You are on page 1of 7

Giriş

Peroksizomlar, tek ve çok hücreli mikroorganizmalardan bitkiler ve hayvanlara kadar tüm


ökaryotlarda bulunur. Mitokondri, çekirdek ve kloroplastların aksine, peroksizomların DNA'sı
yoktur. Sonuç olarak, tüm proteinleri nükleer genler tarafından kodlanır. Diğer organeller
gibi, peroksizomlar da kendilerini hücreler içinde dağıtmak ve yavru hücrelere peroksizomlar
sağlamak için bölünür ve ayrılır. Uygun peroksizom dağılımı, hücre iskeleti (bitkilerde ve
mantarlarda aktin ve memelilerde mikrotübüller) filamentlerde organel hareketi gerektirir.
Çekirdeklerden ve golgi aygıtından farklı olarak, ancak mitokondri veya kloroplastlara benzer
şekilde, peroksizom bölünmesi hücre döngüsünden ayrılmıştır. Peroksizomlar oksidatif
organellerdir. [ Aubourg ve Wanders 2103] Peroksizomlar, isimlerini hidrojen peroksit
oluşturma ve temizleme faaliyetlerine borçludur. Lipid metabolizmasında ve reaktif oksijen
türlerinin dönüştürülmesinde anahtar roller üstlenirler. Peroksizomlar, çok uzun zincirli yağ
asitlerinin, dallı zincirli yağ asitlerinin, safra asidi ara maddelerinin (karaciğerde), D-amino
asitlerin ve poliaminlerin katabolizmasında, reaktif oksijen türlerinin- özellikle hidrojen
peroksitin - azaltılmasında rol oynar. Ayrıca, enerji metabolizması için önemli olan pentoz
fosfat yolunda iki enzimin (Glukoz-6-fosfat dehidrojenaz ve 6 Fosfoglukonat dehidrojenaz)
toplam aktivitesinin yaklaşık%10'unu içerirler. Bu derlemede peroksizom enzimlerinin
eksikliğinde ya da biyosentezleri sırasında gerçekleşen sorunlarda meydana gelen
hastalıklardan bahsedeceğim.

Memeli hücrelerinde, toplam hücre hacminin yaklaşık


yüzde 2'sini kapladıkları tahmin edilmektedir ve
tanecikli bir matris ve tek bir zar ile karakterizedirler.
Farklı organizmalarda, peroksizomların ürettikleri
maddeye ve işlevlerine bağlı olarak farklı isimleri
vardır;

Şekil 1. Peroksizom yapısı

By Anthony Atkielski (Agateller), Public Domain. Erişim;


https://commons.wikimedia.org/w/index.php?curid=7072127
Şekil 2. Peroksizomların biyosentezi [ Aubourg ve Wanders 2103]

Peroksizom Enzimleri ve Görevleri

Peroksizomlar, lipid metabolizmasının çeşitli aşamalarında yer alan birçok metabolik


yoluna görev almaktadır. Bunlar, degradatif oksidasyona karışan enzimleri; gliserolipidlerin
veya plazmalojenlerin sentezinde ilk adımları; safra asitleri, dolikol ve kolesterol oluşumu;
pürinlerin, poliaminlerin ve amino asitlerin katabolizması; ve hidrojen peroksit, süperoksit
anyonları ve epoksitler gibi reaktif oksijen türlerinin detoksifikasyonunu kapsar.
Biyokimyasal saflaştırma sırasında organelin kırılganlığına rağmen, peroksizom membranı, in
vivo olarak NAD (H), NADP (H), asetil-CoA ve hatta protonlar gibi küçük moleküller karşı
geçigen değildir. Sonuç olarak peroksizomal membranın, yağ asitleri, yağ asil-CoA esterleri,
metabolitleri ve adenozin trifosfat (ATP) için bir dizi taşıyıcıya sahip olması şaşırtıcı değildir.
[ Aubourg ve Wanders 2103]

Şekil 3. Peroksizomlar ve plazmalojen biyosentezindeki rolleri. [ Aubourg ve Wanders 2103]


Her hücre birkaç yüz peroksizoma sahiptir. Peroksizomları membran proteinleri ve
enzimler oluşturur ve bu enzimlerin sayısı 50’ye yakındır. Bunlardan bazıları;

 Katalaz
 Oksidaz
 D-amino asit
 Ürik asit

Katalaz (CAT), bilinen en güçlü katalizörlerden ve demir içeren bir enzimdir [Salin,
1988]; peroksizomda bol miktarda bulunur. Katalaz yaşam için çok önemli olan reaksiyonları
katalize eder - örneğin, güçlü ve potansiyel olarak zararlı bir oksitleyici ajan olan H2O2'nin
suya ve moleküler oksijene dönüşümünü sağlar. Katalaz ayrıca fenoller, formik asit,
formaldehit ve alkol dahil toksinleri oksitlemek için H2O2 kullanır.

Şekil 4. Katalazın hücreye zararlı hidrojen peroksidi su ve oksijene parçalaması [Public Domain]

Oksidazlar, C,N ve C,O bağlarının oksidasyonunu, hidrojen peroksite indirgenen


moleküler oksijen kullanarak katalize eden enzimlerdir. Oksidaz enzimleri için üç temel
substrat sınıfı amino asitler, aminler ve alkollerdir. Amino asitler ve aminler karşılık gelen
imine oksitlenirken, alkoller aldehitlere veya ketonlara oksitlenir. Hidrojen peroksitin yan
oksidasyon reaksiyonlarında sorunlara neden olduğu durumlarda, katalaz ilavesi, hidrojen
peroksidin suya ve dioksijen haline dönüşmesine neden olur. Dehidrojenazlarla
karşılaştırıldığında oksidazlar doğada çok daha az bulunur ve genellikle ökaryotik kökenlidir.

Şekil 5. Alkollerin, aminoasitlerin ve aminekatalize biyoksidazların oksitlenmesi [Public Domain]


D-Amino asit oksidaz (DAAO), asidik olanlar hariç olmak üzere, tüm doğal D-amino
asitlerin oksidatif deaminasyonunu mutlak stereoseçicilikle katalize eden FAD içeren bir
flavoenzimdir. Bu flavoenzim, evrim sırasında ve insanlarda farklı dokularda farklı roller
oynar. En yüksek DAAO proteini miktarı karaciğer ve böbrekte gözlenir: ikinci organda
enzim proksimal tübül hücrelerinde ifade edilir [Koibuchi ve diğerleri, 1995; Sasabe ve
diğerleri, 2014a]. DAAO, kronik, patolojik böbrek hasarı ile ilişkilendirilmiştir, örneğin,
DAAO aracılı H2O2 oluşumuna bağlı olarak D-serin ve D propargilglisinin neden olduğu
nefrotoksisite görülmüştür.

Şekil 6. DAAO tarafından katalize edilen reaksiyon. [Public Domain]

Çoğu serum ürik asit böbrek glomerüllerinde serbestçe filtrelenir ve filtrelenmiş ürik
asidin yaklaşık%90'ı yeniden emilir, bu da önemli bir fizyolojik role sahip olduğu anlamına
gelir. İnsanlarda, kan plazmasının antioksidan kapasitesinin yarısından fazlası ürik asitten
gelir. Ürik asit, güçlü bir reaktif oksijen türüdür (ROS) ve peroksinitrit temizleyici ve
antioksidandır. Normal insan ve memeli hücrelerinin sitozolünde, özellikle karaciğerde,
vasküler endotel hücrelerinde ve antioksidan görevi gördüğü insan nazal sekresyonlarında
yüksek düzeyde ürik asit kolayca tespit edilir. Ürik asidin vasküler endotelyal hücre
bütünlüğünü bozma yeteneğini belgeleyen çalışmaların aksine, in vivo çalışmalarda, son
derece düşük serum ürik asit seviyelerinin kan damarlarını ve böbrek proksimal tübüler hücre
taşıyıcısını, URAT1, kodlayan SLC22A12 geninin mutasyonlarına ve endotel
disfonksiyonuna neden olduğu görülmüştür. [Ames B.N., 1981]

Ürik asit salımı, alerjenle karakterize astımlı hastaların ve farelerin hava yollarında da
gösterildi ve Th2 hücre bağışıklığını sağlamada başarılı olduğu görüldü. Pek çok helmint
parazitine karşı koruyucu bağışıklık tepkisi, tip 2 bağışıklık tepkilerine bağlı olsa da
nematodlara karşı koruyucu tip 2 bağışıklık tepkilerinin geliştirilmesinde ürik asidin katkısına
ilişkin yeterli bilgi yoktur.

Buna ek olarak, multipl sklerozlu hastalarda antioksidan moleküllerinde azalmaya yol


açan plazma düşük ürik asit seviyeleri belirgindi. Peroksinitritler ve ROS'un multipl sklerozda
(MS) miyelin bozulmasından sorumlu olduğuna ve yüksek ürik asit seviyeleri ile bloke
edilebileceğine inanılmaktadır. Birkaç rapor da düşük ürik asit serum seviyelerinin MS
hastalığı ile ilişkisini belgelemiştir.

Peroksizomlar ve Hastalık Oluşumu

Genel anlamda peroksizomlar ve onların eksikliği ya da bozukluğu konusunda giriş


yapacak olursak peroksizomal fonksiyonun bozulması nörolojik hastalıklar, kanser ve diyabet
gibi birçok hastalıkla ilişkilidir diyebiliriz. Bozulmuş peroksizomal fonksiyon beta hücre
lipotoksitesi, diyabatik nöropati ve nörodejeneratif hastalıkların gelişimine yol açmaktadır.
Proksizomal fonksiyonda meydana gelen disregülasyon ile kanser ile ilişkilidir. Azalmış
plazmalojen düzeyi, artmış fitanik asit seviyesi, anormal safra asit düzeyi ve çok uzun zincirli
yağ asitlerinde artış görülmesi peroksizomal hastalıklarla ilişkilidir. [ Joshi and Subramani,
2013] Plazmalojen nöronların aksonunu saran miyelin kılıfta bol miktarda bulunan bir
maddedir. Plazmalojen nöronal gelişimde ve immün yanıtta rol almaları nedeniyle insan
sağlığında kritik öneme sahiptir. Yaşlanma ile birlikte beyinde plazmalojen düzeyinin azaldığı
ve Alzheimer hastalığı, Parkinson hastalığı gibi nörodejeneratif hastalıklarla ilişkili oluğu
bilinmektedir.İnsan sağlığı ve normal gelişim için peroksizomların önemi, insanlarda
peroksizomal bozukluklar olarak adlandırılan çeşitli kalıtsal hastalıkların varlığı ile
vurgulanmaktadır. [ Joshi and Subramani, 2013]

Peroksizomal gendeki bir kusur, spesifik bir peroksizomal fonksiyonu veya metabolik
yolu etkileyebilecek tek bir enzim eksikliğine yol açabilir. Bununla birlikte, etkilenen protein,
peroksizomların biyogenezinde ve korunmasında rol oynayan bir peroksin olduğunda,
peroksizomal fonksiyonların birçoğu veya tamamı etkilenebilir ve peroksizomlar tamamen
mevcut olmayabilir. Peroksizom biyogenez bozukluklarında (PBD'ler) durum budur.

Aşağıdaki tabloda peroksizom enzimleri ve ilgili oldukları hastalıklar detaylı şekilde


verilmiştir;
Tablo 1. Peroksizom bozuklukları [ Joshi and Subramani, 2013]

Buradaki tabloda da etkilenen peroksizom geniyle bu etkinin neden olduğu hastalıklar


verilmiştir;

Tablo 2. Peroksizom genlerinin neden olduğu hastalıklar [ Joshi and Subramani, 2013]

Genel bir değerlendirme yapacak olursam, diyebilirim ki; birçok enzime sahip
peroksizom organeli hücreler için hayati öneme sahiptir. Vücudumuzda gerçekleşen birçok
reaksiyonun bir getirisi olan serbest radikallere karşı geliştirilen birçok stratejimizle bu
durumun önüne geçebiliyoruz. Bu noktada peroksizom enzimleri de bize oldukça yardımcı
oluyorlar zira antioksidan etkileriyle ve oksidasyon kabiliyetkeriyle reaksiyonları bizim
sağlığımız adına faydalı şekilde gerçekleştiriyorlar.

Kaynakça

- Aubourg P, Wanders R. Peroxisomal disorders. Handb Clin Neurol.


2013;113:1593-609. doi: 10.1016/B978-0-444-59565-2.00028-9. PMID:
23622381.

- Dysferlin Domain-containing Proteins, Pex30p and Pex31p, Localized to Two


Compartments, Control the Number and Size of Oleate-induced Peroxisomes in Pichia
pastoris, Mingda Yan, Dorian A. Rachubinski, Saurabh Joshi, Richard A. Rachubinski,
and Suresh Subraman Molecular Biology of the Cell 2008 19:3, 885-898

- http://www.peroxisomedb.org – PeroxisomeDB Home.

- Yeşi̇ lbaş, O , Kıhtır, H , Ersoy, M , Yıldırım, H , Sungur, M , Şevketoğlu, E . (2016).


Peroxisomal disorder characterized with severe cerebral dysgenesis and hypotonia . Dicle
Tıp Dergisi , 42 Retrieved from
https://dergipark.org.tr/en/pub/dicletip/issue/22134/237881

You might also like