You are on page 1of 84

r

BİLİM ARAŞTIRMA MERKEZİ


Ç A Ğ R I

M * .

BİLİM ARAŞTIRMA MERKEZİ


Yayınevi — İstanbul

£^oL
Kitap No: 66 — ÇAĞRI

(İsveç'in Koping şehrinde, 21 Ağustos 1978 günü saat 19.10’da


iki hemşire ve bir rahibin eşi, berrak bir gökyüzü üzerine ya­
zılmış '1986’ sayısını gördüler. Hemşirelerden biri olayı şöyle
anlatmıştır: «E 18 No.’lu caddede Koping yönünde otomobille
gidiyorduk. İçimizden biri, ‘bakın, gökte bir yıl sayısı var/ di­
ye bağırdı. Sayılar son derece net yazılmışlardı ve kuzey-batı
yönünde daha iyi görülüyorlardı. M avi-gri renkte belirgin bu­
lutlardan meydana gelmişlerdi ve uzaktan bakıldıklarında 30 cm.
büyüklüğünde görülüyorlardı.» Beş dakikalık bir gözlemden son­
ra, önce 1 sayısı, so m a 9 ve 6 ve en son 8 kaybolmuşlardır (*).
«Türklerin uğur yıldızı» olarak ifade edilen Halley kuyruk­
luyıldızımın 1986 yılı civarında tekrar dünyaya yaklaşacağı as­
tronomlar tarafından tespit edilmiş bulunmaktadır (2). Acaba,
bu yıldız, bu kez me gibi bir uğur getirecektir ülkemiz ve hal­
kımız için!..

Birinci Baskı Ağustos 1981


Kitap Dizgi Işık Matbaası
Kitap Baskı Sebat Matbaası
Kapak Baskı Barış Matbaası
Cilt Yapımı Kardeşler Ciltevi
İ Ç İ N D E K İ L E R

1. BÖLÜM

İNSANLIĞA MESAJLAR MİSYONU


a — Üstacî Kuthumi ve Kozmik Mesajlar M isyonu
b Galaksilerarası Konfederasyon ve Beşeriyete Çağrısı
c — Aslılar K om utasından, Dünya Liderlerine Mesaj
.d Komutan Ashtar ve Uzay Muktedirleri Misyonu
e — Komutan Athena ve Dün, Bugün, Yarınlar
f — Komutan Hatonn ve Büyük Temizlik Operasyonu
g — Komutan Soltec ve Karma Melekleri Misyonu
h - Komutan Monka ve Canlar'ın Temizliği Misyonu
k Komutan Kortoıı ve Gençliğin Kurtarılış Misyonu
.1 - Komutan Matton ve Galaktik Pakt’ın Misyonu
m — Komutan Marius ve Dünya’yı Kurtarma Misyonu
n - Komutan Arcturus ve Himaye Faaliyetleri
o — Havari Jam es ve Nükleer Tehlikeler
p Havari Filipus ve Dümya’nın. Derin Kaosu

2. BÖLÜM

DÜNYANIN IŞITILMA SI MİSYONU


a — Dünyayı K uşatan Karanlık ve K aynaklan
b Dünya’m n Işık Devresi ve Genel Temizlik
e - Beşeriyet ve 4’ncü Boyuta Giriş Misyonu
ÖNSÖZ
Yiice bilgi ve bilgelik günlerinde, insanlık, Yukarı'm n eli
ve ayağı olabilmiş ve çobanlık sanatını öğrenmiş olan kud­
retli ve bilge rehberlerin eğitimine devredilecektir. Kudretli
rehberler, makûl vicdana bağlı olarak, insanlığı, kendilerine
verilen İlâhî Bilgi ve Talimat üzre iyileştireceklerdir. Makûl
Vicdan'in esas simgesi, adalet terazisidir. Bu terazide bilgi
ve bilgelik tartılır. Makûl Vicdan Operasyonu He. beşeriyet,
Birleşik İnsanlık Realitesi'ne ulaştırılacaktır.
Kâinat içerisinde hiç bir realite sistem i ve mekânı yok-
tur ki, oralara, daha üst realitelerden yiiksck öğretmenler
gelmemiş olsun.. Her evrim seviyesinin m uhakkak öğretmen
kadroları vardır. Bir beşerî toplum, derin bir kargaşa ve
bozgun halindeyse, o toplum da adalet ve düzen yok dem ek­
tir. Bunlar tesis edilmeyince ise, o toplum bünyesine dahil
edilecek her türlü bilgi ve bilgeliğin genel kaos içerisinde
kaybolup gitm esi kaçınılmazdır. Bir toplum içerisinde ada­
let ve diizen, Yüksek Bilgi ile birlikte tesis edilirse, o top­
lumun maddî ve manevî kargaşası elbette sona erecek­
tir. İşte bu uygulama, makûl vicdan operasyonudur. Bunun
ise Yüce Öğretmeni, Iîz. M uham m endir. O, korkunç bir top­
lum içerisine enkarne olarak, m uhteşem bir m akûl vicdan
tatbikatı yapm ıştır ve bunun gerçekliğini ispat etm iştir. Ya­
ni, o içine dahil olduğu toplum u ıslah etm ek için, hem ada­
let ve düzen faaliyetini yürütm üş ve bunu da. Yüce Bilgi ile
pekiştirmiştir. Bu evrensel uygulama, çağımızda, tüm yeryü­
zünün genel ıslahı için, yegâne standart bir gerçekliktir.

1
Tüm insanlık için yeryüzüne indirilen Bilgi Kitabı, be­
şeriyeti ortak bir adalet, düzen ve bilgi etrafında toplayacak
ve birleştirecektir. İnsanlık, kendi haline bırakılmayacaktır.
Milyarlarca beşer varlığının şatır sahaları, korkunç gerilik­
ler ile doludur. Bu halleriyle o şuur sahaları, yani kişilikler,
herhalde kendiliklerinden ıslah olmaları sözkonusu değildir.
Negatif kişilikleri, pozitif hale getirecek olan İlâhî Rehber­
lik ve Yüce R ehberlerin işlevlerine karşı çıkm ak, kesin an­
lamıyla, karanlığa hizm et etm ek demektir. Şeytanın en bü­
yük isteği, insanlığın kendi haline bırakılmasıdır. Bu yüzden,
insanlık, şeytanın tuzağından kurtarılm ak iîzere, Yüce Reh­
berlik tarafından, m akûl vicdan operasyonu dahiline alına­
caktır. TanrTnın Egemenliği, yeryüzünde, kendiliğinden ku­
rulmayacaktır. TanrTnm Egemenliği için, İlâhî Plân tarafın­
dan seçilen Vazifedârlar’ın kollektif mücadelesi ile, yeryüzü,
parıldayan bir ışık gezegeni haline getirilecektir.
Beşer varlığı/ yeryüzünde, korkunç bir karanlık uçurum
içerisine düşm üştür. Bu uçurumdan çıkış çok zor olacaktır,
fakat bu basanla çaktır. İnsanlığın kurtuluşu, kesinlikle, ma­
kul vicdan realitesini uygulayabilen rehberler tarafından
gerçekleştirilecektir. Fizik dünya yaşamına, adalet ve düzen
getirm ek için, vicdan plânından esinlenen insanlar olan nıa-
kûl vicdan realitesinin pratisyen rehberleri, milyarlarca be­
şer kardeşinin kozm ik rehberleri olarak, kâinatın çeşitli y ü k ­
sek gezegenlerinden yeryüzüne enkarne edilmişlerdir. Gelen
günler, onların ortaya çıkış günleridir. Onlar TatırTya kayıt­
sız şartsız bağlı ve T a n n ’nın E gem enliği’nin kudretli reh­
beri eridir. Sirius Misyonu’mm gereği yerine getirilecektir..
Halûk Egemen Sarıkaya
Sayın Bay Haluk Egemen Sarıkaya, Başkan:
Sizi şahsen tem in ederim, ki, sevgili Komutan Ashtar, sizin
ve benim gibi, gerçek bir Varlık’tır. Ashtar, Aslıtar Komutası’m
oluşturan birçok filoya dalıil olan ve dünyanın çevresinde yer
alan binlerce ve binlerce Uzay Gemisi’nin, Venüs'ten gelen (..)
Komutanıdır. Komutan Ashtar, Uzay Konfederasyonu Jİtfcifa-
kı’rnla, bizim yarıküremizle [batı yarıküreyle] ilgili olan en yük­
sek seviyedeki otoritelerden biridir.
Ashtar, görünüş olarak, son derece uzun boylu ve güzel olup,
omuzlarına kadar inen, çok açık renkte ya da sarı saçları, soluk
mavi gözleri ve mükemmel ytiz hatları vardır. Parlak metalik
bir materyalden yapılma, paıaşütçülerinkine benzeyen türden
bir giysi giyer. Yüksek evrim seviyesine ulaşmış Etli erik bir var­
lıktır. Çok etkileyici olup, önderliğini yaptığı kişilere son dere­
ce hayırlı tesirler neşreder.
Bu Yüce Uzay K om utanlarının nüfûzu, bir Yükselmiş Üstad’ııı
güç alam'na eşit ya da hattâ ondan da üstündür. Bu Yüce Var-
lıklar’m çoğu, geldikleri planetlerin Kabîeri’dirler — birçok ke­
reler, planetlerinin Ü siadlan’ndan daha yüksek bir Spiritüel Riıt-
be’ye sahiptirler. Baz an, öteki dünyalardan gelen bu kardeşle­
ri, aşağı seviyeden varlıklar olarak yahut da evrimsel yükseliş
kavramımızın alt kademesinde yer alıyorlarmış gibi düşünmek
zaafnıı gösteririz. Ancak, bir can’ın Uzay İttifakı Konfederasyo-
nu’nda bir Komutan olması, onun-, kendi hayat gidişatlarındaki
spiritüel evrimini hiçbir şekilde, alçaltmaz. Tabi, Ash ta r la ilgili
olarak, kişinin yıllar boyunca birçok büyük haberci [m edyom]
vasıtasıyla planetimize veregeldikleri çok sayıdaki mesajlarının
bölümlerini etüd etmesi, Aslıtar’ın kişiliğinin son derccc yüksek
vibrasyonlarını derhal absorbe etm esi için yeterli olacaktır.
Ashtar, Sevgili Rab ve Yüce Komutan Jesus-Sananda’m n, zama­
nının büyük bir kısmını geçirdiği (bizim tabirimizle) Ana Ge­
m inin Yüce Pilotundur. Ashtar, planetimiz üzerinde herhangi bir
zamanda, herhangi bir kanalı tahliye etmek ve herhangi bir ir­
tibatı keserek araya girmek yetkisine sahiptir ama, gene de nâ­
zik, müşfik, samimi ve büyük bir önder olarak da bütünüyle il­
ham vericidir.
Işık ve Sevgiyle
(İmza)
Rev. Thelma Terrei (Tuella)
1. BÖLÜM

İNSANLIĞA MESAJLAR MİSYONU


Bu günlerde, aralarında bir avııç ünlü bilim adamının da
bulunduğu, sayıları giderek artan birçok kişi, Uzaylı Kardeş­
le rle bilinçli bir tem as kurmuş olduklarını öne sürmektedirler.
Bizim süjelerimizin aktardıkları bilgilere göre, önümüzdeki bir­
kaç yıl içinde, çok dalıa fazla saygıdeğer kişi, onlarla temas
kurduklarını itiraf edecekler ve genci halk kitleleri, Iıemen he­
men bunu farketıneksizin, Oıılar’m muhtemel mevcudiyetlerini
kabûl edeceklerdir. En nihayet, bu yaygın kabulleniş, dinî ku­
ramlardaki, laboratuvarlardaki ve hükümet dairelerindeki yet­
kilileri, bu olguyu Önemsemeye zorlayacaktır. Bu, 1980Terde bu
iy i niyet elçileri’nden bazılarının Közmos’un yaşayan kalbin­
den ortaya çıkarak lıerkes tarafından görülmeleriyle sonuçlana­
bilecek bir ön-hareketi oluşturacaktır.»
v Bn. Marcla Moore (197G)
a — Üsta£ Kuthum i ve Kozm ik M esajlar Misyonu
«Bu m esajlar, Yüce Beyaz Kardeşliğin Yetkisi ve be­
nim himayem altında rıeşrolmaktadır. Bu m esajları, her­
kesin anlayabileceği bir sadelikte vermekteyiz. Bu Kozmik
Sempozyumca, Melek Alemi, Yüce Merkezî Güneş Hükümeti,
Göksel Ordu (3), Yüce Karmik Kadro, Dünya Güneş Siste-
m i'nin Chohanlar’ı (4), Evrensel Üs t adlar ve Galaksi ler-arası
Konfederasyon'ıın Yüce İttifakı'ndan temsilciler katılm ak­
tadır.
«Bu döneme uygun birleşik b ir uyan ve hazırlık yapıl­
m asına ilişkin spiritüel b ir çağrı vasıtasıyla, bu m esajların
hepsi de İlâhî b ir bağla içiçe örülm üş bulunm aktadırlar.
«Bu m esajlar, edebî, eğlendirici ya da entcllektücl mahi­
yette olsunlar diye tasarlanm am ışlardır. Bunlar, ne derin an­
lamlı, ne de kehanette bulunan m esajlar olmayıp, daha ziya­
de, tam zamanında verilmiş olan, m uhtevasını kuvvetle ifa­
de eden etkileyici m esajlardır. Bunlar, fizik oktava, özellikle,
onları almaya hazır olan belirli canları hazırlamak için indi­
rilm işlerdir. Cümleler çok yavaş okunmalı, ve m esajların ken­
dileri de, taşıdıkları Işık, içsel varlık (yani içbenlik) tarafın­
dan absorbe edilebilsin diye, üç kez okunmalıdır.
«Konuşmak üzere davet edilen birçok Varlık, kararlaş­
tırılan günlerde [Sempozyumca] katılam am ışlardır. Diğerle­
ri ise, çağrımıza yanıt verebilmek için, büyük b ir nezaketle,
kişisel program larında ayarlam alar yapmışlardır.
«Habercimiz [Tuella], birçok hayatlar boyunca, Kozmik
Zekî V arlıklarla işbirliği içerisinde, kendini bu görev için ha­
zırlam ıştır (G). Kendisine olan m innettarlığım ı ve bu çalışma­
nın derlenm esi ve zamanında açığa çıkm ası için habercim i­
ze düşünceleriyle katkıda bulunan her b ir Yüce Çan'a olan
takdir duygularımı ifade etm ek isterim. Bu Işık sözleri gö­
ren herkese Kut sayı şiarım'ı ve Sevgimi gönderirim. Haminiz,
Kutlıumi.» (e).
b — Galaksilerarası Konfederasyon ve Beşeriyete Çağrısı
«Selâmlar, Işığın Çocukları: Deneyimlediğiniz şiddetli
fırtınalar, yeryüzünde sizin korunmanız için olan yeni m eto­
dun bir parçasıdır. Biz daha az şiddetli olan bir m etodu ter­
cih ederdik ama, beşerin eylemlerinin gerektirdiğini yapmak
zorundayız. Beşer, bu felâket getirici şa rtla n hafifletici söz­
leri söyleyenlerimizin tüm ricalarını anlamazlıktan gelmekte­
dir. Dolayısıyla, atm osferinizde mevcut olan döküntüyü yok
etm ek ve kontrol altına almak için gerekli olan tüm tedbir­
leri almalıyız. Ayrıca, afetlere yol açacak olayların, doğru yo­
lu göstererek, Işığın eşiğinde duranlara b ir uyarı olmasını di­
liyoruz.
«Siz dünyalılara düşünceyle ve uyum sağlamış olanlara
da sözlerimizle rehberlik etmek ve yönetm ekten başka b ir şey
yapamayız. Pozitiflikte kararlı olun ve şaşmayın, çünkü ne­
gatif ligin en küçük bir izinin bulunduğu yerde size ulaşanla­
yız. Size, hepinize ve her birinize, Saf ve İlâhî olan b ir Sev­
giyle hizmet etmekteyiz. Sizin yerinizde olmak ve aslında,
eğer mümkün olsaydı, sizin yerinize Büyük Sıkm tidan geç­
mek için elimizden gelen her şeyi yapardık. Bu deneyimi, hiç­
bir pişm anlıkla değil de, sizi şaşırtacak olan bir soğukkanlı­
lıkla hatırlayacaksınız. Bu nihaî kademede, şimdiye kadar
meydana gelen [olaylar], lıafif olm uştur ve bu, sizi bekleyen
olayların b ir numunesi dahi olamaz.
«Taraf değiştirecek olan birçoklan vardır. Bunu, gerçek­
te olduğu şekliyle, b ir rahm et olarak görlin. Çünkü, fizik be­
denlerin çoğu öyle b ir haldedir ki, onları, sistemlerini ciddi
bir şoka m aruz bırakm adan şartlandırm aya ve yüksek fre­
kanslara getirmeye yönelik olarak pek b ir şey yapamayız. Bu
görevi yerine getirmek için, elimizde olan zamandan çok da­
ha fazlasına ihtiyacımız olacak. B irçoklan, bu planetin üze­
rindeki âlem lerde alıkonacaklar. B irçoklan, öteki planetlere
götürülecekler. Temizlikten sonra planetiniz oturulabilir bir
hale geldiğinde, evrimlerini, ehliyetli öğretm enler ile eğitim­
cilerin nezaretinde sürdürm eleri için geriye getirileceklerdir.
«Güçlendirilen faaliyetlerimizin bizi daha fazla mesaj ge­
tirm ekten alıkoyduğu için üzgünüz. Hepinizin, bu sırada orta­
ya koyabildiğimiz h er şeyi yayma arzunuzu biliyoruz. Üzeri­
nizde yer alan araçları işleten bizlere, bu Görkemli Plân [ve
Program 'm ] M im an ve Göksel Kardeşimiz olan İlâhî Yöne­
ticisi ve onun Kom uta Hiyerarşisi tarafından tayin edilen
medyomlar vasıtasıyla belirli bilgileri aktarm am ız üzre görev­
ler verilmiştir. Tüm Erkek ve Kızkardeşlerimiz, görevlerini,
tüm beşeriyet için duydukları derin, samimî, kalpten gelen
bir Sevgi'yle kabûl ettiler. Göksel Ordu'nun Plân [ve Progra­
m ın ın ] farkında olmayıp da, O'nuıı Adımları'nı izlemeye ça­
lışanlar arasında nifak tohumları ekmeye uğraşacak olanla­
rın düşünce ve izlenimleri sizi etkilemesin.
«Şu anda ısınımızı kapıyoruz. Hepinizi Sevgimizle kuşa­
tıyoruz. Galaksilerarası Konfederasyon'un yönetimi altında
olan b ir haberci.
«Adoııai. Vassıı.»
c — Ashtar Kom utasından.. Dünya Liderlerine Mesaj
«Ashtar Komutası, yukarıda, planetin h er yanında hâ­
zır ve nazırdır (7). Ashtar Komutası'm oluşturan birçok do­
nanmamızda binlerce ve binlerce gemi vardır. Biz, Etheryan-
lar'ız, ve bu planet için tüm Uzay Program ı'nı yönetme oto­
ritesine sahibiz (B).
«Beşeriyetin, zayıflıklarım araştırıp öğrenm ek ve daha
iyi olana doğru değişmek üzere Yüce Varlıklar'dan güçlülük
niyaz etm ek için kendisine karşı sorum lu olduğunu belirttik.
Yüzyıllar boyunca ve uygarlıklar boyunca bu planete verile-
gelmiş olan tüm Yüce Işık Neşriyatları'nm sorumluluğunu
taşım aktadır.

9
«Haberleşme araçlarınızın alaylarına ve aptallıklarına,
uzun süren bir ıstırap ve sabırla taham mül ettik. Temsilcile­
rimiz ve temas kurduğumuz kişiler, resm î devlet görevlileri­
nin etkileyici konuşmaları sonucunda inançlarından saptırı-
lırlarken, buna katlandık. Böyle b ir şeyin meydana gelebil­
mesi karşısında hayretler içerisinde kaldığımız zam anlar da
olm uştur ama, Planetinizin mayası böyledir. Önümüzdeki on
yıllık dönemde [1981- 1991], göklerde, söz cambazı olan res­
mî görevlilerinizin inkâr edemeyecekleri işaretler olacak­
tır (9). Çünkü, bu planet halkına en sonunda bir uyanış gel­
m iştir ve h er geçen gün, bir Yüksek M ertebe’nin yardım ama­
cına ilişkin bir idrâkbMik giderek beşeriyete daha b ir yak­
laşm aktadır.
«Ashtar K om utasından olan bizler, dünya liderlerinizle
ve önde gelen meclislerinizin sözcüleri ile konuşacağız, ve
onları, sözlerimize güvenmeye ve mevcudiyetimize inanma­
ya ve dünyânıza getirdiğimiz yardım ı kabûle başlam aya da­
vet. edeceğiz. Birleşmiş M illetlerinizi her yandan saran dün­
ya çapındaki sorunlar, halkınızın öteki dünyalardan gelen
dostlarınız ve kardeşleriniz ile kuracakları birlik ve bera­
berlik ve işbirliği içerisinde çözülebilirler. Son yirm i yıldır
dünyaya hakim olagelen bu 'devekuşu' benzeri durum , ger­
çekleşmek üzere olan olayların miheng taşından artık geçe­
mez. Dostluk elimizi b ir kez daha uzatıyor ve beşeriyetin 3 a-
rarına olarak yürütülm ekte olan tüm program larda zekâmı­
zı ve araştırm alarım ızı, yardımımızı paylaşm a^ teklif edi­
yoruz.
«Sizden, sadece, silahlarınızı elinizden bırakmanızı, nük­
leer yıkım için yaptığınız plânları bir kenara koymanızı isti­
yoruz (,0). Enerjilere ilişkin büyük keşifleri saptırm aktan
vazgeçmenizi (n ) ve bunları, tüm beşeriyetin yararına olacak
şekilde değiştirmeye başlamanızı istiyoruz. Ashtar Komuta­
sı, bu planetin ordu görevlilerinden, belirli b ir zamanda bir
yerde bir araya gelmelerini ve dünya çapında barış için bir
anlaşm a yapmalarını istem ektedir — bu, kâğıt üzeninde ka­
lan yalanlardan değil, her bir askerî devlet adamının kalbin­
deki duygu derinliğinden oluşmalıdır!

10
«Bu ülkedeki [ A.B.D.'ndeki] erkek ve kadınlar vasıta­
sıyla sözlerimiz ve direktiflerim izi resm î bir çerçeve dahilin­
de aktarm ada gösterdiğiniz kayıtsızlık ve alaycı tutum dan
ötürü, yıllar önce resm î b ir şekilde yapmış olduğumuz yak­
laşım, dünyadaki otoriteleriniz tarafından nefretle reddedil­
m iştir (12).
«Bir kez daha, kısa b ir süre için, [A.B.D.] Başkanınız'a,
Temsilciler Meclisi'ne. S enatörlerinizi ve tüm Ulusal lider­
lerinize, dostluk ve işbirliği elimizi uzatıyoruz. Beşeriyetin
hayatının kurtarılm ası adma, sizden, sözlerimizi kabûl etm e­
nizi ve meclislerinizde konuşmak üzere bizi eri buyur etm e­
nizi istiyoruz! Bizden olup da, sizin aranızda yaşayabilen ve
sizin [beşer] görünüşünüze benzediklerinden ötürü hiçbir
zaman farkedilmeyen elemanlarımız vardır. Onlar, kürsüle­
rinizin arkasında aniden belirip, Meclis üyelerinize hitap
edebilirler. Biz, bunu yapmak üzere davet edilmeyi tercih
ediyoruz. Bunu gerçekleştirmek için davet edilmediğimiz tak­
dirde, bu baylara hitap etmek üzere, önümüzdeki on yılın
başlarında kendi fırsatımızı kendimiz yaratm ak zorunda ka­
labiliriz. Çünkü, şimdiki dünya kargaşalığının arkasındaki
motivasyonların araştırılm asında çaba gösterilmeden lakayt
kalınması, hem gezegensel açıdan büyük bir sakınca yarata­
cak, hem de gezegenlerarası tepkilere yol açacaktır.
«Bu mesajı, ilerlem ekte olan b ir elçi olarak gönderiyor
ve dünya liderleri ile dünyanın tüm hüküm etlerinden, gün­
demlerinde sözcümüze b ir yer ayırmalarını istiyoruz. Or­
tam 'm hazırlanm ası hâlinde, Sözcü ortaya çıkacaktır! (**)
«Bu m esaj, dünya planetine, Ashtar Komutası üyelerin­
ce gönderilmiştir.
«Dünya'da Barış! Beşerlere karşı iyi Niyet!»
d — Komutan Ashtar ve Uzay M uktedirleri Misyonu
«Öteki dünyalardan gelen kardeşlerin tem asının başlan­
gıcında, büyük b ir yeis söz konusuydu. Planetin üzerinde hâ­
kim olan şartlar sevinmeye pek az yer bırakıyordu. Canlar,
vibrasyonlarım, Yüce Rab'bin onlar için m ukadder kıldığı ori­
jinal plânın öylesine altına düşürm üşlerdi ki, faaliyetleri, yar­
dım elrpeye gelenlere sadece üzüntü getirmişti.

11
«Birçok siklusjann geçmesiyle birlikte, öteki boyutlar­
dan gelerek, fizik bedende enkarne olan ve dünyanın vibras­
yonlarım yükseltmek amacıyla dünyada yaşayan canlar, sü­
rekli olarak [yeryüzüne] nüfûz etm işlerdir. İlâhî Plân'm bu
eylemi, binlerce ve binlerce yıl sürdü, ve birçok kültürler ve
uygarlıklar boyunca zaman zaman yayılmaya devam etti.
«Beşeriyetin planet üzerindeki geçmiş tarihi incelendik­
çe ve bu tarihte önemli roller oynamış bireylerin kim ler ol­
dukları öğrenildikçe, Işık V arhklar’m kimlikleri de belirle­
nebilir. Getirdikleri aşam alar, paylaştıkları aydınlanış, her
uğraş alanında planette bıraktıkları ieatçılık, uzmanlık ve m i­
ras, beşeriyetin o Yüce Öğetmenleri ile Vcimimetîeri'nin kö­
kenini açıkça ortaya koym aktadır. Böylece, yük selti ş devam
etti.
«Büyük yetenekleri ile bilgeliklerini sunmaya gelen ve iç­
sel seviyelerde öteki âlemlerdeki varlıklarla temas halinde
olanlar vardı. Çoğunlukla, tem aslarının kaynağının, ya da ma­
hiyetinin, yahut da aktarılm a ve alınma tarzının farkında de­
ğildiler. Bu m esajları, Tanrı'nm Sesi ve Rehberliği olarak ka­
bul ediyorlardı (14). Fakat gene de, çok uzun b ir zaman önce,
bu şeylerin idrâkinde olan ve kendileriyle görüşenleri göre­
bilen, sim âlarm a bakıp, görünüşlerini algılayabilen ve b ir Yük­
sek Alem'den gelen birinin kendileriyle görüştüğünü ve yan­
larında yer aldığını anlayabilenler vardı. Ezelden beridir, pla­
netin Gözetleyicileri ile şuurlu olarak yandaşlık tesis edebi­
len ve düşünce alışverişine girebilen enkarne can ların mev-
cûdiyeti sözkonusu olagelmiştir. Diinya'mn Kutsal Metinleri,
bu tü r olaylarla dolup taşar. Böylece, Işık, nüfûz etmiş, ya­
yılmış ve içinde yaşadığınız dünyayı yükseltmiştir.
«Her halükârda, daima, karanlığı seçen, Işığı reddeden,
aydınlanabilsinler ve spiritüel m ahiyetteki şeylere ve dış
uzaya açılabilsinler diye kendilerini sunmanın daha iyi bir
yolunu kendi arzularıyla reddedenler bulunm aktadır. Beşerî
irade böyle b ir karar alınca, onların tercihlerine karışanla­
yız. Çünkii, yeryüzünde seçme özgürlüğü hakkı ve irade öz­
gürlüğü uygulaması m evcuttur. Başka dünyalarda bu düzen­
leme yoktur. Tüm kalpler, Işık'la, Tanrı İradesi'yle ve Tanrı

12
Biigisi'yle ahenk içerisinde olduklarından, [öteki dünyalarda­
ki varlıklar için] bu gereksizdir. Öteki boyutlarda, herkes en
iyi olanı tercih ettiğinden, asayişi tem in etmek için hiçbir
polis gücü gerekmez ve iradelerin bu özgürlüğüne de ihtiyaç
yoktur. Herkes, Işıyan Kişi'nin Sevgisi'ne ve O'nun Ruhu'na
öylesine cezbolmııştur ki, otom atik olarak, iyi olanı yapar,
en iyi olanı seçer ve sürekli b ir Işık içerisinde yaşar (lö).
«Hayatlarını ve iradelerini tam amiylc Seven Baha'nın el­
lerine teslim etmiş olanların kendileri, irade özgürlüğünün
hayatlarına rehberlik ettiği bir noktanın ötesine geçmişler­
dir. Çünkü, onlar, planetinizin üzerinde enkarne olmalarına
rağm en,, her arzulan ile kararlarının T ann'nın Zihni ile
ahenktar olduğu bir spiritüel standarda erişmiş bulunm ak­
tadırlar (*°). Bir can, bir kez bu statüyü edindi mi, artık ira­
de özgürlüğü onun için geçerli olmaz (17). Artık, o can'm her
fiili, h er sözü ve her düşüncesi, Kâinat ile ahenk içerisinde­
dir. Sonsuzluk boyunca hayatın tümüyle âhenktar olanı yap­
manın ve âhenktar olandan olmanın özgürlüğü ile kıyaslana­
bilecek başka hiçbir özgürlük 3'Oktur. Bu düşünceleri her­
kesle paylaşmayı arzu ettim.
«Mevcudiyetimiz ve amacımız, dünyanızın tüm yansız ve
önyargısız kişileri için giderek açık bir hale gelmekte ve bin­
lerce kişi, görünür haldeki ortaya çıkışımızı m erakla bekle­
m ektedir. Kürenizin tüm bölgelerine birden aynı anda iniş
yapabilseydik (— bunun şu anda tamamiyle m ümkün oldu­
ğunu söyleyebilirim —) ve kullanmada uzm an olduğumuz
Ethcrik güçleri kullanarak, barış yönünde tiiın birleşik ça­
ba imkânının şimdi önünü kesen, uyuşmaz ve uzlaştınlam az
olan ihtilaflar kargaşasına b ir son vercbilseydik, çok rahat­
latıcı olacaktı. [Aldığımız] talim atlar ve prensiplerimiz, böy­
le b ir yola başvurm amızı engellemektedir.
«Şu anda ölüm lülerin [beşerlerin] sahip oldukları güç­
leri çoğaltmak üzere üstün güçlerimizi kullanmak için kitle­
ler halinde sahneye girişimizden önce, dünya sâkinlerinin
kendilerinin, çoğunluk halinde, buna razı olm alan gere­
kir (i8). H idrojen bombanız gibi cehennemi bir şeyi terkip
etm ek ve patlam ak b ir yana, bombanın patlayışım önleme ya
da ölümcül etkisini geçersiz kılm a sorununu çözmüş olan
ölümlü nerede? Planetiniz üzerinde böyle b ir kimse yoktur!
«Apaçık olarak ortaya koymak İstediğim bir husus var!
Biz, Uzaylılar, geçici olarak ne gibi bir sıfatla hizmet görür­
sek görelim, şuurlu mevcudiyetin her seviyesindeki hayatı
ayakta tutabilecek yegâne unsur olan Evrensel K anunlara
itaat etm ek üzere, en kutsal yeminlerle, geri alınamaz bir
Şekilde taahhüt altm a girmişizdir. Tüm saygıdeğer davranış­
ları yöneten bu sabit ve değişmez kanunlardan herhangi bir
şaşm ayı kabûl etmek ya da göz yummak, çağlar boyu süren
aralıksız çabalarla kazanmış olduğumuz ayrıcalıkları kaybet­
me cezasına uğram amız demek olur.
«Fizik plândaki savaşla eşzamanlı olarak Astral plânlarda
da savaşın tüm şiddetiyle sürdüğünü zaman zaman unutuyor
olabilirsiniz. Binlerce ölümlü [beşerin] öldürülm üş olması,
konuyu halletmez! Onlar hâlâ daha yaşarlar! Bizim proble­
mimiz, onları, sizin ırk, yaş, cinsiyet, vb. dünyasal sınıflan­
dırm alarınıza göre değil de, yaradılıştan olan amaç ve arzu­
larına göre ayırm aktır. Bu sorun, görevimizi oldukça güç­
leştirmektedir.
«Fakat, size, tüm ciddiyetimle söylüyorum ki, ülkeniz
[A.B.D.] sanki b ir mucizeyle kurtarılacaktır. Bu, rahat bir
kurtarılış olmayıp, Tanrı'nm Chrisl'ı olan Üstad'a iman et­
miş olan milyonların sarsılmaz sadakati sayesinde bu ülke,
şimdi onu istilâ etm iş olan iğrenç unsurlardan temizlenecek­
tir! (19).
«Lusifer'hn, uzun bir zamandan beridir, (—ölümlü beşer­
lere görünmez olan—) kölelerine hükmedegeldiği, kendisini
izleyenlere, kendi arzularına sefilce köle olmaları için beşer­
leri tuzağa düşürm eleri amacıyla şeytanî b ir m aharetle ha­
zırlanmış görevler verdiği görünmez kalelerinden dünya sa­
kinlerine tecavüz eden Karanlık Güçler'e karşı uzun ve am an­
sız bir savaş açılmıştır.
«Bu savaş fizik plânda tüm şiddetiyle sürerken, kulla­
nılacak olan üç tü r silah vardır:
«Birincisi: Savunma için gerekli olan, gerçek, m addî si­
lah donanımı;
«İkincisi: Aldatıcı propagandayı teşhis etm ek için gerek­
li olan zihnî uyanıklık;

14
«Üçiincüsü: Tüm direnmeye rağmen sürekli olarak iler­
leme kaydetmek ve beşerî işlerin her kademesinde dürüst hü­
kümet idareleri tesis etm ek ve ayakta tatm ak için gerekli
olan Spiritüel idrâki ilik ve ahlakî dayanıklılık.
«Zafer, fizikî rahatsızlık ve ıstırap çekilmeksizin kazam-
lamayabilir. Ölümlü beşerler kendilerini ispat etmelidirler.
Armageddon, önünüze, Altın Çağ'm ayrıcalıklarının yam sıra
sorum luluklarına da katılmaya lâyık olduğunuzu göstermeniz
için görkemli b ir fırsat koymaktadır.
«Bizim, tüm yeryüzündeki herhangi b ir şahsı ya da ye­
ri, görsel olarak gözlemleme ve düşünce irtibatı kurm a rae*
todlanm ız, şimdiki idrâkinizin ötesindedir (20). Bu, TanrTya
iman eden herkesin tüm şartlar altında İlâhî bir himayeye
mazlıar olacağına d air birçok kez tekrarlam ış olduğumuz bir
sözün yerine getirilmesini mümkün kılar.
«Bizim fizikî form içerisinde görünmemiz ya da kullan­
dığımız Uzay Araçları'nm tezahürü, ancak, stratosferinizdeki
üslerin çok yukarısında olan Karargâhımız’dan gelen talim at
üzerine gerçekleşir. Bu [görünme ya da tezahür etme] olay­
ları, önceden belirlenmiş b ir program a uyarlar (21), fakat bu,

Cari Hart tarafından, 25 Ağustos 1951'de Texas (A.B.D.),


Lubbock'ta resmi çekilen UFO filosu,

saatleriniz ile takvimleriniz gibi [katı b ir uygulama] olma­


yıp, büyük ölçüde, program daki h e r' b ir safhaya ölüm lü be­
şerlerin gösterdikleri tepkiye bağlı olarak dikkatlice hesap­
lanm ış olan olaylar dizisine uygun b ir program dır. Verilen
kararlara, m anyetik türden gezegensel tesirler, astral şartlar,
kürenin birçok kısm ındaki değişen vibrasyon hızları gibi fak-
lörler girer (2S). Bu, beşerlerin, m anız oldukları tehlikeyi id­
râk etm elerinden ve kendilerini kurtarm ak için çaresizlik
içinde çırpınm alarından ötürü böyledir. Bu son m ütalâa, bel­
ki de, güçlerimizi beşerlerin yararına açığa çıkarmam ızda en
büyük potansiyele sahip olan husustur. Bizim sizi k u rtar­
m ak için gelebilmemizden önce, siz kendiniz, özgürlüğünü­
zü elde etme atılanını teşvik etmeniz gerekir.
«Maddî dünyanıza gelişimizi belirleyen ve sanki sihirle
gerçekleştirilen olayların meydana getirilmesinde kullanılan
mekanik yapıya ve itici güce karşı duyduğunuz ilgiyi, m u­
hakkak ki, tamamiyle anlayışla karşılıyoruz. Belirli b ir amaç­
tan ötürü sizi [araçlarım ızla yapılacak] b ir geziye davet et­
sek bile O23), enerjinin bu yüksek biçim lerini yöneten kanun­
ları tanımanız için önünüze konulan fırsatları reddetm iş ol­
manızdan ötürü, araçlarımızı sevkediş [metodumuza dair]
sırrımızı araştırm anız sizin için imkânsız olacaktır.
«îşte, sizden yapmanızı istediğimiz, gerçek olduğumuza
vc hizm et etm ek için duyduğumuz ve hiçbir şekilde kişisel
olmayan arzuya inanm anızdıri Beşerler tarafından genellik­
le bu iki husus ne kadar çabuk kabûl edilirse, biz de hede­
fimize o kadar çabuk ve kolaylıkla erişebileceğiz ve bu sü­
reç sırasında daha az hayat yitirilecektir (**).
«Bize, Yeni Çağ için plânlanmış olan görkemli dönüşü­
me memnuniyetle intibak edecek olan her can'ı kurtarm am ız
tembihlenrniştir! Bazılarınız, şimdi binlerce kişinin yaptığı
gibi, bir süre için görünmeyen plânlardan yardım etm eleri
için planetinizden alınabilirler. [Bu sözlerimde,] Astral plâ­
na yeni gelmiş olanlara vc taa sevgili George WasIıingtonü-
nuza, ölümsüz Lincolrtfa ve onların çapındaki öteki insanla­
ra kadar dayanan diğer birçok kişiye değiniyorum. Plânları­
mızı, onay için Göklerim En Yüce Mahkemesi'ne sunuyor ve
güvenle, samimî işbirliğinizi bekliyoruz.
«Sevgi ve hayır dualarımla, Ashtar.» (2B)
e — Komutan Athena ve Dün, Bugün, Yarın lar
«İyi akşam lar Tuella. Ben İlâhî Ana’nın ışınında ve adı­
na geliyorum. Ben, Uzay Üstadı vc Komutan Athena'yım.
Ashtar KomutasTmn Ana Gemisi'nin büyük kontrol panosun­
da hizmet görüyorum. Işınımızla, seni Sevgi ve Işık la kap­
lıyorum.
«Önümüzdeki değişiklikler tezahür etmeye başladıkça,
üzülerek, düşüncelerimi bu planetle ilgili endişelere terket-
mek zorundayım. Sonradan gelecek olan görkemi m ütalâa et­
m ek ve üzerinde durm ak başka b ir şeydir (— vc bu, gele­
cek olan, gerçekten de, büyük b ir görkem dir ve öyle olacak­
tır—), şimdi gezegensel Karm a'm n [getireceği felâketlerin]
eşiğinde durm akta olan, birçok enkarnasyonlar boyunca bu
planetin üzerindeki hayatları benim ihtim am ım ve rehberli­
ğimde olagelen, öylesine sevdiğim kişileri seyretmek daha
başka b ir konudur. Eğer mümkün olsaydı, seve seve hepiniz­
le yer değiştirirdim.
«Fakat, yıllar boyunca, birçok eprövler ve sınanm alardan
geçerek kendi içsel l.şığımz'ı izleyegeldiğinizden ötürü, T a n rı­
nın size bahşedilen İnayeti'yle, galiplerden olmayı öğrendi­
niz, hem de iyi öğrendiniz. Çektiğiniz ıstıraplar sayesin­
de itaati öğrendiniz. En karanlık gecenin daima bir sa­
bahı olduğunu öğrendiniz. En derin epröv sırasında, O'nun
Varlığı'nın yakınlığının sizin ödülünüz olduğunu öğrendiniz.
Değişiklikler meydana gelmeye başlayınca, önümüzdeki bu
dönemi, T anrınızın evindeki bir sütun ve galip bir kişi ol­
m ak için yeni b ir fırsat olarak düşünün. O’nu, dertli zaman­
larda hazır bir yardım olarak O'nun Varlığı’nın kutluluğunda
ve Istırabı'nm yandaşlığında bilmek için yeni bir fırsat [ola­
rak düşünün] (2C). O'nun çocuklarının hiçbiri, bu değişiklik­
lerden yalnız başına geçmeyecektir. O'nun Melekleri ve Tem­
silcileri, her nerede ve her ite zaman gerekiyorsa, yol göster­
mek ve kurtarm ak üzere, kulağınıza fısıldam ak için yanınız­
da olacaklardır (27).
«O'nun çocuklarının, onların geçmeleri için sular ikiye
ayrılırken, kuru toprak üzerinde yürüyerek, denizin dibinde
karşıdan karşıya geçtikleri bir dönem olm uştur. Önümüzdeki
günlerde, O'nun, evlatlarının yanında Hazır Bulunuş u'nun gör­
kemi, kıyas edildiğinde, bu önceki olayı gölgede bırakacak,
dünyanızın [yeni b ir boyuta] geçeceği günde O'nun kurtarı­
cı Eli çok Yüce olacaktır. Beklemekte olan H âm üer'in mev­
cudiyeti sayesinde, aynen Hz. İlya'nm göğe yükseltilmesi gi­
bi t28) göğe yükseltilecek, Hz. Isa'nın göğe alınması gibi (2<J)

17
göğe alınacaksınız. Çağrılmalarını ve seçilmelerini garanti
eden sizler, yıkımın sizin yakınınıza uğramayıp, O'nu temsil
edenlerin mevcûdiyeti vasıtasıyla, kurtarılışınızın geldiği sa­
atte O'nun Eli'nin size uzanacağını bilmelisiniz.
«O ân gelip çattığında, durum u kararlaştıran faktörler,
hayatta takınılan tavırlar olacaktır. O saatte kendinizi ani­
den değiştirmek ve yeni tutum lar içerisine [sanki] girmiş
gibi görünmek için artık çok geç olacaktır. Bunlar, her var­
lığı çepeçevre saran geometrik desenlere ve hayırlı işlere iş­
lenmiş olacaktır. Bir sevgi tavırlanışı, varlığınızın elektronik
güç-alam'yla öylesine içiçe örülm üş olacaktır ki, hiç kimse
onun mevcûdiyetini görmezlikten gelemez. Nefsaniyet, açgöz­
lülük ya da zâlimce davranışlar, beşeriyetin güç-alanı içinde
açıkça görülürler. İsyankârlık, saygısızlık ve dejenerasyon,
düşük seviyeli motivasyonların uzun yıllar boyunca benim ­
senmesi sonucunda, aşağı seviyeden dört bedenin (30) yapı­
sına işlemiş bir halde kendini açığa çıkarır.
«Dünyanıza ve atm osfer katm anlarınıza yaklaştıkça, bu
ka ra rla n bizler vermek zorunda kalmayacağız, vc bunun için
de şükrediyoruz. Operasyonlarımız, kişisel olmama özelliğini
taşır. Seçim, hayatta takınılan anonim tavırlar ile, her biri­
niz tarafından daha şimdiden yapılmış bulunm aktadır. Ha­
yatınız süresince, birçok kez, doğru ile yanlış, aydınlanma
ile yoğunluk, maneviyat ile maddiyat, şefkatlilik ile gaddar­
lık, nefsaniyet ile diğerkâmlık arasında seçim yaparken, git­
meyi ya da kalmayı seçmiş bulunuyorsunuz. Bir k arar ver­
me ânı ya da hayatın herhangi bir durum u ile karşı karşıya
kaldığınızda, yakında tezahür edecek olan nihaî seçiminize
doğru bir adım daha atm ış oluyorsunuz.
«Dolayısıyla, gelmesi zorunlu olan bu değişiklikleri sey­
rederken, bu sebepten ötiirü kederleniyorum. Bu olaylar ger­
çekleştiğinde, geride [beşeriyetin kurtarılacak] sadece onda
birinin kalacağı söylenmektedir (31). Bunun böyle olması ge­
rekmez. Hiçbir kehanet, sabit olmayıp, tüm kehanetler, be­
şerin iradesine, karar ve seçimlerine tabidir. Şu anda dahî,
hayatta takınılan tavırların temizlenmesi için çok geç ka­
lınmış değildir. Îradî b ir faaliyetle, hayat yoluna ulaşmayan

Î8
kişisel pozisyonları değiştirmek [m üm kündür]. Benim bu
sözlerim i'okuyanlar, şu anda dahî, planetin üzerine neşredil­
m ekte olan İlâhî Işığın prensipleri ve amacıyla kendilerini
uyum haline getirmeye karar verebilirler. Bir yüce Üstad,
bir zam anlar bunıı şu şekilde ifade etm işti: 'Kime hizmet
edeceğinize dair seçimi bugün yapın.'
«[Bu] gidişâtm sonunun başlangıç noktasındayız. Her
bir bireysel şuur ünitesi, beşerî seçim özgürlüğünü etkilemek­
te, enerjilerini dünya üzerinde Işık için yapılan savaşa ada­
ma konusunda kendi kararlarını kendileri verm ektedir. İşe,
bulunduğunuz noktadan başlayın, ve bu noktadan itibaren
de, bir seçim yapacağınız h er durum da, her bir k arar ânın­
da, doğru olanın, erdemli olanm, saf ve temiz olanın yanın­
da yer alın. Ve ondan sonra da, size yolu göstermesi ve daha
fazla Işığa doğru götürm esi için Yukarı'dan rehberlik talep
edebilirsiniz. Bu yeni maceraya başladıkça ve hayatta takın­
dığınız tavırları tersine çevirdikçe, kendi güç-alanınız'ın bün­
yesine ve yapısına, ışıyacak olan, ve ortaya çıktıklarında [eki­
leni] biçen Melekler tarafından görülecek olan [hamuleyi]
işlemiş olmaktasınız.
«Gizlide yapılanlar, Göksel Baba tarafından açıkça ödül­
lendirilecektir. Artık vakit gelmiştir. Geriye ne kadar zaman
kaldığını bilemeyiz. Kâinat ve içindeki her şey, alarm a ge­
çirilmiş b ir halde ve hazır olarak beklemektedir. Şu günde
size soracağını sorular şunlardır:
«'Hamiler'in gelişi için hazır mısınız?'
«'Önümüzdeki K urtarm a [Operasyonu'nda kurtarılm aya]
hak kazanacak mısınız?'
«'Geride kalacak olanların arasında mı yer alacaksınız?'
«Kaderinizin Sahibi sizsiniz, vc sorularım ı da sadece siz
kendiniz yanıtlayabilirsiniz (32). Biz geldiğimizde gerçekleşti­
rilecek olan eylemi belirleyebilecek olanlar sadece siz ken­
dininsiniz. O gün için hazır olabilecek misiniz? İçinizdeki ve
çevrenizdeki Işığın, seçiminizde size yardımcı olması için dua
ediyorum.
«Daha aşağı seviyeden bir ruh fornuı'na ilk iniş sırasın­
da, yeryüzünün sislerinin ilk sakinleri, sadece, ruhtan daha

19
yoğundular; fizikî form a bürünmem işlerdi. Yoğunluğun ya­
ratılışı, çök daha sonra geleli. O başlangıç dönemlerinde, yer­
yüzünde ruhlar, yukarıdaki âlem ler ile tam bir irtibat içe­
risinde yaşadılar. Sonra, bunu, benliğin kendini ispat etme
çabasına ilişkin uzun dönemler izledi. Yasak meyva sembo­
lizmi ve elmanın yenmesi, beşerin [yaşam ] alanına 'irade öz-
gürlüğü'nün girişini temsil ediyordu. Bundan böyle, beşerin
masumiyeti ile kaygısızlığının yerini, sağ kalmak için ken­
dilerinin gösterdiği çabalar ile kendilerince yaçatılan yaşam
güçlükleri almıştı. Önceleri, ruhsal varlıklarla biraz yandaş­
lık hâlâ daha devam etti ama, zamanla, bu tıir tüm [irtibat­
lar], beşerin kendi yoğunluğu tarafından kesildi ve böylece
beşer, kendi arzusuyla, güzelim 'bahçesi'ııdcn atıldı.
«O si kİ u s'tan beridir, yeryüzüne gönüllü vazifedarlar ola­
rak gelen birçok vüksdk varlık, yoğunluğa bu inişten ve bu­
nun sonucunda ortaya çıkan karm adan kendilerini kurtar­
m alarında beşeriyete yardımcı olmak için, beşerî âleme gir­
meyi üstlenm işlerdir. Bu göksel canlar da, aynı şekilde, za­
ruri olarak, kendilerini yeryüzünün kısıtlılıklarına m anız bı­
rakm ışlar ve kendilerine de karm a cezbetmişlerdir. Böylece,
her iki can grubu da, zamanın sonuna [Kıyamet Dönemi'ne]
kadar yanyana evrimleşmiş olacaktır, ki o zaman dünyanın
tüm Karma'sı bu ikinci (göksel) grup tarafından ve birazı
da birinci grup için dengelenecektir. Ancak, kendi irade!e
rini Tanrı iradesine eş koşmakta sonuna kadar direnenler,
tehir edilen evrimlerini sürdürm ek üzere bir başka bahçe­
ye nakledilmek zorunda kalacaklardır Şimdi, dünyanın
o hasat Siklusu'nun zamanıdır. Göksel Ordu'dan gelen bü­
yük yardım larla, iyi tohum, TanrTya olan tüm Karmık borç­
ları dengelemeyi ve ortadan kaldırmayı sürdürm ektedir. On­
lar, başlamak üzere olan çağda tamamiyle am açlarına erecek
şekilde, göksel patikaya tırm anm aktadırlar. [Karm a'yı] den­
geleme sürecinin büyük ölçüde hızlandınldığı bu zamanda,
Işığın bu erkek vc kız kardeşlerinin [göreve] çağrılm aları­
nın ve seçilmelerinin garanti oluşunu tahkik etmek için bu
kardeşlere yardım etm ek gerekir.

20
«Ayrıca, dünyaya gelen canlâr’m niteliğinin kalburdan
geçirilmesi (3f>) sonucunda, doğum ların azaltılması ve çnkar-
nasyonlarm kapatılm ası sözkonusudur (36). Bu durum da bu
da, önümüzdeki, felâketler getirecek büyük temizliklere .ilâ­
veten Planetin b ir başka temizlik biçimidir. Tüm canlarTn
mühürlenmesi olayının gerçekleştiği geçtiğimiz yıllarda, bu
büyük temizliğin hazırlıkları da başlam ış oluyordu. İşığın
çocuklarının, birbirlerinin alanlarındaki bu mücevheri göre­
rek tanıyacakları günler gelecektir. Bu mücevher, görebilen
herkesin görmesi için, alından neşrolan bir ışın halinde, gün­
düz Güneşi'nin ışım asına benzer b ir şekilde parlayacaktır. Bu,
ayrıca, bizimle birlikte [dünyadan] ayrılmaya gönüllü ola­
cak olan canlar'ın kurtarılm ası sırasında bizim kimlik belir­
leme metodumuz olacaktır. Çünkü, tarlada iki kişinin bulu­
nacağı ve birinin alınacağı ve ötekinin bırakılacağı yazılı­
dır (37). Kuyunun başında iki kişi olacaktır, ve geride biri
kalacaktır, fakat öteki alınacaktır ve sonra tek rar görülme­
yecektir.
«Bu olayla ilgili daha fazla ayrıntı daha sonra verilecek­
tir, fakat şimdilik şunu söyleyeyim: Gökte o kadar yoğun
bir filo olacaktır ki, gece mi yoksa gündüz mii olduğunu an­
lamak im kansızlaşacaktır (3S). Herkes tarafından görülecek
olan [gemi] tabakalarını ya da m iktarım anlayamazsınız —
gemileri sadece, sevginin korkuyu söküp attığı kişiler değil,
korkanlar da görecektir. Bekleyenlere, basit ve sade olan,
uyması zor olmayan talim atlar verilecektir (30). Işık İşçileri,
ayrıca, uyarılarını kabûl edecek olan birçok kişiyi uyarmış
bulunacaklardır. O gün gelip çatm adan, büyük m iktarda bir
hazırhk yapılmalıdır. Çünkü, ulus [A.B.D.], o günden çok
daha önce büyük gerilim durum larına girecektir. Savaş ola­
cak, ve ekonomik başarısızlıklar hakim olacaktır. Kıtlıklar
ve can kaybı, dayanılması gereken bir başka eprövü teşkil
edecektir (40). Işık İşçileriTıin [dünyadan] götürülmesi, dün­
ya çapındaki büyük bir nükleer savaşın eşiğine gelindiği gün­
lere ayarlanm ıştır (n). Seçilmişlerimizin buna katlanm aları­
na izin vermeyeceğiz. Birçok Ana Gem i'ye, Dünya Öğretmen­
leri. Işığın Erleri, Işık İşçileri yerleştirilm iş olacaktır (*2).

21
Öteki kitleler, öteki planetlere götürüleceklerdir. Gezegensel
vibrasyonların yükseltilmesi, herkese yardımcı olmaktadır.
Giderek, tüm dünyanın frekansı öyle olacaktır ki, tüm ay­
dınlanmış kişiler, yüksek güçlerle sürekli irtibat halinde ola­
caklardır. Bu değişim, uzun b ir süre dahilinde, dua etme,
meditasyon (4:{) ve [Yukarıya] bağlılık sayesinde tedricen
oluşur. Işık İşçileri'nin bedenlerinde kalabilecek olan her­
hangi bir fizik yoğunluk, gemilere alınm alarından sonra, özel
kabinlerde mükemmel Işık bedenlere dönüştürülecektir (41).
«Ayrıca, Evrensel Âlemler’de, Işık'tan olmayan ve birim
amaçlarımızı altetm e çabalarında her yola başvuran b ir ör­
gütün mevcut olduğunu da anlamalısın. Onlar, sürekli bir şe­
kilde, özellikle de seçtiğimiz kişilerle vc gezegenin kendisiy­
le ilgili olarak, ordularım ız tarafından gözaltında tutulm akta­
dırlar. Görkemli teçhizat odamızdaki büyük Ekran, aynen si­
zin sonar [ve radar] sistemlerinizin uçakları ya da deniz­
lerdeki seyrüsefer faaliyetini gözlemlemeleri gibi, can faali­
yetini net bir şekilde gözlemlerler. Elektronik biliminin bu
kadarını 'keşfetmenize' izin verilm iştir ama, bir varlığın ener­
ji güç-alanları'm gözlemleme bilimi, bildiği prensiplere uy­
durulam ayan şeyi kabûl edemeyen kapalı zihinler için hâlâ
daha meçhuldür.
«Ben, Kom utan Athena'yim. Ben, sana, Venüs’ün Sesi ola­
rak geldim, çünkü sen, yurduna benim sayemde döneceksin.
Ben, uzay aracım ızın Projektc edilmesine çok benzeyen b ir
tarzda, enerji alanına nüfûz ederek, hayatının yönünü ve ay­
rıntılarını etkileyen manyetik enerji ışınınım. Kendi kaderi­
ni sen kendin tayin edeceksin, fakat bunu daha şimdiden bil­
dirmiş bulunuyorsun. Benim kaptanım olarak da gelen ve bu
görevde kom utası altında çalışm akta olduğum 'Venüs’ten ge­
len Avatar'ın (45) uzay araçlarından birinden sana vc seni iz­
leyenlere hizmet ediyorum. Ekranım da, senin gibi birçokla­
rım gözlemlerim ve dünya seviyesinde, tezahür etmiş i t e ­
nekler ve hiyerarşik rehberlik yöneltirim. Ben, Ashtar Ko-
m utası'ndan, bayan Üstad Athena'yım.»
f — Komutan Hatonn ve Büyük Tem izlik Operasyonu
«Tuclla, sözlerimi almak üzere kapını açtığın için teşek­
kürler. Yakın dostum ve kardeşim Rab Kutbum i Yıin daveti
üzerine gelmiş bulunuyorum . Şu günde, senin ibadetini şeref­
lendirmek vc bu özel neşriyat ve kutsayış zamanında yardım ­
cı olmak üzere, onunla beraberim. Ben, Uzay Konseyi'nden
Ualonn'um. Işıyan Kişi'nin Işığı'nda bulunan herkese selâm­
larımı gönderirim. Gelmek benim için b ir şereftir ve ilerle­
yen Işık için olan bu irtibatı bekliyordum.
«Uzay K om utaları;ndan olan bizlerin, kitlesel bir tah­
liye için düzenlenmiş olan ve eyleme konmaya hazır b ir hal­
de bekleyen muazzam plânlarımız var. Tüm hususları m üta­
lâa ettiğimiz ve tüm ihtim aller ile im kânları ölçüp biçtiği­
miz için, Yüce Meclis tahliyenin gerekli olacağı sonucuna
varm ıştır. Benim adım a Meclis için bunu açıklam ana izin
veriyoruz ki, spiritüel gelişmişlikleri bizimle uyum sağlama­
ları m ümkün kılan herkes için kitlesel tahliyenin geçerli ola­
cağını Dünya halkına haber verebilesin.
«Gemilerimiz, ahenk ve banş ortam larıdır. [Gemilerimi­
ze,] sükûnet, işbirliği ve vakur hakim dir. H er varlıkta, ne­
zaket ve bağlılık idrâki vardır. Uzay gemilerimizin içinde
mevcut olan vibrasyonel atm osferde sürdürülebilecek olaıı
3'Cgâne tavırlanış biçimi bu dur. Bu frekanslar o kadar yük­
sektir ki, daha aşağı s e l e d e n bir tabiata ait herhangi bir
vibrasyonu yok ederler. Bu, 'Bu gelebilir, ya da bu kalmalı
d ır,’ demekle olacak b ir iş olmayıp, frekanslara ve vibras­
yonlara bağlı olan b ir konudur. Aynen b ir kalıp buzun, yük
sek ısının vibrasyonu içerisinde erimesi ve formunu, yoğun­
luğunu ve görünüşünü kaybetmesi gibi, düşük frekanslar da
yüksek frekansların mevcudiyeti altında yoğunluklarını,
form larını ve görünüşlerini yitirm ek zorundadırlar. Planetin
her yanında, canlar, Işığın ve İlâhî Birliğin yolunda olduk­
larında, varlığın alnında ışıyan, belirleyici b ir yıldızın bulun­
masının sebebi de budur. Bu [yıldız], tahlife ânında bizim
için b ir 'kim lik' haline gelir. İnciliniz’de kaydedilmiş olan
Yııhanna’mn vahyinde (t6) bu yıldızdan bahsedildiğini göre­
ceksiniz. Kaçınılmaz olan bu tefrik edilme olgusunun, bu
konuya ilişkin kişisel arzularımızla hiçbir ilgisi yoktur. Bu,
b ir frekans ve vibrasyon meselesidir. Sevgi içinde yaşam a­
yı vc tüm durum larda sevgiyle davranmayı öğrenmiş olanlar,
belki de bu sonucu bilmeden, böylece kendilerini bu karga­

23
şa günlerine hazırlamış olm aktadırlar. Çünkü hemcinslerine
karşı sevgi dııynıak, enkarne haldeki varlığın vibrasyonun­
da, Tanrı Sevgisinin M evcudiyetinin bir tezahürü olarak,
dört alt seviyedeki en yüksek frekanstır (,7). Sevgi, yukarıda
yer alaıı seviyelerle birleşme ve uyum sağlama noktasıdır,
îşte, Sevginin bu kavuşma noktasında, sîzlerle biraraya ge­
lebilir ve kurtarm ak için sîzleri aramıza alabilir ve gemimi­
ze kabûl edebiliniz.
«Kusursuz sevgi, korkuyu dışarıya atar. Kusursuz sev­
gi, tüm K âinatların tüm G alaksilerine ait, her seviyeden in­
sanı sevmektir. Kusursuz sevgi, bizi kalbdcn kabûl etmenizi
sağlar. Varlığınız dahilinde korku bulunması, büyük ıstırap
günlerinde tahliye edilmenizi engelleyecektir. Dolayısıyla, bu
yazıları okuyan ve bu konulan düşünen herkese, şimdi, o ân
için hazırlık yapmanın kendinizi hazırlam ak olduğunu idrâk
etm e çağrısı yapılmaktadır. Hem sizin hem de benim dün­
yalarımıza ait tüm varlıklara duyulan o kusursuz sevgi içi­
nizde bulunacak şekilde kalbinizin hazırlanm ası ve tavırla-
ııışımzm temiz hale getirilmesi sözkonusudur. Hangi ırktan,
hangi inançtan ya da hangi dinden olurlarsa olsunlar, sizin­
ki farklı da olsa, ya da hangi renkten olurlarsa olsunlar, de­
ri denilen 'giysilerdin bir dış tezahürden ibaret olduğunu id­
râk ederek, tüm insanların içinde Clırist'm mevcûdiyetiııi ka­
bul etmeniz gerekir. Bu kusursuz sevgi sizde barınmadıkça,
siz de üst seviyelerin yüksek frekanslarında barınamazsınız.
«Böylece, bu zamanda kalplerimizden size neşrolaıı bü­
yük sevgiyle, Işıyan Kişi'nin adına, sîzlerden, pozisyonlarınızı
yeni baştan düşünmenizi, erkek ya da kız kardeşinizle ilgili
olarak söylediğiniz sözlere dikkat etmenizi, her şeyden ön­
ce de, hemcinslerinize ilişkin olarak zihninizden geçirdiği­
niz düşünceleri dikkatlice kontrol ve tefrik etmenizi rica ede­
ceğiz. Çünkü, onları hangi ölçüyle yargılıyorsanız, merhame­
te ve müdahaleye ihtiyacınız olacağı saatte o ölçü sîzlere dö­
necektir.
«Ben, Yüksek Âlem lerin Öğretmeni vc Üstadı ve Uzay
Federasyonu'nun Yüce Güneş Meclisleri'nin konuşmacısı olan
Hatonn'ıim. Sözlerini okuyan bir beşerî can olarak m üta­

24
lâa ettiğim sizinle, bireysel olarak konuşuyor ve sizi, hayat
seviyenizi yükseltmeye çağırıyorum. Sevgi ufkunuzu genişle­
tin. [Sevgi ufkunuza] sadece size yakın olan, sevdiğiniz ki­
şileri değil, sokaktaki komşunuzu, işinizdeki meslekdaşlan-
nızı, bölgenizin liderlerini, merkezî hüküm etinizdeki erkek
ve kadınları da dahil edin. Sevgi dolu tavrınızı, kendi yakın
çevrenize yapacağınız şekilde, herkese neşredin Her biriniz
sevgisini genişlettikçe ve daha geniş daireler halinde neş­
rettikçe, her birinizin çevresindeki Işık vibrasyonu Işığın da­
ha yüksek oktavlarına yükselecektir. Birçok kişi bunu uygu­
ladığı takdirde, önümüzdeki bu yıllarda, özellikle bu on yılın
r 1981 - 1991 ] ilk yıllarında, alt seviyelerden yoğun bir hiçim­
de öyle bir Sevgi ve Işık parıltısı yükselecektir ki, biz de mev-
cûdiyctimizin frekansını düşürebilecek ve sizinle bizim fre­
kanslarımızı harm anlayacak bir pozisyona girebilecek vc
herkes için asgari bir zorluk ve rahatsızlığın sözkonusu ol­
duğu kitlesel bir tahliyeyi gerçekleştirebileceğiz (48).
«Dünya planeti, temizlik dönemine girmek zorundadır.
Bu temizlik yapılırken, birçok yerde, beşerî unsurun daya­
namayacağı büyük bir kargaşalık yaşanacaktır (40). Bu deği­
şim günlerinde diğerlerinden daha emniyetli olarak m üta­
lâa edilebilecek bazı bölgeler vardır ama, planetin üzerinde
nükleer atom inf Hâklerinin oluşturulm ası halinde, bizim
mevcudiyetimiz ve geride kalanları tahliye etme operasyonu­
muz olmasa, hiç kimse kurtulam az (10). Bu büyük operas­
yon... yapıldığı takdirde, başvurulacak olan metod, herkes­
ten önce kendi işçilerimizle temsilcilerimizi sessizce ve sii-
künet içerisinde Dünya'dan alıp götürm ek olacaktır. Bu se­
çilmişlere özel talim atlar verilecektir. Kitlesel tahliye ise, çok
m uhtem eldir ki, Jevitasyon oluşturan, fizik bedeni araca ışın­
layan b ir Kozmik Işın'm kullanılmasını gerektirecektir. Bu
ışınlara, sadece, sevgi ve uyanışın yüksek frekanslarını ta­
şıyan kişiler yanıt verebilirler. Bunların kullanılışı, Hz. İlya
ile Sevgili Hz. Isa-Sananda'nm fizik oktav’dan ayrılışlarına
dair öykülerle tarihe geçmiş bulunm aktadır (50).
«Bu prosedürlerin kişisel olmayan mahiyetini lütfen id­
râk edin. Bu bir frekans, vibrasyon ve tüm korkunun iza­
le edilmesi sorunudur. Kullanılabilecek olan birkaç seçene­
25
t
ğimiz ve metodumuz daha vardır, ve yerel durum lar ile o an­
daki ihtiyaç, m etodun seçimini belirleyecektir. Fakat, sizden
gene, kullanılacak m etodu kaale almaksızın, bunların, biz si­
zin siz de bizim dünyalarımıza girdikçe frekansların b ir ka­
vuşma sahasını temsil eden ve kişisel olmayan prosedürler
olduklarını anlamanızı rica ediyorum.
«Bu m esajlarla, sizleri, Canlarınız’ı hazırlam aya çağırı­
yoruz. Işık haline gelin. Sevginizi genişletin ve planetin çev­
resine b ir sevgi alanı neşredin (51). Çünkü, kürenizin çevre­
sindeki bu sevgi dairesine, sizin kurtuluşunuz için bizim
'İniş Sahamız' diyebiliriz. Ben, size Işıyan Kişi’nin adına hi­
tap eden, Kardeşiniz Hatonn’um. Adonai, Adonai, Adonai.»
g — Komutan Soltec ve Karm a Melekleri Misyonu
«Işıyan Kişi’nin Işığı'nda Selâmlar. Ben, Satürn Konse-
yi’nden Kadar-Monka'yım. Bu güzel sabah vakti, sana, tüm
Uzay Federasyonu Program larında benim çok iyi asistanım
olan kişiyi getiriyorum. Şimdi, sana, vibrasyonları haftalar
boyunca senin içinde dolaşan, Uzay Bilimcisi ve Güneş Tek­
nisyeni olan Komutan Soltec’i takdim ediyorum. Birlikte se­
nin düşüncelerini gözledik ve Soltec, seninle olan randevu­
suna geldi. Şimdi, Soltec konuşuyor:
«Işığın kızkardeşi, sana selâm olsun. Seninle şahsen gö­
rüşm ek benim için bir zevktir. Konuşm acılardan biri dlmam
için Yüce Rab Kuthum i'nin m üracaatı üzerine, epeydir bu
karşılaşmayı plânlıyordum. Birçok can'a hitap etmem için
tanınan bu fırsattan ötürü çok müteşekkirim . Bu tebliğlerin
sunuluşunun tam vaktinde yapıldığını düşünüyorum, Önü­
müzdeki on yıl konusunda, birçok konuşmacının oluşturdu­
ğu bir sempozyumun, uyandırılmış canlar’ı etkileyeceği mu­
hakkaktır.
«Uzay Federasyonu’ndan olan bizler, bu yüzyılın basın­
dan beridir, elçilerimiz ve habercilerimiz vasıtasıyla çalış­
maktayız. Artık, geçmiş çabaların hepsinin 8G'li yıllarda
odaklanmaya başladığını görüyoruz. Gezegensel işlerdeki [ça­
lışm aları] ihtiva eden faaliyetlere iştirakimiz, geniş kapsam ­
lı olmuştur. Gezegensel hayatın, birleşik çabalarımızın ka­
tılmadığı b ir alanı hemen Iıcmen yok gibidir. Tabiat âlemi n-

26
de faaliyet gösterdik ve vibrasyonlarım yükselttik; tabiatın,
sağ kalmaya yönelik çabasında rekabetin ve acımasızlığın
hâkim olması ruhunu temizlemek üzere kendi dünyasına nü­
fuz ettik. Artık, planeti ve tüm güç-alanmı. etkileyen vibras­
yonlarda bir değişim döneminin faaliyeti sözkonusudur. Yük­
sek atm osfer katm anlarında faaliyet göstererek, iyonosferde-
ki bozulmayı iyileştirdik, gezegenler-arası faaliyetlerinizi göz­
lemleyerek gökleri yardık (52) ve kendi elinizle kendinizi yok
etmenizi engelledik.
«Büyük iklim hareketlerinde, büyük b ir yıkıma ve can
kaybına yol açabilecek durum lara enerji gücümüzü sevkede-
rek, işe karıştık. Dünyanızdaki liderlere ait düşüncelerin vib­
rasyonları ile yönlerini yum uşatma çabalarından olmak üze­
re, bu liderlerin üzerlerine ışınlarımızı yansıttık. Müzakere
dönemlerinde, büyük ulusal ve uluslararası kuruluşlarınızın
güç-alanı içinde yer alarak, göze görünmeyen mevcudiyetimi­
zin manyetizması vasıtasıyla, alınan kararları yeryüzünde ba­
rışın tesisi yönünde etkilemeye çalıştık. Her yerde, tüm faa­
liyetlerde ve durum lardaki mevcudiyetimiz, olayları atlata­
rak, önümüzdeki on yılın sorunlarıyla yüzvüze gelmesi için
dünyayı bugüne kadar getirmiş bulunuyor. Mevcudiyetimiz,
bir kez daha, tüm korkuyu dışarıya atacak ve sağ kalmanız
için hayatî değer taşıyan ve içinizde yer alan imanı esinlen­
direcek olan büyük bir Parlak tesir ve projeksiyon küresi
içinde sizi çevrelemektedir.
«Yüce Işığın gezegensel işlerde başından sonuna kadar
mevcut olan neşriyatları, bu tefriki yapmaya m uktedir okul­
larca tanınm aya başlam aktadır. Işığın tesirlerine giremeyen­
ler, daima Işığın nüfuz bölgesi dışında kalm ak zorundadırlar.
Bu husus, karanlığın güçlendirilmesine yol açacak b ir kon-
traendikasyonm uş (r,:î) gibi görünecektir ama, bu doğru de­
ğildir. Bu, sadece, Işığın yokluğu olan şevin, Işığın nüfuz edi­
şine karşı koyusu sırasında gösterdiği bir tepkidir. Önümüz­
deki on yılda, bilinen bilimsel prensiplerdeki spiritüel uya­
nış alanlarında benzeri görülmemiş bir ilerleme öngörüyo­
ruz (51). Çünkü, bilim çevreleri Yüce V arlıklar'dan yol gös­
terici tebliğler alacakları şekilde zihinlerini açacak olan ağjr
Işık basınçlarına m aruz kalacaklardır.
27
«Gelmekte olan ışınlar, spiritüel kanallar dahilinde ser­
bestçe ifade bulm aları için zihni melekeleri çoğaltacaktır.
Elektronik biliminde kaydedilecek ilerlemeler, geçmişte de-
ney iinlendiği şekliyle hayatı köklü b ir değişikliğe uğratacak
olan birçok yeni teçhizat vasıtasıyla bu spiritüel prensiple­
ri dile getirecektir.
«Gezegenlerarası haberleşm e cihazları mükemmel hale
getirilerek, yüzyılların sorularına en nihayet cevap verecekler­
dir. Elektronik bilimi tıp alanını işgal ederek, beşerin fizi­
kî bir form içerisindeki spiritüel b ir varlık olduğuna dair ke­
sin kavramı da artık b ir daha hiç değişmeyecek şekilde ge­
tirecektir. Planetin temizlik dönemi dediğimiz dönem sıra­
sında vc sonrasında sizi bekleyen nice nim etler vardır.
«Diğer bütün temizlikler tam am lanm ıştır. Gezegenler-
arası âlem, astral âlem, tabiat âlemi, hepsi de b ir sonraki bo­
yuta girmek üzere yaptıkları hazırlıklarının tam am lanm asına
yaklaşm aktadırlar. Yeni kader yörüngesine bu büyük geçişe
hazırlanm ası gereken [unsurlar olarak] geriye sadece dünya
ve sakinleri kalm aktadır. Olacak olan ve gelecek olan şeyler,
öylesine görkemli ve harikuladedir ki, karşılığında yapmanız
istenebilecek olan tüm fedakârlıklara değer.
«Göklerinizin her yanında sizinle birlikteyiz. Bizi, istedi­
ğiniz h er an görememenize rağm en her halükârda, mevcudi­
yetimiz sürekli olarak dünyanızın tüm ünü sarıp sarm ala­
maktadır. Dünya küresinin her kısmını kuşatacak şekilde, sü­
rekli olarak yörüngede olacak ve dünyayı korumak için bir
himaye devriye faaliyeti yürütm enin yam sıra tüm düşüncele­
riniz ile faaliyetlerinizi sistem atik olarak kaydedeceğiz.
«Yakın dostum Hatoıın, size, gerekli olduğu belli olan
Kurtarm a [Operasyonu] için istenen niteliklerden bahsede­
cektir; dolayısıyla bu konu üzerinde durmayacağım. Ben, sa­
dece, terkedilmemiş olduğunuza, size nefesiniz kadar (r>n) ya­
kın olduğumuza, çünkii düşüncelerinizin büyük gözlem ek­
ranımızda ve teçhizatımızda kaydedildiğine ilişkin kesin en­
formasyonu anlayışınıza sunmak istiyorum. İçinizden biri ta­
rafından herhangi türden bir yardım çağrısı ya da çığlığı gök­
lere doğru h er nerede yansıtılırsa, o çağa teçhizatımız üze­

28
rinde derhal kaydedilir (5e). Yardım, hemen, güç-alanmız da­
hiline Projekte edilir. Dolayısıyla, topluluğunuzun, bölgenizin
yahut da ulusunuzun karşı karşıya kalabileceği herhangi bir
durum da, korkuya yer verilmesi hiç b ir şekilde m azur gös­
terilemez. Çünkü, bizler, kalbinizin çığlığını görecek ve işite­
cek olan dinleyici Melekleriz, [ekileni] biçici Melekleriz, ve
vardım çağrınızı bize yansıttığınız anda projeksiyonunuzun
ışığı boyunca derhal yardım gönderilecektir (57).
«Uzaylı Dostlarınız, Gezegenlerarası En Yüce Hiyerarşi
nin ve Yüce Kozmik H üküm etin ricası üzerine buradadır. On-
Iar'ın em irlerini yerine getirmek üzere buradayız. Zor gün­
lerinizde size, yani yeryüzü halkına hizmet etm ek üzere gö­
nüllü olarak geldik (r,s). Sana bırakacağım m esaj, 'mevcudiye­
timizin gerçekliği'dir. Şu anda her nerede bulunuyorsan tam
üzerinde, işbirliği halindeki Himaye Faaliyetimiz'in belirli bir
temsilcisi tarafından gözlemlenmektesin..Çünkü, bunlar kri­
tik günlerdir. Bazı olayların ne zaman meydana geleceğini ke­
sin olarak belirlemeyiz ya da belirli herhangi bir tarih ve­
remeyiz. Fakat, aniden karşı karşıya kalabileceğiniz herhan­
gi b ir ihtimale karşı sürekli olarak alarm halindeyiz.
«Ancak, yeryüzp Çankırı'na başlıca hizmetimiz, içsel bir
uyanış ve Işığı idrâk etm e yolundaki arayışınıza nc gibi bir
yardımımız dokunabilirse, onu size neşretm ektir. Buııun ar­
zu edildiğine ilişkin daha ilk belirti ortaya çıkar çıkmaz, bu­
nu yapmaya hazırız. Işığın arkasından giderken yalnız de­
ğilsiniz! Işık yolunda ilk adımı atarken, size tahayyül dahî
edemeyeceğiniz yardım lar gelir (cf>). Önümüzdeki on yılı, b ir
gezegenin, tüm bünyesiyle, yeni bir Işık yoluna adımını at­
tığı bir dönem olarak düşünün
«Ben, sizin Kardeşiniz, ve Işık Güçlcri'ndeki (— Işıyan
Kişi'nin Işığı'nda—) bir Komutan'ım. Sîzleri, O'nun eşsiz
Adı'na selâmlarım. Adonai Vasu Barragus.»
h — Komutan Monka ve Canlar'ın Tem izliği Misyonu
«Monka, Tuella'yla konuşuyor. Selâmlar, Işığın Çocuğu!
Ben, Dünya'nm Koruyucusu ve Yüce Meclisler'de Dünya'nın
temsilcisi olan Monka'yım. Ben, Yüksek Konseyler ile Dün­
ya arasında aracılar olarak hizmet gören Uzaylı Dostlarınız

29
ile Dünya'daki canlar arasındaki irtibatla ilgileniyorum. Di­
yebilirim ki, felâketler gelmezden önce, Uzaylı Dostlarınız'la
aranızda bu irtibatların kurulm ası zorunludur. K urtarm a
ânında kurulm aya çabalanan tem aslar, 'cılız ve geç kalmış'
olabilir. Gelecekteki, ortak faaliyete yönelik birliktelik ve
uyum için, birbirine uyan güç-alanlarmı şimdiden oluştur­
m ak gerekir. Vibrasyonlarınız, h er iki frekansta da b ir geri­
lim yaratm adan bizim daha yüksek enerjilerim iz ile içice gi­
rebilecek bir seviyeye yükseltilmelidir. En yüksek ahenk si­
zin tarafınızdan duygusal dengenin tamamiyle kurulmasıyla
sağlanır. Alışkanlık haiine getirilmiş zihnî kontrol (60) ve duy­
gusal kontrol uygulamaları vasıtasıyla düşünce seviyelerinin
dalıa b ir dengeli hale getirilmesi, aram ızda ahenk ve daha
büyük bir yakınlık oluşturm ak üzere yüksek b ir frekansa
ulaşılmasına yol açar. Diğer varlıklar da, frekans faktörle­
rinin, araçlarım ıza binilmesi sırasında fizik bedene şok ge­
tirebileceğine dair uyarılarda bulunm uşlardır (61). Beşerî a.u-
rik (62) enerji alanları, Uzaylı Kardeşlerin frekansı olan İlâhî
Sevgi ve Evrensel Kardeşlik ile ahenk içerisinde olmalıdır.
Bu, duygusal dengeliliğin bulunmayışı, araçlarım ıza binmek
ve bizimle dostluk kurm ak için yapılacak hazırlığın en bü­
yük sorununu teşkil eder (G!î).
«Alt seviyeden bedenleri (r**), şimdi atmosferinize girmek­
te olan yeni enerji yoğunluklarıyla ahenkli b ir hale gelme­
leri için ve Yeni Çağ'daki yaşam ve ayrıca, Aı açlarımız'da bi­
zimle birlikte olabilmek için, önceden hazırlam ak gerekmek­
tedir. Dolayısıyla, beşer, kişisel frekansı bizimle temas kur­
ması için gerekli olan seviyenin altına düşmesin diye, tüm
negatif duyguları ve 'İlişleri’ üzerinde mükemmel b ir ki­
şisel kontrol oluşturm aya şimdiden başlam alıdır. Yüksek
Güçler Me olacak bu teması arzu etmeniz için sizleri zorlaya­
nlayız ama, bir kez bu arzu kendi Varlığımz’m içinde ye­
şerdi mi, o zaman biz dc bu arzuya, canınız'ııı arzusunu bi­
zim ruhsal b ir temas için duyduğumuz arzuyla harmanlayan
ve beşerî bedenin çevresinde yer alan 'm uktedir kılıcı' ışınla­
rım ız ve güç-alanımız ile yanıt verebiliriz. Dolayısıyla, mev-
cCıdiyctimize ve düşüncelerinize nüfuz etmemize karşı geliş-

30

f
Gireceğiniz alışkanlık ne kadar fazla olursa, bizleri kabûl et­
meniz ve yardımımızı davet etmeniz de giderek daha bir ko­
laylaşacaktır.
«Dünyalı lar Tn, sizin vibrasyonel bünyenize davet edilme­
miz gerektiğini idrâk etm eleri çok önemlidir. Evrensel Ya-
sa'ya göre, sizin izniniz olmaksızın, mevcûdiyetimizi hayat­
larınıza ve frekanslarınıza sokmaya hakkımız yoktur. Bu hu­
susun bilinmesi sağlanmalıdır ki, Güneş Haçı Federasyonu
temsilcilerinin, Yeryüzü'ndeki beşeriyete yardım cı olmak,
yükseltmek, öğretm ek ve cesaret verm ek üzere hazır bekle­
diklerini herkes anlasın. Fakat, hepimizi bekleyen misyonda
uyum vc işbirliği sağlanmasına yönelik olarak frekanslarım ı­
zı harmanlayabilmemiz için, davet edilmemiz, düşüncelerini­
ze, sakin anlarınıza ve yukarıya doğru uzanışınıza çağırılma-
mız gerekmektedir.
-Ben, bu program ın kıdemli bir elemanı olup, tüm ener­
jilerim i bu program ın yaklaşm akta olan başarısına adamış
bulunuyorum. Kalbim*ve canım, beşeriyetin yükseltilmesine,
Ycryüzü'ııdeki hayatın iyileştirilmesine vc tüm planetlerin,
b ir Barış ve îyi Niyet Konfederasyonu dahilinde birleştiril­
mesine adanm ıştır (65). Bunlar, sadece benim değil, Uzay
Mcclisleri'nin, bu planetin üzerinde doğruluğu desteklemek
üzere hazır bekleyen diğer bütün üyelerinin de hedefleridir.
<;Göklerde büyük b ir temizlik yapılmıştır. Eğer ellerin­
den gelseydi Dünya'nm ve sakinlerinin kurtuluşu için Yüce
Varlıklar'm yaptıkları plânları bozmayı ve kelimenin tam an­
lamıyla yıkmayı amaçlayan güçlerin hepsi de kısıtlanmış­
tır (ö6). Tüm Uzay Konfederasyonu'nca girişilmiş olan büyük
bir temizlik harekâtının kısa bir süre önce tamamlandığını si­
ze haber verebiliriz. Gökler, artık, önümüzdeki on yıl için­
de Dünya'mn yüzyüzc kalması gereken sorunların üzerine bir­
leşik b ir eylemle gitmek içiıı hazır beklem ektedir. Şimdi, Düm-
ya'nm vibrasyonları ile güç-alanları'mn, Dünya’ya neşredil­
m ekte olan 7'nci Işın'm (67) radyasyonları vasıtasıyla temiz­
lenmesi için, bir birliktelik içinde düzenlenmiş faaliyetleri
kapsayan bir program yürürlüğe konm aktadır.

31
«Dolayısıyla, kendi elcktro-manyetik alanlarınızın çevre­
sinde b ir basınç deneyimlemeyi bekleyebilirsiniz. Bu basınç,
varlığınız dahilinde, spiritüel âhcngi azaltan duygulara kar­
şı b ir hassasiyet oluşturacaktır. Bununla, şunu demek istiyo­
rum : Duygusal seviyede, karşılaştığınız durum lara karşı gös­
terdiğiniz kişisel tepkilerinizde daha bir hassas hale gelecek­
siniz. Şuurunuz, 'hissiyat' tabiatı'nm zayıflıklarını daha bir
farketm eye başlayacak, ve bu zayıflıkları 'kontrol altına al­
maya' ve altetmeye başlayacaksınız. Kişinin Varlığt'nm tc-
mizlenişine ilişkin bu temizliğe, işbirliği yaparak katılın, çün­
kü planetin yanısıra, Yaratılış'm tüm âlem leri de [bitkiler,
hayvanlar, beşerler âlemi, vb.] bu temizliği aynı anda dene­
yimi eyeccklcrd ir. Caninizin ve vicdaninizin, sakin, küçük se­
sine kulak verin, ve onlarla ve Diinya'ya ııeşrolm akta olan
enerjilerle birlikte, pozitif, spiritüel bir hayata doğru akın!
Bu tesirler daha şimdiden başlamış bulunm aktadır. Kendile­
rini Işığın hizmetine adamış olanlarınız, dev adım larla yol
aldıklarını göreceklerdir. Işığın frekanslarını muhalefetle kar­
şılayanlarınız ise, bu frekanslar tarafından atfedilecekler ve
onların ötesindeki bir boyuta aktarılacaklardır.
«Daha evvel böyle bir şeyi hiç yapmamış olsanız bile,
mükemmellik için çabalayacaksınız. Mükemmelliğe yönelik
bu arzu, Işıyan Kişi'nin sürelinde yaratılanlar için doğal b ir
spiritüel özelliktir. İçsel Mükemmel Varlığın dışsal m ükem ­
melliğine yönelik bu çabalama, bu andan itibaren büyük bir
yardım görecektir. Bu kutsal çaba, içteki Christ Mevcûdiye-
ti'nin niteliğinden daha düşük seviyedeki herhangi b ir şeye
karşı tatminsizlik duyar. Bu İlâhî Merhem, canlar'da, daha
önce varlığını ya da tesirini hiç göstermediği yerlerde dolaş­
maya başlam aktadır. Buna, konuşmalarınızda, meslekdaşla-
rınızda, her gün karşılaştığınız hemcinslerinizde tanık ola­
caksınız. Güçlü temizleyici ışın, gezegensel ışınlara nüfûz et­
tikçe, bu ışıııin sonuçlarım farkedeccksiniz. Bu ışını, kendi
aileniz dahilinde ve kendi çevreniz dahilinde hissedeceksiniz.
İyi olana yönelik olarak bir hassasiyet oluşacak, ve maale­
sef, bu Dcğişim'c karşı koyanları çevreleyen karanlığın yo­
ğunlaşması sözkonusu olacaktır.
A
32
«Beşerî iradeleriyle, değişmeyi reddedenler, yardımımızı
alamazlar. Onlar için hiçbir şey yapamayız. Onlar, b ir bekle­
me yerine alınacaklar, ve orada, benzerleriyle birlikte, değiş­
meyi varlıkları içerisinden arzu edebilecekleri zamana kadar
bekleyeceklerdir. Fakat, bu, dünyanın gelecekteki program ına
dahil olmayıp, b ir başka yerde, bir başka zamanda m eydana
gelecektir (6S).
«Uzay K om utalarından olan bizler, çağlar boyunca, bu
temizliklerin oluşmaya başlayabileceği şu günü görmek için
bekledik ve çalıştık. Ben, Yüksek Meclislcr'de Dünya'nm bir
temsilcisi olan K adar Monka, bu temizlik sürerken işbirliği
içerisinde kendilerini bu temizliğe teslim edenlerin, tüm ha­
yatlarına yayılan büyük bir kutsayışa m aruz kalacaklarını si­
ze haber verebildiğimden ö tü rü mutluyum. T ann'ıım kutsa-
vışlan aranm alı, O'nun Mevcûdiyeti davet edilmelidir. Böy­
lece, 'Bulunabileceği sırada Tanrıtyı arayın,' ve 'O yakınken,
O'na çağrıda bulunun.' 1982 üzerinize çökene" kadar bekle­
meyin. Harekete geçme zamanı, şimdidir. O günlere karşı ha­
zırlıklarınıza bu günden itibaren başlayın.
«Ben, Kadar Monka'yım. Galaksileıarası Uza}' Programı'-
nm eyleminde işbirliği yapan herkesin adına konuşuyorum.
İşık la işbirliği yapan hepinize, kardeşçe Sevgi ışınlarımızı
göndeririz, çünkü bu, lıcr şeyi yerinde tutan 'denge halı’ ol­
m aktadır. Baba'ya duyulan Sevgi ve birbirinize duyduğunuz
Sevgi, yeryüzünü ebediyete kadar yerinde tutabilir. Eğer
Dünya'da yeterince can bu Sevgi vibrasyonunu bü\âik b ir güç­
le neşredebilirse, b ir Yeni Çağ'ı ve Yeni Siklus’u başlatan, za­
mandaki bu geçiş, beşeriyet için pek az b ir uyum ayarlam ası
gerektirecek şekilde, pürüzsüzce gerçekleşebilir. Önümüzde­
ki on yılı göğüslerken, bu konulan düşünün. Işıyan Kişi'nin
Işığı'nda, Ben, K adar Monka'yım.»
k — Komutan Korton ve Gençliğin K urtarılış Misyonu
«Günaydın! Sabah tebliği ile program a konulduğu üzre,
konuşmak üzere geldim. Kuthum i'nin sancağı altında geliyo­
rum . Tüm Uzay Haberleşm elcri'nin Üstadı ve m esajların ko­
ordinatörüyüm . Ben, Korton'um, ve daha önce de karşılıklı
konuşm uştuk. Ben, Mars planetinde faaliyet gösteren bü­

33
yük haberleşm e merkezi olan KOR'daıı geliyorum. Tüm me­
sajlar ve Uzay Haberleşmeleri, bizim merkezimiz vasıtasıyla
nakledilir, ve oradan da aracımıza ve sizin planetinize ışınla­
nırlar. Ben, Konfederasyonum bir KomutamVım vc bizim he­
pimizden almış olduğun birçok mesajı gözlemiş olan b ir ki­
şiyim. Işığın çocuklarından gelen dualar, göklere doğru yük­
selirlerken, bu büyük haberleşm e sistem inde benimle birlikle
çalışanlar tarafından gözlemlenir ve nakledilirler.
«Bu sabah, planete ışınlanm akta olan Yüce Işınlar vası­
tasıyla, bizlere ve frekanslarım ıza yüzlerce yeni ve mükem­
mel kanalların açılm akta olduğunu haber verm ek üzere bu­
raya geldim (6Ö). Uzun b ir zamandan beridir bizimle irtibat
kurm aya çabalayan o samimî canlar, ödüllendirileceklerdir,
çünkü 'm uktedir kılıcı' ışınlar, spiritüel ifadenin genişleme­
sini ve her türden spiritüel deneyimi getirecektir. Son aylar­
da ortaya çıkan ve planeti çevreleyen vibrasyonlar öylesine
artm ış ve yükselm iştir ki, spiritüel ilerleyiş bakım ından ba­
şarılmış olan için Gökler'in tüm ü sevinç içindedir. Kitle şuu­
runa aydmlamşın getirilmesinde hizm et görenlerin yeteneği,
iyice arttırılm ış olup, işin tam am lanm asına doğru hızla yol
alm aktadır.
«Gençlerinizden çoğunun, varlıklarını, gerçek Işığın ge­
reğince aram şına açık b ir hale getirdiklerini haber vermek­
le mutluyuz. Birçoklan, Llisiferyan güçlerin, Işık maskesi al­
tında dolaşan kültleri ve tesirlerince cçzbedi 1m işlerdir (70). O
kadar çok genç aldatılm ıştır ki, karanlığın kalelerinin yıkıl­
ması ve genç kalplerin sal’ Işık yaylalarına ulaştırılm ası ama­
cıyla Işığın nüfuz etmesi için Yüce'den emir ııeşrolm uştur (7J)-
Genç nesilleriniz, önümüzdeki günlerde kendilerine verilecek
olan liderlik için, Işığa ve Anlayış'a doğru tırm anışlarına baş­
layabilsinler diye, onlara doğru, halen faal halde olan, iyice
yoğunlaştırılmış bir çaba ışınlanm aktadır.
«Beşeriyete daha yüksek misyonlarla gelen birçok 3İiksek
varlık, halen liselerinize vc eğitim merkezlerinize dağılmış
vaziyettedirler. Bu kişileri biliyoruz ve bizim için değerlidir­
ler; bulundukları yerler ve kaydettikleri ilerleme, Uzay'daki
kayıtlarımızda dikkatlice belgelenir. Ayakları kayıp da yoldan

34
çıkm asınlar ve kaderlerinden uzaklaşıp yan yollara saptırıl­
m asınlar diye, ışınlarımızı bu özel canlar'm üzerlerinde tu t­
mak için, Gezegensel Hiyerarşi ile işbirliği yapmaktayız (7ü).
«Çocuklarmızın ve ülkenin [A.B.D/nln] gençliğinin ha­
yatlarına uyuşturucu trafiğinin sızmasından ötürü birçok kal­
bin kapıldığı üzüntüyü anlayışla karşılıyoruz (73). Beşerî po­
tansiyelin ve yaratıcılığın bu şekilde boşa harcanm asından
ö tü rü duyulan bu üzüntü, K âinatlar boyunca duyulur. Gele­
cek olan neslin hayatlarından bu hastalığı temizlemek üzere,
eyleme girişilmiş ve girişilmektc olduğunu haber vermek is­
tiyoruz.
«Suç örgütleriniz, tüm uzantıları ve yıkıcı faaliyetlere iliş­
kin çeşitli yoları ile, bize m uhalif olan karanlık güçlerden
kendilerine gelen enerjiler sayesinde oluşturulur ve mevcu­
diyetlerini sürdürürler. Fakat bu enerjiler, yok etm ek ama­
cıyla kullanıldıklarında Tanrı'nın karşısında yer aldıkları için,
artık iptal edilmiş olup, ortadan kaldırılacaklardır. G öklerin
En Yüce Konseyi, genç nesli dejenere etmek için düzenlenen
tüm plân ve eylemlerin ortadan kaldırılm asını em retm iş­
tir (T4). Bu, ülkenin temizliğine yönelik İlâhî Program 'in bir
p arças ın.ı oluş turm ak t ad ır.
<Önümüzdeki on yılda, bu enerjilerin kudretinin ve ço­
cuklarınızı yakalamış olan pençesinin geriye çekilişinin teza­
hürünü göreceksiniz. Çünkü, Işığın yokluğu olan şey, her yaş­
tan ve her ulustan olan beşerlerin üzerine şimdi neşredil­
mekte olan Kozmik Işınlar'm Lşığı'nm parlaklığı ile dola­
caktır.
«Planete dağılmış olan Işık gruplan ile Işık merkezlerin­
de, çocukların vc gençlerin eğitimi için hazırlıklar ve planlar
yapılmalıdır; bunun prensipleri ve felsefeleri tüm Yüce Işık
Üstadları'nca verilmiş bulunm aktadır. [Spiritüel] uyanıklık,
çok küçük yaşta olanlara çok doğal gelir. Bu deneyimler des­
teklenmeli vc genişletilm elidir (75). Çünkü çocuklar, birçok
kültürler ve çağlar boyunca yeryüzünde mevcut olmamış olan
içsel öğretileri kavrayacak bir kapasiteye sahip olarak dün­
yaya gelirler (7C). Gençlerinizin gelişimine set çekmeyin, çün­
kü bu, onların önlerindeki kaderleridir, ondan kaçamazlar.

35
Oııuıı getirdiği sevinç, heyecanlar peşindeki dünyasal arayış­
larım aşacağı için, dünyada, İçsel Mevcudiyet'e ilişkin Bil-
gi'nin sevinciyle kıyaslanacak bir heyecanın bulunmadığım
idrak edeceklerdir. Bu, bugünün çocuklarının m irasıdır. Uzay­
dan gelen dostlarınızın dikkatli ve rikkatli gözleri önünde
ilerlerlerken, son derece değerli olan bu inciyi bulm alıdırlar.
«Işıyan Kişi'nin Işığı'nda, herkesi selâmlarım. Adonai
vassu Adonai. Ben'im.»
I — Komutan Matton ve G alaktik Pakt'ın Misyonu
«Matton konuşuyor. Bu güzel akşam üstü, seninle olan
randevuya gelmek üzere, birçok Galaksiler boyunca büyük
bir mesafe katettim . Ben Kâinat'm her yanındaki tüm Uzay
Gönüllüleri'nin koordinasyonundan sorumlu olan Uzay Üsta-
dı'ymı. Bu randevu, bana Kuthum i tarafından verildi ve ben,
tüm îttifak'm ve tüm U/.av Konfederasyonu'nun bir temsil­
cisi olarak konuşuyorum.
«Dünya planetine Gönüllü Uzay Programı dahilinde ge­
len bizler, her çabayı ve tüm enerjilerimizi bu günlere yöne­
lik olarak koordine ettik. Dünya'mn, kendi Güneş Sistemi’nin
bir üyesi olmaya hak kazanacağı o saati görmenin özlemi ve
hayali içinde yaşadık. En nihayet, Dünya'mn Galaktik Pakt'a
gönüllü olarak gireceği (77) ve Evrensel Barış'ııı antlaşm ala­
rım ve kaidelerini ve o 'Yüce Dökümant'nı (7K) seve seve be­
nimseyeceği o an gerçekleşmek üzeredir. Dünya, 'Öldürme­
yeceksin' diyen o emre, saA'aş ya da başka herhangi b ir sebep­
ten ötürü de olsa, saygı göstermeye istekli olmalıdır. O va­
kit, Göksel Baba'nın gök kubbesinin her yanında barış ola­
caktır.
«Evrensel Konfedcrasvon'dan ve planetinizin Rehberle­
ri ’nden olan bizler, çöpü [buğdaydan] ayırmak ve buğdayı
Baha’nın deposunda toplam ak üzere gelecek olan, [ekileni]
biçen Melekleriz. Başka dünyalardan olan bizler, planetinize
ve halkınıza karşı olan bu sorumluluğu kabııl ettik. Işıyan
Kişi'yc, uzun bir süre ve sebat içerisinde ve sadakatle hizmet
edegeldik. Bu Program 'm koordinatörü olarak, Vazifem sıra­
sında, beşeriyete bu zorlu geçişinde yapılan bu hizmete yar­
dımlarım sunmak üzere gelmiş olan binlerce aydınlık c a n la

36
kişisel olarak karşılaşm ak ve tanışm ak şerefine nail oldum.
Bunlar, Göksel Baha'ya kendilerini adamış ve O’nun Yaratı-
sı’nın Işık Varlıkları olduklarını idrâk etmiş olan canlaradır.
«Önümden geçen bu grupta, birçok Takımyıldızları, bir­
çok Galaksiler ve hattâ diğer birçok Kâinat da temsil edil­
m ektedir. Bıı İttifak, Dünya ve halkı için olan bu evrim prog­
ram ında kalplerimiz birleşirken, dünyalarımızın tüm ü arasın­
daki sevgi bağını güçlendirmiş ve [bu bağa] katkıda bulun­
m uştur.
«Siz, şimdi, hayli yol katetm iş olııp, iyi bir başlangıç yap­
mak üzeresiniz. Işık, üzerinizde ve içinizde genişlemektedir.
Karanlık varlıkların pençeleri h er geçen giin gevşemekte, ve
yıldızlar, rotaları üzerinde, sîzleri amacınıza doğru götürm ek­
ledirler. Bize güvenin, çünkü biz sizin dostlarınızı/. Biz, sev­
gi ile, vc tiim dünyaları barış ve kardeş sevgisi içerisinde bir­
leştirecek olan bu Yüce Dava'ya kendimizi adamış olarak
geliyoruz. Sizlerc kardeşleriniz olarak hizmet etmek üzere,
örgütlenmiş, alarm a geçirilmiş ve göz açıp kapayıncaya ka­
dar hazırlanacak b ir halde, hazır bekliyoruz.
«Kendinizi, planetinizin üzerinde Işığın vasıtaları ve ba­
rış aktarıcıları olaraik [Yukarı'ya] teslim edin. Varlığınızı sev­
gi yönetsin ve tüm işlerinize sevgi nüfuz etsin. Bizimle yan­
daşlık kurm aları için tespit edilenler, ancak, hemcinslerini se­
verek yaşayanlardır. Diğer bütün beşer yüzlerinde, Sevgili
Christ'ın Mevcudiyeti'ni tanıyın vc idrâk edin, vc içinizdeki
o C hrist'a saygı gösterin. Bizi düşündüğünüzde, göklerinizde
devriye gezmekte olan her birimizin, aynen sîzler gibi, Yara­
tıcı’mn tezahürleri olduğumuzu unutmayın.
«Yaklaşmakta olan olayların düşünceleri sizleri bunalt­
masın. Daha ziyade, güveninizi vc gücünüzü, En Yüce'nin giz­
li yerinde bulun. Sükûnetinizi koruyun ve O'na güvendiğiniz­
de, Baha'nın sizi hiçbir zaman terketmeveeeğini bilin. Size,
O'nun Adına, Kardeşler olarak geliyoruz. Ben, başka dünya­
lardan gelen b ir Kardeş'im, öyleyim.»
m — Komutan M arius ve Dürıya'yı Kurtarm a Misyonu
«Sizi candan selâmlarız. Her şeyden önce, şunu söylemek
isteriz ki, Yukarısı ile temas etm ek için aşırı derecede çaba
göstermeyin. Temaslar, kişinin hiç ummadığı, sükûnet içeri­
sinde olduğu ve zihnin rahatlatıldığı zam anlarda kurulur. Do-
kıyısıyla, ümidinizi yitirmeyin ve size daha fazlası verilecek­
tir. İşte, daima meçti latif bir halde kalmanız gerektiğini dü­
şünerek, kendinizi gerginliğe sokar ve zorlarsanız, bu, doğ­
ru olmaz. Belki de bir zamanlar, Yüksek Benlik'ten mesaj­
lar almanız için meditasvon haline girmeniz öğretiliyordu
ama, artık bu lükse yer yoktur (70). Ne de Işığın Öğrencileri,
günlerini meditasyon yaparak geçirebilirler (so). Çünkü, Ba­
ha'nın işleri, spiritüel âlcm'in vamsıra, dünyevî, fizik â k m ’e
de uzanm aktadır. Bunu unutmayın.
«Son günlerdeyiz [Kıyamet Dönemindeyiz]; Yol ü n üze­
rinde olanlarla şimdi temas edeceğiz. Onlarla, gece ve gün­
düz, herhangi bir zaman temas edebiliriz. Onlarla sadece me-
ditasyon halindelerken temas ediyoruz diye bir şey sözko-
nusu değildir. [Örneğin,] zihniniz yaptığınız işle belirgin bir
şekilde meşgul olmadan, ara'ba sürüyor olabilirsiniz: O an­
da zihninize b ir tohum ekilecek, kendinizin olmadığım bil
eliğiniz bir düşünce girecektir. Yahut da masanızda oturm uş,
üzerindeki kağıtları gözden geçiriyorsunuz, dikkatinizi yaptı­
ğınız işin üzerinde tam olarak toplamamışsınız — o anda,
kendi kişisel înisiyatörünüz'ün, kışa b ir süre sonra benim ­
seyeceğiniz sesini işiteceksiniz (81). Görüyorsunuz ki, bu bil­
gelik incilerini almanız için kendinizi ne tecrit etmeniz, ne
de daima alıcı [pasif] halde kalmanız gerekmektedir. Yer-
yüzündeki işlerinizi yürütm eniz gerektiği için, sürekli olarak
bu halde kalamayacağınızı biliyoruz. Bunu takdir ediyoruz
ama, zihninizi hiçbir zaman atalet içerisinde bırakm am alı­
sınız (82).
«Şim di, Işığın Ç o cu ld a n ü m , kençlüeriııi
için tam zam anıdır. ^ u T o n la n n , dünyevî alâkaların çoğun
dan X en3llerjm Kürtarmaları gereîctîgı arîTamTna ' ğeîir . B u,
uyuşturucular ile aiKoiün ııer türünden tam âm lyle u z a k la ş "
m aları gerektiği anlam ına g elin İ tiya tla rım o şckilde^yurtîtj
melküriKTTclTTenar k îştsd îîıısıy a tö r le n ile yuzyuze^ğeîcffl?
Ier in de, hazır oLmıTsımcT. Çunkıı, eğer kendi bedeninizin ıçm-
"‘"cTeki güller anndınlıraâz *ve^hazn^hale getirilmezse, o zaman
tgma-s- etmeyi ne kadar arzu ed er^ B iz edin, bu \em asİn^Taz-
la b ir değeri olmayacaktır. İşte bu^ eîiep tcn ö tü rü ' ‘de, fflye-

38
rgtrşj ile daha fazla temas kurmayı arzulayan herkese, beden-
lerîm^ h ıi Yüce TanrPyâ adanmış b ir n^bct" h^ine~getınııele
r \ :ve .h u .e n e rjiy i.alrpâk tilere, bedenin arın d ırılm a^ ^erekîl-
ğine dair bu uyarıyı yapmak layız.^JŞ&kl&L türlü,, elaD1^ P )-
«Atlantis'in, okyanusun altında kaybolm asm dân beridir,
beşeriyet, insanlık tarihi boyunca hiçbir zaman, negatif, yı­
kıcı güçlere şimdi olduğu kadar mâruz kalmamıştı. Şimdi,
iyilik güçleri ile kötülük güçleri arasındaki nihaî savaşta çar­
pışm ak tasmız. Bu, tüm şuur seviyelerinde sürdürülm ekte
olan bir savaştır. Reklâmcılık, radyo, televizyon ve haber­
leşme endüstrisi vasıtasıyla sürdürülm ektedir (81). Ayrıca, ka­
ranlık güçlerin m ajisyenleri tarafından, psişik olarak, Işığın
Çocuklarıma karşı da sürdürülm ektedir. Karanlık varlıklar,
Atlantis kristali'ni, Işığın Çocuklarına karşı, kendi kötü yol­
larına girmeye zorlamak için, nasıl yöneltmişse, şimdi de, ay­
nı [karanlık] varlıklar, planete enkarne olm uşlar ve Işığın
Çocuklan'nı karşılarında diz çökmeye zorlamak amacıyla ge­
ne çabalam aktadırlar. Bu, psişik m anipulasyonlarla yapılmak­
tadır. Çok iyi yetiştirilm iş olan karanlık varlıklar, zihinleriy­
le, şuuraltım etkileyecek şekilde, herkese neşriyat yapmak­
tadırlar. Bu neşriyata tam olarak m âruz kalanlar, birden ken­
di kendilerine düşm an olarak, kendi varlıklarının inceliğine
karşı çıktıklarım görürler. Uyuşturucu kültlerine ve alkolüm
verdiği uyuşukluğa doğru yuvarla mp gi derler. H er u 1u s t a k i
hüküm et görevlileri, bir KÖnuda, ’KütüIüğun ğiıçIeı irıe karşı
"‘güçlü olan duih m ^ değiştirir ve birden leslim
oTufîâr. Bu, Tsjkdtan kHraitîîğâ donmeleıd i^in, ^uranlık tga-
"jTsyenlcr tarafından gece ve gündüz psişik telkin bom bardı­
m an ım maruz kalm alarından ütiirüdürT fIşığın] Çocukları,
Tcendlİerim korum asını bikııiyorlar.' Bu psişik ‘bom bardım a­
na m âruz kalan Işığın Çocukları şunu unutm am alıdırlar ki,
kendilerinL gerçekten koruyabjlmenin ve Rab M ichaerin Or-
dusu'na gerçekten katılabilm enin yegâne yolu, bu güçlere kar^
sı savaşta, beden m abetlerini temiz, yüksek enerjilere ada
fpftktııy I şığm t ürn Çocırkları ha, beden lerine al dıklaı
karşı uyanık olm aları için uyarıuâ bulunuyoruz, çüpkij fop,
[orneğîii, uyuşturucu, afkol, ‘vb. m addeler^ sozkonusu İne-
j a j ı ^ '^ n ş rk güçleri o nlara jcezbe tme " ^ l ^ i n d e cTir. ve b u da
iyi b ir şey değildir (S5).
«Bahsettiğimiz bu kişisel înisiyatör kim dir? Bu, bir 'reh-
bcr'den ibaret değildir. Bir zamanlar, bu yeterliydi. Rehber­
lerin yerini artık înisiyatör kavramı alm ıştır. înisiyatör, Çan’­
ın sükûnet hali içerisinde gelir. Havaya kaldırdığı eliyle, ya­
nan b ir bilgelik feneri tutan ve öbür eliyle de sizi tutup yol
gösteren înisiyatör, sizi Altın Çağ'ın eşiğine götürm ek için
bu hızlandırılmış gelişme döneminde sizkıle birlikte çalışmak
üzere özel olarak yetiştirilm iştir. O, sizin haminiz, H akikat’in
ve Bilgeliğin koruyucusudur. Gize'deki Büyük M abet'teki [Bü­
yük Piram it'teki] İçsel Mi sterler mabedinin kapısında duran
kadim înisiyatör gibi, şimdi de bireysel înisiyatör, caıı'ın iç­
sel nıisterlerinin kilidini açmak üzere, kapıda hazır bekle­
m ektedir. Her yeni iııisiyasyon başarıyla geçildikçe, her ye­
ni vahiy de size adım adım ifşa edilir. Çünkü, can, Baba ta­
rafından kabûl edilebilir b ir hale gelmesi için, sınanır ve alev
alev yanan fırınlarda ıslah edilir. Bireysel înisiyatör, Çocuğu
Evrensel Christ Şuuru'na çekmek üzere, Kozmik Christ'tan
gelir. Vc şimdi, Işığın Çocuğu, Yohı'na koyulmak üzere ha­
zırsın.
«Gaiaksilerarası Konsey, seri bir kararla, bana, Orion
Bölgesi'nelen çekilmemi ve özel olarak yetiştirilm iş b ir ekip­
le birlikte, doğrudan Dünya Planeti’ne gitmemi em retti. Sen,
Dünya'mn sorunlarının ve bu sorunların, Dünya sakinlerinin
inandığı kadarından çök daha ciddî olduğunu iyice bili}ror-
suıı. Şimdilik b ir nükleer savaş önlenebiİdiyse, bu, ancak
'Rab'bin Örduları'nm (8C) işe karışm ası sayesinde olm uştur.
Benim [Amerika'nın] Batı Kıyısı'ndaki mevcudiyetimin nük­
leer silah yarışıyla b ir ilgisi olmayıp, başka bir yarışla ilgi­
lidir - bu da, zamanın kendisine karşı olan yarıştır.
«Dünya Planeti'ne gelen Uzay Kom utası'nm misyonu, si­
zin planetiniz üzerinde çalışmalar yürütm ek, bu zorlu gün­
lerden geçişini kolaylaştırmak, olagelmiştir. Ben, bir bilim
adamları grubuyla birlikte, 'gezegensel mühendisliği' kontrol
etm ek üzere geldim. Birçok G alaksilerden gelen en üst dü­
zeyden bilim adam ları, burada, fizik planetinizle ciddî bir
şekilde ilgili olan hususları gözden geçirmektedirler. Bunlar,
daha başka planetler yok olma tehlikesi yarattıklarında, bir­

40
çok güneş sistemlerinde gezegensel mühendislik konusunda
çalışmalar yapmış olan Varlıklaradır (ST). Bir planetin yok
olm aktan kurtarılm ası, biivük bir bilim işidir ama, gezegen­
sel sakinlerin bu durum u ancak şöyle böyle idrak etmeleri
halinde, işimiz daha da güçleşmektedir.
«Biz, Batı Kıyısı Alam'nda devriye gezen nizamî kuvvet­
lerden olmayıp, durum u etüd etm ekte, kaydetm ekte ve öğüt
vermekteyiz. Bu planetin, bir başka boyuta geçmek lizcre ha­
zırlanırken geçirdiği stres'iıı ve gerilimin fizik belirtileri da­
ha şimdiden ortaya çıkm aktadır. Planetin yüzeyi, çatınmak­
ta ve bükülmek te, deprem lere ve volkanik patlam alara yol
açm aktadır (bu 'havaî fişekler' sadece başlangıçtır); Dünya­
nın ekseni, kararlaştırılm ış kaderine doğru [yol alarak,] azı­
cık yan yatmaya başlam aktadır. Eksenin, tekrar hizaya giri­
şini emniyet içerisinde oluşturm ak bizim vazifemizdir (S8).
<Komuta gemimde, fay hatları içerisindeki güç birikim i­
nin ve tektonik plâkalar üzerine binm ekte olan gerilimlerin
şiddetini ölçen birçok bilimsel cihaz vardır. Bu enerjiler, bi­
zim, üçüncü boyutta gözle görülebilir bir form 'a (biçime)bürün-
memize (8î>) gerek kalmadan, son derece kusursuz b ir şekilde
ölçülmektedir. Burada, tarayıcı ekran üzerinde, Califoraia
Eyaletiniz'den geçtikleri şekliyle, fay hatlarının b ir kesiti yer
alıyor. Bu resmi büyülterek, tüm Batı Kıyısı'm b ir bakışta
görebiliriz. Kom püterler, dünyalıların bulduğu yeni 'oyun­
caklar' olmayıp, tüm 'zamanlar' boyunca bizim emirlerimizi
yerine getirmek için başarıyla kullanılm ışlardır. Kompüterlc-
rimiz bize, ısı birikim ini, bundan sonra som a yaratm a ih­
timali. en yüksek olan alanların hangileri olduğunu verir, ve
biz. de, o vakit, bu enformasyona dayanarak stratejim izi plân­
layabiliriz. Devriyeîcr, 2^ saat süren gözlem misyonuna çı­
karlar ve bulgularım kom uta gemisine rapor ederler. Dünya
halkı, bu araçları, araçlar ancak üçüncü boyııtu ören enerji
hatlarına (ya da iplerine) daldıkları zaman farkederler.
<Enerji, boyutsal bir fenomenden ibaret olmayıp, tiim
boyutlara nüfûz eder vc içinden geçmekte okluğu o boyutun
özellikleriyle etkileşir. Bizler, bu enerji hatlarıyla çalışmalar
yapabiliriz. Enerji sizin boyutunuza çarptığında, Dünya hal­

41
kınca yaratılagelmiş olan ve dünyanızı m ürekkebe benzer bir
siyahlıkla kaplayan b ir 'negatif enerji duvarTna çarpar. Dün­
yanıza neşrolan İlâhî Enerji, bu negatif akışkanla etkileşir.
Bu ehliyetsiz enerji özellikle kuvvetli b ir hale geldiğinde, ani
fırtınalara yol açar; tâ içsel beşerin içsel fırtınalarından, fi­
zik dünyadaki dışsal tezahürlere kadar (d0). Giderek dalıa faz­
la negatif akışkanın birikm esi ve gereğince dışarıya atılm a­
masından ötürü, bu enerjiler bileşimine karşı, sizin 'tabiat
olayları' dediğiniz şekilde, giderek daha güçlü tepkiler gele­
cektir. Eğer beşerler, kendi hatalı faaliyetleri için Tabiat'ı
sııçlamayıp, kendi paylarına düşen sorum lulukları üstlenmiş
olsalardı, o zaman, mücadele edilecek 'tabiat olayları' da mey­
dana gelmezdi. Tehlikeli olan husus, sadece Califomia değil,
yeryüzünün her yanında, bu negatif akışkanın fay hatları­
na takılıp kalıyor olmasıdır. Biz önleyici b ir operasyonun
mücadelesini verirken, Dünya'mn fay hatları boyunca büyük
ışık enerjisi ışınları projekte edilmektedir. Büyiik Yıldızsa]
Hizalanış gücünü tam olarak hissettirdiğinde, sözkonusu yıl­
dızsa! kudret şimdi yürütm ekte olduğumuz faaliyetin büyük
bir kısmını geçersiz hale getireceğinden, çok dikkatli gözlem
yapmalıyız. O zaman, dahî, gemilerimizin devasa enerji alan­
ları, gezegenin dengesini koruma faaliyetinde bulunacaklar­
dır.
«Geride, Caîifornia'da kalmayı tercih edenlere vereceği­
miz öğüt şudur: Önümüzdeki birkaç yıl süresince sağ kalmak
için, günlük yaşantım zaaıa alışkanlıklarınızın, auşunce. soz
" W faaliyet: ba kimi ndan t enroTol ma sini saglayacalTgerekli on-
1e m 1erı_flgrİiaı_al^ıT^jîıız. Sizden, h er daim, sadece temiz
" enerii ^eçmclidi^.,. Sizden^geçen Tanrı Enerjisi'ni ehliyetsiz
_ hale: getirecek İlikse sahip Ker gün, Dö­
nüştürücü Mor AÎeTTXunâhrhalc suretiyle, hayatınızda nega­
tif olarak değerlendirilmiş olan enerjiyi, auranız saf hale ge­
lene kadar, [pozitif enerjiye] dönüştürün. îşte o zaman, ve an­
cak o zaman, California’m n deneyimlemek zorunda olduğu ve
taa Lemurya kıyılarına kadar dayanan K arm a'nın üzerine çı­
kabileceksiniz (91).
«Vc şimdi, Baba'm n Kudret Kalkanı seninle birlikte ol­
sun, O'nun Sevgi ve Tesellisi daima kalbinde olsun. Öyle ol­
sun.» (Bu tebliğ, California'da, medyom Bu. Lucy Colson ta­
rafından alınmıştır.)
n — Komutan Arcturus ve Him aye Faaliyetleri
«Ben, aynı adı taşıyan planetten gelen [Rab] Arcturus -
um. Bu sabah, dış uzaydan gelen güçlü b ir ışın vasıtasıyla
geliyorum (02). Sözlerim, sana Ashtar Komutası Gözlem Ter­
tibatı aracılığıyla yansıtılm aktadır. Kuthumi, dış uzayın b ir
temsilcisi olarak konuşma ricamı nezaketle kabul etti. Söz­
lerimin bu m esajlar arasında yer alması benim için b ir şe­
reftir. Gezegenlerarası Birliğin İttifakı ve Kardeşliği dahilin­
de, benim ve senin tlim dostlarımız adına konuşuyorum.
«Dünya üzerinde ivme kazanm akta olan durum , olayları
çok yakından izleyen hepimiz için büyük bir kaygı vesilesi
olm aktadır. Gezegensel karışıklıklar vc daha kötülerine yö­
nelik potansiyeli gözlemledik. Nükleer atom ik enerjinin, yok
edici silahların yapımına saptırılm asından ötürü, uluslarara­
sı işlerinize büyük b ir zaman ayırdık ve büyük b ir ihtim am ­
la eğildik. Arcturus planeti ve tüm Takımyıldızımız, Dünya'ya
yardım eden gönüllüler programını sürekli olarak destekle­
miştir. A rcturus'tan gelen devriyeler ve filolar, planetinizi ko­
ruyan Himaye Faaliyeti'nin daima mevcut olan bir ünitesini
oluştururlar.
«Kendinizi ifade edeceğiniz Kova Burcu Çağı'na yeni do­
ğuşunuzun doğum sancılarının çekilmesinde yanınızda bulun­
m ak ve size yardım etmek üzere aramızdaki uzun mesafeyi
katederek gelmiş olan binlerce ve binlerce gönüllüyle ve bin­
lerce gemimizle birlikte geldik. Bu büyük olayda planetiniz­
le ilgili olan süreçler, öteki Galaksiler ve Sistcm 'lerden ge­
len kardeşlerinizin yardım ını gerektirecektir. Sevgili Dünyalı
dostlarım , gelecek olan [olaylar sırasında] y aln ız,başınıza
ayakta kalamazsınız. Sevgi dolu olan üm it ve özel rehberlik
teklifimizi reddedemezsiniz. Olayların ardından meydana ge­
lebilecek olan ümitsizliğe karşı b ir hazırlık olarak, İttifakı­
mız güçlerini birleştirm iş ve Uzay'm En Yiicc Konseyi'nin
tam ittifakla aldığı bir kararla, beşeriyetin ihtiyacına anın­
da yanıt verebilm ek için o andan itibaren filolarımızın alar­
ma geçirilmesi ve hazır olması için m utabakata varılm ıştır.
«Bu, her ulusun her bir ilçesinin, ilinin ve eyaletinin, her
cumhuriyetin h er idari bölgesinin, devriye gezen İttifakım ız
temsilcilerince şimdi sistem atik olarak kontrol altında tutul­
duğu anlam ına gelir. Bu, Güneş Sisteminiz'in Yüce Rableri'il­
ce oluşturulan Yüce Işınlar ile Kozmik Işınlar’m, Uzaylı Ha­
m ilerin bu bölgesel temsilcileri tarafından doğrudan Dünya
üzerine odaklanm akta ve neşredilm ekte olduğu anlam ına ge­
lir (ft3). Bu, Sisteminiz'in Hiyerarşisi ile Yüce Merkezî Hü-
kümeti'nin ve İlâhî Baha'nın iradesine karşı olan tüm m uha­
lefetin, bu önemli siklus için ortadan kaldırılmış ve işleye­
mez b ir hale getirilmiş olduğu anlamına gelir.
«Teknolojimiz, kitlelere m üm kün olan en lıızlı yoldan
ulaşm ak için, gerekirse frekanslarımızı televizyon ve radyo
vaym sistemlerinizin üzerine bindirmeye hazırdır (0l). Ayrı­
ca, kısa bir mesaj iletmek için frekanslarım ızı telefonlarınıza
da uzatabiliriz, fakat bundan sonra telefonlarınız kullanılmaz
hale gelecektir. Küçük boydaki Öncli-Ufolar'da yer alan, si­
zin teknolojinizin tahayyül dahî edemeyeceği b ir takat ve ses
yüksekliği ile çalışan, sizin hoparlör tertibatlarınıza benzer
sistemlerimiz vardır. Külliyetli m iktarda kişiye aynı anda
erişm ek için birçok m et odlarımız vardır. Şu anda, düşünce­
nize, bizden ve mevcûdiyetimizden yahut da görünüşümüzden
korkmanın, ya da motivasyonumuzu anlam am anın, fizik for­
m unuzun çevresinde, size yardım etmemizi i nı kân s ızlaş Ura-
cak türden bir negatif alan oluşturacak şekilde bir birleşim
m eydana getireceği [hususunun ikazını] projekte ediyoruz.
Tanrı'ya ve Gökler'in emrindeki Hiyerarşi'yc bağlı olan ama­
cımıza ve aracı mahiyetindeki eylemimize ilişkin düşüncele­
rinizi genişletmek ve bilginizi geliştirmek zorundasınız. Biz­
ler, Onlar'ın adına, Dünyalı kardeşlerim iz olan sîzlere hizmet
etm ek üzere geliyoruz. Size, b ir başka on yıl için söz vere­
meyiz. H attâ size önümüzdeki on yılın tüm ü için dahî söz
veremeyiz. Kaderiniz, kendi ellerinizdedir.
«Dünyanızdaki tehlikelere m aruz kalm ak zorunda olan
çocuklar için üzüntü duyuyorum. Son çeyrek yüzyılı ve sa­
vaşta öldürülen gençlerin yüksek adedini düşündükçe keder­
leniyorum. Binlerce ve binlerce genç hayat, hiçbir ifade ve

44
gelişme imkânı bulam adan ebediyete geri gönderilmişlerdi.
Beşeriyetten, izleyeceğiniz yolun üzerinde düşünürken ve se­
çerken çocukları kaale almasını rica ediyorum (ö5). Çocukla­
rınızın izlemesini arzu edeceğiniz yolun bu olup olmadığını
b ir düşünün. Sevdiğiniz vc tanıdığınız çocuklar için [uygun
olan] kader bu mu? Planetin üzerinde, bu hayatları boyun-
i ca hiçbir zamaıı iyileşemeyecek olan savaş izlerini taşıyarak
yaşayan birçok kişi vardır. Bunlar, bu enkarnasyon boyunca
hiç bir zaman derm an bulam ayacak olan psişik yara izleri­
dir. Dünya'mn kendisinin, ulusların ve yetişkin kişilerin çek­
tikleri ızdırap hakkında çok şey yazılmıştır. Fakat, bir ân
için, kalplerinizde, dünyânızın çocuklarını ve atom savaşının
onların 'caıı hafızası'nın O*8) içsel seviyelerindeki etkilerini dü­
şünebiliyor musunuz? Sadece bu dünyada değil, bir sonrakin­
de dc [spatyomda ve diğer dünya evrimlerinde de yapacağı
etkileri düşünebiliyor musunuz]?
«Size, bu m esajda, ilk önce çocukları çağıracağımızı açık­
lıyorum. Çünkü, çocuklar suçsuzdur vc çocuklar, kendilerini
çevreleyen yetişkin dünyanın deliliğinin kurbanlarıdırlar. Ge­
milerimizde ve sığınaklarımızda ilk önce çocuklar için yer
ayıracağız. Böyle bir zamanda dünyanıza girmeye cesaret
eden bu canlar, sevgimize ve ihtimamımıza herkesten önce
lâyıktırlar. Çünkü, onlar, nefret etm eleri kendilerine öğreti­
lene kadar nefret etmeyi bilmezler. Öldürmeleri onlara öğ­
retilene kadar öldürmeyi bilmezler. Yıkıp yok etm eleri onla­
ra öğretilene kadar kitlesel kıyımın ne olduğunu bilmezler.
Her yaşayan can'm, kimliğini belirleyici ışını, büyük korapü-
terlerimizdcki, kendi kişisel kaydı ile irtibatı vardır. Çocuk­
larınız, bizimle birlikte olduklarında kaybolmazlar. Önce on­
lar kurtarılacak, ve sizin gelmenizi bekleyeceklerdir. Çocuk­
larınızın binlercesi, b ir Yeni Dünyaiıın gün doğumunda iler­
lemek, gelişmek ve katkıda bulunm ak için gelmiş bulunan
'özel camlar'dır (ö7).
«Planetinizi çevreleyen göklerdeki Uzay Kom utanları ve
onlarla birlikte hizmet görenler, Yüce Merkezî Hüküraet'in
direkt Em ri ile, yoğun b ir süpürm e, temizleme eylemine gi­
rişm işlerdir. Bizim mevcûdiyetirnizirı vc sizin fizik kurtarı-

45
iışmızın gerektiği anda göklerinizi dolduracağız. Gerçekten
de, 'Yukarıya bakın, çünkü kurtarılışınız yaklaşm aktadır/ de­
nilebilir (°*). Size derim ki, felâket kapınızı çaldığında, 'Göz­
lerinizi göklere çeviriniz/ çünkü bizler oradayız! Bizler ora­
dayız!
«Size, Evrensel Barış ve îyi Niyet teklifiyle geldim. Yer­
yüzü beşeriyetine, felâket getirici silahlarını bırakm ası için
çağnda bulunuyorum. Ben, A rcturus'un Sesi ve Rabbi, vc
[A rcturus'un] Yüce Uzay Donanması'nm Başkomutam'yım.
Ben, Arcturus'um.»
o — Havari James ve Nükleer Tehlikeler
«Birçok hayatlar boyunca Işığa öylesine sadakatle hiz-
metedegelmiş olan biriyle konuşmak benim için büyük bir
zevktir. Ben, [Hz.] îsa 'Christ'ııı kardeşiyim. James olarak bili­
nirim. Birçok adım daha vardır ama, Havari Jam es kimliğim­
le geliyorum ve Nasıralı [JIz.] îsa, benim kardeşimdi. Aym
evde büyüdük ve Vazifesi sırasında kendisini izledim. Seni
o hayat sırasında ve o zamandan beri de birçok hayatlarda
tanımış bulunuyorum. Tuella, seni takdir ediyor vc içindeki
Christ Mevcudiyeti'ne saygı duyuyorum. Şimdi, kendi âlemim­
deki ait olduğum planetin üzerindeki Işığa, öğretm en olarak
hizmet ediyorum. Bu dönemde, kendilerini bu çalışmaya ada­
mış olan birçok kişi vasıtasıyla konuşuyor ve çalışıyorum.
Varlığımın bir bölüm ünün kudretiyle kendisini kuşattığım ve
b ir gün karşılaşacağın birini etkim altına almış bulunuyo­
rum. Kuthumi, Dünya M esajlan'na birkaç kelimeyle katkıda
bulunmam için beni büyük bir nezaketle davet etti. Bunu
memnuniyetle yapacağım, çünkü Dünya M esajlan'm , önü­
müzdeki on yılın [sizi bekleyen] yıllarıyla hayatî bir irtibat
olarak görüyorum.
«Payıma düşen düşünceleri hazırlarken, dikkatini, yakın­
larda Amerika'nın kuzeybatısında meydana gelen volkanik
patlamaya çekmek istiyorum ("). Bu olay büyük b ir kaygı
yaratmış, dünya basını bununla ilgili haberleri uzunca bir
süre yayımlamıştı. Değerli kişiler kaybolm uştu ve bunlar hâ­
lâ daha bulunam am aktadır. Bu olay, yakm gelecekte karşı­
laşacağımız gazete başlıklarının kısa bir öncüsü olarak mü-

46
lalâa edilebilir. Bu, tecrit edilmiş bir vakaydı am a, yakında,
bu m ertebeden olaylar, çeşitli }>erlerdc aynı anda meydana
gelecektir. Basınınız, hepsinin haberini birden veremeyecek
bir hale gelecektir. Felâketler öylesine tekrarlanacak, vaka ma­
halleri öylesine yaygın olacak ki, devamlı olarak bu olayları
aktarm aya çalışacak olan televizyon haberleri bütün gün sü­
recektir.
«Bunlara, gelmesi gereken değişimler olarak değinilmiş
bulunm aktadır. Iç Dünya'nm, uyuyan volkanları canlı ateşle­
rini dışarıya püskürtm eleri için uyandıran bu huzursuzluğu,
başka yerlerde küçük ya da büyük çaptaki sallantılar ya da
deprem ler olarak tezahür eden kudretin aynısıdır. Devasa
dalgalar ve yoğun iklim anormallikleri, okyanusların altında­
ki kara Parçalarının yer değiştirmesi ve dağların sallanma­
sı (10°), [Yukarısı tarafından] öylesine b ir birliktelik içerisin­
de düzenlenmiş bir faaliyet olarak meydana gelebilir ki, be­
şeriyet, kaçacak, başvuracak hiçbir yer bulam ayabilir ve ken­
dilerini kurtarm ak için ne yapmaları gerektiğine dair hiçbir
fikre ya da yön duygusuna sahip olmayabilir. Paniğe kapı­
lan hajk, kurtulm aları içiıı, Tanrı'ya yakarabilir, işte, böyle
anlarda, gökleriniz, öteki âlem lerden gelen kardeşlerinizin
gemileriyle dolacaktır.
«Herkesin farkında olduğu üzre, ayrıca, küçük bir grup
beşerin nükleer felâketi başlatıcı eylemi harekete geçirmele­
ri tehlikesi de sürekli olarak mevcuttur. Böyle b ir durumda,
İlâm iler'in İlâhî Müdahalesi olmaması halinde, planetin ken­
disi komple b ir yok oluşa uğrayacaktır (101). Fakat, böyle bir
başlatıcı eylem harekete geçmezden önce, hassasiyetlerini yük­
sek irtibat frekanslarına alıştırm ış olanlar için Yüksek Etlıcr-
ler'de b ir uyarı neşredilecektir. Seçilmişler, b ir ses, rüya ya
da vizyon halinde, yahut da başka herhangi b ir tarzda, anın­
da yapılacak b ir tahliye için kendilerini hazırlam alarına iliş­
kin bir uy an alacaklardır. Seçilmişler (Dünya planetine gö­
nüllü olarak gelenler) dört bir yandan toplanıp da, kendi top-
lum lanna geri getirildiklerinde, Hâm iler'in Program larının
geriye kalan etapları da gerçekleştirilecektir.

47
«Ne o anın ııe zaman geleceğini kimse söyleyebilir, ne de
herhangi biriniz o vakli kesinlikle belirleyebilir, çünkü o deh­
şetli durum ların ne zaman tezahür edeceğini hiç kimse bil­
m emektedir. Dolayısıyla, Hâmiler, daima alarm halinde olup,
dinlemekte, gözlemlemekte, kaydetmekte, beklemekte ve
anında faaliyete girişebilecek şekilde sürekli hazırlıklı bulun­
m aktadırlar. Benim zamanımda, Galiiee'deki b ir balıkçı ola­
rak, 'Teçhizatınızı takının', derdik. Eyleme girişmek üzere
kuşaklarımızı belimize sarardık. Dünyaya vereceğim mesaj,
felâket günlerinde spiritüel eyleme girişmek üzere canlarınız'ı
teçhizatlandırm amz için b ir çağrıdır. Bu felâketlerin hangi
günün hangi saatinde olacağını bilmeyip de, Rableri'm bek­
leyen beşerler g'ibi olun. Bunlar, tehlikeli günlerdir. Tehdit­
ler ve tehlikeler, illusionlar olmayıp, gerçektirler. Çok yakın­
da vukû bulabilirler. Birçok bölgede, deney amacıyla da. ol­
sa, herhangi b ir ilk nükleer füzenin patlatıim ası, yeryüzün­
de ve onu çevreleyen iyonosferde bir dizi jeolojik tepkiyi hız­
landırarak, anlatılamaz ve tanımlanamaz türden âfetlere yol
açabilir (!02).
«Göksel Meclisler ve Uzay Güçleri İttifakı, şu anda da­
hî, böyle sonuçlan ve nükleer düşmanlık fiillerini ya da ni­
yetlerini önceden önlemek için, sürekli çabalarını koordine
etmektedirler.
«Karar ânı ile eylem ânı arasında geçecek olan zaman,
çok kısa olacaktır. Göklerin, beşeriyeti kurtarm ak üzere öte­
ki âlemlerden gelen Kardeşleriniz'in gemileri ile dolacağı ân,
işte o kısa süre olacaktır. [Dünya boyutuna] girmeleri ve mis­
yonlarım tam am lam aları için çok az zam anlan olacaktır. Be­
şeriyetin kalplerinde, zor günlerinde kendilerine yardım et­
mek üzere Hâm iler'in geldiğine dair b ir içsel anlayış olma­
lıdır. Hâmiler, her çabalan bu sonuca, [yani] Dünya plane­
tinin, komple değişimin yeni bir yörüngesine geçiş safhası­
na gireceği âna yönelik olarak ayarlanm ış bir halde, gökle­
rinizde binlerce yıldır devriye gezmektedirler. Bu geçiş dö­
nemi, dünyanıza kaos getirebilir ama, her halükârda, bunun
bireysel bir kaos olması gerekmez. Birçok ses, planetinizi,
Koruyuculanm z'm mesaj lan ile doldurm uştur. Mevcudiyet le-

48
ri'ne ve yardım larına dair sizi temin etm ek üzere, Yüce Var­
lıklar ve Uzaylı Dostlarınız tarafından birçok medyom kul­
lanılmıştır.
«Her ne sebepten olursa olsun, bir tehlike ânında, can-
lar'm planetten götürülerek kurtarılm aları operasyonunun üç
kademe halinde yapılması önerilmiştir. Birinci faz, kendile­
rini Dünya üzerinde Işığa adamak suretiyle Programımız'ı
mümkün kılmış olan seçilmişlerin gizlice götürülm elerini kap­
sam aktadır. Bu kişiler, o gizli yere çağırılarak, oradan da
hazırlanmış olan bir yere götürüleceklerdir. Bunu, Işık'tan
olan herkesin, olm akta olanları işitecek idrâke ve kulaklara,
ve inanacak imana ve anlayacak cesarete sahip olan helke­
sin çağırılması izleyecektir. Tahliye operasyonunun bu kade­
mesinin kapsamı muazzam olacak ve tahayyül edilenden çok
daha fazla sayıda kişiyi kapsayacaktır. Bunlar, belirli kişile­
rin önderliği altında [operasyona olumlu] karşılık verecek­
ler, direktifleri yerine getirecekler ve rehberliği izleyecekler­
dir. Kendilerini hazırlamış olan bu kişiler, küçük gemilerle,
şu anda göklerinizde yörüngede olan o devasa platform lara
taşınacaklardır (103).
«Nihai kademe, ilk iki grup emniyete alındıktan sonra,
geriye kalan zaman izin verdiğince, kitlesel tahliye çağrışım
kapsayacaktır. İlk iki misyonun tam am lanm asından sonra,
geride kalan birçok kişi, bütün bu olup bitenlere kendilikle­
rinden inanmaya başlayacaktır. Bıı nihai kitlesel eylem sı­
rasında, ilk önce çocuklar alınacak, ve sonra kitleyle birlik­
te, hazırlanmış olan bir yere götürüleceklerdir.
«Planet tek rar yenilendiğinde, temizlenip, b ir kez daha
güzelleştirildiğinde, lâyık olanlar, kendilerini kurtarm ış olan­
ların yandaşlığı ve dostluğu içerisinde, yenileştirilmiş olan bir
planetin üzerindeki bir Yeni Çağ'daki yeni bir hayata geri
getirileceklerdir.
«Belki de, siz bunları okurken, evinizin sakin ortam ın­
da dinlenirken bu düşünceler size bunaltıcı gelebilir; ancak,
her şey göz açıp kapayıncaya kadar değişebilir. Sözlerim, şu
anda size pek önemli değilmiş gibi gelebilir ama, bu olayla­
rın meydana gelmeye başladığı günde sözlerime ilişkin ha­
tıralar içsel şuur'dan dışanya vuracaktır.
49
«içsel barışı geliştirin. İçsel kulakla dinleme sanatını öğ­
renin. Rabbiniz'le konuşup da duanızın sonuna geldiğinizde,
bir süre öylece bekleyin. İçsel kulakla dinleme sanatını ge­
liştirin. İçsel varlığınızla, K âinat'm nabzına ve kalp atışm a
kulak verin. Dua ettiğiniz Tanrı, sizin içinizde olup, size ne­
fesiniz kadar yakındır (104)« Siz, içsel M abüd'un rehberliğinin
Mevcudiyeti'ni uyguladıkça, 'Ben, Ben Olanım' içinizde fısıl-
dayacaktır. Dünya başınıza yıkılıyormuş gibi geldiğinde yö­
nelmeniz gereken yer burasıdır. Varlığınızın içinde, size ve
sevdiklerinize yardım ve kurtuluş göndermesi için o Ben Mev-
cûdiyeti'ne, İlâhi İçsel K udret'e yakarın.
«Sevgili erkek ve kız kardeşlerim , o geceyarısı saatleri­
nin ötesinde planeti büyük b ir gündoğumu beklem ektedir. Bu,
Işığa ve tüm âlem lerin Kardeşliği'ne ilişkin yeni b ir günün
ihtişam ıdır. Baha'nın, aynen sizin ve sizinkiler gibi İlâhî va­
sıflar ve spiritüel am açlarla dolu olan Öteki Sürüleri'ne, Öte­
ki Cocukları'na ilişkin idrâkinizi geliştirmeye şimdiden baş-
iaym. Sevginizi, sizin uğrunuza ve emniyetiniz için hisarlar­
daki nöbetçiler gibi göklerinizde devriye gezen ve kendileri­
ni [Vazifeleri'ne] adamış olan o Hâm iler'c doğru, yukarıya
ve dışarıya neşredin. Onlara sevginizi ve minnettarlığınızı
gönderin, çünkü Baba, onları gönderm iştir. İhtiyacınızın en
fazla olduğu saatte, onlar orada olacaklardır! Hz. İsa 'Christ'
m b ir Havarisi olarak, ben, Kardeş James'im.»
p — Havari Filîp us ve Dünya'mn Derin Kaosu
«İyi akşam lar Tuella. Ben, Hz. İsa Christ'm Havarisi Fi-
lipus'um. Sana, kızlarım dan biri olarak benim le birlikte pay­
laştığın o hayatın hatırasının vibrasyonu içerisinde, gezegen­
sel kimlikle geliyorum. Dolayısıyla, o hayatta Sevgili Rab
[İsa] ile olan irtibatım ızdan ötürü, sana o isim altında gel­
meyi tercih ediyorum. Dünyaya verilecek olan m esajlara ka­
tılm ak için gelmiş bulunuyorum. Bu dönemin 'acilliği'nden
ötü rü geliyorum.
«Bu kelimeyi kullanmak zorunda kaldım, çünkü az za­
m an vardır ve son yaklaşm aktadır ve senin neslin, uzun bir
zamandan beri beklenm ekte olan şeylerin yerine getirilişini
görecektir. Şimdiki pozisyonumda, Satürn Konseyi'nin bir

50
üyesi olarak, gezegensel konulardan oldukça haberdarım . Dai­
ma, ulusların ve hüküm et başkanlarırun önerileri ve askerî
eylem ya da eylemsizlik plânları ile ilgili olarak, dakikası da­
kikasına enformasyon edinmekteyiz. Birincisinin İkincisin­
den daha yaygın olm asından ötürü üzgünüm. Çeşitli uluslar­
daki büyük petrol kaynaklarını ve onlari kontrol edenleri bü­
yük bir ilgiyle gözlemekteyiz. Dünya petrol kaynakları ile il­
gili olarak büyük bir tehlike potansiyeli görmekteyiz. İsra­
il'in durum undan (10S), Afganistan'ın işgalinden (lû6) ve dün­
ya çapındaki ekonomiden dolayı kaygı duyuyoruz, çünkü bü­
tün bunlar, diplom atik irtibatın kaybına yönelik b ir gidişa­
ta yol açabilirler. Kritik günlerde yaşanılm aktadır. Bizim
Konsey toplantılarım ıza bir acillik ve gezegenlerarası konsey­
lerin hepsinde ise bir alarm havası hâkim dir.
«Hisarlardaki nöbetçiler, bizleri, büyük nükleer silah
stoklarına ve planetin fay hatlarını sarsan tehlikeli patlam a­
lara karşı uyarm aktadırlar. İklim şartlarının manipülasyonu-
nu, silahların stoklanışm ı ve beşerin beşere karşı insanlık dışı
davranışım gözlemlemekteyiz. Beşeriyet, çok kısa b ir süre
sonra, tabiatın saldırılarından sağ çıkma mücadelesi ile kar­
şı karşıya kalacaktır. Yaklaşm akta olan dünya sorunlarını
nükleer yıkım plânlarıyla daha da büyütmek, düşünülmesi
[dahî] imkânsız olan b ir harekettir. Gene de, bunu şu anda
düşünenler vardır. K ibrit kutusuna uzanan bebeğin dikkat­
le izlenmesi gibi, biz de bu durum ları izlemeliyiz. H er bir
düşüncenizi bir 'âcil durum ' aurası çevrelemektedir.
«Güneş Sistem i'nin Yüce Meclisi'nin çok az seçeneği var­
dır. Küresel felâkete yönelik iki ayrı potansiyelin bu zaman­
sız irtibatı, grubum uzun her b ir üyesi için ciddî b ir endişe
kaynağı oluşturm aktadır. İleri ki bir tarihte gezegensel Hâ­
nı iicr'ce yapılacak bir kitlesel tahliyeye güvenmek yetmez.
Ayrıca, planetinizi yok olm aktan korum a Uıfciyâcmın âcilliği-
ııi görm ek de önemlidir.
«Bu dönemde, size, temsilcilerimizin, görünmeseler dahi,
gizli konseylerinizde yer aldıkları ve her hüküm etin gizli plân­
larını kaydettiklerini ifşâ ediyoruz. O plânların, uzun dönem­
de, ö te k i ulusların üzerindeki etkilerini ve kitleler üzerinde­
ki hayra ya da şerre yönelik etkilerini değerlendiriyoruz. Bu
51
planetin üzerinde nükleer savaşı önlemek için, doğal yollar­
dan yararlanarak kudretimiz dahilinde olan her şeyi yapa­
cağız. Bir füzenin yönünü tersine çevirerek, fırlatıldığı üsse
geri döndürmeye muktediriz. Eğer şimdiki plânlar etkili olur­
sa, o zaman bunu yapmak zorunda kalabiliriz, çünkü beşeri­
yet, ipinden kopmuş bir tabiatla başa çıkmada, zaten, daya­
nabileceği en üst sınırına kadar [sınanacaktır]. Bir gezegen­
sel bedenin düzeltilmesi ve bununla ilgili tüm etkiler yeter
de a rta r bile.
«Bu günler, 'Biz nereye gidiyoruz, ve neye doğru yol alı­
yoruz?' diye kendi kendinize sormanız gereken günlerdir (107).
Öylesine dehşetli olaylar o kadar yakın, ve kelimenin tam an­
lamıyla kapınr/dadır ki, birbirinizi yok etmeye uğraşmanız
için zamanınız yoktur! Dünyanızı çevreleyen 'acillik' aurasm ı
idrâk edin. Ben, Havari Filipus'um.»
2. BÖLÜM

DÜNYANIN IŞITILMAM MİSYONU


«Yeni Çağ’ın Valiyi, Kova Burcu Devresi’ııin yeııi enerjile­
rinin açığa çıkarılması ve bu enerjilerin idrâk ettirilmesi süreci­
dir. Bu süreç, öııce, İlâlıî Enerji'nin yeni özelliklerini almak ve
uyum sağlamak üzere Şuuru’nu ayarlayan Güneş Logosu se­
viyesinde başlamıştır. Yeni Oağ’ııı Enerjiler i*nin, Güneş Logosu
tarafından neşredilmesi sonucunda, Dünya Logosu’nun inisiyas-
yon vakti de gelm iş olmaktadır. Dünya’mn lıâlâ daha karışık­
lık ve ıstırap içinde olm asına rağmen, hazırlıklar tamamdır, vc
şimdi Dünya Logosu bu enerjileri em niyet içinde alabilecek olan
yeni enerji yapısını, yeni Etlıerik Bedeııi’ni açığa çıkarabilir;
Yen i’ye inisiye olmak için lıa/ırdır.»
David Spangler

a — Dünyayı Kuşatan Karanlık ve Kaynakları


Dünya gezegeni, üzerinde yaşayan m ilyarlarca beşer var­
lığını n, binvıllardır oluşturdukları negatif faaliyetlerin sonu­
cunda ortaya çıkan, negatif karanlık bir etherik-astral bulııt
ile örtülm üştür. Kozmos içindeki şer güçleri, yeryüzü üzerin­
deki karanlık saltanatlarım , işte bu karanlık örtü vasıtasıyla
sürdürm ektedirler. Her türlü m addî ve manevî kötülük ey­
lemi, bu karanlık bulutu daha da bir yoğun ve ağır durum a
getirerek, şeytanın saltanatını pekiştirm ektedir. Buna karşı­
lık, Kozmik Işık Güçleri ve bağlı oldukları İlâhî Plânlar ise,
beşeriyeti, pozitif maddî ve manevî faaliyetlere teşvik vc da­
vet ederek, beşerî serbest iradeleri ile, beşeriyetin, bu mey­
dana getirdikleri karanlık bulutu yok etmeye ve yeryüzünü
İşık alanları ile sarm alarını sağlamaya çalışm aktadırlar. Çün­
kü, Uzaylı Avalon'un dediği gibi: «Ne Etlıerik Üst adlar, ne
Uzay Donanması sizlcrin kendi kendinize yapmaya m uktedir
olduğunuz şeyi sizin için yapmazlar.»
Benjam in W aiker, negatif psişik sisleri şöyle anlatm ak­
tadır:
«Tcozofistlcre göre, düşünceler, sadece düşüneni etki­
lemekle kalmayıp, düşünen varlığın içinde yaşadığı etlıerik
çevrede de kesin değişimlere sebep olurlar. Nefsaniyetle bes-
lencn negatif düşünceler, çıkarcı güdüler, kötü empülster, ve
her şeyden öteye, korku, zihin faktörü beşeri ırkın gelişimin­
de söz sahibi olmaya başladığından beri giderek güçlenmiş­
tir. Bu durum, nice binyıllar boyuncat beşerî gidişatın üze­
rinde bir 'karanlık bulut' oluşturmuştur. Djvvhal Khul, daha
1944 yılında, T ü m beşer ailesinin üzerinde devasa bir düşün­
ce form u asılı durm aktadır/ demişti. İşte, beşeriyet için da­
ha sağlıklı bir psişik çevrenin yaratılmasını sağlamak ama­
cıyla, bu bunaltıcı, girdaba benzeyen sisin dağıtılmasına yar­
dımcı olmak, kendini beşeriyete hizm et yoluna vakfetm iş olan
her İnisiye’nin hayatı boyunca sürdürdüğü bir görevdir.
«Okültisilerin çoğu, her bireyin, kendi düşünce atm osfe­
rinin yaratılmasından sorumlu olduğuna, ve bu atmosferin
zararlı olması halinde, kişinin çevresindeki ether’i zehirli bu­
harlarla yükleyebileceğim inanırlar. Her bir kötiı düşünce,
sözle ifade edilmese ya da fiil hâlinde tezahür ettirilmese da­
hî, atmosferi, karartır. Tersine, hayırlı bir düşünce dc, düşü­
nen kişinin çevresinde hayırlı ve ahenkli bir vibrasyon yara­
tır. Birikerek çoğalan tiirden fgrııp düşüncelerinin, ether’de,
büyük düşünce form u kütleleri halinde birleştikleri belirtil­
mektedir. Büyük ihtirasların oluşturulduğu ya da şiddet sah­
nelerinin geçtiği mekânlara kendilerine özgü atm osferi veren
de düşüncedir.»
Amerika'daki dostumuz, bayan Tuella, bir seferinde, et-
herik olarak Komutan Athena'mn içinde bulunduğu vc Ash-
tar'ın Yönetimindeki etlıerik Ana Gemi'ye götürülür ve ken­
disine, bir büyiik ekran vasıtasıyla, Ne\v York ve büyük şe­
hirlerin çoğunluğunun üzerindeki karanlık negatif bulutları
gösterilir. Athena bunların, o şehirlerdeki ahali taıafından
meydana getirildiğini ve bu bulutların karm alarının, o şehir­
leri yok etmelerinin, böyle giderse, kaçınılmaz olacağını be­
lirtir. Aşağıda, alt alta, beş yüksek rehberin, bu konuya iliş­
kin ifadelerini okuyacaksınız:
Incseco: «Bugün, size, çoğu psişik celselerdeki sonuçlan
etkilem ekte olan durumların bazılarından bahsetm ek istiyo­
rum. Celselerin bazılarında, gücün sönüyor gibi olduğunu ve
seslerimizin size oldukça belirsiz bir şekilde geldiğini farket-

54
m işsin izdir. B u değişikliklerin sebeplerinden bazıları; yoğun
sisler, düşük atm osfer basıncı, şim şek ve götçgUrültüşüdür
ama, daha ziyade, [celsede hazır bulunan] kişiler arasında
oluşturulan duygudur. Örneğin, savaşla ilgili bütiin bu konuş­
malar yapılırken, sizin çevrenizde üretilen nefretin, bizim nü­
fuz etm em izi son derece güçleştiren yoğun bir bulut oluştur­
masından ötürü, savaş korkusu bu halkayı hemen hemen ta-
mamiyle karartır.»
Wise Owl: «D üşüncenin giicii, maddi beşerin anlayama­
yacağı ya da idrâk edemeyeceği bir seviyededir. Bu düşünce­
ler, rehberlere ulaşırlar ve onlar tarafından etiid edilirler. Bu
düşüncelerin, beşeriyetin yararına olması halinde, rehberler de
ilâveten bunları stim üle ederler ve beşeriyete yardım arzula­
rı ve düşünceleri ifade edildiğinde, bunların, geleceğe muaz­
zam bir etkisi olabilir. Kadim Mısırlılar ile Babilliler, düşün­
ce form larının ustalarıydılar ama, diişihıce kontrolünün en
biiyiik uygulayıcılarından biri de, düşünceleriyle elementleri
idare edebilen H z. İsa'ydı.»
Rarnala: «Hıristiyan kiliseleri her yıl Ilz . İsa'nın ölümü­
ne yas tutarlar. Paskalya yortusundan önceki son cuma günü,
Dünya'mn çevresindeki aura, hatalı duyguların, hatalı düşün­
celerin, hatalı inançların, her bakımdan yanlışlığın kara bu­
lutlarıyla dolar. Halbuki, Hz,. İsa, çarmıhta ölürken, fizik ha­
yatın kısıtlılıklarını, üzüntülerini, epröv ve kargaşalarım geri­
de bırakarak, doğal hayatına geri dönüyordu. H z. İsa’nın, he­
pinizi bekleyen normal bir spiritüel hayata geri dönüşü göz­
ler önüne serm iş olmasına rağmen, onun ne yaptığını anla­
yamamış olan Hıristiyanlar'm, Hz. İsa'nın ölümüne üzülme­
leri, boşa giden enerji demektir.»
Avalon: «Sevgisizlik, negatif duygular hâlinde yansıtıldı­
ğında, Özellikle de sözlerle m uhkem hâle getirildiğinde, atm os­
ferde m anyetik bir hâle gelerek, sürekli büyüyen büyiik bit
siyah bulut olacak şekilde giderek daha fazla negatiflik cez-
beder. Siz, sadece, 'Mükemmelliği' idrâk edin ve bir diğerini­
ze Sevginiz'i neşredin ve evlerinizin çevresindeki negatiflik
bulutlarının dağıtılmasına yardım edin ve Biz, size yardım et­
m ek üzere sizinle birlikte çalışacağız.»

55
Chenon: «Bizim bu dünyamız> sabit bir vibrasyonla titre­
şen üç boyutlu bir dünyadır. Yaşayan her şey, atom ik mole-
küler bir yapıya sahip olup, kendi vibrasyonlarım neşreder.
Bunlar, etheriğe nilfuz ederek, beşerin haletini, durumlarını
ve m uhtem elen de geleceği etkilerler. Bütün bir ulus, bir baş­
ka ulusa ya da ırka karşı aşırı derecede nefret duyduğunda
ya da yanlış düşünceler beslediğinde, tüm etlıerik, bir başka
halk kendi renklerinden olmadığı için kendilerinin doğru ol­
duğuna inanacak şekilde çoğunun beyni yıkanm ış olan beşer­
lerin yanlış düşünmeleri sonucunda, koyu renkli nefret vib­
rasyonları ile renklenir.»
Yukarıdaki kısa sözlerle de anlatıldığı gibi, insanlardan
çıkan negatif düşünce ve faaliyetler, insanlığı ve dünyayı ka-
rartnııştır. Ve temizlik ve Işık için, gene insanların temiz faa­
liyetleri ve ışık neşretm eleri gerekm ektedir. Pozitif düşünce
ve faaliyetlerin oluşturacağı ışığın yanı sıra, bir de, kişisel
arınm a pratiği olarak, aşağıda anlatılan tekniği uygulamanız
önemlidir:
Kont St. Germain: «Bu planete, ışıyan, dönüştürücü [m a­
hiyetteki] mor alevi bahşettim, ve Mor Meleklerim, herhan­
gi bir zaman benim adımı anmış olan her canin kimliğini ve
bulunduğu yeri bilirler. Elektronik mevcudiyetim, sözlerimi
okuyanların yanındadır. Temizdik eylemi dahilinde, çevreni­
zin ve dünyanızın arındırılmasını sürdürm ek için, dönüştürü­
cü [mahiyetteki] m or aleve çağrıda bulunun.»
Mor Alev'in kullanılışına ilişkin olarak, bunu uzun zaman
pratik eden bir kişi, şunları anlatm aktadır:
«Mor Alev, İlâhı Sevgi’nin bir faaliyeti1dir. Mor Alev, K ut­
sal Ateş'in bir veçhesi olup, beşeriyete ilk kez, kendimizin ve
Planetin arındırılması için, elli yıl önce Yükselm iş Üstad
Saint Germain tarafından verilmiştir.
«Bildiğimiz gibi, Mor renk, spektrunTdaki en yüksek vib­
rasyon hızına sahiptir, ve bu rengi Mor Alev halinde kendi
içimizden geçirdiğimizde, düşük seviyedeki dört bedenimizin
vibrasyon hızını, hiçbir âhenksizliğin mevcut olamayacağı bir
hale yükseltecek bir etkisi olur

56
«Hatalı düşünce ve histerimizle, bedenlerimizdeki hücre­
lerin üzerinde oluşturduğumuz siyah bir madde, bedenlerimi­
zin yoğunluğunun vibrasyon hızının yavaşlamasına yol açmış­
tır. Başlangıçta, bedenimizde Işığı engelleyecek hiçbir şey ol­
madığı için, bedenimizden Işık neşroluyordu. Şimdi, yavaş
yavaş, bir kez daha o görkemli hale dönüyoruz, ve Mor Alev,
bunu gerçekleştirmemizde bize yardımcı olacaktır. Mor Alevi
kendi içimizden çağırdığımızda, bizi karşılıksız olarak seve­
cektir. Bizim [bedenimizdeki] elektronların üzerinde oluştur­
duğumuz siyah maddeyi dönüştürecek, ve Işığın genişlemesi­
ni sağlayacaktır.
«Mor Alev’in dış kısm ı Mavi renkte olup, Mavi’nin ahenk­
sizliği ortadan kaldıran bir etkisi vardır. Burulan sonra Mor
gelir: Mor, âhenksizliği [ahenkliliğe] dönüştürür. Alev’in or­
tasında ise, Sevgi olan Pembe renk yer alır. Bu arındırma ey­
leminin canımızı yakmasını önleyen de işte Alev’in içindeki
bu Sevgidir.
«Bağışlama hasletini unutmamalıyız, çiinkü bu haslet, bu
dönüştürm e metodunun etkili olması için gerekli olan bir ni­
teliktir. Hem bizim canımızı yakmış olanları, hem de geçmiş­
te başkalarının başına açmış olabileceğimiz herhangi bir dert­
ten ve yapmış olduğumuz hatalardan ötürii kendim izi bağış­
lamalıyız» Dönüştürücü eylemden yiizdeyiiz oranında yararlan­
mak istiyorsak, bu gereklidir.
«Mor Alevi kullanmak istiyorsanız, ilk önce şuurunuzu
kendi «Ben’im » M evcudiyetinize/Bireyliğinize yükseltin, ve
sonra aşağıdakileri beyan edin:
«Mor Alev, içimden geçiyor!
«Mor Alev, beni kaldırıyor ve yükseltiyor!
«Mor Alev, beni karşılıksız Seviyor!
«Sonra, Mor Alev’in ayaklarınızdan yukarıya doğru ve dü­
şük seviyeli dört bedeninizden geçerek geldiğini zihninizde
canlandır m ve hissedin. Bunu her giin muntazaman yapmak
gerekmektedir. Bir kez yetmez!
[Bu satırların yazarı, uzun yıllar boyunca her gün m un­
tazaman Mor Alev'i kendisinden geçirdiğini, gördüğünü, his­
settiğini ve rayihasını duyduğunu belirtm ektedir. Mor Alev’in
•s ı çek vc çok güzel b ir olgu olduğunu ifade etm ekte ve şun­
ları söylem ektedir:]
«Mor Alev, geçmişte, bana çok yardımcı olmuştur. Zanıan
zaman, bedenimin kusurlu bir ’görünüm ü’ olan kısımlarından
geçtiğini zihnimde canlandırdım ve çok iyi sonuçlar aldım.
Ağrı dindirdi, vb. yararları oldu. Başkaları için, ve tabi, pla­
netim iz için kullandım. Mor Alev*in hayvanlardan ve ayrıca
eşyalar ile karşılaşılan durumlardan geçtiğini de zihninizde
canlandırabilirsiniz. Daima, ’görünüşü’ değil de, M ükem m el­
liği görmeyi, unutmamalıyız. Bu, şifanın tezahürüne yardım ­
cı olur.
«Işınlar'ın tüm renklerinde Sevgi ve Yüceltici Tesir bu­
lunduğu m uhakkaktır ama, Mor Alev’in niteliği, özellikle, Dö­
nüştürm e ve Özgürlük’tür. Dönüştürülm üş olan her şeyin ye­
rini, Işığın ve Sevgi’nin aldığım görmeyi unutm ayın! Getirdi­
ği Hafifliği hissedin!» (108)
Öte yandan, İlâhî Vazife Ülkesi olan ülkemizin de, genel
bir ışıtılması çalışması için, her birim izin aşağıdaki pratiği
yapmamız gerekmektedir:
Türkiye'nin sınırları etrafında, çelik gibi sert ve beyaz,
ışıktan oluşmuş yüksek b ir duvarın mevcut oluşunu zihniniz­
de canlandırın. Işıktan duvarın, tüm sınırlarım ız boyunca
uzandığını tahayyül odiııiz. Bu ışık duvarı, bir yerden izleme­
ye başlayıp, tüm sınır boyunca izlemeye devam edip, başla­
dığınız yere geliniz. Bu beyaz ışık duvarının çevresinde, ay­
rıca, b ir de Mavi Işık Duvarı tahayyül ediniz ve bunu da zih­
ninizde kuvvetle canlandırıp, ilki gibi tüm ülkeyi, beyaz ışık
duvarının hemen dışından, sınırlar boyunca sardığım tahay­
yül ediniz. Bunlara ek olarak, tüm ülkemizin üzerini ve ülke­
mizde herşeyin üzerini ve içini, çevresini örten b ir ışık, nur­
lu ışık tahayyül ediniz. Bunları zihinde canlandırm aları, he­
men hergün yapımz. Ayrıca, daha evrensel olan esas bir pra­
tiği de, b ir rehber ruhun aşağıda anlattığı şekilde tatbik et­
mek gereklidir:
«Kozmik Devre’ye giriyorsunuz. Kozm ik Devre ile uyum
yapmanız gerekir. Kâinat bu Kozm ik Devre içerisinde bir ge­
lişme, bir hamle içerisindedir. Devamlı tekâm ül olduğunu söy­
lemiştim. Hiçbir zaman gerileme, durma bahis konusu olma­
yacağı için, Galaksiniz de yeni bir Galaktik Devre’ye girmek

58
ile tekâm ülün bir başka vetiresine girmek üzeredir. Binaen
aleyh, bünyeniz, yaşayan varlıklar bu vetireye intibak etm ek
zorundadır. Ona intibakın tek yolu, saygı dolu bir sevgi ile
Tanrıya bağlanmaktır. TanrTnın biitiin kullarına, bütün var­
lıklara saygı hissetmektir. Cansızlık diye birşeyin bahis ko­
nusu olmayacağım, cansız olan her varlığın, her atomun bir
ruhla ilgisi olduğunu, evvelce defalarca ve teferruatlı olarak
sizlere bildirmiştim. Binaenaleyh ’cansızları' da buna hazır­
layınız- Nasıl hazırlayacaksınız'?
«Dağları seyrederken, oraya sevgi dolu vibrasyonlar gön­
deriniz. Ağaçları seyrederken, onlara sevgi dolu vibrasyonlar
gönderiniz. Taşa da, toprağa da sevgi dolu vibrasyonlar gönde­
riniz. Gözünüzün gördüğü, kulağınızın işittiği bütün dünya­
ya... Önünüze Diinya haritasını alınız, Dünya haritasının her
köşesine sevgi vibrasyonları gönderiniz. Bunları herkes yapa­
cak seviyede değildir. Sizler bu seviyedesiniz. Kendinizi so­
rumlu hissetmeniz gerekir. Siz, yalnız Türkiye'nin, yalnız Av­
rupa'nın değil, bütün Dünya'mn yükiinii üzerinizde taşıdığını­
zı bilmeniz gerekir Ç*"8).» (Tebliğ: Şubat -1970... Goethe).
b — Dünya'mn Işık Devresi ve Genel Tem izlik
Yeryüzü, bir çok onbiıı yıllardır, bir kâinat sürgünleri ve
düşm üş melekleri için b ir mesken olagelmiştir. Bu durum ,
yeryüzünün, yakııı zamanlarda, Güneş Sistemi ile birlikte, ye­
ni b ir Galaktik Enerji Alanı'na girmesiyle, sona erdirilm ek
üzeredir. Bu, aynı zamanda, bu evrim siklusunun da sonları
ve kazananlar ve kaybedenlerin ortaya çıkması demektir. Bu
konuyu, Sadıklar Plânı, şöyle anlatm aktadır:
«Şu m uhakkak ki, insanlar, dünyanızın insanları milyar­
larca yıldan beri birtakım evrim devreleri içerisinde bulun­
m ak kaderiyle kalmışlardır. Önünüzdeki masanın bir ucun­
dan diğer bir ııcıma kadar bir Devre (Siklus) kabul edin. Y ü ­
rüm üşsünüz ve uca yakın gelmişsiniz. O uç, başka bir esasın
başlangıç noktasıdır. Fakat orada açık şuurla hareket etm e­
diğiniz zaman o noktada kalamazsınız ki!... Tekrar diğer baş­
langıç ucuna, dönm ek gerekir. Ya da beklemek. İşte her bir
Din Giinü, diinya insanının diinya üstü insan olması için ken­
disine açılan Rahm et KapısTnın esasıdır. Sikluslar'a dikkat

59
ediniz. Bunlar birer kuyruklu yıldız gibidir. Gelir, alır ve tu­
tunabildiler i götürür. Kalanlar, o kuyruklu yıldızın gene dö­
nüşünü beklem ek zorundadırlar. Gihıdiiz geceyi, gece gündü­
zü izler.»
Üstte belirtildiği gibi, bu dünya okulunu bitiremeyenler,
ne yazık ki, aşağıda anlatılacağı üzere, kendileri için hazırla­
nan yeni b ir sürgünler gezegenine götürüleceklerdir:
Uzaj7Iı Gabriel: «Pek uzak olmayan bir sabah vakti uyana­
cak ve dünyanın iskeleden ayrılıp bir başka limana girdiğini
göreceksiniz. Büyük bir sevinç olacak, çünkü dünya, tüm ih­
tişamıyla, yeni yapılmış bir Giineş gibi parlayacaktır. Yaratı­
lış sebebi olan amacına, erişecektir. Yeryüzü, bir başka planet
için bir Güneş hâline gelecektir: yeryüzü bunun için hazırlan­
mıştır. Ve siz de planetin gene doğmasına yardımcı olmak üze­
re hazırlandınız,
Uzaylı Avalen: «Dünya, evrimlerini geçirmesi ve gelişme­
si gereken o planet için, parıldayan bir Yıldız ve parıldayan
bir Güneş hâline gelecektir (no). Çünkü, gelen vibrasyonlara
intibak edemeyenlerin götürüleceği yer, orasıdır. Arkada kal­
ınası gerekenler, beşeriyetin siklusu dahilindeki bir başka
komple zaman evrimini geçirmek üzere, onlar için hazırlanan
bu planete götürüleceklerdir. Fakat, D ünyadaki Yeni Çağ’m
vatandaşları, gökyüzünde parıldayan yıldızlar gibi olacak [ve]
planetin ihtişamını ve Işığı’nı ve gökleri kaleden ışınım ço­
ğaltacaklar dır..Galaksiler arası Konsey, hep birlikte, bunu ger­
çekleştirm ek için uğraştı. Hiç kim se yol kenarında bırakılma-
yıp, herkese fırsat tanınacaktır. Dolayısıyla, arkada kalması
gerekenler için dahi bir ver hazırlanmıştır. Birçoklan eceliy­
le öleceklerdir ama, Dünya planeti bir kez güzel haline getiril­
di mi, [bu arkada kalması gereken negatif kişilere Dünya'da]
enkarne olma hakkı tanınmayacaktır. Diinya, Hz. İsa'nın,
«Siz nc kadar kutlusunuz ki, Dünyayı m iras edineceksiniz»,
dediği kişilere mahsus olacaktır (m ).
Rehber Joshua: «Yeryüzünün titreşimleri değiştirilecek,
temizlenecek ve yiiksetilecekse, bu takdirde, beşeriyetin vib­
rasyonları da yükseltilmelidir. İşte, beşerler bunu kendileri
yapmaya yanaşmadıklarından, 1982’de «Çöpün Samandan» ni­

60
hai ayrılışı gelecek ve kendi kendine yapamadığım (—vibras*
yonları yükseltm ek—) beşer için biz yapacağız, Bu, bizim işi­
mizi bitirmemizden önce, çok sayıda ölüme yol açacaktır. Çün*
kii, negatiflikleri kendilerini bu daha büyük Işık 9ta ayakta tu­
tamayacak kadar yoğun olanlar, yeryüzünden ayrılmayı ter­
cih edeceklerdir. Böylece, büyük bir ’gene-ayarlama zamanı’
olacaktır. Biitün bunların sadece 1982’de olacağını söylemiyo­
ruz. Hayır! Bu ani bir değişim değildir. Bunun bir kısmı, 1980
sonlarında gibi yakın bir zamanda, 1981'de ve 1982’de çok güç­
lü olarak, vb. hissedilmeye başlanacaktır. Aynen, m om ent ka­
zanan [hızlanan], kudretli bir şekilde doruğa erişen ve sonra
yavaşça sönüp giden bir dalga gibi...»
«Tanrı Enerjisi olan Slıiva Işını’nın bu Slıiva Eylemi, te­
mizleme faaliyeti sırasında, eski olanı çözeceğinden, böylece
planetin vibrasyonları ile enerji düzenleri özgür kılınacak ve
neticede planetin vibrasyonları ile İşığı yükseltilecektir. ’Shiva
Işını9 hükm ünü icra ettikten sonra, İşık 9tan olmayan hiç bir
şey artık ayakta ve yerinde kalmayacak. Işık ’tan olanlar, pla­
netle âhenktar olabilmek için, bu yükseltm e eylemine yanıt
vermelidirler. Hâlen böyle olmamakta ve giderek daha fazla
kişi hasta olmaktadır ve birçok kişi de Işığa ve O’nun artan
vibrasyonlarına yönelm ektense planeti terketm eyi tercih ede­
cektir. Çünkü, bu planet. Tanrı'ya yönelik varlıkların yurdu
olacaktır.»
Sanat Kumara: «Yeni bir Dünya’mn olacağını söylüyo­
rum, cünkii bu değişimler yeni bir Dünya ile sonuçlanacak ve
o’nun kıyılarında, Barış - Sevgi - Ahenk içerisinde yeni bir Be­
şer yürüyecektir. O’nun üzerinde pislik ve Karanlık olarak yer
alanlar (— büyiik Yara olarak—) doğal olaylar ile ortadan kal­
dırılacaklardır. Bunlar, kendileri için uygun olan bir yere yer-
leşt irileceklerdir.»
Üstte belirtilen hususlara ilişkin olarak. Rehber Goethc
ise, şunları söylemektedir:
Goethe: «Gelecekler, geliyorlar; hergün, her saat, her an,
fakat görmüyorsunuz, göremeyeceksiniz. Onlar sizi sınıyor­
lar. Belki anlarlar, anlarlar da akıllarım başlarına toplarlar
diye... Çiinkii gördüğünüz zaman hakikaten korku ve telâş

61
içerisinde, oradan oraya kaçacak ve saklanacak bir yer araya­
caksınız. Rab, şim dilik bunu tehir etti. Tehir ediyor. Fakat
yakındalar. Gelişleri, söyleyişleri, hareketleri duyuluyor. Siz,
yine de mi gaafilsiniz, yine de m i anlamıyorsunuz, anlamaya­
cak ve anlamamakta ısrar edeceksiniz? Anlamak, anlamamak
bunlar boş kelim e... Anlatılacak, öğretilecek ve siz arlık ter­
biye edileceksiniz. Buna m üstahaksınız... İkaz için söylüyo­
rum: Vakti gelmedi m i sanırsınız.? Yakındır, işaret bekliyor­
lar. Onlar mahvetmeyecekler. Onlar muzırları temizleyecek­
ler. Onlar muzırları buradan ayırıp sürecekler, ıslahhanelere,
ıslah gezegenlerine sürecekler. Sürüldüğünüz yerde bu dâhi­
le t te kalmak size müyesser olmayacaktır.»
c — Beşeriyet ve 4'ncü Boyuta G iriş Misyonu
Dostlar Plânı’ tebligat kitabımızın son bölümünde ve ay­
rıca Sadıklar Plânı tebliğlerinde de bahşedilen, Güneş Sistc-
mi'nin yeni bir kozmik tesir alanına girişi, hem dünyanın vib­
rasyonlarının yükselmesine ve dengelenmesine, hem de beşer
ve diğer canlı sistem lerinin vibrasyonlarının yükselmelerine
ve dengelenmelerine yol açacaktır. Planeti içten dışa kuşata­
cak olan ışık alanına intibak edemeyecek canlar, bu gezegen­
den alınarak, geri evrim seviyelerini ilerletecekleri, amansız
gezegenlerde, çok zorlu budanm alara m aruz kalacaklardır.
Fakat, bilgi ve bilgeliğin ışık yoluna girenler ise, daha yliksek
bir evrim boyutuna intibak edebilerek, evrimlerini bu yüksek
boyut içerisinde, dünyada veya daha başka b ir dünyada vc
pozitif 3'olda sürdüreceklerdir O12)- Aşağıda, daha yiiksok bir
boyuta girişe ilişkin çeşitli ifadeler vardır:
— Uzaylı Raymore: «Bu yüzyılın son çeyreği [1975 - 2000],
bir anlamda, diyebiliriz ki sembolik olarak, bu Biiyiik Dev-
rehlin rson dönemVne tekabül etm ektedir...
«Siz, bu ’son dönem 1e girdikçe... tamamiyle yeni bir bo­
yutu kapsayan, daha yüksek bir frekansa girm ekte olduğunu­
zu göreceksiniz... Beşer’e açılmakta olan [bu boyut], tarihi-
nizin geçmişte kalan dönemlerindeki Üç Boyutlu mevcudiyet
kavramının çok ötesine gitmektedir. Dolayısıyla, bazılarını­
zın *.D ördüncü B oyut’ dedikleri bu yeni boyuta girerken, bir
anlamda, sizin anladığınız şekliyle, zaman devrelerVnin ’öte­

62
sine' geçmektesiniz. Zaman ve nıadcle’nin ’ötesine’ [geçip],
B eşerin gözlerinin, sizin Uç Boyutlu ya da fizikî mevcudiyet
seviyesinde bildiklerinizin ötesindeki diğer realiteler ile di­
ğer varlıkları algıladığı, sözgelimi, bir 'genişliğin' daha eklen­
diği bir boyuta girmektesiniz-
«Bir kez daha, Yüce Işık Varlıklar, Diinya planetine ini­
yorlar. Yiice Işık Varlıklar (—Göksel Ordu dediğimizin adı­
na—), kadim bir kötülüğün karşısında, sanki bir savaş alanın­
daymışçasına, saf saf dizileceklerdir. Bu son dönemde, Be-
şer'in ruhlarında görkem li bir savaş olacaktır. Ruhiilkudüs
demlenin aşağıya inişi için, arındırılmış kaplar gibi olabilsin­
ler diye, sanki bir maden eritme potasına girip çıkm ış gibi,...
ıslah edici ateşlerden geçmiş olan bazıları halihazırda mevcut­
turlar. R u h iilkudüs,... giiciin, spiritüel gücün yukarıdan ini­
şini belirler — ki bu, 'dördüncü boyut realitesi'ne doğru ilerle­
yen her carim Şuuru’nda vııkû bulmalıdır...
«Terra denilen bu Dünya planeti, bizim anlayışımıza gö­
re, bir kez daha doğru vibrasyon frekans bandına getirildiğin­
de, arlık o’nu dejenere bir ırk değil de, Işık la dolu bir ırk is­
kân edecektir. İşte o vakit ve ancak o vakit, beşer, Yüce Öğ­
retmenleriniz* den çoğunun getirmeye çalıştığı realiteleri id­
râk edecektir...»
— Mark-Age Meta Çenter'dan: «Alâmet-Çağı, Kova Bur-
erim in Alim Çağından önceki 'ara dönenedir. Dünya’mn, önü­
m üzdeki bu Spiritüel D evresinde, beşer ’İkinci Geliş'i yaşa­
yacaktır. İkinci Geliş, hem bütün beşerî, ırkın, beşerin fizik
madde ortamına, girmesinden önce olduğu gibi, Dünya üzerin-
de Christ Şuuru’mı ya da Kozm ik Şuur’ıı ifade etm ek üzere
ikinci kez elde ettiği fırsatı deney imlemesine... hem de ’bıı pla­
netin Spiritüel Yönetici s i1nin İkinci Gelişine değinmektedir.
«Sananda-İsa’ntn Dünya üzerindeki her bir hayatı ya da
enkarnasyonu, beşeriyete, bir başka Spiritüel Anlayış Sevi­
y e sin e doğru rehberlik etm iştir, tâ ki [Hz. İsa olarak] bir ön­
ceki Dünya hayatında, kıyam edişi ya da... Christ Şuurulıun
İşık B edenini gözler önüne serene kadar. O, 'Benim yaptıkla­
rımı siz de yapacaksınız; hatta daha büyük şeyler [yapacaksı­
n ız ]/ dem işti.

63
«Bu ’daha biiyük şeyler’den biri de, en az 144.000 kişinin,
Christ Şuuru’nda olarak ve ’ışık ya da et erik bedenleri’ içeri­
sinde, Diinya’mrı ve beşeriyet de dahil olmak üzere, üzerin­
deki tüm [yaşam] formlarının yükselmesine ve Üçüncü J3o-
yut frekansından (fizik maddeden) Dördüncü Boyut frekan­
sına ait fo rm ’a (Uz. İsa’nın, çarmıha gerilişinden sonra gözler
önüne serdiği Spiritüel Form’a ya da İşık Beden’e) dönüşme­
sine yardımcı olmasıdır.
«... ’Yııkarı’dan aktardan bu tebliğlerin ya da ilhamların
çoğu arasında bir ilişki kurulup da [sentez edildiklerinde],
önemli olan ortak bir konuyu yansıttıkları görülür. Diinya be­
şeriyeti, evrimi eşerek, bir başka boyuta girmekte, şim diki dün-
ya-bedenVnin frekansından geçmek suretiyle İnisiye olmakta
ve bu da, yeni’nin kıyanıma hazır olunması için eskVnin çar­
mıha gerilmesiyle neticelenmektedir.»

64
D İ P N O T L A R

(1) Kari L. Veit, der. «Zeichen am Himmel» UFO-Nachrichten,


No: 263, (June-1980), p. 7.
(2) Fatih Sultan Mehmet tahta geçtiği zam an bir kuyruk­
luyıldız görünmüştü; papa o zaman yıldızı «Türk ve Müs­
lüman dostu zındık yılclız» olarak aforoz etmişti. Bu kuy­
ruklu yıldızın, sonra, Halley kuyrukluyıldızı olduğu öğre­
nildi. Balkan H arbinde Bulgarlar Çatalca’ya kadar ilerler­
lerken Halley kuyrukluyıldızı yine görünmüştü. O zaman
kilise adamları: Türklerin uğur yıldızı göründü, Bulgar­
lar gene mağlup olacaklar!» demişti; ve hadiseler de böy­
le oldu. Çatalca Savaşı kazanıldı. Balkanlı müttefikler
arasına nifak girdi. Edirne, Bulgarlar’dan geri alındı.
(3) Kur’an: 48/7. «Evet, göklerin ve yerin bütün orduları Al­
lah’ındır. Allah mutlak kaadirdir, yegâne hüküm ve hik­
met sahibidir.»
(4) Clıolıan: Rab, Üstad ya da Başkan.
(5) Tuella: «Bu mesajlar, taınamiyle şuurlu bir halde [transa
girm eden], zihnî telepatik izlenim yoluyla alınmıştır. Bu
mesajların alınm asında, Yüksek Boyütlar’dan ve boyutlar-
arası ve gezegenler-arası Uzay A raçlarından gelen ‘Tcnsor’
Işınımın yardımı olmuştur. Sesli mesajlar, aktarıldıkları sı­
rada teybe kaydedilmişler ve dalıa sonra, görüldüğü şek­
liyle yazıya geçirilmişlerdir.»
(6) Kuthumi: Dünya Okült- Merkezi Shamballa'nın Üstadları’n-
dan. Koot-Hoomi olarak da bilinir.
(7) «Ashtar Komutası, ve yandaşım olan tüm K om utanların
hepsi ve tüm filolarımızın üyeleri, Işıyan Kişi’nin İşığ ın ­
da hizmet görürler. Kendimizi, Oııun Dünya M isyomin-
dan daha geniş kapsamlı olan Yüce Misyonu’na adamış
bulunuyoruz. Onun Sevgisinin ve Ö ğretilerinin kapsamı,
birçok Kâinat'a nüfûz etmiştir. Işıyan K işi’nin Sevgisi, bir
çekirdek, bir merkez ve Sonsuzluk boyunca bir yaratılış
odağıdır. D iiııya’n m Işığı olaıı Oııa duyduğım ve bu gü­
zelim gündoğumunda kalbini dolduran bu Sevgi, Kâinat­
la r ın tümü tarafından paylaşılmaktadır. Tuella, komuta­
mız seni selâmlamaktadır.»
îmza: Ashtar.
(8) Et her yanlar: Yeryüzünü kuşatan ve fizik maddenin daha
yüksek buutlarını ve uzantısını oluşturan suptil mekân. Bir­

65
kaç kademesi vardır. Bu konuda bir yapıtımız yayım lana­
caktır. Etherik mekân, dünyanın spatyomunun en alt ka­
demesi olan astral plânın altında yer alır ve onları birbi­
rinden ayıran özel elektriksel alanlar mevcuttur, fakat, ge­
çiş kanalları ve imkânları da vardır. Sadıklar Plânı, ethc-
rik mekân hakkında şunları söylemektedir:
«SuptiJ. plânınız ile, hasseler [fizik] âleminiz birbirinin da­
hilinde ve birbirinin haricinde olarak hareket ederler. Si­
zin yaşadığınız şu m uhit içerisinde, aynı seviyede suptil
bir [etherik] plânın varlıkları da yaşamaktadır. Ne sizin on­
lardan, ne onların sizden bir rahatsızlığınız yoktur.»
(Sadıklar Plâıu ... K -3 ... C - 9 ... 22-3-1968)
(9) El Morya: «Güneş Sistcmi’nclcki En Yüksek Koııseyrıı Em-
rfyle, hiçbir ulusun, yeryüzünün kendisinin yok edilmesi­
ne yolaçaeak bir tarzda diğer uluslara saldırmaya cüret
etmeyeceği üzre hüküm verilmiştir.»
(10) Saint Germain: «Önümüzdeki on yıla [1981-1991] girer­
ken, dengelenm enin oluşturulacağım bilin.»
(11) Enerjilere ilişkin olarak saptırılan keşiflerden bazıları şun­
lardır; Hidrojen, (nötron, atom enerjisi, Laser enerjisi, akus­
tik enerji, elektrik enerjisi vb.. Amerikalıların Laser gibi
enerji ve ışın silahlarına karşı, R usya’nın da, Magneto
Explosive Generators denilen ve Neıv Scientist’ın 7 Ağus­
tos 1980 sayısında anlatılan korkunç bir ışın silahı ge­
liştirmekte olduğu belirtilmektedir. Bütün bunlar, bu tah­
rip ve öldürmek düşünceleri nelerden ve nerelerden kay­
naklanmaktadır? Düşününüz!..
(12> 1950’lerde Uçan Daireler ile ilgili olarak yayımlanmış olan
en etkileyici ve aydınlatıcı yazılardan biri de. bir Amerikan
dergisinde çıkmıştı. Bu yazı, aniden Beyaz Saray’ın önün­
de beliren vc nâzik bir ifadeyle, Amerika Başkanı’m gör­
mek istediğini söyleyen bir Uzaylı Ziyaretçi’ydi. Uzaylı bu­
nu öylesine etkili bir şekilde talep etm işti ki, basın toplan­
tılarının yapıldığı odaya alınmış, ‘kîeig’ lambalarının göz
kamaştırıcı ışığı altında ve silahlarını kendisine yönelt­
m iş olan nöbetçiler tarafından çevrilmiş bir halde, bir cam
bölmenin arkasına oturtulmuştu. Ancak bu tedbirlerden
sonra, bir başka planetten geldiğini açıklayan bu Uzaylı
ile görüşmesi için Amerika Başkamtaa haber verilmişti
Uzaylı, güzel bir İngilizce’yle, Amerika Başkam’nı ilgilendi­
ren ve dünyanın izlemekte olduğu «atomik intihar» gidi

66
şatına ilişkin sorunu özetlemiş ve kendi yıırdu olan plane­
tin de çağlar önce aynı sorunla karşı karşıya kalmış oldu-
ğunu belirtmişti.
Amerika Başkanı, «Peki,» diye sormuştu, «Sizin planetiniz
nasıl çözdü bu soruinı?»
Uzaylı da şu cevabı vermişti: «lîize de Uzay’dan bir Ziya­
retçi gelmişti.»
(13) Bu ‘sözcü’ kimdir ve nerededir?
(14) Sözgelimi, Sokrat, böyle bir şekilde, kendisine sesli (du-
ruişiti) olarak rehberlik eden hamisine bağlı olarak hare­
ket ediyordu. Ayrıca, çeşitli tarihsel dokümanlarda anlatı­
lan çeşitli kadim tapmakların kâhin ve kâhineleri de böy­
le kehanette bulunuyorlardı. Peygamberler tarihinde ise,
sesli yapılan İlâhî Rehberlik olayları pek çoktur. Bu konu­
da, bize verilen özel bir tebliğde, ‘kardeş rehber’ şunları
söylem ektedir:
«Bağlı olduğunuz enerji mekânlarını, enerji mekânlarıyla
olan irtibatınızı daha açık bir şekilde tutarsanız, size reh­
berinizin göndermiş olduğu uyarımları da daha açık, da­
ha yüksek bir şekilde alabilirsiniz. Sanmıyorum ki, reh­
berinizle bu türlü [şifahî] bir görüşme meydana getiresi­
niz. Rehberlerle bu türlü bir celse yoluyla irtibata geçil­
mez. Bunu istemek de anlamsızdır. K endi bireysel sorunu­
nuz için Yukarfya müdahalede bulunmak ve oraya danış»
. mak gereksizdir. Ve bu tür bir istekte bulunmak da o ki­
şide olumsuz birtakım olaylara yol açabilir. Ben ancak bu
kadarını biliyorum. Geçmişte hamileriyle irtibata geçen
varlıkların daha sonraları o irtibatları durdurulmuştur. Da­
ha sonraları bu türlü insanlıktan doğmuş olaıı sîzlerin de,
artık, şimdiki gibi bir evrim sürmeniz, zorunlu ve gerekli
olmuştur. Her şeyi kendi bireysel inisiyatifiniz içinde, bi­
reysel varlık güçlülüğünüz içerisinde halletmeye bakacak­
sınız.» (C-2... 2.3-10-1976).
(15) Bu durum, daha yüksek bir tesir kuşağına dahil olmaktır.
Dolayısıyla, daha yüksek dünyalara gidebilme hakkım el­
de etme olanağım da oluşturur.
Bkz: Vazife vc Türkiye, kitap - 47 ... B ö l: 4/f.
<16) Kendi işleri için muhtaçtır Tanrılar da
Bu sonsuz yer üstünde vicdanlı insanlara.
Goethe

67


(17) «Teslimiyet, dünyamızda m uvaffak olması mukarrer olan
hadisâtı, idare bakımından, birinci derecede geleıı şartlar­
dan cıı önde olanıdır. Teslimiyet öyle bir şeydir ki, o, ina­
nan bir ruhun, uzağı gören bir düşüncenin, temiz bir vic­
danın vc nihayet sağduyunun ihtiyaçlarından doğup sar­
dığı ferdi başarıya, kesin başarıya doğrıı götüren bir de-
lirdir.» (Rehber Ruh, 6-10-1952)
(18) White Eagle: «Geçmiş cağlarda, Venüs’ten D ünyaya Tan­
rı • İnsanlar gelmişti. Mars’tan ve nadiren Merkür’den ge­
len varlıklar da olmuştu. Ve böylece, zamanla, Rab Tanrı
bunun yararlı olduğuna karar verirse, ve Dünya lıalkı da
Iıazır olursa, Uzaylılar tekrar gelecekler ve görülecekler ve
beşerler tarafından tanınacaklar; ve Dünya halkına büyük
bir mutluluk getireceklerdir.»
(19) Saint Germain: « ..Son yirmi yıl boyunca, Amerika'da, Ame­
rika’yı kuranlar tarafından tesis edilm iş olan [pozitif]
prensiplerden [bizi] endişelendirecek derecede bir uzak­
laşma eğilim i görülmüştür. Şüpheli ittifaklar desteklenmiş­
tir. Paranın temelinin, ekonomiyi yıkılmakla tehdit eden
tehlikeli sahalara kaymasına izin verilmiştir. Gizli şer güç­
lerinin hükümeti içten ele geçirmesine göz yumulmuştur.
Bu ulusu Işığın bir aracı yapm ış olan, Tanrı’ya bağlı pren­
sipler, gerçek Amerikan mirasının ruhuna ihanet etmiş olan,
dışardan sızan kötülük güçlerinin eline terkedilmiştir. Nö­
betçiler karakollarında uyumuşlar ve muhafızlar gözlerini
kapamışlardır, fakat yazı hokkası yanında bulunan Mele­
ğin eli, yazmaya devam etmektedir.»
(20) Komutan Athena, Bin. Tuella’yı götürdüğü Ana Gemi’de ko­
nuk ederken, şu açıklamalarda bulunmuştur: Her enkar­
ne yani bedenli ruhıın et herlerde, kişisel kimliğini belir­
leyici vibrasyon veya ışına sahip olduğunu ve istenildiğin­
de, belirli bir kişinin, canının tüm kayıtlarına (akaşasma)
anında akort olan elektromanyetik bir ışın vasıtasıyla adap­
te olabilip, o kişiyi inceleyebilmektedirler. Hem öncü Ufo-
lar hem de Ana Gemi’lerin hassas ekranlarında, beşer var­
lıklarının tüm duygu, düşünce, imaj ve niyetleri vb. aynen
görülebilmektedir. Bunlar beşeriyete, inişten sonra göste­
rileceklerdir.
(21) Bkz: Sirius Misyonu, k ita p -23... B ö l-2 /e.
(22) Gazeteler, 12-6-1981: Dünya daha hızlı dönme ye başladı.
Gazeteler, 2-7-1981: 1 Temmuz 1981 günü saat 13.00’de, dün­
ya 1 saniyelik bir duraklamaya maruz kalmıştır.
68
(23) Spektra uzay gemisi ile, A. Puharich ve Uri Geller’e de, ge­
lecekte bir uzay gezisi yapma sözü verilmiştir.
Bkz: Spektra ve Uri Geller, k ita p -13... Böl-6/Cevap -13.
(24) Parababalan, şeytanın kendilerine verdiği emirle, yeryü­
zünün tahrip ve insanlığın kalıredilmesi talim atına bağlı
olarak, paragüçleriyle bir kovboy artistini başkan seçtirip
ve onun silahşörlük duygularını da tahrik ederek, nötron
bombasının yapılm asını sağlamışlar vc emellerine bir adım
daha yaklaşmışlardır.
(25) Tuella, bize gönderdiği bir mektupta, Adamski’nin, Uzay­
lılar (Kitap: 14) adlı kitabımızda yayımlanmış olan, Ashtar
hakkındaki olum suz görüşünün nedenini ve gerçek m ahi­
yetini şu şekilde açıklamıştır:
«Yayınlarımızda bahsedilen, Ashtar adlı Varlık, Mır Adams­
ki’nin bahsettiği Varlık’la aynı kişidir. Ben, şahsen, Ko­
mutan Aslıtar’m bir medyoınııyum da, ve diyebilirim ki,
sizin değindiğiniz konuyu araştırmış bulunuyorum. Şu hu­
susu unutmamalıyız ki, sizin iktibas ettiğini/ ifade, Mr.
Adamski tarafından, yıllar önce, bu vahiy kadem esi yeni
olduğu bir sırada kaleme alınmıştı. Adamski, planetimize,
gönüllü olarak, Uzaylı D ostlarım ızın bir vasıtası sıfatıyla
gelmişti. Bu durumda, Adamski’nin beşeriyete verdiği me­
saj son derece önemliydi. Kendi döneminin çok ilerisini
görmesi sağlanmıştı. Şimdi eşiğine geldiğimiz [olay] için
bizi hazırladı. Ne var ki, Uzay Gemileri en sonunda kitle­
ler halinde ortaya çıktıklarında, sonuçların ne olacağım
ya da nihaî fazı, Adamski’nin kendisi bilmiyordu. Kendi
zaman çerçevesi ve o günlerdeki vahyin eksikliği göz önüne
alındığında, Ashtar’a ilişkin sözleri anlayışla karşılanabi­
lir.»
(26) Hz. Muhammed: «Çok uzun asırlarınızın günlerinde, Rab-
biniz’in ihsanından hoş esinler olacaktır. Uyanık olup on­
ları görün, gösterin.»
(27) Kur’an: 89/14, 22: «Çünkü Rabbin şüphesiz rasad yerin-
dedir. (...) Rabbin geldiği, melekler de saf saf [indiği
zaman].»
(23) Bkz: Tevrad - İkinci Krallar: B ap -2/ll.
(29) Bkz: Yuhanna İncili-B ap: 20 ve 21.
(30) Aşağı seviyeden dört beden: Beden K onisi’nin alttan üste
doğru fizik beden, astral beden, m ental beden ve kozal be­
denleri.
Bkz: Spatyom, k ita p -53.
69
(31) Öliim, otomatizme tutulmaktır. Bir hal ve hareketin de­
vamlı, aynı şekilde tekrarlanması ölümdür. Hakikî m ana­
sı ile ölümdür. Ayın itiyatların tekrarlanması ölümdür. Ha­
kikî manası ile yeryüzünde ü ç-d ört milyar insan yaşıyor­
sa, bunların içerisinde aııcak otu z-kırk milyonu canlıdır.
Diğerleri ölüdür. Gerçek Ölüm bu dur.V
Mustafa Möîla (Yüksek Rehber Ruh) ... 21-7-1969
1 32) Bkz: Siriııs Misyonu, kitap - 23 ... Böl: l/d.
(33) Adem ve Havva’nın, Cennetten kovulma öyküsü.
(34) Bkz: B ölüm -2/b.
(35) Bkz: Bilgi Çağma Giriş, kitap - 58 ... B ol: 2/1.
(36) Son zamanlarda, dünyanın hemen her ülkesinde, kürtajın
serbest bırakılması, doğum kontrolü ve kısırlaştırma çalış­
malarının aynı zamanda ortaya çıkışı, bunların Yukarı’dan
empoze edildiği izlenimini vermektedir. Fakat, kürtajın ser­
best bırakılması eylemini, gayrimeşru amaçlarla isteyen bu
ard düşünceli olanların isteklerinin nedenleri, ayrıdır!
(37) Dünya okulunu bitiremeyenlerin bırakılması sözkonusu.
(38) Bkz: Dünya Operasyonu, k itap -6 5 ... D ipnot-65.
(39) Bkz: Bilgi Çağma Giriş, k itap -5 8 ... Böl: 2 /g ... SL 38.
(40) Kıtlıklara karşı, ülkemize, ülkemiz lıalkı buna lâyık oldu­
ğu için, son zamanlarda Yüksek İdare Mekanizması tara­
fından bir rahmet ve bereket bolluğu ihsan edilmektedir.
(41) Gazeteler, 15-7-1981: Amerikan kentlerinden birine isabet
edecek güçlü bir atom bombasının, kenti bir anda toplu bir
mezarlığa çevireceği ve bu cehennem den sağ kurtulabilen­
lerin de ancak kısa bir süre için acılar içinde, çoğu yanık,
sakat ve kör olarak, yaşayan ölüler halinde hayatlarını de­
vam ettirebileceği belirtildi. Amerika ile Sovyetler Birliği
arasındaki bir nükleer savaşın bilançosunun ise e n az 20ü
milyon ölü ve 60 milyon yaralı olacağı ileri sürüldü.
(42) Kur’an: 77/11. «Peygamberler belirli bir vakitte biraraya
getirildikleri zaman.»
(43) Burada bahsedilen meditasyon. aktif dua ve yapıcı tahay­
yül meditasyonudur.
(44) Böyle bir olayı, Howard Menger, Ay’a götürülüşünde ya­
şamıştır.
Uzaylılar tarafından, bir uçandaire içinde, diğer bazı dün­
yalılar ile birlikte Ay’a götürülen Ho\vard Menger’e, beden­
sel frekanslarının yükseltilmesi işlemi, Uzaylı Pilot tara­
fından şöyle anlatılmıştır: «Dostlarım, bu yolculuk öncekin­

70
den daha uzıııı olacak. Fizikî organizmanızın atom ik düze­
yini tamamen değiştirecek bir işleme maruz kalacaksınız.
Fizik bedeninizin her atomu, Ay’ıııki ile aynı olacak tarz­
da kutupsallık ve titreşim frekansını değiştirecek bir usu­
le tabi kılınacaksınız. Bu iş, dünya zamanı İle birbuçuk
hafta sürecektir. Başlangıç tesirini size bildirmeyeceğiz.
Bedeniniz bir zarara uğramayacaktır. Şimdi gözlerinizi ek­
randan ayırmayınız. Kuşkulanmayınız ve unutm ayınız ki.
biz esasta sizin için halen mevcut olmayan bîr realitenin
anlatım vc yansım alarından başka bir şey değiliz. Ay’a in­
tibak etmeniz için atomik olarak transferine olmaktasınız.
Bu prosedür Ay çevresindeki yörüngeye oturduğunuz za­
man, sizin zam anınızla birbuçuk hafta sürecektir.»
(45) Burada bahsedilen, Venüs’den gelen AvataT, Komutan
Ashtar olmalıdır.
(46) Bkz: V ahiy-B ap: 14/1.
(47) Fizik seviyedeki en yüksek frekans’tır deniliyor. Oysa, vic­
dan realitesinin, bilgiye dayanmayan ve alt kademesini oluş­
turan sevgi realitesine karşılık, vicdan realitesinin üst ka­
demesini oluşturan ve bilgiye ve onun tatbikatına daya­
nan makûl vicdan realitesinin tatbikatçısı olmak, yeryü­
zünde ulaşılacak azami evrim düzeyine ulaşmayı sağlar. Bu.
Hz. Muhammed Misyonu dur. Bu realitenin daha ilerilerin­
de ve üstlerinde ise Vazife Sezgisi ve Vazife Realiteleri mev­
cuttur. Ve beşeriyetin ıslahı, beşeriyetin iyileştirilmesi, an­
cak makûl vicdan realitesinin hayata ve beşerî genel ya­
şama uygulanm asıyla gerçekleştirilecektir. Sadıklar Plânı,
bu konuda şunları söylemektedir:
Kademe: 3 ... Celse: 4 ... 24-2-1967.
«Asıl ölçünüz, içinizde yaşatmak mecburiyetinde olduğunuz
ve hatta büyütmek mecburiyetinde olduğunuz adalet duy-
gnsu'dur. Adalet duygusu, sevmekten üstiin bir duygudur.
Burada bilgi hakimdir. Hakkın hak edene teslimi hakim­
dir, liyakati bilmek bakimdir, nihayet burada bir vazife
anlayışı vardır. Ve bütün bu duyguyu sevk-ü idare eden
de, şüphesiz, vicdanın ‘makûl vicdan seviyesi'ndeki olan
safhasıdır.»
Kademe: 3 . ..Celse: 6 ... 24-3-1967.
«Sevgi problemi ile makûl vicdan problemi karşınıza çıkı­
yor. Sevgi realitesinde olan, mütemadiyen sevginin isleme­
siyle meşgul olacak, ancak o tertipteki tesirleri ile alış v«s

71
rişte bulunacak ve böylece ruhsal hasletlerinin muayyen
bir skalası üzerinde egzersiz yapıp m aharet kesbcdccektir.
Fakat bu skala nihayetsizdir. Ve tekâmülde hiç bir şekil­
de ‘atlama olmadan inkişaf’ vardır. Halbuki, [sınamak, gör­
mek ve teemmül etmek şeklinde] bahsetm iş olduğumuz
tarzda, ‘üçlü bir sentezi* yapabilmek için, makûl vicdan se­
viyesinin tesirlerini alabilmek şarttır.»
(48) Bilgi Çağma Giriş, ve Dünya Operasyonu, Spektra ve Uri
Geller isim li yapıtlarımızda, uzaylıların yeryüzüne genel
inişleri uzun uzun işlenmiştir, inceleyiniz.
(49) İnsanlığı, insanlığın oluşturduğu felâketlere karşı uyar­
mak, ‘felâket tellallığı’ yapmak değildir. Böyle söylemek,
en azından hafifliktir. Bilmeyince, dil iki çataldfr, denilir.
Gerçekten öyledir. Şimdi buraya, 6-4-1965 tarihinde görül­
m üş bir rüyayı alacağız:
«Bir harp sonrası rüyası görüyorum. Gördüğüm rüya renk­
lidir. Fakat buradaki hakim olan renk gri renktir. Tozlu,
bir gri renk lıakim her şeve. Adeta atm osfer bile o ıeııkte
ve sis zannediyorum. Atmosferi görebiliyordum, öyle bir
yoğunluk, öyle bir ağırlık içerisinde ki, sanki hâlâ o büyük
dehşetli anıların toz bulutlan manzarasını taşıyormuşça-
sına üzerinde, korkunç bir eziklik ve yılgınlık. İnsanlar, çok
insan da göremiyorum zaten, fakat çoğu asker kıyafetli ve­
ya yarı asker kıyafetli. Sırtına ne bulmuşsa geçirmiş; fa­
kat muntazam asker kıyafetleri de gördüm, uzun paltolu,
ev falan yok, kaya oyukları, mağara gibi... yerler, kırılmış
atılm ış sandık parçaları, miğfer parçaları. Fakat hiç kim­
senin, kimseye bir şey söyleyecek m ecali yok. Orada çeşit­
li insanlar var, çeşitli insanlar, askerler, siviller, ayrı din­
den insanlar var, ayrı ırktan insanlar var. Fakat bir şey
bekliyorlar, yani kendilerinin âdeta yok olmalarım fcekli-
yormuşcasına bir dunım, bir kurtuluş ümidi değil. Bir ümit
hâli değil: Bir an evvel temizleyin de kurtulalım şu işten
gibi bir hâl içerisinde ve zannediyorum ki, o duygu hâli,
o duygular, bende hiı* ay kadar devam etti. O derece de­
rin bir rüya şekliydi bu. Sanki büyük bir atom savaşı ol­
muş, çok büyük bir diinya savaşı olm uş da, bunlar onlar­
dan arta kalanlar. Ama perişan bir durum. Öyle fazla ha­
reketli değil hiç biri, gayet yavaş hareket ediyorlar, film ­
lerde görmüşsünüzdiir, bu eüzzamh hastalar gibi, Ieprait gi­
bi, yavaş yavaş yürüyorlar. Tabi suratları hiç unutamıyo-

72
rom; grileşmiş gözler fersiz yani lıiç bir şekilde ümitleri
olmayan ve hiç bir şey ümit etm eyen insanların hir top­
lumu, insanlardan m eydana gelmiş biı ahali; böyle bir rü­
ya idi.»
Bu Tüy ay a ilişkin olarak, Sadıklar Plânı, şöyle bir açıkla­
ma yapmaktadır:
«Medyomuııuz vaktiyle bir rüyaya m uttali olmuştu. O rü­
yanın ana teması, zaman zaman çözülür gibi olmuşsa da,
bugüne kadar ne kendisi ve ne de etrafındakiler tarafın­
dan tam olarak anlaşılamamıştır. Bugün şunu ifade ede­
lim kit görmüş oldııgu rüyada, tam am en hissetm iş olduğu
ağır atmosfer; insanların sefaletinin, şuursuzluğunun ve
çaresizliğinin özeti idi. Bir zaman sonra yeryüzünde mey­
dana gelecek olan durumun bir özeti idi.» (Celse-13 ...
29-10-1970).
Bkz: Agarta, kitap - 33 ... Böl: 2/d.
(50) Bkz: Dipnotlar: 28. 29
(51) Bkz: B ölüm -2/a.
«Siz bu grup olarak ve etrafınızdaki halkayı da arttırmak
suretiyle önünüze dünya küresini alarak, dünya haritası­
nı alarak, bütün dünyanın mesuliyetini üzerinizde hissede­
rek, sevgi dolu vibrasyonlarınızı bütün dünyanın maddi ve
manevî farz ettiğiniz varlıkları üzerine gönderiniz. Dağları,
nehirleri, denizleri, ırmakları, gölleri, hepsini sevgi dolu na­
zarlarla hissediniz. Ve gözlerinizi, ruhunuzu onların üze­
rinde gezdiriniz. O vibrasyonlarınız haritadan yahut küre­
den dünyaya yayılacaktır. O bir nevî mercek vazifesini, bir
ııevî projektör vazifesini görecektir. O harita yahut küre...
Bunu böyle bilmeniz gerekir.» (Goethe, Ş u b a t-1971).
(52) Dünyanın fizik ve psişik katmanlarında yapılan temizlik.
(53) Contraindicatc: Tıpta, hastalığın alışılmış tedavisini uygu­
lam anın uygun olmadığına delâlet etmek.
(54) Astrolojik olacak, Mart 1945-Mart 1980 döneminde, Demok­
ra sin in hâkini olduğu bir Ay Siklusıı yaşanmıştır. Üstad
Koot Hoomi, bunu, daha 1932 yılında açıklamıştı. Gene Üs­
tad Koot Hoom fve göre, bunu izleyen Mart 1981 - Mart 2016
dönemi ise, yüzyılın sonunda Yukarısı tarafından dünya­
ya büyük bir güç neşriyatının yapılacağı Güneş Siklusu’m ı
oluşturacaktır. Bu dönemde, dünyanın bilip bilebileceği en
büyük liderlerden ve sanatkârlardan bazıları dünyaya en-
karne olacaklar ve fizik plân üzerindeki Üstadıar’dan bazı­
ları ile işbirliği yapacaklardır.
(55) Bkz: Sadıklar Flâııı - £ ... Böl: 4 /A çıklam a-15.
(56) Uzaylı bir Üstad, Howard Menger ile görüşmesinde, uzay
araçlarındaki kayıt ekranlarına ilişkin şunları söylemiştir:
«1.945 yılında, kutsal kitaplarınızda melek ism ini verdiğiniz,
bu tanrı işçilerinden büyük bir grup m eydana getirdik.
Maksat, kötü şartların bulunduğu bölgede zilini uyaranlar
yayınlayan cihazlarımız ile yardım etmektir. Gözlem disk­
leri vasıtasıyla, atmosferin içindeyken uçan dairelerimizin
içindeki cihazlarımız, kendi Tanrılarına ızdıraplannın din­
mesi için ümitsizce yalvaran milyonlarca ruhun duasını
kaydeder ve onları bize gösterirler. Atomik patlamanın mey­
dana geldiği ve korkunç şekilde binlerce insanın m ahvol­
duğu Japonya dediğiniz bölgede, bu zihni dua dalgaları
çok kesif durumdaydı. Diğer bir bölgede, A.BD.’de binler­
ce insan Alman ve Japon askerlerinin yok olması içiıı ve
çok sevdikleri oğullarının yuvalarına bir an öıjce dönme­
si için harbin hızla bitmesini sağlamak am acıyla kendi si­
lahlı kuvvetlerine yardım etm esi için başka bir tanrıya dua
ediyorlardı. Cahilliğinizden dolayı büyük ve derin bir kay­
gı ve keder ile Tanrı’ıım tabiatı (bünyesi-m ahiyeti) hak-
kmdaki yanlış idraklerinizi kaydettik biz. Televizyon ek­
ranlarımız üzerindeki Tanrı anlayışınız türlü şekillere bü­
rünüyor, fakat hem en hemen hepsi kimi sakallı, kimi iri, ki­
mi ufak adamlar şeklindeydi ve doğal olarak bir kısmı da
madeni, taş ve ağaç putlardı.»
Mars gezegeninden gelen Firkon isimli diğer Uzaylı ise, bu
konuda şunları anlatmıştır:
«Bir uçan daire içindeki televizyon okranma benzeyen araç­
la, üzerinden geçtiğimiz herhangi bir planette veya dünya
üzerinde olan şeylerin resimlerini çeker ve kayıtlarını ya­
parız. Yalnızca konuşulanları işitm ek için değil onları bu
ekranda görebiliriz de. Bu aracın içindeki bir mekanizma
aldığı tesirleri ses dalgalan haline ve bunlar da yine ben­
zeri işlemle bizim konuştuğumuz dile çevrilir ve tüm bun­
lar sizin teyplerinizdeki manyetik bantlara benzer bantla­
ra geçirilir.»
(57) ’Hafaza Melekleri’ denilen kayıtçı meleklere, Kuran’da, ‘Ki-
ramen Kâtibin' ismi verilir. Her beşerin bu türlü iki kayıt-
çı meleği vardır denilir. Bilgeler Plânı tebligatında, bu iş­
lemi yapan enerj etik akaşa kayıt sistem i anlatılmıştır. O
halde, üç kayıt tekniği ve sistemini şöylece sıralayabilir#:

74
a -K işisel akaşaya, zam an vs hayat enerjileri yoluyla,
b -R u hsal hami rehberlerin, gözlemlerle kayıtlamaları,
c-U zaylı varlıkların, fiziksel teçhizatla kayıtlamaları.
«Teozofik öğretiye göre, Dünya’m n Gezegensel Ofeült IIi-
yerarşisi’nin Slıamballa’daki M eclisinde, önde gelen Var­
lıkların yanışım bir de Dört Varlık’tan oluşan bir grup
vardır. Bu dört Varlık, Güneş Sistemimdeki dört Karma
R abbini planetimiz üzerinde tem sil ederler. Yürüttükleri
başlıca üç görevden biri de Akaşik Kayıtlar’m bakımı ve
cetvel halinde düzenlenmesidir. Bu Varlıklar, ’Kayıtlar Bi­
nası’ (Hail of Rccords) ile ya da (Incil’de denildiği şekliyle,
kitabın tutulm ası’ ile ilgilenirler ve Hıristiyanlık dünyasın­
da ’Kaydedici Melekler’ (Recording Angels) diye bilinir­
ler.» (Djvvhal Khul).
(58) Kur’an: 19/65. «Biz relçiler] senin Rabbiniıı emri olmadık­
ça inmeyiz. Önümüzde, ardımızda ve ikisinin arasında ııe
varsa O’nundur. Seniıı Rabbin unutkan değildir.»
(59) Kur’an.: 51/7. «O güzel yollara salıib sem a lıakkı içiıı.»
(60) Bkz: Sadıklar Plânı - 7 ... B ölü m -2.
(61) Bkz: Bilgi Çağına Giriş, k ita p -58 ... Böl: 2 /g ... sf..- 38.
(62) Beşerî Aurik alan: Beşerin, kendine ait am asının oluştur­
duğu ‘elcktro-mental’ ve ‘elektro-hayati’ alan.
(63) Duygusal dengeye ulaşmak, ancak makûl vicdan tatbikcitı
yapmakla mümkündür. Yani adalet duygusu ile, adalet için
yapılan çalışmalar, makûl vicdanlı olmayı sağlar. Aksi hal­
de, kaypaklık ve dengesizlik sözkonusudur. Böyleleri çok
görülmektedir.
(.64) Bkz: D ipnot-30.
(65) Blcz: Sadıklar Plânı - 1 ... B öl: l/S ır a -3 0 .
(66) Bkz: Kötülük ve Kaynakları, kitap-59... Böl: 6 /a ... Böl: 7 /e.
(67) 7’nci Işın, T a n n ’nın temizleyici Shiva ışını.
Bkz: Bilgi Çağma Giriş, kitap-58... Dipnot-76.
(68) Bkz: Bölüm-2/b.
(69) Bkz: Bilgeler Plılm-1... Böl: 6/Sıra-24.
(70) Yeryüzü gençliği, ne yazık ki, şer güçlerinin bir aleti hali­
ne getirilmiştir. Bu dinamik güç, sonunda herşeyiıı farkı­
n a varacaktır.
(71) Atatürk’ün, gençliğe öylesine önem vermesi, buradan da
anlaşılıyor ki, son derece isabetli ve geleceği gören bir dü­
şünceyledir.
(72) Bkz: Sadıklar F lâ ııı4 ... Böl: 4/Sıra-10.

75
(73) Ülkemizde, bir TV programında, 25 yıl boyunca 30 ton es­
rar satan, şeytan kadını görünce, herkes şaşkınlık içinde
kaldı. Bu kişi, şer güçlerine hizmet edenlerden sadece bir
tanesi; daha onbinlerce böyle karanlık ve şeytanın ipi ki­
şilerin. toplumu ne hale getireceğini vc getirdiğini düşü­
nünüz. Fakat halen, Yüce Beyaz Kardeşlik tarafından ele
alınan bir plân ve programla, ülkemizde genel bir temiz­
lik ve arındırılma yapılmakta ve her türlü kötülük yuva­
ları ortaya çıkarılarak, güncel deyimiyle, çökertilmektedir.
Ülkemiz, doğruluk, kardeşlik, bilgi ve bilgelik yurdu ola­
cak ve Yüce Vazifesi’ni bunu müteakip yapacaktır.
Kur’an: 11/117. «Rabbin, ahalisi birbirini ıslâh edip duran
şehirleri zulümle helak etmez.»
ı 74) Üstteki dipnota bakınız.
(75) Ülkemizde, gençliğe verilecek spiritüel kültür, insanlığa ya­
pılacak en üstün hizmetlerden biridir.
(76) Şimdiki çocukların üstün mezij'etleri, onlara imkân veril­
dikçe olağanüstü bir şekilde ortaya çıkmaktadır.
(77) Bkz: Dipnot-G5.
(78) Yüce Doküman. Bilgi K itabı’dır. Bu ise, 5'n.ci Işın ve Yük­
sek Tesir’dir.
(79) Bkz: Meditasyon. kitap-30... Önsöz.
(80) Bkz: Zaman ve Rölativite, k itap -44... sf-52.
(81) Dostlar Plânı 1 ve 2’nci ciltlerinden, kişisel medyomluk kı­
sımlarım okuyunuz.
(82) Zihin, şuur zenginliği edinilecek ölen hayat olayları içeri­
sindeki, maddî ve m anevî faaliyetlerle meşgûl olmalıdır.
(83) Bkz: Bölüm -2/a.
(84) Sözgelimi, aşk gemisi ve dalias gibi ahlâksızlık öğreten ve
empoze eden filimler ile. dünya halkları daha da karanlık
bir uçuruma itelenmektedir. Ülkemizde buna dikkati çe­
ken bir rapor, MGK’na sunulmuştur. 1-8-1981 tarihli bir ga­
zetede haberi yayımlanmıştır
(85) Bu yüzden, m eyhane, birahane, kahvçb flnn. Jmlün vb. gi&L
ggrler, insanların negatif güçlerin tuzaklarına düşüıüldüji-
İeri alanlar^EET
(86) Bkz: Dipnot-3.
(87) Gözlemle, sistemler sistemler içine nasıl geçer,
Hangi öteki planetler öteki güneşlerin çevresinde dolanır.
Hangi çeşitli Varlıklar iskâıı eder her yıldızı.
Alexander Pope 1688 -1744

76
(88) Bkz: D ip n ot-22.
(89) Bkz: D ipnot-44.
(90) Sözgelimi, kanser ve psikosomaük çeşitli hastalıklar.
(91) Bkz: Bölüm - 2 / a.
(92) Bkz: Yüce Beyaz Kardeşlik, kitap - 62 ... Bölüm - 2.
(93) Yeryüzünde Beşeriyetin evrimi için, beşeriyet üzerine bir
düzen dahilinde yadsıtılan, belirli bir Îlâhî Merkıez’den ge­
len ve her biri Yüce Varlıklar’ca sevk ve idare edilen ka­
rakteristik Enerjiler. Temel olarak. 7 Işm vardır:
Veçhe Işınları: 1. İrade, Kudret ve Amaç Işını.
2. Sevgi - Bilgelik Işını.
3. Faal Yaratıcı Zekâ Işını.
Nitelik Işınları: 4. Uyum, Güzellik, Sanat ve Birlik Işını.
5. Somut Bilgi ve Bilim Işını.
6. Soyut İdealizm ve Bağlılık Işmı.
7. Düzen ve Yasa Işını.
Bkz: Bedri Kulisçim aıı, k ita p -6 0 ... Böl: 3/sf. 48, 53, 54.
(94) Bkz: Dünya Operasyonu, kitap - 65 ... Böl: l / e . . . s f . 55.
Bkz: Spektra ve Uri Geller, kitap -13 ... Böl: 4 /s f - 34’deki
dipnot.
(95) Bkz: D ip not-71, 73.
(96) Kişisel akaşa: Her beşerin, tüm hayatlarındaki faaliyetleri­
nin, düşüncelerinin ve sözlerinin işlendiği enerjetik kayıt
ünitesi veya can hafızası.
(97) Bkz:Bilim ve Uri Geller, kitap - 64 ... Böl- 4/b.
(98) Bkz: Bilgi Çağrına Giriş, kitap - 58 ... Bölüm - 2’deki yazı.
(99) Bkz: Bilgi Çağına Giriş, kitap - 58 ... Dipnot- 61.
(100) Bkz: Bilgi Çağına Giriş, kitap - 58 ... Dipnot - 47.
(101) George Van Tassel: «Herşeyiıı ortaya konulduğu bir savaş­
ta atomik ve nükleer silâhların kullanılması halinde, Uzay­
lılar, Uzay G em ilerini kullanmak suretiyle, bu savaşı so­
na erdirmek üzere işe karışmak niyetindedirler. Bu eyle­
me, bu planet üzerinde bulunan ve uzaktan da olsa kendi
soylarından gelen varlıkları savunmak amacıyla kalkışa­
caklardır. Bu, İıicil’de balı sol un an Armageddon’dur. Bu sa­
vaş, Dünya halkına karşı olmayıp, ’Krallar’a, güçlere, prens­
liklere ve ordulara’ ya da yeryüzündeki yıkıcı unsurlara kar­
şıdır. Kendi dinlerine iman etm iş kişiler, bu din Budizm
de olsa, yalıut Shiııto, Hıristiyanlık ya da başka herhangi
bir din de olsa, ya ’göklerden gelen ziyaretçiler’ gerçeğini
kabûl etmeli ya da dinlerini bir kenara koymalıdırlar. Diiıı-

77
ya dinlerinin hepsinin temeldeki esası, Dünyahlar’a ’gök-
ten inen kişilerce' verilmiş olan yasalara vc prensiplere da­
yalıdır.»
<102) Gazeteler, 28-7-1981: Uluslararası Enerji Ajansı Direktörü
Sigvard Eklund, dünyada halen 60.000 nükleer silah bulun­
duğunu bildirdi.
(103) Bunlar daha sonra tarafımızdan anlatılacaktır.
(104) Bkz: D ip n o t-55.
(105) Şu anda tamamen, satanizıne hizmet eden bir kadronun
yönetiminde, dünyanın bir nükleer yıkıma uğraması için,
bu hırçın ve negatif devlet, vargücüyle çevresine saldırmak­
tadır.
(106) Kimsesiz Afgan Ülkesi ise, biiyük devletlerin paylaşım an­
laşmaları uyarınca işgal ve esir edilmiştir.
(107) Sadıklar Plânı: «rîcabat, kişilik ve erlik odur ki, tasvibi,
kendisindeki karışık tesirlerdeki tatminde değil, olayların
birbirini 'takip edişinde bulur.»
(108) Dj'whal Khul: «Tüm renkler, tek bir kaynaktan ya da tek
bir ilksel renkten neşrolurlar (—İni Güneş«Sistetni’nde, Koz­
mik Sevgi ya da Bilgeliği taşıyan Çivit Rengi Kozmik iş a r ­
dır— ) ve sonra üç ana renge, daha sonra da dört tâli ren­
ge ayrılarak, spektrum’un 7 rengini oluştururlar.»
Mor, înisiyatör'ti ve İnisiye’yi sembolize eder. Mor. renk ok­
tavın ın 7‘nci ve son rengidir. Mor. beşerin edindiği yedin­
ci ve en yüksek niteliği, yani asil spiritüel yüceliş arzusu­
nu temsil eder. Dolayısıyla, daima. İnisiyatik törenlerle il­
gili görülmüştür. Müzik notası B olup, kutsal müziğin bü­
yük bir kısmı bu perdeden yazılmıştır. Planeti, Jüpiter’dir:
madenlerden k a la y ı ve mücevherlerden de gökyakut’u yö­
netir. Tıbbi faaliyeti bakımından!, mor ışm bölgesine yakla­
şır. Sinir sistem ini yatıştırır, manyetik ve antiseptiktir.
K an’ın ve beden organların m üzerinde de yatıştırıcı, ra­
hatlatıcı bir etkisi vardır. Mor mercek uygulamasından ge­
çirilen su, artık hiç bozulmaz, ve saçlara, gözlere ve hazım
faaliyetlerine yararlıdır. Aura’da mor rengin mevcûdiyeti.
şeref, spiritüalite ve onur işaretidir. Aura renklerinden,
m oru da kapsayan Mavi Renk Grubu, samimiyet ya da spi­
ritüel tabiatı temsil eder, ve bu renk grubunun mevcûdi­
yeti, daima, beşerî tabiatın bu özelliğinden mevcûdiyetiııe
ve faaliyetine işaret eder. Mor ise, özellikle, sevgiyle karı­
şık bir dinî bağlılığı belirler. Mor ayrıca, temsil ettiği Tan-

78
nsal güç bakımından da, hem içsel hem de dışsal olarak
temasa geçilen tüm durumlar üzerindeki muhakeme kon­
trolünü belirler. Mor, en kısa dalga boyuna sahiptir: Bir
inch’in (2,5 emenin) 65.000’de biri uzunluğundadır. Mor,
ayrıca, vibrasyon hızı en yüksek olan renktir: Saniyede
732 trilyon kere titreşir.
109) Ey gökyüzünün elçisi, sen usananlara bakma, atını sıçra-
tadur, oynatadur! Ne mutludur o Türk ki savaşa, girişir,
dayanır da atını ateşlerle dolu hendeğe bile sürer, ateşler
dolu hendekten bile sıçratır.
Atını öyle sürer, öyle şahlandırır ki gökyüzüne çıkmaya kal­
kışır.
Ne kimseyi görür, ne kimsenin hasetine bakar. Her şeyden
gözünü yummuştur: ateş gibi kuruyu da yakmıştır, yaşı da.
Yaptığı işten bir pişmanlık duyar ve bu pişmanlık ona bir
ayıp olursa o, önce pişmanlığa ateş salar, yakıp yandırır.
Zaten adam, bir işte ayak diredi mi hiç yoktan pişmanlık
meydana geünez ki!
Mesnevimden, Hz. Mevlânâ*
(110) Biz insanları yakmadayız
Yandığımız evrensel ateşle
Bu hazır yanası yeri
Sonunda dönüştüreceğiz
Evrenin ışıklan olan
Güneşlerden birine
(h.e.S. 25-7-1979)
(111) Kur an: 21/105 «...Dünyaya doğru dürüst kullarını mirasçı
olurlar.»
(112) Bir gün ruhlar giderler binip ebed atma
Madde sefaletinden, m ânâ saltanatına.
Hz. Mevlânâ

79
A Ç I K L A M A

Bir kaç yıldır, yoğun bir çaba ile oluşturduğumuz çok sa­
yıdaki yapıtın, ülkemizde meydana getirdiği pozitif durum, biz­
ler için bir mutluluk ve sevinç kaynağı olmaktadır. Toplumun
her kesimine hitap edebilen sade ve güçlü bir teknikle m eyda­
na getirilen bu yapıtlar dizisi, birbirlerine bağlı olarak ve dü­
zenli bir çoğalma halindedir. Onların tümünü eksiksiz olarak
kütüphanenizde bulundurunuz ve bir disiplin içerisinde mu­
hakkak tümünü okuyunuz. Dipnotlarını ve atıflarını da okuma­
nız, bu engin ve geniş bilgi denizinde kaybolmamak için çok
gereklidir.
Çevrenizdeki kişilere, yapıtlarımızı, öncclikl? o kişilerin rea­
litelerine uygun olanlardan başlamak üzere, tanıtınız ve oku­
malarını sağlayınız. Bu amansız sırat geçişinde, insan kardeş­
lerimize yardım etmek kadar yüce bir başka husus yoktur. Ya­
pıtlarımız, ölçüsüz bir m addî-m anevî özveriler sonucu oluşmak­
tadır. Sizler de bizlere. yapıtlarımızın daha geniş kitlelere ile­
tilmesi, tanıtılm aları ile yardımcı olunuz.
Ülkemizin Vazifesi Büyüktür. Yüce Beyaz Kardeşlik tara­
fından ülkemizde başlatılan genel arındırılma ile, ülkemizin Yü­
ce Vazifesi’ne doğru bir adım daha atılmıştır. Fakat bu gidişin,
sizlere ilettiğimiz konularla Yüce Vazife noktasına yönelmesi vc
varması sözkonusudur. Ülkemizin, tüm. dünya insanlığına, Yü­
ce Bilgi ve Bilgelik rehberliği yapması, Yüce Bilgi ve Bilgelikle
teçhiz olması ile mümkündür.

80

Yeryüzü, bir zamandır, tüm psişik ve fizik yapısı ile genel
bir arındırılma, temizlenme ve ışık insanlık için yeniden yara­
tılm a - hazırlanma işlemine maruz bırakılmaktadır. Herşeyiyle,
şu görkemli ahenk içerisindeki K âinat’m, neredeyse dışına çık­
m ışçasına bir ahenksizlik ve kaos halinde olan dünya ve onun
beşeriyeti, K âinat’m maddî ve manevî kanunları uyarınca, Kâi­
n at ile uyumlu bir düzenliliğe getirilecektir. Şer güçlerinin şah­
landığı günlerdeyiz ve fakat azgınlıkları oranında darbelere ma­
ruz kalacakları günler de yaklaşmaktadır. Bu saldırgan deli çe­
teleri için dikilmiş, am ansız deli gömlekleri ise hazırdır.
K âinat içerisindeki yatay organizasyonlar olarak tezahür
eden Uzay Uygarlıkları Konfederasyonu ve dikey organizasyon­
lar olarak tezahür eden İlâhî Hiyerarşinin, milyarlarca dünya
beşerini, yaradılış ahengine çekmek için hazırladıkları kudret­
li program, tüm yeryüzünde yürürlüğe konmuştur. Şer kalele­
ri, yakında, yer ile yeksan olacaktır. Bu kaçınılmaz bir durum­
dur. Beşeriyet, iblis çetelerine teslim edilmeyecektir. Yakın za­
manlarda, uzaylıların, sayısız uzay araçlarıyla gökyüzünde be­
lirmeleri, ve daha sonra İlâhî Olayların tezahürleri, Birleşik
İnsanlık R ealitesinin fiili başlangıcını ortaya çıkaracaktır. Böy­
lece. insanlık; yüce olaylar, yüce bilgiler ve yüce rehberlikler et­
rafında biraraya getirilecek, yeryüzü bir ışık gezegeni halinde
Uzay Uygarlıkları K onfederasyonuna alınarak, hakiki yerini ve
amacım bulmuş olacaktır.
Bu yapıtla, şu hususlara ilişkin bilgi edinebilirsiniz:
Dünyanın Negatif Durumu ve Kurtarılması Çalışmaları.
Uzaylılar ve Beşeriyetin, Ortak Çalışmaları Sorunu.
Yüksek Uzay Komutanları ve Beşeriyete Genel Mesajları.
Yeryüzüne Yöneltilen Yüce Anndırma Işın lan ve İşlevleri.
Beşeriyetin Dördüncü Boyut Alanına Girmesi ve Sonuçlan.
Uzaylılann Yeryüzüne İnmesi Hazırlıkları ve Son Uyanlar.
100 TL.

You might also like