You are on page 1of 10

01 TEVHİDNAME VİDEO İZLE/DİNLE

10 lu BAB lar 01 11 21 31 41 51 61 71 81 91 101 111 121

Rahman ve 2 – Allah’ım!
Rahîm Yüce
Allah’ın dergâhından
adıyla.. öyle bir fazl u

TEVHÎDNÂME kerem ve öyle

‫ي‬
bir teveccüh
Bütün hamd ü talep ediyoruz

‫هت ْوح ْيد هن هام ْه‬


senâlar, ki, Sen’den
âlemlerin gayrısının bütün
Rabbi Allah’a fazl u
mahsus ve keremlerinden
O’nun ve bütün
hakkıdır. teveccühlerinde
Efendimiz ve n bizleri
müstağnî kılsın!
doğru yolu
bulma 3 – Allah’ım!
konusunda tek Dergâh-ı
rehberimiz, izzetinden
dayanağımız bizlere öyle bir
Hazreti “iman-ı kâmil”
Muhammed’e, Muhammed Fetullah Gülen nasip buyur ki,
durulardan Sen’den gayrı
duru ehl-i
beytine, kerem
‫يم‬ ۚ ‫ـــــــــــــــــــــــــــــــــــــــــــــــــــــــــــــــم نح‬
ۚ ‫ال ال حرحممن ۚن ال حر يح‬ ‫ي‬ ‫ب ْيس‬ her şeyden
bizleri müstağnî
eylesin!
ve cömertlikte

‫ل ر ۚححب ا ملعحالح ۚمينح ۞ وحال حصلحة وحال حسلحم حعلحى يس ۚي ۚحدنحا‬


ۚ ‫لا ملححمم د ا ۚ نح‬
hep ilk saffı 4 – Allah’ım!
tutmuş Din-i Mübîn-i
ashabının “İslâm”ı, Sen’in

‫حو يسن ۚحدنحا مح ححمد حو حعلحى اللۚ ۚه وحأحصم ححابۚ ۚه حو حع ـلح‬


cümlesine; râzı olacağın
bütün enbiyâ
ve mürselîne; ۚ‫يع ا ْله من ۚب حياء‬
ۚ ‫حم‬
ۚ ‫ج‬ ‫ى‬ şekilde
yaşamayı
Allah’ın bizlere öyle

ۚ ‫وحا مل ـم ـ ـ ـ مر يس ـ ـ ۚل ـي ـنح ۞ حو حعـ ـ ـ ـلحى ۚعـ ـ ـ ـ حب ـا ۚد ا نح‬


müyesser kıl ki,

‫ل الـ ـ حصالۚ ـ ـ ۚح ـينح‬


gökyüzü ve
başkalarının bu
yeryüzü
konuda bizden
ehlinden sâlih hoşnut olmaları
kullarının

‫حات وحأ ح مه ـ ـ ۚل ا ْله حر ۚض ـينح أ ح مج ـ ـمح ـ ۚع ـينح‬


ۚ ‫ۚمنم أ ح مه ـ ۚل ال حسمح او‬
endişesinden
bütününe salât bizleri müstağnî
u selam olsun. ﴾﴿ kılsın!

1 – Allah’ım! 5 – Allah’ım!

‫لاللحه حم حرحممح ة ۚمنم لحدن حمك ت مغ ۚنينحا بۚهحا عحنم حرحممح ۚة محنم ۚسو ح‬
﴾١﴿ ‫حاك‬
Nezd-i Bizlere öyle bir
Ulûhiyetinden “ihsan” şuuru
bizleri öyle bir nasip buyur ki,
bütün

‫لالل حه حم حف مضل حوت ح حو حجها ۚمنم لحدن حمك ت مغ ۚنينحا ۚب ۚهمح اعحنم حفـ مض ۚل حوت حـ حو حج ۚه‬
rahmetle
mâlâyâniyat’tan
serfiraz eyle (bizleri San’a
ki, Sen’den yaklaştırmayan
gayrısının ve

‫﴾ لالل حهـ حم ۚإيمح انا حكا ۚمـل ۚمنم لحدن حمك تـ مغ ۚنينحا بۚـ ۚه عحنم‬٢﴿ ‫حاك‬
(mâsivânın)
‫محنم ۚسو ح‬
yaratılışımızın
bütün hikmetiyle
rahmetlerinde doğrudan katkısı
n bizleri bulunmayan

‫﴾ لالل حـهـ حم ۚإسم لحما حمـ مر ۚضـ حيا تـ مغـ ۚنيـنحا ۚبـ ۚه حعـنم كـ حۚل‬٣﴿ ‫حاك‬
şeylerden)

‫ك حۚل محا ۚسو ح‬


müstağnî
bizleri
kılsın!
alıkoysun!

﴾٥﴿ ‫﴾ لاللحه حم ۚإح ي‬٤﴿ ‫ات‬


‫مساناتحا حمات مغ ۚنينحابۚ ۚه عحنم ك حۚلمحالحيح مع ۚن حيا ۚت‬ ۚ ‫ا ملمح مر ۚضيح‬

01
02 TEVHİDNAME VİDEO İZLE/DİNLE
10 lu BAB lar 01 11 21 31 41 51 61 71 81 91 101 111 121

‫لالل حهـ حم ۚهـ حدايح ـة حكا ۚمـلح ـة تـ مغـ ۚنينحا بۚهحا عحنم‬
7 – Allah’ım! Dergâh-ı bizim küçüklüğümüze

ۚ ‫ك حۚل م‬
ۚ ‫ال من ـ ۚحـ حرا حف‬
﴾٦﴿ ‫ات‬
Ulûhiyetinden bizleri öyle göre değil Senin
kâmil bir rüşd ile, azametine yakışır bir
istikamet ve muvaffakiyet iltifata erdirilmenin
ile serfiraz kıl ki, her türlü unvanı olarak anılan
sürçme ve kaymalara “nefs-i mardiyye”
karşı bizleri korusun! şahikasıyla bizleri serfiraz

‫لالل ح ـه ـ حم رشم ـدا حكا ۚمـ ـل تـ مغـ ۚنـينحا ۚب ـ ۚه حعـ ـنم ك ـ حۚل ا مل ـمح ـ حزل ح ۚت‬
8 – Allah’ım! Fâniyât u kılmanı diliyor ve
zâilâtın, fâni olan ve dileniyoruz. Öyle ki,

﴾٧﴿
zevâle mahkum bulunan Senin rızana erdikten
varlıkların bütününden sonra başkalarının bizden
sıyanet buyuracak bir rıza razı olmasını
ile bizleri serfiraz eyle! hedeflemekten bizleri

ۚ ‫لاللحـهـ حم ۚرضاا ت حا حما تـ مغـ ۚنـيـنحا بۚـ ۚه حع ـ ۚن ا مل ـ حفانۚ ـي‬


9 – Allah’ım! San’a ve müstağnî kılacak ölçüde

‫حات ال حزائۚ ـل ح ۚت‬


Habîb-i Edîb’in Hazreti olsun!

﴾٨﴿
Muhammed’e öyle bir 14 – Allah’ım! Bizleri her
mülâki olma iştiyakı zaman yüzü yerde ve
bizlere bahşet ki, Sen’den alçak gönüllü “mütevâzı”
gayrısına karşı kimselerden eyle! Öyle ki
yersiz/faydasız iştiyak tavır ve davranışlarımızda

ۚ ‫لالل حه حم اشم ۚتيحاقا ۚإلحى لۚ حقا ۚئ حك حولۚ حقاءۚ حح ۚبي ۚب حك ت مغ ۚنينحا ۚب ۚه ع ۚحن م‬
duymaktan bizleri başkalarını mülahazaya

‫حاق‬
ۚ ‫الشم ۚتي‬
müstağni kılsın! alıp onların rızasını
10 – Allah’ım! Dergâh-ı hedeflemenin adı olan her
izzetinden bizleri öyle bir türlü “riya”dan; faikiyet
müjde ile sevindir ki, mülahazasına girip
Sen’den gayrı bütün büyüklük taslama diye
mâsivadan gelebilecek tarif edilen “kibir”den; iç

‫﴾ لالل حه حم بۚ ي‬٩﴿ ‫حاك‬


‫شارحة ۚمنم لحدن حمك ت مغ ۚنينحابۚهحاعحنم بۚ ي‬ ‫ۚإلحى محا ۚسو ح‬
müjdeler onun yanında beğeni girdabına kapılıp

‫شا حر ۚة‬
gölgede kalsın! kendine meftun olmanın
11 – Allah’ım! Bizleri en ismi addedilen “ucub”tan
kısa zamanda bizleri alıkoyacak
hastalıklardan öyle bir keyfiyette olsun!
şifa, sıhhat ve âfiyet ile 15 – Allah’ım! Ulu
serfiraz kıl ki, Dergâhından bizlere öyle

‫حاجلحة ت مغ ۚنينحا ۚبهحا‬


ۚ ‫حص ححة حوعحا ۚفيحة ع‬ ‫ح‬ ‫محنم ۚسو ح‬
ۚ ‫﴾ لالله حم ۚش حفاء و‬١٠﴿ ‫حاك‬
başkalarının tedavi, bir lütufta bulun ki,
mualece ve çarelerinden Sen’den gayrı bütün
bizleri müstağnî kılacak mâsivadan gelebilecek
ölçüde olsun! iyilik ve lütuflardan
12 – Allah’ım! Bizleri; bizleri müstağnî kılsın!
Sana güven ve itimad 16 – Allah’ım! Yüce

‫﴾ لالل حـهـ حم ت حـسم ـ ۚليما حوت حـ مفـ ۚويضاا حوثۚ ـ حق ـة‬١١﴿ ‫حاك‬
yolunda kalben her türlü katından bizlere öyle bir

‫عحنم معحالح حج ۚة محنم ۚسو ح‬


beşerî güç ve kuvvetten nusret ve yardımda bulun
teberrî edip her şeyi ki, Sen’den gayrı bütün
yegâne Kudret Sahibi mâsivadan gelebilecek
olan San’a havale etme, destek, arka çıkma ve
başka güç kaynakları yardımlardan bizleri
mülahazasından bütün müstağni kılacak ölçüde

‫﴾ لالل حـ ـهـ حم نح ـ مف ـساا‬١٢﴿‫حاك‬


‫ال مل ۚتجحاءۚ ۚإلحى محنم ۚسـو ح‬
ۚ ‫تـ مغـ ۚنينحا ۚبهحا حع ـ ۚن م‬
bütün sıyrılma, sıyrılıp da olsun!
eşyanın perde arkasına 17 – Allah’ım! Bizleri,
(kalbî ve ruhî hayata) bütün beklentilerini Senin
uyanma, sebeplere merhametine bağlayan,
tevessül ile beraber onlara Sen’in lütuf ve ihsanlarını
tesir-i hakiki vermeme ve uman, gelecek adına
vicdanen itimâd-ı tâmma emellerle dopdolu olan

‫ۚسو ح‬ ۚ ‫م مطمح ۚئنحة ر‬


‫حاضيحة حم مر ۚضيحة ت مغ ۚنينحا بۚهحا عحنم ۚر ي‬
ulaşmanın ünvanı olan ama arzu edilen şeylerin

﴾١٣﴿ ‫حاك‬ ‫ضاءۚ محنم‬


“teslim” pâyesiyle Sen’in kudretinle elde
şereflendir. Sadece aklı, edilebileceği
mantığı ve inançlarıyla mülahazasıyla yaşayan,
değil, bütün zâhir ve bâtın gönlü Sen’in rahmetinin
duygularıyla Sen’in emir vüs’ati sayesinde her dem

‫ح‬
ve iş’ârlarında erimiş, ümit ile atan “recâ ehli”

ۚ ‫لاللـه حم تحوحاضعا تـ مغ ۚنينحا بۚـ ۚه ع ۚحن ال ۚحريحاءۚ وحا ملـ ۚكـ مب ۚر وحا ملـعـج‬
‫مب‬
Sana mir’ât-ı mücellâ kimselerden eyle! Öyle ki

﴾١٤﴿
haline gelmiş huzur Sen’den gayrı hiçbir
erlerinin ihraz ettiği varlıktan beklentiye
mertebe olan “tefviz” girmeyelim, ümidimizi
mertebesiyle bizleri asla başkasına
onurlandır. Ve bu bağlamayalım!

‫لاللحـه حم ل مطفا ۚمنم لحدن حمك ت مغ ۚنينحا ۚبـ ۚه عحنم أ ح مل ح‬


doygunluğun süreklilik 18 – Allah’ım! İman ile

‫ۚسو ح‬
﴾١٥﴿ ‫حاك‬ ‫اف حمـنم‬
ۚ ‫ط‬
halini arz eden, hâslar dirilme ve İslam’ı
üstü hâslara mahsus hayatımıza hayat kılma
“sika” makamıyla bizleri adına sinelerimize açıklık
serfiraz eyle. Öyle ki bahşet, inşirah ver;
ihtiyaçlarımızı giderme ve gönlümüzü imana ve
dertlerimize çâre olma İslam’a açıp genişlet;

‫ۚسو ح‬ ‫لاللحـه حم ن مص حرة ۚمنم لحدن حمك ت مغ ۚنينحا بۚـهحا عحنم ن مص حر ۚة محنم‬
adına Sen’den gayrısının darlık ve sıkıntıdan

﴾١٦﴿ ‫حاك‬
kapısında dilencilik genişlik, ferah ve huzura
yapmaktan bizleri kavuştur; sükûn, itminan
müstağnî kılacak ve inbisata erdir. Öyle ki
keyfiyette olsun! Sen’den gayrısına dilbeste
13 – Allah’ım! Sen’den, olmayıp bütün vesilelere

‫﴾ لالل ح ـهـ حم يشـ مرحا‬١٧﴿ ‫حاك‬


‫لالل حه حم حرجحاءت مغ ۚنينحا ۚب ۚه عحنم حرجحاءۚ محنم ۚسو ح‬
nefislerimizi, ruh ve kalb müstağnî kalalım!
hayatına açık, melek edalı 19 – Allah’ım,
arzlı bir semaviye hakkımızda hayırlı
dönüşmüş “nefs-i neticelerin vukuu için
mutmainne” ufkuna muztarr kaldığımız
yükseltmeni; onun bir üst anlarda, inayetinin esbab-
mertebesi olan, kullarının üstü müdahalesi adına

‫ان وحا ْ يلسم لحم ت مغ ۚنينحابۚ ۚه عحنم أ ح حۚي و ۚحسيلحة ۚسو ح‬


Sen’den hoşnutluğunu yaptığımız istek ve

﴾١٨﴿ ‫حاك‬ ‫لۚصدو ۚرنحالۚ ْ ي‬


ۚ ‫ليمح‬
anlatan, Sen’den ne dileklerimize cevap ver,

ۚ
gelirse gelsin, her zaman yakarışlarımıza icabet
şükürle karşılık verip buyur. Dualarımıza öyle
kat’iyen şikâyet etmeme, bir karşılık ver ki; faydalı
bu yolda gülü de dikeni gördüğümüz şeylere nail
de aynı görme, azbı da olma veya

‫ۚسو ح‬ ۚ ‫لاللحـه حم حد معوحة مسم تحجحابحـة ت مغ ۚنينحا ۚبهحا عحنم حد حعو‬


azabı da bir bilme noktası problemlerimizi çözme

﴾١٩﴿ ‫حاك‬ ‫حات محنم‬


sayılan “nefs-i râdiye” hususlarında Sen’den
zirvesine ulaştırmanı; gayrısına dil dökmekten,
onun da ötesinde, rızana mâsivâyı yardıma
mazhar edilmenin, çağırmaktan bizleri
müstağnî kılacak ölçüde
olsun!

02
03 TEVHİDNAME VİDEO İZLE/DİNLE
10 lu BAB lar 01 11 21 31 41 51 61 71 81 91 101 111 121

ۚ ‫لالل حـه حم ت حـأم ۚييدا ۚمنم لحدن حمك تـ مغ ۚنينحا بۚـ ۚه حعـنم ت حـأم ۚيـ‬
20 – Allah’ım! Yüce 27 – Allah’ım! Bizlere

‫ۚسو ح‬
﴾٢٠﴿ ‫حاك‬ ‫يد حمـنم‬
katından ledünnî bir ekstra lütuflarda bulun ve
te’yid ile bizleri serfiraz bizleri “ihsan” pâyesine
kıl; imanı kalblerimize erdir; erdir ki, hak
perçinle; sarsılmayan, ölçülerine göre iyi
dönmeyen ve yılmayan düşünebilelim, iyi şeyler
bir ruhla bizleri destekle. planlayabilelim, iyi işlere

ۚ ‫حات ا ْ يلعممح ۚال ت مغ ۚنينحا ۚبهحا عحنم ك حۚل محالحيح مع ۚنيح‬ ‫لالل حه حم ي‬
Öyle ki bu konuda mukayyet kalabilelim ve

﴾٢١﴿ ‫ات‬ ۚ ‫صالۚح‬


Sen’den gayrı bütün kullukla alâkalı bütün
mâsiva’dan gelebilecek davranışlarımızı, Sen’in
her türlü desteği, sırt teftişine arz etme
çıkmaları ve şuuruyla, fevkalâde bir
desteklemeleri titizlik içinde olabilelim.

‫لاللحه حم ي‬
unutturacak keyfiyette Bu lütfun öyle bir

‫الضلحلح ۚت‬
‫ص حدا حقة وحاسم ۚت حقامحة ت مغ ۚنينحا بۚ ۚهمح ا عحنم ك حۚل ح‬
olsun! keyfiyette olsun ki,

﴾٢٢﴿
21 – Allah’ım! Bizleri Sen’den gayrısına
sâlih ameller yapmaya teveccüh etmekten bizleri
muvaffak eyle; yararlı, müstağnî kılsın!
yaraşıklı ve hayırlı işlerde 28 – Allah’ım! Söz, tavır
bizleri istihdam buyur; ve davranışta “hak söz”ü

‫لاللحه حم ح ي‬
Sen’in hoşuna giden, temsil etmeyi ve onu

‫ۚسو ح‬
﴾٢٣﴿ ‫حاك‬ ۚ ‫حسنحة ۚمنم لحدن حمك ت مغ ۚنينحا ۚبهحا عحنم ۚإ مح يس‬
‫ان محنم‬
yapılmasından râzı dillendirmeyi bizlere
olduğun, dünyada huzur, müyesser kıl! Sözümüz
ahirette de bereket ve her dem “kıssa-i Cânân”
saadet vesilesi olan işlere etrafında dönsün ve sözün
bizleri muvaffak kıl! Öyle gerçek künhüyle ilgili
ki yaratılış gayemize olsun. Öyle ki bâtıl

‫﴾ لالل ح ـه حم‬٢٤﴿ ‫حاك‬


‫لاللحه حم بۚ حرا ۚمنم لحدن حمك تـ مغ ۚنينحا بۚـ ۚه حعـنم بۚ ۚحر محنم ۚسـو ح‬
uygun düşmeyen her türlü dedikodulardan bizleri
mâlâyâni ve füzûlî tavır alıkoysun!
ve davranışlardan bizleri 29 – Allah’ım!
alıkoysun! Üzerimizdeki İslam
22 – Allah’ım! Bizleri nimetini tamamla ve her
doğru düşünen, doğru türlü bakış bulanması ve
konuşan, doğru davranış göz kaymasından, tavır ve

‫﴾ لالل حـهـ حم ۚإيـمح انا‬٢٥﴿ ‫حاك‬


‫ان محنم ۚسـو ح‬
ۚ ‫حم مع ۚر حفة تـغمـ ۚنينحا ۚبـهحا عحـنم ۚعـ مر حف‬
sergileyen ve aynı davranışlarda her türlü
zamanda doğruluğu sürçme ve yere
kalbine perçinleyen, içi- kapaklanmadan bizleri
dışı bir “sadakat muhafaza buyursun!
ehli”nden eyle! Ve bizleri; 30 – Allah’ım! Bizlere,
itikatta, amelde, Sen’i öyle delice sevmeyi

‫﴾ لالل حه حم ۚإح ي‬٢٦﴿ ‫ات‬


‫مسانا أحت ح حم‬
muamelatta ve yeme-içme nasip buyur ki, Sen’den

ۚ ‫حكا ۚمل ت مغ ۚنينحا بۚ ۚه عحنم ك حۚل م‬


ۚ ‫الن ۚمح حرا حف‬
gibi bütün davranışlarda gayrı bütün mâsivaya
ifrat ve tefritten sakınıp, gönül bağlamaktan bizleri
nebiler, sıddîkler, şehitler halâs eylesin!
ve sâlihlerin yolunda 31 – Allah’ım! Bizlere
yürümeye itina gösteren Yâr ve Yârân olmanı, her
“istikamet ehli” dem bizimle bulunmanı

‫﴾ لالل حـه ـ حم ححـ حق ا ملـ حقـو ۚمل‬٢٧﴿ ‫حاك‬


‫ت مغ ۚنينحا ۚب ۚه ع ۚحن التح حو حج ۚه ۚإلحى محنم ۚسو ح‬
zümresine ilhak buyur! Sen’den diliyor ve
Bu lütfun, bizleri her türlü dileniyoruz; zira bizim
sapkınlıktan, yoldan yegâne Efendimiz Sen ve
sapmalardan ve biricik dostumuz yine
şaşkınlıklardan Sen’sin! Dostluğunla öyle
alıkoyacak keyfiyette bir serfiraz olalım ki,
olsun! Sen’den gayrısından

‫﴾ لالل حه حم ۚإسم لحما أحت ح حم ت مغ ۚنينحا‬٢٨﴿ ‫حاطلح ۚة‬


ۚ ‫ت مغ ۚنينحا بۚ ۚه ع ۚحن ا ْله حقا ۚو ۚيل ا ملب‬
23 – Allah’ım! Bizim gelebilecek surî
liyakat, kesb ve aczimize dostuklara bel
göre değil, Sen’in rahmet, bağlamaktan bizi
kerem ve azametine alıkoysun!
yakışır şekilde bir iyilik, 32 – Allah’ım! Bizleri
güzellik ve ihsan ile rü’yet-i cemâlinle

‫﴾ لالل حه حم حمـ ـ ححـبح ـة ۚإلحـي حمك ت مغ ۚنينحا بۚهحا‬٢٩﴿ ‫بۚ ۚه عحنم ك حۚل ال حزي ۚمغ وحال حزلح ۚل‬
bizleri şereflendir. Öyle müşerref eyle ve bizden
ki, başkalarına râzı olma pâyesine bizleri
nazarlarımızı çevirecek erdir! Öyle ki Sen’den
ihsan beklentilerinden ve gayrısından bizleri bütün
cemile kırıntılarından bütün müstağnî kılacak
bizleri müstağnî kılacak keyfiyette olsun!
ölçüde olsun! 33 – Allah’ım! Bizleri

‫﴾ لالل حـهـ حم خـل حـة حو ۚفـيحـة تـ مغ ۚنينحا ۚبـهحا عحنم خل ح ۚة‬٣٠﴿ ‫حاك‬
24 – Allah’ım! Yüce “ihlas-ı kâmil” ile serfiraz

‫عحنم ك حۚل محا ۚسو ح‬


dergâhından ledünnî bir kıl; kıl ki doğru, samimî,
iyilik ve “birr” ile bizleri katışıksız ve dupduru
serfiraz kıl; hayra olabilelim; riyâdan uzak
kilitlenmiş, riyâzet ve durabilelim ve kalbi
ahlâkî istikametle Hakk’a bulandıracak şeylere karşı
ermeye çalışan birr u kapalı kalabilelim; gönül

‫﴾ لالل حه حم ر مؤيحت ححك حو ۚرضم وحان ححك ت مغ ۚنينحا بۚ ۚهمح ا عحنم ك حۚل‬٣١﴿ ‫حاك‬
‫محنم ۚسو ح‬
takva erleri “ebrâr” safveti ve fikir istikameti
zümresine ilhak buyur! içinde Sen’inle
Öyle ki Sen’den münasebetlerimizde
gayrısından gelecek her dünyevî garazlardan uzak
türlü sûrî iyilikten bizleri kalabilelim ve tam bir
müstağnî kılacak sadakatle Sana kullukta

ۚ‫﴾ لالل حـ ـه حم ۚإخمـلحصاا حكا ۚمـل تــغمـ ۚنينحا ۚبـ ۚه ع ۚحـن ال ۚحريحاء‬٣٢﴿ ‫حاك‬
keyfiyette olsun! bulunabilelim. Bu lütfun

‫محا ۚسو ح‬
25 – Allah’ım! Sen’i öyle öyle bir keyfiyette olsun
bir bilelim, marifetine ki, riyadan ve süm’adan
öyle bir erelim ki, bizleri alıkoysun,
Sen’den gayrı bütün “Görsünler, desinler,
mâsivâ ile ilgili her türlü bilsinler!” duygusuyla
bilgi ve irfandan bizleri hareket etmekten bizleri

ۚ ‫﴾ لالل حـه حم حمـجمدا حو يش حرفا تـ مغ ۚنينحا بۚ ۚهمح ا حعـنم ت حمم ۚج‬٣٣﴿ ‫وحالسح مم حع ۚة‬
müstağnî kılsın! korusun!

‫يد‬
26 – Allah’ım! Her türlü 34 – Allah’ım! Sen’den,
sapmadan, yoldan dergâh-ı izzetinden,
çıkmadan ve haktan bizleri bir asalet,
inhiraf etmeden bizleri cömertlik ve azametle; bir
muhafaza buyuracak, şan, izzet ve haysiyetle
sıyanet edecek bir “kâmil şereflendirmeni diliyoruz.

‫لالل حـهـ حم أ ح مخـلحقا ححـ يسنحة ت ـ مغ ۚنينحا ۚبـهحا‬ ‫ۚسو ح‬


imân” ile bizleri serfiraz Öyle ki başkalarının bize

﴾٣٤﴿ ‫حاك‬ ‫يف محنم‬


ۚ ‫حوت حشم ۚر‬
kıl! bahşedeceği her türlü
itibardan ve bize layık
göreceği her türlü
onurdan bizleri müstağnî
kılacak keyfiyette olsun!

03
04 TEVHİDNAME VİDEO İZLE/DİNLE
10 lu BAB lar 01 11 21 31 41 51 61 71 81 91 101 111 121

‫﴾ لالل ح ـه حم حم ـ حددا حخـاصح ا تـ مغـ ۚنينحا بۚ ۚه حعـنم‬٣٥﴿ ‫حعـنم ك حۚل خلق يس ۚيحئ‬
35 – Allah’ım! Bizleri; 42 – Allah’ım! Liyakatimize
huy, tabiat ve seciyye bakarak değil, rahmetinin
itibariyle “ahlak-ı hasene” vüs’ati ve kereminin
ile serfiraz kıl; “halk”a, nihayetsizliğine uygun,
huluk-u hasene urbası ledünnî bir yolla bizleri
“reşâd-ı kâmil” ile serfiraz
giydirebilen
kıl; tâ ki doğru yolu gören,
bahtiyarlardan eyle! Öyle

‫﴾ لالل حـهـ حم حمـخحا حفـة حو حمـهحابحـة ت مغ ۚنينحا ۚب ۚهمح ا عحنم‬٣٦﴿ ‫حاك‬


gönül itibariyle Hakk’a

‫ۚإ مم حدا ۚد محنم ۚسو ح‬


ki her türlü kötü ahlaktan uyanan; kalben ve fikren
bizleri alıkoyacak Allah’a vuslatın önündeki
keyfiyette olsun! mâniaları bertaraf ederek
36 – Allah’ım! Bizleri duygu ve düşünceleri
öyle özel bir yardım ile itibariyle Hak maiyetine
takviye buyur ki; Sen’den ermiş bulunan kimseler
zümresine ilhak olalım.

‫﴾ لالل حـه حم مـ مك حنـة ۚمنم لحدن حمك ت مغ ۚنينحا بۚهحا عحنم‬٣٧﴿ ‫حاك‬
gayrısından gelebilecek

‫حمخحا حف ۚة محنم ۚسو ح‬


her türlü testek ve Olalım da, Sen’den
yardımdan bizi müstağnî gayrısının yol göstermeleri
ve nasihatlerinden müstağnî
kılacak keyfiyette olsun!
kalabilelim.
37 – Allah’ım! Recâ 43 – Allah’ım! Yüce
duygumuzu tadil katından bizleri “ledünnî
sadedinde, emniyete tezkiye” ile serfiraz kıl,

‫﴾ لالل حـ ـه ـ حم حد حرجحات ۚم ـنم لح ـد من ـ حك‬٣٨﴿ ‫حاك‬ ۚ ‫ين حوت حأم ۚي‬


düşüp aldanmamamız ve

‫يد محنم ۚسو ح‬


nefislerimizi pîrupâk eyle ve

ۚ ‫ت حمم ۚك‬
kuruntulara takılıp bizlere verilen negatif
kalmamamız adına duyguların da hayır
“mehâfet” ile bizleri istikametine çevrilmesini
serfiraz kılmanı, Sana lütuf buyur! Öyle ki,
karşı saygı ile iki büklüm başkalarının bizleri pâka
olma manasında firar çıkarmalarına, bizleri

‫﴾ لالل حه حم حولحيحة ت مغ ۚنينحا‬٣٩﴿ ‫ت مغ ۚنينحا بۚهحا عحنم ك حۚل ا ملمح حراتۚ ۚب ال حد من حي ۚويح ۚة‬
boyutlu “mehâbet” ile tezkiye etmelerine gönül
bağlamaktan bizleri
bizi şereflendirmeni
müstağnî kılsın!
diliyoruz. Öyle ki 44 – Allah’ım! Dergâh-ı
Sen’den gayrısından bir izzetinden; bizlere vakar,
daha hiç korkmayalım, ciddiyet ve ünsiyet bahşet;
ürpermeyelim ve ruh ufkunda dalgaların
irkilmeyelim.

‫﴾ لالل ح‬٤٠﴿ ‫حاك‬


dindiği ve sükûnun

‫م‬ ‫ح‬ ‫ح‬ ‫ۚبهحا عحنم ت ح مولۚ حي ۚة محنم ۚسو ح‬


38 – Allah’ım! Bizleri hükümferma olduğu, gaybî

‫ين ت مغ ۚنينحا ۚب ۚه عحنم‬


ۚ ‫ق‬ۚ ‫ي‬
‫ح‬ ‫ل‬ ‫ا‬ ‫ق‬ ‫ح‬
‫ح‬ ‫م‬ ‫ه‬
nezd-i uluhiyetinden bir varidatla kalbin
“mükne” ile şereflendir; oturaklaştığı, sürekli temkin
ayağımızı yere sağlam içinde ötelerin kollandığı ve
basacağımız ve sözümüzü üns esintilerinin
soluklandığı “sekine”
dinletebileceğimiz bir
pâyesiyle bizleri serfiraz

‫لالل ح ـهـ حم ال حر يشا حد ا ملـ حكا ۚمـ حل ۚمـنم لحـد منـ حك‬
imkân, bir güç ve

ۚ ‫ك حۚل حم حراتۚ ۚب ا ملـ حي ۚق‬


eyle! Bunun da ötesinde

﴾٤١﴿ ‫ين‬
hâkimiyet bahşet; kalbî hayat adına gel-gitlerin
ülkemizi devletler bütün bütün sona erdiği, tam
muvazenesinde muvazene oturaklaşma ve itminanın
unsuru olma konumuyla hâkim olduğu “tuma’nine”
serfiraz kıl! Öyle ki ufkuyla bizleri şereflendir!
Sen’den gayrı bütün Öyle ki, bu lütfun sayesinde

‫﴾ لالل حـهـ حم ت حـ مز ۚكيحة ۚمنم لحدن حمك‬٤٢﴿ ‫حاك‬


‫ت مغ ۚنينحا ۚبـ ۚه عحنم ۚإ مر يشا ۚد محنم ۚسو ح‬
mâsivadan bu konuda Sen’den gayrı her türlü
gelebilecek her türlü vesileye dilbeste olmaktan
desteğe karşı bizleri müstağnî kalabilelim!
müstağnî kılacak 45 – Allah’ım! Bizden evvel
binlerce peygamber,
keyfiyette olsun!
yüzbinlerce veli ve
39 – Allah’ım! Nezd-i milyonlarca salih insanın
Ulûhiyetinde bir kıymet-i

‫﴾ لالل حـه حم ال حسـ ۚكيـ حنـ حة وحال حطمح أم‬٤٣﴿ ‫حاك‬


sülûk ettiği “sırat-ı

‫ت مغ ۚنينحا بۚهحا عحنم ت ح مز ۚك حي ۚة محنم ۚسو ح‬


harbiyesi olan müstakim”e bizleri erdir ve
“derece”lerle bizleri o yol üzere bizleri
pâyelendir! Öyle ki denî sabitkadem eyle! Öyle ki,
olan dünyanın her türlü Sen’in gazabını celbedecek
“mertebe”lerinden bizleri işler yapanların ve şaşkınlık
müstağnî kılacak içinde dalâlette bulunup da

‫﴾ لالل حـ ـهـ ـ حم ۚصـ ـ حراطا‬٤٤﴿ ‫حاك‬


keyfiyette olsun! hak ve hakikatin berrak

‫نۚي حن حة ت مغ ۚنينحا بۚ ۚهمح ا عحنم ك حۚل و ۚحسيلحة ۚسو ح‬


40 – Allah’ım! Dergâh-ı yüzünü göremeyen
kimselerin tuttukları yoldan
izzetinden bizlere öyle bir
bizleri muhafaza edecek
hüküm ve sultanlık keyfiyette olsun!
bahşet, işlerimizi öyle bir 46 – Allah’ım! Sen’den,
deruhte et ki, Sen’den Sen’i her dem hatırlamak ve
gayrısının dostluğuna yâd etmek suretiyle bizleri
bizleri muhtaç

‫وب حع ـلحـ مي ـ ۚه ـ مم‬


ۚ ‫اط ا ملمح غمض‬
bir “zikr-i dâimi” ile serfiraz

ۚ ‫مسم تح ۚقيما ت ح ۚقينحا حوت مغ ۚنينحا ۚب ۚه عحنم ۚص حر‬


kılmayacak ölçüde olsun! kılmanı diliyoruz. Öyle ki,
41 – Allah’ım! Şek ve başkalarını hatırlamaktan ve
şüpheden kurtaracak onları yâd etmekle meşgul
doğru, sağlam ve olmaktan bizleri korusun!
kesinlerden kesin bilgiye, 47 – Allah’ım! Havl ve
hem de herhangi bir kuvvetinin hazinelerinden

‫﴾ لالل حه حم ۚذ مكرا دحائۚما ت مغ ۚنينحا بۚ ۚه عحنم ۚذ مك ۚر محا ۚسو ح‬٤٥﴿ ‫وحال حضا حلۚينح‬
bizlere öyle bir zafer ihsan
tereddüt ve kuşkuya

‫حاك‬
buyur ki; Sen’den gayrı
düşmeyecek şekilde bütün mâsivâdan
ulaştırarak, o bilgiyi gelebilecek desteklerden
ruhumuza mâl etmeye bizleri müstağnî kılsın!
vesile olacak “yakîn” ile 48 – Allah’ım!
bizleri serfiraz kıl! Hizmetlerimiz konusunda

‫﴾ لالل حه حم حظ حفرا ۚب حح مولۚ حك وحق حوتۚ حك ت مغ ۚنينحا ۚب ۚه عحنم ۚإعحانح ۚة محنم ۚسو ح‬٤٦﴿
Dahası, perdesiz, hâilsiz, nezd-i ulûhiyetinden öyle
aynı zamanda muvaffakiyetler ihsan buyur

‫حاك‬
kemmiyetsiz, keyfiyetsiz ki, Sen’den gayrı bütün
ve tasavvurları aşan sırlı mâsivâdan gelebilecek
bir maiyyeti ihraz etme başarılardan bizleri
müstağni eylesin!
mazhariyetinin unvanı
49 – Allah’ım! Bize karşı
kabul edilegelen kin ve öfkeyle oturup kalkan

‫﴾ لالل حه حم ت ح مو ۚفيقا ۚفي ۚخ مد حم ۚتنحا ت مغ ۚنينحابۚ ۚه عحنم ت ح مو ۚف ۚيق محنم‬٤٧﴿


“hakka’l-yakin” pâyesine

‫ۚسو ح‬
hasımlarımıza öyle bir

﴾٤٨﴿ ‫حاك‬
bizleri erdir. Öyle ki galebe çalmayı ihsan buyur
bizlere bahşedeceğin bu ki, Sen’den gayrı bütün
“yakîn zirvesi” sayesinde mâsivadan bu konuda
bütün tereddütlerden gelebilecek her türlü desteğe
kurtulalım ve diğer karşı bizleri müstağnî kılsın!
“yakîn” mertebelerinden

ۚ ‫لالل حه حم حغلحبحة حعلحى أ ح مع حدا ۚئنحا ت مغ ۚنينحا ۚبهحا عحنم ت حأم ۚي‬
‫يد محنم ۚسو ح‬
müstağnî kalalım!

﴾٤٩﴿ ‫حاك‬

04
05 TEVHİDNAME VİDEO İZLE/DİNLE
10 lu BAB lar 01 11 21 31 41 51 61 71 81 91 101 111 121

‫لالل حـهـ حم ي‬
50 – Allah’ım! 58 – Allah’ım!

‫ۚسـو ح‬
﴾٥٠﴿ ‫حاك‬ ‫صـ حدا حقـة دحائۚـمح ة تـ مغ ۚنيـنحا بۚـهحا حعـنم ۚإزحا حغـ ۚة محنم‬
Dosdoğru Bizlerin cirmi
yaşayabilmemiz için ölçüsünde değil
Yüce dergâhından Sen’in şânına yakışır
öyle bir “sadakat” ile şekilde bizim tasarruf
bizleri serfiraz kıl ki, yetkimize öyle şeyler

‫لالل حـهـ حم اسم ۚتـ حقامحة ت حا حمة ت مغ ۚنينحا ۚبهحا حعـنم ۚإضم ـل ح ۚل حمـنم ۚسو ح‬
Sen’den gayrısının ihsan buyur ki, bizleri

‫حاك‬
bize yön vermesinden, bütün gayr-ı meşrû
mâsivâ’nın bizleri
saptırmasından ve ﴾٥١﴿ tasarruf yetkilerinden
müstağnî kılacak
bizlere bakış inhirafı ölçüde olsun!
yaşatmasından bizleri 59 – Allah’ım! Kalb,

‫لالل ح ـه ـ حم ۚعنحايحة حكا ۚمـلحـة تـ مغ ۚنـيـنحا بۚـهحا عحنم ۚعـنحايحـ ـ ۚة حمـنم ۚسـو ح‬
emin kılsın! sır, niyet, ruh ve zihin

﴾٥٢﴿ ‫حاك‬
51 – Allah’ım! latifelerini temsil eden
Mâsivânın melekûtî yanımızı
saptırmasından, kötülüklerden öyle
yoldan çıkarmasından berî kıl, ayıp ve

‫لالل حـهـ حم ۚرعحايحـة حو ۚفـيحـة تـ مغـ ۚنـيـنحا ۚب ـهحا حعـنم ۚر حعـايح ـةۚ حمـنم‬
bizleri koruyacak şirkten öyle bir

‫ۚسـو ح‬
﴾٥٣﴿ ‫حاك‬
-kâmil manasıyla- bir temizle ki, bu konuda
istikâmet-i tâmme nâkıs ve kusurlu
talep ediyoruz. himmetlerden bizleri
52 – Allah’ım! müstağnî kılacak
Sen’den gayrısının, ölçüde olsun!

‫ۚسو ح‬ ‫لالل ح ـهـ حم ۚكـل ح حءة حمـيممونحـة تـ مغ ۚنينحا بۚـهحا حعـنم ۚكل ح حءةۚ محنم‬
bütün mâsivânın 60 – Allah’ım! Yüce

﴾٥٤﴿ ‫حاك‬
ihtimam, in’am ve katından; başkalarının
lütuflarından bizleri çâre ve
müstağnî kılacak bir çözümlerinden,
inâyet-i kâmile ile güvenlik ve
bizleri serfiraz esenliklerinden bizleri

‫لالل حه حم ت ح مو ۚفيقا ۚفي ك حۚل يشأمنۚنحا ۚمنح ا مل حخ مي ۚرت مغ ۚنينحا ۚب ۚه عحنم ت ح مو ۚف ۚيق محنم‬
kılmanı diliyor ve müstağnî kılacak
dileniyoruz. ölçüde tam bir silm u
53 – Allah’ım! selamet, kâmil
Sen’den gayrı bütün manada bir güvenlik
mâsivânın ve esenlik lütfeyle!
gözetmesinden bizleri 61 – Allah’ım! Bizi

‫﴾ لالل حه حم ححومل وحق حوة ت مغ ۚنينحا بۚ ۚهمح ا عحنم ححو ۚمل وحق حوةۚ محنم ۚسو ح‬٥٥﴿ ‫حاك‬
‫حاك‬ ‫ۚسو ح‬
müstağni kılacak her türlü hıyanetten
ölçüde bir riayet ve koruyup kolla; bize
gözetilmeyi Sen’den tam bir emniyet ve
istiyoruz. endişesizlik hali
54 – Allah’ım! bahşeyle; ayrıca bizi

‫﴾ لالل حـه حم حفـ متـحا مـ ۚبينا تـ مغـ ۚنيـنحا ۚبـ ۚه حعـنم حفـ متـ ۚح حمـنم‬٥٦﴿
Sen’den, bizleri öyle hıyanetin en

‫ۚسـو ح‬
﴾٥٧﴿ ‫حاك‬
kuvvetli bir hıfz ve küçüğünden bile
koruma ile serfiraz fersah fersah uzak
kılmanı istiyoruz ki, bulunan emniyet ve
bizleri Sen’den gayrı güven insanları eyle!
bütün mâsivânın 62 – Allah’ım! Bizlere

ۚ ‫لالل حـه حم ۚم ملكا محشم روعات مغ ۚنينحابۚ ۚه عحنم ت حمح لح ۚك حغ مي ۚر ا ملمح ـشم روع‬
korumasından tam bir izzet lütfeyle;

‫حات‬
müstağnî kılacak bizi öyle bir takviye
ölçüde olsun! et, güçlendir ve tam
55 – Allah’ım! Hayır bir destek ile te’yid
yörüngeli her işimizde buyur ki, Sen’den
bizlere öyle başarı ve gayrısının desteğinden

‫ا مل ۚه حم ۚة النحا ۚق ي‬ ‫﴾ لالل حه حم ت ح مق ۚد ي‬٥٨﴿


muvaffakiyetler ihsan ve aziz kılmasından

﴾٥٩﴿ ‫ص ۚة‬ ‫يس يس حرائۚ ۚرنحا ت مغ ۚنينحا بۚ ۚه عحنم‬


buyur ki, Sen’den bizleri müstağni
gayrı bütün mâsivânın yapacak ölçüde olsun!
başarı adına 63 – Allah’ım! Öyle
yapacakları bir yarlıgama ve
desteklerden bizleri mağfiret-i tâmme ile

‫ۚسـو ح‬
﴾٦٠﴿ ‫حاك‬ ‫لالل حـه حم يسـل ح حمـة ت حا حمـة تـ مغـ ۚنينحا ۚبهحا حع ـنم يس ـ حل حمـةۚ حمـنم‬
müstağnî kılacak kusurlarımızı ört ki,
mahiyette olsun! “pişmanlıklar günü”
56 – Allah’ım! Olup olan mahşer gününde
biten her şey, ancak utanıp hacâletle iki
Sen’in izin ve iraden büklüm kalmaktan,

‫لالل حـهـ حم أ ح ممـنا وحأحمحانحـة ت ـ مغ ـ ۚني ـنحا بۚـ ۚهـمح ا حع ـنم‬


dahilinde gerçekleşir. perişanlığa düşüp zâyi

ۚ ‫ك ـ حۚل ا ملـ ۚخ ـيحان‬


﴾٦١﴿ ‫حات‬
Ne olur bizleri ezelî olmaktan bizleri
ve ebedî havl ve muhafaza edecek
kuvvetinle öyle ölçüde olsun!
serfiraz kıl ki, 64 – Allah’ım!
başkalarının havl ve Sen’den, bizleri öyle

‫لالل ح ـهـ حم ۚع ـ حزة ت حا حمـة ت ـ مغ ـ ۚنـيـنحا ۚب ـهحا حع ـنم ۚإ مع ـ حزا ۚز حم ـنم ۚسـو ح‬
kuvvetinden bizleri bir bağış ve hibe ile

‫حاك‬
müstağnî kılacak serfiraz kılmanı
ölçüde olsun!
57 – Allah’ım! Bizlere ﴾٦٢﴿ istiyoruz ki, Sen’den
gayrısına el açmak ve
gerek ruh ufkunda beklentiye girmekten
gerekse fizikî âlemde bizleri müstağnî

﴾٦٣﴿ ۚ‫خـ مز ۚي يحـومم النحـ حدا حمـة‬ ‫لالل حـهـ حم حمـ مغـ ۚفـ حرة ت حا حمـة تـ مغ ۚنينحا بۚهحا حعـنم‬
nezd-i Ulûhiyetinden kılacak keyfiyette

ۚ
öyle âşikâr “feth-i olsun!

ۚ
mübîn”ler nasib buyur
ki, Sen’den gayrı
mâsîvânın fetihlerini

‫لالل ح ـه ـ حم ۚهـ ـ حبـة تـ ـ مغ ـ ۚنـيـنحا ۚب ـهحا حعـ ـنم ت ح ـ يسـ ـ حئ ۚل حمـ ـ ـنم ۚسـ ـو ح‬
bizlere unutturacak

‫حاك‬
ölçüde olsun!

﴾٦٤﴿

05
06 TEVHİDNAME VİDEO İZLE/DİNLE
10 lu BAB lar 01 11 21 31 41 51 61 71 81 91 101 111 121

‫﴾ لالل حـهـ حم‬٦٥﴿ ‫حات‬


ۚ ‫لالل حـه حم ۚرزمقا ححل ح ل ت مغ ۚنينحا بۚ ۚه عحنم ك حۚل ا ملم حح حرم‬
65 – Allah’ım! Bizleri 74 – Allah’ım! Bizleri
öyle bir helal rızıkla “hikmet” ile serfiraz
şereflendir ki, haram kıl; tâ ki sebeplerin
kıldığın her türlü ruhunu kavrayalım,
sakıncalı şey ve duruma eşyanın perde önü ve
bizleri muhtaç perde arkasına muttali

‫﴾ لالل ح ـه ـ حم ۚر مفـعحة‬٦٦﴿ ‫ات‬


bırakmayacak seviyede

ۚ ‫ۚع ملما لحد حنۚيحا ت مغ ۚنينحا ۚب ۚه عحنم ك حۚل م ححاليحـ معـ ۚنيح‬
olalım, kâinat
olsun!
66 – Allah’ım! Yüce kitabındaki ve dinin
katından öyle bir “ilm-i özündeki maslahat ve
ledünn” ile bizleri gayelere vâkıf
serfiraz kıl ki, her türlü olabilelim, faydalı
ilim ve salih amel

‫﴾ لالل حـهـ حم ۚع حزة ت حا حمة‬٦٧﴿ ‫حم مع حن ۚويحة ت مغ ۚنينحا بۚهحا عحنم ك حۚل ۚر مفعحة صو ۚريحة‬
“mâlâyâniyat”tan
(doğrudan bizi beraberliğine
ilgilendirmeyen, ne muvaffak olabilelim.
mârifet-i İlahî ve ne de Öyle ki bizleri
âhiret hesabına bizlere mâsivanın
faydası olmayan füzûlî felsefelerinden
şeylerden) bizleri

‫﴾ لالل حه حم حع حدالحة حمح ي‬٦٨﴿ ‫حاك‬


müstağnî kılacak ve

‫دحا ۚئمح ة ت مغ ۚنينحا ۚبهحا عحنم ۚإ مع حزا ۚز محنم ۚسو ح‬


sıyânet edecek

‫مضة‬
düşünce falsolarından
keyfiyette olsun!
koruyacak keyfiyette
67 – Allah’ım! Bizleri
olsun!
öyle bir mânevî pâye ile
şereflendir ki, her türlü 75 – Allah’ım! Yüce
sûrî ve görünüşten Dergâhının kapısında

‫﴾ لالل حـه حم ۚح ملما ت مغ ۚنينحا بۚ ۚه‬٦٩﴿ ‫ضا ۚفيحة‬


‫ت حا حمة ت مغ ۚنينحا بۚهحا عحنم حع حدالحة ۚإ ي‬
ibaret olan geçici pâye yapageldiğimiz
ve makamlara dilbeste dualara öyle bir icabet
olup onları elde etme nasip buyur ki, bizleri
yolunda soluk soluğa başkalarından istekte
kalmaktan alıkoyacak bulunmak ve
ölçüde olsun! beklentilere girmekten

‫﴾ لالل حـه حم ۚح مفظا ت حا حما ت مغ ۚنينحا ۚب ۚه عحنم‬٧٠﴿ ‫عحنم ك حۚل حفظحا حظة حو ۚغـ ملظحة‬
68 – Allah’ım! Bizlere müstağnî kılsın!
öyle tam ve devamlı bir 76 – Allah’ım! Bizleri
şahsiyet, onur ve izzet-i öyle tâm ve ekmel bir
nefis nasip et ki, muhabbet ile serfiraz
Sen’den gayrısının bize
kıl ki, Sen’den
sunacağı izzet ve
gayrısının sevgi ve

‫﴾ لالل حـهـ حم حكـ حرما حو ۚإ مكـ حراما تـ مغـ ۚنينحا بۚ ۚهمح ا عحنم‬٧١﴿ ‫حاك‬
onurdan bizleri

‫ۚح مف ۚظ محنم ۚسو ح‬


müstağnî kılsın! alakalarına ihtiyaç
69 – Allah’ım! Sen’den, bırakmayacak ölçüde
hem yapageldiğimiz olsun!
şeylerde hem de maruz 77 – Allah’ım! Adaleti
kalacağımız icrâ etmeyi,

‫﴾ لالل حـه حم اسم ۚت مغنحاء ت مغ ۚنينحا ۚب ۚه عحنم س حؤ ۚال محنم‬٧٢﴿ ‫حاك‬


muamelelerde sırf, hasımlarımıza hak

‫ۚإ مك حرام محنم ۚسو ح‬


katışıksız ve rızan üzere galip gelmeyi,

ۚ
yörüngeli adalet olan mazlumun hakkını
“adalet-i mahza” ile zâlimin tasallutundan
bizleri serfiraz kılmanı kurtarmayı bizlere
diliyoruz. Öyle ki öyle bir nasip buyur

‫﴾ لالل حه حم ۚح مكمح ة ت مغ ۚنينحابۚهحا عحنم حف مل يس حف ۚة محنم ۚسو ح‬٧٣﴿ ‫حاك‬


başkalarının sunacağı

‫ۚسو ح‬
ki, hem zulme

‫حاك‬
“adalet-i izâfiye”lerden
girmekten hem de

﴾٧٤﴿
bizleri müstağnî kılacak
keyfiyette olsun! zâlimin hıyanetinden
70 – Allah’ım! Sen’den ve kalleşliğinden
yumuşak huylu, ağır bizleri masûn ve
başlı olmayı ve hilm mahfuz eylesin!

‫لالـل حهـ حم ۚإجحابحـة يله مد ۚع حي ۚتنحا ت مغ ۚنينحا بۚهحا عحنم ت ح يس حئ ۚل محنم ۚسـو ح‬
vasfıyla ittisaf etmeyi 78 – Allah’ım! Öyle

‫حاك‬
bir kuvvet ve kudretle,
﴾٧٥﴿
bizlere müyesser
kılmanı diliyoruz; öyle karşılaştığımız
ki bu hilm, her türlü durumlara güç
huşunet, hoyratlık ve yetirecek ve
kabalıktan bizi üstesinden gelebilecek

‫﴾ لالل حـهـ حم‬٧٦﴿ ‫حاك‬


‫لالل ح ـه ـ حم و حدا ت حا حما تـ ـ مغ ـ ۚنـيـنحا ۚبـ ۚه حعـنم ت حـوحا ۚ حد محنم ۚسـو ح‬
koruyacak ve müstağnî donanımla/takatle
kılacak keyfiyette bizleri serfiraz kıl ki,
olsun!
Sen’den gayrısının
71 – Allah’ım! Sen’den
güç ve takatinden
öyle bir koruma ve
kollama istiyoruz ki, medet ummaktan

‫﴾ لالل حـهـ حم ق مدرحة‬٧٧﴿ ‫ظ مل ۚم‬


bizleri müstağnî

‫اق ا ملح ۚ ححق ت مغ ۚنينحا بۚ ۚه ع ۚحن ا ملـ حغـ مد ۚر وحالـ ح‬


Sen’den gayrısının

‫ۚإ مح حق ح‬
koruma ve kılsın!
kollamasından bizleri 79 – Allah’ım! Öyle
müstağnî bırakacak bir metânet,
ölçüde olsun! sağlamlık, peklik ve
72 – Allah’ım! Sen’den kavilikle bizlere

‫﴾ لالل حـهـ حم حمـتحانحة‬٧٨﴿ ‫حاك‬


cömertlik, âlicenâplık,

‫وحقـ حوة ت مغ ۚنينحا ۚب ۚهمح ا عحنم ق مد حر ۚة وحق حو ۚة محنم ۚسو ح‬


lütufta bulun ki; yeis
sehavet, hayır ve iyilik; ve zillete, ümitsizlik
ihsam, ağırlanma ve ve perişâniyete
izzet-u ikram diliyor ve düşmekten bizleri
dileniyoruz. Öyle ki alıkoysun!
başkalarının bize
80 – Allah’ım!

‫لالل حه حم نح مفعا ۚمنم لحدن حمك ت مغ ۚنينحا‬ ‫حالذلح ۚة‬


‫ت مغ ۚنينحابۚهحا ع ۚحن ا مليحأم ۚس و ۚ ح‬
yapacağı ikramdan
bizleri müstağni kılsın!
Dergâh-ı izzetinden
bizleri öyle faydalarla
﴾٧٩﴿
73 – Allah’ım! Bizleri
öyle bir istiğnâ serfiraz kıl ve bizleri
duygusuyla serfiraz kıl insanlığa öyle bir
ki, başkalarına el açıp yararlı hâle getir ki,

‫﴾ لالل حه حم ححمم دا حوثحنحاء ت مغ ۚنينحا ۚب ۚهمح ا‬٨٠﴿ ‫حاك‬


dilenmekten bizleri başkalarının bu

‫ۚب ۚه عحنم حم من حف حع ۚة محنم ۚسو ح‬


müstağnî bıraksın ve konuda sağlayacakları
bize ihsanda menfaat ve
bulunduğunla sergileyecekleri
yetinmeyi bizlere gayretlerden bizleri
müyesser kılsın! müstağnî kılacak
ölçüde olsun!

06
07 TEVHİDNAME VİDEO İZLE/DİNLE
10 lu BAB lar 01 11 21 31 41 51 61 71 81 91 101 111 121

‫﴾ لالل ح ـه ـ حم ۚإ مب حداء ۚمنم ج ۚحديد لۚ ۚخ مد حم ۚتنحا‬٨١﴿ ‫ع ۚحن ا مل حغ مفلح ۚة وحا ملك مف حر ۚان‬
81 – Allah’ım! Sen’i öyle 89 – Allah’ım! Yüce
bir hamd ü senâ etmeyi, katındaki nurlarından
her türlü övgüyü Sana bir nur ile bizleri öyle
vermeyi ve Sen’i her dem bir serfiraz kıl ve bizleri
tazim ve sitayişte nurlandır ki,
bulunmayı bizlere lütfet
başkalarından
ki; gaflet vadilerinde

‫﴾ لالل ح ـ ـه ـ حم ۚإعحادحة يله مم ـ ـوحالۚ ـنحا‬٨٢﴿ ‫حاك‬


gelebilecek

‫ت مغ ۚنينحا ۚب ۚه عحنم ۚإعحانح ۚة محنم ۚسو ح‬


dolaşmaktan ve
nankörlükte bulunmaktan aydınlatmalardan bizleri
bizleri muhafaza müstağnî kılsın!
buyursun! 90 – Allah’ım! Maruz
82 – Allah’ım! kaldığımız musibetlere
Hizmetimiz itibariyle katlanma, dişimizi sıkıp

‫﴾ لالل ح ـ ـه ـ حم حح ـيحاة‬٨٣﴿ ‫حاك‬


‫وحأ ح ممل ح ۚكنحا ت مغ ۚنينحا بۚهحا عحنم ۚإعحا حد ۚة محنم ۚسو ح‬
bizlere yeni bir başlangıç dayanma ve onlara
ve yeniden varlığa yol tahammül etme adına,
bulmayı ihsan buyur! Peygamberin Yakub
Öyle ki bu konuda aleyhisselam’a
başkalarından gelebilecek
müyesser kıldığın
yardımlardan bizleri
müstağnî kılacak
“sabr-ı cemil” ile bizleri
öyle bir serfiraz eyle ki,

‫﴾ لالل ح ـ ـه ـ حم يحا أ ح حح ـد‬٨٤﴿ ‫حاك‬


keyfiyette olsun!

‫حه ۚنيئحة ت مغ ۚنينحا ۚبهحا عحنم ۚإعحانح ـ ۚة حمـنم ۚسو ح‬


83 – Allah’ım! Zulüm hâlimizi mâsivâya
yoluyla ve haksızca şikâyet etmekten bizleri
elimizden alınan, gasp müstağnî kılacak
edilen mal ve keyfiyette olsun!
mülklerimizin bizlere 91 – Allah’ım! Kusur ve
iadesi noktasında bizlere ayıplarımızı öyle bir

‫﴾ لالل حه حم ا مق ۚت حدارا‬٨٥﴿ ‫حاك‬


‫صمح د أ ح مغ ۚننحابۚ حح ۚحق ۚهمح ا عحنم ۚرعحايح ۚة محنم ۚسو ح‬
öyle bir lütufta bulun ki, setret ki, Sen’den

‫يحا ي‬
başkalarının iade gayrısının setretmesine
etmelerinden bizleri ihtiyaç bırakmayacak ve
müstağnî kılsın!
ondan müstağnî kılacak
84 – Allah’ım! Sen’den,
bizlere rızan ekseninde ölçüde olsun!
afiyet televvünlü bir hayat 92 – Allah’ım! Yüce

‫﴾ لالل حه حم ت ح مق ۚديما‬٨٦﴿ ‫حاك‬


‫ۚمنم لحدن حمك ت مغ ۚنينحا ۚب ۚه ع ۚحن ا مق ۚت حدا ۚر محنم ۚسو ح‬
nasip buyurmanı katından öyle bir
diliyoruz. Öyle ki bu zenginlik ve “gınâ” ile
konuda başkalarının el bizleri serfiraz kıl ki,
uzatmasından bizleri Sen’den gayrısından
müstağnî kılacak (mâsivâ) gelebilecek
keyfiyette olsun! zenginlikten bizleri

‫﴾ لالل ح ـه ـ حم‬٨٧﴿ ‫حاك‬ ۚ ‫ۚفي أمو ۚرنحا ا ملمح مع حن ۚويح ـ ۚة ت مغ ۚنينحا بۚ ۚه عحنم ت حأم ۚي‬
85 – Allah’ım! Ey bir ve

‫يد محنم ۚسو ح‬


müstağnî kılacak
tek olan “Ehad” ve ey keyfiyette olsun!
bütün mahlukatın
93 – Allah’ım! Sen’den,
kendisine muhtaç olduğu
ama Kendisinin herkesten
sabrın her çeşidini bize
ve her şeyden müstağnî ihsan buyurmanı diliyor
bulunduğu “Samed”! ve dileniyoruz. Öyle bir

‫﴾ لالل ح ـه ـ حم ن ـورا‬٨٨﴿ ‫ت ح موبحة نحصوحا ت مغ ۚنينحا ۚبهحا عحنم ت ح موبح ۚة ا ملغحا ۚف ـ ۚلينح‬
Özellikle bu iki ism-i keyfiyette olsun ki,
şerifin hürmetine, Sen’den gayrı bütün
başkalarının bizleri mâsiva’dan bu konuda
koruyup kollamasından gelebilecek her türlü
müstağnî kılacak ölçüde desteğe karşı bizleri
bizlere sahip çık ve müstağnî kılsın!
maiyyetini bizlere duyur!

‫﴾ لالل ح ـه ـ حم ي‬٨٩﴿ ‫حاك‬


‫ۚمنم نو ۚر حك ت ـ مغ ـ ۚنينحا بۚ ۚه عحنم أ ح منوحا ۚر حم ـنم ۚسو ح‬
94 – Allah’ım! Tazarru
86 – Allah’ım! Nezd-i

‫صبمرا‬
ve niyaz ehlinden
Ulûhiyetinden, rızan
olmayı bizlere nasib
istikametinde
hedeflediğimiz şeylere buyur! Tevazu ile yüzü
güç yetirme, muktedir yerde ve alçakgönüllü
olma ve onların olmayı bizlere bahşet!
Öyle ki bu hasletler,

‫﴾ لالل ح ـه حم يستمرا لۚعيوبۚنحا‬٩٠﴿ ‫ج ۚحميل ت مغ ۚنينحا بۚ ۚه عحنم ۚش حكايح ۚة أ ح محوحالۚنحا‬


üstesinden gelebilecek
donanıma sahip bulunma Sen’den gayrısına
adına bizleri ekstra yaltaklanmaktan ve
lütuflarla serfiraz kılmanı dalkavukluk etmekten
diliyor ve dileniyoruz! bizleri koruyacak
Öyle ki bu lütfun, keyfiyette olsun!
başkalarından gelebilecek 95 – Allah’ım! Bizleri,

‫﴾ لالل ح ـه ـ حم ۚغ ـنى ۚم ـنم لح ـد من ـ حك‬٩١﴿ ‫حاك‬


muktedir kılmalardan

‫ت مغ ۚنينحا ۚب ۚه عحنم يس مت ۚر محنم ۚسو ح‬


kalb gözü açık, idraki
bizleri müstağnî eylesin!
87 – Allah’ım!
geniş, daha başlangıçta
Marifetinle meşbû olma, iken neticeyi görüp-
âhirete müteallik sezebilen ve yarınları
meseleleri öne alma, bugünle beraber
mânâ âlemine müteveccih değerlendirebilme

‫﴾ لالل ح ـه حم ي‬٩٢﴿ ‫حاك‬


‫صبمرا بۚك حۚل أ ح منوحا ۚع ۚه‬ ‫ت مغ ۚنينحا بۚ ۚه عحنم ۚإ مغنحاءۚ محنم ۚسو ح‬
işlere öncelik tanıma ve melekesine sahip
onları hayatımızın gâyesi bulunan “basiret”
yapma noktasında bizlere ehlinden eyle! Allah’ım,
öyle bir lütufta bulun ki, bizleri, aklını aklıyla
bu konuda başkalarının aşan; ruh, kalb, his ve
yardımlarına bizleri letâifini bir araya

‫﴾ لالل ح ـه حم ت ح ـ ي‬٩٣﴿ ‫حاك‬ ۚ ‫ت مغ ۚنينحا ۚب ۚه عحنم ت حأم ۚي‬


muhtaç bırakmayacak

‫يد محنم ۚسو ح‬


getirip, mütalâa
ölçüde olsun!

‫ض حرعا حوتحوحاضعا‬
88 – Allah’ım! İrtikâp edilecek şeyleri öyle
ettiğimiz hata ve mütalâa etmenin unvanı
günahlardan pişmanlık sayılan “peygamberî
duyma, onları hemen terk mantık”a sahip bulunan
etme, onlardan dolayı “fetanet” ehlinden eyle!

‫﴾ لالل ح ـهـ حم بحـ ۚصـي حرة حو ۚفـ مطنحة‬٩٤﴿ ‫حاك‬


gönülden mağfiret dileme Öyle ki bize lütufta

‫ت مغ ۚنينحا بۚ ۚهمح ا عحنم ت حمح لح ۚق محنم ۚسو ح‬


ve onlara bir daha bulunacağın bu hasletler
dönmeme şart ve vâdi ile sayesinde, Sen’den
bizlere öyle bir “tevbe-i gayrı bütün mâsivânın
nasûh” nasip buyur ki, yol göstermeleri ve
gaflet ehlinin
rehberlik
yapageldikleri “tevbe”lere

‫﴾ لالل حـهـ حم ۚعـ حزة تـ مغ ۚنينحا ۚبهحا‬٩٥﴿ ‫حاك‬


taslamalarından bizleri

‫ت مغ ۚنينحا ۚب ۚهمح ا عحنم حدلحلح ۚة محنم ۚسـو ح‬


benzemesin!
müstağnî kılsın!

07
08 TEVHİDNAME VİDEO İZLE/DİNLE
10 lu BAB lar 01 11 21 31 41 51 61 71 81 91 101 111 121

‫﴾ لالل حه حم أ ح مف ۚئ حدة يس ۚليمح ة ت مغ ۚنينحا بۚهحا‬٩٦﴿ ‫حاك‬


96 – Allah’ım! Dergâh-ı kendimize zulmetmek ve

‫ع ۚحن التح حذ حل ۚل ۚإلحى محنم ۚسو ح‬


izzetinden bizleri öyle bir çizdiğin sınırları
izzet, onur ve haysiyetle çiğnemek suretiyle razı
serfiraz kıl ki, Sen’den olmadığın bir yaşam
gayrısına boyun içinde debelenmekten
bükmekten ve bel bizleri alıkoysun!
bağlayıp zillet içinde iki 104 – Allah’ım! Sen’den

ۚ ‫﴾ لالل حه حم ۚف مق حه ا ملق مرا ل ۚن وحا ْلهححا ۚد‬٩٧﴿ ‫ش‬


‫ع ۚحن ا مل ۚغ حۚل وحا مل ۚغ ۚ ح‬
büklüm yaşamaktan lütuf ve kerem, ihsan ve

‫يث ت مغ ۚنينحا ۚب ۚه‬


bizleri kurtarsın! cömertlik istiyor ve
97 – Allah’ım! Bizlere başımızdan aşağıya
“kalb-i selim” lütfeyle; bu sağanak sağanak
sayede her türlü hıyanet, yağdırmanı diliyoruz.
düşmanlık ve kin Öyle ki, bizleri,

‫﴾ لالل حه حم حح حذرا ۚمنم أ ح مع حدائۚنحا ت مغ ۚنينحا بۚ ۚه عحنم‬٩٨﴿ ‫حاك‬


‫عحنم رحأم ۚي محنم ۚسو ح‬
duygusundan, halkı başkalarından gelebilecek
münâfıkâne aldatma iyilik ve yardımlardan
sahtekârlıklarından uzak müstağnî kılacak
duralım! keyfiyette olsun!
98 – Allah’ım! Yüce 105 – Allah’ım! Sen’den,
kelamın Kur’an-ı Kerim’i kâmil manada bir
ve hadis-i şerifleri korunma, sakınma ve

‫﴾ لالل حه حم حع مدل حو ۚقسم طا ت مغ ۚنينحا ۚب ۚهمح ا عحنم ك حۚل‬٩٩﴿‫حاك‬


hakkıyla kavrayıp ittikâ istiyoruz; tâ ki

‫تحح ۚمذي ۚر محنم ۚسو ح‬


fıkhetmeyi bizlere emirlerini tutup
müyesser kıl! O sayede yasaklarından kaçınmak
Sen’den gayrısının görüş suretiyle, azabından
ve re’ylerine bel korunma cehd ve gayreti
bağlamaktan bizi içinde bulunalım, takva
müstağnî eyle! dairesine girmiş olalım.

‫﴾ لالل حه حم ۚحـ مكمح ة حو حف مصل لۚ مل ۚخ ح‬١٠٠﴿ ‫حجومر وحظ ملم‬


99 – Allah’ım! Bize Öyle bir korunma lütfeyle

‫اب ت مغ ۚنينحا بۚ ۚهمح ا‬


ۚ ‫ط‬
düşmanlık besleyenlere ki; Sana isyan etmenin
karşı her an tetikte unvanı olan ma’âsînin her
olmayı, uyûn-u sâhire ile türlüsünden; kusur ve
onların şerrinden günahın her çeşidinden ve
korunmayı bizlere şüpheli şeylerin her
lütfeyle. Öyle ki bizi cinsinden korunabilelim.

‫﴾ لالل حـه حم لا ملمح حو حد حة وحا مل ـمح حح حب حة ت مغ ۚنينحا ۚب ۚهمح ا عحنم‬١٠١﴿ ‫ات‬


ۚ ‫ع ۚحن التحـ حكلح حف‬
Sen’den gayrısının bu 106 – Allah’ım! Sen’den;
konudaki uyarı ve her türlü ma’siyet ve
sakındırmalarına ihtiyaç mesâvîye bulaşmaktan
duymayacak hale getir. koruyacak bir sıyanet ve
100 – Allah’ım! Nezd-i sera ile bizleri serfiraz
ulûhiyetinden bizlere kılmanı diliyoruz. Öyle ki

‫﴾ لالل حـه حم ححـيحاة طح ۚحيبحة ت مغ ۚنينحا بۚهحا عحنم‬١٠٢﴿ ‫حاك‬


“adalet” ve başkalarının

‫حم حو حدةۚ حو حم ححبح ۚة محنم ۚسو ح‬


doğruluk/dürüstlük korumalarından bizleri
bahşeyle; bahşeyle ki müstağnî kılacak
bütün işlerimizde dengeli keyfiyette olsun!
olabilelim, aşırılığa 107 – Allah’ım!
düşmeyelim, herkesin ve Hasımlarımızın bize
her şeyin hakkına riayet yapageldikleri zulümler

‫﴾ لالل ح ـه حم ل مطفا حو حك حرما ت مغ ۚنينحا ۚب ۚهمح ا عحنم‬١٠٣﴿ ‫شة حغ مي ۚر حم مر ۚض حية‬


edebilelim ve her şeyi ve elimizden gasp

‫ۚعي ي‬
yerli yerine oturtmaya edegeldikleri haklarımız
muvaffak olabilelim! sebebiyle onları
Öyle ki bu sayede istihkakları olan öyle bir
haksızlık ve zulme cezalandırmaya tâbi tut ve
meyletmekten bizleri intikamımızı onlardan
muhafaza eyle! öyle bir al ki, başkalarının

‫﴾ لالل حه حم تاتۚح حقاء حكا ۚمل ت مغ ۚنينحا بۚ ۚه عحنم‬١٠٤﴿ ‫حاك‬


‫ل مط ۚف حو ۚإ مك حرام محنم ۚسو ح‬
101 – Allah’ım! Sen’den vereceği cezadan bizleri
“hikmet” ehli olmayı müstağnî kılacak ölçüde

ۚ
diliyoruz; tâ ki sebeplerin olsun!
ruhunu kavrayalım, 108 – Allah’ım!
eşyanın perde önü ve Hasımlarımızın
perde arkasına muttali utanmazlıklarını öyle bir

‫﴾ لالل حه حم ۚصيحانحة عحنم‬١٠٥﴿ ‫حات‬


olalım, kâinat kitabındaki açığa çıkar, kabahatlerini

ۚ ‫ك حۚل ا ملمح ع‬
ۚ ‫حاصي وحا ملمح يسا ۚوي وحالشح به‬
ve dinin özündeki fayda, yüzlerine öyle bir vur,
maslahat ve gayelere onları öyle bir kınanmaya
vâkıf olabilelim. Bir de maruz bırak ki,
kâmil manada Aleyhi başkalarının onları
ekmelü’t-tehâyâ utandırmasını
Efendimiz’i serfiraz beklemekten bizleri
kıldığın ve nübüvvet müstağnî kılacak ölçüde

‫حاصي وحا ملمح يسا ۚوي ت مغ ۚنينحا ۚبهحا عحنم ۚصيحانح ۚة محنم ۚسو ح‬
﴾١٠٦﴿ ‫حاك‬ ۚ ‫ك حۚل ا ملمح ع‬
hakikatinin önemli bir olsun!
derinliği sayılan hikmetin 109 – Allah’ım!
varlığa yol bulması adına, Yeryüzünde melekliği
konuşma kabiliyetinin temsil eden hakikat
mükemmelliği ve söz erlerine kin ve düşmanlık
kesme hususiyeti ile, besleyen kimseleri, ıslaha

‫ۚسو ح‬ ‫لالل حه حم ا من ۚت حقاما ۚمنم أ ح مع حدائۚنحا ت مغ ۚنينحابۚ ۚه ع ۚحن ا من ۚت حق ۚام محنم‬


zılliyet planında bizleri de kâbil değillerse, bir an

﴾١٠٧﴿ ‫حاك‬
şereflendirmeni Sen’den evvel mahv u perişan eyle
diliyor ve dileniyoruz. ve zararlarını boyunlarına
Öyle ki bizleri sözde ve dola! Öyle bir ceza ile
davranışlarda tekellüfe onları cezalandır ki,
girmekten alıkoyacak bir Sen’den gayrısının bu

‫لالل حـهـ حم ت حـ معـ ۚييرا يله مع حدا ۚئنحا ت مغ ۚنينحا ۚب ۚه عحنم ت ح مع ۚيي ۚر محنم ۚسو ح‬
keyfiyette olsun! konuda imdadımıza
102 – Allah’ım! Sana yetişmeleri için

﴾١٠٨﴿ ‫حاك‬
gönülden alaka duymayı beklentilere girmekten
ve bütün benliğimizle bizleri alıkoysun!
Sen’i sevmeyi, Sen’in 110 – Allah’ım! Bizlere
tarafından da sevilmeyi garaz besleyen ve hasım
arzu ediyor ve istiyoruz. olan düşmanlarımızdan

‫ح‬
Öyle bir sevme ve yola gelme istidadını

‫يب محنم ۚسـو ح‬


‫حاك‬ ۚ ‫لاللـهـ حم ت حـ حبا يله مع حدائۚنحا تـ مغـ ۚنيـنحا بۚ ۚه حعـنم ت ح ـ متـ ۚبـ‬
sevilme ki, Sen’den gayrı yitirmiş olanları en kısa

﴾١٠٩﴿
bütün mâsivanın sevme zamanda kahr u perişan
ve sevilmesinden, kalbî eyle. Öyle ki onların
alâka ve düşkünlüğünden zulmü altında inim inim
bizleri müstağnî kılsın! inlerken, bizlere imdat
103 – Allah’ım! Temiz, adına Sen’den gayrısından

‫لالل حـهـ حم بحومرا يله معـ حدا ۚئنحا تـ مغ ۚنينحا ۚبـ ۚه عحنم ۚإ مهـل ح ۚك حمـنم ۚسـو ح‬
güzel ve helâl dairesi gelmesi mukadder

‫حاك‬
içinde bir hayat sürmeyi düşmanlarımızı

﴾١١٠﴿
bizlere lütfeyle! Öyle bir cezalandırma
hayat ki, yardımlarına bel
bağlamaktan bizleri
alıkoyacak keyfiyette
olsun!

08
09 TEVHİDNAME VİDEO İZLE/DİNLE
10 lu BAB lar 01 11 21 31 41 51 61 71 81 91 101 111 121

‫لالل حـهـ حم ت حـ مر ۚذيل يله مع حدائۚنحا ت مغ ۚنينحا بۚ ۚه عحنم ت ح مر ۚذ ۚيل محنم ۚسـو ح‬
111 – Allah’ım! Tek 118 – Allah’ım!

‫حاك‬
işleri bizlere düşmanlık Hasımlarımızın hıyanet,

﴾١١ ﴿
yapmaktan ibaret olan kalleşlik, namussuzluk ve
kimseleri öyle bir rezil sözünde
ve rüsva kıl, itibarlarını durmamazlıklarına öyle
bir mukabelede bulun ki,
öyle bir kır ve
Sen’den gayrısının

‫لالل حه حم ت ح مح ۚقيرا يله مع حدائۚنحا ت مغ ۚنينحا ۚب ۚه عحنم ت ح مح ۚقي ۚر محنم‬


alçaklıklarını öyle bir

‫ۚسو ح‬
(mâsivâ) verecekleri

﴾١١٢﴿ ‫حاك‬
âşikar et ki, karşılıklardan bizleri
başkalarından müstağnî bırakacak
gelebilecek öyle bir kemmiyet ve keyfiyette
cezalandırmadan bizleri olsun!
müstağnî kılsın! 119 – Allah’ım! Nâm-ı

‫ح‬
112 – Allah’ım! Bize Celîl-i Muhammedî’yi

‫ۚسـو ح‬ ۚ ۚ‫لاللـهـ حم ت حـ مذلۚيل يله مع حدائۚنحا ت مغ ۚنينحا بۚ ۚه حعـنم ت ح مذل‬


dünyanın dört bir yanına

﴾١١٣﴿ ‫حاك‬ ‫يل حمـنم‬


düşmanlık yapanları
öyle hor ve hakir kıl, duyurma gayreti dışında
onların haysiyetten bir şey hedeflemeyen
Hizmet’imize “firak-ı
yoksun olduğunu öyle
dâlle” iftirası atan ve
bir ortaya koy, zelil ve “sapık cereyan” ithamında
alçaklıklarını

‫لالل حـهـ حم ت حـ منـ ۚكيل ۚبأح‬


bulunanlara öyle bir

‫يل محنم ۚسو ح‬ ‫ح‬


günyüzüne öyle bir

‫حاك‬ ‫ك‬
ۚ ‫ن‬
‫ـم‬ ‫ح‬ ‫ت‬ ‫ع‬
‫حنم‬ ‫ه‬
ۚ ‫ب‬
ۚ ‫حا‬
‫ن‬ ‫ي‬‫ن‬ۚ ‫غ‬
‫م‬ ‫ت‬ ‫حا‬
‫ن‬ ‫ئ‬
ۚ ‫ا‬ ‫د‬ ‫ع‬
‫م‬
mukabelede bulun ki, bu

﴾١١٤﴿ ۚ
çıkar ki, başkalarının konuda başkalarının
onlara vereceği o türlü ortaya koyacakları
cezadan bizleri mukabeleden bizleri
müstağnî kılsın! müstağnî kılacak
113 – Allah’ım! Bize keyfiyette olsun!

‫ۚسـو ح‬ ‫لالل حـهـ حم ۚإبحادحة يله معـ حدائۚ ـنحا تـ مغ ۚنينحا بۚ ـهحا حعـنم ۚإبحا حد ۚة حمـنم‬
düşmanlığa kilitlenmiş 120 – Allah’ım! Hizmet-i

﴾١١٥﴿ ‫حاك‬
fesada açık ruhları öyle imaniyenin adanmış
zelil kıl, onların erlerine “irtidat” töhmeti
yapan ve onlara “dinden
üstesinden öyle gel ve
dönme” iftirasını isnad
onların hor ve hakir edenlere öyle bir
olduklarını öyle bir mukabelede bulun ki,

‫لالل حه حم م حقابحلحة لۚمح مك ۚر أ ح مع حدا ۚئنحا ت مغ ۚنينحا ۚبهحا عحنم م حقابحلح ۚة محنم ۚسو ح‬
ortaya çıkar ki, Sen’den gayrısından

﴾١١٦﴿ ‫حاك‬
başkalarından (mâsivâ) gelebilecek
gelebilecek zelil mukabeleleri gölgede
kılmalara karşı bizleri bırakacak ve onlardan
müstağnî eylesin! müstağnî kılacak ölçüde
114 – Allah’ım! Bize olsun!

‫لالل حـه حم م حقابحلحة لۚ حكي ۚمد أ ح مع حدائۚنحات مغ ۚنينحا بۚهحا عحنم م حقابحلح ۚة محنم ۚسو ح‬
besledikleri düşmanlık 121 – Allah’ım!

﴾١١٧﴿ ‫حاك‬
sebebiyle, sâir insanlara Hayatlarını bizlere
düşmanlığa göre
medâr-ı havf ve ibret
ayarlamış hasımlarımızı
olacak vecihle kahret, boyunlarını bük ve
hasımlarımızı onlara galebe çal; onları
cezâlandır. Öyle ki bu yerle bir et ve zararlarını

‫لالل حه حم م حقابحلحة لۚ ۚخيحانح ۚة أ ح مع حدا ۚئنحات مغ ۚنينحا ۚبهحا عحنم م حقابحلح ۚة محنم ۚسو ح‬
cezalandırman, bizleri bertaraf eyle! Öyle ki,

﴾١١٨﴿ ‫حاك‬
başkalarından gelecek onları çarptıracağın bu
benzer ceza, bizleri başkalarının
cezalandırmalardan vereceği cezalardan
müstağnî bıraksın! müstağnî kılacak
115 – Allah’ım! Islaha keyfiyette olsun!
122 – Allah’ım!

‫حام أ ح مع حدائۚنحا بۚال حضلحلحةۚ ت مغ ۚنينحا بۚهحا عحنم مـ حقابحـلح ۚة‬ ‫لالل حه حم م حقابحلح‬
kâbil olmayan
Tutuklanan, hapsedilen ve

‫ه‬ ‫ح‬ ‫ت‬ ‫ل‬ۚ ‫ة‬


hasımlarımızın

ۚ
derdest edilen “mescûn”

ۚ
hakkından öyle bir gel
kardeşlerimize; tevkif
ki, onları yerle bir etme edilen, işinden alıkonulan
noktasında başkalarının ve hürriyeti kısıtlanan
ortaya koyacakları “mevkuf” kardeşlerimize;
performanstan bizleri

ۚ ‫حام أ ح مع حدائۚنحا بۚ م‬ ‫﴾ لالل حـه حم م حقابحلح‬١١٩﴿ ‫حاك‬


darda bırakılan, kendisine

‫ال مرتۚ حدا ۚد ت مغ ۚنينحا‬ ۚ ‫حمـنم ۚسو ح‬


müstağnî kılsın!

‫ه‬ ‫ح‬ ‫ت‬ ‫ل‬ ‫ة‬


sebepler üstü bir yardım

ۚ
116 – Allah’ım! Bize elinin uzanmasına muhtaç

ۚ
adavetle oturup olacak şekilde üzerinde
kalkanların aleyhimizde baskı kurulan “muzdarr”
hazırladıkları tuzak ve kardeşlerimize; gadre ve
planlara nezd-i haksızlığa uğramış, hak

‫﴾ لالل حـه حم حقهمرا حوت ح مد ۚميرا يله مع حدائۚنحا‬١٢٠﴿ ‫حاك‬


ettiği imkanlar zorla

‫ۚبهحا عحنم م حقابحلح ۚة محنم ۚسو ح‬


Ulûhiyetine yakışır öyle
elinden alınmış “mağdur”
bir karşılık ver ki, kardeşlerimize; hak
bizleri başkalarından etmediği muameleye tâbi
gelebilecek karşılıktan tutulan ve zâlimin gaddar
müstağnî kılsın! eliyle zulme maruz
117 – Allah’ım! Bize bırakılan “mazlum”

‫﴾ لالل ح ـهـ حم ۚإ مط ـ حلقا‬١٢١﴿ ‫حاك‬


‫تـ مغ ۚنينحا بۚـ ۚهمح ا حعـنم حق مه ۚر حوت ح مد ۚمي ۚر محنم ۚسو ح‬
düşmanlık kardeşlerimize, tez
besleyenlerin entrika ve zamanda serbest
tuzaklarını başlarına kalmalarını ve hak
geçir; hiç ummadıkları ettikleri hürriyet ve
zaman ve şekilde imkanlara kavuşmalarını
onların hakkından gel! lütfeyle. Öyle ki, bu
lütfunun keyfiyeti,
Bu mukabelen öyle bir

‫لۚ يس حراح ۚإ مخوحانۚـنحا ا ملـمح سم جونۚـينح وحا ملـمح ومقو ۚفيـنح وحا مل ـمـ مضـ ح‬
Sen’den gayrı

‫طـ ۚحرينح‬
keyfiyette olsun ki, “mâsivâ”dan gelebilecek

ۚ
başkalarının iyiliklerden müstağnî
mukabelesinden bizleri kılacak ölçüde olsun!
müstağnî kılsın!

‫ ت مغ ۚنينحا بۚ ۚه‬، ‫وحا ملـمح غمدو ۚرينح وحا ملمح مظلو ۚمينح‬

﴾١٢٢﴿ ‫حعـنم ۚإ مطـل ح ۚق محنم ۚسو ح‬


‫حاك‬

09
10 TEVHİDNAME VİDEO İZLE/DİNLE
10 lu BAB lar 01 11 21 31 41 51 61 71 81 91 101 111 121

z1-Ey “kalbi kırık”ları Allah’ım!

ۚ ‫هحانححمنم ـمن حك ۚسروالقل‬‰!‫يحامحنم ه حو ۚع من حد ا ملم ـمن حك ۚس حر ۚة قلوبه مم‬


…‫وب‬
maiyyetiyle Efendimizin Sen’in
şereflendiren! Ey nezd-i
“Gönlü mahzunların
yanındayım!”
Ulûhiyetindeki
buyuran! Hâlihazırda sırrının ve O’nun
Sana olan seyrinin

‫ يحـا حمـنم ي ۚجيب ا ملمـ مض ح‬‰


gönüllerimiz

‰ ‫ط حر تا حذا حدعحاه حويح ـ مك ۚشف الـسح و حء‬


paramparça, mahzun hakkı hürmetine,
ve kederli. Ne olur, beni (bizleri)
maiyyetini bizlere korktuklarımdan
duyur! Bizi bize terk emin kıl; hata ve
etmek suretiyle bizleri
kusurlarımı hayra

‫ضا حق مت حع ـلح مينحا مالحرمض بۚمح ا رححب محت‬


‫ط حرو حن حق مد ي‬
‫هحا نححمن م مض ح‬
mahvettirme!
tebdil eyle;
z2- Ey darda üzüntümü ve
kalanların, canı hırslarımı gideriver.
gırtlağına Hadiselerin,
dayananların, dergâh-ı lehimde cereyan

‫ۚإنحمح ا نحشم كوا بحثحنحا وحح مزنحنحا‬ ‰ ... ‫ضا حق مت حعلح مينحا لانمفسنحا‬
‫حو ي‬
ulûhiyetinin kapısının etmesini sağla ve
tokmağına
dokunanların
hep benimle ol!
çağrılarına icabet Beni bana bırakma,
buyuran Allah’ım! beni nefsimin
pençesinden

ۚ ‫و ۚحش حكايحتحنحا حو حكمح حدنحا ۚإلحى ا نح‬


Hâl-i pür-melâlimiz

‰ ‫ل‬
Sana ayân.. kurtarıp Zâtınla
canlarımız gırtlakta ve kâim eyle! Nefis,
son kelime dudakta.. benlik ve enaniyet
azıcık acı bize.. Hak
duygusunun
ciheti itibariyle ruh

‫ يشمم ۚس‬،ۚ‫اتا ملم حح حم ۚديح ۚةالل ح ۚطي حف ۚةا ْلهح ۚحديحة‬


ۚ ‫ص حۚل حعلحى ال حذ‬
‫لالل حه حم ي‬
gönlümüzde hâsıl ufkunda ölüp fâni
ettiği heyecan ve olmayı ve Sen’inle
hafakandan, bâtıl yeni bir varlığa
duygu ve düşüncesine ermeyi bana nasip
karşı koyma cehdi ve buyur! Nefsinin
gayreti sebebiyle; zebunu ve ona

‫ وحق مط ۚب‬،‫ حو حم مر حك ۚز حم حدا ۚرا مل حجل ح ۚل‬،‫ حو حم مظ حه ۚرا ْله منوحا ۚر‬،‫يسمح اءۚ ا ْلهسم حرا ۚر‬
yeryüzü bütün
genişliğine rağmen
meftun olmaktan,
daraldıkça daraldı; hislerimle
sadırlarımız ve çepeçevre
nefsimiz bizi sıktıkça sarmalanıp his

،‫ا ل ۚمنم حخ مو ۚفي‬،‫ حو ۚب يس مي ۚر ۚه ۚإلحي حمك‬،‫ لالل حه حم ۚب ۚس ۚحر ۚه لح حدي حمك‬‰‫حفلح ۚكا ملجحمح ۚال‬
sıkmaya başladı. Ne insanı kesilmekten
olursun bizlere tez beni muhafaza
zamanda ferec ve eyle! Eşya ve
mahrec nasip buyur!
hadiselerin gerçek
z3- Benzer hâlet-i yüzlerine beni

ۚ ‫ وحأ ح مذ ۚه مب ح مزنۚي و‬،‫وحأ ح ۚق مل حع مث حرتۚي‬


muttali kılmak

‫ وحخ مذنۚي‬،‫ وحكنم لۚي‬،‫حح مر ۚصي‬


ruhiye yaşayan
Hazreti Yakub gibi biz suretiyle, çoğu
de yüce dergahının kişiden gizlenmiş
kapısına geliyor; hakikatlerin
şekvâmızı Sen’den üzerindeki perdeyi
değil, Sana
benim için arala!

،‫ حولحت ح مج حع مل ۚني حم مفتونا بۚ حن مف ۚسي‬،‫وحارمز مق ۚنيا مل حفنحا حء حع ۚنحي‬،‫ۚإلحي حمك ۚم ۚنحي‬


yapıyoruz.. Evet,
dağınıklığımızı, Ey ebedî hayat
üzüntü ve kederimizi, sahibi olan “Hayy”,
ıztırap ve elemlerimizi ve ey Kendi
Sana şikayet ediyor ve Kendine kâim
“Bir çâre!” diye bulunan

‫ يحا حح حي‬،‫ وحا مك ۚش مف لۚي عحنم ك حۚل ۚس حر حم مكتوم‬،‫حمحمجوبا ۚب ۚح حۚسي‬


yalvarıyoruz. “Kayyum”, ey
z4- Allah’ım! Sırlar
Hayy u Kayyum,
semasının güneşi, ey Hayy u
zuhur eden nurların Kayyum!
mücessem şekli, Celâl *

‰ ‫ يحا حح حي يحا حق حيوم‬،‫ يحا حح حي يحا حق حيوم‬،‫يحا حق حيوم‬


sıfatının mihveri ve Allah’ım!
Cemal burcunun Efendimiz ve doğru
merkez kutbunu teşkil yolu bulma
eden Efendimiz
Hazret-i
konusunda tek

ۚ ‫صل حىا نح‬ ۚ ‫حصل حىا نح‬


rehberimiz ve

‫ل حعلح مي ۚه حو حعلحى ا للۚ ۚه‬ ‫ل حعلحى يس ۚي ۚحدنحا حو يسن ۚحدنحام حح حمد ي‬


Muhammed’in

‫و ي‬
(sallallahu aleyhi dayanağımız
vesellem) Ehadî Hazreti
tecellilere mazhar Muhammed’e, âile
biricik ve latif zatına ve ashabına,
salat eyle!

ۚ ‫يع أ ح مخيحا ۚر أحه ۚمل ال حسمح او‬ ‫وحأحصم ححابۚ ۚه حو حعلح‬


yeryüzü ve

‫مض‬
ۚ ‫حات وحا ْلهر‬ ‫حم‬
ۚ ‫ج‬ ‫ى‬
gökyüzü

ۚ
sâkinlerinden
hayırlı olanlarının
bütününe, hülasa

‫أحجممح ۚعينح الطح ۚحي ۚبينح الطحا ۚه ۚرينح‬


bu kutlu güzîde

(‫)آمين‬ ‰
kullarının hepsine
salat ve selam eyle!

(Âmin)

TASARIM : HASAN BASRİ eMAIL: E POSTA ADRESİMİZ DÜZENLEME / DÜZELTME 11/KASIM/2017 – 11/KASIM/2017

10

You might also like