Professional Documents
Culture Documents
KİMYA
10
Ders Kitabı
Bu kitap, Millî Eğitim Bakanlığı, Talim ve Terbiye Kurulu Başkanlığı’nın 30.05.2014 tarih ve 39 sayılı
kurul kararıyla 2014-2015 öğretim yılından itibaren 5 (beş) yıl süreyle ders kitabı olarak kabul edilmiştir.
Yazarlar
Meltem YILDIZ
Ayça Uğur SÜMER
TUTKU Y A Y I N C I L I K
1
Her hakkı saklıdır ve TUTKU YAYINCILIK SAN ve TİC. LTD. ŞTİ. ne aittir. İçindeki şekil, yazı, metin ve
grafikler, yayınevinin izni olmadan alınamaz; fotokopi, teksir, film şeklinde ve başka hiçbir şekilde çoğaltıla
maz, basılamaz ve yayımlanamaz.
ISBN
978-975-9073-23-7
•
Editör
Rahim POLAT
Dil Uzmanı
Kürşat EFE
Aysel GÜNEY
Yusuf SARIGÜNEY
Kenan GEDİK
Filiz YILMAZ
TUTKU Y A Y I N C I L I K
2
İSTİKLÂL MARŞI
Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak; Bastığın yerleri toprak diyerek geçme, tanı:
Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak. Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı.
O benim milletimin yıldızıdır, parlayacak; Sen şehit oğlusun, incitme, yazıktır, atanı:
O benimdir, o benim milletimindir ancak. Verme, dünyaları alsan da bu cennet vatanı.
Çatma, kurban olayım, çehreni ey nazlı hilâl! Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda?
Kahraman ırkıma bir gül! Ne bu şiddet, bu celâl? Şüheda fışkıracak toprağı sıksan, şüheda!
Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helâl. Cânı, cânânı, bütün varımı alsın da Huda,
Hakkıdır Hakk’a tapan milletimin istiklâl. Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda.
Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım. Ruhumun senden İlâhî, şudur ancak emeli:
Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım! Değmesin mabedimin göğsüne nâmahrem eli.
Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner, aşarım. Bu ezanlar -ki şehadetleri dinin temeli-
Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım. Ebedî yurdumun üstünde benim inlemeli.
Garbın âfâkını sarmışsa çelik zırhlı duvar, O zaman vecd ile bin secde eder -varsa- taşım,
Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var. Her cerîhamdan İlâhî, boşanıp kanlı yaşım,
Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imanı boğar, Fışkırır ruh-ı mücerret gibi yerden na’şım;
Medeniyyet dediğin tek dişi kalmış canavar? O zaman yükselerek arşa değer belki başım.
Arkadaş, yurduma alçakları uğratma sakın; Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilâl!
Siper et gövdeni, dursun bu hayâsızca akın. Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helâl.
Doğacaktır sana va’dettiği günler Hakk’ın; Ebediyyen sana yok, ırkıma yok izmihlâl;
Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın. Hakkıdır hür yaşamış bayrağımın hürriyyet;
Hakkıdır Hakk’a tapan milletimin istiklâl!
3
ATATÜRK’ÜN GENÇLİĞE HİTABESİ
Ey Türk istikbalinin evlâdı! İşte, bu ahval ve şerait içinde dahi vazifen, Türk
istiklâl ve cumhuriyetini kurtarmaktır. Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki
asil kanda mevcuttur.
4
MUSTAFA KEMAL ATATÜRK
(1881-1938)
5
İÇİNDEKİLER
ORGANİZASYON ŞEMASI................................................................................................................... 9
6
2.2.2. Milyonda Bir Kısım (ppM)................................................................................................ 88
2.2.3. Gündelik Yaşantımızda Derişim...................................................................................... 89
2.2.4. Koligatif Özellikler . ......................................................................................................... 90
2.2.4.1. Kaynama Noktası Yükselmesi........................................................................... 91
2.2.4.2. Donma Noktası Alçalması . ............................................................................... 94
2.2.4.3. Ozmoz . ............................................................................................................. 95
7
4. ÜNITE: KİMYA HER YERDE ...................................................................................................185
4.1. SU VE HAYAT..........................................................................................................................186
4.1.1. Su Döngüsü ..................................................................................................................188
4.1.2. Su Tasarrufu ..................................................................................................................188
4.1.3. Kullanım Suları Niçin Arıtılır?.........................................................................................190
4.1.4. Şehir Sularındaki Kirleticiler...........................................................................................192
4.1.5. Su Arıtım Sürecinin Başlıca Evreleri .............................................................................194
4.1.6. Evlerde Kullandığımız Su Arıtma Cihazları....................................................................196
4.1.7. Doğal Kaynak Suyu ve İşlenmiş Su...............................................................................196
4.1.8. Deniz Suyundan Şehir Suyu Elde Edilişi . .....................................................................197
8
ORGANİZASYON ŞEMASI
1.
ÜNİTE ASİTLER, BAZLAR VE TUZLAR İçerik
Ünite içindeki konuların başlıkları veril-
İÇERİK
miştir.
1.1. Asitler ve Bazları Tanıyalım
1.2. Asit ve Bazların Sulu Çözeltileri
1.3. Asitlerin ve Bazların Tepkimeleri
1.4. Hayatımızda Asitler ve Bazlar
1.5. Tuzlar
Ünite Fotoğrafları
Her ünitenin giriş sayfasında ünitenin içe-
1. ÜNİTE: Asitler, Bazlar ve Tuzlar
riğiyle ilgili görseller kullanılmıştır.
a karşılaştığı-
dişlerimizi fır-
Ünite Girişleri
rken kullandı-
Ünitenin amacı verilmiştir.
n tadının acı
nlık hissi ver- Bu ünite ile asit, baz ve tuz türü maddelerin gündelik deneyimlerle tanıtılması; bilinen özellikleri
ile moleküler yapılarının ilişkilendirilmesi, asit, baz ve tuz kavramları arasındaki ilişkilerin kurulması ve
bazların ortak bu maddelerin kullanım alanları ile doğru kullanımlarına yönelik bilinç oluşturulması amaçlanmaktadır.
11
Bunun yanın- devamı için gerekli olan sudan tükettiğimiz gıda maddelerine, temizlik
malzemelerinden ders yaparken kullandığımız kırtasiye malzemeleri-
Konu veya deneyler ile ilgili notlar almak
dırılır. Alkali kelimesi Arapça ve soru yazmak için boş bırakılmıştır. Ayrı-
ik taşır. Bitter
ne kadar her yerde kimya karşımıza çıkmaktadır. Hastalandığımızda
aldığımız ilaçlar, güzelleşmek adına kullandığımız kozmetik malze-
4.1. SU VE HAYAT
İçerik
İnsan hayatında suyun önemi nedir? Vücudumuzun yüzde kaçı-
nı su oluşturuyor? Vücudumuzdaki su hangi hayatsal faaliyetlerimi-
Bölüm içindeki başlıklar verilmiştir.
zi gerçekleştiriyor?
İnsan ve diğer tüm canlılar için su hayati önem taşımaktadır. Çün-
kü su hayattır, hayatın kaynağıdır. Yetişkin bir insanın vücut ağırlığı-
nın %60-70’i sudur. Bu değer yaş, cinsiyet ve kilo gibi etkenlere bağ-
lı olarak değişiklik gösterir.
Bölüm Girişleri
Besin ve içeceklerle sindirim sonucu vücudumuza aldığımız
suyun vücudumuzdaki işlevi çok fazladır. Hücrelerin ihtiyaç duyduğu
Bölüm numarası, adı ve içerik ile ilgili bilgi-
katı maddeleri çözen, besinleri hücrelere taşıyan, hücrelerde oluşan
atık maddeleri boşaltım organlarına taşıyarak vücut dışına atılması-
ler ve sorular verilmiştir.
nı sağlayan sudur. Aynı zamanda su vücut ısısını dengede tutarken
186
Dikkat
Dikkat Konu içindeki önemli noktalara vurgu yap-
mak amacıyla verilmiştir.
Laboratuvarlarda asitlerle
çalışılırken çeker ocak kullanı- 9
lır. Çünkü laboratuvarda kulla-
nılan asitlerin büyük bir kısmı
karşılaştığı-
şlerimizi fır-
en kullandı- +
tadının acı
ık hissi ver- Resim 2.13: Saf su ve şekerin karıştırılması ile oluşan şekerli su
zların ortak çözeltisi
Bunları Biliyor muyuz?
Konularla ilgili ilginç bilgi ve günlük yaşamdaki ilginç haberler
çımızı yıkar- Bunları
Çözeltileri diğer Biliyor muyuz?
karışımlardan nasıl ayırt edersiniz? Çıplak
bu bölümde verilerek bilgi dağarcığımızı zenginleştirmek amaç-
gözle gözlemlemek yeterli olabilir mi? Çözeltileri diğer karışım-
ÜNİTE: Asitler, Bazlar ve Tuzlar
ığımız lava- 1.lardan lanmıştır.
ayırmada çıplak gözle karışıma bakmak süt örneğinde
Bazlar
unun yanın- olduğu gibi alkali olarak da adlan-
bazen yanıltıcı olabilir. Karışımları mikroskopla ince-
taşır. Bitter dırılır.
lemek Alkali
daha etkili kelimesi
sonuçlar Arapça
verecektir. Araştırma
Tyndall etkisi incelenerek
kökenli diğer
de çözeltiler kül anlamına
olupkarışımlardan gel- ayrılabilir.
kolaylıkla
Araştırma 6.BuNaOH çözeltisine
bölümde, renkbilgilerimizi
konu ile ilgili değişimini gözleyinceye
derinleştirmek kadar
ve yeni
mektedir. çalışmalarımızda
damla bu HNO
damla büretten bilgilerden yararlanmamızı
çözeltisi ilave ediniz.sağlamak
Bu arada
a kolay piş- 3
amaçlanmıştır.
sürekli erlenmayeri çalkalayınız.
liyor musu- Sabun üretiminde pH’nin
emek soda- önemi ile ilgili bir poster hazır- 7. Renk değişimi olduğu anda büretin musluğunu kapatı-
Öğrendiklerimizi Uygulayalım
layıp arkadaşlarınızla paylaşı- nız. Öğrendiklerimizi Uygulayalım
Resim 1.8). 2. ÜNİTE: Karışımlar Anlatılan konunun arkasından verilen bu bölüm, konuyu anla-
nız.
Aşağıda 8. Son durumda hangi rengi gözlemlediniz?
verilen madde karışımların türünü uygun yıp
kutucuğa
anlamadığımızı tespit edebilmemizi sağlayacaktır.
“+” işareti ile belirtiniz.
2.2.1. Çözünme Olayı
Deneyi Değerlendirelim
Hatırlayalım oluşturulması sırasında bazı maddeler birbiri
Karışımların
Hatırlayalım
Karışım Homojen Heterojen
1.Daha
Nötralleşme sırasında anımsamak
önceden bildiklerimizi oluşan renkvedeğişiminin
o bilgilerle nedeni-
yeni bil-
içinde çözünürken bazıları çözünmemektedir. Bunun nedeni siz-
Sis ni gilerimizi
tartışınız.ilişkilendirmek amacıyla verilmiştir.
ce ne olabilir? Hangi maddelerin birbiri içinde çözüneceği biline-
Her Yerde
Dipol momenti sıfır olan 2. Deneyin tepkime denklemini yazınız.
bilir mi?
Kolonya
moleküllere apolar molekül,
2. ÜNİTE: Karışımlar
Çamurlu
örnek olarak verilebilir. Resim 2.12: Boya koloit ka-
1. Eski gazeteler 6. 2
Boyalar da koloit karışımdır (Resim 2.12). Yağlı boyalarda
Mutfakrışım
robotu
2örneğidir.
katör yardımıyla
oluşacak
Deney izlenebilir.
etkileşim, çözüneninFenolftalein indikatörü
kendi molekülleri eklenmiş
arasındaki etki-
diatomik moleküller
7. Naylonapolar-
2. Çok ince delikli tel poşet
boyaya renk veren pigment katı hâldedir ve bağlayıcısı olan yağ-
O2biliyorsa molekül
bir gece bekletin.
ve CO2 gazları apolar,
karışımı yok
• Beherglas (250 mL; 4 adet) durumlar logolarla açıklamaları kitabın
bazik özel- • Su
2. Ertesi gün suyunu süzüp mutfak robotunda hamur
cülerde, apolar
kısmında maddeler ise apolar çözücülerde çözünür.
verilmiştir.
edemiyorsa molekül polar-
hâline getirin.
• Şeker
yacağı belirlenebilir.
içinenuma-
1’den 4’e kadar koyun.
Öğrendiklerimizi
molekülleri Uygulayalım
nasıl oluyor da gözden kayboluyor? Tuz neden suda
verildiği bölümdür.
ralandıralım.
r kısmı tah- 6. Teli üzerinde kalan hamurla birlikte çıkartın.
3. 1, 2, 3 numaralı beherglaslara sırası ile az miktarda
şeker, naftalin ve tebeşir tozunu spatül yardımıyla ekleyip
7. Temiz ve düz bir yere bez parçalarını serin. çözünebiliyor?
sit buharla- bagetle karıştıralım.
4. 8. Teli, beherglasa
4 numaralı kâğıt hamurlarının
beherglastaki sıvı bulunduğu
miktarı 200 yüzey altta kalacak Aşağıdaki tabloda verilen maddelerin oda sıcaklığında hangi
mL olana kadar zeytinyağı ekleyip bagetle karıştıralım.
şekilde bezin üstüne koyun ve iyice bastırın. HDeney
O (su) molekülünde iki Hδ+ - Oδ- dipolü birbiri ile belli bir
Resmi
9. Hamur beze yapışınca kaldırın.
pH aralığında
2 olduğunu belirtiniz.
Laboratuvarda
açı yapmış deney düzeneklerinin
durumdadır. Bu nedenleoluşturulmasına yol gös-
birbirinin etkisini yok ede-
ldukları için 10. Hamurun üzerine ikinci 77
bir bez örtüp tekrar bastırın.
termekBu
mezler. amacıyla
olayı verilen
daha resimlerdir.
basit bir şekilde açıklayacak olursak; su
r. 11. Leğendeki hamur bitene kadar bir kat hamur, bir kat
bez koyarak bu işlemleri tekrarlayın.
12. En üste naylon poşeti koyun ve ağırlık yapması için Madde O-H bağları
molekülünde 0 - 7aynı doğrultuda
7 7 - 14
değildir. Aynı doğrul-
kalın kitapları üst üste dizin. Ünite Ölçme ve Değerlendirme Çalışmaları
tuda olsalardı dipol momentleri sıfır olabilirdi. Ancak O-H bağ-
13. Birkaç saat sonra kâğıtları dikkatle bezden ayırın ve
Her ünitenin sonunda boşluk doldurma, eşleştirme, açık uçlu,
kurumaları için 1.kâğıt
ÜNİTEhavluların üzerine serin.
ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME ÇALIŞMALARI
ları Portakal
arasında belirli bir açı olduğu için bağların dipolleri birbiri-
14. Yeni kâğıtlarınız hazırlanmış oldu. doğru - yanlış ve çoktan seçmeli tarzında sorular bulunmaktadır.
A. Aşağıdaki metinde numaralandırılmış boşlukları uygun olan kelime ve kavramlar ile
ni Bu
yokbölümde
edemez. Bundan dolayı
öğrendiklerimizi da su molekülleri
pekiştirebilmemiz polarilgili
ve üniteyle molekül-
Projeyi Değerlendirelim:
tamamlayınız.
1. anyon
Geri dönüşümlü
katyonkâğıt yapımının
CaO çevreyemetal
ne gibi yarar-
asit yağmurları
lerdir
Diş(Şekil
varsa macunu2.1). Su
eksiklerimizi molekülündeki
belirleyebilmemiz oksijen atomu (O), üzerin-
amaçlanmıştır.
ları olabilir? Açıklayınız.
pH metre nötralleşme asidik aktif renksiz de bulunan elektron çiftlerinden dolayı kısmi negatif yüke sahip-
Şekil 2.1: Suyun molekül şekli
tir. Hidrojen
Yemek atomu (H) ise kısmi pozitif yüke sahiptir. İyonik bir
10
asitler indikatör bazik bazlar pembe
254
sarı soy pH metre H+ OH- bileşik olan tuz (NaCl), Na+ iyonları ile Cl- iyonlarından meydana
CO2 gelirGazoz
(Şekil 2.2). Su moleküllerindeki kısmi negatif yüklü oksijen
+
1.
ÜNİTE ASİTLER, BAZLAR VE TUZLAR
İÇERİK
1.1. Asitler ve Bazları Tanıyalım
1.2. Asit ve Bazların Sulu Çözeltileri
1.3. Asitlerin ve Bazların Tepkimeleri
1.4. Hayatımızda Asitler ve Bazlar
1.5. Tuzlar
Bu ünite ile asit, baz ve tuz türü maddelerin gündelik deneyimlerle tanıtılması; bilinen özellikleri
ile moleküler yapılarının ilişkilendirilmesi, asit, baz ve tuz kavramları arasındaki ilişkilerin kurulması ve
bu maddelerin kullanım alanları ile doğru kullanımlarına yönelik bilinç oluşturulması amaçlanmaktadır.
11
1. ÜNİTE: Asitler, Bazlar ve Tuzlar
GİRİŞ
Kimya, maddelerle ilgilenen, bu maddelerin özelliklerini, birbi-
ri ile etkileşim ve tepkimelerini inceleyen bilim dalıdır. Kimya bili-
mi maddeyi çeşitli özelliklerine göre sınıflara ayırarak incelemek-
tedir. Örneğin; 9. sınıfta maddeyi, element, bileşik ve karışım ola-
rak üç sınıfa ayırmıştık. Elementleri kendi arasında metal, ametal
ve soygaz, karışımları ise homojen ve heterojen olarak sınıflan-
dırmıştık. Bu ünitede ise bileşikleri benzer kimyasal özelliklerine
göre asitler, bazlar ve tuzlar olmak üzere üç sınıfa ayırarak ince-
leyeceğiz.
Günlük hayatta kullandığımız sabun, deterjan, çamaşır suyu,
gazoz, kireç, sirke, sebze, meyve ve ilaç gibi birçok madde yapı-
larında asit ya da baz özelliği taşıyan maddeler içermektedir.
Bunları Biliyor muyuz 1.1 ? Aynı marka hazır çorbaların tadı ve kıvamı neden değişmez?
Bunu hiç düşündünüz mü? Hazır gıda maddelerinin birçoğu asi-
Canlı organizmaların hayat-
dik ya da bazik özellik taşır. Hazır çorbalar asidik özellik gösterir
sal faaliyetlerinde asit, baz ve
(Görsel 1.1). Her poşet çorbanın asitliği kontrol edilerek paket-
tuzların önemi büyüktür. Vücu-
lenir. Bu da çorbaların tadının ve kıvamının her seferinde aynı
dumuz kanımızdaki asitliği oto-
olmasını sağlar.
matik olarak kontrol etmekte-
Yün ya da ipek kıyafetlerin yıkama koşulları diğerlerinden
dir. Bu kontrol mekanizmasının
neden farklıdır? Bazı sabun ve deterjanlar bazik özellik göste-
bozulması birtakım hastalıkla-
rir. Bu sabun ve deterjanların içerdiği bazların etkisi ile yün ya da
ra neden olur. Örneğin; anemi
ipek kıyafetlerin lifleri kısalır ve kısmen de olsa çözünür.
(kansızlık) vücuttaki folik asit
eksikliğinden kaynaklanmakta- Çiftçiler bazen toprağa kireç tozu serperler. Bunun nede-
12
1. ÜNİTE: Asitler, Bazlar ve Tuzlar
13
1. ÜNİTE: Asitler, Bazlar ve Tuzlar
14
1. ÜNİTE: Asitler, Bazlar ve Tuzlar
Dikkat 1.1
Laboratuvarlarda asitlerle
çalışılırken çeker ocak (aspi-
ratör) kullanılır. Çünkü labo-
ratuvarda kullanılan asitlerin
büyük bir kısmı tahriş edici ve
aşındırıcı özelliğe sahiptir. Bu
nedenle asit buharları solun-
mamalıdır.
Görsel 1.8: Baklagillerin kolay pişmesi için bir baz olan yemek sodası Bazlar ve asitler cildi tahriş
kullanılabilir.
edici maddeler oldukları için
çıplak elle dokunulmamalıdır.
Günlük hayatta kullandığımız maddelerin asit ya da baz Tatlarına bakılmamalıdır.
olduklarını deneyimlerimizle belirleyebilir miyiz?
15
1. ÜNİTE: Asitler, Bazlar ve Tuzlar
Araştırma 1.2
16
1. ÜNİTE: Asitler, Bazlar ve Tuzlar
Araştırma 1.1
Öğrendiklerimizi Uygulayalım
17
1. ÜNİTE: Asitler, Bazlar ve Tuzlar
1.1.1 İndikatörler
Asit ve bazların tanınmasında tatmak ya da dokunmak yeri-
ne daha az tehlikeli yöntemler de vardır. Örneğin; indikatör deni-
len boyar maddeler bu amaç için kullanılabilir. Sulu çözeltilerde
ortamın asitlik ya da bazlığına göre renk değiştiren organik boyar
maddelere indikatör ya da ayıraç denir. İndikatörler zayıf asit ya
da zayıf baz yapısındadır. En çok kullanılan indikatör olan turnu-
sol, likenden elde edilen bir indikatördür. Asitlerin sulu çözeltisi
turnusolun rengini kırmızıya (Görsel 1.11), bazlarınki ise mavi-
ye çevirir.
18
1. ÜNİTE: Asitler, Bazlar ve Tuzlar
Görsel 1.14: Limon, doğal bir indikatör olan çayın rengini değiştirir.
Deney 1.1
19
1. ÜNİTE: Asitler, Bazlar ve Tuzlar
Renk
Deneyi Değerlendirelim
1. Tüplerdeki renkler birbirinden farklı mı? Farklı ise bunun
nedeni ne olabilir?
Görsel 1.16: Gül yaprağı- 2. Tüplerdeki renkler Görsel 1.16 ve Tablo 1.1’deki renk-
nın asidik ve bazik ortam-
daki renklerinin deneysel lerle uyuşuyor mu?
sonuçları
20
1. ÜNİTE: Asitler, Bazlar ve Tuzlar
Öğrendiklerimizi Uygulayalım
21
1. ÜNİTE: Asitler, Bazlar ve Tuzlar
22
Suda
çözündüğünde
1. ÜNİTE: Asitler, Bazlar ve Tuzlar
ya da
şeklinde gösterilebilir.
Asitler, hidrojen içeren ve su ile reaksiyonunda H3O+ meyda-
na getiren bir molekül olabileceği gibi bir iyon da olabilir. Örne-
ğin; HCO3– suda,
23
1. ÜNİTE: Asitler, Bazlar ve Tuzlar
Bazik Asidik
Yapısında asidik hidrojen atomu içermeyen ancak asit özel-
lik gösteren maddeler de vardır. SO2, CO2 ve N2O5 gibi bileşikler
hidrojen atomu içermemelerine rağmen asit özellik gösterir. Bu
oksijenli bileşiklere asidik oksit ya da asidik anhidrit denir. Bu
bileşikler su ile asit oluşturarak reaksiyon verir:
Bazik oksitler, büyük oran-
da iyonik bağlı olup metallerin SO2 (g) + H2O(s) 2H2SO3 (suda) (Sülfüroz Asit)
oksijenli bileşikleridir. N2O5 (g) + H2O(s) 2HNO3 (suda) (Nitrik Asit)
Asidik oksitler, kovalent CO2(g) + H2O(s) H2CO3 (suda) (Karbonik Asit)
bağlı olup ametallerin oksijen-
ce zengin olan bileşikleridir.
Bir de hem asit hem de baz-
larla tepkime veren amfoter Öğrendiklerimizi Uygulayalım
metallerin oksijenli bileşikle-
ri yani amfoter oksitler vardır. Aşağıdaki moleküllerin su ile verdikleri tepkimeleri tamamla-
yıp yandaki boşluklara yazalım.
24
1. ÜNİTE: Asitler, Bazlar ve Tuzlar
Öğrendiklerimizi Uygulayalım
25
1. ÜNİTE: Asitler, Bazlar ve Tuzlar
Bal arısı sokması sırasında nan hidroklorik asit ile etkileşerek midenin rahatlamasını sağlar.
hissettiğimiz yanma bal arısı- Mide rahatsızlıklarında genellikle asit düzenleyici ilaçlar verilme-
nın salgıladığı asitten kaynak- sinin sebebi bu yüzdendir.
lanır. Tedavisi için arının sok-
tuğu yere bazik maddeler örne-
ğin amonyak sürülür.
26
1. ÜNİTE: Asitler, Bazlar ve Tuzlar
27
1. ÜNİTE: Asitler, Bazlar ve Tuzlar
Öğrendiklerimizi Uygulayalım
HNO3
HCl
CH3 COOH
H2 SO4
28
1. ÜNİTE: Asitler, Bazlar ve Tuzlar
1.3.1. pH Kavramı
Sabun ve kozmetik ürünlerin reklamlarında sıkça ifade edilen
pH kavramının ne anlama geldiğini geçmiş yıllarda öğrenmiştik.
Bir çözeltinin asitlik ya da bazlık derecesini tarif eden ölçü biri-
mine pH denir. Açılımı power of hydrogen “hidrojenin gücü”dür.
pH, 0’dan 14’e kadar olan bir skala ile ölçülür. pH ölçeğini 1909
yılında Danimarkalı kimyager Soren Sorensen (Soren Sorensın)
geliştirmiştir (Görsel 1.22).
Görsel 1.22:
pH kâğıdı, emici gözenekli bir indikatör kâğıdıdır. pH kâğıdı
Danimarkalı Kimyager
test edilecek çözeltiye daldırıldığında kâğıdın renginde birtakım
Soren Sorensen (1868-1939)
değişimler gözlemlenir. Bu değişimler skaladaki renklerle örtüş-
türülerek çözeltinin asidik mi, bazik mi yoksa nötr mü olduğu 1909 yılında H + derişi-
belirlenir. mini ölçmek için pH ölçeği
yöntemini geliştirmiştir.
29
1. ÜNİTE: Asitler, Bazlar ve Tuzlar
Deney 1.2
30
1. ÜNİTE: Asitler, Bazlar ve Tuzlar
Deneyi Değerlendirelim pH 0
pH 1
1. Her bir madde için pH kâğıdında gözlemlediğimiz renk-
pH 2
ler farklı mıydı? pH 3
pH 4
2. Gözlemlediğimiz renkler pH skalasında hangi pH değe-
pH 5
rini gösteriyor? (Şekil 1.1’den yararlanalım.) pH 6
pH 7
3. Bulduğumuz pH değerlerine göre maddeleri asit, baz
pH 8
ve nötr olarak sınıflandırabilir miyiz? pH 9
pH 10
pH 11
pH 12
Maddelerin asitliği ve bazlığı pH sıkalasında farklı renklerle pH 13
pH 14
belirtilir (Şekil 1.2).
pH kâğıdı yardımıyla maddelerin asitlik ve bazlık ölçüleri Şekil 1.2: pH skala-
sındaki renklerin pH
Deney 1.2’de olduğu gibi basit bir şekilde belirlenebilir. değerleri
Asit ve bazların pH değerlerinin pH kâğıdı dışında indika-
tör denilen boyar maddelerle de belirlenebileceğini daha önce
öğrenmiştik. Bu indikatörlerden biri olan fenolftaleinin asit ve
bazlardaki renk değişimini, nötralleşme tepkimesini izleyerek
Deney 1.3 ile anlamaya çalışalım.
Deney 1.3
31
1. ÜNİTE: Asitler, Bazlar ve Tuzlar
Deneyi Değerlendirelim
1. Nötralleşme sırasında oluşan renk değişiminin nedeni-
ni tartışalım.
2. Deneyin tepkime denklemini yazalım.
Portakal
Diş macunu
Yemek
Gazoz
32
1. ÜNİTE: Asitler, Bazlar ve Tuzlar
33
1. ÜNİTE: Asitler, Bazlar ve Tuzlar
Asitlerin cilt ile teması Asitler gibi bazlar da tahrip edici ve aşındırıcı özellik gösterir.
hâlinde cildi asla su ile yıka- Bazların bu özelliklerini Deney 1.4 ile anlamaya çalışalım.
mamak gerekir. Çünkü su
ile verdikleri tepkime sonu-
cu açığa çıkan ısı yanıkla-
ra neden olur. Temas edilen
Deney 1.4
yer, seyreltik bazla yıkanma-
lıdır.
Deney 1.4: Bazların Aşındırıcı ve Tahrip Edici Etkisi
34
1. ÜNİTE: Asitler, Bazlar ve Tuzlar
Deneyi Değerlendirelim
1. Beherglaslardaki çözeltiler hangi maddelerde ne tür
değişimlere neden oldu?
2. Hangi çözelti hangi maddelere daha çok etki etti?
Bunun nedeni ne olabilir?
Öğrendiklerimizi Uygulayalım
Ca
Na
Dikkat 1.3
Al
Asit ve bazların tadına bakıl-
Cu mamalıdır. Ayrıca bu maddeler-
35
1. ÜNİTE: Asitler, Bazlar ve Tuzlar
Zaç yağı, tuz ruhu, kezzap, sirke ruhu, sud kostik, potas kos-
tik ya da sönmüş kireç nedir biliyor musunuz? Bazı asitler ve
bazlar günlük yaşam dilinde yukarıda belirtilen isimlerle de anılır.
Güçlü bir asit olan hidroklorik asit insan dokusu başta olmak
üzere pek çok yüzeyi tahrip ve tahriş eder. Solunması da zararlı
olan bu asitle çalışılırken en üst düzeyde güvenlik önemleri alın-
malıdır.
36
1. ÜNİTE: Asitler, Bazlar ve Tuzlar
37
1. ÜNİTE: Asitler, Bazlar ve Tuzlar
38
1. ÜNİTE: Asitler, Bazlar ve Tuzlar
39
1. ÜNİTE: Asitler, Bazlar ve Tuzlar
Öğrendiklerimizi Uygulayalım
40
1. ÜNİTE: Asitler, Bazlar ve Tuzlar
41
1. ÜNİTE: Asitler, Bazlar ve Tuzlar
42
1. ÜNİTE: Asitler, Bazlar ve Tuzlar
43
1. ÜNİTE: Asitler, Bazlar ve Tuzlar
Öğrendiklerimizi Uygulayalım
44
1. ÜNİTE: Asitler, Bazlar ve Tuzlar
Zehirli madde
Zararlı madde
45
1. ÜNİTE: Asitler, Bazlar ve Tuzlar
Patlayıcı madde
Korozif(aşındırıcı) madde
46
1. ÜNİTE: Asitler, Bazlar ve Tuzlar
47
1. ÜNİTE: Asitler, Bazlar ve Tuzlar
48
1. ÜNİTE: Asitler, Bazlar ve Tuzlar
Kulak altı
Ağız içi tükürük
bezi
Ağız
Yutak
Dil altı
tükürük
bezi
Yemek
borusu
Karaciğer
Mide
Safra
kesesi
Pankreas
Kalın
ince bağırsak
bağırsak
Anüs
49
1. ÜNİTE: Asitler, Bazlar ve Tuzlar
50
1. ÜNİTE: Asitler, Bazlar ve Tuzlar
Şekil 1.4: Pet şişedeki içme suyunun ambalajında yer alan maddelerin
değerleri
51
1. ÜNİTE: Asitler, Bazlar ve Tuzlar
52
1. ÜNİTE: Asitler, Bazlar ve Tuzlar
53
1. ÜNİTE: Asitler, Bazlar ve Tuzlar
1.5. TUZLAR
Tuz denilince akla ilk yemek tuzu gelir. Yemek tuzu (NaCl) ve
diğer tuzlar sadece gıda sektöründe yiyeceklerimize tat vermek
için kullanılmaz.
Tuzların, besin maddesi olarak yemeklerde, ekmek yapımın-
da ve gıda maddelerinde kullanılmasının yanında geniş bir kul-
lanım alanı vardır.
54
1. ÜNİTE: Asitler, Bazlar ve Tuzlar
55
1. ÜNİTE: Asitler, Bazlar ve Tuzlar
56
1. ÜNİTE: Asitler, Bazlar ve Tuzlar
57
1. ÜNİTE: Asitler, Bazlar ve Tuzlar
58
1. ÜNİTE: Asitler, Bazlar ve Tuzlar
59
1. ÜNİTE: Asitler, Bazlar ve Tuzlar
60
1. ÜNİTE: Asitler, Bazlar ve Tuzlar
Öğrendiklerimizi Uygulayalım
amonyum nitrat
61
1. ÜNİTE ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME ÇALIŞMALARI
CO2
1. Bileşikler benzer kimyasal özelliklerine göre asitler, bazlar ve tuzlar olarak sınıflandı-
rılır. ….........................….. (1)
ekşidir. Sirke, limon suyu gibi maddeler asidik özellik gösterir.
….........................….. (2)
acıdır ve ele kayganlık hissi verir. Sabun, deterjan, amonyak gibi mad-
deler ise ….........................….. (3) özellik gösterir.
2. Asitler ve bazlar tahriş edici ve aşındırıcı özellik gösterir. Bu yüzden asit ve bazlara dokun-
mak ve tatmak tehlikelidir. Bir maddenin asit mi yoksa baz mı olduğunu anlamak için kullanı-
lan, sulu çözeltilerde ortamın asitliğine ve bazlığına göre renk değiştiren boyar maddelere
….........................….. (4) denir. Örneğin fenolftalein asidik ortamda….........................….. (5) , bazik
ortamda ….........................….. (6) renkli bir ayıraçtır.
3. Asit ve bazların birçok tanımı vardır. Bu tanımlardan biri, sulu çözeltilerinde …...................….(7)
iyonu oluşturan bileşikler asit, …......................….. (8) iyonu oluşturanlar ise bazdır.
4. Yapısında asidik hidrojen atomu içermeyen ancak asidik özellik gösteren, …..................….(9)
bileşiklere asidik oksit denir. Yapısında hidroksit iyonu bulundurmayan ancak bazik özellik gösteren
…......................….. (10) gibi bileşiklere bazik oksit denir.
5. Asit ve bazın tepkimeye girerek tuz ve su oluşturduğu tepkimelere ….........................…(11)
tepkimeleri denir. Asit ve bazların tepkimesi sonucu oluşan tuzlar iyonik yapılı bileşiklerdir. Tuz
bileşiklerinde ….........................….. (12) asitten, ….........................….. (13) bazdan gelmektedir.
6. Danimarkalı bilim insanı Soren Sorensen hidrojen iyonunun miktarını belirlemek için pH
ölçüsünü geliştirmiştir. Bu işlem için pH kâğıdı ya da ….........................….. (14) kullanılır.
7. Asitler ….........................….. (15)
kaplarda saklanamaz. Çünkü asitler Na, K, Mg, Al gibi
metallerle tepkimeye girerek tuz ve H2 gazı oluşturur. Bu metallere, elektron verme eğilimi hidro-
jenden büyük olduğu için ….........................….. (16)
metal denir. Elektron verme eğilimi hidrojen-
den küçük olan bakır, cıva, gümüş, altın, platin metallerine ….........................….. (17) metal denir.
8. Hava kirliliğine sebep olan CO2, SO2, NO2 gibi gazlar havadaki su buharı ile birleşir. Atmos-
ferin üst tabakalarında azalan basıncın ve soğuyan havanın etkisi ile asit yağmurları oluşur. Aşırı
miktarda karbon, kükürt ve azot içeren bu yağmurlara ….........................….. (18) denir.
62
B. Aşağıdaki soruları cevaplayalım.
1. Aşağıda verilen maddeleri asit ve baz olarak sınıflandıralım. Bu sınıflandırmanın nedenini
asit ve bazların özellikleri ile ilişkilendirerek açıklayalım.
çilek, üzüm, şampuan, domates, diş macunu, elma, mandalina
2. Aşağıdaki moleküllerin su ile verdiği tepkime denklemlerini yazarak denkleştirelim. Verilen
moleküllerin asidik mi yoksa bazik mi olduğunu belirtelim.
HI, NH3, C2H5COOH, CO2, MgO
3. Nötralleşme tepkimesi nedir? Nötralleşme tepkimesine bir örnek vererek tepkime denkle-
minde oluşacak maddelerin nasıl belirlendiğini açıklayalım.
4. Bakır elementi HCl ile tepkimeye girmediği hâlde yine bir asit olan H2SO4 ile tepkime ver-
mektedir. Bunun nedenini açıklayarak tepkimesini tahtaya yazalım.
5. Zaç yağı, tuz ruhu, kezzap, kostik, sönmüş kireç endüstride kullanılan asit ve bazların halk
dilindeki isimleridir. Bu asit ve bazların kimyasal formüllerini tahtaya yazalım. Bir tanesinin kulla-
nım alanını belirtelim.
6. Asit yağmurları nasıl oluşur? Asit yağmurlarının zararlarından iki tanesini belirtelim.
7. Asitli içeceklerin sindirim sisteminde yol açtığı zararlardan üç tanesini defterimize yazalım.
8. Çaydanlıklarda oluşan kireci çözmek için bir yöntem önerelim.
9.Yaygın olarak kullanılan bir tuz olan şapın kullanım alanlarından iki tanesini defterimize
yazalım.
10. İndikatör nedir? Bir maddenin asit ya da baz olduğunu indikatör yardımıyla nasıl gözlemle-
riz? Örnekle açıklayalım.
C. Aşağıda verilenleri okuyalım. İfadelerde bildirilen yargılar doğru ise “D” harfini, yanlış
ise “Y” harfini işaretleyerek yanlış olanların doğrusunu yandaki kutucuklara yazalım.
63
6. Zaç yağı, hidroklorik asittir. (D)
(Y)
(D)
8. Maden suyu asidik özellik gösterir.
(Y)
6. Asitten gelen H + iyonu ile bazdan gelen OH - iyonunun birbirlerinin etkilerini yok ederek su
oluşturması.
7. Suyun sertliğinin giderilmesinde, çamaşır ve tüllerin beyazlatılmasında kullanılan tuz.
8. Midede ortamın asidik olmasını sağlayan salgı.
9. Cam işleme sanayisinde kullanılan asit.
10. Sulu çözeltilerinde asidik özellik gösteren oksit.
Kavramlar
64
D. Aşağıdaki sorularda doğru seçeneği işaretleyelim.
1. Aşağıdakilerden hangisi akülerde kullanılan asittir?
A) Zaç yağı
B) Kezzap
C) Fosforik asit
D) Tuz ruhu
E) Asetik asit
5. “Metil oranj indikatörü asidik ortamda kırmızı, bazik ortamda sarı renk alır.”
Buna göre, aşağıda verilen maddelerin hangisine metil oranj damlatıldığında sarı
renk oluşması beklenir?
A) Maden suyu
B) Sirke
C) Aspirin çözeltisi
D) Gazoz
E) Limon suyu
65
6. Aşağıda verilen tepkimelerden hangisinin gerçekleşmesi beklenmez?
A) Na + HCl
B) Cu + HNO3
C) Ca + H2SO4
D) Ag + HCl
E) Al + NaOH
9. I. Elektrolittir.
II. Asidik özellik gösterir.
III. pH değeri 7’den büyüktür.
K2O maddesinin sulu çözeltisi ile ilgili yukarıdaki yargılardan hangisi ya da hangile-
ri doğrudur?
A) Yalnız I B) Yalnız II C) Yalnız III D) I ve II E) I ve III
66
11. I. Maden suyu
II. Tuz ruhu
III. Kostik soda
Yukarıda verilen maddelerden hangileri bazik özellik gösterir?
A) Yalnız I B) Yalnız III C) I ve II D) I ve III E) I, II ve III
67
16. Aşağıdakilerden hangisi asitlerle çalışılırken yapılması gerekenlerden değildir?
A) Laboratuvar önlüğü giymek
B) Çeker ocakta çalışmak
C) Asidin üzerine suyu azar azar eklemek
D) Uygun eldiven kullanmak
E) Emniyet gözlüğü takmak
18. Aşağıda verilen asit ve bazlardan hangisinin günlük yaşam dilindeki adı doğrudur?
A) Sülfürik asit-kezzap
B) Potasyum hidroksit-potas kostik
C) Asetik asit-zaç yağı
D) Kalsiyum hidroksit-sirke ruhu
E) Hidroklorik asit-sönmüş kireç
68
2.
ÜNİTE KARIŞIMLAR
İÇERİK
2.1. Karışımları Sınıflandıralım
2.2. Çözeltilerde Derişim
2.3. Karışımların Ayrılması
Bu ünite ile gündelik deneyimlerle iyi bilinen örnekler üzerinden karışımların sınıflandırılması,
çözeltilerin derişime bağlı özellik değişimlerinin gözden geçirilmesi ve önemli karışımların ayrılma
tekniklerinin tanıtılması amaçlanmaktadır.
69
69
2. ÜNİTE: Karışımlar
GİRİŞ
Kimyanın ana konusu olan maddeyi, saf maddeler ve saf
olmayan maddeler olmak üzere ikiye ayırabiliriz. Saf maddeler
kendi içinde element ve bileşikler olarak sınıflandırılabilir. Saf
olmayan maddeleri yani karışımları ise homojen ve heterojen
karışımlar olarak sınıflandırmak doğru olacaktır.
Karışımlarla bileşikler farklı yapılardır. Karışımlar, birden faz-
la maddenin kendi kimyasal özelliklerini kaybetmeden bir ara-
ya gelmesi ile oluşur. Örneğin şekerli su, bir karışım örneğidir.
Şeker ve su bileşenlerini içerir. Bu bileşenler karışımın içerisinde
kendi özelliklerini korumaktadır. Şekerli suyu tattığımızda şeker
tadını hâlâ alırız. Bileşikler ise birden fazla maddenin kendi özel-
liklerini kaybederek oluşturdukları yeni kimyasal özellikteki yapı-
lardır. Örnegin su, hidrojen ve oksijen gazlarının tepkimeye gir-
mesi ile oluşur. Hidrojen gazı yanıcı, oksijen gazı yakıcı özelliğe
sahipken oluşan su molekülü söndürücü özellik göstermektedir.
70
2. ÜNİTE: Karışımlar
Görsel 2.2: Kahvaltıda içtiğimiz süt mikroskop görüntüsünden de
anlaşıldığı gibi heterojen karışımdır.
71
2. ÜNİTE: Karışımlar
72
2. ÜNİTE: Karışımlar
Aerosol, bir katı veya sıvının bir gaz içerisinde dağılması ile
oluşan karışımlara denir. Bu karışımlarda dağılan madde katı ya
da sıvı olabilir. Dağılma ortamı ise gaz olmalıdır. Aerosol örneği
olarak baca dumanı verilebilir. Baca dumanı yanma sonucu olu-
şan karbondioksit gazının yanında yanan maddenin oluşturduğu
katı tanecikler içerir.
73
2. ÜNİTE: Karışımlar
74
2. ÜNİTE: Karışımlar
Deney 2.1
Karışım Oluşturalım
Deneyin amacı: Karışımların sınıflandırılmasını kavramak
Deneyi Değerlendirelim
1. Beherglaslarda oluşturduğumuz karışımlar homojen mi
yoksa heterojen midir?
2. Oluşturduğumuz karışımları hangi özelliklerine bakarak
sınıflandırdık?
3. Oluşturduğumuz heterojen karışımları başka nasıl sınıf-
landırabiliriz?
75
2. ÜNİTE: Karışımlar
Karışımlar
Öğrendiklerimizi Uygulayalım
76
2. ÜNİTE: Karışımlar
77
2. ÜNİTE: Karışımlar
İyi bir çözücü olan su her maddeyi çözebilir mi? Tabi ki çöze-
mez. Su polar bir madde olduğu için polar maddeleri çözebilir.
Apolar maddeleri ise çözemez. Peki, bunun nedeni sizce ne ola-
bilir?
Bunun nedeni moleküller arası etkileşimlerle açıklanır. Örne-
ğin; CCl4 (karbon tetraklorür) molekülleri (Şekil 2.4) suda çözün-
mez. CCl4 molekülünde bir karbon atomunun dört köşesinde klor
atomları bulunur. Üç boyutlu düşünüldüğünde dört bağın dipol-
leri birbirinin etkisini ortadan kaldırır. Bu nedenle karbon tetrak-
lorür molekülleri apolar moleküllerdir. Su molekülleri ise polar
moleküllerdir. Aynı zamanda su molekülleri arasında hidrojen
Şekil 2.4: Karbon tetraklorürün
(CCl4) molekül modeli bağları etkindir. Hidrojen bağı, en kuvvetli zayıf etkileşim olarak
tanımlanır. Su ile karbon tetraklorür arasında oluşacak etkileşim
ise dipol-indüklenmiş dipol etkileşimidir. Dipol-indüklenmiş dipol
etkileşimi polar ve apolar maddeler arasında oluşan etkileşim-
dir. Bu etkileşim suyun kendi molekülleri arasında bulunan hid-
rojen bağından daha zayıf bir etkileşim olduğu için karbon tet-
raklorür suda çözünemez. Karbon tetraklorür, su moleküllerinin
altına inerek zeytinyağı ve suda olduğu gibi iki ayrı faz oluşturur.
Karbon tetraklorürde iyot molekülleri (I2) çözünmektedir. Siz-
ce bunun nedeni ne olabilir?
78
2. ÜNİTE: Karışımlar
H
Su O H
H O H
H
H H
C O
H H
O H
H C
H
O
H
C H
H C
79
2. ÜNİTE: Karışımlar
80
2. ÜNİTE: Karışımlar
81
2. ÜNİTE: Karışımlar
Öğrendiklerimizi Uygulayalım
CO2
NH3
C2H5OH
Br2
CH4
HF
82
2. ÜNİTE: Karışımlar
83
2. ÜNİTE: Karışımlar
84
2. ÜNİTE: Karışımlar
Çözünen kütlesi
Kütlece yüzde derişim = x 100
Çözelti kütlesi
100 x 30
X= = 12 g
250
85
2. ÜNİTE: Karışımlar
Çözünen kütlesi
Çözüm b: Kütlece yüzde derişim = x 100
Çözelti kütlesi
30
= x 100
250
= % 12’dir.
X = 150 x 10 = 15 g tuz
100
350 x 30
X= = 105 g tuz bulunur.
100
86
2. ÜNİTE: Karışımlar
100 x 120
X= = 24 g’dır.
500
X çözeltinin 10 30
x = x 150 + x 350
100 kütlesi 100 100
X
x (150 + 350) = 15 + 105
100
X
x 500 = 120
100
120 x 100
X=
500
X = % 24’tür.
Öğrendiklerimizi Uygulayalım
87
2. ÜNİTE: Karışımlar
Çözünenin hacmi
Hacimce yüzde derişim = x 100
Çözelti hacmi
Çözünenin kütlesi
Ağırlık-hacim yüzdesi = x 100
Çözelti hacmi
88
2. ÜNİTE: Karışımlar
içecek ve meyve sularının enerji ve besin değerleri ile içerdikle- etkisine, buzulların erimesine
ve donmuş toprak tabakaları-
ri madde miktarları ambalajlarında kütlece yüzde derişim olarak
nın altından metan gazı salı-
verilmektedir (Şekil 2.9).
nımına neden olmaktadır.
Enerji ve besin ögeleri 100g için
Enerji (kJ ve kcal) 2394
575
Yağ (g) 37.3
Doymuş yağ (g) 17.3
Karbonhidrat (g) 49.5
Şeker (g) 41.3
Lif (g) 2
Protein (g) 9.2
89
2. ÜNİTE: Karışımlar
%6 % 31 %0 %0 %0
90
2. ÜNİTE: Karışımlar
91
2. ÜNİTE: Karışımlar
Sıcaklık (0C)
Doymamış Doymuş
Çözelti
kaynamaya
100 başlar.
Arı su
kaynamaya
başlar.
Zaman (dk)
Deney 2.2
92
2. ÜNİTE: Karışımlar
Deneyi Uygulayalım
1. Aşağıdaki tabloyu defterimize çizelim.
2. Beherglas
3. Beherglas
4. Beherglas
93
2. ÜNİTE: Karışımlar
Sıcaklık (0C)
Arı su
donmaya
başlar
–1
Çözelti donmaya
başlar.
Zaman (dk)
94
2. ÜNİTE: Karışımlar
Deney 2.3
95
2. ÜNİTE: Karışımlar
Deneyi Uygulayalım
1. 500 mL’lik beherglasa 300 mL saf su koyalım.
2. 100 mL’lik beherglasa 10 g şeker koyalım.
3. Dereceli silindir ile 50 mL saf su ölçerek şekerin üzerine
üzerine ilave edelim.
4. Bagetle karıştırarak şekerin tamamının çözünmesini
sağlayalım.
5. Cam borunun altındaki geniş kısma yarı geçirgen zarı
ambalaj lastiği ile bağlayalım.
6. Cam boruya huni yardımı ile hazırlamış olduğumuz
şekerli su çözeltisinden dolduralım.
7. Cam boruyu, içine 300 mL saf su koyduğumuz beherg-
lasa daldırıp bir müddet bu şekilde tutalım.
Deneyi Değerlendirelim
1. Sıvı düzeylerinde meydana gelen bu değişimleri açıkla-
yalım.
2. Değişim ne zamana kadar devam etti?
3. Cam boru ve beherglastaki sıvı düzeylerindeki değişimi-
nin bir süre sonra durmasının nedeni nedir?
96
2. ÜNİTE: Karışımlar
rı büzülerek sarkar.
Kan plazması, alyuvarlar ve akyuvarlardan oluşur. Alyuvarlar
yarı geçirgen zara sahiptir. Plazma ise çeşitli proteinler ve inor-
ganik tuzlar içerir. Alyuvarların işlevini gösterebilmesi için uygun
derişimli bir çözeltide yani plazmada bulunması gerekir. Uygun
derişim plazma derişimi ile alyuvar derişiminin aynı olmasıdır.
Plazma seyreltikse su alyuvarlara geçerek alyuvarın patlama-
sına neden olur. Plazma derişik olduğunda ise su hücre dışına
çıkarak alyuvarların büzülmesine neden olur (Şekil 2.11).
97
2. ÜNİTE: Karışımlar
98
2. ÜNİTE: Karışımlar
99
2. ÜNİTE: Karışımlar
100
2. ÜNİTE: Karışımlar
101
2. ÜNİTE: Karışımlar
102
2. ÜNİTE: Karışımlar
103
2. ÜNİTE: Karışımlar
Görsel 2.45: Zeytinyağı su ka- Bir katının bir sıvıda çözünmesi ile oluşan karışımlardan katı
rışımı ayırma hunisi ile ayrılır. madde, sıvının buharlaştırılması ile kolaylıkla ayırt edilir. Peki,
bu karışımdan sıvı maddenin elde edilmesi istenirse nasıl bir
yöntem uygulanabilir? Örneğin tuzlu su karışımından suyu nasıl
elde edebiliriz?
Bu tür karışımlardan sıvı maddenin ayrılmasında damıtma
(destilasyon) yöntemi kullanılır. Damıtma (destilasyon), kayna-
ma noktası farklı maddelerin ayrılması yöntemidir. Basit damıt-
ma ve ayrımsal damıtma olmak üzere ikiye ayrılır. Bir karışım-
dan tek bir sıvının ayrılması basit damıtma olarak adlandırılır.
Birden çok sıvıdan oluşan karışımlarda her bir sıvının ayrı ayrı
elde edilmesine ise ayrımsal damıtma denir.
104
2. ÜNİTE: Karışımlar
Etil alkol ve sudan oluşan bir karışım basit damıtma ile ayrı-
labilir mi? Kaynama noktaları birbirine yakın olan iki sıvıdan olu-
şan karışımlar ayrımsal damıtma ile ayrılır. Ayrımsal damıtma
düzeneğinde basit damıtma düzeneğine ek olarak fraksiyon
kolonu bulunur (Şekil 2.13). Fraksiyon kolonunda küçük cam
parçaları vardır. Bu cam parçaları kaynayan karışımdan gelen
kaynama noktası yüksek olan buharların yoğunlaşıp damıtma
kabına geri dönmesini sağlar. Kaynama noktası düşük olan
buharlar ise kolonun üst kısmından geçerek soğutucuya ulaşır
ve sıvı hâlde toplanır.
Ayrımsal damıtma endüstride en çok petrolün damıtılmasın- Görsel 2.46: Petrolün damıtılma-
da kullanılır. Ham petrolün damıtılması sırasında damıtma kolo- sında damıtma kolonunun farklı
yüksekliklerinden farklı petrol bi-
nunun değişik yüksekliklerinde petrolün farklı bileşenleri elde leşenleri ayrılır.
edilir (Görsel 2.46).
105
2. ÜNİTE: Karışımlar
Görsel 2.48: Su arıtımında kuagulasyonun gerçekleştirildiği bölüm
106
2. ÜNİTE: Karışımlar
Görsel 2.49: Su arıtımında kullanılan
iyon değiştirici tanklar
107
2. ÜNİTE: Karışımlar
Ham su Arıtılmış su
Ca(HCO3)2
Mg(HCO3)2
CaSO4 NaHCO3
NaR
MgSO4 Na2SO4
CaCl2 NaCl
MgCl2
Oluşum
Ca
R
Mg
108
2. ÜNİTE: Karışımlar
Öğrendiklerimizi Uygulayalım
(...) 6. Destilasyon
(...) 7. Eleme
109
2. ÜNİTE ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME ÇALIŞMALARI
1. Her yerinde aynı özelliği gösteren, tek bir madde gibi görünen karışımlara .......................
karışımlar denir.
2. Birden fazla maddenin kendi kimyasal özelliklerini kaybetmeden bir araya gelmesi ile .........
...................... oluşur.
4. Bir katı veya sıvının bir gaz içerisinde dağılması ile oluşan karışımlara ...............................
denir.
5. Bir katı ya da bir sıvının başka bir sıvı içerisinde asılı kalması ile oluşan homojen görünüşlü
8. Çözeltide miktarca fazla olan bileşene ............................... , miktarca az olan bileşene ise
çözücülerde çözünür.
10. Aynı maddelerden oluşmuş iki çözelti örneğinden birim hacimde çözünen madde miktarı
11. Bir çözeltide bulunan çözünen madde miktarının ölçüsüne ............................... denir.
110
B. Aşağıdaki soruları cevaplayalım.
1. Suda çözünebilen ve çözünemeyen ikişer tane madde söyleyerek bunların çözünme ve
çözünememe sebeplerini açıklayalım.
2. Bileşikler ile karışımlar arasındaki farklardan üç tanesini defterimize yazalım.
3. 20 g NaCl’ün 180 mL suda çözünmesi ile oluşan çözeltinin derişimini öğrendiğimiz derişim
birimlerinden ikisi ile ifade edelim. (dsu = 1 g/mL alınız.)
4. Çözeltilerle heterojen karışımlar arasındaki farklardan iki tanesini tahtaya yazalım.
5. Günlük hayatta kullandığımız sulu çözeltilere 3 tane örnek verelim.
6. Koligatif özelliklerden iki tanesini açıklayalım.
7. Suyun sertliğine neden olan iyonlar nelerdir? Bu iyonlarının giderilmesinde kullanılan yön-
temlerden birini açıklayalım.
8. Kanın alyuvarlarının ayrılmasında süzme işlemi kullanılmaz. Bunun nedenini açıklayarak
kanın alyuvarlarına ayrılmasında kullanılabilecek bir yöntemi belirtelim.
C. Aşağıda verilenleri okuyalım. İfadelerde bildirilen yargılar doğru ise “D” harfini, yanlış
ise “Y” harfini işaretleyerek yanlış olanların doğrusunu yandaki kutucuklara yazalım.
111
7. Tuzların suda çözünmesi sırasında dipol (D)
dipol etkileşimi oluşur. (Y)
Kavramlar
112
D. Aşağıdaki sorularda doğru seçeneği işaretleyelim.
1. Aşağıda verilenlerden hangisi çözelti örneğidir?
A) Kan
B) Süt
C) Türk kahvesi
D) Hava
E) Çamurlu su
113
6. I. Mayonez
II. Boya
III. Bal
A) Adi karışım
B) Emülsiyon
C) Çözelti
D) Süspansiyon
E) Kolloit
8. I. İki fazlıdır.
III. Çözücü ve çözünenin molekülleri arası çekim kuvvetleri birbirine yakın kuvvette ise çözün-
me gerçekleşir.
Maddelerin birbiri içinde çözünmeleri ile ilgili yukarıdaki yargılardan hangileri yanlıştır?
114
11. Aşağıda verilen maddelerden hangisinin suda çözünmesi beklenmez?
A) NaCl B) CH3COOH C) O2 D) CCl4 E) C2H5OH
12. “Kütlece %20’lik 400 g tuz çözeltisi ile kütlece %30’luk 300 g tuz çözeltisi karıştırılıyor.
Daha sonra çözeltiden çökme olmadan 200 g su buharlaştırılıyor.”
Buna göre, oluşan yeni çözeltinin kütlece yüzde derişimi kaçtır?
A) 24 B) 25 C) 29 D) 34 E) 35
13. “Kütlece %50’lik m1 g X tuzu çözeltisi ile kütlece % 70’lik m2 g X tuzu çözeltisi karıştırılıyor.”
m
Hazırlanan son çözelti kütlece %60’lık olduğuna göre m 12 oranı kaçtır?
A) 0,25 B) 0,5 C) 1,0 D) 1,5 E) 2,0
17. Aşağıda verilen ayırma yöntemlerinden hangisinde tanecik boyutu farkı kullanılmaz?
A) Diyaliz
B) Ayıklama
C) Süzme
D) Eleme
E) Yüzdürme
115
18. Aşağıda verilen örneklerin hangisinde karışımı ayırmada kullanılan yöntem yoğunluk
farkına dayanmamaktadır?
B) Metallerin zenginleştirilmesi
C) Kanın santrifüjlenmesi
20. Aşağıda verilen tuzlardan hangisi suda kalıcı sertliğe neden olmaz?
A) CaCl2
B) Mg(HCO3)2
C) MgCO3
D) CaSO4
E) MgCl2
Basit damıtma ve ayrımsal damıtma ile ilgili yargılardan hangisi ya da hangileri her iki-
si için ortaktır?
A) Yalnız I
B) Yalnız II
C) Yalnız III
D) I ve II
E) I ve III
116
3.
ÜNİTE ENDÜSTRİDE VE CANLILARDA ENERJİ
İÇERİK
3.1. Organik ve Anorganik Bileşikler
3.2. Fosil Yakıtlar
3.3. Temiz Enerji Kaynakları
3.4. Canlılarda Enerji
Bu ünite ile insan vücudunda ve endüstride enerjinin elde edilişi ile ilgili temel kavram ve ilişkilere
giriş yapılması ayrıca enerji kullanımından kaynaklanan çevresel sorunlarla ilgili farkındalık oluşturul-
ması amaçlanmaktadır.
117
3. ÜNİTE: Endüstride ve Canlılarda Enerji
118
3. ÜNİTE: Endüstride ve Canlılarda Enerji
119
3. ÜNİTE: Endüstride ve Canlılarda Enerji
120
3. ÜNİTE: Endüstride ve Canlılarda Enerji
Zaman
Basınç
Isı
Bataklık
Linyit Kömür
Şekil 3.1: Bataklık ortamındaki bitkilerin ısı ve basınç etkisi ile zamanla
kömürleşme süreci
121
3. ÜNİTE: Endüstride ve Canlılarda Enerji
122
3. ÜNİTE: Endüstride ve Canlılarda Enerji
Görsel 3.10: Termik santrallerden çıkan zehirli gazlar insan sağlığı için
tehdit oluşturmaktadır.
123
3. ÜNİTE: Endüstride ve Canlılarda Enerji
124
3. ÜNİTE: Endüstride ve Canlılarda Enerji
Öğrendiklerimizi Uygulayalım
Üstünlükleri Sakıncaları
125
3. ÜNİTE: Endüstride ve Canlılarda Enerji
126
3. ÜNİTE: Endüstride ve Canlılarda Enerji
Öğrendiklerimizi Uygulayalım
127
3. ÜNİTE: Endüstride ve Canlılarda Enerji
Gaz ürünleri
Benzin (uçak
ve otomobil
benzinleri)
Jet yakıtı
Ayrımsal damıtma
kulesi
Hafif yağlar
ve motorin
Yağlama ürünleri
(mum, gres yağı)
Ham
petrol
Asfalt
petrol koku
128
3. ÜNİTE: Endüstride ve Canlılarda Enerji
129
3. ÜNİTE: Endüstride ve Canlılarda Enerji
Öğrendiklerimizi Uygulayalım
130
3. ÜNİTE: Endüstride ve Canlılarda Enerji
131
3. ÜNİTE: Endüstride ve Canlılarda Enerji
• Petrolün içeriğindeki inor- Petrolde bulunan serbest kükürt ve hidrojen sülfit korozyo-
ganik-hidrokarbon bileşenler- na ortam oluşturur. Sülfit, disülfitler ve tiyofenler korozif olmayan
dir. kükürt bileşikleridir. Ancak bunlar yüksek sıcaklıklarda ayrışarak
korozyona sebep olabilir.
132
3. ÜNİTE: Endüstride ve Canlılarda Enerji
Öğrendiklerimizi Uygulayalım
133
3. ÜNİTE: Endüstride ve Canlılarda Enerji
3.2.6. Hidrokarbonlar
Organik kimya karbon elementinin kimyasıdır. Yani, organik
bileşiklerde temel element karbondur. Organik bileşiklerin sayı-
sının çok olma sebebi karbon elementinin özellikleriyle ilgilidir.
Karbon elementi (C) periyodik cetvelde 4A grubunun ilk ele-
mentidir. Son elektron katmanında yer alan elektronlara değer-
lik elektronları denildiğini 9. sınıf kimya dersinde öğrenmiştik.
Karbon atomunun değerlik elektron sayısı dörttür. Karbon ato-
mu, değerlik elektronlarını ortak kullanarak başka karbon atom-
larıyla veya farklı atom ya da atom gruplarıyla dört tane kovalent
bağ yapar.
Karbon atomu, başka karbon atomları ile tekli, ikili veya üçlü
bağlar yapabildiği gibi başka atomlarla da tekli, ikili ve üçlü bağ-
lar yapabilir (Şekil 3.3, Şekil 3.4, Şekil 3.5).
H H
H C C H
H H
H H
C C
H H
H H
Şekil 3.4: Etilen molekülünde karbon atomları arasında ikili bağlar bu-
C C lunur.
134
3. ÜNİTE: Endüstride ve Canlılarda Enerji
O
H H H C N O C O
Şekil 3.8’deki örneklerde görüldüğü gibi karbon atomu dört, Metan : CH4
azot atomu üç, oksijen atomu iki, hidrojen atomu bir bağ yapa- Etan : C2 H6
bilmektedir. Propan : C3 H8
Yapısında sadece karbon ve hidrojen içeren organik bileşik- Bütan : C4 H10
lere hidrokarbon denir. Hidrokarbonlar, alifatik ve aromatik hid- Pentan : C5 H12
rokarbonlar olarak ikiye ayrılır. Alifatik hidrokarbonlar da doymuş Hekzan : C6 H14
ve doymamış hidrokarbonlar olarak iki grupta incelenir. Alkanlar
Heptan : C7 H16
doymuş hidrokarbonlardır. Alken ve alkinler ise doymamış hidro-
Oktan : C8 H18
karbonlardır.
Nonan : C9 H20
Alkanların genel formülleri CnH2n+2dir (n = 1, 2 , … gibi bir
Dekan : C10 H22
tam sayıdır.). Karbon atomları arasında sadece tekli bağlar var-
Tablo 3.2: Alkanların ilk
dır. Tablo 3.2’de alkanların ilk 10 üyesinin kapalı formülleri ve
10 üyesinin adları ve for-
isimleri verilmiştir. mülleri
135
3. ÜNİTE: Endüstride ve Canlılarda Enerji
CH4 : Metan - -
136
3. ÜNİTE: Endüstride ve Canlılarda Enerji
H H H H H H H
H C C C H H C C C H H C C C H
H H H H H
Propan (C3H8) Propen (C3H6) Propin (C3H4)
Şekil 3.10: Propan, propen ve propinin tam açık formülleri ve top çubuk modeli gösterimleri
137
3. ÜNİTE: Endüstride ve Canlılarda Enerji
CH
HC CH A) B) C)
HC CH
CH
Şekil 3.11: Benzen molekülünün açık formülü, rezonansları ve top-çubuk modeli
CH3 CH3
138
3. ÜNİTE: Endüstride ve Canlılarda Enerji
NH2 NH2
N N
139
3. ÜNİTE: Endüstride ve Canlılarda Enerji
Öğrendiklerimizi Uygulayalım
140
3. ÜNİTE: Endüstride ve Canlılarda Enerji
141
3. ÜNİTE: Endüstride ve Canlılarda Enerji
OH
OH
O O
OH HO
O
OH
OH OH OH
Disakkaritler,
Glikoz + Glikoz Maltoz + H2O
Glikoz + Fruktoz Sakkaroz + H2O
Glikoz + Galaktoz Laktoz + H2O
şeklinde oluşur.
Polisakkaritler, çok sayıda monosakkaritin birleşmesiyle
oluşan moleküllerdir. Polisakkaritlerin yapı birimleri glikozlardır.
Nişasta, glikojen ve selüloz polisakkaritlere örnektir.
Hücrede bir karbonhidrat olan glikozun parçalanması, oksijen
kullanıp kullanılmamasına göre oksijenli (aerobik) ve oksijensiz
(anaerobik) solunum olarak iki şekilde gerçekleşir.
Gilkozun çeşitli enzimler yardımıyla daha basit yapılı pirüvik
aside (pirüvat) kadar parçalanmasına glikoliz denir.
Glikoliz sonucunda oluşan pirüvik asit, oksijenli ve oksijensiz
koşullarda iki farklı şekilde değişikliğe uğrar.
Birinci durumda pirüvik asit oksijensiz koşullarda etil alkol ve
laktik aside parçalanabilir. İkinci durumda ise pirüvik asit oksijen-
li koşullarda karbondioksit ve suya kadar parçalanabilir.
142
3. ÜNİTE: Endüstride ve Canlılarda Enerji
143
3. ÜNİTE: Endüstride ve Canlılarda Enerji
144
3. ÜNİTE: Endüstride ve Canlılarda Enerji
maya
C6H12O6 2C2H5OH + 2 CO2
şeker etil alkol
Asetik asit
C2H5OH + O2 CH3COOH + H2O
bakterileri
sirke
(asetik asit)
145
3. ÜNİTE: Endüstride ve Canlılarda Enerji
3n
C n H 2n + 1 OH + O $ nCO 2 + ^n + 1h H 2 O
2 2
146
3. ÜNİTE: Endüstride ve Canlılarda Enerji
147
3. ÜNİTE: Endüstride ve Canlılarda Enerji
148
3. ÜNİTE: Endüstride ve Canlılarda Enerji
Öğrendiklerimizi Uygulayalım
149
3. ÜNİTE: Endüstride ve Canlılarda Enerji
150
3. ÜNİTE: Endüstride ve Canlılarda Enerji
151
3. ÜNİTE: Endüstride ve Canlılarda Enerji
cisi Dünya’nın yedinci ülkesi Geçmişte doğal çıkış kaynakları kullanılmış olsa da artık coğ-
konumundadır. rafik haritaların yardımlarıyla yeni sondaj çalışmaları sayesinde
yeryüzüne yeni kaynaklar çıkartılmaktadır.
152
3. ÜNİTE: Endüstride ve Canlılarda Enerji
153
3. ÜNİTE: Endüstride ve Canlılarda Enerji
Öğrendiklerimizi Uygulayalım
Güneş enerjisi
Rüzgâr enerjisi
Dalga enerjisi
Jeotermal enerji
Hidroelektrik enerji
154
3. ÜNİTE: Endüstride ve Canlılarda Enerji
O2
CO2
H2 O
Fotosentez
155
3. ÜNİTE: Endüstride ve Canlılarda Enerji
amilaz
Nişasta + H2O Maltoz + Dekstrin
156
3. ÜNİTE: Endüstride ve Canlılarda Enerji
tripsin/kimotripsin
Polipeptit Dipeptit + Amino asit
erepsin
Dipeptit + H2O Amino asit
157
3. ÜNİTE: Endüstride ve Canlılarda Enerji
karbonik anhidraz
CO2 + H2O H2CO3
Doku hücresi
Oluşan CO2
CO2
Kapillerdeki kan
plazması CO2 Kapiller duvarı
CO2
H 2O
H2CO3
Alyuvarlar Karbonik asit Hb
HCO3–
H+
Bikarbonat
H2CO3
HCO3–
158
3. ÜNİTE: Endüstride ve Canlılarda Enerji
HCO3– H+
CO2
CO2
CO2
CO2
Akciğerdeki alveol boşluğu
Öğrendiklerimizi Uygulayalım
Ekmek, kırmızı et ve tereyağı gibi besin maddelerinin bile-
şenleri nelerdir? Bu bileşenlerden karbonhidrat, protein ve
yağların sindirimini açıklayalım.
159
3. ÜNİTE: Endüstride ve Canlılarda Enerji
3.4.1. Karbonhidratlar
Karbonhidratlar hem şekerleri hem de şekerlerin polimerlerini
içeren bileşiklerdir. En basit karbonhidratlar monosakkaritler ya
da tek şekerlerdir. Bunlar basit şekerler olarak da bilinmektedir.
Disakkaritler iki monosakkaridin birleşmesiyle oluşan çift şeker-
lerdir. Polisakkaritler ise çok sayıda şeker içeren polimer karbon-
hidratlardır.
Canlıların birincil enerji kaynağı olan basit şeker molekülleri,
hücresel işlev için temel yakıttır. Bunun dışında amino asitler ve
yağlar gibi diğer küçük organik moleküllerin sentezlenmesi için
ham madde olarak da görev alırlar. Bu amaç için kullanılmayan
şeker molekülleri ise genellikle disakkarit ya da polisakkaritlerin
yapılarına katılır.
Polisakkaritler, yüzlerce ya da birkaç bin monosakkaridin
bağlanarak oluşturdukları polimerlerdir. Depo maddesi olarak
görev yapan nişasta ve selüloz gibi bazı polisakkaritler, hücrenin
şekere gereksinimi olduğunda hidroliz edilir. Diğer polisakkarit-
ler ise hücre ya da tüm bir organizmayı koruyan yapıların temel
bileşenleridir.
Hücrelerin polimerleri kurmak ve yıkmak için kullandıkları
kimyasal mekanizmalar temel olarak birbirine benzerdir. Mono-
merlerin birbirine bağlandığı tepkimelerde bir molekül su açığa
çıkarken iki molekül arasında kovalent bağ kurulur. Bu şekilde
meydana gelen su molekülünün kaybedildiği tepkimelere dehid-
rasyon tepkimesi denir (Şekil 3.21).
HO 1 2 3 H HO 4 H
Kısa polimer Bağlanmış
monomer
H2O oluşur
HO 1 2 3 4 H
Uzamış polimer
160
3. ÜNİTE: Endüstride ve Canlılarda Enerji
H 2O
HO 1 2 3 4 H
HO 1 2 3 H HO 4 H
O O O O
1 4
O O O OH
HO
OH OH OH OH
161
3. ÜNİTE: Endüstride ve Canlılarda Enerji
Deney 3.1
162
3. ÜNİTE: Endüstride ve Canlılarda Enerji
Deneyi Değerlendirelim
1. Nişasta çözeltisine iyot çözeltisi damlatıldığında çözel-
ti hangi renk oldu?
2. Tüpe tükürük eklenip ısıtıldığında renk değişti mi? Eğer
değiştiyse sebebi ne olabilir?
3. Bu deneyi nişastanın enzim ile hidrolizi açısından
yorumlayalım.
CH2OH CH2OH OH
OH
O O
O O
1 4 O O OH
O
HO
OH OH
163
3. ÜNİTE: Endüstride ve Canlılarda Enerji
H O
C
CH2OH CH2OH
H C OH
H H H OH
O O
H OH C H H
+ OH H + + OH H
H C OH
HO OH HO H
H C OH
H OH H OH
H OH
a -Glikoz C b -Glikoz
164
3. ÜNİTE: Endüstride ve Canlılarda Enerji
H C OH
H
O
C O
HO C H H
HO C H
H HO
H C OH
OH H C OH
H OH
OH
C
H H
H C OH
165
3. ÜNİTE: Endüstride ve Canlılarda Enerji
şeklindedir.
Sakkaroz doğada başlıca şeker kamışı ve şeker pancarından
elde edilir. Meyve ve sebzelerin çoğunda serbest olarak bulunur
ve oldukça tatlı bir maddedir. Sakkaroz 200 oC’a kadar ısıtılırsa
su kaybeder ve kahverengi amorf bir kütle hâlini alır. Buna kara-
mel denir.
Bitkilerin yapraklardan köklere ve fotosentetik olmayan diğer
organlara aktardıkları karbonhidratlar sakkaroz hâlindedir.
166
3. ÜNİTE: Endüstride ve Canlılarda Enerji
Yanma tepkimeleri:
şeklindedir.
Glikoz ve fruktoz yanma tepkimesi sonucunda enerji açığa
çıkarır. Glikoz, hücrelerde oksijenli solunum ile su ve karbondi-
okside kadar parçalanır. Bu arada açığa çıkan enerji ATP’nin
yapısında kimyasal bağ enerjisi olarak depolanır.
Canlılarda enerji ihtiyacının karşılanmasında en çok kullanı-
lan monosakkarit glikozdur. Vücuda glikoz dışında alınan fruk-
toz ve galaktoz karaciğerde glikoza çevrilir daha sonra da kana
karışır. Glikoz memelilerin kanında bulunması gereken bir mad-
dedir (Görsel 3.37). Glikoz beynin en önemli yakıtıdır. Kandaki
yoğunluğu en düşük düzeyde iken bile önce beyni besler.
Öğrendiklerimizi Uygulayalım
167
3. ÜNİTE: Endüstride ve Canlılarda Enerji
3.4.2. Yağlar
Karbonhidratlar bütün canlıların temel enerji kaynağıdır.
Yürümek, koşmak, düşünmek gibi günlük hareketlerde, büyüme
ve gelişmede, hastalıkların iyileşmesi için gerekli tüm enerjimi-
zi karbonhidratlardan sağlarız. Özellikle polisakkaritler canlılara
enerji sağlamakla görevli karbonhidratlardır.
Bitkilerin depo polisakkaridi olan nişastayı öğrenmiştik. Gli-
kojen de nişasta gibi çok sayıda glikoz molekülünün dehidras-
yon sentezi yaparak birbirine bağlanmasından oluşan büyük bir
moleküldür.
İnsanlar ve diğer omurgalılar glikojeni karaciğer ve kas hüc-
relerinde depolar. Karaciğerdeki glikojen, şeker gereksinimi art-
tığında, glikoz birimlerine dönüştürülerek kana verilir ve vücu-
dun ihtiyacı olan enerji bu yolla karşılanır. Ancak depo yakıtı
olan glikojen insana uzun süre yetecek miktarda değildir. Örne-
ğin insandaki glikojen deposu yemek yenmediği zaman, bir gün-
de tükenir.
Vücutta fazla glikoz bulunması durumunda, glikoz molekülle-
rinin fazlası “glikokinaz” enzimi yardımıyla glikojene dönüştürü-
lüp depo edilir. Glikozun glikojene dönüşmesini sağlayan gliko-
kinaz enzimi karaciğer tarafından üretilir. Bu üretim pankreas-
tan salgılanan insülin adı verilen bir hormonun kontrolü altın-
dadır. Bu hormonun düzensiz salgılanması sonucu halk arasın-
da şeker hastalığı diye bilinen diyabet hastalığı ortaya çıkar. Bu
hastalar dışarıdan insülin (Görsel 3.38) alırlar.
168
3. ÜNİTE: Endüstride ve Canlılarda Enerji
Öğrendiklerimizi Uygulayalım
169
3. ÜNİTE: Endüstride ve Canlılarda Enerji
3.4.3. Proteinler
Deri, saç, tırnak (Görsel 3.39) gibi yapıların ana maddesinin
Bunları Biliyor muyuz 3.13 ? protein olduğunu biliyor muyuz? Peki, protein nedir ve nasıl olu-
şur?
Protein kelimesi eski
Yunancada “proteois” kelime-
sinden türetilmiştir. Proteo-
is “ilk önce gelen” anlamında
kullanılır. Latince anlamı ise
“yaşayan varlıklar için elzem
azotlu öge”dir.
170
3. ÜNİTE: Endüstride ve Canlılarda Enerji
Asparagin C 4H 8N 2O Asn
Histidin C 6H 8N 3O 2 His
171
3. ÜNİTE: Endüstride ve Canlılarda Enerji
CH3
O
H N C C
H H OH
O O
H H
H N C C N C C
H R1 H R2
Peptit bağı
172
3. ÜNİTE: Endüstride ve Canlılarda Enerji
173
3. ÜNİTE: Endüstride ve Canlılarda Enerji
Herhangi bir nedenle (yara- Proteinler organizmada taşıma ve depolama görevinde kulla-
lanma, çizik, kesilme) başla- nılır. Örneğin kandaki hemoglobin, vücudumuz için gerekli olan
yan bir kanamada; kan damar- oksijeni taşımaktadır.
larından kanın akmasını önle- Proteinler vücut için enerji kaynağı olmamalarına rağmen
mek amacıyla meydana gelen vücudun yeterli enerji kaynağı kalmadığında enerji kaynağı ola-
rak da kullanılır. Vücuda mekanik destek sağlarlar. Vücuttaki su
süreçlerin tümüne ‘’Pıhtılaşma’’
ve elektrolit dengesinin korunmasında rol alırlar. Vücudun asit
denilir. Trombin kanı pıhtılaştı-
baz dengesini korumada tampon görevi üstlenirler. Hastalıklara
ran bir proteindir. Trombin’e ne
karşı vücudumuzu korur, düşüp yaralandığımızda kanın pıhtılaş-
kadar ihtiyaç varsa o kadar üre-
masını sağlarlar.
tilir.
Öğrendiklerimizi Uygulayalım
174
3. ÜNİTE: Endüstride ve Canlılarda Enerji
şeklindedir.
Karbonhidratlar ve yağlar vücutta depo edilebilirken prote-
inler depolanamaz, doğrudan yapı maddesi olarak kullanılır.
Karbonhidrat ve yağların yetersiz kaldığı uzun süreli açlık gibi
durumlarda vücuttaki proteinler parçalanır. Yani uzun süreli açlık
durumunda vücut enerji elde etmek için yapısını oluşturan mad-
deleri parçalamaya başlamış demektir.
175
3. ÜNİTE: Endüstride ve Canlılarda Enerji
176
3. ÜNİTE: Endüstride ve Canlılarda Enerji
Öğrendiklerimizi Uygulayalım
177
3. ÜNİTE ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME ÇALIŞMALARI
A . Aşağıdaki cümlelerdeki boşlukları kutular içindeki uygun kelime ve kavramlar ile tamam-
layalım.
2. ….....................……… kömür, petrol ve doğal gaz gibi doğal enerji kaynaklarının genel adı-
dır.
3. ….....................……… asıl bileşeni karbon yanında hidrojen, oksijen, kükürt ve azot ele-
6. Yerküre içerisinde organik maddelerin başkalaşımı ile oluşmuş ve gözenekli kayaçlar içeri-
basınç altında sıvılaştırılmış olarak çelik tüplerde depolanır. Bu şekildeki gaz yakıtlara sıvılaştırıl-
ye ayrılır.
178
9. Alkanlar doymuş, ….....................……… ve ….....................……… doymamış hidrokarbon-
lardır.
12. Doğal ortamda mısırdan elde edilen nişastanın asit veya enzimlerle sıvılaştırılması ile olu-
13. Birçok hücre oksijen yokluğunda veya yetersizliğinde glikozu etil alkol ya da laktik aside
çıkan renksiz, kokusuz, havadan hafif, parlak mavi alevle yanan bir gaz karışımıdır.
3. Ham petrolün oluşum sürecindeki basamaklar nelerdir? Başlıklar hâlinde deftere yazalım.
5. Ham petrolün ana bileşeni nedir? Ana bileşenin yanında hangi bileşenlerden oluşmuştur?
6. Alkan, alken ve alkinin genel formülleri nedir? Üç karbonlu alkan, alken ve alkinin adlarını
deftere yazalım.
179
C. Aşağıda verilenleri okuyalım. İfadelerde bildirilen yargılar doğru ise “D” harfini, yanlış
ise “Y” harfini işaretleyerek yanlış olanların doğrusunu yandaki kutucuklara yazalım.
180
Ç. Aşağıda verilen tanımları ilgili kavramlarla eşleştirelim.
Tanımlar
1. Çok sayıda amino asidin birbirine peptit bağları ile bağlanması sonucu oluşan yapı.
10. Anaerobik şartlarda glikoz yoluyla enerji üretimi sağlayan biyokimyasal bir süreç.
12. Taş kömürü katranında bulunan amonyak ve asetilenden elde edilen organik heterosiklik
bir bileşik.
13. Petrolün hazne kaya içerisinde kapanlanabilmesi için geçirimsiz bir tabakaya sahip kaya.
14. Turba olarak adlandırılan organik maddenin sırasıyla linyit, taş kömürü, antrasit ve uygun
koşullar oluşursa grafite dönüştüğü olgunlaşma sürecinin adı.
Kavramlar
181
D. Aşağıdaki sorularda doğru seçeneği işaretleyelim.
A) Sakkaroz
B) Pentoz
C) Selüloz
D) Glikoz
E) Nişasta
A) Protein-karbonhidrat-yağ
B) Yağ-protein-karbonhidrat
C) Yağ-karbonhidrat-protein
D) Karbonhidrat-protein-yağ
E) Karbonhidrat-yağ-protein
A) Linyit-taş kömürü-antrasit
B) Taş kömürü-antrasit-linyit
C) Taş kömürü-linyit-antrasit
D) Linyit-antrasit-taş kömürü
E) Antrasit-taş kömürü-linyit
A) Amino asit-protein
B) Glikoz-glikojen
C) Glikoz-fruktoz
D) Glikoz-selüloz
E) Glikoz-nişasta
182
5. I. Organizmanın yapısına katılabilir.
6. I. Karbon
II. Hidrojen
III. Cıva
7. “Ham petrol, yer altında bulunan kayaçların mikroskobik gözeneklerinin ve çatlaklarının içe-
risinde bir gaz tabakası ile birlikte bulunur.”
A) Benzin
B) Doğal gaz
C) Asfalt
D) Gaz yağı
E) Mazot
8. I. Parafinik
II. Naftenik
III. Aromatik
183
10. I. Fermantasyon ve hidroliz
A) Yalnız I
B) Yalnız II
C) I ve II
D) I ve III
E) I, II ve III
A) Etil alkol
B) Pridin
C) Sülfürik asit
D) Toluen
E) Anilin
A) Güneş enerjisi
B) Jeotermal enerji
C) Rüzgâr enerjisi
D) Nükleer enerji
E) Dalga enerjisi
A) Bir kilogram
B) Bin kalori
C) Bin gram
D) Yüz kalori
E) Bin kilogram
184
4.
ÜNİTE KİMYA HER YERDE
İÇERİK
4.1. Su ve Hayat
4.2. Evde Kimya
4.3. Okulda Kimya
4.4. Sanayide Kimya
4.5. Çevre Kimyası
Bu ünite ile öğrencilerin, üretirken ve tüketirken edindikleri kimya bilgi ve becerilerini hayata dair
farklı durumlar ile ilişkilendirebilmeleri, kendi sağlıkları ve çevrenin korunmasına duyarlı ve bilinçli
bireyler olarak yetişmelerine katkıda bulunmaları amaçlanmaktadır.
185
4. ÜNİTE: Kimya Her Yerde
GİRİŞ
4.1. SU VE HAYAT
İnsan hayatında suyun önemi nedir? Vücudumuzun yüzde kaçı-
nı su oluşturuyor? Vücudumuzdaki su hangi hayatsal faaliyetlerimi-
zi gerçekleştiriyor?
Su insan ve diğer tüm canlılar için hayati önem taşımaktadır. Çün-
kü su hayattır, hayatın kaynağıdır. Yetişkin bir insanın vücut ağırlığı-
nın %60-70’i sudur. Bu değer yaş, cinsiyet ve kilo gibi etkenlere bağ-
lı olarak değişiklik gösterir.
Besin ve içeceklerle sindirim sonucu vücudumuza aldığımız
suyun vücudumuzdaki işlevi çok fazladır. Hücrelerin ihtiyaç duyduğu
katı maddeleri çözen, besinleri hücrelere taşıyan, hücrelerde oluşan
atık maddeleri boşaltım organlarına taşıyarak vücut dışına atılması-
nı sağlayan sudur. Aynı zamanda su vücut ısısını dengede tutarken
186
4. ÜNİTE: Kimya Her Yerde
Suyun Miktarı
Tatlı su oranı (%)
bulunduğu yerler (milyon km3)
Buzullar 24 1,74
Yer altı suları 23 1,66
Göller, akarsular
1 0,10
ve atmosfer
Toplam 48 3,5
187
4. ÜNİTE: Kimya Her Yerde
4.1.1. Su Döngüsü
Yeryüzünün dörte üçü sudur. Bu sular atmosfer dışına çık-
madan güneş enerjisi ve yer çekiminin etkisi ile fiziksel değişim-
lere uğrayarak düzenli hareket eder. Suyun bu hareketine su
döngüsü (Şekil 4.1) adı verilir.
Bitkilerde
suyun
buharlaşması
Yağış
Buharlaşma
4.1.2. Su Tasarrufu
Saniyede bir damla boşa akan suyu durdurmak yılda bir ton
Görsel 4.3: Boşa akan her
damla su, su kaynaklarımızı tü- su tasarrufu yapmak anlamına gelir (Görsel 4.3).
ketmektedir.
Evlerimizde, okullarımızda ya da iş yerlerimizde kullandığı-
mız tuvaletlerde su akıtan bir tuvalet sifonunun yılda 83 000 litre
suyun boşa gitmesine neden olmaktadır. Bu miktar su ile bir yıl
boyunca günde üç kez banyo yapabiliriz.
188
4. ÜNİTE: Kimya Her Yerde
189
4. ÜNİTE: Kimya Her Yerde
190
4. ÜNİTE: Kimya Her Yerde
191
4. ÜNİTE: Kimya Her Yerde
192
4. ÜNİTE: Kimya Her Yerde
Öğrendiklerimizi Uygulayalım
193
4. ÜNİTE: Kimya Her Yerde
pH ayarı
Karbondioksit
Çamur havuzu
194
4. ÜNİTE: Kimya Her Yerde
195
4. ÜNİTE: Kimya Her Yerde
Bunları Biliyor muyuz 4.2 ? Doğal kaynak suları jeolojik birimlerin içinde doğal olarak olu-
şan sudur. Yeryüzüne birkaç ayrı noktadan kendiliğinden çıkar.
Doğal kaynak suları ile işlen- Bazen teknik yöntemlerle de yer altından yeryüzeyine çıkarılabi-
miş suların ayırt edilebilmesi için lir. Bu suların çıkarılması ve denetimi Sağlık Bakanlığının dene-
Sağlık Bakanlığı ambalaj renk- timi altındadır. Doğal kaynak suları İnsani Tüketim Amaçlı Sular
lerini farklılaştırmıştır. Ambalaj Yönetmeliği’nin izin verdiği işlemler (ozonla zenginleştirilmiş
üzerinde kahverengi şerit taşı- hava ile oksijenleme işlemi gibi) dışında herhangi bir işleme tabi
yan sular işlenmiş sulardır. tutulmaz. Bunların nitelikleri ve doğal çıkış yerleri etiketleri üze-
rinde belirtilir. Bu sular, ambalajlı sular olarak da ifade edilir.
196
4. ÜNİTE: Kimya Her Yerde
197
4. ÜNİTE: Kimya Her Yerde
Öğrendiklerimizi Uygulayalım
Tanımlar
paketlenen su.
alet.
Kavramlar
a) Su arıtma cihazı
c) Havalandırma
d) Elektrodiyaliz
e) İşlenmiş su
198
4. ÜNİTE: Kimya Her Yerde
199
4. ÜNİTE: Kimya Her Yerde
200
4. ÜNİTE: Kimya Her Yerde
201
4. ÜNİTE: Kimya Her Yerde
işlemi görmüş süt hazır gıda mıdır? Yoksa doğal süt müdür?
tazeliğini korur.
Açıldıktan sonra buzdolabında saklanmalı
ve tercihen 2 gün içerisinde tüketilmelidir.
Pastörize sütler mi, UHT sütler mi yoksa doğal olarak elde edile-
Kaynatmaya gerek yoktur.
Homojenize edildiğinden yağı
üzerinde kaymak oluşturmaz.
202
4. ÜNİTE: Kimya Her Yerde
dır. Bu sütler ise tat verici katkı maddeleri içerir. Sokak sütü yeri- gibi içeceklerle bazı katı yiye-
ne UHT sütlerin tüketilmesi sağlık açısından daha faydalıdır. cekler için de bu yöntem uygu-
lanır.
Pastörize sütlerdeki pastörizasyon terimi yine sütün ısıl işlem
gördüğü anlamına gelir. Bu yöntem, Fransız bilim insanı Louis
Pasteur (Luiz Pastör) tarafından 1860’lı yıllarda ortaya atılmış-
tır. Bu yöntem, içinde enzim ve bakteri bulunan besleyici özelliği
olan maddelerin dayanma sürelerini artırmak için geliştirilmiştir.
Süte uygulanan pastörizasyon işlemi, Türk Gıda Koteksi
Çiğ Süt ve Isıl İşlem Görmüş İçme Sütleri Tebliği’ne göre, süt-
teki patojen mikroorganizmaların vejetatif formlarının tamamını,
diğer mikroorganizmaların büyük bir kısmının sayısını indirmek
amacıyla yapılan, sütün raf ömrünü uzatan, en az seviyede fizik-
sel, kimyasal ve duyusal değişikliklerle sonuçlanan ve en az 72
ºC’ta 15 saniye-63 ºC’ta 30 dakika veya diğer eş değer şartlarda
gerçekleştirilen ısıl işlemdir. Bu ısıl işlem sonrasında pastörize
sütler hızlı bir şekilde 6°C’a kadar soğutularak saklanır. Kayna-
ma noktasının altında bir sıcaklık değerinde ısıtma gerçekleşti-
rildiği için çiğ sütün doğal ve biyolojik özelliklerine zarar verilme-
miş olur. Çiğ sütteki patojen mikroorganizmaların vejetatif form-
ları tamamen, diğer mikroorganizmaların ise büyük bir bölümü
bu işlemle yok edilir.
Bu nedenlerle pastörize içme sütleri UHT sütlere göre doğa-
la daha yakın sütlerdir.
Hazır gıdaların etiketleri üzerinde yazılı kodlar ne anlama
gelmektedir?
203
4. ÜNİTE: Kimya Her Yerde
İÇİNDEKİLER (Kuru Çorba Karışımı): Kırmızı mercimek unu, pirinç, buğday unu,
iyotlu tuz, bulgur, kurutulmuş, öğütülmüş domates, soğan tozu, (monosodyum glu-
tamat E621), irmik kavrulmuş un, bitkisel sıvı yağ, tatlı kırmızıbiber ekstraktı, kuru-
tulmuş öğütülmüş nane, sirke tozu, maya ekstraktı, kırmızı pul biber, tavuk aroması,
zerdeçal, kurutulmuş öğütülmüş sarımsak, şeker.
Buğday proteini (gluten) ve yumurta içerir. Süt, kereviz, hardal, soya ve çam fıstığı
içeren ürünlerle aynı hatta üretilmiştir.
Son kullanma tarihi ve parti no, ambalajın üzerindedir.
204
4. ÜNİTE: Kimya Her Yerde
İçindekiler
Ayva, şeker, glikoz şurubu,
kıvam arttırıcı (pektin E440),
asitliği düzenleyici (sitrik asit E330),
100 g’da 45 g meyve ile hazırlanmıştır.
100 g’da toplam şeker miktarı 70 g’dır.
Üretim tarihi, tavsiye edilen tüketim tarihi ve
parti numarası ambalaj üzerindedir.
Güneş görmeyen, serin ve kuru yerde muhafaza ediniz.
Vakumsuz ambalajları satın almayınız.
Dikkat 4.1
205
4. ÜNİTE: Kimya Her Yerde
Öğrendiklerimizi Uygulayalım
Kavramlar
son kullanma
renklendirici
katkı
kod
üretim
206
4. ÜNİTE: Kimya Her Yerde
I
I H 2O I
II II
CH C C17 H35 + 3NaOH
O O CH OH + CH17H35 C
O ONa
I
I
I I
II II
CH2 O C C17 H35 CH2 OH CH17H35 C ONa
I
I
Gliseril Stearat Gliserin Sodyum Stearat
(yağ) (sabun)
Görsel 4.25: Beyaz sabun temizli- Görsel 4.26: Arap sabunu yumu-
ğin sembolüdür. şak sabun olarak da ifade edilir.
207
4. ÜNİTE: Kimya Her Yerde
208
4. ÜNİTE: Kimya Her Yerde
SO3Na+ Hidrofil
grup
209
4. ÜNİTE: Kimya Her Yerde
Görsel 4.28: Ellerimizi sabunla yıkarken çözünen kir su ile akıp gider.
210
4. ÜNİTE: Kimya Her Yerde
211
4. ÜNİTE: Kimya Her Yerde
212
4. ÜNİTE: Kimya Her Yerde
213
4. ÜNİTE: Kimya Her Yerde
Öğrendiklerimizi Uygulayalım
Ürün Bileşimi: % 5-15 noniyo-
nik yüzey aktif maddeler, aniyo- Aşağıda kimyasal formülü verilen maddelerin hidrofil ve
nik yüzey aktif maddeler, oksijen
bazlı ağartıcı (hidrojen peroksit). hidrofob kısımlarını tabloya yazalım.
Ayrıca, parfüm içerir.
HİDROFİL HİDROFOB
Görsel 4.34: Leke çıkarıcılarda hij-
yen, hidrojen peroksitle sağlanır. KISIM KISIM
1. C17H35COONa
2. CH3(CH2)10CH2OSO2OH
214
4. ÜNİTE: Kimya Her Yerde
4.2.3. Polimerler
Polimer kelimesi Yunancadan türetilmiştir. Yunancada “poly:
pek çok”, “meros: birim” anlamına gelmektedir. Polimer ise
kabaca pek çok birim olarak ifade edilebilir. Polimerleri, pek çok
küçük yapı biriminin birbirine zincirleme reaksiyonla bağlanması
ile oluşan büyük zincirler olarak da tanımlayabiliriz.
Günlük hayatımızda polimerlerle iç içeyiz. Giydiğimiz ayak-
kabılarda, kazak, pantolon gibi giyim eşyalarında, mutfaklar-
da kullandığımız tavalarda, plastik saklama kaplarında, prizler-
de, kablolarda, cam çerçevelerinde polimerler kullanılmaktadır
(Görsel 4.36). Kısacası çevremizdeki birçok madde polimerdir.
215
4. ÜNİTE: Kimya Her Yerde
H H H H H
H H
C C C C C C C
H H
H H H H H
Etilen (Monomer) Polietilen (polimer)
H H
C C
H H n
R2 R3
O OH
+
H N C C H N C C
OH O
H R1 H R4
H 2O H2O H2O H 2O
216
4. ÜNİTE: Kimya Her Yerde
217
4. ÜNİTE: Kimya Her Yerde
218
4. ÜNİTE: Kimya Her Yerde
219
4. ÜNİTE: Kimya Her Yerde
220
4. ÜNİTE: Kimya Her Yerde
Polimer Malzemelerin
Logoların Anlamları
Logoları
DİĞER
221
4. ÜNİTE: Kimya Her Yerde
Kâğıt parçası 3 ay
Tahta 15 yıl
Ciklet 5 yıl
İzmarit 3 ay
Öğrendiklerimizi Uygulayalım
222
4. ÜNİTE: Kimya Her Yerde
4.2.4. Kozmetikler
İnsanlar için dış görünüş önemli bir unsurdur. İnsanoğlu varo-
luşundan beri güzel görünmek için birçok yola başvurmuştur.
Günümüzde de insanlar dış görünüşleri için birtakım kozmetik
ürünler kullanmaktadır. Peki, kozmetik kelimesinin anlamı nedir?
Kozmetik, insan vücuduna sürülen temizleme, güzelleştir-
me ya da görüntüyü değiştirme amacıyla kullanılan maddelerin
genel adıdır (Görsel 4.43).
Kozmetikler genç-yaşlı, kadın-erkek toplumun her kesimin- Görsel 4.43: Kozmetik ürünler
223
4. ÜNİTE: Kimya Her Yerde
224
4. ÜNİTE: Kimya Her Yerde
O CH3 O
CH3
H 3C O CH3 H 3C O
İzoamil asetat (muz kokusu) Bütil asetat (elma kokusu)
O OR
OH
Para hidroksi benzoik asit esteri (paraben)
225
4. ÜNİTE: Kimya Her Yerde
226
4. ÜNİTE: Kimya Her Yerde
Öğrendiklerimizi Uygulayalım
eter parfüm
pudra boya
çözücü nemlendirici
227
4. ÜNİTE: Kimya Her Yerde
4.2.5. İlaçlar
1900’lü yılların başında ölümcül sonuçları doğuran birçok
hastalığın günümüzde tedavisi bulunmuştur. Şüphesiz bu tedavi
yöntemlerinin bulunmasında en önemli faktör ilaç sanayisinde-
ki gelişmelerdir. İlaçların geliştirilmesiyle insanların yaşam kalite-
leri artmakta ve birçok hastalıkla mücadelede önemli yollar alın-
maktadır.
Hayvan ya da insan üzerinde meydana getirdiği etki ile bir
hastalığın tedavisini ya da hastalıktan korunmayı sağlayan kim-
yasal maddelere ilaç denir (Görsel 4.50). İlaçların hastaya veri-
lebilecek şekilde özel kalıplara sokulmuş hâllerine farmasötik
Görsel 4.50: İlaçlar, hastalığın te- şekli denir. Peki ilaçlar neden hap, şurup, iğne, merhem gibi
davisi ya da hastalıktan korunmayı
sağlayan kimyasal maddelerdir. farklı formlarda kullanılır?
İlaçların hastaya kolaylıkla verilebilmesi veya uygulanabil-
mesi için uygulama yerlerine göre değişik farmasötik şekillerde
hazırlanması gerekir. Farmasötik şekiller katı, yarı katı ve sıvı
farmasötik şekiller olarak üçe ayrılır:
a. Katı farmasötik şekiller; ağızdan ve diğer yollarla alı-
nanlar olarak ikiye ayrılır. Ağızdan kullanılan katı ilaçların, tab-
let (komprime), draje, pilül, kapsül, kaşe, toz (pudra), paket gibi
çeşitleri bulunmaktadır.
Tabletler (Görsel 4.51), toz hâlindeki ilaçların çeşitli bağlayı-
cı maddeler karıştırılarak özel makinelerde sıkıştırılması ile elde
edilir. Disk veya silindir şeklinde bulunurlar. Köpüren (efervesan)
tablet ve çiğneme tableti gibi şekilleri de vardır.
228
4. ÜNİTE: Kimya Her Yerde
229
4. ÜNİTE: Kimya Her Yerde
230
4. ÜNİTE: Kimya Her Yerde
231
4. ÜNİTE: Kimya Her Yerde
TONİSİTE
Hipertonik Hipotonik
H2 O H 2O
İzotonik
232
4. ÜNİTE: Kimya Her Yerde
Öğrendiklerimizi Uygulayalım
233
4. ÜNİTE: Kimya Her Yerde
234
4. ÜNİTE: Kimya Her Yerde
235
4. ÜNİTE: Kimya Her Yerde
236
4. ÜNİTE: Kimya Her Yerde
bağlı, çok ince toz hâlindeki kireç taşıdır. Tebeşirin çabuk kırılma-
sının nedeni de kireç taşı olmasıdır. Milyonlarca yılda deniz dip-
lerindeki kabuklu mikroorganizmaların, istiridye, salyangoz gibi
canlıların kabuklarından oluşmuştur.
Tebeşir (Görsel 4.68), çok ince tebeşir tozunun, renk veren
maddelerle, suda eriyen yapıştırıcıların karıştırılmasıyla elde edi-
lir. Tahta tebeşirinin tozunun ağırlığını artıran malzemeler sabun
Görsel 4.68: Kara tahtalara yazı
türü maddelerdir. Metal ve taş üzerine yazı yazmada kullanılan yazmak için kullanılan tebeşir
tebeşirlerse sabun, balmumu ve reçineden yapılır. Tebeşir genel-
likle silindir ve az da olsa dört köşe olarak imal edilir.
Günlük hayatta kullandığımız yapıştırıcılar bir başka kırtasi-
ye malzemesidir. Japon yapıştırıcısı, tutkal gibi isimlerle çeşitlen-
dirilmişlerdir. Farklı ya da aynı türdeki maddeleri belirli yüzeyler
boyunca birbirine bileştiren ve bir arada tutan maddelere yapıştı-
rıcı denir (Görsel 4.69).
237
4. ÜNİTE: Kimya Her Yerde
238
4. ÜNİTE: Kimya Her Yerde
Araç ve Gereçler
1. Eski gazeteler 6. Mutfak robotu
2. Çok ince delikli tel 7. Naylon poşet
3. Birkaç bez parçası 8. Ağırlık
4. Plastik kova 9. Su
5. Plastik leğen 10. Kâğıt havlu
Performansın Uygulanması
1. Eski gazeteleri kovaya koyup üzerlerine su ekleyip bir
gece bekletelim.
2. Ertesi gün suyunu süzüp mutfak robotunda hamur
hâline getirelim.
3. Kâğıt hamurunu leğene koyalım.
4. Kâğıt hamurunun üzerine eşit ölçüde su ekleyip karış-
tıralım.
5. İnce delikli teli karışımın içine koyalım.
6. Teli, üzerinde kalan hamurla birlikte çıkaralım.
7. Temiz ve düz bir yere bez parçalarını serelim.
8. Teli, kâğıt hamurlarının bulunduğu yüzey altta kalacak
şekilde bezin üstüne koyup iyice bastıralım.
9. Hamur beze yapışınca kaldıralım.
10. Hamurun üzerine ikinci bir bez örtüp tekrar bastıralım.
11. Leğendeki hamur bitene kadar bir kat hamur, bir kat
bez koyarak bu işlemleri tekrarlayalım.
12. En üste naylon poşeti koyup ağırlık yapması için kalın
kitapları üst üste dizelim.
13. Birkaç saat sonra kâğıtları dikkatle bezden ayıralım ve
kurumaları için kâğıt havluların üzerine serelim.
14. Böylece yeni kâğıtlarımız hazırlanmış oldu.
Performansı Değerlendirelim
1. Geri dönüşümlü kâğıt yapımının çevreye ne gibi yarar-
ları olabilir? Açıklayalım.
239
4. ÜNİTE: Kimya Her Yerde
Görsel 4.72: Eski kâğıtlar, kâğıt üretiminde ham madde olarak kullanı-
labilir.
240
4. ÜNİTE: Kimya Her Yerde
241
4. ÜNİTE: Kimya Her Yerde
Öğrendiklerimizi Uygulayalım
242
4. ÜNİTE: Kimya Her Yerde
243
4. ÜNİTE: Kimya Her Yerde
Gübreler
244
4. ÜNİTE: Kimya Her Yerde
245
4. ÜNİTE: Kimya Her Yerde
246
4. ÜNİTE: Kimya Her Yerde
247
4. ÜNİTE: Kimya Her Yerde
248
4. ÜNİTE: Kimya Her Yerde
249
4. ÜNİTE: Kimya Her Yerde
250
4. ÜNİTE: Kimya Her Yerde
Öğrendiklerimizi Uygulayalım
Kavramlar
kompoze
ötrofikasyon
leonardit
organik
fiziksel
251
4. ÜNİTE: Kimya Her Yerde
252
4. ÜNİTE: Kimya Her Yerde
253
4. ÜNİTE: Kimya Her Yerde
Tepkime denklemi:
şeklindedir.
Kireci yapı malzemeleri için önemli kılan, yapıştırıcı özelliğe
sahip olmasıdır. Bu özelliği nedeniyle kum ile karıştırıldığında
harç elde edilir.
Kireç harcı; kum, kireç ve suyun uygun miktarlarının, kolay
işlenebilen plastik kıvama gelinceye kadar karıştırılmasıyla elde
edilir. Harcın içindeki kireç, kum tanelerinin birbirine bağlanma-
sını, harcın yapıya yapışmasını, harcın kendi ağırlığını taşıma-
sını ve havanın CO2 ini içine alarak malzemenin sertleşmesini
sağlamaktadır.
Harcın sertleşmesi, içerisinde bulunan Ca(OH)2 ın atmosfer-
deki CO2 ile birleşerek CaCO3 hâline dönüşmesiyle olur. Tepki-
me denklemi:
şeklindedir.
Kireç harcı yapıların temelleri, bodrum duvarları ve her tür-
lü sıva işlerinde kullanılır. Kireç, sıva ve harçların dışında tuğla
üretiminde de kullanılır. Kireç harcı kullanıldığı yerlerden suyun
geçmesini önler.
Kil, kum ve kireç taşının belirli oranlarda karşılaştırılıp yük-
sek sıcaklıkta kavrulması ile elde edilen, açık havada su eklen-
diğinde bir süre sonra içinde sertleşen kalsiyum aliminyum silikat
bileşimli yapı malzemesine çimento denir (Görsel 4.89). Çimen-
to harcının, önemli yapıların nemden etkilenen duvarlarında kul-
lanılmasının nedeni, diğer harçlara göre daha güvenilir olması-
dır. Bu tür harçlar su ile doğrudan temas hâlindeki taş duvarların
örülmesi ve yüzeylerin sıvanması, zemin kaplamaları, karoların
ve fayansların yerleştirilmesinde kullanılır.
Çimentoya kum ve kireç karıştırılarak yarı akışkan form-
da bulunan ve yapılardaki yüzeyleri düzleştirmek için kullanı-
Görsel 4.89: Kireç taşından
üretilen çimento ve sıva lan maddeye sıva denir. Çakıl, kum gibi agrega denilen mad-
delerin çimento ve suyla birleşmesinden meydana gelen yapı
254
4. ÜNİTE: Kimya Her Yerde
255
4. ÜNİTE: Kimya Her Yerde
256
4. ÜNİTE: Kimya Her Yerde
257
4. ÜNİTE: Kimya Her Yerde
258
4. ÜNİTE: Kimya Her Yerde
259
4. ÜNİTE: Kimya Her Yerde
260
4. ÜNİTE: Kimya Her Yerde
Öğrendiklerimizi Uygulayalım
Kavramlar
sönmemiş kireç
çimento
sıva
boya
sönmüş kireç
261
4. ÜNİTE: Kimya Her Yerde
262
4. ÜNİTE: Kimya Her Yerde
Görsel 4.101: Motorlu taşıtlardan çıkan gazlar hava kirliliğine yol açar.
263
4. ÜNİTE: Kimya Her Yerde
264
4. ÜNİTE: Kimya Her Yerde
265
4. ÜNİTE: Kimya Her Yerde
266
4. ÜNİTE: Kimya Her Yerde
267
4. ÜNİTE: Kimya Her Yerde
268
4. ÜNİTE: Kimya Her Yerde
269
4. ÜNİTE: Kimya Her Yerde
270
4. ÜNİTE: Kimya Her Yerde
Öğrendiklerimizi Uygulayalım
Kavramlar
azot oksitler
karbonmonoksit
toprak
evsel
sera etkisi
ötrofikasyon
271
4. ÜNİTE ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME ÇALIŞMALARI
272
B. Aşağıdaki soruları cevaplayalım.
1. Su tasarrufu için yapılabilecek beş öneri söyleyelim.
2. Hava kirliliğine sebep olan gazlar hangileridir?
3. Polimer nedir? Günlük hayatta karşılaştığımız beş polimer örneği verelim.
4. Gıda katkı maddelerinden üç tanesinin işlevini kısaca anlatalım.
5. Sera etkisi nedir? Açıklayalım.
6. Su kirliliğine sebep olan etkenler nelerdir?
7. Deterjanların temel bileşenlerinden ikisini açıklayalım.
8. Katı ilaç şekilleri nelerdir? Katı ilaç şekillerinden birinin işlevini açıklayalım.
C. Aşağıda verilenleri okuyalım. İfadelerde bildirilen yargılar doğru ise “D” harfini, yanlış
ise “Y” harfini işaretleyerek yanlış olanların doğrusunu yandaki kutucuklara yazalım.
273
7. Sabun moleküllerinde suyu seven kısım (D)
hidrofob, suyu sevmeyen kısım hidrofildir. (Y)
274
Ç. Aşağıda verilen tanımları ilgili kavramlarla eşleştirelim.
Tanımlar
1. Derişimin çok olduğu kısma ozmotik basınçtan daha yüksek basınç uygulanarak derişimin
çok olduğu yerden az olduğu yere doğru sıvı akışının sağlanması.
2. Gıdalara bazı özelliklerin kazandırılması (raf ömrünün uzatılması, renk, tat ve koku vb.) için
bir teknoloji veya modernizasyon gereği katılan maddeler.
3. Cam hamura istenen şekil verildikten sonra kopmasını ya da kırılmasını önlemek için yavaş
yavaş soğutulur. Bu işleme verilen ad.
4. Bir veya birden fazla metalin, metal olmayan element ile birleşmesi sonucu oluşan anorga-
nik maddelerdir.
5. Kalsiyum ve magnezyum tuzlarının sabunla köpürmeye karşı gösterdiği direnç.
6. Tadı ve kokusu hoş olmayan ilaçların, nişastadan yapılmış, iç içe geçmiş iki kapak içinde toz
ilaç bulunduracak şekilde hazırlanan, silindir şeklindeki biçimleridir.
7. Şehir sularının renk arıtımında kullanılan yöntem.
8. Kozmetik ürünlerde anti-mikrobiyal madde olarak en çok kullanılan madde.
9. Çimentoya kum ve kireç karıştırılarak yarı akışkan formda bulunan ve yapılardaki yüzeyleri
düzleştirmek için kullanılan maddeye verilen ad.
10. Jeolojik birimlerin içinde doğal olarak oluşan su.
11. Jelatin çözeltisi, basit şurup, nişasta peltesi, alkollü jelatin çözeltisi, glikoz çözeltisi, arap
zamkı çözeltisi gibi sıvı hâlde kullanılan maddelerin genel adı.
12. Kâğıt yapımında kullanılan beyaz renkte, kokusuz, tatsız, güneş etkisiyle rengini değiştirme-
yen karbon, hidrojen ve oksijenden oluşan bir maddedir.
13. Ham maddesi kalsiyum karbonat olan kırtasiye malzemesidir.
Kavramlar
Yüzey aktif
Tavlama Seramik Ters ozmoz Yapıştırıcı
madde
( ) ( ) ( ) ( )
( )
Doğal kaynak
Tebeşir Kuagülasyon Sıva Paraben
suyu
( ) ( ) ( ) ( )
( )
275
D. Aşağıdaki çoktan seçmeli sorularda doğru cevabı işaretleyelim.
1. Aşağıdakilerden hangisi kullanılabilir nitelikteki su kaynağıdır?
A) Buzullar
B) Göller
C) Yer altı suları
D) Denizler
E) Şehir suları
4. Aşağıdakilerden hangisinde şehir suyundan içme suyu elde ediliş basamakları sırası
ile verilmiştir?
A) Havalandırma-İlk dinlendirme-İkinci dinlendirme-Kum filtresi-Aktif kömür
B) İlk dinlendirme-Havalandırma-İkinci dinlendirme-Kum filtresi-Aktif kömür
C) Havalandırma-İlk dinlendirme-Kum filtresi-İkinci dinlendirme-Aktif kömür
D) Havalandırma-Kum filtresi-İlk dinlendirme-İkinci dinlendirme-Aktif kömür
E) Havalandırma-İlk dinlendirme-İkinci dinlendirme-Aktif kömür-Kum filtresi
276
6. I. Aktif karbon filtresi
II. Ozonlama
III. Klorlama
Yukarıda verilenlerden hangisi ya da hangileri sudaki mikroorganizmaların oluşturduğu
kirliliğin giderilmesinde kullanılır?
A) Yalnız I B) I ve II C) I ve III D) II ve III E) I, II ve III
277
11. Aşağıda verilen logolardan hangisi kolayca geri dönüşen polimer malzemeler için
kullanılır?
A) B) C) D) E)
278
15. I. Hidrojen
II. Karbon
III. Demir
IV. Bor
Yukarıdaki elementlerden hangisi ya da hangileri mikro besin maddesi sınıfına girer?
A) Yalnız II B) Yalnız III C) I ve II D) III ve IV E) II, III ve IV
19. “Son yıllarda sera etkisi sonucu kutuplardaki buzulların erimesi, çatlaması ve kopması
küresel ısınmanın birer sonucudur.”
Buna göre, bu durumun aşağıdakilerden hangisine neden olması beklenmez?
A) Kurak bölgelerin genişlemesine
B) Deniz ve okyanuslarda su seviyesinin yükselmesine
C) Yer altı sularının azalmasına
D) Volkanik etkilerin artmasına
E) Bitki örtüsünün değişmesine
279
LABORATUVAR GÜVENLİK SEMBOLLERİ
280
ÜNİTE SONU ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME ÇALIŞMALARI CEVAP ANAHTARLARI
A. Boşluk doldurma
1 Asitler 10 CaO
2 Bazlar 11 Nötralleşme
3 Bazik 12 Anyon
4 İndikatör 13 Katyon
5 Renksiz 14 pH metre
6 Pembe 15 Metal
7 H +
16 Aktif
8 OH -
17 Soy
9 CO2 18 Asit yağmuru
B. Açık uçlu
Çilek, üzüm, domates ,elma ve mandalinanın tatları ekşi olduğu için asittir. Diş macu-
1
nunun tadı acı olduğu için bazdır. Şampuan ise elde kayganlık hissi oluştuğu için bazdır.
Zaç yağı (H2SO4), Tuz ruhu (HCl), Kezzap (HNO3), Kostik (NaOH), Sönmüş kireç
(Ca(OH)2) tir. Zaç yağının birçok kullanım alanı vardır. Gübre üretiminde, boya sanayi-
5
sinde, patlayıcı madde yapımında, petrol arıtmada ve metalurjide kullanılır. Ayrıca pille-
rin yapımında ve araba akülerinde kullanılır.
281
Hava kirliliğine sebep olan CO2, SO2, NO2 gibi gazlar havadaki su buharı ile birleşir.
Atmosferin üst tabakalarında azalan basıncın ve soğuyan havanın etkisi ile asit yağmur-
ları oluşur.
6
Hiçbir canlının yaşayamadığı ölü göller, yok olan ormanlar, tarlalarda harap olan mah-
suller, sağlığını yitiren insanlar, zarar gören tarihi ve sanatsal yapılar asit yağmurlarının
neden olduğu zararlardır.
Diş çürümesine neden olduğu gibi ağız pH sinin değişmesine yol açar. Reflü ve ülser
7
gibi mide rahatsızlıklarına neden olur.
8 Kireç çözücü kimyasallar kullanmak. Sirkeli suda bekletmek.
9 Yangın söndürücülerde kullanılabildiği gibi kan durdurucu olarak da kullanılır.
Sulu çözeltilerde maddenin asitlik ya da bazlığına göre renk değiştiren organik boyar
maddelere indikatör denir. Örneğin turnusol bir indikatördür. Asitlerin sulu çözeltisi turnu-
10
solun rengini kırmızıya, bazların sulu çözeltisi turnusolu maviye çevirir. Bir asit olan limon
mavi turnusolu kırmızıya çevirir.
C. Doğru yanlış
Soru Cevap Yanlışsa
1 Y Ekşidir.
2 D
3 D
4 D
5 D
6 Y H2SO4
7 D
8 Y Baziktir.
9 Y Asidik ortamda etkindir.
10 D
Ç. Eşleştirme
Na2CO3 Mide öz suyu Nötralleşme Metal oksit Soy metal
(7) (8) (6) ( ) (2)
Pankreas öz suyu HF Tuz Aktif metaller HCl
( ) (9) (5) ( ) ( )
pH İndikatör Asit Baz Ametal oksit
(1) (3) (4) ( ) (10)
D. Çoktan Seçmeli
1 A 6 D 11 D 16 C
2 C 7 D 12 C 17 E
3 A 8 B 13 E 18 B
4 D 9 E 14 A 19 A
5 A 10 E 15 E 20 B
282
2. ÜNİTE ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME ÇALIŞMALARI CEVAP ANAHTARLARI
A. Boşluk doldurma
1 Homojen 8 Çözücü
2 Karışım 9 Çözünen
3 Emülsiyon 10 Polar
4 Aeresol 11 Apolar
5 Kolloit 12 Derişik
6 Tyndall 13 Derişim
7 Çözünme 14 Koligatif
B. Açık uçlu
Şeker ve alkol suda çözünürken yağ ve karbon tetraklorür suda çözünmez. Nedeni
benzer benzeri çözer kuralı ile açıklanır. Su polar bir maddedir ve yine polar yapıya sahip
1
şeker ve alkol molekülleri suda çözünür. Yağ ve karbon tetraklorür ise apolar olduğu için
suda çözünmez.
Karışımı oluşturan maddeler kendi kimlik özelliklerini korur. Bileşiği oluşturanlar ise
korunmaz.
2 Bileşikler saf maddedir. Karışımlar değildir.
Bileşikler oluşurken bileşiği oluşturan maddeler belirli oranlarda birleşir. Karışımda
böyle bir oran yoktur.
Uçucu olmayan katılardan oluşan tüm çözeltilerde çözeltinin donmaya başlama sıcak-
lığı saf çözücününkinden daha düşüktür. Bu olaya donma noktası alçalması denir.
6
Uçucu olmayan maddelerin tuz, şeker vb. çözeltilerinin kaynamaya başlama sıcaklı-
ğı daima saf çözücününkinden yüksektir. Bu olaya kaynama noktası yükselmesi denir.
Suya sertlik veren iyonlar kalsiyum ve magnezyumdur. Bu iyonların giderilmesinde
iyon değiştirici reçineler kullanılır. Bu reçinelerden biri olan sodyum zeolit veya permu-
tit üzerinden sert su geçirilerek suda sertliğe neden olan kalsiyum ve magnezyum iyonla-
7
rı, sodyum iyonu ile yer değiştirir. Yer değişim sonucu kalsiyum ve magnezyum zeolitler
oluşur. Bu maddeler suda çözünmediği için zeolit kabında kalır. Bu şekilde suyun sertli-
ği giderilmiş olur.
Alyuvarlar kan plazmasının içinde dağılmış çok küçük taneciklerdir. Bu tanecikleri
8 süzecek süzgeçler yoktur. Bu nedenle kanı alyuvarlarına ayırmada santrifüjleme yönte-
mi kullanılır.
283
C. Doğru yanlış
Soru Cevap Yanlışsa
1 D
2 Y Adi karışım ya da heterojen karışım denir.
3 Y Süspansiyon denir.
4 D
5 D
6 D
7 Y
8 Y İyon-dipol etkileşimi oluşur.
9 Y %20’liktir.
10 D
Ç. Eşleştirme
Diyaliz Özütleme Kristallendirme Kalıcı sertlik Çöktürme
(ekstraklsiyon)
( ) (1) (7) ( ) ( )
Ppm Yüzdürme Kuagulasyon Kütlece yüzde İyon
(flotasyon) derişim değiştirme
(8) ( ) (6) ( ) (4)
Osmoz Destilat Aktarma Destilasyon Geçici
(dekantasyon) (damıtma) sertlik
D. Çoktan Seçmeli
1 D 8 D 15 A
2 D 9 B 16 C
3 E 10 A 17 E
4 D 11 D 18 A
5 A 12 D 19 C
6 B 13 C 20 B
7 C 14 E 21 A
284
3. ÜNİTE ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME ÇALIŞMALARI CEVAP ANAHTARLARI
A. Boşluk doldurma
1 Organik 8 Alifatik/ aromatik
2 Fosil yakıtlar 9 Alken/alkin
3 Kömür 10 Benzen
4 Taş kömürü/antrasit 11 Toluen
5 Linyit 12 Glikoz şurubu
6 Ham petrol 13 Fermantasyon
7 LPG 14 Biogaz
B. Açık uçlu
Organik çözeltiler; erime ve kaynama noktaları düşüktür. Organik çözücülerde çözü-
1
nürken suda çözünmez. Eriyikleri elektrik akımını iletmez.
Organik maddece zengin kaynak kaya olması. Bu kaynak kayanın sıcaklık ve basınç-
la ısıtılması. Yeterli oranda gözeneklilik ve geçirgenliğe sahip bir hazne kaya olması.
3
Hazne kayayı örten geçirimsiz örtü kaya olması. Kaynak kaya, hazne kaya ve örtü kaya-
nın yapısal olarak kapan oluşturması.
-40 °C ile 20 °C’ta LPG (C-C4)
-12 °C ile -1 °C arası yakıt gazı (C4- C5)
20 °C ile 60 °C arası petrol eteri (C5- C6)
60 °C ile 100 °C arası çözücüler (C6- C7)
70 °C ile 200 °C arası benzin (C5- C10)
4
175 °C – 275 °C arası gaz yağı (C12- C18)
205 °C – 290 °C arası fuel-oil (C12 ve daha fazlası)
260 °C – 315 °C arası mazot (C12 ve daha fazlası)
350 °C’tan sonra motor yağı gibi ağır yağlar (C20 ve daha fazlası)
Uçucu olmayan sıvılar parafin, asfalt ve katranları (C20 ve fazlası)
Ham petrolün ana bileşeni karbon ve hidrojenin yanında organik kısımda azotlu ve
5 kükürtlü bileşenleri de vardır. %0,1-5,5 oranında kükürt, % 0,1-1,5 oranında azot ve
%0,1-4,5 oranında oksijen içerir.
6 Alkanın formülü CnH2n+2, alkenin CnH2n, alkinin CnH2n-2 dir. Propan/ propen/ propin
285
C. Doğru yanlış
Soru Cevap Yanlışsa
1 D
2 D
3 Y LİNYİT ; yumuşak, kolayca ufalanabilen, kırılgan ve mat görünümlüdür
Petrolün oluşum sürecinde yüksek oranda organik madde içeren ana kaya içinden
4 Y
sıkışarak daha gözenekli yani hazne kayalara göç etmesine “birincil göç” denir.
5 D
Anilin, bir benzen halkasına bir amino grubu bağlanması ile oluşan aromatik bile-
6 Y
şiktir.
7 D
8 D
9 D
Yağların enerji değeri 9 kcal/g; karbonhidrat(şeker) ve proteinlerin enerji değerle-
10 Y
ri yaklaşık 4 kcal/g’dır.
Ç. Eşleştirme
Peptid bağı Dehidrasyon Kömürleşme Fermantasyon Hemoglobin
(5) (7) (15) (11) (3)
Glikojen Pridin Kalori Örtü kaya Sakkaroz
(6) (13) (1) (14) (8)
Basit şeker İkincil yapı Nişasta Protein Etanol
(9) (4) (10) (2) (12)
D. Çoktan Seçmeli
1 D 8 E
2 E 9 D
3 A 10 E
4 C 11 C
5 E 12 D
6 A 13 B
7 B
286
4. ÜNİTE ÖLÇME VE DEĞERLENDİRME ÇALIŞMALARI CEVAP ANAHTARLARI
A. Boşluk doldurma
1 Su 8 Sabun
2 Aktif karbon 9 merhem
3 Koruyucu 10 Grafit
4 Su döngüsü 11 Kauçuk
5 kozmetik 12 Gübre
6 Magnezyum 13 Sönmüş/ sönmemiş
7 ilaç 14
B. Açık uçlu
Bahçe sulamasında buharlaşmanın az olduğu sabah ve akşam saatlerini seçmek
Su kaçıran muslukları, sifonları vakit geçirmeden tamir etmek
1 Çamaşır yıkarken çamaşır makinesi kullanmak
Bulaşık yıkarken bulaşık makinesi kullanmak
Ellerimizi sabunlarken suyu akar hâlde bırakmamak
2 SO2 , NO, NO2 ve CO gibi gazlar hava kirliliğine neden olur.
Pek çok küçük yapı birimlerinin birbirlerine zincirleme reaksiyonla bağlanması ile oluşan
3 büyük zincirlere polimerler denir. Teflon tava, plastik saklama kapları, prizler, araba lastiği,
akrilik kazak…
Tatlandırıcılar: Sofralık tatlandırıcılarda veya gıdalarda tatlı tat vermek amacıyla kullanı-
lan maddelerdir.
Renklendiriciler: Gıdalara renk veren veya rengini geri kazandıran, gıdaların doğal bile-
şenlerini ve genel olarak olduğu gibi gıda olarak tüketilmeyen doğal kaynakları içeren ve
4
genellikle gıdanın karakteristik bir bileşeni olarak kullanılmayan maddelerdir.
Koruyucular: Gıdaları, mikroorganizmaların sebep olduğu bozulmalara veya patojen mik-
roorganizmaların gelişmelerine karşı koruyarak raf ömürlerinin uzatılmasını sağlayan mad-
delerdir.
Fosil yakıtların çeşitli alanlarda tüketimi, atmosferde karbondioksit ve diğer sera gazları-
nın (metan, ozon, azot oksitleri) miktarını giderek fazlalaştırır. Bu da doğal sera etkisini artı-
5
rır. Bunun sonucunda ortaya küresel ısınma, Dünya atmosferi ve okyanuslarda ortalama
sıcaklığın artışı olarak tanımlanır.
• Sanayi atıkları kaynaklı
6 • Tarımsal faaliyetlerden kaynaklı
• Evsel atıklar kaynaklı
Dolgu maddeleri, nem çekici ve topaklanmayı önleyici maddelerdir.
Sertlik gidericiler, sert sulardaki kalsiyum ve magnezyum iyonlarını tutan maddelerdir.
7 Yüzey aktif madde, suda ya da sulu bir çözeltide çözündüğünde yüzey gerilimin etkileyen
kimyasal maddelerdir. Genellikle yüzey gerilimini düşürerek kirin daha kolay temizlenmesini
sağlar ve köpük oluşumunu artırır.
Ağızdan kullanılan katı ilaçların, tablet (komprime), draje, pilül, kapsül, kaşe, toz (pudra),
paket gibi çeşitleri bulunmaktadır. Pastiller, toz hâlindeki ilaçların, yapıştırıcı maddelerle tat-
8
landırılmış, ağız içinde emilerek eritilip kullanılan, genellikle ağız boşluğundaki hastalıkların
tedavisinde kullanılan ilaç şeklidir.
287
C. Doğru yanlış
Soru Cevap Yanlışsa
1 D
2 D
3 D
4 D
5 D
6 Y Boşluksuz seramik malzemelerdir.
7 Y Suyu seven kısım hidrofil, sevmeyen kısım ise hidrofobdur.
8 D
9 D
10 Y UHT işlemi denir.
11 D
12 D
13 D
14 Y İtici gazlardır.
Ç. Eşleştirme
Yüzey aktif
Tavlama Seramik Ters ozmos Yapıştırıcı
madde
(3) (4) (1) (11)
( )
Ozmos Selüloz Gıda katkı maddesi Kaşe Sertlik
( ) (12) (2) (6) (5)
Tebeşir Kuagülasyon Sıva Doğal kaynak suyu Paraben
(13) (7) (9) (10) (8)
D. Çoktan Seçmeli
1 B 8 A 15 D
2 D 9 B 16 B
3 C 10 E 17 E
4 A 11 A 18 C
5 C 12 E 19 D
6 D 13 D
7 D 14 A
288
SÖZLÜK
A
absorpsiyon: Soğurma.
adsorpsiyon: Atom, iyon veya moleküllerin katı bir yüzeye yapışarak tek moleküllü yeni bir yüzey
tabakası oluşturması.
aerosol: Gaz içerisinde dağılmış ve gazla sarılmış 10 mikrometreden daha küçük çaplı sıvı veya katı
parçacıklarından oluşan çok fazlı sistem.
ağır metal: Kurşun, bakır, demir, altın, gümüş gibi yoğunluğu 4 g/cm3 ten büyük ve periyodik çizel-
genin alt yarısında olan metaller.
akyuvar: Kan, lenf vb. vücut sıvılarında bulunan çekirdekli, yuvarlak hücre, lökosit.
alifatik bileşikler: Düz ya da dallanmış karbon iskeletinden türemiş olan hidrokarbonlar sınıfı.
alkan: Karbonları tek bağ ile bağlanmış olan ve Cn H2n+2 genel formülü ile gösterilen hidrokarbonlar
sınıfı.
alken: Yapısındaki iki karbon atomu çift bağla bağlanmış olan ve Cn H2n genel formülü ile gösterilen
hidrokarbonlar sınıfı.
alkin: Yapısında en az bir tane üçlü bağ içeren hidrokarbon molekülü.
alyuvar: Kana al rengini veren, çekirdeksiz, yuvarlak, küçük hücre, eritrosit.
amfoter: Hem asit hem de baz özelliğine sahip olan madde.
amino asit : Molekülünde hem amino grubu ve hem de karboksilik asit grubu içeren ve proteinlerin
temel yapı taşları olan organik bileşikler sınıfı, saf proteinlerin enzimatik veya kimyasal hidrolizleri sonu-
cu açığa çıkan moleküller.
amorf: Kristal yapıda olmayan.
anorganik: Karbonat ve siyanürler dışında, karbon içermeyen kimyasal özdekler sınıfı.
antifiriz: Suyun donma sıcaklığını düşürüp motorun soğuk havalarda zarar görmesini önlemek ama-
cıyla motorun soğutma suyuna katılan etilen glikol gibi maddeler.
antimikrobiyal: Mikroorganizma tarafından üretilen veya sentetik olarak elde edilen ve mikroorga-
nizmaları öldüren veya gelişmesini baskılayan, gıdalarda istenmeyen ancak herhangi bir nedenle bulun-
ma olasılığı olan bakteri, küf, maya, patojen veya patojen olmayan her türlü mikroorganizmayı ortamdan
yok etmek, çoğalma veya faaliyetlerini önlemek için gıdalara katılan kimyasal madde.
antioksidan: Canlı vücuduna dışarıdan alınan veya biyolojik olaylar sonucunda oluşan serbest radi-
kalleri yok eden veya oluşmasını önleyen yükseltgenmeyi engelleyici.
antiseptik: Mikroplardan arındırmak için kullanılan kimyasal madde.
antrasit : Güçlükle tutuşan, koku, duman çıkarmadan büyük bir ısı vererek yanan bir tür taş kömürü.
apolar: Bir molekülde iki atomun (genellikle C) elektron çiftini eşit olarak paylaşması sonucu eşit
elektrik yük dağılımına sahip oluşu, pozitif ve negatif yüklü olmamaları, saf kovalent bağlı oluşları. Polar
olmayan.
289
asfalt: Petrolün damıtılmasından veya doğal yataklardan elde edilen, kıvamlı hâlden katı hâle kadar
değişkenlik gösteren siyah veya kahve renkli organik bir madde.
aromatik bileşikler: Yapısında bir ya da daha çok benzen halkası olan bileşikler sınıfı.
ayrımsal damıtma: Çok bileşenli bir karışımın her kaynama sıcaklığında ya da belli sıcaklık aralık-
larında, değişik ürünlerin alınıp ayrı ayrı toplanarak damıtılması.
boya: Gerektiğinde içerisine çeşitli boyar maddelerin ilave edildiği, bezir yağı, vernik, terebentin ve
organik bileşikler ile hazırlanan; ışıklı boya, su boyası gibi tipleri olan çinko oksit, kurşun oksit, titanyum-
dioksit veya kaolin gibi çok iyi öğütülmüş beyaz madde.
C-Ç
cam: Alkali metallerle, toprak alkali ya da ağır metallerin silikatlarının eritilmiş karışımından oluşan,
sert, biçimsiz, kırılgan ve genellikle saydam nesne.
cevher: İçindeki metal ya da yarı metallerin çeşitli yöntemlerle ayrılabileceği doğal bileşikler ve mi-
neraller.
Çeker ocak (aspiratör): Çözeltilerin hazırlanışı veya uygulama esnasında ortaya çıkan gaz ve ko-
kuların emniyet ve sağlık koşullarına uygun olarak tahliyesini sağlayan çekiş kabini.
çimento: Kil, kum ve kireç taşının belirli oranlarda karıştırılarak pişirilmesiyle elde edilen, havada ve
su içinde sertleşebilen kalsiyum alüminyum silikat bileşimli yapı gereci.
çöktürme: Kimyasal tepkimeler ya da fiziksel süreçlerle belirli bileşikleri, özdekleri çöktürme olayı.
D
damıtma (destilasyon): Sıvı karışımlardaki bileşenleri, kaynama noktaları arasındaki farktan yarar-
lanarak buharlaştırıp yeniden yoğuşturma yoluyla birbirinden ayırma ve arıtma.
dekantasyon: Herhangi bir sıvıyı altta kalan tortudan ayırmak üzere yavaşça boşaltma.
dezenfektan: Mikrop kırma özelliği olan (madde).
dezenfeksiyon: Cansız yüzeylerdeki hastalık yapma özelliği olan bakteri, virüs, parazit gibi mikroor-
ganizmaların kimyasal maddeler kullanılarak sayıca, türce azaltılması veya yok edilmesi işlemi.
dikit: Mağaralarda tavandan damlayan kireçli suların katılaşmasıyla tabandan yukarıya doğru olu-
şan kalker birikintisi, stalagmit.
diyaliz: Ozmoza benzer bir işlem olup bir çözeltide iyon ve moleküllerin yarı geçirgen bir zardan
geçmesi, koloit parçacıkların geçmemesi.
dipol: İki kutuplu.
E
ekosistem: Belirli bir alanda bulunan canlılar ile bunları saran çevrenin karşılıklı ilişkileri ile meydana
gelen ve süreklilik gösteren ekolojik sistem.
290
elektrodiyaliz: Birtakım koloitlerin ortamdaki öteki parçacıklara oranla gözenekli zarlardan daha
kolay geçmesi özelliğine dayanan kimyasal arıtma yönteminin elektrik enerjisiyle hızlandırılmış türü.
elektrolit: Sıvılarda (özellikle suda) iyonlarına ayrışarak iletkenlik sağlayan madde, çözeltisinde
elektrik ileten tür.
emülgatör: Bir gıda katkı maddesinde yağ ve su gibi iki veya daha fazla fazın karışımlarının katman-
lara ayrılmasını önlemeye yardım eden maddeler.
enjeksiyon: Damar, doku veya vücut boşluğu içine şırıngayla herhangi bir sıvı verme, zerk.
enzim: Canlı hücrelerce sentezlenen ve biyolojik olayları seçimli olarak katalizleyen, genelde protein
yapısında polimer madde.
erozyon: Yer kabuğunu oluşturan kayaçların, başta akarsular olmak üzere türlü dış etmenlerle yıp-
ratılıp yerinden koparılarak çözülmeleri veya bir yerden başka bir yere taşınması olayı; aşınma, aşınım.
F
farmasötik: İlaçların özel kalıplara sokulmuş hâli.
fay: Kayaç kütlelerinin bir kırılma düzlemi boyunca yerlerinden kayması, kırık.
faz: Her tarafı aynı homojenlikle olan, sınırları tanımlanabilen, diğer fazlardan fiziki olarak ayrılabilen
sıvı, gaz veya katı sistemin bir parçası.
feldspat: Potasyumlu, sodyumlu ve kalsiyumlu olmak üzere üçe ayrılan en önemli silikatlı mineral
grubu.
fermantasyon: Enzim veya mikroorganizmalar yardımı ile bir organik bileşiği, havasız ortamda,
daha basit bileşiklere dönüştürme işlemi.
ferment: Canlı hücrelerce sentezlenen ve biyolojik olayları seçimli olarak katalizleyen genelde pro-
tein yapısındaki polimer madde.
filtrasyon: Sudaki katı partiküllerin delikli bir materyal, kum veya filtreden geçirilerek ayrılması iş-
lemi.
fuel-oil (yağ yakıt): Taş yağın (petrolün) damıtılmasında çıkan, kaynama ve parlama noktaları yük-
sek hidrokarbonlar kesimi.
fosil: Jeolojik oluşumlar arasında kalmış, tarih öncesi organizmalardan geri kalmış, kömür, petrol,
iskelet izi gibi kalıntıların toplu adı.
G
glikoz şurubu: Doğal ortamda mısırdan elde edilen nişastanın asit veya enzimlerle sıvılaştırılması
ile oluşan bir çeşit şeker.
grafit: Parlak siyah renkli, yumuşak, altıgen prizma örgülü, iletken karbon kristali.
H
halkalı bileşikler: Atomları kapalı bir zincir biçiminde dizilmiş olan benzen, siklohekzan gibi organik
bileşikler.
291
hemoliz: Kırmızı kan hücrelerinin hemoglobini serbest bırakarak bozunması.
hidrofil: Bir bileşiğin suya eğilimi olan grubu. Polar grup.
hidrofob: Bir bileşiğin, suyla yeterince reaksiyona girmeyen, suda az çözünen ya da hiç çözünme-
yen grubu. Polar olmayan grup.
hidrojen bağı: Herhangi bir atomun, hidrojen atomu ile elektron ortaklaşması yaparak oluşturdukları
güçsüz bağ.
hidrokarbon: Yalnızca karbon ve hidrojen elementlerinden oluşan bileşik.
hijyen: Sağlığa zarar verecek ortamlardan korunmak için yapılacak uygulamalar ve alınan temizlik
önlemlerinin tümü.
hipertonik: Kandan daha yüksek ozmotik basınca sahip olan çözelti.
hipotonik: Kandan daha düşük ozmotik basınca sahip olan çözelti.
hemoglobin: Alyuvarların yapısında bulunan, dokulardan karbondioksidi akciğerlere, akciğerlerden
oksijeni dokulara taşıyan, demir içeren ve kana kırmızı rengini veren protein.
humus: Bitkilerin çürümesi ile oluşan organik bozunma ürünlerini içeren üst toprak tabakası, çürü-
müş bitki artıkları.
İ
indikatör: Bir kimyasal titrasyonun dönüm noktasına yaklaşıldığında veya dönüm noktasında, renk
değişimi gibi fiziksel görünümü değişen madde.
iyon değiştirici: Asidik ve bazik grupların bağlı olduğu yüksek molekül kütleli polimer. Katyonik reçi-
neler, çözeltideki katyonların yerine hidrojen iyonlarının; anyonik reçineler ise anyonların yerine hidroksil
iyonlarının geçmesini sağlar.
izotonik: Aynı ozmotik basınca sahip olma durumu; hücrenin ozmotik basıncına eşit ozmotik basın-
ca sahip, içine konulduğunda hücrenin içine su giriş çıkışı olmayan sıvı.
J
jelatin: Açık sarı, suda çözünebilen ve hayvanlardan elde edilebilen pelte kıvamında, suda kaynatıl-
dığı zaman çözünen, oda sıcaklığında katı hâle geçen bir protein.
jeotermal: Yer altında bulunduğu veya yer altından geçtiği için sıcaklığı yüksek olan.
K
kalker: Kireç taşı.
kaolin: Formülü Al2O3 .2SiO2.2H2O olan seramiklerde, kâğıt ve tekstilde dolgu maddesi olarak kulla-
nılan porselen kili, gri renkli, ince ve inert toz madde.
katalizör: Kimyasal tepkimenin olmasını veya hızının değişmesini molekül yapısını değiştirmeden
sağlayan, katalitik etkiye yol açan madde.
katran: Petrol, odun, kömür gibi karbonca zengin malzemelerin damıtılması sonucu elde edilen koyu
kahverengi hidrokarbon karışımı yapışkan ve viskozitesi yüksek bir sıvı.
292
kayaç: Yer kabuğunu, katmanlar ya da yığınlar durumunda oluşturan, ayrımlı bileşim ve oluşumdaki
katı özdeklerin tümüne verilen genel ad.
keratin: Formülü C41H71O14N12S, mol kütlesi 988,2 g olan, tablet kaplamada kullanılan, pepsin ve
tripsin tarafından sindirime karşı dirençli olan ve su içinde çözünmeyen, kıvrımlı zincir hâlinde bulunan,
aynı zamanda buhara tutulup gerildiğinde düz zincire dönüşen, tüylerde, kabuklarda, boynuz ve tırnak-
larda bulunan bir protein.
kerosen: Su beyazı renginde yağımsı, kuvvetli kokulu olan petrol hidrokarbonları karışımı. Roketler-
de ve jet motorlarında yakıt, insektisit ve temizleyici olarak da kullanılır.
kezzap: Nitrik asit.
kil: Alüminyumlu minerallerin bozunmasıyla oluşan, kimyasal yapısı yaklaşık AI2O3– 2SiO2– 2H2O
olan; yumuşak, suyla biçim verilebilen değişik renklerdeki bir tür toprak.
koagülasyon: Pıhtılaşma.
kolektör: Atık suların akmasını sağlayan boru.
koloidal: Koloit durum gösteren, koloit niteliğinde.
kompoze gübre: Karışık gübreler.
korozif: Aşındırıcı.
kostik: Kuvvetli bazik tepkime gösteren maddelerin genel adı.
kovalent bağ: Elektronların iki atom tarafından ortaklaşa kullanılmasıyla oluşan kimyasal bağ.
kral suyu: Üç hacim derişik hidroklorik asit ve bir hacim nitrik asit karışımından oluşan ve kuvvetli
yükseltgen bir çözelti.
L
leonardit: Doğal olarak oksitlenmiş linyit kömürü.
linyit: Genellikle %25-45 karbon içeren, kara kahverenkli, doğadaki en genç kömür türü.
M
mazot: Yer yağının damıtılmasıyla üretilen, yaklaşık 275-350 °C’ta kaynayan akaryakıt türü (Dizel ve
motorin olarak da bilinir.).
melas: Şeker üretiminde, billurlaşan şeker alındıktan sonra kalan şekerli posa.
mineral: Belirli bir bileşimi olan bazı kendine has kristal şekle ve fiziksel özelliklere sahip doğal inor-
ganik veya fosil organik madde.
monomer: Kendisi ile veya farklı moleküllerle polimer oluşturma eğiliminde olan kimyasal madde.
monosakkarit: Genel formülü CH2O olan en basit karbonhidrat.
N
nafta: Petrolün, kömür katranının damıtılmasından elde edilen, kaynama aralığı 70-90 °C olan,
C6-C7 hidrokarbonlar karışımı.
293
nem çekici: Bulunduğu ortamdan nem çekme özelliği olan madde.
O-Ö
oksidasyon: Paslanma, paslandırma.
ozmotik basınç: Osmoz sırasında meydana gelen basınç.
ozmoz: Ozmotik basınç sebebiyle yarı geçirgen zarlardan bir sıvı veya gazın diğer tarafa geçmesi
olayı.
ötrofikasyon: Deterjanlı sular nedeniyle göllerde fosfatın artması ve buna bağlı olarak su bitkilerinin
biyolojik kitlesinin artması, gübrelemeyle toprağın besin elementlerince zenginleşmesi ve dolayısıyla bit-
kisel ürünlerin artması biçiminde tanımlanan, bir ekosistemin tamamında veya belirli kısımlarında besin
maddelerinin artması, zenginleşmesi olayını niteleyen bir terim.
P
paraben: Antiseptik ve dezenfektan olarak kullanılan fenolik bir bileşik.
parafin: Katran, petrol, neft vb. maddelerden çıkarılan, katı, beyaz, yarı saydam, buharı parlak bir
alevle yanan, kimyasal etkenlere karşı ilgisiz, kapalı formülü CnH2n+2 olan katı hidrokarbonlar, alkanlar.
pastörizasyon: Patojen mikroorganizmaların vejetatif biçimleriyle saprofit mikroorganizmaların
% 90,99’unun yıkımlanmasının amaçlandığı, normal atmosfer basıncı altında olmadan dolayısıyla su-
yun kaynama sıcaklığı olan 100 °C’un altında yapılan ısıl işlem uygulaması.
patojen: Hastalık oluşturan.
pestisit: Zararlı bitki ve böceklerin gelişimini önlemek ve yok etmek, geri püskürtmek veya azaltmak
için tasarlanmış bir madde ya da karışım.
pigment: Eklendiği maddeye rengini verme özelliği olan, suda veya organik çözücülerde çözünme-
yen doğal ya da yapay madde.
polar: Su gibi üzerinde pozitif veya negatif yük taşıyan, suda çözünen moleküller veya gruplar.
polimer: Yapılarında tekrarlanan monomer birimleri bulunduran makromoleküller.
polisakkarit: Monosakkarit birimlerinin dallı ya da hat şeklinde birleşmesi ile oluşan, nişasta, gliko-
jen, glikan vb. yüksek molekül ağırlıklı karbohidrat sınıfı.
porselen: Kaolin, feldspat ve kuvarsın birlikte pişirilmesiyle yapılan; ak, yarı saydam, yoğun ve su
geçirmez özdek.
ppm : Milyonda bir kısım.
R
rafine: İncelmiş, ince, arıtılmış, saflaştırılmış.
reçine: Bitkilerin doğal yaşamları sırasında üretip gövdelerindeki özel kovuklarda biriktirdikleri ya da
yapay olarak üretilen polimerler.
rejenerasyon: Yenilenme.
294
S
serbest radikal: Ortaklaşmamış bir değerlik elektronu olan, oldukca etkin ve kısa ömürlü organik tür.
sert su : Kalsiyum ve magnezyumun karbonat, bikarbonat, sülfat vb. tuzları içeren ve sabunla çö-
zünmeyen bileşikler yaparak köpürmeyi önleyen su.
sirke ruhu: Sirke asidi, asetik asit.
stabilizatör: Gıda maddelerinin üretiminde arzu edilen yapıyı oluşturmak, korumak veya iyileştirmek
amacıyla kullanılan, iki veya daha fazla karıştırılamaz fazın homojen dağılımını ve gıdaların renklerini
koruyan veya kuvvetlendiren katkı maddeleri.
sterilizasyon: Mikroorganizma kapsayan bir maddenin, bir başka yere bulaşma taşımayacak duru-
ma getirilmesi; üreme yeteneğinden yoksun olması.
Ş
Şap : Potasyum-alüminyum sülfata halk arasında verilen ad.
T
termik santral: Kömür ya da akaryakıtla işleyerek elektrik erki üreten kuruluş.
ters ozmoz: Çok ince delikli bir membrandan, suya uygulanan basınç etkisiyle normal ozmozun
tersine dönmesi.
toksin: Zehirli madde.
toksik: Sağlığa zararlı.
traverten: Birtakım kaynak sularının dibinde biriken, kalkerli veya silisli tortu, pamuk taşı.
turba: Yüzeyleri bataklık bitkileriyle örtülmüş, derin olmayan su birikintilerinin diplerinde bitki kalıntı-
larından oluşan kömür.
Y
yağ: Birleşiminde stearik, oleik, palmitik asitlerle gliserin bulunan ve bunların oranlarına göre kıvam-
ları değişen bitkisel veya hayvansal madde
yumuşak su: İçinde suya sertlik veren kalsiyum ve magnezyum tuzları olmayan veya çok az olan
yağmur ve kar suları gibi su.
Z
zaç yağı: Teknik sülfürik aside halk dilinde verilen ad.
zift: Katran ve diğer organik maddelerin buharlaşmasından veya damıtılmasından elde edilen, kolay
kırılan, az ısı ile eriyen, katı, siyah, parlak madde.
295
KAYNAKÇA
ATKINS, Peter; Lorette Jones, Genel Kimya İlkeler ve İçyüzünü Kavrama, çeviri Editörü: Ali Rehber
Türker, Palme Yayınları, Ankara, 2012.
ATKINS, Peter; Lorette Jones, Temel Kimya, çev.: Esma Kılıç, Fitnat Köseoğlu, Hamza Yılmaz, Cilt 1,
Bilim Yayıncılık, Ankara, 1998 (sayfa 58, 59, 90-95, 390-402, 421-424).
ATKINS, Peter; Lorette Jones, Temel Kimya, çev.: Esma Kılıç, Fitnat Köseoğlu, Hamza Yılmaz, Cilt 2,
Bilim Yayıncılık, Ankara, 1998.(sayfa 546, 514)
CAMPBEL, A. Neil; Jane B. Reece, Lisa A. Urry, Peter V. Minorsky, Robert B. Jackson, Steven
A.Wasserman, Michael L. Cain, Biyoloji, çev.: Ertunç Gündüz,İsmail Türkan, Palme Yayınları, Ankara,
2013 (sayfa 68, 71, 74).
CHANG, Raymond, Genel Kimya Temel Kavramlar, çev.: Tahsin Uyar, Serpil Aksoy, Recai İnam,
Palme Yayınları, Ankara, 2011.
MORTIMER, E. Charles, Modern Üniversite Kimyası Cilt 1, çev.: Turhan Altınata, Hüseyin Akçay,
Hüseyin Anıl, Devrim Balköse , Sol Çelebi, Emür Henden, Gürel Nişli, Mustafa Toprak, Duygu Tosçalı,
Berrin Yenigül, Çağlayan Kitabevi, İstanbul, 1999.
NEWMARK, Andrea, Kimyanın Öyküsü, çev.: Pınar Arpaçay, Tübitak Popüler Bilim Kitapları, Ankara,
2004.
Ortaöğretim Kimya Dersi (9, 10, 11ve 12. Sınıflar) Öğretim Programı,MEB Talim ve Terbiye Kurulu
Başkanlığı, Ankara, 2013.
OXLADE, Chris; Corinne Stockley, Jane Wertheim, Şekilli Kimya Sözlüğü, çev.: Zeynep Gürsoy, Tü-
bitak Popüler Kitaplar, Ankara, 2011.
PETRUCCI, Ralph; Jeffry Madura, Geoff Herring, Carey Bissonnette, Genel Kimya İlkeleri ve Modern
Uygulamalar Cilt 1, çev.: Tahsin Uyar, Serpil Aksoy, Recai İnam, Palme Yayınları, Ankara, 2012 (sayfa
6, 7, 94-96, 52-54, 160-165, 275-280, 558-589).
PETRUCCI, Ralph; Jeffry Madura, Geoff Herring, Carey Bissonnette, Genel Kimya İlkeleri ve Modern
Uygulamalar Cilt 2, çev.: Tahsin Uyar, Serpil Aksoy, Recai İnam, Palme Yayınları, Ankara, 2012 (sayfa
703-705, 961-962, 1148-1191, 1250-1251, 1268-1269, 1279-1291).
SAWYER, Clair; Perry MCcarty, Gene Parkin, Çevre Mühendisliği ve Bilimi İçin Kimya, Çeviri Editö-
rü: İsmail Toroz, Nobel Akademik Yayıncılık, Ankara, 2013.
SCHORE, Neil Eric; Peter Vollhardt, Organik Kimya Yapı ve İşlev, çev.: Tahsin Uyar, Fatma Sevim
Düz, Palme Yayınları, Ankara, 2012 (sayfa 67-79, 131-132, 287-295, 445-446, 567-568, 673-674, 1211-
1222).
296
TDK, Yazım Kılavuzu, Türk Dil Kurumu Yayınları, Ankara, 2012.
TEZ, Zeki, Bilimde ve Sanayide Kimya Tarihi, Nobel Yayın Dağıtım, Ankara, 2010.
http://hbogm.meb.gov.tr/modulerprogramlar/kursprogramlari/gida/moduller/BalAnalizleri1.pdf
http://iys.inonu.edu.tr/webpanel/dosyalar/646/file/farmakogiris.pdf
http://mevzuat.meb.gov.tr/html/984.html
http://w3.balikesir.edu.tr/~mucahitkivrak/index_dosyalar/tavuk%20gubresi.pdf
http://web.boun.edu.tr/meteoroloji/yenerji.php
http://www.bilecik.edu.tr/myogida/dkmnlr/308.pdf
http://www.biltek.tubitak.gov.tr/merak_ettikleriniz/index.php?kategori_id=3&soru_id=3455
http://www.deu.edu.tr/userweb/mehmet.kartal/dosyalar/Asit-bazlar-I.pdf
http://www.hacettepe.edu.tr/~haydar09/wordpress/
http://www.megep.meb.gov.tr/mte_program_modul/moduller_pdf/Plastik%20Ambalaj.pdf
http://dergiler.ankara.edu.tr/dergiler/24/1110/13126.pdf
GÖRSEL KAYNAKÇA
1. Ünite
Yayınevi Arşivi (Kitapta kullanılan Görsellemeler yayınevi görsel tasarım uzmanı tarafından çizilmiştir.)
Görsel 1.2, Görsel 1.12, Görsel 1.13, Görsel 1.15, Görsel 1.16, Görsel 1.17, Görsel 1.18, Görsel 1.19,
Görsel 1.22, Görsel 1.26, Görsel 1.27, Görsel 1.32, Görsel 1.35, Görsel 1.37, Görsel 1.41, Görsel 1.44,
Görsel 1.50
Görsel 1.3, Görsel 1.5, Görsel 1.8, Görsel 1.10, Görsel 1.21, Görsel 1.23, Görsel 1.24, Görsel 1.25,
Görsel 1.28, Görsel 1.31, Görsel 1.33, Görsel 1.36, Görsel 1.42, Görsel 1.43, Görsel 1.47, Görsel 1.48
Ünite kapağı, Görsel 1.1, Görsel 1.4, Görsel 1.6, Görsel 1.7, Görsel 1.9, Görsel 1.11, Görsel 1.14,
Görsel 1.20, Görsel 1.29, Görsel 1.30, Görsel 1.34, Görsel 1.38, Görsel 1.39, Görsel 1.40, Görsel 1.45,
Şekil 1.3
297
2. Ünite
Yayınevi Arşivi (Kitapta kullanılan Görsellemeler yayınevi görsel tasarım uzmanı tarafından çizilmiştir.)
Görsel Ünite Kapağı, Görsel 2.14, Görsel 2.27, Görsel 2.47, Görsel 2.48, Görsel 2.49
Şekil 2.1, Şekil 2.2, Şekil 2.4, Şekil 2.5, Şekil 2.6, Şekil 2.7, Şekil 2.8, Şekil 2.9, Şekil 2.10, Şekil 2.11,
Görsel 2.1, Görsel 2.6, Görsel 2.8, Görsel 2.9, Görsel 2.10, Görsel 2.13, Görsel 2.16, Görsel 2.18,
Görsel 2.20, Görsel 2.22, Görsel 2.26, Görsel 2.29, Görsel 2.30, Görsel 2.34, Görsel 2.35, Görsel 2.37,
Görsel 2.2, Görsel 2.3, Görsel 2.4, Görsel 2.5, Görsel 2.7, Görsel 2.11, Görsel 2.12, Görsel 2.15, Görsel
2.17, Görsel 2.19, Görsel 2.21, Görsel 2.23, Görsel 2.28, Görsel 2.31, Görsel 2.32, Görsel 2.33, Görsel
2.36, Görsel 2.38, Görsel 2.40, Görsel 2.42, Görsel 2.43, Görsel 2.44, Görsel 2.45
298
3. Ünite
Yayınevi Arşivi (Kitapta kullanılan Görsellemeler yayınevi görsel tasarım uzmanı tarafından çizilmiştir.)
Şekil 3.1, Şekil 3.2, Şekil 3.3, Şekil 3.4, Şekil 3.5, Şekil 3.6, Şekil 3.7, Şekil 3.8, Şekil 3.9, Şekil 3.10,
Şekil 3.11, Şekil 3.12, Şekil 3.13, Şekil 3.14, Şekil 3.15, Şekil 3.16, Şekil 3.17, Şekil 3.18, Şekil 3.19,
Şekil 3.20, Şekil 3.21, Şekil 3.22, Şekil 3.23, Şekil 3.24, Şekil 3.24, Şekil 3.25, Şekil 3.26, Şekil 3.27,
Şekil 3.28, Şekil 3.29, Şekil 3.30, Şekil 3.31, Şekil 3.32, Şekil 3.33, Şekil 3.34, Şekil 3.35, Şekil 3.36
Görsel 3.5, Görsel 3.6, Görsel 3,8, Görsel 3.7, Görsel 3.11, Görsel 3.14, Görsel 3.22, Görsel 3.23,
Görsel 3.25, Görsel 3.26, Görsel 3.30, Görsel 3.31, Görsel 3.32, Görsel 3.33, Görsel 3.34, Görsel 3.36,
Görsel 3.40
Görsel 3.1, Görsel 3.2, Görsel 3.3, Görsel 3.9,. Görsel 3.10, Görsel 3.12, Görsel 3.15, Görsel 3.16,
Görsel 3.17, Görsel 3.18, Görsel 3.20, Görsel 3.21, Görsel 3.27, Görsel 3.28, Görsel 3.29, Görsel 3.35,
Görsel 3.37, Görsel 3.38, Görsel 3.39, Görsel 3.41, Görsel 3.42, Görsel 3.43
299
4. Ünite
Yayınevi Arşivi (Kitapta kullanılan Görsellemeler yayınevi görsel tasarım uzmanı tarafından çizilmiştir.)
Görsel 4.4, Görsel 4.8, Görsel 4.9, Görsel 4.10, Görsel 4.12, Görsel 4.15, Görsel 4.18, Görsel 4.19,
Görsel 4.31, Görsel 4.32, Görsel 4.37, Görsel 4.40, Görsel 4.41, Görsel 4.42, Görsel 4.46, Görsel 4.47,
Görsel 4.49, Görsel 4.50, Görsel 4.51, Görsel 4.52, Görsel 4.57, Görsel 4.58, Görsel 4.59, Görsel 4.64,
Görsel 4.65, Görsel 4.71, Görsel 4.72, Görsel 4.73, Görsel 4.77, Görsel 4.78, Görsel 4.79, Görsel 4.80,
Görsel 4.81, Görsel 4.84, Görsel 4.86, Görsel 4.87, Görsel 4.88, Görsel 4.89, Görsel 4.90, Görsel 4.92,
Görsel 4.94, Görsel 4.97, Görsel 4.98, Görsel 4.100, Görsel 4.101, Görsel 4.104, Görsel 4.106, Görsel
Görsel 4.1, Görsel 4.2, Görsel 4.3, Görsel 4.5, Görsel 4.6, Görsel 4.7, Görsel 4.11, Görsel 4.13, Görsel
4.16, Görsel 4.17, Görsel 4.23, Görsel 4.24, Görsel 4.25, Görsel 4.26, Görsel 4.27, Görsel 4.28, Görsel
4.30, Görsel 4.36, Görsel 4.38, Görsel 4.39, Görsel 4.43, Görsel 4.44, Görsel 4.48, Görsel 4.53, Görsel
4.54, Görsel 4.55, Görsel 4.56, Görsel 4.60, Görsel 4.61, Görsel 4.62, Görsel 4.63, Görsel 4.66, Görsel
4.67, Görsel 4.68, Görsel 4.69, Görsel 4.70, Görsel 4.75, Görsel 4.76, Görsel 4.82, Görsel 4.83, Görsel
4.85, Görsel 4.91, Görsel 4.93, Görsel 4.95, Görsel 4.96, Görsel 4.99, Görsel 4.102, Görsel 4.103,
300