ALEYH‹SSELÂM; Yusuf Yusuf aleyhisselâm›n aleyhisselâm Yakûb aley- k›ssas›na, tarih kitaplar›n- hisselâm›n o¤ludur. Kur’an- da ve baflka eserlerde de › kerimde Hazreti Yusuf’un yer verilmifltir. Ancak, k›ssas›, bafl›na gelen hâdi- Kur’an-› kerimde, eflsiz bir seler genifl olarak bildiril- ifade; benzeri olmayan bir mifl; Yusuf suresi ile En’âm fesahat ve belâgatla anla- ve Mümin surelerinde on- t›lm›flt›r. Böylece baflka ki- dan bahsedilmifltir. Yusuf taplar›n anlat›fllar›, aleyhisselâm›n k›ssas›, bir- Kur’an-› kerimin yüksek çok ibretleri, hikmetleri, in- fesahat ve belâgat› yan›n- celikleri; âlimlerin, devlet da pek sönük kalm›flt›r. Bu adamlar›n›n ve onlar›n yüzden Yusuf aleyhisselâ- emirlerinde olanlar›n hâlle- m›n k›ssas›n›n anlat›ld›¤› rini; düflman›n eziyetine Yusuf suresi için, bizzat Al- sabretmeyi, gücü yetti¤i lahü teâlâ mealen buyur- hâlde düflman›ndan inti- mufltur ki: kam almamay›; iffet, tevhid, rüya tabiri, idarecilik, iktisa- (Bu sure-i celîleyi sana dî tedbirlerle alâkal› dünya vahyetmemizle ahsen-ül- ve ahirete dair pek çok fay- kasas› [k›ssalar›n en güze- dalar›; hasedin noksanl›k ve lini] anlataca¤›z. Hâlbuki, Allahü teâlân›n yard›m›n- sen daha önce bundan dan mahrum kalmaya; sab- [Yusuf aleyhisselâm›n k›s- r›n ise, s›k›nt› ve gamlardan sas›ndan] asla haberdar kurtulmaya sebep oldu¤u- de¤ildin.) [Yusuf 3] nu; Hazreti Yakûb’un sab- Mekkeli müflrikler, Re- retti¤i için maksuduna ka- sûlullah efendimize suâl vufltu¤unu; Yusuf aleyhis- sorarak s›k›nt› vermek, selâm›n da sabredenlerden Onu zor durumda b›rak- oldu¤unu ihtiva etmektedir. mak için, Medine Yahudile- peygamberler tarihi ansiklopedisi 375 YUSUF ALEYH‹SSELÂM
rine adam gönderip, çeflitli mas›, babalar›n›n onlara
suâller ö¤rendiler. Bu suâl- karfl› olan ilgisini daha da lerden biri de; “Yakûb aley- art›rd›. Di¤er kardeflleri, hisselâm›n evlâd› ve ailesi onlar› k›skanmaya bafllad›. neden M›s›r’a göç etmifl- Babas›, Hazreti Yusuf’u tir? Hazreti Yusuf’un k›ssa- küçük oldu¤u için, halas›- s› nedir?” fleklindeki suâl- n›n yan›na b›rakt›. Hazreti lerdi. Mekkelilerin bu soru- Yusuf halas› ölünceye ka- lar› üzerine Allahü teâlâ, dar onun yan›nda kald›. Yusuf suresini gönderdi. Yakûb aleyhisselâm, k›z Böylelikle, Yusuf aleyhisse- kardeflinin vefat›ndan lâm hakk›nda en do¤ru ve sonra kendi yan›na al›p, en güzel bilgileri Müslü- bir an bile ayr› kalamaz ol- manlar ö¤renmifl oldular. du. Bu durum kardeflleri- Yakûb aleyhisselâm›n nin k›skançl›klar›n›n iyice 12 o¤lu olmufltur. Bunlar- artmas›na sebep oldu. dan Hazreti Yusuf ile kar- Yusuf aleyhisselâm bü- defli Bünyamin, Hazreti yüdükçe, Allahü teâlân›n Yakûb’un en küçük o¤ulla- lütfuyla gittikçe güzellefli- r› idi. yor, ahlâk ve yüz güzelli¤i ile insanlar›n sevgisini cez- Yakûb aleyhisselâm, bediyordu. Çünkü onda Hazreti Yusuf do¤unca, al- Allahü teâlân›n verdi¤i ay- n›ndaki nübüvvet nurunu r› bir güzellik vard› ve ger- görmüfl, bu yüzden ona çekten çok güzeldi. Nite- di¤er o¤ullar›ndan daha kim Resûlullah efendimiz, fazla ihtimam gösterir ol- Mirac gecesi semaya gö- mufltu. türüldü¤ünde Hazreti Yu- Bilhassa annesinin, suf’u gördü. Cebrail aley- Bünyamin’in do¤umun- hisselâma; “Bu kimdir?” dan sonra vefat› ve Yusuf diye sordu. Cebrail aley- ile kardeflinin öksüz kal- hisselâm da; “Yusuf aley- peygamberler tarihi ansiklopedisi 376 YUSUF ALEYH‹SSELÂM
kiram da; “Onu nas›l gör- t›klar›n› dinleyen Yakûb dün?” diye suâl ettiler. Re- aleyhisselâm, on bir y›ld›- sûlullah efendimiz de; z›n Hazreti Yusuf’un kar- “Ondördüncü gecedeki ay deflleri, Günefl’in kendisi gibi.” buyurdular. ve Ay’›n da zevcesi oldu¤u Yusuf aleyhisselâm, bir fleklinde tabir etti. Yakûb cuma gecesi, babas›n›n aleyhisselâm, ilerde di¤er yan›nda yat›yordu. Ans›- o¤ullar›n›n Hazreti Yu- z›n, heyecanla uyand›. Ba- suf’a itaat edeceklerini, bas› Yakûb aleyhisselâm, hatta Hazreti Yusuf’un, “Ne oldu, bir fley mi var?” kendisini bile geçece¤ini diye sorunca, flöyle anlatt›: anlad›. Rüya tabirinde ma- - Rüyamda, yüksek bir hir olan evlâtlar›n›n, Yusuf da¤›n tepesinde imiflim. aleyhisselâm›n rüyas›n› Etrafta ›rmaklar, yeflil duyduklar› takdirde onu a¤açlar vard›. Bu s›rada k›skanacaklar›n›, hatta gökten, on bir y›ld›z, Gü- fleytan›n vesvesesi ile ona nefl ve Ay gelip bana sec- bir kötülük bile yapmaya de ettiler. kalk›flacaklar›n› düflündü.
peygamberler tarihi ansiklopedisi 377
YUSUF ALEYH‹SSELÂM
Hazreti Yusuf’a tembih hisselâm›n kardeflleri rüya
edip dedi ki: tabirini iyi bilirlerdi. Bu se- - Ey o¤ulcu¤um! Sak›n beple Yakûb aleyhisse- rüyan› kardefllerine anlat- lâm, onlar›n Yusuf’a haset ma! Sonra fleytan›n ves- etmelerinden korktu¤u vesesi ile helâk›n için sana için, haset ederler, dedi. kötülük yap›p, tuzak ku- Bir baba evlâd›n›n hay›rl› rarlar. Muhakkak ki fley- olmas›n› ister, fakat kar- tan, insan›n apaç›k düfl- defl kardeflin kendinden man›d›r. Rabbin bu rüya hay›rl› ve daha iyi olmas›- ile dereceni yükseltti¤i gi- n› istemez. Yusuf aleyhis- bi seni seçecek, peygam- selâm gördü¤ü rüyay› kar- berlik verip, sana rüya ta- defllerine anlatsayd›, bu biri ilmini ö¤retecek. Alla- onlar›n hofluna gitmeye- hü teâlâ seni aziz eyleyip, cekti. Çünkü rüyan›n insan sana devlet ve ululuk ve- üzerinde tesiri vard›r. Nite- recek, kardefllerin sana kim bir hadis-i flerifte bu- muhtaç olacaklard›r. Daha yuruldu ki: önce atalar›n ‹brahim ve (Sâlih, iyi rüyadan kalb ‹shak’a nimetlerini pey- sevinir. Bu rüya Allahü te- gamberlik ile tamamlad›- âlâdand›r. Kötü rüya ¤› gibi sana ve Yakûb’un hulmdür [korkulu rüyad›r], soyuna da nimetlerini ta- kalb onu istemez. Böyle mamlayacakt›r. fiüphesiz rüya fleytandand›r. Biriniz, ki, Rabbin bu nimetlere hofluna giden bir rüya gö- müstahak olanlar› bilir. rürse, onu sevdi¤i kimse- Lâz›m olan ifllerde hikme- ye anlats›n. Hofluna git- tini icra eder. meyen bir rüya görürse, Yakûb aleyhisselâm, onu kimseye anlatmas›n.) o¤luna ihtiyatl› davranma- Yakûb aleyhisselâm y› bu flekilde tavsiye et- Yusuf aleyhisselâm›n rü- miflti. Çünkü, Yusuf aley- yas›n› üç fleyle tabir etti: 1- peygamberler tarihi ansiklopedisi 378 YUSUF ALEYH‹SSELÂM
Yusuf aleyhisselâma pey- Yusuf’a olan sevgisini
gamberlik verilece¤i, 2- kendileri aç›s›ndan hatal› Rüya tabiri ilminin ö¤reti- buluyorlard›. lece¤i, 3- Allahü teâlân›n, Fakat Yakûb aleyhisse- onun üzerindeki nimetleri- lâm, Yusuf aleyhisselâm›, ni tamamlayaca¤›... elinde olmayarak ister iste- Bu rüya hâdisesinden mez kalben seviyordu. Ay- sonra, Hazreti Yakûb’un r›ca Yusuf ve kardefli Bün- Hazreti Yusuf’a karfl› olan yamin’in anneleri, daha muhabbeti daha da artt›. onlar çocuk iken öldü¤ü Elinde olmadan ona ve do- için onlara daha fazla sevgi lay›s›yla Hazreti Yusuf’la ve flefkat göstermiflti. Bir anneleri ayn› olan kardefli de Yakûb aleyhisselâm, Bünyamin’e daha çok ilgi Hazreti Yusuf’ta, di¤er göstermeye bafllad›. Hazre- o¤ullar›nda görmedi¤i ti Yakûb’un di¤er o¤ullar›, rüfld ve asaleti görmüfltü. babalar›n›n Yusuf aleyhis- Sevgisinin bir sebebi de bu idi. Buna ilâveten Yusuf selâm ve kardefline olan bu aleyhisselâm da, babas›- sevgisini görüp, k›skan›- n›n r›zas›n› celbedici güzel yorlard›. Diyorlard› ki: hizmetler yap›yordu. - Onlar daha küçükler, Yakûb aleyhisselâm›n bir faydalar›, ifl yapabile- di¤er o¤ullar›, fleytan›n cek durumlar› yok. Hâlbu- da vesvesesiyle Hazreti ki biz, güçlü kuvvetli kim- Yusuf’u iyice k›skand›lar. seleriz. Geçim ifllerini biz Zaten öteden beri babala- görüyoruz. Babam›za da- r›n›n ona gösterdi¤i sevgi ha faydal›y›z. Buna ra¤- ve verdi¤i k›ymet, onlar› men babam›z, onu bizden yak›p bitiriyor, babalar›- fazla seviyor. n›n sevgisini, Yusuf’un Bu sebeple, Yakûb üzerinden al›p, kendileri- aleyhisselâm›n Hazreti ne çekmeye çal›fl›yorlar- peygamberler tarihi ansiklopedisi 379 YUSUF ALEYH‹SSELÂM
d›. Bunda baflar›l› olam›- Neticede hepsi, Yusuf
yorlard›. Bir de buna rüya aleyhisselâm› kuyuya at- hâdisesinden sonra Ya- makta ittifak ettiler. Atma- kûb aleyhisselâm›n Haz- ya kararlaflt›rd›klar› kuyu, reti Yusuf’a alâkas›n›n bi- bilinen bir kuyu idi. Ona raz daha artmas› üzerine, gidip-gelen çok olurdu. haset ve k›skançl›klar› Kuyuya att›klar›nda he- had safhaya ulaflt›. men ölmeyece¤ini, ora- Bunun üzerine toplan›p dan geçen yolcular›n onu ç›kar›p götüreceklerini, aralar›nda konufltular. Yu- dolay›s›yla oradan kurtu- suf’u babalar›ndan uzak- laca¤›n› kuvvetle umuyor- laflt›rmaya karar verdiler. lard›. Bunun için de; “Ya öldürü- rüz veya onu babam›za Yakûb aleyhisselâm›n ulaflamayaca¤› çok uzak o¤ullar›, Hazreti Yusuf’u bir yere b›rak›r›z. Burada kuyuya atma karar›n› ver- onu y›rt›c› hayvanlar yer dikten sonra, kardefllerini babas›ndan istemek iflini veya ölür.” dediler. Hazre- Yehûda’ya havale ettiler. ti Yusuf’u bu flekilde uzak- Çünkü Yakûb aleyhisse- laflt›rmakla, babalar›n›n lâm, di¤er o¤ullar› içinde sevgisini kendilerine çeke- en çok Yehûda’n›n sözüne ceklerini zannediyorlard›. itibar ederdi. Ayr›ca Yehû- Ancak yapt›klar› iflin da, Yusuf’un öldürülmesi- büyük günah oldu¤unu ne raz› de¤ildi. Kardeflleri- bilmiyor da de¤illerdi. An- nin ona bir kötülük yap- cak Yusuf aleyhisselâm› malar›ndan korktu. Onlar- uzaklaflt›r›nca, babalar›na dan, öldürmeyip kuyuya güzel hizmetlerde bulu- atacaklar›na dair kesin söz nup, babalar›n›n sevgisini ald›. Hep birlikte Yakûb kendi üzerlerine çekecek- aleyhisselâm›n huzuruna lerini umuyorlard›. vard›lar. Yehûda, kardefl- peygamberler tarihi ansiklopedisi 380 YUSUF ALEYH‹SSELÂM
leri ad›na babas›ndan, lâm, bu rüyadan sonra kar-
Hazreti Yusuf’la beraber defllerinin Yusuf’a bir fley k›rlara gitmek için izin is- yapmalar›ndan korkar ol- tedi. mufltu. Bunun için Hazreti Di¤er kardefller de ba- Yusuf’u kardeflleriyle gön- balar›na diller döktü. Her dermek istemiyordu. Onla- zaman yapt›klar› gibi, erte- ra dedi ki: si gün de koyunlar›n› ot- - Onu götürmeniz beni latmak için k›ra giderek, mahzun eder. Siz ondan çay›r ve çimenler üzerinde habersiz iken kurt gelip, istirahat edip, koflu ve ok onu yemesinden korkar›m. atma yar›fl› yapacaklar›n› - Biz kuvvetli bir cema- ve yanlar›nda Yusuf’u da at iken onu kurt yerse, âciz götürmek istediklerini ve güçsüz kimseler olmufl söylediler ve dediler ki: oluruz. - Ey babam›z! Kardefli- Yakûb aleyhisselâm, miz Yusuf’u da yar›n bi- o¤ullar›n›n teminat verip zimle k›ra gönder, yesin, ›srar etmeleri ve Hazreti içsin, ok atmak ve koflmak Yusuf’un da onlarla bera- suretiyle oynas›n. Biz onu ber gitmek için meyletme- elbette muhafaza ederiz. si üzerine, kazaya raz› Yakûb aleyhisselâm, rü- olup, izin verdi. yas›nda on tane kurdun Bu arada Yakûb aley- Hazreti Yusuf’a hücum hisselâm; “Onu kurt ye- edip, öldürmeye çal›flt›klar›- mesinden korkar›m” sözü n› görmüfltü. O kurtlardan ile o¤ullar›na ipucu verdi. biri onu himaye etmifl, bu Hazreti Yusuf’un bafl›na s›rada yer yar›larak Yusuf getirecekleri iflten sonra, aleyhisselâm oraya girmifl, dönüfllerinde, babalar›na üç gün sonra tekrar ortaya verecekleri cevab› onun ç›km›flt›. Yakûb aleyhisse- a¤z›ndan ald›lar. Çünkü peygamberler tarihi ansiklopedisi 381 YUSUF ALEYH‹SSELÂM
onlar, o zamana kadar, türdüler. Yolculuk gerçek-
kurdun insan› yiyebilece- ten güle oynaya bafllam›fl- ¤ini bilmiyorlard›. Âlimle- t›. Yusuf aleyhisselâm, rimiz buradan, kiflinin has- “Ne iyi ettim de kardeflle- m›na ipucu telkin etmesi- rimle beraber ç›kt›m.” di- nin uygun olmad›¤›n› an- ye düflünmeye bafllam›flt›. lam›fllard›r. Nitekim hadis- Ancak bu nefleli durum i flerifte; “Belâ, a¤›zdan ç›- uzun sürmedi. fiehirden kan söze ba¤l›d›r.” buyu- iyice uzaklafl›p, ba¤›rmak- ruldu. la duyulamayacak kadar Yakûb aleyhisselâm sa- bir mesafeye gelince, kar- bah olunca, Hazreti Yu- deflleri Yusuf aleyhisselâ- suf’a; “Gel flimdi seni bir ma eziyet etmeye bafllad›- kere öpeyim ve güzel ko- lar. kunu koklayay›m. Belki A¤abeyleri, Hazreti Yu- bir daha seni göremem. suf’a yapt›klar› eziyetleri o Zira dünya ayr›l›k evidir.” kadar art›rd›lar ki, Yehûda, dedi. Elbisesini giydirdi, onu öldüreceklerinden güzel kokular sürdü. Ba¤- korktu. Onlara dedi ki: r›na bas›p öptükten sonra - Bana, onu öldürme- kardefllerine ›smarlay›p, yece¤inize dair söz ver- “Yusuf’u iyi gözetin!” diye mifltiniz! tembih etti. Onlar da göze- tip koruyacaklar›na dair Bunun üzerine eziyeti söz verdiler. b›rakt›lar. Az sonra atmay› kararlaflt›rd›klar› kuyunun yan›na vard›lar. Bu kuyu- Hazreti Yusuf’un nun üst taraf› dar, alt› ise kuyuya at›lmas› geniflti. Kardeflleri, Yusuf Kardeflleri, Yusuf aley- aleyhisselâm› kuyunun hisselâm› al›p, gayet izzet bafl›na getirdiler. Gömle- ve ikram ile k›ra do¤ru gö- ¤ini ç›kar›p ald›lar. Yusuf peygamberler tarihi ansiklopedisi 382 YUSUF ALEYH‹SSELÂM
aleyhisselâm kardefllerine Bu sözlerle kuyuya b›-
bak›yordu. Kardefllerden rakt›lar. Kuyuda su vard›. biri dedi ki: Yusuf aleyhisselâm suyun - Ey Yusuf! fiunu iyi bile- içine düfltü. Bu s›rada Yu- sin ki bugünden sonra biz- suf aleyhisselâm flu duây› leri de, baban› da bir daha okudu: “Ya flâhiden gayre göremeyeceksin. Çünkü... gâibin ve ya karîben gayre baîdin ve ya gâliben gayre Bir baflka kardefli de bu ma¤lûbin. ‹c’al lî min emrî sözü tamamlad›: ferecen ve mahrecâ. = Ey - Çünkü seni flimdi flu gâib olmayan fiâhid! Ey kuyuya b›rakaca¤›z. uzak olmayan Karîb! Ey Bu sözler flaka ile söy- ma¤lûp olmayan Galip! lenmifl sözler de¤ildi. Böy- Beni bu musibetten kur- lece kararlar› Hazreti Yu- tar! Bunun için bana bir ç›- suf’a tebli¤ edilmiflti. Der- k›fl yolu nasip et!” hal kollar›ndan tutarak ku- Bu esnada Allahü te- yuya sark›tt›lar. Yusuf âlâdan Cebrail aleyhisse- aleyhisselâm kardeflleri- lâma; “Kuluma yetifl ey ne, yapt›klar› hareketin, Cebrail!” hitab› geldi. babalar›n›n sevgisini ka- Cebrail aleyhisselâm zand›rmayaca¤›n› belirt- derhal yetiflerek onu bo- mesine ra¤men dinleme- ¤ulmaktan kurtard› ve diler ve dediler ki: onu, suyun içindeki bir ka- - Haydi Yusuf yolun aç›k yan›n üstüne oturttu. Son- olsun, güle güle... Bir daha ra Yusuf aleyhisselâma bizimle babam›z›n aras›na Allahü teâlân›n selâm›n› gireyim deme sak›n! Ayr›- tebli¤ etti ve “Sen kardefl- ca öldürmedi¤imiz için bi- lerine birgün bu yapt›klar›- ze teflekkür borçlu oldu¤u- n› haber vereceksin!” de- nu da hiç unutma sevgili di. Ayr›ca duâ etmesini, kardeflimiz... Allahü teâlâya yalvarma- peygamberler tarihi ansiklopedisi 383 YUSUF ALEYH‹SSELÂM
s›n›, Allahü teâlân›n yap›- kabul eden, k›r›k kalbleri sa-
lan duâlar› kabul edece¤i- ran, iyilefltiren, her güçlü¤ü ni söyledi. fiöyle duâ et- kolaylaflt›ran, her garibin mesini bildirdi: sahibi ve yaln›zlar›n teselli “Allahümme ya kâflife edicisi, ey kendisinden bafl- külli kürbetin ve ya mûcibe ka ilâh olmayan! Beni için- külli da’vetin ve ya câbire de bulundu¤um s›k›nt›dan külli kesîrin ve ya müyessi- kurtarman›, onun için bana re külli asîrin ve ya sâhibe bir ç›k›fl yolu nasip etmeni, külli garîbin ve ya mûnise muhabbetini kalbime koy- külli vahîdin ve ya lâ ilâhe man›, böylece benim için illâ ente es’elüke en’tec’ale senden baflka bir düflünce lî ferecen, mahrecen ve en ve zikir olmamas›n›, her takzife hubbeke fî kalbî türlü musibetten muhafaza hatta lâ yekûne lî hemmün buyurman›, bana merha- ve lâ zikru gayrike ve en metinle muamele etmeni tehfezanî ve terhamenî ya isterim. Ey merhametlilerin Erhamerrâhimîn = Ey her en merhametlisi olan Alla- belây› kald›ran, her duây› h›m!” peygamberler tarihi ansiklopedisi 384 YUSUF ALEYH‹SSELÂM
Yusuf aleyhisselâm ku- ra; “Sürülerinize mi bir
yuda Cebrail aleyhisselâ- fley oldu? Ne var?” dedi. m›n ö¤retti¤i duây› edip, Onlardan; “Hay›r!” ceva- Allahü teâlây› zikretmeye b›n› al›nca, Hazreti Yu- bafllad›. Allahü teâlân›n suf’un nerede oldu¤unu isimlerini (Esmâ-i hüsnâ- sordu. Onlar da getirdikle- y›) söyledi. Melekler Yusuf ri kanl› gömle¤i göstere- aleyhisselâm›n zikrini du- rek dediler ki: yup, çevresine topland›lar. - Ey babam›z! Biz yar›fl Yusuf aleyhisselâmla ya- yapmak üzere gitmifl, Yu- k›nl›k peyda ettiler. Bu se- suf’u da eflyalar›m›z›n ve beple Yusuf aleyhisselâm elbiselerimizin yan›na b›- kuyuda yaln›zl›k çekmedi. rakm›flt›k. Geri döndü¤ü- Kardeflleri, Yusuf aley- müzde bir de ne görelim, hisselâm›n s›rt›ndan ç›kar- onu kurt yemifl. Biz do¤ru d›klar› gömle¤i, kana bula- söyleyenler olsak da sen d›lar ve Yakûb aleyhisselâ- bize inanmazs›n. ma götürdüler. “Yusuf’u kurt yedi. ‹flte onun kanl› - Hay›r, nefsleriniz sizi gömle¤i!” diye göstere- aldat›p böyle büyük bir ceklerdi. Babalar›n›n yan›- ifle sürüklemifl. Art›k bana na akflam vakti geldiler. düflen sabr-› cemildir. Si- Çünkü onlar için bu za- zin bu yapt›klar›n›z üzeri- man, mazeret için en mü- ne sabr›mla Allahü teâlâ- sait vakitti. Eve yaklafl›r- dan yard›m isterim. ken, her biri yalanc›ktan Yakûb aleyhisselâm, a¤lamaya, ba¤r›fl›p 盤r›fl- o¤lu Yusuf’un kana bulan- maya bafllad›. m›fl gömle¤ini yüzüne gö- Yakûb aleyhisselâm züne sürdü, gömle¤e bak- onlar›n a¤lamalar›n› iflitip t›. Kanl› gömle¤in hiç y›r- d›flar› ç›kt›, hepsini üzün- t›lmam›fl oldu¤unu görün- tülü bir hâlde gördü. Onla- ce; “O kurdun Yusuf’uma peygamberler tarihi ansiklopedisi 385 YUSUF ALEYH‹SSELÂM
karfl› flefkati sizden fazla mümkündür. ‹nsanda nef-
imifl. Vallahi bugüne ka- sanî ve ruhî sebepler var- dar bu kurt gibi yumuflak d›r. Nefsanî sebepler, insa- huylusunu görmedim. n› belâ ve musibete karfl› O¤lumu yemifl de s›rt›n- feryada yöneltir. Ruhî se- daki gömle¤ini bile y›rt- bepler ise, sabretmeye ve mam›fl.” dedi ve takdîre kadere r›za göstermeye raz› olup, sabr-› cemilin sevkeder. Belâ ve musibete kendisi için en güzel yol duçar oldu¤u zaman, insa- oldu¤unu söyledi. n›n içinde, bu iki s›n›f ara- Bu sözü ile asl›nda on- s›nda mücadele bafllar. Al- lar›n yapt›klar› hilenin far- lahü teâlân›n yard›m› ol- k›na vard›¤›n› o¤ullar›na mazsa, nefsanî sebeplere hissettirmiflti. Ayr›ca ufak galip gelinemez. Çünkü in- bir araflt›rma ile mesele- san›n nefsi devaml› feryat nin asl›n› da ö¤renebilirdi. eder, hiçbir zaman sab›r ve Ancak ilâhi takdîrin böyle r›za göstermez. oldu¤unu anlad›¤› için, Al- Asl›nda Yakûb aleyhis- lahü teâlâdan sabr-› cemil selâm, o¤ullar›n›n Hazreti diledi. Bu hâdise ayr›ca Yusuf’a haset ettiklerini ve göstermifltir ki; hile ya- onun hayatta oldu¤unu bi- panlar mutlaka bir yerde liyordu. Çünkü daha önce aç›k vermekte ve hileleri gördü¤ü rüyay› Yusuf’a; ortaya ç›kmaktad›r. “Rabbin seni seçecek!” Yakûb aleyhisselâm, fleklinde tabir etmiflti. o¤ullar›n›n verdi¤i habere karfl› tahammül gösterebil- mek için, Allahü teâlâdan Hazreti Yusuf’un yard›m istedi. Çünkü, sab- M›s›r’da sat›lmas› redebilmek, musibete ta- Yusuf aleyhisselâm ku- hammül göstermek, ancak yuya at›ld›ktan bir müddet Allahü teâlân›n yard›m› ile sonra, Medyen’den gelip peygamberler tarihi ansiklopedisi 386 YUSUF ALEYH‹SSELÂM
M›s›r’a gitmekte olan bir Hazreti Züleyha
kervan, kuyunun yak›n›nda Yusuf aleyhisselâm› ku- konaklad›. Su getirmesi için yudan ç›karan kervanc›lar, sakalar›n› kuyuya gönder- onu M›s›r’a götürüp paza- diler. Saka, kuyunun bafl›na ra ç›kard›lar. Birçok kimse var›p, kovas›n› sark›tt›. Ko- ona müflteri oldu. Fiyat› va, kuyunun dibine inince, çok yükseldi. Yüzünde par- Yusuf aleyhisselâm da ko- layan nur, herkesi celbedi- vayla beraber d›flar›ya ç›kt›. yor, görenleri hayran b›ra- Saka, su beklerken, gözün k›yordu. Herkes onu sat›n görmedi¤i derecede güzel almak istiyordu. Hatta bir bir çocuk ç›km›flt›. Heyecan- kocakar› bile iki yumak ip- la arkadafllar›na, “Müjde, likle onu sat›n almak iste- iflte bir civan!” diye seslen- di. O s›rada M›s›r Firavu- di. Yusuf aleyhisselâm sü- nu, Reyyân bin Velîd Amâ- kût etti. Hiç konuflmad›. likî idi. Onun, yetkilerini “Ben Yakûb aleyhisselâm›n havale etti¤i bir maliye ve- o¤luyum!” demedi. Zira kili vard›. Ona “Azîz” de- kervanc›lar kendisini b›rak- nirdi. Azîz, Hazreti Yusuf’u sa bile, kardefllerinin kendi- sini rahat b›rakmayacaklar›- kervanc›lardan çok yüksek n› biliyordu. Ayr›ca kervan- bir fiyata sat›n ald›. Ancak c›lar da onu köle olarak sa- sat›n almak için verdi¤i pa- t›p üç befl kurufl menfaat- ra, Yusuf aleyhisselâm için lenmeyi umuyorlard›. Böy- çok az bir para idi. le bir durumda onu serbest Allahü teâlâ Azîzin kal- b›rakmazlard›. bine, Yusuf aleyhisselâ- Bu hâdiseden sonra, m›n muhabbetini yerlefl- kardeflleri kuyuya gelip bak- tirdi. Eve var›nca, han›m› m›fllar, Yusuf aleyhisselâm› Zeliha’ya dedi ki: bulamay›nca, öldü diye ke- - Bu çocu¤a iyi bak, ik- sin hüküm vermifllerdi. ramda kusur etme! Köle peygamberler tarihi ansiklopedisi 387 YUSUF ALEYH‹SSELÂM
gibi, hizmetçi gibi küçük Yusuf aleyhisselâm da bir
düflürücü ifllerde kullan- aile ortam›na kavuflmufl- ma ve azarlama! Ona iz- tu. Aradan zaman geçip zet ve ikramda bulun! Hazreti Yusuf büyüdükçe, Umulur ki, bize faydas› Züleyha’da da bir hâller olur. Yahut onu evlât edi- olmaya bafllam›flt›. Zaten niriz. Hazreti Yusuf’un yüzünde Yusuf aleyhisselâm› parlayan nübüvvet nuru, sat›n alan M›s›r Azîzinin, herkesi hayran b›rak›rd›. Bu hâl, Züleyha’n›n ona han›m› Zeliha (Farsça; Zü- âfl›k olmas›na yol açm›flt›. leyha)’dan çocuklar› olma- Hazreti Yusuf için süsleni- m›flt›. Azîz, o yüzden Yusuf yor, onu kendisine celbet- aleyhisselâm› evlât edin- mek için hâlden hâle giri- meyi düflünmüfltü. yordu. Fakat Yusuf aley- Yusuf aleyhisselâm, hisselâm hiç itibar etmi- M›s›r Azîzinin evinde ga- yordu. yet rahatt›. Azîz, han›m›na Azîzin han›m› Züleyha, s›k› s›k›ya tembih etmifl, genç ve güzel bir kad›nd›. ona ihtimam göstermesi- Azîz ise ›nnin, yani iktidar- ni söylemiflti. Bu arada s›z, güçsüz bir kimse idi. Hazreti Yusuf, babas›ndan Yusuf aleyhisselâm ise ve kardefllerinden y›llar ak›llara durgunluk verecek geçmesine ra¤men hiç derecede güzeldi. haber alamam›flt›. Ancak Birgün Züleyha evde flimdilik yapabilece¤i bir kimse yokken, kap›lar› ka- fley de yoktu. pad› ve ondan murad al- Züleyha böyle tatl› ve mak istedi. “Hemen yan›- sevimli çocu¤u ömründe ma gel!” dedi. Daveti ga- hiç görmemiflti. Ona ge- yet aç›kt›. Ancak Yusuf rekli ihtimam› gösteriyor, aleyhisselâm bir peygam- yan›ndan ay›rm›yordu. berdi ve Allahü teâlâdan peygamberler tarihi ansiklopedisi 388 YUSUF ALEYH‹SSELÂM
korkar, böyle bir ihaneti o¤lu ve Azîz ile karfl›laflt›-
yapamazd›. Bunun üzeri- lar. Her ikisi de orada du- ne hemen dedi ki: ruyordu. - Efendim iyi bakman Züleyha, kocas› olan için, beni sana b›rakt›. Bu- Azîzi görünce, töhmet kor- nun karfl›l›¤›nda onun ha- kusu ile Yusuf aleyhisse- remine h›yanet etmekten lâmdan önce söze bafllad›: Allaha s›¤›n›r›m. Zina ile - Senin han›m›na kas- nefsine zulmedenler felah tedenin cezas› nedir? bulmazlar, maksatlar›na Sonra da, kocas›n›n, kavuflamazlar. Yusuf aleyhisselâm› öl- Züleyha, arzusuna ka- dürmesinden korktu. Da- vuflmay› kafas›na koy- ha kocas›n›n konuflmas›- mufltu. Yusuf aleyhisselâ- na f›rsat vermeden, sözü- m›n reddetmesiyle pes ne flöyle devam etti: edecek de¤ildi. Yalvar›yor, çeflitli vaatlerde bulunu- - Onun bu cezas›, an- yordu. Ancak Allahü teâlâ- cak hapse at›lmas›, tasar- n›n korumas› alt›nda olan ruftan men edilmesi yahut Yusuf aleyhisselâm hep sopa ile dövülmesidir. reddediyordu. Bir ara f›r- Züleyha, sopa ile dövül- sat›n› bulan Yusuf aleyhis- mesinden önce, hapsedil- selâm, kap›ya at›ld›. Zü- mesini söyledi. Çünkü Yu- leyha da peflinden kofltu. suf’u çok seviyordu. Se- Ona yetiflince, kap›dan ven, sevdi¤inin ac› çekme- ç›kmamas› için, arkas›n- sini istemez. Ayr›ca Yusuf dan gömle¤ini yakalay›p, aleyhisselâm hakk›nda ha- kendisine do¤ru çekti. pis ve ona azap etmekten Çekmesi ile beraber göm- biri ile muamele edilmesi le¤in arkas› y›rt›ld›. Bu hâl- lâz›m gelece¤ini aç›kça be- de kap›dan d›flar› ç›k›nca, yan etmedi ve onu koru- Züleyha’n›n amcas›n›n mak için de umumî bir ifa- peygamberler tarihi ansiklopedisi 389 YUSUF ALEYH‹SSELÂM
de kulland›. Yap›lacak mu- Züleyha hakl›; arkas›ndan
amelenin de uzun de¤il, bir y›rt›lm›flsa, Yusuf do¤ru veya iki gün gibi k›sa bir söyleyicidir. müddet olmas›n› istedi. Hâkim mevkiinde olan Yusuf aleyhisselâm onun kifli, Hazreti Yusuf’un bu sözlerini iflitince, kendisi- gömle¤inin arkadan y›rt›l- ne isnat edilen bu töhmeti m›fl oldu¤unu ve Yusuf defetmek için dedi ki: aleyhisselâm›n do¤ru - O benim nefsimden söyledi¤ini anlay›nca, Zü- murad almak istedi. Ben leyha’ya döndü ve dedi ki: ise teklifini kabul etmeyip - Hiç flüphe yok ki, bu kaçt›m. sizin kurdu¤unuz tuzaklar- Asl›nda, Yusuf aleyhis- dan biridir. fiüphe yok ki, selâm, Züleyha’n›n kendi- siz kad›nlar›n tuzak ve hi- sine yapt›klar›n› iffla et- leniz büyüktür. mek istemiyordu. Ancak Bütün alâmetler, hâdi- Züleyha, onun hakk›nda seye Züleyha’n›n sebep ol- bu sözleri sarfedip flerefi- du¤unu gösterince, Azîz ne ve nezaketine yak›flma- utand›. Yusuf’un do¤ru, yan sözler sarfedince, bu kar›s›n›n ise yalan söyledi- töhmetin alt›ndan kalk- ¤ini anlad›. Ancak bu duru- mak zorunda kald›. Bu se- mun yay›lmamas› için, beple; “O benim nefsim- Hazreti Yusuf’a; “Ey Yusuf, den murad almak istedi.” bu durumu kimseye söyle- dedi. Yoksa, Züleyha’n›n me! Bu mesele yay›lma- bu hâlini iffla etmezdi. s›n!” dedikten sonra, kar›- Bu s›rada Züleyha’n›n s›na dönerek sözlerine akrabalar›ndan biri flöyle flöyle devam etti: hüküm verdi: - Ey kad›n! Sen de gü- - E¤er Yusuf’un gömle- nah›n için tevbe et! Çünkü ¤i, önünden y›rt›lm›flsa, hata edicilerden oldun. peygamberler tarihi ansiklopedisi 390 YUSUF ALEYH‹SSELÂM
Hazreti Yusuf’un kendi- ham etmeyip, hakk›nda
sine isnat edilen töhmet- umumî ve kapal› sözler ten, suçtan uzak ve temiz söylemifl, Yusuf aleyhisse- oldu¤una dair baflka alâ- lâm ise, hiç korkmadan metler de vard›. Bunlardan iflin asl›n› oldu¤u gibi an- birincisi; Hazreti Yusuf as- latm›flt›. Suçlu olsa idi, hâ- l›nda hür olmas›na ra¤- diseyi bu kadar aç›k anla- men, görünüflte Azîzin kö- tamazd›. Azîzin han›m›na lesiydi. Böyle bir kimse- böyle harekette bulunan nin, efendisinin han›m›na kimsenin, korkusundan bu el uzatmas› mümkün ol- kadar aç›k ve rahat konufl- mazd›. Bu uzak bir ihtimal- mas› mümkün olmazd›. dir. ‹kincisi; gerek Azîz, ge- Görünüflte mesele ka- rekse yan›nda bulunanlar, panm›fl gibiydi. Zira ne Zü- Hazreti Yusuf’un kap›dan leyha bu ifli sa¤da solda ç›kmak için süratle kofltu- anlat›p kendini ele vermek ¤unu görmüfllerdi. E¤er ister, ne de Azîz meseleyi niyeti kötü olsayd›, kap›- anlat›p kendini zor durum- dan ç›k›p, hemen oradan da b›rak›rd›. Ancak Züley- uzaklaflmaya çal›flmazd›. ha’n›n Hazreti Yusuf’a yap- Üçüncüsü; Züleyha’n›n, t›klar›, bir müddet sonra gayet güzel bir flekilde hizmetçiler vas›tas›yla M›- süslenmesine karfl›l›k, s›r ahalisi taraf›ndan du- Hazreti Yusuf, k›l›k ve k›yâ- yulmufl, kad›nlar aras›nda feti bak›m›ndan tabiî ve yay›lm›flt›. Aralar›nda ko- sade idi. Dördüncüsü; Haz- nufluyorlard›: reti Yusuf hep emin ol- - Kad›n dedi¤inin bir fle- mufl, onlar›n yan›nda uzun refi ve haysiyeti olur. ‹nsan müddet kalm›fl, böyle bir Azîz gibi bir adam›n han›m› hâl vuku bulmam›flt›. Be- olur da hizmetçisinden mu- flinci olarak; Züleyha, aç›k- rad almaya kalkarsa, buda- tan Yusuf aleyhisselâm› it- la deriz biz ona... peygamberler tarihi ansiklopedisi 391 YUSUF ALEYH‹SSELÂM
- Azîzin çocu¤u olmad›- Asl›nda M›s›rl› kad›nla-
¤›n› bilmiyor musunuz? r›n bu sözleri hileden bafl- Kad›nca¤›z ne yaps›n, hiç ka bir fley de¤ildi. Çünkü olmazsa hizmetçisiyle ol- onlar, Yusuf aleyhisselâ- sun gönlümü edeyim, de- m›n güzelli¤ini iflitmifller mifltir... ve onu görmek hevesine düflmüfllerdi. Bu gayeleri- - Ben olsam ölürüm, yi- ne eriflmek istediler. Bu- ne hizmetçi ile gönül birli- nun için aralar›nda böyle ¤i edemem. Herkes haddi- konuflup, onu ay›plad›lar. ni bilmeli... Bundan maksatlar›, Züley- Bu çeflit sözler etrafta ha’y› ay›plamak de¤il, Zü- söylenir olmufltu. Zaten leyha’n›n, bu sözleri duya- gizlenmesi de pek müm- rak, kendisini mazur gös- kün de¤ildi. Böyle yüksek terebilmek için, Yusuf mevkide bulunanlar›n ha- aleyhisselâm› onlara gös- yatlar› her zaman dikkatle termek mecburiyetinde takip edilir olmufltur. kalmas›n› sa¤lamakt›. Bu han›mlar ancak Hazreti Kad›nlar, bu sözleri Yusuf’u bu flekilde görebi- rastgele söylemifl de¤il- leceklerini san›yorlard›. lerdi. ‹nsan bazen fark›n- Gerçekten de Yusuf da olmadan bir fleyler ko- aleyhisselâm›n güzelli¤i nuflabilirdi. Fakat Züley- fevkalâde idi. Âdem aley- ha’y› ay›playan kad›nlar, hisselâma çok benzerdi. ne konufltuklar›n›n fark›n- K›tl›k zaman›nda açl›k s›k›n- da idiler. Bilerek konufl- t›s›ndan muzdarip olan M›- mufllard›. Böyle konufl- s›rl›lar, onun yüzünü gör- malar›yla, güya, Züley- mekle s›k›nt›lar›n› giderirler ha’n›n yapt›¤› iflten kendi- ve açl›klar›n› unuturlard›. lerinin uzak olduklar›n› da Bütün bunlara ra¤men Yu- ifade etmek istiyorlard›. suf aleyhisselâma güzellik- peygamberler tarihi ansiklopedisi 392 YUSUF ALEYH‹SSELÂM
ten bir parça verilmiflti. Hazreti Aifle’den, Resû-
Muhammed aleyhisselâ- lullah efendimizin güzelli- ma ise tamam› verilmifl, fa- ¤i sorulunca, flu mealde kat setredilmiflti. Çünkü bir fliir söyledi: Muhammed aleyhisselâm, - Yusuf aleyhisselâm› cümle mahlûkat›n en güze- sat›n almak için artt›rmaya li ve Allahü teâlân›n sevgili- ç›kan M›s›r zenginleri, Mu- si idi. hammed aleyhisselâm›n Yusuf aleyhisselâmda yüzünün güzelli¤ini iflit- cemâl, Resûlullah efendi- mifl olsalard›; güzelli¤i dil- mizde cemâl ve kemâl lere destan olan Yusuf vard›. Yusuf aleyhisselâ- aleyhisselâm için hiç para m›n cemâli görülünce, el- vermezler, bütün varl›kla- ler kesildi. Resûlullah r›n› Muhammed aleyhis- efendimizin kemâli ile, selâm›n yüzünü görebil- zünnarlar kesildi, putlar k›- mek için saklarlard›. Haz- r›ld› ve küfür bulutlar› da- reti Yusuf’un yüzünü gö- ¤›ld›. rünce ellerini kesen M›s›r Eshab-› kiram, Pey- kad›nlar›, Muhammed gamber efendimize sor- aleyhisselâm›n parlak al- n›n› görselerdi, ellerinin dular: yerine kalblerini keserler - Siz mi güzelsiniz, Yu- ve hiç ac› duymazlard›. suf aleyhisselâm m›? Züleyha, M›s›r kad›nla- Resûlullah efendimiz r›n›n, Hazreti Yusuf’a olan buyurdu ki: muhabbeti sebebiyle ken- - Kardeflim Yusuf ben- disini ay›plad›klar›n› du- den sabîh [yüzü güzel], yunca; “Yusuf aleyhisse- ben ondan melîhim [se- lâm gibi cemâl sahibi efl- vimliyim.] Onun görünen siz birisine yaln›z ben de- güzelli¤i, benim görünen ¤il, herkes metfun ve hay- güzelli¤imden çoktur. ran olur. Siz de görün ba- peygamberler tarihi ansiklopedisi 393 YUSUF ALEYH‹SSELÂM
kal›m, siz ne diyeceksi- Kad›nlar, rüyada görül-
niz?” diye düflünerek, onu mesi bile düflünülemeyen sevmekte mazur oldu¤u- bir erkek güzeli olan Yusuf nu göstermek için bir ziya- aleyhisselâm› görünce, fet tertip etti. Kendisini kendilerinden geçtiler. Hay- ay›playan ve arkas›ndan ran hayran Yusuf aleyhis- konuflan k›rk kadar han›m› selâma bak›yor, gözlerini davet etti. Onlar için daya- ondan ay›ram›yorlard›. Ce- n›p rahat edecekleri yas- mâlinin heybetinden, yüzü- t›klar; b›çakla kesilerek ye- nün güzelli¤inden, kendile- necek yiyecekler haz›rlad›. rini unutmufllard›. Rüyada Züleyha’n›n davet etti- m›, yoksa hayal âleminde ¤i kad›n misafirler, gelip mi yaflad›klar›n› bilemez oturdular. Züleyha, onla- hâlde idiler. Fark›nda olma- r›n her birine birer b›çak dan ellerindeki b›çaklarla verdi. Misafir kad›nlar, meyve yerine, hiç ac› duy- yast›klara kibirli bir flekilde madan, ellerini kestiler. yasland›lar ve aralar›nda Yusuf aleyhisselâm›n konuflup gülerek yiyecek- kendilerine ve yiyecekleri- lerini b›çakla kesip yeme- ne iltifat ve itibar etmedi- ye bafllad›lar. Bu kad›nlar ¤ini gören kad›nlar, onda, memleketin ileri gelen ha- meleklerin hususiyetini n›mlar› idi. Bu s›rada Zü- seyrettiler. Ona hayran leyha, baflka bir odada kald›klar›ndan ellerini kes- giydirilip kuflat›lan Yusuf tiklerinin fark›nda de¤iller- aleyhisselâma, kad›nlara di. Onun güzelli¤ini ve ce- görünmesini ve karfl›lar›- mâlinin heybetini hiçbir na ç›kmas›n› söyledi. Yu- insanda görmemifllerdi. suf aleyhisselâm, Züley- Hepsi bir a¤z›ndan; “Bu ha’dan çekindi¤i için, em- insan olamaz, bu kerim bir rine muhalefet etmedi. melektir!” demekten ken- Kad›nlara göründü. dilerini alamad›lar peygamberler tarihi ansiklopedisi 394 YUSUF ALEYH‹SSELÂM
M›s›r’da, insanlar ara- mu onlara ancak bu flekil-
s›nda bir kimsenin güzelli- de anlatabilirdi. Onlar›n ¤i mele¤e benzetilerek ifa- bu zavall›, ne yapacaklar›- de edilmekte idi. Çünkü, n› bilmez hâlini gülümse- onlar›n nazar›nda en çirkin yerek seyreden Züleyha mahlûk fleytan, en güzel dedi ki: varl›k da melektir. Bu yüz- - ‹flte gördünüz mü? Siz den mele¤e benzetme ya- benden daha çok k›nan- parlard›. Yusuf aleyhisse- maya, ay›planmaya lây›k- lâm› gören M›s›rl› kad›nlar s›n›z. Çünkü, onu bir defa da, onun fevkalâde güzel- görmekle kendinizi kaybe- li¤ini ifade etmek için me- dip, ellerinizi kesti¤inizin le¤e benzetmifllerdi. bile fark›nda olmad›n›z. Bir müddet odada du- Ben ise, uzun zamandan ran Yusuf aleyhisselâm beri onunla birlikteyim. Züleyha’n›n emriyle oday› Fakat hiçbir vakit sizin bu terk etti. Onun odadan ç›k›- hâlinize düflüp, hayranl›- fl›n› flaflk›n bak›fllarla izle- ¤›mdan dolay› kendimden yen kad›nlar›n gözleri, bir geçmedim. E¤er flimdi müddet kap›ya çak›l› kald›. gördü¤ünüz gibi, onu ön- Nihayet ellerinde hissettik- ceden gözünüzün önüne leri ac›yla kendilerine gel- getirseydiniz beni mazur diler. Parmaklar›na bakt›k- görür, bu sevgimden do- lar›nda, elma yerine elleri- lay› beni k›namazd›n›z. ni kestiklerini anlad›lar. B›- Züleyha, Yusuf aleyhis- çaklar› b›rakarak ellerinde- selâm› kad›nlar›n karfl›s›- ki kan›n durdurulmas› ile na ç›karmakla, kendisinin u¤raflmaya bafllad›lar. devaml› olarak içinde bu- Züleyha, hakk›nda de- lundu¤u zor durumu onla- dikodu yapan kad›nlara ra göstermek istemiflti. Zi- karfl› bir zafer kazanm›flt›. ra onlar, bir defa Yusuf ‹çinde bulundu¤u duru- aleyhisselâm› görmekle peygamberler tarihi ansiklopedisi 395 YUSUF ALEYH‹SSELÂM
kendilerinden geçmifller masumiyet gösterip tekli-
ve ellerini kestiklerinin bile fimi kabul etmedi. Yemin fark›nda olmam›fllard›. ederim ki, e¤er ona em- Böylece, kendisinin Hazre- retti¤im fleyi yapmazsa, ti Yusuf’a karfl› davran›flla- muhakkak zindanlarda sü- r›nda hakl› oldu¤unu; as›l rünür! onlar›n gülünç duruma Kad›nlar›n hiçbiri, “Evli düfltüklerini göstermifl bir kad›n bunu nas›l düflü- oluyordu. nür, ay›b›n da bir hududu Kad›nlar›n hiçbirinin, olmal›” diyecek hâlde de- “Hay›r, ben so¤ukkanl›l›¤›- ¤ildi. Zira ellerinin kesil- m› muhafaza ettim, duy- mesi gözler önünde idi. gular›ma hakim oldum. De¤il bunu söylemek, Akl›mdan hiçbir fenal›k hepsi birden, Hazreti Yu- geçmedi ve kendimi kay- suf’un bafl›na toplan›p de- betmedim!” demeye hak- diler ki: lar› kalmam›flt›. Çünkü her - Azîzin han›m›n›n em- biri hâlen kanamakta olan rine karfl› gelmen sana bir parmaklar›n› s›k›yor, akan fayda getirmez. Üstelik kan› durdurma çabas›yla hapse düfler, hakaret ve u¤rafl›p duruyorlard›. Dil- zillete u¤rars›n. lerini tutmaman›n cezas›n› Yusuf aleyhisselâm›n bu flekilde çekiyorlard›. karfl›s›nda kendilerini unu- Züleyha onlara unuta- tan ve ona ra¤bet göste- mayacaklar› bir ders ver- ren bu kad›nlar, bundan dikten sonra, sözlerine sonra onu Züleyha’n›n ar- flöyle devam etti: zusuna uymaya teflvik et- - Yemin ederim ki, ben tiler. ondan murad almak iste- Züleyha, güzelli¤inin dim. Bu ifl için talepte bu- yan›nda mal, servet ve lundum. O ise bu hususta mevki sahibi idi. E¤er ar- peygamberler tarihi ansiklopedisi 396 YUSUF ALEYH‹SSELÂM
zusuna uymazsa, onu iyice art›nca, Allahü teâlâ-
hapse att›rabilir, iftira ede- ya s›¤›n›p duâ etti. Bafl›na bilir, hatta öldürtebilirdi. gelen bu musibetten ko- Art›k Züleyha evine s›k runmas›n› istedi ve flöyle s›k misafir getiriyor, onlar- niyazda bulundu: dan yard›m almak istiyor- - Ey Rabbim! Zindan du. Kad›nlar hem Yusuf bana, bu M›s›rl› kad›nlar›n aleyhisselâm› bir daha beni davet ettikleri fley- görmek, hem de Züley- den daha hofl geliyor. On- ha’ya yard›m etmek için lar›n isteklerini yapmak- geliyorlard›. Kimisi Züley- tansa, zindan› tercih ede- ha’n›n iste¤ini yapmas›n› rim. Ya Rabbi! E¤er sen isterken, kimisi de kendi onlar›n hilelerini benden gönlünü yapmas›n› bile çevirmezsen, onlara mey- teklif ediyordu. leder, böylece sefihler Ancak bir peygamber zümresine dahil olurum. olan Yusuf aleyhisselâm Azîz, bu iflte Yusuf hiçbirine iltifat etmiyordu. aleyhisselâm›n suçsuz ol- Onlara Allahtan korkmala- du¤unu anlad›¤› için her- r›n› hat›rlat›yordu. Ancak hangi bir ceza vermeye istenilmeyen bütün fleyler- lüzum görmemiflti. Bu de- le tehdit ediliyor, karfl›l›¤›n- fa Züleyha baflka hilelerle da insan nefsinin ra¤bet et- Yusuf aleyhisselâm› elde ti¤i fleyler teklif ediliyordu. etmeye çal›flt›. Yusuf aley- hisselâm ise onun hâlleri- Hazreti Yusuf’un ne iltifat etmedi. Züleyha, zindana at›lmas› Hazreti Yusuf’tan ümidini Yusuf aleyhisselâm, kesince, kocas›na dedi ki: kad›nlar›n, fuhflu güzel - Bu Kenanl› genç, beni gösteren hileleri ve kendi- insanlar aras›nda rezil et- ne lây›k olmayan teklifleri ti. Kendi nefsinden murad peygamberler tarihi ansiklopedisi 397 YUSUF ALEYH‹SSELÂM
almak istedi¤imi söyledi. danda kald›¤› bilinme-
Bu hususta mazur oldu- mektedir. Yusuf aleyhis- ¤umu insanlara anlata- selâm; zindanda, uzun za- mad›m. Ya bana izin ver, man kalm›fl, kurtulma beni k›namamalar› için in- ümidi tükenmifl insanlar sanlara mazur oldu¤umu gördü. Zindan halk› da te- anlatay›m veya onu hap- miz ruhlu, güzel ve güler set! yüzlü, her yönüyle mü- Di¤er kad›nlar›n koca- kemmel bir insanla ilk de- fa karfl›lafl›yorlard›. Hiçbi- lar› da han›mlar›n› koruya- rinin hat›r›ndan onun bir bilmek için Azîze bask› ya- suç iflleyebilece¤i geçmi- p›yorlard›. yordu. Hazreti Yusuf’un ka- Yusuf aleyhisselâmla d›nlar›n tasallutundan beraber, M›s›r Firavunu- kurtulmak için yapt›¤› du- nun iki kölesi de zindana ây› Allahü teâlâ kabul etti. at›lm›flt›. Bunlardan biri Baflta Azîz olmak üzere, ekmekçisi, di¤eri de fler- M›s›rl› kad›nlar›n kocalar› betçisi idi. Her ikisi de Fi- da kad›nlar›n mekik dokur ravuna karfl› suç iflledikle- gibi Hazreti Yusuf’u gör- rinden buraya gönderil- meye gelmelerine mâni mifllerdi. olmak için bir çare düflün- Yusuf aleyhisselâm, düler. zindanda hastalar› ziyaret Neticede Azîz, dediko- eder, onlar›n ifllerini görür dular›n son bulmas› için ve s›k›nt›s› olanlar› ferah- en uygun yolun Yusuf’un land›r›rd›. Biri bir fleye hapsedilmesi oldu¤una muhtaç olsa, onun için, karar vermiflti. Böylece zindandakilerden para Yusuf aleyhisselâm zin- toplar ve yard›mda bulu- dana at›ld›. Uzun zaman nurdu. Geceleri daima na- orada kald›. Kaç sene zin- maz k›lar ve Rabbini zikre- peygamberler tarihi ansiklopedisi 398 YUSUF ALEYH‹SSELÂM
derdi. Belâlara u¤rayan, fierbetçi ile
hayattan ümitlerini kes- ekmekçinin rüyas› mifl hüzünlü kimseleri te- Hazreti Yusuf zindanda selli eder, onlara derdi ki: iken peygamber oldu¤u bil- - Sizi müjdelerim! Sab- dirilmifl ve rüya tabiri de rediniz! Allahü teâlâ size ö¤retilmiflti. Yusuf aleyhis- ecrinizi verir. selâm, burada sözleri, ilmi Zindandakilerin her biri ve hâlleri ile insanlara do¤- ona muhabbet eder; “Ey ru yolu gösteriyor; dedele- Yi¤it! Ne güzel yüzlü, tatl› rinden ‹brahim aleyhisselâ- sözlü ve iyi huylusun!” m›n dininin hükümlerini derlerdi. ‹lk geldi¤inde zin- anlat›yor; Allahü teâlây› bir dan arkadafllar› sormufl- bilip, Ondan baflka hiçbir lard›: fleye ibadet etmemelerini - Ey güzel yüzlü deli- söylüyordu. Firavunun ek- kanl›! Söyle sen kimsin? mekçisi ve flerbetçisi de Yu- Yusuf aleyhisselâm da suf aleyhisselâm› dinleyen- flöyle cevap vermiflti: ler aras›nda idi. - Ben Halilullah ‹bra- Birgün Hazreti Yusuf, him’in o¤lu ‹shak’›n o¤lu ekmekçi ile flerbetçinin ya- Safiyyullah Yakûb’un o¤- n›na u¤ram›flt›. Onlar› luyum. dertli ve düflünceli gören Onun suç iflleyebilece- Hazreti Yusuf dedi ki: ¤ine inanmayan zindan - Sizi dertli ve düflünce- müdürü bile Yusuf aley- li görüyorum. Bir fley mi hisselâma demiflti ki: oldu? - Ey delikanl›! Gücüm - Ey nur yüzlü kifli! ‹ki- yetse seni sal›verirdim. miz de birer rüya gördük. Buna imkân›m yok. Fakat, Neye delâlet ettiklerini bil- zindanda istedi¤in yerde miyoruz. Lütfen bize anla- kalabilirsin! t›r m›s›n? peygamberler tarihi ansiklopedisi 399 YUSUF ALEYH‹SSELÂM
- Gördüklerinizi anlat›n - Ey nur yüzlü genç! Bi-
da tabir edeyim. ze bu rüyalar›n yorumunu Birisi anlatmaya baflla- yap, biz seni iyilik yapan, d›: iyili¤i seven bir insan ola- rak görüyoruz. - Ben kendimi rüyamda üzüm s›k›p flarap yapar- Hazreti Yusuf rüyala- ken gördüm. r›n yorumunu yapmadan önce, onlara hak din hak- Di¤eri de rüyas›n› flöy- k›nda bilgi verdi ve dedi le anlatt›: ki: - Ben kendimi bafl›m›n - Size gelecek olan bir üzerinde ekmek tafl›rken yeme¤in, daha gelmeden gördüm. Kufllar o ekme¤i önce onun ne yeme¤i ve yiyordu. lezzetinin nas›l oldu¤unu, Böylece rüyalar›n› anlat- miktar›n› size haber veri- malar›ndan sonra dediler ki: rim. Bu Rabbimin bana
peygamberler tarihi ansiklopedisi 400
YUSUF ALEYH‹SSELÂM
ö¤rettiklerinden, bildir- hü teâlâ o putlar›n ilâh ol-
diklerindendir. duklar›na dair hiçbir delil Ben sizin zannetti¤iniz indirmedi, bildirmedi. Kul- gibi Allahü teâlây› inkâr lar›n dünya ve ahiretteki eden bir kavmin dininde bütün ifllerinde hüküm de¤ilim, hiçbir zaman da yaln›z Allahü teâlâya aittir. olmad›m ve bozuk dinler- O, kendisinden baflkas›na den de uza¤›m. Ben dede- ibadet etmemenizi emrey- lerim Hazreti ‹brahim, lemifltir. Çünkü, ibadete Hazreti ‹shak ve babam müstahak olan yaln›z Hazreti Yakûb’un dini olan Odur. ‹flte dosdo¤ru olan tevhid dini üzereyim. Her- din budur. Fakat insanlar›n ço¤u bunu bilmiyorlar. hangi bir mahlûku Allaha ortak koflmak bize yak›fl- Yusuf aleyhisselâm rü- maz. yay› tabir etmeden önce, Allahü teâlân›n peygam- Hazreti Yusuf böylece beri oldu¤unu söyleyip, hak dini anlatt›ktan sonra, mucize gösterdi. “Size ge- sözlerine flöyle devam etti: len yemekler daha gelme- - Ey zindan arkadaflla- den, cinsini ve tad›n› ha- r›m! Sizin alt›n, gümüfl, ber veririm.” dedi. Pey- demir ve baflka fleylerden gamberler ailesinden gel- yap›lm›fl, kimseye zarar ve di¤ini, baba ve dedeleri- faydaya gücü yetmeyen nin peygamber oldu¤unu irili ufakl› çok say›daki put- bildirdi. Babas›n›n Yakûb, lar›n›z m› hay›rl›; yoksa, bir dedelerinin ‹brahim ve ‹s- ve her fleye galip olan Alla- hak aleyhimüsselâm oldu- hü teâlâ m›? Sizin, Onu b›- ¤undan bahsetti. Hazreti rak›p tapt›klar›n›z; atalar›- ‹brahim ve ‹shak aleyhis- n›z›n ve kendinizin takm›fl selâm, M›s›r’da da bilinir, oldu¤unuz kuru adlardan peygamber olduklar› ka- baflka bir fley de¤ildir. Alla- bul edilirdi. Bu yüzden Yu- peygamberler tarihi ansiklopedisi 401 YUSUF ALEYH‹SSELÂM
suf aleyhisselâm, aç›klad›- - Ey zindan arkadaflla-
¤› tevhid itikad›n›n onlar r›m! Sizden biri kurtula- taraf›ndan kabul görmesi cak ve tekrar efendisinin ve sözüne itibar edilerek hizmetine girecek, ona kendisine itaat edilmesi flerbetçilik yapacakt›r. Di- için, peygamber ailesin- ¤erinize gelince, o as›la- den geldi¤ini söyledi. cak ve kufllar tepesine ko- Yusuf aleyhisselâm, nacak, bafl›n›n etini yiye- zindan arkadafllar›n› üç ka- cektir. Aç›klanmas›n› iste- demede Hak dine davet et- di¤iniz rüya hakk›nda hü- miflti. ‹lk önce tevhid itika- küm ve takdir böyle olup, d›n›n lüzumunu, Allahü te- aynen gerçekleflecektir. âlâya inanman›n gerekli ol- Hazreti Yusuf, rüyalar› du¤unu anlatt›. Sonra Alla- böyle tabir ettikten sonra, hü teâlâdan baflka fleyle- kurtulaca¤›n› söyledi¤i rin, putlar›n ibadete müsta- kimseye dönerek dedi ki: hak olmad›klar›na dair de- - Kurtuldu¤un zaman liller getirdi. Son olarak da efendinin yan›nda benden hak dini, akl›n ve naklin ka- bahset! bul edece¤i bir flekilde or- taya koydu. Nitekim; “‹flte Resûlullah efendimiz dosdo¤ru olan din budur. Yusuf aleyhisselâm›n fler- Fakat insanlar›n ço¤u bu- betçiye söyledi¤i sözle il- nu bilmiyorlar.” sözü de gili olarak buyurdu ki: bunu göstermektedir. (Allahü teâlâ, kardeflim Yusuf aleyhisselâm, rü- Yusuf’a [aleyhisselâm] yalar›n›n tabirini isteyen rahmet etsin. O, flerbetçi- zindan arkadafllar›na, tev- ye; “Beni efendinin yan›n- hid inanc›n› anlat›p pey- da an!” demeseydi, zin- gamber oldu¤unu aç›kla- danda befl seneden sonra d›ktan sonra, onlar›n rüya- yedi sene daha kalmaya- lar›n› tabir etmeye bafllad›: cakt›.) peygamberler tarihi ansiklopedisi 402 YUSUF ALEYH‹SSELÂM
betçiye fleytan vesvese mifltir: verdi¤i için, Firavuna, Haz- Yani; Nâbi (sen üzülme) reti Yusuf’tan bahsetmeyi bir emrin yap›lmas› hakk›n- unuttu. Nitekim ayet-i keri- da Allahü teâlâ bir fleyi ira- mede mealen; (Fakat fley- de edip dileyince; onun ye- tan, efendisine anmay› ona rine getirilmesi için umul- unutturdu.) [Yusuf 42] bu- mayan yönlerden, çeflitli yurulmufltur. sebepler ortaya ç›kar›r. Yusuf aleyhisselâm›n rüya gören zindan arkadafl- Firavunun rüyas› lar› çok geçmeden zindan- dan ç›kar›ld›lar. Rüyalar›n›n Allahü teâlân›n, Yusuf neticesi, Yusuf aleyhisselâ- aleyhisselâm hakk›nda m›n tabir etti¤i gibi ç›kt›. takdîr etti¤i zindanda kal- fierbetçi, Firavunun yan›n- ma müddetinin sonlar› da eskisinden daha iyi bir yaklaflm›flt›. Ancak Allahü makama kavufltu. Ekmekçi teâlân›n âdeti sebeplerle ise as›ld› ve beynini kufllar yaratmak idi. Bunun için yedi. fierbetçi zindandan de sebeplerini yaratt›. Ni- kurtulunca, Firavunun ya- tekim zaman›n M›s›r fira- n›nda fleytan›n vesvesesiy- vunu olan Reyyan, bir ge- le Yusuf aleyhisselâm› ce bir rüya gördü. Dehflet- unuttu. Neticede Allahü te- le uyand›. Bir müddet gör- âlâ, Yusuf aleyhisselâm›n dü¤ü rüyay› düflündü, bir zindanda bir müddet daha fleye yoramad›. Tekrar kalmas›n› dilemifl, onun uyumak istedi, fakat uyu- sözünü ve fleytan›n unut- yamad›. Zira zihni gördü- turmas›n› buna sebep k›l- ¤ü rüya ile meflgul idi. m›flt›r. Cenab-› Hak bir fleyi Sabah olunca ilk ifl ola- murad edince, sebeplerini rak memleketindeki bütün de yaratt›¤›n› herkes bilir. müneccimleri, sihirbazla- peygamberler tarihi ansiklopedisi 403 YUSUF ALEYH‹SSELÂM
r›, rüya tabircilerini topla- - Bu anlatt›klar›n›z kar›-
d›. Onlara izzet ve ikramda fl›k bir rüyad›r. Biz böyle bulundu. Sonra rüyas›n› hesaba kitaba gelmeyen anlatt›: rüyalar›n tabirini bilmeyiz. - Bu gece rüyamda ye- Firavun ve kâhinler di tane iri, semiz inek gör- aras›nda cereyan eden bu düm. Daha sonra ortaya konuflmalar›n yap›ld›¤› ç›kan yedi tane c›l›z ve za- mecliste, Yusuf aleyhisse- y›f inek o semiz inekleri lâm›n zindan arkadafl› yedi. Ayr›ca yedi adet ye- olan flerbetçi de bulunu- flil taze baflak gördüm. Ye- yordu. Kalbi s›zlad›. He- di tane de kuru baflak var- men Yusuf aleyhisselâ- d›. Bu baflaklar da yeflil ba- m›n; “Beni efendinin ya- flaklar› mahvettiler... n›nda an!” sözünü hat›rla- Firavun bunlar› anlat- d›. Firavuna dedi ki: t›ktan sonra, divan üyele- - Zindanda ilmi ve iba- rine ve âlimlere ve rüya ta- deti çok salih bir zat vard›r. bircilerine birer birer göz Rüyan›z›n tabirini bilecek gezdirerek sözlerini flöyle biri varsa, o da bu faziletli bitirdi: zatt›r. Onun ilim ve hikmet - Ey ileri gelenler! E¤er sahibi bir zat oldu¤unu gerçekten rüya tabirinde herkes tasdik eder. Ben ve mahirseniz, benim rüyam› arkadafl›m Ekmekçi zin- tabir ediniz! danda iken gördü¤ümüz Allahü teâlâ bu kimse- rüyay› ona tabir ettirmifl- lerin basiretlerini ba¤la- tik. Rüyalar›m›z, tabir etti- m›flt›. Tabir etmeleri ¤i gibi ç›kt›. ‹zin verirseniz mümkün de¤ildi. Zira tak- rüyan›z› ona tabir ettirip dîr Hazreti Yusuf’un zin- geleyim. dandan ç›kmas› idi. Kâhin- Firavun, sevinç ve ler dediler ki: memnuniyet göstererek, peygamberler tarihi ansiklopedisi 404 YUSUF ALEYH‹SSELÂM
flerbetçiyi Yusuf aleyhis- Firavun ve avenesi, Yusuf
selâm›n yan›na gönderdi. aleyhisselâm›n faziletin- fierbetçi, Hazreti Yusuf’un den habersiz olduklar› gi- yan›na var›nca dedi ki: bi, di¤er insanlar da fazilet - Ey Yusuf! Ey S›ddîk! ve üstünlük sahibinin kad- Bize, yedi zay›f ine¤in, ye- rini anlayamayacak kadar di semiz ine¤i yedi¤i ve gaflet içindeydiler. Bu ve yedi kuru bafla¤›n da yedi benzeri sebeplerden dola- yeflil bafla¤› yok etti¤i flek- y›, kat’î bir ifade yerine linde görülen rüyan›n ta- “Umulur ki...” dedi. birini haber ver! Umulur Yusuf aleyhisselâm rü- ki, Firavun ve yan›ndakile- yan›n tabirini flöyle yapt›: re isabetli tabirinizle döne- - Yedi semiz inek ve ye- rim de, onlar, bu vesile ile di yeflil baflak bolluk ve ge- senin gerçek de¤erini an- larlar. nifllik y›llar›d›r. Yedi zay›f inek ve yedi kuru baflak k›t- fierbetçinin burada l›k y›llar›d›r. fiimdi yedi y›l “Umulur ki...” gibi ihtima- ziraatteki âdetiniz üzere le yer vermesinin baz› se- mahsul ekin. Yiyece¤iniz bepleri vard›r: fierbetçi, az bir miktar› d›fl›nda, bu¤- birçok kâhinin, hakk›nda day› saklay›n. Bu bolluk y›l- söz söylemekten âciz kal- lar› geçtikten sonra yedi d›¤› bir rüyay›, Yusuf aley- hisselâm›n da tabir ede- sene k›tl›k olacak. Bu k›tl›k memesinden çekiniyordu. seneleri için evvelce birik- Ayr›ca Firavun ile yak›nla- tirdi¤iniz bu¤day›n, to- r›n›n, Hazreti Yusuf’un ce- humluk olarak saklayaca- vab›n› anlayabileceklerin- ¤›n›z az bir miktar›ndan den pek ümitli de¤ildi. An- baflkas›n› o vakte yetiflen- lasalar bile do¤rulu¤una ler yiyip bitirecekler. itimat edeceklerini kat’î K›tl›k seneleri geçtik- olarak bilmiyordu. Ayr›ca, ten sonra bir bereketli y›l peygamberler tarihi ansiklopedisi 405 YUSUF ALEYH‹SSELÂM
gelecek. O sene ya¤mur- Fakat Yusuf aleyhisse-
lar ya¤›p her çeflit mahsul- lâm bu daveti hemen ka- de bereket olacak. ‹nsan- bul etmeyerek flöyle ce- lar, o zaman üzüm, zeytin, vap verdi: susam gibi fleylerin usare- - Efendine dön de elle- sinden, suyundan ve hay- rini kesen o kad›nlar›n zo- vanlar›n sütünden çok is- ru neydi, kendisine sor! tifade edecekler. Benim Rabbim onlar›n hi- fierbetçi teflekkür ede- lelerinin ne oldu¤unu, ne rek ayr›ld›. Hazreti Yu- söylediklerini, ne yapt›kla- suf’tan duydu¤u rüyan›n r›n› elbette bilir. tabirini Firavuna haber Firavuna bu durum ile- verdi. Firavun bu tabiri be- tildi. Meseleyi tahkik eden ¤endi ve dedi ki: Firavun, o kad›nlar› derhal - Onu bana getiriniz! yan›na getirterek sordu: Bu hâdise, ilmin fazile- - Yusuf’un nefsinden tini göstermektedir. Çünkü murad almak istedi¤iniz Allahü teâlâ, Yusuf aley- vakit ne hâlde idiniz? Onu, hisselâm›n ilmini onun Züleyha’n›n emrine itaate dünyevî bir s›k›nt›dan kur- teflvik ederken size karfl› tulmas›na vesile k›ld›. ‹lim, bir meylini hissettiniz mi? kiflinin dünyevî s›k›nt›dan Kendisinde bir kötülük, kurtulmas›na vesile oldu- flüphe götürür bir hareket ¤u gibi, ahiretteki s›k›nt›- gördünüz mü? s›ndan kurtulmas›na da Kad›nlar böyle bir so- vesile olacakt›r. fierbetçi, ruyla karfl› karfl›ya kala- Firavunun emri üzerine, caklar›n› hiç hesap etme- Yusuf aleyhisselâm›n ya- mifllerdi. Hazreti Yusuf’un n›na giderek, “Ey büyük suçsuz yere hapsedilmesi zat, Firavun seni istiyor!” onlar›n da vicdan azab› dedi. çekmelerine sebep olmufl, peygamberler tarihi ansiklopedisi 406 YUSUF ALEYH‹SSELÂM
ancak zamanla unutmufl- ç›kmas›n› istiyordu. Zira
lard›. Firavunun bu mese- zindana bir suçlu olarak leyi açmas›yla, eski vicdan de¤il de iftira at›lm›fl bir azaplar› tazelenmiflti. Su- mazlum olarak at›lm›fl idi. çu yine Hazreti Yusuf’a Yusuf aleyhisselâm, yap›- y›kmak mümkün idi, fakat lan daveti kay›ts›z flarts›z tekrar vicdan azab›na düfl- kabul edip, zindandan ç›k- mek vard›. Bunun üzerine makta acele etse idi, Fira- ellerini kesen kad›nlar›n vunun kalbinde bu iftira- hepsi, Yusuf aleyhisselâ- dan bir eser ve flüphe ka- m› tenzih edip, onun te- labilirdi. Fakat zindandan mizli¤ine ve iffetinin yük- ç›kmadan önce, mesele- sekli¤ine flehadet ederek nin araflt›r›lmas›n› isteme- dediler ki: si; kendisine at›lan iftira- dan uzak ve temiz oldu¤u- - Hâflâ! Biz onun hiçbir na delâlet etti¤i gibi, zin- kötü hâline, hiçbir günah›- dandan ç›kar›ld›ktan son- na muttalî olmad›k. ra da k›nanmaktan kurtul- Züleyha da, mecliste mufl olacakt›. idi. Han›mlar onun yüzüne Yusuf aleyhisselâm›n, bak›p; “Sen ne dersin?” kendi durumunu, kendisi- gibi bir imada bulundular. ne iftira eden, o ellerini ke- Azîzin han›m› Züleyha da; sen kad›nlara sorarak arafl- “fiimdi hak ortaya ç›kt›. t›rmas›n› Firavuna teklif et- Ben onun nefsinden mu- mesi de; bu meselede te- rad almak istemifltim. O miz, nezih ve suçsuz oldu- ise, fleksiz flüphesiz do¤ru ¤unun ayr› bir delilidir. söyleyenlerdendir!” dedi. Yusuf aleyhisselâm›n, Hazreti Yusuf saraya kendisine gelen elçiye davet edildi¤i hâlde, he- böyle demesinin sebebi, men bu daveti kabul et- Kur’an-› kerimde mealen medi. Durumun ayd›nl›¤a flöyle beyan buyuruldu: peygamberler tarihi ansiklopedisi 407 YUSUF ALEYH‹SSELÂM
(Benim, iflin do¤rusu- m›n hâlleri Firavunun da
nun anlafl›lmas›na vesile hofluna gitti. Çünkü, rüya olan bu teflebbüsüm, tabiri ilmine vâk›ft›. Zin- onun [Azîzin] g›yab›nda dandan ç›kmaya heves- [han›m›na] h›yanet etme- lenmemifl, ellerini kesen di¤imi, Allahü teâlân›n ha- kad›nlar›n hâlinin araflt›r›l- inlerin hilelerini muvaffa- mas›n› istemifl, bir de ken- kiyete erdirmeyece¤ini disine yap›lan iftiradan bilmesi içindi.) [Yusuf 52] uzak olup temiz ve günah- Yusuf aleyhisselâm, s›zl›¤›n› göstermiflti. zindana girince Cebrail Ayr›ca Yusuf aleyhisse- aleyhisselâm gelmifl ve lâm›n çok ibadet ve taat kendisine; “Allahüm- yapmas› da, Firavunun ho- mec’al lî min indike fere- fluna giden bir yönü idi. cen ve mahrecen, verzuk- Bütün bunlar; Yusuf aley- nî min haysü lâ ahtesib = hisselâm›n ilminin çoklu¤u Allah›m! Bana kendi kat›n- baflta olmak üzere, kendisi- dan, içinde bulundu¤um ne güvenilmesine ve ziya- bu s›k›nt›dan ç›k›fl ve kur- desiyle hayranl›k duyulma- tulufl yolu nasip eyle. Beni s›na sebebiyet verdi. Böy- ummad›¤›m yerden, r›z›k- lece Firavun, Yusuf aley- land›r!” duâs›n› ö¤retmifl- hisselâm hakk›nda hüsnü- ti. Yusuf aleyhisselâm da zan sahibi oldu. böyle duâ ederdi. Hükümdarlar›n ortak yönü, en de¤erli kimseleri ve en k›ymetli fleyleri ken- Hazreti Yusuf’un dilerinde bulundurmak is- maliye naz›r› olmas› temeleridir. Zaman›n M›s›r Allahü teâlâ, onun bu Firavunu da, böyle üstün duâs›n› kabul etti. Zindan- hasletlere sahip olan Yusuf dan ç›kmas› için sebepler aleyhisselâm›, kendisine yaratt›. Yusuf aleyhisselâ- müsteflar edinmek istedi. peygamberler tarihi ansiklopedisi 408 YUSUF ALEYH‹SSELÂM
Bu sebeple, “Onu bana ge- di. Kendilerine daima yar-
tirin, kendisini has müste- d›mc› oluyordu. Yusuf flar edinip ifllerimi ona b›- aleyhisselâm zindandan rakay›m!” dedi. Firavunun ç›karken, zindandakilere emri üzerine bir elçi, Yusuf veda edip flöyle duâ etti: aleyhisselâm›n yan›na gel- “Allah›m! Hay›rl›, salih di. Firavunun kendisini ça- kimselerin kalblerini onla- ¤›rd›¤›n› söyledi. Yusuf aleyhisselâm, hakikat orta- r›n üzerine çevir! Onlar- ya ç›kt›¤› için de Firavunun dan haberleri gizli tut- davetini kabul etti. ma!” Zindan arkadafllar›, Yu- Yusuf aleyhisselâm›n suf aleyhisselâm›n arala- bu duâs›ndan sonra, ha- r›ndan ayr›l›fl›na çok üzül- berler herkesten önce ha- düler. Çünkü ondan hep pishanedekiler taraf›ndan iyilik ve fayda görmüfller- ö¤renilmeye bafllad›. Zin- peygamberler tarihi ansiklopedisi 409 YUSUF ALEYH‹SSELÂM
dan›n kap›s›na; “Buras›, - Sen bugünden itiba-
belâ, musibet ve hüzün ren bizim nezdimizde mü- evi, dirilerin kabri, düfl- him bir mevki sahibisin, manlar›n sevinç, dostlar›n her iflte eminsin, itimat tecrübe yeridir” diye yaz- edilen bir müsteflars›n! d›. Gusül abdesti al›p elbi- Firavun, Yusuf aleyhis- selerini de¤ifltirdi. Sonra selâmla konufltukça, ona Firavunun saray›n›n kap›- olan hayranl›¤› gitgide art›- s›na kadar geldi. Bu s›ra- yordu. Hâlbuki Yusuf aley- da, “Rabbim, dünyam ve hisselâm› ilk gördü¤ünde; yaratt›klar› hakk›nda bana “Bunca yafll› bafll› sihirbaz kâfidir. Ondan baflka ilâh ve kâhinin tabir edemedi¤i yoktur!” diye duâ etti. rüyay› bu genç mi yorum- Firavunun odas›na gi- lad›?” diye sormaktan ken- rince; “Allah›m! Bana on- disini alamam›flt›. dan hay›r gelmesini nasip et! Onun ve baflkas›n›n Firavun, rüyas›n›n yo- flerrinden sana s›¤›n›r›m!” rumunu, bir de Yusuf diye duâ etti. aleyhisselâm›n a¤z›ndan dinlemek istedi. Yusuf Firavun kendisini gö- aleyhisselâm, Firavunun rünce, Yusuf aleyhisselâm rüyas›n› ve tabirini flöyle Arapça selâm verdi. Fira- anlatt›: vun, çok lisan bilirdi. Han- gi lisan ile konuflursa, Yu- “Rüyanda, Nil nehri ke- suf aleyhisselâm da o dil nar›nda semiz ve güzel ye- ile cevap verirdi. Arapça di ine¤in ortaya ç›kt›¤›n› ve ‹braniceyi de onun bil- gördün. Sen onlar›n gü- di¤i lisanlardan fazla ola- zelliklerine hayran hayran rak biliyordu. Firavun, on- bakarken, aniden suyun daki bu hâllere hayran ol- kabard›¤›n› sonra da kuru- du. Çok iltifatlarda buluna- du¤unu gördün. Bu s›rada rak dedi ki: Nil’in kokmufl çamurlar›n- peygamberler tarihi ansiklopedisi 410 YUSUF ALEYH‹SSELÂM
dan, zay›fl›ktan kar›nlar› Bu s›rada yeflil baflaklar
yap›flm›fl yedi ine¤in ç›kt›- aras›ndan bir atefl ç›kt›. Bu ¤›n› gördün. Bunlar yedi atefl onlar› yak›p karartt›. semiz ine¤in aras›na girip, ‹flte, senin gördü¤ün rüya onlar› y›rt›c› hayvanlar›n budur!” parçalad›¤› gibi parçalad›- Yusuf aleyhisselâm› lar. Etlerini yediler, derile- dikkatle dinleyen Firavun rini parçalad›lar ve kemik- dedi ki: lerini k›rd›lar. Sen, zay›f ol- malar›na, semiz ineklere - Ey S›ddîk! Gördü¤üm galip gelip, onlar› yemele- rüyay› oldu¤u gibi anlat- rine ra¤men, kendilerinde t›n. Hiç hata etmedin. Sen- hiç semizleflme olmad›¤›- den dinlediklerim, gördü- n› görüp hayret ettin. ¤üm bu rüyadan daha ga- rip ve hayret vericidir. Bu s›rada aniden, tane- fiimdi bunun için ne ted- si dolgun yedi yeflil ve ta- bir almam›z gerekti¤ini ze baflak gördün. Bunun söyle! hemen yan›nda, kuru ve siyah yedi baflak daha var- Firavun rüyan›n tabiri- d›. Hepsinin kökleri sulu ni daha önce dinledi¤i için bir yerde idi. Sen ise kendi sadece rüyay› dinlemekle kendine hayret içerisinde; yetindi. Yusuf aleyhisse- “Bitkilerin yeri ayn›, hepsi lâm söze bafllad›: de sulu bir yerde bulunu- - Bolluk senelerinde yor. Fakat bu yedisi yeflil bol bol ekin ekmenizi tav- ve meyveli; flu yedisi ise, siye ederim. Çünkü bu y›l- siyah ve kuru, bu nas›l larda tafl ve kerpiç üzerine oluyor?” diyordun. ekin ekseniz yine bitecek- Bu s›rada rüzgâr esti. tir. Daha sonra büyük am- Kuru ve siyah olan baflak- barlar yapt›r›n ve ekinleri lar›n yapraklar›, yeflil ba- saplar› ile beraber ambar- flaklar›n üzerine da¤›ld›. larda saklay›n! Bu flekilde peygamberler tarihi ansiklopedisi 411 YUSUF ALEYH‹SSELÂM
hem de saplar, hayvanlar›- idare iflini bana b›rak! Ben n›z için yem olur. Halka da onu müstahak olmayanlar- ekinlerinden ihtiyaçlar› dan muhafaza etmeye kadar›n› yemelerini, geri- muktedirim, tasarruf yolla- ye kalan›n› saklay›p koru- r›n› bilirim. Bu büyük ve malar›n› emretmelisin. mühim ifli hakk›yla yapa- Saklad›¤›n bu kadar yiye- r›m! cek, M›s›r halk› ve etraf›n- Melik bu teklifi memnu- dakiler için kâfi gelir. Böy- niyetle kabul etti. Böylece lece daha evvel kimsenin Hazreti Yusuf M›s›r diyar›n- toplamad›¤› mal› topla- da Firavundan sonra en m›fl olursunuz. çok sözü geçen kimse oldu. K›tl›k zaman› her taraf- Asl›nda halk›n ifllerinde tan insanlar, yiyecek al- tasarruf ve yetkiyi almas›, mak için size gelirler. Top- Yusuf aleyhisselâma va- lad›¤›n›z yiyecekleri, onla- cip idi. Bundan dolay› ifli ra satars›n›z. Bu flekilde üzerine almak ona câiz ol- hem onlar ihtiyaçlar›n› gi- du. Halk›n ifllerinde tasar- derir ve hem de devlet ha- ruf ve yetkiyi ele almas›- zinesi mal ile dolar! n›n Yusuf aleyhisselâma Yusuf aleyhisselâm›n vacip olmas›n›n birkaç se- bu tavsiyeleri, Firavunun bebi vard›: çok hofluna gitti. Fakat bu Yusuf aleyhisselâm Al- iflte kendisine yard›m ede- lahü teâlâ taraf›ndan in- bilecek, kabiliyetli birini ta- sanlara gönderilen bir n›m›yordu. Yusuf aleyhis- peygamber idi. Onun için selâma dedi ki: mümkün oldu¤u kadar, in- - Bu hususta bana kim sanlara ifllerinde faydal› yard›mc› olur? Bu ifli be- olmas› lâz›m ve vacip idi. nim için kim yapar? Yusuf aleyhisselâm, peygamberler tarihi ansiklopedisi 412 YUSUF ALEYH‹SSELÂM
yak›nda k›tl›k çekilece¤ini, Züleyha ile evlenmesi
bu seneler için tedbirli ve Züleyha aradan y›llar ihtiyatl› bulunulmazsa, geçmesine ra¤men, Haz- halk›n büyük bir k›sm›n›n reti Yusuf’u unutmufl de- helâk olaca¤›n› vahiy ile ¤ildi. Ancak eskiden Haz- ö¤renmiflti. Allahü teâlâ- reti Yusuf kendi evinde ve n›n, Yusuf aleyhisselâma emrinde idi. fiimdi ise k›tl›¤›n zarar›n›n az olmas› böyle bir durum olmad›- için tedbir almas›n› emret- ¤›ndan, Yusuf aleyhisselâ- mifl olmas› muhtemeldir. m› eskisi gibi görme imkâ- n› da yoktu. Bu arada Azîz Ayr›ca lây›k olanlara ölmüfl, Züleyha da serbest faydal› olmak, onlardan kalm›flt›. zarar› defetmek aklen de güzel bir ifltir. Yusuf aley- Züleyha, kocas›n›n ölü- münden sonra her fleyden hisselâm halk›n faydas›na el etek çekip, saraydan olan ifllerde titizlik göster- uzaklafl›p, bir viranede ya- mekle mükellef idi. Hazi- flar olmufltu. Yusuf aleyhis- nenin idaresi onun elinde selâm›n Maliye Naz›r› ol- olmad›kça, üstlendi¤i va- mas›ndan sonra, kocas›n- zifeyi yerine getirmesi dan kalan ziynet ve mal›n› mümkün de¤ildi. Vacip bir da¤›tmaya bafllad›. Yusuf iflin yerine getirilmesine aleyhisselâmdan bahse- sebep olan fley de vacip den herkese veriyordu. olur. Bundan dolay›, M›s›r Elinde, avucunda hiçbir fle- hazinelerini ele almak iste- yi kalmad›. ‹yice fakir düfl- mesi, Yusuf aleyhisselâ- tü. Hak dini seçip, kendisini ma vacip ifllerdendi. Yok- ibadet ve taate verdi. sa k›tl›kta, insanlar›n ihti- Züleyha, birgün Yusuf yaçlar›n› gidermesi müm- aleyhisselâm›n yolu üstü- kün olamazd›. ne ç›k›p dedi ki: peygamberler tarihi ansiklopedisi 413 YUSUF ALEYH‹SSELÂM
- Sultanlar› emrine is- Bundan böyle Züleyha
yan ile köle eden, köleleri gerçek manas›yla mutlu- emrine itaatle sultan eden lu¤u tadacakt›. Gören ka- Allahü teâlây› tesbih ede- d›nlar›n ellerini kesecekle- rim. O, her türlü noksan- ri derecede güzel bir koca- l›ktan uzakt›r. s› vard›. Ayn› zamanda ko- Züleyha’n›n sesini du- cas›, zaman›nda yaflayan yan Yusuf aleyhisselâm, insanlar›n g›pta edecekleri onu tan›y›p iltifatlarda bu- derecede üstün bir edep lundu. Daha sonra, Fira- ve terbiye numunesi idi. vunun da arac›l›k yapma- Züleyha’n›n ikinci mutlu- s›yla, Allahü teâlân›n emri lu¤u da, Hazreti Yusuf’un tan›tt›¤› hak dini tan›m›fl, üzerine nikâh k›y›p, onun- ona inanm›fl ve ebedî hu- la evlendi. Yusuf aleyhis- zura kavuflmufl olmas›yd›. selâm, Züleyha’n›n yan›na Beraber ibadet ediyor ve girince sordu ki: kocas›n›n emirlerine seve- - Evlilik yoluyla meflru rek uyuyordu. Zaman›n- flekilde bir araya gelme- daki müminlerin annesi miz, senin bir zamanlar is- olma flerefine de kavufl- temifl oldu¤undan hay›rl› mufltu. de¤il mi? Yusuf aleyhisselâm›n Bunun üzerine Züley- Züleyha’dan iki o¤lu ile ha’n›n cevab› flöyle oldu: Rahmet ad›nda bir k›z› ol- - Ey S›ddîk, beni ay›pla- du. Yûflâ aleyhisselâm ve ma! Bildi¤in gibi ben; mal, Eyyûb aleyhisselâm›n ha- mülk, güzellik gibi dünya n›m›, Yusuf aleyhisselâ- nimetlerine sahip bir kad›n- m›n soyundand›r. d›m. Ancak kocam kad›nla- Yusuf aleyhisselâm, ra yaklaflmaktan mahrum- devlet ifllerinde bütün du. Sen de benim gördü- yetkileri eline al›nca, gele- ¤üm en güzel kimseydin! cek k›tl›k senelerini düflü- peygamberler tarihi ansiklopedisi 414 YUSUF ALEYH‹SSELÂM
nerek, çeflitli tedbirler al- Herkes bu bolluk y›lla-
maya bafllad›. Ülkenin r›nda, k›tl›¤› hat›rlar›na bile her taraf›na haber gönde- getirmek istemiyorlard›. rip, insanlar›n ziraatle Yedinci bolluk senesi bit- meflgul olmas›n› istedi. meye yak›n insanlar, acaba Ekilmedik hiçbir yerin b›- Firavunun rüyas› gerçekle- rak›lmamas›n› ve her ta- flecek mi diye bekliyor, k›tl›- raf›n ekinlerle doldurul- ¤›n gelmesini hiç arzu et- mas›n› emretti. Bu hâl miyorlard›. Ancak sekizinci tam yedi sene devam etti. sene ya¤mur mevsimi gel- Elde edilen mahsulün di¤i hâlde bir damla bile beflte birini devlet hesab›- ya¤mur düflmüyordu. O na vergi olarak toplad›. zaman Firavunun rüyas›- Bunun için kaleler ve de- n›n gerçekleflti¤ini herkes polar yapt›rd›. Bolluk se- anlad›. Ancak Firavun bu nelerinde toplad›¤› yiye- rüyay› görmeseydi k›tl›k ol- cekleri, ekinleri, baflaklar› mazd›, diyen nasipsizler de ile buralarda depolad›. ‹n- vard›. Nil nehri neredeyse sanlara çok iyilik ve ih- kuruyacak hâle gelmiflti. sanlarda bulundu. K›tl›¤›n ilk senesinde, M›s›r halk› Hazreti Yu- insanlar biriktirdikleri yi- suf’tan çok memnundu. yecekleri bitirdiler. Yusuf Onlara hep adaletle mu- aleyhisselâmdan para ile amele ederdi. Bolluk se- yiyecek sat›n almaya bafl- neleri böylece geçip gitti. lad›lar. Yusuf aleyhisse- Peflinden bütün fliddetiyle lâm, kim olursa olsun kim- k›tl›k bafllad›. O zamana seyi kay›rmadan, ilerde s›- kadar böyle k›tl›k görül- k›nt› olmamas› için, yiye- memiflti. Bir damla ya¤- cek almaya gelene, bir de- mur düflmedi¤i gibi, yer- ve yükünden fazla yiyecek den bitki nam›na hiçbir vermezdi. Bu hususta fley bitmez oldu. adaletten asla ayr›lmazd›. peygamberler tarihi ansiklopedisi 415 YUSUF ALEYH‹SSELÂM
Yusuf aleyhisselâm›n M›s›r’da halk, k›tl›k y›lla-
bizzat kendisinin köle ola- r›ndan önce biriktirdi¤i rak sat›ld›¤› M›s›r’da, her- mahsulü yerken, civar yer- kes onun eline bakar ol- lerde böyle bir tedbir al›n- mufltu. ‹nsanlar, ak›n ak›n mad›¤› için büyük s›k›nt› gelip, yiyecek bir fleyler al- çekiliyordu. K›tl›k, Kenan ili- mak için ç›rp›n›rlard›. Aç ne ve fiam taraflar›na da insanlar, Yusuf aleyhisse- isabet etmiflti. Baflkalar› gi- lâm›n mübarek yüzünü bi, Yakûb aleyhisselâm›n görünce, açl›klar›n› unu- evindekiler de k›tl›¤›n s›k›n- turlard›. Yusuf aleyhisse- t›s›n› çekiyordu. M›s›r’da lâm Firavuna da, yiyece¤i halka verdi¤i gibi verir, in- bu¤day›n bulundu¤u, bafl- san olarak herkesin hakk›- ka yerlerde bu¤day›n eseri- n› gözetir ve baflkalar›n- nin bile bulunmad›¤› habe- dan fazla vermezdi. Bu- ri civar yerlere yay›lm›flt›. nunla beraber Firavuna Bunu ö¤renen insanlar, çok iyi muamele ederdi. ak›n ak›n M›s›r’a gelmeye Çünkü kendisini hazinele- bafllad›lar. Ne kadar k›y- rinin bafl›na geçirerek metli mal ve elbiseleri var- bunca insan›n s›k›nt›dan sa bu¤dayla de¤ifltiler. kurtulmas›na vesile olan Yusuf aleyhisselâm in- Firavun idi. sanlar›n hâlini, dertlerini iyi Yusuf aleyhisselâm, Fi- anlamak için karn› doyas›- ravunun Allahü teâlâya ve ya yemek yemezdi. K›tl›¤›n kendisinin peygamberli¤i- hüküm sürdü¤ü yedi sene ne inanmas› için, gayret boyunca âdeti böyle ol- ederdi. Hazreti Yusuf’un mufltu. Ona derlerdi ki: bu güzel muamelesi saye- sinde, Firavun ve daha - Sen ac›km›yor musun pek çok insan imanla fle- ey Yusuf? reflendi. - Elbette ac›k›yorum. peygamberler tarihi ansiklopedisi 416 YUSUF ALEYH‹SSELÂM
- O hâlde neden yemi- du. Firavun da bu durum-
yorsun? M›s›r hazineleri dan çok memnun idi. senin emrinde de¤il mi? Bu amans›z k›tl›k Ke- - Kendim doyarsam, aç nan ilinde Yakûb aleyhis- kalanlar›n hâlini unutaca- selâm›n evinde de hisse- ¤›mdan, dertlerini anlaya- diliyordu. Bu¤day ve ek- mayaca¤›mdan korkuyo- mek nam›na bir fley kal- rum. mam›flt›. M›s›r’da bu¤day Böylece o Peygamber, bulundu¤u haberi buraya her insan için geçerli olan, da gelmiflti. Yakûb aley- “Tok aç›n hâlinden anla- hisselâm o¤ullar›na dedi maz” gerçe¤ine iflaret edi- ki: yordu. - M›s›r’a gidip biraz bu¤day getirin! ‹flittim ki Kardeflleri M›s›r’da M›s›r sultan›n›n bir hazi- nedar› varm›fl ve tah›l am- M›s›r’da tedbir al›nd›¤› için k›tl›k fazlas›yla hisse- barlar›n›n hepsi onun elin- dilmiyor, ancak civar de olup, dedemiz ‹brahim memleketlerde ziyadesiy- aleyhisselâm›n dini üzere le hissediliyordu. M›s›r’da imifl. Nas›l bir kimse oldu- bu¤day oldu¤unu ifliten- ¤unu gidip görün ve “Biz ler, mal ve para olarak ne- ‹brahimo¤ullar›ndan›z!” leri varsa al›p geliyorlar ve deyin. Belki ‹brahim aley- bunlar› verip bu¤day al›- hisselâm›n soyundan ol- yorlard›. Hazreti Yusuf bu du¤unuzu bilir de size ko- ifli bizzat kendisi kontrol layl›k gösterir. ediyordu. Böylece bu¤day Bünyamin haricindeki s›k›nt›s› çekenler, bu¤daya di¤er on o¤lunu M›s›r’a kavuflup sevinç içinde dö- gönderdi. Bünyamin, Haz- nüyor, M›s›r hazinesi de reti Yusuf ile ayn› anne- alt›n vb. fleylerle doluyor- den kardefl olup, Hazreti peygamberler tarihi ansiklopedisi 417 YUSUF ALEYH‹SSELÂM
peygamberler tarihi ansiklopedisi 418
YUSUF ALEYH‹SSELÂM
Yakûb onu yan›ndan hiç ümitle geldik. Lütfen bizi
ay›rmazd›. Hazreti Yu- eli bofl çevirmeyin. suf’un ayr›l›k ac›s›n› onun- - Siz bu¤day al›c›lar›na la teskin ediyordu. de¤il, casuslara benziyor- Hazreti Yusuf, huzuru- sunuz. na giren on kiflilik bir gru- - Do¤ru söylüyoruz. ‹h- bu gördü¤ü vakit gözleri- tiyar bir baban›n on evlâ- ne inanamad›. Evet, bun- d›y›z. Babam›z›n ismi Ya- lar kendi kardeflleriydi. ‹ç- kûb’dur. Beldemizde k›tl›k lerinde sadece Bünyamin var. M›s›r’dan baflka yerde yoktu. Onlara sordu: bu¤day bulunmad›¤›n› ve - Ne istiyorsunuz? senin iyi bir kimse oldu¤u- - Bu¤day istemeye gel- nu duyan babam›z, bizi dik. gönderdi. - Hangi beldenin insan- Kardeflleri Hazreti Yu- lar›s›n›z? suf’u tan›mam›fllard›. Zira - Kenan ilinden geliyo- Yusuf aleyhisselâm maka- ruz. m›nda heybetli oldu¤un- dan, huzuruna gelenler - Oras› M›s›r’a çok uzak mübarek yüzüne baka- de¤il midir? mazlard›. Bir de Hazreti - Öyledir efendim. An- Yusuf bir devletin bafl›nda cak araya açl›k girdi¤i za- bulunmakta idi. Onlar, Yu- man uzaklar yak›n oluyor. suf aleyhisselâmdan ayr›l- - Yurdunuzu ne hâlde d›ktan sonra hiç haber ala- b›rakt›n›z? mam›fllar, hatta onun, - K›tl›ktan baflka bir fley böyle bir devlete kavufla- yoktur. Sadece kurak ha- ca¤›n› hat›rlar›ndan bile va, sadece aç insanlar var- geçirmemifllerdi. d›. Sizin, gelenleri bofl çe- Ayr›ca, Yusuf aleyhis- virmedi¤inizi duyduk, selâm daha çocuk iken ay- peygamberler tarihi ansiklopedisi 419 YUSUF ALEYH‹SSELÂM
r›lm›flt›. fiimdi ise yüzü, Yusuf olan o o¤lunu çok
boyu ve flekli de de¤iflmifl- severdi. K›rda telef oldu. ti. Yusuf aleyhisselâm ise Onun üzüntüsünden dola- onlar› hemen tan›m›flt›. Zi- y› babam›z, ismi Bünya- ra onlar hiç de¤iflmemiflti. min olan küçük kardeflimi- Hazreti Yusuf kardeflle- zi yan›ndan hiç ay›rmaz. ri için sofra serdirdi. Çeflit- Yusuf’a çok üzüldü¤ün- li ikramlarda bulundu. den dolay› gözleri de gör- Kardeflleri ziyadesi ile mez oldu. Bir ev yapt›rd›. memnundu. Daha sonra Yusuf’a olan üzüntüsü se- Hazreti Yusuf’un emriyle bebiyle o eve Beyt-ül-ah- develer getirildi. Hizmetçi- zân dedi. Her gün o eve ler çuvallar› doldurmaya girer, Yusuf diye a¤lar. Ba- bafllad›lar. Biraz sonra bam›z bütün bu üzüntüle- Hazreti Yusuf kardefllerine rini bu kardeflimizle teskin sordu: eder. - Siz on kiflisiniz. Hâl- Yusuf aleyhisselâm, buki deve say›s› onbir. Ha- âdeti oldu¤u üzere flah›s ni bu bir devenin sahibi? bafl›na bir deve yükünden fazla bu¤day vermezdi. - Efendim, flu anda biz Onlara da birer deve yükü onbir kardefliz. Memleket- verip paralar›n› ald›. Ayr›- te kalan bir kardeflimiz da- ca Bünyamin için de bir ha vard›r. Ancak babam›z deve yükü verdi. Sonra onu yan›ndan pek ay›r- flöyle buyurdu: mak istemiyor? - Sizin sözünüzden, ba- - Baban›z neden onu ban›z›n, yan›nda b›rakt›¤› yan›ndan ay›rmak istemi- kardeflinizi daha çok sev- yor? di¤i anlafl›l›yor. Bu ise, in- - Babam›z›n, o küçük san› hayrette b›rak›yor. kardeflimizin annesinden Çünkü sizin bu kadar ce- bir o¤lu daha vard›. Ad› mâl ve olgunluk sahibi ol- peygamberler tarihi ansiklopedisi 420 YUSUF ALEYH‹SSELÂM
man›za ra¤men, baban›- Olur ki, ailelerine döndük-
z›n o kardeflinizi daha çok leri zaman bunun fark›na sevmesi, onun ak›l, fazilet var›rlar da, belki yine kar- ve edep bak›m›ndan kâ- deflleri Bünyamin ile bera- mil birisi oldu¤unu göste- ber buraya dönerler.” em- riyor. Bu yüzden onu gör- rini verdi. Böylece onlar›n mek istiyorum, onu bana tekrar gelmelerini teflvik getiriniz! E¤er getirmez- etmek istedi. seniz bir daha size zahire Hazreti Yusuf’un kar- vermem. Görüyorsunuz deflleri gördükleri ikram- ki, size de, baban›z›n ya- dan son derece memnun n›nda kalan kardefliniz olmufllard›. Getirdikleri ad›na da zahire veriyo- çuvallar t›ka basa doldu- rum. Ben misafirperverle- rulmufl ve çok fazla da bir rin hay›rl›s›y›m. E¤er onu ücret al›nmam›flt›. Hazreti da getirmezseniz, art›k Yusuf’tan gördükleri ikra- benim yan›mda size hiçbir m› ara s›ra dile getirmek- zahire yoktur! Yan›ma da ten kendilerini alam›yorlar- gelmeyiniz, diyar›ma da d›. Konufla, gülüfle yollar›- girmeyiniz! na devam ediyorlard›. An- cak onlar› düflündüren bir Hazreti Yusuf bu sözle- fley vard›. Maliye Naz›r› ke- ri âmirane söylemiflti. Kar- sin konuflmufltu. Kardeflle- deflleri korka korka cevap rini bir dahaki gelifllerinde verdiler: getirmezler ise, o zaman - Onu babas›ndan iste- hiç bu¤day alamayacaklar- yecek ve emrinizi yerine d›. fiimdi nas›l edip de ba- getirmeye çal›flaca¤›z. balar›ndan izin alacaklar›n› Daha sonra Hazreti Yu- düflünüyorlard›. suf hizmetçilerine, “Onlar- Yusuf aleyhisselâm›n dan al›nan paray› gizlice kardeflleri, Yakûb aleyhis- yüklerinin içine koyun! selâm›n yan›na var›nca, peygamberler tarihi ansiklopedisi 421 YUSUF ALEYH‹SSELÂM
daha yüklerini açmadan, Yusuf’un bafl›na nelerin
babalar›na, M›s›r’da gör- geldi¤ini sizler daha iyi bi- dükleri izzet ve ikram›, lirsiniz. Ancak Allahü te- kendilerine gösterilen iyi âlâ en hay›rl› koruyucudur muameleyi etrafl›ca anlat- ve tevekkül edip, ifllerimi t›ktan sonra dediler ki: Ona b›rakt›m. O, merha- - M›s›r Maliye Naz›r›n› met edenlerin en merha- çok iyi bir insan olarak metlisidir. gördük. Bize ikramda bu- Yakûb aleyhisselâm›n lundu. Akrabam›z olsa, o bu sözünden, onun gitme- kadar ikram› bize yapa- sinde fayda gördü¤ü için, mazd›. o¤ullar›n›n Bünyamin’i - E¤er bir daha giderse- götürmelerine izin verdi¤i niz, ona benden selâm anlafl›lmaktad›r. söyleyin ve “Babam›z sa- Yakûb aleyhisselâm›n na duâ ediyor!” deyin! o¤ullar› yüklerini aç›nca, Bunun üzerine o¤ullar›, zahire karfl›l›¤›nda verdik- Yakûb aleyhisselâma flöy- leri bedellerin kendilerine le dediler: iade edildi¤ini gördüler. - Baba, bizimle beraber Karfl›laflt›klar› bu manzara, Bünyamin’i de gönderme- babalar›na M›s›r Azîzi hak- dikçe bize verilecek zahire k›nda arz ettiklerini teyit yasaklanm›flt›r. Bizimle eder mahiyette oldu¤u birlikte kardeflimizi de için sevindiler. Babalar›n›n gönder ki, tekrar bu¤day huzuruna var›p nazik ve ve yiyecek alal›m. Hiç flüp- hürmetkâr bir ifade ile du- hen olmas›n ki, biz onu rumu bildirdiler: mutlaka koruruz. - Ey babam›z! Daha ne - Onu koruyaca¤›n›za istiyoruz, bundan ziyade ve muhafaza edece¤inize iyilik olur mu? Iflte serma- dair size nas›l güvenirim? yemiz de bize iade edilmifl. peygamberler tarihi ansiklopedisi 422 YUSUF ALEYH‹SSELÂM
Biz onunla tekrar ailemize Burada ibret al›nacak
zahire getiririz. Kardeflimizi bir husus vard›r: Hadis-i de koruruz. Kardeflimiz flerifte; (Belâ [bazen] insa- Bünyamin’i götürmekle bir n›n konufltu¤u söze ba¤l›- deve yükü zahire de fazla d›r.) buyuruldu¤u gibi, Ya- al›r›z. Bu getirdi¤imiz az bir kûb aleyhisselâm daha zamanda tükenecektir, bizi önce o¤ullar›na; “Yusuf’u idare etmez. kurt yemesinden korkuyo- - O akçeyi geri götü- rum.” buyurmufl, kendisi- rün, belki yan›lm›fllard›r ne musibet bu cihetle gel- veyahut bizi denemifller- mifl, o¤ullar›; “Yusuf’u dir. “Peygamber o¤ullar›- kurt yedi!” demifllerdi. Bu- d›r. Görelim, helâli haram› rada da; “Etraf›n›z›n kufla- seçerler mi?” demifl olabi- t›l›p çaresiz kalm›fl olma- lirler. n›z...” buyurdu. Yine bu yönden musibete duçar Yakûb aleyhisselâm oldu. sözlerine flöyle devam etti: Yakûb aleyhisselâm, - Bünyamin’i bana sa¤ o¤ullar›n›n Yusuf aleyhis- salim getirece¤inize dair selâma yapt›klar›n› bilme- Allahü teâlâ ad›na yemin sine ra¤men, Bünyamin’i edip teminat vermedikçe onlarla beraber gönderdi. asla sizinle göndermem. Çünkü, onlarda Yusuf Ancak etraf›n›z›n çevrilip aleyhisselâma karfl› gör- çaresiz kalm›fl olman›z du- dü¤ü hasedi, Bünyamin’e rumunda izin veririm. karfl› görmemiflti. Onlar›n, O¤ullar› yemin ederek ona karfl› iyi niyet sahibi teminat verince, Hazreti olduklar›n› görüyordu. Bir Yakûb izin verdi ve dedi ki: de k›tl›k bütün fliddeti ile - Allahü teâlâ bizim sürüyordu. M›s›r Azîzin- söyledi¤imiz flu sözlere den zahire alabilmek için vekildir. buna mecburdu. peygamberler tarihi ansiklopedisi 423 YUSUF ALEYH‹SSELÂM
O¤ullar› ikinci sefere Bu sözüyle onlar üzeri-
haz›rlan›rken, Yakûb aley- ne nazar isabet edece¤in- hisselâm, evlâtlar›na yol- den korktu. Hâlbuki M›- culu¤a ç›kmadan önce ba- s›r’a ilk gidifllerinde böyle z› tavsiyelerde bulundu. bir tavsiyede bulunma- Çünkü o¤ullar›, yak›fl›kl›, m›flt›. Çünkü o zaman kim- cemâl ve kemâl sahibi, se onlar› tan›m›yordu. boylu boslu ve kuvvetli Yakûb aleyhisselâm›n olup, hepsi de bir baban›n o¤ullar›, M›s›r’a vard›klar› o¤lu idiler. Yusuf aleyhis- zaman, babalar›n›n emri- selâm›n onlara ikramda ne uyarak ayr› ayr› kap›lar- bulundu¤u, M›s›r halk› ta- dan flehre girdiler. Yusuf raf›ndan da biliniyordu. aleyhisselâm›n yan›na gi- Bu sebeple orada flöhret- derek, ihsanlar›na teflek- leri vard›. Yakûb aleyhis- kür ettiler. Ayr›ca babalar›- selâm, M›s›r’a hep birlikte n›n selâm ve duâlar›n› bil- girerken, nazar de¤mesin- direrek dediler ki: den endifle etti¤i için onla- ra dedi ki: - ‹flte o küçük kardeflimiz budur, onu da getirdik. - Ey o¤ullar›m! M›s›r’a var›nca, hepiniz bir kap›- Yusuf aleyhisselâm on- dan girmeyin! Her biriniz lara gereken ikram ve ilti- ayr› ayr› kap›lardan girin! fatta bulundu. Hatta önce- Bununla beraber bu sö- kinden daha çok ikramda zümle Allah›n kazas›ndan bulundu. Onlar› yeme¤e hiçbir fleyi sizin üzeriniz- davet etti. Her bir sofraya den gideremem. Hüküm ikifler kifli oturttu. Onbir ki- ve kaza ancak Allahü te- fli olduklar›ndan, Bünya- âlâdand›r. Ben ancak Ona min yaln›z kald›. Bu s›rada güvenip dayand›m. Te- kardefli Bünyamin, Yusuf vekkül edenler de Ona gü- aleyhisselâm› hat›rlay›p venip dayanmal›d›r. a¤lad› ve kendi kendine, peygamberler tarihi ansiklopedisi 424 YUSUF ALEYH‹SSELÂM
“Kardeflim Yusuf sa¤ olsa - Kardeflim Yusuf sa¤
idi, Sultan beni de onunla olsa idi, ben de onunla ay- beraber oturturdu.” diye n› odada kal›rd›m. söylendi. Bu hâli gören Yusuf Bu esnada Yusuf aley- aleyhisselâm, “Gel, sen hisselâm kardefllerine de- de benim odamda misafir di ki: ol!” dedi. Fakat Bünya- - Bu kardefliniz yaln›z min, Yusuf aleyhisselâm›n kald›. kardefli oldu¤unu hâlâ an- - Onun bir kardefli var- layamam›fl ve kardefllerin- d›, öldü. den ayr› kald›¤›na bile üzülmüfltü. Bunun fark›na Bunun üzerine Yusuf varan Hazreti Yusuf, bu- aleyhisselâm, “Öyleyse lunduklar› odada kimseyi onu yan›ma oturtay›m!” b›rakmad› ve Bünyamin’e diyerek, Bünyamin’le ayn› dedi ki: sofraya oturdu. Bünya- min, sofrada hem yemek - Benim sana kardefl yer, hem de s›k s›k Yusuf olmam› ister misin? aleyhisselâma bakard›. - Senin gibi eflsiz bir in- Yusuf aleyhisselâm sordu: sanla kardefl olmay› kim - Niçin bana böyle dik- istemez ki? Ama senin ba- katli dikkatli bak›yorsun? ban Yakûb aleyhisselâm ve annen Râhil de¤il ki... - Vefat eden kardeflim size çok benzerdi de onun Bu defa Hazreti Yu- için... suf’un gözleri dolmufltu. Akflam olunca, yat›p is- - Neler oluyor sana ey tirahat etmek için iki kifliye Azîz? Seni üzdüm mü? bir oda gösterildi. Fakat - Ben senin kardeflin Bünyamin yine tek kald›. Yusuf’um. Art›k huzurlu Bunun üzerine a¤lad› ve günlere kavufltun demek- dedi ki: tir. O hâlde kardefllerinin peygamberler tarihi ansiklopedisi 425 YUSUF ALEYH‹SSELÂM
yapt›klar›ndan dolay› mah- bir fleyi çal›nsa, mal sahibi
zun olma! de mal›n› h›rs›z›n elinde Bünyamin bir anda fla- yakalasa, mal› çalan, mal fl›rm›fl, neye u¤rad›¤›n› bi- sahibine kölelik ederdi. lemez olmufltu. Y›llard›r Musa aleyhisselâm zama- özlenen, ard›ndan gözyafl› n›na kadar, bu hüküm ay- dökülen a¤abeyi hiç nen devam etmiflti. umulmayan bir zamanda Yusuf aleyhisselâm da karfl›s›na ç›km›flt›. Bu an- bunu bildi¤inden, alt›ndan cak rüyalarda görülebile- yap›lm›fl bir su tas›n›, kim- cek bir mutluluktu. Hazreti senin haberi olmadan kar- Yusuf kardefline sar›lm›fl, defli Bünyamin’in yükü- hasret gideriyordu. nün içine koydurttu. Yusuf aleyhisselâm Yusuf aleyhisselâm›n Bünyamin’e; “Sana söyle- kardeflleri, her fley haz›r diklerimi kardefllerine olunca, vedalaflarak yola söyleme!” diye tembih et- koyuldular. Keyiflerine di- ti. Bünyamin ayr›lmak is- yecek yoktu. Yine oldukça temedi¤ini söyleyince, yüklü bir erzak alm›fllar, Hazreti Yusuf dedi ki: ayr›ca büyük bir izzet ve - Fakat babam›z›n be- ikram görmüfllerdi. fiehir- nim yoklu¤uma ne kadar den henüz ayr›lm›fl say›l›r- üzüldü¤ünü bilirsin. Sen lard› ki, arkalar›ndan yük- de, bir sebep olmadan bu- selen bir ses onlar› dur- rada kal›rsan, üzüntüsü maya mecbur etti: daha da artar. Buna baflka - Ey kafile ehli! Durun! bir yol bulal›m. Muhakkak siz h›rs›zlars›n›z! - Karar senindir. ‹stedi- Ayn› zamanda kendile- ¤ini yap! rine do¤ru dolu dizgin gel- ‹brahim aleyhisselâ- mekte olan bir grup insan m›n dininde, bir kimsenin gördüler. peygamberler tarihi ansiklopedisi 426 YUSUF ALEYH‹SSELÂM
Münadinin; “Ey kafile istemelerindendir.
ehli, muhakkak siz h›rs›z- Münadi ve yan›ndakiler, lars›n›z!” sözünü söyle- onlar›n sözündeki inceli¤i melerinin sebebi, alt›n tas› anlad›klar›ndan, ikinci defa aray›p bulamay›nca; “Bu- olarak; “Azîzin tas›n› çald›- rada flu kafiledekilerden n›z!” yahut “Azîzin su kab› baflkas› yok idi. Demek ki çal›nd›!” demeyip; “Azîzin tas› bunlar ald›lar.” diye su kab›n› zayi ettik. Onu ar›- düflündükleri içindi. yoruz!” demeye mecbur Yusuf aleyhisselâm›n oldular. kardeflleri, flanlar›na ya- Kardefllerin yüzlerinde k›flmayan böyle bir suçun hiçbir korku ve endifle se- üzerlerine at›lmas›na çok zilmiyordu. Kendilerinden üzüldüler. Gelenlere döne- emin bir tav›rlar› vard›. rek dediler ki: Bunca iyiliklerini gördük- leri bu zata karfl› bir de - Ne kayboldu? Arad›- ihanet etmeyi düflünmüfl ¤›n›z nedir? olamazlard›. Kardefllerin - Azîzin su kab›n› ara- biri söz ald›: maktay›z. Onu bulup geti- - Vallahi siz de bilirsiniz rene bir deve yükü bahflifl ki, biz buraya fitne ve fe- var. sat ç›karmak için gelme- Yusuf aleyhisselâm›n dik. Biz h›rs›z da de¤iliz. kardefllerinin, münadiye; - E¤er “H›rs›z de¤iliz!” “Hay›r biz çalmad›k!” ye- sözünüzde yalanc› ç›kar- rine, “Ne kayboldu? Ara- san›z, eflyam›z› sizde bu- d›¤›n›z nedir?” demeleri; lursak, sizin dininizde h›r- “Bizim h›rs›z olmam›z s›zl›¤›n cezas› nedir? flöyle dursun, sizden zaten - Su kab› kimin yükünde bir fley çal›nmam›flt›r. Bu bulunursa, cezas› onun kö- bir kay›p olabilir” demek le yap›lmas›d›r. Biz h›rs›zl›k peygamberler tarihi ansiklopedisi 427 YUSUF ALEYH‹SSELÂM
yaparak zulüm yolunu tu- de herhangi bir flüphe do-
tanlar› böyle cezaland›r›r›z. ¤arak itiraz edilmesini ön- - Böyle bir cezaya biz lemek istedi. Yoksa iflin de raz›y›z. Dönün, araya- hakikati ortaya ç›kacak, ca¤›z! Suçsuz oldu¤unuz maksat hâs›l olmayacakt›. anlafl›l›ncaya kadar sizleri Arama, Bünyamin’in yü- yan›m›zda tutaca¤›z. On- küne gelince, Yusuf aley- dan sonra yolunuza de- hisselâm dedi ki: vam edersiniz. - Bunun bir fley alm›fl Yusuf aleyhisselâm›n olaca¤›n› zannetmem. adamlar›, onlar› Yusuf Kardeflleri de, “Böyle aleyhisselâm›n huzuruna olursa, hem siz, hem biz getirdiler. Yusuf aleyhisse- lâm aratmaya kardefli vicdanen rahat oluruz.” Bünyamin’in yükünden dediler. bafllatmad›. Onun yükünü Bunun üzerine Bünya- sonraya b›rakt›. Böylece, min’in yükü de arand› ve di¤er kardefllerinin kalbin- su kab› oradan ç›kt›. peygamberler tarihi ansiklopedisi 428 YUSUF ALEYH‹SSELÂM
Bunu gören kardeflleri hofla gitmeyen bu manzara
utançlar›ndan bafllar›n› ön- karfl›s›nda ne yapacaklar›n› lerine e¤diler. Bünyamin’e flafl›rd›lar. Bunun üzerine dönerek onu ay›plamaya on kardefl; “Su kab›n›n ve k›namaya bafllad›lar: Bünyamin’in yükünden - Bizim bafl›m›za sen ne- ç›kmas› hayret edilecek bir ler getirdin? Bizi rezil ettin! fley de¤ildir. Nitekim onun Yüzümüzü kara ç›kard›n! kardefli de daha evvel h›r- Yusuf aleyhisselâm›n s›zl›k yapm›flt›.” diyorlard›. maksad›; kardefli Bünya- Böylece kardefller, içlerinde min’i yan›nda al›koymakt›. saklad›klar›n› d›flar› vuru- Bu ise, ancak babas› Ya- yorlard›. kûb aleyhisselâm›n dinine Yusuf aleyhisselâma göre mümkündü. Allahü nisbet ettikleri h›rs›zl›k, Ya- teâlâ Yusuf aleyhisselâma kûb aleyhisselâm›n k›z bu tedbiri vahiy ile ö¤retti. kardeflinin Yusuf aleyhis- Firavunun h›rs›z hakk›nda- selâm› yan›nda al›koymak ki kanunu, h›rs›z›n dövü- için baflvurdu¤u çare idi. lüp, çald›¤› mal›n iki kat› ‹brahim aleyhisselâm›n ile ödetilmesi fleklinde idi. kemerini Yusuf aleyhisse- Bu kanuna göre, Yusuf lâm›n üzerine ba¤layarak aleyhisselâm›n kardeflini onu yan›nda al›koymufltu. yan›nda al›koymas› müm- Gerek Yusuf aleyhisse- kün de¤ildi. lâm›n ve gerekse Bünya- min’in durumlar›nda h›r- Bünyamin’i yan›nda s›zl›k yoktu. Ancak h›rs›zl›- al›koymas› ¤a benzer bir görünüfl bu- Su kab›, umduklar›n›n lundu¤u ve bafllar›na ge- aksine Bünyamin’in yükün- len bu hâdiseden canlar› den ç›k›nca, di¤er on kar- s›k›ld›¤› için kardeflleri defl telâflland›lar. Hepsi hiç böyle söylemifllerdir. peygamberler tarihi ansiklopedisi 429 YUSUF ALEYH‹SSELÂM
‹çlerinden biri yine ken- tekrar söylüyorlard›.
dini tutamayarak Bünya- Yusuf aleyhisselâm min’in üstüne yürüdü: kardefllerinin durumunu - Yaz›klar olsun sana ey izliyor, bir fley söylemiyor- Bünyamin! Bizi zor du- du. Ne sözle ve ne de fiille rumda b›rakt›n. Demek ki bu iflin hakikatini, onlara anan Râhil sadece iki h›r- aç›klamad›. Kendi kendi- s›z do¤urmufl... ne; “Sizin durumunuz da- ha kötüdür. Siz benim gibi - Vallahi ben h›rs›zl›k masum bir kardeflinizi çal- yapmad›m. d›n›z, babas›ndan ay›rd›- - Peki bu tas senin çu- n›z, götürüp kuyuya b›rak- val›nda ne ar›yor? t›n›z. ‹flin hakikatinin sizin - Kimin koydu¤unu da, söyledi¤iniz gibi olmad›¤›- nas›l konuldu¤unu da bil- n› Allahü teâlâ çok iyi bil- miyorum. mektedir.” diye düflündü. Art›k olan olmufltu. Ka- Yakûb aleyhisselâm›n b› çuvala kim koyarsa koy- o¤ullar›, yükleri aranma- dan önce kendi dinlerinde sun netice ayn› kap›ya ç›- h›rs›zl›¤›n hükmü soruldu- k›yordu. Bünyamin’e söy- ¤unda, sadece çalan›n lenen sözlerin hepsi, di¤er mal sahibine köle olaca¤› kardefllerin içini boflaltma- hükmünü beyan etmifller- lar›na yar›yordu. Onlar›n di. Tabiî ki onlar, kendile- bir korkular› da, art›k M›s›r rinden böyle bir fleyin vaki topraklar›na girmelerinin olaca¤›n› tahmin etmiyor- yasaklanmas› idi. ‹çlerini lard›. Ancak bekledikleri- fliddetli bir s›k›nt› basm›fl- nin aksine su kab› Bünya- t›. Ne yapacaklar›n›, ne min’in eflyas› aras›ndan söyleyeceklerini bilmiyor- ç›k›nca; bu defa affetme- lard›. H›rslar›n› yenemi- nin de, fidye alman›n da yorlar, ayn› fleyleri tekrar caiz oldu¤unu beyan etti- peygamberler tarihi ansiklopedisi 430 YUSUF ALEYH‹SSELÂM
ler. Yusuf aleyhisselâm›n yapm›fl olurum. Bu sebep-
flefkat ve merhametini cel- le teklifinizi kabul ede- betmek için de dediler ki: mem. - Ey Azîz! Çok muhte- Yusuf aleyhisselâm›n, rem bir babam›z vard›r. babas›na bulundu¤u yeri Kaybolan kardeflimizin haber vermeyip, kendisini ac›s›n› Bünyamin’le unu- gizlemesinde; babas›n›n tur ve onu bizden çok se- pek çok üzülece¤ini bildi¤i ver. Biz onun yerini doldu- hâlde, Bünyamin’i yan›n- ramay›z. Onun yerine biri- da al›koymas›nda ve kar- mizi al›p onu azat eyle! Biz defllerine bu flekilde mu- muhakkak seni ihsan amele etmesinde çeflitli edenlerden görüyoruz, bu hikmetler vard›r. Bunlar- ihsan›n› tamamla! dan en mühimi fludur: Babalar› Yakûb aleyhis- Yusuf aleyhisselâm, selâm›n peygamber oldu- bütün bunlar› kendili¤in- ¤unu, Bünyamin’i geri ge- den de¤il, Allahü teâlân›n tirmek üzere babalar›na emri ile yapt›. Onun, kulla- söz verdiklerini söylediler. r›ndan hiç kimsenin bil- Ancak Yusuf aleyhisselâm medi¤i s›rlar› vard›r. Yarat- onlara flöyle cevap verdi: t›klar› hakk›nda diledi¤i - Eflyam›z› buldu¤u- flekilde tasarruf sahibidir. muz kimseden baflkas›n› Allahü teâlân›n Yakûb al›koymaktan Allahü te- aleyhisselâm›n mihnet, âlâya s›¤›n›r›z. Çünkü bu ac› ve s›k›nt›lar›n› art›rma- takdirde, biz de elbette s›, s›k›nt›lara karfl›l›k, dere- zalimlerden oluruz. Bafl- cesini daha da yükseltmek kas›ndan meydana gelen içindi. Böylece, Yusuf bir suçtan dolay› bir kim- aleyhisselâm›n durumunu seye eza edersem, verdi- Yakûb aleyhisselâmdan ¤iniz fetvaya göre zulüm gizledi. peygamberler tarihi ansiklopedisi 431 YUSUF ALEYH‹SSELÂM
Yakûb aleyhisselâm›n su kab›n›n Bünyamin’in
o¤ullar›, kardeflleri Bün- yükünden ç›kt›¤›n› gör- yamin’i kurtarmaktan dük. Biz gayb› yani onun ümitlerini kesince bir ke- gerçekten çal›p çalmad›¤›- nara çekilip, kendi arala- n› bilmeyiz. Zaten gayb› r›nda konuflmaya bafllad›- Allahü teâlâdan baflkas› lar. Bir müddet aralar›nda bilmez.” meseleyi konufltuktan Kardefllerin büyü¤ü sonra, en do¤rusunun, babalar›n›n inanmas› için, babalar›na dönüp, hâdi- kardefllerine flöyle söyle- seyi aynen anlatmak ol- melerini de tembih etti: du¤una karar verdiler. Büyükleri dedi ki: - Yine babam›za, “E¤er bize inanmazsan, içinde - Babam›z›n bizden Al- bulundu¤umuz M›s›r hal- lahü teâlân›n ad›yla temi- k›na ve aralar›nda geldi¤i- nat alm›fl oldu¤unu, daha miz kervana da, su kab›n›n evvel de Yusuf hakk›nda onun yükünde nas›l bu- iflledi¤imiz kusuru bilmez lundu¤unu sor. Biz, haki- misiniz? Muhakkak bilirsi- katen do¤ru söyleyicile- niz. Art›k ben, babam ba- na izin verinceye, yan›na riz.” deyin! ça¤›r›ncaya, Allahü teâlâ Büyüklerini ve Bünya- kardeflimi kurtararak iade- min’i M›s›r’da b›rakan do- sine hükmedinceye kadar kuz kardefl, babalar›n›n M›s›r’dan ayr›lmam. Ba- yan›na döndü. M›s›r’da bam›za hâdiseyi oldu¤u kalan büyüklerinin talima- gibi anlat›p deyin ki: “Ey t› üzerine, bafllar›ndan ge- babam›z! Muhakkak ki o¤- çenleri ve olup bitenleri lun Bünyamin bizim gör- babalar›na anlatt›lar. Ya- dü¤ümüze göre h›rs›zl›k kûb aleyhisselâm, bu an- yapt›. Biz ancak gördü¤ü- lat›lanlar› üzüntü içinde müze flahitlik ederiz. Zira dinledi ve dedi ki: peygamberler tarihi ansiklopedisi 432 YUSUF ALEYH‹SSELÂM
- Hay›r! Do¤rusu nefs- Yakûb aleyhisselâm,
leriniz size bu ifli süsleye- Bünyamin’in hayatta ve rek güzel gösterdi. Yoksa yerinin belli olmas›na kar- M›s›r Azîzi, bizim dinimiz- fl›l›k Hazreti Yusuf hakk›n- de h›rs›z›n esir edilece¤ini da bir bilgi alamamas› se- ne bilsin? Art›k bana dü- bebiyle sadece Hazreti Yu- flen sabr-› cemildir. Umu- suf’a olan hasretini dile lur ki, Allahü teâlâ o¤ulla- getirmiflti. r›m›n hepsini birden bana Yakûb aleyhisselâm; getirir. fiüphesiz Allahü bafl›na gelen a¤›r ve bü- teâlâ alimdir, hakimdir. yük bir musibete ra¤men, Yakûb aleyhisselâm›n daima sab›rl› oldu. Asla üzüntü ve kederi son ald›¤› feryat ve figan etmedi. ‹n- haberle daha da artm›flt›. sanlara da flikayette bu- Zaten uzun zamandan beri lunmad›. “Ben kalbimde üzüntü ve elem içerisin- tutamad›¤›m hüzün ve deydi. Fakat, Allahü teâlâ- kederimi, yaln›z Allahü te- n›n kendisini bu s›k›nt›dan âlâya arz ediyorum.” di- yak›nda kurtaraca¤›n› da yerek hâlini Allahü teâlâya biliyordu. Çünkü belâ ve s›- arz etti. k›nt› pek fliddetlenip son Bir defas›nda Azrail hadde geldi¤i vakit, ondan aleyhisselâm Yakûb aley- kurtulmak daha çabuk olur. hisselâm›n yan›na gelmifl- Yakûb aleyhisselâm bu ti. Azrail aleyhisselâma üzüntüsünü flöyle dile ge- sordu: tirdi: - Yusuf’umu görmeden - Yusuf’un firak›yla be- benim ruhumu almaya m› ni kaplayan fliddetli hüzün geldin? ve hasretim! Gel, iflte flu - Hay›r, senin hüzün ve an senin tam gelme za- kederine ifltirak etmek için man›nd›r. geldim. peygamberler tarihi ansiklopedisi 433 YUSUF ALEYH‹SSELÂM
Bu arada Hazreti Yakûb ram ettik. Afl›r› gitmele-
hastalanm›fl ve baca¤›nda rinden ötürü onlar› bu fle- siyatik hastal›¤› da mey- kilde cezaland›rd›k.) dana gelmiflti. Bu a¤r›lar› [Enam 146] da çok s›k›nt› veriyordu. Yakûb aleyhisselâm, Bir gece a¤r›lar› dayan›l- Hazreti Yusuf’tan ayr›ld›¤› maz hâle gelince, flayet Al- andan itibaren gözünün lahü teâlâ bu hastal›ktan yafl› hiç dinmedi. Döktü¤ü flifa verirse, en sevdi¤i ye- gözyafl› hiçbir fleyle k›yas- mekleri yememeyi nezret- lanamazd›. Neticede gö- ti. züne ak düfltü. Bütün bun- Bir zaman sonra flifa lar onun bir an olsun Alla- buldu. Bunun üzerine en hü teâlây› anmas›na mâni sevdi¤i deve eti ve deve olmad›. Çünkü s›k›nt›da sütünü yemedi ve içmedi. olan, üzülen kalbler Allahü Bundan sonra Allahü te- teâlâya daha yak›nd›r ve âlâ, onun kendine haram onunla meflguldür. Böyle k›ld›klar›n› ‹srailo¤ullar›na ac› ve s›k›nt›lar, Allahü te- haram k›ld›. Nitekim âlâdan baflka düflünceleri Kur’an-› kerimde mealen kalbden ç›kar›r. Neticede buyuruldu ki: kul, Allahü teâlâya daha (Tevrat’›n indirilme- çok yönelir, daha çok duâ sinden önce ‹srail’in eder. [Hazreti Yakûb’un] kendi- Yakûb aleyhisselâm›n ne haram etti¤inden bafl- çok a¤lad›¤›n› gören o¤ul- ka bütün yiyecekler ‹sra- lar›, torunlar› ve hizmetçi- ilo¤ullar›na helâl idi.) [Al-i leri dediler ki: Imran 93] - Yusuf’u anmaktan ge- (Yahudilere her t›rnak- ri durmuyor, onun sevgi- l›y› haram ettik. Koyunun sinde gevfleklik göstermi- ve s›¤›r›n iç ya¤›n› da ha- yorsun. Vallahi sonunda peygamberler tarihi ansiklopedisi 434 YUSUF ALEYH‹SSELÂM
ya kederinden hastalan›p nun için çocuklar›na Haz-
eriyeceksin, yahut helâk reti Yusuf’u aramak için olacaks›n. gitmelerini söyledi. - Ben kalbimde tuta- Yakûb aleyhisselâm›n mad›¤›m hüzün ve kederi- o¤ullar›, babalar›n›n tavsi- mi, ancak Allahü teâlâya yesi üzerine M›s›r’a dön- arz ediyorum. Size ve bafl- düler. Yusuf aleyhisselâ- kas›na flikâyetim yoktur. m›n huzuruna var›nca de- Beni flikâyetim ile baflba- diler ki: fla b›rak›n. fiikâyetimi - Ey Azîz! Bize ve aile- Rabbime arz edeyim. Ben, mize darl›k, k›tl›k, fakirlik sizin bilemeyece¤iniz nice ve açl›k ulaflt›. Çok az ve fleyleri, Allahü teâlâ tara- ehemmiyetsiz bir serma- f›ndan vahiyle biliyorum. ye ile geldik. Bize daha ön- Ey o¤ullar›m, M›s›r’a ce tam bedelle verdi¤in gidin! Yusuf ile kardeflle- gibi tam ölçek ver ve hak- rinden haber sorun! Alla- k›m›zda lütufkâr davran! hü teâlâdan ümit kesme- Zira Allahü teâlâ, lütufkâr yin! Çünkü, kâfirlerden davrananlar› dünyada ve baflkas›, Allahü teâlâdan ahirette en güzel flekilde ümit kesmez. mükâfatland›r›r. Yakûb aleyhisselâm Yusuf aleyhisselâm on- Hazreti Yusuf’un sa¤ oldu- lara sordu: ¤unu vahiy yoluyla bili- - Siz sonunun neye va- yordu. Ayr›ca Yusuf aley- raca¤›n› bilmeden Yusuf’a hisselâm›n çocuklu¤unda ve kardefline yapt›¤›n›z gördü¤ü rüyas›n›n do¤ru iflin kötülü¤ünü anlay›p, ç›kaca¤›na inan›yordu. ondan tevbe ettiniz mi? Çünkü, Yusuf aleyhisse- Yusuf aleyhisselâm, lâmda rüfld ve kemâl alâ- onlar›n yalvar›fllar›n›, ça- metlerini görmüfltü. Bu- resiz kald›klar›n› ve açl›k peygamberler tarihi ansiklopedisi 435 YUSUF ALEYH‹SSELÂM
içinde bulunduklar›n› gö- tevbe ve istigfârda bulun-
rünce, merhametinden malar›n› sa¤lamak istiyor- dolay› onlara kendisini ta- du. Yoksa maksad›, onlar› n›tmak istedi. Ancak Alla- paylamak ve k›namak de- hü teâlân›n hakk›n› kendi ¤ildi. hakk›na tercih etti. Onlara, Yusuf aleyhisselâm›n, gerek kendisine yapt›klar› kendisine yap›lan fleyleri zulmü ve gerekse kardefli sormas› üzerine, kardeflle- Bünyamin’i kendilerinden ri dikkatle ona bakt›lar. ay›rman›n, onu aralar›nda Sonra flaflk›nl›k içinde de- hor ve hakir tutman›n çir- diler ki: kinli¤ini sordu. Bunu, flef- katinden dolay›, onlara - Yoksa sen gerçekten din hususunda nasihat et- Yusuf musun? mek maksad›yla yapm›flt›. - Evet, ben Yusuf’um Böyle yapmakla, onlar›n ve bu kardeflim Bünya- günahlar›n› ikrar ederek, min’dir. Allahü teâlâ bizi peygamberler tarihi ansiklopedisi 436 YUSUF ALEYH‹SSELÂM
birbirimize kavuflturmak- bir yana, ondan kurtulduk-
la bize ihsanda bulundu. lar› için huzur duyan kar- Muhakkak ki, kim farzlar› defller, o günden bu yana yerine getirmek, günah- hiç piflman olmam›fllard›. lardan sak›nmak suretiyle En son Bünyamin olay›n- Allahü teâlâdan korkar ve da da yine kardefllerine belâlara sabrederse, Alla- suç isnad›nda bulunmala- hü teâlâdan mükâfat›n› r›, Hazreti Yusuf’a duyduk- al›r. Çünkü Allahü teâlâ ih- lar› öfkeyi içlerinden ata- san sahiplerinin mükâfat- lar›n› zayi etmez. mad›klar›n› göstermiflti. Ama Ilâhî takdîr her defa- Yusuf aleyhisselâm, s›nda onlar› Hazreti Yu- böyle söylemekle kardefl- lerinin kendisine yapt›¤› suf’un aya¤›na getirmifl zulmün ve buna karfl›l›k ve yalvarma durumuna Allahü teâlân›n lütfetti¤i düflürmüfltü. Art›k Yusuf zafer ve nusretin büyüklü- aleyhisselâm›n fazilet ve ¤ünü aç›klad›. Sanki flöyle meziyetini ve günahkâr ol- demek istedi: “Ben, zu- duklar›n› itiraf ederek de- lümlerin en büyü¤ü ile diler ki: zulmetti¤iniz, buna karfl›- - Vallahi Allahü teâlâ l›k da Rabbimin en yüksek zikretti¤in yüksek s›fatlar, makam ve mertebeyi ver- güzel ahlâk, ilim, hilm ve di¤i kimseyim. Beni öldür- saltanatla muhakkak seni meye teflebbüs etti¤iniz ve kuyuya att›¤›n›zda âciz bizden üstün k›ld›. Muhak- bir kimseydim. fiimdi ise, kak ki, biz sana yapt›¤›m›z gördü¤ünüz gibiyim.” muameleden dolay› gü- Art›k ayaklar suya er- nahkâr olduk. miflti. Hazreti Yusuf’u kü- Yusuf aleyhisselâm on- çük bir çocukken kuyuya lar›n itiraflar› üzerine flöy- atan, vicdan azab› çekmek le cevap verdi: peygamberler tarihi ansiklopedisi 437 YUSUF ALEYH‹SSELÂM
- Bugünden sonra gü- - M›s›rl›lar, flimdiye ka-
nah›n›z› zikretmek sure- dar hakk›mda; “Az dirhe- tiyle benim taraf›mdan si- me sat›lm›fl bir köleyi, bu ze bir k›nama ve ay›plama mertebeye kavuflturan Al- yoktur. Allahü teâlâ sizi lahü teâlây› tenzih ede- ba¤›fllas›n. O merhametli- riz!” diyorlard›. fiimdi ise lerin en merhametlisidir. sizin sayenizde fleref bul- Bundan sonra Hazreti dum. Herkesin nazar›nda Yusuf kardefllerine geç- yükseldim. Çünkü onlar, mifli ile ilgili hiçbir kelime sizin benim kardefllerim söylemeyecek ve onlar› oldu¤unuzu, benim de ‹b- utand›rma yoluna gitme- rahim aleyhisselâm›n to- runlar›ndan Yakûb aley- yecekti. “Allahü teâlâ sizi hisselâm›n o¤ullar›ndan ba¤›fllas›n!” sözüyle, tev- oldu¤umu ö¤rendiler. be ederlerse, Allahü te- âlân›n onlar› ba¤›fllayaca- Yusuf aleyhisselâm›n ¤›n› da onlara müjdeledi. kendisine zulmeden kar- Onlar da yapt›klar› iflin defllerine gösterdi¤i bu kötülü¤ünü ve günahkâr asil davran›fl; Resûlullah olduklar›n› da itirafla, tev- efendimizin Mekke-i mü- be ve istigfârda bulundu- kerremenin fethinde, lar. kendisini ve eshab›n› yurtlar›ndan ç›karan Yusuf aleyhisselâm Mekkelilere gösterdi¤i kardefllerine çok izzet ve âlicenapl›¤a benzemekte- ikramda bulundu. Onlar dir. Resûlullah efendimiz da dediler ki: Mekke’nin fethedildi¤i - Siz bizi sabah akflam gün, Kâbe-i muazzama- yeme¤e davet ediyorsu- n›n kap›s›n›n iki taraf›n- nuz. Biz ise yapt›klar›m›z- dan tutarak, Kureyfl müfl- dan ve kusurumuzdan do- riklerinin ileri gelenlerine lay› utan›yoruz. buyurdu ki: peygamberler tarihi ansiklopedisi 438 YUSUF ALEYH‹SSELÂM
- Benden ne umars›n›z, - Bunu babama götü-
size ne yapaca¤›m› zanne- rün, yüzüne sürsün. O, be- dersiniz? nim kokumu koklas›n ve - ‹stedi¤ini yapabilirsin. gömle¤imi gözlerine sür- Fakat biz senden hay›r sün. O art›k rahatl›kla gör- umar›z. meye bafllar. Sonra ba- Bunun üzerine âlemle- bam ve siz, bütün çoluk re rahmet olarak gönderi- çocu¤unuzla birlikte geri len Resûlullah efendimiz bana gelin! flöyle buyurdu: Bundan sonra Yusuf - Size kardeflim Yu- aleyhisselâm, kardeflleri- suf’un söyledi¤ini söyle- nin bütün sefer ihtiyaçlar›- rim. Yani, “Bugünden n› haz›rlad›. Ayr›ca, babas› sonra günah›n›z› zikret- Yakûb aleyhisselâma ve- mek suretiyle benim tara- rilmek üzere, onun bütün f›mdan size bir k›nama ve hanedan› ile birlikte M›- ay›plama yoktur!” s›r’a teflriflerini isteyen bir mektup da verdi. Kardefl- Yusuf aleyhisselâm, leri gömle¤i de alarak yola kardefllerine kendisini ta- ç›kt›lar. n›tt›ktan sonra, babas› Ya- kûb aleyhisselâm›n hâlini, Di¤er taraftan Yakûb kendisinin yoklu¤undan aleyhisselâm, gömle¤in sonra onun ne durumda yola ç›kar›ld›¤› saatte, de- oldu¤unu sordu. Onlar da; rinden derine çekti¤i bir- “Senin için üzüldü ve çok kaç nefesten sonra yan›n- a¤lad›. Bu sebeple gözleri dakilere dedi ki: görmez oldu.” diye cevap - E¤er bana yafll›l›k se- verdiler. Bunun üzerine bebiyle noksan ak›ll›l›k Yusuf aleyhisselâm, he- nisbet etmezseniz, ben men gömle¤ini ç›kar›p on- muhakkak Yusuf’un koku- lara verdi ve dedi ki: sunu duyuyorum. peygamberler tarihi ansiklopedisi 439 YUSUF ALEYH‹SSELÂM
- Vallahi sen Yusuf’a Yakûb aleyhisselâm›n
olan afl›r› muhabbetinde gözleri aç›l›nca, o¤ullar›na devam ediyorsun. Onu dedi ki: unutam›yor, hâlâ ona ka- - Ben size, “Sizin bil- vuflaca¤›n› umuyorsun. meyece¤iniz fleyleri, Alla- Allahü teâlâ Yusuf aley- hü teâlâ taraf›ndan biliyo- hisselâm›n lâtif ve has ko- rum!” demedim mi? kusunu Hazreti Yakûb’a Onlar›n bilmedi¤i fley- mucize olarak ulaflt›rm›flt›r. den murad›, Yusuf aley- Müjdeci gelip de Hazreti hisselâm›n hayatta oldu- Yusuf’un gömle¤i Hazreti ¤u ve Allahü teâlân›n bir- Yakûb’un yüzüne sürülün- birlerine kavuflturaca¤›d›r. ce, Yakûb aleyhisselâm es- Yakûb aleyhisselâm, müj- kisi gibi görmeye bafllad›. deyi getiren Yehûda’ya Bu hâdise Kur’an-› ke- sordu: rimde mealen flöyle be- - Yusuf [aleyhisselâm] yan buyuruldu: ne durumdad›r? (Vaktaki müjdeci geldi. - M›s›r Azîzidir. Yusuf’un gömle¤ini [Ya- kûb aleyhisselâm›n] yüzü- - Mülk ve saltanat› ben ne sürdü. Gözleri aç›l›ver- ne yapay›m? Ben hangi di.) [Yusuf 96] din üzere oldu¤unu soru- yorum. Müjdeyi getiren Yehû- da idi. Daha yola ç›kma- - Elhamdülillah ‹bra- dan önce demiflti ki: him aleyhisselâm›n dini üzeredir. - Babama; “Yusuf’u kurt yedi” diye kanl› göm- - ‹flte flimdi nimet ta- le¤ini götürerek, üzülmesi- mam oldu! ne sebep olmufltum. fiimdi Yapt›klar› hatadan art›k de onun gömle¤ini ben piflman olan o¤ullar› ba- götürüp sevindireyim. balar›na dediler ki: peygamberler tarihi ansiklopedisi 440 YUSUF ALEYH‹SSELÂM
- Ey bizim babam›z! Al- duâ ve tevbelerin kabulü
lahü teâlâdan bizim için için en uygun zamand›r. günahlar›m›z›n magfireti- Yakûb aleyhisselâm; ni iste! Gerçekten biz gü- o¤ullar›n›n hakikaten gü- nahkârlardan olduk. nahlar›na piflman olup, Yakûb aleyhisselâm da tevbe edip etmediklerini bu flekilde suçlar›n› itiraf ve tevbelerinin ihlâsla edip af dileyen o¤ullar›na olup olmad›¤›n› anlamak flöyle cevap verdi: için istigfâr etmeyi gecik- - Sizin için, Rabbime, tirmifltir. sonra istigfâr ederim. Ha- Yakûb aleyhisselâm; kikat fludur ki, çok günah “Sizin için sonra istigfâr örtücü, çok merhamet ederim!” dedi. Bu, mazlu- edici ancak Odur! mun affetmesi flart›n› bil- Yakûb aleyhisselâm, di¤inden; “Ancak Hazreti o¤ullar› için istigfâr› he- Yusuf’la görüfltükten son- men o s›rada yapmad›. Bi- ra sizi affederse, istigfâr lâkis, sonra Allahü teâlâ- ederim” demektir. ‹stigfâ- dan onlar için af ve magfi- r›, Hazreti Yusuf’la görüfl- ret dileyece¤ini vadetti. tükleri vakte kadar tehir et- Bunun birçok sebepleri ti. bildirilmifltir: Yakûb aleyhisselâm, Yakûb aleyhisselâm, is- duâ edece¤i gece, seher tigfâr› seher vaktine tehir vaktinde kalk›p namaz k›l- etti. Çünkü seher vakti du- d›. Namaz›n› bitirince; “Al- âlar›n kabul olmas› için en lah›m Yusuf için üzüldü- uygun zamand›r. ¤üm, onun için taham- Yakûb aleyhisselâm, mülsüzlük gösterdi¤im o¤ullar› için magfiret dile- için beni ve Yusuf’a yap- meyi Cuma gecesine b›- t›klar›ndan dolay› da o¤ul- rakt›. Zira Cuma gecesi, lar›m› af ve magfiret ey- peygamberler tarihi ansiklopedisi 441 YUSUF ALEYH‹SSELÂM
le!” diye duâ etti. Allahü Reyyân, beraberlerinde
teâlâ, Yakûb aleyhisselâ- askerleri ve M›s›r halk›n- ma onlar› af ve magfiret dan da pek çok kifli olmak etti¤ini vahiyle bildirdi. üzere Yakûb aleyhisse- lâm ve yan›ndakileri kar- Hazreti Yakub’un fl›lamaya ç›kt›lar. Süslü devesine binmifl olan M›s›r’a gitmesi Hazreti Yakûb, evlâtlar› Yusuf aleyhisselâm, ve kalabal›k maiyeti ile kardeflleri ve babas›ndan yaklafl›yordu. baflka öteki akrabalar›n› Bu s›rada Cebrail aley- da M›s›r’a getirmek üzere hisselâm gelerek, Hazreti yüz binek ve ayr›ca sefer Yakûb’a dedi ki: için gerekli fleyleri eksik- siz yollam›flt›. Kardeflleri - Semaya bak, nice za- Kenan iline var›nca, bir man sizin elem ve üzüntü- müddet, M›s›r yolculu¤u nüz sebebiyle hüzünlü için haz›rl›k yapt›lar. Ya- olan melekler, sürur ve se- kûb aleyhisselâm aile vincinizi görmek üzere fertlerini toplad›. Haz›rl›k- seyre ç›km›fllar. lar›n› bitirip yola ç›kt›lar. 8 Hazreti Yakûb, Hazreti veya 10 gün süren bir yol- Yusuf’u görünce, devesi culuktan sonra M›s›r’a üzerinde duramayarak ye- yaklaflt›lar. re indi. Yehûda’n›n omu- Yusuf aleyhisselâm zuna dayanarak yürüme- Hazreti Yakûb’un M›s›r’a ye bafllad›. yaklaflt›¤› haberini al›nca, Yakûb aleyhisselâm ge- M›s›r sultan› Reyyân’a lenlere bakt›. En önde bulu- babas›n›n ve akrabalar›- nan, k›yafeti ile dikkatini çe- n›n, M›s›r’a yak›n bir yer- ken Yusuf aleyhisselâm› de olduklar›n› söyledi. iflaret ederek, yan›nda bu- Yusuf aleyhisselâm ve lunan Yehûda’ya; “Bu kim- peygamberler tarihi ansiklopedisi 442 YUSUF ALEYH‹SSELÂM
dir?” diye sordu. Yehûda; bu ihsanlardan birinin de
“Yusuf aleyhisselâmd›r.” zindandan kurtulmas› ol- diye cevap verdi. Birbirleri- du¤unu belirterek dedi ki: ne iyice yaklafl›nca, Yusuf - Rabbim bana ihsan aleyhisselâm önce selâm etti. Çünkü beni zindan- vermek istedi. Cebrail aley- dan ç›kard›. hisselâm dedi ki: Yusuf aleyhisselâm, - Önce Hazreti Ya- zindana düflmeden önce kûb’un selâm vermesi kuyuya at›lm›flt›. Bu s›ra- münasiptir. da, Allahü teâlân›n kendi- Hazreti Yakûb; “Esselâ- sini sa¤ salim olarak kuyu- mü aleyküm, ey hüzün ve dan ç›karmas›ndan bah- kederleri gideren Yusuf!” setmedi. Çünkü orada kar- diye selâm verdi. ‹kisi de deflleri de vard›. Onlar› birbirlerine sar›ld›lar. Y›l- utand›rmak istemedi. larca süren hasretlerini gi- Bundan sonra Yusuf derdiler. Hazreti Yakûb to- aleyhisselâm babas›na runlar›n› da kucaklay›p flöyle dedi: koklad›. - Ey babac›¤›m! ‹flte Yusuf aleyhisselâm›n bu, evvelce gördü¤üm rü- saltanat taht› vard›. Babas› yan›n aç›klamas›d›r. Haki- ile üvey annesini taht›na katen Rabbim, o rüyay› ç›kar›p oturttu. Babas› ile tahakkuk ettirdi. Beni zin- üvey annesine yapt›¤› ik- dandan ç›kar›p mülk ih- ram, kardefllerine yapt›- san etti. fieytan benimle ¤›ndan daha fazlayd›. kardefllerimin aras›n› ha- Çünkü, tahta sadece o iki- set ile bozduktan sonra, sini ç›karm›flt›. Allahü teâlâ sizi Kenan di- Sonra Yusuf aleyhisse- yar›ndan M›s›r’a getirdi. lâm, babas›na, nail oldu¤u Muhakkak ki, Rabbim dile- lütuf ve ihsanlar› anlatt› ve di¤i fleyleri çok güzel ve peygamberler tarihi ansiklopedisi 443 YUSUF ALEYH‹SSELÂM
çok ince tedbir edendir. devaml› iman›m›zda sabit
fiüphesiz ki kullar›n›n men- k›lmas›n› diliyorum. faatlerine olan fleyleri hak- Yusuf aleyhisselâm, k›yla bilen, her fleyi hikme- sonunun iyi ve ak›betinin tinin icabettirdi¤i flekilde güzel olmas› için Allahü vaktinde yapan Odur. teâlâdan hüsn-i hatime is- Böylece Hazreti Yusuf, teyerek flöyle duâ ederdi: çocukken görüp, babas›- - Ya Rabbi! Bana mülk- n›n, “Kardefllerine anlat- ten, M›s›r sultanl›¤›ndan ma!” dedi¤i rüyas›n›n bir nasip verdin, rüya tabi- gerçekleflti¤ini ifade etti. rini ö¤rettin. Ey gökleri ve yeri yaratan Rabbim! Sen, Hazreti Yusuf’un dünyada da ahirette de mucizeleri yard›mc›m ve ifllerimin Yusuf aleyhisselâm velisisin. Benim can›m› sohbet esnas›nda, babas›- Müslüman olarak al! Beni na dedi ki: salihler zümresine kat! - Babac›¤›m, benim ay- Yakûb aleyhisselâm r›l›¤›m sebebiyle, gözlerini Yusuf aleyhisselâm›n ya- kaybedinceye kadar a¤la- n›nda 24 sene yaflad›. Ba- d›n. Allahü teâlân›n bizi, bas› ‹shak aleyhisselâm›n k›yamette buluflturaca¤›n› yan›na defnedilmesini va- bilmiyor muydun? siyet etti. Yusuf aleyhisse- - Biliyordum o¤lum, fa- lâm babas›n›n vasiyetini kat senin dinine bir zarar yerine getirdi. Cenazesini getireceklerinden ve bu su- tabutla Halilürrahman’a retle senin ile benim aram› götürdü. Bu s›rada Yakûb açacaklar›ndan korktum. aleyhisselâm›n kardefli ‹ys Bütün korkum, dinine za- de vefat etti. Yusuf aley- rar gelmesiydi. Bu bak›m- hisselâm her ikisini de dan, Allahü teâlâdan bizi defnederek M›s›r’a döndü. peygamberler tarihi ansiklopedisi 444 YUSUF ALEYH‹SSELÂM
Yusuf aleyhisselâm, Yusuf aleyhisselâm da
babas›n›n vefat›ndan bir duâ etti. Allahü teâlân›n iz- müddet sonra vefat etti. niyle, a¤açlar›n yapraklar› Musa aleyhisselâm, kabri- birleflerek paha biçilmez ni bulup, mübarek cesedi- bir kumafl oldu. ni oradan alarak Yakûb Yusuf aleyhisselâm›n da aleyhisselâm›n da metfun kendisine mahsus baz› hu- bulundu¤u Halilürrah- susiyetleri vard›. Bu hususi- man’daki yere defnetti. yetler birçok flekillerde imti- Yusuf aleyhisselâm›n han edilmesinden sonra da birçok mucizeleri gö- onda tebarüz etti. ‹mtihan- rüldü. Bunlardan baz›lar› lar›n hepsinde Allahü teâlâ- flunlard›r: n›n izniyle muvaffak oldu. Yusuf aleyhisselâm›n Allahü teâlâ, ona kullar›n›n lisan› çok tatl›yd›. Sözünü idaresini verdi. ‹nsanlar›n duyan›n kalbi ona meyle- ihtiyaçlar›n› güzel bir flekil- derdi. Onun tatl› dili sebe- de karfl›lad›. M›s›r kad›nlar› biyle birçok kimse imanla taraf›ndan çirkin ifller yap- flereflendi. mas› teklif edildi. Fakat o, zindan› tercih etti. Ken- Yusuf aleyhisselâm›n disine iyilikte bulunan M›s›r mübarek yüzünde, günefl Azîzinin hakk›n› gözeterek, gibi nur parlard›. Huzuru- küfrân-› nimetten kaç›nd›. na gelen bir âmân›n Yusuf Züleyha’n›n tekliflerini red- aleyhisselâm›n yüzünün dedip, iyilik gördü¤ü kim- nuru ile görmeye bafllad›- seye ihanet etmedi. Hiçbir ¤› bildirilmifltir. menfaat ve zarar, onun Hazreti Yusuf’un huzu- do¤ruyu söylemesine mâni runa gelen nüfuzlu bir olamad›. Allahü teâlâ onu, kimse, yapraklar›n bir ara- yüce kitab› Kur’an-› kerim- ya gelerek kumafl olmas›- de S›ddîk=Çok do¤ru söz- n› mucize olarak istedi. lü” olmakla övdü. peygamberler tarihi ansiklopedisi 445