You are on page 1of 7

YTÜ İnşaat Müh. Böl. Çelik Yapılar I Ders Notları Yrd. Doç. Dr.

Devrim ÖZHENDEKCİ
BASINÇ ÇUBUKLARI
Kesit zoru olarak yalnızca eksenel doğrultuda basınca maruz kalan elemanlara basınç çubukları denir. Bu
tip çubuklara örnek olarak pandül kolonları, kafes sistemlerin basınca çalışan dikme ve diyagonallerini,
deprem ve rüzgar yüklerine karşı yapılara rijitlik sağlamak amacıyla uygulanan çapraz çubukları, vb.
gösterilebilir. İdeal şartlarda kusursuz biçimde enkesitte düzgün dağıldığı varsayılan normal gerilme, ya
da başka bir deyişle tam olarak ağırlık ekseninde tesir ettiği varsayılan eksenel kuvvet gerçekte var
olamaz. Kesit zorunun çok çok küçük dahi olsa belli bir dış merkezilikle etki etmesi kaçınılmazdır. Bu dış
merkezilik ise ufak da olsa bir eğilme etkisi yaratır, ancak ideal yükleme koşuluna yeterince yaklaşılmışsa
bu etkiler ihmal edilir.
Öte yandan basınca çalışan bir elemanda aynı anda doğrudan doğruya sistem özelliklerinden ya da
yükleme şeklinden ötürü ikinci derece olmayan bir moment oluşuyorsa, bu moment etkisi ihmal
edilemez. Aslında, kolonların asli görevi basıncı karşılamak yani düşey yükleri zemine aktarmak olmakla
birlikte, genellikle basıncın yanı sıra momente de maruz kalırlar. Kirişler de benzer biçimde asli görevleri
eğilmeyi karşılamak olmakla birlikte, kimi zaman eğilmeyle beraber basınca maruz kalabilirler. Eğilme
kirişlerin, basınç da kolonların asli görevi olduğundan yabancı şartnamelerde aynı anda eğilme ve basınca
çalışan elemanlara “kiriş-kolon” (beam-column) adı verilmektedir. Aynı anda eksenel basınca ve eğilmeye
maruz kalan elemanların hesapları ilerleyen konularda anlatılacaktır. Ancak ister yalnızca basınca maruz
kalsın, ister kiriş-kolon elemanı olsun; bir şekilde basınca maruz kalan tüm elemanların hesabı kritik
burkulma yükünün belirlenmesini içermektedir.

KOLON TEORİSİ

Eksenel doğrultuda basınca maruz kolonların taşıma güçleri ile ilgili ilk çalışma Musschenbroek tarafından
yapılmış ve 1729 yılında yayınlanmıştır. Bu çalışmada kolonların taşıma güçleri aşağıdaki ampirik
formülle ifade edilmiştir:
BD 2
P=k
L2
Bu denklemde P kolonun eksenel basınç taşıma gücü; k ampirik bir katsayı; B, D dikdörtgen şekilli
enkesitin genişlik ve yüksekliği; L ise kolon boyudur. Bu formül günümüzde kullanılandan çok fazla
uzakta değildir; üstelik formüldeki k katsayısı günümüzün modern emniyet katsayılarını yansıtmaktadır.

18. yüzyılın ikinci yarısında diferansiyel ve integral hesabın gelişmesiyle kolon burkulma problemi
çözülmüştür. 1759 yılında İsviçreli matematikçi Leonhard Euler kolonların burkulması ile ilgili tezini
yayınlamıştır. Euler kolon taşıma gücünün yalnızca basınç etkisinde ezilme değil aslında bir stabilite
problemi olduğunu fark eden ilk kişidir.
Burkulmayı bir örnekle açıklamak için Şekil 1 (a) daki, basınca çalışan narin elemanı dikkate alalım; eğer
eksenel basınç kuvveti yavaş yavaş arttırılırsa, yük belli bir değere ulaştığında eleman stabilitesini
kaybeder ve kesikli çizgilerle gösterilen yer değiştirmeyi yapar. Bu yer değiştirmeyi meydana getiren yük
kritik burkulma yükü, elemanın yaptığı yer değiştirme ise burkulma olarak adlandırılır. Eğer eleman Şekil
1(b) de görüdüğü gibi daha kavi olursa, eleman stabilitesinin bozulması için uygulanacak eksenel yükün
daha büyük olması gerkecektir. Hatta son derece kavi elemanlarda, burkulma meydana gelmeyebilir, bu
durumda kuvvet arttırılmaya devam edilirse en sonunda eleman ezilerek göçer (basınç altında akma
meydana gelir). Pratikte çelik yapılarda burkulma meydana gelemeyecek denli kavi elemanlarla hemen
hiç karşılaşılmaz.
Eksenel doğrultuda basınca maruz kalan çubuk aşırı derecede narin ise burkulmadan hemen önce
elemanda oluşan gerilmeler, orantılı sınırın altında ve elastik bölgede kalır. Bu çeşit burkulmaya elastik
burkulma denir; burkulup da yük taşıyamaz hale gelen eleman elastik kalmıştır. Gerilme değerleri orantılı
sınırın da altında kaldığı için malzeme Hooke kanuna uyar.
YTÜ İnşaat Müh. Böl. Çelik Yapılar I Ders Notları Yrd. Doç. Dr. Devrim ÖZHENDEKCİ

(b)
(a) P

Şekil 1

Euler burkulmanın diferansiyel denklemini oluşturup çözerek, iki ucu mafsallı bir çubuk için elastik
burkulma durumunda kritik burkulma yükünü aşağıdaki şekilde elde etmiştir:
π 2 EI
Pcr ,e =
L2
Bu denklemde E malzemenin elastiklik modülü, I çubuk kesitinin zayıf ekseni etrafındaki atalet momenti,
L ise çubuğun mafsallar arasındaki boyudur. (İki ucu mafsallı bir çubuk için elastik burkulmanın
diferansiyel denklem çözümü ekte mevcuttur.) Kritik elastik burkulma yükü nedeniyle çubukta oluşacak
gerilme ise şöyle olacaktır:
Pcr ,e π 2 EI π 2E i2 π 2E
σ cr ,e = = = =
A L2 A L2 λ2
Burada i atalet yarıçapı, λ ise narinlik derecesidir.

Elastik burkulma yukarıda değinildiği gibi yalnızca çok narin kolonlarda meydana geldiğinden, Euler’ den
yüz yıl sonra bu kez elastik olmayan burkulma probleminin çözümüne yönelik teoriler geliştirilmiştir.
Engesser 1889 yılında orijinal “teğet modülü” teorisini geliştirmiştir. Teorisini yayınladıktan hemen sonra
meslektaşlarının yoğun şekilde karşı çıkmaları; özellikle Considere ve Jasinski’ nin ağır eleştirileri ve öne
sürdükleri fikirlerinden etkilenerek 1895’de orijinalini değiştirerek yeni bir teori yayınlamıştır. Engesser’in
orijinal teorisinin doğru olduğu ne yazık ki kendisinin ölümünden sonra Shanley tarafından 1947 yılında
ispatlanmıştır ve geliştirilmiştir.

Friederich Engesser’in teğet modülü teorisi, burkulmadan hemen önce oluşan gerilmelerin orantılı elastik
sınırı aştığı yani burkulmanın elastik ötesi olduğu çubuklar için geliştirilmiştir. Teori Euler’in kritik
burkulma yükü hesabına benzer, ancak elastiklik modülünün yerini değişken teğet elastiklik modülü
almıştır.
π 2 Et I
Pcr , pl =
L2
Basınç durumunda gerilme-şekil değiştirme ilişkisi, daha önceki konularda çekme durumunda verilenden
farklıdır. Şekil 2’ de artan eksenel basınç ile yüklenen kavi (kısa boylu) bir geniş başlıklı I profilinin tipik
gerilme-şekil değiştirme ilişkisi görülmektedir. Diyagramdaki doğrusal olmayan davranışın en önemli
nedeni profilin üretim aşamasındaki soğutma işleminde meydana gelen artık gerilmelerdir. (Soğuma
sırasında enkesiti oluşturan tüm parçalar aynı hızda soğumazlar. Bunun yanı sıra kaynaklama işlemi,
YTÜ İnşaat Müh. Böl. Çelik Yapılar I Ders Notları Yrd. Doç. Dr. Devrim ÖZHENDEKCİ
soğukta şekil verme, vb de artık gerilmelere neden olur.) Dikkat edilirse teğet elastiklik modülü her
zaman elastiklik modülünden küçüktür.

σ
σ a :Akma gerilmesi
σa Et
1 σ pl : Elastikliğin bittiği nokta
σ pl plastik gerilme

E
1
ε

Şekil 2 Kısa boylu (kavi) geniş başlıklı I profilinde eksenel basınç deneyi ile elde edilen gerilme-şekil
değiştirme diyagramı

Kritik elastik ötesi burkulma yükü nedeniyle çubukta oluşacak gerilmenin hesabı için Şekil 2’deki gibi bir
gerilme-şekil değiştirme diyagramına ihtiyaç olduğundan ve teğet modülü değişken olduğundan pek çok
şartname örneğin Amerikan şartnameleri bu bölgede gerilme hesabı için ampirik formüller önermektedir.

Aşağıdaki şekilde 1921’de E. H. Salmon tarafından yayınlanmış bir çalışmada elde edilen deney sonuçları
görülmektedir. Yatay eksen narinlik, düşey eksen ise burkulma kritik gerilmesini göstermektedir.

Şekil 3 Basınç çubuklarında bazı deney sonuçları

Bu şekil hem elastik hem de elastik ötesi burkulma durumlarına ait bilgi içermektedir. Narinliğin çok
yüksek olduğu değerler burkulmanın elastik olduğu ve malzemenin Hooke Kanununa uyduğu durumu,
düşük olduğu kısımlar ise elastik ötesi burkulmayı ifade etmektedir. Dolayısıyla orantılı sınır gerilmesi
aslında iki tip burkulma durumu arasında sınır teşkil etmektedir, bu durumda orantılı gerilmeye karşılık
gelen narinlik değerine λ p dersek; λ < λ p ise teğet elastiklik modülü teorisi geçerlidir; λ ≥ λ p ise Euler
kritik burkulma yükü geçerlidir. Bu durumda Euler kritik gerilmesi formülünde, gerilme yerine orantılı sınır
gerilmesi değerini koyup λ yı çekersek, orantılı sınır narinliği şöyle olacaktır:

π 2E
λp =
σp
YTÜ İnşaat Müh. Böl. Çelik Yapılar I Ders Notları Yrd. Doç. Dr. Devrim ÖZHENDEKCİ
TS 648’ e göre basınç emniyet gerilmesi hesabı
TS 648 basınca çalışan çubuklarda basınç gerilmesi kontrolü için burkulma katsayıları metodunu önerir.
Burkulma katsayıları metodu ile hesapta basınca çalışan çubuklarda her seferinde farklı bir basınç
emniyet gerilmesi kullanılmaz:
P
ω ≤ σ ç ,em
A
σ ç,em
ω : burkulma katsayısı ω =
σ b,em
(Pratikte çubuğun maksimum narinlik derecesi hesaplanır ve buna bağlı olarak tablodan (Tablo 1) ω
katsayıları alınarak kontroller yapılır.)
P : çubuğa etkiyen basınç kuvveti
A: çubuk enkesit alanı
σ ç ,em : çekme emniyet gerilmesi
σ b,em : basınç emniyet gerilmesi

Basınç emniyet gerilmesi için yukarıda anlatılanlara benzer teorik yaklaşımlarla kritik gerilme hesaplanır
ve elde edilen gerilmeler emniyet katsayılarına bölünür (Şekil 4). Hesaplar sırasında dikkate alınan λ ,
çubuğun maksimum narinlik oranıdır. Narinliğin 20’den küçük olduğu çubuklar çok kavi olduklarından
burkulma hesabı yapılmaz, yani bunlar için ω = 1 dir. Ayrıca TS 648’e göre basınç çubuklarının narinliği
hiçbir zaman 250 değerini aşmamalıdır.

Euler hiperbolü
Plastik kritik
gerilme Elastik kritik
gerilme

Basınç emniyet gerilmesi λ

λ = 20 λ = λp
Şekil 4 Basınç emniyet gerilmesi (TS 648)

Şartnameye göre:

Eksenel basınca çalışan çubuğun narinliği orantılı sınır narinliğinden az ise ( λ ≤ λ p ) basınç emniyet
gerilmesi:
⎡ ⎛ ⎞
2⎤
⎢1 − 1 ⎜ λ ⎟ ⎥σ a
⎢ 2 ⎜⎝ λ p ⎟
⎠ ⎥
σ b,em =⎣ ⎦
n

Eksenel basınca çalışan çubuğun narinliği orantılı sınır narinliğinden çok ise ( λ > λ p ) basınç emniyet
gerilmesi:
YTÜ İnşaat Müh. Böl. Çelik Yapılar I Ders Notları Yrd. Doç. Dr. Devrim ÖZHENDEKCİ
2 π 2E
σ b,em = formülleri kullanılarak hesaplanır.
5 λ2

Formüllerdeki n= Emniyet katsayısı ≥1,67 olmalıdır.

λ < 20 → n = 1,67
3
⎛ λ ⎞ ⎛ ⎞
20 < λ < λ p → n = 1,5 + 1,2⎜ ⎟ − 0,2⎜ λ ⎟
⎜ λp ⎟ ⎜ λp ⎟
⎝ ⎠ ⎝ ⎠
λ ≥ λ p → n = 2,5

Tablo 1

Burkulma Boyu ve Narinlik

Basınca çalışan çubukların mesnetlenme koşullarına bağlı olarak farklı burkulma boyları olabilir. Burkulma
boyu, çubuğun gerçek boyunu, burkulma katsayısı ile çarpmak suretiyle bulunur (Tablo 2).
Çubuk burkulması enkesitin asal eksen düzlemlerinden birisine dik olarak gerçekleşecektir, eğer çubuğun
birbirine dik düzlemlerdeki sınır şartları (burkulma boyları) aynı ise çubuk zayıf ekseni etrafında burkulur.
Bunun nedeni zayıf ekseninin atalet yarı çapı küçük olduğundan bu eksen düzlemine dik burkulma
durumu için çubuk narinliğinin yüksek olmasıdır. Ancak çubuğun birbirine dik düzlemlerdeki mesnetlenme
durumları nedeniyle farklı burkulma boyları mevcutsa, her iki eksen düzlemine dik burkulma durumu için
hesap yaparak elde edilen narinlik değerlerinden büyük olanı dikkate alınır.
YTÜ İnşaat Müh. Böl. Çelik Yapılar I Ders Notları Yrd. Doç. Dr. Devrim ÖZHENDEKCİ
l kx
λx =
ix
λmax seçilir ve ona göre hesap yapılır.
l ky
λy =
iy

l kx = β x l l çubuğun gerçek boyu


β burkulma katsayısı
l ky = β y l
l k burkulma boyu

Tablo 2
YTÜ İnşaat Müh. Böl. Çelik Yapılar I Ders Notları Yrd. Doç. Dr. Devrim ÖZHENDEKCİ

I profilinden oluşan bir kolonun mesnetlenme durumu ve olası burkulma şekilleri:

Burkulmadan önceki durum

Zayıf eksen (y) düzlemine dik burkulma Kuvvetli eksen (x) düzlemine dik burkulma

You might also like