You are on page 1of 17

16.5.

2017 Jurix | İnternet Yoluyla Haksız Rekabet

İnternet Yoluyla Haksız Rekabet


Unfair Competition Through Internet

Barış BIDIK(*)
Stephanie Kural için yazdırılmıştır.
St
eKpu
Belirtilen kişi haricinde kullanımı, dağıtımı ve çoğaltılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu uyarınca
yasaktır.

hraa
Sınırların kalktığı dünyada, bu sürecin lokomotif unsurunun bilişim araçları ve paralelinde gelişen ticari hayat
olduğu göz önüne alındığında, şirketlerin de bu rekabetçi süreçten uzak kalmayarak iş yapma biçimlerini
elektronik ortama taşımaları hayati öneme sahiptir. Ticari işlemlerin ve ekonomik hayatın yürütülmesine dair

nl i
sonsuz imkanlar sunan bilişim ağları ve bu ağların en yaygını olan İnternet ağı, haksız rekabet illerinin de
gerçekleştirilmesine uygun bir zemin haline gelmiştir. Bilişim ağları (network) ile iletişimin hakim olduğu

e
günümüz dünyasında ağ üzerinden gerçekleşebilecek haksız rekabet illerinin önlenmesi gerektiği
düşüncesiyle, bu konudaki temel ilkeler TTK ile de belirlenmiştir.1

Bu çalışmamızda, genel olarak haksız rekabet kavramını; haksız rekabetin internet yoluyla ne şekilde
gerçekleştirilebileceğini; sanal dünya ile gerçek dünyada ortaya çıkabilecek haksız rekabet teşkil eden
durumların benzer ve farklı yönlerini ve internet yoluyla gerçekleştirilebilecek haksız rekabet durumlarını ele
alacağız.

Rekabet, Haksız Rekabet, İnternet, Alan Adı, Spaming, Linking, Banner, Google Adwords, Framing, Metatagging.

In a World where borders are removed and considering that the driving force of this process is informatics and
developing business life parallelly, it is essential for the companies to bring their business into electronic media
without putting a distance to this competitive process. Information networks and the most popular of these
networks internet which are o ering in nite possibilities for sustainability of business operations and progress of
economic life has also became a suitable ground to realize activities of unfair competition. In our world where
communication via information networks dominates our lives, the principals to prevent unfair competition which
can be realized over networks is governed with Turkish Commercial Code.

In our work, we will discuss the concept of unfair competition; how unfair competition can be realized through
internet; the similar and di erent aspects of situations which constitute unfair competition in cyber space and
real world and unfair competition situations which can be realized through internet.

Competition, Unfair Competition, Internet, Domain Name, Spamming, Linking, Banner, Google Adwords,
Framing, Metatagging.

I. Haksız Rekabet Kavramı


https://jurix.com.tr/article/3761 1/17
16.5.2017 Jurix | İnternet Yoluyla Haksız Rekabet

I. Haksız Rekabet Kavramı


Haksız rekabet; rekabet hakkının kötüye kullanım hallerinden birini teşkil etmektedir.

Haksız rekabete ilişkin hükümler; hukuk sistemimizde, Borçlar Kanununun 57 vd.’nda; TTK m.54 vd.’nda; 3577
sayılı İthalatta Haksız Rekabetin Önlenmesi Hakkında Kanunda yer almaktadır.

6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 54’üncü maddesinin birinci fıkrasında, "Haksız rekabete ilişkin hükümlerin
amacı, bütün katılanların lehine dürüst ve bozulmamış rekabetin temin edilmesidir" ifadesi yer almaktadır.

Metinden de anlaşılacağı üzere hüküm, haksız rekabete ilişkin hükümlerin amacını ve koruduğu süjeleri

St
düzenlemektedir. Korumanın amacını ve süjelerini Kanun’da açıkça ifade etmek suretiyle kanunkoyucu, haksız
rekabete ilişkin hükümlerin işlevsel niteliğini (işlevini) vurgulamak istemiştir. Şöyle ki; amaç maddesiyle, haksız
rekabetle ilgili tüm kurallar iki sütun üzerine oturtulmuştur. Birincisi, "bütün katılanlar"; ikincisi, "dürüst ve

eKpu
bozulmamış rekabet" kurumudur. Maddenin gerekçesinde, "bütün katılanlar" ibaresiyle, rekabet hukukunun ünlü
üçlüsünün, yani genel kapsamda ülke ekonomisinin, tüketicilerin ve toplumun kastedildiği ifade edilmiştir2.

Hükmün karşılığı olan 1986 tarihli İsviçre Haksız Rekabete Karşı Kanununun 1’inci maddesinin gerekçesinde de,

hraa
kavramın özellikle geniş yorumlanması, rekabet oyununa doğrudan ya da dolaylı olarak katılan herkesin haksız
rekabet hükümlerinin sağladığı korumanın süjesi olarak kabul edilmesi ve böylece haksız rekabet hükümlerinin
rakipler arası ilişkilere özgülenmemesi gerektiği belirtilmiştir3.

Ayrıca, katılanlar arasında rekabet hukukunun ünlü üçlüsü olan ekonomi, tüketici ve topluma yer verilmiş
nl i
olmasının ve her üçünün de eş değerde korunmasının, Kanun’un üç boyutlu özelliğini ortaya koyduğu
vurgulanmıştır (TTK m.54/1’in gerekçesi). Böylelikle, haksız rekabet kurallarının, sadece rakipleri değil; aynı

e
zamanda rekabet oyununa dahil olan diğer ilgilileri ve bu arada tüketicileri de koruyucu nitelikte olduğunu kabul
eden yaklaşım (haksız rekabetin sosyal yönü) Kanun’a da yansıtılmıştır4.

Haksız rekabet; TTK m.54/2’de, ‘Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen
aldatıcı veya dürüstlük kurallarına diğer şekillerde aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar’ olarak tanımlanmıştır.

‘Dürüst davranma kuralı’ haksız rekabetin tanınmasında (teşhisinde) belirleyicidir. Hukuka uygun ve bozulmamış
rekabet ortamında tüm katılanlar piyasanın tüm aktörlerinin dürüst davranış kurallarına göre hareket edeceğine
güvenir ve güvenmek hakkını haizdir. Dürüstlük kuralını ihlal eden bu güvene aykırı hareket etmiş olur. Bu da
haksız rekabet oluşturur5.

Ancak belirtilmelidir ki, rekabet hukukundaki dürüstlük kuralları İsviçre öğretisinde belirtildiği gibi, TMK m.2/1
hükmündeki dürüst davranış kuralları ile tam örtüşmeyebilir. Çünkü, TMK’nın 2’nci maddesi anlamında dürüstlük
kuralları sözleşmesel ve önsözleşmesel temelde ve tara ar arasındaki ilişkide var olan güvenle ilgilidir. Rekabet
hukukunda ise bu anlamda taraf bulunmayabilir. Çoğu kez bir haksız il konumu bile söz konusu olabilir6.

II. Haksız Rekabet Halinde


Uygulanacak Hukuk Kuralları

https://jurix.com.tr/article/3761 2/17
16.5.2017 Jurix | İnternet Yoluyla Haksız Rekabet

Haksız rekabete rekabete uygulanacak hükümler, işin ticari nitelikte olup olmamasına göre farklılık
göstermektedir. İşin ticari nitelikte olmaması halinde, uyuşmazlığa Borçlar Kanunu m.57 hükmü uygulanacak ve
gerçek olmayan haberlerin yayılması veya bu tür ilanların yapılması ya da dürüstlük kuralına aykırı diğer
davranışlarda bulunulması yüzünden müşterileri azalan veya onları kaybetme tehlikesiyle karşılaşan kişi, bu
davranışlara son verilmesini ve kusurun varlığı halinde zararın giderilmesini isteyebilecektir. Haksız rekabet
konusu işin ticari nitelik arzetmesi halinde ise uyuşmazlığa Ticaret Kanunu hükümleri uygulanacaktır7.

Yargıtay ise; haksız rekabete uygulanacak hukuk konusunda tara arın sıfatını dikkate almaktadır8.

Yüksek Mahkeme, değişik kararlarında uyuşmazlığa Borçlar Kanunu ile Ticaret Kanunundaki haksız rekabete
ilişkin hükümlerin uygulanabilirliğini tartışmış, sonuçta olaya tara arın sıfatlarını dikkate alarak, tacir olmayanlar
arasındaki haksız rekabette Borçlar Kanunu hükümlerinin uygulanmasına karar vermiştir9.

St
Ancak; gerek haksız rekabet kurumunun, hem BK hem de TTK’da düzenlenmesi ve gerek Yargıtay’ın konuya
yaklaşımı doktrinde haklı olarak eleştirilmektedir.

Nitekim; Karahan’a göre;


eKpu
Eski TK’dan aynen aktarılan bu düzenleme tarzı hatalıdır. Her şeyden önce haksız rekabete ilişkin TTK m.54
vd.’ndaki hükümler tüm haksız rekabet hallerini kapsar niteliktedir. Nitekim; TTK m.54/1’deki bütün katılanlar

hraa
ibaresi ile TTK m.54/2’deki aldatıcı veya dürüstlük kurallarına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ibaresi bunun
en açık delilidir. İkinci olarak, ticari/ticari olmayan ayrımı getirildikten sonra, yaptığı işler ticari olmayan esna ara
ve esnaf derneklerine ve tacir olması zorunlu olmayan müşterilere aktif dava ehliyeti ile tacir olsun olmasın
haksız rekabet eylemini gerçekleştiren herkese pasif dava ehliyeti tanınması bir çelişkidir. Bu durumu ayrımı

nl i
netleştirecek bir kriter bulmak zorlaşmaktadır. Zira; Ticaret Kanununun başlangıçta sistem olarak kabul ettiği
ticari/ticari olmayan ayrımı ile buradaki ayırım birbirinden son derece farklıdır. Kaldı ki; ikinci ayrımın mantığını

BK m.57’ye uygulama alanı bulunamayacaktır10. e


kavramak zaten mümkün değildir. TTK m.54 vd.’daki genel hükümler karşısında çok zorlamalı örnekler dışında

Kanaatimizce, tartışmalara son vermek adına yeni BK düzenlemesinde haksız rekabet hükümlerine yer
verilmemesi en doğru çözüm olacaktı; ancak kanunkoyucu bu hususu gözetmeyerek yeni Kanun döneminde
de tartışmaların devam etmesine sebebiyet vermiştir.

III. Genel Olarak Haksız Rekabet Halleri


- TTK’nın Sınırlı Sayı İlkesini
Benimsememiş Olması ve Bu
Durumun Konumuza Etkisi
Kanunun 55’inci maddesinde 6 bent halinde 21 farklı haksız rekabet hali sayılmıştır. Burada kısaca Kanunda
belirtilen 6 bendi sayacak olursak;

a. Dürüstlük kuralına aykırı reklamlar ve satış yöntemleri ile diğer hukuka aykırı davranışlar,

b. Sözleşmeyi ihlale veya sona erdirmeye yöneltmek,

c. Başkalarının iş ürünlerinden yetkisiz yararlanma,


https://jurix.com.tr/article/3761 3/17
16.5.2017 Jurix | İnternet Yoluyla Haksız Rekabet

d. Üretim ve iş sırlarını hukuka aykırı olarak ifşa etmek,

e. İş şartlarına uymamak,

f. Dürüstlük kuralına aykırı işlem şartları kullanmak

başlıca haksız rekabet halleridir.

Ancak belirtelim ki; kanun maddesinde yer alan ‘başlıcalarıdır’ ibaresi bu sayımın numerus clausus (sınırlı sayıda)
olmadığını ortaya koymaktadır.

Kanaatimizce, özellikle -konumuz olduğu üzere- haksız rekabetin internet yoluyla gerçekleştirilebileceği
hususu, bu alanın da son derece teknik nitelik arz ediyor oluşu ve teknolojinin gelişimi nazara alındığında bu
düzenleme tarzı yerindedir. Şöyle ki; eğer kanunkoyucu numerus clausus bir düzenleme tarzı benimsemiş

St
olsaydı, internet ortamında gerçekleştirilebilecek haksız rekabet teşkil eden davranışların Kanunda sayılan
haksız rekabet hallerinden birine girip girmediği tartışması yapılabilecek ve lafzi yorum metodu uygulanarak
Kanunun uygulama alanı daraltıldığında internet ortamında gerçekleştirilen bazı haksız rekabet eylemlerinin
eKpu
cezasız kalması gibi durumlar söz konusu olabilecekti. Ancak, TTK m.55’te yer alan ‘başlıcalarıdır’ ifadesi gereği,
Kanunda sayılan haksız rekabet hallerine tamı tamına uymasa bile internet ortamında gerçekleştirilen ve
rakipler arasındaki veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri olumsuz etkileyen aldatıcı veya

hraa
dürüstlük kuralına diğer şekillerde aykırı davranışlara ve ticari uygulamalara karşı hukuki koruma
sağlanabilecektir.

IV. Genel Olarak İnternet Yoluyla nl i


Haksız Rekabet e
İnternetin hızlı gelişimi toplumu ve hukuku önemli bir şekilde etkilemiştir. Günümüzde internet, kullanıcılar için
birçok fonksiyona sahiptir. Bu fonksiyonlardan biri de internetin ‘küresel pazar’ olarak kullanılmasıdır. İnternetin
küresel pazar olarak kullanımı birçok hukuksal soruna yol açar. Örneğin; internetin haksız kullanımı haksız
rekabet oluşturabilir11.

Haksız rekabetin internet yoluyla gerçekleştirilmesi halinde, geleneksel haksız rekabet kuralları uygulanabilir
veya geleneksel haksız rekabet kuralları yetersiz kaldığında yorum kurallarına başvurulabilir.

Ayrıca, şu hususu da belirtmek gerekir ki; internetin uluslararası niteliği dikkate alındığında, ulusal sınırları aşan
anlaşmazlıklarda ulusal kurallar tam bir çözüm olmayabilir.

Bilişim ağları ile gerçekleştirilebilecek haksız rekabet illerini önlemek amacıyla TTK’da bazı yeni kurallar
getirmiştir12. 01 Temmuz 2012 tarihinde yürürlüğe girmiş olan 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu, bilişim alanına
getirdiği kurallarıyla dikkat çekmektedir. Gerçekten yeni TTK, birçok ‘ticari iş’in (TTK m.3) elektronik ortamda
yapılmasına hukuksal geçerlik tanıyan, ticari faaliyetin sanal ortamda yürütülebilmesine ilişkin yenilikçi kurallar
taşımaktadır. Türkiye’de iş yapma şeklini baştan inşa edecek olan Kanun, bilişim sektörünün yanı sıra iş hayatına
getirdiği yeniliklerle de pek çok değişikliği beraberinde getirmekte, tüm ticari işlemlerin dijital ortamda
yapılması imkânı sunarak, e-devlet, e-toplum hede erine ulaşılmasına da büyük katkılar sağlamaktadır13.

Haksız rekabetin geleneksel şekilleri olan, aldatıcı reklâmlar, rakibi kötüleme, karışıklığa neden olma vb. internet
için de geçerlidir. Ancak bunlara ek olarak internet aynı zamanda, gerçek dünyada geçerli olmayan farklı haksız
kullanımlara da yol açar. E-posta ve özellikle de istenmeyen elektronik posta (spam), alan adı (domain name), ağ
https://jurix.com.tr/article/3761 4/17
16.5.2017 Jurix | İnternet Yoluyla Haksız Rekabet

reklamları (webvertising), ilişim (link, hyperlink), web sayfası bölümleri (frame) ve arama motorlarınca ortaya
konulan adwords reklamlar internet üzerinden gerçekleştirilebilecek spesi k haksız rekabet halleridir14.

V. İnternette Haksız Rekabet Halleri


A. Alan Adı (Domain Name) Üzerinde Haksız
Rekabet

St
Alan adları ve markalar arasındaki ilişkiye ve internet üzerinde haksız rekabet konusuna değinebilmemiz için
öncelikle alan adının ne olduğu ve nasıl tescil edildiği gibi teknik konulara kısaca değinmekte fayda vardır15.

eKpu
1. Alan Adı Nedir? Teknik Açıdan Alan Adının Fonksiyonu Nedir?

Nasıl telefon ve faks sahibi her kişinin bir numarası varsa, internete bağlı her bilgisayarın iletişimi sağlamak için

hraa
numaralardan oluşan bir Internet Protokol (IP) adresi vardır. Tipik internet adresi, 4 kısımdan oluşan 189.65.351.67
gibi numaradan oluşur. Ancak bunu akılda tutmak zor olduğu için, har erin ve numaraların birleşiminden oluşan
Alfanumerik adres veya alan adları kullanılabilir. Ancak bunu da hatırlamak her zaman kolay olmadığı için
kelimeler tercih edilmektedir. İşte bu kelimeler alan adlarıdır16.
nl i
Daha basit bir anlatımla, alan adı, internet sitesini tanımlayan veya internette yeri gösteren elektronik adrestir.
Örneğin “http://www.microsoft.com” adresinde “microsoft” alan adıdır17.

2. Alan Adının Önemi


e
Teknik olarak, internette yer alan bir işletme için herkesin ona rahatça erişebileceği numarası olması gerekir.
Ancak uygulamada, telefon rehberi gibi, IP protokol adreslerinin yer aldığı bir rehber mevcut değildir. Ayrıca, bu
numaradan oluşan adreslerin hatırlanması ve ayırt edici rol oynaması pek mümkün değildir. Ona rağmen, alan
adları hatırlanabilir olduğu için, internet kullanıcısı istediği siteye rahatlıkla ulaşabilmektedir. Özellikle
işletmelerin markalarını veya rma isimlerini domain name olarak kullanmalarından dolayı, IP adresi bilinmese
bile, bu marka ismi veya rma ismi denenerek işletmenin sitesine ulaşmak mümkün olmaktadır18.

Tüketici gözünde, alan adı, ürünün ve hizmetin kaynağını, yani bunları sunan rmayı göstermekte ve dolayısıyla
marka gibi ürünün kaynağı konusunda “belirtici” rol oynamaktadır. Sanal dünyada tüketicinin malı görmediği
düşünülürse domain name’in önemi daha da ortaya çıkar. Tüketici, geleneksel ticarette aldığı markaları ve
rmaları rahatlıkla domain name’inden anlamakta ve domain name bir yerde garanti rolü oynamaktadır. Onun
için sanal dünyadaki domain nameler ile gerçek dünyadaki markalarla yarışmaya başlamıştır19.

3. Tescil Edilmemiş Markalarla Diğer Ticari İsimlerin Alan İsmi Olarak


Kullanılması

https://jurix.com.tr/article/3761 5/17
16.5.2017 Jurix | İnternet Yoluyla Haksız Rekabet

Alan isimlerinde haksız rekabetin tipik halleri söz konusu olmaktadır. Haksız rekabet hükümlerinin uygulanması,
özellikle tescil edilmemiş, ancak ili olarak kullanılan ticari isimlerin (marka, ticaret unvanı vb.) hak sahibinden
başkası tarafından kullanılmasında söz konusu olmaktadır. Bir başka haksız rekabet hali ise, cins ve meslek
isimlerinin veya tanınmış diğer isimlerin alan ismi olarak kullanılması halidir. Bu tür haksız rekabet halleri
uygulamada en yaygın görülenidir20

Tescil edilmemiş olan bir markanın, Markaların Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararname (KHK)
hükümleri ile korunması mümkün değildir. Tescil edilmeyen bir markanın ve yine diğer ticari isimlerin alan ismi
olarak seçilmesi halinde haksız rekabet hükümlerine göre korunması mümkündür21.

Tescilli olmayan bir markanın alan ismi olarak seçilmesi halinde şartları oluşmuşsa haksız rekabet davası
açılabilme imkânı mevcuttur. Ticari işletmelerin, yazışmalarında, reklamlarında, antetli kâğıtlarda kendilerinin

St
ticari unvanlarından başka ticari unvanlar kullanması veya tescilli markalarından başka markaları belirtmesi, açık
bir haksız rekabet hali teşkil edebilmektedir. Burada alan ismi olarak kullanılan ve başkasına ait tescil edilmemiş
marka ve diğer ticari isimlerin kullanılması, bir yanılmaya yol açmalıdır veya yanılma tehlikesi bulunmalıdır.

verilmesi gerekmektedir22.
eKpu
Burada yanılma veya yanılma tehlikesinin varlığına, kullanılan alan isminin bütünü göz önünde tutularak karar

Alan isimlerinin iş yeri, mallar ve hizmetler hakkında yanlış yönlendirmesine şu örnekler verilebilir. ‘org’ üst

hraa
düzey alan ismini bir ticaret şirketinin alan isminde kullanması, eğitim kurumlarına ayrılmış olan ‘edu’ alan
isminin ticari bir bilgi bankası tarafından kullanılması, tamamen bölgesel bir faaliyet gösteren şirketin Avrupa’yı
ifade eden ‘euro’ ismini alan isminde kullanması gibi. Bu noktada internet ortamında ‘edu.tr’ ve ‘gov.tr’ uzantılı
sunumlarda Haksız Rekabet Kanununun uygulama alanı bulup bulmayacağı sorunu karşımıza çıkmaktadır. Zira
nl i
bu üst düzey alan isimleri, eğitim kurumları ve devlete ait birimleri simgelemektedirler. Haksız rekabet açısından
önemli olan faaliyetin içeriğidir23.

e
Yine bir diğer tanınmış şirketi veya ürünü karalayıcı alan isminin alınması halinde haksız rekabet hali söz konusu
olmaktadır. Örneğin ‘arçelik’ markasına ilave yaparak ‘çürük arçelik’ alan isminin kullanılması gibi24.

4. Cins ve Meslek İsimlerinin Alan İsmi Olarak Kullanılması

Gerçek dünyada isimler birden fazla gerçek ya da tüzel kişi tarafından kullanılabilmektedir. Kullanılan isimlerin
cins, meslek ya da bir meslek ismi olması da kullanımın çokluğu bakımından sonucu etkilememektedir. Örneğin,
Mustafa Sarıkaya isminden birden fazla kişi bulunabilmekte, “avukat, doktor, mühendis” gibi meslek isimleri
birden fazla kimseyi niteleyebilmekte ve bu kimselerin her biri tarafından kullanılabilmektedir. Oysa alan ismi
teknik olarak bir kere alınabilmektedir, yani bir alan isminden dünyada sadece bir tane bulunabilmektedir.
Gerçek dünyada kullanılan isimlerin tekelleştirici ve kısıtlayıcı özelliği bulunmamasına karşın, alan isimlerinin
tekelleştirici ve kısıtlayıcı özelliği bulunmaktadır. Bu sebeple, özellikle meslek isimlerini ilk olarak adına
kaydettiren kimse diğer meslektaşları karşısında büyük bir avantaj yakalamış olacaktır25.

Cins ve meslek isimlerinin alan ismi olarak alınması halinde ortaya çıkan hukuki problem bu tür alan isimlerini
kullanan kimselerinin haksız bir avantaj elde etmeleri, rakip işletmeler karşısında haksız üstünlük sağlamalarıdır.
Bu aşamadan sonra rakipler bu isimleri kullanamamakta ve müşteri kitlesinin (kullanıcıların) ilk yöneldiği web
sayfası bu tür alan isimlerini kullanan kimselerin sayfaları olmaktadır. Bu durum birçok sakınca doğurmaktadır26.

Cins ve meslek isimlerinin alan ismi olarak kullanımının haksız rekabet teşkil edip etmeyeceği hususu ile ilgili
olarak hukuk sistemimizde herhangi doğrudan bir hukuki düzenleme mevcut değildir. Bu konuda mukayeseli
hukuk düzenlemelerine ve uygulamasına bakacak olursak;
https://jurix.com.tr/article/3761 6/17
16.5.2017 Jurix | İnternet Yoluyla Haksız Rekabet

Alman ve Avusturya hukuk sistemlerinde belirli bir mal, cins veya hizmetler için kullanılan işaretler ve
adlandırmalar marka olarak tescil edilememektedir. Cins ve meslek isimlerinin alan isimleri olarak kullanılması
halinde ise bu hukuk ise bu hukuk sistemlerinde doktrin ve mahkeme içtihatları markalara ait söz konusu
hükmün alan isimlerine de uygulanması gerektiği yolundadır. Yine İsviçre hukukunda da olaya marka hukukuna
ait hükümlerin uygulanabileceği yolunda görüşler bulunmaktadır27.

Ayrıca, mahkeme kararları ve doktrinde savunulan görüşlere göre özellikle meslek isimleri ve genel kavramların
kullanılması hali haksız rekabet halinin bir görünümünü oluşturmaktadır. Bu gerekçeyle bu tür alan isminin
kaydının silinmesi gerekir. Bu görüşlerin yasal gerekçesini ise Alman Haksız Rekabet Yasası m.1 ve m.3 ile
Avusturya Haksız Rekabet Yasasının 2’nci maddesi oluşturmaktadır. İsviçre hukukunda da alan isimleri etrafında
meydana gelen bu tür uyuşmazlıkların haksız rekabet kuralları çerçevesinde çözümlendiği görülmektedir28.

St
Türk hukukunda ise cins ve meslek isimlerinin alan adı olarak kullanılması halinde hukuki korumanın ne şekilde
sağlanacağı hususunda doktrinde bir görüş; MarKHK çerçevesinde bir değerlendirme yapılması gerektiğini
belirtip MarKHK m.7’de yer alan isimler, yani meslek isimleri, tasviri işaretler ve ürün isimlerinin alan ismi olarak

eKpu
kullanımı halinde haksız rekabetin kural olarak kabul edilmesi gerektiğini belirtmekte MarKHK m.7 kapsamı
dışında kalan ‘toprak, bulut, hava’ gibi genel kavramların alan ismi olarak kullanımı halinde ise her olayın somut
olayın şartları çerçevesinde değerlendirilip haksız rekabetin var olup olmadığının takdirinin mahkemeye
bırakılması gerektiği yönündedir29.

B. Linking (İlişim) Yoluyla Haksız Rekabet


hraa
nl i
Link, Türkçe ‘çengel’ olarak adlandırılmaktadır. Link verme veya çengel atma, özel bir bilgisayar programı ile

e
gerçekleştirilen ve bir web sayfasından diğerine geçişi mümkün kılan tekniğin ismidir. Aslında link verme,
normal bir word metni üzerinde de gerçekleştirilebilmektedir. Zira günümüz word tabanlı yazılımlarda bugün
akıllı sayfa dediğimiz tanıma olayı gerçekleştirilmektedir. Yani word metninden de internet bağlantısının mevcut
olması halinde web sayfalarına geçiş mümkün olmaktadır. Link veya hyperlink, web sayfasından internet
kullanıcısını bir yabancı web sayfasına aktaran bir program kodudur30.

Birçok alıcının yer aldığı internette metinlerin yayınlanması çok hızlı ve ucuz olmasına karşın, denetimi çok
zordur. Bu nedenle, internette yer alan ilişimler hukuksal sorunlara yol açar. Örneğin, telif hakkı sahiplerinin
haklarının ihlali söz konusu olabilir. Bir kişi web sitesindeki bir ilişimi tıklayarak diğer bir kişinin web sitesine
bağlanabilir. Bilginin paylaşıldığı elektronik dünyada bu tür uygulamalar doğal görülse de, kullanıcı, fareye
(mouse) tek bir tıklamayla herhangi birinin web sitesindeki metne ulaştığında, metnin yetkisiz kullanımına yol
açabilir. İlişimin bu şekilde ve özellikle de kötüye kullanımı hukuksal sorunlara neden olur31.

Bir web sitesinde yer alan bir ilişim, değişik nedenlerle haksız rekabet oluşturabilir. Bir web sitesinde ilişime yer
verildiğinde bu kötü bir imaj yaratabilir. Örneğin hoş karşılanmayan bir web sitesinde bir başka web sitesine
bağlantı verilmesi, bağlantı verilen web sitesinin imajını zedeleyebilir32. Örneğin; adult yayın yapan bir sitenin
saygın bir ticari kurumun sitesinin ilişimine yer vermesi buna örnek olabilir.

Aynı şekilde, ilişim yoluyla bağlanılan web sitesinin içeriğinin haksız kullanılması da olasıdır. Örneğin,
Ticketmaster, izni olmaksızın, kendisine ait web sitesinin ana sayfasına değil de ana sayfadan ulaşılabilen
sayfalara doğrudan bağlantı (deep linked) vermesi nedeniyle, Microsoft aleyhine dava açmıştır. Microsoft
“Seattle Sidewalk” isimli şehir rehberi niteliğindeki sitesinde, Seattle’da çeşitli eğlenceler için bilet temin
edilebilecek yerleri verirken, bu tür organizasyon yapan ve bilet satan Ticketmaster’ın sitesine link kurmuştur.

https://jurix.com.tr/article/3761 7/17
16.5.2017 Jurix | İnternet Yoluyla Haksız Rekabet

Ancak bu sitenin, site sahibi hakkında bilgi veren ve reklam içeren ilk sayfasını es geçmiş ve direkt rezervasyon
kısmına link kurmuştur. Açılan dava daha sonra uzlaşma ile son bulmuş ve Microsoft Ticketmaster’ın sitesine link
kurmaya son vermiştir33.

Bu gibi ihtila arın önüne geçebilmek için kanaatimizce, bir kimse üçüncü kişinin web sitesine ilişim yoluyla
bağlanmak istiyorsa, en iyisi web sitesinin ana sayfasına bağlanmaktır. Bu bağlamda haksız rekabet teşkil
edebilecek durumların da önüne geçilmiş olacaktır.

İlişimin bir diğer haksız kullanım şekli de, site sahipleri arasında ekonomik ya da yönetimsel, belirli bir yakın ilişki
varmış izlenimi yaratarak, diğer bir web sitesine bağlantı verilmesidir. Oppedahl-Larson & Advanced Concept
Davası bu tür bir ihtilafı konu edinmiştir. Bu şekilde internet kullanıcısı, doğrudan bağlantı verilen materyallerin
sanki ilişimin yer aldığı web sitesine ait olduğu, bağlanılan web sitesince desteklendiği veya materyalin yer

St
aldığı site ile sıkı bir bağ varmış inancı yaratılarak, aldatılabilir ve bu bir haksız rekabet teşkil etmektedir34.

C. Spaming eKpu
Spam, internet yoluyla bir mesajın bu mesajı alma talebi olmayan çok sayıda kişiye gönderilmesidir. Spam
çoğunlukla ticari reklâm niteliğindedir ve bu reklâmlar genellikle güvenilmeyen ürünlerin, çabuk zengin olma
hraa
kampanyalarının, yarı yasal servislerin duyurulması amacına yöneliktir. Spam gönderici açısından fazla bir
harcamayı gerektirmemesine karşın, mali yük mesajın alıcıları, taşıyıcı ya da servis sağlayıcılar tarafından
karşılanır35.

nl i
Spam’ın en yaygın görülen türü UCE (Unsolicited Commercial E-mail) olarak isimlendirilen ve Junk (işe yaramaz,
hurda) olarak da bilinen talep edilmemiş ticari e-postalardır36.

e
Telekomünikasyon yoluyla yapılan saldırgan reklamlar ve bu çerçevede e-postaların hukuki durumu, hem 2004
tarihli Alman Haksız Rekabet Kanununun 7’nci paragrafında hem de İsviçre Haksız Rekabete Karşı Kanununda 1
Nisan 2007 tarihinde yapılan değişiklik ile getirilen o bendinde düzenlenmiştir37.

Alman Haksız Rekabet Kanunundaki düzenleme şöyledir. Eğer müteşebbis, müşterinin elektronik iletişim
bilgilerini, bir mal ya da hizmetin satışı kapsamında temin etmişse, müteşebbis bu bilgileri kendisine ait benzer
malın ya da hizmetin doğrudan satışı için kullanmışsa ve müşteri bu bilgileri kullanmasına itiraz etmemişse,
elektronik iletişim bilgileri toplanırken müşteriye açıkça ve özellikle bu tür kullanıma her zaman itiraz
edebileceği tavsiye edilmişse haksız rekabet oluşmayacaktır38.

İsviçre hukukundaki düzenlemeye göre ise, telekomünikasyon yoluyla, talep edilen bilgi ile doğrudan bir
bağlantısı olmayan kitle reklam gönderilmek ve müşterilerin önceden onayının alınması, göndereni doğru olarak
belirtmek ya da müşterileri masrafsız ve kolaylıkla buna karşı çıkma hakları konularında onları bilgilendirme
gereğini ihmal etmek, dürüstlük kurallarına aykırıdır. Ancak, müşterilerinin adresini, malların, eserlerin, iş
mahsullerinin satışı esnasında temin etmiş olan ve onlara telekomünikasyon yoluyla kitle mesaj gönderilmesine
karşı çıkabileceklerini belirtmiş olan kimse, benzer mal, eser ya da iş mahsulü ile ilgili reklamları, onayları
olmaksızın onlara yollarsa haksız rekabet etmiş olmaz39.

AB hukukunda ise konu yönergelerle düzenlenmiştir. Bu bağlamda 2002/58/AT Gizlilik ve Elektronik İletişim
Direkti çıkarılmıştır. Söz konusu yönerge, tüzel kişilere, sürekli mesaj gönderen servislere veya sahte
göndericilere dava açma yetkisi vermekte ve internet ağlarını kötüye kullanan istek dışı ileti (spam mesajları)
gönderenlerle mücadeleyi kapsamaktadır. Yönergenin haksız rekabet hukukuyla ilgili düzenlemelerine örnek
olarak “doğrudan pazarlama amacıyla ve insan katılımı olmaksızın, otomatik çağrı sistemi vasıtasıyla (otomatik

https://jurix.com.tr/article/3761 8/17
16.5.2017 Jurix | İnternet Yoluyla Haksız Rekabet

çağrı makineleri) faks makinesi veya e-mail kullanılmasına yalnızca önceden onay alınan abonelerle ilişkide izin
verilebileceğine” ilişkin düzenleme gösterilebilir. Ayrıca mesafeli satış yönergesiyle ‘geniş kitlelere gönderilen
mail ve faksların kabulü için karşı tarafa seçenek sunulmasına ilişkin’ daha önce garanti edilen koruma,
Yönergeyle e-posta reklamlarını ve kısa mesaj reklamlarını da kapsayacak şekilde genişletilmektedir. Ayrıca,
2005/29/AT Haksız Ticari Uygulamalar Yönergesi de konuyla ilgili hükümler ihtiva etmektedir.

Hukukumuzda istenmeyen ticari e-postalara uygulanacak özel bir yasa hükmü bulunmamaktadır. Bu nedenle,
hukukumuz bakımından bugün için spamlarla mücadelede genel hükümlerden yararlanılması önerilmektedir40.

E-posta ile gönderilen reklamların, özellikle aldatıcı içerikte olması durumunda haksız rekabet kurallarından
yararlanmak mümkün olabilir. Nitekim, aldatma genel ve temel haksız rekabet hallerinden birini teşkil
etmektedir41.

St
Bununla birlikte, hukukumuz açısından spamingin aynı zamanda bir saldırgan satış yöntemi de teşkil ettiğini
söylemek de mümkündür42.

eKpu
Spamingin saldırgan satış yöntemi olarak nitelendirilmesinin nedeni, bu yöntemle bu tür saldırılara karşı
korumasız olan tüketicilerin özel alanına tecavüz edilmiş olmasıdır. Burada, pazara katılan bir kimseye (müşteri,
tüketici) talepte bulunmadığı sürece herhangi bir pazarlama yönteminin ya da reklamın yöneltilmesinin makul
olmayacağı, bu nedenle, kişinin bu konuda açık ya da zımni rızasının bulunup bulunmadığının aranması ilkesi
hraa
benimsenmiştir. Böylelikle, kişinin özel alanına satış yöntemi ya da reklam yoluyla müdahale edilmesi ve bu
müdahalenin yarattığı baskı ortamında karar vermeye zorlanması önlenmek istenmektedir43.

Pazara katılan kimse (müşteri, tüketici) özel alanında tecavüze uğramadan, sunulan ürünün kendi ihtiyaçlarına,

nl i
beklentilerine uygun olduğuna kendi iradesiyle ve makul surette karar verdiği sürece işleyen rekabetten söz
edilebilecektir. Tüketiciyi karar alma sürecinde baskı altına alacak uygulamalar bu bağlamda e postalar bir

e
saldırgan satış yöntemi ve haksız rekabet teşkil etmektedir44.

D. Framing (Çerçeve İçine Alma)


Framing, bazı web sitelerindeki bir sayfanın değişik alanlara bölünmesidir. Her bir alan bağımsız web
sayfasından oluşur. Web sitesindeki bu frame’ler web sitesinin aynı sayfasında birçok web sayfasının aynı anda
görünmesine izin verir45.

Framing, nitelik olarak bir çeşit linkingtir. Teknolojik olarak ilk defa 1996 yılında Netscape Navigator 2’nin bir
özelliği olarak tanıtılmıştır. Site hazırlayanlar, sitenin üstünde, altında veya kenarlarında çerçeveler hazırlamakta
ve bu çerçevelere başkasının sitesinin içeriğini oturtmaktadır. Framingi linkingten ayıran en belirgin özellik,
linkingte link kurulan siteye girdiğinizde, browser’de web adresi olarak girmiş olduğunuz link sitesinin adresini
görürsünüz. Yani kullanıcı hangi sitede olduğunu görebilir. Oysa, framingte ilk sitenin adresini browserda
görürken, yanlardaki çerçevelerin içinde başka siteye ait içerikler vardır. Framingte, site hazırlayan, çerçeveye
oturttuğu sitelerde içeriğini, reklamları veya sitenin sahibi hakkındaki bilgileri tam olarak vermeyebilir. Yani bir
yerde, orijinal siteden alıntılar yapmaktadır ki bu telif haklarına aykırılık teşkil etmekte ve haksız rekabet
yaratmaktadır46.

Framing konusunda ABD’de en meşhur dava Washington Post Co. v. Total News Inc. davasıdır. Total News,
çeşitli haber ajanslarının sitelerine link kurmuş ve bunları Total New Logo altında çerçeveye almıştır. Total News
bunu yaparken, haber ajanslarının sitelerinde yer alan reklamları keserek, yerine kendi reklamlarını kullanmıştır.
Yani Washington Post’u okumak isteyenler Total News’in sitesinde Total News’in reklamından oluşan çerçeve

https://jurix.com.tr/article/3761 9/17
16.5.2017 Jurix | İnternet Yoluyla Haksız Rekabet

içinde ulaşmaktadır. Total News, diğer haber ajanslarına hiç bir şey ödemeksizin bu siteler sayesinde kâr ettiği
gibi, bu sitelerin reklamını silerek yerine kendi reklamını kullanarak haber ajanslarına ciddi zarar vermiştir. Total
News’in, davacıya ait siteye çerçeve içinde link kurmamayı taahhüt etmesi üzerine bu dava anlaşmayla
sonuçlanmıştır47.

Doktrinde, yukarıda belirttiğimiz gibi, içerik değişikliğine neden olduğu için framingin yasal olmadığı, eğer
gerekiyorsa tüm siteyi içine alacak şekilde basit link kurmanın tercih edilmesi gerektiği kabul edilmektedir48.

E. Metatagging- Kodlama

St
Metatag, web sayfası hazırlayanlar veya arama motorları tarafından kullanılan bilgisayar kodudur. Arama
motorları, aramalarda web sitesinde kolayca ulaşılması için kodlar yani kilit kelimeler kullanmaktadırlar. Web
sayfası hazırlayanlar veya arama motorları, markaları kodlar ile gizleyebilirler. Arama motorunda arama

eKpu
yaparken, aradığımız kelimeyi girdiğimizde, bu kelime, kodlarla gizlendiği için bizim görmediğimiz kelime ile
uyum sağlayınca bizi o ilgili siteye yönlendirmektedir. Internet kullanıcıları metatagları göremez. Bunlar teknik
kodlar olduğu için sadece sonuca etkisi görülebilir. Uzay korsanlığından kaçmak için, başkasının markasını ve
ticari ismini açıkça kullanamayan bazı kişiler, bu markaları metatag olarak kullanarak, bu markaları arama

hraa
motoruna giren kullanıcıları kendi sitelerine yönlendirmeye çalışmaktadırlar49.

Metatag davasına örnek olarak Playboy Enterpries Inc’in Calvin Designer Label aleyhine açtığı davayı
gösterebiliriz. Bilindiği gibi, Playboy rması, erkek eğlence sektöründe tanınmış bir rmadır. Davalı Calvin

nl i
Designer Label rması da internette adult içerikli site işletmektedir. Davalı, Playboy’un markası Playmate, Bunny
gibi bazı markalarını, sitesini oluştururken metatag olarak kullanmıştır. Internet kullanıcısı, arama motorlarına bu

e
markaları girince, karşısına davalının sitesi çıkmaktadır. Dolayısıyla, tüketici, davalının aynı sektörde faaliyet
gösteren Playboy rması ile bir ilgisi olduğunu düşünmekte ve yanılmaktadır. Mahkeme, Playboy rmasının
açtığı davada ihtiyati tedbir kararıyla bu haksız rekabeti durdurmuştur50.

F. Banner Advertising (Keyword Advertising) -


Google Adwords Reklamları
Banner reklamları internet reklamcılığında çok önemli bir yer tutmaktadır. Arama motorlarına, arama için bir
kelime girdiğimizde, aradığımız konu ile ilgili olarak üst tarafta hemen bir reklam belirir. Örneğin sağlıkla ilgili
arama yapıyorsanız, hemen üst kısımda vitamin ilaçlarına ilişkin bir reklam görebilirsiniz. Bu tabii ki tesadüf
değildir. Arama motorları, reklam rmalarına, bazı aranan kelimelerde reklam gösterme hakkı vermektedirler.
Doğal olarak, bu reklam aynı zamanda reklam verenin sitesine link içermektedir51.

Dünyanın tanınmış arama motoru Google, ‘Sponsore Edilmiş Bağlantılar’ şeklinde hazırlanmış ‘AdWords’ adını
verdiği ve reklam verenlerin reklamlarını, aramada kullanılan kavramlarla bağlantılı olarak kullanıcılara gösteren
bir sistem kullanmaktadır. Adwords, İngilizce advertising words’un kısaltılmışıdır ve işletmelerin, anahtar
kelimelere bağlı olarak internet arama motorlarında yaptıkları reklamları ifade eder. Keyword advertising,
internet arama motorlarının temel gelir kaynağını oluşturmaktadır. Pazarın lideri konumundaki Google kendi
reklam programını ‘Google Adwords’ olarak adlandırmaktadır. Diğer internet arama motorları da benzer
sistemler kullanmaktadırlar52.

https://jurix.com.tr/article/3761 10/17
16.5.2017 Jurix | İnternet Yoluyla Haksız Rekabet

Arama motorları, reklam müşterilerine, arama motorlarına girilen kavramlara ve sözcüklere duyarlı reklam
yapma imkânı sunmaktadır. Reklamın, internet kullanıcısının ekranında görünüp görünmemesi tamamen arama
motorlarına girilen sözcüklere ve kavramlara bağlıdır. Kullanıcıların arama motoruna girdiği kavramlarda ve
kelimelerde, mümkün mertebe çok görüntülenebilmek için işletmeler belirli kavramları ‘keyword’ (anahtar
sözcük) olarak kaydetmektedirler. İşletmeler, genelde anahtar sözcüklerin (keywords) seçilmesinde üst
kavramlar ve sözcükler kullanmaktadır. Bu suretle internet kullanıcısı, reklamı verenlerce belirlenmiş herhangi
bir kavramı ya da sözcüğü (adwords) arama motoruna girdiği takdirde, dört satırlık reklam ilanı, arama
sonuçlarından ayrı ve onun üstünde ya da yanında olarak yer almaktadır53.

Web sitesi birden çok reklama imkân verdiğinden, reklamların kaçıncı sırada yer alacağını, işletmelerin kendileri
belirlemektedir; zira sıralama, işletmenin reklama her tıklama için ödemeye hazır olduğu yata göre

St
belirlenmektedir. Google Adwords reklamlarında, bir anahtar sözcük için en yüksek ücreti ödeyen kimse reklam
sıralamasında yukarılarda, hatta ilk sırada yer almaktadır. Reklam veren işletmeci, internet kullanıcısının reklamı
dikkate alıp reklamdaki linke tıklayarak işletmenin internet sitesine girdiği tıklamalar için reklam ücreti ödemek
durumundadır54.
eKpu
Örneğin ‘google’da banka arayan bir kimsenin karşısına birçok sonuç çıkmaktadır. Burada arama kelimesi olarak
kullanılan banka ile ilgili ilk sırada gelen sonuçlar, internet kullanıcısının ilk ziyaret edeceği sayfalardır. İnternette
reklam vermek isteyen kimselerin bu şekilde reklam vermeleri ve bunun için bir hizmet karşılığı ödemeleri tabii
karşılanabilir55. hraa
Ancak belirli bir bankanın isminin yazılması halinde ilk sırada ve dikkat çekici bir tarzda bir başka bankanın,
tacirin ya da hizmetin, kullanıcının karşısına çıkarılması yukarıda anlatılan ‘adwords’ tekniğinin görünümüdür.
nl i
Örneğin; Google’da İş Bankası kelimesinin aranması üzerine internet kullanıcısının karşısına hemen sağ sütunda
“sponsor kuruluş” olarak Garanti Bankası’nın getirilmesi hali…56

e
Bir üçüncü kişinin markasının kendisinden izin alınmaksızın AdWords reklamlarında anahtar kelime olarak
kullanılmasının marka tecavüzü ve haksız rekabet teşkil ettiği artık çeşitli hukuk sistemlerinde, hem yasal
düzenlemeler yoluyla hem de yargı kararlarıyla kabul edilmektedir57.

Konuyla İlgili Bir Türk Mahkemesi Kararı58

Asray San. ve Tic. Ltd. Şti. tarafından Çelikoğlu Demir Çelik San. ve Tic. Ltd. Şti.’ne karşı 07.02.2008 tarihinde
açılan markaya tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti ve önlenmesi konulu davada, davacı, tescilli markası olan
‘Asray’ markasının davalı tarafından AdWords reklamlarında anahtar kelime olarak kullanıldığını fark etmiş ve bu
durumu da bir mahkeme aracılığıyla tespit ettirmiştir.

Bu tespitin ardından Asray İstanbul 2. Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesi’nin 2008/21 E. sayılı dosyası ile markaya
tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti ile tecavüzün ve haksız rekabetin önlenmesini talep etmiştir. Davanın
açıldığı dönemde henüz 5833 sayılı Yasa yürürlükte olmadığı için Asray davasının esasını 556 sayılı KHK’nin
aşağıdaki hükümlerine dayandırmıştır:

556 sayılı Markaların Korunması Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin “Marka Hakkına Tecavüz Durumları”
balıklı Sekizinci Kısmının, ‘Marka hakkına tecavüz sayılan iller’ başlıklı 61’inci maddesinde, aynı Kararnamenin
9’uncu maddesinin ihlalinin markaya tecavüz oluşturduğu belirtilmektedir. Kararnamenin 9’uncu maddesinin
birinci fıkrasında: “Aşağıda belirtilen hallerde, marka sahibinin izni alınmadan markasının kullanılmasının
önlenmesini talep etme yetkisi vardır.”

denilerek üç bent halinde bu haller sayıldıktan sonra ikinci fıkrasında:

‘Aşağıda belirtilen durumlar birinci fıkra uyarınca yasaklanabilir:


https://jurix.com.tr/article/3761 11/17
16.5.2017 Jurix | İnternet Yoluyla Haksız Rekabet

d) İşaretin, teşebbüsün iş evrakı ve reklamlarda kullanılması’

Görüldüğü üzere, Kanun Hükmünde Kararname çok açık bir biçimde markanın bir teşebbüsün reklamlarında
kullanılmasını yasaklamış ve bunu bir markaya tecavüz hali olarak düzenlemiştir.

Dava devam ederken yürürlüğe giren 5833 sayılı Yasayla da, yukarıda açıkladığımız üzere bu tür AdWords
reklamları açıkça markaya tecavüz sayılmıştır.

Mahkeme davalı Çelikoğlu’nun bu eyleminin marka tecavüzü ve haksız rekabet oluşturduğuna 02.11.2010
tarihinde karar vermiş ve bu karar kesinleşmiştir. Mahkemenin gerekçesi aşağıdadır:

“Davacı 2006/22309 tescil numaralı Şekil+Asray markasının sahibi olup, marka koruması kapsamında asansör ve
taşıma malzemelerini kapsayan ürünler bulunmaktadır.

St
Davacı ve davalının aynı iş kolunda faaliyet gösterdikleri tartışmasızdır. Her iki taraf da asansör rayı üretmektedir.

Davalının davacının markasının esaslı unsuru olan “Asray” ibaresini “AdWords” olarak kullandığı sabittir.

eKpu
İnternet kullanıcısı ‘Asray’ ibaresini girdiği zaman bu ibare ile ilgili olarak en başta davacının rma ismi ve internet
adresi belirmekte, yanında da sponsor bağlantı altında davalının markasının unsurlarından olan ‘celikray’ ibaresi
görülmektedir. Her ne kadar ‘ray’ ibaresi markanın kullandığı alan olarak tasviri olarak nitelendirilebilecek ise de bu

hraa
ibare davacının markasında ‘As’ ibaresi ile davalının markasında ise ‘çelik’ ibaresi ile birleşik olarak yazılmış olup
her iki markanın da sonunun ray ile bitmesi markalar arasında karıştırılma ihtimalini gündeme getirebilecektir.
Davalının markasının unsurlarından olan ‘DÇ’ ibaresine sponsor bağlantı bölümünde yer vermemiş olması da bu
karıştırılma ihtimalini güçlendirmektedir. Davalının tescilli marka sahibi olması da bu durumu değiştirmeyecektir.

nl i
Zira, davacının markasının esaslı unsurlarından ‘Asray’ ibaresini adwords olarak belirleyen davalının basiretli bir
tacir gibi bu markaların karışabileceğini değerlendirerek böyle bir reklam vermekten kaçınması gerekmektedir.

e
Arasında bilgisayar mühendisinin de bulunduğu bilirkişi heyeti de raporlarında teknik detay bilgiye sahip olmayan
veya ‘Adwords’ programından haberdar olmayan internet kullanıcılarının markaları karıştırabileceğini belirtmişlerdir.
Ayrıca davacı markasının esaslı unsuru olan ‘Asray’ ibaresi internet kullanıcısı tarafından arama motorunda
yazıldığında ‘sponsor bağlantı’ altında davalının marka ve ticaret unvanının yazılması dahi “sponsor bağlantı”
ibaresinden kaynaklanan bir karışıklığa neden olabilecek niteliktedir. Zira kullanıcıda sanki davacının markası ile
davalı şirket arasında bir ilişki -en azından sponsorluk ilişkisi- varmış gibi bir algılamaya da neden olabilecek
niteliktedir.

Bilirkişi raporunda da belirtildiği gibi davalının eylemi marka hakkına tecavüz ve TTK’nın 56 vs hükümlerini ihlal
eder şekilde haksız rekabet teşkil ettiğinden davanın kabulüne karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir:

Hüküm:

Davanın kabulüne, davalının davacının 2006/22309 tescil numaralı Şekil+Asray markasına tecavüzünün ve haksız
rekabetin durdurulmasına, www.google.com ve www.google.com.tr adreslerinden hizmet veren arama motorunda
davalının “Asray” ibaresini “Adwords” olarak isimlendirilen reklamlarda anahtar kelime olarak kullanımının ve bunun
neticesinde davacının internet sitesine bağlantıyı sağlayan bölümün yanında Sponsor Bağlantı bölümü altında
davalıya ait www.celikray.com isimli internet sitesine bağlantıyı vermesinin önlenmesine, masrafın davalıdan
alınmak suretiyle kararın gerekçe ve hüküm özetinin günlük gazetelerden birinde bir kez ilanına…”

diyerek AdWords sisteminde bir başkasının tescilli markasının izinsiz olarak kullanılmasının marka tecavüzü ve
haksız rekabet teşkil ettiğine karar vermiştir.

https://jurix.com.tr/article/3761 12/17
16.5.2017 Jurix | İnternet Yoluyla Haksız Rekabet

Bu kararla birlikte, ülkemizde çeşitli sektörlerde yaygın olarak yapılan bu marka tecavüzü ve haksız rekabet
teşkil eden Adwords uygulamaları nedeniyle çeşitli davaların açılacağını ve davacılar lehine sonuçlanacağı
tahmin edilmektedir.

G. İnternette Yanlış ve Yanıltıcı Beyanlar


Siber uzayda, gerçek ortama göre daha fazla yanıltıcı ve yanlış beyanların kullanılabilmesi mümkündür. Zira
burada internet kullanıcıları sadece web sayfasını görebilmektedir. Çoğu kullanıcı ise bu sayfaların nasıl bir
teknikle oluşturulduğunu, sahibinin kim olduğunu bilmemektedir. Bu nedenle, web sayfasında kullanılan
beyanların ve yapılan aktivitelerin doğru ve gerçeğe uygun olması gerekmektedir. Kullanıcıları yanıltan, işletme

St
ve işletmenin ticari hacmi hakkında yanlış intibalar bırakan beyanlar ve eylemler haksız rekabet olarak
değerlendirilmelidir59.

eKpu
Gerçekten, Almanya’da web sayfasında satış işlemlerini gerçekleştiren bir bilgisayar işletmesi, kendisinin 120
şubesi olduğunu, yapılan taleplerin bu şubelerden karşılandığını belirtmektedir. Rakip davacı ise durumun böyle
olmadığını, yapılan taleplerin ise başka işletmelerden sipariş edilerek karşılandığını tespit etmiştir. Bununla
birlikte söz konusu durumun UWG § 3 anlamında bir yanıltma olmadığı Frankfurt İsitinaf Mahkemesi tarafından

hraa
tespit edilmiştir. Buna karşılık, internette yapılan reklamlarda ve ilanlarına bilgisayar sektörü ile ilgili 250 adet
değişik kalemde malzemenin mevcut olduğu intibasının verilmesi ve gerçekte başka işletmelerden bu
parçaların temini olayında mahkeme, internet kullanıcılarının bu durumda istedikleri malzemeyi hemen elde

nl i
etmek istemekte haklı oldukları gerekçesi ile haksız rekabetin varlığına karar vermiştir60.

H. İnternette Gerçekleştirilebilecek Diğer Haksız


Rekabet Halleri
e
Saydıklarımız dışında siber uzayda gerçekleştirilebilecek çok farklı haksız rekabet türleri mevcuttur. Belirtmek
gerekir ki; TTK m.54 gereği rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkiyi etkileyen
aldatıcı veya dürüstlük kuralına aykırı her türlü davranışların ve ticari uygulamaların internet ortamında
gerçekleştirilmesi haksız rekabet teşkil etmektedir. Örneğin;

Elektronik ortamda başkalarının şahsını, emtiasını, iş mahsullerini, faaliyetlerini veya ticari işlerini yanlış, yanıltıcı
veya lüzumsuz yere incitici beyanlarla kötüleme haksız rekabet teşkil eder (Kötüleme).

Elektronik vasıtalardan istifade ederek, iyi niyet kurallarına aykırı şekilde elde edilen veya öğrenilen imalat veya
ticari sırlardan haksız yere faydalanmak ve başkalarına yaymak da haksız rekabet oluşturur (Başkalarının ticari
sırları ve iş ürünlerinden faydalanma) vb.

Bununla birlikte, elektronik ortamda rakibin unvanı, iş ürünleri ile karışıklığa sebebiyet verebilecek davranışlar ve
ticari uygulamalar gerçekleştirilmesi mümkündür (İltibas).

VI. Sonuç

https://jurix.com.tr/article/3761 13/17
16.5.2017 Jurix | İnternet Yoluyla Haksız Rekabet

Haksız rekabet, TTK m.54/2’de, ‘Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen
aldatıcı veya dürüstlük kurallarına diğer şekillerde aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar’ olarak tanımlanmıştır.
TTK m.55’te 6 bent halinde haksız rekabet hallerine yer verilmiş olup, hükümde geçen ‘başlıcalarıdır’ ifadesi,
TTK m.55 hükmünde yapılan sayımın numerus clausus olmadığını göstermektedir. Bu nedenle, hükümde
sayılan haller dışında kalan rakipler arasındaki veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri olumsuz
etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerde aykırı davranışlar ve ticari uygulamalar da haksız
rekabet teşkil edebilecektir. Bu durum internet yoluyla gerçekleştirilen haksız rekabet halleri için de geçerlidir.

Günümüzde internet, kullanıcılar için birçok fonksiyona sahiptir. Bu fonksiyonlardan biri de internetin küresel
pazar olarak kullanılmasıdır. İnternetin küresel pazar olarak kullanımı birçok hukuksal soruna yol açar. Örneğin;
internetin haksız kullanımı haksız rekabet oluşturabilir. Haksız rekabetin geleneksel şekilleri olan, aldatıcı

St
reklâmlar, rakibi kötüleme, karışıklığa neden olma vb. internet için de geçerlidir. Ancak bunlara ek olarak internet
aynı zamanda gerçek dünyada geçerli olmayan farklı haksız kullanımlara da yol açar. E-posta ve özellikle de
istenmeyen elektronik posta (spam), alan adı (domain name), ağ reklamları (webvertising), ilişim (link, hyperlink),

eKpu
web sayfası bölümleri (frame) ve arama motorlarınca ortaya konulan adwords reklamlar internet üzerinden
gerçekleştirilebilecek spesi k haksız rekabet halleridir.

İnternet yoluyla gerçekleştirilen haksız rekabet varlığının ve uygulanacak hukuki koruma yöntemlerinin tespiti
internetin gerçek dünyadan farklı spesi k yapısı gereği özel bazı hukuki düzenlemeler yapılmasını zorunlu
hraa
kılmaktadır. Çalışmamız kapsamında değindiğimiz üzere Alman, Avusturya, İsviçre ve Avrupa Birliği Hukukunda
bu konuda bazı özel düzenlemeler yapılmıştır. Kanaatimizce, internet yoluyla gerçekleştirilen ve rakipler
arasındaki veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri olumsuz etkileyen aldatıcı veya dürüstlük

nl i
kuralına diğer şekillerde aykırı davranış ve ticari uygulamalara karşı tam ve etkin hukuki koruma sağlanabilmesi
için ülkemiz hukukunda da bu tür özel düzenlemelerin yapılması yerinde olacaktır.

Kaynakça
e
AKIN, İrfan: Adwords Reklam Sistemi, Ankara Barosu Fikri Mülkiyet ve Rekabet Hukuku Dergisi, Cilt: 9, Sayı:
2009/1.

AKSOY, Mehmet Ali: Haksız Rekabet Halleri ve Haksız Rekabetin Tespiti (Doktora Tezi), (Kaynak:
www.tez.yok.gov.tr).

BAŞTÜRK, İlhan: Türk Ticaret Kanunu’nda Bilişim Yoluyla Haksız Rekabetin Hukuki - Cezai Sonuçları, Türkiye
Adalet Akademisi Dergisi, Cilt: 1, Yıl: 2, Sayı: 6.

GÜVEN, Şirin: Haksız Rekabet Hukukunun Amacı ve Koruduğu Menfaatler (Doktora Tezi) (Kaynak:
www.acikarsiv.ankara.edu.tr).

İKİZLER, Metin / BAŞAR, Sinan: Spamın Zararları ve Spamla Hukuki Mücadele, Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk
Fakültesi Dergisi, Cilt: 8, Sayı: 2, 2006.

KARAHAN, Sami: Ticari İşletme Hukuku, Mimoza Yayınları 25. Baskı, Eylül 2013.

MEMİŞ, Tekin: Fikri Hukuk Bakımından Link ve Frame Verilmesi, Milletlerarası Hukuk ve Milletlerarası Özel Hukuk
Bülteni, Cilt: 22 Sayı: 2.

MEMİŞ, Tekin / BOZBEL, Savaş: Marka ve Haksız Rekabet Hukuku Bakımından Adwords Reklamlar, e-akademi,
Kasım 2008, Sayı: 81 (Kaynak: www.e-akademi.org).
https://jurix.com.tr/article/3761 14/17
16.5.2017 Jurix | İnternet Yoluyla Haksız Rekabet

MEMİŞ, Tekin / CAN, Mustafa: Elektronik Ortamda Haksız Rekabet Halleri, Mevzuat Dergisi Yıl: 7 Sayı: 84 Eylül
2004 (Kaynak: www.mevzuatdergisi.com).

MEMİŞ, Tekin: Haksız Rekabet Açısından İnternet Ortamında Avukatlık Mesleğinin İcrası - 21.6.2001 tarihinde
İstanbul Barosu Konferans serilerinde verilmiş konferans metnidir (Kaynak: www.hukuki.net) (Avukatlık Mesleği).

MEMİŞ, Tekin: Hukuki Açıdan Kitlelere e-Posta Gönderilmesi, Atatürk Üniversitesi Erzincan Hukuk Fakültesi
Dergisi C: V, S: 1-4, Yıl: 2001.

MEMİŞ, Tekin: İnternette Cins ve Meslek İsimlerinin Alan İsmi Olarak Kullanılması ve Ortaya Çıkan Sorunlar, Atatürk
Üniversitesi Erzincan Hukuk Fakültesi Dergisi, Cilt: IV Sayı: 1-2, Yıl: 2000 (Cins ve Meslek İsimleri).

OKAN, Neval: İnternette Haksız Rekabet, İnönü Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi Cilt: 2 Sayı: 1 Yıl: 2011.

St
ÖZDİLEK, Ali Osman: “Google Adwords” reklamları ile yapılan marka tecavüzü/haksız rekabet illeri ve sektörden
bir örnek mahkeme kararı (Kaynak: www.onlineprestij.net).

BAŞTÜRK: s. 289.
eKpu
(*) Avukat | İzmir Barosu. 
avukatbarisbidik@gmail.com

GÜVEN: Haksız Rekabete Dair Düzenlemelerin Amacı, s. 176.

hraa
GÜVEN: Haksız Rekabete Dair Düzenlemelerin Amacı, s. 176.
GÜVEN: Haksız Rekabete Dair Düzenlemelerin Amacı, s. 177.
Gerekçe, TTK m.54.
Gerekçe, TTK m.54.
KARAHAN: s. 209.
nl i
Söz konusu kararlar için bkz. KARAHAN: s. 210, dn. 2.
KARAHAN: s. 210.
KARAHAN: s. 209.
OKAN: s. 123.
BAŞTÜRK: s. 287.
e
BAŞTÜRK: s. 288-289.
OKAN: s. 126 -127.
TOPLU ÜNLÜ: s. 1.
TOPLU ÜNLÜ: s. 1.
TOPLU ÜNLÜ: s. 1.
TOPLU ÜNLÜ: s. 2.
TOPLU ÜNLÜ: s. 2-3.
CAN / MEMİŞ: s. 18
CAN / MEMİŞ: s. 18.
CAN / MEMİŞ: s. 18.
CAN / MEMİŞ: s. 19.
CAN / MEMİŞ: s. 19.
MEMİŞ: Avukatlık Mesleği, s. 1.
CAN / MEMİŞ: s. 20
MEMİŞ: Cins ve Meslek İsimleri, s. 469.
MEMİŞ: Cins ve Meslek İsimleri, s. 469-470.
Ayrıntılı açıklama ve tartışmalar için bkz. MEMİŞ: Cins ve Meslek İsimleri, s. 474-475-476-477.
CAN / MEMİŞ: s. 25.

https://jurix.com.tr/article/3761 15/17
16.5.2017 Jurix | İnternet Yoluyla Haksız Rekabet

OKAN: s. 128.
OKAN: s. 128.
OKAN: s. 129.
OKAN: s. 129.
OKAN: s. 128, dn. 4.
İKİZLER / BAŞAR: s. 92.
GÜVEN: Tez, s. 91-92
GÜVEN: Tez, s. 91 dn. 242.
GÜVEN: Tez, s. 91 dn. 243.
İKİZLER / BAŞAR: s. 109.
İKİZLER / BAŞAR: s. 109.
GÜVEN: Tez, s. 91.
GÜVEN: Tez, s. 91.
GÜVEN: Tez, s. 91.
St
MEMİŞ: Frame Verilmesi, s. 394.
TOPLU ÜNLÜ: s. 14-15.
TOPLU ÜNLÜ: s. 15.
eKpu
TOPLU ÜNLÜ: s. 15.
TOPLU ÜNLÜ: s. 15.
TOPLU ÜNLÜ: s. 15.
TOPLU ÜNLÜ: s. 16.
hraa
MEMİŞ / BOZBEL: s. 2.
MEMİŞ / BOZBEL: s. 2.
nl i
MEMİŞ / BOZBEL: s. 2.
MEMİŞ / BOZBEL: s. 2.
MEMİŞ / BOZBEL: s. 2.
e
Konuyla ilgili yargı kararları ve ayrıntılı açıklamalar için bkz. MEMİŞ / BOZBEL: s. 2.
ÖZDİLEK: (Kaynak: www.onlineprestij.net) (Erişim Tarihi: 06.05.2015).
CAN / MEMİŞ: s. 30.
CAN / MEMİŞ: s. 30 dn. 196.

https://jurix.com.tr/article/3761 16/17
16.5.2017 Jurix | İnternet Yoluyla Haksız Rekabet

St
eKpu
hraa
nl i
e

https://jurix.com.tr/article/3761 17/17

You might also like