya'kub ve Ya'kub oullar-
na indirilenlere, Musa, sa ve (dier) peygamberlere Rableri
tarafndan verilenlere iman ettik. Onlar birbirinden ayrdet-
meyiz. Biz ancak O'na teslim oluruz." (Al-i mran, 84) Bu
ayetin iinde btn ayetler bana verilmi oldu. Emir bana
yaknlatrld. Bu benim iin btn ilimlerin anahtar klnd.
Anladm ki ben, bana anlatlanlarn toplamym. Bunda,
Muhammedi makam sahibi, Muhammed (s.a.v) ceminin
varisi olduuma ilikin bir mjde vard. nk O, Resullerin
ve kendisine vahiy indirilenlerin sonuncusudur. Allah ona
btn kelimeleri cami kitab vermitir. Alt says ona has
klnmtr ki, hibir mmetin Resulne bu zellik ver-
ilmemitir. Alt cihetinin genelliinden dolay onun risaleti de
genellik vasfna sahip klnmtr. Bu yzden hangi cihetten
gelirsen gel, Hz. Muhammed'in (s.a.v) nurundan baka bir
ey bulamazsn. O nur seni her bakmdan brr. Kim ne
almsa ondan almtr. Resuller ne bildirmilerse ondan
bildirmilerdir. Benim iin bu hal hsl olunca "yeter, yeter
Btn rknlerim doldu. Yerime smyorum. Onunla
mmknlm zail oldu." dedim. Bu sra'da btn isimlerin
anlamlar hsl oldu. Onlarn bir tek msemmaya ve bir tek
ayn'a dnk olduklarn grdm. Mahede ettiim de bu
msemmayd. O ayn benim varlmd. Dolaysyla yolcu-
luum kendi iimde gerekleiyordu. Kendime delalet ediy-
ordum. Bundan dolay anladm ki ben, srf kulum, kesinlikle
rablk namna bende bir ey yoktur."

241
eyh, "Yaralar tedavi eden" olarak isimlendirdii dris
Nebinin (a.s) mirasna iaret ederken unlar sylyor (I:
151):
- "Ondan deiik kanallardan byk ilimler aldk." eyh,
"Kitabu'l isra", "Risaletu'l envar", Futuhat'n 167. ve 198.
bablar, "Tenezzlatu'l mavsliye" gibi eserlerinde, salik'in
yedi gk Nebilerinden ald baz ilimleri aklar. Bu Nebiler
unlardr: dem, sa, Yahya, Yusuf, dris, Harun, Musa ve
brahim (Selam zerlerine olsun) "el-sfar an netaici'l
esfar" adl kitabnda, Kur'an'da ad geen Adem, dris, Nuh,
brahim, Lut, Yusuf ve Musa (selam zerlerine olsun)nin
seferlerinin mirasndan salik'in tahakkuk ettirdii ilimleri
zikreder. eyh'in efendimiz Hz. Muhammed'den (s.a.v)
ald miras ise, zellikle cemiyetin, ilmin, rahmetin ve
sevginin genilii, kulluun, ilahi ahlaklarla ahlaklanmann
kemali, btn kelimeleri cem edi, ibarelerin fethi, Kur'an
cemiyle ve Furkan ayetlerinin varlyla tahakkuk etmenin
kemali eklinde somutlamaktadr.
eyh'in, Nebilerin mirasnda temekkn ediinin bir
gstergesi olarak rencisi Sadreddin Konevi (:673) "krk
hadis erhi"nde unlar sylyor: "eyhimize (Allah ondan
raz olsun) gelince, o, diledii Nebinin, Velinin ve dier
gemilerin ruhlaryla ekilde bir araya gelme imknna
sahip klnmt: stedii zaman, onlarn ruhaniyetleri bu
leme inerdi. Onlar misali surette bedenlenmi halde
grrd. Ve bu beden dnyevi hayatta sahip olduklar maddi
bedene tpa tp benziyordu, farkl bir tek taraf olmazd. ste-
dii zaman onlar ryasnda grrd. Ve yine istedii zaman
kendi kalbndan syrlarak nefsinin mertebesi olarak belir-
ginleen cihette onlarla buluurdu () eyhimizin (r.a)
temekknne rnek olarak anlattm bu hal, onun Nebevi
mirasn varisi oluunun sahihliinin kantdr. Buna u ayetle
de iaret edilmitir: "Senden nce gnderdiimiz resuller-

242
imize sor!" (Zuhruf, 45) Eer Resullerle bir araya gelip
grme imkn bulunmasayd, byle bir hitabn anlam
olmazd." eyh'in kendisi de bu makam ak bir ekilde
ifade etmitir (I:755): "Nebilerden, meleklerden ve sahabe
gibi nesillerden Salihlerin oluturduu bir cemaati bedenlen-
mi halde grmtk."
eyh, "et-Tecelliyat" adl kitabnn blmlerinde, kimi
tevhid meselesini, Ebubekir, mer, Ali (r.a) gibi baz saha-
belerin ve Cneyd, Sehl et-Tsteri, el-Mrtei, bn Ata,
Hallac ve ibli (Allah rahmet etsin) gibi gemi byk eyh-
lerin ruhlaryla konutuunu, bu eyhlerin, kendisiyle
buluup berzah lemindeki konumalarnn neticesinde
Allah' bilme hususunda ykseli kaydettiklerini anlatmak-
tadr. rencisi bn Sevdekin "et-Tecelliyat" adl esere ilikin
deerlendirmeleri kapsamnda, eyhinin bu ruhlarla bulu-
masnn keyfiyetine ilikin bir soruya verdii cevab yle
aktarmaktadr:
- "et-Tecelliyat kitabnda, bizimle gemiteki Salih
kavmin srlar arasnda geen bulumaya ilikin olarak
anlattklarmz, Hak huzurunda ve kutsi bir mahede ile
gereklemitir. Orada hem benim srrm, hem de Hakkn
huzurunda kefolunanlarn srr tamamen arnmt. nk
bu huzur salt tahakkuk ve doruluktan bakasn kabul
etmez. Eer onlarla bulumamz bedensel olarak maddi
lemde gerekleseydi, durum size haber verdiimden ne
eksik ne de fazla olurdu. Ey olum! "her nefis zerinde-amel
ve sz olarak- kazandklaryla kaim olan"(yce Allah) ile
muamele, deitiren veya erilen her lisann yannda etkisi-
ni gsterir."
Burada stad Osman Yahya tarafndan "et-Tecelliyat"
kitabna, bn Sevdekin'in talikatna ve ayn eser zerine
yaplm ve mellifi bilinmeyen erhe yaplan son derece
gzel tahkike de iaret etmek gerekir.

243
eyh ve Ebu'l Abbas Ahmed el-Hdr (Hzr) /Tarikat
Hrkas
Hzr, "Kehf" suresinde geen kssa'da Hz. Musa'nn
(a.s) arkada olarak sz edilen kiidir. Velayet
dairelerindeki makam mehurdur. Baz velilerin onunla
bulutuklar meselesi ise mtevatir dzeyinde anlatlmak-
tadr. Hakim et-Tirmizi "Hatmu'l evliya" adl kitabnda (s.
361-362) velilerin alametlerinden sz ederken ona da iaret
eder ve yle der:
- "Karas ve deniziyle, ovas ve dayla yeryz kendisi
iin tay edilen, drlen Hzr'la konumak, onlar (bu mmete
ve mmetin velilerine) gibilerine ynelik zleminden kay-
naklanan talebi zerine gereklemitir. Onlarn durumlary-
la ilgili olmak zere Hzr'n dikkat eken bir kssas var. O,
balangta ve kaderlerin belirlendii vakitte onlarn durum-
larn gzlemlemi ve onlar grmeyi istemitir. Bunun zer-
ine kendisine, onlara ulancaya, bu mmetle ve veliler
zmresi arasnda haredilinceye kadar yaama imkn
bahedilmitir. Ta ki Hz. Muhammed'e (s.a.v) tabi oluncaya
kadar. Hzr, aslnda brahim ve Zlkarneyn anda
yaam bir adamdr. Zlkarneyn'in ordusunun nnde
bulunuyordu. Zlkarneyn, hayat pnarn aryordu. Ama
bulamam, Hzr bulup o sudan imitir. Hikye uzundur."
eyh, Futuhat'ta ve dier kitaplarnda onlarca kere
Hzr'dan bahsetmitir (bkz. Futuhat;
4/10/19/24/25/29/30/31/32/36.bablar ve
I:153/184/186/188/189/203/205/223/244/392/393/574/631.s
afhalar II:9/40/53/76/79/90/107/114/131/162ve
T i r m i z i ' n i n
sorular:12/14/19/53/54/83/112/153III:5/208/335)
"Eyyamu' a'n" kitabnda onun hakknda yle diyor:
- "Biz Araplara katld, yani Muhammed mmetine

244
dhil olduu iin, zellikle dedesi Hud bir arap resul olduu
iin onda bir arap gc vard. eyh, Hud'un nesep bakmn-
dan onun dedesi olduunu "Kehf" suresiyle ilgili 366. babda
aklamaktadr (II:336). Futuhat'n "fi ma'rifeti vatadin mah-
susin muammer" balkl 25. babn ona tahsis etmitir.
eyh'in onunla ilgili deerlendirmelerini zetleyerek aaya
alyoruz:
- "Bil ki, stun (veted) Hzr'dr. Ad Belya b. Melikan b.
Fali b. abir (Hud peygamber) b. alih b. Erfahad b. Sam
b. Nuh (a.s)tur. Zlkarneyn'in ordusunda yer alyordu.
Zlkarneyn, onu su kayna aramak zere gnderdi. Hayat
pnarna rastlad. Ondan iti. Bu yzden hala yayor. Bu
suyu ien kimseye yce Allah'n bahettii hayat bilmiyor-
du. Sonra arkadalarnn yanna dnd ve pnarn yerini
onlara syledi. nsanlar, bu sudan imek ien pnarn bulun-
duu yere doru komaya baladlar. Allah grme yetenek-
lerini ald, bu yzden pnar bulup suyundan iemediler.
Hzr'n srekli olarak bakalar iin almas bunun sonu-
cudur. Allah, onun mrn bu zamana kadar uzatmtr.
Nitekim yce Allah, bedenleriyle hayatta olan Resule de
byle bir mr vermitir: Drdnc gkte yaayan dris, ikin-
ci gkte yaayan sa ve yeryznde yaayan lyas (selam
zerlerine olsun). Bu drt kii, ahir zamana kadar deime-
den baki kalacak din evini ayakta tutan stunlardr. Dinin
drt rkn olan Risalet, Nbvvet, Velayet ve man korurlar.
Bunlardan biri Kutuptur ve Haceru'l esved rkn onundur.
kisi de imamdr. Drdnc rkn drdnc stunundur.
Bunlardan her birinin her zaman diliminde, kalbi zere olup
onun dorultusunda hareket eden bir adam olur. Bu adam
maddi varlkta onun vekilidir. Zamann sahibi gavs'tan kay-
naklanan gaybe imann art, yakinin belirginlemesi
lyas'n eliyle kabz, Hzr'n eliyle de bast eklinde sunulur.
Allah'n Hzr'a verdii zelliklerden biri de udur: Hangi

245
kurak ve kuru yere gitse, Allah oray verimli, bereket ve bol-
lukla yeertir. Nitekim hadiste, onun Hzr olarak isim-
lendirilmesinin sebebine ilikin olarak yle buyrulmutur:
"Ne zaman bir postun zerine otursa, oras hemen yemyeil
kesilir." (Trkede Hzr olarak telaffuz ettiimiz hdr kelime-
si, yeil anlamna gelmektedir.) Allah, katndan ona bir rah-
met verdiine, yine katndan bir ilim bahettiine Kelimullah
Musa'nn (as) bu hususta ona tabi olduuna tanklk etmek-
tedir. lahi masumiyet sayesinde kiiyi cmertlik ve aklk-
tan alkoyan her trl edep dlktan uzak tutulmutur. O,
zaman boyunca koruma altndadr. lmi, Allah'a ve Allah'n
ipine sarlma ile ilgilidir. Yani, kulu Allah'a doru ykselten
yolu. Resulullah'n ehlibeytine (s.a.v) dhil edilen Selman
(r.a) gibi kutuplarn en bydr. Yce Allah'n kendilerine
ynelik inayetinin gstergesi olarak renimlerini zerine
ald efradn balarndan biridir. Bu yzden mukar-
rebindendir. Yani yaknlk veya eriatsz genel Nbvvet
makamna sahiptir. Bu genel nbvvetin menzili sddklkla
eriatl nbvvet arasndadr. Yaknlk (kurbet) ehlinin men-
zili, onlara hayatlarnn ahiretle birlemesi imknn verir.
Ruhlar alan lm(saika) onlar almaz. Bilakis onlar, yce
Allah'n u ayette iaret ettii mstesna kimselerdendirler:
"Sur'a flenince, Allah'n diledikleri mstesna olmak zere
gklerde ve yerde ne varsa hepsi lecektir." (Zmer, 68) Bu
efrad, Hak tealada, onun isimleriyle "ondan, ona, onun
iinde ve onunla" seyretme makamnn ehlidirler. Bu
makamda olan kimse duruunda seyretmekte, seyrinde dur-
maktadr. Onlar, meleklerden egemen olanlarn men-
zilindedirler. Kendilerine emredileni yaparlar. Bu yzden
gemiyi delmek ve ocuu ldrmek hikmet, duvar onarmak
stn ahlaktr. Hzr, genlikle dolu delikanldr ki, ahir
zamanda ortaya kacak Deccal'in karsna kacaktr.
Deccal, onu iki yerden yaralayacaktr. Sonra onu arnca,

246
sevinle yzn dnp glecektir. Hadiste bu ekilde
anlatlmaktadr. Ondan yle rivayet ettik: Bir gn tan-
madm bir adamla karlatm. Bana: Selamun aleyk ey
Hzr! Dedi. Dedim ki: Beni nasl tandn? Dedi ki: Allah, drt
evtad (stunu) bana tantt. O zaman anladm ki, Allah'n
yle kullar vardr ki, onlar Hzr' tanrlar, fakat Hzr onlar
tanmaz. Ona afii'yi sormular: drt evtad'dan biridir,
Ahmed b. Hanbel'i sormular: O sddktr, Bir el-Hafi'yi sor-
mular: kendisinden sonra bir benzerini brakmamtr,
demitir."
eyh, Futuhat'n 25. babnda (I:186-187) Hzr'la
kere bulumasndan sz eder. 590 ylnda Tunus limann-
dan kalkan gemide bulunduu srada onunla karlar. Hzr
suyun zerinde yryerek gelir. Hibir taraf slanmaz.
Onunla konuur. Bundan sonra okyanus sahilindeki bir
mescitte onunla karlar. Yannda "deeri yce, menzili
ondan daha byk biri" diye vasfettii bir zat da vardr.
Muhtemelen bu zat, kutbun ikinci veziri imamdr ki eyh, bir
seyahatinde onu grdn ve onun efrad terbiye ettiini
anlatr (II:572). eyh'in yannda olaanst kerametleri
inkr eden bir adam vardr. Hzr, bu adam bu olaanst
kerametlerden birini gsterir. eyh bu hususta unlar
anlatyor: "Hzr olduunu sylediim bu adam mescidin
mihrabndan kk bir hasr ald ve yerden yedi zira yukar-
da havaya serdi. Havada duran bu hasrn zerine karak
nafile namaz kld () Namaz bitirince, ona selam verdim
ve u iiri okudum:
Seven srrnda havayla ilgilenmez
nk havay yaratp musahhar klann sevgisiyle
meguldr.
Ariflerin akllar, anlar
Btn kevnde onu raz klacak eyi ve tertemizdirler
Annda anlarlar ve tede ikrama mazhardrlar
247
Ama halleri mehul ve gizlidir
Sonra bana dedi ki: Ey falan! Yaptm grdn eyi,
srf bu mnkir grsn diye yaptm () Yzm Mnkir
adama evirdim ve: Ne diyorsun? Dedim. Dedi ki: Gz
grdkten sonra ne denebilir ki!"
eyhin Hzr'la ilk karlamas yirmili yllarn balarnda
gereklemitir. Bu konuda unlar sylyor:
- "eyhimiz Ebu'l Abbas el-Uraybi (Allah rahmet etsin)
ile aramzda, Resulullah'n (s.a.v) ahir zamanda zuhur ede-
ceini mjdeledii zat (Ahir zamanda ortaya kacak mam
Mehdi) hakknda bir konuma geti. Bana dedi ki: O, falan
olu falandr. smini bildiim ama kendisini grmediim bir
adamn ismini syledi. smini verdii adamn amcasnn
olunu grmtm. eyhin bu szlerini kabul etmedim,
nk benim grme dayanak oluturan delil daha
glyd. eyhimin delili kendi aleyhine dnmt. Ayrca
iten ie rahatsz da olmutu. Ama ben bunun farknda
deildim. nk henz yolun bandaydm. eyhten ayrlp
evime gittim. Yolda iken tanmadm bir adamla karlatm.
Bana selam verdi. Seven ve efkatli bir selamd bu. Bana
dedi ki: Ey Muhammed! eyh Ebu'l Abbas'n falan adamla
ilgili olarak sana anlattklarn tasdik et. Ayrca eyh Ebu'l
Abbas'n bahsettii kiinin adn syledi. Ona: Evet, dedim.
Ne demek istediini anlamtm. Olup biteni anlatmak zere
derhal eyhin yanna dndm. Yanna girdiim zaman, bana
dedi ki: Ey Ebu Abdullah! imdi benim sana anlattm ve
senin de kabullenmekte zorlandn her meselede, Hzr'n
sana falann dediklerini tasdik et, demesini mi bekleye-
ceiz? Benden duyup da kabullenmekte zorlandn her
meselede Hzr' nerden bulacaksn? Dedim ki: Tevbe kaps
aktr. Dedi ki: Tevbenin kabul de vakidir. O zaman, yolda
karma kan adamn Hzr olduundan phe duymadm.
Bir de eyhe sordum: Bu adam Hzr myd? Diye. Evet,

248
dedi. Ona dedim ki: Allah'a hamdolsun, bu da bir faydadr.
Bununla beraber meselenin asl benim sana sylediim
gibidir. Aradan bir mddet geti. eyhin yanna girdim. Bu
meselede benim grm kabul ettiini grdm. Bana dedi
ki: "O konuda benim grm yanlt, sen haklsn." Ona
dedim ki: Ey efendim! imdi anlyorum ki, Hzr bana tes-
limiyeti tavsiye etti. Bu meselede senin grnn doru
olduunu sylemedi. Onun, bana kar sana destek olmas
sz konusu deildi. nk bu mesele, eriatn sessiz kaln-
mas haram olan hkmlerinden biri deildi. Bundan dolay
Allah'a krettim ve eyhin de hakk aka grmesinden
tr sevindim."
Bu hikyede, bn Arab ile eyhleri arasndaki ilgin ve
farkl iliki tarz da belirginleiyor. eyhleri onu zahiren ei-
tirken, o da onlar batnen eitiyordu. nk bn Arab,
btn fetihlere mazhar olduktan sonra onlarla beraber
olmaya balamt. Onlardan, hallerine ve makamlarna
ilikin ameli deneyimi edinirken, Allah' bilme miralarnda
onlar batnen denetliyordu. eyh, Melamilik ve Ferdiyet
makamnda iyice kkletii iin, eyhleri, onun bu zelliini
nadiren ve yararlanabilecekleri miktarda fark ediyorlard.
Bunu da ona kar itiraf ediyorlard. Bunun tipik rnek-
lerinden biri Salih el-Berberi'dir (:593). eyh, 13 sene
onunla beraber oldu. El-Berberi yle der: "Eer insanlar,
hallere sirayet eden nimetleri bilselerdi, kolaylk ve zorluu
ayrmaz, Hamdi birletirirlerdi." bn Arab unu ekler:
"Bilakis, bir olurlard." El-Berberi ona u cevab verir: Ey
olum! Doru syledin ve eyh yanl syledi." Ardndan
Muhyiddin eyhinin elini, Salih de Muhyiddin'in ban per.
Buna benzer rnekler eyhin hayatnda oka grlmtr.
leride bazsna deineceiz. bn Arabi, Hzr' eyhlerinden
biri olarak grr. "Nesebu'l Hrka" risalesinde unlar syle-
mektedir: " Ben de Hzr'la arkadalk ettim, ondan edep

249
rendim, eyhlerin szlerine teslim olmay ondan
rendim. Bunu ifahen ve dorudan onun azndan duy-
dum. Bunun gibi daha bir ok ilmi ondan aldm."
Tarikatta Hzr'n hrkasn giyiini anlatrken unlar
sylyor (I:186):
- "eyhlerimizden bir adam onunla bulumutur. Bu
adam Ali b. Abdulah b. Cami'dir. Kendisi Ali el-Mtevekkil'in
ve Ebu Abdullah Kadib el-Ban'n arkadalarndandr. Musul
dnda el-Makla denilen yerde kendisine ait bir Bostan'da
otururdu. Hzr, Kadib el-Ban'n huzurunda ona hrka giy-
dirmiti. eyh, Hzr'n kendisine bahesinin iinde hrkay
giydirdii yerde bana giydirdi.Ve Hzr'n kendisine hrka giy-
dirdii srada iinde bulunduklar halin ayns o srada bizim
iin de geerliydi. Ben, Hzr'n hrkasn bundan tamamen
farkl bir ekilde, arkadamz Takiyyuddin Abdurrahman b.
Ali b. Meymun b. Ab et-Tevzeri'nin elinden giymitim. Ona
da Msr'da eyhlerin eyhi Sadruddin (ibn Hameveyhi) giy-
dirmiti. Hrkay dedesi Hzr'n elinden giymiti. O zaman-
dan beri hrka giymeyi savundum ve insanlara da giydirdim.
nk Hzr'n buna nem verdiini grmtm. Bundan
nce u anda bilinen hrkay savunmuyordum. Hrka bize
gre sohbet, edep ve ahlaklanmadan ibarettir. Bu yzden
hrka giyme silsilesi Resulullah'a (s.a.v) kadar uzanmaz.
Ama sohbet ve adap olarak Resulullah'a (s.a.v) kadar uzan-
maktadr. Buna da "takva elbisesi" denmektedir. Hal sahip-
lerinin gelenei yleydi: Arkadalarndan birinde bir eksik-
lik grdklerinde ve onun bu eksikliini giderip kemale
ermesini salamay istediklerinde, eyh, bu kiiyle ittihat
ederdi. ttihat ettii zaman, ittihat halinde iken zerinde bulu-
nan elbiseyi karp kemale ermesini istedii o adama giy-
dirirdi. Dolaysyla hal bu adama sirayet ederdi ve kemale
ererdi. Bizde bilinen hrka giymenin anlam budur. Muhakkik
eyhlerimizden de byle rivayet edilmitir."

250
eyh, "Nesebu'l Hrka" risalesinde hrkann tarihini,
manevi hakikatini ve adap ve ilim gibi ahlaki artlarn ayrn-
tl olarak aklamaktadr. Risalenin sonunda unlar
sylyor:
- "te ey Kemaluddin Ahmed b. Abdullah b. Ahmed b.
Ali b. Muhammed b. Ahmed b. Ali b. Hammad b. Mahmud b.
Yusuf b. brahim b. Musa b. Abdullah b. Hseyin b. Hasan
b. Ali b. Ebutalib (k.v) bu elbiseyi, benim sohbetimde bulun-
duunun ve benim elimle edeplendiinin bir ifadesi olarak
sana giydiriyorum. Ben de bu elbiseyi eyh Cemaluddin
Yusuf b. Yahya b. Ebu'l Hasan el-Abbasi el-Kassar elinden
Mekke'de, harem-i erifte, Kabe-i muazzamaya kar giy-
dim. Bundan nce onun sohbetinde bulunmu ve elinden
edep almtm. Cemaluddin de bu elbiseyi zamann eyhi
Abdulkadir b. Ebu Salih b. Abdullah el-Cili'nin (r.a) elinden
giymiti. Abdulkadir de Ebu Said el-Mubarek b. Ali el-
Mahzumi'nin elinden giymiti. El-Mahzumi de Ebu'l Hasan
Ali b. Muhammed b. Yusuf el-Kurai el-Hakkri'nin elinden
giymiti. El-Hakkri onu eyh Ebu'l Ferec et-Tarsusi'nin elin-
den giymiti. Ebu'l Ferec de Ebu'l Fadl Abdulvahid b.
Abdlaziz et-Temimi'nin elinden giymiti. Ebu'l Fadl ise
Ebubekir Muhammed b. Halef b. Hicare e-ibli'nin elinden
giymiti. E-ibli ise Ebu'l Kasm el-Cneyd b.
Muhammed'in sohbetinde bulunmu, onun tarafndan ede-
plendirilmiti. Cneyd de, days Srr es-Sakati'nin soh-
betinde bulunmu ve ondan edep renmiti. Srr da Maruf
el-Karhi'nin sohbetinde bulunmu, onun edebini almt.
Maruf, Ali b. Musa er-Rza'nn sohbetinde bulunmu, ondan
edep renmiti. Ali b. Musa ise babas Musa el-Kazm b.
Cafer es-Sadk'n sohbetinde bulunmu, ondan edep
almt. Musa ise, babas Cafer'in sohbetinde bulunmu,
onunla edeplenmiti. Cafer, babas Muhammed b. Ali el-
Bakr'n sohbetinde bulunmu ve ondan edep renmiti.

251
Muhammed, babas Ali b. Hseyin'in sohbetinde bulunmu,
onun edebiyle edeplenmiti. Hseyin, dedesi Resulullah'n
(s.a.v) ve babas Ali b. Ebutalib'in (k.v)sohbetlerinde bulun-
mu ve onlardan edep renmiti. Ali b. Ebutalib ise
Resulullah'n (s.a.v) sohbetinde bulunmu ve ondan edep
renip el almt. Hz. Muhammed (s.a.v) Cebrail'den alm,
Cebrail de yce Allah'tan almt. eyh Yunus'a Cebrail
Allah'tan ne almt? O da dedi ki: Ben de eyh Abdulkadir'e
sordum veya bir bakas sordu: Allah'tan ne ald? diye. dedi
ki: Ondan ilim ve edep ald
Yine sana, Ebu Abdullah Muhammed b. Kasm b.
Abdurrahman b. Ali b. Abdulkerim et-Temimi el-Fasi'nin ve
Takiyddin Abdurrahman b. Meymun b. Ab et-Tevzeri'nin
ellerinden giydiim hrkay da sana giydirdim. Onlar, bana
dediklerine gre, Ebu'l Feth Muhammed b. Ahmed b.
Mahmud el-Mahmudi'nin elinden giymilerdi. El-Mahmudi,
Ebu'l Hasan Ali b. Muhammed el-Basri'nin elinden, el-Basri,
Ebu'l Feth b. eyhu' uyuh'un elinden, Ebu'l Feth, Ebu
shak b. ehriyar el-Mrid'in elinden, el-Mrid, Hasan
veya Hseyin el-Akkar'n elinden, el-Akkar, Ebu Abdullah b.
Hafif'in elinden giymitir. bni Hafif, Cafer el-Hazza'n soh-
betinde, el-Hazza ise, eyhi Ebu Amr el-stahri'nin soh-
betinde, Ebu Amr, eyhi Ebu Turab en-Nahabi'nin soh-
betinde, Ebu Turab, eyhi akik el-Belhi'nin sohbetinde,
akik de, brahim b. Edhem'in sohbetinde, bni Edhem,
Musa b. Zeydu'r Rai'nin sohbetinde, er-Rai, veys el-
Karani'nin sohbetinde, veys, mer b. Hattab'n (r.a) ve Ali
b. Ebutalib'in (k.v) sohbetinde, mer ve Ali de, Resulullah'n
sohbetinde bulunmulard ()
Bu hrkay giymenin ve sohbetin art, ancak bir kiinin
elinden giyilmesi deildir. Hi kimse byle bir art ko-
mamtr. Bilakis bazlarnn yle dedikleri sabitlemitir:
Bir adamda yz adam birden grmek isteyen kimse,

252
bana baksn. nk ben, yz eyhin sohbetinde bulun-
dum ve her birinden bir ahlak edindim Kueyri Risalesine
bakn rnein. Burada birinden sz edildii zaman, falann
ve falann sohbetinde bulundu, demektedir. Hrka; sohbet
ve edepten baka bir ey deildir. Dolaysyla birden ok
kiinin sohbetinde bulunup edebinden edinmenin bir sakn-
cas yoktur. Ama ilimden yoksun cahil bir topluluk ortaya
kt. Ancak bir kiinin elinden hrka giyileceini hayal ediy-
orlar. Oysa bunu hi kimse sylememitir. Baarl klan
Allah'tr."
Ben derim ki: eyh, bu son aklamasnda teberrk
mahiyetindeki sohbet ve hrkadan sz ediyor. Ama terbiye
ve ykselme aamasndaki mrid, kmil ve eitici tek bir
eyhin kontrolnde ve onun hkimiyeti altnda olmaldr.
eyhin kendisi de 181. babn sonunda (II:366) bu hususu
vurgulamaktadr:
- "in asl udur: lemin iki ilah arasnda var olmas, bir
mkellefin farkl eriatlara sahip iki resule muhatap olmas
ve bir kadnn iki erkein kars olmas mmkn olmad
gibi, bir kii de iki eyhin birden mridi olamaz. Tabi ki ter-
biye aamasndaki mritten sz ediyoruz. Ama terbiye aa-
mas dnda sohbet mahiyetinde bir mritlik sz konusu ise,
btn eyhlerin sohbetinde bulunmasnn bir sakncas yok-
tur. nk bu ekilde onlarn hkimiyeti altna girmi olmaz.
Bu gibi sohbetlere "bereket sohbeti" denir. u kadar var ki,
bundan Allah tarikine mensup bir adam kmaz. nk kur-
tuluta asl olan hrmettir."
eyhin bu szleri, onlarca eyhin sohbetinde bulunmu
biri olarak kendisine tatbik edildii zaman, onun sz konusu
kiilerin sohbetinde bulunmasnn terbiye amacna ynelik
olmad anlalacaktr. nk onlar tanmadan nce byk
fethini gerekletirmiti. O, Allah ehlinin deiik hallerini
ayrntl olarak gzlemlemek suretiyle deneyim kazanmak

253
ve de onlar kendi sohbetinden yararlandrmak iin beraber
olmutu.
eyh, Hzr ve benzerlerinin bahedilmi lednni ilmi
tahsil edilerinin keyfiyetini 396. babda aklam (III:558-
559) ve zetle unlar sylemitir:
-"Bu ilmi elde etmenin, btn malumatlar ve btn
lemi zihinden atmaktan ve bo bir kalple Allah ile oturmak-
tan, ilahi huzur, murakabe, sekine ve kalben "Allah" ismini
zikretmekten, kendisini Allah' bilmeye ulatracak herhangi
bir delile bakmamaktan baka yolu yoktur. Kapdan ayrl-
mad, durmadan zikirle kapy ald -ki bu da Allah'n
kendi katndan verdii bir rahmettir- zaman, Hak mahede
yoluyla onun talimini stlenir, Hzr ve benzeri Allah ehlinin
talimini stlendii gibi. Kendisiyle Allah arasnda olan zel
bir yntemle ona katndan bir ilim retir. Ve bu ynteme
ondan bakas muttali olamaz. Allah bizimle onun arasn
ak hale getirmiti. Ben de bundan ayrlmadm ve rahat
ettim. Byle bir ilme sahip olduunu iddia eden kimsenin,
doru sylediinin alameti eriatn adabna eksiksiz bal
kalmas ve gnah, eriata muhalefet olarak grmesidir.
Eer bundan farkl bir tutum iinde ise, bu kimse, zel bil-
gilenme ynteminin ehli deildir. Bilakis o, Allah'n nem
vermedii bir kimsedir."
O halde zahiren ve batnen eriata gre amel etmek,
tarikat ve hakikat demektir. eyh, et-Teracim kitabnn 25.
babnda unlar sylyor: "Bilmezler, eriatn hakikate
muhalif olduunu hayal ediyorlar. Heyhat! Bu hayalleri ne
kadar gerek ddr! Bilakis eriat, hakikatin kendisidir.
nk eriat, beden ve ruhtan meydana gelir. Bedeni,
hkmler ilmi, ruhu ise hakikattir. Dolaysyla eriattan
baka hakikat yoktur."
eyh ve bn Meserre, bn Burcan ve bn Kssi
Hicri drdnc yz ylda, mam Ebu'l Kasm el-

254
Cneyd'in (:297) tasavvufi terbiye mektebinin
Endls' ve Maribi de aydnlatmaya balamt. Bu mek-
tebin mensuplarndan biri olarak "Havassu'l huruf" ve
"Risaletu'l itibar" adl eserlerin mellifi eyh bn Meserre el-
Cebeli'nin (:319) yldz parlamt. Tarikatta yksek bir
makama ve eriat ilimlerinde nemli bir derinlie sahip
olmasnn yan sra, kadim filozoflarn ilmine dair derinlikli
bilgiye de sahipti. eyh, "Mim. Vav. Nun" kitabnda harflerin
srlarna ilikin aklamalar kapsamnda ondan da sz eder
ve yle der:
- "Biz, bn Meserre el-Cebeli'nin ynteminde olduu gibi
harflerin srlar hakknda konuuyoruz, zellikleri hakknda
deil." Futuhat'n 13. babnda "Hamele- Ar"n tannmas
hakknda konuurken ondan yle sz eder: "lim, hal ve
keif bakmndan tarikat ehlinin en by olan bn
Meserre'den yle rivayet ettik: Tanan ar, melektir ve o,
cisim, ruh, gda ve mertebeyle snrldr. u halde Adem ve
srafil suretler, Cebrail ve Muhammed ruhlar, Mukail ve
brahim rzklar, Malik ve Rdvan ise vaat ve tehditlerle ilgi-
lidirler () Ama taht anlamndaki ara gelince, Allah'n, onu
tayan melekleri vardr. Onu omuzlarnda tarlar. u anda
saylar drttr. Yarn (kyamet gn) saylar sekiz olacaktr,
bu ar hair arzna tamak iin. Ar tayan bu meleklerin
suretleri ile ilgili olarak bn Meserre'nin dediklerine yakn bir
aklama rivayet edilmitir. Sylendiine gre bunlardan biri
insan suretinde, biri aslan suretinde, biri kartal suretinde, biri
de kz suretindedir."
eyh, "hls" suresiyle ilgili 272. babda da babn
Besmelesine iaret edip onu menzilinin girii stununa ben-
zetirken bn Meserre'den sz etmekte ve unlar sylemek-
tedir: " Sanki bizimle menzillerin verdikleri marifetler arasn-
da bir tercman konumundadr. bn Meserre el-Cebeli "el-
Huruf" adl kitabnda buna dikkat ekmitir. Bu stun, ak

255
ve anlalr bir dildir ki menzillerin ierdii eyleri bize anlat-
makta ve biz de bu ilimden istifade etmekteyiz." eyh, bn
Meserre'nin u aklamasna da iaret etmektedir:
- "Cennetin derecelerinin says, Kur'an ayetlerinin
says kadardr. Onlar da isimlerin says kadardrlar.
Cennetin her derecesi kendi iinde birok dereceye ayrlr.
Ayn ekilde Allah'n her bir ismi de bizatihi mertebelere
sahiptir. Btn isimleri ve yce sfatlar kapsayan sm-i
Azam (en byk isim) hari. Mahlkata feyiz veren bu
isimdir. Btn mahlkat ona baldr. Btn varlklar da ona
baldr. Bu isim marifetin sonudur. Arzularn varabilecei
nihai amatr. Onun dndaki isimlerin kendi ilerinde mer-
tebeleri, zatlar itibariyle dereceleri vardr. Mahlkatn
kabul iin ayrlmalar ve birlemeleri sz konusudur. erefi
ve ltfnn gizlilii asndan genel ve zel olma durumu da
vardr. Dolaysyla isimlerin en kapsamls ve en geneli
"Bismillahirrahmanirrahim"dir. lmin ilk ve en yksek, en
erefli mertebesi de budur. Kur'an, Kur'an'n latifliklerini ve
ince anlamlarn ierir. Ayrca Allah'n hakkyla bilinmesinin
arac olan mzmer isim de saylr. Ulhiyetle isimlerinin
genellii, Rahman ile sfatlarnn blnmesini, Rahim ile rah-
metin zuhuru ve bir mertebeye tahsis edilii anlalr.
Mzmer isimle birlikte ulhiyetten ryetin de hakikati bilinir.
Uluhiyetle birlikte Rahman ismiyle Rahmet feyzi bilinir.
Rahim ismiyle birlikte Rahmetten nefhann sfat bilinir.
Rahman ismiyle birlikte Rahimden ruhlarn bedenlerden
ayrlmas vaktinde miraca delil oluu bilinir. Bununla da kabir
azabna delil bulunur. Rahim isminden hareketle yce
Allah'n ekil veren ahid, dirilten, ldren, zahir, yakn
Olduu bilinir. Rahman ve Rahim isimleriyle birlikte ulhiyet-
ten klli akln klli nefse, klli nefsin de felsefecilerin ve yol-
unu arm gemi mmetlerin, tevhid ilmini nbvvet
olmadan anlayan dnemlerde yaayanlarn syledii gibi

256
lemin bedenine girdiini biliriz. u kadar var ki, saydmz
bu gruplarn ilimleri isimlere uygundur. Ama nbvvet bunu
anlamaya en yakn bir beyan ile ve ak bir kant ile erhet-
mitir."
Grld gibi bn Meserre'nin mektebi salt Kur'anidir.
Tek ls de Muhammedi eraittir. Bu anlay "u ilmimiz
kitab ve snnetle desteklenmitir" diyen Cneyd'in mekte-
binin bir devam niteliindedir. Yani felsefi ekollerin veya
Batni mezheplerin devas deildir.
eyhin eserlerinde grlerinin yanksn bulduumuz
Endls sufilerinden biri de Ebu'l Hakem b. Burcan'dir.
Altnc yz yln balarnda biliye'de ortaya kmtr. ok
sayda takipisi vard. E-a'rani tabakatnda yle nakled-
er: Murabitun devletine isyan etmek isteyince, 130 belde
ona biat etti. Murabitler zamannda onu Sultan Ali b. Yusuf
b. Tafin'e jurnallediler. Sultan onu bakent Marake'e
ard. Orada hapse atld, sonra 536 ylnda ldrld. Et-
Tadeli "et-Teevvuf ila Ricali't Tasavvuf" adl eserinde yle
anlatr: "Sufi fakih Ebu'l Hasan Ali b. Harzehum Marake
halkn onun cenazesine katlmaya ard. bn Harzehum,
Murabitler zamannda maripte tasavvufun ve tasavvuf
ehlinin en byk savunucularndand. Tarikata amcas Salih
b. Harzehum'dan etkilenerek girmiti. O da douda mam
Ebu Hamid el-Gazali'den almt. Sultan ayrca fakih, zahit,
arif Ebubekir Muhammed b. Hseyin el-Mayurki'yi de
ard. El-Mayurki Grnata'da ikamet ediyordu ve fkh, zht
ve -bn Arif yntemine dayal- tasavvuf anlayyla mehur-
du. Sultann huzuruna knca, nce ikenceye tabu tutuldu,
hapse atld, krba vuruldu. Sonra serbest brakld.
Endls'e geri dnd, oradan Becaye'ye geti ve 536 veya
537 ylnda orada vefat etti.
eyh (I:60/II:60-104-577-649/III:77/IV:220/ Mevakiu'n
Ncum142 / et-Tedbiratu'l lahiye:125)te bn Burcan'dan sz

257
etmektedir. Aklamalar aadaki hususlarda younla-
maktadr:
"Hadratu'l ismi'l fettah"n 2. ve 559. babnda bn
Burcan'n Kuds'n 583 ylnda fethedileceini nceden
haber verdiinden sz ediyor. Ki bn Burcan tefsirinde bunu
zikretmitir. eyh, onun bu tarihi elde edi keyfiyetini "Elif.
Lam. Mim. Rumlar yenilgiye uradlar." (Rum, 1-2) ayetinin
cmle hesabyla aklamakta ve unlar sylemektedir:
- "Bu ilim, bu huzurdan (yani el-Fettah isminin huzurun-
dan)dr. Ancak Abdusselam Ebu'l Hakem b. Burcan bu ilmi
bu huzurdan almamtr. Bu yzden yanlm ve insanlar da
bunun farkna varmamlardr. Onun kitabn bize getiren
arkadalarmza bunu akladk. Bu konuda onun yanl
yaptn anladlar. Fakat yakn bir sonu elde etmitir.
Bunun sebebi de baka bir ilmin ie karp sonucu boz-
masdr." eyh, 2. babda (I:60) aklad gibi, felek ilminin
ie kartn anlatmak istiyor.
"nirah" suresiyle ilgili 290. babda eyh,
mutasavvflarn ilahi isimlerle ahlaklanmaya ilikin kitaplar-
na deinir ve bunlar arasnda bn Burcan'n konuyla ilgili
kitabn da zikreder.
bn Burcan'n "Hak, mahlkun bih"tir (kendisiyle
yaratlan) kavramn kullanmas. Bununla kmil insana
delalet etmek ister ve onu da er-Rida ifadesiyle dile getirir.
(eyhin cevab iin bkz. Tirmizi'nin 106. sorusuna cevap
II:104). "Tegabun" suresiyle ilgili 320. babda unlar syly-
or:
- "Bu menzil "Mahlkun bih hak" ilmini ierir ki,
Abdusselam Ebu'l Hakem b. Burcan bu kavram oka kul-
lanr. mam Sehl b. Abdullah et-Tusteri de. Ama Sehl, bunu
"adalet" olarak nitelendirirken, Ebu'l hakem "mahlkun bih
hak" olarak nitelendirir. Bu kavram u ayetten almtr: "Biz
semavat, arz ve ikisinin arasndakileri ancak hak ile yarat-

258
tk." (Hicr, 85) Bu konuda doyurucu, ikna edici uzun akla-
malar vardr." eyh, Tegabun suresinin "semavat (gkleri)
ve arz(yeri) hak ile yaratt." (ayet, 3) ayetine iaret eder,
ancak "mahlukun bih-hak" ifadesiyle ilgili olarak bn
Burcan'a katlmaz. Ona gre "Hak" kelimesinin bandaki
"Ba" harfi cerri (bi-hak); "Lam" anlamndadr. Yani, Allah,
semavat(gkleri) ve arz(yeri) Hak iin yaratt, demek
isteniyor, yani, ona ibadet etmeleri iin nk yce Allah,
bir eyi baka bir eyle yaratmaz, bilakis "kun-ol" szyle
yaratr. Bu anlam da Neml suresi menzilinin banda
(III:354-355) ve Felak suresiyle ilgili 271. babda ayrntl
olarak almaktadr. eyh, sz konusu surenin Besmelesinin
harflerine iaret eder ve yle der: " Bu derece, gayp men-
zillerinden bir tek dereceyi kapsar ki bu alann erbab olan
kimseler arasnda bu hususta gr birlii vardr. Aralarnda
deiik yaklamlar olmak zere menzilden sz
etmilerdir. Ama bn Burcan bu konuda topluluktan farkl bir
yaklam iine girerek gayp menzillerine ilikin bu derecede
bir ikinci menzili izhar etmitir ki, ondan baka kimseden
byle bir ey duymadm. Bunun da kendine gre bir akla-
ma yolu vardr kukusuz. Ama byk bir boyutunun olduu
da inkr edilemez. Geri biz de baz kitaplarmzda bu yn-
temi esas almadk deil."
Bana yle geliyor ki eyh, "Bi-ismi "Allah" ve "er-
Rahman" isimlerinde okunmayan elife iaret ediyor.
Nitekim beinci babda (I:190) bu konuda aklamalarda
bulunmutur. Ayrca "Allah" lafzn oluturan harfleri tahlil
ederken (I:103-104) bu ismin son harfi olan "ha"dan sonra-
ki gizli "vav"dan da sz etmitir.
bn Burcan'n arkadalarndan olup eyhin karlat
kiilerden biri Abdulhak b. El-Harrat el-Ezdi el-bili'dir
(:581). Bu kiinin Ebu Medyen'le de salam bir ilikisi
vard. eyh ondan hadis ilmini ve bn Hazm'n kitaplarn

259
ders almt. Bu blmde, bn Kssi'den de sz edeceiz.
eyh, Futuhat'ta birka kere ondan sz etmitir.
Sylendiine gre bn Kssi mehdilik iddiasnda bulunmu
ve etrafna birok kiiyi toplamt. Bu arada Murabitler
devletine kar bir isyana da nderlik etmiti, onlarn baz
kalelerini ele geirmiti. Muvahhitler Endls'e gelince, bn
Kssi 540 ylnda grnrde onlara tabi olduunu ilan etti.
Sonra onlara ba kaldrd ve 546 ylnda ldrld. Geride
"Hal'u'n Na'leyn" adnda bir kitap brakt. eyh, hayatnn
sonlarna doru bu kitab erhetmi ve tahlil etmitir (A:77-
78).
eyh'in Futuhat'ta bn Kssi ile ilgili olarak yazdklarn
ve "Hal'un Na'leyn" adl kitaba ilikin erhini
karlatrdmz zaman, anlyoruz ki eyh, 590 ylnda
Tunus'ta bn Kssi'nin olu ile karlam ve bn Kssi'nin
olu babasnn kitabn ona vermek istemi, fakat eyh "bir
sebepten dolay" bu kitab almamtr. Kuvvetle muhtemeldir
ki eyh, onun baz szlerini renmi, iyi niyetle veya tenkit
maksadyla bunlar Futuhat'ta deerlendirmitir. Ama bn
Kssi'nin gerek dncesi hakknda tam bir netlie sahip
deildir. Nihayet am'a yerletikten sonra mrnn sonlar-
na doru "Hal'u'n na'leyn"in bir nshas eline geer ve bu
kitab tahlil ederek erhetmeye balar. O zaman anlar ki bn
Kssi'nin isabet ettii btn hakikatler, beraber olduu
byklerden birinden naklettikleridir. Yanllar ise kendi
deerlendirmeleridir. Bu erhte eyh, bn Kssi'yi sert
biimde eletirir, ama objektiflii ve edebi elden brakmaz.
Onu cahillikle ve taklitilikle nitelendirmesine ramen, yine
bni Kssi'nin yapt fahi hatalara ramen ona rahmet okur,
ilahi rza diler. Bu, eyhin temel karakterleri olan edebin ve
geni merhametin bir sonucudur. eyh'in bn Kssi'nin nakil-
lerine iyi niyetle yaklat konulara rnek olarak Futuhat'n
10. babndaki u aklamalar gstermek mmkndr: "Bu,

260
mlkn dn ile ilgili olarak benimsediimiz dncedir.
Bizden bakalar da bu dnceyi benimsemilerdir.
rnein bn Kssi "Hal'u'n Na'leyn" adl eserinde bu
dnceyi savunur. Bu grn onun olu bize rivayet
etmitir. Kendisi mutasavvflarn ileri gelenlerindendir.
Huzurunda keif makamna ulat eyhi, maribin en
byk eyhlerinden biri olan Leble halkndan bn Halil'dir."
Yine 492. babda onun hakknda unlar syler:
- "renim aamasnda olan kimse asndan Allah'
Resul araclyla bilmek, senin zel bir kanalla elde ettiin
zel bilgiden daha byk ve daha faydaldr () Biz, en
byk ryetin, Muhammedi surette, Muhammedi ryet
olduunu aklamtk. mam Ebu'l Kasm bn Kssi (Allah
rahmet etsin) de "Hal'u'n na'leyn" adl eserinde bu gr
savunur () Ondan bakasndan bu nefesi grmediimiz
iin kimsenin adn vermiyoruz. nk bize bu ynde bir
bilgi ulamad"
eyh, her Nebinin hem stn hem de stn olunan
(fazl-mafzul) olduundan sz ederken onu da anar (II:52-
60-257). Ayn ekilde "A'la" suresiyle ilgili 297. babda un-
lar sylemektedir (II:686):
"lemdeki her cevher lemdeki her hakikati ierir. Tpk
her ilahi ismin btn ilahi isimlerle isimlenmesi gibi () Bu,
sadece bana ait olan zel bir ilimdir, bilebildiim kadaryla
kimse byle bir eyi sylememitir. Bilmiyorum, acaba ben-
den baka kimse bu bilgiye rastlad m veya keifle buna
ulat m? Velayet ehli mminleri kast ediyorum, Nebileri
deil. lahi isimlerle ilgili olarak Ebu'l Kasm b. Kssi "Hal'u'n
na'leyn"de bu anlay ifade etmitir (III:354) Bir kimsenin bu
meselede, benim yaptm gibi kendi gr olarak byle bir
eyi sylediini veya bakalarndan duyarak naklettiini
duyup da bu konuda yazdklarma ekleyecek ve iddialarma
ahit olarak sunacak kula Allah rahmet etsin. nk ben

261
uyumu severim, birilerinin benimle ayn dndn
grmekten holanrm, arkadalarm arasnda bir konuda
yalnz kalmay sevmem."
Baka meselelerde eyh, bn Kssi ile farkl
dndn ifade eder. Bedenlerin kyamet gn yeniden
yaratlmasnn keyfiyeti (I:312/II:160) ve ayn cinse tabi tr-
lerin birbirlerine stnl (III:326) meselelerinde olduu
gibi. eyh, onun "Allah'n adaleti fazlna, fazl da adaletine
hkmetmez" szne cevap verir ve yle der: "Bu, keif
ehlinin yapt trden byk hatalardan biridir. Bunun sebe-
bi de bir stadn bulunmaydr. Bunu, eri hkmlerin
vrudunu ve kaynan bilen eriata bal bir stadn eiti-
minden gememi kimseler syleyebilir." Son olarak eyh,
"Hal'u'n Na'leyn"i erhederken bn Kssi'ye kar tavrn,
onun "zahiri kalplar, bu Batni hakikatleri camidir. Bu yz-
den yaslanm odunlar ve uzatlm direkler gibidirler, bu
yzden secdeye g yetiremezler." eklindeki szn ele
alrken netletirir eyh, bu sz yle deerlendirir:
- "Bakasn taklit ederek syledii szlerdir bunlar. in
zne dair bir bilgiye sahip deildir. Bu sz syleyerek
zikrettii btn hakikatler ve ilimler itibariyle, kendi zatndan
bir keif ve zevk olmakszn bakasndan nakleden bir
mukallit olduunu itiraf etmi oluyor. Yoksa bu adamda bu
nefes ne gezer! Bu adam bu sz syleyerek bizi rahatlat-
m oldu aslnda. Onunla ilgili olarak sahip olduumuz yan-
l kanaati de ortadan kaldrd. Bylece onun bir hadis
nakledicisi, bir fetva taycs ve bir rivayet hikyecisi
olduunu renmi olduk. Biz de naklettii kimsenin kast
ettii anlam erhetmi oluyoruz. lemlerin rabbi olan Allah'a
hamdolsun. u halde, onun bu kitabnda aslnda Salih bir
kuldan, yani Halefullah el-Endlsi'den naklettiine dair
rivayet de sahihtir. Sz edilen Salih kul mmi velilerin
byklerinden biriydi. Bu adamn yanna gelir, Ruhu'l kud-

262
s'un ve ilahi nurun kalbine ilka ettii hakikatleri ona anlatrd.
Kukusuz bu yazarda anlama ve geni hitap yetenei var.
Edebiyat ve dilde uzmandr, yazma kabiliyeti vardr. te o
adamdan ald anlamlara edebi ve hitabi lafz giysileri giy-
dirmitir () u anda onun bakasndan naklettii
hakikatler ile kendisine ait olan szleri birbirinden ayrt ede-
biliyoruz. Ne var ki ben onun hallerini bakasndan
rendim. Onun oluyla karlatm. Anlay gl ve zeki
biriydi. Babasnn hallerini ona sordum, bana baz haller
vasfetti ki iaret ettiimiz kusurlarna delalet eden trdendi.
eyhi bn Halil'in, o ve benzerleri iin syledii sz, onun
halini ve kapasitesinin darln anlamak iin yeterli bir
delildir. Abdulmmin b. Ali'ye yazd mektup, orada ken-
disiyle ilgili olarak syledikleri ve gerein onun syledik-
lerinin tersi olmas gsteriyor ki, o kendi alannda bir
muhakkik deildi, bilakis kendi mertebesini ve nefsini
bilmeyen bir cahildi." Bu son cmlede eyh, bn Kssi'nin
mehdilik iddiasnda bulunmasna iaret ediyor Maripli
stad Muhammed el-Emrani "Hal'u'n Na'leyn" kitabn tahkik
etmi ve 1418 (1998) tarihinde neretmitir. Kitabn ele
ald baz meseleleri sralamtr ki bunlarn etkisini eyh-
ekberin kitaplarnda da grebiliyoruz. aret ettiklerimize ek
olarak zikredilen bu meselelerin en nemlileri unlardr:
- lahi isimlerin birlii (III:368/fusus, b.4-21)
- Muhammedi hakikat varln ve bilginin kaynadr
(I:134-137-143-147/III:494)
- Her Nebi zerinde etkili olan bir ilahi isim vardr. Hz.
Muhammed (s.a.v) zerinde etkili olan isim ise en byk ve
en cami isimdir (II:61-124- 125-225/IV:13-214-231/fusus, b.
1-27)
- Vacip rahmet ile ltuf rahmeti ayrma (IV:200-550-
553/fusus, b. 21)
- Deiik mertebeleriyle bir varedi kayna olarak nikh

263
(I:139/II:167)
- Varlklarn tm ilahi kelimelerdir (II:394-396-400/IV:
65)
- Varlk, hakkn huzurunun bir aynas gibidir (IV:21-316)
- Kadim (ncesiz/ezeli) ilahi ilimden kaynaklanan sabit
ayn'lerin hadis (sonradan olma)ayn olarak ortaya klar
(I:31/II:399-400/III:11-/IV:210-211)

bn Arab ve bn Arif Medresesi Mariye-Marake


Cneyd'in manevi eitim medresesi Endls'te tarikat
talebelerini eitmeye devam etti. Siyasi ve fkhi deiiklik-
lere paralel olarak dal budak salyordu. Bu mektep
Gazali'inin (:505) kitaplarn kendine destek olarak kul-
lanyordu. Bunlarla Murabitun fukahasna kar koyuyor-
lard. yle ki Murabitun, sonunda Gazali'nin hyau ulumiddin
ve dier kitaplarn yakmaya altlar. Ama btn bunlar
tarikat nurunu sndrmeye yetmedi. Sz konusu tarikatn
nemli kalelerinden biri Mariye ehriydi ve eyh, 595 tari-
hinde buray ziyaret etmi, nemli eserlerinden biri olan
"Mevakiu'n Nucum"u burada yazmt.
Burada bn Arif es-Sanhaci olarak bilinen eyh, byk
eitici Ebu'l Abbas Ahmed b. Muhammed b. Musa .
Ataullah'n medresesinin baz tabileriyle bulutu. bn Arif'in
babas Tanca'dan taifelerin meliklerinden birinin bakenti
olan Mariye'ye g etmiti. Orada gece bekilerinin bayd
ve bu grevdeki kiiye el-Arif deniyordu. bn Arif, Kur'an'
ezberledikten, edebiyat, hat, hadis ve fkh ilimlerinde
salam bir eitim aldktan sonra btn eri ve lugavi ilim-
lerde gen yata salam bir yer edinmiti. Bu ilmi derinlik
esnasnda velayet tarikatnda sluk etmenin cazibesine
kaplm ve ksa saylacak bir srede byk fetihlere nail
olmu, muhakkik, kamil ve eitici bir ey olmutu. Mritler
etrafnda toplanmaya ve Endls'n her tarafndan insanlar

264
onu ziyaret etmeye balamlard. mrnn byk ksmn
mritlerinin eitimi, Kur'an retimi ve arkada bn Burcan
gibi ilim ve tasavvuf ehliyle mektuplamalarla geirdi.
Derken Mariye kads bn el-Esved'in, rencilerinin oal-
masnn saltanat iin tehlike oluturduu ynnde sultana
jurnallemesi zerine Murabitun devletinin sultan Ali b. Yusuf
b. Tafin kendisini bakent Marake'e ard. Marake'te
sultann huzuruna ktktan sonra serbest brakld ve ksa
sre sonra da vefat etti. Mezar Marake'te bilinmekte ve
gnmzde de ziyaret edilmektedir. Sylendiine gre 481
ylnda cemadiyel evvel aynn ikisinde pazartesi gecesi
domu, 536 ylnda safer aynn yirmi nde Cuma gece-
si 53 yanda vefat etmitir.
bn Arif'in tarikat silsilesine gelince; Ebubekir b.
Abdulbaki el Ensari'den, o, Ebu Muhammed Ahmed el-
Maafiri'den, o, Ebu mer Ahmed b. Abdullah'dan, o, Ebu
Said Ahmed b. El-A'rabi'den, o, Ebu'l Kasm el-Cneyd'den
almtr (bkz. "el-haraketu's sufiye bi marake" Hasan
Cellab, s. 75). Ancak Ebubekir Atik'in "Miftahu's saade"
(Beyrut, 1993, s. 46) adl eserini tahkik eden, bn Arif'le ilgili
baka bir tarikat silsilesi zikretmektedir. Buna gre bn Arif
tarikat senedi yledir: O, Ebubekir Abdulbaki b.
Muhammed b. Beryal el-Hicazi'den, o, Ebu me Ahmed b.
Muhammed b. Abdullah et-Talmanki'den, o, Ebu mer
Ahmed b. Avnullah'dan, o, Hasan b. Abdullah el-
Curcani'den, o, Ebu Said b. El-A'rabi'den, o, Ebu
Muhammed Mslim b. Abdullah el-Horasani'den, o, Fudayl
b. yad'dan, o, Hiam b. Hassan'dan, o da el-Hasan el-
Basri'den almtr.
bn el-Arif, Endls'te altnc yzyln ilk yarsnn zgn
slami tasavvuf terbiyesinin en byk mcedditlerinden
kabul edilir. nk izgisini devam ettirecek byk eyhler
geride brakmtr. Telif eser olarak mbarek kitab

265
"Mehasinu'l mecalis"i brakmtr. Bu eserde sluk makam-
larn aklamaktadr. Bir de arkadalarna yazd mektu-
plar vardr. bn el-Arif'in eyh Muhyiddin'in kalbinde ayr bir
yeri vardr. Ondan "eyhimiz" ve "muhakkik" diye sz eder.
rnein 177. babda unlar sylyor:
- "Bir grup, marifet makam rabbanidir, ilim makam ise
ilahidir, demilerdir. Ben de bu grteyim. Ayrca Sehl et-
Tusteri, Ebu Yezid, bn el-Arif ve Ebu Medyen gibi
muhakkikler de bu gr dile getirmilerdir."
eyh'in Futuhat'ta bn el-Arif'ten naklederek, onaylayc
ve erhedici bir tavrla ele ald meseleler bn el-Arif'in
aaya aldmz szlerinin kapsamnda yer almaktadr
(I:93-103-112-279/II:97-143-144-201-315-325/III:278-395-
396-488-491/IV:84-92-93-361-411): "Allah ile kullar arasn-
da inayetten baka nesep, hkmden baka sebep ve
ezelden baka vakit yoktur. Gerisi krlk ve karklktr."
eyh, bu szn zerine u deerlendirmede bulunur:
- u szn gzelliine, u irfann mkemmelliine ve
u mahedenin mukaddesliine bakn! Allah bizi bunlardan
yararlandrsn."
- Ameller karlk ve haller mridler iindir. Bunlarn da
kerametleri vardr. Alimler "benim iin", arifler
"benimle"dirler. Arifler himmetleri ile vardrlar. Himmetleri ise
vuslat iindir ve Hak btn bunlarn tesindedir. ekil yklp
dalnca Hak aka ortaya kar. Hi olmayann fani, hep
var olann baki olmas.
- aret, uzakln bana ynelik bir ardr ve illetin
aynn gsterir.
Muhabbetle ilgili sorular bir soruya u cevab vermitir:
"Kskanlk muhabbetin safhalarndan biridir. Kskanlk rt-
meyi gerektirir ve snrlandrmaz."
Bir ok insan tevbe etmitir, ama
Benden baka tevbeden tevbe eden kimse yoktur.

266
Bir sz geldi ki, onu dinlemekten usanmayz

Nesir ve nazm olarak onu ifade etmek bizim iin kar


konulmaz bir cazibeye sahiptir.
- yle dua aderdi: "Allah'm! Nbvvet ve risaletin
kapsn yzmze kapattn! Ama velayet kapsn kapat-
madn. Allah'm! Katndaki bir veli iin yce bir mertebe tayin
ettiin zaman, bu veli ben olaym!"
"eyh, bn Arif medresesinden mezun olan eyhlerle
her zaman temas haline olmutur. Ebu Abdullah
Muhammed b. Ahmed el-Ensari el-Gazzal bunlardan biridir
(I:228/II:201/IV:550/R:99-102). bn Arif'in Mursiya'daki en
byk halifelerinden biriydi. Baz tarihiler 544 senesinde
doduunu sylemilerdir. Yani, eyhinin lmnden sekiz
sene sonra (bkz. Et-teevvuf, s.119). Ama bunun yanl
olduu aktr. nk bn Arabi, onun 589 tarihinde vefat
eden Ebu Medyen hayatta iken yal bir eyh olduundan
sz etmektedir (R:99) Eer 544 ylnda domu olsayd,
Ebu Medyen'in vefat ettii tarihte 45 yanda olmas gerekir-
di. Bu yata birinin yal bir eyh olarak vasfedilmesi
mmkn mdr? Bilakis onun altnc yzyln balarnda
domu olmas ve gen yata eyh bn Arif'in sohbetinde
bulunmas ve ayn yz yln sonlarnda vefat etmi olmas
daha gl bir ihtimaldir. Allah dorusunu herkesten daha iyi
bilir. eyhin divannda el-Gazzal'a hitaben sylenmi bir
kaside var ve kasidenin giri beyti yledir:
Mektubu ulat dostumuz el-Gazzal'n
Benden ona ynelik kesintisiz bir zlem var
Bu kaside, eyhle mektuplatklarnn delilidir. eyh,
vasiyetler babnda (IV:550) onun hakknda unlar sylyor:
- "Bana Marake'te bulunan Ebu'l Kasm el-Becai,
Abdullah el-Gazzal el-Arif'ten aktararak anlatt. Ebu
Abdullah Mariye'de Ebu Medyen'in ve Tunus'ta bulunan Ebu
267
Abdullah el-Havari'nin, Ebu Ya'za'nn, Ebu uayb es-
Sariye'nin, Ebu'l Fadl el-Yekuri'nin ve Ebu'n Neca'nn
akranyd. Bu tabaka"
Sonra ibn Arif'in meclisine devam eden ve tpk Meryem
(a.s) gibi gaipten rzklanan bir adamn hikyesini anlatr.
eyh onun hakknda ayrca unlar syler (I:228):
- "eyhimiz Ebu Abdullah el-Gazzal -Allah rahmet etsin
o srada Mariye'de bulunuyordu- sluk halinde iken eyhi
Ebu'l Abbas b. Arif'inmeclisinden kar, bn Arif, zamannn
edibiydi, Samad yolu zerindeki Ahre'te bulunduu srada,
blgedeki btn bitkilerin kendisine hitap ettiklerini ve yarar-
larn sylediklerini grr. rnein bir aa veya herhangi bir
ot ona: beni al, ben falan ey iin faydalym, falan zarar
defederim, der. Akl bandan gider, ne yapacan bilemez
halde arp kalr. Btn aalar kendisine ynelik sevgi-
lerini ve yaknlklarn gsterir mahiyette hitap ederler.
eyhine dner ve olay ona anlatr. eyh ona der ki: Bunun
iin bizim hizmetimizde bulunmadn. Eer aalar fayda ve
zararlarn sana sylyorlarsa, senin faydan veya zararn
nereden gelir? Bunun zerine yle der: Ey efendim! Tevbe
ediyorum. eyh ona unu syler: Allah seni snad, denedi.
Ben, sadece Allah' sana gsterdim, baka bir eyi deil.
Senin gerekten tevbe etmi olmann delili, o yere geri dn-
men ve eer doru sylyorsan, o aalarn da seninle
konumamalardr. Ebu Abdullah el-Gazzal o yere dner.
Daha nce duyduu hibir eyi duymaz. Bunun zerine
Allah iin kr secdesine kapanr ve eyhin yanna dner,
olanlar ona anlatr. eyh yle der: Seni kendisine seen
ve dier varlklardan benzerin olanlara itmeyen, seni
gerekte seninle ereflenen varlklarla ereflenme durumu-
na drmeyen Allah'a hamdolsun
eyhin (r.a) himmetine bakn! Tabii varlklarn srlarn
renip, onlarn hakikatlerine vakf olunca, Allah'n Adem'e

268
(a.s) rettii isimlerin de yarsn renmi olur. Bu, Allah,
bizi bu tarikata girmek sayesinde muttali kld iin biliyoruz,
olaanst bir ilimdir. Biz, bu tarikatta dehet verici eyler
grdk. Allah'n mahlukatndaki srrndan baz eyler
rendik, ilahi iktidarn nasl her eye sirayet ettiini grdk.
Fayda vermek de onunladr, zarar vermek de. Varlklar
ancak onunla konuurlar, onunla hareket ederler. Alem
suretlerle rtlmtr. Bu yzden bu eylerin tmn kendi-
lerine ve eyaya nispet etmilerdir. Allah yle buyuruyor:
"Ey insanlar! Allah'a muhta olan sizsiniz." (Fatr, 15)
Grld gibi bn Arif medresesinde devaml olarak
eda edilen virtler, btn tasavvuf tarikatlarnda grdmz
virtlerin aynsdr, o da Kur'an okumak, Lailahe illallah,
demek, ismi a'zam olan "Allah" lafz bata olmak zere
esma- hsna'y zikretmek ve Hz. Resulullah'a (s.a.v)
salavat getirmektir. eyh, "Eer onlar, sen yanlarna kn-
caya kadar sabretselerdi, elbette kendileri iin daha iyi olur-
du." (Hucurat, 5) ayetinin iaret ettii velilerden biriyle
karlatn syler ve onun hakknda u aklamay yapr
(IV:184):
- "Bu ayetin iaret ettii kii, Hz. Muhammed'e (s.a.v)
ok salavat getirir. Nefsini bu zikir zere hapseder, onun
(s.a.v) yanna kncaya kadar. Bu izde kimseye rastla-
mamtm. Sadece biliye'de demircilik yapan byk bir zat
grdm. "Allahumme salli ala Muhammed" virdiyle tanny-
ordu. Bundan baka bir adla bilinmiyordu. Onu grdm,
bana dua etti ve kendisinden istifade ettim. Ancak gerektii
kadar biriyle konumak iin bu virde ara verirdi. Biri yanna
gelip, demirden bir alet yapmasn istedii zaman, bundan
fazla bir ey yapmamak zere ona art koard. Erkek,
ocuk veya kadn, kim olursa olsun, biri onu grd
zaman, bu gren kimse Hz. Muhammed'e (s.a.v) salvat
okumak zorunda hissederdi kendini ve bu durum, onun

269
yanndan ayrlncaya kadar devam ederdi. ehirde bu zel-
liiyle bilinmektedir ve Allah ehli bir zattr."

eyh ve bn Mcahid Medresesi


lim, fazilet ve imamet bakmndan bn Arif'in akran
saylan biri de Endls zahidi lakabyla tannan eyh Ebu
Abdullah Muhammed b. Ahmed b. El-Mcahid'dir (484-574).
Altnc yzyln tasavvuf nderlerinden biridir. Zhd, tak-
vas ve Kur'an kraat ve fkh alannda imamlyla n
salmtr. Kerametleri ve hak tarikatn talebelerini eitmesi
mehurdur. eyh, Futuhat'n eitli blmlerinde ve
"Durretu'l Fahira"da ondan bahsetmektedir (I:211-
358/II:628/III:34/IV:532). Onu, eyhlerinden biri olarak nite-
lendirir. Ancak o vefat ettii zaman eyh 14 yandayd. Bu
yzden eyh'in kk bir ocuk iken Kur'an ilimlerini ve
kraatini rendii srada onu tanm olmas mmkndr.
eyh, onun hakknda zetle unlar sylyor:
- "el-Mukaybarat mescidinde ders verirdi. Zahid biriydi
ve sultanlarn balarn kesinlikle kabul etmezdi. "Hesaba
ekilmeden nce kendinizi hesaba ekin." hadisinin pratik
rnei olarak gzlerine uyku girmeyen zatlarn kutuplarn-
dan biriydi. Btn hatralarn, yapt ileri ve syledii sz-
leri her gn kaydederdi. Uyumadan nce kendini hesaba
eker ve eri llere gre deerlendirirdi. Gerektiinde
istifar eder, tevbe eder veya krederdi. Sonra gecesini az
bir uyku ve ok virtle geirirdi. Biz de bu muhasebeyi
rendik. Biz de bunlarn tmn, hatta niyetleri kayded-
erdik. Bylece hatralar ve fuzuli dnceler ala bildiini
azald, sadece gerektii oranda kald. bn Mcahid,
Mushaftan Kur'an okuduu zaman, elini harflerin zerinde
gezdirirdi ki gz, kulak ve el gibi btn azalar Kur'an'dan
nasiplerini alsnlar. O ve rencisi, ders vermede ve imam-
lkta vekili Ebu Abdullah b. Kassum kt, mrekkep ve kale-

270
mi yanlarndan ayrmazlard. Her gn kendileri iin takdir
edilen ilmi yazarlard. Yarn Allah huzurunda ilim talebesi
olarak haredilmek umuduyla byle davranrlard."
bn Mcahid, eyh'in 309. bab tahsis ettii
Melamilerdendi. Bu bab, "Kyame" suresinin menzilidir ki, bu
surede "Kendini knayan nefse(nefs- levvame) yemin eder-
im." (Kyame, 2)ayeti yer alr. Bu babda eyh, Allah erlerini
snfa ayrr: Zahiri ibadetleri oka eda eden abidler. Hal,
keramet ve makam ehli sufiler ve Melamiler. Bu sonuncular
hakknda zetle unlar sylyor:
- "Bu, (melamiler) Resulullah'n (s.a.v), Ebubekir es-
Sddk'n (r.a) ve hakikate eren eyhlerin makamdr:
Hamdun el-Kassar, Ebu Said el-Harraz, Ebu-yezid Bistami
gibi. Bizim zamanmzda ise, Ebu's Suud b. E-ibl,
Abdulkadir Geylani, Muhammed el-Evani, Salih el-Berberi,
Ebu Abdullah e-erefi, Yusuf e-ibrili, Yusuf b.Taiz, bn
Ca'dun el-Hanavi, Muhammed b. Kassum, Ebu Abdullah b.
El-Mcahid, Abdullah b. Tahmast, Ebu Abdullah el-Mehdevi,
Abdullah el-Kattan, Ebu'l Abbas el-Hisari ve isimleri buraya
smayacak kadar ok sayda zat bu makama mensuptur
() Bunlar farz namazlara ek olarak sadece revatb
(mekked) snnetleri klarlar. Farzlar eda eden mminler-
den kendilerine zg bir ibadet alkanlyla ayrlmazlar.
Gerekte Allah ile beraber olmalaryla belirginlemilerdir,
kullukta kklemilerdir ve bir gz ap kapama an kadar
ksa bir sre dahi kulluklar sarslmaz. Riyasetten en kk
bir beklentileri yoktur. nk rububiyet, onlarn kalplerini
brmtr. Ayak bastklar her yerde hak ettii gibi
muamele ederler. Her zaman efendilerini mahede ederler.
Sebepleri kendi yerlerinde brakrlar, onlarn hikmetlerini
bilirler. Sebeplere muhtalklar esnasnda devaml yoksun-
luklaryla Allah'a muhtatrlar. Adamlarn en yksek dere-
celileridirler. Talebeleri, adamln halleri iinde seyredip

271
dururlar. Yiitlik makamn, bakasyla deil sadece Allah'la
beraberlik ahlakn edinenler bunlardan bakalar deildir.
Btn menzilleri elde etmilerdir. Makam olarak bunlarn en
stnleri Selman- Farisi'dir"
Muhammed b. Kassum, eyh'in yaklak 17 sene
arkadalk ettii biridir. eyh, onun hakknda zetle unlar
sylyor (R:88)
- "eyhi bn Mcahid'in halini fazlasyla srdrd. lim
ve ameli birlikte yrtt. Taharet ve namazla ilgili olarak
benim iin faydal olan dersler aldm ondan. Meclisini
bitirirken her zaman u duay okuduunu duydum: Allah'm!
Bize hayr iittir ve hayra muttali kl. Allah'm! Bizi afiyetle
rzklandr ve afiyetimizi devaml kl. Allah'm! Kalplerimizi
takva zerinde birletir. Bizi, senin sevdiin ve raz olduun
eyleri ilemeye muvaffak kl () Rabbimiz unutur veya
yanlrsak bizi sorumlu tutma(Bakara suresinin son
ksm)"
Hz. Resulullah' (s.a.v) harem- erifte ryada grdm.
Biri de ona Sahih- buhari'yi okuyordu. Duay yukarda yer
verdiim szlerle tamamlad. Bu, bizim de meclislerimizi
bitirirken srekli olarak okuduumuz bir duadr. bn Kassum,
nefsini muhasebe etme, btn vakitlerini Kur'an okuyarak,
namaz klarak geirme hususunda bn Mcahid'i izliyordu.
mam'd. Cuma gnleri sadece iki kere ekmei katkla yerdi.
stn bir hale ve makama sahipti. rfan oktu. Onun gibisi
az bulundu. Onunla arkadam Abdullah b. Bedr el-Habei'yi
buluturdum ve el-Habei'nin arkasnda namaz kld."
bn Arabi, eyhlerin sohbetinde bulunmaya balad
580 senesinde yirmi yandayd. O tarihte bn Mcahid'in
byk rencilerinden biri olup bn Kassum'un da akran
olan Ebu mran Musa b. mran el-Marteli (:604) ile de
arkadalk etti. Aslen bn Kssi'nin merkezi olan Martele
kalesindendi. Oradan biliye'ye tanmt. Orada zhd, ilim

272
ve edebiyat alannda hret buldu. iirlerinin yer ald bir
Divan vardr. eyh, Ruhu'l Kuds ve Futuhat adl eserlerinde
ondan zetle yle sz etmektedir:
- "Tarikat giriimin balaryd- Zaten sadece balang
vardr, son ise, makul olmayan bir szden te bir ey
deildir.- eyhimiz Ebu'l Abbas el-Arabi'nin yanna girdim.
Halkn, Hakka muhalefet ettiklerini grp de kederlendiim
bir and. Bana dedi ki: Allah'a dikkat et. Onun yanndan
ayrldm, eyhimiz Ebu mran el-Marteli'nin yanna gittim. O
halim hala devam ediyordu. Bana dedi ki: Nefsine dikkat et.
Dedim ki: Efendim! kiniz arasnda kararsz kaldm. Ebu'l
Abbas, Allah'a dikkat et, diyor, sen ise, nefsine dikkat et, diy-
orsun. Her ikiniz de hakk gsteren imamlarsnz. Ebu mran
alad ve yle dedi: Ey habibim! Hak olan Ebu'l Abbas'n
sana sylediidir. Ona dnmek lazm. Her birimiz, kendi
halinin gerektirdiini sana sylemi. Allah'tan mit ediyorum
ki, inallah beni Ebu'l Abbas'n iaret ettii makama kavu-
turur. Sen onu dinle, nk o, benden de senden de daha
iyidir. Bu zatlarn insaflar ne gzeldir. Dnp Ebu'l Abbas'n
yanna gittim. Ebu mran'n szlerini ona aktardm. Dedi ki:
Ne gzel sylemi. O sana yolu gstermi, ben de sana
yolda gsterdim. Sen hem benim sana dediimi yap, hem
de onun sana dediini. Yolu ve yolda birletir. Ebu mran,
nefsini zorluklara tabi tutmutu. Altm sene boyunca evine
kapand ve dar kmad. Haris el-Mehasibi'nin yolunu izle-
di. Hi kimseden ba kabul etmedi. Ne kendisinin ne de bir
bakasnn ihtiyacn karlamak zere kimseden bir ey
talep etmedi. Kitaplarn satarak muhtalara infakta bulunur-
du. Kitaplar bitince de biliye'de vefat etti. Ben o srada
doudaydm. Her zaman saylar ten fazla da olmayan az
da olmayan zatlardan biriydi. Onlar, ilahi ve kevni yardm
adamlardrlar. Haktan alr, ltufla, yumuaklkla ve mer-
hametle halka verirler. Bunlardan birinin fethi kesintisizdir,

273
her zaman Allah ile beraber durur. Kendisinin ayrc virdi
"Allah'tan baka ilah yoktur. O daima diridir, her ey
zerinde kaimdir." szdr. kincisi Melekta bakar.
Meleklerle oturur. Ruhaniyet ona aittir. ncs ise, mlk
lemiyle ilgilidir. nsanlarla oturur. Yumuak ve efkatle
muamele eder. Ebu mran'dan, biliye'de er-Rida
mescidinde, u tarikat ehlinin sylediklerini inkr eden Ebu'l
Kasm'a yle dediini duydum: Ey Ebu'l Kasm! Yapma!
Eer yaparsan, iki mahrumiyeti birletiririz. Ki biz bunu
kendimiz iin uygun grmeyiz ve bununla ilgili olarak bizden
bakasna da inanmayz. Bunu reddedecek bir delil de yok-
tur. Ayrca eran ve aklen eletiren de olmaz Sonra
sylediklerine beni ahit tuttu. Ebu'l Kasm, bizim hakkmz-
da baz inanlara sahipti. Bu yzden konutuu zaman,
onun mezhebinde geerli olan deliller sunmaya karar
verdim. Kendisi muhaddisti. Sonunda Allah, onun kalbini
at. Bunun zerine eyh, bana teekkr etti ve dua etti.
Olaanst bir edebe sahipti. Genellikle kabz halinde olur-
du. Bununla beraber ziyaretilerine kar gler yzlyd.
Onunla aramzda yaanan olaanst hadiseler vardr.
Bizim fitnelerden korunmamz iin daima Allah ile balantl
bir himmete sahipti. Bana kar hep ak ve bast halinde
olurdu. Bu da ona kar saygm arttrrd. Bast halinde
olduu zaman, edebi eserleri ezberleme kapasiteme kar
hayretini gizleyemezdi. Bast halinde kulluk kapsna dner-
di. Ben de o zaman dnp vakf olduum olaanst srr
ona aardm. Bir gece bir rya grdm. Rya onun bir
makamdan daha st bir makama ykseldiine delalet ediy-
ordu. Bana dedi ki: Bana mjde verdin, Allah da seni cen-
netle mjdelesin. Nitekim aradan bir ay gemeden, yce
Allah kesin bir mjdeyle beni cennetle mjdeledi."
eyh "El-celal ve'l cemal" kitabnda Kur'an ve evren
ayetleri zerinden Celalin yaygnln ve Cemalin heybetini

274
ei grlmemi bir parlaklkla aklamtr.
bn Mcahid'in talebelerinden olup da eyh'in arkadalk
ettii zatlardan biri de Ebu'l Haccac Yusuf e-ibirli'dir.
Altnc yz yln sonlarnda vefat edinceye kadar yaklak on
sene onunla arkadalk etmitir. Futuhat, Ruhu'l Kuds ve
Durretu'l Fahire adl eserlerde ondan zetle yle sz eder:
- "biliye'den iki fersah uzaklktaki ibril'dendir. oun-
lukla lde ikamet eder. Kendi elinin kazancyla geinir.
Bulu ana ermeden tarikata girmitir. Memleketimizde bu
tarikatn imam olan bn Mcahid yle derdi: Ebu'l Haccac
e-ibrili'den size dua etmesini isteyin O da su zerinde
yryenlerdendi. Onun ok bereketine ahit oldum. Daima
mushaftan Kur'an okurdu. eyhimiz Ebu Muhammed'le bir-
likte yanna girdim ve ona yle dedim: Efendimiz! Bu, Ebu
Medyen'in arkadalarndandr. Glmsedi ve yle dedi:
Hayret! Dn Ebu Medyen (r.a) yanmzdayd. Ne gzel
eyhtir o! O srada Ebu Medyen Becaye'de bulunuyordu.
Yani aralarnda krk be gnlk bir mesafe vard. Ama
aralarnda mkaefe bulunuyordu. lemi idare eden
kutuplar tabakasna mensuptu. Bunlar Melami velilerin
byklerindendirler. Tedbir ve tafsil ilmi onlarn elindedir.
Onlara iaret eden ayet udur: "Her ii dzenleyip(tedbir)
aklamaktadr(tafsil)." (Ra'd, 2) biliye'de onlardan biri olan
Ebu Yahya es-Sanhaci ed-Darir ile karlatm. Ez-Zbeydi
mescidinde kalrd. lp yksek ve sert rzgrlarn estii bir
dan bana gmlnceye kadar onunla arkadalk ettim.
Rzgr o kadar sert esiyordu ki insanlar cenazeyi daa
karmakta zorlanyorlard. Allah rzgr durdurdu. Onu
mezara koyup zerini rtnceye kadar bir tek esinti olmad.
Biz dnnce rzgr tekrar sert bir ekilde esmeye balad.
nsanlar bu durum karsnda ardlar. Bunlardan biri de
Salih e-Berberi'dir. Ebu Abdullah Muhammed e-erefi de
onlardan biridir. Namazda o kadar uzun sre kyamda

275
kalrd ki ayaklar imiti. Namaza durduu zaman
gzyalar bembeyaz sakallarnn zerine inci gibi akard.
Yaklak krk yl bir yerde kald ve bu sre iinde hi ate
yakmad. nemli biriydi. Onun bereketlerine bizzat ahit
oldum. Bunlardan her kiminle arkadalk etmisem, bu,
sevgi, kaynama ve muhabbet arlkl bir arkadalk olmu-
tur."
eyhin tahakkuk etmi takva ehlinin ve cann (cin-
lerin) halleri hakkndaki grleri:
51. babda eyh, Rahman'n nefesi menzilini tahakkuk
ettiren takva ehlinin hallerini aklamaktadr. Bu balamda
ruhlarla (cinlerle) oturanlar da zikretmektedir. Bunlardan
birisinin de e-ibrili olduunu belirtir ve zetle unlar
syler:
- "Cann (cinler) denilen ruhanilerin ve insanlarn kendi-
lerinden katklar zarafet sahibi kimi insanlarn oturduklar
kimseler de bunlardandr. nsanlar bunlardan kaarlar,
nk onlarla oturmak aalayc bir durum olarak alglanr.
nk onlar, hibir akl sahibinin muttali olmamak durumun-
da olduu avretlere muttali olurlar. Meclislerinde insanlara
kar byklenmeyi tercih ederler. Bir kul, kibirlenmek mak-
sadyla insanlara kar nazik davranrsa, bu kul, gazaba
uramay hak eder. Cann dediimiz ruhaniler, tabii lemde
Allah' en az bilen, en cahil varlklardr. Onlarla beraber otu-
ran kimse, varlklarla ilgili haberleri verdikleri zaman, bunun
Allah'tan onlara bahedilmi bir keramet olduunu sanr.
Ama bu zan hakikatten ne kadar uzak! Bu yzden onlarla
oturup da Allah ilmine dair tek cmle elde eden bir kii dahi
bulamazsn. Onlarla arkadalk eden kiinin en fazla elde
edecei ey, ona bitkilerin, talarn, isim ve harflerin, yani
simya ilminin zelliklerini onlardan renmesidir. Onlardan
eriatn zemmettii ilimlerden baka bir ey edinemezler.
Onlarla arkadalk eden ciddi ve ibadet ehli bir cemaatle

276
karlatk. Onlardan ayrlmadk ve sonunda onlarla
arkadalk etmelerine engel olmay baardk. nk zaten
insaf ehli kimseler idiler ve en gzelin peindeydiler. Bunun
zddn da onlarda grdk. Sadk biriyse eer, ne kendisi
kurtulur bu sfattan, ne de bir bakasn kurtarr. Yalancya
gelince, bizim onunla iimiz olmaz. Bunlardan bazlar da
Rahman'dan nefes alarak meleklerle otururlar. Onlar ne
gzel arkadatrlar. Onlar saf nurdurlar ve onlar da fazlalk
bir ey yoktur. Onlar, iinde en kk bir phe bulunmayan
ilahi ilim ehlidirler. Onlarla oturan kimse daima Allah ilmi
alannda ve rahmani nefeslerde bir art halinde olur. Bir
kimse mele- alnn sohbetinde bulunduunu iddia ediyor-
sa, buna karn rabbine dair ilimde bir art gzlenmiyorsa,
bu kimsenin iddias doru deildir. Sadece fasit bir hayal
iindedir. Kimisinden de Rahman nefes alr. Daimi tecellil-
erle kendi iinde Allah ile nsiyet iinde olur. Ald her
nefeste Allah'a dair yeni bir hale ilikin yepyeni bir ilmin ve
yepyeni bir nsiyetin sahibi olur. Szn ettiimiz bu
tabakadan erkeklerden, kadnlardan oluan bir cemaati
biliye, Tilmisan, Mekke ve dier baz yerlerde grdk.
Sylediklerinin doruluunu gsteren delilleri vard. Bize
gelince, onlardan birinin sylediklerinin shhatini anlamak
iin delile ihtiyacmz yoktur. nk Allah, her zmrenin
tannmasn salayan bir almet var etmitir. Biz bu almeti
grdmz zaman, o kii farknda olmadan, biz onun
doruluunu anlarz. Byle bir iddiada bulunup da yalanc
veya fasit hayal iinde olan nice kii grdk. Eer dnp
slah olmas ihtimali varsa nasihat ettik. Haline k
olduunu, fasit hayaliyle perdelenmi bulunduunu
grdmz ise, kendi halinde braktk. Bu iddiada
bulunup da en sadk olduunu grdmz kadnlardan
biliye'de Fatma bint bn el-Msenna, Merane'de ems
mm'l fukara, Mekke'de Siti Gazale adyla bilinen

277
Glbahar, erkeklerden ise, biliye'de Ebu'l Abbas b. Mnzir,
Kurtuba'da Ebu'l Haccac e-ibirli ve Yusuf b. Sahr'dr."
eyh'in bu aklamalar, ez-Zehebi'nin "Mizanu'l itidal"
adl eserde eyh'in hayatn anlatrken yer verdii bir
hikayeyi de kesin olarak rtmektedir... Bu tamamen
uydurma olan hikayeye gre gya eyh, cinlerden bir kadn-
la evlenmi ve bir gn bu kadnla kavga ederken aln
yaralanmm!!!... Ne kadar sama bir hikaye.
Tekrar mevzumuza dnersek... bn Mcahid'in
arkadalarndan olup da eyh'in arkadalk ettikleri arasnda
Ebu shak brahim b. Ahmed b. Tarif el-Abesi, Ebu's Sabr
Eyyb el-Fehri ve onun eyhi Ketame kasrnda mukim
Abdulcelil b. Musa gibi isimler de yer alr.
bn Mcahid'in ekolne tabi olanlarn dikkat eken zel-
likleri daima kendilerini Kur'an ve hadis okumaya vermeleri
ve nefislerini srekli olarak hesaba ekmeleridir. Bunun bir
neticesi de faydal olmayan btn dnceleri zihinlerinden
atmalardr. eyh, bu neticenin en son aamasna ulam
velilerden biriyle karlamtr. Onunla ilgili olarak unlar
sylemektedir (I:666):
- "Bir Nebinin trl dncesi vardr: lahi, Meleki ve
Nefsi. Nbvvetten byk bir pay edinmi baz velilerde de
bu zellik olabilir. Sleyman b. Ed-Dnbli gibi. Onunla
karlatm. Kendisi bu hale sahipti. Kendisi bana anlatt ki
elli ksur senedir aklna irkin hibir dnce gelmemi.
Oysa bir velide bu tr dnceler uyanabilir. Genellikle de
Irak eytannn telkin ettii dnceler zihinlerinde uyanr.
Kiminin hkm zahirde grnr ki bunlar; halkn genelidirler.
Kiminin ise, aklna gelir, ama dna yansmaz. Bunlar
Allah'n korunmu velileridirler () Ardndan eyh, blis'le
karlaan Salihlerden birinin bandan geen hikayeyi
anlatr. Bu Salih kii blis'e der ki: eyh bn Medyen'le duru-
mun nasl? blis ona u cevab verir: Ben, onun kalbine

278
attm kt dnceler ile ilgili olarak durumumu byk bir
denize ieyen bir adama benzetiyorum. Bu adama: Niin
denize iiyorsun? diye sorulduunda, belki pisletirim de artk
hibir eyi temizlemesin, eklinde cevap verir. Siz, bu
adamdan daha cahil kimse grdnz m? te benim ve bn
Medyen'in kalbi de buna benzer. ine ne zaman kt bir
dnce atsam, hemen gzlerini baka tarafa evirir."
Sleyman ed-Dnbli ile ilgili olarak eyh unlar
sylemitir (II:384):
- "Doru szl, yksek hal sahibi ve Ebu Yezid
Bistami'nin izinden giden, hatta megalesinde daha derin bir
temekkne ulam bir adamla karlatm. Edepte naz
dzeyine ulamt. Bir gn bana dedi ki: Elli senedir, eri-
atn kt kabul ettii tek bir dnce aklma gelmemitir. te
bu, Allah'n koruyup masum klmasdr." Sleyman am'da
eyh'e arkadalk etmitir (II:410).

eyh, Ebu Medyen Mektebinde


Ebu Medyen uayb b. Hseyin el-Ensari. Altnc yz
yln ikinci yarsnda tarikat ihya etmitir. Bu asrn balarn-
da biliye dolaylarnda dnyaya geldi. Fas'ta ilim rendi.
Ebu'l Hasan Ali b. Galib'ten (:568) Snen- Tirmizi'yi okudu.
Sufilerden Ebu Abdullah ed-Dakkak ve sufi fakihlerden bn
Harzahum'la (:559) arkadalk etti. Bu sonuncusu zellikle
Gazzali'nin kitaplarn, bata da "hya-u ulumi'd din" olmak
zere okumasyla biliniyordu. Tarikat nl veli eyh Ebu
Ya'za'dan (:561) ald. Hac iin yola kt. Sylendiine gre
orada eyh Abdulkadir Geylani (:561) ile karlat. Ona
hrka giydirdi, ism-i azam telkin etti ve slukunu kemale
erdirdi. Doudan dnp Becaye'ye yerleince, her taraftan
mritler onu ziyaret etmeye geldiler. Sonra muvahhitlerin
sultan Ebu Yusuf Yakub el-Mansur onu Marake'e ard.
Marake'e giderken Tilmisan'a bal Ubbad denilen yerde

279
vefat etti. Kabri mehurdur. Birok byk zat eitmitir.
Onlarca eyhi halife olarak geride brakmtr. Bunlar da
onun tarikat izgisini arkta ve garpta srdrmlerdir. lm
tarihi hususunda ihtilaf vardr; kimine gre 589 senesinde,
kimine gre de 594 senesinde vefat etmitir. Bana gre
vefat tarihi 589'dur. nk eyh Muhyiddin 590 ylnda, Ebu
Medyen'in halifelerinden biri olan Abdlaziz el-Mehdevi'ye
Tunus'ta ziyaret etmek zere Tilmisan'dan Tunus'a gitmitir,
ama Becaye'ye uramamtr. eyh, Ebu Medyen'i en
byk eyhlerinden biri olarak kabul ederken, onu ziyaret
etmeye gitmemesi akla sar m? Benim kanaatime gre en
byk kant eyh'in 556. baba verdii u isimdir (IV:195):
-"Menzili "Mutlak hkmranlk elinde olan Allah, yceler
ycesidir." (Mlk, 1) ayeti olan kutbun halini tanmak" O,
eyhlerimizden biridir ki 589 ylnda vefat etmitir. Allah rah-
met etsin." Sonra szlerini yle srdryor: "Bu vasat ve
makam eyhimiz Ebu Medyen'e aitti." Futuhat'n dier baz
blmlerinde, onun suresinin "Mlk suresi" olduunu ifade
etmitir. rnein 24. babda mlkn hkmrannn makam
hakknda aklamada bulunurken unlar sylyor (I:184):
- "Bizden nce bu makamn kutuplar arasnda
Muhammed b. Ali et-Tirmizi el-Hakim ve eyhlerimizden
Ebu Medyen (Allah rahmet etsin) yer almaktadr. Ebu
Medyen, ulvi alemde Ebu'n Neca olarak biliniyordu. Ona bu
ismi ruhaniler vermiti. Kur'an'da benim surem Mlk
suresidir" derdi. Bu yzden, onun iki imamdan biri olduunu
dnrdk. nk imamn makam budur."
Demek istiyor ki, Ebu Medyen, kendi dnemindeki
zamann kutbunun birinci imamyd. Bu grn Mevakiu'n
Ncum, Menzilu'l kutb ve'l imameyn adl eserlerinde de
tekrarlamaktadr. unlar sylyor:
- "eyh Ebu Medyen, lmne bir veya iki saat kaln-
caya kadar Becaye'de bu makamda yaad. O srada zer-

280
ine kutupluk hilati giydirildi, imamlk hilati karld. Artk ad
Abdullah oldu. Bu hilati Abdurrab adyla Badat'ta
Abdulvahhab adl bir adama geti. eyh Ebu Medyen
Horasan memleketinden bir adama kar bununla vnrd.
eyh byk bir kutub olarak vefat etti. Kur'an'dan onun pay-
na "Mlk suresi" dmt."
eyh, Ebu Medyen'i, mutlak olarak en byk eyhi
olarak deilse de, en byk eyhlerinden biri olarak grmek-
tedir. Bununla beraber onunla fiziki olarak bulumamtr.
Aralarnda salam bir ruhsal ba vard. Hatta unu syle-
mek mmkndr: eyh'in tarikata giriinden itibaren riyazet
ve slukla geen ilk on yl (580den 589a kadar) byk oran-
da Ebu Medyen'in ruhaniyetinin kontrol altnda gemitir.
nk arap maribinde ve Endls'te arkadalk ettii eyh-
lerin ve velilerin byk ksm -Ruhu'l kuds ve Ed-durretu'l
fahira adl eserlerde yetmiten fazla isim zikretmektedir-,
Ebu Medyen'in arkadayd ve bn Mcahid ve bn Arif
ekolne mensuptu. Muhtemelen eyhin berzahta bulu-
tuunu haber verdii kii Ebu Medyen'dir, ki eyh onun ken-
disine yle dediini anlatmaktadr (II:673):
- "Sadece Allah'a balan; nk zerinde bulunduun
hal itibariyle karlatn hi kimsenin senin zerinde bir
etkisi yoktur. Bilakis inayetiyle seni yetitiren Allah'tr.
Karlatn kimselerin faziletini istersen anlatabilirsin; ama
kendini onlara nispet etme. Rabbine nispet et" Bu imamn
hali aynen benim halim gibiydi. Allah yolunda Allah'tan
baka, karlat hi kimsenin onun zerinde etkisi yoktu.
Benim yanmda gvenilir olan biri ondan bu ekilde nakletti
bana. mam da berzah alemindeki bir sahnede bulumamz
srasnda kendisi ile ilgili olarak bana bu ekilde anlatt."
eyh, Futuhat'ta onlarca yerde Ebu Medyen'in hal-
lerinden ve szlerinden sz eder: (I:102-110-145-184-221-
244-251-252-253-256-280-356-448-480-609-610-615-

281
629/II:22-83-146-148-171-199-201-222-233-261-505-
520-524-551-646/III: 65-93-94-117-130-136-213-396/IV:51-
137-141-192-195-264-340-377-485-532)
eyh, Ebu Medyen'in arkadalarndan olup 586 ylnda
bulutuu Musa b. mran es-Sedrani'nin hayatn anlatrken
Ebu Medyen'le ilikisini aklamakta ve unlar sylemekte-
dir (R:113/II:7):
- "Abdallardand. Bilinmeyen biriydi. Akl almaz, garip
hususiyetleri vard. Onunla bulumamzn sebebi udur:
eyh Ebu Medyen hayattayd. Ben de akam namazndan
sonra biliye'deki evimde oturuyordum. Onunla grme
istei geti iimden. eyh o srada krk be gnlk
mesafedeki Becaye denilen yerdeydi. Akam namazn
kldktan sonra iki rekat nafileyi biraz hzlca kldm ve selam
verdim. te szn ettiim Ebu mran yanma geldi, selam
verdi. Onu yanma oturttum ve dedim ki: Nereden geliyor-
sun? Becaye'de eyh Ebu Medyen'in yanndan, dedi.
Dedim ki: Ne zaman yanndan ayrldn? Dedi ki: Biraz nce
akam namazn onunla kldm. Namaz kldktan sonra
bana dnp yle dedi: Muhammed b. Arabi biliye'de
aklndan unu unu geirdi. imdi onun yanna git ve ona
unu unu haber ver. eyhi grme isteinin aklmdan
getiini syledi. Ardndan bana unlar syledi: eyh sana
unu sylememi istedi: Ruhlarn bulumas, benimle senin
aramzda sahihtir ve sabittir. Fakat bu dnyada bedenlerim-
izin bulumasn Allah istemiyor. Akln yattr. Benimle
senin bulumamz Allah katnda rahmetinin kapsamnda
gerekleecektir. Bundan baka bir ey daha syledi ve
tekrar eyhin yanna dnd. Szn ettiim bu Musa (r.a)
dnyalk olarak zengin biriydi. Btn varln terk etti.
Bunun neticesinde yce Allah ona fetih myesser etti. On
sekiz gn iinde abdallara kart. Yeryznde diledii yere
yerleiyordu. Onu sultana gtrdler. Sultan ayaklarna

282
kayt vurulmasn emretti. Ayana demir kaytlar vuruldu.
Bu ekilde onu yrttler. Fas'a yaklatklarnda onu bir eve
koyup kapsn kilitlediler. Gece boyunca kapsnda
muhafzlar bekledi. Sabah olunca kapy atlar. Ayaklarna
vurulan demir kaytlarn bir kenara atldn, ortalkta kim-
senin olmadn grdler.
Fas ehrine girdi. Ebu Medyen uayb'in evine gitti.
Kapy ald. eyh bizzat kapya gelip: Kimsin? Dedi. Ben,
Musa'ym, dedi. eyh de: Ben de uayb'im. eri gir.
Korkma. Zalim topluluktan kurtuldun, dedi.
eyhim Ebu Yakub el-Kumi ondan naklen dedi ki: Musa
dnyay saran kaf dana gitti. Eteklerinde kuluk namazn,
zirvesinde de ikindi namazn kld. Bu dan ykseklii ona
soruldu, otuz senelik mesafe kadardr, dedi. Allah'n, bir
ylan bu daa sardn, ylann ba ile kuyruunun bir-
letiini haber verdi. Yannda bulunan arkada ona: Bu
ylana selam ver, selamn alr, dedi. Musa dedi ki: Ylana
selam verdim. yle dedi: Ve aleyke's selam, ey Ebu mran!
eyh Ebu Medyen'in hali nasl? Ona dedim ki: Sen nereden
tanyorsun Eu Medyen'i? Dedi ki: Hayret. Yeryznde onun
durumunu bilmeyen mi var? Allah onun sevgisini yeryzne
indirdi ve bunu herkese bildirdi. Ben de onu tanrm, benden
bakalar da. Ya kuru hibir ey yoktur ki onu tanyp
sevmesin." (II:334 "Kaf" suresi menzili)
Ebu Yakub Yusuf b. Yahluf el-Kumi de bn Arab'nin ilk
eyhlerindendir. eyh "Ruhu'l kuds" ve "Futuhat" (I:251-
616/III:45) adl eserlerinde ondan sz eder. Onun hakknda
zetle unlar syler: " Ebu Medyen'le arkadalk etmitir.
Ona byk sayg duyard. Bir ok zatla karlat. Bir md-
det Msr'da kald. skenderiye ehrinde evlendi. Ebu Tahir
es-Selefi onunla dnrlk kurmak istedi. Ona Fas valiliini
teklif etti, ama o bunu kabul etmedi. Tarikatta salam bir yeri
vardr. Bu tarikatin Marip diyarndaki lisan ve ihya edicisi

283
olan Ebu Medyen, onun hakknda yle derdi: "Ebu Yakub,
geminin suya att gl bir demir gibidir." Evrad oktu.
Sadakay gizli verirdi. Her zaman fakirlere hizmet ederdi.
Onun emrine girdim bir sre. Beni eitti ve terbiye etti. Ne
gzel eitici ve ne gzel mrebbiydi! Genellikle halini gizler-
di. inde bulunduum hallerin ou, onun ve Ebu
Muhammed el-Mevruri'nin bereketiyle gerekleirdi. Onu
grdm ilk saatte bana bir soru yneltti. Btn bedeniyle
bana yneldi ve yle dedi: Namaz klan bir insann nn-
den geen kii nasl bir gnah iliyor ki bu gnah ileye-
ceine krk yl beklemeyi yelemesi daha iyi oluyor? Buna
onu ikna edecek bir cevap verdim. Bu cevaba sevindi.
Onunla arkadalk ettiim zaman, tasavvuf kelimesinin
hangi anlamda kullanldn bilmediim gibi, tasavvufla ilgili
herhangi bir kitap da grmemitim. Onun ve dier eyhler-
imizin huzurunda oturduum zaman iddetli bir rzgarn
estii bir gnde rzgara kaplm yaprak gibi titrerdim.
Rengim deiir, bedenimin organlar uyuurdu. Bu halimi
grr ve beni yattrmaya alr, beni rahatlatmak isterdi.
Ama bu onun heybetini ve celaletini arttrmaktan baka bir
sonu vermezdi. Beni severdi, ama bana belli etmezdi.
Topluluklarda beni ayplard. yle ki benimle beraber onun
hizmetinde olan arkadalarm, bunu, benim himmetimin
azlna balarlard. Ama bu toplulukta -Allah'a hamdolsun-
benden baka ykselen olmad. eyh de bunu sylerdi.
Onunla beraber iken birok keramet grdm ve bunlarn
ondan kaynaklandna ahit oldum. Ona ynelik sevgimin
samimi oluunun bir gstergesi udur: Gece evimde iken
aklmda geen bir meseleden dolay onu temenni ederdim;
derhal karmda bulurdum. Ben de ona sorardm ve cev-
abn alrdm. Dnp gider ve sabahleyin bunu haber verir-
di. Onun saylmayacak kadar ok menkbesi var. yle
dediini duydum: "eyh isterse, bir an iinde mridin elin-

284
den tutar, onu esfel- safilinden karp illiyine atar." yle
derdi: "Bizimle, talep edilen Hak arasnda sarp bir yoku var.
Biz tabiat cihetiyle bu yokuun dibindeyiz. Durmadan bu
yokuu trmanrz, onun en tepesine ulancaya kadar.
Orada, yokuun ardnda olanlar grdmz zaman, artk
geri dnmeyiz. nk yokuun ardndan geri dnmenin
imkn yoktur. "Eer vasl olsalard, geri dnmezlerdi" diyen
Ebu Sleyman ed-Darani bunu kast etmitir. Bu eyhimiz
bana vuslat meselesini aklad...
"Allah bir kulunu sevdii zaman onu belalara uratr."
"Ben, Adem oullarnn efendisiyim."
"Adem ve ondan sonra gelenler benim sancam altn-
dadrlar."
"Tedbir maietin yarsdr."
"Kur'an'n kalbi "yasin" suresidir."
Bir sre insanlar terk edip tek bama mezarlkta uzlete
ekilmitim. Bu eyhimizin yle dedii bana ulat: "Falan-
adm vermi- dirilerle oturmay terk edip llerle oturmaya
balam." Ben de ona u haberi ulatrdm: "Eer yanma
gelirsen, kimlerle oturduumu grrsn." Bunun zerine
kuluk namazn klp yalnz bana benim bulunduum yere
geldi. Mezarlkta bam emi vaziyette oturduumu grd.
O srada yanmda bulunan ruhlarla konuuyordum. Gayet
edepli bir ekilde usulca yanma oturdu. Ona baktm.
Renginin deitiini ve nefesinin daraldn grdm. zer-
ine ken arlktan dolay ban kaldramyordu. Ben ona
bakp tebessm ediyordum. Ama o, iinde bulunduu skn-
tdan dolay tebessm edemiyordu. Konumam tamam-
layp gelen ruhlar ayrlnca eyhin zerine ken arlk hafi-
fledi ve rahatlad. Yzn bana evirdi ve iki gzmden
pt. Ona dedim ki: Ey stad! llerle oturan kimmi? Ben
mi, sen mi? yle dedi: Hayr, Allah'a yemin ederim ki ller-
le oturan benmiim. Allah'a yemin ederim, eer o hal biraz

285
daha devam etseydi, kesinlikle boulacaktm. Sonra oradan
ayrlp beni kendi halimde brakt. yle diyordu: nsanlar-
dan ayrlmak isteyen kimse, falan gibi ayrlsn." 597 ylnda
Sela'da Ondan ayrlp Marake'e giderken onun hakknda
bir kaside yazdm ve bu kasideyi "nzalu'l guyub ala merati-
bi'l kulub" adl eserimize yerletirdik."
Bu aklamalardan bir kez daha eyh'in, "eyhlerim"
dedii kiilerle ilikisinin mahiyeti ortaya kyor. rnein u
Yusuf el-Kumi, eyh'in, iinde bulunduum hal, byk oran-
da onun ve el-Mevruri'nin bereketi sayesindendir, demesine
ramen, ona, onun bilmedii haller gstermekte ve onun
izni olmadan ruhlarla ba baa kalmaktadr. eyh, aaya
alacamz metinde eyhleriyle ilikisinin hakikatini akla-
maktadr. rnein eyhi el-Kumi iin, o hem benim
rencim, hem de stadmdr, demektedir. yle diyor
(I:616):
" Terbiye alm mridi, eyh, hazrlam, zel bir hale
ve makama nail olmas iin zel bir zikre has klm olabilir.
Bu mrid, kendisi iin ngrlen bu makama ulamadan
lebilir. Bizden yle kimseler vardr ki, bunlar, eyhin velileri
olduunu grrler. Ama lm, onlarla bu makam arasna
lm girer. Eer bu makam elde etselerdi ilahi bir menzile
ularlard ki, sadece bu makamn sahibi olan kimseler bunu
hak ederler. Bu gibi mritler ldkleri zaman, eyh, onlar
adna, bu makama ulatrc ameli ilemeye devam eder.
eyh, istenen sonuca ulanca, bu mrid, daha nce sahip
olduu surette, kendisini tasavvur edenin zihninde temessl
eder. Bu hali somutlatran bu surete brnr ve Allah'tan,
bu suretin zerinde kalmasn ister. Bylece bu lnn nefsi,
bu makama en kusursuz ekliyle ular. Kukusuz bu,
Allah'n bir ltf ve badr. Allah byk ltuf sahibidir.
eyhimiz Ebu Yakub Yusuf b. Yahluf el-Kumi'nin mezhebi
budur. eyhlerimiz iinde ondan bakas, beni riyazete tabi

286
tutmamtr. Riyazet esnasnda ondan faydalandm, o da
vecdlerinde bizden faydaland. Dolaysyla benim hem
rencim, hem de stadmd. Ben de onun iin ayn kon-
umdaydm. nsanlar aramzdaki bu ilikiye hayret ediyor-
lard. Hi kimse de bunun sebebini bilmezdi. Bu olay 586
ylnda gereklemiti. nk ben, riyazetten nce fetihlere
nail olmutum. Bu, ok nemli bir makamdr. Allah, bu ey-
hin elinden riyazeti gerekletirmemi nasip etti. Bundan
dolay Allah onu hayrla dllendirsin."
eyh'in, el-Kumi ile birlikte zikrettii ve iinde bulunduu
hallerin byk ksmnn onlarn bereketi sayesinde gerek-
letiini syledii el-Mevruri de Ebu Medyen'in renci-
lerinden biridir. Slukunu da eyh'in yannda tamamlamtr.
eyh, onunla ilgili olarak zetle unlar sylemektedir
(I:666/IV:76-217-510/R:99/S:119):
- "Ad Ebu Muhammed Abdullah b. El-staz el-
Mevruri'dir. Endls'n Mevrur beldesindendir. Allah'a
gveni ve byk ihlas itibariyle zamannn yegane zatyd.
Ebu Medyen ve bn Seydebun'a arkadalk etti.
Abdurrezzak el-Magavir'le birlikte hacca gitti. Mekke'de Ebu
Abdullah b. Hassan'la arkada oldular. Ebu Medyen onu ok
severdi. Ona "El-hac el-mebrur" (hacc kabul edilmi) diyor-
du. Bir gn ona yle dedi: "Ey Abdullah! nsanlar Allah'a
davet ettiim halde kimsenin bana icabet etmemesi zoruma
gidiyor. Seni kendime semek istiyorum. Benimle beraber
gel, u dalardan birine kalm. Seninle birlikte bir
maaraya snalm, lnceye kadar orada bekleyelim."
Abdullah diyor ki: eyhin bu teklifine ok sevindim. Allah
katnda bir yerimin olduunu anladm. Akam olunca
uyudum ve eyhi ryamda grdm. nsanlarla konuurken
gne gibi, susarken ay gibi oluyordu. Sabah olunca ryam
ona anlattm. Glmsedi ve yle dedi: Allah'a hamdolsun,
ey olum! Ben gne olmak istiyorum. nk gne btn

287
karanlklar yok eder ve her trl sknty giderir."
Yce Allah bir gece vakti beni makamlara muttali kld.
Makamlarda yrmemi nasip etti. Derken tevekkl makam-
na ulatm. eyhimiz Abdullah' bu makamn tam ortasnda
grdm. Makam, deirmen tann deirmen milinin etrafn-
da dnesi gibi, onun etrafnda dnyordu. O yerinde sabit
ve sarslmaz bir ekilde duruyordu. Bu olay ona yazdm.
Tay- mekn ve gaipten rzklanmak gibi kerametleri vard.
Yksek bir himmetle amel ederdi. Kardei lmt. Bir gece
onu ryasnda grd ve dedi ki: Rabbin sana nasl muamele
etti? Kardei dedi ki: Beni cennete koydu. Burada yiyorum,
iiyorum ve hurilerle yatyorum. Dedi ki: Bunu sormuyorum.
Rabbini grdn m? Dedi ki: Ancak Onu tanyan Onu gre-
bilir Uyanr uyanmaz atna bindi ve biliye'ye yanmza
geldi. Ryay bana anlatt ve dedi ki: Allah' bana tantman
iin sana geldim. Sonradan olma bir varln, nazari deliller-
le deil, keif ve mahede yoluyla bilebilecei kadar Allah'
bilip tanyncaya kadar yanmzdan ayrlmad. Ben vatandan
(Endls'ten) ayrlrken o hayattayd."
eyh, 597 tarihinde Endls'ten ayrln kast ediyor.
590 senesinden nce eyh, "et-Tedbiratu'l ilahiye" adl
kitabn Mevrur'da drt gn iinde yazd ve bu kitab,
zamannn tevekkl kutbu olan bu arkadana hediye etti.
Ebu Medyen'in rencisi olup da eyh'in arkadalk
ettii kiilerden biri de Ebu Ahmed es-Selavi'dir. eyh, onun-
la ilgili olarak zetle unlar sylemektedir (R:118):
- "Ben, eyhimiz Ebu Yakub'un terbiyesi altnda iken
biliye'de bize katld. Gl bir hal sahibiydi. 18 sene Ebu
Medyen'e arkadalk etti. ok alr, byk bir direnle kul-
luk ederdi. ok alard.Tam bir ay boyunca onunla birlikte
bn Cerrad mescidinde kaldm. Bir gece namaz klmak iin
kalktm. Abdest aldm. Mescidin avlusuna geldim. Onu avlu-
nun kapsnn yannda uyurken buldum. Onunla gk arasn-

288
da kesintisiz bir nur huzmesi vard() Alad zaman,
gzyandan misk kokusunu alrdm."
yle anlalyor ki Ebu Medyen medresesinde eitim,
tevhit ve tevekklle tahakkuk etme ve daimi suretti "Allah"
isminin zikrine dalma ekseni etrafnda dnyordu. Bunu Ebu
Medyen'e ait mehur bir kasidenin giri beytinden de
gzlemlemek mmkndr:
Allah, de, varl ve ihtiva ettiklerini brak
Eer kemale varmaya hazrsan.

eyh, tarikata giriinin balarnda "Allah" ismini zikrettii


esnada yaad manevi bir hali vasfeder ve yle der
(III:298):
- "Hak, onun kula ve gz olacak ekilde zuhur
eder. Bu msemma zevk ilmidir. nk Hak, vcudunu yak-
mayncaya kadar bu organlardan biri olmaz. Artk sz
konusu olan Haktr, bu organlar deil. Biz, bunu tattk. Allah
ile Allah' zikrederken maddi olarak yanmay hissettim. Artk
O idi, ben ben deildim. Dilimde yanma hissettim. Yanmann
acsn bir canl olarak ve maddeten duydum. nk organ-
larla kaim olan duyularm yanyordu. Bu halde yaklak alt
saat boyunca Allah' Allah ile zikrediyordum. Sonra Allah
lisanm yeniden var etti. Bunun zerine Onu, Onunla deil,
Onunla birlikte huzurda zikretmeye baladm. Bu durum
btn kuvvetler iin geerlidir () Bir kimse kuvvetlerinde
yanma bulamyorsa ve bunu maddi olarak hissetmiyorsa,
onun zevki yoktur, sadece vehmetmektedir. te ilahi perdel-
erle ilgili u sznn anlam budur: Eer onlar aarsa,
vehinin parldaylar her eyi yakar() Bu, Allah ile kul
arasndaki en byk bulumadr. O srada kulun btn
kuvvetleri Onun kuvveti karsnda zail olur. O, celaline
yarar biimde kulunda kaim olur. Tebihsiz, ekilsiz,
snrsz, ihatasz, hululsuz, deimesiz olarak. Biz, bize
289
rettiinden bakasna tank olmadk () inan, sz ve
amilde bizi koruyan Allah'tr. O, rahmetin velisidir."
Burada eyh, sahih kanallarla aktarlan "kulumun
kula ve gz olurum" eklindeki kutsi hadiste iaret
edilen, nafile ibadetlerle Allah'a yaklama srecindeki
tahakkukunu anlatmaktadr.
Ebu Medyen 589 ylnda vefat edince, eyh, onun iin
51 beyitten oluan ve divan- kebirinde yer verdii bir mer-
siye yazd. Baz beyitleri yledir:
1- In, gnein nurudur; hatta daha da yce / avucun
yamurun bereketidir; hatta daha faydal
2- Kalbin, veraset yoluyla Haimi'nin kalbidir / ilmin, iki
torun sahibinin ilmidir, iinde reddedilen bir husus olmaz.
3- Buyruun ayrt edicidir, nfuz eder ki / dilersen. Onu
etkisiz klacak kimse yoktur.
4- Srrn, hilafet olarak varla sirayet eder / iindeki
adaleti korur ve yceltir.
15-Ebu Medyen! Varlk boyun edi, tevazudan /ululuu-
na ve srlar dilsiz ve huu iindedir.
22- Garpta dinin eklini ihya ettin ve parlad / oysa
gzler onu grmez olmutu ve zaten botu.
23- onlarda ruhunun srrn icra ettin de dzeldiler / hala
yazlar ve baharlar zerinden geiyor
24- eriat mizann hkim kldn / ondan hareketle
zararly ve yararly akladn
25- teleri Allah'a ardn, bir arifin ars gibi/
Allah'tan baka bir ey yapan bilmeyen bir arif.
47- stn ve ulu ahlakla kabirleri sulad / dinmeyen
290
bereketli yamurun yayla
50- Allah'n selam zerine olsun, inledike zlem duyan
/ mele- alaya ve orasdr yeriniz.

291
292
DRDNC BLM

EYH'N
SLAM MARBNE
YAPTII SEYAHATLER

eyh'in Uzak Maribe Yapt lk Seyahat


Vatandan batya gidiyorsun, halden ve haktan
Bakarsn doruluk meknnda gerei kavrarsn
Arzu ettiin her ie nfuz et
Hak, hakk ile sana gelirse de rkme
(II:527)
Ebu Medyen'in eyhe syledii "biz bu dnyada asla
bir araya gelemeyeceiz" eklindeki sz, eyh iin, adeta
ancak Ebu Medyen'in vefatndan sonra Endls' terk ede-
bileceine ynelik bir iaret gibiydi. Gerekten de yle oldu.
Tercih edilen gre gre Ebu Medyen 589 ylnda vefat etti
ve eyh de Maribe doru yola kt.
Deniz yolculuuna kmadan nce ilk konaklad yer
Cebel- Tarik boaz yaknlarndaki el-Ceziretu'l Harda (Yeil
ada) idi. Orada eyh Ebu Abdullah el-Kurei'nin (:599)
eyhi eyh Ebu shak brahim b. Ahmed b. Tarif el-Abesi'yi
ziyaret etti. eyh, onun hakknda unlar sylyor (R:119-
120/I:617): "Hogry esas alan bir ahlaka sahipti.
likilerinde yumuak, her zaman gerei syleyen, Allah
iin yapt bir amelden dolay knayanlarn knamasna
aldrmayan, kararl ve cehd sahibi kimselerden biriydi.
Uzlete meyli vard, fakat mesleini icra ettii iin bunu
gerekletiremezdi. mlek satard. Tarikat kitaplarnn
ounu istinsah edip kaydetti. Muamele hali ona galip
gelmiti. rfan sever ve ona eilim gsterirdi. lm sebe-
bine gelince: bir gn bir adam ona urad ve dedi ki:
293
Efendim! Bir adam sana gelmi ve bu ehrin halkndan biri-
ni sormu. Dedii adamn boynunda bizim buralarda
"nefnefe" denilen bir hastalk vard. eyh gerekten adam
tanmyordu. Adam srar edince, eyh: Allah'a yemin ederim
ki, sen u boynunda nefnefe hastal olan adam soruyor-
sun, dedi. Adam: Evet... ite onu soruyorum, dedi.
eyh anlatt: Bunun zerine Hak bana gizlice yle
seslendi: Ey brahim! Kullarmz, ancak onlar mptela
kldmz hastalklarla m tanyorsun? Onun, anacan bir
ismi yok mu? Senin cann bu hastalktan dolay alacam
Sabah olunca boynunda bu hastalk kt. Ksa bir sre bu
hastal ekti, sonra ld. Allah rahmet etsin. Olu
Muhammed Harem-i erifte bu hikyeyi bana anlatt. Bana
dedi ki: Babam bana yle dedi: Yirmi seneden beri byle
bir hata ilememitim."
"ed-Durretu'l Fahire"de (s.142) onun hakknda unlar
sylyor: O, Ebu'n Neca, Ebu'r Rebi, bn Abdulcelil ve Kadib
el-Ban'n arkadadr. eyhi, bn el-Arif'in rencilerinden
Ebu' Rebi el-Maleki ed-Darir'dir. eyh, onunla ilgili olarak
unlar sylyor (III:508): Ebu Abdullah el-Kurai'nin eyhiy-
di. zellikle Pazartesi gn uyuduu zaman, gzleri uyur,
ama kalbi uyumazd. El-Kurai, tarikat eyhlerinin byk-
lerindendi. O da el-Ceziretu'l Hadra halkndand ve Msr'a
yerlemiti. bn Abdulcelil b. Musa (:608) "Mesailu uabi'l
iman"n mellifi ve bn Galib el-Kurai'nin (:568) ren-
cisiydi. O da bn el-Arif'in rencisiydi. eyh, el-Ceziretu'l
Hadra'dan gemiye binerek Marib sahillerindeki Sebte'ye
hareket etti. Orada hadis derslerine katld. Bu dersleri
Hadis ilminin byk alimi veriyordu:
1- Ebu Abdullah Muhammed b. Abdullah el-Haceri
(:597) (I:32/III:334). eyh, 589 ylnn Ramazan aynda
onun elinden Sahih-i Buhari'den icazet ald.
2- bn es-Sai -Ebu Eyyb el-Ensari'nin soyundan

294
gelir- (:600). Tarikatta Ebu'r Rebi el-Maleki'nin rencisidir.
eyh onu yle tantr (R:123): " Ebu'l Hseyin Yahya b. Es-
Sai, Sebte'de yaayan bir muhaddisti. Ayn zamanda sufiy-
di. Bu, aslnda garip bir durumdu: Muhaddis bir sufi! Kibrit-i
Ahmer'di. ok bereketi vard. ok zaman onunla beraber
oldum. Ondan hadis rivayet ettim, ders aldm. Dnyadan
uzaklam bir zahitti." Futuhat'ta da ondan sz etmitir
(II:528/III:334/IV:489). eyh, ondan u sz rivayet etmitir:
"Davul zurna alarak dnya maln kazanmak, benim iin
dini kullanarak kazanmaktan daha iyidir."
3- Ebu's Sabr Eyyb b. Abdullah el-Fehri (:609) bn
Hubey ve bn Bikeval'dan fkh ve hadis rendi. Tarikatta
bn Mcahid (:574), bn Galib (:568)-ayn zamanda bn el-
Arif'in rencisidir-, Ebu Ya'za (:572) ve Ebu Medyen'le
(:589) arkadalk etti, onlarn sohbetinde bulundu. 609
ylnn Safer aynn ortalarnda meydana gelen el-kab
savanda Muvahhid sultan Muhammed en-Nasr'n
ordusunun yenilmesi srasnda Endls'te ehit dt.
eyh'le beraber muhaddislerin meclislerine Sebte
kads Ebu brahim b. Yemur (:609) da katlrd. bn
Yemur, Fas ve baka blgelerin kadln stlenmiti. El-
kab savanda ehit oldu. eyh onun hakknda unlar
sylyor (III: 333-334):
- "Sadece Allah iin kzan bir kimse, ancak adil ve insafl
olur; zalim veya zorba olmaz. Bu makama sahip olduunu
iddia eden kimsenin belirtisi udur: Bu kimse eer hakimse,
kzd kimseye had uyguladktan sonra, bu kiiye ynelik
kzgnl sona erer. Hatta aleyhine hkm verdikten sonra
kalkar, onu kucaklar, ona efkat gsterir ve yle der: Seni
temizleyen Allah'a hamdolsun Ona kar sempatik
davranr ve tebessm eder. Hatta bundan sonra ona iyilikte
bulunur. Onun ls budur. Hakknda had uygulad kiiye
btn merhametiyle ynelir. Bu zellikleri Marib blgesinin

295
kadlardan birinde grdm. Sebte kads Ebu brahim b.
Yemur. Bizimle beraber hadis derslerine katlrd () Hadis
derslerine gelirken kesinlikle bir hayvana binip gelmez,
bilakis yryerek gelirdi. Birbirlerinden davac iki kii kendi-
sine bavurduklar zaman, yanlarnda durur ve aralarn
bulurdu. ok gzya dkerdi. Uzun uzun dnr, oka
zikir yapard. Kendi bana kalkar, dman olan iki kabilenin
arasn bulur ve onun bereketiyle bu kabileler barrd."

Edep Makam ve Srlar:


eyh, Sebt'de bn Cbeyr'le de karlat. Futuhat'n
edep makam ve srlar ile ilgili 168. babnda szn ettii
zere bu adam hakkn edebiyle tahakkuk etmiti. yle
diyor:
- "Hakkn edebi, Hakka kar taknlan edep demektir.
Bu da kimde zuhur eder ve kim onunla hkmederse ona tabi
olmak, ona dnmek, onu kabul etmek ve reddetmemek ek-
linde olur. Ya veya mertebe olarak byk olman seni
byklenmeye sevk etmemeli. Hak, ya veya deer olarak
senden aa birisinde veya zayf akll birinde zuhur eder-
se, onunla edeplenmek, onu alman, bu aldn kimsenin
senden stnln itiraf etmen gerekir. te insaf budur.
Btn mrm boyunca bu ahlak tahakkuk ettiren sadece bir
tek seyyid grdm. Ebu Abdullah b. Cbeyr. Sebte ehrinde
ve ketame kasrnda onunla karlatm. Bu zellik, eriat
adabnn bir parasdr. nk eri edep, dier tm
davran ksmlarnn anasdr."
eyh, ald Batni bir emirle Sebte'den Tunus'a doru
yola kar. Velilerin en yce dairesinde yer alan yedi abdal
tabakasna mensup olan arkadalarndan biri de bu emri
teyit eder (II:7) eyh, bu arkada hakknda zetle unlar
sylemektedir (R:110/S:133):
- "Ebu Abdullah Muhammed b. Eref er-Rendi.

296
Abdallandand. Dalarda ve sahillerde gezerdi. Dalara ve
sahillere snm, yaklak otuz sene boyunca mamur
diyarlara uramamt. Gl bir feraseti vard. ok alard.
Srekli kyam halinde ve daima susard. Gsnden kayna-
ma seslerine benzer hrltlar gelirdi. Vecd hali iddetliydi.
Genellikle yksek bir dan banda otururdu. Ondan ge
doru parlak bir nurun ykseldii grlrd. Dalardan
Babina toplar ve onlar satard. lem iin bir rahmetti. Bizzat
benim de grdm garip, akl almaz halleri vard. rnein
ate onu yakmazd. stedii zaman atee temas edebiliyor-
du. Bir keresinde Merane'nin dndaydk. Namaz klmak
istedik. Kbleyi tespitte ihtilaf ettik. Dedi ki: te Kbe! O
anda etrafnda tavaf edenlerle birlikte Kbe'yi grdm.
Hizasnda da tandm bir ahs grdm. Bu abdalla bir
sre arkadalk ettim. Beni grd zaman, sevinir, glm-
serdi. lk kez bir Cuma gn Endls sahillerinde Ravta ad
verilen bir kyn mescidinde onunla karlatm -buras
Salihlerin urak yeri, bereketiyle mehur bir meskendir-.
Bana bir ok eyi haber verdi. Ondan ayrldktan sonra hep-
sini de bizzat yaadm. Dedikleri aynen kt. biliye'de ken-
disiyle bulumam hususunda sz verdi bana. gn yann-
da kaldm, sonra ayrldm. Sonra bana u haberi gnderdi:
"u anda Tunus'a gitme fikri aklna geldi. Selametle git,
Allah seni affetsin."
Sebte'den Tilmisan'a doru yola kt. Orada eyh Ebu
Medyen'in kabrini -eer 589 ylnda vefat ettii doru ise- ve
days Yahya b. Yean'n kabrini ziyaret etti. Orada sufi bir
airle karlat. Bu airin (I:379): "ki arzu arasnda tereddt
geiren kimsenin helak olmas kanlmazdr." szn
aktarr ve bu sz, arkadamz Ebu Zeyd Abdurrahman el-
Fazazi (ra.) 590 ylnda Tilmisan'da bana syledi."der.
Szn ettii air 627 ylnda vefat etti (A:143-369).

297
Bir arzu ki sahihtir, biri de fasit
Bu ikisiyle halimin dzelmesi imknszdr.

eyh, Tilmisan'da zikir ehlinden Ebu Abdullah et-Tartusi


ile karlar (S:175). Aralarnda bir vaka yaanr. eyh,
aadaki aklamasnda buna yer verir (IV:498): " Allah'a ve
Resulne yardm eden veya Allah ve Resuln seven birine
buzetmekten sakn. Resulullah' (s.a.v) 590 senesinde
Tilmisan'da ryada grdm. Bir adamn eyh Ebu Medyen
hakknda ileri geri konutuunu duymutum. Ebu Medyen,
ariflerin byklerindendi. Ben buna inanyordum ve bu
hususta kesin bir delile sahiptim. Bu yzden eyh Ebu
Medyen'e buzeden bu adama kzdm. Resulullah (s.a.v)
bana dedi ki: Niin falana kzyorsun? Dedim ki: Ebu
Medyen'e buzettii iin. Bana dedi ki: Allah' ve beni
sevmiyor mu? Evet, ya Resulallah, o, Allah' ve seni seviyor.
Dedi ki: yleyse, niin Allah' ve Resuln sevdii iin onu
sevmiyorsun da Ebu Medyen'e buzettii iin ona buzediy-
orsun? Dedim ki: Ya Resulallah! u anda anlyorum, Allah'a
yemin ederim ki ben yanldm, gaflete dtm. u anda
tevbe ediyorum ve o insanlar iinde en sevdiim kimseler-
den biridir artk. Beni uyardn ve bana nasihat ettin. Allah'n
salavat zerine olsun... Uyandm. Yanma deeri yksek bir
elbise veya u anda hatrlamyorum, belki de bir miktar nafa-
ka aldm. Bineime bindim ve adamn evine geldim. Olup
biteni ona haber verdim. Alad ve hadiyeyi kabul etti.
Ryay da Allah'tan kendisine ynelik bir uyar olarak deer-
lendirdi. Kalbinde Ebu Medyen'e ynelik kzgnl att ve
onu sevmeye balad. Ebu Medyen iin, o Salih bir adamdr,
dedii halde, ona buzetmesinin sebebini sormak istedim.
Bana u cevab verdi: Becaye'de onunla beraberdim.
Kurban bayramnda ona kurbanlar geldi. Tutup bu kurban-
lar arkadalar arasnda paylatrd, bana hibir ey verme-

298
di. te ona buzetmemin ve ona dil uzatmamn sebebi
budur. Ama imdi tevbe ettim. Bak, Resulullah'n (s.a.v) ter-
biye metodu ne gzeldir! O, nazik bir yoldat."
eyh'in Tilmisan'da karlatklarndan biri de yay
ustasdr. "Nihayet Allah, onlarn kurduklar tuzaklarn
ktlklerinden bu zat korudu." (Mmin, 45) ayetine iaret
ederken bu zattan sz eder (III:180) ve yle der: "Kalkan
ve oklarn atan kiiye dnmesini salama ilmi. Tilmisan
ehrinde atclktan ok iyi anlayan birinde bu tr mzraklar
bizzat grdm. Yay ve mzrak yapyordu. Onu ok atarken
grdm. Oklar hedeflerine varnca sadece atan kiiye
dnyorlard. Bu, amellerin kendilerini ileyen kiiye
dndklerini gzler nne seren bir ibret tablosuydu."
eyh, Tilmisan'dan Tunus'a doru yola kt.

eyh'in Tunus'a Yapt lk Ziyaret ve Muhammed


Mirasa Nail Olmas
phe yok, ben, Muhammed ilminin varisiyim
Sr veya ak olarak benden sudur eden hallerinin de.
Sylediklerimizi Tunus beldesinde rendim
Zikir olarak bana gelen bir ilahi emir olarak.

eyh, 590 senesinde Tunus'a gelince, orada yaklak


bir sene boyunca Ebu Medyen'in halifelerinden iki eyhin
sohbetine devam etti. Abdlaziz el-Mehdevi ve eyhi bn
Hamis el-Kinani el-Cerrah.
eyh, Futuhat'ta (I:10-186) ve "Ruhu'l Kuds"ta (s.125)
ve Durru'l fahira (S:175)da bn Hamis'ten zetle yle sz
etmektedir:
"Ebu Muhammed Abdullah b. Hamis el-Kinani Cerrahi.
Tunus ehrindendir. Tarikat ehlinin seyidiydi. Abdun limann-
dan ayrlmazd. Onunla karlatm. Onu ziyaret etmeye
giderken eyhim Ebu Yakub el-Kumi ve Ebu Muhammed el-
299
Mevruri'ye uyarak yaya ve yaln ayak gittim. nk onu bu
ekilde ziyaret ettiklerini bana sylemilerdi. Allah, kendisini
ziyarete geldiimi ona ilham etmiti. Beni byk bir sevinle
karlad. Ben yanna varmadan nce kp bir asaya daya-
narak beni bekliyordu. Ya ilerledii iin asasz ayakta
duramyordu. Gnlerce yannda oturdum ve marifetler
zerinde konutuk. Bir seneden ok az bir sre onun soh-
betinde bulundum. Ondan ayrlmadan nce halini,
Abdlaziz el-Mehdevi'den bakalarndan gizlememi emretti.
Benim de Tunus'ta karlatm Hzr'la (a.s) buluurdu."
bn Hamis, eyh'in kendisiyle arkadalk ettii ayn
sene, yani 590 senesinde vefat etti (A:146). Kendisine sayg
gsteren ve derin bir sevgi besleyen Ebu Medyen'in yann-
da tarikat slukunu tamamlad. yle ki Ebu Medyen, ona
kar duyduu zlemi bir keresinde yle ifade etmiti:
"Eer kanatlarm olsayd, uarak el-Cerrah'n yanna
giderdim." Sylendiine gre, Ebu Medyen, hac dn
Tunus'a yerleir ve bu gne kadar ayn isimle bilinen Suku's
Sekacin mescidinde u eyhlerle buluur: Ebu Yusuf ed-
Dehmani (:621), Abdlaziz el-Mehdevi (:621), Ebu Said
el-Baci (:628), Ebu Ali en-Nefti (:610), Ebu Muhammed
Salih b. Abdulhalk et-Tunusi, Tahir el-Muzui (:646), Ebu
Abdullah Muhammed ed-Debba (Mealimu'l man kitabnn
yazar Abdurrahman ed-Debba'n babas) (:618) ve eyh
el-Cerrah b. Hamis. El-Mealim adl kitapta belirtildiine gre
Abdlaziz el-Mehdevi, Muhammed ed-Debba ve ed-
Dehmani Becaye'de Ebu Medyen'e varmlardr. El-
Mehdevi'yi, bn Kunfuz "Unsu'l fakir" adl eserde (s.97-98)
yle nitelendirmektedir: "eyh, imam, arif, nurlar denizi ve
srlar madeni Ebu Muhammed Abdlaziz b. Ebubekir (r.a)
Manastr kasrnda halvete girdi ve halvetini krk gn
srdrd. El-Mehdiye camiinin imam yle dedi: Abdlaziz
lrse, cenaze namaz klnmaz. nk o nefsini ldrd.

300
Yani, kendini a brakarak nefsini ldrd, demek istiyor. Bu
sz Abdlaziz'e ulanca yle dedi: O lecek ve Abdlaziz
onun cenaze namazn klacak. Gerekten de dedii gibi
oldu. Bu mddetten sonra ona orba sunuldu, ama yutmaya
g yetiremedi. Ona: Naslsn? Denildi. Dedi ki: Bir hayatla
diriltildim ki, bundan sonra asla lmeyeceim." Sekin alt
kii arasnda terbiyesini tamamlamak amacyla eyh Ebu
Medyen'in yanna gitmek zere Becaye'ye tand () eyh
Ebu Medyen: "Abdlaziz, nefislerin canavardr ()
demitir."Gzel yaz yazar ve gl bir iir yetenei vard.
Onunla eyh Ebu Medyen (r.a) arasnda yazmalar, mek-
tuplamalar olurdu"
En-Nebbal "el-hakikatu't tarihiye li't tasavvufi'l slami" (
s.219) adl eserinde yle der: "el-Mehdevi'nin birok ren-
cisi vardr. Ebu Said el-Baci bunlardan birisidir. ldnde
onu ykayan, namazn klan ve Cerrah limanndaki kabrine
koyan da odur. El-Mehdevi'nin buradaki kabri mehurdur.
Arkadalarndan bir ounun kabri de onun kabrinin yann-
da yer alrlar. Kabri nceleri kubbesizdi. Sonra Hseyin b.
Ali el-Hasani kabrinin zerinde bir kubbe yaptrd." Sonra
yazar, onun Resulullah'a (s.a.v) salavat okumasndan sz
eder ve u salavat rnek gsterir:

Ebu Muhammed Abdulazizin b. Ebubekir (r.a.)


okuduu salavat erife:
- Allah'm! zerine rahmet kaleminle "sen ilerinde
olduun srece Allah onlara azap edecek deildir." yazdn
rahmaniyetinin levhine salat ve selam olsun.
Allah'm! "Biz seni ancak lemlere rahmet olarak gn-
derdik." buyurduun gibi, senin kuatc rahmetin ve kamil
bereketin olarak uluhiyetinin ihatas mahiyetinde isimlerinle
istiva ettiin arna salat ve selam olsun.
Ey lemlerin rabbi! Alemlerin rahmetine salat et.

301
Allah'm! Vahdaniyetin huzurunda ve ahadiyetin
ceminde kll ayn olan insana salat et. nk sen yle
buyurdun: "Ey Neb! Biz seni hakikaten bir ahit, bir mjde-
leyici ve bir uyarc olarak gnderdik. Allah'n izniyle, bir dav-
eti ve nr saan bir kandil olarak (gnderdik). Allah'tan
byk bir ltfa ereceklerini mminlere mjdele." (Ahzab, 45-
47) Mjdeleyen, mjdelenenin ayndr.
Allah'm! Kalplerimizin kilitlerini, onun sevgisi anahtary-
la a. Basiret gzlerimize onun nurunun srmesini ek. Onu
mahede etmek, ona yakn olmakla gizliliklerimizin srlarn
arndr ki varlkta, onun sayesinde senden bakasn
grmeyelim ve gafletimizden uyanalm ()
Allah'm! Msemma huzurunda isimlerle efaati dilenen
nuruna salat ve selam et. lminin ihata etmesi asndan
msemmann varlk mazharlarnn ayndr o. radenin
ihatas asndan klli ve kevni var ediinin ayndr o.
Kudretinin ve kahrnn ihatas asndan ceberut g yetiri-
lerinin ayndr o. Rahmetinin geniliinin ihatas asndan
ihsani iaretlerinin ayndr o () Meleklerinin, Nebilerinin ve
Resullerinin arasndan onu kendim iin senin katnda
efaati kldm. O, rza kaps ve raz olunmu Resuldr.
Hakknn hakikati ve halknn zdr. Tayanlar arn,
onun nuruyla tarlar. Onun nuruyla gklerini ykselttin ve
arzn yaydn. O, isimlerinin semas, ihsannn unvan, izze-
tinin ve saltanatnn mazhardr. Hak ve hakikat itibariyle onu
bilirsin sen.
Rabbim! Buna dair ilminle ve onun bunlarla ilgisiyle ona
salat ve selam et.
Allah'm! Arkada Sddk'n, tasdikte arln koyan
Farukun, Zinnureynin ve amcasnn olu gerek hilafetin
sonuncusu Ali'nin hakk iin.
Allah'm! Bizi seninle sende bulutur. Bizi senden sana
dndr. Ayrlk ve engelin bulunmad cem huzurunda onu

302
bize gster. Engelleyen ve aan sensin. Rububiyetinin
balarndan dilediini, balayclna has kldklarndan
dilediklerine verirsin.
Allah'm! Biz onun grubu arasnda haretmeni, bizi onun
snnetinin ballarndan klman, bizi onun milletinden ve
yolundan ayrmaman diliyoruz. nk sen dua edenin
duasn veya mahede ederek kulak kabartan iitensin.
Yce ve azamet sahibi Allah'tan baka kuvvet kudret
yoktur. Allah'n salt ve selam efendimiz Hz. Muhammed'in
(s.a.v) zerine olsun. Amin.

Abdlaziz'in, yukarda yer verdiimiz salvatna da yan-


syan Muhammedi akdr ki eyh'in ona kar derin bir
sevgi beslemesine ve sayg gstermesine sebep olmutur.
eyh, "Ruhu'l Kuds" adl kitabn ona hediye etmitir.
Futuhat hutbesini ona yneltmi ve onu "Edip akl" ve
"Habib veli" olarak nitelemitir. Onun menkbelerine dair
"Fedailu' eyh Abdlaziz el-mehdevi" (R.G:119) adnda bir
kitap yazmtr. "Meahidu'l esrari'l kudsiye" adl eserinin
nsznde onun baz hallerini ve kerametlerini zikretmitir.
Btn bunlara ramen, Abdlaziz, onlarla beraber olduu ilk
dnemde, yani 590 ylnda gerek eyhi el-Cerrah'n
makamnn ve gerekse eyh Muhyiddin'in makamnn
hakikatini grecek ekilde ryetini tamamlayamamtr.
eyh, bu konuya deinmi ve Futuhat hutbesinde unlar
sylemitir: "Muhtemelen veli -Allah onu korusun- 590 yln-
da kendisini ziyaret maksadyla gerekletirdiim ilk yolcu-
lukta bana pek iltifat etmedi, belki de maksatlarm ve yn-
temlerin zere hareket edi tarzmdan holanmad. Kim bilir,
belki de bunlarda bir eksiklik grd. Ben bu hususta onu
mazur gryorum. nk benim halimin zahirinden ve nass
mahede ediinden edinmitir bu intiba. Ben hem ondan,
hem de olundan i halimi gizliyor, kt halimi ve maddi

303
cihetimin irkinliini izhar ediyordum. Bazen uyar yn-
temiyle onlara iaret de vermiyor deildim. Ama onlardan
birinin tenzih gzyle beni dnmesini Allah istemedi. Bir
gn bir mecliste onlarn kulaklarn nlattm. Veli -Allah onu
var etsin- de meclisin bakesinde oturmutu. Kendi
yazdm ve "Kitabu'l isra"ye yerletirdiim u iiri okumu-
tum:
Kur'an benim, tekrarlanan yedi de.
Ruhun ruhu, anlarn ruhu deil
Kalbim, malumumun yannda mukim
Onu mahede eder. Sizin yannzda da lisanm.
Gzlerinle benim cismime bakma
Zatn zat denizine dal, grrsn
Gzlere grnmeyen nice acayipler,
Mphem gibi grnen srlar
Ki anlamlarn ruhlaryla rtlmler

Allah'a yemin ederim ki bu iirden okuduum her beyti


sanki llere dinletiyordum. Bunun sebebi de memnun
etmeyi umduum bir hikmettir. Bir de Yakub'un iinde
karlanmas gereken bir hacet vard. Bu mbarek topluluk-
ta onlar arasnda ne kan ve onlar adna konuan Ebu
Abdullah b. El-Murabit'ten bakas beni hissetmedi. Ama az.
Benim hakkmda genel olarak zihni karkt. Yal eyh
merhum Cerrah ise, ben, yce huzurda onunla beraber
aka belirgindim. Velinin -Allah onu var etsin- huzurundan
ayrldktan sonra, hala onu anmakta, hallerinden dolay
kretmekte, menkbelerini sylemekte ve edebine akm
srdrmekteyim. Bunlar bir kitapta da yazdm ki, kervanlar
onu diyarlara ulatrdlar, memleketlerde mehur olmutur.
Veli de bunlar grm, kendisindeki baz zellikleri fark
etmitir. Gerektiren bir sebepten nce benim ona sevgi
beslediim sabittir. llaki bir sebep ortaya kar ve bu
304
sevginin nefse yerleip devam etmesini salar."
Yukarda ad geen Ebu Abdullah el-Murabit de eyh'in
"Ruhu'l Kuds"ta szn ettii el-Mehdevi'nin arkadalarn-
dan biridir. El-Mehdevi'ye hitaben onlar hakknda unlar
sylemektedir:
- "Onlardan-Allah raz olsun -biri de senin arkadan ve
dostun el-Hac Ebu Muhammed Abdullah el-Burcani'dir.
Snneti ve snnet ehlini sever. Saygn ve Salih biriydi. ok
zaman susard () Onlardan biri (Allah onlardan raz
olsun), Ebu Abdullah Muhammed el-Babili'dir. Daru'l Kiyr'de
ikamet ederdi. Senin hizmetindi. Allah senin araclnla
ona fetihler nasip etti. Senin, onun zerindeki bereketin
gayet zahirdi. Onlardan biri, Ebu Abdullah el-Murabit'tir.
Kur'an ehliydi. Gecelerini ibadetle geirirdi. zerinde senin
nurlarn aka grlrd. Diri bir zihni vard, ok abuk
kavrard."
El-Mehdevi'nin talebelerinden biri de Ebu'l Hseyin Ali
b. Abdullah b. Muhammed b. El-Arabi'dir. eyh'in amcasnn
oludur. eyh, Endls'e dnnce onun ve el-Mehdevi'nin
dier arkadalar iin "meahidu'l esrari'l Kudsiye ve metali-
u'l envari'l ilahiye" adl eseri yazmtr. Kitabn mukaddime-
si, Hakkn gizlice kendilerine hitap ettii velilerin ilimlerine
dair aklamalar iermektedir. Kitap on drt blmden mey-
dana gelmektedir (A:158-160).
Bir mddet nce bir kitap yazmtm. Bu kitapta sz
konusu blmlerin Kur'an'daki kaynaklarn ele alm ve her
blmn, kopuk nurani harflerle balayan on drt sureye
dayandn aklamtm. "Kalem" suresinin bandaki
"Nun" harfinden balayarak "Araf" suresinin bandaki "Elif.
Lam. Mim. Sad" harflerine kadar devam eden bu blmleri,
eyh, Futuhat'n 22. babnda "Menazilu'r Rumuz" (sembol-
lerin menzili) olarak isimlendirmektedir.
Bu surelerden birinin sahnesinin tecelli etmesi esnasn-

305
da, ki "Ankebut" suresidir ve "Elif. Lam. Mim" harfleriyle
balamaktadr ve bu isim "geni arz menzili"ni sembolize
etmektedir. Ve bu menzil ismi "Ey iman eden kullarm!
phesiz, benim arzm genitir. O halde yalnz bana kulluk
edin." (Ankebut, 56) ayetinden alnmtr. te bu sahne
esnasnda eyh bir manevi vaka yaar. Bu vakay yle
vasfetmektedir (I:173):
- "Tunus'ta bulunduum srada bu menzile girince, bir
lk atmm. Byle bir eyin bama geldiini de bilmiyor-
dum. Ancak bu l kim duyduysa baylp yere dt.
Komu kadnlardan dam stnde bizi seyreden kadnlar da
dp bayldlar. Bazlar o yksek damdan aaya dtk-
leri halde yaralanmadlar. lk aylan ben oldum. O srada bir
imamn arkasnda namaz klyorduk. Herkes baylmt. Bir
mddet sonra ayldlar. Dedim ki: Size ne oldu? Asl sana ne
oldu? diye karlk verdiler, bir lk attn ve ite grdn u
etkiyi topluluk zerinde braktn. Dedim ki: Allah'a yemin
ederim ki lk attmdan haberim yoktur."
eyh, "et-Tecelliyat" kitabnda "seni aldatmasn" tecel-
lisini aklarken rencisi bn Sevdekin'e bu vakay ak-
lam ve yle demitir:
- "Allah yolunda bundan baka hi lk atmadm o
sahnede duyularm yitirmi, kendimden gemitim. Allah,
bu arzn hakikatine beni muttali kld ve arzn ufuklarnn
hakikatlerini bana gsterdi. Ondan sonra Allah'n izni ve
gzel tedbiri sayesinde grdm her hareketin nereden
kaynaklandn ve gayesinin ne olduunu biliyorum."
eyh, 355. bab "Ankebut" suresine, yani geni kulluk
arz menziline tahsis etmi ve onun hakikatini aklamtr.
Bu hususta zetle unlar sylemektedir (III:249-250):
- " Bedeninin arz, hakiki geni arzdr ki Hak, orada ken-
disine ibadet etmeni emretmitir () Hak, bu arz geni
klmtr. nk orada geni kuvvetler ve manalar vardr ve

306
bunlar sadece bu insani beden arznda bulunurlar. "Hicret
etseydiniz ya" (Nisa, 97) ayetine gelince, bu arzda hevaya
ait bir yer, akla ait bir yer var. Sen bu yerlerin hangisinde
olursan ol, beden arzndasn, onun dna kmazsn. Eer
heva seni kullansa, irade etse, seni helak eder. Eer elinde
eriat kandili bulunan akl seni kullansa, kurtulursun. Bu
arzn ke bucaklar da eriat nuruyla aydnlanr. Sonra bizi
onda yeni bir yaratlla geri dndrr, ilk kez onda bizi
yaratt gibi. Bizi oradan ortaya karr ki kendisini ma-
hede edelim. Daha nce kendisine ibadet etmemiz iin bizi
orada ortaya kard gibi. Dnyada ruhlarmz beden
arzmzdan yaratmtr ki kendisine ibadet edelim. Ahrette
de bizi bedenlerimiz arzna yerletirecektir ki, eer mutlu
kimseler isek, kendisini mahede edelim. ki hayat arasn-
daki lm olay ise bir ara haldir (berzah). Orada ruhlar, hay-
ali berzah bedenlerini mamur ederler, tpk uykuda mamur
ettikleri gibi. Bu da u toprak meneli bedenlerden doan bir
haldir. nk hayal de bedenin kuvvetlerinden biridir."
u halde geni hayal alemi, beden arznn bir
parasdr. eyh, Futuhat'n sekizinci babn, hayal aleminin
arzn bilmeye tahsis etmi ve babn baln da yle koy-
mutur:
- "Adem'in yaratld baln kalntsndan yaratlan
Arzn bilinmesi hakknda. Hakiki arz budur. Bu arzdaki baz
garip ve ilgin hadiseler zikredilmitir."
Sonra eyh, bu Arzn geniliini yle vasfetmektedir:
- "htiva ettikleriyle birlikte ar, krs, gkler ve yerler,
yerin altndakiler, btn cennetler ve cehennem bu arza yer-
letirilmitir. Bunlarn tm, arzdan uzatlm bir elikten bir
halka gibi salnmtr." Onca geniliiyle bu arz, beden
arzndan bir ubeden baka bir ey deildir.
eyh, "Ahzab" suresine tahsis ettii 351. babda kulluk
arzn vasfederken zetle unlar sylyor (II:224):

307
- "Kulluk, kulun salt, halis ve z zilletidir. Kul, bu grevi
ifa etmeye zorlanmaz. nk zatnn ayndr. Dolaysyla
zatnn hakkn yerine getirmeye yneldii zaman, bu yne-
limi kulluktur. Ama bu grevi ancak hadis ve kadimi birlikte
ihtiva eden geni ilahi arzda ikamet eden kimse yerine
getirebilir. te buras Allah'n arzdr, burada ikamet eden
kimse, Allah'a ynelik kulluu tahakkuk ettirmi olur. Ve
Allah bu kimseyi kendisine izafe etmitir: "Eykullarm!
phesiz, benim arzm genitir. O halde yalnz bana kulluk
edin." (Ankebut, 56) Yani, bu arzda yalnz bana kulluk edin.
Bu gn alt yz otuz be senesindeyiz ve ben be yz dok-
san senesinden beri bu arzda Allah'a kulluk etmekteyim. Bu
arz bakidir. Deiim ve dnm kabul etmez. nk kul,
ebediyen kuldur. Bu yzden ebediyen kulluk arznda olmas
kanlmazdr. Bu, manevi, makbul bir arzdr ve bizzat sakin-
lerine hkmeder. Rububiyetin tecelligah, Hak malikin
makamdr, orada grrler onu. Bu arzn ehli olan kimse, salt
kuldur ve Hakk zatnn aynnda mahede eder. Dolaysyla
mahedesi devaml ve hkm de kesintisizdir.
Rab rabdir, kul da kul.
Bu ikisini kartrma, yanl yapma."

eyh'e gre, maddi kuvvetleri itibariyle beden, ruhani


kuvvetlerden daha ereflidir. nk ruhani kuvvetleri tasar-
rufta bulunacaklar yne sevk edenler, maddi kuvvetlerdir.
Ayn durum, ilmi hayat buna bal olan hayal, fikir, hfz,
tasavvur, vehim ve akl gibi kuvvetler iin de geerlidir.
nk maddi kuvvetler, insani hayat balamnda Allah'n
halifeleridirler. eyh, Futuhat'n hakikat arzndan ibaret
semseme arznn bilinmesine tahsis ettii sekizinci babnda
bu kuvvetlere sembolik isimler verir ve onlar melikler olarak
nitelendirir. Ltf ve arzu gibi. Bunlardan sonra gelen bir
kuvvet daha var -bununla da dile iaret ediyor-. Bir de burun
308
ya da koklama duyusu var. Yzc, koucu, menedici ve
Allah'n emri ile kaim olan gibi kuvvetler var -bunlarla da
gz, kulak, el ve ayak gibi bedenin deiik organlarnn
kuvvetlerine iaret ediyor. Sonra unlar sylyor: "Sahip
olduu meliklerin toplam on sekiz sultandr. Bazlarn
andk, bazlarn ise sylemedik." Bir ok yazsnda eyh,
alemin var oluu ile insann var oluu arasndaki uyumu ve
benzerlii ayrntl olarak aklar ve nsan- kamil olan Hz.
Muhammed'in (s.a.v) alem iindeki mertebesinin, nefs-
natka'nn insan iindeki mertebesi gibi olduunu vurgular.
Bunu Futuhat'n "Sad" suresiyle ilgili 346. babnda, "Duhan"
suresiyle ilgili 340. babnda, "Nur" suresiyle ilgili 360. babn-
da ve "Mminun" suresiyle ilgili 361. babnda en gzel ek-
ilde aklar. nsan- kamilin hakikatinden ibaret olan bu kamil
kulluu gerekletirmesiyle birlikte eyh, Muhammedi miras
tamamlar. Bunu da Divannda (s.311) bulunan u beyitlerle
aklar:
Ben varisiyim, hi phesiz, Muhammed'in ilminin
Ve hallerinin, hem srrmda hem amda

Masum deilim, ama mahedemiz


Parlak yldzlardaki gz kamatrc masumiyettir
Tunus beldesinde sylediimizi bildim
Zikirle bize gelen ilahi emir gereince
Ki bana doksan ylnda geldi. Ve itik
Kutsiyet menzilinde vehim ve fikirden
Bilmiyordum ki ben hatemim ve tayin edilmiim
Drdne ki Fas'ta ve :Bedirde.
Muhammedi ilmi kmil varisi olma, eyhin 590 ylnda
Tunus'a yolculuunun ve orada ikamet ediinin amacyd.
eyh o srada otuz yandayd.
Tunus'ta eyh, gayp adamlarndan biriyle (onlarn
vasflar iin bkz. Bab:73, II:11) garip bir olay yaar. eyh bu

309
hikyeyi "Kehf" suresiyle ilgili 366. babda anlatr (III:338-
339): "Bir kii olsun ya da az ok bir topluluk olsun, konu-
tuklar zaman mutlaka onlarla beraber gayp adamlar vardr.
Bu gayp adam onlarn alemdeki haberlerini nakleder.
nsanlar alemde bunu kendi nefislerinde bulurlar () Afrika
lkelerinden Tunus mescidinde bn Msenna maksuresinde
ikindi namazndan sonra baz beyitler yazmtm.
Hatrladm bir gnd ve Tunus ehrinde falan tarihte
yazdm biliyordum. Sonra biliye'ye geldim. ki ehir
arasnda kervanla aylk bir mesafe vardr. Tanmadm
bir adam yanma geldi ve tesadfen bu beyitlerin aynsn
bana okudu. Bu beyitleri kimseye yazmamtm. Adama
dedim ki: Bu beyitler kimindir? Dedi ki: Muhammed b. El-
Arab'nindir. Adm syledi. Ona dedim ki: Ne zaman
ezberledin? Bana, iiri yazdm tarihi syledi. Arada onca
mesafe olmasna ramen. Dedim ki: Kim sana okudu ki
ezberledin? Dedi ki: Bir gece biliye'nin dousunda yol
zerinde bir topluluk iinde oturmutum. Yabanc bir adam
yanmza geldi. Kendisini tanmyorduk. Gezgin gibiydi.
Yanmza oturdu, bizimle sohbet etti. Sonra bu beyitleri
okudu. ok beendik ve yazdk. Dedim ki: Bu beyitler
kimindir? Falan adamndr, dedi. (benim adm vermi
onlara). Ona dedik ki: Memleketimizde bn Msenna mak-
suresi adyla bir yer bilmiyoruz. Dedi ki: Tunus camiinin
dousunda yer alr. Bu iiri falan saatte orada yazd, ben de
ondan dinleyip ezberledim Sonra bu adam kayboldu. Ne
olduunu anlayamadk. Nasl kayboldu da biz gremedik,
akl sr erdiremedik Ben, bir gn biliye'de el-Adis cami-
inde ikindi namazndan sonra bekliyordum. Bir adam bana
tarikat byklerinden birini anlatyordu. Onunla Horasan'da
bulutuunu sylyordu. Adamn faziletini bana anlatt.
Birden bize yakn bir yerde bir adam grdm. Yanmdaki
insanlar onu gremiyorlard. Bana dedi ki: Bizimle

310
Horasan'da buluan bu adamn sana vasfettii ahs benim.
Bunun zerine bana bu by anlatan adama dedim ki:
Horasan'da bulutuun bu adamn zelliklerini biliyor
musun? Evet, dedi. Ben de o adamn zelliklerini anlatmaya
ve vcudunun ayrc iaretlerini vasfetmeye baladm.
Adam dedi ki: Allah'a yemin ederim ki, o adam tam da senin
anlattn gibiydi. Yoksa onu grdn m? Dedim ki: te
urada oturmu senin anlattklarn bana tasdik ediyor. Ben
onu grdm iin sana vasflarn anlattm. O, kendisini
bana tarif etti. Oradan ayrlncaya kadar yanmda oturdu.
Sonra aradysam da bulamadm."
eyh, Tunus'tan Marip sahillerindeki Sebte'nn bats-
na den Kasru Masmude'ye dnd. Oradan da eyh
Abdullah b. brahim el-Maleki'yle bulumak iin gemiyle bir
gece Tarifa adasna gitti. Onun hakknda zetle unlar
sylyor (I:577/IV:540/R: 120/S:140): "Kalafat olarak bilinir-
di. Ftvvet tarikatna mensuptu. Sadece bakalarnn
hakkn eda etmek iin yrdn grebilirdin. Evi yok-
sullara akt. eriat ve adab korurdu. Onu ziyaret
ettiimde, baktm, Allah'n ilhamyla benim kendisine doru
geldiimi nceden bilmi. Benim, yolda gelirken aklmdan
geirdiim yemekleri benim iin hazrlam. Onunla birka
kere bulutum. Bana ok meylederdi. Onun kerametlerine
ahit oldum."
bn Arab, eyh el-Kalafat' vasfettii ftvvette salam
bir konuma sahipti. Ftvvetin bir adab, kendini Allah'n
kullarnn hizmetinde feda etmektir. Maddeten ve manen
bakalarn kendine tercih etmektir. Ktlklere kar koyma
gcne sahip olmaktr. "Siz farknda olmadan, anszn
banza azap gelmezden nce, Rabbinizden size indirilenin
en gzeline tabi olun." (Zmer, 55) ayetine iaret ederken
bu hususa deinmektedir (III;185): "Anszn gelebilecek ey-
leri bekleme ilmi () Bu, kendimden daha eksiksiz bir kim-

311
seyi gremediim bir makamdr. Bundan dolay Allah'a ham-
dolsun."

eyh lk Kez Fas'a Gidiyor


eyh'in Tunus'tan biliye'ye dnmesinden hemen
sonra babas vefat eder. Sonra eyhin annesi Nur vefat eder
(A:153). Bylece iki kz kardei onun sorumluluu altna gir-
erler. Ama eyh, Endls ve maribdeki Salihlerle bulumak
zere seyahatlerini srdrr. Bu seyahatlerden birinde
zamann kutbunun veziri Hzr'la (a.s) nc kez karlar.
Sonra 591 senesinin banda Fas'a gelir. Bu, halife Ebu
Yusuf Yakub'un komutasndaki muvahhid ordularnn, kral
8.Alfonso'nun saldrlarna kar biliye'yi savunmak mak-
sadyla Endls'e hareket ettii vakittir. Herkes savan net-
icesini byk bir merakla ve heyecanla bekliyordu. eyh, bu
hadiseyi yle anlatmaktadr (IV:220):
- "591 senesinde Fas ehrinde bulunuyordum.
Muvahhidin ordusu, islama kar iyice azgnlaan dmanla
savamak zere Endls'e gemiti. O srada Allah
erlerinden bir adamla karlatm. Allah'a kar ondan daha
temiz, pak biri yoktu. Sevdiklerimin iinde zel bir yeri vard.
Bana sordu: u ordu hakknda ne dnyorsun? Bu sene
fetih myesser olacak m, zafer kazanacak m?
Kazanmayacak m? Dedim ki: Bu konuda sen ne dny-
orsun? Dedi ki: Yce Allah, falan sene Nebisine bu fethi vaat
etmitir. Resulune (s.a.v.) indirdii kitapta buna iaret
etmitir: "Biz sana apak bir fetih verdik." (Fetih, 1)
Mjdenin yer ald ifade "apak fetih"tir. nk burada
"harfi tarif" tekrarlanmamtr. Bu da ayetin tamamna vakf
olmas amacna yneliktir. Cmle hesabyla harflerinin
rakamsal deerine bak. Baktm. fethin 591 senesinde
gerekleeceini grdm. "fethen mbinen=489+102=591"
Sonra Endlse'e getim ve Allah Mslmanlarn ordusuna
312
zafer bahedinceye kadar orada kaldm. Allah'n yardmyla
Mslmanlar Rebah, el-Erku, Kerkuy kaleleri ile bu kalelere
bal vilayetleri fethettiler." Sonra eyh, "Rum" suresinin
bandaki "elif. Lam. Mim." Harflerinden nasl Kuds'n 583
tarihinde fethedilecei tarihi kardn anlatr. eyh,
Futuhat'ta "fethen mbinen" ifadesinin ebced hesabna bir
kere daha iaret etmitir. "Fetih" suresine tahsis edilen 336.
babn sonunda unlar sylyor: "Bu menzilden hareketle
591 senesinde vakf olduumuz zere Fas ehrinde
Mslmanlarn zafer kazanacaklarn nceden rendik."
Sz edilen babn bal ise yledir: "Her zamanda vaktin
sahibi kutba nebatn biat etmesi menzili. Bu, Muhammedi
huzurdandr." Burada "Fetih" suresinin 18. ayetine iaret
etmektedir: "Andolsun Allah, aacn altnda sana biat eden
mminlerden raz olmutur."
Fas'ta eyh, limlerin, velilerin ve eyhlerin sohbetlerine
katld, onlarla arkadalk etti. Bunlardan biri, muhaddis sufi
Muhammed b. El-Kasm b. Abdurrahman et-Temimi el-
Fasi'dir (:603). Bu zat, ilim renmek iin 15 sene arkta
seyahate kmt (A:165). eyh, nl muhaddis Ebu Tahir
es-Selefi (:578) ile de grt. Bu arada 594 ylnda et-
Temimi'den tasavvuf hrkasn ald. Hadis ve marib
velilerinin haberlerini, menkbelerini rendi. Ondan zetle
yle sz etmektedir (I:244/IV:503-541):
- "Mslman kardeinin erefini savun, onu saldrlar
karsnda yalnz brakma. Hi kimse Fas ehrinde yaayan
eyh Ebu Abdullah ed-Dekkak gibi kendini bu ahlak zere
tahakkuk ettirip yetitirmemitir. Hi kimsenin gybetini
etmemitir. Onun bulunduu yerde hi kimsenin gybeti
yaplamamtr. Ne gzel bir seyyid idi. eyhimiz Fas aynu'l
hayl'daki el-Ezher mescidinin imam et-Temimi onun menk-
belerini "Fas ve evresindeki Salih kullarn hatrasndan
karlacak dersler" adn verdii bir kitapta derlemitir. Bu

313
kitab onun huzurunda okuduk. Zannedersem 593 senesiy-
di. Et-Temimi 591 tarihinde Resulullah (s.a.v) u szn
bana rivayet etti:
"u be haslete sahip olmad srece kulun iman
kemale ermez: Allah'a tevekkl etmek. leri Allah'a havale
etmek. Allah'n emrine teslim olmak. Allah'n kaderine raz
olmak. Allah'n verdii bela karsnda sabretmek. Hi
kukusuz, Allah iin buzeden, Allah iin meneden kimse,
imann kemale erdirmitir."
eyh, Fas'ta be namaz erbabndan biri olan Salih el-
Berberi ile de arkadalk etmitir. Onun hakknda zetle un-
lar sylemektedir (II:15/III:34/R:123/S:150): "Ebu Abdullah
el-Mehdevi. Tam altm ksur sene lnceye kadar kbleye
arkasn dnmeden yaad. Gece ve gndz ara vermeden
namaz klard. Allah tarikinin meliklerinin zlemiyle doluydu.
Melamiye taifesine mensuptu."Et-Tadeli "et-Teevvuf" adl
eserinde el-Mehdevi'nin (: 595) buday datarak Fas
halkn alktan kurtardn anlatr.
eyh, Fas'ta Abdullah es-Semmad ile de karlar. Es-
Semmad, eyhin, 33. bab'da vasfettii nebati velilerden
biridir (I:217)
eyhin Fas'ta karlat gvenilir Melamilerden biri de
arif fakih Abdullah b. Tahmast'tir (:608). bn Tahmast, Ebu
Medyen'in eyhi Ebu Ya'za'nn (:572) arkadalarndand.
eyh, onun hakknda unlar sylyor: "nsanlar, onun
abdallardan biri olduuna, onun huzurunun insana heybet
telkin ettiine inanyorlard. Kerametleri vard. Onunla
karlamak insann iinde sevin duygusunu uyandrrd
(III:15-34/R:121/S:146).
eyh'in Fas'ta karlat zatlardan biri de fakih eari
kelacs Ebu Abdullah el-Kettani'dir (:597). Sfatlarn zatla
ilikisi meselesinde onunla tartmtr. eyh, bu hususu
yle anlatmtr (IV:22):

314
- "Fast'ta grdklerimden biri de, kendi zamannda Fas
diyarnn kelamclarnn imam Ebu Abdullah el-Kettani'dir.
Bir gn bana ilahi sfatlar hakknda bir soru sordu. Ben de
bizim bu konuyla ilgili dncemizi syledim.
Sonra ona dedim ki: Bu konuda senin grn nedir?
Sen de kelamclar gibi mi dnyorsun, yoksa onlarn
anlaylarndan farkl eyler mi sylyorsun?
Dedi ki: Ben sana kendi dncemi sylyorum. Sfat
ad verilen zaidin zat iin ispat edilmesine gelince, bana
gre ve kelamclar topluluuna gre, bu kanlmazdr. Ama
bu zaidin tek ayn olmas, farkl ve ok hkmlerinin bulun-
mas ya da her hkmn gerektirdii zaid bir anlamnn
bulunmas, ite bize gre bu anlamda tekliin ve okluun
delili yoktur. Bu meselede bence insafl yaklam budur. Kim
bunun dnda herhangi bir delil ortaya koyma zorlamasna
yeltenirse, bu delili salam olmaz. Ama zaidin olmas da
kanlmazdr. u kadar var ki biz diyoruz ki, bu zaid olan
sfat, O deildir, Ondan bakas da deildir. Bunun nedeni
de, ey efendimiz, bu ilmin mensuplarnn dncelerinden
"iki gayr"in telaffuz edilmesidir."
Ona dedim ki: Ey Ebu Abdullah! Ben sana, Resulullah'n
(s.a.v) Ebubekir'e ryay tabir etmesiyle ilgili olarak
sylediinin aynsn sylyorum: Baz hususlarda isabet
ettin, baz hususlarda ise yanldn.
Dedi ki: Allah'a yemin ederim ki bildiklerinle ilgili olarak
seni itham etmiyorum. Bununla beraber zaid hkmnden
dnemem de. Ancak sana at gibi Allah'n bana da bir
kap amas baka. Kukusuz dnce sahipleri, benim bu
anlaymdan farkl eyler de sylemilerdir."
te syledikleri bunlardr. Bana muhalefet etmesine
ramen beni itham etmedii hususunda kendisi hakknda
tanklk etmesine ramen bu insaf ve bu samimiyeti
karsnda hayret ettim. Bu bakmdan bir bilgiye dayal

315
olarak Allah'n saptrd kimselere benziyordu. Ancak bana
gre bu onun imanna halel getirmez, sadece akl asndan
bir kusurdur." E-a'rani "el-Yevakit ve'l cevahir"adl
eserinin 14. babnda bu meseleyi geni bir ekilde ele alr ve
eyhin (bab:17/56/373/470/558) bu konudaki grlerini
nakleder.
Sr Menzili- Muhammedi Huzur:
Fas'ta eyh, Kur'an menzillerindeki tahakkukunda yk-
seliini srdrd ve "Sad" suresinin menziline girdi. Ki
Futuhat'n 346. babn buna tahsis etmitir. Babn bal
yledir: "Baz ariflerin doruladklar sr menzili. Bu arifler
nurunun nasl bu menzilin her tarafndan kaynaklandn
grmlerdir. Bu menzil Muhammedi huzurdandr." eyh,
konuya alt ayet zikrederek balar ve yle der:
- "Bil ki bu menzil, tevhid ve nurlar menzillerinden biridir.
Allah iki kere beni bu menzile soktu. Bu menzilde nur oldum.
Tpk Resulullah'n (s.a.v) bir duasnda buyurduu gibi:
"Beni nur kl." Bu menzil sayesinde cisimlerle cesetler
arasndaki fark rendim." eyh, "sdk" kelimesiyle "sad"
harfine iaret eder ki bu, sdk (doruluk), savn (koruma) ve
suret'in harfidir. Nitekim eyh, bu harfi tarif ettii Futuhat'n
2. babnda buna aklk getirir (I:71) ve Allah'n bu akla-
may ryada kendisine bildirdiini belirtir. Sonra yle der:
- " Sad, erefli ve byk bir harftir. yle ki bu harfin anl-
masndan sonra "btn szleri cami" kitabn makamna
yemin ediliyor. Ululama lisanyla erefin zirvesindeki
Muhammedi sahnedir bu. Bu sure, Neblerin (selam zer-
lerine olsun) vasflarn, alemin tm gizli srlarn,
olaandlklarn ve ayetlerini iermektedir. Bu rya,
surenin ierdii srlara gre srlar iermektedir. Dolaysyla
sure, ok ve byk hayrlara delalet eder ki ryada gren
veya kendisine gsterilen kimse bunlara nail olur. Bu surede
Allah' mahede eden herkes de bunlara ular. Bunlar,

316
surede zikredilen Nebilerin (a.s) bereketlerini elde ederler.
Surede iaret edilen felaketler de kfirlere ular, mminlere
deil. Kendimiz ve mminler iin Allah'tan dnya ve ahiret
esenliini diliyoruz."
eyh'in "bu menzil sayesinde cisimlerle cesetler arasn-
daki fark rendim. Bu menzil 591 senesinde bana verildi."
Derken "Sad" suresinin 34. ayetine iaret etmektedir:
"Andolsun biz Sleyman' imtihan ettik. Tahtnn stne bir
ceset brakverdik, sonra o, yine eski haline dnd." eyh
"et-Teracim" kitabnn 32. babn "Sad" suresini tahsis ettii-
ni gryoruz. Ki szn ettiimiz babn bal yledir:
"Tercemetu inbiasi nuri's sidk" (Doruluk nurunun douu
tercmesi). Burada unlar sylyor:
-"Doruluk (Sdk) erefi ieren bir sfattr ve btn
mucizeler de ona delalet eder. Kur'an'daki icazn eklini sor-
dum, bana denildi ki: Kur'an'n icaz yn, Hak ve doru
olmas, ona kar kann da yalanc olmasdr. Ey salik! Sen
doruluktan ayrlma. O zaman her iki cihanda olaanst,
tasavvur tesi gerekler grrsn () Doruluk zere bir
hafta veya daha az bir sre Hak ile yalnz kalsan, eer Allah
adna yemin etmi olmasaydm, kesinlikle derdim ki, bu
durumda kular zerine glge yapar, vahi hayvanlar arkan-
da namaz klar, seninle kaynarlar ve senden doular ve
batlar aydnlatan bir nur kar. Bu sylediklerim, Allah'n u
vadinin karsnda ok ey mi? "Bana bir kar yaklaana bir
zira yaklarm."
eyh, kularn glgesi yapmasndan ve vahi hayvan-
larn namaz klmasndan sz ederken "Sad" suresinin 18. ve
19. ayetlerine iaret etmektedir: "Dorusu biz akam sabah
onunla beraber tesbih eden dalar, toplu halde kular onun
emri altna vermitik. Hepsi O'na ynelmitir."
eyh, "Sad" nuru menziline giriinin Fas'ta gerek-
letiini haber vermitir. Futuhat'n 220. babnda zetle un-

317
lar sylyor (II:513):
- "Muhaliflikten fena bulmu adamlar iki ksmdr:
Gnahlar bazlarna g yetiremezler. Bu yzden sadece
mubahlarda tasarruf ederler. Eer gnah kendilerine g
yetirse ve gnah ileseler, Allah, onlar ezeli inayetiyle affed-
er. Bir ksm da kader srrna ve kaderin mahlukat zerinde-
ki hakimiyetine muttali olmu adamlardr. Bunlar, kendi-
lerinden sadr olan fiillerin meydana gelii ile ilgili olarak
kendileri iin ngrlen takdiri bizzat gzlemlerler. Bu, srf
nur huzurundan kaynaklanan bir durumdur ki kelam ehli,
bundan dolay Allah'n btn fiilleri gzeldir ve Allah'tan
baka fail yoktur, demilerdir. Yce Allah, Fas ehrinde beni
bu "fena"ya muttali kld. Bu gne kadar bunu tadan bir kim-
seyi grmedim. Bununla beraber bu durumda olan adamlar
olduunu biliyorum. Ancak onlarla karlamadm, onlardan
herhangi bir kimseyi grmedim. Ama ben nur huzurunu ve
emrin ona hkmediini grdm. unu da belirtelim ki bu
mahedenin bizim zerimizde bir hkm yoktur. Bilakis
Allah beni (karanlk-aydnlk aras) kap huzurda kaim kld,
beni muhafaza etti, korudu. Bu yzden benim iin nur huzu-
ru hkm geerlidir. Ve beni (karanlk-aydnlk aras) kap
huzurunda kaim klmas, bu halin erbab asndan nur
huzurunda kaim olmaktan daha tamamdr." Ben diyorum ki:
Bu durum daha tamamdr, nk bu halin sahibi, balan-
mlk mjdesini almasna karn, btn durumlarda eriatn
adabna ve ykmllklerine bal kalmaya devam eder.
eyh, "Fusus" adl eserinin 2. it "Fass"nda kader sr-
ryla kefin trlerini aklar ve yle der:
- "Kuldan olan istidadn farkna varmaz sahibi, sadece
hali fark eder. nk sebebi bilir ki o da haldir. Dolaysyla
istidat, istemenin en gizlisidir. Bunlarn istemekten menet-
meleri de yce Allah'n kendileri hakknda nceden bir kader
belirlemi olduunu bilmeleridir. Dolaysyla onlar, kendiler-

318
ine gelecek (varit olacak) her eyi kabul etmeye kendilerini
hazrlamlardr. Zaten nefislerinden ve gayelerinden
syrlmlardr. Bunlardan bazlar, yce Allah'n, kendisinin
btn hallerini bilmesinin, zerinde bulunduu durum
olduunu bilir. Bu da sbutu halinde zerinde bulunduu
durumdur. Dolaysyla Allah'n kendisini bilmesinin nereden
hasl olduunu da bilir. Allah ehli iinde bunlardan daha
stn ve daha ok kefe nail olan baka bir snf yoktur.
Bunlar kader srrna vakf olan kimselerdir ve iki ksma
ayrlrlar: Kimi, bunlar mcmel (genel) olarak bilir, kimi ise
mufassal (ayrntl) olarak bilir. Mufassal olarak bilen,
mcmel olarak bilenden daha stn ve daha tamamdr.
nk Allah'n ilminde kendisiyle ilgili olan hususlar bilir. Bu
bilme de ya yce Allah'n kendisini bilmesini salayan ayn
bildirmesiyle ya da sabit ayn ile sonsuz ekilde halden hale
intikalini keif yoluyla gstermesiyle olur ki bu daha
stndr." Kukusuz eyh, bu son gruba giren zatlardan
biriydi. nk el-Cndi, Fususu'l hikem erhinde, eyhin en
byk halifelerinden Sadruddin Konevi'den naklen bunu
ifade etmektedir (A:140-174)
Fas'a eyh gzel bir gelenek de balatr. Fas hakimine,
bir topluluk oluturmasn ve bu topluluun gece gndz
kesintisiz Kur'an okumalarn salamasn telkin eder
(III:334). Yine Fas'ta mritlerden oluan topluluklar, sluk ve
terbiye maksadyla eyh'in etrafnda toplanmaya baladlar.
eyh, bu konuda eitli risaleler kaleme almtr. Bunlar
arasnda "Kitabu'l kunhi fima la budde li'lmridi minhu",
"Kitabu'l emri'l muhkem'l merbut fima yelzimu ehle tarikillahi
mine' urut", "Kitabu Mevakii'n Nucum", halvette ve yk-
seli merhalelerinde sm-i Azamn (Allah) zikredili keyfiyeti-
ni aklad "Kitabu'l vesaya", mritte bulunmas gereken
baz ahlak ve adab zikrettii "Kitabu'l vasiye", "Kitabu't ted-
birati'l ilahiye", salikin miracnn merhalelerini aklad

319
"Kitabu risaleti'l envar", mridin uzak durmak zorunda
olduu engelleri ve kaygan zeminleri ve esas almamas
gereken kavramlar aklad Kitabu la yuavvelu aleyh"
gibi eserler yer alr. Futuhat'ta ikinci ve nc fasllarn
btn bablarnda saliklerin makamlar ve halleri en beli
aklamalarla ve en gzel ibarelerle anlatlmaktadr. Bir de
son vasiyetler babnda Salihlerin amelleri ve ahlaklar
anlatlmaktadr.
Fas'ta eyhin sevenleri arasnda air bn Zeydan
(:624) da yer alr. eyh onun hakknda unlar sylemekte-
dir (II:514): "stad nahivci Abdulaziz b. Zeydan, Fas
ehrinde yaad bir olay bana anlatt. Bu zat, "fena" hali-
ni inkr ederdi. Zaman zaman bizim yanmza da gelip
giderdi. Yufka yrekli, duygusal biriydi. Bir gn yanma geldi.
Byk sevin iinde olduu her halinden belli oluyordu...
Bana dedi ki: Ey efendim! Sufilerin szn ettikleri fena
olma hali, bana gre zevk asndan sahihtir. Ben bu gn
buna ahit oldum. Nasl? dedim. Dedi ki: Emirlmmininin
bu gn Endls'ten ehrimize geldiini bilmiyor musun?
Biliyorum, dedim. Dedi ki: Bil ki bu gn toplanm Fas
halkn yara yara ilerledim. Ordunun karsnda durdum.
Emirlmminin gelince ona baktm ve o srada kendimden,
ordudan, ksacas bir insann hissedebilecei her eyden
getim (fena buldum). alan ks, onca davulun sesini,
borazanlarn seslerini, insanlarn grltsn duymaz
oldum. Bir btn olarak alemden hibir eyi grmyordu
gzm. Sadece Emirlmmininin ahsn gryordum.
Ayrca hi kimse beni yerimden de edip sktrmyordu.
Atllarn ve kalabalk insanlarn yolunun zerinde duruyor-
dum. Kendimi grmediim gibi ona baktm da bilmiyor-
dum. Bilakis zatmdan, tamam gzlerimin nnde olmalar-
na ramen hazr olanlardan da fena bulmutum. Gzlerimin
nndeki perde aralanp kendime geldiimde atllarn ve

320
insanlarn kalabalkl beni sktrmaya balad. Kalabalk
beni bulunduum yerden uzaa srkledi. Bu sktrmadan
byk bir zorlukla kurtulabildim. Artk insanlarn
grltsn, alan ksleri, borazan seslerini duyabiliyor-
dum. O zaman anladm ki fena hali haktr ve bu hal, fena
bulan kiinin, fena bulduu eyden etkilenmesini engelle-
mektedir.
Ey kardeim! Bu bir mahlkta fena bulma halidir.
Mahlkatn yaratcsnda fena bulmay da var sen dn!"
Burada sz edilen emir, muvahhitlerin sultan el-
Mansur'dur. 594 yl Cemaziyel evvel aynda Endls'ten
ayrlarak bakent Marake'e giderken Fas ehrine de
uramt ve bu dnnden ksa bir sre sonra vefat
etmiti.
Fas'a yerlemesinden sonra eyh, biliye'ye dnd.
Orada et-Temimi el-Fasi'nin kardei eyh Takiyuddin
Abdurrahman b. Ali et-Tevzeri el-Kastalani tarafndan kendi-
sine tarikat hrkas giydirildi. Hrkay 592 ylnda giydi.
Takiyuddin bu hrkay Ebu'l Feth el-Mahmudi'den, o,
Sadruddin b. Hameveyh'den, o, dedesinden, o da Hzr'dan
(a.s) almt (A:176-177).
Abdurrahman et-Tevzeri'nin iki kardei vard: Birincisi
Muhammed, Marake'te Muvahhidin saraynn alimleri
arasna katld. kincisi Ebu'l Abbas Ahmed (:636) ile eyh
Msr'da karlatlar. eyh ona "Kitabu'l halveti'l mutlaka"
adl eserini yazd. eyh el-Kurai'den (:599) ders ald. El-
Kurai, ona, kendisinin vefatndan sonra eiyle evlenmesini
vasiyet etti. O da onunla evlendi ve olu Allame Kutbuddin
el-Kastalani bu einden dnyaya geldi.
eyh, bu hrkay teberrken giymiti. nk bundan yl-
lar nce kamil eyhlik makamna ermiti. Karlat ey-
lerin ve velilerin byk ksm bunu itiraf etmilerdi. Onun
meclisinde son derece edeple otururlard. Meselelerinin

321
zm iin ona bavururlard. Bunu gsteren bir vakay
eyh Futuhat'ta yle anlatyor (IV:539):
- "592 senesinde biliye'de Ebu'l Hasan b. Ebu Amr b.
Tufayl'in evinde geceledik. Bana byk sayg gsterir ve
huzurumda son derece edepli davranrd. O gece Ebu'l
Kasm el-Hatip, Ebubekir b. Sam ve Ebu'l Hakem b. Sirac
da bizimle beraberdiler. Bana kar besledikleri saygdan
dolay alamyorlard. Edepten ayrlmayp hep sustular.
Bunun zerine onlar amak iin bir hileye bavurmay
dndm. Bu srada ev sahibi, bu konuyla ilgili olarak neler
yazdmz renmek istedi. Bu, bana, onlarn rahat
etmeleri iin iimde geirdiim hususu gerekletirme fr-
satn verdi. Dedim ki: Bizim eserlerimizden "el-irad fi hark-
i'l edebi'l mu'tad" adl kitabmza bak. stersen ondan bir
blm sana sunaym. Bunu byk bir zevkle istiyorum, dedi.
Bunun zerine odasnda ayaklarm uzattm ve: zerimi rt,
dedim. Ne demek istediimi anlad. Cemaatte anlamt.
Bylece daha rahat davranmaya baladlar. zerlerindeki
tutukluk ve rkeklik hali yok olmutu. Dine uygun bir rahatlk
iinde gzel bir gece geirmitik."
Kardelerin yreklerine sevin sokmak, onlar nee-
lendirmek, eyhin bilinen letafet zelliinin bir sonucudur.
nk o, Latif ismiyle tam anlamyla ahlaklanmt. Nitekim
bunu Futuhat'n 559. babnda "ltf huzuru" blmnde
aklamtr (IV:239): "Resule itaat eden, hi phesiz
Allah'a itaat etmi olur. u ilahi ltfn akna bakn ki ne
hayret vericidir ve hkm nasl bu youn varlklarda geer-
lidir! Bylece aka anlalyor ki, Resule (s.a.v.) itaat
Allah'a itaattir: "Sana biat edenler, ancak Allah'a biat
etmilerdir."
Latif olan, latif olandan bakas kavrayamaz
Ltfn ayn da younluun aynndadr.
Her bakmdan latifin kulu ol
322
Bu yolun ehlinin nail olduuna nail olursun
Resul sevindirmek gibi
Temizlik ehlinden tertemiz giysili olanlarn.
Bu huzurdan ahlak olarak geni bir nasip aldm. yle ki
grdklerim iinde benim ayak bastm yere ayak basm
kimse grmedim. Ama grmediklerim iinde bylelerinin
olmas mmkndr."

eyh'in 593-594 Yllar Arasnda Fas'ta kamet


Etmesi ve Hatemiyet Makamna Nail Olmas
593 ylnn balarnda eyh, iki kz kardei ve ailesiyle
birlikte Fas'a geldi. n veliler, alimler ve emirler arasnda
yaylmt. Evine iner inmez onu grmeye gittiler. Bunu,
Kutub ve iki imam dairesi altnda dorudan tertip grevini ifa
eden drt evtad tabakasna mensup Fas velilerinden bir
byn hayatn anlatrken sylediklerinden ak olarak
gzlemleyebiliyoruz. Drt cihetten ve tabiatn drt rknn-
den her biri bu drt evtaddan birine zgdr. Ve her birinin
de bir suresi vardr. Bu sure onun menzilidir. Her biri ilahi
isimlerden birinden yardm alr ki, evtadlara has olan bu ilahi
isimler unlardr: Hay. Alim. Mrid. Kadir. (Evtad ile ilgili
olarak bkz. I:160/II:5-7/III:521)
eyh, Abdullah b. Ca'dun el-Hanavi ., Muhammed b.
Zekeriya adl bu Fas evtad hakknda unlar sylyor
(R:109-110/S:126-128):
- "Allah raz olsun, onlardan biri bn Ca'dun el-
Hanavi'dir. 597 ylnda Fas'ta ld. Onunla arkadam
Abdullah b. Bedr el-Habei'yi buluturdum. Allah raz olsun,
Allah'n alemin ayakta kalmasnn vastas kld drt evtad-
dan biriydi. Allah'tan, insanlarn kalplerinden kendisine
ynelik saygy skp atmasn istemiti. Bu yzden grn-
medii zaman kimse onu aramazd. Bir yere geldiinde, yer
alp oturmas salanmazd. Bir topluluk arasnda konu-

323
tuu zaman, dvlr, aalanrd. Onunla bulumamn
sebebini imdi anlatacam: Fas ehrine vardmda orada
byk bir nam salmtm. Benim geliimi duyan, bu yzden
benimle grmek istiyordu. Ben de evden camiye kayor-
dum. Beni evde bulamadklar zaman camiye gelirlerdi. Ben
onlar grrdm. Bana gelip ( tanmadklar iin) beni
soruyorlard. Be de onlara: Onu buluncaya kadar arayn,
diyordum. Bir ara ok deerli bir elbise giymi halde otur-
muken bu eyh karma oturdu. O ana kadar onu tanmy-
ordum. Bana dedi ki: Allah'n selam, rahmeti ve bereketi
zerine olsun. Ben de onun selamn aldm. Sonra el-
Mehasibi'nin "el-Marife" adl kitabn at. Ondan baz
blmler okudu. Sonra bana yle dedi: Dediklerini erh et,
akla. Onun halleri, kim olduu, makam, drt evtaddan biri
olduu ve olunun onun yerini alaca bana sylendi. Ona
dedim ki: Seni tandm. Sen falancasn. Kitab kapatt.
Ayaa kalkp dikildi ve yle dedi: Gizlilik Gizlilik Seni
seviyorum. Seninle tanmak istedim. Maksat hsl oldu
Sonra dnp gitti. Ancak yanmzda hi kimsenin olmad
durumlarda onunla otururdum. Dili tutuktu. Zorlukla konua-
biliyordu. Ama Kur'an okuduu zaman insanlarn en gzel
seslisi ve en akc konuan oluverirdi. ok cehd ederdi.
cretle kna yakard. Gzleri her zaman srmeliydi. Salar
dank ve toz duman iinde olurdu. Kna tozundan dolay
gzlerine srme ekiyordu."
eyh, tpk el-Hanavi gibi gizli ve sakl olmay temenni
etmitir. ok parlak kasidelerinden birinde yle diyor
(DY:311):
Rabbim! Senden kulunuza kar cmert olman diledim
Zamann sonuna kadar gizli olmasn
bn Ca'dun gibi. Ki seyyid idi
mamd.
Har zaman Allah'tan olan bir rtnn altndayd
324
Rabbim! Senden rtnn korumasn istedim.
nk El-Hanavi gelenei zere devam etmekte
geleneimiz
Ama Allah onu aa kard. nk ezeli ilmi kap-
samnda eyhin "evtad"lktan daha byk bir vazifeye hazr-
lanmas ngrlmt. Bu vazife, Muhammedi velayetin
hatemiyeti, yedinci yz ylda Muhammedi dinin ihyas ve
tecdidi, tasavvuf ilimlerinin ve marifet srlarnn tedviniydi ki
kyamet gnne kadar Allah ehli olanlar onun eserlerinin
esintisiyle nefes almaktadrlar. eyh, Hakkn kendisine,
kullara nasihat etmesini emrettiini aklamaktadr. rnein
"Ruhu'l Kuds" adl eserinin giriinde unlar sylemektedir:
-"Zayf, t veren, efkatli, kardelerine t vermesi
emredilen ve bu hususta sk bir ekilde tembihlenen,
zamannn halkndan aa mertebelerde olan kul ()dan"
Yine ayn eserde Mekke'de kendisine arz olan bir hali
yle aklamaktadr:
- " Bulumalar kesmeye, insanlarla bir daha oturma-
maya karar verdim. Derhal insanlarla oturmam ve onlara
nasihat etmem emredildi. Bu, zorlayc, kesin ve zorunlu bir
emirdi."
eyhin Fasta Zamann Kutbu ile Bulumas
593 senesinde eyh, Fas'ta zamannn kutbu ile bulu-
tu. Bunun da Ebu Medyen'in arkadalarndan olmas
mutemeldir. eyh "ed-Durre" adl eserinde bu zatn adn el-
Eel el-Kebaili olarak verir (S:171-172) Onun hakknda un-
lar sylyor: "Sk sk bizi ziyaret etmeye gelirdi. Kur'an'dan
baka hibir ey hakknda konumazd. eyh, onunla
yaadklarn yle anlatyor (IV:76):
- "593 senesinde Fas ehrinde zamann kutbuyla
grtm. Allah, bir ryada onu bana gsterdi, tantt. Bir
gn Fas ehrinde bn Hayun'un bahesinde bulutuk. O da
kendisine fazla nem vermeyen bir topluluk arasndayd.

325
Cemaatle birlikte yanmza geldi. Becaye halkndan bir
yabancyd. Elleri felliydi. Mecliste bizimle birlikte Allah ehli,
tarikatta itibar edilen eyhler de vard. Ebu'l Abbas el-
Hassar (I:233/III:34) gibi. Bu cemaatte bulunan herkes bizim
yanmza geldikleri zaman, bize kar son derece saygl
davranrlard. Meclis tamamen bizim etkimizde olurdu.
Benden baka tarikat ilmiyle ilgili olarak kimse konumazd.
Aralarnda konutuklar zaman da sonunda bana mracaat
ederlerdi. Bir araya Kutuplar konusu ortaya atld. O da
cemaatteydi. Onlara dedim ki: Ey kardelerim! Zamannzn
kutbu ile ilgili olarak size ok garip bir ey anlatacam.
Yce Allah'n ryada zamann kutbu olduunu bana ryada
gsterdii bu adama baktm. Bize sk sk gelir giderdi ve bizi
severdi. Bana dedi ki: Allah'n sana gsterdii eyi syle.
Ama ryada sana gsterilen kiinin adn syleme. Gld ve
Allah'a hamdolsun, dedi. Bu adamla ilgili olarak Allah'n
bana gsterdii eyleri anlatmaya baladm. Dinleyenler
hayret ettiler. Adn vermedim, ahsn da tarif etmedim. En
faziletli kardelerle en gzel bir mecliste ikindiye kadar otur-
duk. Adama da o Kutbun kendisi olduunu sylemedim.
Cemaat dalnca szn ettiim Kutub geldi ve yle dedi:
Allah seni hayrla dllendirsin. Ne gzel yaptn. nk
Allah'n sana gsterdii adamn adn sylemedin. Allah'n
selam ve rahmeti zerine olsun. Bu bir veda selamyd.
Ama ben bunu bilmiyordum. Onu u ana kadar bir daha bu
ehirde grmedim."
eyh, Kutub'un ve iki imamn menzilini tantt bir kitap
kaleme alm ve bu kitapta Fas'ta kutub makamn zevk ve
irfan olarak tahakkuk ettirdiine iaret etmitir (Menzilu'l
Kutb / R:13-14)da zamannn Kutbuyla ayni bir sahnede bir
araya geldiini belirtir ve yle der: "Marib lkesinde Fas
ehrinde bulunuyordum () Baktm Kutub ylece durmu
ve tebessm ediyor () Dedi ki: Benimle ilgili olarak grdk-

326
lerini yaz. Hala ona bakyordum. zerimize srlar akyordu.
Kutbun irade ettii eyler hemen karmzda olurdu. Bu ayni
sahnede ve rabbani srda onunla ilgili bir iir yazdm. Sanki
onun diliyle konuuyor, onun iinden geenleri tercme
ediyordum. Nihayet nazmn sonuna geldiimde, susmam
emretti. Kitab yazdm. Onun himmeti sayesinde doruluk
burakyla parlayverdi. Derken sevenlere kadar ulat ve
herkes kendi seviyesini renmi oldu."
eyh, bu srada en gzel kasidelerinden birini yazmt.
36 beyitten bu kasidenin bal yledir:
"Hikmetu ta'lim min alimin hakim" (hikmetli bir alim-
den renmenin hikmeti). Baz beyitleri yledir:
1- Senin zikrinle kalbim hem sevinli hem zgn /
nk hem parlday hkmetmekte ona hem de telvin.
2- Eer himmeti keif semasna ykselirse/ ne vecd
hkmedebilir ona ne de tekvin
26-Arn stne ktnda biat etti ona/ levh, kalem,
alim ve nun
31-Bil ki ilah idrak edemezsin, eer/ yoksa iinde yer-
muk ve sffin
35-anla ki sana feda ettim, sendeki Allah srrn/ izhar
etme onu, o gayrilerden gizlidir, sakn.
36-Onu kskan, koru onu, onunla yaadn srece/ hr
kalpte sr ldr, medfun

Kutbun Vasflar ve Makam Hakknda:


eyh, Kutbun baz vasflar ve makamlar ile ilgili olarak
zetle unlar sylemektedir (Menzilu'l kutbi ve'l imameyn-
Mevakiu'n nucum / II:6-555-B:270/III:336):
- "Kutub, Allah (isminin) kuludur (Abdullah). Her eyi
cem edenin (el-Cami) kuludur (Abdulcami). O ahlaklanma
ve tahakkuk etme itibariyle btn isimlerle nitelenmitir. O,
Hakkn aynasdr, kutsal zelliklerin tecelligahdr. lahi

327
mazharlarn tecelli yeridir. Vaktin sahibi, zamann ayn,
kaderin srr odur. Genelde gizli olan zamanlar zamannn
ilmine sahiptir. Bu bilgisine phe bulamaz. Makamyla
elien bir dnce gemez zihninde. lahi snrlar
erevesinde tabiatn hakkn eksiksiz verir. Mizanlar ortaya
koyar ve belirlenmi bir l dhilinde tasarrufta bulunur. O
vakit iin deildir, vakit onun iindir. O, Allah'a aittir.
Bakasna deil. Hali kulluk ve muhtalktr. Mertebesi ise
istemekte srar etme, tabiat hakknda efaatte bulunmadr.
Sebepleri ortaya koyar ve etkinletirir, onlara delalet eder,
onlarn hkmlerini icra eder. Onlarn dzeyine iner ki ken-
disine hkmetsinler, kendisi zerinde etkili olsunlar. Ama hal
sahiplerinde durum farkldr. nk eya, onlarn himmet-
lerinden ve sebepleri nefislerinden atmalarndan oluur.
Kutub, halden mnezzehtir. limde sabittir. limde mahede
edilendir. Onunla tasarrufta bulunur. Arz onun iin drlmez.
Havada veya suyun zerinde yrmez. Olaanst eylerle
karlamas ok nadirdir. Btn bunlarn gerekesi de
Hakkn ngrp de yrrle koyduu bir husustur. Kutup
iin istenen bir ey deildir bu. Zorunlu olarak ackr, istey-
erek deil. Sslerle ve ahslarla kaytl gzellii sever.
Ruhlar ona en gzel suretler iinde gelirler. Allah iin
kskanr ve Allah iin buzeder. Elif. Lam. Mim. gibi Kur'an
surelerinin balarndaki harflerin anlamlarn elde etmedii
srece hilafet makamna eriemez. O dairenin merkezi ve
evresidir. lem onun etrafnda dner. Btn mahlkatn
kalplerine uzanan incelikleri vardr. Memleketler iinde
Mekke onundur. Cismiyle baka yerde iskn etse de. Her
Kutub, Kutubluk mertebesine eriince, btn ruhlarn, hay-
vanlarn ve cemadatn ona biat etmesi gerekir. Ama insan-
larn ve cinlerin ok az ona biat eder. Bir ruh biat etmek
zere onun huzuruna girince, mutlaka Kutub ona ilahi ilme
dair bir soru sorar. Dolaysyla ona biat eden herkes ondan

328
istifade eder. Ona ilk biat eden de ilk akldr. Sonra klli
nefis, sonra gklerin ve yerin imar edicilerinden ileri gelen
melekler, ardndan lm sonucu bedenlerinden ayrlan
heykelleri idare eden ruhlar, sonra cinler ve sonra da tevhid
edenler ona biat ederler. nk Allah' tesbih eden her
mekn ve her yerleik ona biat eder. Sadece mheyminler
(egemen olanlar) dediimiz yce melekler ve kutbun dairesi
altna girmeyen baz insan fertleri biat etmezler. Kutbun bun-
lar zerinde tasarrufu sz konusu deildir. Onlar da Kutub
gibi kmildirler. Hatta fertler iinde, Allah ilmi kapsamnda
olmak zere ondan daha stn kimseler vardr. Bu biat,
biatn keyfiyeti ve gereklemesi hakknda byk bir kitap
kaleme aldk ve adn da "Kitabu mubayeeti'l kutb fi hadreti'l
kurb" koydk. Bu kitapta zamanmzda, vaktimizin kutbu
asndan gerekleen sormalar anlattm. nk her Kutub
iin geerli olan, dolaysyla tekrarlanan sorular deildir bun-
lar. Bilakis her Kutub, o anda Allah'n, biat etmekte olan ruh-
larla ilgili olarak ilham ettii eyi sorar. Bu gn bize hizmet
etmekte olan bir rencimiz var. Kutublarn byklerin biri
olmasn mit ediyorum. Bize bu mjde verildi nk. Srf
icat huzuru kutba aittir. Makam da emrin uygulanmas, hk-
mn geerli klnmasdr. Cmertlik hazineleri onun
elindedir. Hak daimi surette ona tecelli etmektedir. Eyada,
Hakkn onlardaki vehinden baka bir ey grmez. Bu yz-
den kutub, ensesiz yzdr. Nitekim Resulullah (s.a.v) yle
buyurmutur: "Ben sizi arkadan da grrm." Burada
Resulullah (s.a.v) adet zere kendisi iin arka olgusunu
ispat etmi, ama oradan da grdn ifade ederek hakikat-
te onu nefyetmitir."
eyh, 593 ylnda Fas'ta kutubluk makamn tatmtr.
yle ki, hrka giydii eyh et-Temimi mescidinde ensesiz
yz oluvermiti. Bundan sonra bir de 594 ylnda bu makam
tatmtr. O srada cemaatle birlikte ikindi namazn klyor-

329
du. yle diyor (I:491): "Resulullah'a (s.a.v) bu makam-yani
ensesiz yz olma makam-itibariyle varis olduum zaman,
bu zevki tattm. nsanlarla birlikte Fas'taki el-Ezher
mescidinde namaz klyordum. Mihraba girdiimde, zatmn
tamam bir gz olarak dnyordu. Kbleyi grdm gibi her
ynm de gryordum. Gireni kan gryordum, cemaat-
ten tek kii gzmden kamazd. Hatta bazen cemaatin son
rekatna yetiip yanl yapanlar oluyordu. Selam verdiimde
cemaate yzm evirir ve dua ederdim. Bu adamn sehven
yapt hatay dzelttiini grrdm. Ona derdim ki u u
hatay yaptn. O da namazn tamamlar ve zikrederdi. Bu
makam tatmayan bu eyleri ve halleri bilemez. Hali bu olan
biri nerede olursa olsun kbleye dnktr. Bunu kendim tat-
tm () byle bir hali olan kimse iin hem namazda, hem de
btn tasarruflarda Allah'n u sz tahakkuk eder "Nereye
dnerseniz oras Allah'n vehidir." Namaz klanlar iin
Allah'n vehi kbledir ancak"
eyh, Futuhat'n tecelli haliyle ilgili 206. babnda,
nurlarn trlerini aklarken bu Muhammedi makam elde
etmesini bir kez daha anlatr ve yle der (II:486):
- "Ben Allah'a aryorum, ben ve bana tabi olanlar
aydnlk bir yol zerindeyiz."
O, nnde bulunan nurla basirete dayal olarak davet
eder. Tabi olunan daveti de arkasnda bulunan nurla davet
eder. Ki kendisine tabi olan kimse tabi olduu kimse gibi bir
basiret zere davet etmi olsun. Bu nur sayesinde nnde
olan grd gibi arkasnda olan da grr. 593 senesinde
Fas'ta bir ikindi namaznda bu makama nail oldum. Aynu'l
cebel yanndaki el-Ezher mescidinde cemaatle namaz kly-
ordum. Bu makam bir nur olarak grdm ki nmde olan
eylerden ok daha ak gibiydi. Ancak ben onu grr
grmez, bende arka mefhumu yok oldu. Kendim iin srt ve
ense tasavvur etmemeye baladm. Bu grte cihetlerim

330
arasnda herhangi bir fark grmyordum. Yuvarlk bir cisim
gibi olmutum. Kendim iin bir yn dnmyordum,
sadece varsayyordum, varlk olarak tasavvur etmiyordum.
Durum mahede ettiim gibiydi. Bununla beraber daha
nce kble tarafm kuatan bir sahnede eyay mkaefe
yoluyla grmtm. Ama bu seferki keif o kefe benzemiy-
ordu."
Kutbun bir zellii de lemlere rahmet olmasdr. eyh,
bu rahmete Fas'ta ahit olmutur. Bununla ilgili olarak un-
lar sylyor (IV:153):
- "Allah'n kullarndan bazlarnn kyameti erken
koparlr. Bylece ahiret yurdunda varaca sonu nceden
grr. Bu, dnya hayatnda mminlere verilen mjdedir. Biz,
bunu zevk olarak grdk. Bununla ilgili baz durumlarmz
vardr ki bir tek gecede tutu ve dn eklinde yz durum
yaadk. Eer bu geceyi durumlara gre blersem, bunu
yapamam. Bu olay 593 ylnda Fas ehrinde meydana geldi.
Her durumda rahmetin geniliini gryordum ki, bunu
sylememe imkn yoktur"
Ama btn bunlar eyh'in, zamannn Kutbu olduu
anlamna gelmez. Bilakis o, Kutbun etki dairesinin dnda
kalan fertlerin reisidir. Ki nceki aklamasnda onlar hakkn-
da unlar demiti: "Onlar, Kutub gibi kamil kimselerdirler.
Bazs ise; Allah ilminin kapsamnda Kutubtan daha byk-
tr."
Bu konuya yle aklk getirmektedir:
- "Hatemler, yani genel sevi (a.s) velayetin hatemi ile
zel Muhammedi (s.a.v) velayetin hatemi olan iki zat, fertler-
dendirler. Ve bunlar Kutub deildirler (IV:77).
nk eyh'in vazifesi, Kutub gibi kendi zamanyla
snrl deildi. Bilakis Muhammedi rahmetin genellii gibi
geneldir ve hatem de onun mazhardr: "Biz seni ancak
alemlere rahmet olarak gnderdik." Onun vazifesi, zati ve

331
sabittir, zaman st ve zaman iidir. Tpk Ahmedi kulluk zat
gibi ki eyh, bundan geni bir nasip almtr. Nitekim
Futuhat'n "Mzzemmil" suresinin menziline tahsis edilen
311. babnda bu hususa aklk getirmektedir (III:41):
- "Bil ki bu bab yazdm gece bir rya grdm ve bun-
dan dolay byk sevince gark oldum. Uyandmda bir
beyit okuyordum ki ben onu daha nce kendi iimde dn-
mtm () -Bu beyit bu gn eyh'in kabrinin giriinde
yazldr- Beyit yledir:
Her asrn bir adam var, onunla adlanr
Ama ben btn zaman iinde kalan tek kiiyim.
nk bu gn iin benden daha fazla kulluk makamn-
da tahakkuk eden birini bilmiyorum. Eer varsa yle biri o da
benim gibidir. Ben kullukta son noktaya, gayeye ulam
bulunuyorum. Dolaysyla ben srf ve halis kulum, rubu-
biyetin tadn dahi bilmem () Yce Allah, katndan bir
ba olarak bunu bana verdi, amelimle ulamadm bu
makama. Bilakis bu, ilahi bir tahsistir ve Allah'tan bu ban
bizde devaml olmasn, huzuruna kacamz gne kadar
bizi bundan ayrmamasn diliyorum. "te bunlarla sevinsin-
ler. Bu, onlarn topladklarndan daha hayrldr." (Yunus,
58)"
Muhammedi Hatemiyetin Vasflar
mam Hakim et-Tirmizi'nin (:280) "Hatmu'l Evliya" adl
eserinde belirttii gibi kullukta son noktaya ulamak, gayeyi
gerekletirmek, Muhammedi hatemiyetin vasflarndan
biridir. Et-Tirmizi zetle unlar sylyor (s. 344-345-367-
421-422-441):
- "Velayetin imamlna, reisliine ve hatemliine bahip
velinin makam, ferdaniyet mlknde velilerin menzil-
lerinden daha stndr. Birliinde ve mnacatnda mnferit-
tir. Melikin meclislerinde yz yze grlendir. Onun
hediyeleri sa'iy hazinelerinden gelir. nk o, ebediyen
332
alma ve sa'iy halindedir. Nebilere has olan yaknlk
hazinelerinden beslenir. Nebilerin makamlar, mertebeleri,
balar ve hediyeleri zerindeki perdeler onun iin
almtr. Allah onu, Muhammed'in (s.a.v) yolu zerinde
yrtr. Hz. Muhammed (s.a.v) Nebiler zerinde bir hccet
olduu gibi, bu veli de btn veliler zerinde hccet olmak
zere yol alr ve onlara yle seslenir:
- Ey veliler topluluu! Velayetimi size verdim. Onu nef-
sin ortaklndan korumadnz. Bu ise, ya olarak sizden
daha zayf ve eksik bir kimsedir. Buna ramen velayetin
btn gereklerini sadakatle yerine getirdi. Onda nefse bir
pay ayrmad gibi, nefsi ona kartrmad da. Bu, gaipte
Allah tarafndan bu kula ynelik bir ltuftur. Ona hatemlii
vermitir ki bu o sahnede Hz. Muhammed'in (s.a.v) gz
aydn olsun ve o gn veliler de onun kendilerinden stn
olduu ikrar etsinler ve o da onlar iin bir eman, bir gvence
vesilesi olsun. Allah, bu hatemi gndermeden zaman sona
ermez. Kyamet gn veliler, ne kp velayetin ve kulluun
doruluunu yerine getirdikleri zaman, vefann, grevi
eksiksiz yerine getirmenin btnyle bu velayet hateminde
olduu grlr. Bu veli, onlarn ve onlardan sonraki sair
muvahhidlerin zerinde hccettir. Kyamet gn onlar iin
efaat eder. Bu yzden onlarn seyyididir. Hz. Muhammed
(s.a.v) Nebilere liderlik ettii gibi, o da velilere liderlik eder.
Kyamet gn onun iin efaat makam tayin edilir. Allah'a
senalar eder. Trl vglerle Allah'a hamdeder. Allah ilmi
hususunda salad stnlk itibariyle velilerin gzleri
aydnlanr. Bu veli her zaman en nce zikredilir: Zikirde
ncedir. limde ncedir. Dilemede ilktir. Takdirlerde ilktir.
Levh-i mahfuzda ilktir. Misakta ilktir. Maherde ilktir. Hitapta
ilktir. Huzura gtrlmede ilktir. Sonra efaatte ilktir. lahi
civara yerlemede ilktir. Cennet yurduna girmede ilktir ve
ziyarette ilktir. O, her yerde velilerin ilkidir. Tpk Hz.

333
Muhammed'in (s.a.v) velilerin ilk olmas gibi. O, kulk (din-
leme) itibariyle Hz. Muhammed'den (s.a.v), ense (arkadan
gelme) itibariyle velilerdendir. Bu kulun makam, melikin
mlknde daha ndedir. Buradaki gizli konumalar en
byk meclistedir. O, O'nun kabzasndadr. Veliler de onun
ardndan derece derece sralanrlar. Nebilerin menzilleri ise
onun nndedir."
te bu Hatemlik makamnn sahibi; e-eyhu'l Ekber
Muhyiddin'dir. Nitekim kendisi de birok kitabnda bunu dile
getirmitir. Bir sonraki blmde aklayacamz gibi 594
senesinde bu makama nail olmutur.
Hakim et-Tirmizi "Hatmu'l Evliya" adl eserinde, velilere
has ilahi ilimlere dair 157 soruya yer vermi ve velilik iddi-
asnda bulunanlar bu sorulara cevap vermeye armtr.
Bu arya sadece eyh cevap vermitir ki lakab olan
"Muhyiddin" kelimesi ebced hesabyla bu sorularn saysna
tekabl etmektedir (Muhyiddin=58+99=157) Futuhat'n 73.
babnda bu sorulara son derece etkileyici bir slupla cevap
vermitir. Sonralar baz kiiler de bu sorulara cevap verm-
eye almlarsa da, onlarn cevaplar eyh'in parlak
slubunun dzeyinden ok uzaktr (Bu sorularn bazsna
Ticani tarikatnn eyhlerinden biri Kad Ahmed Sekirec
(:h.1363 Marake) "Kurratu'l ayn fi'l cevabi ani'l es'ileti'l
mavdua fi habiati'l kevn" adl eserinde cevap vermeye
almtr) el-Msri Muhammed Ali Selame de h.1407 yln-
da baslm kitabnda bu sorulara cevap vermitir.
eyh, Fas'ta Muhammedi hatemlii tahakkuk ettirip
genel sevi hatemlie ahitlik edince bunu en has
arkadalarndan Abdullah Bedr el-Habei'ye haber vermitir.
Bu hususta unlar sylyor (II:49):
- "sa'nn (a.s) ve onun dndaki baz Resullerin (a.s)
kalbi zere bulunan kimselerden oluan bir cemaatle
karlatk. Arkadam Abdullah Bedr el-Habei ve smail b.

334
Sevdekin ile bu hatemi buluturdum. Onlara dua etti. Ondan
istifade ettiler. Allah'a hamdolsun." eyh ondan yle sz
eder (S:179-180):
- "Ad, Ebu Muhammed Abdullah b. Bedr b. Abdullah el-
Habei'dir. Ebu'l Ganaim b. Ebu'l Futuh el-Harrani'nin
azatlsdr (Hilyetu'l Abdal mukaddimesi). Douda seyahate
kmt. eyhlerin sohbetinde bulunmutu. Bu eyhlerden
bazlar unlardr: el-Maara'da Ebu Zekeriya el-Becayi,
Haleb'de Ebu'l Hasan b. E-ekal el-Fasi, er-Rebi b.
Mahmud el-Mardini el-Hattab, Ebu Abdullah b. El-Hasan.
Marib'de de smail er-Rakraki ile arkadalk etmitir. Sonra
eyhle 595 ylnda Fas'ta bulumutur. O gnden sonra
eyhi bir glge gibi takip etmi ve 618 ylnda Malatya'da
eyh'in evinde lnceye kadar ondan hi ayrlmamtr.
Salih fakih Kemaluddin Muzaffer rabbani bir emirle ve ey-
hin huzurunda cenazesini ykam ve namazn klmtr.
eyh unlar sylyor: "Kemaluddin, onu kabre koyduktan
sonra, aralarnda konutuklar bir meseleyi sormak zere
ona seslendi. O da gayet ak ve anlalr bir sesle ona
cevap verdi mam el-Hatib Bedruddin'in ailesinden baz
fertlerin, gkten onun kabrinin zerine bir nurun indiini ve
bu nurun gece boyunca kabri aydnlattn grdklerini de
zikreder.
eyh, onu yle anlatyor: "Yoldama gelince, o, halis
bir k, saf bir nurdur. Habelidir. Ad Abdullah Bedr'dir. O,
batmayan bir aydnlktr. Hak ehlini bilir ve hakk eda ederdi.
Hak ehline uyar, onlara kar kmazd. Temyiz derecesine
nail olmutu. Adeta potada eritilmi som altn gibiydi. Szleri
her zaman hakt. Vaatleri doruydu. Alemin ve insanln
ahsnn dayand drt erkandan biriydi." Yani el-Habei,
eyh'in 16. babn sonlarnda anlatt drt evtad'dan biriydi.
unlar sylyor (I:160):
- "Zamanmzdaki rknlerden biri er-Rebi b. Mahmud

335
el-Mardini el-Hattab'dir (el-Habei'nin doudaki eyh-
lerinden biridir). lnce yerine baka biri geti. eyh Ebu Ali
el-Havari, onlarla tanp ahslarn gerek anlamda grme-
den nce bir keifte onlara muttali olmutu. Onlardan
tanesini maddi alemde grdkten sonra vefat etti. Er-Rebi
el-Mardini'yi grd. Fars olan bir dierini grd. Bizi grd
ve 599 senesinde lnceye kadar yanmzdan ayrlmad.
Bunu bana haber verdi ve dedi ki: Drdncsn grmed-
im. O, Habeli bir adamdr."
eyh, Habeli arkada iin, ona ynelik olarak baz
kitaplar yazmtr. zellikle "Mevakiu'n Nucum", "nau'd
Devair" ve "Hilyetu'l Abdal" gibi eserleri bunlara rnek
gsterebiliriz Ona ynelik sevgi ve hayranln ifade eden
baz kasideler kaleme almtr. Aadaki beyit de bunlardan
biridir:
Tertaze Habeli sevginden dolay seviyorum seni
Apaydnlk ay(bedr)gibi ismine am
(I:189)

eyh zel Muhammedi Hatemlik Makamnda

Ben hatemu'l evliyaym, sylendii gibi


Ki Muhammed hatemu'l enbiyadr.
Bu zel bir hatemiyettir, velayetin sonu deildir
Ve genel deildir.
nk sa'nn hatemiyeti teyit edilmitir
(DY:293)
Hatemiyet makam, Velayet makamlarndan biridir. Bu
makamn tarifiyle ilgili olarak farkl grler ileri srlmtr.
Bu konuda gr belirtenlerin bazlar, bunu, deiik
velilerin muhtelif zamanlarda nail olabilecekleri bir makam
olarak deerlendirmilerdir. rnein yce Allah'n "Veliyyu'l
hamid" isminden kaynaklanan Ahmedi makamda tahakkuk
336
eden baz velilere hatemiyet hilati giydirilmitir. Bazen bu
makama nail olan kii de hatem olduunu sylemi olabilir.
Nitekim byk eyhlerin tabilerinin ou da eyhlerine bu
sfat atfetmilerdir. Abdulkadir Geylani (:561), Ahmed er-
Rufai (:578), Muhammed Vefa e-azeli (:801), "Delailu'l
hayrat" adl eserin mellifi Muhammed el-Cezuli (:870),
Ahmed es-Serhendi en-Nakibendi (:1143), Muhammed
Osman el-Meyregani es-Sudani (:1268), Muhammed b.
Abdulkebir el-Kettani el-Maribi, el-Msri Muhammed b.
Abdullah Ebu'l Azaim (:1359) gibi. zellikle eyh Ahmed
et-Ticani'nin (: 1230) ballar srarla onu bu makama nis-
pet etmektedirler ve sadece onun hatemler hatemi olduunu
sylemektedirler. Bu konuda bir ok risale yazmlardr. Et-
Ticani'nin rencisi Ali Harazim "Cevahiru'l Mania" adl
eserinde onun hatemiyet tarifini yle rivayet etmitir:
- " Ariflerin en kmili, kmil Kutubdur. Kutubluun en
yksek mertebesine ulamadan kibriya hakikati ona tecelli
etmez. Menzili ok uzun olduu iin ok az saydaki
Kutublar bu makama ykselebilmilerdir. Bir kutub bu maka-
ma ykseldiinde, buraya ulatnda, burada zati kibriya
kendisine tecelli eder. Ve ebediyete kadar burada ykselir.
Ali (k.v) yle buyurmutur: "Marifet, celalin parldaylarn
kefetmektir. Bunun son noktas ise Allah'n kibriyas
karsnda dehete kaplmaktr." Son noktas derken
Kutubluun Hatemiyet makamn kast etmitir. nk bu,
gayelerin gayesidir."
iilere ise, genel klli Hatmu'l Velayet makamnn sahibi
Ali b. Ebutalib'dir. zel Muhammedi Hatemiyet makam ise,
ehlibeyt imamlarnn (a.s) on ikincisi mam Muhammed el-
Mehdi'ye (a.s) aittir.
Ticani'nin tarifine yakn bir tarifi Abdulkerim el-Cili
(:832) "nsan- Kamil" adl eserinin 63. babnda verir ve
yle der:

337
- "Hz.Muhammed (s.a.v) mmetinde velayet mertebeleri
yedi tanedir ve sralamalar yledir: slam. man. Salah.
hsan. Sddklk ehadedi. Yaknlk ve En byk velayet. Bu
makamn da drt huzuru vardr ve yle sralanrlar: Hillet
(dostluk), Hub (sevgi), sonra hatemlik makam. Bu ise
Muhammedi makamdr. Bu makamda hamd livas ykseltilir.
Sonra Kulluk gelir. Ona gre hatemlik makam, Allah'n
"Z'lcelal ve'l ikram" isminin hakikatinin tecellisiyle tahakkuk
etmektir."
eyh- Ekber ise Futuhat'n bir ok yerinde
Hatemiyetten sz etmitir: (I:49-151-184-244-318-319-
658/II: et-Tirmizi'nin sorularna cevaplar: 13/14/15/S:9-41-
49-125-624/III:41-84-323-328-339-507-514-560/IV:75-195-
442). Fususu'l Hikem'de (it (a.s) Fass). Ayrca eyh, bu
konuya "Ankau marib fi maifeti hatmi'l evliya ve emsi'l
marib" adnda ayr bir kitap ayrmtr. Bu kitab 595 ylnda
"arif, seyahat eden, dnyadan el etek ekmi, madde ile
balarn koparm, doru szl, Salih ve yal eyh Ebu
Yahya b. Ebubekir es-Sanhaci, ki kendisi marifet, ianet ve
temkin ehli olup benzeri az bulunur." eklinde niteledii bir
zata ynelik olarak kaleme almtr (R:122).
eyh Mahmud Mahmud el-Gurab, eyh'in hatemiyetle
ilgili yazlarnn byk ksmn "erhu kelimati's sufiye ve'
redd ala ibn teymiye" adl kitapta toplamtr. Yine Fransz
Mslman aratrmac Michael Shoudkvtch'in bu konuda,
yani eyh-i ekber'e gre hatemiyet konusunda "Hatmu'l
evliya" ismiyle kaleme ald ok deerli bir kitap vardr.
eyh bu hususta zetle unlar sylemektedir: Velayetin iki
hatemi var. Bunlar Kutubdurlar. Daha dorusu bunlar,
efendimiz Hz. Muhammed'in (s.a.v) izinde hareket eden
efrattrlar. Birincisi, genel velayetin hatemidir. Bu, Meryem
olu sa'dr (a.s). nk ahir zamanda Hz. Muhammed'in
(s.a.v) eriatyla hkmetmek zere inecektir. O, yaknlk

338
makamn tahakkuk ettiren velilerin sonuncusudur. kincisi
ise, Muhammedi mirastan elde edilen velayetin hatemidir.
Dier Nebilerden elde edilen velayet gibi deildir. Onun
zamannda ve ondan sonra Allah' ve Allah'n hkmlerinin
ilgili olduklar hususlar ondan daha iyi bilen kimse olmaz.
Ondan sonra gelen veliler de onunla balantl olurlar. Bir de
ondan sonra efendimiz Hz. Muhammed'in (s.a.v) kalbi
dorultusunda hareket eden bir veli de olmaz. Ama, "ondan
sonra" ifadesi, zamansal bir sonralk m ifade eder, yoksa
makamsal bir sonralk m? Arlkl gr, bunun makamsal
bir sonralk ifade etmesidir. Yine de dorusunu Allah bilir.
eyh, hatemin alametlerinden sz ederken unlar sylyor
(V:442):
- "Has olan hatem Muhammedi'dir. Allah onunla
Muhammedi, yani Hz. Muhammed'e (s.a.v) varis olan
velilerin, velayetlerini sonlandrr. Onun kendi iindeki
alameti, btn Muhammedi velilerin Hz. Muhammed'den
(s.a.v) aldklar mirasn miktarn bilmesidir. Dolaysyla o,
Allah iin btn Muhammedi velileri camidir. nk bunu
bilmeseydi hatem olamazd."
eyh, birok yerde, zellikle divannda, kendisinin zel
Muhammedi hatem olduunu ifade etmektedir. Hatemiyet
meselesine ilikin deiik yazlar karlatrld zaman,
eyhin kendi hatemliini keif yoluyla rendii anlalr. Bu,
zel Muhammedi (s.a.v) hatemiyet ile genel sevi (a.s)
hatemiyettir ve bu keif iki aamada gereklemitir:
Birincisi, Fas ehrinde 594 senesinde, ikincisi, yine Fas
ehrinde 595 senesinde. Bunun ardndan bu konuda bir
kitap yazmas emredilir. Kitabn ismi ise "Ankau Marib"dir.
eyh, burada kendisini iaret ederek unlar sylyor (II:49):
- "Muhammedi velayetin hatemiyetine gelince, o, asl ve
etki bakmndan ok erefli bir makam olduu iin sadece bir
adama verilmitir. Bu adam zamanmzda mevcuttur.

339
Kendisini 595 senesinde tandm. Allah'n kullarnn gz-
lerinden saklad hatemiyet iaretini grdm. Bu iaret Fas
ehrinde bana ald. Bylece velayetin hatmini onda
grdm. O, genel Nbvvet hatemidir (yani, sa (a.s) ).
nsanlarn bir ou bunu bilmez."
Meyyiduddin (:700) el-Cndi, Fusus erhinde, eyh'in
en byk halifelerinden olan Sadruddin el-Konevi'den
naklen unu syler:
- "eyh, bu tarihten nce 586 ylnda biliye'de,
Adem'den (a.s) Hz. Muhammed'e (s.a.v) kadar btn
Nebilerle grt bir mahedede hatemiyetle mjdelen-
miti. Nebiler, onu kutlamak iin bir araya gelmilerdi. Yine
unu aktarr: eyh'in iki omzunun arasnda bir iaret vard
ve bu, onun Muhammedi velayetin hatemi oluuna iaret
ediyor gibiydi. Derisinin altnda gvercin yumurtas byk-
lnde bir iaretti. Nitekim, siyer kitaplarnda anlatld gibi
Hz. Resulullah'n omuzlarnn arasnda da buna benzer bir
nbvvet alameti vard. Muhtemelen eyh, divannda yer
alan u beyitlerde kendisine verilen bu mjdeden sz
etmektedir:
Faziletli eli bana veraseti getirdi
Kamil ilimde parlayan biliye'de
Bize dedi ki: harflerin ilmi delilimizdir
Ki sen seilmi erdemler imamsn

Bu ve benzeri ifadelerde eyh'in amac vnmek, ken-


dini beenmek deildir. Bilakis "Rabbinin nimetlerini anlat."
(Duha, 11) ayetinde iaret edilen bir tavr sergilemektedir.
Omuzlarnn arasndaki hatemiyet alametine de divannda
yle iaret etmektedir:

Bir gece hak bana gelip mjdeyi verince

340
Ki ben ayn tam ortasnda bu iin hatemiyim, diye
O vakit hazr olanlara dedi
Mele- aladan ve emir aleminden
Ona bakn! nk benim iaretim
Onun hatemliine dair. Srtnda darb yerindedir
Onu halktan gizledim, bir rahmet olarak
Onlar iin, kfrden dolay inkar edenlere kar
Divanu'l maarif'te ise hatemiyetle ilgili olarak yle diyor:
Allah'a yemin ederim, eer Meryem olu sa
Ve arkada Mehdi beni tasdik etmeselerdi
Ki ben hatemim ve sonun mhrym
Onu kendime has klar ve bilgi bakmndan yalnz
kalrdm
Bizimle mhrledi velayeti Allah ve ykseldi
Menzillerimiz. Bir hal ki bu, sadece bana has klnmtr.

eyh'in Arap Maribinde kt Son Seyahat ve


Yaknlk Makamna Nail Olmas (A:205-218)
Ben yaknlatrlm olanm, ruh ve reyhan sahibi
Nimetler ve ihsanlar dolu sonsuzluk cennetinde

bn Arab, arkadalarndan bir eyhe yazd bir mek-


tupta Endls'te kt son seyahati anlatmaktadr. Bu mek-
tup "el-Kutub" adl kitapta yer almaktadr. Orada demektedir
ki, kendisinden ayrldktan sonra Tanca'nn 90 km gneyine
den Ketame kasrna vardn ve orada "Mesailu uabi'il
man" adl eserin mellifi, eyh Abdulcelil b. Musa (:568),
bn Galib'in rencisi ve bn el-Arif'in halifelerinden Ebu'l
Hasan Ali el-Kurai (:568) bulumutur. Sonra deniz yoluy-
la Ceziretu'l Hadra'ya gider. Orada bn Tarif'i ziyaret eder.
Ardndan Rande'ye doru yola kar. Sufi muhakkik Ebu'l
Hasan el-Huni'nin -veya el-Konevi- evine misafir olur. Onu,
fvvet ve yksek irfan ehli biri olarak vasfeder (R:122).
341
Rande'de eyh, bir arzusunu gerekletirir, Bedr el-
Habei'yi abdallardan biri olan Muhammed b. Eref er-
Randi ile grtrr (R:112). Sonra eyh ve el-Habei bir-
likte, Ebu mran Musa b. mran el-Marteli, Ebu Abdullah b.
Kasum ve Abdullah el-Mevruri'yi ziyaret etmek zere
biliye'ye doru yola karlar. Ardndan Kurtuba'ya giderler.
Orada "btn Salih ilere en nce koan, Snni dervi ve
Hanefi mezhebine mensup Salih gen Ebu Abdullah el-
Asteni" olarak vasfettikleri zat ile grrler. 595 yl Safer
aynn dokuzunda eyh, Kurtuba'da, Marake'te vefat eden
ve defnedilmek zere buraya getirilen bn Rd'n cenaze-
sine katlr.
Kurtuba'dan Grnata'ya gider. eyh Ebu Muhammed e-
ekkaz'a misafir olurlar. Abdullah el-Mevruri de onlara
katlr. Bir sohbetlerinde sz Resulullah'n (s.a.v) "Kur'an'da
yer alan her ayetin bir zahiri, bir batn, bir snr ve bir girii
vardr." hadisine gelir ve eyh'in Futuhat'n 25. babnda
naklettiine gre e-ekkaz onlara yle der (I:187):
- "Bu mertebelerin her birinin adam vardr ve bu gru-
plarn her birinin de Kutbu vardr. te bu kefin felei bu
Kutub etrafnda dner. 595 ylnda Grnata'da Bae denilen
yerde oturan eyhimiz Ebu Muhammed Abdullah e-
ekkaz'n yanna gittim. Bu tarikatta karlatm zatlarn
en bydr. Tarikatta onun gibi cehd eden birine rastla-
madm. Bana dedi ki: Adamlar drt ksma ayrlrlar: "Allah'a
verdikleri szde duran nice adamlar var." (Ahzab, 23) Bunlar
zahir ehli adamlardr. "Onlar, ne ticaret ne de al-veriin
kendilerini Allah' anmaktan() alkoyamad adamlardr."
(Nur, 37) Bunlar, hakkn yannda duran meveret ehli batn
adamlardr. Bir de arafta duran adamlar vardr. Bunlar ayn
zamanda had adamlardrlar. Yce Allah onlar hakknda
yle buyurmutur: "A'rf zerinde de adamlar vardr." (Araf,
46) Bunlar, koklama, temyiz etme ve vasflar aklama

342
ehlidirler. Sfatlar yoktur. Ebu Yezid el-Bistami onlardan
biridir.
Baz adamlar da vardr ki, Hak onlar ard zaman,
arsna bir an nce icabet etmek iin yayan olarak gelirler,
herhangi bir binee binmezler: "nsanlar arasnda hacc iln
et ki, yaya olarak sana gelsinler." (Hac, 27) Bunlar matla'
(dou) adamlardrlar. Zahir ehli adamlarn mlk ve
ehadet alemi zerinde tasarruflar vardr. Bunlar, eyh
Muhammed b. Kaid el-Evani'nin iaret ettii kimselerdir. Bu,
eyh el-Akil Ebu's Suud b. E-ibl el-Badadi'nin Allah'a
kar edebin gstergesi olarak terk ettii makamdr (
Batn ehli adamlara gelince, bunlarn da batn ve
melekut alemleri zerinde tasarruflar vardr. Ulvi ruhlar
onlarn himmetleriyle ve istedikleri eyleri indirirler. Bununla
yldzlarn ve meleklerin ruhlarn kast ediyorum () bu
adamlarn nnde indirilmi kitaplarn ve tertemiz suhuflarn
batnlar, btn alemin kelam, harflerin nazmlar ve isimler
anlamlar cihetiyle alr. Ki onlardan kimsenin byle bir ihti-
sas sz konusu deildir.
Had adamlarna gelince, bunlarn da ate meneli ruh-
lar aleminde, berzah ve ceberut alemlerinde tasarruflar
vardr () Bunlar araftaki adamlardr () hadleri amazlar.
Bunlar her eyi kuatan rahmetin adamlardr. Onlarn her
huzuru kontrol ederler ()
Matla'(dou) adamlarna gelince, bunlar da ilahi isimler
zerinde tasarruf ederler. Bu tasarrufla, bu isimlerden
Allah'n diledii eyi indirirler. Onlardan bakasnn byle bir
yetkisi yoktur. Bununla dier grup adamn tasarrufu altn-
da olanlar da indirirler () Bunlar adamlarn en byk-
leridirler. Bunlara Melamiler de denir. Bu, onlarn iindeki
g itibariyle sz konusudur, zahirlerinde buna dair bir
grnt olmaz. Ebu's Suud ve benzerleri bunlardandr.
Dolaysyla onlar ve insanlarn geneli, zahiri acizlik ve nor-

343
mal davranlar itibariyle eit durumdadrlar.
eyh, bu drdnc gruba dhildir. eyh, Grnata'dan
memleketi Marsiya'ya dner, orada "biricik imam Ebu
Ahmed b. Seydebun" diye adlandrd zat ziyaret eder. Bu
zat bn Medyen'nin halifelerinden biriydi. eyh, Futuhat'n
"Alak" suresiyle ilgili 282. babnda "Rabbinin adyla oku!"
ayetine iaret ederken ondan yle sz eder (II:641):
"Marsiya'da eyh Ebu Ahmed b. Seydebun ile bulutum. Bir
adam ona Allah'n en byk ismini (sm-i Azam) sordu.
Yerden bir akl ta alarak ona att. Bununla demek istiyor-
du ki "Allah'n en byk ismi sensin." nk isimler delalet
etmek iin konulmulardr. Bunda ortaklk olabilir. Sen,
Allah'a iaret eden en gl ve en byk delilsin." 283.
babda eyh, bn Seydebun'dan sz eder (II:622), onun ve
Ebu Hamid el-Gazali hakknda unlar syler: "kisi de
"insan, unsurlar aleminden ykselince ve nnde semann
kaplar alnca eytandan korunur" derken yanlmlardr.
eyh, onlara yle cevap verir: Eer insann mirac,
Resulullah'n (s.a.v) mirac gibi ruh ve bedenle olsa, bu
dedikleri dorudur. Ama dncesi veya ruhaniyetiyle mira-
ca ykselen kimse, ilahi bir iarete sahip deilse ve bu iaret
sayesinde rabbinden bir delile dayanmyorsa, eytann
telkin ve vesveselerinden emin olamaz."
eyh, bu son ziyaretinde onunla karlanca, kabz
halinde olduunu grr. Sonra onunla ilgili olarak unlar
syler: "Onun yanndan ayrldm. Ani ayrlmdan dolay
alad. Beni uurlamak iin yola kadar geldi. Bylece
karlatm kimseler son buldular. Bundan sonra kimseyi
ziyaret etmedim."
Bu son cmleden anlalyor ki eyh, Endls'te
kalmasnn artk sona erdiini keif yoluyla renmiti.
arka gitmesinin vakti gelmiti. eyh Marsiya'da fazla
kalmadan Mariye'ye gitmenin hazrlklarna balad. Yaya

344
yrme mesafesi olarak Marsiya'ya drt gnlk bir
mesafedeydi buras. eyh 595 senesinin Ramazan aynn
banda buraya varr. Burada en gzel kitaplarndan biri
olan "Mevakiu'n Nucum" adl eserini yazar. Futuhat'ta
bununla ilgili olarak unlar syler (III:334/IV:262)
- "ari'nin hitabndan, bu organlarn her biriyle ilgili
olan btn ykmllkleri renirsin () Biz, bunlar eksik-
siz bir ekilde, btn nurlar, kerametleri, menzilleri, srlar
ve tecellileriyle ilahi emir zerine kaleme aldmz
"Mevakiu'n Nucum" adl kitabmzda akladk. Bu tarikatta
bildiimiz kadaryla bu kitabn tertibi dzeyinde bir akla-
maya rastlamadk. Bu kitab 595 ylnn Ramazan aynn on
bir gn iinde kaleme aldm. Bu kitabn stada ihtiyac yok-
tur. Bilakis stadn ona ihtiyac vardr. nk stadlar iinde
yksek ve daha yksek kimseler vardr. Bu kitap ise, bir
stadn olabilecei en yksek makamdadr. Allah'a kulluk
sunarken esas aldmz bu eriatta bundan te bir makam
da ngrlmemitir. Kim bunu elde etmise, Allah'n baarl
klmasyla ona dayanarak hareket etsin. Bunun menfaati
byktr. Bunun menzilini sana aklamamn sebebi udur:
Hakk iki kere ryamda grdm. Bana yle diyordu:
Kullarma nasihat et. te bu, sana yapabileceim en byk
nasihattir. Baarl klan Allah'tr. Hidayet O'nun elindedir.
Bizim bu ite bir yetkimiz ve gcmz yoktur"
595 ylnn Ramazan ayndan 596 ylnn sonuna kadar,
eyh'in eserlerinde, bu sre zarfnda neler yaptn, nereye
gittiini gsteren bir ipucuna rastlayamyoruz. Acaba bu
sreyi yolda el-Habei ile birlikte halvette mi geirdi?
Yoksa baka seyahatlere mi kt? Soru, cevapsz ortada
duruyor. 597 ylnn banda eyhi, Sela'da eyh Ebu Yakub
Yusuf el-Kumi'nin yannda gryoruz. eyh'in Sela'da Salih
arkadalar vard. Bunlarda biri de el-Gammad idi. Onunla
ilgili olarak unlar sylyor (IV:506):

345
- "eyhimiz Abdulhalim el-Gammad Sela ehrin oturur-
du. At srtnda ve gz kamatrc giysiler iinde olduu iin
insanlarn sayg gsterip hayranlkla seyrettikleri birini
grd zaman, ona ve onu hayranlkla izleyenlere hitaben:
"topraa binmi bir toprak" der, sonra yzn evirir ve u
beyitleri okurdu:

Ne zamana kadar ve nereye kadar byle umursamaz


bir hayat sreceksin?
Yoksa btn bunlarn unutulacan m sanyorsun?
Onun en belirgin zellii tevekkld."

Bunlardan biri de Ali es-Selavi idi. eyh onun hakknda


da unlar sylemektedir (II:187): "Bil ki gldren tecelliler
de vardr. Tarikatta es-Selavi kadar glen baka birini
grmedim. Onunla beraber seyahate ktm, Endls'te yol-
culuk ve mukimlik esnasna onunla arkadalk ettim.
Durmadan glerdi. Yar deli gibiydi. Ama bir kez olsun azn-
dan yalan ktna ahit olmadm. Alayanlara gelince,
onlardan sadece bir kiiyle karlatm. biliye'de 586 yln-
da karlatm Yusuf el-Mugavir el-Cela. Bizden ayrl-
mazd. Hallerini bize anlatrd. ok szlard ve gzyalar
durmadan akard. O ok glen (ed-Dahhak) ile arkadalk
ettiim dnemde onunla da arkadalk ediyordum."
eyh, el-Mugavir'i gezginler zmresi iinde zikreder ve
onun hakknda yle der (II:33): " Seyahat edenlerin en
byklerinden biri olan Yusuf el-Mugavir el-Cela ile
karlatm. Yirmi sene boyunca dman topraklarnda bir
mcahid olarak seyahat etmiti. Dman snrnda
bekleyenlerden biri de Celmaniye'den bir genti. Allah'a
ibadet arlk bir ortamda bymt. Ad Ahmed Hemmam
e-akkak't. Endls'te ikamet ederdi. Yann kk-
lne ramen byk zatlardan biriydi. Henz bulu ana

346
ermeden tarikata girip her eyden el etek ekerek Allah'a
ynelmiti. lnceye kadar bu hali byle devam etti."

eyhin kurbet (yaknlk) makam hakknda syledik-


leri:
eyh, Sela'dan Marake'e doru yola kt. Bu yolcu-
luu srasnda velayet makamlarnn en ykseine ulat.
eyh, Futuhat'n 161. babn bu makama ayrmtr ve
bal da yledir: "Sddklk ve Nebilik makamlar arasn-
daki yaknlk (kurbet) makam hakkndadr". Bununla ilgili
olarak zetle unlar sylemektedir (II:260-262):
- "597 ylnn Muharrem aynda bu makama girdim. O
srada Marib'de cisel denilen yerde bir evde misafirdim.
Orada sevin iinde olmakla beraber akna dnmtm.
Kimseyi gremiyordum. Tek bama olmaktan rktm. Ebu
Yezid'in zillet ve yoksullua giriini hatrladm. Bu menzilde
hi kimsenin bulunmayacan dndm. Bu menzil benim
yurdumdur, rkmemeliydim ondan. nk vatana zlem
duymak her varln zati bir zelliidir. Yalnzlk gurbetle
beraberdir. Bu makama girdiimde yalnz bama kaldm ve
anladm ki biri burada beni grrse inkar edecek. Bunun
zerine makamn ke bucaklarn, yanltc dnemelerini
aratrmaya baladm. Bu makamda tahakkuk etmi olma-
ma ramen ismini bilmiyordum. Allah'n bu makama bahet-
tii kiilere neler verdiinden de haberim yoktu. Baktm ilahi
emirler pe pee zerime iniyor. Hakkn elileri birbirinin
ardnca geliyorlar. Benimle kaynamak ve oturmak istiyor-
lard. Bu rkeklik ve yalnzlk iinde yola ktm. Kaynama
ancak ayn cinsten olan varlklar arasnda olabilir. Ancal
denilen yerde bir adamla karlatm. Bu ehrin camiinde
ikindi namazn kldm. Emir Ebu Yahya b. Vecatin de geldi.
Benim arkadamd. Beni grdne sevinmiti ve evinde
misafir olmam istedi. Kabul etmedim, katibinin misafiri

347
oldum. Katiple benim aramda bir yaknlk vard.
Bulunduum makamn beni sevindirmesine ramen hisset-
tiim yalnzl ona ikyet ettim. Beni rahatlatmaya
alrken birden bir adamn glgesini hissettim. Bana bir
k yolu gsterir midiyle hemen yatamdan kalktm. Beni
kucaklad. Kim olduunu dnmeye altm. Ebu
Abdurrahman es-Slemi olduunu anladm. Ruhu benim
iin bedene brnmt ve Allah, bana ynelik bir rahmet
olarak ona bana gndermiti. Ona dedim ki: Sen, bu
makam? Dedi ki: Bu makamda canm alnd, bu makam
zere ldm ve hep bu makamdaym. Ona yalnzlm ve
snacam kimsenin olmayn anlattm. Dedi ki: Garip olan
rker, yalnzlk hisseder. Madem ki ilahi inayet nceden
senin bu makam elde etmeni ngrm, u halde Allah'a
hamdet. Kime nasip olmu ey kardeim byle bir makam?
Bu makamdaki arkadann Hzr (a.s) olmasn istemez
misin? Ona dedim ki: Ey Ebu Abdurrahman! Bu makam,
dierlerinden ayracak ismini bilmiyorum. Bana dedi ki:
Buna yaknlk (kurbet) makam denir, hemen bu makamda
tahakkuk et. Ben de tahakkuk ettim. Birden byk bir
makam olduunu grdm. Zahir alimlerinin de burada kkl
bir yerleri vard. Ama bu makamda olduklarn bilmiyorlard.
lahi yardmn bu makamdan onlara ulatn grdm. Ebu
Hamid el-Gazali bu makam inkar etmi ve yle demiti:
Sddklk ile Nbvvet arasnda bir makam yoktur
Ebubekir es-Sddk iinde saklad srr bu makamdan elde
etmiti. Nitekim Resulullah'n (s.a.v) vefat ettii gn, vaktinin
gelmesiyle birlikte ondaki bu srrn gc ortaya kmt.
Resulullah (s.a.v) vefat ettiinde akl karmayan, gerekle
ilgisi olmayan bir takm szler sylemeyen tek kii
kalmamt, Ebubekir hari. O, byle bir karklk yaa-
mamt. Minbere km ve insanlara yle hitap etmiti:
-" Sizden kim Muhammed'e (s.a.v) tapyorduysa, bilsin

348
ki Muhammed ld. Kim de Allah'a tapyorsa, hi kukusuz
Allah daima diri ve lmszdr." Sonra u ayeti okumutu:
"Muhakkak sen de leceksin, onlar da lecekler." (Zmer,
30) Bu szler zerine insanlarn heyecan dinmi, herkesin
akl bana gelmiti. Sylenmesi gereken, Hz. Muhammed
(s.a.v) ile Ebubekir arasnda baka kimsenin olmaddr,
sddklk makam ile nbvvet makam arasnda baka bir
makam olmad deil." Burada sz edilen Abdurrahman
es-Slemi "Tabakatu's sufiye" kitabnn mellifidir ve 421
ylnda, yani eyh'in yaad vakadan 176 yl nce vefat
etmitir.
eyh, 73. babda yaknlk (kurbet) makam ve bu
makamn ehli hakknda unlar sylemektedir (II:24-25):
"Bu, efrada has bir makamdr. Allah katndaki menzil
itibariyle eriat koyucu nbvvet makamndan aa, yine
Allah katndaki menzil itibariyle sddklk makamndan
yukardr."
eyh, bununla ilgili bir de risale kaleme almtr. Bu
risale, dier risalelerle birlikte baslmtr. Szn ettiimiz
risalenin banda bu anlam zikreder ve bu makamn sahip-
leri hakknda unlar syler: "Onlar efraddrlar. Abdallar
onlar tanmazlar ve evtad da onlar grmez. Gavs, kutub ve
imamn hkm onlarda gemez." eyh, nimet ehli ile azap
ehli arasnda taksim edilen kitabn menzilinin bilinmesi
hakkndaki 301. babda zikrettii ilimler arasnda bu kitabn-
dan da sz eder ve " inde ameller kaydedilmi bir kitaptr.
O kitab, Allah'a yakn olanlar grr." (Mutaffifin, 20-21) ayet-
lerine yle iaret eder (III:10): "Yaknlk (kurbet) menzili
buradadr ve bunun latif bir cz bize aittir." Kur'an menzil-
leri iinde "Vaka" suresi yaknlk (kurbet) makamnndr.
eyh, daimi hayatn bu makamdan olduunu syler (IV:82).
Nitekim sylendii gibi Hzr (a.s) bu makamn pnarndan
itii iin lmszlemitir. eyh, "Vaka" menzili olan 328.

349
babda bu anlama iaret etmi ve babn banda yle
demitir (III:103): "Bu menzile girmek, orada kalnd
srece lmden korur. lgin bir menzildir." nk "Vaka"
suresinin giriinde "sabikun=ne geenler" olduklar belir-
tilen mukarrebin (yaknlatrlmlar)'in menzilidir. Surenin
sonunda da onlara ruh, esenlik ve naim cennetleri olduu
belirtilmitir. eyh onlar hakknda unlar sylyor: "Onlarn
Kur'an'dan baka kitaplar yoktur. Bizzat zuhur ederler.
Onlar, halleri itibariyle, ykmllk alanna kouturduklar
zaman ilahi abukluk ehlidirler. Yine eyh, Hakim et-
Tirmizi'nin sorularna verdii cevaplarn ikincisinde bu ere-
fli makam hakknda konuur ve yle der: " mam Mehdi bu
makamn ehlidir: "Buras mukarrebin'in (yakn-
latrlmlarn) makamdr. Hakkn onlar yaknlatrmas iki
ekilde olur. Biri ihtisastr ki amel gerekmez. Ahir zamanda
ortaya kacak kaim Mehdi ve benzerleri gibi. Biri ise amel
yoluyla gerekleir. Hzr (a.s) ve benzerleri gibi. Ama
makam birdir () Bil ki yaknlk ehlinin menzili, onlara hay-
atlarn ahiretle btnletirme imkann verir. Bu yzden ruh-
lar alp gtren son saika (lm) onlar kapsamaz. Bilakis
onlar yce Allah'n istisna ettii kimselerdendirler: "Sr'a
flenince, Allah'n diledikleri mstesna olmak zere gk-
lerde ve yerde ne varsa hepsi lecektir." (Zmer, 68) Bu,
Allah katndaki en zel ve en yce menzildir."

eyh Marake'ten Ayrlp Tunus, Msr ve Filistin


Yolculuuna kyor
eyh, muvahhidlerin bakenti Marake'e vardnda -o
zaman halife Ebu Abdullah Muhammed en-Nasr b. Yakub
el-Mansur'du- bir mddet orada kald ve bu sreyi yaayan
ve hayatta olmayan velileri ziyaret etmekle geirdi.
Kukusuz bn el-Arif'in ve bn Bercan'n yan yana bulunan
kabirlerini, Kad yad'n (:544), siyer, hadis ve tarih ilim-

350
lerinde hocas olan Ebu Zeyd Abdurrahman es-Suheyli'nin
(:581) kabirlerini ve onlarn dnda Marake salihlerinin
mezarlarn ziyaret etmitir. O srada hayatta olan eyhlerin
sohbetinde bulunmutur. rnein olaanst hallere sahip
nl eyh Ebu'l Abbas Ahmed es-Sebti (601)ile arkadalk
etmitir. Es-Sebti, "Siz hayra ne harcarsanz, Allah onun
yerine bakasn verir. O, rzk verenlerin en hayrlsdr."
(Sebe, 39) ayetini zahir ve batn olarak tahakkuk ettirmi bir
zatt. bn Rd'n de rivayet ettii gibi onun iar uydu:
"Varlk cmertlikten etkilenir, oalr." ( Hayat iin bkz. et-
Tadeli, "e-teevvuf" s.451-477)
eyh, Futuhat'n deiik yerlerinde es-Sebti'den sz
etmektedir. Bazen adn zikreder, bazen de "eyhimiz" veya
"maribdeki eyhlerimizden biri" eklinde ad vermeyerek
ondan sz eder. Onunla ilgili olarak yle der (IV:121):
"Dnya hayatn isteyen kimse, imknsz istemi olur ()
Dier hususa gelince, rnein pire kadar veya ondan daha
byk yahut daha kk bir eyden elem duyarsa ve kendisi
de mmin ise, bundan dolay ahirette sevap alr. Ama dnya
hayatn isteyen kimseye Allah, bu sevab erkenden verir, bu
dnyada ondan yararlanr. Yce Allah'n Marib'te
Marake'te yaayan Ebu'l Abbas es-Sebti'ye yapt gibi.
Onunla grtm, durumuyla ilgili gr al veriinde
bulundum. Bana kendi tutumunu anlatt. Kendisinin btn
bunlar dnyada vermesi iin Allah'tan istediini syledi.
Allah da istediklerini bu dnyada kendisine vermiti. ste-
diini hasta ediyor, istediine ifa veriyordu. stediini sa
brakyor, istediini ldryordu. Dilediini yapyordu. Btn
bunlar sadaka vererek elde etmiti. Bu hususta esas ald
l, haftalkt. Ancak bana unu da anlatt: Allah katnda
zellikle ahretim iin eyrek dirhem sakladm manndan
dolay Allah'a krettim ve onun halinden dolay sevindim.
Onun hali en garip hallerdendi. Tadanlardan bakas bunun

351
asln bilemez. Ya da anlay sahibi olup da bu durumu
soran yabanclar bilirler. Tabi eer onlara haber verirse. Bu
iki gruptan bakas bu hali bilemez. Yce Allah, ad geen
es-Sebti'ye her ne vermise, bunlar istedii iin deil,
bilakis yce Allah, ahiret iin biriktirdii amellere ek olarak
ona bahetmitir. nk o, Endls'te vaizlik yapan mer
ve bizim de grdmz bakalar gibi ahiret iin biriktirilen
dlleri isteyen biri deildi. Ben de tarikata girdiim ilk
dnemlerde memleketimde bu hal zere amel ettim ve nice
garip haller grdm. Bu, Allah'tan onlara ve bize bir dldr,
yoksa ne onlarn ne de bizim irademizden kaynaklanmtr.
Eer Ebu'l Abbas es-Sebti, benim onun nefsini tandm
gibi kendi nefsini tansayd, bu ekilde mlyxacele etmezdi.
nk o, yle bir surettedir ki bundan bakas da olamaz.
Ama o, Allah'tan bunu istedi, Allah da onun bu isteine
binaen ona verdi. Eer sussayd, herhangi bir ey isteme-
seydi, her iki cihanda da byk bir baaryla, kurtulua
kavuurdu. Ne var ki o kendi nefsini, nefsinin tabiatn,
Allah'n nefsine esas kld sureti bilemedi. Bu yzden
istekte bulundu. Bylece ayn ii yaptklar halde bakas
kazanrken o zarar etti. Bu yzden ilimle sevinir. nk ilim
bir kulun bezenecei en erefli surettir."

eyhin Abdulkadir Geylani (k.s.)in Hakknda


Anlattklarnn Bazlar:
eyh, es-Sebti ile eyh Abdulkadir Geylani'yi (:561)
karlatrr ve yle der (III:560):
- "Yce Allah ona ancak Muhammedi surette tecelli
eder. Bylece hakk Muhammedi grle grr. Bu, hakkn
grnd en kamil ryettir. Onunla bir menzil tanr ki ancak
Muhammediler ona nail olabilirler. Buna "hviyet" menzili
denir. Bu menzilde gayp hala onun tarafndan mahede
edilmektedir. Orada maddeden tek bir iz grmez. Bu,

352
Badatl Ebu's Suud b. E-ibl'in mahedesidir. Ki kendisi
Abdulkadir Geylani'nin has arkadalarndandr. Bu mahe-
denin sahibi "hviyet" sahibinden ayrdr, hatta onu melekut-
ta bir melik olarak mahede eder- ayrca her mahede
edenin mahede edilenin suretinde brnmesi kanl-
mazdr-, dolaysyla bu mahedenin sahibi melik'in
suretinde zuhur eder. Dier bir ifadeyle kevn aleminde zahir
isimle grnr ve tesir, tasarruf, hkm, geni kapsaml
davet ve ilahi kuvvet eklinde etki gsterir. Abdulkadir
Geylani gibi. Ve de Marakeli Ebu'l Abbas es-Sebti gibi.
Onunla karlatm ve haliyle ilgili olarak gr al veriinde
bulundum. Kendisi haftalk ly esas alrd. Kendisine
cmertlik mizan verilmiti. Abdulkadir'e ise savlet ve him-
met bahedilmiti. Bu yzden kendi iinde es-Sebti'den
daha tamamd."
eyh, velilerin tabakalar zerinde aklamada
bulunurken eyh Abdulkadir Geylani ile adn vermedii bir
zat -bana gre es-Sebti'dir. Yine de dorusunu Allah bilir-
karlatrr ve yle der (II:14):
- "Allah onlardan raz olsun, onlardan sadece bir kii
olur. Bazen kadn da olabilir. Her zamanki ayetleri udur: "O,
kullarnn stnde her trl tasarrufa sahiptir." (Enam, 18)
Allah'tan baka, gc her eye yeter. zzetli, cesur, atl-
gandr. Hakka ynelik daveti byktr. Hakk syler ve
adaletle hkmeder. Bu makamn sahibi, Badat'taki ey-
himiz Abdulkadir Geylani idi. Halk zerinde haktan kay-
naklanan bir savleti ve hkimiyeti vard. ok nemli bir kon-
umu vard ve onunla ilgili olaanst haberler mehurdur.
Onunla karlamadm. Ama bu makamdaki zamanmzn
sahibi ile karlatm. Fakat Abdulkadir baka ilerde,
karlatm bu zattan daha tamamd. tekini geride brak-
mt. u ana kadar, ondan sonra kimin bu makama
getiine dair bir bilgim yoktur." Zevkle ilgili 248. babda

353
eyh, es-Sebti'den sz eder ve yle der (II:548):
- "Szlerimiz birbirine baldr. nk tek bir ayndr ve
bu da onun ayrntsdr. Kur'an ayetlerinin, zahiren birbir-
lerinden uzak gibi grnseler de birbirleriyle oluturduklar
ahengi bilenler ne demek istediimizi bilirler. Evet Kur'an
ayetlerinin bazlarnn zahiren birbirlerinden uzak grndk-
leri dorudur, ama bu iki ayet arasnda onlar birletiren,
uyuturan bir ortak noktann bulunmas zorunludur. Bir
ayetin brnn yannda yer almasn salayan ite bu
ortak noktadr. nk Kur'an, ilahi nazmdr. Nahivci er-
Ramani'den baka bu yntemi esas alan baka birini
grmedik. Bu zatn bir Kur'an tefsiri vardr. Bu tefsiri
inceleyen biri, onun tefsirde bu metodu esas aldn bana
bildirdi. Fakat ben sz konusu tefsiri grmedim. Ama
Marake'te sadaka vermesiyle bilinen Ebu'l Abbas es-
Sebti'nin bu metodu izlediini grdm. Onunla gr al
veriinde bulundum. ller sahibiydi."
Yine onun "lmek zere olan kimse malnn te birini
vasiyet edebilir." dediini anlatr ve bunun zerine u deer-
lendirmeyi yapar (I:577):
- "nk lmek zere olan kimse, malnn ancak te
birine sahiptir. Mal artk ona ait olmaktan km ve geride
kendisinin hibir eyi kalmamtr. eriat, sahip olduu
maln te birini sadaka olarak vermesine cevaz vermitir.
O, eriatn lleri dahilinde bu tavryla vgye deer bir
ey yapmaktadr. Ama asl itibariyle Allah'n karsna fakir
olarak kar. Tpk yannda bulunan her eyden ayrlp elleri
bo olarak kald gibi () Bu haliyle o, sahip olduu te
birlik miktar sadaka olarak datmayan veya te birlik bir
miktardan daha az bir eyi sadaka olarak veren ve geride
brakt ksm da varislerine sadaka olarak brakmaya niyet
eden kimseden daha stndr. Burada dikkat ekici bir
iaret vardr."

354
eyh, Futuhat'ta (I:572/IV:496) halifenin es-Sebti'yi
ldrmek zere armas olayn yle anlatr: "Bir hur-
mann yarsn vermek suretiyle bile olsa sadaka vererek
kendinizi ateten koruyun. Marib lkesinde mizan ehli
olarak bilinen eyhlerimizden biri hakknda sultann yann-
da, onun ldrlmesini gerektirecek tarzda kt eyler
sylenmiti. Memleketin halk da onun hakknda sylenen-
ler zerinde ittifak etmilerdi. Bu da onun ldrlmesini
kanlmaz klyordu. Bunun zerine Sultan, naibine halk
toplamasn ve sulanan bu adam da hazr bulundurmasn
emretti. Eer insanlar, bu adam hakknda sylenenleri
dorulayacak ekilde ittifak etseler, onu ldrmesi iin valiye
emir verecekti. Ama aksini syleselerdi, serbest brakacak-
t. nsanlar kararlatrlan gnde toplandlar. Niin toplandk-
larn da biliyorlard. Herkes az birlii etmi, onun
ldrlmesi gereken bir fask, bir muhalif olduunu syly-
ordu. Adam getirilince, yolda bir frncnn dkkannn nn-
den geti. Ondan yarm rek bor ald, hemen orackta
sadaka olarak verdi. Toplant yerine gelince, en byk d-
man olan valinin de hazr olduunu grd. Halkn arasnda
ayaa kaldrld ve insanlara soruldu: Bu adam hakknda ne
biliyorsunuz? Onun hakknda ne syleyeceksiniz? Orada
bulunanlarn tamam, adn da vererek, onun adil ve sevilen,
honut kalnan biri olduunu sylediler. Vali, insanlarn,
onun hakkndaki dncelerinden, buraya gelmeden nce
sylediklerinden farkl eyler sylemeleri karsnda arp
kald. in iinde bir ilahi mdahale olduunu anlad. eyh
glyordu. Vali sordu: Niin glyorsun? Dedi ki:
Resulullah'n (s.a.v) doruluuna, hayranlmn ve
imanmn artna glyorum. Allah'a yemin ederim ki, bu
toplulukta bulunan insanlarn tamam, burada yaptklar
ahitliin aksini dnyorlar benim hakknda, sen de buna
dahilsin. Hepiniz benim aleyhimdesiniz, lehimde deilsiniz.

355
Cehennemi dndm. Onun fkesinin sizin fkenizden
daha byk olduunu grdm. Sonra yarm rei
dndm ve onun da yarm hurmadan daha byk
olduunu grdm. Resulullah'n (s.a.v) yle buyurduunu
duymutum: " Bir hurmann yars bile olsa sadaka vermek
suretiyle kendinizi ateten koruyun." Ben, yarm rek ver-
erek sizin gazabnzdan kendimi korudum. Yarm hurmadan
daha byk bir ey vererek daha az bir atei savdum.
Resulullah (s.a.v) yle buyurmutur: "Sadaka Allah'n gaz-
abn sndrr ve kt lm savar." Allah ite bunu yapt.
Yarm rekle hem sizin ktlnz, hem de kt bir
lm benden savd, bununla beraber sizi aalad ve
benim sadakam da yceltti. nk benim verdiim sadaka
yarm hurmadan daha byk ve sizin fkeniz de cehenne-
min ve Allah'n gazabndan daha azdr. Orada hazr bulu-
nanlar, adamn imannn gc karsnda hayret ettiler."

eyhin Es-Sebti ile ilgili olan hikayesi:


Ebu'l Feth Muhammed b. Abdusselam b. Ahmed b.
Buste el-Marakei (:1370) bu hikayeyi "Buluu'l amal fi
zikri menakbi's sadati seb'atu rical" adl eserinde es-
Sebti'nin hayatn anlatrken (s.104) zikretmektedir. Bu emri
veren halifenin Yakub el-Mansur olduunu belirtir. Yine
Emire'nin kz ile yaad ilgin hikayeyi de zikreder. Ki
eyh "biz onu grdk" demektedir. yle anlalyor ki eyh,
597 ylnda es-Sebti ile arkadalk ederken bu olay gerek-
lemitir. unlar anlatyor (I:675):
- "Bu bizim de ahit olduumuz bir hikayedir:
eyhlerimizden birine, sultann kzlaryla ilgili bir haber ver-
ildi. Bu kzn halka byk faydas oluyordu. Ayrca bu eyh
hakknda da iyi dnceleri vard. eyh'in yanna gelmesi
iin haber gnderdi. eyh da yanna gitti. Kocas olan sultan
da yanndayd. Sultan ona sayg olsun diye ayaa kalkt.

356
Sonra eyh kadna bakt. Can ekiiyordu. eyh: Can aln-
madan nce onu kurtarn, dedi. Sultan: ne ile? dedi. eyh:
diyetini vererek cann satn aln, dedi. Kadnn diyeti eksik-
siz olarak getirildi. Can ekimesi durdu ve iinde bulun-
duu sknt son buldu. Kadn gzlerini at, eyhe selam
verdi. eyh ona dedi ki: Sana bir ey olmayacak. Ama
lmn gereklemesine bir dakika kald. lmn boa
dnmesi mmkn deildir. Bir sonucun olmas gerekir. Biz
seni lmn elinden aldk. O da bizden hakkn istiyor.
Kabzedilmi bur ruhla dnmesi zorunludur. Sen yaarsan,
insanlar senden faydalanacak. Ayrca sen deeri yksek
birisin. Senin fidyen olarak ancak deerli bir ey verebiliriz.
Bu lmden daha stn olarak bir kzm var ve en sevdiim
insandr. Onun senin yerine fidye olarak veriyorum ()
Sonra kalkp kznn yanna gitti ve kzna iinde bulunduu
durumu anlatt ve yle dedi: Kzm! Cann bana bala.
nk sen Emirlmmininin kz Zeyneb kadar insanlara
faydal olamazsn. Dedi ki: Babacm! Ben senin hkmne
tabiyim ve canm sana baladm. Bunun zerine eyh
lme yle dedi: Al kzm! Kz, hemen orackta ld Bu,
brahim peygamberin ve Salih olunun (a.s) kssasn
aynsdr. Bu, bir ilahi dengedir ki, ancak ehli olanlar bilirler.
Bize gre de bedel vermek gerekir, ama karlnda bir can
vermek gibi bir zorunluluk yoktur. nk biz buna benzer
eyleri kendimizde grdk. Canmz satn aldk, ama bunun
yerine bir can vermedik. eyhin bunu yapmasnn sebebi
ise, kendisine arz olan bir haldir. Bu hal kzn fidye olarak
vermesini gerektirmitir. nk o srada mahedesi
brahim'in (a.s) kssasyla ilgiliydi. Bu yzden ona brahim'in
(a.s) hali esasnda hkm verildi. Eer bu dediimizi
anlarsan, mutlu olursun.
Yce Allah yle buyurmutur: "Allah mminlerden,
mallarn ve canlarn, kendilerine (verilecek) cennet

357
karlnda satn almtr. nk onlar Allah yolunda
savarlar, ldrrler, lrler. (Bu), () Allah zerine hak bir
vaaddir." (Tevbe, 111) Yani cennet () Bu ayetten eyhin
mahede ettii ey "ldrrler, lrler" sahnesiydi. Bizim
mahedemiz ise, satn almann aynsdr, baka deil ve
kendisi de yaard. Yaamas kanlmaz olann bedelini
vererek yaamasn saladk. O da hayatta kald ve bu
sahnede zerinde lmden bir eser de olmad. te hallerin
etkilerinin mahede orannda olduunun rnei budur.
Bunlar zevk ilimleridir. Bunlara nail olmak ok nemlidir. Her
arif de bunlar bilmez. Yanlmaz terazilerdir bunlar. nk
Allah tarafndan konulmulardr"
eyh, Marake'te hakknda "onun ayeti "Rabbinin hk-
mne sabret. nk sen gzlerimizin nndesin." (Tur, 48)
szyd" dedii biriyle arkadalk etmitir. Onun hakknda
da unlar sylyor (IV:148): "Muhammed el-Marakei'yi
Marake'te grdm. Gece gndz demeden yanma sk sk
gelirdi. Bu ayet her zaman onun haliydi. Bir kere olsun bir
eyden dolay gsnn daraldn grmedim. Zorluklar
bandan geerdi, ama onlar glerek ve sevinle karlard.
Bize gre o, zorluklardan kurtulurken, o ise, bir sevinten
baka bir sevince intikal ederdi. Bir cokudan baka bir
cokuya. Ona yle derdim: Bunca istenmeyen felaketin
bana gelmesinden dolay gerekten sabrediyor musun?
Dedi ki: lk olarak sabrettiim iin, bu ilahi hkmlere bizzat
mahede etmek suretiyle sabretme bayla dl-
lendirildim. Bu da beni dier btn hkmlerden alkoydu.
Ben de onu ancak onunla karlyorum. Kurtaran odur
nk. Bu yzden sadece ondan istiyorum. Benim
grme gre felaketler onunla ortadan kalkar. Siz benim
suretimde nazil olan hkm grrsnz. Ama her ey onun
nazaryladr.
Ayrca bu ahs, ibadetlerin vakitlerine en fazla riayet

358
eden bir kimseydi. Allah'a yemin ederim, bu makamda onun
gibisini bir daha grmedim. Oradan ayrlp buralara gelirken
ayrlmdan dolay hibir arkadam, onun zlmesi kadar
benim ayrlma zlmedi.
Bana yle derdi: Allah'a yemin ederim ki, eer rabbani
hkmn bana nfuz ediini grmemi perdeleyen ayni ma-
hede olmasayd, seninle yolculua kardm. Allah'a yemin
ederim ki, senin benden uzaklap kaybolman, hakkn sure-
tinin baka bir surete dnmesinden baka bir ey deildir.
Ben de onu grnrde de grnmezde de mahede eder-
im. Bu, akllara durgunluk veren bir zevktir.
eyh, ok edepliydi ve ok konuurdu. Neredeyse hi
susmazd, ama btn konumas insanlar Allah'a davet
etmekle ilgiliydi. Bu hususta kendisine bir ey sylendii
zaman u karl verirdi: Ben, konumamla ilgili farzm
eda ediyorum. Sen, benimle oturup sylediklerimi dinleme
hususunda serbestsin. Ben, beni dinleyenlere konuurum,
dinlemeyenlere konumam."

eyhin Ar Mahedesi Hakknda:


Marake'te eyh, Ar mahedelerinden birine nail olur.
Bu konuda unlar sylyor (II:436):
"Bil ki, yce Allah, u ar iin nurdan dayanaklar var
etmitir. Bunlarn saysn bilmem, ama mahede ettim.
Nuru imein na benzer. Bununla beraber, iinde bir
glge grdm ki llemeyecek enginlikte bir rahat veriyor.
Bu glge, arn konkav eklinin glgesidir ki istiva eden
Rahman'n nurunu perdelemektedir. Arn altnda olup
"Yce ve azamet sahibi Allah'tan baka g ve kuvvet yok-
tur" sznn kt hazineyi grdm. Baktm hazine,
Adem'dir (Allah'n selam zerine olsun). Onun altnda da
tandm baka hazineler de grdm. Ke bucaklarnda
umakta olan gzel kular grdm. Btn kulardan daha

359
gzel olan bir ku grdm. Bana selam verdi. Bana bir ilham
verildi ki onu tutup beraberimde marik diyarna gtreyim.
Btn bunlar keif yoluyla grdm srada Marake
ehrinde bulunuyordum. Dedim ki: Kimdir o? Bana denildi
ki: O, Fas ehrinde yaayan Muhammed el-Hassar'dr.
Allah'tan marik diyarna yolculuk etmeyi istedi. Onu
beraberinde gtr. Duydum ve itaat ettim, dedim. Ona
dedim ki: nallah bu kuun ayn benimle beraber olacaktr.
Fas ehrinde geldiimde onu sordum. Yanma geldi. Ona
dedim ki: Allah'tan bir ey istedin mi? Evet, dedi, beni marik
diyarna gtrmesini istedim. Bana: Falan kii seni gtre-
cek, denildi. Ben de o zamandan beri bekliyorum Bunun
zerine 597 ylnda onu da beraberimde gtrdm. Onu
Msr'a kadar gtrdm. Orada vefat etti. Allah rahmet
etsin."
Bir dier ar mahedesinden sz ederken eyh, yce
Allah'n kendisini arn en stn dayanaklarndan birine
indirdiini belirtiyor ve unlar sylyor (III:431):
- "Buras rahmet hazinesidir. Beni, zorluklar bilmemle
beraber mutlak rahim kld. Ama, her zorlukta da bir rahatlk
olduunu, her azabn bir rahmet barndrdn, her bzl-
menin bir alma ierdiini, her darln iinde bir genilik
bulunduunu da bildim. ki eyi de rendim."
Muhammed el-Hassar ve el-Habei ile birlikte eyh,
hayatta olan ve hayatta olmayan velilerini veda maksadyla
ziyaret ettii Fas'tan Tilmisan'a gider. Orada eyhi Ebu
Medyen'in ve days Yahya b. Yean'n kabirlerini ziyaret
eder, yaayan ve artk hayatta bulunmayan Salih karde-
leriyle vedalar. Ebu Medyen'in arkadalaryla bulumak
zere Becaye'ye doru yola kar. Orada bir mjdeye
mazhar olur. eyh bununla ilgili unlar sylyor (Kitabu'l ba
/ Kitabu'l Kutub 49):
- "597 ylnn Ramazan aynda Becaye'deydim. Bir gece

360
ryada gkteki btn yldzlarla cima ettiimi grdm. Cima
ettiim her yldzdan byk bir manevi haz alyordum.
Yldzlarla cima ettikten sonra bana harfler verildi. Onlarla
da hem tek balarna hem de terkip halinde cima ettim.
nmde "Fa" harfi belirdi. Zarf "Ya"snn "Fa"syd. Ona ilahi
bir sr verdim ki, onun erefine, Allah'n ona bahettii celale
delalet ediyordu Bu hikayemi arif bir adama biri vastasy-
la anlattm. Ryadan, rya tabirinden anlyordu. Bu aracya
yalnz beni anlatmamasn syledim.
Sonra.. Bu arac ryay ona anlatnca, olayn byk-
ln anlar ve yle der: Bu, dipsiz bir denizdir. Bu ryay
gren kiinin nnde ulvi ilimler, srlarn ilimleri, yldzlarn
ve harflerin zellikleri alacak ki onun zamannda hi kims-
eye bu nimet verilmemi olacaktr.
Sonra bir mddet susar ve yle der: Eer bu ryay
gren kii ehirde ise, o, bu yaknlarda buraya gelen gen
adamdan bakas deildir. Ve adm syler. Arkadam
app kalr ve hayretten ne diyeceini bilemez.
Ardndan yle der: Bu, ondan bakas olamaz. Benden
korkma.
Arkadam: Evet, bu odur, der.
Der ki: Bu zellikle bu zamanda ondan bakasnda ola-
maz. Beni ona gtr ki kendisine selam vereyim.
Arkadam: Ondan izin almadan bunu yapamam, der.
Gelip benden izin istedi. Ben de bir daha o adamn yan-
na dnmemesini syledim ve en ksa zamanda yola ktm.
Onunla grmedim."
eyh arkadalaryla birlikte Becaye'den sahil yolunu
izleyerek Tunus'a hareket eder. Bunu aadaki metinde
Cezayir'in dousuna den sahil ehirlerini zikretmesinden
anlyoruz (III:261): " Marib ehirlerinden el-Kal ve el-
Ceycel arasnda tek ayakl bir hayvan grdk. Muhtesip kr-
bacn andran bir organ da gsnden kmt. Bu organ

361
kanat gibi hareket ettiriyor ve bu hareketle kouyordu, o tek
ayan hareket ettiriyordu. O kadar hzl kouyordu ki bir
yar at ona yetiemezdi."
eyh, Tunus'a varnca, eyh Abdulaziz el-Mehdevi'nin
misafiri oldu. Aada Abdulaziz'e hitaben kaleme ald
metinden anladmz kadaryla yaklak dokuz ay onun
yannda kalmtr. yle diyor (I:9-10): "yle anlalyor ki
velisi, ondan bildii eyleri unutmamt. Geri veli, Allah
onu daim etsin, bir saflk derecesine ulamt ve bir amaca
mebni olarak bir ksm kedere de sahipti. Vedalama
srasnda bir kabz halini yaad. nk gayeyi tamamlamak
istiyordu. Veli, eletiri klcn knna sokmutu. Bu da onu
itikad mkerrem velilerden klmt, Allah onu daim etsin
() Onun yannda dokuz ay kadar ikamet ettim. Bu hay-
atmn en rahat, en huzurlu gnleriydi. Esenlik ve mutluluk
gnleriydi. Her birimize kar onca safl ve hogrsyle
alabildiine cmert davrand. Benim bir dostum, onun da bir
dostu vard. Her ikisi de doru ve samimi idi. Onun dostu
akll bir eyh, ilimleri tahsil edip zapt eden ve Ebu Abdullah
el-Murabit adyla bilinen kimseydi. Yksek bir izzet-i nefs
duygusuna sahipti. Honut olunan bir ahlak vard. Amelleri
tertemizdi. Gzel huylar vard. Gecesini Kur'an okuyarak ve
tesbih ederek geirirdi. Vaktinin ounu gizliden ve aktan
Allah' zikrederek deerlendirirdi. Muameleler meydannda
bir kahramand. Menziller ve iniler sahibine varit olan ey-
leri anlard. Halinde adil bir tutuma sahipti. Hakk olan ve
olmayan eyi ayrt ederdi. Benim dostum () Habei ()
Alemin ve insan varlnn dayand drt rknden biriydi.
Biz bu halde iken ayrldk. Bunun nedeni de bu muhali
gerektiren bir kaymann gereklemi olmasyd. nk ben
hac ve umreye niyet etmitim. Sonra o da biraz zlse de
kerim meclisine dnd."

362
eyh Tunusda
Tunus'ta kald bu sre iinde eyh'e olaanst bir
levha gsterilir. Bu konuda unlar sylyor (I:667): "Bil ki
yce Allah, kabe'ye bir hazine yerletirmitir. Resulullah
(s.a.v) infak etmek zere bu hazineyi karmak istedi. Sonra
bunun baka bir maslahata ynelik olduunu anlad ve
karmaktan vazgeti. Bir ara mer de karmak istediyse
de Resulullah'a (s.a.v) uyarak hazineyi karmaktan saknd.
Hazine hala ordadr. Bana gelince, bir gn bu hazineden
altn bir levha bana getirildi. 598 ylyd ve ben Tunus'ta
bulunuyordum. Bir parmak kalnlnda eni bir kar ve uzun-
luu bir kar veya bir kartan biraz fazlayd. zeri
bilmediim bir kalemle yazlyd. Bu da benimle Allah arasn-
da anszn gelien bir sebepten kaynaklanyordu. Ben,
Resulullah'a (s.a.v) kar edep tavrnn bir gerei olarak bu
levhay yerine gndermesini Allah'tan istedim. Eer hazineyi
insanlara gsterseydim, kr bir fitne kopacakt. Ben de bu
maslahattan dolay hazineyi yerinde braktm. nk
Resulullah (s.a.v) bouna vazgememiti. Ahir zamanda
kaim Mehdi (a.s) karsn diye brakmt. Ki Mehdi zlm ve
zorbalkla dolu yeryzn adaletle dolduracaktr. Bu hazi-
nenin bu halife tarafndan karlacana dair bir hadisi biz
de rivayet etmitik."
598 senesinin aban aynda eyh, Tunus'tan deniz
yoluyla skenderiye'ye gitti. Orada nefes ehli Salih adamlar-
la karlat (II:425). Sonra yolculuunu Kahire'ye doru
srdrd. Orada ocuk yata kendisinden Kur'an dersi
ald eyhi Muhammed el-Hayyat ve kardei Ebu'l Abbas
el-Hariri'ye (:616) misafir oldu. Bu ikisi 590 ylnda
Endls'ten g etmilerdi. eyh, Muhammed'e kar
besledii sayg orannda kardei Ahmed'den de saknyor-
du. eyh ile Ahmed arasndaki arkadalk bir lde gergin-
di. Bunu Ahmed'in rencilerinden Safiyuddin b. Ebu

363
Mansur'un risalesinden gzlemlemek mmkndr (A:234-
244). Yine eyh'in Ahmed'le ilgili szlerinden de bunu
anlayabiliriz. Keif ehli kiinin keif srasnda, ehadet alem-
ine kamasna yol aan sebebin bilinmesine dair 52. babda
(I:267) eyh, onun hakknda unlar sylyor: "Kefi
esnasnda rkt bir eyi grd iin ehadet alemine
kaan keif ehline rnek bizim arkadamz Ahmed el-Usad
el-Hariri'dir. Allah rahmet etsin. nk o tutulduu zaman,
ok abuk duyularna, maddi alemine titreyerek ve strap
duyarak dnerdi. Ben de bu yzden onu azarlar ve ona bir
takm szler sylerdim. O da bana u cevab verirdi:
Grdm eyden dolay aynmn yok olmasndan korkuyo-
rum, endie ediyorum. Ama bu miskin eer bilseydi, asl
maddesinden ayrld zaman nefsinin karar yerine kavua-
can ve ite bunun onun ayn olduunu, her eyin aslna
dndn anlard () Burada, yani varidat esnasnda
sabit olan, bir kula varit olunca da sabit olur"
Bundan daha dikkat ekeni, eyh'in "Kitabu'l Kutub" adl
eserinde yer alan ilk risaledir ki burada Ahmed'in halini vas-
feder ve onu kurtarmaya alr. Faydal olacan umduu-
muz iin bu risaleyi eksiksiz aktarmak istiyoruz. eyh, bu
mektubu bn es-Skkeri olarak bilinen maduddin Ebu'l
Kasm Abdurrahman b. Abdulali el-Msri'ye gndermitir. Bu
zat Msr'da Kad'l kuddat grevine getirilmitir. eyh el-
Kurai ve eyh Ebu'l Mansur'un rencisidir. Kendi adyla
mehur olmu bir risalenin yazar olan ayn zamanda
Ahmed el-Hariri'nin de rencisi olan Seyfuddin'in babasdr
(Bu risaleyi stad Davud Carel 1986 ylnda tahkik edip
Franszca'ya tercme etmitir).
Bu risalede yle diyor: "am'da imam, alim, arif
Muhyiddin b. Arabi'yi grdm. Tarikat alimlerinin en byk-
lerindendi. Btn dier Vehbi ilimleri toplamt. Byk bir
hrete ulam ve bir ok eseri kaleme almt. lim, ahlak

364
ve hal olarak galip zellii tevhidi. ster kendisine ynelsin,
ister srt evirsin, varlktan dolay zlmezdi. Vecd ve eser
sahibi bir ok alim ona tabi olmutur. Onunla efendim stad
el-Harrar (el-Hariri) arasnda kardelik ba vard. Birlikte
seyahate kmlard. Allah ondan raz olsun."
eyh'in mektubu de yledir:
"Allah yolunda dostum olan Ebu'l Kasm maduddin b
es-Skkeri'ye selam olsun. Allah onu korusun. Koruma ve
riayet gzyle onu gzetsin. Allah'n rahmeti ve bereketi de
zerine olsun.
Bil ki-Allah seni desteklesin-, hakikatler deimez,
hakkn varlklar da her zaman vecd iinde olanlarn kalpler-
ine varit olur, iner. Eer nihayetin en son noktasna ulasan,
izzet ve baha perdelerinin celaliyle ortaya ksan dahi, eri-
at dilinin vacip kld veya hakknda bir ey sylemedii akli
delillerin mmknl altnda olursun. Bu yzden Cneyd
ve dier baz imamlarmz "Bunu, Kitap ve snnetle kaytl
olarak bildik" demilerdir. Yce Allah ancak akl ve anlay
sahiplerine hitap etmitir.
Dostum -Allah onu korusun- da, vehminin ve hayalinin
yannda duran, Ebu'l Abbas el-Hayyat misali suretinde ken-
disine tecelli eden hakikatten perdelenmi bu fakirin orada
bulunmasn frsat bilmelidir. Senin himayende ve senin
evrende bulunmasn deerlendirmelisin. Belki Allah, senin
elinle ona hak yolu aar. Bunun yolu da ona tevhidinin
merasimlerini tantman, varlnn hakikatine vakf olmasn
salamandr. nk phe benzeri eyler ona hakim olmu-
tur. Onun gailelerine aldanma, aldr da etme. Allah ona
snama ve tuzak huzurunu takdir etmitir. Kt amellerini
ona ssl gsteren arkadalar ona musallat etmitir. Bu
arkadalar onun iin arzular meclisini alabildiine genilet-
milerdir. Ona gurur yolunu gstermilerdir. mkansz sz ve
yalanlarla ona hakim olmulardr. Ama ondan ayrldklar

365
zaman da ona glmektedirler. Zavall adam onlarn eline
dtn bilmiyor.
Allah'a yemin ederim ki o, hayr isteyen, ama hayrn
yolunu bilmeyen bir adamdr. Hakikatini bilmedii eylerde
hak olduun zannetmektedir. Ona hakim olup helak eden en
iddetli phe ise, ayn sabit olan ve btn delillerle varl
sahih kabul edilen eylerden bakasn nefyeden tevhidi
anlaydr. Varlnn aynn inkar etmesi veya snrlarnn
llerinin gerektirmedii eyleri nefsine nispet etmesidir.
rnein mabudunun ayn olduunu sylemektedir.
Buradaki cehaleti apak ortadadr. Allah'tan, bizi tevhid
ehline katmasn dilemeliyiz. Eer arkadalarndan uzak-
lasayd, ridasnn eteklerine yaprdk. Bu ite byk bir
ecir kazanrsnz. Vesselam."
Ahmed el-Hariri-veya el-Harrar- arasndaki gergin iliki-
lerin izlerini, ikisinin arasndaki mektuplamalarda da
gzlemlemek mmkndr. El-Harrar'n rencisi Safiyuddin
Ebu'l Mansur da bir risalesinde bundan sz etmektedir.
Orada eyhi Ahmed hakknda unlar sylyor: "eyh
Muhyiddin b. El-Arabi am'dan ona bir mektup yazd ve bu
mektupta yle dedi: " Ey kardeim! Bana, gerekletirdiin
yeni fetihlerden haber ver" eyh bana dedi ki: Ona u cev-
ab yaz: Birok ey gelip geti. Arabi nazar ve acemi haber
varit oldu." bn el-Arabi ona yle yazd: "Bana batnnla
ynel ki, sana batnmla cevap vereyim." Bu sz, eyhin
zoruna gitti ve bana yle dedi: Ona yle yaz: "Velileri dur-
madan dnen bir daire olarak grdm. Bu dairenin ortasn-
da iki kii vard. Biri eyh Ebu'l Hasan es-Sabba, br ise
Endlsl bir adamd. Bana denildi ki: Bunlardan biri
Gavstr. ardm. Hangisinin Gavs olduunu bilemiyor-
dum. Onlara bir ayet zahir oldu. Bunun zerine ikisi de secd-
eye kapand. Bana denildi ki: Kim ilk nce ban secdeden
kaldrrsa Kutub Gavs odur. nce Endlsl adam ban

366
kaldrd. Bylece Gavsl tahakkuk etti. Hemen gidip yann-
da durdum ve ona harfsiz ve sessiz bir soru sordum.
Nefesinden bir kere fledi. Ben de ondan cevabm aldm.
Veliler dairesinin dier taraflarna doru hareket ettim. Her
veli ondan payn ald. Ey kardeim! Eer ben bu mesabede
isem, Msr'da seninle konumuum." Bu konuda herhangi
bir ey yazmad."

eyhin Devrindeki Baz Cemaatler ve Yalanc


Sufiler Hakknda Syledikleri:
eyh, Ahmed ve Muhammed kardelerle bulumadan
nce Saidu's Suada tekkesine konuk olmutu. Orada kendi-
lerini tasavvufa nispet eden bir cemaat kalyordu. eyh,
onlarn tavrlarndan rahatsz olmutu. Bunu "Ruhu'l Kuds"
adl eserin mukaddimesinde dile getirmitir. eyh'in burada
sylediklerini zetleyerek aktaryoruz:
- "Bu memlekete ilk olarak vardmda, belki onlardan
en yce dostun nefhasn alabilirim diye bu ideal tarikatn
ehlini sordum. Beni bir cemaatin bulunduu yksek duvarl
bir hankah'a gtrdler. Hankah'n avlusu alabildiine
geniti. Talep ettikleri gayelerine ve arzuyla balandklar
nihai hedeflerine baktm, dervi hrkalarn, hatta postlarn
temizlemelerini ve sakallarn tarayp dzeltmelerini gzlem-
ledim. Ancak onlar "Maripliler tarikat ehli deil, hakikat
ehlidir. Biz ise hakikat ehli deil, tarikat ehliyiz" iddiasnda
bulunuyorlard. Byle bir szn yanl olduu aktr. nk
hakikate ulamak ancak tarikat elde etmekle mmkn ola-
bilir. Nitekim Ebu Sleyman ed-Darani -Allah ona rahmet
etsin- yle demitir: Usul zayi ettikleri iin vusulden
mahrum kaldlar.
Ey dostum! Zaman, bugn ok iddetlidir. eytan
azgn, zorbas inatdr. Kt alimler, yiyeceklerinin
peindedirler. Zorba emirler ise bilmedikleri eylere gre

367
hkmediyorlar, cehaletle insanlar idare ediyorlar. Sufiler ise
dnya deerlerine meyletmilerdir. Dnyaperestlikle bilin-
mi, damgalanmlardr. Dinin zahirini benimseyerek
ktlklere ortak oldular. Allah'a yemin ederim ki onlar bize
kadar rivayet edilen Resulullah'n (s.a.v) u hadisindeki gibi
gryorum: "Kyamet gn baz kavimler getirilir.
Beraberlerinde Tihame da byklnde iyilikler olur.
Onlar getirildiinde Allah, amellerini datr gider ve onlar
atee atar () Onlar oru tutar, namaz klarlard. Gecenin
az bir vaktinde uyurlard. Ancak kendilerine haramdan bir
ey sunulduunda hemen zerine atlarlard. Bu yzden
Allah onlarn amellerini boa kard."
imdiki sufiler nerde Allah ehlinin sfatlar nerde? Bu
memlekette genlerin alvarn giydii halde Rahman'dan
korkmayan, snnetlerin ve farzlarn artlarn bilmeyen ve
yznumara hizmetisi olmaya dahi uygun olmayan kim-
selere rastladm. Sadk ve doru szl biri onlarn arasna
girer de bilinmez olur. limde derinleen bir arif aralarna
katlr da terk edilir, ihmal edilir.
Onlar arasnda "eyhlerin eyhi" olarak bilinen biriyle
karlatm. Marib'de Allah'a giden yolu bilen birinin
olmadn sanyordu. Derken Allah'n sana (Tunus'ta bulu-
nan el-Mehdevi'yi kast ediyor) bahettii srlarn kk bir
ksmn ona akladk. Sonra efendimiz iyilerin sekini Ebu
Medyen'in baz hallerini anlattk. Duyduklar karsnda
adeta dilini yuttu. Sonra arkadalarmzdan biri, baz ilahi
hakikatleri ona aktard. Allah'a yemin ederim ki "bir ey
bilmiyorum" demekten baka bir ey gelmedi elinden.
Ona dedim ki: Benim karmda bu duruma dtn; ben
ki onlardan biri saylmaktan, ya da onlara nispet edilmekten
ok uzak nasibi az ve hakir bir kiiyim; ya marip bykleri-
ni grsen halin nice olur?!.. Derhal teslim oldu, hakk teslim
etti.

368
Bu memleketteki mzik ve vecd ehline gelince, onlarn,
dinlerini oyun ve elence haline getirdiklerini grdm.
Buralarda "hakk grdmdedi yapt" diyenlerden
bakasn duyamazsn. Sonra kendisine bahedilen bir
hakikat veya atahatnda edindii bir srr sylemesini
istersen, nefsani bir lezzet ve eytani bir ehvetten baka bir
ey bulamazsn. eytan diline kurulup baryor, samalyor.
Bir baka aldanm da iir okuyorum diye adeta anryor."

eyhin Mzik Hakknda ki Grlerinden Bazlar:


eyh, mzik karsndaki tavrn Futuhat'n 182. ve 183.
bablarnda aklamtr (II:366-368) Bu hususta unlar
sylyor (IV:270):
- "Feraset sahibi bir mmin, Allah'n kelamndan ve
Allah adna teblide bulunan davetinin (Resulullah) szn-
den hibir eyi ihmal etmemelidir. nk yce Allah onun
hakknda yle buyurmutur: "O hevasndan konumaz."
Yine yce Allah, dinlerini elence ve oyun haline getiren
topluluklar da yermitir. Bu zamanda onlara tekabl eden-
ler mzik dinleyen, davul ve ney alanlardr. Allah tarafndan
yzst braklmaktan Allah'a snrz:
Din; davul, ney ve oyun deildir
Bilakis din: Kur'an ve adaptr
Allah'n kitabn dinlediim zaman beni harekete geirir
Bu ahenk ve perdelerin dna karr
yle ki gzn gremediini mahede ederim
Kitaplardaki nurlar mahede eden baka.

eyhul Ekberin dam Edildiini Syleyene Verilen


Cevap:
El-Gabrini (:704) "Unvanu'd Diraye" adl kitabnda,
Msr'daki baz fakihlerin, atahatlarndan dolay eyh
hakknda idam karar verdiklerini, ama eyh Ebu'l Hasan Ali
369
b. Ebu Nasr Feth b. Abdullah el-Becayi'nin onun iin efaat-
te bulunduunu ve hkmn infaz edilmesini durdurduunu
yazar. Ancak eyh'in Msr'da bulunduu tarihten yaklak
bir asr sonra ilk defa bu rivayeti aktaran el-Gabrini rivayetin
dayanan zikretmedii gibi, kimden duyduunu veya
nerede okuduunu da belirtmemektedir. Kald ki gerek ey-
hin kitaplarnda, gerek rencilerinin ve de ada olan tar-
ihilerin kitaplarnda buna dair en kk bir iarete rastlan-
mamaktadr. Bu hususta Addas hanmefendinin (A:230-232)
anlattklar tercih edilmelidir. Diyor ki:
- el-Gabrini'nin rivayeti bir vehimdir. zellikle eyh'in bn
Sraka olarak isimlendirildiini sylemesi ve eyh'in 640
ylnda ldn ileri srmesi bunun en byk kantdr.
nk sabit ve mehur olan gr eyh'in 638 tarihinde
lddr. Ayrca eyh, kesinlikle bn Sraka lakabyla
hibir zaman anlmamtr. bn Sraka eyh'in arkadalarn-
dan birinin lakabdr. Fakih ve sufi olan bu zatn ad
Muhyiddin Ebubekir'dir. nceleri Halep el-Bahaiye'de daru'l
hadisin idaresini stlenmiti. Sonra 656 ve 660 yllar arasn-
da Msr'da daru'l hadis'in bakan grevini stlendi ve 662
ylnda da vefat etti.
eyh, Ramazan ayn Ahmed ve Muhammed karde-
lerin yannda geirdikten sonra Muhammed hastaland.
eyh ile birlikte hacca gitmeye karar vermilerdi. Ama bu
hastalk onlar bu yolculuktan alkoydu. eyh, onlardan
ayrld. "Ruhu'l Kuds" (R:93) adl kitabnda belirttii gibi
onlardan ayrlmak zorunda kalmasndan dolay derin bir
znt duyuyordu. Ama dorudan hicaza gitmedi. brahim
Halil'in (a.s) Habrun'daki makamn, sonra Kuds'teki
Mescid-i Aksa'y ziyaret etmek iin Filistin'e gitti. Oradan
Resulullah' (s.a.v) ziyaret etmek maksadyla Medine-i
Mnevvere'ye hareket etti.

370
BENC BLM

EYH DOUDA

eyh ve Kbe

Ey Allah'n kullarna ynelik rahmeti


Allah seni cansz varlklarn iine yerletirmi
Ey Rabbimin evi! Ey Kalbimin nuru!
Ey gzmn aydnl! Ey gnlm!
Ey varln Hak srr
Ey saygnlm! Ve ey sevgimin billurlam ekli!
Ey Allah'n Kabesi! Ey Hayatm!
Ey mutluluk kayna ve ey doruluumun timsali!
Gecemiz arabuk geti
Ama muradm arzusu tkenmedi
(I: 701)
598 ylnda Kabe'nin yan banda eyh'in fiziki hacc ile
manevi hacc rtr.
slam'n beinci rknn yerine getirmesiyle birlikte 586
ylnda, Adem'den (a.s) itibaren btn Nebi ve Resullerle bir-
likte onlarn kyamet gnne kadar gelecek olan tabilerini
mahede ettii srada kendisine mjdesi verilen
Muhammedi varislik makamna kamil olarak yerlemesi
gerekleir.
eyh, 590 ylnda Tunus'ta bulunduu srada Ahmedi
makam tahakkuk ettirince bu makama girmiti ve hatem-
371
liinin zevkini kefetmiti.
Sonra, 594 ylnda Marake'e giderken yaknlk (Kurbet)
makamna girmesiyle birlikte bu durumu iyice derinlemiti.
Sonunda 598 ylnda gerekletirdii Hac ziyaretiyle birlikte
tahtnn en st yerine kurulmutu. eyh, bu ykselii
Futuhat'n giriinde anlatyor ve zetle unlar sylyor (I:2-
9):
- "Alemin srrna ve nktesine salat ve selam olsun.
Bu hutbeyi celal huzurunda misallerin hakikatleri aleminde
ina ettiim srada onu mahede ettim. Bu, gayb huzurun-
da kalbi bir keifti. Btn Resuller Onun nnde saf tutmu-
tu. mmeti de etrafn sarmt. Melekler de nnde ve
arnn etrafnda saf tutmu, dnyorlard. Sddk, enfes
sanda, Faruk akdes solunda, hatem (eyh, hatem derken
sa'y (a.s) kast ediyor) ise nnde diz km oturuyordu.
Ali (k.v) hatemin dediklerini tercme ediyordu. Znnureyn,
haya ridasna brnm, ilerine bakyordu. En yce efendi
dnd ve beni hatemin arkasnda grd. nk benimle
hatem arasnda hkmde ortaklk vard. Efendi ona yle
dedi: Bu, senin dengin, senin olun ve senin dostundur.
Benim nmde onun iin gz alc bir minber koy. Sonra,
"Kalk ey Muhammed! Minbere k! Beni gndereni ve beni
v. Sende bana ait bir ty vardr ki, bana kavumak iin
sabrszlanyor. O, senin zatnda bir saltanattr. Ancak senin
klliyetinle bana dnebilir. Ama benimle bulumak zere
dnmesi de kanlmazdr. nk o, bedbahtlk aleminden
deildir.Bir eyi bir eye gnderdikten sonra, benden olan
bir ey mutlaka saadete eder. Yceler aleminde kredilen
ve vlen olur" diye bana iaret etti. Derken hatem (sa), bu
ok nemli sahnede minberi yerletirdi. Minberin n tarafn-
da en parlak bir nurla yle yazlyd: Bu, en temiz
Muhammedi makamdr. Kim bu minbere karsa onun varisi
olur. Hak taala onu eriatn dokunulmazln korumak zere

372
gnderir. O vakitte bana hikmetler bahedildi. Sanki btn
kelimeleri cem eden verilmiti bana. Allah'a krettim ve
minbere ktm. Onun (s.a.v) durduu yerlere ve seviyeye
vardm. Bulunduum merdivende bana beyaz klah uza-
tld. Orada durdum ki onun (s.a.v) ayalaryla vard yere
dorudan varm olmayaym. Bu, onu tenzihe ve onur-
landrmaya ynelikti. Bizim iin de bir uyar ve tantmayd.
yle ki: Onun Rabbinden mahede ettii makam varisleri
ancak bir rt gerisinden mahede edebilirler. Bu yksek
makamda durunca en bilgin bir lisanla konumaya baladm"
eyh devamla hutbesini anlatr.

eyhin Futuhat- Mekkiyye Kitabn Yazmaya


Balamas:
Kabeyi tavaf ettii srada, Futuhat'n birinci babnda
"gen" diye isimlendirdii zat ile karlar. Futuhat' ondan
alr. Bu gen, Kur'anu'l Mecid'in ruhundan, yani kamil ve
cami insan hakikati efendimiz Hz. Muhammed'den (s.a.v)
bakas deildir. Ve eyh, yukarda iaret ettiimiz
hutbesinde belirttii gibi, Onun veraset minberinin en st
makamna kmt.
Bylece eyh, en byk kitabn el-Futuhatu'l
Mekkiyyeyi yazmaya 599 ylnda krk yanda iken balar ve
629 ylnda am'da tamamlar. Sonra 632 ve 636 yllar
arasnda baz deiiklikler ve eklemeler yaparak yeniden
yazar. En yce dosta gitmesinden iki sene nce de yazmay
tamamlar. Bu kitab yazmasnn sebebini Abdulaziz el-
Mehdevi'ye yle aklar (I:98):
- "Saf ve veli dostum, "Ankau marib fi marifeti hatemi'l
evliya ve emsi'l marib" adl kitaba ve "nau'd dair" adl
kitaba balamann sebebine vakftr. Bu son kitabin baz
blmlerini, 598 ylnda dostumuzu ziyaret ettiimiz srada
mbarek evinde yazdk. O srada hacca gitmek istiyorduk.

373
Hizmetisi Abdulcabbar onun iin kitabn baz ksmlarn
kaydetti. Allah onun kadrini ykseltsin. Yani yazdm
kadarn. Onu beraberimde Mekke'ye gtrdm (Allah ere-
fini arttrsn) ki orada tamamlayaym. Ama kitabn yazl-
masna esnasnda varit olan bir ilahi emir uyarnca hem bu
kitab, hem de dier baz kitaplar yazmaktan geri kaldk.
Oysa baz kardelerin ve dervilerin bu ynde youn istek-
leri vard. Onlar ilimlerinin daha da artmas hrsyla hareket
ediyorlard. Bir de bu mbarek ve erefli evin bereketlerinin
bu vesileyle zerlerine akmasn umuyorlard. nk buras
bereketler, hidayet ve apak beyanlar yurdudur."
Her insaf sahibi hi tereddtsz kabul eder ki bu kitap,
Kur'an- Kerim'den ve Resulullah'n (s.a.v) hadisinden
sonra, slam tasavvufu ve ilahi irfan alannda kaleme aln-
m en byk eserdir. Yazld gnden beri sevenlerin ve
mukarreblerin (yaknlatrlmlarn) bavurduklar saf,
berrak, katksz bir kaynak olma zelliini srdrmektedir.
eyh, Futuhat'n tertibinin ve ieriinin ilahi ilhama dayal
olarak belirginletiini ak bir ekilde dile getirmektedir. Bu
hususta unlar sylemektedir (II:163):
- "Bizim araclmzla bu tertibi gerekletiren yce
Allah'tr. Biz de ylece braktk, grmze ve aklmza
dayanarak mdahalede bulunmadk."
Baka bir yerde de unlar sylemektedir
(II:145/III:456):
- "Allah'a yemin ederim ki bir tek harfini ilahi ilham ve
rabbani ilka veya i dnyama telkin edilen ruhani bir nefes
olmakszn yazm deilim. in asl budur. Bununla beraber
biz, eriat sahibi Resul olmadmz gibi Nebi de deiliz ()
Bu kitap (Futuhat) Allah'n Resullerinin ve Nebilerinin (a.s)
lisaniyle eriat olarak hkme balad ilim, hikmet ve
anlaytan ibarettir. Varlk levhine yazd alem harflerinden
ve hak kelimelerinden kaynaklanmaktadr () Bunlar

374
yazdm ki, ben ve benim gibilerin Nebilik iddiasnda bulun-
duumuz vehmedilmesin. Hayr, Allah'a yemin ederim ki,
zellikle Allah Resul Hz. Muhammed'in (s.a.v) mirasndan
ve onun izinde sluk etmekten baka bir seenek
kalmamtr."
Kemiyet ve keyfiyet olarak akllara durgunluk veren
byk bir kitap olmasna ramen eyh, unlar sylemitir
(III:328):
- "Slukun mertebeleri ve srlar vardr. Bunlar uzun
uzun incelemek gerekir. Eer byle yaparsak, bu sefer bu
kitabn amacnn dna sapm oluruz. nk bu kitapta
tarikat ehlinin muhta olduu ilim asndan zorunlu
olmadka z ve ksa bir anlatm esas aldk. Ki bizim gibi-
lerin kendilerine sunulan fetihleri onlara aklamak duru-
mundadrlar. Bu kitap uzun, geni, ok blml ve eitli
bablar olmasna ramen, biz, tarikatta bize ilka edilen bir
tek dnceyi dahi btn boyutlaryla anlatmadk. Byle
iken tarikatn tmn anlatm olmamz sz konusu deildir.
Bununla birlikte tarikatta dayanlan temel prensiplerden
hibirini ihlal etmedik. Sadece bazen ima yoluyla bazen de
aklama eklinde zetleme yoluna gittik."
Futuhat'n vmeye dair iirlerin en gzellerinden biri
Allame arif Abdulgani en-Nablusi'nin (:1143) divannda yer
alan u iirdir:

Allah'n kitab her eyi ierir


Seilmi Ahmed'in snneti de onun erhidir
Bu ikisinin erhi ise Futuhat'tr ve
Kutsi cihetten bunlar araclyla fetihler gerekleir
eyhlerimizin eyhi el-Arabi ki
Ondan bize hidayet feyzi ve ba gelmitir
Muhyiddinle arlr, ki diriltti
Allah'n dinini ve bu ne gzel vgdr

375
Futuhat onunla artt alimlerin
lmi, gaybn gaybna yneldiler
Onunla aknlar hakikate iletilirler
Heva ve cehalet sarholar onunla aykrlar
Fakat Allah onu hidayete erdirse, hatta
nkardan. Nefsin levhi silinir
Buna ama, nk Rabbimin kitab
Onunla baz adamlar ziyan ettiler, ama o batan baa
kardr
Seilmi Ahmed'in snneti de, bir kavim
Onunla, karanlklar iinde kaldlar; ama o sabahn
aydnldr
Eer onlarn ilerinde sapklk olmasayd
Sapklk onlarda yeermezdi
Azamet sahibi Allah'a andolsun, ki bu, kulun yeminidir
Sadk kulunbundan dolay bir saknca olmazd
Dinimizin imamlar, byle bir tasnif yapmadlar
eriatmzda, bunun gibi ve sahih de olmazd
Nasl olmasn ki, ihtiva etmektedir ekil ilimlerini bile
Ve keifleri ve tm insanlar iin nasihattir
slam'da bunun bir benzeri yoktur
Ne ieriyorsa sahihtir

Mekke'ye yapt ilk ziyaret srasnda eyh, imam


muhaddis Mekinuddin el-sfahani ile karlar ve Kabe'nin
yannda ondan Sahih-i Tirmizi'yi dinler. Onun da kitaplarn
dinlemesine izin verir. Yine orada onun kz irfan ehli en-
Nizam ile de karlar. Ki "Tercmanu'l Evak" adl
divannn ilham kaynadr. "Abdulkerim Vahi el-Msri.
Ricaldendi."diye tanmlad bir zatla da karlar. eyh, bu
dnemde ilgin bir hadise yaar ve bu hadisenin eksenini
"te bu, aziz ve alim olan Allah'n takdiridir." (Yasin, 38)
ayetinin oluturduunu mahede eder.

376
eyhin et-Temimi (r.a.)den Hrka Giymesi:
eyh, Fas'ta 594 ylnda hatemiyet makamn tahakkuk
ettirdikten sonra et-Temimi'nin elinden tarikat hrkasn
giymiti. Bu hrkay, bir kez daha Kabe'nin yannda,
Muhammedi miras minberine ykseldikten sonra giydi.
Hrkay 599 ylnda eyh Yunus b. Yahya el-Badadi'nin
(:608) elinden giydi. Bu zat, eyh Abdulkadir Cili'nin (:561)
halifelerinden biriydi. Ondan Resulullah'n (s.a.v) hadislerini
de dinledi. Bunlar arasnda kutsi hadisler de vard.
Bunlardan krk tanesini "Mikatu'l envar" adl kitabnn ilk
blmnde toplamtr (bkz. I:32-309/II:338/IV:524). eyh'in
bu kitapta kendilerinden hadis rivayet ettii arkada el-
Habei ve et-Temimi el-Fasi'den baka, Ebu'l Hasan Ali el-
Fayrabi (:646) ve Muhammed b. Halid es-Sadafi et-
Tilmisani gibi isimleri de gryoruz (II:72/III:182/IV:552). Et-
Tilmisani, 599 ylnda Mekke'de eyh tarafndan tarikata
alnr. El-Habei'nin isteine cevap olarak da ikisi iin
Hilyetu'l Abdal" adl kitab, ayn yl Cemaziyel evvel aynda
Taif'te yazar. eyh, Abdullah b. Abbas'n (r.a) kabrini ziyaret
etmek maksadyla orada bulunuyordu. eyh, bn Abbas'n
efrad'dan olduunu belirtir.
Kabe hareminde eyh, arkadalaryla toplanr ve hadis
dinlerlerdi veya tasavvuf kitaplarn mtalaa eder, mzakere
yaparlard. ou zaman Rkn Yemani karsnda otu-
rurlard (I:32-71-309/II:338). Bu toplantlarn birinde eyh,
ilgin bir hadise yaar. Bu hadiseyi Futuhat'ta birka kere
zikreder (I:638/II:15). Aadaki metinde ise olay ayrntl
olarak aktarr (IV:11-12):
- "Yce Allah alemi alt gnde yaratmtr. Yaratmaya
Pazar gn balam ve Cuma gn tamamlamtr. Ama
herhangi bir yorgunluk hissetmemitir. Mahlukat yaratmak-
tan yorgun dmemitir. Haftann yedinci gn, alemi yarat-

377
ma iini tamamlaynca, yorgun dt iin dinlenen biri gibi
olmutu () Nebevi hadislerde byle bildirilmitir. Bu yz-
den haftann bu gnne es-Sebt (Cumartesi) ad verilmitir.
Dinlenme, rahat gn kast edilmitir ki ebed gndr de.
nk dnya ve ahiretteki her trn ahs bu gnde oluur
() Ebed gn olan bu gnn gndz cennet ehli iindir,
gecesi ise cehennem ehli iindir. Gndznn akam,
gecesinin de sabah yoktur. Es-Sebti Ahmed b.
Emirlmminin Harun er-Reid'den baka bu gn dikkate
alan baka birini grmedik. yle ki: Ben, Mekke'de Cuma
gn Cuma namazndan sonra tavafa baladm. Tavaf
edenler arasnda gzel grnml bir adamn nmde tavaf
etmekte olduunu grdm. Tanmak iin ona baktm. Ama
Kabe'ye komu kimselerden biri deildi. zerinde uzaktan
geldiini gsteren bir iaret de yoktu. Bilakis zerinde bir
tazelik ve dinginlik vard. Baktm, tavaf ederken omuz
omuza vermi iki kiinin arasndan geiyor. Aralarndan
getii halde onlar birbirinden ayrmyor ve onlar da
aralarndan birinin getiini fark etmiyorlar. Ben de onun
ayaklarn bast yerleri basmaya balayarak onu izledim.
Ayan kaldrdnda hemen onun yerine ayam koyuyor-
du. Aklm fikrim ondayd, gzm ondan ayrmyordum ki
kaybetmeyeyim. Ben de omuz omuza tavaf eden iki kii
arasndan onun gibi geiyordum ve onlar birbirinden ayr-
myordum. Bu durum karsnda hayret ettim. Yeri kere tavaf
edip kmak istedii zaman, onu tuttum ve selam verdim.
Selamm ald ve glmsedi. Gzlerimi ondan alamyordum.
Kaybolup gitmesinden korkuyordum. Onun bedene brn-
m bir ruh olduundan phe etmiyordum. Bu arada gzn
de onu algladn biliyordum. Ona dedim ki: Senin bedene
brnm bir ruh olduunu biliyorum. Doru syledin, dedi.
Dedim ki: Allah sana rahmet etsin. Kimsin sen? Dedi ki: Ben
es-Sebti b. Harun er-Reid'im. Dedim ki: Bildiim kadaryla

378
sana es-Sebti adnn verilmesinin sebebi, haftann gnleri
boyunca yediklerin orannda Cumartesi gn mesleini icra
etmenmi. Dedi ki: Duyduklarn dorudur. yle yapyordum.
Dedim ki: Haftann btn gnleri iinde neden zellikle
Cumartesi gnn setin? Dedi ki: Ne gzel sordun.
Duymutum ki yce Allah alemi yaratmaya Pazar gn
balam ve Cuma gn de yaratmay tamamlamtr ()
Bunun zerine: Allah'a yemin ederim ki, buna uyarak
hareket edeceim, dedim. Bylece Pazar gnnden bala-
yarak haftann alt gnn Allah'a ibadet etmeye ayrdm. O
gnleri Allah'a ibadet iin ayryor ve nefsim iin almay
bu abama kartrmyordum. Cumartesi olunca da o gn
nefsime ayryordum. Haftann geri kalan gnlerinde yiye-
ceim eyleri o gn temin ediyordum () Bundan dolay da
Allah bana nice fetihler nasip etti. Ona dedim ki: Senin
zamannn Kutbu kimdi? Dedi ki: vnmek yok, ama
bendim. Dedim ki: Bana byle tantld. Dedi ki: Sana tarif
eden doru sylemitir. Sonra bana yle dedi: Msadenle.
(benden ayrlmak istiyordu). Dedim ki: Bu sana baldr.
Seven biri gibi beni selamlad ve dnp gitti. Baz
arkadalarm ve bir cemaat beni bekliyorlard. nk
Gazali'nin "hyau Ulumiddin" adl eserini benim gzetimimde
inceliyorlard. ki rekatlk tavaf namazn tamamlayp onlarn
yanna geldim. Aralarnda bulunan Nebil b. Hazar b. Hazrun
es-Sebti dedi ki: Gzel yzl, ho simal yabanc bir adamla
konutuunu grdm. Kabe civarnda oturanlar arasnda
byle birini tanmyoruz. Kimdi o ve ne zaman gelmiti?
Sustum, onunla ilgili onlara herhangi bir ey sylemedim.
Ama kardelerden bazlarna onun hikayesini anlattm.
ardlar."
eyh, Ahmed es-Sebti'nin alt nefes ricalinden olduunu
ve her zamanda bu saynn eksilmeden ve artmadan ayn
kaldn belirtmitir. Bunlarn her birinin alt yaratl gn-

379
lerinden bir gn vardr. Bunlar alt cihete de hkmederler
(II:15). Es-Sebti, eyhle bu bulumasndan asrlar nce
lmt. ld zaman yirmili yalarn banda bir genti.
Onun hayat hikayesi Nuaym el-sfahani'nin "Hilyetu'l Evliya"
adl eserinde ayrntl olarak anlatlmtr. Burada belirtelim
ki eyh, Kutubluk makamna nail olanlar yle sralar:
- Drt Rait halife, Hasan, Hseyin, babas Yezid b.
Muaviye'den sonra iki ay veya daha az bir sre halifelik
grevinde kalan ve 21 yanda len Muaviye b. Yezid,
sekizinci emevi halifesi mer b. Abdulaziz (:101),
mutezilenin el-Me'mun zamannda sebep olduu fitne dne-
minde ehli snnet zerinde kurulan youn basklar kaldran
onuncu Abbasi halifesi el-Mtevekkil (:206). Bunlar hem
zahir, hem de batn halifelie birlikte sahip olmulard. Ama
sadece Batni halifelie nail olanlar ise, olduka fazladrlar.
Yukarda sz geen es-Sebti ve Ebu Yezid el-Bestami
(:261) onlar arasnda yer alrlar. Kabe etrafnda eyh, yedi
abdal ile de karlar ve onlar hakknda yle der (II:7-455):
- "Bu yedi abdalla Kabe hareminde Hanbeliler duvarnn
arkasnda bulutum. Burada rku ettiklerini grdm. Selam
verdim onlara. Onlar da bize selam verdiler. Sonra konu-
tuk. Bu gne kadar onlar gibi simas gzel ve Allah'la bu
kadar megul baka kimse grmemitim. Sadece onlara
benzeyen Sakitu'r Refref b. Sakitu'l Ar adl birini Konya'da
grmtm. Kendisi Fars't." Ancak eyh'in onlarla konu-
mas, kendisinin de "Ruhu'l Kuds" adl eserinde belirttii gibi
marifetle ilgili deildi. Bu hususta unlar sylyor (R:126):
"Hanbeliler duvar ile Zemzem avlusu arasnda bir yerde
onlarla oturdum. Onlar gerekten Allah'n has erleridir.
Etrafa bakmazlar. zerlerinde bir huzur ve heybet bulunur.
Onlar mahede halinde iken onlarla bulutum. Aramzda
marifet ile ilgili bir konuma gemedi. Onlarda yle bir
skunet gzlemledim ki bir insann bu kadar sakin olabile-

380
cei tasavvur edilemez."
Bu ylda eyh'in Mekke hareminde karlat faziletli
zatlar arasnda Kad Abdulvahhab el-Ezdi el-skenderani
(Mbeerat), bn Harzahum el-Fasi'nin (:559) tale-
belerinden ve Mekke hareminin iki mezzininden biri olan
Musa b. Muhammed el-Kebbab el-Kurtubi gibi isimler de
vardr (I:603/II:262/IV:96-529). eyh "La havle vela kuvvete
illa billah" zikri hakknda konuurken ondan sz etmektedir
(IV:96): "Bir ey sana tecelli ettiinde, Allah olmad halde
sana "ben Allah'm" der ve sen de "Sen Allah ilesin"
dediinde, Allah deilse eer, orackta hemen yok olur. Allah
erlerinden bu sahneye ahit olan kimse grmedim. Ancak
Kurtubal bir adam vard ve bu adam byle bir sahneye ahit
olmutu. Ad Musa b. Muhammed el-Kubbab'd."
eyh, Mekke'ye ilk kez geldii bu esnada baz semavi
parlak cisimleri grr ki bundan nce benzerlerini
grmemitir. eyh, bunlar yeryzndeki gelimelerle irtibat-
landrr ve yle der (II:450):
- "Allah bu parlak gk cisimlerini Resulullah (s.a.v)
zamanndan bu yana eytanlarn kovulmalarnn aralar
klmtr. nk cinlerin kafirleri olan eytanlar dnya
semasna ykselebilirler. Orada meleklerin semadaki
konumalarna ve Allah'n orada vahyettikleriyle ilgili szler-
ine kulak hrszl yaparlar. eytan byle bir giriimde
bulunduu zaman Allah onun zerine takip edici ve dedii
yeri delip geici parlak cisimler gnderir. Bu yzden
grdn bu byk a sahip klnmtr. Bu k arkasn-
dan da yol mahiyetinde bir iz brakr. Bir keresinde bu n
yolunu grdm. I bir saat veya daha fazla bir sre
kalmt. Ben o srada tavafta idim. Ben ve benimle beraber
Kabe'de tavaf eden topluluk bu hadiseyi grmtk ve
insanlar grdkleri bu manzara karsnda hayrete
dmlerdi. Bu kadar ok kuyruklu yldzn bulunduu

381
baka bir gece grmemitik ve bu durum sabaha kadar
devam etti. Bu gk cisimleri o kadar oktular ki, atein kvl-
cmlar birbirine kart gibi onlar da birbirlerine
karmlard. Bu manzara gk cisimlerini grmemize engel
oluyordu. Bu, byk bir hadiseden, felaketten baka bir ey
deildir, dedik. Nitekim az bir sre sonra duyduk ki bizim
gkteki bu manzaray grdmz gece Yemen'de bir olay
meydana gelmi. Saysz inko yn gibi bir topra savu-
ran bir rzgar esmi ve toprak yeri tamamen kaplam,
kalnl da diz boyuna kadar gelmi. nsanlar byk bir
korkuya kaplmlar. Ortalk bir anda karanla gmlm.
yle ki gndz ortasnda ellerinde kandillerle dolamaya
balamlar. nk kaln bulutlar gne n engellemi.
Denizde byk bir kaynamann sesini duyuyorlarm..
Ki o sene daha acayip hadiselere ahit olduk. Taif'te
veba salgn ba gsterdi. ehir yaanmaz hale gelmiti. Bu
hastalk 599 ylnn Recep aynn bandan Ramazan aynn
bana kadar devam etti. Uradklar bu vebann izlerini
vcutlarnda grmek mmknd. Sonra elli gn gemeden
lyorlard. Elli gn geense kurtuluyordu. Mekke ehri
Taiflilerle dolup tamt. Evlerinin kaplar ak kalmt.
Kumalar, hayvanlar sahipsizdi. Bu mddet zarfnda dikkat
eken garip hadiselerden biri de udur: Onlarn yurtlarndan
geen bir yabanc, koruyan biri olmad iin yiyecek-
lerinden, kumalarndan veya hayvanlarndan bir ey alacak
olsa, ayn anda vebaya yakalanrd. Oradan geip de bir ey
almayan kimseye ise bir ey olmazd. Bylece yce Allah o
srada onlarn mallarn geride kalanlar ve miraslar iin
korumutu. Tevbe ettiler. Sonra o sene kzlar mallarna varis
oldular. Aralarndaki fitne de son buldu. Allah onlar bu olay-
dan kurtardnda, zerlerindeki belay kaldrdnda ve
gven ortam devaml hale geldiinde, nceki gibi uyarlara
kulak vermez hallerine geri dndler."

382
eyh, 599 senesinde Mekke'de baz ryalar da grr.
Bu ryalardan biri ile ilgili olarak Fusus adl eserinde, onu
Nebilerin Muhammedi hatemi ancak grebilir, demektedir
(I:609):
- "Resulullah (s.a.v) yle buyurmutur: Benim
Nebiler iindeki durumum una benzer: Bir adam bir duvar
bina eder ve duvarn sadece bir tulas eksik kalr. te ben
duvar tamamlayan bu tulaym. Benden sonra Resul de
gelmeyecektir, Nebi de." Bu hadiste Resulullah (s.a.v)
nbvveti duvara, Nebileri de bu duvarn rlp bina edildii
tulalara benzetmektedir. Bu, son derece gzel bir tebihtir.
nk burada duvar olarak isimlendirilen ey, tulalar
olmadan asla zuhur edemez. Bu yzden Resulullah (s.a.v)
de Hatemu'n Nebiyyindir. 599 senesinde Mekke'deydim.
Ryada Kabe'nin altn ve gm tulalarla bina edilmi
olduunu grdm. Bir tula gm, bir tula altn olacak
ekilde rlmt. Ben binay tamamlyordum ve geride bir
ey kalmyordu. Binaya ve gzelliine bakyordum. Sonra
Rkn- Yemani ile Rkn- ami arasndaki yzne baktm ve
Rkn- amiye daha yakn olduunu grdm. Orada iki
tulann yerini grdm. Biri gm, biri de altndand.
Duvarn iki srasnda bunlarn yeri bo kalmt. st srada
altn tulann, onun altndaki srada da gm tulann yeri
bo kalmt. Baktm ben iki tulann yerine uyuyorum. O
anda ben bu iki tula oluyor ve duvar tamamlyordum. Artk
Kabe'nin eksik bir taraf kalmyordu. Durmu, yle bakyor-
dum. Durduumu da biliyordum. Bu iki tulann ayns
olduumdan da kuku duymuyordum. O iki tula benim
zatmn aynydlar. Sonra uyandm ve Allah'a krettim.
Ryam tevil ederek yle dedim: Ben, benim snfmdan
tabiler arasnda, Resulullah'n (s.a.v) Resuller arasndaki
konumundaym. Benimle velayetin son bulmas umulur.
Byle bir ey Allah'a ar gelmez. Resulullah'n (s.a.v)

383
duvar rnek gsteren hadisini ve kendisinin o eksik kalan
tula olduunu belirtmesini hatrladm. Bu ryam, rya
tabirinden anlayan ve Tevzerli olan ve o srada Mekke'de
bulunan bir alime anlattm. Bana ryann tabirini kendimin
de tevil ettiim gibi anlatt. Ona ryay kimin grdn
sylememitim. Allah'tan bu nimeti keremiyle benim iin
tamamlamasn diliyorum. nk Allah'n birini bir nimete
has klmas, donuklamay, muvazeneyi ve ameli gerek-
tirmez ve bu, Allah'n ltfundandr. Dilediini rahmetiyle bu
nimete has klar. Allah byk ltuf sahibidir."
Bunun gibi enteresan bir rya daha grr orada ve
yle anlatr (III:549):
- "Hak taala ryada bana gsterdi ki, ben yzlerini tan-
madm bir topluluk iinde Kabe'yi tavaf ediyorum. Bana iki
beyit okudular. Bu beyitlerden biri ezberledim. Birini ise
unuttum. Ezberimde kalan beyit yledir

Sizin tavaf ettiiniz gibi biz de yllarca tavaf ettik


Hepimizi bryen bu evi.

br beyit, hafzamdan kp gitti ve ben buna hayret


ettim. Onlardan biri, beni bilmediim bir isimle adlandrarak
dedi ki: Ben senin atalarndan biriyim. Ona dedim ki: Ka
senedir lmsn? Dedi ki: kr bin ksur senedir. Sonra ona
dedim ki: Adem'in lmn zerinden bile bu kadar sene
gememitir. Dedi ki: Hangi Adem'den bahsediyorsun, sana
en yakn olanndan m, yoksa bakasn m? Hemen
Resulullah'n (s.a.v) u hadisini hatrladm: "Allah, yz bin
Adem yaratmtr." Kendi kendime yle dedim: Belki de
beni kendisine nispet eden bu dedem de onlardan biridir.
Alemin hadis olmasna ramen, bu konudaki kesin tarih bil-
inmemektedir. nk alem iin kdem (ncesizlik) mertebe-
si sahih deildir. Yani, alemin ncesizlii caiz olmaz. nk

384
alem, Allah tarafndan var edilmitir. Allah onu yoktan var
etmitir"
Ruhani miracyla ilgili olarak eyh, yaad vakay,
drdnc semadaki dris nebiye (a.s) anlatr. O da u cev-
ab verir (III:324): "Benim Allah'n Nebisi olduumu tasdik et.
Alemin bir btn olarak varln srdrecei mddeti
bilmem. Ancak Onun bilcmle halk olduunu biliyorum ve
dnya, ahiret hep vard. Mahlukatn ecelleri de yaratl
mddetince vardr. Yaratl, nefeslerle birlikte yenilenir. Bize
ne rettiyse bildik. Onun dilediklerinden baka kimse onun
ilmini ihata edemez."
Mekke'de 600 senesinin Rebiu'l evvel aynda eyh,
Tunus'taki Abdulaziz el-Mehdevi'ye hitaben "Ruhu'l kuds fi
muhasebeti'n nefs" adl kitabn yazar. On yedi arkada da
bu kitab ondan dinler. Bunlar arasnda el-Habei ve biraz
sonra kendisinden sz edeceimiz Mecduddin shak er-
Rumi de vardr.
Mekke'de eyh, Hac veya Umre iin gelen ya da harem
civarnda oturan ok sayda veliyle karlar. Hatta bir gn
Ebu Kubeys danda byk velilerden yetmi tanesiyle bir
araya gelir (I:201).
Ayn sene, eyh ile Kabe arasnda da baz manevi
vakalar meydana gelir. eyh bunlar Hac babnda zikret-
mitir. Ksaca unlar sylyor (I:700-701):
- "Bir gn Kabe'ye baktm. Benden kendisini tavaf etme-
mi istiyordu. Zemzem de suyundan iip kanmam istiyordu.
Bu isteklerinin sebebi, bir mminle btnleme arzularyd.
steklerini szl olarak kulaklarmla duyuyordum. Bu yzden
ikisinden perdelenmekten korktuk. nk bizim ilahi yakn-
lk balamndaki hallerimize gre onlarn Hak katndaki
makamlar ok byktr. Bizim irfanmza gre de byle bir
makama layktrlar. Bunun zerine kamil mminin tercman
olarak iin asln tantc olarak onlara hitaben 12 beyitlik bir

385
iir okudum. lk beyti yledir:
Ey Allah'n Kabe'si ve ey O'nun zemzemi!
Benimle bulumay ne ok istersiniz; susun ve
vazgein.
Kabe'ye komu olduum gnlerde benimle Kabe
arasnda haberlemeler, vesilelemeler ve daimi surette
izlemeler olurdu. Benimle Kabe arasnda geen baz
konumalardan "Tacu'r Resail ve Minhacu'l Vesail" adn
verdiimiz risalede sz ettik. Zannedersem bu risalede yedi
veya sekiz mektup yer almaktadr. Bunlar yedi blmle ilgi-
lidirler ve her blmde, bu blme tecelli eden ilahi sfata
ilikin bir mektubum yer almaktadr. Ne var ki bu mektuplar
yazmam ve onlar szl olarak sylemem bir hadise sebe-
biyledir. nk hayatm ona tercih ediyordum. Hakikatlerin
tecelli yeri olarak Onun mekann ngryordum, kendi kon-
umumu deil. Allah'n ona zg kld yce dereceleri
takdim ediyordum. Onunla ilgili bu tavrm, bana galip olan
bir halden dolay idi. Hi phesiz Hak, halin verdii
sarholua dikkatimi ekmeyi irade etti. Souk ve mehtapl
bir gecede beni yatamdan kaldrd. Yamur da hafiften
serpitiriyordu. Abdest aldm ve kar konulmaz bir baskyla
tavaf etmek zere dar ktm. yle sanyorum ki bir kii-
den baka tavaf eden kimse yoktu. Hacer-i Esved'i ptm
ve tavafa baladm. Hacer-i Esved'in arkasndaki arkn hiza-
sna geldiimde Kabe'ye baktm, yle tahayyl ettim ki,
Kabe, stme atlmak zere eteklerini svam, yani
yerinden yukar kalkm gibi duruyor. Kulamla duyacam
szlerle beni tehdit ediyordu.
Bana yle diyordu: "Gel! Bak sana neler yapacam!
Nicedir Adem oullarn yceltirken benim deerimi
dryorsun! Arifleri benden stn tutuyorsun! Tek izzet
sahibinin izzeti hakk iin beni tavaf etmene izin vermeye-
ceim!"

386
Dnmeye baladm ve yce Allah'n beni terbiye
etmek istediini anladm. Bundan dolay Allah'a krettim ve
hissettiim bask ortadan kalkt. Derhal irticalen baz beyitler
syledim ve bunlar ona hitaben okudum. Bana kar
sergiledii o sert tutumundan vazgemesini istedim. Ben
ona kar bu beyitleri durmadan tekrarlarken o, geniliyor,
yerine, temellerinin zerine kuruluyordu. itebildiim
kadaryla sevincini ifade ediyordu. Derken eski haline geri
dnd. Bana gven telkin etti ve tavaf etmemi iaret etti.
Hemen kendimi, eman verenin zerine attm. Bedenimdeki
btn mafsallarm bu halin etkisiyle titriyordu. Onunla
musalaha ettim, sonra Hacer-i esvedi tavaf ederken tevhid
ehadetini ona emanet ettim. ehadeti telaffuz ettiim sra-
da azmdan bir inci suretinde ktn grdm. O esnada
Hacer-i esvedde kemer gibi bir delik aldn grdm.
Tan derinliine baktm, bir zira kadard. ehadetin Kabe
eklini aldn ve tan dibine yerletiini grdm. Sonra
tataki delik kapand, bu kemer de ortadan kalkt. Btn
bunlar gzlerimle gryordum.
Bana dedi ki: Bu, bende emanet kalacak. Senin iin onu
kyamete kadar saklayacam ve Allah katnda onunla senin
lehine ahitlikte bulunacam.
Hacer-i esved bunlar bana sylyordu ve ben dinliyor-
dum. Allah'a krettim ve ona da teekkr ettim. Bu yedi
mektubu ona hitaben yazdm. Benden dolay sevinci ve
cokusu artt. Hatta ondan bana bir mjde geldi. Bu
mjdeyi, Salih bir adam bana ulatrd ki benimle Kabe
arasndaki hadiseden haberdard.
Bana dedi ki: Dn ryada u Kabe'nin bana yle
dediini grdm: Ey Abdulvahid! Subhanallah! Haremde u
adamdan baka beni tavaf eden kimse yok! (Senin adn
syledi.) nsanlar nereye gitti, bilmiyorum. Sonra ryada
seni tek bana Kabe'yi tavaf ederken grdm. Yannda

387
tavaf eden baka bir kimse yoktu. Ryay gren devamla
yle dedi: Kabe bana dedi ki: Ona bak. Orada tavaf eden
baka biri gryor musun? Hayr, Allah'a yemin ederim ki,
grmyorsun, ben de grmyorum
Byle bir adam tarafndan bana ulaan bu mjdeden
dolay Allah'a krettim. Resulullah'n (s.a.v), Mslman
insann grd veya kendisine gsterilen Salih ryalarla
ilgili szn hatrladm. Kabe'yi yerine indirmek iin
okuduum beyitlere gelince, 19 beyitten oluan bu iirin ilik
beyitleri yledir:

Eman sahibine snd kalbim


Dman oklar ona doru geldii iin

eyh Mekke'den Anadolu'ya ve am'a Gidiyor


Muhammed'e varis oldum da btne varis oldum
Eer bakasna varis olsaydm, cze varis olurdum
Bylece nefisler koarak bana yneldiler
Veraseti ayn olarak ina etmitim nk
Susuz nefisleri suya kandrdk
Bu imeden sonra susuz kimse bulunmaz
(DY: 335)
eyh, bir ok yerde Ebu Medyen'in u szn aktarr:
- "Allah'a ynelmenin gerekliinin belirtisi halktan ka-
maktr. Halktan kamann gerekliinin belirtisi Hakkn var-
ldr. Hakkn varlnn kemal derecesinin belirtisi de halka
dnmektir" (IV:340).
Yani nasihat etmek, doru yolu gstermek, terbiye
etmek ve bir basirete dayal olarak onlar Allah'a davet
etmek zere halkn arasnda dnmek. eyh, 26 yanda
iken bu dn gerekletirmitir. Sonra bu alan, arifleri ve
eyhleri de kapsayacak ekilde geniletmitir. Hatemiyet
makamna eritii zaman 35 yandayd. Sonra ynetici ve

388
ynetilen olarak, zahir ve batn olarak btn mmeti kap-
sayacak ekilde tekaml etmitir. O srada 40 yandayd ve
daha nce sylediimiz gibi Mekke'de Muhammedi min-
berin en yksek derecesinin zerine kmt. eyh, bir ok
yazsnda bundan sz etmektedir. Bu yazlarndan biri
yledir (I:658):
- "Yce Allah, Nebisinin lisaniyle bana Allah, Resul,
Mslmanlarn imamlar ve Mslman mmetinin geneli iin
genel bir hitap olarak nasihatta bulunmam emretti. Sonra
bir ok kere vastasz olarak Mekke'de ve am'da zel
olarak bana hitap etti. Bana dedi ki: Sana gstereceim bir
mjde araclyla kullarma nasihat et. Benden bakasn-
dan daha fazla bu grev benim iin belirginlemi oldu
bylece. Allah'n bana ykledii bu grev, ondan bir snama
ve arnma vastas deil, bir inayet ve onurlandrmadr."
eyh, "Mbeerat" adl eserinde bu anlam pekitiren
bir ryasndan sz etmekte ve yle demektedir:
- "Mekke hareminde uyuduum bir srada bir rya
grdm. Sanki kyamet kopmutu ve ben Rabbimin nnde
baz tefrit mahiyetindeki davranlarmdan dolay beni
azarlamasndan korkar vaziyette bam ne emi duruy-
ordum. Ulu Allah bana yle diyordu: Ey kulum! Korkma!
Senden, kullarma nasihat etmenden baka bir amel
istemiyorum. Kullarma nasihat et." nsanlara doru yolu
gsterirdim. Neticede Allah'n tarikine girmenin ar
olduunu grnce, tembellik gsterdim. O gece artk kendi
nefsimle uramaya ve insanlar kendi hallerinde brakmaya
karar vermitim. te bu ryay o gece grdm. Sabah olun-
ca, insanlarn arasnda oturmaya ve onlara yolu akla-
maya, kesin felaketleri haber vermeye baladm. Btn gru-
plara anlatyordum, fakihlere, yoksullara, sofilere ve avama.
Kim bana kar kp beni ldrmeye kalksayd, Allah beni
onlardan korur ve bana yardm ederdi. Bu, O'nun bana

389
ynelik bir ltuf ve merhametidir. Hz. Resulullah (s.a.v)
yle buyurmutur: "Din; Allah, Resul, Mslmanlarn
imamlar ve geneli iin nasihattir." Sahih-i Mslim'de yer alr
bu hadis."

eyhin Anadoluya doru yola kmas:


eyh, 600 ylnda Mekke'de Sadruddin Konevi'nin
babas Mecduddin shak b. Yusuf er-Rumi ile karlar. bn
Bibi "el-Evamiru'l Alaiye" adl kitabnda onu "erefu'l Evtad"
(Evtad olan zatlarn erefi) olarak vasfeder. Abbasi Halifesi
en-Nasr, Seluklu Sultan Keykavus'a gnderdii mektupta
"Umdetu'l Arifin" olarak nitelendirir (A:267).
Mecduddin, Sultan Keyhsrev'in, ondan sonra da olu
Keykavus'un mridi ve mstearyd. Keykavus onu
Badat'a Halife en-Nasr'n yanna eli olarak gndermi ve
mehur sufi ihabuddin es-Shreverdi'nin (:632) telkiniyle
en-Nasr'n kurduu el-Futuvve nizamna katlmay talep
etmitir. Bylece Mecduddin, cihad amacyla oluturulan el-
futuvve kurumunun manevi yol gstericisi olmutu. Ondan
sonra bu makam olu Sadruddin'e geti.
Mecduddin, Anadolu'dan siyasi nedenlerle am'a g
etmiti. Keyhsrev'in ynetimini salamlatrmas ve rakibi
Rknddin'in 600 ylnda lmesiyle birlikte olumsuz artlar
ortadan kalkmt. Bunun zerine Keyhsrev, mridi
Mecduddin'i arm ve yeniden mstear ve yol gsteri-
cisi olarak geri dnmesini rica etmiti. Mecduddin'in
Mekke'de eyhle grmesi 600 ylna denk gelmiti. eyhi
kendisiyle birlikte Anadolu'ya davet etti. eyh bu daveti
kabul etti. El-Habei'yi de yanlarna alarak yola ktlar.
Medine-i Mnevvere'de Resulullah' (s.a.v) ziyaret ettiler.
eyh, 552. babda, menzili "Eer onlar kendilerine zul-
mettikleri zaman sana gelseler de Allah'tan balanmay
dileseler, Resl de onlar iin istifar etseydi Allah' ziyade-

390
siyle affedici, esirgeyici bulurlard." (Nisa, 64) ayeti olan
Kutub'un halini tarif ederken Resulullah' (s.a.v) ziyaret
etmesinden yle sz etmektedir (IV:193):
- "Nefsine zulmeden kimse, bu gn bizim elimizde olan
meru Hakka gelirse, eer Hak onun iin Muhammedi
surette somutlasa, onun bu zikrin ashab olduu bilinir. Bu
da ya ryada ya da uyankken gerekleir. Ne ekilde olur-
sa olsun fark etmez. Ama somutlamazsa, o, sz edilen bu
adam deildir. Eer hak sylediim gibi kendisi iin somut-
lasa, nefsine zulmeden bu kimsenin Allah'tan balanma
dilemesi veya dilememesi ihtimalleri belirir. Eer bu yerde
Allah'tan balanma dilerse, Resulullah (s.a.v) onun iin
Allah'tan balanma dilemeyi anar ve Allah' bu srada tev-
beleri oka kabul eden ve oka merhamet eden bulur.
Ben de nefsime zulmetmitim. Resulullah'n (s.a.v) kabrine
geldim. Hadiseyi yukarda anlattm tarzda grdm. Yce
Allah ihtiyacm karlad ve ben de geri dndm.
Resulullah' (s.a.v) ziyarete geliimin sebebi, bu ayetti.
Ayeti, Resulullah'n (s.a.v) kabrinin yannda da okudum.
Hemen kabul edildi ve ben geri dndm. Bu olay alt yz bir
ylnda gerekleti."
Oradan Kuds'e gittiler. Orada eyh, birka risale yazd.
Bunlar arasnda "Kitabu'l celale", "Kitabu'l ezel", "Kitabu'l
elif" ve "Kitabu'l huve" gibi risaleler yer alr. Oradan Irak'a
doru yola ktlar. 601 ylnda Badat'a vardlar. Orada 12
gn kaldlar. eyh, 284. babda (II:625) Mekke ile Irak
arasnda bir l hayvanndan bahseder. l Araplar bu hay-
van senede bir gn avlarlarm. Bu hayvann etini yiyen
veya etinin suyunu ien kimse, Allah'n alemde yaratt czi
ve klli hadiseleri bilir. Btn hayvanlarn konumalarn
duyar ve anlar. Bu lde yaayan Araplar, yabanclarn bu
hayvann etinden yemelerine engel olurlar. nk bu zel-
liin sadece kendilerinde olmasn isterler. eyh yle der:

391
-"Bu hayvann etini yiyen ve etinin suyunu ien birini
gren birini grdm. Bu kimse szn ettiim bu zellie
sahipmi. Baz mahlukatna verdii baz ilimleri baz
mahlukatndan gizleyen Allah mnezzehtir. Ondan baka
ilah yoktur, her eyi bilendir, hkm ve hikmet sahibidir."
Bu, bize eyh'in Futuhat'n 295. babn tahsis ettii
"Fecir" suresinde yer alan "her an gzetlemededir." (Fecir,
14) ayetinde geen "gzetleme" kelimesinin anlamna iaret
ederken szn ettii ilgin bir hayvan hatrlatmaktadr.
Bununla ilgili olarak unlar sylyor (II:674):
- "Bu yle bir hayvandr ki st ksmn yiyen kimseye
yldz ilmi, ortasn yiyene bitki ilmi ve kuyruundan nceki
ksm yiyene de yer alt sular ilmi verilir. Bu kimse susuz bir
yere gittiinde yerin altnda ka zira derinlikte su bulun-
duunu bilir. Bu hayvan ne byk ne de kk olan bir
ylandr. Sadece Endls'n batsnda bulunur.
Emirlmsliminin katibi Abdullah b. Abdun bu hayvanla
karlamt. ki azl bir bakla ve tek bir darbeyle ban
ve kuyruunu kesmi ve hayvan ksma blmt.
kardetiler. Abdullah hayvann st tarafn yemiti. Bu yz-
den yldzlara gre hkmetme hususunda bir uzmand. Hem
de herhangi bir kitap okumadan ve bir imamdan ders
almadan. Kardei Abdulmecid orta ksmn yemiti. O da
bitki ilminde, bitkilerin zellikleri ve terkipleri hususunda bir
uzmand. O da herhangi bir kitap okumad gibi kimseden
de ders almamt. Olu el-Mancnki Konya'da bunlar bana
anlatt. nc karde de kuyruktan nceki son ksmn
yemiti. O da yerin altndan su karma hususunda bir
uzmand. Srlarn mahlukatta gizleyen Allah noksan sfat-
lardan mnezzehtir."
Hi kukusuz eyh, Badat'ta Abdulkadir Geylani gibi
Salihlerin ziyaretilerle dolup taan kabirlerini ziyaret
etmiti. eyh, Badat'ta hadisi sufi bn Sekine'yle (:607)

392
bulutu. Sultan el-Muzzaffer'e verdii icazette ondan "ben
ondan ilim rendim, o da benden rendi" eklinde sz
etmektedir. Yani birbirlerinden hadis renmilerdi. bn
Sekine eyh'ten "Ruhu'l Kuds" risalesini dinlemiti. eyh'in
ondan aktard szlerden biri udur (IV:529): "lahi
vasiyette ltuf vardr. Bana Mekke'de bulunan Musa b.
Muhammed el-Kurazi ve Badat'ta bulunan ve kendisiyle
Rabata denilen yerde bulutuumuz Ziya Abdulvahhab b.
Sekine anlatt: Allahu taala buyuruyor ki: Kulum defi hacet
edip de abdest almad zaman bana eziyet eder. Abdest
alr da namaz klmazsa bana eziyet eder, namaz klar da
dua etmezse bana eziyet eder. Bana dua eder de ben
duasn kabul etmezsem, ben ona eziyet etmi olurum. Ama
ben eziyet eden bir Rab deilim. Ben eziyet eden bir Rab
deilim. Ben eziyet eden bir Rab deilim."

eyhin Yeni Bir Tasavvuf Hrkas Giymesi:


eyh, arkadalaryla birlikte Badat'tan Musul'a gider.
Orada bn Cami ile buluur. Ki bn Cami Musul dndaki
Bestane denilen yerde kendisine Hzr'n hrkasn giydirir.
eyh, onun iin ilham kaynakl kitaplarnn en gzeli ve en
yararls olan "Et-tenezzlatu'l Mavsliye"yi yazar. Burada
abdestin ve be vakit namazn srlarn ve bunlarn yedi
semayla ve bu semavatn Nebileriyle mnasebetlerini,
insanlarn cennet menzillerindeki ve cehennem ukurlarn-
daki derecelerini ve derekelerini aklar.
Ayrca "Kitabu'l Celal ve'l Cemal"i de yazar. Burada her
celal ayetinin karsnda bir cemal ayetinin ve her cemal
ayetinin karsnda da bir celal ayetinin bulunduunu belirtir.
Musul'da kark ruhani hallerin sahibi bir zatla
karlar. 303. babda "Tekvir" suresi menzilinin ilimlerini
aklarken ondan sz eder (III:17):
- "Tehdit ilmi niin dner ve Kur'an'la yarana nere-

393
den gelir () Muhezzib Sabit b. Anter el-Halevi gibi. Onunla
601 senesinde Musul'da karlatm. Kur'an'la yaryordu.
Ama Kur'an'dan sureler okuduunu da duydum. Mizacnda
karklk vard. Bununla beraber insanlarn en zahidi, nefis
olarak en ereflilerinden biriydi. O sene vefat etti."
Musul'da eyh, hadisi fakih ve Salih insan Ahmed b.
Mesud'la da bulutu. Ondan hadisler ve haberler rendi ve
bazsna "Muhadaratu'l Ebrar" adl eserinde yer verdi. Yine
ondan aadaki haberi de rivayet etmitir:
- "Tertemiz eyhimiz Ahmed b. Mesud Sedad el-Mukri
el-Mavsli 601 ylnda Musul ehrinde bize haber verdi:
Resulullah' (s.a.v) grdm ve dedim ki: Ya Resulallah!
Satran oynamak hakknda ne diyorsun? Helaldir, buyurdu
(ravi Hanefi mezhebine mensuptu). Dedim ki: Tavla?
Haramdr, buyurdu. Dedim ki: Ya Resulallah! Mzik iin ne
dersin? Helaldir, dedi. Peki, ak arklar iin ne dersin?
Haramdr, dedi. Dedim ki: Ya Resulallah! Benim iin Allah'a
dua et. nk bir ihtiyacm var (ya da bu anlamda bir ey
syledi). Buyurdu ki: Allah sana bin dinar rzk verdi. Her
dinar drt dirhemden ibarettir. Uyandmda sultan en-Nasr
Selahaddin Yusuf b. Eyyub (Allah rahmet etsin) bir i iin
beni ard. Yanndan ayrldmda, bana drt bin dirhem
verilmesini emretti. Akam olmadan Resulullah'n (s.a.v)
duasnda belirttii dirhemler eksiksiz olarak elimdeydi. Ravi
dedi ki: O saatten sonra haram olduuna inandm
Satrancn helal ve ak arklarnn da haram olduuna
inandm. Daha nce her ikisi asndan da aksine inanyor-
dum."
yle anlalyor ki, Musullu bu eyh ile bn Arabi'nin
arasndaki mnasebet bu bulumadan sonra da devam
etmitir. nk mm Delal ve mm Reslan adl kzlarnn
636 ve 637 yllarnda am'da eyh'ten Futuhat dinledikleri-
ni gryoruz. Ayn ekilde baka bir hadis alimiyle de bulu-

394
mu ve ondan Fatiha suresini Besmeleyle birlikte bir nefeste
okumann faziletine dair bir hadis renmitir ki rivayet
"Byk Allah'a yemin ederim" tekidiyle pekitirilmitir. yle
diyor (IV:495): "Byk Allah'a yemin ederim ki, bana Ebu'l
Hasan anlatt. Ona da babas Musul ehrinde el-Kenari
olarak bilinen bn Ebu'l Feth 601 ylnda anlatm."
eyh, 601 ylnn Ramazann Musul'da geirir. Orada
mridlerle ve ilim ehliyle buluur. Bu zatlar onun kitaplarn
(Ruhu'l Kuds gibi) dinlerler. Bu kitab bu alimlerden dokuz
tanesi Ramazann son gnlerinde dinlemitir. eyh,
Musul'da tabiat unsurlarna ibadet eden biriyle de karlar
(I:720).

eyhin Anadoluya Geii:


eyh, Musul'dan ayrlarak Cizre (el-cezire) zerinden
yolculuuna devam eder ve Duneysir denilen yere konuk
olur. Orada Allah ehli iki zatla karlar. Biri mer el-
Farkavi'dir. Niyet tabakas ricalindendir ki nefislerini aldklar
nefeslere, amellere, szlere ve dncelere gre hesaba
ekerler. Bunlar Yunus Nebinin (a.s) kalbi zere hareket
ederler ve galip halleri rperme, dnyadan el etek ekme ve
hzndr. eyh, biliye'de onlardan Ebu Abdullah b.
Mcahid ve bn Kasum'la, Fas'ta ise Abdullah es-Semad ile
karlatn belirtir (II:213). kincisi ise, Recebi velilerden
biridir. Bunlarn her zamanki saylar 40 olup ne eksilir ne de
artar. Bunlara Recebi denilmesinin sebebi, her sene en
byk fetihlerinin Receb aynda gereklemesidir. eyh'in
karlat bu adamn ismi el-Hatari'dir. Bir kefi esnasnda
Ebubekir ve mer (r.a) hakknda kt inanlara sahip
rafizileri domuz ve kpek eklinde grmtr
(II:8/muhadaratu'l ebrar, c.1).
eyh, Duneysir'den sonra arkadalaryla birlikte bu
gnk Trkiye'ye doru yola kar. Sonunda Seluklularn

395
bakenti Malatya'ya gelirler. Sultan Keyhsrev onlar st
dzey saray protokolyle karlar (A:268). Mecduddin shak
sultann mridi olarak Malatya'ya yerleir. Fakat eyh yol-
culuunu srdrr. 602 ylnda Konya'da rastlarz ona.
Orada "Risaletu'l envar fima yumnehu sahibe'l halveti mine'l
esrar", "El-emru'l muhkemu'l marbut" adl risaleleri, mrit-
lerin ve eyhliin adab, sluk merhaleleri ve saliklerin
miralar gibi konular aklad iki kitapla birlikte "Kitabu'l
Azame" adnda Fatiha suresinin baz srlarn aklad bir
kitap kaleme alr. Bundan birka sene sonra baz cmleler
eklemi olmas da muhtemeldir. nk kitapta Futuhat'n
Fatiha suresine has babndan sz edilir. eyh'in bu bab 602
ylndan birka yl sonra yazd kukusuzdur.
eyh, 602 ylnda Konya'da ariflerin eyhlerinden byk
bir zat olan Avhaduddin el-Kirmani ile buluur. Bu zat ran'n
Kirman ehrindendi. Ebu Hamid el-Gazali'nin kardei
Ahmed el-Gazali tarikatndan eyh Rknddin es-Sicasi'nin
(:620) rencisiydi. Bu zat ortadouyu ve Trkiye'yi
gezmi, birka kere Halep ve am' ziyaret etmiti.
mrnn sonunda 632 ylnda Badat'a yerlemiti. Halife
el-Mustansir billah II ona byk ikramda bulunmutu.
Badat'ta 635 ylnda vefat ettiinde geride bir ok renci
ve kitap brakmt. Bu kitaplarn en nls sufilerin sevgi-
sine ilikin olarak Farsa kaleme ald rubailerdir. ki eyh
arasnda salam bir manevi iliki oluur. Birbirlerine kar
byk sayg ve derin sevgi beslerler. Bundan sonra birka
kere Msr ve Suriye'de karlarlar. Bir keresinde el-
Kirmani gnll olarak am'dan Malatya'ya gider ve eyh'in
orada brakt kitaplar getirir. Ayrca eyh, Sadruddin el-
Konevi'nin terbiyesini de ona havale eder. leride bu konuya
deineceiz. eyh, Futuhat'ta (I:127) el-Kirmani'nin ahit
olduu ilgin bir hikayeye yer verir. Hikaye yledir:
- "Bana Avhaduddin Hamid b. Ebu'l Fahr el-Kirmani

396
(Allah onu muvaffak klsn) anlatt: Genlik gnlerimde bir
eyhe hizmet ediyordum. eyh hastaland. O srada bir
maazada bulunuyordu. Karn aryordu. Tikrit'e
geldiimizde ona dedim ki: Ey Efendim! zin ver, hastalar
bedava tedavi eden Sincar hastanesinin sahibinden bir ila
getireyim. Benim ok istediimi, hastalna zldm
grnce, ona git, dedi. Hastane sahibinin yanna gittim.
adrnda oturuyordu. Adamlar da huzurunda ayakta bek-
liyorlard. nnde bir mum vard. Ne o beni tanrd ne de
ben onu tanrdm. Beni kalabalk iinde durmu grnce,
yanma geldi, elimden tutup ikramda bulundu ve sordu: Ne
ihtiyacn var? eyh'in durumunu ona anlattm. Hemen ilac
hazrlayp bana verdi. Beni yolcu etmek zere dar kt.
Hizmeti de nnden mumu tutarak yryordu. eyh'in onu
grp ortaya kmasndan korktum. Bunun zerine srarla
geri dnmesini istedim. O da geri dnd. eyh'in yanna
geldim ve ilac verdim. Hastane sahibi emirin bana nasl
sayg gsterip ikramda bulunduunu anlattm. eyh
glmsedi ve bana dedi ki: Olum! Benim iin zlmenden
dolay sana acdm ve sana izin verdim. Sen gidince, emirin
seninle ilgilenmemek suretiyle seni utandrmasndan kork-
tum. Buradaki suretimden syrldm ve o emirin suretine
girdim. Onun yerine oturdum. Sen gelince de sana ikramda
bulundum ve grdn o ileri yaptm. Ardndan gelip u
suretime tekrar girdim. Bu ilaca ihtiyacm yok, onu kullan-
mayacam."
Konya'da iken eyh, bir mahedesinde bir zatla
buluur. Onunla ilgili olarak unlar sylemektedir (II:14): "
Allah raz olsun, onlardan-yani Davud-a.s-kalbi zere
hareket eden nefes ricali velilerden-bir adam var ki
makamyla adlandrlmaktadr. Sakitu'r Rafref b.Sakitu'l Ar.
Onu Konya'da grdm. Allah'n kitabnda ona hitap eden
ayet "Batt zaman yldza andolsun" ayetidir. Hali, onu

397
amaz. Srekli kendisi ve rabbiyle meguldr. an byk
ve hali azimdi. Hali, kendisini grenler zerinde byk tesir
brakrd. zerinde bir krklk vard. Onu krklk ve zillet hali
zere mahede ettim. Sfat beni hayrete drd.
Marifetlerle ilgili bir lisan vard. Byk bir haya sahibiydi."
Onunla ilgili olarak unlar sylemektedir ((III:228):
"Konya'da mahedelerin birinde ilahi bir adam grdm.
Sakitu'r Refref b. Sakitu'l Ar diyorlard ona. Fas'ta frn
tututuran bir adam grdm. Onunla arkadalk ettim, biz-
den istifade etti." Baka bir babda (II:456) onun huu halini,
Kabe'de karlat yedi abdala benzetir ve Fars olduunu
syler.
eyh, Konya'dan arkada el-Habei ile birlikte am'a
doru srekli olarak yola karlard. Orada Mesud el-Habei
(:602) adnda bir meczupla karlatndan sz eder. Bu
meczubun halini, ilahi meczuplar ve hallerini tantmaya
zg kld 45. babda yle vasfeder (I:250/II:522):
- "Bil ki, Behlul ve Sadun gibi bu meczuplar ne
gemilerdendirler. Ebu Vehb ve benzerleri de yle.
Bunlarn kimisi sevinli, kimisi de hznldr. Bunlarn bu
durumlarn, akllarn balarndan alan ilk varidat belirler.
Eer varidat kahr mahiyetli ise, onlar kabzeder, ie kapank
klar, Yakub Gorani gibi. Cisru'l Ebyad'da idi. Onu
grdmde bu hal zere devam ediyordu. Mesud el-
Habei'yi de am'da grdm. Kabz ve bast halini kark
yayordu. Genel hali suskunluktu. Eer varidat ltuf ek-
linde ise, ak olurlar, bast halinde bulunurlar. Bu snftan bir
topluluk grdm, Ebu'l Haccac el-Galbiri ve Ebu'l Hasan Ali
es-Selavi gibi."
Tarikata giriinin balarnda eyh de bu cezbeye tutulur
ve yle der:
- "Bu makam tattm. yle bir dnem yaadm ki, bana
sylendiine gre cemaatin nnde imam olarak namaz

398
klardm. Rku, secde ve namazda eda edilen btn fiil ve
szleri eksiksiz yerine getirirdim. Btn bunlar yaparken,
bunlarn farknda olmazdm. Ne cemaatin, ne bulunduum
yerin, ne de maddi alemden herhangi bir varln farknda
olurdum. nk mahede ettiim hal bana galip gelirdi. O
halde iken kendimden ve bakalarndan habersiz olurdum.
Bana sylendiine gre, namaz vakti girdiinde, insanlara
namaz kldrrdm. Btn hareketlerim, uykudaki bir insann
hareketleri gibi olurdu. Ben de yaptklarmdan habersizdim.
O zaman anladm ki yce Allah vaktimi benim iin muhafaza
etmi. Azmdan yalan kmam. Tpk akl bandan gittii
zaman ibli'ye yapt gibi. Fakat rivayet edildiine gre
namaz vakitlerinden ibli'nin akl bana gelirdi. Ama aklnn
bana geldiinin farkna varr myd, yoksa benim gibi fark-
na varmaz myd? nk onun durumunu aktaran ravi
ayrnt vermiyor. Onun hakknda Cneyd'e bir soru sorul-
duunda yle der: Onun dilinden yalan kmasna izin ver-
meyen Allah'a hamdolsun. Ancak ben kendimden getiim
halin gerekletii vakit, kendimi genel bir nur ve azametli
artan kaynaklanan azim bir tecelli iinde grrdm. Ben de
hareketten soyutlanm, kendimden uzaklam, onu ma-
hede ederdim ki rku ve secde edilirdi nnde. Rku
edenin, secdeye gidenin ben olduumu grrdm. Tpk
ryada gren biri gibi, elim de alnmda olurdu. Bu hale
hayret ederdim. Onun benden bakas olmadn ve onun
da ben olmadn biliyordum. Buradan hareketle mkellefi,
mkellef klan ve teklifi bilirdim. Burada sana akllar
balarndan alnan ilahi mecnunlarn hallerini, gerekleen
bir mahede neticesinde zevk veren bir tarzda aklam
oldum."

eyhin amda Meczuplarla ve Nefes Ricaliyle

399
Bulumas:
eyh'in am'da karlat bu meczuplardan biri de Ali
el-Krdi'dir (:622) (A:304). eyh, 226. babda meczuplarn
hallerini vasfederken ondan da sz etmektedir (II:622). Ali
el-Krdi'nin hizmetisi Yusuf el-Krdi'nin istei zerine
eyh, Yusuf'un, eyhi Ali'den iittii szlere ve vasiyetlere
erh ve yorum mahiyetinde baz aklamalarda bulunur ve
bunlar "El-ecvibetu ala'l mesaili'l yusufiye" ad altnda
toplar.
Ayrca am'da eyh, nefes ricali velileriyle de buluur
(II:13-425), bunlardan bazlar heybet ve celal adamlardr.
Bunlar her zaman drt kiidirler; saylar ne eksilir, ne de
artar. Her biri drt arap peygamberden birinin kalbi izinde
hareket eder: Hz. Muhammed, uayb, Salih ve Hud (selam
zerlerine olsun). Cebrail, Mikail, srafil ve Azrail de onlara
bakar. Her melek birine nezaret eder. Bunlar, evtada destek
olurlar. Genelde ayetleri udur: "Allah, yedi kat semavat ve
arzdan bir o kadarn yaratandr. Ferman bunlar arasndan
inip durmaktadr." (Talak, 12) En yce alem onlarn ulu mer-
tebeleriyle rtmektedir. Bunlardan biri, bilinmezliin ona
nispeti itibariyle Allah'a ibadet eder. kincisi, arn ona nis-
peti itibariyle ona ibadet eder. ncs, semann ona nis-
peti itibariyle ona ibadet eder. Drdncs ise, arzn ona
nispeti itibariyle ona ibadet eder. Bylece btn alemin
ibadeti onlarda cem olur. eyh, onlarla ilgili olarak yle der:
"Onlarla am'da karlatm. Karlatm kimselerin onlar
olduklarn bildim. Onlar Endls'te grmtm. Ama bu
makama sahip olduklarn bilmiyordum."

eyh'in Orta Dou'da Yapt Seyahatler


602 ylnda eyh, am'dan Kuds'e gider. Orada bir
mddet kalr ve baz kitaplarn telif eder. Bunlar arasnda
"El-Mukni fi dahi's Sehli'l Mumteni" adl kitap da yer alr.

400
eyh, bu kitapta marifet arabndan, bu arabn ehlinden ve
bu arab imenin keyfiyetinden sz eder. "en-Nukaba" adl
kitab da burada yazar. Nukaba'dan (nakipler) maksat,
velayetin alt sabit dairesinden birini oluturan velilerdir. Bu
alt sabit daire unlardan oluur: Birincisi: Aktab (Kutuplar),
kincisi: Eimme (imamlar), ncs: Evtad (vetedler /
stunlar), Drdncs: Abdal (abdallar), Beincisi: Nukaba
(nakipler) , Altncs: Nuceba (necipler) (II:41).
Nukaba kelimesi tasavvuf stlahnda ya Adem'in (a.s)
izi zerinde olan 300 adama denir (II:9/ stlahatu's sufiye,
4), ya da burlarn adamlar anlamnda kullanlr. eyh,
onlar yle vasfeder (II:7): "Onlar on iki nakiptir. Her zaman
burlarn saysna denk olarak on iki kii olurlar, ne eksilir,
ne de artarlar. Her nakip, btn burlarn zelliklerini,
Allah'n makamna yerletirdii srlar, tesirleri, bu makama
yerleenlere sabit ve gezgin yldzlarn zellikleri olarak
bildirilen hakikatleri bilir () Bil ki Allah, indirilmi eriatlarn
ilimlerini bu nakiplerin eline vermitir. Nefislerin gizliliklerini
ve gailelerini ortaya karmak, nefislerin tuzaklarn ve
hilelerini bilmek onlarn yetkileri dahilindedir. blis ise,
onlarn nezdinde apak ortadadr. Onunla ilgili olarak bildik-
lerini blis'in kendisi de bilmez."
Kuds'te eyh, harflerin srlarna dair "El-ikdu'l manzum
fi ba'di ma tahvihi'l huruf mine'l havas ve'l ulum"adl kitab da
kaleme alr.
Bu yln evval aynda eyh, ikinci kere brahim
peygamberin (a.s) Habrun'daki makamn ziyaret eder.
Orada ayn ayn on drdne denk gelen aramba gn
"el-Yakin" kitabn telif eder. Sonra Filistin'den Kahire'ye
gider. Orada bir kez daha Ahmed el-Hariri ile karlar
(I:410). Burada eyh'in en has talebelerinden ve en ok
sevdii kiilerden biri de ona elik eder. Bu zat smail b
Sevdekin b. Abdullah Ebu Tahir emsuddin Nuri et-

401
Tunusi'dir (:646). Doum tarihi de 579'dur. eyh'ten
"Ruhu'l Kuds" kitabn dinler. Ona manevi olarak kopmaz bir
ekilde balanr. eyh, ona zel marifet srlarn bildirirdi.
Ona hatemiyet makamn da gstermi ve yolda el-
Habei'yle karde yapmt. eyh'ten "Tercmanu'l Evak"
adl divann erhetmek zere "Zehairu'l A'lak" adl kitab
yazmasn isteyen de odur. Bu olay 611 ylnda Halep'te
gerekleir. bn Sevdekin eyhiyle grmek zere sk sk
Halep'ten am'a gelirdi. 617 ve 618 yllarnda burada eyht-
en baz kitaplarn dinlemitir. Ayrca eyhten baz kita-
plarnn erhlerini ve baka meseleleri de dinlemitir.
Dinlediklerinin bazsn "Vesailu'l Vesail" adl kitabnda tam
bir emanetle aktarmtr. "Meahidu'l esrar" ve "Et-
Tecelliyat" adl kitaplar erhetmitir. Bu erhlerde, eyh ile
bn Sevdekin arasndaki ba aklayan bir kssa da
grmekteyiz. "Na'tu'l veli" tecellisine ilikin erhinde unlar
sylyor:
- "mamm, Allah yolunda nderim bir gn bana dedi
ki: Ey olum! Dn gece ryada, sanki bamdaki u sar
sana veriyordum. Sabah uyandmda onu sana vermek
istedim. Sonra grdm ryann tevilinin Batni ve hakiki
olmasn diledim. Bu yzden sar zahiri olarak sana ver-
mekten vazgetim, ey olum! u sr iin: Bak, Allah sana
rahmet etsin, u terbiyeye ve ban kendisi olan u
vazgemeye bak. Byklerin giysilerle ilgili maksatlarna
bak. Nasl nefsin daimi ve ebedi ss olan giysileri talep
ediyorlar!.."
"Gaiye" suresine tahsis edilen 296. babda (II:681-682),
surenin ayetlerinin sonunda drt kere tekrarlanan
"keyfe=nasl" ifadesine iaret ederken, eyh, bn
Sevdekin'den bahsetmekte ve zetle unlar sylemektedir:
- "Keyfiyetleri bilme ilmi bu menzildedir. Bu ilmi tahakkuk
ettirmek de ancak zevkle olur. Sevgili oul, arif emsuddin

402
smail b. Sevdekin en-Nuri bir hususa dikkatimi ekti ki, bu
husus, onun dikkatimizi ektii ynden farkl bir tarzda bizde
tahakkuk etmiti. Bu husus, fiildeki tecellidir. Bir zaman onu
bir adan nefyeder, bir vakit de bir adan ispat ederdim ki
teklif gerektiriyor, talep ediyordu. nk varedici kudretin,
amelini teklif ettii eye taalluk etmesi de kanlmazdr. Bir
gn sevgili evladm ad geen smail bu meseleyi bana ap
yle dedi: Fiilin kula nispetinden, ona izafe edilmesinden
ve tecellinin onun iinde gereklemesinden daha gl bir
delil var m? nk kulun sfatlarndan biri, Hakkn insan
kendi suretinde yaratmasdr. Eer fiil insandan soyutlanr-
sa, bu takdirde Onun sureti zere olmas sahih olmaz ve
Onun isimleriyle ahlaklanmay kabul edemez Onun bu
uyarsndan dolay nasl bir sevin duyduumu kimse tah-
min edemez. Gerekten bazen retmen, rencisinden
Hakkn ona bahettii kimi eylerinden istifade eder ve
retmen ancak bu rencisi araclyla bunlara nail ola-
bilir. eyhlerimiz iin mkl olan baz meselelerde bizden
istifade etmeleri gibi bizi evladmzdan istifade ettiren Allah'a
hamdolsun."
eyh ile smail arasndaki sevgi ve sayg eyh'in iirine
de yansmtr. Bunun rneklerinden biri divannn 90. say-
fasnda yer almaktadr. Buna gre eyh, 626 yl Cemaziyel
evvel aynn on sekizinde ryasnda smail'i am'n dnda
grr. smail daha nce ikisinin de duymadklar u iki beyti
okumaktadr:

Ben bir alemdeyim ki sizi grememekteyim


Tpk Yahudiler arasnda Hristiyanlarn Mesih'i gibi
Sizi gzmle gremediim iin
Ben, Allah'a yemin ederim ki sonsuzluk cennetlerindeyim

Baka beyitlerde eyh, bn Sevdekin'e yle seslen-

403
mektedir:
Allah seni hayrla dllendirsin, ey veli
Gizlinin ve an alimi!
Seni korusun Allah, ulu zat
Benzerlerden mnezzeh ve ulu sfatlar sahibi
Doru szl ve kendisine kitap indirilendir.
nk smail honut olunan ahlaklar sahibidir.
Son beyitte eyh, yce Allah'n Hz. smail (a.s) ile ilgili
u szlerine iaret etmektedir: "Gerekten o, szne sdk-
t" (Meryem, 54) "Rabbi nezdinde de honutluk kazanm bir
kimse idi." (Meryem, 55) Ancak ikisinin zerinde konutuk-
lar fiildeki tecelli meselesi ilgili nihai tutumunu eyh,
lmnden be sene nce am'da yaad ayni bir
gzlemle belirginletirir. eyh, bunu 121. babda aklar
(II:204) ve yle der:
- "Bu konu, benim iin en zor meselelerden biriydi.
Meselenin kesin mahiyeti benim iin ilim olarak kuku duy-
mayacam ekilde henz almamt. Ancak bu ciltte bu
bab yazdm gece meseleyi olduu ekliyle kavradm. 633
ylnn Recep aynn alts Cumartesi gecesi. nk amel-
lerin yaratln iki taraftan birine izafe etme hususu benim
amdan tam olarak belirginlik kazanmamt. Bir grubun
(Eariler) savunduu "kesb" (insann fiillerini kazanmas)
kavram ile bir dier grubun(mutezililer) savunduu "yarat-
ma" (insann kendi fiillerini yaratmas) kavramn birbirinden
ayrmak benim iin olduka zordu. Sonra Hak taala,
ncesinde hibir mahluk bulunmayan ilk mahluku yaratna
gzlerimle ahit olmam salad. lk mahluk yaratlmadan
nce Allah'tan baka hibir ey yoktu. Bana dedi ki: Ortada
karklk ve aknl gerektirecek bir ey var m? Hayr,
dedim. Dedi ki: te grdn btn yaratllar byledir.
Hibir mahlukun etkisi olmad gibi, mahluk diye ey de
yoktur. Sebeplerin yannda eyay yaratan benim, ama

404
sebeplerle yaratmam. Eya benim emrimle var olur. sa'da
nefhay ben yarattm. Kularda var olmay ben yattm. Ona
dedim ki: u halde "yap" diye hitap ettiin zaman senin nef-
sindir, sen yapmazsn. Dedi ki: Seni bir eye muttali kldm
zaman edebe uy. nk huzur mnazaaya tahamml
etmez. Ben de bunu syledim: Bu, iinde bulunduumuzun
ayndr. Edebin ve mnazaann yaratcs sensin, kimdir
mnazaa eden ve kimdir edepli davranan? Eer mnazaay
yaratmsan, hkmnn geerli olmas kanlmazdr. Eer
edebi yaratmsan, onun hkmnn geerli olmas kanl-
mazdr. Dedi ki: yledir. Kur'an okunduu zaman dinle ve
sus. Dedim ki: Senin elindedir. Dinlemeyi yarat ki dinleyey-
im. Susmay yarat ki susaym. u anda sana hitap eden
senin yarattndan bakas deil. Dedi ki: Bildiimi
yaratrm. Malumu bilirim. Kesin delil Allah'ndr. Bunu,
gemile ilgili olarak sana rettim. O halde mahede
olarak gereini yap. nk o olmadan zihninin rahat etmesi
mmkn deildir. Ykmllk kalkmadan da emin ola-
mazsn. Srat gemeden de ykmllk kalkmaz. O zaman
insanlar iin ibadet zati olur. Vacipliin veya mendupluun
ya da yasakln yahut mekruhluun gerektirdii emir ve
nehiy eklinde deil. Allah gerei syler ve doru yola
ileten O'dur."
Dedim ki: Bu, ehlisnnetin yaklamdr. Onlara gre,
Allah'tan baka fail yoktur. Sebeplerin yannda tek fail odur,
sebeplerle fiil ilemez. Bu konuyla ilgili ayetler aktr:
"Allah'tan baka yaratc var m?" (Fatr, 3) "Sizi ve yapmak-
ta olduklarnz Allah yaratt." (Saffat, 96) "Her i O'na
dndrlr." (Hud, 123)
603 ylnda eyh, "Menzilu'l Menazili'l Fehvaniye" adl
kitabn yazar. Bu kitapta Kur'an surelerine, sz konusu
surelerin en zel ilimleriyle ilintili isimler verir. Sureleri giri-
lerine gre 19 ksma ayrr ve bu surelerin ilimlerini tahakkuk

405
ettiren velilerin hallerini anlatr. Sz konusu kitap, Futuhat'n
22. babyla rtmektedir.
Yine 603 ylnda Hakim Tirmizi'nin sorularna ynelik ilk
muhtasar cevaplar yazar. Sonra Futuhat'n 73. babnda bu
cevaplar eksiksiz bir ekilde ayrntlandrr.

eyhin Tekrar Hacca Gitmesi


604 ylnda eyh, bir kez daha Hacca gider. Mekke
hareminde bir kez daha brahim makamnn imam muhad-
dis Mekinuddin Ebu uca Zahir b. Rstem el-sfahani ile
(II:376-407) Hacer-i esved'in bulunduu Rkn yemani
karsnda buluur. Ondan rnein Resulullah'n (s.a.v)
mjdelerle ilgili szn rivayet eder. Buna gre mslmann
ryas vahiyden bir ksmdr. Burada eyh, ryada
Resulullah' (s.a.v) grr. Resulullah (s.a.v) yle demekte-
dir: "Ey bu beytin malikleri-veya sakinleri-! Bu beyti tavaf
edenlere, ne zaman olursa olsun tavafn ardndan iki rekat
namaz klmalarn emredin. nk Allah, bu namazdan
kyamete kadar Allah' tazim eden-veya tesbih eden-(tered-
dt benden kaynaklanyor) bir melek yaratr."

eyh Badatta
605 ile 608 yllar arasnda eyh'in seyahatleri hakknda
ayrntl bilgiye sahip deiliz. Kaynaklarda sadece 606 yln-
da Halep'te bulunduundan, bir grubun ondan "et-Tecelliyat"
kitabn dinlediklerinden sz edilmektedir. Ayrca 608 ylnn
Ramazan aynda Badat'ta olduunu gryoruz. Futuhat'n
"mekr"(tuzak) ile ilgili 231. babnda bundan yle sz
edilmektedir (II:530):
-"608 ylnda Badat'ta bulunduum srada bir manevi
vaka yaadm. Semavatn kaplar alm, her taraf
kaplayan bir yamur gibi ilahi mekrin (tuzan) btn
hazineleri inmiti. Bir melein yle dediini duydum: Bu

406
gece mekr olarak ne indi? Korku iinde uyanp kendime
geldim. Bundan selamette olmaya baktm. Selametin ancak
eri mizana uygun ilimde olduunu grdm. Allah kimin iin
hayr dilemi ve onu mekrin (tuzan) gailelerinden koru-
musa, eriatn mizann, lsn ve halinin hudunu
elinden brakmaz. Masum ve korunmuun hali budur. Ama
nimetlere nail olmakla birlikte eriata muhalefet etmek, ite
bu durum bu gn tarikata mensup olan kiiler arasnda
oka grlen bir durumdur. Bu ekilde kendilerini tuzaa
(mekre) drenlerden o kadar ok grdm ki saylarn
Allah'tan baka kimse bilemez. Bu yaygn bir durumdur.
Ancak bu kt edebe ramen halin devam ise ancak him-
met sahipleri iindir. Onlarn says ise son derece azdr. Biz
onlardan bir topluluu Marip diyarnda ve u memlekette
grdk () Alalmaktan Allah'a snrz."
Tarihi ed-Dubeysi "el-Muhtasar" adl kitabnda 608
ylnda Badat'ta eyh'le karlatndan sz etmektedir.
eyh, hac kafilesiyle birlikte Badat'a gelir.
Sylendiine gre Badat'ta veya Hacda, nl byk sufi,
"Avarifu'l Maarif" adl kitabn mellifi, Abbasi halifesi en-
Nasr'n mstear ve "Ftvvet" kurumunun oluturul-
masnda (A:284-285) ona yardmc olan ihabuddin es-
Shreverdi (:632) ile bir araya gelir. mam Abdullah b. Sa'd
el-Yafii el-Yemeni (:768) "Mir'atu'l Cinan" adl eserinde
eyh'in Shreverdi ile bir araya geldiini ve her ikisinin bir
saat boyunca balarn ne eip durduklarn, sonra hi
konumadan ayrldklarn, ardndan eyh'e: Shreverdi
hakknda ne dnyorsun? diye sorulduunda: Bandan
ayana kadar snnetle dopdoludur, dediini, Shreverdi'ye:
Muhyiddin iin ne dnyorsun? diye sorulduunda, onun
da: O, hakikatler denizidir, eklinde cevap verdiini yazar.
Fakat eyh, bu karlamadan hi sz etmemitir. Sadece
Shreverdi'nin arkadalaryla grtn sylemitir. Bu

407
hususta unlar sylyor (I:609):
- "Berzah tecellesinden baka mahede ile kelam bir-
likte olmaz. Bu, Badat'ta vefat eden ihabuddin mer es-
Shreverdi'nin (Allah rahmet etsin) makamdr. Onun
arkadalarndan rivayetine gvendiim biri bana, onun ryet
ve kelamn birlikte gerekletiini sylediini aktard.
Buradan hareketle onun mahedesinin kanlmaz olarak
berzah hudu olduunu anladm () Eer kelam gerek-
leir de mahede gereklemezse, bu, Musevi makamdr.
Musa'nn (a.s) bu makam tatt yerde ben de tattm. Ancak
ben bir avu kum miktar bir slaklkta tattm. Musa ise, aile-
si iin ate ararken tatmt. Bu sahnede su olmasndan
dolay sevinmitim."
eyh, 550 babda yeniden Shreverdi'den bahsetmekte
ve unlar sylemektedir (IV:192):
- "stnlk veya fazilet tecellide deildir. Asl stnlk
ve fazilet tecelliye mazhar olan kimseye bahedilen istidat-
tadr. Tecellinin gereklemesinin ayn, ilmin gerek-
lemesinin ayndr. Bu ikisi arasnda bir ayrlk dnlemez
() Varln devam ettii, akln, lezzetin, hitabn ve kabuln
yerinde kald tecelli ise, ekli tecellidir. Bundan baka
tecelli grmeyen biri, hibir kayt getirmeden mutlak tecelli
eklinde hkmedebilir. Ama iki olguyu tadan kimse asn-
dan arada bir farkn bulunmas kanlmazdr. Bana ulaan
rivayetlere gre Ebu Necib'in kardeinin olu yal eyh
ihabuddin es-Shreverdi mahede ve kelamn birlikte
gerekletiini sylemitir. Bunu duyduum zaman onun
makamn ve zevkinin mahiyetini anladm. Ama bu makam-
dan yukarsna ykselip ykselmediini bilmiyorum.
Bildiimiz, onun tahayyl mertebesinde olduudur. Bu ise
genele sirayet eden genel bir makamdr" Yine
Shreverdiden (III:213)de: "eyh hakknda hsn zan
beslemek gerekir. Onun kastettii ekli tecellidir kesinlikle "

408
demektedir.
eyh, Badat'ta eyh Abdulkadir Geylani'nin (:561)
arkadalaryla, zellikle mer el-Bezzaz (:608) ve Ebu
Bedr et-Temaki ile grr. Bunlar eyhleriyle ve halifesi
Ebu Mesud b. E-ibl ile ilgili haberleri ona anlatrlar (I:187-
201-233-248-522-558-588/II:14-19-49-80-90-130-131-201-
223-286-308-368-369-370-392-624-627-637/III:560).
eyh, Badat'tan ayrlarak hacca gider. yle anlalyor
ki ei ve henz stten kesilmemi kz Zeyneb de am
kafilesiyle birlikte gelip Mekke'de onunla buluurlar. Hac'dan
sonra eyh'in Anadolu'ya ve am'a dnd anlalyor
(A:269-285). 609 ylnda, Malatya'da babas Keyhsrev'in
yerine geen sultan Keykavus'la mektuplatn, 610 yln-
da da Halep'te bn Sevdekin'e "et-Tecelliyat" kitabn erhet-
tiini gryoruz. Sonra Umreye gider. 611 ylnn Receb,
aban ve Ramazan aylarnda Mekke'de kalr. Orada
"Tercmanu'l Evak" adl Divann yazar. Tekrar Halep'e
dner ve "Zehairu'l A'lak" adl erhini kaleme alr. Oradan
kk asya'ya gider. Harran' ve Kayseri'yi ziyaret eder
(II:15). 612 ylnn Ramazan aynn banda Sivas'ta
olduunu gryoruz. Ryada Sultan Keykavus'un
Antakya'da Hristiyanlar malup ettiini grr. Bir mektupla
bu zaferi nceden ona haber verir. 613 ylnda Malatya'da
Kuds Kubbetu's Sahra mescidinin imam smail b.
Muhammed b. Yusuf el-Ebazi (:656) ile grr. El-Ebazi,
eyh'ten "Tacu'r Resail" kitabn dinler. 615 ylnda da
"Ruhu'l Kuds" kitabn dinler.
eyh, Malatya'da Keykavus'un mridi ve bir grup
mridin mrebbisi olarak kalmaya devam eder. Alt yl
boyunca kitaplarn ve erhlerini ondan dinlerler. Bu srenin
sonunda vefal dostu el-Habei vefat eder. 618 ylnda
Malatya'da olu Muhammed Sa'du'ddin dnyaya gelir. Yine
baz kaynaklarda belirtildiine gre, 615 ylnda vefat eden

409
Mecduddin shak er-Rumi'nin dul ei ve Sadruddin el-
Konevi'nin annesiyle evlenir.
Bu alt yl iinde eyh, zaman zaman Malatya'dan
ayrlr. 617 ve 618 yllarnda Halep'te bir grup mritle
beraber gryoruz.
Yine Konya'da "Kamer" suresi menzilinin tecellisini
yaadna rastlyoruz. eyh, Futuhat'n 330. babn bu
surenin menziline tahsis etmitir (IV:110-115). Surenin ayet-
lerinin genel zellii iddet unsurunun galip olmasdr.
nk surede u tarz sert ifadeli ayetler yer alr: "Benim
azabm ve uyarlarm naslm!" "Haydi azabm ve
uyarlarm tadn!"" Uursuzluu devaml bir gnde"
"Cehennemin elemini tadn!"Surenin sonlarnda ise btn
mahluklara egemen, kesin ve deimez kader ve kazadan
sz edilir: "Biz, her eyi bir lye gre yarattk." "Kk
byk her ey satr satr yazlmtr." Bu ayetlerin tecellisi
eyh'e unlar syletmitir:
- "Bu menzili Konya'da benzerini grmediim bir iddete
sahip bir gecede bana gsterdi. Bu iddeti, hkmnn
geerliliinden, kuvvetinden ve egemenliinden ileri geliyor-
du. Byle bir gecede bu menzili bana hasrettii iin Allah'a
hamdettim. Bu, yok etme, kkn kurutma amacna ynelik
bir hkm deildi. Bilakis mukadder bir vukua ilikin
hkmd. Hkm bana varit olup da elime dnce, Allah'n
bana indirdiklerini ve hakkn ben de takdir ettii hkmleri
bildim. Bylece eyaya ilikin kaza ve kaderini tefrik ettim.
Bunlar, kardeler arasnda adet olduu zere Allah yolunda
kardeim olan bir zata (Allah rahmet etsin) yazdm ve mey-
dana gelen hadiseleri ona anlattm. nk bana bir mektup
yazmt ve hallerimi kendisine aklamam istemiti. te bu
halin varit olmas da bu mektubun elime getii zamana
denk geldi. Hemen ona yazdm."
Sonra... eyh, adnn ihabuddin olduunu belirttii

410
kardeine yazd mektuba yer verir. Mektup 32 beyitlik bir
kasideyle balyor. yle diyor:
- "Dostun tarikatta harekete gemek ve tahkik etmek
zere olduu makamlar elde etmek zere abaladnda
dostunun nne zorlu bir engel kt. Bu engel, onunla
mahedenin, maksada ulamann, varlk hakikatlerini
tahakkuk ettirmenin arasnda girdi. Klc o kadar keskin idi
ki bunun kaza ve kader engeli olmasndan korktum.
Almasnn zor olduunu grdm. Benimle, kavumak iste-
diklerimin arasna giriyordu. Sabah olmayan bir gecede bu
engelin nnde durdum. inde neler barndrdn bilmiyor-
dum bu gecenin. Hemen sarlacam bir ip aramaya
baladm, kopmaz ipe (urvetu'l vuska)ya slam ipine sarl-
mak istedim.. Bana yle seslenildi: Var olduun srece
talep etmekten ayrlma!.. Bu hitapla birlikte anladm ki ben,
hayal huzurunda tecelli eden misali bir suretteyim. Varlk
heykelini idare etme ilikisi henz kesilmemi ve ondaki
hkm kalkmam. Hislerime geri dndm zaman iflas
etmiliimin ortadan kalkm olmasndan dolay sevindim.
Derhal grdklerimi nazmettim ve bulduum baz eyleri bu
nazm araclyla dostuma syledim. Dostum onlara bakt
zaman, onlara itimat etsin, Allah'n tuzandan emin olmak-
tan saknsn. nk ancak hsrana urayanlar Allah'n tuza-
ndan emin olurlar. Dinlersen, benim lisanmla sana iletilen
hakikatleri kavrarsn."
Sonra eyh, 73 beyitlik esiz gzellikte bir kasideye yer
verir. Kasidenin kafiyesi "Ra" harfidir. Yani "Kamer"
suresinin ayetlerinin son harfi. Szlerini, mektubu gn-
derdii zattan sz ederek bu vakayla tamamlar:
- "Mektubumun kendisine ulamasyla sevindi. Mektuba
dikkatle bakt, inceledi. Mektup zerinde tefekkr etmesi
sonucu iinde bir illet hasl oldu. Bu, g etmesinin ve sra-
tle tanmasnn sebebi oldu. Birka gn kalmadan dere-

411
celere trmand. Maksudunun en yksek noktasna kt.
Daru'l Beyda'da son nefesini vermesine ahit oldum, ruhunu
teslim edinceye kadar yannda durdum. Sonra kavmimin bir
an nce gelmemi istemelerinden dolay ayn gn yola k-
tm."
Sanki eyh, arkadann "Kamer" suresinin sonunda
iaret edilen makam tahakkuk ettirmek zere irtihal ettiini
ima ediyor: "Takv sahipleri cennetlerde ve rmaklarn
kenarlarnda, gl ve Yce Allah'n huzurunda Hak
meclisindedirler."
Bundan sonra ayn sene iinde vefat eder. Bir ok
sekin alim ondan ders almt. Kutbuddin e-irazi bunlar-
dan biridir. Ki kendisi, ihabuddin es-Shreverdi (:587)
tarafndan ortaya atlan raki felsefenin en nl arih-
lerindendir. Farsa "el-Lemaat" kitabnn mellifi air nl
sufi Fahruddin el-Hamdani el-Iraki de bunlardan biridir.
Konevi, en byk tasavvuf kavram ve stlahlarnn Trkiye,
ran, Afganistan, Hindistan ve in gibi arap olmayan
lkelerin kltrlerine yerlemesini salayan en nemli hal-
kalardan biri kabul edilmektedir.
"eyh, Konya'da bir ilgin vaka daha yaar. 198. babda
nefeslere hkmeden yedi isimden sz ederken bu vakay
da zikreder. unlar sylyor:
- "el-Bari (yaratan) ismi, zeki mhendisler, istimbat
sahipleri, sanat eserlerini ortaya koyanlar ve ilgin ekiller
izenler bu isimden yardm alrlar. Destekleri bu isimden
gelir. lde gzel suretleri ekillendirenlerin yardmcsdr
el-Bari. Bu hususta grdm en ilgin ey, Yunan
ehirlerinden Konya'da bir ressamn eseriydi. Bizim
yanmzda bulunurdu. Onu snamtk ve onda bulunmayan
sahih tahayyl hususunda ona baz yararlarmz dokunmu-
tu. Bir gn bir keklik resmi izmiti. Resimde gizledii bir
kusur vard. Bizi resim lleri hususunda snamak zere

412
resmi bize getirdi. Resmi gerek keklik boyutlarnda
byke bir tabaka zerinde izmiti. Yanmzda bir ahin
kuu vard. ahin resmi grnce, onu elinde tutan kii
salverdi. ahin penesiyle kapmaya alt. nk ekil ve
tylerinin rengi itibariyle onu bir keklik olarak alglamt.
Orada hazr bulunanlar ressamn sanat karsnda hayret-
lerini gizleyemediler. Ressam bana dedi ki: Bu resim hakkn-
da ne diyorsun? Ona dedim ki: Kusursuzdur. Ancak onda
gizli bir ayp var. Daha nce seyircilere bu kusuru sylemiti.
Nedir o? Btn lleri gerek boyutlarda deil mi? dedi.
Dedim ki: Ayaklarnda resmin lleri bakmndan bir kl
geniliinde bir uzunluk var. Ayaa kalkt ve bam pt.
Dedi ki: Bunu seni denemek iin bilerek yaptm. Hazr bulu-
nanlar da onu tasdik ettiler ve bunu, bana haber vermeden
nce kendilerine sylediini belirttiler. Ben, ahinin resmi
penelemesine ve yakalamak istemesine hayret etmitim."

eyh ve manevi olu M. Sadruddin Konevi:


eyh, Mecduddin'in dul ei ile evlenince, tercih edilen
gre gre, kadnn, 607 ylnda doan kk olu
Muhammed Sadruddin'in terbiyesini de stlenir (A:270).
Nitekim Anadolu'dan ayrlrken onu da yanna alr. 619 yln-
da nce am'a, sonra Msr'a gider. eyh, Avhaduddin el-
Kirmani ile grr. Belli bir mddet Sadruddin'in bakmn
ona havale eder (A:271) ve onun hakknda hayrl tavsiyel-
erde bulunur. El-Kirmani bu grevi en gzel ekilde yerine
getirir. Sadruddin'i maddi ve manevi olarak yetitirir. Onu
beraberinde Hicaz'a gtrr. Sonra iki yl kadar iraz'da
kalrlar.
Sadruddin, her zaman el-Kirmani'nin kendisini yetitir-
mi olmasn itiraf etmitir. yle ki vefat ettii zaman, el-
Kirmani'nin seccadesinin kabrine serilmesini ve cenazesinin
onun zerine defnedilmesini vasiyet etmitir.

413
eyh, nihai olarak am'a yerlemeye karar verince,
Sadruddin de yanna gelir, onun hizmetine ve sohbetine
devam eder. Onun en yakn mritlerinden biriydi. eyh vefat
edinceye kadar Sadruddin ondan ayrlmad. smail b.
Sevdekin'le birlikte eyh'in en byk varisiydi. Bu ikisi
eyh'in tarikattaki imamlk grevini srdrdler. Kitaplarnn,
zellikle Futuhat'n nerini stlendiler. Dier baz kitaplarn
da erhettiler. Btn Ekberi (eyh- Ekber'e izafeten) sil-
sileleri Konevi'ye dayanr. Konevi, ann byk eyhleriyle
salam ilikiler kurmutu. zellikle Celaleddin Rumi (:672)
ile sk balar vard. kisi de Konya'da ikamet ediyor, birbir-
lerini ziyaret edip mzakerelerde bulunuyorlard. Birbirlerine
byk sayg duyarlard. Celaleddin vefat edecei zaman,
cenaze namazn Sadruddin'in klmasn vasiyet etmi ve
Sadruddin de namazn klmt.
Sadruddin, Necmuddin Kbra'nn (:618) iki byk
rencisiyle de balant halindeydi. Bunlardan biri Saduddin
b. Hameveyhi'dir (:650). Onunla Halep'te karlamt.
br ise, Konya'da karlat Necmuddin er-Razi'dir.
Msr'da mam Ebu'l Hasan Ali e-azeli (:656) bulutu. Bu
arada filozof Nasiruddin et-Tusi (:672) ile mektuplard.
Konevi geride ok deerli eserler brakmtr. eyh'in
kitaplarnn devam ve erhi mahiyetindeki bu kitaplarn
bazlar unlardr: "Miftahu'l gayb", "El-Fukuk Ala'l Fusus",
"En-nefehatu'l ilahiye", "'cazu'l beyan fi te'vili mmi'l
Kur'an", "erhu sufi li ahadisi'n nebeviye"
eyh'in Sadruddin'e kar besledii derin sevgiyi gster-
mek bakmndan, onun Futuhat adl eserinin ikinci yaz-
masn ona hediye etmesi yeterlidir. Ayrca Fusus adl
eserinin zel telkinini sadece ona yapmtr (A:332).
Sadruddin, eyh'ten manevi ve terbiyevi miras almtr.
Tarikatta has ve genel mritlerin bir ou da ondan istifade
etmilerdir. Bunlardan biri sekin air, muhakkik arif

414
Afifuddin et-Tilmisani'dir (:690). ocukluundan beri
Afifuddin, Allah ehlinin tarikatna kar gl bir eilim
duyuyordu. eri ve lugavi ilimlerde salam bir konuma sahip
olmutu. rfan uruna Tilmisan dolaylarndan yola karak
arka seyahat etmitir. Anadolu'ya gelmi ve Sadruddin'le
bulumutur. Sadruddin'in sohbetinde bulunmu, o da ona
eyh'i tantmtr. Onu alp 634 ylnda eyh'in yanna gtr-
mtr. Yine eyh'in vefatndan sonra Msr'da Abdulhak b.
Seb'in'le tantrmtr. bn Seb'in 650 ylnda Hac mak-
sadyla Marib'den gelmiti. Afifuddin, bn Seb'in'den ayrl-
mam, sonunda dnr olmutur (A:303). Yksek nefes ve
stn zevk ile ilgili eserler brakmtr. Bunlar yle srala-
mak mmkndr: "erhun li Fususi'l hikem" , "erhun li
mevakifi'n neferi", "erhun li menazili's sairin li'l herevi". Bir
de mehur bir Divan vardr. Kendisi e-abbu'z Zarif
(:688) olarak bilinen, ili air emsuddin Muhammed'in
babasdr. Bu air, 661 ylnda Msr'da dodu. Divan bilin-
mektedir.

eyh'in am'a Yerlemesi


eyh, Futuhat'n vasiyetler babnda unlar sylyor
(IV:500):
-"oka secde et ve cemaatten ayrlma. Eer gcn
yetiyorsa am'da ikamet et. nk Resulullah'n (s.a.v)
yle buyurduu sabittir: Size am'a yerlemeyi tavsiye
ederim. nk oras Allah'n arznn en hayrl blgesidir.
Kullarnn hayrllar da oraya ynelirler."
eyh, 60 yana varnca bu Hadis-i erifi uygular.
am'a yerleir ve 620 ylndan balayarak hayatnn sonuna
kadar 18 yl boyunca orada kalr. Bu srada zaman zaman
Haleb'e de gittii olur. nk orada bir evi vard ve orada
muritlerle ve alimlerle buluurdu. Onlardan biri ed-Darir
braim b. Sleyman'dr. Habur blgesinde bulunan Deyru'r

415
Raman halkndand. Bunlardan biri muhaddis emsuddin
Muhammed b. Bertaku el-Ma'zami'dir. Burhanuddin smail
b. Muhammed el-Eydeni de bunlar arasnda yer alr (III:40).
eyh'le arkadalk eden Halep fukahasndan ikisi
nldr. Biri Kemaluddin b. El-Adim'dir (:660). Kendisi
"Tarihu Haleb" kitabnn yazardr. Burada kadlk grevini,
sonra sultan el-Aziz'in (:634), ardndan sultan en-Nasr'n
(:658) vezirliini stlenir. eyhi, Haleb fukahasna
"Tercmanu'l Evak" adl Divannn erhi olan "Zehairu'l
a'lak" okumakla grevlendirir. nk fakihlerin bazs
divanda yer alan baz gazellerin anlamlarna tepki gster-
milerdi. kincisi ise, Necmuddin Muhammed b. ani el-
Mavsli'dir (:631). eyh, Futuhat'ta azamet halini anlatrken
ondan da sz eder (III:225/IV:83-241) ve unlar syler:
- "Alem, Hakk kapsayamad gibi u kulu da kap-
sayamaz. Bunun sebebi de alemin kendisini kapsayamaya-
cak kadar dar olduunu mahede etmesidir. Bu makam ve
bu makamn mahedesini gerekletiren birine rastla-
mamtm. Sadece Musul'da yaayan bir zat bu konumday-
d. Hak, onu kendi durumuna muttali klmt. Ama iindeki
srrndan haberdar etmemiti. Halini kendisine aklayacak
birini aryordu. 628 ylnda bizimde bulunduumuz
Haleb'teki Seyfuddi b. Alemuddin medresesinin mderrisi
mam Necmuddin Muhammed b. Ebubekir b. ani el-Mavsli
bana onu anlatt. Bizimle grmek istemiti. Yanmza
geldiinde kendisine inen hali anlatt, ben de ona akladm.
Bundan dolay sevindi, mutlu oldu. Kendisini anladm
grd iin halini bana at. Azamet halinden geni bir
paya ulatn grdm () Onu arkada edindik. Hali zere
baki olmasna ramen, onu daha yukar bir makama kar-
maya altm () Onun gibi birini de biliye'de gr-
mtm."
eyh'in szn ettii Haleb alimleri arasnda (II:416)

416
ehrin byk kads Bahauddin b. eddad'dir (:633), onun
halifesi, bn stad adyla bilinen kad Zeynuddin Abdullah b.
eyh Abdurrahman (:636) gibi isimler yer alr. "te O,
Allah'tr. O'ndan baka ilh yoktur. nnde de, sonunda da
hamd O'nundur, hkm O'nundur. Ve ancak O'na
dndrleceksiniz." (Kasas, 70) ayetinden alglanan ihtiyari
tevhidi zevk olarak tahakkuk ettirdiine delalet eden ilgin
ryay rivayet ederken bu ikisinden sz etmektedir. Bu rya-
da ei Meryem de beraberindedir. Onun hakknda: Tevhitten
en geni paya, en byk nasibe sahipti, demektedir.

eyhin hlas Suresi Hakknda Baz Aklamalar:


Haleb'te eyh, dinde "hlas" suresinin, yani "Zmer"
suresinin menzilinin tecelli etmesine ahit olur. nk bu
surede "Dikkat et, hlis din yalnz Allah'ndr." ayetinde
olduu gibi "hlas" kelimesinin trevleri ska gemektedir.
eyh, 345. bab buna tahsis etmitir (III:181) ve bab u bey-
itlerle aar:

- Her ahsn Kur'an'dan bir suresi var


Allah'n kitabnda benim surem ise tenzil (Zmer)dir.
Ulvi alemden getirip takdim ettiler
nileri srasnda Mikail ve Cebrail
()
Bu sure bize Haleb'de tecelli etti. Sureyi grdm
zaman bana denildi ki: Bu sureye insan veya cin hi kimse
dokunmamtr. Onda ve onun iinde benim tarafma doru
byk bir meyil olduunu fark ettim. Bundan nce girdiim
bu menzilin yarsnda bana gsterilmiti. Sonra bana denil-
di ki: Btn mminler iinde bu sure sadece sana hastr.
Bana bu sylenince, iareti anladm ve onun benim
zatm. Suretimin ayn olduunu, benden bakas olmadn
bildim. nk kadim ve hadis her varln srf kendisine ait

417
olup bakasna ait olmayan tek eyi, sadece zatdr. Dedim
ki: Bu, benim! Bu esnada halis klnmann anlamn bildim.
Kur'an okunduu zaman zerime inenleri de bildim. yle
ki: "hlas" suresinin okunmasyla ilham indiinde, baka
surelerin deil, sadece bu surenin "ihlas" olarak isim-
lendirilmesinin aynyla da rzklandm. nk surenin
tamam Allah'a nispetlerden ve O'nun sfatlarndan ibarettir."
eyh, am'a yerletikten sonra vaktini, ibadet etmek,
rencilerle oturmak, onlar eitmek, kitaplarn dinletmek,
zellikle hadis alimlerinin derslerine katlmak, kitap yazmak,
hayatta olan ve olmayan Salihleri ziyaret etmek,
arkadalarna mektuplar yazmak ve sorularna cevap yaz-
mak eklinde taksim etmiti. eyh, ailesiyle birlikte Benu
Zeki ailesinin tahsis ettii bir evde kalyordu. Nesiller boyu
am kadlar bu aileden kmt. nk hicri altnc ve yed-
inci asrlarda bu aileye mensup yedi kii bu greve gelmiti.
Aile, tarikat eyhlerine ve sufilere kar besledii sevgiyle
biliniyordu. Bu aileye mensup olup da eyh'e balananlar
arasnda kad Zekiyuddin Tahir b. Zeki (:668) de vard
(:300). eyh, bu zatn evinde vefat etmiti. Burada iki
kiinin yardmyla kendisi eyh'in nan ykamt. eyh'in
evi, am'n kuzeyinde Babu'l Feradis hizasndaki er-
Revahiye medresesinin yaknnda bulunuyordu. eyh'ten
yaklak alt asr sonra, manevi torunlarndan olup Futuhat'
ilk defa basan Emir Abdulkadir el-Cezairi (:1300) bu evde
ikamet etmitir.
eyh'in am'da bulutuu alimler arasnda Benu Zevai
ailesine mensup maliki kadlar da vardr. Bu aile Becaye'den
buraya gelip yerlemiti. Sylendiine gre eyh, bu ailenin
kzlarndan biriyle evlenir. Ayrca muhaddis Kad
Abdussamed el-Haristani (:614) ile grr, Emevi cami-
inde ondan Sahih-i Mslimi dinler. Ona genel bir icazet verir.
Kadi'l kuddat emsuddin el-Huyi (: 637)'ye gelince,

418
sylendiine gre, eyh'e bir kle gibi hizmet ediyordu
(A:295). eyh, "Al-i mran" suresiyle ilgili 381. babda uyku-
da grlen ryalarn tabiri hakknda aklada bulunurken
ondan sz etmektedir (III:508). Burada hayal hakknda
unlar sylyor:
- "Ryada slam ve Kur'an sana ya ve bal olarak gs-
terilir. Kayt, dinde sebat anlamndadr. Bor ise, rya
grenin veya ryada grlen kiinin durumuna gre uzun
veya ksa, bedenin bir ksmn kapatan veya tamamn kap-
atan, temiz veya kirli bir gmlek olarak grnr. am kads
emsuddin Ahmed b. Muhezzibuddin Halil el-Huyi-Allah
onu muvaffak klsn, meleklerle desteklesin, verdii hkm-
leri hatadan uzak tutsun-kadlk grevine getirilince, ryada
birinin ona yle dediini grdm: Allah, sana temiz ve uzun
bir gmlek giydirdi, sakn onu kirletme, ksaltma
Uyandmda gidip ryay ona anlattm. Allah, onu ilahi
vasiyetlere uyanlardan eylesin."
eyhle tanan am fakihlerinden birisi de fakih Yusuf
el-Krdi'dir. eyh, akam namazndan nce iki rekat namaz
klmann snnet olduunu vurgularken ondan yle sz
eder (I:492): "Arkadamz Zeynuddin Yusuf b. brahim e-
afii el-Krdi'den baka, zamanmzda bu snneti titizlikle
yerine getiren bir fakih grmedim. Allah onu muvaffak klsn.
Akam namazndan nceki bu iki rekat namazn ecrini
Allah'tan baka kimse bilemez"
Bunlardan biri de bn el-Lehib'dir. eyh, cnup olan
kiinin (veya abdesti olmayan kimsenin), gusl aldktan
(veya abdest aldktan) sonra trnaklarn kesmesinin ve tra
olmasnn mstehap olduunu vurgularken ondan sz
etmektedir (IV:445-446): "afak vakti gusl almam icap
ettii iin hamama gittim. Orada Necmuddin Ebu'l Maali b.
El-Lehib'le karlatm. Benim arkadamd. Bu srada ken-
disini tra etmesi iin berberi ard. Hemen: Ey Ebu'l

419
Maali! diye seslendim. Benim konumama frsat vermeden
bana yle dedi: Abdestliyim ben. Ne diyeceini anladm."
Zekasna, abuk kavramasna, bulunulan yerin gereklerine
riayet etmesine ve hallerin belirtilerini sezmesine hayran
kalmtm. Bunu benim davranmdan anlamt. Ona
dedim ki: Allah sana bereket versin. Allah'a yemin ederim ki,
sana, salarn tra ederken abdestli olman ve Allah' zikret-
men iin seslenmitim Bana dua etti, sonra salarn tra
etti."
Bu hikaye, eyh'in arkadalarn nasl byk bir titizlikle
eriatn incelikleri ve adab dorultusunda eittiini gzler
nne sermektedir.
eyhin lim Toplantlarna Katlanlardan Bazlar:
am'da ve Haleb'de eyh'in rencilerinin ve has
arkadalarnn dairesi gittike geniliyordu. 600 ve 617 yl-
lar arasnda douya yapt seyahatlerde kitabn dinlem-
eye gelenlerin says 50 civarnda iken, Suriye'ye yer-
lemesinden sonra bu say 150'ye ulamt.
Erkek dinleyicilerden on drt tanesi, ou zaman
eyh'ten ayrlmayan kimselerdir. nk onlarn isimlerine
yaklak olarak otuz toplantda rastlyoruz.
Bu toplantlarn biri 617 ylnda Haleb'te, dierleri ise
633 ylnda am'da gereklemitir (A:305-306). Bu kiilerin
isimleri yledir: 1-eyh'en olu Muhammed maduddin
(:667). 2- eyh'in en yakn arkada bn Sevdekin. 3-
Abdulaziz el-Cebbab. 4- Hseyin b. Muhammed el-Mavsli.
5- Ebu shak brahim b. Muhammed el-Ensari el-Kurtubi
(eyh II:637'de ondan sz etmektedir). 6- sa b. shak b. el-
Hezbani. 7- Muhammed b. Ahmed el-Mayruki. 8- Yakub b.
Muaz el-Verbi. 9- Yunus b. Osman ed-Dmaki. 10-
Nasrullah b. Ebu'l zz e-eybani b. Es-Saffar. Bu adam
evini, Hadis eitimine tahsis etmiti. 11- brahim b. mer el-
Kurai. am'n adil simalarndan ve en parlak hatiplerinden

420
biriydi, Annesi, Benu Zeki ailesinden am'n byk kads
Muhyiddin Muhammed b. Ali'nin (:599) kzyd. 12- Ali b.
Muzaffer en-Nebi (:656). Hadis alimiydi. Hisbe vaz-
ifesinde kad Sadruddin el-Bekri'ye yardmc olurdu. 13-
Nahiv ve lugat alimi Hseyin el-Erbili. Memleketi Erbil'den
am'a g etmiti. 14- Muhammed b. Saduddin el-Ma'zami.
eyh'in hsmyd. 615 ylnda Malatya'da ondan "Ruhu'l
Kuds" kitabn, 617 ve 618 yllarnda Haleb'de baka kita-
plarn dinlemiti. Dier dinlemeye gelenlerin says ise,
am'da 35 ten fazladr. Bunlarn 27 den fazlas Futuhat ile
ilgilidir. eyh, bu hsmlarndan "Netaicu'l Ezkar" adl
eserinde "Elhamdulillahi rabbil alemin" zikrinden
bahsederken, yle sz etmektedir:
- "Bu yzden, Allah'n mahlukata hakim olan kader
srrna muttali kld kii, bunu syledii zaman, "elham-
dulillah" demesi onun iin bir gereklilik olur. Ama bunu bilirse
ve sylemese, bir hccet ortaya koymas gerekmez. Bizden
baka, Resullerin tabilerinden hibir kulun bu makama zevk
olarak ulatn grmedim. Hsmm emsuddin
Muhammed b. Purnaki'in makamnn, zevk olarak bu
makamn hizasnda olduunu grdm. Aralarnda bir vasta
yoktu. Resullerin izleyicileri arasnda nceki ve sonraki
kuaklardan baka birini bu makamda grmedim. 631
ylnn aban aynn yirmi beine denk gelen Cuma gecesi
onu bu ekilde grdm. Szn ettiimiz bu makama zevk
olarak komu bulunan makamn sahibine ait olduunu
bildiimiz alametleri ona haber verdim. Onu ahit olduu-
muz gibi grdm. Alametler onda tahakkuk etmiti. Onun
adna sevindim. Yce Allah'n, cmertliinin ve ltfunun bir
gstergesi olarak kulunu bir makamdan daha yksek bir
makama kardn, daha aa bir makama indirmediini
anladm."
eyh'in kitaplarnn dinlenmesi toplantlarna katlp

421
isimleri zikredilen am ulemasndan eyh'in arkadalar
arasnda ayrca u isimler de yer almaktadr: Eyyub b. Bedr
b. Mansur el-Mukri. eyh'in bir ok kitabn istinsah etmitir.
Arkada brahim b. Muhammed el-Kurtubi. Ebubekir b.
Muhammed el-Belhi. O srada am'da vaizlik yapan nl
Ebubekir Sleyman el-Hamevi (:649) ve onun oullar
Ahmed (:687) ve Abdulvahid (:658) ki Abdulvahid
babasndan sonra mescidlerde vaizlik yapmaya devam
etmitir. Yine onun olu Muhammed b. Abdulvahid.
Muhammed b. Yusuf el-Berzali (: 636). am'da imamlk ve
hadis mderrislii yapmtr. Onun olu Ahmed. Es-Sai'in
olu: maduddin (:674)el-Azraviye ve el-Hudayriye
medreselerinin mderrisiydi. Alauddin Muhammed (:682).
Kendisi el-Fethiye medresesinin mderrisiydi. zzuddin
Muhammed. Bunlar arasnda et-Takviye medresesinin
imam, es-Shreverdi el-Badadi'nin rencisi Muhmud b.
Abdullah ez-Zencani (:675), sultan en-Nasr Yusuf'un (648-
658) halifelii boyunca am'da hatiplik grevini yrten
Ahmed b. Muhammed et-Tikriti, Kad bn Zeki'nin olu
Muhammed el-Kurai'nin olu Yahya'nn olu Musa, bn
Sevdekin'in kardeinin olu Yusuf b. Dirbas el-Hamidi
(:690) gibi isimler de yer alr.
Yukarda yer alan izahlardan anlalaca zere eyh'in
arkadalar am'n sekin ve herkesten hrmet gren alim-
lerinden olumaktayd.
am Salihlerinden olup eyh'le grenlerden biri de
Yahya el-Marakei'dir. eyh, aadaki kssada ondan yle
sz etmektedir (I:267):
- " am'da bizim yanmzda fazilet, edep ve din ehli bir
adam vard. Marakeli olan bu adamn ad, Yahya b.
Ahfes'ti. Babas am'da Arapay retirdi. Bir gn
am'daki evinden bana bir mektup yazd. Ben de o srada
am'daydm. Bana unlar anlatyordu:

422
- Ey dostum! Dn gece am camiinde Resulullah'
(s.a.v) ryamda grdm. Osman (r.a) mushafnn korun-
duu blmenin yanndaki hutbe minberine inmiti. nsanlar
yanna kouyor ve biat ediyorlard. Kalabalk biraz sakin-
lesin diye kenarda bekledim. Sonra yanna girdim ve elin-
den tuttum. Bana dedi ki:
- Muhammedi tanyor musun?
- Hangi Muhammed ya Resulallah? dedim.
- bn el-Arabi, dedi.
- Evet, tanyorum, dedim. (bn Arabi devamla unlar
sylyor)
Resulullah ona yle der: Biz ona bir emir vermitik.
Ona de ki: Resulullah, sana emredileni yapman istiyor. Sen
de onunla beraber ol. Onun arkadalndan yararlanrsn.
Ona de ki: Resulullah sana diyor ki: Ensar methet. zellik-
le Sa'd b. Ubade'nin adn zikret.
Sonra Resulullah, Hassan b. Sabit'i arr ve ona yle
der:
- Ey Hassan! Ona bir beyit ezberlet, Muhammed b. El-
Arabi'ye ulatrsn. O da bu beyit zerinde ayn kalp ve
vezinde bir iir bina etsin.
Hassan der ki: Ey Yahya! Ezberle. Sonra benim iin u
beyti inad eder:
Uykusuzluk ayrlmaz oldu, yattm yerden, mezarm-
dan
im gcm gzya dkmek oldu
Yahya der ki: Ben ezberleyinceye kadar beyti tekrar-
lad. Sonra Resulullah (s.a.v) bana dedi ki:
- Ensar medheden iiri yaznca, onu ak bir hatla yaz
ve Perembe gecesi sizin "Kabru's Sitt" dediiniz trbeye
gtr. Orada ad Hamid olan bir adam greceksin. iiri ona
ver.
Bu ryay gren kii -Allah onu muvaffak klsn- bana

423
grdklerini anlatnca, hemen orackta dnmeden,
zerinde almadan, llerini belirlemeden kasideyi
yazdm ve ona verdim. Sonra bana yazdna gre, Kabru's
Sitt denilen yere yats vaktinde ular.
Diyor ki: Kabrin yannda bir adam grdm. Ben bir ey
sylemeden dedi ki: Falann (bn Arabi) yannda gelen
Yahya sen misin? Evet, dedim. Resulullah'n (s.a.v) emri
zerine yazd kaside nerde? Yanmdadr, dedim. Kasideyi
ona verdim. Kasideyi okumak iin mum na yaklat. Bu
hatt okuyacak gibi grnmyordu. Dedim ki: Sana oku-
mam ister misin? Evet, dedi. Kasideyi ona okudum. Kaside
yledir:
vn kaynam bn Sabit diyor
Szn zevki ve iirin neesi
Uykusuzluk ayrlmaz oldu,
Yattm yerden, mezarmdan
im gcm gzya dkmek oldu.
Benim Anmem Ensar'n soyundan geliyordu.
Buna iaret ederek yle devam ettim:
Bu yzden ryay grenin grdklerini
Ki cevap ve tekrar harflerinden olumaktadr
En bata Ahmed'e itaat ederek diyorum
yilerin efendileri kavmin vgsn dile getiriyorum
Ben de Ensar'dan biriyim
Bu yzden onlar vdm zaman soyumu vm olu-
rum
Bu minval zere devam eden kaside on yedi beyitten
ibarettir.
Bu arada eyh'in, sultanu'l ulema e-eyh zzuddin b.
Abdusselam ile de yakn iliki iinde olduu anlalyor. Ez-
Zehebi, eyhi bn Teymiye'den yle rivayet eder:
- "eyh Tacuddin Abdurrahman b. brahim el-Fezazi
bana dedi ki: eyhimiz zzuddin b. Abdusselam beni, el-
424
Muhalla ve el-Mucella (bn Hazm'a ait iki kitap. Birincisi asl
kitap, ikincisi ise, onun erhidir) adl kitaplar bn Arabi'den
dn almak zere gnderdi." (Bkz. bn Kudame'ye ait el-
Muni adl eser ve erhi c.1, s.7 daru'l kitab el-arabi, Beyrut
1993-1403)
eyh'in karlat am Salihlerinden biri de, hakknda
u nitelemelerde bulunduu zattr (IV:491):
- "Bana Sleyman ed-Dunbuli anlatt. Salih bir adam
olduunu sanyorum. ok alard. Allah ile nsiyeti vard.
am camiinde Aie zaviyesinde ed-Devlei blmesinde
onunla oturdum. Aramzda konutuk. Bana dedi ki: Ey
Kardeim! Elli seneden fazladr nefsim bana hi gnah
telkin etmedi. Bundan dolay Allah'a hamdolsun."

eyhin Baz Ryalar:


eyh, am'da bir ok mahede, rya ve mjde grr.
Bunlardan biri Resulullah' (s.a.v) grd ve Resulullah'n
(s.a.v) kendisine meleklerden oluan Mele-i ala'nn, faziletli
insanlardan Mele-i efadilden daha hayrl olduunu ak-
lad ryadr. Bu ryay 624 ylnn Rebiul evvel aynn yir-
misinde aramba gecesi grmtr (el-mubeerat/I: 527).
629 ylnn Cemaziyel evvel aynn 9 gecesinde grd bir
mjdede, bin manevi evladnn olduunu grr. Bundan
nce 628 yl 20 Rebiul evvelde, Hakk'n kendisine
tavsiyede bulunduunu grr. Bununla ilgili olarak yle
diyor (IV:485):
- "Grdm mjdeli bir ryada bana yneltilen tavsiyel-
erden birinde Hak taalann szlerini vastasz olarak duy-
dum. Bur avu kum miktarnda slak bir yerde Hakkn Musa
ile konutuu mbarek mekanda bulunuyordum. Keyfiyetsiz
ve mahlukatn konumasna benzemeyen bir kelamd.
Kelamn ayn, dinleyenin anlamasnn aynyd. Kelamdan
unu anlamtm: "Vahiy semas, memba arz ve skunet
425
da ol. Hareket ettiin zaman diriltici bir hareket olsun.
Semavi vahiyden kaynaklanan hareketle sekine gerek-
lesin."
Bir dier rya hakknda eyh, unlar sylyor (el-
mubeerat):
- "Ryada Allah'n bana seslendiini ve yle dediini
duydum: "Ey kulum! Eer benim katmda yakn, ikrama
mazhar olmu, nimetlere kavumu biri olmak istersen
"Rabbim! Kendini bana gster, seni greyim" zikrini defalar-
ca tekrar et."
Baka bir mjdeli rya ile ilgili olarak unlar sylyor
(II:264):
- "Hak taalay ryada grdm. Bana yle diyordu:
lerinde beni vekil kl. Ben de onu vekil kldm. Ondan sonra
srf koruma grdm. Bundan dolay Allah'a hamdolsun.
Allah bizi, onunla ona muhta kullarndan eylesin. nk
Allah'a muhta olmak zenginliin kendisidir. nk o
zengindir, sen fakirsin. Sen onunla btn alemlerden ms-
tani olursun."
Ayrca unlar sylyor (DY:261):
- "631 ylnda 27 safer Cuma gecesi grdm bir rya-
da kendimi yuvarlak bir kabrin kenarnda grdm. Duvarda
bir yaprak vard. Sanki kabir sahibi tarafndan yazlm bir
ilahi mektup gibiydi. Katta bir aire ait, benim de
ezberlediim iki beyit yazlyd:
Bizi muhasebe edin ve tetkik edin
Bizi yazn ve salam koruyun
Yaptklarmza bakn
Sonra ltfedin ve kurtulun
nsanlar kabrin etrafnda durmu, Allah'n bu kabirde
yatana bahettii nimetten dolay sevin gzyalar dky-
orlard. Ben de yle diyordum: Keke air, u anda benim
yaadm duygular ifade eder ekilde yle demi olsayd:
426
Bizi muhasebe edin ve tetkik edin
Bizi yazn ve salam koruyun
Gnahlarmza bakn
Sonra ltfedin ve serbest kaln
Benim zannm ve dncem
lahmla ilgili olarak gerekleti
Muhsin olarak len
Atete yanmaz
Uyandm. Bu sahneden dolay duyduum sevinci baka
hibir zaman duymamtm."
Bu ryadan iki ay sonra, yani 631 yl 28 Rebiul ahir
Pazartesi gecesi eyh, Hak taalay ryasnda grr. Hak,
onu grupla oturmaktan meneder: Uzatp duranlar (el-
Metatin), dkler (es-Sakatin) eyh yle diyor: "nc
grubu unuttum. Ona yle dedim: Ey Rabbim! Uzatp duran-
lar kimlerdir? Dedi ki: Balang itibariyle alemi sonsuzlua
kadar uzatanlardr. Oysa ben alemi yaratma ile balattm.
Dedim ki: Dkler kimlerdir? Dedi ki: nsanlar gldrmek
iin yalan yanl szler syleyenlerdir. Hlbuki bu szler
Allah' kzdrr. Allah' kzdran szleri syleyen kii, onunla
amacna ulaacan zannetmesin. Bilakis yetmi sene yan-
mak zere cehenneme yuvarlanacaktr" (DY:301)
Bir dier mjdeli ryada (DY:361) Hak taalann, amel
defterini sa eline verdiini grr. Hakk, bilinen vehinden
baka, bilinmeyen bir vehiyle grr. Onu iki farkl surette
zahir ve batn ismiyle grmtr.
eyh, Futuhat'n 198. babnda Dnya semas ve bu
semada yer alan Ay hakkndaki 27. fasl yazarken latif bir
manevi vakay mahede eder. Bu mjdeli vakay yle
vasfeder (II:449).
- "Bu fasl yazdm gece, yani 627 yl Rebiul ahir ay
drdnc gecesi olan aramba gecesinde, ki ubatn yir-
misine denk gelmektedir, zahiri ve Batni olarak ilahi kimlii

427
apak olan bir manevi vakay gerek bir mahede ile
grdm. Bunu, daha nceki mahedelerimiz arasnda da
grmtm. Bu mahedede elde ettiim ilim, lezzet ve
cokuyu tarif edemem. Ancak tadan bilebilir. Ne gzel vaka.
Vuku bulmasnda yalan yoktur. Alaltc ve ykselticidir ()
Bu hviyette grdm gibisini grmedim, bilmedim, hayal
etmedim ve aklmdan geirmedim ()"

eyhin Fususul Hikemi Yazmaya Balamas ve


Fususul Hikemin nsznde eyhin Syledikleri
eyh, Rahman'n nefesinin deiik mazharlarn ve
mertebelerini aklad 198. bab yazarken, bir yandan da
Futuhat'tan sonra en nemli eseri olan Fususu'l Hikem'i
yazyordu. "Mefatihu Fususi'l Hikem" adl eserimizde,
Fususu'l hikem ile Futuhat'n 198. bab arasndaki rtl
ama salam ilikiye dikkat ekmi ve ayrntl olarak ak-
lamtk. nk Fusus'un yirmi yedi bab ile varln yirmi
yedi mertebesi arasnda tam bir rtme vardr. Nitekim sz
konusu babda bu hususu aklamtr.
Fusus'un nsznde eyh, kitab yazma sebebini yle
aklamaktadr:
- "am'da 627 ylnn Muharrem aynn son on gecesin-
den birinde mjdeli bir ryada Resulullah' (s.a.v) grdm,
elinde bir kitap vard. Bana dedi ki: Bu "Fususu'l hikem"
kitabdr. Onu al ve insanlara ilet ki ondan yararlansnlar.
Bize emredildii gibi Allah', Resuln ve bizden olan emir
sahibini duyduk ve itaat ettik. Temenniyi tahakkuk ettirdim,
niyeti halis klarak bu kitab ortaya karmak zere ama ve
himmetimi arndrdm. Tamamen Resulullah'n (s.a.v) bana
belirledii gibi, ne eksik ne de fazla. Yce Allah'tan, bu ame-
limde ve dier tm ilerimde beni, eytann zerlerinde
hakimiyet kuramad kullarndan yapmasn, parmaklarmn
yazd, dilimin konutuu ve kalbimin ihtiva ettii her eyde

428
beni, nefsimin i alemine ilka edilen subhani ilkasna ve
ruhani nefesine has klmasn, koruyucu teyidiyle destek-
lemesini diledim. Ta ki fikir dayatan deil, mtercim olaym.
Bylece kalp sahibi Allah ehli olanlar, bu kitaba vakf olduk-
lar zaman, onun, karkln bulat nefsani amalardan
mnezzeh kutsi makamdan olduunu bir hakikat olarak
anlasnlar. Hakkn duam duyduunda icabet etmesini,
sadece bana ilka edilenleri telkin etmemi, bu satrlar
araclyla sadece bana indirilenleri indirmemi nasip
etmesini temenni ediyorum. Kukusuz ben Nebi ya da Resul
deilim. Sadece varisim, ahretim iin titizlikle amel etmek-
teyim () Allah'tan beni, desteklenen, bylece teyit eden,
eriatla kaytlanan, bylece eriata bal kalan ve insanlarn
bal kalmasn salayan kullarndan eylemesini, bizi, onun
mmetinden kld gibi onun zmresi arasnda haretmesi-
ni diliyorum."

Fususul Hikemin erhleri Hakknda;


Bu kitap, aratrmaclar, ilim talebeleri arasnda byk
bir ilgi uyandrr. eyh'in Futuhat'tan baka hibir kitab bu
ilgiyi uyandrmamtr. Kitabn erh ve yorumlarnn says
yzden fazladr. nce eyh'in rencisi bn Sevdekin
(:646) tevil etmi, sonra rencisi, srrnn varisi Sadruddin
Konevi (:673) "el-fukuk fi esrari mstenidati hikemi'l fusus"
ad altnda erhetmitir. Konevi, erhin banda unlar
sylyor:
"Fususu'l Hikem kitab, en kamil imam, mkemmel
nder eyhimiz, mmetin yol gstericisi, imamlarn imam,
hakkn ve dinin ihya edicisi Ebu Abdullah Muhammed b. Ali
b. El-Arabi et-Tai'nin (Allah rahmet etsin ve onunla ondan
raz olsun) kaleme ald muhtasarlarnn en gzel-
lerindendir. Bu eser inalarnn sonu ve inilerinin ahiridir.
Muhammedi makam membandan, zati merepten ve teklik

429
ceminden varit olmutur. Nebimiz Hz. Muhammed'in (s.a.v),
Allah' bilme zevkinin zne amil, iinde zikredilen byk
velilerin ve Nebilerin zevklerinin zirvelerine iaret etmekte-
dir. Basiret sahibi, veli ve Nebilerin btn zevklerinin zne
vakf, himmetlerinin ve evklerinin taalluk ettii eylerin net-
icelerinin farknda olan, btn haslalarn ve kemalatlarnn
sonlarn idrak eden kimselerin yol gstericisidir. Bu kitap,
onlardan her birinin kemal makamnn kapsad hakikatlere
vurulmu bir mhr gibidir. dnyalarnda olan ve kendi-
lerinden zuhur eden her eyin aslna dikkat ekmektedir."
Konevi'den sonra, onun rencilerinin kaleme aldklar
Fusus erhleri ortaya kt. Bunlar yle sralamak
mmkndr: "el-Lemaat" mellifi Fahruddin el-Iraki (:688),
Sa'duddin el-Fergani (:700), Afifuddin (:690),
Meyyiduddin el-Cundi (:700) Bu zat, Fusus'a yapt er-
hin nsznde, eyhi Konevi'den Fusus'u nasl rendiini,
onun da eyh bn Arabi'den rendii ekliyle kendisine
aktardn anlatr ve yle der:
- "Kitabn hutbesini bana erhetti. zerine inen gayp
varidatlar iaretlerini gsteriyordu. Onun nefesiyle birlikte
Rahmani nefes hissediliyordu. im dm onun esintilerinin
ruhuyla dolmutu. simlerinin ve diriltici telkinlerinin en
gzelleri en geni ekliyle ortaya kyordu. Mbarek
batnyla benim batnm zerinde hal olarak akllara durgun-
luk veren tasarruflarda bulunuyordu. Yrym ve
duruum zerinde kemal mahiyetli olaanst bir tesir
brakmt. Bundan dolay yce Allah, hutbenin erhi
araclyla kitabn btn ieriini anlamam salad. Bu
yaknlk esnasnda kitabn srlarnn ieriklerinin en mahrem
ksmlarn bana ilham etti. Allah raz olsun (Konevi) bende
bu tesiri gerekletirince, yani ilahi emir yerini bulunca, bana
anlatt ki, kendisi de kitabn musannifi eyhimizden (Allah
raz olsun) kitab erhetmesini istemi, o da hutbedeki z

430
akl sahiplerine ynelik babn ierdii zleri ona erhetmitir.
eyh, onun zerinde olaanst bir tasarrufta bulunarak
kitabn ieriini anlayp bilmesini salamtr"
yle anlalyor ki Fusus kitabna ilikin bu zel telkin,
Ekberiler arasnda bu gne kadar kesintisiz devam etmek-
tedir.
Sonra el-Cndi'nin rencilerinden Byk Allame
Abdurrezzak el-Kaani'nin (:730) erhi ortaya kt. Yine
rencilerinden Davud el-Kayseri (:761), es-Semnani
(:736) tarafndan erhler yazld. Ardndan Abdurrahman
Cami (:898) ve Halife es-Safivi (:960) tarafndan erhler
yazld. Sonra Abdulgani en-Nablusi (:1143) tarafndan
sekin bir erh yapld. Abdulkadir el-Cezairi (:1300)
Fusus'un baz blmlerini erhetti. Bir de Muhammed Cafer
e-ihab ed-Dmaki (:1300) tarafndan bir erh
yaplmtr.
eyh, am'a yerlemesiyle birlikte vaktinin byk ks-
mn kitap yazmaya ayrd. nceki kitaplarna ve risalelerini
son ekillerini verdi ki saylar olarla ifade ediliyordu.
Dank vaziyette bulunan iirlerinin nemli bir ksmn
"Divanu'l Maarif" adn verdii hacimli divannda toplad. Bu
gn baslm bulunan "Divanu'l kebir" bu divann sadece bir
blmn iermektedir.
Bu arada baka kitaplar da yazd: Deerli kitab "Kefu'l
ma'na an srri esmaillahi'l Hsna" gibi. Sz konusu kitabn
sonunda unlar sylyor: "Bu kitapta Ebu Hamid el-
Gazali'nin "el-Maksadu'l esma" adl kitabnda tahri ettii
isimlerle yetindik. Allah'a hamdolsun. Kitab, 621 ylnda
Ramazan aynda am camiinin kuzeyindeki mam Ebu
Hamid zaviyesinde yazdk. Amacmz, bu hususta bizden
talepte bulunan kiiye yardmc olmakt. Bu zat, arkadamz
fakih imam erefuddin Ebu Muhammed Abdulvahid b.
Ebubekir b. Sleyman el-Hamevi'dir. Allah basiretini nur-

431
landrsn"
eyh'in bu dnemde kaleme ald dier baz eserler de
unlardr: "Sevabu kadai'l havaic" (625), el-Fihris (627). Bu
kitab o srada 20 yanda bulunan Konevi'ye yazmtr.
eyh burada 248 telifinin adn zikreder.
Sonra am meliki el-Eref Muzafferuddin Musa b. El-
Melik el-Adil (:635)iin bir icazet yazar. (A:123) (1
Muharrem 632). Burada 270 ten fazla telifinin adn zikred-
er. 29 safer 629 (Aralk 1231).
Byk ansiklopedik eseri "el-Futuhatu'l Mekkiye"nin
yazmn tamamlar. Sonra baz slup deiiklikleriyle birlikte
eseri ikinci kere yazar. 636 ylnda yazma ii sona erer
(eyh'in eserleri iin bkz. R.G).

Hazreti eyhin Hakka Yry


mrnn son iki ylnda eyh, kendini biraz daha
ibadete verir. Hal dili ise, "Nasr" suresini okumaktadr.
Nitekim 274.bab "en ulu msemma menzili"adyla bu sur-
eye tahsis eder (II:586). Bu arada baz has arkadalar,
ahirete g etmesinin yakn olduuna ilikin iaretlerini
anlam olmallar ki, srekli onunla beraber olur ve feyiz-
lerinden daha youn istifade etmeye alrlar.
brahimi-Muhammedi Haniflik mirasnda en geni paya
sahip olduunu mahede ettii mjdeli bir haberin ardn-
dan Mekke'de otuz sene nce nazmettii iiri hal lisaniyle
tekrarlamaktadr:
Bir hitap geldi bana
Gayemin yanndan
Bir sz syleyeyim diye
Milletimin ocuklarna:
Varlm ganimet bilin aranzda
Gp gitmeden ben.
Futuhat'n sonlarnda "el-mumit=ldren" isminin
432
anlamlarn yazaren bu anlam bir kez daha vurgular
(IV:325) ve yle der: "Bu mesele ile ilgili bu bab kaleme
aldm srada, iinde kimseyi grmediim evin bir kesin-
den birinin iir okuduunu duydum. Kimseyi gremiyordum,
ama sesi iitiyordum. Bu szlerle kime hitap ettiini de
bilmiyordum:
Vasiyetini yap, nk sen yolcusun
Karl kacan bir menzile doru
Kazanlsn, nk sen
Nasihatleri kabul edilmilerdensin
Evin tarafndan seslendi
Biri, lme ard
Seni kendine davet etti
Bu arya matemlerle karlk verme
Bir eli geldi sana
Ondan, en gzel balarla
Ki rabbinle buluacaksn
Ve bunda her trl maslahatn var.

Dostun Dosta Kavumas


638 yl 22 Rebiulevvel (kasm 1240) Cuma gecesi gz-
leri gl sultann katndaki doruluk makamna dikildi ve
hi ayrlmad en yce dosta (Refiku'l a'la) kavutu.
Dilinden "AllahAllahAllah" szleri dklyordu. Hak
taalay, Muhammedi surette Ahmedi gzle grme srr ebedi
ve daimi bir salat olarak kald. arkada cenazesini
ykad: Cemaluddin b. Abdulhalk, Kad bn Zeki, zhd sahibi
abid ve muhaddis maduddin Abdullah b. Hasan en-Nahhas
(:654) (IV:524). Benu Zeki trbesine defnedildi. Ebu
ame'nin "Teracimu ricali'l karneyni's sadis ve's sabi'" adl
eserinde vasfettiine gre cenazesi son derece gzeldi. Ad
geen zatn kendisi de eyh'in cenazesine katlmtr. Ne
kendisi, ne baka bir tarihi, ne de eyh'in herhangi bir

433
rencisi, bu gn Suriye'de ileri srld gibi, onun baz
fakihlerin tertibiyle ldrldne ilikin bir ey sylemi
deildirler.
eyh'in lmnden 284 sene sonra Trk Sultan 1.
Selim, Msr ve Suriye'yi istila ettikten sonra am'a girdi.
Verdii ilk emir, eyh'in kabrinin zerine geni bir makamn,
hemen yannda da bir caminin ina edilmesi oldu. 924 yln-
da (5 ubat 1518) sultann da hazr bulunduu ilk Cuma
namaz bu camide klnd.
O gnden beri eyh- Ekber'in makam sevenleri
tarafndan ziyaret edilmektedir. ark ve garb kaplayan kut-
sal nefesinin esintilerinden soluk almaktadrlar. Onun
sevilen, yaknlardan klnan lnn mezar hakkndaki u
szlerini hatrlamaktadrlar (I:530):

- "Ne yce mezardr bu! Ebediyete kadar srse yeridir!


Kendimiz ve kardelerimiz iin Allah'tan unu diliyoruz..
Ecelimiz geldiinde namazmz klan kiinin kula,
gz ve lisan Hak olsun!
Bizim, kardelerimiz, ocuklarmz, babalarmz, aileler-
imiz, tandklarmz, cinlerden ve insanlardan btn
Mslmanlar iin bunu istiyoruz.
min! zzetin ve kereminle kabul et! "

434
eyh'in Tasavvuf Alanndaki Etkileri
ve
Ekberiyye Tarikat

eyh'in tasavvufi irfan meydannda gerekletirdii


etkiyi, slam aleminde baka hibir mutasavvf gerek-
letirmemitir. Bu etkiyi eksen etrafnda zetlemek
mmkndr:

Birinci Eksen: Ekberiye-veya Hatemiye- tarikatnn sil-


sileleri. Dier byk tarikatlara gre dar bir erevede
kalmtr. Bunun sebebi, bu tarikata intisap edecek kiinin
eriata ballk, ahlaki adaba uyma ve yksek marifetleri
idrak bakmndan st dzey bir kapasiteye sahip olmasnn
gerekli grlmesidir Ekberiye tarikatnn silsileleri hakknda
aadaki kaynaklara bavurulabilir:
-(Risale fi't Turuki's sufiye), Ebu Ali Hasan el-Ucaymi.
Eseri 1073 ylnda tamamlamtr. Aralarnda Hatemiye
tarikat da olmak zere krk tarikat iermektedir. Ebu Salim
el-Ayyai (:1090) "Mau'l mevaid" adl seyahatnamesinde
zetlemi ve burada, eyhi Safiyuddin Ahmed el-Kaai el-
Medeni'nin (:1071), bir ryada Fusus adl eseri eyh-
Ekber'den dinlediini zikreder. Ondan sonra Ebu Abdullah
Muhammed b. El-Medeni Kenun el-Fasi bu eseri
zetlemitir.
- (Sebtu ikazi'l kavabil), Medine alimi Burhan brahim
435
Gorani. eyh'in kitabna ilikin senedini zikrettii bu eseri
1077 ylnda tamamlamtr.
- (Risale fi'tarikati'l hatemiye) ve (en-Nuru'l mazhar fi
tarikati seyidi e-eyhi'l Ekber), Ahmed b. Sleyman el-
Ervadi e-afii. Tarblusam'da 1275 dolaylarnda vefat
etmitir. eyh Halid en-Nakibendi'nin en byk hal-
ifelerinden biridir. am'da medfundur. Hatemiye tarikatini
Msr'da eyh Ali Hakei el-Bulaki'ye telkin etmitir.
- (kdu'l cevheri's semin) ve "ithafu'l esfiya), eyh
Murtaza ez-Zubeydi (:1205). Bu iki eserde Hatemiye
tarikatna ilikin senedini zikretmektedir.
- (es-Selsebilu'l main fi't taraiki'l erbain), Muhammed
b. Ali es-Snusi (:1276).
- (Camiu'l usul), eyh Ahmed b. Mustafa b.
Abdurrahman el-Kemahuni (:1311). Ekberiye tarikatn
yukarda ad geen Ahmed b. Sleyman el-Ervadi'den
almtr. Ondan sonra eyh Cude brahim el-Msri (:1344)
srdrmtr. Ondan sonra olu sa Cude tarikatn bana
gemitir.
- (ukudu'l esanid), Ebu Abdullah Muhammed Emin es-
Sefercelani ed-Dmaki. Manzum bir eser olup 1319 ylnda
am'da baslmtr. Ekberiye tarikatn Ali el-Mnir'den, o,
yukarda ad geen Ahmed b. Sleyman el-Ervadi'den
almtr.
- (Fihrisu'l feharis), eyh Abdulhay el-Kettani el-
Maribi. 133 numaral "Ha" babnda eyh- Ekber'in hay-
atn anlatrken, onun kitaplar ve rivayetleri ile ilgili senet-
lerini zikretmektedir.
- "Historie et Classification de l'ceuvre d'bn 'Arabi"
Osman Yahya. Kitabn sonunda eyh'in kitaplarna ve
tarikatna ilikin baz senetlere ve rivayetlere yer verir. Er-
Revdani'ye ait (Slatu'l halef) adl kitaptan kark bir silsile
nakleder. Silsile kitabn mellifinden balar ve bn Arabi'yle

436
son bulur.
- (et-Tizkari Li Muhyiddin b. El-Arabi fi'z zikra'l
mieviyeti's samine li miladih) "et-Tarikatu'l ekberiye" balkl
12. blm, eyh Ebu'l Vefa et-Taftazani

kinci Eksen: Birincisine gre ok daha geni kapsam-


ldr. Bu da eyh'in kitaplarnn dnyann her tarafnda sufi
ortamlarn ounda byk bir yaygnlk kazanmasdr. zel-
likle Futuhat ve Fusus adl eserleri sufi kltrn en nemli
kaynaklardr. nk eyh, bu eserlerde kendisinden
ncekilerin btn yazdklarnn zn toplam ve bunlara
keyfiyet ve kemiyet olarak byk katklar sunmutur. Ayrca
ondan sonra gelen hibir mutasavvf mellif nemli sayla-
cak bir meseleyi ekleyebilmi deildir. Buna kkllne ve
derinliine ramen eyh Abdulkerim el-Cili'nin ve onun
dndaki son kuak mutasavvf Kutuplarn kitaplar da
dahildir. Bunlarn yazdklarnn dolayl veya dorudan, imal
veya ak kaynaklar eyh- Ekberin kitaplarnda mevcuttur.
eyh'in retileri btn kollaryla birlikte byk tarikatlarn
kitaplarna yansmtr. zellikle azeliye, Halvetiye,
Nakibendiye, Ticaniye, Kadiriye ve drisiye tarikatlar buna
rnek gsterilebilir. Son ada ise; gerek Mslman aydn-
lar, gerekse batda ve douda Mslman olmayan aydnlar
arasnda eyh- Ekber'e ve kitaplarna kar giderek artan
bir ilgi gzlenmektedir. Bunun nedeni, onun kitaplarnda
geni bir irfan, kapsaml bir rahmet ve sevgi iklimi
grmelerinin yan sra, tam anlamyla Kur'an'a ve
Muhammedi snnete dayal evrensel kavramlarla karla-
malardr.

nc Eksen: En nemlisi de budur. Yani eyh'in


sluk ve irfani terbiye metodu. eyh'in ruhaniyeti, huzuru ve
manevi yardm nesiller boyunca ve gnmze kadar ter-

437
biye ve terakki yntemleri zerindeki etkisini gstermitir,
gstermeye devam etmektedir. zellikle istidat ve yksek
bir ilgiye sahip kimseler zerinde bu husus son derece belir-
gindir. Nitekim baz tarikat eyhleri bunu aka dile getir-
milerdir. rnek olarak bir kan aada sunuyoruz:
- Arife Sit el-Acem bint en-Nefis (:684). eyh'in
"Meahidu'l esrar" kitabn erhetmitir. erhinin banda,
bir mahedesinde Nebilerden oluan bir topluluun huzu-
runda eyh- Ekber'le konutuunu anlatmaktadr.
- Allame muhaddis Ebu Abdullah Muhammed es-
Sair b. Abdurrahman b. Abdulkadir el-Fasi (:1134). "el-
menhu'l badiye fi'l esanidi'l aliye" adl kitabnda, bu kitab
eyh- Ekber'in ruhaniyetinden aldn bilirtmektedir.
- Kadiriye ve Nakibendiye tarikatlarnn eyhi mehur
Allame Abdulgani en-Nablusi (:1143). Bu etkiyi Ekberi
hakikatlerle dolu btn kitaplarnda grebiliriz. Yaad
dnemde eyh- Ekber'in en byk savunucuydu.
- Msr'da Halvetiye eyhi Mahmud el-Krdi (: 1195).
Bir risalesinde, risaleyi yazmasnn sebebi olarak, ryada
eyh Muhyiddin'i grmesini ve onun kendisine bir anahtar
verip "Hazinenin kapsn a." demesini gsterir.
Uyandnda eyh'in bu szlerini tekrarlamaktadr.
En-Nebhani "Camiu Keramati'l Evliya" adl eserinde, el-
Krdi'nin hayatn anlatrken bu vakaya yer vermektedir.
Mahmud el-Krdi, Ticaniye tarikatnn kurucusu Ahmed et-
Ticani'nin (:1230) eyhidir. El-Krdi ise tarikat, byk
muhaddis Muhammed b. Salim el-Hafnavi el-Ezheri'den
(:1181) almtr.
El-Hafnavi, Halvetiye tarikatn ihya eden Mustafa el-
Bekri'nin (:1162) byk halifelerinden biridir. Bu zat el-
Ekberi ualarnn en byk halkalarndan biri kabul edilir.
Ekberiye irfanyla dolup taan onlarca eser kaleme almtr
ve kitaplarn eyh Abdulgani en-Nablusi'ye okutmutur.

438
Halifelerinden biri, Ekberi merep rencisi nl eyh
Muhammed Abdulkerim es-Seman'dr (:1189). Bu zatn
tarikat Sudan, Yemen, Suriye ve dier ark memleket-
lerinde yaylmtr. El-Hafnavi'nin halifelerinden biri,
Rahmaniye-Halvetiye tarikatn Cezayir ve Tunus'ta yayan
eyh Muhammed b. Abdurrahman el-Cerceri el-Cezairi'dir
(:1208).
- Nakibendi eyhi Ahmed b. Sleyman el-Ervadi et-
Trablusi (:1275). Bu zat "en-Nuru'l Mazhar fi tarikati'
eyh'il Ekber" adl risalesinde eyh'in ruhaniyetinden
yardm aldn aka ifade etmitir.
- Emir Abdulkadir el-Cezairi ed-Derkavi(:1300).
Tarikat ve sluk olarak azelidir. Zevk olarak Ekberiye
irfann tahakkuk ettirmede derinlemitir. Bunu "el-Mevakif"
adl eserinde gzlemlemek mmkndr. eyh'le yaad
manevi mahedelerini bu eserde zikretmitir (zellikle 372
numaral sahne dikkat ekicidir ). Futuhat' ilk kez basan
odur.
- eyh brahim el-Attar ed-Dmaki. eyh Celaluddin
es-Suyuti (:911) "Tenbihu'l gabi bi tebrieti ibn el-Arabi" adl
risalesinde ondan sz etmitir. Yine am'ta baslan
fihristinde (1320 ylnda tamamlamtr) Futuhat' babas
Muhmud el-Attar'dan rivayet ettiini belirtmitir. Futuhat'n
rivayetini bitirdii sabah, babas kendisine, eyh Muhyiddin'i
ruhani alemde grdn ve Futuhat' kendisinden rivayet
etmesine izin verdiini haber vermitir. (Fihrisu'l feharis, el-
Kettani, no: 62)
eyh, manevi terbiye vazifesinin dorudan kendisiyle
gren arkadalaryla snrl olmadn gzler nne
seren manevi bir vakay zikretmektedir (III:431):
- "Bu vehi yazdm gece (yani Futuhat'n "Ra'd"
suresiyle ilgili 371. babnn 2. blmnde ar ve krs
hakknda aklamada bulunurken) Hak, bir adam bana gs-

439
terdi. Orta boylu kumral bir adamd. nmde oturmu, hi
konumuyordu.
Hak bana dedi ki: Bu, bizim kullarmzdan biridir, onu
yararlandr ki bu da senin mizannda olsun.
Dedim ki: Kimdir?
Dedi ki: Beerat'ta oturan Ebu'l Abbas b. Cudi'dir.
Ben o srada am'da bulunuyordum.
Dedim ki: Ey Rabbim! Nasl benden yararlansn? Ben
neredeyim, o nerede?
Bana dedi ki: Sen syle, o senden yararlanr. Onu sana
gsterdiim gibi seni de ona gsteririm. O u anda, senin
onu grdn gibi, seni grmektedir. Onunla konu, seni
duyar. Senin dediin gibi syler.
Bana am'da Muhammed b. El-Arabi bir adam gsteril-
di, bana bir ey retti ki, onu bilmiyordum, o benim
stadmdr, der.
Bunun zerine adama dedim ki: Ey Ebu'l Abbas! Mesele
nedir?
Dedi ki: Talep iin cehd ederdim, ie koyulurdum, btn
gcm harcardm. Keif derecesine ulanca, matlub
olduumu anladm. Bu abadan kurtuldum, rahat ettim.
Ona dedim ki: Ey kardeim! Senden daha hayrl, Hakka
daha ok vasl olmu, mahedesi daha tamam ve emri
kefetmi kim var?
Ona dedim ki: De ki: Rabbim! lmimi arttr!.. Teklif yur-
dunda rahat var m? Sana syleneni anlamadn! Matlub
olduumu anladm" sznn ne demek olduunu anla-
madn. Evet!.. Sen matlubsun, cehdin ve itihadn yzn-
den. Bil ki!.. Bu dnya rahat dnyas deildir. Yaptn bir ii
bitirdiin zaman, her nefeste karna kan baka bir ie
koyul. Boluk nerede?!..
Bu szlerimden dolay bana teekkr etti. Allah'n bize
ve ona gsterdii inayete bak!.."

440
Ayrca unlar sylemektedir (IV:80): "Allah'n, benimle
sohbet etme fethini nasip ettii birini grmtm. Haller, ilim-
ler ve harikuladeler hususunda bizden istifade etmiti. Allah
ile gzel bir muameleye sahip olduu iin ona bu zellik
bahedilmiti. Bana, sahip olduu her eyi benden istifade
ederek elde ettiini haber verdi. Benim bundan haberim
yoktu. Ben sadece Allah'a dua ediyorum. Allah kimin duasn
kabul edeceini bilir."

eyh le lgili Dnceler


eyh'in dncelerine kar farkl tavrlar taknlmtr.
Osman Yahya, eyh'in kitaplaryla ilgili eserinde alimler
tarafndan reddeden ve savunan fetvalarn byk bir ksm-
na yer vermektedir.
azeliye tarikatnn nc eyhlerinden biri olan eyh
Ahmed Zervak (:899) "Kavaidu't tasavvuf" adl eserinin 85.
kaidesi bal altnda bu kart tavrlar yle zetlemitir:
"eyhimiz Ebu Abdullah el-Kori'ye benim de duyacam
ekilde soruldu: "bn Arabi hakknda ne dnyorsun?
Dedi ki: Her ilim dalnda her ilim erbabndan daha arifti.
Denildi ki: Biz bunu sormadk. Bunun zerine dedi ki: Onun
hakknda kafirlikten Kutuplua kadar zt grler ileri
srlmtr. Denildi ki: Senin tercihin nedir? Dedi ki: tes-
limiyettir. Ben diyorum ki: nk tekfir etmede byk bir
tehlike vardr. Tazim ise kiiye zarar verebilir. nk onu
dinleyenler mphem ve mevhumlara tabi olabilir. Dorusunu
Allah bilir."
eyh "Muhammedi Velayet Hatemi" (yani kendisi)
hakknda unlar sylemitir:
- " Allah, onu srrnda tahakkuk ettirdii hakk bilme
hususunda inkar ehliyle imtihan edecektir" (II:49). Bunun
yannda mjdeli bir haberinde manevi evlatlarnn -yani hal-
ifelerinin- saysnn bine ulaacan bildirmitir (Kitabu'l

441
Mubeerat).
Gerekten hibir zaman dilimi yoktur ki, eyh'in ak-
larna karlk mnkirlerine de rastlamayalm. Nitekim eyh
Abdulvahhab e-a'rani (:973) "el-Yevakit ve'l cevahir" adl
eserinde, eyhe byk sayg gsteren, onun kitaplarnn
okunmasn tevik eden byk alimlerden oluan topluluk-
tan sz etmektedir. Bunlar arasnda byk muhaddis, fkh
usul alimi, nl dilci Mecduddin Ebu Tahir el-Firuzabadi
(:817) yer almaktadr. El-Firuzabadi unlar sylemektedir:
- "Benim sylediim, bir gereklik olarak benimsediim
ve Allah'a kulluk ettiim dinin bir gerei saydm husus
udur: eyh Muhyiddin, hal ve ilim olarak tarikat eyhidir.
Hakikat ve ekil olarak tahakkuk etmi bir imamdr. Fiil ve
isim olarak ariflerin ilimlerini ihya etmitir. Bir kii onun ulu-
luu hakknda yakksz bir ey syledii, onun hakknda
yanl dncelere dald zaman, bu, ona bir zarar vermez.
nk o, bir eyin bulamasyla kirlenmeyen koca bir
denizdir. Diyarlarn zerine yamur yadrmakla eksilmeyen
bir buluttur. Duas gn yedi tabakasn delip geerdi.
Bereketleri her yeri kaplar, ufuklar doldururdu. O, kesin
olarak benim vasfettiklerimin stndedir. Yazdklarm syle-
mektedir. Buna ramen onu gerei gibi tanttm dn-
myorum:
nandm sylediim zaman bana ne gerekir
Brak cahili, cahil, dmanlk zanneder
Vallahi, vallahi, ulu Allah'a yemin ederim ki
Din iin apak burhan ikame edene andolsun ki
Sylediklerim onun menkbelerinin sadece bir ksmdr
Bir ey eklemedim, bilakis eksik syledim.

Ayrca unlar sylemektedir: Allah raz olsun, yazdklar


takn denizler gibidir. Hi kimse bunlara benzer eserler yaz-
mamtr. Bu kitaplarn en byk zellikleri, inceleyen
442
herkesin dinde karlatklar problemlere ve zorluklara
zm bulmalardr. Bu zellik hibir zaman baka kitaplar-
da bulunmaz."
stad Abdulkadir Ahmed Ata, eyh'in, 1389 ylnda
yaynlanan "el-Abadile" adl kitabna yazd mukaddimede
zetle unlar sylyor:
"Son kuak ar Hanbelilerden bazlar eyh- Ekber'in
mecazi szlerini ileri srerek ona sert eletiriler ynelt-
milerdir. Buna karlk baz alimler de hogrl eriatn
temel prensiplerinden hareketle onu savunmular ve onun-
la ilgili deerlendirmede hak lleri ortaya koymulardr. Bu
alimlerden bazlar unlardr:
1- eyh Celaluddin es-Suyuti, "beraetu ibn el-arabi min
ta'ni'l gabi".
2- eyh Salahuddin el-Uaki, "miftahu'l vucudi'l eher
fi tevcihi kelami'l eyh'il ekber".
3- eyh mer Efendi, "el-fethu'l mubin fi reddi i'tiradi'l
mu'taridin ala muhyiddin.
4- Molla Katip elebi, "mizanu'l hak fi ihtiyari'l ahak".
5- eyh abdulvahhab e_a'rani, "el-yevakit ve'l cevahir
fi akaidi'l ekabir" ve "tenbihu'l abiya ala ala katratin min
bihari ulumi'l evliya".
6- Mesnevi arihi eyh Sar Abdullah Efendi, "Mir'atu'l
asfiya".
7- El-Kamus mellifi eyh Mecduddin el-Firuzabadi, "el-
tibat".
8- eyh ihabuddin Ahmed b. Cafer el-Askalani, "el-
fetava el-hadisiye" ve "el-intisar li eimmeti'l emsar". ren-
cisi emsuddin es-Sahavi'nin eyh- Ekber'le ilgili olarak
ynelttii soruya u cevab vermitir:
- " eyh, sahili olmayan dalgal bir denizdir. Dalgalarnn
uultusu duyulmaz. Onun szleri koyu bir karanlkta par-
layan bir ktr. Hatemi'yi eksiksiz anlatacak bir sfat yoktur.

443
Onu sdracak bir makam, bir hal bulunmaz. Onun bir
niteliinin olduunu sylese, onun hakknda bilgi sahibi
olmad ortaya kar."
9- eyh Abdulgani en-Nablusi, "er-reddu'l metin ala
muntakisi'l arif muhyiddin".
10-Veli Muhammed b. Muhammed el-Kad, "sbatu
hatemi'l evliya".
11- Cevkes (erkes?)zade Tevfik Efendi, "el-Levaihu'l
kudsiye".
12-"Nefehatu'l uns" mellifi ve "Fusus" arihi eyh
Molla Abdurrahman el-Cami, eyh- Ekber'in yksek
mekann anlatmaya bamsz bir blm ayrmtr. Ayn
durum saylar 150'yi geen Fusus arihlerinin ounluu
iin de geerlidir.
13-"Ruhu'l Beyan" tefsirinin mellifi eyh smail Hakk,
"el-Hitab".
14-El-Mukri'nin "Nafhu't Tayyib", el-Yafii'nin "Mir'atu'l
cinan" adl eserlerinde anlattklar.
Bunlarn dnda eyh'in hayatn anlatan veya onunla
ilgili fetvalar karan onlarca alim ve imam'n syledikleri.
rnein eyh'ul slam Zekeriya el-Ensari "er-Ravd" adl
kitabn erhinde unlar sylemektedir:
- "Dorusu bn Arabi grubunun tm sekin insanlardr.
Dier sufiler gibi, onlarn szleri de kendi stlahlarna gre
sadr olmutur. Bu da onlarn maksatlar itibariyle hakikattir.
Ama bakalar iin tevile ihtiya vardr Dolaysyla onlarn
inanlar, sahih anlamyla itikattr. bn Arabi'nin veli olduunu
Allah alimlerinden oluan bir topluluk ifade etmilerdir."
Bir de balangta ona kar kan, sonra insafa gelip,
bu tutumlarndan vazgeen ve onu hakkettii yere koyan
imamlar vardr. Siracuddin el-Balkini, zzuddin b.
Abdusselam ve Takiyuddin es-Sebki gibi. Es-Sebki unlar
sylyor:

444
- "eyh Muhyiddin, Allah'n ayetlerinden bir ayetti. Onun
zamannda fazilet btn anahtarlarn ona vermiti."
Son olarak ada slam dncesinin sekin
simalarndan, ada davetilerden byk alim Prof. Dr.
Muhammed Said Ramazan el-Buti'nin "Batinu'l ism, s.67-
68" adl kitabnda sylediklerine yer veriyoruz:
- "bn Arabi'nin tavsiyelerini tutun! Futuhatn ona
brakn. Kitaplarndan "Ruhu'l Kuds"u okuyun. Bu kitap,
Mslmanlarn ayplarn, tantanal, ngrakl grntlerinin
arkasndaki noksanlklar, tehlikeli hastalklar, riya, hret,
dnya sevgisi, liderlik sevdasn gzler nne sermektedir.
Hallerini, atahatn ve anlayamadnz szlerini kendisine
brakn. Ancak nefislerinizde dnya gailesi ve hastalklar
eriyip gidince, batl asabiyeti srdrmez dzeye varnca,
dnyann size ynelmesi ile size srt evirmesi, sizin iin
vc szler syleyenlerle, yaralayc eletiri oklarn size
yneltenler arasnda hibir fark kalmaynca ite o zaman
bu ikinci kapdan girebilirsiniz ve bu nemli meydana dala-
bilirsiniz."
Allah velilerinin ve tarikat eyhlerinin byk ksmna
gelince, onlardan biri olan Halvetiye tarikatnn imam
Mustafa el-Bekri (:1162) unlar sylyor:

Hatem soyundan gelen (Hatemi) Hatem(son veli) ile


zenginlik hazinesini elde edersin
Ya Rab! pimizi onun ipine bala
Kemal semasnn bedridir o
Bakalar hakikatte onun yannda hilal gibidir.
Allah dorusunu herkesten daha iyi bilir.

Bu blm, eyh'in "el-Mbeerat" adl eserinde


zikrettii iki mjdeli haber ile noktalyoruz.
Birincisi:

445
- "Ryada kyametin koptuunu grdm. nsanlar dalga
dalga akn ediyorlard. lliyinde Kur'an okunduunu duydum.
Dedim ki: Byle bir zamanda, hibir korku duymadan
Kur'an okuyan bu adamlar kimlerdir?
Denildi ki: Onlar Kur'an tayclardr.
Dedim ki: Ben de onlardan biri miyim?
Bunun zerine benim iin bir merdiven indirildi.
Merdiveni trmanarak lliyinde bulunan bir odaya ktm.
Byk kk baz insanlar Allah'n Resul brahim Halil'e
(a.s) Kur'an okuyorlard. nnde oturdum. Ben de kendim-
den emin olarak mushaf ap okumaya baladm. Hibir
korku, endie veya sorgu rpertisi hissetmiyordum. nsan-
larn harin zorluklar olarak iinde bulunduklar durumu da
fark etmiyordum.
Resulullah (s.a.v) yle buyurmutur: "Kur'an ehli,
Allah'n ehli ve haskullardr."
Yce Allah da yle buyurmutur: ". Onlar (cennet)
odalarnda gven iindedirler." (Sebe, 37)

kincisi: Yce Allah, bir mahede olarak kyamet gn


gzlerinin grd herkese efaat edeceini ve onlar ken-
disiyle beraber cennete gtreceini gsterir. Bu mjdeli
haberi de Futuhat'ta, velilerin kalplerindeki hilm ve rah-
metten sz ederken dile getirmitir:
- "Tarikat ehlinin cmertliklerinin ve nefisleri bilmelerinin
bir gstergesi de udur: Kyamet gn, Allah katndaki
makamlar ortaya knca, onlara dnyada eziyet edenler
onlardan korkarlar. Kyamet gn ilk olarak, kendilerine
eziyet edenler, daha hesaba ekilmeden, onlar hakknda
efaatte bulunurlar. Bunu Ebu Yezid el-Bistami ifade
etmitir. Bizim yaklammz da budur. nk onlara iyilikte
bulunanlara, bu iyiliin karl olan iyilik yeter. Onlar bu iyi-
likleriyle Allah katnda kendilerinin efaatileridirler. Veli

446
hakknda nceden iledikleri hayr onlar bu mertebeye yk-
seltir () Veli, Allah'tan, sverek, yererek ve hakknda hayr
sylemek suretiyle verek kendisinden bahseden herkesi
balamasn, affetmesini ister. Bunu kendi nefsimde tat-
tm. Rabbim bana da bahetti bu duyguyu. Allah'a hamdol-
sun. Kyamet gn gzmn grd, tandm, tan-
mad herkes hakknda efaat edeceimi vaat etti.
Yce Allah'tan bu kitab, bu Muhammedi nazarla
okuyan herkesi cennete sevkedilecekler arasna katmasn
diliyorum: "Yzler vardr ki, o gn l l parldayacaktr."
(Kyamet, 22) nk Hakk'n u hitab duyulacaktr: "Onlara
merhametli Rabb'in syledii selam vardr." (Yasin, 58)
"Gl ve Yce Allah'n huzurunda hakk meclisindedirler."
(Kamer, 55)

447
448
449
450

You might also like