Professional Documents
Culture Documents
Yabanlı Pazarı - Faruk Sümer
Yabanlı Pazarı - Faruk Sümer
FARUK SÜMER
YABANLU PAZARI
SELÇUKLULAR DEVRÎNDE
MİLLETLERARASI
BÜYÜK BÎR FUAR
AN IMPORTANT INTERNATIONAL
FAIR DURİNG THE
SALJUK PERİOD
İSTANBUL — 1985
BU ESER
Bakanlar Kurulu’nun 20.7.1980 tarih ve 8/1307 Sayılı
kararıyla kamu yararına hizmet verdiği kabul edilerek ver
gi muafiyeti tanınmış olan TÜRK DÜNYASI ARAŞTIRMA
LARI VAKFI’nın yayınıdır.
Her hakkı mahfuzdur. TÜRK DÜNYASI ARAŞTIRMA
LARI VAKFI’nm müsaadesi olmaksızın tamamen, kısmen
veya herhangi bir değişiklik yapılarak iktibas edilemez.
II
İÇİNDEKİLER
Sahife
SUNUŞ ................................................................. IV
ÖNSÖZ ..’............................................................ . VI
GİRİŞ ................................................................. 1 - 10
VESİKALAR
HARİTA
m
SUNUŞ
IV
fedir. Sonra bu desteğe katılan İstanbul Ticaret Odası
ile İstanbul Ticaret Borsasmın Sayın başkan ve üyelerine
de samimiyetle teşekkür ederim.
Vakfımız, Türk dünyasının herhangi bir gerçeğini gün
ışığına çıkaran, çıkarmağa maddî veya mânevi destek olan
herkese, her kuruluşa daima sonsuz minnet ve şükranlarını
sunar. Bu eserinden dolayı kıymetli âlim Prof. Dr. Faruk
SÜMER’e de duyduğumuz minnet ve şükran sonsuzdur. Da
ha uzun yıllar sağlıkla ve eksilmeyecek ilim aşkıyla dünya
ilim âlemine daha nice eserler kazandırmasını dilerim.
I......... t.................
.1. .1.
ÖNSÖZ
VI
Okuyucular, incelemeye iki EK’in yapılmış olduğunu
göreceklerdir. Bunlardan I. EK Zamantı kalesine tahsis
edilmiştir. Bilhassa «Semendû» ve «Tsamandos» adları ile
Arab-Bizans mücâdelelerinde sık sık geçen, Selçuklular,
Beylikler devirlerinde ve hatta OsmanlIlar zamanında
(XVI. yüzyılda) da ehemmiyetinden çok şey kaybetmeyen
bu mühim kalenin mevkii AvrupalI âlimler arasında mü
nâkaşa konusu olmuştur. İşte I. EK’teiki incelemede bu
kalenin hüviyetinin kesin bir şekilde tesbit edilmiş olduğu
görülecektir.
II. EK’e. gelince bu, Memlûk hükümdarı Bey Bars’ın
(ölümü: 673 = 1277) 675 yılının son aylarında (1277, Nisan-
Mayıs) Kayseri’ye kadar uzanan seferi hakkında, bu se
fere katılan Muhyîddîn İbn Abdüz-Zâhir’in yazdığı gün-
lük’ün türkçe geniş bir hülasasıdır. Bu günlükte Yabanlu
Pazarı, bu pazara, dünyanın her tarafından tacirlerin ka
tıldığı, aranılan her malın orada bulunduğu anlatıldığı
gibi, o zamanın. Türkiye’sinin durumu ve Kayseri , ile
ilgili dikkate değer birçok müşahedelere de rastgelinir. Bu
müşâlıedelerden sadece yeni bilgiler elde edihnekle kalınmı
yor, onlar aynı zamanda birçok hataların düzeltilmesinde,
müphem birçok meselenin aydınlatılmasında da bize yar
dımcı oluyor. Tamamen edebî bir üslûp ve süslü ifadeler
ile yazılmış olan arabça bu günlüğü tercüme etmek zahme
tine katlanmamızın sebebi de bu hususlardan ileri gelmiş
tir. Günlüğe bir giriş ile birçok haşiyeler konularak fay
dalanılması kolaylaştırılmıştır.
Sözlerime son vermeden önce bana yardımda bulunan
aziz arkadaşlarıma teşekkür etmek istiyorum. Çünkü bu,
benim için zevkle yerine getirilmesi gereken bir vazifedir.
Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı’nm Sayın Başkanı
Prof. Dr. Turan Yazgan. Beyefendi’nin teşvik ve destekleri
olmasa idi bu eserin hazırlanıp yayınlanması gerçekten çok
gecikirdi. Aziz arkadaşım bana, yakından yardımcı olmak
için bizzat Kayseri bölgesinde arazî çalışmalarıma katılmış,
yorgunlukları, titretici gecelerde dağ başlarında ve köy yol
larında çekilen zahmetleri benimle birlikte paylaşmıştır.
Başkanı olduğu müessese ile millî kültürümüze mühim
hizmetlerde bulunan Sayın Turan Yazgan Beyefendi’ye
gönlümün en derin yerlerinden gelen teşekkürlerimi su
narım.
VII
Bolu Yüksek Eğitim Okulu öğretim görevlisi talebem
İsmail Hakkı Akyoloğlu Bey de arazi üzerindeki araştır
malarımda her an bana yardımcı olmuştur. Bu aziz tale
beme de çok teşekkür ederim.
Şimdi Kayseri Vakıf Müdürü olan çalışkan ve ciddî
tarihçilerimizden Mehmet Çayırdağ Bey ile meslekî çalış
malarından arta kalan zamanı bilhassa Kayseri tarihine
dâir araştırmalara hasr etmiş olan Diş tabibi Hâlit Erkilet-
lioğlu Bey’in yakın alâka ve yardımlarını da unutamam. Ha-
lit Bey evvelce çekilen filimlerin kaybolması yüzünden Pa
zar Ören kasabası ile Zamantı kalesine kadar gitmek nezâ
ketini göstermiş, Pazar Ören kasabası ile Zamantı Kalesi’-
nin fotoğraflarını çekip bana göndermek lûtfunda bulun
muştur. Bu temiz kalbli genç kardeşlerime pek çok teşekkür
ederim. Değerli sanatkâr Ömer Onay Bey de haritanın ya
pılmasında ve eserin kapağının hazırlanmasında mesleğin
de gösterdiği sabır, Ciddiyet ve titizliğin en güzel örnekle
rini vermiştir. Bu aziz gence de çok teşekkür ederim.
•
Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı’nm çalışkan men
suplan Saadet Pınar, Zuhal Kerimoğlu, Şenol Gürcanlı ha
nımlara ve Turan İşcan kardeşime de teşekkür etmeyi
unutmamalıyım. ■ .
laleli 15 Haziran 1985
Faruk Sümer
VIII
GİRİŞ
— 2.
F. SÜMER: YABANLU PAZARI
—3 —
TÜRK DÜNYASI ARAŞTIRMALARI Ağustos 1985
— 5 —
J. .1
— 6 —
F. SÜMER: YABANLU PAZARI
— 7 —
TÜRK DÜNYASI ARAŞTIRMALARI Ağustos 1985
• 8 ■—
F. SÜMER: YABANLU PAZARI
— 10 —
YABANLU PAZARI
— 11 —
TÜRK DÜNYASI ARAŞTIRMALARI Ağustos 1935
—- 12 —
F. SÜMER: YABANLU PAZAR!
7 «Fermân-ı kazâ mezâ sâdır şud ki ümerâ-'i etrâ.f bâ-cumlegi-i a-sâk-ir be-
■ ’aiefzâr-'ı Bâzâr-i Yabanlu (metin ; Banlu; (kelime aşiı-nda- noktasız), re-
vertd ve -umerâ-i kibar be-hidmet-i dergâh peyvendend ber rnûceb-i
ferman kâffe-i serlerkerân -ve 'airme-i dilâverân bâ-'uddet-i kâmil • be-
bâzârgâh-i Yabanlu’ (Banlu) müetemi' şu-dend - Sulta-n'ın (İzzeddıri Key-
' kâvüs), yerine:.getirilmesi gereken şu fermanı: ilan:'edildi (H. 612,-. M.
1216). Taşra beyleri bütün çerileri ile Yabanlu Pazarı otlağına gitsinler
Büyük beyler de Sultanın katına gelsinler. Ferman gereğince bütün sü
başılar ve bütün alplar, mükemmel yad. ve- silahları ile. .-baza-r yeri Ya-
banlu'da- toplandılar' (-Histoi-re des Şefdijoucldes d'Asie Mineyre d'apres
l'abrege du Seldjouknâ-meh d'fon -Bîbî, texte -pe-rsan, p-ublie d'apres le
Ms. de Paris par M. The Houtsma, Leide, 1902 s. 60). Aynı eserin mv-
fassal'ında- Pazarın adı ' 'aiefzâ-r-ı Ya-blû Bâzâr, Bâzârgâh-i Yablu olmak
üzere yine .yanlış bir-yazılış ile gösterilir (el-Evâm.iru'l-'Alâiyye, yayın
layanlar N. Lugal-A.Ş. Erzi, ilahiyat Fakültesi Yayınlarından, Ankara,
1957, I, s. 227).-Az ileride Hout-sma yayını olan muhtasarda: «leşker-i man-
•sOr tâ evâ-n-i harîf be-rîf-i riyâz-i ga-nnâ (-yi) -Baljly' mağna- sâzen.d>> s. 61.
Mufassalda: «leş'ker-i . ma-nsûr tâ evân-i ıhârif be-rîf u hasab-i riyâz-i gan-
hâ '(-yi). Yablu mağria s'âzed»' şeklindedir (s. 228 ve dahi s. 255). Her
iki- nüshada da Yabanlu. yerine Banlu veya'Yablu isimlerinin-görülmesini
kelimenin müstensihler .tarafından yanlış'yazılmış şekilleri -olarak kabul
etmekten başka-çare yoktur. Kelimede-hece düşmesinin : vuku'-bulduğu
■ da söylenemez, Zira ■ Mevlânâ ve . Ak'sarayî de Yabanlu’nun böyle bir
dil hâdisesine uğramadığı açıkça- görülüyor. ' : '
Yayınlayan O. Turan, TT K, Ankara, 1944 s. 103, 286, 308. Burada keli
menin yazılışı sadece Ya-banlu'dur. .-. ■ ' ,.
13 —
.... I,.:
— 14 —
f. sümer : yabanlu pazari
15 —
TÜRK DÜNYASI ARAŞTIRMALARI Ağustos 1985
i2'
Muhyiddîn ibn'Abduz-Zâhir'in (ölümü: 1292) eserinin konumuzu ihtiva
■' eden kısmı -kayıptır. Ancak el-Ömerî (ölümü: 1349) ve Kalkaşendî
(ölümü: 1418). gibi müellifler - bu müverrihin Anadolu seferi - hak-
kındaki risalesinden geniş İktibaslarda bulunmuşlardır. Burada adı ge-
' çen eserlerden faydalanılmıştır: el-Ömeri, ’ Mesâlikül-ebsâr, Anadolu kıs-
■ mı, yayınlayan F. Taeschner," Leipzig, 1.929, s. 3-18; Kalkaşendî,, Sübhu'l -
Sşâ, Kahire, 1919, XIV, s. 141-165. Arabça, metin için Vesikalar kısmına
’ bk. (nr. 3). ' ■ .
— .1’6 ——
F. SÜMER: YABANLU PAZARİ
--- '17 —
TÜRK DÜNYASI ARAŞTIRMALARI Ağustos 1985
— 18 —
F. SÜMER: YABANLU PAZAR!
nın pazarının kurulması o güne yakın idi» (Bay Pars tarihi, türkçfeye çe-
' ' vifen Ş. Yaltlkaya, TTK, İstanbul, 1914, s. 99). Faka! bu kısmın doğru ter
. cüme edildiğinden şüphe edilebilir. Çünkü bu kaynaktan faydalandığını
bildiğimiz müverrihlerin eserlerinde böyle bir ifade görülemiyor. Mese-
' lâ bu müverrihlerden Yûnînîde: «26 zi'l-ka'de, Cumartesi gecesi Pazar'a
yakın Kara Hisar'a geldi. Bu pazara dünyanın her tarafından adam gelir. Cu
martesi hareket etti» deniliyor (Zeyi mir'âti'z-zamân, Haydar Âbad, 1380
1960-, III, s. 193). Yine aynı kaynağa dayandığı anlaşılan ibn Ay Bey ed-
devâdârî ise: ayın 26 ncı, Cumartesi gedesi.Kara Hisar civarına indi (Sul-
• tan Bey Bars). Burası Pazar'a(Yabanlu Pazarı'na) yakın idi. Bu,pazarda (es-
,■ sök)'-her.taraftan gelen insanlar toplanır» demektedir. (Kenzüy-dür.er ve
ıcâımi’üT-gürer, yayınlayan U. Haarmann, Kahire, .1391, s, 203). Memlûk
- devrinin büyük müverrihlerinden el - Makrîzî (Kitâb.u's-sulûk, Kahire,
1934-1937, I, s. 631) ile ibn Tağrı Bindi de (en-Nucûmu'z-zâhire, Ka
hire, VII, s. 251 ve devamı) Pazar ile ilgili hiç bir haber yoktur.
— 19 —
TÜRK DÜNYASI ARAŞTIRMALARI Ağustos 1985
22 Adı geçen makalede bu mesele ile ilgili sözlerim aynen şöyledir.- «Mahal
' ■ linde yaptığımız araştırmalara rağmen Yabanlu Pazar’nın nerede olduğu-
■ nu kesin olarak tayin etmek, maalesef, mümkün olmadı. Şimdi Yabanlu
■ Pazarı’nm Kayseri’ye bağlı Pınar Başı kazası dahilinde olduğunu (Pazar
Ören?) düşünüyoruz.» (Anadolu'da Moğollar, Selçuklu araştırmaları der
gisi, Selçuklu Tarih ve Medeniyeti Enstitüsü Yayınlarından, Ankara, 1969.
s. 71, haşiye 55).
— 20 —
F. SÜMER: YABANLU PAZARI
— 21 —
T
TÜRK DÜNYASI ARAŞTIRMALARI Ağustos 1985
— 22 -—
F. SÜMER: YABANLU PAZARI
26 Zamantı kalesi hakkında tafsilât için EKLER kısmına bk. (nr. 1).
— 23 —
TÜRK DÜNYASI ARAŞTIRMALARI Ağustos 1985
24 —
YABANLU PAZARI
— 2o
TÜRK DÜNYASI ARAŞTIRMALARI Ağustos 1985
~ VI, p. 495. The word is shown in the text of Nicholson as Yapunlû, but
in the Tahran edition, in the correct form as Yabanlu.
—• 26 —
F. SÜMER: YABANLU PAZARI
— 27 —
TÜRK DÜNYASI ARAŞTIRMALARI Ağustos 1985
— 28 —
F. SÜMER: YABANLU PAZARI
— 2.9-—
18 See afaove, p. 2.
Cf. Afcsarayî Musâmarat al-akhbâr, p. 286, note 1, Selçuklular tarihi ve
Türk-İslâm medeniyeti, Ankara, 1965, p. 269.
20 Selçuklular zamanında Türkiye, İstanbul, 1971, see index (p. 749).
— 30 —
F. SÜMER: YABANLU PAZARI
—» 3 1 ■
TÜRK DÜNYASI ARAŞTIRMALAR! Ağustos 1985
there was another factor. This was the trade policy carried
out by the Saljuk rulers. In fact as poihted out in the intro-
ductioıı of the Turkish text of this work the sultans reali-
zed fully the importance of the trade for their country and
for their state. Numerous caravansarays built on the
trade roads are the most outstanding evidence of this po
licy. In ıhese caravansarays ali the! passengers, including
Moslim and Non Moslim merchants enjoyed warm hos-
pitality.
EKLER
ZAMANTI KALESİ
— 33 —
... -. .... . ■.. ... .. ....... .... .. "T. .... .. ... ..... -. î. . .. ' ' ... ....... . . ..
TÜRK DÜNYASI ARAŞTIRMALAR! Ağustos 1985
— 34
F. SÜMER: YABANLU PAZARI
- 35 —-
TÜRK DÜNYASI ARAŞTIRMALARI Ağustos 1985
—- 36 —
F. SÜMER : YABANLU PAZARI
— 37 —
i.......... ....... r
TÜRK DÜNYASI ARAŞTIRMALARI Ağustos 1985
» İbn Acâ, Târîh el-Emîr Yaş Bek ez-Zâhirî. yayınlayan H, Tuleymat, Kahi
re, 1393 (1973), s. 78-95, 123-160; ibn lyâs Bedâyi'u'-zuhûr, yayınlayan
M. Mustafa, Kahire, 1963, III, s. 59. Bu son eserde Şah Süvâr'ın yanında
Erduvana, Hüdâdâ (d), Yahya Kâvir (yani herhalde Gâvur Yahya). Sel-
mân olmak üzere dö-t kardeşi bulunduğu, bunlardan üçünün Şah Süvar
ile birlikte çengele vurulduğ u, Selmân'ın, delikanlı ve yakışıklı olduğu için
Yaş Bek'in şefaati ile hayatının bağışlandığı yazılıyor (s. 77-78). Dulkad-
rılılar tarihinde Şah Süvar Bey'in faaliyetleri pek dikkate değer bir hâ
disedir. Bu hâdisenin teik başına ele alınıp incelenmesi icâbeder. Üç veya
dört defa memlûk ordularını pek ağır mağlubiyetlere uğratan Şah Sü-
vâr Bey Yaş Bek karşısında neden başarı gösteremedi? Adı geçen Mem-
lük emîrinin (yani Yaş Bek'in) 1480 yılında Urfa yakınlarında Bayındır Bey
ve Musullu Sûfî Halîl Bey kumandalarındaki Alk-Koyunlu ordusuna yenilmesi
onun gerçekten muktedir bir kumandan olmadığı şüphesini haklı olarak
sıkla getirir. Yaş Bek, Sultan Kayıd Bay'ın emri ile sefer esnasında Fâtih'e
ve Ak Koyunlu Uzun Haşan Bey'e elçiler göndermişti. Bu hükümdarlara
neler va'd edildi ki onlar Dulkadır Beyi'nin hazin âkibetine seyirci kal
dılar. Hatta Yaş Bek Zamantı kalesine-vardığında Amasya valisi Şehzâde Bâ-
yezid'den elçi gelerek Yaş Bek'in gelişinden memnuniyet duyulduğu ifa
de edilmiş, ihtiyaç olursa tahıl gibi yiyecek hususlarında yardım yapılaca-
cağı bildirilmişti (Tarih Yaş Bek, s. 142). Halbuki Fâtih'in Şah Süvâr'ın
beyliğin başına geçmesini istediğini ve hatta bunu destekliğini biliyo
ruz. Bu münasebetle kendisini Dulkadır beyi kabul etmesi için Mısır Sul
tanına «iltimas-nâme» göndereceğini Dulkadır emîrine bildirmişti» (Fâ-
— 38
F. SÜMER: YABANLU PAZARI
— 39 —
TÜRK DÜNYASI ARAŞTIRMALARI Ağustos 1985
17 Sâlnâme sene 1279 (1862), s. 149. Kâtib Çelebi Zamantı kalesi ve kaza
sı ‘hakkında kayda değer bilgi vermiyor (Cihan nûmâ, İstanbul, 1146, s.
598, 599).
19 Die Ostgrenze des byzantinischen Reiches, s. 45, 49, 66, türkçe tercü
mesi F. Işıltan, Bizans devletinin doğu sınırı, İstanbul Üniversitesi, Ede
biyat Fakültesi Yayınlarından, İstanbul, 1970, s. 63-64.
--,40 —
F. SÜMER: YABANLU PAZARI
41
TÜRK DÜNYASI ARAŞTIRMALARI Ağustos 1985
— 42 —
F. SÜMER : YABANLU PAZARI
— 43 —
TÜRK DÜNYASI ARAŞTIRMALARI Ağustos 1985
--- 44----
F. SÜMER: YABANLU PAZARI
Balta Aded 12
Vârya (?)-i âhen (= demir) Aded 14
Küski-i âhen Aded 14
Kurşun Pare 30
Kürek Köhne Aded 13
Kükürd Müdd 4
Palâmûr urganı Aded 2
Sedef (?) kılıç (?) Aded 1
Bakraç nuhâs (=bakır) Aded 9
Kendum (=buğday) Müdd 120
Cev (arpa) Müdd 60»
.45„__
THE ZAMANTI FORTRESS
—> 46 ~
F. SÜMER: YABANLU PAZARI
— 47
TÜRK DÜNYASI ARAŞTIRMALARI Ağustos 1985
— 48---
f. SÜMER : YABANLU PAZARI
— 49 —
TÜRK DÜNYASI ARAŞTIRMALARI Ağustos 1935
« Ibid., p. 447. ■
— 50
?. SÜMER: YABANLU PAZARI
N İbn Açâ, Târîh al-Amîr Yaş Bak az-Zâhirî, ed.ited H.. Tulaymat, GJahira,
1993 (1973), pp. 78-95, 123-160 (for the Arabic text connected w.ith the
question see page 42, note 23); İbn lyyâs, Badâyi'az-zuhûr edited M.
Mustafa, Qahira, 1963, ii, p. 593. ’ ‘ '
— 51---
TÜRK DÜNYASI ARAŞTIRMALARI Ağustos 1985
ı« p. 311.
İ7 Selçuklular Zamanında Türkiye, İstanbul, 1971, p. 173. note 62, pp.
407, 465, 541. :*
—- 52 —
F. SÜMER: YABANLU PAZARI
22 «Among the hills at some distance to the rig-ht of the road stands the
castle of Mahmûd Ghazi, magnificently placed upon a peak/ My Zap-
tieh told me that in spite of iis name it was a ’Christian
fortress, for he had seen croses carved upon the iintels and
only the distate for further -excursions that follows upon long stages
, of mountain travel prevented me from going up to it. I have a şhrewd
suspicion that it must be Tsamandos of .the Byzantine historians» (Amu
rath to Amurath, London, 1924, pp. 344-345). .
— 53 —
TÜRK DÜNYASI ARAŞTIRMALARI Ağustos 1985
24 Târîhk Yaş Bek, pp. 140-141 (for the aralbic paşsage refers to this
guestin see p. 42, note 23).
23 The roed going to the «Malik G'hâzi Türbesi» and consequently to the
Zamantı fortress passes throught this village (for the other data see
p. 42 note 24).
— 54 —
F. SÜMER: YABANLU PAZARI
— 55 —
II. EK
Memlûk Sultanı
— 56 —
F. SÜMER: YABANLU PAZARI
— 57 —
TÜRK DÜNYASI ARAŞTIRMALARI Ağustos 1985
— 58 —
F, SÜMER: YABANLU PAZARI
— 59 —
TÜRK DÜNYASI ARAŞTIRMALARI Ağustos 1985
— 60 —
F. SÜMER: YABANLU PAZARI
— 61 ——
TÜRK DÜNYASI ARAŞTIRMALARI Ağustos 1935
6 Tabiî bu başlığın doğru şekli «Bey Bars tarihi» olacaktır. Bu hata bü
yük bir ihtimal ile mütercimin bey’i bay ( = zengin) okumasından ileri
gelmiştir. Çünkü Ş. Yaltkaya Kıpçaklar'ın beg kelimesini bey şeklinde
söylediklerinden, her halde, haberdâr değildi.
—— 62 —
F. SÜMER: YABANLU PAZARI
— 63 —
TÜRK DÜNYASI ARAŞTIRMALARI Ağustos 1985
10 El Ömerî'de böyle : «ve biye rusûmu bâkiyyetün âlâ sukkânıhâ» (s. 4),
bizim metinde: «Hie rusûmu sukkânih'â.» '
11 İbn Şeddâd (s. 85) Bey Bars'ın Dülük'ten önce 'Ayıntab'a uğradığını
yazar. Dülük, Gazi Anteb'in 10 km. kuzey batısında X-XII, yüzyılları ara
sında oldukça ehemmiyetli bir şehir idi. Müellifin de söylediği gibi, 1277
yılında Dülüik harab bir durumda bulunuyordu. Demir yolu üzerinde bu
lunan Dülük şimdi bir köy olup Gâzi Anteb'in bir mahallesi durumuna
gelmiş veya gelmek üzeredir. Köyün güneyindeki tepe de (1211 km.)
Dülük Baba adını taşımakta ve bu tepede bir türbe görülmektedir. (R.
Hartmann'ın İslâm Ansiklopedisi'ndeki Dülük maddesine de bk. III, s.
663-664). Dülük maddesi The Encyclopaedia of Islâm (new edition, II,
s. 624) da da kifayetsiz bir mahiyettedir.
12 Mercü'l - Dibâc yani «ipek Çayırı». Bunun Maraş'ın Pazarcık
yazısında bulunduğu yahut bugünkü Pazarcık olduğu tah
min ediliyor (M. Canard, Histoire des H'amdanides, s. 270). Honig-
— 64 —
F. SÜMER: YABANLU PAZARI
celeyin oldu; her yere, kırağı olmasa bile çiğ düşmüştü, idi;
görülmemiş -bir karanlık vardı. Yolları bize çok zahmet ver
di. Topraklan ayakların basmasına dayanamıyor ve insan
sanki yıkılmış bir uçurumun kenarından gider gibi yürü
yordu. Burada geceyi geçirdik. Bu, akrep sokmuş bir inşa
nın geçirdiği geceden daha ızdırap, verici olmuştu. Gözler
uykunun bastırmasını istiyordu. Sonra şık ağaçlık bir or
manın aralığından yürümeye başladık. Bu yüzden kimse ar
kadaşını göremiyor; herkes bir yol bulup- yürümeye çalışı
yordu. Önde gidenin yolunu açmak için gerdiği her ağaç
dalı arkadaki arkadaşının yüzüne, mancınıktan atılan şid
detli bir ok gibi, çarpıyordu. Etrafa gelince, burası eşelenmiş
mezarlar veya çatlamış dağlara benzeyen dağınık taşlar ile
çevrilmişti. Bunların aralarında da sığlık sular, daha doğru
su gölcükler sanki kaynayan denizler gibi idiler. Oradan,de
reler kuşanmış, karlar ile sanıklanmış ve yolları kapalı- dağ
lara doğru giderek, çıktık. Bu esnada herkes şöyle diyor
du: «yolun bir çıkışı var mı veya yola bir çıkış var mı?
Yollarının darlığından ancak bir kişi yürüyebiliyordu.
Ağaçlar. . yenlerin bilekleri örttüğü . gibi örtüyordu.
Bundan,başka dağlar kaygan sarp, sadece doruklan gü
neşli olduğu gibi, vadileri de izdihamdan boğucu idi: Bu.
durumda iken giden'şöyle söylüyor: «bü merdiven gibi do
ruklardan göğe vasıl oldum» fakat o, çok dar, bir
kısığa, inince miskinleşiyordu. Hülâsa bu ; .dağla
rın bizi tutması, yorması bir müddet daha sürdü.. Bu
otlaklar bizi bezdirdi, bu pınarlar ve savatlar bizi; susat
tı. Nihayet şimdi Göynük adıyla anılan manası «yanık»
demek olan Hadesü’l-Hamrâ’ya vardık,3. Zamanımızdaki Sis
--- . 65----
..... r-|. ... -............ r
TÜRK DÜNYASI ARAŞTIRMALARI Ağustos 1985
60 bennek, 55 mücerred, 6 çift, bir müezzin, bir yaşlı kimse (pîr-i fâni)
yaşıyordu (Maraş defteri nr. 106, s. 150, Tapu ve Kadastro Umum Mü
dürlüğü Arşivi nr. 108), Göynük bugün de Maraş’ın Pazarcık kazasına
bağlı bir köy olarak (Türkiye'de meskûn yerler kılavuzu I, s. 424) adını
korumaktadır. Ancak Göynük Cana-rd ve diğer müelliflerin söyledikleri
gibi Çınarlı Göl'ün kıyısında olmayıp onun güney batısında Pazar
cık'tan gelen ana yol üzerinde bulunmaktadır (1331 yılında basılmış
olan 1: 200.000 mıkyaslı haritaya bk.). Yine aynı haritaya’ göre
Çınarlı Gölü inekli Göl adını taşımakta olup bu göl ile Göynük ara
sında bir çok çay ve derelerin geçtiği Göynük yazısı vardır. Göynük eski
bir kelime olup yanık, yanmış, yanma manasını taşıyor (Tarama sözlüğü,
Ankara, 1967, III, s. 1796-1797). Bu da yanmak demek olan göyün-fiilin-
den geliyor (aynı eser, s. 1803-1807). Bu fiilin XI. yüzyıldaki şekli köy-
(yanmak, yakmak), köyük' (yanmış, yanık) idi (Kaşgarh, Divâ^u Lu-
gati'tTürk, TDK, 1941, III, s. 168, 246). Aynı adda (yani Göynük) şim
di de Anadolu'da epeyce köy vardır (Meskûn yerler kılavuzu, s. 424).
İbn Şedd-âd'ın eserinin türkç= mütercimi Ord. Prof. Şerefeddîn Yaltkaya'-
nın: «Göynük kelimesinin Ermenice olduğu dahi görülmüştür» (aynı
eser, s. 79 haşiye 1), ifadesi hayret vericidir. Eski Türk müelliflerinin bir
kısmı arabça veya forsça'ya gerektiği şekilde vâkıf idiler. Onların çoğu
ise kendi öz dillerini istenildiği şekilde bilmezlerdi. Türkçe'yi layık, ile
öğrenip onu, İlmî bir şekilde geliştirmeye çalışacakları yerde oek az
istisna ile, hepsi bu dilin kifayetsizliğinden şikâyet etmişlerdir. Göynük'-
ün İslâm devrindeki tarihi hakkında bilgi edinmek için Hades. maddesine
bk. (I,A, V-1, s. 42). İngilizce yeni baskısında da Hades (a!-Hadath)
hakkında verilen bilgi tatmin edici olmadığı gibi (IH, s. 1920), G. Le-
Strange'in kitabındaki haberler de böyledir (The Lands of the Eastern
Caliphate, Carrtbridge, 1930, s. 121-122, 133). Cl. Caıhen de, hiç doğru
olmayarak, Göynük'ün Ermenice'den geldiğini iddia . etmiştir. (La Syrie
du nord, Paris, 1940, s. 121).
— 66 —
F. SÜMER: YABANLU PAZARI
■—-67 —
TÜRK DÜNYASI ARAŞTIRMALARI Ağustos 1985
16 Akça Derbend Selçuklu kaynaklarında sık sık ‘geçtiği gibi Memlûk kay-
Haklarında da' (bazan Aikşa Derbend şeklinde- geçer. Bu) eskiden beri
■ Suriye'den ve hatta Iraklan Anadolu’ya gitmek isteyen ticâret kafileleri ile
‘ orduların en tercih ettikleri yol -üzerinde bulunan bir kısık idi. Arab ve
Bizans mücadelesi devrinde bu kısığa (yani Akça Derbend'e) Derb-u's -
Selâme (Esenlik Kısığı) ‘ denildiği anlaşılıyor. Akça- Derbend Elbistan'ın
güney doğusunda ve ona 25 km. mesefadeki «Derbend» köyünün yanında
ki yer olmalıdır. Burada görülen kısrk'ın en dar yeri 2 m., en geniş yeri
4.5 m.dir. Krsık'ın yanından bir yol geçirilmiştir.‘Bu yolun geçtiği yer
derbend'e' dahil olup geçmeye mü-sa-id mi idi, işte bu, bilinemiyor. Köy
lülerin' bize söylediklerine göre, yol Ba-ğlıca'dan Tatar • Deresi'ne, oradan
Gök-Su'ya ve sonra Ayran Pına-rı'na ulaşır. Altımızdaki vâsıta imkân ver-
■ mediği-.içih, maalesef -Derbehd'den daha ileriye gitmek rnümkün olma
dı. Derbend'den -3k-m. kuzeyde (Elbistan yönünde), oldukça geniş bir
. vadide «Zilli Han» harabesi vardır. Kalıntılar Zilli Han'ın oldukça bü-
. ! yük bir kervansaray olduğunu gösteriyor; Müellifimizin dönüşte Der
. . bendin yanında, bulunduğunu söylediği «k-hân», her halde, budur.
— 68 —
F. SÜMER : YABANLU PAZARI
— 69
TÜRK DÜNYASI ARAŞTIRMALAR! Ağustos 1985
70 —
F. SÜMER : YABANLU PAZARI
■dîn, Câmi'ut-tevârîh, Bakü, 1957, s. 88, 89, 91, 102, 144, 157,
Moskova, 1965, s. 452-457). ibn Abdu’z-Zâhir ve İbn Şeddâd onun sa
vaş meydanında kaldığını söylemezler. Hattâ bu İkincisi bir m-üna-se-
sebetle savaştan sonra Tuda'un'u sağ gösterir (s. 88).
— 71 —
TÜRK DÜNYASI . ARAŞTIRMALARI Ağustos 1985
— 72 —-
F. SÜMER: YABANLU PAZARI
— 73 —
28 Gürcü Hatun Erzurum hakimi Muğisiddin Tuğrul Şalh'ın oğlu ile Gürcü
kıraliçesi Rosudan'dan doğmuştu. Kaynaklarda Rosudan ile evlenen Sel
çuklu şehzâdesi'nin adı verilmez. Bu şehzadenin adının, kaynağımızda
kaydedildiği gibi, Giyâseddîn olması muhtemeldir. İL Giyâseddîn Key-
hüsrev, zikredildiği üzere, babası bir Selçuklu şehzadesi olan Gürcü kı-
raliçesi Rosudan'ın kızı ile ev/lendi (1239). Bu Gürcü perensesi Türkiye'
de Gürcü Hatun adıyla tanındı. II Giyâseddîn Keyhüsrev bu Gürcü kı
zına tapıyordu. Öyleki bastırdığı paralarda kendisini arslan, karısını da
onun üzerinde güneş şeklinde göstentti. Giyâseddîn'in ölümünden çok
sonra Muîniddîn Pervâne Gürcü Hatun ile evlendi ve hatta ondan bir
kız doğdu ki o da Gürcü Hatun adını taşıdı (tafsilat için: O. Turan, Sel
çuklular zamanında Türkiye, s. 414, 415, 546).
— 74 —
F. SÜMER: YABANLU PAZARI
■— 75 —
TÜRK DÜNYASI ARAŞTIRMALARI Ağustos 1985
rinde geçer, ibn Havkal eskiden mamur bir şehir olan Arka şehrine Ma
latya'dan 4 fersah (bir fersah 5.5-6 km), Aıikâ'dan Vâdiyyu'l-Hicâre'dekî
bir köy ile Vâdiyyü'l-Bakar'a 6 fersahlık bir yol bulunduğunu ve bura
ların İslâm sınırı olduğunu yazdıktan sonra sınırdan er-Rummâne köyü
ve kalesine 6 fersah da' gidildiğini ve er-Rummâne ile Semendû (Za-
mantı) arasında 10 fersah yol olduğunu yazar (Kitab sûreti'larz, ya
yınlayan J. H. Kramers, Leyden, 1938, s. 197). El-Mukaddesî er-Rum
mâne ile Zamantı arasındaki mesafenin iki konak olduğunu bildirir, (s.
150). Selçuklu müverrihi Ibn-i Bîbî Sultan Alâaddîn Keykubâd'ın, ülkesi
ni elinden aldığı Mengücük oğlu Muzafferiddîn Mahmûd'a- Kırşehir'i
dirlik yolu ile ikta ettiğini, Rummân, Arabsus (Yarpuz) ileNehr-i Kâli'-
yi de (Elbistan'ın güneyindeki Nergile yöresi) mülkiyet sureti ile verdi
ğini bildirir (Muhtasar, IV, s. 152). Er-Rummân'aı hakkında tafsilatlı bil
giyi müellifimiz vermiştir, ibn Şeddâd (s. 89) ve ondan faydalanan
müellifler el-Yûnînî (III, s. 182-183), Ed-Devâdârî (VIII, s. 203) ile
■ Ebu'l-Ferec (türkçe tercümesi, s. 600) Moğollar’dan bir topluluğu giz
lediklerini öğrenen Bey Bars'ın Kayseri'den dönerken Emîr Alâaddîn Tay
. Bars el-Vezîrî'yi göndererek Rummâne'yi yaktırmış Gayr-i Müslim halkın
kadın ve çocuklarını tutsak aldırmıştı. Tahrir defterlerinde Rummân,
Hurmân kalesi adıyla anıldığı gibi, Tanır'ın güneyinde bir de Hurmân
'köyü vardır. Bunların da adları değiştirilmiş olup Hurman kalesine Yazı
Belen kalesi, Hurman'a da Yazı Belen isimleri verilmiştir. Hurman kalesi
hakkında T. Özgüç'ün raporuna da bk.: Elbistan ovasındak’ tetkik gazi-
teri ve Kara Höyük kazısı (Belleten XII. s. 45, 228-229). Hurman
. (Rummân kalesi) şimdi de (1985) eski ihtişamını andıran bir görünüş-
■ tedir. Fakat kalenin bulunduğu dar vâdi. sulak ve ekili olmakla , beraber
meskun değildir ve müellifin zikr ettiği yerlerin izleri bile kalmamıştır.
Fakat kale ve çevresi ruhları dinlendirmekte ve âdeta insanı büyülemek
tedir. Kalenin bulunduğu vadideki ekili yerler Dağlıca (Maragoz) köyü
ne âiddir.
— 76 —
F. SÜMER: YABANLU PAZARI
.— 77 —
TÜRK DÜNYASI ARAŞTIRMALARI Ağustos 1935
raya yakındır34.
Yine bana söylendiğine göre Yedi Oluk'un karşısındaki yer
den giden bir yol, Gölcük - Eğri Söğüt - Savalan'dan geçerek
Pazar Ören ile Pınar Başı arasında ve Pazar Ören'e takriben 15 km.
mesafedeki Kızıl Han'a ulaşır. XVI yüzyıla ait tahrir deftedierinde geçen
(nr. 216, s. 111; Tapu ve Kadastro Umum Müdürlüğü Arşivi, nr. 108,
s. 442) Yarmaç (?) Han pek muhtemel olarak, bu Kızıl Han'dır. Çünkü, Kı
zıl Han yakınındaki Savalan'ın Yarmaç (?) Han'ın yanında olduğu yine
defterlerde kaydediliyor (aynı defterler, s. 109, 110; s. 540). Kızıl Han'
ın izleri, halikı 93 (1876) göçmeni olan aynı addaki köyün yanındadır,
(takriben 400 metre mesafede).
Anlaşıldığına göre Bey Bars Hurman kalesinden hareket ederek
Marabuz - Maraguz - (Dağlıca), Kır Kısrak,. Dallı Kavak, Çağşak, Tavla, Ör-
dekli ve Day Oluk'u geçip Kemer'e ulaşmıştır. Müellifin Sarus dediği, her
halde Yalak veya Kemer'dir. Memluk hükümdarı Imirza Ağa, veya bi
zim gittiğimiz yoldan, bunlar değil ise başka1 bir yoldan Zamantı yö
resine çıktı. Bu hususu, bazı sebebler yüzünden tesbit etmek mümkün
olmadı. Bu yaz girişeceğim yeni bir araştırma gezisi ile Bey Bars’ın Sa-
rız yöresinden Zamantı yakasına hangi yoldan gittiği herhalde anlaşıl
mış olacaktır.
Bana gelince, ben arkadaşlarım ile birlikte Pınar Başı - Sarız
yolunda, Yedi Oluk'tan önce soldaki KabakTepe'den girip Toy-
buk yaylası, Değişmen Taşı köyünden Yıkık Han'a vardık. Han'
danşimdi bazı temeller kalmış, bunlar da1 birkaç Avşar yay
la evi ve ağılı için "kullanılmıştır. Han'ın taşlarından pek ço
ğunun 93 (1876) göçmenlerince Değirmen Taşı köyünün inşasında kul
lanılmış olduğu söyleniyor. Yıkık Han'dan Mezgidli, İcâdiye (Kara Kilise)
yolu, ile Han köyüne ulaştık. Yolda Roma mil taşlarına sık sık rastgeldîk.
Hatta bu taşlarda veya bunların yanındaki sütunlarda lâtince yazılar
vardı, Avşar’dan olan Han köylüleri eskiden kağnı ile Kavaklar, Sama-
ğar yolu ile Kara Dayı (Karatay) kervansarayı'na gidildiğini söylediler.
O Turan Ötrek (?E. v. t. rak)Tn şimdiki Ekrek olduğunu söylüyor
ise de (Celâleddin Karatay vakıfları, vakfiyeleri, Belleten, sayı 45, s. 64)
bunu kabul etmeye imkân yoktur. Çünkü, şimdiki Ekrek köyü Karatay
kervansarayının batısında ve ona çok yakın bir mesafede bulunuyor.
Halbuki risalede geçen Ötrek (?) in Sarız'a yakın bir yerde olduğu ke
sindir. Çünkü, görüleceği üzere Ötrek (?) köyünün altında köprüler ve
bir han (= kervansaray) vardır. Bu köy ancak Kuruçay'daki kısık'ın ba
şında olabilir. Hülasa şimdiki durumda Bey Bars'ın Sarız yöresinden
hangi yol ile Karatay Kervansarayına eriştiği üzerinde kesin bir şey söy
lemek, benim için, mümkün değildir. Fakat Pınar Başı yolundan gidilme
diğini pek emin bir şekilde söyliyebiliriz.
34 Bu gümüş madenî, müellifin yazdığı gibi, Sarız'a yakın bir yerde ol
. malıdır. Gerçekten Pınar Başı'nın güney doğusunda Büyük Gümüşgün
ile Küçük Gümüşgün köyleri vardır. Bu isimler adı geçen köylerin bu
lunduğu yerde bir gümüş madeninin bulunduğunu belki gösterebilir.
Tahrir defterlerinde Büyük Gümüşgün Abdal, Kuruçay yakınında olduğu
— 78
F. SÜMER: YABANLU PAZARI
---- 79------
TÜRK DÜNYASI ARAŞTIRMALARI Ağustos 1985
. —80---
F. SÜMER : YABANLU PAZARI
— .81 —
TÜRK DÜNYASI ARAŞTIRMALARI Ağustos 1935
— 82 —
F. SÜMER : YABANLU PAZARI
42 Bey Bars'ın alâmeti arslan idi. Arsianlı çetr bu hükümdarınkini, kuşlu çetr
de, herhalde, Selçuklu hülkümdartarınınkini ifade ediyor. Buna göre Selçuk
lu Hanedanın alâmetinin kuş olduğu düşünülebilir. Gerçekten ibn-i Bîbî'da
şöyle bîr ifade görülür: «ukâb-i çetr-i humâyun ber hûrşîd-i selâtîn per u
bâl-i ikbâl guşâde va sâye-i devlet gusterde = uğurlu çetrin kartalı
sultanların güneşi üzerine yücelik kanat ve tüylerini açarak ve uğurlu gölge
sini yayarak..». Gerçi burada ukâb ( = kartal) birteşbih şeklinde kullanılmış
gibi görünüyorsa da (uğurlu çetrin kartalı) yine demüellifimizİn sözlerini
teyİd etmektedir. Ancak îbn-i Bîbîkartalın çift başlı olduğunu söylemiyor
(çetr hakkında bk. î. H. Uzunçarşılı, Osmanlı devleti teşkilâtına medhal,
TTK, İstanbul, 1941, dizin s. 502).
83
TÜRK DÜNYASI ARAŞTIRMALARI Ağustos 1985
—— .84 ——
F. SÜMER: YABANLU PAZARI
■— 85 -—
T
TÜRK DÜNYASI ARAŞTIRMALARI Ağustos 1985
—' 86 —
F. SÜMER : YABANLU PAZARI
— 87 —
TÜRK DÜNYASI . ARAŞTIRMALARI Ağustos 1985
46 Bey Bars'ın Sivas'a doğru hareket etmesi, kalabalık bir, kuvvetle üze-
. . rine yürüyeceğinden kaygılandığı, hatta belki .üzerine yürüdüğünü öğren
diği ilhan Abaka'yı aldatarak onun kendi dönüş yolunu kesmesini ön
lemek için olmalıdır. . . . ,
47 Metin: Atarlû, el-Ömerî: K.b.r iû (s. 15). ibn Şeddâd'ın türkçe tercüme
. . sinde (s. 88). Kîrlû (yaıhud Kayırlû), el-Yûnînî de (III, s. 182) Kîrlû (ya
hut Kayırlu) ed-Devâdâr'de (VIII, s. 203): Kîrlû (veya Kayırlu). Kayseri'-
den Sivas'a giden eski yol üzerinde Kumarlu adlı bir mevki olduğu gibi,
aynı yolun az ilerisinde de evvelce Kayır Hisar, şimdi de Kayır Han deni
len bir yer veya bina vardır. ' ......
— 88-----
F. SÜMER : YABANLU PAZARI
— 89-----
— 90—
F. SÜMER : YABANLU PAZARI
54 Metin : Sertalak.
- ■ 91 —
TÜRK DÜNYASI ARAŞTIRMALARI Ağustos 1985
Verilen tarihe göre .müellif, Bey Bars ve Memlûk askerleri Yabanlı) Pa-
zarı'nın yerini 24 Zî'l-ka'de Cuma (29 Nisan Perşembe) ve 25 Zî'l-ka'de
Cumartesi (30 Nisan Cuma) günleri görmüşlerdir. İbn Şeddâd (s. 89)
ona dayanarak el-Yûnînî (III, s. 183) ve ed-Devâdâri (VIII. s. 203) 26
Zî'l-ka'de Cumartesi gecesi Kara Hisar’a gelindiğini ve aynı, günün sa
bahı yani 26 Cumartesi hareket edildiğini- yazıyorlar. Anlaşılacağı- üze
re, her iki kaynak arasında bir günlük fark olduğu görülür. -Büyük Küd.ül-
. l-ü, şüphesiz, Pazar Ören'in 'kuzeyinde, ona- pek yakın olan dağlardır.
63 Mü'mînûn (nr. 23) sûresindeki (122): «ba'za yevmin fes'eli'l-addine» âye
tine», telmi-ndir.
64 EI-Kehf (nr. 18) sûresindeki 21. âyet kaydedilmiştir.
— 93 —
TÜRK DÜNYASI ARAŞTIRMALARI Ağustos 1985
65 Ibn Şeddâd (s. 89) ve ona bağlı kaynaklarda da aynı rakam veriliyor.
66 27 ZîTJka'de Pazartesi (675yılı) = 1 Mayıs Cumartesi (1277 yılı). Anılan
kervansaray, daha önce söz konusu edilen Zilli Han olmalıdır.
61 Bey Bars'ın Abaıka'nm baskınına uğramamak için ihtiyatlı hareket ede
rek sarp, fakat kestirme yollardan gittiği anlaşılıyor.
63 Metin : K. v.l. Bunun Göynük olacağı aşikardır.
69 Buradan itibaren, genişçe hülasa edilerek, el-Ömeri’deki bilgiler veril
miştir.
— 94 —
F. SÜMER : YABANIL) PAZARI
70 Bunların mevkileri emin bir şekilde tesbit edilemedi. Kara Su'ya gelince
bu, İslahiye'nin kuzeyindeki Kara Emen Gölü'nden çıkıp Amik gölüne
dökülen çaydır.
71 Derbsâk eskiden Antakya bölgesindeki tanınmış kalelerden biri idi.
Şimdi Kırık Han'a bağlı bir köy olup Terbizek denilmektedir.
72 Hârim Haleb bölgesinin belli başlı kasabalarından olup Haleb şehrinin
batısında bulunmaktadır. Bey Bars Hârim'in yakınına (675 yılı 6 ZÎ'I-hicce
Salı günü ( = 11 Mayıs Pazartesi 1277 yılı) gelmişti.
— 95 —
KAYNAKLAR ve İNCELEMELER
ibn Acâ, Şemseddin Muhammed b. Mahmûd, Târih el-Emîr Yaş Bek ez-Zâhirî,
yayınlayan A. A. Tuleymât, Kahire, 1393 (1973).
ibn-i Bîbî, El-Evâmiru'l-Alâiyye, tıpkı basım yayıntA.S. Erzi, TTK, Ankara, 1956,
yayınlayanlar N. Lugal-A.S. Erzi, ilahiyat Fakültesi Yayınlarından, An
kara, 1957, muhtasar nüshasını yayınlayan M.TH. Houstma, Histoire des
Seldjoucides d'Asie Mineure, Recueii de Textes Relatifs â l'Histoire des
Seldjoucides, IV, Leide, 1902.
H. Edhem, Anadolu'da İslâmî kitâbeler, TOEM, yıl 1331, nr. 32, s. 452.
l-bn Havfcal, Kitâb sû:e!i’İ-arz, yayınlayan H. Kramers, Leyden, 1938 -1939, '
l-ll. . . .
Mas-Latrie, Relatİons de l'ile de Chypre avec l'Asie Mineur au Moyetı âge, Pa
ris, 1879. ’ ' '
—, 97 —
i... ..... r
1
T. Özçüç-M. Akok, Melîk Gazi türbesi ve kalesi, Belleten, 1954, XVIII. sayı
71, s. 331 -33.6.
—- 58 --
F. SÜMER: YA3ANLU PAZARI
Kuîbeddin el-Yûnînî, Zeyî Mir'âti'z zanıân, Haydar âbâd, 1380 (1960), ili.
cild.
HARİTALAR
—■ 99 -
VESİKALAR
1- ÂSÂRU’L- BİLÂD’DAKİ YABANLU PAZARI İLE İLGİLİ ARABÇA METİN.
. JlfciJIj * öX
u->yJlj 3yiil ,_/ *
JI uJsl^LJI « aJCj #
•n
— 105 —
ÂjUaJ-J! <_ JİjJ 4*3» eilo^
a-, * iffA „
f 'M'
— 106 —
Jjj^l < . a‘-
( <*
4 *—)* .
(3<
*kî o*J <• cKk))
fi ' . 5 M t ♦/
^c3ı> C 4Uİ j^jblliJI AşC (j
* -^ * j
IaV^I aJI- *A
4xJt- û-A_jkj
« 4y><all jldil SöTljf (_}| IfL» 3^mİI («• Cjİy>Ju» li.’t *|c A^U-j ll^l
*
Âi_^o c^UâJI dilil jlLUl y_jj cL». ^y-jl *Ç »^»-UJI l^. u^T
* • «*• '. fi fi S fi
kİJlj Ç 4j *A
* IfJI 4jj>-lyfill £4>X^JI AÂ -jJI u—u-jL-U Jaİ
• *
<■ * " •* «* . *■ ’•
Jjill (l\-â j^II c>_JI Çl%>î ull d-^jjJlv-’IŞj
■* —*>. cyrt.> Ç -4
*1 r^jl j jjl-l (j-u
*j jJI ji’j3
* 4_.jJI <jî ç
0 lf- »İJ> £yj> 'iîj ı aJ»jfi- 4>l>-<i|l ^y» Jjll ‘UtJ
— 107 —
(J 4İ c ^a1“^ ı2J!u
* 3 ûfe^C-lj
<. S . ?f . İti •" 1 . . . Sı %ır.
jjıt**»^ı û_/ T* *_$ Öy Ç Aa^2.Â!i <X»><X4> l|4>» ^p l-A> ^**Jı U—*»A<Jr lÂ
-> -- a - ~ -*
* j£
jJ C-—** • V
*^j> «iJ^I *—^/
** 4» t-JSjpLa ’j
- ->. •*<<!.' A ... .^ •. -.'
ol j ç a^LJJ çj 4^-jlÜ3 3 (Jjt* ç
ms —
Ur
j_j>j!/ ûljvj <• oÂl»_^« ûfejî? c »X_Jw> gjj- C»U çl^ljAc ^Â^ij
* ^ *il İ
İki J^C j^Lc l^SCJL» L-£ £ L jk_ll ^Aİ C>£ \~J <2 Üc
L_^- ^Jl (_ğ£"j c p_j«Jl1I ”4J l^xî> a?SjJI> jâmz^ "4—J <2JJL» his ç_>\a
t V~«_/J Wx>-t' *
°A_ <Jj7 1 Ç (JjılyaA» Cîj^’ Ö ^l
._> -'. • l >' > "■
: L^kr <_jdüij lx*^u <_jjLJJ dlkj
-5 .> x , « >.« >s^
j-UJI A>»A j j fi 4 l*4 *-_y t* 0oaJuuja»3
’<n ' ' J '
I j LİUûfeS]
►Lıj'^l (»j>_ (_j <2Ü3_, Ç(_j>U<<, jjc 4»l_JI Ch-vÖc- tfjJl ı-JjjJÎ
İ_xW j»(j|f L-İİ ,. cllll IÂ_₺ <üJİ öj^a> (j‘ pjiJ A^aÂJI <x.i> j^as-
! Iojj^0)1 UU j*
^ (j so
*^
— 112 —
* i»—
t—
4ü! <y> iŞe CûlSj C 4^Ü- ûûey A»-/'" ı_İ^" î #y-U fJ ^j» j4^- L-C
^3*11 -b~-j jj» ^J*" "^L> oliAfclty Ç <Uİ-G[j AiÂiT j îjly Ulı
« > - S. - S >>t S t . t , -.
^LsCr Aîj jju); JU jblj-M ^Aıi S -Ub
1 I K.
Jto >>LI VIA
I A^a>aX—*1 *^
i_ 4 cjllukt
* 4 (Aîlxll wJI ^
*7
c^^AjJI öl/
* 0/^11 */" • t/
*AjîJJ ö
* öÂfc j I^a^aa>xaaJ ^aJİI
jj'-JI : Â^UaLJI dAJUl ^y>j • "tfAx.il jj-JİI Jl^ ju^l _>>-l ij'"
*ll
, »-■-,. 4 *.>'»» 1 e S' '
. ölSj • *—«JiiJIj jj ölS^t$ÛJI (JlJÜJI <iUÎ, cj63«iU-l
(JjL. jjt^-^l <»Mİ<—'jjî? Çİf-Al- (J>’ tlf»l2İ İMAo ^1 AâJJ oAo öj>-JjŞİI
• Ü
* <^Aj.S(I J-» Âİ-I^ If- J^ysilı
: J—?
s₺Ydu
O
*« U Cfjjl djjı u_^ly> (jr-Aİ! uL’C-c Cta ûj»t-
»L'ljjJI *
t ç-p çjJ'ı «-l^î 4_â Jc (JjAj Ç >~-,*lJ'
*
•.- •> . . , ® -*♦
• ^j^.j^-' »j (J>- û
* (z'b
0 • «* • s "** ** ** * ** * t; 0* } '
1OJc Ç_j jAİ^I Ijiz
* *jjl
(j ij"~, 4Î (jUîLJ'l Wja ÛİSCî
- . . e
jL^i>- (_x4>’[ : Jli U *1/ t ÂÂJi>- t,. 44^31 <—"_/ 4> jâ!l bÂaj t ûî_y
S' « e t .rt 0 t-
Ü~l (j
* bb/c jl 4-AjjL Â>IS” 4_lc tiydi (j
* Uİy» 4> 1L4 AiL)l
^[p
otaylj^ ** -Ulu 4j_j ta|L» C^Jj
*
•kü J>3j tafi *^ÖU-
kL ^ta
*
)l < -jl 4İİ jJj ç^S^U Ujjc
a
---- 1 1fl
ı o i • »t • cr0 û*
*
jjUJ
u Jlfî fj
* (ty jL<j illi ötl»ji ı_/°j^l dür İçli cijm ç Aii b oL»j
dük
* Sjk j jLdl U> dl <niç 14 b <■.
u*Uİ cJTjj jllaLJI Wj^ s-$S
* bj^'^ -4 ®j
*J jj 4 bJ^--*14
Ç î CÜ.I İÇ>. J55 4âl (4il4 jllJI jc IjaJİj'c £Ö J
c ^JUI l«ji L»4 ç (j“\>^Li: (_r“li! Jjâ_ jaj ûlkLJI L'Slja jUj «ûıl eiü f
l-£ 1^1...»9 Eşelet, 4 Jİj *
li ij^l ljlöî OjA_öj
: 4ji
- ». tf-» -» > f / , z
(J&31J 4 4-îj l^>'\> dil u-jISm y~ ju« 45 dlUJI t'i/j
* do j
(_jjju âj7» u» ,» öll»j 3 M/J 4 1_>!U d\c3^l â4xJ$ 1_joüs!^ IjiU-î <»—<Ş3
ç k Irtr5» S^ Cf’ *
$k j j
' .«.. . . • ... -’.»>... >
* ı—ÂÜ V4 J»jU!l
~44i( oAa> 3 ViûUıj Ç lf-S J=>_^Â <jI _ Jtt-j ^jt- 4
*-İj^> dl0 CÎ^j »—j/ü İİVa jU- dJc VjyJlî a>- ‘AÜjS^ÜJ l*J 4 (_}-.<>•
* —^ı
4 lclflîjr$ Â ıd
* *^İA_> 4 4—aJ mMİ i-aaİİsj 4 4a»L 4—.^
£f '"
** “* & >,A > "* *L i* ’*’ « ■* ® *
(J/ Ç UU»jij l^_
« O-!j>\y- 4J *
Jsl; 44*JU<â>- jb
*»î> ^yaıjil ^J—4»l>
......... — 120 —
û
*
......... *4^11
(^ (Sı/
** AJj C u^juam) u-İjı/Al 3^ cİA
*^
U»
*
^-Ar fX ûAkİÎİ ûtTC-l»
*w 9^ *^^*"y* 0 V>
! #UL'j *JJ-Ö aİjC_â' # a) a*-11>- ç^j^l jjliı
'ot
*
!L Jj ai b^I? <■'3 j-?3 Ç uMJM.
• CA
*tj 4ı_İİE»X-«^l ^yül IJc Aai’l ^Isî, 44jlVAxX *}l$""^J !l£'tj
*L
ûb c-b dİ jte-G t'bc’j)l'çdj^-yâjIj—Aİ ü[j
*
<_ı (j-CJ! J^ls c JjU' <_—»h * 2U3 ’i^âaÎ Uj
.UU^ -x
> _ _ i *g fi
cJ[ jüzl_Jl Wjx (»İ4j C^Jİji 4»Iâ« JİC j? C ı_İ^J!
>/ - • • 9 • fi
AjÛM A^-^j (2x* Ç
*♦ . ••
* . J -*> > *> A- A •*♦ ,
£uU-, (J İl. *^0
• fb ^1 A ûl *Lk>- If-J 4 j»U“ ^*7 lf- J J
" ' $ . . 4..
.> <j Ll OjA '^-CA4 jjc ci^ jjc ûUaL—aJI
> - ♦ >’t . -* 9^
UL- cbby lS^ 4AAİI JjM
-b^ ' * T , > > f — . •-.. .•'•* ..>
*
ilzi
- 4ct—^7 uLax^L>-I^ 4 l£jp—^vA^trjJb *
J Lvtb <•
*l
^-f J* Ç (jfr o-V—ju ody *dyll Ij>-jÛ<3 j jdl <_d?3xJI
fi*> -' •* £ • t < *> *. > •>
djlla^ ç £«
<*.** ol_ ASCII dC-l-lj cacJu cdjvd *jb.X
, *'.• 9 ** • * 9^
. C^âla Sf Jİ u^Âİai lj- l^î JJ6 *^
<^Â₺"I u-
Aj,J L-Lj ♦ Aill. 'ilj 4İİc^ j'Cjj* aijÂt Vj' J^LII» IX-\j C 4$J
iftüO t* • rn. *'■'
* •' ’ rP ı-iifS <t
^\(-^ ‘ifa
* ’ fic IT”1’> IÎTP f-“P IRr * f ’T IFVf ’
Ç (?• 9 < ' fi ' '
w?’
*
IfT iminde? ><? rCir<‘«-
' İ ' ' <'<'•<
V<H '
m Ls^'
3
*^1 jüsd—^JI jli-, j» ^JİC SjJ 3UI fjJI 3 ûUal—Jl j»J Ş
j^Â> <jU3 I-i_ s> ^Jc <_Â4j ipi: (j-«9 1^3 4 5L.JI ipi
3>X3 4 jl-ûJl^ *
4», -^4 li Jj'S ç 4?^. <-J
b
* 3*
. ûb.
<n>
— 129 —
........................................................................... ■“!........................ T"
— 130 —
i *
*U jj J-
*- lH. cîjÎ lj*j^ : * Ç ujCi-l
^(jsC u_jL
*JlcJl Uj c jjAi. *-^>
İA 3
a a-^ o
* J^-b 1/IMj
J- * (J—x« Jc- ^sJj IjİjLJİ c czUl ZjjIx
•A» .
L*_^ ^a^vJ
*» - -’ ■ - *
* öÜ
<_/ *L-JI j AV
£4 4 J^jLJI öjj "aMİİ (JiiJİ ^aİ ûl$5 ûUal_ Jl oL J
' - J/ . . . ^>.? .1W1 ..#t
“ <u
*7 dİ -ûl -uU c—‘I
, 131
«•U j^l pı_ j jllaLJI l'^p
«İ^-JI (JlsT jj 4^^-<a£" İj”"ı_ Ai.c-^1 dür jUzLJI W_»^ fij 4 -ApA^II (j-l
»>, >0'- tf S 'fi , -t '■"' f
: <J^ '(J
* J ^ol (Xu-ejb
• 9 ^9 * 9. 9 ^9 . 9 s 9 j, '
(-“J'? CO^lj lf-.c- O>ıb^y 4 C^aJ^cI ^iı/
* ı-iSL-i»
» ■* ** 9, fi^-9 A 9
: o jj o>U p?Jl Jc
■ »c/’VJ't-^’" 3
B>
jj
ÂıJ3 çöj?J^jT31jy û
* ’- çü#'3r"(j‘ <Jl
9^ J fr fi a 9
# jru- dİ---- ^"3 J j-J'cî-L.c’Tj
! IjX J—ftlil I x *‘^j (_J
• > • X * s*
-»- * (jÂ^' Jj—i ÖA
: bjj <_^^=₺ [fjjj
•*“ 133
3azarören kasabası. ArkadaZamantı kalesi
amantı (Kuş kalesi ye Melik Gazi Türbesi
Zamantı - Kuş kalesi batıdan görünüşü
Sultanhanı
YER ADLARI
— 141 —
—. 142 - -
Gök Su 39 (h. 14), 67, 68 (h. 16), K ■ - . ’ ,
94
Gölbaşı 67 (h. 14) Kabak Tepe 78 .. (h. 33) .
' Gölcük 78 (h. 33) " ; ’ Kahire 38 ... . . ... .
Göynük 4, 65, 66, 94 Karaca Hisar 19, 61, 92 .
Güdüllü 22 (h. 23) Kara Dayı (Karatay) Hanı -Keryan-
Gümüş Hacı Köy 6 . sarayı- 77, 78 (h. 33) bk. Kara
Güney-Batı Anadolu 8 tay Kervansarayı ■ ■
Karadeniz 9 . ,
Kara Emen Gölü 95 (h- .70) .
H
Kara Hisar 18 (h. 17), 19 (h- 17),
' Hades (Göynük) 35 ; 23 (h. 21), 34 (h. 2), 93 (h. 62)
Had es (al-Had-aırh) 66 (h. 13) bk. Kara Hisar-ı Beıhram §a'b (b. 2)
Hades : Kara Kilise- 4 . . ■ .
Hadesü'l - Hamrâ 65 bk. Hades Kara Ören 21 Çh. 23). . ■
Halefe 4, 35, 58, 64, 66, 95 (h. 72) Kara Su 67 (h. 14), 95, . (
Hamudhâ 80 Kara Tay Kervansarayı 77 (h. 33),
Han Köyü 78 (h. 33) . 80, 81 (h. 39), 91 '
Hanzir (yahud Hinzir) 39 ; . Kara Tay Sultan (— Kareye-i 81)
Hânim. 95 ' •' (h. 38) - ■ :
Harput Ovası 68 (h. 15) ' Kars (Kadirli)' 31 . ’
Harşana (Kharsia-non — Kastron) Kastamonu -6 . '
34 ■' Kavaklar 78 (ti. 33) ■i
Halefe 67 (h. 14) 1 ’ Kayseri 3, 4, 5, 6, 20 .(h; ?2)., 21,
Hısnu'l-uyûn 33 35 (h. 6), 39, 40, 41, 42 (h.
Horig kong 24 24), 58, 59, '61 (h- 5), 13' 74>
Horasan 9, 57 (,'h. 1) . 81, 83, 87, 88 ■' ’
Huni (Hunu) 59, 69 .(fe. 18), 75 Kayseri - Elbistan 20 ”
(h. 30) .... Kayseri - Pınarbaşı 20, 22
Hurman kalesi- 4, 76 (h. 31),.78 Kayseri - Sivas 20 (h- Z3')
(h. 33) .. Kayseriyye 39 ’('h. 14) '
Huzistan 23 (h. 27) . .' , . Kemer 77 (h. 33), 78 (h-; 33)
Keyhüsrev 82 bk. Keykubadiyye
I ■ - ■ .... Keykubad 82 (h. 41) '■
Keykubadiyye 59, 82 (h- 41)
Irak 5, 7, .8, 9, 14, 24
Kharsana 34 (h. 2) bk. Harşana'
İsparta: 4, 7 : '
Kırıkhan 95 (h. 71) '
' i ' . '■ Kmıt Tepe 21 (h. 23) '
Kır Kısrak 78 (h. 33)
İcâdiye (Kara Kilise) 78 (h. 33) Kırım 2
İğdecîk 21 (h. 23), 22 (h. 23) Kır Şehri 7 .•
İmirza Ağa 77 (hi 33) - . Kışlar Pınar Özü 77
inelkli 65 (h. 13) i Kızıl Han 37 ’ (hi 10), 73 34)
İngiltere’. 5; 8 i ■ ' Kızıl Su 22 (h. 23), 92
İran 4, 5, . 9, 23, 56 ’ Kililkya 58 •
İsbile (isbele) Hanı 77 (h. 33) .
Koca Dağ 43
İsbile Kervansarayı 81 (h. 39) bk.
Konya- 4, 5, 6, 8, 9
isbile Hanı Kore 24
İslâhiye 95 (h. 70) ' Koşcağız 15 (h. 11), 37
İstanbul 82 (h. 40) ’ Köse Dağ 21 (h. 23) , 36
— 143
Köylü Pazarı 11 .. P . ■
Kuruçay 77 (h. 33), 78 (h. 33)
Panlı 21 (h. 23), 22 (h. .23)
Kuş Kalesi 23, 33, 41 .
Pazarcık 64 (h. 12), 65 (h. 12),
Kuzey Azerbaycan (Gence - Şirvan)
67 (h.. 14)
4
Pazar Ören 16 (h. 11), 20 (h.
Kuzey Suriye 36
22), 21, 22 (h. 23), 23, 37 (h.
Küçük Gümüşçün (Kaman), 6,
10), 41, 42 (h. 24), 78 (h. 33),
78 (h. 33)
92 (h. 60), 93 (h. 62)
Küçük Kü.düllü (.? Güdüllü) 92 Pazar Öreni - viranesi - 22
.Kütalnya 5, 6
Pehnik Dağı 67 (h. 14)
Pınar Başı 6, 16 (h. 11), 20 (h.
M 22) , 37 (h. 1.0), 39, 41, 42 (h.
23) 78 (h. 33)
Maiaka yarım adası 24
Piza 5
Malatya 4, 39. (h. 13), 90 .
Mafezgird 1 ,.
R
Marabuz - Maraguz (Dağlıca) 78
(h- 33). ■ . Revrân (?) Küdüllü (? K. v. lû)
Maraş 4, 61, 64 (>h. 12), 65 (h. 91
Reyyân 75 (h. 31), bk. Rummân
13), 67 (h. 14), 95
ıe Hurman
Maraş - Elbistan 16 (h. ”11)
Rum 14
.Mâzanderân “(Hazar Denizi'nin gü- Rummân 75
, ney kıyısı) 4 .. .
Mercül - Dibâc 64, 65 (h. 12) S
Merri (?) 95
Salgûma vâdesi 81 .
Mezgitli 78 (h. 33) .
Salkuma (yeni adı Gür Pınar) 81
Mısır 5, 7, 8 ,9, 17, 18, 24, 57
(h. 39)
Musul 5 .
Sam ağar 14 (h. 9)
Muşâlim 34 (h. 2) . ’ Samagar Viranı 14 (h. 9)
Muşâlim Kalesi 34 (h. 2) , Samarndu (= Zamanlı) 35, 79
Sanslbus Kalesi 33
N Sarımsaklı (Bünyan) 39 fh. 14)
Sarız 4, 6, 78 (h. 33) .
Napoli 5 .. Saru Öz (Sarız) 39 (h. 14)
Nehru'l-Ezrak 67 SâruS (Sarız) 77 (h. 32)
Nehr-i Kâli (Nergife yöresi) 76 Savaları 37 (h. 10), 78 (h, 33)
(h. 31) Sinop 2, 4, 23
Sis (= Kozan) 37
O Sis bölgesi (= Çukurova) 95
Sivas 5, 7, 9, 17, 20, 21, 23, 60, 61
Orta Anadolu 1, 8 •, Suğdak 23 , ■
Orta Asya 3, 9 Sultan Hanı 21, 29 (h. 23), 61
_,VÇ Oğlu 22 (h. 23),. 92 (ft. 6L, Suriye 5, 7, 8, 9, 17, 24, 33, 57
ş ■ ■
144. —
Şebin Karata işar 5 Vâdiyyü'l - Hicâre 76 (ta. 31)
Şekerciler Hanı 9 Van Gölü 7, 9, 60
Şekerhâne 9 Venedilk 2, 5
Şıvgın 21 (h. 23)
Şi'b Bevvân 92 Y
Şikâr-hâne (av köşkü) 9
Yabanlu 11, 12 (ta. 5), 13, 14, 15,
17, 19 (ta. 17), 20 (ta. 21), 20,
T
(ta. 22), 21, 22, 23, 24, 61
Taçın Çayı 21 (ta. 23), 22 (h. 23), Yabanl-u Pazarı 5, 9, 14, 15 (ta
92 (h. 58) li), 18 (ta. 16), 20, 77 (ta. 33),
Tanır 76 (h. 31) 92
Tatar Deresi 68 (ta. 16) Yalak 78 (h. 33)
Tavla 78 (ta. 33) Yapunlu 12 (ta. 4)
Teıvlusun 81 (h. 39) Yarmaç (?) Han 78 (ta. 33)
Tebriz 4 Yarpuz 75 (ta. 30) bk. Arabissos,
Tepe Arkaç 21 (h. 23) Afşin ve. Efsus .
Terbizek 95 (ta. 71) bk. Derbsâk Yazı Belen 76 (ta. 31) bk. , Rum-
Tevâvis (Arfûd) 23 (ta. 27) mân ve Hurman ' ; . .■
Tiflis 4 Yedi Oluk 78 (h. 33)
Tokat 4, 59, 74 Yere Geçen.2,1 (h. 23), 92 (b. 60}
Topkapı Sarayı 42 (h. 23) Yıkık Han 78 (ta. 33)
Top Söğüt 21 (ta. 23) Yozgad 34 (ta. 2) ,
Toybuk Yaylası 78 (ta. 33)
fsaımandbs (Zamantı) 33, 41 bk. Z ■
Zamanlı '
Zamandû 36
Türkistan 3, 5, 23 (ta. 27), 24
Zaman çayı ( — Rumman çayı) 69
Türkiye 3, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 17,
36 (ta. 6), 40, 42 (ta. 24), 56, Zamandı) (Zamanlı) 77 (ta. 32)
Zamanlı 16 (ta. 11), 34, 35 (h. 6),
57 (ta. 1), 90 (ta. 48), .
Türk vatanı 90 (h. 48) .. . 36, 37, 38 (ta. 13), 39 '(ta. 14),
40, 43 (ta. 25), 76 (ta. 31), 79, 92
Zamantı. Irmağı 22, 23’
U
Zamantı' Kulesi 15 (ta 11), 23 (ta
Ulu Cami 35 (h. 6) 26), 33, 35, 38, 43 ' ' ;
Ürfa 38 fh. 13) . Zamantılı 41
Uşrusana 23 (ta. 27) Zamantû 36, 39, 42 (h. 23) bk.
Uz-un Yayla 22 . Zamantı . .
Zerezek - Kamber 77 (h. 33)
v . Zilli Han 68 (ta. 16), 94 (h. 66)
Zlt'I - Karneyn Kalesi 6 .
Vâdiyyü'l - Bakar 76 (ta. 31) Zürre 82 ■' '
— 145----
1......... T
II
ŞAHIS ADLARI
A ç '
Abaıka 57 (h. 1), 58, 59, 60, 61, 62, Çelebi Sultan 39 (h. 13)
■ 70, 71
Abdulbâiki Gölpmarlı 11
Ak sa'rayi 14 ■ D
Alâeddin Keylku'bâd '21 (h.23), 36
Dizek 71
Alâüd-devle 11 (h.1), 39 ■
Ali (Gerger valisi) 90
Ali Bey 39 e , '
Arif Metin 16 (h. 11)
Atabeg Mecdeddln 73 Ebû Heyyân 18
Ebûl - Abbâs Ahmed el - Kalka-
şendî 63
B
Ebû Tayyib (el - Mütenebbi) 79
Bahadvr Bahşı 71 El - Kazvinî 18
Baycu Noyan 36 El - Makrizî 19 (h. 17) -
Bayındır Bey 38 (h. 13) El - Meliku'l - Kâmil 67
Bedireddin el r Hazinedar (Emir-) 94 El - Meli'ku'z Zâhir Bey Bara 18, 57
Bedreddin Mikâil (Naib) 73 El - Mütenebbi 33, 64
Behram Şah 34 (h. 2) El-Ömeri 16 (h. 12), 17, 64
Bel'kîs 87 . (h. 10) .
Bell,G. 35 (h.6) . Emineddin Mikâil 73 (h. 26) .
Bey Bara 6, 18 (h. 17), 19, (h. .17), Emir Ali 74 (h. 29) '
, 56, 57, 58, 59, '.60, 61 (h. 5), 62
' (h.6)i 63,,64 (h. 11)',, 74 (h.29), Emir - Celâleddin 73
Erduvane 38
78 (h. 33), 83 (h. 42), 87 .
(h. 45), 89 (h. 48), 93 (h. 62),
94 (h. 67), 95 (h. 72) F
— 146 —
G J
Joinville 10
Gâzi 35 (h. 6)
II. Gıyâseddin 36, 56 , 74 (h. 28)
K . . . . .
Gıyâseddin 74 ■
III. Gıyâseddin Keyhüsrev 56, 74 Kalkaşendi 16 (h. 12), 63
Gürcü Haıtun 59,74, 87 ■ ■ Kaşgarlı 1'5 (h.10)
Kâtib Çelebi 40 (h. 17) ' ’•
Kâyıd Bay 38 -(h. 13) ■
. H
Kayır Han'ı 36
Halil Bey 15 (h. 11), 37 Kemâleddın (Emir, Âri-zu'l - ceyş),
Hamdullah Müstevfi 15 (h. 10), 91
34 (h.2), 36, 37 .' . Kemâledd'in İsmail 73 (h. 25)
Hanûıke- 91 Kerimıüddlin Maıhmûd el-Aksarayi 19
Haltiroğlu Şerefeddin 58 II. Kılıç Arslan 8 '
Kirey 69
Hatiroğlu Ziyâeddin'in oğlu 74
Kosfantin 66
(h. 29)
Kuıtbeddin Mahmud 73 (h. 25), 91
Hazret-i Süleyman 87 Likandos (Paıtrice) 35 , . . '
Heıtum 66 ■ . '
Hoca Yuınus'un oğlu 73 (h. 25), 90 M
Hudâd-âd 38 I ■ '. •■
Hüsâmsddin (Anadolu Başkadısı) Mahmud (Mehmed?) 35 (h. 6)
74 (h. 29), 90 Mahmud Ghâzi 41, bk. Melik Gâzi
Mahmud Paşa 39 (h. 13)
Hüsâmeddin Kâvek yahut Keyâvük
Mâlik 72 : ' >■ . -
(? Emir - Pervâne'nin akrabası)
Marco Polo 17 .
73 (h. 25), 91 .
Melik Gazi 15 (h.11), 35 (h.6),
37, 41 .
İ Melik Mehmed 35 (h. 6) ' .
Mevlâna Celaleddin 11, 13 . (h. 7),
. ibn Abdü'z-Zâhir 6, 19, 62, 63 14, 19, 90 (h. 48)
ibn Âcâ 38 (h. 13), 42 Mevlâna- Celaleddin -Rûmî 11 •„
ibn Battuta 6 ■ ■ Muğisiddün Tuğrul .Şalh , ■ (Erzurum
İbn-î Bibi 19, 36, 4Q, 57 (h. 1) Hâkimi) 74 (h. 28) - , ..
İbn Şeddâd 18 (h. 17), 62 (h.47), Muhezzebeddin Ali (Deylemli) 57
64 (h. 11), 65 (h. .13) (h. 1) " :• ■ . i
ibn Tağrı Birdi 19 (h. 17) Muhy iddin ibn AbÜo’z-Zâthir16
ilgey (Eylegey) 58 . (h,12), 20 (h. 21), 21, 62, 63
imru'-ul-Kays 82 (h. 40) fck. Ibn^ Abdu'z - Zahir- ■
irincin (Kireyit, valiliği 1305-1317) Muîniddin Süleyman 56 bk. Per
1:3 - . : . vane 87. . .
İsa 38 ■'r ' ? Musullu Sû-fi Halil Bey 38 ..: (h; 13)
izzeddin (Emî'f-.'CşJâfeddîni. Mu'ham- Muzaffereddin H-acâfi 74 (h. 29) '
med'in kardeşi) 72 Muzaıffeneddln Mahmud (Mengü-
izzeddin Aydemir ed-Devadâr ez- cük oğlu) 76 (h. 31)
Zâhiri 72 Muzaffer-eddln Mehâf 90
II. izzeddin Keykâvus 34 (h. 2), Mübârizeddin Behram Şah 34 (h. 2)
56 Mıühe-zzeibeddin (beylerbeyi, Pervâ
izzeddin Kılıç Arslan 36 ne'nin oğlu) 73, 90
— 1147 —
N Sinan Paşa 39 (h. 14)
Sunkurca ez-Zü başı (Sü Başı) 81
Nasreddin Hoca 9 Süleyman Bey 37
Nizâmeddıin Evhad (Hatiroğlu Şe-
■refeddin'in oğlu) 74 (h. 29), 90
$
Nureddin Caca 73, 91
Nureddin el-Mancınıkî 90 Şah Süvâr 37, 38 (h. 13), 39
Nusreteddin (Sivas Sü başısı) 91 Şemseddin - Muhammedi Cuveyni
Nusrete'ddin Behmen 73 (h. 25) 57 (h. 1), 60
Şemseddin Surtkur el-Ajkar 69, 74
Şerefedtiin Kırân el-Alâî 72
P
Şerefeddin Kulunçük el-Çaşnigir ez-
Pervâne 56, 57 (h. 1), 58, 59, 60, Zâhiri 72
61, 73, 74, 89 Şerefu'l - Mülk 74 (h. 29)
Pervâne'nin Anası 91 Şihâbeddîn Gazi b. Alişir et-Türk-
Pir Ahmed 21 (h. 23) mâni (Emir-, Genmiyanlı) 91
R
T
Ridvân 72
Rosudan (Gürcü kraliçesi) 74 (h. Tamâdeye (?) 73 (h. 24)
28) Toku (Gelayir) 58, 59
IV. Rükneddin Kılıç Arsian 56 Toladay Yarkuçu 71 (h. 22)
Tuda'un Bahadvr (Sulduz - Se-gan
S Şira'nın torunu) 58
Sahih Zeynedldin 72
U
Salim 38
Saımagar Noyan (Moğol valilerin Uruhtu 71
den) 14 (h. 9) Uzun Haşan Bey 38 (h. 13)
Sartak 71, 73 (h. 24), 91 Y
Selıman 38 (h. 13) Yahya. Kâvir 38 (h. 13)
Serikede (Serkedey?) 73 (h. 24), 91 Yaş Bek 37, 38 (h. 13), 39 (h 13),
Seyfeddin Balaban (Kıiçkine) 74 42 (h.23)
(h. 29), 90 _ Yavaş Arsian 34 (h. 2)
Seyfeddin Çalış (İShak oğlu) 74 Yavuz Selim 39 <
■ (h. 29), 87 (h. 45) Yunus 38
Seyfeddin Çavuş (Emir, el-Çâviş) 79 Yunus Emre 90 (h. 48)
(h. 25), 91
Seyfeddin Sunkvrca 73. (h. 25)
Z
Seyfeddin Şahinşâh 74 (h. 29)
Seyfüd-devle 33, 34 (h. 2) , 35,66 Zâhireddin Mütevvec 74 (h. 29), 90
Sirâceddin İsmail (Cacaoğlu) 73 Zdkeriya b. Muhaımmed el-Kazvînî
(h. 25), 91 16, 19
Simon de Saint - Quentin 10 Zirek 73 (h. 24), 91
— 148 —
III
Ahiler 7 Franlklar 1
Alk-İKoyunhj 38 (ti. 13), 39 (h. 13)
Artu'klular 68 (h. 15)
Avşar 22, 41 G
Gürcü 4, 23
B
Bartılılar 5 H
Bizans 23, 40 (h 19), 56
Hamdaniler 33, 41
Boz Ok 16 (h. 11)
Harizmliler 36
Burtâslar 17 (h. 13)
K
C
Karavaşlar (el-cevârl = cariyeler)
Celâyir oymağı 71 (h. 21)
15
Cenevizliler 5
Kayserililer 82
Kıbrıs kırallığı 2
Kıpçak 5, 17, 57, 62 (h. 6)
ç
Kinde 82 (h. 40)
Çerkeş 9 Koca Naili oymağı (Avlarlardan)
77 (h. 33)
D Köşker ( = Kevişger) 43 (h. 23),
42 (h. 25)
Daınişmendliler 35 Köşkerli 43 bk. Köşkerlû
Dul'kedır oğulları 15 (h. 11), 16
Köşkerlu 42 (h. 25), 43 (h. 23)
ıh. 13), 37
Dulıkadırlılar 38 (h. 13)
i
E
İlhanlI devleti 57 (h. 1), 58
Ed-devletü't Türkiy'ye 18 ilhanlılar 36
Eyyübiler 17 İslâm 1, 11
— 149
t... ..... r
M Ramazan oğulları 37
Rus 5, 9
Memluk Sultanı S
Memlükler 18, 21, 37, 38 (h. 13),
S
39 (h. 13), 41, 56, 57, 58, 59,
60, 61 (h. 5), 53 Selçuklu devleti, devri, beyleri, or
Mısır 38 ('h. 13) dusu 2, 3, 4, 5, 6, 7, 10, 13, 18,
Moğol 8, 13, 14, 15 ('h. 11), 18, 19, 36 (h. 6), 39, 40 (h. 16), 41, 56,
20, 36, 40 (.h. 15), 56, 58, 60, 57 (h 2), 58, 59, 60, 61, 70,
61 90 (h. 48)
Moğol'lar 20 (h.22), 57 (h. 2), 69, Selçuk oğul lan 83
70, 71, 72, 73, 74, 89, 91, 93 Sulduz 71 (h. 20)
Müstümanlar 71, 72 .>
T ; .
O Tatarlar 69, 70, 71, 81, 83, 89, 91
Türk 3, 9, 15, 17, 41, 63 ,■
Oğuzlar 21 (h. 23)
Türk göçebe unsuru 90 (h. 48)
Oğuz Türkleri 1 ,
Türkiye Selçukluları 4, 67 (h.'15)
OsmanlI 7, 34 (h. 2), 57 (h. 2)
Türk Konar göçerleri 7 '
Osmanlı Devletti 39 (h. 1)
Türikler 1, 2, 3, 7.' 17, 35, 40 "
Türk Mem lükleri 18 ’
R Türkmen 5, 7, 8, 9, 58, 60, 61
Türkmenler 90 (h. 48) .
Ramazan oğlu 39 (h. 13) Türik oymaikları 8
150 —
IV
MADDELER VE DEYİMLER
A Debbağ (derici) 7
Deniz Köpeği kürkü 15
Abîse 91
Deri 7
Altın 9
Deri elbise 7
Araba. 44 Deve Pırangısı 44
At 5, 8
Dizçek 44
At gemi 43
Dolama 8
Atlas kumaşı 15
E
B
Edik (uzun konçtu çizme) 7
Bakır 6 Elbise 9
Bakraç nühâs (z= bakir) 45 el-Kunduz 15 (h. 10)
Balta 45 el Kuzâ'âtu 15 (h. 10)
Başmak (kadın pabucu) 7 Emîr-i Mahfil 86,
Baş Top (köhne) 44 en-Nevbe 83
Bîmaristân 3 Enükle (?) pırangı 44
Boraks (ımilhu'l - bevrak) 1
Bu Mas kürkü 15
Bürümcek 8 G
Güherçile 44
C Gümüş 5, 6, 9
Gürcü halıları 86
Cev (arpa) 45
Cevşan (örmezırh) 44
H
Ciclât (Alm.) 17 :
Ciclâton (Isp.) 17 Halı 5, 8
Ciclaıtun (Trans, ing.) 17 Harbe (kısa mızrak) 44
Çetr ve Arsian 83
Çetr ve Kuş 83
I
Çiniler 86
Itriyat 5
0 '
İ
Darbûzân kundağı 44
Demir 6 İkdiş (Bedeviler'in dilinde kitiş) 8
— i 151 —
K Ribâtlar (Hanlar) 86
Rum köleleri (el-memâlîk) 15
Kâdı'l - Kudât (kadılar kadısı, baş
ıkadı) 90
S
Kaftan 8
Kalkan 10 Sabun 5
Kamereddin (kayısı) 8 Salkâllât 15, 17
Kapkacaık 6 Sakız 7
Kayseri çarşısı 86 Salklâtûn, Saklatin, Sakarlât 12
Kazma' 44 Sedef (?) 45
KelbuT-mâ' 15 (h. 10) Selçuklu Tahtı 83
Kemân (—yay) 44 Sokman 7
Kerıdum (— buğday) 45
Kereste 8
ş
Kervansaray 21 (h. 23)
Kılıç 90 Şap 5
Kımız 62 Şarkı (?) var tüfenk 44
Kızıl Borikler 5 Şayka Arabası 44
Kitre 7 T
Kolçak 44 Tabur (Tulb) 70
Koyun 9 Tahıl 8
Köle 9 Tekkeler 86
Kunduz 15 Terlik (kadın gömleği) 8
Kurşun 45 Tiftik 8
Küski-i âhen 45 )
*
Tîr (=< 44
Kükürd 45 Topkun (?) 43
Kürek 45 Tuğulga (=Tulga, miğfer) 44
Tuzla' 7
L Tüfenk Kundağı 43
Türk eğerleri 5
Lacivert Taşı 6 Türkmen atları 17
Lamba 6 Türkmen börideri 8
Türk sahtiyanları 5, 7
M
V
Medreseler 86
Meyve 8 Varya! 45
Mısır Şapı 5 .
Y
P
Yakût 42 (. 23) : .
Palâmûr Urganı 45 Yaşmak 8
Pervâneçi 57 (h. 2) Yeniçeri çantası 44
Pırangı nezd-i Fâris (?) 44 Yün 8
R Z
152
GENERAL INDEX OF THE ENGLISH TEXTS
— 133 —
T . . ...... '1..
E Kars 51
Gıyâscddin Kayhusrav 49
Elbistan 46, 52 îzzad-dİn Kayikâvus 47 (n. 3)
Erduvana 51 Kayır Khân, leader of the Khoraz-
mians 49
F Kayseri 30, 31, 47 (n. 3), 52, 53
Kayseri - Pınar Başı 50 (n. 11)
Fâtih 51
Kemâled-din Rumtash 47 (n. 3)
Bard&s Fokas 48
Khalİl Bey 50
Fahreddin Batmam Shah, Amîr-i
Khar-sana 47 (n. 3)
m-ajlis 47 (n. 3), 49
Kharsronan (Kastron) 47
Khınzir 52
G Khudâdâd 51
Abdıülbaki Gölpınarlı 25 izzeddin Kılıj Arslan 49
Greek slaves 28, 29 . . Kocada ğ 54
Komana' 53 (n. 19)
Konya 47 (n„ 3) ■
H
Kösedag 50
Hades (—Göynük) 48 . Köş'kerlî 54
Hamdan ids 53 . . Kush Kalesi 46, 54
Hamdan i Dynasfy 46
E. Honigmann 46, 53 . . L
Harshana 47
Ebû Hayyân 29 Lapara 53 (n. 19) ‘
Hısnu'l - Uyun 46 . Süleyman the Lawgiver 52-
Morsuma 47 (n. 3) Likandos 48
I ‘ ‘ ? • M
<154-—
Samagar Noyan 2/ (n. 8) Tsamandos 46, 48, 52, 53, 54 (n
Samagar; village 27 (n. 3) 23). See Zamanlı
Garîb Türbe 50
P
V
Pazar 'Ören 27 (n. 8), 31, 54,
Persia 31 A.A. Vaslfev 54
Pınar Başı 31, 50, 52, 53, 54 /irançhe'hir 53 (n. 21) ..
Marco Polo 30 Volga 28, 29
Q Y
—"155-—
ERRATA
page line
156