You are on page 1of 158

Y U G O S L A V Y A ' D A T Ü R K ÂBİDELERİ V E

VAKIFLARI
E K R E M HAKKI AYVERDt
Yüksek Mühendis

Türklerin A v r u p a kıt'asmda terk attcn hicran ve elem duymamak da ka­


ettikleri irili ufaklı âbideler, büyük ve yay­ bil olmuyor.
gın nıi'marilerinin ehemmiyetli bir saf­
T a S a v a nehrinden V a r d a r kıyı­
hasını teşkil eden, başlı başına bir mevzu
larına, Bulgaristan'dan A d r i y a t i k sa-
kıymetini haiz bulunmaktadır.
hiUerinedek uzanan eni, boyu beşyüz kilo­
Gönül bu şu'beyi de, O r t a A s y a ' ­ metrelik bu vâsi sahadaki lâyu'ad T ü r k
dan kopup H o r a s a n , K a f k a s , A z e r ­ eserleri hakkında pek az yazı yazılmış
baycan ve Irak'tan geçerek A n a d o ­ olup, ekseriyetini Boşnakça ve Sırbca
lu'ya yerleşen kollarına muvâzi olarak, olanlar teşkil eylemekte, bunlar da umûmî
bir kül halinde mütalâa etmeyi ne kadar kütüphânelcrimizde bile bulunmamakta­
arzulasa da, bu gün için imkânsızlığı kar­ dır; Türkçe yazılmış eser ise yoktur.
şısında mahdud sahalarla iktifaya mec­ Binaenaleyh T ü r k mi'marisi Y u ­
bur kalmaktadır. Koca O s m a n l ı A v ­ g o s l a v y a kolunun bu günkü kemmiyet
rupa'sı karşısında pek fazla bir kemmi- bilançosunu, hakikate yakın bir şekilde
yet ve keyfiyet muhâsebesi taşımayan yapmak mümkün değildir; hele bunu, en
Y u g o s l a v y a ' y ı tetkik sahası olarak in- yüksek dereceye yükseldiği X V I I - X V I I I .
tilıabdan kasdımız de, A r n a v u t l u k , asırlara teşmil etmek bir hayalden başka
B u l g a r i s t a n ve R o m a n y a ' n ı n şimdilik bir şey olamaz.
meçhullere gömülmüş, M a c a r i s t a n ' d a Lâkin diğer B a l k a n memleketle­
pek bir şeyler kalmamış bulunması, rinden daha iyi bir şekilde muhafaza edil­
Y u n a n i s t a n ' d a da sistemli bir şekilde miş olmalarına rağmen, bu eserler de, ta-
ve kazınmakla tavsif edilecek derecede bi'î zaman âmilinin te'sirinden başka,
izlerin haritadan silinmesine mukabil, bu çok çeşitli hâdiselerin tazyiki karşısında,
mcmlekettekilerin oldukça muhafaza edil­ birer birer eksilip yok olmaktadır. Son
miş olmasıdır. büyük harb bir çok âbidelere mal olmuş­
Bu günkü Y u g o s l a v y a ' y ı teşkil eden tur. Diğer taraftan Müslüman nüfusun
altı eyâletten, S l o v e n y a müstesnâ, be­ adeta sistemli bir şekilde her gün biraz da­
şinde pek çok Türk yapısı bulunmaktay­ ha azaldığı görülmektedir. Bu yüzden
dı. Bunlardan H ı r v a t i s t a n ' d a k i l e r yok elde edilen malûmatı gün geçmeden neş­
olmuş, diğer dördünde çeşitli, hayli mede­ retmek bir vecibe olmuştur. Bununla,
niyet izleri kalmıştır; bakiyyelerin, bütün B a l k a n l a r ' d a T ü r k mevcudiyetinin ne
memlekette diğer çağların ve medeniyet­ elemek olduğu görülecek ve onu peşin
lerin bıraktıklarından pek daha zengin hükümlerle istihfaf eden hariçtekilere, mu-
ve mütenevvi olarak kabulü yanlış düş­ ta'assıb \ e programlı mütalâaları benim­
mez. Hele bazı mıntakalarda inhisar de­ seyen içimizdekilere, canlı bir cevab teşkil
recesine varan kesâfet, bu yerlere T ü r k eden böyle bir muhasebe, Rumeli'nin
damgasını vurmaktadır. O diyarlardan diğer mmtakalarının bizim elimizde arz
geçerken, bu bereket karşısında bir yan­ ettiği zenginlik hakkında bir ölçü ve bu
dan iftihar ve yakınlık hisleriyle teselli günkü komşularımızın cibilliyeti hakkında
bulurken, bu kadar kıymeti terk ile ric'- da bir mehenk olacaktır.
E . H A K K I AYVERDİ
'52

Binaenaleyh bibliyografyada zikrede­ diyet tebârüz ettirilecek, bununla bera­


ceğimiz menbalardan derleyebildiğimiz ve­ ber şimdi kullanılan isimler de i l â v e olu­
ya bizzat görüp hakkmda az veya çok bil­ nacaktır. O s m a n l ı l a r z a m a n ı n d a k i te­
gi edindiğimiz eserlerin tafsilâtmı, ta­ lâffuzu ma'lûm olmayanlar y a l n ı z bu g ü n ­
rihlerini, m ü m k ü n olanlann rölövc, kroki kü imlâsiyle gösterilecektir.
ve foloğrafJarım dere ile imkân dahilinde Şimdi şehirleri birer birer ele alarak
malûmat vermeğe çalışacağız. inceliydim.
Bibliyografyanın tetkikinde görüle­ Üsküb (Skoplje) şehri:
cektir ki en çok tetebbu'at B o s n a ve
Hersek'tekiler üzerinde olmuş, onlarda Bugün M a k e d o n y a eyaletinin mer­
da çalışma mihverini, tarih ve kitâbeler kezi olan Ü s k ü b şehrinin o r t a s ı n d a n V a r -
teşkil eylemiştir*. E s k i S ı r b i s t a n ' d a k i - d a r nehri geçmekte olup, ş i m a l e d ü ş e n
1er üzerinde hemen hiç çalışma yoktur. sol sahilindeki tepede eski kale b a k a y a s ı
Yalnız sabık K o s o v a vilâyetimiz ve ci­ görülmekte ve bunun şimâl ve ş a r k ı n d a
v a n hakkında Sırbca ve Almanca bir iki asıl T ü r k şehri kurulmuş b u l u n m a k l a ­
eser vardır. Onlarda da mi'marî hususlar dır. Sağ sahilde, eskiden de ehemmiyet­
beUrtiImemiştir. Bizim tetkikimizin şim­ siz iken, bir de yeni binalar yapmak i ç i n
dilik kâfi ve tam olamayacağı bu izahatla mevcud az miktarda eserler de y ı k t ı r ı l a ­
kendiliğinden meydana çıkar; yalnız en rak hemen bir şey b ı r a k ı l m a m ı ş gibidir.
ziyade alâka duyması lâzım gelen milletin Panoramadan (resim I ) , g ö r ü l e c e ğ i
lisanında yazılan ilk tetkik bulunması veçhile şehir tamamiyle T ü r k d a m g a s ı n ı
ve ileride, inşallah, yapılacak neşriyata taşımaktadır. Kaleden yalnız bir k a ç du­
ön ayak olması bakımından bir kıymet var kalıntısı mevcuddur. Ü s t d ü z l ü k t e de
ifâde edebilir. son O s m a n l ı devrinde y a p ı l a n askerî
Bu etüdümüzde kale, cami, medre­ kışlalar görülüyor. H e r şeye r a ğ m e n ş e ­
se, kütüphane, han, hamam, kervansa­ hirde ekseriyet T ü r k l e r ' d e d i r .
ray, türbe, köprü gibi aslı vakıf olan Şimdiki şehrin 3 K m . şimal-i garbi­
eserleri toplayıp şehircilik hakkında da sinde olan ilk kasabanın m i l â d d a n evvel
bir fikir vermek üzere şehirlerin vüs'ati, I V . - V . asırlarda, Î U i r y a l ı l a r i d â r e s i n -
evlerinin adedi, çarşıları hakkındaki ma­ dc, S k u p i ismiyle mevcud olduğu
lûmatı dere ile başh başına bir mevzu bilinmektedir^ B ü y ü k İskender'den
olan T ü r k tipi evleri ikinci bir yazımıza sonra M a k e d o n y a sülâlesinin eline, son­
bırakacağız. Bunun için de evvelâ cenub- ra R o m a l ı l a r a g e ç m i ş ve R o m a tar­
dan başlayıp M a k e d o n y a ' y ı , sonra S ı r ­ zında bir şehir kurulmuştu. M i l â d ı n 515
b i s t a n ' ı , onu müteakıb B o s n a ve H e r - senesinde zelzeleden harab olunca d a ş i m ­
sek'i yukarılara doğru tarayacağız; H ı r ­ diki yerine naki edilerek, ailesi itibariyle
v a t i s t a n en sona kalacaktır. Bununla bu civara mensub olan, J ü s t i n y e n tara­
beraber U s k ü b şehrini hepsine takdim fından m ü h i m bir merkez h â l i n e g e t i r i l ­
etmeyi de hissen vâcib gördüğümüzü be­ miştir. V I I . asırda bir m ü d d e t cenub
lirteceğiz. I s l a v l a r ı n ı n e ü n e g e ç t i k t e n sonra tek­
rar B i z a n s tarafından a h n m ı ş , X I V . asır
Mevki isimleri İmparatorluk zama­
başında S t e f a n D u s a n Sırb k r a l l ı ğ ı n a
nındaki telâffuza veya T i k v e ş gibi bütün
ilhak eylemiştir. T ü r k l e r t a r a f ı n d a n fet­
bütün değiştirilerek söylenen şekle uygun
hi K o s o v a muharebesini m ü t e a k ı b , H .
bir şekilde yazılarak o zamanki mevcu-
792 ( M . 1389) senesindedir. Fetihden ev­
velki senelerde şehrin ne halde o l d u ğ u hak­
* B o s n a ve H e r s e k kısmına aid bütün kında vâzıh bir fikir elde edilememektedir;
menbaları kendi işi gibi, bize gösteren, terceme bununla beraber o zamandan, kale m ü s -
ve izah eden llâhiyat Fakültesi Profesörü aziz
ve muhterem T a y y i b O k i ç i l e tercemelerde
yardımlarmı lütfeden mühendis Ş e f i k B e r k o l I KamusüH-A'lâınll,Q^2; Dr.Haralampije
v e M i d h a t S e r t e l Beylere teşekkür etmeği P o l e n a k o v i Ğ , Skopye, Glasnik Tugoslavya,
borç bilirim. Beograd 1952.
Y U G O S L A V Y A ' D A T Ü R K ABİDELERİ V E VAKIFLARI
«53

tesna, hiç bir eser intikal edemediğine duvarla kapalı ve ortada 4 mermer sü-
bakılırsa her halde pek büyük bir mev- tûna müstenid beşli bir revakı vardır
cûdiyeti olmadığı tahmin olunabilir. Fet­ (resim 2, 3); kitâbelerden anlaşıldığına
hi müteâkıb Türkler tarafından vâsi ve göre cami iki defa yanmış vc tâmir gör­
nıühim bir merkez haline getirildiği de, müş, eski şeklinden çok kaybetmiştir.
bakiye asardan, vakfiyelerden ve sair ve­ Cami'in içinde yanlarda mevcud üçer
sika ve menba'lardan anlaşılmaktadır. mustaıil ayak sonradan genişletilmiş gi­
Bursa ve E d i r n e misallerinde olduğu gi­ bi görünmektedir; bunların üstündeki
bi, ufak bir kasabadan büyük bir şehir kemerlerin aslında olup olmadığı da an­
meydana gelmiş ve ehemmiyetini X V I I I . laşılamamaktadır. Muhakkak olan bir
asra kadar muhafaza eylemiştir. Ancak H . şey varsa, tavanın bu günkü şeklinin S u l ­
ı ı o o (M. 1688) de Avusturya generali tan R e ş a d zamanındaki son tâmire aid
P i c c o l o m i n i tarafından yakıldıktan son­ olduğudur (resim 4). Revak, kemerleri
ra epeyce sönmüştür; Kaınusü'l-A'lâm'dci ve ayakları eskidir (resim 5). Plân mu­
bu asır bidayetinde 4000 ev ve 1000 dük­ rabba'a yakın olmakla beraber aradaki
kân, 50 han, 3 hamam bulunduğu bildi­ 2.00 M. fark binanın eskiden kubbeli ol­
rilmektedir. ması ihtimalini zayıflatıyor. Eski olan
E v l i y a Ç e l e b i H Üsküb'ün R u ­ duvarlarda, silmelerinde ve içeride, kub­
meli eyâletinde sancak beyliği olup 500 beye işaret olacak bir vaz'iyet pek görül­
asker ve 5000 cebelisi bulunduğunu ve memektedir (resim 6). Cami'in takdim et­
hisarının 300 hisar eriyle muhafaza edil­ tiğimiz lölövesini dere eden H . D u d a H I
diğini bildirmekte ve idâri teşkilâtına aid da bu babda bir fikir beyan etmemekte;
mühim malûmât vermektedir; yine E v - hatta sarih olan inşa tarihi hakkında ih-
liya'ya göre, kalesi "mücellâ senk - trâfide" tirâzî kayıdlar koyarak arkeolog ve mi'-
iki kat sûrlu ve muhammesü'ş - şekil marlann bu günkü binâyı tetkik edip ta­
olup, 70 burcu ve nehir kenarında bir rihini ta'yin etmeleri lüzumuna işaret
su kulesi varmış; ccnub tarafındaki kapu etmekle iktifa etmektedir. Kitabesini ya­
I I . Sultan M u r a d zamanında tamir zarken bu son bahse avdet edeceğiz.
olunarak şu kitâbeyi taşımakta imiş : Cami bu gün mu'taddan dik bir çatıyla
örtülü olmasına rağmen minaresi yine de
SU'U: j ÂXw dl>- JU^t (> il y pek yüksek düşmektedir; Duda'daki rö-
X V I I . asırda 10.060 ev, 2150 dükkân, lövesine nazaran 36 M. irtifa'ındadır (re­
110 çeşmesi mevcud olup bunların ve şeh­ sim 3); şerefe istalaktitlidir. Minarenin ilk
rin suyu K a ç a n i k boğazından î s a Bey yapıdan olduğunu kabul etmek doğru
kemerleriyle gelmekte bulunuyordu. 120 olur kana'atindeyiz.
cami ve mescidi, 70 sıbyan mektebi, 7
misâfirhânesi, 20 tekyesi olduğunu kayd­ Cami'in üç kitâbesi vardır; kapı ke­
eden E v l i y â Ç e l e b i medrese ve han meri üstündeki celî sülüsle yakılmış olan
adedini bildirmeyip yalnız birincisi için en eskisi üç satır üstüne arapçadır; yazısı
meşhurlarından altısını, ikincisi için dört güzeldir. Tarafımızdan tesbil olunduğuna
tanesinin adlarını bildirmektedir; kezalik göre:
hamamlarından yalnız üç tanesinden
bahsediyor. 51^1 üUaL- öUj J j->SI^U- (_^^.- \
Şimdi büyük Ben derin binala­
rından mühimlerini birer birer inceliye-
lim: îîLc'Ur'j ı>*^jl —' J j "-r"^^
II. Sultan Murad cami'i:
Murabba'a yakın plânh, çatılı
bir cami olup önde yanları pencereli

I I E v l i y a Ç e l e b i , Seyahatname, İstanbul I I I H . W . D u d a , BalkantürkischeSludiaı, Wien


1314, İkdam Matbaası, V , 553-563 s- 1949 Rudoir M . Rohrer, 41-43 s.
E. H A K K I AYVERDi
154

İshak Bey Caiıii'i:


öVL- üliaLJl ^jNl J JW ^iılJÜ
Kaleyle şarkındaki yamaç arasın­
da bulunan vadide Ü s k ü b Fâtihi veya
0) ü . ^ at başlıcalanndan biri o l d u ğ u bilinen " P a ­
şa Yiğit Mehmed" i n " oğlu veya
oğulluğu İ s h a k B e y * in y a p t ı r d ı ğ ı bu
cami, ortada merkezî bir kubbe, y a n l a r d a
sivri birer manastır tonozuyla, m i h r a b ç ı ­
kıntısında basık bir m a n a s t ı r tonozuyla
mesturdur.

Bu kitabeye nazaran cami'in H. Kubbenin sekiz köşe kasnağı sağır


840 ( M . 1436) da I I . S u l t a n Murad olup, istalaktitli bir m ü s e l l e s t e r t i b a t ı ve
tarafından yaptırılıp H . 944 ( M . 1537) de
y a n d ı ğ ı ve K . a n û n î devrinde H . 945 * Ü s k ü b halkı P a ş a Y i ğ i t ' e efsânevî bir
( M . 1538) de tecdidine başlanıp, inşaatın, hüviyet atfetmekte, bu zate "meddah" ve kitabe­
dört sene devam ederek H . 949 ( M . 1542) deki telâffuza göre " M e d a h B a b a " ismi izâle
de bittiği anlaşılmaktadır. edilerek, adetâ kudsileştirilmektedir. Etrafı açık 6
köşeli ve kubbeli türbesi aynı isimdeki medresenin
Birinci tecdid kitâbesinin üstünde on
avlusundadır; ( S a l i h A s ı m , Üsküj) Tarihçesi,
iki beyitlik Türkçe tâmir kitâbesi cami'in yazma, Topkapı Sarayı, Sultan R e ş a d , N o . 6 ı 6 )
H . 1100 ( M . 1688) de A v u s t u r y a işgali Sonradan yapıldığı tahmin olunan tarihsiz taşında
esnasında yamp H . ı i 2 3 ( M . 1711) de I I I . ^jı> _ £ü _ J j i i U fy^JiS JUll _ J i t H ^ .
«!\A)l _ bi^iJ l<V yazılıdır. Halk beynindeki
S u l t a n A h m e d tarafından tâmir edil­
tevâtür bu türbenin P a ş a Y i ğ i t ' e aid oldu­
diğini bildiriyor; tarih mısra'ı * ğudur; esasında P a ş a Y i ğ i t tarihçe ma'lum
i ^ j ^S•^} J>l üUaL. t ^ J ^ o H . 1120 bir şahsiyettir; Tacü'l-levaıi/ı müellifi H o c a S a ­
( M . 1708) dir. Metinde H . 1123 yazıldığı dettin, kendisinden "Emii-i ıiâmdai Paşa Tiğiı"
olarak bahseder. Bak. 1,126 İstanbul 1279 T a b '
halde tarih mısra'ının H . 1120 göstermesi
hane-i Âmire; M . S ü r e y y a da Paşa Yiğit'in Ü s ­
tereddüdümüzü mucib olmaktadır. Ma'al- k ü b beyi olduğunu ve H . 830 ( M . 1426) da ve­
csef kitabenin tamamını kaydetmeğe fat ettiğini bildirir Bak. SiciU-i Osmanî I I , 37.
imkân bulamadığımızdan kontrol kabil Diğer tarihî eserlerde de P a ş a Y i ğ i t ' t e n bahso-
lunur. Anlaşılan bu zat, ömrünün sonunda uz­
olamıyor; birinde veya diğerinde bir is­
leti tercih etmiş, halk da onu bir veli gibi kar­
tinsah hatası olmadı ise bu mubayencti, şılayarak efsânevî bir hüviyete sarmıştır. (Medah
H . ı ı 2 0 ( M . 1708) senesini tâmirata m ü ­ babanın türbe ve kabir taşı resmi için E l e z o v i c -
başeret, H . 1123 ( M . 1711) i d e h i l â m ta­ 'in müteâkib notta adı geçen eserine Bak. S.5-6.
' î s h a k Beyin şahsiyeti hakkında rivayet­
rihi olarak tefsir etmek suretiyle açıkla­
ler muhteliftir. Bu cami'in kitâbesinde P a ş a Y i ­
mak mümkündür. ğ i t ' i n oğlu olduğu mezkûrdur; Tacii't-levarih, y ü ­
Bu ikisinin ortasında S u l t a n R e - karıki notta gösterilen sahifede Y ı l d ı r ı m B a y e -
ş a d zamanında yapılan tâmirin iki be­ z i d zamanındaki ta'yini anlatırken "Üsküb
yitlik kitâbesi vardır. Bina Ü s k ü b ' d e şehrinin ve tevâbi'nineyâlel ve hükümetini Paşa Tiğiı
tarihi ve kitâbesi ma'lum en eski camidir. namemir-i namdara ki îshak Beyin efendisi ve miircbbi-
ııV/j)-." S o l a k - z a d e , H o c a S a d e t t i n E f e n d i ­
den mülhem ve onunla kısmen müşterek bir ta'birle
' E v l i y a Ç e l e b i , V , 555, de bu kitabeyi "Paşa Tiğiı ki îshak Beyin efendisidir" Bak. T a r i h ,
yalnız «Vı'U" , t5_i- ûU. ^. şeklinde metni İstanbul 1298, S. 52 demektedir; Sicill-i Osmanî
noksan ve târihi 840 yerine 850 olarak yanlış kayd ise yukanki haşiyedeki sahifede, v ü z a r a d a n İ s h a k
etmiş, buna istinaden D u d a cami'in S u l t a n B e y i n P a ş a Y i ğ i t ' i n kölesi o l d u ğ u n u yazmak­
M u r a d tarafından inşa olunup olunmadığı hak­ tadır; Kamusü'l-A'lâm, T i m ur t a ş P a ş a n ı n o ğ l u
kında tereddüde düşmüştür. Halbuki yükarıki olduğunukayd ediyor; Sırb menbaları, ( E l e z o v i c
kitâbede S u l t a n Murad'm inşa ettiği ve tarihi Turski spomenici driıSteva, skojıskog nartıöıog drusteua,
sarihtir; muhtemelen K a n u n î devrinde yangın­ 1925-27 den ayrı baskı, 122 s.) I s a k o v i c olarak
dan çıkan kitâbede görülerek kayd olunmuştur; kabul etmektedir. P a ş a Y i ğ i t m ü h t e d î değildir;
görülmemiş bile olsa bir asırlık yakın bir devirde eğer cami kitâbesindeki oğlu sıfatı e v l â d l ı ğ m d a n
hakikat başka vesikalara ve ma'lûmata nazaran kinaye değilse, t s h a k B e y i n d e m ü h t c d i o l m a m a s ı
ortaya konabilir bir keyfiyettir. lâzım gelir.
Y U G O S L A V Y A ' D A T Ü R K ABİDELERİ V E V A K I F L A R I
155

yine istalaktitli bir kuşakla dört köşeden I I . Murad devrinde bu cami'i yaptır­
sekize geçerek diıvarlara oturur (resim mıştır. Şimaldeki medhal üstünde bulu­
7, 8); merkezî kısımla cenahlar arası nan üç satırlık arapça kilâbe şudur '
Bursa kemeriyle, mihrab tarafı dairevî (Resim I I ) :
kemerle ayrılmıştır; son cema'atin yanları
duvarla kapalı ve ortada dört mustatil (j—«o^si ^U- IJIA y.y'^ - ^
sütûna müstenid yuvarlağa yakın beş sivri
kemerlidir; kemerler testere dişi tuğladır;
kemer alınları taşla kaplıdır; ayakların
üstü de ahşab çatıyla örtülüdür. Mina­
resi 12 köşeU bir kaide üstüne düz dilimU
bir küp ve uzunca bir gövde ve istalaktitli
şerefeyle yapılmış olup kâmilen taştandır;
korkulukları oyma köfeki kafestir, minare
Bu kitâbeye nazaran inşasından 80
kapısı son cema'at duvarının içindedir.
küsur sene sonra H . 925 (M. 1519) da
Cami duvarları da kâmilen kesme taş­
î s h a k Beyin oğlu î s â B e y - z â d e H a ­
tandır (resim 9, 10). İkinci kitâbesinden de
san Bey, ceddinin "cami'i kadîm "ini
anlaşılacağı üzre, cami bir tevsi geçir­
tevsi' ile ona "cami'i kebîr " nâmını ver­
miştir; bu ameliyenin mihrab cihetindeki
miştir.
çıkıntı veya yan cenahlarla yapılması
mümkündür; ikinci kitâbenin şimaldeki Mehmed Bey cami'i* :
küçük medhal üstünde olması ve yan to­ Şahsan göremediğimiz bu bina
nozların hey'et-i umumiyeye pek uyma­ hakkında malûmat da edinemedik; ki-
yacak tarzda, adeta bir miğfer şekli gös­ tâbesini ve fotoğrafım Elezovic'dcn ala­
termesi yan cenahların çok alçak olması rak dere ediyoruz:
gibi sebeblerle tevsi'in daha ziyade yanlar­
da olması muhtemel görünüyorsa da son dJLîU?l (j. JU5İ ( J f t j ^ l A?—1(1) lİA b _ \
cema'at yerinde ve cebhede bir ekleme
görülmemesi ve minarenin vaz'iyeti bu
Kitabeden câmi'in H . 874 (M. 1469)
şıkkı biraz zayıflatıyor; yeter ki minare ve
son cema'at kemerleri de bu tevsi esna­ yapıldığı anlaşılmaktadır.
sında tamamen değişmiş olmasın. Bu tsa Bey cami'î :
tarihî malûmat ışığında bir ikinci ziya­
Ü s k ü b ' ü n cemaati en çok ve en
retimizle mes'eleyi halletmeyi temenni et­
ma'mur cami'lerinden biri olup mihver
mekteyiz. Bu günkü haliyle cami için üzerinde çift kubbeU ve alçak yan ccnahlı
pek tenzısüblü denemez. B u r s a tipinin hâUs bir nümûnesidir (re­
Kapı üstündeki iki satır arapça ki- sim 12, 13). Duvarlar 3 tuğla, I sıra taşla
tâbesi şudur *: işlendiğinden arkadan bakınca Bursa'-
daki M u r â d i y e veya İ s t a n b u l ' d a k i
M u r a d P a ş a cami'lerini andırır; kubbe
eb'adı da hemen bunlara yakındır. Esas
dlcX Lib o-, iii " Jbs-I y\ J\ _ Y
' a. metin, E l e z o v i c, yuk. eser. S. 19 Kıs: I
eser b.fotograf, E l ezovi c, Tıırski spoınenici, Kny
Kitâbcye nazaran P a ş a Y i ğ i t Be­ I , S V . 2 , Beograd 1952, 20 S. Kıs: I I . eser.
» E l e z o v i c . I . eser 37.S. Muharrir cami için
yin oğlu t s h a k Bey H . 842 (M. i438)dc "•Kebir Mehmed ÇelebV'yc aid olduğunu söylüyorsa
da bu zatın, aynı eser S. 107 deki vakfiyesinde,
* Elezoviö, aynı eser S. I I " V ^ . kelimesi" "VA K e b i r M e h m e d Ç c l e b i ' n i n İ s a Beyin oğlu,
ve " " li ''Jl" olarak kayd etmiştir. Doğıusu binaenaleyh İ s h a k B e y i n torunu olduğu anla­
fotoğrafma nazaran yazılmıştır. şılıyor. Binaenaleyh bu cami'in banisi olan
s " U j l i " olması lâzım gelirdi. M e h m e d Bey, İsa Beyin kardeşi ve İ s h a k B e y i n
• imlâsı böyledir. oğlu olan diğer M e h m e d B e y d i r .
'56 E. H A K K I AYVERDt

mihverdeki iki kubbe müsavidir; yanlarda odalara geçit veren kapılardan başka iki
yalnız medhal kubbesi altından girilen geniş mihrablı hücre, mihrab çıkıntı­
ikişer oda olup bunlar da birbirine ka­ sında iki pencere ortasında dolablar var­
pıyla merbuttur. Bu odalardan birincisi dır. Cami altta sekiz, üstte yedi ve
büyük, ikinciler daha küçüktür ve hor kasnakta iki pencereyle aydınlatılmakla
dördünde de ocak bulunmaktadır. beraber hiç de karanlık değildir. Kalem
Muradiye'de ve benzeri olan K a r a c a tezyinatı oldukça az bozulmuştur.
Bey cami'inde bu cenahlara, ayrı med- Minare cami duvarının üzerine kon­
halleri olan, birer ön dehlizden girilirken muş olup medhali yalnız son cemaat
burada doğrudan doğruya cami içinden duvarının içindedir; küp kısmında dört
geçilmektedir. İ s t a n b u l ' d a M u r a d Pa­ köşeden oniki köşeye geçiş her dılı'da bir
şa cami'inde de bu basit tertib tercih badem ve iki yaprakla temin edilmiştir.
edilmiştir. Cenahların irtifa'ı ortaya nis- Şerefe dört sıra istalaktitli, korkuluklar
betle epeyce az olduğundan orta kısım, oyma kafestir; bütün minare kesme köfeki
mümâsillerine göre, daha sivri ve müs­ taşından yapılmıştır, Cami'in haziresi
takil bir hal almaktadır (resim 14). ö n epeyi vâsi olup Y a h y a K e m a l Be-
taraftaki revakın görünüşü bütün bu ca- y a 111 'mn annesi de burada yatmaktadır.
mi'lerden ayrılmaktadır (resim 15); bu
Kitâbe iki satır üzerine arapça olup
örnek cami'lerdc sütûnlar umûmiyetlc yığ­
ikinci satırın yarısı, yazıyı sığdıramamak-
ma dört köşe veya yekpârc sütün iken,
tan mütevellid giriftlik yüzünden okun­
burada yekpâre sekiz köşe yapılmış, kaide
ması pek güç bir haldedir»:
ve başlıkta murabba'a geçiş de gayet mü-
tenasib kuvvetli istalaktitlcrle temin edil­
miş, kemer üzengisi altında iki sıra ista-
laktitli ve tablalı câzib birer başhk yapıl­ ÂfjUl i j j ^ l i o İ A * U jA _ \
mıştır. Kaideler iki şâkulı kademeyi mü-
teakıb bir armûdî ve dört köşe yüksekçe
taban tablasından ibarettir. Bu haliyle
bütün sütün takımı yekpârc taştan oyul­
muş gibi durmaktadır; halbuki aslında, 1^ ÛIUJI (j^ OIUJI J iLîM _Y
başhk, gövde, kaide olmak üzere, üç
parçadan mürekkebdir.

Kitâbeden, inşaat sırasında İ s a B e y i n


Kemerler ve aynaları kesme taştan
vefat etmiş bulunduğu ve İ s h a k B e y i n
olup üstteki gayet geniş bir silme revakın
yan duvarlarından aşağı inip yapının ka­ hacı, oğlunun gazî olduğu ve binanın
ide taşına saplanır; bu silmenin üstünde H. 880 (M. 1475) de bittiği anlaşılmakta­
ayrıca saçak kornişi vardır, Revakın yan dır. İsa Beyin H . 874 (M, 1469) da
tarafları duvarla kapalıdır (resim 15) ve hal-i hayatta olduğu bu tarihli vakfiyesin­
sağdakinin içinden minare merdivenine de hayatta zikredilmesinden anlaşılıyor
doğru bir dehliz vardır. Bu revak hey'et-i Cami'i inşa ettiren her halde vakfın
umûmiyesiyle çok câzib ve göz dolduru­
cudur; yalnız tecrübe bir vilâyette yapıl­ " F â t i h devrinde yapılan bu cami'den
dığından, ne yazık ki, taammüm etmemiş, bahsedip kitâbcnin henüz noksan o k u d u ğ u m u z ,
bir meinini de "Falilı Devri Mi'marisi' ( î s l a n b u l
tek kalmıştır. Kubbe kasnakları sekiz kö­
1953) adlı eserimizde S. 84 de vermiştik.
şeli sağır olup tuğla ve taşla yapılmıştır; " E l e z o v i i , eser. I , S. 33 " ^ j t « - \ " i a y n
iç duvar ve kemerlere yedi sıra zengin yazmak ve Mehmed yerine "Mahmud" kullan­
istalaktitli müselles tertibatla oturur; yal­ mak gibi ufak farklardan maada ikinci s a l n ı n
nız medhal kubbesi kasnağının iki ya­ bakiyesini şöylece kayd etmişıir: ^U. ( A # ) >
j 'tUı.\ JlıJ «İl CJU. ur.
nında birer pencere yapılarak bir az ka­
« ^"U" ) ^;U' '^jlT = görülüyor ki bir «ûtkL_Ji j . »
ranlıkça düşen bu kısmın aydınlığı faz- « JU. » ve « j » noksan, « <ti^ » de «J» fazladır.
lalaştırılmıştır; medhal kubbesi altında " E l e z o v i C , eser, I , 73. S,
Y U G O S L A V Y A ' D A T Ü R K ABİDELERİ V E V A K I F L A R I
157

mütevellisi Kebir Mehmed Çelebi mak lâzım gelmektedir ki âtiye muâllâk


olacaktır. bir keyfiyettir.
î s a B e y i n hayrâtı pek çok olup Cami, iki tuğla ve bir sıra taşla yapıl­
Saray Bosna'da H ü n k â r cami'i, mış dört duvar üstüne, her dılı'ında bir
Ü s k ü b ' d e medresesi, çifte hamamı, bir penceresi olan on iki köşe bir kasnağa müs-
mescidi, 38 kilometrelik kemer ve tünel­ tenid, tek kubbelidir. Kasnak dahilinde
lerden mürekkcb su tesisatı, hanı, S a r a y müsellesi dilimli sekiz köşeli bir tertibata
Bosna'da B e n d b a ş ı ' n d a zaviyesi, iki oturur duvarlar 2 M . kalınlığında olup
hanı, hamamı M i Ij a c k a üstünde köprü­ bol penceresi vardır; cami sekiz alt, on bir
sü, K a l k a n d e l e n ' d e hamamı bulun­ orta ve onaltı üst sırada ve oniki de kasnak­
maktadır. Sırasında bunlar da zikroluna- ta olmak üzere otuzyedi pencereyle ten­
caktır. vir edilmektedir. Ziya ahengi tatlı ve fe­
rahtır (resim 17, ı 8 , 19). Binanın önünde
Mustafa Paşa cami'i:
dört yüksek mermer sütun üzerinde üç
Kalenin şarkındaki yamaç üstünde kubbeli revak bulunmaktadır; kemer vc
tek büyük kubbeli, revaklı bir cami'dir. alınları ve son cemaatin iç dvıvarı da ka­
İsmini kitâbesinden anladığımız bânî milen som mermerdendir (resim 20); kapı
Mustafa P a ş a , E v l i y a Çelebi'nin^^ da tamamen mermerden yapılmıştır (resim
vc ondan naklen D u d a ' n ı n ve E l e - 21); zengin bir çerçeve etrafında dolaşır;
zoviĞ'in^* dedikleri gibi K o c a Mus­ kapı yuvasının kenarlarında kum saatleri
tafa P a ş a değildir. K o c a Mustafa ve onlara müstenid, üç kemer dilim ilâ­
P a ş a H . 918 (M. 1512) de Y a v u z Sul­ vesiyle tahrif edilmiş olmakla beraber, yine
tan S e l i m tarafından i'dam edilip Bur- pek uygun düşen bir Burs a kemeri bulun­
sa'da P ı n a r B a ş ı mezarlığına defnedil- maktadır. Ahşab kapı asıldandır; ufak yıl­
miştir; kabri de el'an durmaktadır. Bu dızlarla süslenmiş ve tahta yerine hep fil­
zatın türbesi ise, hemen cami'in yanı ba­ dişi kullanılarak güzel bir tesir elde edil­
şındadır ve vefat tarihi H . 925 tir; mahal­ miştir. Cami'in yan duvarının iç yüzünde
len de kendisine "Gem almaz" veya "Kuz- büyük iki hücre bulunmaktadır; mihrab
gunsuz" lâkabı verilmektedir. Bütün bu ve minber mermerden ve güzeldir.
sebeplerle bu cami'in banisinin K o c a . Minare tamamen kesme taştan olup
Mustafa P a ş a olmasına imkân yoktur. şerefesi beş sıra istalaktitle oturur. Kor­
Şunu da ilâve edelim ki "Baş Vekâlet arşivi kuluklara som köfeki üzerine hendesî
tahrir defterleri, No. 251 de" bulunan kabartmalar yapılmıştır. Kitâbe kapı ke­
İstanbul vakıfları tahrir defteri, M ah mu d meri üstünde iki satır arapçadır (resim
P a ş a ve D a v u d P a ş a gibi zatların 22):
memleketin başka yerlerindeki hayrâtını
ve bunların müsakkafâtım bir usul daire­
sinde dere eylediği halde ( . . . S. 656 da)
K o c a M u s t a f a Paşanın İ s t a n b u l ' d a
kiliseden tahvil ettiği camilerini ve onlara
Dimetoka ve D r a m a ' d a vakfettiği
araziyi kaydetmiş, başka bir imaretinin
mevcudiyetini göstermemiştir. Bu zatın
K o c a M u s t a f a P a ş a olmadığı tebeyyün Kitâbe cami'in H . 898 (M. 1492) de
etmekle beraber hüviyetini tesbit etmek yapıldığını ibarede söylemekle beraber
pek çok aranmasına ve aramamıza rağ­ hcsaben de bir cümle vermiştir. İkinci
men mümkün olamamıştır; ancak o tarih­ satırda tırnak içinde olan kısmın yekûnu
lerde eski kayıtlardan ve defterlerden ara­ ise H . 899 u tutmaktadır; her halde bir
{( 1 » nazar-ı itibara alınmamıştır.

Son kelimenin imlâsı böyledir; doğrusu


ı« E v l i y a , V , 556. S.
" D u d a , aynı cs. 56. S. (U olt") olacak, bu kitabenin neşredilmiş bir sure­
" E l e z o v i c , eser I I , 83. S. lini elde edemedik.
158 E. HAKKI

İle, şehrin A v u s t u r a l y a l ı l a r t a r a f ı n d a n
Mustafa Paşa Türbesi :
H . ı ı 0 0 ( M . 1688) de işgali s ı r a s ı n d a
Cami'in sol tarafında tamamen kesme vuku'bulan y a n g ı n d a yanarak yerine ç a t ı
köfeki taşından yapılmış altı köşeli, sağır yapıldığı neticesine varıyor. Bir i h t i m a l
kasnak üstüne kubbeli, temiz ve basit bir olarak zelzeleden de bahs ediliyorsa d a
binadır (resim 19, 23). Kapı üstündeki iki üstünde durmuyor. Bununla beraber et­
satırlık arapça kitâbe şudur : rafı muttasıl o l m ı y a n bir cami'in k â r g i r
kubbesinin y a n g ı n d a y ı k ı l m a s ı n a i m k â n
olmadığı gibi, Ü s k ü b ' d e b ö y l e b i r zel­
zele de kayd edilmiş b u l u n m a m a s ı v c sar­
sıntıda asıl tehlikeye maruz o l d u ğ u halde
ayakta durmakta olan r e v a k ı n tonozunun
ahşab olması, cami i ç i n d e kubbeye de­
K i t â b e y e nazaran M u s t a f a P a ş a H . lâlet edecek bir a'raz, haricde de kasnak
925 ( M . 1519) da vefat etmiştir. K o c a bakiyesi görülmemesi gibi sebepler tered-
M u s t a f a P a ş a d a n başkası olduğunu da düd hasıl etmektedir; E v l i y a Ç e l e b i ' -
bu tarih bize göstermiştir. nın kaydına geUnce, b ü y ü k seyyah m ü t e -
Salih  s i m , Mustafa Paşanın addid R u m e l i b i n a l a r ı n d a n , m e s e l â F o -
cami'ine su getirmek için Topçu dairesi ç a d a S u l t a n B a y e z i d cami'indeki 2 0
civarında "musanna ve uzun^' kemerler çatıya "tahta kubbe" demekte t e r e d d ü t
yaptırdığını bildirmektedir"; bu husus etmemiştir; onca dik çatılar, heybet ifa­
Paşanın vakıf-nâmelerinde dahi münde- desini tazammun etmek ü z e r e "kubbe"
ric bulunmakta imiş. sıfatını almaktadır. Binaenaleyh b u mes'elc
henüz haledilmiş değildir ve c a m i ' i n ev­
Yahya Paşa Cami'î :
velce de yine böyle bir dik ç a t ı y l a mes­
Şehrin şimal ucuna yakın, çok yüksek
tur olması muhtemel g ö r ü l m e k t e d i r .
minareli, dik çatılı ve kurşun örtülü c a -
Bina epeyce ferahtır; altlı ü s t l ü , o n -
mi'dir; cephesi yanlara birer kemer kadar
yedi pencereden ziya alır; pek ufak t a ş ­
taşan son cemaat mahalli altı mermer sü­
lardan yapılmış d u v a r l a r ı n d a b a z ı ç a t l a k ­
tün üstüne beş kemerlidir; üstü tonozla
lıklar görülmektedir; son cemaat m a h a l l i
örtülüdür. Duvarlar çok ufak, muntazam-
büyük taşlarla ve itinayla y a p ı l m ı ş t ı r ;
ca taşla yapılıp büyükleri yalnız köşelere
kemerler, aynaları köfeki t a ş ı n d a n , s ü t u n ­
kullanılmıştır (resim 24, 25, 26).
lar ve başlıklar mermerdendir; b a ş l ı k ­
Evliya Ç e l e b i " bir "kubbe-i lar ma'inlidir; kapı m u h t e ş e m denecek
âli" si olduğunu söylüyor. Bu kayd ve o- kadar zengin ve güzeldir.
na ilâve olarak cami'in murabbaî plân­ Cami'in y a n duvardan taşkın olan
la duvarlarının, çatılı bir cami için fazla
son cemaat mahallinin ucunda v c b i n a ­
olan, 2, 70 metre kalınhğında bulunması
enaleyh binadan açıkta, y ü k s e k minaresi
nazar-ı itibare alınınca cami'in kubbeli
bulunmaktadır; sekiz köşeli ka'idesinin
bir bina olması akla yakın gelmektedirS
üst kısmı kör mihrabcıklarla süslü olup
nitekim Duda ^* bu muhakemeyi kabul
İstanbul'daki D a v u d Paşa minare
kaidesine benzemektedir. B u n u n ü z e r i n ­
" Kitâbe tarafımızdan okunmakla beraber
de kısa bir küp ve bir çift simid ve en ü s t t e
muhterem profesör Tayyib Okiç'in, G l i S a E l e -
zoviC, Turski Spommili, 1940 S.80 ( E l e z o v i i ' i n pek uzun bir g ö v d e b u l u n m a k t a d ı r ; ş e r e ­
bu üçüncü eseri olup I ve I I numaralarla gösterdi­ fe istalaktitlidir, petek de ç o k sivridir. B u
ğimizden başkadır; hepsinde de tekerrürler büyük suretle minare 50 metreyi b u l m a k t a d ı r .
yekûn tutar) den naklen gönderdiği suretle de D u d a külâhı da hesaba katarak 55 metre
karşılaştırdık; o surette ikinci satırdaki *<U-l.ûly.-ı
diyorsa da ahşab b s ı m m i ' m a r î ö l ç ü l e r d e
cümlesinde «»1 noksandır, doğrusu bizim oku­
duğumuz gibidir. Bu kitabenin fena bir fotoğrafı mukayeseye girmez. U z u n minarenin
E l e z o v i i , eser I I S. 202 de mevcuddur. R u m e l i ' n d e makbul o l d u ğ u n u , t a E d i r -
" E v l i y a , V , 557.
" D u d a , aynı eser, 56. S, " E v l i y a , V I , ^31.
Y U G O S L A V Y A ' D A T Ü R K ABİDELERİ V E V A K I F L A R I
159

ne'den başlayarak, meselâ Prizren'dcki Küçük cami'lere misâl olarak K u r ­


Sinan P a ş a cami'inde de aynı nisbeti ş u n l u H a n yakınındaki D ü k k â n c ı k =
gördükten sonra buradaki vaz'iyeti istig- K u r ş u n l u H a n mescidini zikredebi­
râb etmemek gerektir. Cami şehrin en liriz (resim 28); K u r ş u n l u H a n banisi
mühmel binalarından biridir. tarafından yaptırılmış ve han buna vakfc-
Kapı üzerinde iki beyitlik arapça dilmiştir; üstünde kitâbesi olmamakla be­
kitâbesi, E v l i y a ' y a nazaran, şöyledir: raber X V . asra mal edilebilir. Kısa mi­
naresi duvar üstünde olup şerefesi taşkın
değildir, hususî bir tertibe mâliktir. Buna
Jb-LJI j JbUi) U.l>. y-
benzer, ismini öğrenemediğimiz, ikinci
bir mescid panoramada görülmektedir.
Burmah Cami :
g Ji>»^l IJLfc -ii))) Aİ^jlî J cJLâi
Bundan maada V a r d a r ' m sol cenub
Tarih ibaresi « ' - ^ » 21 olup sahilinde F â t i h k ö p r ü s ü bjışında olup
H. 909 (M. 1503) yekûnunu vermektedir, 1920 senesinde yıktırılarak yerine askerî
esasen, en büyük serhad beylerinden mahfel yaptırılan " K a r l ı İ l i Beği
biri ve I I . B a y e z i d ' i n damadı olan M e h m e d " Beyin şâyân-ı dikkat cami'i
Yahya Paşa bu tarihte R u m e l i bulunmaktaydı. Eski bir resmine naza­
Beylerbeyi bulunmakla, tarihler birbiri­ ran (resim 29), epeyce büyük olan cami
ne uymaktadır. cebheye amûd üç uzun manastır tonozuy-
Cami'in minare kapısı üstünde la örtülü olup hiç bir eserde görülmeyen
bir tarzdadır. Plânı hakkında malûma­
g A L - J t levhası vardır. tımız yoksa da, ebâdma nazaran yanlarda
H. 911 (M. 1505) tarihli fermanla ikişer sütun bulunması bu suretle hari-
te'kid olunan vaJcıfnâmesine nazaran " min dokuz gözlü olması icab etmektedir.
Y a h y a P a ş a , Paşa mahallesindeki ha­ Yalnız burada kubbe yerini tonoz alarak
mamını, karşısındaki 15 dükkânı ve bir bir nevi ulu cami tipi meydana çıkmak­
evi imâretine, cami'ine ve muallimhâ- tadır. Bina kesme taşla yapılmış, son ce­
nesine (sıbyan mektebi) vakfetmektedir. maat kemerlerinde renkli taş kullanılmış­
Bundan cami'inden başka eserleri oldu­ tır. Sütunlar yekpare mermerdir. Cami
ğu da anlaşılmaktadır. Y a h y a P a ş a n ı n duvarı üstüne oturan burmah minaresi
İ s t a n b u l ' d a K a d ı r g a'da bir mektebi pekzarifür. Şerefesi E d i r n e Ü ç ş e r e f e l i
ve vakıfları vai'dır. S o f y a'daki bedesteni, minaresindekilere benzemektedir. Üç satır
dükkânları, arazisi, keı-vansarayı ile bun­ üstüne üç beyitlik arapça kitabesinin H .
ların bir kısım geliri Üsküb'deki hayra­ 900 (M. 1494) tarihli olduğunu E l e z o v i ö
tına vabftır, kayd etmiştir taş Ü s k ü b ' d c cenubî
Bunlar esaslı binalar olup, şehirde da­ S ı r b i y a müzesinde bulunmaktadır.
ha bir çok cami ve mescid bulunduğu Bu zikr olunanlardan başka E v l i y a ­
panoramada dahi görülmektedir; en es­ ya nazaran tshak Bey A y n a s ı , Ke-
kilerden biri olduğu muhakkak bulunan penekçiler Buk'ası " İsa Bey
Paşa Y i ğ i t - M e d a h B a b a cami'inin mescidi**, î s a B e y - z â d e Kebir
medresesinden ve M e d a h B a b a türbe­ M e h m e d Bey mescidi *' ve A y ş e
sinden yukarıdaki haşiyelerde, bi'l-müna-
sebe bahsedilmişti; cami yıkılmış, yalnız mektedir. Binaenaleyh yukarıki kaydm doğru
olduğu tahkik edilebilmekledir.
minaresi kalmıştır.
" Mehmed S ü r e y y a , ^/n7/-ı Osmnnî, İs­
" Tarihi gösteren ibareyi E v l i y a tek elifle tanbul Matbaa-i Âmire, C . I V , S . 633.
yazarak H . 908 rakkamını bulmuştur. D u d a " E l e z o v i c , eser I I , S.120.
Aynı es.S.55, bu noktaya nazar-ı dikkati celb et­ " E l e z o v i c , eser I I , S.86.
miş ve E l e z o v i 6 ' i n Turski Sjjomeniâi, (Beograd " E v l i y a Ç e l e b i , V , 560.
=• İsa Bey vakfiyesi, E l e z o v i f , I I . eser, s. 83 v.d.
1940) namındaki eserinin S.373 de işaret ettiğini
" K e b i r M e h m e d B e y i n H . 874 tarihli
de kayd eylemiştir. E l e z o v i c ' i n I I . eserinde
vakfiyesi, Elczovii, eser I I . m . S. v.d.
113 sahifcdeki fotoğrafda, noksan olan " 1 „ görül-
E . H A K K I AYVERDÎ
ı6o

eyyam-ı mubarekede, zerde, p i l â v tevzi


K a d ı n ' m bina ettiği mescid *® m a l û m
olunduğunu beyan eylemektedir ^o.
bulunmaktadır. S a l i h  s i m , yandık­
tan sonra H . 1217 de ihya olunan Ş a h i n Hamamlar :
oğlu Murad Paşa, Payko oğlu, Evliya Çclcbi'ye nazaran Isa
Y o ğ u r t ç u l a r , tek kubbeli K a z a n c ı ­ B e y i n çifte", Yahya Paşa cami'inc
l a r ve B o r i z a n câmi'lerinin ismini de yakın K ı z l a r ; Şengül H a m a m ı 38
bi'l-münasebe zikretmektedir mevcuddur (resim 32). S a l i h  s i m {ayn.
es. 13-14 S.) dc dokuzu eski v c ü ç ü yeni
Medreseler :
olmak üzere cem'an 12 h a m a m olup b u n ­
S a l i h  s i m 1932 senesinde on iki lardan 1932 de d ö r d ü n ü n m e v c u d b u l u n ­
medrese bulunduğunu bildirmektedir. duğunu ve D a v u d P a ş a , i s h a k Bey,
Şehrin geçirdiği H . 1100 felâketinden ev­ I s a B e y , H a t u n c u k l a r (herhalde kız­
vel herhalde daha fazlaydı. E v l i y a Ç e ­ lar olacak) K u r u , K a r a K a p ı c ı h a ­
l e b i , yalnız Sultan Murad, Yahya mamlarının zikre ş a y a n o l d u ğ u n u y a z ı y o r .
P a ş a , î s h a k Bey*', t s a Bey Mus­ Bunlardan mâada Y a h y a Paşanın
t a f a P a ş a , K a r h - Z â d e medreselerinin Paşa mahallesinde bir h a m a m ı ^9
ismini zikrile iktifa edip yekûnu bildirme­ hepsinin m ü h i m m i de D a v u d P a ş a n n ı
miştir. 1912'de 12 olan bu aded, 1932 çift hamamı vardır.
de üçe inip yalnız E m i r i s m a i l , M e d a h
S a d r - ı A ' z a m D a v u d P a ş a her
medresesivebilâhareKrai Aleksandr
halde H . 878 ( M . 1473) de B o s n a S a n ­
namına izafe edilen bir medrese mevcud
c a k B e y i iken*° yaptırmıştır. Ş i m d i m ü z e
bulunmaktaymış, bu sonuncunun yeni bir
ittihaz edilmiştir *^; derzler çimentoy­
yapı olup olmadığı anlaşılmıyor; biz ma­
la yapıldığından çirkin g ö r ü n m e k t e y s e de
hallinde hiç birisini bulamadık.
hey'et-i umumiyesi temiz bir haldedir
DÂRÜ'L-İT'AMLARA gelince. E v l i y a (resim 30,31)• Soğukluk kubbeleri on b e ş e r
Çelebi, aynı sahifelerde, dokuz aded ol­ metrelik olup kurşun örtüsü d u r m a k t a d ı r ;
duğunu bildirip Y a h y a P a ş a , H ü n k â r küçük kubbeler ise r ü b e r o i d ile k a p l a n m ı ş ­
Mustafa P a ş a , t s a Beyin isimlerini tır. Duvarlar iki t u ğ l a bir t a ş l a o l d u k ç a
zikrediyor. Bunlardan mâada İ s h a k B e y muntazam örülmüştür. Erkekler m e d h a l i
Kebir M e h m e d Bey " imâretleri caddede, k a d ı n l a n n k i a r k a d a d ı r . F â t i h
malûm ise de bu gün hiçbiri mevcut de­ k ö p r ü s ü ' n e pek yakın olan bu h a m a m ı n
ğildir. 1913 de yalnız bir tâne vardı ihtişamlı ve cazib bir m a n z a r a s ı varchr.
S a l i h  s i m , imâretlerden İ s a B e y
S a l i h Asım, ayn. eser, S. I I .
400, î s h a k B e y 160, Y a h y a P a ş a 180, " İ s a B e y i n 866 tarihli vakfiyesinde
M u s t a f a P a ş a da 200 ki, cem'an münderictir; E l e z o v i ö , I es. 75. S.v.d..
940 okka (1280 gram) ekmek pişirilip »« E v l i y a ' d a V , S. 557 isim (jfi) gibi yazıl­
dağıtıldığını, H ü m a Ş a h i m â r e t i n d e . mış ise dc (i) nun dendanı fark edilmektedir,
yalnız nokta düşmüştür. D u d a fazla tetkik etme­
den böyle nakletmiştir. Bu hamam K u r ş u n l u
^ A y ş e K a d ı n ı n H . 1004 tarihli vakfi­ h a n ı n karşısmdadır ye D ü k k â n c ı k C a m i ' i n i n
yesi E l c z o v i â , I 120. S. v.d. vakfıdır.
S a l i h  s i m , Üsküp Tarihi ve civan, " Aynı zatın cami'inde bahsedilen vakfiye
Üsküb 1932 Halil Kâzım matbaası, g-ı ı S. f e r m a n ı E l e z o v i 4,1 eser, S. 120. E v l i y a n ı n Y a h ­
S a l i h  sim, aynı eser, 9. S. ya P a ş a c a m i ' i n e y a k ı n olarak bildirdiği ( S a l i h
Bu medrese İ s h a k Beyin 844 tarihli Âsım'da Hatuncıklar namile) K ı z l a r h a m a m ı ­
vakiiyesinde de münderictir; E l e z o v i ö I es. nın bu olup olmadığı da akla gelmektedir.
24.S.v.d *» Sicill-i Osmanî, I I , S.323.
Bu Medrese İsa Beyin vakfiyesinde do " Bak. E k r e m H a k k ı A y v e r d i , Falih
de münderictir; E l e z o v i c , I , es. 74 S. v.d. Devri mimarisi, istanbul 1953, S.84, hamam. Baş
" İshak Bey vakfiyesi, E l e z o v i â , I . es. Vekâlet arşivi, lahrir defterleri, No.251 de mukay-
245, S. v.d. yed îst. vakıfları defterinde S. 618-624 arasında
'* Kebir Mehmed Bey vakfiyesi, E l e z o v i i , D a v u t P a ş a n ı n i s t a n b u l ' d a k i büyük hayratına
I . es. t u S, v.d. bıraktığı vakıflar meyanında gösterilmiştir. Paşa
" D uda, ayn. eser. S. 59. Ü s k ü b ' d c ayrıca dükkânlar vakf eylemiştir.
Y U G O S L A V Y A ' D A T Ü R K ABİDELERİ V E V A K I F L A R I
ı6ı
Su tesisatı ve çeşmeler :
Tarih ibâresi H . 987 (M. 1579) vermekle
E v l i y a kendi zamanında n o çeşme, I I I . S u l t a n M u r a d zamanını göster­
Salih  s i m " 1932 de 36 aded bulun­ mektedir. H a m m e r " de F â t i h devrin­
duğunu ve bunlardan yalnız 12 sinin fa'al de H . 868 (M. 1464) de yaptırıldığım
olduğunu beyan etmektedirler. E v l i y a , bildirmekle beraber, KamusüH-AHâm
çeşme ve diğer imaretlerin suyunun K a - ve S a l i h  s i m , I I . M u r a d ' a atfetmek­
çanik b o ğ a z ı n d a n tsa bey tarafından tedir. Bu ihtilâfın halli yeni vesikalara
getirildiğini yazmaktaysa da mumailey­ bağlıdır.
hin malûm olan vakfiyelerinde bu husus
S a l i h  s i m ufak yazma risalesinde
tasrih edilmemiş; muhtemelen diğer bir H . ı ı o o (M. 1688) tarihinde Avusturalya-
vakfiyeye ra;btcdilmiştir; filhakika S a l i h lılar tarafından köprünün yarısının yı­
Âsim bu suyun K a ç a n i k b o ğ a z ı n d a kıldığını kitabe ve mevzu olduğu çıkıntılı
Lepenca nehrinden Orman nam mihrabın sökülüp imha olunduğunu da
mahalde ahndığını ve U s k ü b ' ü n için­ bildirmektedir. Matbu tarihinde ise dört
de akan bir cedveUn mevcud bulun­ gözü ahşabla tâmir olunmuş ve H. 1306
duğunu, tarihini ve menbaını zikretmi- (M. 1888) de H a f ı z M e h m e d Paşanın
yerek, bu hususun î s a Bey vakıfnâ- Ü s k ü b mutasarrıflığı esnasında kârgir
melerinde yazılı olduğunu bildiri­ olarak yapılmıştır, demektedir H.
yor. H a c ı V a s i l j e v i Ğ ' i n kitabında bu 1326 (M. 1910) da yaya kaldırımları bir
tesisatın uzun bir kemerinin 1900 senesine mikdar tevsi edilerek kemer yüzünden ta-
aid fotoğrafı vardır geçtiği vadi derin şınlmış, en son 1930 dan sonra ortadaki
olmadığından tek katlıdır ve kemerler kitâbe ve mihrab ayağı hizasına kadar tek­
sivridir. S a l i h  s i m , cami sahibi Mus­ rar genişletilmiştir. V asi Ij e v i ç ' i n kita­
tafa Paşanın kendi cami'i için şehrin bında S. 125 de 1885 ve S. 126 da 1930
şimalinde T o p ç u dâiresi civarmda "mu- tarihli resimler vardır
sannâ ve uzun" kemerler yaptığını ilâve et­
mektedir; bu malûmattan Ü s k ü b ' t c Hanlar ve ınisafir-hâneter :
mühim bir su şebekesi bulunduğu ve Evliya Çelebi şehrin yedi
her halde X V I I . asırda 15 ten aşağı ol­ ''Misafir lıane-i hasbisi" olup en meşhuru­
mayan hamamların, çeşmelerin, şadır­ nun Y a h y a P a ş a y a aid bulunduğunu
vanların ve evlerin bol suyla beslendiği beyan ediyor; bu zatın hanı, cami bahsin­
anlaşılmaktadır. Eskiler suyun bu meb- de gösterilen vakfiye fermanında da bil­
zuliyetinden dolayı şehri R u m e l i Bur- dirilmektedir. Y a h y a Paşanın Sofya-
sası diye de adlandırırlardı. daki Bedestanı ve dükkânları. Kervansara­
Köprü : yı ve arazisi de bu imârete, cami'e ve
muallimhânesine mevkuf imiş. Bu gün
E v l i y a Ç e l e b i , V a r d a r üzerin­ hiçbiri mevcud değildir. E v l i y a Ç e l e b i ,
deki bu 14 gözlü köprünün (resim 33) î s a Bey c a m i ' i yakınında Mehmed
F â t i h tarafından bina edilip dört gözü A ğ a h a n ı n ı n tarihinin:
harap olunca tâmir edildiğini ve tarihi­
nin,
H a m m e r , Devlet-i Osmaniye Tarihi, mü­
tercimi: M e h m e d A t a , İstanbul 1329, I I I , 77.
Şemseddin Sami, KanuısiTl-A'l/im,
İstanbul 1308 Mihran Matbaası, I I I , 932
Salih Âsim, "M S. 15. S a l i h A s ı m
bu tarihi 1888 diyorsa da köprünün 1885'teki
bir fotoğrafı tamamen kârgir olduğunu gösteri­
yor. Y a onda, veya fotoğrafın tarihinde bir hata
vardır.
** S â l i h  s i m , ayn.es. S. 13. *' bak. E k r e m H a k k ı A y v e r d i , ajym
** H a d z ı V a s i l i j e v i c , Skoplje u Okolina eser, S. 85.
(Üsküb ve civan), Bcograd, 1930. " E v l i y a , V , 557.
l62 E. HAKKI AYVERDI

bazen m ü t e a d d i d taş sıralariyle i n ş a olun­


muş, aralara şakulî t u ğ l a l a r d a k u l l a n ı l ,
mıştır; kemerler haricde ve d a h i l î revak-
(H.999-M.1590) olup, Y a h y a P a ş a , î s a larda tuğladan olup t a m d â i r e v i d i r . A U
Bey, Ishak B e y hanları bulundu­ kat hücrelerin pencereleri y a l n ı z a v l u y a ­
ğ u n u bildirmektedir. î s h a k B e y vakfi­ dır. Revak sütunları d ö r t k ö ş e k ö f e k i d e n -
yesinde bir "Aan-z bir de "han-t dir; kemer başları 3 sıra t u ğ l a , b i r m u n ­
alik" zikr o l u n d u ğ u n a göre î s h a k B e y tazam taşla işlenmiştir. B u b i n a , y a k ı n ı n ­
hanını iki tane olarak kabul etmek iktiza daki Şengül Hamamıyla beraber,
eder. S a l i h Âsim " Şar, Boyalı, hanm kapısı karşısında b u l u n a n D ü k k a n -
C a m l ı , S u l u K a p a n ve K u r ş u n l u c ı k = K u r ş u n l u H a n c a m i ' i n i n (re­
hanlarının 1932 de mevcud olup S u l u sim 28) musakkafâtındandır.
H a n ' ı n A l a c a c a m i ' e vakfedilmiş olan
Çarşı ve Bedesten :
îshak Bey, Kapan Hanınmda î s a
B e y hanlarının ikinci isimleri olduğunu E v l i y a Ç e l e b i ' n i n 2150 d ü k k â n ­
beyan ediyor. B o y a l ı , Camlı gibi dan mürekkeb olup "serâpâ kap kemerlerle
isimler taşıyıp otel gibi kullanılan hanların müfeyyeddir" dediği kapalı çarşı a y r ı c a t c d -
son devrin hafif inşaatından olup olma- kik olunamadı. 1932 de mevcud o l d u ğ u n u
dıklannı bilmediğimiz gibi K u r ş u n l u Salih Âsim beyan ediyor, "iki başı demir
handan başkası üzerinde de duramadık. kapılı, kubbeler ile mebni" b e d e s t a n ı n ı
î s h a k Beyin yapürdığı oğlu î s a B e ­
K a l e eteğinde bulunan bu mühim ve
yin vakfiyesinde m ü n d e r i ç l i r . bu bina
ihtişamh b i n a d a (resim 33,34), D a vu d
uzun zaman harab k a l d ı k t a n sonra son
P a ş a H a m a m ı gibi müze olarak kulla­
zamanlarda ta'mir o l u n m u ş t u r .
nılmakta vc taş masnûâta hasredilmiş bu­
lunmaktadır. K u r ş u n l u H a n , E v l i y a Saat Kulesi :
Çelebi'de mezkûr değildir. Bu hanm
E v l i y a tarafından zikr o l u n d u ğ u n a
banisinin Muslihu'd-din olduğunu S a l i h
nazaran, en aşağı ü ç asırlık o l m a s ı l â z ı m
 s i m bildirmektedir. H a n ı n H . 957
geliyorsa da daha evvellere a i d o l d u ğ u i n ­
(M. 1550) deki vakfiyesi suretini S a r a y
şaatından tahmin olunabilir (resim 3 6 ) ;
B o s n a ' d a terk eylediği evrakı arasında
önce murabba'î kesme t a ş b i r kaideden
saklamakta olan muhterem Prof. T a y y i b
gayet iri bademlerle, yine t a ş t a n , sekiz
Okiç "Müezzin Hacı Muslahad-
köşe gövdeye g e ç i l m e k t e , b i r silmeden
d i n " olduğunu tekid eyledi Bu isim
sonra tuğla devam etmektedir. Salih
E v l i y a ' n ı n bildirdiği isimlerle karışacak
 s i m (aynı eser S. 14) E v l i y a ' n ı n k a y ­
gibi olmadığından, onun hiç bahs etmedi­
dından tegafül ederek kaidenin k â r g i r ,
ğine hükmetmek lâzım gelir. Bu kadar m ü ­
üstünün ahşab olarak Ü s k ü b n a z ı r ı A l i
him bir binayı meskût geçince de diğerle­
H ı f z ı P a ş a z a m a n ı n d a H . 1230 ( M . 1 8 1 4 )
rinin ne çapta olduğu anlaşılır. îsmindcn
de yeni yapıldığını bildiriyor; b u 1230
de anlaşıldığı gibi, birinci harbe kadar
inşaatı her halde bir t a m i r d i ; kaide mev-
kuı-şunla mestur imiş, şimdi kiremitle ör­
cuddu, ahşab kısım'da saat k o y m a k i ç i n
tülüdür; cebhe iki sıra tuğla, bazen bir,
ilâve edilmiştir. S a l i h Âsim müteaki­
ben, H . 1317 ( M . 1889) de a h ş a b k ı s ı m
" Matbu nüshada üçüncü mısrada tarihi yerine S e l a n i k t u ğ l a s ı y l a ş i m d i k i t u ğ l a
yerine "tarih" olarak yazılmışsa da vezin icabı bedenin yapıldığını bildiriyor k i , k e n d i
bizim tashihimiz gibi olmalıdır.
yetiştiği zamana ait b u l u n m a k l a d o ğ r u
^ Îshak Bey vakfiyesi E i e z o v i c , I . eser
S. 25 v.d. olması lâzım gelir. B u son i l â v e ve tadili
'1 S a l i h  s i m , Aynı es. S.16-17 ve 24. yapan Belediye reisi İ b r a h i m N a c i B e y ,
Gerek bu verdiği malûmattan, gerek Y a h y a K e m a l B e y i n babasıdır.
Boşnakça ve Makedonca metinleri izahla mem­
leketi olan B o s n a - H e r s e k hakkında bize pek
çok nienba'lar hazırlamış olmasından muhterem " İsa Beyin 874 tarihli vakfiyesi, E i e z o v i c ,
profesöre teşekkürler ederim. I.eser 77 S. v.d.
Y U G O S L A V Y A ' D A T Ü R K ABİDELERİ V E VAKIFLARI
163

Emsalini pek çok göreceğimiz bu ku­ Kale :


leler, T ü r k şehirlerinde saatin nasıl bir
yer tuttuğunu ve ne zaman başladığını Fetihten evvel mevcud olan kalede
tedkik edecekler için mühim birer vesika­ Türkler tarafından tâmir ve ilâveler ya­
dırlar. pılmıştır. E v l i y a ' n ı n ifadesinde şimal ta­
rafındaki bir kapının tâmiri kitabesinin
E v l i y a Ç e l e b i yetmiş sıbyan mek­
( , 5 l i k _ J ^ > _ i - ^ 0 U : . a ^ ^ i l ^ „ ^^^^
tebinden bahsetmektedir; bunlardan bir
tanesinin Y a h y a P a ş a y a ait olduğu (M. 1 4 4 6 ) olması, ikinci K o s a v a muha­
cami'inde zikrolunan vakfiye fermanı rebesi sıralarında böyle bir tâmir yapıl­
metninden anlaşılmaktadır. Bu gün orta­ dığını gösteriyor. Fakat şimdi oralarda
da hiç birisi yoktur. askerî tesisat olduğundan tedkiki kabil
Tekkeler : olamamaktadır.

E v l i y a Ç e l e b i 20 tekyesi olup Kanuni'nin torunu H ü m a Ş a h ,


Mevlevihânenin V e z i r - i a ' z a m M e l e k P e y i k h a n ve E l A l d ı Sultanların
A h m e d P a ş a n ı n R u m e l i valiliği sıra­ Ü s k ü b ' d e medfun olduklarını da S a l i h
sında, konağı iken, zaviyeye tahvil edil­ Asım risalesinde bildiriyorsa da ne
diğini, L o k m a n H e k i m ve M e d a h dereceye kadar doğrudur ve neye müs­
tekyeleri bulunduğunu bildiriyor. teniden yazılmıştır, anlaşılamamakta­
dır. Ü s k ü b civarında da 20 kilometre
Bunlardan maada H a c ı Ş e y h mey­
şark-i cenubisinde bir kaplıca olup D a v u d
danındaki R i f a î tekyesinin bir çok ta'-
P a ş a n ı n buraya bir havuz yaptırdığı
mirler görüp en son H . 1265 (M. 1848) de
ve-menbaa doğru tünel açtırdığı S a l i h
tecdid edildiği kapı üstündeki kitabesin­
Asım'da mezkûrdur. Kalkandelcn
den anlaşılmaktadır.
caddesi üstünde, Ü s k ü b ' e 10 kilometre
mesafede H ü s e y i n Ş a h köyünde, kub­
beli, musannâ bir cami ve köye ismini
veren zatin H . 961 tarihli türbesi bulun­
En eskileri X V H . asra aid olmak duğu Ü s k ü b hanedanından Ekrem
üzere, sema'hâneye muttasıl türbede on K u m b a r a c ı Beyden öğrenilmiştir
kadar sanduka vardır. S a l i h Âsim,
Üsküb'de Mevlevi, R i f a î , K a d i r î , Ustununca (Strumica) kasabası :
S i n a n î , G e l v c t î , H a l v e t i tariklerine Y u g o s l a v y a ' n ı n şark-i ccnûbî kö­
mensub 1 5 tekye olup bunlardan ikisi şesindeki bu kasabada, E v l i y a ' n ı n kay­
münhedim, biri metruk, dördü harab bu­ dına göre 5', muhiti 3000 adımlık üç
lunup sekizinde âyin icra olundvığunu ya­ kapılı bir kale, aşağı şehirde 2000 ev, bir
zar kaç cami ve mcscid (adedi yok) medrese
Evliya'nın zikrettiği M a h m u d Pa­ vc hamamlar ve 6 tekye bulunmakladu-.
şa, E m i r P a ş a , Koca Serdar,
Kamûsü'l-AHâm, son asır nihayetlerin-
S ı ç a n - Z â d e saraylarından eser dahi
deki malûmata istinaden, 600 nüfusu
kalmamıştır.
ve güzel bir I I . Sultan M u r a d C a m i ' i
Türbeler : olduğunu bildirmekle iktifa etmektedir.
M u s t a f a P a ş a T ü r b e s i n d e n , ba­ Velendive (Vala^ıdovo) kasabası :
nisi olduğu cami'i anlatırken bahsetmiştik.
E v l i y a Ç e l e b i , bu kasabada ı mes-
Bir de nehrin sağ sahilinde, kurşunlu, kub­
cid, ı hamam ve han bulunduğunu bil­
beli K a d ı B a b a T ü r b e s i (resim 37)
dirmektedir
zikrolunabilir. Burada medfun olan zat
Tezkire-i ^«ara sahibi K a d ı A ş ı k Ç e l e ­
bidir. Vefaü H . 979 (M. 1571) dir s».
Bu zat K a r h i l i beyi idi, 5in7,II,ı83.
" S a l i h  s i m , tymw. S. 10. " E v l i y a , V I I I , 752.
'» Sicil, I I I , 282. •^8 E v l i y a , V I I I , 752.
E. H A K K I AYVERDİ
.64
11 tane de köprü bulunmaktaymış. Bina­
Tikv^ (Negotin) kasabası :
ların bugünkü hali hakkında malûmat
E v l i y a ' y a göre *», bu küçük kasa­ edinilemedi ve haklarında sarahat olma­
bada 300 ev, 3 cami, 2 mescid (isimleri yan bânilerin şahsiyetini tesbit de müm­
mezkûr değil) olup çarşı içindeki kire­ kün olamadı. Kamusü'l-A'Idm, X I X . asır
mitli ve kârgir minarelidir. ı medrese, sonu malûmatı olarak 31 bin nüfusu,
I mekteb, ı hamam, ı tekye ve 2 han 2500 dükkânı, 24 cami ve 9 medresesi
bulunmaktadır. bulunduğunu, şehrin bu ismi almasının
Manastır (Bitolj) şehri : sebebi yerinde tek başına bulunan bir ma­
Bu mühim O s m a n l ı merkezi hakkın­ nastır olduğunu ve bütün beldenin T ü r k ­
da E v l i y a şu malûmatı vermektedir*": ler tarafından inşa ve i'mar edilmiş bulu­
3000 ev, 900 dükkân, 70 cami ve mescid, nup hattâ son zamanlara kadar hıristiyan-
ların mülk sahibi olmalarına müsaade
9 medrese, çarşı ve kubbeli, "kaU-misâl",
olunmadığını bildirmektedir, B i t o l j is­
demir kapıh bedestan.
mindeki eski şehir, şimdikinden iki kilo­
Büyükköprü başında Ishak Efendi
metre bir mesafede bulunmaktadır
Cami'inin tarihi:
Resne (Resan) Kasabası :
Y u g o s l a v y a ' n ı n cenûbunda ve M a ­
n a s t ı r yakınında olan bu kasabada X V I I .
asırda 180 ev, M a n a s t ı r şehirli R a ­
m a z a n Beyin kiremitH câmi'i, H a c ı
M u r a d C a m i ' i ve birinci câmi'in hari-
Ul
minde bir mekteb, bir hamam ve bir
^1 hanı olduğunu E v l i y a bildirmektedir**.
KamusüH-A'lâtn **, bu asır başında 4 bin
W* J*l f
nüfusu, 2 cami'i, ı hamamı ve bir saat ku­
lesi bulunduğunu kaydediyor; demek ki
şehir X V I I . asırdan bu yana büyümüş­
son tarih mısra'ı H . 886 (M. 1481) tut­
tür.
maktadır
Çarşı içindeki Mahmud Efendi Astarova (OteSava) Kasabası :
G a mi'inin tarihi:
Y u g o s l a v y a ' n ı n cenubunda Prespe
gölü yakımnda bulunan bu kasabamn
2 cami ve 2 mescidi, 400 evi, 100 dükkânı,
I medrese ve ı hanikahı olduğunu E v l i y a
zikretmektedir

J*" ^ J^J "V*^ Ohri (Ohrid) Kasabası :


son mısra H . 961 (M. 1553) göstermekte­ Y u g o s l a v y a ' n ı n cenubundaki O h r i
dir; matbu nüshada H . 973 kaydedil­ gölü kenarında bulunan bu kasabada,
miştir. E v l i y a Ç e l e b i **, 4000 adım muhi­
tinde, 40 kuleli mühim bir kale ve looo
E v l i y a bir de Ç a v u ş C a m i ' i n i
adım çevresinde bir iç kale bulunup bu
ve mükellef D ü l b e n d K a d ı medresesi
kısma Y u k a r ı Ş e h i r denmekte ve içinde
ismini zikreylemektedir. E v l i y a asrında.
kiliseden bozma, 17 kubbeli A y a s o f y a

»• E v l i y a , V I I I . 749.
" EvliyaV,572. " Kamusü'l-A'lâm, V I , 4437.
E v l i y a , matbu nüshada (A-^) kelimesini •» E v l i y a , V I I I , 744.
(A.~f) kayd etmiştir; iki yazma nüshayı, Top- •« Kamusü'l-A'lâm, I I I , 2278.
kapı Kütüphanesi, Bağdad Köşkü No. 301 ve 307 •» E v l i y a , V I I I , 746.
leri karşılaştırarak tashih ettik. E v l i y a , V I I I , 735. .
Y U G O S L A V Y A ' D A T Ü R K ABİDELERİ V E V A K I F L A R I 165

cami'i olduğunu, hıristiyan mahalle­ etmişlerdir. I V . S u l t a n M u r a d zamanı­


lerinde kaldığından cemaati azaldığmı na kadar burada para basılmıştır. E v l i y a
bildirmektedir. Yine bu semtteki O h r i - Ç e l e b i ' n i n ziyareti sırasında bütün alet­
Zâde Cami'ini, bânisi I I . S u l t a n leriyle durmaktaymış. Türbelerinden yu­
Bayezid'e ihda etmiş, o da bir tane da­ karı kalede H ü n k â r Cami'i mihrabı
ha ilâvesiyle iki minareli yapıp H ü n k â r önünde O h r i - Z â d e vc G a z i Bey,
C a m i ' i ismini vermiştir. Bu cihette E v l i - Ayasofya C a m i ' i sağında da şehid
ya'nm ismini bildirmediği, bir mescid H a z i n e d a r medfundurlar.
daha bulunmaktadır.
Kamusu'l-A'lâm asır sonunda
E v l i y a , A ş a ğ ı Ş e h i r ' d e 400 fev­ 1600 nüfusu, 6 cami'i ve bir saat kulesi
kani ve tahtanî büyük ev, 150 dükkân, olduğunu bildirdiğine göre, 17 cami'den
17 cami ve mescid bulunduğunu ve H a c ı 11 i yıkılmış demektir.
K a s ı m Cami'inin murabba'î, tahta kub­
Usturka (Sturga) Kasabası :
beli ve minaresinin tarz-ı kadîm olduğu­
nu bildirmektedir. "Tarz-i kadîm" tâbi­ Y u g o s l a v y a cenub-ı garbisinde Ar­
rini tıknazca ve tuğlayla karışık manasına n a v u t l u k hududuna yakın olan bu
almak mümkündür. Diğerleri S u l t a n kasabada. E v l i y a Ç e l e b i ' y e göre '°,
Süleyman'ın Tekye cami'i, K u l - dört cami ve mescid olup, bunlardan
o ğ l u , H a y d a r Paşa**, Zulmiye, O h r i - Z â d e C a m i ' i kurşun örtülü, yük­
Hacı H a m z a Cami'leriyle, Ç ı n a r l ı sek kubbeli ve minarelidir. ı medrese,
Mescid ve i s k e n d e r Bey, Yunus ı imâret, 5 adet büyük ve küçük han bu­
Voyvoda, G ü r c ü Bey, Ç a r ş ı , K a r a lunmaktadır. KamusüU-A'lâm yalnız 5500
Hoca mescidleri bulunmaktadır. Yu­ nüfusu olduğunu beyanla iktifa ediyor.
karı kaledeki P a ş a S a r a y ı göl sahi­
Pirlepe (Prilep) Şehri :
linde olup, üç yüzden fazla hücreli,
hamamlı, kiremit örtülü azîm hane­ E v l i y a ' n ı n kaydından 1000 evi,
dandır. Aşağı şehirde O h r i - Z â d e sa­ 200 dükkânı olup, kalesinin şehir­
rayı müteaddid divanhaneleri, ahırları den uzak yalçın bir kaya üzerinde bulun­
ve göl kenarında maksûreleri olan büyük duğu anlaşılmaktadır. A l a y Beyi ve
bir konaktır. Arslan Paşa " cami'leri, mescid­
leri, medrese, tekye, hamam ve hanı var­
H a c ı K a s ı m C a m i ' i n i n karşısında
dır. Hanm kapısındaki tarih:
S i y a v ü ş P a ş a ve S u l t a n S ü l e y m a n ' ­
ın T e k y e Medresesi bulunmaktadır;
zaviyelerinde medrese talimi yapılır. Bun­
dan maada ı darü'l-hadîs, O h r i - Z â d e
ve A ğ a mektepleriyle beraber 7 sıbyan
mektebi, 3 tüccar hanı, O h r i - Z â d e ve " Kamusü'l-A'lâm, I I , 1066
Gazi H ü s e y i n P a ş a umumî hamam­ '» E v l i y a Ç e l e b i , V i n , 731
larından başka 77 adet saray hamamı '1 KamıısffI-A'lâm I I , 890
bulunmaktadır. O h r i - Z â d e Cami'i ve " E v l i y a Ç e l e b i V, 571
" A r s l a n P a ş a , I I . B a y e z i d ' i n damadı,
Tekye Cami'indekilerle beraber 3
Ü s k ü b ' d e k i cami'in bânisi meşhur akıncı Y a h ­
imâreti ve O h r i - Z â d e ' n i n 40 ocaklı y a P a ş a n ı n oğlu M e h m e d P a ş a - z â d e olması,
Kervansarayından başka 2 metin misa­ ecdadının ve kendisinin R u m e l i ' d e uzun müddet
firhane daha vardır. F â t i h Sultan kalmış olmaları delâletiyle muhakkaktır; Bk.
Mehmed ve S u l t a n B a y e z i d bu .SjnM,3i8.
şehirde kalmış olmakla, bir darbhane tesis '* E v l i y a Ç e l e b i matbu nüshasında şöyle
kayd edilmiştir: _ i^.jy' ^ - i ' rj-> ı*'
« xy' \f Cıj\t \i\ > 'i'iii'j jyy j . Yekûnu 783 tutan
• ' B u 17 kubbenin tevzi tarzı anlaşılamı­ bu ibarenin gösterdiği tarihte oralarda han ve
yor; her halde ufak tonozlar da kubbe telâkki saire yapmaya müsaid olacak bir tasarruf
edilerek böyle yazılmıştır. istikrarı sağlanmamasından kat'i nazar, bey­
Haydar Paşa H . 990 tarihlerinde tin kaili kaydedildiği gibi "Havayî" de
Rumeli Beyler Beyi olan zat olsa gerektir. Sicil,U,26ı bulunsa dahi hicrî X . asır şa'irlerinden olduğun-
Y. M. E . H A K K I AYVERDİ

Mescidleri de Çarşı içinde A r a s t a ,


Târih ibaresi H. 982 (M. 1574) göster­
Debbaghane, H a n i ç i , O r t a , Scn-
mektedir.
cah. K a r a K a d ı , S i n a n B e y d i r .
Kamusü'l-A'lâmbu asır başında
Murad H ü d â v e n d i g â r c a m i ' i n i n
18000 nüfusu, 10 cami'i, 5 medrese, 3 tekye
bir de medresesi olup, hususî olarak ilm-i
ve 2 hamamı bulunduğunu beyan edi­
hadîs de okutulur. H ü s a m P a ş a , Kadın
yor. Menbaların verdiği bu malûmata
Ana, Çarşı cami'lerindc darü'l-kurra'-
biz de saat kulesini ilâve edeceğiz; munta­
1ar vardır. Onbir adet mektebi bulunup
zam moloz taşlarından yapılmış uzun
meşhurları K a r a K a d ı , C u m a M a h a l ­
bir gövde'üstüne köşelerde üçlü sütunlar
lesi, Sinan Beydir.
bulunan bir kat, ondan sonra da altı
köşeli madenî bir külâh ilâve ederek çanı Tarikat-i Bayı'âmiye'den S o f y a l ı Bâli
buraya koymuşlardır (resim 40) ; saat Efendi, A d l î Efendi, Emir Çelebi
dört köşe gövde üstünde, eski yerinde dur­ Sultan T e k y c l e r i , Hüsam Paşa
maktadır. Bundan maada "Başvekâlet cami'i yakınında Y u k a r ı ve A ş a ğ ı
Arşivi, evkaf No. 7358" vesikadan, bir Tekyeler, K a d ı n A n a ve O l u k ma­
F â t i h cami'i olduğu anlaşılmaktadır. hallesi tekyeleri bulunmaktadır. Altta ve
Minetti'nin kitabındaki isimsiz cami üstte elUşer hücreli, serâpâ kurşun örtülü,
resminin, bu olması muhtemeldir. avlusunda, bir havuz ortasında, mescidi
bulunan büyük kervansaray Küçük E m i r
tştib (Stip) Şehri : S u l t a n ' ı n vakfıdır; bazıları B ü y ü k
Evliya'ya göre k->\csı metruk ve E mir'in dahi diyorlar. Çarşıda 450 dük­
hai'ab olan şehirde 2141 , 24 cami var­ kân ve iki kapılı, kurşun örtülü kubbeler­
dır. Kale altındaki Ft iye Cami'ini le mestûr bir bedestan, ve çarşı içinde bü­
E v r e n o s - Z â d e İki \ urekli Ali Bey yük bir havuz vardır. Mevcud yedi tüccar
kiliseden tahvil etmiştir. Şehrin fâtihi hanından Sinan Bey, K a r a K a d ı ,
I. Sultan Murad'ın, orta camide Ç ö m l e k ç i - Z â d e meşhurdur. İki ha­
denilen, cami'i musânnâ, kubbeli, kurşun mamından biri E m i r Efendi'nin olup
örtülü, "Ser - 4m«rf" minarelidir. H ü s a m Galiça (Bregalnica) nehri kenanndadır;
Paşa C â m i ' i d c kuı-şun örtülü, kârgir bu su üzerindeki ahşab köprü de Ş c y l ı
minareli ve musannadır. Bunlardan ma­ Emir Sultan'mdır.
ada Aşağı Tekye, Adlî Efendi",
Buraya kadar Evliya'daki malû­
Ahmed Paşa, Şehre Küstü, K a d ı n
matı naklettik; ancak muhterem seyyah
Ana camileri bulunmakta, musalli olan
büyük ve küçük E m i r Sultanları
halk bunları cemaatle doldurmaktadır.
karıştırmıştır. Evvelâ ham (S. 121) Küçük
ve bir rivayete göre Büyüğe atfettikten
dan {KamusWl-A'lMn, V I , 4776) bir zühul eseri
sonra çarşıyı tavsif ederken "Küçük
aşikârdır. Bu sebeble E v l i y a yazma nüshasına Ermr Sultan hanı ile..." ifadesiyle
Topkapı Sarayı Kütüphanesi, Bağdad Köşkü, K ü ç ü k Emir'in olduğunu tekidetmesi-
301) müracaatla kailin H ü d a y î olduğunu gör­ ne rağmen, salıife sonunda "Bu şehir içre
dük, kıt'ada metinde kayd olunduğu gibidir.
vasıf ve tarif ettiğimiz emâkin-i hayrat hep
H ü d a y î Çclebi'nin vefatı H.991 dedir. {Kamus
m-AHâm, V I , 4733 ve Sicil V I , 628). Büyük Emir Sultanındır" ve, S. 122 de
" Kmınuü'l-A'lâm, I I , 1500. Amma bu İftib bu kadar kurşunlu imaret, han
Evliya, V I , ııg.v.d. ve saire hayrât bina eden ''Büyük Emir
" A d l î Efendi, Iştib'de doğub Sof­ Sultan" İstanbul'da At Meydanı' uda
y a l ı Bali efendi hülefasından bir zate intisab
Koca Mekmed Paşa cami'inin avlusunda
ile bir zaman İstanbul'da F e r r u h K e t h ü d a ,
Yanya'da Y â k u p Efendi zaviyelerinde meşi­ olup menşei îştip'tir", beyaniyle. Büyük
hat edip bir müddet de Siroz'da ikametten namını verdiği E m i r Efendiye aid oldu­
sonra İstanbul'da Mustafa Paşa dergâhına ğunu, rucuan bildiriyor.
H . ı o ı g (M. 1610) da şeyh olmuş ve H . 1026 (M.
«617) de vefat ile mezkûr zaviyeye defnedilmiştir. Filhakika aşağıda yazılacak vefat
A t a î , ^*y/-f Şekâyik-i nu'mâniye, İstanbul 1268, tarihinden I ş t i p l i ve E m i r lâkabiyle
Ş.606) câmide bu tarihlerde olmalıdır. mülâkkab olduğunda şüphe bulunma-
Y U G O S L A V Y A ' D A T Ü R K ABİDELERİ V E V A K I F L A R I 167

yan'* Ş e y h A b d ü l k e r i m E f e n d i , medrese, ı mekteb ve hamam, 3 küçük


kaza tarikına sülûkden bir müddet sonra han bulunmaktadır. Kamusu'l-A'lâm
Sofya'da K u r t Efendi'den '» inâbe 7000 nüfus, 6 cami, ı medrese, ı kütüp­
alarak İ s t a n b u l ' a gelmiş, K a d i r g a ' d a hane, ı saat kulesi, 7 han ve 150 dükkân
Mehmed P a ş a zaviyesinde post-nişîn zikretmektedir.
olan mürşidinin vefatında da onu istih-
Köprülü (Tito Veles) Kasabası :
lâf ve H . 1015 (M. 1606) vefat ederek
zaviyenin avlusuna gömülmüştür (Bu za­ V a r d a r ' ı n iki yakasını işgal eden bu
viye elyevm Buharalılar tekyesidir). K i s - kasabanın E v l i y a Ç e l e b i ' y e göre
bî Çelebi'nin tarih mısra'ı J^_'hi » harab bir kalesi, 4 mahallesi, 50 dükkânı,
cami ve mescidleri bulunmakta imiş. Sey­
'•nS-^^ dır; » nin yahın verdiği malûmat bundan ibarettir.
geçtiği işaret olunduğuna göre onu düşünce Kamusu'l-AHâm 1600 nüfusu, 9 cami'i,
H. 1016 rakamını vermektedir ki, A t â î ' - 22 mescidi, 7 tekyesi, 32 hanı bulunduğu­
nin kaydiyle bir sene farkı vardır. Şekayik nu bildirmektedir. Bugün sağ sahildeki
zeyline göre, î ş t i b ' d e "hanlar ve köprüleri dik yamaç üstünde harab bir kale baki­
ve zcanyf ve imâreti" olup Üsküb'deki yesi görünmekte, sol sahilde 4 camili
dükkânları ve Bezzazistanın bunlara vakıf T ü r k mahallesi bulunmakta, kale eteğin­
bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu son malû­ de de Sırbhlar oturmaktadır. Camilerin
mattan da han, zaviye, köprü ve imâre- hiç birisi ehemmiyetli değildir. Yalnız
tin H. 1000 tarihi sonlarında yapıldığı kabristanında pek eski taşlar bulunmak-
anlaşılmakla beraber, Ş e y h E m i r de­ maktaymış.
nilen bu zatın "Umde-i me^âyih-i Rûni" Bu malûmata nazaran şehir X V I I .
şeklinde tavsifine nazaran B ü y ü k Ş e y h asırdan sonra epeyce büyümüş ve Os­
Emir olduğu ve ona E v l i y a tarafın­ m a n l ı idaresinden çıktıktan sonra da
dan izafe olunan "Sultan" lâkabının da küçülmüştür. Bu gün 6-7 bin nüfustan
Bursa'daki E m i r S u l t a n isminin ver­ fazla tahmin edilemez.
diği ahşkanlıktan ileri geldiği anlaşılmak­
tadır. Buna mukabil K ü ç ü k Ş e y h E - Kuman Ova (Kumanovo)Kasabası :
mir hakkında bir malûmat bulunamadı. Ü s k ü b ' ü n şarkında bulunan bu ka­
Kamusü' l-AHâm ^ X I X . asır sonunda sabada kiremit örtülü 600 ev, çarşı içinde
6000 nüfusu, 13 cami'i, 3 medresesi ve güzel bir cami, tekye, medrese, han, ha­
"Mehmed K â h y a " nın binakerdesi mam olduğunu E v l i y a bildirmektedir.
bir köprüsü olduğunu ve şehrin H.784 (M. Kamusu'l-A'lam bu asır başında 4500
1382) de T i m u r taş Bey (Paşa) tarafın­ nüfus, 2 cami, ı medrese, 2 tekye bildir­
dan fethedildiğini kaydetmektedir. "Baş mektedir.
Vekâlet arşivi, Evkaf, 225 No. lı vesikadan" Kırat Ova (Kratovo) Kasabası :
şehirde bir de F â t i h c a m i ' i olduğu an­
Y u g o s l a v y a ' n ı n şark hudutları ya­
laşılmaktadır; bunun îki Y ü r e k l i A l i
kınındaki bu kasaba E v l i y a ' y a göre "
Bey tarafından kiliseden tahvil edilen
G a z i E v r a n o s Bey tarafından fethedi­
"Fethiye c a m i ' i " olması muhtemeldir.
lip kalesi yıktırılmıştır. 800 evi, 350 dükkâ­
Erdoşta (Radoviste) Kasabası : nı, 20 cami ve mescidi vardır. Çarşı içi ca­
mi'i hoştur. îki hamamından büyük olanı
M a k e d o n y a ' n ı n cenub-i şarkisinde
İ s t a n b u l ' d a k i Çukur Hamam'id. kıyas­
bulunan bu kasabada, E v l i y a kaydına
lanacak kadar ehemmiyetli olup her hal-
göre 400 ev, 5 cami ve mescid, ı

'« Atâi, Zv^-iŞekayik, İstanbul 1268, S.597. Kamıısü'l-A'lâm, I I I , 2240.


'> K u r t M e h m e d E f e n d i , S o f y a l ı B â l i " E v l i y a , V , 570.
Efendinin evvelâ müridi, sonra da postunda KammiCl-A'-lâm, V , 3906.
halefi olmuştur. " E v l i y a , V I , 563.
» Kamtsû'l-A'lâm, 11,972. »• Kamusiri-A'lâm, V , 3768.
" E v l i y a , V I I I , 748. *' E v l i y a , V , 563.
ı68 E. H A K K I AYVERDt

vetinde fıskiye ve şehnişinlcr vardır. Ci­ yeri kapalı, minarca gayet yüksek ve
varındaki gümüş madenlerinden dolayı bu­ mevzundur.
rada X V I I . asra kadar bir darbhane iş­ SAAT CAMİ'İ:
lemekteydi 88; So kollu Ferhad Pa­
şanın bu kasabada bir hanı vardır; H. 1087 (M. 1676) da K a r a M u s t a ­
Kamusü'l-A'Idm 7 0 0 0 nüfusu, 5 cami, ı fa Paşa-Zâde Bekir P a ş a tarafından
medrese, 3 mekteb, ı hamam ve bir saat yaptırılmış", H . 1 2 4 9 (M. 1 8 3 3 ) de
kulesi olduğunu bildirmektedir «». aynı aileden İ s m a i l Bey tarafından
tecdid edilmiş, 1944 de de Müderris ve
Kalkandelen (Tetovo) şehri : Müftü Hafız i z z e t Efendinin teşebbü-
Bu şehirde İshak Bey oğlu tsa siyle yeniden ta'mir olunmuş, son cemaat
Beyin bir hamamı bulunduğunu H. 8 7 4 mahallinin iç duvarı kaldırılıp yerine
tarihli vakfiyesinden " ve biraderinin dört ayağa müstenid beş kemer yapılarak
kızı Ayşe Hatunun da bir mescidi cami'in harimi genişletilmiştir ^. Fo­
olduğunu H. 1004 tarihli vakfiyesinden toğrafına nazaran çatılı olup beden duvar­
öğrenmekteyiz »«. E v l i y a , bu kasabaya ları basık, minare alçaktır ve son cemaa­
uğramamışür. Kamusü'l-A'lâm^ da 15000 tin tevsiinden dolayı ortada kalmıştır.
nüfusu olduğunu bildirmekle iktifa ediyor. Iç tavan yeni yapılan kemerlerden sonra
ahşab kubbelidir; minber köşeye gelmek­
Debre (Debar) Şehri : tedir.
Bu şehirde, A"ûmaj«7-i47<ım'ın kaydına Yanındaki H. 1 2 5 2 (M. 1 8 3 6 ) tarihli
göre '* 20 bin nüfus, 9 cami, 10 medrese, saat kulesinin 17 metre irtifaindaki kârgir
5 tekye, 12 mekteb, 4 2 0 dükkân, 9 han, kısmı bulunmaktadır. Cami'in hazîresi
2 hamam bulunmaktadır. geniştir.
Gostvar (Gostivar) Kasabası : Kaçanik (Ka6aıuk) Kasabası :
Evliya Çelebi bu kasabaya uğra­ Üsküb'ün 3 8 kilometre uzağında
mamıştır. Kamusü'l-A'lâm^^ yalnız 3 5 0 0 olan bu kasabanın kalesi Y e m e n fatihi
nüfus olduğunu söylemekle iktifa ediyor. Sadr-ı A'zam Sin an P a ş a tarafından yap­
Gostvar c ami'i H. 1054 (M. 1644) tırılmıştır"; E v l i y a zamanında bir Bek­
senesinde Kaçanikli Mehmed Paşa taşi tekyesi, bir sıbyan mektebi, büyük bir
namında bir zat tarafından yaptırılmış, hanı, küçük bir hamamı bulunmaktaydı.
kırk sene sonra yanmca şimdiki cami'i Bunlardan hemen eser kalmamış ise de,
Hacı Salih Efendi yaptırmıştır. Baş bu kasabanın mikyasını çok aşan S i n a n
çarşısının tam ortasındadır. 1923 de mi­ P a ş a c a m i ' i mahalline ziynet vermekte­
naresi yıkılmış, aym sene içinde ta'mir dir (resim 3 8 , 3 9 ) . Cami 12 M . lik tek
edilmiştir Fotoğrafına nazaran çatılı­ kubbeli olup yalnız alt pencereler ve sekiz
dır; altta sekiz, üstte dokuz pencere tara­ köşe yüksek kasnağa açılmış dört pence­
fından aydınlatılmaktadır. Son cemaat reyle tenvir edilmektedir. Kubbe kasnağa
kürevî alîkalarla oturur. Bina haricen
sıvalı olduğundan yapısı hakkında fikir
" F â t i h Sultan M ehmcd'in j
yazılı akçeleri vardır. edinilemiyor. Esas cebheye ilâve olunan
A l i j a Bejtiâ, Spomenici Osmanlijske ar-revak ve üstündeki kat ahşab direklere
müstenid bağdâdi üstüne sıvalı bir inşa-
hitekture U Bosni i Hercegovini Prilozi za orijentalnu
füolociju i isloriju Jtıgosloaenskih Naroda Pod Tıırs-
kom vladavinom, I I I - I V 1952-53 Serajevo 1953,
makalesinden ayrı baskı, 272 s. " Adı geçen K a r a M u s t a f a P a ş a , Mer-
Kamusü'l-Â'lâm, V, 3639. zifonlu d i l d i r ; kendisinin ve oğlu B e k i r
" Elezovie, eser. I , S. 80. Paşa'nın hüviyetleri tahkik olunamadı.
" E l e z o v i i , eser, I , S. 119. •* Glamik I I , 1952, 275 S.
" Kamsü'l-A'lâm, V, 3556. " Bu zat Ü s k ü b l ü d ü r ve mevalidendir;
" Kamusû'l-A'lâm, I I , 2117. Üsküb'de Ş e y h L û t f u l l a h Efendinin ayak
*• Kamusü'l-A'lâm, V, 3305. ucunda yatar; tarih-i vefatı H . 1009 dur.
** Çlamk, I I I , 1952, 73.74 S. ( E v l i y a , V , 562)
Y U G O S L A V Y A ' D A T Ü R K ABİDELERİ V E V A K I F L A R I 169

attır. Minare kamilen kesme taştan ve yeniden cemaate açılmıştır. Minare ca-
oldukça yüksektir. Pencere söveleri koyu mi'e nisbetle yüksek durmakla beraber,
renk bir boya ile kapatılmıştır. Mermer kutur ve irtifa'ca o kadar mütenasibdir ki
minber oymalı ve zariftir, mihrab da ista- kendi başına hiç aksaklık göstermemek­
laktitli ve mütenasib ise de yaldızlanmış ve tedir.
kesif bir şekilde boyanmıştır. Bu bakiye­ (Resim 42) B a y r a k l ı cami'ini gös­
lerden cami'in ilk yapısımn itinalı ve muh­ teriyor; o da minaresi oldukça yüksek,
temelen kesme taştan olduğu ve belki de tek kubbeli bir camidir. Bu cami'in önün­
revakımn taştan yapılıp sonradan ahşab deki ev de dikkati câlib bir T ü r k evidir.
olarak yenilendiği tahmin olunmaktadır. (Resim 4 i ) Beli D r i n nehri kollarından
Kitabesi: kapı üstünde üç satır üs­ olup şehrin içinden geçen B i s t r ı c a de­
tüne 3 beyitlik olup son iki mısra'ı ortasın­ resinin üzerindeki köprüyü göstermekte­
da rakamla da H . 1003 tarihi yazılmıştır. dir. (Resim 41) de tepe üstündeki mühim
kale görünmektedir.
^ Lib iS^ıSj^ ^
Priştine (Pristina) Şehri :

E v l i y a Ç e l e b i , Makcdonya'daki
bu mühim T ü r k şehrinin kalesinin
M u r a d H ü d a v e n d i g â r tarafından yık-
tırıldığını 2060 aded avlulu, kire­
mitli, kârgir evi, 350 dükkânı bulunduğu­
nu, çarşı içindeki cami'in cemaatinin çok
olup, yine çarşı içindeki E b ü ' l - f e t h
S u l t a n Mehmed ve E s k i isminde
iki hamamın mevcudiyetini bildirmekle
filhakika tarih mısra'ı da H . 1003 (M. beraber camilerin mikdarını tasrih etme­
1594) ü göstermektedir. mektedir. Mevcud I I tane tüccar hanın­
dan H a c ı Bey isminde olanının tarihi;
Prizren Şehri :
E v l i y a Ç e l e b i bu kasabadan geç­
^ j U ITT tüiJ ^JJ:> dL ^J>r^
mediğinden eski hali hakkında malû­ dır. öl>. »JL^\ jj'j'^ '^.'i
matımız noksandır; Kamusü'l-AHâjîi Kamusü'l-A'lâm X X . asır başın­
38000 nüfusu, 24 cami'i, müteaddid med­ da 10 bin nüfusu, 13 cami, 5 mescidi
reseleri, hükümet konağı, sarayı bulundu­ 2 medrese, 3 hamamı ve 500 dükkânı bu­
ğunu bildirmektedir. Biz bu malûmata lunduğunu kayd ile camilerinden üçünün
iki cami ve bir köprü ilâve edeceğiz, büyük olup birinin I I . M u r a d tarafın­
(resim 41) Sadr-ı A'zam S i n a n Paşanın dan başlanarak F â t i h tarafından bitiril­
yaptırdığı cami'i göstermektedir. Beden diğini, ikincisinin bizzat F â t i h tarafın­
duvarları yüksek, minaresi ona nisbetle dan yapıldığını, üçüncüsünün yerli hane­
de çok mürtefi olan tek kubbeli bir cami­ dandan Y a ş a r Paşaya ait olduğunu
dir; kubbesi 12-14 metre kadar olup tasrih etmektedir. Bu şehrin nüfusu 28-30
son cemaat yeri yıhimıştır. istihbaratımı­ bin kadardır; hamamın birisi mevcuddur;
za nazaran, uzun müddet depo olarak hepsi de tek kubbeli dört cami'i olup kub­
kullanılmış ve ancak son zamanlarda beler 7-9 metre, son cemâatleri üçer ke­
merli revakhdır.
"* Bu kitâbc tam neşredilmemiştir; E v l i ­
ya Ç e l e b i ' d e yalnız son beyit vardır; onda Metroviçe (Mitrovica) Kasabası :
da {ıf")(tf) i'e yazılmış, tarih mısra'ında da (^Vi.) E v l i y a bu kasabadan geçmemiştir.
ve ">yf-" kelimeleri arasına bir (i)sıkıştınlmıştır.
Bu takdirde hem mâna bozulur; hem de rakamla
yazılan 1003 tarihi yerine 1009 bulunmuş olur ki E v l i y a , V , 652. M u r a d H ü d a v e n d i ­
hakikate uymaz. g â r olmayıp I I . S u l t a n M u r a d ' d ı r .
"» Kamusü'l-A'lâm, I I , 1498. "» Kamusü'l-A'lâm, I I , 1498.
E . H A K K I AYVERDÎ
170

Bu gün 15000 nüfuslu olup bir cami'i var- namına karşıki dağda, içinde gece gündüz hiz­
chr. ismini tahkik edemediğimiz mühim met edilip kandillerle ve buhurdanlarla müzey­
bir cami'in, bütün itirazlara rağmen yen bir manastır bina etmişlerdir; burasını da
bir müddet evvel yıktn-ıldığmı istihbar et­ duvar içine alıp bir türbedâr tâyin olunsa !'\
tik. Kanmü'l-A'lâm 5000 nüfuslu, 3 deyince bir hafla zarfında icabı yapıUp
cami ve mescidli olduğunu bildirmektedir. kapı konmuş ve türbedar ve bekçi tâyin
olunmuştur.
Vulçitrin (Vucitnn) Kasabası : Evliya, türbenin etrafında on bin
Metroviçe'nin pek.yakımnda bulu­ kadar şehid yattığını, bunlar meyanında
nan bu kasabada Evliya Çelebi asrm- Alemdar Baba, Ş e h i d Ş e y h î l y a s
da^"» 2000 ev, H ü d a v e n d i g â r evka­ Dede, T i m u r P a ş a - Z â d c Y a s a v u l ( ? )
fı 1°", Eski cami namında bir mâ- Bey bulunduğunu ilâve etmektedir.
bcd, medrese, tckye, mekteb, hamam O s m a n l ı idaresinin geniş ve müsa­
vardır. Çelebi, o devirde dahi kasabanın mahakâr düşüncesi sayesinde tâbi mil­
harâbiycte yüz tuttuğunu işaretle tekrar letlerin," din kisvesi altında vc onunla
dirilmesi için temennilerde bulunuyor; muvazi ve desteklenmiş olarak nasıl mu-
lâkin bu temennisi yerine gelmemiştir. hafaza-i mevcudiyet ettiklerini gösteren
Şehir harabdır ve eski eserlerden bir şey bu beyanat cidden şayan-ı dikkattir.
kalmamıştır.
Halbuki Kamusü'l-A'lâm^"' bu asır tpek (Peö) Şehri :
başında 4000 nüfusu, 14 cami ve mescidi, Evliya, bu kasabaya uğramamıştır.
2 medresesi ve yüksek bir kârgir köprüsü KamusüU-A'lâm "<> X X . asır başında
bulunduğunu bildirdiğine nazaran, ka­ 18000 nüfus, 10 cami, 2 medrese, 550 dük­
sabanın şimdi tedenni ettiği anlaşılıyor. kân ve 10 ham olduğunu ve camilerin­
Civarda Svinjare'de SokoUu Ferhad den en büyük ve musanna'ının Fâtih taı-a-
Paşanın bir kervansarayı vardır fmdan yaptırıldığını söylüyorsa da bu isim­
de bir camiden mahallinde bize bahs o-
Meşhed :
lunmadı. Bugün 21000 nüfuslu bir şehir
Priştinc'den Metroviçe'ye giden olup eski hüviyetini hemen hemen muhafa­
yolun 3 kilometre kadar ilerisinde Hü- za eylemiştir. 12 tane cami ve mescidi
dâvendigâr Gazi'nin ahşâsınm medfun olup, ana yolun cenubundaki İ s h a k
olduğu kubbeli Meşhed bulunmaktadır. H o c a = A ğ a ç c a m i ' i 10 metrelik kub­
Buranın iyi bir fotoğrafını almak için vâki beli, güzel minareli, üçlü revaklıdır. Şe­
iki teşebbüsten birinde kar, ikincisinde hirde eski Türk evlerinden nümuneler
müdhiş bir dolu bu imkânı scibetti. Uzak­ mevcuddur. Ancak bu evlerin ikinci bir
tan aldığımız bir fotoğrafda (resim 44), etüdümüzde arzedeceğimizden burada
görüldüğü üzere Meşhed 6-7 metrelik derceyleyemiyeceğiz.
kubbeli, duvarları tuğla, taş sn-alariyle
örülmüş bir kubbe olup bir avlu ortasın- ÜIciİD (Ulcinj) Kasabası :
dadır. E v l i y a Çelebi efendisi Adriyatik sahili üzerinde, Y u g o s ­
Melek Ahmed Paşa ile burayı ziya­ lavya'nın en cenubunda bulunan bu ka­
retleri esnasında. Paşa içerisinin temiz sabada Evliya'ya göre müseddes
tutulmamış olduğunu görünce, hiddetlen­ metin bir kale ve içinde F â t i h S u l t a n
miş. E v l i y a da "Sırtlılar Türk idaresi al­ MehmedC ami'i, cebhanelikler, sahrınç-
lında olmalarına rağmen Milo ş K abiloviç 1ar vardır. KamusiCl-A'lâm XX.
asır başında 5000 nüfusu olduğunu bildir­
mekle iktifa ediyor.
Kaıımü'l-A'lâm, VI,4i49.
' « E v l i y a , V . 550.
İ k i n c i Murad olsa gerektir.
Kamusffl-AHâm, V I , 4691. »• Kamısffl-A'lâm, I I , n ı 6 . .
^'^ A l i j a Bejtiö, ayn. mak, 272. S. »1 E v l i y a , V I , 115.
E v l i y a , V, 551. Kanmü'l-A'lâm, I I , 1098.
Y U G O S L A V Y A ' D A T Ü R K ABİDELERİ V E V A K I F L A R I 171

Bar (Novi Bar = Antivari) K a s a ­ bir hisardır; varoşunda kiremit örtülü


bası : 1000 ev, 200 dükkân, camiler, 7 mckteb,
Yine A d r i y a t i k sahilindeki bu ka­ çarşı hanı, 2 "muhtasar" hamamı vardır.
sabada, Evliya'ya göre murabba'î Bu kasaba N i s a v a nehri üzerindedir;
bir kale ve F â t i h c â m i ' i vardu-. Bu Kamusü'l-A'lâm 9 bine yakın nüfu­
cami'in iki minareli ve 15X10 eb'adnıda su olduğunu bildiriyor.
bulunduğunu B a r l ı bir zattan istihbar
Musa Paşa Kalesi (Bela Palauka)
eyledik Kasabası:
Kamusü'l-A'lâm ise bir kaç kü­
çük cami'i, kalesi ve 140 dükkânı oldu­ E v l i y a ' y a göre IV. Sultan
ğunu bildirmektedir. M u r a d ' ı n Veziri M u s a P a ş a , 800
adım muhitinde, murabbaî bir kale ya­
Podgoriçe ( Podgorica = Titograd ) pıp mermer üzerine şu kilâbcyi yazdır­
Kasabası: mıştır :
Zeta ve M e r a c a nehirlerinin kav-
şağmda bulunan bu kasaba da, E v l i y a ' ­
ya göre etrafı hendekli bir kale,
J<LJ^ AUIA
içinde'daracık 300 ev ve bir E b ü ' l - f e t i h
cami'i'vardır. Yerinde müşahedemizle
tesbit ettiğimize göre kale iki nehrin
birleştiği delta düzlüğünde olup, F â t i h
câmi'i 10x10 eb'adında, çatıh, güdük
Son kelime H . 1048 (M. 1638) tarihini
minareU bir binadır. Kamusü'l-A'lâm
bildirmektedir. Kalede bir cami, anbar-
6000 nüfusu bulunduğunu ve M o r a c a
1ar, kaleden dışarıda ise M u s a Paşanın
üzerinde V e z i r k ö p r ü s ü bulunduğunu
yaptırdığı "muazzam" bir han vardır.
bildirmektedir.
Bu hisar da N i s a v a nehri kenarındadır.
Eğri dere-Bayranı Paşa Hisarı (Krîva
Kurşunlu (Kurşumlija) Kasabası :
Palanka) Kasabası:
Evliya bu P a l a n k a n ı n H . Evliya'ya göre ı cami'i,
1044 (M. 1634) tarihinde I V . S u l t a n 3 küçük hanı, harab büyük bir kilisesi,
Murad'ın veziri B a y r a m P a ş a tara­ 250 evi bulunmaktadır. Kasaba T o p l i c a
fından yeni baştan yapıldığını, muhiti­ nehri kenarnıdadır. Kamusü'l-A'lâm
nin 800 adım olup kıble tarafında bir ka­ eskiden kâmilen müslim olan ahalisinin,
pısı bulunduğunu beyan ediyor. Kalede şehir Sırplara verilince hicrete mecbur
50 ev, bir cami, varoşta 800 adet kiremit, kaldıklarım bildirmektedir.
tahta ve saz örtülü ev, ı cami, 50 (?)
Niş (Nis) Şehri :
mescid, ı hamam ve büyük bir kervansa­
ray bulunmakta; burada her misafire ak­ E v l i y a , şehir ortasında bulunan Ick
şamlan bir sini yemek ve hayvanlara yem kapılı kalesinin içinde bir şey bu­
verilmektedir. lunmadığını söylüyorsa da 1923 tarihle­
rinde ufak kale mescidinin henüz dur­
Şarköy kalesi (Pirot) Kasabası: makta olduğu da bilinmektedir (resim 46).
Evliya'ya göre ufak, taşlan Yine E v l i y a ' y a nazaran varoşunda 2060
ev, 200 dükkân, basit bir bina olan G a z i
1 " E v l i y a , VI,114. H ü d â v e n d i g â r , M û s i l i Efendi, Hü­
"* Bak. Fâlilı.Devri Mi'mansi, S.79. seyin K e t h ü d a cami'lcri, ayrıca mescid-
1» Kaımtsü'l-A'lâm, 11,1187.
E v l i y a , V I , 112.
E k r e m H a k k ı A y v e r d i , Fâlilı Denri 1 " Kaimıs'iil-A'lâm, I I , aögo.
Mi'nmisi, S. 80. "2 E v l i y a , V , 3 6 2 .
"» Kamusü'l-A'lâm, I I , 1542. E v l i y a . V , 583.
^» E v l i y a , V , 564. 1 " KamusüH-A'lâm, V , 3723.
»»• E v l i y a , V , 362. E v l i y a , V , 363,
E. H A K K I AYVERDt
172

leri bulunmaktadır. Nişli Ali Ağa ve bu ahşab dolgulu palankada bir cami,
kain pederinin sarayları mqhurdur. mühimmat depoları, kale haricinde mü­
kellef hanlar vardır
Haydar Kethüda çeşmesinin tarihi:
Alaca Hisar (KruSevac) Kasabası:
Evliya Çelebi'ye nazaran "o^ ^^j^
kapılı, müseddes şekilde harab bir kal­
(1590) 999 Jri-L- V i^.^
esi vardır. 9 câmi'inden çarşı içindeki
YUSUF BEY ÇEŞMESİNİN TARIHÎ: H ü d a v e n d i g â r ve Alay Beyi cami­
leri zikre şâyândır. Bir medrese, üç mek-
teb, iki tekye Sultan M u r a d yapısı bir
hamam, 150 harab dükkân ve üç ahşab
H. 1037 (M. 1627) dir. Yine Evliya'ya hanı vardır. KamusüH-A'lâm üç bin
göre, çarşı içinde akan "Iskar" Nisava küsur olan nüfusunu bildirmekle iktifa
nehri üzerindeki Mchmed Paşa köp­ etmiştir.
rüsü, üstünde de bir kasır vardır. Tarihi
şudur: Paraken Palankası (Paracın) K a s a b a s ı :

Evliya'ya göre mustatil sarp


bir Palanka iken harab olmakla. S u l ­
tan Süleyman'ın veziri''' tarafından
H. 1028 (M. 1618) dir. Çelebi'nin, müceddeden inşa olunmuştur. Cenubun­
köprünün iki başında bulunduğunu bil­ da bulunan varoşta R ü s t e m P a ş a n ı n
dirdiği iki "mûfid ve muhtasar" hamamdanbüyük bir hanı vardır. S u l t a n S ü l e y ­
birinin plân ve makta'ını veriyoruz; man'ın valdesi bir cami, A l a c a H i s a r l ı
(resim 47, 48) de görüldüğü üzere, iki K ı n a l ı - Z â d e de bir hamam inşa ettir­
kubbe altında sekiz kurna, bir ılıklık, m i ş t i r B u kasaba Gereni 6a nehri
bir usturahktan ibaret, basık ve hakika­ kenarı ndadır.
ten müfit ve muhtasardır. Kamusü'l-A'-
lâm bu asır başında, 2100 nüfusu, Köprü (Ğuprija) Kasabası :
mütcaddid camileri olduğunu bildirmekle Kasaba Morava nehri üzerinde
iktifa etmiştir. Niş şehri bugün de Türk olup K ö p r ü l ü Mehmcd Paşanın bü­
hüviyetini muhafaza etmektedir. yük bir ahşab köprüsü bulunduğundan
Bana (Sokobanja) Kasabası : ismi de buradan gelmektedir. M e h m c d
Paşa H. 1061 de K ö s t e n d i l sancağı
Evliya'nın nakline göre"*, 200 beyi olduğuna göre köprüyü de o tarihte
evi, 54 dükkânı, iki mükellef kurşunlu yaptırmış olmalıdır.
cami ve dört mescidi, ı medrese, 2 mektebi
vardır. İki ılıcasından biri şadırvanlı, Uziçse (USice) Kasabası :
halvctli, kubbeleri kurşunlu ve müzeyyen Evliya'ya göre 3000 adım mu­
dir; suyu da pek sıcaktır. hitinde, 41 kuleli gayet sarp bir kalesi
Rajanya Palankası (Rainaj) Ka­ ve içinde küçük bir E b ü ' l - f e t h c a m i ' i
sabası :
vardır. Varoşunda ise 4800 ev, 1140 dük-

Niş - Belgrad yolu üstünde olan "» Evliya,V,364.


"° Evliya,V,585.
Evliya Ç e l e b i matbu nüshasmcla "1 Kamıtsü'l-A'lâm, V , 3618.
bu tarih" vaijt lu^ı' Cf-»- • j\s\^ "^jf <ıciî öJ^MS.! E v l i y a . V , 365.
lıs» şeklinde dere edilmiştir; bu şekliyle yazmadaki Bu vezirin R ü s t e m P a ş a olduğu,
tarihin yanmda yazılan H. 1037 rakkammı tut- aynı kasabada yaptırdığı han'dan istidlal olunmak­
madığmdan (Topkapı Sarayı, Bagdad, 301) yu- tadır.
kanki şekli istinsah ettik; bu suretle birinci mis- Bu zatın İsparta ve Bursalı, baba-oğul
ra'da ma'nâ kazanmaktadır. K ı n a l ı - z a d e l e r l e alâkası olmayıp, bu civarda
KanmffI - A'lâm, V I , 4631. Alaca Hisar kasabasmdandır.
"« E v l i y a , V I , 171. »" E v l i y a , VI414 v.d.
Y U G O S L A V Y A ' D A T Ü R K ABİDELERİ V E V A K I F L A R I
«73

kânı, kârgir, metin bedestanı vardır. 34 Yagodina (Yagodna) Kasabası :


cami ve mescidi olup, mevzun minareli
Kurşunlu A l a y B e y i , H ü s e y i n A ğ a , E v l i y a Ç e l e b i " » , ı6oo ev, 100
Hasan E f e n d i , Çeri B a ş ı , H â m i d î - dükkânı olan bu kasabadaki Y a n y a l ı
Zâde camileri meşhurdur; kusuru mes- D e r v i ş B e y " " câmi'inin kurşun örtülü,
cemaati kesir güzel bir bina olduğunu
ciddir;ıı mekteb, 2 dârü'l-hadîs, 9 tekye,
ve tarihinin,
2 hamam bulunmaktadır. Aşağı çarşıda
Koca Mustafa P a ş a n ı n (?) hasbî, kâr­
J o ^\ Jli
gir kervansarayı çok büyüktür. D j e t i n j a
üstünde musanna üç kârgir, üç ahşab
köprüsü vardır. M e h m e d Bey köprüsü
kârgir olup tarihi: olduğunu yazıyor. Bu tarih H . 963 (M.
1555) tuttuğuna göre, bânisinin vefatın­
dan sonra yapılmış demektir. Filhakika
tarih beytinde de buna dair bir işaret var­
dır. D e r v i ş Beyin hamamı, darü'z-
ziyâfesi ve müteaddid hanları da bulun­
maktadır.

Baticsa (Batocina) Kasabası :


Bu tarih H . 1027 (M. 1618) i göstermekte­
dir, cami karşısındaki büyük saat kulesi E v l i y a , kasabanın kalesini F â t i h
dikkati câlibdir. V e z n e d â r zaviyesi meş­ ümerasından S c m e n d i r e l i B â l î B e y i n
hurdur; 3 darü'l-kurra, iki darü'l-hadîs, inşa ettiğini bildirmektedir Bir
ı ı mekteb vardır. Nehir kenarında, mu­ cami'i ve X V H . asırda yeni inşa olun­
hiti 2000 adım olan, dört kapalı büyük muş bir hanı bulunmaktadır.
bir namjızgâh bulunmakta olup mütenevvi Kolorine Palankası (Kolari) Kasabası:
cins ağaçla gölgelenmiştir. Dokuz tekye-
sinden Hasan Efendi tekyesi Halvetiye E v l i y a ' y a nazaran S u l t a n Sü­
leyman'ın veziri İ b r a h i m Paşa
tarikatmdandır. 11 tane tüccar hanı,
tarafından yapılmıştır; bir cami'i, iki hanı,
2 darü'z-ziyâfesi, A z i z M u s l i h u ' d - d i n ,
mühimmat depolan vardır.
Ali Efendi, H ü s a m ü ' d - d i n , H a s a n
Efendi pederi H ü s e y i n Efendilerin Semendire (Smederevo) Şehri :
türbeleri ve iki de hamamı bulunmakta­
T u n a nehri kenarında olan bu şeh­
dır. 100 aded değirmeni vardır.
rin muhiti 4000 adım olan kalesinin çok
Projegacık (Uz. Poiega) Kasabası : yüksek ve dört köşe 30 burcu vardır;
nehre doğru çıkan bir burunda kâin kal­
Evliya'ya göre D j e t i n j a neh­
esinin üç tarafı su, bir tarafı hendektir
ri kenarında 1060 evi, 10 cami ve mescidi, iç kale en burunda bulunmaktadır. Bu
3 medrese, 4 tekye, 6 mektebi vardır. hisar T ü r k yapısı olup H . 884 (M. 1479)
Rudnik Kasabası : da yapılmıştır Kale içinde "tarz-ı
kadîm" E b ü ' U f e t h , Şir M c r d b.
Kalesi tahrib edilmiştir. 800 ev,
80 dükkân, 11 cami ve mescidi, 3 mekteb
ve ı hamamı vardır E v l i y a . V , 366.
Derviş Bey, Y a h y a Paşa oğlu
B â l î B e y i n mahdumudur. H . 957 de vefat et­
miştir, (.S(c/7, 11,327) Y a h y a P a ş a Ü s k ü b ' d e
Matbu- nüshada son beyit, ıfjU. ^»j/"» cami'i olan meşhur kahraman akmcıdır.
«İIJIJV ^ı,/'^.ı * - ı/'» ıjkjl'' ıfJiJ 1037 dir. "1 E v l i y a , V , 366.
Topkapı Sarayı Kütüphanesi, Bağdad Köşkü ı « E v l i y a , V , 367.
No. 301 yazma nüshada, rakkamla tarih yoktur vc E v l i y a , V , 367.
metin yukarıdaki kaydımız gibidir. E l e z o v i f , eser I I , S. 54; müellif eserine
1»' E v l i y a , V I , 407. bu kalenin Arapça kitabesinin fotoğrafmı koy­
E v l i y a , V I , 405. muş ise de okunmayacak derecede silik vc çarpıktır.
E. HAKKI AYVERDt

saat kulesi de buradadır. İçinde 200 nefe-


Abdullah ı« Hacı Veli ı « cami­
rat evi, kurşunlu Sultan S ü l e y m a n
leri vardır. Sultaniye ve Şir Merd
cami'i olup minaresi 105 basamaklı, ince
isminde iki medresesi, mescidleri de bu­
ve mevzundur. Burada bulunan çeşmenin
lunmaktadır. Yalnız bir tane, Kızlar
tarih kitabesi;
Ağası hamamı vardır. Kalede looo,
varoşta 3000 ev mevcuddur. Camilerinin
yekûnu 24 tür. Belgrat cihetine doğru dır; H.986(M.i578)rakamını vermektedir.
bir saatlik mesafede Bâlî Bey meşhedi Yukarı kalenin garbındaki N a r i n
ve tekyesi meşhurdur. Semendre'de Kapı- kale hisarının beş büyük kulesi vardır.
cıbaşı Firuz Ağanın bir hamamı olup Varoş şehrin şimâl ve garbından maada
İstanbul'daki eami'iyle mektebine ve Hav- etrafını kaplamıştır. Asker â'yan ve ule­
za'daki medresesine mevkuftur. (1st. Va­ madan maada 98000 nüfusu olup bunun
kıf Def. 680) Kamusu'l-A'lâm 12000 21000 i cizyedardır; her birine beşer, onar
nüfusu olduğunu bildirmekle iktifa ediyor. oda yazılmış 17000 evi bulmaktadır.
P a n ç Ova (Panöevo) Palankası : Evliya'nın mahkeme sicillerinden aldı­
ğına göre 38 mahallesi, 160 adet hanedan
Evliya'ya göre ahşab bir pa­ sarayı vardır. Bunlardan mimar A l i ,
lanka olup bir cami'i ve hanı vardn-. Zülfikâr, P a r m a k s ı z H ü s e y i n , R a ­
mazan Ağalar, İ b r a h i m Çelebi,
Zemun Kasabası :
İ m a m Şit Efendi, K o c a Yusuf,
Belgrad yakınında ve Tuna ke­ Serdar A l i A ğ a , E m i n , M a h k e m e ,
narındaki bu kasabanın kalesi E v l i y a Müfti Efendi, H a c ı - Z â d e l e r saray­
zamanında harab olmaktaydı bir ları müellifin malûmu bulunmaktadır.
kurşun örtülü, kubbeli cami'i, 6 mescid,
Şehrin 217 cami ve mescidinden
ı mekteb ve ı tekyesi vardır.
bir bsmınm ismi şunlardır:
Belgrad (Beograd) şehri : Yukarı ve Aşağı kalede S u l t a n S ü ­
E v l i y a Çelebi'nin dokuz kat, leyman, Ahmed A ğ a , Z e y n ü ' d - d i n
bî-misâl, bölme, bölme olarak tasvir A ğ a , Bayram Bey, İ n e h a n Bey,
ettiği, muhiti 5600 adımlık, u 6 burdu Turgut Bey, H a b i l E f e n d i , Çık
kalede Türk ilâve ve tahkimleri lâyu'ad Salın, H a c ı İ b r a h i m , İ b r a h i m Ç e ­
olmakla beraber tesbiti bugün için, im­ lebi, H a c ı S a d ı k , H a s a n Ağa,
kânsızdır ve başlı başına bir monografi Hacı Salih, Namazgah, E m i r H a ­
mevzuudur*. Çelebi bir de dört surlu, san, Hacı Piri, K o s k i Bey, T ü r b e ,
dört kapılı Aşağı Hisardan bahs etmek­ Hacı Halil, D i b a g h â n e , Abdü'c-
te olup, içinde 400 kiremit örtülü ev, cebbar, Fakih H a c ı A l i , Ayva,
kurşunlu Sultan Süleyman cami'i ve K a p ı c ı , Cin A l i A ğ a , İ m â r e t ca­
hamamı, H a c ı Veli, küçük Hacı Veli mileri. Bunlardan maada Y a h y a P a ş a
camileri, bir baruthâne, bir darbhâne oğlu Mehmed Paşanın aşağı çarşı için­
vardır. Yukarı iç kale dört kapılıdır, de yaptırdığı câmi kubbeli değilse dc
her tarafı kurşunla örtülü, cemaati kesir­
Bu 7at İ s t a n b u l Aksaray'da tram­
dir. Kıble kapısındaki kitâbesi:
vay caddesinde cami'i ve türbesi olup H. gao (M.
1514) de vefat eden Şir Merd Çavuştur. {Sicil, O^.J)^ "*d-> tsi J
m , 184) de birde Ş i r Merd Beyden bahsedi­
yorsa da birincinin künyesi Şir Merd b. H.955 (M. 1548), öj^jC^^
A b d u l l a h olduğundan onun olması muhtemeldir. Müftü Abdu'r-rahim Efendi,
M a c a r i s t a n tara fında bir uç beyi olup Belgrad'da vefat ile bu cami'in mihrâ-
H . 940 (M. 1533) de vefat eden zat olsa gerektir.
bı önüne defnedilmiştir. Ş e h i d Bey câ-
Kaımuu'l.Al'dm, I V , 2629.
»» E v l i y a , V , 385. mi'inin kıble kapısı üstündeki tarihi:
E v l i y a , V I , 173- " 1 Evliya'nm matbu nüshasında bu ta­
"O E v l i y a , V , 370 v.d. rih, . . . . il->.j dU^ı ^ j r » şeklinde yazılmıştır.
• Bk. F . Dirimtekin, Belgrii<i mııhtısaralm, Bağdad Köşkü No. 301 yazma nüshasında yukarı­
İstanbul Etıslilüsü der. I I . daki gibidir, tashih olundu.
Y U G O S L A V Y A ' D A T Ü R K ABİDELERİ V E V A K I F L A R I 176

aid olduğunu yazıyor; bu rakamda bir


mübalâğa olsa gerektir; Şehirde altı ker­
vansaray vardır; Soku Hu'ya ait olanı
tahtânî fevkânî 160 hücreyi, ahırları
müştemil demir kapılı bir menzil olup ka­
pı üstündeki tarihi: j U j î - u i ^ o\j^y. B
H. 982 (M. 1574) tür. üljj t^-^jİB dır.151 Aşağı kalede Sul­
H a c ı A l i cami'i kitabesi :
tan S ü l e y m a n hanı da demir kapılı­
ji:>' ıs-k^ J^y- ü ^ J > J J-i'" dır; î m â r e t hanında, bir habbe veril­
meden, bir ay kahnabilir.
Ticaret hanları yirmi bir aded olup
H. 1062 (M. 1574) dir.
Y e n i ve Ç u k u r H a n ile B e z z a z i s t a n
Diğer tarihi de H . 1062 (M. 1651) dir.
arasta, Ş e h i d Bey, Servi, Pazar
iS^? Y e r i isminde olanlar meşhurdur. Yedi
aded de bekâr hanı bulunmaktadır.
Hepsi kurşunlu olmak üzere yedi ha­
Yukarı kalede yedi mescid vc va- mamı vardır; S o kullu'nun yeni hama­
roştaysa K a p t a n , K a z ı k l ı , D ü r - Z â - mı ile S ü l e y m a n H a n , A ş a ğ ı K a l e ,
de H a c ı H ü s e y i n , K u l a k T a ş , C a ­ B e h r a m Bey hamamları, Orta vc Çu­
nan H a t u n , S ü l e y m a n H a n , B ö l m e kur hamamlar meşhurdur.
Hisar, Pazar B a ş ı , K ü ç ü k P a z a r
tki imâretten Y a h y a P a ş a - Z â d c
Başı, K e s t a n e c i , H a c ı S e n c a h , Mu­ Mehmed Paşanınki hâl-i faaliyette
sa Paşa mescidleri zikrolunmaktadır. olup B a y r a m Bey imâreti muattaldır.
Sekiz medresesinden İ m â r e t c a m i ' i 600 aded de değirmen vardır.
ve Bayram Bey isimU olanlar meşhur­
Kamusü'l-A'lâm daki malûmat
dur. 9 darü'l-hadîs, 270 mekteb, 17 hâ-
ise, bu asır başında, 35 bin nüfus ile bir
nikah olup bunlardan D e r v i ş Mehmed
kaç harab cami'in mevcudiyetini ihbardan
H o r a s a n î tekyesi namlıdır.
ibaret kalmakta, E v l i y a ' n ı n cûş ve hurûş
Yirmi altı çeşmesinden yukarı kale ile, vecd ile bahsettiği bu T ü r k şehrin­
hendeği içindeki Sokullu Mchmcd den şimdi bir kale meydanı, bir de son
Paşa çeşmesi tarihi: asır yapısı B a y r a k l ı camiden başka
bir iz kalmamış bulunmaktadır.

lib ( ? ) ojUtf> ı-_^Uö Yenipazar (Novi Pazar) Kasabası :

dır.
E v l i y a ' y a göre kasaba F â t i h
devrinde inşa olunarak mevkiinin müsa­
E v l i y a şehirde 600 sebil olup meşhurla­ adesinden ve R a s k a nehri kenarında ol­
rının Büyük Çarşıda S o k o U u , Y a h y a masından faydalanarak inkişaf etmiştir.
Paşa - Z â d e M e h m e d P a ş a , L a ç i n 3000 eve mukabil ı ı o o dükkânı olması
Ağa, Bayram Bey, î n e h a n Beye da bu inkişafın bilhassa ticaret tara­
fına kaydığını isbat ediyor. Yirmi üç
İM Matbu nüshada, birinci tarih altına rak- cami ve mescidinden Altın *, î s a Bey,
kamla H- 1040 yazılmışsa da her iki tarih H . 1026
gösterdiğinden doğrusu budur.
İM Topkapı Sarayı, Bağdad Köşkü Kütüp­ 1 " Tarih H . 1080 tuttuğundan S o k u l l u ' -
hanesi N0.301 ve N0.307 de, iki yazma da da nun vefatından bi • asır sonrayı gösteriyor; tcdkik
ikinci mısra yukarıki gibidir; matbu'da ise " o j U ettiğimiz iki yazma da aynı olduğundan ya İjanidc
yerine "jil-'"vardu- birinci mısra H . 960, ikinci veya tarih kaydında bir hata vardır.
H. 1188 tutuyor ve rakkamla yazılmış olan H.984 1 " Kamusii'l-Alâm, I I , 1347.
de uymuyor;'ojU' kelimesinden de ma'na çıkmı­ i5« E v l i y a , V , 544.
yor. Bu sebeble bu tarih değil kitabe olacaktır; • E v l i y a ' n ı n yalnız Altın ismini verdiği
tarih rakkamla yazılan H . 984 dür. Cami'c A l t ı n A l e m denmekledir. Cami X V I .
E. HAKKI AYVERDt
176

T a ş Köprü, Hacı Muhterem camileri "ibret-nüma" bir saat kulesi vardır; diğer
meşhurdur. îkisi musannâ olmak üzere, yakada ağaç gölgelikleri altında bir na-
mazgâh bulunmaktadır. Uç darü't-tedris
beş medresesi, her camide bulunan mek-
-medrese-si, dört sıbyan mektebi olup,
tebdcn başka, n sıbyan mektebi, 2 tekyesi
dört tekyesinden ikisi Halveti, biri Kadiri,
bulunmaktadır. Çeşme adedi 50 dir.
biri Bektaşidir. Ticaret hanları üç tanedir;
Frenk, Saray, R e p o ç a , Şeyh İbra­
çarşı içindeki Sokullu M e h m e d P a ş a
him Efendi hanlan en meşhur mebâni-
hanı ma'mur ve mükelleftir; kapısı üs­
sinden olup Çorbacı ham bedestan ola­
tündeki mescidi bir cami olacak büyük­
rak kullanılmaktadır. Saraylanndan Ha-
lüktedir.
c ı İ b r a h i m , Zülfikâr-Zâdc Mah­
mud Efendi sarayları meşhur hanedan­ Kamusü'l-A'lâm "S T a ş l ı c a sanca­
ğında bir nahiye olup, bir cami'i, bir mek­
lardır. Biri İsa Beye aid olmak üzere
tebi ve hastahanesi bulunduğunu bildir­
iki de imâreti vardır.
mektedir.
Kamısü'l-A'lâmdeki malûmat
13000 nüfusu ve mütcaddid camileri bu­ Şehirde bir kervansaray ve L i m
üzerinde bir köprü H. 1172 (M. 1758) tarih­
lunduğundan ibarettir. Lugat-t Tarihiye ve
lerinde Bosna valisi Mehmed K u k a v i ç
Coğrafiye 12000 nüfusu, müstahkem
Paşa tarafından yaptırılmışür; şimdi
kalesi ve ılıcaları bulunduğunu bildir­
han yıkılmıştır. E v l i y a burada bir Fâ­
mektedir.
tih köprüsü bildirdiğine göre de Mehmed
Prepol (Rrijepolje) Kasabası :
Paşaya ait olan ya ikinci bir köprüdür,
Evliya Çelebi evvelce bü­ veya tecdiden inşa olunmuştur 1**. Bu şeh­
yük olan kasabanın kendi devrinde, L i m re yakın, K l a d n i c a nahiyesinde, S u g u -
nehrinin iki yakasında ayrı iki mahalleye b i n e veN. V a r o ş yanındaki K r a t o v o
ayrılıp yukarı semtte Ebü'l-feth Köp­ mevkilerinde Bosna valisi S o k o U u F e r -
rüsü yanında kiremith ve minareli İb­ had Paşanın bir kervansarayı bulunmak
rahim Paşa cami'i, iki büyük han, bir tadır. Bu iki kervansaray da yıkılmıştır.
küçük hamam, bir tekye, iki mekteb ve
on dükkân, elli ev bulunduğunu İ b r a h i m Mileşeva (Miloşev Dol) karyesi :
Paşaya aid bütün bu hayratın iradının Evliya'ya göre "* 12 kuleli bir
köprünün bakım masrafına sarf olundu­ kalesi ve içinde Fâtih'in küçük bir cami'i
ğunu bildiriyor. varoşunda da bir cami'i ve bir hanı bu­
Aşağı kısım, yukankıyla evvelce lunmaktadır.
muttasıl iken harab olarak araların­
Taşhca (Pljevlja) ş e h r i :
da 1000 adımlık bir mesafe hasıl ol­
muştur; bu semt, L i m ve MileSeva Evliya'ya nazaran on cami'i
nehirleri arasında olup tahta örtülü vasi, ve mescidi olup S ü l e y m a n H a n ı n M ı ­
kârgir 486 evi, 100 dükkânı bulunmakta­ sır valilerinden Bol he nkl i H a s a n P a ­
dır. Camileri on tanedir; Hüseyin Pa­ şanın^'* cami'i kubbe etrafına altı ya­
şa cami'inin kapısı bir köşesine açılmış­
nı Kamusii'l-A'lâm, I I , 1519.
tır; Milegeva nehri karşısında Vezne­
Bu eseri ve sair Bosna'ya aid bütün
dar Ağa ı®» cami'i ferahtır; önünde menbâları, kendi işine çalışırcasma, bana temin
ve tercüme eden Ankara tlâhiyât Fakültesi profesör­
asırdan kalmadır, iyi bir halde bulunmaktadır.
lerinden T a y y i b O k i ç Beyefendiye her menba'-
Avlusunda X I X . asır başlarına aid güzel ve husu­
m zikrine şamil olmak üzere sonsuz teşekkürlerimi
siyeti haiz bir ev vardır (Through Jtıgcslavaja
arzederim.
Mec. Aralık 1954.)
A l i Beytic, Spomenici Osmmlijske Ar-
»' Kamtua'l-A'lâm, VI-4803. hilekttıre u Bosni i Hercegauini, Prilozi'dcn ayrı baskı.
Ahmed Rifat, Lıgal-t Tarihiye ve Sarajevo, 1953. s. 272
Cûgra/iy!, İstanbul 1300 Mahmud Bey Matbaası »M E v l i y a , V I , 424.
V I I , 223. "» E v l i y a , V I , 424.
1" E v l i y a , V I , 421. 1" Bu tarihlerde Mısır'da memuriyet ya­
Matbu nüshada (zindar) şeklinde yazı­ pıp Hcrsek'le alâkası olan üç H a s a n P a ş a
lan bu isim veznedar dır. vardır; {Sicil, I I , 119) H e r s c k l i H a s a n P a ş a
Y U G O S L A V Y A ' D A T Ü R K ABİDELERİ V E V A K I F L A R I
•77

rım kıble duvarı önünde de mermer di­ Çayniçse (Ğajnice) şehri :


reklere mevzu üç tam kubbe vardır; dört
E v l i y a ' y a göre 700 evi, 200 ka­
köşede de dört zînet kulesi mevcuddur.
dar dükkânı, beş cami'i ve beş mescidi,
Evliya'nın söylediği bu altı yarım
ikisi kârgir, üçü ahşab minareli ve üçü
kubbenin tarz-ı tevzii anlaşılamıyor. Alem
minaresiz sekiz zaviye, üç medrese, beş
İcri Mısır'da yapılıp ve yaldızlanıp bu­
mekteb, dört tekye ve üç han r vardır.
raya gönderilmiştir. Bundan maada H a c ı
Camilerinden Sokullu Mehmed P a ş a
Hasan.Hacı Rıdvan, Hacı Ali, Oda
damadı ^'^ S i n a n B e y i n yaptırmış
Başı, A h m e d Bey camileri vardır, iki
olduğu cami, kubbeli, müzeyyen ve mü­
medresesi, üç mekteb, iki tekyesi, bir H a ­
kelleftir; mihrab ve minberi zariftir;
san Paşa imareti, hamamı, bedestan gibi
hareminin etrafında medrese hücreleri
kale şeklinde üç ham vardır. Evleri 700,
bvılunmaktadır. Kapı üstündeki kitabesi;
dükkânları 200 aded olup B r e z e n i c a su­
yu kenarındaki P a ş a s a r a y ı meşhurdur.
Kamüsü'l-AUâm 3000 nüfusu, 7 cami,
bir kaç mektebi olduğunu bildiriyor.
{^j^
Pripoy (Prihoj) Kasabası :
E v l i y a ' y a göre kalesi harab-
dır; 300 evi ve 3 hanı vardır. Bu hanlar­ Tarih mısra'ı H . 978 (M. 1570) göstermek­
dan bir tanesinin ve ayrıca L i m nehri tedir. Yine E v l i y a ' y a göre S i n a n Bey
üzerindeki köprünün Hersek Sancak cami'e muttasıl türbede oğulları da
Beyi Gazi S i n a n Bey tarafından yaptı­ sokak aşırı olan S i n a n P a ş a S a r a y ı
rıldığı anlaşılmaktadır bitişiğindeki türbede yatmaktadırlar. Üç
medresesi olup bunlardan S i n a n P a ş a
Rnda (Rudo) Kasabası :
medresesi meşhur ve ma'murdur. Beş
E v l i y a Ç e l e b i 400 evi, 50 dükkânı, aded sıbyan mektebi ve dört tekyesi vardır.
4 mescidi, 3 mektebi, 2 tckyc ve iki hanı Üç hanından köprü başındaki H a c ı
olduğunu bildirmektedir B â l î hanı kale gibidir; diğerleri de be-
Dobnın Kasabası : destana benzer J a n j i n a üstündeki bu köp­
rü kayadan kayaya atılmış tek gözlüdür;
E v l i y a Ç e l e b i , yalçın bir kale
H a c ı B â l î tarafından yaptırılmıştır"''.
etrafinda 150 evden mürekkeb bir kasaba
Şehre yarım saat mesafede " G a z ı M i r ' a t
olup o asırda harab bulunan S ü l e y m a n
B a b a " bir Bektaşî âsi tanıdır.
Han cami'ini Bosna Beyi, sabık Sadr-ı
Biz bu şehre bir akşam geç vâsıl ol­
A'zam Melek Ahmed P a ş a n ı n , o
duğumuzdan fotoğraf alamadık ise de
sıralarda, imar ettiğini beyan eylemekle­
yerinde müşahidlcrimize ve eski resimlere
dir Bu kasabada on altıncı asır
göre S i n a n Bey Cami'inin tamamen
sonlarında ilk Bosna Beylerbeyi So-
kesme taştan, içten içe 10X 10 eb'adında
kullu F e r h a d P a ş a n 1 n bir kervansa­
ve sekiz köşe kasnaklı, şerefesi istalaktitli
rayı da bulunmaktadır. F e r h a d P a ş a ­
zarif minareli, kurşun kaplı, el'an ma'mur
nın yaptırdığı altı kervansaraydan yalnız
bir bina olduğunu gördük; türbede
bunun duvarlari ayaktadır, diğerleri yı­
kılmıştır. 1"
E v l i y a , V I , 427.
Bu zat X V I . asır sonlarında H e r s e k
Mısır'da bulunmuştur. (.îıcjV, 1,125) H a d ı m sancakbeyi olmuştur.
Hasan P a ş a H . 998 de M ı s ı r Beylerbeyi olmuş­ Bu türbede SokoUu'nun hemşiresi
tur; {Sicil, I I , 128) A r n a v u d A l i A ğ a o ğ l u Ş e m s e K a d ı n da yatmaktadır; {Bosna Mefihal-i
Hasan P a ş a H . 1004 de M ı s ı r valisi olmuştur. Islamiye Mecmuası) Ginsnik Vrhovnog tslanıskog
H a s a n P a ş a bunlardan biri olacaktır. Sinrjeîinstvn, C . I I I , S. 279,
Kdmusü'l-AUâm, I V , 2987. Bu zat her halde B c j t i c ' i n ayn. es.
ı«« E v l i y a , V , 543. 276 sahifedc, başka köprülerini haber verdiği
B e j t i â , Ayın es., S.272 ve 276. M o s t a r K a d ı s ı H a c ı B â l î b. M e h m e d
>"> E v l i y a , V I , 419. olacaktır.
t78 E . H A K K I AYVERDÎ

8 cebheli sağır kasnaklı ve kurşun örtülü­ leşme yerinde olan bu şehir ^^o E v l i -
dür. ya'ya göre birinci nehrin sağ ve solunda
Bosm meşihat-i islâmiye mecmuası iki bsım olup mükellef ve bağh, bahçeli
Evliya'nm zikrettiklerinden maada, Ha­ 2166 evi, 540 dükkânı bulunmakta ve sa­
cı V c l i y ü ' d - d i n veya Harem cami'iy- raylarla çaı-şı D r i n a nehri kenarını iş.
le Mustafa Bey oğlu Mehmed Bey gal etmektedir.
cami'inden bahsetmektedir. Buna göre Saraylar meyanında K a d ı - Z â d c
H a c ı V e l i y ü ' d - d i n cami'i, Osmanlı Mustafa Efendi, Beyko, S e r d a r vc
mi'marisinin parlak devirlerinde yapıl­ Başı Açık isminde olanlar meşhurdur.
mıştır; banisinin hüviyeti meçhuldür; ah- Şehrin 17 cami ve mescidi olup Ç e hot i-
şab direkli olan son cemaati câmi ile aynı na'nm şarkına müsadif olanlar, H a s a n
çatı altındadır. Cami harbde epeyi zarar Paşanın Alaca cami'i ve türbesi,
görmüştür. Mehmed Bey cami'i ılı­ Cafer Efendi, E m i r M e h m e d A ğ a ,
canın aşağısında olup alelâde kubbeli, Süleyman Bey camileri ve başka
alçak duvarlıdır; minaresi ahşabdır; halk mescidlerle altı adet de medresedir. Sol
arasında Sinan Bey câmi'inden de sahildeyse Sultan B a y e z i d , F a t m a
eski olduğu söylenmekte ise de devrinin Sultan, Şeyh P î r î , Defterdar P a ş a ,
hususiyetlerini iyice göstermediğinden Kadı Osman Efendi ve O s m a n A ğ a
X V n . asır sonlarında veya X V I H . asır cami'i vardır; bu sonuncunun tarih
başında yapıldığı tahmin olunabihr; harb­ kıt'ası şudur:
de çok zarar görmüş, ahşab kısımları kâ- diilfp ıJT^ (i^
milen harab olmuştur.
Bu H a c ı Veli cami'inin Evliya­
nın bahsettiği Hacı Bâlî cami'i olması, ^jlî o l c I dJüJl/^- CAi^'^jkj
isim müşahebetine bakarak, akla geliyor­
sa da H a c ı Bâlî'nin malûm bir zat
olması bu ihtimalde de tereddüde sebep Son mısra, H. 1066 (M. 1650) göstermekte­
oluyor. Bu kasabanın 1934 dc nüfusu 1350 dir. Yine Evliya'nın kaydına göre se­
bulunmaktaydı kiz tekyesi olup Bayezid B a b a namına
olanda maksureler ve imâret vardır.
Brod Kasabası : Fatma Sultan, B a y e z i d , S i p â h i l e r
Foça civarında bulunan bu kasaba­ Halifesi namlanna üç hamamı mevcud-
da, Drina üzerinde bir köprü vardn- dur; iki de imâreti ve Ç e h o t i n a üzerinde
ahşabdan, fakat gayet büyük, bir S u l t a n
Ustikolina Kasabası : Süleyman yapısı köprü bulunmaktadır.
Foça'nın çok yakınında olan, Dri n a Evliya'dan sonra yapılanlar ara­
üstündeki bu kasabada, 175 cv, bir cami"* sında biri Bosna valisi K u k a v i ç M e h ­
bir mcscid, bir tekyc, hamam ve han med Paşanın her iki nehir üze­
bulunmaktadır rinde H. 1172 (M. 1758) de yaptırdığı
ayrı ayrı iki kârgir köprüyle yine ay­
Foça (Foça) Şehri :
nı zatın ker\'ansarayı bulunmaktadır;
Çehotina nehrinin Drina'yla bir- kervansaray el'an mcvcuddur ^*^.

Glasnik, C. I l l , S. 280. ı«" E v l i y a , V I , 430.


PelIctier. Rene, Snrajevo rl sa region, Son beyit Evliya'da böyledir. Vezin
Paris. 1954, S.241 sakaltn-. Şöyle olursa biraz düzelir:
Bejtid Ayn. es.. S. 275.
Bu cami'in banisi T u r h a n Bcy'dir liÖ3 j>li» UAJ Ç»U. y. ,jj,,3
vc Hersek'in en eski cami'idir. (Through M' Mehmed P a ş a Bosnalı olup 1166-1174
Jugoslavaja KânUn-ı Sâni 1954, 35 S . j T u r h a n Bey (1752-1760) arasmda Bosna valiliği yapmıştır.
her halde Mora fatihi olan zattır, zira buralarda .Çi«7,IV, 246.
ela hizmet görmüştür. Bejtid, ajııu es., S. 276.
E v l i y a , V I , 435. Bejtic, aynı es., S. 272.
Y U G O S L A V Y A ' D A T Ü R K ABİDELERİ V E V A K I F L A R I 179

Kamusü'l-A'lâm'a. nazaran, bu asır Sonda bulunan beytin tarih mısra'ı H .


başında şehrin 12000 nüfusu ve 12 cami'i 957 (M. 1550) neticesini veriyor. Bu ca­
vardır, halbuki 1934 de ancak 4600 mi'in bânisi için E v l i y a , P a ş a demek­
nüfusu bulunduğuna göre şehir epeyce tedir; bununla beraber, bu zatın Travnik'-
küçülmüş demektir le cami'i olan H a s a n N a z i Ç e l e b i
Bu camilerin hususiyetlerine gelince; olduğu da söylenmektedir.. E v l i y a ' d a
cnmühimmi A l a c a cami'idir; E v l i y a ­ M e h m e d A ğ a c a m i ' i olarak görüldüğü
ya göre murabba'î plân üstüne tek kubbeli halde halk arasında Paşa c a m i ' i deni­
harimi, üç kubbeli son cemaat mahalli len mâbed, hakikaten Mustafa Paşa­
ve altı direğe müstenid kubbeli şadırvanı ya aid olup kapısı üstünde bulunan
bulunmaktadır; kubbe dört yarım küre 70 X 80 eb'adında mermere mahkûk üç
alikasiylc duvara oturmaktadır, minber satır Arapça kitabesi şudur:
ve mihrabı, müezzin mahfili beyaz mer­
merden, san'atkârane bir oyma işçili­ -Uii ıjfij^\ ^^-1 I-İA ^ jj _ 1
ğidir. Cami'in mi'man S i n a n ' ı n baş
Ö} IPT
Halifesi R a m a z a n Ağa'dır. Mihrab ci­
hetinden alınmış bir resmine nazaran (^-j j b j>«Ü.I Lib ( j i î - ^ t-j^JI — 2
(resim 48 mü), beden duvarları ufak taş­
larla örülmüştür; sekiz köşe kasnağı pence­
relidir. Bir tarihte ta'mir görüp cebhelerin
sıvandığı, kasnak pencereleri etrafına ba­
( 1,'554) 961
danayla çerçiveler yapıldığı anlaşılıyor.
Minare mevzun fakat istalaktitsizdir. Ca­
Kitabeden anlaşıldığına göre müte­
mi'in sağındaki yol kenarında kubbeli,
velli M e h m e d A ğ a vakfın zevâidindcn
demir şebekeli türbede H a s a n P a ş a
cami'i büyütmüştür; bu sebeple cami
yatmaktadır. Şehirde iki imaret bulun­
ona izafe edilmekle beraber, halk arasında
makta olup biri bu cami'in mütemmima-
Paşaya aidiyeti unutulmamıştır
Imdandır.
cami ma'murdur.
El'an durmakta olan cami'in kitâ-
bcsi kapısı üstündedir, ve 5 0 X 9 0 eb'a- Nehrin sol sahilindckilcrden Sultan
dında taş üzerine üçer salır arapça yazıl­ B a y c z i d cami'i, E v l i y a kaydına göre,
mıştır : tahta "kubbeli" ve kurşun örtülüdür.
B o s n a l ı müellif M ü e z z i n o ğ l u M e h ­
med Beyin bildirdiğine göre de cami
ol 10,5 X 19 ebadında olup H ü n k â r = C a -
revoj c a m i ' i namiylc anılmaktadır;
kapı üstündeki dört beyitlik Arapça
kitâbcsi şudur

J J ; ^ j j l; _ V_A;U J J I j — 3
san P a ş a n ı n Budin'de defterdar iken vefat edip
188 I -
buraya defnedildiğini yazıyorsa da bu zatın
hüviyetini, diğer ınenba'lardaıı sarih olarak
tesbite imkân olmadı.
1" KaimısffI-A'lâm, V , 3443. M u j e z i n , aynı wrtl., , .S. 46-,, kilâlıc
'»« P e l l e t i e r , aynı es. S. 242. cstcmpajının fotoğrafı mevcuddur.
J«' M e h m e d M u j c z i n o v i c , Tııtski nal- 1»" E v l i y a V I , 443, kitâbenin ikinci sa­
l'isi ATı tjeka iz nekoliko mjesla Bosne i Hercegoviıif, tırının tamamını ve üçüncünün bir kısmını "ıj>:U
Prilozi mecmımst, kısalt: Mujezin, Sarajevo 1951, jj^Uti)\" şeklinde ihtisar veya liazfcttiğinden Mus­
S. 462. Bu kitâbenin estampajının fotoğrafı maka­ tafa P a ş a n ı n ismi tasrih edilmeden kalmıştır.
leye ilâve olunmuştur. 1" Bânî olan M u s t a f a P a ş a .Sokullu'
ı«« E v l i y a Ç e l e b i tarihi kayd etmiş ol­ nun amcazadesi bulunan zat olsa gerektir, Sicil,
makla beraber rakkamla H . 1047 işaret eylemiş, IV, 377.
« vi^l ju>e_-Uj » ve « <ruyi J » iba­ 1"- M u j e z i n , nyın mak., S. 456, cslcnıpajın
relerini de hiç dcrcetmemiştir; aynı menba H a - fotoğrafı da vardır.
E. HAKKI AYVERDI
ı8o
iki ayak arasındaki aydınlığı 14.79,
alçak su seviyesinden döşeme üstüne
î^Ml^lî ( î ) j ^ V y i j irtifa'ı 15,39 dur; diğer gözler 11,5-13,5
arasında değişmekte olup, sondaki diğer­
^lilljp ( Î ) J J b U l lİA 2
lerine nazaran çok küçük, ancak 5,20
metredir; köprünün bütün uzunluğu
179.00, yan kol 120.00, genişlik 4,30
metredir. Köprüye garb tarafından giriş
mihver istikâmetinde olmayıp, tam bir
90 derece teşkil eden, bir yan kol üzerin­
dedir; köprünün böyle bir dirsek teşkil
etmesindeki sebebi araziyi tamam bilme­
den izah etmek biraz güçtür; ancak
son mısra'ı H. 906 (M. 1500) göstermek­
müdafaaya bir kolaylık temin etmesi se­
tedir. K a d ı veya Ş e y h O s m a n E f c n d i
bebi akla gelebiliyor. Köprü tamamen
isimlerini taşıyan cami'in 35X70 eba'dın-
kesme taştan yapılmıştır; korkuluklar da
daki iki satırlık kitabesi şudur ı**:
dolu taş levhalardandır. Sel yaranların
üstünde ikişer ufak mihrabcık bulun­
maktadır (resim 49-50). Bu köprüyü
SokoUu Mehmed P a ş a namına mi'-
Hesabch H. 1002 (M. 1593) göstermek­ mar Sinan'ın yaptığı Tezkiretü'l-Eb-
tedir. niye de de mezkûrdur
Kasabada bir darü'l-kurrâ ile bir
Köprünün iki kitâbesi vardır "S";
saat kulesi vardır {Trough Jugoslavja,
bu kitâbelerin tarih beyitleri E v l i y a ' n m
ayn. S. (Arahk, 1951) matbu nüshasında, çok yanlış istinsah
Yelae(Jeled) Kasabası: edilerek neşrolunmuştur; A l i Bejtid'in
Foça'nmşimâl-i garbisinde bulunan haşiyede zikrolunan eserinden öğrendi­
bu kasabada E v l i y a kaydına göre ğimize göre, mansab tarafındaki kitâbc
kale, 200 ev ve varoşunda cami, han, Kosta H ö r m a n n tarafından 1889 da,
hamam ve hanın önünde bir taşköprü bu­ Glasnik ^emalijskog Muzeja'da dere edilmiş
lunmaktadır. ise de müellif aşınmış olan taşlan iyi
Vişgrad (ViSegrad) Kasabası : okuyamadığından noksan kalmış; bunu
Kadı-Zâdc Mehmed N u r i Efendi
Evliya Çelebi'ye nazaran i"*
1907 senesinde, Saray Bosna'daki Gay­
ufak bir kalesi ve içinde cami'i, varoşunda
ret takviminde oldukça itmam eylemiştir.
700 ev, "rftVAü^a" bir cami, loooo at
Mcnba tarafındaki kitabe daha harab bir
alacak bir hanı, 300 dükkânı, lâtif bir
halde olduğundan 1914 de S a r a y B o s n a
hamamı, çeşmeleri olan bir kasabadır;
müzesine kaldırılmış, müze ressamı röp-
bu hayratın cümlesi SokoUu Mehmed
Paşanındır. Drina üzerindeki 11 gözlü rodüksiyonunu yapmaya gayret etmiş ve
köprüsü hayret verecek bir azamettedir. Dr. Karlo Patch, buna istinaden ver­
diği yine noksan metni müze müdiri
E v l i y a bu hayretinde cidden hak­
Vladislav Skari6 ve D e r v i ş M e h ­
lıdır; köprü akıntısı sert bir nehir üzerinde
med Korku d itmam eylemişlerdir. Köp­
pek heybedi bir manzara arzeder; bir ta­
rü hakkındaki risâleyi yazan A l i Bejti6
nesi diğcricrine nazaran küçük olmak
de bir takım tashihat yaparak aşağıya
üzere ı ı gözlüdür; orta gözün
dere edeceğimiz esas metni hazırlamıştır.
Bu zatlerin hepsi, taşlar daha bozulmadan
Mujezin, aynı mak., S.481 cstcmpajın
fotoğrafı da vardır.
'M E v l i y a , V I , 431 de, kitâbenin yalnız Ahmed Refik, Mi'meır Sinan, İstan­
tarih mLsra'ını tam olarak dcrcetmislir. bul 1931,8.70.
"» E v l i y a , V I . 436. A l i j a B e j t i i , Sokolovilev most m Drini
E v l i y a , V I . 54a. U Viiegradıı, Sarajevo 1945, S. 18 ve ao.
Y U G O S L A V Y'ADA T Ü R K ABİDELERİ V E V A K I F L A R I ı8ı

Evliya'nın okuduğu sahih tarih beyitle­


rini ihtiva eden, yazma nüshaları görme­
diklerinden hatalara düşmüş olabilirler; (^-Uii oi^^ j * ^ (;_;. ^$:,ı ^ U ,
ancak her iki kitâbe de inşadan ve köprü­
nün meydana çıkmış eşkâlinden bahs
edildiği, yani hiç birinde başlamayı gös­
terdiğine aid bir ima olmadığı halde,
itmam tarihi olduğu tasrih edilen manzû-
'-r'j}^. « j j j ' OiJ^ «•i'^-ji
mcnin senesini diğerinden daha eski gös­
termişlerdir; böyle bir şey imkânsız oldu­
ğundan, ancak bir dikkatsizlikle karşı
karşıya bulunduğumuz anlaşılıyor; bir dc
menba tarafındaki kitâbede köprünün
sıfatı olarak beyan edilen ''kebir" vc
"eltaf" kelimeleri arasında bir atıf edatı (^a:jl Lib ı l J r M 2 > - J j «dâ?- ö
bulunması lâzım olduğu üzerinde de du­
rulmamıştır; edatsız mâna tekemmül et­
miyor. Manzumelerin baştarafları yalnız
Ali Bejtic'in naklettiği metinlerdir; eh-
mizde başka sûret yoktur; asıl lâzım olan
da tarih beyitleridir; binaenaleyh tarih
beyitlerini yazma E v l i y a Ç e l e b i nüs­
halarından tamamhyarak kitâbeleri derc-
cdelim; sonra ihtilaflı kısımlarını ay­
dınlatalım. Munsab tarafındaki kitâbe:

Bu kitâbe dc H . 985 (M. 1577) tutmakta­


Lib ZJ>\J^ I_>-U<3 O^r^as- dır. Şimdi tarih beyitlerinin yazmalarda
vc münteşir nüshalardaki muhtelif şekil­
lerini ve bizim bunlardan çıkarıp yukarı­
\^>• «OJİ JJJ (^Oil J - ^ - j^>- ^ \ da dercettiğimiz suretlere ne yoldan vasıl
olduğumuzu arzedelim:

Topkapı Sarayı, Bağdat Köşkü


Kütübhanesi, No. 301 yaprak 209 - b de
birinci kitâbe tarihi:

t-*jlı ^ AJJI cJji


Lib X.^ »jjjl ^S)J^/y. ıS-^y

Aynı yer, 301 No. da 165 - b yaprağında:


oJül O j j S ' [ S ^ \ c Ü^J^" ^-^.^
Lib JUjt « j j j l '•ıS y. (^-H^.
Tarih mısra'ıH.985 (M. 1577) tutmaktadır. bib ^ «jjjl j-iSj^/y. L^-^i^.
Mcnba tarafındaki kitâbe 60X85
eb'adında olup taşa mahkûk ta'lik yazıy­
Fâtih Millet Kütübhâncsindc Pertev Paşa
ladır.
kısmı, 460 No., 162 - b yaprağında:
Lib J u ^ (1)L« j 3^)^ iJiwT

•»» Bejtic'de şeklinde yazılmi}


ise de ve^in icabı «j-l^» olacaktır.
E . H A K K I AYVERDİ

Matbu'da g (^.>U . J<»;Le> » farkiyU-,

((«_^> in j ı-->Jfe » şeklinde yazdmasmda


hata vardır; A l i Bej tic ise M c h n i c d
birinci mısra'da yalnız birinde " j " noksa­
Derviş Korkud'ın ı^S^ t5-«LcI ))
nı vardır; o da açık bir istinsah hatasıdır; şeklindeki doğru naklini bir az indî
asıl tarih olan ikinci mısra'da, ikisi köprü bir mülâhazayla ve diğer kitâbcyc
keHmcsini "(^" ile yazmış birisi üstüne bakarak tashih eylediğini, ( S. 21 )
" «. " koymuş, biri koymamıştır; üçüncü­ de söyliyor ki, muvafık değildir ve asıl
sü hemze koyduğu halde " j " ile kaydetmiş­ en mühimmi iki kelime arasına atıf "j"ı
koymuyor, hata da buradan neş'ct
tir. Matbu nüshada ise bunun esas başlama
ediyor. Bu mülâhazalardan şu anlaşıl­
tarihi olduğu tasrih edildikten sonra üç
maktadır ki bu, köprüde başlama vc
yazılmıştır;AIi Bcjti£'in surctiyse 307 bitme olarak iki kitâbe yoktur; biri Niha-
No. nınkinin aynıdır; ekseriyet «t^Bşeklin- dîüoo diğeri Hâdî tarafından yazılan ayrı
dc olup bununla H. 985 rakamı da tekem­ ayrı iki tarih manzumesi vardır vc her iki­
mül ettiğinden biz de onu esasında da si de H. 985 (M. 1577) göstermektedir.
doğru bulduk. Çünkü bu birinci kitabenin
Bu köprünün sağlamlığı Bo s n a - H c r-
metninde başlama tarihi olduğuna dair
sck diyarında bir darb-ı mesel halini al­
bir kayıd ve hattâ ima soktur; umumi­ mıştır.
yetle başlama tarihleri; bu cihet me­
Ali Bej tic aynı V i ş g r a d köprüsü
tinde tasrih edilir; o ha her iki tarihin
risâlesinde (S. 7) SokoUu Me hm c d
aynı neticeyi vermesi nuuUıkîdir.
Paşanın, doğmuş olduğu civardaki R u -
İkinci kitâbcnin tarih beyitleri: do'da kurşun örtülü ve 1806 ihtilâlinde
Topkapı, 301 de, tahribata uğrayan bir cami'i, harab mek­
i n ıs-^i (^iU (_^Lcl <^)j_^ tebi, misâfirhânesi, imâreti, bir su ke­
meri, bugün gençlik kulübünün bulun­
duğu yerde ve köprünün sağında, ker­
vansarayı, temelleri kısmen görünen ha­
Topkapı, 307 de, mamı ve bir su hazinesi 1806 ihtilâlinde
yanan bir çok dükkânı bulunduğunu bil­
diriyor. Bunlann bir kısmından E v l i y a
Ç elebi'ninsitayişle bahsettiğini yukarıda
Pertev Paşa, 460 da. ara etmiştik..
Vişgrad'da başkaca eski mi'marî
tarzında bir Gazanfer Bey c a m i ' i
Birinci mısralar aynıdır; yalnız üçüncü­ bulunmaktadır; bina kiremitle örtülü,
de " U " sonra " ^ j " eksikliği bariz minaresi taştır. ™^ Kasabanın 1934 de
nüfusu 3000 imiş V i ş g r a d kaza­
istinsah halasıdır, asıl tarih mısıalann- sında, yukarı Dobrun'da S u l t a n S ü ­
dan birincide den sonraki "t^" yer­ leyman cami'i vardır; X V I I . asırda
sizdir; diğer iki kelime arasında atıf vav'ı Melek Ahmed Paşa tarafından tecdid
edilmişdr. Harbde hasâra uğrayarak yal­
bulunmaması da olamaz; diğer iki nüs­
nız şerefeye kadar minare kalmıştır
hada hemen hemen aynıdır; yalnız ''j^" {Glasnik, I V , S. 373). Şehirde saat
sonra'j" bulunması izafetin teşekkülü­
ne mani olduğundan, hattaün hatasıdır; N i h a d î Prizrenli bir şâirdir; B o s n a
birinci ve ikinci nüshalarda rakamla kadısı olmuştur. Sicil, I V , 596.
985 gösterilmesi de hesabımızı tekid et­ î»ı Glasıak, I V , 1953 S. 373.
mektedir, Pellctier, ayn. es. 253. S.
Y U G O S L A V Y A ' D A T Ü R K ABİDELERİ V E VAKİFLARİ 183

kulesi ve N i ş a n t ü r b e s i bulunmakta­ güzeldi, üst kısmı yıkıldığından 1937 de


dır. Yine Rudo'da S o k o 11 u M u s t a fa ufak bir külah yapılmıştır; resmine naza­
P a ş a bir Kervansaray ve Lim üzerinde ran 8 dılı'h, pencereli kasnağı bulunmakta-
bir köprü yapürmıştır. Cami'i 1886 fcya- dır; minarenin peteği yerine külâhlı bir
zamnda yıkılmış, yalnız minaresi kalmıştır. şerefe yapılmıştır
Çelebi Pazarı (Rogatica) K a s a b a s ı :
Zepa K a s a b a s ı :
E v l i y a bu kasabaya uğramamıştır;
muasır vesikalara nazaran A r n a v u d Aynı isimdeki nehir üstünde X V I .
oğlu denilen l l y a s B c y - Z â d e H ü s e ­ asırda yapılmış, bânisi meçhul bir köprü
yin Beyin H . 966 (M. 1558) A r n a v u - bulunmaktadır
diyye isimli cami'i, civarında mektebi ve Gorazde Kasabası :
ve hamamı, bu H ü s e y i n Beyin muasırı
veya damadı olduğu rivayet olunan Şü- Bu kasabada S o k o l l u Mustafa
c a ü ' d - d i n E f e n d i n i n Çarşının merke­ P a ş a n ı n bir kervansarayı vardır ( B c j ­
zindeki zengin vakıflı cami'i, H . 979 lic, ajn. es., 272 S. )
(M. 1571) tarihli I I . S e l i m cami'i, Praca Kasabası :
Scrhadiyyc ve S c r d a r i y y e camileri
ve H. 1287 (M. 1871) tarihli tekye ve E v l i y a bu kasabaya uğramamıştır;
şimdiki ismiyle Ş e y h ü ' 1 - i s l â m camileri muasır kaynaklara göre, istasyon civarında
vardır*"* H ü s e y i n Beyin Arnavu- X V I . asır binası M a h a l l e cami'i,
diyye cami'i K a r a D a ğ ordusunun H ü s e y i n P a ş a tarafından yapılmıştır^*.
1914 le buraları işgali sırasında, yanmış Evvelce pek muhteşem olan bu cami
ve yalnız minaresi kalmıştır; bina yeniden geçen harbde çok hasar gördüğünden
yapılmıştır. Fotoğı-afma nazaran minare yalnız minaresi kalmıştır. Cami civarın­
şerefesi istalaktitlidir. Çaı-şı cami'i denilen daki kesme taş, müseddes türbede bu
Ş ü c a ü ' d - d i n cami'i de aynı senede cami'in bânisi ve çocukları medfundur .
yanmış, onun da yalnız minaresi kalmış, Kasabayla aynı isimdeki nehrin solunda
câmi kısmı çatılı olarak tamamen yeniden bir cami daha vardır ki, bânisi Mustafa
yapılmıştır; onun da minaresi, resmine Bey namında bir zattır
göre, istalaktitli, renklitaşlarla müzey­ Nove (Hercegnovi-Castelnııovo) Şehri:
yen ve pek zariftir. K a t a r o - K o t o r körfezinin şimal
Bunlardan maada î l y a s Bey oğlu ucundaki bu kasabayı E v l i y a pek dik­
H ü s e y i n B e y i n H . 961 (M. 1553) den katle tclebbû etmiştir ">"; kaleye "No­
evvel yapılmış, hanı ve P r a c a nehri ke­ ve t e y n " , çifte Nove denmekte olup
narında el'an temelleri görülen ahşab biri yukarıdaki küçük kale, diğeri Kotor
büyük köprüsü olduğu bilinmektedir^"^. kapalı körfezindeki büyük Nove'dir; bir­
Bu kasabanın 1934 senesinde 3200 nüfusu birine yol ile bağlıdır. Üst kalede bir
bulunmaktaydı ^'^. F â t i h c a m i ' i , 130 ev bulunmaktadır;
Knezina Kasabası : Yukaıı hisarın lek kapısı önünde gayet
Bu civardaki bu kasabada 8x8 büyük bir kule vardır. Aşağı kale bir dere­
ebadında, 16 metre irtifainda kesme taş­ nin iki yanına kurulmuş olup üç büyük
tan ve eskiden kubbeli bir S u l t a n Selim kuleyle tahkim edilmiştir; bu kısımda beş
câmi'i bulunmaktadır; kitabesi olmach- -<» Glasnik, I H , 1952, S. 276.
ğından hangi S u l t a n S elim'e aid oldu­ B c j t i c , fl)7(. es. S. 274.
ğu bilinemiyorsa da I I . olması muhtemel­ Mehazımız olan Me^ilıal-i tstâmiyc M(c-
ııiKiısı bu zaliıı lıüviyeüni tayin edememiş ise de,
dir. X V I I I . asırda yanmış, kubbesi ahşab
.y/d/ 11,185 de, Çaşnigir Başılıkla çerag edilip
olarak yapılmıştır; eski minaresi taştan ve l î u d i n ve A n a d o l u Beylerbeyi olan Bodur H ü ­
'O* Novi BchaT mu. WW. C , 1933 Sarajevo, s e y i n P a ş a n m bu kasabada cami yaiîtırdığını
S. ıi5-ıi9veG/aı;ııA-. I l l , 1952, S. 272-74. bildirerek bizi meçhulden kurtarmaktadır. Vefatı
B c j l i c , S()ommici Osmanlijskc Arhitek- • 1003 den sonradır.
tine, 272 ve 276. S. Glasmk. İII, S. 275.
P c l l e t i c r , ajın. es., S. 249. "O E v l i y a , V I , 455.
E . H A K K I AYVERDİ
184

Çereniçse (Ğernica) Kasabası :


mahalle, 3080 ev, Sultan Bayezid ve
Aşağı Cami namlariyle iki cami, Evliya'ya göre Hersek'in
44 mescid, 2 basit medrese, 7 mekteb vc cenubunda bulunan bu kasabanın, 350
bir han bulunmaktadır. Aşağı yukarı evi, bir cami, altı mescid, bir medrese,
15-20 bin nüfuslu ve 46 camili bu Türk iki mektebi, bir tekye, bir han ve hamamı
şehrinden ne cami, ne kale, nede kasaba vard ır.
kalmıştır; oradan geçirilirken ufacık bir köy Lubin (Ljubinje) Kasabası :
ile karşılaşılmaktadır. Yalnız eski Dizdar
E v l i y a kaydına nazaran^ı^, Her­
konağının bir katı mevcud bulunmak­
sek kasabasında mazgallı ve müstahkem
tadır.
kuleü 200 ev, biri I I . Sultan O s m a n ' ı n
Bilece Kasabası: Kızlar Ağası Mustafa Ağanın^i'J
Herseğ'in cenubundaki bu kasabada gayet güzel cami'iyle H a c ı A h m e d A ğ a
mühtedî Predojevi6 Hasan Paşanın mescidi, bir medrese ve mektebi, iki
X V I . asırda yaptırdığı eski cami bulun­ tekye, mükellef vc büyük bir hanı olduğu
maktadır. Bu Hasan Paşanın ismi bildirilmfektedir. Ta'riıine nazaran kasaba
Malkoç Oğlu ve Sokollu Fcrhad daimî bir ordugâh manzarası arzeylemek-
Paşa ile beraber bir çok muharebelerde tedir. 1934 de bu kasabada 3600 nüfus bu­
geçmektedir. Cami dört köşe kesme taş lunmaktadır 220.
bir bina olup elyevm taraça ile mesturdur;
Ustulçe (Stolac) Kasabası :
minaresi dört köşedir ve bir kule manzara­
sı arzetmektedir ^\ 1934 de kasabanın Hersek'de Bregava nehri kenarın­
nüfusu 5400 dür da olan kasabada E v l i y a ' y a nazaran
280 ev, 20 dükkân, bir cami, üç mescid,
Trebinje Kasabası : bir küçük hamam ve han vardır. Bütün
Dubrovonik'in şarkmdaki bu kasa­ evler kulelerle tahkim edilmiş, kârgirden
bada I I I . Sultan Ahmed namına ya­ yapılmıştır
pılmış çatılı, kesme taştan, basit minareli Bu kasabadaki I. Sultan S e l i m ' i n
bir cami vardır; inşasiyle Resul Bey- Hünkâr C a m i ' i H . 920 [M. 1514) tc
Zâde Osman Paşa vazifelendirilmiş- kesme taştan yapılmış, çatısı sonradan tcc-
tir. Bu Osman Paşanın kendi namına did edilmiştir; iç mahfili ve son cemaat
yaptırdığı yeni cami Hünkâr Cami'in- mahalli ahşabdır; minare vc minberi
den daha güzel ve son cemaat kârgirdir; taştır.
minaresi 1929 da yeniden yaptırılmış­
Tanzimat usullerine k a r ş ı is­
tır. Saat kulesi de aynı zatındır; 18 metre
yan eden Hersek Mutasarrıfı R ı d v a n
irtifamda murabba'î plânh bir âbide iken
Bey-Zâde A l i Paşanın H . 1222 (M.
1947 de külâhı yıkılmış, gittikçe harab
1836) da yaptırdığı cami, eski ve harab
olmakta bulunmuştur Bu kasabada
bir cami yerine inşa edilmiş olup önü
T r e b i S n j c a nehri üzerinde X V I . asra
direkli son cemaat yerinin üstü cami ha-
ait Arslan Ağa köprüsü (resim 51),
rimine ilâve edilmiştir; resmine nazaran
dört gözlü muazzam bir eser olup büyük
fevkanidir; iki sıra pencereyle aydınlatıl­
açıklıkları 20 metreyi aşmakta, haşmetine
mış, taş minareU, kiremitli bir binadır 222.
doyulamıyacak muhteşem bir manzara
Eski hamam H. 1009 (M. 1600) da bu ka-
arzetmektedir Kasabanın kalesi de
Türk yapısıdır *'5; 1934 de şehrin nüfusu
6200 miktarındaydı E v l i y a , V I , 469.
»" E v l i y a , V I , 442.
"» Bu Mustafa A ğ a H . 1014 ( M . 1605)
Glasnik, V, 1954,8. 37, ve H . 1032 (M. 1622) de I . S u l t a n A h m e d vc
Pellctier, ayn. es. S. 240. I I . Sultan O s m a n ı n Kızlar Ağası olan zattır;
"» Glasnik, I V , 1953, S. 80-83. Sicil, V I , 368.
Bej tic, ayn. es. S. 274. "» Pclletier, ayn. es. S. 247.
"» Glasnik, V , 1954, S. 37. " 1 E v l i y a Ç e l e b i , V I , 441.
«" Pellctier, ayn. es. S. 240. Glasnik, I I , 1952, S. 49.
Y U G O S L A V Y A ' D A T Ü R K ABİDELERİ V E V A K I F L A R I 185

sabada doğmuş olan S i l â h d a r H ü s e y i n nın hariminde bulunduğunu bildirdiği


Paşa ^ tarafmdan yaptn-ılmış ve suyu "ser-âmed" send el'an durmaktadır. Bun­
kemerlerle nehirden getirilmiştir dan başka E v l i y a ' n ı n ifadesinden H a c ı
Bu kasabada bir de saat kulesi bulunmak­ A l i A ğ a n 1 n biraderi olduğu anlaşılan
tadır Kasabanın 1934 deki nüfusu Ö m e r A ğ a n ı n kale eteğinde büyük
4200 kadardır bir darü'z-ziyâfesi bulunmaktadır. E v l i ­
y a bu kasabayı ziyaret ettiği H . 1073 se­
Poçtel (Poöitelj) Kasabası :
nelerinde K e t h ü d a İ b r a h i m A ğ a bir
Neretva nehri üzerinde bulunan bu medrese, bir hamam ve han yaptırmak
kasabanın kalesi, E v l i y a ' n ı n nakline üzere İ s t a n b u l ' d a n adam göndererek
göre küçük fakat metindir; nehir­ inşaat için tedarikte bulunmakta imiş;
den su almak üzere hisarın bir yolu bulun­ filhakika bunlar yapılmıştır; medrese el'an
maktadır. Varoşunda bir çoğu kuleli, mevcuddur; resmine nazaran 10 hücre,
müstahkem 150 ev'vardır. E v l i y a Çe­ bir büyücek dershanesi olup kurşunlu
lebi, kasabadaki cami'i K ö p r ü l ü - Z â - kubbelerle, kârgir ayaklara müstenid re-
de F a z ı l A h m e d P a ş a n ı n kethüdası vakı ahşab çatıyla örtülüdür.
İbrahim A ğ a n ı n ceddi A l i A-
ğ a n ı n yaptırdığım ve kitabesinin, Cami'in bir az ilerisindeki dört köşe
saat kulesi de ma'mur bir haldedir. Bu ka­
C\ L-j-Uf ^ U i t IJu» Oî 1) saba yakınında P r a g a v a nehri üzerinde
"Üsküblü K o c a M u s t a f a Paşa,, ? -
nm bir köprüsü olduğunu E v l i y a bil­
H. 971 (M. 1563) olduğunu bildiriyorsa dirmektedir
da Mehmed Mujezinovic
35X52 santim ebadında kitâbesini Gabele (Gabela) Kasabası :
E v l i y a ' y a göre^'^, Neretva nehri
mcrsâsında olup kalesi düz bir kumsal
üstündedir; F â t i h S u l t a n M e h m e d
tarafından yaptırılmıştır; köşelerinde dört
(1562) *^ ü. kule, içinde bir Fâtifa cami'i
20 kadar ev vardır. Varoşunda 150 ev,
şeklinde bir az farklı olarak neşretmiştir. 30 dükkân, R ü s t e m P a ş a c a m i ' i ve
Eski bir fotoğrafına nazaran, bu cami iki mescid, bir tckye, iki han bulunmakla­
dörf duvar üstüne kasnaklı, kesme taştan, dır. Kale S u l t a n İ b r a h i m zamanında
üçlü revakh, mütenasib minareli bir bi­ tccdid edilmiştir. Nehir kenarında Sultan
nadır; kasnağı 8 köşeli olup her yüzünde S ü l e y m a n ' ı n üç gözlü bir tersanesi
bir pencere bulunmaktadır; minberi mer­ vardır.
merden ve gayet müzeyyendir; mihrabı Nehrin garb tarafındaki Gabele
istalaktitlidir; cami bu gün harabcadır; çiftliği kasabasında 300 ev, bir cami,
kurşunlan bozulmuştur ^^°; E v l i y a ' - iki mescid vardır. Nehrin dar bir boğazın­
da Koca Mustafa Paşanın
3*» Bu zat P r a ç a ' d a cami yaptıran aynı
Hersekli Bodur H ü s e y i n P a ş a olsa gerektir, -31 E v l i y a , V L 477 müellif Ü s k ü b l ü Mus­
Skü, I I , 185. tafa P a ş a y ı , dâima K oca M u s t a f a Paşa
»" Glasnik, V , 1954, 37-395. S. olarak kabul etmiştir, halbuki Üsküb'deki zatın
Bejtid, ayn. es. S. 255. Koca lâkabını taşıyan Sadr-ı A'zam M u s t a f a
Pelletier, ayn. es. S. 230. Paşa olmadığını Ü s k ü b bahsinde bildirmiş
« ' E v l i y a , V I I , 476. tik; bu köprü sahibinin da K o c a M u s t a f a P a ş a
"» K a r a Ş i ş m a n İ b r a h i m .Vğa bilâ­ olmayıp, Ü s k ü b ' d e mcdfuıı olan K u z g u n -
hare vezir olmuş ve T u n a ' d a vefat ile İ s a k i ç i d a gunsuz veya G e m a l m a z M u s t a f a Paşa
defnedilmiştir. olduğu tahmin olunabilir; her iki takdirde köprü,
M e h m e d M u j e z i n o v i c , Tıırski Natpisi X V . asır sonu veya X V I . asıv başına aiddir.
X V I . Vijeka tz nekoHko Mjesla Bosiıe t Hncegoviııe, ' 232 E v l i y a , VI,477-479.
Prilozi Mec. I , 1951, S. 470. =" Bak. E k r e m H a k k ı Ayvcrdi,/'". D.
Mo Glasnik, I V , 1953, S. 77. M.,S.74-
ı86 E. H A K K I AYVERDt

bina ettiği beş katlı Kor vc üç saat mesafe­ Yine E v l i y a Ç e l e b i ' y e nazaran,
de yine aynı zatın yapısı Nor en kalesi Sinan Kadı c a m i ' i eski ve kurşunlu­
bulunmaktadır. dur; mescidler sekiz tanedir. S u l t a n
Bayezid câmi'inin etrafında iki
Ulok (Ulog) Kasabası : medrese bulunmakta, harem avlusunun
Evliya'ya göre 150 evi, Şeş son tarafındaki merdiven dibinde Ruz-
Tokollu Mchmed Beyin yüksek namçeci Büyük i b r a h i m E f e n d i n i n
minareli bir cami'i, iki mescidi, bir biraderi «39 merhum Ali Efendi
hamam ve hanı bulunmaktadır. kuı-şun örtülü, büyük kubbeli bir darü'l-
kurra ve bir darü'l-hadîs yaptırmıştır.
Nevesiu (Nsvesinjc) Kasabası :
Evliya, Hersek'te böyle müstakil dar-
Evliya'ya göre*'*', eski bir şehir ü'l-kurra bulunmadığını bildiriyor. Bun­
olup mükellef ve müzeyyen 1500 evi, lardan başka şehirde altı mekteb, üç tekye.
80 dükkânı, 11 cami ve mescidi bulun­ Veli Bey c â m i ' i karşısında, gayet me­
maktadır. Bunlardan en mühimmi "mü­ tin bir han, lâtif bir hamam vardır; bun­
kellef ve müzeyyen" Sultan Bayczid-i lar Veli B e y i n oğlunun hayratıdır.
V e l î cami'idir; kurşunla örtülüdür. Seksen kadar dükkânı bulunmaktadır.
Mütevellisi H. 986 (M. 1578) de sağ duva­ Muasır kaynaklardan Meşihat-i îs­
rını açıp, iki kemer ilâvesiyle, cami'i ge­ lâmiye Mecmuasından '"^ Vakıf câmi'inin
nişletmiş, hareminde de halkârlar ile mü­ çatılı ve minaresinin moloz taşından d ö n
zeyyen tavanh rcvaklar yaptırmıştır. E v ­ köşe bir kule gibi olduğu anlaşılmaktadır;
liya Çelebi, mihrab, minber ve mahfili­ ezan dört pencereden dışarıya akset­
nin ve kürsisinin gayet musanna' olduğu­ mektedir. Bu kasabanın 1934 deki nüfusu
nu fakat minaresinin nisbetsiz, hareminin 6200 dür
hücrelerle çevrili bulunduğunu bildir­
mektedir; silikçe bir fotoğrafına göre, ufak Polgay (Blagaj) Kasabası :
kesme taşlarla inşa edilmiş, çatılı bir bina­ E v l i y a " ^ bu kasabayı F â t i h ' i n
dır; minaresi de kendisine göre pek mütc- bizzat zabtettiğini söylüyor; yalçın bir
nasib ve istalaküdidir. kaya üstünde cem'an yedi kulesi olan kale­
nin kapısı her zaman kapalı durur; kale
Evliya'ya nazaran çarşı içindeki
erleri ve ahali, D u n a nehri kenarındaki
Veli Ağa cami'i sade bir bina olup varoşta oturur. Şehrin ortasından geçen
kurşunla örtülüdür : nehir üstünde iki köprü vardır; kasabada
kulelerle tahkim edilmiş 450 ev, 10 dükkân
vescâmi bulunmaktadır. F â t i h S u l t a n
Mehmed câmi'i küçük ve kısa mina­
reli ve kuı-şunludur. Bir medrese, bir mek­
teb ve tekye, bir küçük hamam ve iki
a>-LJll j\i J ji ^sJaJ j \ han vardır. K a r a g ö z B e y i n bina
Tarih beyti hcsaben H. 920 (M. 1514) ettiği bu hamamın (resim 52, 53)
neticesini vermektedir. Bu cami'in harem de görülen rcstitüsyon plânlarına nazaran
kapısı üstünde saat kulesi vardır; Bosna soğukluk kısmı oldukça büyük olduğu
Meşilıal-i îslâmiye mecmuasında kulenin halde, sıcakhk ufaktır; soğukluk kubbesi
3,20 X 3,43 makta'ında ve 15 metre irti-
faında olduğu mezkûrdur
"» Bu zat I V . S u l t a n M u r a d ' m meşhur
musahibi ve ruznamçecisi İ b r a h i m E f . olup
Bak. 231 numaralı hafiyeye. H.1047 de vefat ettiğine göre biraderinin mcvzu-î
=»s E v l i y a , V I , 437. bahs Darü'l-kurrayı ve Dârü'l-hadîsi, o tarihlerde
E v l i y a , V I , 438. yapiırmıj olması muhtemeldir.
Matbu nüshadaki tarih kıtası böyle ^" Pelletier, ofn.es. S.248.
değildir; bu suret Topkapı Bağdad Köşkü N0.301 E v l i y a , VI,427.
yazmadan, vezin için bir kelime tashih edilerek Ekrem Hakkı Ay verdi, F.D.M.
nakledilmiştir. S.80.
Glasnik, V , 1954, S. 36. Glasnik, 11,1951,8.395.
Y U G O S L A V Y A ' D A T Ü R K ABİDELERİ V E V A K I F L A R I 187

nıüsellcs-i kürcvî alikalara oturmakta ve adedine nazaran X V I I . asırda on beş bin


kubbenin ufak ve sağır bir kasnağı bulun­ nüfusu olan şehrin bu asır sonunda 12600
maktadır. Köprülerden birisi de X V I . ahalisi vc 30 cami ve mescidi bulunmak­
asrın ikinci yarısında ümeradan K a r a g ö z tadır -^w.
M c l ı m e d Bey tarafından yaptırılmış­ Şimdi âbideleri tetkik ve izah edelim:
tır"*. Y a v u z S u l t a n Seli m c a m i ' i '^^'^
H ü n k â r c a m i ' i kasabanın ortasın­ nehrin sol sahilindedir; I . S u l t a n Se­
da olup K a n u n î S u l t a n S ü l e y m a n
lim zamanında yapılmıştır ve minaresiz­
tarafından inşa olunmuştur. S a r a y Bos-
dir; dahilî kalemleri bozulmuştur.
na'daki H ü n k â r c a mi'ine çok benzer,
ikisinin de aynı mimar tarafından yapıl­ Eski cami : E v l i y a Çelebi'nin es­
dığı söyleniyor. B u n a kenarındaki misa- ki cami dediği bu cami'in adı M u j e z i -
firhâne şâyan-ı dikkattir; içinde her tarafa novic'e göre, Nasuh Vucjakovic'tir;
geçen sıcak su tertibatı bulunmaktadır; kapısı üstündeki 20X35, i^^' satırlık Arap­
maalesef bu gün harabdır ça kitabesi şudur
Buna Kasabası :
B a l a g a y ' ı n pek yakınında ve aynı
isimdeki nehir üstündeki bu küçük kasaba­
da Hersek Sancak Beyi olup tanzimat Kitabenin tarih mısia'ı H . 935 (M. 1528)1
nizamına karşı koyan A l i Paşanın H . vermektedir. E v l i y a Ç e l e b i aynı tarih
1252 (M. 1836) da yaptırdığı cami'i beytini yazdığı halde rakamla 878 işaret
vardır (resim 54) ; kesme taştan, sekiz etmiştir ki bir hesab halasından doğmak­
köşe sağır kasnaklı, kubbeli ve yanları tadır. Meşihat-i Islâıniye Mecmuası da kılâ-
duvarh üçlü kârgir revaklı bir camidir 2 « ; besinden bahsetmeksizin, doğrudan doğ­
yamnda görülen bina yenidir. ruya 1564 tarihini bildirmektedir; kilâbe
olduğuna göre doğru olamaz. Cami'in
Mostar Şehri :
kubbesi son harbde mühim hasar görmüş­
Hcrsek'in merkezi olan bu şehir tür.
Neretva nehrinin iki yakasına yapıl­
Keyvan Kethüda cami'i
mıştır; bütün mânasiyle T ü r k scrhad
Bu camiden E v l i y a bahsetmemiştir.
beldeleri hüviyetini devam ettirmekte,
Meşîhal-i Islâmiye Mecmuasına, göre, büyük
billıassa muhteşem tek kemerli köprüsüyle
tepe üstünde inşa edilmiş olup minaresi
şölırct salmış bulunmaktadır. Tavsifini
sol taraftadır; dahilî kalemleri güzeldir;
önce E v l i y a Ç e l e b i ' d e n dinleyelim*^':
bânisi bu cami için 67 dükkân vakfetmiş­
Most, Boşnakça ve Sırbçada köprü demek
tir.
olduğundan, ismini zincire asılı bir geçit­
ten almaktaymış. Kalesi köprünün baş­ Kapısı üstünde, 28x57 santim eba-
larındaki iki küçük kuleden ibâret olup dıııdaki kitabe şudur:
K a n u n î S u l t a n S ü l e y m a n binasıdır;
dirsekli burçlarla aynca tahkim edil­
miştir (resim 55). Kaleler üstündeki ka­
sırda şehirliler toplanıp sohbet ederler­
miş. Şehnişinli, kameriyeli, maksureli 3040
evi, 350 dükkânı olan şehrin ma'mur j - o ^ - U l \jj (>-tpl*

kısmı çarşı yakasındadır; mccmu-ı tûli


5000 adımdır. Kırk beş adet cami vc
Kamuiü'l-A'lüm., \ 1,4473.
mescidi vardır. E v l i y a ' n ı n bildirdiği ev ••="> Glamik, I I , 1931, S. 394,395-
îio M u j c z i n o v i c, n_>7i. »ı«A'. S. 41(4; kita­
"* B c j t i c, rtj'/i. «.S.276. benin eslenıpajının fotoğıafisi vardır.
Glasnik, I I , 1951,398-400 s. M ı ı j c z i n o v i f, nyn. ııınk. S.465 kilâ-
Glasnik, I I I , 1952, S. 48. benin estempajı makaleye mcrbullur.
E v l i y a , V I , 481 ve devamı. »2 Glasnik, I I , 1951, 394-399 ^-
E. H A K K I AYVERDt
ı88

tarihlidir; bânisi 58 dükkânı bu cami'e


vakfetmiştir
DERVIŞ PAŞA CAMİ'İ:
Tarih beyti hcsaben H. 960 (M. 1552) Kesme taştan, kubbeli, şerefesi mü­
göstermektedir. zeyyen minareli güzel bir camidir. H .
KARAGÖZ MEHMED B E Y CAMİ'İ : looı (M. 1592) Bosna valisi M o s t a r h
Şehrin en güzel camilerinden biri Derviş Paşa tarafından yapürıl-
olup içten içe 14,00 X 14,00 ebadında, mıştır; kalemleri badanayla örtülmüş­
8 pencereli kasnakh, tek kubbeli, üçlü re- tür « 5 .
vaklı, tamamen kesme taştan yapılmış
H A C I A Ü CAMİ'İ :
bir binadır. Son cemaat başlıkları istalak-
titli, sütunları yekpare mermerdendir. Çarşı içinde A h m e d E f e n d i çeş­
Tak kapısı yanları istalaktitli ve bir mesinin karşısında olan bu mescidin pek
mermer tarih levhasını da ihtiva eden lâtif ve cami olmağa müstâid olduğunu
çökertme, müsellesi bir kitâbe altındadır E v l i y a bildiriyor. Kapı üzerindeki kita­
(resim 56). Çok eski ve silik bir resminde besi :
bazı istanbul camilerindeki gibi, ah-
şabdan ikinci bir son cemaat çatısı bu­
lunduğu anlaşılıyor; bu ilâve saçağın a-
yaklan ve kapısı halen de yerinde durmak­ ^^Aı\ jj^-lj O ^ i s ^ J
ladır.
Minare kaideden itibaren on altı
yüzlü başlayıp devam ettiğinden, küp kıs­
mında badem yapmaya lüzum kalmamış,
H. 1016 (M. 1607).
yalnız daralan satıhlarla gövdeye geçil­
miştir; bunların altında ufak kör hücreler DEFrERDAR CAMİ'İ :
vardır. Şerefesi üç sıra istalaktitü olduğu Kitâbcsi, E v l i y a ' y a nazaran:
gibi minarenin heyct-i umumiyesi emsal­
siz bir tenasübe malikdir (resim 57).
Cami'in köşelerinde yarım küre alikalar
dört sıra zarif istalaktitle müzeyyendir;
minber mermerden ve oymalı silmeler,
ıjıuv* J j ^ (_fljU e>L*ijl <^Jji
kitabelerle müzeyyendir; kapısı kuvvetli
bir taçla biter; külâhı gayet yüksek ve mü- mısra H . 1017 (M. 1608) i tutmakladır.
tcnasibdir. Dahilî kalemleri son zaman­ Koski Mehmed P a ş a C a m i ' i :
larda yapılmıştır. Köprüye yakın bir yerde vc nehrin

E v l i y a Çelebi cami'e Hacı Meh­


Karagöz Bey hakkında malümalı-
med Bey cami'i ismini vermiş ve ki- ınız pek noksandır; A l i j a N a m e t a k , Karalozbeg
tâbesini şöyle yazmıştır : i uyegovo doba, Novi Beluır Mec; C . V I I , 1933, 36-41
de, halk arasında dolaşan rivâyetlere göre, civar­
daki Beyaz Ova'da doğmuş, İ s t a n b u l ' a gidip
mevki edinmiş, servet kazanmış kardeşi Hacı
y>(Sj^ ül^JL j l U J l ölUv- Mehmed Bey de onun parasiyle bu hayratı
yapmışUr; aynı makalede Z a g r e b Yugoslav
(iyi
.•\kademisi 1184 numaradaki 1735 tarihli yazma
bir mecmuada görülen kayda nazaran da K a r a ­
g ö z Bey, Hersek S a n c a k B e y i olan, H.g6o
(M.1532), H a d ı m H a y d a r P a ş a n ı n emriyle
Mostar k ö p r ü s ü n ü n inşaatını H.965 (M.1557)
( 1557 ) 965 de yaptırmıştır.
=" Sicil, n,32g.
Bu cami'in vakfiyesi H. 977 (M. 1569) Glasnik, H , 1951,8.394.
YUGOSLAVYA'DA TÜRK ABİDELERİ V E V A K I F L A R I

Jcenarında bulunan bu kurşun örtülü, beli olduğu gibi, minare şerefesi istalaktit-
büyük tek kubbeli cami, kâmilen kesme li ve pek müzeyyendir 259
taştan yapılmıştır (resim 58). Kaideden
S a r ı c a i b r a h i m Ağa c a m i ' i :
itibaren on altı dılı'h yürüyen minare
mevzun ve mütenasib, şerefesi basittir; E v l i y a bu cami'i kurşun örtülü,
önünde ufak bir avlusu bulunmaktadır. âlî kubbeli bir ''cami'i ibret-mmûn" ola­
Evliya Selâtin cami'i gibidir, diyor. Gü­ rak tavsif etmekte ise de R u z n a m ç e c i
zel bir yazıyla olan kitabesi E v l i y a ' y a i b r a h i m Efendi cami'i ile karış­
nazaran: tırdığı anlaşılıyor; bu cami'i kaygan taşla
örtülü, ahşab çatılı, pek zarif minaresi
Lib JUSİ istalaktitlerle müzeyyen ve mütenasibdir;
minare K a r a g ö z Bey minaresine pek
benzer; bu da aşağıdan yukarıya 16 dı­
lı'h ve küp kısmı kör mihrabcıklarla
müzeyyendir. E v l i y a ' y a göre kitâbcsi:

•Tarih beyti H. 1027 (M. 1618) i gösteri­


yor. Meşthat-i Islâmiye Mecmuası ^'"'^
mihrab ve minberinin ve mahfilinin Ista­
laktitlerle müzeyyen olduğunu ve dahilî
kalemlerinin ilk şekillerini muhafaza ey­
lediğini ve altı sütuna müstenid şadırva­
nının, ahşab kısmının ilk tezyinatını havi H . 1023 (M. 1614) tutmaktadır; Mefi-
olduğunu bi İdirmektedir. Bu zat S o k o 11 u lıal-i îslâmiye Mecmuan = Glasnik, mcv-
L a l a M e h m e d P a ş a ruznamçecisi ve zu-ı bahs nüshasında bu tarihi 1634
bilâhare ordu defterdarı olmuştur. Bir gösteriyorsa da hata E v l i y a ' n ı n matbu
de medresesi vardır. Cami'inin yanında nüshasmdaki yanlış hesabladığı H . 1044
kütübhanesi bulunmaktadır 2*". (M. 1634) tarihini, kitabesine bakmadan
Ruznamçeci ibrahim Efendi kabul etmesinden doğmuştur.
cami'i ; D i b a g cami'i :
E v l i y a bu cami'in mahalle içinde Sağ sahilde, Dibagathâncye yakındır;
bulunduğunu yazmaktadır; aslen Mos- debbaglar, X V I I . asrın ilk yansında yap­
t a r l ı v e l V . Sultan M u r a d ' ı n ruznam­ tırmışlardır ^8°.
çecisi olan İ b r a h i m Efendi tarafından Sol sahilde birde K o t levin mescidi
yaptırılmıştır. E v l i y a Ç e l e b i binanın olup, H . 1043 (M. 1633) deki vesikaların
evsafından bahsetmez. Muasır kaynaklar bahsettiğine nazaran, bu tarihten evvel
ise kubbeh olduğunu yazmaktadırlar ; olmalıdır.
Cami ebadı itibariyle küçük ise de, te­ Ruznamçeci İbrahim Efendi
ferruatı babmından şâyan-ı dikkattir; medresesi'nin meşhur olduğunu vc her
minaresi istalaktitlidir; ufak T e j i c a de­ iki yakada birer hamam ve 127 konak
resi kenarında olan cami, H . 1030 (M. hamamiyle, çarşı içinde büyük bir han vc
1620) de yapılmıştır; bu cami yanında murabba'î bir saat kulesi bulunduğunu
hâninin K r e s i n a isminde medresesi var­ E v l i y a Ç e l e b i yaznıaktadır. Bu şehrin
dır. dibaghanesi ve on dokuz su değirmeni
Sivri H a c ı H a s a n veya, R a d i - pek meşhurdur. Yukarıda camiler mcya-
s eva c ami'i : nmda zikrettiğimiz gibi, mevcut medrese­
Nehrin sağ sahilinde, S a r ı c a i b r a ­ leri iki tane olup biri Ruznamçeci İbrahim
him A ğ a c a m i ' i karşısındadır. İnşa E f e n d i , diğeri K a r a g ö z Bey medre­
tarihi H. 1031 (M. 1621) dir; cami kub­ seleridir. Meşhur köprüsüne gelince: E v -

«• Glasnik, I I , 1951, S. 396.


Glasnik, I, 1951, S. 397. Glasnik, I I , 1951, S. 397.
«" Glasnik, I I , 1951, 19 .S. Glasnik, I I , 1951, S. 400.
E. HAKKI AYVERDt
«90

liya Çelebi köprünün Sultan S ü l e y ­ tarihinin H. 965 olduğunu bildiriyor.


man'ın emriyle Mimar Sinan tarafm- Me§ihat-i tslâmiye Mecmuası, bu kaydı ik­
clan yapıldığmı söylüyoi-sa da, Ttzkire- mal ile köprünün H. 965-974 dokuz sene
İffl-Bünyân ve Ebmyede böyle bir kayıt sürdüğünü ve K a r a g ö z Bey nezaretin­
bulunmadığı gibi, son araştırmalar Mi­ de yapıldığını söylüyor Anlaşılı-
mar Sinan'ın çıraklarından bir Mimar yor ki, tarihi her nekadar muahhar ise dr,
Hayrü'd-din tarafından yapıldığını mey yazma mecmuanın kaydı doğrudur; H .
dana koymuştur. Evliya köprünün baş­ 965 tarihi başlama ve bildirilen H . 974
larındaki kulelerin kapılan arasındaki tarihi bitmeyi göstermektedir. E v i i ya'nnı
mesafeyi roo adım, yani takriben 70 metre gösterdiği birinci tarih « ıJj^CjjJti »
olarak bildirmektedir; köprünün ayak­ H. 974 (M. 1566) ve manzum kıt'a
ları arasındaki açıklık ise 29,40, üstteki
genişliği 4,30 dur^^. Evliya Çelebi
genişlik için 15 ayak yani 4,5 metre kadar
gösterdiğinden hakikate tevafuk ediyor,
dcmektir.Ruznamçeci ibrahim' Efen­
di, X V I I . asırda Dibagathane yakasında­
ki suyu, tunç künkleri köprüye rabtctmek
suretiyle karşı tarafa geçirip, hamam ve Bu da H. 974 (M. 1566) senesini göster­
camilere ve sair hayrata dağıtmıştır. mektedir.
Bir de ecnebi kaynakların ve zannım-
Köprünün tarihine gelince: E v l i y a ca Prof Babinger'in bu köprüyü R o ­
Çelebi köprünün Sultan Süleyman'ın malılara ve saireye mal etmek gibi gay­
emriyle Mimar Sinan tarafından ya­ retleri vardır ki vesikaların sarahati vc
pıldığını söylüyor; muasır kaynaklar, bu inşaatın gösterdiği T ü r k hususiyetleri
arada tetkikine imkân bulduğumuz Ali kaı-şısmda üzerinde durmağa değmez id­
Bej lie, Bosna ve Hersek'deki Osmanlı mi­ dialardan ibarettir. B. A n h c g g e r, Oriens,
marîsi adh, eserinde Mimar Sinan'­ VII, No. ı , 1954, bütün ihtimalleri tetkik
ın çıraklarından H a y r ü ' d - d i n tarafın­ ve muhakeme ile bu hakikati meydana
dan H. 974 (M. 1566) da inşa edildiğini koymaktadır.
bildiriyor; bu tarih Evliya'nın göster­
Mostar şehrinde saydığımız eser­
diği tarihlerin hesabına da uymaktadır;
lerden başka H . 1119 (M. 1707) dc ve­
Ali Nametak, Mostar hakkındaki
fat eden Mostar müftüsü âlim M u s t a f a
makalesinde ^"^ Zagreb Yugoslav
İbni Y u s u f ü ' l - M o s t â r î (Şeyh Jujc)
Akademisi, 1184 No.da olup, fotoğı-a-
nin açık ve H . 1174 (M. 1760) da vcfet
fını koyduğu, H. 1148 (M. 1735) tarihli
eden Hacı Mehmed Kreho'nun kub­
bir yazmada,
beli türbeleri vardır. Mustafa M o s t a -
rî'nin kabri altı sütun üstüne tel kubbey­
le kaplıdır.
Koniçse (Konjie) Kasabası:
Neretva nehri kenarındaki bu ka­
saba, (resim 60), E v l i y a ' n ı n nakline
nazaran suyun iki tarafına yayılmış
şeklinde, yani köprünün H. 965 senesinde
ve büyük bir ağaç köprüyle bağlanmıştır.
o zamanki Hersek Sancak Beyi bulu­
600 kaygan taşı örtülü evi, 75 dükkânı,
nan H a d ı m Haydar 2»' Paşa emriyle
sekiz cami'i ve mescidi, iki medrese, üç
Karagöz Beyin nezaretinde, yapıldı­
mekteb, iki hânikah, bir küçük hamam,
ğına dair mevcud kaydc istinaden inşa
iki hanı vardır.
Bejtid, ayıt.mak. S. 275. Muasır kaynaklara nazaran .^"'j
Bejtic, ayn.mak. S. 27-,.
A l i j a Nametak, Nam Belmr, V I I , "5 Glamik, I I . 1951, S. 394-
Sarajevo 1933, 35. s. v.d. E v l i y a , V I , 487.
Sicil, I I , 260. Glamik, V , 1954, S- 4"-
Y U G O S L A V Y A ' D A T Ü R K A B İ D E L E R İ YE V A K I F L A R I
'9

j^ehmed Ç a v u ş yahut T e c i j s k a C a - Şuviçse (Sujica) Kasabası :


nıi'i köprüden loo metre mesafede,
E v l i y a ' n ı n nakline göre 300
nehrin sol sahilinde kasabanm en güzel bir
evi, bir cami ve bir hanı olan bir kasa­
abidesidir.
badır.
Yunus Ç a v u ş yahut çarşı cami'i
Helivne ^ (Livno) Şclui :
yine sol sahilde ve tarzına nazaran X V I .
asra aid olması lâzımdır, üstündeki kita­ Serhaddm mühim bir kalesi olan
beye göre H. 1033 (M. 1623) de İ b r a h i m bu şehri E v l i y a Ç e l e b i yukarı ki imlâ
namında birisi tarafından tecdid edilmiş­ ile kaydetmiştir ^73 p â t i h tarafın­
tir; bina kesme taştan, minare ahşabdandır. dan zabtedilmiş olan hisar bcyzî şekilde
E v l i y a Ç e l e b i , köprünün ahşab ol­ olup bir kayanın üstünü işgal eyler. X V I I .
duğunu bildirmekte ise de, son neşriyat asırda yer yer harab olmakla Evliya'nın
bu köprünün H . 965 (M. 1557) senelerin­ hâmisi ve o zaman Bosna Beylerbeyi
de ve herhalde vakfiyenin tanzim olun­ olan M e l e k Ahmed P a ş a kendi malın­
duğu H . 978 (M. 1570) den evvel K a r a ­ dan tâmir etmiş ve büyük bir kule ilâve
göz Bey tarafından kârgir olarak yaptı­ eylemiştir; içeride 300 ev, ufak bir H ü n ­
rıldığını göstermektedir ^es Evliya kâr c a m i ' i vardır. Varoşunda kârgir
Ç e l e b i ' n i n böyle bir hata yaptığına te­ 1100 evi, 300 dükkân, yedisi büyükçe on
sadüf edilememiştir; bu kaydını bir zühul üç cami ve mescid, üç medrese, altı mck-
olarak kabul icabetmektedir, zannında- teb, altı tekye, bir tek hamam vardır. K a ­
yız. Köprü (resim61), iki büyük, iki daha saba X V I I . asırda K H s sancağının mer­
küçük gözden mürekkeb nefis bir eser kezi bulunuyordu.
olup orta gözleri 15 metreyi bulmaktadır. Meşiliat-i îslâmiye mecmuasına, nazaran
eski R o m a şosesi üzerinde bulu­
Bu şehir civarında C l a v a t i c e v o da,
nup 1463 te O s m a n l ı l a r a geçen bu şehir,
Neretva üstünde Mostar hâkimi H a c ı
H . 1098 (M. 1686) A v u s t u r y a muhare­
Bâlî b. Mehmed Efendinin bir köp­
besi sırasında sergerde Stojan Yanko-
rüsü vardır 1934 senesinde bu kasa­
v i c ' i n çeteleri tarafından korkunç bir şe­
banın nüfusu 2500 idi 2*».
kilde tahrib edilmiştir. 1934 senesinde ka­
Duna (Duvno) Kasabası : sabanm nüfusu çok az bir miktarda idi;
Bu Hersek kasabasında ^TO j7y. ancak 2200 kişi bulunuyordu Çar­
şı içindeki D u k a t O ğ l u H a c ı A h m e d
Uya Ç e l e b i , 400 kârgir, kaygan örtülü
veya G l a v i c a C a mi'i, fotoğrafına naza­
cv, 10 dükkân, mükellef bir cami'i, mes-
ran bedeni, sekiz köşe kasnağı, son cemaat
cidler, bir han, bir ufak hamam, olduğu­
mahalli tamamen kesme taştan tek kub­
nu bildiriyor.
beli bir bina olup taş minaresinin kısa bir
Mefiliat-i tslâmiye Mecmııasfnû<m öğ­ külahı vardır. Mihrabı, minberi, sütun
rendiğimize göre Cüce Cafer başlıkları güzel işlenmiştir; dört sütuna
nammdaki bu cami X V I I . asırda yapıl­ müstcnid mahfili pek câlib-i dikkattir;
mış, 1791 de barut imilâkiyle kubbesi ha- kapısı sivri bir kemerle yapılmıştır
rab olunca çatılı, ahşabdan mahfiUi ola­ Kapı üstündeki kitabesi şudur :
rak tecdid edilmiş 1870 senesinde dc (_5Jui «JIÛIA diaf j ' l <dLi>-(Jaial
Pehlivan A ğ a nanunda birisi tarafindan
tâmir edilmiştir. Silik bir fotoğrafına na­
zaran kesme taş gövdeh, son cemaat ye­
riyle beraber bir murabba teşkil eden kâr­ E v l i y a , V , 447.
gir, basit minareli bir camidir. "=> E v l i y a , V , 485.
Glasnik, i V , 1953, S. ı^rrH^-
P e l l e t i e r , ajm.es. S. 247.
»« .Mi Nametek, Novi Bekar, V I I , 1933, Glasnik, I V , 1953, S. 146.
.S. 41 ve Bej tic, ayn.es. .S. 246. M u j e z i n o v i c , ayn. mak., S.479, mü­
P e l l e t i er, ayn. « . S. 246. ellifin ij'anna göre bu kitabe şimdi mcvcud değil­
»" E v l i y a , V , 492. dir; yerinde H . 1302 ( H . ıfi86) (arilıli bir tâmir
«" Glasnik, V , 1954; S. 4 1 . levhası vardır; Kilâbc Evliya'dnn alınmıştır.
Y. M . E . H A K K I A W E R D t
19a

Hesaben H. 996 (M. 1587) tutmaktadır. kubbeyi delmiştir. Şehrin diğer camile­
rinden daha büyük ve güzel olan bu ca­
S i p â h î Mehmed b. Abdullah
mi'in istalaktitlerle müzeyyen yüksek
cami'i :
mevzun bir taş minaresi vardır; son ce­
Kapısı üzerinde 35 X 70 ebadında maat yeri tamamen yıkılmış, ne kapısı
üç bcyitlik Arapça kitâbcsi şudur: ne penceresi kalmıştır ^ \ Kapısı üs­
tündeki 70x87 ebadındaki, bozuk yazılı
Türkçe kitabesi şudur:

Bal A ğ a - B a l a j i n o j veya Bala-


gusa cami'i :
b <ob y} üOil jj\
Fotoğrafına ve mecmuanın tarifine
nazaran eski şehrin medhalindeki bir te­
penin üstündedir; beden duvarları basık­
• 5 ^ ( Ç ) AJ Vji ^iofjjT
ça, minaresi kısa ve kalındır. Son cemaat
yerinin iki tarafı duvarla kapalı olup or­
tası müzeyyen başlıklı iki sütuna müstc-
niddir; üç sivri kemer duvar ve ayaklara
basar. Minberi taştır; mihrabı istalaktit-
lerle müzeyyendir; beş müzeyyen başlıklı
sütuna müstenid bir mahfili vardır; ta­
biattan alınmış kalemlerle müzeyyen, ca-
mi'in içi pek câzibdir. Cami oldukça ha-
rab bir haldedir; kurşunlan bozulmuş­
tur; minare son harbde bombardımandan
zarara uğramıştır 10,5 x 19,00 eb­
adındaki bu mühim cami'in 55 x 93 san­
timlik taş kitabesi şöyledir:

JCJ A I - A^Jİ ( ? ) ijJ>-'^\

ü j>ol JJUJÜLO UAİT


Tarihi H. 920 (M. 1514) göstermektedir.
Evliya'nın L a l a Paşa ismini ver­
diği ve yalnız tarih mısra'ını yazdığı
Mustafa Bey veya sadece Bey C a m i ' i Glosntk, ayn.mak. S. 147.
kubbelidir; H. 1098 (M. 1686) daki Avus­ Kitabenin yazısı kötüdür; iyi okunmuyor,
turya işgali esnasında çok zarar gören vezin ve lâfzı da bozuktur. İkinci beyitdeki " ^ . U . "
cami son harbde italyanlar tarafından nın "j^U." dördüncü beytteki "4" nin } olması
ahır ittihaz edilmiş ve bir mermi büyük daha doğrudur. Kitabenin sonunda "vi *:-"gibi bir
rakkam görünmektedir; E v l i y a ' n m matbu' nüs-
"» M uj e z i n o V i e, ayın mak., S.471. E v l i y a hasmda tarih; 975 kaydedilmiş ise de Topkapı
yalnız larih beylinl kayd etmijliı-, Sarayı, Bağdad Köşkü N0.301 yazmada H.98-,
^" Glasnik, nvn. mak. S. 147. dir; bizim hesabımız da bunu te'kid etmektedir.
-*» Mııjczinovid, ayıı.mak. S.457. Mujczinovid, ayn. mak., S.474.
Y U G O S L A V Y A ' D A T Ü R K ABİDELERİ V E V A K I F L A R I
193

bu tarih H. 985 (M. 1577) tutuyor. E v l i y a Klamoc (Glamoc) Kasabası :


Çelebi bu cami'e L a l a Paşa dediği gibi
E v l i y a ' y a göre sarp kaya üs­
Yugoslavya Meşiliat-i tslâmiye Mecmuası da
tünde bir kalesi, cami'i, mescidleri, bir
hâninin bilâhare L a l a M u s t a f a P a ş a
hanı olan ufacık bir kasabadır. 1934 se­
olan K i l i s Sancağı Beyi M u s t a f a Bey
nesinde 2000 nüfusu bulunmaktaydı
olduğunu sarahaten yazıyor; halbuki L a ­
la Mustafa Paşa H . 974 tarihlerinde İvranya (Vrana) Hisar ve Ham :
İstanbul'da bulunup cami'in inşaatından B c n k o v a c civarında, A d r i y a t i k
sekiz sene evvel de H . 977 (M. 1569) da, denizine pek yakın bir yerde, ufak çifdik
Kıbrıs'a hareketle fetihden sonra kubbe gibi bir köydür. X V I I . asırdan sonra elden
veziri olmuştur; bu yüzden cami'in yapıl­ ele geçen bu yeri E v l i y a Ç e l e b i ziya­
dığı "H. 985 de K i l i s Sancağı Beyi olması ret eylemiş ^87^ fakat hiçbir tarife geç­
mümkün değildir. Diğer cihetten o tarih­ meye vakit bulamamıştır.
te bu Sancağın Beyi olan, aynı namda,
Kulelerle tahkim edilmiş bulunan
birisini de tesbit mümkün olamamıştır.
kalesi bugün harabdır (resim 62).Bu mev­
Herhalde meselenin tenviri lâzım gelmek­
kide ehemmiyetU olan kalenin yüz elli
tedir. Bu şehirde dört köşe, ve her yüzde
metre garbındaki handır. Memeli kemer
ikişer pencereli büyücek bir saat kulesi
pencerelerine bakınca bir V e n e d i k ya­
vardır.
pısı hissini veren bu binanın, kapısında
E v l i y a Çelebi'nin dere kenarın­ T ü r k üslûbu hemen kendini göstermek­
da bulunduğunu bildirdiği büyük hanın tedir. Hanın iç kısmı eski halini daha faz­
bânisi Bosna valisi S o k o l l u F e r h a d la muhafaza etmektedir; mahallî riva­
Paşadır bu han şimdi tamamen yet bu hanın 500 sene evvel T ü r k l e r ta­
yıkılnuşür. rafından yapıldığı merkezindedir. (Resim
63) binanın takribi bir krokisini göster­
E v l i y a Ç e l e b i şehirde pek çok çeşme
mektedir; basık kemerli bir kapıdan,
olup H a n d a n K e t h ü d a namına ola­
önü büyük bir kemerle avluya açılan, med­
nın meşhur bulunduğunu ve şehir civarın­
hal tonozu altına girilir; avlu çok geniş­
da bir minare boyu yerden sular fışkıra­
tir; karşıda, mazgal deliklerinden ziya
rak değirmenleri çevirdiğini yazıyor. Men-
alan üç ocaklı asıl yolcu dairesine geçilir;
baa büyük bir havuz yapıp arkadaki ka­
buranın kapısı, iki yığma ayağa müslenid
yaya şu tarihi hakketmişlerdir; E v l i y a
üç sivri kemer ve bir kubbeyle muhafaza
bunu durbinle okuduğunu ilâve etmekte­
edilmektedir (resim 64). Ayaklar ve ke­
dir:
merler gayet itinalı kesme taştandır;
kubbe yıkılmıştır; yolcu dairesini örten
tonoz da yıkılmıştır (resim 65); bu son
resimde görülen arka cebhe yolcu daire­
sinin büyüklüğü hakkında bir fikir verir;
fotoğrafın sağında görülen büyük pencere­
ler sonradan açılmıştır.
Avlunun sağında ahır kısmı vardır;
(resim 66) da ahırın medhal kemeri ve
duvarlai'i, (resim 67) de ocağı ve haricî
cephesi görülüyor; memeli pencereler V e-
H. 974 (M. 1566).
nedikliler tarafından açılmıştır. (Resim
Ravno Kasabası : 68) de hanın medhal cebhesidir; üstteki
kat vc maşikuUler Venediklilerin yap­
Livno'nun şarkında olan bu kasaba­ tığı muhdcs kısımlardır. Bütün bina gibi.
da SokuUu F e r h a d Paşanın bir ker­
vansarayı vardır ^*; bu han yıkılmıştır.
S" E v I i y a . V , 501.
P c l l c t i e r , ayn. es., S. 244.
»M Bej tie, ayn. es., S. 272. E v l i y a , V,467.

13
E . H A K K I AYVERDİ
194

haricî duvarlar da kesme taştan yapıl­ Varoşunda 800 kârgir ev, 70 dükkân,
kiremitli ve minareli S u l t a n B a y e z i d
mıştır.
cami'i vc başkaca beş cami ve mescid,
Avlunun sol tarafına sonradan bir sı­
üç mekteb, bir tekye ve hamam vc bir han
ra oda ilâve olunmuştur. Bina bugün bir
vardır.
çiftlik olarak kullanılmaktadır.
Şahin Paşa Hanedanı M a k a m :
Udvine (Udbina) Kasabası :
Una nehri kenarındaki bu serhad S ar a y - B o s n a ve civarında şehirler
kasabasında bir kale ve içinde cami vc haricinde eski derebeylerinin konaklan
anbarlar olduğunu Evliya Çelebi bil­ olup E v l i y a tarafından "hanedan" olarak
dirmektedir tavsif edilen malikâneler vardır; E v l i y a ' -
mn bildirdiği Ş a h i n Paşa h a n e d a n ı ' n ı
Lika ( l i k a ) Kasabası:
bunlara misal olarak alabiliriz ^*; büyük
Una nehrinin kai-şı sahilinde vc biraz seyyahın nakline göre, gece gündüz, bin
şimalde olan bu kasabanın mustatilî bir atlının konup geçtiği bu handa 70-80 hücre
kalesi kulelerle tahkim edilmiş 300 evi, ve bir çok maksûreler vardır. Yolcuya vc
cami'i, anbarları olduğu Evliya'da mez^ hayvanına arzusu veçhile yiyecek ikram
kûrdur olunur; hamamında yıkandır. F â t i h za­
Bihke (Bihac) Kasabası : manından beri devam edegeldiği anlaşı­
Bosna'nın Osmanlılar tarafından lan bu anane, eski derebeyliğe müslüman
zabtolunan son kalesidir. Evliya Çelebi âdedcrinin aşılanmasiylc meydana gcl-
burayı tarif etmemiştir. Muasır malûmata mişdr.
nazaran^» Fethiye cami'i gotik tarzh Saray Bosna (Sarajevo) Şehri :
ufak bir kiliseden tahvil edilmişti; bu
O s m a n l ı Bosna eyâletinin merkezi
günkü vaziyeti, fotoğrafına göre, basit
olan bu büyük belde B u r s a , E d i r n e ,
kârgir minareli, çatılı ufak bir camidir.
Ü s k ü b ve emsali gibi tam mânasiylc
Bihke kaptanlarının oturduğu kule iyi
yeni baştan yapılmış bir T ü r k şehridir.
bir vaziyette bulunmaktadır. Kule civa­
Yerinde Vrhbosna isminde adı bi­
rında sekiz köşeli, taş ve tuğla sıralariyle
linmeyen bir palanka varken O s m a n l ı ­
yapılmış bir türbe mevcuddur; içinde ki­
lar devrinin ilk yarım asrında pek çok ca­
min yattığı bilinmemektedir; epeyi ha-
mi, han, hamam, medrese, köprü, bedes-
rab vaziyettedir. Bu kasabanın 1934 sene­
tanlarla müzeyyen mamur ve müreffeh
sinde 8500 kadar nüfusu bulunmaktaydı^*".
bir şehir olmuştur.
Ostrojac (Ostroîac) Kasabası : İsminin esasını yakınındaki büyük
Bu kasabada güzel bir saat kulesi bu­ Bosna nehrinden almakta olup, fethi
lunmaktadır müteakib henüz sancak beyliği merkezi
haHnde iken yapılan Bey S a r a y ı n d a n
Srepniça (Srebrenica) Kasabası :
dolayı da buna saray ismi eklenerek
D r i n a nehri dirseğinin iç kısmında Saray Bosna namiyle anılmaya başlan­
olan bu kasaba. Evliya Çclebi'nin mıştır. Bazan Bosna S a r a y ı da de­
izahatına göre 2«^ Fâtih tarafından nir; Boşnak lisanmdaki ismi Sara-
zaptolunmuş, muhasara esnasında kale­ jcvo'dur.
de vaki olan haşarat I I . Sultan Bayezid
Şehir Osmanlılar tarafından H .
tarafindan sathice tamir edilmiştir 2 " .
840 (M. 1436) da işgal olunduktan sonra
Bosna Sancak Beyi makam oldu;
^ E v l i y a , V , 511.
"» Glasııik, I V , 1953. S. 368. H. 991 (M. 1583) de de Bosna Beyler­
Pelletier, ayıı. es., S. 239. beyine resmî merkez vazifesi görmeye
Beyti c, ayii.es., S. 255. başladı Bununla beraber valiler ön-
E v l i y a , V, 425.
Bu kalenin tamamen Türk yapısı ol­ E v l i y a , V , 426.
duğu, Beyti f, nj'iı. es., S. 293. deki kayıddan, * İslam Ansiklopedisi, 1st. 1941, C . I I , 736.S.
anlaşılmaktadır. Pelletier, ayıı. es. S. 24.
YUGOSLAWA'DA TÜRK ABlDELERl V E VAKIFLARI
195

ce Travnik'de ve 1588 den sonra B a n y a mütebaki 100 tanesi mesciddir


Luka'da kalır ve şehri senede bir defa Evliya, camilerinden yukarı kalede
resmî olarak ziyaret ederlerdi ^ss S u l t a n P a ş a (?) Varoşta Ferhad Paşa,
den 1878 ya kadar valiler bu şehirde ika­ H ü s r e v P a ş a (Bey olacak) G a z i A l i
met ettiler; 1878 da A v u s t u r y a işgali P a ş a , İ s a p a ş a (Bey olacak) camilerini
vaki oldu; 1918 de Y u g o s l a v y a ' y a ve­ ve H a c ı O s m a n mescidini zikrediyor.
rildi. İlk Sancak Beyi Konjie'de iskân Bunların tafsilâtını aşağıda göreceğiz.
edilen Tatarların reisi M i n n e t Beyin Medreselerinin adedini bildirmeyip çok
oğlu Mehmed Bey olmuştur 297_ olduğunu beyanla iktifa ediyor; yine E v l i ­
İkincisi Ü s k ü b ' d e büyük hayratı olan ya sekiz darü'l-kurrası olduğu halde âli
İshak B e y - Z â d e İ s a Beydir. tabakalısı bulunmadığını, on yerde hâdîs
İsa Beyin emareti H . 858 (M. 1454) okutuldue unu, lakat ayrıca darü'l-hadîsi
senesinde, vefatı da H . 874 (M. 1469) bulunmadığını söylüyor. Yüz seksen adet
dan az sonradır İlk Beylerbeyi sıbyan mektebinden H a c ı Sencah'ın
H. 991 (M. 1583) de S o k o U u F e r h a d tarihinin " U;;*Iip U ^^i U ^ N Ijlli» ol­
Paşa olmuştur. E v l i y a ' n ı n bu şehri duğunu ilâve eyliyor.
tavsifine gelince müellif Fâtih E v l i y a şehirdeki 47 lekycden Mev­
devrinde Hersek ve Izvornik'ten levi Hânikahının M i l j a c k a nehri ke­
sonra burasımn fethedilip şimdiki H ü n ­ narlarında cennet gibi bir buk'a olup
kâr Cam i'inin yerinde bir saray inşa 79-80 hücresi, semâ'hâncsi, darü'l-itamı
edilmekle isminin ondan geldiğini bil­ bulunduğunu, bundan başka da Misafir
dirdikten sonra, kalesinin küçük olduğunu Şeyh, Abdülkadir Geylanî, Hal­
ve içinde bir " E b ü ' l - F e t h M e h m e d v e t i , B i s t r i g î İ b r a h i m ^02 Efendi
Han C a m i ' i bulunduğunu ve X V I I . tekyelerini zikrediyor. Durmadan akan
asırda Sadr-ı A'zamlardan Melek ı ı o çeşmesi, 300 den fazla scbilhânesi
Ahmed Paşanın Bosna Beylerbeyliği vardır; F e r h a d P a ş a , Hüsrev P a ş a
esnasında bu kaleyi tamir eylediğini bil­ (Bey) , M u r a d P a ş a , G a z i İsa Bey
dirmektedir. E v l i y a , K a n u n î nizamı sebilleri en meşhurlarıdır.
mucibince üç tuğlu vezirlere verilen bir Çarşı hamamları beş tane olup cn
eyâlet olduğunu söylediği halde İslâm hoşu H ü n k â r h a m a m ı d ı r ; 670 den
Ansiklopedisinde, H. 991 (M. 1583) senesin­ fazla mükellef konak hamamı vardır.
de Bosna'nın eyâlet olduğu beyan olun­ Yolculara hasbî aş dağıtılan üç ker­
maktadır; bu iki menba arasında en aşağı vansarayı mevcuddur. Yirmi üç tane kale
yirmi senelik bir tarih farkı vardır. gibi tüccar hanından Hacı Beşir
Şehir 400 mahalle olup bunun onu ve H a c ı Nezir '"-^ maruftur. Sekiz
Sırp ve Bulgar, ikisi Y a h u d i , 390 1
B e j t i c , a)'H. « . S. 243; M e ş i h a t - i is-
müslümandır, on yedi bin fevkânî ve tah- l â m i y c ' n i n resmî istatistiğine göre, ikinci cilian
tânî mamur evi vardır ; her eyâlettckin- harbine kadar S a r a y Bosna'da 108, bu gün
den daha geniş olan P a ş a S a r a y ı en 87 cami bukmmakıadn-. Bütün Bosna H c r -
mükellefi olmak üzere, D e f t e r d a r Mus- sek'te harbden evvel 1173 cami ve mescid vardı.
Bu tarih H . 1054 (M. 1644) tür; ancak
li Efendi, Ser-Dcfterdar M û s l i Pa­
tarihe imâ olan, " Ijlls " 138 hesablanniazsa H . g ı 6
şa sarayları meşhurdur. 177 cami ve mes­ (M. 1510) etmektedir; kezalik malbu nüshada
cidinden 77 sinde cuma namazı kıhnır; "*Ue-" surelinden yazılan ismi de Tupkapı Sarayı,
Bağdad Köşkü Kütüphanesi, No.301 den yukarıki
gibi tashih olundu.
»• Y . A, S. 732. B i s t r i g î kelimesi matbu nüshada Ş e ­
H a m m e r , Devlel-i Osmaniye tarihi, is­ r i f i yazılmıştır; Bağdad Köşkü No. 307 yazma
tanbul 1329, M e h m e d A t a tercemesi, I I I , 82 ve yaprak 129 a nazaran, tashih edilmiştir. Esasen
Sicil, I V . 515- B i s t r i g î İ b r a h i m E f e n d i meşhur bir .şeyh
GliSa E l e z o v i c , Turski Spomenici, Glas- olup H ü n k â r C a m i ' i haziresinde yatmaktadır.
nik Skopskog naulnog drustva (1925-1927) den Malbu nüshada nezir ismi " / / " gibi
ayrı baskı,S.24. garib bir şekilde yazılmıştır. Bağdad Köşkü No.
"» E v l i y a , V , 427 v.d.. 301 yazma 155 yaprağa göre tashih edildi.
196 E . H A K K I AYVERDÎ

aded de bekâr ham vardır. Dükkânları Şimdi şehir âbidelerini tarih sırasına
1080 aded olup sakafları ahşab ile örtülü­ göre tetkik edehm:
dür; bedestam kârgirdir. Miljacka üze­ Eski cami - H ü n k â r camiM
rinde yedi köprü vardır; Hünkâr köp­ Ebü'l-feth c a m i ' i . ' H . 858 ( M . 1454)
rüsü alçak, fakat uzundur. de Bosna Sancak Beyhğine tayin olunan
Ishak Beyoğlu Gazi I s a Bey bu cami'i
H a c ı H ü s e y i n köprüsünün tarihi:
H. 862 (M. 1458) de ahşab olarak yaptır­
jfr jl; t^oji oJi* J^iiı ^ mış H. 866 (M. 1463) da S a r a y Bos­
na'yı ziyaret eden F â t i h S u l t a n M e h -
»ü: (^alî 0^ t/rU- <Jij med'in takdirine mazhar olduğunu an­
layınca da kabulünü rica etmiş ve bu
Evliya'nın muasırlarından Athanas
surede Hünkâr o a m i ' i namını almış­
Gcorgik'in 1628 deki tavsifine göre de
tır. H. 968 (M. 1560) da bir çete baskı­
yeni üslûbda kesme taş çok güzel köprüler,
nında yanan bu cami'in, Bosna şer'i
115 cami, 15000 ev, 12000 (?) dükkân
sicillerindeki bir keşif hüccetine naza­
vardır Bosna Katolik Piskoposu
ran H, 973 (M. 1565) de ihyasına başla­
F r a Marijan Maravid 1655 de, 20000
nıp bir sene sonra bitirilmiştir. Bu günkü
Türk, 100 katoHk evi, 118 cami zikretmek­
kubbeli cami'in içten içe ebadı 1 3 X 1 3 tür;
tedir Daha bunun gibi bir çok müşa-
minberi, mihrabı, iki kürsüsü taştandır.
hidler bu şehrin feyz ve bereketini anlat­
makta müttefiktir. Ancak H. 1109 rebi- Hekim o ğ l u A l i Paşanın divan
ü'l-evvelinde (M. 1697) Prens Eugene efendisi Akovalı Osman Ş e h d î E f e n ­
Bosna'ya akın ederek şehre kadar gel­ di, H. 1173 (M. 1579) bir kütübhane ek­
miş ve iki gün iki gece şehri yakmışür; lemiş, H. 1265 (M. 1848) Ş e r i f î - Z â d c
bu esnada 6000 ev ve 160 cami*in harab Mehmed Fadıl Paşa ilâveler yaptır­
olduğu rivayet edilir^'. Daha yeni mış, H. 1270 (M. 1853) de de muvakkıt-
kaynaklardan Kamusü'l-AHâm asır hâne, imam ve müezzin odaları ve şa­
sonunda üçte ikisi müslüman olmak üze­ dırvan inşa olunmuştur. Haziresinde Ş e y h
re 50000 nüfusu, 120 cami ve mescidi, ibrahim Bistrigî (H. 1075), Yeniçeri
müteaddid medrese ve 20 mektebi bulun­ Ağası Bosnalı A b d u l l a h A ğ a (H. 1105),
duğunu bildiriyor. Yalnız Sultan Meh- vâli Bosnalı M u h a r r e m P a ş a ( H .
me d tarafından yaptırılmış saraydan bah­ 1076) medfundurlar
setmesi bir zühûl eseridir. İslâm Ansiklo­
Yerinde müşahede ve ted kikimize
pedisi, {11. 736) da, Osmanlı hâkimiye­
nazaran (resim 6 9 ) , avlu kapısından
tinin son senelerinde 41000, 1910 da
iki kubbe altından geçilip cami hare­
52000, 1921 de 66000, 1931 de 78000
mine girilir; medhalin sağ ve solunda
ahali olduğunu bildirmektedir. Bu gün
bölmelerle ayrılmış dörder kubbeli iki
nüfusunun 100.000 olduğu söylenmekte­
kol vardı; bunlardan sağdaki büyücek
dir; şehir, tarihî Türk kısmı ve hıristi-
kubbe Cemaat-i Islâmiye'nin merkezi­
yanlarla meskûn yeni kısım olmak üzere
dir; soldaki yukarıda mevzu-i bahs kü­
ikiye aynimış olup büyük müslüman ekse­
tüphanedir (resim 70); kütüphane ikiye
riyeti ekalliyete indirilmiştir.
bölünerek, alt kat ve sol kolun cebhesin-
deki iki oda ile beraber kitab mahzeni,
Matbu nüshadaki beyit noksan vc yan- üstü okuma yeri vazifesine tahsis edilmiş­
lıştır; Bafdad Köşkü No. 307 yaprak lag b'ye tir. Medhalden köfeki taşından yollarla
nazaran tashih edildi; tarih H . 1029 (M, 1669) ayrılmış kakma çakıl döşeli avluya gidi-
tutmaktadır. H a c ı H ü s e y i n şehir kethüdası
olduğundan köprüye ( Ş e h r i y e ) ismi verihniştir.
Stavine, Zagreb 1885, S. 126 dan nak­ Ahşabdan kasıd, her halde, kârgir duvar
len, Pelletier, ayn. es. S.26. üstüne ahşab çatı olacaktır.
Fer m e n d i in. Acta Bosiıae, Zagreb 1892, "° r . O. M. cüz 12, S. 774. İstanbul 1329,
S. 476 dan naklen Pelletier S. 29. Bibliyografya: Saray Bosna'da Ebniye-i Hayriyenin
Pelletier, a)'», ««r, S. 29. musavver tarihi, muharriri: Kemura-Zâde
Kmusü'l-A'lâm, 11, 1388.. Scyfü'd-din F e h m i bin A l i ,
Y U G O S L A V Y A ' D A T Ü R K ABÎDELERÎ V E V A K I F L A R I
197
lir; cami'in esas revakı üçlü iken, yanlara
ahşab çatılı olarak yeniden yapılmış ve
birer kemer ilâvesiyle genişletilmiş ve bun­
1905 te tamir edilmiştir. Minaresi kârgir­
lara saplanmak üzere üçer kubbeli yan
dir; mihrab ve minber istalaktitlidir
revaklar ilâve olunmuştur (resim 71).
Yanında meşhur B i s t r i g î tekycsi ve
Şeyh S e y f ü ' d - d i n K e m u r a ' n u ı , kendi mektebi vardır. Üç beyitlik Arap­
Fadıl Paşanın yapüğmdan bahsetti­ ça kitâbesi şudur :
ği ilâveler bunlar olsa gerektir. Eski re­
vaklar da yeniler de istalaktit başlıklı mer­
mer direklere oturur; böyle yanları açık
bir sütunlar manzûmesine diğer hiç bir
camide rastlanmaz.
Cami kürevî müselles alîkalara otu­
ran sekiz pencereli, yüksek kasnak üs­
tünde, tek kubbeyle örtülmüştür. Alî-
kaların üstleri, hariçte müsellesi mail
sofalarla örtülmüştür. Bütün manzume
Tarih beyti hesabcn H . 926 (M. 1520)
kurşun kaplıdır (resim 72). Minber mer­
göstermektedir. Meşihat-i Îslâmiye Mecmu­
merden oyma, güzel kapılı ve külâhlı,
ası— Glasnik ise 1519 işaret etmiştir;
mihrab yine mermerden ve istalaktitli-
herhalde bir zühûl olsa gerektir.
dir. Alçı pencereleri ve kalemleri bozul­
M u s t a f a Bey C a m i ' i :
muştur. Kapı üstünde sekiz beyitlik ve
Banisi İ s k e n d e r Paşanın oğlu
H. 1262 (M. 1845) tarihli tamir kitâbesi
M u s t a f a Beydir; sol sahilde ve nehrin
vardır (resim 73). Ş e y h Seyfü'd-din
yaknıında, kubbeli bir camidir. Çok yük­
Kemura Efendi H . 1265 tarihh ilâve­
sek ve mevzun minaresi ayakta ise de
den bahsettiği halde, üç sene evvelki bu
son cemaat yeri tamamen yıkılmış, kubbe­
tamiri kale almamış ise de bu noksan,
sinin üstünde otlar bitmiş bir halde bulun­
bir bibliyografya makalesi olan mehazı-
maktadır Kitâbesi şudur:
mızdaki nakil hataısından da doğabilir.
Cami, Ş e y h S e y f ü ' d - d i n Efen­
dinin işareti veçhile tamamen X V I .
asır yapısıdır; ilk binasından eser kalma­
mıştır. (Resim 71), görüldüğü veçhile ha-
zirede pek çok eski kabirler vardır. 31

Y a h y a Paşa C a m i ' i :
Hesabcn H . 924 (M. 1518) tarihini gös­
Nehrin sağ sahili yamaçlarında, Üs- termektedir.
küb'de de cami'i olan I I . S u l t a n Ba-
Çekrekçi C ami'i :
yezid'in damadı Y a h y a P a ş a tarafından
H. 878 (M. 1484) de yaptırılmıştır. Cami, Baş çarşı mevkiinde Ç e k r e k ç i H a c ı
kiremide örtülüdür; ahşab son cemaat ma­ M u s t a f a M u s l i h u ' d - d i i ı namında birisi
halli çok geniş ve mütenasibdir; minare tarafından H . 933 (M. 1526) da yaptırıl­
kârgirdir. İç tavanın ahşab işçiliği pek mıştır Kesme taş duvarları alçak­
güzeldir 3 " . tır; sekiz köşe kasnaklı ve kubbelidir,
ö n ü n e geniş sayvanlar ilâve edilmiştir;
Gazi î s a Bey oğlu M e h m e d Bey
minaresi renkh taşlarla süslüdür.
cami'i:
Hersek Sancak Beyi M e h m e d Be­
3" Glasnik, I I , 1951, S. 161
yin Bistrik deresi civarında yaptırdığı
E v l i y a , V , 430 ve Mujezinovii,
bu cami'e, mahallesine nisbetle, Bistrik de
Turski Xatpisi 11 Sarajeın iz XVI Vijeka, Prilozi Z(t ori-
derler. Cami, H . 1109 (M. 1697) Avus­ jenlaluu Jiiolociju i isloriju Jıtgoslovenskih J^aroda
turya işgali esnasında harab olmuştu; pod Tıırskom Vladavinom, I H , I V , 1952-53, s. 96
2 " P e l l e t i e r , ayn. eser. S. 89.
3" M u j e z i n o v i C , ayn. mak. S. 95.
»» Glasnik. I I , 1951, S. 44. Glasn^, I I , 1951, S. 160
E . H A K K I AYVERDİ

Gazi Hüsrev Bey Cami'i : 78, 79) da bu hal açıkça görülmektedir.


Şehrin en mühim binası olan bu ca­ Hattâ son iki resimden, evvelce bir de kes­
me taş taklidi yapıldığı anlaşılmaktadır;
mi, tam bir Türk muhiti teşkil eden
son zamanda bunlar hazfolunmuştur.
çarşının ortasmdadır. Cemaati kalaba­
Kapının taş ve tahta kısımları da boya ve
lık; vakfı pek geniştir. Camiden başka
süse gark edilmiştir. Daha eskiden kemer­
medrese, türbe, bedcstan, han, hamam
ler de boyanmıştı; şimdi onları da biraz
ve bir hanikah bu H ü s r e v Beyin hay- hafifletmişlerdir.
râtıdır; bunları sıralarında zikredeceğiz.
5,00 metre irtifamda, 0,65 kutrundaki
Cami ve kitabesi müteaddid tetkik­ revak sütunlarının başhklan istalaktitli-
lere mevzu olmuştur. Bunlarm en dir. Minber, mermerden oyma, nefis bir
mufassalı Ğiro Truhelka ya aid eserdir (resim 78);- mihrab da pek za­
olandır; 120 sahifelik bir monogra- riftir. Mahfiller pek geç bir tarihe aid
rafide Hüsrev Beyin bütün hayrâtını olmamakla beraber sonradan ilâve olun­
gösterip' kitabelerini vermektedir; plân­ muştur.
lar Almanca bir kitabdan alınmıştır
Kapı üstündeki kitâbe şudur (resim
(Resim 74) de görüldüğü veçhile 80):
cami vâsi bir avlu ortasında olup kıble
kapısı karşısında sekiz direğe müstenid bir
şadırvan vardır. Şadırvanın esası eskidir;
ahşab kısmı tamir görmüştür. Haremin sol
köşesine ve arka taraflarına dükkânlar
tecavüz etmişür; ortada cami ve türbeler
bulunmaktadır. Beş kemerli revabn yan­
ları kapalıdır; harimin orta kısmı yüksek
dört köşe bir beden üstüne oturan sekiz
yüzlü ve pencereli kasnağa müstenid on
bq metre kutrunda tek kubbeyle örtü­ Kitâbeyc göre I I . S u l t a n B a y c z i d ' i n
lüdür; yanları epeyi alçak olup birer u- kızı Selçuk Sultan ile F e r h a d Beyin
fak kubbeyle, mihrab çıkıntısı ise yarım oğlu olan, H ü s r e v Beyin ikinci d e f a
kubbeyle mesturdur; (resim 75 - 76).Plânı Bosna Sancak Beyliği zamanında, H . 937
İstanbul'daki Atik A l i Paşa Cami­ (M. 1530) senesinde, bu cami inşa olun­
ine pek benzer; yalnız burada yan kub­ muştur.
beler tektir; bununla beraber kubbenin Ak C a m i (Bijela) :
daha büyük, orta kısmın daha yüksek ol­
ması Hüsrev Bey Cami'ine dahahey- Bosna Sancağı Beyi H u s r c v Beyin
betli bir manzara vermektedir; cb'ad ara­ Divan kâdbi H a y d a r E f e n d i tarafından
sındaki tenasüh de daha uygundur. Bu ca- H . 952 (M. 1545) de inşa edilmiş mühim
mi'in bânisi ve bıraktığı bütün eserler bir camidir. H. 1109 (M. 1697) A v u s ­
Bosnalılarca pek mergub olduğundan, turya akınında harab olmuş ise de der­
alâkayı hiç bir zaman kesmemişler ve hal ihyâ görmüştür. H . 1282 de, T o ­
içini dışım tezyine pek heves ve gayret gös­ pal Osman Şerif P a ş a tarafından tek­
termişlerdir; bu yüzden cami'in içi sıvama rar imar olunmuştur ^^o;
muhdes kalemle yüklü olduğu gibi, haric- Cami mustatilî ve oldukça büyük­
de revak altında, pencere kenarlarında, tür; gayet câlib-i dikkat büyük bir ahşab
tezyinat ibzal olunmuştur. (Resim 77, sayvanı vardır; yarı irtifada bir balkon
taşımaktadır.

Dr. Ğiro T r u h e l k a , Gazi Husref Beg T r u h e l k a , ajrn. « . S.66 ve M u j e z i n o -


njegov ^ivost i njegovo Ma Sarajevo 1912. vie, qyn. mak. S. 96 E v l i y a yalnız tarih beytini
Edmund S t y , Das Bauwesen in Bosnieii kayd etmiştir.
imd Heragovina, Wien 1887. Glasnik, I I , 1951, S. 45.
Y U G O S L A V Y A ' D A T Ü R K ABİDELERİ V E V A K I F L A R I
«99

Bozacı Cami'i : dilimli olup üç köşesinde zengin istalaktit-


H. 963 (M. 1555) senesinde B o z a c ı İcr vardır, minberi mermerden oyma ve
Hacı Hasan namında birisi tarafından güzeldir; kalemleri bozulmuştur. Kapı
inşa edilmiştir ; kubbeli ve mermer üstündeki kitâbe şudur:
direkli bir son cemaat yeri vardır; kitâ-
besi şudur :
(jJ-Uail UJIİOA Ji

tarih beyti H. 963 (M. 1555) göstermek­


Tarih beyti H.968 (M. 1560)1 vermektedir.
tedir.
F e r h a d Paşa Cami'i :
K a d ı H a s a n Efendi Cami'i
Çarşı içinde 8 pencereli bir kasnağa o-
(Brdo cami'i) :
turan 9.00 M. kubbeli, son cemaati üç
Saray Bosna Kadısı H a s a n Efen­
kemerli bir camidir. Duvarlar sıva altın­
di tarafından H. 968 (M. 1560) da yap-
da kapanmıştır (resim 84). Kitâbesi şu­
ünlmış, çatılı, kalınca kârgir minareli bir
dur:
camidir, önünde 6 metre genişliğinde
sayvan şeklinde bir son cemaat yeri bulun­
m a k t a d ı r C a m i , 1697 A v u s t u r y a
işgalinde yanmış, H . 1165 (M. 1751) de
Oruç-Zâde H a c ı Hasan Efendi
tarafından yaptırılmıştır.
Gazi A l i P a ş a Cami'i :
HcsabenH. 969 (M. 1561) göstermektedir.
Büyük cadde üstünde olan bu cami, Kitâbede Bey olarak yadedilen banisi
Sultan S ü l e y m a n - ı K a n u n î vüze- bilâhare Bosna Beylerbeyi olan F e r h a d
rasmdan G a z i A l i P a ş a n ı n olup Paşadır.
10 metrelik tek kubbeli, son cemaat yeri
Baş Ç a r ş ı C ami 'i :
üç kemerlidir (resim 81). Duvarları bir
kalınlık sıralar teşkil eden ufak ebadda Çarşı içinde bulunan bu cami, H o c a
düzgünce taşlarla yapılmış, minare kaide­ D u r a k namında bir zat tarafından yap­
si ve son cemaat kemer altları da aynı şe­ tırılmıştır'^s, 8 metrehk kubbesi pence­
kilde örülmüştür; kasnak da bu işçilikte reli bir kasnağa oturur; son cemaat
olup sekiz penceresi vardır. Kapısı basit­ yeri mermer direkler ve kemer üstüne ah-
tir. Minare küp kısmından itibaren, sık şab çatıdır. Duvarlar hemen tamamen sı­
derzli ve muntazam kesme taştan olup vanmış olmakla beraber, pencere hiza­
gövdenin alt sırasında oyma lâleler bu­ sına kadar açık bırakılan kısımdan, in­
lunmaktadır; kâidenin üstüne de bir sıra şaatın ufak taşlarla yapıldığı görülmek­
kör mihrabcıklar yapılmıştır. Pencere ke­ tedir. R u m e l i ' n d e câri olan merak ve
narları umumiyetle tuğladan işlenmiştir; arzuya uyularak minare camiden daha
yalnız alt sırada ayrıca mermer söve var­ mühim ve derece itibariyle fevkinde, iti-
dır (resim 82, 83). Malzeme ve işçilik bi­
rinci derecede olmamakla beraber nisbet- Bu kitâbe E v l i y a , V , 430 da (ufak bir
1er mükemmeldir; tesiri güzeldir. Dahi­ hata.ile) ve Ş e y h S e y f ü ' d - d i n K c m u r a , İVıra>-
vske diamije i druge Javnue Zs>"de Turske dobe, Glasnik
linde kubbeyi taşıyan kürevî alikalar üç
zemdjskog muzeja u Bosni i Hercegovini, Sarajevo
1911, X X I I I C . I ve I I , S.175 de neşrolunmuştur.
"1 Glasnik, I I , 1951, S. 159. E v l i y a , I V , 430 ve Mujezinovic, ayrı.
M u j e z i n o v i c , ajrn. mak. S. 107. mak. S. 110.
»M Glasnik,ll, 1951,8. 47. Glasnik, I I , 1951, S. 159.
20O
E . H A K K I AYVERDÎ

nalı ve yüksek tutulmuştur (resim 85).


Kaideden itibaren 16 dılı'lı devam eden
minarenin gövdesinin alt sıralarına gömme,
kırmızı renkli taşlarla lâleler yapılmıştır.
H o c a - Z â d e Hacı Ahmed Gami'i:
Nehrin sol sahilinde kiremit örtülü ^^İJLP AJ ti^jl; Jl»
ahşab sayvanlı camidir. Gayet zarif
kârgir minaresi yıkılmış, yerine ahşabdan
ufak bir minare yapılmıştır Son beyit H. 1000 (M. 1592) rakamını
göstermektedir; banisi debbag olduğun­
dan bu cami'ye Debbag Camidi de
denir ^ .
Mağribî C â m i ' i :
4J1IJİİS- j «ü)llJ>.
Şeyh M a ğ r i b î namında bir zat ta­
rafından X V I . asırda ve bir rivayete göre
H. 881 (M. i486) da yapılmıştır.
Cami kârgir duvarlı ve ahşab çatı­
lıdır. Duvarlar epey yüksek olduğu halde
ahşab son cemaat yeri de çatıya çıkarıl­
Tarih H . 955 (M. 1546) tutmaktadır. mış, binaenaleyh mürtefice düşmüştür,
H a c ı Osman mescidi : taştan minaresi çok uzundur.
H ü n k â r köprüsü başında, şirin Bu camilerden başka, ahşab çatılı, şu
bir mesciddir; kitâbesi : küçük cami ve mescidler bulunmaktadır:

Sol sahilde: Hicrî Milâdî


H a c ı A b d ü ' l - h a l i m Ağa
Mescidi 910 1504 ince ahşab minaıelidir; Miljacka'nın ya­
kım nda, düzlükte. Bânisi İ s k e n d e r P a ­
şa Kethüdası A b d u ' l - h a l i m A ğ a .
H a c ı Turhan Mescidi 966 1558 Bu camiden az yukarıda; onun tarafın­
dan yaptırılmıştır.
Hasan Pehlivan Mescidi 928 1521 iskender Paşanın mutemedi yap­
tırmıştır, nehre yakındır.
Vekilharç Mescidi X V . asır
Müftü Süleyman Efendi
Mescidi 973 1565 1697 istilâsında yanmış ve müteaddid
defa tamir görmüştür; A l i F a k i h me­
zarlığı civanndadır.
Hacı Isa Mescidi 1040 1630 1697 de yanmış yeniden yapılmıştır; mi­
naresi taştandır.
I v l a k o v a l ı Hacı Mehmed
Mescidi 966 1558 1697 de yanmış müteaddid defalar ta­
mir edilmiştir. 6 direkli bir sayvanı var­
dır; minaresi ahşab.
Sancak Beyi Yakub Paşa
Mescidi 897 1491 Ahşab minareli.
Hacı Timur Han Mescidi 974 1566 Ahşab minareli ve sundurmah.
Sağır Hacı A l i " 956 1549 Ahşab minareU.

>" Pelletier, ajmt eser, S. 9 5 . « ' Evliya, V, 431.


»" Mujezinovid, aynı makale S. 112. »•» Glasnik, I I , 1951, S. 164.
Y U G O S L A V Y A ' D A T Ü R K ABİDELERİ V E V A K I F L A R I 201

Sol sahilde Hicri Milâdî


Hacı Seyyid C a m i ' i 971 1563 12 yüzlü ince ahşab minare. Banisi tüc­
car 1697 de yanıp yeniden yapılmış.
Hıtrî S ü l e y m a n " 986 1578 Sol sahilin en yüksek yerinde; ahşab
minare.
Aşık Memi " 959 1551 12 yüzlü ahşab minare.
Şeyh Bağdadî X V I . asır. Bir rivayete göre daha sonra, (resim 86)
1697. de yanmış ve yeni baştan yapılmış
olduğu malûm; ahşab minare.
Keçeci Hacı Sinan 951 154.4 Taş minareli. 6 direğe müstenid sayvan.
Mescidi 1697 dc minareden başka kısımlar yan­
mış; tamamen yeniden yapılmış.
Çuhacı H a c ı S ü l e y m a n
Mescidi 946 1539 Taştan gayet mevzun ince minareli,
medhali sağdan; 7 direğe müstenid allı
aralıklı sayvan; 1697 de yanmış, hemen
tamir edilmiş.
Kara Ferhad Cami'i 965 1557 Kârgir minareü büyük cami.
Haraççı H a c ı M u s t a f a
Mescidi 957 1550 Ahşab minaresi ve sayvanı, harab.
K a z a n î H a c ı A l i M e s c i d i 969 1561 1697 de yanıp ahşab olarak yeniden ya­
pılmıştır.
Terzibaşı Sinan " 941 1534 MinareU, soldan mcdhalli;"basit sayvanlı.
1697 yangınından hemen sonra ahah
tarafından yaptırılmış.
Gazi B a l l Bey " 912 1506 Y a h y a P a ş a oğlu B âl î Bey tarafından,
buradaki Sancak Beyliği zamanında yap­
tırılmış. Zarif ahşab minareli. Bir kerre
harab olup yaptırıldıktan sonra 1697
yangınında yanmış ve tekrar imar olun­
muş.
Hacı T u r h a n " 968 1560 Bir tüccar tarafından kârgir minareli yap­
tırılmış; bir kayma neticesinde harab
olunca ahşab minareli olarak yenilen­
miş; tekrar kayınca 1900 de yeniden
daha büyük inşa olunmuştur.
Hacı Memi " 965 1557 Bir tüccar tarafından kârgir minareli
yaptırılmış; minaresi harekel-i arzda
yıkılmış; 1697 de yanmış ve ahali tarafın­
dan tecdid olunmuştur.
Hacı Sinan " 974 1566 Sağdan medhaUi; ahşab minareli; 1697
de yandıktan sonra 1861 ve 1879 da iki
defa tamir olunmuş.
Zağarcı " 931 1524 Ahşab minareh; 1697 de yanıp yeniden
yapılmış.
Tüccar Hacı İ b r a h i m " 966 1558 Derin ahşab sayvanlı, ahşab minareli.
Çoban H a s a n V o y v o d a " 960 1552 Yüksek duvarh büyük cami; taştan yük­
sek minare; sa^o^an yok; dahili güzel tez-
yinath. 1874 de H ü n k â r cami'ini de
tâmir eden, Ş e r i f î - Z â d e F a d ı l Paşa
tarafından yeniden tamir edilmiş.
202
E . HAKKİ AYVERDİ

Sol sahilde Hicrî Milâdî


Peşiman Hacı H ü s e y i n " 962 1554 Müteaddid defalar yanmış; A v u s t u r y a
ordusu tarafından işgal olunmuş.
Özengi-Zâde Hacı
î b r a h im 1000 1591 Müteaddid yangınlar geçirdikten sonra
Avusturyalılarca yıktırılmış.
Bekir H a c ı Ali Baba 951 1544 At meydanında idi; A v u s t u r y a ordu­
su tarafından yıktırılmıştır.
Sağ sahilde Hicrî Milâdî
Nasuh Bey Mescidi 960? 1552? Yıkılmıştır; yerinde vakıf idaresinin bir
şubesi vardır.
Ayas Paşa " 897 1474 Şimdi yerinde Santral Otcü vardır.
Y a ğ c ı - Z â d e H a c ı Ahmed 956 1550 Yerinde bir ticaret hanı vardır.
Oruç Pehlivan " 973 1565 1697 de yandıktan sonra yapılmış; 1879
da işgal esnasındaki yangında tamamen
harab olup gitmiştir.
S a h t i y a n c ı Hacı Mahmud 970 1562 1697 de yanmış, 1706 da yeniden yapıl­
mıştır.
O d a b a ş ı Hacı İ b r a h i m " — Şimdi yerinde elektrik muhavvile mer­
kezi vardır; orada bu isimde bir de
han vardı.
T a v i l ı'Hacı Muşta " 952 1545 1697 de yanmış ve biraz sonra yapılmışta-.
Hoca K c m a l ü ' d - d i : " 931 •524 Az meyiin büyük ve saçaklı çatı; ahşab
sayvan; medhalin solunda taş minare.
1765 S i l â h d a r Mehmed P a ş a tara­
fından tamir olunmuş.
Kalın H a c ı Ali Ağa 942 1535 Ahşab saçak; beş açıklıklı geniş ahşab
sayvan; kârgir minare. 1697 dc yanmış
ve yeniden yapılmıştır.
Hacı î d r i s 96.5 1557 Ahşab minare; 1697 de yanmış ve yeni­
den yapılmıştır.
Kemal Bey 940 1533 İ b r a h i m Bey oğlu K e m a l Bey tara­
fından yaptırılmış, kendisi de orada med-
fun. Evvelce medrese ve mektebi de var­
ken 1697 de hepsi yanmış.
D a y a n l ı Hacı İbrahim" — XV Ahşab minareli; küçük bir mescid.
Şeyh Fcrruh " 905 1499 Kârgir minare; son cemaat yeri tamamen
kapalı. (Mühim tadilâtla eski hüviyeti
kalmamıştır).
Peltek H ü s a m ü ' d - d i n " 953 1546 Basık duvarlar, ahşab minare
Kebir Hacı Ahmed " 964 1556 Kârgir minareli; ahşab sayvan.
Şeyh Muslihu'd-din " — Ahşab minare
Kerunî Hacı Hüseyin " 878 1473 Ahşab minare; ahşab sayvan.
Mokro-Zâde Sinan Voyvoda— Şehrin en yüksek yerinde, kiremitli ve
ahşab minareli basit cami
K a s a b - Z â d c Hacı îbrahim"92i i5>5 Ahşab sayvan; ahşab minare.
Sinan Voyvoda Hatunu " 947 1540 Cami'i olan M o k r o - Z â d e ' n i n zevcesi
tarafından yaptırılmış ahşab minareli
ve sayvanlı.
Hacı Hasan " 961 1553 Yüksek ahşab minare, sayvan.
Sağır Hacı Mahmud " — Ahşab minare, basit sayvan medhal sağdan-
İplikçi Sinan " 957 1550 Ahşab minareli, küçük, fakat gayet gü­
zel sayvanlı bir mescid.
Y U G O S L A V Y A ' D A T Ü R K ABİDELERİ V E V A K I F L A R I 203

Sag sahilde Hicrî Milâdî


Xopal H a c ı Mescidi 930 1523 Kârgir minare, ahşab sayvan.
Küçük K â t i b M u h y i ' d - d i n
M e s c i d i 955 1548 Kârgir minare; güzel medhal ve ahşab
sayvan.
Durakçı H a c ı A h m e d ' 982 1574 Yüksek pencereli, kârgir yüksek mina­
reli, güzel ahşab sayvanlı, güzel medhalli.
Tokmo-Zâde Hacı Ali 941 1534 Ahşab minare, tahtayla kaplı son cema­
at yeri .
Müderris M o l l a M e h m e d 931 1524 Mevzun ahşab minare, basit ahşab say­
van, etrafı tahtayla kaplıdır.
Bâlî-Zâde Hacı M e h m e d 906 1500 Kârgir minare, geniş ahşab sayvan, gü­
zel medhal.
Rogo-Zâde 1098 1686 Gayet alçak ahşab minareli, çatılı, ufak
mescid, etrafı kapalı sayvan.
Hacı Yahya 950 1543 Şehrin yüksek yerinde, ufak şirin mescid,
ahşab minare vc sayvan.
Hacı Hubyar Ağa 964 1556 Ahşab minare ve sayvan.
Köse Sinan c a m i ' i — — Yüksek pencereli büyük bir cami olup
kârgir minare, oymayla müzeyyen ahşab
sayvan ve medhal.
Sagrıcı H a c ı M a h m u d
M e s c i d i 948 1541 Kârgir minare, yüksek sayvan.
Abd-i C e d i d 958 1551 Müderris M o l l a M e h m e d tarafından
yapılmıştır. Kârgir minare, ahşab geniş
sayvan.
Davud Ç e l e b i 961 1553 Kalın ahşab minare, sayvan.
Mimar S i n a n 902 1496 İnce işlenmiş ahşab minare, kârgir ayaklı
sayvan, sağdan medhal.
Kadı Bâlî Efendi 988 1580 Minaresi camiden 20 metre ileride
müstakil ve taştan; bu câmi yerinde bir
mekteb yapılmak üzere yıktırılmıştır.
Saraç H a c ı A l i C â m i ' i — X V I asır Taş minareli, güzel bir cami ;ahşab sayvan
Abdü'l-halife 931 1524 Yüksek ahşab çatılı ve minareli.
Kartal Hacı Mahmud " 945 1538 Yıkılmıştır (1934).
Paçacı H a c ı Nasuh " 931 1524 Yüksek ahşab çatılı ve minareli.
Ü s k ü d â r î A h m e d Ç e l e b i 912 1506 Eskiden kârgir minare iken yıkılmış ah­
şab yapılmış; ahşab sayvan.
Nebrdilo H a c ı A l i 939 1532 Yüksek kârgir minare; basit ahşab sayvan.
Hacı Cafer 951 1544 Küçük çatılı bir mescid.
Kulin Hacı Bâli 941 1534 Ahşab sayvan, kârgir minare.
Ermagancı Sinan 958 1551 Kârgir minare, ahşab sayvan.
Saraç H a c ı H a y d a r — — — Ahşab minare ve sayvan.
C a n o - Z â d e H a c ı M e h m e d 1040 1630 Tahta minaresi harçla sıvanmıştır.
Kâtib Kasım 953 '546 Ahşab minare vc sayvan.
Saraç İ s m a i l 928 1521 Kârgir minare geniş, ahşab sayvan.
Nalçacı Hacı Osman 972 1564 Ahşab minare ve sayvan.
T û t î Baba — — Elyevm(i934) bir dükkân haline ifrağ
edilmiştir

"* Bu cami ve mescidlerin hepsi çatılıdır; bazısı ahşab, bazısı laftan minarehdir; ahşab
çat: vasfı müşterek olduğundan her birinde ayrı ayrı gösterilmiştir.
E . H A K K I AYVERDİ
204

MEDRESELER: Biri Hünkâr Cami'- vaziyette bulunmakladır Avlusu ga­


indeki ilâve hücrelerde kurulmuştur (re­ yet geniş olan bu medresenin rcvakları
sim 69). En meşhuru da, annesi olan ahşabdandır.
Sultan Bayezid'in kızı Selçuk Sul­ BEDESTANLAR :
tana nisbetle, evvelce Selçukiye şimdi
Saray Bosna'daki bedestanlarm bi-
Kurşunlu denilen Husrev Bey Med-
rincisi, ikinci Sancak Beyi olan t s h a k
resesidir; (resim 87) de görüldüğü
Bey-Zâde İsa Beye aid olup H . 866
gibi on iki hücreli ve dershaneli mu'tad
(M. i46ı)den evvel yapılmış hayratıdır^sı.
şekilde bir medresedir; inşaatı aynı bü­
Bu bina H. 1258 (M. 1842) de yanmış,
yüklük vc ehemmiyette olanlardan daha
harab olmuştur.
itinalı vc geniştir. Hücrelerin pencereleri
avluya olmayıp yalnız haricedir; avlu ikincisi G a z i Husrev Beybedesta-
yedi mermer direğe müstenid kubbeli bir nıdır; 109 metre tulü, 20 metre arzı olan
revakla çevrilmiştir; hücre kapıları iklim bina, içinde 48 bölme, dışında 27 dükkânı
sertliğine kaı-şı birer iç dehlizle muhafaza muhtevidir ye daha ziyade arasta denilen
altına alınmış ve yerli ocaklar yapılmıştır. tûlanî çarşı şeklindedir (resim 91). Bina
kamilen kesme taştan yapılmış ve kapılarla
Avlu ortasında zârif bir şadırvan bu­
yolun kavşağmdaki köşelere direkler ko­
lunmaktadır (resim 88). Bina kesme taş­
narak ufak meydanlar teşkil edilmiştir,
la yapılmış olup kapısı zengin istalaktitli
ikisi ortada, ikisi başta olmak üzere d ö n
laş bir yaşmakla tezyin edilmiştir(rcsim 89).
kapısı, bir de aynı zatın yaptırdığı bitişi­
Kapı kemeri üstüne üç satır da üç ğindeki Taşh Hana bir geçidi bulunmak­
beyitlik Arapça kitâbcsi şudur; tadır. Orta kısım tûlanî tonozla örtülü
olup iki yana akıntı yapılmıştır (resim 92).
Ul IJU(^. a».
Binada kitâbe yoksa da medresenin tarihi­
ne yakın bir senede yapıldığını kabul et­
mek hatalı olmaz.
Üçüncü bedestan Sadr-ı A'zam R ü s ­
tem Paşanın H . 958 (M. 1551) tarihli
Bursa bedestanı namındaki hayratıdır.
27 X 18 eb'admda ve altı kubbeyle örtülü
olan bu bina, asıl bedestan örneğine uy­
gun merkezî bir yapıdır içerdeki do-
son mısra H. 943 (M. 1536) gösterdiğine labların harice taşmış mahzenleri olmayıp,
göre medrese bânisinin camidinden altı cebhe duvarı hizasında dükkânlar başla­
sene sonra yapılmış demektir. maktadır, inşaatı moloz taşmdandır;
Bir de, nehrin sol sahilinde, münhc- kemerlerde tuğla kuUamlnuştır. O r ­
dim Bekir Hacı A l i Baba Cami'i ta kütle sağlam bir halde ise de dükkânlar
yanında takriben 1550 senelerinde yapıl­ pek harab olmuştur. (Resim 93, 94) bu
mış At Meydanı medresesi vardır; bedestanı iki köşesinden göstermektedir.
şimdi yan yarıya toprağa gömülmüş bir
HANLAR V E KERVANSARAYLAR :

Bu ma'lûmat, Pcllelier, aynı eser, 89-159, Şehirde, A v u s t u r y a idâresinin baş­


da yirmi sahifede toplanmıştır; tarihleri ve evsaiı ladığı 1878 senesinde, ma'mur ve işler
Ş e y h S e y f ü ' d - d i n Kemura'mn bu hususta bir halde 50 han ve kervansaray bulun­
Glasnik Z^'fi^Mog Mıızya u Bosni i Hercegovini, m a k t a y d ı B u n l a r d a n birincisi G a z i
X X I I , I cüz, 1910 5.41-134 ve X X X I I I , I , I I . cüz,
ı g ı i d e bulunmakta olan makalcsindekilerle de
Isâ Beyin H. 866 (M. 1461) den evvel
mutabıktır. Ancak B o s n a l ı müellifin zikrettiği
mescidler F r a n s ı z müellifinin ancak 1/4 olduğun Pelletier, flj/i. M . , S.ıoo.
dan, lisan kolaylıklığını da nazar-ı itibare alarak, E l e z o v i e , I . eser, S. 43 v.d. ha Bey
onu esas ittihaz eyledik. vakfiyesi.
T r u h e l k a , ayn. es., S. 75 ve Mujezi- »" Bej t i (5, ayn. es. S. 266
z i n o v i £ , ayn. mak., S. 98. M» (1,3,4) B e j t i e , ayn. es., S.72-271
Y U G O S L A V Y A ' D A T Ü R K ABİDELERİ V E V A K I F L A R I
205

yaptırdığı kervansarayla bilâhare K o l o -


müş ve diğer şekle girmiştir. Mutbak ve
bara namını alan hanıdır 3^'. Kervan­
halalar dibdedir; hücre pencereleri avlu­
saray hakkında malûmat yoktur; fakat
ya, semahaneninkiler harice açılır; ortada
Kolobara Hanı 400 yolcu ve 35 hayvanı
zarif bir havuz vardır (resim 87). Halve­
alacak cesametteydi; bu han 1937 senesin­
ti tarikatına mensub olan bu hanikâh ma­
de yanmıştır ^^e.
mur ve hal-i faaUyettedir. H . 1075 (M.
Gazi H ü s r e v Beyin T a ş l ı H a n 1664) de vefat edip H ü n k â r C a m i ' i
ismindeki vakfı, 50 x 70 ebadında, tek kat­ haziresine defnolunduğunu yazdığımız
lı geniş avlulu, otuz odah tamamen Şeyh ibrahim Bistrigî'nin XVII.
kârgir büyük bir handır (resim 9 1 ) ; ha­ asır başına ait hânikahı da hal-i faaliyette­
nın büyük bir ahırı ve yolculara mahsus dir.
odaları bulunmaktaydı; bedestana hususî
Dördüncüsü olarak, H 1050 (M. 1640)
bir geçitle bağh bulunuyordu. Buranın ve
senesinden evvel yapılan I V . Sultan Mu-
bedestanın tarihi kat'i olarak biHnemiyor-
r a d ' ı n Silâhdarı Mustafa Paşanın
sa da cami'in ve medresenin inşasından
babası Ş e y h H a c ı S i n a n tekycsi-
az sonra, 1540 senelerine doğru olduğu
dir 3=*» (resim 98). Bina kesme taştan
tahmin edilmektedir ^as Yine Gazi
yapılmış, kiremitle örtülmüştür.
Husrev Beyin M o r i Ğ a H a n ı 45
odalı, divanhaneli tek katlı çok büyük bir Bir de X V . asır sonlarında yapılan
binadır. Orta kısmı boş avlu olmayıp i s k e n d e r Paşanın, Nakşibendî hanikâ-
divanhane ve bazı hücreler tarafından iş­ hı bulunmaktadır.
gal edilmektedir (resim 95). Bu hanın et­ HAMAMLAR :
raf duvarları ve divanhâne kârgirdir,
E v l i y a ' n ı n bildirdiği H ü n k â r c a-
iç kısımlan ahşabla yapılmış olduğundan
mi'i yakınındaki hamamdan başka G a z i
H. 1109 (M. 1697) A v u s t u r y a işgalin­
Isâ Beyin Bend-başında yaptırdığı
de yanmış yeniden yapılmıştır.
hamam vardır. G a z i H u s r e v Bey
HANİKAHLAR : çifte hamamı bir tarafı üç, diğeri dört hal-
E v l i y a Ç e l e b i şehirde 47 tekyc vetli, soğuklukları 12 metre kutrunda
bulunduğunu bildirmektedir. Bunlardan kubbeli vâsi bir hamamdır; bütün hüc­
Gazi Isa Beyin Bend - başında yaptır­ reler kubbeyle örtülüdür (resim 99, 100,
dığı Mevlevi tekyesi H . 866 (M. 1461) lOl).

den evveldir; I s a Bey hal-i hayâtında SAAT KULESİ :


tanzim eylediği, haşiyede yazılı, vakfiye­
40 metre yüksekliğinde olan kule,
sinden, H. 866 (M. 1461) de Bend-ba-
R u m e l i şehirlerindeki en güzel örnekle­
şında B u r u r c a karyesi kurbunda bir
rinden biridir. Köşeleri ufak pahh dört
zaviye ve M i l j a d k a nehri üzerinde köp­
köşe olup, ufak ve yassı taşlardan hoş bir
rü inşa edip aynı kariyede hamam, han,
şekilde işlenmiştir. E v l i y a Ç e l e b i ' n i n
değirmen, dükkânlar ve pek çok arâzi,
bahsettiği bu kule hemen hemen hiç değiş­
tarlalar vakfettiği anlaşılmaktadır, ilk ha­
memiştir (resim 102).
linde üç ev, ahır ve avludan mürekkeb olan
bu zaviye, harab olmuş X I X . asırda ye­ KÖPRÜLER :
niden yapılmıştır; şimdi de mcvcuddur
E v l i y a Çelebi, Hünkâr Hacı
En meşhuru G a z i H u s r e v Bey hani-
H ü s e y i n köprülerini bildirmekteydi. En
kâhı olup, on dört hücre, bir sema­ eski köprü G a z i I s a Beyin yukarıda
haneyle iki yan revaktan mürekkebdir mevzu-i bahs edilen H . 866 (M. 1461)
(resim 96). Tarama ile gösterilen resim tarihli vakfiyesinde zikrettiği M i l j a c k a
eski halidir; sonradan ufak bir tâdil gör- üstündeki köprü ise de şimdi mevcud de­
ğildir. Köprülerin en güzeli yine aynı ne­
»" E l e z o v i i , I . eser,S. 43 vd. Jsâ Bey hir üstündeki K e ç i k ö p r ü s ü ( K o z j a )
Vakfiyesi.
E l e z o v i c , I . Mfc. S. 43 vd. Jsn Bey Vnk-
"» Glasnik, I I , 1951, S. 39.
E . H A K K I AYVERDİ
306

dür. Şehrin ta üst başında olmasından do­


layı şöhret kazanamıyan bu tesis, Mos- Kİ^J »i\jA ol>-
tar'ın namlı köprüsünden hiç de aşağı
değildir (Resim 103) de görüldüğü veçhile
Bir dc Hacı S i n a n ' ı n tekyesinin yanın­
iki yuvarlak tahliye gözünü hâvi 20 küsur da, 4 sütuna müstenid, türbesi vardır-
metrelik tek açıklıktır. İnşası H. 957 (M. vefatı H. 1050 (M. 1640) dır. (Resim 107)
1550) den e v v e l d i r H ü n k â r köp­ de görülen açık türbeler K ö p r ü l ü Y u s u f
rüsü üç, Hacı Hüseyin köprüsü dört Paşa H. 1160 (M.1747) ve H . 1193
gözlüdür. Bu sonuncu H. 1029 (M. 1619) (M. 1779) da ölen K a d ı Mehmed
da yapılmış olup Evliya'dan naklen ta­ Yusuf Efendilere aiddir.
rih beytini vermiştik; bir de H. 1213
(M. 1798) de Hacı Abdullah Brigan'ın İmâretler :
yaptırdığı Lâtin köprüsü bulunmak­ E v l i y a Ç e l e b i şehirdeki yedi zi-
tadır. yafethâneden F e r h a d P a ş a , H u s r e v
Paşa, K o c a Mehmed P a ş a i m â r e t -
TÜRBELER:
lerini zikr ile bu sonuncunun M i m a r
Gazi Hüsrev Bey türbesi cami'i-
Sinan'ın eseri olduğunu bildirmektedir.
nin avlusunda, sol tarafta sekiz köşelidir
Filhakika TezkiretüH-Ebniye'mn matbu-
(resim 104). Kâmilen kesme taştan yapıl­
unda ve kolleksiyonumuzda bulunan çok
mış, her yüze altlı üstlü birer pencere açıl­
eski bir yazmasında, imâretler bahsinin
mıştır. Plânı (resim 74) de görüldüğü gi­ 14. numarasında, Bosna'da M e r h u m
bidir. Bütün halkm büyük bir hürmetle Mehmed Paşa i m â r eti zikrolunmak-
andığı bu Sultan-Zâdenin türbesi de tadır. Evliya'nın bağışladığı K o c a sıfatı
cami'i gibi sonradan aşırı tezyinatla süs­ ekseriya SokoUu'ya münasib görülen
lenmiştir (resim 105). Kapı üstündeki sıfat ise de, Sinan'ın Sofî Mehmed
kitabesi şudur: Paşa adına Hersek'de bir cami yap­
tığına bakılırsa, H. 954 (M. 1547) de
Bosna Beyi olan bu zatın S a r a y Bos­
na'daki imâreti ve yine TezkiretüH-Ebniye
de bahsedilen darü'l-kurra ve sarayını da
Sinan'a sipariş etmesi ihtimali daha kuv­
vetlidir; bu binaların ne olduğu tahkik
olunamadı. Saray Bosna yanında, Mok-
ro mevkiinde SokoUu M u s t a f a P a ­
şanın bir kervansarayı vardır.
Tarih-i vefatı H. 548 (M. 1542) dir.
Gazi Murad Bey Türbesi : Visoko Kasabası:

. G a z i Husrev Beyin Kethüdası Bosna ve F o j n ı c a nehirleri kav­


vc gaza arkadaşı, sonra da vakfının müte­ şağında, dcbbağhaneleriyle mâruf olan bu
vellisi olan Murad Beyin türbesi onun kasabada Hacı S a l i h Ağanın yaptır­
yanında, fakat daha ufaktır. İki bina son­ dığı, H. 1196 (M. 1782) tarihli bir cami
radan , köşeli bir çıkıntıyla birleştirilerek vardır. Fotoğrafına nazaran, takriben
türbedarlara tahsis olunmuştur(resimıo4). 12x10 ebadında, çatılı, yüksek, ahşab
İki beyitlik talik, Türkçe kitâbcsi şöy­ minareli, etrafı kapatılmış ahşab sayvanh
ledir (resim 107): bir binadır; sonradan tâmir gördüğü dc
sezilmektedir.

Bosna nehri üzerinde D a v u d Pa-

Beyti e, ayn. cs. S. 274.


T r u h e l k a , ayn. es. S.75, Yalnız 4. mıs- T r u h e l k a , ayn. es. S.75 birinci nus-
ra'daki " j a " yazılmıştır; vc Mujczino- ra'daki son kelime şeklinde kaydolunmuş-
v i i ayn. tımk. S. 99. tur-vc M u j e z i n o v i f , ayn. mak., S. 102.
Y U G O S L A V Y A ' D A T Ü R K ABİDELERİ V E V A K I F L A R I
207

şanın yaptırdığı köprü 1833 ve 1878 de H . i 2 0 i - i 2 0 4 ( M . 1786-1789) arasın­


iki defa tamir görmüştür'". da Bosna valisi olan M i r - i A l e m Pa­
Kasaba civarındaki O g l a v a k mev­ şanın genç yaşta ölen oğlu için yaptırdığı
kiinde bir N a k ş i b e n d î tekyesi mev- türbe, XVIII.asır ikinci nısfında inşa olun­
cud bulunmaktadır kasabanın, 1934 muş, bu zat H . 1215 (M. 1800) de vefat ile
de 4500 nüfusu bulunmaktaydı buraya gömülmüştür. Kasabanın 1934
de 2000 nüfusu bulunmaktaydı '•^'.
Kiseljak Kasabası :
Akhisar (Prusac) Kasabası :
Fojnica nehri kenarında bir su Evliya'nın rivayetine g ö r e b u
şehri olan bu kasabada bir H a c ı Ü v e y s kaleyi Y a v u z S u l t a n S eli m zamanında
kervansarayı bulunmaktadır; vakfi­ G a z i H u s r e v Bey zapteylcmiştir; du­
yesi H. 972 (M. 1564) olduğuna göre varları 40 arşın = 30 metre olup yalçın
inşası bu tarihlerden evvel olmalıdır'-"'. bir kaya üstünde beş köşeli bir hisardır.
Uskupye vakli (Doljini Vahuf)Kasa]»ası Bir büyük, bir koltuk kapısı vardır. X V I I .
asırda M e l e k A h m e d P a ş a kendi ma­
Vrbas nehri kenarında bulunan bu
lından tamir eylemiştir. Hisarda 80 ev,
kasabada, Evliya'nın izahına göre ^"
bir H ü n k â r cami'i vardır. Varoşunda
2000 ev, 100 dükkân, 30 cami ve mcscid
800 aded bahçeli vc kârgiv ev, 80 dükkân
olup M a l k o ç - Z â d e İ b r a h i m Beye
bulunmaktadır. Sekiz cami'i ve mescidin­
aid olan, cümlesinden ma'mur ve müzey­
den en ma'mûru ve mükellefi H a y d a r
yendir. Kitabesi şudur:
K c t h ü d â Cami'idir. Kitabesi şudur:

Nlj '•'^.ji "^y^ '•j-^ ^^-^


Tarih H. 1025 (M. 1616) göstermektedir.
Tarih mısra'ı H. 995 (M. 1586) göstermek­
Aieşiliat-i îslâmiye Mecmuası ise '''' E v l i ­
tedir. Kasabanın saat kulesi de bulun­
ya'nın H a y d a r K e t h ü d â ' y a aid de­
maktadır Mefiliat-i îslâmiye Mecmuası-
diği bu cami'in H a n d a n A ğ a namında
nm^ izahatına göre yukarıda zikrolunan,
birisi tarafından yaptırıldığını söylüyor.
ibrahim Bey c a m i ' i n e B a ş C a m i de
Mecmuaya nazaran, cami taştan, ince
denmektedir. Ancak bu mecmua tarihi
minareli olup taş minber, istalaktitli alçı
1572 gösteriyor ki, E v l i y a ' n ı n kitâbesine
mihrabı bulunduğu, mahfihn şâyân-ı dik­
nazaran verdiği tarihe uymamaktadır.
kat güzellikte sütunlara oturduğu vc iç
Bânisi, Sancak Beyi M a l k o ç Beyin ak-
kalemlerin pek zarif olduğu anlaşılmakta­
rabasıymış. Ayrıca mektcb ve çeşme de
dır; eser şimdi mühmel bir vaziyettedir.
yaptırmıştır. Yine aynı mecmua, inşaatı­
na nazaran, X V I . asrın ikinci nısfında Yine E v l i y a ' n ı n kaydına göre kasa­
olduğu tahmin edilen kitâbesiz H a c ı bada üç mekteb ve üç tekye bulunup bun­
Yusuf cami'i olduğunu bildiriyor; son lardan birisi Halveti Tarikatinden Ş e y h
cemaat yeri ahşabdandır. Bina ve önünde­ K â f i ' y e mensubdur. Şeyh H a s a n Kâ-
ki çeşmesi şimdi harabdır. fi-i A k h i s a r î denilen bu zat bir de han
yaptırmıştır. Kapısı üzerindeki tarih:

»" NûviBeharmecVlU, 1934, Sayı j-7.S.nı


"* Beyti c, ayıt. « . , 8 . 2 5 2
' « P e l l e l i e r , n>)i. S. 252.
Beyti c,(7)';ı. es., -S. 272. H . I 0 2 I (M. 1 6 1 2 ) . Kasabada E v l i y a ' ­
'*' E v l i y a , V , 443. nın zikretmediği Ş e y h Hasan-ı K â f i ' y e
E v l i y a , yazma nüshaları, Bağdad Köş­ aid H . 1 0 1 9 (M. 1 6 1 0 ) tarihli çatılı vc çatı
kü, 301 ve 307 numaralar. Matbuda "ı,»;ı"
ortasından çıkan ahşab minareli cami de
'li'i' olarak kaydedildiğinden lıcsab taşmakta,
vezin bozulmaktadır.
'•" Beytic, ayıt. esn, S.235. l ' e l l e t i e r , nyn. es., S. 252.
»" Clasnik, I I I , 1952, S. 129. E v l i y a , V , 444.
E . H A K K I AYVERDİ
308
barlar vardır. Aşağı kalenin beş metin
vardır; son cemaat yeri tamamen duvarla
kulesi olup Drina nehrinin tam kenarın-
kaplıdır 333; bir fotoğraûna nazaran da
dadır ve iç hisarın oturduğu kayayı boy­
Şeyh Efendinin türbe, medrese ve hâni-
dan boya kucaklamaktadır. Tek yolunun
kahı iki katlı, üst kaü geniş sayvanh olup,
etrafına 300 ev sıralanmıştır.
tek çatı altında birleşmiştir. Kasabada
Ş e y h Hasan Kâfi Efendi tarafın­ Fâtih'in dövdüğü, şimale nazır olan
dan Handan Ağa cami'i yakınında kapıya H ü n k â r k a p ı s ı derler; bunun
yaptırılan Ayvaz Dede türbesi var­ iç yüzünde bir F â t i h C a m i ' i ve onun
dır. Rivayete nazaran Ayvaz Dede, önünde aşağı kalenin iç hisarı olan bü­
F â t i h devrinde islâmiyetin neşri için yük bir burç bulunur. Kalenin eteğinde
vazife görmüş ve bu kasabada bir su ke­ 300 evli sol ve 2800 evli sağ varoşlar vc
meri inşa ettirmiş bir mücahiddir. Saat soldakinde Yeni H a n isminde o sıralar­
kulesi 20 metre irtifamdadır. Malkoç da yapılmış, bir bina bulunmaktadır.
ve İskender Paşaların medfun olduğu Varoşlarıyla beraber bütün şehirde 18
mezarlıkta X V I . asırdan, mühim mezar­ cami ve mescid vardır. Şimal tarafında
lar bulunmaktadır Hünkâr kapısı'nın iç tarafındaki S u l ­
tan Mehmed H a n C a m i ' i kurşunlu
Şimdi çok küçük bir kasaba olan
"tavan kubbe", bina olup inşa tarihi:
Akhisar kalesinin mühim bir kısmının
mevcud olduğu fotoğrafından anlaşılmak­
tadır.
Yeni Kasaba (Nova Kasaba) :
Jadar nehri kenarında olan bu kasa­ H. 882 (M. 1477), ve tamir tarihi:
banın kalesi, Evliya'ya göre, IV.
Sultan Murad'ın Silâhdarı ve veziri
Bosnah Musa Paşa tarafından yaptı- H. 982 (M. 1574) tür. Sultan Sü­
nlmıştır, îsmi de zaten bu keyfiyeti işrab leyman' da Fethiye nâmıyle bir cami
etmektedir. E v l i y a , 170 evi, ı8 dükkânı, yaptırmıştır. Bey C a m i ' i ve î z v o r n i k
Musa Paşanın kamilen yeşil kesme taş­ cami'i adlarında olanlardan maada,
tan bir cami'i, üç mescidi, bir tekke, bir iki varoşta ikişer cami ve cümleten sekiz
mekteb, yine Musa Paşanın iki ham mescid, sekiz tekye, üç medrese, yedi
vc bir hamamı olduğunu yazıyor. Yeni mekteb, bir hamam vardır.
kaynaklara göre cami iyİ bir hal­ Asır sonunda 12000 vc 1934.de
dedir. Minber, mihrabı ve minaresi kes­ 3500 nüfusu bulunmaktadır.
me taştandır.
Vitez kasabası:
Kulşad (KuSIat) Kasabası :
Bosna nehri kenarındaki bu kasaba­
Jadar kenarındaki bu ufak palanka­ ya E v l i y a uğramamıştır. A h m e d A ğ a
da beyzî bir hisar vc bir Fâtih cami'i Cami'inin mevcudiyeti neşredilen ki-
vardır tâbesinden malûmumuz olmaktadır.
tzvomik (Zvornik) Şehri : 50 X 50 ebadında, altı bcyitlik Farisî
kitabesi şudur:
D r i n a nehri kenarındaki bu şehrin
gayet yalçın bir kaya üstünde bulunan Uîl (1) (^U-JU üU>> (1)1
kalesi, yukarı iç hisar ve aşağı kale olmak
üzere ikidir Yukarıda bir kaç da­
racık evle Ebü'l-Fetih Cami'i vcan-

(1,2,3) Glasnik, I I I , 1952,8. 125 v.d.


»M E v l i y a , ¥1,489.
Glasnik, I I I , 1952, S. 277.
» • E v l i y a , V I , 489. »" KamusüH-A'lâm, I I , 852.
» ' E v l i y a . V I , 493- Pclletier, ayn. es.. Si 254.
Y U G O S L A V Y A ' D A T Ü R K ABİDELERİ V E V A K I F L A R I 209

H. 998 (M. 1589)-


Kladanj Kasabası :
DrinjaĞa nehri kenarındaki bu ufak
kasaba X V I I I . asırda elli evlik ufak bir
yer olduğu halde ta X V I . asırda ya­
pılmış K u r ş u n l u namını taşıyan mühim
bir cami'e sahib bulunmaktadır. Most ar Hesaben H . 956 (M. 1549) göstermekte­
mütesellimi olup mühim köprüleri de dir. Bu H a s a n A ğ a Foça'daki A l a c a
bulunan H a c ı B â l î E f e n d i tarafından c a m i ' i n i n inşaatına memur olduğun­
yaptırılmıştır. Bina kâmilen kesme taş­ dan H a s a n N a z ı r ismiyle anılmakta­
tan ve kubbelidir, kürevî alikalar kasnak- dır; haziredeki kabir taşı H . 960 (M.
sız kubbeyi taşır, son cemaat yeri yapıl­ 1553) tarihini taşımaktadır. Bir rivayette
madan kalmıştır. Minber ve mihrabı eski A l a c a C a m i ' i n banisi dc bu zattır.
tarzdadır Cami bugün epeyi ha- Hacı Ali C ami'i :
rab vaziyettedir ve kubbenin üstü çatıyla Yukarı çarşıda bulunan bu cami'i
örtülmüştür. 1934 senesinde 1300 nüfusu H . 1172 (M. 1758) tarihinde M c h m c d
vardı K u k a v i c a Paşa, ikinci Bosna valiHği
Travnik Şehri: sırasında, yaptırmış; H . 1277 (M. 1758)
de yandığından H a s a n Paşa-Zâde
Bu şehir H . 961 - 997 (M. 1555-1588) H a c ı A l i tecdid eylemiş, bundan sonra
veH. 1048- 1268 (M. 1638- 1851) arasın­ onun nâmiyle anılmıştır '^5.
da Bosna vilâyetininfi'lî merkezi vazi­
fesini görmüş, valiler burada icra-yı hü­ (Resim 109) da görüldüğü veçhile
kümet etmişlerdir. E v l i y a bu şehri faz­ cami kısmen kesme taş, kısmen sıvalı,
la tetkik etmemiş, ufak bir kalesi, varoşun­ kârgir duvarlı, kesme taş minarelidir.
da 2000 kârgir evi, on yedi cami ve mesci­ Kapının önünde at nalı şeklinde iki
di, mektebleri han ve hamamı olduğunu kemerli bir ahşab son cemaat sundurması
bildirmekle iktifa etmiştir. (Resim xo8) bulunmaktadır, çatı kayganla örtülüdür.
ovadan yamaca doğru şehrin görünüşü­ Yanındaki çeşmeyi K u k a v i c a M e h-
dür. Sağda saat kulesinin üstünde hisar, m e d P a ş a yaptırmış vc suyunu Baş
kulenin solunda S ü l e y m a n P a ş a ca- Pınar denilen yerden getirtmiştir. Bu
mi'i hisar içinde F â t i h c a m i'i ve solda zatın T r a v n i k ' d e bir bedestanı da bulun­
dik ahşab çatılı bir cami ile Y e n i C a m i maktadır.
denilen kubbeHsi görülmektedir. Evler
S ü l e y m a n Paşa Cami'i :
umumiyetle çok dik çatılı, kaygan taşıylc
A l a c a C a m i de denilen bu bina­
örtülüdür.
nın yerinde evvelce G a z i A ğ a isminde
Yeni C a m i veya H a s a n A ğ a C a - birinin X V I . asırda yaptırdığı bir mâbed
mi'i: kubbeli, tokça fakat mevzun mi­ vardı. Bosna Valisi K â m i l Ahmed
nareli, ufak taşlarla yapılmış bir binadır, Paşa tarafından H . 1171 (M.
şehrin üst kısımlarında bulunmaktadır***. 1757) de tecdid edilmiş H . 1231 (M. 1815)
Hasan A ğ a cami'inin 49 x 94 cb'a- te yandığından Bosna Valilerinden Sü­
dında üç satır üstüne altı beyitlik Arapça l e y m a n P a ş a tarafından yeniden yap­
kitabesi: ( E v l i y a yalnız bu cami'ih ta­ tırılmıştır. Bu y ü z d e n - S ü l e y m a n P a ş a
rih beytini tam olarak kayd etmiştir).
Mujezinovic, Tıırski tıal/ıisi, Prilozi M u j e z i n o v i c , ayn. mak. .S. 456.
Mtc. I , 1951, S.480. »•5 Glasnik, I I I , 1951, S. 298.
Glasnik, I V , 1953, S. 151. ^«« Bu zat S o p a S a l a n nâmiyle mâ­
P e l l e t i e r , aynı eser. S. 246. ruftur; bir rivayete nazaran A h m c d Kâmil
^ Glasnik, I I , 1951. S. 298. suretinde dc zikrolunur; Sicil, I , 257.
14
210 E. H A K K I A Y V E R D t

veya S ü l e y m a n i y e Cami'i ismini al­ H . 1117 (M. 1705) de yaptırdığı bir k ü -


dığı gibi, cebhesindeki rengârenk güzel tübhane bulunmaktadır
kalemlerden dolayı Alaca camide Saat kulesi (resim 109) 20 metre i r t i -
denir. famda olup, kapısı üstündeki kitâbesinc
Üzerinde H. 1238 (M. 1822) tarihini nazaran, o da cami sahibi S ü l e y m a n
taşıyan bir tamir kitâbesi vardır. Anlaşı­ Paşanındır alt kısmı kesme taş,
lan cami'in tâlihi mütemadiyen tecdid ve üstü sıvalıdır.
tamirle geçerek son tecdidinden yedi sene T r a v n i k ' t e m ü h i m şahsiyetleri b a ­
sonra tekrar imar olunmuş, bu harbde de rındıran bir kaç türbe b u l u n m a k t a d ı r ;
bombardımandan zarar gördüğünden be­
Bosna V a l i s i P e r i ş a n M u s t a f a P a ­
şinci defa 1945 te onarılmıştır. (Resim
şanın t ü r b e s i (resim 114), a n a yol
110, I I I ) de görüldüğü gibi, cami fevka­
üstünde S ü l e y m a n Paşa cami'inin
nidir, mihrab ana şose üzerinde, medhal
yakınındadır; keskin köşeli baklavalarla
arkada daha yüksek bir yerdedir. İki ta­
müzeyyen başhklı altı s ü t u n ü s t ü n e , altı
rafı bir merdivenle 3,5 metre genişliğin­
de cami'in hariminden çok daha geniş köşe plânlı, açık bir kubbedir; evvelce
bir son cemaat dehlizine girilir, yine iki üstünde bir tel muhafaza kafesi bulunmak-
tarafh merdivenlerle üst mahfile çıkılır. taymış. Kabir taşında ' J l j j ç ^ T l
Cami'in iç genişüği 15, derinliği 16 l i b (jiava-* ^ ^ 1 yazılıdır; t o p r a ğ a gö­
metredir. Üç tarafında ahşab mahfiller mük olduğundan ma'badi o k u n a m ı y o r -
bulunmaktadır, altlı, üstlü on yedişer sadatarih-i vefaünın H . 1215 ( M . 1800)
pencereyle bol bir ziya içindedir; kiremit­ olduğu bilinmektedir^'". Kemerler d â i r e v î
le örtülü çatısı geniş saçaklıdır. Kesme taş ve bazı motifler aykırı olmakla beraber,
minaresi mütenasib ve mevzun olup sol­ türbenin heyet-i umumiyesi bir XVII.
dadır. asır yapısı tesiri bırakmaktadır; sütunlar
Cami'in sağ tarafı 12, mihrab ceb- muka'ar olukludur ve kakma t a ş p a r ç a l a -
hesi 8 sütuna oturur, bunlar bir tanesi riyle müzeyyendir.
pahh dört köşe, diğeri yuvarlak olmak ü-
zere birbirini takib eder. Köşelerde pah- M u h s i n - Z â d e A b d u l l a h ve H a ­
sız dört köşe sütun olup hepsi de yekpare fız C e l â l ü ' d - d i n P a ş a l a r ı n türbesi,
taştandır. birinciye yakın bir yerde, ana yol ü s t ü n d e
olup mustatilî plânlıdır; baklava b a ş ­
Bu sütunların altında ve cami'in so­
lıklı sekiz mermer sütuna m ü s t e n i d dâirevî
lunda, minarenin yanında, sıra dükkân­
kemerlerle bağlanmıştır. Eski bir resmine
lar, en içeride de Travnik'in ikinci be-
nazaran üstünde tel kafes bir kubbe
destanı bulunmaktadır. Bedestan içten
bulunmaktaydı. Sağdaki kabir C e l â l ,
içe 8x12 eb'admdadır ve bir kapısı mih­
soldaki A b d u l l a h Paşalara aiddir;
rab, diğeri medhal merdiveni altındadır.
A b d u l l a h P a ş a n m k i bir az d a h a ile­
Cami'in alt pencereleri köfeki söveh ve
riye çıkıktır; taşı kallâvi ile m ü z e y y e n ,
parmaklıklı, üstler kemerlidir. Cami'in
yassı ve yüksekçe olup kitâbesi g ü z e l bir
asıl hususiyeti de bütün cebhenin rumiler
sülüsle yazılmıştır:
servi ve saire gibi ağaç motiJeri, madal­
yon ve sularla rengârenk tezyin edilmiş
ı
bulunmasıdır. Cebhede tezyinat umumi­
yetle iyi bir şey olmadığı halde burada ga­ 2
yet muvaffakiyetle güzel bir terkib yapıl­
mıştır (resim 11 2, 113). Bu haricî kalem­ 3
ler hüviyet ve asaletini muhafaza ettiği 4
halde, dahil pek çok boyanmış, hususi­
Oil j jjik» J
yeti kalmamıştır. 5
Şehirde Elçi İbrahim Paş a'nın
Gksnik, I I , .1951, S. 19..
Bu zat Ağrıbozlu olup Rumeli Beyler­ =•» Gksnik, I I , 195,, S. 165.
beyliği vazifesinde bulunmuştur; Sicil, I , 116. "» Glasnik, I I , 1951. S. 99.
Y U G O S L A V Y A ' D A T Ü R K ABİDELERİ V E V A K I F L A R I
211

j j j lib -tliİJLp — 6 radaki kale T ü r k yapısıdır»". Kasabanın


1934 de 2000 nüfusu vardı^'*.

\\ \ \\\ <^ Yayçse (Jajce) Kasabası :


V r b a s ve P l i v a nehirlerinin kavşa­
Bu zat H. 1151 (M .1738) de Vezir-i ğında bulunan bu şehir evvelce küçük
A'zam olan M u h s i n - Z â d e A b d u l l a h B o s n a krallığının merkeziydi; H . 876
paşadır (M. I462)de F â t i h b i z z a t zapteyledi. E v ­
Celâl Paşa taşı kallâvili hemen hemen liya 3 " kaleyi büyük bir yumurtaya ben­
aynı şekildedir: Jail>- ^^-Jlj ^•^y, l i U - zetmekte ve kara tarafın çift duvar olması­
na mukabil, nehir yanında duvara bile
ihtiyaç duyulmadığını aşağı hisarda iki
sene 1238". Bu zat î z v o r n i k l i olup katlı 1000 ev, 80 dükkân, varoşunun bi­
H. 1228 (M. 1813) te Bosna valisi olmuş, rinde 300, diğerinde 500 reâyâ evi bu­
iki sene sonra azledilmiş, vefatına kadar lunduğunu bildirmekte, büyük kiliseden
burada ikamet eylemiştir ' ' i . bozma bir Sultan S ü l e y m a n câmi'i
ve Sadr-ı A'zam Melek Ahmed Paşa­
Bu müşterek türbenin, kemerlerin yu­
nın cami, medrese, hamam, mckteb, tek-
varlak olmasına rağmen, bıraktığı intiba
ye ve hanı olduğunu ilâve eylemektedir.
daha eski devirlere aiddir; bu türbeleri
M e l e k A h m e d Paşanın Bosna Va­
ve X V I I I . asırda yapılnnş bir çok cami­
liliği sırasında şehir yandığından ''Beni se­
lerle beraber mütalâa edersek, B o s n a -
venler tiz bir imaret yapsunlar" dimekle el­
Hersek diyarında klâsik mimari devri
birliğiyle şehir i'mar olunmuş. P l i v a üze­
izlerinin, O s m a n l ı I m p a r a t o r l u ğ u ' -
rinde büyük, ahşab bir köprü vardır.
nun diğer yerlerinden bir asır daha fazla
F â t i h S u l t a n Mehmed'in İmamı A l i
devam ettiği müşahede olunur.
E f e n d i , Şeyh Mustafa, X V I I . asır orta­
Bu iki türbe arasmda bir takım yap­ larında vefat eden hattat Hurrem Çelebi
rak süsleriyle müzeyyen kârgir bir çeşme vc ilk D i z d a r H ü s a m K a p t a n ı n tür­
vardır, (Resim 115) de kısmen görülmek­ beleri vardır. (Resim 115) de, Y a y ç s e
tedir. On beyitlik, kitâbesi bütün çeşmeyle şehrinin nehir tarafının hakikaten duvara
beraber pek ziyade badanalandığından ihtiyaç hissettirmeyecek kadar sarp olduğu
okunamadı. ve umumî manzaranın letafeti görülmek­
Bu türbelerden başka Bosna Valisi tedir.
olan D e f t e r d â r î S i l â h d a r A b d u l l a h E v l i y a Ç e l e b i ' d e n sonra olan ca­
Paşanın H . 1200 ( M . 1785), milerden birisi, Bosna Valiliği de yapmış
C e l â l ü ' d - d i n P a ş a tarafından idam olan, Sadr-ı A'zam M u h s i n - Z â d e Meh-
edilen Ş e y h i l h a m î'nin, H . 1230 (M. med P a ş a n ı n zevcesi ve I I I . S u l t a n
1814) ve civarında birçok Kadı ve Müf­ A h m e d ' i n kızı E s m a S u l t a n ' m H .
tü medfun olan Tr av nikli Ş e y h M e h - 1167 (M. 1753) de yaptırdığı güzel bina­
med ve karısının ( X V I I I . asır) ve L i v - dır bir fotoğrafına nazaran kesme
no kaptan ve müteseUimi F i r de vs taştan bedenli sekiz pencereyi muhtevi
kaptamn H . 1257 (M. 1841) türbeleri kasnaklı, kubbeli, son cemaat yeri ahşab
bulunmaktadır. çatılı, mütenasib bir camidir; minaresi
mevzundur; haziresinde câlib-i dikkat
^pce Kasabası :
kabirler vardır.
E v l i y a Ç e l e b i , Bosna nehri ke­
narındaki bu keısabaya uğramamıştır. Bu- D i z d a r c a m i ' i : H . 1228 (M. 1813)
de Y a y ç s e Beyi S ü l e y m a n Bey tara­
fından yaptırılmış, 5,00 x 4,35 ebadında
"» Sidl, I I , 556.
Bu zat B o s n a l ı d ı r ve babası Defter­
dar İ s m a i l A ğ a d a n dolayı bu namı almıştır; "* P e l l e t i e r , ayn. es., S. 254.
Sini, I I I , 387. E v l i y a , V , 501 v.d.
B c j t i t, ayn. es. S. 293. Glasnik, I I I , 1952, S. 131.
212
E . H A K K I AYVERDİ

ufak ve kubbeli bir camidir. Şehre 12 ki­


lometre mesafede Ilyas Baba ve 3 ki­
lometre uzakta Fâtih Baytarı türbe­
leri bulunmaktadır; ikisi de kitâbesizdir
1934 senesinde kasabanın nüfusu
4500 idi
Lvl ı^JÜbl JUît 6 ^
GöJhisar (Jezero) Kasabası :
Kalesi aynı isimdeki gölün kenarın­
da olmakla Göl Hisar denilen bu kasa­
ba Yayçse'ye çok yakındır. E v l i y a * "
alçak duvarh murabbaî kalesinin bir Kitâbenin selikası bozuk ifadesi s a k a t t ı r ;
ada üstünde olduğunu ve içinde bir Hün­ anlaşılan mana, Darü's-saadc A ğ a s ı H a c ı
kâr Cami'i bulunduğunu bildirdikten M u s t a f a A ğ a , cami'in harabiyetini ha­
sonra, varoşunda iki kath musanna' 600 ev, ber alıp mütevelli eliyle H . 1290 ( M . 1873)
40 - 50 dükkân, birmüferrah cami'i, sekiz dc tamir ettiı-miştir. H . 1290 tarihlerinde
mescid, müteaddid küçük han, bir hamamı Kızlar Ağası olan bu namda kimse yoktur.
olduğunu zikretmektedir. Buna mukabil H . l o o ı ( M . 1592) de Ak
Ağalardan B o s n a l ı Hacı Mustafa
Varsal Vakıf (Varcar Vakuf-Mrkonjİc
A ğ a , Kızlar Ağası mevkiini ü ç sene işgal
Grad) Kasabası :
eylemiş ve bu vazifede iken ö l m ü ş t ü r . ^ 2
Kasabanın Boşnakça tarihî bir ismi İnşaatın da delaletiyle bu cami'i X V I .
olmasına rağmen, hatıraları silmeye asır nihayetlerinde bu z a t ı n y a p t ı r d ı ğ ı
gayret eden zihniyet, bu kasabanın ismini muhakkaktır; kitabede t e r e d d ü d e sev-
otuz beş sene evvel değiştirmiştir. Müs­ keden ifade Türkçeyi iyi y a z a m a y a n
lüman ahali gittikçe azalmaktadır. Kasaba birinin hem mütevelliyi, hem birinci
eskiden Cornje Kloke isminde ufak bir baniyi zikretmek isteyerek karışıklığa mey­
köy iken burada doğup, • bilâhare Kızlar dan vermesinden doğmuştur. H e r nc
Ağası olan Beyaz î Mustafa Ağanın olursa olsun cami m ü h i m d i r .
XVI. asır sonunda güzel bir cami, yap-
tırmasiyle ehemmiyet kazanmıştır (re­ Bâni H a c ı M u s t a f a A ğ a , bir çok
sim 116). inşaat daha yaptırmış ise de bunlar ş i m d i
yoktur
Cami, 11 metrelik sağır kasnak üs­
tünde kubbeli, üç kemerli son cemaat Köluyc (Kljuc) Kasabası :
mahallidir. Duvarlar, kemerler, sütunlar S a v a nehri kenarında olup B o s n a
sıvalı olduğundan esas bünye görülmemek­ kralının son tahassüngâhıdır. Z a b t ı esna­
tedir. Sütun başhkları da birer tabelâ sında tamamen tahrib edilen bu kale
halinde sıvanmıştır. Her halde son asırda T ü r k l e r tarafından yeniden yapılmış­
yapılan bu sıva ameliyesinden minare tır^*; bir de ufak cami'i vardır. E v l i y a
kurtulmuş, tamamen kesme taş olan eski Ç e l e b i bu kaleyi "garib" olarak tavsif
bünyesini muhafaza etmiştir. Dahilde ka­ etmektedir
lemler bozulmuş ise de alikalarda ve mih-
rabda eski istalaktitler görülmektedir. Mu­ Kozluk Karyesi :
asır menbalar ^so^ binanın X V I . asır Bu ufak karyede bir c a m ı vc iki han
sonlarında olduğunu bildirmesine ve inşa­ bulunduğunu E v l i y a bildiriyor
atında bunu te'kid eylemesine rağmen,
mevcud tamir kitâbesi zihinleri teşviş '«1 imlâsı böyledir.
etmekledir : Sicil, I V , 379.
Bu kitâbenin hiç bir yerde ncşıedildi-
ğine tesadüf edilemedi; metin larafımızdan veril­
Glasnik, I I I , 1952, S. 131. mektedir.
Pellefier, ayın eser, S. 245. Beyti â, ayn.es, S.293.
E v l i y a , V , 503. vd. '«5 E v l i y a , V I , 469.
Gimnik, I V , 1953, S. 49-148. »»• E v l i y a , V I , 494.
Y U G O S L A V Y A ' D A T Ü R K ABİDELERİ V E V A K I F L A R I
213

Tuzla Şehri :
mckte olduğuna göre, hüviyetinde tered­
Spreca nehi-i ayaklarından J a l a düde mahal yoktur. Resimde tepedeki
üzerinde olan bu şehrin kalesi Türkler güzel kale görülmektedir. 1 9 3 4 de iki bin
tarafından yapılmıştır. küsur nüfusu bulunmaklaydı ^^o.
Kasaba T u z l a - i B a l a ve Z i r ol-
Tesanj Kasabası :
jnak üzere iki kısımdan ibarettir. Aşağı
kısmın en mühim abidesi T u r A H Bey, E v l i y a bu kasabaya uğramamış­
yahut Poljska c a m i ' i , tahminen, H . tır. M a g l a y i n şimal-i garbisinde bulu­
gyS (M. 1 5 7 0 ) senelerinde yapılmıştır. nan bu kasabada bir saat kulesi bulun­
Bânisi M o h a ç muharebelerinde yararlık maktadır ^oı. Nüfusu 1 9 3 4 dc 3 0 0 0 ka­
göstermiş ve T u z l a Sancak Beyliği et­ dardı 392.
tikten sonra H . 9 8 9 (M. 1 5 8 1 ) de ölmüş­
Gradacac Kasabası :
tür; medfeni meçhuldür. J a l s k a c a m i ' i
ismini, nehre izafeten almış olup tarih T u z l a ' n m şimal-i garbisinde bulu­
ve bânisi meçhuldür; kubbeli, kesme taş­ nan bu kasabadaki en büyük cami, H .
tan bir camidir. I I . Umumî harbde kubbe 1 2 4 2 (M. 1 8 2 6 ) da H a s a n K a p l a n na­
harab olduğundan şimdi çatıyla örtülü­ mında bir zat tarafından yaptırılan
dür; haziresinde şayan-ı dikkat kabirler 1 4 , 0 0 X 1 3 , 9 0 ebadındaki binadır. Kubbe
ve bu meyanda X V I I . asırdan A h m e d irtifai 1 6 , minarcninki 2 5 metredir. Mih-
Kaptanın mezarı vardır. Aşağı mahal­ rab istalaktitleıie müzeyyen, minber,
ledeki C i n c i cam i* i ahşab çatılı ve çatı kürsü ve mahfil ahşab oymadır; kapısı de­
üstünde çıkan ahşab minareli bir cami­ mirdendir. Bu bina Bosna'da yapılan
dir. son kubbeli camidir. Cami 1 9 4 3 - 1 9 4 4
de tamir edilmiştir
Yukarıki kasabanın en eski cami'i
XVI. asır yapısı olan Ak camidir; ah­ Şehirde saat kulesi de vardır
şab çaüh, kesme taş minarelidir; pencere Kalesi de T ü r k yapısıdır Kasaba­
parmakhkları şayan-ı dikkat bir hususi­ nın 1 9 3 4 dc 3 5 0 0 nüfusu bulunmak­
yete maliktir. Şehrin 1 9 3 4 de 1 8 bin ka­ taydı
dar nüfusu bulunmaktaydı
Gracanica Kasabası :
Maglaj Kasabası :
T u z l a ' n m şimal-i garbisinde olup,
Bosna nehrinin kenarında bulunan
E v l i y a ' n m geçmediği bu kasabada, bir
bu kasabada K a l a v u n Y u s u f Paşa­
saat kulesi vardır Ayrıca O s m a n
nın cami'i Bosna'nın en güzel binala­
K a p l a n medresesiylc H. 1 1 5 0 (M. 1 7 3 7 )
rından biridir; gayet uzun minareli, se­
tarihinde yapılmış H a c ı H a l i l Efendi
kiz köşe kasnaklıdır. Son cemaat mahalli
Kütübhanesi mevcuddur 3°^. Nüfu­
üç kemerlidir, (resim 1 1 7 ) . Bu gün epey­
su 1 9 3 4 dc 4 5 0 0 kadardı
ce harab olan bu cami, en son defa Sul­
tan Aziz devrinde on sekiz bin kuruş, Beııaluka (Banja L u k a ) Şehri :
bu günkü iştira kuvvetine nazaran 2 5 - 3 0 V r b a s nehri kenarında olup Bosna
bin lira, sarfiyle tamir edilmiştir. Kasaba- eyaletinin teşekkülünde, H . 9 9 1 (M. 1 5 8 3 )
mn şayan-ı dikkat bir saat kulesi görülmek­ dc, ilk Beylerbeyi Fer ha d Paşaya mer-
tedir; kaynağımız cami'in bânisi Y u s u f
Paşamn hüviyetini tahkik kabil olma­
P e l l e t i e r , ayıı. cs., S. 251.
dığını bildirmektedir Bununla be­ B e y t i c, ayn. eser, S. 253.
raber nadir rastlanan bu isimde iki zatı P e l l e t i e r , ayn. es., S. 250.
Sicill-i Osmanî, kaydetmekte ve Ru­ Glasnik, I I I , 1953, S. 149.
meli BeylerbeyHği yaptığını da bildir- B e j t i c , ayn. es., S. 255.
3" B e y t i c, ayn. es., S. 293.
P e l l e t i e r , ayn. es., S. 245.
Pelletier, aynı eser, S. 251. B e y t i c, ayn. es., S. 255.
»I» Glasnik, I V , 1953, S. 149. =»s Glasnik, I I , 1951, S. 21.
»»' Sicil, I V , 655. 5" P e l l e t i e r , ayn. es., S. 245.
E . H A K K I AYVERDİ
214

kürevîlere istinad eder. Kıble kapısıum


kez olan bu şehri Evliya Çelebi şöyle
sağ ve solunda kısmen duvara gömülü iki
tarif etmektedir :
döner merdivenle mahfillere çıkılır; mah­
Burayı Sokollu Ferhad Bey
filler kıble duvarında ve solda olup sağ
zabtedip eski kalenin karşısma yeni bir
tarafı minber işgal etmektedir; bunlar
kale bina etmiş vc binaenaleyh (Bonolu-
dördü geride biri solda beş mermer direğe
kateyn) ismi verilmiştir. Şehir nehrin
oturmaktadır. Kasnakta 12, yarım kubbe
iki tarafında, ccnubdan şimale doğru
kasnağında 4, üst sırada 12, alt sırada 10
tûlânî bir şekildedir. Üç ahşab köprü mu­
pencere harime bol ziya verir. Cami'in
vasalayı temin eder; kırk beş mahalle,
bedeni epeyi yüksektir; Yarım kubbe ve
3700 ev, 300 dükkân vardır. En meşhur
tonozların, kasnağın irtifalarmı ekleyin­
sarayları Kaymakamlara ve Ferhad Paşa
ce sivri olduğu görülür. Filhakika göze
hanedanına aid olanlardır. Kırk beş cami
ve mescidinden Ferhad Paşa vc Eski bıraktığı tesir oturaklı olmaktan ziyade
cami, medreselerinden Ferhad Paşa, sivriliktir (Resim 120, 121).
on bir mektebinden Ferhad Paşa ve Minare cami'c nazaran çok yüksek
Cevri-Zâde, hamamlarından Ferhad şerefesi üç sıra istalaktitli, bilezikli gü­
Paşa hamamı meşhurdur. Ferhad Paşa zel bir eserdir. Cami ile mukayese edil­
binası iki kapılı kârgir bedestanı ve yine mek istenirse, tek başına daha muvaffak
ona aid, imareti vardır. Ş e h b a z Efendi, olunmuştur, demek hatalı olmaz.
Gazi H a l i l Paşa, M a l k o ç Paşa, Son cemaat yeri üç kubbelidir. 1952
Benaluka Kadısı ?I'lûsi Efendi senesinde ziyaretimiz esnasında taşları çü­
kabir ve türbeleri bulu) .ktadır. rütme suretiyle değiştirilerek esaslı bir
Kamusü'l-l AHâm bu ı r başında 15000 tâmire tabi tutulmuştu. A l i BejtiĞ'in
nüfus ve bir kaç köprüsü bulunduğunu bil­ eserindeki eski bir resminde, direklerin ö-
dirmekle iktifa etmiştir nüne ve yana ilâve olunan duvarlar bir ça­
Muasır müelliflerden A l i Bej ti £ tıyla örtülerek ikinci bir malrfil eklenmek
de Türk devri Banya Luka'sı hakkın­ suretiyle cami'in tevsi edildiği görülmekte­
daki yazdığı eserde Türkler la­ dir. Şimdi bu muhdes kısımlar kaldırıl­
fından fethi esnasında bir kaleyle bir kaç mıştır.
evden mürekkeb olduğunu ve artık ondan Yalnız o tarihten sonra avlunun sokak
sonra bir şehir halini aldığını ve eski de­ köşesine yeni bir çeşme ilâve ederek heyet-i
virlerden hiç bir kalıntı bulunmadığını umumiyeyi bozmuşlardır. Tak kapı karşı­
beyan etmektedir. sındaki şadırvan ahşab direklere müs­
tenid, oldukça yeni bir eserdir; kemerleri
Gazi Ferhad Paşa C a m i ' i :
sıvayla yapılmıştır.
Ferhad Paşa Sokollu Haneda­
Cami'in iç kalemlerinde ilk zamandan
nından olup ilk Bosna Valisidir; cami
kalma bazı bakiyeler görülmektedir. C a ­
(resim 119) da görüldüğü veçhile 7,5 met­
mi'in ihata duvarları bozulmuş, yalnız
relik bir merkezî kubbenin iki yanı üç
eski kapı kalmıştır. Cami'in plânı hemen
sath-ı mâilli tonozla, mihrab ciheti yarım
hiç bir yerde görülmeyen bir tarzda olmak­
kubbe, medhal üstü bir kemerle örtülü­
la beraber içi ferahtır. Kapı üstündeki
dür. Bu tonoz ve yarım kubbelerin oturdu­
65 X 85 ebadındaki kitâbe şudur
ğu dört büyük kemere müstenid yüksek­
çe dört köşe bir gövde on iki dıh'lı kasnağı
taşır; kubbe kasnak vasıtasiyle müselles-i M u j e z i n o v i c , 07?!. mai., S. 476. A l i B e j -
tic, ayıt. es., 100-12. Birinci müellif ikinci beyit
başındaki "Oy" yi "•ciî" suretinde yazmıştır;
*<"> E v l i y a , V , 505 v.d. halbuki "tişe" külünk demek olduğundan, vurmak,
KamusüH-AHâm, I I . 1357. kahretmek manasını ifham eder ve "^M^
Aiija Bej t i d, Banja Lıtka pod Turskom edebiyatta pek çok kullanılan bir ta'birdir; kal­
Vladavinom, NaSe Starine' Godilnjak zemalskog dı ki biz yerinde de böyle bulduk; bunun gibi
zavoda za ZaStitu spomenika kültüre i prirodnih B e j t i c , de kelimelere yer değiştirterek "
rijetkosti n. r. Bosne i Hercegovine SV. I . den şeklinde bütün bütün başka bir surette kaydet­
ayrı baskı, tamamı ^8 ^sabife Sarajevo 1953- miş; onun da doğru olmadığı kanaatindeyiz.
YUGOSLAVYA'DA T Ü R K ABİDELERİ V E V A K I F L A R I
215

jlip i ü T oLk>-

ı ^ j U jy^l*-* (^'^•^ 'T'J^-''*


^jSİA jı (S-xLl «di
Hesaben H . 987 (M. 1579) u göstermek­ H . 1003 (M. 1594) tc olduğu görülmekte­
tedir. dir.
Ferhad P a ş a H . 983 (M. 1575) Yukarı şehirdeki G a z a n f e r A ğ a
senesi sonlarında B i h a c kalesi önündeki C a m i ' i 12 metre genişliğinde dik çatıh
muharebede Baron A u e r s p e r g ' i itlâf, bir cami olup minaresi kesme taştandır;
oğlu E n g e l h a r d ' ı esir etmiş veondan baninin sekiz köşe, sağır kasnaklı türbesi
aldığı 30 bin duka 'fidye kendisine bıra­ de önündedir (resim 124). Şehirdeki tür­
kıldığından bu cami'i ve hayratını bina belerden E v l i y a ' m n zikrettiği dört ade­
eylemiştir T ü r b e s i cami'in arka­ dini derceylemiştik. Bunlardan H a l i l Pa­
sında 8 köşeli, kubbeU küçük bir bina­ şa T ü r b e s i tamamen kesme taştan,
dır. Ferhad P a ş a B u d i n Valisi iken 8 metrelik bir daireye mersum sekiz kö­
H. 999 (M. 1590) da bir köle tarafından şelidir. İçeriden kubbeli olduğu halde ha­
şehid edilmiştir. rici dilimli bir yıldız şeklindedir.
Defterdariye veya A r n a b u d i y e İçinde H a l i l P a ş a d a n başka Bay-
Cami'i : rakdarı medfundur (resim 125). Bundan
başka B e h r a m E f e n d i T ü r b e s i ( X V I I .
Ferhad Paşanın biraz ilerisinde
asır) ile F e r h a d P a ş a c a m i ' i n i n avlu
cenûb-i garbiye giden şosenin ağzında,
köşesinde 6 köşeli ufak bir bina olan Fer­
kubbeli, zarif bir camidir (resim 122).
had P a ş a B a y r a k d a r ı t ü r b e s i mev-
Cami, dört duvar üstüne kürevî alikalarla
cuddur. Tanzimat fermamna. isyan eden
oturan 8 pencereli kasnaklı g metrelik tek
R ı d v a n Bey - Z â d e A l i P a ş a da bu­
kubbeden ibarettir. Son cemaat mahalli
rada medfundur.
üç kemerlidir (resim 123); gayet yüksek
Bunlardan başka F e r h a d Paşanın,
olan minaresinin kapısı cami içinden açıl-
şimdi mevcud olmayan bir saat kulesi
mışür. Bu cami'e hususiyet veren, sağ ta­
"6 ve bedestam ^<", kervansarayı ve
rafına eklenmiş biraz gayr-i muntazam
V r b a s nehri ve onun kolu o l a n V r b a n j a
alü köşe türbesiyle avlu kapısı üstündeki
üzerinde iki köprüsü ^"^ bulunmakta­
ikinci ufak minaredir. Türbede iki sanduka
dır. Bu eserlerden köprülerin ne olduğu
bulunmaktadır ve hariçten bakınca va­
tahkik olunamadı; yalnız kule bedestan
zifesi anlaşılamayarak binaya cenahlı bir
ve han yok olmuştur.
cami manzarası vermektedir. Cami'in
çok zarif kapısı ilk yapısından kalmadır.
Minber güzel bir mermer oymadır. Mih­ Bu kitâbe M u j e z i n o v i c , ayıt. mak.
rabı da istalâktitlidir. içindeki sıvama S.483 te neşrolunmuştur; ancak ikinci mısra'da
" w j i t " ve "jj!U" kelimelerine yer değiştirtilmiştir;
kalemler muhdestir. 70 x 75 ebadındaki halbuki vezin için, bizim yerinde de tesbit ettiğimiz
kitabesi kapının üstündedir: yukarıki şekil daha doğrudur; bir de son beytin
birinci mısra'mda "(<—>>" kelimesi "^1=" şeklinde
okunmuş; mâna kaybolduğundan, aynı veçhile
tashih eyledik. B e y t i c, ayn.es, 106-185 de, aynı
Jtj\ j^L» «-Jj-lj;! ^y?'} y hatalara düşerek, dercetmiştir.
'&c]ûc, Slıomenici Osmanlijske arhileklure,
(^JOİ ı J ^ y ^ ^ j J t^-^l öuiaJ J
S. 255.
B e y t i c, Yukarıki eser, S. 367.
*** H a m m e r , Devlel-i Osmaniye tarihi, C . B e y t i e, ayn. es., S. 270.
V I I , S. 27-28 ve P e ç e v î, C . I , S.454. B e y t i c, ayn. es., S. 276,
2l6 E. HAKKI AYVERDI

Şehrin, 1934 senesinde 22000 nüfusu narındaki bu kasabanın kalesi T ü r k


vardı "o. yapısıdır**^. Kasabanın 1934de nüfusu
yedibin kadardı
Kradişka (Bos. GradUka) Kasabası:
Sava nehri sahilindeki bu eski mü­ Bugojno Kasabası :
him kasabada, cirmi 1000 adım olan, Saray Bosna'nın şimal-i garbisinde
bir kale sekiz cami, on sekiz mescid ol­ ve Vrbas nehri kenarındaki bu kasaba­
duğunu E v l i y a bildiriyor *" ve K a p ­ nın yakınındaki S ü l e y m a n P a ş a oca­
tan cami'i, kaledeki Hünkâr ve H a c ı ğındaki kule resmini bir numune olarak
Bekir camilerinin meşhur olduğunu veriyoruz.
zikretmekle iktifa ediyor. Kamusii'l-A'lâm
Üstü ve çatısı bu gün mevcud olma­
5000 nüfusu olduğundan başka
makla beraber, altı katlı olması ve cb'adı-
bir tafsilât vermemektedir. Bu gün pek
nm azametiyle kütlesinin tenasüb ve ih­
perişan olan kasabada bir tek mescid kal­
tişamı,, diğer tam kulelerin resmi mev­
dığını gördük. 1934 senesinde 5000 kadar
cud olmasına rağmen, tercihimize sebep
nüfus vardı.
oldu (resim 126). Bu kuleler umumiyetle
Kozarac ve Prijedor Kasabaları : dikçe bir çatıyla örtülüdür; içlerinde ocak
Her iki şehrin kaleleri Türk bina- vardır, bazısının en üstlerinde çıkıntılı mü­
sıdır dafaa cumbaları mevcud bulunmaktadır.
Novi Kasabası : Dubniçse (Dubica) Kasabası :
U n a nehri kenarındaki bu kasabanın U n a nehri kenarında küçük kârgir
kalesi Türk yapısıdır*^*. Evliya bir kal'edir; hisarda n o ev, bir S u l t a n
şeddâdî bina olduğunu bildirerek, "ka­ S ü l e y m a n C a m i ' i bulunmaktadır*22
dimdir" diyor. Yine onun ifadesine göre
100 ev ve bir cami'i vardır. 1934 de 4000 Metroviçse (Srem. Mitrovica) Kasabası:
nüfusu vardı
Srem Beyinin makam olan bu kasa­
Biline (Bijeljina) Kasabası : ba Sava nehrinin karşı sol sahilindedir.
Evliya'ya göre kalesizdir; Evliya'ya göre 1500 evi, 400
500 evi, gayet muhteşem Cengi-Zâde dükkânı, altı cami ve altı mescidi olup
Ali Paşa konağı vardır. Muasır kaynak­ küçük çarşıda G a z i B a y e z i d Bey, aşa­
lara göre kasabada K a n u n î Sul­ ğı çarşıda Me mi Bey büyük çarşı
tan S ü l e y m a n Cami'i, yakınında ha­ meydanında Bayram Bey, A ğ a , H ü n ­
mamı bulunmaktadır; cami kesme taş­ kâr, Murad Paşa camileri meşhurdur.
tan ve kubbelidir. Bir de, H. 1176 (M. Beş medresesinden G a z i B a y e z i d Bey,
1762) tarihli Türkçe kitâbesi mevcud bu­ Bayram Bey, M u r a d P a ş a mamur­
lunan. Binbaşı Yakub Bey türbesi dur; on iki mektebi, üç tekyesi, üç çarşı
vardır. 1934 de kasabanın 12500 nüfusu hamamı ve birçok sobalı ev hamamı ve
bulunmaktaydı üç kârgir ham bulunmaktadır.

Derbend (Derventa) Kasabası : Baça (Srem Raca) Kasabası :


Sava kollarından U k r i n a nehri ke- Evvelce bir tuğla kalesi varken
Sava ve D r i n a nehirlerinin tazyikiyle
Pellcticr, ayn. es., S. 239. yıkılıp bir tek kulesi kalmıştır; 550 evi,
"1 E v l i y a , V , 509. tahta örtülü beş cami'i, iki medrese, iki
•>wKamttsü'l-A'lâm, V , 3238.
"» B e j t i f , ayn. es., S. 293.
4MB e y t i £ , ayn. es., S. 293. Bej ti 6, ayn. es., S. 293.
'«E v l i y a , V , 510. Pelletier, ayn. es., S. 242.
PeUetier, ayn. es., S. 248. E v l i y a , V , 509.
E v U y a . V I , 494, 495- Evliya, V I , 174.
«M Glasnik, I V , 1953. *'* Bu zat B o s n a l ı , namlı gazidir; Sicil.,
Pelletier, ayn. es., S. 240. I V , 513.
Y U G O S L A V Y A ' D A T Ü R K ABİDELERİ V E V A K I F L A R I
217
nıckteb, iki tekyc, bir hanı bulunmakta-
bütün Hırvatistan ve Slavonya kasabaları
dır*". gibi, burayı da epeyi muhtasar geçmiştir.
Nemse ( N ı j e m d ) Kasabası:
Siska (Sisak) Kasabası :
Sava nehri kenarında olup 1040
S a v a nehri kenarındaki bu kasaba­
fevkani ve tahtanî evi, 110 dükkânı,
nın içinde bir cami vardır.
mükellef vâsi konaklan, camileri, iki
.mektebi, üç tekyesi vardır ««. Osek (Osijek) Şehri :
E v l i y a ' y a nazaran D r ava nehri
Vulko (Vukovar) Kasabası:
kenarındaki iç kale, nehir kenarında
Evliya'nın izahatına göre B a n a l ' l a dört köşe bir binadır « 3 . içinde bir
Tuna'nın sağ sahilinde tuğladan muh- S u l t a n S ü l e y m a n c a m i ' i bulunmak­
Itcm bir kaledir ; 500 evi, beş cami tadır. Varoşu bir ağaç muhafaza duvanyle
ve mescid, bir tüccar hanı, bir küçük ha­ çevrihdir. Su kenarı olduğu için evlerinin
mamı, 50 dükkânı, iki mckteb, bir tekyesi çoğu ahşab, ancak büyük ve mükellef
bulunmaktadır. T u n a ' n ı n karşı sahilin­ olanları kârgirdir. î ç kalesi beş, varoş
de Hindi Baba tekyesi vardır. yedi mahalledir.
Yasenoviçse (Yasenovac) Kasabası: 46 cami vc mescidi vardır; eskiden kili­
Hırvatistan'da T u n a ' n ı n Sava'ya se olan S u l t a n S ü l e y m a n Cami'i
karıştığı mahalde, nehir üzerinde bir pa­ pek müzeyyen değildir. Orta hisarda
lanka olup câmi'i, hamamı vardır *28_ K a s ı m Paşa C a m i ' i n i n kitabesi:
oje- lib CJ\JJ^IL_->-U<S
Çernik (Cemik) Kasabası:
Una nehri kollarından Stugo üzerin­
de ehemmiyetli bir kale olup içinde Bey
Sarayı ve S u l t a n S ü l e y m a n ' ı n ufak
bir cami'i vardır; varoşunda üç câmi,
on sekiz mescid varsa da kurşunlu değil­ Hesaben H . 966 (M. 1558) tarihini göster­
dir; bir tekyesi, üç mektebi, iki hanı, mektedir. Bu cami, serhaddm en güzel
bir hamamı, 150 dükkânı bulunmakta­ binalarından olup kubbeleri kurşunlu,
dır.***. Bu kasaba civarında Hersek minberi, müezzin mahfili gayet musanna­
Sancak Beyi S i n a n Beyin bir kervansa­ dır; son cemaat mahalli yedi kubbelidir.
rayı bulunmektaydı Yine bu cihette, çarşı içindeki Mus­
tafa P a ş a "5 C a m i ' i kiremitle örtü­
Pojega (S. Pozega) Kasabası:
lüdür.
Sava ayaklarından O r l j a v a üze­ Kapısı üzerindeki tarihi:
rindeki bu Sancak merkezinin altı köşeli
bir kalesi, camileri olup en mühimmi
kiliseden bozma olamdır *b ^"^"^ıS-^^

Pakriçsa (Pakrac) Kasabası :


Fakra suyu kenarında muhkem mu­
rabba bir kalesi olup camileri, iki tek­
yesi, altı mektebi, iki hamamı ve hanı,
iki medresesi vardır Evliya Çelebi,
H . 970 (M. 1562) senesini gösterir.
«» E v l i y a , V I , 495.
*'-» E v l i y a , V , 6497. E v l i y a , V I , 183.
«' E v l i y a , V I , 177-
Bu zat M o h a ç Sancak Beyi olan
*» E v l i y a , V , 509. G a z i K a s ı m Paşadır; H . 975 senelerinde vefat
««• E v l i y a V , 517. etmiştir.
•w B e j t i i , ajm. es., S. 272. Bu zat H . 962-986 avasmda B u d in
«»i E v l i y a , V , 522. Beylerbeyi olan Meşhur S o k o l l u Mustafa
«w E v l i y a , V , 519-520. Paşadır.
E . H A K K I AYVERDÎ
2l8

ve baş borcumuz olan millet yolunda bi-


Bunlardan maada 40 mescidi vardır.
Dört medresesinden K a s ı m Paşa, Mus­ rer vâsıta değil midir? Biz yalnız elimiz,
tafa Paşa meşhurdur. Dört tekyesi, den geldiği kadarını yapmakla mükelle­
dört de mektebi olup K a s ı m ve Mustafa fiz.
Paşalara aid olanlar saray gibi ma'mur- Muhasebe faslına gelince: yüz otuz
dur. Bu şehrin bir de 1000 dükkânı, ahır kadar şehir ve kasaba hakkında malû­
ve sair müştemilâtı hâvi büyük bir çarşı mat verildi; bunlar için de Ü s k ü b , M a ­
varoşu vardır ki, içinde her sene kırk gün nastır, Saraybosna, Y e n i Pazar,
devam eden panayır kurulur. Yeni Kasaba, N o v i , T r a v n i k , B a n -
yaluka, hattâ bir bakıma B c l g r a d
Mühim Osijek köprüsünü Sultan
gibi en belli başh şehirlerin tamamen
Süleyman Sadr-ı A'zamı Makbul
Türk eseri olduğu, bir çok kasabaların
i b r a h i m Paşa yaptırmıştır. da O s m a n l ı idaresi zamanında daha
Valpove (Valpovo) Kasabası : parlak devirler geçirdiği anlaşılmaktadır.
KraSica nehri kenarında tuğladan Bütün Yugoslavya'ya şâmil âbide­
saray gibi, fakat gayet metin bir kaledir lerin kemiyet ve keyfiyetçe en zengin
kapısı cenuba açılır; üstünde de bir bulundukları devirlerde eriştikleri mik­
saat kulesi bulunur. Kalenin karşısın­ tar hakkında bir vesika yoktur; ancak
daki iki harab burç, buranın zaptı esnasın­ Bosna-Hersek parçasındaki camilerden
da Osmanlılar tarafından yaptırılmış­ arta kalanların" 1939 cihan harbinden ev­
tır. Kale içinde Sultan S ü l e y m a n vel 1173 adedine baliğ olduğu malûmu-
C a m i ' i vardır. Kale hendeği yanındaki muzdur; esasen Saray Bosna şehri bah­
varoşunda üç mahalle ve beş cami ve sinde bu hususu da bildirmiştik.
mescid, bir medrese, bir hamam, bir mek- Biz ise E v l i y a Ç e l e b i ' n i n uğradığı
teb ve bir tekye, iki han, yirmi dükkân bu­ şehir ve kasabalarda eğer toptan yekûn
lunmaktadır. bildirmişse, onu ve ilâve teşkil eden un­
surları tophyarak bulduğumuz rakkamlara
Zagreb Şehri : nazaran, dercettiğimiz âbidelerin her cinsi
E v l i y a yalnız bir cami'i ve pazarı için birer yekûn elde ettik. Ancak bunlar
olduğunu bildirmekle iktifa etmiştir ^3'. tam adedi ifade edemez; daha kaydedil­
1943 senesinde yapıldığından O s m a n l ı meyen nice şehir ve mahal ve ele alınan­
devrinden hariçte kalmakla beraber, bu­ lar içinde de bilmediğimiz ne kadar
rada I. Umumî Harbden sonra inşa olunan âbide vardır. Nitekim bu tarz araştır­
câmi'in resmini ilâve ediyoruz. Şimdi üç mamızla Bosna Hersek'te biz, 635
minaresi de yıkılarak bir salon haline ge­ cami ve mescid bulduğumuz halde, asır­
tirilmiştir. Şeklen de bu vazifeye uygun­ ların, tabiat unsurlarının, isyanların, Bal­
dur (resim 128). kan ve Birinci Umumî Harbin ye Hıristi­
*** yan idaresine geçmenin sebeb olduğu tah­
ribattan arta kalan cıhz yekûn 1173 e
Buraya kadar yazdıklarımızla Os­
baliğ olmaktadır. Aradaki nisbet
manlılar tarafından Yugoslavya'da
olduğundan bulduğumuz rakkamların iki
dört asır müddetle yapılıp bırakılan âbi­
misUni tereddütsüz olarak almakla hataya
delerden mevcudiyetine veya yalnız hi­
düşmiyeceğimize kaniiz.
kâyesine agâh olabildiklerimizi toplamıya
cehdettik. Ancak bunların hepsinde tarihî Bosna-Hersek, M a k e d o n y a , S ı r ­
tavsifi aşıp, üstünde en çok durmamız bizce bistan ve K a r a d a ğ ' d a araştırmamız
tabii olan, mimarî teşrihi sahasına her neticesinde vardığımız rakkamlar şunlar­
yerde erişebildiğimizi iddia edecek değiliz; dır:
esasenjmimarî olsun, tarihî olsun hepsi can Cami ve mescid 1514, mekteb 745,
medrese 143, tekye 211, çeşme 306, han
232, hamam 104, misâfirhane 12, türbe
*" E v l i y a , V I , 499; saray gibi tâbiritjden
buranın eski bir şato olduğu anlaşılıyor. 38, saat kulesi 20, bedestan 10, imâret 32,
E v l i y a , V, 513. kervansaray 18, kütübhane 8, sebil 900,
YUGOSLAVYA'DA T Ü R K ABİDELERİ V E V A K I F L A R I
2ig

darü'l-hadîs 12, darü'l-kurra 12, köprü 42, Hamam 200


İcale 16 dır.
Misâfirhane 25
Şu halde binâların vazifelerinin vc Türbe 50
üzerlerindeki alâkanın devam edip etme­ Saat Kulesi 40
mesi ve doğrudan doğruya tabiatın tahri­ Bedestan 15
batına maruz olup olmamaları gibi tesir­ İmaret 60
ler, bunların zamanımıza intikalinde bi­ Kervansaray 40
rer âmil olduğundan, bu cihet de nazar-ı Kütüphâne 15
itibara alınarak, bu âbideler için O s m a n ­ Sebil 1000
lı devrinde baliğ oldukları takdirî ye­ Darü'l-hadis 25
kûnları gösteren şu cedveldeki rakamları Darü'l-kurra 25
sıhhate yakın kabul etmek yerinde olur: Köprü 100
Kale 50
Cami ve Mescid 3500 Memleketimiz okuyucularına toplu
Mekteb 1500 olarak bilinmiyen bu eski yurd parçası
Medrese 300 üzerindeki şu mimarî, şehircilik ve imârcı-
Tekke 400 lığa müteallik malûmatı ve en son olarak
Çeşme 1000 kısa umumî bilançoyu vermiş olmakla
Han 500 kendimizi bahtiyar addederiz.

BİBLİYOGRAFYA

Ahmed R i f ' a t : Lugât-ı Tarihiyye ve B a j l o n , İ n g : Arhitektonske Osobine Gazi


Cografıyye, 7 cild, İstanbul 1299. Husrev Begovilı Gradjevina (Gazi Hus-
Ali£ic: Livanjske Dzamiye, (Livno Cami­ rcv Beye aid mebâninin mimarî hu­
leri), Glasnik Vrhovnog Starjesinstva susiyetleri) Spomenica Gazi Husrev
Islamske Vjerske Zajednice, Sarajevo Begove 400 godisnjice, Sarajevo
1941, cild. I X , s. 373-395- 1932, s. 28-30.
Arhitektonski Spomenici Turskog Perioda u Ballif, P h . : Wasserbauten in Bosnien und
Mostaru (Türk devrinde Mostar'- Hercegovina, I u. I I . Theil, Wien 1899.
daki mimarî eserleri) Nova Evropa Bej t i c , A l i j a : Ğamilija d^amija i njen
Mec. Zagreb 1936, cild X X I X , vakuf u Travniku (Travnik'teki Kâ-
sayı 7-8, s. 232-235. miliyye cami'i ve vakfı) Glasnik
Arslanagila Most (Arslan Ağa oğlu Köp­ Vrhovnog Starjesinstva Islamske
rüsü), Narodna Uzdanica salnamesi, Vjerske Zajednice, Sarajevo 1942,
Sarajevo 1935, s. 145-146. C . X , s. 143-148.
Ata'î Efendi: Z^l-i Şekayık, İstanbul Bej t i c , A l i j a : Elci Hadli Ibrahim Pasın
1268. vakuf u Travniku (Travnik'teki Elçi
Ayverd i, E k r e m H a k k ı -.Fdlilı Devri Hacı Ibrahim Paşa vakfı). E l Hidaja
Mimarisi, İstanbul 1953. Mec, Sarajevo 1941, c. V , s. 276.
Anhegger , R o b e r t : Die Römerbrucke Bej ti6, A l i j a : Skender Pâiina Tekija (İs­
von Mostar, [ Oriens Mec. V I I . cild, kender Paşa Tekyesi), Novi Bchar
ı No.' dan ayrı baskı, 1954. M e c , Sarajevo 1944, c. X V I , s.24-26.
Babinger, D r . F r a n z , : Die Brücke von Bej tic, A l i j a : Spomenici Osmanlijske Arhi-
Mostar (Morgen Blatt), Zagreb 1938 tekture u Bosni i Hercegovini (Bosna-Her
{I5-5)- sekteki Osmanlı Mimarî eserleri),
Bali e, O. H.: Stari Most (Eski Köprü), Prilozi Mec. Sarajevo 1952-1953,
Zora gazetesi, Mostar 15-12-1926 , c. I I I , I V , s. 229-298 (Ayrı baskı).
sene ı, No. ı. Bej ti t Alija: Paladii Hadli h'asuhova
220
E . H A K K I AYVERDÎ

dzamijai malıda u Sarajevu (Bosna Bosnia and the Hercegovina, Mans


Saray'daki Paçacı Hacı Nasûh ca- Green and Co. 1876 London.
mi'i ve mahallesi), E l Hidaja Mec. E l ez o vie, Gliâa : Turski Spoinenici u
Sarajevo 1942-1943, c.VI, s. 317-322. Skoplju, Glasnik Skopskog naucnog
Bej tic, A l i j a : Banja Luka Pod Turskoın DruStva, 1925-27'den ayrı baskı
Vladavinom, arhitektura i Teritorijalni (Sırbça), s. 122, büyük, beş vakfi­
razvitak grada u XVI. i XVII. vijeku yeyi muhtevi, kıs: Elezovic, I . eser.
(Türk hakimiyeti altında Banja Lu­ E1 ez o vi c, G1 i s a: Turski Spomenici, c. I ,
ka şehrinin X V I ve X V H . asırlar­ Bcograd 1940, Sırbça, 1204 sahifc,
daki mi'marî ve sathî inkişafı), metin tercümeleri ve haşiye.
Nase Starinc GodiSnjak Zemaljskog
Elezovic, G l i s a : Turski Spomenici, Bc­
Zavoda za zastilu spomcnika kül­
ograd 1952, c. I , cüz: I I , aynı bas­
türe i prirodnih rijctkosli yıllığı,
kılar, Fransızca izahat. 245 salıife,
Sarajevo 1953, c. I , s. 91-116 (Ayrı
metin, 200 sahifc fihrist. Kıs: Ele­
baskı). zovic, I I . eser.
Bej ti e, A l i j a : Sokolovicev most na Drini uE v l i y a Ç e l e b i : Seyahatname, 10 cild,
Visegradu (Vişgrad'da Drina üze­ istanbul 1314, 1-6 (1314-1318), 7-8
rindeki SokoUu köprüsü), Narodna (1928) 9-10 (1935-1936)-
Uzdanica salnamesi, 'Sarajevo 1945
Glasnik Vrhovnog Starjehnstva tslamske Vjerske
(Ayrı baskı).
^ajednice, Sarajevo (eski seri).
Bogdanovic, Z.: Vikgradska cuprija
Glasnik Vrhovnog tslamskog Starjesinsiva,,
(Vişgrad köprüsü), Bosanska Vila.
c. I-V, 1950-55 (Binaların kısa tari­
Mec. Sarajevo 1888, s. 174-175-
fini ve şimdi bulunduğu hali havı
Buljina, H.: tz povjesti Banjalu£kilı seri makaleler). Kıs: Glasnik, (yeni
-Medresa (Banja Luka medreseleri seri).
tarihine dair) Glasnik Vrhovnog Glasnik .^e»iö://JÂ;o^ Muzeja-Sarajevo, 1908
StarjeSinstva Islamske Vjerske Za- c. X X ; 1909-1911, c. X X I - X X I I I ,
jednice, Sarajevo 1944, c. X I I , (1888 den beri çıkmaktadır).
s. 100-105.
G r a b r i j a n , D.: Muslimansko Groblje
C e l i c , Dz.: Obnovo Sokoloviieva mosta na (Müslüman mezarlığı) Nevi Bchaı-
Drini u Visegradu (Vişgrad'daki So­ Mec. Sarajevo 1937, X I , s. 71-73.
koUu köprüsünün lâmiri) Nase Sta- G r a b r i j a n D.: Turska Kuca (Türk evi),
rine Mec. Sarajevo 1953, c. I, s. Novi Bchar Mec, Sarajevo 1937,
177-181.
c. X I , s. 9 - 1 2 .
CurĞic, Vejsil : Ugledna MuslimanskaGrabrijan, D. : Orijentalna Hisa v Sara­
Kuca u Sarajevu (Bosna Saray'da
jevu (Bosna-Saray'da şark evi), Arhi­
mühim bir müslüman evi), Narodna
tektura Mec. Sarajevo 1949, c. I I ,
Starinea Mec. Zagreb 1927, c. V I ,
sayı: 23-24, s. 45-61.
cüz: 14, No. I , s. 79-92.
H a d z i j a h i c , Muhammed : Kozja Ğup­
D e l i ö , S : Ğuprija na Mostu kod Trebinja
rija u Proslosli (Geçmişte Keçi köp­
(Trebinyc civarında Most üzerin­
rüsü), Novi Behar Mec., Sarajevo
deki köprü), Glasnik Zemaljskog
1953, c. I X , s. 17-18
Muzeja, Sarajevo 1891, c. I I I .
Dizdar Muhammed : Gazi Husrev Be- H a d z i m u 1 i c, M u s t a fa: Islamske Javne
gova Medresa (Gazi Hüsrev Bey Med­ Zgrade Turskog perioda u Mostaru
resesi), Spomenikca Gazi Husrev (Türkler devrinde Mostar'daki İs-
Begove 400 godisnjice,Sarajevo 1932. lâmî umumî mcbani), Novi Behar
Duda, Herbert W. : Balkanlurkische Mec, Sarajevo 1936-37, c. X , s.
Studien, Wien, Rudolf M. Rodiner 274-375-
1949, s. 144. Hammer : Devlet-i Osmaniye Tarihi, Atâ
E v a n s , Arthur J . : (ingiliz seyyahı) Bey tere, 10 cild, istanbul 1328.
Y U G O S L A V Y A ' D A T Ü R K ABİDELERİ V E VAKİFLARİ

H a n d z i c , H . Mehmed: Povodom 400 K n o l l , D r . Pctar : O Muslimanskoj


godımjice Gazi Husrev Begove Medrese umjetnosti u Bosni (Bosna'daki müslü­
u Sarajevu (Bosna Saray'daki Gazi man san'atine dair) Knjizevnik
Husrev Bey medresesinin 400 üncü Mec. Zagreb 1929, c. I I , s. 443-456.
yıldönümü münasebetiyle) Narod- K n o l l , D r . P e t a r : Muhammedanische
na Uzdanica salnamesi, Sarajevo Grabmalkunst, Morgenblatt, Zagreb
1937. s. 29-48. 2 4 - 12 - 1932.
H a n d z i e , H . Mehmed: Osnivac Najl- K o r k u t , D e r v i ş : Obnova natpisa na So-
jeple Dzamije u Bosni-Aladza Dlamija kolovica mostu u Visegradu (Vişegrad'da
u Foci (Bosna'daki en güzel camî'in Sokollu köprüsü kitabesinin tecdi­
bânisi-Foçada'ki Alaca cami) Ju- di), Glasnik Zemaljskog Muzeja,
goslavenski List, Sarajevo 23-6-1939. Sarajevo 1929, c. X L I .
Hoca S a * d ü ' d - d i n : Tacii't-tevarilı, İs­ K o s t i e , M i t a : Juzna Srbija, Bepgrad
tanbul 1279. 1935-
H ö r m a n n , K o s t a n t i n : Ğuprija u K r e s c v l j a k o v i c , H a m d i j a : Tur Ali
Vikgradu (Vişgrad'daki köprü) ,Glas- Begov vakuf u TuzH (Tuzla'daki Tur
nik Zemaljskog Muzeja, Sarajevo Ali Bey vakfı), Glasnik Vrhovnog
1889, c. I . Starjesinstya Islamske Vjerske Za-
H ö r m a n n , K o s t a n t i n : Hadzibegova Ku­ jednice, Sarajevo 1941, c. I X , s.
la u Hutovu (Hutovo'daki Hacı Bey 10 - 17, 50 - 55-
köşkü), Glasnik Zemaljskog Muzeja, K r e s evljakovic, H a m d i j a : Diamija
Sarajevo 1890, c. H . Hodze Kemaludina u Sarajevu (Bosna
-Saray'daki Hoca Kemalü'd-din
İ b r a h i m E f e n d i ; Peçevî Tarihi, 1st. câmi'i) E l Hidaja M e c , Sarajevo
1283, c. H . 1939 - 1940, c. I I I , s. 149 - 152.
îslâm Ansiklopedisi - istanbul tab'ı. K r c s c v l j a k o v i c , H a m d i j a : Hanikah
Jsioinjacka arhitektura u Hercegovini (Hcr- Gazi Husrev Begov, (Gazi Husrev
sek'te Şark mimarîsi) Gl. Jugoslo- Bey Hânikahı) Spomenica Gazi Hus­
venskog Profesorskog Drustva, Beo- rev Begove 400 godisnjice, Sarajevo
grad 1937, c. X V I I , Sayı : 11-12, 1932,5.57-59-
s. 1056-1059. K r c s c v l j a k o v i c , H a m d i j a : Banje u
K a l a b i c , Mehmed : Hadzi Sinanova Bosni i Hercegovini (Bosna ve Hersek
Tekija (Hacı Sinan Tckyesi), Glasnik Hamamları) Sarajevo 1952, İkinci
Zemaljskog Muzeja, Sarajevo 1890, tab'ı.
c. I I . K r c s c v l j a k o v i c , H a m d i j a : Vodovodi
i gradnje na vodi u Staröm Sarajevu
K e m u r a , Sejh Sejfudin F e h m i : Jawf (Eski Saray-Bosna'daki su tesisleri
muslimanske gradjevine u Sarajevu (Bos­ ve sular üzerindeki mcbâni) Sara­
na Saray'daki müslüman mcbânisi) jevo 1939.
Glasnik Zemaljskog Muzeja, Saraje­ K r c s c v l j a k o v i c , H a m d i j a : Turbeta
vo 1908, c. X X . i meznri oka Begove Dzamije (Gazi
K e m u r a , Sejh Sejfudin F e h m i : Sara- Husrev Bey camii haziresindeki tür­
jevske Dzamije i Druge Javne Zg''"de be ve mezarlar) Sarajevo (Spomenica
turske dobe (Türkler devrinde Bosna 400 godisnjice Gazi Husrev Begove
Saray camileri ve diğer umumî Dzamije), Sarajevo 1932, s. 3 8 - 4 1 .
mebânî) Glasnik Zemaljskog Mu­ K r e s e v l j a k o v i c , H a m d i j a : Han Ko-
zeja, Sarajevo 1909-1911, c. X X I , lobara u Sarajevu (Saray-Bosna'daki
XXIII. Kolobara Hanı), Novi Bchar Mec,
K e m u r a , Sejh Sejfudin F e h m i : Köp­ Sarajevo 1938, c. X I , s. 202-206.
rüler, 1325 Gayret salnamesi, ı ı . Krcscvljakovic, H a m d i j a : Moriia
sene, c. I I , s. 60. Han u Sarajevu (Bosna-Saray'daki
K ı r ç e f : Skopije, (Bulgarca) Sofya 1922. Moriça hanı), Arhitektura Mec.
E. H A K K I AYVERDİ
â22

Sarajevo 1951,0. V , sayı: 9-12. Vrhovnog StarjeSinstva Islamske


K r e s e v l j a k o v i 6 , H a m d i j a : Prilozi Vjerske Zajednice, Sarajevo 1939,
Povjesli Bosanskih Gradova pod Turs- sene V I I , s. ı - 12.
kom upravom (Türk devrindeki Bos Neidhardt-Dz. Cdit:Stari most u Mostaru
na kaleleri tarihine katmalar) Pri­ (Mostar'daki eski köprü) Nase Stari­
lozi Mec, Sarajevo 1951, c. I I . ne Mec, Sarajevo 1953, c. I , s.
Mecdi Efendi : Şekajnk-t Nu'maniye Tel­ 133- 140.
emesi, İstanbul 1269, Kıs: Şekayık. Peez : Mostar und sein kullureis, Leipzig
Mehmed Süreyya : Sicill-i Osmânî, is­ 1891.
tanbul, Matbaa-i Âmire 1308. Kıs: Pell e ti er, R e n e : Sarajevo et sa region,
Skil. Paris 1934.
Milan Karanovii : O Tipovima Kuca Pi rî Reis : Kitab-ı Bahriyye, Türk Tarih
u Bosni (Bosna ev tiplerine dair) Araştırma Kurumu yayını, no: 2
Glasnik Zemaljskog Muzeja, Sa­ Polenakovic, Dr. H a r a l a m p i j e : Skopje,
rajevo 1927, c. X X X I X . Glasnik Yugoslavje, Beograd 1952.
Minetti, H e n r y : Osmanisclıe Provinzinle Pospisil, J . : Wie mann in Bosnien Djamijen
baute, Der Bautechniker, Wien ı - I ,
Baukunst auf dem Balkan, Hannover
1916, c X X X V I , Nu: ı , s. 1-3.
1923-
Potokar, T. : Muslimanski nadgrobni
MuftiĞ, D r . Ahmed A s ı m : Mosche
spomenici (Müslüman mezar taşları),
und Stiftung Ferlıad Pala in Banja
Slovence gazetesi, Ljubljana, 10-
Luka, Leipzig 1941.
5-1936-
Muhibbi5, H i l m i j a : Stara Cuprija u
S a ' d ü ' d - d i n Efendi: Tacü't-tevarih, İs­
Mostaru (Mostar'daki eski köprü)
Glasnik Zemaljskog Muzeja, Saraje­ tanbul 1280, C. I I .
vo 1889, c. I . Salih Âsim : Üsküb tarihi (Türkçe),
MujezinoviĞ, Mehmed : Obnova natpisa Üsküb 1932.
na Sokoloviiem mostu u Vikgradu S a l i h Âsim : Üsküb Tarihçesi, 26 mayıs
(Vişgrad'daki Sokullu köprüsü ki- 1327, (11 sahife) (yazma).
tâbesinin tecdidi) Na§e Starine Sa­ Sarajevski Tai/fAan(Saray-Bosna'daki Taşlı
rajevo 1953, c. I. Han) Yugoslavenski list, Sarajevo
Mujezinovic, Mehmed: TurskiNatpisi 1929, Nu: 161.
ü Sarajem iz XVI. vijeka (Saray-Bos- S i k i r i c , Dr. S a c i r , : Tekija na Oglavku
na 'da X V I . asır Türk kitâbeleri), (Oglavak'daki Tekye) Gayret sal­
Prilozi Mec. Sarajevo 1951, c. I I , namesi, Sarajevo 1941, s. 42-51.
s. 9 5 - 114. Sikiri Ğ, Dr. Sacir, : Sarajevske Tekije
MujezinoviĞ, Mehmed: Turski Natpisi (Bosna-Saray tekyeleri) Narodna
X V I . vijeka iz nekoliko mjesta Bosne i Starina Mec, Zagreb 1927, c. V I ,
Hercegovine (Bosna ve Hersek'te bir No: 14, s. 77-79.
kaç X V I . asır kitâbesi) Prilozi Mec. Steinmann , ! . £ . : Malaz Temelja stare
Sarajevo 1953, c. I I I - I V , s. 455-484. Turske tvrdjaveu Petrinji (Petrinya'da
Nametak, H a s a n : Mostarske Dzamije Eski Türk kalesine ait temelin keşfi),
i njihovi vakufi (Mostar camileri ve Teknicki Vijesnik M e c , Zagreb
vakıf lan) NoviBehar Mec, Sarajevo 1942, c. L I X .
1936- 1937, c. X . , s. 271-274.
Styx, Edmund : Das Bauweisen in Bos­
N a m e t a k , AUja : Mostarski Stari most
nien und Hersegovina, Wien 1887.
(Mostar'daki eski köprü), Sarajevo
1932, Napredak Mec, s. 11 - 12 Ş a b a n o v i c , H a z i m : Ko je Osnovao
den ayrı baskı. Sarajevsku Ferhadiju? (Bosna-Saray
Nametak, A l i j a : Islamski Kulturni Spo- Ferhadiyesini kim inşa etti?), Glasnik
menici Turskog perioda u Bosni i Herce- Vrhovnog Starjesinstva Islamske
govini (Türkler devrinde Bosna - Her- Vjerske Zajednice, Sarajevo 1953,
sek'teki kültür eserleri), Glasnik c. I V , s. 32 - 40.
Y U G O S L A V Y A ' D A T Ü R K ABİDELERİ V E V A K I F L A R I 223

Ş e m s ü ' d - d i n S a m i : Kamusü'l-AHârtı, namesi, sene ı, Sarajevo 1324 hicrî,


İstanbul 1306, 6 cild. s. 149.
Târih-i Osmanî Encümeni Mec. : T 1930- Türbe Mulisinzade Abdullah Pase i Hadzi
1328, Kıs: T . O. M . Hafiz Ali Dzelalije u Travniku : (Trav­
T r a l j i c , S e y i d . M. : Medresa Hadzi nik'teki Muhsin-Zâde Abdullah Paşa
Ismaila Misirije, (Hacı ismail Mısrî ve Hacı Hafız Ali Celâlinin türbesi),
medresesi), E l Hidaja Mec,Sarajevo Gajret, Sarajevo 1324 hicrî, sene ı,
1937 - 1938, c. I I , s. 136 - 137. s. 150
T-raljit S e y i d M . : Sarajevski Grad
Hadzivasiljevic, J o v a n : Skoplje i njegova
Vratnik (Saray-Bosna'da Vratnik ka­
okolina, Beograd 1930.
lesi), Sarajevo 1937.
Z d r a v k o v i c , İ. : Opravka Kule na starom
T r a l j i S , Seyid M. : Muslimanski nad-
mostu u Mostam (Mostar'daki eski
grobni spomenici (Müslüman mezar
köprünün kulesinin ta'miri), Nase
taşları) Narodna Uzdanica Salna­
Starine Mec, Sarajevo 1953, c I ,
mesi, Sarajevo 1940, s. 192-210.
s. 141 - 143.
T r u h e l k a , Dr. C i r o : Der Brussabesisten,
Bosnische Post, Sarajevo 6-4-1912 . Zarzycki, A r n d t - S t r a t i m i r o v i c :
T r u h e l k a , Dr. C i r o : Gazi Husrev Beg Aladza Dzamija u Foci (Foça'daki
J^jegov J^ivot i njegovo Dob a, Sarajevo Alaca cami) Glasnik Zemaljskog
1912, Zemeljska Stamparija, Kıs : Muzeja, Sarajevo 1891, c. I I I .
Truhelka. Z u h r i c , Ö m e r : Najstarija Dlamija u
Türbe Silahdar Abdullah Paüe Defterdarovica Bosni (Bosna'nın en eski câmi'i),
u Travniku (Travnik'teki Silâhdar Novi Behar Mec, Sarajevo, c. I V ,
Abdullah Paşa türbesi), Gajret Sal­ No: 19, s. 3 0 - 4 0 .

Not: Boşnak vc Sırp imlâsındaki kelimelerde z = j , s = ş, j = y, c = ç, 6 = ç olarak telâffuz


edilir. Kelime sonlarında sert ç söylenen c işareti bulunmadığından c şeklinde gösterilmiştir.
Res. . - Cskup Şehrinin ,imal cihcini^n Muştala Paja cami'i avlusundan al.nm., panoramas..
E. H. Ayverdi

m
ti '3 ı« — •o

9 _

n •m

s:
S.«o f tS=^
^ i- -
Res- 2 — Üsküb'dc Sxiltan Murad cami'i plÂnı. (Duda'dan)
YUGOSLAVYA'DA TÜRK ABİDELERİ V E VAKİFLARİ «3

Ş c m s ü ' d - d i n Sami : Kanmsü'l-A'lâm, namesi, sene 1, Sarajevo 1324 hicrî,


istanbul 1306, 6 cild. s. 149-
Târih-i Omani Encümeni Mec. : T 1930- Türbe Muhsinzade Abdullah Paie i Hadü
1328, Kıs: T . O. M . Hafiz AliDifilalijeu Travniku : (Trav­
T r a l j i C , Seyid. M . : Medresa Hatö nik'teki Muhsin-Zâde Abdullah Paşa
Ismaila Misirije^ (Hacı tsmail Mısrî ve Hacı Hafiz Ali Celâlinin türbesi),
medresesi), E l Hidaja Mec.,Sarajevo Gajret, Sarajevo 1324 hicrî, sene ı,
1937 - 1938. c. I I , s. 136 - 137. s. 150
T - r a l j i i Seyid M . : Sarajevski Grad Had2ivasiljevii,Jovan: Skoplje i njegova
Vratmk (Saray-Bosna'da Vratnik ka­ okolina, Bcograd 1930.
lesi), Sarajevo 1937.
Z d r a v k o v i i , î . : Opremka Kule na starom
T r a l j i ö , Seyid M . : MusUmansld nad-
mostu u Mostaru (Mostar'daki eski
grobni spdmenid (Müslüman mezar
köprünün kulesinin ta'miri), NaSe
taşlan) Narodna Uzdanica Salna­
Starine Mec, Sarajevo 1953, c. I ,
mesi, Sarajevo 1940, s. 192 - 210.
s. 141 - 143.
T r u h e l k a , Dr. Ciro : Der Bmsabesisten,
Bosnische Post, Sarajevo 6-4-1912 . Zarzycki, Arndt - StratimiroviC :
AUuUtia Diamija u FoH (Foça'daki
T r u h e l k a , Dr. Ciro : Gad Husrev Beg
Alaca cami) Glasnik Zemaljskog
Njegov ^ivot i njegovo Doha, Sarajevo
Muzeja, Sarajevo 1891, c. I I I ,
1912, Zemeljska Stamparija, Kıs :
Truhelka. Z u h r i i , Ömer : Najstarija Diamija u
Tmhe Silahdar Abdullah Pafe Defterdarovila Bosni (Bosna'mn en eski câmi'i),
a TraonUaı (Travnik'teki Silâhdar Novi Behar Mec., Sarajevo, c. I V ,
Abdullah Paşa türbesi), Gajret Sal­ No: 19, s. 30 - 40.

edak''Sli^''^„ı'' H*^ i|»'âs,ndaki kelimcfcrde i = j , i = j = y. ^ = ç, e = ç «Jarak telâffuz


Miin.. Kelime sonlarında sert ç söylenen 6 ıjareti bulunmadığından i şeklinde gösterilmiştir.
t*3
"-^.^ ^ ZZI

1 _ J
rl

Res. 3 Üsküb'de Sultan Murad cami'i maktaı. (Duda'dan) Res. 4 — Üsküb'de Sultan Murad cami'i dahili.
(Duda'dan)
E. H. Ayverdi

Res. 3 — Üsküb'de Sultan Murad cami'i levakı. (l'oto: Ekrem Hakkı)

Rcs. 6 — Üsküb'de Sultan Murad cami'i yan cebîıesi. {Fo(o: Ekrem Hakkı)

fakıflat Dtrgi.i III.


E. H. Ayvedi

+ 6.» 1- *»0 :6,«o ^

«*•


— - i — -*—Vo —*— w — + — » V » ^
22,#o

Res. 7 — Üsküb'dc Ishak Bey cami'i. (Dııda'dan)

Rcs. 8 — Üsküb'dc Ishak Bey cami'i makta'ı. (Dııda'dan)


di

Rcs. lo - Üsküb'dc İshak Bey cami'i. /Duda'da,:)


Res. g . _ üsküb'dc İshak Bey cami'i. iDuda'dan)
Res. I I — Üsküb'de Mehmed Çelebi cami'i kitâbesi. (Elczovic'dniJ
E. H. Ayverdi

—t--fr—test
••w

1=

a •
a •
-f—a<V—

0»\
n a
t1
ot 9

t: _
• J
c
1 «4

« 2 a
3

i oos

T' u
•o
a s
E 3
1

o» o*

Vtkıflor Dırgiti İti.


Res. 13 — Üskiib'dc !sa Bey cami'i rcvaki. (Folo: FÂrm Hakkı)
E. H. Ayverdi

2
Rcs. 14 - Üskiib'dc Isa Bey rami'i mihrab ciheti. (Folo: Ekrem HakkıJ

Vakıflar Dtrgiıi III-


E. H. Ayvtrdi

/f'

2

Vakıflar Dtrgiti 111.


» Uo « 1Qoe 4 3«ö—«f-

1600

( )
1
1

o o At
-|ı <>oo H* f>.«a tK- n.o»——4-
D
Res. 17 - Üskub'dc Mustafa P a ^ cami'i plânı. (Duda'danj Res. 18 — Üsküb'de Mustafa Paşa cami'i maktaı. (Duda'danj
E. H. Ayverdi

Rcs, 19 — üsküb'de Mustafa Paşa cami'i. (Foto: Ragıb Deores)

E L

r«*ıyiar Dagia III.


E. H. Ayverdt

Üsküb'de Mustafa Paşa cami'i revakı. (Folo: Ekrem Hakkı)

Vaktflmr Dvgid İti-


E. H. Ayverdi

Res. 21 — Üsküb'dc Mastafa Paşa cami'i kapısı. rFoto: Ekrem Hakkı)

Vakıflar Dtrgisi III.


S
ı

Res. 2 2 — Üsküb'de Mustafa Paşa cami'i kitâbesi. (Folo: Ekrem Hakkı)

t
E. H. Ayvtrdı

Res. 23 Üsküb'dc Mustafa Paşa türbesi. (Foto: Ekrem Hakkı)

Vulcifla, DırgUİ 111.


i
_ 23.« »
:m •—\to f '»o ş 3a»—• — -

2«e

n n/

« • — • ••• 4 ••• —4-

Res. 2 4 — Üsküb'dc Yahya Paşa cami'i plânı. (Duda'dan) R a . 2 5 — Üsküb'dc Yahya Paşa cami'i makta'ı. (Duda'dan)
î
Res. 26 — Üsküb'dc Yahya Paşa cami'i, yan tarafı. (Duda'dav) Res. 27 — Üsküb'de Yahya Paja Cami'i, ürka ccbhcsi. (Foto: Ekrem HakktJ
r
1

Res. a8 — Üsküb'de Kurşunluhan mescidi. (Folo: Ekrem Hakkı)


üsküb'de Karlızade Mehmcd Bey Cami'i ve Vardar'm sag sahi
E. H. Ayverdi

Rcs. 30 — Lisküb'de Davud Paşa hamamı on ccbhesi. (Foto: Ekrem Hakkı)

31 Üsküb'dc Davut Paşa hamann arka ccbhesi. (Folo: Ekrem Hakkı)

yakıflo' Dtrgiti III.


Res. 32 - Üsküb'dc Şengül hamamı. (Foto: Ekrem Hakkı)
Res. 33 — Üsküb'de Vardar üstünde Fâtih köprüsü. (Foto: Ekrem Hakh)
E. H. Ajverfli

Rcs. 3^ _ Üskiib'de Kurşunlu Han (l'olo: Ragıl» Dara)

Res. 35 - Ü-kiib'dc Kurjunlu Han dahili. (Folo: likran Htikkı)

I nliifl'r Or-CMİ III.


Res. 37 _ Üsküb'de Kadı Baba türbesi. (Dtıda'dan)
Res. 36 — Üsküb'de Saat kulesi. (Foto.-Ekrrm Hakh)
E. H. Avverdi

Res. 33 - Kaçanik'de Sinan Paşa cami'i. (Foto: Ekrem Hakh)

Res. 39 — K.açaııik'de Sinan Pa^a caıni'i. (Foto: Ekrem Hakkı)

Vkkıflar Dn,Ui III.


I

I
1.
Res. 41 — Prizren'de Sinan Paşa cami'i. (Folo
Rci. 40 Pirlepc'de Saal ](u\c»i. (Diida'riiw)
E. H. Ayverdi

J U
! ! I
Rej. ±2 — Prizien'de Bayraklı cami'i ve bir ev. (Folo: R. D.)

Ill

Res. 43 — Prizrcn'dc köprü. (Folo: R. D.)

Vakıflar Dfgiti III.


E. H. Ayverdi

Res. 44 — Kosova'da Murad-ı Hüdavendigâr meşhcdi. (Foto: Ekrem Hakkı)

««M
S B

Rcs. 45 — Niş kal'esi. {Minelli'dfii)

lakıflor Drrgi.l III.


E. H. Arverdi

I1

Rcs. 46 — Niş kal'csi mescidi.


(Minell'den)

O*
ö n «
®

Res. 47 Ni$'de hamam plânı. (Minelli'deıı)


Res. 48» Niş'de Alaca caıni'i.

ı
Rcs. 48 — N'iş'dt- hsınnıı ıtıakıa'ı (M metli'den).

l akıflar Ü€'gısi "'•


E, //. Ayverdi

on?

ı /Kİ'üM I>HI>.II K I TI-OCWT S< »Kl >l.o\ k 1 \ \ M ı w | \


Re?. 49 — \'işgrad'da Sokollu Mehmed Paşa köprüsü plânı. fPrinif'den)

Res. 50 — \'işgrad'da Sokollu Mehmed Paşa köprüsü. (Ah Beylıc'den)

lak.riar Dfui UI-


Rcs. 51 — Trcbinje'de Aslan Ağa köprüsü. (Ali Beytic'den)

a!
E. H. Ayverdi

••t

- ; - _ r - _ n- • <I
1
11 . U

Rcs. 5^ -
13
Blasaj-.la hamam rcsti.üsyo., plAm. (Ali lirylk'ün,)

2/

II

Rcs. 53 — Blagaj'da hamam resiitHsyon maktaı. (Ali Bfjık'dfn)


E. //. Ayvertli

-o

Vakıflar DırgUt lU.


E. H. Ajvfrdi

VktfU üfgiıi III-


E. II. Aymdi

I
t: t

^1
I!

Rcs. DC - Mostar'da Karagöz Mchmccl P,oy rami'i. (Folo: Ji. D.)


Vakt/lar DtrgUl JII,
E. H. Ajverdi

Rcs. 57 — Mostai'cla Kaıagü/ Mclınıctl licy taıni'i. (Folo: li. D.)


E. H. Ayverdi

'ft-

i 5.

a-

4. '
2
•i

Vukıflar Drrgiti III.


E. H. Ayverdi

o
E. II. Ayverdi

i!

Rcs. Üı — Konjiv'ılc Ncıciva üucrimle KatuiJiuz IJcy köpıüsü. (^^uı•i liıı/ım'ıltıııj

Rcs. ÜJ — Aılriyalik salıili yakıuıiKİa Ivıanya kal'csi. (Foto: h'kreın JlaUı)

VaktfIaı Drtgui İği.


E. H. Ayverdi

-n.

I
M A N ur I S A A l

<
<
A V U
O

oJ or*
>
<<
3

Res. 63 — Adriyalik salıili yakınında Ivıaııya lıuıııııııı piüıı vc kıoku>i.

\'mk,ntı Uıfiti III.


a,.. 04 - A.l.ivaclk ,.1.1. vakuu.ula Ivranya l.an.uu, i.; k a „ . s . . (I'o,.: E„r,u IMk,J

A*

R... 0, AcMva.ik sahili yak, nuda ivranya lunun,,, a, ka . . plu si. (l:-o: I-I.an HM,0

yaklflar Dtrgui III.


E. H. Ayverdi

-A

Rcs. Wj Adriyatik sijlıili yakınımla Ivıanya lıaııınııı iilıır kısmı. (l-ulu: l-J.nm llııl.l.ı)

R«S. 67 — Adriyatik sahili yakınında Ivranya hanının hariıi »ag cephesi. (I'olu: likrtm H(Mı)

Vakıflar Utrfiti lit.


E. H. Avverdi

-f-ı

.....

Vakıflaı Urrgiti III.


E. H. Ayverdi

/
I
I
I
I
I

>I

^ .13
- _.
h
o
/

IPI:

c : D

uırııın-H- •

Res. 6g — Saray Bosna'da Hünkâr canıi'i plân ku.kisi.


Vmk^tmi Drnflt III
E. //. AyvfTdi

RcN. 7.. Saray »osna'da H ü n k a r ranii'i haric î avlu ( c p l ı c s i . (Fol,,: li„g,b D,T,r.)

"51
/

Rcs. 71 — Saray Bosna'da Iliıııkar (aıni'i :ıvlıı iri. ^/•'(./-..• "A". D)

i'akıflaı Dtrgiti 111,


E. H. Arıvrtii

Res. 7J — S:ıray B<»ııa'»lii IJiiııkar «aıııi'i. (Fulo: A'. D.)

yukipaı Dfgitl III.


E. //. Aj'verdi

W
i^^:i.,ı^^/siMtilSlllllİttllttKM

Rcs. 73 — Saray Bosna'da Hünkâr cami'i kitabesi. (Fuln: R. D.)

•m
en
•0,1.% CD

• \

J V
•///••/•A

'M fli
v:

Rcs. 7.|. — .Saray Bosna'da Gazi Hiisrcv Bey cami'i plAm. (Truhelka'dan)

Vmkiflu Otgiu Ut
E. H. Ayverdi

DO

Res. 75 — Saray Bosna'da Gazi Husrev Bey cami'i makUı. (TrııheUca'dan)

Res. 76 — Saray Bosna'da Gazi Husrev Bey cami'i. (Folo: R. D.)

lukıkut tM'i't' III


E. II. Ayverdi

mm

>
V

O
el

s
«
•r.

(5

Vakıflar Dfrjisi III-


E. H. Ayverdi

4*4

Rcs. 7ÎÎ — Saray Bosna'da Ga/.i llusrcv Bey tami'i dahili. (Tıtıltıll.uılaH)

k4>
ir;':

Res. 79 — Saray Bosna'da Gazi Husrcv Bey cami'i kapısı. (Tmhelka'dan)

Vmkıflat nertUl III


E. II. Avvfrıh

^^^^^
9
1 A

f5
i?
1^

Rcs. 8o - Saray Bosna'da Gazi Husrev Bey cami'i kilâbesi. (Tnıhelka'daıı)

•:\\

- i l i

m
h6

r
1 11 'il İH,

Res. Sı — Saray l>obiıa'clii Gazi Al! Paja tami'i uıaklaı. (Ali litjliç'tltM)
yakıjlar OrgUi III.
E. IJ. Ayi'erdi

I .ll/Jo/ Urr^iti III.


?5

Rcs. «4 — Saray Bosna'da J'cılıad


Paja (anii'i. (Folo: Ekrem Hakkı)
Rc:i. «lî - • Saray Bosna'da Cia/.i Ali l'aşa tanıi'i. (I-al o: it D)
E. H. Ayverdi

5^
- i l •ît

ı
."5
•4.

4
Vmtuflaı Dlfiti Ut.
E. H. Ayverdi

mmm!
Res. 8y _ Saray Bosna'da (Kuı-$unlu) Husrev Bey medresesi plâm. (Truhdka'dan)

/-

Res. 88 — Saray Bosna'da Husrev Bey medresesi avlusu. (Trululka'dan)

ymktfl» Dtgui 111,


E. H. Ajverdi

Res. 8g — Saray Bosna'da Husrev Bey medresesi ccbhesi. (TnıJuita'Hmı)

mm •i?
\İ <\KVİI 1—. x r v n r . i—9/1 aat
31
rm

Rcs. 90 - Saray Bosna'da Hıısrcv Bey medresesi kilalu-si. (Tnılnİka ilan)

tmkı/tmr On%ııi III.


E. H. Ayverdi

Res. 93 — Saray Bosna'da Riistcın Paşa'nm Bursa l > « ! f s U n i . (i'ıriu: Ekiım Hakkı)

Res. 94 — Saray Bosna'da Rüsicm Paja'nuı Bursa bedesteni. (Fato: Ekıem Hakkı)

VktfIv Dfti» III.


E. H. Ayverdi

•T'l

E3I

HİBfiffi M m ıI|y
IU9 a
Rcs. ()i - Saray Uosıı.ı da IİLisrov Hey bcdrsitııi plaıır. ( Iııılıdku'dan)

Rcs.'92 — Saray Bosna'da Hıısrev Bey bedesteni yan eeblıesi. (TrııMka'daıı)

Vakıflar DtrgUt Ut.


E. H. Aymdi

tT

i!_4
I

L:

« t T
1
RCKONS
nORICA
HANA
JPRAT1

Rcs. <ı;, — Saray IJosna'da (iazi Husrc\- Hry'iıı .\I(H-i<a h a n ı . (Mi Brjlic'tlaı)

İT
Kes. <|(i Saı ay Bosna'da (iazi Husrcx- Bcy'in H a n i k a h ı . p l â n ı . (Trulıelka'daıı)

f mkıjlmr Ortgi.i
E. H. Ayverdi

Res. 97 — Saray Bosı»a'da Gazi Husrev Ucy'in lıânikâhı. (Trulıtika'dan)

V
İr*,

Rı-s. ç)8 — Saray Bosna'da Ş<"ylı Siııan ıckkrsi. (Alı Urjlittlnı)

r«iı/W ıvrgiıi III.


E. H. Ayverdi

ÎT

•T-

/T»

Rcs. 1(1(1 — Saray Bosna'da (iazi Miisicx W y


Rcs. <)<) • Snıay R*ısnn'ıîa G a z i H u s ı c v ü ı y
l i i i ı ı ı . ı m ı ınaklaı. (Tıııhelkuılnn)
lıaııiiinıı plam- (rihı'damıılıe)

• i''
i t

R(>i. luı - - Saıay Uüsııa"cla (iazi Husıcv Bey çili hamamı. (l'ulu: Eknın Hakkı)
E. H. Ayverdi

1
Rcs. lu-j — Saray Bosiia'ıta Saat kulesi vc (Jazi Husrcv Bey camii rcvakı. (Ali Dtjtu'dfiı)

fakıfla, DflM III.


F. II. Avverdt

R^.^ ,„,, _ Saıay Bcısua'cla Kc^i küpıiisii. (Ali iiejliı'tlen)

r<t's. 104 — Saray Hdsna'tla Gazi Hıısrcv vc Gazi Mıııatl lîrylıt IÜILK-Sİ. (Iriihelku'dtm)

VaUıftar Ihıfiıi III


E. H. Ayverdi

T.

Res. 105 — Saray Bosna'da Gazi Husrcv Bey türbesi dahili. (Inıliflka'dan)

or

Rcs. ıo6* — Sanıy Bosna'da Ciazi Ilusrcv ücy liirlysi kilâl>fsi. (VfuSteUia^dan)

a
T/

Res. loO" — Saray Bosna'da G a / i Mıırad Iky türbesi kil.ibcsi. (Tndulka'dan)


E. H. Ayverdi

Rcs lo- - Saray lîüsna'da Ali Fakilı kahrislan.ıuia K ö p r ü l ü Y u s u f Paşa v c M c h n ı e d ^'usuf


' IvfciKİİ açık liirbclcri. (Prllelin'deıı)

Res. ıo8 — Travnik şehri.

Vakıflar Dngiıi İti.


E. H. Ayverdi

Res. 109 — i'ravnik'de Ali Bey camii ve Saat kulesi. (Folo: Ş/fik flerkol)

VclııfUr ItffUİ III.


î
Ik

i
4m -

... İ H İ . İ U IDuliAiiI jH.- g M' II' -Pi"


Res. I l l — Travnik'dc Süleyman Paja cami'i alunda
Res. 1 1 0 — Travnik'clc SiiJcyman Paja cami'i plânı. (Ali Brjiic'den) bcdcsien vc dükkânJar. (AH Bejiic'deii)
E. H. Ayverdi

o
1 •O
İM
>

p
E. H. Ayverdi

yak.fUjr ütrgi.i JJI,


E. H. Ayverdi

5.

a:

yalnlaı ürrfiu III.


E. H. Ay verdi

„„ ,„ _ n-avnik-de Sadr-. a/am Muhsin-zAdc Abdullal. ve Hafiz Celalüddin Paşalar l ü r l r


^ (Folo: Ekrem HakkıI

m m . .

Res. 116 - Jajce şehri.


E. H. Ayvtrdi

Res. 117 - Mrkoiijic Gıad'da Kızlar Ağası tanıi'i. (hulo: tüınıı Hakkı)

Itk.nm IKıgu III.


E. H. Ayverdi

Rcs. 11» - Maglaj kasabası

'Si'

Kes. ii<) — Bosna'da üaııja Luka şehrinde Gazi Fcrhad Paşa caıni'i plânı. (Ali BejlWdeii)

yduflm, DtrgUİ m.
H. Ayverdi

i?

ValılfUf Uftltl III.


E. H. Ayverdi

ti

R«. i J i- Baı.yalı.ka'cla OazL l'erl.ad l'aîa tami-i. (Poio: Ekran Hakkt)

lılkı/hn tUı-M III


B- H. Ayverdi

r.

[•UİIIIIIİII
Res. 1 2 2 — Banyaluka'da Dcftcrdariyc cami'i plânı. (Celic'dm)

ymk^ DfgM tu.


Res. IJ3 — Banja Luka'da Dcflerdariye cami'i. (Foto: Ekrem Hakkı)

yaktftar Dngui III.


E. H. Ayoerdi

ymkiPmr DttM "t.


E. H. Ayverdi

31.3.±

I J
' ı..î:nn.iD
J.l.

Rcs. 125 — Banjaluka'cla Halil Paşa türbesi. (Celic-Golos'dan)

ymkt/lar Dttghi Ut.


E. H. Ayverdi

m:

Res. ı a 6 — Bugojno'da Süleyman Paşa Ocağı kulesi. (Ali Brlic'dtn)

ymkxjimr OwtUl lit


Res. 127 - Karadağ'da bir köprü (metin harici). (Foto: Ragıp Devres)
E. H. Aymdi

S
u
a

rtktflmt DtfUİ III.

You might also like