You are on page 1of 7

DENEYSEL MODAL ANALİZ YÖNTEMİ İLE DÜZLEM ÇERÇEVELERİN DİNAMİK

KARAKTERİSTİKLERİNİN BELİRLENMESİ

Alemdar BAYRAKTAR1 ,Temel TÜRKER1


alemdar@ktu.edu.tr, temelturker@hotmail.com

Öz: Bu çalışmada, tek açıklıklı ve üç katlı bir düzlem çerçevenin deneysel ve teorik modal
analizi yapılmıştır. Ölçüm için içi boş dikdörtgen kesitli elemanlar kullanılarak bir model
oluşturulmuştur. Oluşturulan bu model üzerinde gerekli ölçümler yapılmış ve dinamik
karakteristikler belirlenmiştir. Elde edilen sonuçların teorik analiz sonuçlarıyla
karşılaştırılması yapılarak yöntemin uygulanabilirliği gösterilmiştir.

Anahtar Kelimeler: Deneysel Modal Analiz, Dinamik Karakteristikler, Frekans Davranış Fonksiyonu

Giriş

Deneysel modal analiz (modal testing) son yıllarda gittikçe daha fazla araştırılan bir konu haline gelmiştir. Özellikle
bilgisayar teknolojisinin geliştiği günümüzde bilgisayar destekli ölçüm cihazları bu işlemin daha hızlı yapılmasına
olanak sağlamaktadır. Bu yöntemle yapıların dinamik karakteristikleri olarak adlandırılan doğal frekanslar, mod
şekilleri ve sönüm oranları deneysel olarak elde edilebilmektedir.

Böyle bir deneysel yönteme gereksinim duyulmasının esas sebepleri arasında, yapıların teorik analizi yapılırken yapılan
kabullerin gerçekte sağlanıp sağlanmadığının tespit edilmesi, teorik analizinin yapılmasında güçlük olan sistemlerin
dinamik karakteristiklerinin deneysel olarak belirlenmesi ve kullanılmış ve/veya hasar görmüş yapıların durumlarının
belirlenmesi yer almaktadır.

Formülasyon

Deneysel Modal Analiz Formülasyonu


Deneysel modal analizde, yapıya bilinen (ölçülen) bir kuvvet verilmekte ve yapının bu kuvvete tepkisi ölçülmektedir.
Bu işlemde yapıya kuvvet uygulamak için çekiç, yapının tepkisini ölçmek için ivmeölçer ve verileri değerlendirmek
için bir sinyal analizör kullanılır (Şekil 1).

Çekiç

İvmeölçer
Zaman
Ortamı Etki Tepki

FFT

Reel Modal Parametreler


Frekans Eğri
• Frekans
Ortamı Sanal Uydurma
• Sönüm
FRF • Mod Şekli

Şekil 1. Deneysel Modal Analizde Genel Bir Ölçüm Düzeneği

1
Karadeniz Teknik Üniversitesi, İnşaat Mühendisliği Bölümü, 61080, Trabzon

1035
Şekil 1’den de görülebileceği gibi yapıya uygulanan etki (impact) çekicin başlığına yerleştirilen bir kuvvetölçerle
zaman ortamında ölçülür. Uygulanan bu kuvvet altında, yapı sınır koşullarına ve malzeme özelliklerine bağlı olarak bir
titreşim hareketi yapar. Yapının bu etkiye gösterdiği tepki (response) ise yapıya bağlanan ivmeölçerle yine zaman
ortamında ölçülür (Schwarz ve diğ., 1999).

Fourier dönüşümü (FFT – Fast Fourier Transform) kullanılarak etki ve tepki fonksiyonları zaman ortamından frekans
ortamına dönüştürülür (Şekil 2).

F(t) X(t)
Ölçümlen
Yapı

F(ω) X(ω)

Şekil 2. Etki ve Tepki Fonksiyonlarının Zaman Ortamından Frekans Ortamına Dönüştürülmesi

Yapıya ait frekans davranış fonksiyonu (FRF – Frequency Response Function), Fourier dönüşümleri yapılmış tepki
fonksiyonunun etki fonksiyonuna bölünmesiyle elde edilir.

X(ω)
H(ω) = (1)
F(ω)

Burada;

X(ω) : frekans ortamındaki tepki fonksiyonunu,


F(ω) : frekans ortamındaki etki fonksiyonunu,
H(ω) : frekans davranış fonksiyonunu göstermektedir.

Frekans davranış fonksiyonları kullanılarak yapının doğal frekansları, mod şekilleri ve sönüm oranları belirlenir (Ewins,
1995).

Teorik Modal Analiz Formülasyonu


Teorik modal analiz yapıya ait hareket denklemi kullanılarak yapılmaktadır. Sönümsüz çok serbestlik dereceli bir
sistem için bu hareket denklemi,

[M] {&x&(t )} + [K ] {x ( t )} = {0} (2)

ifadesiyle verilmektedir. Burada [M ] ve [K ] kütle ve rijitlik matrislerini, {&x&( t )} ve {x ( t )} zamana bağlı ivme ve
yerdeğiştirme vektörlerini göstermektedir. Bu denklemin çözümünden serbestlik sayısı kadar sönümsüz doğal açısal
( )
frekans ω1, ω2 , ω3 ...., ω N elde edilir. Her bir doğal frekansa karşılık yapının almış olduğu şekil mod şekli olarak
tanımlanır. Doğal frekansların küçükten büyüğe doğru sıralanması sonucunda elde edilen en küçük frekans temel
frekans ve bu frekansa karşılık gelen mod şekli birinci mod şekli olarak adlandırılır (Petyt, 1990).

Uygulama

Deneysel Modal Analiz Ölçümleri


Bu çalışma düzlem çerçevelerin doğal frekanslarının deneysel olarak belirlenmesi amacıyla yapılmıştır. Düzlem
çerçeveyi temsil etmek amacıyla, 30*20 mm boyutlarında ve 2 mm et kalınlığındaki profil elemanların kaynakla
birleştirilmesiyle oluşturulan 30*90 cm boyutlarındaki bir açıklıklı ve üç katlı bir düzlem çerçeve modeli kullanılmıştır.
Kolon ayakları sabit bir yüzeye kaynaklanarak ankastre mesnet şartları sağlanmıştır. Oluşturulan modelin fotoğrafı
Şekil 3’te verilmektedir.

1036
Şekil 3. Deneysel Ölçümü Yapılan Düzlem Çerçeve Modeli ve Ölçüm Cihazı

Oluşturulan çerçevenin ölçümünde noktasal ölçüm yöntemi (single-point excitation method) kullanılmıştır. Tek girdi-
tek çıktı (single input-single output) yöntemi olarak da adlandırılan bu yöntemde yapıya belirli bir noktadan kuvvet
uygulanırken yine belirli bir noktadan da ölçüm alınmaktadır. Ölçümlerde kuvvetin uygulanması ve titreşimlerin
ölçülmesi düğüm noktaları üzerinden gerçekleştirilmiştir.

Ölçümlerde yapıyı titreştirmek için Brüel&Kjær firmasının üretmiş olduğu darbe çekici (impact hammer-type8202) ve
yapının titreşimlerini ölçmek için ise ivmeölçer (accelerometer type 4382) kullanılmıştır. Elde edilen sinyaller ise yine
Brüel&Kjær firmasının üretmiş olduğu çift kanallı sinyal analiz edici (dual-channel analysis system type 3550)
kullanılarak değerlendirilmiştir. Şekil 3’ten kullanılan ölçüm cihazı ve yapılan bir ölçüm görülmektedir.

Ölçüm işlemi için öncelikle ivmeölçer belirlenen düğüm noktasına bağlanmış ve çekiçle belirlenen diğer düğüm
noktasından birkaç kez yapıya vurulmuştur. Bunun sonucunda elde edilen grafikler yardımıyla çekicin ve ivmeölçerin
hassasiyetleri, ağırlık fonksiyonları, ölçüm frekans aralığı ve ortalama sayısı belirlenmiştir.

Ağırlık fonksiyonları ölçüm kanallarında oluşan sinyalleri güçlendirmek ve böylece ölçüme karışan istenilmeyen
gürültüleri azaltmak amacıyla kullanılan fonksiyonlardır. Bu fonksiyonlar sinyalin türüne bağlı olarak değişir.
Kullanılan ölçüm cihazında çekiç Kanal A’ ya ve ivmeölçerde Kanal B’ ye bağlanmıştır. Kanal A’ da oluşan sinyal için
transient veya exponansiyel ağırlık fonksiyonu kullanılırken Kanal B için exponansiyel ağırlık fonksiyonu
kullanılmıştır.

Frekans aralığı belirlenirken yapının titreşim yapabilme kabiliyeti (esnekliği) önemlidir. Eğer yapı uzun süre titreşim
yapıyorsa frekans aralığı küçük (0-50 Hz gibi), kısa süre titreşim yapıyorsa frekans aralığı büyük (0-1600 Hz gibi)
seçilmelidir. Yapı türüne bağlı olmakla birlikte, genellikle 0-400 Hz frekans aralığı yapıların ilk 3 ila 10 frekanslarını
elde etmek için yeterli olmaktadır.

Ortalama sayısı ise ölçüm yapılan yapı türüne bağlı olarak belirlenir ve yapıya kaç kez vurulacağını gösterir. Ortalama,
bir vuruş sonucu elde edilen değerlerin bir sonraki vuruş sonucu elde edilen değerlerle ortalamasına karşı gelmektedir.
Ortalama işlemi sayesinde ölçülen değerlerdeki hata miktarı azaltılmaktadır. Genellikle lineer ortalama yöntemi
kullanılır ve 5 ortalama çoğu yapı için yeterli olmaktadır (Gatzwiller ve diğ.).

1037
Ölçüm işlemi için ivmeölçer 8 numaralı düğüm noktasına bağlanmış ve kuvvet sırasıyla 7 numaralı düğüm noktasına, 5
numaralı düğüm noktasına ve 3 numaralı düğüm noktasına uygulanarak ölçümler yapılmıştır. Benzer ölçümler
ivmeölçerin 6 numaralı düğüm noktasında ve 4 numaralı düğüm noktasında olması durumları için de tekrarlanmıştır.

Ölçüm sonuçlarından öncelikle doğal frekanslar (rezonans frekansları) frekans davranış fonksiyonunun tepe noktalarına
karşılık gelen frekans değerleri kullanılarak belirlenmiştir. Daha sonra da sönüm oranları frekans davranış
fonksiyonunun tepe noktalarından 3dB aşağıda yarı-güç noktaları belirlenerek hesaplanmıştır. Herhangi bir mod için
sönüm oranı,

∆f
ξr = (3)
2 * fr

ifadesiyle hesaplanmaktadır (Lang, 1978). Burada, ∆f yarı-güç noktaları arasındaki frekans genişliğini ve f r ise
rezonans frekansını göstermektedir. Son olarak ise mod şekilleri Quadrature Picking olarak adlandırılan yöntemle
frekans davranış fonksiyonunun sanal kısmından belirlenmiştir (Lang, 1978).

Ölçümler sonucu elde edilen doğal frekanslar ve sönüm oranları Tablo 1’de verilmektedir.

Tablo 1. Deneysel Ölçümler Sonucu Elde Edilen Doğal Frekanslar


Mod 1. Mod 2. Mod 3. Mod
Doğal Frekans (Hz) 60 209 393
Sönüm Oranı (%) 3.333 0.239 0.127

Ölçümler sonucu elde edilen mod şekilleri ise Şekil 4’te gösterilmektedir.

Mod 1 Mod 2 Mod 3

Şekil 4. Deneysel Ölçümler Sonucu Elde Edilen Mod Şekilleri

Ölçümlerin Doğruluğu
Deneysel ölçüm sonuçlarının ilk kontrolü, ölçüm sonucunda beklenilen grafiklerin oluşup oluşmadığına bakılarak
yapılabilir. Ölçüm sonucu elde edilen grafikler aşağıdaki özellikleri sağlamalıdır. Bunlar;

• Frekans davranış fonksiyonu, yapının doğal frekanslarına karşılık gelen frekans değerlerinde tepe (peak)
yapmalıdır (Şekil 5),
• İki doğal frekans değeri arasında (iki tepe arasında) bir anti-rezonans noktası oluşmalıdır. Bu kısım grafikte
ters tepe şeklinde görülmelidir (Şekil 5),
• Anti-rezonans noktalarına karşılık gelen kısımlarda uygunluk (coherence) fonksiyonunda bozulmalar
oluşmalıdır (Şekil 5),
• Anti-rezonans noktaları haricindeki bütün noktalarda uygunluk fonksiyonunun değeri 1 olmalıdır (Şekil 5),

1038
şeklinde sıralanabilir. Bu özellikleri arttırmak mümkündür. Fakat genel bir ölçüm için bu şartların sağlanması yeterlidir.

Şekil 5. Ölçüm Sonucu Elde Edilen Tipik Bir Frekans Davranış Fonksiyonu ve Uygunluk Fonksiyonu

Bu çalışmada, yapılan ölçümler Şekil 5’ten görülebileceği gibi yukarıda belirtilen ön şartları sağlamaktadır.

Teorik Modal Analiz


Oluşturulan çerçevenin teorik modal analizi Sonlu Elemanlar Yöntemi kullanılarak yapılmıştır. Teorik analiz SAP2000
programı (SAP2000, 1997) kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Teorik analizde model oluşturulurken 1D elastik kiriş
elemanlar kullanılmıştır. Kullanılan elemanlara ait malzeme ve kesit özellikleri Tablo 2’de verilmektedir.

Tablo 2. Teorik Analizde Kullanılan Elemanların Malzeme ve Kesit Özellikleri


1D Kiriş Elemanlar
Elastisite Modülü (N/m2) 200*10E9
Kütle (kg/m3) 7850
Kesit Alanı (m2) 1.84*10E-4
Atalet Momenti (m4) 1.113*10E-8

Teorik analizde mesnetlerin zemine ankastre olduğu ve diğer bütün düğüm noktalarının U x , U y ve θ z
serbestliklerine sahip oldukları kabul edilmiştir. Kullanılan yapı modeli ve düğüm noktaları numaraları Şekil 6’da
verilmektedir.
7 8
30 cm

5 6 30 mm
30 cm
B
3 4 20 mm
A 30 cm
A ve B Kesitleri
1 2

30 cm
Şekil 6. Teorik analizde kullanılan düzlem çerçeve modeli

1039
Teorik analiz sonucu elde edilen doğal frekanslar Tablo 3’te ve mod şekilleri ise Şekil 7’de gösterilmektedir.

Tablo 3. Teorik Analiz Sonucunda Elde Edilen Doğal Frekanslar


Mod 1. Mod 2. Mod 3. Mod
Doğal Frekans (Hz) 63.83 211.73 384.02

Mod 1 Mod 2 Mod 3

Şekil 7. Teorik Analiz Sonucu Elde Edilen Mod Şekilleri

Karşılaştırma

Deneysel olarak elde edilen doğal frekansların teorik olarak elde edilenlerle karşılaştırılması Tablo 4’te verilmektedir.

Tablo 4. Deneysel ve Teorik Doğal Frekansların Karşılaştırılması


Doğal Frekanslar Deneysel Sonuçlar Teorik Sonuçlar Hata (%)
1.Doğal Frekans (Hz) 60 63.83 6.38
2.Doğal Frekans (Hz) 209 211.73 1.31
3.Doğal Frekans (Hz) 393 384,02 2.28

Deneysel ve teorik analiz sonuçlarının karşılaştırılması sonucunda doğal frekansların birbirine oldukça yakın olduğu
görülmektedir. Sonuçlar arasındaki farklılığın birkaç sebebi olabilir. Burada etkili olan en önemli sebeplerinden biri
model oluşturulurken seçilen kesitin içi boş bir kesit olmasıdır. İçi boş kesitlerin uygulanan titreşimi aktarırken yapı
özelliğini yeterince temsil edemediği düşünülmektedir. Sonuçların farklılığındaki diğer bir sebep ise model
oluşturulurken yapılan kaynaklı birleşimlerdir. Kaynaklı birleşimlerde titreşimin iletiminde problemler olabilmektedir.
Ayrıca kaynak yapılması sırasında birleştirilen malzemelerin özelliklerinde değişmeler olabilmektedir. Bunlara ek
olarak, ölçümler sırasında yapıya tutturulan ivmeölçerin kütlesinin ve ortamdaki gürültünün ölçümleri olumsuz yönde
etkilediği ve sonuçların farklı çıkmasına neden olduğu söylenilebilir.

Sonuçlar

Bu çalışmada, düzlem çerçevelerin dinamik karakteristiklerinin deneysel ve teorik olarak belirlenmesine çalışılmıştır.
Bu amaçla oluşturulan model üzerinde deneysel ölçümler gerçekleştirilmiş ve elde edilen sonuçların teorik sonuçlarla
karşılaştırılması yapılmıştır. Karşılaştırmadan doğal frekanslar ve mod şekilleri açısından deneysel ve teorik sonuçların
birbirine oldukça yakın olduğu görülmüştür.

Çalışmadan elde edilen bu sonuçlar ışığında, deneysel modal analiz yönteminin yeterli ölçüm altyapısı oluşturularak
mevcut yapıların dinamik karakteristiklerinin belirlenmesinde güvenle kullanılabileceği ve deprem güvenliklerinin daha
doğru olarak belirlenebileceği düşünülmektedir.

1040
KAYNAKLAR

1. Ewins, D.J., 1995. Modal Testing: Theory and Practice, John Wiley & Sons, New York.
2. Gatzwiller, K., Herlufsen, H., Appication Notes, Brüel&Kjaer, Denmark.
3. Lang, G.F., 1978. Understanding Vibration Measurements, Nicolet Scientific Corporation, New Jersey.
4. Petyt, M., 1990. Introduction to Finite Element Vibration Analysis, Cambridge University Pres, Cambridge.
5. SAP2000, 1997. Integrated Finite Element Analysis and Design of Structures, Computers and Structures, Inc.,
Berkeley, California, USA.
6. Schwarz, B.J., Richardson, M.H., 1999. Experimental Modal Analysis, Vibration Technology, California.

1041

You might also like