Professional Documents
Culture Documents
Tatlı Bir Telaş - Anneliğe Ve Yaşama Dair Tecrübeler - Blog 2018
Tatlı Bir Telaş - Anneliğe Ve Yaşama Dair Tecrübeler - Blog 2018
post-type=post&dates%5Bafter%5D=2018-01-01&dates%5Bbefore%5D=2019-08-01&show_t tle=1&show…
Yazılar between 01/01/2018 and 01/08/2019, from https://tatlibirtelas.com.Printed on 14/08/2019 using Print My Blog
Merhabalar, İlke Duru 6 ay 9 günlük! Bu yazımda sizlere çok memnun kaldığımız yüzme ve masaj etkinliğimizden bahsetmek istiyorum. İlke Duru da biz de harika
bir gün geçirdik!…
İlke Duru, suyu çok seven bir bebek, yaz ayında doğdu ve akşam uyku rutininde mutlaka banyo var. Fakat havalar soğudu ve ne yazık ki banyo dışında su ile
eğlenmesini sağlayamıyoruz.
Dip Not : Bu ay itibariyle bebek küvetini bırakarak, duşakabin içerisine koyduğum bebek süngeri üzerinde banyo yapmaya başlattık çünkü artık desteksiz
oturabiliyor. Banyoya geçme durumundan ikimizde bir hayli memnunuz
Geçtiğimiz günlerde, sosyal medya üzerinde etkinlik ararken birden karşıma “Bluuh Baby Spa” ilişti. İnceledim ve o an kesinlikle gitmemiz gereken bir etkinlik
olduğuna karar verdim. Malum bebek sonrası planlar o’na göre kuruluyor. Tabii ki hijyen bizim için çok önemliydi, telefon ile görüşerek aklıma takılan her şeyi
sordum, tatmin oldum ve randevu aldım.
Bugün Spa merkezine gittiğimizde, çok cana yakın ve sıcak bir ekip bununla birlikte tertemiz ve tüm hijyen kurallarına uyan pırıl pırıl, harika bir dizaynla ile
karşılaştık. (Her ne kadar telefonda tatmin oluğumu söylesem de, anneyim ve bebeğim henüz çok minik bu yüzden endişelerim devam ediyordu.)
“Araştırmalara göre yüzen bebeklerin yüzmeyen bebeklere göre birçok beceriyi daha erken kazandıkları kanıtlanmıştır. Yüzme, bebeklerin kas gelişimini, ayrıca
denge ve koordinasyonunu destekler. Sinir sistemini rahatlatır, psikolojik ve sosyal gelişimini, bağımsızlığı ve özgüveni destekler.”
Masaj:
Floating’den sonra sıra bebek masajına geldi, masaj yapan kişilerin işinin ehli olduğu çok belliydi. Hem masaj yaptılar hem de bize eğer kendimiz yapmak istersek
Gizlilik - Şartlar
diye vücudun hangi noktasına ne şekilde masaj yapılması gerektiğini ve bunların ne anlama geldiğini anlattılar. İlke Duru sakin ve halinden memnundu
Masajımız bittikten sonra dinlenme odasına geçtik, yorulan İlke Duru’nun hamakta uyuması bekleniyordu ama uyumak istemedi. Ancak rahatlamış ve mutluydu. O
sallanadururken bizde ikramlarımız eşliğinde dinlenebilme fırsatı bulduk. Ve günü “anne eli masajı” ile kapadık. Bunu ancak başka bir “anne” akıl edebilirdi diye
düşündüm o an. (Spa’nın sahibinin de bir bebeği var) Çünkü yeni annelerin bu gibi konularda inanılmaz desteğe ihtiyacı var…
Velhasıl, inanılmaz memnun kalarak ayrıldık oradan. Özellikle bu kış ayında bebeğimiz için harika bir etkinlik gerçekleştirmenin hazzını da ayrı yaşadık. Benim gibi
bebeği için ayına uygun etkinlik arayan annelere tavsiyemdir.
Gizlilik - Şartlar
14. aydan herkese merhaba! Bildiğiniz üzere artık kontrol süreleri uzadı. Aksi bir durumda ya da gelişimini merak ettiğimiz durumlarda gidiyoruz doktora. Son
kontrolümüz 12. ay kontrolüydü. Ve sonrasında tatiller,bayram derken bu ay kızımızın gelişim eğrisini görelim istedik.
(Sevgili doktorumuz online sorduğumuz her soruya anında cevap veriyor,abartmıyorum; k*ka fotoğrafı atıp, yorum almışlığımız bile var)
Gelişim :
Kızım akranlarına göre daha gelişkin bir bebekti başından beri,bu kimi zaman beni endişelendirse de anne sütü aldığı ve ek gıda olarak da sadece besleyici şeyler
tükettiği için doktorumuz asla endişelenmememizi söyler hep. Onu dinliyor ve güveniyoruz.
Sıralıyor,merdiven çıkıyor,taytay duruyor,unutuyor ve bir kaç adım atıyor,elimizi tutarak koşuyor ama kendi başına yürümüyor. Artık aklı erdiği için düşmekten
korkuyor diye düşünüyoruz. Gelişim eğrilerinde bebeğin 18 aya kadar yürümemesi problem edilmiyor,bende etmiyorum ama hele ki son bir aydır bana olan
düşkünlüğü sonucu taşımak yorucu oluyor biraz:)
Anneler bebeklerinin dillerinden anlar bu bir gerçektir ama bizimki pek bir dilli. Son 1 aydır çoğu kelimeyi söyleyemese de bir yerinden yakalıyoruz ve anlaşıyoruz.
Dün parkta annesine “hayır gelmeyeceğim” diyen bir kıza bakarak başını salladı ve “haaayyııııı” dedi. O sıra video çekiyor olmam da eşsiz bir anıyı saklamama
Gizlilik - Şartlar
vesile oldu.
Beslenme:
11. Ayda bıçak kesiği gibi yemeyi bıraktığımız yumurtayı hala çeşitli şekillere sokarak yedirmeye çalışıyorum. Umarım büyüyünce yememekte ısrar etmez,çünkü
yumurta çok önemli bir besin kaynağı…
Ek gıdaya geçtiğimizden beri yarı BLW (Baby Led Weaning) yani “bebeğin kendi kendine beslenmesi” usulünde ilerliyoruz. Çorba ve yoğurt gibi şeyleri ben
yedirirken diğer her şeyi önüne koyarak kendinin yemesine özen gösteriyorum. Bir haftadır da kaşık, çatal kullanma alıştırmaları yapıyoruz. Çatal kullanmayı
öğrendi sayılır.
Oyuncak:
Bebek,peluş gibi yumuşak oyuncaklara pek ilgisi yok. Zaman zaman eline aldığı oyuncakları var ama genelde kitaplar ve buzdolabına yapışan mıknatıslı magnetlerle
oynamayı seviyor. Aylık gelişim kutumuz ve aktivite masamız demirbaşlarımızdan. (Memnun kaldığım ya da kalmadığım oyuncaklar ve kitaplar için ayrı bir yazı
yazacağım)
Takviye:
İlaç olarak D vitaminini iki günde bir 4 damla olarak alıyoruz,kışın her gün 3 damla olarak devam edeceğiz. Bunun dışında devamlı kullandığımız bir ilaç yok.
Organik olarak pekmez ve ruşeym (buğday özü) yedirmeye özen gösteriyorum.
Uyku:
06:30-07:00 arası uyanış.
20:00-20:30 sularında da gece uykusu olarak hala 2+1 şeklinde uyku düzenimiz mevcut. (Uykular dışarıda olmamıza,diş çıkarmaya,sıcağa,hastalığa bağlı olarak
değişebiliyor.)
Son olarak doktor randevumuzun bir diğer konusu ise “Dudak Bağı” idi. Kızımın üst kesici dişlerinin arasından dudağa doğru kısa kalın bir bağ mevcut. (Dudak bağı
ile ilgili ayrıntılı bir yazı yazıyor olacağım) Süt dişleri dökülüp yenileri çıktığında, özellikle köpek dişleri! hala bağ duruyor ve estetik bir sıkıntı yaratıyor ise ufak bir
operasyon ile alınabilecek. Açıkçası yeni annelerin farkına varması güç olabiliyor, bu yüzden kontrol etmenizde fayda olabilir.
Bu arada yaz bitiyor,kış için birlikte gidip bir kaç saat vakit geçirebileceğimiz oyun grubu arayışına girdim. Tavsiyelerinizi beklerim.
Önemli gördüğüm ve aktarmak istediklerim şimdilik bu kadar,bir sonraki gelişim yazımızda görüşmek üzere…
Her bebeğin gelişim eğrisi birbirinden farklıdır. Paylaşmış olduğum bilgiler referans olabilir ancak ölçü değildir. En doğru bilgiyi doktorunuzdan
edinebilirsiniz. Sevgiler.
Gizlilik - Şartlar
Sevgili İstanbul Anne ve Babaları; İSADEM ile Tanışın! Sizlere çoğunuzun bilmediğini, bilenlerin de detayına vakıf olmadığını düşündüğüm İSADEM’i tanıtmak
istiyorum. Bence bu yazıyı okuduğunuza pişman olmayacaksınız…
İSADEM Nedir?
İstanbul Büyükşehir Belediyesinin açmış olduğu, tamamen ücretsiz, Aile Danışmanlık ve Eğitim Merkezleridir.
İSADEM Ne Yapar?
Ailelerin sağlıklı ve mutlu yaşam sürmeleri için;
Eğitim, hukuk, iktisat, medya ve sağlık alanlarındaki hizmetlerden daha etkili bir biçimde yararlanmalarına,
Aile içi süreçlerini işlevselleştirerek aile yaşam kalitelerinin artmasına,
Sahip olduğu her türlü kaynağı etkili bir şekilde yönetmelerine ve karşılaşabilecekleri çeşitli risklere yönelik önlemler almalarına,
Sorunları önleme ve çözme kapasitelerinin geliştirilmesine katkı sağlayacak koruyucu-önleyici, eğitici-geliştirici programlar uygulamaktadır.
Çocuk Gelişimci,
Beslenme Uzmanı gibi dev bir kadroları var.
İSADEM Etkinlikleri
Ev ziyaretleri,
Değerler Programı,
Beslenme Okulu Programı,
Evlilik Okulu Programı…
İlke Duru için “Oyun Grubu” arayışım sırasında, bir arkadaş vasıtasıyla İSADEM’den haberdar oldum. Ve biraz araştırma yaptım. Yukarıda vermiş olduğum detaylar
dışında beni ilgilendiren birkaç kalem daha vardı. Bunlar;
Kurumun 0-6 yaş aralığındaki sağlıklı görünümde olan çocuklara uyguladığı ve çocukların gelişimsel becerilerini ölçen Denver II tarama testi. (Bu bir zeka testi değil, çocuğun
işlevlerdeki becerisini akranları ile karşılaştıran gelişim tarama testidir.) ALO 153‘ü arayarak bulunduğunuz yere en yakın İSADEM merkezine yönlendiriliyorsunuz ve uygun
tarihe randevu oluşturuyorsunuz. (Biz bugün gittik ve bir psikolog eşliğinde testimizi olduk.) Bu testi her yıl yine aynı yere gidip tekrarlayabiliyorsunuz.
Eğitimler; 3 yaş üstü çocuklara, ergen ve yetişkinlere veriliyor. (Verilen eğitimlere yukarıda değindim) Yani çocuğunuz ona uygun bir eğitimde ders alırken, sizde kendinize
Ayrıca 3 Ayda bir çıkarttıkları bir Etkinlik Kitabı da var! (İsa ile Nisa)
Ve bütün bu imkanlardan ücretsiz yararlanabilmeniz için tek koşul İstanbul’lu olmanız. Harika değil mi?
Ayrıca kurumun hijyenikliğini ve çocukların eğitim odalarının yüzlerce lira verdiğimiz kurumlardan hiç bir farkı olmadığını bizzat gözlemledim. Eğer çocuğunuz ve
kendiniz için bu gibi faaliyet arayışındaysanız, tavsiye ederim.
İSADEM ile Tanışın yazımızdan sonra tecrübelerimizi aktardığımız yazıya da BURADAN ulaşabilirsiniz.
Gizlilik - Şartlar
0-3 Yaş arası çocukların, ebeveynleri (ya da bakım verenleri) ile birlikte katıldıkları sosyalleşme amaçlı programlara Oyun Grubu denir.
Çocuklar, öğretmenleri gözetiminde akranları ile oynarken, ebeveynleri ise diğer ebeveynler ile fikir alış verişinde bulunup sosyalleşebilirler.
Oyun grubu için hazırlanan ortam ve oyuncaklar, çocukların güvenliği için uygun olmalıdır.
Oyun grubu süresi çocuğunuzun yaşına göre yükselmelidir. (1 yaşında 1 saat, 2 yaşında 2 saat gibi…)
5 yaşın altındaki çocuklar, hızlı beyin ve beceri geliştirme aşamalarından geçiyorlar. Çocukların optimum gelişimi için akranları ile oynayıp öğrenebileceği ortamlara
ihtiyaçları vardır. Oyun grupları ise bebek ve küçük çocuklara böyle ortamları sağlıyor.
Oyun grupları, çocuğunuzun dünyayı tanıması, arkadaş edinmesi ve sosyal becerilerini geliştirmesi için harika bir yoldur. Oyun grubu ayrıca ebeveynler ya da bakım
verenlere fikir ve deneyimlerini paylaşma şansı verir. Birçok uzun süreli arkadaşlık oyun gruplarında başlar.
Oyun grupları, fiziksel becerileri geliştirir, problem çözme, iletişim ve sosyal etkileşimi öğretir ve elbette, bu çok eğlencelidir!
Gizlilik - Şartlar
Herkese merhaba… İlke Duru’nun 14. Ay – Aylık Gelişim günlüğünde, onun için bir Oyun Grubu aradığımı, araştırma sürecimizi ve gelişmeleri sizlere aktaracağımı
söylemiştim…
Ne durumdayız ? :
Bir aydır haftanın bir günü olacak şekilde, İlke Duru ve akranlarının bulunduğu bir oyun grubuna gidiyoruz. Artık onun için de, benim için de haftanın en keyifli
zaman dilimini oluşturuyor bu grup.
Bu nedenle harici bir destek almamız gerektiğini düşündük. Ve oyunun çocukların beyin gelişiminde önemli bir yere sahip olması odak noktamızdı. Biraz araştırma
sonrası, aslında ihtiyaç duyduğumuz şeyin tam olarak Oyun Grubu olduğuna karar verdik.
Evimize yakın bir konumda istediğimiz kriterlere uygun bir grup bulduk ve hemen kayıt olduk. Daha ilk haftadan bu aktivitenin kızım üzerinde olumlu etkilerini
görmeye başladım. Benim için de gayet keyifli geçiyor,diğer annelerle çocuklarımız,yaklaşım ve tutumlarımız üzerine sohbet edebiliyoruz.
İsteyen anneler (ya da bakım verenler) çocukları ile birlikte oyun alanının içinde durabilirken, isteyen anneler görüş mesafesinde olan bölümde hem çocuklarını
gözlemleyip, hem de diğer anneler ile muhabbet edebiliyor.
0-2 Yaş arası dönem,çocukların güvenli bağlanma duygularının geliştiği bir dönem olduğu için,oyun oynarken ebeveynin başka bir işle ilgilenmesi ya da oyunu yarıda bırakıp
yanından ayrılması, çocuğun ebeveyni ile kurmuş olduğu güvenli bağlanma ilişkisini zedeleyebilir. Bu dönemde çocukların bu duygusunu geliştirmek için bir işi başardığında
İlk bir saat serbest zaman olarak değerlendiriliyor. Çocuklar oyuncaklar ile oynuyor ya da diğer arkadaşları ile etkileşimde bulunuyorlar. (Bu etkileşim genelde
birinde olan oyuncağı diğerinin istemesi gibi oluyor )
Gizlilik - Şartlar
Alan içerisinde Gözetmen Öğretmen ve yardımcısı bulunuyor. Çocuklar ile ayrı ayrı ilgilenmeye çalışıyorlar. Gerekmediği sürece yani çocuklarımız bizden yardım
istemediği sürece müdahale etmememiz bekleniyor.
Son yarım saat etkinlik zamanı.Annelerinde katıldığı bu etkinlikler dans etme,şarkı söyleme,uzuv tanıtma gibi hareketli ve enerji attıran türden oluyor.
Sonra eve dönüyoruz. O ikinci uykuya direnip sizi saatlerce uğraştıran bebeğiniz,resmen “beni uyut anne” diyor.
Eğer imkan dahilinde ise yaşı küçük diye düşünmeyin lütfen,unutmayın bebeğinizin beyin gelişiminin en hızlı olduğu zamanlar, bu yaş aralıkları.
Kader’den sevgiler.
Gizlilik - Şartlar
Bebek ve Uyku
https://tatlibirtelas.com/bebek-ve-uyku/
10 Ekim 2018
Kategoriler: Bebek & Çocuk, Uyku
Etiketler: 0-3 ay uyku düzeni, bebek ve uyku, bebeklerde uyku, bebeklerde uyku rutini, uyku düzeni, yenidoğan uyku
Bebek ve uyku matematiğine hakimseniz ve “Uyku Düzeni” oluşturma konusunda bilgi edinmek istiyorsanız Uyku Düzeni Nasıl Oluşturulur adlı yazımızı
okuyabilirsiniz.
Uyku; her yaşta sağlık ve mutluluk için çok önemlidir, ancak bebekler, çocuklar ve yetişkinler farklı şekilde uyurlar. Hafif ve derin uykuda geçirdiğimiz süre, yaşa
bağlı olarak değişir. Bebekler (yenidoğan) biyolojik olarak daha hafif uyumaya ve yetişkinlerden daha sık uyanmaya programlanmıştır.
Yenidoğan döneminde bebekler yaklaşık olarak 24 saatin 14-18 saatini uyuyarak geçirirler. Ancak bu süreyi kesintisiz olarak uyumayıp, genelde 2 ya da 4 saatlik
bloklar halinde uyuyup uyanırlar. Uyku geçişleri aralarında besleme, alt alma ya da sakinleştirme seansları,siz yeni ebeveynler için zorlu bir programa dönüşebilir.
Bebeklerin uyku döngüleri yetişkinlerden çok daha kısadır. Bebekler REM uykusunda daha fazla zaman harcarlar.
Bir insanın uyku döngüsü REM olmayan döngü ile başlar. REM uykunun ilk fazı genellikle 10 dakika sürer ve her bir faz biraz daha uzayabilir. Hatta REM uykunun
son aşaması 1 saat kadar sürebilir.
REM uykusu sırasında, beyin dahil vücut üzerinde değişiklikler söz konusu olur:
Gizlilik - Şartlar
REM fazı, yetişkin bireylerin uyku döngüsünün yüzde 20 ila 25’ini ve bir bebeğin yüzde 50’sinden fazlasını oluşturur.
REM uykusu genellikle beyin aktivitesindeki artıştan dolayı canlı rüyalar ile ilişkilidir. Kasların hareketsiz hale gelmesi ve beynin çok aktif olması sebebiyle bu uyku
aşamasına bazen paradoksal uyku da denir.
Yenidoğanlar her bir derin ve hafif uyku döngüsü sonunda bir süre uyanırlar. Bazı bebekler bu uyku geçişleri sırasında tekrar uykuya dalabilirken bir çoğu bunu
yapamaz ve sizlerin onlara yardımcı olmanız gerekebilir.
Prematüre bebekler derin uykuya dalmakta zorluk çekerler ve uykularının yaklaşık %80’i hafif uykuda geçer.
Yenidoğan bebekler ilk bir kaç ay, gece boyunca 2-3 kez beslenme için uyanırlar. Ancak erken doğum ya da düşük ağırlıklı bir doğum gerçekleşti ise çocuk doktorları
yenidoğan bebeğin maksimum 2 saat sonra tekrar beslenmesini önerirler.
Yaş Ortalama Toplam Uyku Süresi Toplam Gece Uyku Süresi Gündüz Uyku Adedi Uykular Arası Uyanıklık Süresi
Doğum-6 Hafta 14-18 Saat 8-14 Saat 4-8 Kez 45-60 dakika
Bu yazıyı okuduysanız eğer bebek ve uyku kavramlarının birbirleri ile olan ince matematiği hakkında fikir edindiniz demektir. Uyku Düzeni için ise Uyku Düzeni
Nasıl Oluşturulur yazımızı okuyabilirsiniz.
Sevgiler…
Gizlilik - Şartlar
Bebeğiniz 6 haftadan itibaren iyi bir uyku alışkanlığı edinebilir. Ancak bu noktada siz ebeveynlerin, onlara destek olmanız gerekir. İşte size bebeğinizin iyi bir uyku
düzeni oluşturmasına yardımcı olabilecek bir kaç taktik…
Uyku Düzeni oluşturmayı öğrenmeden önce işin bebekler üzerindeki matematiğine Bebek ve Uyku yazımdan ulaşabilirsiniz.
Telefon,süpürge makinesi ya da çamaşır makinesı gibi günlük sesleri kısmaya çalışmayın,duymasına izin verin.
Beslenme sırasında uykuya dalmaya başlarsa,kibarca uyandırın.
Böylelikle çok geçmeden uyku saatinin geldiğini ve uyku için hazırlandığını anlamaya başlayacaktır.
Gizlilik - Şartlar
Gözlerini ovuşturuyorsa,
Gözlerinin altında siyah halkalar oluştuysa,
Beden dili bu işaretleri ya da bazılarını veriyorsa çok beklemeden onu yatırıp uyutun. Merak etmeyin yakında onun bütün sinyallerini anlayabilecek uzmanlığa
erişeceksiniz.
Bebeğinizi uyutma yönteminiz önem taşır. Eğer ilk 8 hafta bebeğinizi sallayarak ya da emzirerek uyuttuysanız bebeğiniz artık bu şekilde uyumak isteyecektir. (Çoğu
uzman emzirerek ya da sallayarak uyutma yöntemlerini tavsiye etmez)
Oluşturacağınız “Uyku Düzeni” ile bebeğinize ve tabii ki size mışıl mışıl uykular dileğimle…
Gizlilik - Şartlar
Dudak bağı, normal olarak herkeste bulunan ve dudağın diş etine tutunmasını sağlayan yumuşak doku bağlantılarıdır. Ancak bu bağların normalden daha kısa ya da
daha kalın olması durumu çeşitli sorunlara sebep olabilir.
Yapılan rutin kontrollerde eğer bebeğinizde dudak bağı teşhis edilmediyse ve siz aşağıdaki maddelere benzer belirtiler fark ettiyseniz, lütfen bir sağlık uzmanına
danışınız.
Olası Belirtiler:
Bebeğinizde ciddi göğüs ucu hasarlarına neden olan, memeyi kavrama problemleri varsa (dudağı dışa dönmüyor ve sadece meme ucunu tutabiliyorsa)
Göğüste kalmakta zorlanıyorsa,
Bebeğiniz sık emmesine karşı göğüslerinizi boşaltamıyorsa,
* Bu problemler, bebeğinizin memeye yerleşememesinden kaynaklanıyor da olabilir. Doğru pozisyon ve destek ile yerleşme sonucunda, problemler ortadan
kalkabilir. Telaş yapmadan önce doğru teknikler için öncelikle bir sağlık uzmanına başvurabilirsiniz. Gizlilik - Şartlar
Bebeğinizde yukarıda maddelemiş olduğumuz belirtiler ve ilgili resimlere benzer görüntüler olsa bile, kesin karara varmak için bu konuda tecrübeli bir sağlık
uzmanından onay alınması gereklidir.
Elbette çocuk doktorunuz bebeğinizdeki dudak ve dil bağı problemlerini teşhis edebilir ancak çocuk doktorları bu problemlerin teşhisi ve tedavisi konusunda yeterli eğitimi
almamış olabilirler. Bu nedenle dalında uzman bir diş hekiminin ya da KBB uzmanının durumu değerlendirmesi daha doğru olacaktır.
Dil bağının beslenme, konuşma gibi hareket isteyen işlemleri kısıtlaması,tedavinin durumun fark edilmesi ile birlikte yapılmasını gerektirebilir.
Dudak bağı problemleri eski dönemlerde cerrahi operasyonlar ile çözülürdü ancak günümüzde bu problemlere lazer tekniği ile çözüm bulunabiliyor. Bu
yöntem,anestezisiz, bıçak kesiği olmadan ve kanamasız bir şekilde daha hızlı ve daha konforlu olarak yapılıyor. Ancak bağın bağın çok derinde olması durumunda
yine cerrahi operasyonlar önerilebiliyor.
Gizlilik - Şartlar
Sevgili yeni anneler! Doğum sonrası salgıladığınız o mucizevi likitin,(kolostrum) bebeğinize şifa kaynağı olduğunu biliyorsunuz, bu nedenle bebeğinizi hemen
emzirmek istiyorsunuz değil mi? Ancak bebeğinizde “Dudak Bağı” var ise,bu ilk tecrübeniz sizin için üzücü bir emzirme deneyimine dönüşebilir.
Kolostrum Nedir ? :
Dilimizde Ağız Sütü olarak bilinen Kolostrum; doğum öncesi ve sonrası ilk bir kaç gün,süt bezleri tarafından salgılanan krema kıvamında bir maddedir. Kolostrum;
gerçek anne sütü üretiminden önce gelir ve anne sütüne göre daha koyu, protein bakımından daha konsantre ve daha yağlıdır.
Kolostrum; bebekler için bir yandan proteinler, karbonhidratlar, yağlar, vitaminler, mineraller gibi besinsel fayda sağlarken; bir yandan da bakteriler, mantarlar,
parazitler ve virüsler gibi mikroorganizmalara karşı koruma görevi görür. Kolostrumdaki antikor seviyesi normal sütte bulunan seviyenin 100 katı kadar yüksek
olabilir!
Emzirme sürecini meme ucu rahatsızlıkları ve tekrarlayan mastit ile geçirmiş ve problemi henüz, kendi araştırmaları ile çözmüş bir anne olarak, anne adaylarının ve
yeni annelerin bu konudan haberdar olması,hatta doğum sonrası tedbiren de olsa kontrol edilmesi bilgisini paylaşmayı borç biliyorum.
Doğru kavrama,bebeğinizin memeyi boşaltabilmesi için önemli bir kriterdir,bu yaygın olarak bilinir. Hatta meme ucu problemleri ya da mastit gibi enfeksiyon
Gizlilik - Şartlar
hastalıkları ile karşılaşıp bir doktora göründüğünüzde size ilk söylenecek şeyler doğru kavrama ve doğru pozisyon olacaktır. Ancak bebeğinizde dil ya da dudak bağı
Açıkcası özellikle yeni anneler için bebeğinde böyle bir durumun olduğunu farketmek oldukça güç,bana kalırsa bunu doğum sonrası bebek kontrolünde doktorlar
yapmalı ya da annenin emzirememe kaynaklı yaşadığı problemler sonrası başvurduğu kadındoğumcu ihtimal verip,kontrol etmeli. (Bunları yapan hastane ya da
doktorlar olabilir ancak bu durumla karşılaşan bazı arkadaşlarım ve ben denk gelmedik)
Doğum yaptığım hastane iyi bir hastaneydi ancak bu durum kontrol edilmedi ya da bize bilgi verilmedi. Sonuçta aynı şey…
Tekrarlayan mastit ya da benzeri meme ucu rahatsızlıkları ile defalarca hastanelik oldum ve gittiğim hiç bir kadındoğumcu böyle bir durum olabilir mi acaba demedi…
Kızım ilk dişlerini çıkardığında üst iki diş arasında bir farklılık olduğunu hissettim ama açıkcası olayla bütünleyemedim.
13. Ay sonlarında izlediğim bir Amerikan Aile dizisinde yeni doğan bebeğin doğum sonrası dil ve dudak bağı, emmesine engel olduğu için derhal alındı. Ampul o sırada yandı!
Bizde üst dudak bağı var,alt dudak bağı ya da dil bağı yok.
Ve bizdeki dudak bağı, mastit yapıp,meme ucu problemi çıkarsa da bir şekilde beslenmesini sağlayabilecek şekildeydi.(Ancak bazı bağlar buna asla imkan vermiyor)
Sonuç:
Kızım artık büyüdüğü ve ağız kasları daha kuvvetli olduğu için emmede daha az problem yaşıyor,hatta yaşamıyor bile olabilir.
Bu sebeple sanıyorum,meme ucu problemleri ve mastit tekrarları geçti,uzun süredir olmuyor.
Çocuk doktoru şuan sıkıntı yaratmıyor ise süt dişleri çıkana kadar bekleyebileceğimizi söyledi. Ancak ben iyi bir diş doktoru ile bu konuda randevulaşacağım. Gelişmeleri
aktarıyor olacağım.
Bu nedenledir ki; lütfen! Doğum sonrası çocuk doktorunuza bebeğinizde dudak ya da dil bağı olup olmadığını sorunuz, var ise en azından zamanında çözüme ulaşıp,
çoğumuz gibi kötü tecrübeler edinmezsiniz…
Sevgiler…
Not: Kader Meşeli bu yazıda kendi tecrübe ve deneyimlerine yer veriyor. Lütfen en gerçek ve doğru bilgi için doktorunuza danışınız…
Gizlilik - Şartlar
Bebek bakımı söz konusu olduğunda çok fazla çelişkili bilgi ile karşı karşıya kalınması olağandır. Örneğin,emzik tartışmasının her iki karşıt görüşünü de duymuş
olabilirsiniz. Unutmayın ki, hayatta her şey gibi emzik kullanımının da artıları ve eksileri vardır.
Bu Makalede;
Başka bir deyişle “Beşik Ölümü” olarak da bilinen Ani Bebek Ölümü Sendromu; literatürde her hangi bir sağlık problemi olmayan, yeni doğan dönemini geçirmiş
(ilk 28 gün*) bebeklerde görülen ve nedeni tüm araştırmalara rağmen açıklanamayan ani ölümlere denilir.
Beşik Ölümü denmesinin bir diğer sebebi ise, bebeklerin genellikle kendi yataklarında ölü olarak bulunmasından kaynaklanmaktadır.
Nedeni tam olarak bilinmemekle birlikte AÖBS’nun, bebeğin beyninin,nefes alıp verme ve uykusuzluğu kontrol eden bir bölümündeki kusurlarla ilişkili olabileceği
öngörülmektedir.
Yapılan araştırmalar, uykuda emzik kullanan bebeklerin derin uykuya geçtiklerinde, emzikleri ağızlarından düşse bile refleks olarak uyandığı ve bu durumun
AÖBS’nu azalttığını gösteriyor.
Bebeklerde doğumu izleyen haftalarda en kuvvetli refleks emmedir. Meme ya da biberon, bazı bebeklerde bu ihtiyacı karşılayabilirken bazı bebeklerde emme
arzusu, karnın doymasından sonra bile devam edebilir. Bu durumda emzik, size ve bebeğinize yardımcı olabilir. Ancak emziğin beslenme zamanının yerini
Gizlilik - Şartlar
Not: Yapılan araştırmalarda yeni doğan bebeklerin %85’inin emzik kullandığını göstermektedir.
Emzikler, bebeklerin duygularını kontrol etmelerine rahatlamalarına ve kendilerini güvende hissetmelerine yardımcı olabilir. Ayrıca emzik sayesinde uykuya
dalmaları kolaylaşacaktır. Bu durum, daha sakin bir bebek ve daha sakin ebeveynler anlamına gelebilir.
Not: Emme refleksi doğuştan gelir ve emzik verilmeyen bebekler parmak emebilir. Ve parmak emmeyi bırakmak emzik bırakmaktan daha güç olabilir.
Emzirmek doğal bir süreçtir, ancak sizin ve bebeğinizin bu duruma alışmanız biraz zaman alabilir. Bebeğinizi emzirecekseniz,sütünüzün gelmesi ve bu duruma
alışabilmeniz için ilk bir kaç hafta emzik kullanımı önerilmez. Böylelikle çekimi rahat olan emziğin memenin önüne geçmesi önlenir.
Kulak-Burun-Boğaz Hastalıkları:
Yapılan araştırmalar,uzun süre emzik kullanan bebeklerin,kullanmayan bebeklere göre daha fazla kulak-burun-boğaz hastalığına yakalandığı sonucuna varmıştır.
Bunun sebebi ise emzik emmenin genizde yarattığı basınç olduğu ileri sürülmektedir.
Uzun süre emzik kullanan bebeklerin doğal damak yapısı ve buna bağlı olarak diş sıralamalarında bozulmalar görülebilir. 2 yıl öncesi çıkan dişler için oluşan
problemler, emmenin bırakılmasını takiben 6 ay içerisinde düzelirken,2 yıl sonrasında emmeye devam edilmesi bu problemleri kalıcı hale getirebilmektedir.
Yine uzun süre emzik kullanımı sonucu, bebeğinizin günlük konuşmalardan uzak kalması dil gelişimini olumsuz etkileyebilmektedir. Ayrıca yine emzik sebebiyle
dişlerde meydana gelebilen sorunlar, konuşmada bozukluklar meydana getirebilir.
Bebeğinizin her huzursuzluğunda emzik teklif etmemek,aşırı bağımlılığı engellemek için en doğrusu olabilir.
Uyku esnasında emzik kordonunu çıkarmak boğulma tehlikesinin önüne geçer.
Bebeğinizin yaşına uygun ebatta emzik tercih edilmelidir.
Emzik bıraktırma sürecine önce siz hazır olmalı,kesin olarak karar vermeli ve bu süreci kademeli olarak yönetmelisiniz.
Emzik bıraktırma sürecinizin bebeğinizin stresli ve huzursuz bir dönemine denk gelmesi sonuca ulaşamamanıza sebep olabilir. Bu nedenle doğru zamanlamaya önem gösterin.
Bebeğinizin emzik kullanımı zamanlarını kontrolünüzde tutmanız, bıraktırma sürecinde daha rahat olmanıza sebep olacaktır.
Bırakma sürecini kademeli olarak yapmanız,onun ruh sağlığı için önemlidir.
Sonuç olarak emzik bıraktırma süreci sabır ve dikkat isteyen meşakkatli bir süreçtir. Ve bebeğinizi zorlamadan,ihtiyaçlarını göz ardı etmeden yürütmeniz gereklidir.
Gizlilik - Şartlar
Bebeğiniz normalde olduğundan daha huysuz, daha mızmız ve daha sorunlu mu? Kendinizi artık tükenmiş ve işin içinden çıkamaz durumda mı hissediyorsunuz? Her
şeyi yoluna koymuşken bebeğinizdeki bu ani değişimin sebebini bilemiyor ve kendinize mi yükleniyorsunuz? Yapmayın… Bebeğiniz Zihinsel Gelişim Sıçramaları
döneminde olabilir!
Çünkü kızım doğduğundan beri ne zaman işler çığırından çıksa kitaba koşuyor, “hah, atak haftasında, bu davranışları normal” diyerek sabır eşiğimi kuvvetlendiriyor,
onu anlamaya çalışıyor ve (belki psikolojiktir bilmiyorum ama) daha güçlü oluyorum.
Gizlilik - Şartlar
Türkçe çevirisi “Harika Haftalar” olan bu kitap bence başucu kitabınız olmaya aday!
“Eee atak dönemindeyiz kitabı okumaya vaktim mi var!” diyorsanız teknolojinin nimetlerinden yararlanabilir, kitabın uygulama halini edinebilirsiniz.
Sıçramanın ABC’si
Büyüme Atakları ve Zihinsel Gelişim Sıçramaları çok fazla karıştırılsa da aslında birbirinden çok ayrı oluşumlardır. Bu nedenledir ki, aslında Zihinsel Gelişim
Sıçraması geçiren bebeğimize “atak döneminde” diyebiliyoruz… Farklarını bilmek ister misiniz? Buyrun…
Büyüme Atağı
Büyüme atağı, vücutta ya da vücudun bir bölümünde görülen ani bir artış veya büyümedir ve çocuğun tüm gelişim süreci boyunca gerçekleşebilir. Ergenlik sırasında
gerçekleşen büyüme atakları herkes tarafından bilinir, çünkü bunlar son derece bellidir. Ancak belirtileri küçük olan çok sayıda büyüme atağı vardır. Kimi zaman
çocuklar bir gecede birkaç santim uzayabilir ve ardından büyüme uzun bir süre boyunca yavaşlar. Eski bir özdeyişte söylendiği gibi, “Bir bakmışsınız çocuğunuz
kıyafetlerine sığamıyor.” Bu bir büyüme atağıdır, fizikseldir.
Doğumdan sonra baş çevresinde gerçekleşen ilk üç büyüme atağı, bebeğinizin zihinsel gelişimindeki ilk üç “sıçramayla” aynı anda olur. Diğer büyüme atakları ve
sıçramalar nadiren çakışır.
Bebekler, sıçrama dönemlerinde kendi içlerinde korku ve kaygıya düşüyor. Bu nedenle daha fazla huysuz oluyor, daha az uyuyor, uykuya direniyor, sürekli meme
istiyor ve daha fazla ağlıyorlar…
Kitaba göre bebeğinizin ilk 20 ayında, 10 büyülü Zihinsel Gelişim Sıçraması Dönemi var! Bunlar;
Gizlilik - Şartlar
Her bebeğin gelişimi bireyseldir ve cinsiyet, çevre, prematüre doğum, kardeşler, genetik gibi sebepler bu gelişim sürecini etkiler. Ancak kitaba göre bebekler, bir iki
hafta öncesi ya da sonrası yukarıda belirtilen gelişim ataklarından geçmektedirler.
Not: Zihinsel Gelişim Sıçraması için hafta hesaplaması 40 haftalık gebelik bitimi olarak alınıyor yani bebeğiniz 38. haftada bile doğsa hesaplamayı 40 hafta
üzerinden başlatmanız gerekiyor.
Kitap, sıçrama haftalarının geldiğini nasıl anlayabileceğinizi, bu haftalarda neler olabileceğini, ne kadar süreceğini ve bebeğinize bu dönemlerde nasıl davranmanız
gerektiğini anlatıyor.
Gizlilik - Şartlar
Bebeğinizin ilk 20 ayında, 10 kez Zihinsel Gelişim Sıçraması ve 5 kez Fiziksel Atak gerçekleşir.
Konuya daha vakıf olabilmek için Zihinsel Gelişim Sıçramaları (Harika Haftalar) yazısını okumak ister misiniz?
Fiziksel Ataklar
2. ya da 3. Haftada,
3. Ayda,
6. Ayda,
9. Ayda,
ve 12. Ayda gerçekleşir.
Fiziksel ataklar sonucunda bebekler, gözle görülür bir şekilde büyümektedirler. Bazen bebeğiniz gözünüze birden büyümüş gibi gelebilir ya da dün olan bir kıyafeti
bugün olmuyordur… Bu durumlar yanılsamayı değil, bebeğinizin atak geçirdiğini gösterir. Fiziksel ataklar genelde 2-3 gün sürerler.
Not: Fiziksel ataklar sırasında bebeğiniz daha iştahlı olabilir. Emen bebekler daha çok emmek isteyebilir, ek gıda alan bebekler ise daha fazla karbonhidrata
yönelebilir. Bunun sebebi bebeğinizin büyüyen bedenine adaptasyonudur.
Bebeğinizdeki ilk Zihinsel Gelişim Sıçraması yaklaşık 5. Hafta sularında başlar ve 64. haftada da sonlanır.
Gizlilik - Şartlar
Oyunları tekrarlayabilir
Siz olmadan yapamayacağı şeyleri yapmanıza yardımcı olmanız için sizi ikna etmeye çalışabilir
Çoraplarını kendisi giymeye çalışır ama başarılı olamaz
Gizlilik - Şartlar
Not: Çocuğunuzu diğer çocuklarla kıyaslamayın. Her çocuk eşsizdir ve her çocuğun farklı tercihleri vardır.
Kendim yapabilirim
Kendi isteklerim var
Kendi kararlarımı kendim alabilirim
Yetki istiyorum
Çocuğunuz “İstediğimi yaparım. Beni engelleyemezsin!” diyecek kadar yaramaz olabilir
Anne ve babanın kendi hayatlarını sürdüren bireyler olduğunu anlamaya başlar
Etrafındaki konuşulan sözcükleri anlama konusunda etkileyici bir gelişim gösterir ve daha fazla kelime kullanmaya başlar
Sevgiler…
Gizlilik - Şartlar
Gizlilik - Şartlar
Hamilelik sırasında bulantı, tipik olarak en yaygın semptomlardan biridir ve kadınların çoğu için çok yorucu bir süreçtir. Çoğu araştırmaya göre kadınların %70’inin
gebelikte erken mide bulantısı geçirdiği ve yaklaşık %50’sinin ise kusma yaşadığı belirlenmiştir. Bulantı, sadece hamileliğin erken belirtilerinden biri olarak
bilinmekle kalmaz, aynı zamanda ilk üç aylık dönem boyunca ve bazen daha da uzun süre görülen bir semptomdur.
Bulantılar, kesinlikle rahatsız edici bir duygu olsa da, sizin ya da bebeğiniz için zararlı olmaması iyi haberdir ve genellikle sağlıklı bir hamileliğin bir göstergesi olarak
algılanır. Mide bulantısı, “sabah bulantısı” olarak adlandırılan ortak endişenin önemli bir parçasıdır.
Hamilelik sırasında mide bulantısına neden olan başka teoriler de vardır. Bu teoriler aşağıdakiler olabilir :
Östrojen, hamileliğin erken döneminde yükselen ve bulantılara katkıda bulunan başka bir hormondur.
Hamilelik değişikliklerine uyum sağlamaya çalışan hassas bir mide,bulantıları daha da kötüleştirebilir.
Stres veya yorgunluk , vücutta fiziksel bir reaksiyona neden olduğundan, bulantı ve kusmaya neden olur.
Ayrıca bu söylenenler tüm kadınların bulantı yaşayacağı anlamına gelmez, aksine bazıları hiç bulantı yaşamazken, bazıları ilk bir kaç hafta bazıları ise ilk üç ay
boyunca bulantı deneyimleyebilir.
Hamilelik sırasında mide bulantısını önlemek ve tedavi etmek için şunları deneyin:
Gizlilik - Şartlar
Dehidrasyonu (su kaybı) önlemek için düzenli olarak sıvı tüketilmelidir. Sıvı tüketimi bulantılara da iyi gelecektir. Öğün sırasında sıvı alamıyorsanız,öğün sonrasında yine
deneyebilirsiniz.
Soğuk,asitli,ekşi ve tatlı yiyeceklerden kaçının.
Az ve sık yiyin. Karbonhidrat ve yağ oranı düşük gıdalar bulantınıza iyi gelebilir. (ekmek,makarna ve pirinç gibi)
Ne zaman ve ne isterseniz onu yiyin. Tost ve kraker gibi tuzlu yiyecekler midenize iyi gelecektir.
Eğer yemek kokuları midenizi daha da kötüleştiriyorsa soğuk yiyecekler yemeyi deneyebilirsiniz.
danışınız.
Gizlilik - Şartlar
Bazı bebeklerin dişleriyle doğduğunu biliyor muydunuz? Yakın çevremde böyle bir durum ile karşılaşmış olmasam da zaman zaman haberlerde ya da forumlarda
denk geliyorum. Bebeklerin dişleriyle doğma olayına NATAL DİŞ deniliyor ve bu dişlerin %90’ı erken çıkmış süt dişleri olarak adlandırılıyor. (Bebeklerin dişli
doğması durumunun sebebi kesin bir cevaba sahip değildir)
Bu durum genellikle alt santral kesici dişlerde görülür ve dişler emmeyi zorlaştırmıyor ya da kökü sallanmıyor ise, (Tabii ki başka problemlere yol açıp
açılmadığına da bakılıyordur) her hangi bir müdahale edilmiyor, ancak durum tam tersi ise alınması gerekebiliyor.
Fakat çoğu bebek için diş çıkarma dönemi 6. ay civarında başlıyor! (Daha erken ya da daha geç de olabilir) Ve ne yazık ki diş çıkarma olayı en rahat,en sakin
bebeği bile uykusuz ve huzursuz bir bebek haline getirebiliyor. Bizde öyle oluyor!
Bu Makalede ;
Gizlilik - Şartlar
Yoğun salya,
Şişkin ve kabarmış diş etleri,
Damak altından görülen beyaz diş,
Sinirlilik,
Uyku problemi, (Gece uykusundan ağlayarak ve hıçkırarak uyanma)
Her şeyi ısırma,emme ve çiğnemeye çalışma,
Not:Bu belirtilerden birkaçını birlikte fark ederseniz, çocuğunuzun diş çıkarma olasılığı yüksektir – ancak her zaman başka bir olasılık olma durumu vardır.
Soğuk ve Basınç
Bebeğinizin ağrılı diş etlerine yardımcı olmak için soğuk ve basınç kullanılması mükemmel bir yöntemdir.Soğuk bölgeyi uyuşturmaya yardımcı olur ve basınç ise
iltihaplı diş etleri için yatıştırıcıdır. İşte bazı örnekler:
Dondurulmuş sebze. (Havuç,pırasa sapı ve yeşil soğan bizde çok işe yaramıştı)
Soğuk bir kaşık. (Eline tutuşturabilirsiniz)
Dondurulmuş bezler.
Diş Kaşıyıcılar
Yine dondurulmuş ya da giyilebilen diş kaşıyıcılar bu dönem için işinize yarayabilir. Ancak bunlarında iyi plastikten yapılmış olmasına dikkat etmek gerekiyor.
Zencefil, diş etlerinde sinir uçlarını yatıştırmak suretiyle diş çürümesini hafifletmeye yardımcı olan doğal bir anti enflamatuardır. En güçlü etki için, bir dilim
soyulmuş zencefil bebeğinizin diş etleri üzerinde 2-3 dakika boyunca ovun.
Misvak
Misvak’ın içeriğindeki maddeler sayesinde ağrı kesici bir özelliği olduğu söylenir. Özellikle ilk dişlerin çıkması sürecinde kurtarıcımız olmuştu.
Tarçın Çubuğu
Gizlilik - Şartlar
Papatya
Papatya, doğal olarak sakinleştirir ve sinirleri rahatlatarak ağrıları hafifletir. Bebeğinize dondurarak verebilirsiniz.
Yapılışı: Papatya çayı yaparak buz poşeti ya da buzdolabı buzluğuna döküp dondurun,daha sonra müslin bezlere sarıp,sabitleyin ve bebeğinizin eline verin.
Cennet Hurması bebeklere 8. aydan sonra verilebiliyor. Hurmanın tüketildiğinde ağızda bıraktığı uyuşukluk hissi,bebeklerin ağrısını hafifletiyor.Biz özellikle diş
dönemimizde püre haline getirerek bolca tükettik.
Karan l Yağı
Diş jelleri konusunda benim gibi endişeli iseniz,karanfil yağı sizin için güzel bir alternatif olabilir.
Yapılışı: Bir avuç karanfili havanda dövüyor ve un haline getiriyorsunuz. Üzerine bir tatlı kaşığı gerçek zeytinyağı ilave ederek buzdolabına kaldırıyorsunuz. Karışım
donup jel kıvamını alınca kullanılmaya da hazır oluyor. Karanfil, anestezik etkiye sahip bir baharat. Bu yüzden bebeğinizin diş etlerine masaj yaparak sürmeniz
rahatlamasına yarayacaktır.
Kehribar Kolye
Kehribar bir tür reçine ve ağrılara iyi geldiği söyleniyor.Bu sebeple daha bebeğim bir kaç aylıkken salyasına da yardımcı olsun diye bu kolyelerden edindim. Ancak
sadece uyanıkken taktığım için midir bilmiyorum, gözle görünür bir etkisini göremedim. Faydasını gören anneler,kolyeye inanmak ve gece gündüz takmak
gerektiğini söylüyorlar.
Ayrıca diş çıkaran bebeklerinin bağışıklığı azaldığı için hasta olmaya daha yatkındırlar, bu nedenle ebeveynler tarafından kontrol edilmeleri gerekir.
Not: Bu yazıda tavsiye edilen bilgiler tıbbi gerçeklikten ziyade tecrübelere dayanmaktadır bu nedenle denemeden önce lütfen doktorunuza danışınız.
Gizlilik - Şartlar
Bir bebek bekliyor ve büyük çocuğunuzu emzirmeye devam ediyorsanız,aklınızdan geçen birçok soru olabilir. Anneler hamileyken emzirebilir; bazıları doğumdan
sonra hem yeni bebeklerini, hem de büyük çocuklarını emzirir. Bu düzenlemeye “Tandem Emzirme” denilir.
Araştırmacılar yaptıkları çalışmalarda, normal hamilelik sırasında emzirmenin güvenli olduğu,anne karnındaki bebeğin ve emen bebeğin sağlıkları ve gelişimi ile ilgili
eksi bir durum olmadığı sonucuna varmışlardır. Emzirmeyi üstlenmek anne için “kişisel” bir karardır. Ancak yüksek riskli ve düşük tehlikesi olan gebelikler için
“Tandem Emzirme” seçeneği, mutlaka uzman bir doktorun onayı ile yapılmalıdır.
Araştırmalara göre hamilelik sırasında emzirme yeni doğmuş bebeği kolostrumundan mahrum etmeyecektir. Anne ne kadar sık ya da uzun sürerse emzirirse
emzirsin, yeni doğmuş bebek için doğumdan sonra kolostrum hala mevcut olacaktır. Hamileliği koruyan hormonlar anne sütünde bulunur, ancak bunlar emzirilen
çocuğa zararlı değildir.
Süt miktarındaki azalış sebebi ile emzirilen bebeğin kilo alımı takip edilmeli ve yaşına uygun şekilde takviye besinler alması gereklidir.
Gizlilik - Şartlar
Bu dönemde çevrenizde konu hakkında bilgili ve sizi destekleyen kişilerin olmasında da fayda var.
Yazımızın da kaynağı olan “La Leche League International” ve “La Leche League Türkiye” Emzirme Bilgi ve Destek Platformları sizin için faydalı olacaktır.
Ayrıca Facebook üzerinden Emziren Hamileler – Tandem Emzirme grubuna üye olabilir, sizinle aynı süreçlerden geçen annelerin tecrübelerinden de
faydalanabilirsiniz.
Tandem Emzirme
Doğum gerçekleştikten sonra da büyük çocuğunuzu emzirmeye devam ettirmeniz durumuna Tandem Emzirme denilir. Tandem Emziren annelerin geneli bu
durumun,büyük çocukların yeni doğan kardeşlerini daha çabuk kabul etmelerini ve kardeşler arası paylaşım duygusunu çok erken kazandırdığını söylüyor. Tandem
Emzirme ayrıca kardeşler arası özel bir bağ kurabilir.
Ancak daha önce de belirttiğimiz gibi,gebelik komplikasyonları bu düzenlemeye uygun değil ise veya anne artık bu durumdan rahatsızlık ya da acı duyuyorsa büyük
çocuğun emzirilmeden kesilmesi uygun olabilir. Lütfen gebelik takiplerinizi aksatmayın ve mutlaka uzman görüşlerden faydalanın.
Sevgiler
Gizlilik - Şartlar
Kızım Lena’nın doğumundan 1 ay sonra farkettiğimiz çeşitli egzersizerle atlattığımız, sonrasında oğlum Tuna’nın doğumuyla yeniden karşılaştığımız ve yeniden
atlattığımız hastalık; tortikollis.
Zaten tortikollis hakkında bilgiye sahipseniz ve tedavi yöntemleri hakkında bilgi almak istiyorsanız Tortikolis Tedavisi yazıma tıklayabilirsiniz.
Sizlere merhaba diyeceğim bu ilk yazımda baş ve boynun yana doğru eğikliği ve rotasyonel çarpıklığı ile karakterize bir hastalık olan tortikollisten bahsedeceğim.
Tortikollis Nedir
Tortikollis, kelime anlamı olarak eğri boyun anlamına gelir ve birçok nedene bağlı olarak gelişebilir. En çok görülen boyun eğriliği, doğumla birlikte fark edilen veya
doğumdan sonra görülen kas kaynaklı doğumsal boyun eğriliğidir.
Tortikollisin Sebepleri
Tortikolis her 100 çocuktan birinde görülen boynun eğik veya dönük olması durumuna denir. Doğum sırasında ya da sonradan kazanılmış olabilir. Doğumun zor
gerçekleşmesiyle doğan bebeğin boynunun uzatılmasıyla, kafasında aşırı gerilme ile kanama oluşabilir. Boynun bir tarafındaki kasın diğer taraftan kısa olmasından
dolayı kaynaklanır.
En sık boynun sağ kısmında rastlanır. Genellikle makat gelişi olan çocuklarda daha sık karşılaşılır. Tortikollisin nedeni tam olarak bilinmese de bu rahatsızlığın
yaşanmasında ailesel faktörler ve yatkınlıklar da çok önemlidir. Her iki bulguyu da ele aldığımda Lena ve Tuna’nın doğumlarının zor olması ayrıca amcalarının
tortikollis olması neden tortikollis olduklarını açıklıyor sanırım.
Tortikollis Teşhisi
Bu durum genellikle doğum sonrasındaki 2 ila 4. haftalarda ortaya çıkmaya başlar. Bebek başını bir tarafa doğru eğik tutar ya da boyunda elle hissedilen
bir şişlik bulunur. Bebek diğer yöndeki boyun hareketlerini yapmakta zorlanır. Daha şiddetli görülen vakalarda bebeğin yüz asimetrisinde kayma da olabilir. Tanısı
genellikle çocuk doktorları tarafından muayene anında konuluyor fakat, şişliğin boyutu ve diğer şişlik yapan sorunlardan ayırmak amacıyla ultrason (USG)
incelemesi yapılır.
Lena’nın tortikollis olduğunu 1 aylıkken boynunun sol tarafındaki fındık büyüklüğündeki şişliği farketmemizle öğrendik. Tuna’nınkini ise 5 aylıkken boynunun sol
tarafa doğru bariz eğik olmasıyla farkettik. Lena’nın tortikollis olmasını hastalığa dair bilgimiz olmadığından panikle karşılarken, Tuna da ablasından kaynaklı daha
tecrübeli olduğumuzdan gayet soğukkanlıydık. Teşhis ve tedavi açısından gayet tecrübeli bir şekilde atlattık.
Tortikollis Tedavisi
Hastalığın tedavisinde iki yöntem var; egzersiz ve cerrahi müdahale. Hastaların çoğunluğu ameliyat olmadan, erken teşhis ve düzenli germe egzersizleri ile
doğumdan sonraki ilk altı ayda düzelirler. Bazen hastalık tedavi olmadan da geçebilir ya da tedavi olunmazsa yüz asimetrisini de bozabilir. Tedavi olmamak bir
risktir. Bu yüzden uzmanlar mutlaka tedaviyi önerir. Lena ve Tuna’nın tedavileri düzenli yaptığımız egzersizlerle sonuç verdi.
Egzersizler
Gizlilik - Şartlar
Bu egzersizler fizik tedavi bölümünde veya fizyoterapist eşliğinde doktorun önerdiği şekilde dikkatlice uygulanmalıdır. Egzersizlerin nasıl yapıldığına yönelik özellikle
internet ortamında bir çok bilgi bulunmakta. Tavsiyem asla bir uzmana danışmadan bu egzersizlerin kendiliğinden yapılmamasıdır.
Sonuç olarak şunu söyleyebilirim ki, sözü geçen sağlık sorunu tedavisi olan, genellikle de tıbbi müdahaleye gerek kalmadan iyileşen bir hastalıktır. Burada önemli
olan erken teşhis olduğu kadar, egzersizlerin aksatılmadan düzenli yapılmasıdır.
Artık Tortikollis/Tortikolis’in ne demek olduğunu biliyorsunuz. Tedavisi hakkında bilgi almak için Tortikolis Tedavisi yazımı okuyabilirsiniz.
https://www.youtube.com/watch?v=JMWDwZM0x1sГ/embedyt]
NOT: Videodaki egzersiz örnektir,en doğru egzersiz reçetesi için doktorunuza başvurunuz.
Gizlilik - Şartlar
El,ayak ve ağız hastalığı; ellerde, ayaklarda veya ağızda ve bazen de kalça ve bacaklarda yaralara veya su kabarcıklarına neden olan bir hastalıktır. Acı çekebilirler.
Hastalık genellikle bir haftadan fazla sürmez.
El,ayak ve ağız hastalığı, çocuklarda yaygındır ancak yetişkinlerde de ortaya çıkabilir. Yılın herhangi bir zamanında meydana gelebilir, ancak en çok yaz ve sonbahar
aylarında görülür.
El-ayak ve ağız hastalığına enterovirüs adı verilen bir virüs neden olur.Virüs öksürme ve hapşırma yoluyla kolayca yayılır. Ayrıca enfekte dışkı veya su kabarcığı
sıvısı ile temas yoluyla yayılabilir. Bu temas, bebek bezlerini değiştirirken ,kabarcık veya yaralara sahip bir çocuğun dokunduğu bir cisme dokunarak
gerçekleşebilir. Genellikle hastalık bir topluluk içinde çıkar.
Bir kişinin virüse maruz kaldıktan sonra belirtilerin ortaya çıkması genellikle 3 ila 7 gün arası sürer. Bu zaman aralığı inkübasyon (kuluçka) dönemidir.
Belirtileri Nedir?
Öncelikle çocuğunuz yorgun hissedebilir, boğaz ağrısı hissedebilir veya 38.3 ° C (101 ° F) ila 39,5 ° C (103 ° F) arasında bir ateş olabilir.Daha sonra bir ya da iki
gün içinde, ağızda ya da ellerde, ayaklarda ve bazen de kalçada yaralar ya da kabarcıklar oluşabilir. Bazı durumlarda, kabarcıklar oluşmadan önce bir deri
döküntüsü ortaya çıkabilir. Kabarcıklar patlar ve kabuklanabilir.
Bazı durumlarda hiçbir belirti yoktur veya çok hafiftir. Ebeveynler hastalığı çocuklarından alabilir ve hatta farkına bile varamazlar.
Doktorunuz ,çocuğunuzun açıkladığınız belirtilerinden, vücuttaki yaralara ve kabarcıklara bakarak, el-ayak-ağız hastalığına sahip olup olmadığını söyleyebilir.Testler
genellikle gerekli değildir.
El-ayak ve ağız hastalığı genellikle tedaviye ihtiyaç duymaz. Çocuğunuzun semptomlarını hafifletmek için evde yapabilecekleriniz:
– Çocuğunuza, boğaz ağrısına yardımcı olmak için bol miktarda serin içecekler sunun.Aromalı buz parçaları ve dondurma gibi soğuk yiyecekler de yardımcı olabilir.
–Çocuğunuza cips ya da portakal suyu gibi asitli veya baharatlı yiyecekler ve içecekler vermeyin. Bu yiyecekler ağız yaralarını daha fazla ağrılı yapabilir.
Gizlilik - Şartlar
Çocukların hastalığın ilk haftası boyunca hastalığı yayması en olası zamandır. Ancak virüs birkaç ay boyunca dışkıda
kalabilir ve başkalarına da yayılabilir. Hastalığın yayılmasını önlemek için:
Evde Bakım
Çocuğunuz etkinliklere katılmak için yeterince iyi hissediyorsa, okula veya kreşe gidebilir.
Ellerinizi sık sık yıkayın.Bir kabarcığa dokunduktan veya enfekte bir çocuğun bezini değiştirdikten sonra ellerinizi yıkamak özellikle önemlidir.
Tüm aile üyelerini ellerini sık sık yıkamayı öğretin.
Hamile kadınlar dahil olmak üzere çok az yetişkinde bu hastalık görülür. Henüz doğmamış bir çocuk için riski tahmin etmek zordur. Deneyimlerden, doktorlar hamile
bir kadının el-ayak ağız hastalığına yakalanması veya hastalığa yakalanan birinin yanında olması durumunda, doğmamış bebeğin zarar görmesinin mümkün
olmadığını söyler. Doğmamış çocuğun zarar görebileceği en muhtemel süre ilk üç aylık dönemdir. Ancak o zaman bile risk azdır.
Gizlilik - Şartlar
Günümüzde “Glikoz Tolerans Testi” denilince insanların ikiye ayrılmış durumda olduğunu görmekteyiz. Özellikle ülkemizde bu test için “Şeker Yüklemesi”
ifadesi kullanılıyor ve sadece bu ifade bile insanın düşünmesi için yeterli bir sebep gibi görünüyor. Peki nedir bu Glikoz Tolerans Testi,niçin ve nasıl yapılır,riskleri var
mıdır? Bilinçli bir seçim yapmanız için işte bilmeniz gerekenler…
Glikoz testi, hamilelik sırasında gebe bir kadının kan şekeri seviyesini kontrol eden rutin bir testtir,ancak zorunlu değildir.
İkinci adım,ilk testte kan şekeriniz yüksek ise 3 saatlik bir Glukoz Tolerans Testi yaptırmanız gerekecektir. Bu test için:
Testinizden önce 8 ila 14 saat boyunca hiçbir şey (su hariç) yiyip içmemeniz gerekir.(Ayrıca test sırasında da yiyemezsiniz.)
Glikoz içeren bir sıvı içmeniz istenecektir. (100 gr) (5 dakika içerisinde sıvıyı içmeniz beklenir)
Sıvıyı içmeden önce kan vermeniz gerekecektir.
Ve daha sonra ise birinci,ikinci ve üçüncü saatlerde kan şekerini ölçmek için tekrar kan örneği alınması işlemi yapılacaktır.
Kan örnekleri sonucunda aşağıdaki 4 değerden en az 2 ya da daha fazlası normal çıkmaz ise Gestasyonel Şeker tanısı konulur. Eğer tek değer yüksek çıkarsa,test
bir ay sonra yinelenir.
Testinizden önce 8 ila 14 saat boyunca hiçbir şey (su hariç) yemeyin veya içmeyin. (Ayrıca test sırasında da yiyemezsiniz.)
Gebelik diyabeti tanısı için yukarıdaki değerlerden en az bir tanesinin yüksek olması yeterlidir.
Komplikasyonlar
Gestasyonel diyabet hastası kadınların çoğu tedavi edilirse sağlıklı bebekler dünyaya getirirler ancak dikkatle yönetilmeyen gestasyonel diyabet, kontrolsüz kan
şekeri seviyelerine yol açabilir,sizin ve bebeğiniz için sorunlara yol açabilir.
Tedavi edilmeyen gestasyonel diyabet, doğumdan önce veya kısa bir süre sonra bir bebeğin ölümüne neden olabilir.
Gizlilik - Şartlar
önce fazla kilolarınızdan kurtulmak daha sağlıklı bir hamilelik geçirmenize yardımcı olabilir.
Not: Kader Meşeli bu yazıda kendi tecrübe ve deneyimlerine yer veriyor. Lütfen en gerçek ve doğru bilgi için doktorunuza danışınız…
Gizlilik - Şartlar
Gereken önlemlerin alınmasına yönelik amacı olan bu özel günde, prematüreailesi olarak bizde 2. senemizi yaşıyoruz.
Bir çok yerde prematüre gününe dair çeşitli konferanslar, sempozyumlar düzenlenmektedir. Uzman doktorlar tarafından gerekli bilgilendirmeler yapılır ve aileler ile
birebir iletişime geçmek hedeflenir. Bu hedef doğrultusunda erken doğum riskinin her zaman olduğu ve herkesin yaşayabileceği ihtimali üzerinden tekrarlanarak
geçilmektedir.
Prematüre bebeklerin geçirdiği rahatsızlıklar ve neler yapılabileceği, alınabilecek önlemler, ebeveynlerin neler yapması gerektiği, evde prematüre bakımı, kontrol
süreçleri vs. hakkında ailelere detaylı bilgiler sunulmaktadır.
Gelişmiş yaşam şartlarına rağmen günümüzde her 10 bebekten 1’i prematüre doğuyor. Prematürelerimiz için en önemli süreç 23, 28 ve 32’inci haftalardır. Hayati
riskinin arttığı bu haftalarda doğru atılmayan adım ilerleyen dönemlerde önemli sağlık sorunlarına neden olabilmektedir.
27-28. haftalardan sonra ve 1000 gr. üzerindeki bebeklerin %90’nının hayatta kalabildiği belirtilmektedir.
Prematüre Farkındalık
Prematüre doğan bebeklerin renginin mor olduğunu biliyor muydunuz? Peki ya bu sebeple farkındalığı arttırmak için hazırlanan çalışmalarda; sağlıklı, minik mor
civciv görseli kullanıldığını? Prematüre için mor giy! sloganlarına da belki denk gelmişsinizdir. Benim çok ilgimi çekmiş ve duygulanmıştım bu ince fikirden dolayı.
Gizlilik - Şartlar
Sevgiler.
Gizlilik - Şartlar
Hemanjiom, kan damarlarının yoğun bir şekilde bir araya gelip topaklanması ile oluşan ve bu kan damarlarının ciltte veya cilt altında büyümesiyle meydana gelen
bir doğum lekesidir.
Hemanjiomlar, büyüdüğü ve değiştiği için iyi huylu tümör olarak da adlandırılırlar, fakat bunlar kanser değildir ve vücuttaki diğer yerlere ya da başka insanlara
bulaşmazlar.
Hemanjiomlar, sıklıkla boyun ve baş çevresinde görüldüğü gibi vücudun diğer bölgelerinde de görülebilirler. Vücudun işleyişini etkilemiyorsa, yani nefes alma ya da
görme gibi önemli işlevlere engel değilse, genelde tedaviye gerek görülmeyebilir.
Gizlilik - Şartlar
Bir bebeğin birden fazla hemanjiomu olabilir. Bir bebekte hemanjiom olması onu sağlık sorunları için artan riskli duruma sokmaz ancak bunlar bazı sendromlara
neden olabilirler.
Bir hemanjiom, nadiren vücudun içindeki, böbrek, akciğer, karaciğer veya beyin gibi, görülemeyeceği bir organda büyüyebilir.
Hemanjiomun tipi ve konumlandığı yer, tedavisini de şekillendirir. Tek seferde ya da kombinasyon halinde kullanılabilecek tedavi seçenekleri şunlardır.
İlaç tedavisi
Cerrahi müdahale
Lazer operasyon
Bebeğin yüzünde veya başındaki görülenler, estetik problem yaratabilir. Doktorlar, görüntünün ne kadar önemli olabileceğini anlar ve hemanjiomun tedavi edilmesi
ya da beklenilmesi konusunda ebeveynler ile birlikte çalışırlar.
Not: Diğer çocuklar ve yetişkinler çocuğunuzun hemanjiomunu merak ediyor olabilir. İlerleyen zamanlarda yok olacak olan doğum lekeleri olduğunu söylemek, çoğu
sorunun üstesinden gelecektir.
Bir hemanjiom kendi kendine iyileşebilir ancak ciltte bazı izler de bırakabilir. Kalan izler için ameliyat gerekebilir.
Gizlilik - Şartlar
Bebeğim ve Hemanjiomu
https://tatlibirtelas.com/bebegim-ve-hemanjiomu/
20 Kasım 2018
Kategoriler: Bebek & Çocuk, Sağlık
Etiketler: damar beni, dideral, doğum lekesi, dorzotim, hemanjiom, hemanjiyom, hematoloji, Prof. Dr. Faik Sarıalioğlu, timolol, timoptic
Kızımın doğumundan tam 60 gün sonra karşılaştığımız Hemanjiom terimine kısa süreli şok ile “merhaba” demiştik. O zamanlar yaşadığım şaşkınlık ve telaşın tarifi
yok.
Merhaba Hemanjiom
2 ay kontrolümüze sayılı günler kala bir sabah, kızımın kulağı ve şakağının kesişiminde kalan saçlı bölgede, sinek ısırığı gibi bir kırmızı leke farkettim. Ertesi gün
leke sanki biraz daha belirginleşmişti ve sonraki gün biraz daha… İç güdülerim bunun normal bir ilerleme olmadığından emindi.
Kontrol günü doktorumuza gösterdiğim ve sorduğum ilk şey buydu. Doktorumuz lekeyi inceleyip, bunun bir Yüzeysel Hemanjiom olduğunu, endişe edilecek bir
şey olmadığını, tedaviye gerek olmadığını ve bir süre büyümeye devam ettikten sonra, (en fazla 18 ay) bir iki sene içerisinde de gerilemeye başlayıp, zamanla yok
olacağını söyleyerek içimize su serpti.
Ancak artık teşhis sonucu elimizdeydi ve araştırma yapabilirdik. Google’da Hemanjiom terimini arattığımda karşıma çıkan görseller karşısında ikinci bir şok
dalgasına yakalanıverdik.
Eğer şuan aynı şeyleri yaşıyor ve aynı aramaları yapıp panik olduysanız lütfen! Sakin olup söyleyeceklerimi dinleyin!
Hemanjiom, türü ne olursa olsun tedavisi olan bir hastalık, panik yapmayın ve tedavinize odaklanın!
Hemanjiom hakkında detaylı bilgiye erişebilmek için Hemanjiom Nedir adlı yazıma BURADAN ulaşabilirsiniz.
Nasıl İlerledik?
Google’da hemanjiom etiketiyle ulaştığımız fotoğraflar nedeniyle dehşete düşüp birkaç farklı çocuk doktoruna daha göründük. Hepsi kendi doktorumuzun söylediği
şeyi söyledi.
Onlara göre şanslıydık, hemanjiomumuz hem deri üstünde, hem de geneli yüz çevresinde çıkan, görsel açıdan da kötü olan hemanjiomlardan değildi. Telaş
yapmadan süreci takip etmeliydik, geçecekti.
Sık aralıklarla hemanjiomu fotoğraflayarak, büyümeyi ve buna bağlı olarak kabarmayı belgelemeye başladım. Hemanjiomumuz giderek tatlı bir çileği andırmaya
başlamıştı.
Lekenin büyümesi ile birlikte üzerine vazife herkes kendi fikirlerini beyan için tetikteydi.
“Gebeliğimde bir şey aşerip, yiyemediğimden olmuştu bu leke” hepsi hemfikirdi. Suç benimdi!”
Gizlilik - Şartlar
Not: Sizler bu süreci yaşarken insanların konu hakkında birçok fikri olacaktır. Bilmeniz gereken ilk şey, hemanjiomun neden kaynaklandığı kanıtlanamamıştır.
İkincisi ise insanları dinlemeden doğum lekesi deyip geçmek, açıklama yapmaktan daha kolay bir yöntem. Tavsiyemdir.
Bu sırada ben yine araştırma ve neredeyse tüm kaynakları okuyup ezberlemekle meşgulken karşıma Facebook’ta bir grup çıktı.
Öncelikle bu gibi durumlarda çocuk doktoruna değil, bir Hematoloji/Onkoloji uzmanına görünmek ve mutlaka ultrason ile hemanjiomun iç organlarda olup olmadığına
Tedavisi olumlu sonuç veren onlarca insanın orada diğerlerini desteklemesi müthiş bir paylaşım.
Bu hastalık ile ilgili tavsiye edilen doktorlardan ilki, Prof. Dr. Faik Sarıalioğlu. Adana’da Başkent Hastanesinde görev yapıyor ve gruptan edindiğim bilgilere göre
binlerce hastanın olumlu tedavisinde etkin rolü var.
İkinci tavsiye edilen doktor ise, Tülin Traje Çelkan, İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Hastanesinde görev yapıyor ve yine aynı şekilde bu hastalık
konusunda olumlu sonuçlara vesile olan bir Hematolog.
Bizdeki hemanjiomun gerçekten yüzeysel (deri üstü) olması sebebiyle kendi hastanemizdeki yine tavsiye edilen doktorlar arasında olan Doç. Dr. Ceyhun Bozkurt ile
randevulaştık. Tahlillerimiz temiz çıktı ve yine tedaviye gerek görülmedi.
Gerçekten şanslıydık…
Hemanjiom Tedavisi
Bilinen tedaviler arasında ameliyat ya da lazer var, ancak yine gruptan öğrendiğim ve yukarıda tavsiyelerde geçen doktorların da başvurduğu iki yöntem daha var.
Dideral aslında bir kalp ve damar ilacı. Yukarıdaki linkten detaylı bilgi alabilirsiniz.
Bebeğin ilk bir yaşında vücudunda salgılanan “damar geliştirici faktör” çok yüksektir. Hemanjiomu olanlarda daha da yüksektir ki, büyümesi ve ilerlemesinin nedeni
bu damar geliştirici faktördür. İlacın etken maddesi, Propranolol’dur ve bu maddenin Hemanjiom tedavisine yaradığı tespit edilmiştir.
Ancak bu ilacı alması gerekenler bebekler olunca, bu konuda aileler tereddüt yaşayabiliyor. Bir bakıma haklılar. Ancak yine gruptaki ailelerden edindiğim geri
bildirim sonucu, bir yan etki ile karşılaşan nerede ise yok. (Eğer hemanjiom görsel bir yerde ve ileride çocuğunuzun psikolojisini bozacak büyüklükte ise bence
kesinlikle beklenmemeli ve tedavi edilmeli) Dideral kullanımında ilacın dozu bebeğin kilosuna ve bünyesine göre ayarlanır ve tedavi için bebek birkaç gün hastanede
gözetim altında tutulur.
İkincisi ise; etkin maddesi timolol maleat olan göz damlaları… Göze kullanılan bu damlaların hiç bir yan etkisi olmadığı ve özellikle yüzeysel hemanjiomları tedavi
ettiği kanıtlanmış.
Bu damlalardan bazıları:
Tomec
Timosol
Ne Durumdayız?
Hemanjionumuzun hacmi iri bir fındık büyüklüğüne ulaştıktan sonra (bir yaşında) büyüme durdu ve kullandığımız Tomec damla sayesinde orta bölgeden açılmaya
başladı, biraz ara verip damlaya yeniden başladık. Gözle görülür azalma ve açılma mevcut.
Gizlilik - Şartlar
Hemanjiomlu Çilek Kardeşler grubunda yine bu damlalar sayesinde bir çok hemanjiomun iyileştiğini görebilirsiniz, insanlar paylaşıyor.
Benim sizlere naçizane tavsiyem, çevreden gelen “büyüyünce geçer boşuna tedavi ettirme, kısmetin o senin” gibi söylemleri dinlemeyin ve bir hematoloji uzmanına
görünün. Çocuk doktorları bu konuda uzman olmayabiliyor haliyle. Ve tedaviye inanın…
Daha detaylı bilgi almak için Hemanjiom Nedir adlı yazıma buradan ulaşabilirsiniz.
Sağlıkla.
Not: Kader Meşeli bu makalede kendi tecrübelerine yer veriyor. Lütfen en doğru bilgi için doktorunuza danışınız.
Gizlilik - Şartlar
Gebelikte Beslenme
https://tatlibirtelas.com/gebelikte-beslenme/
23 Kasım 2018
Kategoriler: Hamilelik ve Doğum
Etiketler: gebelik diyeti, gebelikte beslenme, gebelikte besleyici gıdalar, hamilelikte besleyici gıdalar
Gebelikte sağlıklı beslenme alışkanlığı hem kendiniz hem de bebeğiniz için çok önemlidir.Bu süre zarfında vücudunuzun ek besin, vitamin ve minerallere ihtiyacı
vardır.Gebeliğinizin ilk tremesterinde ekstra kaloriye ihtiyacınız yoktur ancak, ikinci ve üçüncü trimesterde her gün 350-500 ekstra kalori gerekebilir.
Kötü beslenme alışkanlıkları aynı zamanda gestasyonel diyabet ve doğum komplikasyonları riskinizi de arttırabilir.
Basitçe söylemek gerekirse, sağlıklı ve besleyici gıdalar seçmek, sizin ve bebeğinizin sağlığını güvence altına almaya yardımcı olacaktır.
Ayrıca doğum sonrası hamilelik ağırlığını kaybetmek için gebelik sırasındaki sağlıklı beslenme çok önemlidir.
1-Süt Ürünleri
Hamilelik sırasında, büyüyen fetüsün ihtiyaçlarını karşılamak için ekstra protein ve kalsiyum tüketmeniz gerekir.
Süt, kalsiyumun en iyi besin kaynağıdır ve yüksek miktarda fosfor, çeşitli B vitaminleri, magnezyum ve çinko sağlar.
Yoğurt,özellikle hamile kadınlar için çok faydalıdır.Yoğurt, diğer birçok süt ürününden daha fazla kalsiyum içerir.
Özet: Süt ürünleri, (özellikle yoğurt) hamile kadınlar için mükemmel bir seçimdir. Artan protein ve kalsiyum gereksinimlerinizi karşılamanıza
yardımcı olurlar. Probiyotikler ise komplikasyon riskini azaltmaya yardımcı olur.
Gizlilik - Şartlar
2-Baklagiller
Bu grupta mercimek, bezelye, fasulye, nohut , soya fasulyesi ve yer fıstığı bulunur.
Baklagiller , tüm vücudunuzun hamilelik sırasında daha fazlasına ihtiyaç duyduğu lif, protein, demir, folat (B9) ve kalsiyum kaynaklarıdır.
Folat, B vitaminlerinden biridir (B9). Özellikle ilk trimesterde anne ve fetüsün sağlığı için çok önemlidir.
Bununla birlikte, çoğu hamile kadın neredeyse yeterince folat tüketmemektedir! Yetersiz folat alımı, çocuğunuzun yaşamın ilerleyen dönemlerinde enfeksiyonlara ve
hastalıklara daha yatkın olmasına neden olabilir.
Baklagiller yüksek miktarda folat içerir . Bir fincan mercimek, nohut veya siyah fasulye, Folat ihtiyacının % 65-90’ını sağlayabilmektedir.
Ayrıca, baklagiller lif olarak da çok yüksektir. Bazı çeşitleri de demir, magnezyum ve potasyumda yüksektir.
Özet: Baklagiller, folat, lif içeren ve besleyicilik yönünden mükemmel kaynaklardır. Folat hamilelik sırasında çok önemli bir besindir ve bazı doğum
kusurları ve hastalıkları riskini azaltabilir.
3-Tatlı Patates
Tatlı patatesler, vücudunuzda A vitamini haline dönüşen ve bir bitki bileşiği olan beta-karoten açısından çok zengindir.
A vitamini, çoğu hücre ve dokunun büyümesi ve farklılaşması için gereklidir. Sağlıklı fetal gelişim için ise çok önemlidir.
Gebe kadınların genellikle A vitamini alımını %10-40 oranında artırmaları tavsiye edilir.
Bununla birlikte, aşırı miktarda yendiğinde toksisiteye neden olabilir, çok yüksek miktarda hayvansal kaynaklı A vitamini alımından kaçınmaları da tavsiye edilmektedir.
Bu nedenle, beta-karoten hamile kadınlar için çok önemli bir A vitamini kaynağıdır.
Ayrıca tatlı patatesler, doygunluğu artırabilecek, kan şekeri yükselmelerini azaltabilecek,sindirim sağlığını ve hareketliliğini artırabilecek lif içermektedirler.
Özet: Tatlı patatesler vücudunuzun vitamin A ihtiyacını karşılayabilecek mükemmel bir beta-karoten kaynağıdır. A vitamini, büyüyen
fetüsünüzdeki hücrelerin büyümesi ve farklılaşması için önemlidir.
4-Somon
Gizlilik - Şartlar
Bununla birlikte, gebe kadınların balık tüketimini yağlı balıklarda bulunan cıva ve diğer kirletici maddeler nedeniyle haftada iki kez olarak sınırlamaları tavsiye edilir.
Son olarak somon genellikle beslenmede eksik olan D vitamininin doğal kaynağından biridir. Vücudunuzdaki kemik sağlığı ve bağışıklık fonksiyonu dahil birçok süreç için çok
önemlidir.
Özet: Somon, büyüyen bebeğinizde beyin ve göz gelişimi için önemli olan temel omega-3 yağ asitleri EPA ve DHA’yı içerir. Aynı zamanda doğal bir
D vitamini kaynağıdır.
5-Yumurta
Yumurtalar, hemen hemen ihtiyacınız olan her besin kaynağını içeren gıdalardır.
Büyük bir yumurta, 77 kalori, bunun yanı sıra yüksek kaliteli protein ve yağ, aynı zamanda birçok vitamin ve mineral içerir.
Yumurtalar harika bir kolin kaynağıdır . Kolin, beyin gelişimi ve vücut sağlığı da dahil olmak üzere birçok süreç için gereklidir.
Gebelik sırasındaki düşük kolin alımı, nöral tüp defekti riskini artırabilir ve muhtemelen fetüste beyin fonksiyonunun azalmasına neden olabilir.
Özet: Yumurta, inanılmaz besleyici ve genel besin alımınızı arttırmanın harika bir yoludur. Ayrıca beyin sağlığı ve gelişimi için gerekli olan temel
besin maddesi olan kolin içerirler.
Brokoli,lahana ve ıspanak gibi koyu yeşil yapraklı sebzeler, hamile kadınların ihtiyaç duyduğu besinlerin çoğunu içerir.
Ayrıca, brokoli ve koyu yeşil yapraklı sebzeler antioksidan bakımından zengindir. Ayrıca bağışıklık sistemi ve sindirime yarar sağlayan bitki bileşikleri içerirler.
Yüksek lif içeriğinden dolayı bu sebzeler, hamile kadınlar arasında yaygın bir sorun olan kabızlığı önlemeye yardımcı olabilir.
Koyu yeşil yapraklı sebzeler, düşük doğum ağırlığı riskini azaltmaya yarar.
Özet : Brokoli ve yapraklı yeşillikler, hamile kadınların ihtiyaç duyduğu besinlerin çoğunu içerir. Ayrıca kabızlığı önlemeye veya tedavi etmeye
yardımcı olabilecek lif açısından da zenginler.
7-Yağsız Et
Gizlilik - Şartlar
Ayrıca, sığır eti aynı zamanda demir, kolin ve diğer B vitaminleri bakımından da zengindir – bunların tümü hamilelik sırasında daha yüksek miktarlarda gereklidir.
Demir, kırmızı kan hücrelerinin hemoglobinin bir parçası olarak kullandığı temel bir mineraldir. Vücudunuzdaki tüm hücrelere oksijen vermek için önemlidir.
Hamile kadınların kan hacmi arttıkça daha fazla demir ihtiyacı oluşur. Bu üçüncü trimesterde özellikle önemlidir.
Demir eksikliği, erken doğum ve düşük doğum ağırlığı riskini ikiye katlayabilir.
Demir ihtiyacının sadece diyetle karşılanması zor olabilir, özellikle de birçok gebe kadın gebeyken etten tiksinir.
Özet: Yağsız et, yüksek kaliteli bir protein kaynağıdır. Sığır eti ve tavuk, hamilelik sırasında önemli besinler olan demir, kolin ve B vitaminleri
açısından da zengindir.
8- Balık Yağı
Balık yağı, fetal beyin ve göz gelişimi için gerekli olan omega-3 yağ asitleri EPA ve DHA açısından çok zengindir.
Düşük D vitamini alımı, preeklampsi riskinin artmasıyla ilişkilendirilmiştir. Bu potansiyel olarak tehlikeli komplikasyon, yüksek tansiyon, el ve ayakların şişmesi ve idrardaki
protein ile karakterizedir.
Tek bir porsiyon (bir çorba kaşığı veya 15 ml) balık yağı, önerilen günlük omega-3, D vitamini ve A vitamini alımından daha fazlasını sağlar.
Bununla birlikte, günde birden fazla porsiyon tüketmeniz tavsiye edilmez, çünkü çok önceden hazırlanmış A vitamini cenin için tehlikeli olabilir. Yüksek omega-3 seviyeleri de
Özet : Tek bir porsiyon (bir çorba kaşığı veya 15 ml) balık yağı, gerekli miktarda omega-3 yağ asidi, D vitamini ve A vitamini sağlar. Balık yağı,
deniz ürünleri yemeyen kadınlar için özellikle önemli olabilir.
9-Meyveler
Gizlilik - Şartlar
Meyveler, hem su hem de lif içerdikleri için harika bir atıştırmalıktırlar. Çok fazla lezzet ve beslenme sağlarlar ancak nispeten az kaloriye sahiptirler.
Özet : Meyveler su, karbonhidrat, C vitamini, lif, vitamin, antioksidan ve bitki bileşikleri içerir. Hamile kadınların besinlerini ve su alımını
artırmasına yardımcı olabilirler.
Kepekli tahıllar yemek , hamile kadınların özellikle ikinci ve üçüncü trimesterlerde artan kalori gereksinimlerini karşılamasına yardımcı olabilir.
Rafine tanelerin aksine, tam tahıllar lif, vitamin ve bitki bileşikleri ile doludur.
Özet: Tam tahıllar lif, vitamin ve bitki bileşikleri ile doludur. B vitaminleri, lif ve magnezyum açısından da zenginler – hepsi hamile kadınların
ihtiyaç duyduğu gıdalardır.
11-Avakado
Avakadolar, lif, B vitaminleri (özellikle folat), K vitamini, potasyum, bakır, E vitamini ve C vitamini içerirler.
Avokadolar, sağlıklı yağlar, folat ve potasyum içeriği yüksek olduğundan, hamile kadınlar için mükemmel bir seçimdir.
Sağlıklı yağlar bebeğinizin cildini, beynini ve dokularını oluşturmaya yardımcı olur ve folat nöral tüp defektlerini önlemeye yardımcı olabilir.
Potasyum , bazı kadınlar için hamileliğin yan etkisi olan bacak kramplarını hafifletebilir. Ve aslında avokadoda muzdan daha fazla potasyum vardır.
Özet : Avokado, yüksek oranda tekli doymamış yağ asitleri, lif, folat ve potasyum içerir. Fetal sağlığın iyileştirilmesine ve hamile kadınlarda sık
görülen bacak kramplarının rahatlatılmasına yardımcı olabilirler.
Gizlilik - Şartlar
Bu nedenle, bir kurutulmuş meyve porsiyonu folat, demir ve potasyum dahil olmak üzere birçok vitamin ve mineralin tavsiye edilen alımının büyük bir yüzdesini sağlayabilir.
Bununla birlikte kurutulmuş meyveler, yüksek miktarda doğal şeker içerir. Şekeri doğal yolla almak için harika bir atıştırmalıktırlar.
Ancak Kurutulmuş meyveler kalori ve besin alımını artırmaya yardımcı olsa da, bir seferde birden fazla porsiyon tüketilmesi genellikle tavsiye edilmez.
Özet : Kurutulmuş meyveler, besleyici olduklarından, hamile kadınlar için oldukça yararlıdır. Fazla şeker alımını önlemek için porsiyonlarınızı
sınırlandırdığınızdan emin olmanız önemlidir.
13- Su
Hamilelik sırasında, kan hacmi yaklaşık %50 oranında artar. Bu nedenle, uygun şekilde nemlendirilmiş olmanız önemlidir.
Bu nedenle su içmek hem sizin hem de bebeğiniz için çok önemlidir.
Vücudunuzun su kaybı semptomları arasında baş ağrısı, anksiyete, yorgunluk, kötü ruh hali ve unutkanlık bulunur.
Ayrıca, su alımınızı arttırmak, kabızlığı hafifletmeye ve hamilelik sırasında sık görülen idrar yolu enfeksiyonları riskinizi azaltmaya yardımcı olur.
Genel kurallar günde yaklaşık 2 litre su içmenizi tavsiye eder, ancak gerçekten ihtiyaç olan miktar kişiye göre değişir.
Özet : Hamilelik sırasında kan hacminiz arttıkça içme suyunun önemi ortaya çıkar. Uygun hidrasyon ayrıca kabızlık ve idrar yolu enfeksiyonlarını
önlemeye yardımcı olabilir.
Dip Not:
Hamilelik sırasında ne yediğiniz, enerjinizi ve esenliğinizi etkiler.Ayrıca bebeğinizin sağlığını ve gelişimini doğrudan etkiler…
Kalori ve besin ihtiyaçları arttıkça, besin açısından yoğun ve sağlıklı besinler seçmeniz çok önemlidir .
Hamilelik sırasında kilo almak normaldir, ancak bunu sağlıklı bir şekilde kazanmak önemlidir. Bu size, bebeğinize ve hamilelikten sonraki sağlığınız için fayda sağlar.
Bu liste sağlıklı, iyi beslenmiş bir hamilelik için iyi bir başlangıç olmalıdır.
Sevgiler…
Gizlilik - Şartlar
Kolik Nedir
https://tatlibirtelas.com/kolik-nedir/
26 Kasım 2018
Kategoriler: Bebek & Çocuk
Etiketler: beyaz gürültü, kolik, kolik belirtileri, kolik masajı, kolik ne kadar sürer, kolik nedeni, kolik nedir, kolikle başa çıkma yöntemleri, profilo ninni makinası
BU MAKALEDE
Bebeğiniz ikinci haftadan itibaren (15. gün ve sonrası) ortada görülen hiç bir neden olmaksızın en az üç hafta boyunca,haftada üç ya da daha fazla günde,üç
saatten fazla ve sakinleştirilemeyecek şekilde ağlıyorsa kolik olarak değerlendirilebilir.Kolik bir hastalık değildir ve bebeğinize uzun vadede zarar vermez, ancak
bebekler ve ebeveynleri için zor bir süreçtir.
Normal bebekler genellikle altları ıslak olduğunda,acıktıklarında,korktuklarında ya da yorgun olduklarında ağlarlar. Kolik bebekler ise genellikle aynı saatte (öğleden sonra ya
Karınları şiştir ve gazları vardır. ( Gaz,koliğe neden olmaz ancak,ağlamalar sırasında aşırı şekilde hava yutan ve beslenme sonrası gazı yeteri şekilde çıkarılamayan bebeklerde
bu şikayet görülür.)
Gizlilik - Şartlar
Bebeğin sindirim sisteminin olgunlaşmamış olması, rahatsızlığa neden olup kolik için bir neden olabilir.
Bebeğin,meme veya formül süt içindeki bazı maddelere karşı hassas olması, kolik için bir neden olabilir deniliyor.
Süt alerjileri ve laktoz intoleransı koliklikle benzer semptomlara sahiptir. Ancak bu teoriler kanıtlarla desteklenmemektedir.
Gebeliklerinde sigara içen annelerin bebeklerinde kolik rahatsızlığına daha çok rastlanılmıştır.
Kolik, birinci, ikinci veya üçüncü doğan çocuklar arasında daha sık görülür diye bir şey yoktur.
Anne sütüyle veya formülle beslenen bebeklerin eşit olarak kolik olması muhtemeldir.
Evet, uzun ve zorlu bir tünel. Bu sırada, bebeğinizi en iyi şekilde nasıl rahatlatacağınızı ve ona ne şekilde yaklaşmanız gerektiğini öğrenmelisiniz. Kolikli bir bebeğe
bakmak çok stresli olabilir ve kendi refahınızı korumak için dinlenmeyi ve kısa molalar vermeyi ihmal etmemelisiniz. Yürüyüşe çıkmak ve hatta ağlamak gevşemeniz
için size iyi gelebilir.
Ten Teması
Çalışmalar, kolik bebeklerin daha çok ten teması ile daha az ağladıkları yönünde. Bu nedenle mümkün olduğu kadar onu kucaklayın.
Hareket Edin
Kolik bir bebeğe en iyi gelecek şeylerden birisi de harekettir. Hareketi çeşitlendirebilirsiniz; yürüyüşler,salıncaklar,araba gezileri bebeğinize iyi gelecektir.
Masaj
Gaz kabarcıkları bir bebek için gerçekten rahatsız edici olabilir. Ve bebekler ağlarken, daha fazla hava yutuyor,daha fazla gaz üretiyorlar. Buda daha fazla acıya,
daha fazla ağlamaya neden oluyor.Karın masajı bu rahatsızlığı hafifletmeye yardımcı olabilir. Kolik bebekler için masaj videosuna buradan ulaşabilirsiniz.
Beslenmenizi değiştirin
Yapılan araştırmalar, emzirilen bebeklerin anne sütü aracılığı ile gaz yapabilecek besinlerin emilimini sağladığı yönünde. Bu nedenle kolik döneminde gaz
yapabilecek besinlerden uzak durun.
Gaz Çıkarma
Her beslenme sonrasında mutlaka bebeğinizin gazını çıkarın. Emzirme ya da biberon ile besleme sırasında hava yutmaması için mümkün olduğu kadarıyla dik
tutun.
Beyaz Gürültü
Farklı frekanstaki seslerin biraraya gelmesi ile oluşan “Beyaz Gürültü” sesleri,bebeklerin anne karnında duydukları seslere benzer olduğundan, ( kalp atışı
sesi,amniyon sıvısının sesi ve barsaklardan gelen sesler gibi) bebek kendini güvende hissedecek ve uykuya daha kolay dalacaktır.
Banyo
Ilık bir banyo bebeğinize iyi gelecektir. Hafif bir müzik eşliğinde bebeğinize banyo yaptırabilirsiniz.
Uyaranları Azaltın
Bütün bebekler fazla uyarandan rahatsızlık duyarlar. Fazla ışık,gürültü,sesler… Mümkün olduğu kadar kolik bebeğinizi fazla uyarana maruz bırakmayın.
Biberon değişimi
Bebeğiniz kolikse ve biberon ile besleniyorsa kullandığınız biberonun hava yutmasını engelleyici türden olmasına özen göstermelisiniz.
Gizlilik - Şartlar
Kundaklama
Kundaklanan bebek kendisini hala anne rahminde sanarak güvende hisseder ve daha sakin olur. Kolik bebekler için özellikle tavsiye edilir.
Bazen ne yaparsanız yapın bebeğiniz ağlamaya devam edebilir. Bebeğinizin ağlaması kesinlikle aklınızın sınırlarını test edebilir, ama kendinize tekrar ve tekrar
çocuğunuzun herhangi bir tehlikede olmadığını hatırlatmanızda fayda var. İçgüdüleriniz başka türlü söylese bile,kolik ciddi bir sağlık sorunu değildir. Bu bir gelişme
aşamasıdır ve geçecek.
Son olarak; kolik ile baş etmenin büyük bir kısmı da kendinize dikkat etmenizdir. Uykuya ihtiyacınız var. Huzur ve sessizliğe ihtiyacınız var. “Sen” zamanına
ihtiyacınız var. Ailenizden ve arkadaşlarınızdan bebeğinizin bakımı ve kendinize kısa da olsa biraz zaman ayırabilmek için yardım isteyin. Unutmayın ki bebeğinize iyi
bir şekilde bakım verebilmek için kendinizi iyi hissediyor olmanız şart!
Gizlilik - Şartlar
Otizm Hakkında
https://tatlibirtelas.com/otizm-hakkinda/
27 Kasım 2018
Kategoriler: Güncel, Otizm
Etiketler: autism, davranis bozuklugu, Hepimiz Eşsiziz, otizm, otizm nedir, otizm spektrum bozuklugu, otizmin karakteristik özellikleri, ozel beceriler
Öncelikle belirtmek isteriz ki www.tatlibirtelas.com ailesi olarak Otizm’i bir hastalık olarak değil,farklılık olarak kabul ediyor ve konuda hassasiyet rica ediyoruz.
Otizm, otizm spektrum bozukluğunu tanımlamak için kullanılan genel isimdir. Bu karmaşık bir nörobiyolojik bozukluktur, beyin gelişimi de dahil olmak üzere birçok
vücut sistemini etkiler. İletişim sorunları olan çoğu birey,tipik sosyal etkileşimlerde zorluk ve spesifik davranış kalıpları tekrarlama eğilimi gösterir.Ayrıca belirgin bir
şekilde kısıtlanmış faaliyet ve ilgi repertuvarı vardır.
Otizmli çocukların iletişiminde sorunlar vardır. Başkalarının ne düşündüğünü ve hissettiğini anlamakta zorlanırlar. Bu, kendilerini kelimelerle veya jestlerle, yüz
ifadeleriyle ve dokunuşlarla ifade etmelerini çok zorlaştırır.
Otizm belirtileri tipik olarak yaşamın ilk üç yılında görülür. Bazı çocuklar doğumdan itibaren işaretler gösterir. Diğerleri ilk başta normal olarak gelişir, sadece 18 ila
36 aylık olduklarında ani olarak semptomlara kaymaktadırlar. Bununla birlikte, bazı çocukların, ortam talepleri kapasitelerini aşana kadar bir iletişim bozukluğu
belirtisi göstermeyebileceği kabul edilmiştir. Otizm, erkeklerde kızlara göre dört kat daha yaygındır. Irk, etnik ve sosyal sınırlar bilmez. Aile geliri, yaşam tarzı ya da
eğitim düzeyleri, çocuğun otizmli olma şansını etkilemez.
Bilim insanları, anormal gen ve otizm arasında bir bağlantı olabileceği ve virüs, kimyasal madde veya doğumda oksijen eksikliği gibi başka etkenlerin bir kişide
otizm geliştirme olasılığının daha fazla olabileceğinden şüphelenirler.
Tüberoz skleroz (iyi huylu tümörlerin beyinde ve diğer hayati organlarda büyümesine neden olan nadir bir genetik bozukluk)
Frajil X sendromu (entelektüel yetersizliğin en yaygın kalıtsal şekli)
Tedavi edilmemiş fenilketonüri (PKU) – vücut normal metabolizma için gerekli olan bir enzimden yoksun olduğunda ortaya çıkar.
Otizmin diğer potansiyel nedenleri pestisitler ve cıva gibi ağır metaller de dahil olmak üzere çevresel toksinlerdir diye söylenir. Çevrede artık ağır metallerle
geçmişte olduğundan daha sık karşılaşılmaktadır. Otizmi olan ya da bunu geliştirme riski yüksek olan kişilerin bu toksinlere karşı diğerlerinden daha hassas olmaları
bilinmektedir.
Bazı kaynaklarda ise aşıların otizme neden olduğu söylenmektedir ancak bu konuda da diğerlerinde olduğu gibi her hangi bir kanıt yoktur.
Başta da belirtildiği gibi,”otizmin nedeni budur” diyebilmek için kanıtlanan bir gerçek henüz bilinmemektedir.
Hepimiz Eşsiziz
Otizm Spektrum Bozukluğu (ASD) olan her kişi benzersizdir ve farklı yeteneklere sahip olacaktır. ASD’lerin neden olduğu semptomlar bir kişide çok hafif ve
diğerinde oldukça şiddetli olabilir.
Şiddetli otizm koşullarına sahip bireylerde ciddi bilişsel gerilik, duyusal problemler, tekrarlayıcı ve olağan dışı davranış belirtileri olabilir. Bu belirtiler, kendine zarar
verme, savunmasızlık ve saldırganlık içerebilir. Uygun müdahale olmadan, bu semptomlar çok kalıcı ve değişmesi zor olabilir. Ağır otizmli bir kişiyle yaşamak ya da
çalışmak çok zor olabilir, bu da muazzam bir sabır ve şartların anlaşılmasını gerektirir.
Bununla birlikte, hafif otizm koşullarına sahip bireyler, kişilik farklılıklarına sahip gibi görünerek, ilişki kurmayı zorlaştırıyor gibi olabilir.
Otizmin birincil belirtileri arasında iletişim ve sosyal etkileşim ile tekrar eden ilgi alanları ve aktiviteler gibi sorunlar yer alır.
Okuma Becerileri
Görsel,mekansal yetenekler
Müzik becerileri
Yukarıdaki istisnai beceriler, diğer gelişim alanlarındaki ince veya önemli gecikmelerle birleştirilebilir. Tanı ile tüm bireyler aşağıdakilerden bazılarını göstermektedir:
Rutin bağımlılığı
Duyusal uyarıma anormal yanıtlar
Davranış sorunları
Entelektüel işleyiş değişkenliği
Bağışıklık düzensizlikleri
Beslenme eksiklikleri
Gastrointestinal problemler
Karakteristik özellikleri
Çocuğunuzda bu özelliklerden bazıları varsa ve henüz 18 ve 36 aylar arasındaysa erken belirtileri gösteriyor olabilir.
Gizlilik - Şartlar
Otizmden şüpheleniyorsanız doktorunuza başvurunuz. Erken belirtilerin tanısı,bu durumun seyrinde önemli rol oynar. Otizm Spektrum Bozukluğunun görülme sıklığı
yaygındır.
Şu anda çocuklarda görülme oranı 68 çocukta 1 dir.
What is autism?
Gizlilik - Şartlar
Gebelikte Ventrikülomegali
https://tatlibirtelas.com/ventrikulomegali/
27 Kasım 2018
Kategoriler: Hamilelik ve Doğum, Sağlık
Etiketler: 07 ventrikülomegali, 10, amniyosentez, anomali, asimetrik borderline ventrikülomegali, Atıl Yüksel, beyin omurilik sıvısı (BOS), beyinde su toplanması, choroid
pleksus, corpus callsum
Teknoloji gelişti, artık ultrason gibi görüntüleme sistemleri çok daha detaylı. Bebeğimizin cinsiyetinden mesanesindeki idrarına kadar birçok şeyi daha
karnımızdayken görebiliyoruz. Bu çok iyi ama.. Bazı durumlar “her şeyi bilmek her zaman iyi değil galiba” dedirtebiliyor.
Bu yazımda sizlerle hamileliğim sırasında karşılaştığım bazı olumsuzlukları ve yaşadığım o sancılı süreci anlatacağım.
İlk çocuğumu 27 yaşında aldım kucağıma, gayet konforlu bir hamilelik sonrası sağlıklı bir oğlan çocuğu getirdim dünyaya. Üç sene sonra tekrar hamile olduğumu
öğrendiğimde yine aynı şekilde kolay bir hamilelik olacağını ve oğlumun henüz küçük olmasının pek bir dezavantaj oluşturmayacağından neredeyse emindim.
Koroid Pleksus Kisti, Ventrikülomegali, Hidrosefali, NIPT Testi, Kordon Sentez, Fetal MR, Corpus Callsum, Ekojenite v.s. v.s. daha neler neler öğrenecek neler
yaşayacakmışım da haberim yokmuş.
Hamile olduğumu öğrendiğimde 6 hafta 4 günlüktü bebeğim. Beklenmeyen bir hamilelik olduğu için biraz geç fark ettik durumu. Öğrendikten birkaç gün sonra ise
beklenmeyen bir kanama yaşadım. Neredeyse tüm arkadaşlarım hamileliklerini düşük tehlikesi nedeni ile iğnelerle tamamladı ama böyle şeyler benim başıma
gelmez sanıyordum.
Neyse ki 10 günlük bir istirahat ve ilaç kullanımdan sonra geçti ve bir daha tekrarlamadı.
Yinede 12 haftayı görmeyi iple çekiyordum. Çünkü o zaman bebeğimin beni bırakmayacağından emin olacaktım kendimce o riskli süreci atlatmış olacaktım. 12.
Haftaya geldiğimde ise cinsiyeti ne olacak heyecanı başlamıştı. İlk çocuğum erkekti bu kız mı erkek mi acaba? Hastaneye gittiğimde nihayet 16. Haftadaydım ve bir
oğlum olacaktı ama bu doktorumun bana vereceği tek haber değildi. Bulantısı, kusması, baş dönmeleri, halsizliği, düşük riski derken 16. haftada aldığım haberler
bana bu sıkıntıları mumla aratacaktı belli ki.
Koroid Pleksus’un görevi beynimizin içinde yüzdüğü beyin sıvısını üretmektir. Koroid Pleksus Kisti ise adından anlaşıldığı üzere, bu dokunun içinde oluşan içi su dolu
kistik yapılar olması durumudur. Hamilelerin yüzde ikisinde görülen bu durum (böyle söylesemde başınıza gelince bu yüzde ikinin hiçte küçümsenemeyecek bir oran
olduğunu anlıyorsunuz.) %98 oranında 28. haftaya gelindiğinde kendiliğinden kaybolur.
Fakat bazen bu durum başka anomalilerin (down sendromu) habercisi olabileceği için kulak ardı etmemekte fayda var.
Bebeğinizde Koroid Pleksus Kisti olması durumunda; ikili test sonucunuza bakılır. Düşük risk aralığında iseniz, anne yaşı 32’nin altında ise ve sonraki üçlü tarama
testinizde normal ise doktorunuz amniyosenteze gerek görmeyecektir. Neyse ki bende bu olumlu tablonun içindeydim. Yinede içim tam anlamı ile rahat etsin diye
doktorumun bana daha önceden bahsetmiş olduğu NIPT testinide yaptırdım ve sonuç iyiydi. Her şey yolunda gözüküyordu.
Gizlilik - Şartlar
A: Tektaraflı B: Çift taraflı Koroid Pleksus Kisti
Diyelim ki gebelik için riskli yaş grubundasınız veya gebeliğiniz ile ilgili yolunda gitmeyen bir şeyler var, anlaşmalı laboratuvar hemşiresi evinize kadar gelip iğne ile
kolunuzdan bir tüp kan alıyor. Bunu incelenmesi için yurt dışındaki laboratuvara gönderiyorlar,10 gün içinde sonuçlar size ve doktorunuza mail ile gönderiliyor. (Eğer
test sonucunuz olumsuz çıkacak ve gebeliğin sonlandırılması durumu söz konusu olacak ise bu durumda devlet sizden tekrar amniyosentez yapmanızı istiyor.)
Ve İşte Ventrikülomegali
Bu başlığı atmak bile tüylerimi ürpertmeye yetiyor! Hamileliğimin 23. haftasına geldiğimde perinitolojik veya çoğumuzun bildiği adıyla detaylı ultrason için
doktorumun yönlendirmiş olduğu uzmanla olan randevuma gitmiştim. Eşim şehir dışında olduğu için 3 yaşındaki oğlumu babama bırakıp tek başıma gittiğim.
Görüşmemizin başında doktor beye daha önce yapmış olduğumuz tüm test ve raporları verdim, randevum gayet olumlu geçmişti. Ama bebeğimin arkası dönük
olduğu için doktorum biraz yürümemi yarım saat sonra kafasını incelemek için tekrar gelmemi söyledi, bundan sonra muayenem tamamlanmış olacaktı. Bu
muayene daha önce yaşadığımız Koroid Pleksus Kisti ile ilgili olarak da aklımızdaki tüm soru işaretlerini silecekti. Anne olmak böyle bir şey ne olursa olsun tam
anlamı ile rahat etmiyor içimiz. Bu mola sırasında eşimle görüştüm durumun iyi olduğunu ufaklığın naz yapıp dönmediğini konuşuyor bir yandan da hafta sonu için
deniz tatili planları yapıyorduk.
Doktorun yanına döndüm muayenem tamamlandı ben gayet sakin oğlumu abisine benzetip keyifli bir sohbet halindeyken doktor bey asistana çıkabileceğini söyledi
o an içimi kaplayan kasveti tarif edemem. Doktor bana döndü, bu haberi bana vermekten çok rahatsızlık duymuş ve birazdan beni tamamen saracak o hisse kendisi
de bürünmüş bir şekilde bebeğin kafasının sol tarafındaki ventrikül açıklığı 10,07 bunun normal sınırı 10 dur. Sağ taraf 7 bilmem ne … ondan sonra kulaklarımda bir
uğultu ve etrafta kulağıma çarpıp dönen onlarca kelime.
İlk soluk alma fırsatını bulduğumda bunları aklımda tutamayacağım benim için yazar mısınız diyebildim. Bana raporu zaten doktorum ile paylaşacağını ve
doktorumun beni yönlendireceğini söyledi. Muayenehaneden çıktım yürüyordum ama ayaklarım yere basmıyordu, hiç bir şey hissetmiyor ve anlamıyordum,
elimdeki rapor ve görüntülerin olduğu klasör ile otoparka arabamın yanına gittim, içeri oturup biraz sonra hüngür hüngür ağlamaya başladım. eve dönerken küçük
bir kaza yaptım, etrafımdaki her şey benden bağımsız dönüyordu ben ise olduğum yerden görüntüleri yakalamaya çalışıyor gibiydim.
Ailemin evine vardığımda dosyayı açıp içindekileri yatağa saçıp biraz daha ağlayıp durumu sindirdim. Eşime haber verdim. Ardından doktorumu arayıp durumu
anlattım. O gece eşim şehir dışından döndü, yanıma yaklaştı bu gün konuştuklarımız yaşanmamış gibi davranıyordu. Yaklaşıp karnıma dokunda ve oğlumuzla
konuştu onunla yapacaklarından bahsetti. Bana belli etmek istemiyor, olumsuz bir durum olacağına ihtimal vermiyor gibi davranmaya çalışıyordu ama içinde olduğu
endişenin büyüklüğü her halinden anlaşılıyordu.
Ertesi sabah erkenden doktorumun yanına gittim. Bana ilk olarak durumu izah etti. İzleyeceğimiz aşamaları ve hangi durumda nasıl davranmamız gerektiği gibi.
Bana sorduğu ilk soru bebekle ilgili yolunda gitmeyen bir şeyler olursa bebeği doğurup doğurmayacağımdı. Eğer her halükarda bu bebeği doğuracaksam bazı
testleri yaptırmamın bir anlamı olmayacaktı ve bebeğin hayatını tehlikeye atabilecek testleri yaptırmam gereksiz olurdu. Hamileliğimin 23. haftasındaydım, bu
haftada ilk yapmam gereken amniyosentezdi çünkü bu durum Down sendromu veya Edward sendromu gibi kromozom bozukluklarının habercisi olabilirdi ve %100
emin olmak için amniyosentez tek çare idi. Daha önceden NIPT testi ve 2’li test yaptırmıştım, ventrikülomegalinin hafif şiddetliydi,detaylı ultrasonda organlarda
veya beyin içinde başka anormal bir durum yoktu ve Amniyosentezin riskini almak istemiyordum zira o çok küçük ihtimaller beni sık sık buluyordu şu sıralar. 28.
hafta için Profesör Recep Has Hocadan randevu aldım. Ve ilk ölçümün yanlış olması için bol bol dua ettim.
Ruh Halim
Çevresindeki insanların tavırlarından çok etkilenen biri olduğum ve hali hazırda bu bebeği içimde taşıdığım için motivasyonumu mümkün olduğunca yüksek tutmam
gerekiyordu. Durumu 1-2 arkadaşım annem ve kardeşimden başkası ile paylaşmadım. İnternet üzerinden bulduğum her foruma baktım, tüm makaleleri okudum.
Yavrum içimde kıpır kıpırdı böyle bir çocuk sağlıksız olamazdı, onu çok sevdiğimi ve çok istediğimi söyledim her gece yatağıma uzandığımda. 28. haftaya kadar her
gece ve her sabah ezanında Önce Allah’a sonra bebeğime yalvardım beni bırakmaması için. Gerçekten mantığınızı almadığı çok çaresiz bir durum beklemekten
başka ne yapabilirsiniz. 3 yaşında küçük bir oğlum daha vardı onunda bana ihtiyacı vardı, annem ve kardeşim hem benim hem bebeğim için üzülüyorlardı ve benim
içinde duygusal anlamda çok fazla inişli çıkışlı bir dönemdi. Ama bir arkadaşım bana bu durumun çokta çaresiz olmadığını, bir yakınınında hidrosefalisi olan bir
bebek doğurduğunu, doğumdan sonra takılan şant ile gayet konforlu bir hayat sürdüğünden çok zeki ve başarılı bir kız olduğundan bahsetti. İçime umut serpti.
28. haftada detaylı ultrason için Prof.Dr. Recep Has hocaya gittim. Kendi doktorumun hocasıymış ve Türkiye’de bu işin piri denecek iki hocadan bir tanesi. Sıramı
beklerken dakikalar yıl oldu desem yeridir. İçeri girdim doktor beye önceki tüm testlerimi verdim, muayene odasına geçtim uzandım ve dua ettim. Ne olur
düzeltilemeyecek bir durum olmasın… Doktor bey baktı baktı ve bana dedi ki 10,07 mm ölçüyorum, artmamıştı bu iyiydi. Gerilemesede 6 hafta olmuştu ve
ilerlememişti. Hala organlarında yada beyninde bir anormallik yoktu ve bebeğin gelişimi de iyiydi. Hocam bundan sonra ne yapmalıyım, hangi testleri tetkikleri, bir
daha ne zaman kontrole gelmeliyim vs.vs. Ve üzerimde o koca kayayı kaldıran, beni denizlerin dibinden uzattığı eliyle çekip alan, haftalardır neredeyse ilk kez
derin bir nefes almamı sağlayan o sözler;
” Bu bebeğin hiç bir şeyi yok, sen rutin doktor kontrollerine devam et bundan bir şey çıkmaz.”
Dünyalar benim olmuştu. Bu güzel haberi doktorum ile paylaştım. Ama bitti mi tabi ki bitmedi. Gerçekten çok sancılı bir süreç demiştim yazımın başında.
Yeni Sürpriz
Gizlilik - Şartlar
Her şey yolunda giderse doğumdan sonra tel çıkarılıp taş kırılacaktı.
Hummalı bir araştırma sürecinden sonra teli taktırmaya karar verdim. (bu konuya da başka bir yazıda değinelim artık) Operasyon öncesinde doğum geciktirici bazı
ilaçlar başlandı. sonrasında operasyon oldu, hastanede bir kaç saat kaldım ve gitmeden önce doktorum nts istedi ve çıkmadan bebeği bir kez daha kontrol etmek
istedi. Ne gördü dersiniz 2 hafta önce 10,07 mm ölçülen ventrikül boşluğunu şu an 12,01mm ölçüyordu. Eşim suratına bir kova kaynar su atılmış gibi kala kaldı,
ben olduğum yere çivilenmiştim sanki. Doktorum da çok şaşkındı bunu kendiside beklemiyordu. Muayenemin başında ne çektin be Meryem ama olur böyle,
bebekler çok naz yapar hiç bir şey olmayacağını baştan beri biliyorduk zaten diye konuşmuştuk. 6 hafta ilerlemeyen durum ne olmuştu da 12 günde bu kadar
ilerlemişti.
Size Recep Hocadan bahsederken Türkiye’deki iki adamdan biri demiştim. daha önce Recep Hocanın da Hocası olan Prof Dr. Atıl Yüksel’den de randevu almıştım
daha ileri tarihli olarak gerek kalmamıştı ama iptal etmeyi ertelemiştim. İyi ki de bu ihmalkarlığı yapmışım zira randevu alınması çok zor bu hocalardan. Doktoruma
Atıl Hocadan randevumun olduğunu oraya gideceğimi söyledim. Doktorumda beni teselli etmeye çalışıyordu, ama artık yaşadıklarımdan o kadar yorulmuştum ve
üzülmemeye karar verdim. her şey olacağına varır hocam dedim pes etmiyorum dedim. Bu arada böbreğim için taktırdığım stent beni çok zorluyor günlük faliyetleri
yapmak şöyle dursun ayağa dahi kalkamıyordum sürekli yatmam gerekiyordu.
Atıl Hoca da tüm tahlil ve testlerimi aldı durumu basitçe izah ettim. ilk ölçümlerde evet doktorumun söylediği gibi 11-122 mm ler ölçülüyordu. Ama size
söylemiştim mesleğindeki en iyilerden biridir diye, asistanı ile dakikalarca uğraşıp doğru açıyı yakaladı ve ölçüm yaptı. Boşluk gerilemişti. 9 mm ölçüyordu.
muayene bitince beni ve eşimi odasına aldı,anlatmaya başladı.
Ventrikülomegali nedir, bebekte meydana gelebilecek hasarlar nelerdir, tedavisi var mıdır, hangi durumda gebeliğin sonlandırılması gerekir, şant nedir ve hangi
durumlarda takılır. Sonrasında hatalı ölçümün nedenini de anlattı; bebek büyüdükçe kafa tası sertleşir ve cihazlar ölçüm esnasında bize yakın olan tarafı doğru
ölçemezler. Ama önceki ölçümleriniz daha erken haftalarda olduğu için doğrudur diye ekledi.
Sorunsuz hamileliklerde bile bebekte sorun olma olasılığı %4 ile 6 oranında olurmuş. Biz yaptığımız tüm tahlil ve testler ile bu oranı %4′ lere kadar düşürmüştük.
Eğer Fetal MR çektirirsek bu oran %2 ye kadar düşecekti. Kordon sentez ise bizim durumumuzda riskli olurdu çünkü bebeğimizde buna değecek ciddi bir bulgu
olduğunu düşünmüyorduk. Zaten Hocamızda 15 mm altını kesinlikle Hidrosefali olarak değerlendiremeyeceğini söyledi. Bundan sonra gidip bebeğimi beklememi ve
doğduktan 1 ay sonra tedbir olarak bir çocuk nöroloğuna götürmemi tavsiye etti.
Ve Oğlum Geldi
Bebeğimi Eylül sonunda bekliyordum, ama daha önce bahsettiğim böbreğimdeki katater nedeni ile bir ay erken geldi dünyaya. Gayet sağlıklı görünüyordu
doğduğunda. Sadece solunumu biraz hızlı olduğu için 10 gün kadar yoğun bakımda kaldı. Bir aylık olduğunda nörolojik muayenesini yaptırdım ve tekrar ultrason ile
beynine baktırdığımızda ventrikül kalınlıkları normal ve simetrikti. Şimdi ise 3 aylık ve binlerce kez şükürler olsun ki gayet sağlıklı. Ama yinede yaşadığım bu
süreçteki tedirginliği üzerimden yüzde yüz atabilmiş değilim. Bu sıkıntılar ile boğuşurken okuduğum makalelerde ve forumlarda maalesef doğum sonrasındaki
ilerleyen dönemle ilgili bir araştırma yapılmamış olduğunu hastalığın görülme oranı ve ilerleyişinin sadece gebelik döneminin ele alındığını araştırmaların devam
etmediğini görmek beni üzdü. Blogumuzda yıllık olarak oğlumun durumunu paylaşmayı düşünüyorum.
Ventikülomegali Nedir
Beyinde ki omurilik sıvısı ile dolu olan kanallardır. Beyin sıvısının vücut içerisinde devirdaimini sağlar. Bu kanallarda meydana gelen yapısal darlıklar, tıkanıklıklar
veya tümörler bu sıvının beyin içerisinde kalarak kafatasının genişlemesine, sonrasında beyin içi basınç nedeni ile beynin zarar görmesine kadar seyreden
durumlara yol açar. Dünya sağlık örgütünün verilerine göre ventrikül kalınlığı 10 mm sınır olarak kabul ediliyor. Ventrikülomegali ise ventriküllerin genişlemesi
olarak biliniyor. Ventrikülomegali Hidrosefali veya daha bilenen adı ile beyinde su toplanması olarak da biliniyor. Ve açıklığa göre şiddeti hafif-orta-şiddetli olarak
kategorize ediliyor.
Gebeliğinizde ventrikülomegaliden bahsediliyorsa önünüzde çoğunluğu bekleyiş dolu bir süreç var demektir.
Perinatolojik (detaylı ultrason) muayene ile duruma eşlik eden beyin içi yada organ anomalisi olup olmadığının kontrolü yapılır.
Ventrikül boşluklarının kalınlığı bebeğin gelişimi ile paralel takip edilir.
Gebelik haftanıza göre Amniyosentez yada Kordonsentez ile bu duruma kromozomal bir durumun neden olup olmadığı araştırılır. Kromozomal bir problem varsa ise bu durum
tedavi edilemez.
Fetal MR ile beyin içi bir yapısal bozukluk yada tümör olup olmadığı incelenir. Böyle bir durumun varlığında gerekli görülmesi durumunda cerrahi müdahaleler yapılabilir.
Gizlilik - Şartlar
Ventrikülomegali
Naçizane Tavsiyeler
Ben gerçekten inişli çıkışlı hiç sonu gelmeyecekmiş gibi hissettiren bu dönemi oğlumu sağlıcakla kucağıma alarak tamamladım. Bu yazıyı okuyan ve benim
yaşadıklarımı yaşamış yada hali hazırda yaşayan anneler içinde tüm kalbimle dua ediyor ve şifalar diliyorum. Naçizane size bazı tavsiyelerde bulunmak faydasını
gördüğüm şeylerden bahsetmek istiyorum.
Birinci ve en önemlisi bebeğiniz sizin içinizde ve sizinle sadece soluğunuzu değil duygularınızı da paylaşıyor, duygularınızda inişler çıkışlar mutlaka olacaktır. Öncelikle
bebeğinize sarılın onlarda bizi, bizlerin onları sevdiği kadar seviyor ve bırakmak istemiyorlar. Moralinizi yüksek tutmaya çalışın
Hiç bir şey olmasını beklemektense çözümü olan sorunlar bekleyin, anneler güçlüdür ve bir sorunun çözümü varsa elbetteki bunu başarırlar.
Gerçekten güveneceğiniz bir doktor bulmaya çalışın, Kadın Doğum Doktorunuz bu süreçteki en doğru yönlendiriciniz ve destekçinizdir.
Ve doktorunuzun önerdiği bebeğiniz ve sizin açınızdan risk oluşturmayacak tüm tetkik ve tahlilleri yaptırmanız, bulunduğunuz durumda olumsuz faktörlerin elenmesinde çok
Son olarak eminim size sormuşsunuzdur kendinize ” Neden ben!” Bende sordum ve bunun benim imtihanım olduğuna inandım. Kendime sözler verdim, adaklar
adadım en önemlisi büyüdüm. Şu dokuz ay bana 30 senenin verdiğinden daha fazla farkındalık getirdi. Hayatta nelerin önemli olduğunu neleri dert etmem veya
etmemem gerektiğini öğretti.
Sevgiler.
Gizlilik - Şartlar
Tuvalet Alışkanlığı
https://tatlibirtelas.com/tuvalet-aliskanligi/
28 Kasım 2018
Kategoriler: Bebek & Çocuk, Bebek&Çocuk Psikolojisi, Deneyimler
Etiketler: tuvalet alışkanlığı, tuvalet eğitimi, tuvalet ve bebek, tuvalet ve çocuk
Bebeğiniz ne de çabuk büyüdü öyle değil mi? Dişleri, ek gıdaya geçiş dönemi, yürümesi, uykusu derken işte bir çok ebeveynin en çok tedirgin olduğu şeye geldi
sıra; tuvalet alışkanlığı.
Bir çoğumuz sıra tuvalet alışkanlığı edindirme sürecine gelince aşırı strese bürünüp, vazgeçmekle adım atmak konusunda gel gitler yaşadık-yaşıyoruz öyle değil mi?
Öncelikle değinmek istediğim nokta çok yaygın bir ifade olan “tuvalet eğitimi” yerine neden “tuvalet alışkanlığı” demenin doğru olacağı. Çünkü yapılan işin ‘eğitmek’
değil, doğal öğrenme sürecinin rehberliği olduğu görüşündeyim. Bu nedenle “tuvalet eğitimi” yerine “tuvalet alışkanlığı” ifadesini daha doğru buluyorum.
Bu sorunun cevabı sizde ve çocuğunuzda saklı. Her çocuğun huyu, mizacı nasıl birbirinden farklıysa, tuvalet alışkanlığı edinmesi için gereken fiziksel ve psikolojik
olgunluğu da birbirinden farklıdır.Bu noktada çocuğumuzun bize verdiği mesajları gözlemlemek çok önemli.
Öncelikle çocuğun gün içerisinde azar azar ve sık sık çiş yapması, bazen bezi kontrol edildiğinde hala kuru olduğunun görülmesi, bezinden rahatsız olmaya
başlaması, bazı sinyallerdir. Tuvalette ne yapıldığına dair bir merakının ya da bir fikrinin oluşmaya başlaması gibi bir çok belirti çocuğunuzun tuvalet alışkanlığına
hazır olabileceği anlamına gelebilir.
Tüm mesajları aldık, psikolojik hazırlığımızı yaptık, lazımlık yada tuvalet adaptörünü de aldık. Bundan sonra her şey sorunsuz ilerleyecek gibi bir algıya kapılmak
hayal kırıklığından başka bir işe yaramaz. Çünkü bu süreç çok sabır istiyor. Çocuğunuz ne yapması gerektiğinin henüz farkında değil ve bu süreç onu korkutabilir,
tedirgin edebilir ve inatlaşmalar yaşayabilirsiniz.
Bu durumda yapılmaması gerekenler asla çocuğun azarlanmaması, ceza verilmemesi ve kıyaslanmamasıdır. Başarıları makul bir çerçevede takdir etmek,
başarısızlıkları görmezden gelmek ve bir daha ki sefer yeniden deneriz şeklindeki yaklaşımlar sürecin her iki taraf içinde yıpratıcı olmasını ortadan kaldıracaktır. Bu
süreçte hepimizin düştüğü en yaygın hata olumsuz bir durumda söylenmek ya da ödül vadetmek oluyor. Bu hataya düşmemek, çok daha sabırlı ve esnek olmak
gerekiyor.
Psikolog Irmak Gürcan Kerimoğlu’nun Bezi Bırakma ve Tuvalet Alışkanlığı Edinme Süreci Yazısına ulaşmak için BURAYA tıklayınız.
Gizlilik - Şartlar
Hamilesiniz ve çalışıyorsunuz! Yaşadığınız o muhteşem duygunun yanı sıra gebelik ve sonrasındaki haklarınızı merak ediyorsunuz. Hamile izin hakları, doğum
hakları, doğum izni, süt izni kullanımı gibi bir sürü soru kafanızda uçuşuyor olabilir.
4857 sayılı İş Kanunu, gebe, doğum yapan ve evlat edinen çalışan haklarını belirleyip, doğum izinlerini kanun ile güvence altına almıştır. Bu hak ve izinler, bebeğin
ve çocuğun hakları da gözetilerek belirlenmiştir.
Analık İzni ile ilgili Kasım 2017’de Resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren hak ve imkanlar aşağıdaki gibidir.
Gizlilik - Şartlar
Hamilelik sürecinde rutin ve ekstra kontroller için gebeye ücretli izinler verilir.
Çalışma şartları iyileştirilir. Örneğin, seyahat gerektiren bir işiniz var ve gebeliğiniz bu duruma uygun değil ise, iş yeri içerisinde daha uygun bir pozisyona taşınmayı talep
edebilirsiniz.
Hamilelik sürecinizde anormal bir durum var ise (düşük riski gibi) yine doktor raporu ile daha erken izne çıkabilmeniz mümkündür.
Yukarıda vermiş olduğumuz haftalar tek bebek taşıyan anneler içindir. Eğer çoğul gebelik yaşanıyorsa artı 2 hafta daha doğum iznine eklenecektir.
Diyelim ki doğum yaptınız ve 8 haftalık doğum izninizi kullandınız ancak hala kendinizi işe dönmeye hazır hissetmiyorsunuz, 6 ay daha izin kullanabilmeniz
mümkün. Ücretsiz doğum iznini belirleyen, çalışan kadının kendisidir. İş Kanunu bu hakkı tanıdığı için, izin kullanılması durumunda işverenin onayı aranmaz.
Hamileyken İşten Çıkarılma Yasal mıdır? Böyle Bir Durumdaki Hamile Hakları Nelerdir?
İş kanununa göre, hamile bir kadının iş yerinden çıkarılması (hamile olması sebebiyle) yasalara aykırıdır. İşvereniniz hamile olduğunuzu öğrendiğinde sizinle
çalışmaya devam etmek istemez ve işten ayrılmanızı ister bir tavır sergiler ise bunu ispatlayarak (bir ay içerisinde) iş yerine iade davası açıp, işe geri
dönebilirsiniz. Ancak bu davayı açabilmek için bir takım şartlar vardır. Bunlar;
İşe iade davası sırasında 4 aylık (o dönem çalışamadığınız için) bir tazminat hakkınız olur. Dava sonucu işe iade kararı alındığı halde işvereniniz hala sizi geri
almıyorsa toplam 8 aylık bir tazminat hakkınız doğacaktır.
İş yerine iade davası için gerekli şartlara sahip değilseniz, bu düzenlemelerin yapılmaması sizin sözleşmeyi haklı şekilde fesih edebilmenize sebep olur.
Not: Bahsedilen izinlere tabi olabilmek için o işyerinde en az 90 günlük kısa vadeli prim geçmişinizin bulunması gerekmektedir.
Gizlilik - Şartlar
Doğum sonrası izinleriniz bitip işe başladıktan sonra da bazı haklarınız mevcuttur. Bunlar;
Emzirme İzni
Her işçi günde 1.5 saat olmak üzere emzirme iznine tabidir. Bu izin toplu halde kullanılamaz ancak 1.5 saatin birden ya da parçalara bölünmüş şekilde kullanılmasına izin
verilir.
Doğum Yardımı
Devlet tarafından tanınan bu hak için sigortalı bir işte çalışıyor olmanız gerekmiyor. Bu yardım için doğum yapmış olmanız yeterli.
Bir ilçede yaşıyorsanız; Kaymakamlıklara bağlı olan Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakıflarına yapılır.
Süt Parası
Süt parası alabilmek için siz ya da eşinizin sigortalı olarak çalışıyor olması yeterli.
Gizlilik - Şartlar
Herkese Merhaba! Sanırım 2,5 yıllık annelik serüvenimde doğru yaptığımdan emin olduğum tek şey kızımın ek gıda sürecini ve ana gıda sürecini doğru yönlendirmektir.
Hangi gıdalar ne miktarda, hangi sıklıkta alınacak ve bunları uygularken herhangi bir gıdaya alerjisi olup olmadığını test edip önlem alarak ilerlemek gibi bir çok
aşamayı listeme ekledim.
Aslına bakılırsa bayağı karmaşık bir tablo gibi görünüyordu başlarda. Ama mantık belliydi. Meyve ve sebzeleri önce teker teker ve azdan çok miktara doğru
tattırmak, yedirmek.
Gizlilik - Şartlar
3 gün kuralı ile (eğer alerjik bir reaksiyon yoksa) key nize göre ikili üçlü menüler oluşturarak gıdaya devam edebilirsiniz.
Bizim serüvende çay bardağı ölçü birimiydi. Örneğin mevsimine göre sebze ya da meyveyi (hatırlıyorum mürdüm eriğiyle başlamıştım) cam rende ile püre haline
getirip, çay bardağının üçte biri, ikinci gün üçte ikisi, üçüncü gün çay bardağının tamamı olarak ilerledim.
Her meyve, sebze bu aşamadan geçti, zaten mevsim sebze meyvesi bu süreçte 1-1,5 ayda test edilmiş oluyor. Bu aylar için kabızlık durumuna göre yoğurt verip
vermemeyi bana bırakmıştı doktor. Ve bu beslenmeler bildiğiniz gibi emzirmeden önce yapılıp, üstüne tam doyması için emzirmeye devam edeceğimiz bir ya da iki
öğün olarak devam ediyor. 7-8. ayda sebzelere et suyu ekleme, 8-9.aylarda yumurtanın sarısının da eklendiği kahvaltı öğünü…
Sebzelerden kesinlikle yedirilmemesi gerekenler vardı mesela! Domates, patlıcan, çilek,kivi gibi… Yine bal, süt, tuz şeker gibi liste uzuyor…
Bazı çocuklar iştahsız ya da yemek seçen çocuklar olabiliyor. Ben kızıma mevsim sebze ve meyvelerinin çoğunu verdim. Ama vermediğim yada geç vermeye
başladığım gıdaları sonradan vermekte çok zorlandım.
Mesela, domatesi 1 yaşından sonra verebiliyorsunuz (alerjisi yoksa). Ben hem mevsimi olmadığı için, hemde kendim çok sevmediğim için vermedim. Ama yazın
kahvaltıya çeşit olsun diye koyduğumda tabağından fırlattığını hatırlıyorum. Ve hala çok sevmiyor. Sebze yemeklerini en bastan beri verdiğim için sulu yemeklerde
hiç sorun çıkarmıyor. Yani ne kadar erken tanışırlarsa yiyeceklerle, o kadar iyi oluyor.
Kızımda yemek alışkanlığının düzgün oturmasının sebeplerinden birinin de mama sandalyesi olduğunu düşünüyorum.
İlk günden itibaren her öğününü mama sandalyesinde yiyor. Çocuğu sürekli farklı yerlerde yedirmek ya da kolayca kaçabileceği yerlerde yedirmek hem anneler için
ekstra bir enerji ve stres, hem de çocuklar için yemekten kaçmak için bir fırsat. Örneğin tezgahta ya da yerde yemek veren birkaç arkadaşımın çocuklarının genelde
hepsinin yemek yeme sorunları var. Çünkü reddetmeyi öğrenmiş, kaçabilmenin mümkün olduğunu ve işe yaradığını da görmüş. (Çünkü bir yerde pes ediyoruz.)Tabi
ben şuan 2,5 yaş annesi olarak konuşuyorum. Eminim biraz daha büyüdüğünde yemek seçmeler, oyunu tercih etmeler, aç değilim demeler başlayacaktır. Umarım
şuan olan iştahı ve zevkleri hiç değişmez.
Bir İzmirli olarak zeytinyağlıları sevmesi beni çok mutlu ediyor. Meyve aşığı olması harika bir şey. Evet herkes çocuğuna meyve veriyordur ama siz de yiyor
musunuz o çok önemli. Her davranışta bizleri örnek aldıkları gibi yeme alışkanlıklarımızı da örnek alıyorlar. Bizde baba meyve çok sever, o yüzden kızım benden bir
meyve istediğinde “babama da bir tane ver” der. Onlara hazırladığım tabak ben ellerimi yıkayıp gelene kadar bitmiş olur.
Özetlersem; kişisel olarak bazı davranış biçimlerinin kural ve disiplinlerle oluştuğuna inanıyorum. Ve bu şekilde alışkanlıklara dönüştüğüne… Doktor tavsiyesiyle
başlayan düzen ile kendi düzenimizi harmanladığımızda, hem kendimize hem de bebeklerimize kolaylık sağlamış oluyoruz.
Gizlilik - Şartlar
Gizlilik - Şartlar
Çocuğumuzun ağladığını gördüğümüzde rahatsız olmamız bir sır değil. Sadece minik yavrunuz ortada herhangi bir sebep yokken ağladığı zaman, ne kadar da
endişelendiğinizi düşünün. Yeni doğmuş bir bebeğin iletişim kurmasının ana yolunun “ağlamak” olduğunu biliyoruz ancak, duruma yine de “düzeltilmesi
gereken şey” gibi bakıyoruz!
Özellikle bebeğimiz yürümeye başlayan bir çocuk olduğunda beklentimiz büyüyor ve aslında o zamana kadar kendini ifade ettiği yöntem olan ağlamanın aksine,
duygularını bizimle paylaşmasını istiyoruz. Çok şey istiyoruz…
Aslında araştırmalar, beyinlerimizin ağlayan bir çocuğa anında tepki vermesi için tetikte olduğu, bizi daha dikkatli ve yardım etmeye hazır hale getirmek için ise
güdülediğini göstermekte. Ağlayan bir bebek o anda paniğe kapılmamızı sağlayarak,kalp hızımızı arttırır ve buna bağlı olarak anlık tepkiler vermemizi sağlar.
Görünüşe göre ağlayan bir çocuğa tepki vermek zorundayız , ama nasıl?
Ağlama eyleminin bitmesinin çocuğunuzun (ve kalbinizin!) incinmesini engelleyeceğini düşünürsünüz ancak artık büyümeye başlayan çocuğunuza
“Ağlamayı Kes! ya da “Ağlama” dediğinizde,sizin onu anlamadığınızı hissedecek ve bu “ağlama” mesajını daha yüksek ses ve daha ısrarla vermeye
çalışacaktır.
Nedeni ne kadar önemsiz olsa da, çocuğunuzun o anda ne hissettiğine yoğunlaşmamanız, ağlamasına sebep olan o duyguyu birlikte ve en doğru şekilde nasıl
karşılayıp işlemeniz gerektiği fırsatından sizi mahrum bırakacaktır.
Ebeveynler olarak amacımız, (ne kadar zor görünse de!) minik yavrumuzun duygusal öz-düzenleme gelişimini desteklemektir ve bu sadece onlara
empati ve anlayışla yaklaştığımızda yapabileceğimiz bir şeydir.
Bir çoğumuz dikkat dağıtmayı duygusal cephanemizin en önemli araçlarından görüyoruz. Ve ağlayan çocuğumuzu ağladığı şeyden uzaklaştırırsak sorunun
çözüleceğini düşünüyoruz. Hangimiz ağlayan bebeğimize en sevdiği oyuncağı gösterip ya da şarkı söylemeye başlayarak çocuğumuzun dikkatini dağıtmaya
çalışmadık ki?
Ne yazık ki dikkat dağıtma, çocuğunuzla bağlantı kurma ve onlara duygularıyla nasıl baş edebileceklerini öğretme fırsatınızın kaçmasına sebep
oluyor!
Evet, çocuğunuz başka bir çocukla bir oyuncak sebebiyle kavga ediyorsa dikkatini başka bir oyuncak ile dağıtmak uygundur ancak, çocuğunuz ayakkabısını kendi
giymek isterken siz giydiriyorsunuz diye ağlıyorsa ve siz bu duruma kulak vermiyorsanız,sesini duyurabilmek için daha yüksek sesle ağlaması kaçınılmazdır.
Bazen dikkat dağıtmanın işe yarayabileceği doğrudur, ancak bu genellikle sadece bir yardımdır. Çocuğunuzun benzer bir durum veya duygu ile nasıl başa
çıkacağını öğrenmesine yardımcı olmaz.
Kendinizi hazır hissettiğinizde, aşağıda maddeleyeceğimiz 11 sihirli cümle ile çocuğunuza yaklaşın!
Çocuğunuz yardımınızı istemediğini söylese bile,aslında ona destek olacağınızı hissetmek ister.
3. “Üzgün / hayal kırıklığına uğramış / korkmuş / endişeli/ mutlu olduğunu anlıyorum ve bunda sorun yok.”
Bir duyguyu hissetmenin, bizi insan yapan şey olduğu fikrini pekiştirin.
Çocuğunuzun ağlamasını tetikleyen olayın kabul edilmesi, onların duygularını tetikleyen şeyleri görmelerine ve bundan sonra ne yapacağını anlamaya da yardımcı
olur.
Gizlilik - Şartlar
İkinizin de bu durumdan uzaklaşmanız,çocuğunuzun bazı durumlarda ortamdan uzaklaşmanın çözüm olabileceğini öğrenmesine yardımcı olur. Çocuğunuz ağlama
nöbeti sırasında yorulmuş ve aşırı uyarana maruz kalmış olabilir, yeniden aktiviteye katılmadan önce sessiz bir yerde sakinleşmesi yeterlidir.
Bu cümle, çocuğunuzla tekrar bağlantı kurabilme mesajı iletir. Gerçekten ona yardım etmek amacıyla orada olduğunuzu hissetmek için size sarılmaya,kucaklamaya
ya da elinizi tutmaya ihtiyaç duyabilir.
Çocuğunuzun ağlama nöbeti geçirdiği dönemlerde çoğu zaman bu üç şeyden birine ihtiyacı vardır: tekrar denemeye,görevi yerine getirmek için yardım almaya ya
da biraz mola vermeye… Ne istediğini söylemek yerine onlara sormak,kendilerini önemli ve anlamlı hissettirir.
8. “Ağladığını duyabiliyorum,ama neye ihtiyacın olduğunu bilmiyorum. Anlamama yardım edebilir misin?”
Çocuğunuz ilk başta neden ağladığını söylese bile, bu onlara pratik yapma şansı verebilir.
Dikkat dağıtıcı bir teknik gibi görünse de,çocuğunuzun mutlu ve huzurlu olduğu bir zamanı hatırlaması sakinleşmesine sebep olur.
Sonuç olarak, çocuklarımızın problem çözme becerilerini geliştirmelerine yardımcı olmak istiyoruz. Duygularını işlemeye yardımcı olacak bir çözüm bulmak, onlara
nesnel olarak nasıl bakılacağını ve olası çözümlerle nasıl ortaya çıkacağını öğretir.
11. “Ağlayan çocuğunuza karşı sessizliğinizi koruyun ve onları sevgi alanınızda tutun.”
Gizlilik - Şartlar
Kimyasal gebelik, yerleşme kanamasından kısa bir süre sonra yani beşinci haftadan önce görülen erken bir gebelik kaybıdır.
Kimyasal gebelikte yumurta döllenir ancak sağlıklı bir embriyoya dönüşemez ve daha rahim içine yerleşemeden atılır. Ultrasonda gebelik kesesi görülmez,tanı
sadece gebelik testinin pozitif olması ile yani Beta – HCG hormonunun artışı ile konulur.
Kimyasal gebeliğe hiç bir belirti olmadan düşükle sonuçlandığı için “sessiz düşük” de denilir.
Çok sık karşılaşılmasına karşın çoğu kadın bu durumu fark edemez. Çünkü bu tip gebelikler ilk 6 hafta içerisinde gerçekleşir ve kadınlar dönem gecikmesi
yaşamadıkları için test yapmazlar.
Bugünkü verilere göre kimyasal gebelikler tüm düşük oranlarının yüzde 50 ila 75’ini oluşturmaktadır.
Aslında bu tür gebelikler, vücudun sağlıksız gebelikleri engellemek amacıyla bu durumu kendi kendine sonlandırması durumudur da diyebiliriz.
Düşükler çok erken olduklarında bile, bir kadın,bir anne için ciddi bir kayıp olarak hissedilebilirler. Pozitif gebelik testini gördüğünüz an, annelik içgüdüsü ile
Gizlilik - Şartlar
dolmanız normaldir. Ancak kimyasal gebeliklerde, embriyonun, ilk hücre bölünmesinden önce bile düşük yapma eğiliminde olduğu yani aslında düşükle sonlanacağı
Yerleşme kanaması genellikle hafif,kısa ve sadece birkaç gündür. Genellikle gebe kalmadan 10-14 gün sonra ya da kaçırılan periyodunuzun
süresi boyunca meydana gelir.
Yani söylenilebilir ki, pozitif gebelik testinden sonra lekelenme veya kanama, mutlaka bir düşük yapmış olduğunuz anlamına gelmez. Durumun değerlendirilmesi
için mutlaka doktor gözetiminde olmanız gerekir.
Çünkü yumurta,genellikle kanama ile birlikte dışarı atılsa da bazı durumlarda vücut kendini temizleyemez ve kürtaj gerekebilir.
Genellikle üst üste kimyasal gebelik yaşanması altta yatan bir problemin belirtisi değildir. Ancak doktorunuz bunlara neden olabilecek tıbbi sorunları ortadan
kaldırmak için test yapmak isteyebilir. Test sonucuna göre tedaviniz gerekebilir.
Birkaç gün ya da en fazla bir hafta içerisinde karın ağrısı ve kramp ile birlikte kanama başlar.
Not: Kimyasal gebelik yaşadıysanız, ileride sağlıklı bir hamilelik geçirebilmek için şansınız çok yüksektir. Çünkü aslında kimyasal gebelik yaşamış olmanız doğal
yollar ile hamile kalabiliyor olduğunuzu gösterir.
Gizlilik - Şartlar
Bebeğinizin ilk kelimeleri sizin için muhtemelen hayatınızda duyduğunuz en güzel müzik olacaktır. Fakat bebeğinizin konuşma ve dil gelişiminin yolunda olup
olmadığını nasıl anlayabilirsiniz?
Öncelikle her çocuğun kendi hızı ile konuşmayı öğrendiğini,genel kilometre taşlarının konuşma ve dil gelişimi için sadece rehberlik edebileceğini unutmayınız. Yani
şudur ki; bebeğiniz belirtilen aralıklarda, belirtilen gelişimi göstermiyorsa ortada bir problem olduğu söylenemez. Endişelendiğiniz bir husus olması durumunda
doktorunuza başvurmak en doğru yol olacaktır.
0-3 Ay
Gizlilik - Şartlar
3-6 Ay
Çocuğunuz altı ayın sonunda şunları yapabilir:
Güler ve iç çeker.
Değişik sesler çıkarabilmek için ağzını şekilden şekile sokar.
Bu aşamada olan tüm bebeklerin, hatta sağır olanların bile dil gelişimi aynıdır. Böylece tüm bebekler herhangi bir dili öğrenme kapasitesi ile doğarlar. Ancak sosyal
etkileşim, bu zaman dilimi sonunda hangi dili öğreneceklerini belirler.
6-9 Ay
Heceleri tekrarlar.
Konuşma seslerini ve tonlamaları tekrarlar.
9-12 Ay
Çocuğunuz on iki ayın sonunda şunları yapabilir:
Hareketleri anlar.
Sesleri ve isimleri insanlarla ilişkilendirir.
Sesleri tekrarlar.
Ünsüz ve sesli harfleri kullanır.
Gizlilik - Şartlar
12-15 Ay
Çocuğunuz on beş ayın sonunda şunları yapabilir:
İsimleri tanır.
Tek adımlı talimatları anlar ve takip eder.
Genellikle “b”, “c”, “d” ve “g” ile başlayan 4 ila 6 anlaşılabilir kelimeyi kullanır.
Kısmi kelimeleri kullanır.
15-18 Ay
Çocuğunuz on sekiz ayın sonunda şunları yapabilir:
18-24 Ay
18-24 aylar arasında küçük çocuklar, her şey için kelimeler olduğunu ve dil gelişimlerinin hız kazanacağını anlamaya başlarlar. Bir çocuğun ilk sözlerinin yaklaşık
50’si evrenseldir: yiyecekler, hayvanlar, aile üyeleri, oyuncaklar, araçlar ve giysilerin adları gibi.. Genellikle çocuklar ilk önce “karahindiba” yerine “çiçek” gibi genel
isimler öğrenirler ve tüm oyuncakları “toplar” olarak adlandırmak gibi sözcükleri genelleyebilirler. Bazı çocuklar sosyal durumlar ve sevgi ifadelerini diğerlerinden
daha kolay öğrenirler. Bu yaşta çocuklar genellikle 20 ila 50 anlaşılabilir kelimeye sahiptir ve aşağıdakileri yapabilirler:
24-36 Ay
24-36 Ay arası çocukların günde dokuz yeni kelime öğrendikleri tahmin edilir. Çocuğunuz bu dönemde şunları yapabilir:
Zamirlerin kullanırlar.
Üç ila beş kelimelik cümleler kurarlar.
3-4 Yaş
Bu yaş aralığındaki çocuklar genellikle aşağıdakileri yapabilir:
Baskın olmaya başlayan fiillerle birlikte 900 ila 1000 kelimelik kelime dağarcıkları vardır.
Genellikle heceleri veya kelimeleri tekrar etmeden konuşurlar.
4-5 Yaş
Dil becerileri genellikle 4-5 yaş arasında çiçek açar. Bu yaştaki çocuklar şunları yapabilir:
5 Yaş
Sürekli konuşurlar.
Altı yaşındakiler genellikle kendi dil bilgisini ve yanlış konuşmalarını düzeltebilirler. Çoğu çocuk, altı ve sekiz yaşlarındaki kelime dağarcıklarını iki katına çıkarır ve
yaklaşık yedi yaşında okumaya başlar. Okuduğunu anlamada büyük sıçrama, yaklaşık dokuz yaşında gerçekleşir. On yaşındakiler figüratif kelime anlamlarını
anlamaya başlar. Ergenler ise genellikle lisede yetişkin tarzında konuşurlar ve lisede dil olgunluğunu kazanırlar.
Ortak Sorunlar
Dil gecikmesi, çocuklarda en sık görülen gelişimsel gecikmedir. Dil gecikmesinin çevresel ve fiziksel olmak üzere birçok nedeni vardır. Üç yaşın altındaki
çocuklarda dil gecikmelerinin yaklaşık yüzde 60’ı kendiliğinden düzelir. Erken müdahale genellikle diğer çocukların kendi yaş gruplarına yetişmelerine yardımcı olur.
Dil gecikmesi, aşağıdakileri de içeren çeşitli ziksel bozukluklardan kaynaklanabilir: Gizlilik - Şartlar
İşitme bozukluğu.
Öğrenme düşüklüğü.
Serebral palsi.
Otizm.
Diğer nörolojik bozuklukların yokluğunda bile doğumsal sorunlar.
Beyin hasarı veya merkezi sinir sistemi bozuklukları aşağıdakilere neden olabilir:
Alışılagelmiş afazi veya alıcı dil bozukluğu (Konuşulan dilin anlaşılmasında bir eksiklik veya konuşma diline cevap verme becerisi eksikliği)
İfade edici afazi (Normal dili anlamalarına rağmen konuşma ya da yazma yetersizliği)
Çocukluk çağı apraksi (İstenen hece veya kelime için sesin yerine konulan konuşma)
Ebeveynler ve bakım verenlerin erken dil gelişimi üzerinde önemli bir etkisi olduğu düşünülür. Çocuğunuzun dil gelişimine katkıda bulunmak için “Çocuklarda Dil
Gelişimine Destek Olmak” yazısını okuyabilirsiniz.
Gizlilik - Şartlar
Dil Gelişimi, diğer çocuklarla ve yetişkinlerle sözlü etkileşim ile zenginleştirilir. Ebeveynler ve bakım verenlerin erken dil gelişimi üzerinde önemli bir etkisi
olabilir. Çalışmalar, konuşkan ebeveynlerin çocuklarının, sessiz ebeveynlerin çocuklarına göre öğrendikleri sözcüklerin iki katı olduğunu göstermiştir.
Onlarla mümkün olduğunca konuşmak ve cevap vermeleri için fırsat vermek. (Bu cevap ilk zamanlarda bir gülümseme olabilir) Kısa sessizlik dönemleri konuşmanın cevap
Onlarla anadillerinde şarkılar söylemek. Ritmin hafızada kalma özelliği dil gelişimine yardımcı olur.
Bir veya iki heceli sözcükler ile ve iki ila üç kelimelik cümleler kullanmak.
Bebeği “ma”, “da” ve “ba” gibi ünlü ve ünsüz-sesli sesler çıkarabilmesi için cesaretlendirmek.
Bebekler 6 – 12 aylık yaşlara ulaştığında, ebeveynler onlarla kelime oyunları oynamalı, kelimelerle nesneleri etiketlemeli, bebeğin konuşmaları dinlemesine ve
katılmasına izin vermelidir.
Gizlilik - Şartlar
Çocuğu eleştirmekten ziyade çocuğun yanlış telaffuz ettiği kelimeler doğru bir şekilde tekrarlanmalıdır.
Resimler, tekerlemeler, tekrarlayan çizgiler ve birkaç kelime ile bilinen şeyler hakkında kitaplar okunmalıdır.
Çocuğun tanıdık kelimeleri pekiştirmesi için, sık sık favori kitapları okunmalıdır.
Çocuğa okuma alışkanlığının kazandırılması için,ebeveynlerinde belirli okuma rutini oluşturup teşvik edilmelidir.
6 -12 yaşındaki çocukların ebeveynleri çocuklarla konuşmalı, onlara cevabı “hayır” ya da “evet” olan soruları değil de daha fazlasına ihtiyaç duyulan soruları
sormalıdır. Çocuk günlük aktivitelerini anlatırken dikkatle dinlenmelidir.
Gizlilik - Şartlar
Dil anlama becerisini geliştirmek için bir çocukla göz seviyesinde konuşmak, vücut dili, jestler ve yüz ifadeleriyle kelimelere takviye edilmelidir.
Çocukları dikkatlice dinleyerek, anlaşıldıklarını bilmelerini sağlayan ve daha fazla iletişimi teşvik eden şekillerde cevap verilmelidir.
Kitap okumaya en geç 6 aylıkken başlanmalıdır.
Ebeveynler çocuklarının bir dil gecikmesi veya işitme sorunu yaşadıklarından şüphelenmeleri durumunda hemen çocuk doktoruna başvurmalıdırlar.
Kekeleme varsa,
Ses normalden kısık ya da farklı çıkıyorsa,
Gizlilik - Şartlar
Şüphesiz ki Montessori denilince birçoğumuzun aklına ahşap oyuncaklar ya da çocukların kendi kendine çıkıp-inmesi için yerden yataklar, boy hizalarında olan raflar
geliyordur.
Halbuki Montessori’nin çok daha geniş bir tanımı ve bununla birlikte savunduğu görüşleri var.
Görüyorum ki çocuklarımızın eğitim ve öğretim yıllarında “Montessori Okulları” ile sıklıkla karşılaşacağız, zira artık ülkemizde de bu öğrenme yaklaşımı bir hayli
yaygınlaştı.
Bu yöntem; her çocuğun kendine özgü gelişim hızıyla uyumlu olarak aktif öğrenmeyi, bağımsızlığı ve işbirliğini esas alan bir öğrenme yaklaşımıdır. Özetle bu
öğrenme yönteminde bireysellik ve bağımsızlık ön planda…
Yöntem 20. yüzyılın başlarında İtalya’nın ilk kadın doktoru olan Maria Montessori (1870-1952) tarafından geliştirilmiş ve 1907 senesinde açtığı ilk sınıfla birlikte
uygulamaya konulmuştur. Gizlilik - Şartlar
Çocuklar, merak ve öğrenme odaklı olarak doğarlar. Bu sebepledir ki Montessori yaklaşımı, çocuğun bireysel gelişim hızıyla uyumlu olarak gerçekleşmesini “olması
gereken” bir süreç olarak görür ve belirli bilgi parçalarına ulaşmaktan ziyade, tüm yönlerini vurgulayan bütünsel bir yaklaşım sergiler.
Montessori eğitiminin temel prensipleri, Montessori’nin ne olduğu ve çocuklarınız için doğru olup olmadığı konusunda size daha iyi bir fikir verecektir…
1. Deneyimsel öğrenme
Montessori okullarındaki çocuklar, özel olarak tasarlanmış materyallerle çalışarak öğrenirler. Ezberlemek yerine gerçek matematikle yani beton malzemeleri sayıp,
ekleyerek işe başlarlar. Okuma ve yazmayı öğrenmek için küçük nesneler ve hareketli alfabeler olarak bilinen bir dizi ahşap harf kullanırlar. Maria Montessori,
çocukların oturmak ve bir öğretmeni dinlemekten ziyade deneyimler yoluyla hareket etmeleri ve öğrenmeleri gerektiğini gözlemlemiştir.
Montessori sınıfları, genellikle üç yıllık gruplara (ör. 3-6 yaş grubu, 6-9 yaş grubu) bölünmüş karışık yaşları ve karma beceri seviyelerini içerir. Öğrenciler,
kendilerinden büyük arkadaşları gözlemleyerek öğrendiklerini daha küçük çocuklara öğreterek, liderlik becerileri kazanmaya teşvik edilir.
4. Akademik Dersler
Okullar matematik, dil ve bilime ek olarak, diğer iki akademik alanı içerir: pratik yaşam ve duyusal öğrenme.
Pratik Yaşam
Çocukların öğrenmesine yardımcı olacak egzersizlerden (günlük hayatta kullanılan beceriler) oluşur. Küçük çocuklar için bu, dikkatli bir şekilde su dökmeyi,
ayakkabılarını bağlamayı ve bir masayı ovalamayı içerir. Daha büyük çocuklar için ise, bütçeleme ve küçük bir işletme yönetme gibi şeyleri içerir.
Duyusal Öğrenme
Duyuların eğitimidir ve küçük çocuklar için sınıflarda en yaygın olanıdır. Montessori, çocukların duyuları aracılığıyla öğrendiklerini (koku alma, duyma vb.) ve
duygularını düzeltmelerine yardımcı olmak için özel olarak tasarlanmış materyaller olduğuna inanıyordu.
5. Öğretmenin Rolü
Gizlilik - Şartlar
Bir Montessori öğretmeni bazen bir öğretmen olmaktan ziyade bir rehber olarak anılır ve bu onun geleneksel olmayan rolünü yansıtır.
Bir Montessori öğretmenin görevi çocukları gözlemlemek ve onları doğru zamanda akademik materyallere tanıştırmaktır. Sınıf içerisinde tüm gruba ders anlatmak
yerine, öğrenciler ile bire bir çalışırlar.
Montessori sınıflarındaki çocukların, sınıf içerisinde arkadaşlarının dikkatini bozmalarına ya da bu gibi şeyler yapmalarına izin verilmez ancak, hangi dersi ne zaman
yapacağına kendileri karar verir.
7. Bireyselleştirilmiş Müfredat
Bir Montessori sınıfında her bir öğrenci farklı akademik düzeyde olabilir. Öğretmenler grup dersleri vermek yerine, her bir öğrenciye seviyesine ve ihtiyacına bağlı
olarak bire bir ders verir.
Bu durum kulağa inanılmaz geliyor olsa bile,bu öğrenme yaklaşımında mümkündür. Çünkü çocuklar büyük ölçüde bağımsız olarak çalışırlar, günün büyük kısmı
pratik yaparak geçer.
8. Eğitim Ortamı
Sınıflar, “Hazır ortam” olarak adlandırılırlar. Sınıf içerisindeki tüm eşyalar çocukların bağımsız olarak araştırıp, öğrenmesi için ulaşabilecekleri boylarda ve sistemde
tasarlanmıştır.
Montessori öğretmenleri çocukları gözlemlemekte ve o sırada çocukların ilgi ve ihtiyaçlarını karşılamak için raflara hangi materyallerin yerleştirileceğine karar
vermektedirler.
Sınıflar, özellikle küçük çocuklar için geleneksel sınıflardan çok daha minimaldir. Konsantrasyonu güçlendirmek için yumuşak renkler ve doğal ışıkla
doludurlar. Sınıftaki her şeyin ait olduğu rafta özel bir yeri vardır ve çocukların düzen duygusu geliştirmesine yardımcı olmak için özenle düzenlenir.
9. Barış Eğitimi
Maria Montessori, dünya savaşları ve küresel karışıklık döneminde yaşadı. Belki de bu nedenle, “Barış Eğitimi” yaklaşımına önemli bir vurgu yaparak Montessori
müfredatına ekledi…
Dünyanın geleceği olan çocuklara öncelikle barışın ve barış sağlamanın önemini öğretmek gerekiyordu. Ve bu nedenle öğrenciler bu sistemde dünyayı öğrenerek
kendilerini sakinleştirmeyi ve barışçıl olma araçlarını kullanabilmeyi öğrenir.
Özet olarak denilebilir ki, bu yaklaşımında tüm çocukların ilgi alanları ve bireysel güçleri üzerine yoğunlaşılır. Çocuklar dünyayı, yaşama biçimlerini keşfetmeyi
ve tüm bunlara saygı duymayı öğrenir.
Gizlilik - Şartlar
Sevgiler
Gizlilik - Şartlar
Oyuncaklar… Birçoğumuzun evinde en çok yer kaplayan, olması gereken yerde değil de mutfakta, salonda, hatta banyoda bile evimizin baş dekorları olan
oyuncaklar. Biz karı-koca olarak kızımız doğduğundan beri çok oyuncak almayacağız dememize rağmen şu yazıyı yazarken bile etrafta rengarenk oyuncaklar
gözüme çarpıyor.
Bu yazıda kendi deneyimim üzerinden bebeklik ve okul çağına kadar olan dönemlerde çocuklar için neler gerekli, neler gereksiz sizlere aktarmaya çalışacağım. 3
yaşına kadar olan dönem deneyimlerimi aktardığım, sonrası ise kısa bilgilerle özet geçtiğim ve umarım sizlere faydalı bir yazı olacak…
İlk Hevesler
Bebeğimiz dünyaya geldiğinde hevesle yaptığımız işlerden biri de oyuncak almaktır. Çocuğumuzun ilk haftalarda sadece karnını doyurmak ve uyumak eylemleri
dışında bir şey yapmadığını görünce, o oyuncakların fotoğraflara güzel fon olmak dışında uzun bir süre işe yaramadığını fark ediyoruz. Ben kızımın birkaç ay
boyunca oyuncaklardansa oynattığım el parmaklarıma daha ilgi duyduğunu çok iyi hatırlıyorum. Hatta bayılıyordu. Gözleriyle takip etmek bebeklerin ilk gelişim
özelliklerindendir.
Gizlilik - Şartlar
1. ayları dolduğunda artık turuncu kırmızı yeşil ve sarıyı algılarlar. Kızımın uzun süre siyah şeylere ilgisi daha fazlaydı. Onun için siyah, bacakları
sallanan bir örümceği çok aramıştım ama bulamamıştım ve yünle kendim yapıp bir sopanın ucuna bağlayıp sallıyordum. Çok ilgisini çekiyordu.
Bütün oyuncaklarını anlatmayacağım tabii ki ancak bir çocuğun gelişimini takip ederek oyuncak almanın, hatta evdeki eşyaları değerlendirmenin
önemini belirtmek isterim. Oyuncaklar çocukların ilgi alanları ve gereksinimleri doğrultusunda alındığında onları daha mutlu etmektedir.
İnşaat malzemeleri, legolar, arabalar, uçaklar, futbol topları, tamir aletleri artık erkeklerin tekelinde değil . En azından gidip özellikle almasak da oyun gruplarında,
kreşlerde özellikle oynatan aileler görmek mümkün. Ama erkekler için aynı şey söz konusu değil. Hala o geleneksel bakış açısıyla yüz yüzeyiz. Oyuncak bebek,
mutfak aletleri, temizlik malzemeleri maalesef çok az anne-babanın “oğlum ileride bu işlerden kaçınmayan bir erkek olsun” diye düşünerek aldığı oyuncaklardır. Her
iki cins için de bu oyuncakların tümü gereklidir.
Gizlilik - Şartlar
6. ayından sonra tuşlu, müzikli oyuncaklar ilgilerini çekiyor. Ancak bir adet yeter, çünkü parmaklarını geliştirsinler tuşları tutturabilsinler yeter.
Evet biliyoruz oyuncak sektörü gözlerimizi boyuyor, gördüğümüz her şeyi almak istiyoruz, bebeğimiz görse çok mutlu olur diyoruz ve hemen ellerimizi
cüzdanlarımıza atıyoruz, lütfen durup nefes alın! Biliyorum küçükken ne çok isterdiniz, severdiniz böyle şeyleri ama o işte kendinizi hatırladığınız yaşlarınızdaydı.
3ay+ yazıyor diye hemen 4 aylık bebeğinize göreymiş diye düşünüp doldurmayın evlerinizi. O artı işareti bazen çok uzun bir süreyi temsil edebiliyor. Erken
dönemde alınan oyuncaklar çocukların sıkılmasına sebep olabiliyor.
Bir de işin bizimle ilgili bir boyutu var. Çocuğumuz yürümeye başladığında sırf ayağımızın altından çekilsin diye aldığımız oyuncaklar hiçbir işe yaramayınca
sinirleniyoruz. “Kaç para verdik bu oyuncağa oynamıyorsun.. Atma yavrum atma kırılır!” diye söyleniyoruz. Atmayı sevdiği bir dönem ve biz önüne 1 kilo
ağırlığında, alfabeyi, rakamları söyleyen bir oyuncağı koymuşuz, tabi atar. Ama attığında kimsenin canının yanmayacağı, ses çıkaran çıngıraklı top gibi oyuncaklar
tercih edersek çocuk için daha sağlıklı olacaktır.
Çocuk emeklemeye ve yürümeye başladığı zaman artık kendi oyuncaklarını yaratmaya başlar.
Mutfak dolaplarındaki kavanozlar, tencere kapakları, çekmecelerdeki çoraplar, hatta bazen işe daldıysanız ayakkabılar… Bırakın keşfe çıksın çocuk, tabii güvenliği için
onun alanı olmadığını söylemek ve uyarmak da gerekir.
Bu süreç uzun bir süre devam edecek ve keşif sonlandığında artık ilgi alanları belli olacak. Örneğin bizim evimizde içinde 8 adet kutunun olduğu bir dolap var.
3’ünde oyuncaklar 5’inde bize ait eşyalar. Bunlardan ikisini, tamir eşyaları ve bizim oyuncaklarımızın (iskambil kağıdı monopoli vs) bulunduğu kutuları, kızım
oyuncak kutularından daha çok karıştırıyor.
1,5 yaşındayken odasının yarısını kaplayan bir çadır almıştık ama kızım ‘kuytu alan’ olarak tekli koltuğun arkasını, hatta çadırın arkasını arkasını tercih ediyor.
Oyuncak telefonu da eline aldığı sayılıdır. Tarak ve kumanda daha çok telefon olmuştur..
Siz ne kadar çocuğum gelişsin yaşıtlarından geri kalmasın diye düşünüp zeka ve beceri geliştirici oyuncaklar alsanız da o kendi döneminin
ihtiyacına ve karakterine göre oyuncak seçecektir. Tabi ki ilgisi olan çocuk çok, onlar zaten soruyorlar. Bu ne? Miyav mı? Ya da öğrenmiş size
Gizlilik - Şartlar
Daha çok okul döneminde öğrenecekleri ABC, renkler, rakamlar ve zıt kavramların olduğu oyuncaklar çocuklara zorla öğretilmemelidir. Çocuklar
ilgiliyse birlikte oynarken bahsedilir, tekrarlanır ancak çocuk istemiyor, sevmiyorsa o oyuncaklar rafa kaldırılmalıdır. Aksi takdirde üzerinde
hissedeceği baskı daha fazla tepkisel yaklaşmasına hatta ileri gidilirse başaramamanın verdiği bir öz güven kaybına sebep olacaktır..
Oyuncak deposu gibi odalar! Çok fazla oyuncak olunca biriyle oynamasa, biriyle oynar diye düşünebiliriz. Ama tam tersi! O kargaşanın içinde karar vermek çocuklar
için çok zor. İlgisini dağıtacağı gibi oyun kurmasına da engel olacaktır. Zaten çocuklar eğer evde kardeş, kuzen, arkadaş yoksa hep sizinle oynamak isterler.
İsterseniz hiçbir oyuncak olmasın hayali nesnelerle oynayabilirsiniz. Ya da sadece boğuşun, saklambaç, elimsende oynayın, çok yorulduysanız sırtınıza çıkmasına
dolaylı masaj yapmasına izin verin. Bu oyunların tadını hiçbir oyuncak vermiyor onlara. Üstelik oyuncak fiyatları bu kadar pahalıyken. Şu örnek yeterli olacaktır.
Mini futbolcular için kale ve futbol topunun olduğu bir oyuncak (18 ay üstü) fiyat 240TL. Bu parayla çocuk kitabı almayı tercih ederim. Kale yerine iki minderi yere
koyup kaleye de kendim geçerim.
Belki ileride oynar diye atılmayan o kadar çok basit oyuncak var ki evde. Bebeğinizin ilgisini çok çekmediyse ve siz de tiyatro yapmayı çok sevmiyorsanız basit
oyuncak dediklerimiz peluşları, keçeleri oldukça az alın derim. Yoksa koca bir sepet de onlar için yer yapacaksınız.
İlk 6 ayda kaslarını geliştiren/ dişlerini kaşıyan, vurunca ses çıkartan ama kendisine vurduğunda canını acıtmayacak oyuncaklar almaya dikkat etmek gerekir.
1 yaş üstü artık yeteneklerini gösterdiği dönemleri; ritm tutuyorsa, kavanozlara, plastik kaplara kaşıklarla vurdurarak başlayın. Nesneleri üst üste koymaya çalışıyorsa;
rengarenk, büyükten küçüğe, iç içe geçebilen ya da üst üste durabilen bardaklar var. Kızımın 1,5 yıldır hala severek oynadığı çok fonksiyonlu oyuncaklardandır bunlar. Bazen
bana yemek pişiriyor bu kaplarda, bazen içlerine toplar koyup dondurma kasesi yapıyor, bazen de birinin altına bir şey saklıyoruz, yerlerini değiştirip hangisinde diye sorup hafıza
yokluyoruz.
Bu dönemde değişik dokuları olan nesnelerle tanışmak çocuklar için heyecanlıdır. Kum ve su başta olmak üzere elleriyle uzun uzun
dokunacakları nesneler, nişasta, un, çeşitli bakliyatlar; sünger, tüy, peluş, kadife dokular vb gibi malzemeler gelişimlerine katkı sağlamakla birlikte
Gizlilik - Şartlar
biraz daha bilinçleri oluştuğunda bu tarz maddelere dokunmayı reddetmelerinin de önüne geçilecektir.
https://tatl b rtelas.com/?post-type=post&dates%5Bafter%5D=2018-01-01&dates%5Bbefore%5D=2019-08-01&show_t tle=1&show_url=1&sho… 94/388
13.08.2019 https://tatl b rtelas.com/?post-type=post&dates%5Bafter%5D=2018-01-01&dates%5Bbefore%5D=2019-08-01&show_t tle=1&show…
2-3 yaşlarında artık hikayeler yazmaya başlıyorlar! İşte şimdi bebekler, arabalar, mutfak malzemeleri, doktor araç gereçleri amaçlarına uygun kullanılabiliyor. 2 yaşından önce
de oynarlar ama tabi biz eşlik ederiz, hikayeyi biz yazarız ve uzunca bir süre de biz oynarız. Ama 3 yaşına yaklaştıkça bir de uzun konuşmaya başladılarsa sessizce onları izleyin
3-4 yaşları “tam çocuk oldu” dediğimiz dönemleri. Bir kere bisiklete binen bir çocuk o, üç tekerlekli de olsa… Parkta halatlı merdivenlerde yada köprülerde yürümek, evde
koltuk tepelerinde yürümek, atlamak ilgi alanlarından olacaktır. Oturduğu zamanlarda da legolar, takıp çıkarılabilen her türlü oyuncaklar bu yaşın gelişiminin karşılandığı
oyuncaklardır.
4-6 bu yaşlar ise artık anaokulu dönemleri… El işleri , boyama, makasla kesme, simli, pullu, tüylü materyaller ile kolajlar yapma. Genel olarak parçaları birleştirme, yeni şeyler
üretme adına yapılan çalışmalar ve oyunlar ilgi alanlarıdır. Çoklu sayıda yap-boz u artık birlikte oturup yapabilirsiniz. 1-2 sene öncesi gibi parçaları etrafa fırlatmayacaktır en
Sizinle oynadığı evcilik, doktorculuk, itfaiyecilik gibi oyunları öğretmenlerinin de sayesinde artık yaşıtlarıyla canlandıracaklardır.
Bir aktiviteyi hazır sunmayan, yani çocukların yaratıcılıklarını kullandıkları, hikaye kurabildikleri oyuncaklar, hem çocukların oyuncaklarla geçirdikleri süreyi
uzatacaktır, hem de kişisel ve fiziksel gelişimlerine katkı sağlayan oyun duygusunun ortaya çıkmasını sağlayacaktır.
Sevgiler
Gizlilik - Şartlar
Trizomi Nedir
Trizomi; kromozom çiftlerindeki üçüncü bir kromozom daha olması durumudur. Sağlıklı bireylerde yarısı anneden yarısı babadan gelen 23 çiftten oluşan 46 adet
kromozom bulunur.
Zygotların Üçlemesi
Trizomi varlığında bu kromozom çiftlerinden birinde fazladan bir kromozom olduğunu anlıyoruz. Genellikle 13. – 18. ve 21. kromozomlarda daha sık görülür.
Down sendromu nedenleri tam olarak bilinmemekle birlikte ileri anne yaşı bilinen en belirgin etkenlerdendir.
Ense kalınlığı
Gelişme geriliği
El parmaklarının beşincisinin ortasındaki minik kemiğin küçük oluşu, parmak ucunun ele göre daha büyük durması
Gizlilik - Şartlar
Amniosentez
Bebeğinize Down sendromu tanısı konulmuş ise yasal olarak 24. haftaya kadar gebeliğinize son verme hakkına sahipsiniz. Gebeliğin devamı veya sonlandırılması
kararı aileye aittir.
Bahsettiğimiz gibi anne karnındaki bebeğin kromozom çiftlerinden 21. sinde fazladan bir kromozom daha olması durumudur.
Down sendromlu olan fetüsler canlı doğum ve doğum sonrasında hayatta kalma şansı diğer kromozom bozukluğu olan hamileliklere göre en yüksek olanlarıdır.
Diğer sağlıklı popülasyona göre fiziksel ve zihinsel gelişim geriliği söz konusudur.
Eskiden daha kısa olan yaşam süreleri gelişen teknolojiye paralel olarak tıbbı gelişmeler ve tedavi imkanları ile ortalama olarak 50-55 yıldır.
Dillerinde çatlaklar vardır ve dilleri normal konuşmalarına engel olacak kadar geniştir.
Down sendromlu bireyler bazı hastalıklara normal bireylere nazaran daha yatkındırlar. Bu hastalıkları şöyle sıralayabiliriz;
Gizlilik - Şartlar
Lösemi
Psikiyatrik bozukluklar
Otizm
Down Sendromunu iyileştirecek veya etkilerini yok edecek herhangi bir tedavi şekli yoktur. Ancak erken eğitim ile bireylerin bir çok yönden geliştirilmesi
mümkündür. Down Sendromlu bireylerde erken ve sürekli eğitim esastır.
Down sendromlu bireyin gelişimde ailenin rolü çok önemlidir. Onunla oynamak, konuşmak, şarkılar söylemek, yeterli uyaran almasını ve sosyal ortamlara sokmak,
farklı çevreleri tanımasını sağlamak faydalı olacaktır. Ama bütün bunlarla birlikte doğumdan itibaren fizyoterapist ve özel eğitim uzmanı desteği almanın gerekliliği
de kaçınılmazdır.
Down sendromlu bireylerin gelişim geriliği yaşadığı bilinen bir gerçektir. Buradaki amaç gecikme başlamadan desteğe başlayarak zaman içinde yaşıtları ile arasında
açılacak zihinsel ve fiziksel gelişim farkının mümkün olduğunca dar tutulması olmalıdır.
Not: Down sendromu riski anne yaşı arttıkça yükselmektedir. 35 yaş üstü anneler Down sendromu için gerekli testleri yaptıkları için Down sendromlu bebek
doğumlarının %97 si 35 yaş altı hamileliklerden meydana gelmektedir.
Doğacak bebeğinizin özel bir çocuk olacağı ve bundan sonraki yaşantılarınızı ona göre düzenlemeniz gerekeceğini unutmayın..
Gizlilik - Şartlar
Yenidoğan Sarılığı
https://tatlibirtelas.com/yenidogan-sariligi/
24 Aralık 2018
Kategoriler: Sağlık
Etiketler: anne sütü sarılığı, bebek sarılığı, biliyer atrezi, fizyolojik sarılık, patolojik sarılır, sarılık, sarılık belirtisi, sarılık nedenleri, sarılık tedavisi, yenidoğan sarılığı
Yenidoğan sarılığı; bebeğinizin yenidoğan döneminde yüksek ihtimalle karşılaştığınız bir sağlık problemidir. Çünkü yenidoğan sarılığı; zamanında doğan her 10
bebekten 6’sında, erken doğan her 10 bebekten 8’inde görülür.
Kızımın doğum sonrası kontrollerinde sarılık olmamasına rağmen birkaç gün sonra göz beyazında fark ettiğimiz sarılaşma ile nasıl telaşa kapıldığımızı hatırlıyorum…
Neyse ki “süt sarılığı” olması ve en fazla bir iki hafta içerisinde geçecek olması, endişelerimizi boşa çıkarmıştı.
Bilirubin; vücudun kırmızı kan hücrelerini parçalaması sırasında ortaya çıkan bir atık üründür. Genellikle karaciğer bilirubini işler ve safraya taşır. Safradan sindirim
sistemine giderek vücuttan dışarı atılır.
Bu normal süreç yenidoğanda çeşitli nedenlerle değişebilir, bilirubin aşırı salgılanabilir ve yenidoğan sarılığı ile sonuçlanır.
Fizyolojik Sarılık
Fizyolojik sarılık; yenidoğanda bilirubinin atılmasının yavaşlaması ile gelişir. Sağlıklı bir yenidoğanda ilk 24 saatten sonra görülür.
Yenidoğanlarda bu tip sarılık çok yaygındır. 3. ve 5. günler en yüksek düzeyine ulaşıp genellikle 2 hafta içerisinde kendiliğinden kaybolur.
Erken doğan bebeklerde iyileşme 4. haftayı bulabilir bu nedenle doktor tarafından takibi önemlidir.
Anne sütü sarılığı zararlı değildir ve genellikle birkaç hafta sonra kendiliğinden iyileşir.
Gizlilik - Şartlar
Patolojik Sarılık
Anne ve bebeğin kan gruplarının uyumsuz olması durumunda nadir görülen bir sarılık türüdür.
Bu durum hamilelik sırasında bir problem olarak görülmez çünkü anne ve bebeğin kan akışı karışmaz. Fakat doğum sırasında anne ve bebeğin kanı birbirine
karışabilir. Bu karışma söz konusu olduğunda anne bir sonraki hamileliğinde aktif hale gelecek antikorları geliştirir ve ikinci bebeğin kan hücrelerine saldırmak için
plesentaya yerleşir.
İkinci bebekte bu kırmızı kan hücrelerinin yok edilmesi bebeğin kan dolaşımına bırakılır,bilirubin yükselir ve sarılık ile sonuçlanır.
Genellikle doğumdan sonraki ilk 24 saat içinde görülür ve bu tür sarılık olan bebeklerin tedaviye ihtiyacı vardır.
Biliyer Atrezi
Biliyer atrezi bebeklerde nadir görülen sarılık türüdür.
Karaciğerdeki safra kanallarının gelişim bozukluğu nedeniyle safra yolu tıkanıklığına denir.
Bu durumdaki bebekler genellikle normal olarak büyürler ve ilk başta iyi görünürler, ancak erken teşhis edilmez ve tedavi edilmezlerse ciddi karaciğer hastalıkları
olabilir.
Bu tür sarılıklı bebekler genellikle 2-8 haftalık zamanlarda belirti göstermeye başlarlar.
Yenidoğan sarılığı bebeğinizin cildinin ve göz beyazlarının sarı renge dönmesine neden olur. Sarılık tipik olarak yüz ve baştan başlar.
Eğer bilirubin seviyesi artarsa, renk vücuda yayılır. Bebekler ayrıca uykulu olabilir ve beslenme güçlüğü çekebilirler.
Safra tıkanıklığı olan bebekler ise soluk görünür ve koyu renkli idrar yaparlar.
Sağlık personeli bebeğinizin cildine yerleştirilen özel bir makine olan bilirubinometre kullanarak bebeğinizin sarılık düzeyini ölçebilir. Ancak, bebeğinizin kanındaki
bilirubin seviyesinin daha doğru bir şekilde ölçülmesi veya sağlık personelinin bebeğinizin daha ciddi bir duruma sahip olduğundan endişelenmesi durumunda
başka testler de yapılabilir.
Doğumdan birkaç gün sonra oluşan sarılıklı bebeklerin dikkatli izlenmesi gerekir. Bu bebeklerin genellikle hastanede kalması gerekmez.
Bebeğinizin bilirubin seviyeleri yüksekse, birkaç gün boyunca fototerapi tedavisi görebilir. Bu tedavi yöntemi aşırı yükselen bilirubini azaltmak için ultraviyole ışık
ile yapılır.
Gizlilik - Şartlar
Bebeğinizde biliyer atreziden kaynaklanan sarılık varsa, safra drenajına yardımcı olmak için acil bir operasyona ihtiyacı olacaktır.
Bebeğinizin anne sütü sarılığı varsa, emzirmeyi durdurmanız gerektiği anlamına gelmez. Bu tip bir sarılık genellikle hafiftir ve zamanla kendiliğinden iyileşir. Ne
yapacağınız konusunda endişeleniyorsanız, doktorunuza danışabilirsiniz.
Doktorunuz veya sağlık uzmanınız bu tür sarılıkların bir sorun olabileceğini düşünürse, doğumdan hemen sonra bir anti-D enjeksiyonu uygulayabilir. Bu yöntem
sonraki gebeliklerde komplikasyonları önleyebilir.
Gizlilik - Şartlar
Bebeklerde Pamukçuk
https://tatlibirtelas.com/bebeklerde-pamukcuk/
26 Aralık 2018
Kategoriler: Bakım, Sağlık
Etiketler: bebeklerde pamukçuk, pamukçuğa ne iyi gelir, pamukçuk, pamukçuk belirtileri, pamukçuk neden olur, pamukçuk nedir, pamukçuk önleme, pamukçuk tedavisi
Bebeklerin beslendikten sonra dillerinin beyazlaşması normal bir durumdur ancak bu beyazlaşmanın ” Pamukçuk “ olup olmadığını nasıl anlayabiliriz?
Pamukçuk Nedir?
Pamukçuk, bebeklerde çok yaygın olan bir mantar enfeksiyonudur. Bebeğin ağzında ve çevresinde tahrişe neden olur.
Pamukçuk herkeste görülebilir ancak 6 aydan küçük bebeklerde görülme durumu daha yaygındır.
Aslında çoğu insanın (bebeklerde dahil) ağızlarında bu mantar bulunur. Genellikle, sağlıklı bir bağışıklık sistemi ve bazı “iyi” bakteriler vücuttaki bu mantar
miktarını kontrol eder.
Ancak bağışıklık sistemi zayıflarsa veya tamamen gelişmemişse (bebeklerde olduğu gibi), sindirim sistemindeki Candida aşırı büyür ve enfeksiyona yol açabilir.
Candida büyümesi aynı zamanda pişiklere ve genital mantar enfeksiyonlarına neden olabilir.
Candida büyümesi, bebeğe bakteriyel bir enfeksiyon için antibiyotik verildikten sonra da gerçekleşebilir, çünkü antibiyotikler Candida’nın büyümesini engelleyen
“iyi” bakterileri yok edebilir…
İşte aranacaklar;
Bebeğin dili ve yanaklarında oluşan beyaz renkli lezyonlar, (Bu lezyonlar; leke şeklinde, dilin tamamen kalın beyaz bir tabaka ile kaplanması ya da genel doku tahrişi gibi
görülebilir)
Bebeğin iştahsızlığı,
Bebeğin ağzındaki lezyonlar ağrıya ve tat kaybına neden olabilir, bu nedenle bebeğin huzursuz olduğu anlaşılabilir.
Pamukçuk bebeğin ağzında görülebildiği gibi annenin meme ucunda da oluşabilir. Dikkat edilmesi gerekenler;
Meme uçlarınız alışılmadık derecede kırmızı, çatlamış, hassas veya kaşıntılı ise,
Tüm anneler emzirmenin zaman zaman acı veren bir durum olduğunu bilirler, ancak meme ucunuzda pamukçuk var ise bu acı ve ağrı her zamankinden daha
yoğun, daha derindir ve beslenme bittiğinde kaybolmaz. Tedavi gerektirir.
Bebeklerde pamukçuklar genellikle 2 hafta içinde kaybolur ve ebeveynlere (veya bakım verenlere) ilaç kullanmadan enfeksiyonu izlemeleri önerilir.
Bazı durumlarda doktorlar sadece dile sürülen ilaçlar değilde ağzın içine yayılması gereken damlalar veya bir jel yazabilir.
Bebek emiyorsa enfeksiyonun yayılmasını önlemek için annenin meme uçlarının da aynı anda tedavi edilmesi gerekebilir.
Emziren bir anne iseniz şeker alımınızı azaltmanız gerekiyor. Çünkü şeker ağırlıklı beslenme pamukçuğa neden olan mantarın sıçramasına sebep oluyor.
Dünyada Greyfurt Çekirdeği Ekstresi, Kekik, Limon suyu ve Hindistan Cevizi Yağı yine tercih edilen yöntemlerdendir.
Gizlilik - Şartlar
Pamukçuk bebeklerde sık görülen bir enfeksiyondur, ancak önlenmesine yardımcı olabilirsiniz:
Bebeğinizi biberon ile besliyorsanız veya emzik kullanıyorsanız, biberon ucunu ve emzikleri her kullanımdan sonra sıcak su ile yıkayın ya da 5 dakika kadar kaynatın.
Bebeğinizi emziriyorsanız her emzirme öncesinde ellerinizin yıkanmış olmasına özen gösterin.
Günde birkaç kez göğüslerinizi yıkamanız mantar oluşumunun önüne geçebilir.
Emzirme sonrasında bir miktar sütü meme ucuna sürebilirsiniz, bu hem meme ucunun yumuşamasını sağlar hem de mantar oluşumunu engeller.
Göğüsteki çatlaklar mantar oluşumunu tetikler. Çatlak oluşumunu engellemek için lanolinli kremler kullanılabilir.
Yapılmaması Gerekenler
Karbonatlı bez ile temizleme yöntemi ülkemizde yaygın olsa da bazı kaynaklarda karbonatın yara açıcı özelliği olduğu ve pamukçuk tedavisinde uygun olmadığı
belirtilmektedir.
Ağız içindeki beyaz lekelerin elle temizlenmesi durumu aslında pamukçuğun yayılmasına sebep olur ve çoğu kaynakta önerilmez.
Gizlilik - Şartlar
Yeni doğmuş bir bebeğin bağışıklık sistemi bir yetişkinin bağışıklık sistemi gibi güçlü değildir ve bu nedenle bebekler, hastalıklara karşı vücutlarını savunamazlar.
Ancak anne sütü içerisindeki antikorlar onlara bağışıklık kazandırıp,korunmalarını sağlar. Bu nedenledir ki emzirme, özellikle bebeğin sağlığının en savunmasız
olduğu ilk birkaç ay boyunca çok önemlidir…
Bağışıklık sistemimizin temel görevi, virüs ya da bakterileri tanıyarak ve buna cevap vererek bizi korumaktır.
Emzirme ve bağışıklık sistemi gelişimi yakından bağlantılıdır ve emzirme bebeğin yaşamının ilk aylarında son derece değerli bir rol oynar. Doğumdan sonra anne
tarafından üretilen ilk süt kaynağı olan kolostrum , enfeksiyonla savaşabilen güçlü antikorlar içerir. Ve kolostrum, doğumdan hemen sonra emzirilen bebekte ilk
bağışıklık sistemi temelini atar…
Hamileliğin son üç ayında anneden plesenta yolu ile bebeğe antikorlar geçer ve bebek pasif bağışıklık kazanır. Pasif bağışıklıktır çünkü,bebek bu antikorları kendi
üretmez. Annenin bağışıklığı hangi antikorların geçeceğine karar verir. Geçmişte suçiçeği geçirdiğinizi varsayalım, o zaman bebeğiniz suçiçeği ile savaşmak için
gereken bazı antikorları alacaktır. Ancak, daha önce bu hastalıkla karşılaşmadıysanız, bebeğiniz korunmaz.
Yeni doğanlardaki bağışıklık geçicidir ve bebek birkaç hafta ya da aylık olduğunda azalır. Bu nedenle bebeğinizin ihtiyacı olan aşıları yaptırmanız bağışıklık
kazanmasını sağlayacaktır.
Emzirme
Anne sütü, bebeğinizin bağışıklık sistemini desteklemek için gerekli olan, doğru miktarlarda yağ, protein, şeker, probiyotik ve antikorları temin eder. Annenin
mikroplarla savaşmak için geliştirdiği tüm antikorlar, anne sütü ile bebeğe geçmektedir. Ne yazık ki, çocuk felci veya kızamık gibi hayati tehlike oluşturan
hastalıkların tıbbi müdahaleye ihtiyacı vardır ve emzirmek bu hastaları engellemez.
Doğru Beslenme
Sağlıklı bir beslenme, bebeklerde güçlü bağışıklığın anahtarıdır. Beslenmelerine meyve ve sebzeleri dahil ederek bebeğiniz gerekli tüm besinleri alabilir ve sağlam
bir bağışıklık sistemine sahip olabilir. C vitamini ve antioksidanlar hastalıklarla savaşmak için gereklidir ve bunlar çilek , greyfurt gibi bağışıklık arttırıcı meyveler
yoluyla sağlanabilir . Brokoli, ıspanak, domates ve patates bebeğin beslenmesine eklenmelidir.
Fiziksel Aktivite
Bebeğinizin bağışıklık sistemi fiziksel egzersiz veya oyun yoluyla güçlendirilebilir. Bebekler için yüzme,jimnastik ya da koşabilecekleri bir alan yeterli
olacaktır. Fiziksel olarak aktif olan bebekler bakteri ve mikroplarla savaşmak için daha donanımlıdır ve diğerleri kadar sık hasta olmazlar.
Uyku
Gerekli saatlerde uyumayan bebeklerin huzursuzlandığı ve aynı zamanda hastalıklara avlanma eğiliminde olduğu görülmüştür. Bebeğiniz gün boyunca uygun
saatlerde uyumalı ve gece boyunca da dinlenmelidir. Uyku yoksunluğu genellikle bebeklerin enfeksiyonlara ve hastalıklara duyarlı hale gelmesinin nedenidir.
Kaybedilen enerjilerini yeniden kazanmaları ve bağışıklık sistemlerini güçlendirmek için uykularını almış olmaları şarttır. Minik bebeğinizin uykuya dalması için
elverişli bir ortam oluşturmak ise sizin görevinizdir. (Yenidoğan bir bebek 16-18 saat ve 1. yıldan itibaren ise 13-15 saat arası uyumalıdır)
Mikropsuz Ortam
Temiz ve hijyenik bir ortam sağlayarak bebeğinizin bağışıklık sisteminin saldırıya uğramasını önleyebilirsiniz. Ev ortamınızın hijyenik olduğundan emin
olun. Bebeğinizin ellerini ve ayaklarını sık sık yıkayın ve ayrıca bebeği tutanların da aynı şekilde davranmasını sağlayın. Bu yaştaki bebeklerin her şeyi ağızlarına
koyma istekleri vardır ve bu mikropların vücutlarına oral yoldan girmelerini sağlar.
Dumansız Bölge
Sigara içmek hepimiz için tehlikeli olsa da, küçük çocukların solunum sistemlerine yapılan saldırılar, sağlıklarına ciddi şekilde zarar verir ve büyük risk altındadırlar.
Duman toksinlerinin ise bağışıklık sistemine zarar verdiği bilinmektedir. Çocuğunuzun düzenli olarak sigaraya maruz kalması durumunda solunum
güçlüğü, astım , bronşit ve kulak enfeksiyonları karşılaşabileceği riskler arasındadır.
Çinko
Çinko, vücudun uygun bir şekilde büyümesi, daha iyi bağışıklık, sinir ve üreme sistemleri için gerekli olan önemli bir besin maddesidir. Ne yazık ki, vücut bu besin
maddesini kendi başına üretemez ve bu nedenle uygun bir beslenme ile telafi etmesi gerekir.
Sarımsak : Bebekler için bağışıklık artırıcı bir gıda olan sarımsak, anti-bakteriyel, mantar önleyici ve anti-viral özelliklere sahiptir.
Brokoli : A, C ve E Vitaminleri ile güçlendirilmiş brokoli, birçok antioksidan içerir ve bebeklerin tüketmesi önerilir.
Kemik Suyu : Tavuk veya balıktan yapılmış kemik suları, bebeğinizde güçlü kemikler inşa etmenize yardımcı olur ve bebekler tadına bayılırlar.
Anne Sütü : Çalışmalar, anne sütüyle beslenen bebeklerin daha az enfeksiyonla karşı karşıya kaldıklarını ve formül mamalarla beslenen bebeklere kıyasla daha hızlı
iyileştiklerini kanıtladı. Bu durum, bebekler için bağışıklığı artıran gıdalar söz konusu olduğunda anne sütünün bir zorunluluk olmasının nedenidir.
Bebeğiniz henüz dış çevrede yenidir ve enfeksiyonlara karşı bağışıklık kazanması konusunda zorlu bir zaman geçirir. Bu dönemde siz ebeveynlerinde daha hassas
olması gerekmektedir. Bebeğinizde ateş, dehidrasyon(su kaybı),nefes alma sorunları,cilt ya da dudak renginde değişiklikler fark ederseniz doktorunuza
bildirmelisiniz.
Gizlilik - Şartlar
Sevgili ve canım taze anne… Uzun ve meşakkatli olan bu yolda başka bir cana yuva oldun, besin oldun, can oldun… Sonunda onunla yeniden doğdun,
tamamlandın…
Aramıza hoş geldin Seni hayatına aşkla doğan minik mucizenden ötürü tebrik ediyorum. Hayatında artık kendinden daha çok seveceğin, önceliklerini değiştirecek
bir hediyeye sahipsin.
Yorgunsun
Anneliğinin ilk günlerinde yorgun, bitkin, şaşkın hatta çaresiz hissediyor olabilirsin. Seni çok iyi anlıyorum…
Seni bu süreçte anlamayanlar, gereği kadar yanında olmayanlar, darıldıkların veya gücendiklerin olacak ancak mümkün mertebe bu gibi durumlara hazırlıklı ol ve
kendini yıpratma.
Evet biliyorum yorucu bir hamilelik geçirdin. Belki düşük tehliken vardı ve sürekli ilaç kullandın, belki yatakta geçti hamileliğin ya da başka bir sürü sıkıntı yaşadın.
Doğumun kitaplarda okudukların gibi değildi ve teorinin pratikte işe yaramadığını deneyimledin. Yoruldun, yıprandın ve acı çektin. Ama tüm bunlar şuan burnunun
ucundaki o kokunun eşsizliğine değmedi mi? Bir süre daha hatırlayacaksın o zor günleri ama geçecek inan bana!
Hamilelik sürecinde bebeğine iyi bakabilmek için çok araştırdın, okudun, dinledin ama doğum sonrası aslında hiçbir şey bilmediğini farkedip panikledin değil mi?
Sakin ol! Kendine ve bebeğine zaman ver. Rahatlayıp, kendini dinlediğinde aslında bebeğine ihtiyacı olan her şeyi sağlayabilecek fıtratta olduğunu anlayacaksın.
Unutma! Ne 3 çocuk büyütmüş annen, ne doktor ne de bir başkası, bebeğini senden daha iyi bilemez. Bunu zaman geçtikçe anlayacaksın.
Korkma
Sütün hemen gelmeyebilir, korkma! Yenidoğan bir bebeğin ilk günlerdeki mide hacmi, kiraz kadardır hatırla… Bol su iç, kaliteli beslen ama en önemli etkenin
“moral” olduğunu atlama. Sütüm yok deme, her annenin bebeğini doyuracak kadar süt üretimi olur. Bebeğini şefkatle emzir, emzir ki sütün artsın. O emdikçe sütün
gelir, bunun dengesi budur.
Formül sütlerde öcü değil, gerekiyorsa sütün gelene kadar onunla doyur bebeğinin karnını. Aman mama verme’cilere kulak asma! Bir kaç gün formül süt aldı diye
artık seni emmez diye korkma.
Gizlilik - Şartlar
Biliyorum bu bahsettiğim destekçi kişiler ısmarlama gelmiyor, elde olanı değerlendirmek zorunda kalıyor insan. Ama yine de mümkün mertebe ihtiyaçlarını ve ne
hissettiğini söyleyerek regüle et durumu. Unutma sen çok önemlisin, sen iyi olacaksın ki mucizene iyi bakacaksın, iyi besleyecek ve büyüteceksin…
Lohusa depresyonu diye bir şey var! “Bizim zamanımızda depresyon mu vardı ayol” diye ortalıkta gezen insanları kafana takma. Eğer kendini gerçekten kötü
hissediyorsan; sevdiğin ve güvendiğin insanlardan destek al, ya da bir uzmandan.
Biliyorum zor! ama yine biliyorum ki GEÇECEK! Çünkü 17 ay sonraki halinden sesleniyorum sana…
Geçecek
Yenidoğan bebeğin sarılık olabilir, konak olabilir, pişik olabilir, ağzında pamukçuk olabilir… Hepsini birçoğumuz yaşadık ve bütün bunlar öyle hayatını kendine zindan
etmeye değecek problemler değil. Çözümleri var ve geçiyorlar. Zaten bu sıralar sık olarak doktor kontrolünde olacaksınız, aksi bir durum var ise doktorun müdahale
edecektir.
Bebeğin ağlayacak, her bebek ağlar! Hem 9 aydır yaşadığı yerden ayrılıp yabancı bir ortama gözlerini açan bu ufacık bebek ağlamayacak da ben mi ağlayacağım?
Karnı tok, altı kuru ve gazı yoksa sıkıntı yapma. Al kucağına! Sarıl, sev, pışpışla.
Biliyorum şimdi sana “kucak bebeği olacak bu, ilerde çok zorlanacaksın” diyenler vardır etrafında. Bakma onlara! İlk üç ay 4. tremesterdir, bebek nasıl istiyorsa öyle
davran ona.
İlk fırsatta at kendini temiz havaya, 40’ı bekleme sakın. Temiz hava, sana bu dönemde en iyi gelecek şeylerden. Sütün artar, kafan dağılır, moralin düzelir ve
bebeğine de iyi gelir.
Uykular, ah uykular! Artık kesintisiz uyuyamayacak olduğunu mu düşünüyorsun? Evet ilk dönemler bebeğin için biraz uykusuz kalıp, anneliğin o eşsiz öz saygısına
ulaşacaksın ama inan bana gün geçtikçe her şey daha iyiye gidecek. Gün gelecek gözünü açtığında sabah olmuş olacak… Zaman öyle hızlı geçecek ki onunla çok da
uzak gelmeyecek sana.
“Bunlar daha iyi günlerin” Bu cümleyi kesin duyarsın ama hiç de öyle değil. Bebeğin büyüdükçe hem daha az yorulacak hem de daha fazla eğleneceksin…
Ve sana bir müjde vereyim canım anne… Doğum kiloları gidiyor. Gerçekten gidiyor! Bebeğinin 1. Doğum günü partisinde eski sen olarak boy vereceksin eminim. Bu
sırada aldığın kiloların, bebeğinin beslenmesine yardımcı olan ulvi bir görevi var. Sev onları…
“Ben bebekle ilgilenirim, git iki saat uyu! Gözün arkada kalmasın”
“Misafirleri anne biraz toparlandıktan sonra kabul edeceğiz” diyen, güç alacağın eş, aile, dost, arkadaş diliyor ve sımsıkı kucaklıyorum.
Gizlilik - Şartlar
Konumuz Çocuklara Karşı Öfke Kontrolü! Evet uygulaması kadar kulağımıza da kötü geliyor değil mi? Ebeveynler olarak çocuklarımızın karakterini ve yapısını
biliyoruz ama bazı davranışlarımızın ileride karakterlerine katacakları davranışlar olduğunu unutuyoruz zaman zaman…
Çünkü böyle davranarak baş edemediğimiz davranışlarını bastırmaya çalışıyoruz. Bazen sözümüzü dinlediklerine ikna olup yönteme devam ediyoruz… Sonrasında
ne mi oluyor? Her çocuğun yapabileceği üzere olayı kavrayıp, çıkış yolları bulmaya başlıyorlar ve dışa vurum yöntemini seçiyorlar. Etkiye tepki her zaman
geçerlidir. Çocukların en etkin olarak bildiği yöntem de budur. Bebekliklerinden itibaren konuşmalara,gülmelere,oyunlara,etrafında onu rahatsız eden seslere veya
nesnelere,altını ıslattığında bezine,hoşuna gitmeyen bir yiyecek verildiğinde yemeğe,yemeği verene ve bunun gibi bir çok dış etkene tepki vererek öğrenmişlerdir
bu yöntemi…
Mevzu azarlamak olduğunda ise durum iç dünyalarında çok daha fazla şeyi etkiliyor ve sorunlara yol açıyor. Sesimizi her yükselttiğimizde önce korkulu ve
çekingen tavırlar sergilerler,sonrasında ise çoğunlukla ağlama ile sonlanır durum. Ve çoğu zaman teselli edilmeden ikna da olmazlar! Ama baş etme yöntemini
bulduktan sonra bu devam eden davranışa aynı şekilde tepki vermeyi seçer çoğu çocuk. ‘Gözümün içine baka baka yapıyor’ dediğimiz çoğu şeyi tepkimizi
ölçmek için yapıyorlar aslında. Biz tepkinin şeklini nasıl ayarlarsak onlar da öyle karşılık veriyor.
Bu duruma müsaade edilmemelidir. Her ne kadar yanlış bir şey bile yapmış olsa,kimsenin sizin çocuğunuza bağırmaya ya da azarlamaya hakkı yoktur. Bu konuya
ihtimam gösterilmelidir.Evde ise otorite sadece tek ebeveyn üzerinde olmalıdır. Genellikle o ebeveyn anne’dir, çünkü zamanını en çok geçirdiği kişi o’dur. Eğer
otorite sahibi kişi anne ise başka bir uyaran çocuğun otorite benliğini bozacak ve durumu kavramasında sorun çıkaracaktır. Her kim olursa olsun azarlama hakkına
sahip değildir. Uyarı yöntemine anne karar verir ve sadece o söz sahibidir. Bazı durumlarda otorite sahibi babalar da olabilir o durumda ise söz sahibi sadece
baba’dır. Etrafımızdaki insanlar bazen (belki bize yardımcı olmak için) bu yönteme başvurabilirler fakat bu yöntem çocuğumuza zarar veren bir davranış biçimidir.
Buna izin vermek ya da vermemek bizim elimizdedir. Böyle bir durum ile karşılaştığımızda mutlaka karşıdaki kişiyi nazik bir şekilde uyarmalıyız çünkü bu durum
uzun vadede çocuğunuzda davranış bozukluğuna sebep olacaktır. O esnada susmuş veya yaptığı her ne ise bırakmış olması bir zafer değildir. Çocuklar çok basit
ama bir o kadar da karmaşık kafa yapılarına sahiptirler.
Gizlilik - Şartlar
Bu durum her çocuğa göre ayrı şekillenecektir. Çocuklarınızı en iyi tanıyan sizsiniz, dolayısıyla baş etme yöntemlerini de size verdikleri sinyallerle belirleyebilirsiniz.
Ben ne kadar etkili oluyorum derseniz, çok değişken bir ruh haline sahip bir erkek çocuk annesiyim o yüzden duruma göre davranmaya çalışıyorum ve emin olun
her zaman başarılı olup ona ulaşamıyorum ve o da tepki veriyor doğal olarak çünkü onlar da en az bizim onları çözdüğümüz kadar bizi çözüyorlar ve ona göre
davranmayı iyi biliyorlar.
Bu gibi durumlarda ise uzman bir psikolog veya pedagog’dan yardım alınabilir. İletişim sağlıklı değil ise bu şekilde yardım ile iletişim sağlamlaştırılabilir.
Örneğin benim çocuğum baş başayken genellikle söz dinleyen ve ortamında huzurlu bir çocuk oluyor ama dışarıda,arkadaş veya yaşıtlarıyla bir araya geldiğinde bir
de özellikle çok fazla uyaran olduğu mekanlarda tam tersi şekilde söz dinlemeyen bir hale bürünüyor. Her hareketine müdahale eden bir ebeveyn değilim, hangi
noktaya kadar bekleyeceğime ben karar veriyorum sonuçta.(asla dış seslere kulak vermem,mahalle baskısına uymam) bu dışa vurumların her evresini yaşadım ve
yaşıyorum oğlumla ve görüyorum ki azarlama azarlamayı getiriyor. Önce kendimize hakim olmayı ve karşımızdakinin küçük bir çocuk olduğunu sadece o an onu
yapmak istediğini ve o sebeple bu şekilde davrandığını kendimize tekrarlamalıyız. Bu yol sonraları bize artı olarak dönüyor çünkü test ettim ve onayladım.
Çocuğunuza sağlıklı bir şekilde ulaşma yolunda sizler için yardımcı olacağına inandığım (uzmanların onayladığı) bir kaç madde sıralamak istiyorum;
Sorumluluk verme,
Bunlara rağmen devam eden bir iletişim sorunu yaşıyorsanız mutlaka bir uzmana danışmanızı tavsiye ederim.
Sevgiler
Gizlilik - Şartlar
Daha kızım doğmadan (eğer alırsa) emzik kullanma kararı almıştım. Sebebi ise; Ani Bebek Ölümü Sendromu riski idi. Okuduğum çoğu kaynak; yenidoğan
bebeklerin emzik ile uyuması durumunun ABÖS’ü engelleyeceğini yazıyordu. Muhakkak ki her seçenekte olduğu gibi emzik kullanımının da avantajları ve
dezavantajları vardı. Ben terazinin avantajları tarafında kalmaya karar verdim. Nitekim bu bebek, benim bebeğimdi!
Ama bu işte ölçüyü kaçırmamakta da kararlıydım. Kontrollü olacak ve kızımın emziği sadece uykuya dalarken kullanmasını sağlayacaktım. Bunu yapabilirdim!
Kızım doğdu ve teklif ettiğim emziği aldı. Bebekler yenidoğan dönemlerinde sürekli uyku halinde oluyorlar, bu nedenle ilk zamanlar emzik için bir kural koyamasam
da birkaç ay içerisinde emziğin yeri yatak odamız,zamanı ise uyku başlangıcı olmuştu.
“Emzik alan bebekler,almayan bebeklere göre emme güdüsü daha fazla olan bebeklerdir” der çocuk doktorumuz.Hatta emzik verilmez ise parmağını emerler diye
de ekler hep…
Gizlilik - Şartlar
Özellikle diş çıkarma dönemlerinde uyanıkken emzik istediği zamanlar oldu ama yine bir şekilde yoluna koydum durumu. Emzik,banyo ve pijama gibi bir rutindi
bizim için.
Not: Bebekler 18. ay sonrasında kalıcı hafızanın vermiş olduğu bağlanma güdüsü ile eşyaları ile duygusal bağ kurarlar. Bu nedenle 18. ay, emzik bırakma için uygun
bir dönemdir.
Kızımın zamanla üç şeyi bırakması gerekiyordu. Emzik,bez ve meme… Üçü de korkulu rüya gibi sürekli zihnimde. İlk adım emziğe!
Başından beri yolun sonu 18. aydı bizim için, bu nedenle kendimi hazırlamıştım.
Öncelikle bir çok yazı okudum, deneyimleri dinledim,fikir edindim. Birkaç hafta öncesinden her emziği aldığında, 1,5 yaşında olduğunda artık büyümüş olacağını ve
büyüklerin emzik almadığını tekrarlayarak kulağına su kaçırdım. Ve bir öğlen uykusu öncesi,eski emziğinin ucunu keserek teklif ettim.
Bu yöntemin bebeğin emziği emmeye devam etmesi durumunda, emzik parçalarını yutabileceği olasılığı ile güvenli olmadığını söyleyenler var. Ancak bizimki
emmedi. Kontrolümdeydi.
Önce aldı ve şaşırdı,çıkardı sonra.. Tekrar denedi ve yere attı. Meme istedi ve memede uyumasına müsade ettim. Kısa sürede uyudu. Şaşırdım ve kısa sürede
uyumasını “uykulu olmasına” yorumladım.
Akşam uykusunda emzik yine teklif edildi ancak bu sefer bir deneme sonrasında yere atıldı. Meme istedi,normalde yanına yatıyorum ve öyle uyuyor ama kucağıma
gelmek istedi,ağzını nereye koyacağını bilemez gibi omzuma yaslandı ve uyudu. O gece pek kalkmadı,zaten uzun süredir gece uyanınca da emzik vermemeye
çalışıyordum. Sıkıntısız ilk gece…
Diğer günlerde yine aynı şekilde devam etti,sadece gece uyandığında ayılıyor ve tekrar uykuya dalması güç oluyor ama buna da alışacağız gibi duruyor.
Kararlılık. Anne ya da bu süreçte bebekle ilgilenen her kimse kararlı olmalı ve hemen pes etmemeli. Çünkü esneme yapılırsa,bırakma süreci muhakkak uzayacaktır.
Ve bu dönemde bebeğinizi emzik kullanılan başka bir ortama sokmamak gerekiyor.
18 ay boyunca “nasıl bırakacağız” diye endişe duyduğum emziğe bu kadar kolay veda etmeyi ummadığımdan, lüzumlu bir sevinç halindeyim. Umarım
paylaştıklarım sizler içinde fikir olur ve yine umarım ki sizlerde bizim gibi kolaylıkla atlatırsınız.
Sevgilerimle
Gizlilik - Şartlar
İkinci çocuğa hazır mısınız? Bu sorunun cevabını tam anlamıyla veremiyorsunuz değil mi? Yalnız değilsiniz… Evde tek çocuk ile hayat düzeni kurmuşken bu düzene
1 çocuk daha eklemek ve üstelik yeni bir bebek sorumluluğu almak fazlaca kafa yorulması gereken bir konu…
Vereceğiniz karar bundan sonraki hayatınızı tümüyle etkileyecek önemde. Bu nedenle sancılı bir düşünme sürecine girecek olmanız muhtemel. Nihayet ikinci
bebeğe karar verdiğinizde artık ilk hamilelikte olduğunuz kadar heyecanlanmayacağınızı ya da süreçte daha sakin kalacağınızı düşünebilirsiniz. Ancak durumun pek
de öyle olmadığını kısa sürede deneyimlersiniz. Çünkü her gebelik ve her çocuk kendi dengesini çizer ve aynı hisleri yaşatır…
Bu alışma süreci, aralarındaki yaş ve doğum öncesindeki kardeş fikrine yaklaşımlarıyla da alakalı olabiliyor.Ama hepsi sonunda kardeşlerini çok seviyor çünkü evde
onlara eşlik edecek ve hep yanında olan bir arkadaş ekleniyor haneye…
İkinci çocuğu düşünen annelerin en büyük kederidir ya ilkine haksızlık yapacak olma korkusu… Göreceksiniz ki yapılan bir haksızlık yok ortada aksine ona hayatı
boyunca yanında olacağı,oyun arkadaşı,sırdaş,yoldaş kazandırmış oluyorsunuz. Tecrübeyle sabittir ki doğum öncesi ve doğum akabinde yaşadığınız kaygıları onları
birlikte gördüğünüz an bir tarafa bırakıyorsunuz.
İkinci çocuğa hazır mısınız sorusunun cevabının sanırım hiç bir zaman yüzde yüz netlik kazanmayacağı da bir gerçek.Hayatın en güzel armağanı ve anlamı olan
çocuklar çok zor süreçlerde büyüseler de,en yorucu günün sonunda bile kendimizi onların fotoğraf ve videolarına bakarken buluyoruz… Yani hazır olmak ve
hissetmek zor bir karar olsa da, ve hepimiz farklı yollar izlesek de tüm kaygıları bir yana bırakıp günü ve anı kaçırmadan yaşamak gerekiyor. Lütfen bunu kendinize
sık sık hatırlatın.
Sevgiler
Gizlilik - Şartlar
Nereden başlayacağımı bilemediğim bir konu seçtim bu sefer, iki çocukla hayat nasıldır? Aralarında 21 ay olan 3 yaş altı iki bebekle 1 gün nasıl geçer? Hazır
hissediyorsanız başlıyorum.
Büyük doktorculuk oynamak istiyor, küçüğün uykusu var. Neyse ki babaları geldi. Büyükle baba salona hastane kurarlarken küçük uyutulur. Sıra büyüğe geldi, aynı
kitap 3-5 kez okunur. Haydi yavrum uyu artık, derken büyüğün yatağında birlikte uyuya kalınır. O da ne küçük uyandı, tekrar uyut. Banyo mu yapacaktın? Boş ver,
yarın yaparsın. Eğer çocukları gece uyuyan şanslı azınlıktansan dinlenmen için birkaç saate sahipsin demek. Ama benimkiler gibi uyumayan çocuk yapmışsan
kolaylıklar dilemekten başka yapılacak bir şey yok ne yazık ki.
Gizlilik - Şartlar
Günün sonunda tüm koşuşturmama, yorgunluğuma rağmen her anne gibi ‘iyi ki’ diyorum. Çünkü annelik zor iş bunu biliyorum. İster tek çocuk, ister iki çocuk her
türlü zor. Burada önemli olan annenin hangi zorluğu tercih ettiği. O nedenle söyleyebilirim ki ideal çocuk sayısı ve ideal yaş aralığı aileye, ihtiyaçlara, imkanlara,
isteklere göre değişir. Neden mi yazdım bunları? Çünkü hepimiz benzer bir süreçten geçiyoruz ve yalnız olmadığımızı hissetmeye ihtiyacımız var. Her gün sosyal
medyada gördüğümüz o cicili bicili çocuklar ve anneleriyle kendimizi kıyaslayıp, acaba nerede hata yapıyorum demekten vazgeçmemiz için yazdım. Bütün anneler
iyidir ama hiçbir anne mükemmel değildir demek için yazdım. Ve tüm krizlerin geçeceğini, eninde sonunda büyüyeceklerini ve tüm anlarını gülümseyerek
hatırlayacağımızı önce kendime sonra da size hatırlatmak için yazdım. Yeter ki sağlık olsun öyle değil mi?
Sevgiler
Gizlilik - Şartlar
Sevgili İstanbul anneleri! İSADEM ile Tanışın ve İSADEM Günlükleri yazılarımızdan sonra sizlerden şahane geri dönüşler aldık. Özellikle etkinlik takvimine dijital
ortamda ulaşılamaması ve sizden gelen talep üzerine “fayda sağlamak” amacıyla Ocak ayına ait takvimi aşağıda bilgilerinize sunuyoruz.
Katılmak istediğiniz program için bir gün önceden arayıp isim yazdırmanız gerekmektedir.
İSADEM; İstanbul Büyükşehir Belediyesinin açmış olduğu,tamamen ücretsiz,Aile Danışmanlık ve Eğitim Merkezidir.
GRUP
Yok
UYGULAMA KATILACAKLAR EĞİTİMCİ SEANS TARİH SAAT
hayır
KONUSU
Çocuk
EĞLENCELİ SAYILAR 1. 14:00-
1 5-6 Yaş Gelişim 2.01.2019
5/1 Seans 16:00
Uzmanı
ARTIK Çocuk
Tek 10:00-
6 MATERYALLERİN 3-4 Yaş Gelişimi 3.01.2019
Oturum 11:00
DEĞERLENDİRİLMESİ Uzmanı
Çocuk
KAVRAMLARI Tek 14:00-
7 5-6 Yaş Gelişimi 3.01.2019
ÖĞRENİYORUM Oturum 15:30
Uzmanı
3-4 Yaşındaki
Danışman Tek 10:00-
8 AİLEMİZİN RESMİ Çocuklar ve 4.01.2019
Psikolog Oturum 11:30
Anneleri
Çocuk
Tek 10:00-
11 DUYU BAHÇEM 3-4 Yaş Gelişim 4.01.2019
Oturum 11:30
Uzmanı
AYDINLIK BİR
Çocuk
GELECEK Tek 14:00-
12 5-6 Yaş Gelişim 7.01.2019
TASARRUFLA Oturum 15:30
Uzmanı
GELECEK
Çocuk
DEĞERLER EĞİTİMİ Tek 10:00-
13 3-4 Yaş Gelişim 7.01.2019
SEVGİ Oturum 11:00
Uzmanı
Çocuk
MESLEKLERİ Tek 10:00-
18 4-6 Yaş Gelişim 9.01.2019
ÖĞRENİYORUM Oturum 11:30
Uzmanı
Çocuk
Tek 14:00-
19 MEVSİMLER-KIŞ 5-6 Yaş Gelişim 9.01.2019
Oturum 15:00
Uzmanı
Tek 14:00-
22 BU KAÇ KALORİ Yetişkin Diyetisyen 10.01.2019
Oturum 15:00
Çocuk
KARDAN ADAM Tek 10:00-
23 4-5-6 Yaş Çocuk Gelişim 10.01.2019
YAPALIM Oturum 11:30
Uzmanı
Çocuk
1. 14:00-
24 DOĞUM GÜNÜ 3-6 Yaş Gelişim 10.01.2019
Seans 15:00
Uzmanı
ÇOCUKLARDA DİKKAT
Danışman Tek 14:00-
25 EKSİKLİĞİ VE Yetişkin 10.01.2019
Psikolog Oturum 15:00
HİPERAKTİVİTE
Çocuk
Tek 10:00-
26 PARLAYAN DİŞLER 4-6 Yaş Gelişim
Oturum
11.01.2019
11:30
Uzmanı
Gizlilik - Şartlar
Çocuk
Tek 10:00-
31 RULOLARLA OYUN 3-4 Yaş Gelişim 14.01.2019
Oturum 11:00
Uzmanı
Çocuk
Tek 14:00-
32 HATIRLA BAKALIM 5-6 Yaş Gelişim 14.01.2019
Oturum 15:30
Uzmanı
ÇOCUKLARDA KAYGI
VE STRES KAYNAKLI Danışman Tek 10:00-
34 Yetişkin 15.01.2019
DAVRANIŞ Psikolog Oturum 11:30
BOZUKLUĞU
Çocuk
NESNELERİ Tek 10:00-
36 3-4 Yaş Gelişim 15.01.2019
İLİŞKİLENDİRME Oturum 11:00
Uzmanı
Çocuk
Tek 10:00-
37 SİHİRLİ İP CAMBAZI 3-4 Yaş Gelişim 16.01.2019
Oturum 11:00
Uzmanı
Çocuk
BEN VE Tek 14:00-
38 5-7 Yaş Gelişim 16.01.2019
SORUMLULUKLARIM Oturum 15:30
Uzmanı
DEPRESİF
Danışman 1. 14:00-
39 BELİRTİLERLE BAŞ Yetişkin 16.01.2019
Psikolog Seans 16:00
ETME 2/1
Çocuk
Tek 14:00-
40 DOĞUM GÜNÜ 3-6 Yaş Gelişim 17.01.2019
Oturum 15:00
Uzmanı
Çocuk Bakımıyla
DAVRANIŞ Danışman Tek 14:00-
41 İlgilenen Tüm 17.01.2019
BİÇİMLENDİRME Psikolog Oturum 15:30
Yetişkin Bireyler
BAĞIŞIKLIK
SİSTEMİNİ Tek 14:00-
46 Yetişkin Diyetisyen 18.01.2019
GÜÇLENDİRMENİN Oturum 15:00
YOLLARI
Çocuk
MİNİK AYAKLARIM Tek 10:00-
48 3-4 Yaş Gelişim 21.01.2019
HAREKETLENİYOR Oturum 11:30
Uzmanı
Tek 14:00-
54 DİYABETLE YAŞAM Yetişkin Diyetisyen 22.01.2019
Oturum 15:00
Çocuk
MİNİK GÖZLEMCİLER Tek 14:00-
56 7-8 Yaş Gelişim 23.01.2019
KEŞİFTE Oturum 15:00
Uzmanı
Çocuk
Tek 10:00-
57 UYKU KURALLARI 5-6 Yaş Gelişim 24.01.2019
Oturum 11:30
Uzmanı
Çocuk
Tek 14:00-
59 DOĞUM GÜNÜ 7-10 Yaş Gelişim 24.01.2019
Oturum 15:00
Uzmanı
X-BOX OYNA
Danışman Tek 14:00-
60 ENERJİNİ DOĞRU 16+ Yaş 24.01.2019
Psikolog Oturum 16:00
HARCA
AKIL OYUNLARI
Danışman Tek 10:00-
62 RENGARENK 6-8 Yaş 25.01.2019
Psikolog Oturum 11:00
ŞEKİLLER
Çocuk
BOYAYALIM Tek 10:00-
65 3-4 Yaş Gelişim 28.01.2019
ÖĞRENELİM Oturum 11:00
Uzmanı
HAYVANLARLA Çocuk
Tek 14:00-
66 YAŞAMAYI 7-8 Yaş Gelişim 28.01.2019
Oturum 15:30
ÖĞRENİYORUM Uzmanı
Çocuk
BU BANA DİĞERİ 1. 10:00-
69 3-4 Yaş Gelişim 29.01.2019
SANA 3/1 Seans 11:30
Uzmanı
Çocuk
Tek 14:00-
72 ÇOCUK VE MÜZİK 7-8 Yaş Gelişim
Oturum
30.01.2019
15:30
Uzmanı
DEMİR EKSİKLİĞİ
Tek 14:00-
74 ANEMİSİ VE Yetişkin Diyetisyen 31.01.2019
Oturum 15:00
BESLENME
75 DOĞUM GÜNÜ 7-10 Yaş Çocuk Tek 31.01.2019 14:00- Gizlilik - Şartlar
Bu takvim,Sultangazi Aile Danışmanlık ve Eğitim Merkezi’ne aittir. İSADEM hizmetleri tüm merkezlerde verilmekte olup, planlaması her İSADEM içinde farklı
olmaktadır. Bu nedenle öncelikle Alo 153’den evinize en yakın İSADEM Merkezini arayabilir ve sonrasında ise program-saat-tarih bilgisine ulaşabilirsiniz.
Sevgiler
Gizlilik - Şartlar
Tortikolis Tedavisi
https://tatlibirtelas.com/tortikolis-tedavisi-nasil-olmalidir/
13 Ocak 2019
Kategoriler: Bebek & Çocuk, Sağlık
Etiketler: tortikolis, tortikolis egzersizleri, tortikolis egzersizleri nelerdir, tortikolis tedavisi, tortikollis
Sevgili anneler, bir önceki yazımda iki bebeğimde de yaşadığımız ve düzenli egzersizlerle atlattığımız bir tecrübe olan tortikolisten bahsetmiştim. İlgili yazıyı
okumak için buraya tıklayabilirsiniz. Bu yazıda ise; tortikolis tedavisi ve bu süreçte neler yaşandığı konularına yer vereceğim.
Bebek genellikle kafasını hep aynı yöne doğru eğik tutar. Daha küçük bebeklerde ise boyun bölgesinin bir tarafında ele gelen sert bir kitle oluşur. Yaş ilerledikçe
yüzde asimetri, şaşılık gibi belirtiler ortaya çıkar.
Gizlilik - Şartlar
İlk etapta bebeğin durumuna göre; aktif ve pasif germe egzersiz tedavisi uygulanır. Pasif germe egzersizleri tortikolis tedavisinde önerilen en yaygın yöntemdir.
Burada süreklilik esastır ve bebeğin düzenli takibi önemlidir. Ortalama tedavi süresi 4-5 ay kadar sürer. Ayrıca belirtmeliyim ki bu süre tedaviye ne kadar erken
başlanırsa o kadar kısalır.
Pasif germe egzersizlerine başlamadan önce çocuk sırtüstü yatırılır. Boynuna krem, vücut losyonu ya da zeytin yağı sürülerek derinin yumuşayarak esnemesi
sağlanır. Bir el ile omuz sabitlenirken diğer el ile kafa yana doğru eğilerek kulak omuza değdirilir. 10-15 saniye bu pozisyonda tutulur. Bu hareketi en az 4 kere
yapmakta fayda var.
İkinci harekette ise omuz bir el ile sabitlenir diğer el bebeğin çenesini sabitlenen omuzun ters yönüne doğru çevirir. 10-15 saniye bu pozisyonda tutulur. Bu
hareketin 10’ar defa yapılması tavsiye edilir. Her iki egzersizin de sabah ve akşam birer defa yapılması gerekmektedir.
Özetle vurgulamak isterim ki tortikolis ne aşamada olursa olsun her türlü tedavisi olan bir rahatsızlık. Burada önemli olan nokta, fark edildiği andan itibaren ihmal
edilmemesi, bu sayede yüz asimetrisi ve görme ile ilgili problemlere yol açmadan tedavi edilmesidir.
Gizlilik - Şartlar
Gebelik kanamaları hamilelik döneminin en can sıkıcı sağlık problemlerindendir. Gebelik kanamaları, gebeliğin ilk tremesterinde sıklıkla görülür ve genelde bir sorun
teşkil etmez, ancak gebeliğin ikinci ve üçüncü tremesterinde görülen kanamalar olası bir komplikasyonun habercisi olabilir.
Hamilelik dönemini “gebelik kanamaları” ve “ya kaybedersem” korkusu ile geçirmiş ama sonunda bebeğini sağlıkla kucağına almış bir anne olarak size öncelikle;
yalnız olmadığınızı ve gördüğünüz her lekenin ciddi bir problem olmadığını hatırlatmak istiyorum.
Ayrıca olası bir komplikasyon ile bağlantılı olarak aşağıda belirtilen diğer semptomlardan herhangi birini yaşıyorsanız, derhal bir sağlık uzmanına başvurmalısınız.
Gizlilik - Şartlar
Düşük Yapma
Gebelikte yaşanan kanamalar düşük yapma ile ilintili olabilir fakat düşük yapmak üzere olduğunuz anlamına gelmez.
Araştırmalar gebe kadınların %20 – 30’u kadarının erken gebelik döneminde sebebi kesin olmamak kaydıyla bir miktar kanama ya da lekelenme yaşadığını gösteriyor.
Tüm gebeliklerin yaklaşık % 15-20’si düşükle sonuçlanır ve çoğunluğu ilk 12 hafta boyunca ortaya çıkar.
Çoğu düşükler önlenemez. Bunlar genellikle vücudun gelişmeyen sağlıksız bir hamilelikle baş etme yoludur. Düşük, gelecekte sağlıklı bir hamileliğin olamayacağı
veya kendinizin sağlıklı olmadığı anlamına gelmez.
Kanama
Mol Gebelik
Bir diğer adı üzüm gebeliğidir. Döllenme sırasında oluşan genetik bir problem sonucunda rahim içerisinde anormal bir doku büyümesi görülür. 1000 gebeliğin
birinde görülür. Ayrıca gebelik trofoblastik hastalığı (GTD) olarak da adlandırılır.
Kanama
Kan testleri alışılmadık derecede yüksek hCG seviyelerinin görülmesi
İmplantasyon kanaması, gebe kalındıktan 6-12 gün sonra görülebilir. Yerleşme kanaması da denilir. Bu kanamayı her kadının yaşamayacağı gibi yaşayan kadınlarında farklı
şekilde deneyimlemesi mümkündür. Örneğin bazı kadınlar hafif bir şekilde birkaç saat, bazıları ise birkaç gün lekelenebilirler.
Pelvik kavite veya idrar yolundaki bazı enfeksiyon türleri kanamaya neden olabilir.
Cinsel ilişki bazı kadınlarda kanama yapabilir, çünkü rahim boynu çok hassastır. Bu gibi durumlarda doktorunuza danışmalısınız.
Gizlilik - Şartlar
Plasenta Previa
Bu komplikasyonda plasenta rahmin aşağı kısımlarına yerleşerek rahim boynunu tamamen ya da kısmet kapatmış olur. Bu durum gebelikte ve doğumda şiddetli
kanamaya sebep olur. 200 gebeliğin birinde görülür.
Erken Doğum
Gebeliğin ikinci yarısında görülen kanamalar “doğum” işaretçisi olabilir. Doğum başlamadan birkaç hafta önce mukus tıkacı açılabilir. (işaret gelmesi) Ancak bu
durum daha erken ortaya çıkarsa, erken doğum eylemine giriyor olabilirsiniz ve hemen doktorunuza durumu bildirmelisiniz.
Yukarıda gebeliğin dönemlerine göre kanama türlerini ve nedenlerini incelemeye çalıştım, eğer sizde şuan böyle bir durum içerisinde iseniz öncelikle sakin olup,
umudunuzu kaybetmemenizi ve bebeğinize de kendinize olacağınız kadar “güç” olmanızı tavsiye edebilirim.
Gizlilik - Şartlar
Çocuklarımıza karşı ne kadar verici olursak olalım, asla kendimizi yeterli hissedemiyoruz bu bir gerçek. Çünkü onlara her şeyi verdiğimizi düşünürken aslında
kendimizi psikolojik olarak o kadar yıpratıyoruz ki kendimize yetemez iken onlara yeterli olmamız mümkün olmuyor.
Bunun mümkün olduğunu düşünmüyorum. Elbette her ailenin kendine has bir ritmi var ama hepsinin birleşiminin bile ‘mükemmel ebeveynlik kavramına‘ eş
değer olduğunu düşünmüyorum. Mükemmellik kavramı herkese göre ayrı şekillendiği için dolayısıyla kendimize has tarzımızı ebeveynliğimize de yansıtıyoruz.
Birçoğumuzun söylediği ve hissettiği de bu değil mi zaten “en azından elimden geleni yapıyorum.” Doğru bir yaklaşım çünkü hiç kimse şartları zorladığında dahi
kendini veya çocuğu tatmin edecek mükemmel sonuca ulaşamaz. Elimizden gelenlerle,yapabildiklerimizle ve başarabildiklerimiz ile mutlu olmalıyız.
Ben bu çocuğa yeteri kadar zaman ayıramıyorum veya istediğim gibi kaliteli zaman geçiremiyorum tatminsizliğini her anne yaşıyordur. Anneliğin doğası bu; endişe
ve duygusallık. Çocuklar ellerinde olsa, bizden zamanımızın tümünü isteyebilirler. Oyun oynamak asla doymadıkları bir eylem çünkü. Bazen bize de boş vakit
bırakma ve yalnız kalma yolunu seçtiklerinde içten içe mutlu olmuyor muyuz? Üstüne bir de “çok anlayışlı benim çocuğum,beni düşünüyor ve beni çok yorduğunu
anladığı için serbest bırakıyor” diye de böbürleniyoruz. Avrupa’daki bazı pediatri akademilerine göre aileler çocuklarını devamlı gözlemlemeli ve öğretici olmalı. Bilim
ise henüz hangi yöntemin en iyisi olduğuna karar verebilmiş değil. Ebeveynlik ile ilgili hala farklı metotlar ileri sürülmekte…
Günlük hayatın akışında eşimizle veya diğer kişiler ile sohbet halinde iken bunu kaçırıyoruz.Eğer çocuk o esnada aynı ortam da ise bizimle göz temasında olmasa da
veya o anda oyun ile meşgul olsa da aslında kulakları bizim konuşmalarımız da oluyor. Bazen durduk yere o sabah veya 2 gün önce kurduğumuz bir cümleyi
önümüze sunabiliyorlar. Şaşırmamak lazım çünkü konsantre bir şekilde meşgul olsalar da her zaman onlar da bizi gözlemliyor ve davranışlarını ona göre
şekillendiriyorlar.Duydukları her sözcüğü kaydediyorlar ve bunu davranışlarına da yansıtıyorlar. Çocuk dış dünya’ya fazlasıyla açık bir pencereden baktığı için ilgisini
çeken her şeyi hafızasına alıyor.
Sonuç olarak; bana göre ebeveynlik hiç bir zaman mükemmel olmayacaktır.Çocuğun karakterinin ve yapısının da olaya dahil olduğunu düşünmeliyiz ve tüm kontrol
bizde olmadığını aslında eşit olduğunu kabullenmeliyiz. Anne- Baba iletişiminin sağlamlığı da çok önemli bir faktördür çocuk üzerinde hem davranışsal hemde ruhsal
açıdan.Hiç bir yöntem herkese hitap etmez ve doğru bu kategori de tek değildir.Bu sebeplerden ötürü herkes ‘en azından elimden geleni yapıyorum’ dediği sürece
iyi birer ebeveyn.
Sevgiler
Gizlilik - Şartlar
Çocuklara yönelik cinsel istismar özellikle biz anne-babaların çok duyarlı olduğu ve endişe duyduğu, yaşadığımız dönemin çok yakıcı bir sorunu olarak karşımıza
çıkmaktadır. Bu konuda bilgi sahibi olmak, çocuklarımızı nasıl koruyacağımızı öğrenmek çok önemlidir. Çünkü öncelikle herşey bizim elimizde. Sağlıklı ve iyi nesiller
yetiştirmek ve taciz tecavüz gibi istismarların önüne geçmek için en küçükten eğitmek yine anne ve babaların elinde.
Son zamanlarda yaygın olan istismar biçimi ise sosyal medya üzerinden yapılan istismardır. İki şekilde olmaktadır. Birincisi ebeveynlerin sosyal medyada
paylaştıkları çocuklarının fotoğraflarını istismar amaçlı kullananlar (fotoğrafları kişisel zevk için kullananlar yada ticari olarak kullananlar gibi) diğeri ise kendi adına
hesabı olan ve kendisi ilgilenen yaşı biraz daha büyük olan çocuklara bu hesapları üzerinden ulaşan, takip eden hatta iletişim kuran istismarcıların kullandığı
yöntemdir.
Ebeveynler Ne Yapmalıdır?
Çocukların cinsel istismardan kendilerini korumaları için sadece ebeveynler değil yetişkin olan her bireyin bu konu hakkında eğitim alması gerekmektedir. Bazı
kurum ve kuruluşların bu tarz etkinlikleri vardır ve mutlaka internetten takip edilmelidir. Bu yazıda genel çerçevesi ile sizlere yardımcı olmaya çalışacağız.
Gizlilik - Şartlar
Hatta bir tanıdık tarafından böyle bir davranış sergilendiğinde mesela çocuğunuzu ağlatma seviyesine gelene kadar öpmeye çalıştığında çocuğunuzu yanınıza alıp
‘….teyze seni zorla öpemeyeceğini bilmiyormuş bu kuralı ona söyleyeceğim bir daha sen istemedikçe seni öpmeyecek’ şeklinde bir konuşma yapılırsa çocuk böyle
durumlarda size gelecek ve şu amca kurala uymadı onu uyar diyecektir. Siz de olup bitenleri bu şekilde kısmen de olsa kontrol edebileceksiniz.
2- Vücudun Tanıtılması
Çocuklara özel bölgelerinden bahsedilmelidir. Nasıl daha bir yaşında iken burun, göz, ağız, el, kol öğretiliyorsa özel bölgelerin de isimlerini direk öğretmesek de
banyo yaptırırken, altını alırken, krem sürerken dile getirmeliyiz. Çocuğunuz daha büyük ise konuşma şu şekilde olabilir:
‘Seninle vücudunun güvenliği hakkında konuşacağız. Bizde olduğu gibi senin de vücudunda özel bölgelerin var. İç çamaşırının kapattığı yerler (göğüsler dahil)
Buralara istemediğin kişiler dokunamaz. Onlara hayır dokunma diyebilirsin. Sana kızmayız. Bazen insanlar bu kuralları bilmezler ve sana dokunurlar, bu seni üzer ve
canını acıtırsa hayır de ve uzaklaş onlardan. Sonra da bunu gelip bize anlat mutlaka tamam mı? O zaman biz seni koruyabiliriz ve o kişiye kuralları anlatabiliriz.’
Burada cezalandırma kavramı belirtilmemeli ve hissettirilmemelidir. Çünkü araştırmalara göre tacizler genelde tanıdık çevreden belirli seviyede güvendiği kişiler
tarafından gerçekleştirilmektedir. Cezalandırma hissiyatı çocuğa geçerse sevilen bir insanın cezalandırılacağı düşüncesi olayı anlatmasında engel oluşturacaktır.
Ayrıca özel bölgeleri tanıtırken takma yada oyun isimler kullanılmamalıdır. Anatomik olarak düzgün isimlerinin öğretilmesi gerekmektedir. Çünkü ileride herhangi bir
istismar olayı yaşadığında olay sonrası okulda öğretmeni ya da polise anlatırken dinleyen kişi tarafından anlaşılmayabilir ya da istismar eden kişi tarafından bu
durum aleyhine kullanılabilir.
Çeşitli kurum ve kuruluşların yada psikolog ve pedagogların belirli yöntem araç ve gereçler kullanarak çocukların kendilerini korumaları için seminerler
düzenliyorlar. Çocukların bu eğitimleri alması sağlanmalıdır. Bu tarz seminerlerde aşağıdaki gibi eğitimler verilmektedir:
Bedenlerini tanıma. Özel bölgelerine kimler dokunabilir-bakabilir? Kimler dokunamaz-bakamaz? Uygun dokunma- uygun olmayan dokunma farkı?
Kendi bedeninin patronu olduğunu öğretme. Hayır diyerek reddetme becerisi kazandırma.
Rahatsız olduğu kişiden uzaklaşma ve direnme becerisi kazandırma.
İstismarda en çok karşılaşılan durum istismarcının çocuğa bunun bir sır olduğunu kabullendirmesi. Eğitim sayesinde bu durumlarda sır saklanmaması gerektiğini öğretme
Bedenim Bana Ait adlı kitap kendi bedeni ile ilgili kararları kendisi veren küçük bir kızın öyküsü. Gergedan Yayınevinden çıkmış, yazarı Pro Familia. Yaş grubu 5-6
yaş. Bu tarz kitaplarla başlayabilirsiniz.
Öfke patlamaları
İştahsızlık
İçe kapanma
Kendine ve yakınlarına güvensiz davranma
İstismara Uğrayan yada Uğradığına Şüphe Duyulan Çocuğa Karşı Sergilenmesi Gereken Tavır ve Davranış
Sakin ve güvenli bir ortamda konuşulmalı. Yanına oturulmalıdır.
Soru sormadan bütün hikayeyi anlatmasına izin vermeli, tüm ilgi çocuğa verilmeli, o anda başkasına haber vermek vb. davranışlar sergilenmemelidir. En fazla çocuk izin
verirse konuşmaları not alın yada kaydedin sonradan çocuğa çokça defa anlattırmamak ve bazı ayrıntıları unutmamak için. Kabul etmezse zorlamayın.
Gizlilik - Şartlar
kullanılabilir.
Ona izinsiz dokunmayın.
Tacizcinin aile içinden birisi olma durumunda ise çocuğa herşeyden en önemlisinin onun sağlığı ve mutluluğu olduğu belirtilmeli hissettirilmelidir.
Gizliliğe saygı gösterilmeli ve sorumlu ve yetkili kişiler dışında olay kimse ile paylaşılmamalıdır. Ve kimlerle paylaşılacağı da çocuğa önceden bildirilmelidir.
Adli süreçle beraber tıbbi sorunların tedavisi ve ruh sağlığı tedavisi için sağlık merkezlerine gitmelidir. Adli makama gitmeden ilk önce sağlık kurumlarına gidilmişse
sağlık görevlisinin durumu adli makamlara bildirmesi zorunludur. Ayrıca tüm bu adli ve tıbbi süreçlerde bağımsız sivil toplum kuruluşlarıyla birlikte hareket etmek
de çok önemlidir. Dava sürecinin takibini birlikte yapmak, destek almak sürecin lehinize sonuçlanmasına katkı sunmaktadır.
Hem adli hem tıbbi süreçlerle ilgili çocuk bilgilendirilmelidir. Önceden konuşmak bu süreçlerin daha az sorunlu yaşanmasını sağlar.
Gizlilik - Şartlar
Gizlilik - Şartlar
Bu interaktif Söyleşi, Uzm. Dr. Pınar Balgöz Ergül‘ün takipçilerimizin “Sosyal Medya” üzerinden sorduğu sorulara vermiş olduğu cevapların ilk bölümünü içerir.
Soru : Merhaba oğlum 9 aylık,anne sütü yetersiz ve mamada kabul etmiyor ne yapmalıyım?
Cevap : Bu durumda bebeğin kilo alımının değerlendirilmesi gerekir. Anne sütü ve tamamlayıcı beslenme ile yeterli kilo alan bir bebekte biberon maması verilmesi
gerekmez. Anne sütü açığı yoğurt ve muhallebi ile kapatılabilir. Toplam miktar, 300-500 ml olabilir.
Soru : Çocuklarım hastalandıklarında direk ciğere iniyor ve ventolin, pulmicort veriliyor. Çok fazla ilaç kullanmış oluyoruz,bize önerebileceğiniz bir
şey var mı?
Cevap : Bazı çocuklar bu tür hastalıklara daha çok yakalanır. Özellikle kreşe giden çocuklar ve onların küçük kardeşleri,alerjik çocuklar,sezeryanla doğum,anne sütü
alamama,ek besinlere erken başlamak,sigara dumanına maruziyet buna sebep olabilir. Hastayı o dönemde değerlendirmek,bazen buhar tedavisi,bazen antibiyotik
tedavileri gerekebilir. Azaltmak için el temizliği,grip aşısı,anne sütü ile 2 yaşa kadar beslenme önerilebilir.
Soru : Yenidoğan sarılığı ile ilgili annelerin bildiği yanlışlar nelerdir? Yenidoğan sarılığında nasıl davranmalıyız?
Cevap : Yenidoğan sarılıkları sıklıkla gördüğümüz bir durum,anne ve bebek arasında kan grubu uyuşmazlığı olmadığı takdirde çok yüksek düzeylere ulaşması
beklenmez. Ancak bebek sık beslenmeyip,uzun süre uyursa beklediğimiz düzeylerin üzerine çıkabilir. Bebeğin sık sık beslenmesi, yeterli idrar ve dışkı yaptığının
görülmesi çok önemlidir.
Bu dönemle ilgili yapılan en büyük yanlış bebeğe “şekerli su” verilmesidir. Bu bebeğin ciddi enfeksiyon geçirmesine zemin hazırlar,bazen de sabırsızlık edilip anne
sütünün kesilip mama başlanması da başka bir yanlış uygulamadır. Sarılık; doktor kontrolünde takip edilmesi gereken bir durumdur.
Soru : Çocuklar 1,5 yaşında 2 yaş sendromuna girerler mi? Bu dönemde bebeğimize nasıl davranmalıyız?
Cevap : Çocuklar 2 yaş civarında “evet” yerine “hayır” der, kendi kararlılığını dener, bağımsız olmak ister, çoğu zaman baskı ile karşılaşır. Bu süreç 1-3 yaş arası
gözlenebilir. İnatlaşma bu dönemin doğal bir özelliğidir. İlgi çekmek isterler. Çocukla bu dönemde inatlaşmamak, yemek istemediğinde zorlamamak, kararlı
davranmak, bağımsızlığı deneyimlemesine izin vermek gerekir.
Soru : Bebeğim dişlerini hep çok ağrılı çıkarıyor, ilaç ya da jel kullanmadan ağrısını azaltabilmek için neler yapmalıyım?
Cevap : Diş çıkarma döneminde çocuğun huzursuz olması normal bir durum. Soğuk uygulama yararlı olabilir. Çok huzursuz ise yine ağrı kesici, diş jeli (çok küçük
miktarda ve 2 kereden fazla olmamak kaydıyla) kullanabilirsiniz. Diş kaşıyıcılar ve pırasa gibi koparıp boğazına kaçıramayacağı sebzeler eline verilebilir.
Soru : Bebeklerin kaçıncı ayda balık yağına başlamaları iyi olur ve faydaları nelerdir?
Cevap : Balık yağı 1 yaşından sonra başlanabilir. Gıdalardan yeteri kadar Omega 3, DHA, EPA alıyorsa başlanması şart değildir. 8-9 aydan itibaren haftada bir balık
tüketilmesi önemli. Anne sütü ve formül mamalardan da alınıyor zaten. Görme ve beyin fonksiyonlarına faydaları olduğu bilinmekle beraber düzenli kullanımı için
kesin bir öneri yoktur.
Soru : Mevsimsel alerji belirtileri nelerdir ve biz bununla nasıl baş edebiliriz? Gizlilik - Şartlar
Soru : İştahsız bebeklere iştah şurubu verilmeli mi ve iştah şurubunun vitaminden farkı nedir?
Cevap : İştahsız bebek mutlaka doktor tarafından değerlendirilmeli, boy-kilo gelişimi açısından yaşıtlarına göre durumu belirlenmeli. Çocuğun beslenme düzeni,
alışkanlıkları, ara öğünler değerlendirilmeli. Büyüme duraklaması-gerilemesi durumunda tetkikler yapılmalı. Bazı vitaminler, çinko desteği iştahı arttırabilir, ama
bunun sebebini belirlemek gerekir.
Soru : 3 yaşındaki kızım bu yaşa kadar 4 kez bayıldı ve dil kaçması geçirdi. Doktorların muayenesinde bazı çocuklarda olabilir dendi ama içimiz
rahat değil ne önerirsiniz?
Cevap : Böyle bir durumda çocuk nörolojisi, bazen çocuk kardiyolojisi mutlaka değerlendirme yapmalıdır.
Soru : Kızım 3 yaşına girmek üzere. Bir haftadır iki göğüs ucunda birer adet küçük sivilce var. Dokunmadım sorun olmasın diye ama geçmedi
henüz, bu yaşta normal midir böyle şeyler? Çok terleyen bir çocuk ancak vücudunun başka bir yerinde bu tarz bir sivilce yok, yağ bezesi gibi de
duruyor. Ciddiye alınmalı mıdır sizce?
Cevap : Bu sık görülen bir durum değil. Süt birikimi olabilir, bu da bir hormon değerlendirilmesini gerektirir.
Soru : Oğlumun astım krizine girdiğini ilk 4 yaşında öğrendik, şuan 11 yaşında. Bu süreçte yurt dışından aşılama dahi yapıldı. Ancak astım tetikleri
yine ara ara tekrarlıyor. Sizce bu durumda endişelenmeli miyiz?
Cevap : Sık tekrarlayan astım atakları tabii ki önemli. Çocuğun efor kapasitesi, solunum fonksiyon testleri yapılmalı. Mevcut tedavisi değerlendirilmeli. Bir çocuk
alerji uzmanına başvurmanız iyi olur. Çevresel faktörler, toz, sigara dumanına maruziyeti sorgulanmalı.
Soru : Bir bebeğin alerjiye yatkın olduğunu nasıl anlarız ve astımdan nasıl koruyabiliriz?
Cevap : Alerjiden korunmanın en doğal yolu normal doğum yapmak ve ilk 6 ayda bebeğin anne sütü ile beslenmesidir. Erken dönemde ek besin başlanması alerji
riskini arttırır. Alerjen gıdaların diyete erken girmesi gerekir. Ailede astım, egzama, alerjik nezle bulunması buna yatkınlığı arttırır. Bebeklerde erken dönemde
başlayan cilt kurulukları, yanaklarda kızarıklık, kanlı dışkılar, tekrarlayan pişikler, çeşitli besin reaksiyonları bebeğin buna yatkın olduğunun göstergeleridir.
Cevap : 6. Aydan itibaren her çocuk grip aşısı olabilir. Özellikle kreşe başlayan, evde küçük kardeşi olan çocukların, bronşiolit atakları geçirenlerin, prematürelerin
mutlaka aşılanmasını öneririm.
Cevap : Ek gıdalara, 6. aydan itibaren meyve-sebze püreleri, pirinç, yoğurt ile başlanır. 7. aydan itibaren yumurta sarısı, kırmızı et diyete eklenmeli. 8. aydan
itibaren balık-köfte gibi gıdalar ezilerek verilir. 9-10. aydan itibaren aile sofrasındaki yemekler tuzsuz olarak verilebilir. Parmak besin dediğimiz besinler bu ayda
ailenin gözetiminde verilebilir. Yumurta akı, bal ve tuz 1 yaşından sonra, çerez gibi taneli besinler 3 yaşından önce verilmemeli.
Cevap : Demir eksikliği en iyi şekilde kan sayımı yapılarak değerlendirilebilir. Solukluk, huzursuzluk, iştahsızlık, büyümede duraklama demir eksikliğinin belirtileri
olabilir. Şüphemiz varsa bir doktor tarafından kan sayımı, demir profili değerlendirilmeli, gerekiyorsa tedavi düzenlenmelidir.
Pınar Balgöz Ergül linki ile “Bebek ve Çocuğa” dair daha geniş cevaplara ulaşabilmeniz mümkün.
www.tatlibirtelas.com’a sorulan interaktif soruların diğer kısmı için ise BURAYA tıklayınız.
Gizlilik - Şartlar
Bu İnteraktif Söyleşi, Uzm. Dr. Pınar Balgöz Ergül’ün takipçilerimizin “Sosyal Medya” üzerinden sorduğu sorulara vermiş olduğu cevapların ikinci bölümünü içerir.
Gizlilik - Şartlar
Soru : Bebeklerin hastalandıkları zaman hırıltılı nefes alması tehlikeli midir? Böyle zamanlarda nebulizatör, buhar cihazı kullanmak ne derece
faydalıdır? Ya da zararları var mıdır?
Cevap : Hastanın nebulizatör ihtiyacı yine doktoru tarafından değerlendirilmeli. Her hırıltı, nebulizatör ile ilaç tedavisi gerektirmez. Tabii ki ilaçların geçici yan etkileri
olabilir ama bu tedavinin zararlı olduğunu söyleyemeyiz.
Soru : Diş çıkarma döneminde iştahsız olan bebeklere nasıl yaklaşılmalıdır? Kilo kaybı olmaması için neler yedirilmeli,nasıl desteklenmelidir?
Cevap : Diş çıkarma döneminde kısa süreli bir iştahsızlık olabilir. Israrla devam ederse,ateş olursa doktor tarafından görülmelidir. Çocuğu zorlamadan, yemek
istediği şeyleri yedirerek, emiyorsa sık sık emzirerek bu dönemi atlatmaya çalışmalıyız. Çocuk acıkınca mutlaka bir şeyler yiyecektir. Sabırlı olmak gerekir.
Soru : Kızım 10 yaşında boy 151, kilo 60, Kan değerleri: 79 kreatinin 0.48 ast 45 alt 72 kalsiyum 9.6 fosfor 5.1 d vitamin 15 LDL 120 HDL 46 Alkalin
fosfat 252 insülin 45.2 serbest T4 1.18 tsh 2.63 klor 103 hba1c 5.5 kolstrol 201 trigliserid 176 sodyum 140 potayum 5 endokrin götürdüm doktor
takip önerdi sadece. Endiseliyim insülin ve diğer değerli yüksek. Ne yapmam gerekir? İlaç önerir misiniz? Diyet yapmaya çalışıyoruz ancak çocuğa
diyet yaptırmak çok zor. Bizim için ne önerirsiniz?
Cevap : Kilo sorunu olan çocuklarda doktor ve diyetisyen eşliğinde takip olmalıdır. İlaç tedavisi genellikle önerilmiyor. Aktivitenin arttırılması,doğru beslenme ile bu
süreci atlatabilirsiniz.
Soru : 1 Yaşında olan bebeğime inek sütü verebilir miyim? Anne sütü de alıyor.
Cevap : 1 yaşından sonra inek sütü ve süt ile yapılmış yoğurt, muhallebi, peynir gibi gıdalar verilebilir. Anne sütü yeterli ise sütten yapılmış bu gıdalar yeterli olur.
Süt içmesini teşvik amaçlı süte şeker,bal eklenmesi yanlış uygulamalardır. Süt vermek için biberon vermek de doğru bir yöntem değildir.
Soru : Öksürük ve balgam için önerebileceğiniz doğal bir yöntem var mıdır?
Cevap : Ateş veya 15 günden uzun süren öksürük, balgam varsa mutlaka doktor tarafından değerlendirilmeli. Öksürüğü kesmek zaten doğru değil,böyle bir ilaç da
yok. Enfeksiyon geçince öksürük de geçecektir. Uzamış öksürükler sinüzit,bronşit açısından değerlendirilmeli. Antibiyotik tedavisi gerekebilir. Bu süreçte bol sıvı
alımı önemlidir. Tuzlu su içeren spreylerle burun temizliği çok yararlı olur. Bal, balgam söktürücü özelliği bilinen bir gıdadır. Su ile veya direk olarak verilebilir.
Cevap : Emzik mümkünse kullanılmazsa daha doğru olur. Ancak emme isteği aşırı olan, uykuya dalamayan, gazlı bebekler emzik tutarsa verilebilir. Dişler çıkmaya
başladıktan sonra bırakmaya çalışmak gerekir. Ama en geç 2 yaş diyebiliriz. Mümkünse sadece uykuya geçişte emziği vermek gerekir. Bütün gün emzikle dolaşan
çocuk beslenme ve konuşmada sorunlar yaşayabilir. Dişlerde ve damakta şekil bozuklukları, ağızda kapanma anormallikleri, uzun süreli emzik emen çocuklarda
görülen durumlardır. Yani ne kadar az o kadar iyi.
Cevap : Kanguru kullanımı zararlı değil, 2 aydan sonra kullanılabilir. Yürüteç ise hiç önermiyoruz. Ev kazaları riskini arttırıyor,bebeğin normal gelişim basamaklarını
atlamasına neden oluyor. Çocuk emeklemeyi, tutunup ayağa kalkmayı öğrenmeli sonra yürümek ve tabanları yere basmalı. Bu beyin gelişimi için de çok önemli.
Cevap : Yenidoğan sünnetini doğduktan 15-20 gün sonra öneriyoruz. Bebeğin sarılık sürecini atlatması gerekiyor öncelikle. Aile istiyorsa yapabilir. Özellikle
yenidoğan sünneti yapılmasını önermiyoruz.
Cevap : D vitamini aslında her yaşta, kış aylarında kullanılması gereken bir vitamin. Belli bir yaşta kesilmesi gerekmiyor. Ancak yaz aylarında,güneşe çıkarılan bir
çocuk için verilmesine ara verilmesi gerekebilir.
Cevap : Gece başlayan öksürük sebebi öncelikle değerlendirilmeli. Alerji,reflü olup olmadığı değerlendirilmeli. Öksürüğü kesmek için kullanılacak bir ilaç yok. Sıvı
alımı,odanın havalandırılması iyi olur.
Cevap : Taze meyve-sebze tüketen, yumurta ve kırmızı et tüketimi yeterli olan, tahıl grubu beslenmesi önemli yer tutan bir çocuğun ekstra vitamin ihtiyacı
düşündüğümüz kadar fazla değildir. Eksiklik durumların, bazen kış dönemlerinde takviye multivitamin destekleri, çinko ve demir preparatları gerekebilir.
Cevap : Bal yaşından sonra çok fazla olmamak koşuluyla verilebilir. Bal şekerli bir gıdadır. Hayvansal ürün olduğu için alerjik olabilir. Denetimsiz balların tüketilmesi
riskli olabilir. Günde tatlı kaşığı yeterlidir.
Cevap : Çocuklar genellikle sebze yemek istemezler. Yemek seçen ya da seçmeyen bir çocuğun sofraya aç oturması, ara öğün denilerek meyve-çerez-kraker vb
tüketmemesi, beraberinde içecek verilmemesi, aile sofrasında oturması, telefon-televizyon ile oyalanarak yemek yedirilmeye çalışılmaması, aç değilken yemek için
ısrar edilmemesi, çok alternatif sunulmaması önemli. Çocuğa acıktığında aynı yemeği vermek, yemediği için başka yemek, süt verilmemesi gerekir. Tabii ki yemeği
çocuğun sevebileceği şekillerde yapmak da iyi olur. Çorbalar,köftelerin içine sebze eklenmesi, mücver, makarna ile sebzeleri tüketmeleri sağlanabilir. Yemediğinde
ısrar edilmezse mutlaka acıkıp yemek isteyecektir.
Pınar Balgöz Ergül linki ile “Bebek ve Çocuğa” dair daha geniş cevaplara ulaşabilmeniz mümkün. Gizlilik - Şartlar
Gizlilik - Şartlar
Mastit olup ağrıyan bir göğüse sahip olmak, her anne için acı ve endişe verici bir deneyimdir. Bu durum göğüslerde süt akışının engellenmesi sonucu ortaya çıkar.
Ve derhal tedavi gerektirir.
Eğer böyle bir durum ile karşı karşıya olduğunuzu düşünüyorsanız ilk olarak şunları yapabilirsiniz.
İstirahat edin
Bebekler için anne sütünün sağlık ve psikolojik olarak faydaları saymakla bitmez, hepimiz biliyoruz. Ya emzirmenin annenin psikolojisine ne kadar faydalı olduğu
konusunda bir fikre sahip miyiz? Tasavvur edebileceğinizden çok daha fazla!
Bebeğim 18 aylık olmasına rağmen hala zaman zaman karşılaştığım Mastit ve Süt Kabarcığı sorunu, sanırım emzirme dönemimin en kötü tecrübesi olarak
anılarımda kalacak. Bu nedenle aynı süreçlerden geçen annelere bunları aktarmayı borç bilirim!
Mastite genellikle memenin bir bölümünde kalmış süt neden olur. Kalan süt temizlenmez ise iltihaplanmaya yol açar ve enfeksiyona döner.
Meme ucundaki iyileşmeyen yaralar, stres, önceki mastit öyküsü oluşma riskini arttıran sebeplerdendir. Ve tabii ki göğüste kalan sütler, tıkalı kanallar bölgede
bakteri oluşumuna ve enfektif bir sürecin başlamasına zemin hazırlar.
Mastit olduğunuzda süt üretiminiz azalabilir ve sütünüzün tadı değişebilir. Ancak bu süt bebeğinize zarar vermez, tadı değiştiği için bebeğiniz memenizi almayabilir
ve bu durumda memenizi sağmanız gerekebilir.
Mastit Tedavisi
Eğer göğsünüzde kırmızı lekeleri görüyorsanız, ağrı hissediyorsanız ve ateşiniz varsa;
Olabildiğince dinlenin
Bebeğinizi her iki memeden sık sık emzirin
Bebeğiniz mastit olan memenizi boşaltamaz ise pompa yardımı ile boşalttığınızdan emin olun
Ateşiniz yükselirse
Notlar
Meme enfeksiyonunuz varken emzirmemeniz gerektiği bilgisi kesinlikle efsanedir. Sütünüzün antibakteriyel özelliği bebeğinizi enfeksiyonlardan korur ve emzirme mastit
Mastit tedavisinde özellikle beşik tutuşu denilen emzirme pozisyonu tıkalı kanalların açılmasına yardım eder. (Değişik pozisyonlar deneyerek kanalın boşalması sağlanmalıdır.)
Dinlenme mastit tedavisi için önemlidir. Bebeğiniz ile yatakta dinlenin ve mümkünse bu dönemde diğer işleriniz için başka birinden destek alın.
Benim fayda gördüğüm yöntemler günde birkaç kez ılık duş alma ve soğuk lahana yaprağı sarmadır.
Ilık duş, aslında göğse ısı verilmesini ve yumuşamasını sağlar ve kanalların açılmasına yardım eder. Duşun iyi hissettirme etkisini de göze alırsak fayda veriyor olması
kaçınılmazdır.
Lahana Yaprakları, içerisinde bulunan kükürt sebebiyle göğüsteki iltihabı ve şişliği azaltmada etkilidir. Tıkanmış kanalların açılmasını da sağlar. Nasıl kullanmalı?
Tıkalı Kanallar
Süt, göğüslerinizdeki bir kanal sisteminden akar. Bazen kanalların bir alanı tıkanır ve süt akışı durur. Bu durumda göğsünüzün bir kısmı kızarabilir… Tıkalı bir
kanalınız varsa, ağrınız lokalize olmasına rağmen göğsünüz genellikle hassas olacak ve tıkanma tedavi edilmezse, alan enfekte olacaktır.
Etkilenen bölgeye ıslak veya kuru ısı uygulayın, ılık suyla ıslatılan temiz bir bez ile meme ucunuzdaki kurumuş süt salgılarını giderin.
Bebeğinize etkilenen memeyi emmesi için sık sık teklifte bulunun ve bunu pozisyon değiştirerek deneyin.
Lahana yapraklarının uygulanması genellikle mastit tedavisi için önerilmektedir – tıkalı kanalların tedavisinde önerilmez.
Süt Kabarcığı
Yine benim (ne yazık ki) sık karşılaştığım bir problem olan “Süt Kabarcığı”…
Süt kabarcığı; meme ucunda beyaz bir nokta olarak görülür. Süt kanalı içinde bir tıkanma sonucu derinin süt kanalını tıkaması sonucu oluşur.
Tıkanıklık, katılaşmış sütün kurumasıyla ya da yarı katılaşmış yağlı sütten oluşan bir iplik ile oluşabilir. Bu tür tıkanıklıklar genelde emzirme ya da sağma sonucu
oluşan baskı ile birkaç gün içerisinde kendiliğinden açılır. Doymuş yağ tüketimini azaltmak süt kabarcığı tekrarlanması durumunu azaltabilir. Bu tür tıkanıklıklar
tekrar eden mastit öyküsü ile ilişkilidir. Kendiliğinden açılmayan süt kabarcığı tedavisi için;
Meme ucundaki süt kabarcığını yumuşatmak için günde birkaç kez nemli ve sıcak bezle kompres yapın.
Süt kabarcığı üzerindeki deriyi temizleyin. (Kompres sonrası emzirme/pompalama ile süt kabarcığı açılırsa bu aşama gerekmez)
Bu metotlar işe yaramaz ise; steril bir iğne ile kabarcığın açılması sağlanabilir. (Bu benim en çok kullanmak zorunda kaldığım yöntem)
Kabarcık açıldıktan sonra emzirme ya da sağma yöntemi ile göğüs boşaltılmalıdır.
Tekrarlamasını önlemek için ise Greyfurt Çekirdeği Özü içeren bir masaj yağı ile tedavi edilebilir.
Gizlilik - Şartlar
Labial Füzyon, kız çocukların cinsel organında bulunan küçük dudaklar olarak adlandırılan yapıların kısmen ya da tamamen birbirine yapışması durumuna denilir. Bu
durum aynı zamanda Labial Sineşi ya da Genital Yapışıklık olarak da adlandırılır.
Labial Füzyon, genellikle doğuştan olmayıp en sık 3 ay ve 6 yaş aralıklarında görülür ve ergenliğe kadar devam edebilir.
Yaygın bir sendrom olmakla birlikte, çoğunlukla erken ergenlik döneminde artan östrojen hormonu seviyeleri sebebiyle kendiliğinden normale döner. Çocuğunuzun
ağrısına ve endişesine neden olabileceği için tedavi genellikle gerekli değildir veya tavsiye edilmez. Herhangi bir tedavi yapılırsa füzyonun geri dönme riski de
vardır.
Gizlilik - Şartlar
Temizlik sırasındaki tahrişler ( genital bölge temizliği bastırılmadan hassas bir şekilde yapılmalıdır )
Hijyen eksikliği
Uygun olmayan sabun ya da şampuanlar
Uygun olmayan ıslak mendil kullanımı sonucu bölgedeki epitel hücrenin hasar görmesi
Uzmanların çoğu labial füzyonun alt temizliği sırasında uygulanan sert hareketlerin bölgeye verdiği hasar sebebiyle, vücudun kendini korumaya almasından
kaynaklandığını savunur. Bir kısmı ise “titiz anne hastalığı” olarak adlandırır.
Labianın müdahale ile ayrılması (kremler ya da cerrahi yöntem) ağrılı olabilir ve tekrarlama riski olabilir.
Ne Yapılması Gerekiyor?
Labial Füzyon genelde sorun yaratmaz ve erken ergenlik döneminde yükselen östrojen hormonu seviyeleri ile kendiliğinden iyileşebilir.
Labia çevresinde tahriş ya da mesane enfeksiyonları varsa, labiayı ayırmak faydalı olabilir.
Labiayı elle ayırmak sakıncalıdır. Bu hem acı verici bir tecrübe olacak hem de tekrar kapanma olasılığını yükseltecektir.
Bölgeyi tahriş edecek şeylerden uzak durulmalıdır. (Islak mendil, pişik kremi ya da uygun olmayan banyo ürünleri gibi)
Östrojen içeren bir krem denenebilir (bunun için doktor reçetesine ihtiyacınız olacaktır) Krem, labia ayrılana ve cilt iyileşene kadar eklenen zarın üzerine sürülmelidir. İyileşme
genellikle hızlı bir şekilde gerçekleşir (genellikle bir hafta içinde), ancak labianın tekrar kaynamasını önlemek için kremi birkaç hafta uygulamanız gerekebilir. Bu tedavi işe
yaradığında bile, labiaların tekrar kaynaşması oldukça yaygındır.
Sorunun tekrarlamaması için doktorunuzun önerdiği yumuşak bir krem sürerek epitel hücrenin gelişimine destek olunmalıdır.
Eğer birleşme sonucu sağlık problemleri varsa ve ayrılma östrojen kremi ile sağlanamadıysa, cerrahi müdahale gerekebilir, böylece labia ağrı yaşanmadan
ayrılabilir.
Labial füzyon yaygındır ve genellikle başka semptomlara neden olmaz. Paniğe kapılmayın.
Labial füzyonun çocuğunuzun gelecekteki cinsel ilişkiye girme veya bebek sahibi olma yeteneği üzerinde hiçbir etkisi olmayacaktır.
Eğer bir sağlık problemi oluşturmuyorsa,çocuğunuzun psikolojik yönden etkilenmemesi adına tedavi önerilmez.
Bebeğinizde Labial Füzyon olduğundan endişe ediyorsanız doktorunuza başvurunuz ve tedavi, ilaç kullanımı için mutlaka onayını alınız.
Gizlilik - Şartlar
Hamile olup olmadığınızı merak mı ediyorsunuz? Bunu kesin olarak bilmenin tek yolu hamilelik testi yapmaktır ancak hamile olma olasılığınızın olduğu erken
gebelik belirtileri vardır. İşte bedeninizin size vermiş olduğu işaretler…
Ayrıca erken gebelik belirtileri, adet dönemi belirtilerine benzediği için bazı kadınlar bu belirtileri anlamayabilirler.
Aşağıda hamileliğin en sık görülen erken gebelik belirtilerinden bazıları açıklanmaktadır. Bu belirtilerin hamile kalmanın yanı sıra başka şeylerden de
kaynaklanabileceğini bilmelisiniz. Dolayısıyla, bu semptomlardan bazılarını fark etmeniz, mutlaka hamile olduğunuz anlamına gelmez. Bunu kesin olarak söylemenin
tek yolu gebelik testidir.
1- Lekelenme ve Kramp
Gizlilik - Şartlar
Bu lekelenme durumuna, implantasyon kanaması denir. Yumurta döllendikten 6 – 12 gün içerisinde, herhangi bir zamanda olur.
Kramplar menstrüel krampları andırır, bu yüzden bazı kadınlar bu krampları ve kanamaları periyodunun başlangıcı sanarak fark edemezler. Ancak kanama ve
kramplar periyot dönemindekilere göre daha azdır.
Kanamanın yanı sıra, beyaz, sütlü bir akıntı görülebilir. Bu, gebe kalınmadan hemen sonra başlayan genital bölge duvarlarının kalınlaşmasıyla ilgilidir. Genital
bölgeyi kaplayan hücrelerin çoğalması akıntıya neden olur.
Hamilelik boyunca devam edebilen bu akıntı, genellikle zararsızdır ve tedavi gerektirmez. Ancak akıntı, yanma ve kaşıntı hissi ile birlikte kötü kokulu ise,
doktorunuza bir maya veya bakteri enfeksiyonu olup olmadığını değerlendirmesi için başvurmalısınız.
2 – Göğüs Değişiklikleri
Göğüs değişiklikleri hamileliğin en erken işaretlerindendir. Bir kadının hormon düzeyleri gebe kaldıktan sonra hızla değişir. Değişiklikler nedeniyle, göğüsleri bir veya
iki hafta sonra şişebilir ya da ağrılı hale gelebilir. Veya daha ağır, daha dolgun ya da dokunmaya karşı hassaslaşabilirler. Areola adı verilen meme uçlarının
etrafındaki alan da koyulaşabilir.
Diğer şeyler de göğüs değişikliklerine neden olabilir. Fakat değişiklikler hamileliğin erken belirtilerindense, yeni hormon seviyelerine alışmalarının birkaç hafta
alacağını unutmayın. Ancak o zamanlar göğüs ağrısı hafifleyecektir.
3 – Yorgunluk
Erken gebelik belirtileri arasında yorgunluk, sık rastlanan bir durumdur. Çok yorgun hissetmek bu dönemde normaldir ve erken başlar. Bir kadın hamile kaldıktan
bir hafta sonra bile olağan dışı yorgunluk hissetmeye başlayabilir.
Peki neden böyle hissedilir? Genellikle progesteron adı verilen hormonun yükselmesi ile ilgilidir, ancak düşük kan şekeri, düşük kan basıncı ve kan üretimindeki artış
gibi diğer şeyler de yorgunluğa katkıda bulunabilir.
Yorgunluk hamilelikle ilgiliyse bol bol dinlenmek önemlidir. Protein ve demir yönünden zengin yiyecekleri yemek yorgunluğu dengelemeye yardımcı olabilir.
Gizlilik - Şartlar
Sabah bulantısı, hamileliğin ünlü bir semptomudur. Ancak her hamile kadın bulantı yaşamaz.
Sabah hastalığının kesin nedeni bilinmemekle birlikte, muhtemelen gebelik hormonları bu semptomlara katkıda bulunur. Hamilelikteki bulantı günün herhangi bir
saatinde ortaya çıkabilir, ancak en sık sabahları görülür.
Ayrıca, bazı kadınlar hamile kaldıklarında bazı yiyeceklere arzu duyabilir (aşerme) veya bazılarına dayanamazlar. Bu durum aynı zamanda hormonal değişikliklerle
de ilgilidir. Etki o kadar güçlü olabilir ki, bazı yemekleri düşünmek bile midelerini bulandırabilir.
Bulantı, aşerme ve yiyecek isteksizliğinin tüm hamilelik boyunca sürmesi mümkündür. Neyse ki, belirtiler birçok kadın için hamileliğinin 13. veya 14. haftasında
azalmaktadır.
Bu arada, sizin ve gelişmekte olan bebeğinizin temel besinleri alması için sağlıklı bir diyet yediğinizden emin olun. Bu konuda tavsiye almak için doktorunuzla
konuşabilirsiniz.
5 – Periyot Gecikmesi
Gebeliğin en erken belirtilerinden olan ve aynı zamanda çoğu kadını gebelik testi yapmaya iten periyot gecikmesidir. Ancak periyot gecikmelerinin hepsi hamilelik
olduğunu göstermez.
Ayrıca, kadınlar hamilelik sırasında bir miktar kanama yaşayabilir. Hamileyseniz, doktorunuza kanama konusunda neye dikkat etmeniz gerektiğini sorun. Örneğin,
kanama ne zaman normaldir ve ne zaman acil durum belirtisidir?
Periyot gecikmesi hamileliğin yanı sıra, başka sebeplerden de kaynaklanır. Bunlardan bazıları :
Hormonal problemler,
Ancak gecikme süresi uzuyorsa ve hamilelik bir ihtimal ise, hamilelik testi alarak durumdan emin olabilirsiniz.
7 – Kabızlık :
Hamilelik sırasında, progesteron hormonunun yükselmesi sizi kabızlaştırabilir. Progesteron, gıdaların bağırsaklarınızdan daha yavaş geçmesine neden olur. Sorunu
gidermek için bol su için, egzersiz yapın ve bol miktarda lifli yiyecekler yiyin.
8 – Ruh Hali :
Bunlar, özellikle ilk trimesterde sık görülür. Bunlar ayrıca hormonlardaki değişikliklerle de ilgilidir.
Hamile bir kadın bu semptomların tümüne veya sadece birkaçına sahip olabilir. Bu belirtilerden herhangi biri rahatsız edici hale gelirse doktorunuzla konuşun,
böylece azaltmak için bir plan yapabilirsiniz.
Sevgiler
Gizlilik - Şartlar
Bebeğinizi emzirdiniz veya formül mama ile beslediniz, ek gıdalar falan derken 2 yaş geldi ve artık ona inek sütü içireceksiniz. Peki ama çocuğuma inek sütü
vermeli miyim?
Annelerin neredeyse tamamı benzer süreçleri yaşar ve çocuk doktorlarına bu veya türevi soruları sorar.
Uzun ömürlü kutu süt mü/Pastörize günlük süt mü/açık organik süt mü?
Sorular sorular. Bir anne olarak tecrübelerimi de ekleyerek sizler için hummalı bir araştırma içine girdim ve şimdi de genel kanıyı paylaşmaya çalışacağım.
0-12 ay arası bebeklere inek sütü verilmesi önerilmez. Bir bebek için ideal olanı özellikle ilk altı ay anne sütü almasıdır. Yokluğunda ise içerik olarak buna en yakın
formül mamalar uygun olacaktır.
Gizlilik - Şartlar
formül mama
Öncelikle inek sütü demir ve C vitamini bakımından fakir bir süttür. Bu durum bebeklerin bağırsaklarında kanamalara sebep olarak anemiye yol açabilir.
İnek sütündeki proteinler ve mineraller anne sütündekinden çok fazladır bu da bebekte böbrek problemlerine sebebiyet verebilir.
Yine anne sütünden çok daha yağlı olması da bebeğin sindirim zorluğu yaşamasına ve kabız olmasına sebep olabilir.
12 aydan önce bebeğinizin sindirim sistemi inek sütünü hazmedebilmesi için uygun değildir.
Sütü Tanıyalım
Süt bilinen en zengin kalsiyum kaynağıdır. Ayrıca süt protein,sodyum, karbonhidrat A vitamini, potasyum ve sodyum içerir. Böyle söyleyince yıllardır duymaya
alışkın olduğumuz gibi çok faydalı olduğunu düşündürüyor değil mi?
pastörize süt
Peki gerçekten öylemi? Günümüzde bir çok şeyde olduğu gibi inek sütünün fayda ve zararları da ciddi anlamda tartışma konusu..
Verilen antibiyotikler, genetiği ile oynanmış yemler, dar alanlarda ve hareketsiz olmaları, erken gelişmeleri için verilen hormonlar.. Çok sağlıklı olduğunu
düşündüğümüz bu besin hakkındaki düşüncelerimizi olumsuz anlamda etkiler oldu.
Bende bir anne olarak çocuğum için anne sütünü kestikten sonra doktoruma inek sütü vermeli miyim diye sormuştum. Doktorumdan aldığım cevap; günde bir
bardak süttün yeterli olacağı, sütten ziyade yoğurt ve peynir tüketimine ağırlık vermem yönündeydi. Sonrasında yaptığım araştırmalarda yine beni bu şekilde
yönlendirdi.
O halde diyebiliriz ki eğer çocuğunuz süt içmek istemiyorsa bu durum sizi endişelendirmesin. Yoğurt ve peynir yiyorsa veyahut peynir dahi yemiyorsa yoğurt bunun
için çok iyi bir alternatif gıda olacaktır.
Pastörize sütler ile yoğurt ve peynir yapılırken sütü kaynatmanız gerekmez sadece mayalama ısısına getirmeniz yeterlidir.
Gizlilik - Şartlar
Kutulu günlük sütler ise kaynama noktasına ulaştığında mikrop ve bakterilerden arınmış olur, sokaktan aldığınız açık sütler kadar fazla kaynatmanız geremez.
Sizde az çok bu ikilem hakkında bir fikre sahipsinizdir. Erken ek gıdaya başlaması gereken bebeklerde keçi sütünden yoğurt önerilir. Keçi sütünün fiyatı inek
sütünden daha pahalıdır. Bu da keçi sütünün inek sütüne göre tercih edildiğini gösterir.
Keçi sütü inek sütünden %25 daha fazla vitamin B-6 içerir
Keçi sütü inek sütünden çok daha az alerjendir. İnek sütüne alerjisi olan pek çok çocuk keçi sütünü rahatlıkla tolere eder. Gizlilik - Şartlar
Gizlilik - Şartlar
Annelerin korkulu rüyası, mikroplar… Evet bebeğiniz kesinlikle çok sevimli ve insanlar onu “sadece” sevmek istiyor. Ancak bağışıklık sistemi henüz gelişmemiş olan
yavrunuz için risk alabilme şansına sahip değilsiniz… Ve bu nedenle biz anneler, “sevgili yabancı, lütfen bebeğime dokunma!” diyoruz.
Bu yazıyı okuyup bana hak verenler olacağı gibi, bizim gibilerin gereksiz yere titizlik gösterdiğini düşünenlerde olacaktır, bunu biliyorum. Çünkü bir buçuk yıllık
annelik deneyimim sırasında pek çoğu ile karşılaştım.
Aslında genel olarak insanlardan beklediğim şey, sadece saygı. Ben nasıl ki, kimin bebeğini nasıl ve ne şekilde yetiştirdiğine karışmıyorsam, insanların da bana bu
şekilde yaklaşmasını bekliyorum. Çok mu şey istiyorum?
Gizlilik - Şartlar
Dünyanın en korunaklı ve hijyenik yerinden, dünya gibi bir yere gözünü açan el kadar bebeğin yüzünü uçuklu ağzıyla öpmeye çalışan sevgili teyzeye mi, bozuk
paraya ya da direksiyona dokunmuş ellerini yıkamadan bebeğin eline (ki oral dönemde olan bebek saniyeler içinde o eli ağzına götürecek) dokunmaya çalışan
uzaktan akrabaya mı, parkta hunharca kirlenmiş ama bir taraftan da bebeğime dokunmaya çalışan çocuğunu uyarmayan ebeveyne mi, yoksa halka açık bir
mekanda “ah ne sevimli” diyerek makas alma sevdasına düşen yabancıya mı kızmalıyım, bilemiyorum!
Neden bunun böyle olmaması gerektiğini anlatmak zorundayız ve neden anlatırken suç işlemiş gibi üzülüyoruz.
Aslında biz annelerin verdiği belki aşırı(!) tepkiler, savunmasız bebeğini koruma iç güdüsü ile doğuyor ve bence kesinlikle saygıyı hak ediyor…
Peki özellikle tanımadığımız biri bebeğimize uzanıp, dokunmak istediğinde tepkimiz ya da tavrımız nasıl olmalı? Biliyorum, sizde benim gibi çoğu kez hazırlıksız
yakalanıyorsunuz. O halde aşağıdaki yöntemlere buyurun…
Dürüst bir şekilde,“Mikroplar için biraz endişeliyim, bu yüzden bakmanı tercih ederim ama lütfen dokunma” gibi bir şeyler söylemeyi deneyebilirsiniz.
Tabi bunu gülümseyerek söylemek karşıdaki kişiye kaba biri olmadığınızı gösterecektir. Kaba değil, sadece koruyucu bir anne! Ama yabancı dokunmaya devam
ederse daha sert olabilirsiniz.
Bebeği Suçlayın
İnsanlara küçük çocuğunuzun yabancılara iyi tepki vermediğini söyleyebilirsiniz.
“Tanımadığı bir kişi ona dokunduğunda ağlıyor, huzursuz oluyor”, bu kişinin geri çekilmesi için genellikle yeterli olacaktır. Ne de olsa, kimse bebeğin
ağlamasını istemeyecektir.
Parktaysanız bebeğinizi kucağınıza alıp gezdirebilir, bebek arabasındaysanız arabayı dolaştırabilir ya da bir restorandaysanız mama sandalyesini eşiniz ile aranıza
Gizlilik - Şartlar
koyarak durumu engellemeye çalışabilirsiniz.
Ülkemizde özellikle henüz “anne” olmayan insanların bir kısmı ya da daha eskiler tarafından bu tip korumacılığa gereksiz ya da ayıp olguları ile bakılıyor. Belki
bizlerde anne olmadan önce bu kadar hassas değildik ve anne olunca anladık ama lütfen biraz anlayış gösterin, buna ihtiyacımız var…
Sevgilerimle…
Gizlilik - Şartlar
Hepimizin korkarak yaklaştığımız bebek ve çocuklarda ateş, aslında vücudun bir savunma mekanizmasıdır. Bir hastalık değil, hastalığın belirtisidir. Öncelikli
amacımız ateş düşürmek değil, hastalığı belirleyip tedavisini vermektir.
Ama bu arada ateş, bazı sıkıntılara da sebep olabilir. Ateş sırasında vücudun oksijen ve sıvı gereksinimi artar, metabolizma hızlanır, kalp atışları hızlanır, bilinç
düzeyinde değişiklikler, huzursuzluk, hatta ateşli havale olarak bilinen febril konvülziyona da neden olabilir.
Ateşi değerlendirirken çocuğun yaşı, ateşin ne zamandan beri devam ettiği, aşılanma durumu, yakın zamanda aşı olup olmadığı, ateşe eşlik eden öksürük, kusma,
huzursuzluk, burun akıntısı, ishal gibi yakınmalarının olup olmadığı, hatta ateş düşürücü verilip verilmediği mutlaka sorgulanmalıdır.
Annelere Not
Annenin bu süreci soğukkanlılıkla geçirmesi çocuğun aşırı ilaç ve gereksiz antibiyotik kullanımı gereksiz tahliller yapılarak çocuğun huzursuz edilmesini
engelleyecektir. Unutmayalım ki çocukluk çağı, özellikle kreş süreci çocuğun sık enfeksiyon geçirip ateşlenebileceği bir dönemdir. Bu süreçte doğru yaklaşım çocuğu
koruyacaktır.
Çocuk Hastalıkları ve Sağlığı üzerine merak ettiğiniz diğer konular için tıklayınız. Pınar Balgöz Ergül
Gizlilik - Şartlar
Sevgili İstanbul anneleri! İSADEM ile Tanışın ve İSADEM Günlükleri yazılarımızdan sonra sizlerden şahane geri dönüşler aldık. Özellikle etkinlik takvimine dijital
ortamda ulaşılamaması ve sizden gelen talep üzerine “fayda sağlamak” amacıyla Şubat ayına ait takvimi aşağıda bilgilerinize sunuyoruz.
Katılmak istediğiniz program için bir gün önceden arayıp isim yazdırmanız gerekmektedir.
İSADEM; İstanbul Büyükşehir Belediyesinin açmış olduğu,tamamen ücretsiz,Aile Danışmanlık ve Eğitim Merkezidir.
Yok hayır Grup Uygulama Konusu Katılacaklar Eğitimci Seans Tarih Saat
4 Kıs Meyveleri Konuşuyor 3-4 Yaş Diyetisyen Tek Oturum 01.02.2019 10:00-11:00
5 Boyayalım Öğrenelim 3-4 Yaş Çocuk Gelişim Uzmanı Tek Oturum 01.02.2019 10:00-11:00
6 Çevre Kirliliği Ve Sağlığımız Yetişkin Sağlık Danışmanı Tek Oturum 01.02.2019 10:00-11:00
7 Temiz Eller 5-6 Yaş Sağlık Danışmanı Tek Oturum 01.02.2019 14:00-15:00
8 Film Etkinliği / Babam Ve Oğlum Yetişkin Danışman Psikolog Tek Oturum 04.02.2019 14:00-16:00
9 Anne Sütü Ve Emzirme Yetişkin Kadın Sağlık Danışmanı Tek Oturum 04.02.2019 10:00-11:00
10 Kavramları Öğreniyorum 5-6 Yaş Çocuk Gelişim Uzmanı Tek Oturum 04.02.2019 14:00-15:30
11 Besinlerden Gelen Güç 3-4 Yaş Diyetisyen Tek Oturum 04.02.2019 10:00-11:00
12 Gebelik Süreci Yetişkin Kadın Sağlık Danışmanı Tek Oturum 04.02.2019 14:00-15:00
14 Çocuklarda Dikkat Eksikliği Ve Yetişkin Danışman Psikolog Tek Oturum 04.02.2019 10:00-11:00
Gizlilik - Şartlar
17 Doğum Günü 7-10 Yaş Çocuk Gelişim Uzmanı Tek Oturum 05.02.2019 14:00-15:00
19 Zihin Sağlığını Destekleme Yetişkin Sağlık Danışmanı Tek Oturum 05.02.2019 10:00-11:30
20 Haftanın Günleri 4-6 Yaş Çocuk Gelişim Uzmanı Tek Oturum 05.02.2019 10:00-11:30
24 Temiz Eller 3-4 Yaş Sağlık Danışmanı Tek Oturum 06.02.2019 10:00-11:00
26 Doğum Süreci Yetişkin Kadın Sağlık Danışmanı Tek Oturum 06.02.2019 14:00-15:00
27 Çocuklarda Mülkiyet Kavramı Yetişkin Danışman Psikolog Tek Oturum 06.02.2019 10:00-11:00
28 Eğlenceli Renkli Adımlar 3-4 Yaş Çocuk Gelişim Uzmanı Tek Oturum 06.02.2019 10:00-11:00
30 Dünya Çocukları El Ele 2/1 5-6 Yaş Çocuk Gelişim Uzmanı 1. Seans 06.02.2019 14:00-15:30
31 Kış Sebzeleri Konuşuyor 3-4 Yaş Diyetisyen Tek Oturum 07.02.2019 10:00-11:00
32 Ergenlikte Bedensel Değişim Yetişkin Sağlık Danışmanı Tek Oturum 07.02.2019 10:00-11:00
33 3-4 Yaş Oyun Etkinlikleri 3-4 Yaş Çocuk Gelişim Uzmanı Tek Oturum 07.02.2019 10:00-11:00
35 0-2 Yaş Arasında Güvenli Bağlanma Yetişkin Danışman Psikolog Tek Oturum 07.02.2019 14:00-15:30
36 Yenidogan Bakımı Yetişkin Kadın Sağlık Danışmanı Tek Oturum 07.02.2019 14:00-15:30
Gizlilik - Şartlar
38 Mini K Ayaklarım Hareketleniyor 3-4 Yaş Çocuk Gelişim Uzmanı Tek Oturum 08.02.2019 10:00-11:30
39 Pişirme Yöntemleri Ve Sağlıga Etkileri Yetişkin Diyetisyen Tek Oturum 08.02.2019 10:00-11:00
40 Bak Bul Yap 9-10 Yaş Sağlık Danışmanı Tek Oturum 08.02.2019 10:00-11:00
41 Akıl Oyunları / Hayali Şekiller 6-8 Yaş Danışman Psikolog Tek Oturum 08.02.2019 14:00-15:30
43 Önce Ve Sonra 3-5 Yaş Danışman Psikolog Tek Oturum 08.02.2019 10:00-11:00
44 Bu Can Sana Emanet Yetişkin Kadın Ve Erkekler Sağlık Danışmanı Tek Oturum 08.02.2019 14:00-15:00
45 Demir Eksikliği Anemisi Ve Beslenme Yetişkin Diyetisyen Tek Oturum 11.02.2019 14:00-15:00
46 Gizli Düşman Koah Yetişkin Sağlık Danışmanı Tek Oturum 11.02.2019 10:00-11:00
47 Karagöz Ve Hacivatı Tanıyalım 5-6 Yaş Çocuk Gelişim Uzmanı Tek Oturum 11.02.2019 14:00-15:30
49 Süt Kuzusu 6-7 Yaş Okul Öncesi Çocuklar Diyetisyen Tek Oturum 11.02.2019 10:00-11:00
50 Değerler Eğitimi Sevgi 3-4 Yaş Çocuk Gelişim Uzmanı Tek Oturum 11.02.2019 10:00-11:00
51 Çocuklarda Benlik Saygısı Yetişkin Danışman Psikolog Tek Oturum 11.02.2019 14:00-15:00
52 Hastalıklarda Erken Tanının Önemi Yetişkin Sağlık Danışmanı Tek Oturum 11.02.2019 14:00-15:30
54 Okul Kurallarını Ögreniyoruz 6-11 Yaş Çocuklar Sağlık Danışmanı Tek Oturum 12.02.2019 10:00-11:00
56 Güne Zinde Başlayalım 4-7 Yaş Anneleri Diyetisyen Tek Oturum 12.02.2019 10:00-11:00
58 Uyku Hijyenine Dikkat Yetişkin Sağlık Danışmanı Tek Oturum 12.02.2019 14:00-15:00
59 Doğum Günü 3-6 Yaş Çocuk Gelişim Uzmanı Tek Oturum 12.02.2019 14:00-15:00
60 Vücudumuzun Fabrikası 3-4 Yaş Sağlık Danışmanı Tek Oturum 13.02.2019 10:00-11:30
62 El Becerilerimizi Geliştiriyoruz 2/1 5-6 Yaş Çocuk Gelişim Uzmanı Tek Oturum 13.02.2019 14:00-15:30
Gizlilik - Şartlar
63 Tütün Ve Zararları Tutun Bağımlısı Kişi Ve Sağlık Danışmanı Tek Oturum 13.02.2019 14:00-15:00
65 Kırmızı Elmalar 4-6 Ya’i Çocuk Gelişim Uzmanı Tek Oturum 14.02.2019 10:00-11:00
Hipertansiyon Hastaları Ve
66 Tansiyon Artıyor Sağlık Danışmanı Tek Oturum 14.02.2019 10:00-11:00
Yakınları
67 Madde Bağımlılığı Ve Aile Yetişkin Danışman Psikolog Tek Oturum 14.02.2019 10:00-12:00
69 Sindirim Sistemi Sağlığı Yetişkin Sağlık Danışmanı Tek Oturum 14.02.2019 14:00-15:00
70 Sağlıklı Besinler 5-6 Yaş Çocuklar Diyetisyen Tek Oturum 14.02.2019 10:00-11:00
73 Hayvanlarla Yaşamayı Öğreniyorum 3-4 Yaş Çocuk Gelişim Uzmanı Tek Oturum 15.02.2019 10:00-11:30
74 Vücudumuzu Tanıyalım 5-6 Yaş Sağlık Danışmanı Tek Oturum 15.02.2019 10:00-11:30
75 Pişirme Yöntemleri Ve Sağlıga Etkileri Yetişkin Diyetisyen Tek Oturum 15.02.2019 10:00-11:00
78 Sağlıklı Besinler 5-6 Yaş Çocuklar Diyetisyen Tek Oturum 18.02.2019 10:00-11:00
80 Kaygı İle Baş Etmenin Yolları Yetişkin Danışman Psikolog Tek Oturum 18.02.2019 10:00-12:00
81 Parlayan Dişler 4-6 Yaş Çocuk Gelişim Uzmanı Tek Oturum 18.02.2019 14:00-15 :30
82 Oyuncak Seçiminde Sağlık Bilinci Yetişkin Sağlık Danışmanı Tek Oturum 18.02.2019 10:00-11:00
83 Nefesini Değiştir Yaşamını Dönuştur Yetişkin Sağlık Danışmanı Tek Oturum 18.02.2019 14:00-15:00
Gizlilik - Şartlar
90 Doğum Günü 3-6 Yaş Çocuk Gelişim Uzmanı Tek Oturum 19.02.2019 14:00-15:00
92 Pişirme Yöntemleri Ve Sağlığa Etkileri Yetişkin Diyetisyen Tek Oturum 19.02.2019 14:00-15:00
93 Loğusalık Dönemi Yetişkin Kadın Sağlık Danışmanı Tek Oturum 19.02.2019 10:00-11:00
95 Yetişkinlerde Ölüm Ve Yas Yetişkin Danışman Psikolog Tek Oturum 20.02.2019 14:00-16:00
96 Okul Çağı Çocuklarında Hijyen Okul Çağı Çocukları Sağlık Danışmanı Tek Oturum 20.02.2019 10:00-11:00
97 İnce Motor Becerileri Geliştirmek 4-5 Yas Çocuk Çocuk Gelişim Uzmanı Tek Oturum 20.02.2019 10:00-11:30
98 Kazanın Geliyorum Dediği Zamanlar Yetişkin Sağlık Danışmanı Tek Oturum 20.02.2019 14:00-15:00
99 Alışverişte Sağlıklı Besin Seçimi Yetişkin Diyetisyen Tek Oturum 20.02.2019 10:00-11:00
101 Artık Materyallerin Değerlendirilmesi 3-4 Yaş Çocuk Gelişim Uzmanı Tek Oturum 21.02.2019 10:00-11:00
102 Depresif Belirtilerle Baş Etme 2/1 Yetişkin Danışman Psikolog 1. Seans 21.02.2019 14:00-16:00
104 Anne Sütü Mucizesi Anneler Diyetisyen Tek Oturum 21.02.2019 14:00-15:00
105 İnternet Bağımlılığı Yetişkin Danışman Psikolog Tek Oturum 21.02.2019 10:00-11:00
106 Çocuk Ve Müzik 5-6 Yaş Çocuk Gelişim Uzmanı Tek Oturum 21.02.2019 14:00-15:30
107 Kan Hayattır Yetişkin Sağlık Danışmanı Tek Oturum :.1.02..2019 10:00-11:30
108 Her İşin Başı Sağlık Yetişkin Kadınlar Ve Erkekler Sağlık Danışmanı Tek Oturum 21.02.2019 14:00-15:00
Gizlilik - Şartlar
109 Epilepsi Epilepsi Hastası Ve Yakınları Sağlık Danışmanı Tek Oturum 22.02.2019 14:00-15:00
110 Zıt Kavramlar 4-6 Yaş Danışman Psikolog Tek Oturum 22.02.2019 10:00-11:00
111 Doğru Porsiyon Kontrolü Yetişkin Diyetisyen Tek Oturum 22.02.2019 10:00-11:00
113 Anne – Çocuk Etkileşimi 3-4 Yaş Ve Anneleri Danışman Psikolog Tek Oturum 22.02.2019 14:00-15:00
114 Hayatın Her Anında Hijyen Yetişkin Kadınlar Ve Erkekler Sağlık Danışmanı Tek Oturum 22.02.2019 10:00-11:00
117 Annem İle Oyun Zaman 3 2-3 Yaş Çocuklar Ve Anneleri Sağlık Danışmanı Tek Oturum 25.02.2019 10:00-11:00
118 Demir Eksikliği Anemisi Ve Beslenme Yetişkin Diyetisyen Tek Oturum 25.02.2019 10:00-11:00
119 Mevsimler Kış 5-6 Yaş Çocuk Gelişim Uzmanı Tek Oturum 25.02.2019 14:00-15:00
120 X-Box Oyna Enerjini Doğru Harca 16+ Yaş Danışman Psikolog Tek Oturum 25.02.2019 14:00-16:00
121 Çocuklarda Alt Islatma Yetişkin Danışman Psikolog Tek Oturum 25.02.2019 10:00-12:00
122 Rulolarla Oyun 3-4 Yaş Çocuk Gelişim Uzmanı Tek Oturum 25.02.2019 10:00-11:00
123 Aile İci İletişimin Temel Unsurları Yetişkin Danışman Psikolog Tek Oturum 26.02.2019 10:00-11:00
124 Doğum Günü 3-6 Yaş Çocuk Gelişim Uzmanı Tek Oturum 26.02.2019 14:00-15:00
125 Doğru Porsiyon Kontrolü Yetişkin Diyetisyen Tek Oturum 26.02.2019 14:00-15:00
126 Sağlıklı Besinler 5-6 Yaş Çocuklar Diyetisyen Tek Oturum 26.02.2019 10:00-11:00
128 Çalışkan Küpler 4-6 Yaş Çocuk Gelişim Uzmanı Tek Oturum 26.02.2019 10:00-11:30
130 Okul Kazalarını Önleme Yetişkin Sağlık Danışmanı Tek Oturum 26.02.2019 10:00-11:00
131 Çocukluk Çağı Korkuları 2-6 Yaş Ebeveyn Danışman Psikolog Tek Oturum 27.02.2019 10:00-11:30
132 Bağlaşıklık Sistemini Güçlendirmenin Yetişkin Diyetisyen Tek Oturum 27.02.2019 10:00-11:00
Yolları
Gizlilik - Şartlar
134 Marifetli Küçük Eller 3-4 Yaş Çocuk Gelişim Uzmanı Tek Oturum 27.02.2019 10:00-11:00
135 Hatırla Bakalım 5-6 Yaş Çocuk Gelişim Uzmanı Tek Oturum 27.02.2019 14:00-15:30
136 Travma Ve Başa Çıkma Yöntemleri Yetişkin Danışman Psikolog Tek Oturum 27.02.2019 14:00-16:00
137 Vücudumuzun Fabrikası 3-4 Yaş Sağlık Danışmanı Tek Oturum 27.02.2019 10:00-11:30
138 Anne Sütü Ve Emzirme Yetişkin Kadın Sağlık Danışmanı Tek Oturum 28.02.2019 14:00-15:00
139 Anne Sütü Mucizesi Anneler Diyetisyen Tek Oturum 28.02.2019 14:00-15:00
140 Çocuklarda Özguven Gelişimi Yetişkin Danışman Psikolog Tek Oturum 28.02.2019 10:00-11:30
141 Sihirli İp Cambazı 5-6 Yaş Çocuk Gelişim Uzmanı Tek Oturum 28.02.2019 14:00-15:00
142 Meyveleri Seviyorum 4-6 Yaş Diyetisyen Tek Oturum 28.02.2019 10:00-11:00
143 Bizim Kitabımız 4-5 Yaş Çocuk Gelişim Uzmanı Tek Oturum 28.02.2019 10:00-11:30
144 Depresif Belirtilerle Baş Etme 2/2 Yetişkin Danışman Psikolog 2. Seans 28.02.2019 14:00-16:00
Bu takvim,Sultangazi Aile Danışmanlık ve Eğitim Merkezi’ne aittir. İSADEM hizmetleri tüm merkezlerde verilmekte olup, planlaması her İSADEM içinde farklı
olmaktadır. Bu nedenle öncelikle Alo 153’den evinize en yakın İSADEM Merkezini arayabilir ve sonrasında ise program-saat-tarih bilgisine ulaşabilirsiniz.
Sevgiler…
Gizlilik - Şartlar
Kaç haftalık hamileyim, bebeğim ne zaman doğacak gibi soruların cevabını her hamile kadın muhakkak öğrenmek ister. İşte sizler için bu gibi soruların
cevaplarını Tahmini Gebelik Hesaplama Aracı veriyor!
Aşağıdaki otomatik gebelik hesaplama aracına son adetinizin başladığı tarihi girerek, kaç haftalık hamile olduğunuzu ve bebeğinizin doğacağı tarihi
öğrenebilirsiniz.
Gizlilik - Şartlar
Çocuk bakımına babanın dahil olması, yardımcı gibi değil doğrudan işi yapanın kendisi olması her kadının ideal baba-eş diyebileceği bir durumdur.
Hamile ve yeni doğum yapmış kadınlara erken teşhis niteliğindeki bu yazı, tabi ki çocuklukları olanlar için de bir rehber olacaktır. Günümüz modern dünyasında en
zor değişen varlıklar olarak erkekleri bebek bakımı sürecine dahil etmek yine biz kadınların elindedir. Çünkü anne-kadın kimliklerimiz bazen her şeyin önüne
geçebiliyor. Hangi kadın dememiştir ki evdeki eşini de sayarak …… tane çocuğa bakıyorum ben diye. Eşini çocuk bakımına dahil etmek şöyle dursun, eşine bakar bir
hale gelmek sadece erkeklerin suçu sayılmamalıdır. İki insanın birlikte isteyerek ve karar vererek hayata getirdiği bebeğin sorumluluğu da eşit olarak bu iki kişiye
aittir.
Öncelikle Türkiye’de yapılan bir araştırmanın sonuçlarını vererek genel durumumuzu görelim. Raporlar, Bernard Van Leer Vakfı’nın desteğiyle Boğaziçi Üniversitesi
Hümanist Büro ve Frekans Araştırma tarafından hazırlanmıştır.
TEMİZLİK 3,3
ALIŞVERİŞ 48,1
UYUTMAK 9,7
ANNE BABA
Araştırma sonuçlarını okurken “bizim evdeki oranlar da bu şekilde” dediyseniz yalnız olmadığınızı görmüş oldunuz. Ancak bu verilerin tersi olan evler de var. Bazısı
komşumuz, bir akrabamız bazısı da sosyal medyada gördüğümüz baba örnekleri gibi. Araştırma sonuçlarına baktığımızda en çarpıcı olan sonuç en son tabloda
göreceğiniz gibi babanın çocuklarla konuşmak dertleşmek ve birlikte yemek yemek alışkanlıklarını en az yüzdeyle yapmasıdır. Ev işlerine ortak edemiyorsak bile
babayı bu iki maddeye mutlaka yönlendirmek gerekir.
NASIL BAŞLAMALI?
Babadan Önce Anneler
Öncelikle anne/anne adayı kadının, babanın da bebek ve çocuk bakımında sorumluluk alabileceğini bilince çıkartması gerekir. Biz kabul eder ve karar verirsek ilk
adımı atmış oluruz. Bebeğimiz ilk dünyaya geldiğinde hem içgüdüsel koruma duygusu hem de korku ve güvensizlik sebebiyle kimsenin dokunmasını istemeyiz.
Bebeğin her sürecini kendimiz üstlenmek isteriz. Altını alma, giydirme, uyutma, besleme (biberon kullananlar için) vb.
Avrupa’da bazı ülkelerde bebek doğduğunda bizdeki gibi sadece annenin göğsünde yatırılmaz, hergün mutlaka babanın da kokusuna alışması için çıplak omzunda
yatırılır. Sorumluluk ve bağlanma daha hastanede başlar.
Öncelikle kendimiz için bu yıpratıcı sürecin önüne geçmek çok önemlidir. Bebeğin ilk aylarında bu sorumlulukları paylaşırsak uzun vadede hem kendimiz için hem de
çocuk için olumsuz bazı sorunları engellemiş olacağız.
Bebekle ilgili emzirme dışında yapılacak işleri de sürekli biz yaptığımızda çok değil çocuk 2 yaşına geldiğinde şu cümlelerle karşılaşmanız olasıdır; – Annem yedirsin!
-Annemle uyuyacağım! -Anne beraber gidelim. Anne Anne… Çocuğumuzun bize bağlanması, bizi çok sevmesi paha biçilemez bir duygu. Ama çalışmayan bir anne
isek evde tüm gün evin işleri ve çocukların ihtiyaçlarının karşılanması bir süre sonra aşırı yoruyor ve neredeyse bazen bu sevgiye karşılık veremez hale
gelebiliyoruz. Çalışan anneler ise iş yorgunluğunun üstüne hem ev hem çocuk sorumluluklarıyla uğraştıklarından çocuklarıyla sağlıklı bir şekilde ilgilenemiyorlar.
Gizlilik - Şartlar
Babanın çoçuk bakımı ile ilgili sorumluluklara dahil olmamasının çocuk gelişiminde de olumsuz etkileri vardır. Çocuk en çok anne ile vakit geçirdiğinde daha çok
annenin karakteriyle özdeşleşmektedir. Ama anne-baba eşit sorumluk alınan ilişkilerin çocukları aynı anda iki ayrı karakterin özellikleriyle özdeşleştiği için her iki
tarafın da düşünce ve davranış biçimini ve yeteneklerini de alabiliyor bu da çok yönlü bir karakter olmasına katkı sağlıyor.
Ayrıca baba ilgisini ve alakasını her zaman hisseden çocukların ergenlik dönemlerinin daha sağlıklı geçtiği gözlemlenmiştir.
NE YAPMALI?
Bu konularla ilgili;
Babaya güvenilmeli
Baba yönlendirmeli
Uyarılmamalı. En iyi ben biliyorum sen yardımcısın mesajı verilmemeli. (İnanın 4. denemede uzman olacaktır bizim gibi)
Çocuk-baba bağının kuvvetlenmesi için anne olmadan birlikte vakit geçirmeleri sağlanmalı. Özel vakit geçirdikleri rutinler oluşturulmalı.
Çalışan ve eve yorgun dönen bir eş ise en azından 1 saat çocukla oynaması sağlanmalı – Bu arada anneye de banyo yapabilmesi için zaman verebilmeli.
Yemek yedirme – Kitap okuma – Uyutma – Dis fırçalama – Giydirme vs sorumluluklar için hiçbir zaman geç değil, öğretilmeli.
Çocuk babayla vakit geçirmeyi- okula gitmeyi- yemek yemeyi vs. reddediyorsa bir süre anneyle baba beraber yapıp alıştırılmalı.
Okul süreçlerini takip etmesi sağlanmalı. Çocuğun günlük neler yaşadığının bir aradayken sorulması, paylaşılması, ödevlerin yapılması, okul ile ilgili ihtiyaçların hakimiyeti…
Baba yönlendirmelere karşılık vermiyor yada bunların çok önemli olmadığını düşünüyorsa kendi babasıyla olan ilişkisi üzerinden örnekleme yapıp uyarmak da işe yarayan
yöntemlerdendir.
Bu yönlendirmeleri sosyal medya üzerinden de eşinize dolaylı yönden gösterebilirsiniz. Instagramda çok severek takip ettiğim Doğa Rutkay’ın günlük paylaşımlarını eşinizle
birlikte izleyin. Annelere bu süreçle ilgili çok güzel tavsiyelerde bulunuyor. Gördüğümüz kadarıyla da harika bir eşi var. Çocukların bakımında aldığı sorumluluğu yorgun
gözlerinden anlayabilirsiniz. Diğer bir hesap ise ‘zeynepinharikalardiyarı’. Lohusa anne karakterinin tüm videolarını mutlaka eşinizle izleyin. Yaşadığınız sorunları, mizahi bir
Tavsiye edilir…
Gizlilik - Şartlar
Mahremiyet Eğitimi
https://tatlibirtelas.com/mahremiyet-egitimi/
6 Şubat 2019
Kategoriler: Bebek&Çocuk Psikolojisi, Psikolog Irmak Gürcan Kerimoğlu
Etiketler: cinsel istismar, cinsel taciz, çocuklara mahremiyet eğitimi, çocukları tacice karşı koruma, mahremiyet, mahremiyet eğitimi, taciz, tacize karşı eğitim
Son dönemlerde çok popülerleşen bir söylem var; çocuklarımıza aslında mahremiyet eğitimi vermemiz çok gereksiz, çünkü onları korumak bizim görevimiz..
Mahremiyet eğitimini vermek sanki bu sorumluluğu çocuklara yıkmak gibi.. Bu çok yanlış ve çok tehlikeli bir bakış açısı aslında. Elbette çocuklarımızı koruyup
kollamaya, gözümüzü onların üzerinden ayırmamaya devam edeceğiz. Söyler misiniz, anne baba olarak hangimiz her zaman çocuğumuzun yanında olabiliyoruz?
Bizim yanlarında olmadığımız anlarda, doğruyla yanlışı ayırt edebilmesi ve tehlikeli bulduğu şeyleri sonradan da olsa gelip bize anlatabilmesi için çocuklarımıza
mahremiyet eğitimi vermemiz son derece hassas ve son derece önemli.
Gizlilik - Şartlar
Hiç birimiz bunu zihnimizde bile canlandırmak istemesek de, ne yazık ki yaşanıyor. O yüzden çocuklarımıza mahremiyet eğitimi vermemiz gerçekten çok önemli,
hatta çok hayati. Bunu yaparken dikkat etmemiz gereken bir nokta da o ince çizgiyi geçmemek. Nedir o ince çizgi? Çocuklarımızı çok fazla korkutur ve tedirgin
edersek, bu defa da yeni ortamlara uyum sağlamakta zorluk çekebilirler ya da yeni tanıştıkları insanlara karşı aşırı ürkek, tedirgin olabilirler. O yüzden anlatırken
lütfen bilgilendirme amacıyla bunu yaptığınızı hatırlatın, yani bunu bir korkutma unsuru olarak kullanmayın. Hatta zaten çocuğunuzla ilgili hiçbir konuda korkuyu bir
iletişim yöntemi olarak benimsemeyin.
Mesela özellikle çocuğunuzun odasına girerken kapıda durup müsaade istemek, onun da aynı şekilde sizin odanıza gelirken müsaade istemesini öğrenmesini sağlar.
Ulu orta çocuğunuzu soyarsanız eğer, mesela plajda yada spor dersi sonrasında, ona bazı bölgelerinin özel olduğunu ve başkalarının görmemesi gerektiğini nasıl
anlatabilirsiniz? Bunlara dikkat etmek gerekiyor. Veya mesela yaz aylarında çocukları kumsalda plajda çıplak gezdirmek, bizim anlattıklarımızla çelişen bir durum.
Dolayısıyla bu konulara biraz daha dikkat ederek, mahremiyet konusundaki anlattıklarımızın daha inandırıcı, daha gerçek ve daha doğru oturmasını sağlayabiliriz.
Bunlara da dikkat edersek eğer ve sakin bir tavırla yeri geldikçe mesajlar vererek mahremiyet eğitimini tamamlarsak, çocuklarımızın en azından biz yanlarında
değilken kendilerini koruyabilmelerini sağlamış oluruz.
Gizlilik - Şartlar
Gizlilik - Şartlar
Herkese merhaba, Montessori Eğitimi Nedir adlı yazımızda “Montessori” felsefesi ve eğitimi konusunu ele almıştık…
Bu yazıda da İstanbul’da bulunan Montessori Okullarına yer vereceğiz. Umarım okul arama sürecinde bu listeden faydalanabilirsiniz…
Halkalı Merkez Mh. Ataman Sk. No:13 D.1 ( Elitistpark Konutları Karşısı ) Küçükçekmece/İstanbul
Başak Mahallesi, 46, 4. Etap 1.Kısım Başak Mahallesi Sahabe Sokak Villa 2 K, 34306 Başakşehir/İstanbul
Şenlikköy Mahallesi Florya Asfaltı Avcılar SOkak (Uğur Sokak) No:40/C Florya İstanbul
Armağan Evler Mahallesi, Nene Hatun Sk. No:24 D:B, 34760 Ümraniye/İstanbul
Batı, Barbaros Mah karanfil sokak Varyap Meridian A Blok-Villa 9, 34746 Ataşehir/İstanbul
Taşdelen Mah. Atabey Cad. Palma Doro Sitesi J/2 Blok Çekmeköy/İstanbul
Çamlık Mahallesi Yahya Kemal Beyatlı Cad. Akasyalı Sok No 8 Villa 3 Pendik/İstanbul
Yukarıda listelemiş olduğumuz okullar dışında bildiklerinizi ve bu okullar ile ilgili görüşlerinizi “Yorum” kısmında bizimle paylaşır mısınız?
Sevgiler…
Gizlilik - Şartlar
2 Yaş Sendromu
https://tatlibirtelas.com/2-yas-sendromu/
7 Şubat 2019
Kategoriler: Bebek&Çocuk Psikolojisi, Gelişim
Etiketler: 2 yaş sendromu, bebek
2 yaş sendromu ‘Terrible 2’ olarak da bilinen bebeklikten çocukluğa yavaş yavaş geçiş aşamasında çocuğun ruhsal olarak yoğun duygular yaşadığı sancılı bir
dönemdir. 1 yaşından sonra doğrudan yürümeye başlama ve bağımsızlığını ilan etmeye başlaması ile bu döneme giriş yapmış olurlar.Keşfetme,karıştırma,gözüne
kestirdiği her cismi ve eşyayı elleme bu döneme girişinde etkin bir biçimde olacaktır.2 yaşına girdiği gibi belirtiler görülmeye başlar. 18. ci ay’a girdiğinde başlayıp
30. cu aylarının sonuna kadar devam eden dönemdir. Hatta bazı bebeklerde 48 ay da sonlandığı da görülmektedir. Manşetlere taşınacak ve hakkında uzun uzun
makaleler yazılacak kadar zorlu dönemlerinden biridir. Hayır’ı keşfederler ve bolca kullanırlar.
Erken Ergenlik
2 yaş sendromu çocukluk dönemi negativizmi olarak da adlandırabiliriz bu dönemi. Tuvalete gitmenin en lüks sayıldığı zamanlardır ve kapıda ağlama nöbetleri
geçirdiği günler sizi bekler. Onların inatlaşmaları arttıkça bizim de artacağı için ufacık olaylar bile büyük kaoslara dönüşebiliyor.
Nedensiz ağlamalar
İştahsızlık
Oyuncaklarını konuşturarak oyunlar oynamak ve oyun esnasında daha öncesinde yaşanılan sorunların etkilerinden ve rahatsız edici yönlerinden bahsedilebilir.
Göz hizası bu dönemde etkili bir yöntem olabilir. Çünkü o esnada daha çok dinletebilirsiniz söylediklerinizi.
Önceki dönemlere göre daha toleranslı ve anlayışlı olabilirsiniz kontrollü bir biçimde.
Kendi başına öz bakımlarını yapabileceğini anlatabileceğiniz bir dönemde olacaktır artık bu sebeple bu davranışlarını destekleyebilirsiniz.
Anne-baba veya bakımıyla ilgilenen her kim ise sizinle aynı tutarlılıkta davranmalı. Aksi takdirde durum çocuk için daha da karmaşık olacaktır.
Kahvaltısından,bez değiştirmesine kadar bir çok durumu daha ilgi çekici kılmak için daha fazla efor sarf etmeniz gerekebilir. Burada önemli içinde bulunduğu psikolojik durumu
biraz hafifletmek.
Sevgiler
Gizlilik - Şartlar
Trizomi yazı dizimin ikinci kısmı olan Patau Sendromu (Trizomi13) ile devam ediyoruz.
Patau sendromu, diğer adı ile Trizomi 13. Kromozom çiftlerinin 13. sünde meydana gelen fazlalık veya yapısal bozukluk durumudur.
Yapılacak olan ikili, üçlü, dörtlü tarama testlerinin yüksek risk grubunda çıkması.
Bir çok durumda olduğu gibi bu sendromda da erken tanı çok önemlidir. Bu kromozomal bozukluklarda gebeliklerin büyük bir çoğunluğu düşük ile sonuçlansa da,
gebelik süreci tamamlanıp bebekler ağır anomaliler ile dünyaya gelebilmekte ve doğumdan kısa bir süre sonra hayatını kaybetmektedirler. Ebeveynlerin durumu
mümkün olan en hafif psikolojik hasarla atlatabilmesi için durumun erken teşhis edilip, gebeliğin sonlandırılması seçeneğinin değerlendirilmesi önemlidir. Bu
sendromda gebelikler genellikle düşük ile sonuçlanmaktadır. Çünkü bu bebeklerde ağır fiziki bozukluklar söz konusudur. Bu nedenle ancak 10.000 canlı doğumdan
sadece 1’nde Patau Sendromuna rastlanmaktadır.
Gizlilik - Şartlar
Gelişim geriliği.
Böbrek sorunları.
Omurilik eğrilikleri.
Patau sendromunun 3 tipi vardır. Bunlardan ilki 13. kromozomda fazlalık olması durumudur. İkincisi ise 13. kromozoma yapışık fazla bir parçacık olması durumudur.
Son olarak ise Mozaik olarak tabir edilen, bazı hücrelerde 13. kromozomda sorun varken bazılarının sağlıklı olmasıdır.
Tip 3 yani mozaik patatu sendromunda bebeklerin dünyaya gelme olasılığı daha yüksektir. Doğum sonrasında erişkin yaşa ulaşabilmesi olasılığı vardır. Fazla olan
parmaklar, yarık damak gibi yaşamsal risk taşımayan durumlar ameliyat ile düzeltilebilir.
Bununla birlikte Çukurova Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ümit Lüleyap bir seminerinde kalıtımsal hastalıklardan bahsederken bu sendromunda akraba evliliği
yapmış çiftler arasında sık görüldüğünü belirtmiştir.
Gizlilik - Şartlar
PFAPA Sendromu; periyodik ateş (belli aralıklarla görülen ateş), aftöz stomatit (ağız içinde yaralar), farenjit (boğazda kızarıklık) ve servikal adenopati (boyundaki
lenf bezlerinin büyümesi) ile karakterize olan klinik bir tablodur. Yirmi bir – yirmi sekiz günde bir tekrarlayan ve üç – altı gün 39 derecenin üzerinde devam eden
yüksek ateş ile kendini göstermektedir. Bu sendromun tanısı diğer olası sebepleri eledikten sonra klinik olarak konmaktadır.
Sebepleri Nelerdir?
Bu sendromun kesin nedeni tam olarak bilinmemektedir ancak virüsler ve otoimmün sebepler üzerinde durulmaktadır. Ailevi geçiş tek tek görülen vakalarda
beklenmemektedir.
Kimlerde Görülür?
Genellikle beş yaşın altında ve erkeklerde daha sık olarak görülmektedir.
PFAPA sendromunda her zaman ateş dışındaki diğer üç bulgu (farenjit, aftöz stomatit, servikal lenfadenopati) aynı vakada görülmeyebilir.
Tedavide gereksiz antibiyotik kullanımının önüne geçebilmek için doğru tanı ve yaklaşım önemlidir. Kortizon tedavisi de sadece ataklarda ateşin erken
düşürülmesine yardımcı olmakta, hatta bazen de atak sıklığını arttırabilmektedir. Bademciklerin alınması (tonsillektomi) %75 vakada etkili olabilmektedir.
Çocuk Hastalıkları ve Sağlığı üzerine merak ettiğiniz diğer konular için tıklayınız. Pınar Balgöz Ergül
Gizlilik - Şartlar
Bezi bırakma ve tuvalet alışkanlığı edinme süreci konusundan her bahsettiğimizde anne babaların aklına ilk gelen soru; “doğru zaman” sorusu. Muhtemelen sizin de
aklınızda bu soru vardı yazıyı okumaya başlarken ama baştan söyleyeyim bu sorunun cevabını bende bulamayacaksınız. Çünkü bu sorunun cevabını bulabileceğiniz
tek kişi kendi çocuğunuz. Her çocuğun huyu suyu mizacı nasıl ki birbirinden farklıysa, tuvalet alışkanlığı edinmek için gereken fiziksel ve psikolojik olgunluğa
ulaştığı zaman da farklıdır. O yüzden eşin dostun neler söylediğini, akrabalarınızın ya da arkadaşlarınızın neler tavsiye ettiğini bir kenara bırakın ve çocuğunuzun
size verdiği mesajlara odaklanmaya çalışın.
Gizlilik - Şartlar
Tuvalet alışkanlığı edindirme sürecinde bizim temel görevimiz, başarıları makul bir oranda desteklemek, taktir etmek, ödüllendirmek; başarısızlıkları ise tamamen
görmezden gelmek. Mesela çocuğunuz o sefer oturdu ama çişini ya da kakasını yapmadan kalkmak istiyor söylenmeyin, ödül vadetmeyin bunun yerine; “tamam
tatlım bu sefer olmadı bir sonraki sefer yeniden deneriz” gibi kısa bir cümleyle konuyu kapatın ve bir sonraki sefer için daha destekleyici bir tavrınız olsun.
Bir diğer merak edilen konu, bezi çıkardıktan sonra gece tekrar takmalı mıyız? Yoksa bir kere çıkarırsak bir daha hiç takmamalı mıyız? Bu sizin tercihinize,
çocuğunuzun mizacına ve tabi bir de aile dinamiklerinize bağlı. Mesela derin uyuyan bir çocuğunuz varsa, ya da uykuya kolay dalamayan bir çocuğunuz varsa bir
süre daha bezlemenizde hiçbir sıkıntı olmayacaktır. Gereken olgunluğa ulaştığında zaten bezi bırakmanız için size mesaj verecektir. Tam tersi durumda gece kendini
kontrol altında tutabilen bir çocuksa bezi bir kere çıkardığınızda bir daha takmaya bilirsiniz.
En son değineceğimiz konu da çişini lazımlığa ya da tuvalete yapmayı kabul eden ama kakasını yapmak konusunda direnen çocuklar olsun. Eğer böyle bir durum
yaşıyorsanız lütfen endişelenmeyin, yalnız değilsiniz. Bu aslında bir çok çocuğun yaşadığı ve bir çok anne babanın tanık olduğu bir süreç. Özellikle geçmiş
hikayesinde kabızlık olan çocuklar bu konuda sıkıntı yaşayabiliyorlar.
Çocuklar biliyorsunuz somut düşünürler bizim gibi soyut düşünce yeteneğine sahip değiller. Yaptığı kakayı vücudunun bir parçası zannetme eğiliminde olan çocuklar
var. Dolayısıyla onu tuvalete yapmak konusunda dirençli olabiliyorlar. Lütfen sakin olun, çocuğunuzla inatlaşmayın. Kaka yapmak istediği zaman bezini geri takın ve
oraya yapması sağlayın. Bir yandan da ona uygun zamanlarda uygun mesajlarla işin doğrusunu anlatmaya çalışın. Eğer bu konuda direnirseniz, mesela yere örtü
sereyim üzerine yap, seni banyoya sokayım orada yap gibi kafa karıştırıcı yöntemleri ortaya sürerseniz, tuvalet alışkanlığı edindirme süreciniz daha zor olacaktır. Bir
süre daha beze yapmasında herhangi bir sakınca yok. Tabi bu senelerce uzamak gibi bir duruma dönüşürse o zaman bir uzmana danışmak en doğrusu olacaktır.
Gizlilik - Şartlar
Gizlilik - Şartlar
Edwards Sendromu
https://tatlibirtelas.com/edwards-sendromu/
15 Şubat 2019
Kategoriler: Hamilelik ve Doğum, Sağlık
Etiketler: Edwards sendromu, Trizomi18
Trizomi yazımızın üçüncü ve son bölümü olan Edwards sendromu diğer adı ile Trizomi 18 ile yazı dizimizi tamamlamış oluyoruz. Yazı dizimizin daha önceki iki
bölümüne aşağıdaki başlıklara tıklayarak ulaşabilirsiniz.
Trizomi 18, adından da anlaşılacağı üzere hücreyi oluşturan kromozom çiftlerinin 18. sinde meydana gelen anomalidir. Edwards sendromu yani trizomi 18 Down
sendromundan sonra en sık rastlanılan kromozom bozukluğu durumudur.
İnsan vücudu mükemmel bir makine gibidir. Bu makine hamileliğiniz esnasında da aynı kusursuzluk ile çalışır. Kromozomal, gelişimsel ve hayati organlarda ağır
anomalilerin olduğu sorunlar yani yolunda gitmeyen bir şeyler söz konusu olduğunda vücudunuz gebeliğinizi düşük ile sonlandıracaktır. Bu nedenledir ki Patau ve
Edwards sendromlarında canlı doğum oranı oldukça düşüktür. Edwards sendromunda yine canlı doğum oranı 1000 de 0,3 kadardır.
Amniosentez yapılması.
Zeka geriliği.
Yarık dudak.
Yarık damak.
Böbrek deformasyonları.
Kalp problemleri.
Gelişim geriliği.
Solunum problemleri.
Sindirim sistemi anomalileri.
Bu sendromla dünyaya gelmiş ve yaşayan bebeklerin sayısı Patau sendromuna nazaran oldukça fazladır. Maalesef bu sendromun tedavisi bulunmamakla birlikte,
yarık dudak, yarık damak, kalpte delik olması gibi bazı fiziksel bozuklukların ameliyat ile düzeltilerek, iyi bir bakım ile yaşam kaliteleri arttırılabilmektedir.
Kromozom anomalilerinin kesin sebebi bilinmemektedir. Her yaş grubundan gebelikte görülme olasılığı olduğu gibi Down sendromu ve Patau Sendromunda ve yine
Edwards sendromunda da ilerleyen anne yaşı bir faktördür.
Gizlilik - Şartlar
Yarık dudak ve yarık damak; bebeğin dudağının veya ağzının hamilelik sırasında doğru şekilde şekillenememesinden kaynaklı bir doğum kusurudur. Bununla birlikte
bu yarık tiplerine “Orofasiyal Yarıklar” denilirken, “Tavşan Dudak” tabiri de sık kullanılmaktadır.
Detaylara değinmeden önce bilinmelidir ki, yarık dudak ya da yarık damak ile doğan bir bebeğinizin olması üzücü olsa da, bu durumun bir takım operasyonlar
sonucu düzelebildiği gerçektir.
Gizlilik - Şartlar
Risk Faktörleri
Son zamanlarda yapılan araştırmalarda, bebeklerin orofasiyal yarık ile dünyaya gelme şansını arttıran risk faktörleri aşağıdaki gibi sıralanmıştır.
Hamilelik sırasında sigara içen kadınların bebeklerinde, içmeyenlere göre daha fazla yarık olma durumu gözlenmiştir.
Diyabet. Yarık riski, gebelik öncesinde diyabeti teşhis edilen kadınların bebeklerinde, diğerlerine göre daha yüksektir.
Bazı ilaçların kullanımı. (Epilepsi tedavisinde kullanılan bazı ilaçların risk arttırdığı gözlenmiştir)
Teşhis
Orofasiyal yarıklar, özellikle yarık damak veya yarık dudak, hamilelik sırasında rutin bir ultrason ile teşhis edilebilir. Bebek doğduğunda ise gözle görülür bir şekilde
teşhis mümkündür. Bununla birlikte, bazen belirli yarık damak tipleri (örneğin submuköz yarık damak ve bifid uvula) yaşamın ilerleyen zamanlarına kadar teşhis
edilemeyebilir.
Çoğu çocuk büyüdükçe ek cerrahi işlemlere ihtiyaç duyacaktır. Cerrahi onarım, çocuğun yüzünün görünümünü iyileştirdiği gibi; nefes alma, işitme, konuşma ve dil
gelişimini de iyileştirebilir. Orofasiyal yarıklarla doğan çocuklar, dişleri için özel ortodontik bakım, konuşma terapisi gibi başka tür tedavilere ve hizmetlere ihtiyaç
duyabilirler.
Gizlilik - Şartlar
Çocuğunuza genel anestezi verilir ve yarık dudak dikkatlice onarılır ve dikişlerle kapatılır.
İşlem genellikle 1-2 saat sürer. Ve çoğu çocuk bir iki gün hastanede kalabilir.
Dikişler birkaç gün sonra çıkarılır veya kullanılan dikiş tipine bağlı olarak kendi başlarına çözülebilir.
Çocuğunuzun hafif bir yarası olacak, ancak cerrah daha az farkedilmesi için yarayı doğal hatlarıyla hizalamaya çalışacak. Yaranın solması ve zamanla daha az
belirginleşmesi gerekir.
Ağız tavanındaki boşluk kapanır. Kasların ve damak zarının iç tabanı yeniden düzenlenir. Yara, çözülebilir dikişlerle kapatılır.
Operasyon genellikle yaklaşık iki saat sürer ve genel anestezi altında yapılır. Çoğu çocuk 1-3 gün hastanede kalabilir.
Ek Ameliyatlar
Çocuğunuz büyüdükçe ek ameliyatlara ihtiyaç duyabilecektir.
Dudakların ve damağın görünümünü ve fonksiyonunu iyileştirmek için bir takım ek ameliyat tercih edilebilir. (Orijinal ameliyat sonrası gerekliyse veya devam eden konuşma
problemleri varsa.)
Çenenin görünüşünü iyileştirmek için tercih edilebilir. (Yarık dudak veya damak ile doğmuş bazı çocukların küçük veya “geriye yaslanmış” bir alt çenesi olabilir)
Toplum Desteği
Ayrımcılık olgusunun temelinde farklı olanı yadırgamak yatar… İnsanlar, karşısında kendinden farklı bir insanı gördüğünde bilinçli ya da bilinçsiz tepki verir ve
duruma adapte olma zorluğu yaşar. Toplum içerisindeki bu olumsuz bakış açısı, ne yazık ki doğum kusuru ya da herhangi bir engeli olan kişiye psikolojik açıdan
tahmin edilemeyecek yaralar açabilir.
Özellikle çocuklar bu dönemde daha fazla acımasız olabiliyorlar. (Çünkü davranışlarının nelere sebep olabileceği konusunda fikir yürütemiyorlar)
Bu aşamada öncelikle kendimizi, sonra da çocuğumuzu bu gibi durumlarda nasıl davranmamız gerektiği konusunda bilinçlendirerek, karşı tarafı mümkün mertebe
incitmemeye çalışma hususunda eğitmemiz gerekmektedir.
Bu bir Sosyal Sorumluluktur ve çok gereklidir. Ve her ebeveyn ilk önce kendi ailesinden sorumludur.
Gizlilik - Şartlar
Çocukla yurtdışına seyahat 2-3 saatlik gezmeye giderken bile tıkabasa doldurulmuş, her ihtimal düşünerek hazırlanmış çantalarla çıkan biz annelerin korkulu
rüyasıdır. Ama günümüz dünyasında dünyayı gezmek, en azından yakın ülkeleri ziyaret etmek gittikçe kolaylaşmıştır. Çocuğumuzun büyümesini beklemeden de bu
fırsatları değerlendirmemiz mümkün.
Çocuğuyla daha önce yurtdışına seyahat etmemiş yeni annelere tavsiye niteliğindeki bu yazıda öncelikle seyahat öncesi süreci anlatmakla başlayacağım.
Bebeğiniz kaç yaşında olursa olsun kendisine ait pasaportu olmak zorundadır. Ve pasaport çıkartma işlemlerinde kendimiz için ne yapıyorsak aynısını bebeğimiz için
de yapmak durumundayız.
Pasaport için randevu, 2 adet biometrik fotoğraf, nufüz cüzdanı ve pasaport harcının yatırıldığına dair makbuz.
Eğer çocuk sadece anne ya da sadece babayla seyahat edecekse gitmeyen ebeveynden noter onaylı muvafakatname alınması gerekiyor. Bu boşanmış anne-baba için de
geçerlidir. (Bu belgeyi havaalanında da yanınızda bulundurmanızda fayda var çünkü bazen polisin keyfiliği ya da vizesiz gidilen ülkelere giriş şartı olarak bu belge havaalanında da
sorulabiliyor)
Vize başvurusunda da kendimiz için neler yapıyorsak çocuk için de aynı işlemler geçerlidir. Randevuya mutlaka çocuğunuzu da götürmelisiniz. Vize için fotoğrafı vize
başvuru merkezlerinde/konsolosluklarda çekiyorlar. Ve anne baba her ikisininde aynı anda orada olması gerekiyor. Daha önceden vizeniz var, bebeğinize almak için
sadece başvurdunuz diyelim yine de ikinizin de pasaportları yanınızda olmalı. Anne ya da baba bir sebepten dolayı orada olamıyorsa muvafakatname belgesini
isteyeceklerdir.
Seyahat Hazırlıkları
Yolculuk Nereye?
Gideceğiniz yeri henüz seçmediyseniz internette çocukla gezilebilecek ülkelerin listelendiği yazıları incelemekle başlayabilirsiniz. Yaz ve kış ayları için ayrıca düşünüp
karar vermekte yarar var. Ve bu seyahat zamanlarını çocuğunuzun aşı dönemlerini gözününde bulundurarak değerlendirin. Uçak biletini alırken bile çocuğunuzun aşı
Gizlilik - Şartlar
gününden birkaç gün sonra almaya dikkat edin.
Çocuğunuz 2 yaşının altında olduğunda (koltuk almamanıza rağmen) az bir miktar da olsa uçak bileti ödüyorsunuz. Koltuk satın almak istediğinizde tam ücretini
ödeyip yanınızda oto koltuğu getirmeniz gerekmektedir. Bu konuyla ilgili yine de havayolu şirketinize danışmanız gerekir.
Uçakta ekonomi sınıfının ilk koltukları diğer koltuklara göre daha rahattır. Bacaklarınızı uzatabileceğiniz büyük bir alan vardır. Ayrıca birçok uçakta (bilet alırken
danışın) bu bölümde bebekler için 11 kiloya kadar kullanılabilen yatakların (baby basket deniliyor) bağlanabildiği aparatlar vardır. Uzun yolculuklar için çok büyük
bir kurtarıcıdır. Çünkü uçakta eğer boş koltuk yoksa çocuğunuz uçuş süresi boyunca kucağınızda olacaktır. Biletinizi alırken firmaya danışıp bu koltukları önceden
rezerve edebilirsiniz.
Eğer uçağınızda baby basket yoksa yan koltuğunuz da doluysa ancak uçakta boş koltuk varsa kalkıştan sonra yerinizi değiştirmeyi teklif edebilirsiniz.
Ön sıralarda koltuk tercih edin. Tuvalete yakın olmak gibi bir derdiniz olmasın. Gidip gelen insanların ve tuvalet kapısının çarpan sesi uyuyan çocuğunuzu rahatsız
edebilir.
Uçağa binene kadar bebek arabasıyla gidebiliyorsunuz. Uçağın girişinde hostesler sizden teslim alıyorlar. Bebek arabasının siz uçaktan indiğinizde de yanınızda
olmasını istiyorsanız (bagaj teslime giderken bebeğinizi içine koyabilmek için) check-in işlemleri sırasında bunu belirtmelisiniz. Aksi takdirde bagajlarla birlikte
almak zorunda kalırsınız.
Biletinizi alırken uçuş saatlerini çocuğunuzun uyku saatlerine göre ayarlayabilirsiniz. Uzun yolculuklarda gece uçuşu tercih edilebilir. Genel tanı akşamüstü saatlerine
bilet alınmaması yönünde. Çünkü çocukların en yorgun oldukları dolayısıyla huysuz oldukları saatler ya da öğlen uykusunu uyuyup aşırı enerjik oldukları saatler, sizi
yolculuk sırasında ekstra zorlayabilir.
Aktarmalı yurtdışı uçuşlarında ise aktarma süresinin kısa olduğu uçuşları kesinlikle tercih etmeyin. Çocukla koşturmaca bu sürecin en yoran tarafı olacaktır.
Bagaj Hazırlıkları
Liste hazırlayın.
Kışın ise kat kat giydirme en iyi yöntemdir. İçe ince üste hırka ve mont şeklinde giydirmek dışarıda dolaşırken korur, iç mekanlarda sıcaklığa göre hareket etmenizi
sağlar. Kalın kazaklar, sweatler valizde hem daha çok yer kaplayacaktır hem de terletme olasılığı daha yüksektir. Bu da ekstra strestir.
Gizlilik - Şartlar
Bebeğinize mama veriyorsanız çok sevdiği kavanoz mamalardan bir iki adet valizinize koyabilirsiniz. Yurt dışında çeşit bulmak çok kolay ancak acil durumlar için
yedek olarak yanınızda getirebilirsiniz. 100ml gecmeyen mamaları el bagajınıza da koyabilirsiniz.
El bagajına;
Yedek kıyafet (Çocuğun üstünü ince giydiriniz uyurken terleme ihtimaline karşı)
Uzun süre oyalanabileceği oyuncaklar. Boyama kitabı, hamur, sevdiği peluş oyuncak vs Tablet ya da telefonunuza önceden sevdiği çizgi filmler oyunlar yüklemek.
Aperatif yiyecekler. Kurutulmuş meyve, çerez, meyve, tuzlu kraker. Kavanoz mama vs.
Islak mendil-bez-pişik kremi(kücük boy)
Önlük
İniş ve kalkışlarda oluşan iç kulak basıncını önlemek amacıyla emziriyorsanız bu anlarda emzirmeniz tavsiye edilir. Emzirmiyorsanız emzik, biberon bu işlevi görebilir.
Bebek Arabası
Bebek arabası çocukla yurtdışı seyahatinde hatta uçakla seyahatte en merak edilen konudur. Bazıları kanguruyu tercih eder hiç bebek arabası kullanmaz. Bazısı da
bebek arabasını hem el bagajı, ceketler vs için taşıma aracı olarak hem de bebeğin uyuma ihtimalini düşünerek havaalanında kullanmayı tercih eder. Eğer bebek
arabasında kararlıysanız arabanın çok büyük olmayan kolay katlanablir bir araba olmasına dikkat edin. Çünkü arabaları arama noktalarında x-ray cihazlarının içine
koyup arıyorlar. Kucağınızda bebeğinizle beklerken bir yandan da bebek arabasını parçalara ayırmaya kalkışmamak için önceden tedbirli olmakta fayda var. Yurtdışı
seyahatinde fazladan bir ya da iki arama noktasından daha geçiyorsunuz. Gideceğiniz ülkede kolay kullanacağınızı düşünüyorsanız güneşliği iyi olan baston bebek
arabaları en kullanışlı olanlardır.
Yazıya bakıldığında biraz zor bir süreç gibi görünebilir ama biz anneler için bu ne ki değil mi? Sakin olun, herşeyi planlı yapın, havaalanına erken gidin, aktarma
süreniz kısa değilse uçaktan inerken ağırdan alın. Seyahatinizin her aşamasının tadını çıkarın. Sizin ve bebeğiniz için farklı ve güzel anılar olacak. Bebeğinize daha
önceden uçaktan bahsettiyseniz zaten çok keyif alacak. İyi yolculuklar dilerim…
Gizlilik - Şartlar
Boşanma ve Çocuk
https://tatlibirtelas.com/bosanma-ve-cocuk/
21 Şubat 2019
Kategoriler: Bebek&Çocuk Psikolojisi, Psikolog Irmak Gürcan Kerimoğlu
Etiketler: ayrılık ve çocuk, ayrılıklarda çocuk, başanma çocuğun ruh sağlığını nasıl etkiler, boşanma, boşanma çocuğa nasıl anlatılır, boşanma çocuğa nasıl söylenmeli, Boşanma
ve çocuk
Elbette hiç kimse sonunda yollarını ayırmak üzere evlenmiyor ama ne yazık ki hayat herkese güzel sürprizler de hazırlamıyor. Tıpkı evlenmek gibi boşanma da
hayatın gerçeklerinden bir tanesi. Eğer bir çiftin çocukları yoksa boşanma çok daha sancısız olabiliyor. En azından bununla mücadele etmesi gereken iki yetişkinden
söz ediyoruz sadece. Ama eğer boşanma ve çocuk söz konusuysa işin rengi biraz daha değişiyor. Çünkü onlar dahil olmadan verdiğimiz kararlar, onların hayatını da
ciddi oranda etkiliyor. O yüzden boşanma ve çocuk konusunda ciddi bir hassasiyet ve dikkat gerekiyor.
Boşanma kararını verdikten sonra zaman kaybetmeden, çevrenin bu konudaki mesajları evinize girmeye başlamadan çocuğunuza açıklama yapıp kafasındaki soru
işaretleri azaltılmalıdır. Peki nasıl bir konuşmadan bahsediyoruz? Aslında bir çok kere kulağımıza çalınmıştır ama bir kez daha üzerinden geçmekte fayda var. Anne,
baba ve çocukların bir arada, baş başa olduğu ve dışarıdan hiç kimsenin olmadığı bir ortamda yapılmalıdır bu konuşma; “Biz artık yolumuzu ayırmaya karar verdik
yani karı koca olmayacağız aynı evde yaşamayacağız. Ama sizin anneniz ve babanız olmaya ve sizi çok sevmeye, her zaman desteklemeye, ihtiyaç duyduğunuz
anlarda yanınızda olmaya devam edeceğiz” şeklinde çocuklarınıza durumu açıklamanız gerekiyor.
Gizlilik - Şartlar
Bu açıklamayı yapmak önemli ama sadece açıklama yapmak yetmez. Söz konusu çocuk olduğunda, çocuk duyduklarından çok yaşadıklarıyla anlamlandırır her şeyi.
Dolayısıyla boşanma sürecinde aramızdaki ilişki nasıl olursa olsun çocuğumuz için iletişim halinde kalmaya ve ortak davranmaya devam etmemiz çok önemli. Ne
yazık ki her boşanma bu şekilde olmuyor. Herkes bu kadar olgun olamıyor, çok tatsız şeylerde yaşanıyor ama söz konusu çocuklarımız olunca zannediyorum
kendimizi biraz zorlayabiliriz.
Boşandıktan sonra elbette anne ve babanın ayrı evleri olacak. Çocuğun da bu evlerde kendine ait özel bir alanının, odasının olması önemlidir. Çocuk o evin de bir
parçası olduğunu hissedebilir böylece. Belki o odanın dizaynı beraber yapılabilir, beraber eşyalar alınabilir, bu çocuğa güven verir.
Boşanmadan sonra çiftlerin ayrı ayrı yaşadığı ilişkiler konusu da hassastır. Çocuğun anne ya da babanın yeni arkadaşlarıyla tanıştırılması tercihen gerçekten ciddi
olduktan sonra daha doğrudur. Çünkü çocuklar için çok fazla değişiklik endişe yaratıcıdır. Bu her konuda böyle. Ciddi bir ilişki yaşanıyorsa çocuğun bu ilişkiye dahil
edilmesi, onun da bir parçası olması daha mantıklı olacaktır. Böylece hayatına giren bir insana alışma ve sonrasında onu kaybetme stresinden çocuğu mümkün
olduğunca korumuş olursunuz.
Gizlilik - Şartlar
Anne sütünün bebeğiniz için en iyi besin olduğunu ve emzirme sırasında kendi beslenmenizin süt kalitesi ve miktarını direkt olarak etkilediğini biliyorsunuz. Bu
makale, özellikle yeni annelerin emzirme döneminde beslenme düzeni ile ilgili bir rehber niteliğindedir.
Emzirme döneminde özel bir beslenme şekline ihtiyaç duymazsınız, ancak yediklerinizin beslenme açısından dengeli olması gerekir. Bu, bol miktarda meyve ve
sebzenin yanı sıra yulaflı ve kepekli tahıllar tüketmeniz anlamına gelir. Patates, makarna ve kuskusun yanı sıra bu yiyecekler de önemli bir enerji kaynağı olan
nişasta bakımından yüksektir.
Emzirme döneminde beslenme listesinin başında ise yağsız proteinler geliyor. Bu proteinleri tavuk, yumurta, bakliyat, mercimek, balık, kırmızı et, fındık, avokado,
somon gibi besinler ile elde edebilirsiniz.
Yağlı balıklar kendi sağlığınız ve bebeğinizin gelişimi için çok iyidir, ancak haftada iki porsiyondan fazla tüketmemeniz gerekir.
Bu makalede;
Emzirirken yeterli miktarda kalsiyum aldığınızdan da emin olmalısınız. Süt, yoğurt ve peynir gibi gıdalar veya fındık, soya peyniri, susam ve yeşil yapraklı sebzeler
gibi besinlerde kalsiyum kaynağıdır.
Not: Emzirirken süt miktarını içilen su, kalitesini ise yenilen yiyecekler belirlemektedir.
Gizlilik - Şartlar
Gizlilik - Şartlar
Bebeğiniz doğdu, gözünüz aydın! Uzun bir bekleyiş sonrası birbirinize kavuştunuz ancak ters giden bir şeyler var. Bebeğiniz ağlıyor! Bebeklerde ilk üç ayın en sık
rastlanan sorunu olan gaz sancısı, hem bebeğiniz hem de sizin için sıkıntılı bir sorun olabilir. Emzirme döneminde anne sütü yolu ile bebeğe geçen ve gaz
oluşumunu tetikleyen bazı besinlerin kullanımı azaltılarak bebeklerde oluşması muhtemel gaz sorununa çözüm bulunabilir. Aşağıda, emzirirken gaz yapan 10 besin
ve detaylarına yer verildi.
Gazlı İçecekler
Bebeğinizi emzirirken gazlı içecekler tüketmeyin, bu tür içecekler tüketmeniz, toksinler ve kimyasalların depolanmasını sağlayacağından bebeğinizde gaz
oluşumuna neden olabilir. Bunun yerine, doğal meyve suları veya limonataları tercih edebilirsiniz.
Kafeinli İçecekler
Çay, kahve veya herhangi bir kafeinli içeceğin gaz ve şişkinliğe neden olduğu bilinmektedir. Bu nedenle kafeinli içeceklerin içilmemesinde ya da mümkün mertebe
azaltılmasında fayda olacaktır.
Baklagiller
Gizlilik - Şartlar
Barbunya, kuru fasulye, nohut ve bulgur gibi bakliyat türlerinin gaz yapıcı özelliği bilinir. Bu bakliyat türlerini beslenmenize dahil etmek, bebeklerde aşırı gaz
oluşmasına neden olabilir. Bu nedenle emzirme döneminde bakliyat tüketimini kontrollü yapmanız faydalı olacaktır.
Enerji İçecekleri
Emzirme döneminde enerji içecekleri tüketme dürtünüzü kontrol edin çünkü bu içeceklerde koruyucular ve kimyasal maddeler bulunur. Onlar daha sonra bebeğinize
geçerek rahatsız olmasına ve gaz oluşumuna neden olabilir.
Birçok insan sıcak ve ve baharatlı yiyecekler yemekten zevk alır. Bununla birlikte bu tür yiyecekler anne sütü yolu ile bebeğe geçerek sindirim sisteminde
problemler oluşturabilir. Bu nedenle emzirme döneminde (özellikle ilk üç ay) yemeklerin biraz daha ılınmış olmasına ve baharatların miktarını kontrol altında tutun.
Abur Cubur
Gizlilik - Şartlar
Abur cuburlar besin değeri düşük besinlerdir, düzenli olarak tüketilmesi durumunda (içerdikleri koruyucu maddeler nedeniyle) hem sizin hem de bebeğinizin
sağlığını kötü yönde etkileyerek, sindirim problemlerine yol açabilir.
Yeni doğum yapmış annelere süt ürünleri tüketiminin, anne sütü üretimini arttırmaya yardımcı olabileceği söylenebilir ancak, bunu kanıtlayacak herhangi bir kanıt
yoktur. Öte yandan, fazla süt ürünü tüketimi anne için sindirim sorunlarına neden olabilir ve buda bebeğe geçebilir.
Kuruyemiş
Kuruyemişler iyi bir protein ve yağ kaynağıdır. Bununla birlikte, badem ve kaju gibi kuruyemişlerin tüketilmesi, bebeklerde gaz ve karın problemlerinin oluşmasına
neden olabilir. Bu sebeple tüketilmesi konusunda kontrol gerekir.
Yumurtalar
Gizlilik - Şartlar
Yumurtalar beslenmenin güç kaynağıdır; bununla birlikte yumurta beyazının tüketilmesi mide sorunlarına yol açabilir.
Bazı Sebzeler
Bazı sebzeler midede gaz birikimi yaptığından sindirim sıkıntılarına ve ağrıya neden olabilir. Bu sebzelerin başında brokoli, karnabahar, lahana gelir. Bu sebzelerin
tüketimi anne sütü yolu ile bebeğe geçmesine ve gaz oluşumuna sebep olabilir.
Bebeğinize (sütü daha iyi sindirmesine yardımcı olabileceğinden) düzenli aralıklarla daha az miktarda anne sütü verin.
Emzirme sonrası gazını çıkartması için yardımcı olun ve çıktığından emin olun.
Bebeğinizde gaz oluşumunu engellemek için en uygun diyete karar vermek için doktorunuzdan yardım isteyin.
Tüm tetikleyicileri beslenme alışkanlığınızdan çıkarın.
Beslenme düzeninize kafeinli içecekler veya süt ürünleri dahil etmekten kaçının. Gerekirse, alımlarını sınırlayın veya ideal alım hakkında doktorunuza danışın.
Bebeğinizdeki gaz oluşumunu azaltmak için almayı düşünebileceğiniz bitkisel takviyeler bulunmaktadır, bu konuda doktorunuza danışın.
Not: Bebeğinizin gazdan kurtulmasına yardımcı olmak için ne yapmayı planlıyorsanız, sadece doktorunuza danıştıktan sonra yapmalısınız.
Gizlilik - Şartlar
Çocuklarda orta kulak iltihabı ya da akut otitis media; kulak zarının arkasında, hava ile dolu, işitmeyle ilgili küçük kemik yapıları içerisinde bulunduran orta kulağın,
genellikle bir bakteri veya virüs ile enfekte olmasıdır.
Orta kulak enfeksiyonları soğuk algınlığı, grip, alerji gibi burun tıkanıklığına neden olarak östaki borusunun fonksiyonunun bozulmasına neden olan hastalıklar
sonucunda ortaya çıkar.
Grip ve soğuk algınlığı gibi üst solunum yolu enfeksiyonları, daha çok sonbahar ve kış aylarında görülmektedir. Bu dönemlerde orta kulak iltihabının görülme sıklığı
da artmaktadır. Çocuklarda her yaşta görülebilmesine rağmen kreşe başlandığı ilk 1-2 yıl en sık görüldüğü yaşlardır. Kreşe yeni başlayan bir çocukta yılda 3-4 kere
kulak enfeksiyonu görülebilir.
Orta kulak iltihabı büyük çocuklarda kulak ağrısı , ateş, işitme güçlüğü, öksürükle gelirken daha küçük, ağrısını ifade edemeyen çocuklarda huzursuzluk, ağlama
krizleri ile kendini gösterebilir.
Çocuklarda sık tekrarlayan orta kulak iltihabı, işitme kayıpları, sürekli sıvı birikimi olduğu durumlarda, KBB tarafından değerlendirme önerilir. Geniz eti (adenoid) ,
işitme testleri yapılarak orta kulak ile dış kulak arasındaki basınç dengesini sağlayan tüplerin yerleştirilmesi, geniz etinin alınması gerekebilir.
Kreş ve okula giden çocuklar özellikle ilk 1-2 yıl evde kalan akranlarına göre daha sık grip ve orta kulak iltihabı geçirmektedir.
Hava kirliliği , sigara dumanına maruz kalınması da orta kulak iltihabı riskini arttırmaktadır.
Alınabilecek Önlemler
Yukarıda saydığımız risk faktörlerinin azaltılması ile orta kulak enfeksiyonu sıklığını azaltmak mümkün olabilir. Ayrıca okula başlamadan önce çocukların grip aşısı
olması, grip sonrası ortaya çıkma ihtimali olan orta kulak enfeksiyonu sıklığını yarı yarıya azaltır. Emzik ve biberon kullanımının azaltılması, geniz etinin alınması,
allerji varsa tedavisinin yapılması, sigara dumanına maruziyetin önlenmesi bu hastalığın sıklığını azaltacaktır.
Çocuk Hastalıkları ve Sağlığı üzerine merak ettiğiniz diğer konular için tıklayınız. Pınar Balgöz Ergül
Gizlilik - Şartlar
Anne olduğunuz ilk andan itibaren keyifle sürdürdüğünüz emzirme maceranız, yolun sonunda “memeden kesme süreci nasıl olmalı” sorusu ile karşılaşıyor.
Dünyaya gözünü açtığı andan itibaren hem beslenmek, hem stresini atmak, hem iyileşmek hem de sakinleşmek için kullandığı ve bağ kurduğu memeden ayrılmak
küçük bir çocuk için ciddi kaygı unsuru olsa da, durum anneler için de pek farklı sayılmaz…
Anne bir yandan artık daha fazla uyumak ya da tam bağımsız olmak istese de, bir yandan da bebeği ile kurduğu o muhteşem bağın bozulabilme endişesi ile yüklü
bir stres altına girebiliyor.
Ancak sürecin iyi yönetilmesi her iki taraf içinde olayın psikolojik etkilerine karşı önem taşıyor. Yazının devamında süreç ile ilgili önemli başlıklara yer verilmiştir.
Bunun nedeni anne sütünün sadece beslenme için değil psikolojik açıdan açıdan da çok fazla faydası olmasıdır.
Gizlilik - Şartlar
Uzmanlar, bebeklerin altıncı aydan sonra daha fazla ihtiyaç duyduğu demir, çinko, B ve D vitaminleri için ek gıdaların başlanması gerektiğini savunurlar.
Bebek 6. ayda ek gıda almaya başlamış olsa da anne sütü önümüzdeki aylarda da ana besin kaynağı olmaya devam edecektir.
Bu nedenle memeden kesme işlemine başlamanın tam zamanını annenin uygun görmesi tavsiye ediliyor. Bu aşamada annenin çevre baskısından uzak kalması, ruh
sağlığı için uygun olacaktır.
Bu nedenle Memeden Kesme Süreci için kademeli sistem önerilir. Bu sistemde çocuğun ihtiyaçları yani hangi zaman aralıklarında, hangi duygu yoğunluğunda ve ne
sıklıkla memede olmak istediği önceden tespit edilerek; aşamalı azaltma yöntemi ile süreç regüle edilir.
Günlük rutinleri değiştirin. Örneğin kahvaltı sonrası bebeğiniz her zaman emerek keyif yapmak istiyor olabilir. Kahvaltı sonrası parka inmeye ne dersiniz? Genelde emmek
istediği zamanlarda emmesi için belirlediğiniz konumlardan mümkün olduğunca kaçınmaya çalışın. Ve yine mümkün olduğunca ayağa kalkın
Mümkünse, diğer aile ve ev üyelerinden yardım alın. Uyandıktan sonra genellikle emiyorsa, ondan önce kalkmayı deneyin ve eşinize veya bir başkasına sabah rutini
yaptırmasını sağlayın.
Rutin emzirme saatlerini not edin ve bu zamanlarda dikkatini dağıtacak başka şeyler yapın.
Emme süresini kısaltın veya ertelenen emmeyi kabul edip etmediğini görün. Belirli bir şarkıyı söylemeyi bitirirken ya da 20’ye kadar saydığınızda biteceğini söylemeniz geçişe
yardımcı olabilir. (Bekleme veya zaman kavramını anlamıyorsa, bu yöntem yardımcı olmayabilir.)
Uyku ve yatma zamanı memeden kesme süreci genellikle en son olan ve daha zor olanıdır. Aşağıdaki yöntemleri deneyebilirsiniz.
Bebeğiniz sizinle yatıyorsa, onu kendi yatağına ya da daha büyük bir kardeşinin yatağına taşımayı düşünebilirsiniz. Bununla birlikte, çocuk harekete karşı koyarsa, size olan
Başka bir aile üyesinin, uyku zamanı rutinlerini devralarak yardım etmesine izin verebilirsiniz.
Geceleri veya uyku zamanlarında emzirmek yerine bebeğinizi kucaklayarak veya sarılarak bir müzik eşliğinde uykuya geçmesini sağlamaya çalışabilirsiniz.
Uykuya zamanı memeden kesme işlemine başlamak istiyorsanız, çocuğunuzun uykusunun gelme zamanı için ortalama bir yatma rutini yapmalısınız. İyi bir kitap,
nihayet memedeki uzun seanstan daha önemli hale gelecektir. Böylelikle çocuğunuz beslenmek yerine kafasını göğsünüzde tutmayı kabul edebilir.
Eğer memeden kesme işlemi çocuğunuz için hızlı ilerliyorsa bunu davranışlarından anlayabilirsiniz. Artmış öfke nöbetleri, gergin davranışlar, kaygı, gece
uyanıklığındaki artış, yeni ayrılma korkusu ve yapışkanlık, memeden kesilmenin çocuğunuz için çok hızlı gittiğinin bir göstergesidir. Hastalık ve diş çıkarma da
sütten kesmeye engel olabilir ve bir mola vermek gerekebilir.
Yaşındaki veya daha büyük olan birçok çocuk emzirme işlemini durdurma kavramını anlayabilir. Bazı anneler çocukları ile sürekli konuşma ve anlatma halinde olarak
onlara bir zaman verir ya da kendilerinin seçmesini isterler. Hatta eğer başarılı olurlar ise onlar için bir parti vereceklerini söyleyerek sürece çocuğu daha fazla dahil
ederler.
Bazı anneler ise çocuğuna çok istediği oyuncağı alacağını ancak memeden kesilme günü ona vereceğini söyleyerek ödül yöntemine giderler.
Gizlilik - Şartlar
Unutmayın ki, meme-çocuk ilişkisi bir süreden sonra derinleştirilmiş yakın olma ihtiyacı ile dengelenmiştir. Belki de çocuğunuz bu dönemde sizinle yakın olmak için
daha fazla ihtiyaç duyacak. Bu dönemde çocuğunuzun yakınlık ihtiyacını tahmin edebilir ve mümkün olduğu kadar vaktinizin çoğunu çocuğunuza ayırmanız
gerekebilir.
Memeden kesmek hem anne hem çocuk için zor olabilir. Anne sık sık üzüntü, endişe ve umutsuzluk gibi birçok duyguya kapılabilir… Bunlar normaldir.
Gizlilik - Şartlar
Sevgili İstanbul anneleri! İSADEM Mart Ayı Etkinlik Takvimi aşağıda bilgilerinize sunulmuştur.
Katılmak istediğiniz program için bir gün önceden arayıp isim yazdırmanız gerekmektedir.
3 Kırmızı Elmalar 4-6 Yaş Çocuk Gelişim Uzmanı Tek Oturum 01.03.2019 10:00-11:00
Diyabet Hastaları Ve
6 Diyabet Sağlık Danışmanı Tek Oturum 01.03.2019 10:00-11:30
Yakınları
7 0-2 Yaş Arasında Güvenli Bağlanma Yetişkin Danışman Psikolog Tek Oturum 01.03.2019 10:00-11:30
9 Alo İmdat 112 5-6 Yaş Çocuk Gelişim Uzmanı Tek Oturum 04.03.2019 14:00-15:30
10 Rulolarla Oyun 3-4 Yaş Çocuk Gelişim Uzmanı Tek Oturum 04.03.2019 10:00-11:00
Gizlilik - Şartlar
12 Çocuğum Boyuyor 2/1 0-6 Yaş Çocuğum Bakımıyla Danışman Psikolog 1. Seans 04.03.2019 10:00-12:00
13 Çocuğun Dünyasında Oyun Yetişkin Danışman Psikolog Tek Oturum 04.03.2019 14:00-15:30
14 Demir Eksikliği Anemisi Ve Beslenme Yetişkin Diyetisyen Tek Oturum 04.03.2019 10:00-11:00
15 Hastalıklarda Erken Tanının Önemi Yetişkin Sağlık Danışmanı Tek Oturum 05.03.2019 10:00-11:30
16 Doğum Günü 3-6 Yaş Çocuk Gelişim Uzmanı Tek Oturum 05.03.2019 14:00-15:00
20 Bizim Kitabımız 4-5 Yaş Çocuk Gelişim Uzmanı Tek Oturum 05.03.2019 10:00-11:30
22 Çocuklarda Benlik Saygısı Yetişkin Danışman Psikolog Tek Oturum 06.03.2019 14:00-15:00
23 Boyayalım Öğrenelim 3-4 Yaş Çocuk Gelişim Uzmanı Tek Oturum 06.03.2019 10:00-11:00
24 Çocuklarda Alt Islatma Yetişkin Danışman Psikolog Tek Oturum 06.03.2019 10:00-12:00
25 Kelime Avcıları 8-11 Yaş Sağlık Danışmanı Tek Oturum 06.03.2019 14:00-15:30
27 Alo İmdat 110 5-6 Yaş Çocuk Gelişim Uzmanı Tek Oturum 06.03.2019 14:00-15:30
28 Alo İmdat 155 5-6 Yaş Çocuk Gelişim Uzmanı Tek Oturum 07.03.2019 14:00-15:30
29 KlŞ Sebzeleri Konuşuyor 3-4 Yaş Diyetisyen Tek Oturum 07.03.2019 10:00-11:00
Hipertansiyon Hastalanan Ve
34 Tansiyon Artıyor Sağlık Danışmanı Tek Oturum 07.03.2019 14:00-15:00
Yakınları
35 Hayvanlarla Yaşamayı Öğreniyorum 3-4 Yaş Çocuk Gelişim Uzmanı Tek Oturum 07.03.2019 10:00-11:30
36 Önce Ve Sonra 3-5 Yaş Danışman Psikolog Tek Oturum 08.03.2019 10:00-11:00
37 Akıl Oyunları Hayali Şekiller 6-8 Yaş Danışman Psikolog Tek Oturum 08.03.2019 14:00-15:30
Gizlilik - Şartlar
38 Pişirme Yöntemleri Ve Sağlığa Etkileri Yetişkin Diyetisyen Tek Oturum 08.03.2019 10:00-11:00
39 Bakarak Köprü Ve Uzun Çizgi Çizme 3-4 Yaş Çocuk Gelişim Uzmanı Tek Oturum 08.03.2019 10:00-11:00
41 Anne Sütü Ve Emzirme Yetişkin Sağlık Danışmanı Tek Oturum 08.03.2019 10:00-11:00
43 Çocuklarda Mülkiyet Kavramı Yetişkin Danışman Psikolog Tek Oturum 11.03.2019 14:00-15:00
44 Arkadaşım Kalem 3-4 Yaş Ve Ebeveyn Sağlık Danışmanı Tek Oturum 11.03.2019 10:00-11:30
45 Artık Materyallerin Değerlendirilmesi 3-4 Yaş Çocuk Gelişim Uzmanı Tek Oturum 11.03.2019 10:00-11:00
46 Ben Ve Sorumluluklarım 5-7 Yaş Çocuk Gelişim Uzmanı Tek Oturum 11.03.2019 14:00-15:30
Epilepsi Hastalan Ve
48 Epilepsi Sağlık Danışmanı Tek Oturum 11.03.2019 14:00-15:00
Yakalanan
50 Doğum Günü 3-6 Yaş Çocuk Gelişim Uzmanı Tek Oturum 12.03.2019 14:00-15:00
53 İnce Motor Becerileri Geliştirmek 4-5 Yaş Çocuk Çocuk Gelişim Uzmanı Tek Oturum 12.03.2019 10:00-11:30
56 Dokunmatik Oyun 5-6 Yaş Çocuk Gelişim Uzmanı Tek Oturum 13.03.2019 14:00-15:30
57 Çocuklarda Özgüven Gelişimi Yetişkin Danışman Psikolog Tek Oturum 13.03.2019 14:00-15:30
58 Her İşin Başı Sağlık Yetişkin Kadınlar Ve Erkekler Sağlık Danışmanı Tek Oturum 13.03.2019 10:00-11:00
61 Gebelik Süreci Yetişkin Kadın Sağlık Danışmanı Tek Oturum 13.03.2019 14:00-15:00
62 Çizgiler Çiziyoruz-1 3-4 Yaş Çocuk Gelişim Uzmanı Tek Oturum 14.03.2019 10:00-11:00
65 Çalışkan Küpler 4-6 Yaş Çocuk Gelişim Uzmanı Tek Oturum 14.03.2019 14:00-15:30
66 Bu Can Sana Emanet Yetişkin Sağlık Danışmanı Tek Oturum 14.03.2019 10:00-11:00
67 Sağlıklı Besinler 5-6 Yaş Çocuklar Diyetisyen Tek Oturum 14.03.2019 10:00-11:00
68 Madde Bağımlılığı Ve Aile Yetişkin Danışman Psikolog Tek Oturum 14.03.2019 10:00-12:00
69 Gizli Düşman Koah Yetişkin Sağlık Danışmanı Tek Oturum 14.03.2019 14:00-15:00
70 Eğlenceli Renkli Adımlar 3-4 Yaş Çocuk Gelişim Uzmanı Tek Oturum 15.03.2019 10:00-11:00
73 Sindirim Sistemi Sağlığı Yetişkin Sağlık Danışmanı Tek Oturum 15.03.2019 14:00-15:00
74 Hayır, Dersem Kırılma 9-12 Yaş Danışman Psikolog Tek Oturum 15.03.2019 14:00-15:30
76 Demir Eksikliği Anemisi Ve Beslenme Yetişkin Diyetisyen Tek Oturum 15.03.2019 10:00-11:00
77 Değerler Eğitimi Sevgi 3-4 Yaş Çocuk Gelişim Uzmanı Tek Oturum 18.03.2019 10:00-11:00
78 Duyu Bahçem 5-6 Yaş Çocuk Gelişim Uzmanı Tek Oturum 18.03.2019 14:00-15:30
80 Kaygı İle Baş Etmenin Yolları Yetişkin Danışman Psikolog Tek Oturum 18.03.2019 10:00-12:00
Yetişken Kadınlar Ve
81 Hayatın Her Anında Hijyen Sağlık Danışmanı Tek Oturum 18.03.2019 14:00-15:00
Erkekler
83 Vücudumuzu Tanıyalım 5-6 Yaş Sağlık Danışmanı Tek Oturum 18.03.2019 10:00-11:30
84 Astım Ve Beslenme Astım Hastalan Ve Yakınları Diyetisyen Tek Oturum 18.03.2019 10:00-11:00
85 Doğum Günü 3-6 Yaş Çocuk Gelişim Uzmanı Tek Oturum 19.03.2019 14:00-15:00
86 Oyuncak Seçiminde Sağlık Bilinci Yetişkin Sağlık Danışmanı Tek Oturum 19.03.2019 10:00-11:00
88 Depresif Belirtilerle Baş Etme 2/1 Yetişkin Danışman Psikolog 1. Seans 19.03.2019 10:00-12:00
89 Çocuklar İçin Ebru Sanatı 4-6 Yaş Çocuk Gelişim Uzmanı Tek Oturum 19.03.2019 10:00-11:00
90 Pişirme Yöntemleri Ve Sağlığa Etkileri Yetişkin Diyetisyen Tek Oturum 19.03.2019 14:00-15:00
Gizlilik - Şartlar
92 Bir Tohumun Uyanışı 4-5-6 Yaş Çocuk Gelişim Uzmanı Tek Oturum 20.03.2019 14:00-15:30
94 Hatırla Bakalım 3-4 Yaş Çocuk Gelişim Uzmanı Tek Oturum 20.03.2019 10:00-11:30
96 Bak Bul Yap 7-8 Yaş Sağlık Danışmanı Tek Oturum 20.03.2019 14:00-15:00
97 Yetişkinlerde Ölüm Ve Yas Yetişkin Danışman Psikolog Tek Oturum 20.03.2019 14:00-16:00
98 Minikler Düğme İlikliyor 4-5 Yaş Çocuk Gelişim Uzmanı Tek Oturum 21.03.2019 10:00-11:30
99 Kazanın Geliyorum Dediği Zamanlar Yetişkin Sağlık Danışmanı Tek Oturum 21.03.2019 14:00-15:00
100 Hayatı Paylaşmak İçin Engel Yok 5-6-7 Yaş Çocuk Gelişim Uzmanı Tek Oturum 21.03.2019 14:00-15:30
101 İnternet Bağımlılığı Yetişkin Danışman Psikolog Tek Oturum 21.03.2019 10:00-11:30
102 Nefesini Değiştir Yaşamını Dönüştür Yetişkin Sağlık Danışmanı Tek Oturum 21.03.2019 10:00-11:00
103 Film Etkinliği /Ters Yoz 7-15 Yaş Ve Ebeveynleri Danışman Psikolog Tek Oturum 21.03.2019 14:00-16:00
104 Besinlerden Gelen Göç 3-4 Yaş Diyetisyen Tek Oturum 21.03.2019 10:00-11:00
105 Anne Sütü Mucizesi Anneler Diyetisyen Tek Oturum 21.03.2019 14:00-15:00
106 Doğru Porsiyon Kontrolü Yetişkin Diyetisyen Tek Oturum 22.03.2019 10:00-11:00
107 Anne – Çocuk Etkileşimi 3-4 Yaş Ve Anneleri Danışman Psikolog Tek Oturum 22.03.2019 14:00-15:00
109 Sağlık İçin Bilinçli Su Tüketin Yetişkin Sağlık Danışmanı Tek Oturum 22.03.2019 14:00-15:00
110 Zıt Kavramlar 4-6 Yaş Danışman Psikolog Tek Oturum 22.03.2019 10:00-11:00
111 Lohusalık Donemi Yetişkin Sağlık Danışmanı Tek Oturum 22.03.2019 10:00-11:00
113 Parçadan Bütüne Yap-Boz 3-4 Yaş Çocuk Gelişim Uzmanı Tek Oturum 25.03.2019 10:00-11:00
114 X-Box Oyna Enerjini Doğru Harca 16+ Yaş Danışman Psikolog Tek Oturum 25.03.2019 14:00-16:00
115 Alt! Kısımlı Adam Çiz 5-6 Yaş Çocuk Gelişim Uzmanı Tek Oturum 25.03.2019 14:00-15:30
117 Temiz Eller 3-4 Yaş Sağlık Danışmanı Tek Oturum 25.03.2019 10:00-11:00
118 Romatizmalı Hastalıklar Yetişkin Sağlık Danışmanı Tek Oturum 25.03.2019 14:00-15:00
119 Besinlerden Gelen Güç 5-6 Yaş Diyetisyen Tek Oturum 25.03.2019 10:00-11:00
122 Doğum Günü 3-6 Yaş Çocuk Gelişim Uzmanı Tek Oturum 26.03.2019 14:00-15:00
124 Uyku Hijyenine Dikkat Yetişkin Sağlık Danışmanı Tek Oturum 26.03.2019 10:00-11:00
126 Travma Ve Başa Çıkma Yöntemleri Yetişkin Danışman Psikolog Tek Oturum 27.03.2019 14:00-16:00
127 Şimdi Dikkat Zaman! 3-4 Yaş Çocuk Gelişim Uzmanı Tek Oturum 27.03.2019 10:00-11:30
128 Kelime Avcıları 8-11 Yaş Sağlık Danışmanı Tek Oturum 27.03.2019 14:00-15:30
129 Çocukluk Çağı Korkuları 2-6 Yaş Ebeveyn Danışman Psikolog Tek Oturum 27.03.2019 10:00-11:30
130 Benim Çalışkan Organlarım 4-6 Yaş Çocuk Gelişim Uzmanı Tek Oturum 27.03.2019 14:00-15:30
Hipertansiyon Hastalan Ve
133 Tansiyon Artıyor Sağlık Danışmanı Tek Oturum 28.03.2019 10:00-11:00
Yakınları
134 Renkli Dünya 4-5 Yaş Çocuk Gelişim Uzmanı Tek Oturum 28.03.2019 10:00-11:30
136 Sinema Etkinliği /Ondan Uzakta Yetişkin Sağlık Danışmanı Tek Oturum 28.03.2019 14:00-16:00
137 Kara öke Yetişkin Danışman Psikolog Tek Oturum 28.03.2019 14:00-15:30
138 Bilgili Çocuklar Trafikte 5-6 Yaş Çocuk Gelişim Uzmanı Tek Oturum 28.03.2019 14:00-15:00
139 Meyveleri Seviyorum 4-6 Yaş Diyetisyen Tek Oturum 28.03.2019 10:00-11:00
140 Çocuklarda Özgüven Gelişimi Yetişkin Danışman Psikolog Tek Oturum 28.03.2019 10:00-11:30
141 Kendimize Doğru Yetişkin Danışman Psikolog Tek Oturum 29.03.2019 10:00-12:00
143 Sporcu Çocuk 4-6 Yaş Çocuk Gelişim Uzmanı Tek Oturum 29.03.2019 10:00-11:00
Gizlilik - Şartlar
145 Akılcı İlaç Kullanımı Yetişkin Sağlık Danışmanı Tek Oturum 29.03.2019 14:00-15:00
İSADEM Mart Ayı Etkinlik Takvimi, Sultangazi Aile Danışmanlık ve Eğitim Merkezi’ne aittir. İSADEM hizmetleri tüm merkezlerde verilmekte olup, planlaması her
İSADEM içinde farklı olmaktadır. Bu nedenle öncelikle Alo 153’den evinize en yakın İSADEM Merkezini arayabilir ve sonrasında ise program-saat-tarih bilgisine
ulaşabilirsiniz.
Sevgiler…
Gizlilik - Şartlar
Bu söyleşi; Avicenna Kartal Umut Hastanesi – Kadın Hastalıkları ve Doğum, Üreme Endokrinolojisi ve İnfertilite Uzmanı Op. Dr. Sibel Demir ile yapılan ve
www.tatlibirtelas.com okuyucularının sorularından derlenen bir “Sezaryen Doğum Söyleşisi” dir.
Soru: Son dönemlerde çok bahsi geçen SSVD (Sezaryen Sonrası Vajinal Doğum) nedir? Hangi kişiler için uygundur?
Cevap: SSVD’ nin tıbbi olarak önerildiği bir durum aslında yoktur. Bu uygulama deneme amaçlı yapılmaktadır ve sonuç tamamen şansa bağlıdır. Bu nedenle
Gizlilik - Şartlar
denemek oldukça risklidir. Ben uygulamıyorum.
Soru: Sezaryen doğum sonrası kullanılan dikiş türü nedir ve yara izi kalır mı?
Cevap: Sezaryen operasyonunda cilt altı kendiliğinden eriyen ince dikişler kullanılır. Çizgi şeklinde ince bir iz kalır.
Soru: Sezaryen doğum için hekim olarak öncelikli tercihiniz hangi anestezi türüdür ve sebebi nedir?
Cevap: Sezaryende annenin doğum sonrası aktif olabilmesi ve bebeği ile hemen iletişime geçebilmesi için spinal anestezi daha uygundur. Ancak gerekli
görüldüğünde genel anestezi de uygulanabilir.
Soru: Sezaryen doğum sonrası cinsel ilişkiye başlamak için gerekli olan iyileşme süresi nedir?
Cevap: Sezaryen sonrası bir ay sonra doktor kontrolünden sonra cinsel ilişki olabilir.
Soru: İlk gebelik olmasa dahi sezaryen ile doğumda sütün gelmesi yine 1-2 gün sürer mi?
Cevap: Sezaryenden sonra az miktarda da olsa süt hemen gelir, bir kaç günde miktarı artar. Emziren anneler anestezi alabilir ancak kullanılan ilaca göre sağması
gerekebilir. Sezaryende kullanılan ilaçlar emzirmeye etki etmez.
Soru: Emziren anneler anestezi gerektiren operasyonları yaptıramaz ya da bir süre emzirmez ve ilk sütü sağar, sezaryen
için bu durum nasıldır?
Cevap: Sezaryende genel anestezi kullanılması hemen emzirmeye engel değildir. Anne ayılır ayılmaz emzirmeye başlamalıdır.
Op. Dr. Sibel Demir ile Sezaryen Doğum Söyleşisi yazımızı okudunuz, söyleşinin devamı olan Normal Doğum Söyleşisi için ise BURAYA tıklayınız.
Gizlilik - Şartlar
Bu söyleşi; Avicenna Kartal Umut Hastanesi – Kadın Hastalıkları ve Doğum, Üreme Endokrinolojisi ve İnfertilite Uzmanı Op. Dr. Sibel Demir ile yapılan ve
www.tatlibirtelas.com okuyucularının sorularından derlenen bir “Normal Doğum Söyleşisi” dir.
Gizlilik - Şartlar
Soru: Normal doğum sonrası vücudun kendini yenilediği söylenir, kaslarımız, rahmimiz ve bağ dokumuz gerçekten
yenilenir mi?
Cevap: Normal doğum sonrası kendini yenilemek diyemeyiz ama normal ya da sezaryen doğum sonrası lohusalık sürecinde vücudumuz eski haline dönebilmek için
bazı değişiklikler geçirir.
Soru: Son zamanlarda duyduğumuz prenses doğum nedir? Kimler için uygulanır, sizin bu uygulama hakkındaki
görüşünüz nedir?
Cevap: Prenses doğum aslında ağrısız doğum yada epidural anestezili doğumdur. Uzun zamandır uygulanmaktadır. Hastalarımız talep ettiğinde tabi ki uyguluyorum.
Tek dezavantajı doğum süresini uzatması.
Soru: Doğumu başlamış olan anneye suni sancı verilmesi, amniyon kesesinin patlatılması gibi müdahaleler hangi
durumlarda ne için yapılır?
Cevap: Doğum başladıktan sonra sancılar istediğimiz sıklık ve güçte değilse suni sancı başlanır çünkü doğum süresi uzarsa bebek strese girebilir ya da anne
yorulabilir. Su kesesinin açılması ise bebeğin kakasını yapıp yapmadığını anlamak için yapılır.
Soru: Normal doğum için miad nedir, bebeğin kendiliğinden gelmesi için en fazla kaçıncı haftaya kadar hangi koşullarda
beklenebilir?
Cevap: 37. haftadan sonraki doğumlar miad yani gelişimini tamamlamış demektir. Her şey yolunda ise doğumun kendiliğinden başlaması için 41. haftaya kadar
beklenebilir.
Soru: Normal doğum yapan annelerin sütünün hemen gelmesinin sebebi nedir?
Cevap: Sancı çekmek ve bebeğin doğuşunu izlemek tabii ki memeler üzerinde hormonal ve psikojenik etki ile süt salgısını artırmaktadır.
Soru: Her normal doğumda epizyotomi yapılır mı, iyileşme süresi nedir?
Cevap: Her ilk vajinal doğumda kontrollü epizyotomi açılır çünkü açılmazsa mutlaka yırtık oluşur.
Soru: Normal doğumda 2. gebelik için sezaryende olduğu gibi bir süre aralığı var mıdır?
Cevap: Doğumlar arası tıbbi bir yasak yada süre yoktur ancak doğumlar arasına 18 ay konulması anne vücudunun fizyolojik olarak toparlanması açısından faydalı
olacaktır.
Soru: Normal doğumu kolaylaştırmak için tavsiye edebileceğiniz egzersizler nelerdir ve ne zaman başlanmalıdır?
Cevap: Normal doğum yapmak isteyen bir anne adayının karın kaslarının güçlü olması ve bacaklarının esnek olması gerekmektedir. Bunun için kendini çok
zorlamadan ancak istikrarla merdiven çıkma, yürüyüş ve plates topu bacak germe hareketleri yapabilir. Ayrıca hastanemiz gebe okuluna katılarak egzersizleri
öğrenebilirler.
Soru: Miadı dolmuş anne adayları için doğumun başlamasını tetikleyici şeyler var mıdır?
Cevap: 37. Haftadan sonrası doğumun başlaması için yürüyüş yapmak, hareketli olmak en önemli tetikleyicidir.
Op. Dr. Sibel Demir ile Normal Doğum Söyleşisi yazımızı okudunuz, söyleşinin devamı olan Sezaryen Doğum Söyleşisi için ise BURAYA tıklayınız.
Gizlilik - Şartlar
Ne Tip Ebeveynsin ?
https://tatlibirtelas.com/ne-tip-ebeveynsin/
9 Mart 2019
Kategoriler: Anketler, Anne Olmak
Etiketler: anket, anketler, ebeveynlik, ne tip ebeveynsin
Ne Tip Ebeveynsin ?
Kimse ebeveyn olmanın zor olduğunu reddetmez, ancak ebeveynlik tarzınızı tanımlayarak ebeveynliğinizi daha kolay hale getirebilirsiniz. Bilim insanlarına göre, altı
ebeveynlik tarzı var. Bunlar otoriter, mükemmeliyetçi, aşırı koruyucu, olumlu-pozitif, ilgisiz-kayıtsız ve tutarsız olarak belirtilmiştir. Peki sen ne tip ebeveynsin ?
Hangi tip ebeveyn olduğunuzu belirlemek, daha iyi bir ebeveyn olmak için neyin üzerinde çalışmanız gerektiğini belirlemenin harika bir yoludur.
Dürüst Olun
Ebeveynlik tiplerine bakarken muhtemelen aralarında olmak istediğiniz bir tane var ancak, soruları dürüst bir şekilde cevaplayın. Dürüstçe cevaplarsanız, bu test
size çocuğunuzla nasıl etkileşimde bulunduğunuza dair dışarıdan bir bakış sunar.
Size doğru ebeveynlik tarzınızın olduğunu gösterebilir veya küçük bir çalışmaya ihtiyacınız olduğunu gösterebilir. Her iki durumda da, ilerlemeniz için size güven
verecek bazı önemli bilgileri size sağlayacaktır.
0%
Gizlilik - Şartlar
Dışarıdan söylerim
Gizlilik - Şartlar
4 yaş çocuklarda geçiş dönemleri ve yansımalarını kolaylaştırmak biz ebeveynler için her zaman yorucu dönemlerden olacaktır. Bununla birlikte büyümek her
bakımdan çok sıkıntılı evreleri kapsıyor. Özellikle bebeklikten itibaren başlayan atak zamanları yani geçiş dönemleri hem ebeveyni hemde çocukları zorlayan
dönemler oluyor.
4 yaş çocuklarda örneğin; 3 yaş tatlılığını ve diğer dönemlere nazaran sakinliğini yeni atlatmış bir adet 4 yaş çocuğunun davranışlarını ele alalım.
Acil olarak yetişmeniz bir yer var ve çocuğunuz ısrarla hazırlanmayı reddediyor.
Giydirmeyi başardınız bu sefer de montunu ve ayakkabılarını giymeyi reddediyor. Defalarca yapması gerekenleri ve aceleniz olduğunu söylediniz ama sizi
umursamıyor. Bu durumda ne yaparsınız?
Sabrınızın çok zorlandığı noktalarda sanırım yanından ayrılmak ve yalnız kalabileceğiniz bir noktada sakinleşmeniz en doğrusu olacaktır. Tabi sakin kalmak ve
düşünerek bilinçli yaklaşmak büyük sabır isteyen bir durum ama uzun vadeli düşünmek gerekiyor bu gibi durumlarda.
Bu yaş grubundaki çocuklar en çok şimdiki zamanda yaşadıkları için onlar için yetişilmesi gereken yerler ve geciken her olay pek bir anlam taşımaz. Mesela okula
giden bir 4 yaş çocuğu okula ne zaman giderse gitsin okulun ve arkadaşlarının orada olacağını düşünür. Henüz zaman ve mekan ilişkilendirmesini yapamadığı için
etrafındaki ve hayatındaki her şey onu olduğu gibi bekliyor şeklinde düşünür.
Deb Ellsworth ve Tina Charney’ in kitaplarında da değindiği bir konu olan okul öncesi dönemi çocuğu ile baş etme yöntemleri ve verilen örneklerden biri;”Bir düdük
alıp kapıdan çıkmadan düdüğü çalıp ‘Herkes Gemiye’ diye bağırdı anne”. Çocukların bu ve benzeri hareketli,oyunlu,ilgi uyandıracak her olaya dahil olduğu ve hemen
uyguladığı gerçeği gerçekten çok şaşırtıcı ve sanırım her durumda etkili.Her çocuğun rengi başkadır elbette ama oyun onlar için evrensel bir dildir.
4 yaş çocuklarda geçiş dönemleri devam ederken henüz somut kavramları olmadığı için soyut olarak anlatımlar daha etkili olacaktır. Örneğin; kapıdan çıkma
rutininizi şarkılar ve oyunlarla kolaylaştırabilirsiniz. Ona dayatılan değil de bir oyun oynuyor havası yaratmak ilgisini çekecek ve uyum sağlayacaktır. Banyoya
girmek istemiyorsa ilgisini çekebilecek bir banyo oyuncağı alınabilir. Normalde yemek yiyor ama sırf oyunu bırakmamak için yemek yemeye gelmiyorsa yemek
yarışmaları yada oyunları düzenleyebilirsiniz.
4 yaş çocuklarda geçiş dönemleri ve etkilerini kolaylaştırmak ve yöntemleri yaş grubuna ve dönemsel psikolojisine bağlı olarak durumlarla baş etme yöntemleri
geliştirilebilir. Her anne ve çocuk ilişkisi farklıdır ve doğal olarak yaklaşımlar farklıdır ama belirttiğim gibi oyun evrenseldir. Çocuğunuzu tanımak ve sizin de
istediğiniz doğrultuda yaklaşmak tamamen sizin tercihinizdir. Her geçiş dönemi gibi bu dönem de geçicidir ve koordine bir şekilde ilerleme ile daha kolay
atlatılacaktır.
Sevgiler
Gizlilik - Şartlar
Hamilelik döneminde tanıştığım ventrikülomegaliden sonra, bebeğim ve son durumu hakkında sizinle paylaşmam gerekenler var! Ventrikülomegali her 100
hamilelikten sadece 2 sinde görülür. Yani okuduğum bir kaynakta da oran %2 dir diyordu… Böyle söyleyince kulağa çok azmış gibi gelse de o %2, hiçte
küçümsenecek bir oran değilmiş, bunu çok net anladım. İlk yazım olan Gebelikte Ventrikülomegali ‘den sonra çok fazla geri dönüş aldım ve bu son durum yazısı
olan Ventrikülomegaliden Sonra Bebeğim makalesini paylaşmanın vaktinin geldiğini düşündüm.
Hamileliğim zamanında bu sorunu yaşıyor ve araştırıyorken, gebelik dönemini paylaşmış çok kişi olmasına rağmen doğum sonrası istatistiklerin neredeyse yok
denecek kadar az olduğunu gözlemlemiştim. Bu nedenle siz sevgili ebeveynler için rehber olması amaçlı belirli periyotlarda oğlumun son durumunu paylaşıyor
olacağım.
Ve Bebeğim Doğdu
Hamileliğime eşlik eden (kendimle alakalı) başka sebeplerden ötürü, oğlum 38 haftalık olarak dünyaya geldi. Onun sağlıklı olarak doğduğunu görmek paha
biçilemezdi. Erken doğduğu için çok kısa bir süre yoğun bakımda kalması gerekti. 10 gün kadar… Kısa diyorum çünkü orada bizden çok çok daha ciddi sorunlarla
mücadele eden insanlar vardı. Bizimki ise sadece biraz hızlı solunum yaptığı için bir nevi tedbir amaçlı tutuluyor sayılırdı.
Ventrikülomegali teşhisi konmuş olan hamileliğimin son dönemlerinde bebek ile ilgili her şey yolunda görünüyordu. Ama doktorumuz bebek doğduktan sonra tedbir
amaçlı bazı kontrollerin yapılmasının iyi olacağı önerisinde bulunmuştu.
Doğum sonrası süreçte en az öncesi kadar gerici. Bebeğinin her hareketini takip edip, anormal bir şey var mı diye endişeleniyor insan ama hamilelik sürecindeki
telaşların yanında çok da abartılacak türden değiller. Bir de her doktora gidişimizde ısrarla “bebeğime hamileliğimde ventrikülomegali teşhisi kondu” deyip alakalı
alakasız konularda doktorumuzun başını ağrıttığımız da oldu ve olmaya da devam ediyor.
Doktorum her şey yolunda görünse de bu durumun epilepsi veya başka nörolojik durumların belirtisi olup olmadığından emin olmak için, bebeğimin birinci ay
sonunda çocuk nöroloğu tarafından muayene edilmesini tavsiye etmişti.
Doğumdan sonra tabiri caizse hummalı bir araştırma içine girdim. Her hastanede çocuk nöroloğu bulmak pek mümkün olmuyor. Özel hastanelerde bu işin maliyeti
biraz fazla. Üstelik sigorta da geçmediği için sadece muayene ücretleri bile ortalama bütçeler için yorucu olabiliyor.
Bizde doğumdan bir ay sonra Bezmialem Vakıf Üniversitesi Hastanesinde ki bir profesörden randevu aldık. Çocuğumun fiziksel muayenesinde her şey yolunda
görünüyordu. Hocamız fiziksel muayeneye ek olarak “Kranial US” incelemesi de istedi. Yaptırdığımız ultrason sonucu da normal çıkınca yine bir oh çektik. Gizlilik - Şartlar
Bebeğim 6 Aylık
Ventrikülomegaliden sonra bebeğim bu gün tam altı aylık oldu. Çok şükür hamileliğimde yaşadığım o korkulardan herhangi biriyle yüzleşmek zorunda kalmadık.
Yaşıtı olan çocuklarla gelişimini titizlikle takip ediyor ve karşılaştırıyorum.
Hamileliğim sürecinde yaşadığım duyguların etkisinden tam anlamıyla kurtulabilmiş değilim. İlk oğluma göre biraz (belki biraz fazla) daha evhamlıyım. Yaşadığı
veya yaşayacağı rahatsızlıkları bilinç altımda sürekli ventrikülomagaliye bağlamaya devam edeceğim gibi görünüyor.
İlk yazımın okunma oranı ile bazı annelerden aldığım yorum ve mailler beni gerçekten psikolojik olarak da etkisinden hala kurtulamadığım o günlere götürüyor.
Endişe ve kederlerini içimde gerçekten hissetmeme yetiyor.
Unutmayın bu bir süreç. Bu süreçteki duygularınızı bebeğiniz sizinle birebir yaşıyor. Her ne kadar zaman zaman karamsarlığın dibine vuracak olsanız da unutmayın,
bir şey için %100 böyledir denmedikçe hala umut var demektir.
En önemlisi gerçekten güveneceğiniz ve sizi anlayan bir hekim ile kontrollerinizi sürdürmek.
Bebeğinizde bu hastalık olsa dahi şant gibi tedavi imkanlarının da bulunduğunu bilmelisiniz.
Dünya sağlık örgütünün sağlıklı bebekler için belirli kıstasları vardır. Bu değerlerin altı veya üstü araştırılmalıdır. Doktorunuz sizinle bunu paylaşarak herhangi bir
olumsuz duruma karşı gerekli tetkiklerle bir anormallik olup olmadığından mümkün mertebe emin olmanızı sağlamak durumundadır. Bu kesinlikle bebeğinizde bir
sorun var demek değildir.
Son olarak doktorumun bana söylediği bir sözü sizlerle paylaşmak isterim. “Biz buradan elimizdeki teknoloji ve görüntüleme sistemlerinin imkanları ile kapalı bir
sandığa bakıyoruz. O sandıktan neyin çıkacağından asla %100 emin olamayız.”
Bir kadın anne olduğu zaman, ki bunun için bebeğin doğması gerekmez. Yavrusu hayatının tam merkezine gelip kurulur. Her şeyin önünde üzerinde bir sevgi duyar
ona karşı ve bebeğinin yaşayabileceği her olumsuzluktan kendini sorumlu tutar. Bende o korkulu süreci atlatmış bir anne olarak diyorum ki bu süreçte bebeğinize
sımsıkı tutunun. Çünkü o da sizi sizin onu sevdiğiniz kadar çok seviyor.
Ventrikülomegali tanısı konmuş tüm anne adayları için tüm kalbimle bebeğinizi benim gibi kucağınıza aldığınız gözlerinin içine baktığınız o günün hızla gelmesini
diliyorum.
Umarım yaşadıklarınız “ventrikülomegaliden sonra bebeğim” ile başlayan cümleler kurarak bizim gibi annelerle olumlu tecrübelerinizi paylaşacağınız anılarınız
olarak kalır.
Sevgilerimle.
Gizlilik - Şartlar
Çocuğumuzla birlikte evde, tatillerde, alışveriş sırasında bazı acil durumlarla karşılaşabiliriz. Temennimiz bu tür durumlarla karşılaşmamak tabii, ama yanındaki kişi
olarak neler yapabileceğimizi bilmek, soğuk kanlı davranabilmek anne-baba-bakım veren kişi olarak çok önemli. Bu nedenle çocuklar için ilk yardım hususunda
bilgilenmekte fayda var…
Aslında gerçekten çok geniş bir konu, ama ben kısaca karşılaşabileceğimiz acil durumlarda bizim evde yapabileceklerimizi anlatmak istiyorum.
Yine öncelikle güvenlik önlemlerinin çok önemli olduğunu hatırlamak gerekir. Yabancı cisim aspirasyonu, düşme-çarpma, yanıklar, havuz-deniz kenarında alınması
gereken önlemler asla göz ardı edilmemeli. Gerçekten acil bir durumla karşılaştığımızda bağırarak yardım istemek, telefonla 112 ‘yi aramak da oldukça önemli
kurallardandır. Gizlilik - Şartlar
Kedi-Köpek Isırması
Kedi tırmalaması, köpek ısırması durumunda yara bölgesi su ve sabunla yıkanarak en yakın devlet hastanesine başvurarak kuduz aşısı uygulanmalı, bu arada
mümkünse hayvan takibe alınmalı.
Yanıklar
Yanıklarda ise acil olarak yanık bölge bol soğuk su ile uzun süre yıkanmalı, yaygın ağır bir yanıkta hastaneye başvurulmalı. Hafif yanıklarda soğuk uygulama sonrası
doktorun önereceği pomadlar kullanılabilir.
Düşme ya da Çarpmalar
Yüksekten düşme, kafa üzerine düşme her şekilde doktor tarafından değerlendirilmelidir. Basit çarpma, düşmelerde ve buna bağlı morarma durumlarında yine
öncelikle soğuk uygulama önemlidir. Çeşitli kremler uygulansa da önemli olan şişmeyi ve morarmayı engellemek için soğuk uygulama yapılmasıdır. Yaralanma
bölgesinde ağrı, şişme, deformasyon , hareket kısıtlılığı varsa hareket ettirmeden acile başvurmalıyız. Bebeklerin doğru şekilde taşınması, puset-araç koltuklarında
emniyet kemerlerinin bağlı tutulması, çocuğu korunaklı kendi yatağında yatırmak, acil bir durumda yere bırakmak, yürüteç kullanmamak, merdivenli evlerde kapı
kilitleri, pencere kilitleri gibi önlemler almak, bisiklet-paten -kay kay kullanırken kask takmak bizi yine bu tür kazalardan koruyacaktır.
Zehirlenmeler
Yine fazla dozda ilaç alımı ya da zehirlenme durumlarında hastaneye başvurmak gerekir. Ulusal Zehir Danışma Merkezi telefon numarası 114 ‘dür. Gerekirse
arayarak bilgi alınabilir. Çamaşır suyu, kolonya, benzin türevleri , lavabo aç, bulaşık -çamaşır makinası deterjanları içildiğinde çocuk asla kusturulmamalıdır. Yine
çocuk gastroenteroloji veya çocuk cerrahisi branşları olan tam teşekküllü bir hastaneye başvurulmalıdır.
Bu tür küçük cisimlerin aspire edilerek akciğere kaçırılmasına yabancı cisim aspirasyonu diyoruz. Çocuklarda beslenme sırasında bu tür durumlarla sık
karşılaşıyoruz. Özellik 3 yaşa kada ailelelerin çerez, sakız gibi boğaz kaçacak gıdaları çocuklarına kesinlikle vermemeleri, güvenli oyuncak seçmeleri alınacak en
önemli önlemlerdir. Küçük çocuklar beslenirken yanlız başlarına bırakılmamaları da çok önemlidir. Bu durumla karşılaşıldığında ağız içine gözle bakılmalı, ama
parmakla cismi çıkarmaya çalışmamalıyız, istemeden daha derine gitmesine neden olabileceğimizi akılda tutmalıyız. 1 yaş altı ve üzerinde çocuklarda farklı yabancı
cisim çıkarma manevraları uygulanmaktadır. Bunlarla ilgili eğitim alınabilir, doktora danışılabilir. Eğitim almadan bu manevraları uygulamak doğru olmayabilir.
Yabancı cisim aspirasyonu sonrası öksüren çocuğun öksürmesine izin verilmelidir, öksürük çok önemli bir korunma refleksidir.
Göze bir yabancı cisim kaçması durumunda sadece bol su ile yıkama yapmalıyız. İlaç uygulaması veya cismi almak için müdahale yapmamalıyız.
Dediğim gibi bu konu oldukça geniş… Önceliğin güvenlik önlemleri almak olduğunu lütfen aklımızda tutalım.
Gizlilik - Şartlar
Konak Nedir
https://tatlibirtelas.com/konak-nedir-ve-nasil-tedavi-edilir/
17 Mart 2019
Kategoriler: Bebek & Çocuk, Sağlık
Etiketler: konak, konak nasıl tedavi edilir, konak nedir, konak nedir ve nasıl tedavi edilir
Yeni doğan bebeklerin birçoğunda görülen, benim iki bebeğimde de olan bir cilt sorunundan bahsedeceğim bu sefer sizlere: konak nedir ve nasıl tedavi edilir?
Konak Nedir
Halk arasında “Konak” olarak bilinse de asıl adı infantil (çocukluk) seboreik dermatittir. Sebore; yağ bezlerinin aşırı derecede salgı (sebum) üretmesidir. Konak,
bebeklerin ilk birkaç ayında görülen oldukça yaygın bir durumdur. Şunu söyleyebilirim ki tehlikeli olmayan fakat epey sevimsiz bir yeni doğan cilt sorunudur. Ciddi
bir sorun olmasa da bebeğin bütün vücuduna yayılmasını önlemek için tedavi edilmesi gerekir.
Genellikle saçlı deride, kafanın üstünde görülür. Görüldüğü bölgede saçların dökülmesine neden olabilir. Bazı bebeklerde alın bölgesine ve vücudun diğer
bölümlerine de yayılabilir ve döküntüye yol açabilir. Konak; bebeğin kulakları, kaşları, kirpikleri ve hatta koltuk altında da görülebilir. Genellikle bebeklerde görülen
bu sorun, kötü hijyen koşullarından kaynaklanmaz ve bulaşıcı değildir.
Gizlilik - Şartlar
Az bile olsa kanama veya pis koku varsa, mutlaka bir hekime başvurmak gerekir.
Bebek ve Çocuk Sağlığı konusunda daha fazla konuya ulaşabilmek için BURAYA tıklayınız.
Gizlilik - Şartlar
Kardeşe Hazırlık
https://tatlibirtelas.com/kardese-hazirlik/
19 Mart 2019
Kategoriler: Psikolog Irmak Gürcan Kerimoğlu
Etiketler: çocuğumu kardeşe nasıl hazırlarım, çocuğunuz kardeşe hazır mı, kardeşe hazırlık, yeni kardeş, yeni kardeşe hazırlık
İkinci çocuk insanın hayatında büyük bir değişim demek. Dolayısıyla ikinci çocuk ve kardeşe hazırlık fikrine çocuğumuzu hazırlamadan önce, anne baba olarak önce
bizim hazır olmamız gerekiyor. Sonrasında önemli olan ise; ilk çocuğu kardeşe en doğru şekilde hazırlayabilmek.
En çok sorulan sorulardan birisi; iki kardeş arasındaki yaş farkı kaç olmalı? Ben standart bir yaş farkını önermekten çok imtina ediyorum. Çünkü siz ilk çocuğunuzu
kardeşe doğru hazırlamazsanız aralarında iki yaş olsa da, on iki yaş olsa dasorun yaşamanız muhtemel. Aslolan çocuklarınızın arasındaki yaş farkı değil. Sizin ilk
çocuğunuzu kardeşe ne kadar doğru hazırladığınız ve iki çocuklu bir anne baba olduktan sonra ne kadar adil olabildiğinizdir.
Gizlilik - Şartlar
Doğum sürecine gelecek olursak, özellikle de normal doğum planlıyorsanız çocuğunuzun bu sürece tanık olması sandığınız kadar doğru olmayabilir. Gittikçe şiddeti
artan sancılarınız olacak ve tepkilerinizi her zaman kontrol etme şansınız olmayacak. Çocuğunuzun daha önce beraber kaldığı ve güvendiği birisiyle keyifli bir zaman
geçirmesi, kardeşi doğduktan sonra onu görmeye gelmesi bence en doğrusu.
Tabi her şey burada bitmiyor, aslında her şey burada başlıyor. İki çocukla hayat bambaşka, hem kolay hem zor, hem maceralı hem bazen insanın çok çaresiz
hissettiği bir yolculuk. Kendinizi yalnız hissetmeyin, hepimiz bu yollardan geçtik ve geçmeye devam ediyoruz. Çaresiz kaldığınız, baş edemediğinizi düşündüğünüz
anlar da olacak. Çok mutlu olduğunuz, iki çocuğunuzun birlikte, birbiriyle iletişim kurarken keyifle izlediğiniz anlar da olacak. Hiç birimiz yalnız değiliz. Her anne,
baba ve çocuğun hikayesi bambaşka bir hikayedir. Siz bu işin keyfini çıkarmaya bakın, gerisi gerçekten hiç önemli değil.
Sevgiler,
Gizlilik - Şartlar
Gizlilik - Şartlar
Her 2-3 yaş çocuk sahibi olan anne-baba bilir ki, bu yaşlar çocukların asla oyuna doymadıkları, bir oyundan başka bir oyuna sürekli geçiş yaptıkları dönemlerdir.
Kreşe giden çocuk da olsa evdeki enerjisi çok yüksektir. Öğrenme aşkını ve anne babasıyla birlikte geçirmek istediği vakti karşılamak bizler için bazen çok zordur.
Çoğu zaman hangi oyunları oynayacağımızı bulamıyoruz. Küçüklüğümüzde oynadığımız oyunları ise hatırlayamıyoruz. Ne oynayabiliriz diye uzun süre düşünüp yine
oyuncakları konuşturma ya da lego benzeri oyuncaklara yöneliyoruz. Doğal olarak çocuklar da bizim gibi sıkılmaya başlıyorlar. Halbuki katma değeri yüksek olan
onlarca çocuk oyunları var…
İşte tam bu noktada tatlibirtelaş ekibi olarak 2-3 Yaş Çocuk Oyunları hatta “çocuklar için oyunlar” serisi yayınlama kararı aldık. Farklı kategorilerde
yayımlanacak bu oyunları her hafta cuma günü sitemizden ve sosyal medya hesaplarımızdan takip edebilirsiniz.
Oyunların ekran görüntülerini telefonlarınıza almanızı tavsiye ederiz. Hatta oyunları çıktılarını alıp evinize asabilir sürekli göz önünde olmasını sağlayabilirsiniz.
Yanlarına çocuğunuzun eğlenip eğlenmediğini belirten işaretler de koyabilirsiniz.
1. Oyuncağı Tahmin Et
Gözleri kapatmamızı sağlayacak bir örtü ve bir sepet dolusu oyuncak ile oynanan bu oyunda izin verirse önce çocuğunuzun gözlerini kapatın. Sepetten bir oyuncak
verin. Ve hangi oyuncak olduğunu tahmin etmesini isteyin. Bütün oyuncaklar bitince sıra sizde. Arada bilerek komik hatalar yapın oyuncak olmayan birşey söyleyin
mesela. Tepkileri paha biçilmez.
2. Sihirli Boyama
Beyaz mum ya da beyaz pastel boya ile beyaz bir kağıda çeşitli resimler yapın. Çocuğunuza sulu boya verin özellikle koyu renklerle boyadığında ortaya çıkacak
şekiller onu çok eğlendirecektir.
3. Ayna Oyunu
Çocuğunuz siz ne yaparsanız aynısı yapacak – zıplama, büyük adımlarla yürüme, dizlerde ritm tutma, yüzümüzle komik hareketler yapma, kafaya bir oyuncak
koyma, kolları kaldırma benzeri hareketleri yaparak çocuğunuzun sizi taklit etmesini isteyin. Sonra da ayna siz olacak şekilde oynayın.
Gizlilik - Şartlar
5. Piknik Zamanı
Bütün oyuncak bebekleri ve hayvanlarını pikniğe davet edin. Çocuğunuz misafirleri için sofra bezini serebilir, gerçek ya da oyuncak yiyecekleri tabaklarıyla servis
edebilir. Onlara içecek ikramında bulunabilir, peçeteyle ağızlarını silebilir ve yemekleri beğenip beğenmemeleri üzerine sohbet edebilir.
6. Maske Yapımı
Kalın bir kağıda yada kagit tabaklara bir hayvanın yüzünü çizin ve gözlerinin olduğu yerden delikler açın. Maskeyi çocuğunuzla beraber boyayın, çocuğunuzun kolay
tutabilmesi için bir pipeti yaptığınız maskeye yapıştırabilirsiniz ya da kenarlardan açtığınız deliklere bir lastik bağlayabilirsiniz. Sonrasında bu hayvanları taklit
ederek bir orman macerası yaşayabilirsiniz.
7. Tra k Işıkları
Sırasıyla önce siz polis olun çocuğunuz sürücü. Kırmızı diye seslendiğinizde duracak. Yeşil dediğinizde hareket edecek. Elinizde renkleri temsil eden herhangi bir
obje de kullanabilirsiniz.
Gizlilik - Şartlar
Gizlilik - Şartlar
Gizlilik - Şartlar
Bebekler, ağızlarına yerleştirilen herhangi bir nesneyi emme refleksiyle doğarlar. Bu refleks özellikle ilk aylarda bebeğin beslenmesine yardımcı olur. Ancak parmak
emme, refleks değildir ve kendi kendine yatıştırıcı bir uygulama olduğuna inanılır.
Erken çocukluk döneminde parmak emmenin (genellikle) uzun süreli bir yan etkisi yoktur. Ve çoğu çocuk 2-4 yaş arası bir zamanda doğal olarak bu alışkanlığı
bırakmaktadır. Bununla birlikte, parmak emme durumu bu yaştan sonra da devam ederse, çenenin normal büyümesini değiştirebilir ve ön dişlerin yanlış
hizalanmasına neden olabilir.
Çocuğunuz yorgun, korkmuş, sıkılmış ve üzülmüş olduğu zamanlarda parmak emerek kendini sakinleştirmek isteyebilir. Ayrıca parmağını yatmadan önce uykuya
dalmak ve gece tekrar uykuya dalmak için de kullanabilir.
Bu Konuda Ne Yapılmalıdır ?
Endişelenmeyin
Bir çok uzman çocukların kalıcı dişleri çıkana kadar güvenli bir şekilde parmak emebileceğini söylüyor. (Kalıcı dişler yaklaşık 6 yaşa kadar çıkmaz)
Ayrıca, parmak emmenin tümü eşit derecede zarar vermez. Uzmanlar, emme yoğunluğunun önemli olduğunu vurguluyorlar. Parmağını ağzına pasif olarak sokan
çocukların, agresif bir şekilde emen çocuklara göre diş problemleri yaşama olasılığı daha düşüktür.
Çocuğunuzun tekniğini gözlemleyin. Agresif bir emme sergiliyorsa, öncelikle alışkanlığı azaltmaya çalışmak uygun olacaktır. Ağzında veya dişlerinde herhangi bir
değişiklik fark ederseniz veya çocuğunuzun parmak emmesinin sorunlara neden olup olmadığından emin değilseniz, bir diş hekimine danışın.
Çocuğunuzun parmağı, emme sonrası çatlayıp, kızarabilir. Uyku sırasında nemlendirici kullanabilirsiniz. (Uyanıkken ağzına kaçabilir)
Gizlilik - Şartlar
Zorlamayın
Çocuğunuzu zorlamak, kızdırmak ya da cezalandırmak size yardım etmeyecektir. Çünkü yapılan bu baskı, daha fazla emme arzusunu yoğunlaştırabilir.
Parmağa elastik bandaj yapıştırma gibi yöntemler çocuğunuzun güvenliği için sıkıntı yaratabilecek yöntemlerdir bu nedenle önerilmez.
Bekleyin
Uzmanlar, çocukların genellikle kendilerini sakinleştirmenin ve rahatlamanın başka yollarını buldukları zaman parmak emmeyi bıraktığını belirtiyorlar.
Örneğin, acıkmış bir bebek parmağını emebilir, fakat daha büyük bir çocuk (3 veya 4 yaş) buzdolabını açabilir ve yiyecek bir şeyler arayabilir veya bunun yerine
ebeveynlerinden bir şeyler isteyebilir.
Yorgunken parmağını emmek eğilimindeyse, daha uzun süre uyumasına izin verebilirsiniz. Ya da hayal kırıklığına uğradığında emiyorsa, duygularını kelimelere
dökmesine yardımcı olabilirsiniz.
Önemli olan, emme işleminin ne zaman ve nerede gerçekleştiğini fark etmek ve bir alternatif sunarak dikkatini dağıtmaya çalışmaktır.
Çıkıntılı üst ön dişler : Bu, üst kesici dişlerin öne eğildiği basit bir diş pozisyon sorunu olabilir. Nadiren çenenin oluşumu etkilenebilir, bu da üst çeneye ve yüzün dışına taşan
Arkaya yatık alt ön dişler : Parmağın baskısı, alt kesici dişleri, dile doğru eğmeye zorlar.
Isırık açıklığı : Üst ve alt ön dişler, arka dişler ile birlikte ısırıldığında birleşmez. Üst ve alt ön dişler arasındaki açıklığın şekli, çocuğun parmağına veya baş parmağına tam
olarak uyar.
Çapraz dişler : Üst çenenin oluşumu alt çene için çok dardır, böylece üst ve alt dişler birbirine tam olarak uymaz. Bu durum, çocuk parmağını emerken yanak kaslarının
istediğine karar vermesine yardımcı olabilir. Bırakmadaki olumlu motivasyon, savaşın yarısıdır. Çocuğunuzla konuşabileceğiniz bazı şeyler:
-Dişler: Emmek dişleri öne doğru iter ve komik görünmenizi sağlayabilir ve diş tellerine ihtiyacınız olabilir.
-Alay: Diğer çocuklar senin hala bir bebek olduğunu ya da kızabileceğini düşünecekler.
-Konuşma: Baş parmağınızı emdiğin sürece, doğru şekilde konuşmayı öğrenmen zor olacak. Bu durum kulağa komik gelebilir.
Sarılma veya övgü gibi ödüller ve teşvik, alışkanlığı durdurma kararlarını güçlendirebilir.
Parmağını emmeyen çocuklar ile sık sık aynı ortamda sosyalleşmesini sağlamak iyi fikir olabilir.
Parmak emme gibi bir alışkanlığı engellemeye çalışırken dikkatli olmak önemlidir. Çocuklar emme olayını sıklıkla duygusal bir koltuk değneği olarak kullanırlar. Bu
nedenle alışkanlığın arkasındaki psikolojiye karşı duyarlı olmalıyız. Ceza vermek ya da dırdır etmek iyi bir yaklaşım değildir.
Gizlilik - Şartlar
Gizlilik - Şartlar
İsminin bile çok ürkütücü olduğu bir konudan bahsetmek istiyorum şimdi sizlere. Kızım Lena’nın yaklaşık 1 sene önce yaşadığı neyse ki çok uzun süre devam
etmeyen bir durum: Gece Terörü!
Genellikle 4-12 Yaş aralığında görülse de ergenliğe doğru sıklığı azalır. Çok nadir de olsa yetişkinlerde de görülebilir. Gece terörleri bazı günler 1-2 dakika
sürebilirken, bazen 30-40 dakikayı bulan nöbetler şeklinde olur ve çocuğunuz bir türlü uykusuna dönemeyebilir.
Gizlilik - Şartlar
Terleme
Araştırmalarım sonrasında gördüm ki; genetik etkenlerin yanı sıra, uykusuzluk, aşırı yorgunluk, stres, kaygı, yüksek ateş, yabancı bir ortamda uyuma, ışık ve
gürültü, bazı ilaçlar (soğuk algınlığı, antibiyotik, alerji ilaçları vs) gibi faktörler uyku terörü yaşama riskini arttırıyormuş. Fakat Lena’nın çok daha önemli bir faktörü
daha vardı: aramıza yeni katılan kardeşi Tuna. Her ne kadar ilgiyi bebeğe yoğunlaştırmayıp, Lena’yı sürece ve kardeşine alıştırma bakımından ciddi çabamız olsa
da, bu dönem belli ki onun için ciddi bir stres ve kaygı hali yaratmıştı. O dönemde danıştığım bir pedagog da bu noktayı işaret edince, eskisinden daha hassas
davranmaya özen gösterdik.
Kesinlikle ani ışık yakmayın ve onunla yüksek sesle konuşmayın, ani gürültüden kaçının.
Çocuğu odadan başka bir mekana götürmek, sakinleşmesi için arabaya bindirip gezdirmek gibi davranışlardan sakının.
Gece terörüne ilk müdahale, başlangıçta çocuğun uyku hijyeninin sağlanması yönünde olmalıdır. Çocuğu gün içerisinde aşırı bedensel yorgunluktan korumak ve gün içinde
uykusuz kalmasını önlemek önemli bir etken. Çocuğun uyku saatleri belli olmalı ve her gün bu saatlerde uyutulmalıdır.
Gece terörü her gün aynı saatler arasında görülüyorsa, oluş zamanından 15 dakika kadar önce çocuğu uyandırmak faydalı bir yöntem olabilir.
En önemli önlem ise gece terörüne sebep olan unsurun tespit edilmesi ve çocukta yarattığı kaygının ortadan kaldırılmasıdır.
Eğer ataklar çok sık ve 2-3 aydan uzun bir süredir devam ediyorsa mutlaka çocuk psikiyatri ya da çocuk nöroloji uzmanına danışılması gerekmektedir.
Gizlilik - Şartlar
Yirmi birinci yüzyılda ebeveynlik zor. Artan talepler, etkiler ve toplum normları tarafından sürekli değerlendiriliyoruz. Bu nedenle ebeveynler için belli kalıplardan
çıkmak hatta çıkmayı düşünmek bile imkansız hale geliyor. Bununla birlikte, disiplin ve sınırları azaltmadan çocuklarımızı en iyi şekilde desteklemek için tam olarak
kalıplarımızdan çıkmamız gerekiyor. Duyusal zeka nedir sorusu da tam olarak burada karşımıza çıkıyor!
Detaylara girmeden önce şunu söyleyebilirim ki; bizler ne zaman çocuklarımızın duyusal, duygusal ve bilişsel düzeydeki ihtiyaçlarını ya da streslerini tam anlamıyla
anlayabileceğiz, işte o zaman çocuklarımızı hayata gerçek anlamda hazırlamış olacağız. Biz ebeveynlere çok iş düşüyor!
Duyusal zeka, genetik kodlamaya dayanarak hepimiz için benzersiz bir şekilde gerçekleşen ve nasıl büyüdüğümüzden etkilenen ilkel ve bilinçdışı bir süreçtir.
Her insanın duyusal zekası farklıdır ve her insan aynı yere baksa bile aynı şeyi göremez, ya da aynı tadı alamaz… Mesela bazı insanlar, eşsiz genetik duyusal
kodlamaları nedeniyle, farketmediğiniz belirli bir sese duyarlı olabilirler.
Ebeveynler olarak çocuklarımızın duyusal düzeyde, optimal büyüme ve gelişmesi için teşvik edilmesinden sorumluyuz. Çocuklarımızın duyusal ihtiyaçlarını bildiğimiz
zaman, onlara verilecek duyusal uyarıyı optimize edebilecek donanıma sahip olabiliriz.
Dengeli bir ortam sağlamak için çaba harcar ve çalışırsak, çocuklarımızın mutlu, pozitif ve başarılı bireyler olmalarına destek olarak, onları öz güvenle
yetiştirebiliriz.
Bazı çocuklar yoğun ve gürültülü bir ortamda gelişebilir, bazıları ise sessiz ve sakin bir ortamda daha çok konsantre olabilir. Bazıları çoklu duyusal
stimülasyona ihtiyaç duyabilirken, diğerleri düşük duyusal eşiğe sahip olabilir ve etraflarında çok fazla şey olduğu için bunalmış hissedebilir ve sinirlenebilir hale
gelebilir.
Bu nedenle, ebeveynlerin, dünyayı çocuklarının bireysel gözleri ve eşsiz duyularıyla görebilmesi ve deneyimleyebilmesi çok önemlidir. Duyusal zeka, çocuğunuzun
duyusal ihtiyaçlarını anlamasına yardımcı olmak ve çevreleri ile etkileşimleri için gerekli ayarlamaları yaparak kendilerini daha iyi ifade edebilmelerine olanak sunar.
Duyusal Zeka kavramında üst ve alt sınır olarak belirtilen iki eşik vardır. Aşağıda bu eşiklere sahip çocuklarda gözlemlenen hareketler ve tavırlar verilmiştir.
Gizlilik - Şartlar
Bu çocukların duyum eşikleri yüksektir, sistemlere yanıt vermeleri daha uzun sürmektedir ve duyusal uyaranlara daha açık davranırlar. Bir ağacın yaprakları gibiler.
Büyür, renk değiştirir, rüzgarda hareket eder ve her şeye uyum sağlayabilirler. Aktiviteye, çeşitliliğe, yeniliklere ihtiyaçları olur ve değişimin tadını çıkarırlar.
Duyum arayan çocuklar kalabalık ortamlardan hoşlansa da, ebeveynler “yüksek eşikli” çocukları çok fazla aktiviteye ve kalabalığa maruz bırakmamaya dikkat
etmelidir.
Çocukların sinir ve duyu sistemlerinin olgunlaşmamış olduğunu ve yetişkinlerin yapabildiği gibi onları kontrol edemediklerini unutmayın. Çocuğun duyusal aşırı yüke
girmesine kolayca izin verirseniz, öngörülemeyen ve kontrolsüz davranışlarla karşılaşabilirsiniz. Ebeveynler, çocuğun dünyasını yönetmesine yardımcı olacak yapı,
disiplin ve rutini uygulamak zorundadır. Yüksek Eşikli çocuklar için kurallara uymak ve sınırlara uymak çoğu zaman zordur ve ebeveynlerin onlara bu önemli yaşam
becerilerini öğretmek için özel bir çaba göstermeleri gerekir.
Yaratıcı ve enerjiktirler
Not : Yukarıdaki belirtiler (diğer göstergelerle birlikte) aşırı derecede mevcut olduğunda ve çocuğun öğrenme ve gelişimini etkilediğinde, SPD (duyusal işlem
bozukluğu) olarak tanımlanır. Bu çocuklara sıklıkla DEHB (dikkat eksikliği bozukluğu) denir.
Bu çocukların duyum eşikleri düşüktür. Çok fazla faaliyete, kalabalığa, karışıklığa ve gürültüye olumsuz yanıt verme eğilimindedirler. Büyük ve kalabalık ortamlarda
bulunmak istemeyebilirler. Genellikle küçük toplantıları tercih eder ve bire bir temasta gelişirler. Evde kalmayı, televizyon izlemeyi ve daha yalnız bir etkinlik olduğu
için bilgisayarlarda zaman geçirmeyi tercih edeceklerdir. Açık hava sporları ve aktivitelerine daha yatkın olup, bisiklete binmeyi ya da ebeveynle yürüyüşlere
çıkmayı sevebilirler… Genellikle solo sporları tercih ederler.
Bu çocuklara “düşük eşikli” çocuklar da denilir. Düşük eşikli çocuğunuzu duyusal uyarıcı faaliyetlere katılmaları için yavaşça teşvik edin. Bu çocuğunuzun çocukken
olduğu gibi yaşamın normal duyusal talepleriyle ve daha sonraki yaşamlarıyla daha iyi başa çıkmasına yardımcı olacaktır.
Gizlilik - Şartlar
Hiper uyanık: her zaman ortamı tararlar ve çok sezgisel, detay odaklıdırlar
Not: Yukarıdaki belirtiler (diğer göstergelerle birlikte) aşırı derecede mevcut olduğunda ve çocuğun öğrenme ve gelişimini etkilediğinde, SPD (duyusal işleme
bozukluğu) ve bu formatta duyusal savunuculuk olarak da tanımlanır.
Sessiz zaman çocuklarımız için çok önemlidir. Pillerini şarj etmek için daha fazla zamana ihtiyaçları var.
Çocuklar duyusal bozulmaya neden olabilecek bir ortama gireceklerse bunu öncesinde kendilerine izah edin, böylelikle kendilerine bu durumu yönetebilmeleri için fırsat vermiş
Onlara kendini düzenlemeyi öğretin; Onları neyin sakinleştirdiğini ve neyin aşırı yüklendiğini tespit etmelerine yardımcı olun.
Kendi ihtiyaçlarımızın yanı sıra çocuklarımızın ihtiyaçlarını bilmek ve öngörmek aşırı yüklenmeyi ve çatışmayı azaltır. Bu ihtiyaçlar aynı zamanda kendi
ihtiyaçlarımızın aksinedir. Çocuklarımızı aşırı yükleme veya uyarma potansiyellerinden uzak tutan faaliyetlerin seçilmesi, olumlu ebeveynlik için çok önemlidir ve
zorunludur.
Önemli Not: Bahsi geçen Duyusal Zeka eşikleri çocukların duyulara karşı verdiği üst ve alt tepkilere göre belirlenmektedir. Duyu tepkileri normal olan çocuklar için
bu konuda bir çaba gösterilmesine gerek yoktur. Maksat duyu tepkilerini optimum düzeye getirmektir.
Sevgiler…
Gizlilik - Şartlar
Bebekler dış dünyayı keşfetmeye taklitler ve nesnelerle oynayarak başlarlar. Bu sayede oyun kavramıyla da tanışmış olurlar. Bebekler, hem duygusal becerilerini
hem de motor becerilerini oyun sayesinde geliştirirler. Bu nedenle “Çocuklar için oyunlar” serimize 0-12 Ay Bebek Oyunları ile devam ediyoruz.
1. Burun nerede?
Bebeğinizin dil becerilerini geliştirmek ve aynı zamanda bebeğinizi güldürmek ister misiniz? O zaman bu basit bebek oyunu tam size göre. Şarkı sesiyle “Burnun
nerede?” diye sorun, sonra “Burnun burda!” diyerek bebeğinizin burnuna hafifçe dokun. Bu oyunu farklı sorularla tekrarlamak, bebeğinizin farklı kelimelerin
anlamını öğrenmesine yardımcı olacaktır.
2. Kumaş Oyunu
Bir çok bebek ıslak mendilleri teker teker çıkarıp dağıtmaya bayılır. Boş bir ıslak mendil paketinin içine kadife, saten, pamuklu gibi çeşitli kumaş parçaları koyun.
Paketin içindeki kumaş parçalarının tutulması, hem kas kuvveti ve koordinasyon geliştirmeye yardımcı olacak hem de dokuların çeşitliliği ilgisini çekecektir.
Gizlilik - Şartlar
4. İletişim Oyunu
İletişim oyunu aslında özel bir zaman ayırmadan her an oynanabilecek bir oyun. Bebeğinizi giydirirken, beslediğinizde ve banyo yaparken hareketlerinizi açıklayın.
Nereye gittiğinizi ve ne yaptığınızı konuşun. Tonlamalarınız aniden kısık ve yükselen şekilde olsun. Bebeğiniz hem çok eğlenecek hem de iletişimin ilk adımlarını
atacaktır.
Gizlilik - Şartlar
6. Akvaryum Oyunu
Temiz mutfak süngerlerinden balık şekilleri kesin ve su ile doldurulmuş bir plastik torbaya koyun. Ekstra eğlence için, suya bir miktar mavi gıda boyası katın ve bir
miktar sim, pul veya kabuk ekleyin. Torbayı kapatın ve kapalı kaldığından emin olmak için kenarı koli bandı ile bantlayın. Bebeğiniz balıklarını sıkarken ona bir balık
masalı da anlatabilirsiniz.
7. Aynadaki Bebek
Bebeğinizi aynanın önünde kollarında tutun. Gözlerini, burnunu, ağzını, kollarını işaret edin. Sonra aynadan uzaklaşın ve “Bebek nereye gitti?” diye sorun. Aynanın
önüne geri dönün ve “Bebek burda! diyin. Aynadaki saklambaç oyunuyla bebeğiniz hem çok gülecek hem de beden algısı gelişecektir.
8. Bul Onu
Bebeğiniz mama sandalyesinde ya da yerde otururken ona en sevdiği çıngıraklardan birini ya da başka bir küçük oyuncağı gösterin. Ardından bir bezle
örtün. Oyuncağı ortaya çıkarmak ve ulaşıp ulaşmadığını görmek için biraz bekleyin. Bulamazsa, onu nerede bulacağını gösterin. Bunun gibi oyunlar bebeklerin
düşünme ve problem çözme becerilerini geliştirir.
Gizlilik - Şartlar
9. Su Oyunu
Bir kaba su doldurun ve yanına da birkaç çeşit oyuncak koyun. Bebeğiniz oyuncakları suya sokup çıkaracak ve elleriyle suyu çırpacaktır. Genellikle yaz aylarında
tercih edilen su oyunlarını yere geniş bir örtü sererek ve ılık su kullanarak kış aylarında da oynatabilirsiniz.
10. Dinle
0-12 ay bebek oyunları listemizdeki son oyunumuz; dinle oyunu. Bebeğinize bir zil ya da çıngırak gösterin ve sonra yavaşça çalın. Zile odaklanana kadar bekleyin
ve sonra yavaşça arkanızda saklayın veya üzerini bir bezle örtün. Sonra “Nereye gitti?” diye sorun. Çıkarın ve farklı bir yerden çalın. Bu aktivite bebeğinizin işitsel
farkındalığını zenginleştirir.
Beş yaşına veya daha uzun süre açık kalmasına rağmen, çocuk göbek fıtıkları yaşamın ilk iki yılında genellikle kendiliğinden kapanır. Yetişkinlik döneminde ortaya
çıkan göbek fıtıklarının cerrahi müdahale gerektirme olasılığı daha yüksektir.
Belirtileri Nelerdir?
Göbek fıtığı göbek yakınında yumuşak bir şişlik veya göbekte şişkinlik oluşturur. Göbek fıtığı olan bebeklerde şişkinlik yalnızca ağlarken, öksürürken veya gerginken
görülebilir.
Çocuklarda göbek fıtığı genellikle ağrısızdır. Yetişkinlik döneminde ortaya çıkan göbek fıtıkları karın rahatsızlığına neden olabilir.
Kusmaya başlar
Benzer kurallar yetişkinler için de geçerlidir. Göbeğinizin yakınında şişkinlik varsa doktorunuzla konuşun. Eğer şişkinlik acı verici veya hassas hale gelirse acil yardım
Gizlilik - Şartlar
isteyin. Hızlı tanı ve tedavi komplikasyonları önlemeye yardımcı olabilir.
Yetişkinlerde, karın basıncının çok fazla olması göbek fıtıklarına katkıda bulunur. Karındaki basınç artışının nedenleri arasında şunlar vardır;
Şişmanlık
Çoğul gebelikler
Yetişkinler için, fazla kilolu olmak veya çoğul gebeliklere sahip olmak göbek fıtığı gelişme riskini artırabilir. Bu fıtık türü kadınlarda daha yaygın olma eğilimindedir.
Komplikasyonlar Nelerdir?
Çocuklar için göbek fıtığının komplikasyonları nadirdir. Çıkıntılı karın dokusu sıkışıp kaldığında (hapsedildiğinde) ve artık karın boşluğuna geri itilemediğinde
komplikasyonlar oluşabilir. Bu, sıkışmış bağırsak bölümüne kan tedarikini azaltır ve göbek ağrısına ve doku hasarına yol açabilir. Bağırsakta kalan kısım tamamen
kan kaynağından (boğulmuş fıtık) kesilirse doku ölümü (kangren) oluşabilir. Enfeksiyon karın boşluğu boyunca yayılarak hayatı tehdit edici bir duruma neden
olabilir.
Göbek fıtıkları olan yetişkinlerin bağırsaklarda hapsedilme veya tıkanma yaşama olasılığı biraz daha yüksektir. Bu komplikasyonları tedavi etmek için tipik olarak
acil ameliyat gerekir.
Gazlı bez içerisine 1 Lira koymamızı ve bunu göbek deliğinin üzerine gelecek şekilde üstüne koymamızı belirtti. Daha sonrasında göbek çevresini saracak boyutta
bir bez ile göbeğini sıkmayacak şekilde bağlamamızı ve bu metodu gün içerisinde yeni gazlı bez koyarak uygulamamızı söyledi. Kısa süre içerisinde göbek deliğinin
düzeldiğini ve fıtıktan kurtulduğunu gördük.
Bu bizim bebeğimiz için uygun görülen bir tedavi biçimi olduğundan aynı sorunu yaşıyorsanız doktorunuza danışmadan uygulamamanızı öneririm.
Sevgiler…
Gizlilik - Şartlar
Her cuma paylaşmayı hedeflediğimiz 2-3 yaş grubu çocuk oyunları için ikinci 10 adet oyun listesi sizlerle… Şimdiden bol keyifler.
2- Ne Değiştirdim?
Kendi üstünüze birkaç değişik kıyafetler giyinin. Küpe, kolye, şal gibi aksesuarlar takın. Çocuğunuza size iyice bakmasını söyleyin ve daha sonra gözlerini
kapatmasını isteyin. Açmasına fırsat vermeden bir aksesuarınızı ya da kıyafetinizi, ya farklı bir şekilde giyin ya da tamamen çıkarın. Çocuğunuz gözlerini açtığında
neyi değiştirdiğinizi ya da neyi çıkardığınızı sorun. Şapkanızı ayağınıza takabilir, ya da terliği kafanıza koyup çocuğunuzu sadece güldürebilirsiniz de!
Gizlilik - Şartlar
3- Kolaj Çalışması
Öncelikle bu çalışma için kırtasiyeden malzemeleri çocuğunuzla birlikte almanızı tavsiye ederiz. Ya da masrafsız olsun derseniz doğadan toplayacağınız yapraklarla
da yapabilirsiniz. Kendi seçtiği/topladığı materyallerle yapması daha güzel olacaktır. Ama siz tutkal, makas ve kağıt gibi ana malzemeleri almayı unutmayın.
Herhangi bir serbest çalışma da yapabilirsiniz. Çoğunuzun sevdiği bir karakteri/oyuncağı oluşturmaya da çalışabilirsiniz, sadece bir hayvan ya da insan yüzünü de
kolaj yapabilirsiniz. Sticker şeklinde olan plastik gözler, geometrik şekillerde olan kağıtlar kullanarak çocuğunuzla süper bir sanat eseri ortaya çıkarabilirsiniz.
7- Dondurmacılık Oyunu
Alışveriş çocuk oyunları arasında en sevilen oyunlardandır. Satıcı olmak da alıcı olmak da eğlencelidir. Para yerine geçecek materyaller bulun. Tavla pulları, kağıt
parçaları gibi. Dondurma için minderlerden yada sandalyeden bir stant yapın. Parayı koymak için de bir kasa. Gerçek dondurma ve külahlarla da oynamak mümkün
ancak oyuncakları kullanmak çocuğunuzun yaratıcılığını geliştirecektir. Küçük renkli toplar varsa bunları dondurma olarak kullanabilirsiniz. Yine oyuncak kaplarını da
külah ya da tabak yapabilirsiniz. Dondurmayı satarken neyli istediğini, hangi renk istediğini ve kaç adet top istediğini sorun. Dondurmanın sosunu koyarken çeşitli
sesler çıkarın. Ve parasını almayı unutmayın! Siz alıcı olduğunuzda dondurmanızın çok sıcak olduğunu söyleyin. Bir sonrakinde ise tuzlu olduğunu söyleyin zıt
kavramları öğrenmesini sağlayın.
Gizlilik - Şartlar
Normal Doğum
Bebeğin anne karnında gelişimini tamamladıktan sonra (ki bu hafta 36. gebelik haftasından sonra olarak hesaplanır), vaginal yol ile dünyaya getirilmesidir.
Bu durumlar sağlandıktan sonra, olağanüstü bir durum olmadıkça gerçekleştirebileceği konusunda hastayı bir hekim olarak bilgilendiririm. Tüm hastalarımla
paylaştığım gibi gerçekleri burada da ifade etmek zorunluluğu hissederim kendimde. Normal doğum ,adı üstünde normal olan ve de arzu edilen ve de; doğal olan
Gizlilik - Şartlar
doğum şeklidir. Ancak daha önce normal doğum yapmış olan bayanlarda dahi doğum anında sezaryen hayat kurtarıcı olabilir.
EMR olarak nitelendirilen durum ki, halk arasında buna “Erken su gelmesi” denir. Doğum başlamadan anne karnındaki su azalmış ve tıpkı miad aşımında olduğu gibi bebek
anne karnında sıkıntıya girmiş olabilir. Bizim amacımız suları gelen bir gebenin 24 saat içinde doğumunun gerçekleştirilmesidir.
Doğum esnasında kordonu sarkan veya bebeğin boynunda kordon varlığına bağlı olarak bebek kalp atımının azalması durumları da, acil sezaryen için gerekli temel nedenler
Daha önceki doğumu sezaryenle gerçekleştiren hastalarda sezaryen oluş nedeni baz alınarak sezaryen planlanır.
Doğum esnasında yaşanan stres nedeniyle ,bebek normal hayata daha çabuk adapte olur. Solunum sıkıntısı sezaryenle doğum gerçekleştirilen bebeğe göre daha az
görülür.
Mesela,
Normal doğumun anne açısından önemli riski, doğum esnasında oluşabilen yırtıklardır. Nadir yaşansa da; ileriki dönemlerde dışkı tutamama gibi sorunlara yol açabilir.
Normal doğuma bağlı gelişebilecek mesane sarkması , ilerleyen dönemde idrar kaçırma şikayetlerine yol açabilir.
Anne ve baba adayları için normal doğumun diğer bir dezavantajı, doğum zamanının önceden tespit edilememesidir.
Sezaryen Doğum
Bir karın ameliyatı olup batın boşluğuna girilip doktor tarafından açılarak bebeğin doğurtulduğu bir doğum şeklidir.
Çoğul gebelik
Gizlilik - Şartlar
Annenin normal hayat dönüşü süresi 3-7 saat arasındadır. Bu süreçte tek başına ayağa kalkmada dahi zorluklar yaşanabilir.
Normal doğumda olduğu gibi, dikiş yerlerinde enfeksiyon oluşabilmektedir. Yazımın başında da ifade ettiğim gibi %100 RİSKSİZ VE %100 AVANTAJLI VE DE %100
TERCİH EDİLEN BİR DOĞUM ŞEKLİ NE YAZIK Kİ YOKTUR. Dolayısıyla fayda ve zarar dengesi doktor tarafından değerlendirilerek hastaya bilgi verilir ve ortak bir karar
alınır.
Kadın Hastalıkları ve Doğum Üzerine Merak ettikleriniz için Web Sitemi de ziyaret edebilirsiniz.
TÜM ANNE ADAYLARINA SAĞLIKLI BİR GEBELİK VE HAYIRLI DOĞUMLAR DİLİYORUM. SAĞLICAKLA VE MUTLU KALIN…
Gizlilik - Şartlar
Meme reddi, emzirmek isteyen bir anne için çok üzücü bir sorundur. Bebeği çığlık atarak göğsünden uzaklaşmaya çalışan anne kendini mutsuz hissetmekten alı
koyamaz. Bebeğinin bir anne olarak onu reddettiğini, istemediğini, ona ihtiyaç duymadığını hatta ondan hoşlanmadığını bile hissedebilir.
Bebek emmek istemeyi her hangi bir ayda, her hangi bir beslenmede, gelişim aşamasına veya sağlık durumuna bağlı olarak reddedebilir. Birkaç dakika emebilir,
sonra sıkıntı belirtileri ile ayrılabilir ve devam etmeyi reddedebilir. Belki aç olmasına rağmen emmeye başlamayı bile reddedebilir.
Bazen bir bebek aslında emmeyi reddetmez ancak emmesi ya da beslenmesi zordur. Örneğin Dudak ya da Dil Bağı gibi problemler emmesine engeldir.
Bununla birlikte, doymadığından ve bir şeylerin yolunda gitmediğinden endişe ediyorsanız bir sağlık uzmanına görünmeniz sizin için faydalı olacaktır.
Gizlilik - Şartlar
Bebeğinizin ihtiyaç duyduğu besleme sayısı, bebeğiniz büyüdükçe değişir. Çok küçük bir bebeğin genellikle 24 saat içinde 8-12 kez emzirilmeye ihtiyacı vardır,
ancak daha büyük bir bebeğin ihtiyaç duyduğu beslenme sayısında büyük bir değişiklik vardır.
Yani, sekizde bir veya iki beslemeyi reddeden dört aylık bir bebek ile beş beslemeden dördünü reddeden aynı yaştaki bir bebek arasında büyük bir fark vardır.
Besleme sayısından bağımsız olarak, bebeğinizin yeterli miktarda anne sütü aldığını gösteren işaretler arasında bağırsak hakaretleri sayılabilir.
Makul bir şekilde emmiş ise, uyanık görünüyorsa, parlak gözlere ve iyi ten rengine sahipse ve biraz kilo alıyorsa, yeterince besleniyor denilebilir.
Yaşları ne olursa olsun, bebeklerin memeyi reddetmeleri için birçok neden vardır. Aşağıda, annelerin bebeklerinin meme reddetmesi için buldukları temel
sebeplerden bazıları verilmiştir – ancak bazen hiçbir neden bulunamaz. Bebeğin aniden memeyi reddetmeye başladığı gibi, bir zaman sonra hiç bir şey olmamış gibi
emmeye devam ettiği de gözlemleniyor.
Diş çıkarma
İlaç kullanımı
Hormonsal değişiklikler
Gebelik
Yapılması Gerekenler
Bebeğinizin göğsünüzü almama isteği sonrası her ne kadar gergin olsanız bile, olabildiğince sabırlı ve sakin olun. Bebeğinizi beslemeye çalışmak durumu daha da
kötüleştirebilir. Kat’iyen meme emmek istemiyorsa dikkatini dağıtın, açık havada bir yürüyüş yapın. Bu ikinize de iyi gelecektir.
Bebeğinizi dik pozisyonda yüzü göğsünüze gelecek şekilde tutun, aynı anda yürüyün ve besleyin. Bunun için bir sling ya da kanguru kullanabilirsiniz. Bu yöntem yatma
Emzirme için tamamen farklı bir pozisyon deneyin. İkiz bebek pozisyonu genelde başarılı sonuçlar verir. Eğer sıcaksa ve bebeğiniz teninize değdiğinde terliyor ve bu
Bebeğinizin uyanma zamanlarını tahmin edin. Hala uykulu iken beslenmesini sağlayın. Bu şekilde ekstra gece beslenmeleri yapabilirsiniz.
Biberonu geçiş objesi olarak kullanabilirsiniz. Aç olan bebeğinize içinde az miktarda anne sütü bulunan biberon verin ve bir süre sonra meme ile yer değiştirin.
Meme ucuna bağlı problemler emmeyi zorlaştırır ve bu da bebeğin meme reddine sebep olabilir. Göğüs kalkanı kullanmaya ne dersiniz?
Ona şarkı söyleyin. Emzirme rutinine şarkıyı dahil etmeniz muhtemelen olumlu sonuç verecektir.
Sonuç Olarak
Çoğu meme reddi geçicidir ve bir süre sonra bebeğiniz tekrar memenizi alabilir. Bu dönemde sabırlı ve sakin olmanız gerekmektedir.
Ancak, memeye dönmeye ikna edilemeyen bazı bebekler var. Bu durum sizin için geçerli ise, bebeğinizin “sizi” reddetmediğini ve yakında birbirinizle ilişki kurmanın
daha başka bir yolunu bulacağınızı hatırlamanız önemlidir.
Sevgilerimle..
Gizlilik - Şartlar
Değerli Hocamız Çocuk Cerrahisi Uzmanı Opr. Dr. Cem Kara “Sünnet İle İlgili Merak Edilenler” söyleşimizde, sünnet konusunda merak ettikleriniz ve aklınızın
bir köşesine takılmış soruları sizler için cevaplıyor.
Soru: Sünnet operasyonu dini vecibeler bir kenara bırakıldığında zorunlu mudur veya hangi durumlarda zorunludur?
Cevap: Sünnet dini ve sosyal yönü bir kenara bırakıldığında normal şartlar altında zorunlu değildir. Ancak bazen idrar yapamama ve pipi ucu iltihaplanması yada
pipi ucu daralması gibi durumlar yaşanabilir. Böylesi durumlarda sünnet yapmak tıbbi açıdan da zorunluluk haline gelecektir.
Soru: Her cerrahi işlem için bir risk mevcuttur denir. Bu operasyon basit gibi görünse de aslında erkek çocuklarının tüm hayatını
etkileyebilecek hata riskleri mevcuttur diyebilir miyiz? Karşılaşılabilecek cerrahi hatalar neler olabilir?
Cevap: Cerrahi bir işlem olan sünnet tüm cerrahi işlemlerin taşıdığı riskleri taşır. Hatalar olarak ise en sık yapılan şey kozmetik olarak hatalı sünnet yapılmasıdır.
Asimetrik cilt kesimi ile uzun yada kısa bırakılması veya sünnet yapılırken penis başına yada idrar kanalına zarar verilmesi en sık olan sünnet hatalarıdır.
Soru: Sünnet yaptırmak isteyen ebeveynlere sünnet yapılmasını önerdiğiniz aralık nedir? Nedenini öğrenebilir miyiz?
Cevap: Sünnet için en doğru zaman aslında bence yeni doğan dönemidir. Bu dönem doğum sonrası ikinci gün ile bir ay arasıdır. Bu dönem kaçtı ise 0-2 yaş (bezli
dönemde)genel anestezi altında yapılabilir. Bu dönem de kaçırıldı ise 5 yaş üstüne bırakılmalıdır. 2- 5 yaş arası sünnet yapılmama sebebi fallik dönem dediğimiz
cinsel kimlik oluşum dönemi olduğu içindir.
Soru: Bu operasyon ne kadar sürer. Hangi yaş grubu için hangi anestezi türünü tercih eder ve önerirsiniz.
Gizlilik - Şartlar
Soru: Pansuman şekli ve sünnet işleminden sonra iyileşme süreci nedir? Yaş grubuna göre ne kadar farklılık gösterir?
Cevap: Pansuman yapmıyoruz. Basit bir bant pipi çevresinde oluyor ve banyo yaptıkça spontane olarak çıkıyor. Evde yapılmasını istediğim sadece önerdiğimiz
kremin sabah akşam sürülmesi oluyor. İyileşme süreci bir iki gün kadardır. Bebekler için 24 saat bile denebilir.
Cevap: Sünnet sonrası her türlü soru için hastalarımız bize telefon ile ulaşabilir. Ancak ciddi kanama gibi durumlarda bazen tekrar acil görmek gerekebilir.
Soru: Yeni doğan sünneti için bebeklerin acıyı hissetmediği veya az hissettiği söylenir. Bu doğru bir bilgi midir, yoksa tek fark iyileşme
süreci midir?
Cevap: Yeni doğan bebeklerde acıyı hissediyor ancak daha az ifade ediyor denebilir. Ancak iyileşme süreci gerçekten çok farklıdır.
Soru: Sünnet için 40’ın çıkması ve bağışıklığın oluşması gerekir şeklinde uzman görüşleri mevcut ve merak edilenler arasında. Sizin
Cevap: Sünnet için 40 gün geçmeli sözünü hatalı buluyorum. Aksine ilk bir ayda sünneti yapmadığımızda durumda geç kalmış oluyoruz.
Soru: Hatalı yapılmış bir sünnet operasyonunda düzeltmek için 2. bir operasyon yapılabilir mi?
Soru: Erken dönem sünnet operasyonlarında dikiş yerine kullanılan Plastik Klips hakkındaki düşünceniz, kullanım sıklığınız veya
kullanmayı tercih ettiğiniz durumlar nelerdir? Dikiş kadar sağlıklı mıdır, iyileşme sürecinde bir farklılık var mıdır?
Cevap: Plastik klips denilen palstibell aletidir kullanılabilir iyileşme sürecinden daha çok yapılma kolaylığı ön plandadır.
Soru: Son olarak bir anne olarak çok merak ettiğim bir konu da eskiden sünnet operasyonu düğün salonu gibi steril olmayan
mekanlarda ve cerrah olmayan kişiler tarafından yapılmaktaydı. Bu durumun kısa ve uzun vadede doğurabileceği olumsuz sonuçlar
neler olabilir?
Cevap: Sünnet işleminin steril olmayan ortamlarda yapılması kesinlikle sağlıksız ve hatalı buluyorum. Kesinlikle yapılmamalıdır hem sterilize hem psikolojik
faktörler açısından şiddetli sakıncalar içerir.
Sünnet Hakkında Merak Edilenler Söyleşimizdeki sorular dışında sormak istediğiniz başka bir soru var ise yorum kısmına yazabilirsiniz.
Sevgiler,
Opr. Dr. Cem Kara’ nın Yenidoğan Sünneti röportajını Buradan izleyebilirsiniz.
Gizlilik - Şartlar
Bebekler dış dünyayı keşfetmeye taklitler ve nesnelerle oynayarak başlarlar. Bu sayede oyun kavramıyla da tanışmış olurlar. Bebekler, hem duygusal becerilerini
hem de motor becerilerini oyun sayesinde geliştirirler. bu nedenle “Çocuklar için oyunlar” serimize 1-2 Yaş Bebek Oyunları ile devam ediyoruz.
Pipet Yuvaları
Plastik yada karton bir kutunun kapağına pipetlerin geçebileceği boyutta küçük delikler açın. Kutuyu ve birkaç pipeti bebeğinize verin ve bebeğinizin ne yapacağını
gözlemleyin. Yönlendirme yapmadığınız halde pipetleri deliklerden içeriye sokmaya çalışmasını izleyin.
Gizlilik - Şartlar
Balon Yakalamaca
Balonlar 1-2 yaş bebek oyunları içinde çok sık kullanılabilir. Bu yaştaki bebeklerin kovalayabileceği kadar yavaş hareket ederler ve yakalanması nispeten kolaydır.
Balonları havaya atın, ve yürümeye başlayan çocuğunuzun onu yakalamaya çalışmasına izin verin. Oyun esnasında çocuk şarkıları da açabilirsiniz. Şarkılar
oyununuza daha fazla eğlence katacaktır. Balon yakalamaca oyunu bebeğinizin el-göz koordinasyonunu geliştirmeye yardımcı olacak harika bir oyundur.
Kovada Ne Var?
Birlikte yürüyüşe çıkın ve yanınıza bir kova alın. Taşlar, yapraklar ve çam kozalakları gibi yol boyunca gördüğünüz küçük ve ilginç nesneleri gösterin ve bunları
kovanın içine toplayın. Yürümeye başlayan çocuğunuz kovayı kendi taşımak isteyebilir, ancak aniden içindekileri boşaltmaya ve yeniden başlamaya karar verirse
şaşırmayın. Bu yaştaki bebekler doldurup boşaltmayı çok sever.
Un Partisi
Oyun sonrasında bir müddet temizlikle uğraşmanıza sebep olacak ama bebeğinizin kesinlikle çok keyif alacağı bir oyun. Yere büyük bir örtü serin, geniş bir tepsinin
içine bir miktar un dökün. Çocuğunuz parmaklarının arasındaki un hissini çok sevecek. Bebeğinizi kıvrımlar, resimler çizmesi ve unu şekillendirmesi için teşvik edin.
Gizlilik - Şartlar
Basketbol Oyunu
1-2 yaş bebek oyunları içinde en keyifli oyunlardan biri de basketbol oyunudur. Bir kutu ya da kovayı salonun ortasına koyun. Bebeğinizi, tek eliyle rahatlıkla
tutabildiği boydaki topu kovanın içine atması için teşvik edin. Top yerine buruşturulmuş kağıtlar da kullanabilirsiniz.
Gizlilik - Şartlar
Gizlilik - Şartlar
Sevgili İstanbul anneleri! İSADEM Nisan Ayı Etkinlik Takvimi aşağıda bilgilerinize sunulmuştur.
Katılmak istediğiniz program için bir gün önceden arayıp isim yazdırmanız gerekmektedir.
1 Epilepsi Epilepsi Hasta Yakınları Sağlık Danışmanı Tek Oturum 01.04.2019 14:00-15:00
Çocuk Gelişim
3 Parlayan Dişler 4-6 Yaş Tek Oturum 01.04.2019 14:00-15:30
Uzmanı
4 Temiz Eller 3-4 Yaş Sağlık Danışmanı Tek Oturum 01.04.2019 10:00-11:00
Çocuk Gelişim
7 Boyayalım Öğrenelim 3-4 Yas Tek Oturum 01.04.2019 10:00-11:00
Uzmanı
Yetişkin Kadınlar Ve
8 Hayatın Her Anında Hijyen Sağlık Danışman Tek Oturum 02.04.2019 10:00-11:00
Erkekler
10 Gıda Katkı Maddeleri Ve Sağlıkla İlişkisi Yetişkin Diyetisyen Tek Oturum 02.04.2019 14:00-15:00
Çocuk Gelişim
12 Sporcu Çocuk 4-6 Yaş Tek Oturum 02.04.2019 10:00-11:00
Uzmanı
Çocuk Gelişim
13 Doğum Günü 3-6 Yaş Tek Oturum 02.04.2019 14:00-15:00
Uzmanı
Çocuk Gelişim
14 Eğlenceli Renkli Adımlar 5-6 Yas Tek Oturum 03.04.2019 14:00-15:00
Uzmanı
15 Anne Sütü Ve Emzirme Yetişkin Kadın Sağlık Danışmanı Tek Oturum 03.04.2019 14:00-15:00
Çocuk Gelişim
18 Tuz Boyama 3-4 Yas Tek Oturum 03.04.2019 10:00-11:30
Uzmanı
14:00-15:
19 Çocuklarda Mülkiyet Kavramı Yetişkin Danışman Psikolog Tek Oturum 03.04.2019
00
20 Arkadaşım Kalem 3-4 Yaş Ve Ebeveyn Sağlık Danışmanı Tek Oturum 03.04.2019 10:00-11:30
22 Gizli Düşman Koah Yetişkin Sağlık Danışmanı Tek Oturum 04.04.2019 10:00-11:00
Çocuk Gelişim
23 Tik Tak Boom 5-6 Yaş Tek Oturum 04.04.2019 14:00-15:30
Uzmanı
27 0-2 Yaş Arasında Güvenli Bağlanma Yetişkin Danışman Psikolog Tek Oturum 04.04.2019 14:00-15:30
Çocuk Gelişim
28 Çizgiler İzliyoruz -1 3-4 Yaş Tek Oturum 04.04.2019 10:00-11:00
Uzmanı
31 Demir Eksikliği Anemisi Ve Beslenme Yetişkin Diyetisyen Tek Oturum 05.04.2019 14:00-15:00
32 Sindirim Sistemi Sağlığı Yetişkin Sağlık Danışmanı Tek Oturum 05.04.2019 10:00-11:00
Gizlilik - Şartlar
34 Çocuklarda Değerler Eğitimi – Sabır 4-6 Yaş Danışman Psikolog Tek Oturum 05.04.2019 14:00-15:00
Çocuk Gelişim
35 Duyu Bahçem 3-4 Yas Tek Oturum 05.04.2019 10:00-11:30
Uzmanı
36 Çocuklarda Öz güven Gelişimi Yetişkin Danışman Psikolog Tek Oturum 08.04.2019 10:00-11:30
Çocuk Gelişim
37 Sihirli Kelimeler 5-6 Yas Tek Oturum 08.04.2019 14:00-15:00
Uzmanı
38 Vücudumuzu Tanıyalım 5-6 Yas Sağlık Danışmanı Tek Oturum 08.04.2019 10:00-11:30
40 Pişirme Yöntemleri Ve Sağlığa Etkileri Yetişkin Diyetisyen Tek Oturum 08.04.2019 10:00-11:00
Çocuk Gelişim
41 Değerler Eğitimi Sevgi 3-4 Yaş Tek Oturum 08.04.2019 10:00-11:00
Uzmanı
Yetişkin Kadın Ve
42 Geç Kalmadan Kemiklerimizi Koruyalım Sağlık Danışmanı Tek Oturum 08.04.2019 14:00-15:00
Erkekler
43 Romatizmal Hastalıklar Yetişkin Kadın Sağlık Danışmanı Tek Oturum 09.04.2019 10:00-11:00
Çocuk Gelişim
44 Uzaya Yolculuk 4-5 Yaş Tek Oturum 09.04.2019 10:00-11:30
Uzmanı
45 Yaz Sebzeleri Konuşuyor 4-5 Yas Diyetisyen Tel< Oturum 09.04.2019 10:00-11:00
48 Depresif Belirtilerle Baş Etme 2/1 Yetişkin Danışman Psikolog 1. Seans 09.04.2019 14:00-16:00
49 Besinlerden Gelen Güç 3-4 Yaş Diyetisyen Tek Oturum 09.04.2019 10:00-11:00
Çocuk Gelişim
50 Doğum Günü 3-6 Yas Tek Oturum 09.04.2019 14:00-15:00
Uzmanı
Çocuk Gelişim
51 Bilgili Çocuklar Trafikte 5-6 Yaş Tek Oturum 10.04.2019 14:00-15:00
Uzmanı
Çocuk Gelişim
52 Marifetli Küçük Eller 3-4 Yas Tek Oturum 10.04.2019 10:00-11:00
Uzmanı
53 Kelime Avcıları 8-11 Yas Sağlık Danışmanı Tek Oturum 10.04.2019 14:00-15:30
54 Vücudumuzun Fabrikası 3-4 Yas Sağlık Danışmanı Tek Oturum 10.04.2019 10:00-11:30
56 Alışverişte Sağlıklı Besin Seçimi Yetişkin Diyetisyen Tek Oturum 10.04.2019 10:00-11:00
58 Anne Elimi Bırakma 4-6 Yas Ve Anne Çocuk Gelişim Tek Oturum 11.04.2019 14:00-16:00
Gizlilik - Şartlar
Uzmanı
Çocuk Gelişim
60 Gece-Gündüz 3 – 4 Yaş Tek Oturum 11.04.2019 10:00-11:00
Uzmanı
61 Besinlerden Gelen Güç 5-6 Yas Diyetisyen Tek Oturum 11.04.2019 10:00-11:00
62 Kazanın Geliyorum Dediği Zamanlar Yetişkin Sağlık Danışmanı Tek Oturum 11.04.2019 14:00-15:00
66 Önce Ve Sonra 3-5 Yas Danışman Psikolog Tek Oturum 12.04.2019 10:00-11:00
67 Çocuklarda Değerler Eğitimi – Empati 4-6 Yas Danışman Psikolog Tek Oturum 12.04.2019 14:00-15:00
69 Bu Can Sana Emanet Yetişkin Sağlık Danışmanı Tek Oturum 12.04.2019 14:00-15:00
Çocuk Gelişim
71 Dünyamız Ve Yer Çekimi 5-6 Yaş Tek Oturum 15.04.2019 14:00-15:00
Uzmanı
Çocuk Gelişim
72 İnce Motor Becerileri Geliştirmek 4-5 Yaş Çocuk Tek Oturum 15.04.2019 10:00-11:30
Uzmanı
73 Toplu Yaşam Kuralları Yetişkin Sağlık Danışmanı Tek Oturum 15.04.2019 14:00-15:00
74 Çocuklarda Öz güven Gelişimi Yetişkin Danışman Psikolog Tek Oturum 15.04.2019 14:00-15:30
77 Gıda Katkı Maddeleri Ve Sağlıkla İlişkisi Yetişkin Diyetisyen Tek Oturum 15.04.2019 10:00-11:00
78 Temiz Eller 3-4 Yaş Sağlık Danışmanı Tek Oturum 15.04.2019 10:00-11:00
Çocuk Gelişim
80 Yardımlaşmayı Seviyorum 4-5 Yaş Tek Oturum 16.04.2019 10:00-11:30
Uzmanı
81 Ergenlikte Bedensel Değişim Yetişkin Sağlık Danışmanı Tek Oturum 16.04.2019 10:00-11:00
82 Madde Bağımlılığı ve Aile Yetişkin Danışman Psikolog Tek Oturum 16.04.2019 10:00-12:00
Çocuk Gelişim
84 Doğum Günü 3-6 Yaş Tek Oturum 16.04.2019 14:00-15:00
Uzmanı
85 Sihirli İp Cambazı 3-4 Yaş Çocuk Gelişim Tek Oturum 17.04.2019 10:00-11:00
Uzmanı Gizlilik - Şartlar
89 Yetişkinlerde Ölüm ve Kas Yetişkin Danışman Psikolog Tek Oturum 17.04.2019 10:00-12:00
90 Arkadaşım Kalem 3-4 Yaş Ve Ebeveyn Sağlık Danışmanı Tek Oturum 17.04.2019 10:00-11:30
Çocuk Gelişim
91 Hatırla Bakalım 5-6 Yaş Tek Oturum 17.04.2019 14:00-15:30
Uzmanı
Çocuk Gelişim
94 Mevsimler İlkbahar 5-6 Yaş Tek Oturum 18.04.2019 14:00-15:30
Uzmanı
96 Yaz Sebzeleri Konuşuyor 4-5 Yaş Diyetisyen Tek Oturum 18.04.2019 10:00-11:00
97 Depremin Zararlarından Korunma Yolları Yetişkin Sağlık Danışmanı Tek Oturum 18.04.2019 10:00-11:00
Çocuk Gelişim
98 Parkuru Aşalım 4-6 Yaş Tek Oturum 18.04.2019 10:00-11:30
Uzmanı
99 Zıt Kavramlar 4-6 Yaş Danışman Psikolog Tek Oturum 19.04.2019 14:00-15:00
101 Gebelik Süreci Yetişkin Kadın Danışman Psikolog Tek Oturum 19.04.2019 10:00-11:00
Çocuk Gelişim
102 Artık Materyallerin Değerlendirilmesi 3-4 Yaş Tek Oturum 19.04.2019 10:00-11:00
Uzmanı
Çocuk Gelişim
106 Depremden Korkma 5-6 Yaş Tek Oturum 22.04.2019 14:00-15:30
Uzmanı
107 Akılcı İlaç Kullanımı Yetişkin Bireyler Sağlık Danışmanı Tek Oturum 22.04.2019 14:00-15:30
110 Depresif Belirtilerle Baş Etme 2/1 Yetişkin Danışman Psikolog 1. Seans 22.04.2019 10:00-11:30
111 Annem İle Oyun Zamanı 3 2-3 Yaş Sağlık Danışmanı Tek Oturum 22.04.2019 10:00-11:00
Gizlilik - Şartlar
113 Temiz Eller 3-4 Yaş Sağlık Danışmanı Tek Oturum 24.04.2019 10:00-11:00
114 Sindirim Sistemi Sağlığı Yetişkin Sağlık Danışmanı Tek Oturum 24.04.2019 14:00-15:00
Çocuk Gelişim
115 Nesneleri İlişkilendirme 3-4 Yaş Tek Oturum 24.04.2019 10:00-11:00
Uzmanı
116 Doğru Porsiyon Kontrolü Yetişkin Diyetisyen Tek Oturum 24.04.2019 14:00-15:00
Çocuk Bakımıyla
117 Davranış Biçimlendirme İlgilenen Tüm Yetişkin Danışman Psikolog Tek Oturum 24.04.2019 14:00-15:30
Bireyler
Çocuk Gelişim
119 Hayvanlar ile Yaşamayı Öğreniyorum 5-6 Yaş Tek Oturum 24.04.2019 14:00-15:30
Uzmanı
120 Çocuklarda Benlik Saygısı Yetişkin Danışman Psikolog Tek Oturum 25.04.2019 10:00-11:00
121 X-Box Oyna Enerjin Doğru Harca 16+ Yaş Danışman Psikolog Tek Oturum 25.04.2019 14:00-16:00
122 Güne Zinde Başlayalım 4-7 Yaş Anneleri Diyetisyen Tek Oturum 25.04.2019 14:00-15:00
123 Sağlık İçin Bilinçli Su Tükendin Yetişkin Sağlık Danışmanı Tek Oturum 25.04.2019 10:00-11:00
124 Meyveleri Seviyorum 4-6 Yaş Diyetisyen Tek Oturum 25.04.2019 10:00-11:00
125 Gebelik Süreci Yetişkin Kadın Sağlık Danışmanı Tek Oturum 25.04.2019 14:00-15:00
Çocuk Gelişim
126 Dokunmatik Oyun 5-6 Yaş Tek Oturum 25.04.2019 14:00-15:30
Uzmanı
127 Önce Ve Sonra 3-5 Yaş Danışman Psikolog Tek Oturum 26.04.2019 10:00-11:00
128 Doğum Süreci Yetişkin Kadın Sağlık Danışmanı Tek Oturum 26.04.2019 10:00-11:00
129 Yeni doğan Bakımı Yetişkin Kadın Sağlık Danışmanı Tek Oturum 26.04.2019 14:00-15:30
131 Çocuklarda Değerler Eğitimi – Saygı 4-6 Yaş Danışman Psikolog Tek Oturum 26.04.2019 14:00-15:00
132 Çocuklarda Beslenme Bozukluğu Anneler Diyetisyen Tek Oturum 26.04.2019 14:00-15:00
133 Besin İlaç Etkileşimi Yetişkin Diyetisyen Tek Oturum 29.04.2019 14:00-15:00
134 Tansiyon Artıyor Hipertansiyon Hastaları Sağlık Danışmanı Tek Oturum 29.04.2019 14:00-15:00
135 Arkadaşım Kalem 3-4 Yaş Ve Ebeveyn Sağlık Danışmanı Tek Oturum 29.04.2019 10:00-11:30
Çocuk Gelişim
136 Parçalardan Bütüne Yap-Boz 3-4 Yaş Tek Oturum 29.04.2019 10:00-11:00
Uzmanı
Çocuk Gelişim
137 Kavramları Öğreniyorum 5-6 Yaş Tek Oturum 29.04.2019 14:00-15:30
Uzmanı
138 Besinlerden Gelen Güç 3-4 Yaş Diyetisyen Tek Oturum 30.04.2019 10:00-11:00
Gizlilik - Şartlar
139 Doğum Günü 3-6 Yaş Çocuk Gelişim Tek Oturum 30.04.2019 14:00-15:00
140 Çocuklarda Benlik Saygısı Yetişkin Danışman Psikolog Tek Oturum 30.04.2019 10:00-11:00
Çocuk Gelişim
141 Rulolarla Oyun 3-4 Yaş Tek Oturum 30.04.2019 10:00-11:00
Uzmanı
142 Alışverişte Sağlıklı Besin Seçimi Yetişkin Diyetisyen Tek Oturum 30.04.2019 14:00-15:00
143 Geç Kalmadan Kemiklerimizi Koruyalım Yetişkin Sağlık Danışmanı Tek Oturum 30.04.2019 10:00-11:00
144 Film Etkinliği 7-15 Yaş Danışman Psikolog Tek Oturum 30.04.2019 14:00-16:00
İSADEM Mart Ayı Etkinlik Takvimi, Sultangazi Aile Danışmanlık ve Eğitim Merkezi’ne aittir. İSADEM hizmetleri tüm merkezlerde verilmekte olup, planlaması her
İSADEM içinde farklı olmaktadır. Bu nedenle öncelikle Alo 153’den evinize en yakın İSADEM Merkezini arayabilir ve sonrasında ise program-saat-tarih bilgisine
ulaşabilirsiniz.
Sevgiler…
Gizlilik - Şartlar
Aşılar canlı-atenüe (zayıflatılmış) ve inaktif (aktif olmayan) aşılar olarak 2 gruba ayrılır. Canlı aşılarda bakteri veya virüslerin hastalık yapma özelliği ortadan
kaldırılmıştır, ancak bağışıklık oluşturma özelliği korunmuştur. İnaktif aşılar ise virüs ya da bakterinin tamamı veya bir kısmı kullanılarak hazırlanırlar.
Süt çocukluğu ve erken çocukluk döneminde bağışıklanmaya verilen önem ergenlik döneminde de verilmezse aşı ile önlenebilir hastalıkların kontrol altına alınması
ve yok edilmesi mümkün olamaz. Aşılama her yaş için çok önemli bir konudur.
Pnömokok Aşıları
Gizlilik - Şartlar
Suçiçeği Aşısı
Varisella zoster virüsünün sebep olduğu, içi su dolu, kaşıntılı döküntülere yol açan bulaşıcı bir hastalıktır. Genellikle kendi kendine iyileşen bir hastalık olmasına
rağmen bağışıklığı zayıf kişiler, erişkinler, ergenlerde ağır seyirli olabilir. Döküntüler enfekte olabilir, zatüree, menenjit, ensefalit gibi komplikasyonlara yol açabilir.
Aşı 1 yaşında rutin olarak uygulanmaktadır. 2. doz aşı 4-6 yaş arasında önerilmektedir. Aşının 2. dozu devlet tarafından ödenmemektedir.
Hepatit B Aşısı
Hepatit B aşısı kronik hepatit B virüs enfeksiyonunu önlemek, bununla ilişkili hastalık ve kanser sıklığını azaltmak amacı ile ulusal aşı takvimimize eklenmiştir.
Güncel aşı takvimimizde hepatit B aşısı üç doz olarak 0., 1. ve 6. aylarda yapılmaktadır.
Hepatit A Aşısı
Hepatit A’ya karşı aşılama, akut viral hepatitin ve karaciğer yetersizliğinin önlenmesi için çok önemlidir. Hepatit A aşısı ülkemizdeki tüm sağlık kuruluşlarında 18. ve
24. aydaki çocuklara ve en az 6 ay arayla iki doz olarak ücretsiz uygulanmaktadır.
Rotavirüs Aşısı
Ağız yoluyla uygulanan bir canlı aşıdır. Ülkemizde bir ve beş bileşenli (RV1 ve RV5) rotavirüs aşıları kullanılmaktadır. Bir bileşenli olan 2. ve 4. aylarda 4 hafta (en
az) aralıkla iki kez uygulanmaktadır. Beş bileşenli olanı ise 4 hafta arayla toplam 3 kez (2., 4. ve 6. aylarda) yapılmaktadır. En erken 6 haftada, en geç 15. haftanın
bitiminden önce uygulanmalıdır. Tüm dünyadaki çocuklarda şiddetli ishal hastalığının en sık nedeni olan rotavirüse karşı aşılanma çok önemlidir.
Meningokok Aşıları
Neisseria meningitidis, tüm dünyada çocuk ve erişkinlerde menenjit ve sepsisin en sık nedenleri arasında yer almaktadır. Meningokok infeksiyonu 100000’de 3-4
gibi bir sıklıkla görülmekle beraber; hızlı seyreden, erken tanı ve tedaviye rağmen uzuv kayıplarına, sağırlık, zeka geriliği gibi ciddi sekellere ve erken dönemde
ölümlere yol açabilen klinik tablodur. Meningokokal hastalıklara neden olan 13 serogrup tanımlanmış olup en sık hastalık oluşturan serogruplar, A, B, C, Y, W135 ve
X’tir. Serogruplar coğrafi bölgelere ve yaş gruplarına göre farklı dağılımlar göstermektedir.
Halen tüm meningokok serogruplarını kapsayan ve tüm coğrafi bölgelere uygun bir meningokok aşısı yoktur. Ülkemizde meningokok epidemiyolojisi birçok ülkeden
farklılıklar göstermektedir . Ülkemizde en sık serogrup B ve W135 ile ilişkili hastalık görülmekte olup, serogrup A ve Y nadiren görülmekte, serogrup C ile ilişkili
hastalık ise görülmemektedir. Ülkemizde A,C,W,Y tiplerine karşı en erken 2. ayda başlanabilen aşılar bulunmaktadır. Aşıların belli aralıklarla tekrarlanması
gerekmektedir. Bu aşılar her yaş gurubuna yapılabilmekle beraber ne kadar erken başlanırsa korunmaya da o kadar erken başlanmış olacağı unutulmamalıdır.
Son bir kaç ay içerisinde Meningokok B aşısı da ülkemize gelmiş bulunmaktadır. B tipi ülkemizde en sık hastalık nedeni meningokok serotiplerindendir. Bu aşı da 2.
aydan itibaren yapılmaya başlanabilir, dozlarının belli aralıklarla tekrarlanması gerekmektedir. Bununla ilgili ayrıntılı bilgi mutlaka çocuğunuzu izleyen çocuk hekimi
tarafından verilecektir. Bu aşılar ücretli olarak uygulanmaktadır. Devlet aşıları içinde olmaması hastaların aşıya karşı tutum almalarına, gereksizmiş gibi
algılanmasına sebep olmaktadır. Ancak ağır hastalık tablosuna neden olan bu enfeksiyon etkenine karşı aşılanmak çok değerlidir.
Sevgiler,
Gizlilik - Şartlar
Gizlilik - Şartlar
Sizler ile paylaştığım tecrübelerim genelde sağlık içerikliydi. Bu kez eğlenceli bir konu olan, cinsiyet tahmin etme yöntemleri konusuna değinmek istiyorum. Biz
çok yönlü bir milletiz ve hemen hemen her konuda bir fikrimiz, öngörümüz var. Hurafe deyip geçmeyin! Bilimsel bir dayanağı olmasa da istatistiksel tutarlılığı
yüksek. Yoksa nesilden nesile bunca zaman gelemezdi değil mi?
Buraya küçük bir not düşmeden geçemeyeceğim. Her iki oğlumda da karnım öne doğru büyümüştü. Sanki önümde bir top taşıyormuşum gibiydi. Ben bu yönteme
güvendiğimi söyleyebilirim. Şahsi oyum bu tahmin yöntemine.
Bu yöntem biraz bilimsel anlamda arkası dolu olan bir tezdir diyebiliriz. Hamilelikte artan östrojen hormonları yüz ve ellerde hassasiyet oluşturarak ultraviyole
ışınlara karşı duyarlı hale gelir. Yine lekelenmeye meyilli ciltlerde kahve rengi lekeler oluşmasına neden olur. Bu nedenle Gebelik Maskesi denen, genelde geçici
olan kahve rengi lekelenmelere de sebep olabilir. Bu durum kız bebek bekleyen annelerin daha fazla olan östrojen miktarından ötürü biraz daha sık karşılaştığı bir
durumdur.
Yazının başında da belirtmiş olduğum gibi bu yöntemler nesillerden beri süre gelen ancak tıbbi bir gerçekliği olmayan rivayetlerdir, bakalım biz bu rivayetleri kaç
nesil daha ileri taşıyabileceğiz.
Sevgiler…
Gizlilik - Şartlar
Başlığımızda 3-4 Yaş Çocuk Oyunları diye belirtsek de bu oyunları 2-3 ya da 4 yaş üstü çocuklarla da oynayabilirsiniz. Her çocuğun ilgi ve beceri alanları bu yaş
gruplarında değişiklik göstermektedir.
Çocuğunuzun sevdiği oyunları bizlerle paylaşmanız bizi çok mutlu eder. Şimdiden iyi eğlenceler…
2. Patates Baskısı
Çocukluğumuzun oyunlarından, birçoğumuz biliyor ama biz yine de anlatalım. Patatesi ortadan ikiye kesiyoruruz. Bıçak yardımıyla iç kısımlarına şekiller kazıyoruz.
Bundan sonrasını çocuklarımıza devrediyoruz. Sulu boya fırçasıyla bu yüzeyleri boyuyoruz ve kağıda bastırıyoruz. Şekillerin kağıda çıkmasını sağlıyoruz. Suya
batırıp temizleyip daha farklı renklerle de baskı yapmaya devam edebiliriz.
Gizlilik - Şartlar
4. Eşleştirme Oyunu
Evdeki kapaklı kavanoz, saklama kapları ve şişelerle oynanan bir oyundur. Çeşitli boyut ve şekillerdeki bütün kapların kapaklarını çıkarıp karışık bir biçimde masaya
koyun. Çocuklarınızdan hangi kapağın hangi kaba ait olduğunu bulmasını isteyin. Kapatıp açarak deneyeceklerdir.
Hazır kavanozlar aşağı inmişken bu oyundan sıkılan çocuğunuza içine koyulabilecek ufak tefek malzemeler verin. Çocuklar bir kavanozdan diğerine boşaltıp
doldurma oyununu çok severler. Siz de bu arada soğutmadan bir kahvenizi veya çayınızı rahatlıkla içebilirsiniz!
5. Sürpriz Oyuncak
Çocuklar eğer veriyorsanız sürpriz yumurtalara bayılırlar. Hatta çikolatasını bırakıp doğrudan oyuncağına yönelen çocuklar da var. Kim sürprizi sevmez ki! Oyun
hamurları ile bu sürprizleri daha çok yapabiliriz. Hamurların içlerine küçük oyuncaklar yerleştirip yuvarlak bir şekilde kapatın. Hamurun içinden oyuncakları
çıkarmak çocuklar için çok eğlenceli olacaktır. Sonra aynı sürprizleri sizin için kendileri hazırlayacaklardır. Şaşırmayı unutmayın
Gizlilik - Şartlar
7. Oyuncak Banyosu
Lavabo, küvet ya da bir leğenin içine ılık su doldurun. Şampuan ya da banyo köpüğü ile köpürtün. Yıkanabilir oyuncaklarını verin ister onları yıkasın, isterse
yüzdürsün. Yaratıcılığını geliştirmek için oyuncaklarına göre bir hikaye çıkarabilirsiniz. Balık ağına yakalanan balıkları kurtaran bir kahraman oyuncak, banyo yapan
bebeğin suyun içine düşen oyuncakları bulması, baloncukları tek bir tarafa toplamaya çalışan oyuncaklar gibi birçok hikaye bulabilirsiniz.
55 Adet fasülye ve 10 adet küçük kağıt ile oynanır. Sayıları saymaya başlamış çocuklar için geliştirici bir oyundur. 1 den 10 a kadar olan rakamları tek tek kağıtlara
yazın. Sırasıyla yanyana dizin. Her kağıdın altına sayısı kadar fasülye koyun. 5 rakamının altına 5 adet fasülye gibi. Fasülyeleri de altalta dizilecek şekilde koyun.
Çocuğunuz kendisi yaptığında ve en son 10 rakamına geldiğinde elinde fazla kalırsa ya da eksik gelirse yanlış yaptığını anlayacak ve baştan sayacaktır. Bu yöntem
ile sağlama yapmayı öğreneceklerdir. Ayrıca sayıları görsel hafızalarına da kazımış olacaklardır.
Soda, gazoz gibi gazlı bir içecekle dolu cam bir bardağa çocuklarınızın kuru üzümleri atmasını isteyin. Çoçuklar için bir oyun değil ama deneyim olan bir çalışmadır.
Üzümlerin etrafında baloncuklar oluşacak ve hareket edeceklerdir. Deney yapmayı seven çocuklar için güzel bir başlangıç olabilir.
Gizlilik - Şartlar
İyi eğlenceler…
Gizlilik - Şartlar
Bu yazımda belki de bir çoğumuzun adını ilk defa duyduğu bir durumdan bahsedeceğim size: Coğrafik Dil nedir? Bir çok uzman hastalık olarak nitelendirmediği
için yazımı ‘durum’ olarak tarif etmeye çalışacağım. Harita Dil olarak da ifade edilen Coğrafik dil, değişik görünmesine rağmen tamamen zararsızdır ve nüfusun
ortalama % 2’sinde görünür.
Bebeklerde, çocuklarda hatta yetişkinlerde de görünen coğrafik dil, genellikle ağrı yapmaz. Kalıcı olabilmesine rağmen zararsızdır. Dildeki lekeler genellikle dilin
ucunda, arkasında ve yanlarında görünür. Bazı durumlarda dilin alt kısmına kadar ulaşırlar.
Gizlilik - Şartlar
Özetle şunu söyleyebiliriz, coğrafik dil iyi huylu bir durumdur. Çocuğunuzun sağlığı için bir tehdit oluşturmaz, uzun süreli komplikasyonlara neden olmaz veya büyük
sağlık sorunları riskini arttırmaz.
Sevgilerimle..
Gizlilik - Şartlar
İnsanların kalp atışları genelde sabittir. Lub-dub,lub-dub. Ancak bazı insanlarda kan kalbe akarken ekstra bir ses çıkarır. Bu sesler kalbin steteskop ile muayenesi
sırasında normal kalp seslerine ek olarak duyulur ve üfleme sesine benzer olduğu için ÜFÜRÜM denilir.
Ebeveynlere çocuklarının kalplerinde üfürüm olduğu söylendiğinde endişelenebilirler ancak, kalp üfürümleri çok yaygındır. Çoğu üfürüm endişe nedeni değildir ve
sağlığa etkisi yoktur.
Kan akışını hızlandıran bazı durumlar, geçici üfürümlere sebep olabilir. Bunlar;
Gizlilik - Şartlar
Kansızlık
Masum kalp üfürümleri, çocukluk boyunca devam edebilir. Bu tip üfürümleri olan çocukların özel bir diyete, faaliyetlerinin kısıtlanmasına veya başka bir özel
tedaviye ihtiyaçları yoktur. Kalbindeki üfürümü duyabilecek kadar büyümüş olan çocuklar diğer çocuklardan hiç bir farkları olmadıklarını bilmelidirler.
Patolojik Üfürümler
Bu üfürümler daha şiddetli duyulur. Kapak ya da damar darlığı, yetersizliği ya da kalpteki delikten kaynaklı üfürümler olarak bilinirler. Bu gibi durumlarda, çocuk
doktorunuz çocuğunuzu bir kardiyolağa yönlendirecektir. Kardiyolog sizden aşağıdaki gibi testler isteyebilir:
Göğüs Röntgeni
EKG (bedene yapıştırılan elektrotlar sayesinde kalpteki elektriksel aktiviteyi ölçmeye denir.)
Günümüzde her 100 bebekten yaklaşık 1 tanesi yapısal bir kalp problemi veya doğuştan kalp kusuru ile doğmaktadır. Bazı bebekler, kusurun belirtilerini yaşamın ilk
birkaç günü kadar erken dönemde gösterirken, bazıları ise çocukluk dönemine kadar göstermeyebilir.
Beslenme zorluğu
Gelişme geriliği
Sık sık akciğer enfeksiyonu geçirme
Göğüs ağrısı
Bayılma ya da baygınlık hissi
Not: Çocuğunuzda bu semptomlardan herhangi biri varsa lütfen doktorunuzu konu hakkında bilgilendirin.
Gebe kadınların gebelik sırasında kızamıkçık olması, diyabet ya da PKU (genetik bir metabolizma hastalığı ) hastalığına sahip olması durumunda kalp rahatsızlığı
olan bir bebek sahibi olma riski daha yüksektir.
Doktorunuz üfürümünüzün kalp probleminden kaynaklandığını düşünüyorsa, genellikle sizin için EKG (kalp ultrasonu) isteyecektir. Bu test kalbinizin yapısında veya
kalbinizin kapaklarında herhangi bir sorun olup olmadığını gösterecektir.
Tedaviye ihtiyacınız varsa, seçenekleriniz belirtilerinizi kontrol altına almak için ilaç kullanmak veya daha ciddi sorunları gidermek için kalp ameliyatı olmak olabilir.
Örneğin, kalp kapaklarınızdan birinde ciddi bir sorun varsa, valfi onarmak ya da değiştirmek için ameliyat gerekebilir.
Gizlilik - Şartlar
Sağlık kategorisindeki diğer yazıları okuyabilmek için BURAYA,
Sevgilerimle…
Gizlilik - Şartlar
Başlığımızda “4-5 Yaş Çocuk Oyunları” diye belirtsek de bu oyunları 3 ya da 5 yaş üstü çocuklarla da oynayabilirsiniz. Her çocuğun ilgi ve beceri alanları bu yaş
gruplarında değişiklik göstermektedir.
Çocuğunuzun sevdiği oyunları bizlerle paylaşmanız bizi çok mutlu eder. Şimdiden iyi eğlenceler…
El Ayak Baskısı
4-5 yaş çocuk oyunları listesinin ilk oyunu; yere büyük bir kağıt ya da kullanmadığınız bir çarşaf serin. Sulu boya ya da parmak boyasıyla el ve ayaklarınızı boyayın
yere serdiğiniz örtünün üzerine basın. İtiraf ediyoruz, söz konusu boya ve el ayak boyama olunca içimize bir ürperme giriyor olabilir. Fakat çocuğunuzun ne kadar
eğleneceğini hayal edin, biraz rahatladınız değil mi?
Gölge Oyunu
Evinizde bulunan bir çerçeveye beyaz kağıt ya da kumaş parçasını gererek yapıştırın. Çerçeveyi kartondan kendiniz de yapabilirsiniz. Kağıttan kuşlar ve başka
hayvanlar kesip, çubuklara yapıştırın. Çerçevenin arkasında telefonunuzun fenerini açın ve kağıttan hayvanlarınızı konuşturun. Özellikle dikkatini bir süre aynı
noktada tutamayan çocuklar için son derece etkili bir oyun olduğunu söyleyebiliriz.
Gizlilik - Şartlar
Renk Partisi
Her hafta bir gün bir renk belirleyip, o rengin partisini yapın. Mesela mavi partisi yapın ve evdeki mavi renkli objeleri toplayın, sergileyin. Oyun sonrası toplanan
eşyaları yerlerine birlikte yerleştirin.
İp Tüylü Ördekçik
Bir kağıda ördek resmi çizin. Evinizdeki yün ipleri kırpın ve çocuğunuza yapıştırması için verin. Gözlerini düğmelerden yapabilirsiniz.
Gizlilik - Şartlar
Hamurdan Tablo
Çocukların en çok sevdikleri etkinliklerin başında belki de oyun hamurları gelir. Her yaştan çocuk için ilgi çekici olmuştur oyun hamurları. Çocuğunuzla birlikte oyun
hamurlarından ev, araba, ağaç gibi şekiller yapın. Yaptığınız şekilleri bir kağıt ya da kartonun üzerine yapıştırın. İşte çocuğunuzun hamurdan tablosu.. Dilerseniz
odasına asabilirsiniz.
Gizlilik - Şartlar
Sevgilerimizle..
Gizlilik - Şartlar
Çocuğum telefon bağımlısı, ne yapmalıyım diye sormaya başladıysanız çözmek için ilk adımı atmışsınız demektir.
Teknolojik cihazlar elbette düşmanımız değil, yararlı oldukları alanlar da çok. Okullarda, evde ödev yaparken, yol yönlendirmelerinde, uzak akraba ile görüşmelerde,
kelime anlamlarına bakma gibi birçok konuda hayatımızı kolaylaştırmıştır. Ancak 3T denilen TV, telefon, tablet kullanımının da herşeyde olduğu gibi aşırısı zararlıdır.
Günümüz anneliği de bu teknolojik gelişmeye kapılmadan yapılamıyor. Gönül isterdi çocuklarımız bizim çocukluğumuzdaki gibi çocuk oyunları ile büyüsün. Bol
kardeş, bol komşu çocuğu ile, özgür sokaklarda. Ancak mümkün değil. O yüzden biz ne kadar evimizde 3T ile ilgili isek onlar da aynı oranda ilgili olacaklardır.
Kendimizi frenleyeceğimiz bazı bilgilere sahip olursak, en azından günlük limitleri sınırlarız ve çocuklarımızı en az zararla büyütmeyi başarırız.
3T Bağımlılığının Zararları
Hayal gücünde zayıflık
Odaklanma sorunu
Göz sorunları
Duruş-iskelet sorunları
Vestibular Sistem bozukluğu (İnsanların yerçekimi ve fiziksel dünya ile olan temel ilişkisini oluşturan sistemdir)
Gizlilik - Şartlar
Çocuklar için kontrol uygulamaları kullanmayacağız. Çünkü bu uygulamalar dolaylı yoldan bağımlılığın artmasına sebep oluyor. Nasılsa istemediğim sitelere giremiyor
düşüncesiyle uzun süre cihazları çocukların ellerine teslim edebiliyoruz.
Telefon, tablet sonrası çeşitli etkinlikler teklif etmeyeceğiz. Kapatırsan şunu yaparız gibi pazarlıklar olmamalı.
Bu liste ile başladığımızda işimizin çok zor olduğunu düşünebiliriz. Ancak unutmayın karşımızdaki bir çocuk. Ve siz de anne ve babasınız. Çocuklar öyle görünmese
de kendilerini güvende hissetmek için her zaman kurallara ihtiyaç duyarlar.
Yoksa zaten bağımlı bir çocuğum var tamamen bu cihazlarla ilişkisini kesmek istiyorum mu diyorsunuz?
Ve sonuncu ihtimal çocuğum telefon bağımlısı ancak kurallı ve sınırlı kullanmasını istiyorum mu diyorsunuz?
Bu üç tercihten birinde karar kılıp tutarlı bir şekilde uygulamaya geçmelisiniz. Tutarlı ve pozitif olmak en önemli kural!
Siz de çocuğunuz yanınızdayken telefonda video izlemek, sosyal medyada dolaşmak, oyun oynamak gibi eylemlerinize son verin. Onun yerine çocuğunuzla vakit geçirin, kitap
Bu yöntemi uygulamaya başlarken çocuğunuzu ve evdeki herkesi bu değişimle ilgili bilgilendirin. Kurala herkesin uyacağını söyleyin.
Çok sıkıldıklarını söyleyecekler hatta baştan kabul etmeyecekler belki de. Ancak siz ebeveynsiniz ve bu evin kurallarını öncelikle siz belirliyorsunuz. 5 yaşın altındaki çocuklar 1
hafta içinde sürece uyum sağlayacaklardır. Bu cihazların eğlence aracı olduklarını unutacaklardır. Daha büyük çocuklar için çok büyük krizler devam ediyorsa bir uzmanla
görüşerek sorunu halledebilirsiniz. Önemli olan bu cihazların yerine neleri koyduğunuzdur. Oyun bulmakta zorlanıyorsanız oyun listemizi inceleyebilirsiniz
Yemek yedirirken izlemeye alışan çocuklara yerken oyalanacağı oyuncaklar verin, sohbet edin, birlikte şarkı söyleyin, sorular sorun, hamur oynayın. (ben bu sorunu 3
yüzüğümü kullanarak çözdüm biri su, biri ateş, biri de buz çıkaran sözde sihirli yüzükler. Ben ateş yakıyorum kızım da suyla söndürüyor. Heyecanlı bir oyun onlara göre, tavsiye
ederim)
Gece yatmadan önce izlemeye alıştıysa onun yerine kitap okumayı ya da masal anlatmayı tercih etmelisiniz. Telefonunuzun ışığını kullanıp gölge oyunlarıyla masal anlatmayı
deneyebilirsiniz.
Gizlilik - Şartlar
Sadece haftasonu 1 saat kullanmasına izin verebilirsiniz. Yada haftasonu daha çok aile ile birlikte birşeyler yapılıyorsa haftaiçi bir gün belirlenebilir.
Ev içinde sadece 15-30 dk belli bir yerde kullanmasına izin verebilirsiniz. Evin bir köşesi. Ama bu saatlerde özellikle içeride siz de eşinizle ya da diğer çocuğunuzla eğlenceli bir
oyun oynarsanız büyük ihtimalle telefonu bırakıp içerideki oyuna dahil olmak isteyecektir. Siz de bu şekilde hem telefonu vermiş olucak hem de kısa süre kullanmış olmasını
sağlayacaksınız.
Uzman görüşlerine göre çocuklar ekran karşısına geçmeden önce karınlarını doyurmuş olmaları gerekmektedir.
Vestibular sistemi daha az etkilemesi için çocukların izleme süreçleri bittikten sonra koşma, zıplama, atlama gibi vücut enerjilerinin en yüksek kullandıkları sportif faaliyetleri
yapmaları tavsiye edilir. Bu yöntem sayesinde fiziksel aktiviteden sonra çocuklarda odaklanma sürecinin ve kaygı saldırganlık gibi olumsuz davranışların azaldığı kaydedilmiştir.
2 Hikaye kitabı okumak (sayısını siz belirleyin) ya da okuduğu kitaptan 20 sayfa okumak
Telefon tablet saatine odaklanmayı önlemek için de bu süreçleri sevmesini sağlamamız gerekir. Bunun için de yine sizin örnek olmanız gerekir. Siz okursanız çocuk da
okuyacaktır.
Eğitici Videolar
e-book okumak
Bunlar için bile kullanmak istemiyorum diyorsanız evinizde aşağıdaki gerekli materyalleri bulundurabilirsiniz.
Çeşitli alanlarda ansiklopediler, Atlas, Hesap makinası, Oyun kartları, Legolar, Puzzle, Sözlük, ve unutulan eski bir alışkanlığımız olan Kütüphaneye giriş üye kartları
evinizde bulundurulmasında faydalı olacaktır. Size en yakın kütüphaneyi bulup bir üye kartı edinmek isterseniz buraya tıklayın.
Gizlilik - Şartlar
Lohusa Depresyonu
https://tatlibirtelas.com/lohusa-depresyonu/
24 Nisan 2019
Kategoriler: Anne Olmak, Anne Psikolojisi
Etiketler: annelik hüznü, lohusa depresyonu, postpartum
Daha yeni bir bebeğiniz oldu. Peki neden bu kadar üzgünsünüz? Sevinç ve coşku dolu olması beklenen yeni bir annesiniz ancak bunları hissedemiyorsunuz. Lütfen
endişelenmeyin! Yalnız değilsiniz! Annelik Hüznü ya da Lohusa Depresyonu yaşıyor olabilirsiniz.
Yeni annelerin %40 – %80 ‘nin yaşadığı, duygusallık, gözyaşı, mutsuzluk, endişe, kendinden şüphe etme ve yorgunluk hali ile kendini gösteren duruma Annelik
Hüznü denilir.
Annelik Hüznü tipik olarak doğumdan sonra bir kaç gün içinde başlar ve bir iki hafta içinde kendiliğinden gider…
Ancak duygularınız alışılmadık şekilde yoğunsa ve iki haftadan uzun sürüyorsa yaşadığınız şey Lohusa Depresyonu olabilir.
Yeni annelerin yaklaşık %10’u PPD geçiriyor ancak, uzmanlar bu oranın daha fazla olduğunu düşünüyor, çünkü çoğu kadın bu konuda tedavi istemiyor.
Yine araştırmalara göre Lohusa Depresyonu yaşayan kadınların yarısı hamilelik sırasında bazı belirtilere sahip olabiliyor.
Burada önemli olan duygularınızın yoğunluğunu sizin ya da yanınızda olan kişilerin belirlemesi sonucu durumu doktorunuz ile paylaşmanız olacaktır. Gerekiyorsa bir
terapist ile görüşmeniz ya da ilaç tedavisi almanız uygun olacaktır.
Gizlilik - Şartlar
Ağlama krizleri
Not: Nadir durumlarda, PPD’li bazı kadınlar sanrısal düşünceler veya halüsinasyonlar yaşar ve bebeklerine zarar verebilir.
Not: Kendinizi veya bebeğinizi incitmekle ilgili düşünceleriniz varsa, bu acil bir sağlık sorunudur. Derhal bir doktora başvurulması gerekmektedir.
Hamilelik sırasında depresyon veya anksiyete yaşadıysanız veya doğumdan sonra Annelik Hüznü yaşadıysanız PPD yaşama olasılığınız da daha yüksek
olabilir. PPD gelişimine katkıda bulunan diğer faktörler arasında doğum yaptıktan sonraki fiziksel yorgunluk, ebeveyn olmanın duygusal uyumu ve uyku yoksunluğu
sayılabilir.
Araştırmacılar, doğum sonrası hormon seviyelerindeki ani değişikliklerin, östrojen ve progesterondaki değişimlere daha duyarlı olan kadınlarda depresyonu
tetikleyebileceğini düşünüyor.
Psikolojik danışma veya psikoterapi olarak da adlandırılan konuşma terapisi, terapistinizle birebir veya benzer bir deneyime sahip olan kadınlar ile grup ortamında
olabilir. Aile veya çift terapisinde, terapist sizinle ve eşinizle veya akrabalarınızla birlikte çalışacaktır.
İlaç tedavisinde verilen antidepresanlar, ruh halinizi düzenleyen beyin kimyasallarını dengeler. Muhtemelen ilacı üç ya da dört hafta kullandıktan sonra kendinizi
daha iyi hissetmeye başlayacaksınız.
Bu ilaçlar yan etkilere neden olabilir, ancak çoğu kısa bir süre sonra çözülecektir. Günlük yaşamınıza müdahale eden yan etkiler yaşıyorsanız veya depresyonunuz
kötüye gidiyorsa derhal doktorunuza bildirmeniz gerekmektedir.
Gizlilik - Şartlar
Profesyonel yardım almanın yanı sıra, Lohusa Depresyonu (PPD) ile baş etmenin bazı yolları:
Destek İsteyin
İyi bir anne olmanın önemli bir unsuru ne zaman yardım isteyeceğinizi bilmektir, bu yüzden bu zor zamanlarda yardım istemekten korkmayın. Eşinize bebekle
ilgilenmesi, ev işleri yapması veya sizinle birlikte doktor randevularına gelmesi gibi görevler verin. Akrabalar veya yakın arkadaşlar da yardımcı olabilir.
Hislerinizi Paylaşın
Eşinizle iletişim hatlarını açık tutun ve neler olup bittiğini konuşun. Sempatik bir arkadaş arayın. Bir anne grubuna veya PPD destek grubuna katılın. Kaç kadının
benzer duyguları yaşadığı karşısında şaşırabilirsiniz.
Kendinizi Şımartın
Bu dönemde kendinizi bakımlı görmek pozitif olmanıza sebep olacaktır. Eşinizden bebeği bakması için yardım isteyin, duş alın, makyaj yapın, alış-veriş yapın ya da
temiz havada yürüyüş yapın. Emin olabilirsiniz ki, bunlar size iyi gelecek.
Biraz Dinlenin
7/24 yenidoğan bakımının zorlukları sizi yorgun düşürebilir. Ne yazık ki, doğum sonrası depresyon koşulları olan anneler genellikle istediklerinde uyuyamazlar.
Ancak mümkün mertebe bebeğiniz uyurken uyumaya ve bedeninizi dinlendirmeye çalışın. 10 dakikalık bir şekerleme bile gücünüzü yerine getirecektir.
Not: Dinlenmek için uyumadan önce mutlaka bebeğinizin güvenli uyku yüzeyinde (beşiği ya da yatağı gibi) olduğundan emin olun. Yenidoğan bebeklerin yetişkin
yatağında ya da kalın örtüler ile örtülü bir yatakta yatıyor olması Ani Bebek Ölümü Sendromuna neden olabilir.
Sevgilerimle…
Gizlilik - Şartlar
2 yaş sendromu dediğimiz dönemde, çocuklar daha inatçı, asi, isyankar ve hayır demeye çok meyilli oluyorlar. Bunun temelinde de bağımsız birer birey olma çabası
var. ‘Kendi kararlarımı kendim alabilirim ve onları uygulayabilirim.’ Bunu hem kendisine hem de bize kanıtlamaya çalışıyorlar. Yani bağımsız bir insan olmaya
çalışıyorlar. Son derece sağlıklı bir durumdan bahsediyoruz, endişelenecek bir şey yok aslında.
Gizlilik - Şartlar
Düğmelerle yapılan etkinlikler, okul öncesi çocuklarımızla oynayabileceğimiz hem eğlenceli hem de öğretici oyunlardır. Evlerimizde genelde çeşitli boy ve renklerde
düğmeler bulunmaktadır. Sizde yoksa anneanne veya babaannede bir kavanozun içinde ya da bir kutuda mutlaka vardır.
Ancak bu oyunu çocuklara eşlik ederek oynamanızı tavsiye ederiz. Ağıza alma-yutma riski olan bir materyal olduğu için bir yetişkin eşliğinde oynanmalıdır.
Gizlilik - Şartlar
Düğmeleri kağıtlara yapıştırarak çeşitli resimler yapılabilir. Örneğin bir çiçek resmi çizip düğmeleri yapıştırarak renklendirebilirsiniz. Ya da bir panda yüzü çizip
gözlerini, kulaklarını ve ağzını düğmelerle oluşturabilirsiniz.
Diğer bir çalışma, bir kartonu resim çercevesi şeklinde kesip kenarlarını düğmelerle süsleyebilirsiniz. Ya da doğrudan bir çercevenin kenarlarına düğmeleri de
yapıştırabilirsiniz.
Düğmelerle yapılan etkinlikler hem çocuk için hem de onunla sakince oturabilen ebeveyn için vazgeçilmez oyunlardandır. Etrafa atmamasını sağladıysanız kolayca
toplanabilir, hiçbir yer kirlenmemiş olarak oyunun başından kalkmış olursunuz.
Gizlilik - Şartlar
Çocuklarda Diyabet
https://tatlibirtelas.com/cocuklarda-diyabet/
28 Nisan 2019
Kategoriler: Bebek & Çocuk, Sağlık
Etiketler: çocuklarda diyabet, diyabet, şeker hastalığı
Her ne kadar Diyabet ya da Şeker Hastalığı denilince akla yetişkin insanlar gelse de, ne yazık ki bu hastalık çocuklarda da görülmektedir. Türkiye’ de 18 yaşın
altında 17-18 bin çocuğun diyabet hastası olduğu tahmin edilmektedir.
Çocuklarda görülen diyabet görece olarak seyrek görülse de kronik yani yaşam boyu süren bir hastalıktır. Diyabetin kontrol edilememesi durumunda çocuklarda
erken yaşlarda böbrek yetmezliği, görme kayıpları, kalp/damar hastalıkları, sinir hücrelerinde hasarlar meydana gelebilir.
Belirti ve semptomları tanıyabilmek, çocuğunuzun erken tanı alarak, tedavisine de erken başlanmasına böylelikle daha iyi sonuçlar almasına vesile olacaktır.
Tip 1 ve tip 2 diyabet farklı hastalıklardır, ancak her ikisi de vücudun insülin kullanımını etkiler.
Tip 1 Diyabet
Daha önceki zamanlarda gençlerde görülen diyabet olarak bilinen Tip 1 Diyabet, pankreasın otoimmün* olaylar sonucunda insülin üretemediğinde ortaya çıkar.
Tip 1 Diyabet için insülin tedavisine daha en baştan başlamak gerekir. Ve bu hastalar insülin tedavisi görmedikleri takdirde yaşamlarını idame ettiremezler.
kan şekeri seviyelerini hedef aralıkta tutmaya yardımcı olmak için diyet ve egzersiz yönetimi
Tip 1 Diyabet, sıklıkla çocukluk veya ergenlik döneminde ortaya çıkar, ancak özellikle son zamanlarda yetişkinlerde de göründüğü gözlenmiştir.
Tip 2 Diyabet
Orta yaş diyabeti olarak bilinen Tip 2 Diyabet, toplumda daha sık görülür ve genellikle hastaların %90’ını oluşturur. Çocuklarda daha ender görülen bu tip, genellikle
genetik faktörlerin sağlamış olduğu insülin direnci ya da insülin salgılama bozukluğundan kaynaklanmaktadır.
Tip 2 Diyabet, sıklıkla yetişkinlik döneminde ortaya çıkar, ancak özellikle son zamanlarda çocukluk veya ergenlik döneminde de göründüğü izlenmiştir.
Belirtiler
Açlık
Kilo kaybı
Yorgunluk
Sinirlilik
Bulanık görme
Kusma
Mide bulantısı
Ağız kuruluğu
Artan susuzluk
Yorgunluk
Gizlilik - Şartlar
Diğer insülin direnci belirtileri şunlardır:
Çocuklarda tip 1 diyabet belirtileri birkaç hafta içinde hızlı bir şekilde gelişme eğilimindedir. Tip 2 diyabet belirtileri daha yavaş gelişir. Teşhis almak aylar veya yıllar
alabilir.
Ebeveynler, yukarıdaki belirtilerden herhangi birini fark ederse, çocuğunu doktora götürmelidir.
Belirtileri Kaçırmayın
Diyabetli çocuklar ve ergenler genellikle dört ana belirti ile karşılaşırlar. (Sık idrara çıkma, Yorgunluk, Susuzluk, Kilo Vermek) Ancak bazıları yalnızca bir ya da iki
belirtiyi gösterebilir. Bazıları ise hiçbir işaret göstermeyecektir.
Çocuklar aniden susadığında, yorulduğunda veya normalden daha fazla idrar yaptığında ebeveynleri diyabet olasılığını düşünmeyebilir.
Doktorlar da, diyabetin küçük çocuklar arasında daha az görülmesi nedeniyle, semptomları diğer daha yaygın hastalıklara bağlayabilir. Bu nedenle diyabetleri bir
kerede teşhis edemeyebilirler.
En kısa zamanda tanı ve tedavi için diyabetin olası belirti ve semptomlarının farkında olmak önemlidir.
Hastada insülin seviyeleri çok düşükse, vücut enerji için glikoz kullanamaz. Bunun yerine, yağları parçalamaya başlar. Bu, yüksek seviyelerde toksik olabilen keton
denilen kimyasalların üretimine yol açar. Bahsi geçen kimyasalların birikmesi, vücudun asidik olduğu DKA’ya neden olur.
Erken tanı ve etkin diyabet yönetimi DKA’yı önleyebilir, ancak bu her zaman mümkün değildir.
Araştırmalara göre DKA, Tip 1 Diyabet tanısını geç alan ya da alamayan çocuklarda daha yaygındır.
Daha genç insanların, böbrek ve göz hastalıkları gibi sorunlar ile karşılaştıkları gözlenmiştir. Ayrıca, kişinin kan damarı hastalığına yakalanma riskini artıran , yüksek
tansiyon ve yüksek kolesterol düzeyleri riski de vardır.
Çocuklarda Tip 2 diyabet hemen hemen her zaman obezite ile ortaya çıkar ve bu daha yüksek risklere katkıda bulunabilir. Bu nedenle, tip 2 diyabetin erken
teşhisi ve genç insanlarda aşırı kilo yönetimine dikkat edilmesi çok önemlidir.
Teşhis
Diyabet belirtileri veya semptomları olan herhangi bir çocuk tarama için bir doktora görünmelidir.
Çocuğun glikoz seviyesini kontrol etmek için parmaktan kan alma testi
Risk Faktörleri
1. veya 2. derece akrabada tip 2 diyabetin aile öyküsü
Sağlıklı kilonun korunması: Fazla kilolu çocuklar, insülin direncine sahip olma ihtimalleri daha yüksek olduğu için, tip 2 diyabet geliştirme riski altındadır.
Aktif kalmak: Fiziksel olarak aktif kalmak insülin direncini azaltır ve ayrıca kan basıncını kontrol etmeye yardımcı olur .
Şekerli yiyecek ve içeceklerin sınırlandırılması: Şekeri yüksek miktarda yiyecek tüketilmesi kilo almanıza neden olabilir. Bol miktarda vitamin, lif ve yağsız protein içeren,
Sevgiler,
Gizlilik - Şartlar
Başlığımızda “5-6 Yaş Çocuk Oyunları” diye belirtsek de bu oyunları 4 yaş altı ya da 6 yaş üstü çocuklarla da oynayabilirsiniz. Her çocuğun ilgi ve beceri alanları bu
yaş gruplarında değişiklik göstermektedir.
Çocuğunuzun sevdiği oyunları bizlerle paylaşmanız bizi çok mutlu eder. Şimdiden iyi eğlenceler…
Taş Boya
Artık havalar ısındı, parklara bahçelere çıkmaya başladık. Bir sonraki parka çıkışınızda sokaktan çocuğunuzla birlikte taşlar toplayın. Taşları yıkayıp kuruladıktan
sonra çocuğunuzu taşları boyaması için teşvik edin. Kağıt dışındaki farklı cisimleri boyamak çocukların daima ilgisini çekmiştir. Taşları pastel, keçeli ya da sulu
boyalarla boyayabilirsiniz.
Gizlilik - Şartlar
Pamuktan Bulutlar
Beyaz kağıtları bulut şeklinde kesin. Kestiğiniz bulutların üzerine pamuk yapıştırın. Bulutların tepesini küçük bir delik açarak ip bağlayın. Çocuğunuzun yaptığı
bulutları avizesine asabilirsiniz.
Mağara Oyunu
5-6 yaş çocuk oyunları listemizdeki sıradaki oyun mağara oyunu. Çocuklar bir şeylerin içine girmeye ya da saklanmaya bayılırlar. Hele de bu şey gizemli olursa..
Yemek masanızın üzerine büyük bir çarşaf örtün, altına girip mağarada olduğunuzu hayal edin. Pelüş oyuncakları da oyuna dahil edip, mağaradaki ayı ailesini
canlandırabilirsiniz.
Kutup Kahramanı
Gizlilik - Şartlar
Buz Hokeyi
5-6 yaş çocuk oyunları listemize bir buz oyunuyla daha devam ediyoruz. Bir tepsinin içerisine su doldurup dondurun. Tepsinin iki ucuna kale çizin, ya da kale
olduğunu belirtecek bir şey koyun. Kalemlerle küçük bir oyuncak parçayı kalelere atmaya çalışın.
Bakkal Dükkanı
5-6 yaş çocukları için alışveriş oyunları her zaman ilgi çekici olmuştur. Evdeki ambalajlı ürünlerden kendi bakkalınızı kurun. Kağıt parçalarından paralar yapın ve
alışverişe başlayın.
Gizlilik - Şartlar
Renkli Peruk
Bir kağıdı şapka şeklinde kesin. Çeşitli renklerdeki ipleri çocuğunuza verin şapkaya yapıştırsın ve kendi peruğunu yapsın.
Tat Bilmecesi
Çok yorgun olduğunuz bir gün hem oturarak hem de çocuğunuzu besleyerek bir oyun oynamak ister misiniz? Çocuğunuzun gözlerini kapatın, bir tepsiye
hazırladığınız farklı tattaki yiyecekleri tattırın ve ne olduğunu bilmesini isteyin.
Gizlilik - Şartlar
Araştırmacı Gazeteci
Bu oyun okuma yazma bilmeyen çocuklarla da oynanabilir. Bir kaç A4 kağıdını bantlayarak ya da zımbalayarak birbirine yapıştırın. Çeşitli dergi ve gazetelerden
haber ve fotoğrafları kesin. Kestiğiniz haber ve fotoğrafları yapıştırdığınız A4 kağıtlarına yapıştırarak kendi gazetenizi hazırlayın.
Gizlilik - Şartlar
Çocuğum oyuncaklarını paylaşmıyor, çok bencil diye asla düşünmeyin. Bu onun yaşının özelliği. Özellikle 1,5-2 yaşından sonra başlayan oyuncağı paylaşmama
davranışı 4 yaşının sonlarında azalma göstermektedir. Evde oynamadığı bir oyuncak bir arkadaşı geldiğinde değerli olur ve oynanılmaya başlar. Sonrasında ardı
kesilmeyen inatlaşmalar kavgalar. Benim diye bağırışmalar…
Evimize çocuklu misafir geldiğinde ve çocuğumuz oyuncaklarını paylaşmadığında öncelikle arkadaşımıza karşı bir mahcubiyet hisettiğimiz için çocuğumuza
müdahale ediyoruz. Onu paylaşması için zorluyoruz hatta bazen paylaşmadığı için cezalandırıyoruz. Onlara kızmak ceza vermek sadece daha çok bağırmalarına,
ağlamalarına ve inatlaşmalarına sebep olacaktır.
Çocukların kendi oyuncaklarını paylaşmama özgürlüğünden bahsetmemize gerek yok. Sosyal medya kullanan her anne artık bu uyarıları okuyor olmalı. Bu
aşamadan sonra daha da önemli adım çocuklarımıza paylaşmayı nasıl öğreteceğimizdir. Çünkü sadece kendi oyuncakları değil ortak oyun alanlarındaki “ona ait
olmayan” oyuncakları da paylaşmak istemiyorlar.
2 yaşındaki bir çocuğa “paylaşmak” kavramını anlatmak çok zordur. 4 yaşındaki çocuğa “Arkadaşın sana bu oyuncağı vermeseydi ne kadar üzülürdün” diyebilirsiniz,
bunu anlar. Ama 2-3 yaş anlamaz ya da sendromları gereği anlamak istemez. “Paylaşmak” çocukların birkaç yılda geliştirebildikleri becerilerindendir.
Anne ve baba zaten çocukların rol modelleridir. Paylaşmayı öğretmek için de bu özelliği kullanmamız gerekir. Evde çocuğunuzla bir şeyler paylaştığınızda bunu
mutlaka “paylaşmak” kelimesini kullanarak belirtin. Soyut bir kavram olduğu için eylemi gerçekleştirdiğinizde çocuğunuza hep belirtin. Ayrıca yanında çocuğum
oyuncaklarını paylaşmıyor demeyin. Bunu değil “paylaşmayı” öğrenmeli. Örneğin;
“Makarnayı beraber yapalım mı? Paylaşalım, sen bunları suyun içine at, ben de bunları”
Bu yöntemleri bir süre sonra siz de içselleştireceksiniz ve sizin davranış biçiminiz haline gelecek, dolayısıyla da çocuğunuz da kavrayacak ve uygulamaya
başlayacak. Sabırlı olmanızı ve çocuğunuzu bu konuda çok zorlamamanızı tavsiye ederiz. Hiç gerginlik yaşamak istemiyorsanız da oyuncakları tamamen ortadan
kaldırıp çocukları hareketli oyunlara yönlendirebilirsiniz.
Gizlilik - Şartlar
Çocuğunuz, diyabetini yönetmeyi öğrenerek uzun ve sağlıklı bir hayat yaşayabilir. Diyabet tanısını aldıktan sonra Diyabet Yönetimi sizin ve çocuğunuzun
yaşamının büyük bir parçası olacaktır. Ancak çocuğunuza ihtiyacı olan destek ve rehberliği vererek diyabet bakımını üstlenmesine yardımcı olmanız ehemmiyet
taşıyacaktır.
Örneğin; Tip 1 Diyabetli çocukların günde 4 kez insülin yapmaları gerekmektedir. Bu nedenle okul ortamında gerekli donanıma ve hassasiyete ihtiyaçları vardır.
Bu ihtiyaç doğrultusunda çocukların beslenme programlarına uygun yemeklere, insülin yapmaları için uygun ortama ve arkadaşları ya da öğretmenlerinin konuya
empati ile yaklaşmalarına olanak sağlamak için Sağlık Bakanlığı ve Çocuk Endokrinolojisi ve Diyabet Derneği arasında 2010 yılında imzalanan protokol ile
Okullarda Diyabet Programı yürürlüğe girmiştir.
Gizlilik - Şartlar
Çocuğunuzda kan şekeri düşükse, çocuğunuz çok fazla terleyebilir, titreyebilir veya aç hissedebilir. Düşük kan şekeri hızlı bir şekilde etkisini gösterir. Diyabetli kişi egzersizden
birkaç dakika sonra veya yeterince beslenmeden insülin alırsa kan şekeri düşebilir.
Çocuğunuzun kan şekeri yüksekse, çok susamış veya aç hissedebilir. Normalden daha sık idrara çıkması veya bulanık görmesi de belirtilerdendir. Yüksek kan şekeri genellikle
Küçük çocuklar, yetişkinler gibi kan şekerinin düşük olup olmadığını söyleyemezler. Ve uzun süredir bu hastalık ile yaşadıkları için şeker seviyesi semptomlarını fark
edemeyebilirler. Çocuğunuzun kan şekeri hakkında endişeleniyorsanız, belirtilere güvenmeyip, evde kan şekeri testi yapmayı ihmal etmemelisiniz.
Hem düşük hem de yüksek kan şekeri sorunlara neden olabilir ve tedavi edilmeleri gerekir. Doktorunuz çocuğunuzun kan şekerinin ne sıklıkla kontrol edilmesi
gerektiğini önerecektir.
Tedavinin seyri için çocuğunuzun 3-6 ay arasında doktor kontrolüne gitmesi gerekir. Bu ziyaretler sırasında, doktor çocuğunuzun kan şekerinin kontrol altında olup
olmadığını görmek için bazı testler yapacaktır. Bu sonuçlara dayanarak, doktor çocuğunuzun tedavi planını değiştirebilecektir.
Çocuğunuz 10 yaşına geldiğinde veya ergenliğe döneminde, diyabetten kaynaklı herhangi başka bir sorunu olup olmadığına dair testler yapılmaya başlayacaktır.
Çocuğunuzun neye ihtiyacı olduğu da yıllar içinde değişebilir. Ancak her öğünde yaklaşık aynı miktarda karbonhidrat yemek her zaman önemli
olacaktır. Karbonhidrat, kan şekerini en çok etkileyen besin maddesidir.
Şifa dileklerimle…
Gizlilik - Şartlar
Gizlilik - Şartlar
Çocuğunuzun kaygı eşiği konusunda endişeli misiniz? Mevcut kaygının normal ya da kaygı bozukluğu olup olmadığını mı merak ediyorsunuz? Aşağıdakiler size
yardımcı olabilir:
Ve yaşadığı kaygı sebebiyle yapması gereken şeyleri yapamıyorsa, çocuğunuzda Kaygı Bozukluğu olabilir.
Tıpkı yetişkinler gibi çocukların da bazı durumlarda kaygı hissetmeleri normal. Ancak çocuğunuzun kaygısı, refahını etkilemeye başladıysa bir uzman desteğine
ihtiyacınız olabilir.
Örneğin, yaklaşık 8 ay- 3 yaş arası küçük çocukların ayrılık kaygısı olarak adlandırılan bir kaygıya sahip olmaları çok yaygın. Ebeveynlerinden veya bakıcılarından
ayrıldıklarında çok huzursuz olup, ağlayabilirler. Bu, çocukların gelişiminde normal bir aşamadır ve yaklaşık 2-3 yaşlarında düzelme eğilimindedir.
Okul öncesi dönemdeki çocukların belirli korku ve fobiler geliştirmesi de yaygındır. Erken çocukluk dönemindeki sık karşılaşılan korku, hayvanları, böcekleri,
fırtınaları, yükseklikleri, suyu, kanı ve karanlığı içerir. Bu korkular genellikle yavaş yavaş kendi başlarına gider.
Çocukların hayatları boyunca kaygı duydukları başka zamanlar olur. Yeni bir okula başladıklarında, sınavlar öncesinde… Buna bağlı olarak bazı çocuklar sosyal
durumlarda utangaç hisseder ve bu konuda desteğe ihtiyaç duyabilirler.
“Örneğin, sınav zamanında herhangi bir okula giderseniz, tüm çocukların endişeli olduğunu görürsünüz, ancak bazıları o sabah okula giremeyecek kadar endişeli
olacaktır. Kaygı bozukluğu burada devrededir.
Bunun gibi şiddetli kaygı, çocukların zihinsel ve duygusal refahlarına zarar vererek öz saygılarını ve güvenlerini etkileyebilir. Endişeli hissettiren şeylerden veya
durumlardan kaçınmak için kendilerini kapatabilirler…
Gizlilik - Şartlar
Yeni şeyler denemek için güven eksikliği veya basit, günlük zorluklarla yüzleşememek
Arkadaş edinmek, halka açık yerlerde bulunmak veya okula gitmek gibi günlük aktivitelerden kaçınmaya başlamak
Çocuklar genellikle değişimi zor buluyor ve ev taşınmasından sonra veya yeni bir okula başladığında endişeli olabiliyor.
Araba kazası veya ev yangını gibi üzücü veya travmatik bir deneyim yaşayan çocuklar daha sonra kaygı bozukluğuna yatkınlık gösterebiliyor.
Aile içi şiddet ve çatışma da, çocukların kendilerine güvensiz ve endişeli hissetmelerine neden olabilir.
Öncelikle ve en önemlisi, çocuğunuzla kaygıları veya endişeleri hakkında konuşmak önemlidir. Onlara güven verin ve nasıl hissettiğini anladığınızı gösterin.
Çocuğunuz kendini ifade edebilecek yaştaysa, kaygının ne olduğunu ve vücudu üzerindeki fiziksel etkilerini açıklamaya yardımcı olabilir.
Rutinler her yaştaki çocuk için güven vericidir, bu nedenle mümkün olduğunca günlük rutinlere bağlı kalmaya çalışın.
Çocuğunuzun duygularını anlamasını sağlayacak kitap ya da filmler ile ona destek olun.
Çocuğunuz için bir şeyler yapmak veya kaygı uyandıran durumlardan kaçınmak için onlara yardım etmek yerine, çocuğunuza onları yönetmenin yollarını bulması için teşvik
Gizlilik - Şartlar
Katılma Nöbeti
https://tatlibirtelas.com/katilma-nobeti/
14 Mayıs 2019
Kategoriler: Sağlık
Etiketler: bebeklerde nefes tutma, katılma nöbeti, katılma nöbeti nedir, nefes tutma atağı nedir, nefes tutma atakları
Çocuğunuz düşme, ağlama ya da bir acı sonrasında nefes alamıyor, derisinin rengi maviye ya da daha solgun bir renge dönüşüyor ve bilincini kaybediyorsa
“katılma nöbeti” geçiriyor olabilir. Her ne kadar kulağa korkunç gelse de sıklıkla endişelenmeye gerek yoktur. Bir diğer ismiyle “nefes tutma atakları” çocuklar
arasında yaygın sayılabilecek düzeydedir ve sağlıklı çocuklarda da görülebilir.
Nöbet sırasında yaşanan bilinç kaybı, beynin kısa süreli yeterince oksijen alamamasının sonucunda bir koruma refleksi olarak ortaya çıkar. Bilinç kaybı ile birlikte
çocuğun normal nefes alıp verme fonksiyonu geri döner ve çocuk kısa süre sonra kendine gelir. Bu sebeple katılma nöbetinin hayati tehlikesi yoktur ve beyin
hasarına yol açmaz.
Sevgiler..
Gizlilik - Şartlar
Kardeş Kavgası
https://tatlibirtelas.com/kardes-kavgasi/
16 Mayıs 2019
Kategoriler: Bebek & Çocuk
Etiketler: kardeş kavgası, kardeşler arası çatışma
Bir süre sonra büyük çocuk anlayışını yitirmeye başladı. O da bir çocuktu ve şimdiye kadar oyuncakların tek sahibiyken nasıl ve hangisiyle oynayacağına kendi
karar veriyordu. Kardeş kavgası başlıyor. Büyük çocuk artık kardeşine çıkışmaya da başlamıştı. Annenin bu durumda tek seçeneği vardı; artık durumu eşitlemek ve
bebek hassasiyeti arkasına sığınamayacağına karar vermek.
Büyük çocuğun travma yaşamasına sebep olacak durumları ortadan kaldırması mümkün olmalıydı. Bu sebeple artık ayrı oynamalarına karar verdi. Böylece büyük
çocuk için rahat bir alan yaratmış oldu.
Kardeşi olan herkesin yaşadığı bu sorunlar, annenin de yardımıyla atlatılacaktır. Birçok olay ileride hatırlayıp beraber gülecekleri anılar haline gelecektir. O yüzden
sabırlı olmalıyız ve geçici dönemler olduğunu kabul etmeliyiz.
Sevgilerimle..
Gizlilik - Şartlar
Bebekler dış dünyayı keşfetmeye taklitler ve nesnelerle oynayarak başlarlar. Bu sayede oyun kavramıyla da tanışmış olurlar. Bebekler, hem duygusal becerilerini
hem de motor becerilerini oyun sayesinde geliştirirler. Bu nedenle “Çocuklar için oyunlar” serimize “1-2 Yaş Bebek Oyunları – 2” ile devam ediyoruz.
Oto Yıkama
Her çocuğun minik arabalardan en az 2 tane olduğundan eminim. Bir kaba su doldurun ve içine arabaları koyun. Kullanmadığınız temiz bir diş fırçasını bebeğinizin
eline verin. Arabalarını nasıl yıkayabileceğini gösterin ve onu göreviyle baş başa bırakın. Bu küçük aktivite kaba motor becerilerinde bebeğinize yardımcı olur ve
sonunda temiz oyuncaklar elde edersiniz.
Bant Yol
Beyaz bir bantla evinizdeki eşyaların üzerine küçük yollar yapın. Elinizdeki çeşitli oyuncakları yol kenarlarına yerleştirin. Salonun ortasındaki bu küçük şehir
çocuğunuzun çok hoşuna gidecek, eşyaların engebelerini hissetmeye bayılacaktır.
Gizlilik - Şartlar
Post-it Yapıştırma
1-2 yaş bebek oyunları – 2 listemize çok yorgun olduğunuz zamanlarda tercih edebileceğiniz bir etkinlikle devam ediyoruz. Bazen hiç enerjiniz olmayabilir. Tek
isteğiniz bebeğinizin bir süre kendi kendine oynamasıdır. Öyleyse eline bir miktar post-it not kağıdı verin ve evinizi renklendirmesini izleyin.
Saklambaç
Saklambaç her yaştan çocuğun, hatta yetişkinlerin bile severek oynadığı geleneksel oyunlardan biridir. Hemen hemen bütün çocuklar ayaklanmaya başladığı andan
itibaren, bu oyunu bayılarak oynamaya başlarlar. Evin içerisinde çeşitli yerlere saklanın ve bebeğinizle keyifli dakikalar yaşayın.
Duygu Kuklaları
Gizlilik - Şartlar
Şekil Keşfi
Herhangi bir kağıda kare, çember, üçgen gibi şekiller çizin. Şekillerin içlerini farklı renklerle boyayın. Şekilleri çizerken evdeki çeşitli nesnelerden faydalanın. Böylece
bebeğinizin şekilleri hem tanıması hem de eşleştirmesi için mükemmel bir fırsat yaratın.
Bul Bakalım
İki ya da 3 karton bardağı ters çevirerek çocuğunuzun önüne koyun. Bardaklardan bir tanesinin içerisine herhangi bir nesne koyun. Bardakları yavaş hareketlerle
karıştırarak, küçük nesnenin hangi bardağın içinde olduğunu bulmasını isteyin.
Gizlilik - Şartlar
Kağıt Gemi
Birçoğumuz origami yöntemiyle gemi yapmayı biliyoruzdur. Bilmeyenler internetten izleyerek kolayca öğrenebilirler. Kağıtları katlayarak bir kaç gemi yapın, bir
leğene su koyarak yüzdürün. Bebeğinizin gemileri üfürerek yüzdürmesini isteyebilir, böylece küçük çaplı nefes çalışması da yapmış olursunuz.
İyi eğlenceler..
Gizlilik - Şartlar
Doğum Lekeleri
https://tatlibirtelas.com/dogum-lekeleri/
18 Mayıs 2019
Kategoriler: Bebek & Çocuk, Sağlık
Etiketler: doğum lekeleri, hemangioma, hemanjiom, hemanjiyom
Doğum lekeleri, genellikle doğumda ya da doğumdan kısa bir süre sonra bebeğinizin vücudunda görülen lekelerdir. Ve çok sık karşılaşılır.
Yüz bölgesi ya da vücudun herhangi bir yerinde görülebilirler. Doğum lekeleri renk, boyut, görünüm ve şekillerine göre değişebilirler. Bir kısmı kalıcı ve zamanla
büyüyebilirken bir kısmı ise zamanla kaybolurlar. Çoğu lekeler zararsızdır, ancak bazılarının altında bir sağlık problemi yatıyor olabilir.
Doğum lekeleri bazı durumlarda, görüntü sıkıntıları sebebi ile (kozmetik açıdan) tedavi edilmelidir.
Doğum lekeleri, hamile bir kadının hamileliği sırasında yaptığı veya yapmadığı hiçbir şeyden kaynaklanmaz. Doğum lekelerinin oluşmasının altında
yatan sebep bilinmemektedir.
Ancak bazı lekelere gen mutasyonları neden olabilir. Örneğin bazı şarap lekesi çeşitlerine kalıtsal olmayan genetik bir mutasyonun neden olduğu bilinmektedir.
Somon Lekesi
Bu kırmızı veya pembe lekeler genellikle gözler arasındaki alanda, göz kapaklarında veya boynun arkasında görülür. Melek öpücükleri veya leylek ısırıkları olarak da
adlandırılırlar. Derinin altındaki küçük kan damarları kümelerinden kaynaklanır. Somon lekeleri tıbbi tedavi gerektirmeyen lekelerdir. Çoğu zaman renkleri solar.
Hemanjiomlar
Bu doğum lekeleri pembe, mavi veya parlak kırmızı renkte görünebilir. Genellikle ekstremitelerde (kollar ve bacaklar), başta veya boyunda bulunurlar.
Hemanjiomlar küçük boyutlu ve düz halde oluşabilir. Hemanjiomlar genellikle bebeklerin ilk birkaç ayında büyüme eğilimindedirler. Bir süre sonra büyüme durur ve
Gizlilik - Şartlar
çocuk ergenliğe ulaştığında tamamen kaybolurlar. Bazen soluk iz bırakabilirler. Lekenin görüntüsü nedeniyle çilek ya da kiraz hemanjiomları olarak da adlandırılırlar.
Porto şarabı lekeleri, derinin altındaki küçük kan damarlarının anormal oluşumundan kaynaklanır. Vücudun herhangi bir yerinde oluşabilirler, ancak genellikle yüzde
ve boyunda bulunurlar. Porto şarabı lekeleri pembe veya kırmızı renkte oluşabilir ve koyu kırmızı veya mor renge dönebilirler. Zamanla solmazlar ve tedavi
edilmezse koyulaşabilirler. Leke bölgesi sert, kuru ve pürüzlü olabilir. Özellikle göz kapaklarında oluşan lekeler için izlem ve tedavi gerekir. Bu tür lekeler nadiren
genetik koşullar ile ilişkilendirilebilir.
Benler
Ben diye adlandırdığımız lekelerdir. Pembe renkten açık kahverengiye veya siyah renklerine kadar çeşitlilik gösterir. Boyutları değişir ve düz veya şişkin olabilirler.
Tipik olarak yuvarlaktırlar. Yüzünüzde veya vücudunuzun herhangi bir yerinde ben oluşabilir. Bazı benler kaybolur, bazıları ömür boyu sürer. Bir bendeki değişiklik
bazen cilt kanseri ile bağlantılı olabilir.
Gizlilik - Şartlar
Çocuğunuzda birden fazla bu lekeden varsa, aynı zamanda “nörofibromatozis” olarak adlandırılan nadir bir tıbbi durum habercisi olabileceği için, doktor
kontrolünde olması önem taşır.
Mongol Lekeleri
Bu düz, mavimsi gri lekeler çoğunlukla koyu tenli kişilerde görülür. Zararlı değillerdir ama bazen morarma ile karıştırılırlar. Mongol lekeleri tipik olarak alt sırt ve
kalçalarda görülür. Genellikle 4 yaşına kadar tamamen kaybolurlar.
Lazer Tedavisi
Lazer tedavisi , şarap lekesi gibi lekeleri giderebilir veya önemli ölçüde hafifleterek daha az görünür hale getirebilir. Bu tedavi türü bir dermatolog veya cerrah
tarafından gerçekleştirilir. Mukavemet için modüle edilebilen yüksek konsantrasyonlu darbeli ışık demetleri kullanır.
Lazer tedavisisinin en başarılı olduğu dönem bebeklik dönemidir. Ancak daha büyük çocuklarda ve yetişkinlerde de kullanılabilir. Genellikle birkaç seansa ihtiyaç
duyulabilir. Lazer tedavileri rahatsız edici olabilir ve lokal anestezi gerektirebilir. Genellikle kalıcı sonuçlar verir. Geçici şişme veya morarma meydana gelebilir.
Beta-Blokerler
Beta-blokerler, yüksek tansiyon tedavisinde kullanılan oral ilaçlardır. Propranolol, hemanjiomların boyutunu veya görünümünü azaltmak için de kullanılabilecek bir
beta bloker türüdür. Kan damarlarını daraltarak ve kan akışını azaltarak çalışır. Bu hemanjiomun yumuşamasına, solmasına ve büzülmesine neden olur. Bir başka
beta-bloker, timolol topikal olarak uygulanabilir ve benzer sonuçlara sahip olabilir.
Kortikosteroidler
Kortikosteroidler oral yolla alınabilen veya doğrudan doğum lekelerine enjekte edilebilen anti-enflamatuar ilaçlardır. Doğrudan doğum kanının boyutunu küçültmek
için kan damarlarında çalışırlar.
Cerrahi Operasyon
Bazı doğum lekeleri cerrahi olarak alınarak başarılı bir şekilde tedavi edilebilir. Bunlar, etraflarını saran sağlıklı dokuya zarar verebilecek çok derin hemanjiomları
içerir. Bazı büyük benler de çıkarılabilir.
Doğum lekesinin kaldırılması tipik olarak poliklinik bazında yapılır. Doktor lokal anestezi uyguladıktan sonra doğum lekesini çıkarmak için küçük bir neşter
kullanır. Doğum lekesi büyükse, birkaç randevu boyunca bölümler halinde kaldırılabilir.
Doku genişlemesi, bazen doğum lekelerinin cerrahi olarak çıkarılmasıyla bırakılan izleri azaltmak için kullanılan başka bir cerrahi tekniktir. Doğum lekesinin yanında
bulunan sağlıklı derinin altına balon yerleştirilmesini gerektirir. Bu da yeni ve sağlıklı bir cildin flep şeklinde büyümesine neden olur. Bu flep daha önce doğum
lekesinin bulunduğu bölgeyi kapatmak için kullanılır. Balon daha sonra kaldırılır.
Çocuğunuzun doğum lekesini izlemek önemlidir. Büyüklük artışı, şişkinlik veya koyu renk pigmentasyon gibi değişikliklerde ya da bunların hızla gelişmesi
durumunda çocuğunuzun doktoruna bildirin.
Benler bazen cilt kanserine dönüşebilir. Bu çocuklarda nadir görülür ancak yetişkinlerde ciddi bir husustur. Çocuğunuz büyüdükçe benlerindeki değişikliklerini takip
etmelisiniz.
Bakılması gerekenler arasında renk, boyut ve şekilde değişiklik gelir. Düzensiz sınırları olan benler de bir dermatolog tarafından görülmelidir.
Gizlilik - Şartlar
Çocuğa özgüven kazandırmak çocuğun gelişimi açısından en önemli eğitimlerden biridir. Ve bu eğitimin başlama yaşı yoktur. Henüz bebekken yaptığı her hareketini
alkışlamamız, tebrik etmemiz ya da cesaretlendirmemiz bu eğitimin parçasıdır. Ancak bilindiği gibi çocuklar büyüdükçe karşılarına çıkan zorlukların dereceleri de
artmaktadır. Eğer çocuk birşeyi yapmak isteyip de yapamadığında cesaretlendirilmezse özgüveni eksik bir birey olarak yetişecektir.
Tabi ki anne ve babalar olarak önlem almak için “kızım düşersin, oğlum oradan atlanmaz canın acır” gibi cümleleri kurmaktayız. Ancak bu tarz cümleleri çocuğun
her hareketinde söylüyorsak bir sorun ortaya çıkabilir, yoksa riskli durumlarda çocuklarımızı korumak için bilgilendirmemiz elbette gerekmektedir.
Aşağıdaki 20 cümle ile çocuklarımızı cesaretlendirebilir, özgüvenlerinizi kazandırabiliriz. Özellikle içe kapanıklılık, korku, cesaretsizlik, yeni olana karşı uzak durma
gibi davranışlar sergileyen çocuklarımızla iletişimimizde yardımcı olacaktır.
2- Çok cesurcaydı!
Çocuğun yaptığı hareketin farkında varması açısından bu cümleyi kurmamız önemlidir. Özellikle içe kapanık çocuklarda ‘ben de yapabiliyorum’u hissetmesi için
söylenmelidir.
Gizlilik - Şartlar
4- Sana güveniyorum!
Anne ve babası olarak çocuğumuza inanıyor ve yapabileceklerine dair güvenimiz var. Ancak bunu ona söylüyor muyuz? Söylediğimizde onların da kendilerine olan
inancı tetiklenecektir.
Gizlilik - Şartlar
12- Biliyorum çok zor ama daha önce de (zor bir şeydi) yapmıştın hatırla.
Çocuğa özgüven kazandırmak için daha önce başardığı zorlukları hatırlatın. Bu onu cesaretlendirecektir.
14- Çok merak ediyorum (eğer sen bunu yapsaydın) ne olurdu acaba?
Merak unsuru çocukları heyecanlandıran bir durumdur. Yapmaktan çekindiği durumlar için bu şekilde soru sorarak bir adım sonrasını kendisinin görmesini
sağlayabilirsiniz. Ve bir sonraki denemede daha fazla cesaret gösterecektir.
Gizlilik - Şartlar
18- Bu yeni bir şey seni korkutmuş olabilir ama yeni şeyler genelde çok eğlenceli olabilir.
Bazı çocuklar sürekli aynı şeylerle oynamayı, aynı yemekleri yemeyi, aynı arkadaşlarla oynamayı tercih ederler. Yeni şeylere kapalı olurlar. “Bir kere de denesen ne
olur bak tadı çok güzel!” “Bak yeni arkadaş hadi onla da oyna. Yavrum neden dibimden ayrılmıyorsun git oyna” gibi cümleler yerine eğlenceli ve heyecanlı
olduklarına dair vurgu yaparak onları ikna etmeye çalıştığımızda daha etkili olacaktır.
19- Biliyorum kendini çok zorladın, ama gösterdiğin çaba için seninle gurur duyuyorum.
Çocuğa özgüven kazandırmak illaki onun yaptığı şeylerde başarılı olmasını beklemek olmamalıdır. Çocuklarımızı normalde yapmaktan geri durdukları şeyleri
yapmaya çabalarken gördüğümüzde de onları desteklemeliyiz. Özellikle gösterdiği çabayı kutlamak daha önemlidir.
20- Bazen hatalar yaparız, ama biliyor musun biz bu şekilde öğrenmiş de oluruz.
Çocuğunuzla büyümek, değişmek ve risk almak üzerine konuşun. Ve hayatımızın her aşamasında özgüvenimizin de geliştiğini belirtin. Yaptığımız hatalardan nasıl
öğrendiğimize dair örnekler verin.
“Beni tekrar et “Yapabilirim” pozitif yaklaşım ve olumlamalar çok önemlidir. Çocuğunuzun cesaretinin kırıldığı noktada siz ona inanın ve o da kendine inansın.
Gizlilik - Şartlar
Hızlı büyüyen, kalınlaşan ve parıldayan saçlar birçok hamilenin sahip olmayı sevdiği bir hamilelik belirtisidir. Öyleyse hala zaman varken bu harika saçlarınızın tadını
çıkarın çünkü doğumdan sonraki aylarda doğum sonrası saç dökülmesi yaşayabilirsiniz. Peki bu durumla nasıl başa çıkabilirsiniz?
Panik yapmadan önce bu durumunun normal olduğunu bilmenizde fayda var. Bu süreçte saç dökülmesine neyin sebep olduğu, ne kadar sürdüğü ve tedavisi için
neler yapabileceğinizi öğrenmeniz iyi hissettirecektir.
Bir saç teli, aktif veya büyüyen faz olarak adlandırılır ve saçımızın uzunluğunu belirler. Bir süre sonra, saç folikülü dinlenme evresine girmeden önce bir geçiş
evresine girer. Sonrasında dökülme meydana gelir ve işlem tekrardan başlar.
Hamilelik öncesi, sırası ve sonrasında hormon seviyelerinizle ilgili değişiklikler saç büyümesini etkileyebilir. Doğumdan sonra hormonal dengesizlik yaşamak
tamamen normaldir ve bu dengesizliğin belirtilerinden biri de saç dökülmesidir. Gizlilik - Şartlar
Doğum sonrası saç dökülmesi, doğumdan sonra vücudunuzdaki ani hormon değişimleri, özellikle progesteron ve östrojen arasındaki değişim
nedeniyle meydana gelir.
Hamilelik sırasında vücudunuz, saç büyüme döngüsünün dinlenme evresinden ziyade büyüme evresine daha fazla folikül gönderen östrojen miktarını arttırır. Bu
süre zarfında daha dolgun ve kalın saçlarınız olabilir. Ayrıca saçlarınızın hamilelik sırasında gebelik öncesine göre daha hızlı uzadığını da fark edebilirsiniz.
Doğumdan sonra östrojen seviyeleri düşer (gebelik öncesi seviyelerine geri döner), saç kökleri istirahat aşamasına girer. Ve dinlenme evresinden yaklaşık 100 gün
sonra, saçlar dökülmeye başlar.
Doğum sonrası dönemde östrojen ve progesteron değişikliklerine ek olarak, stres ve beslenme de saç büyümesini etkiler.
Tiroid bezinin iltihabı nedeniyle oluşan tiroidit, hormonların dengesizliği ile saç büyümenizi etkileyebilir.
Doğum sonrası saç dökülmesinin geçici olduğunu hatırlamak önemlidir. Birçok kadında saç dökülmesi doğumdan sonra 4 ay kadar devam eder ve tipik saç modeli
büyümesine göre 6 ay sonra da geri gelir.
Doğum sonrası ciddi saç dökülmesi yaşadığınızı düşünüyorsanız veya belirtiler bir yıldan uzun süre devam ediyorsa doktorunuzla görüşmenizde fayda olacaktır.
Dökülme durumu hormon değişikliğinin normal bir sonucu olduğundan, hemen durdurabileceğiniz bir şey değildir. Bununla birlikte, doğum sonrası saç dökülmesinin
etkilerini en aza indirmek ve sağlıklı saç büyümesini teşvik etmek için atabileceğiniz adımlar vardır.
Sağlıklı beslenme
Hepimiz sağlıklı beslenmenin optimal sağlık ve refah için önemli bir faktör olduğunu biliyoruz. Özellikle doğum sonrası kadınlar için sağlıklı beslenme, genel olarak
iyileşmenize ve doğum sonrası saç dökülmesinin ilerlemesini önlemenize yardımcı olabilir.
Beslenme şeklinizin öncelikle sebzelerde, tam tahıllarda ve taze meyvelerde bulunan gerekli vitamin ve besin dengesini içerdiğinden emin olun. Tabii ki gün
Gizlilik - Şartlar
boyunca bol su içmeyi unutmayın.
C vitamini
E vitamini
Çinko
Bu besinler doğum sonrası beslenme listenizde zaten mevcut olabilir, bu nedenle herhangi bir takviye almadan önce doktorunuzla konuşmayı unutmayın.
Stresinizi azaltın
Stres seviyenizi düşürmek için adımlar atmanız, hormon dengesizliklerini düzenlemeye yardımcı olur.
Ev işlerine yardım etmesi ve arada bir çıkıp nefes alabilmeniz için bebeğinize bakabilecek yakınlarınızdan yardım istemekten çekinmeyin.
Doğum sonrası saç dökülmesi üzücü olsa da, değişen hormonlarınızın tamamen normal bir belirtisidir. Ancak ihmal etmemeniz gereken doğum sonrası
semptomlardan biri depresyondur. Doğum sonrası tepkilerinizde aşırılık hissediyorsanız bunu doktorunuzla paylaşın.
Saçınızın uzunluğuna bakılmaksızın, saçınıza uygulanan “stres” miktarını azaltmak için saç stilinizi ayarlayın. Saçların yırtılmasını veya dökülmesini önlemek için
sert fırçalamayı sınırlayın ve saçlarınızı at kuyruğu gibi stillere zorla sokmamaya çalışın.
Saçlar ıslak olduğunda daha kırılgandır, bu nedenle saçınızı yıkadıktan veya kurumasını bekledikten sonra hafifçe fırçalayın. Saç kurutma makinenizi soğuk bir ayara
getirin ve aşırı sıcaktan kaynaklanabilecek başka zararları önlemek için maşa ya da düzleştirici kullanmaktan kaçının.
Doğal yöntemler
Doğum sonrası saç dökülmesi durumuna bazı doğal yağlar ile engel olmak isteyebilirsiniz. Bunlar:
Şampuanınıza birkaç damla nane yağı ekleyebilirsiniz, saçları nemlendirir ve parlaklığını artırır.
Balık veya keten tohumu yağı tüketin. Bunlar, sağlıklı saçı teşvik eden omega-3, omega-6 ve omega-9 gibi temel yağ asitleri seviyelerinin geri kazanılmasına yardımcı olurlar.
Saç derisini harekete geçirebileceğinden, badem yağı veya hint yağı ile hafifçe kafa derisine masaj yapmayı deneyebilirsiniz.
Özet olarak
Tipik olarak, doğumdan sonra saç dökülmesi, hormon seviyeleri normale döndüğünde kendiliğinden düzelir. Geçici saç dökülmesi konusunda stres yapmamaya
çalışın ve bunun sadece doğumdan sonraki iyileşmenin normal bir parçası olduğunu kabul edin.
Sevgiler…
Gizlilik - Şartlar
Zeka geliştiren oyunlar denildiğinde genellikle akla matematik ile ilgili oyunlar gelir. Halbuki bütün çocuk oyunları aslında dolaylı da olsa zeka geliştirir. Özellikle
eğlenerek oynanan her oyun çocuklarımızın yeteneklerine, gelişimlerine ve zekalarına katkı sağlar.
Aşağıda listelediğimiz oyunlar 2-5 yaş arası çocukların zeka gelişimine en çok katkı sunan oyunlardır. Çocuklara alınan onlarca oyuncağın arasından en çok hangileri
çocuklarımızın zekasını geliştiriyor bu şekilde değerlendirmiş de oluruz.
1- Bloklarla oyunlar
Tahta blok, lego gibi üst üste, iç içe geçebilen oyuncaklar çocuklar ve hatta yetişkinler için vazgeçilmez zeka oyunlarındandır. Farklı şekiller ve farklı renklerdeki
bloklar tercih edilmelidir. Hayal gücü ve el yeteneklerini geliştirmek için en populer zeka geliştirici oyuncakları çocuklarımızın sepetlerinden eksik etmemeliyiz.
2- Yap Boz
Gizlilik - Şartlar
3- Kelime Avcısı
Kelimeler ile resimleri yanyana göstererek kelimelere karşı bir görsel hafıza oluşturmaya çalışılan bir oyundur. Örneğin hayvan resimlerinin olduğu kartlar ile
isimlerinin yazdığı kartları (bunlar yine blok ya da magnetler de olabilir bir kağıda kendiniz de yazabilirsiniz) önce siz okuyarak gösterin. Birkaç denemeden sonra
resimler ile kelimeleri karışık şekilde yerleştirin ve resmi gösterip bunun adı hangisiydi diye sorun.
Gizlilik - Şartlar
6- Labirent Oyunları
Labirent oyunlarını, görsel takip yeteneği, problem çözme kabiliyeti, hayal gücünü geliştirme, motor yeteneklerini geliştirme açısından çok etkilidir. Bu çalışmalarını
etkinlik kitaplarında ya da çeşitli çocuk dergilerinde bulabileceğiniz gibi siz de çizebilirsiniz. Çocuğunuz labirentin içini çizerken siz de ‘sağa, sola, aşağıdan,
yukarıdan’ gibi komutlarla çocuğunuzun yön bilgilerini de geliştirebilirsiniz.
7- Kutu Oyunları
Etkinlik kitapları ve dergilerde çokca bulabileceğimiz oyunlardandır. Zar atarak ilerlenilen çeşitli tuzaklara gelindiğinde geriye dönen ya da belli kutucuklara
geldiğinde ileriye atlamayı gösteren bu oyunlar çocuklara sayı saymayı, ileri-geri gitme kavramlarını ve sıra beklemeyi yani sabretmeyi öğretmektedir.
Gizlilik - Şartlar
Müzik açın ve çocuklardan kağıtların etrafında dans ederek dönmesini isteyin. Müziği kapattığımızda iskambil kağıtlarından birini çekin gelen rakam hangisi ise o
sayının olduğu şekli göstermelerini isteyin. Sayı sayma ve numara hafızasını geliştirme açısından etkili ve eğlenceli bir oyundur. Yukarıda anlattığımız Kelime Avcısı
oyunundaki materyallerle de bu oyun oynanabilir.
Gizlilik - Şartlar
Ayrıca hayatta yeni şeyler öğrenme ve kavrama kabiliyetlerini artırır. Çocuklarımıza 6-7 yaşına gelene kadar biz bilmiyorsak da farklı dillerde çocuk şarkıları
dinletebiliriz. Renkleri, sayıları hayvan isimlerini hangi dilde olduklarını da söyleyerek öğretebiliriz.
Gizlilik - Şartlar
Dans etme; çocuğun genel motor yeteneklerini, beynin koordinasyon becerisini, sosyalleşmesini ve özgüvenini geliştirir.
El-Parmak Boyama Çalışmaları; yaratıcılık, hayal gücü, ince motor yeteneği, renklerle yapılan deneyimler sayesinde keşfetme güdüsü gibi birçok yeteneği
geliştirmektedir.
Müzikal enstrümanlar; Sesler çocukların beyinleri için en etkileyici uyarıcılardır. Çocukların bu sesleri kendilerinin çıkarmaları, oyuncak da olsa bir müzik aleti ile
oynamaları onların duygusal gelişimlerini, IQ seviyelerini, sosyal yeteneklerini ve tabiki motor yeteneklerini geliştiren önemli bir araçtır. Özellikle bir profesyonelden
alınan enstrüman dersleri sayesinde çocuklarda disiplinli ve sabırlı olmak gibi özellikler de daha hızlı gelişir.
Hikaye kitabı okuma; Dil ve iletişim becerileri için en önemli araçtır. Ayrıca yaratıcılık ve hayal gücünü geliştirmenin de en iyi yoludur. Başka dillerdeki hikaye
kitaplarını okumak da çocuklarda zeka gelişimi için önemlidir.
Çocuklarımızı tanımanın yeteneklerini keşfetmenin en iyi yolu onlarla oynamaktır. Hem fiziksel hem zeka gelişimleri açısından en önemli şey onların mutlu olmasıdır.
Oyun oynarken öncelikle birşey öğrenmesini değil eğlenmesini dikkate almalısınız. Çocuğunuz eğer eğleniyorlarsa vermek istediğinizi mutlaka alacaktır.
Gizlilik - Şartlar
Sevgili ebeveynler! Tuvalet alışkanlığında gerekli olan malzemeler listesini stoklayarak sürece daha hazır olmak ister misiniz? İç sesinizi duyuyor gibiyim!
Bu yazıyı kızına tuvalet alışkanlığı kazandırma niyetine girmiş bir annenin ekipman araştırması olarak kabul edebilirsiniz. Umarım sizlere de faydası dokunur.
Öncelikle sürece psikolojik olarak hazırlıklı olabilmemiz gerekiyor. Tecrübeli annelerden aldığım geri dönüşümlere göre bir miktar yorulacağız! Bu sebeple başlangıç
için size harika iki yazı önerim var…
Tuvalet alışanlığı edindirmeye karar verdiyseniz, başarılı olmak için çok önemli bir öge var: Sabır!
Banyo İçin
Gizlilik - Şartlar
Lazımlık
Lazımlıklar, küçük öğrenciler için mükemmel boyuttadır ve çeşitli renklerde, tanıdık çizgi film karakterlerinde, müzikli ve şarkılı seçeneklerde bulunabilirler.
Çocuklar için lazımlık kullanmak, boyutları açısından geleneksel bir tuvalete göre daha az korkutucu ve daha kolay olacak, gerekirse evin içinde hareket
ettirilebilecektir.
Tuvalet Adaptörü
Bir lazımlıktan daha küçük ve daha ucuz olan tuvalet adaptörü, geleneksel klozetin üstüne oturur ve tuvaleti çocuk dostu bir boyuta indirger. Çoğu renkli
tasarımlara ve daha fazla konfor için yastıklı bir mindere sahiptir. Tuvalet adaptörlerinin tuvaletinizi işgal etmemesi için kolay sökülüp takılmasına yarayan kulpları
vardır.
Tabure
Küçük bir plastik veya tahta tabure, çocuğunuzun tuvalete oturmasına yardımcı olur. Aynı zamanda tabure çocuğunuza güven ile denge hissi verecektir ve tuvaleti
kullanmak için doğru pozisyonda durmasına yardımcı olacaktır. Tabure ayrıca çocukları, ellerini yıkamak için lavaboya ve musluk seviyesine kadar yükseltmek için
de kullanışlıdır.
Gizlilik - Şartlar
Tuvalet kağıtları tuvaletlerde standart olarak bulunur. Bunun yanı sıra çocuğunuzun altını temizlemek için tuvalet kağıdı dokusundan daha yumuşak olan yıkanabilir
mendiller ya da doğal ıslak mendiller, kolay temizlik için işinizi görecektir.
Tuvalet alışkanlığı edindirme süreci, iyi hijyen öğretimini de içerir. Bu nedenle tuvalet sonrası el yıkamayı teşvik edecek bir el sabunu seçin (veya çocuğunuzun
seçmesine yardım edin). Köpük sabunlar daha eğlenceli olduğu için tercih edebilirsiniz.
Çocuğunuz İçin
Bir lazımlık seçmek kesinlikle önemlidir, ancak bu görev için küçük öğrencinizi donatmak da çok önemlidir. Motive edici iç çamaşırlarından, kolayca çıkarılabilen
pantolonlara kadar birçok öge bu konuda yardımınıza koşacaktır.
İç Çamaşırları
Gizlilik - Şartlar
Büyük çocuk iç çamaşırları, çocuğunuzun çocuk bezlerinin ötesine geçmesine yardım etmede önemli bir itici güç olabilir; çocuğunuzun giyeceği şeylere karşı
heyecanlanması, başarılı alışma sürecinin kilit bileşenidir. Farklı renkler, desenler, karakterler ve temalar içeren iç çamaşırları bu dönemde işinizi kolaylaştıracak!
Tuvalet alışkanlığında gerekli olan malzemeler denilince akla gelen şeylerden biri de kolay çıkarılabilir alt giyim kıyafetleridir. Düğmeli pantolonlar, zıbınlar ya da bu
tip zor çıkarılan kıyafetler, tuvalet alışkanlığı edindirmede sizi ve çocuğunuzu zorlayacaktır.
Bu tip kıyafetler yerine çocuğunuzun kendisinin de kolayca çıkarabileceği beli lastikli alt giyim tercihleri doğru olacaktır.
Alıştırma Külotları
Alıştırma külotları, hem tek kullanımlık hem de yeniden kullanılabilir / yıkanabilir stillerde ve çocuğunuzun ıslaklığını hissetmesi için tasarlanmıştır (bebek bezinin
aksine). Bu sayede çocuğunuz, ne zaman tuvaletini yaptığını bilecek ancak ıslaklık içeride kalacaktır. Bazı aileler için alıştırma külotları, tuvalet alışkanlığı edindirme
sürecinde gerekli bir orta adımken diğerleri için, çocuk bezlerinden iç çamaşırlarına geçişi uzatan bir koltuk değneği olarak görülebiliyor.
Gizlilik - Şartlar
Yatma Zamanı
Çoğu uzmana göre gece tuvalet alışkanlığı, gündüzden tamamen farklıdır. Yani çocuğunuz gündüz alışkanlık kazanmış olsa bile gece alışkanlığı edinemeyebilir. Bu
durumun ne ebeveynlikle ne de çocuğunuzun çabaları ile bir ilgisi yok diye de ekliyorlar… Sebep tamamen anatomi. Yani fiziksel ve gelişimsel.
Gündüz külotları genellikle 8-10 saatlik bir gece ıslaklığını kaldıracak kadar emici değildir. Gece eğitim külotları gündüz emsallerinden daha emicidir ve tek
kullanımlık ya da tekrar kullanılabilir / yıkanabilir stillerde mevcuttur. Çocuğunuz gündüz tuvalet alışkanlığı edinmede ustalaşmaya çalıştığı için, gece külotları bebek
bezi yerine geçebilen faydalı bir geçiş nesnesi olarak sayılabilecektir.
Bezler yıkanabilir ve kazalar halledilir, ancak kirli bir yatak kolay bir temizlik işi değildir! Ancak su geçirmez yatak örtüsü satın alarak bu sorunu önleyebilirsiniz!
Koruyucu yatak örtüsü sayesinde gece kazaları ile hızlı bir şekilde başa çıkılabilir. En az iki örtü muhakkak gereklidir.
Ekstra Katmanlar
Gizlilik - Şartlar
Tecrübeli annelerden aldığım tüyolara göre yatak üzeri ekstra katman, gece kazaları esnasında daha hızlı yol almayı sağlıyor. En az iki tabaka ve su geçirmez şilte
koruyucusu ile yatağı katmanlayabilirsiniz. Kazalar olabilir, ancak kendinizi gece yarısı yataklarının yeniden yapılandırılmasından kurtarmış olursunuz.
Temizlik Gereçleri
Kazalar için hazırladığınız kağıt havlu veya yer silme kaynağınız olduğundan emin olun ve kaçınılmaz temizlik için dezenfekte edici deterjanlar kullanın.
Ve yine tecrübeli anneler BabyBus’ın Tuvalet Eğitimi oyununun çocukları heyecanlandırdığı ve alışkanlık kazanmalarına yardımcı olduğunu söylüyorlar.
Takip / Zamanlayıcı
Tuvalet alışkanlığının başlangıç sürecinde, hem çok sayıda uygulama fırsatı sağlamak, hem de kazaları önlemek için çocuğunuzu sık sık tuvalete götürmeniz gerekir.
20 dakikalık aralıklarla ayarlanan bir zamanlayıcı, tuvalete gitmek için kolay hatırlatmalar sağlayabilir.
Edit: Tecrübeli anneler, çocuğunuz için ayrı bir klozet fırçası edinilmesinin daha hijyenik olacağını vurguluyor.
Gizlilik - Şartlar
Eskiden seyahat etmek ne kadar kolaydı değil mi? Sırt çantanıza ya da valizinize birkaç kıyafet koyup, pasaportunuzu ve kredi kartınızı yanınıza aldığınızda geriye
tek bir görev kalıyordu; tatilin tadını çıkarmak. Bütün bunlar çocuklarımız hayatımıza girdikten sonra en azından belirli bir süre, (yaşlanıp tekrar çocuksuz seyahat
edeceğimiz zamana kadar) değişti. Bu nedenle tüm ailelerin ihtiyaç duyacağı bir “Çocukla Tatil İçin İhtiyaç Listesi” yazısı hazırlamaya karar verdik.
Çocukla tatile çıkmadan önce her ailenin kafasında benzer sorular canlanır. Ya bir şey unutursak? Ya hastalanırlarsa? Onları saatler süren bir uçuş ya da araba
yolculuğu için nasıl eğlendireceğiz? Tatil için valiz hazırlarken, tam organize olmanız gerekir. Bu da liste yapmak demek! Hayat çocuğunuzun en sevdiği oyuncağını
unutmayı size yasaklıyor!
Şapka
Pijama
Battaniye
Terlik
Ayakkabı, sandalet
Mayıs
Güneş gözlüğü
Seyahatiniz sırasında yanınızda pratik bir bebek arabası olması da önemlidir. Uçak yolculuklarında bebek arabası uçağa binene kadar yanınızda kalabilir, uçağa biniş
esnasında görevlilere teslim edebilirsiniz. Böylece çocuklarınız o uzun uçak koridorlarında yürümek zorunda kalmazlar.
Bebek arabasını çocuğunuzu akşamları restoranlarda uyutmak için yada gezi sırasında yorulmaması için de kullanabilirsiniz. Ayrıca gezmeye devam ederken
yanınıza almanız gereken tüm ekstra eşyaları taşımak için de işinize yarayacaktır.
Bebek arabası
Bebek arabası yağmurluğu
Sivrisinek cibinliği
Bebek kangurusu
Atıştırmalıklar
Banyo Listesi
Yolculuğa çıkmadan önce büyük şişe duş jeli ve şampuanları, küçük seyahat şişelerine koyabilirsiniz.
Diş fırçası
Diş macunu
Vücut Losyonu
Fırça, tarak / Toka
Tırnak makası
Gizlilik - Şartlar
Ateş ölçer
Kabızlık ilacı
Böcek ısırıklarına karşı merhem
Serum Fizyolojik
Burun Aspiratörü
Çocuklar her zaman çok sayıda oyuncağı bavullarına koymaya çalışırlar. Onları birkaç kitap, bir kart oyunu ve belki de birkaç küçük oyuncakla sınırlandırmaya
çalışmak gerekir. Kart oyunları çok fazla yer kaplamadığı ve tüm aile için eğlenceli olduğu için her zaman işe yarar. Ayrıca her zaman hava alanlarında,
restoranlarda çocukları eğlendirmek için boyama kitapları, etkinlik kitapları ve boya kalemleri bulunmalı.
Kitaplar
En sevdiği oyuncak
Bulmacalar
Şişme top
Nereye gideceğinize bağlı olarak, her zaman yakınlarınızda çocuk bezi ve ıslak mendil gibi temel malzemeleri satın almak için mağaza bulamayabilirsiniz. Bezler
bavulunuzda çok yer kaplarlar, ancak ihtiyaç halinde bulamamaktansa hepsini yanınıza almak daha mantıklı.
Seyahat ederken biberonları nasıl sterilize edeceğiniz ebeveynler için her zaman bir endişe kaynağıdır. Talep üzerine artık birçok otel sterlizatör sağlıyor. Eğer böyle
bir imkan yoksa yanınıza biraz bulaşık deterjanı alırsanız otel adasında biberon ve emzikleri yıkayabilirsiniz.
Gizlilik - Şartlar
Islak mendil
Pişik kremi
Mat değiştirme
Sterilizatör / Sterilizatör torbaları / Sterliser tabletleri
Atıştırmalıklar
Biberon
Emzik
Formül mama
Mama için termos
Kaşık ve çatal
Diş kaşıyıcı
Muslin örtü
Önlük
Bebek telsizi
Bir plaj tatili planlıyorsanız, otel dükkanlarının genellikle güneş kremi ve böcek ilacı gibi şeyler için normalden çok daha fazla ücret aldığını unutmayın.
Güneş kremi
Şapka
Havlu
Sivrisinek kovucu
Kova ve kürek takımı
Plaj topu
Kolluk / Simit
Plaj çantası
Plaj havlusu
Çocukla tatil fikri gözünüzü korkutuyor olabilir. Belki de sırf bu yüzden tatil planlarınızı erteliyor da olabilirsiniz. Unutulmamalıdır ki çocukların anılarında ilk kalan
hatıralar aileleriyle birlikte geçirdikleri eğlenceli anlar ve tatillerdir. Tüm çocukların çok fazla güzel hatıralar biriktirmesi dileğimle…
İyi tatiller..
Gizlilik - Şartlar
Beta Enfeksiyonu
A grubu beta hemolitik streptokoklar (AGBHS) çocuklarda bakteri kökenli boğaz enfeksiyonlarının %90’ından sorumludur. Özellikle 5-15 yaş arasındaki okul çağı
çocuklarında ve bunlarla temas halindeki daha küçük çocuklarda AGBHS farenjiti görülebilir.
Temas sonrası 2-5 günlük bir süreç sonrası ani başlayan yüksek ateş, şiddetli boğaz ağrısı, boyundaki lenf bezlerinde büyüme, baş ağrısı, karın ağrısı, bulantı,
kusma ile hastalık kendini gösterir. Muayenede boğazda ciddi kızarıklık , bademciklerde büyüme ve iltihap, yumuşak damakta kırmızı iğne başı şeklinde döküntüler
görülür. Aynı bakteri Kızıl hastalığına da sebep olabilmektedir.
Tanı kesin olarak boğaz kültürü ile konulabilir. Boğaz kültürüne göre hızlı sonuç veren hızlı streptokok testi de oldukça güvenilir bir tanı aracıdır. Genellikle bir kan
tahliline gerek olmaz.
Tedavide antibiyotikler kullanılmaktadır. Verilen antibiyotik mutlaka uygun doz ve sürede kullanılmalıdır. Tedavi edilmediğinde sinüzit, bademciklerde abse oluşumu,
eklem iltahabı, kemik enfeksiyonu, akut romatizmal ateş (kalp romatizması), akut böbrek yetersizliği gibi ağır komplikasyonlarla sonuçlanabilir.
Kızıl Hastalığı
Kızıl hastalığıda A grubu beta hemolitik streptokoklar (AGBHS) ‘ların ürettiği toksinlerin neden olduğu ateş ve döküntü ile seyreden bir hastalıktır. Genellikle
boğaz enfeksiyonu ile birliktedir.
Özellik okul, kreş gibi kapalı ve kalabalık ortamlada bulaşma sıklığı yüksektir. Her yaşta görülebilse de genellikle 3 yaş üstündeki çocuklarda sıklığı yüksektir.
1-7 gün süren kuluçka döneminin ardından yüksek ateş, titreme, kusma, baş ağrısı, boğaz ağrısı, halsizlik ile ortaya çıkar. Bademciklerde kızarıklık ve iltihap , önce
beyaz daha sonra kırmızı çilek dili görünümü belirgin hale gelir. Genellikle yüz hariç tüm vücutta yaygın kızarıklık, ağız etrafında solukluk, dirsek -kasıklarda koyu
renkli çizgilenmeler görülür. Döküntü 1 haftada solar, parmak uçlarında soyulma başlar.
Çocuklarda enfeksiyon hastalıkları denilince en sık rastlanılan ve en çok antibiyotik kullanılan enfeksiyonlar bademcik iltihaplarıdır. Sıklıkla virüs enfeksiyonları
bademciklerde iltihaplanmaya neden olur.
Genellikle 3 yaş altında virüsler daha sık bademcik iltihabı etkenleri olarak karşımıza çıkar. Beraberinde soğuk algınlığı olan kişiyle temas öyküsü, burun akıntısı,
öksürük, ses kısıklığı, gözlerde sulanma-kızarma, ishal, lenf bezlerinde büyüme, boğazda ülser tarzı lezyonlar varsa daha çok virüslere bağlı bademcik enfeksiyonu
düşünmek gerekir.
Ateş süreleri 1 haftaya kadar uzayabilir. Adenovirüsler aynı zamanda göz enfeksiyonu da yapabilir. Bir çoğumuzun el ayak ağız hastalığı olarak bildiğimiz enfeksiyon
etkeni olan Coxsackie virüsler ağrılı, ülserli herpangina olarak bilinen boğaz enfeksiyonuna da yol açar. Yine uçuk nedeni olan Herpesvirüsler uzun süren ateş,
ağızda yaralara hatta ciddi beslenme ve sıvı alımında bozukluklara yol açabilir. Öpücük hastalığı olarak bilinen Ebstein Barr virüs enfeksiyonları da bir kaç hafta
süren ateş, bademcik iltihabı, lenf bezi , karaciğer ve dalak büyümelerine yol açabilir.
Sevgiler…
Gizlilik - Şartlar
Çocuklarımız ortalama 2-3 yaşına geldiğinde ve biz sosyal ortamlara daha fazla girmeye başladığımızda bir sorun çıkar ortaya: Çocuklara paylaşmayı öğretmek.
Çocuklarımız oyuncaklarını arkadaşlarıyla paylaşmaya isteksizdir ama başka çocukların oyuncaklarını tereddütsüz ve izinsiz almayı çok severler.
Bu durum beraberinde şunu da gerektiriyor: Bizim çocuğumuz da başka çocukların oyuncaklarını izinsiz alamayacak. Bunu uygun zamanlarda ona çeşitli
açıklamalarla hatırlatacağız. Diyeceğiz ki; -Oyuncağını alabilir miyim? İzin vermiyorsun, tamam. Sen bana izin vermediğin için ben senin oyuncağını almıyorum, bu
demektir ki sen de benimkileri izin almadan kullanamayacaksın.
Bazı durumlarda da işi çocukların kendi aralarında çözmelerine izin vermek lazım. Hemen müdahale etmemek, biraz sorun çözebilme becerisi edinebilmeleri için
zaman tanımak önemlidir. Daha küçük çocuklar söz konusu olduğunda da tedbirli olmak ve krizi ortaya çıkmadan kaldırmak daha mantıklı. Mesela çocukların olduğu
bir ortama yanınızda bir oyuncakla gidiyorsunuz. Evden çıkmadan önce şöyle sorabilirsiniz: ‘Yanına arkadaşlarınla da paylaşacağın bir oyuncak daha alır mısın?’ Bu,
‘önden çocuğunuzu bilgilendirmek’ adına faydalı olacaktır. Kriz anında arkadaşlarına o oyuncağı verecek ve kararı da kendisi vermiş olacak.
Gizlilik - Şartlar
Hepimiz çocuklarımızın entelektüel ve yaratıcı potansiyellerine ulaşmalarını, öğrenmeyi ve okumayı sevmelerini istiyoruz. Çocuklarımızın akademik becerilerinin iyi
olmasının, hayatlarının geri kalanında büyük avantajlar sağlayacağına şüphe yok. Ama daha da önemlisi, çocuğumuzun doğal merakını ve keşif sevgisini
koruyabilirsek, öğrenmek onlar için yaşam boyu keyif alacakları bir şey olarak kalacaktır. Bu sebeple biz ebeveynler olarak çocuklarımızın temelde zeka gelişimine
destek olabiliriz. İşte çocuğunuzun zekasını arttırmak için 5 basit yöntem!
Görüntü işleme veya konuşmaya kıyasla, okuma daha zordur. Okuduğumuzda, inşa ve hayal etmemiz gerekir. Okumak, iletişim için gerekli olan dili geliştirmek ve
günlük yaşamın görevlerini yerine getirmek için değil, aynı zamanda aklımızı diri tutmak için de çok önemlidir.
Erken okumaya başlamak, çocuğunuzun okuryazarlığının gelişmesine yardımcı olmakla kalmaz, aynı zamanda yaşamında çok önemli olan bilişsel yeteneklerinin de
gelişmesini sağlar.
Gizlilik - Şartlar
Konuşmaya ve okumaya yeni başlayan küçük çocuklarınız varsa, kelime dağarcığını genişletmek için her gün onlarla birlikte kitap okuyun. Kitap
okuduğunuzda, açıkça belirli kelimelere vurgu yapın. Daha büyük çocuklar için, kelime dağarcığını ve hayal gücünü genişletmek için hikaye anlatımından
faydalanın. Bu, soyut kavramları daha iyi anlamalarına yardımcı olur.
Bulmacalar, bloklar, hafıza oyunları, el sanatları, oyuncak figürler – bunlar her çocuğun büyümesinde etkili önemli araçlardır. Çocuğunuza okul öncesi dönemde bu
araçlarla oynamaları için bolca zaman ve alan verin. Blok çocuğunuza çoklu öğrenme fırsatları sağladığı için özellikle önemlidir.
Çocuklar bloklar ile oynarken, mekansal farkındalığı keşfeder ve mekansal zekasını geliştirir. Mekansal zeka, aklınızdaki fotoğrafları hayal edebilme yeteneğidir.
Çocuklar blokların nasıl yığılacağına karar verirken, (altında, üstünde veya dikey olarak ) mekansal zekalarını kullanırlar.
Araştırmalar, mekansal becerilerin geliştirilmesinin daha sonra fen, teknoloji, geometri ve matematik konularında öğrenebilmeyi desteklediğini göstermiştir.
Soyut düşünmek, akıl yürütmek, problemleri çözmek sıvı zeka olarak bilinir. Ancak genel olarak, yeni bir durumla karşılaştığımızda akışkan zekamızı kullanırız.
Akışkan zeka öğretilebilir mi? Evet! Küçük çocuklara nesneler arasındaki ilişkiyi gösterebilmek için somut örnekler kullanarak öğretmeye başlayabilirsiniz.
Çocuğunuza bir kare ile bir dikdörtgen arasındaki farkı öğretmek istiyorsanız, ona gerçek kare ve dikdörtgen nesneler gösterin. Farkı hissetmek için nesneleri
görmelerini ve dokunmalarını sağlayın.
Çocuğa ‘2’ sayısını basitçe yazmak veya göstermek yerine, blok veya oyuncak kullanarak onlara gerçek nesneleri gösterin.
‘3 artı 4 ‘ kavramını göstermek için, 4 oyuncağı bir sıra halinde masanın üzerine yerleştirin, sonra 3 oyuncağı yavaşça ekleyin. Yani akışkan zekasını kullandırın.
Matematiğe erken yaşta başlamanın yanı sıra, araştırmalar ayrıca fiziksel aktivitenin de zeka gelişimine etkisi olduğunu gösteriyor. Çocuğunuzu koşmaya, oyun
Gizlilik - Şartlar
oynamaya ve fiziksel aktivitesi yüksek sporlara yönlendirin.
4. Onlara İnanın
Yapılan bir çalışmada, ilköğretim öğretmenlerinin seçtiği rastgele bir grup öğrenciye akıllı oldukları söylendi. Ancak bu çocuklar için herhangi bir özel test yapılmadı
ve sınıfta hiçbir şey değiştirilmedi…
Ancak, okul yılının sonunda, öğretmenler tarafından ‘akıllı’ oldukları söylenen çocukların, sınıf arkadaşlarınınkinden daha yüksek bir ortalama aldıkları gözlendi.
5. Çabalarını Övün
Övgü, nihai sonuç yerine sürece ve taahhüt üzerine odaklandığında çok etkilidir. Çocuğunuzun öğrenme süreci ve çabası, övgülerinizin ana vurgusu
olmalıdır.
“Ödevini yapmak için gerçekten zaman ve çaba harcadığını gördüm. Sıkı çalıştığın ve pes etmediğin için seninle gurur duyuyorum! diyerek övgüyü çabaya vermek
gerekiyor.
Çocukların öğrenmelerini teşvik etmek için iyi bir cesaretlendirmeye ihtiyaçları vardır. Gerçek öğrenme aktif ve duygusaldır.
Unutmayın ki, bir ebeveyn olarak, çocuğunuzun öğrenmesi üzerinde büyük bir etkiye sahipsiniz. Ve çocuğunuzun zekasını arttırmak için elinizden geleni
yapabilirsiniz…
Sevgiler…
Gizlilik - Şartlar
Tatlıbirtelaş ekibi olarak oyunun çocukların gelişiminde çok önemli bir yer kapladığını düşünüyor ve blogumuzda çocuk oyunları listesine yer veriyoruz. Bu yazımda
ise Yaratıcı Dramanın ne olduğu, çocuklar için ne kadar önemli bir öğrenme yolu olduğunu irdeleyip; yaratıcı drama, oyun ve çocuk kavramını bir bütün olarak ele
alacağım.
Oyun, çocuğun gelişiminde önemli rol oynar; çocuğa kişilik yapısının gelişimi, hayallerinin sınırsızlaşması, sosyal gelişimi ve iletişimi gibi etmenlerde çok şey katar.
Bu doğrultuda oyun, yaratıcı ve ifade edici bir ortam olarak çocukların kendi güdülerini, duygularını geliştirmesi için önemli bir ortam oluşturmaktadır. Oyunun,
bireyin kendini keşfettiği andan itibaren hayatında olduğunu varsayarsak, amacının her şeyden önce kişinin ufkunu genişletmek ve yaratıcılığını arttırmak olduğunu
söyleyebiliriz.
Çocuklar drama etkinliğini, çoğunlukla oyun gibi algıladıkları için tüm enerjisini ve dikkatini ‘oyun oynuyormuş gibi’ drama etkinliği üzerinde yoğunlaştırırlar. 3 yaş
civarındaki çocuklar ‘öyleymiş gibi yapma davranışını’ geliştirmeye başlarken, kendilerini farklı durum ve kişilerin yerine geçirme yönünde geliştirirler. Yani rol
oynamaya başlarlar. Böylece çocuk, paylaşımcı olma ve etrafındakilerle sosyal bir iletişim kurma yönünde ilk adımlarını atmış olur. Drama etkinliğinin başarılı olduğu
nokta da, oyun yöntemi yoluyla sıkıcı olmayan bir ‘öğretim’ tarzının gelişmesine katkı sunmasıdır.
Yaratıcı drama birçok sanat dalından da faydalandığı için çocuğun düş gücünü geliştirir ve zenginleştirir. Yaratıcılığına ve estetik bakış açısına katkıda bulunur.
Ezbere dayalı, tek tip bir öğretim modeli sunan eğitim sisteminin yaratıcı drama yöntemi ile değişip dönüşeceğine inanıyor, dramanın eğitim sistemine daha çok
hizmet etmesini diliyorum.
Sevgilerimle..
Gizlilik - Şartlar
Sevgili tüm kış yazı, güneşi, denizi, huzuru ve dinlenmeyi bekleyen umutlu ebeveynler! Burada mısınız? Elbette her ailenin çocuklu tatil tecrübeleri birbirinden farklı
olacaktır. Çocuğunuzun yaşı, sağlık durumu, tatil yeri seçiminiz ve bununla birlikte bir sürü etken, hayalini kurduğunuz tatilin sınırlarını belirleyecektir. Bu sebeple
hepimizin tatil öncesi bir miktar şansa ihtiyacımız vardır…
Kızımın 2. yaşına sayılı günler kala 3. tatil sezonumuzun açılışını Çeşme’de yaptık. Ama öncesinde geçen yıllardaki tatillerimizden bebeği daha küçük olanlar için bir
miktar bahsetmek istiyorum.
Gizlilik - Şartlar
Bebeklerin ayına ve yaşına göre beslenme, uyku aralıkları bellidir. Bu kurallara uyduğunuz sürece (tabi bir hastalık ya da aksi durum yoksa) pek sıkıntı çıkmıyor.
Oteliniz ya da kalacağınız yer denize, ya da havuza yakın bir yerde olursa rahat edersiniz. Çünkü bebeğinizin sık sık beslenmesi ve diğer ihtiyaçları için odanıza gitmeniz
gerekecek. Tabii fazla uyaran almaması ve düzeninin bozulmaması her birimiz için önemli bir unsur.
Bebeklerin denize ya da havuza girebilmeleri için ilk doz aşılarının yapılmış olması ve başlarını dik tutabiliyor olmaları önemlidir.
Bebekler için (hatta belli bir yaşa kadar çocuklar için ) havuz pek sağlıklı bir seçenek değildir. Temiz bir deniz tercih edilmelidir.
6 aydan küçük bebeklere güneş kremi kullanılmasının uygun olmadığı belirtiliyor. Küçük bebeklerin güneşe çok fazla maruz bırakılmaması önemli.
6 aydan büyük bebekler için güneş kremi kullanılacak ise doktoru onaylı olması güvenli olacaktır.
Güneş kremlerinin %100 koruyucu özelliği olmadığı unutulmamalıdır.
Biz Ne Yaptık?
İlk tatilimiz için aile yazlıklarımızı tercih ettik. Uyku, beslenme ve diğer rutinlerimize sadık kalarak, tüm aralıkları değerlendirdik. Dinlendik. Sanırım en keyif
aldığımız ya da şöyle söylemek daha doğru olacak: En az yorulduğumuz tatilimizdi. Bebek büyüyünce işler değişiyor
Çocuğunuz muhtemelen yürüyor ya da yürümek üzere! Bununla birlikte bu başarısının ya da başarma isteğinin heyecanını yaşıyor. Katı gıdalar ile tanışılması
üzerinden belli bir zaman geçti ve artık oturmuş bir beslenme düzenine sahipsiniz. Her şeyin daha kolay olacağını düşünüyorsunuz, umarım öyle olur. Çünkü bizde
öyle olmadı…
Tatil yeri için yine daha az yorulacağınız bir mekan seçmeniz mantıklı bir fikir olabilir. Çünkü öyle ya da böyle peşinde koşturacak olduğunuz yavrunuz zaten yorulmanızı
sağlayacak.
Doktorunuzdan onayladığınız güneş kreminizin içinde bebeğinizin cildine zarar veren her hangi bir bileşen olmaması, alerjen içermemesi ve koruma faktörü en az SPF 15
olması önemlidir.
Güneş kremi kullanmakta kararsızsanız tüm vücudu kaplayan UV korumalı mayo ve şapkalar işinize yarayacaktır.
Oturaklı ve tenteli güvenilir bir deniz simidi çocuğunuz ve sizin için şahane bir konfor sağlayabilir.
Güneş kremini çocuğunuza odanızda sürüp, emilmesi için zaman kazanabilirsiniz.
Biz Ne Yaptık?
Bir hafta aynı yerde kalmayalım diye tatilimizi Kuşadası-Bodrum olarak ikiye böldük ve geçişlerde belirlediğimiz bir kaç noktaya da uğradık. Şirince, Didim gibi…
Kızımız henüz yürüyemediği ve baston pusetini de sevmediği için (travel sistemi de sevmemişti) kanguru ile taşıdık. Kilolu bir bebek ve hava sıcaklığı göze
alındığında gezi planları pek konforlu olmadı. Ama yılmadık.
Suyu doğduğundan beri çok seven kızımız denizde çok keyifli zamanlar geçirdi.
Güneş Kremi olarak doktorumuz Mustela markasını önerdi. Biz de araştırdık, aldık ve çok memnun kaldık.
Yine birimiz ilgilenirken diğerimiz dinlenebildik ve tatil sonrası evimize mutlu döndük.
Gizlilik - Şartlar
Dikkat dikkat. Elinizde bir adet pimi çekilmiş sendrom çocuğu var. Tetikte olun! Artık çocuğunuz büyüdü. Yürüyor, muhtemelen konuşuyor, sinirleniyor, inat ediyor,
diretiyor. Eğer işlerin çığırından çıkmasını istemiyorsanız kurallarınızın biraz esneyecek olmasına hazırlıklı olun. Gelelim tavsiyelere…
Simit, kolluk ve hiç bir denize girme aparatını giymek istemeyen sendromlu çocuğunuz için küçük bir bebek havuzu almanız şahane bir hamle olacaktır. Oyuncaklarını içine
atıp uykusu gelene kadar sıcacık suyun içerisinde oynarken denize girmek için diretmeyecektir.
Eğer mümkünse şemsiye kiralamanız ya da satın almanız da yine çocuğunuzu güneşten korumak için uygun olur.
Eğer plaj için bir başka yere gidiyor iseniz yanınızda termal bir çanta bulundurmanız yiyeceklerinizin muhafazası için mantıklı olacaktır.
Odanızı havuza ya da çocuğunuz uyuduktan sonra hemen ulaşabileceğiniz bir konumda tutarak gecelerinizi otel odasında geçirmekten kurtulabilirsiniz. (Artık çocuğunuz eskisi
kadar fazla uyanmıyor ve bebek telsizi bu aşamada önemli bir görev alıyor)
Mümkünse yol oyuncaklarını ilk kez göreceği ve dikkatini çekebilecek türden olmasını sağlamanız, yolculuğunuzu keyifli hale getirecektir.
Biz Ne Yaptık?
Asla denizden ve sudan çıkmak istemeyen kızımızı şişme havuz ile oyaladık. Aldığımız şemsiye bu aşamada süper kahraman görevi gördü.
Öncesinde araştırdığımız bir ev yemekleri dükkanından her gün uygun yemekler temin ederek, yeme düzenine sadık kaldık.
Öğlenleri rahat uyuyabilsin diye satın aldığımız gölgelik çadır‘da her öğlen keyifle uyudu ve biz o sırada denize girip, güneşlenebildik.
En büyük sıkıntımız blackout perde ile uyumaya alışan kızımızın sabahın erken ışıkları ile uyanması oldu. Uyku düzenini regüle edebilmek için bir hayli vakit harcadık. ( Siyah
kalın çöp poşeti ve bant ile bu duruma çözüm bulabilirsiniz )
Yolculuklar eğlenceli geçti. Arka koltukta anne-kız bir sürü etkinlik yaptık, şarkılar söyledik, resimler yaptık…
Water Magic’ in sihirli defterleri her zamanki gibi elimiz ayağımız oldu.
Son olarak araba yolculukları için yatak tipi bir yastık çocuklu tatil için önemli bir kurtarıcı!
Netice olarak aslında en çok yorulduğumuz tatilimizi geride bıraktık. Yorgunluk geçecek, anılar kalacak diyerek kendimizi avuttuk.
Çocukla tatil zor, en azından belli bir yaşa kadar. Sanki ilahi güç, bu zamana kadar kendin için yaptığın tatillere say, artık çocuğuna tatil yaptır diyor…
Dip Not: Eğer gerçekten dinlenmek istiyorsanız ve bebeğinizi de kimseye bırakmak istemiyorsanız; aile büyüklerinizden birilerini birlikte götürmenizde fayda var.
Yapanlar öyle söylüyor…
Sizlerde bizimle tatil anılarınızı ya da önemli gördüğünüz noktaları paylaşmak isterseniz, bu yazının altına yorum bırakabilirsiniz.
Gizlilik - Şartlar
Hamileliğiniz sırasında, sigara, alkol ve uyuşturucudan uzak durmanın ötesinde ne yapılması gerektiği konusunda aslında çok katı ve kesin kurallar yoktur. Ancak,
büyüyen bebeğinizin sağlığı ve güvenliği çok önemli olduğu için bazı durumlara dikkat etmeniz önemlidir. İşte hamilelikte yapılmaması gereken 9 şey…
1 – Bu Yiyecekleri Yemeyin
Ton balığı ( konserve ton balığı genelde daha az civa seviyesine sahip olsa da yenmemesi ya da az yenmesi sağlıklı olacaktır)
Çiğ ya da rafadan yumurta
Asitli içecekler
Fazla şekerli ya da tuzlu gıdalar
Yukarıdaki liste biraz kapsamlı görünse de, hamileliğiniz sırasında sağlıklı beslenebilmeniz için hala bir çok besin grubu var. Dengeli beslenme her zaman önemli
olsa da, hamilelik özellikle kritik bir zamandır. Günlük beslenme planınıza aşağıdakileri eklemeyi deneyin:
Yağsız proteinler
Sağlıklı yağlar
Birçok taze sebze ve meyve
onun
Hamilelikte sağlıklı beslenmenin püf noktalarını öğrenebilmek için GEBELİKTE BESLENME yazımızı okuyabilirsiniz.
Toksisiteyi* boyaya maruz kalmadan ölçmenin bir yolu yoktur, bu nedenle bu tavsiye, toksisite olasılığına dayanır.
Boya toksisitesi, boyadaki bireysel çözücülere ve kimyasallara maruz kalmaya bağlıdır. Ev tipi boyalarda toksisite olasılığının düşük olduğu varsayılırken, en güvenli
eylem şekli boyalardan uzak durmak olacaktır.
Kafein; uyarıcı ve idrar söktürücü bir maddedir. Kafein; kan basıncınızı, kalp hızınızı ve hatta tuvalete gidiş sayınızı bile arttırır. Ve tüketildiğinde kolay bir şekilde
plasenta aracığıyla fetüse ulaşır.
Metobolizması hala gelişen ve büyüyen bebeğiniz için fazla kafein alımı olumsuz sonuçlar doğurabilir.
Tamamen kafeini bırakmak zorunda değilsiniz, ancak miktarını doktorunuzun onay verdiği oranda tutmanız önemli olacaktır.
Unutulmamalıdır ki kafein, sadece çay veya kahvede değil, çikolata, ice tea ve gazlı içeceklerde de bulunmaktadır.
4 – Stiletto Giymeyin
Topuklarınızı 7 santimden daha az tutun. Karnınız büyüdükçe, ağırlık merkeziniz değişecektir. Böylece kendinizi ayaklarınız üzerinde dengede bulamayabilirsiniz.
Buna şişmiş ayak bileklerinizi de ekleyin ve tabloyu canlandırmaya çalışın. Muhtemelen birkaç ay sonra kendinizi terliklerle yaşarken bulabilirsiniz.
Gizlilik - Şartlar
Hamileliğiniz sırasında ağrı ve acı hissediyorsanız, sıcak su ile rahatlamanız önerilir. Ancak, ilk trimesterde vücut sıcaklığının yükselmesi belirli doğum kusurlarına ve
düşüğe yol açabilir.
Genellikle yüksek sıcaklıkta olan ortamlarda bulunmamanız ve ılık duş almanız, sizin ve bebeğiniz için en sağlıklı yöntem olacaktır.
Kedi çöpünü değiştirmeniz gerekirse, eldiven giyin ve ellerinizi daha sonra iyice yıkayın. Kedi dışkısı, nadir görülen bir paraziter hastalık olan toksoplazmozu
taşıyabilir.
Çiğ et yiyerek toksoplazmoz riskinizi daha çok arttırırsınız ancak yine de bir başkasının kedi çöpünü değiştirmesi iyi bir fikirdir.
Sigara içmek sizin ve bebeğiniz için çok sağlıksızdır, ancak pasif içicilikte neredeyse sigara içmek kadar sağlıksızdır.
Düşük
Erken doğum
Gizlilik - Şartlar
Hamilelikte yapılmaması gereken 9 şey listesinin bir diğer konusu hareketler. Hamilelikte aynı pozisyonda çok uzun süre kalmak, oturmak veya ayakta durmak
problemli olabilir. Bu durum şişmiş ayak bilekleri ve damar problemleri dahil her türlü soruna neden olabilir.
Oturuyorsanız kısa molalar vererek dolaşmayı ya da ayakta kaldıysanız uzanıp ayaklarınızı yukarı kaldırmayı deneyebilirsiniz.
Özellikle bizim toplumumuzda “müdahalecilik” normal sanılmaktadır. Aman kulak asmayın. Ciğer yediğiniz için bebeğinizde leke olmaz, saçınızı kestiğinizde
bebeğinizin zekasında bir sıkıntı olmaz…
Her türlü çelişkili bilgiyi çevrimiçi olarak, kitaplarda ve dergilerde bulabilirsiniz. Makul olun, içgüdülerinize güvenin ve dikkatli olmanın asla kötü bir fikir olmadığını
unutmayın. Şüpheniz varsa, doktorunuzla konuşun, bu en sağlıklı sonuca ulaşmanızı sağlayacaktır.
Unutmayın ki, sonsuza dek hamile kalmayacaksınız. Bu dönemde bebeğiniz ve kendiniz için biraz dikkat edin. Çünkü tüm bu sınırsız yiyecekler ve faaliyetler
yakında tekrar sizlere sunulacak.
Gizlilik - Şartlar
Çocuklarda kendini savunma becerilerini geliştirmek, hayatlarının her alanında başarılarını desteklemeye yardımcı olur. Ancak yaşam bazen çocuklar için sinir
bozucu ve zor olabilir. Bazı çocuklar kendilerini daha iyi ifade edip savunabilirken, bazıları denemeden vazgeçerler. Peki çocuklarda kendini savunma becerilerinin
geliştirilmesi için neler yapılabilir?
Bazı çocuklar ne yazık ki kendilerini ifade edemiyor ve savunamıyorlar. Ortamda bulunan başka çocukların ya da baskın karakterli çocukların istekleri doğrultusunda
hareket etmek zorunda kalıyorlar ve hatta onlara yaranabilmek için özel eşyalarını verebiliyorlar…
Uzmanlar kendini savunamayan ve ifade edemeyen çocuklarda ortak benzerlikler olduğu üzerinde durmaktadır. Bazıları:
Gizlilik - Şartlar
Ebeveyenlerin tehtitkar yaklaşımları ( böyle davranmaya devam edersen seni bırakır giderim…)
Hoşgörüsüz, katı ve otoriter aile ortamı.
Korumacı ebeveynlik. (aşırı korumacı ebeveynlik çocuklarda güven eksikliğine ve bununla birlikte yetersiz hissetmelerine sebep olmaktadır)
Ebeveynler olarak, çocuklarınızın becerilerinin farkına varmalarına yardımcı olabiliriz. Çocuklar, güçlü yönlerinin ve zorlandıkları şeylerin farkında olduklarında ve bu
nitelikleri kabul ettiklerinde, kendilerine güvenmeleri ve kendi kendilerini savunmaları daha olasıdır.
Uzmanlar çocuklara “Benim Hakkımda Her Şey” günlüğü oluşturulmasının ve bu günlüğe çocukların hobilerinin, ilgi alanlarının, yeteneklerinin, eksiklerinin ve
zorlandıkları şeylerin çocuk tarafından işlenmesinin güzel bir başlangıç olacağını belirtiyor.
Duygularını Adlandırın
Çocuğunuz her gün farklı yeni bir duygu ile karşılaşabilir ve bu duygulara yabancı kalabilir. Yaşadığı duyguları adlandırmasına yardımcı olun. Örneğin;
Ayrıca, hikaye karakterlerinin çeşitli duygularını çocuğunuza vurgulamak için resimli kitaplar veya videolar kullanabilirsiniz.
Çocuğunuza, yaşadığı duyguları adlandırmasını öğrettiğinizde, çocuğunuz zaman içinde duygusal bir kelime hazinesi oluşturacak ve bu duyguları
tanımlayabilecekleri ve sizinle ilgili konuşabilecekleri noktaya gelecektir. Bu daha sonra, duygularını uygun şekilde ifade etmenin temellerini öğrenmelerine yardımcı
olacaktır.
Gizlilik - Şartlar
Küçük yaştaki çocuklara stresli durumlarla başa çıkmayı öğretmek, çocukların gelişimine yardımcı olmak için zorunlu sayılmaktadır.
Örneğin; çocuğunuzun okul ortamıyla ya da belki bir arkadaşıyla ilgili yaşadığı sıkıntıları, zorlukları tanımlamasını sağlayın. Onlara, her zorluk için hedeflerinin ne
olduğunu sorun, ardından bu hedefe ulaşmak için gerekli adımları not edin.
Birçok anne ya da baba çocuğuna tanı koyma konusunda çekimser olabilir. Ancak bir çocuk eksikliklerinin farkında olmazsa, bu bilgi eksikliği nedeniyle ortaya çıkan
davranışlarının akademik ve sosyal becerileri üzerinde ciddi bir etkisi olabilir.
Çocuğunuzun davranışsal ya da gelişimsel tanısını koyabiliyor olmanız, çocuğunuzun mücadelesinde önemli bir rol oynayacaktır.
Pek çok çocuk evde kendilerini ifade etmekte zorlanmıyor ama okul ortamında işler değişebiliyor. Bu aşamada ebeveynlerin çocuklarının öğretmenleri ile olumlu bir
akademik temel oluşturmak ve ev-okul arasındaki boşluğu kapatmak için işbirliği içinde çalışması önemlidir.
Bu işbirliği, çocuğunuzun kendisini nasıl bir öğrenci olarak gördüğünün ve buna bağlı olarak ona ne şekilde destek olunabileceğinin önünü açar. Bu sayede
çocukların akademik sorunları çözme, kendileri için konuşma ve ihtiyaçlarını iletme becerileri yükselir.
Kendisini savunan, kendine güvenen çocuklar öğrenme sürecine daha fazla dahil olurlar.
Gizlilik - Şartlar
Onları Övün
Çocuklarda kendini savunma becerilerinin geliştirilmesi listesinde övgü çok önemlidir. Çocuğunuza duygularını anlattığı zaman övgüde bulunun. Bu, doğru şeyi
yaptığı, kendini ifade ettiği ve savunduğu için kendisiyle gurur duyduğunuzun mesajını verir.
Sevgiler,
Gizlilik - Şartlar
Hamileliği saymazsak tam iki senedir anneyim, tam. Bu iki sene içerisinde sınırsız ve koşulsuz sevgiye, bir sürü tecrübeye, deneyime ulaştım. Anneliği çok zor ve
inanılmaz sorumluluk gerektirdiğini kabul etmekle birlikte, çok sevdim. Emzirebilme şerefine nail oldum, yavrumu bu şekilde koruduğumu, ona şifa olduğumu
bilerek mutlu oldum. Ama bir zamanlar rezene ile başladığımız yolculuğumuza, adaçayı ile devam etme noktasındayız şimdi. İşte bizim meme bırakma hikayemiz…
Emzirme Sürecimiz
Günümüzde bir damla sütün ne kadar kıymetli olduğunu bilmeyen yoktur sanırım. Her anne çoğunu en az 6 ay emzirebilmeyi hayal eder. Bu hem bebeği için çok
önemlidir hem de anne vücudunun emzirmeye ihtiyacı vardır. Ama bazen şartlar emzirebilmeye engel olur, meme reddi yaşanır, annenin sütü kesilir ve benzeri
sebepler emzirememeye sebep olur.
Benim de hayalimdi emzirebilmek. Hastaneden taburcu olduğum gün evde hala yeterince sütüm olmadığı ( eyvah sütü yok diyen büyükler sağolsun) ve bebeğimin
doymadığını düşündüğüm için, kendimi banyoya kilitleyip 15 dakika ağladığımı hatırlıyorum. Halbuki bebeğimin midesi henüz kiraz kadardı, tecrübeli anneler neden
bu kadar evham yaptırmıştı? Belki de onlar zamanında bu olayı gelişine yaşamış ve bir matematik yapmamışlardı. Tabii bende yapabilecek tecrübeye ve bilgiye
sahip değildim.
Ama şimdi sahibim. Annenin sütü gelir, çocuğuna yeter. Anne strese sokulmamalı, bebeğiyle ten tene bolca vakit geçirmeli…
Zaman geçti, kızım emmede, ben emzirmede ustalaştım. Kimi zaman bir memeyi emmeyi kimi zaman ikisini de emmemeyi tercih etti, ama yılmadık. Tekrar
denedik, şefkatle tekrar, tekrar…
Emme seansları bizim için hep koşulsuz kavuşma, sınırsız sevgi ve uçsuz bucaksız bir fedakarlığın vermiş olduğu bağ ile geçti. Anne olmayı sevdiğim gibi,
emzirmeyi de çok sevdim. Gizlilik - Şartlar
Doğruyu söylemek gerekirse 18 aydan sonra çocukların bağlanma gelişimi sebebiyle emzirme zorlu bir hal alabiliyor. Yani her an memede olmak istemeler,
memede uyumak istemeler, uykusuz geceler… Her şey zorlaşıyor ama yavrunuzun emerken yüzünüze bakan koca gözleri size hepsini unutturuyor.
Hazırlık Süreci
Ne yazık ki tecrübe etmediğim şeylere rahat yaklaşabilen bir yapıya sahip değilim. Özellikle kızım ile ilgili her yeni problem beni strese sokuyor, bu nedenle her şeye
önceden hazırlıklı olmaya çalışıyorum.
Meme bağı ise yalnızca kızım için değil benim içinde önemli bir durumdu. Bu nedenle önce ne kadar emzirmek istediğime karar verdim. Bu, hazırlanmış olduğum bir
sonuç olacağı için vicdan azabı çekmemi engelleyecekti. Sonrasında ise kızımın ayrılma sırasında herhangi bir kaygı yaşamaması için araştırdım.
Araştırmalarımı Memeden Kesme Süreci Nasıl Olmalı yazımda topladım. BURADAN okuyabilirsiniz.
Ve 2 yaş doğum gününden bir gün sonra yani kendime söz verdiğim gibi başladık…
Meme bırakma sürecinde annenin kararlı ve tutarlı olması büyük önem taşıyor bu kesin bilgi. Ben kararlıydım ve kızımda artık 2 yaşında, söylediklerimi anlayabilen
bir çocuktu.
Kızımın doğum gününe bir kaç ay kala ona iki yaş doğum günü partisinden sonra artık büyük bir kız olacağını ve büyük kızlar gibi sütü bardaktan içeceğini
söylemeye başladım. Pek tepki vermese de kafasında yer ettiğinden emindim.
1. Gün
Doğum gününden sonraki sabah (sabah başlamak daha mantıklı çünkü geceye kadar duruma bir miktar alışmış oluyorlar) bismillah dedik. Ona defalarca yaptığım
konuşmayı yineledim.
Canım kızım artık büyüdün ve artık sütü bardaktan içeceksin. Meme bitti… Ama istediğin zaman memeye sarılabilir ve sevebilirsin. Seni çok seviyorum.
Her istediğinde konuşmayı tekrarladım, sarıldım, öptüm… Anlamış gibi yapıyor, ısrar etmiyor ama üzülüyordu görüyordum. (Evladının talebine karşılık verememek
bir anneyi çok üzüyor)
Gizlilik - Şartlar
Tüm günü dikkat dağıtma yöntemi ile geçirdim. Yorucuydu.
2. Gün
Sabah uyandığında emmeye alışık olduğu için biraz üzüldü ama yine dikkat dağıtma yöntemi işe yaradı ve o günü de sürekli hareket halinde tamamladık.
Akşam uykusuna memeyi severek ve sarılarak daldı. Gece yine bir kez uyandı ancak tekrar uykuya dalması saatler aldı. Meme için ısrar etmese de nasıl
uyuyacağını bilememesi buna sebepti.
3. Gün
Bu sabah da benzer bir tablo vardı ama devamı da benzerdi. Her dakika meme isteyen ve son zamanlarda memede yaşamaya başlamış olan kızımın bu olgunluğu
karşısında hem şaşkın hem de gururluydum.
Bu sırada kızım süt dolan göğüslerimi sağma işlemime şahit oldu ve anne meme uf olmuş deyip, meme istemeleri daha azaldı.
Akşam uykuya dalarken yine meme sarılmaca ve sevmece yöntemini tercih etti ve gece bir kez kalkarak su içti.
4. Gün
Meme istemeleri azaldı. “Anne meme bitti, mememi sebiyom” diyerek temasta kalmayı tercih ediyor.
Sabahları anne karnım acıktı diye uyanıyor. Sanki 2 yaşına girdi ve birdenbire büyüdü.
Gece uyandı ve uykuya dalmada zorlandı, ilk kez meme diye ağladı. Bir anne olarak çok üzücü bir durum olsa da sakin kalıp kızımı da sakinleştirdim. Ah yüreğim
delindi, tarumar oldu…
5. Gün
Artık gündüz meme istemedi ve gece deliksiz uyudu. Gözümü açtığımda sabahtı ve buna bende inanamadım. Çok mutluyum.
Annelere Tavsiyeler
Bu süreçte yanınızda size destek olabilecek yani çocuğunuzu eğlendirebilecek birisi olursa süreci daha kolay atlatabilirsiniz.
Göğüslerinizi her gün sonunda boşaltın ki mastit olmayasınız. ( Sağmayın süt bitmez derler, bitiyor. Kendinize eziyet etmeyin)
Evet telaşlısınız, ama inanın sakin kalarak meme bırakma sürecini daha kolay yönetebiliyorsunuz. Umarım en az bizimki kadar kolay bir ayrılma yaşarsınız.
Sevgilerimle…
Gebe kadınları gebeliklerinin bazı periyotlarında “Detaylı Ultrason” terimi karşılar. Peki nedir bu detaylı ultrason, kim tarafından ve niçin yapılır?
Bebekte ve annede olabilecek bir anomalinin gebelik sırasında tespiti ve tedavisine yönelik çalışmalar yapılabilmesi için gerekli görülmektedir ve normal gebelik
takibi sırasında yapılan ultrason muayenelerinden farklıdır. Yüksek kalitede alınan görüntüler ile bebeğin tüm organlarının incelenmesi esas alınır.
İlk ayrıntılı ultrason işlemidir. Karından ve vajinal yoldan yapılır. Bebeğin gelişim haftası, plasentanın yerleşim yeri, amniyotik sıvı miktarı, ense kalınlığı ölçümü,
burun kemiği incelenmesi, kalp yapısı, gelişen organların, bebeğin damar yapılarının ve bununla birlikte annedeki rahim ağzının yani serviks’in incelenmesini içerir.
Ultrason muayenesi sırasında bebeğe, plasentaya, bebeğin kordonuna, doğum kanalı açıklığına, annenin vücudundaki değişikliklere ve ultrason ile
görüntülenebilecek tüm organlara dikkatlice bakılır. Bu sayede bebek ve annenin sağlığı hakkında bilgi sahibi olunulur.
Gizlilik - Şartlar
Notlar
Detaylı Ultrason işlem yapısı gereği 30-45 dakika arasında sürer ancak bazı durumlarda ise 1 saati bulabilir.
Muayene sırasında aç ya da tok olmanız fark etmez.
Karından yapılan ultrason işlemidir ancak gerekirse bazı detaylar için vajinal ultrason da istenebilir.
Teste tam mesane ile girmeniz önerilir. Yani bolca su içmelisiniz. Bu durum test sonuçlarını daha net hale getirecektir.
Ayrıntılı ultrason görüntülemesi anneye ve bebeğe zarar vermez.
Yüksek riskli gebeliklerde bazı durumların yeniden incelenebilmesi için tekrar bir detaylı ultrason muayenesi istenebilir.
Bebeğin gelişiminin büyük ölçüde tamamlandığı ve amniyotik sıvı seviyesinin görüntülemeye uygunluğu sebebi ile 18-23. haftalar arasında yapılan ultrason
muayenesini daha uzman bir doktorun yapması gerekmektedir. Örneğin; hamile kişi eğer devlet hastanesine ya da bir araştırma hastanesine gidiyorsa ultrason bir
radyoloji uzmanı tarafından çekilir ve kadın doğum uzmanı tarafından değerlendirilir. Özel hastaneye gidiyorsa detaylı USG cihazına sahip kadın doğum uzmanı ya
da bir perinatoloji uzmanı tarafından yapılır.
24. hafta ve sonrasında yapılan ultrason muayenelerini de yine cihaza sahip kadın doğum uzmanı ya da perinatolog gerçekleştirebilir.
Sevgilerimle.
Gizlilik - Şartlar
Çocuklarımız çoğu zaman neşeleri ve kahkahaları ile günümüzü aydınlatırken, bazen de inatçılıkları ile bizleri endişelendirebilirler. İnatçı çocuklar ile ilgilenmek,
tavırları karşısında doğru tutumu sergileyebilmek, çoğu zaman büyük bir mücadeleye dönüşür. Ve işler çığırından çıkabilir.
Öncelikle bilmek gerekir ki, kafasına koyduğunu yapmak isteyen her çocuk inatçı değildir. Farkı anlayabilmek için çocuğun iyice izlenmesi gerekir.
İnatçı çocuklar ile baş edebilme için çocuk psikologları ve ebeveynlik koçlarının önerdiği bir kaç yöntem var. Haydi birlikte öğrenelim…
Tartışmayın
İletişim iki yönlü bir yoldur. Çocuğunuzun sizi dinlemesini istiyorsanız, önce onu dinlemeye istekli olmalısınız. Dinlenmeyen çocuklar, tartışmaya meyil edebilir.
Gizlilik - Şartlar
Bu senaryoda en iyi tedavi sakin kalmak, onları duymak, dinlemek ve sabırla sorunlarını çözmeye çalışmaktır.
Örneğin, yatmadan önce televizyon izlemekte ısrar eden altı yaşındaki çocuğunuzu zorlamak size yardımcı olmaz. Bunun yerine, onunla oturun ve izlediklerine ilgi
gösterin. Kendisine önem verdiğinizi hissettiğinde, çağrınıza cevap vermesi daha kolay olacaktır.
Bu nedenle onlara paylaşabilmeyi, başkalarının isteklerine saygı duymayı öğretmeniz çok önemlidir. Böylelikle dengeli bir davranış kazanma yolunda ilerleyecekler
ve bu sayede istediklerinin olmaması durumunda inat etmekten kaçınacaklardır.
Örneğin uyumak için direnen çocuğunuza, uyumayacağını ama yatakta kalacağını tercih ettirebilirsiniz. Çocuğunuz, bir süre sonra amacınıza hizmet edecek olan
can sıkıntısı nedeniyle otomatik olarak uykuya dalacaktır.
Ya da parka gitmek için giyebileceği kıyafetleri seçerek aralarında seçim yapmasını sağlayın. Kontrolün onda olduğunu hissettirmeniz, mücadelenizde çok önemli bir
görev alıyor.
Sakin Olun
Meydan okuyan, çığlık atan bir çocuğa bağırmak, ebeveyn ile çocuk arasındaki normal bir sohbeti, gürültülü bir maç ortamına çevirebilir. Çocuğunuz cevabınızı,
sözlü bir dövüşe davet olarak alabilir. Bu sadece işleri daha da kötüleştirir. Sohbeti yetişkin olduğunuz için pratik bir sonuca yönlendirmek sizin elinizde.
Çocuğunuzun bir şeyler yapması gerektiğini veya belirli bir şekilde davranması gerektiğini anlamasına yardımcı olmaya çalışın.
Sakin kalmak için ne gerekiyorsa yapın – meditasyon yapın, egzersiz yapın veya müzik dinleyin. Çocuklarınızın dinleyebilmesi için evde sakinleştirici veya rahatlatıcı
müzik çalın. Arada bir, çocuğunuzun en sevdiği müziği çalın. Bu şekilde gevşemelerini sağlayın.
Saygı Gösterin
Çocuklarınızın size ve kararlarınıza saygı duymasını istiyorsanız, sizde onlara saygı göstermelisiniz. Çocuğunuzu size itaat etme konusunda zorlarsanız, otoritenizi
kabul etmeyecektir.
İlişkinizde saygıyı ön plana alabileceğiniz birkaç yöntem için aşağıdaki örneklere göz gezdirebilirsiniz:
Gizlilik - Şartlar
Tüm çocuklarınız için tutarlı kurallara sahip olun, kuralları her hangi biri için esnetmeyin.
Empati yapın, duygularını veya fikirlerini asla reddetmeyin.
Çocuğunuzun kendisi için ellerinden geleni yapmasına izin verin, yükünü azaltmak bir şeyler yapmaktan çekinmeyin. Bu ayrıca onlara güvendiğiniz mesajını da iletir.
Örnek davranışlar sergilemek çok önemlidir, çünkü çocuklarınız sizi her zaman gözlemliyordur.
İşbirliği Yapın
İnatçı veya güçlü iradeli çocuklar, onlara nasıl davrandığınıza karşı oldukça hassastır. Kullandığınız ton, beden dili ve kelimelere dikkat edin. Davranışlarınızdan
rahatsız olduklarında kendilerini korumak için en iyi bildiklerini yaparlar: isyan ederler, konuşurlar ve saldırganlık sergilerler.
İnatçı bir çocuğa yaklaşma şeklinizi değiştirmek, size nasıl tepki vereceğini değiştirebilir. Onlara ne yapacaklarını söylemek yerine, iş birliği yapın.
“Yapmanı istiyorum…” yerine “hadi yapalım…”, “bunu nasıl deneyelim…” gibi ifadeler kullanın.
Çocuklarınızın bir şeyler yapması için eğlenceli aktiviteler kullanın. Örneğin, inatçı çocuğunuzun oyuncaklarını toplamasını istiyorsanız, kendiniz yapmaya başlayın ve “özel
yardımcınız” olmasını isteyin.
Ayrıca aktiviteye zaman ayırabilir ve çocuğa oyuncakları elinizden daha hızlı koyması için meydan okuyabilirsiniz. Bu, çoğunlukla işe yarayan sinsi bir numaradır.
Müzakere
Bazen çocuklarınızla müzakere etmeniz gerekir. Çocukların istediklerini almadıklarında inat etmeleri çok yaygındır. Eğer sizi dinlemelerini istiyorsanız, istediğiniz
şeyi yapmalarını engelleyen şeyi bilmelisiniz.
Seni rahatsız eden nedir?”, “Bir sorun mu var?” veya “Bir şey ister misin?” Gibi birkaç soru sorarak başlayın. Bu onların isteklerine saygı duyduğunuzu ve onları dinlemeye
istekli olduğunuzun mesajını verir.
Müzakere mutlaka ve mutlaka taleplerini yerine getirmeniz anlamına gelmez. Müzakere sadece sorunu çözmek için kullandığınız bir yöntemdir.
Örneğin, çocuğunuz belirlenen saatte yatmaya istekli olmayabilir. Israr etmek yerine, ikinize de uyan bir yatma vakti deneyin.
Taleplerinizi yerine getirmeseler bile çocuğunuzla empati kurun. Böylelikle hayal kırıklıklarını, öfkelerini anlayabilir ve inat ettiklerinde duygularını
destekleyebilirsiniz.
Örneğin, çocuğunuz ev ödevini yapmak istemiyorsa, görevinden bunalmış olabilir. Eğer yapılacak çok şey varsa veya çocuğunuz odaklanamıyorsa, kısa sürede
tamamlanabilecek küçük ödevler ile başlatarak yükünü hafifletin. Aktiviteyi onlar için daha az stresli hale getirmek için görevler arasında kısa, bir veya iki dakikalık
aralar ekleyin.
Örneğin, çocuğunuz söylediğiniz hemen hemen her şeye “Hayır!” diyor olabilir. Bir düşünün – çok fazla mı “Hayır” diyorsunuz? Eğer cevabınız evet ise bu konuda
daha dikkatli olmaya çalışın.
Örneğin yapmamasını istediğiniz bir şey olduğunda “hayır” demek yerine, neden hayır olduğunu anlatın.
Kararlı Olun
Tüm yöntemleri denediniz fakat bahsedilen teknikler işe yaramadı ve çocuğunuz inadından dönmek istemiyor! Bu noktada ipleri elinize almanız gerekiyor.
Böylelikle çocuğunuz belirli alanlarda kesinlikle ödün vermeyeceğiniz ve o sınırlarını aşamayacaklarını anlayabilmelerini sağlar.
Sevgiler,
Gizlilik - Şartlar
Tamamen Anne
https://tatlibirtelas.com/tamamen-anne/
31 Temmuz 2019
Kategoriler: Anne Olmak, Anne Psikolojisi
Hayatımız boyunca bir çok kişi oluruz. Birilerinin bir şeyleri. Hepsinden biraz biraz. Ama bir gün geliyor ve hayatınızdaki diğer tüm sıfatlar tek bir sıfatın arkasında
kalıyor. Anne, tamamen anne! Artık “Tamamen Anne” olmuş sevgili arkadaşlarım. Evet bu yazım benim ve benim durumumdaki anneler için.
Dönüşmek
Hayatınız boyunca annemizin asi kızı, birilerinin kankası, sevgilisinin bir tanesi gibi sıfatlara sahip olduk. Öğrenci olduk, şirketin gözde elemanı, grubun lideri belki.
Ama bir gün hayatımıza yeni bir sıfat eklendi. Annelik. Her ne kadar ben başka olacağım deseniz de, farklı bir tutum sergilemeye çalışsanız da bir yerde biz anneler
aynılaşıyoruz. Tamamen anne olduğumuz bir noktada kesişiyoruz.
İşte bende şuan tam o noktadayım. Tamamen anne olmuş durumdayım. Eksiksiz ve her şeyden önce, herkesten önce anneyim. Yemek saatlerinde, uyku
saatlerinde, mola zamanlarında, gecenin bir yarısı, günün en alakasız anlarında. Şu an hayatımda çocuklarımın önüne geçebilecek bir anım veya olayım yok. Çünkü
ben yaş aralığı pek fazla olmayan iki erkek çocuğunun annesiyim. Depresyona girmiyor, hasta olmuyor, yorulmuyor, acıkmıyor, uyumuyorum. Bunların hiç birinin
benim için hayati bir önemi yok. Bunlar vakit gerektiren şeyler ve benim bunlar için hiç vaktim yok.
Gizlilik - Şartlar
Yaş aralığı çok olmayan iki çocuk ve günümün tamamı nerede ise onların sadece (!) temel ihtiyaçlarını karşılamak ile geçiyor. Bu durumdan hiç şikayet etmiyorum
sanmayın. Serzenişlerimin çoğunluğu yine çocuklarım ile kaliteli ve onlara daha özel anlar yaratamamaktan kaynaklı. Bu kaygımı sadece siz anne olan arkadaşlarım
anlarsınız. Birbirinin akranı sayılan küçük çocuklarla o zorlu 2 sene sürecini yaşıyorum. Şu an mecburen tamamen anne olmak zorundayım. Ama bu zamanlarda
su gibi akıp gidecek biliyorum. Belki zaman zaman şikayet ettiğim bu günleri özlemle anımsayacağım. Sonra ne mi olacak?
Ya sonra?
Bu birbirinden güzel iki çocuğun en iyi arkadaşı, bir tanecik melekleri, her zaman en kıymetlileri olacağım. Sonra yine birilerinin sırdaşı, birlerinin şımarık kızı,
birilerinin sevgilisi, kankası olacağım. Tamamen anne olduğum şu zamanlar hayatımdaki anılarıma, deneyimlerime, başardıklarıma nicelerini katmış olarak,
büyümüş olarak geride kalacak.
Anne olmaya dair her şey çok güzeldir. Tamamen anne olmakta. Ne kadar zor olduğunun hiç bir önemi olmadan hemde.
Sevgiler..
Gizlilik - Şartlar