You are on page 1of 215

Aa Bb Cc Dd Ee Ff

ey bi si di i ef
Gg Hh Ii Jj Kk Ll
ci eyç ay cey key el
Mm Nn Oo Pp Qq Rr
em en o pi kyu ar
Ss Tt Uu Vv Ww Xx
es ti yu vi dabılyu eks
Yy Zz
vay zed / zi

Onbinlerce kelime bulunan İngilizce' de bir konuyu


anlamanın en önemli unsurlarından biri tartışmasız
bilinen kelime sayısıdır.
Eğer en çok konuşulan 2500 kelimeyi öğrenirseniz,
normal bir yazının %85 şini, ikinci 1500 kelimeyi
öğrenirseniz ise %95 şini anlayabilirsiniz.
1-“C” harfinden sonra –e-i-y harfleri gelirse c harfi “s” okunur. Örnek: City
“siti”
2-“C” harfinden sonra –a-o-u harfleri gelirse c harfi “k” okunur. Örnek: Cat
“ket”
3-İki ünlü arasındaki “s” harfi “z” okunur. Örnek: Result “rizolt”
4-Sch harfi “sk” okunur. Örnek: Schedule “skecul”
5-“K” harfi “kn” ile başlayan kelimelerde okunmaz. Örnek: Knight “nayt”
6-“H” harfi “Ho” ile başlayan kelimelerde okunmaz. Örnek: Hour “awır”
7-“W” harfi “wr” ile başlayan kelimelerde okunmaz. Örnek: Write “rayt”
8-Kelime sonlarındaki ”y” harfi “i” okunur. Örnek: Actually “ekçıli”
2 / 215
9-“J” harfi her zaman “c” okunur. Örnek: Just “cast”
10- “G” harfinden sonra “-e-i-y” harfleri gelirse “c” okunur. Örnek:
Gentilmen “centılmın”
11- “ai” e okunur. Örnek: Hair “heyr”
12- “au” o okunur. Örnek: Because “bikoz”
13- “ea” uzun i okunur. Örnek: eat “iit”
14- “ee” i okunur. Örnek: See “si”
15- “ew” yu okunur. Örnek: New “niyu”
16- “ie” uzun i okunur. Örnek: Piece “piis”
17- “oa” uzun o okunur. Örnek: Board “boord”
18- “oe” uzun u okunur. Örnek: Shoe “şuu”
19- “oo” uzun u okunur. Örnek: Book “buuk”
20- “ou” au okunur. Örnek: House “haus”
21- “ow” ö o arası okunur. Örnek: Window “vindöo”
22- “ch” ç okunur. Örnek: Child “çayld”
23- “sh” ş okunur. Örnek: She “şi”
24- “th” dh okunur. Örnek: The “dhı”
25- “ph” f okunur. Örnek: Photo “foto”
26- lieutenant (teğmen): leftenınt da okunur, luğtenınt da.
27- fuchsia (fuşya): okurken sondaki ses bazilarinda ı'dan a'ya kayabilir.
28- rebel (asi-ayaklanmak): isimken rebıl olur, fiilken ribel olur, rebel olur rıbel olur.
29- sword (kılıç): v tamamen kaybolabilir de, hafif olarak söylenebilir de.
30- route (rota): ruut da olur raut da.
31- scissors (makas): oradaki r ozellikle ingiliz aksanlarinda kaybolabilir, illa sizırs
denilecek diye bir kaide yok.
32- schedule (program): şecyuğl da olur şecığl da skecuğl da skecıl da.
33- indict (dava açmak): genellikle indayt diye okunur, ama indaykt diye de
okunabilir.
34- pneu: bununla başlayan kelimeler nyü veya nü diye okunabilir.
35- twenty (yirmi): tveni de olur tventi de.
36- magic (sihir): macig diye okunmaz, mecik diye okunur, bazılarında vurdu c'de
olabilir.

3 / 215
37- unique (benzersiz): yunik diye de okunur yuniik diye de, vurgu kayabilir yani.
38- determine (azmetmek): ditörmin olur genelde ditörmın değil.
39- macro (genel): mekro okunur ama bazı aksanlarda e sesi a'ya kayabilir.
40- schizophrenia (şizofreni): skitsıfreniya da okunur skitsofreniya da.
41- economy (ekonomi): ilk e'sinin i olarak telaffuz edilmesi gerekirken ses e'ye de
kayabilir.
42- economics (ekonomi bilimi): vurgusu ikı_na_miks de olabilir, vurgusuz ikınomiks
(a yerine a-o arası bir sesle) de denilebilir.
43- doubt (şüphe): müthiş bi sekilde "beni /dabt/ diye oku" baskısı yapsa da /daut/
seklinde okunmalıdır.
44- bullet (kurşun): müthiş bi sekilde "beni balıt diye oku" baskısı yapsa da /bulıt/
seklinde okunmalıdır. ingilizce'de sona gelen hiç bir w okunmaz. (istisnası olsa bile çok
çok azdır): law, show, flow, cow, sorrow, borrow
45- live (canlı-yaşamak): "nba live" derken layv, "i live in hede" derken liv okunur.
46- capable (yetenekli): keypıbıl. kepeybıl değildir.
47- international (uluslararası): interneyşınıl diye okunursa kötü olur. intırne$ınıl
demek gerekir
48- occurrence (oluşum): oküriyıns diye okunursa rezil kepaze olunur. ıkarıns
denmelidir.
49- plumber (su tesisatçısı): plammır diye okunur, b telaffuz edilmez
50- aisle (koridor): belki de ingilizce'deki yazılışıyla çok da alakası olmayan telaffuzu
olan kelime budur - 'ayl' diye okunur.
51- often (sık sık): hem ofın hem de oftın şeklinde okunabilen ve konuşurken
"hangisiydi?!" diye paniğe düşmekten koruyan bir kelime
52- toughness(inatçılık): tafnıs
53- steak (biftek): stiik yerine steyk şeklinde okunur. stake der gibi.
54- iron (ütü): "ayrın" değil, "ayırn" şeklinde okunacak..
55- issue (konu): i:şiu olarak okunur.
56- anxious (endişeli): enkşıs şeklinde telaffuz edilir.
57- foreign (yabancı): o kadar çok yanlış okuyan var ki. foreyn değil forın diye okunur
58- vegetable (sebze): vecitıbıl diye okunması gerekirken sonundaki table kelimesi
nedeniyle veciteybıl diye okuyanları mevcuttur.

4 / 215
59- “A a” harfi; e veya ey şeklinde okunur.

Örnekler:
apple : epıl (elma)

anonymous : enonimus (anonim)

ambitious : embişıs (ihtiraslı)

table : teybıl (masa)

make : meyk (yapmak, marka)

alien : eliyın (yabani, yabancı, yaratık)

60- “C c harfinin” 3 türlü telaffuzu vardır.

i- Bu harften sonra, yumuşak ünlü (e, i) gelirse “s” şeklinde okunur.

City : siti (şehir)

Cite : sayt (zikretmek, bahsetmek)

Circus : sörkıs (sirk)

Cell : sel (hücre)

Cease : sîz ( durdurmak, kesmek)

Ceiling : siling (tavan)

Face : feys (yüz, sima)

* Concept = konsept (konsept, mefhum)


Dikkat! kelime başındaki c ‘yi kalın ünlü izlediği için –k- okunur; aradaki c yi ince bir ünlü
“c”izlediği için s okunur.

İzleyen ünlü harf, sert bir ünlü ise (a, o, u,); veya ünsüz ise “k” şeklinde okunur.

Cat : ket (kedi)

Catastrophe : ketistrof (felaket)

Cup : kap (kupa, fincan)

Current : körınt (cari, meri, yürürlükte)

Custom : kastım (gümrük, adet)

Conduct : kondakt ( iletmek, davranmak, orkestra idare etmek

Common : kamın (ortak, müşterek)

Bacon : beykın (domuz eti)

5 / 215
Lecture : lekçır

Concrete : konkrit (somut)

ii- “Ch” ç olarak telaffuz edilir.

Chat : çet (sohbet)

Chief : Çîf (şef)

Cheese : Çîs (peynir)

School : sıkul (okul)

Teacher : Tîçır (Öğretmen)

61- “PH ph” harfleri –f- sesi verir.

Phantom : fentım (hayalet)

Philosopy : Filosofi (felsefe)

Telephone : telıfon (telefon)

Pharmacy : Farmasi (eczacılık)

Dikkat : bu kelimedeki c den sonra gelen y, i şeklinde okunduğu için c, s gibi okunur.

62- “i” harfi kelime içinde“ay” şeklinde telaffuz edilir.

Might : mayt (güç, kudret)

Night : nayt (gece)

White : vayt (beyaz )

Side : sayd ( yan, kenar)

United : yunaytıd ( birleşik)

63- “Th th”: t ile s seslerinin birleşiminden doğan peltek s şeklinde okunur. Arap alfabesini bilenler
için söylüyorum. Arapça’nın üçüncü harfi olan ve üstünde üç nokta bulunan harfin okunuşu da
böyledir.

Think : (ts)ink (düşünmek, sanmak)

Theory : (ts)iori (Teori)

Myth : mi(ts) (mit, söylence)

Three : (ts)ri (üç)

6 / 215
64- “Sh”, -ş- gibi telaffuz edilir.

Share : şeer ( pay, hisse)

Shell : şel (raf, kabuk, midye)

Shy : şay (utangaç, utanmak)

Shop : şop (dükkan, alışveriş)

Cash : keş (nakit)

Cushion : kaşın (yastık, tampon)

Fashion : feşın (moda )

Mushroom : maşrum (mantar)

65- “Uu” harfi kelime başlarında; ye, yu şeklinde ve uzun okunur.

Union : yunion (sendika, birlik)

Uniform : yuniform (üniforma, yeknesak, tek düze)

Unit : Yunit (birim)

66- Kelime sonlarındaki “y” harfi i biçiminde okunur.

Agony : egıni (acı, ızdırap)

Treaty : trıti (anlaşma)

Salty : solti (tuzlu)

Bossy : bosi (patronvari, amirane)

Yazıldığı halde okunmayan harfler:

Knowledge : novlıc (bilgi)

Know : nov (bilgi)

Knee : ni (diz)

Knight : nayt (şövalye)

Hour : avır (saat)

67- W w”, (dabılyu), v harfinin ağzı doldurarak okunmasını gerektirir. Arapça bilenler, bu harfi “vav” harfini
söylediklleri gibi söylerlerse, doğru telaffuz etmiş olurlar.

7 / 215
68- “X x”(eks); ks şeklinde okunur.

Fax : feks (faks)

Tax : teks (vergi)

Axe : eks (dingil, aks)

Paradox : perıdoks (ikilem, paradoks)

69- Q q” Bizim “k” harfinin sertçe okunmasıdır. Telaffuzu, Arapçadaki kaf harfi gibidir.

Queen : Kuin (kraliçe)

Frequently : Frekuntli (sık sık)

Quasi : Kuazi (benzer)

Quantity :Kuantiti (miktar)

70- “G g” harfi 3 şekilde okunur.

a) a, o, ,u, l, r harflerinden önce gelirse, aynen Türkçe’deki gibi “g” okunur.

Glad :gıled (mutlu)

Good : gud(iyi)

Guy :gay (arkadaş, erkek)

Grade :greyd (derece, not)

b ) e, i harflerinden önce, g veya c okunur.

get : get (almak, elde etmek)

general :cenıral (genel, umumi)

generate :cenereyt (meydana getirmek, yaratmak)

genius :cinııs (dahi)

Gee :ci (hayret nidası)

Gilbert :cilbırt (erkek ismi)

c) “Gh gh” önüne i gelmeyince “f” okunur.

Enough :inaf (yeterli)

Tough :taf (sert, kuvvetli)

8 / 215
71- "SCH sch" sk okunur.

Scheme :skim (plan,program)

Schedule :skecul (program )

72- "TİON tion", şın olarak okunur.

Competition :kompetişın (rekabet, yarışma)

Frustration :frustration (hayal kırıklığı)

Multiplication :çoğalma (maltıplikeysın)

Combination :kombineyşın (kombinasyon, birleşim)

73- Küçük harflerde İngilizce’de ı yoktur, i vardır. Buna mukabil, İngilizce’de büyük İ yoktur. İ’nin
büyüğü daima I dır.

74- İngilizce sözcükler genellikle tek hecelidir. Birden fazla hecesi olan kelimelerde vurgu ilk hece üzerindedir.

9 / 215
İngilizce'yi Nasıl Öğrenebiliriz?

a) Kelime bilgimizi artıracak çalışmalar yapmalıyız.


b) Cümle yapılarını öğrenmeliyiz.
c) İngilizce pratik yapmaya çalışmalıyız.

a) Kelime Öğrenmek için;


1-Kelime öğrenmek için, ihtiyacımız olan şey nedir?
İlk önce kolay kullanımlı bir sözlük almalıyız ve bu sözlüğü her zaman yanımızda
bulundurmalıyız. Bir de seviyemize uygun okuma kitapları yada parçaları
2-İlk önce hangi kelimeleri öğrenmeliyiz?
Günlük hayatta her zaman en sık ihtiyaç duyduğumuz kelimelerden başlamalıyız. (Giysiler, ev
eşyaları, akrabalıklar, bazı eylemler/fiiller, sıfatlar vb.)
Örneğin, ben (I), sen (you), anne (mother), food(yiyecek), ev (house), gel (come), git (go),
araba (car), iyi(good), güzel (beautiful)... vb.
Bu kelimelerin yanı sıra, düzensiz fiil listesinde yer alan fiilleri öğrenmeliyiz. Çünkü, bu fiiller,
günlük hayatta en sık kullanılan fiillerdir. Her gün iki üç tanesini ezberlemek suretiyle, bir kaç ay
içinde, tüm fiilleri öğrenebiliriz.
3- Kelimeleri nasıl çalışmalıyız?
Birçok yöntem vardır, burada birkaç tanesini vermeye çalışalım. Herkesin en iyi öğrenebildiği
yöntem, en iyisidir. Kişiden kişiye değişir.
(a) Bir kelimenin, hem İngilizce'sini, hem de Türkçe'sini, bir kağıt yada defter sayfası üzerine
tekrar-tekrar yazabiliriz. Örneğin her kelimeyi on defa yazabiliriz. Kaç defa yazacağımız kişiye
göre değişir. Öğrendiğimize kanaat getirdiğimiz zaman yada kelimeyi artık ezberledikten sonra,
bu yazma işlemini bırakırız. Ancak, öğrendiklerimizi unutmamak için, iki üç günde bir, bu
kelimeleri hatırlayıcı çalışmalar yapmamız gerekir.
(b) Düzgün kesilmiş küçük bir kağıt parçasının (3cm x 3cm), bir yüzüne kelimenin Türkçe'sini
diğer yüzüne İngilizce'sini yazıp, bu kağıtları bir poşete koyup, içinden rasgele birisini alıp,
Türkçe yüzü denk gelmişse, kelimenin İngilizce'sini tahmin etmeye çalışabilir, yada İngilizce'si
gelmişse, Türkçe'sini tahmin etmeye çalışabiliriz. Bu kağıdı torbaya atıp, yeni bir kağıt
çekebiliriz... Bu şekilde torbaya yeni öğrendiğiniz kelimeleri ilave ederek, zaman buldukça
çalışabiliriz.
(c) Bir parçayı okuyup, kelimenin anlamını parça üzerine kısaca yazarak, okumaya devam
edip, parçanın anlamını çözmeye çalışabiliriz.. Parça okuyarak kelime öğrenirken, her kelimeyi
tek tek sözlüğe bakmamız gerekmez. Bazı kelimelerin anlamlarını, cümlenin akışına ve parçanın
konusuna bakarak, tahmin etmeye çalışmalıyız. Bu tür tahminlerden sonra, sadece kontrol için
sözlüğe bakmamız daha iyi olur.
Kelime öğrenmenin daha bir çok çeşitli yöntemi vardır. Bunlardan en sağlıklı ve akılda kalıcı

10 / 215
olanı, kendi seviyemize uygun bir okuma parçası okumak suretiyle, parça içindeki kelimeleri
öğrenmektir.
Birde, İngilizce ders kitabının işlenen sayfalarda, öğrencilerin anlamını bilmediği hiçbir kelime
kalmamalıdır. Her öğrenci, işlenen sayfadaki tüm kelimeleri sözlükten bakıp öğrenmelidir. Aksi
halde, konular ilerledikçe, bilinmeyen kelimelerin sayısı o kadar artar ki, öğrenci artık dersten
usanacak hale gelebilir. Günü gününe çalışmak, azar-azar öğrenmek, hem kolay hem de
öğrenciyi usandırmayan bir yöntemdir.
Bunun öğrenciler ödevlerini zamanında yapmalı, yapamadıkları kısımları not alıp,
öğretmenlerine sormalıdırlar.

b) Cümle yapılarını öğrenmek için,


Cümle yapısını öğrenmek için, kendimize iki soru sormalıyız.
1. Cümle kuruluşu nasıldır? yardımcı fiili nedir? fiilin hangi hali kullanılır?
2. Bu cümle kalıbı nerelerde kullanılır? ne anlama gelir?

Örnek-1:
Örnek olarak "Present Continuous Tense" (Şimdiki zaman) olsun.

He is speaking (O, konuşuyor.)


They are speaking. (Onlar, konuşuyorlar.)
I am speaking. (Ben, konuşuyorum.)

Soru-1 : Bu cümle yapısında yardımcı fiil nedir?


Cevap-1: "am, is, are" dır.
Soru-2 : Fiilin hangi hali kullanılır?
Cevap-2: (-ing) eklenmiş hali kullanılır.
Soru-3 : Bu cümle kalıbı neyi anlatır? Hangi durumlarda kullanılır?
Cevap-3: Bu (am, is, are + Ving) yapısına sahip cümleler, "konuşma anında
yapılmakta işleri anlatmak için kullanılırlar."

11 / 215
Örnek-2:
Örnek olarak "Present Simple Tense" olsun.
He does speak = He speaks. (not: "does" cümleden çıkınca, fiile "-es" eklenir.)
They do speak. = They Speak. ( "do" cümleden çıkınca, fiil yine yalın halde kalır.)
I do speak. = I speak.

He does speak = He speaks. ( O konuşur.)


They do speak. = They Speak. (Onlar, konuşurlar.)
I do speak. = I speak. (Ben, konuşurum.)

Soru-1 : Bu cümle yapısında yardımcı fiil nedir?


Cevap-1: "do, does" dır.
Soru-2 : Fiilin hangi hali kullanılır?
Cevap-2: Fiilin yalın hali (birinci hali, V1) kullanılır.
Soru-3 : Bu cümle kalıbı neyi anlatır? Hangi durumlarda kullanılır?
Cevap-3: Bu (do, does + V1) yapısına sahip cümleler, "her zaman yapılan işleri
anlatmak için kullanılırlar."

Gerekli kelimeleri, cümle yapılarını ve kullanım yerlerini öğrendikten sonra, artık pratik yapma
zamanı gelmiştir.

c) İngilizce pratik yapmak için;


Sınıfta, öğretmenler ile ve kendi arkadaşlarımız ile İngilizce konuşmaya çalışmalıyız. Hatalı
cümle kurmaktan korkmayınız. Bildiğiniz kelimeleri kullanarak, yarı Türkçe, yarı İngilizce
konuşmanızın bile faydası olacaktır. Arkadaşlarınız ile, her fırsatta İngilizce konuşmaya çalışınız.
Unutmayınız ki, Türkçe konuşarak İngilizce Öğrenilemez. İngilizce, İngilizce konuşularak
öğrenilir.
İngilizce öğrenmek isteyenlere başarılar dilerim.

12 / 215
Contents (İçindekiler)

Greetings (Selamlaşma)

My Family (Benim Ailem)

Numbers and Date (Sayılar ve Tarih)

Days-Months (Günler-Aylar)

Nouns (İsimler, Tekil-Çoğul)

Giving Directions (Yer Tarifleri)

Subject Pronouns (Özne Zamirleri)

Object Pronouns (Nesne Zamirleri)

Possessive Adjectives and Pronouns (Sahiplik Sıfatları ve Zamirleri)

This/These (Bu/Bunlar)

That/Those (Şu/Şunlar)

Have got/ has got (Var)

There is/ There are (Var)

Prepositions of place (Yer Edatları)

Ability (Can) (Yetenek)

Permission (Can) (İzin)

Request (Can) (Rica)

Possibility (Can) (Olasılık)

Tenses (Zamanlar-özet)

Present Simple Tense (Geniş Zaman)

Past Simple Tense (Di'li Geçmiş zaman)

Present Perfect Tense (Yakın Geçmiş zaman)

Past Perfect Tense (Mıştı- Geçmiş zaman)

Present Continuous Tense (Şimdiki zaman)

Past Continuous Tense (Şimdiki z. hikayesi)

Used To (Geçmiş Alışkanlıklar)

13 / 215
Be Used To (Alışkın Olunan Şeyler)

Get Used To (Alışma Durumu)

Direct Speech (Düz Anlatım)

Indirect (Reported) Speech (Dolaylı Anlatım)

Passive Voice (Edilgen Çatı)

Causatives (Ettirgen Çatı)

If-Clauses (Şart Cümlecikleri)

Wish-Clauses (Dilek/İstek Cümlecikleri)

Cause and Affect (Sebep-Sonuç)

Irregular Verbs (Düzensiz Filler)

14 / 215
Greetings... (Selamlaşma...)

Some Useful Expressions ... (Faydalı birkaç ifade) ...

Selamlaşma için kullanılan ifadelerde, genellikle, karşıdaki kişinin söylediği sözün aynısı
ile cevap verilir, bazı durumlarda ise teşekkür edilir.

1. A: Hello (merhaba, selam, ...) resmi selamlaşma


B: Hello (merhaba, selam, ...)
2. A: Hi (merhaba, selam, ...) samimi selamlaşma
B: Hi (merhaba, selam, ...)
3. A: Good morning (günaydın)
B: Good morning (günaydın)
4 . A: How are you? (nasılsın, nasılsınız?)
B: (I'm ) Fine, Thanks, and you? (İyiyim, Teşekkürler, ya siz?)

5. Mr.Saydam meets Mrs.Bilge, one of his students, and her husband in the street.

Mr Saydam Good morning, Mrs Bilge.

Mrs Bilge Good morning, Mr.Saydam. How are you?

Mr Saydam I'm fine, thanks, and you?

Not too bad. Mr Saydam, this is my husband Mehmet. Mehmet, this


Mrs Bilge
is Mr Saydam, my English teacher.

Mr Bilge (Mehmet) Pleased to meet you.

Mr Saydam Pleased to meet you too. Are you from Turkey, Mr Bilge?

Mr Bilge (Mehmet) Yes, Turkey, from Kayseri. And you, are you from İstanbul?

Mr Saydam No, I'm from Sivas, but I live in İstanbul now.

Mrs Bilge Well, goodbye Mr Saydam, it was nice to see you.

Mr saydam Yes, goodbye.

15 / 215
Some Useful Expressions (Faydalı Birkaç İfade)

Good morning (günaydın, iyi sabahlar)


Good afternoon (tünaydın, iyi öğleden sonralar)
Good evening (iyi akşamlar)
Good night (iyi geceler)
Good Luck (İyi Şanslar)
How are you? (nasılsınız?, nasılsın?)
=========================================
Happy Ramadan (Ramazan bayramınız kutlu olsun)
Happy Easter (Şükran gününüz kutlu olsun)
Happy New Year (Yeni Yılınız kutlu olsun)
Happy Christmas (Noel'iniz kutlu olsun)
Merry Chrismas (Noel'iniz kutlu olsun)
=========================================
Goodbye (hoşça kal)
Have a nice day (iyi günler)
Have fun (iyi eğlenceler)
See you (görüşürüz)
See you later (sonra görüşürüz)
See you soon (yakında görüşürüz)
See you on Monday (Pazartesi görüşürüz)
See you at school (Okulda görüşürüz)
Look after yourself (kendine iyi bak)
Take care of yourself (kendine iyi bak)
=========================================
Congratulations (Tebrikler)
Well done (Aferin, Tebrikler)
Get well soon (geçmiş olsun, umarın kısa zamanda sağlığına kavuşursun.)
Good bless you (Tanrı seni kutsasın, korusun)
=========================================

16 / 215
Glad to meet you (Sizinle tanıştığıma memnun oldum.)
Pleased to meet you (Sizinle tanıştığıma memnun oldum.)
Nice to meet you (Sizinle tanışmak güzel.)
Glad to see you (Sizi gördüğüme memnun oldum.)
Nice to see you (Sizi görmek güzel.)
It's a pleasure to see you. (Sizi görmek bir zevk.)
It's good to see you (Sizi görmek güzel.)
It's good to hear that (Bunu duymak güzel.)
Bu ifadelerde, kullandığınız eyleme göre, anlam değişir.
Meet (tanışmak), See (görmek), Hear (duymak) ... etc. (ve saire)

17 / 215
My Family
=================================
Mother : Anne, Ana
Father : Baba, Ata
Parent : Anne yada Baba (her ikisi birden "parents" olarak adlandırılır.)
Son : Erkek Evlat (Oğul)
Daughter : Kız Evlat
Sister : Kız Kardeş
Brother : Erkek Kardeş
==================================
Uncle : Amca, Emmi, Dayı
Aunt : Hala, Teyze
Cousin : Kuzen (amca, teyze, hala, dayı çocukları)
Niece : Kız Yeğen
Nephew : Erkek Yeğen
=================================
Grandmother : (grandma) : büyükanne, ebe
Grandfather : (grandpa) : büyükbaba, dede
Grandparents : Büyükanne ve Büyükbaba (her ikisi birden)
Grandson : Erkek torun
Granddaughter : Kız torun
=================================
Mother-in-law : Kaynana, Kayın valide
Father-in-law : Kayınbaba, Kayınpeder
Sister-in-law : Görümce, baldız, yenge, elti
Brother-in-law : Kayın, enişte, bacanak
Son-in-law : Damat (kaynana ve kayınbaba bakımından)
Daughter-in-law : Gelin (kaynana ve kayınbaba bakımından)

18 / 215
=================================
Step-mother : Üvey anne
Step-father : Üvey baba
Step-sister : Üvey kız kardeş
Step-brother : Üvey erkek kardeş
Step-son : Üvey erkek evlat
Step-daughter : Üvey kız evlat
=================================
Example-1:
Ali : Have you got any sister? (Hiç kız kardeşin var mı?)
Ayşe : Yes, I have. (Evet, var.)
Ali : How many sisters have you got? (Kaç tane kız kardeşin var?)
Ayşe : I have got two sisters (İki kız kardeşim var.)
Ali : What are their names? ( Onların adları nedir?)
Ayşe : Their names are Ayşe and Fatma. (Onların adları; Ayşe and Fatma.)
Example-2:
A: Who is your mother's mother? (Annenizin annesi kimdir?)
B: My mother's mother is my grandmother. (Annemin annesi, büyükannemdir.)
Example-3:
A: Who is your mother's son?
B: My mother's son is my brother.
Example-4:
A: Who is your sister's son?
B: My sister's son is my nephew.
Example-5:
A: Who is your wife's brother?
B: My wife's brother is my brother-in-law.

19 / 215
Numbers.... (Sayılar...)
Date ... (Tarih)

Sayılar;

1- Cardinal Numbers (sayma sayıları)

2- Ordinal Numbers (sıra sayıları)

olarak iki grup halinde verilmiştir.

Date (Tarih) söylenişi ise bunları takiben verilmiştir.

Ordinal Numbers (Sıra


Sayıları)

Sıra sayılarıdır.

İngilizce'de -st, -rd, -nd, -th ekleri sayıların sonuna eklendiğinde, Türkçe'deki -inci, -
uncu, vb. ek anlamını verir. Hangi ekin ekleneceği, sayının okunuşunun yazılışına bağlıdır.

- Sayının yazılışındaki son iki harf, rakamın yanına konur.

Örneğin; First (1st), Second (2nd), Third (3rd), fourth (4th) vb.

- Eğer Rakamın yazılışı ("sessiz harf + y" ile bitiyorsa, "-th" eklemek için, öncelikle, "-
y" harfi düşer, onun yerine "-ieth" eklenir.

Örnek: Fifty -->Fiftieth, Forty --->Fortieth vb.gibi.

1st First 11th Eleventh 10th Tenth (Onuncu)

2nd Second 12th Twelfth 20th Twentieth (yirminci)

3rd Third 13th Thirteenth 30th Thirtieth

4th Fourth 14th Fourteenth 40th Fortieth

5th Fifth 15th Fifteenth 50th Fiftieth

6th Sixth 16th Sixteenth 60th Sixtieth

7th Seventh 17th Seventeenth 70th Seventieth

8th Eighth 18th Eighteenth 80th Eightieth

9th Ninth 19th Nineteenth 90th Ninetieth

20 / 215
10th Tenth 20th Twentieth 100th One Hundredth / a Hundredth

===============================================================

100th A hundredth (One Hundredth)

1,000th One Thousandth

10,000th Ten Thousandth

100,000th One Hundred Thousandth

1,000,000th One Millionth

1,000,000,000th One Billionth

===============================================================

21st Twenty-first

121st One hundred and twenty-first

1,121st One thousand one hundred and twenty-first

5,263rd Five thousand two hundred and sixty-third

1,250,311th One million, two hundred and fifty thousand three hundred and eleventh.

1,250th One thousand, two hundred and fiftieth.

124th One hundred and twenty-fourth

===============================================================

Dates (Tarihler)

Tarihlerin okunuşu

2000 yılına kadar olan tarihler, ikişerli olarak okunur.

Örnek:

1990 Nineteen-ninety

1453 Fourteen-fifty-three

1299 Twelve-ninety-nine

2000 yılı ve sonrası ise, normal rakam gibi okunur.

2000 Two thousand

21 / 215
2013 Two thousand-thirteen

100 ve 100'ün katları olan yılların okunuşu

1400 Fourteen hundred yada one thousand-four hundred

1800 Eighteen hundred yada one thousand-eight hundred

şeklinde olabilir.

Milattan Önce (MÖ) = BC

Milattan Sonra (MS) = AD

1071 AD "ten-seventyone ey-di" yada "one thousand-seventy-one ey-di" şeklinde


okunur.

3000 BC "three thousand bi-si" yada "thirty hundred bi-si" şeklinde okunur.

Ay ve Günlerin söylenişi iki şekilde olabilir.

21 March ----- March the twenty-first

21 March ----- The twenty-first of March

10 November ----- November the tenth

10 November ----- The tenth of November

Tarihin tam olarak söylenişi

30 August 1922 The thirtieth of August, nineteen-twenty-two

August the thirtieth,, nineteen-twenty-two

02 October 2013 The second of October, two thousand-thirteen

October the second, two thousand-thirteen

22 / 215
DAYS (Günler)

PARTS OF A DAY (Günün Bölümleri)

MONTHS (Aylar)

SEASONS (Mevsimler)

Days.... (Günler)
Monday (Pazartesi)
Tuesday (Salı)
Wednesday (Çarşamba)
Thursday (Perşembe)
Friday (Cuma)
Saturday (Cumartesi)
Sunday (Pazar)

Parts of a Day.... (Günün bölümleri)


Dawn (Şafak vakti)
Morning (sabah)
Noon (Öğle vakti, saat:12:00)
Afternoon (Öğleden sonra)
Evening (Akşam)
Night (Gece)
Midnight (Gece yarısı, saat: 24:00)

Months (Aylar)

January (Ocak)
February (Şubat)
March (Mart)
April (Nisan)
May (Mayıs)
June (Haziran)
July (Temmuz)
August (Ağustos)

23 / 215
September (Eylül)
October (Ekim)
November (Kasım)
December (Aralık)

Seasons (Mevsimler)
Spring (İlkbahar)
Summer (Yaz)
Autumn (Fall) (Sonbahar)
Winter (Kış)

24 / 215
Nouns (İsimler)

İsimler; varlıklara, duygu ve kavramlara ad olan kelimelerdir. (okul, ev, sevgi,


mutluluk, empati, .... vb.)

İsimler, temel olarak iki gruba ayrılır.

1- Countable Nouns (Sayılabilen İsimler)

2- Uncountable Nouns (Sayılamayan İsimler)

Countable Nouns (Sayılabilen isimler)


Sayılabilen İsimler, adın da anlaşılabileceği gibi, tane tane sayılabilen varlıklara verilen
isimlerdir. Bunlar, sayılabildikleri için, hem tekil (a school), hem de çoğul ( 2 schools) şeklinde
kullanılabilirler.

Bu nedenle, sayılabilen isimleri, 1- Singular (Tekil) , 2-Plural Nouns olarak iki gruba ayırabiliriz.

Bazı isimlerin, hiçbir kurala bağlı olmadan, tekil ve çoğul halleri vardır. Bunlara, düzensiz çoğul
isimler adı verilir. Bunların sayısı oldukça azdır. Ezberlenmeleri gerekir. (Person ---
People .... vb.)

Geriye kalan isimler ise, "-s, -es, -ies, -ves" eklerinden, uygun olan eklenmek suretiyle çoğul
yapılır.

25 / 215
Examples:

Singular Nouns: (Tekil İsimler) Plural Nouns (Çoğul İsimler) Düzenli Çoğul Yapma Kuralı

.... School (okul) ....... Schools (okullar) 1- Bir ismin sonu (-o, -sh, -ch, -s, -
x) harfleri ile bitiyorsa, bu kelimeyi
.... House (ev) ....... Houses (evler) çoğul yapmak için, kelime sonuna
sadece "-es" eklenir.
.... Tomato (domates) ....... Tomatoes (domatesler)
Glass ------> Glasses
.... Match (maç) ...... Matches (maçlar)
2- Bir ismin sonu ("-f" yada "-fe"
.... Bush (çalı) ...... Bushes (çalılar) harfleri ile bitiyorsa, çoğul yapmak
için bu harfler düşer, yerine "-ves"
.... Glass (bardak) ...... Glasses (bardaklar) eklenir.

.... Box (kutu) ...... Boxes (kutular) Leaf -------> Leaves

.... Leaf (yaprak) ...... Leaves (yapraklar) 3- Bir ismin sonu "sessiz harf + y"
harfi ile bitiyorsa, çoğul yapmak için
.... Party (parti) ...... Parties (partiler) "y" harfi düşer, "-ies" eklenir.

.... Toy (oyuncak) ...... Toys (oyuncaklar) Party -------> Parties

4- Eğer bir isim, yukarıdaki kuralların


hiç birisine de uymuyorsa, bu ismi
çoğul yapmak için, kelime sonunda
sadece "-s" eklenir.

School -------> Schools

Tekil isimlerin önüne sadece, bir


anlamına gelen "a" yada "one"
sayıları kullanılabilir.

Çoğul isimlerin önüne ise, birden çok


sayıyı ifade eden tüm sayılar
kullanılabilir.

26 / 215
Irregular Singular Nouns Irregular Plural Nouns

(Düzensiz Tekil İsimler) (Düzensiz Çoğul İsimler)

.... Person (kişi) ..... People (insanlar)

.... Man (adam) ..... Men (adamlar)

.... Woman (kadın) ..... Women (kadınlar) Düzensiz isimlerin tekil ve çoğul şekilleri
hiçbir kurala bağlı değildir. Oldukları gibi
.... Deer (geyik) ..... Deer (geyikler) ezberlenmeleri gerekir.

.... Sheep (koyun) ..... Sheep (koyunlar)

.... Mouse (fare) ..... Mice (fareler)

.... Fish (balık) ..... Fish (balıklar)

Examples:

I have got a book.

I have got two books.

I have got some books.

I have got a lot of books.

There is a television.

There are 4 televisions.

Uncountable Nouns (Sayılamayan İsimler)


Sayılamayan İsimler, adın da anlaşılabileceği gibi, tane tane sayılamayan varlıklara verilen
isimlerdir. Bunlar, sayılamadıkları için, sadece tekil olarak kullanılırlar. (rice, flour, happines...,
vb)

Bu isimler sayılamadıkları için, genellikle bir ölçü birimi ile kullanılırlar.

A glass of tea.

Two glasses of tea.

27 / 215
Buradan görüleceği gibi, "çay" sayılamadığı için çoğul yapılamıyor. Ancak, ölçü birimi olan
"glass: bardak" sayılabildiği için, bardak çoğul yapılabiliyor ve bu şekilde "tea: çay" bardaklarla
sayılabiliyor.

A kilo of sugar. (bir kilo şeker.)

Five kilos of sugar. (beş kilo şeker.)

Some sugar . (Biraz şeker)

A lot of sugar. (Çok şeker)

I have got some sugar.

I have got a kilo of sugar.

PREPOSITIONS OF PLACE

(Yer Edatları)

Prepositions of
Turkish Example Meaning in Turkish
Place

in içinde The man is in the car. Adam arabanın içinde

on üstünde The picture is on the wall. Resim duvarın üstünde.

at -de/-da The child is at the bus-stop. Çocuk otobüs durağında.

The teacher is in front of the


in front of önünde Öğretmen tahtanın önünde.
blackboard.

in back of arkasında The chair is in back of the table. Sandalye masanın arkasında.

behind arkasında The chair is behind the table. Sandalye masanın arkasında.

opposite karşısında Market is opposite the cinema. Market, sinemanın karşısında.

next to yanında Almer is next to the Park. Almer, parkın yanında.

near yanında The Mosque is near the park. Cami parkın yanında.

by yanında The Mosque is by the park. Cami parkın yanında.

close to yakınında The Mosque is close to the park. Cami parkın yakınında.

üzerinde,
over The air-plane is over the clouds. Uçak, bulutların üzerinde.
yukarısında

28 / 215
above yukarısında The air-plane is above the clouds. Uçak, bulutların üzerinde.

below aşağısında The cloud is below the sky. Bulut, gökyüzünün aşağısında.

under altında The cat is under the table. Kedi, masanın altında.

beneath altında The fish is beneath the water. Balık, suyun altında.

arasında (çok
among The monkey is among the trees. Maymun ağaçların arasında.
şeyin)

arasında (iki The table is between the door and Masa, kapının ve pencerenin
between
şeyin) the window. arasında.

to the left of solunda Almer is to the left of the park. Almer, parkın solunda.

on the left solda Almer is on the left. Almer, solda.

to the right of sağında The man is on the right of the car. Adam, arabanın sağında.

on the right sağda The man is on the right. Adam, sağda.

on the bottom
tabanında The fish is on the bottom of the sea. Balık, denizin tabanında.
of

on top of tepesinde The snow is on top of the mountain. Kar, dağın tepesinde.

arkasında The the passenger is in the back Yolcu, otobüsün arkasında


in the back of
(içinde) of the bus. (içinde).

Şöför, otobüsün önünde


in the front of önünde (içinde) The driver is in the front of the bus.
(içinde)

Başka şekilde cümle kuruluşları da mümkündür.

The park is next to the hotel. (Park otelin yanındadır.)

There is a park next to the hotel. (Parkın yanında bir otel var.)

There are two chairs behind the table. (Masanın arkasında iki adet sandalye var.)

29 / 215
Giving Direction

(Yer/yön tarifi)

Ayşe : Excuse me, is there a market near here?

Ali : Yes, there is.

Ayşe : How can I get to the Market?

Ali : Go along the street. Turn right on the İstasyon Caddesi.

The market is next the cinema. It is opposite Medrese.

Ayşe : Thank you.

Ali : You're welcome.

Yer tarifi için aşağıdaki cümlelerden faydalanabilirsiniz.

Kendi kendinize, yer tarifi yapmaya çalışınız.

Impratives (emirler) Turkish

Go ahead İleri git.

Go straight Düz git

Go down the street. Caddeden aşağı doğru git

Go up the street. Caddeden yukarı doğru git.

Take the second turn İkinci kavşaktan dön.

Turn right Sağa dön.

Turn back Geri dön.

Turn left Sola dön.

Cross the street Caddeyi karşıya geç.

Go past the market. Marketi geç

Walk along the street Cadde boyunca yürü

Drive along the street Cadde boyunca arabayla git.

Ride along the street Cadde boyunca bisikletle git

It is on your left. O, sizin solunuzda.

30 / 215
SUBJECT PRONOUNS

ÖZNE ZAMİRLERİ
(Subject :özne, Pronoun :zamir anlamına gelir.)

Cümlede özne konumundaki isimlerin yerine kullanılan zamirlere, “Özne Zamiri” yani “Subject Pronoun”
denir.
Subject Pronouns Türkçe anlamları
I Ben

You Sen, Siz

We Biz

They Onlar

He O (erkek)

She O (kız)

It O (insan hariç her şey)

Ali is 15 years old. (bu cümlede özne “Ali”dir. Bunun yerinde “He” kullanabiliriz.)
He is 15 years old.

Ayşe is from Kayseri. (bu cümlede özne “Ayşe”dir. Bunun yerinde “She” kullanabiliriz.)
She is from Kayseri.

Ali and Ayşe are in the garden. (Ali ve Ayşe, bahçededirler.)


They are in the garden. (Onlar, bahçededirler.)

I and my friend are students. (Ben ve benim arkadaşım, öğrenciyiz.)


We are stdents. (Bizler, öğrenciyiz.)

You and your friends are students. (Siz ve sizin arkadaşlarınız, öğrencidirler)
You are students. (Sizler, öğrencilersiniz.)

31 / 215
The cat is very beautiful. (Kedi, çok güzel.)
It is very beautiful. (O, çok güzel.)

The cats are very beautiful. (Kediler, çok güzel.)


They are very beautiful. (Onlar, çok güzel)

32 / 215
Object Pronouns

(Object :nesne, Pronoun :zamir anlamına gelir.)

Cümlede nesne konumundaki isimlerin yerine kullanılan zamirlere, “Nesne Zamiri” yani “Object
Pronoun” denir. Nesne, bir eylemin yada bir edatın nesnesi olabilir.

Bir eylem (go, do, paint, vb.) yada bir edat (in, on, under, at, from vb.) gibi kelimelerden sonra bir zamir
kullanılması gerekiyorsa, aşağıdaki listeden uygun “nesne zamiri” seçilerek kullanılır.
Object Türkçe anlamı Örnekler
Pronouns
The teacher asked me. (Öğretmen bana sordu.)
me Beni, bana
I will call you. (Seni arayacağım, sana telefon edeceğim.)
you Seni, sana, sizi, size
They can invite us. (Onlar, bizi davet edebilirler.)
us Bizi, bize
We can visit them. (Biz, onları ziyaret edebiliriz.)
them Onlara, onları
You can visit him. (Siz, onu ziyaret edebilirsiniz.)
him Ona, onu (erkek)
Ali can visit her. (Ali, onu ziyaret edebilir.)
her Onu, ona (kız)
Bilge can visit it. (Bilge, onu ziyaret edebilir.)
it Onu, ona (insan hariç her
şey)

Eylemin (verb) nesnesi olan zamirler


Can you see me? (Beni görebiliyor musun?)

Call me. (Beni ara)

Can you see me and my friend? Beni ve arkadaşımı görebiliyor musun?

Can you see us. Bizi görebiliyor musun?

Do you know Ali. Ali’yi tanıyor musun?

Do you know him. O’nu tanıyor mu musun?

Do you know Ayşe. Ayşe’yi tanıyor musun?

33 / 215
Do you know her. O’nu tanıyor mu musun?

Can you see the dog. Köpeği görebiliyor musun?

Can you see it. O’nu görebiliyor usun?

Can you see the dogs. Köpekleri görebiliyor musun?

Can you see them. Onları görebiliyor usun?

Ali will paint the room. Ali, odayı boyayacak.

Ali will paint it. Ali, o’nu boyayacak.

Ali will paint the houses. Ali, evleri boyayacak

Ali will paint them. Ali, onları boyayacak.

The doctors examines the people. Doktorlar, insanları muayene ederler.

The doctors examines them. Doktorlar, onları muayene ederler.

Edat (preposition) nesnesi olan zamirler


The cats are in the box. (Kediler, kutunun içindedirler.)

Burada “in” bir edattır. “the box” ise, bu edatın nesnesidir.

The cats are in it. (Kediler, onun içindedirler.)

Burada “it” nesne zamiri, “the box" yerine kullanılmıştır.

The cats are in the boxes. Kediler, kutuların içindedirler.

The cats are in them. Kediler, onların içindedirler.

The air-plane is over the clouds. (Uçak, bulutların üzerindedir)

The air-plane is over them. (Uçak, onların üzerindedir)

This letter is from your mother. (Bu mektup, annenden)

34 / 215
This letter is from her. (Bu mektup, ondan)

This flower is from your boyfriend. (Bu çiçek, senin arkadaşından)

This letter is from him. (Bu çiçek, ondan)

Don’t be afraid of I and my friend. (Benden ve arkadaşımdan korkma)

Don’t be afraid of us. (Bizden korkma)

There is an invitation from you (Senden bir davetiye var.)

35 / 215
Possessive Adjectives ... (Sahiplik sıfatları)

Possessive Pronouns ... (Sahiplik zamirleri)

Possessive Adjectives ... (Sahiplik sıfatları)

My (Benim)
Your (Senin, Sizin)
Their (Onların)
Our (Bizim)
His (Onun) erkekler için
Her (Onun) bayanlar için
Its (Onun) insan dışındaki her şey için
===============================================
Yukarıda verilen, sahiplik sıfatları, sahip olunan şeyin isimlerinin
önünde kullanılırlar. Tek başlarına kullanılamazlar.
Example
My house (Benim evim)
My beautiful house (Benim güzel evim)
Your new car (Senin yeni araban)
Their old house (Onları eski evi)
They are cleaning your garden. (Onlar, sizin bahçenizi temizliyorlar)

Yukarıda görüldüğü gibi, bu sıfatlar, sahip olunan şeyin isimleri olmadan


kullanılamazlar.
Possessive Pronouns ... (Sahiplik zamirleri)
Mine (Benimki)
Yours (Seninki, Sizinki)
Theirs (Onlarınki)
Ours (Bizimki)
His (Onunki) erkekler için
Hers (Onunki) bayanlar için
Its (Onunki) insan dışındaki her şey için
===============================================

36 / 215
Yukarıda verilen, sahiplik zamirleri (mine, yours,...) , hem sahiplik sıfatı (my,
your, their, ...) hem de sahip olunan şeyin isminin (book, books, car, cars, ....)
yerine, tek başlarına kullanılırlar.
Example
My house (Benim evim) yerine kısaca mine (benimki) diyebiliriz.
My houses (Benim evlerim) yerine kısaca mine (benimkiler) diyebiliriz.
My beautiful house (Benim güzel evim) yerine mine (benimki) diyebiliriz.
Your new car (Senin yeni araban) yerine yours (seninki) diyebiliriz.
Their old house (Onları eski evi) yerine theirs (onlarınki) diyebiliriz.
They are cleaning your garden. (Onlar, sizin bahçenizi temizliyorlar) They are
cleaning yours.
They are cleaning your gardens. (Onlar, sizin bahçelerinizi temizliyorlar) They are
cleaning yours.

Yukarıda görüldüğü gibi, bu zamirler, hem sahiplik sıfatı hem de ismin yerine
kullanılmaktadır.
Bunların kullanılabilmesi için, hem konuşmacının hem de dinleyen kişinin, hangi kişi
yada eşyadan bahsedildiğini biliyor olmaları gerekmektedir. O zaman, o şeyin adı
söylemeden sadece, "mine", "yours" gibi kelimelerle, kısaca konuşma yapılabilir.
Example
1. A : Is this your pencil? (Bu, senin kalemin mi?)
B : No, it is not mine. (Hayır, o benimki değil.)
Burada, konuşmacı, "mine" yerine "my pencil" diyebilir, ancak, konuşmada,
bahsedilen şeyi her iki taraf ta bildiği için, "pencil" kelimesini tekrar kullanmadan,
sadece "mine" demiş ve konuşmayı kısaltmıştır.
2. A : Are they my books? (Onlar, benim kitaplarım mı?
B: No, they are not your books. (Hayır, onlar senin kitapların değil.) diyebileceği
gibi,
No, they are not yours. (Hayır, onlar seninkiler değil.) diye kısaca cevap
verebilir.
3. My house = mine
My houses = mine
Your house = yours
Your houses = yours
Their car = theirs
Their cars = theirs
Our car = ours

37 / 215
Our cars = ours
His car = his
His cars = his
Her garden = hers
Her gardens = hers
Its colour = ıts
Its colours = ıts
Burada ismin tekil yada çoğul olması farketmez, her ikisi için de, aynı sahiplik zamiri
kullanılır.

Sahiplik zamirinin yanında isim kullanılmaz.


mine books yanlıştır. Ya "my books" denmesi yada sadece "mine" denmesi
gerekir.
yours books yanlıştır. Ya "your books" denmesi yada sadece "yours" denmesi
gerekir.
görüldüğü gibi, sahiplik sıfatları (my, your, our, their, ...) yanlarına isim alarak
kullanılırlar,
sahiplik sıfatları (my, your, our, their, ...) yanlarında isim olmadan
kullanılırlar.

DEMONSTRATIVE ADJECTIVES (İşaret Sıfatları)


DEMONSTRATIVE PRONOUNS (İşaret Zamirleri)

This : Bu
These : Bunlar
That : Şu, O
Those : Şunlar, Onlar

This, that, these, those kelimelerini, isimlerin önünde sıfat olarak kullanabiliriz.
This boy is a student. (Bu çocuk bir öğrencidir.)
That boy is a student. (Şu çocuk bir öğrencidir.)
These boys are students. (Bu çocuklar öğrencidirler.)
Those boys are students. (Şu çocuklar öğrencidirler.)

38 / 215
This, that, these, those kelimelerini, tek başlarına, isimlerin yerlerine zamir olarak
kullanabiliriz.
"Boy" yerine, "this" yani "bu", yada "that" yani "şu", diyebiliriz.
This is a student. (Bu bir öğrencidir.)
That is a student. (Şu bir öğrencidir.) diyebiliriz.
"Boys" yerine, "these" yani "bunlar", yada "those" yani "şunlar" diyebiliriz.
These are students. (Bunlar öğrencidirler.)
Those are students. (Şunlar öğrencidirler.)

39 / 215
THIS
THESE

Yakınımızda olan şeyleri yada insanları göstererek konuşurken,


Tekil isimlerin ve sayılamayan isimlerin önünde "this",
Çoğul isimlerin önünde ise "these" kullanılabilir. İsmin önünde kullanıldıklarında işaret sıfatı
olarak adlandırılırlar.
These students are in my classroom. (Bu öğrenciler benim sınıfımda) Burada "these"
kelimesi sıfat olarak kullanılmıştır.
This student is in my classroom. (Bu öğrenci benim sınıfımda) Burada "this" kelimesi
sıfat olarak kullanılmıştır.
Ancak isimlerin yerine de kullanılabilirler. bu durumda işaret zamiri olarak adlandırılırlar.
These are in my classroom. (Bunlar, benim sınıfımda) Burada "these" kelimesi "students"
kelimesinin yerine geçmiştir.
This is in my classroom. (Bu, benim sınıfımda) Burada "this" kelimesi "student"
kelimesinin yerine geçmiştir.
Examples (Örnekler)

Yakınımızda olan ve,


Tekil olanlar için "this",
Çoğul olanlar için "these" kullanırız.

Singular Nouns (Tekil İsimlerde) Plural Nouns (Çoğlu İsimlerde)

This... These...

This is a table. (Bu bir masadır.) These are tables. (Bunlar masadırlar.)

This table is good. (Bu masa iyi.) These tables are good. (Bu masalar iyi.)

This is a good table. (Bu, iyi bir masa.) These are good tables. (Bunlar iyi masalar.)

Is this a table? (bu bir masa mıdır?) Are these tables? (Bunlar masa mıdırlar?)

This is not a table. (Bu bir masa değildir.) These aren't tables. (Bunlar masa değildirler.)

Is this table good? (Bu masa iyi midir?) Are these tables good? (Bu masalar iyi midirler?)

40 / 215
THAT
THOSE

Uzağımızda olan şeyleri yada insanları göstererek konuşurken,


Tekil olanlar için "that",
Çoğul olanlar için "those" kullanırız.
Bu kelimeleri, hem isimlerin önünde sıfat olarak hem de isimlerin yerine zamir olarak
kullanabiliriz.

Examples (Örnekler)

Singular Nouns (Tekil İsimlerde) Plural Nouns (Çoğlu İsimlerde)

That... Those...

That is a table. (Şu bir masadır.) Those are tables. (Şunlar masadırlar.)

That table is good. (Şu masa iyi.) Those tables are good. (Şu masalar iyi.)

That is a good table. (Şu, iyi bir masa.) Those are good tables. (Şunlar iyi masalar.)

Is that a table? (Şu bir masa mıdır?) Are those tables? (Şunlar masa mıdırlar?)

That is not a table. (Şu bir masa değildir.) Those aren't tables. (Şunlar masa değildirler.)

Is that table good? (Şu masa iyi midir?) Are those tables good? (Şu masalar iyi midirler?)

41 / 215
Have got ... (.... var, sahibim, sahibiz, sahipler, sahipsiniz)
Has got ... (.....var, sahip)

Functions (Kullanıldığı yerler)


Bir şeye/şeylere sahip olup, olmadığımızı anlatmak için kullanılır.
Türkçe'ye çevirirken, "biz .....sahibiz" diye çevirmek yerine, "bizim .......var." diye
çevirmek daha anlamlıdır.
Sentence Structure (Cümle yapısı)
Cümlenin öznesi, (I, You, We, They, Ali & Ayşe, vb. ) ise, "have got" kullanılır.
Cümlenin öznesi, (He, She, It, Ali, Ayşe, The dog, vb. ) ise, "has got" kullanılır.

I have got ...(tekil, çoğul,


sayılamayan isim..).
Olumlu cümle She has got ...(tüm isimler)
I have not got ...(sahip olunan
Olumsuz cümle She has not got ...(tüm isimler)...
şeyin adı...)
Soru Cümlesi Has she got....(tüm isimler)...?
Have I got....(sahip olunan şeyin
adı)...?

I have got some water. Benim biraz suyum var. (Biraz suya sahibim.)
We have got some books. Bizim birkaç kitabımız var. (Birkaç kitaba sahibiz.)
Soru yapmak için, yardımcı fiil (have, has) cümlenin başına alınır. Diğer kelimeler
yerlerinde kalır.
Have you got some water? Senin/Sizin biraz suyun var mı? (Biraz suya sahip
misin?)
Have you got some books? Senin/Sizin birkaç kitabın var mı? (birkaç kitaba sahip
misin?)
Cümle kuruluşunda, olumsuz yapmak için yardımcı fiile (have, has) "not" kelimesi
eklenir.
I have not got any water. Benim hiç suyum yok.
We haven't got any books. Bizim hiç kitabımız yok

42 / 215
Abbreviations (Kısaltmalar)

I have got = I've got


We have got = We've got
You have got = You've got
have not = haven't
They have got = You've got
has not = hasn't
He has got = He's got
She has got = He's got
It has got = It's got

Examples (Örnekler)
1. Have you got any money? (Hiç paran/paranız var mı?)
Yes, I have. Evet, var.
Yes, I have got some money. Evet, biraz param var.
No, I haven't. Hayır, yok.
No, I haven't got any money. Hayır, hiç param yok.

2. Have you got any cousins? Hiç kuzenin/kuzeniniz var mı? (You=sen, siz)
Yes, I have. Evet, var.
Yes, I have 25 cousins. Evet, 25 kuzenim var.
No, I haven't. Hayır, yok.
No, I haven't got any cousins. Hayır, hiç kuzenim yok.

3. How many brothes has she got? Onun kaç erkek kardeşi var?
She has got 4 brothers. Onun dört erkek kardeşi var.
She hasn't got any brothers. Hiç erkek kardeşi yok.
She has got no brothers. Hiç erkek kardeşi yok.

4. How much sugar have they got? Ne kadar şekerleri var?


They have got some sugar. Onların, biraz şekerleri var. (onlar biraz şekere
sahipler)
They haven't got any sugar. Onların, hiç şekerleri yok.
They have got no sugar. Onların hiç şekerleri yok.

43 / 215
How many (kaç tane) sayılabilen isimler (cat, apple, car, book, student, tree vb.) için,
How much (ne kadar) ise, sayılamayan isimlerin (water, sugar, money, rice vb.)
miktarını sormak için kullanılırlar.

44 / 215
There is...
There are... (Var...)

There is not...
There are not... (Yok...)

Kullanıldığı yerler:
Bir şey/şeylerin var olup-olmadığını anlatmak için kullanılır.

Cümle yapısı:

There is ...tekil isim yada sayılamayan


isim...
Olumlu cümle There are ...çoğul isim..
There isn't ...tekil isim yada sayılamayan
Olumsuz cümle There aren't ....çoğul isim.
isim...
Soru Cümlesi Are there ...çoğul isim)...?
Is there ...tekil isim yada sayılamayan
isim...?

Cümle kuruluşunda, isim çoğul ise, "there is", isim çoğul ise "there are" kullanılır.
There is some water. Biraz su var.
There are some students. Birkaç öğrenci var.

Soru yapmak için, yardımcı fiil (is, are) cümlenin başına alınır. Diğer kelimeler yerlerinde kalır.
Is there some water? Biraz su var mı?
Are there are some students. Birkaç öğrenci var mı?

Cümle kuruluşunda, olumsuz yapmak için yardımcı fiile (is, are) "not" kelimesi eklenir.
There is not any water. Hiç su yok.
There are not any students. Hiç öğrenci yok.

Examples: Örnekler
1. Is there any table in the classroom?
Yes, There is. Evet, var.
Yes, There is one table in the classroom. Evet, sınıfta bir masa var.
No, there isn't. Hayır, yok.

45 / 215
No, there isn't any table in the classroom. Hayır, sınıfta hiç masa yok
2. Are there any students in the classroom? Sınıfta hiç öğrenci var mı?
Yes, There are. Evet, var.
Yes, There are 30 students in the classroom. Evet, sınıfta 30 öğrenci var.
No, there aren't. Hayır, yok.
No, there aren't any students in the classroom. Hayır, sınıfta hiç öğrenci yok
3. How many books are there? Kaç adet kitap var? (sayılabilen isimler için)
There are 5 books. Beş adet kitap var.
There aren't any books. Hiç kitap yok.
There are no books. Hiç kitap yok.
4. How much sugar is there? Ne kadar şeker var? (sayılamayan isimler için)
There is some sugar. Biraz şeker var.
There isn't any sugar. Hiç şeker yok.
There is no sugar. Hiç şeker yok.

46 / 215
PREPOSITIONS OF PLACE

(Yer Edatları)

Prepositions of
Turkish Example Meaning in Turkish
Place

in içinde The man is in the car. Adam arabanın içinde

on üstünde The picture is on the wall. Resim duvarın üstünde.

at -de/-da The child is at the bus-stop. Çocuk otobüs durağında.

The teacher is in front of the


in front of önünde Öğretmen tahtanın önünde.
blackboard.

in back of arkasında The chair is in back of the table. Sandalye masanın arkasında.

behind arkasında The chair is behind the table. Sandalye masanın arkasında.

opposite karşısında Market is opposite the cinema. Market, sinemanın karşısında.

next to yanında Almer is next to the Park. Almer, parkın yanında.

near yanında The Mosque is near the park. Cami parkın yanında.

by yanında The Mosque is by the park. Cami parkın yanında.

close to yakınında The Mosque is close to the park. Cami parkın yakınında.

üzerinde,
over The air-plane is over the clouds. Uçak, bulutların üzerinde.
yukarısında

above yukarısında The air-plane is above the clouds. Uçak, bulutların üzerinde.

below aşağısında The cloud is below the sky. Bulut, gökyüzünün aşağısında.

under altında The cat is under the table. Kedi, masanın altında.

beneath altında The fish is beneath the water. Balık, suyun altında.

arasında (çok
among The monkey is among the trees. Maymun ağaçların arasında.
şeyin)

arasında (iki The table is between the door and Masa, kapının ve pencerenin
between
şeyin) the window. arasında.

to the left of solunda Almer is to the left of the park. Almer, parkın solunda.

on the left solda Almer is on the left. Almer, solda.

to the right of sağında The man is on the right of the car. Adam, arabanın sağında.

on the right sağda The man is on the right. Adam, sağda.

47 / 215
on the bottom
tabanında The fish is on the bottom of the sea. Balık, denizin tabanında.
of

on top of tepesinde The snow is on top of the mountain. Kar, dağın tepesinde.

arkasında The the passenger is in the back Yolcu, otobüsün arkasında


in the back of
(içinde) of the bus. (içinde).

Şöför, otobüsün önünde


in the front of önünde (içinde) The driver is in the front of the bus.
(içinde)

Başka şekilde cümle kuruluşları da mümkündür.

The park is next to the hotel. (Park otelin yanındadır.)

There is a park next to the hotel. (Parkın yanında bir otel var.)

There are two chairs behind the table. (Masanın arkasında iki adet sandalye var.)

Giving Direction

(Yer/yön tarifi)

Ayşe : Excuse me, is there a market near here?

Ali : Yes, there is.

Ayşe : How can I get to the Market?

Ali : Go along the street. Turn right on the İstasyon Caddesi.

The market is next the cinema. It is opposite Medrese.

Ayşe : Thank you.

Ali : You're welcome.

Yer tarifi için aşağıdaki cümlelerden faydalanabilirsiniz.

Kendi kendinize, yer tarifi yapmaya çalışınız.

48 / 215
Impratives (emirler) Turkish

Go ahead İleri git.

Go straight Düz git

Go down the street. Caddeden aşağı doğru git

Go up the street. Caddeden yukarı doğru git.

Take the second turn İkinci kavşaktan dön.

Turn right Sağa dön.

Turn back Geri dön.

Turn left Sola dön.

Cross the street Caddeyi karşıya geç.

Go past the market. Marketi geç

Walk along the street Cadde boyunca yürü

Drive along the street Cadde boyunca arabayla git.

Ride along the street Cadde boyunca bisikletle git

It is on your left. O, sizin solunuzda.

49 / 215
Can + V1 (........-ebilir)
Functions (Kullanıldığı yerler)
-- (Ability) Beceri ve yetenek anlatmak için, (şimdi ve her zaman, yada gelecek için)
-- (Permission) İzin isterken (şimdi, her zaman, yada gelecek için).
-- (Resquest) Rica ve isteklerde bulunmak için. (şimdi, her zaman, yada gelecek için)
-- (Possibility) Olasılık anlatmak için. (şimdi, her zaman, yada gelecek için)

Sentence Structure (Cümle yapısı)

Olumlu cümle S + can + V1.


Olumsuz cümle S + can + not + V1.
Soru cümlesi Can + S + V1 ?
-Yes, S + can.
- No, S + can't.

Cümle kuruluşunda, yardımcı fiil olarak (can) kullanılır, yardımcı fiilden sonra fiillin yalın V1
(present) hali kullanılır.
Yardımcı fiil "can", tüm (soru, olumlu, olumsuz) cümlelerde bulunur. Özne ister tekil şahıs,
isterse çoğul şahıs olsun, fark etmez, tüm özneler için "can + V1" kullanılır.
She can swim. (O, yüzebilir.)
She cannot swim. (O, yüzemez.)
Can she swim? (O, yüzebilir mi?)

I, You, We, They, Ali & Ayşe

I can swim. Ben, yüzebilirim.

I cannot swim. Ben, yüzemem.

Can I swim ? Ben, yüzebilir miyim?

--- Yes, I can./ No, I can't. Evet, öyle. / Hayır, öyle değil.

50 / 215
He, She, It, Ali, Ayşe, The Cat, ...

She can swim. O, yüzebilir.

She cannot swim. O, yüzemez.

Can she swim? O, yüzebilir mi?

---- Yes, she can. / No, she can't. Evet, öyle. / Hayır, öyle değil.

Time Expressions (Zaman ifadeleri)

"Can V1" bir "tense" (zaman) değildir. Sadece, şimdi, geniş zaman ve gelecek zamana ait,
"yetenek", "izin", "rica", "olasılık" anlatmak için kullanılan bir cümle yapısıdır. Dolayısıyla,
aşağıdaki zaman ifadeleri ile birlikte kullanılabilirler. Ancak, aşağıda verilen zaman ifadeleri ile
sınırlı değildir. Zaman ifadeleri, genellikle cümlenin en sonuna yerleştirilirler.

Now (Şimdi)

Now şimdi

At the moment şimdi

Right now tam şu anda

Present (Şimdi ve Her Zaman)

Everyday her gün

Every week her hafta

Once a day günde bir kez

Twice a day günde iki kez

Three times a day günde üç kez

On Sundays pazar günleri

Every Sunday her pazar

Every month her ay

Future (Gelecek)

Tomorrow yarın

Next month gelecek ay

51 / 215
Next week gelecek hafta

In two days iki gün içinde

......... etc. .......... ve saire.

Examples (Örnekler)

Ability (Yetenek, beceri anlatmak için kullanım)


1. She can play the guitar. (O, gitar çalabilir.)
2. She can't drive a car. (O, araba süremez.)
3. Can she ride a bike? (O, bisiklet sürebilir mi?)
Bu şekilde istenen yetenek ve beceri sorularına aşağıdaki gibi cevap verilebilir.
Yes, she can. (Evet, öyle.)
No, she can't. (Hayır, öyle değil.)
Permission (İzin istemek için kullanımı)
1. Can we go out? (Biz, dışatı çıkabilir miyiz?)
2. Can I speak in Turkish? (Türkçe konuşabilir miyim?
Bu şekilde istenen izinlere aşağıdaki gibi cevap verilebilir.
-Yes, sure. (Evet, elbette.)
-Yes, of course. (Evet, tabiki.)
-Yes, you can. (Evet, yapabilirsin.)
-No, I'm sorry. (Hayır, üzgünüm.)
-I'm afraid you can't. (Üzgünüm, olmaz.)
Request (Rica ve istek için kullanımı)
1. Can you open the door, please? (Lütfen, kapıyı açabilir misiniz?)
2. Can you help me? (Bana, yardım edebilir misiniz?
Bu şekilde rica ve isteklere aşağıdaki gibi cevap verilebilir.
-Yes, sure. (Evet, elbette.)
-Yes, of course. (Evet, tabiki.)
-Yes, you can. (Evet, yapabilirsin.)
-No, I'm sorry. (Hayır, üzgünüm.)
-I'm afraid you can't. (Üzgünüm, olmaz.)

52 / 215
Possibility (Olasılık ve tahmin için kullanımı)
1. He can come here at 5:00 o'clock. (O, buraya saat beşte gelebilir.)
2. They can win the cup. (Onlar, kupayı kazanabilirler.)
3. Do you think they can win? (Sizce, kazanabilirler mi?)
- Yes, I do. / No, I don't.
- Yes, I think they can. / NO, I don't think they can. (Evet, sanırım öyle, / Öyle olacağını
sanmam)
4. Where is Batuhan? (Batuhan nerede?)
- He can be in the classroom. (Sınıfta olabilir.)
5. How old is she? ( O, kaç yaşında?)
Bu şekilde olasılık ve tahmin sorularına aşağıdaki gibi cevap verilebilir.
- I don't know. She can be 14 years old. (Bilmiyorum. O, 14 yaşında olabilir.)
- I think she can be 14 years old. (Bence, 14 yaşında olabilir.)

53 / 215
TENSES
(Zamanlar)

Simple Tenses (Basit Zamanlar)

Simple Present Tense S +V1 / V-es Geniş zaman

Simple Past Tense S + V2 Di'li ve Miş'li Geçmiş zaman

Present Perfect Tense S + have/has + V3 Yakın Di'li Geçmiş zaman

Past Perfect Tense S + had + V3 Geçmiş zamanın hikayesi

Future Tense S + will + V1 Gelecek zaman

Modal Verbs (Simple)

Can S + can + V1 -ebilir (beceri, olasılık, rica, izin)

May S + may + V1 -ebilir (olasılık, rica, izin)

Might S + might + V1 -ebilir (olasılık, rica, izin)

Could S + could + V1 -ebilir/ -ebiliyordu (beceri, rica)

Shall S + shall + V1 -ecek

Should S + should + V1 -meli (tavsiye, öğüt)

Ought to S + ought to + V1 -meli (tavsiye, öğüt)

Must S + must + V1 -meli (zorunluluk)

-ecek, ecekti, -ır, ir, ...duruma göre anlamı


Would S + would + V1
değişir.

54 / 215
Other Simple Forms

We have to study.
We had to study yesterday
We will have to study
have/has to + V1 - mek zorunda (her tense çekimlenebilir)
tomorrow.
...etc.

We are able to study


We were able to study
be able to + V1 We will be able to study - ebilir (her tense çekimlenebilir)
...etc.

Continuous Tenses
(Süreklilik İfade Eden Zamanlar)

Şimdiki zaman
Present Continuous Tense S + am/is/are + V-ing
(-yor)

Şimdiki zamanın hikayesi


Past Continuous Tense S + was/were + V-ing
(-yordu)

Geçmişten gelen süreklilik


Present Perfect Continuous Tense S + have/has been + V-ing
(-yor)/ (-mekte/-makta)

Sürekliliğim Hikayesi
Past Perfect Continuous Tense S + had been + V-ing
(-yordu) (-mekteydi/-maktaydı)

Gelecek zamanda süreklilik


Future Continuous Tense S + will be + V-ing
(-yor olacak)

55 / 215
Modal Verbs (Continuous)

Can S + can be + V-ing -yor olabilir (tahmin)

May S + may be + V-ing -yor olabilir (tahmin)

Might S + might be + V-ing -yor olabilir (tahmin)

Could S + could be + V-ing -yor olabilir, olabilirdi (tahmin)

Shall S + shall be + V-ing -yor olacak

Should S + should be + V-ing -yor olmalı (istek, tavsiye, öğüt)

Ought to S + ought to be + V-ing -yor olmalı (istek, tavsiye, öğüt)

Must S + must be + V-ing -yor olmalı (zorunluluk, tahmin)

-yor olacak, olacaktı, -yor,


Would S + would be + V-ing
...duruma göre anlamı değişir.

Other Continuous Forms

We have to be studying now.


We had to be studying
- yor olmak zorunda (her tense
have/has to +be + V-ing yesterday
çekimlenebilir)
We will have to be studying...
...etc.

We are able to be studying


We were able to be studying - yor olabilir (her tense
be able to +be + V-ing
We will be able to be studying çekimlenebilir)
...etc.

56 / 215
SIMPLE PRESENT TENSE (Basit geniş zaman)
Kullanıldığı yerler (Functions)
Her zaman yapılan, alışkanlıkları, rutin eylemleri anlatmak için kullanılır.

Cümle yapısı (Sentence Structure)

Olumlu cümle S + V1 yada V1-es


Olumlu cümle S + do/does + V1
Olumsuz cümle S + do/does + not + V1
Soru cümlesi Do/does + S + V1?

Üçüncü tekil şahıslar (he, she, it) ve tekil isimler (Ali, Ayşe, Fatma, the cat, the girl, the
student,...) için "does" yardımcı fiili kullanılır.
Diğer şahıslar (I, you, we, they) ve çoğul isimler ( Ali and Ayşe, the cats, the girls, the
students,...) için "do" yardımcı fiili kullanılır.

S + do + V1
Cümle kuruluşunda, olumlu cümlelerde, genellikle, yardımcı fiil (do/does) kullanılmaz, yardımcı
fiil gizlenir ve sadece fiil kullanılır.
Sadece eylemi vurgulamak için özel durumlarda, olumlu cümlede "do/does" yardımcı fiili
kullanılabilir.
Cümlede "do" kelimesi gizlendiğinde, eylemde değişiklik olmaz, eylem yine yalın halde (V1)
kullanılır.
I do speak = I speak (Ben konuşurum) ............. Olumlu cümlede "do" gizlenebilir.
Burada cümlede "do" yardımcı fiili olsa da olmasa da eylem yalın halde (V1) kullanıldı.
Do you speak? (Sen, konuşur musun) ............. Soru cümlesinde "do" gizlenmez.
You don't speak (Sen, konuşmazsın) ............. Olumsuz cümlede "do" gizlenmez.
S + does + V1
Cümlede"does" gizlendiğinde " eyleme "-es, -ies, -s" eklerinden birisi eklenir. "Does" cümleye
girince, eylemdeki "-es, ,-ies, -s" takısı kaldırılır, eylem yalın halde (V1) eksiz olarak kullanılır.
she does speak = She speaks (O, konuşur) ............. Olumlu cümlede "does" gizlenebilir.
Does she speak? (O, konuşur mu) ............. Soru cümlesinde "does" gizlenmez.
She doesn't speak (O, konuşmaz) ............. Olumsuz cümlede "does" gizlenmez.

57 / 215
Burada cümlede "does" yardımcı fiili kullanıldığında eylemin yalın hali (V1- speak) kullanıldı.
"Does" yardımcı fiili gizlendiğinde ise, eylemin "-es" almış hali "V-es" yani "speaks" kullanıldı.

Olumlu cümlede, genellikle yardımcı fiil (do yada does) gizlenir, kullanılmaz.
She goes-------O, gider. (Burada "does" kelimesi gizlenmiştir. "does go" = "goes")
They go -------Onlar, giderler. (Burada "do" kelimesi gizlenmiştir. "do go" = "go")
Olumlu cümlede vurgulamak amaçlı olarak yardımcı fiil "do/does" kullanıldığında ise, fiilin yalın
(V1) hali kullanılır.
She does go--------O, gider.
They do go---------Onler, giderler.
Olumsuz ve soru cümlelerde, "do/does" cümleye dahil edilir, fiilin yalın hali (V1) kullanılır.
Does she go?---------O, gider mi?
She doesn't go.--------O, gitmez.
Do they go?------------Onlar, giderler mi?
They don't go.---------Onlar, gitmezler.

I, You, We, They, Ali & Ayşe

I go to school everyday. Ben, her gün okula giderim.

I do go to school everyday. Ben, her gün okula giderim.

I do not go to school everyday. Ben, her gün okula gitmem.

I don't go to school everyday. Ben, her gün okula gitmem.

Do I go to school everyday? Ben, her gün okula gider miyim?

--- Yes, I do./ No, I don't.

He, She, It, Ali, Ayşe, The Cat, ...

She goes to school everyday. O, her gün okula gider.

She does go to school everyday. O, her gün okula gider.

She doesn't go to school everyday. O, her gün okula gitmez.

She does not go to school everyday. O, her gün okula gitmez.

Does she go to school everyday? O, her gün okula gider mi?

58 / 215
---- Yes, she does. / No, she doesn't.

Zaman ifadeleri (Time expressions)


Geniş zaman cümlelerinde kullanılan zaman ifadelerine örnek olabilecek bazı ifadeler aşağıda
verilmiştir. Zaman ifadeleri, genellikle cümlenin en sonuna yerleştirilirler.

Everyday her gün

Every week her hafta

Once a day günde bir kez

Twice a day günde iki kez

Three times a day günde üç kez

On Sundays pazar günleri

Every Sunday her pazar

Sıklık Zarfları (Adverbs of frequency)


Sıklık zarfları, cümlede, eylemin (fiilin) önüne konarak kullanılırlar. Cümlede eylem yok ise, Be
(am, is, are, was, were, vb.) kelimelerden sonra kullanılırlar.
There is always a problem in the city.
We always solve the problem.

Always Daima

Generally Genellikle

Usually Genellikle

Often Sık sık

Frequently Sık sık

Sometimes Bazen

Seldom Arasıra

Rarely Nadiren

Never Asla

59 / 215
Örnekler (Examples)
1. She studies every week. (O, her hafta çalışır.)
2. She doesn't study. (O, çalışmaz.)
3. Does she usually study? (O, daima çalışır mı?)
Yes, she does. (Evet, öyle.)
No, she doesn't. (Hayır, öyle değil.)
4. We usually study everyday. (Biz, genellikle, hergün çalışırız.)
5. They never study. (Onlar, asla çalışmazlar.),
Not: Bir cümlede "never" olduğunda "not" kullanılmaz. Ancak, anlam yine de olumsuz olur.
6. They don't speak. (Onlar, konuşmazlar.)
7. Do they understand? (Onlar, anlarlar mı?)
Yes, they do. (Evet, öyle.)
No, they don't. (Hayır, öyle değil.)
8. What do you want? (Ne, istersiniz?)
I want a glass of tea. (Bir bardak çay isterim.)
NOT: Duygu ve düşünce ile ilgili fiiler İngilizce'de daima "Present Simple Tense" de kullanılır. Biz
ise, bu fiilleri, genellikle, "Present Continuous Tense" (şimdiki zamanda) kullanıyoruz.
I like basketball.
(Burada "like" (sevmek), duygu ile alakalı bir fiil olduğundan, İngilizce'de şimdiki zamanda
kullanılmaz. Yani;
( I'm liking basketball ) denmez.
Türkçe'de ise, "Basketbolu seviyorum." deriz. Bu durum İngilizce'deki Geniş Zaman ile
Türkçe'deki Geniş Zamanın birbirine tam olarak denk olmadıklarını göstermektedir. Bizim
Şimdiki zamanda ifade ettiğimiz bazı "duygu ve düşünceleri", İngilizler, Geniş zamanda ifade
etmektedirler.
İngilizce'de şimdiki zaman, "sadece konuşma anında yapılmakta olan işleri anlatır."
Geniş zaman ise, daima geçerli olan eylemleri anlatır.
Örnek: Okulu seviyorum.
Bize göre; "I'm liking school" şeklinde ifade edilmesi gerekirken,
"I like school" şeklinde ifade edilmektedir.
Duygu ve düşünce ile ilgili fiillere örnek olarak;
Believe: İnanmak,
Want: İstemek,
Like : Sevmek,

60 / 215
Love : Sevmek,
Think : Sanmak
Vb. sayılabilir.

THE RULE OF ADDING "-ES, -IES,-S"


"-es, -ies,-s" EKLEME KURALLARI

"-es, -ies,-s" ekleri hem isimlere, hem de fillilere (eylemlere) eklenebilir.


1) İsimlere eklendiğinde, tekil isimleri çoğul yaparlar yani "-ler, -lar" anlamı katarlar.
Student...(öğrenci)...........> Students (öğrenciler)
Match...(kibrit)..................> Matches (kibritler)
Party...(parti)...................> Parties (partiler)
Leaf...(yaprak).................> Leaves (yapraklar)

2) Eylemlere eklendiğinde, o eylemi, üçüncü tekil şahıs (he, she, it, the cat, Ali, Ayşe, vb.) için
geniş zamana çekimler.
Speak..(konuş)..................> Speaks (.... konuşur)
Go...(git).............................> Goes (.... gider)
Try...(dene).........................> Tries (... dener)

Bu ekler, eylemin sadece yalın haline (V1) eklenir.

Ek yapılacak kelimenin son harfine bakılarak hangi ekin uygun olduğu belirlenir.

"-es" eklenmesi

Present (V-es)
(V1)

match matches Eğer kelimenin (isim yada fiil) sonu “-ch, sh, -s, -z,- x, -o” harfleri ile bitiyorsa sadece
push pushes “-es” eklenir.

toss tossed
fizz fizzes
fix fixes Not: "piano, radio, photo vb." kelimeler, son harfi "-o" olmasına rağmen bu kurala
uyulmaz ve sadece "-s" getirilir.
go goes

61 / 215
"-ies" eklenmesi

Present (V-ies)
(V1)

dry dries Eğer kelimenin sonu “sessiz harf+y” harfi ile bitiyorsa sadece “y” harfi düşer, yerine
fly flies "-ies" eklenir.

"-ves" eklenmesi

Singular Plural
Noun Noun

leaf leaves Eğer kelime, "-fe" yada "-f" harflari ile bitiyorsa, "-fe" yada "f" çıkarılır, onun
loaf loaves yerine "-ves" eklenir.
Bu kural isimler için geçerlidir. Ayrıca bazı istisnaları yani kurala uymayanlar
da vardır.
belief - beliefs (believes is a verb form)
brief - briefs
chef - chefs
proof - proofs
roof - roofs
cafe - cafes
safe - safes (saves is a verb form)

"-s" eklenmesi

Present (V-s)
(V1)

live lives Eğer kelime, yukarıdaki kurallara uymuyorsa sadece "-s" eklenir.
clean cleans

62 / 215
Past Simple Tenses (Basit geçmiş zaman)

Kullanıldığı yerler:

Geçmişte yapılmış, bitmiş

eylemleri anlatmak için kullanılır.

Cümle yapısı:

Olumlu cümle S+ V2

Olumlu cümle S+ did + V1

Olumsuz cümle S+ did + not + V1

Soru cümlesi Did+ S + V1?

Cümle kuruluşunda, olumlu cümlelerde, yardımcı fiil (did) kullanılmadığı zaman fiillin V2 (past) hali
kullanılır.

(She went)

Olumlu cümlede yardımcı fiil "did" kullanıldığında ise, fiilin yalın (V1) hali kullanılır.

(She did go)

Olumsuz ve soru cümlelerde, "did" cümleye dahil edilir, fiilin yalın hali (V1) kullanılır.

(Did she go?)

(She didn't go.)

NOT: Geçmiş zaman cümlelerini kurabilmek için, fiillerin ikinci (V2-past) hallerinin öğrenilmesi
gerekir.

Düzensiz fiillerin (irregular verbs) ikinci hallerinin (V2- past) ezberlenmesi gerekir.

(V1)..go, (V2)..went, (V3)..gone

Düzensiz fiil listesinde yer almayan fiillere, düzenli fiiller denir. Düzenli fiillerin (V1) yalın hallerine,
(-ed, -ied, -d) eklerinden birisi eklenir ve fiilin (V2) ve (V3) halleri elde edilir.

(V1)..clean, (V2)..cleaned, (V3)..cleaned

63 / 215
I, You, We, They, Ali & Ayşe
I went to school yesterday. Ben, dün okula gittim.
I did go to school yesterday. Ben, dün okula gittim.
I did not go to school yesterday. Ben, dün okula gitmedim.
I didn't go to school yesterday. Ben, dün okula gitmedim.
Did I go to school yesterday? Ben, dün okula gittim mi?
--- Yes, I did./ No, I didn't.

He, She, It, Ali, Ayşe, The Cat, ...


She went to school yesterday. O, dün okula gitti./gitmiş
She did go to school yesterday. O, dün okula gitti./gitmiş
She didn't go to school yesterday. O, dün okula gitmedi./gitmemiş
She did not go to school yesterday. O, dün okula gitmedi. /gitmemiş
Did she go to school yesterday? O, dün okula gitti mi? /gitmiş mi?
---- Yes, she did. / No, she didn't.

Zaman ifadeleri (Time expressions)

Geçmiş zaman cümlelerinde kullanılan zaman ifadelerine örnek olabilecek bazı ifadeler aşağıda
verilmiştir. Zaman ifadeleri, genellikle cümlenin en sonuna yerleştirilirler.

Yesterday dün
2 years ago iki yıl önce
5 days ago beş gün önce
The day before önceki gün
Last week geçen hafta
Last year geçen yıl
in 1980 1980 yılında
This morning bu sabah
That morning o sabah
When I was a child. ben çocuk iken.

Örnekler (Examples):

1. She studied last week. (O, geçen hafta çalıştı.)

2. She didn't study. (O, çalışmadı.)

3. Did she study? (O, çalıştı mı?)

Yes, she did. (Evet, öyle.)

No, she didn't. (Hayır, öyle değil.)

64 / 215
PRESENT PERFECT TENSE (Yakın Geçmiş zaman)
Türkçe'deki zaman tanımlarına göre tam isim vermek mümkün değildir. Hem devam eden, hem
henüz tamamlanmış, hem de ömrümüz boyunca yaptığımız işler, yaşanan deneyimler için
kullanılabilir. Bu kullanımlar, aşağıda açıklanmıştır.

Cümle yapısı (Sentence Structure)

Üçüncü tekil şahıslar (he, she, it) ve tekil isimler (Ali, Ayşe, Fatma, the cat, the girl, the
student,...) için "has" yardımcı fiili kullanılır.
Diğer şahıslar (I, you, we, they) ve çoğul isimler ( Ali and Ayşe, the cats, the girls, the
students,...) için "have" yardımcı fiili kullanılır.
Yardımcı fiil, hiçbir zaman gizlenmez. Olumlu, olumsuz ve soru cümlelerinde mutlaka bulunur.
Bu yardımcı fiillerden sonra, fiilin V3 (past paticiple) hali kullanılır.

Olumlu cümle S + have/has V3


Olumsuz cümle S + have/has not + V3
Soru cümlesi Have/has + S + V3?

Özne + have/has + V3
Bu cümle yapısını oluşturabilmek için düzensiz fiillerin V3 (Past Participle) halinin ezberlenmesi
gerekir.
Düzensiz fiil listesinde olmayan fiillerin yalın (V1) hallerine, (-ed, -ied, -d) eklerinden birisi
getirilerek V3 hali elde edilir. Düzenli fiillerin V2 ve V3 halleri aynıdır.

I
You
We
They have spoken.
Ali And Ayşe
The students
The cat
He
She
It
Ali has spoken.
Ayşe
The student
The cat

65 / 215
Kullanıldığı Yerler (Functions)

1. Geçmişte yapılmış ve sonucu elimizde olan işleri anlatmak için kullanılır


Örneğin, evimizi yeni boyamış ve boya henüz kurumamış ise, işin sonucu elimizde olduğu için,
bu durumu;

We have painted our house. (Evimizi boyadık.) cümlesi ile ifade ederiz.
V3

Eğer, evimizi boyamış ve üzerinden zaman geçmiş ise, ve bu işin sonucu bugünü etkilemiyorsa,
o zaman, "past simple tense" kullanırız.
We painted our house. (Evimizi boyadık.)
V2
Buradan, "present perfect tense" (have/has + V3) sonucu günümüzü etkileyen, sonucu
elimizde olan yakın geçmiş zamanı anlattığı görülür.
Olayın etkileri geçmiş ise, işin ne zaman yapıldığı daha önemli ise, kesin zaman belirtilerek, past
simple (V2) ile anlatmak daha doğrudur.

2. Bir şeyi hayatımızda, şimdiye kadar hiç yapıp yapmadığımızı anlatmak için kullanılır.

Have you ever gone to Paris? (Sen hiç Paris'e gittin mi?)
-- Yes, I have gone to Paris twice. (Evet, Paris'e iki kez gittim.)

Have you ever been to Paris? (Sen hiç Paris'te bulundun mu?)
-- Yes, I have been to Paris twice. (Evet, Paris'te iki kez bulundum.)

Burada, cümlenin sonuna "zaman ifadesi" kullanılmaz. Çünkü, bu cümle yapısı bu şekilde
kullanıldığında, bu (have/has +V3) yapısının içinde "up to now" (şimdiye kadar) yada "in your
life" (hayatın boyunca) gibi bir anlam gizlidir.
Olayın çok yıllar önce olmuş olması önemli değildir. Bu kullanımın, yakın geçmiş ile ilgili yoktur.
Sadece, işin şimdiye kadar hiç yapılıp yapılmadığını anlatır.
Eğer, bir kişinin, bu eylemi geçmişte ne zaman yaptığını anlatmak gerekiyorsa, o zaman,
"present perfect tense" ile değil de, "past simple" ile anlatmak gerekir.
Eylemin yapılıp, yapılmadığı yani kendisi önemli ise have/has V3 kullanılır. Eylemin geçmişte ne
zaman yapıldığı önemli ise V2 (did.V1) ile anlatmak daha doğru olur.

66 / 215
Örneğin:
Did you go to Paris? (Parise Gittin mi?)
Yes, I went to Paris, last year. (Evet, geçen yıl, Paris'e gittim.)
I have gone to Paris last year. cümlesinde, geçmiş zaman ifadesi "last year" kullanılamaz.

Çünkü, present perfect tense, kullanıldığında, içinde, "şimdiye kadar" anlamı gizlidir.
Bu nedenle başka bir zaman ifadesi kullanılmaz.

Burada, geçmişe ait kesin bir zaman (last year) verilmiş olduğu için, "past simple" daha
uygundur.

3. "Already, Just, Yet, Ever, Never" gibi kelimeler ile yakın geçmişi anlatmak için kullanılır.

Already : zaten, halihazırda, (Olumlu cümlelerde, fiilden önce)


Just : demin, henüz, az önce, (Olumlu cümlelerde, fiilden önce)
Yet : henüz, şimdiye kadar, (Olumsuz ve soru cümlelerinde, cümle sonunda)
Ever : Hiç (Soru cümlelerinde, fiilden önce)
Never : Hiç (Olumlu cümlelerde fiilden önce kullanılır ancak olumsuz
anlam taşır.)

-Have you ever cooked omlette? (Hiç omlet pişirdin mi?)


*Yes, I have cooked omlette many times. (Evet, bir çok kez pişirdim.)
*No, I never. (Hayır, asla.)
*No, I haven't. (Hayır, yapmadım.)
- Have you finished your work yet? (Çalışmanı şimdiye kadar bitirdin mi?)
* No, not yet. (Hayır henüz değil.)
* No, I haven't finished my work yet. (Hayır, henüz çalışmamı bitirmedim.)
* Yes, I have already finished my work. (Evet, çalışmamı zaten bitirdim.)
* Yes, I have just finished my work. (Evet, çalışmamı demin/az önce bitirdim.)

4. Present Perfect Tense, "Since" ve "for" ile başlayan zaman ifadeleri ile birlikte kullanılır ve
bir işin ne kadar süredir yapılmakta olduğunu anlatır.

67 / 215
For + period of time (süre) Since + time (Başlangıç zamanı)
for 2 hours (iki saattir) since 1980 (1980 den beri)
for 5 days (beş gündür) since this morning (bu sabahtan beri)
for 10 years (on yıldır) since yesterday (dünden beri)
for two weeks (iki haftadır) since 2 o'clock (saat ikiden beri)
for ten months (on aydır) since I was a child (çocukluğumdan deri)
for a day (bir gündür) since I came here (buraya geldiğimden beri)

I have studied. (Ben çalıştım.) zaman ifadesi olmayınca, geçmiş zaman olarak anlam
vermek daha doğrudur.

I have studied for 2 hours. (İki saattir çalışıyorum.) (İki saattir çalışmaktayım.)

I have studied since this morning. (Bu sabahtan beri çalışıyorum.) (Bu sabahtan beri
çalışmaktayım.)

Dikkat ederseniz, "since" yada "for" ile kullanıldığında, sanki şimdiki zaman gibi Türkçe'ye
çeviriyoruz.

Peki, neden şimdiki zaman da süre vermiyoruz?


Örneğin: I'm studying (Ben çalışıyorum.) cümlesi şimdiki zaman bir cümledir.
Ancak, bu cümle yapısında süre verilemez.
Çünkü, bu cümlenin bir tek zaman ifadesi vardır. O da "now" (şimdi) kelimesidir.
Şimdiki zaman, sadece konuşma anında yapılmakta olan eylemleri anlatır.
Bundan dolayı, geçmişten bugüne kadar, süreyi anlatmaz.
Bu nedenle;
Bir işin ne kadar süredir yapılmakta olduğunu anlatmak için "present perfect tense" +
for/since...
kullanılır.

I have watched TV. (Ben Tv izledim.)


I have watched TV for 3 hours (Üç saattir TV izliyorum.)
We have watched TV since 8 o'clock (Saat sekizden berir TV izliyoruz.)

68 / 215
PAST PERFECT TENSE (.... mıştı...)

Cümle Yapısı:
Özne + had + V3
Bu cümle yapısını oluşturabilmek için düzensiz fiillerin V3 (Past Participle) halinin
ezberlenmesi gerekir.
Düzensiz fiil listesinde olmayan fiiller ise, düzenli fiil olarak adlandırılırlar ve Fiillerin V1-
(present) hallerine
(-ed, -ied, -d) eklerinden birisi getirilerek, fiilin V3 (Past Participle) hali elde edilir.

Tekil yada çoğul tüm özneler için yardımcı fiil "had" kelimesidir.
Bu yardımcı fiil, tüm cümle yapılarında, "olumlu, olumsuz, soru,.., cümlede daima yer
alır. (I had studied.)
Soru yapmak için, "had" yardımcı fiili cümlenin başına alınır. ( Had you studied?)
Olumsuz yapmak için, "had yardımcı fiiline "not" eki eklenir. ( I had not studied.)

I
You
We
They
Ali And Ayşe
had spoken.
He
had + V3
She
It
Ali
Ayşe
The Cat

Kullanıldığı Yerler

1. Geçmişte yapılmış ve tamamlanmış işleri anlatmak için kullanılır.


Örneğin, evimizi yeni boyamış ve üzerinden belirli bir süre geçmiş ise,
bu durumu;
We had painted our house. (Evimizi boyamıştır.)
V3
cümlesi ile ifade ederiz.

Geçmişte yapılmış iki eylemi anlatırken, daha önce yapılmış olan eylemi; Past Perfect
(had + V3) Tense ile anlatırız,

69 / 215
Daha sonra yapılmış olan eylemi ise, Past Simple ( did + V1) yada (V2) ile anlatırız.

Example :
1- When we arrived home, my borther had left the house. (Eve vardığımızda,
kardeşim evden ayrılmıştı.)
2- Before we left home, we had had breakfast. (Evden ayrılmadan önce, kahvaltı
yapmıştık)
3- After they had done their homework, they went to school. (Ödevlerini yaptıktan
sonra, okula gittiler.)

Had you cooked an omlette? (Omlet pişirmiş miydin?)


-- Yes, I had cooked an omlette. (Evet, Omlet pişirmiştim.)

Had she finished her homework when you arrived at school? (Sen okula
vardığında, O, ödevini bitirmiş miydi?)
-- Yes, she had finished her homework when I arrived at school. (Evet, Ben
okul vardığımda, O, ödevini bitirmişti.)

3. "Already, Just, Yet, Ever, Never" gibi kelimeler, bu zaman ifadesi ile
kullanılabilirler.

Already : zaten, halihazırda, (Olumlu cümlelerde, fiilden önce)


Just : demin, henüz, az önce, (Olumlu cümlelerde, fiilden önce)
Yet : henüz, (Olumsuz ve soru cümlelerinde, cümle sonunda)
Ever : Hiç (Soru cümlelerinde, fiilden önce)
Never : Hiç (Olumlu cümlelerde fiilden önce kullanılır ancak
olumsuz anlam taşır.)

-Had you ever cooked omlette? (Hiç omlet pişir miydin?)


*Yes, I had cooked omlette many times. (Evet, bir çok kez pişirmiştim.)
*No, I never. (Hayır, asla.)
*No, I hadn't. (Hayır, yapmamıştım.)
- Had you finished your work? (Çalışmanı bitirmiş miydin?)
* No, I hadn't finished my work yet. (Hayır, henüz çalışmamı bitirmemiştim.)
* Yes, I had already finished my work. (Evet, çalışmamı zaten bitirmiştim.)
* Yes, I had just finished my work. (Evet, çalışmamı demin/az
önce bitirmiştim.)

70 / 215
4. Past Perfect Tense, "Since" ve "for" ile başlayan zaman ifadeleri ile birlikte kullanılır
ve
bir işin ne kadar süredir yapılmakta olduğunu anlatır.

For + süre Since + Başlangıç zamanı


for 2 hours (iki saattir) since 1980 (1980 den beri)
for 5 days (beş gündür) since this morning (bu sabahtan beri)
for 10 years (on yıldır) since yesterday (dünden beri)
for two weeks (iki haftadır) since 2 o'clock (saat ikiden beri)
for ten months (on aydır) since I was a child (çocukluğumdan deri)
for a day (bir gündür) since I came here (buraya geldiğimden beri)

I had studied. (Ben çalışmıştım.)

I had studied for 2 hours. (İki saat süreyle çalışmıştım)

I had studied since that morning. (O sabahtan beri çalışmıştım.)

2. Şart-cümlelerinde (If-Clause) geçmişte yapılmış yada yapılmamış işlerle ilgili


hayali varsayımları anlatmak için kullanılır..

If + Past Perfect Tense, Would Have V3


Could Have V3

1. If I had studied hard, I would have been more successful ( Çok çalışsaydım,
daha başarılı olurdum.)
If I had studied hard, I could have been more successful ( Çok çalışsaydım,
daha başarılı olabilirdim.)

2. If she had come to school, She would have understood ( Okula gelseydi,
anlardı.)
If she had come to school, She could have understood ( Okula gelseydi,
anlayabilirdi..)

3. If They had known, they would have answered ( eğer onlar bilselerdi, cevap
verirlerdi.)
If They had known, they could have answered ( eğer onlar bilselerdi, cevap
verebilirlerdi.)

71 / 215
3. Dilek-cümlelerinde (Wish-Clause) geçmişte yapılmış yada yapılmamış işlerle
ilgili pişmanlıkları anlatmak için kullanılır..

I wish + Past Perfect Tense

1. I wish you had studied hard ( Keşke, çok çalışsaydın.)


2. I wish I had studied hard ( Keşke, çok çalışsaydın.)
3. I wish she had come to school ( Keşke, O, okula gelseydi.)
4. I wish they hadn't gone. (Keşke, gitmeselerdi.)

72 / 215
Present Continuous Tense (Şimdiki zaman) (....- yor)

Kullanıldığı yerler

Konuşma anında yapılmakta olan eylemleri anlatmak için kullanılır.


Eylemin ne kadar süre boyunca yapıldığını anlatmaz. Sadece, konuşma anında, o eylemin
yapılmakta olup-olmadığını anlatmak için kullanılır.
Örneğin, biz konuşuyorken, bir arkadaşımızın koştuğunu görmüş isek, sadece, gördüğümüz
andaki yapmakta olduğu eylemi, bu zaman kalıbı ile anlatırız.
Now, he is running. (Şimdi, O, koşuyor.)
Koşmaya ne zaman başladığı yada koşmanın ne kadar sürdüğü, yada ne zaman sona erdiği
konusunda fikir vermez. Sadece, konuşma anında, eylemin yapılmakta olup-olmadığını anlatır.
=============================================================================
1- Şayet, eylemin başlangıç saatini vermek istersek, o zaman, Past Simple Tense ( S + V2)
kullanırız.
He started at 3 o'clock. (Saat 3 te başladı.)
2- Eylemin, sona erdiği saati vermek istersek, yine Past Simple Tense ( S + V2) kullanırız.
He finished at 4 o'clock. (Saat 4 te bitirdi.)
3- Eylemin, ne kadar süredir yapılmakta olduğunu anlatmak için, Present Perfect Continuous
Tense
(S + has been Ving) yada ( S + have been Ving) kullanırız.
He has been running since 3 o'clock ( O, saat 3 ten beri koşuyor/koşmakta.) (since= -den
beri)
He has been running for 1 hour ( O, bir saattir koşuyor/koşmakta.) (for= süre
boyunca)
=============================================================================
Bizim, bu sayfadaki konumuz ise; sadece Present Continuous Tense (S + am/is/are Ving) dir.
Yani, sadece konuşma anında (şimdi) yapılan eylemleri anlatan cümle kalıbıdır. Ne zaman
başladığı yada sürdüğünü değil, eylemin, konuşma anında yapılmakta olup-olmadığını anlatan
yapıdır.

73 / 215
Cümle yapısı

S + am + Ving
Olumlu cümle (Positive) S + is + Ving
S + are + Ving

Olumsuz cümle (Negative) S + am not + Ving


S + is not + Ving
S + are not + Ving
Soru cümlesi (Interrogative)
Am + S + Ving ?
Is + S + Ving?
Are + S + Ving?

S = Özne
I + am Ving,
He, She, It, Ali, Ayşe, The Cat + is Ving
They, you, we, Ali And Ayşe, The Cats + are Ving

Cümle kuruluşunda, olumlu cümlelerde, yardımcı fiil (am, is, are) kullanılır, yardımcı fiilden
sonra, fiillin
V-ing (Present participle ) hali kullanılır.
Bir fiilin V-ing halini elde etmek için, fiilin V1 (Present) haline sadece "-ing" eki eklenir.
(V1)..clean, (V2)..cleaned, (V3)..cleaned
( V-ing).. cleaning

74 / 215
You
We
(Çoğul öznelerden sonra "are Ving" kullanılır.)
They
Ali & Ayşe

You are going to school now. Sen (siz) şimdi okula gidiyorsun(uz).

They are going to school now. Onlar, şimdi okula gidiyorlar.

We are going to school now. Biz, şimdi okula gidiyoruz.

Ali and Ayşe are going to school now. Ali ve Ayşe, şimdi okula gidiyorlar.

You are not going to school now. Siz, şimdi okula gitmiyorsunuz.

Are you going to school now? Siz, şimdi okula gidiyor musunuz?

--- Yes, we are./ No, we aren't. ---- Evet, öyle. /Hayır, öyle değil.

I ... + am + Ving (Ben öznesinden sonra "am Ving" kullanılır.)

I am going to school now. Ben, şimdi okula gidiyorum.

I am not going to school now. Ben, şimdi okula gitmiyorum.

Am I going to school now. Ben, şimdi okula gidiyor muyum?

---- Yes, you are. / No, you aren't. ---- Evet, öyle. /Hayır, öyle değil.

He
She
It
(Tekil öznelerden sonra"is Ving" kullanılır.)
Ali
Ayşe
The Cat ... + is + Ving

She is going to school now. O, şimdi okula gidiyor. (bayanlar için)

He is going to school now. O, şimdi okula gidiyor. (erkekler için)

It is going to school now. O, şimdi okula gidiyor. (insan hariçler için)

75 / 215
She is not going to school now. O, şimdi okula gitmiyor. (bayanlar için)

He is not going to school now. O, şimdi okula gitmiyor. (erkekler için)

It is not going to school now. O, şimdi okula gitmiyor. (insan hariçler için)

Is she going to school now. O, şimdi okula gidiyor mu? (bayanlar için)

Is he going to school now? O, şimdi okula gidiyor mu? (erkekler için)

Is it going to school now? O, şimdi okula gidiyor mu? (insan hariçler için)

Is Ayşe going to school now? Ayşe, şimdi okula gidiyor mu?

---- Yes, she is. / No, she isn't. Evet, öyle / Hayır, öyle değil.

Zaman ifadeleri (Time expressions)

Şimdiki zaman cümlelerinde kullanılan zaman ifadelerine örnek olabilecek bazı ifadeler aşağıda
verilmiştir. Zaman ifadeleri, genellikle cümlenin en sonuna yerleştirilirler.

Now şimdi

Right now tam şu anda

At the moment şu anda

Örnekler (Examples):

1. She is studying now. (O, şimdi çalışıyor.)


2. She isn't studying. (O, çalışmıyor.) Cümlede zaman ifadesi olmasa bile, is +Ving kalıbı
şimdiyi anlatır.
3. Is she studying? (O, çalışıyor mu?)
Yes, she is. (Evet, öyle.)
No, she isn't. (Hayır, öyle değil.)
4. The students are playing football at the moment. (Öğrenciler, şu anda, futbol
oynuyorlar.)
5. Look! It is raining. (Bak! Yağmur yağıyor.)
6. What are you doing now? Şimdi ne yapıyorsun?
7. Are they running? (Onlar, koşuyorlar mı?)
---- Yes, they are. / No, they aren't.

76 / 215
Past Continuous Tense (Şimdiki zamanın hikayesi) (....- yordu)

Kullanıldığı yerler

Geçmişte bir zaman anında, yapılmakta olan eylemleri anlatmak için kullanılır. Eylemin ne
kadar süre boyunca yapıldığını anlatmaz. Sadece, geçmişte belirtilen anda, o eylemin
yapılmakta olup-olmadığını anlatmak için kullanılır.
Örneğin, biz yolda yürüyorken, bir arkadaşımızın koştuğunu görmüş isek, sadece, gördüğümüz
anda yapmakta olduğu eylemi, bu cümle kalıbı ile anlatırız.
When I saw you, you were running. (Ben seni gördüğümde, sen koşuyordun.)
Koşmaya ne zaman başladığı yada koşmanın ne kadar sürdüğü, yada ne zaman sona erdiği
konusunda fikir vermez. Sadece, söz konusu olan geçmiş zamanda (anda) , o eylemin
yapılmakta olup-olmadığını anlatır.
=============================================================================
==
- Şayet, eylemin başlangıç saatini vermek istersek, o zaman, Past Simple Tense ( S +
V2) kullanırız.
- Eylemin, sona erdiği saati vermek istersek, yine Past Simple Tense ( S + V2) kullanırız.
- Eylemin, geçmişte ne kadar sürdüğünü anlatmak için, Past Perfect Continuous Tense (S + had
been Ving) kullanırız.
=============================================================================
==
Bizim, bu sayfadaki konumuz ise sadece Past Continuous Tense (S + was/were Ving) dir.

Cümle yapısı

S+ was + Ving
Olumlu cümle (Positive)
S + were + Ving

S+ was not + Ving


Olumsuz cümle (Negative)
S + were not + Ving

Was + S + Ving ? (Tekil özneler)


Soru cümlesi (Interrogative)
Were+ S + Ving? (Çoğul özneler)

Cümle kuruluşunda, olumlu cümlelerde, yardımcı fiil (was yada were) kullanılır, bundan sonra
fiillin
V-ing (Present participle ) hali kullanılır.

77 / 215
Bir fiilin V-ing halini elde etmek için, fiilin V1 (Present) haline sadece "-ing" eki eklenir.
(V1)..clean, (V2)..cleaned, (V3)..cleaned
( V-ing).. cleaning

You
We
(Çoğul öznelerden sonra "were Ving" kullanılır.)
They
Ali & Ayşe + were Ving

You were going to school yesterday. Sen (siz) dün okula gidiyordun(uz).
They were going to school yesterday. Onlar, dün okula gidiyorlardı.
We were going to school yesterday. Biz, dün okula gidiyorduk.
Ali and Ayşe were going to school yesterday. Ali ve Ayşe, dün okula gidiyorlardı.

You were not going to school yesterday. Siz, dün okula gitmiyordunuz.

Were you going to school yesterday? Siz, dün okula gidiyor muydunuz?
--- Yes, we were./ No, we weren't. ---- Evet, öyle. /Hayır, öyle değil.

I
He
She
It (Tekil öznelerden sonra "was Ving" kullanılır.)
Ali
Ayşe
The Cat + was Ving

I was going to school yesterday. Ben, dün okula gidiyordum.


She was going to school yesterday. O, dün okula gidiyordu. (bayanlar için)
He was going to school yesterday. O, dün okula gidiyordu. (erkekler için)
It was going to school yesterday. O, dün okula gidiyordu. (insan hariç herşey için)

I was not going to school yesterday. Ben, dün okula gitmiyordum.


She was not going to school yesterday. O, dün okula gitmiyordu. (bayanlar için)
He was not going to school yesterday. O, dün okula gitmiyordu. (erkekler için)
It was not going to school yesterday. O, dün okula gitmiyordu. (insan hariç herşey için)

78 / 215
Was I going to school yesterday. O, dün okula gidiyor muydu?
Was she going to school yesterday. O, dün okula gidiyor muydu? (bayanlar için)
Was he going to school yesterday. O, dün okula gidiyor muydu? (erkekler için)
Was it going to school yesterday. O, dün okula gidiyor muydu? (insan hariç herşey için)
Was Ayşe going to school yesterday. Ayşe, dün okula gidiyor muydu?

---- Yes, she was. / No, she wasn't. Evet, öyle / Hayır, öyle değil.

Zaman ifadeleri (Time expressions)


Geçmiş zaman cümlelerinde kullanılan zaman ifadelerine örnek olabilecek bazı ifadeler
aşağıda verilmiştir. Zaman ifadeleri, genellikle cümlenin en sonunda kullanılırlar. Zaman
vurgulanmak isteniyorsa, cümle başında yada ortasında da kullalıabilir. Konuşmacının tercihine
bağlıdır.
Yesterday dün
2 years ago iki yıl önce
5 days ago beş gün önce
The day before önceki gün
Last week geçen hafta
Last year geçen yıl
in 1980 1980 yılında
This morning bu sabah
That morning o sabah
When I was a child. ben çocuk iken.
When I arrived home. ben eve vardığımda.

Yesterday, they were swimming.

They were swimming yesterday.

79 / 215
Örnekler (Examples)

1. She was studying at two o'clock last week. (O, geçen hafta, saat iki de çalışıyordu.)
2. She wasn't studying in the evening. (O, akşam çalışmıyordu.)
3. Was she studying? (O, çalışıyor muydu?)
Yes, she was. (Evet, öyle.)
No, she wasn't. (Hayır, öyle değil.)
4. While I was playing, I fell down. (ben oynuyorken, yere düştüm.)
5. When I was at school, you were watching TV. (Ben okulda iken, sen TV izliyordun.)
6. While my mother was cooking, I was helping her. (Annem yemek yaparken, ben, ona
yardım ediyordum)
7. The students were playing football at 4 o'clock. (Öğrenciler, saat 4 te, futbol
oynuyorlardı.)
8. When it was raining, I was running. (Yağmur yağıyorken, ben koşuyordum.)
9. What were you doing when your friend phoned you? (Arkadaşın, sana telefon ettiğinde, ne
yapıyordun?)

80 / 215
PAST HABITS
(GEÇMİŞ ALIŞKANLIKLAR)

Geçmişte yapılan ancak artık yapılmayan yada geçmişte yapılmayan ancak artık şimdi yapılan
eylemler, alışkanlıklar
S + Used to V1
S + would V1
cümle yapılarından birisi ile anlatılır. Bu cümle yapıları, eylemler anlatılırken aynı anlamı
taşırlar ancak, durum ve hal anlatırken anlamları farklıdır.
Bu cümle yapıları aşağıda örneklerle açıklanmıştır.

USED TO + V1

Sentence Structure: (Cümle Yapısı)


Olumlu Cümle ---> Özne + used to + V1
Soru Cümlesi ----> Did + Özne + use to + V1
Olumsuz Cümle ---> Özne + did not use to + V1

Functions (Kullanım Yerleri)

Geçmişte yapıldığı halde, artık yapılmayan, yada


Geçmişte yapılmadığı halde artık yapılmakta olan eylemleri anlatmak için kullanılır.

Examples (Örnekler)

I used to drink milk. (Ben, eskiden süt içerdim.)


Bu cümle söylendiğinde, artık süt içmediği anlaşılmalıdır. Bu anlam, yukarıdaki ifade içinde
gizlidir.
I didn't use to ride a bicycle. (Ben, eskiden bisiklet sürmezdim.)
Bu ifadede, artık bisiklet sürmekte olduğu anlamı gizlidir. Ayrıca, bunun belirtilmesine
gerek yoktur.
Did you use to swim? (Sen Eskiden yüzer miydin?) (Siz, eskiden yüzer miydiniz?)
Yes, I did.
No,I didn't.
Examples:
She used to help her mother. (O, eskiden annesine yardım ederdi.) (artık yardım etmiyor,
demektir.)

81 / 215
He didn't use to cook. (O, eskiden yemek yapmazdı.) (artık, yemek yapıyor, demektir.)
The weather used to be hot. (Hava, eskiden sıcak olurdu.) (artık sıcak olmuyor, demektir.)
They used to be happy. (Onlar, eskiden mutluydular.)
I didn't use to watch TV when I was a child. (Ben bir çocuk iken, TV izlemezdim.) (Artık
izliyorum, demektir.)

WOULD + V1
Sentence Structure: (Cümle Yapısı)

Olumlu Cümle ---> Özne + would + V1


Soru Cümlesi ----> would + Özne + V1
Olumsuz Cümle ---> Özne + would not + V1

Functions (Kullanım Yerleri)

Geçmişte yapıldığı halde, artık yapılmayan eylemleri,


yada, eskiden yapılmadığı halde, artık yapılmakta olan eylemleri anlatmak için kullanılır.
Bu cümle yapısını kullanırken, cümlede, geçmiş zamana ait, "yesterday", "when I was a
child", "ten years ago." gibi
zaman ifadelerinin bulunması gerekir.

Examples (Örnekler)

I wouldn't swim when I was 5. (Ben beş yaşındayken, yüzmezdim.)


I would ride a bicycle ten years ago. (Ben, on yıl önce, bisiklet sürerdim.)
She would cook everyday when she was young. (O, genç iken, her gün yemek yapardı.)
They would run 5 kilometres a day when they were young. (Onlar, çok gençken, günde beş
km. koşarlardı.)
Ancak, "They would be happy 5 years ago." cümlesi doğru olmaz.
Çünkü, "would V1", sadece geçmişteki alışkanlıkları anlatmak için kullanılır. "Hal ve
Durum" anlatılmaz.
Bu nedenle, "used to" hem eylemleri (They used to swim.)
hem de hal ve durumu, anlatmak için kullanılır. "They used to be happy 5 years
ago."
Ancak, "would" ile, sadece eylemler anlatılır (They would run.)
ancak, hal ve durum anlatılmaz. (They would be happy.)

82 / 215
Not: "would" yardımcı fiili, yukarıdaki kullanım şekline ilave olarak,
bir çok cümle yapısında farklı anlamlarda kullanılabilir.
Türkçe anlamı buradakinde farklı olabilir. Bunlar, yeri geldikçe açıklanacaktır.

83 / 215
BE USED TO + Ving
BE USED TO + Noun
Geçmişte, şimdi ve gelecekte,
Alışkın olduğumuz, uyum sağladığımız işleri, durumları anlatmak için kullanılır. "Be" fiilini
tüm zamanlara çekimleyebiliriz.

Sentence Structure (Cümle Yapısı)


Olumlu Cümle: Özne + be used to + Ving/Noun
Soru Cümlesi : Be + Özne + used to + Ving/Noun
Olumsuz Cümlesi : Özne + be used to + Ving/Noun
"Be used to" yapısında, Ving (Speaking, Going, Dancing) kullanılır.
"Ving" yoksa, sadece "isim (noun)" kullanılabilir. (School,
Kayseri, ...)
Ancak, V1 kullanılmaz.
NOT: Yukarıda anlatılan cümle yapısını, geçmişte yaptığımız ancak artık yapmadığımız
alışkanlıklarımızı anlatan "used to V1, didn't use to V1" yapısı ile karıştırmayınız.

Aşağıda, "be" fiilinin çeşitli zamanlara çekimlenmiş halleri verilmiştir.

Tenses (zamanlar) Be

Present Form am, is, are

Past Form was, were

Present Perfect Form have been, has been

Past Perfect Form had been

Future Form will be

Future Form is going to be, are going to be

Future Form shall be

Can can be

May may be

Might might be

Must must be

Should should be

84 / 215
Ought to ought to be

Could could be

Would would be

Could could be

Functions (Kullanım Yerleri)


Şu anda bir şeye alışkın olup, olmadığımızı, "am, is, are used to" ile anlatırız.
I'm used to living in Kayseri. (Kayseri'de yaşamaya alışkınım.)
She's used to living in Kayseri. (O, Kayseri'de yaşamaya alışkın.)
They're used to playing golf. (Onlar, golf oynamaya alışkınlar.)
Are you used to living here? (Burada yaşamaya alışkın mısın?
Is he used to school. (O, okula alışkın mı?)
Are you used to hot climate? (Sıcak iklime alışkın mısın?, Sıcak iklime alışkın mısınız?)
Geçmişte bir şeye alışkın olup, olmadığımızı, "was, were used to" ile anlatırız.
I was used to studying. (Çalışmaya alışkındım.)
Gelecekte alışkın olacağımız işleri, anlatmak için "will be used to" kullanırız.
I will be used to studying. (Çalışmaya alışkın olacağım.)
I will be used to Kayseri. (Kayseri'ye alışkın olacağım)
Benzer şekilde, "be" fiilinin farklı çekimlerini kullanmak suretiyle değişik cümleler kurabiliriz.
I must be used to studying. (Çalışmaya alışkın olmalıyım.)
I should be used to studying. (Çalışmaya alışkın olmalıyım.)
I ought to be used to studying. (Çalışmaya alışkın olmalıyım.)
I can be used to studying. (Çalışmaya alışkın olabilirim.)
I may be used to studying. (Çalışmaya alışkın olabilirim.)
I might be used to studying. (Çalışmaya alışkın olabilirim.)
I could be used to studying. (Çalışmaya alışkın olabilirim/olabilirdim.)

Examples (Örnekler)
I'm used to drinking milk. (Ben, süt içmeye alışkınım.)
Bu cümle söylendiğinde, süt içmeğe alışkın olunduğu anlatılmaktadır.
Are you used to drinking milk. (Siz, süt içmeye alışkın mısınız?)
We are not used to cold weather. (Biz, soğuk havaya alışkın değiliz.)

85 / 215
We are not used to living in cold weather. (Biz, soğuk havada yaşamaya alışkın değiliz.)
They are not used to TV. (Onlar, TV ye alışkın değiller.)
They are not used to watching TV. (Onlar, TV izlemeye alışkın değiller.)

86 / 215
GET USED TO + Ving
+ Noun

Sentence Structure: (Cümle Yapısı)


Olumlu Cümle: Özne + yardımcı fiil + get used to + Ving/Noun
Soru Cümlesi : yardımcı fiil + Özne + get used to + Ving/Noun
Olumsuz Cümlesi : Özne + yardımcı fiil + get used to + Ving/Noun
"Get used to" yapısında, Ving (Speaking, Going, Dancing) kullanılır.
Ving yoksa, sadece isim (noun) kullanılabilir. (School,
Kayseri, ...)
Ancak, V1 kullanılmaz.

Aşağıda, "get" fiilinin çeşitli zamanlara çekim şekli verilmiştir.

Tenses get

Present Continuous Form am, is, are, getting

Past Continuous Form was were getting

Present Form get, gets

Past Form got

Present Perfect Form have got, has got

Past Perfect Form had got

Future Form will get

Future Form is going to get, are going to get

Future Form shall get

Can can get

May may get

Might might get

Must must get

Should should get

Ought to ought to get

87 / 215
Could could get

Would would get

Could could get

Functions (Kullanım Yerleri)


Bir şeye, yere, duruma yada eylemi yapmaya alışma sureci içinde olduğumuzu anlatmak için
kullanılır.
"get" fiilini hangi zaman kalıbına çekimlersek, o zamanda alışma sürecini/alışmakta
olduğumuzu anlatırız.
Şu anda bir şeye alışmakta olduğumuzu anlatırken, "am, is, are getting used to" kullanırız.
I'm getting used to living in Kayseri. (Kayseri'de yaşamaya alışıyorum.)
Are you getting used to living in Kayseri. (Kayseri'de yaşamaya alışıyor musun?)
I'm not getting used to living in Kayseri. (Kayseri'de yaşamaya alışımıyorum?)
Gelecekte bir şeye alışacağımızı anlatırken, "will get used to" kullanırız.
I will get used to living in Kayseri. (Kayseri'de yaşamaya alışacağım.)
Will you get used to living in Kayseri. (Kayseri'de yaşamaya alışacak mısın?)
I will not get used to living in Kayseri. (Kayseri'de yaşamaya alışmayacağım)
Çeşitli zamanlarda, alışma sürecini anlatırken, "get" fiili, istenilen zamana çekimlenir.
I will get used to living in Kayseri. (Kayseri'de yaşamaya alışacağım.)
I can get used to living in Kayseri. (Kayseri'de yaşamaya alışabilirim.)
I may get used to living in Kayseri. (Kayseri'de yaşamaya alışabilirim.)
I might get used to living in Kayseri. (Kayseri'de yaşamaya alışabilirim.)
I should get used to living in Kayseri. (Kayseri'de yaşamaya alışmalıyım.)
I ought to get used to living in Kayseri. (Kayseri'de yaşamaya alışmalıyım.)
I must get used to living in Kayseri. (Kayseri'de yaşamaya alışmalıyım.)
I have to get used to living in Kayseri. (Kayseri'de yaşamaya alışmak zorundayım.)
I got used to living in Kayseri. (Kayseri'de yaşamaya alıştım.)
I have got used to living in Kayseri. (Kayseri'de yaşamaya alıştım.)
I had got used to living in Kayseri. (Kayseri'de yaşamaya alışmıştım.)
I was getting used to living in Kayseri. (Kayseri'de yaşamaya alışıyordum.)
I was getting used to Kayseri. (Kayseri'ye alışıyordum.) (cümlede eylem yerine, bir
(noun) isim de kullanılabilir.)
I got used to Kayseri. (Kayseri'ye alıştım.)

88 / 215
I will get used to Kayseri. (Kayseri'ye alışacağım.)
Dikkat edilirse, cümlede sadece "get" fiilinin çekimi ve yardımcı fiil değişmektedir.
Cümlenin diğer kısımları aynen kalmaktadır.
Soru yapılırken, cümledeki "ilk yardımcı fiil" cümle başına alınır, diğer kelimeler yerlerinde
kalır,
Olumsuz yapılırken ise, "ilk yardımcı fiile", "not" eki eklenir.
Bu kural tüm yardımcı fiiller için geçerlidir.
She can get used to swimming.
Can she get used to swimming?
She can't get used to swimming.

89 / 215
DIRECT SPEECH (Düz anlatım)
INDIRECT SPEECH (REPORTED SPEECH) (Dolaylı Anlatım)

Bir kişinin söylemiş olduğu bir sözü, üçüncü bir kişiye, iki şekilde aktarabiliriz.
1) Düz Anlatım (Direct Speech)
2) Dolaylı anlatım (Indirect Speech) yada (Reported Speech)

Sözü aktarmak için kullanılan fiiller, "reporting verbs" olarak adlandırılır.


Duruma en uygun olanı seçilerek kullanılır.

Reporting Verbs (aktarma eylemleri)

Say : söyle-, (said: söyledi)


Tell : söyle-, de-, (told : söyledi, dedi)
Ask : sor-, iste- (asked: sordu, istedi)
Want : iste- (wanted: istedi)
Order : emret-, talep et- (ordered: emretti, talep etti)
Request : rica et- (requested: rica etti)
ve benzeri kelimelerdir. En yaygın olanları "say" ve "tell" kelimeleridir.

1- DIRECT SPEECH (Düz, Doğru Anlatım)


Bu konuyu anlayabilmek için İngilizce Cümle kalıplarının çok iyi derece bilinmesi
gerekmektedir.
Bir kişinin söylemiş olduğu sözü, hiç değiştirmeden, tırnak içinde anlatmak için kullanılan
yapıdır. Genellikle, roman, hikaye vb. yazı dilinde kullanılır.
Examples (Örnekler):
Ayşe said, "I will study."
"I will study", Ayşe said.
"I will study", said Ayşe.
Burada Ayşe'nin söylemiş olduğu sözü hiç değiştirmeden bir başka kişiye aktarıyoruz.
Ayşe'nin söylemiş olduğu sözü "tırnak içinde" vermiş olmakla, kişinin sözünü
değiştirmediğimizi, yani,
olduğu gibi anlattığımızı ifade ediyoruz. Bu nedenle, bu yapıya "düz anlatım" diyoruz.

90 / 215
2- INDIRECT SPEECH (REPORTED SPEECH) (Dolaylı Anlatım)
Eğer bu kişinin sözünü tırnak dışına çıkarıp anlatmak istersek, cümlede bazı değişiklikler
yapmamız gerekir.
İşte, tırnak kaldırıldığı zaman, aktaracağımız sözde, uygun değişiklikler yapılarak, kişinin sözü,
başka bir kişiye anlatılırsa o zaman, buna, Indirect Speech yada Reported Speech (Dolaylı
Anlatım) denir. Çünkü, kişinin orijinal sözünü,
sözü aktaran kişi kendisine göre değiştirip anlatmaktadır.

Örnek:
Direct Speech: (Düz anlatım) Ayşe said, "I will study." (Ayşe, "Çalışacağım", dedi.
Indirect Speech: (Dolaylı Anlatım) Ayşe said that she would study." (Ayşe, kendisinin
çalışacağını söyledi.)

Direct Speech (düz anlatım)dan, Indirect Speech (dolaylı anlatım)a çevirirken, yapılacak
değişiklikler.
- Aktarılacak sözün başındaki ve sonundaki tırnak ("....." ) işaretleri kaldırılır.
- Aktarma kelimesi (say, tell, ask, want, order, ....), ifade edilecek anlama göre değiştirilir.
- Tırnak içinde cümlenin "tense" yapısı değiştirilir.
- Söz içinde geçen şahıs zamirleri (I, you, ...),
- Sahiplik sıfatları (my, your, her, ...),
- Zaman ifadeleri(now, yesterday, ...) ,
- Yer zamirleri (here, there, ....),
- İşaret sıfat ve zamirleri (this, these, that, those, ...etc.), gibi kelimeler, sözü aktaran kişiye
göre değiştirilir.

1) Aktarma kelimesi değiştirilir


Eğer normal anlatım ise, "said" (söyledi) kelimesi aynen kullanılabilir. Ancak, eğer cümle bir
soru ise,
o zaman, "said" (söyledi) kelimesinin "asked" (sordu) vb. kelimelere dönüştürülmesi gerekir.

2) Şahıs zamirlerinde yapılacak değişiklikler


Tırnak içindeki şahıs zamirleri, sözü ilk söyleyen kişi, sözün söylendiği kişi ve bu sözü üçüncü
şahıslara aktaran kişiye bağlı olarak değiştirilir.

91 / 215
Burada dikkat edilirse, orijinal söz tırnak içinden çıkarılırken, cümlenin öznesi
değiştirilmektedir.
Orijinal cümlede Ayşe, "ben" yani "I" demişti. Ancak, sözü aktaran kişiye göre, Ayşe "O"
olduğu için,
Indirect speech yapısında "I" zamiri "she" zamirine dönüştürülmüştür.

3) Tırnak içindeki cümlenin "tense" yapısı değiştirilir


Aktarma kelimesi "say", "tell" (söyler, der,) şeklinde geniş zamanda, yada şimdiki zamanda
kullanılmış ise,
tırnak kaldırıldığında tense değişikliği yapılmaz.
Ali says, "he can swim." .......... Ali says that he can swim.
Ancak, aktarma kelimesi "said", "told" (söyledi, dedi) şeklinde geçmiş zaman ise,
tırnak kaldırıldığında, cümle bir derece geçmiş zamana dönüştürülür.

Direct Speech Indirect Speech (Reported Speech)

Do V1, Does V1 Did V1

Did V1 Had V3

Have V3, Has V3 Had V3

Had V3 Had V3

Am, Is, Are Ving Was, Were

Was, Were Ving Had been

Have been, Has been Had been

Had been Had been

Will Would

Would Would

Can Could

Could Could

May Might

Might Might

92 / 215
Shall Should

Should Should

Must Must yada Had to

Had to Had to

Have to, Has to Had to

Ayşe said, "I will speak"


Ayşe said that she would speak.
4) Tırnak içindeki cümlede geçen, "yer", "zaman", "işaret, sahiplik sıfatları" gibi ifadeler
değiştirilir
yer zamirleri (here, there, ....etc.)
işaret sıfat ve zamirleri (this, these, that, those, ...etc.)
zaman ifadeleri (tomorrow, now, ...etc.),
sahiplik sıfatları (my, your, ..etc.)
sözü söylemiş olan kişi, kime söylemiş olduğu, ve sözü anlatan kişiye göre değiştirilir.
Örneğin, Ayşe, "ben dün oynadım." demiş ise, bunu aktarırken, Ayşe önceki
gün kendisinin oynadığını söyledi, şeklinde söyleriz.
Ayşe, bize, "siz dün oynadınız." demiş ise, bunu aktarırken, Ayşe, önceki gün
bizim oynadığımızı söyledi, şeklinde söyleriz.
Ayşe said, "My mother is here now" Ayşe said that her mother was there then
Burada Ayşe, "my" (benim) demişti, söz aktaran kişi, "her" (onun) şeklinde aktaracaktır.
Burada Ayşe, "here" (burada) demişti, söz aktaran kişi, "there" (orada) şeklinde
aktaracaktır.
Burada Ayşe, "now" (şimdi) demişti, söz aktaran kişi, "then" (o zaman) şeklinde
aktaracaktır.
Burada aktarma kelimesi "said" (söyledi) geçmiş zamanda olduğundan, "is" kelimesi "was"
şeklini alacaktır.
Tüm bu değişiklikleri yaptıktan sonra, cümleyi aktarırken
Ayşe said that her mother was there then
şeklini alacaktır.

93 / 215
Direct Speech Indirect Speech (Reported Speech)

Yesterday The day before, The previous day

Tomorrow The following day, The next day

Now Then

Today That day

This That

These Those

Last year The year before

Here There

There Here

Bu liste bir fikir vermektedir. Ancak, doğru olan şey, söz aktarırken mantıklı şekilde değişiklik
yapmaktır.

Söz aktarımını, cümle yapısına göre, dört ana başlık altında incelemek kolaylık
sağlamaktadır.
1 Statements (Düz cümleler) (+) (-)
2 Yes/No Questions (Yardımcı fiil ile başlayan soru cümleleri) (?)
3 WH-? Questions (W-? yada H-? harfi ile başlayan soru kelimeleri ile başlayan sorular)
(?)
4 Requests/ Orders (Ricalar ve emirler)

1. Statements (Düz Cümleler) (+) (-)


Özne ile başlayan düz cümlelerdir. (örneğin: "I can speak." yada "I can't speak.")
Düz anlatımda tırnak içindeki cümle dolaylı anlatımda ifade edileceği zaman, tırnak kaldırılır,
tırnağın kaldırıldığı cümlenin başına "that" kelimesi konur ve cümledeki "özne", "yardımcı
fiil",
gerekiyorsa fiil, zaman, yer vb. kelimeler, sözü aktaran kişiye göre değiştirilir. Hangi
"tense"in,
hangi "tense"e dönüştürülebileceğinin ezberlenmesi gerekmektedir.
Örneklerdeki "özne", "tense", "yer", "zaman" vb. değişimleri dikkatlice inceleyiniz.

94 / 215
Indirect Speech (Reported
Direct Speech
Speech) Açıklama
(Düz anlatım)
(Dolaylı Anlatım)

Burada aktarma kelimesi "said" geçmiş


Ali said, "I can swim." Ali said that he could swim. zamanda olduğu için, can V1..could V1'e
Ali dedi ki, "Ben (Ali kendisinin yüzebileceğini dönüştürülmüştür. Ayrıca, Ali, "I" ben
yüzebilirim." söyledi.) demişti, sözü aktaran kişiye göre Ali, "O"
olduğu için, "I" kelimesi "he" halini almıştır.

Burada aktarma kelimesi "say" geniş


Ali says, "I can swim." Ali says that he can swim. zamanda olduğu için, can V1..aynen
bırakılmış, değiştirilmemiştir.

Ali said, "I swim Ali said that he swam Burada present simple (V1), past simple
everyday." everyday. (V2) ye dönüştürülmüştür.

Burada past simple (V2), past perfect


Ali said, "I swam Ali said that he had swum the (had V3) 'e dönüştürülmüştür.
yesterday." day before "Yesterday" kelimesi ise, "the day before"
kelimesine dönüşmüştür.

Burada present perfect (have V3), past


Ali said, "I have swum." Ali said that he had swum.
perfect (had V3) 'e dönüştürülmüştür.

Burada present perfect (had V3) aynen


Ali said, "I had swum." Ali said that he had swum. bırakılmıştır. Çünkü daha geçmiş bir "tense"
yoktur.

Burada present continuous (am, is, are


Ali said, "I'm Ali said that he was
Ving), past continuous tense (was, were
swimming." swimming.
Ving) yapısına dönüştürülmüştür.

Burada past continuous (was, were


Ali said, "I was Ali said that he had been
Ving), past perfect continuous tense (had
swimming." swimming.
been Ving) yapısına dönüştürülmüştür.

Burada present perfect continuous


Ali said, "I have been Ali said that he had been (have, has been Ving), past perfect
swimming." swimming. continuous tense (had been Ving) yapısına
dönüştürülmüştür.

Burada past perfect continuous (had


Ali said, "I had been Ali said that he had been
been Ving), aynen bırakılmıştır. Çünkü, daha
swimming." swimming.
geçmiş hali yoktur.

95 / 215
Burada "can V1", "could V1" e
Ali said, "I can swim." Ali said that he could swim.
dönüştürülmüştür.

Burada "may V1", "might V1" e


Ali said, "I may swim." Ali said that he might swim.
dönüştürülmüştür.

Ali said, "I might


Ali said that he might swim. Burada "might V1" aynen bırakılmıştır:
swim."

Burada "must V1", "had to V1" e


Ali said that he had to swim.
Ali said, "I must swim." dönüştürülmüştür. Ancak, "must V1" olarak
Ali Said that he must swim.
ta kullanılabilir.

Ali said, "I have to Burada "have to V1", "had to V1" e


Ali said that he had to swim.
swim." dönüştürülmüştür.

Burada "will V1", "would V1" e


Ali said, "I will swim." Ali said that he wolud swim.
dönüştürülmüştür.

Ali said, "I would


Ali said that he would swim. Burada "would V1", aynen bırakılmıştır.
swim."

Burada "shall V1", yapısı "should V1"


Ali said, "I shall swim." Ali said that he should swim.
yapısına dönüştürülmüştür.

Ali said, "I should


Ali said that he should swim. Burada "should V1", aynen bırakılmıştır.
swim."

Yukarıda verilen "tense" değişiklikleri tüm cümle yapılarında geçerlidir.

2. Yes/No Questions (Yardımcı Fiil İle Başlayan Soru Cümleleri) (?)


Düz anlatımdaki tırnak kaldırıldığında, tırnağın kaldırıldığı cümlenin
başına "if" yada "whether" kelimesi konur,
cümlenin başındaki yardımcı fiil, özneden sonra ve fiilden önce olacak şekilde yer değiştirilir,
("can you go"..., cümlesi "you can go"... ) halinde getirilir,
"özne", "yardımcı fiil", gerekiyorsa fiil, zaman, yer vb. kelimeler, sözü aktaran kişiye göre
değiştirilir. Hangi "tense"in, hangi "tense"e dönüştürülebileceğinin
ezberlenmesi gerekmektedir.
Bu tür sorular aktarılırken,
aktarma kelimesi, "said" (söyledi),
"asked" (sordu),
"wanted to know" (bilmek istedi)
"wondered" (merak etti)

96 / 215
vb. şeklinde uygun bir aktarma kelimesine dönüştürülür.
Örneklerdeki değişimleri dikkatlice inceleyiniz.

Direct Speech Indirect Speech (Reported Speech)


Açıklama
(Düz anlatım) (Dolaylı Anlatım)

Ali asked if we could swim (or


not).
Ali asked whether we could swim Burada aktarma kelimesi "said"
(or not). yerine, "asked" kullanılmıştır. Çünkü bu
bir sorudur.
(Ali yüzüp, yüzemeyeceğimizi
Ali said, "Can you sordu.) "Asked" geçmiş zamanda olduğu için,
swim?" "can V1" yapısı."could V1"e
dönüştürülmüştür. Ayrıca, Ali, "you"
Ali asked if I could swim(or not).
yani "siz" demişti, sözü aktaran kişiye
Ali asked whether I could swim (or göre "we yada I" halini almıştır.
not).
(Ali yüzüp, yüzemeyeceğimi sordu.)

Burada aktarma kelimesi "say"


Ali says, "Can you geniş zamanda olduğu için,
Ali asks if I can swim.
swim?" "canV1"..aynen bırakılmış, zaman
değiştirilmemiştir.

Ali asked if I swam everyday. Burada present simple (V1), past


Ali said, "Do you swim
Ali asked whether I swam simple (V2) ye dönüştürülmüştür. Soru
everyday?"
everyday. kelimesi olduğu için "if" ilave edilmiştir.

Ali said, "Did Burada past simple (V2), past


Ali asked if I had swum.
you swim?" perfect (had V3) ye dönüştürülmüştür.

Ali said, "Can't you Burada (can V1), past perfect (could
Ali asked if I couldn't swim.
swim?" V1) 'e dönüştürülmüştür.

Burada present perfect (have V3),


Ali said, "Have they
Ali asked if they had swum. past perfect (had V3) 'e
swum."
dönüştürülmüştür.

3. WH-? Questions (Soru Kelimesi ile Başlayan Soru Cümleleri) (?)


Düz anlatımdaki tırnak kaldırıldığında, cümlenin başında bulunan soru kelimesi,
"what, where, when, why, what time, which, how, how many, how much, how often, how
old, ...etc."
yerinde bırakılır.

97 / 215
Soru kelimesini takip eden yardımcı fiil, özneden sonra ve fiilden önce olacak şekilde yer
değiştirilir,
(örneğin "what can you do"..., cümlesi "what you can go"... ) halinde getirilir. "Özne",
"yardımcı fiil", gerekiyorsa fiil,
zaman, yer vb. kelimeler, sözü aktaran kişiye göre değiştirilir. Hangi "tense"in, hangi "tense"e
dönüştürülebileceğinin
ezberlenmesi gerekmektedir.
Aktarma kelimesi, "said" (söyledi)
"asked" (sordu),
"wanted to know" (bilmek istedi)
"wondered" (merak etti)
vb. şeklinde uygun bir aktarma kelimesine dönüştürülür.
Örneklerdeki değişimleri dikkatlice inceleyiniz.

Direct Speech Indirect Speech (Reported Speech)


Açıklama
(Düz anlatım) (Dolaylı Anlatım)

Burada aktarma kelimesi


"said" yerine, "asked"
kullanılmıştır. Çünkü bu bir
sorudur.
Soru kelimesi "where"
yerinde bırakılmıştır. "that"
kelimesine gerek yoktur.
Yardımcı fiil "can" özneden
Ali asked where we could swim. önce iken, özneden sonraya
alınmıştır.
Ali said, "where can you (Ali nerede yüzebileceğimizi sordu.)
swim?" Tırnak içinde "you" dendiği
Ali asked where I could swim.
için, sözü aktaran kişi, bunu
(Ali nerede yüzebileceğimi sordu.)
"we" yada "I" olarak
değiştirmiştir. Yani, Ali, "you"
yani "siz" demişti, sözü
aktaran kişiye göre "we yada
I" halini almıştır.
"Asked" geçmiş zamanda
olduğu için, "can V1"
yapısı."could V1"e
dönüştürülmüştür.

98 / 215
Burada aktarma kelimesi
"say" geniş zamanda olduğu
Ali says, "where can you
Ali asks where I can swim. için, "canV1"..aynen
swim?"
bırakılmış, zaman
değiştirilmemiştir.

Burada present simple


(V1), past simple (V2) ye
Ali said, "when does Ayşe dönüştürülmüştür. Soru
Ali asked when she swam.
swim?" kelimesi "when" yerinde
kalmış, cümle soru olmaktan
çıkarılmıştır.

Burada (can V1), past


Ali said, "how can they
Ali asked how they could swim. perfect (could V1) 'e
swim?"
dönüştürülmüştür.

Burada present perfect


Ali said, "who have swum." Ali asked who had swum. (have V3), past perfect (had
V3) 'e dönüştürülmüştür.

4. Requests/ Orders (Rica ve emirler)


Orijinal cümle,
olumlu emir ise, örneğin "do", o zaman "to do" şeklinde,
eğer, olumsuz ise, örneğin "don't do", o zaman "not to do" şeklinde aktarılır ve uygun
aktarma kelimesi kullanılır.
Aktarma kelimesi, "said" (söyledi),
"asked" (sordu, istedi),
"wanted" ( istedi),
"orders" (emretti),
"requested" (rica etti),
"demanded" (talep etti)
vb. şeklinde uygun bir aktarma kelimesine dönüştürülür.
Örneklerdeki değişimleri dikkatlice inceleyiniz.

99 / 215
Direct Speech Indirect Speech (Reported Speech)
Açıklama
(Düz anlatım) (Dolaylı Anlatım)

The teacher asked me to stand up.


Burada aktarma kelimesi
(Öğretmen ayağa kalmamı istedi.)
"said" yerine, "asked"
The teacher requested me to stand kullanılmıştır. Çünkü bu bir
up. sorudur.

The teacher said, "stand (Öğretmen ayağa kalmamı rica etti.) Emir olumlu olduğu için,
up" The teacher ordered me to stand up. sadece

(Öğretmen ayağa kalmamı emrettii.) "to V1" yapısı kullanılmıştır.


Aktarma kelimeleri
değiştirilerek aynı şey, farklı
şekillerde ifade edilmiştir.

Ali wanted me not to go. Olumsuz emirlerde ise,


Ali says, "don't go" (Ali gitmememi istedi.) "not to V1" yapısı
kullanılmıştır.

Örnekler daha sonra ilave edilecektir...

DIRECT SPEECH (Düz anlatım)


INDIRECT SPEECH (REPORTED SPEECH) (Dolaylı Anlatım)

Bir kişinin söylemiş olduğu bir sözü, üçüncü bir kişiye, iki şekilde aktarabiliriz.
1) Düz Anlatım (Direct Speech)
2) Dolaylı anlatım (Indirect Speech) yada (Reported Speech)

Sözü aktarmak için kullanılan fiiller, "reporting verbs" olarak adlandırılır.


Duruma en uygun olanı seçilerek kullanılır.

Reporting Verbs (aktarma


eylemleri)
Say : söyle-, (said: söyledi)
Tell : söyle-, de-, (told : söyledi, dedi)
Ask : sor-, iste- (asked: sordu, istedi)
Want : iste- (wanted: istedi)

100 / 215
Order : emret-, talep et- (ordered: emretti, talep etti)
Request : rica et- (requested: rica etti)
ve benzeri kelimelerdir. En yaygın olanları "say" ve "tell" kelimeleridir.

1- DIRECT SPEECH (Düz, Doğru Anlatım)

Bu konuyu anlayabilmek için İngilizce Cümle kalıplarının çok iyi derece bilinmesi
gerekmektedir.
Bir kişinin söylemiş olduğu sözü, hiç değiştirmeden, tırnak içinde anlatmak için kullanılan
yapıdır. Genellikle, roman, hikaye vb. yazı dilinde kullanılır.
Examples (Örnekler):
Ayşe said, "I will study."
"I will study", Ayşe said.
"I will study", said Ayşe.
Burada Ayşe'nin söylemiş olduğu sözü hiç değiştirmeden bir başka kişiye aktarıyoruz.
Ayşe'nin söylemiş olduğu sözü "tırnak içinde" vermiş olmakla, kişinin sözünü
değiştirmediğimizi, yani,
olduğu gibi anlattığımızı ifade ediyoruz. Bu nedenle, bu yapıya "düz anlatım" diyoruz.

2- INDIRECT SPEECH (REPORTED SPEECH) (Dolaylı Anlatım)

Eğer bu kişinin sözünü tırnak dışına çıkarıp anlatmak istersek, cümlede bazı değişiklikler
yapmamız gerekir.
İşte, tırnak kaldırıldığı zaman, aktaracağımız sözde, uygun değişiklikler yapılarak, kişinin sözü,
başka bir kişiye anlatılırsa o zaman, buna, Indirect Speech yada Reported Speech (Dolaylı
Anlatım) denir. Çünkü, kişinin orijinal sözünü,
sözü aktaran kişi kendisine göre değiştirip anlatmaktadır.

Örnek:
Direct Speech: (Düz anlatım) Ayşe said, "I will study." (Ayşe, "Çalışacağım", dedi.
Indirect Speech: (Dolaylı Anlatım) Ayşe said that she would study." (Ayşe, kendisinin
çalışacağını söyledi.)

Direct Speech (düz anlatım)dan, Indirect Speech (dolaylı anlatım)a çevirirken, yapılacak
değişiklikler.

101 / 215
- Aktarılacak sözün başındaki ve sonundaki tırnak ("....." ) işaretleri kaldırılır.
- Aktarma kelimesi (say, tell, ask, want, order, ....), ifade edilecek anlama göre değiştirilir.
- Tırnak içinde cümlenin "tense" yapısı değiştirilir.
- Söz içinde geçen şahıs zamirleri (I, you, ...),
- Sahiplik sıfatları (my, your, her, ...),
- Zaman ifadeleri(now, yesterday, ...) ,
- Yer zamirleri (here, there, ....),
- İşaret sıfat ve zamirleri (this, these, that, those, ...etc.), gibi kelimeler, sözü aktaran kişiye
göre değiştirilir.

1) Aktarma kelimesi değiştirilir


Eğer normal anlatım ise, "said" (söyledi) kelimesi aynen kullanılabilir. Ancak, eğer cümle bir
soru ise,
o zaman, "said" (söyledi) kelimesinin "asked" (sordu) vb. kelimelere dönüştürülmesi gerekir.

2) Şahıs zamirlerinde yapılacak değişiklikler


Tırnak içindeki şahıs zamirleri, sözü ilk söyleyen kişi, sözün söylendiği kişi ve bu sözü üçüncü
şahıslara aktaran kişiye bağlı olarak değiştirilir.
Burada dikkat edilirse, orijinal söz tırnak içinden çıkarılırken, cümlenin öznesi
değiştirilmektedir.
Orijinal cümlede Ayşe, "ben" yani "I" demişti. Ancak, sözü aktaran kişiye göre, Ayşe "O"
olduğu için,
Indirect speech yapısında "I" zamiri "she" zamirine dönüştürülmüştür.

3) Tırnak içindeki cümlenin "tense" yapısı değiştirilir


Aktarma kelimesi "say", "tell" (söyler, der,) şeklinde geniş zamanda, yada şimdiki zamanda
kullanılmış ise,
tırnak kaldırıldığında tense değişikliği yapılmaz.
Ali says, "he can swim." .......... Ali says that he can swim.
Ancak, aktarma kelimesi "said", "told" (söyledi, dedi) şeklinde geçmiş zaman ise,
tırnak kaldırıldığında, cümle bir derece geçmiş zamana dönüştürülür.

102 / 215
Direct Speech Indirect Speech (Reported Speech)

Do V1, Does V1 Did V1

Did V1 Had V3

Have V3, Has V3 Had V3

Had V3 Had V3

Am, Is, Are Ving Was, Were

Was, Were Ving Had been

Have been, Has been Had been

Had been Had been

Will Would

Would Would

Can Could

Could Could

May Might

Might Might

Shall Should

Should Should

Must Must yada Had to

Had to Had to

Have to, Has to Had to

Ayşe said, "I will speak"


Ayşe said that she would speak.

4) Tırnak içindeki cümlede geçen, "yer", "zaman", "işaret, sahiplik sıfatları" gibi ifadeler
değiştirilir
yer zamirleri (here, there, ....etc.)

103 / 215
işaret sıfat ve zamirleri (this, these, that, those, ...etc.)
zaman ifadeleri (tomorrow, now, ...etc.),
sahiplik sıfatları (my, your, ..etc.)
sözü söylemiş olan kişi, kime söylemiş olduğu, ve sözü anlatan kişiye göre değiştirilir.
Örneğin, Ayşe, "ben dün oynadım." demiş ise, bunu aktarırken, Ayşe önceki
gün kendisinin oynadığını söyledi, şeklinde söyleriz.
Ayşe, bize, "siz dün oynadınız." demiş ise, bunu aktarırken, Ayşe, önceki gün
bizim oynadığımızı söyledi, şeklinde söyleriz.
Ayşe said, "My mother is here now" Ayşe said that her mother was there then
Burada Ayşe, "my" (benim) demişti, söz aktaran kişi, "her" (onun) şeklinde aktaracaktır.
Burada Ayşe, "here" (burada) demişti, söz aktaran kişi, "there" (orada) şeklinde
aktaracaktır.
Burada Ayşe, "now" (şimdi) demişti, söz aktaran kişi, "then" (o zaman) şeklinde
aktaracaktır.
Burada aktarma kelimesi "said" (söyledi) geçmiş zamanda olduğundan, "is" kelimesi "was"
şeklini alacaktır.
Tüm bu değişiklikleri yaptıktan sonra, cümleyi aktarırken
Ayşe said that her mother was there then
şeklini alacaktır.

Direct Speech Indirect Speech (Reported Speech)

Yesterday The day before, The previous day

Tomorrow The following day, The next day

Now Then

Today That day

This That

These Those

Last year The year before

Here There

There Here

Bu liste bir fikir vermektedir. Ancak, doğru olan şey, söz aktarırken mantıklı şekilde değişiklik
yapmaktır.

104 / 215
Söz aktarımını, cümle yapısına göre, dört ana başlık altında incelemek kolaylık
sağlamaktadır.
1 Statements (Düz cümleler) (+) (-)
2 Yes/No Questions (Yardımcı fiil ile başlayan soru cümleleri) (?)
3 WH-? Questions (W-? yada H-? harfi ile başlayan soru kelimeleri ile başlayan sorular)
(?)
4 Requests/ Orders (Ricalar ve emirler)

1. Statements (Düz Cümleler) (+) (-)


Özne ile başlayan düz cümlelerdir. (örneğin: "I can speak." yada "I can't speak.")
Düz anlatımda tırnak içindeki cümle dolaylı anlatımda ifade edileceği zaman, tırnak kaldırılır,
tırnağın kaldırıldığı cümlenin başına "that" kelimesi konur ve cümledeki "özne", "yardımcı
fiil",
gerekiyorsa fiil, zaman, yer vb. kelimeler, sözü aktaran kişiye göre değiştirilir. Hangi
"tense"in,
hangi "tense"e dönüştürülebileceğinin ezberlenmesi gerekmektedir.
Örneklerdeki "özne", "tense", "yer", "zaman" vb. değişimleri dikkatlice inceleyiniz.

Indirect Speech (Reported


Direct Speech
Speech) Açıklama
(Düz anlatım)
(Dolaylı Anlatım)

Burada aktarma kelimesi "said" geçmiş


Ali said, "I can swim." Ali said that he could swim. zamanda olduğu için, can V1..could V1'e
Ali dedi ki, "Ben (Ali kendisinin yüzebileceğini dönüştürülmüştür. Ayrıca, Ali, "I" ben
yüzebilirim." söyledi.) demişti, sözü aktaran kişiye göre Ali, "O"
olduğu için, "I" kelimesi "he" halini almıştır.

Burada aktarma kelimesi "say" geniş


Ali says, "I can swim." Ali says that he can swim. zamanda olduğu için, can V1..aynen
bırakılmış, değiştirilmemiştir.

Ali said, "I swim Ali said that he swam Burada present simple (V1), past simple
everyday." everyday. (V2) ye dönüştürülmüştür.

Burada past simple (V2), past perfect


Ali said, "I swam Ali said that he had swum the (had V3) 'e dönüştürülmüştür.
yesterday." day before "Yesterday" kelimesi ise, "the day before"
kelimesine dönüşmüştür.

Ali said, "I have swum." Ali said that he had swum. Burada present perfect (have V3), past

105 / 215
perfect (had V3) 'e dönüştürülmüştür.

Burada present perfect (had V3) aynen


Ali said, "I had swum." Ali said that he had swum. bırakılmıştır. Çünkü daha geçmiş bir "tense"
yoktur.

Burada present continuous (am, is, are


Ali said, "I'm Ali said that he was
Ving), past continuous tense (was, were
swimming." swimming.
Ving) yapısına dönüştürülmüştür.

Burada past continuous (was, were


Ali said, "I was Ali said that he had been
Ving), past perfect continuous tense (had
swimming." swimming.
been Ving) yapısına dönüştürülmüştür.

Burada present perfect continuous


Ali said, "I have been Ali said that he had been (have, has been Ving), past perfect
swimming." swimming. continuous tense (had been Ving) yapısına
dönüştürülmüştür.

Burada past perfect continuous (had


Ali said, "I had been Ali said that he had been
been Ving), aynen bırakılmıştır. Çünkü, daha
swimming." swimming.
geçmiş hali yoktur.

Burada "can V1", "could V1" e


Ali said, "I can swim." Ali said that he could swim.
dönüştürülmüştür.

Burada "may V1", "might V1" e


Ali said, "I may swim." Ali said that he might swim.
dönüştürülmüştür.

Ali said, "I might


Ali said that he might swim. Burada "might V1" aynen bırakılmıştır:
swim."

Burada "must V1", "had to V1" e


Ali said that he had to swim.
Ali said, "I must swim." dönüştürülmüştür. Ancak, "must V1" olarak
Ali Said that he must swim.
ta kullanılabilir.

Ali said, "I have to Burada "have to V1", "had to V1" e


Ali said that he had to swim.
swim." dönüştürülmüştür.

Burada "will V1", "would V1" e


Ali said, "I will swim." Ali said that he wolud swim.
dönüştürülmüştür.

Ali said, "I would


Ali said that he would swim. Burada "would V1", aynen bırakılmıştır.
swim."

Burada "shall V1", yapısı "should V1"


Ali said, "I shall swim." Ali said that he should swim.
yapısına dönüştürülmüştür.

106 / 215
Ali said, "I should
Ali said that he should swim. Burada "should V1", aynen bırakılmıştır.
swim."

Yukarıda verilen "tense" değişiklikleri tüm cümle yapılarında geçerlidir.

2. Yes/No Questions (Yardımcı Fiil İle Başlayan Soru Cümleleri) (?)


Düz anlatımdaki tırnak kaldırıldığında, tırnağın kaldırıldığı cümlenin
başına "if" yada "whether" kelimesi konur,
cümlenin başındaki yardımcı fiil, özneden sonra ve fiilden önce olacak şekilde yer değiştirilir,
("can you go"..., cümlesi "you can go"... ) halinde getirilir,
"özne", "yardımcı fiil", gerekiyorsa fiil, zaman, yer vb. kelimeler, sözü aktaran kişiye göre
değiştirilir. Hangi "tense"in, hangi "tense"e dönüştürülebileceğinin
ezberlenmesi gerekmektedir.
Bu tür sorular aktarılırken,
aktarma kelimesi, "said" (söyledi),
"asked" (sordu),
"wanted to know" (bilmek istedi)
"wondered" (merak etti)
vb. şeklinde uygun bir aktarma kelimesine dönüştürülür.
Örneklerdeki değişimleri dikkatlice inceleyiniz.

Direct Speech Indirect Speech (Reported Speech)


Açıklama
(Düz anlatım) (Dolaylı Anlatım)

Ali asked if we could swim (or


not).
Ali asked whether we could swim Burada aktarma kelimesi "said"
(or not). yerine, "asked" kullanılmıştır. Çünkü bu
bir sorudur.
(Ali yüzüp, yüzemeyeceğimizi
Ali said, "Can you sordu.) "Asked" geçmiş zamanda olduğu için,
swim?" "can V1" yapısı."could V1"e
dönüştürülmüştür. Ayrıca, Ali, "you"
Ali asked if I could swim(or not).
yani "siz" demişti, sözü aktaran kişiye
Ali asked whether I could swim (or göre "we yada I" halini almıştır.
not).
(Ali yüzüp, yüzemeyeceğimi sordu.)

Ali says, "Can you Burada aktarma kelimesi "say"


Ali asks if I can swim.
swim?" geniş zamanda olduğu için,

107 / 215
"canV1"..aynen bırakılmış, zaman
değiştirilmemiştir.

Ali asked if I swam everyday. Burada present simple (V1), past


Ali said, "Do you swim
Ali asked whether I swam simple (V2) ye dönüştürülmüştür. Soru
everyday?"
everyday. kelimesi olduğu için "if" ilave edilmiştir.

Ali said, "Did Burada past simple (V2), past


Ali asked if I had swum.
you swim?" perfect (had V3) ye dönüştürülmüştür.

Ali said, "Can't you Burada (can V1), past perfect (could
Ali asked if I couldn't swim.
swim?" V1) 'e dönüştürülmüştür.

Burada present perfect (have V3),


Ali said, "Have they
Ali asked if they had swum. past perfect (had V3) 'e
swum."
dönüştürülmüştür.

3. WH-? Questions (Soru Kelimesi ile Başlayan Soru Cümleleri) (?)


Düz anlatımdaki tırnak kaldırıldığında, cümlenin başında bulunan soru kelimesi,
"what, where, when, why, what time, which, how, how many, how much, how often, how
old, ...etc."
yerinde bırakılır.
Soru kelimesini takip eden yardımcı fiil, özneden sonra ve fiilden önce olacak şekilde yer
değiştirilir,
(örneğin "what can you do"..., cümlesi "what you can go"... ) halinde getirilir. "Özne",
"yardımcı fiil", gerekiyorsa fiil,
zaman, yer vb. kelimeler, sözü aktaran kişiye göre değiştirilir. Hangi "tense"in, hangi "tense"e
dönüştürülebileceğinin
ezberlenmesi gerekmektedir.
Aktarma kelimesi, "said" (söyledi)
"asked" (sordu),
"wanted to know" (bilmek istedi)
"wondered" (merak etti)
vb. şeklinde uygun bir aktarma kelimesine dönüştürülür.
Örneklerdeki değişimleri dikkatlice inceleyiniz.

108 / 215
Direct Speech Indirect Speech (Reported Speech)
Açıklama
(Düz anlatım) (Dolaylı Anlatım)

Burada aktarma kelimesi


"said" yerine, "asked"
kullanılmıştır. Çünkü bu bir
sorudur.
Soru kelimesi "where"
yerinde bırakılmıştır. "that"
kelimesine gerek yoktur.
Yardımcı fiil "can" özneden
Ali asked where we could swim. önce iken, özneden sonraya
alınmıştır.
Ali said, "where can you (Ali nerede yüzebileceğimizi sordu.)
swim?" Tırnak içinde "you" dendiği
Ali asked where I could swim.
için, sözü aktaran kişi, bunu
(Ali nerede yüzebileceğimi sordu.)
"we" yada "I" olarak
değiştirmiştir. Yani, Ali, "you"
yani "siz" demişti, sözü
aktaran kişiye göre "we yada
I" halini almıştır.
"Asked" geçmiş zamanda
olduğu için, "can V1"
yapısı."could V1"e
dönüştürülmüştür.

Burada aktarma kelimesi


"say" geniş zamanda olduğu
Ali says, "where can you
Ali asks where I can swim. için, "canV1"..aynen
swim?"
bırakılmış, zaman
değiştirilmemiştir.

Burada present simple


(V1), past simple (V2) ye
Ali said, "when does Ayşe dönüştürülmüştür. Soru
Ali asked when she swam.
swim?" kelimesi "when" yerinde
kalmış, cümle soru olmaktan
çıkarılmıştır.

Burada (can V1), past


Ali said, "how can they
Ali asked how they could swim. perfect (could V1) 'e
swim?"
dönüştürülmüştür.

109 / 215
Burada present perfect
Ali said, "who have swum." Ali asked who had swum. (have V3), past perfect (had
V3) 'e dönüştürülmüştür.

4. Requests/ Orders (Rica ve emirler)


Orijinal cümle,
olumlu emir ise, örneğin "do", o zaman "to do" şeklinde,
eğer, olumsuz ise, örneğin "don't do", o zaman "not to do" şeklinde aktarılır ve uygun
aktarma kelimesi kullanılır.
Aktarma kelimesi, "said" (söyledi),
"asked" (sordu, istedi),
"wanted" ( istedi),
"orders" (emretti),
"requested" (rica etti),
"demanded" (talep etti)
vb. şeklinde uygun bir aktarma kelimesine dönüştürülür.
Örneklerdeki değişimleri dikkatlice inceleyiniz.

Direct Speech Indirect Speech (Reported Speech)


Açıklama
(Düz anlatım) (Dolaylı Anlatım)

The teacher asked me to stand up.


Burada aktarma kelimesi
(Öğretmen ayağa kalmamı istedi.)
"said" yerine, "asked"
The teacher requested me to stand kullanılmıştır. Çünkü bu bir
up. sorudur.

The teacher said, "stand (Öğretmen ayağa kalmamı rica etti.) Emir olumlu olduğu için,
up" The teacher ordered me to stand up. sadece

(Öğretmen ayağa kalmamı emrettii.) "to V1" yapısı kullanılmıştır.


Aktarma kelimeleri
değiştirilerek aynı şey, farklı
şekillerde ifade edilmiştir.

Ali wanted me not to go. Olumsuz emirlerde ise,


Ali says, "don't go" (Ali gitmememi istedi.) "not to V1" yapısı
kullanılmıştır.

Örnekler daha sonra ilave edilecektir...

110 / 215
PASSIVE VOICE
(Edilgen Cümle Yapısı)
İşi yapan kişi belli değilse, yada, önemli değilse,
o zaman, aktif (etken) cümle yapısı yerine, edilgen cümle yapısı kullanılarak, eylem anlatılır.
I can speak English. (Ben İngilizce konuşabilirim.)
cümlesinde, işi yapan kişi, "I", cümlenin başındadır. daha sonra yardımcı fiil "can", daha
sonra da eylem "speak" gelmiştir.
Bu tür dizilişe sahip cümlelere , active (etken) cümle denir.
Bu cümlede eylemin nesnesi "English" kelimesidir.
Cümlede nesneyi bulmak için, eyleme, "neyi, kimi" sorularını sorarız. Bu sorulara verilen
cevap olarak verilen kelime "nesne"dir.
Nesne; "insan, eşya, hayvan, vb. her şey" olabilir.
I can speak English. (Ben İngilizce konuşabilirim.)
What can you speak? (Neyi konuşabilirsin?) ..... cevap ...." English"... O zaman, bu cümlenin
nesnesi "English" kelimesidir.
Başka bir örneği inceleyelim.
--I can swim in the pool. (Ben, havuzda yüzebilirim.)
What can you swim? (Neyi yüzebilirsin?) ..... bu sorunun cevabı, cümlede yoktur. Bu
nedenle, bu cümlenin nesnesi yoktur.
Where can you swim? (Nerede yüzebilirsin?) ... bu sorunun cevabı, "in the pool" (havuzda)
kelimesidir, bu bir nesne değildir. yer zarfıdır.
-- I can clean the pool. (Havuzu temizleyebilirim.)
What can you clean? (Neyi temizleyebilirsin?) .... bu sorunun cevabı..."the pool"...(havuzu)...
olacaktır. Burada nesne "the pool" kelimesidir.)
-- I can see Ali? (Ali'yi görebiliyorum.)
Who can you see? (Kimi görebiliyorsun?) .... bu sorunun cevabı "Ali"dir.... O halde, bu
cümlenin nesnesi "Ali" dir.

Nesnenin bulunması, neden bu kadar önemlidir???


Çünkü, passive voice (edilgen cümle) çatısını kurabilmek için, "nesne"nin cümle
başına getirilmesi gerekir.
Passive voice (edilgen Çatı) nın iki temel cümle yapısı vardır.
1. Simple Tenses (Basit Zamanlar) ın edilgen çatısı, (Nesne + be + V3)
2. Continuous Tenses (Sürekli Zamanlar) ın edilgen çatısı (Nesne + be + being + V3)
Nesne cümlenin başına konur, sonra
Hangi Zamanın edilgen çatısı yapılacaksa, "be" fiili, o zamana çekimlenir,
sonra da eylemin üçüncü hali (past participle) hali kullanılır.

111 / 215
O halde, edilgen çatıyı oluşturmak için, "be" fiilinin hallerini ve fiillerin üçüncü hallerinin
bilinmesi gerekmektedir.

Aşağıda, "be" fiilinin çeşitli zamanlara çekimlenmiş halleri verilmiştir.


Tenses Be
(Zamanlar) (zamanlara göre halleri)

Present Form am, is, are

Past Form was, were

Present Perfect Form have been, has been

Past Perfect Form had been

Future Form will be

is going to be, are going to


Future Form
be

Future Form shall be

Can can be

May may be

Might might be

Must must be

Should should be

Ought to ought to be

Could could be

Would would be

Could could be

Passive Voice (Simple Tenses)


Active Sentences (Simple Tenses)
Nesne + be + V3

She paints the room every year. The room is painted every year (by her)

She painted the room last year. The room was painted last year (by her)

She has painted the room. The room has been painted (by her)

She had painted the room. The room had been painted (by her)

She will paint the room tomorrow. The room will be painted tomorrow (by

112 / 215
her)

The room must be painted tomorrow (by


She must paint the room tomorrow.
her)

She should paint the room. The room should be painted (by her)

She ought to paint the room. The room ought to be painted (by her)

She can paint the room. The room can be painted (by her)

She may paint the room. The room may be painted (by her)

She might paint the room. The room might be painted (by her)

She could paint the room. The room could be painted (by her)

She would paint the room. The room would be painted (by her)

Active Sentences (Continuous Tenses) Passive Voice (Continuous Tenses)


Özne + be + Ving Nesne + be + being + V3

The room is being painted every year (by


She is painting the room every year.
her)

The room was being painted last year (by


She was painting the room last year.
her)

She has been painting the room. The room has been being painted (by her)

She had been painting the room. The room had been being painted (by her)

The room will be being painted tomorrow


She will be painting the room tomorrow.
(by her)

The room must be being painted tomorrow


She must be painting the room tomorrow.
(by her)

She should be painting the room. The room should be being painted (by her)

The room ought to be being painted (by


She ought to be painting the room.
her)

She can be painting the room. The room can be being painted (by her)

She may be painting the room. The room may be being painted (by her)

She might be painting the room. The room might be being painted (by her)

She could be painting the room. The room could be being painted (by her)

113 / 215
She would be painting the room. The room would be being painted (by her)

Yukarıdaki tabloya dikkat edilirse, basit zamanların edilgen çatısında, (nesne + be +


ving) kullanıldığı halde,
Sürekli zamanlarda, cümleye, "being" kelimesi ilave edilmektedir. Tek fark budur. "Being"
kelimesi ile, "be" kelimesi birbirlerinden
ayrıdır. Birbirlerinin yerine geçmezler.

1. Simple Tenses (Basit Zamanlar) ın edilgen çatısı, Nesne + be + V3


1. Active : They can clean the pool. (Onlar havuzu temizleyebilirler.)
Passive : The pool can be cleaned. (Havuz temizlenebilir.)
Passive : The pool can be cleaned by them. (Havuz, onlar tarafından, temizlenebilir.)

2. Active : They will clean the pool. (Onlar havuzu temizleyecekler.)


Passive : The pool will be cleaned. (Havuz temizlenecek.)

3. Active : They must clean the pool. (Onlar havuzu temizlemelidirler.)


Passive : The pool will be cleaned. (Havuz temizlenmelidir.)

4. Active : They clean the pool. (Onlar havuzu temizlerler.)


Passive : The pool is cleaned. (Havuz temizlenir.)

5. Active : They cleaned the pool. (Onlar havuzu temizlediler.)


Passive : The pool was cleaned. (Havuz temizlendi.)

6. Active : They have cleaned the pool. (Onlar havuzu temizlediler.)


Passive : The pool has been cleaned. (Havuz temizlendi.)

7. Active : They had cleaned the pool. (Onlar havuzu temizlemişlerdi.)


Passive : The pool had been cleaned. (Havuz temizlenmişti.)

8. Active : They had cleaned the pool. (Onlar havuzu temizlemişlerdi.)


Passive : The pool had been cleaned. (Havuz temizlenmişti.)

2. Continuous Tenses (Sürekli Zamanlar) ın edilgen çatısı, Nesne + be + being + V3

114 / 215
1. Active : They can be cleaning the pool. (Onlar havuzu temizliyor olabilirler.)
Passive : The pool can be being cleaned. (Havuz temizleniyor olabilir.)
Passive : The pool can be being cleaned by them. (Havuz, onlar tarafından, temizleniyor
olabilir.)

2. Active : They will be cleaning the pool. (Onlar havuzu temizleyor olacaklar.)
Passive : The pool will be being cleaned. (Havuz temizleniyor olacak.)

3. Active : They must be cleaning the pool. (Onlar havuzu temizliyor olmalılar.)
Passive : The pool will be being cleaned. (Havuz temizleniyor olmalı.)

4. Active : They are cleaning the pool. (Onlar havuzu temizliyorlar.)


Passive : The pool is being cleaned. (Havuz temizleniyor.)

5. Active : They were cleaning the pool. (Onlar havuzu temizliyorlardı.)


Passive : The pool was being cleaned. (Havuz temizleniyordu.)

6. Active : They have been cleaning the pool. (Onlar havuzu temizlemektedirler.)
Passive : The pool has been being cleaned. (Havuz temizlenmektedir.)

7. Active : They had been cleaning the pool. (Onlar havuzu temizlemekteydiler.)
Passive : The pool had been being cleaned. (Havuz temizlenmekteydi.)

8. Active : They had cleaned the pool. (Onlar havuzu temizlemişlerdi.)


Passive : The pool had been cleaned. (Havuz temizlenmişti.)

115 / 215
Causatives .... (Ettirgen Cümle yapıları...)
Bu cümle yapıları;
1- Have Something Done (Sadece iş söylenir.)
2- Have Somebody Do Something (İşin kime yaptırıldığı da söylenir.)
şeklinde iki grupta incelenebilir..

Have Something Done (Bir iş yaptırmak)


Bu tür cümle yapılarında;
1- İşi yaptıran, 2- yaptırma eylemi, 3-Yaptırılan iş, 4-İşten Etkilenen Nesne vardır.
İşin kime yaptırıldığı belirtilmez.
İşi yaptırma eylemi olarak: "have", "get", "make" kelimelerinden birisi kullanılabilir.
Examples
1- I will have my house painted. (Evimi boyattıracağım.)
a) Burada işi yaptıran (I) Ben
b) Yaptırma eylemi (have) gelecek zamana çekimlenmiş (istediğiniz zamana
çekimleyebilirsiniz.)
c) Nesne (my house) işten etkilenen nesne
d) Yaptırılan iş (painted) boyama eyleminin V3 hali kullanılmıştır. (her zaman V3
kullanılır.)
2- She will have her house painted. ( O, evini boyatacak.)
3- She had her house painted. ( O, evini boyattı.)
4- She must have her house painted. ( O, evini boyatmalı.)
5- She can have her house painted. ( O, evini boyatabilir.)
6- She is having her house painted. ( O, evini boyatıyor.)
Bu şekilde tüm zamanlara çekimlenebilir. Bu cümlelerde, "have" yerine "get" yada "make"
kullanılabilir. Anlam çok az değişir.

Have Somebody Do Something (Birisine bir iş yaptırmak)


Bu tür cümle yapılarında;
1- İşi yaptıran, 2- yaptırma eylemi, 3-İş Yaptırılan kişi, 4-Yaptırılan İş, 5-İşten Etkilenen Nesne
vardır.
İşi yaptırma eylemi olarak: "have", "get", "make" kelimelerinden birisi kullanılabilir. Başka
uygun kelimeler de mümkündür.

116 / 215
Examples
1- I will have Mr.Boyacı paint my house. (Evimi Mr.Boyacı'ya boyattıracağım.)
a) Burada işi yaptıran (I) Ben
b) Yaptırma eylemi (have) gelecek zamana çekimlenmiş (istediğiniz zamana
çekimleyebilirsiniz.)
d) İş yatırılan kişi (Mr.Boyacı) boyama eyleminin yaptırıldığı kişi.
d) Yaptırılan iş (paint) boyama eyleminin V1 hali kullanılmıştır. (her zaman V1
kullanılır.)
c) Nesne (my house) yaptırılan işten etkilenen nesne.

2- She will have Mr.Boyacı paint her house. ( O, evini Mr.Boyacı'ya boyatacak.)
3- She had Mr.Boyacı paint her house. ( O, evini Mr.Boyacı'ya boyattı.)
4- She must have Mr.Boyacı paint her house. ( O, evini Mr.Boyacı'ya boyatmalı.)
5- She can have Mr.Boyacı paint her house. ( O, evini Mr.Boyacı'ya boyatabilir.)
6- She is having Mr.Boyacı paint her house. ( O, evini Mr.Boyacı'ya boyatıyor.)
Bu şekilde "have" fiili tüm zamanlara çekimlenebilir. Bu cümlelerde, "have" yerine "get" yada
"make" kullanılabilir. Anlam çok az değişir.
Ancak, "get" kullanıldığı zaman, yaptırılan işin " to V1" şeklinde kullanılması gerekir. Tek fark
budur.
Example-
1 - She is having Mr.Brown paint her house. ( O, evini Mr.Brown'a boyatıyor.)
1 - She is getting Mr.Brown to paint her house. ( O, evini Mr.Brown'a boyatıyor.)

117 / 215
CONDITIONAL SENTENCES (Şart Cümleleri)

If Clauses ... (Şart cümlecikleri...)

Bir şarta bağlı olarak meydana gelen olayları anlatırken kullanılan cümle yapılarıdır. Bu cümle
yapıları;

If + şart cümlesi, ana cümle yada

Ana cümle + If + şart cümlesi

şeklinde iki bölümden oluşur. Her iki dizilişte de anlam aynıdır.

Bu tür şart cümleleri (Type-0, Type-1, Type-2, Type-3 olmak üzere) dört ayrı grupta
incelenebilir.

Bazı kaynaklarda, Type-0 ve Type-1 birleştirilerek, Type-1 başlığı altında da verilebilmektedir.

Not: Burada S: (subject) Özne, V (verb) yüklem, V1 (eylemin yalın hali) olarak kullanılmıştır.

------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
----------------------------

Type-0-

If + Present Simple, Present Simple

Hem (if.clause) şart cümlesi, hem de şarta bağlı olarak gerçekleşecek (main clause) ana
cümle, geniş zamanda oluşturulur.

Böyle bir yapı kullanıldığında, belirtilen şartı yerine getirdiğimizde, yada getirmediğimizde, her
zaman aynı sonucu verir anlamına gelir.

Examples-

If you heat water, it boils. (Eğer suyu ısıtırsan, su kaynar.)

If you don't heat water, it doesn't boil. (Eğer suyu ısıtmazsan, O kaynamaz.)

The water doesn't boil if you don't heat water. (Eğer suyu ısıtmazsan, O kaynamaz.)

She can't pass if she doesn't study. (Eğer, O çalışmazsa, geçemez.)

If she doesn't study, She can't pass. (Eğer, O çalışmazsa, geçemez.)

118 / 215
------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
----------------------------

Type-1-

Bu tür şart cümlelerinde, hem şartın (if-clause) hem de şarta bağlı (main clause) ana cümledeki
olayların gerçekleşme şansı vardır.

If + Present Simple, S + will + V1

S + can + V1

S + may + V1

S + must + V1

V1 (olumlu emir, özne kullanılmaz.)

don't V1 (olumsuz emir, özne kullanılmaz.)

Examples-

If you get up early, you can catch the bus. (Eğer erken kalkarsan, otobüse yetişebilirsin.)

You can catch the bus if you get up early. (Eğer erken kalkarsan, otobüse yetişebilirsin.)

If you are ill, you must go to a doctor. (Eğer hasta isen/olursan, doktora gitmelisin.)

If they are late, the teacher may punish them. (Eğer geç kalırlarsa, öğretmen onlara ceza
verebilir.)

Don't drink the tea if it is cold. (Eğer çay soğuk ise, onu içme.)

You mustn't drink the tea if it is cold. (Eğer çay soğuk ise, onu içmemelisin.)

-----------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
-----------------------------

Type-2-

If + Past Simple, S + would + V1

S + could + V1

S + might + V1

119 / 215
Bu tür if-yapısında, cümleler "past tense" geçmiş zamanda olmalarına rağmen, gerçekte geçmiş
zamanı anlatmazlar. Bu cümleler, şu ana aittir. Ancak, şu anda, gerçek olmayan, yada
gerçekleşmesi mümkün olmayan, gelecekte de gerçekleşmesi neredeyse imkansız olan şartları
ve bu şartlara bağlı olayları anlatmak için kullanılırlar.

Example-1

If I were you, I would go swimming. (Eğer senin yerinde olsam, yüzmeye giderim.)

Burada, senin yerinde değilim, olma şansımda yok. bu nedenle yüzemeye de gidemem. Yani
şu ana ait, olması mümkün olmayan bir durum söz konusudur. Cümledeki zamanın geçmiş
zaman olması, bizi yanıltmasın.

Example-2

If my friend was here, I would be happy. (Eğer arkadaşım burada olsa, mutlu olurum.)

Şu anda, arkadaşı, burada değil, olma imkanı yok, bu nedenle, mutlu değil, anlamı çıkar. Bu
cümle, şu andaki imkansızlığı anlatmaktadır.

Example-3

If she was rich, she could buy a villa. ( Eğer, o zengin olsa, bir villa satın alabilir.)

Şu anda, o zengin değil, villa alma şansı da yok demektir.

------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
----------------------------

Type-3-

If + Past Perfect Tense, S + would have + V3

S + could have + V3

Bu tür if-yapısında, şart cümleleri "past perfect tense" (had V3) ile kurulur. Ana cümle ise
(would have V3 yada could have V3) ile kurulur.

Geçmiş zamanda gerçek olmayan, şartları ve bu şartlara bağlı olayları anlatmak için
kullanılırlar. Bir yerde, geçmişe dönük varsayımlardır.

120 / 215
Example:-1

know : bilmek, (know, knew, known)

tell : söylemek, (tell, told, told)

If I had known, I would have told. (Eğer bilseydim, söylerdim.)

Yani geçmişte bunu bilmiyordum, bu nedenle söylemedim. Geçmişi geri değiştirme şansı
yoktur. Yani geçmiş ile ilgili gerçekdışı bir varsayımı anlatır.

Example:-2

have : sahip olmak, (have, had, had)

buy : satın almak, (buy, bought, bought)

If I had had enough money, I would have bought a car. (Eğer yeterince param olsaydı, bir
araba alırdım.)

Demek ki; yeterince parası yokmuş ve bir araba alamamış.

Example:-3

come : gelmek, (come, came, come)

meet : tanışmak, (meet, met, met)

If she had come on time, they could have met. ( Eğer zamanında gelseydi, onlar
tanışabilirlerdi.)

Demek ki; zamanında gelmemiş ve tanışma da gerçekleşmemiş.

121 / 215
Wish Clauses .... (Dilek/istek cümlecikleri...)

Bu cümle yapıları; "wish-clause" cümleleri (Type-1, Type-2, Type-3 and Type-4 olmak
üzere) dört ayrı grupta incelenebilir.

Type-1) Wishes for annoyance, impatience, dissatisfaction (Kızgınlık, sızlanma, sabırsızlık ve


şikayet)

I wish + Özne + would +V1


Bir kişinin yaptığı eylemlerden şikayet edildiğini ve düzeltmesi için yapması
gereken eylemleri anlatmak için "wish + would V1" kullanılır.
(Not: Şimdiki zamanda kullanılan "always" şikayet anlatır.)
1. You are always making noise. (Sen, her zaman gürültü yapıyorsun.)
I wish you wouldn't make noise (Keşke, gürültü yapmasan.)

2. They are always late. (Onlar, hep geç kalıyorlar.)


I wish they wouldn't be late. ( Keşke, geç kalmasalar.)

Type-2) Wishes about the present and future (Şimdi ve Gelecekle İlgili Dileklerimiz.)

I wish + Özne + Past Simple (did V1=V2)


+ Past Ability (Could V1)
+ Past Continuous Tense (was/were Ving)
a) Şu anda içinde bulunduğumuz durumdan, şimdi (yada gelecekte) daha farklı
bir durumda olmayı istediğimizi anlatmak için "wish + past simple" kullanırız.)
1. You are not here now. I wish you were here. . (Burada yoksun şimdi. Keşke,
burada olsan.)
2. They are not in Ankara. I wish they were in Ankara. (Ankara'da değiller. Keşke,
Ankara'da olsalar.)
3. We don't know the answer. I wish we knew. (Cevabı bilmiyoruz. Keşke, bilsek.)
4. I'm at school now. I wish I was on a beach. ( Ben şimdi okuldayım. Keşke,
kumsalda olsam.)
5. Future: I wish it was the weekend tomorrow. -- It's only Wednesday
tomorrow. (Gelecek: Keşke, yarın hafta sonu olsa) --(Ancak, yarın sadece Çarşamba)

122 / 215
b) Şu anda yapabildiğimiz yada yapamadığımız eylemlerden, şimdi (yada
gelecekte) daha farklı bir şey yapabilmeyi istediğimizi anlatmak için "wish'
+ S + could + V1" simple kullanırız.)
6. She can't swim. I wish she could swim. (O, yüzemiyor. Keşke, yüzebilse.)
7. She can run fast. I wish she couldn't run so fast. (O, hızlık koşabiliyor. Keşke, o
kadar hızlı koşamasa.)

c) Şu anda yapmakta olduğumuz eylemden, şimdi (yada gelecekte) daha farklı bir
şey yapmakta olmayı istediğimizi anlatmak için "wish' + S + Past contionuous
(was/were Ving)" kullanırız.)
8. I'm sitting in the classroom. I wish I was lying on a beach now. (Sınıfta oturuyorum.
Keşke, şimdi kumsalda yatıyor olsam.)
9. It is raining. I wish it wasn't raining. (Yağmur yağıyor. Keşke yağmur yağmıyor
olsa.)
10. Future: You are leaving tomorrow. I wish you weren't
leaving tomorrow. (Gelecek: Sen yarın ayrılıyorsun. Keşke, yarın ayrılmıyor olsan.)

Örneklerden görüleceği gibi, "I wish" yapısından sonra kullanılan "Past Simple (V2)
yada "Could V1", "Past.Continuous(was/were Ving) geçmiş zamanı anlatmazlar. Sadece,
şu anda (yada gelecekte) olmasını istediğimiz imkansız bir dileğimizi, yani şu anda hayal
kurduğumuzu anlatır.

Type-3) Wishes About The Past (Geçmişle İlgili Dilekçelerimiz)

I wish + Özne + Past Perfect Tense (Had V3)


Geçmişteki pişmanlıkları anlatmak için "wish + Past Perfect Tense (had V3)" kullanılır.
1. You were not here yesterday. I wish you had been here. . (Burada dün
yoktun. Keşke, burada olsaydın.)
2. They were not in Ankara. I wish they had been in Ankara. (Ankara'da
değillerdi. Keşke, Ankara'da olsalardı.)
3. She couldn't swim. I wish she had been able to swim. (O, yüzemiyordu. Keşke,
yüzebilseydi..)
4. We didn't know the answer. I wish we had known. (Cevabı bilemedik. Keşke,
bilseydik.)

Type-4) Other important points about "Wish" (wish ile ilgili diğer önemli konular)

123 / 215
1. Mevcut durumu dikkate almadan, sadece gelecekte olmasını istediğimiz şeyleri
anlatmak için "wish" kullanılmaz, onun yerine (umarım/dilerim anlamına gelen)
"hope" kullanılır.
I hope you will get well soon. (Umarım, kısa zamanda iyileşirsin.)
I wish you would get well soon. (Keşke, kısa zamanda iyileşsen..... denmez.)
I hope it's sunny tomorrow. (Umarım (dilerim) yarın hava güneşli olur.)
I wish it was sunny tomorrow. x (Keşke, hava yarın güneşli olsa. denmez.)
I hope she comes next week. (Umarım (dilerim), o, gelecek hafta gelir.)
I wish she came next week. x (Keşke, gelecek hafta gelse........ denmez.)
I hope the plane doesn't have any accident tomorrow. (Umarım (dilerim) uçak, yarın bir
kaza geçirmez.)
I wish the plane wouldn't have any accident tomorrow. x Keşke, uçak, yarın bir kaza
yapmasa....... denmez.)

2. Resmi şekilde, "wish + to V1" yada "wish + nesne + to V1" kullanabiliriz.


I wish to leave now. (+ to V1) Şimdi, gitmeyi istiyorum. (resmi olarak, Gidebilir
miyim? demektir.)
I wish to speak to your teacher please. (+ to V1) (Lütfen, öğretmeninizle
görüşebilir miyim? demektir.)
I do not wish my name to appear on the list. (+ nesne + to V1) (Benim adımın, o listede
yer almasını istemiyorum.)

3. Bazı sabit ifadelerde "(I) wish you" şeklinde kullanabiliriz.


I wish you a happy birthday. (Mutlu bir doğumgünü dilerim.)
We wish you good luck in your exam. (sınavında başarılar (iyi şans) dilerim.)
(I wish you my) best wishes (En iyi dileklerimle, genellikle mektup sonuna yazılır.)

124 / 215
Cause and Effect ...
(Neden/Sebep ve Etkileri...)
Bir sebep sonucu meydana gelen olayları anlatırken kullanılan bazı kelimeler aşağıda
verilmiştir.
Bu kelimeler, kullanıldıkları cümle yapılarına göre, iki grupta verilmiştir.
1- Kendisinden sonra, öznesi ve fiili olan tam bir cümle ile kullanılan kelimeler
2- Kendisinden sonra, sadece isim yada isim grubu ile kullanılan kelimeler.

1- Kendilerinden sonra, öznesi ve fiili olan tam bir cümle kullanılan kelimeler
Therefore = Bu nedenle,
Consequently = Bunun sonucunda,
As a result = Bunun sonucunda,
Because = Çünkü, -den dolayı
So = bu nedenle, bu yüzden, dolayısıyla
Since = - den dolayı
For = -den dolayı
As = - den dolayı
Examples
1- The children stayed at home because it was cold.
the result (sonuç) the reason (sebep)

Because It was cold, the children stayed at home.


the reason (sebep), the result (sonuç)

2- It was cold, so the children stayed at home. (Hava soğuktu, bu yüzden çocuklar evde
kaldı.)
3- It was cold. Therefore, the children stayed at home. (Hava soğuktu, bu yüzden çocuklar
evde kaldı.)
4- It was cold. Consequently, the children stayed at home. (Hava soğuktu, bu yüzden
çocuklar evde kaldı.)
5- It was cold. As a result, the children stayed at home. (Hava soğuktu, bunun sonucunda
çocuklar evde kaldı.)

125 / 215
6- Since it was cold, the children stayed at home. (Hava soğuk olduğundan, çocuklar evde
kaldı.)
7- As it was cold, the children stayed at home. (Hava soğuk olduğundan, çocuklar evde
kaldı.)
8- For it was cold, the children stayed at home. (Hava soğuk olduğundan, çocuklar evde
kaldı.)
9- Because it was cold, the children stayed at home. (Hava soğuk olduğundan, çocuklar evde
kaldı.)
Bu tür cümlelerde, her tür zaman (tense) kullanılabilir. Sebep ve sonuç cümlelerindeki
zamanların, mantıksal olarak birbirlerine uygun olması gerekir.
2,3,4,5 nolu cümlelerde kullanılan (so, therefore, consequently, as a result) kelimeleri, sonucu
anlatan cümlenin başında kullanılırlar. Ancak, cümleye bu kelimeler ile başlanamaz.
Örneğin; Therefore the children stayed at home, it was cold...... şeklinde cümleye
başlanamaz.
6,7,8,9 nolu cümlelerde kullanılan (because, since, as, for) kelimeleri ise, sebep anlatan
cümlenin önünde kullanılır. Sebep anlatan cümle ; birinci cümle olarak yada ikinci cümle olarak
yazılabilir.)
Because it was cold, the children stayed at home.
yada
The children stayed at home because it was cold.
şeklinde kullanılabilir.

2- Kendilerinden sonra, sadece isim yada isim grubu kullanılan kelimeler.


Because of = -den dolayı, - yüzünden
Due to = - den dolayı, -yüzünden
On account of = - den dolayı
Owing to = -den dolayı, - sebebiyle

1.It was raining, so we couldn't go out. (Yağmur yağıyordu, bu yüzden dışarı çıkamadık.)
Because of rain, we couldn't go out. (Yağmur yüzünden dışarı çıkamadık.)
Due to rain, we couldn't go out. (Yağmur yüzünden dışarı çıkamadık.)
On account of rain, we couldn't go out. (Yağmur yüzünden dışarı çıkamadık.)
Owing to rain, we couldn't go out. (Yağmur yüzünden dışarı çıkamadık.)
We couldn't go out because of rain. (Yağmur yüzünden dışarı çıkamadık.)
We couldn't go out due rain. (Yağmur yüzünden dışarı çıkamadık.)

126 / 215
We couldn't go out on accoun of rain. (Yağmur yüzünden dışarı çıkamadık.)
We couldn't go out owing to rain. (Yağmur yüzünden dışarı çıkamadık.)

2.We were late, so we couldn't catch the bus. (Geç kaldık, bu yüzden otobüse yetişemedik.)
Because of being late, we couldn't catch the bus. (geç kalmamız yüzünden otobüse
yetişemedik.)
Due to being late, we couldn't catch the bus. (geç kalmamız yüzünden otobüse
yetişemedik.)
On account of being late, we couldn't catch the bus. (geç kalmamız yüzünden otobüse
yetişemedik.)
Owing to being late, we couldn't catch the bus. (geç kalmamız yüzünden otobüse
yetişemedik.)
IRREGULAR VERBS (Düzensiz Fiiller (Eylemler))
Birinci (yalın) (V1-present), ikinci(V2-past) ve üçüncü (V3-past participle) hali hiçbir kurala
bağlı olmayan eylemlerdir.
Aşağıda verilen düzensiz fiileri ezberlemek, artık İngilizce'yi anlayabilmek ve konuşabilmek
demektir. Listede olmayan fiiller, düzenli fiil olarak adlandırılırlar ve düzenli
fiillerin present (V1) halinin sonuna (-ed, --ied, -d) eklerinden uygun olan getirilerek fiilerin past
(V2) ve past participle (V3) halleri elde edilmiş olur. Bu konuda detaylı açıklama ve örnekler bu
sayfanın sonunda yer almaktadır.
Burada verilmiş olan Türkçe anlamlar, fiillerin sadece yalın ve en yaygın anlamlarıdır. Daha
başka anlamlarının olduğunu da hatırda tutmak gerekir.
Bu liste düzensiz fiillerin çoğunu kapsamaktadır. Bazı fiillerin hem düzensiz hali hem de düzenli
hali kullanılabilmektedir. Bunlar parantez içinde verilmiştir.
Okunuşları, Türk öğrencilerin en kolay şekilde okuyabilecekleri şekilde yazdım. Elbetteki,
İngilizce'deki 44-48 sesin Türk dilindeki 29 ses ile ifade edilmesi, fonetik bakımından doğru
görülmeyebilir. Ancak, Türkiye'de ilkokul, ortaokul ve lise öğrencilerine fonetik öğretmeye
kalkışmanın gereksiz ve çok zaman alacağını, onları İngilizce'den soğutacağını düşünerek, en
basit haliyle ve en çabuk öğrenilecek şekilde okunuş verdim.
Saygılarımla...

127 / 215
Sıra
Present (V1) Past (V2) Past Participle (V3) Meaning In Turkish
No
1 abide /ıbayd/ abode (abided) /ıbood/ abode (abided) /ıbood/ Katlanmak, dayanmak
Ortaya çıkmak, doğmak
arise /ırayz/ arose /ırooz/ arisen /ırayzn/
2 (güneş vb.)
3 be /bi/ was, were /waz/, /wör/ been /biin/ Olmak
Doğurmak, katlanmak,
bear /beır/ bore /boor/ borne, born /boorn/
4 dayanmak
5 beat /biıt/ beat /biıt/ beaten /biıtn/ Dövmek, yenmek
6 become /bikam/ became /bikeym/ become /bikam/ Olmak
7 begin /bigin/ began /bigæn/ begun /bigan/ Başlamak
8 bend /bend/ bent /bent/ bent /bent/ Eğmek, bükmek
bet
bet /bet/ bet (betted) /bet//betıd/ Bahse girmek
9 (betted) /bet//betıd/
Teklif vermek, ihalede fiyat
bid /bid/ bade (bid) /beyd/ /bid/ bidden (bid)/bidn//bid/
10 önermek
Sınırlamak, bağlamak-
bind /baynd/ bound /baund/ bound /baund/
11 yapıştırmak
12 bite /bayt/ bit /bit/ bit /bit/ Isırmak
13 bleed /bliid/ bled /bled/ bled /bled/ Kanamak
14 blow /bloo/ blew /bluu/ blown /blown/ Esmek, üflemek
15 break /brek/ broke /brok/ broken /brokn/ Kırmak
Beslemek, yetiştirmek,
breed /briid/ bred /bred/ bred /bred/
16 üremek
17 bring /bring/ brought /broot/ brought /broot/ Getirmek
18 broadcast /brodkast/ broadcast /brodkast/ broadcast /brodkast/ Yayınlamak (radio,tv)
19 build /bild/ built /bilt/ built /bilt/ Inşaa etmek
20 burn /börn/ burnt /börnt/ burnt /börnt/ Yakmak, yanmak
21 burst /börst/ burst /börst/ burst /börst/ Patlamak
22 buy /bay/ bought /boot/ bought /boot/ Satın almak
23 catch /kæç/ caught /koot caught /koot Yakalamak, yetişmek
24 cast /kest/ cast /kest/ cast /kest/ Atmak, fırlatmak
25 choose /çuuz/ chose /çooz/ chosen /çozn/ Seçmek
26 cling /kling/ clung /klang/ clung /klang/ Sıkıca sarılmak, yapışmak
27 come /kam/ came /keym/ come /kam/ Gelmek
28 cost /kost/ cost /kost/ cost /kost/ Mal olmak (fiyat olarak)
Sürünmek, emeklemek,
creep /kriip/ crept /krept/ crept /krept/
29 sünmek
30 cut /kat/ cut /kat/ cut /kat/ Kesmek
İlgilenmek, ….. işiyle
deal /diıl/ dealt /diılt/ dealt /diılt/
31 uğraşmak
32 dig /dig/ dug /dag/ dug /dag/ Kazmak
33 do /du/ did /did/ done /dan/ Yapmak
34 draw /droo/ drew /druu/ drawn /droon/ Çizmek, sürüklemek
35 dream /driim/ dream /dremt/ dreamt /dremt/ Rüya görmek
36 drink /drink/ drank /drenk/ drunk /drank/ Içmek
Sürmek (taşıtları), çakmak
drive /drayv/ drove /droo/ driven /drivn/
37 (çivi)
Ikamet etmek, bir yerde
dwell /dwel/ dwelt /dwelt/ dwelt /dwelt/
38 yaşamak
39 eat /iıt/ ate /eyt/ eaten /iıtn/ Yemek

128 / 215
40 fall /fool/ fell /fel/ fallen /foln/ Düşmek
41 feed /fiid/ fed /fed/ fed /fed/ Beslemek, besin vermek
42 feel /fiil/ felt /felt/ felt /felt/ Hissetmek
43 fight /fayt/ fought /foot/ fought /foot/ Dövüşmek, kavga etmek
44 find /faynd/ found /faund/ found /faund/ Bulmak
45 flee /flii/ fled /fled/ fled /fled/ Kaçmak, uçup gitmek
Fırlatmak, fırlamak, hızla
fling /fling/ flung /flang/ flung /flang/
46 atmak
47 fit /fit/ fit /fit/ fit /fit/ Uymak, uygun olmak
48 fly /flay/ flew /fluu/ flown /floon/ Uçmak
49 forbid /fı’bid/ forbade /fı’beyd/ forbidden /fı’bidn/ Yasaklamak
50 forgot /fı'gat/
forget /fı’get/ forgot /fi’gat/ Unutmak
51 (forgotten) /fı’gatn/
52 forgive /fı’giv/ forgave /fı’geyv/ forgiven /fı’givn/ Affetmek, bağışlamak
53 freeze /friiz/ froze /frooz/ frozen /’frozn/ Donmak, dondurmak
54 get /get/ got /gat/ got (gotten) /gat/ Almak, sahip olmak
55 give /giv/ gave /gæyv/ given /givn/ Vermek
56 go /goo/ went /went/ gone /gan/ Gitmek
57 grind /grind/ ground /graund/ ground /graund/ Öğütmek
Büyümek, büyütmek,
grow /groo/ grew /gruu/ grown /groon/
58 yetiştirmek
59 hang /hæng/ hung /hang/ hung /hang/ Asmak
60 have /hæv/ had /hæd/ had /hæd/ Almak, sahip olmak, yapmak
61 hear /hiır/ heard /hörd/ heard /hörd/ Işitmek, duymak
hove (heaved) /hoo/ Atmak, kabarmak, yukarı
heave /hiiv/ hove (heaved) /hoo/
62 /hiivd/ kaldırmak
63 hide /hayd/ hid /hid/ hidden /hidn/ Saklanmak, saklamak
64 hit /hit/ hit /hit/ hit /hit/ Vurmak, çarpmak
65 hold /hold/ held /held/ held /held/ Tutmak, kaldırmak
66 hurt /hört/ hurt /hört/ hurt /hört/ Incitmek, incimek, ağrımak
67 keep /kiip/ kept /kept/ kept /kept/ Korumak, tutmak
68 kneel /niil/ knelt (kneeled) /nelt/ knelt (kneeled) /nelt/ Diz çökmek
69 know /noo/ knew /nuu/ known /nown/ Bilmek
70 lay /ley/ laid /leyd/ laid /leyd/ Yumurtlamak, sermek
71 lead /liid/ led /led/ led /led/ Yol açmak, önderlik etmek
72 lean /liin/ leant (leaned) /liint/ leant (leaned) /liint/ Yaslanmak, eğilmek
73 leap /liip/ leapt (leaned) /liipt/ leapt (leaned) /liipt/ Zıplamak, hoplamak
74 learn /lörn/ leant (learned) learnt (learned) Öğrenmek
75 leave /liiv/ left /left/ left /left/ Ayrılmak, bırakmak
76 lend /lend/ lent /lent/ lent /lent/ Borç vermek
77 let /let/ let /let/ let /let/ Izin vermek
78 lie /lay/ lay /ley/ lain /leyn/ Uzanmak, yatmak
79 light /layt/ lit (lighted) /lit/ lit (lighted) /lit/ Yakmak (ışık ve ateş)
80 lose /luuz/ lost /lost/ lost /lost/ Kaybetmek
81 make /meyk/ made /meyd/ made /meyd/ Yapmak
Anlamına gelmek, demek
mean /miin/ meant /ment/ meant /ment/
82 istemek
Tanışmak, buluşmak,
meet /miit/ met /met/ met /met/
83 karşılaşmak
84 misunderstand /misan misunderstood/misandı misunderstood/misandırs Yanlış anlamak

129 / 215
dırstænd rstuud/ tuud/
Birine yüksek teklif yapmak
outbid /autbid/ outbid /autbid/ outbid /autbid/
85 (ihale)
86 pay /pey/ paid /peyd/ paid /peyd/ Ödemek
pled (pleaded) /pled/, pled (pleaded) /pled/ Suçlamak veya savunmak,
plead /pliid/
87 /pliidıd/ (/pliidıd/) rica etmek
88 prove /pruu/ proved /pruud/ proved (proven) (/pruun/) Ispatlamak
89 put /put/ put /put/ put /put/ Koymak
Bitirmek (oyun, program
quit /quit/ quit /quit/ quit /quit/
90 vs.)
91 read /riid/ read /red/ read /red/ Okumak
92 redo /riduu/ redid /ridid/ redone /ridan/ Yeniden yapmak
93 rewrite /rirayt/ rewrote /riroot/ rewritten /riritn/ Yeniden yazmak
Binmek, sürmek (at, bisiklet
ride /rayd/ rode /rood/ ridden /ridn/
94 vs.)
95 ring /ring/ rang /reng/ rung /rang/ Zil çalmak
Kaldırmak, yükseltmek,
rise /rayz/ rose /rooz/ risen /rayzn/
96 yükselmek
97 run /ran/ ran /ræn/ run /ran/ Koşmak
98 say /sey/ said /sed/ said /sed/ Söylemek
99 see /sii/ saw /soo/ seen /siin/ Görmek
100 seek /siik/ sought /soot/ sought /soot/ Aramak, araştırmak
101 sell /sel/ sold /sold/ sold /sold/ Satmak
102 send /send/ sent /sent/ sent /sent/ Göndermek
Kurmak, ayarlamak,
set /set/ set /set/ set /set/
103 yerleştirmek
sewed (sewn)/süüd/,
sew /süü sewed /süüd/ Dikmek
104 süün
105 shake /şeyk/ shook /şuuk/ shaken /şeykın/ Sallamak, sallanmak
106 shine /şayn/ shone /şoon/ shone /şoon/ Parlamak (güneş, ay vb.)
107 show /şoo/ showed /şood/ shown (showed) /şoon/ Göstermek
Vurmak, ateş etmek, şut
shoot /şuut/ shot /şat/ shot /şat/
108 çekmek ..
Daralmak, küçülmek,
shrink /şrink/ shrank /şrænk/ shrunk /şrank/
109 çekmek(kumaş)
110 shut /şat/ shut /şat/ shut /şat/ Kapatmak
111 sing /sing/ sang /seng/ sung /sang/ Şarkı söylemek
112 sink /sink/ sank /senk/ sunk /sank/ Batmak (suyun içinde)
113 sit /sit/ sat /set/ sat /set/ Oturmak
114 slay /sley/ slew /sluu/ slain /sleyn/ Vahşice katletmek
115 sleep /sliip/ slept /slept/ slept /slept/ Uyumak
116 slide /slayd/ slid /slid/ slid /slid/ Kaymak, kaydırmak
117 sling /sling/ slung /slang/ slung /slang/ Sapanla atmak, fırlatmak
118 slink /slink/ slunk /slank/ slunk /slank/ Sıvışmak, sessizce ayrılmak
119 slit /slit/ slit /slit/ slit /slit/ Dilmek, yarmak
120 smell /smel/ smelt (smelled) /smelt/ smelt (smelled) /smelt/ Kokmak, koklamak
Darbe indirmek, çarpmak,
smite /smayt/ smote /smoot/ smitten /smitın/
121 yok etmek
122 speak /spiik/ spoke /spook/ spoken /spokın/ Konuşmak
Hecelemek, harfleri
spell /spel/ spelt (spelled) spelt/ spelt (spelled) /spelt/
123 kodlamak

130 / 215
124 spill /spil/ spilt /spilt/ spilt /spilt/ Kazara dökmek (sıvıları)
Bozmak, bozulmak (yiyecek,
spoil /spoyl/ spoilt (spoiled) /spoylt/ spoilt (spoiled)/spoylt/
125 ahlak vs.)
126 spread /spriid/ spread /spred/ spread /spred/ Saçmak, yaymak, dağıtmak
127 stand /stænd/ stood /stuud/ stood /stuud/ Ayakta durmak, katlanmak
128 steal /stiil/ stole /stool/ stolen /stoln/ Çalmak (hırsızlık)
Yapışmak,
stick /stik/ stuck /stak/ stuck /stak/
129 yapıştırmak,saplanıp kalmak
Iğne Batması, böcek/arı
sting /sting/ stung /stang/ stung /stang/
130 sokması
Kötü kokmak, kokuşmak,
stink /stink/ stank /stænk/ stunk /stank
131 kötü olmak
132 stride /strayd/ strode /strood/ stridden /stridn/ Uzun adımlarla yürümek
133 strike /strayk/ struck /strak/ struck /strak/ Çarpmak, vurmak
Germek, ipe
string /string/ strung /strang/ strung /strang/
134 bağlamak/asmak/dizmek
Gayret etmek,
strive /strayv/ strove /stroo/ striven /strayvın/
135 çabalamak,uğraşmak
136 swear /sweır/ swore /swoor/ sworn /sworn/ Küfür etmek, yemin etmek
137 sweep /swiip/ swept /swept/ swept /swept/ Süpürmek
swollen
swell /swel/ swelled /swelt/ (swelled) /swoln/ (/swelt Şişmek, kabarmak, şişirmek
138 /)
139 swim /swim/ swam /swæm/ swum /swam/ Yüzmek
Salınmak, sallamak (salıncak
swing /swing/ swung /swang/ swung /swang/
140 vb.)
141 take /teyk/ took /tuuk/ taken /teykn/ Almak
142 teach /tiiç/ taught /taut/ taught /taut/ Öğretmek
143 tear /tiır/ tore /toor/ torn /torn/ Yırtmak, parçalamak
144 tell /tel/ told /told/ told /told/ Söylemek, demek
145 think /Өink/ thought /Өoot/ thought /Өoot/ Düşünmek, sanmak
146 throw /Өroo/ threw /Өruu/ thrown /Өroon/ Atmak, fırlatmak
147 thrust /Өrast/ thrust /Өrast/ thrust /Өrast/ Itmek, yüklenmek
trod Yürümek, ayakla çiğnemek,
tread /triid/ trod /trad/
148 (trodden) /trad//tradn/ ezmek
understand /andırstæ understood /andırstuud
understood /andırstuud/ Anlamak
149 nd/ /
Geri almak, yapılan şeyi iptal
undo /anduu/ undid /andid/ undone /andan/
150 etmek
Üzmek, sinirlendirmek,
upset /apset/ upset /apset/ upset /apset/
151 keyfini bozm.
152 wake /weyk/ woke /wook/ waken /weykn/ Uyandırmak, uyanmak
153 wear /weır/ wore /woor/ worn /worn/ Girmek, yıpranmak, aşınmak
woven
wove (weaved) /woo/ Dokumak, örmek (kumaş
weave /weyv/ (weaved) /wovn/ (/weyv
(/weyvd/) vb.)
154 d/)
155 weep /wiip/ wept /wept/ wept /wept/ Ağlamak, sızmak, damlamak
156 win /win/ won /won/ won /won/ Kazanmak
Sarmak, sarılmak (ip,
wind /waynd/ wound /waund/ wound /waund/
157 makara, bant…)
Geri çekmek, para çekmek
withdraw/wiӨdroo/ withdrew /wiӨdruu/ withdrawn /wiӨdroon/
158 vb…

131 / 215
159 wring /ring/ wrung /rang/ wrung /rang/ Burarak sıkmak, burmak
160 write /rayt/ wrote /root/ written /ritn/ Yazmak

REGULAR VERBS (düzenli fiiller)


Yukarıdaki liste dışında kalan fiilerin yalın (V1-present) haline “-ed/-ied/-d” takılarından birisi
eklenerek bu fiillerin "past-V2 ve past participle-V3" hali elde edilir. Düzenli fiillerin V2 ve V3
halleri aynıdır.

(The rule of adding “-d, ed/-ied”) ( Ek kuralı)

1) Tek heceli fiillerde son sessiz harfin çiflenmesi

Present Past Past Participle (V3)


(V1) (V2)

Stop stopped stopped Eğer bir fiil tek heceli ise ve bu fiilin sonu “bir sessiz+bir sesli+bir

bet betted betted sessiz harf” ile bitiyorsa, bu fiilin sonundaki sessiz harf çiftlenir ve
sonra “-ed” takısı eklenir.
plan planned planned

2) Çok heceli fiillerde son sessiz harfin çiflenmesi

Present Past (V2) Past Participle(V3)


(V1)

prefer preferred preferred Eğer bir fiil birden fazla heceden oluşuyorsa ve bu fiilin sonu “bir

admit admitted admitted sessiz+bir sesli+bir sessiz harf” ile bitiyorsa ve kelimenin vurgusu son
hece üzerinde ise, bu fiilin sonundaki sessiz harf çiftlenir ve sonra “-
ed” takısı eklenir. Bir kelimede ana vurgunun hangi hecede olduğunu,
sözlüklere bakıp, öğrenebilirsiniz.

visit visited visited Burada vurgu ilk hecededir. Bu nedenle, bu kelimelerdeki son harf

offer offered visited çiftlenmez, sadece “-ed” takısı eklenir.

3) Son sessiz harfin çiflenmediği durumlar

132 / 215
Present (V1) Past Past Participle (V3) Burada kelime tek heceli olmasına ve kelimenin sonu “bir sessiz+bir
(V2) sesli+bir sessiz harf” ile bitmesine rağmen, bu kelimenin son harfi,
“w,y,x” harflerinden birisi olduğu için çiftlenmez, sadece “-ed” takısı
Play played played
eklenir.
fix fixed fixed

chew chewed chewed

4) Sondaki “y” harfinin düşürülmesi

Present Past (V2) Past


(V1) Participle(V3)

tidy tidied Tidied Eğer fiilin sonu “bir sessiz harf + y harfi” ile bitiyorsa, “y” harfi düşer,

fry fried fried “-ied” eklenir.

cry cried cried

5) Sadece “-d” eklenmesi.

Present Past Past Participle


(V1) (V2) (V3)

live Lived lived Eğer fiilin sonu “-e” harfi ile bitiyorsa sadece “-d” harfi eklenir.

tie Tied tied

6) Sadece “-ed” eklenmesi

Present Past Past Participle


(V1) (V2) (V3)

clean cleaned cleaned Eğer fiil, yukarıdaki kuralların hiçbirisine de uymuyorsa, bu fiilin yalın

wash washed washed haline sadece “-ed” eklenir.

133 / 215
Örnek:

We clean the classroom: Sınıfı temizleriz. (V1 kullanıldı)

We cleaned the classroom: sınıfı temizledik. (V2 kullanıldı)

We have cleaned the classroom: sınıfı temizledik. (V3 kullanıldı.)

SNO İNGİZLİCE KELİME OKUNUŞU TÜRKÇE ANLAMI

1 Abandon ebandın TERK ETMEK


2 Ability ebılıti YETENEK
3 Able eybıl MUKTEDİR
4 Aboard ebord İÇİNDE OLMAK (bir taşıtın)
5 Abolish ebolış İPTAL ETMEK
6 Abolition ebolışın KALDIRMAK
7 About ebaut HAKKINDA 2.YAKLAŞIK OLARAK
8 Above ebav YUKARIDAKİ
9 Abroad ebrod YURT DIŞI
10 Absence ebsıns YOKLUK
11 Absent ebsınt YOK 2.EKSİK
12 Absolute ebsolut MUTLAK, KESİN
13 Absorb ıbsorb EMMEK, KARŞILAMAK, DENGELEMEK 2)FİKİR ALMAK
14 Absurd ebzörd SAÇMA
15 Abuse ebyus KÖTÜYE KULLANMA, SUİSTİMAL ETME,KÖTÜ SÖYLEME
16 Academic ekıdemik AKADEMİK
17 Accelerator ekselıreytır GAZ PEDALI
18 Accent eksınt ŞİVE, AKSAN
19 Accept eksept KABUL ETMEK
20 Access ekses GİRİŞ 2)YOL
21 Accessible eksesıbıl İÇİNE GİRİLEBİLİNİR 2)KOLAY BULUNUR
22 Accident eksidınt KAZA
23 Accommodate ekomodeyt YERLEŞTİRMEK
24 Accommodation ekomıdeyşın KONAKLAMA YERİ
25 Accompany ekampıni EŞLİK ETMEK
26 According To ekording tu GÖRE
27 Account ekaunt HESAP
28 Accounting ekaunting MUHASEBE
29 Accumulate ekyumyuleyt TOPLAMAK,BİRİKTİRMEK
30 Accurate ekürıt DOĞRU, HATASIZ
31 Accuse ekküz SUÇLAMAK
32 Accused ekyuzıd SANIK 2)SUÇLAMAK
33 Accustom ekastım ALIŞTIRMAK
34 Accustomed ekastımd ALIŞIK,ALIŞKIN
35 Ache eyk AĞRI
36 Achieve e?iv ÜSTÜNDEN GELME,ERİŞMEK,BAŞARMAK

134 / 215
37 Achievement e?ivmınt BAŞARI
38 Acid esid ASİT
39 Acknowledge eknolı? DOĞRULAMAK
40 Acquaint ekueynt TANIMAK,BİLMEK
41 Acquire ikwaır EDİNMEK
42 Acquisition ekwızışın EDİNME, İSTİMLAK, EL KOYMA
43 Across ekros BİR UÇTAN DİĞERİNE 2.DİĞER TARAFTA
44 Act ekt DAVRANIŞ 2.DAVRANMAK
45 Active ektiv ETKİN, FAAL
46 Actor ektır ERKEK OYUNCU
47 Actress ektrıs KADIN OYUNCU
48 Actual ekçuıl GERÇEK
49 Add ed TOPLAMAK,EKLEMEK
50 Addict edikt TİRYAKİ,MÜPTELA
51 Address edres ADRES
52 Administration edminıstreyşın İDARE
53 Admiral edmirıl AMİRAL
54 Admire edmayr BEĞENMEK,HAYRAN OLMAK
55 Admission edmişın KABUL, İTİRAF 2)GİRİŞ
56 Admit edmit KABUL ETMEK 2.İZİN VERMEK
57 Adopt edopt KABUL ETMEK 2)EVLAT EDİNMEK
58 Adult edalt YETİŞKİN
59 Advance edvens İLERİ 2.AVANS
60 Advanced edvensd GELİŞMİŞ
61 Advantage edventıc AVANTAJ
62 Adventure edvençur MACERA
63 Adverse edvörs ZIT,KARŞI
64 Advertise edvırtayz REKLAM YAPMAK, İLAN VERMEK
65 Advice edvays TAVSİYE
66 Advise edvayz TAVSİYE ETMEK
67 Aerial eriyıl ANTEN
68 Aeroplane eıropleyn UÇAK
69 Affair effeyır OLAY 2.İŞ 3.İLİŞKİ
70 Affect efekt ETKİLEMEK
71 Afford eford SATIN ALMA GÜCÜ OLMAK
72 Afraid efreid KORKMAK
73 After aftır SONRA
74 Afternoon aftırnuun ÖĞLEDEN SONRA
75 Afterwards aftırvördz SONRA (bir olaydan)
76 Again egein BİR DAHA;YİNE
77 Against egeinst KARŞI, ZIT
78 Age eyc YAŞ 2.ÇAĞ
79 Aged eycd YAŞINDA
80 Agency eycınsi ACENTE
81 Agent eycınt TEMSİLCİ, ARACI

135 / 215
82 Aggressive egresiv SALDIRGAN, KAVGACI
83 Ago ego ÖNCE
84 Agree egrii ANLAŞMAK
85 Agreement egriimınt ANLAŞMA
86 Agriculture egrikalçır TARIM
87 Ahead ehed ÖNDE
88 Aid eyd YARDIM
89 Aim eym AMAÇ 2.HEDEF ALMAK
90 Air eyr HAVA 2.HAVALANDIRMA
91 Airport eyirport HAVA ALANI
92 Alarm alarm ALARM
93 Album elbım ALBÜM
94 Alcohol elkıhol ALKOL
95 Algebra alcebra CEBİR
96 Alike elaık HEMEN HEMEN AYNI, BENZER, AYNI YOLDA
97 Alive elaıv YAŞAMAK,CANLI
98 All ol HEP 2.TÜM 3.HER
99 All Right ol rayt TAMAM 2.EVET
100 Alliance elayıns BAĞLAŞMA, BİRLİK, MÜTAREKE
101 Alligator aligeytır TİMSAH
102 Allocate elıkeyt TAHSİS ETMEK, DAĞITMAK,BÖLÜŞTÜRMEK
103 Allocations elıkeyşın TAHSİSAT
104 Allow elov İZİN VERMEK
105 Allowance elauıns DÜZENLİ SAĞLANAN PARA,HARÇLIK
106 Ally elay ANLAŞMA,BİRLEŞME
107 Almost olmost HEMEN HEMEN
108 Alone elon YALNIZ 2.TEK
109 Along elong BOYUNCA 2.İLERİ
110 Aloud elaud SESLİ
111 Alphabet elfıbit ALFABE
112 Already olredi AZ ÖNCE, ZATEN
113 Also olso HEM DE
114 Alter oltır DEĞİŞTİRMEK
115 Alternative oltörnıtiv ALTERNATİF, SEÇENEK
116 Although oldo GERÇİ 2.OLMAKLA BERABER
117 Altogether oltugedır TÜMÜYLE, HEP BERABER
118 Always olveys HER ZAMAN
119 Amateur emıtör AMATÖR
120 Amaze emeyz ŞAŞIRTMAK
121 Ambassador embesedır BÜYÜKELÇİ
122 Ambition embişın HIRS
123 Ambulance embyulıns AMBULANS
124 Ambush embuş TUZAK
125 Amend emend DÜZELME, AYARLAMA
126 Among emong ARASINDA

136 / 215
127 Amount emaunt MİKTAR
128 Ample empıl GENİŞ, BOL
129 Amuse emüuz GÜLDÜRMEK
130 Anchor enkır ÇAPA 2)DEMİR ATMAK (Gemi)
131 And end VE
132 Angel eyncıl MELEK
133 Anger engır KIZMAK
134 Angle engıl AÇI, KÖŞE
135 Angry engri KIZGIN
136 Animal enimıl HAYVAN
137 Ankle enkl AYAK BİLEĞİ
138 Anniversary enivörsıri YILDÖNÜMÜ
139 Announce enauns BİLDİRMEK, ÇAĞRIDA BULUNMAK, ANONS
140 Annoy enoy RAHATSIZ ETMEK, KIZDIRMAK
141 Annual enyuıl YILLIK
142 Another enadır DİĞER, BİR BAŞKA
143 Answer ensır YANIT
144 Ant ent KARINCA
145 Anti anti KARŞI, ZIT, TERS
146 Anticipate entisipeyt ÖN GÖRMEK 2)BEKLEMEK
147 Antique entik ANTİKA
148 Anxiety enzayıti ENDİŞE
149 Anxious enkşıs ENDİŞELİ
150 Anxiously enkşıslıy ENDİŞELİ OLMAK
151 Any eni HERHANGİ
152 Anybody enibadi HERHANGİ BİRİ
153 Anyone enivan HERHANGİ BİRİ
154 Anything enyting HERHANGİ BİR ŞEY
155 Anyway enivey HER NEYSE
156 Anywhere eniveır HERHANGİ BİR YER
157 Apart epart AYRI
158 Apart From epart from HARİÇ, DIŞINDA
159 Apartment epartmınt APARTMAN DAİRESİ
160 Ape eyp MAYMUN
161 Apologize epolocayz ÖZÜR DİLEMEK
162 Apparent eperınt AÇIK;KOLAYCA GÖRÜNEN
163 Apparently eparıntliy BARİZ OLMAK,GÖRÜNMEK
164 Appeal epiıl HOŞA GİDEN 2.YALVARMAK 3.ÜST MAHKEMEYE BAŞVURMAK
165 Appear eppiır GÖRÜNMEK
166 Appearance eppiırıns GÖRÜNÜŞ
167 Appetite epıtayt İŞTAH
168 Apple epıl ELMA
169 Applicant eplikınt BAŞVURAN
170 Application eplikeyşın BAŞVURU
171 Apply eplay BAŞVURMAK 2.UYGULAMAK

137 / 215
172 Appoint eppoint ATAMAK
173 Appointment eppointmınt RANDEVU 2.ATAMA
174 Appreciate eprişieyt MÜTEŞEKKİR, DEĞER BİLMEK ,BEĞENMEK
175 Approach eproç YAKLAŞMAK 2.YAKLAŞIM 3.GELİŞ
176 Approve epruv ONAYLAMAK
177 Approximate eproksimıt YAKLAŞIK OLARAK
178 Apricot eprikot KAYISI
179 April eyprıl NİSAN
180 Archbishop arçbişıp BAŞPİSKOPOS
181 Architect arkitekt MİMAR
182 Architecture arkitekçır MİMARİ
183 Area eriya ALAN, BÖLGE
184 Argue argüu TARTIŞMAK
185 Argument argümınt TARTIŞMA
186 Arise erayz KALKMAK, YÜKSELMEK
187 Aristocrat eristokrat ARİSTOKRAT
188 Arm arm KOL, SİLAH
189 Armchair armçeir KOLTUK
190 Armour armır ZIRH
191 Army armi ORDU
192 Around eraund AŞAĞI YUKARI 2.ÇEVRE
193 Arrange ereync DÜZENLEMEK, AYARLAMAK
194 Arrest erest TUTUKLAMAK
195 Arrival erayvıl VARIŞ
196 Arrive erayv VARMAK
197 Arrow erov OK
198 Art art SANAT
199 Article artikl MAKALE 2.EŞYA
200 Article Of Association artıkıl ıv ısosieyşın ANA SÖZLEŞME
201 Artificial artifişıl YAPAY
202 Artist artist SANATÇI
203 As ez GİBİ 2.OLARAK 3.OLARAK
204 Ash eş KÜL
205 Ashamed eşeymd UTANMIŞ
206 Aside esayd BİR YANDA
207 Ask esk SORMAK, İSTEMEK
208 Asleep esliip UYKUDA
209 Aspect espekt GÖRÜNÜŞ, GÖRÜŞ, HAL, ÇEHRE, DURUM
210 Ass es EŞEK 2.APTAL
211 Assembly esembli MONTAJ 2.OTURUM
212 Asset eset VARLIK
213 Assist esist YARDIM ETMEK
214 Assistant esistınt YARDIMCI
215 Associate esoşieyt İLGİLENMEK, BİRLEŞTİRMEK
216 Association esuşeytın CEMİYET,BİRLİK,AYNI ŞEYLE İLGİLİ OLAN

138 / 215
217 Assume esuym VARSAYMAK
218 Assurance eşurıns GÜVEN,İNANÇ,SÖZ
219 Assure eşuır TEMİN ETMEK,SÖZ VERMEK,İKNA ETMEK
220 Assured eşurıd ÖNCEDEN BELLİ 2)KENDİNE GÜVENEN
221 Astonish estoniş ŞAŞIRMAK (bir kimseye)
222 At et DE..DA eki
223 Atmosphere etmosfiır HAVAKÜRE, ATMOSFER
224 Attach eteç BİRLEŞTİRMEK
225 Attachment eta?mınt İLAVE, EK
226 Attack etek SALDIRMAK, ATAK
227 Attempt etempt DENEMEK
228 Attend etend KATILMAK, (bir yerde)BULUNMAK
229 Attendant ıtendınt HİZMETÇİ, HİZMETKAR 2) REFAKAT EDEN KİMSE
230 Attention etenşın DİKKAT
231 Attitude etitüud YAKLAŞIM, DÜŞÜNCE, HAREKET, TAVIR
232 Attractive etrektiv ÇEKİCİ
233 Auction okşın MÜZAYEDE, MEZAT
234 Audience odyıns İZLEYİCİ (TV,Tiyatro vb.)
235 Augment ogment İLAVE ETMEK, ARTTIRMAK, ZAM YAPMAK
236 Augmentation ogmentetişın ZAM, EKLEME
237 August ogust AĞUSTOS
238 Aunt aant TEYZE, HALA
239 Author othır YAZAR
240 Authority othoriti OTORİTE
241 Autumn otumn SONBAHAR
242 Available eveylıbl HAZIR, SERBEST, BOŞTA
243 Avenue evenyu CADDE
244 Average evirıç ORTALAMA
245 Avoid evoid KAÇINMAK
246 Awake eveyk UYANIK
247 Award iwood MÜKAFAT
248 Aware eveyr BİLGİLİ, FARKINDA OLMAK, HABERDAR OLMAK
249 Away evey BURADAN, BURADA DEĞİL
250 Awful oful KÖTÜ, BERBAT, ÜZÜCÜ
251 Awkward okvırd ACEMİ,SAKAR 2)KULLANILMASI,ANLAŞILMASI GÜÇ
252 Axe eks BALTA
253 Baby beybi BEBEK
254 Babysitter beybisitır ÇOCUK BAKICISI
255 Bachelor be?ılır BEKAR 2)ÜNİVERSİTENİN İLK DERECESİ
256 Back bek ARKA 2.SIRT
257 Backbone bekbon OMURGA 2)TEMEL TAŞI, EN ÖNEMLİ BÖLÜM
258 Backbone bekbon SIRT KEMİĞİ 2.BİR İŞİN TEMELİ
259 Background bekraund FON, GERİ PLAN 2.TEMEL
260 Backward bekvörd GERİYE DOĞRU
261 Bad bed KÖTÜ

139 / 215
262 Badly bedli KÖTÜ 2.ÇOK FAZLA
263 Bag beg ÇANTA
264 Baggage begıc BAGAJ
265 Bake beyk PİŞİRMEK
266 Baker beykır FIRINCI
267 Balance belıns DENGE 2.BAKİYE
268 Balcony belkıni BALKON
269 Bald bold KEL
270 Bale beyl BALYA (Halı,Tütün vs.)
271 Ball bol TOP 2.BALO
272 Ballerina belıriinı BALERİN
273 Ballet baley BALE
274 Balloon baluun BALON
275 Ban ben YASAK
276 Banal bınaal BANAL,ADİ
277 Banana bınana MUZ
278 Band bend BANT (şerit) 2.BANDO
279 Bandage bendı? BANDAJ,YARA BANDI
280 Baneful beynful KÖTÜ, KÖTÜ ŞEY (A Baneful ınfluence=Kötü etki)
281 Banish beniş SÜRGÜNE YOLLAMA 2)DÜŞÜNMEKTEN VAZGEÇME
282 Bank benk BANKA
283 Banker benkır BANKA YÖNETİCİSİ, BANKER
284 Banknote benknot KAĞIT PARA
285 Bankrupt benkrapt İFLAS
286 Bar bar ÇUBUK 2.BAR
287 Barbarous barbırıs BARBAR, VAHŞİ
288 Barber baabır BERBER
289 Bare beyr ÇIPLAK, BOŞ
290 Bargain bargın PAZARLIK ETMEK 2.KELEPİR
291 Barrel berıl VARİL 2.NAMLU
292 Base beys TABAN 2.ÜS
293 Basement beysmınt BODRUM
294 Basin beysın LEĞEN 2) LEĞEN DOLUSU 3) HAVZA
295 Basin beysn KAZAN
296 Basket baskıt SEPET
297 Bastardize bestırdayz DEĞERİNİ DÜŞÜRMEK 2)KONUNUN ANLAMINI DEĞİŞTİRMEK
298 Bath bath YIKANMAK
299 Bathe beth YIKAMAK (bedenin bir bölümünü)
300 Battery betıri PİL
301 Battle betl SAVAŞ, MUHAREBE
302 Bawl bavıl BAĞIRMAK VEYA AĞLAMAK (Seslice)
303 Bay bey KOY
304 Beach biiç SAHİL
305 Bean biin FASULYE
306 Bear beır TAŞIMAK, DAYANABİLMEK 2.AYI

140 / 215
307 Beard bıed SAKAL
308 Beast biist CANAVAR
309 Beat biit VURMAK 2.YENMEK
310 Beautiful büutiful GÜZEL
311 Beauty büuti GÜZELLİK
312 Because bikoz ÇÜNKÜ
313 Become bıkam GELİŞMEK, DEĞİŞMEK
314 Bed bed YATAK
315 Bee bii ARI
316 Beef biif DANA ETİ
317 Beer biır BİRA
318 Beetle biitl HAMAMBÖCEĞİ
319 Before bifor ÖNCE
320 Beforehand bifor hend ÖNCEDEN
321 Beg beg DİLENMEK
322 Begin begın BAŞLAMAK
323 Behave biheyv DAVRANMAK
324 Behind bihaynd ARKADA, GERİDE
325 Being biing VARLIK
326 Believe bıliiv İNANMAK
327 Bell bel ZİL, ÇAN
328 Belong bilong AİT OLMAK
329 Below bilov ALTTA, AŞAĞIDA
330 Belt belt KEMER
331 Bench benç TEZGAH 2.BANK
332 Bend bend EĞMEK, EĞİLMEK
333 Beneath bınith ALTINDA
334 Benefit benıfit YARARI OLMAK
335 Berry beri KÜÇÜK ÇEKİRDEKSİZ MEYVE
336 Beside bisayd YANINDA
337 Besides bisaydz HEM DE
338 Best best EN İYİ
339 Bet bet İDDİA ETMEK, İDDİAYA GİRMEK
340 Better better DAHA İYİ
341 Between bitviin ARASINDA
342 Beyond biyand ÖTESİNDE
343 Bias bays ÖN YARGI,EĞİLİM
344 Bicycle baysikl BİSİKLET
345 Big big BÜYÜK
346 Bike bayk BİSİKLET
347 Bill bil MAKBUZ 2.HESAP 3.KANUN TASLAĞI 4.GAGA (KUŞ)
348 Bin bin KAP
349 Bind baynd BAĞLAMAK
350 Bird börd KUŞ
351 Birth börth DOĞUM

141 / 215
352 Birthday börthdey DOĞUMGÜNÜ
353 Biscuit biskit BİSKÜVİ
354 Bishop bişıp PİSKOPOS
355 Bit bit PARÇA 2.MATKAP,ANAHTARIN UCU 3.ISIRMANIN PAST ŞEKLİ
356 Bite bayt ISIRMAK
357 Black blek SİYAH
358 Bladder bledır MESANE, KESE, SİDİK TORBASI 2)İÇ LASTİK
359 Blade bleyd USTURA, BIÇAK
360 Blame bleym SORUMLU TUTMAK, SUÇLAMAK
361 Blank blenk BOŞLUK
362 Blanket blenkıt BATTANİYE
363 Blast blast PATLAYARAK PARÇALANMA, MAHVETMEK
364 Bless bles KORUNMASINI DİLEMEK, TAKDİS (Tanrı'dan)
365 Blind blaynd KÖR
366 Blister blistır KABARCIK
367 Block blok BLOK
368 Blockade blokeyd ABLUKAYA ALMA
369 Blood blad KAN
370 Bloom bluum ÇİÇEK, ÇİÇEK AÇMAK
371 Blouse blauz BLUZ
372 Blow blou ÜFLEMEK, PATLAMAK
373 Blue blu MAVİ 2.MUTSUZ
374 Bluff blaf BLÖF
375 Board boord BİNMEK (gemiye,uçağa,vs.) 2.TAHTA 3.KURUL
376 Boast boust ÖVÜNMEK
377 Boat bout BOT;SANDAL
378 Body badi GÖVDE;VÜCUT
379 Bodyguard badigard KORUMA GÖREVLİSİ, GORİL
380 Boil boıl KAYNAMAK
381 Boiler boylır KAZAN
382 Bold bould CÜRETKAR, UTANMAZ, KORKUSUZ vs.
383 Bolt bolt CIVATA2)SÜRGÜ(kapı) 3)ANİ KAÇIŞ(korkuyla) 4)SOMUN
384 Bomb bomb BOMBA
385 Bone boun KEMİK
386 Bonfire bonfayır MEYDAN ATEŞİ, ŞENLİK ATEŞİ
387 Bonnet bonıt ÇOCUK BAŞLIĞI 2)ARABANIN KAPUTU
388 Bony boni ÇOK ZAYIF
389 Book buk KİTAP
390 Book buk YER AYIRTMAK
391 Booklet buklıt BROŞÜR
392 Boom buum PATLAMAK 2)ÇOK HIZLI GENİŞLEMEK
393 Boot buut AYAKKABI,BOT 2)BAGAJ
394 Border bordır SINIR
395 Bore bor CAN SIKMAK
396 Bored bord CANI SIKILMIŞ

142 / 215
397 Boring boring SIKICI (I'm bored=Sıkıldım,I'm boring=Sıkıcıyım)
398 Born born DOĞMUŞ
399 Borrow borou ÖDÜNÇ ALMAK
400 Boss bos PATRON
401 Both bouth İKİSİ
402 Bother bodır CAN SIKMAK,ÜZMEK
403 Bottle botl ŞİŞE
404 Bottom botım EN ALT, DİP
405 Bounce bauns YANSITMAK 2)ZIPLATMAK (Top vs.)
406 Bound baund BAĞLI, SINIRLI,ATLAMAK
407 Boundary baundri SINIR
408 Bow bou YAY
409 Bowl boul TAS
410 Box boks KUTU 2.BOKS
411 Boy boy ERKEK ÇOCUK
412 Bra bra SUTYEN
413 Brain breyn BEYİN
414 Brake breyk FRENLEMEK, FREN
415 Branch bran? DAL 2)ŞUBE,KOL
416 Brand brend MARKA 2)LEKELEMEK,KÖTÜ ÜN
417 Brand-New brend niyu YENİ MODEL,YEPYENİ
418 Brass bras PİRİNÇ (metal)
419 Brave breyv KORKUSUZ, CESUR
420 Bread bred EKMEK
421 Break breyk KIRMAK
422 Break Down brek davn ÇÖKÜŞ 2)AYIRMA,SINIFLAMA,DETAYLANDIRMA
423 Breakfast brekfıst KAHVALTI
424 Break-Out brek aut ANİDEN BAŞLAMA,PATLAK VERME(SAVAŞ)2)KAÇMAK(HAPİS)
425 Breast brest GÖĞÜS
426 Breath breth NEFES
427 Breathe brith NEFES ALMAK
428 Bribe brayb RÜŞVET
429 Brick brik TUĞLA
430 Bride brayd GELİN
431 Bridge bric KÖPRÜ
432 Brief briif KISA, ÖZETLİ
433 Briefcase brifkeys İŞ ÇANTASI
434 Bright brayt PARLAK
435 Brilliant brilyınt PARLAK,AKILLI
436 Bring bring GETİRMEK
437 Broad brood GENİŞ
438 Broadcast broodkast YAYIN (radyo ve T.V. yoluyla)
439 Brochure brıuşır BROŞÜR
440 Broken brıukın KIRIK
441 Broker brıukır KOMİSYONCU,SİMSAR

143 / 215
442 Brooch broş BROŞ, İĞNE
443 Broom bruum SÜPÜRGE
444 Brother bradır ERKEK KARDEŞ, AĞABEY
445 Brother-In-Law bradır in lo KAYINBIRADER
446 Brow brau ALIN
447 Brown braun KAHVERENGİ
448 Brush braş FIRÇA 2.FIRÇALAMAK
449 Bucket bakıt KOVA
450 Budget bacıt BÜTÇE 2.BÜTÇE YAPMAK
451 Build bild İNŞA ETMEK, YAPMAK
452 Building bilding BİNA
453 Bulb balb AMPUL
454 Bull bul BOĞA
455 Bullet bulıt MERMİ
456 Bump bamp ÇARPIŞMA
457 Bumper bampır TAMPON (araba)
458 Bumpy bampi ENGEBELİ
459 Bunch banç DESTE, DEMET
460 Bungalow banglou BUNGALOV
461 Bureau büuro BÜRO
462 Bureaucracy bürakresi BÜROKRASİ
463 Burglar börglır HIRSIZ
464 Burn börn YANMAK
465 Burst börst PATLAMAK
466 Bury böri GÖMMEK
467 Bus bas OTOBÜS
468 Bush buş ÇALI
469 Business biznıs İŞ
470 Busy bizi MEŞGUL
471 But bat FAKAT
472 Butcher butçır KASAP
473 Butter batır TEREYAĞ
474 Button batn DÜĞME
475 Buy bay SATIN ALMAK
476 By bay YANINDA, SIRASINDA, TARAFINDAN, ..E KADAR
477 By The Way bay dı vey BUNUN YANINDA, AKLIMA GELMİŞKEN
478 Cab keb TAKSİ
479 Cabbage kebic LAHANA
480 Cabin kebin KABİN
481 Cabinet kebınıt KABİNE
482 Cable keybl KABLO 2.TELGRAF
483 Cage keyc KAFES
484 Cake keyk KEK
485 Calculate kalkuleyt HESAPLAMAK
486 Calendar kelindır TAKVİM

144 / 215
487 Calf kaıf FİL veya BALİNA YAVRUSU, BUZAĞI 2)BALDIR
488 Call kol ÇAĞIRMAK 2.TELEFON ETMEK 3.KISA ZİYARET
489 Calm kaam SAKİN
490 Camel keml DEVE
491 Camera kemıra KAMERA
492 Camouflage kamuflaaj SAKLAMAK
493 Camp kemp KAMP
494 Campaign kempein KAMPANYA
495 Campus kempıs KAMPÜS
496 Can ken TENEKE KUTU
497 Canal knal KANAL
498 Canary kıneri KANARYA KUŞU 2)KANARYA SARISI
499 Cancel kensıl İPTAL ETMEK
500 Cancellation kensıleyşın İPTAL
501 Cancer kensır KANSER
502 Candidate kendidıt ADAY
503 Candle kendl MUM
504 Cannon kenın TOP (silah)
505 Canteen kantiin KANTİN
506 Capable keypıbıl MUKTEDİR
507 Capacity kpasiti KAPASİTE
508 Capital kepıtl BAŞKENT 2.BÜYÜK HARF 3.SERMAYE, ANAMAL
509 Captain keptın KAPTAN 2.YÜZBAŞI
510 Capture kepçır ELE GEÇİRMEK 2.HAPSE ATMAK
511 Car kaar ARABA
512 Caravan karavan KARAVAN
513 Carbon-Paper karbın peypır KARBON KAĞIDI
514 Card kaad KART
515 Cardigan kardigın HIRKA
516 Care keyr DİKKAT, ÖZEN
517 Career kariır MESLEK
518 Carefree keyfri ÖNEMSEMEYEN
519 Careful keyrfıl DİKKATLİ
520 Careless keyrlıs DİKKATSİZ
521 Cargo kargo KARGO
522 Carnival karnivıl KARNAVAL
523 Carpenter karpıntır MARANGOZ
524 Carpet kaarpıt HALI
525 Carriage keriıc FAYTON 2.VAGON
526 Carrier keriyır TAŞIYICI
527 Carrot kerıt HAVUÇ
528 Carry keri TAŞIMAK
529 Carryover keriovır DEVİR
530 Cartridge kartrı? KARTUŞ,ŞARJÖR
531 Case keys KUTU,KAP 2.DAVA

145 / 215
532 Cash keş NAKİT
533 Cash-Register keş-recıstır YAZAR KASA
534 Castle kesl KALE
535 Casual keşuıl PLANLANMIYAN (casual meeting) 2)NORMAL, SADE
536 Cat ket KEDİ
537 Catch keç YAKALAMAK
538 Caterpillar ketırpilır TIRTIL
539 Cattle ketl BÜYÜKBAŞ HAYVAN
540 Cauliflower koliflavır KARNIBAHAR
541 Cause koz NEDEN 2.NEDEN OLMAK
542 Caution koşın UYARI
543 Cave keyv MAĞARA
544 Cease siis DURDURMAK
545 Cease-Fire siis-fayır ATEŞ-KES
546 Ceiling silign TAVAN
547 Celebration selibreyşın KUTLAMA
548 Cell sel HÜCRE (hapis,beyin v.b)
549 Cellar selır KİLER, BODRUM
550 Cement sıment ÇİMENTO
551 Central sentrıl MERKEZİ
552 Centre sentır ORTA, MERKEZ
553 Century sençri YÜZYIL
554 Cereal siyriyıl TAHIL, MISIR
555 Ceremony serımıni SEREMONİ
556 Certain sörtın KESİN,BELİRLİ, EMİN OLMAK
557 Certainly sörtınli KUŞKUSUZ
558 Certificate sertıfıkeyt SERTİFİKA
559 Chain çeyn ZİNCİR
560 Chair çeır İSKEMLE
561 Chairman çeırmen YÖNETİM KURULU BAŞKANI
562 Chalk çolk TEBEŞİR
563 Challenge çalınc MEYDAN OKUMA
564 Chamber ?embır ODA (Chamber of commerce = Ticaret odası vb.)
565 Champagne şempeyn ŞAMPANYA
566 Champion çempiın ŞAMPİYON
567 Championship çempiınşip ŞAMPİYONA
568 Chance çens ŞANS, FIRSAT
569 Change çeync DEĞİŞMEK 2.DEĞİŞİM 3.BOZUK PARA
570 Channel ?enıl KANAL (TV, radyo gibi.)
571 Chapter ?eptır BÖLÜM, KONU
572 Character kerıktır KİŞİLİK
573 Charge çarc DOLDURMAK 2.MASRAFA YAZMAK
574 Charity ?erıti HAYIR SEVERLİK,YARDIM SEVERLİK
575 Charlatan carlıtın ŞARLATAN
576 Charm çarm ÇEKİCİLİK

146 / 215
577 Charming çarming ÇEKİCİ
578 Chart ?art TABLO,ÇİZELGE
579 Charter ?artır PATENT,BERAT,DEVLET ONAYLI 2)KİRALIK UÇAK,GEMİ vb.
580 Chase ?eys KOVALAMAK
581 Chat ?et ÇENE ÇALMAK,SOHBET
582 Chatter çetır GEVEZELİK YAPMAK
583 Cheap çiip UCUZ
584 Cheat çiit HİLECİ 2.HİLE YAPMAK, KOPYA ÇEKMEK
585 Check çek KONTROL ETMEK
586 Cheek ?iik YANAK 2)POPO
587 Cheeky ?iki YÜZSÜZ,KABA,KİBAR OLMAYAN
588 Cheer çiır NEŞE 2.COŞTURMAK
589 Cheerful ?iirful NEŞELİ,ŞEN,MUTLU
590 Cheese çiiz PEYNİR
591 Chef şef AHÇI,ŞEF (Yalnız yiyecek konusunda )
592 Chemical kemıkl KİMYASAL
593 Cheque ?ek ÇEK
594 Cherry çeri KİRAZ
595 Chess çes SATRANÇ
596 Chest ?est GÖĞÜS 2)SANDIK
597 Chest Of Drawers ?est of drewır ÇEKMECELİ DOLAP, KONSÜL
598 Chestnut ?esnat KESTANE
599 Chewing-Gum çuving gam SAKIZ
600 Chicken çikın PİLİÇ
601 Chief çif ŞEF
602 Child çayld ÇOCUK
603 Childhood çayldhuud ÇOCUKLUK
604 Chilli ciliy ÇOK ACI
605 Chilly ?iliy RAHATSIZ EDİCİ SOĞUK
606 Chimney ?imni BACA
607 Chin çin ÇENE
608 China ?aynı ÇİN 2) ÇİNİ ,porselen v.b
609 Chip ?ip UFAK PARÇA
610 Chocolate ?aklıt ÇİKULATA
611 Choice ?oyıs SEÇİM, İSTEK, TERCİH
612 Choke ?ok BOĞMA,TIKAMA (BOĞARAK ÖLDÜRMEK) 2)JİKLE
613 Choose çuz SEÇMEK
614 Chop cop KESMEK,YARMAK 2)PİRZOLA
615 Christian krisçın HIRİSTİYAN
616 Chuckle ?akıl KIKIRDAMA
617 Church çörç KİLİSE
618 Cigar sigaar PURO
619 Cigarette sigıret SİGARA
620 Cinema sinıma SİNEMA
621 Circle sörkl ÇEMBER 2.GRUP (ÇEVRE)

147 / 215
622 Circuit sörkıt DEVRE(Close cırcuıt TV,Short-cırcuıt=Kısa devre vb)
623 Circular sörkulır YUVARLAK, ÇEMBERSEL, SİRKÜLER (imza v.b)
624 Circumstances sörkımstansıs DURUM, VAZİYET
625 Circus sörkıs SİRK
626 Citizen sitizn YURTTAŞ
627 City siti KENT;SİTE
628 Civic sivik KENTE AİT 2.'CIVIC DUTY': YURTTAŞLIK GÖREVİ
629 Civil sivl SİVİL
630 Claim kleym İLERİ SÜRMEK, SAVLAMAK
631 Claimant klemınt MAHKEMEDEN HAK TALEP EDEN,DAVACI
632 Clap klep ALKIŞLAMAK
633 Clasp klasp SIKICA TUTMAK
634 Class klas SINIF
635 Classic klesik KLASİK
636 Clay kıley KİL
637 Clean kliin TEMİZLEMEK 2.TEMİZ
638 Clear kliır AÇIK, BERRAK, ANLAŞILAN 2.(ortalığı) TOPLAMAK
639 Clerk klark MEMUR
640 Clever klevır AKILLI
641 Client klaynt MÜŞTERİ,MÜVEKKİL
642 Climate klaymıt IKLIM
643 Climb klaymb TIRMANMAK, YÜKSELMEK
644 Clinic klınik KLİNİK
645 Clip klip KIRPMAK,KESMEK,KLİPS (Kağıt,sa? vb.)
646 Cloakroom kloukrum VESTİYER, TUVALET
647 Clock klok SAAT
648 Close klous YAKIN
649 Close klouz SON 2.KAPALI 3.KAPATMAK
650 Cloth kloth BEZ ( a piece of cloth )
651 Clothes klouthz GİYSİLER (her zaman çoğuldur )
652 Cloud klaud BULUT
653 Clown klaun PALYAÇO
654 Club klab KLÜP 2.(kağıt oyunlarında) SİNEK
655 Clue klu İPUCU
656 Clutch kla? DEBRİJAJ 2) KAVRAMA
657 Co ko BERABER (Co-operate,Co-education)
658 Coach kouç ANTRENÖR 2.YOLCU VAGONU 3.ŞEHİRLERARASI OTOBÜS
659 Coal kol KÖMÜR
660 Coast kost KIYI, SAHİL
661 Coat kout PALTO
662 Cobweb kobveb ÖRÜMCEK AĞI
663 Cock kak HOROZ,ERKEK KUŞ 2)ERKEKLİK ORGANI
664 Cocoa koko KAKAO
665 Coconut kokonat HİNDİSTAN CEVİZİ
666 Code kod KOD

148 / 215
667 Coffee kafi KAHVE
668 Coffin kofin TABUT
669 Coin koin MADENİ PARA
670 Cold kould SOĞUK
671 Collapse kıleps ÇÖKMEK 2)KATLAMAK
672 Collar kolır YAKA, TASMA
673 Colleague koliig MESLEKTAŞ
674 Collect kolekt TOPLAMAK
675 Collective Agreement kollektiv egrimınt TOPLU SÖZLEŞME
676 Colonel körlnıl ALBAY
677 Colour kalır RENK
678 Column kolım SÜTUN
679 Coma komı KOMA, KOMA HALİ
680 Comb kom TARAK
681 Come kam GELMEK
682 Come Across kam ekros TESADÜFEN KARŞILAŞMAK VEYA BULMAK
683 Comet kamit KUYRUKLU YILDIZ
684 Comfort kanfırt KONFOR ,RAHAT
685 Comfortable kanfırtıbıl KONFORLU
686 Command komand KUMANDA ETMEK
687 Commemorate kımemoreyt ANMAK (Kötü, üzücü bir olayı)
688 Commence kımens BAŞLAMAK
689 Commercial kımörşıl TİCARİ 2.REKLAM ( filmi )
690 Commission kamişın ATAMAK,GÖREVLENDİRMEK 2)KOMİSYON (kurul,ücret)
691 Commit kımit SUÇ İŞLEMEK (To commit murder)
692 Commitment komitmınt TAAHHÜT 2)SORUMLULUK
693 Common kamın AVAM, BASİT, SADE 2.ORTAK ,MÜŞTEREK
694 Communicate kımyunikeyt İLETİŞİM
695 Community komüniti TOPLUM
696 Commute kımyut EVDEN İŞE HERGÜN UZUN YOL GİDİP GELMEK
697 Company kampany ŞİRKET, KUMPANYA 2.BERABERLİK, ARKADAŞLIK
698 Comparatively kımpırativli MUKAYESELİ OLARAK
699 Compare kımpeyr MUKAYESE ETMEK
700 Compass kampıs PUSULA 2.PERGEL
701 Compensate kompınseyt TELAFİ ETMEK,KARŞILAMAK
702 Compensation kompınseyşın TELAFİ,TAZMİNAT
703 Compete kımpiit YARIŞMAK
704 Competition kompitişn YARIŞMA 2.REKABET
705 Complain kımpleyn YAKINMAK, ŞİKAYET ETMEK
706 Complete kımpliit BÜTÜN, TÜM, TAMAMI, BİTMİŞ
707 Complicated komplıkeytıd KARIŞIK,KOMPLİKE
708 Compliment komplimınt İLTİFAT, KOMPLİMAN, HEDİYE
709 Components kımponınt UNSUR, PARÇA, BİLEŞİMDE BULUNAN
710 Compose kımpoz YAPIM (Şiir,şarkı,sanat eseri)
711 Composition kompızişın KOMPOZİSYON, BİRLEŞİK

149 / 215
712 Compound kompaund BİRLEŞİK, BİLEŞİK
713 Compromise komprımayz UZLAŞMA
714 Computer kompitür KOMPÜTÜR,BİLGİSAYAR
715 Concentrate konsıntreyt KONSANTRE,YOĞUN
716 Concept konsept GENEL FİKİR,DÜŞÜNCE,ANLAYIŞ-I have no conception why
717 Concern konsöön İLGİ,ÜZÜNTÜ,ENDİŞE
718 Concern konsörn İLGİLENDİRMEK 2.ÜZÜLMEK
719 Concert kansıt KONSER
720 Conclude konkluud SONUCA ULAŞMAK 2.KARAR VERMEK
721 Conclusion kınkıluşın KARAR,SONUÇ
722 Condemn kındem CEZALANDIRMAK 2)MAHKUM ETMEK(veya zorunlu kılmak)
723 Condition kındişın DURUM, ŞART
724 Conduct kondakt DAVRANIŞ, TAVIR,YOL GÖSTERMEK
725 Cone kon KONİ 2)KÜLAH (Dondurma)
726 Conference konfırıns KONFERANS
727 Confess kınfes İTİRAF ETMEK
728 Confidence konfidıns GÜVEN
729 Confine kınfayn KUŞATMAK,HAPSETMEK,SINIRLAMAK
730 Conflict konflıkt ÇATIŞMA,ÇELİŞKİ
731 Confuse kınfüuz KARIŞMAK (kafası) , ŞAŞIRMAK
732 Congratulate kongraçuleyt KUTLAMAK
733 Connect konekt BİRLEŞTİRMEK
734 Conquer konkuır İŞGAL ETMEK
735 Conscience konşıns VİCDAN, BİLİNÇ
736 Conscious konşıs BİLİNÇLİ
737 Consent kınsent KABUL ETME,ONAYLAMA
738 Consequently konsikvıntly BUNDAN DOLAYI,SONUÇ OLARAK,SONUNDA
739 Consider konsidır GÖZ ÖNÜNE ALMAK 2.DÜŞÜNMEK
740 Consideration konsidıreyşın DÜŞÜNÜŞ, TARTIŞ
741 Consign kınsayn SATIŞ İÇİN GÖNDERME2)BAŞKASINA DEVRETME(sorumluluk
742 Consist kınsist OLUŞMAK
743 Consistent kansıstınt TUTARLI, UYUMLU (kişi, yazı vb)
744 Constitute konstituut OLUŞMAK,KURMAK
745 Constitution konstituşın ANAYASA
746 Construct kınstrak İNŞA ETMEK,YAPMAK
747 Consul konsl KONSOLOS
748 Consult kınsalt DANIŞMAK
749 Consultation konslteyşın TOPLANTI, KONSÜLTASYON
750 Consume kınsyuum TÜKETMEK
751 Consumption kınsomşın TÜKETİM
752 Contact kontekt TEMAS, DOKUNMA
753 Contain konteyn KAPSAMAK
754 Container konteynır KAP
755 Content kontent TATMİN OLMUŞ
756 Contents kontents İÇERİK

150 / 215
757 Contest kontest YARIŞMA
758 Continent kontınınt KITA
759 Continuous kontinuıs SÜREKLİ
760 Contract kontrekt KONTRAT,ANLAŞMA
761 Contrary kontrıri TERSİNE, ZIDDINA
762 Contrast kıntrast KARŞILAŞTIRMAK
763 Contribute kıntrıbiyut KATKIDA BULUNMAK
764 Control kontroul KONTROL ETMEK, YÖNETMEK
765 Convenience konvinyıns UYGUNLUK, KOLAYLIK
766 Convenient konvinyınt ELVERİŞLİ, UYGUN
767 Conversation konverseyşın SÖYLEŞİ
768 Convict konvıkt MAHKUM,SUÇLU
769 Convince kınvins İKNA ETMEK
770 Cook kuuk AŞÇI 2.YEMEK PİŞİRMEK
771 Cool kuul SERİN 2.SERİNLETMEK, SOĞUTMAK
772 Co-Operate koopereyt BİRLİKTE ÇALIŞMAK
773 Cop kap POLİS
774 Cope kop BAŞA ÇIKMAK,AYAK UYDURMAK
775 Copper kapır BAKIR
776 Copy kopi KOPYALAMAK, TAKLİT ETMEK
777 Cordon kordın POLİS 2)ASKER KORDONU
778 Cork kook MANTAR ,(Cork-screw :mantar açacağı)
779 Corn korn EKİN, MISIR 2.NASIR (tread on someone~s corns)
780 Corner kornır KÖŞE
781 Corpse korps CESET
782 Correct korekt HATASIZ 2.DÜZELTMEK
783 Correspondent korıspondınt MEKTUPLAŞAN,MEKTUBA CEVAP VEREN 2)MUHABİR
784 Corridor koridoor KORİDOR
785 Corruption kırapşın RÜŞVETÇİLİK,YOLSUZLUK
786 Cosmetic kozmetik KOZMETİK
787 Cost kost MALİYET, MAL OLMAK
788 Costly kostli PAHALI
789 Costume kostiyum KOSTÜM
790 Cottage kotıc KÖY EVİ
791 Cotton kotn PAMUK
792 Cough kof ÖKSÜRMEK
793 Council kaunsl KONSEY
794 Count kaunt SAYMAK
795 Country kantri ÜLKE 2.KIRLIK ALAN
796 Coupe kupe SPOR ARABA
797 Couple kapıl ÇİFT (karı-koca v.b) 2.BİR KAÇ
798 Coupon kuupon KUPON
799 Courage karıc CESARET
800 Course kors GİDİŞAT 2.KURS
801 Court kort MAHKEME 2.KORT

151 / 215
802 Cousin kazn KUZEN
803 Cover kavır KAPLAMAK
804 Cow kau İNEK
805 Coward kauırd KORKAK
806 Crack krek KIRMAK
807 Cracker krekır KRAKER
808 Cramp kremp KRAMP
809 Crane kreyn VİNÇ İLE KALDIRMAK, VİNÇ
810 Crash kreş ÇARPIŞMAK (sertçe), ÇARPIŞTIRMAK
811 Crazy kreyzi ÇILGIN
812 Cream kriim KREMA 2.KREM 3.KİRLİ BEYAZ
813 Creation krieyşın YARATIŞ
814 Creature kriiçır YARATIK
815 Credit kredit KREDİ
816 Crime kraym SUÇ
817 Criminal kriminl SUÇLU (yasa önünde)
818 Crisis kraysız KRİZ
819 Crisp krisp İNCE 2)KAŞ
820 Crisp krisp CİBS,KIZARMIŞ KURU PATATES
821 Critical kritikıl KRİTİK
822 Criticize kritisayz ELEŞTİRMEK
823 Crocodile krokıdayl AFRİKA TİMSAHI
824 Crop krop ÜRÜN (toprak ürünü)
825 Cross kros KARŞIDAN KARŞIYA GEÇMEK,ÇAPRAZLAMA GİTMEK 2.HAÇ
826 Crossing krosing GEÇİT
827 Crossroads krosroudz KAVŞAK
828 Crossword krosvörd ÇAPRAZ BULMACA
829 Crow kro KARGA 2)HOROZ ÖTÜŞÜ
830 Crowd kraud KALABALIK
831 Crown kraun TAÇ
832 Crucial kuruşıl EN ÖNEMLİ AN (Karar i?in vb.)
833 Crude crud PETROL ( Crude oil=Ham petrol)
834 Cruel kruıl ZALİM
835 Cruise kruuz DENİZ GEZİSİ 2.KITALARARASI SİLAH
836 Crush kraş KIRMAK (basarak)
837 Cry kray BAĞIRMAK, AĞLAMAK
838 Cube küub KÜP
839 Cucumber küukambır HIYAR
840 Cultivate kaltıveyt TOPRAKLA UĞRAŞMAK
841 Culture kalçır KÜLTÜR
842 Cup kap FİNCAN 2.KUPA
843 Cure küur İYİLEŞTİRMEK, TEDAVİ, İŞLEM
844 Curiosity küriositi MERAK
845 Curious küriyıs MERAKLI 2.OLAĞANDIŞI
846 Curl körl KIVIRMAK

152 / 215
847 Current karınt AKIM 2.CARİ 3.KUR
848 Curry köri HAFİF ACILI
849 Curse körs LANET
850 Curtain körtn PERDE
851 Curve körv EĞRİ
852 Cushion kuşın YASTIK
853 Custom kastım GELENEK
854 Customer kastımır ALICI, MÜŞTERİ
855 Customs kastımz GÜMRÜK
856 Cut kat KESMEK
857 Cycle saykl BİSİKLET, TUR
858 Cylinder siylındır SİLİNDİR
859 Dad ded BABA
860 Daily deyli GÜNLÜK
861 Daisy deyzi PAPATYA
862 Dam dem BARAJ
863 Damage demı? ZARAR, ZARAR VERMEK
864 Damp demp NEMLİ
865 Dance dens DANS
866 Danger deyncır TEHLİKE
867 Dangerous deyncrıs TEHLİKELİ
868 Dare deyr CESARETLİ OLMAK,CÜRET GÖSTERMEK 2.MEYDAN OKUMAK
869 Dark dark KARANLIK 2.KOYU 3.SİYAH TENLİ
870 Darling daling SEVGİLİ
871 Dash deş FIRLAMAK ANİDEN KOŞMAK 2.'-'işareti
872 Date deyt HURMA 2)RANDEVU
873 Date deyt GÜNÜN TARİHİ
874 Daughter dotır KIZ ÇOCUK
875 Day dey GÜN
876 Dead ded ÖLÜ
877 Deadline dedlayn MÜHLET,SON TESLİM TARİHİ
878 Deadlock dedlok ÇIKMAZ 2)AÇMAZ
879 Deaf def SAĞIR
880 Deal diıl ALIP SATMAK (ticari), İŞ YAPMAK
881 Dear diır SEVGİLİ, SEVİLEN 2.PAHALI
882 Death deth ÖLÜM
883 Debatable dibeytıbıl TARTIŞABİLİNİR
884 Debate dibeyt TARTIŞMA
885 Debt det BORÇ
886 Decay dikey ÇÜRÜMEK,BOZULMAK
887 Deceive dısiiv KANDIRMAK
888 December dısembır ARALIK (ayı)
889 Decent disınt DOĞRU,HAKLI,İYİ
890 Decide disayd KARAR VERMEK
891 Decision dısijn KARAR

153 / 215
892 Declare dikleır AÇIKLAMAK
893 Decline diklayn AZALTMAK,GERİLEMEK,DÜŞMEK
894 Decorate dekıreyt DÖŞEMEK, DEKORE ETMEK
895 Decrease dikriis AZALMAK
896 Deed diid EYLEM 2.TAPU
897 Deep diip DERİN
898 Deer diır GEYİK
899 Default difolt İFA ETMEME,HAZIR BULUNMAMA(Default Payment=Ödememe)
900 Defeat dıfiit KAYBETMEK (oyunda,savaşta,vs.)
901 Defence difens SAVUNMA, DEFANS
902 Defend difend SAVUNMAK
903 Defer diför GECİKTİRME, ERTELEME
904 Deficit defisit AÇIK (budget deficit=bütçe açığı)
905 Definite defınit KESİN, BELİRLİ
906 Definition defineyşın TANIMLAMA
907 Degree dıgrii DERECE
908 Delay dıley GECİKTİRMEK, ERTELEMEK
909 Deliberately dilibirıtli KASTEN
910 Delicate delikıt NAZİK
911 Delicious dılişıs LEZZETLİ
912 Delight dılayt HOŞNUTLUK
913 Delightful dılaytful HOŞNUT EDİCİ
914 Deliver delivır DAĞITMAK, DAĞITIM
915 Demand dimend İSTEK, TALEP, İHTİYAÇ
916 Demolish dımoliş YIKMAK, PARÇALAMAK
917 Demonstrate demonstreyt AÇIKÇA GÖSTERMEK, DEMONSTRE ETMEK
918 Demonstration demonstreyşın GÖSTERİ
919 Demoralize dimorılayz CESARETİNİ KIRMAK, MORAL BOZMAK
920 Dentist dentist DİŞÇİ
921 Deny dınay İNKAR ETMEK, YALANLAMAK
922 Depart dıpart AYRILMAK
923 Department dıpartmınt BÖLÜM;DEPARTMAN
924 Depend dıpend BAĞIMLI OLMAK, İHTİYACI OLMAK
925 Dependent dıpendınt BAĞIMLI (In dependent:bağımsız)
926 Deposit dıpozıt DEPOZİT
927 Depress dıpres BUNALTMAK
928 Depth depth DERİNLİK
929 Deputation deputeyşın VEKİLLİK
930 Deputy depyuti VEKİL
931 Describe dıskrayb TANIMLAMAK, BETİMLEMEK
932 Desert dezırt ÇÖL 2.TERK ETMEK(haksız yere)
933 Deserve dızörv HAKKETMEK, LAYIK OLMAK
934 Design dızayn DİZAYN
935 Desire dızayr ARZU
936 Desk desk SIRA;MASA

154 / 215
937 Despair dıspeır ÜMİTSİZLİK
938 Desperate despırit UMUTSUZ, ÇOK CİDDİ
939 Despite dıspayt RAĞMEN
940 Dessert dızört TATLI (yiyecek)
941 Destination destıneyşın VARIŞ NOKTASI
942 Destroy dıstroy YIKMAK
943 Destruction dıstrakşın YIKIM
944 Detach dita? AYIRMAK
945 Detail diteyl AYRINTI, DETAY
946 Detective dıdektiv DEDEKTİF
947 Determined dıtörmind AZİMLİ
948 Develop dıvelop GELİŞMEK, BÜYÜMEK, RESİM BASMAK
949 Development dıvelopmınt GELİŞME
950 Devil devl ŞEYTAN
951 Dew düu KIRAĞI (nem)
952 Diagram dayıgrım ŞEMA, DİYAGRAM
953 Dial dayıl GÖSTERGE 2.TELEFON ETMEK
954 Diameter dayametır ÇAP
955 Diamond daymınd ELMAS 2.KARO (kağıt oyunlarında)
956 Diary dayri GÜNLÜK, AJANDA
957 Dice days ZARLAR ( Tavla )
958 Dictator dıkteytır DİKTATÖR
959 Dictionary dikşınri SÖZLÜK
960 Die day ÖLMEK
961 Diet dayt REJİM, DİYET
962 Difference difrıns AYIRIM, FARK
963 Different dıfrınt FARKLI
964 Difficult dıfıkılt ZOR
965 Dig dig KAZMAK
966 Digest daycest HAZM ETMEK2)OLAYI KAVRAMAK 3)ÖZET,ANA FELSEFE,KURA
967 Dim dim KISIK, SÖNÜK
968 Dinner dinır AKŞAM YEMEĞİ
969 Dip dıp DALDIRMAK
970 Diploma dıploumı DİPLOMA
971 Diplomat dıplımat DİPLOMAT
972 Direct dırekt DİREKT 2.YÖNLENDİRMEK, YOL VERMEK
973 Direction dırekşn YÖN
974 Director dırektır DİREKTÖR
975 Directory direktiri REHBER (telefon vb.)
976 Dirt dört KİR
977 Dirty dörti KİRLİ
978 Disadvantage disadvantıc DEZAVANTAJ
979 Disagree disıgrii ANLAŞAMAMAK, UYUŞMAMAK
980 Disappear disıpiır GÖZDEN KAYBOLMAK
981 Disappoint disıpoint HAYAL KIRIKLIĞINA UĞRAMAK

155 / 215
982 Disaster dızastır FELAKET, AFET
983 Disc disk DİSK
984 Discipline disiplin DİSİPLİN
985 Disc-Jockey disk cokey DİSCOKEY
986 Disclose diskloz AÇIĞA, MEYDANA ÇIKARMAK, BİLİNMESİNİ SAĞLAMAK
987 Disco disko DİSKO
988 Discover diskavır KEŞFETMEK
989 Discuss dıskas TARTIŞMAK
990 Disease diziiz HASTALIK
991 Disgust dısgast TİKSİNTİ
992 Dish diş TABAK ÇANAK,BULAŞIK 2.ÖZEL YEMEK
993 Dismay dismey SÜPRİZ 2)ÜZÜNTÜ
994 Dismay dismey KORKU, DEHŞET
995 Dismiss dismis KOVMAK, YOL VERMEK, SAL VERMEK
996 Disobey disıbey İTAAT ETMEMEK
997 Dispatch dispe? SEVK ETMEK, YOLLAMAK
998 Displace displeys YERİNDEN ÇIKARMAK (Kuvvet etkisi ile)
999 Display displey GÖSTERMEK
1000 Dispose dispouz ATMAK, BIRAKMAK, ORTAYA ÇIKARMAK
1001 Dispute dıspüut ANLAŞMAZLIK
1002 Distance distıns UZAKLIK
1003 Distant distınt UZAK
1004 Distinct distinkt AÇIK, ÖZEL, FARKLI
1005 Distinction dıstingşın KÜÇÜK FARKLILIK
1006 Distinguish distinguwiş AYIRT ETME ( bir özelliğinden dolayı )
1007 Distribute distribüut DAĞITMAK
1008 District distrikt BÖLGE (toprak,ülke)
1009 Disturb distörb RAHATSIZ ETMEK
1010 Dive dayv DALIŞ
1011 Diver dayvır DALGIÇ
1012 Divide divayd BÖLMEK, PAYLAŞTIRMAK
1013 Division divijn BÖLÜM
1014 Divorce dıvöös BOŞANMAK
1015 Dizzy dizi BAŞ DÖNMESİ
1016 Do do YAPMAK
1017 Dock dok TERSANE(gemi) 2.SANIK İSKEMLESİ 3.DOK
1018 Doctor daktır DOKTOR
1019 Document dokümınt DOKÜMAN
1020 Dog dog KÖPEK
1021 Doll dol OYUNCAK BEBEK
1022 Domestic dımestik EVCİL, EVE AİT, İÇSEL
1023 Dominate domineyt HAKİM OLMA
1024 Donate doneyt BAĞIŞ YAPMAK
1025 Donation doneyşın BAĞIŞ
1026 Donkey donki EŞEK

156 / 215
1027 Donor donır BAĞIŞ YAPAN,İYİLİK SEVER (organ, okul bağışı vb.)
1028 Doom duum KÖTÜ KADER,KÖR TALİH
1029 Doomsday duumsdey AHİRET GÜNÜ
1030 Door door KAPI
1031 Dose dos BİR SEFERDE ALINAN İLAÇ MİKTARI
1032 Double dabl ÇİFT
1033 Doubt daut ŞÜPHE 2.EMİN OLMAMAK
1034 Down daun AŞAĞISI
1035 Down Payment davn peymınt PEŞİN (Ödeme)
1036 Doze doz UYUKLAMAK, HAFİF UYKU
1037 Dozen dozen DÜZİNE
1038 Draft draaft SURET, MÜSVEDDE 2)BANKA ÇEKİ, ÖDEME EMRİ
1039 Drag dreg SÜRÜKLEMEK
1040 Dragon dregın EJDERHA
1041 Drain dreyn LAĞIM, SU YOLU
1042 Drama draam DRAM
1043 Draught draaft HAVA AKIMI, CERYAN
1044 Draughts draafts DAMA OYUNU
1045 Draw drov ÇİZMEK (resim) 2.ÇEKMEK (çekmece)
1046 Drawer drovır ÇEKMECE, GÖZ
1047 Drawn droovn BOĞULMAK
1048 Dreadful dredfl KORKUNÇ, KÖTÜ
1049 Dreadfully dredfıli ÇOK
1050 Dream driim DÜŞ, HAYAL, RÜYA, RÜYA GÖRMEK
1051 Dress dres GİYSİ 2.GİYİNMEK
1052 Drill dril DELMEK 2.(tekrar tekrar) ÖĞRETMEK
1053 Drink drink İÇMEK
1054 Drive draıv ARABA KULLANMAK, SÜRMEK
1055 Drop drop DÜŞÜRMEK, DÜŞMEK, BIRAKMAK 2.DAMLA
1056 Drug drag İLAÇ, UYUŞTURUCU
1057 Drug drag UYUŞTURUCU MADDE,İLAÇ
1058 Drum dram DAVUL 2)MAKARA 3)VARİL, BİDON
1059 Drunk drank SARHOŞ
1060 Dry dray KURU 2.KURUMAK
1061 Duck dak ÖRDEK 2)BAŞINI EĞMEK
1062 Duckling dakling KÜÇÜK ÖRDEK
1063 Due düu KADAR, VADE( borç )
1064 Duel duyıl DÜELLO
1065 Dull dal APTAL 2.KAPALI,SIKICI
1066 Dust dast TOZ
1067 Dustbin dastbın ÇÖP TENEKESİ
1068 Duty düuti GÖREV 2.GÜMRÜK VERGİSİ
1069 Dye day BOYA, BOYAMAK (Saç,kağıt vb.)
1070 Dynamite daynımeyt DİNAMİT
1071 Dynamo daynımu DİNAMO

157 / 215
1072 Dynasty dınısti HANEDANLIK
1073 E.G. i ci ÖRNEĞİN (kısaltılmışı)
1074 Each iiç HER, HER BİRİ
1075 Eager iigır İSTEKLİ
1076 Eagle igıl KARTAL
1077 Ear iır KULAK
1078 Early örli ERKEN
1079 Earn örn PARA KAZANMAK
1080 Earnest örnıst CİDDİ
1081 Earth örth DÜNYA 2.TOPRAK 3.TOPRAK PARÇASI
1082 Earthquake örthkweik DEPREM
1083 Ease iiz KOLAYLIK
1084 East iist DOĞU
1085 Easy iizi KOLAY
1086 Eat iit YEMEK YEMEK
1087 Echo ekou EKO, AKİS
1088 Economical ikınomikl EKONOMİK
1089 Edge ec KENAR
1090 Editor editır EDİTÖR
1091 Educate ecukeyt EĞİTİM
1092 Eel iil YILAN BALIĞI
1093 Effect ıfekt ETKİ
1094 Efficient ıfışınt ETKİN, İYİ ÇALIŞAN
1095 Effort efıt EFOR
1096 Egg eg YUMURTA
1097 Either.....Or.... aydır ... or YA.....YA.....
1098 Elapse ileps ZAMANIN GEÇMESİ (3 days have elapsed)
1099 Elastic ılestik ELASTİK
1100 Elbow elbou DİRSEK
1101 Elder eldır YAŞLI (daha yaşlı)
1102 Elect ılekt SEÇMEK
1103 Election ılekşın SEÇİM
1104 Electricity ılektrisiti ELEKTRİK
1105 Elegant elıgınt ŞIK
1106 Elementary elımentri TEMEL, BAŞLANGIÇ İÇİN
1107 Elephant elıfınt FİL
1108 Else els DAHA, BAŞKA
1109 Elsewhere elsver BAŞKA BİR YER
1110 Embark imbark GEMİ YADA UÇAKLA GİTMEK 2)BİRŞEY YAPMAYA BAŞLAMAK
1111 Embarrassment imbarısmınt SIKINTI 2)UTANMAK
1112 Embassy embısi BÜYÜKELÇİLİK
1113 Embrace imbreys SARILMAK
1114 Emerge ımörc ÇIKMAK
1115 Emergency ımörcınsi ACİL DURUM
1116 Emigrate emıgreyt GÖÇMEN (kendi ülkesinden göçen)

158 / 215
1117 Emotion imoşın KUVVETLİ DUYGU
1118 Emphasis emfisıs ÖNEMLİ,ŞİDDETLİ VURGU
1119 Emphasize emfısays ÜZERİNDE DURMAK
1120 Emphatic imfetic KESİNLİKLE,MUTLAK,KESİN(Emphatic victory=Kesin Zafer
1121 Empire empayır İMPARATORLUK
1122 Employ ımploy ÇALIŞTIRMAK (parayla adam çalıştırmak)
1123 Employee ımployi ÇALIŞTIRILAN ADAM
1124 Employer ımployır İŞVEREN
1125 Employment ımploymınt İŞ
1126 Empty empti BOŞ
1127 Enclose ınklouz KAPATMAK, ETRAFINI KAPATMAK
1128 Encourage ınkarıc CESARETLENDİRMEK
1129 End end SON, BİTİRMEK
1130 Endorsement indoosmınt TASTİK,ONAY,CIRO
1131 Enemy enımi DÜŞMAN
1132 Energy enırci ENERJİ
1133 Engage engeyc NİŞANLAMAK 2.İŞ VERMEK
1134 Engine encin MAKİNE
1135 Enjoy ıncoy EĞLENMEK
1136 Enormous inormiyus KOCAMAN, İRİ
1137 Enough inaf YETER
1138 Enter enter GİRMEK
1139 Enterprise entıprayz GİRİŞİM
1140 Entertain entıteyn AĞIRLAMAK (konukları)
1141 Entertainment entıteynmınt EĞLENCE
1142 Entitle intaytıl YETKİ VERMEK, HAK VERMEK
1143 Entrance entrıns GİRİŞ
1144 Envelope ınvılop ZARF
1145 Epitaph epitaf MEZAR TAŞI YAZISI
1146 Equal ikuıl EŞİT
1147 Equality ikualiti EŞİTLİK
1148 Equalize ilkvılayz EŞİTLEMEK
1149 Equip ikvip DONATMAK
1150 Equipment ikvıpmınt TESİSAT,DONANIM
1151 Erect irekt KALDIRMAK
1152 Error erır HATA
1153 Escalator eskıleytır YÜRÜYEN MERDİVEN
1154 Escape ıskeyp KAÇMAK
1155 Escort eskort KONVOY,REFAKAT
1156 Especial ıspeşl ÖZEL, ÖNEMLİ
1157 Essential ısenşıl TEMEL, ÇOK ÖNEMLİ
1158 Establish ıstabliş KURMAK ,İNŞA ETMEK
1159 Estate ısteyt STEYŞIN ARABA 2) MAL, MÜLK, ARSA
1160 Estimate estımeyt TAHMİN ETMEK (hesaplayarak)
1161 Evacuate ıveküueit BOŞALTMA,TAHLİYE ETMEK 2)TEHLİKEDEN UZAKLAŞTIRMAK

159 / 215
1162 Even ivın HATTA 2.ÇİFT,BERABERE,DÜZGÜN
1163 Evening ivning AKŞAM
1164 Event ivent OLAY
1165 Eventually ivençuıli SONUNDA, NİHAİ
1166 Ever evır HERHANGİ BİR ZAMAN
1167 Every evri HER
1168 Evidence evidıns DELİL
1169 Evil ivl KÖTÜ
1170 Evolution ivulişın EVRİM
1171 Ex eks SABIK, ESKİ (ex-wife, ex-president, ex-gırl friend)
1172 Exact ıgzekt TAM
1173 Exactly ıgzekli KESİN OLARAK
1174 Exaggerate ıgzacıreyt ABARTMAK
1175 Examine ıgzamin İNCELEMEK, SINAV VERMEK
1176 Example ıgzempl ÖRNEK
1177 Exceed iksid AŞIRI
1178 Excellent eksılınt ÇOK İYİ
1179 Except ıksept DIŞINDA, HARİÇ
1180 Exception ıksepşın İSTİSNA
1181 Exchange ıksçeync DEĞİŞ TOKUŞ
1182 Excite ıksayt HEYECANLANDIRMAK
1183 Exclaim ikskleym BAĞIRMAK
1184 Exclude eksklud DIŞLAMAK
1185 Exclusive iksklusiiv UMUMA AÇIK OLMAYAN, BAŞKALARIYLA PAYLAŞILMAYAN
1186 Excuse eksküuz AFFETMEK 2.MUAF TUTMAK 3.ÖZÜR, MAZERET
1187 Execute eksikiyut YAPMAK, YERİNE GETİRMEK, İNFAZ ETMEK, İDAM ETMEK
1188 Exercise eksısayz EGZERSİZ
1189 Exhaust igzoost YORULMA,BİTME 2)EGZOS
1190 Exhibit igzıbit TEŞHİR ETMEK, GÖSTERMEK
1191 Exhibition ekzıbişın SERGİ
1192 Exist ıgzist OLUŞ, VAR OLMAK
1193 Exit eksit ÇIKIŞ, ÇIKMAK
1194 Expand ıkspend BÜYÜMEK,GENİŞLEMEK2)DAHA SAMİMİ VE KONUŞKAN OLMAK
1195 Expansion ıkspanşın GENİŞLEME, BÜYÜME 2) GENİŞLEYEN KISIM, EK
1196 Expect ekspekt UMMAK,BEKLEMEK
1197 Expense ekspens MASRAF
1198 Expensive ekspensiv PAHALI
1199 Experience ıkspiriıns TECRÜBE
1200 Experiment ıksperımınt DENEY
1201 Expert ekspört BİLİRKİŞİ, UZMAN, EKSPER
1202 Expire ikspayır SÜRENİN DOLMASI
1203 Explain ıkspleyn AÇIKLAMAK
1204 Explanation eksplıneyşın AÇIKLAMA
1205 Explode ıksploud PATLAMAK (bomba patlaması)
1206 Explore ıksplor ARAŞTIRMAK (bir yeri)

160 / 215
1207 Explosive iksplıusiv PATLAYICI MADDE
1208 Export eksport İHRAÇ MALI, İHRACAT
1209 Express ıkspres İFADE ETMEK
1210 Expression ıkspreşın İFADE
1211 Extend ıkstend GENİŞLETMEK, BÜYÜTMEK
1212 Extension ıkstenşn GENİŞLETME, BÜYÜTME
1213 Extent ıkstent BOYUT, BÜYÜKLÜK
1214 Extinguish ikstingwişh IŞIĞI VEYA ATEŞİ SÖNDÜRMEK
1215 Extra ekstrı FAZLA, EKSTRA
1216 Extract ıkstekt ÇEKİP ÇIKARTMAK
1217 Extraordinary ıkstrordinıri OLAĞANDIŞI
1218 Extreme ikstriim SON DERECE, AŞIRI
1219 Eye ay GÖZ
1220 Eyebrow aybrau KAŞ
1221 Eyelash ayleş KİRPİK
1222 Eyelid aylid GÖZ KAPAĞI
1223 Fable feybıl MASAL, EFSANE
1224 Fabulous febulıs HARİKA, İNANILMAZ
1225 Face feys YÜZ, SURAT 2.KARŞISINA ÇIKMAK, BAŞINA GELMEK
1226 Fact fek GERÇEK
1227 Factory fektri FABRİKA
1228 Fade feyd SOLMAK
1229 Fail feyl BAŞARISIZ OLMAK
1230 Failure feylır BAŞARISIZLIK,ARIZA,YETERSİZLİK(crop or heart faılure
1231 Faint feynt SOLGUN,ZAYIF 2.BAYILMAK
1232 Fair feır DÜRÜST,ADİL 2.OLDUKÇA İYİ 3.PANAYIR 4.FUAR
1233 Fairly feıli DÜRÜSTÇE 2.EPEYCE
1234 Faith feyth İNANÇ 2.GÜVENMEK
1235 Faithful feythful GÜVENİLİR, SADIK
1236 Fake feyk TAKLİT, SAHTE
1237 Fall fol DÜŞMEK 2.SONBAHAR (AmE)
1238 False fols YANLIŞ, HATALI 2.SAHTE
1239 Fame feym ŞÖHRET, ÜN
1240 Familiar fımiliır TANIDIK, BİLDİK
1241 Family femıli AİLE, FAMİLYA
1242 Famous feymıs ÜNLÜ
1243 Fan fen HAVA HAREKETİ 2)TARAFTAR
1244 Fanatic fınıtik FANATİK
1245 Fancy fensi HAYAL KURMA 2)HOŞ ZEVKLİ 3)FANTAZİ
1246 Fantastic fentestik HARİKA, OLAĞANDIŞI
1247 Far far UZAK
1248 Fare feır ÜCRET (tren,vapur vb. için)
1249 Farm fam ÇİFTLİK
1250 Farther fardır DAHA UZAK
1251 Fashion feşn MODA

161 / 215
1252 Fast fast HIZLI
1253 Fasten fasn BAĞLAMAK
1254 Fat fet ŞİŞMAN 2.YAĞ (vücut et yağı)
1255 Fate feyt KADER
1256 Father fadır BABA
1257 Fault folt KUSUR
1258 Faultless foltlıs KUSURSUZ
1259 Faulty folti KUSURLU
1260 Favour feyvır LEHİNDE, TARAF TUTMAK
1261 Favourable feyvırıbl İYİ, YARDIMCI
1262 Favourite feyvrıt EN SEVİLEN, FAVORİ
1263 Fear fiır KORKU
1264 Fearful fiıfl KORKUTUCU
1265 Feather fedır TÜY (kuş tüyü)
1266 Feature fii?ır ÖZELLİK
1267 February february ŞUBAT
1268 Fed Up fedap BIKMAK (I'm fed up:Bıktım)
1269 Federal fedırıl FEDERAL, FEDERE, GRUP İÇİNDE BİRLEŞMİŞ
1270 Fee fii HARÇ, ÜCRET (okul, avukat, doktor v.b)
1271 Feed fid BESLEMEK
1272 Feel fiil HİSSETMEK
1273 Fellow felıu ARKADAŞ (kendisine benzeyen), ADAM
1274 Female fimeyl DİŞİ
1275 Fence fens ÇİT
1276 Ferry feri FERİBOT, ARABA VAPURU
1277 Fertile förtaıl GÜBRE 2)ÜRETKEN
1278 Fertilize förtılaız GÜBRELEME 2)DÖLLENME (Bees fertilize the flowers)
1279 Festival festıvıl FESTİVAL
1280 Fetch feç GİDİP GETİRMEK
1281 Fever fivır ATEŞ (vücut)
1282 Few füu AZ, BİR KAÇ
1283 Fiance fiansey NİŞANLI
1284 Fiction fikşın KURGU (roman)
1285 Field fiild ALAN
1286 Fig fig İNCİR 2)ÇOK ÖNEMSİZ KONU
1287 Fight fayt KAVGA, KAVGA ETMEK
1288 Figure figır SAYI 2.ŞEKİL, VÜCUT
1289 File fayl DOSYA 2.TÖRPÜ 3.SIRA
1290 Fill fil DOLDURMAK
1291 Film film FİLM
1292 Final faynl SON
1293 Finally faynıli SONUNDA
1294 Finance faynens FİNANS
1295 Find faynd BULMAK
1296 Fine fayn İYİ, İNCE, KÜÇÜK 2.PARA CEZASI

162 / 215
1297 Finger fingır PARMAK
1298 Finish finiş BİTİM, BİTMEK
1299 Fire fayır YANGIN, ATEŞ ETMEK, ATEŞ 2.İŞTEN KOVMAK
1300 Fire-Brigade fayı-brigeyd İTFAİYE
1301 Firm förm SERT 2.FİRMA
1302 First först BİRİNCİ, İLK
1303 Fiscal fiskıl DEVLETİN,PARA,VERGİ,BORÇ İLE İLİŞKİLİ (Fiscal year)
1304 Fish fiş BALIK
1305 Fist fist YUMRUK
1306 Fit fit UYMAK, UYGUN 2.ANİ HASTALIK
1307 Fix fiks YAPIŞTIRMAK, TAMİR ETMEK, SABİT
1308 Flag fleg BAYRAK
1309 Flake fleyk TANE (snowflake : kar tanesi)
1310 Flame fleym ALEV
1311 Flash fleş FLAŞ
1312 Flat flet DÜZ 2.DAİRE (apartman katı)
1313 Flavour fleyvır TAT
1314 Flea flii PİRE
1315 Flee flii KAÇMAK
1316 Fleet fliit FİLO (gemi vb.)
1317 Flesh fleş ET (derinin altındaki)
1318 Flight flayt UÇUŞ
1319 Flipper flipır YÜZME PALETİ, 2) YÜZGEÇ
1320 Float flout YÜZMEK, BATMAMAK (mantar)
1321 Flock flok SÜRÜ
1322 Flood flad SEL
1323 Floor floor YAPININ TABANI, KAT
1324 Florist florıst ÇİÇEKÇİ, ÇİÇEK YETİŞTİREN KİMSE
1325 Flour flauır UN
1326 Flower flauır ÇİÇEK
1327 Fluent flüınt AKICI
1328 Fly flay UÇMAK 2.SİNEK
1329 Foam fom KÖPÜK
1330 Foam Rubber fom rabır SÜNGER
1331 Fog fog SİS
1332 Fold fould KATLAMAK
1333 Folk folk HALK
1334 Follow folou İZLEMEK, TAKİP ETMEK
1335 Fond fond HOŞLANMAK, MEMNUN OLMAK
1336 Food fuud YİYECEK, BESİN
1337 Fool fuul APTAL 2.APTALCA DAVRANMAK 3.KANDIRMAK
1338 Foolish fuuliş APTALCA
1339 Foot fuut AYAK
1340 Football futbool FUTBOL
1341 Footprint futprint AYAK İZİ

163 / 215
1342 For for İÇİN
1343 Forbid forbid YASAKLAMAK
1344 Force fors ZORLAMAK, ZOR, FORS
1345 Forecast forkast TAHMİN
1346 Forehead forıd ALIN
1347 Foreign forın YABANCI (ülke veya ırk)
1348 Foreman formın USTABAŞI, FORMEN
1349 Forest forıst ORMAN
1350 Forever fırevır DEVAMLI OLARAK
1351 Forge for? SAHTESİNİ YAPMAK 2)DEMİR METALE ŞEKİL VERMEK
1352 Forger forcır ÜÇKAĞITÇI,TAKLİTÇİ
1353 Forget fıget UNUTMAK
1354 Forgive fıgiv BAĞIŞLAMAK, AFFETMEK
1355 Fork fork ÇATAL
1356 Form form ŞEKİL, ŞEKİLLENDİRMEK, FORM
1357 Formal formıl RESMİ, CİDDİ
1358 Former formır ÖNCEKİ ZAMAN
1359 Forthwith forthvit DERHAL, HEMEN
1360 Fortnight fortnayt İKİ HAFTA, ONDÖRT GÜN
1361 Fortune forçın SERVET 2.ALIN YAZISI 3.TALİH
1362 Forward forvıd İLERİ
1363 Foul fol PİS, KİRLİ
1364 Found faund İNŞA ETMEK VEYA BAŞLAMAK
1365 Foundation faundeyşın TEMEL 2.VAKIF
1366 Fountain fauntın FISKİYE
1367 Fountain-Pen fauntın pen DOLMA KALEM
1368 Fox foks TİLKİ
1369 Fragile fre?ayıl KOLAY KIRILABİR
1370 Frame freym ÇERÇEVE
1371 Frank frenk AÇIK SÖZLÜ, SAMİMİ
1372 Free frii BEDAVA, ÜCRETSİZ
1373 Free frii ÖZGÜR, RAHAT, SERBEST, SERBEST BIRAKMAK
1374 Freedom friidım ÖZGÜRLÜK
1375 Freeze friz DONMAK
1376 Freight freyt HAMULE, NAVLUN
1377 Fresh freş TAZE
1378 Friday fraydey CUMA
1379 Fridge fric BUZDOLABI
1380 Friend frend ARKADAŞ
1381 Friendly frendli DOSTÇA
1382 Fright frayt KORKU
1383 Frighten fraytn KORKUTMAK
1384 Frog frog KURBAĞA
1385 From from DEN, DAN EKİ
1386 Front frant ÖN

164 / 215
1387 Frontier frantier SINIR
1388 Frown fraun KAŞINI ÇATMAK,MEMNUN OLMAMAK
1389 Fruit fruut MEYVE
1390 Fry fray KIZARTMAK
1391 Fugitive fiucitiv KANUN KAÇAĞI
1392 Full ful DOLU, TAMAMEN
1393 Full Stop fulstop NOKTA
1394 Fun fan EĞLENCE
1395 Fund fand FON, KULLANABİLİNİR MALİ KAYNAK
1396 Fundamental fandımentıl TEMEL, ÖNEM, ÇOK GEREKLİ
1397 Funeral füunırıl CENAZE
1398 Funny fani KOMİK 2.GARİP
1399 Fur för KÜRK
1400 Furnish förniş DÖŞEMEK
1401 Further fördır DAHA
1402 Furthermore fördırmor YANINDA, AYRICA, ÜSTELİK (=moreover)
1403 Fuse füuz SİGORTA (elektrik vb.)
1404 Fuss faas TELAŞ, TELAŞLANMAK
1405 Future füuçır GELECEK
1406 Gain geyn KAZANMAK
1407 Gallery gelıri GALERİ
1408 Gamble gembl KUMAR OYNAMAK, KUMAR
1409 Game geym OYUN
1410 Gang geng ÇETE
1411 Gaol jeil HAPİSHANE
1412 Gap gep BOŞLUK, FARK
1413 Garage garaaj GARAJ
1414 Garden gadn BAHÇE
1415 Garlic gaalik SARIMSAK
1416 Gas ges GAZ
1417 Gate geyt BAHÇE KAPISI
1418 Gather gedır TOPARLAMAK, TOPLANMAK 2.ANLAMAK
1419 Gay gey MUTLU, PARLAK, ÇOK RENKLİ 2)HOMO
1420 Gear giır VİTES
1421 General cenrıl GENERAL
1422 General cenrıl GENEL
1423 Generally cenrıli GENELLİKLE
1424 Generous cenrıs CÖMERT
1425 Genius ciniıs DAHİ
1426 Gentle centl NAZİK
1427 Gentleman centlmın CENTİLMEN
1428 Germ cörm MİKROP
1429 Get get ALMAK 2.ELDE ETMEK 3.ANLAMAK
1430 Ghost gost HAYALET,HORTLAK
1431 Gift gift ARMAĞAN 2.YETENEK

165 / 215
1432 Gigolo jigolo JİGOLO
1433 Ginger cincır ZENCEFİL, HAFİF KAHVERENGİ
1434 Gipsy cipsi ÇİNGENE
1435 Girl görl KIZ
1436 Give giv VERMEK
1437 Glad gled MEMNUN
1438 Gladly gledli ZEVKLE
1439 Glass glas CAM, BARDAK
1440 Globe glob KÜRE, DÜNYA
1441 Glorious gloriıs PARLAK, ONURLU (parlak tarih)
1442 Glory glori ONUR, HEYECAN, GÜZELLİK
1443 Glove glav ELDİVEN
1444 Glue glu YAPIŞTIRICI
1445 Go go GİTMEK
1446 Goal gol HEDEF, GAYE, GOL
1447 Goat gout KEÇİ
1448 God gad TANRI
1449 Gold gould ALTIN
1450 Golden gouldın ALTINDAN
1451 Further fördır DAHA
1452 Furthermore fördırmor YANINDA, AYRICA, ÜSTELİK (=moreover)
1453 Fuse füuz SİGORTA (elektrik vb.)
1454 Fuss faas TELAŞ, TELAŞLANMAK
1455 Future füuçır GELECEK
1456 Gain geyn KAZANMAK
1457 Gallery gelıri GALERİ
1458 Gamble gembl KUMAR OYNAMAK, KUMAR
1459 Game geym OYUN
1460 Gang geng ÇETE
1461 Gaol jeil HAPİSHANE
1462 Gap gep BOŞLUK, FARK
1463 Garage garaaj GARAJ
1464 Garden gadn BAHÇE
1465 Garlic gaalik SARIMSAK
1466 Gas ges GAZ
1467 Gate geyt BAHÇE KAPISI
1468 Gather gedır TOPARLAMAK, TOPLANMAK 2.ANLAMAK
1469 Gay gey MUTLU, PARLAK, ÇOK RENKLİ 2)HOMO
1470 Gear giır VİTES
1471 General cenrıl GENERAL
1472 General cenrıl GENEL
1473 Generally cenrıli GENELLİKLE
1474 Generous cenrıs CÖMERT
1475 Genius ciniıs DAHİ
1476 Gentle centl NAZİK

166 / 215
1477 Gentleman centlmın CENTİLMEN
1478 Germ cörm MİKROP
1479 Get get ALMAK 2.ELDE ETMEK 3.ANLAMAK
1480 Ghost gost HAYALET,HORTLAK
1481 Gift gift ARMAĞAN 2.YETENEK
1482 Gigolo jigolo JİGOLO
1483 Ginger cincır ZENCEFİL, HAFİF KAHVERENGİ
1484 Gipsy cipsi ÇİNGENE
1485 Girl görl KIZ
1486 Give giv VERMEK
1487 Glad gled MEMNUN
1488 Gladly gledli ZEVKLE
1489 Glass glas CAM, BARDAK
1490 Globe glob KÜRE, DÜNYA
1491 Glorious gloriıs PARLAK, ONURLU (parlak tarih)
1492 Glory glori ONUR, HEYECAN, GÜZELLİK
1493 Glove glav ELDİVEN
1494 Glue glu YAPIŞTIRICI
1495 Go go GİTMEK
1496 Goal gol HEDEF, GAYE, GOL
1497 Goat gout KEÇİ
1498 God gad TANRI
1499 Gold gould ALTIN
1500 Golden gouldın ALTINDAN
1501 Hairdryer herdrayır SAÇ KURUTMA MAKİNASI
1502 Half half YARIM
1503 Hall hol HOL
1504 Halt halt DUR
1505 Ham hem DOMUZ AYAĞINDAKİ ET
1506 Hammer hemır ÇEKİÇ, ÇEKİÇLEMEK
1507 Hand hend EL
1508 Hand Grenade hend grineid EL BOMBASI
1509 Handbag hendbeg EL ÇANTASI (kadınların)
1510 Handicap hendikap SAKAT
1511 Handkerchief hengırçif MENDİL
1512 Handle hendıl TUTACAK 2.ELİNDEN GELMEK, YAPABİLMEK 3.ELLEMEK
1513 Handsome hendsım YAKIŞIKLI
1514 Handwriting hendrayting EL YAZISI
1515 Hang heng ASMAK
1516 Hang On hengon BEKLE
1517 Hangar hengır HANGAR
1518 Happen hepın OLMAK
1519 Happy hepi MUTLU
1520 Harbour harbır LİMAN
1521 Hard hard SERT, ZOR, BELALI, KÖTÜ

167 / 215
1522 Hardly hardli ZORLA, İYİ DEĞİL
1523 Harm harm ZARAR,KÖTÜLÜK
1524 Harmful harmful ZARARLI
1525 Harvest harvıst HASAT
1526 Haste heyst HIZ, ACELE
1527 Hat het ŞAPKA
1528 Hate heyt NEFRET
1529 Have hev SAHİP OLMAK
1530 Hawk hovk ATMACA 2.EL ARABASIYLA SATMAK, SEYYAR SATICILIK
1531 Hazard hezırd TEHLİKE, RİSK
1532 Head hed BAŞ, KAFA
1533 Head Quarters hedkuartırs MERKEZ,KARARGAH
1534 Headache hedeyk BAŞ AĞRISI
1535 Headline hedlayn BAŞLIK (Gazetede)
1536 Headphone hedfon KULAKLIK
1537 Health helth SAĞLIK
1538 Healthy helthi SAĞLIKLI
1539 Hear hiir DUYMAK
1540 Heart hart KALP 2.KUPA (oyun kartlarında)
1541 Heat hiit ISI
1542 Heater hiitır ISITICI
1543 Heaven hevın CENNET
1544 Heavy hevi AĞIR
1545 Hectare hektar HEKTAR
1546 Heel hiıl TOPUK
1547 Height hayt YÜKSEKLİK
1548 Heir eır MİRASÇI
1549 Hell hel CEHENNEM
1550 Help help YARDIM, YARDIM ETMEK
1551 Hen hen DİŞİ KUŞ, PİLİÇ
1552 Here hiır BURASI, BURADA, BURAYA
1553 Heritage heritıc MİRAS
1554 Hero hiro KAHRAMAN
1555 Hesitate heziteyt DURAKSAMAK, TEREDDÜT ETMEK
1556 Hiccup hikap HIÇKIRIK
1557 Hide hayd SAKLANMAK, SAKLAMAK
1558 High hay YÜKSEK
1559 Hijack haycek KORSANLIK YAPMAK (uçak,araba,v.s.)
1560 Hijacker haycekır KORSAN, EŞKIYA
1561 Hill hil TEPE, YOKUŞ
1562 Hinge hin? MENTEŞE 2)DAYANAK NOKTASI, DESTEK, ESAS
1563 Hire hayır KİRALAMAK (taşınabilir nesneleri,araba,TV, v.b )
1564 History histri TARİH
1565 Hit hit DARBE, ÇARPMAK, POPÜLER (hit)
1566 Hitch-Hike hiçhayk OTOSTOP YAPMAK

168 / 215
1567 Hobby hobi HOBİ
1568 Hold hold TUTMAK, KAVRAMAK
1569 Hold On hold on BEKLE
1570 Hole hol DELİK
1571 Holiday holidey TATİL GÜNÜ
1572 Hollow halou BOŞ (bir cismin arkası boş olması davul,duvar v.b)
1573 Holy holi KUTSAL
1574 Home hom EV, YUVA
1575 Homesick houmsik SILA HASRETİ
1576 Honest anıst DÜRÜST
1577 Honey hani BAL
1578 Honeymoon hanimuun BALAYI
1579 Honour anır ONUR
1580 Hook huuk ÇENGEL, KANCA
1581 Hop hap SIÇRAMAK, ZIPLAMAK ,SEKMEK
1582 Hope houp UMUT
1583 Hopeless houplıs UMUTSUZ
1584 Horizon hırayzın UFUK
1585 Horizontal horizantıl YATAY
1586 Horn horn BOYNUZ 2.KORNA
1587 Horrible haribl KORKUNÇ
1588 Horse hors AT
1589 Hose hoz HORTUM
1590 Hospital haspitl HASTANE
1591 Host houst EV SAHİBİ (konukları olan)
1592 Hostage hastıc ESİR, REHİNE
1593 Hostel hastl ÖĞRENCİ, TURİST KONAKLAMA YERİ
1594 Hot hat SICAK 2.ACI ( yemekte )
1595 Hotel houtel OTEL
1596 Hour auır SAAT
1597 Hourly auıli SAAT BAŞI
1598 House haus EV
1599 Housewife haus wayf EV HANIMI
1600 Hover havır HAVADA KALMAK
1601 How haw NASIL
1602 However hauevır HER ŞEKİLDE
1603 Hubbub habab GÜRÜLTÜ
1604 Hug hag SARILMAK,KUCAKLAMAK
1605 Huge hüy? ÇOK BÜYÜK
1606 Hum ham VIZILDAMAK, DUDAK KAPALI ŞARKI SÖYLEMEK
1607 Human huiymın İNSAN, BEŞERİ
1608 Humble hambl ALÇAK GÖNÜLLÜ
1609 Humour hüumır GÜLDÜRÜ, MİZAH
1610 Hungry hangri AÇ
1611 Hunt hant AVLAMAK

169 / 215
1612 Hurry hari ACELE ETMEK
1613 Hurt hört YARALAMAK, YARALANMAK
1614 Husband hazbınd KOCA, ERKEK EŞ
1615 Hush haş SAKİNLİK,SESSİZLİK,SUS
1616 Hut hat KULÜBE, BARAKA
1617 Ice ays BUZ
1618 Ice-Cream ays kriim DONDURMA
1619 Icy aysi ÇOK SOĞUK, BUZLU
1620 Idea aydiı FİKİR
1621 Ideal aydiıl YETKİN, İDEAL
1622 Identical aydentikl ÖZDEŞ, ÇOK BENZEYEN, AYNI
1623 Identify aydentifay BELİRLEMEK, TANIMLAMAK, TANIMAK, BELİRTMEK
1624 Idiot idyıt APTAL
1625 Idle aydl ATIL, BOŞ
1626 If if EĞER
1627 Ignition ignişın TUTUŞMA, ATEŞLEME, ATEŞ ALMA 2)ATEŞLEME TERTİBATI
1628 Ignore ignoor ÖNEMSEMEMEK
1629 Ill il HASTA, HASTALIK
1630 Illegal illigıl KANUNSUZ
1631 Illustrate ilıstreyt RESİMLE GÖSTERMEK
1632 Image imıc HAYAL, İMAJ
1633 Imagination imecıneyşın TASAVVUR, HAYAL
1634 Imagine imecın TASAVVUR ETMEK, HAYAL ETMEK
1635 Imitate imiteyt ÖRNEK ALMAK, TAKLİT ETMEK
1636 Imitation imiteyşın TAKLİT
1637 Immediate immidiıt ANINDA, DERHAL
1638 Immense imens ÇOK BÜYÜK
1639 Immigrate imigreyt GÖÇMEN
1640 Immoral imorıl AHLAKSIZ, EDEPSİZ
1641 Impair impeyır BOZMAK
1642 Impatient impeyşınt SABIRSIZ
1643 Implement ımplımınt YÜRÜRLÜĞE KOYMAK 2)ALET
1644 Imply implay İMA ETME
1645 Impolite impolayt KABA, NAZİK DEĞİL
1646 Import import İTHAL ETMEK
1647 Importance importıns ÖNEM
1648 Important importınt ÖNEMLİ
1649 Impossible imposıbl OLANAKSIZ
1650 Impress impres ETKİLEMEK
1651 Impress impıres ETKİLEMEK
1652 Impression impreşn ETKİ
1653 Impressive impıresiv ETKİLİ,ETKİLEYİCİ
1654 Improve impruuv GELİŞMEK, İYİYE GİTMEK
1655 Improvement impruuvmınt GELİŞME
1656 In in İÇİNDE, İÇERİ, İÇERDE, İÇERİYE 2.POPÜLER

170 / 215
1657 In Order To in ordır to AMACIYLA, MAKSADIYLA
1658 Incentive insentiv TEŞVİK
1659 Incident insidınt OLAY (önemsiz olay)
1660 Incidentally insidentli BUNUN YANINDA (=By the way)
1661 Include inkluud KAPSAMAK
1662 Income inkım GELİR
1663 Incorrect ınkırekt HATALI, YANLIŞ
1664 Increase inkriiz ARTMAK
1665 Incredible inkredıbl İNANILMAZ, BÜYÜLEYİCİ
1666 Indeed indiid GERÇEKTEN
1667 Indefinite indefinıt BELİRSİZ
1668 Indefinitely indefinitli SONSUZ, SÜRESİZ
1669 Indemnify indemnifaı TAZMİNAT ÖDEMEK, SÖZ VERMEK, ZARARI KARŞILAMAK
1670 Indemnity indemniti TAZMİNAT
1671 Independent ındıpendınt BAĞIMSIZ
1672 Index indeks İNDEX
1673 Indicate indikeyt GÖSTERMEK, İŞARET ETMEK
1674 Individual indivicul AYRI, BİREY, FERT, KİMSE
1675 Indoor indor EV İÇİNDE, İÇERDE
1676 Indorse indoos ÇEKİ CIRO ETMEK,ONAYLAMAK
1677 Industry indastri ENDÜSTRİ
1678 Inevitable ınevıtıbl KAÇINILMAZ, HERHALDE OLAN
1679 Inferior infiıriır AŞAĞILIK
1680 Infinite ınfinit SONSUZ
1681 Inflammable inflemıbıl ATEŞ ALABİLİR
1682 Inflate infleyt ŞİŞMEK
1683 Inflation infleyşın ENFLASYON
1684 Inflexible infleksıbıl EĞİLMESİ ZOR, BÜKÜLMEZ, İNATÇI
1685 Influence ınfluıns ETKİ, ETKİLEMEK
1686 Inform infoom BİLGİ VERMEK
1687 Informal infoomıl RESMİ OLMAYAN,GAYRI RESMİ
1688 Information infımeyşın BİLGİ, ENFORMASYON
1689 Initial inişıl İLK HARF, BİRİNCİ, BAŞTAKİ,PARAF
1690 Initiative inişıtiv İLK HAREKET,BAŞLATMA,İNSİYATİF(Take the initiative)
1691 Inject incekt ŞIRINGA YAPMAK
1692 Injure incır İNCİTMEK
1693 Ink ink MÜREKKEP
1694 Inn in HAN 2.MOTEL
1695 Innocent inısınt SUÇSUZ, MASUM
1696 Inquire inkwayr ARAŞTIRMAK
1697 Inquiry inkuaıri SORU
1698 Insect insekt BÖCEK
1699 Insecure insikuır EMNİYETSİZ
1700 Inside insayd İÇERİSİ
1701 Insist insist ISRAR ETMEK

171 / 215
1702 Insolvent insolvınt MÜFLİS
1703 Inspect inspekt İNCELEMEK
1704 Inspector inspektır MÜFETTİŞ
1705 Inspire inspayır AKLA, FİKRE GETİRME, ESİNLEME, İLHAM GELMESİ
1706 Install instol YERLEŞTİRMEK
1707 Instance instıns ÖRNEK
1708 Instant instınt HIZLI,DERHAL
1709 Instead Of insted ov YERİNE
1710 Institute instıtüut ENSTİTÜ,KURULUŞ
1711 Instruction instrakşn YÖNERGE;TALİMAT
1712 Instrument instrumınt ENSTRÜMAN
1713 Insulate insuleyt İZOLE ETMEK
1714 Insult insalt HAKARET ETME, ONUR KIRMA
1715 Intangible intencıbıl MANEVİ,MADDİ OLMAYAN,INTANGIBLE ASSET=MADDİ,VARLIK
1716 Intelligent intelicınt ZEKİ
1717 Intend intend PLANLAMAK, MAKSAT, NİYET
1718 Intense intens DERİN ÜZÜNTÜ, GÜÇLÜ DUYGU
1719 Intensive intensiv YOĞUN (Labour intensive:Emek yoğun)
1720 Intention intenşın PLAN
1721 Interest interest İLGİ DUYMAK, ENTERESE OLMAK 2. FAİZ
1722 Interesting intresting İLGİNÇ
1723 Interfere interfir KARIŞMA MÜDAHELE ETME 2)PARAZİT YAPMA (tv,radyo)
1724 Intermediate intımidiıt ARADA
1725 International intıneyşınıl ULUSLARARASI
1726 Interpret intörprıt ÇEVİRİ, YORUMLAMAK
1727 Interrupt intırapt DURDURMAK, KESMEK(bir süre için), ARAYA GİRMEK
1728 Interval ıntıvl ARALIK, ARA
1729 Interview intıvüu RÖPORTAJ, GÖRÜŞME
1730 Intestines intestinz BAĞIRSAKLAR
1731 Into intu İÇİNE
1732 Introduce intrıdyus TANIŞTIRMAK
1733 Invade inveyd İSTİLA ETMEK
1734 Invalid invelid GEÇERSİZ
1735 Invent invent İCAT ETMEK, YARATMAK
1736 Invest invest YATIRIM YAPMAK
1737 Investigate ınvestıgeyt ARAŞTIRMA YAPMAK,ÇALIŞMAK
1738 Invite ınvayt DAVET ETMEK
1739 Invoice invoys FATURA
1740 Involve involv İŞE DALMAK,KARIŞMAK,GEREKTİRMEK,İÇERMEK
1741 Iron ayrın DEMİR 2.ÜTÜ
1742 Ironically ayronikli TAM AKSİ OLMA,İNADINA(İnadına tatilde yağmur yağdı.)
1743 Irregular ıregulır DÜZENSİZ
1744 Irritate iriteyt KIZDIRMAK, SİNİRLENDİRMEK, TAHRİŞ ETMEK (deri vb.)
1745 Island aylınd ADA
1746 Issue işuu BASKI 2.KONU 3.VERMEK

172 / 215
1747 It it O (cansız ve üçüncü tekil şahıs zamiri)
1748 Itch it?i KAŞINDIRMAK
1749 Item aytım BİRİM
1750 Jack cek KRİKO 2)VALE (Oyun kağıdında) 3)TORPİL YAPTIRMAK
1751 Jackal cekıl ÇAKAL
1752 Jacket cekıt CEKET
1753 Jaguar ceguar JAGUAR
1754 Jail jeyl HAPİS
1755 Jam cem REÇEL 2.SIKIŞIKLIK (tfaffic jam )
1756 January cenueri OCAK ( ayı )
1757 Jar caar KAVANOZ
1758 Jaw cov ÇENE KEMİĞİ 2.ÇENE ÇALMAK,KONUŞMAK
1759 Jazz cez CAZ
1760 Jealous celıs KISKANÇ
1761 Jeans ciinz JİN, KOT PANTOLON (Pamuklu)
1762 Jelly celi JÖLE
1763 Jellyfish celifiş DENİZANASI, MEDÜS, SU MEDÜSÜ
1764 Jet cet JET, FIŞKIRMAK
1765 Jewel cuıl MÜCEVHER
1766 Job cab İŞ
1767 Jockey cokey COKEY
1768 Join coin BİRLEŞTİRMEK, BİRLEŞMEK
1769 Joint coint BİRLEŞİK
1770 Joke couk ŞAKA
1771 Jolly coli ÇOK
1772 Journal cöönl GAZETE,DERGİ
1773 Journalist cönılist GAZETECİ
1774 Journey cööni YOLCULUK
1775 Joy coy MUTLULUK,EĞLENCE
1776 Jubilee cubılii JÜBİLE
1777 Judge cac HAKİM 2.YARGILAMAK
1778 Judgement cacmınt YARGI
1779 Juice cuis SU (meyve suyu v.s.)
1780 July culy TEMMUZ
1781 Jump camp SIÇRAMAK, ATLAMAK
1782 June cuun HAZİRAN
1783 Jury cüri JÜRİ
1784 Just cast YALNIZ 2.HEMEN ŞİMDİ
1785 Justice castis ADALET
1786 Keen kiin KESKİN (Keen on:hoşlanmak)
1787 Keep kiip KORUMAK, TUTMAK, DEVAM ETMEK
1788 Ketchup ket?ıp KETÇAP
1789 Key kii ANAHTAR
1790 Kick kik TEKME, TEKMELEMEK
1791 Kid kid ÇOCUK 2.DALGA GEÇMEK 3.GENÇ KEÇİ

173 / 215
1792 Kidnap kıdnep ZORLA KAÇIRMAK (İnsan, hayvan vb.)
1793 Kidney kidniy BÖBREK
1794 Kill kil ÖLDÜRMEK
1795 Kin kin AİLE, AKRABA
1796 Kind kaynd İYİ, DOST, SEVGİLİ 2.ÇEŞİT, TÜR
1797 King king KRAL
1798 Kingdom kingdım KRALLIK
1799 Kiss kis ÖPÜCÜK, ÖPMEK
1800 Kitchen kiçın MUTFAK
1801 Knee nii DİZ, DİZ ÇÖKMEK
1802 Knife nayf BIÇAK
1803 Knight nayt SİLAHŞÖR, ŞOVALYE, SATRANÇTA AT
1804 Knob nob TOKMAK, TUTACAK
1805 Knock nok VURMAK (kapıya vurmak)
1806 Knot not DÜĞÜM, DÜĞÜM ATMAK
1807 Know nou BİLMEK
1808 Knowledge navlıc BİLGİ
1809 Label leybl ETİKET
1810 Laboratory lıborıtri LABORATUVAR
1811 Labour leybır İŞ(elle yapılan zor iş),İŞGÜCÜ
1812 Lack lek EKSİKLİK
1813 Ladder ledır MERDİVEN
1814 Ladle leydıl KEPÇE (Yemek)
1815 Lady leydi HANIMEFENDİ
1816 Lake leyk GÖL
1817 Lamb lemb KUZU, KUZU, KOYUN ETİ
1818 Lame leym TOPAL
1819 Lamp lemp LAMBA
1820 Lamppost lembpost SOKAK LAMBASI
1821 Lampshade lempşeyd ABAJUR
1822 Land lend KARA,ARAZİ
1823 Land lend İNİŞ YAPMAK, KONMAK (uçak v.s.)
1824 Landlady lendleydi EVSAHİBİ BAYAN, EVİNİ KİRAYA VEREN
1825 Lane leyn DAR YOL, ŞERİT (Oto yolda vb.)
1826 Language lengwıc DİL ( yabancı dil v.b )
1827 Large larc GENİŞ
1828 Lash leş KAMÇI, BİRŞEYİ ANİ VE HIZLI SALLAMAK
1829 Last lest DEVAM ETMEK, SÜRMEK, YETERLİ OLMAK
1830 Last lest SON, SONUNDA, GEÇMİŞ
1831 Late leyt GEÇ 2.SONU (late september=eylül sonu v.b)
1832 Laugh laf GÜLMEK
1833 Launch lon? BİRŞEYE BAŞLAMAK, ROKET FIRLATMAK
1834 Laundry londri YIKANACAK ÇAMAŞIR, ÇAMAŞIRHANE
1835 Laundry-Basket londıribeskıt ÇAMAŞIR SEPETİ
1836 Lavatory levıtri TUVALET

174 / 215
1837 Law lou YASA, KANUN
1838 Lawful lofl YASAL
1839 Lawyer louyır AVUKAT
1840 Lay ley KOYMAK(bir şeyin üstüne), YATIRMAK
1841 Lazy leyzi TEMBEL
1842 Lead liid ÖNDERLİK ETMEK,ÖNDE GİTMEK, YOL GÖSTERMEK
1843 Lead led KURŞUN (metal) 2.KURŞUN KALEM UCU
1844 Leader liidır ÖNDER, LİDER
1845 Leadership liidışip ÖNDERLİK
1846 Leaf liif YAPRAK
1847 League liıg BİRLİK, LİG
1848 Leak liik AKINTI, SIZMAK
1849 Lean liin İNCE, YAĞSIZ 2.EĞİLMEK YASLANMAK
1850 Learn lörn ÖĞRENMEK
1851 Lease liis BELİRLİ BİR ZAMAN İÇİN KİRALAMA
1852 Least liist EN AZ
1853 Leather ledır DERİ
1854 Leave liiv TERK ETMEK
1855 Lecture lek?ır DERS, KONFERANS VERMEK
1856 Left left SOL 2.KALAN
1857 Leg leg BACAK
1858 Legacy legisi MİRAS
1859 Legal ligl YASAL
1860 Lemon lemın LİMON
1861 Lend lend ÖDÜNÇ VERMEK
1862 Length length UZUNLUK
1863 Lens lenz LENS
1864 Less les DAHA AZ
1865 Lesson lesn DERS
1866 Let let BIRAKMAK
1867 Letter letır MEKTUP, HARF
1868 Letter Box letır baks MEKTUPLUK
1869 Lettuce letıs SALATA, KIVIRCIK
1870 Level levl DÜZEY, SEVİYE
1871 Lever liivır KALDIRAÇ, MANİVALA
1872 Liar layır YALANCI
1873 Liberal libırıl LİBERAL
1874 Liberty libırti SERBEST OLMAK
1875 Library laybrıri KİTAPLIK, KÜTÜPHANE
1876 Licence laysıns LİSANS (ehliyet v.b )
1877 Lick lik YALAMAK
1878 Lid lid KAPAK
1879 Lie laı YALAN, YALAN SÖYLEMEK
1880 Lie laı YATMAK
1881 Life layf YAŞAM, HAYAT

175 / 215
1882 Lift lift ASANSÖR 2.YUKARI KALDIRMAK
1883 Light layt IŞIK 2.AÇIK (renklerde) 3.HAFİF
1884 Lighter laytır ÇAKMAK
1885 Like layk HOŞLANMAK 2.GİBİ
1886 Likely laykli BÜYÜK OLASILIKLA
1887 Limit limit HAT, SINIR, LİMİT
1888 Line layn ÇİZGİ, SATIR, SIRA
1889 Link link BİRLEŞTİRMEK
1890 Lip lip DUDAK
1891 Liquid likuit SIVI
1892 Liquidate likvideyt TASFİYE ETMEK, ÖLDÜRME, KURTULMAK, BAŞINDAN ATMAK
1893 List list LİSTE
1894 Listen lisın DİNLEMEK
1895 Literature litricır EDEBİYAT
1896 Litter litır ÇÖP,DAĞINIKLIK
1897 Little litıl KÜÇÜK
1898 Live liv YAŞAMAK
1899 Live laıv CANLI
1900 Liver livır KARACİĞER
1901 Lives layvz YAŞAMLAR
1902 Living living YAŞAM BİÇİMİ
1903 Load loud YÜK, YÜKLEMEK,SİLAH DOLDURMAK
1904 Loaf lof BÜTÜN EKMEK, VAKTİ BOŞA GEÇİRMEK
1905 Loan lon ÖDÜNÇ VERMEK, BORÇ VERMEK, BORÇ
1906 Lobster lobstır İSTAKOZ
1907 Local lokıl BÖLGESEL, YEREL
1908 Locate lokeyt KURMAK,YERLEŞTİRMEK
1909 Lock lok KİLİTLEMEK, KİLİT
1910 Lonely lanliy YALNIZ, KİMSESİZ
1911 Long long UZUN
1912 Look luuk BAKMAK, BAKIŞ
1913 Loose luuz BOL, BAĞSIZ
1914 Lorry lori KAMYON
1915 Lose luuz KAYBETMEK
1916 Loss los KAYIP, ZARAR
1917 Lot lot ÇOK
1918 Loud laud YÜKSEK SESLİ
1919 Love lav SEVGİ;AŞK
1920 Lovely lavli SEVİMLİ
1921 Low lov ALÇAK, DÜŞÜK
1922 Lower lovır AŞAĞIYA İNDİRMEK
1923 Loyal loyıl SADIK
1924 Loyalty loyıltiy SADAKAT,BAĞLILIK
1925 Luck lak ŞANS
1926 Lucky laki ŞANSLI

176 / 215
1927 Luggage lagıc VALİZ, YÜK
1928 Lunch lanç ÖĞLE YEMEĞİ
1929 Lung lang AKCİĞER
1930 Luxury lakşıri LÜKS
1931 Machine mışiin MAKİNE
1932 Machine-Gun mışiin gan MAKİNELİ TÜFEK
1933 Mad med DELİ
1934 Madam medım MADAM, BAYAN
1935 Magazine magızin SİLAH DEPOSU 2)MAGAZİN 3)ŞARJÜR (SİLAHIN)
1936 Magic mecik BÜYÜ
1937 Magnet magnit MIKNATIS
1938 Magnificent megnıfısınt AZAMET, İHTİŞAM
1939 Magnifying-Glass megnıfaing-glass BÜYÜTEÇ
1940 Maid meyd KADIN HİZMETÇİ
1941 Mail meyl POSTA
1942 Main meyn ANA, ESAS
1943 Maintain meynteyn BAKIM ONARIM 2)ESKİ HALİNDE KORUMA 3)DESTEKLEME
1944 Major mecır BÜYÜK, ÖNEMLİ 2)BİNBAŞI (ORDUDA)
1945 Majority mıcorıti ÇOĞUNLUK
1946 Make meyk YAPMAK 2.ÇEŞİT
1947 Make-Up meyk ap MAKYAJ 2.UYDURMAK
1948 Male meyl ERKEK
1949 Man men ADAM
1950 Manage menıc YÖNETMEK, KONTROL ETMEK
1951 Management menıcmınt YÖNETİM, İDARE
1952 Manager menıcır YÖNETİCİ, MENAJER
1953 Maniac meniyak MANYAK
1954 Manner menır TAVIR, GÖRGÜ
1955 Manual menyul EL İLE YAPILAN
1956 Manufacture menufek?ır ÜRETMEK (Fab. vb)
1957 Many meni BİRÇOK
1958 Map mep HARİTA
1959 March març MARŞ 2.YÜRÜYÜŞ 3.MART (ayı)
1960 Margin maacın MARJ, KATKI
1961 Mark mark İŞARETLEMEK, İŞARET
1962 Market maakıt PAZAR, PİYASA
1963 Marmalade maamıleyd MARMELAT
1964 Marry meri EVLENMEK
1965 Marvellous marvılıs ŞAHANE, HARİKA
1966 Mask mesk MASKE
1967 Mass mes KÜTLE, KİTLE, KALABALIK
1968 Massacre mesıkır KATLİAM, KATLİAM YAPMAK
1969 Massive mesiv ÇOK BÜYÜK VE AĞIR
1970 Master mestır UZMAN, ŞEF, SAHİP, HOCA
1971 Mat met HASIR, PASPAS

177 / 215
1972 Match meç UYMAK, UYUŞMAK 2.MAÇ 3.KİBRİT
1973 Mate meyt ARKADAŞ
1974 Material metıriıl MALZEME, KUMAŞ
1975 Mathematics methemetiks MATEMATİK
1976 Matter metır MESELE 2.ÖNEMLİ OLMAK
1977 Mattress metrıs YATAK, SEDİR
1978 Mature me?ur OLGUN,ERGİN(Hayvan,meyve,insan)2)VADESİ GELEN(Ödem
1979 Maturity me?uriti OLGUNLUK ZAMANI, VADE ZAMANI
1980 Maximum mexsimum MAKSİMUM, AZAMİ
1981 May mey MAYIS 2.MAY BE = BELKİ
1982 Me mi BANA, BEN
1983 Meadow medo ÇAYIR, MERA
1984 Meal miıl YEMEK
1985 Mean miin ORTALAMA
1986 Mean miin ANLAMINA GELMEK,İSTEMEK,PLANLAMAK 2.CİMRİ
1987 Meaning miining ANLAM
1988 Means miins STİL, YOL, YARDIM 2.PARA
1989 Meantime miintaym BU ARADA
1990 Meanwhile miinvayl BU ARADA, AYNI ANDA
1991 Measure mejır ÖLÇÜ
1992 Meat miit ET
1993 Mechanic mikenik MAKİNİST,MAKİNA USTASI2)EL SANATLARINA AİT3)MEKANİ
1994 Mechanic mekanik MEKANİK
1995 Medal medıl MADALYA
1996 Medical medıkıl TIBBİ
1997 Medicine medisin İLAÇ, TIP
1998 Meet miit BULUŞMAK, KARŞILAMAK
1999 Meeting miiting TOPLANTI, MİTİNG
2000 Melody melodi EZGİ, MELODİ
2001 Melon melın KAVUN
2002 Melt melt ERİMEK
2003 Member membır ÜYE
2004 Memorable memırıbl UNUTULMAYACAK
2005 Memorandum memırendım NOT
2006 Memorial memoriıl BİR KİŞİNİN ANISINA YAPILAN YAPIT
2007 Memorize memırayz EZBERLEMEK
2008 Memory memıri HAFIZA
2009 Men men ADAMLAR
2010 Mend mend TAMİR ETMEK
2011 Mental mentıl ZİHİNSEL
2012 Mention menşın BAHSETMEK
2013 Merchant mörçınt TÜCCAR
2014 Mercy mörsi MERHAMET
2015 Mere miır SADECE,YALNIZCA
2016 Merely miıli SADECE, ANCAK

178 / 215
2017 Merge mörc BİRLEŞEREK KAYBOLMA, KONSOLİDASYON (Şirket, devlet)
2018 Merit merit HAKETMEK, DEĞMEK
2019 Merry meri MUTLU
2020 Mess mes KARGAŞALIK,DAĞINIKLIK
2021 Message mesıc MESAJ
2022 Metal metıl METAL
2023 Meter mitır ÖLÇEK
2024 Method methıd METOT
2025 Metre mitr METRE
2026 Mice mays FARELER
2027 Middle midl ORTA
2028 Midnight midnayt GECE YARISI (24:00)
2029 Might mayt KUVVET,KUDRET 2)BELKİ (Might be:Az ihtimalli.)
2030 Mike mayk MİKROFON
2031 Mild mayld HAFİF 2)YUMUŞAK 2)ILIK
2032 Military militıri ASKERİ
2033 Milk milk SÜT
2034 Mill mil DEĞİRMEN 2.İMALATHANE
2035 Millet milıt DARI
2036 Millionaire milyıner MİLYONER
2037 Mimic mimik TAKLİT ETMEK (birini)
2038 Mince mins KIYMA (Et vb.), KIYMAK
2039 Mind maynd AKIL
2040 Mind maynd BİRİNE BAKMAK,DERT ETMEK
2041 Mine mayn BENİM 2.MADEN OCAĞI 3.MAYIN
2042 Minimum minımum ENAZ
2043 Minister minıstır BAKAN 2.BÜYÜKELÇİ YARDIMCISI
2044 Minor maynır ÖNEMSİZ, UFAK, MİNÖR
2045 Minority maynorıti AZINLIK
2046 Minus maynıs EKSİ ( - )
2047 Minute mınıt DAKİKA 2.ÇOK KÜÇÜK 3.ZABIT
2048 Miracle mirıkıl MUCİZE
2049 Mirror mirır AYNA
2050 Miser mayzır HASİS, CİMRİ
2051 Miserable mizrıbıl SEFİL
2052 Misery mısiri SEFALET
2053 Mislay misley NEREYE KOYDUĞUNU UNUTMAK
2054 Miss mis BAYAN
2055 Miss mis ÖZLEMEK 2.KAÇIRMAK,KAYIP
2056 Missile misayl FÜZE, FIRLATILAN CİSİM
2057 Mission mişn ÖZEL BİR GÖREV İÇİN YOLCULUK,MİSYON
2058 Mistake misteyk HATA
2059 Misunderstand misandırstend YANLIŞ ANLAMAK
2060 Mix miks KARIŞTIRMAK, KARIŞMAK
2061 Mobile mobayl OYNAK,HAREKETLİ

179 / 215
2062 Model madl MODEL (model araba,manken v.b)
2063 Moderate madırıt ILIMLI, ORTADA
2064 Modern madn MODERN, ÇAĞDAŞ
2065 Modest modıst ALÇAKGÖNÜLLÜ, ILIMLI
2066 Moisture moıs?ır NEM
2067 Mole mol KÖSTEBEK 2)VÜCUTTAKİ BEN
2068 Moment moumınt AN
2069 Monday mondey PAZARTESİ
2070 Money mani PARA
2071 Monkey manki MAYMUN
2072 Month manth AY (takvim ayı)
2073 Monument monımınt ANIT, ABİDE
2074 Mood muud MİZAÇ, RUH HALİ
2075 Moon muun AY
2076 Moral morıl AHLAK
2077 Morale mıraal MORAL
2078 More mor DAHA FAZLA
2079 Morning morning SABAH
2080 Mortgage morgey? İPOTEK
2081 Mosque mosk CAMİ
2082 Mosquito mıskiito SİVRİSİNEK
2083 Moss mos YOSUN (Nemli yerlerde oluşan)
2084 Most moust EN ÇOK
2085 Mother madır ANNE
2086 Motion moşın HAREKET, ÖNERME
2087 Motive motiv MOTİVLENMEK 2)GÜDÜ
2088 Motor moutır MOTOR
2089 Mountain mauntın DAĞ
2090 Mouse maus FARE
2091 Mouth mauth AĞIZ
2092 Move muuv HAREKET ETMEK, ETTİRMEK
2093 Movement muuvmınt HAREKET
2094 Much maç ÇOK (miktarca)
2095 Mud mad ÇAMUR
2096 Mud-Guard madgard ÇAMURLUK
2097 Multiply maltıpılay ÇARPMAK, ÇOĞALMAK
2098 Murder mördır CİNAYET
2099 Murmur mörmır MIRILDANMAK,UĞULTU
2100 Muscle masıl PAZU, KAS
2101 Museum müuzım MÜZE
2102 Mushroom maşrum MANTAR
2103 Music müuzik MÜZİK
2104 Muslim mazlım MÜSLÜMAN
2105 Must mast ZORUNLULUK
2106 Mustard mastırd HARDAL

180 / 215
2107 Mute müut SESİZ 2)DİLSİZ
2108 Mutter matır MIRILDANMAK, KISIK SESLE SÖYLENMEK
2109 Mutual müu?ul MÜŞTEREK,İKİ TARAFLI (mutual friend=ortak arkadaş)
2110 My may BENİM
2111 Mystery mıstri ESRAR, BİLİNMEZLİK
2112 Nail neyl TIRNAK 2.ÇİVİ
2113 Name neym İSİM
2114 Napkin nepkin PEÇETE
2115 Narrate nıreyt ANLATMAK, SÖYLEMEK
2116 Narrow nerou DAR
2117 Nasty nasti PİS, KÖTÜ KOKULU, HOŞ OLMAYAN
2118 Nation neyşın ULUS
2119 National neyşınl ULUSAL
2120 Native neytiv YERLİ (her native language)
2121 Natural neçrıl DOĞAL
2122 Nature neyçır DOĞA
2123 Naughty noti YARAMAZ (naughty child = yaramaz ?ocuk)
2124 Near niır YAKIN
2125 Necessary nesısıri GEREKLİ
2126 Necessity nısesiti GEREKLİLİK
2127 Neck nek BOYUN, ENSE
2128 Need niid GEREKSİNİM, İHTİYAÇ
2129 Needle niidl İĞNE, ŞİŞ
2130 Needless nidless LÜZUMSUZ
2131 Neglect nıglekt İHMAL ETMEK
2132 Negotiate nigoşıeyt GÖRÜŞMEK,MÜZAKERE
2133 Neighbour neybır KOMŞU
2134 Neither niidır HİÇBİRİ
2135 Neither...Nor... naydır..nor.. NE O..NE ÖBÜRÜ
2136 Nephew nevüuu YEĞEN (erkek)
2137 Nervous nörvıs SİNİRLİ
2138 Nest nest YUVA, KUŞ YUVASI
2139 Net net AĞ 2.NET (brütün tersi)
2140 Network netwörk ŞEBEKE,ÇALIŞMA AĞI
2141 Never never HİÇBİR ZAMAN ,ASLA
2142 Nevertheless nevedıles BUNA RAĞMEN, HALA, AMA
2143 New nuu YENİ
2144 News nüuz HABER
2145 Newspaper nüuspeypır GAZETE
2146 Next nekst EN YAKIN, BİR SONRAKİ, ERTESİ
2147 Nice nays HOŞ
2148 Nickname nikneym TAKILMIŞ AD, LAKAP
2149 Niece niis YEĞEN (kız)
2150 Night nayt GECE
2151 Nightmare naytmeyr KABUS

181 / 215
2152 Nil nil SIFIR, BOŞLUK
2153 No no HAYIR
2154 Noble noubl SOYLU
2155 Nobody noubadi HİÇ KİMSE
2156 Noise noiz GÜRÜLTÜ
2157 Nominate nomineyd ADAY GÖSTERMEK(Başkan v.b) 2)ATAMAK,GÖREVLENDİRME
2158 None nan HİÇBİRİSİ
2159 Nonsense nonsıs SAÇMA
2160 Noon nuun ÖĞLE ZAMANI
2161 Normal normıl NORMAL
2162 North north KUZEY
2163 Nose nouz BURUN
2164 Not nat DEĞİL
2165 Note not NOT 2.KAĞIT PARA 3. NOTA
2166 Nothing nathing HİÇBİR ŞEY
2167 Notice noutis DUYURU, DİKKATİNİ ÇEKMEK
2168 Notorious nutoriyus KÖTÜ ÜNLÜ, KÖTÜ ÜN
2169 Novel novıl ROMAN
2170 November novembır KASIM
2171 Now nau ŞİMDİ
2172 Nowadays nauıdeyz BUGÜNLERDE
2173 Nowhere nouweır HİÇ BİRYER
2174 Nude nüud ÇIPLAK
2175 Nuisance nuusıns SIKINTI, DERT
2176 Number nambır SAYI, NUMARALANDIRMAK
2177 Nurse nörs HEMŞİRE, HASTABAKICI
2178 Nut nat KURUYEMİŞ (fındık v.b) 2.SOMUN
2179 Nylon naylon NAYLON
2180 Oak ook MEŞE
2181 Oar or KÜREK
2182 Oasis oesis VAHA
2183 Obey obey SÖZ DİNLEMEK, İTAAT ETMEK
2184 Object abcekt NESNE, OBJE, AMAÇ
2185 Object ıbcekt İTİRAZ ETMEK
2186 Oblige ıblayc ZORUNLU KILMAK 2)MİNETTAR KILMAK3)YAPMAK,SAĞLAMAK
2187 Observation abzıveyşın GÖZLEM
2188 Observe ıbzörv GÖZLEM YAPMAK
2189 Obtain ıbtein TEDARİK ETMEK, SAĞLAMAK
2190 Obvious ıbvıyıs AŞİKAR
2191 Occasion ıkeyjn VESİLE
2192 Occupation aküpeyşın MESLEK 2.İŞGAL
2193 Occupy aküpay İŞGAL ETMEK, OTURMAK, KAPLAMAK, MEŞGUL ETMEK
2194 Occur ıkör OLMAK
2195 Ocean ouşın OKYANUS
2196 October oktobır EKİM (ayı )

182 / 215
2197 Odd od TUHAF,ACAİP
2198 Of ov İYELİK EKİ, NIN
2199 Off of YOK OLMAK, EKSİLMEK
2200 Offence ıfens YASADIŞI İŞ 2.SALDIRI, OFENS
2201 Offend ıfend KIZDIRMAK, İNCİTMEK (birini)
2202 Offer ofır TEKLİF ETMEK
2203 Office ofis OFİS
2204 Officer ofisır SUBAY, MEMUR
2205 Official ofişl RESMİ
2206 Often ofn SIK SIK
2207 Oil oyl YAĞ, PETROL
2208 Okay (Ok) okey PEKİ, TAMAM
2209 Old old ESKİ, YAŞLI
2210 Old-Fashioned old feyşınd ESKİ MODA
2211 Omelette omlıt OMLET
2212 Omit ımit ATLAMAK, HARİÇ BIRAKMAK
2213 On an ÜZERİNDE
2214 Once wans BİR KEZ 2.BİR AN ÖNCE
2215 One wan BİR
2216 Onion anyın SOĞAN
2217 Only ounli SADECE, YALNIZCA
2218 Open oupın AÇIK, AÇMAK
2219 Operate opıreyt ÇALIŞMAK
2220 Operation opıreyşın OPERASYON 2.AMELİYAT
2221 Operator opıreytır OPERATÖR
2222 Opinion opinyın DÜŞÜNCE
2223 Opportunity aporçüniti FIRSAT
2224 Opposite apızit ZIT,TERS
2225 Optimist aptimist İYİMSER
2226 Option opşın SEÇME, SEÇENEK, OPSİYON
2227 Or or VEYA
2228 Oral orıl SÖZLÜ
2229 Orange orınc PORTAKAL 2.TURUNCU
2230 Orbit orbit YÖRÜNGE
2231 Orchard or?ıd BOSTAN
2232 Order oordır EMİR 2.SİPARİŞ 3.DÜZEN, SIRA
2233 Ordinary oodnri SIRADAN, NORMAL
2234 Organ orgın ORG 2.ORGAN 3.ORGANİZASYON, KURULUŞ
2235 Organize orgınayz ORGANİZE ETMEK
2236 Origin oricin KÖKEN, ORİJİN
2237 Original arıcınıl ORJİNAL, İLK, YENİ
2238 Other adır DİĞER
2239 Otherwise adırwayz BAŞKA TÜRLÜ 2.YOKSA,AKSİ TAKTİRDE
2240 Ought oot MELİ, MALI EKİ
2241 Our aar BİZİM

183 / 215
2242 Out aut DIŞARI
2243 Outline autlayn ANA HAT, ÖZETLEMEK
2244 Out-Of-Date aut ov deyt MODASI GEÇMİŞ, ESKİ
2245 Output autput ÇIKTI
2246 Outside autsayd DIŞARI
2247 Oval ovıl OVAL
2248 Oven avn FIRIN
2249 Over ouvır ÜSTÜNDE 2.BİTMEK
2250 Overcome ouvıkam ÜSTESİNDEN GELMEK
2251 Overdo ovırdu FAZLA PİŞİRMEK, FAZLA YAPMAK
2252 Overdue overduu VADESİ GEÇMİŞ
2253 Overtake ovırteyk GEÇMEK, SOLLAMAK
2254 Overtime ovırtaym FAZLA MESAİ
2255 Overwork ovırvörk FAZLA ÇALIŞMAK, AŞIRI ÇALIŞMAK
2256 Owe ou BORÇLU OLMAK
2257 Owl aul BAYKUŞ
2258 Own on SAHİP OLMAK
2259 Owner ounır SAHİP
2260 Ox oks BOĞA
2261 Oxygen oksıcın OKSİJEN
2262 Oyster oistır İSTİRİDYE
2263 Pack pek PAKETLEMEK
2264 Packed pekt KALABALIK, BİR SÜRÜ İNSAN
2265 Packet pekıt PAKET
2266 Page peyc SAYFA
2267 Pain peyn ACI, AĞRI
2268 Painful peynful AĞRILI
2269 Paint peynt BOYAMAK, BOYA
2270 Painter peyntır RESSAM 2.BOYACI
2271 Pair peır ÇİFT
2272 Palace pelıs SARAY
2273 Pale peyl SOLUK,SOLGUN (renk)
2274 Palm paam AVUÇ 2)PALMİYE AĞACI
2275 Pan pen TAVA
2276 Panel penıl PANEL
2277 Panic penik PANİK
2278 Pants pents DON 2)PANTOLON (AmE)
2279 Paper peypır KAĞIT 2.GAZETE 3.EVRAK, KİMLİK
2280 Parachute perışut PARAŞÜT
2281 Parade pıreyd RESMİ GEÇİT
2282 Paradise perıdays CENNET
2283 Paragraph perıgraf PARAGRAF
2284 Parcel paasl PARÇA
2285 Pardon paadn PARDON
2286 Parent perınt ANA BABA

184 / 215
2287 Park park PARK 2.PARK ETMEK
2288 Parliament parlımınt PARLAMENTO
2289 Parrot perıt PAPAĞAN
2290 Part part KISIM, BÖLÜM ,AYIRMAK
2291 Participate partısipeyt BAŞKALARIYLA BİRLİKTE ÇALIŞMA, OYNAMA, KATILMA
2292 Particular pıtikülır YALNIZ, ÖZEL, TİTİZ
2293 Partner partnır ORTAK 2.PARTNER
2294 Part-Time part taym YARIM GÜN
2295 Party paati PARTİ
2296 Pass pes GEÇMEK, GEÇİRMEK
2297 Passage pesıc PASAJ
2298 Passenger pesıncır YOLCU
2299 Passive pesiv PASİF, EYLEMSİZ
2300 Passport pasport PASAPORT
2301 Password paswörd PAROLA
2302 Past pest GEÇMİŞ
2303 Pasta pesti MAKARNA (Hamurdan yapılan şeyler)
2304 Paste peyst BEYAZ TUTKAL, MACUN, HAMUR
2305 Pastime pastaym HOŞ İYİ ZAMAN
2306 Path peth PATİKA, KÜÇÜK YOL
2307 Patience peyşns SABIR
2308 Patient peyşnt SABIRLI 2.HASTA
2309 Patrol petrol DEVRİYE
2310 Patron petrın DESTEKLEYİCİ KİŞİ 2)DEVAMLI MÜŞTERİ
2311 Pause poz MOLA, ARA
2312 Paw poo HAYVAN PENÇESİ
2313 Pay pey ÖDEMEK
2314 Payment peymınt ÖDEME
2315 Pea pii BEZELYE
2316 Peace piis BARIŞ
2317 Peach pii? ŞEFTALİ
2318 Peak pik ZİRVE, TEPE
2319 Peanut pinat YER FISTIĞI
2320 Pear peır ARMUT
2321 Pearl pörl İNCİ
2322 Peasant peznt ÇİFTÇİ, KÖYLÜ KESİM
2323 Peculiar pıküliır GARİP
2324 Pedal pedıl PEDAL
2325 Pedestrian pidestriın YAYA GİDEN
2326 Peel piil KABUK SOYMAK (Meyve)
2327 Pen pen AĞIL 2.TÜKENMEZ KALEM
2328 Penalty penılti CEZA
2329 Pencil pensl KURŞUN KALEM
2330 Penknife pen nayf ÇAKI
2331 Pension penşın EMEKLİ MAAŞI

185 / 215
2332 People piipl HALK
2333 Pepper pepır BİBER
2334 Per pör HER
2335 Perfect pörfekt KUSURSUZ, YETKİN
2336 Perform pörform ÇALIŞMAK 2.UYGULAMAK
2337 Performance pörformıns PERFORMANS
2338 Perfume pörfyüüm PARFÜM
2339 Perhaps pörheps BELKİ
2340 Peril peril BÜYÜK TEHLİKE
2341 Period periid ÇAĞ, DEVİR, PERİOD 2)ADET (hali)
2342 Permanent pörmınınt DEVAMLI,SÜREKLİ
2343 Permission pörmişn İZİN
2344 Permit pörmit İZİN VERMEK 2.İZİN KAĞIDI
2345 Persist pesist DEVAM ETMEK
2346 Person pörsın KİŞİ
2347 Personality pörsınelıti KİŞİLİK
2348 Persuade pörsweyd İKNA ETMEK
2349 Pessimist pesimist KÖTÜMSER
2350 Petrol petrıl PETROL
2351 Petrol Station petrıl steyşın BENZİNCİ
2352 Philosophy fılosıfi FİZOLOFİ
2353 Phone foun TELEFON
2354 Photo foutou FOTOĞRAF
2355 Physical fizıkıl FİZİKSEL
2356 Piano pieno PİYANO
2357 Pick pik TOPLAMAK, SEÇMEK
2358 Picket pıkıt GREV GÖZCÜSÜ, FABRİKA ÖNÜNDE BEKLEME
2359 Pickle pıkıl TURŞU
2360 Pickpocket pikpakıt YANKESİCİ
2361 Picnic piknik PİKNİK
2362 Picture pikçır RESİM
2363 Pie pay PASTA, BÖREK
2364 Piece piis PARÇA
2365 Pig pig DOMUZ
2366 Pigeon picın GÜVERCİN
2367 Pile payl ÜST ÜSTE KOYMAK
2368 Pill pil HAP
2369 Pillow pilow YASTIK
2370 Pillowcase pilokeys YASTIK KILIFI
2371 Pilot paylıt PİLOT
2372 Pin pin TOPLU İĞNE
2373 Pincers pin?ırs KERPETEN 2)KISKAÇ (Yengecin v.b.)
2374 Pinch pin? ÇİMDİKLEMEK, SIKIŞTIRMAK (Kapıya vb.)
2375 Pine payn ÇAM
2376 Pineapple paynepl ANANAS

186 / 215
2377 Pink pink PEMBE
2378 Pioneer paynır ÖNCÜ
2379 Pipe payp BORU 2.PİPO 3.FLÜT
2380 Pistol pıstıl TABANCA
2381 Pity piti ACIMAK (What a pity : Ne yazık)
2382 Pity piti ACIMAK (What a pity : Ne yazık)
2383 Place pleys YER, YERLEŞTİRMEK
2384 Plain pleyn AÇIK, ORTADA, DÜZ
2385 Plan plen PLAN, PLANLAMAK
2386 Plane pleyn UÇAK
2387 Plant plent BİTKİ, BİTKİ EKMEK 2.FABRİKA, TESİS
2388 Plantation plenteyşn EKİLİ YER
2389 Plastic plestik PLASTİK
2390 Plate pleyt TABAK
2391 Platform pletform PLATFORM, YÜKSEKÇE YER, KÜRSÜ 2)PERON
2392 Play pley OYNAMAK 2.ÇALMAK (bir müzik aletini)
2393 Player pleyır OYUNCU, ÇALAN
2394 Playground pleygraund OYUN SAHASI
2395 Pleasant pleznt KEYİFLİ, ZEVKLİ
2396 Please pliiz LÜTFEN 2.MUTLANDIRMAK
2397 Pleasure plejır ZEVK
2398 Plenty plenti ÇOK SAYIDA
2399 Plough plau TOPRAĞI SÜRMEK
2400 Plug plag FİŞ, BANYO TIKACI
2401 Plum plam ERİK 2)BONBON SEKERİ
2402 Plumber plamır MUSLUK TAMİRCİSİ
2403 Plus plas ARTI
2404 Pocket pakıt CEP
2405 Poem poım ŞİİR
2406 Poet poıt ŞAİR, OZAN
2407 Poetry poıtri ŞİİRLER, ŞAİRLİK, ŞİİRLE İLGİLİ
2408 Point point NOKTA, UÇ
2409 Poison poizın ZEHİR
2410 Pole pol KUTUP 2)DİREK, KAZIK
2411 Police pıliis POLİS
2412 Policy palısi POLİÇE 2.YÖNETİM İLKESİ, POLİTİKA
2413 Polish poliş PARLATMAK
2414 Polite pılayt KİBAR
2415 Political pılitikl POLİTİK
2416 Politician polıtişın POLİTİKACI, POLİTİKAYLA UĞRAŞAN
2417 Politics palitiks POLİTİK
2418 Pool puul HAVUZ
2419 Poor puur YOKSUL 2.ZAVALLI
2420 Population papüleyşn NÜFUS
2421 Porcelain poselın PORSELEN

187 / 215
2422 Pork pork DOMUZ ETİ
2423 Port port LİMAN
2424 Porter pootır HAMMAL 2)KAPICI
2425 Position pızişn DURUM, KONUM
2426 Positive pazitiv EMİN, KESİN 2.OLUMLU
2427 Possess pızes SAHİP OLMAK
2428 Possession pızeşn SAHİPLİK
2429 Possibility pasıbilıti OLASILIK
2430 Possible pasıbl OLASI, MÜMKÜN
2431 Post poust POSTA 2.İŞARET 3.DEVRİYE GEZMEK (askerde)
2432 Postage postı? POSTA ÜCRETİ
2433 Postpone pospon ERTELEMEK
2434 Pot pot TENCERE
2435 Potato poteyto PATATES
2436 Pour poor DÖKMEK, AKITMAK
2437 Poverty povitı FAKİRLİK
2438 Powder paudır TOZ, PUDRA
2439 Power pauır GÜÇ
2440 Power Of Attorney pavır ıv atörn VEKALETNAME
2441 Powerful pauıfl GÜÇLÜ
2442 Power-House pauwırhaus ELEKTRİK SANTRALI 2)OLAĞANÜSTÜ ENERJİYE SAHİP ŞEY
2443 Practical prektikl PRATİK
2444 Practice prektis ALIŞTIRMA
2445 Practise prektis ALIŞTIRMA YAPMAK
2446 Praise preyz ÖVMEK
2447 Pray prey DUA ETMEK
2448 Preach priiç VAAZ VERMEK
2449 Precious presis KIYMETLİ, ÇOK SEVİLEN
2450 Precisely prısayzlı KESİNLİKLE, TAM MANASIYLA
2451 Predict prıdikt TAHMİN ETMEK
2452 Prefer prıför YEĞLEMEK, TERCİH ETMEK
2453 Pregnant pregnınt HAMİLE
2454 Prejudice precıdis ÖNYARGI
2455 Preparation prepıreyşn HAZIRLIK
2456 Prepare prıpeır HAZIRLAMAK
2457 Prescription priskrıpşın REÇETE
2458 Presence prezns VARLIK(bir yerde varlığı )
2459 Present prizent SUNMAK
2460 Present preznt BURADA, MEVCUT, ŞİMDİKİ, ARMAĞAN
2461 Preserve prizörv KORUMAK,KONSERVE YAPMAK
2462 President prezidınt BAŞKAN
2463 Press pres BASKI YAPMAK, BASMAK
2464 Press pres BASKI 2.ÜTÜLEME 3.BASIN
2465 Pressure preşır BASINÇ, BASKI
2466 Pretend pritend GİBİ GÖZÜKMEK, TAKLİT YAPMAK

188 / 215
2467 Pretty priti SEVİMLİ 2.OLDUKÇA
2468 Prevent privent KORUMAK
2469 Previous priiviıs ÖNCEKİ
2470 Price prays FİYAT
2471 Pride prayd ONUR,GURUR
2472 Priest priist RAHİP
2473 Primarily pramırili ANA OLARAK
2474 Primary praymeri ÖNCELERİ,ESKİDEN 2)ANA,BAŞ-Primary cause 3)İLK OKU
2475 Primitive primitiv İLKEL 2)BASİT, MODASI GEÇMİŞ
2476 Prince prins PRENS
2477 Principal prinsipl EN ÖNEMLİ 2.PRENSİP 3.ANA PARA (borçta)
2478 Print print BASMAK(harfler vs.) 2.İZ
2479 Priority payoriti ÖNCELİK
2480 Prison prizn HAPİS
2481 Prisoner priznır MAHKUM 2.ESİR
2482 Private prayvıt ÖZEL
2483 Privilege privılı? İMTİYAZ
2484 Prize prayz ÖDÜL
2485 Probable prabıbl OLASI
2486 Problem prablım SORUN, PROBLEM
2487 Process proses İŞLEM
2488 Produce prodyus ÜRETMEK
2489 Product prıdak ÜRÜN
2490 Production prodakşn ÜRETİM
2491 Profession profeşn MESLEK
2492 Profit profit KAR
2493 Programme prougrem PROGRAM
2494 Progress prougres GELİŞME
2495 Prohibit prıhibit YASAKLAMAK
2496 Promise promis SÖZ VERMEK
2497 Promote prımot İLERLEME,TERFİ ETME 2)TANITIM(Ürün vb.Satış i?in)
2498 Promotion primoşın TERFİ
2499 Pronounce pronauns OKUNUŞUNU ÇIKARTMAK, TELAFFUZ ETMEK
2500 Proof pruuf KANIT
2501 Propeller prıpelır İLERİYE YÜRÜTEN ŞEY 2)VAPUR VEYA UÇAK PERVANESİ
2502 Proper prapır UYGUN, DOĞRU
2503 Property prapıti MAL, MÜLK (bir işinin sahip olduğu), EŞYA
2504 Proportion propoşın ORANTI
2505 Proposal propouzl PLAN, ÖNERİ
2506 Propose propouz PLANINI AÇIKLAMAK 2.EVLİLİK TEKLİF ETMEK
2507 Prosecute prasıkyut TAKİP ETMEK, KAVUŞTURMAK, DAVA AÇMAK, SUÇLAMAK
2508 Prostitution prostıtuşın FUHUŞ
2509 Protect prıtekt KORUMAK
2510 Protest protest PROTESTO
2511 Proud praud GURURLU

189 / 215
2512 Prove pruuv KANITLAMAK
2513 Proverb provörb ATA SÖZÜ
2514 Provide provayd SAĞLAMAK, TEDARİK ETMEK
2515 Provocation prıvıkeyşın KIŞKIRTMA
2516 Provoke prıvok KIŞKIRTMAK, KIZDIRMAYA NEDEN OLMAK
2517 Pub pab PAB, BİRAHANE
2518 Public pablik HALK (puplıc sector=devlet sektörü )
2519 Publicity pablısiti İLAN, REKLAM, YAYINLAMA
2520 Publish pabliş BASIM (bir yayını)
2521 Pull pul ÇEKMEK
2522 Pull Up pull ap ARACI DURDURMAK
2523 Pullover pulouvır KAZAK 2.ARABAYI DURDURMAK, KENARA ÇEKMEK
2524 Pulse pals NABIZ, VURUŞ
2525 Pump pamp POMPA
2526 Pumpkin pampkin KABAK
2527 Punch panç DELMEK 2.YUMRUKLAMAK
2528 Punctual pank?uıl TAM ZAMANINDA
2529 Punish paniş CEZALANDIRMAK
2530 Pupil püupl ÖĞRENCİ 2.GÖZBEBEĞİ
2531 Puppet papıt KUKLA
2532 Puppy papi GENÇ KÖPEK
2533 Purchase pörçıs SATIN ALMAK
2534 Pure püur SAF, TEMİZ
2535 Purple pörpıl MOR
2536 Purpose pöpıs AMAÇ
2537 Purse pöös KÜÇÜK EL ÇANTASI
2538 Push puş İTMEK
2539 Put put KOYMAK
2540 Puzzle pazl BULMACA, PROBLEM
2541 Pyjamas pıcaamız PİJAMA
2542 Pyramid piramit PİRAMİT
2543 Qualified kwolifayd EHLİYETLİ, KALİFİYE
2544 Quality kualıti NİTELİK, KALİTE
2545 Quantity kuantıti MİKTAR
2546 Quarrel kuarıl TARTIŞMAK, ATIŞMAK
2547 Quarter kootır ÇEYREK
2548 Queen kuiin KRALİÇE
2549 Question quesçın SORU, SORMAK
2550 Queue küu SIRA, KUYRUK
2551 Quick kuik ÇABUK
2552 Quiet kuayıt SESSİZ, SAKİN, HUZURLU
2553 Quite kuayt HEMEN HEMEN, YAKLAŞIK OLARAK
2554 Quiz kuiz KÜÇÜK TEST
2555 Quota kwotı KOTA, KONTENJAN
2556 Quote kwot AKTARMA, SÖYLEME

190 / 215
2557 Rabbit rebit TAVŞAN
2558 Race reys YARIŞMAK
2559 Race reys IRK
2560 Racket rekit RAKET
2561 Radar reydır RADAR
2562 Radiator reydieytır RADYATÖR
2563 Radio reydio RADYO
2564 Rail reyl RAY
2565 Railing reiling BAHCE PARMAKLIKLARI
2566 Railway reylwey TREN YOLU
2567 Rain reyn YAĞMUR
2568 Raincoat reynkout YAĞMURLUK
2569 Raise reyz YÜKSELTMEK 2.ZAM YAPMAK 3.YETİŞTİRMEK
2570 Ram rem KOÇ 2)VURMAK, TOSLAMAK
2571 Range reync ARALIK, ALAN
2572 Rank renk SIRA 2.RÜTBE 3.SOSYAL SINIF
2573 Rapid repid ÇABUK, HIZLI
2574 Rare reyr NADİR
2575 Rash raş HIZLI, ACELE 2)ÇİL
2576 Rat ret SIÇAN
2577 Rate reyt HIZ 2. ORAN
2578 Rather radır EPEY, ÇOK DEĞİL
2579 Raw row HAM 2.ÇİĞ
2580 Razor reyzır USTURA, TRAŞ MAKİNESİ
2581 Reach riiç ERİŞMEK
2582 Read riid OKUMAK
2583 Ready redi HAZIR
2584 Realize riılayz FARK ETMEK (idrak etmek )
2585 Really riıli GERÇEKTEN
2586 Rear rıir YETİŞTİRMEK(insan,kuş,bitki) 2)ARKA,ARKA TARAF
2587 Reason riizn NEDEN 2.AKIL
2588 Reasonable riiznıbl MAKUL
2589 Recall rikol ANIMSAMAK
2590 Receipt rısiit MAKBUZ
2591 Receive rısiiv ALMAK 2.KARŞILAMAK
2592 Recent riisnt YAKIN ZAMANDA OLAN
2593 Reception risepşn RESMİ DAVET 2.RESEPSİYON
2594 Recession riseşin DURAKLAMA, GERİLEME, EKONOMİDE DURGUNLUK
2595 Recipe resipi YEMEK TARİFİ
2596 Recognize rekıgnayz TANIMAK
2597 Recollect rekılekt HATIRLAMAK
2598 Recommend rekımend TAVSİYE ETMEK
2599 Reconcile rekınsaıl UZLAŞMA, ANLAŞMA YAPMAK
2600 Reconciliation rekınsilieyşin UZLAŞMA
2601 Record rekord KAYIT 2.PLAK 3.REKOR

191 / 215
2602 Recover rikavır İYİLEŞMEK 2.(kaybedilen bir şeyi) BULMAK
2603 Red red KIRMIZI, KIZIL
2604 Reduce rıdyus AZALTMAK
2605 Referee refiri HAKEM
2606 Referendum refırendum REFERANDUM, HALK OYLAMASI
2607 Refill rifıl DOLDURMAK
2608 Reflect riflekt YANSITMAK
2609 Refreshments rıfreşmınts SANDOVİÇ, TOST, İÇECEK (Gar,istasyon gibi yerlerde)
2610 Refrigerator refrı?ıretır BUZDOLABI
2611 Refuge refüuc REFÜJ, GÜVENLİ YER
2612 Refugee refyucii TEHLİKEDEN KAÇAN, KAZAZEDE
2613 Refuse refyuz REDDETMEK
2614 Regard rigard DİKKAT 2.DÜŞÜNCE 3.BAKMAK 4.İNANMAK
2615 Region ricın BÖLGE
2616 Register recıstır KÜTÜK,SİCİL,KAYIT 2)REGISTER POST=TAAHÜTLÜ MEKTUP
2617 Regret rigret ÜZGÜN OLMAK, PİŞMAN OLMAK
2618 Regular regulır DÜZENLİ, OLAĞAN
2619 Regulation reguleyşın YÖNETMELİK, YASA
2620 Reject ricekt KABUL ETMEMEK
2621 Relate releyt ANLATMAK, NAKLETMEK (formal tell)
2622 Relation rıleyşn İLİŞKİ 2.AKRABALIK
2623 Relationship rıleyşnşip İLİŞKİ, İLETİŞİM
2624 Relative relıtiv AKRABA 2.GÖRECELİ
2625 Relax rileks RAHATLAMAK, GEVŞEMEK
2626 Release rilis SERBEST BIRAKMAK, GEVŞETMEK
2627 Relevant relıvınt BAĞINTILI, KONUYLA İLİŞKİLİ
2628 Reliable rilaybıl GÜVENİLİR
2629 Relief rıliif RAHATLAMA
2630 Relieve rıliiv UZAKLAŞTIRMAK (ağrıyı v.s.)
2631 Religion rılicın DİN
2632 Reluctant rilanktınt İSTEKSİZ VE BUNDAN DOLAYI İŞİ YAPMAYI AĞIRDAN ALMAK
2633 Remain rımeyn GERİYE KALMAK 2.YERİNDE DURMAK
2634 Remark rımark BELİRTMEK, AÇIKLAMA
2635 Remarkable rımarkıbl DİKKATE DEĞER
2636 Remedy remidi ÇARE
2637 Remember rimembır UNUTMAMAK, ANIMSAMAK
2638 Remind rimaynd ANIMSATMAK
2639 Remit rimit AFFETMEK,BAĞIŞLAMAK2)POSTAYLA PARA YOLLAMA-Havale
2640 Remittance rimitıns HAVELE (Para)
2641 Remote rimuut UZAK
2642 Remove rimuuv UZAKLAŞTIRMAK
2643 Rent rent KİRALAMAK
2644 Repair ripeır ONARMAK
2645 Repay rıpey GERİ ÖDEMEK
2646 Repeat rıpiit TEKRARLAMAK

192 / 215
2647 Replace rıpleys YENİDEN YERLEŞTİRMEK
2648 Replacement rıpleysmınt YERLEŞTİRME
2649 Reply rıplay YANITLAMAK, YANIT
2650 Report riport RAPOR, RAPOR ETMEK
2651 Represent reprızent TEMSİL ETMEK
2652 Representative reprızentıtiv TEMSİLCİ
2653 Republic rıpablik CUMHURİYET
2654 Reputation reputeyşın İTİBAR,ÜN
2655 Request rikuest RİCA ETMEK, RİCA
2656 Require rikuayır GEREKSİNMEK
2657 Rescue reskuu KURTARMAK
2658 Research risör? ARAŞTIRMA
2659 Resent rizent HOŞLANMAMAK, KIZMAK
2660 Reserve rizörv REZERV 2.REZERVASYON YAPTIRMAK
2661 Reside rizaıd OTURMAK, İKAMET ETMEK
2662 Resident rezıdıns BÖLGEDE YAŞAYAN, OTURAN
2663 Resign rizayn İSTİFA ETMEK
2664 Resist rızist KARŞI KOYMAK
2665 Respect rıspekt SAYGI DUYMAK
2666 Respectable rıspektıbl SAYGIDEĞER
2667 Respond rispond CEVAP VERMEK
2668 Responsible rıspansıbl SORUMLU
2669 Rest rest GERİYE KALAN
2670 Rest rest DİNLENMEK
2671 Restaurant restrant RESTORAN, LOKANTA
2672 Restore ristor GERİ VERME 2)YENİDEN KULLANIMA AÇMA
2673 Restrict rıstrikt SINIRLAMAK
2674 Result rizalt SONUÇ
2675 Resume rızuum YENİDEN BAŞLAMAK
2676 Retail riteil PAREKENDE, PAREKENDE SATIŞ
2677 Retaliation ritalieyşın İNTİKAM, TEPKİ, MİSİLLEME
2678 Retire ritayır EMEKLİ OLMAK
2679 Return ritörn GERİ DÖNMEK
2680 Revenge rivenc ÖÇ ALMAK, İNTİKAM
2681 Revenue revenüü GELİR
2682 Reverse rivörs TERS, ARKA (reverse gear = geri vites)
2683 Revise rıvayz TEKRAR GÖZDEN GEÇİRİP DÜZELTMEK
2684 Revolution revolışın DEVRİM
2685 Reward riword ÖDÜL
2686 Rib rib KABURGA
2687 Ribbon ribın KURDELA, ŞERİT
2688 Rice rays PİRİNÇ
2689 Rich riç ZENGİN
2690 Rid rid ATMAK, FIRLATMAK (To get rid of:başından atmak)
2691 Ride raıd ATA,BİSİKLETE BİNMEK

193 / 215
2692 Ridiculous ridikulıs GÜLÜNÇ, SAÇMA
2693 Rifle rayfıl TÜFEK
2694 Right rayt HAK 2.DOĞRU,HAKLI 3.SAĞ TARAF
2695 Ring ring ÇALMAK(zil çalması), TELEFON ETMEK
2696 Ring ring YÜZÜK, HALKA
2697 Ripe rayp OLGUN, HAM DEĞİL
2698 Rise rayz YÜKSELMEK
2699 Risk risk RİSK
2700 Risky riski RİSKLİ
2701 River rivır NEHİR
2702 Road roud YOL
2703 Roar roor KÜKREME
2704 Roast roust ROSTO, FIRINDA PİŞİRMEK
2705 Rob rob SOYGUN YAPMAK
2706 Rock rak KAYA 2.SALLANMAK
2707 Rocket rokıt ROKET
2708 Role roul ROL
2709 Roll rol YUVARLANMAK
2710 Roof ruuf ÇATI
2711 Room ruum ODA
2712 Root ruut KÖK
2713 Rope roup HALAT, İP
2714 Rose rouz GÜL 2.PEMBE
2715 Rough raf KABA
2716 Round raund YUVARLAK
2717 Roundabout raundıbaut DOLAMBAÇLI,DOLAYLI 2)ADA-Trafikte 3)YAKLAŞIK OLARA
2718 Route ruut ROTA
2719 Row rou KÜREK ÇEKMEK
2720 Row rou SIRA 2.GÜRÜLTÜ
2721 Royal royıl KRALİYETE AİT
2722 Rub rab SÜRMEK, SÜRTMEK, OVMAK
2723 Rubber rabır LASTİK, KAUÇUK 2)SİLGİ
2724 Rubbish rabiş ÇÖP 2.SAÇMA
2725 Rude ruud KABA
2726 Rug rag KÜÇÜK HALI, KİLİM
2727 Ruin ruin HARABE, YIKIM, MAHVETME
2728 Rule ruul YÖNETMEK 2.KURAL
2729 Ruler ruulır KURAL KOYUCU, YÖNETİCİ 2.CETVEL
2730 Rumble rambl GÜRLEMEK
2731 Run ran KOŞMAK 2.ÇALIŞTIRMAK (fabrika,şirket v.b)
2732 Runaway ranıwey KAÇAK 2.KONTROL DIŞI (runaway increase in prices)
2733 Rush raş ÇABUK DAVRANMAK
2734 Rust rast PAS
2735 Sabotage sebıtaj SABOTAJ
2736 Sack sek ÇUVAL

194 / 215
2737 Sack sek KOVMAK, İSTİFAYA ZORLAMAK
2738 Sacrifice sekrıfays KURBAN, FEDAKARLIK
2739 Sad sed ÜZGÜN, MUTSUZ
2740 Saddle sedl EĞER
2741 Safari sifaari SAFARİ, HAYVAN AVLAMA YOLCULUĞU
2742 Safe seyf GÜVENLİ, EMİN 2.KASA
2743 Safety-Belt seyftibelt EMNİYET KEMERİ
2744 Safety-Pin seyftipin ÇENGELLİ İĞNE
2745 Sail seyl DENİZ YOLCULUĞU
2746 Sailor seylır DENİZCİ
2747 Sake seyk HATIR, UĞRUNA
2748 Salad selıd SALATA
2749 Salary selıri MAAŞ
2750 Sale seyl SATIŞ
2751 Salmon semın SOM BALIĞI 2) SARIMSI, PEMBE RENK
2752 Saloon sıluun SALOON CAR = NORMAL ARABA 2)SALON 3)GEMİ SALONU
2753 Salt solt TUZ
2754 Salute selüut SELAM VERMEK (Asker?)
2755 Same seym AYNI, FARKSIZ
2756 Sample sempıl ÖRNEK, NUMUNE
2757 Sand send KUM
2758 Sandal sendl SANDALET
2759 Sandpaper sendpeypır ZIMPARA KAĞIDI 2) ZIMPARALAMAK
2760 Sandwich sendwic SANDVİÇ
2761 Sardine saadin SARDALYA
2762 Satellite setilayt UYDU
2763 Satin setin SATEN, ATLAS
2764 Satisfy setısfay TATMİN ETMEK
2765 Saturday setırdey CUMARTESİ
2766 Sauce soıs SALÇA, SOS
2767 Saucepan soospen TAVA
2768 Saucer soosır BARDAK ALTLIĞI
2769 Sausage sosı? SOSİS
2770 Savage sevi? VAHŞİ,YABANİ,YIRTICI
2771 Save seyv KORUMAK 2.TASARRUF ETMEK
2772 Savour seyvır TAT, LEZZET, ÇEŞNİ
2773 Saw soo TESTERE 2)GÖRMEK (See'nin past tens'i)
2774 Saxophone seksifon SAKSAFON
2775 Say sey DEMEK, SÖYLEMEK
2776 Scale skeyl ÖLÇEK 2.TART
2777 Scandal skendıl SKANDAL
2778 Scarce skers KIT
2779 Scare skeir KORKUTMAK
2780 Scarf skaaf ATKI
2781 Scene siin OLAYIN GEÇTİĞİ YER, MANZARA, TİYATRONUN BİR SAHNESİ

195 / 215
2782 Scheme skiim PLAN, PROJE
2783 Scholarship skılırşip BURS
2784 School skuul OKUL
2785 Science sayıns BİLİM
2786 Scissors sizız MAKAS
2787 Scone skon BİR ÇEŞİT ÜZÜMLÜ EKMEK VE TEREYAĞ
2788 Score skoor SKOR
2789 Scorpion skorpion AKREP
2790 Scramble skrımbıl ÇIRPMAK 2)HIZLI HAREKET VEYA TIRMANIŞ
2791 Scrape skreyp KAZIMAK, SÜRTMEK, ARTIK, PİSLİK
2792 Scratch skreç TIRMALAMAK 2.KAŞIMAK
2793 Scream skriim ÇIĞLIK
2794 Screen skriin EKRAN 2.PERDE, PERDELEMEK
2795 Screw skru VİDALAMAK, VİDA, KAZIKLAMAK
2796 Scruff skraf ENSE 2)KİRLİ,PASAKLI İNSAN
2797 Sea sii DENİZ
2798 Seal siil MÜHÜRLEMEK, (Kutu,mektup,kapı vb.) 2)FOK BALIĞI
2799 Search sörç ARAŞTIRMAK
2800 Seashore siişor DENİZ KIYISI
2801 Seaside sisayd DENİZ KENARI
2802 Season siizn MEVSİM, SEZON
2803 Seat siit OTURULACAK YER
2804 Seat-Belt sit belt EMNİYET KEMERİ
2805 Second sekınd SANİYE 2.İKİNCİ
2806 Second-Rate sekınd reyt İKİNCİ DERECE, KALİTE
2807 Secret sikrıt GİZ, SIR
2808 Secretary sekrıtri SEKRETER
2809 Section sekşn KISIM, BÖLÜM
2810 Secure seküür EMNİYETLİ, SAĞLAM
2811 See sii GÖRMEK 2.FARK ETMEK 3.ANLAMAK
2812 See Over siovır İMTİHAN ETMEK, ÇEK ETMEK
2813 Seed siid TOHUM 2.ÇEKİRDEK
2814 Seek siik ARAMAK, SORUŞTURMAK
2815 Seem siim GÖRÜNMEK
2816 Segment segmınt DİLİM (Pasta, portakal), DİLİMLEMEK, BÖLMEK
2817 Seize siiz KAPMAK, HIZLA BİR ŞEYİ ELE GEÇİRMEK
2818 Seldom seldım ARA SIRA, SIK DEĞİL
2819 Select sılekt SEÇMEK
2820 Selection sılekşn SEÇİM
2821 Selfish selfiş BENCİL
2822 Sell sell SATMAK
2823 Semi semi YARI
2824 Senate senit SENATO
2825 Send send GÖNDERMEK
2826 Senior sinyır YAŞÇA VEYA KIDEMCE BÜYÜK

196 / 215
2827 Sense sens DUYU
2828 Senseless senslıs APTALCA 2.BİLİNÇSİZ
2829 Sensible sensibıl AKILLI
2830 Sensitive sensitiv DUYARLI, ALINGAN
2831 Sentence sentıns CÜMLE 2.HÜKÜM GİYME,MAHKUM OLMA (A Life sentence)
2832 Separate seprıt AYRI, AYIRMAK
2833 September septembır EYLÜL
2834 Sergeant sarcınt ÇAVUŞ
2835 Serial siiriıl SERİ (T.V ,radyo,hikaye v.b )
2836 Serious siiriıs CİDDİ
2837 Sermon sörmın VAAZ
2838 Servant sörvınt HİZMETÇİ
2839 Serve sörv HİZMET ETMEK 2.SERVİS YAPMAK
2840 Service sörvis SERVİS
2841 Serviette sörviyet PEÇETE
2842 Set set AYARLAMAK, YERLEŞTİRMEK, HAZIRLAMAK
2843 Set Off, Out set of,set aut t SEYAHATE BAŞLAMK, YOLA ÇIKMAK
2844 Set On set on ATAK
2845 Settle setl DURUP DİNLENMEK 2.ALIŞMAK 3.YERLEŞMEK
2846 Settlement setlmınt ANLAŞMA
2847 Several sevrıl BİR KAÇ
2848 Severe sıviır SERT, CİDDİ
2849 Sew sou DİKİŞ DİKMEK
2850 Sex seks CİNSİYET, CİNS
2851 Shade şeyd GÖLGE, GÖLGELEMEK
2852 Shadow şedou HARANLIK, GÖLGE
2853 Shadow şedou İZLEMEK (gizlice)
2854 Shake şeyk SARSMAK
2855 Shallow şelow SIĞ
2856 Shame şeym UTANÇ
2857 Shampoo şempuu ŞAMPUAN, BAŞ YIKAMAK
2858 Shape şeyp ŞEKİL, FORM
2859 Share şeyr PAYLAŞTIRMAK, PAYLAŞMAK, PAY
2860 Shark şark KÖPEK BALIĞI
2861 Sharp şarp KESKİN 2.TAM TAMINA 3.ZEKİ
2862 Sharp Shooter şarpşutır KESKİN NİŞANCI
2863 Shave şeyv TIRAŞ
2864 Sheep şiip KOYUN, KOYUNLAR
2865 Sheet şiit ÇARŞAF 2.İNCE TABAKA
2866 Shelf şelf RAF
2867 Shell şel KABUK 2.BOMBALAMAK
2868 Shelter şeltır SIĞINMAK
2869 Shield şiild KALKAN, KILIF
2870 Shift şift DEĞİŞTİRME 2)VARDİYE
2871 Shine şayn PARLAMAK, PARLATMAK

197 / 215
2872 Ship şip GEMİ, GEMİYLE YOLLAMAK
2873 Shirt şört GÖMLEK
2874 Shock şak ŞOK, ŞOK ETMEK
2875 Shoe şuu AYAKKABI
2876 Shoelace şuu leys AYAKKABI BAĞI
2877 Shoot şuut ATEŞ ETME,ŞUT ATMA 2.FİLM ÇEKME 3.TOMURCUK
2878 Shoot Down şut daun İMHA ETMEK, HAYIR CEVABI, OLUMSUZ
2879 Shop şap DÜKKAN, ALIŞVERİŞ YAPMAK
2880 Shopping şaping ALIŞVERİŞ
2881 Shore şoor KIYI
2882 Short şort KISA 2.ANİDEN
2883 Short Cut şortkat KESTİRME
2884 Shortage sortı? YOKLUK, KITLIK
2885 Shortly şortli KISA BİR ZAMAN SONRA 2.KISACA
2886 Shot şat ATIŞ
2887 Shoulder şouldır OMUZ
2888 Shout şaut BAĞIRMAK
2889 Show şou GÖSTERMEK, GÖSTERİ
2890 Shower şauır DUŞ, DUŞ ALMAK 2.SAĞANAK YAĞMUR
2891 Shrink şringk ÇEKMEK, KÜÇÜLMEK
2892 Shut şat KAPATMAK (kapı,pencere v.b ) SHUT UP=SUS
2893 Shy şay UTANGAÇ
2894 Sick sik HASTA
2895 Side sayd KENAR,YAN,TARAF SIDEEFFECT=YAN ETKİ 2.TARAF TUTMAK
2896 Sigh say DERİN NEFES ALMAK
2897 Sight sayt GÖRÜŞ
2898 Sign sayn İŞARET 2.İMZALAMAK
2899 Signal signıl SİNYAL VERMEK, SİNYAL
2900 Signature signıçır İMZA
2901 Significant sinifıkınt MANALI, ÖNEMLİ
2902 Signpost saynpost İŞARET DİREĞİ
2903 Silence saylıns SESSİZLİK 2.SUSTURMAK
2904 Silent saylınt SESSİZ, SAKİN
2905 Silk silk İPEK
2906 Silly sili BUDALA, APTAL
2907 Silo saylo SİLO, DEPO
2908 Simplify simplifay BASİTLEŞTİRMEK
2909 Sin sin GÜNAH
2910 Since sins DEN BERİ 2.ÇÜNKÜ
2911 Since sins ŞİMDİYE KADAR
2912 Sincere sinsiır İÇTEN, SAMİMİ, SAHTE OLMAYAN
2913 Sing sing ŞARKI SÖYLEMEK
2914 Single singl TEK 2.BEKAR 3.TEK KİŞİLİK
2915 Singular singulır ACAİP, TEK, EŞSİZ
2916 Sink sink BATMAK 2.EVYE

198 / 215
2917 Sir sör EFENDİ
2918 Siren saırın SİREN
2919 Sister sistır KIZ KARDEŞ 2.HEMŞİRE 3.RAHİBE
2920 Sit sit OTURMAK
2921 Situation siçueyşn DURUM
2922 Size sayz BÜYÜKLÜK
2923 Skate skeyt BUZ PATENİ, PATEN AYAKKABISI
2924 Skateboard skeytboord KAY KAY
2925 Skeleton skelıtın İSKELET
2926 Ski skii KAYAK, KAYAK YAPMAK
2927 Skill skil YETENEK
2928 Skim skim KÖPÜK, YAĞINI ALMAK (Süt, yoğurt), ANA FİKRİ ALMAK
2929 Skin skin DERİ
2930 Skirt skört ETEK
2931 Skull skal KAFATASI
2932 Sky skay GÖKYÜZÜ
2933 Slang sleng ARGO
2934 Slave sleyv KÖLE
2935 Sleep sliip UYUMAK, UYKU
2936 Sleepy sliipi UYKULU, SAKİN
2937 Sleeve sliiv ELBİSE KOLU,SLEEVELESS = KOLSUZ (elbise,bluz v.b)
2938 Slice slays DİLİM, DİLİMLEMEK
2939 Slide slayd DİA, SLAYT
2940 Slide slayd KAYDIRAK (parkta), KAYDIRMAK
2941 Slight slayt ÖNEMSİZ, KÜÇÜK
2942 Slim slim ZAYIFLAMAYA ÇALIŞMAK
2943 Slim slim İNCE, ZAYIF
2944 Slip slip YUVARLANMAK, KAYMAK DÜŞMEK
2945 Slipper slipır TERLİK
2946 Slope sloup EĞİM
2947 Slot slot UZUN, DÜZ DELİK, BOŞLUK, JETON KOYMA YERİ vb.
2948 Slow slou YAVAŞ, YAVAŞLAMAK
2949 Small smol KÜÇÜK, UFAK
2950 Smart smart AKILLI 2)AÇIKGÖZ 3)ŞIK
2951 Smash smeş ÇARPIP KIRMAK
2952 Smell smel KOKU, KOKLAMAK
2953 Smile smayl GÜLÜMSEMEK
2954 Smoke smouk TÜTÜN İÇMEK (sigara vb.) 2.TÜTMEK 3.DUMAN
2955 Smooth smuuth DÜZGÜN, YUMUŞAK
2956 Smuggle smagıl KAÇAKÇILIK (Gümrük,i?ki,esrar v.b.)
2957 Snack snek KÜÇÜK, HIZLI YENİLEN YEMEK
2958 Snag sneg PÜRÜZ
2959 Snail sneyl SÜMÜKLÜBÖCEK
2960 Snake sneyk YILAN
2961 Sneeze sniiz HAPŞIRMAK

199 / 215
2962 Sniff snif BURNUNU ÇEKMEK
2963 Snore snoor HORLAMAK
2964 Snow snou KAR
2965 Snub snab KÜÇÜMSEMEK,HAKİR GÖRMEK
2966 So sou ÖYLEYSE, BU YÜZDEN 2.BU ŞEKİLDE 3.ÇOK
2967 So Far so far ŞİMDİYE KADAR (=Up to now)
2968 Soak sok ISLATMAK
2969 Soap soup SABUN
2970 Soccer sokır FUTBOL
2971 Social soşıl SOSYAL
2972 Society sısayıti SOSYETE, ÇEVRE, TOPLUM
2973 Sock sak ÇORAP 2)VURMAK,KIRMAK 3)PUT A SOCK IN IT = SUSMAK
2974 Socket sakıt SOKET, PRİZ
2975 Sofa soufı DİVAN , SOFA
2976 Soft soft YUMUŞAK
2977 Soil soil TOPRAK
2978 Soldier soulcır ASKER
2979 Solemn salım CİDDİ 2.BAYILTICI
2980 Solid solid KATI, SERT
2981 Solidarity soliderıti DAYANIŞMA
2982 Solve solv ÇÖZÜM BULMAK, ÇÖZMEK
2983 Some sam BAZI, BİRKAÇ 2.YAKLAŞIK
2984 Somebody sambadi BİRİSİ
2985 Someone samwan BİRİ
2986 Sometimes samtaymz BAZEN
2987 Somewhere samweır BİR YER
2988 Son san ERKEK ÇOCUK, OĞUL
2989 Song song ŞARKI
2990 Soon suun YAKINDA (zaman açısından)
2991 Sophisticated sofistikeyt İNCELİKLİ SOSYAL HAYATTAN BİLGİSİOLAN,UKALA,KARIŞIK
2992 Sore soor AĞRI VERİCİ
2993 Sorrow sarou ÜZÜNTÜ
2994 Sorry sori ÜZGÜN
2995 Sort sort SIRALAMAK
2996 Sort sort ÇEŞİT
2997 Soul soul RUH
2998 Sound saund SES 2.MANTIKLI 3.TOPLAM
2999 Sound saund GİBİ GELMEK
3000 Soup suup ÇORBA
3001 Sour sauır EKŞİ
3002 Source soors KAYNAK
3003 South sauth GÜNEY
3004 Souvenir suuvenır HATIRA
3005 Sow sou TOPRAĞA EKMEK
3006 Space speys UZAY 2.BOŞLUK 3.YER

200 / 215
3007 Spade speyd MAÇA (oyun kartlarında) 2.KÜREK
3008 Span spen İKİ LİMİT ARASINDAKİ ŞEY, ZAMAN VB. 2) KARIŞ
3009 Spanner spenir SOMUN SIKMA ALETİ(Adjustable spanner=İngiliz anahtar
3010 Spare speyr EKSTRA, FAZLA, BOŞ, YEDEK
3011 Speak spiik KONUŞMAK
3012 Special speşl ÖZEL 2.EN İYİ
3013 Spectacular spektıkulır GÖRÜLMEYE DEĞER
3014 Spectator spekteytır İZLEYİCİ (Ma? vb.)
3015 Speech spiiç KONUŞMA
3016 Speed spiid HIZ, HIZLI GİTMEK
3017 Speedometer spidamıtır HIZÖLÇER
3018 Spell spel HARFLERİ SÖYLEMEK 2.BÜYÜLÜ SÖZCÜKLER
3019 Spend spend PARA HARCAMAK, HARCAMAK
3020 Spice spays BAHARAT
3021 Spider spaydır ÖRÜMCEK
3022 Spill spil DÖKMEK,SAÇMAK (Sıvı)
3023 Spiral spiral SPİRAL
3024 Spirit spırit RUH, RUHSAL DURUM, 2.ALKOLLÜ İÇKİ 3.İSPİRTO
3025 Spit spit TÜKÜRMEK
3026 Spite spayt RAĞMEN 2.BİRİSİNE ZARAR VERME İSTEĞİ
3027 Splash splaş SIÇRATMA
3028 Splendid splendid NEFİS, HARİKA
3029 Split split İKİYE BÖLMEK
3030 Spoil spoil ZARAR VERMEK 2.ŞIMARTMAK
3031 Spoon spuun KAŞIK
3032 Sport sport SPOR
3033 Spot spat KÜÇÜK YUVARLAK İŞARET 2.BEN (ciltteki) 3.LEKE
3034 Spot spat LEKELEMEK 2.TANIMAK,AYIRMAK
3035 Spread spred YAYILMAK, YAYMAK
3036 Spring spring İLKBAHAR 2.YAY 3.ÜSTÜNE ATLAMAK 4.PINAR
3037 Spy spay CASUS
3038 Square skueır KARE
3039 Squash skwaş BİR ÇEŞİT OYUN 2)SIKIŞMAK
3040 Squeeze skwiiz SIKIŞMAK, SIKIŞTIRMAK, SIKMAK
3041 Stabilize stebilayz DENGELEME,SAPTAMA
3042 Stable sıteybıl AHIR 2)İSTİKRARLI (Stable goverment)
3043 Stadium stedyum STADYUM
3044 Staff staaf ELEMAN, MEMUR
3045 Stage steyc EVRE SAFRA 2.SAHNE
3046 Stain steyn LEKELEMEK
3047 Stair steyr MERDİVEN
3048 Stall stool KÜÇÜK DÜKKAN, TEZGAH 2)VAKİT KAZANMA
3049 Stamp stemp AYAKLA BASMAK, EZMEK
3050 Stamp stemp PUL, DAMGA, DAMGALAMAK
3051 Stand stend AYAKTA DURMAK,BULUNMAK 2.STAND IN=DUBLÖRLÜK YAPMAK

201 / 215
3052 Standard standırd STANDART
3053 Stapler steipılr ZIMBA (Tel)
3054 Star star YILDIZ
3055 Stare steyr UZUN SÜRE BAKMAK
3056 Start start BAŞLAMAK, BAŞLANGIÇ
3057 State steyt DEVLET 2.DURUM
3058 State steyt SÖYLEMEK VEYA YAZMAK(bir şeyi)
3059 Station steyşn İSTASYON, DURAK
3060 Stationery steyşınery KIRTASİYE
3061 Statue statüü HEYKEL
3062 Stay stey KALMAK
3063 Steady stedi SABİT
3064 Steak steyk BONFİLE
3065 Steal stiil ÇALMAK
3066 Steam stiim BUHAR
3067 Steel stiil ÇELİK 2)BÜYÜK GÜÇ
3068 Steep stiip HIZLI YÜKSELME veya DÜŞME, GENİŞ AÇI 2)ÇOK FAZLA
3069 Steer stiir DİDON, YÖNLENDİRMEK (bisiklet,motor,sandal,vs.)
3070 Step step ADIM, ADIM ATMAK 2.ÜVEY
3071 Step Child step ?ayld ÜVEY ÇOCUK
3072 Sterile sterayl AMELİYATLA KISIR ETMEK 2)BAKTERİ
3073 Sterilize sterilayz KISIRLAŞTIRMA, MİKROPLARDAN ARITMA
3074 Stethoscope stethıskop GÖĞÜS DİNLEME CİHAZI, STETESKOP
3075 Steward stüvıd ERKEK HOSTES 2) KAHYA (çiflik vb.)
3076 Stick stik SOPA, BASTON
3077 Stick stik YAPIŞTIRMAK, DEĞDİRMEK, YAPIŞMAK
3078 Stiff stif KOLAY BÜKÜLMEYEN, SERT
3079 Still stil HAREKETSİZ, SAKİN 2.HALA
3080 Stir stör KARIŞTIRMAK (çay v.b) 2.HAREKET ETTİRMEK
3081 Stock stok STOK, STOK YAPMAK 2.HİSSE SENEDİ
3082 Stock Certificate stok sertifikeyt HİSSE SENEDİ
3083 Stocking stoking KADIN ÇORABI
3084 Stomach stomak MİDE
3085 Stone stoun TAŞ 2.MEYVE ÇEKİRDEĞİ 3.(6.3)Kg.
3086 Stool stuul TABURE
3087 Stop stap STOP, DURMAK, NOKTA, DURAK
3088 Store stoor DÜKKAN, DEPOLAMAK
3089 Storm stoom FIRTINA
3090 Story stori ÖYKÜ ,HİKAYE
3091 Stove stouv SOBA
3092 Straight streyt DÜZGÜN, EN KISA YOLDAN
3093 Strain streyn GERMEK, SÜZMEK, İNCİLTMEK, ÇOK GÜÇ, ZOR
3094 Strainer streynır SÜZGEÇ
3095 Strange streync GARİP, TUHAF
3096 Strap strep TUTACAK, ASKI (Elbise, Ayakkabı)

202 / 215
3097 Straw strow SAMAN 2.KAMIŞ (bardak için v.b) 3.HASIR
3098 Strawberry strowbri ÇİLEK
3099 Stream striim IRMAK
3100 Street striit CADDE
3101 Strength strength GÜÇ, KUVVET
3102 Stress stres BASTIRMAK(üzerine basa basa konuşmak), STRES
3103 Stretch streç GERİNMEK,GERMEK 2.BİR KEREDE 3.TOPRAK PARÇASI
3104 Stretcher stre?ır SEDYE
3105 Strict strikt KATI (katı kuralları olan)
3106 Strike strayk GREV YAPMAK, GREV 2.VURMAK
3107 String string İP,TEL
3108 Strip strip SOYMAK, SOYUNMAK
3109 Stripe strayp ŞERİT,ÇİZGİ 2.KIRBAÇ CEZASI
3110 Stroke strouk ÇARPIŞ 2.FELÇ 3.OKŞAMAK
3111 Strong strong GÜÇLÜ
3112 Structure strak?ır YAPI
3113 Struggle stragl KAVGA ETMEK 2.ÇABA
3114 Student studınt ÖĞRENCİ
3115 Studio stüudio SÜTÜDYO
3116 Study stadi ÇALIŞMAK, OKUMAK, İNCELEMEK
3117 Stuff staf CİSİM , ŞEY 2.TIKIŞTIRMAK
3118 Stupid stüupid APTAL
3119 Stutter statır KEKELEMEK, KEKEME
3120 Style stayl SİTİL
3121 Subject sabcıkt KONU 2.ÖZNE
3122 Submarine sabmıriin DENİZALTI
3123 Submit sıbmit REYİNE,ONAMASINA BIRAKMA 2)TESLİM OLMA,BOYUN EĞME
3124 Subscribe sebskrayb ABONE PARASI ÖDEME 2)SÜREKLİ PARA YARDIMI YAPMAK
3125 Subsidize sabsidayz YARDIM ETME (In scholl you can buy subsidized meats)
3126 Subsidy sabsidiy YARDIM, SÜBVANSİYON (Devletten)
3127 Substance sabstıns MADDE, CEVHER
3128 Substitute sabstitüvt VEKİL TAYİN ETME, YERİNE GEÇME
3129 Subtract sabtrekt ÇIKARMAK (6-3=3)
3130 Suburb sabörb BANLİYÖ
3131 Subway sabwey ALT GEÇİT , ALT YOL
3132 Succeed sıksiid BAŞARMAK 2.YERİNİ ALMAK
3133 Success sıkses BAŞARI
3134 Succession sıkseşn ARDARDA ,DEVAMLI
3135 Such saç BUNUN GİBİ 2.BU KADAR
3136 Suck sak EMMEK
3137 Sudden sadn ANİ
3138 Suffer safır ACI ÇEKMEK
3139 Sufficient sefişınt YETERİNCE
3140 Sugar şugır ŞEKER
3141 Suggest sıcest ÖNERMEK

203 / 215
3142 Suggestion sıcesşn ÖNERİ
3143 Suicide suisayd İNTİHAR (Commit suicide : İntihar etmek)
3144 Suit suut YAKIŞMAK 2.UYGUN GELMEK 3.TAKIM ELBİSE
3145 Suitcase suitkeys BAVUL (Elbise i?in)
3146 Sum sam TOPLAM
3147 Summary samiri ÖZET
3148 Summer samır YAZ
3149 Summit samit ZİRVE
3150 Sun san GÜNEŞ
3151 Sunday sandey PAZAR (günü )
3152 Sunset sanset GÜNEŞİN BATIŞI
3153 Sunshine sanşayn GÜNEŞ IŞIĞI
3154 Suntan santen BRONZ RENGİ (ciltte)
3155 Super suupır SÜPER
3156 Superb supörb HARİKA, ÇOK GÜZEL
3157 Superior süperiyır DAHA İYİ, ÖNEMLİ, AKILLI
3158 Superstition supıstişn BATIL İNANÇ
3159 Supervise süpervayz DENETLEME, GÖZLEM
3160 Supper sapır YEMEK (günün son yemeği)
3161 Supplies sıplayz ERZAK, MAL
3162 Supply sıplay SAĞLAMAK, MİKTAR
3163 Support sıport TAŞIMAK, YARDIM ETMEK, TARAF TUTMAK, DESTEKLEMEK
3164 Suppose sıpouz SANMAK
3165 Suppress sıpres BASKI ALTINA ALMA,SİNDİRME 2)YAYINLANMASINI ÖNLEME
3166 Supreme süupriim YÜCE, ÜSTÜN
3167 Sure şuır EMİN, KESİN
3168 Surface sörfıs YÜZEY
3169 Surgeon söcın CERRAH
3170 Surgery söcırı AMELİYAT
3171 Surname sörneym SOYADI
3172 Surprise sıprayz ŞAŞIRTMAK 2.SÜRPRİZ
3173 Surrender sırendır TESLİM OLMAK (To yield)
3174 Surround sıraund ÇEVRELEMEK
3175 Suspect sıspekt ŞÜPHELENMEK
3176 Suspend sıspend ASKIYA ALMAK, DURDURMAK
3177 Suspension sıspenşın ASMA,ASILMA (Suspensıon Brıdge : Asma köprü)
3178 Suspicion sıspışın ŞÜPHE
3179 Swallow swalou YUTMAK 2. KIRLANGIÇ
3180 Swan swan KUĞU
3181 Swear sweır YEMİN ETMEK 2.KÜFRETMEK
3182 Sweat swet TER,TERLEMEK
3183 Sweater swetır SÜVETER
3184 Sweep swiip SÜPÜRMEK
3185 Sweet swiit TATLI
3186 Swell swel ŞİŞMEK, KALINLAŞMAK

204 / 215
3187 Swim swim YÜZMEK
3188 Swing swing SALLANMAK 2.GÜÇLÜ RİTİM
3189 Switch swiç AÇMAK, KAPATMAK (düğme)
3190 Swollen swolın ŞİŞMİŞ
3191 Sword sood KILIÇ
3192 Symbol simbl SEMBOL
3193 Syrup sırıp ŞURUP
3194 System sistım SİSTEM
3195 Table teybl MASA 2.TABLO,LİSTE
3196 Tablet teblit TABLET
3197 Taboo tabuu AYIP, ARGO, TABU
3198 Tail teyl KUYRUK (kedi,uçak v.b)
3199 Tailor teylır TERZİ
3200 Take teyk TUTMAK,ALMAK,TAKE OFF=elbise çıkarmak,uçak kalkması
3201 Talent telınt KABİLİYET (ÜSTÜN) 2)SEKSİ CAZİBESİ OLAN KADIN
3202 Talk tolk KONUŞMA, KONUŞMAK
3203 Talkative tolkıtiv KONUŞKAN
3204 Tall tool UZUN
3205 Tame teym EVCİL, EVCİLLEŞTİRMEK
3206 Tan ten TEN RENGİ
3207 Tangerine tengerin MANDALİNA
3208 Tank tenk TANK (depo) 2.TANK (silah)
3209 Tap tep MUSLUK 2.TIKLATMAK
3210 Tape teyp BANT, SELOTEYP
3211 Tape-Measure teip-mejır MEZURA
3212 Target tergıt HEDEF
3213 Tariff terif TARİFE, FİAT LİSTESİ
3214 Tart tart TURTA,TART,PASTA 2)ASİT TADI3)SOKAK KADINI,FAHİŞE
3215 Task task GÖREV
3216 Taste teyst TATMAK, TAD
3217 Tax teks VERGİ
3218 Taxi teksi TAKSİ
3219 Tea tii ÇAY
3220 Teach tiiç ÖĞRETMEK
3221 Teacher tiiçır ÖĞRETMEN
3222 Team tiim TAKIM, GRUP
3223 Tear tiır GÖZYAŞI 2.DELİK (kumaş,kağıtta v.b) 3.YIRTMAK
3224 Tease tiiz KIZDIRMA,YÜZ VERİP SONRA SIRT ÇEVİRME2)KABARTMA(SA
3225 Technique teknik TEKNİK
3226 Teenager tiine?ır 13-19 YAŞ ARASI
3227 Telegram telıgrem TELGRAF
3228 Telephone telıfoun TELEFON
3229 Telescope telıskoup TELESKOP
3230 Television telıvijn TELEVİZYON
3231 Tell tel ANLATMAK, SÖYLEMEK

205 / 215
3232 Temper tempır RUHSAL DURUM 2.KIZGIN
3233 Temperature temprıçır SICAKLIK
3234 Temple tempıl TAPINAK
3235 Temporary temprıri GEÇİCİ
3236 Tempt tempt CEZBETMEK, ŞEYTANA UYDURMAK
3237 Tenant tenınt KİRACI
3238 Tend tend MEYİLLİ OLMAK
3239 Tender tendır KOLAY ÇİĞNENEBİLEN 2.YUMUŞAK, İYİ HUYLU 3.İHALE
3240 Tent tent TENTE,ÇADIR
3241 Term törm ZAMAN DİLİMİ 2.SÖZCÜKLER 3.SÖMESTR
3242 Terminal termınıl TERMİNAL
3243 Terrace terıs BİTİŞİK EVLER
3244 Terrible terıbl KORKUNÇ, KÖTÜ
3245 Terrific tırifik KOCAMAN 2.ÇOK GÜZEL
3246 Terrify terifay KORKUTMAK
3247 Territory teritri TOPRAK PARÇASI
3248 Terror terır BÜYÜK KORKU 2.TERÖR
3249 Test test SINAMAK, DENEMEK, TEST
3250 Than den DEN, DAN EKİ
3251 Thank thenk TEŞEKKÜR ETMEK
3252 That det O
3253 Theatre thiıtır TİYATRO
3254 Their theır ONLARIN
3255 Them them ONLARI
3256 Theme thiim TEMA, KONU
3257 Then then ÖYLEYSE 2.O ZAMANDA 3.ONDAN SONRA,DAHA SONRA
3258 Theory thiori TEORİ
3259 There theer ORADA 2.VAR OLMAK (There is DALLAS on TV today.)
3260 Therefore deırfoor DOLAYISIYLA
3261 Thermometer themomitır TERMOMETRE
3262 These diiz BUNLAR
3263 They dey ONLAR (çoğul üçüncü kişi zamiri)
3264 Thick thik KALIN 2.SIK
3265 Thief thiif HIRSIZ
3266 Thin thin İNCE
3267 Thing thing ŞEY
3268 Think think DÜŞÜNMEK
3269 Third thöd ÜÇÜNCÜ
3270 Thirsty thörsti SUSAMIŞLIK, SUSATAN
3271 Thirteenth thötiith ONÜÇÜNCÜ
3272 Thirtieth thötith OTUZUNCU
3273 This dis BU
3274 Thorough tharou TÜMÜYLE 2.DİKKATLİ
3275 Thoroughly thruili TAMAMIYLA, BÜTÜN İNCE DETAYLARIYLA
3276 Those douz ONLAR

206 / 215
3277 Though dou NEDENSE
3278 Thought thoot DÜŞÜNCE
3279 Thoughtful thootful DÜŞÜNCELİ,ÖBÜRLERİNİ DÜŞÜNEN
3280 Thoughtless thootlıs DÜŞÜNCESİZ
3281 Thread thred İP, İPİ İĞNEYE TAKMAK
3282 Threat thret TEHTİD
3283 Threaten thretın TEHTİD ETMEK
3284 Throat throut GIRTLAK, YEMEK BORUSU
3285 Through thruu İÇİNDEN, BAŞTAN SONA
3286 Throw throu FIRLATMAK
3287 Thumb tham EL, BAŞ PARMAĞI
3288 Thunder thandır GÖK GÜRÜLTÜSÜ
3289 Thunderstorm thandıstorm FIRTINA
3290 Thursday thözdey PERŞEMBE
3291 Thus das BÖYLE, BÖYLECE
3292 Tick tik SAAT SESİ, OKEY İŞARETİ
3293 Ticket tikıt BİLET
3294 Tide tayd GEL-GİT OLAYI
3295 Tidy taydi DÜZENLİ, DERLİ TOPLU
3296 Tie tay BAĞ, BAĞLAMAK, BERABERE 2.BOYUNBAĞI KRAVAT
3297 Tiger taygır KAPLAN
3298 Tight tayt SIKI, KOLAY AÇILMAZ
3299 Till til KADAR 2.YAZAR KASA
3300 Time taym ZAMAN 2.KERE 3.ZAMANLAMAK
3301 Timetable taymteybıl TARİFESİ (zaman) (gemi,uçak v.b)
3302 Tin tin TENEKE 2.KONSERVE
3303 Tiny tayni ÇOK KÜÇÜK
3304 Tip tip BAHŞİŞ, BAHŞİŞ VERMEK 2.ÖNERİ,TAVSİYE 3.UC
3305 Tire tayır YORMAK
3306 Tired tayırd YORGUN
3307 Tissue tişuu KAĞIT MENDİL
3308 Title taytl BAŞLIK 2.UNVAN
3309 To tu e KADAR
3310 Toast toust TOST, TOST YAPMAK 2.KADEH KALDIRMAK
3311 Tobacco tıbakou TÜTÜN
3312 Today tıdey BUGÜN
3313 Toe tou AYAK BAŞ PARMAĞI
3314 Together tıgedır BİRLİKTE
3315 Toilet toilıt TUVALET
3316 Token tokın İŞARET 2)JETON
3317 Tomato tımaato DOMATES
3318 Tomorrow tımarou YARIN
3319 Ton tan TON (1000 kg.)
3320 Tone ton TON (SES,IŞIK vs.)
3321 Tongue tang DİL

207 / 215
3322 Tonight tınayt BU GECE
3323 Too tuu ÇOK 2....DE ...DA EKİ
3324 Tool tuul ALET (Çeki?, Balta vb.)
3325 Tooth tuuth DİŞ
3326 Tooth Pick tuuth pik KÜRDAN
3327 Top tap EN YÜKSEK, EN İYİ, ÜST, KAPAK
3328 Topic tapik KONU
3329 Torch tor? MEŞALE 2)EL FENERİ
3330 Torpedo torpiido TORPİL
3331 Tortoise tootıs KAPLUMBAĞA
3332 Torture tor?ır İŞKENCE, İŞKENCE ETMEK
3333 Total toutıl TOPLAM
3334 Totally toutıli BÜTÜNÜYLE
3335 Touch taç DOKUNMAK
3336 Tough taf ZOR, GÜÇ, SERT
3337 Tour tuır TUR
3338 Tournament turnımınt TURNUVA
3339 Towards tıwordz DOĞRU (ona doğru, akşama doğru)çok yakın sonlarında
3340 Towel tauıl HAVLU
3341 Tower tauır KULE
3342 Town taun KASABA
3343 Toy toy OYUNCAK
3344 Trace treys İZ, İZ SÜRMEK
3345 Track trek İZ SÜRMEK, TAKİP ETMEK
3346 Trade treyd TİCARET 2.İŞ
3347 Tradition tredişin GELENEK
3348 Traffic trefik TRAFİK
3349 Tragedy trejedi TRAJEDİ
3350 Train treyn EĞİTMEK 2.STAJ YAPMAK 3.TREN
3351 Training treyning EĞİTİM,ÖĞRETİM
3352 Transfer trensför TRANSFER
3353 Transform trensform BİR ŞEYİN ŞEKLİNİ DEĞİŞTİRMEK
3354 Translate trenzleyt ÇEVİRİ , TERCÜME
3355 Transparent tresperint SAYDAM
3356 Transport trensport TAŞIMACILIK
3357 Trap trep TUZAK, KAPAN, YAKALAMAK
3358 Travel trevl YOLCULUK YAPMAK
3359 Tray trey TEPSİ
3360 Treasure trejır HAZİNE
3361 Treat triit DAVRANMAK,MUAMELE ETMEK 2.TEDAVİ ETMEK 3.İKRAM
3362 Treatment triitmınt DAVRANIŞ 2.TEDAVİ
3363 Tree trii AĞAÇ
3364 Tremendous trimendıs ÇOK BÜYÜK, HARİKA
3365 Trial trayıl DENEME,TEŞEBBÜS 2.DURUŞMA 3.TRIALBALANCE = MİZAN
3366 Tribe trayb KABİLE

208 / 215
3367 Trick trik HİLE,HİLE YAPMAK 2.OYUN (kağıt oyunları vb.)
3368 Trigger trigır TETİK ( Who pulled triger? )
3369 Trip trip GEZİ 2.ÇELME TAKMAK
3370 Tripod traypod ÜÇ AYAKLI SEHPA, FOTOĞRAF SEHPASI
3371 Triumph trayamf ZAFER, UTKU
3372 Troop trup İNSAN VEYA HAYVA GRUBU, SÜRÜ
3373 Troops trups ASKERLER
3374 Trouble trabl DERT, DERT ETMEK
3375 Trousers trauzız PANTOLON
3376 Truck trak KAMYON
3377 True truu DOĞRU, GERÇEK
3378 Trunk trang AĞAÇ GÖVDESİ 2.SANDIK 3. FİL HORTUMU
3379 Trust trast GÜVENMEK
3380 Truth truth GERÇEK
3381 Try tray DENEMEK, DENEME
3382 Tube tüub TÜP
3383 Tuesday tüuzdey SALI
3384 Tuition tuuşın ÖĞRETİM, ÖZEL DERS
3385 Tulip tüulıp LALE, LALE FİDANI
3386 Tummy tami MİDE
3387 Tune tüun AKORD ETMEK, AYARLAMAK, 2.EZGİ
3388 Tunnel tanl TÜNEL
3389 Turban töbın TÜRBAN
3390 Turkey törki HİNDİ 2 TÜRKİYE
3391 Turn törn DÖNMEK, DÖNÜŞ 2.It's your turn=Sıra sende
3392 Turnkey törnkiy ANAHTAR TESLİM (proje vb.)
3393 Turnover törnovır CİRO (SATIS)
3394 Twice tways İKİ KEZ
3395 Twist twist ÇEVİRMEK(kuvvetlice), KIVIRMAK,BURKULMAK
3396 Type tayp ÇEŞİT, TİP 2.DAKTİLOYLA YAZMAK
3397 Typical tipikıl TİPİK
3398 Typist taypist DAKTİLODA YAZI YAZAN KİMSE
3399 Tyre tayr LASTİK
3400 Ufo yufo UNIDENTIFIEND FLYING OBJECT: TANIMLANMAMIŞ UÇAN CİSİ
3401 Ugly agli ÇİRKİN
3402 Umbrella ambrela ŞEMSİYE
3403 Unable aneybl MUKTEDİR OLMAMAK
3404 Uncle ankl DAYI, AMCA
3405 Unconscious ankanşıs BİLİNÇSİZLİK
3406 Under andır ALTTA, ALTA
3407 Underclothes andıkloudz İÇ ÇAMAŞIRI
3408 Undergo andırgo KATLANMAK, ÇEKMEK, BİR OLAYIN OLMASI
3409 Underline andırlayn YAZININ, KELİMENİN ALTINI ÇİZMEK
3410 Understand andıstend ANLAMAK
3411 Unemployment animploymınt İŞSİZLİK

209 / 215
3412 Unfair anfeyır ADİL OLMAYAN
3413 Unfair anfeir ADALETSİZ
3414 Unfavourable anfeyvırıbl HOŞA GİTMEYEN
3415 Unhappy anhepi MUTSUZ
3416 Unhealthy anhelthi SAĞLIKSIZ
3417 Uniform yuniform ÜNİFORMA 2.TEK TİP
3418 Union yunyın SENDİKA 2.BİRLEŞME
3419 Unit yunıt BİRİM, 1-9 ARASINDAKİ SAYILAR
3420 Unite yunayt BİRLEŞMEK
3421 University yunivörsıti ÜNİVERSİTE
3422 Unknown announ BİLİNMEYEN
3423 Unless anles OLMADIKÇA
3424 Unlikely anlaykli AZ İHTİMALLE
3425 Unload anloud BOŞALTMAK (yük boşaltmak)
3426 Unlock anlok KİLİDİ AÇMAK
3427 Until antil KADAR (belli bir zamana kadar)
3428 Up ap YUKARI 2.DİKİNE 3.TÜMÜYLE
3429 Up To You ap tu yu SANA KALMIŞ, NASIL İSTERSEN (It's up to you)
3430 Upon ıpon ÜSTÜNDE
3431 Upper apır ÜST
3432 Upset apset ENDİŞELENDİRMEK 2.DEVİRMEK
3433 Upside-Down apsayd down TEPE TAKLAK, TERS DÖNMEK
3434 Upstairs apsteız ÜST KAT, YUKARISI
3435 Up-To-Date ap tı deyt BUGÜNE KADAR
3436 Upward apwıd YUKARIYA DOĞRU
3437 Urban ööbın ŞEHİRSEL, KENTE AİT (Urban Life : Şehirsel yaşam)
3438 Urge ööc DÜRTME, (ısrar ederek ) YAPTIRMA ,ZORLAMAK
3439 Urgent ööcınt ACİL
3440 Us as BİZE
3441 Use yuus KULLANIM 2.FONKSİYON
3442 Use yuuz KULLANMAK
3443 Useful yuusfl KULLANIŞLI
3444 Usual yujl OLAĞAN
3445 V.I.P. viaypi ÇOK ÖNEMLİ KİŞİ (VERY IMPORTANT PERSON)
3446 Vacant veykınt BOŞ 2.AÇIK (bir iş yerinde)
3447 Vacation vekeyşın TATİL
3448 Vacuum cleaner vakuum klinır ELEKTRİK SÜPÜRGESİ
3449 Vain veyn GEREKSİZ, BOŞUNA
3450 Valley veli VADİ
3451 Valuable velyubl DEĞERLİ
3452 Value velyu DEĞER
3453 Van ven MİNİBÜS
3454 Vanilla venilı VANİLYA
3455 Vaporize veipırayz BUHARLAŞMAK
3456 Variety verayıti FARK 2.ÇEŞİTLİLİK, ÇEŞİT

210 / 215
3457 Various veırıis DEĞİŞİK, ÇEŞİTLİ
3458 Vase vaaz VAZO
3459 Vegetable vectıbl SEBZE
3460 Vehicle viikıl TAŞIT ARACI ( kamyon,TIR,araba v.b )
3461 Veil veil DUVAK
3462 Vein veyn DAMAR
3463 Velvet velvıt KADİFE
3464 Venture ven?ır MACERA, RİSK (Genelde iş hayatında)
3465 Verb vörb FİİL
3466 Verdict vördikt HÜKÜM
3467 Vertical vörtıkıl DİKEY
3468 Very veri ÇOK, TAM
3469 Vest vest ATLET, FANİLA
3470 Vet vet VETERİNER
3471 Veto viitou VETO, VETO ETMEK
3472 Via vaı GEÇEREK,ORADAN (We go from London to Van via Paris.)
3473 Viable vaıbıl GEÇERLİ (But in practice it wouln't be viable)
3474 Vice vays YARDIMCI, LİDERİN YARDIMCISI 2)MENGENE
3475 Vicious Circle vişıs sörkıl KISIR DÖNGÜ
3476 Victim viktım KURBAN, KAZAZEDE
3477 Victimize viktımayz KURBAN ETMEK (Grubun su?unu bir kişiye yüklemek.)
3478 Victor viktır GALİP
3479 Victory viktri UTKU, ZAFER, YENGİ
3480 View viu GÖRÜNÜM, MANZARA
3481 Villa vilı VİLLA
3482 Village vilıc KÖY
3483 Vine vayn BAĞ
3484 Vinegar vinıgır SİRKE
3485 Violent vaylınt KABA KUVVET KULLANAN, ŞİDDET
3486 Violin vaılın KEMAN
3487 Visa viizı VİZE
3488 Visible vizıbl GÖRÜNEN
3489 Vision vijn GÖRÜŞ, İMGE
3490 Visit vizit ZİYARET ETMEK
3491 Visitor vizitır ZİYARETÇİ, KONUK
3492 Vital vaytıl ÇOK ÖNENEMLİ
3493 Vocabulary vıkebyulıri KELİME DAĞARCIĞI
3494 Voice vois SES
3495 Volcano volkeno VOLKAN,YANARDAĞ
3496 Volleyball volıbol VOLEYBOL
3497 Volume volyum HACİM
3498 Voluntary volıntri GÖNÜLLÜ
3499 Vomit vamit KUSMAK
3500 Vote vout OY VERMEK, OY
3501 Vowel vavıl SESLİ HARF (a,e,i)

211 / 215
3502 Voyage voyıc DENİZ YOLCULUĞU
3503 Vulgar valgır KABA, İLKEL
3504 Vulnerable valnıbıl ZAYIF, KORUMASIZ
3505 Vulture val?ır AKBABA 2)HARİS KİMSE
3506 Wage weyc SAAT ÜCRETİ
3507 Wager wacır İDDİAYA GİRMEK
3508 Wagon wegın YÜK VAGONU, AT ARABASI
3509 Waist weyst BEL
3510 Waistcoat weystkot YELEK
3511 Wait weit BEKLEMEK
3512 Waiter weytır GARSON
3513 Wake weyk UYANMAK, UYANDIRMAK
3514 Walk wolk YÜRÜMEK, YÜRÜYÜŞ
3515 Wall wool DUVAR
3516 Wallet walıt CÜZDAN
3517 Walnut wolnat CEVİZ
3518 Wander wandır DOLAŞMAK
3519 Want wont İSTEMEK, İSTEK
3520 War wor SAVAŞ
3521 Warder woodır BEKÇİ, MUHAFIZ 2) GARDİYAN
3522 Wardrobe wordroop GARDROP, BÜYÜK DOLAP
3523 Ware weyır EŞYA (Kitchen ware vb.)
3524 Warehouse weyrhaus DEPO
3525 Warm worm ILIK, ILINDIRMAK 2.SEVECEN
3526 Warn worn UYARMAK
3527 Warrant warınt GARANTİ
3528 Wash woş YIKAMAK 2.KİRLİ ÇAMAŞIR
3529 Wasp wasp ARI (Bal arısı değil)
3530 Waste weyst ARTIK, GEREKSİNİM DUYULMAYAN 2.BOŞA HARCAMAK
3531 Watch woç İZLEMEK, SEYRETMEK, BAKMAK 2.KOL SAATİ
3532 Water wotır SU, SULAMAK
3533 Water Proof wotır pruf SU GEÇİRMEYEN
3534 Water-Colours wotır kolırs SULU BOYA
3535 Waterfall wotırfol ŞELALE
3536 Wave weyv DALGA( deniz,radyo) DALGALANMA 2.EL SALLAMAK
3537 Way wey YOL, ROTA, YÖN
3538 We wi BİZ
3539 Weak wiik ZAYIF,ERKSİZ
3540 Wealth welth SERVET
3541 Weapon wepın SİLAH
3542 Wear weır GİYMEK
3543 Weather wedır HAVA;İKLİM
3544 Wednesday wenzdey ÇARŞAMBA
3545 Week wiik HAFTA
3546 Weigh weit AĞARLIK, TARTMAK

212 / 215
3547 Welcome welkam AĞIRLAMAK, HOŞ GELDİN
3548 Well wel İYİ 2.KUYU
3549 Well-Known wel noun ÜNLÜ, BİLİNEN
3550 West west BATI
3551 Wet wet NEMLİ
3552 Whale weyl BALİNA
3553 What wat NE
3554 What If wat if NE OLURDU..
3555 Whatever watevır HERNEYSE
3556 What's Its (His/Her) Name BİLMEM KİM (BİRİSİNİN ADINI UNUTMA)
3557 What's More wats mor BUNUN YANISIRA, ÜSTELİK
3558 What's What wats wat İŞİN ÖNEMİNİ BİLMEK (I know what's what)
3559 Wheel wiil TEKERLEK, ÇARK, TEKERLEKLİ BİR ŞEYİ ELLE İTMEK
3560 When wen NE ZAMAN
3561 Whenever wenevır HERHANGİ BİR ZAMAN 2.NE ZAMAN Kİ ...
3562 Where weır NEREYE, NEREDE
3563 While wayl BU ARADA
3564 Whim whim KAPRİS
3565 Whip wip KIRBAÇ
3566 Whisper wispır FISILDAMAK, FISILDAŞMAK
3567 Whistle wisl ISLI, ISLIK ÇALMAK, DÜDÜK
3568 White wayt BEYAZ, AK, BEYAZ TENLİ
3569 Who hu KİM
3570 Whoever huevır HERKİMSE
3571 Whole houl TÜM, BÜTÜN WHOLESALES = TOPTAN SATIŞ
3572 Whose huuz KİMİN
3573 Why way NEDEN, NİÇİN
3574 Wide wayd GENİŞ 2.KENARDAN KENARA
3575 Widow wıdou DUL
3576 Wife wayf KARI (eş)
3577 Wig wig PERUK
3578 Wild wayd VAHŞİ
3579 Will wil İRADE 2.İSTEK 3. VASİYET 4.GELECEK ZAMAN EKİ
3580 Win win KAZANMAK
3581 Wind waynd SARMAK, KURMAK (saat v.b )
3582 Wind wind RÜZGAR
3583 Wind Screen wind skriin ARABA ÖN CAMI
3584 Window windou PENCERE
3585 Windpipe windpayp NEFES BORUSU
3586 Windscreen Wiper windskriin way SİLECEK
3587 Wine wayn ŞARAP
3588 Wing wing KANAT (Kuş,uçak)(Left wing:Sol kesimi destekleyenler
3589 Winter wintır KIŞ
3590 Wipe wayp SİLMEK, KURULAMAK (havluyla vs.)
3591 Wire wayır TEL 2.TELGRAF

213 / 215
3592 Wireless wayılıs TELSİZ
3593 Wisdom wizdım AKIL
3594 Wise wayz ZEKİ, AKILLI
3595 Wish wiş İSTEK, İSTEMEK
3596 Witch wi? CADI
3597 With with İLE
3598 Withdraw withdro ÇEKMEK 2.GERİ ÇEKİLMEK 3.SIZMAK
3599 Within widin İÇİNDE
3600 Without widaut SAHİP OLMAYARAK, YANINDA OLMADAN
3601 Witness witnıs TANIK, TANIKLIK ETMEK
3602 Wolf wulf KURT
3603 Woman wumın KADIN
3604 Wonder wandır MERAK ETMEK 2.ŞAŞIRMAK
3605 Wonderful wandıfl ŞAŞIRTICI, HARİKA
3606 Wood wuud ODUN
3607 Wool wuul YÜN
3608 Word wööd SÖZCÜK, KELİME
3609 Work wörk ÇALIŞMAK, İŞ
3610 Worker wörkır İŞÇİ
3611 World wörld DÜNYA
3612 Worm wörm SOLUCAN
3613 Worry wöri ENDİŞELENMEK
3614 Worse wörs DAHA KÖTÜ
3615 Worship wörşip TAPMAK, TAPINMAK, İBADET 2)HAYRANLIK, SAYGI
3616 Worst wörst EN KÖTÜ
3617 Worth wörth DEĞERİNDE OLMAK, DEĞERDE
3618 Wound wuund YARALAMAK, YARA
3619 Wrap rep PAKETLEMEK, SARMAK
3620 Wreck rek HURDA, ENKAZ ,ÇARPIŞMA,MAFOLMA
3621 Wrist rist BİLEK
3622 Write rayt YAZMAK
3623 Wrong rong YANLIŞ
3624 X-Ray eks rey RÖNTGEN IŞINI, X IŞINI
3625 Yacht yat YAT (deniz taşıtı )
3626 Yard yard AVLU
3627 Year yiır YIL
3628 Yellow yelou SARI
3629 Yes yes EVET
3630 Yesterday yestıdey DÜN
3631 Yet yet HALA, ŞİMDİYE KADAR, HENÜZ
3632 Yield yiild ÜRÜN VERMEK 2.DIŞARI VERMEK 3.TESLİM OLMAK
3633 Yoghurt yogıt YOĞURT
3634 Yolk youk YUMURTANIN SARISI
3635 Young yang GENÇ
3636 Your yoor SENİN, SİZİN

214 / 215
3637 Youth yuuth GENÇLİK
3638 Zero zirou SIFIR
3639 Zip zip FERMUAR
3640 Zone zon BÖLGE
3641 Zoom zum YAKLAŞTIRMAK

215 / 215

You might also like