Professional Documents
Culture Documents
Dilbilgisi Terimleri isimli konularda İngilizce dil bilgisi kapsamında terim ve tanımları ele alacağız.
Aşağıda ekler (affixes) ile ilgili hazırladığımız konu anlatımı ve ilgili örnekleri bulabilirsiniz.
Ek (affix) bir kelimenin köküne eklenerek o kelimenin anlamında değişikliğe yol açar. Eğer ek bir
kelimenin önüne eklenirse önek (prefix) sonuna eklenirse sonek (suffix) olarak adlandırılır. Ekler bazen
tire (kısa çizgi) ile ayrılabilir.
Aşağıda en çok karşınıza çıkabilecek önek ve sonekler, anlamları ve örnekleri bir tablo halinde
verilmiştir.
1
ÖN EKLER
phobos
phon
polein sell monopoly
polis city political, metropolitan
poly many polygamy, polyphonic, hoi polloi
porto carry porter, export
post after post script (p.s.), ex post facto, post hoc, post-mortem
pre before premier, preview, premium, prescient
pro before, in project, projectile,
favor of
psyche mind, soul psychology
publicus people public, republic, pub, publican
riparia river riparian
scope examine microscope, oscilloscope
scribo (see write transcribe, scribe, script
Roots section
also)
solus alone solo, solitary
subter under, secret subterfuge, subtle, subaltern, subterranean
syn, sym (b, together, with synchronize, syncretic, syncope symphony, sympathy,
p, m öncesi symmetric
"sym")
tele distance telegraph, telephone, teleology
trans across transport, transcend, transmogrify
utilis useful utility, utilitarian
vide, visibil, see video, vision, visible
vis
3
Kök Anlamı Örnekler
acer, acid, bitter, sour, sharp acerbic, acidity, acrid, acrimony
acri
acu sharp acute, acupuncture, accurate
ag, agi, ig, do, move, go agent, agenda, agitate, navigate, ambiguous, action
act
ali, allo, other alias, alibi, alien, alloy, alter, alter ego, altruism
alter
alt(us) high, deep altimeter, altitude
am, amor love, liking amiable, amorous, enamoured
anni, annu, year anniversary, annually, centennial
enni
anthrop man anthropology, misanthrope, philanthropy
anti(co) old antique, antiquated, antiquity
arch chief, first, rule archangel, architect, archaic, monarchy, matriarchy, patriarchy,
Archeozoic era
aster, astr star aster, asterisk, asteroid, astronomy, astronaut
aud, aus hear, listen audiology, auditorium, audio, audition, ausculate
aug, auc increase augur, augment, auction
auto, aut self automobile, autograph, automatic
belli war rebellion, belligerent, casus belli, bellicose
bibl book Bible, bibliography, bibliomania
bio life biology, biometrics, biome, biosphere
brev short abbreviate, brief
cad, cas to fall cadaver, cadence, cascade
calor heat calorie, caloric, calorimeter
cap, cip, take capable, intercept, forceps, capture, except, reciprocate
cept
capit, capt head decapitate, capital, captain, caption
carn flesh carnivorous, incarnate, reincarnation, carnal
caus, caut burn, heat caustic, cauldron, cauterize
cause, cuse, cause, motive because, excuse, accusation
cus
ced, ceed, move, yield, go, procedure, proceed, cede, concede, recede, precede, accede,
cede, cess surrender success
cenetri center concentric, centrifugal, centripetal, eccentric
chrom color chrome, chromosome, polychrome, chromatic
6
mit, miss send emit, remit, submit, admit, commit, permit, transmit, omit,
intermittent, mission, missile
mob, mot, move mobile, motionless, motor
mov
mon warn, remind monument, admonition, monitor, premonition
mor, mort mortal, death mortal, immortal, mortality, mortician, mortuary
morph form amorphous, dimorphic, metamorphosis, morphology
multi many, much multifold, multilingual, multiped, multiply
nat, nasc to be from, to innate, natal, native, renaissance
spring forth
neo new Neolithic, nuveau riche, neologism, neophyte, neonate
neur nerve neuritis, neuropathic, neurologist, neural, neurotic
nom law, order autonomy, astronomy, gastronomy, economy
nomen, name nomenclature, nominate, ignominious
nomin
nov new novel, renovate, novice, nova, innovate
nox, noc night nocturnal, equinox, noctilucent
numer number numeral, numeration, enumerate, innumerable
numisma coin numismatics
10
Ön ekler
11
çok hoşnutsuzum.)
Cuba don't export goods to United States. (Küba,
ex out, from export, ex-wife
Amerika'ya dış satım(ihracat) yapmıyor.)
He showed an extraordinary performance in
beyond, extracurricular,
extra- university. (Üniversitede olağanüstü bir performans
outside extraordinary
sergiledi.)
Their fights foreshadowed the divorce. (Kavgaları,
fore- front, before forearm, foreshadow
boşanmanın habercisiydi.)
hyperactive, The patient had hypertension. (Hastanın yüksek
hyper- above, beyond
hypertension tansiyonu vardı.)
Surprisingly all of this little town's population is
il- not illiterate illiterate. (Şaşırtıcı bir şekilde bu küçük kasabanın
nüfusunun tamamı okumamış.)
It is impolite to refuse an offer of a drink in
im- not impatient, impolite Turkish customs. (Türk geleneklerinde bir içecek
iktamını reddetmek kabalıktır.)
Those problems are incalculable.
in- not incalculable
(O problemler hesaplanamaz.)
Our hospital has got an international reputation
inter- between international in the treatment of cancer. (Hastenemiz kanser
tedavisinde uluslar arası bir üne sahip.)
Watch out your behaviours. You are behaving
irresponsible,
ir- not very irresponsibly. (Hareketlerine dikkat et. Çok
irresistable
sorumsuzca davranıyorsun.)
wrong, misinform, She misunderstood what I said. (Söylediğimi
mis-
unfavorable misunderstand yanlış anladı.)
There is an old monophonic radio in my
mono- one, alone monophonic grandfather's home. (Dedemin evinde eski, tek
kanallı bir radyo var.)
The students had multitude of questions when the
teacher announced the resuts. (Öğretmen sonuçları
multi- many multitude, multilateral
açıkladığında öğrencilerin çok sayıda sorusu
vardı.)
He has two wives and he defends polygamy. (İki
poly- many polyphonic, polygamy
karısı var ve çokeşliliği savunuyor.)
The book we are reading is about post-war
post script, post-war,
post- after period. (Okuduğumuz kitap savaş sonrası dönemle
postmodern
ilgili.)
We watched the preview of the next episode in
prediction, preview, my cousin's house. (Gelecek bölümün
pre- before
premier fragmanını(öngösterimini) kuzenimin evinde
izledik.)
13
LATİNCE & YUNANCA SÖZCÜK ÖĞELERİ Sistem Nasıl Çalışıyor
Bu sayfada yalnızca Latince ve Eski Yunanca'dan İngilizce'ye geçmiş kök ve eklerin işleyişine örnekler
sunacağım. Bir sonraki sayfada ise, eski Cermen ve Romans dilleri de dahil olmak üzere, İngilizce'de
rastladığımız kök ve eklerin daha ayrıntılı bir dökümünü bulacaksınız.
Bu kök ve eklerin anlamını bilmek, öğrenme kolaylığı sağladığı gibi, tanımadığımız sözcüklerle
karşılaştığımızda bunların anlamını üç aşağı beş yukarı çıkarsama olanağı da verir.
Önce, Latince'den gelen kök, önek ve sonekler ile başlayacağız.
Latince, bildiğiniz gibi, Roma İmparatorluğu'nun diliydi ve bu haliyle imparatorluğun egemenlik alanları
içinde yaygınlık kazanmıştı. Zamanla değişik bölgelerde konuşulan Latince farklı diller niteliği kazandı.
İtalyanca, Fransızca, İspanyolca ve Portekizce, Latince "ana" dilden inmiş "kardeş" dillerdir.
Kuzey Fransa'daki Normandiya Dükalığı hükümdarı William 1066 yılında İngiltere'yi fethedince, o
zamanın Fransızcası birkaç yüzyıl boyunca ülkenin resmi dili kimliğini kazandı. Zaman içinde yerli
Anglo-Sakson diyelekleri ile etkileşerek, bugün tanıdığımız İngilizce'nin önemli bir öğesini
oluşturmuştur. İngilizce sözcüklerinin yaklaşık %60'ının o dönemde Fransızca'dan geldiği, bunların
büyük bölümünün ise Latince kökenli olduğu hesaplanıyor.
Bununla birlikte, 6. yüzyıldan başlayarak İngiltere'ye Hristiyanlığı getiren keşiş ve papazlar kanalıyla da
pekçok sözcük Latince'den doğrudan geçmiştir.
Latince
Sonek Temel İşlevi & Anlamı Örnek Sözcükler
14
-able “capable of" veya "worthy of” likable, flexible
-ible anlamında sıfat yapar
-ation fiilden ad yapar create, creation; civilize, civilization
-fy “to make or cause to become” purify, acidify, humidify
-ify anlamında fiil yapar
-ment fiilden ad yapar entertain, entertainment; amaze,
amazement
-ty sıfattan ad yapar subtlety, certainty, cruelty, frailty, loyalty,
-ity royalty; eccentricity, electricity,
peculiarity, similarity, technicality
15