You are on page 1of 64

D�RT ALEM�N TANITIMI

Bana Haplo derler


Ad�m tek, yaln�z anlam�na gelir Bu �s�m bana ebeveynle-nm taraf�ndan, bir tur
kehanet gibi verilmi�ti, ��nk� halk�m�n, Patrynler�n at�ld��� bu zindanda -Labirent
olarak bilinen, karanl�k ve korkun� b�y�lerle dolu bu zindanda hayatta
kalamayacaklar�n� biliyorlard�
Bir Ka�ak oldum -Labirent ile sava�an bin Ben �ansl�lar�n aras�ndayd�m M�cadele
esnas�nda neredeyse yok olsam da Son Kap�'ya ula�t�m �u yan�mda oturan sosis
h�rs�z� k�pek olmasayd�, burada, bu anlat�y� kaleme al�yor olmayacakt�m Ben pes
etmek ve �lmek �zereyken k�pek bana ya�ama iste�i verdi Hayat�m� kurtard�
Bana ya�ama iste�ini k�pek verdi, ama bana ya�amam i�in bir sebep, bir ama� veren,
lordum Xar oldu
Xar Lab�rent'ten ka�an ilk Patryn �d� O ya�l� ve g��l�d�r, hem Patrynlere, hem de
d�man�m�z Sananlara g�c�n� veren run b�y�s� konusunda son derece ustad�r Xar
Labirent ten ka�t� sonra hemen gen dondu Ba�ka hi� kimse bunu yapacak cesareti
g�stermemi�tir Ve h�l� bizi kurtarmak i�in her g�n hayat�n� tehlikeye at�yor

Margaret We�s S Tracy H�ckm�n


�o�umuz Labirent ten ��kt�k G�zel bir �ehir haline getirdi�imiz Nexus'ta ya��yoruz
Ama bizi yakalayanlar�n kastetti�i gibi, �slah olduk mu'
Sab�rs�z bir halkt�k, o zorlu okulda sabr� ��rendik Bencil bir halkt�k,
fedak�rl���, sadakati ��rendik Her �eyden �te, nefreti ��rendik
Bizden kopar�lan d�nyay� gen almak, olmas� gerekti�i gibi ona h�kmetmek ve
d�manlar�m�z� sert�e cezaland�rmak Lord Xar'�n hedefi -hepimizin hedefi
�lemler eskiden tek bir d�nya �d�, tek bir g�zel, ye��l-ma-v� d�nya Bize ve
Sartanlara aitti, ��nk� run b�y�m�z bizi g��l� k�l�yordu Mensch ad�n� verdi�imiz
di�er, d��k �rklar -insanlar, elfler, c�celer- bizi tanr� olarak g�r�p tap�n�rlard�
Ama Sartanlar biz Patrynler�n �ok fazla kontrol elde etti�imizi d��nd�ler G��
dengesi bizim lehimize de�i�meye ba�lam�t� �fkelenen Sartanlar bizi durdurmak i�in
yapabilecekleri tek �eyi yapt�lar Run b�y�s� kullanarak -olas�l�klara dayanan bir
buyudur bu- d�nyay� kopard�lar ve bizi zindana att�lar
Her birinde eski d�nyan�n unsurlar�ndan birini -hava, ate�, ta�, su- kullanarak,
eski d�nyan�n y�k�nt�lar�ndan d�rt yeni d�nya yapt�lar Bunlar birbirlerine b�y�l�
Olum Kap�s� -run b�y�s�ne sahip olanlar�n g�ven i�inde yolculuk edebilece�i
kanallar- ile ba�l� D�rt d�nya bu birine destek olmak �zere birlikte �al��yor
olmal�yd� Pryan, yan� ate� d�nyas�, Abar-rach a ta� d�nyas�na enerji sa�layacakt�
Abarrach Chelest-ra ya, su d�nyas�na cevherler ve mineraller sa�layacakt� Her bin
ar�ka bir makine olan, Sartanlar�n Ar�anus ta yapt�klar� Y�k-s�-D�ks� taraf�ndan
koord�ne ediliyor ve �al�t�r�l�yor olacakt�
Ama Sartanlar�n planlar� ters gitti D�nyalar�n her birindeki

KAOSUH ELI
n�fuslar� azalmaya, yok olmaya ba�lad� Her d�nyadaki Sar-tanlar di�erlerine yard�m
�a�r�lar� yollad�, ama yakar�lar� yan�ts�z kald� Her d�nyan�n kendi sorunlar� vard�
Bunlar� ke�fettim, ��nk� her bir d�nyaya yolculuk etmek benim g�revimdi -Kar
vermi�ti bu g�revi bana D�nyalarda casusluk yapacak, eski d�man�m�za ne oldu�unu
ke�fedecektim Ve b�ylece her �lemi ziyaret ettim Maceralar�m�n tam kayd�, Olum
Kap�s� Sens� olarak bilinen g�nl�klerimde bulunabilir
��rendiklerim kar��s�nda hayretler i�inde kald�m Ke�iflerim ya�am�m� de�i�tirdi
-daha iyi y�nde de�il Yola ��kt���m zaman, t�m yan�tlar� biliyordum �imdi yaln�zca
soa�lar var kafamda
Lordum kafam�n kar��kl���n�n su�unu yolculuklar�m esnas�nda tan�t���m bir Sartana
y�kl�yor Kendine bir mensch ismi vermi� bir Sartana -Alfred Montbank'e Ve ba�ta ben
de lordumla hemfikirdim Alfred'� su�luyordum, beni aldatt���ndan emindim
Ama art�k o kadar da emin de�ilim Her �eyden ku�kulan�yorum -kendimden lordumdan
Bana ne oldu�unu size -k�saca- a��klamaya �al�ay�m
ARIANUS
Ziyaret etti�im ilk d�nya g�k d�nyas� Ar�anus �d� Bu d�nya u� seviyede s�z�len
k�talardan olu�ur A�a�� �lem c�celerin evidir ve Sartanlar b�y�k ve harika
makineyi, Y�ks�-D�ks� yi burada Drevl�n de yapm�lar Ama Sartanlar makineyi
�al�t�rmadan �lmeye ba�lam�lar Pani�e kap�larak gen�lerini bir eylemsizlik durumuna
sokmu�lar L yand�klar� zaman duru-

Margaret Weis & Tracy Hickmnn


mim d�zelmi� olaca��n� umuyorlarm�.
Ama yaln�zca tek bir Sartan hayatta kalm� -Alfred. Uyand���nda, dostlar� ve ailesi
aras�nda hayatta kalan tek ki�i oldu�unu anlam�. Bu bilgi onu �a�k�na �evirmi�,
korkutmu�. D�nyas�n�n i�ine d�t��� kaostan kendisini sorumlu hissetmi� -��nk�
men�eliler, elbette, d�nya sava��n�n e�i�indeymi�. Ama Alfred kendisi hakk�ndaki
bilgiyi a��klamaktan korkmu�. R�n b�y�s� ona men�eliler �zerinde bir yar� tanr�
stat�s� verecekmi�. Men�elilerin onu, b�y�s�n� onlar�n kendi y�k�c� ama�lar� i�in
kullanmaya zorlamas�ndan korkmu�. Ve b�ylece Alfred g�c�n� saklam�, kendini
kurtarmak i�in bile kullanmay� reddetmi�. Bug�n, ne zaman kendisini tehdit alt�nda
hisset-se, g��l� b�y�s�n� kullanarak m�cadele etmek yerine bay�l�yor.
K�pek ve ben Arianus'a d�t�k ve neredeyse �l�yorduk. Limbeck isimli bir c�ce
taraf�ndan kurtar�ld�k. Arianus'taki c�celer Y�ks�-Diksi'nin k�leleri, makine
d��ncesizce, ama�s�zca �al��rken, ona d��ncesizce hizmet ediyor. Ama Limbeck bir
devrimci, �zg�r d��nen biri. O zamanlar c�celer, Arianus'un Orta Alem'inde bir
diktat�rl�k kurmu� olan g��l� bir elf ulusunun �izmesinin alt�ndayd�. Elfler
b�ylece d�nyadaki tek tatl� su kayna��n�n, Y�ks�-Diksi'den gelen suyun kontrol�n�
ellerinde tutuyorlard�.
Yine Orta �lem'de ya�ayan insanlar, Arianus tarihinin �o�u boyunca su i�in ciflerle
sava�m�lard�. Sava� ben oradayken de vard� ve h�l� devam ediyor -tek bir �nemli
farkla. Irklar aras�nda bar� ve birlik isteyen bir elf prensi ��kt�. Bu prens kendi
halk� aras�nda bir isyan ba�latt�, ama �imdiye kadar bunun tek sonucu, daha fazla
kaos yaratmak oldu.
C�ce'ye, Limbeck'e halk�n�n insanlara ve ciflere kar�� ayak-

Kj�osun EL�
lanmas�nda yard�mc� olmay� ba�ard�m. Ve oradan ayr�l�rken yan�mda bir insan �ocu�u
getirdim -Bane isimli bir �ocuk. Ba-ne, Y�ks�-diksi hakk�ndaki ger�e�i ke�fetti.
Makine Sartanlar�n hedefledi�i gibi �al�maya ba�lad���nda, lordum g�c�n� kullanarak
d�nyalar� fethedecek.
Yan�mda bir ba�ka menschi daha getirmek istedim -Usta Hugh, ad�nda bir insan. Son
derece yetenekli bir katil olan Hugh, tan�t���m men�eliler aras�nda m�ttefik olarak
g�venebilece�im pek az ki�iden biriydi. Ne yaz�k ki Usta Hugh Ba-ne'in babas� olan
k�t� bir insan sihirbaz ile sava��rken �ld�. Ve yol arkada�� olarak bana kim kald�?
Alfred.
Ama �ok ileri atlad�m.
Arianus'ta iken Bane'in hizmetk�r� numaras� yapan Alfred'e rastlad�m. �tiraf etmeye
utan�yorum, ama ben onun Sartan oldu�unu anlamadan �ok �nce o benim Patryn oldu�umu
ke�fetti. Anlad���m zaman, onu �ld�rmeye niyetlendim, ama o anda kendi hayat�m�
kurtarmakla me�guld�m...
Ama bu uzun bir hik�ye.1 Avu�lar�ma d�en tek Sartan ile hesab�m� g�rmeden
Arianus'tan ayr�ld���m� s�ylemem yeterli.
PRYAN
K�pek ile birlikte ziyaret etti�im bir sonraki d�nya Pryan, ate� d�nyas� idi. Piyan
dev bir d�nyad�r, bo� bir kaya k�reden olu�mu�tur, b�y�kl��� zihnin kavrama g�c�n�
a�ar. G�ne�i ortada parlar. Bitki �rt�s� ve canl�lar� kaya kabu�un i� y�ze-
yindedir. D�nya d�nmedi�inden. Pryan'�n g�ne�i daima parlar -gece yoktur. Sonu�
olarak Pryan'daki orman ya�am� o ka-
1 F.jder Kap�s�. �l�m Kap�s� Serisinin 1 cildi

Margaret We�s & Tracy H�ckman


dar g�r, o kadar yo�undur ki, gezegende ya�ayan pek az k�� yen g�rm�t�r G��l�
dallar� golleri, hatta okyanuslar� ta��yabilen dev a�a�lar�n �zerinde �ehirler
kurulmu�tur
Pryan �zerinde kar��la�t���m ilk ki�ilerden bin ihtiyar, ka��k bir sihirbaz ile
ya�l� adam�n hizmet�isi gibi g�r�nen bir ejderdi Sihirbaz (ismini hat�rlayabildi�i
zamanlar1) kendine Z�f-nab diyor ve abuk sabuk konu�an bir ��lg�n oldu�una ili�kin
t�m i�aretleri gostenyordu Ama ��lg�nl���n�n a��r� ak�lc� oldu�u zamanlar oldu Bu
kafas� kar��k aptal �ok fazla �ey biliyor, benim hakk�mda, Patrynler hak�nda,
Sartanlar hakk�nda, her �ey hakk�nda �ok fazla �ey biliyor �ok fazla �ey biliyor,
ama kesinlikle hi�bir �ey s�ylemiyor
Burada, Pryan'da da, Ar�anus'ta oldu�u gibi men�eliler birbirleriyle sava��yor
Elfler insanlardan nefret ediyor, insanlar ciflere g�venmiyor, c�celer herkesten
nefret ediyor ve hi� kimseye g�venmiyor Bunu iyi biliyorum Elflerden, insanlardan
ve bir c�ceden olu�an bir grupla yolculuk yapt�m Asla b�yle a��z dala�lar�,
tart�malar, kavgalar gormem�s�n�zd�r Hepsinden b�kt�m ve onlar� terk ettim �imdiye
kadar muhtemelen hepsi birbirini �ld�rm�t�r Ya o, ya da titanlar onlar�
katletmi�tir
Titanlar
Labirent te pek �ok korkun� yarat�k g�rd�m, ama pek az� titanlara benziyordu Kor,
k�s�tl� zek�ya sahip dev insans�lar olan titanlar, onlar� men�elilerin denet�ileri
olarak kullanan Sananlar�n yarat�mlar� Sartanlar hayatta kald�klar� surece
titanlar� kontrol alt�nda bulundurmu�lar Ama Ar�anus ta oldu�u gibi Pryan da da
Sartan �rk� gizemli bir bi�imde azalmaya ba�lam� Titanlar tal�mats�z, gozet�ms�z
kalm� �imdi Pryan da b�y�k say�lar halinde dolan�yorlar ve kar��la�t�klar� t�m

KAOSUH ELI
men�elilere �u tuhaf soruyu soruyorlar
"Kaleler nerede' G�revimiz ne'"
Titanlar yan�t alamad�klar� zaman �fkeye kap�l�yorlar ve menschler� d�verek
olduruyorlar Hi�bir �ey, hi� kimse bu korkun� yarat�klar�n kar��s�nda duram�yor,
��nk� Sartan run b�y�s�n�n kaba bir bi�imine sahipler Asl�nda neredeyse beni de yok
ediyorlard�, ama bu da ba�ka bir hik�ye '
Peki sorular�n�n yan�t� ne' Kaleler nerede> Kaleler ne> Bu benim de soa�m oldu Ve
yan�t�n en az�ndan bir k�sm�n� buldum
Kaleler, Pryan'a geldiklerinde Sartanlann yapt�klar� parlayan kentler Sartanlann
arkada b�rakt�klar� kay�tlardan ��karabildi�im kadar�yla, kaleler Pryan'�n devaml�
parlayan g�ne�inden enerji toplamak ve o enerjiyi Y�ks�-d�ks�'mn g�c�n� kullanarak
Olum Kap�s� arac�l��� ile di�er d�nyaya aktarmak �zere yap�lm� Ama Olum Kap�s�
kapal� kalm�, Y�ks�-d�ks� �al�mam� Kaleler bo�, terk edilmi� I��klar�n�n parlakl���
zay�f
ABARRACH
Sonra Abarrach a, ta� d�nyas�na gittim
Ve istemedi�im yol arkada��m�, Alfred isimli Sartan'� bu yolculukta yan�ma ald�m
Alfred Bane �, Ar�anus'ta buldu�um �ocu�u bulmak i�in bo�una �abalarken Olum
Kap�s�'na girmi�ti Elbette her �eyi eline y�z�ne bula�t�rd� Adam kendi ayakkab�
ba�lar�na tak�lmadan y�r�yemiyor bile Hedefim �skalad� ve gemime kondu
Bu noktada bir hata yapt�m Alfred art�k tutsa��md� Onu hemen lorduma g�t�rmeliydim
Xar, Sartan m a�hundak� s�rla-
1 Elf Y�ld�z� Olum kap�s� Ser�stnm 2 cildi
13

Margaret Weis & Tracy Hickn�an


n, ac� verici bir �ekilde ele ge�irmeyi becerebilirdi.
Ama gemim Abarrach'a yeni gelmi�ti. Onu terk edip �l�m Kap�s�'na d�nmeye
g�n�ls�zd�m -korku dolu, rahats�z edici bir yolculuktur bu. Ve d�r�st olmak
gerekirse, Alfred'i bir s�re yan�mda bulundurmak istiyordum. �l�m Kap�s�'ndan
ge�erken -istemsizce- bedenlerimizi de�i�tirmi�tik. K�sa bir s�re boyunca kendimi
Alfred'in zihninde buldum, onun d��ncelerini, korkular�n�, an�lar�n� payla�t�m. O
da kendini benim zihnimde buldu. Her birimiz kendi bedenlerimize d�nd�k, ama ben
art�k tam olarak eskisi gibi olmad���m� biliyorum -ama bunu kendime itiraf
edebilmem i�in uzun zaman ge�mesi gerekti.
D�man�m� tan�y�p anlam�t�m. Ve bu, ondan nefret etmeyi g��le�tirmi�ti. Dahas�,
hayatta kalmak i�in birbirimize ihtiyac�m�z oldu�u ortaya ��km�t�. Sartanlar�n
buraya getirdikleri men�eliler bu cehennemsi ma�aralarda fazla uzun ya�ayama-m�t�.
Eriyik okyanuslardan y�kselen yak�c� �s�da, havay� dolduran zehirli gazlar�n i�inde
hayatta kalmak i�in t�m b�y� g�c�m�z� -hem Alfred'in hem de benim- kullanmam�z
gerekti. Ama Abarrach'ta ya�ayan halklar var.
Ve �l�ler de var.
Alfred ve ben onun �rk�n�n d�m� miras��lar�n� burada, Abarrach'ta bulduk. Ve
halk�na ne oldu�u sorusunun trajik yan�t�n� da burada ke�fettik. Abarrach'taki
Sartanlar yasak �l��a-��r�c�l�k sanat�n� kullanmaya ba�lam�lard�. Sartanlar �l�leri
kald�r�yor, onlara lanetli bir ya�am taklidi veriyor, kendi halklar�n�n cesetlerini
k�le olarak kullan�yorlard�. Alfred'e g�re bu kadim sanat �ok eskiden yasaklanm�t�,
��nk� ke�fedilmi�ti ki ne zaman bir �l� hayata d�nd�r�lse, ya�ayanlardan biri
zamans�z olarak �lmektedir. Ya Abarrach'taki Sartanlar yasa��

KAOsvn EL�
unutmu�tu -ya da g�zard� ediyorlard�.
Labirent'te hayatta kald�ktan sonra kendimi sertle�mi�, hemen hemen her t�r vah�et
g�r�nt�s�ne al�m� say�yordum. Ama Abarrach'�n y�r�yen �l�leri h�l� en karanl�k
k�buslar�ma giriyor. Kendimi �l��a��r�c�l���n lordum i�in k�ymetli bir bilgi
oldu�una ikna etmeye �al�t�m. �l�lerden bir ordu y�k�lmaz, altedilmez, yenilemez
bir ordu olur. B�yle bir ordu ile lordum, halk�m�n hayatlar�n� trajik bir bi�imde
harcamadan di�er d�nyalar� kolayca fethedebilir.
Abarrach'ta neredeyse ben de ceset oluyordum. Bedenimin zihinsiz bir sefalet i�inde
ya�amas� fikri beni korkuttu. Bunun di�erlerine olmas� d��ncesine dayanamad�m. Bu
y�zden lorduma �l��a��r�c�l�k sanat�n�n bu sefil d�nyadaki Sartanlar taraf�ndan
uyguland���n� s�ylememeye karar verdim. Lorduma kar�� ilk isyan eylemim bu oldu.
Ama son olmayacakt�.
Abarrach'ta bir ba�ka deneyim daha ya�ad�m, ac� verici, kafa kar�t�r�c�,
sinirlendirici, �a��rt�c�, ama ne zaman hat�rlasam bana hu�u veren bir deneyim.
Pe�imizclekilerden ka�arken Alfred ve ben Lanetliler Odas� olarak bilinen odaya
dald�k. O odan�n b�y�s� sayesinde zamanda geriye d�nd�m, yine bir ba�ka bedene, bir
�arlan�n bedenine girdim. �te o zaman, o tuhaf ve b�y�l� deneyim s�ras�nda daha
y�ksek bir g��le kar��la�t�m. Her zaman inand���m�n aksine bir yan tanr�
olmad���m�, kontrol etti�im b�y�n�n evrendeki en b�y�k g�� olmad���n� anlamam
sa�land�.
Ba�ka, daha b�y�k bir g�� var, iyicil bir g��. yaln�zca iyilik, d�zen ve bar�
isteyen bir g��. Bu bilinmeyen Sartan'�n bedeninde iken bu g��le ileti�im kurmay�
arzu ettim, ama bunu yapamadan di�er Sartanlar -bu yeni ger�ekten korkarak- oda-

Margaret We�s & Tracy Hickman


yi istila ettiler ve bizi �ld�rd�ler O odada toplanan bizler orada olduk Bize ve
ke�fimize dair t�m bilgi kayboldu, gizemli bir kehanet d��nda
Kendi zaman�mda, kendi bedenimde uyand���m zaman, g�r�p �s�tt���m �eylerin yaln�zca
bir k�sm�n� hat�rl�yordum Ve
0 kadar�n� bile unutmak i�in �ok u�ra�t�m Bu g��le kar��la�
t�r�ld���nda, men�eliler kadar zay�f oldu�um ger�e�i ile y�zle�
mek istemiyordum Alfred'�, bu hayal� yaratarak beni kand�r
maya te�ebb�s etmekle su�lad�m Elbette reddetti Benimle ay
n� �eyi ya�ad���na yemin etti
Ona inanmay� reddettim
Abarrach'tan can�m�z� zor kurtard�k ' Oray� terk etti�imiz zaman, o korkun�
d�nyadaki Sartanlar birbirlerini yok etmekle, ya�ayanlar� lazarlara -ruhlar� cans�z
kabuklar�nda k�s�l� kalan olu bedenlere- d�nd�rmekle me�guld� Lazarlar y�r�yen
cesetlerden �ok daha tehlikeli, ��nk� zihinleri ve bir ama�lar� var -karanl�k,
deh�et verici bir ama�
B�yle bir d�nyay� terk etti�im i�in memnundum Olum Ka-p�s�'na girince Alfred'�n
kendi yoluna gitmesine izm verdim, ben de kendi yoluma gittim Hem, Alfred hayat�m�
kurtarm�t� Ve �l�mden, ac�dan b�km�t�m Yeterince g�rm�t�m
Lordum onu ele ge�irirse Xar'�n ona ne yapaca��n� biliyordum
CHELESTRA
Nexus'a dondum, rapoa�mu lorduma bir mesajla ilettim, ��nk� Kar ile yuzle��rsem,
ger�e�i ondan saklayamayaca��m-dan korkuyordum Ama Xar yalan s�yledi�imi anlad� Ben
Ne-
1 Ate� Denizi �l�m Kap�s� Serisinin 3 cildi
16

KAOSUH EL�
xus'tan ka�amadan beni yakalad� Beni cezaland�r�rken neredeyse olduruyordu Cezay�
hak etmi�tim �ekti�im fiziksel ac�ya dayanmak, su�umun verdi�i ac�ya dayanmaktan
�ok daha kolayd� Sonunda Xar'a Abarrach'ta buldu�um her �eyi anlatt�m Ona
olu�a��nc�hk sanat�m, Lanetliler Odas�'n�, daha y�ksek bir g�c� anlatt�m
Lordum beni affetti Annm�, butunlenm� hissettim kendimi T�m sorular�n yan�tlanm�t�
Bir kez daha hedefimi, ama-.c�m� biliyordum Onlar Xar'�n ama�lar� �d� Ben Xar'a
aittim Chelestra'ya -su d�nyas�na- lordumun bana inanc�n� yenilemeye kararl� bir
�ekilde gittim
Ve burada tuhaf bir �ey oldu K�pek -Lab�rent'te hayat�m� kurtard���ndan ben daimi
yolda��m- yok oldu Hayvan� arad�m, ��nk� zaman zaman ba� belas� olsa da, onun
�evremde olmas�na al�m�t�m Bu konuda kendimi kotu hissettim, ama yaln�zca bir
s�reli�ine Kafamda daha �nemli konular vard�
Chelestra yaln�zca sudan olu�an bir d�nya Uzay�n so�uk derinliklerinde s�z�len
gezegenin d� y�zeyi kat� buzdan olu�mu� Ama Sartanlar Chelestra'n�n i�me suyun
i�inde b�y�yle yanan, d�nyan�n ���n� �s�tan ve ayd�nlatan bir g�ne� yerle�tirmi�ler
Sartanlar g�ne�i kontrol alt�nda tutmay� planlam�lar, ama bu g��ten yoksun
olduklar�n� anlam�lar Ve bu y�zden g�ne� �imdi suda serbest�e sua�klen�yor, belli
bir surede Chelestra'n�n yaln�zca belli bir kesimini �s�t�yor, di�er kesimlerini
g�ne� donene kadar donmaya b�rak�yor Chelestra da, den�zu>-dusu olarak bilmen
yerlerde menschler ya��yor Chelestra da Sartanlar da ya��yor ama bunu ba�ta
bilmiyordum
Chelestra ya geli�im pek kolay olmad� Gemim suya dald� ve an�nda da��lmaya ba�lad�
Y�k�m hayret \enc�yd� ��nk�

M �rg �ret \\eis \ I no H�cknun


geminim d�� r��n b�y�s� ile konmuyordu ve o g��l� runler� k��acak pek az g�� vard�
-\e clen�/ suyu ku�kusu/ bu g��lerin a�as�nda de�ildi
Ne yaz�k ki, bu s�radan den�zsuyu de�ildi
Gemimi terk etmek zorunda kald�m ve kendimi engin ucu buca�� olmayan bir okyanusta
y�zerken buldum Bo�ulaca��mdan emindim, ama -hay�et ve keyif i�inde- suyu da havay�
soluyabildi�im kolayl�kla soluyab�ld���m� anlad�m Ayn� zamanda -daha az keyifle-
suyun run b�y�m� tamamen yok etti�ini, beni bir menseli kadar zay�f ve savunmas�z
b�rakt���n� anlad�m
Chelestra da daha y�ksek bir g�� oldu�una ili�kin ba�ka kan�tla� da ke�fettim Ama
bu g�� iyilik i�in de�il k�t�l�k i�in �al��yor Korku ile besleniyor, deh�et ile
gu�len�yo�, ac� vermekten zevk al�yor Yaln�zca kaos, nefret, y�k�m yaratmak i�in
ya��yor
Dev ejder-y�lanlar olarak bedenle�en bu kotu g�� beni ne �cdeyse onlara hizmet
etmem i�in ba�tan ��kar�yordu Beni u� mensch �ocuk kurtard� ve i�lerinden bin
kolla��mda oldu Ko-t��lu�u oldu�u haliyle g�rd�m Onun her �eyi -benim halk�m da
clah�l her �eyi- yok etmeye niyetli oldu�unu anlad�m
Onunla sava�maya kara� ve�d�m ama onu diletmemin imkans�z oldu�unu biliyordum Bu
g�� olumsuz He� b���m�-z�n i�inde ya��yo� Onu biz yaratt�k
Ba�ta onunla yaln�z m�cadele etti�imi san�yordum ama sa-\asima b���s� daha kat�ld�
-dostum d�man�m
Mired de benimle ayn� zamanda Chelestra va gelmi�ti ama laikli yc�le�e varm�t�k
Alired kendisini Ananastaki halk�n�n �o�unun olu vatt��� an�tmezara benzeven bu
\cide bulmu�tu A.IIU ( helestra dak� an�tmezarda yatanlar canl�vd� -\uz\illai

ELI
�nce d�nyan�n kopa��lmas�ndan sorumlu olan Sartan Konseyi
Ejder-y�lanla��n tehdidi alt�nda, deniz suyu, b�y�lerini yok etti�i i�in sav
a�amayan Sananlar ka�de�le��nden ya�d�m isteyen bir �a�r� yollam�lard� Sonra
kendilerim uykuya b�raka�ak di�er Sananlar�n geli�ini beklemeye ba�lam�lard�
Gelen tek k�� -ve o da kazayla gelmi�ti- Altred'd�
S�ylemeye gerek bile yok, ama Konsey m bekledi�i gibi bin de�ildi pek
Konsey'�n ba��, �amal�, benim lordumun, Xar'�n ayna tersi gibi (ama bu
kar��la�t��ma i�in her �k�s� de bana te�ekk�r etmeyecektir1) Ik�s� de kibirli,
ac�mas�z, h�rsl� Ik�s� de evrendeki mutlak g�ce sahip olduklar�n� san�yor Daha
b�y�k bir g��, daha y�ksek bir g�� oldu�u hkr� her �k�s� i�in de tehdit edici
�amal� Allred in bu y�ksek g�ce inanmakla kalmad���n� onunla ileti�ime ge�mesine
ramak kald���n� ke�lett� �amal� bunu a��k isyan sayd� Altred in direni�ini kumaya,
inanc�n� yok etmeye �al�t� Bu ekmek hamurunu k�rmaya ben/�yordu Alfred uysall�kla
her darbeyi so�urdu Gen �ekilmeyi reddetti, �amal� in em�rle��n� kabullenmeyi
reddetti
Alfred i�in ne�edeyse �z�ld���m� itiraf etmek zorunday�n Sonunda bulmay� o kadar
istedi�i halk�n� bulmu�tu, ama onlara guvenemevece��n� ke�fetmi�ti Yaln�zca bu
kada� da de�il, Sananlar�n ge�mi�ine ili�kin korkun� bir ge��e�� o��enm�-t�
lal�m�n edilmesi zor bir muttef���n \ard�m� ile (kesin olarak s�ylemek ge�ek��se
benim kendi k�pe�im) All�ed g�/l� Sartan k�t�phanesine ka/ayla dald� (kelimenin tam
anlam�v-la) Orada �amal� ile Konsev in daha y�ksek b�� g�c�n varl���n�
kesfett�klenn� anlad� Bu g�c�n yard�m�yla Sartanla� bar� sa�lanmas� i�in
�al�sab�l��d�

Margaret We�s & Tracy H�ckman


Ama Samah bar� istemiyordu D�nyan�n kendi istedi�i gibi olmas�n� istiyordu
-yaln�zca kendi istedi�i gibi Ve bu y�zden d�nyay� par�a par�a etti Ne yaz�k ki,
onu tekrar bir araya getirmeye �al�t���nda d�nya ufalanmaya devam etti,
parmaklar�n�n aras�ndan kaymaya ba�lad�
Alfred ger�e�i biliyordu Alfred Samah i�in bir tehdit olmaya ba�lad�
Ama ejder-y�lanlara kar�� sava��mda bana kat�lan Alfred oldu -o uysal, beceriksiz,
"tehlike" s�zc��� telaffuz edilince bile bay�lan Alfred ' Benim, menschlerm ve
muhtemelen nank�r halk�n�n hayat�n� kurtard�
Buna ra�men -ya da belki de bu y�zden- Samah Alfred'� korkun� bir kadere mahk�m
etti Samah Alfred ile Orla'y�, Alfred'� seven kad�n� Lab�rent'e att�
�imdi kar�� kar��ya oldu�umuz tehlikeyi bilen tek k�� benim E]der-y�lanlarda
bedenle�en kotu g��ler bize h�kmetmek istemiyorlar -yap�c� olan hi�bir �eyi
istemiyorlar Ac�, �zd�rap, kaos, korku -onlar�n amac� bu Ve hepimiz onlar�
durduracak bir �ey bulmak i�in b�rle�mezsek ama�lar�na ula�acaklar ��nk� ejder-
y�lanlar g��l�, herhangi birimizden daha g��l� Samah tan daha g��l� Kar'dan daha
g��l�
Lordumu buna ikna etmeliyim -kolay olmayacak bir i� bu Zaten benim bir hain
oldu�umdan ku�kulan�yor Ona ve halk�ma duydu�um sadakatin hi� �u an oldu�u kadar
b�y�k olmad���n� ona nas�l kan�tlayabilirim'
Bir de Alfred var, Alfred i�in ne yapabilirim'' O nazik, dalg�n, beceriksiz Sartan
Lab�rent'te uzun sure hayatta kalmaz Onu kurtarmak i�in oraya gen d�nebilirdim
cesaret edeb�l-
1 Y�lan B��v��cus�� Olum Kap�s� Sensfnm 4 cildi
20

KAOSVFI ELI
�eydim
Ama -kendi kendime itiraf etmek zorunday�m- korkuyorum
�imdi, hayat�m boyunca korktu�umdan daha fazla korkuyorum K�t�l�k �ok b�y�k, �ok
g��l� ve ad�m�n �ng�rd��� gibi, onunla yaln�z ba��ma yuzle�ece��m
Yaln�z ba��ma, k�pek d��nda
21

Ate� Alemi (Pyran)


T�m �lemler
i�in g�� ve
torun �r�nleri
�MAL FDttMf� �R�NLER�

Su Alemi (Chelestra)

Ta� Alemi (Abarrach

imalat i� kimyasal ve biyolojik unsurlar

imalata haz�rlanan hammaddele ve elementle

�D�LMt� VRV1LER

Hava Alemi (Arianus)


�lemlerin ihtiya� f duydu�u r~~ t�m urunleriry imalat� ve ' endustn

�NDEY��
Bunu bir Sartan zindan�nda oturmu�, �zg�rl���m� beklerken yaz�yoa�m ' Geli�i uzun
s�recek, san�r�m, ��nk� beni �zg�r k�lacak olan deniz suyunun seviyesi �ok yava�
y�kseliyor Ku�kusu/ su seviyesini men�eliler kontrol ediyor Menschle� Sartanlar�n
hi�birine za�ar vermek istemiyorlar, yaln�zca onlar� b�y�lerinden mahrum b�rakmak
istiyorlar * Chelestra n�n deniz suyu hava gibi solunabiliyor ama sudan bir du\ar
karaya sahver�h�se �nemli y�k�mlara sebep olabilir Bunun gozonune al�nmas�,
men�elilerin dikkate de�er derecede pratik d��nceli oldu�unu g�steriyor Ama e]der-
y�lanlar� i�birli�ine nas�l /o�-lad�lklar�n� merak ediyorum
Chelestra n�n y�lanlar�
1 Haplonun el \ �z�s� ile insin dilmek \�/�lm� ohn bu k�y�t c�ce k�z� Grund
le in Patryn e b�nkt�g� g�nl���n a�ka k�sm�nd� bulunnu�lu� P�trynle� nor
malde olaylar� ve d��ncelerim kudetmek i�in menseli dili kulhn��h� �un
ku kendi b�y�l� mn dilinin k�\�ts�?c� k��ll�ml�mk i�in h/h gu�h� oldu�unu
du�unurier
2 Chelestra d��nv �s�nd�k� elem/ suvunun hem Sm�nlu�n l�t m de P�tnnk��n
g��l� b�y�lerini \ok etti�i ge��eg�ne u�ft� bulunulu\o� Bkz Y�lan B�nt�c��
su Olum Kap�s� Vmm�n -� e ileli
3 "Ejder y�lan Gn�ndle mitindin �c�t edilen b�� menseli te��m� \Tritik i�in
Sananlar y�lan so/cugunu k��llan�vo� H �plo bu c �ltte daha �nceki �al��m
lann�n aksine S��t�n so/eugunu kLill�n�\ej� \eeien bu eleg��kl�g� Mpt�g� ���k
�e�il Kendisinin �ne s�udugu bu sebep bu s�l�te (|dr�len dunv�h�d� bu
lunan ge��ek ejde�ler ile k���^t��numdk H �plo S�nan so/cugunu kulhn�vo�
�Unku dahi �nce hi� bo\le b�� k�t�l�k ile k���l �sm�m� ohn P�t�ynle��n bu
na kar��l�k gelen b�� so/<ukl< 11 yok
3
Margaret We�s & Tr�cy H�ckman
Onlardan �nce de k�t�l�k tan�d�m -Lab�rent'te do�dum, hayatta kald�m ve Labirent
ten ka�t�m Ama hi� onlara benzer k�t�l�k g�rmedim Bana daha y�ksek bir g�ce
inanmay� bu yarat�klar ��retti -�zerinde hi� kontrol�m�z olmayan kotu do�aya sahip
bir g��
Alfred, benim eski d�man�m, bu ifadeyi okusan deh�ete d�erdin Kekeleyerek itiraz
etti�ini duyar gibi oluyorum
"Hay�r, hay�r' Buna e� iyi bir g�� de var Onu g�rd�k, sen ve ben " Bana b�yle
s�ylerdin
Sen onu g�rd�n mu, Alfred5 E�er �yleyse, nerede' Kendi halk�n seni bir sapk�n ilan
etti, seni Labirent e yollad� ya da bununla tehdit etti seni Ve Samah �ylesine
tehditler savuracak birine benzemiyor Senin iyi g�c�n hakk�nda �imdi ne
d��n�yorsun, Alfred' kendi hayat�n i�in Lab�rent'te sava��rken
Benim ne d��nd���m� sana s�yleyeyim Bence sana �ok benziyor -zay�f ve beceriksiz
Ama y�lanlara kar�� sava��rken yard�m�m�za senin ko�tu�unu itiraf etmeliyim -e�er
Grundle'ln iddia etti�i gibi y�lan b�y�c�s�ne sen donu�tuysen
Ama kendini savunmak i�in Samah'�n kar��s�nda durmaya gelince (ve iddiaya girerim
pi� herifi a�a�� indirebilirdin), 'bu-yuyu hat�rlayamad�n" Uysalca seni ve sevdi�in
kad�n� uzakla�t�rmalar�na, e�er h�l� hayattaysan muhtemelen hayatta olmamay�
diledi�in bir yere g�ndermelerine izm verdin
Deniz suyu kap�n�n alt�ndan s�zmaya ba�lad� K�pek bunun hakk�nda ne d��nece�ine
karar veremedi Havl�yor, onu arkas�n� donup gitmeye ikna etmeye �al��yor Ne
hissetti�ini anlayabiliyorum Yapabildi�im tek �ey burada sakince oturmak ve
beklemek, �l�k s�v�n�n �izmemin burnuna t�rmanmas�n�, suyun dokunu�u ile b�y�m�n
��z�lmeye ba�lad���n� hissetti�imde �zerime ��ken panik duygusunu beklemek
24

Kaosun ELI
Deniz suyu benim kurtar�c�m Bunu kendime hat�rlatmam gerekiyor Beni bu odada tutan
Sartan runler� �oktan g��lerini kaybetmeye ba�lad� K�z�l par�lt�lar� soluyor Zaman
i�inde tamamen s�necekler ve o zaman �zg�r kalaca��m
Nereye gitmek i�in �zg�r' Ne yapmak i�in'
Nexus'a d�nmeli ve lordumu y�lanlar�n yaratt��� tehlike hakk�nda uyarmal�y�m Xar
buna inanmayacak, inanmak istemeyecek Her zaman kendini evrendeki en b�y�k g��
saym�t�r Ve ku�kusuz bunun do�ru oldu�unu d��nmesi i�in sebeplen var Labirent'in
karanl�k ve deh�et dolu g�c� onu y�kamad� �imdi bile her g�n, o korkun� zindandan
halk�m�z�n daha �o�unu ��karmak i�in ona meydan okuyor
Ama kotu y�lanlar�n b�y�l� g�c� kar��s�nda -ve ben onlar�n kotu hizmetk�rlardan
ba�ka bir �ey olmad�klar�n� d��nmeye ba�l�yorum- Xar yenilmeye mahk�m Bu deh�et
verici, kaot�k g�� yaln�zca g��l� de�il, ayn� zamanda kurnaz ve �eytan� Bize
i�itmek istediklerimizi s�yleyerek, bizi k�t�l��e te�vik ederek, bize
yaltaklanarak, hizmet ederek iradesini kabul ettiriyor Kendini al�altmaktan
ka��nm�yor, vakar� yok, onuru yok Kendi kendimize s�yledi�imiz i�in g��l� olan
yalanlar� kullan�yor
E�er bu k�t�c�l g�� Olum Kap�s� na girerse ve onu durdurmak i�in hi�bir �ey
yap�lmazsa, bu evrenin ac� ve �mitsizlik dolu bir zindan olaca�� gunlen
g�rebiliyorum D�rt d�nya -Ar�anus, Piyan, Abarrach ve Chelestra- t�ketilecek Bizim
umdu�umuzun aksine Labirent yok edilmeyecek Halk�m bir zindandan ��k�p, kendilerini
bir ba�ka zindanda bulacaklar
Lordumu �nand�rmal�y�m1 Ama ben bile bazen kendime inanmazken, nas�l
Su ayak bileklerime ula�t� K�pek havlamay� b�rakt� Bana

Margaret We�s � Tracy H�ckman


ters ters bak�yor, neden bu rahats�z yen terk etmedi�imizi soruyor Suyu i�meye
�al�t� ama burnundan p�sk�rtt�
Penceremin d��nda, art�k geni� ve d�zg�n bir �rma��n akt��� sokakta hi�bir Sartan
goammuyor Uzakta borular�n �tt���n� duyabiliyorum -muhtemelen, Sartanlar�n bu
s���na�a verdikleri isimle, Kadeh e giren men�elilerin borular� G�zel demek yak�nda
gemiler var -mensch den�zalt�lar� Benim gemim, Olum Kap�s� ndan ge�ebilmek ��m
b�y�yle de�i�tirdi�im c�ce den�zalt�s� Draknorda, y�lanlar�n adas�nda demirli
Oraya gitmeye merakl� de�ilim, ama ba�ka se�ene�im yok Runle g��lendirdi�im gemi,
bu d�nyada beni g�venle Olum Kap�s� ndan ge�irebilecek tek ara� Denme i�lenmi�
d�vmelerin solmakta oldu�unu g�rmek ��m, �imdi deniz suyu ile �slanm� olan
bacaklar�ma bakmam yeterli Bir ba�ka gemiyi de�i�tirmek ��m b�y�m�n geri gelmesi
�ok uzun s�rer Ve zaman�m t�keniyor
Halk�m�n zaman� t�keniyor
�ans�m varsa Draknor a fark edilmeden s�zabilir, gemimi al�p ka�abilirim Y�lanlar
Kadeh e yap�lan sald�r�ya yard�m etmekle me�gul olmal�lar ama onlardan hi�birini
g�rmemem tuhaf bunu kotu bir i�aret say�yorum Ama dedi�im gibi onla� �eytan� \e
kurnaz ne planlad�klar�n� k�n� bilebilir'
Evet, k�pek, gidiyoruz l ma��m k�pekler yuzeb�l�yordur D��k hayvan �rklar�n�n
hayatta kalabilecek kadar yuzeb�ld�k-ler�n� duydu�umu hat�rl�yorum
D��nen pani�e kap�lan \c bo�ulan yaln�zca bizleriz

B�R�NC� BOLUM
SURUNAN CHELESTRA
Deniz suyu a��r a��r Sunman in Sananlar taraf�ndan yap�lm� �ehrin sokaklar�nda
ak�yordu Su yava� yava� y�kseldi, kap�lardan ve pencerelerden i�eri akt� al�ak
damlar� a�t� Sartan ya�am�na ili�kin par�alar suyun �st�nde y�z�yordu -k�r�k bir
tas, bir adam�n sandaleti, bir kad�n�n tara��, ah�ap bir sandalye
Su, bir hapishane h�cresi olarak kullan�lan, �amal� in evindeki odaya s�zd�
Hapishane odas� �st katlardan b�r�ndeyd� ve bir sure y�kselmekte olan sular�n
�zerinde kald� Ama zaman i�inde deniz suyu kap�n�n alt�ndan s�zd� yerde akt� odan�n
duvarlar�na t�rmand� Dokunu�u b�y�y� yok etti Eti kavuran �s�lar�yla Haplo u kap�ya
vakla�maktan al�koyan gozkama�t�-r�c� runler c�z�rdad� ve sondu Hen�z etkilenmeden
tek n�nler, pencereyi kon�yan nmlerd� Parlak ��lt�lar� a�a��daki suda yans�yordu
B�y�n�n mahk�mu olan Haplo sorunlu bir tembellik i�in de oturdu \e nmler�n y�kselen
sudaki yans�malar�n� izledi onlar�n suyun oyna�mas� de hareket etmesini kaymas�n�
dans etmesini izledi Su penceredeki nmler�n dibine dokundu�u an par�lt�lar�
titreyip solmaya ba�lad� ve Haplo aya�a kalkt� Su

Margaret Weis & Tracy Hickman


dizlerine geliyordu.
K�pek inledi. Ba�� ve omuzlan suyun �st�nde kalan hayvan mutsuzdu.
"Bu kadar, o�lum. Gitme zaman� geldi." Haplo yazmakta oldu�u defteri g�mle�inin
i�ine soktu ve pantolonu ile derisi aras�na s�k�t�rarak g�venceye ald�.
Bunu yaparken, bedenine i�lenmi� r�nlerin hemen hemen tamamen solmu� oldu�unu
g�rd�. Deniz suyu onun kurtulu�uydu, ka�mas�na izin veriyordu, ama ayn� zamanda
onun lanetiydi. B�y�l� g�c� yok oldu�unda yeni do�mu� bir bebek kadar savunmas�zd�;
�stelik onu koruyan, rahatlatan bir annenin kollan da yoktu.
Zay�f ve g��s�z, zihni ve ruhu huzursuz, bu oday� terk etmeli ve suyu ona ya�am
verirken ya�am�n� y�kay�p g�t�ren bu engin denize atlamal�, onun kendisini
tehlikeli bir yolculu�a s�r�klemesine izin vermeliydi.
Haplo pencereyi ittirip a�t�, sonra durdu. K�pek sorgular-cas�na sahibine bakt�.
Burada, bu hapishanede g�vende kalmak ba�tan ��kart�c�yd�. D�ar�da, bu koruyucu
duvarlar�n �tesinde bir yerde y�lanlar bekliyordu. Onu yok edeceklerdi, onu yok
etmek zorundayd�lar, ger�e�i biliyordu. Onlar�n ne oldu�unu biliyordu -kaosun
bedenle�mi� hali.
Ger�e�i bilmesi, gitmek zorunda olmas�n�n as�l nedeniydi. Lordunu uyarmal�yd�.
�imdiye kadar kar��s�na ��kan t�m d�manlardan daha b�y�k bir d�man -Labirent'teki
t�m ejderlerden daha zalim ve kurnaz, Sananlardan daha g��l�- onlar� yok etmek
�zere bekliyordu.
"Hadi," dedi Haplo k�pe�e ve i�aret etti.
Sonunda bu �slak, s�k�c� yeri terk etme f�rsat� kar��s�nda ne�elenen k�pek sevin�le
pencereden d�an s��rad� ve bir �ap�r-
28

Kaosun EL�
t�yla a�a��daki suya d�t�. Haplo derin bir nefes ald� -i�g�d�sel bir tepki, asl�nda
gerekli de�ildi, ��nk� deniz suyu da hava gibi solunabiliyordu- ve arkas�ndan
atlad�.
Kadeh, Chelestra su d�nyas�nda dura�an olan tek kara par�as�yd�. Sananlar�n,
kopard�klar� ve ka�t�klar� d�nyaya benzesin diye yapt�klar� Kadeh kendi koruyucu su
kabarc��� ile �evriliydi. Onu �evreleyen su, i�inden Chelestra'n�n suyla �evrili
g�ne�inin dalgal� bir par�lt� ile ��ldad��� bir g�ky�z� yan�lsamas� yarat�yordu.
Y�lanlar bariyerleri y�km�t� ve �imdi Kadeh'i SU basm�t�.
Haplo bir tahta par�as� buldu, onu yakalad� ve su �zerinde durabilmek i�in
kulland�. Ayaklann� ��rparken �evresine bak�nd�, nerede oldu�unu ��karmaya �al�t�
ve rahatlayarak Konsey Salonu'nun tepesini g�rd�. Bina bir tepede duruyordu ve
y�kselen sulara g�m�len son yer olacakt�. Sananlar ku�kusuz oraya s���nm�lard�.
Suda k�v�lc�mlanan g�ne�e kar�� g�zlerini k�st�, �at�da birilerini g�rd���n� sand�.
M�mk�n oldu�unda kendilerini kuru ve b�y�lerini yok eden deniz suyundan uzak
tutacaklard�.
"M�cadele etmeyin," diye tavsiyede bulundu onlara, ama onu duyamayacak kadar
uzaktayd�lar. "Sonunda her �eyi daha k�t� k�lmaktan ba�ka bir i�e yaram�yor."
En az�ndan �imdi nerede oldu�una ili�kin bir fikri vard�. Kendini �ne do�ru ittirdi
ve tepelerinin sudan f�rlad���n� g�rd��� kent duvarlar�na y�neldi. Duvarlar kentin
Sartan k�sm�n� bir zamanlar mensch k�sm� olan yerden ay�nyordu. Ve onun �tesinde
Kadeh'in k�y�s� vard�; k�y�, karaya ��kmakta olan mensch gruplan ve onu Draknor'a
ta��yacak bir gemi. O i�kence g�rm� denizuydusu �zerinde, r�nlerin b�y�s� ile de-
29

Margaret Weis & Tracy Hickman


�i�tirilmi�, onu �l�m Kap�s�'na ta��mas� i�in g��lendirilmi� kendi c�ce denizalt�s�
vard�. Tek ka�� umudu.
Ama ayn� zamanda, Draknor'da y�lanlar vard�.
"E�er �yleyse," dedi cesurca yan�nda ayak ��rpmakta olan, �n patileri k���k bir
makine gibi �al�an, arka bacaklar� bu garip i� hakk�nda ne d��neceklerini bilemeyen
ama kendilerine d�eni yapmak i�in didinen k�pe�e, "bu k�sa bir yolculuk olacak."
Planlan belirsizdi, y�lanlar�n nerede oldu�unu... ve onlardan nas�l ka��naca��n�
��karmadan olu�turulamazd�.
Tahtan�n �zerinde kendini dengeleyip suyu tekmeleyerek �ne at�ld�. Tahtay� terk
edip kendini suya b�rakabilir, onu �a-bas�zca, hava gibi soluyabilirdi. Ama kendini
bile bile bo�maya karar verdi�i zaman ya�ad��� o birka� dakikal�k deh�etten nefret
ediyordu. Beden bir zamanlar tan�d��� bir d�nyaya, rahme d�nmeyi reddediyordu.
Tahtaya tutundu ve bacaklar� a�r�yana kadar ��rpt� onlar�.
Aniden akl�na bu tahtan�n k�t� bir i�aret oldu�u fikri geldi. E�er yaratm�yorsa, bu
c�ce denizalt�lanndan birinden geliyor olmal�yd�. K�r�lm�t�, her iki ucu
�entikliydi.
Y�lanlar Surunan'�n bar� i�inde al�nmas�ndan s�k�l�p men�elilerin �zerine d�nm� ve
onlar� katletmi� olabilirler miydi?
"E�er �yleyse," diye m�r�ldand� Haplo, "bunun i�in ancak kendimi su�layabilirim."
Suyu daha b�y�k bir g��le, daha h�zl� tekmelemeye ba�lad�, neler olup bitti�ini bir
an �nce ��renmek istiyordu. Ama k�sa s�re sonra yoruldu, kaslar� a�nyor,
kas�l�yordu. Ak�nt�ya kar��, kente do�ru y�nlendirilen deniz suyuna kar��
y�z�yordu. B�y�s�n� kaybetmesi kendisini s�rad�� bir bi�imde zay�f
30

Kflosun EL�
hissetmesine sebep oluyordu; bunu ac� deneyimlerinden biliyordu.
Ak�nt� onu kent duvarlanna do�ru ta��d�. Bir kuleyi yakalad�, kenar�na t�rmand�,
dinlenmek de�il g�zlemek, ileride, k�y�da ne oldu�una bir g�z atmak istiyordu.
K�pek durmaya �al�t�, ama ak�nt� onu ta��y�p g�t�rd�. Haplo tehlikeli bir a��yla
e�ildi, k�pe�in ensesini yakalad�. Onu �ekip ��kard� -hayvan�n bacaklar� tutunmak
i�in ��rp�n�yordu- ve yan�na, trabzan-lara ��kard�.
Bu noktadan Sunman liman�n� ve �tesindeki k�y�y� m�kemmel bir bi�imde
g�rebiliyordu. Haplo bakt�, sert�e ba��n� sallad�.
"Endi�elenmemize gerek yokmu�, o�lum," dedi, k�pe�in �slak, k�ll� b��r�ne bir
�aplak atarak. "En az�ndan onlar g�vende."
Hayvan s�r�tt�, silkelendi.
Mensch denizalt� filosu limanda d�zensiz bir s�ra halinde dizilmi�ti. G�ne�-
kovalayanlar y�zeyde duruyordu. Men�eliler yaylar�n� �ekmi�, i�aret ediyor,
ba��r�yor, k�pe�tenin �zerinden sark�yor, suya ad�yorlard�. Say�s�z k���k tekne
gemi ile k�y� aras�nda gidip geliyor, muhtemelen y�zemeyen c�celeri ta��yorlard�.
Suyun i�inde kendilerini rahat hisseden insanlar ile cifler, kabaca yap�lm�, t�ka
basa y�klenmi� sallan limana iten pek �ok dev balinay� y�nlendiriyordu.
Sallara bakan Haplo, yan�nda s�r�kledi�i tahta par�as�na bir g�z att�. Demek
denizalt�lar� par�alamalar�n�n sebebi buydu. Menschler karaya ta��n�yordu.
"Ama... y�lanlar nerede?" diye sordu, ayaklar�n�n dibinde nefes nefese yatan
k�pe�e.
G�r�n�e bak�l�rsa buralarda de�il. Haplo olabildi�ince
31

Margaret Weis & Tracy Hickman


uzun izledi. Bu d�nyadan ka�mak ve Nexus'a, lorduna d�nme ihtiyac� i�indeydi, ama o
d�nyaya canl� ula�ma ihtiyac�n� da ayn� �l��de hissediyordu. Sab�r, ihtiyat
-��renmesi g�� dersler, ama Labirent m�kemmel bir ��retmendi.
Sudan y�kselen y�lan kafalanndan bir iz g�rmedi. Belki de hepsi y�zeyin
alt�ndayd�lar, Kadeh'in alt�na, deniz suyunun ak�p geldi�i delikler oyuyorlard�.
"Anlamak zorunday�m," dedi Haplo kendi kendine sinir i�inde. E�er y�lanlar �zg�r
oldu�unu ve Chelestra'dan ka�maya haz�rland���n� ��renirlerse, onu durdurmaya
�al��rlard�.
Alternatifleri tartt�. Men�elilerle konu�mak i�in oyalanmak, gecikmek anlam�na
gelirdi, varl���n� onlara a��k etmek olurdu. Menschler onu co�kuyla kar��lar, ona
b�rakmamak, onu kullanmak isterdi. Menschlerle u�ra�acak zaman� yoktu. Ama
y�lanlar�n neyin pe�inde oldu�unu anlamak i�in zaman harcamamak daha da b�y�k bir
gecikme anlam�na gelebilirdi -belki de �l�mc�l bir gecikme.
Dakikalarca bekledi, y�lanlardan bir iz arad�.
Hi�bir �ey. Ve bu lanet duvar�n �zerinde sonsuza dek bekleyemezdi.
Haplo talihe g�venmeye karar vererek tekrar suya atlad�. K�pek, vah�i bir havlama
ile arkas�ndan dald�.
Haplo limana y�zd�. Tahtaya tutunarak suyun y�zeyinde ba��n� kald�rmadan, trafikten
uzak durarak ilerledi. Menschler onu tan�yordu ve onlardan olabildi�ince ka��nmak
istiyordu. Tahta par�as�na tutunarak dikkatle c�ce teknelerine bakt�. E�er
bulabilirse, Grundle ile konu�may� d��n�yordu. Grund-le'�n �o�u menschten daha
fazla sa�duyusu vard� ve ku�kusuz onu tantanayla kar��layacak olsa da, Haplo
kendini onun sev-
32

Kaosun EL�
gi dolu kucakla�malanndan zorluk �ekmeden kurtarabilece�ini hesapl�yordu.
- Ama onu bulamad�. Ve y�lanlardan h�l� iz yoktu. Ama bir dire�e ba�lanm�,
talihsizlik sonucu suya d�en c�celeri kurtarmak i�in kullan�lan k���k bir denizalt�
buldu. Dikkatle �evresini g�zetleyerek, denizalt�n�n yak�n�na y�zd�. �evrede kimse
yoktu; terk edilmi� g�r�n�yordu.
Bir balinan�n itti�i sal o s�rada k�y�ya yana�m�t�. Pek �ok c�ce �evresine
toplanm�, y�k�n� bo�altmaya haz�rlan�yordu. Haplo bu denizalt�n�n m�rettebat�n�n
c�ce toplulu�unun aras�nda oldu�unu talimin etti.
O tarafa do�ru y�zd�. Bu ka��r�lmayacak kadar iyi bir f�rsatt�. Denizalt�n�
�alacak, Draknor'a gidecekti. E�er y�lanlar oradaysa... eh... zaman� gelince
onlarla ilgilenirdi....
B�y�k, canl� ve kaygan derili bir �ey Haplo'ya �arpt�. Hap-lo'nun y�re�i yerinden
f�rlad�. Nefesini ve onunla beraber bir a��z dolusu su yuttu, t�kand� ve �ks�rmeye
ba�lad�. Tekmeleyerek geriye do�a�, yarat�ktan uza�a �ekildi, nefes almaya �al�t�
ve sava�maya haz�rland�.
Boncuk gibi iki g�z� olan parlak bir kafa ve sonuna kadar, kahkahayla a��lm� bir
a��z tam �n�nde sudan f�rlad�. �lkinin her iki yan�nda iki�er kafa daha ��kt�,
d�rd� ne�eyle �evresinde y�zd�, burunlanyla Haplo'yu d�rtt�.
Yunuslar.
Haplo nefesini tuttu, su t�k�rd�. K�pek �fkeyle havlamaya �al�t�, bu yunuslar�
b�y�k �l��de e�lendirmek ve k�pe�i neredeyse bo�makla sonu�land�. Haplo k�pe�in �n
ayaklan-n� tahtan�n �zerine ��kard�, hayvan orada nefes nefese, yunuslara dik dik
bakarak uzand�.
"Ejder-y�lanlar nerede?" diye sordu Haplo, insan dilinde
33

Margaret Weis & Tracy Hickman


konu�arak.
Yunuslar daha �nce onunla konu�may�, onunla ilgilenmeyi reddetmi�lerdi. Ama bu,
onun -hakl� olarak- y�lanlarla i�birli�i yapt���n� d��nd�kleri zamand�. Art�k ona
kar�� tav�rlar� de�i�mi�ti. Heyecan i�inde ciyaklamaya, �sl�k �almaya ba�lad�lar,
birka��, mavi d�vmeli derisi olan gizemli adam�n tekrar ortaya ��kt��� haberini
menschler aras�nda yaymaya hevesli, y�zerek uzakla�maya ba�lad�.
"Hay�r! Durun, gitmeyin. Kimseye beni g�rd���n�z� s�ylemeyin," dedi Haplo tela�la.
"Burada neler oluyor? Ejder-y�-lanlar nerede?"
Yunuslar ciyaklad�, gevezeli�e dald�. Saniyeler i�inde, Haplo bilmek istedi�i her
�eyi ve bilmek istemedi�i daha pek �ok �eyi daha duymu�tu.
"Samah'�n seni tutsak ald���m duyduk..."
"Y�lanlar zavall� Alake'in bedenini getirdiler..."
"Ebeveynleri kederle y�k�ld�..."
"Y�lanlar senin..."
"...ve Sartanlann..."
"Evet, senin ve Sartanlann sorumlu oldu�unu..."
"Seni sildiler..."
"Dostlar�na ihanet ettin..."
"Korkak..."
"Kimse inanmad�..."
"Evet, inand�lar..."
"Hay�r, inanmad�lar. Eh, belki bir anl���na..."
"Her neyse, y�lanlar b�y�lerini kullanarak Kadeh'te delikler a�t�..."
"Dev delikler!"
"Kocaman1"

Kaosun En
"Devasa!"
"Sel kapaklan."
"Hemen a��ld�... sudan bir duvar. "
"Kocaman bir dalga..."
"Hi�bir �ey canl� kalmad�... Sananlar yok oldu!"
"D�md�z..."
"Kent y�k�ld�..."
"Menschleri ejder-ydanlar ve delikleri hakk�nda biz uvar
dik..." r
"Grundle ve Devon d�nd�..." "Ger�ek hik�yeyi anlatt�. Sen bir kahramans�n "
"Hay�r, de�il. O ad, Alfred oland�/ "Yaln�zca nazik olmaya �al��yordum..."
"Menschler endi�elendi..." "Sartanlan �ld�rmek istemiyorlar. / ^ JEjder-y�anla�dan
korkuyorlar. C�ce gemileri ara�t�rmaya
"Ama y�lanlar g�r�n�rde yok..."
"C�celer sel kapaklar�m az�c�k aralad� ve..."
"Durun! Kesin sesinizi!" diye ba��rd� Haplo, sonunda sesi-
ni duyurmay� ba�ararak. �Ne demek fanlar g�r�n�rde yok''
JNeredeler?"
Yunuslar kendi aralannda tart�maya ba�lad�lar. Baz�lan y�-anlar�n Draknor'a
d�nd�klerini s�yledi, ama genelde, y�lanlar�n dehklerden ge�tikleri ve Surunan'da
Sartanlara sald�rmakta olduklan g�r�� h�kimdi.
"Hay�r, sald�rm�yorlar," dedi Haplo. "Ben Sunman'dan yeni geldim ve kent sakin.
Sartanlar, bildi�im kadanyla, Konsey Udas�n�n i�inde g�vende, kuru kalmaya
�al��yorlar."
Yunuslar bu haberi al�nca b�y�k hayal k�r�kl���na u�ram�

Margaret Weis & Tracy Hickman


g�r�nd�. Sananlara zarar gelmesini istemiyorlard�, ama o kadar harika bir hik�yeydi
ki! �imdi hepsi hemfikirdi.
"Ejder-y�lanlar Draknor'a d�nm� olmal�."
Haplo da bunu kabul etmek zorunda kald�. Y�lanlar Draknor'a d�nm�t�. Ama neden?
Neden ans�z�n Surunan'� terk etmi�lerdi? Neden Sartanlar� yok etme �ans�n�
tepmi�lerdi? Neden menschleri birbirlerine d��rerek kaos yaratma planlar�ndan
vazge�mi�lerdi?
Haplo sorulan yan�tlayam�yordu, ac� ac� bunun fark etmedi�ini d��nd�. �nemli olan
y�lanlar�n Draknor'da olmas� idi. Gemisinin de.
"Herhalde hi�biriniz kesin olarak anlamak i�in Draknor'a gitmemi�sinizdir, de�il
mi?" diye sordu.
Yunuslar bu d��nce �zerine deh�et i�inde c�yaklad�lar, ba�lar�n� �iddetle
sallad�lar. Hi�biri Draknor'a yakla�amazd�. Korkun� bir h�z�n ve k�t�l�k yeriydi
oras�. Suyun kendisi zehirdi, i�ine y�zen her �eyi �ld�r�yordu.
Haplo suda y�zd���n� ve hayatta kald���n� s�ylemedi. Bu nazik yarat�klar�
Draknor'un yak�n�na gitmek istemedikleri i�in su�layamazd�. Kendisi de o i�kence
g�rm� denizuydusuna d�nme fikrini memnunlukla kar��lam�yordu. Ama ba�ka se�ene�i
yoktu.
�imdi as�l sorun yunuslardan kurtulmakt�. Neyse ki bu kolayd�. Kendilerini �nemli
hissetmeye bay�l�yorlard�.
"Menseli �nderlerine benden bir mesaj g�t�rmenizi ve kraliyet ailesinin her �yesine
bizzat, gizli olarak iletmenizi istiyorum. Anlad�n�z m�? Bu �ok �nemli."
"Memnunlukla..."
"Bize g�venebilirsin..."
"Ay n ay n..."

Kfiosvn EL�
"Herkese iletiriz..."
"Hay�r, herkese de�il..."
"Yaln�zca kraliyet..."
"Herkese diyorum sana..."
"B�yle s�yledi�inden eminim..."
Yunuslar� kendisini dinleyecek kadar susturabildi�inde mesaj�n uzun ve karma��k
olmas�na dikkat ederek iletti om Haplo.
Yunuslar dikkatle dinledi ve Haplo a�z�n� kapatt��� an y� z�p uzakla�t�.
Yunuslar�n art�k kendisine dikkat etmedi�inden emin oldu �unda, o ve k�pek
denizalt�ya do�ru y�zd�, g�verteye ��kt� v� uzakla�t�.
37

�K�NC� BOL�M
DRAKNOR CHELESTRA
Haplo c�celerin y�n bulma sistemini hi� anlayamam�t�. Grundle'a g�re, bu sistem
denizuydulann�n yayd��� seslere dayan�yordu. Ba�ta Draknor'u bulamayaca��ndan
korkmu�tu, ama k�sa s�re sonra denizuydusunu bulman�n kolay oldu�unu anlad�... �ok
kolay. Y�lanlar arkalar�nda pis salyalar�ndan bir iz b�rakm�lard�. Yol, i�kence
g�rm� denizuydusunu �evreleyen bulan�k, kara sulara gidiyordu.
Karanl�k Haplo'yu yuttu. Draknor'un ma�aralar�ndan i�eri girmi�ti. Hi�bir �ey
g�remiyordu, karaya oturmaktan korkarak, denizalt�n�n ilerleyi�ini yava�latt�.
Gerekirse pis suda y�zebilir-di; daha �nce de yapm�t� bunu. Ama y�zmenin gerekli
olmayaca��n� umuyordu.
Elleri ve �slak kol yenlerini k�v�rd��� yerler kurumu�tu. R�n-ler soluktu, ama
g�r�n�r olmu�lard�. Ve ona yaln�zca iki ya��ndaki bir �ocu�un b�y� g�c�n� verseler
de, desenlerin solgun mavi ��lt�s� rahatlat�c�yd�. Haplo yine �slanmak istemiyordu.
Denizalt�n�n pruvas� kayalara s�rt�nd�. Haplo denizalt�y� yava��a y�kseltti ve
denizalt� engellenmeden yoluna devam edince bir nefes ald� K�y�ya yakla�m�
olmal�yd�. Gemiyi y�-
38

Kaosun ELI
zeye ��karma riskine girmeye karar verdi...
Ellerindeki r�nler! Mavi. Soluk mavi.
Haplo gemiyi durdurdu, bak�lar�n� desenlere indirdi. Soluk mavi renk, ellerinin
arkas�ndaki damarlar kadar bile mavi de�ildi. Ve bu tuhaft�. Fena halde tuhaf
Ne kadar zay�f olsalar da, desenler parl�yor olmal�yd� -bedeni y�lanlar�n
olu�turdu�u tehlikeye kar�� tepki g�steriyor olmal�yd�. Ama desenler ge�mi�te
verdikleri tepkiyi vermemi�ti ve Haplo di�er i�g�d�lerinin de tepki vermedi�ini
ayr�msad�. Denizalt�n� y�netmekle o kadar me�guld� ki, daha �nce fark etmemi�ti.
Daha �nce, y�lanlar�n yuvas�na yakla�t��� zaman zar zor yerinden k�p�rdayabiliyor,
canavarlardan yay�lan fel� edici korku y�z�nden zar zor d��nebiliyordu.
Ama Haplo korkmuyordu; en az�ndan, diye d�zeltti, kendisi i�in korkmuyordu. Korkusu
daha derindi. So�uktu, i�ini burkuyordu.
"Neler oluyor, o�lum?" diye sordu k�pe�e. K�pek baca��na dayanm� s�zlan�yordu.
Haplo rahatla�rcasma k�pe�i ok�ad�, kendisi de bir miktar teselli bulabilirdi.
K�pek inledi ve daha da yakla�t�.
Patryn gemiyi yine harekete ge�irdi ve dikkati gittik�e ayd�nlanan sular ile
derisindeki desenler aras�nda b�l�nm� bir �ekilde gemiyi y�zeye y�neltti. R�nlerin
g�r�n�� de�i�medi.
Kendi bedenindeki g�stergelere bak�l�rsa, y�lanlar art�k Draknor'da de�ildi. Ama
e�er Draknor'da de�illerse ve menschler ile birlikte de�illerse ve Sananlarla da
sava�m�yorlarsa, neredeydiler?
Denizalt� y�zeye ��kt�. Haplo k�y�y� h�zla g�zden ge�irdi, gemisini buldu ve onun
zarar g�rmedi�ini anlay�nca tatmin
39

Margaret Weis & Tracy Hickman


i�inde g�l�msedi. Ama, derisi korkmas�na sebep olacak bir i�aret vermese de korkusu
b�y�m�t�.
Gizemli "y�lan b�y�c�s�n�n" ( bu Alfred olabilirdi de, olmayabilirdi de) �ld�rd���
kral y�lan�n bedeni yukar�daki tepelerde yat�yordu. Canl� y�lanlardan iz yoktu.
Haplo denizalt�y� k�y�ya yana�t�rd�. Dikkatle, ihtiyatla kapa�� a�t� ve �st
g�verteye t�rmand�. Hi�bir silah ta��m�yordu, ama geminin i�inde sava� baltalan
bulmu�tu. Yaln�zca b�y�yle g��lendirilmi� baltalar y�lanlann etini keserdi ve
Haplo'nun b�y�s� metale g�� vermek i�in fazla zay�ft�.
K�pek bir uyar� h�rlamas� ile arkas�ndan geldi. Bacaklar� gerildi, t�yleri dikildi.
Bak�lar� ma�araya dikilmi�ti.
"Ne oldu, o�lum?" diye sordu Haplo gerginle�erek.
K�pe�in t�m bedeni titriyor, sald�r�ya ge�mek i�in yalvara-rak sahibine bak�yordu.
"Hay�r, k�pek. Biz kendi gemimize gidiyoruz. Buradan gidiyoruz."
Haplo g�verteden a�a�� adad� ve pis, salya kapl� kumsala inerek k�y� boyunca kendi
r�n bezeli gemisine ilerlemeye ba�lad�. K�pek h�rlad�, havlad� ve ancak defalarca
emir vermesinin ard�ndan g�n�ls�zce Haplo'nun arkas�ndan geldi.
Haplo gemisinden bir kol boyu uzakl�ktayd� ki ma�aran�n giri�inde bir hareket
sezdi.
�zleyerek bekledi. Dikkatliydi, ama �ok endi�eli de�ildi. Geminin koruyucu
r�nlerine s���nacak kadar yak�nd�. K�pe�in �st duda�� k�vr�ld�, keskin di�lerini
ortaya ��kard�.
Ma�aradan bir adam ��kt�.
Samah.
"Sakin ol, o�lum," dedi Haplo.
Sartan Konseyi'nin �nderi derin d��ncelere dalm� birinin
40

Kaosun EL�
e�ik ba�� ve dikkatsiz ad�mlan ile y�r�yordu. Gemiyle gelmemi�ti; k�y�da demirli
ba�ka denizalt� yoktu. Demek b�y�yle gelmi�ti.
Haplo ellerindeki desenlere bakt�. R�nlerin rengi biraz daha koyula�m�t�, ama
parlam�yorlard�, d�man�n ilerleyi�i hakk�nda onu uyarm�yorlard�. Buna dayanarak,
Haplo Samah'�n b�y�s�n�n de, Haplo'nun b�y�s� gibi yok oldu�unu tahmin etti.
Muhtemelen su y�z�nden. Sartan dinlenerek, geri d�n� yolculu�u i�in b�y�s�n�n
d�nmesini bekliyordu. Haplo i�in tehdit olu�turmuyordu. T�pk� Haplo'nun da onun
i�in bir tehdit olu�turmad��� gibi.
Ya da, �yle miydi acaba? Her �ey e�it, ikisi de b�y�s�nden mahrum, Haplo ikisi
aras�nda daha gen�, daha g��l� olan�yd�. Kavga kaba, vakardan yoksun, mensch gibi
olacakt� -kumlarda yuvarlanan, birbirlerini yumruklayan iki adam. Haplo bir d��nd�,
i�ini �ekti ve ba��n� sallad�.
�ok yorgun hissediyordu.
Dahas�, Samah �oktan bir tur dayak yemi� gibi g�r�n�yordu.
Haplo sessizce bekledi. Samah endi�e dolu d��ncelerinden ba��n� kald�rmad�.
Muhtemelen Patryn'i g�rmeden y�r�y�p yan�ndan ge�ecekti. Ama Sartan'�n ge�mi�teki
hatalar�n� hat�rlayan k�pek kendini tutamad� ve keskin bir uyar� havlay�� kopard�
-Sartan fazla yak�na gelmi�ti.
Samah sesi duyunca irkilerek ba��n� kald�rd�, ama g�r�n�e bak�l�rsa ne k�pe�i, ne
de sahibini g�r�nce korkmam�t�. Sartan'�n dudaklar� gerildi. Bak�lar� Haplo'dan
arkas�nda y�zen k���k denizalt�ya kayd�.
"Lorduna m� d�n�yorsun?" diye sordu Samah so�uk bir sesle.
41

Margaret Weis & Tracy Hickman


Haplo yan�t verme ihtiyac� duymad�.
Samah ba��n� sallad�; yan�t beklememi�ti. "Hizmetk�rlar�n�n �oktan yola ��kt���n�
bilmek ho�una gidecek. Senden �nce gittiler. Ku�kusuz seni bir kahraman gibi
kar��layacaklar." Sesi ac�yd�, bak�lan nefretle kararm�t�, ama arkas�nda korku
yat�yordu.
"Yola ��kt�lar..." Haplo Sartan'a bakakald�, sonra, aniden anlad�. Ne oldu�unu, bu
mant�ks�z g�r�nen korkunun sebebini anlad�. Art�k y�lanlann nereye gitti�ini... ve
neden gittiklerini biliyordu.
"Seni lanet aptal!" diye k�fretti Haplo. "�l�m Kap�s�'n� a�t�n!"
"Menschler sald�r�rsa kap�lar� a�aca��m�z konusunda seni uyarm�t�m, Patryn."
"As�l sen uyar�lm�t�n, Sartan. C�ce sana i�ittiklerini anlatt�. Y�lanlar �l�m
Kap�s�'n� a�man� istiyorlard�. Ba�tan beri planlan buydu. Grundle'� dinlemedin mi?"
"Demek �imdi de men�elilerden tavsiye almam gerekiyor, �yle mi?" dedi Samah alayc�
alayc�.
"Anla��lan onlar�n senden daha fazla sa�duyusu var. �l�m Kap�s�'n� neden a�t�n?
Ka�mak i�in mi? Hay�r, plan�n bu de�ildi. Yard�m. Yard�m arad�n. Alfred'in sana
anlatt��� �eylerden sonra. H�l� ona inanm�yorsun. Halk�n�n neredeyse tamam� yok
oldu, Samah. Chelestra'dakiler, kalan son Sartanlar. Abar-rach'taki birka� bin
cesedi saymazsan. Kap�'y� a�t�n, ama i�inden ge�en y�lanlar oldu. �imdi
k�t�l�klerini d�rt d�nyan�n tamam�na yayacaklar.Umanm sana te�ekk�r etmek i�in
u�ram�lard�r!"
"Kap�'n�n g�c� yarat�klar� durdurmal�yd�!" diye yan�t verdi Samah al�ak sesle.
Yumru�unu s�kt�. "Y�lanlar girmeyi ba�ara-
42

Kaosun EL�
mamahyd�!"
"Senin yard�m�n olmadan men�elilerin girememesi gibi mi? H�l� anlam�yorsun, de�il
mi, Sartan? Bu y�lanlar senden, ben-den, lordumdan, hatta belki bir araya gelsek
bile hepimizden daha g��l�. Yard�ma ihtiya�tan yok!"
"Y�lanlar yard�m ald�!" diye terslendi Samah ac� ac�. "Patrynlerden."
Haplo itiraz etmek i�in a�z�n� a�t�, ama buna de�meyece-�ine karar verdi. Zaman
harc�yordu. K�t�l�k yay�l�yordu. Ar-t�k lorduna d�nerek onu uyarmas� daha da
�nemliydi.
Ba��n� sallayan Haplo gemiye y�jneldi. "Hadi, k�pek."
Ama hayvan yine havlad�, yerinden k�p�rdamay� reddetti. K�pek kulaklar�m dikerek
Haplo'ya bakt�.
Sormak istedi�in bir �ey yok muydu, sahip?
Haplo'nun akl�na bir �ey geldi. Arkas�na d�nd�.
"Alfred'e ne oldu?"
"Dostuna m�?" diye alay etti Samah. "Labirent'e g�nderildi -sapk�nl�k vaaz eden ve
d�manla i�birli�i yapan herkesin kaderi bu."
"Onun, k�t�l��� durdurabilecek tek ki�i oldu�unu biliyorsun, de�il mi?"
Samah k�sa bir s�re e�leniyormu� g�r�nd�. "E�er bu Alf-red iddia etti�in kadar
g��l�yse, o zaman bizim onu zindana g�ndermemizi engelleyebilirdi. Ama yapmad�.
Cezas�na uysall�kla boyun e�di."
"Evet," dedi Haplo yumu�ak bir sesle. "Eminim �yle yapm�t�r."
"Dostuna �ok de�er veriyorsun, Patryn. Neden zindan�na geri d�n�p onu ��karmaya
�al�m�yorsun?"
"Belki denerim. Hay�r, o�lum," diye ekledi Haplo, k�pe�in
43

Margaret Weis & Tracy Hickman


bak�lar�n�n �zlemle Samah'�n bo�az�na gitti�ini g�r�nce. "Gece boyunca miden
bulan�r."
Gemisine d�nd�, �apalardan kurtuldu, h�l� Samah'a h�rlamakta olan k�pe�i i�eri
s�r�kledi ve kapa�� �arparak arkas�ndan kapatt�. Gemiye binince, bir g�z�n�
Sartan'�n �zerinde tutmak i�in d�men kabinindeki pencereye do�ru seyirtti. B�y�s�
olsa da olmasa da, Haplo ona g�venmiyordu.
Samah k�p�rdamadan kumlar�n �zerinde duruyordu. Beyaz c�ppesi �slakt�, �amurluydu,
etekleri salya ve �l� y�lanlar�n kan�yla kapl�yd�. Omuzlan ��km�t�; derisi griydi.
Yere y�k�lacak kadar yorgun g�r�n�yordu, ama -muhtemelen g�zlendi�inin fark�nda
oldu�undan- �enesini ��kararak, kollar�n� g��s�nde kavu�turarak dik durmaya devam
ediyordu.
D�man�n�n zarar vermeyece�inden emin olan Haplo dikkatini, geminin i�indeki
tahtalara yakarak i�ledi�i r�nlere �evirdi. Zihninde her birinin �zerinden ge�ti
-koruma, g�� r�n-leriydi bunlar, onu bir kez daha �l�m Kap�s�'na do�ru tuhaf,
korkutucu bir yolculu�a ��karacak r�nler, Nexus'a ula�ana kadar g�venli�ini
sa�layacak r�nler. Bir s�zc�k s�yledi ve desenler yan�t olarak mavi mavi parlamaya
ba�lad�.
Haplo derin bir i� �ekti. G�vendeydi, korunuyordu. Uzun, �ok uzun zamandan sonra
ilk kez kendisine gev�eme izni verdi. Ellerinin kuru oldu�undan emin olduktan sonra
onlan geminin d�menine koydu. D�men de r�nlerle g��lendirilmi�ti. Mekanizma Ejder
Kanad�'nda kulland��� d�menta�� kadar g��l� de�ildi. Ama Ejder Kanad� ve d�menta��
�imdi denizin dibinde yat�yordu -e�er Chelestra'n�n denizinin bir dibi varsa.
D�mendeki r�n b�y�s� kabayd�, aceleyle yap�lm�t�. Ama onu �l�m Kap�s�'j�a
g�t�recekti ve �nemli olan da buydu.
Haplo gemisini k�y�dan uzakla�t�rd�. Arkada kalan Sartan'a
44

K^osvn EL�
bak�. Sartan onlan ay�ran kara sular geni�ledik�e k���lm� gibiydi.
"�imdi ne yapacaks�n, Samah? Sen �l�m Kap�s�'na girip halk�m arayacak m�s�n? Hay�r,
sanm�yorum. Korkuyorsun, de�il mi, Sartan? Korkun� bir hata yapt���n� biliyorsun,
in�a etmek i�in �al�t���n�z her �eyin yok olmas� anlam�na gelebilecek bir hata.
Y�lanlar�n daha y�ksek, k�t�c�l bir g�c� temsil etti�ine inansan da, inanmasan da,
senin anlamad���n bir g�� onlar, kontrol edemeyece�in bir g��.
"�l�m Kap�s�'na �l�m yolladm."
45

���NC� B�L�M
NEXUS
Nexus Lordu Xar sessiz alacakaranl�k topraklar�nda, d�man� taraf�ndan yap�lm�
topraklarda y�r�d�. Nexus �ok g�zel bir yerdi, dalga dalga tepeleri, �imenlikleri,
yemye�il ormanlar� vard�. Yap�lan yumu�ak, yuvarlak k�elerle in�a edilmi�lerdi,
�elik gibi keskin ve so�uk sakinlerinden farkl�yd�. G�ne�in ���� susturulmu�,
bast�r�lm�t�, sanki incecik bir kuma��n ard�ndan parl�yor gibiydi. Nexus'ta asla
g�nd�z olmazd�, asla gece inmezdi. Bir nesneyi g�lgesinden ay�rt etmek zordu,
birinin nerede bitti�i, di�erinin nerede ba�lad���n� anlamak zordu. Nexus bir
g�lgeler �lkesi gibiydi.
Xar yorgundu. Labirent'ten yeni ��km�t�, o korkun� yerin k�t� b�y�leri ile
sava��ndan muzaffer ��km�t�. Bu sefer Labirent onu yok etmek i�in kaodinlerden bir
ordu yollam�t� Dev, zeki, b�ceksi yarat�klar olan kaodinler insan kadar uzun ve
bedenleri siyah bir kabuk ile kapl� olur. Bir kaodini yok etmenin tek yolu do�rudan
y�re�ini vurmak ve onu hemen �ld�rmektir. ��nk� e�er hayatta kal�rsa, bir damla
kan�ndan kendisinin bir kopyas�n� yarat�r.
Ve bu �eylerden kurulu bir ordu ile kar��la�m�t�, y�z, iki y�z yarat�k; say�lan
fark etmiyordu, ��nk� ne zaman birini ya-

Kposun EL�
ralasa say�lan art�yordu. Onlarla tek ba��na y�zle�mi�ti ve patlak g�zl� b�cekler
onu kaplamadan �nce yaln�zca birka� dakikas� vard�.
Kar r�nleri s�ylemi�, alevlerden bir duvar�n kaodin saflar� ile aras�nda
y�kselmesini, onu ilk sald�ndan koruyarak duvan geni�letmesini sa�lam�t�.
Kaodinler, Labirent'in otlan ile beslenen, Xar onlan b�y�l� r�zg�rlar ile
yelpazelerken yay�lan alevleri ko�arak a�maya �al�m�lard�. Ate�in i�inden ge�en
birka� kaodini Xar r�n bezeli bir k�l�� ile, kabu�un alt�ndaki y�re�e vurmaya
dikkat ederek �ld�rm�t�. T�m bu s�rada r�zg�r esmi�, alevler �at�r-dam�, �l�lerin
bedenleri ile beslenmi�ti. Ate� kurbandan kurbana atlam�, saflan azaltm�t�.
Arkadaki kaodinler ilerleyen k�y�m� g�rm�, teredd�te d�m�, d�n�p ka�m�lard�.
Alevlerin korumas� alt�nda, Xar halk�ndan pek �ok ki�iyi kurtarm�t�. Patrynler
canl�dan �ok �l� gibiydi. Kaodinler onlan rehin alm�, Nexus Lordu'nu sava�a �ekmek
i�in onlar� kullanm�t�. �imdi Patrynler, ya�amlann� yine Xar'a bor�lu olan ba�ka
Patrynlerin bak�m� alt�ndayd�.
Sert ve ciddi bir halk olan, affetmez, e�ilmez, teslim olmaz Patrynler, onlann
hayat�n� kurtarmak i�in daimi olarak kendi hayat�n� riske atan lordlanna
minnetlerini g�stermek konusunda pek co�kulu de�illerdi. Sadakatlerinden,
adanm�hklann-dan bahsetmiyorlard� -bunu g�steriyorlard�. Lordun verdi�i her t�r
i�te �ik�yet etmeden, s�k� �al��yorlard�. Her emrine sorgulamadan itaat
ediyorlard�. Ve o Labirent'e girdi�i her seferinde, bir Patryn kalabal��� Son
Kap�'n�n �n�nde toplan�yor, onun d�n��ne kadar sessiz bir n�bet tutuyorlard�.
Ve her zaman, �zellikle de gen�ler aras�nda onunla beraber i�eri girmeye te�ebb�s
edenler oluyordu; Labirent'te ya�a-
47

Mnrgaret Weis & Tracy Hickman


d�klan zamanlan unutacak kadar uzun s�re Nexus'ta ya�am� olan Patrynler.
"Ben geri d�nece�im," derlerdi. "Seninle gitmeye cesaretim var, lordum."
Onlara her zaman izin verirdi. Ve Kap�'da teredd�de d�t�klerinde, y�zleri
soldu�unda, kanlan dondu�unda, bacaklar� titreyip, bedenleri yere y���ld���nda tek
bir su�lay�c� s�zc�k s�ylemezdi.
Haplo. Gen�lerin en g��l�lerinden. �o�undan daha ileri gitmi�ti. Son Kap�'n�n
�n�nde d�m�t�, korku onu kurutmu�tu. Ve sonra elleri ve dizleri �zerinde s�r�nm�t�,
ta ki �rpe-rerek g�lgelerin aras�nda b�z�lene kadar.
"Beni affet, lordum!" diye hayk�rm�t� �mitsizlik i�inde. Hepsi b�yle hayk�rm�t�.
"Affedecek bir �ey yok, evlad�m," demi�ti Xar her seferinde.
S�yledi�inde i�tendi. Korkuyu herkesten daha iyi anl�yordu. ��eri girdi�i her
seferinde onunla y�zle�iyordu ve her seferinde daha fena oluyordu. Son Kap�'run
d��nda, teredd�t etmedi�i, y�re�inin titremedi�i anlar nadirdi. ��eri girdi�i her
seferinde geri d�nmeyece�inden emindi. G�ven i�inde d�an ��kt��� her seferinde,
kendi kendine bir daha asla oraya girmeyece�ine yemin etmi�ti.
Ama geri d�nmeye devam ediyordu. Tekrar tekrar.
"Y�zler," dedi. "Halk�m�n y�zleri. Beni bekleyen, varl�klar�n�n �emberi ile feeni
�evreleyenlerin y�zleri. O y�zler bana cesaret veriyor. �ocuklanm. Her biri. Onlan
i�ine do�duklan o korkun� rahimden �ekip ��kard�m. Onlar� a��k havaya, ���a
��kard�m.
"Ne kadar muhte�em bir ordu olacaklar," diye devam etti,
48

Kaosun EL�
y�ksek sesle d��nerek, "Say�lan az, ama b�y�leri, sadakatleri, sevgileri b�y�k. Ne
ordu," dedi yine, �ncekinden daha yi�k-sek sesle ve g�ld�.
Xar s�k s�k kendi kendine konu�urdu. S�k s�k yaln�z kal�rd�, ��nk� Patrynler yaln�z
kalmay� tercih ederler.1 Ve bu y�zden kendi kendine konu�urdu, ama asla g�lmez,
asla kahkaha atmazd�.
G�lmesi sahteydi, becerikli bir oyundu. Nexus Lordu, ya�l� adamlar�n yapt��� gibi,
alacakaranl���n i�indeki yaln�z n�betleri s�ras�nda kendi kendine konu�maya devam
etti. Eline gizli bir bak� f�rlatt�. Derisi ya��n� g�steriyordu, tam olarak he-
saplayamad��� bir ya�, ��nk� ya�am�n�n ne zaman ba�lad��� hakk�nda kesin bir fikri
yoktu. Yaln�zca ya�l� oldu�unu biliyor-du, Labirent'ten ��kan herkesten �ok daha
ya�l�.
Elinin arkas�ndaki deri k�r��k ve gergindi, s�ms�k� gerilmi�, al�ndaki her
tendonun, her kemi�in �eklini a��k�a g�steriyordu. Elinin arkas�na i�lenmi�
desenler k�vr�ml�, d���ml�yd�, ama renkleri koyuydu, zaman�n ge�i�i ile solmam�t�.
Ve b�-y�leri daha g��l�yd�.
Bu i�lenmi� desenler mavi mavi parlamaya ba�lam�t�.
Xar Labirent'in i�inde uyar� bekleyebilirdi, b�y�s� sald�r�lar� savu�turmak i�in
i�g�d�yle eyleme ge�er, onu tehlikeye kar�� uyar�rd�. Ama Nexus caddelerinde
y�r�yordu, her zaman g�venli oldu�unu bildi�i caddelerde, bir s���nak olan
caddelerde. Nexus Lordu yumu�ak alacakaranl�kta �rk�t�c� bir ��lt� ile parlamakta
olan mavi ��lt�y� g�rd�, desenlerin derisini yakt���n�, b�y�s�n�n kan�n�
tutu�turdu�unu hissetti.
l Patrynlerin varl�klar�n�n �emberine kabul ettikleri ki�iler nadirdir "Aile"
dedikleri ve kan veya yemin ba�� ile ba�l� olduklar� bu ki�ilere �iddetle sad�kt��-
lar Bu sadakat �emberlen (Patrynler bunu sevgi olarak adland�rmay� ho�go rurler)
genellikle �l�me kada� korumu Ama bir kez k�r�l�nca, �ember bir daha asla
onar�lamaz
49

Margaret Weis & Tracy Hickman


Sanki yolunda olmayan hi�bir �ey yokmu� gibi y�r�meye, kendi kendine s�ylenmeye
devam etti. Desenlerin uyans� g��lendi, r�nler daha da parlad�. Uzun, siyah
c�ppesinin dokumlu yenlerinin i�inde gizlenmi� olan yumru�unu s�kt�.
Nexus caddelerinden ayr�ld�, konutunu �evreleyen orman�n i�inden ge�en bir patikaya
sapt�. Halk�ndan ayn ya��yordu, sessizli�i ve huzuru tercih ediyor, buna ihtiya�
duyuyordu. A�a�lar�n karanl�k g�lgeleri topra�a bir gece hali getiriyordu. Eline
bakt�; r�nlerin ���� siyah c�ppenin alt�ndan f�k�r�-yordu. Tehlikeyi arkada
b�rakmamam�t�, dosdo�ru kayna��na do�ru y�r�yordu.
Xar endi�eli olmaktan �ok �a�k�nd�, korkudan �ok �fke hissediyordu. Labirent'in
k�t�l��� bir �ekilde Son Kap�'dan s�zm� m�yd�? Bunun m�mk�n oldu�una inanam�yordu.
Buray� Sartan b�y�s� yapm�t�, Kap�'y�, Labirent'in zindan d�nyas�n� �evreleyen
Duvar'� Sartan b�y�s� yapm�t�. Onlan o zindana atan d�manlar�na fazla g�venmeyen
Patrynler Duvar'� ve Kap�'y� kendi b�y�leri ile g��lendirmi�ti. Herhangi bir �eyin
ka�m� olmas� m�mk�n de�ildi.
Nexus di�er d�nyalardan -Sananlar�n ve menschlerin d�nyalar�ndan- �l�m Kap�s� ile
korunuyordu. �l�m Kap�s� kapal� kald��� s�rece, onun i�inde yolculuk yapmak i�in
gerekli b�y�ye h�kim olmayan hi� kimse gidemez ve gelemezdi. Xar s�rr� biliyordu,
ama, ancak Sartan yazmalar�n� �a�lar s�ren uzun ve zorlu �al�malar ile inceledikten
sonra. S�rr� ��renmi�ti ve bilgeli�ini, evrene a��lan Haplo'ya aktarm�t�.
"Ama diyelim ki," dedi Xar kendi kendine, al�ak sesle, g�zleri bir o yana, bir bu
yana kayarak, daha �nce hep huzur verici buldu�u, ama �imdi u�ursuzla�an karanl���
delmeye �al�arak, "diyelim ki �l�m Kap�s� a��ld�! Labirent'ten ��kt���mda
50

KAOSVH EL�
bir de�i�iklik hissettim -sanki bir esinti aniden kapal� bir evin i�inde k�p�rdanm�
gibi. Merak ediyorum..."
"Merak etmeye gerek yok, Xar, Patrynlerin Lordu," dedi bir ses karanl���n i�inden.
"H�zl� bir zihnin var, mant���n �a�maz. Varsay�m�n do�ru. �l�m Kap�s� a��ld�. Ve
a�an da d�manlar�n."
Xar durdu. Konu�an� g�rerniyordu, g�lgelerin aras�nda gizlenmi�ti, ama uzaktaki bir
ate�i yans�t�yormu� gibi tuhaf bir k�z�l ��lt� ile parlayan g�zlerini
g�rebiliyordu. Bedeni konu�an�n g��l� oldu�u ve tehlikeli olabilece�i konusunda onu
uyard�, ama Xar �sl�kl� seste herhangi bir tehdit ya da k�t�l�k tonu duymam�t�.
Konu�an�n s�zc�kleri sayg�, hatta hayranl�k doluydu, sesi de �yle.
Ama Xar tetikte kald�. Ba�tan ��karan seslere kurban d�erek hayatta kalmam�t�
Labirent'te. Ve konu�an bu ki�i �oktan ciddi bir hata yapm�t�. Bir �ekilde lordun
kafas�na girmi�, d��ncelerini okumu�tu. Xar al�ak sesle konu�uyordu. Bu mesafede
duran hi� kimse duymu� olamazd�.
"Avantajl� konumdas�n�z, bay�m," dedi Xar sakinlik i�inde. "Daha yak�na gelin ki,
g�lgelerde kolayca aldanan bu ya�l� g�zlerim sizi g�rebilsin."
Asl�nda g�zleri keskindi, gen�li�inde oldu�undan daha keskin, ��nk� art�k ne
aramas� gerekti�ini biliyordu. �itme duyusu m�kemmeldi. Ama konu�an�n bunlan
bilmesi gerekmiyordu. B�rak k�r�lgan, ya�l� bir adamla kar�� kar��ya oldu�unu
d��ns�n.
Ama konu�an aldanmad�. "Ya�l� g�zleriniz �o�undan daha iyi g�rebiliyordur eminim,
lordum. Ama yine de sevgi ile, yanl� y�nlendirilmi� g�ven ile k�rle�ebiliyorlar."
Konu�an ormandan ��kt�, patikaya ilerledi. Nexus Lor-
51

Margaret Weis & Tracy Hiokman


du'nun tam �n�nde durdu ve silah ta��mad���n� g�stermek i�in ellerini a�t�. Me�ale
���� alevlendi, konu�an�n elinde yanan bir me�ale belirdi. I����n i�inde, kendine
g�venle g�l�mseyerek durdu.
Xar adama bakt�, g�zlerini k�rp�t�rd�. Zihnine ku�ku girdi, �fkesini artt�rd�.
"Bir Patryne benziyorsun. Halk�mdan birine," dedi, adam� inceleyerek. "Ama seni
tan�m�yorum. Bu nas�l bir l�ile?" Sesi sertle�ti. "Bir an �nce konu�man iyi olur.
Nefesin bedeninde uzun s�re kalmayacak."
"Ger�ekten de, lordum, �n�n�z abart�lmam�. Haplo'nun size hayran olmas�na �a�mamak
gerek, size ihanet ederken bile. Ben bir Patryn de�ilim, talimin etti�iniz gibi.
Gizlilik sa�lamak i�in d�nyan�zda bu �ekilde g�r�n�yorum. E�er dilerseniz ger�ek
�eklimde g�r�nebilirim, lordum Xar, ama ger�ek �eklim bir miktar �a��rt�c�.
Varl���m� halk�n�za a��klay�p a��klamamaya sizin karar vermenizin en iyisi
olaca��n� d��nd�m."
"Peki ger�ek �eklin nas�l?" diye sordu Xar, bir s�reli�ine Haplo hakk�ndaki
su�lamay� duymazdan gelerek.
"Men�eliler aras�nda 'ejder' olarak biliniriz, lordum."
Xar'�n g�zleri k�s�ld�. "T�r�n�zle daha �nce kar��la�t�m ve onlar�n ya�amas�na izin
verdi�imden daha uzun s�re ya�amana izin vermek i�in bir neden g�remiyorum.
�zellikle de benim topraklar�mda dururken."
Sahte Patryn g�l�msedi, ba��n� sallad�. "Bu isimle at�fta bulundu�unuz di�erleri
ger�ek ejder de�ildir, yaln�zca uzak ku-zenlerimizdir.1 T�pk� maymunlar�n
insanlar�n uzak kuzenleri oldu�unun s�ylenmesi gibi. Biz �ok daha zeki, b�y�
konusunda �ok daha g��l�y�zd�r."
l Elbette, y�lan Xar'a yalan s�yl�yor. K�t�l���n kendine has bir bi�imi
olmad���ndan, ihtiya�lar�na uyan herhangi bir �ekli �d�n� al�yor
52

KAOSVH EL�
"�lmen i�in daha iyi bir sebep bu..."
"Ya�amam�z i�in daha iyi bir sebep, �zellikle de size hizmet etmek i�in ya��yorsak,
Patrynlerin Lordu, Nexus Lordu ve k�saca, D�rt D�nyan�n Lordu."
"Bana hizmet edeceksiniz, ha? 'Biz' diyorsun. Ka� tanesiniz?"
"Say�m�z muazzamd�r. Asla say�lamam�t�r."
"Sizi kim yaratt�?"
"Siz, Patrynler, uzun zaman �nce," dedi y�lan, yumu�ak bir sesle t�slayarak.
"Anl�yorum. Peki bunca zaman neredeydiniz?"
"Size hik�yemi anlataca��m, lordum," diye yan�t verdi y�lan serinkanl�l�kla, alayc�
ses tonunu duymazdan gelerek. "Sartan-lar bizden, g�c�m�zden, sizden korktuklar�
gibi korktular. Sartanlar halk�n�z� zindana att�, ama -biz farkl� bir �rk
oldu�umuzdan- bizi yok etmeye karar verdiler. Sartanlar t�r�m�zle ban� yapm� gibi
davranarak sahte bir g�venlik duygusu yaratt�lar. Kopar�h� geldi�i zaman, tamamen
haz�rl�ks�z, savunmas�z yakaland�k. Can�m�z� zor kurtard�k. Ne yaz�k ki, her zaman
dostumuz ve m�ttefikimiz olan halk�n�z� kurtaracak g�c�m�z yoktu. Yeni yarat�lan
d�nyalardan birine ka�t�k ve yaralar�m�z� iyile�tirmek, g�c�m�z� kazanmak �zere
orada sakland�k.
"Labirent'i aramay� ve halk�n�z� kurtarmay� planl�yorduk. Birlikte, korkun� olay
sonucunda sersemleyen, savunmas�z kalan men�elileri harekete ge�irebilirdik ve
Sananlar� altedebi-lirdik. Ne yaz�k ki, �zerinde ya�amay� se�ti�imiz d�nya -Che-
lestra- Sartan Konseyi'nin de se�imiydi. Y�ce Samah, kentini, Surunan'� kurmu�,
binlerce k�le menschle doldurmu�tu oray�.
53

Margaret Weis & Tracy Hickman


"K�sa s�re sonra bizi ve onun zalim y�netimini y�kma plan�m�z� ke�fetti. �amal�
bizim Chelestra'y� canl� terk edemeyece�imize yenlin etti. �l�m Kap�s�'n� kapatt�
ve m�h�rledi, kendini ve di�er d�nyalardaki Sananlar� yaln�zl��a mahk�m etti -bunun
k�sa bir s�reli�ine olaca��n� san�yordu. Bizi h�zla yok etmeyi planl�yordu. Ama
onun bekledi�inden daha g��l� oldu�umuz ortaya ��kt�. Onunla m�cadele ettik ve
t�r�m�z�n �o�u can verse de, sonunda onu menschleri serbest b�rakmaya ve Sartanlann
uyku odas�na s���nmaya zorlad�k.
"Sartanlar d�nyay� terk etmeden �nce bizden intikamlar�n� ald�lar. Samah,
Chelestra'n�n suyunu �s�tan deniz g�ne�ini serbest b�rakt� Ka�amad�k; bu su
d�nyas�n� saran buzun ac� so�u�u bizi yakalad�. Beden �s�lar�m�z d�t�, kan�m�z
s���d�, a��rla�u. Kendi denizuydumuza d�n�p ma�aralar�m�za s���nmaktan ba�ka bir
�ey yapamad�k. Buz bizi i�eri hapsetti, bizi y�zy�llarca s�ren zorunlu bir k�
uykusuna mahk�m etti.1
"Sonunda denizg�ne�i d�nd�, bize �s� ve yeni bir ya�am getirdi. Onunla beraber bir
de Sartan geldi, Y�lan B�y�c�s� olarak bilinen biri, �l�m Kap�s�'nda yolculuk yapan
g��l� bir b�y�c�. Sartanlan uyand�rd� ve onlar� uzun uykulanndan kurtard�. Ama
bunlar oluncaya kadar siz, lordum ve halk�n�z da �zg�rl���n�ze kavu�tunuz. Ne kadar
uzakta olsak da hissettik bunu. Umudun bizim i�in parlad���n� hissettik ve bu
g�ne�ten de s�cakt�. Ve sonra Haplo bize geldi ve biz onun �n�nde e�ildik,
Sartanlan yenmesine yard�m etmek istedi�imizi s�yledik. Samah'�, eski d�man�n�z�
yenmesi i�in."
Y�lan'�n sesi al�ald�. "Haplo'ya hayranl�k duyuyorduk, g�-
1 Y�lan yine ger�e�e ili�kin kendi versiyonunu anlat�yor ve bu, Patryn taraf�ndan
anlat�lan, �l�m Kap�s� Serisfnin 4 cildi olan Y�lan B�y�cfls�'nde aktar�lan
ger�ekten olduk�a farkl�. Haplo'nun da fark etti�i gibi, Xar'�n g�nl���nde bulunan
bu k�s�mda y�lanlar�n herkese tam olarak da i�itmek istedikleri �eyleri aktarmas�
ilgin� bir nokta
54

KAOSVII EL�
yeniyorduk. Samah �zerinde zafer kazanma f�rsat� avu�lar�m�z�n i�indeydi. Sartan
�nderini size getirmeyi hedefliyorduk, lordum, amac�n�za sadakatimizi kan�tlamak
i�in. Heyhat, Hap-lo bize ihanet etti, size ihanet etti. Samah ka�t�, Y�lan
B�y�c�s� de -Haplo'nun zihnini zehirlemekten sorumlu ki�i o. �ki Sartan ka�t�, ama
bize ve size, b�y�k Xar, duydu�u korku sonucunda Samah �l�m Kap�s�'n� a�madan �nce
de�il!
"Sartanlar art�k size yard�m etmek �zere geri d�nmemizi engelleyemezler. �l�m
Kap�s�'na girdik ve kendimizi size sunuyoruz, Xar. Size 'lordum' diyoruz." Y�lan
e�ildi.
"Peki bu bahsetti�in 'g��l�' Sartan'�n ad� nedir?" diye sordu Xar.
"Kendime bir mensch ismi vermi�. 'Alfred', lordum."
"Alfred mi?" Xar kendini unuttu, s�k�netini kaybetti. "Alfred!" diye tekrarlad�
kendi kendine. Bak�lar�n� kald�rd�, y�lan�n g�zlerinin k�rm�z� k�rm�z� parlad���n�
g�rd�. Kar h�zla sa-kinle�ti.
"Haplo bu Alfred ile beraber miydi?"
"Evet, lordum."
"O zaman Haplo onu bana getirecektir. Korkmana gerek yok. Haplo'nun amac�n� yanl�
anlad���n a��k. Haplo kurnazd�r. Zeki ve ak�ll�d�r. Samah'�n e�iti olmayabilir
-e�er bu ger�ekten ayn� Samah'sa, ki bundan ku�kuluyum- ama Haplo bu mensch isimli
Sartan'dan �st�nd�r. Haplo k�sa s�re sonra bunda olacak. G�receksin. Ve yan�nda
Alfred'i de getirecek. Ve o zaman her ;;ey a��klanacak.
"Bu arada," diye- ekledi Xar, konu�maya niyetlenen Y�lan'�n s�z�n� keserek, "�ok
yoruldum. Ben ya�l� bir adam�m ve ya�l� adamlann dinlenmeye ihtiyac� vard�r. Seni
evime davet eder-
55

Margaret Weis & Tracy Hickman


dim, ama yan�mda kalan bir �ocuk var. �ok zeki bir �ocuk, bir mensch i�in fazla
zeki. Yan�tlamay� tercih etmeyece�im sorular soracakt�r. Ormanda gizlen. Halk�m�n
aras�na kar�maktan ka��n, ��nk� benim verdi�im tepkiyi vereceklerdir sana." Ne-xus
Lordu elini kald�rd�, parlak >bir mavi ile ��ldamakta olan r�nler g�sterdi. "Ve
benim kadar sab�rl� olmayabilirler."
"�lginiz beni onurland�rd�, lordum. Emretti�iniz gibi yapaca��m."
. Y�lan yine e�ildi. Xar gitmek �zere d�nd�. Y�lan'�n s�zleri arkas�ndan geldi.
"Umar�m lordumun bu kadar g�vendi�i Haplo buna de�er." Ama bundan i�tenlikle ku�ku
duyuyorum!
S�ylenmeyen s�zler alacakaranl�k g�lgelerinin i�inde f�s�ldand�. Kar onlar� a��k�a
duydu, ya da belki de, y�ksek sesle olmasa da onlar� d��ncelerinde telaffuz eden
kendisiydi. Omzunun �zerinden arkas�na bakt�. Y�lan'a sinirlenmi�ti, ama Y�lan
gitmi�ti. G�r�n�e g�re tek bir ses ��karmadan, tek bir yapra�� h��rdatmadan, tek
bir dal� k�rmadan a�a�l�klar�n aras�na s�z�lm�t�. Xar daha da fazla sinirlendi,
sonra Y�lan'�n kendisini sinirlendirmesine izin verdi�i i�in kendi kendine
�fkelendi.
"Haplo'ya g�vensizlik, bana g�vensizliktir. Hayat�n� kurtard�m. Onu Labirent'ten
��kard�m. Onu. yeti�tirdim, e�ittim, ona en �nemli g�revi, �l�m Kap�s�'na gitme
g�revini verdim. Ba�ta ku�kular� oldu�unda, onu cezaland�rd�m, Sartan'�n verdi�i
zehirden ar�nd�rd�m. Haplo benim i�in de�erli. Bana ihanet etmesi, benim
ba�ar�s�zl���m anlam�na gelir!"
Xar'�n derisindeki par�lt� solmaya ba�lam�t�, ama h�l� orman�n k�y�s�ndaki patikada
lordun yolunu ayd�nlatacak kadar parlakt�. Lord sinirle, tekrar arkas�na bakma
iste�ini bast�rd�.
s f>

Kaosun EL�
Y�lan'a g�venmiyordu, ama zaten pek az ki�iye g�venirdi. Hi� kimseye g�venmedi�ini
s�ylemek isterdi. Ama bu yanl� olurdu.
Kendisini normalde oldu�undan daha ya�l�, daha bitkin hisseden lord r�nleri s�yledi
ve bir me�e asa olas�l���n� uyand�rd�; sa�lam ve g��l�, yorgun ad�mlar�na yard�m
etmesi i�in.
"O�lum," diye f�s�ldad� h�z�nle, asaya yaslanarak. "Haplo, o�lum!"
57

D�RD�NC� BOLUM
OLUM KAPISI
�l�m Kap�s� yolculu�u korkun� bir yolculuktur -deh�et verici ikilemler zihne �yle
bir g��le �arpar ki, zihin kendinden ge�er. Haplo bir kez yolculuk s�ras�nda uyan�k
kalmaya �al�m�t�;1 o korkun� deneyimi hat�rlad�k�a h�l� �rperiyordu. Bilin�sizli�e
s��mamayan zihni bir ba�ka bedene s��ram�t�, en yak�n bedene -Alfred'in bedenine. O
ve Sartan bilin�lerini de�i�mi�ler, birbirlerinin en derin ya�am deneyimlerini
yeniden ya�am�lard�.
O zaman bir di�eri hakk�nda bir�eyler ��renmi�ti; hi�biri bir di�erini daha �nceki
gibi g�remezdi art�k. Haplo art�k kendisini �rk�n�n hayatta kalan son bireyi
sanman�n, yabanc�larla dolu bir d�nyada yaln�z olman�n ne demek oldu�unu biliyordu.
Alfred Labirent'te k�s�l� kalman�n nas�l bir �ey oldu�unu biliyordu.
"San�r�m art�k Alfred ilk elden biliyor," dedi Haplo, k�pe�inin yan�na otua�p, �l�m
Kap�s�'na girmeden �nce hep yapt��� gibi uyumaya haz�rlan�rken. "Zavall� herif.
H�l� hayatta oldu�undan ku�kuluyum. O ve yan�nda g�t�rd��� kad�n. Ad� neydi? Orla
m�yd�? Evet, buydu. Orla."
l Ate� Denizi, �l�m Kap�s� Serisinin 3 cildi
58

Kftosun EL�
K�pek Alfred'in ismi telaffuz edilince inledi, ba��n� Hap-lo'nun kuca��na koydu.
Haplo k�pe�in �enesini ka��d�. "San�r�m Alfred i�in dilenecek en iyi �ey h�zl� bir
�l�m olur."
K�pek i�ini �ekti ve sanki her an Alfred'in sendeleyerek g�vertede belirmesini
beklermi� gibi h�z�nl�, umutlu g�zlerle pencereden d�an bakt�.
R�n b�y�s� rehberli�inde, gemi Chelestra'n�n sular�n� arkada b�rakt� ve �l�m
Kap�s�'n� �evreleyen hava cebine girdi. Haplo yard�m ya da teselli vermeyen
d��ncelerden uyand�, b�y�n�n olmas� gerekti�i gibi i�lev g�sterip g�stermedi�ini,
gemisini bir arada tutup tutmad���n�, onu koruyup korumad���n�, onu �ne itip
itmedi�ini kontrol etti.
B�y�s�n�n pek az �ey yapt���n� g�r�nce olduk�a �a��rd�. Desenler, daha �nce
yapt���n�n aksine geminin d��na de�il i�ine i�lenmi�ti, ama bunun bir fark
yaratm�yor olmas� gerekiyordu. Tam tersine, aradaki fark� kapatmas� i�in daha fazla
�al��yor olmal�yd�lar. Kabin parlak mavi-k�rm�z� ��klarla ayd�nlanm� olmal�yd�, ama
kabinin i�i yaln�zca soluk, morumsu bir ��kla ��ld�yordu.
Haplo bir an panik dolu bir ku�ku ile m�cadele etti, sonra k���k denizalt�n�n i�ine
i�lenmi� r�n yap�s�n� dikkatle g�zden ge�irdi. Hi�bir kusur bulamad�, bulmayaca��n�
da biliyordu, ��nk� daha �nce bunu iki kere yapm�t�.
D�men kabininin penceresine seyirtti ve d�an bakt�. �l�m Kap�s�'n�, k���c�k bir
geminin s��amayaca�� kadar k���k olan o minik deli�i g�rebiliyordu... minik...
G�zlerini k�rp�t�rd�, ovu�turdu.
�l�m Kap�s� de�i�mi�ti. Haplo neden olabilece�ini bilemiyordu, bir an anlayamad�.
Sonra yan�t� buldu.
�l�m Kap�s� a��kt�.
59

Margaret Weis & Tracy Hickman


Kap�'n�n a��lmas�n�n fark yarataca�� akl�na gelmemi�ti. Ama yaratmal�yd�, elbette.
Kap�'y� ba�ta tasarlayan Sartanlar kendilerine di�er �� d�nyaya a��lan h�zl�, kolay
bir eri�im yolu sa�lam�lard�. Mant�kl�yd� ve Haplo bu kadar kal�n kafal� oldu�u
i�in, daha �nce d��nemedi�i i�in kendini azarlad�. Bo�una endi�elenmesine gerek
kalmazd�.
Ya da kalmaz m�yd� acaba?
D��nceler i�inde ka�lann� �att�. �l�m Kap�s�'na girmek daha kolay olabilirdi, ama
i�eride ne yapacakt�? Kap� nas�l kontrol ediliyordu? B�y�s� orada i�e yarayacak
m�yd�? Yoksa gemisi ba�lant� yerlerinden aynlacak m�yd�?
"K�sa s�re sonra t�m sorular�n yan�tlanacak," dedi kendi kendisine. "Geri d�nmen
m�mk�n de�il."
Endi�eyle k���k kabini ad�mlama iste�ine kar�� koydu ve dikkatini �l�m Kap�s�
�zerinde yo�unla�t�rd�.
Daha �nce bir b�ce�in bile i�inden ge�emeyece�i kadar k���k g�r�nen delik �imdi
b�y�k g�r�n�yordu. Art�k karanl�k ve korku uyand�ran giri�i ��k ve renklerle
doluydu. Haplo emin olam�yordu, arna di�er d�nyalardan g�r�nt�ler yakalad���n�
d��nd�. H�zl� izlenimler kafas�nda kayd� gitti, bir r�yada g�r�len imgeler gibi,
herhangi birinde yo�unla�mas�na izin vermeyecek �ekilde h�zla ilerlediler.
Pryan'�n sisli ormanlar�, Abarrach'�n eriyik kayadan nehirleri, Arianus'un s�z�len
adalar� h�zla g�zlerinin �n�nden ge�ti. Nexus'un yumu�ak, ��lt�l� alacakaranl���n�
da g�rd�. Bu soldu ve sonra Labirent'in sert, deh�et verici k�rl�klar� belirdi.
Sonra, k�sac�k bir s�re boyunca -o kadar h�zla yok olmu�tu ki, ger�ekten g�r�p
g�rmedi�ini merak etti- ba�ka bir yeri g�rd�, tan�mad��� tuhaf bir yer, �ylesine
g�zel, �ylesine huzur dolu bir yer ki, g�r�nt� yok olunca y�re�i burkuldu.
60

Kaosun EL�
Sersemleyen Haplo imgelerin h�zla birinden di�erine ge�mesini izledi. Akl�na
Pryan'da g�rd��� bir elf oyunca�� geldi1. �mgeler birbirini takip etmeye ba�lad�.
Tuhaf, diye d��nd� ve neden oldu�unu merak etti. �mgeler ayn� s�rayla zihninden
ge�tiler ve Haplo sonunda anlad�.
Ona bir se�enek, bir hedef veriliyordu. Nereye gitmek istiyordu?
Haplo nereye gitmek istedi�ini biliyordu. Yaln�z art�k oraya nas�l ula�aca��n�
bilmiyordu. �nceden, karar b�y�s�ne �r�lm� olurdu -olas�l�klar� ara�t�r�r ve bir
yer se�erdi. B�yle bir karar� vermesi i�in gerekli r�n yap�s� karma��kt�, kurulmas�
son derece g��t�. Lordu anahtar� ��renene kadar, Sartan kitaplar�n�2 inceleyerek
saatler harcam�t�. Sonra, bunu Haplo'ya ��retmek i�in Sartan dilini Patryn diline
�evirerek ek zaman harcam�t�.
�imdi her �ey de�i�mi�ti. Haplo Kap�'ya gittik�e yakla��yordu, gemisi gittik�e daha
h�zl� hareket ediyordu ve onu nas�l kontrol edece�i hakk�nda en ufak bir fikri bile
yoktu.
"Basitlik," dedi kendi kendine, y�kselen panikle m�cadele ederken. "Sartanlar bunu
basit, yolculuk etmesi kolay yapm� olmal�lar."
�mgeler gittik�e daha h�zl� d�nerek, yine g�zlerinin �n�nden ge�ti. R�yadaym� gibi,
korkun� bir d�me duygusuna kap�ld�. Pryan'�n ormanlar�, Arianus'un adalar�,
Chelestra'n�n su-
1 Ku�kusuz bir elf "kaleydeskopu" Bo�, ah�ap bir silindirin i�inden bak�l�r Si
lindirin sonunda de�i�ik renklerde camdan olu�an bir cam top vard�r Top
d�nd�r�ld��� zaman cam par�alar bir araya gelerek de�i�ik �ekiller olu�turur
ve silind�den g�r�lebilir
2 Xar Nexus'ta de�i�ik konularda yaz�lm� Sartan kitaplar�ndan k���k bir k�
t�phane buldu. ��erdi�i konular �unlard�: Kopar�l�'�n tarihi, d�rt d�nyan�n ek
sik bir tasviri, �l�m Kap�s�'nda nas�l yolculuk edilece�ine ili�kin detaylar. Ki
taplar Sartan r�n dilinde yaz�lm�t� Xar bu dili okumay� ��rendi -y�llar�n� alan
zorlu bir i�ti bu.
fcl

Margaret Weis & Tracy Hickman


lan, Abarrach'�n lavlan -hepsi �evresinde, alt�nda d�n�yordu. Kendini kontrol
edemiyordu, imgelerin i�ine d��yordu. Ne-xus'�n alacakaranl���...
Haplo �aresizce o imgeye yap�t�, ona tutundu, zihnini ona kilitledi. Nexus'u
d��nd�, onu hat�rlad�, alacakaranl�k ormanlar�n�n, d�zenli caddelerinin, halk�n�n
imgelerini �a��rd�. Yo�unla�mak ve deh�et verici, d�nen kaos manzaras�n� d�ar�da
b�rakmak i�in g�zlerini kapatt�.
K�pek havlamaya ba�lad�. Bir uyar� havlamas� de�ildi bu, heyecan ve tan�ma
havlamas�yd�.
Haplo g�zlerini a�t�. Gemi huzur i�inde asla y�kselmeyen, asla batmayan bir g�ne�in
ayd�nlatt��� alacakaranl�k topraklar�n�n �zerinde u�uyordu.
Eve gelmi�ti.
Haplo zaman harcamad�. Gemiden inince, rapor vermek i�in do�rudan lordunun orman�n
i�indeki konutuna gitti. H�zla dalg�n dalg�n y�r�yordu, d��ncelere dalm�t�,
�evresine pek az dikkat ediyordu. Nexus'tayd�, art�k onun i�in tehlike olmayan bir
yerde. Bu y�zden, d��ncelerinden k�pe�in �fkeli h�rlamas�yla uyan�nca olduk�a
�a��rd�.
Patryn i�g�d�yle derisindeki desenlere bakt� ve hayret i�inde, hafif, mavi bir
��lt� yayd�klar�m g�rd�.
�n�ndeki patikada birisi vard�.
Haplo elini ba��na koyarak k�pe�i susturdu, �zerindeki desenler her an daha da
parlakla�an bir eldi bu. Derisine i�-
Haplo ��yle yazar: "Sartanlann kitaplar� bizi hayran b�rakmak i�in geride
b�rakt���n� varsayd�k, bizim onlar� okumay� ��renecek ve kullanacak sabr�m�z ve
arzumuz olmayaca��n� d��nmeden. Ama �imdi, Bir zamanlar Labirent'te Sananlar�n da
oldu�unu bildi�imden, yan�lm� olabilece�imizi d��n�yorum Belki de Labirent'ten
ka�an ilk ki�i Xar de�ildi. Belki de bir Sartan ka�t� ve bu kitaplar� bizim i�in
de�il, onu takip edece�ini umdu�u halk� i�in yazd�"
62

KAOSUH EL�
lenmi� r�nler ka��n�yor, yan�yordu. Haplo k�p�rdamadan patikada bekledi.
Saklanman�n faydas� yoktu. Ormandaki her ne ise, onu g�rm�, i�itmi�ti. Bekleyecek
ve lordunun malik�nesinin d��nda bekleyen tehlike her ne ise bulacak ve gerekirse
halledecekti.
K�pe�in h�rlamas� g��s�nde g�mb�rdedi. Bacaklar� gerildi, ensesindeki t�yler
dikildi. G�lgeli �ekil saklanmaya zahmet etmeden yakla�t�, ama g�r yapraklardan
s�zan ��k havuzlar�ndan ka��nmaya �zen g�steriyordu. �ekil bir erke�in �ekline ve
y�ksekli�ine sahipti, bir erkek gibi hareket ediyordu. Ama bir Patryn de�ildi.
Haplo'nun savunma b�y�s� kendi t�r�nden birine kar�� asla bu tepkiyi vermezdi.
Merak� artt�. Herhangi bir d�man�n Nexus'ta bulunmas� fikri kabul edilemezdi. �lk
d��ncesi Samah olmu�tu. Sartan Konseyi'nin ba�� �l�m Kap�s�'na girmi�, buran�n
yolunu mu bulmu�tu? M�mk�nd�, ama olas� de�ildi. Samah'�n gelece�i son yer buras�
olurdu! Ama Haplo ba�ka olas�l�k d��nemiyor-du. Yabanc� yakla�t� ve Haplo hayretle,
korkular�n�n yersiz oldu�unu g�rd�. Adam bir Patryndi.
Haplo onu tan�mad�, ama bu s�rad�� de�ildi. Haplo bir s�redir uzaktayd�. Bu s�rada
lordu Labirent'ten pek �ok Patryn kurtarm� olmal�yd�.
Yabanc� bak�lar�n� kald�rmad�, Haplo'ya g�zkapaklar�n�n alt�ndan bak�lar
f�rlat�yordu. Sert, k�sa bir ba� sallamas� ile selam verdi -yaln�z ve g�steri�siz
bir halk olan Patrynler aras�nda bu ola�and�- ve konu�madan yoluna devam edecekmi�
gibi g�r�nd�. Haplo'nun aksi y�n�ne gidiyordu, lordun konutundan uzakla��yordu.
Normalde Haplo k�sa bir ba� sallamas� ile kar��l�k verir, sonra yabanc�y� unuturdu.
Ama derisindeki desenler ka��n�yor,
63

Margaret Weis & Tracy Hickman


kar�ncalan�yor, onu neredeyse ��lg�na �eviriyordu. Mavi ��lt�lar� g�lgeleri
ayd�nlat�yordu. Di�er Patryn'in d�vmeleri de�i�memi�, karanl�k kalm�t�. Haplo
yabanc�n�n ellerine bakt�. Bu d�vmelerde tuhaf olan bir �ey vard�.
Yabanc� Haplo ile ayn� hizaya gelmi�ti. Haplo k�pe�i tuttu, heyecanl� hayvan�
s�r�klemek zorunda kald�, aksi halde adam�n bo�az�na atlayacakt�. Bir ba�ka
tuhafl�k.
"Bekle!" diye seslendi Haplo. "Bekle, bay�m. Seni tan�m�yorum, de�il mi? Ad�n ne?
Kap�n ka�?"'
Haplo'nun sorusu anlams�zd�, ne sordu�unun fark�nda bile de�ildi. Yaln�zca adam�n
ellerine, kollar�na ve �zerlerine i�lenmi� desenlere yak�ndan bakmak istiyordu.
"Yan�l�yorsun. Tan�t�k," dedi yabanc�, tan�d�k gelen bir t�slama ile.
Haplo sesi nerede duydu�unu hat�rlayam�yordu ve bunu d��nmek i�in kafas� �ok
me�guld�. Adam�n ellerindeki ve kollar�ndaki desenler sahteydi; bir Patryn
�ocu�unun bile �izmeyece�i anlams�z karalamalard�. Her bireysel desen do�ru bir
�ekilde olu�turulmu�tu, ama birbirlerine uymuyorlard�.
Adam�n kollar�ndaki d�vmeler g��, savunma, iyile�tirme r�nleri olmal�yd�. Bunun
yerine anlams�z, karma��k �ekiller vard�. Haplo'nun akl�na aniden Abarrach'taki
Sananlar�n oyna- -d�klan r�n ta�� oyunu ve masaya rastgele at�lan r�nler geldi. Bu
yabanc�n�n r�nleri de derisinin �zerine rastgele dizilmi�ti.
Haplo �ne atlad�, sahte Patryn'i yakalamaya, onun kim ol-
1 Bir Patryn'in Labirent'te ge�ti�i kap�lara at�fta bulunuluyor. Ge�ti�i Kap�
say�s�, bir ki�inin nas�l bir ya�ara s�rd���ne ili�kin ger�e�e olduk�a yak�n bir
fikir verir. �rne�in bir Konak��, bir Ka�a�a g�re daha az Kap� ge�er Nexus Lordu,
bir ki�inin bedenine i�lenen r�nler ile devirleri birle�tirerek Labirent'te bulunan
bir Patrynin ger�ek ya��n� bulmak i�in, s�n�fland�rma s�recini ya� ba�lam�nda
standartla�t�rm�t�r.
Haplo'nun sordu�u soru, bir menschin bir di�erine i�ini sormas�na e� say�labilir
64
Kaosun EL�
d���n�, neden burada casusluk yapt���n� anlamaya niyetlenerek ellerini uzatt�.
Elleri havada kapand�.
Dengesini kaybeden Haplo sendeledi, ellerinin ve dizlerinin �zerine d�t�. Hemen
aya�a kalkt�, her y�ne bakt�.
Sahte Patryn g�r�n�rde yoktu. Tek bir iz b�rakmadan yok olmu�tu. Haplo k�pe�e
bakt�. Hayvan inledi, her taraf� �rper-di.
Haplo'nun i�inden de ayn�s�n� yapmak ge�ti. Y�reksizce patikan�n �evresindeki
a�a�lar�, �al�lar� ara�t�rd�, hi�bir �ey bulamayaca��n� biliyordu, ne bulmay�
istedi�inden emin de�ildi. Her ne idiyse, gitmi�ti. Kollar�ndaki desenler solmaya
ba�lam�t�, uyar�c� yanma hissi serinlemi�ti.
Haplo daha fazla zaman harcamadan yoluna devam etti. Bu gizemli kar��la�ma acele
etmesi i�in daha fazla sebep yaratm�t�. G�r�n�e g�re, yabanc�n�n belirmesi ve �l�m
Kap�s�'n�n a��lmas� rastlant� de�ildi. Haplo art�k sesi nerede duydu�unu
hat�rlam�t�, nas�l unutmu� olabilece�ini merak ediyordu.
Belki de unutmak istemi�ti.
En az�ndan art�k yabanc�ya bir isim verebiliyordu.

BE��NC� B�L�M
NEXUS
"Y�lanlar, lordum," dedi Haplo. "Ama bizim bildi�imiz y�lanlardan de�il. Bunlarla
kar��la�t�r�ld���nda Labirent'teki en �l�mc�l y�lan bir solucandan ba�ka bir �ey
de�il! Bunlar ya�l�, insano�lu kadar ya�l�, san�nm. Y�llar�n bilgisine ve
kurnazl���na sahipler. Ve g��leri var, lordum, engin bir g�� ve... ve...." Haplo
durdu, teredd�t etti.
"Ne ne, o�lum?" diye cesaretlendirdi onu Xar nazik�e.
"Kadir-i mutlak," diye yan�t verdi Haplo.
"Her �eye g�c� yeten bir g�� m�?" diye d��nd� Xar. "Ne dedi�ini biliyor musun,
o�lum?"
Haplo sesteki uyar�y� fark etti.
D��ncelerine, fikirlerine, ��kar�mlar�na dikkat et, o�lum, diye uyar�yordu ses.
Ger�eklerine, yarg�lar�na dikkat et. ��nk� bu kadir-i mutlak� kabullenerek, onu
benden y�kse�e yerle�tiriyorsun.
Haplo dikkat ediyordu. Uzun s�re yan�t vermeden, lordun odas�n� �s�tan ate�e
bakarak oturdu, ��klar�n�n ellerine ve kollar�na i�lenmi� desenlerde oyna�mas�n�
izledi. Sahte Patryn'in kollar�ndaki r�nleri g�rd� yine: kaos dolu, anla��lmaz,
anlams�z, d�zensiz. Bu g�r�nt�, Draknor'daki y�lan yuvas�nda his-

Kaosun EL�
setti�i i� burkucu, fel� edici korkuyu tekrar ya�att�.
"Daha �nce hi� b�yle hissetmedim," dedi aniden, kafas�ndaki d��nceleri y�ksek sesle
telaffuz ederek.
Haplo'nun zihinsel ak��n�n ortas�nda gelmesine ra�men Xar anlad�. Lord her zaman
anlard�.
"Korku, karanl�k bir deli�e s�r�nmek istememe yol a�t�, lordum. K�vr�l�p orada
gizlenmek istedim. Korkuyordum... kendi korkumdan. Anlayam�yordum, onu
altedemiyordum."
Haplo ba��n� sallad�. "Ve ben korkunun i�inde do�dum, i�inde b�y�d�m. Labirent'te.
Fark nedir, lordum? Anlam�yorum."
Kar yan�t vermedi, k�p�rdamadan sandalyesinde oturmaya devam etti. Sessiz, dikkatli
bir dinleyiciydi. Asla duygular�n� g�stermezdi, dikkati asla da��lmaz, ilgisi daima
konu�an�n �zerinde yo�unla��rd�. Bu kadar nadir bir t�r dinleyici ile konu�anlar,
hevesle, s�k s�k da dikkatsizce konu�urlar. D��nceleri ne s�yledikleri �zerinde
yo�unla��r, dinleyen ki�i �zerinde de�il. Ve b�ylece Xar, b�y� g�c�yle, genellikle
telaffuz edilen kadar telaffuz edilmeyeni de duyar. Lordun bo� kuyusuna zihinlerini
bo�alt�rlar.
Haplo yumru�unu s�kt�, desenlerin p�r�zs�zce, korurcas�-na elindeki deride
gerilmesini izledi. Kendi sorusunu yan�tlad�.
"Labirent'in altedilebilece�ini biliyordum," dedi yumu�ak bir sesle. "Fark bu,
lordum, de�il mi? Orada �lece�imi sand���m anda bile, �l�m an�mda ac� bir zafer
hissettim. Onu altet-meye yakla�m�t�m. Ve ben ba�ar�s�z olsam da, arkamdan ba�-
kalan gelecek ve ba�aracakt�. T�m g�c�ne ra�men, Labirent zarar g�rebilen bir
�eydi."
Haplo ba��n� kald�rd�, Xar'a bakt�. "Sen bunu kan�tlad�n,

Margaret Weis & Tracy Hickman


lordum. Sen onu yendin. Tekrar tekrar yendin onu. Sonunda ben de yendim. Yard�m
alarak." Elini uzatt�, k�pe�in ba��n� ka��d�.
Hayvan ayaklar�n� dibinde, ate�in s�cak ��lt�s�n�n alt�nda kestiriyordu. Zaman
zaman g�zleri parlak bir yank halinde a��l�yor, bak�lar�n� Xar'a dikiyordu.
Yaln�zca kontrol ediyorum, der gibiydi k�pek.
Haplo oturdu�u yerden k�pe�in dikkatli, ihtiyatl� n�betini fark etmedi. Ama
kar��s�nda oturan Xar fark etmi�ti.
Haplo yine sustu, ate�e bakt�, y�z ifadesi sert ve karanl�kt�. Devam etmesine gerek
yoktu. Xar tamamen anl�yordu.
"Bu g�c�n altedilemeyece�ini s�yl�yorsun. �yle mi, o�lum?"
Haplo huzursuzca, rahats�zca k�p�rdand�. Lorduna endi�eli bir bak� f�rlatt�, sonra
bak�lar�n� ate�e �evirdi. Y�z� k�zard�, elleri a��ld�, sonra sandalyenin kolu
�zerinde kapand�.
"Evet, lordum. S�yledi�im bu." Yava� yava�, a��r a��r konu�tu. "Bu k�t� g�c�n
kontrol alt�na al�nabilece�ini, durdurulabilece�ini, geriletilebilece�ini
d��n�yorum. Ama asla yenilemez, asla tam anlam�yla yok edilemez."
"Bu kadar g��l� olmam�za ra�men biz, halk�m�z taraf�ndan yap�lamaz, �yle mi?" Xar
soruyu �l�ml� bir �ekilde sormu�tu. �tiraz etmemi�, yaln�zca biraz daha bilgi
istemi�ti.
"Biz yapamay�z, lordum. Ne kadar g��l� olsak da." Haplo kafas�ndan ge�en bir
d��nceye g�l�msedi, alayc� bir g�l�msemeydi bu.
Nexus Lordu bunun kar��s�nda �fkelendi, ama kay�ts�z bir g�zlemci gibi, y�z ifadesi
�nceki kadar sakin ve durgun kald�. Haplo fark etmedi, karard�k d��ncelere
dolanm�t�. Ama konu�malar�n� bir ki�i daha izliyordu, kulak misafiri oluyordu.
68

Kaosun EL�
Ve bu ki�i kay�ts�z bir g�zlemci de�ildi. Lordun ne d��nd���n� �ok iyi biliyordu.
Karanl�k bir odada gizlenen ve lordu delicesine seven bu ki�i, bu y�zden adam�n
y�z�nden ge�en her ifadeyi ar�layabiliyordu. G�r�lmeyen izleyici �imdi ate� ����n�n
alt�nda Xar'�n g�zlerinin k�s�ld���n�, Xar'�n aln�ndaki k�n��k a�daki baz�
�izgilerin hafif�e karard���n� g�rd�. G�r�lmeyen g�zlemci lordun �fkelendi�ini,
Haplo'nun bir hata yapm� oldu�unu anlad� ve izleyici bu bilgiyi sevin�le kar��lad�.
�zleyici o kadar sevinmi�ti ki bu d��nce ile yerinde k�vrand� ve sonu� olarak
�zerinde oturdu�u tabure yere s�rt�n-d�. K�pe�in ba�� hemen kalkt�, kulaklan
dikildi.
�zleyici yerinde dondu. K�pe�i tan�yordu, onu hat�rl�yor, ona sayg� duyuyordu. Onu
istiyordu. Bir daha k�p�rdamad�, nefesini tutarak bekledi, nefes al�rsa kendini ele
verece�inden korkuyordu.
Ba�ka bir �ey i�itmeyen k�pek g�r�n�e g�re sesin bir fareye ait oldu�u sonucuna
vard� ve huzursuz uyuklamas�na geri d�nd�.
"Belki de," dedi Xar kay�ts�zca, eliyle k���k bir hareket yaparak, "bu 'kadir-i
mutlak g�c�' Sananlar�n yenebilece�ini d�-��n�yorsundur."
Haplo ba��n� sallad�, ate�in �lmekte olan alevlerine bakt�. "Hay�r, lordum. Onlar
da k�r, t�pk�..." S�zlerine h�kim oldu, s�ylemek �zere oldu�u �eyden korktu.
"...t�pk� benim gibi," diye bitirdi Xar kuru bir sesle.
Haplo h�zla bak�lanm kald�rd�, yanaklanndaki k�zart� karard�. D��nceyi geri
�a��rmak, onu reddetmek i�in �ok ge�ti. A��klamaya �al�mas�, adil bir cezadan
ka��nmak i�in s�zlanan bir �ocuk gibi g�r�nmesine sebep olacakt�.

Margaret Weis & Tracy H�ckman


Haplo aya�a kalkt�, yerinde kal�p ona karanl�k, anla��lmaz bak�larla bakan Nexus
Lordu ile y�zle�ti.
"Lordum, ben k�rd�m. Ve d�manlar�m�z da �yle. Hepimizi ayn� �ey k�rle�tirdi: nefret
ve korku. Y�lanlar -ya da hangi g�c� temsil ediyorlarsa- bundan faydaland�lar.
G��lendiler. '�l�m bizim etimiz ve suyumuz,' dediler. Ve �imdi �l�m Ka-p�s�'na
girdiklerine g�re, etkilerini d�rt d�nyan�n tamam�na yayacaklar. Kaos istiyorlar,
kan d�k�lmesini istiyorlar. Bizim sava�a girmemizi istiyorlar, lordum!"
"Ve bu y�zden sava�a girmememizi tavsiye ediyorsun, �yle mi, Haplo? Halk�m�za
y�zy�llar boyunca �ektirilen ac�lar�n intikam�n� almayal�m, diyorsun, �yle mi?
Ebeveynlerimizin �ld�r�lmesinin �c�n� almayal�m. Labirent'i altedip, h�l� i�inde
k�s�l� kalm� olandan kurtarmayal�m, �yle mi? Samah'a, b�rakt��� yerden devam etmesi
i�in izin mi verece�iz? Bunu yapacakt�r, biliyorsun, o�lum. Ve bu sefer, bizi
hapsetmeyecektir. Ona f�rsat verirsek bizi yok edecektir! Buna izin vermemizi mi
tavsiye ediyorsun, Haplo?"
Haplo lorduna bakarak �n�nde durdu.
"Bilmiyorum, lordum," dedi k�nk bir �ekilde, yumruklar�n� s�k�p a�arak.
"Bilmiyorum."
Xar i�ini �ekti, bak�lar�n� indirdi, ba��m eline yaslad�. �f-kelense, ba��np
�a��rsa, su�lasa ve tehdit etse Haplo'yu kaybedecekti.
Xar hi�bir �ey s�ylemedi, i�ini �ekmekten ba�ka bir �ey yapmad�.
Haplo dizlerinin �zerine ��kt�. Lordunun elini yakalayarak dudaklanna g�t�rd�,
g��s�ne bast�rd�. "Baba, g�zlerinde in-cinmi�lik ve hayal k�nkb�� g�r�yorum. Seni
incittiysem beni affet. Ama huzurunda oldu�um son seferde, Chelestra'ya do�-
70

Kaosun EL�
ru yola ��kmadan �nce, bana kurtulu�umun sana do�ruyu s�ylemekte yatt���n�
g�sterdin. Bunu yapt�m, baba. Zay�fl���m� sana g�stermek beni utand�rsa da, sana
ruhumu a�t�m.
"Tavsiyede bulunmuyorum, lordum. Ben h�zl� d��n�r�m, h�zl� hareket ederim. Ama
bilge de�ilim. Sen bilgesin, baba. Bu b�y�k ikilemi sana getirmemin sebebi bu.
Y�lanlar burada, baba," diye ekledi Haplo sert ve karanl�k bir sesle. "Buradalar.
��lerinden birini g�rd�m. Bizim halk�m�zdan birinin k�l���n-dayd�. Ama ne oldu�unu
anlad�m."
"Bunun fark�nday�m, Haplo." Xar elini tutan eli kavrad�.
"Biliyor musun?" Haplo topuklar�n�n �zerine oturdu, y�z� �a�k�nl�k doluydu,
ihtiyatl�yd�.
"Elbette, o�lum. Bilge oldu�umu s�yledin, ama �ok zeki olmad���m� d��n�yor
olmal�s�n," dedi Xar bir miktar sertlik ile. "Kendi topraklanmda ne olup bitti�ini
bilmedi�imi mi sand�n? Y�lan'la kar��la�t�m ve onunla konu�tum, hem d�n gece, hem
de bug�n."
Haplo sessizce, bir �ey s�yleyemeden bakakald�.
"S�yledi�in gibi, g��l�." Xar �vg�y� y�ceg�n�ll�l�kle bah�etti. "Etkilendim. Biz
Patrynler ile bu yarat�klar aras�nda bir sava� ilgin� olurdu, ama kimin muzaffer
��kaca��ndan ku�kum yok. Ama b�yle bir sava�tan korkmamal�s�n. Asla
ger�ekle�meyecek, o�lum. Y�lanlar bu sava�ta bizim yan�m�zda. Bana sadakatlerini
bildirdiler. �n�mde e�ildiler ve bana Efendi dediler."
"Bana da �yle dediler," dedi Haplo al�ak sesle. "Ve bana ihanet ettiler."
"Ama o sendin, o�lum," dedi Kar ve bu sefer �fkesini hem g�r�len, hem de g�r�lmeyen
izleyiciler fark etti. "Bu sefer benim �n�mde e�ildiler."

Margaret Weis & Tracy Hickman


K�pek havlayarak aya�a f�rlad� ve dik dik �evresine bak�nd�.
"Sakin ol, o�lum," dedi Haplo dalg�n dalg�n. "Yaln�zca r�ya g�rd�n."
Xar hayvana ho�nutsuzlukla bakt�. "O yarat�ktan kurtuldu�unu san�yordum."
"Geri geldi," diye yan�t verdi Haplo endi�e ve huzursuzlukla. Lordunun yan�nda diz
��kt��� yerden aya�a kalkt� ve g�r�menin sona erdi�ini d��n�yormu��as�na ayakta
kald�.
"Tam olarak de�il. K�pe�i sana birisi getirdi, de�il mi?" Xar aya�a kalkt�.
Uzun boylu bir adam olan Xar, Haplo ile ayn� boyda, muhtemelen fiziksel a��dan ayn�
g��teydi, ��nk� Xar ya��n�n bedenini yumu�atmas�na izin vermemi�ti. B�y� yetene�i
konusunda Haplo'yu a��yordu. Xar bir kez, onunla konu�tu�unda, Haplo, lorduna yalan
s�yledi�i zaman, gen� Patryn'i par�a par�a etmi�ti. Xar Haplo'yu o zaman
�ld�rebilirdi, ama lord onun ya�amas�na izin vermeyi tercih etmi�ti.
"Evet, lordum," dedi Haplo. Bak�lar�n� k�pe�e, oradan yere indirdi. "Onu bana
birisi getirdi."
"Alfred isimli Sartan m�?"
"Evet, lordum," diye yan�t verdi Haplo sessizce.
Xar i�ini �ekti. Haplo i� �eki�i duydu, g�zlerini kapatt�, ba��n� e�di. Lord elini
gen� adam�n omzuna koydu.
"O�lum, aldat�ld�n. Her �eyi biliyorum. Y�lanlar bana anlatt�. Sana ihanet
etmediler. Tehlike i�inde oldu�unu g�rd�ler, sana yard�m etmeye �al�t�lar. Sen
onlara kar�� geldin, onlara sald�rd�n. Kendilerini savunmaktan ba�ka �areleri
yoktu..."
"Mensch �ocuklar�na kar�� m�?" Haplo ba��n� kald�rd�, g�zleri k�v�lc�mland�.
72

Kfiosvn EL�
"�ok yaz�k, o�lum. K�zdan ho�land���n� s�ylediler. Ama itiraf etmelisin, menschler
her zaman davrand�klar� gibi davrand�lar: kay�ts�zca, aptalca, d��ncesizce. �ok �ey
istediler, anlamad�klar� i�lere bula�t�lar. Sonunda, senin de iyi bildi�in gibi,
ejderler affedici davrand�. Menschlerin �arlaman altetmesine yard�m ettiler."
Haplo ba��n� sallad�, bak�lar�n� lordundan k�pe�e �evirdi.
Xar'�n ka�lan daha beter �at�ld�. Haplo'nun omzundaki eli kavray��n� s�k�la�t�rd�.
"Sana son derece ho�g�r�l� davrand�m, o�lum. Baz�lar�n�n fantastik, metafizik
spek�lasyonlar olarak isimlendirece�i �eyleri sab�rla dinledim. Beni yanl� anlama,"
diye ekledi, Haplo konu�acak gibi olunca. "Bu d��nceleri bana getirdi�in ve benimle
payla�t���n i�in memnun oldum. Ama ku�kular�n� ve sorular�n� yan�tlad�ktan sonra
-ki bunu yapt���ma inan�yorum- yanl� d��nmeye devam etti�ini g�rmek beni memnun
etmiyor.
"Hay�r, o�lum. B�rak bitireyim. Bilgeli�ime, yarg�lanma g�vendi�ini s�yl�yorsun. Ve
bir zamanlar yaln�zca bunlara g�venirdin, Haplo. �imdiye kadar tatmin edici bir
�ekilde yyerine getirdi�in g�revler i�in seni se�memin sebebi bu. Ama h�l� bana
g�veniyor musun, Haplo? Yoksa bir ba�kas�na g�venmeye mi ba�lad�n?"
"E�er Alfred'i kastediyorsan, lordum, yan�l�yorsun!" diye h�hlad� Haplo
horg�r�rcesine ve eliyle h�zl� bir olumsuzlama hareketi yapt�. "Zaten �imdiye kadar
�oktan yok olmu�tur. Muhtemelen �lm�t�r."
Uzun dakikalar boyunca ate�e, k�pe�e, ya da her ikisine birden bakarak durdu. Sonra
aniden, kararl�l�kla ba��n� kald�rd�, do�rudan Xar'a bakt�.
"Hay�r, lordum, bir ba�kas�na g�venmiyorum. Sana �ad�-

Margaret Weis & Tracy Hickman


��m. Sana gelmemin ve bu bilgiyi getirmemin sebebi bu. Yan�ld���m�n kan�tlanmas�
beni yaln�zca memnun eder!"
"�yle mi, o�lum?" Xar Haplo'yu sorgularcas�na inceledi.
G�rd�klerinden tatmin olmu� g�r�nen lord gev�eyip g�l�msedi, sevgiyle Haplo'nun
omzuna bir �aplak att�. "M�kemmel. Senin i�in yeni bir g�revim var. Art�k �l�m
Kap�s� a��k ve Sartanlar varl���m�z�n fark�nda oldu�una g�re, h�zla hareket
etmeliyiz, niyetlendi�imden daha b�y�k bir h�zla. K�sa s�re sonra Abarrach'a gitmek
�zere buray� terk edece�im. Orada �l��a�mc�l�k sanat�n� inceleyece�im..."
Durdu, Haplo'ya keskin bir bak� f�rlatt�. Gen� Patryn'in y�z ifadesi de�i�medi; bu
plana herhangi bir itirazda bulunmad�. Xar devam etti.
"Umdu�umun aksine, bir ordu olu�turacak kadar �ok say�da Patrynimiz yok. Ama bizim
i�in sava�acak �l� ordular�m�z olursa, o zaman kendi halk�m�z� bo�a harcamaya gerek
kalmaz. Bu y�zden Abarrach'a gitmem �art, hemen gitmem �art, ��nk� ben �l� �a��rma
sanat�na h�kim olmadan �nce uzun uzun �al�mam gerekti�ini bilecek kadar bilgeyim"
-s�zc��� kuru bir sesle vurgulad�.
"Ama bu yolculuk bir sorun yarat�yor. Abarrach'a gitmeliyim, ama ayn� zamanda
Bane'in Arianus'a, g�k d�nyas�na d�nmesi de �art. Men�elilerin Y�ks�-diksi ad�n�
verdikleri makineye.
"Raporunda, Haplo, Sartanlar�n b�rakt��� kay�tlar�n onlar�n Y�ks�-diksi'yi
Arianus'un y�zen adalar�n�n s�ralanmas� i�in yap-t�klann� g�sterdi�ini ifade
etmi�tin."
Haplo ba��n� sallad�. "Yaln�zca adalar� s�raya dizmeyecek, lordum, �u anda kuru ve
�orak olan yerlere bir su gayzeri f�k�rtacak."
74

KAOSUH EL�
"Her kim makineye h�kim olursa, suya da h�kim olacak. Ve her kim suya h�kim olursa,
�lmemek i�in ona ihtiyac� olanlara da h�kim olur."
"Evet, lordum."
"Sen Arianus'u terk ederken politik durumun nas�l oldu�unu benim i�in bir daha
anlat."
Xar ayakta kald�. �zetin k�sa olmas� gerekti�i a��kt� ve muhtemelen �zet, lorddan
�ok Haplo'nun faydalanmas� i�indi. Xar Haplo'nun raporunu defalarca okumu�tu,
ezberden biliyordu. Ama Haplo Arianus'tan sonra �� d�nya daha ziyaret etmi�ti.
Teredd�tle, hat�rlamaya �al�arak konu�tu.
"C�celer -Arianus'ta Geg olarak bilinirler- a�a��da, Maelst-rom'um i�indeki
adalarda ya��yorlar. Makineyi �al�t�ran, daha do�rusu ona hizmet eden onlar, ��nk�
makine kendi kendine �al��yor. Elfler makinenin, Arianus'un Orta �lem'inde bulunan
imparatorluklar� i�in su sa�layabilece�ini ��rendi. Orta �lem'de ya�ayan ne
insanlar ne de cifler, k�talar�n�n delikli yap�s� y�z�nden su biriktirebiliyorlar.
"Elfler b�y�l� ejder gemileri ile al�ak �lemlere yolculuk yap�yor, c�celerden su
al�yor, kar��l���m gereksiz �v�r z�v�rlar ve elf krall�klar�n�n istemedi�i ��plerle
�d�yorlard�. Limbeck isimli bir c�ce ciflerin halk�n� nas�l s�m�rd���n� ke�fetti.
�imdi halk�n�, s�yledi�in gibi su almalar�n� engelleyerek elf imparatorlu�una kar��
isyana g�t�r�yor -ya da en az�ndan ben oradan ayr�l�rken �yleydi.
"Elflerin ba�ka sorunlar� da var. S�rg�n edilmi� bir prens �u anda g�� sahibi olan
zalim rejime kar�� ba�latt��� isyan� y�netiyor. G��l� bir kral ve krali�e
taraf�ndan y�netilen insanlar da elf h�km�ne kar�� birle�iyor ve m�cadele ediyor."
"Kaos i�inde bir d�nya," dedi Xar tatminle.
75

Margnret We�s & Tncy H�kmin


'Evet, lordum," diye kar��l�k verdi Haplo, y�z� k�zararak ve bunun belki de,
Patrynler d�nyalar�n kaosa s�r�klenmesini istedi�i i�in, daha �nce s�ylenen s�zleri
hat�rlatan ince bir paylama olup olmad���n� merak ederek
"�ocuk Bane Ar�anus'a gen d�nmeli, diye tekrarlad� Kar "Sartanlar gen donup sahip
��kmadan �nce Y�ks�-d�ks�'y� ele ge�irmemiz ya�amsal �neme sahip Bane ve ben
makineyi uzun uzun inceledik Bane Y�ks�-d�ks� yi �al�t�racak, adalar�n dizilmesi
surecini ba�latacak Ku�kusuz bu men�elilerin ya�amlar�n� daha da rahats�z k�lacak,
deh�et ve pani�e sebep olacak Bu karga�an�n ortas�nda, ben birliklerimle beraber
An-anus'a gelece�im ve d�zen sa�layaca��m Bana kurtar�c� g�z�yle bakacaklar"
Xar omuzlar�n� s�lkt� "Ar�anus u -g�c�me yenik d�ecek ilk d�nyay�- fethetmek kolay
olacak '
Haplo bir soru soracak oldu, durdu, kendine h�kim oldu Dalg�n dalg�n, ��ldayan
k�zlere bakt�
"Nedir, o�lum'" diye sordu Xar nazik�e "�zg�rce konu� Ku�kular�n var Nedir onlar''
"Y�lanlar, lordum Y�lanlar ne olacak''
Xar dudaklar�n� birbirine bast�rd� G�zleri korkutucu bir �ekilde k�s�ld� Uzun,
ince, g��l� ellen arkas�nda kavu�tu ve varl���n� s�k�nete kavu�turan bir �ember
olu�turdu Nadiren bu kadar �fkelenirdi
Y�lanlar ben ne s�ylersem onu yapacak Sen de �yle, Haplo T�m kullar�m da �yle '
Sesini y�kseltmemi�, tonunu de�i�tirmemi�ti Ama arka odadaki g�r�nmeyen izleyici
taburesinin �zerinde titredi ve buzuldu ya�l� adam�n s�n�r� alt�nda eriyen kendisi
olmad��� i�in minnettard�

KAOSUFI ELI
Haplo lordunu sinirlendirdi�ini biliyordu Bir ceza zaman� geldi akl�na Eh i�g�d�yle
kalbinin �zerindeki �s�m runune gitti -t�m buyu g�c�n�n ba�lang�c� ve kayna��na,
�emberin ba�lang�c�na
Xar aniden �ne e�ildi ve elim Haplo'nun elinin �zerine koydu, ya�l�, bo�um bo�um
elini Haplo'nun y�re�inin �zerine koydu
Patryn �rk�ld�, k�sa bir nefes �ekti, ama bunun d��nda k�p�rdamad� G�r�nmeyen
izleyici di�lerim g�c�rdatt� Haplo'nun d���n� izlemekten �ok zevk al�yorsa da, onun
lorduna yak�nl��� ac� bir k�skan�l�k ya�at�yordu ona -izleyicinin asla payla�ma
umudu ta��mad��� bir yak�nl�k
"Beni affet, baba," dedi Haplo k�saca, vakar ile, korku ve de�il i�ten bir
pi�manl�kla konu�arak "Seni hayal k�r�kl���na u�ratmayaca��m Emrin nedir'"
"�ocuk Bane'e Ar�anus'a giderken e�lik edeceksin Oraya var�nca Y�ks�-d�ks�'y�
�al�t�rmas�na yard�m edeceksin O d�nyada daha fazla karga�a ve kaos ��karmak i�in
elinden geleni yapacaks�n Bu kolay olacakt�r �u c�ce �nder, L�mbeck seni seviyor ve
sana g�veniyor, de�il m�'"
"Evet, lordum" Haplo lordunun y�re�ine dokunmas� �zerine yennden k�p�rdamam�t�
"Peki bu tamamland��� zaman'"
"Ar�anus'ta emirlerimi bekleyeceksin "
Haplo sessiz bir kabullenme ile ba��n� sallad�
Xar Haplo'nun y�rek at�lar�n� parmaklar�n�n alt�nda hissederek, isterse o ya�am�
bir saniye i�inde sona erdirebilece�ini bilerek, onu bir an daha tuttu, Haplo'nun
da bildi�ini biliyordu
Haplo b�y�k, urpert�l� bir solukla ���n� �ekti ve ba��n� e�di

Margaret Weis & Tracy Hickman


Lord onu yak�na �ekti. "O�lum. Benim zavall�, kafas� kar��k o�lum. Dokunu�uma nas�l
bir cesaretle boyun e�iyorsun..."
Haplo ba��n� kald�rd�. K�zarm� bir y�zle, vah�ice konu�tu. "��nk�, lordum, i�imde
ta��d���m ac�dan daha b�y�k bir ac�y� ne sen, ne de ba�kas� verebilir bana."
Lordun elinden kurtulan Haplo aniden y�r�y�p odadan, lordun huzurundan ��kt�. K�pek
aya�a f�rlad� ve patileri yerde sessizce p�t�rdarken arkas�ndan seyirtti.
Xar arkas�ndan bakt�, �ok memnun g�r�nm�yordu. "Bu ku�kulardan, bu s�zlanmalardan
s�k�lmaya ba�l�yorum. Sadakatini kan�tlamak i�in bir �ans�n daha olacak..."
�zleyici taburesini terk etti, g�lgelerle kararm� odadan d�ar� kayd�.
"Gitmek i�in senden izin istemedi, B�y�kbaba," dedi izleyici tiz bir sesle. "Neden
onu durdurmad�n? Ben olsam onu k�rba�lat�rd�m."
Xar �evresine bak�nd�. �ocu�un varl��� ya da dinlemekte oldu�u ger�e�i onu
�a��rtmam�t�. Hatta ses tonundaki hiddetten ho�lanm�t�.
"Ger�ekten mi, Bane?" diye sordu Xar, �ocu�a sevgiyle g�l�mseyip, sar� sa�lar�n�
ok�amak i�in elini uzatarak. "Bir �eyi unutma, �ocu�um. Sevgi kalp k�rar. Nefret
onu g��lendirir. Ben Haplo'yujt�nk ve pi�man istiyorum."
"Ama Haplo seni sevmiyor, B�y�kbaba," diye hayk�rd� Bane, tam olarak anlamadan.
Ya�l� adama yana�t�, ona hayranl�k dolu g�zlerle bakt�. "Seni seven tek ki�i benim.
Ve bunu kan�tlayaca��m. Mutlaka!"
"Ger�ekten mi, Bane?" Xar o�lan� onaylarcas�na, sevgiyle ok�ad�.
78

Kaosun EL�
Bir Patryn �ocu�u asla b�yle bir sevgi hissetmeye ve b�yle te�hir etmeye
cesaretlendirilmezdi. Ama Xar insan �ocu�una bay�lm�t�. Yaln�z bir ya�am s�ren
lord, o�lan�n arkada�l���ndan, onu e�itmekten zevk al�yordu. Bane zeki ve b�y�
konusunda s�rad�� yeteneklere sahipti -bir mensch i�in. T�m bunlara ek olarak,
Nexus Lordu kendisine tap�n�lmas�n� olduk�a keyif verici buluyordu.
"Bu gece Sartan r�nlerini �al�acak m�y�z, B�y�kbaba?" diye sordu Bane hevesle.
"Yeni r�nler ��rendim. �lemelerini sa�layabiliyorum. Sana g�stereyim..."
"Hay�r, �ocu�um." Xar �ocu�un ba��ndaki elini �ekti. �ocu�un kollar�ndan kurtuldu.
"�ok yorgunum. Ve Abarrach'a gitmeden �nce yapmam gereken �al�malar var. Sen git ve
oyna."
�ocu�un can� s�k�lm� gibiydi. Ama Xar ile tart�man�n bo�una ve tehlikeli oldu�unu
zor yoldan ��rendi�inden sessiz kald�. Bane kendini tekmeler f�rlatarak, nefesini
tutarak yere att��� ilk seferi hayat� boyunca hat�rlayacakt�. Bu numara di�er
yeti�kinlerde her zaman i�e yaram�t�. Ama Nexus Lordu'nda i�e yaramad�.
�ocu�un cezas� h�zl�, sert ve ha�in olmu�tu.
Bane o ana kadar hi�bir yeti�kine sayg� duymam�t�. O andan itibaren Xar'a sayg�
duydu, ondan korktu ve anne taraf�ndan gelen, k�t� babas� taraf�ndan karart�l�p,
yozla�t�nlan, sevgi dolu do�as�n�n t�m g�c�yle sevdi onu.
Xar k�t�phaneye gitmek �zere oradan ayr�ld�, Bane'in girmesine asla izin verilmeyen
bir yerdi oras�. �ocuk, sonunda, uzun ve yorucu �al�malardan sonra i�lemesini
ba�ard��� Sartan r�n yap�lar�n� tekrar �izmek i�in odas�na d�nd�. Odas�nda yaln�z
kald���nda Bane durdu. Akl�na bir fikir gelmi�ti.

Margaret Weis & Tracy Hickman


Kusursuz oldu�undan emin olmak i�in fikri inceledi, ��nk� o kurnaz bir �ocuktu ve
lordun ihtiyatla, d��nerek hareket etmek konusundaki s�zlerini dinlemi�ti.
Plan kusursuz g�r�n�yordu. E�er Bane yakalan�rsa, her zaman a�lay�p s�zlanabilir,
�ekicili�ini kullanarak kendisini kurtarabilirdi. Bu t�r numaralar b�y�kbabas�
olarak kabul etti�i adamda i�e yaram�yordu, ama Bane di�er yeti�kinlerde i�e
yaramad���na tan�k olmam�t�.
Haplo dahil.
Bane siyah bir pelerin kap�p zay�f omuzlar�na atarak lordun evinden gizlice ��kt�
ve Nexus'un alacakaranl�k g�lgelerinin aras�na kan�t�.
80

ALTINCI B�L�M
NEXUS
Kafas� kar�an Haplo lordunun evini terk etti ve nereye gitti�ini bilmeden y�r�d�.
Ormandaki patikalarda doland�; birbirini kesen, Nexus'un de�i�ik yerlerine giden
pek �ok patika vard�. Zihinsel s�re�lerinin �o�u, lordu ile yapt��� konu�may�
g�zden ge�iriyor, i�inde Xar'm uyanlar�m dinledi�i ve y�lanlara kar�� tetikte
olaca��na ili�kin bir umut bulmaya �al��yordu.
Haplo umut bulma konusunda pek de ba�anl� de�ildi. Lordunu su�layamazd�. Y�lanlar
�vg�leriyle, kendilerini k���ltmeleri ve sadakat numaralan ile Haplo'yu da ba�tan
��karm�lard�. Nexus Lordu'nu da aldatmay� ba�ard�klar� a��kt�. Haplo bir �ekilde
lordunu ger�ek tehlikenin Sartanlar de�il y�lanlar oldu�u konusunda ikna etmeliydi.
Zihninin b�y�k k�sm� bu endi�e verici konu �zerinde dolan�p duran Haplo, yarat���
savunmas�z yakalay�p Xar'a kar�� ger�ek amac�n� itiraf ettirmek gibi belirsiz bir
d��nce ile Y�-lan'dan iz arad�. Ama Haplo hi� sahte Patryn g�rmedi Muhtemelen
b�ylesi daha iyi, diye itiraf etti kendi kendine aksi aksi. Yarat�klar son derece
kurnaz, son derece zekiydi. Bir tanesinin Haplo'ya bask� yapma izni vermesine pek
az ihtimal vard�.
81

Margaret Weis & Tracy Hickman


Haplo y�r�d� ve d��nd�. Ormandan ��kt� ve alacakaranl�k alt�ndaki �imenliklerden
Nexus kentine y�neldi.
Haplo �imdi ba�ka Sartan kentleri g�rm� oldu�undan, Ne-xus'un da onlardan biri
oldu�unu biliyordu.
Kentin ortas�ndaki mermer kemerlerin �zerindeki kubbede y�ksek, s�tunlu, kristal
bir kule vard�. Merkez kule, di�erlerine uyan d�rt ba�ka kule ile �evrelenmi�ti.
Alttaki seviyede sekiz dev kule daha duruyordu. Kuleler aras�nda geni� mermer
tara�alar uzan�yordu. Bu tara�alann �zerinde evler, d�kk�nlar, okullar ve
k�t�phaneler -Sananlar�n medeni bir hayat i�in gerekli oldu�unu d��nd��� �eyler-
yap�lm�t�.
Haplo bu kentin ayn�s�n� Pryan'da g�rm�t�. �ok benzer bir tanesini de Chelestra'da.
Uzaktan bak�nca, _kente karde�lerini g�rm� ve rahats�z edici bir aile benzerli�i
fark eden birinin g�zleri ile bak�nca, Haplo sonunda lordunun neden mermer
duvarlann i�inde ya�amay� tercih etmedi�ini anlad���m d��nd�.
"Yaln�zca bir ba�ka zindan, o�lum," demi�ti Xar ona. "La-birent'ten farkl� ve baz�
a��lardan �ok daha tehlikeli bir zindan. Burada, bu alacakaranl�k d�nyas�nda, hava
kadar yumu�ak, g�lgeler kadar solgun olaca��m�z� umdular. Hepimizin l�ks ve kolay
hayata kurban d�memizi planlad�lar. Onlar�n m�cevherli k�n� i�inde bizim keskin
k�l�c�m�z paslanacakt�."
"O zaman halk�m�z kentte ya�amamal�," demi�ti Haplo. "Bu binalardan ta��nmal�,
ormanda ya�amal�y�z." O zamanlar gen� ve �fke doluydu.
Xar omuzlanm silkmi�ti. "Bu g�zel binalar bo�a m� gitsin? Hay�r. Sananlar bizi
k���ms�yorlar, bizim kolayca ba�tan ��kaca��m�z� san�yorlar. Planlar�n� onlara
kar�� kullanaca��z. On-lann sa�lad��� bu �evrede halk�m�z dinlenecek ve
ge�irdikleri
82

Kaosun EL�
�etin s�nav� adatacak. G��lenece�iz, her zamankinden daha g��l� olaca��z ve
sava�maya haz�rlanaca��z."
Patrynler -Labirent'ten ka�an birka� y�z ki�i- kentte ya�am�, onu kendi
kullan�mlar�na g�re d�zenlemi�lerdi. �lkel ve sert bir �evreden gelen �o�u, ba�ta
d�rt duvar aras�na yerle�meyi ve rahat hissetmeyi g�� bulmu�tu. Ama Patrynler
pratik, metin ve kolay uyum sa�layan bir halkt�r. Bir zamanlar hayatta kalma
m�cadelesinde kulland�klar� b�y� enerjisi �imdi daha yap�c� i�lere kanalize
edilmi�ti: sava� sanat�, daha zay�f zihinleri kontrol etme �al�malar�, son derece
farkl� d�nyalarda sava�mak i�in gerekli stoklan ve ara�lar� olu�turmak.
Haplo, yanm ��k alt�nda inci gibi parlayan kente girdi. Ne-xus'ta y�r�rken her
zaman bir gurur ve vah�i bir sevin� hissederdi. Patrynler Sananlara benzemezler.
Patrynler sokak k�elerinde toplan�p y�ksek ideallerini konu�maz, felsefelerini
kar��la�t�rmaz, ho� dostluklara dalmazlar. Sert, ciddi, kararl�, ba�ka kimseyi
ilgilendirmeyen �nemli i�lerle me�gul olan Patrynler caddelerde birbirlerinin
yan�ndan h�zla, sessizce, bazen k�sa bir ba� sallama ile ge�erler.
Yine de onlarda bir topluluk ruhu, bir aile yak�nl��� vard�r. Tam ve mutlak g�ven
vard�r.
Ya da en az�ndan vard�. �imdi Haplo huzursuzca �evresine bakm�yor, caddelerde
ihtiyatla, dikkatle y�r�yordu. Kendini Patryn karde�lerine dik dik bakarken, onlan
��pheyle g�zlerken yakalam�t�. Ejder-y�lanlar�, Arianus'ta devasa y�lanlar� olarak
g�rm�t�.1 Kendi halk�ndan biri olarak g�rm�t�. Art�k y�lanlar�n istedi�i �ekli
ald�klar� onun i�in a��kt�.
Patryn karde�leri Haplo'nun tuhaf davran�lar�n� fark ettiler, ona, ku�ku dolu
bak�lar� ki�isel s�n�rlara tecav�z edecekmi�
l Yazar Chelestra'da demeliydi, ama orjinal metinde bu �ekilde yaz�lm�, (� n )
83

Margaret Weis & Tracy Hickman


gibi g�r�nd���nde hemen savunmaya ge�en karanl�k, �a�k�n bak�lar f�rlatt�lar.
Haplo'ya, Nexus'ta �ok fazla yabanc� varm� gibi geldi, hat�rlad���ndan daha fazla.
G�rd��� y�zleri tan�mad�. Tan�mas� gerekti�ini d��nd�kleri de�i�mi�ti.
Haplo'nun derisi hafif�e parlamaya, desenler ka��n�p yanmaya ba�lad�. Elini
ovu�turdu, yan�ndan ge�en herkese sorgu-larcas�na, dik dik bakt�. Yan�nda mutlu
mutlu y�r�mekte olan k�pek sahibindeki de�i�imi fark etti ve hemen savunmaya ge�ti.
Kollar�n� ve bileklerini kaplayan uzun kollu bir giysi giyen bir kad�n fazla
yak�ndan ge�ti ya da Haplo �yle sand�.
"Ne yap�yorsun?" Elini uzatt�, kad�n�n kolunu kabaca yakalad� ve alt�ndaki
desenleri g�rmek i�in kuma�� yukar� s�y�rd�.
"Sen ne halt etti�ini san�yorsun?" Kad�n ona dik dik bakt�, bile�ini kolayca
�evirerek kolunu Haplo'nun elinden kurtard�. "Neyin var?"
Ki�isel i�lerinin pe�indeki ba�ka Patrynler hemen, i�g�d�yle, olas� bir tehdide
kar�� topland�lar.
Haplo kendini aptal gibi hissetti. Kad�n ger�ek bir Patryn-di.
"�zg�n�m," dedi bo�, ��plak, savunmas�z avu�lar�m yukar� �evirip ellerini kald�rd�.
Zarar vermek istemedi�ini, b�y�s�n� kullanmak istemedi�ini g�steren bir i�aretti
bu. "��, k�pek. Ben -sand�m ki belki..."
Onlara ne d��nd���n� s�yleyemezdi, neden korktu�unu s�yleyemezdi. Ona Xar'�n
inand���ndan daha fazla inanmazlard�.
"Labirent hastal���," dedi daha ya�l� bir kad�n d�z, pratik bir sesle. "Ben onunla
ilgilenirim."
84

Kaosun EL�
Di�erleri ba�lar�m sallad�. Kad�n�n te�hisi muhtemelen do�ruydu. Bu t�r tepkileri
s�k s�k g�r�yorlard�, �zellikle de Labirentten yeni gelenlerde. Kurban ak�ls�z bir
deh�etin pen�esine d��yor, sokaklarda ko�uyor, o korkun� yerlerde oldu�unu hayal
ediyordu.
Kad�n Haplo'nun iki elini kendi ellerine almak, varl�klar�n�n �emberini payla�mak,
onun karga�a i�indeki duyular�n� d�zeltmek i�in uzand�.
K�pek sahibine sorarcas�na bakt�. Buna izin vermeli miyim f Yoksa vermemeli miyim.
Haplo kendini kad�n�n ellerindeki ve kollar�ndaki desenlere bakarken buldu.
Mant�kl� m�yd�lar? Bir d�zenleri, anlamlar�, ama�lan var m�yd�? Yoksa kad�n bir
y�lan m�yd�?
Bir ad�m geriledi, ellerini ceplerine soktu.
"Hay�r," diye m�r�ldand�. "Te�ekk�r ederim, ama ben iyiyim. Ben... ben �zg�n�m,"
diye tekrarlad�, ona serinkanl� bir ac�mayla bakmakta olan ilk kad�na.
Kamburunu ��kararak, ellerini ceplerinden ��karmadan, kendini dolamba�l� caddelerde
kaybetmeyi umarak h�zla y�r�d�. Kafas� kar�an k�pek, mutsuz bak�lar� sahibine
dikilmi� bir �ekilde pe�ine d�t�.
Yaln�z, g�zlerden uzak Haplo bir binaya yasland� ve bedeninin titremesini
durdurmaya �al�t�.
"Bana neler oluyor? Kimseye g�venmiyorum -kendi halk�ma, kendi t�r�me bile!
Y�lanlar�n i�i! ��ime bu korkuyu yerle�tirdiler. �u andan itibaren birisine her
bakt���mda merak edece�im: D�man m�? Onlardan biri mi? Art�k kimseye g�vene-
meyece�im! Ve k�sa s�re sonra, d�nyalardaki herkes bu �ekilde ya�amak zorunda
kalacak! Xar, lordum," diye hayk�rd� ac� i�inde, "neden g�remiyorsun?
85

Margaret Weis & Tracy Hickman


"Anlamas�n� sa�lamal�y�m!" diye m�r�ldand� Haplo hararetle. "Halk�m�n anlamas�n�
sa�lamal�y�m. Nas�l? Benim bile anlad���mdan emin olmad���m bir �eye onlan nas�l
ikna edebilirim? Kendimi nas�l ikna edebilirim?"
Nereye gitti�ini bilmeden, ald�rmadan y�r�d�, y�r�d�. Ve kendini kentin d��nda, bo�
bir d�zl�kte dururken buldu. Yolunu Sartan koruma r�nleri ile kapl� bir duvar
kesmi�ti. �ld�recek kadar g��l� olan bu desenler, her iki taraftan da duvara
yakla��lmas�n� yasakl�yordu. Duvarda yaln�zca tek bir ge�i� vard�. Bu, Son Kap�
idi.
Kap� Labirentten ��k�yordu... ya da Labirent'e giriyordu.
Haplo neden orada oldu�unu, neden oraya geldi�ini bilemeden Kap�'n�n �n�nde durdu.
Oraya her geldi�inde onu kaplayan deh�et ve korku duygulan ile Kap�'ya bakt�.
�evresindeki topraklar sessizdi ve Haplo i�eride k�s�l� kalanlar�n, yard�m i�in
yalvaranlar�n, meydan okuma ile hayk�ranlar�n, son nefeslerinde onlar� buraya
kapatanlara k�f�rler ya�d�ranlar�n seslerini duyar gibi oldu.
Haplo, buraya geldi�i her seferinde oldu�u gibi, kendini sefil hissetti. ��eri
girmek ve yard�m etmek istedi, sava�a kat�lmak, �lmekte olardan intikam s�zleri ile
rahatlatmak istedi. Ama an�lan, korkulan onu tutan, b�rakmayan g��l� eller gibiydi.
Yine de oraya gelmesinin bir sebebi vard� ve ku�kusuz bu, durup Kap�'ya bakmak
de�ildi.
K�pek baca��n� patiledi ve s�zland�. Ona bir �ey anlatmak istiyor gibiydi.
"��, o�lum," diye emretti Haplo, k�pe�i ittirerek.
K�pek daha da heyecanland�. Haplo �evresine bak�nd�,

EL�
hi�bir �ey, hi� kimse g�remedi. Hayvan� g�rmezden geldi, gittik�e daha �ok
sinirlenerek Kap�'ya bakt�. Buraya gelmesinin bir sebebi vard�, ama bu sebebin ne
oldu�u konusunda en ufak bir fikri bile yoktu.
"Nas�l bir �ey oldu�unu biliyorum," dedi tam arkas�nda g�rleyen bir ses
duyguda�l�kla. "Nas�l hissetti�ini �ok iyi biliyorum."
Haplo olduk�a yaln�zd�. Tam kula��na s�ylenen bu ani s�zler �zerine, hemen
savunmaya ge�erek geriye s��rad�. R�n-leri, bu sefer ho� bir korunma duygusuyla
kar�ncaland�.
"Nas�l hissetti�ini �ok iyi biliyorum. Ben de b�yle hissetmi�tim. Bir kere yaln�z
ba��ma, son derece �nemli bir �ey d��nerek y�r�d���m� hat�rl�yorum. Konu �eydi, dur
bakal�m, ah, evet! G�recelik teorisi. 'E e�ittir mc kare.' Tann ad�na, buldum!
dedim kendi kendime. Resmin b�t�n�n� g�rd�m ve sonra, bir sonraki an, bam!
gitmi�ti. Sebepsiz yere. Gidivermi�-ti."
Ya�l� adam kederli g�r�nd�. "Sonra Einstein isimli bir ukala ilk �nce kendisinin
buldu�unu iddia etti! Hah! O zamandan sonra her �eyi g�mlek man�etlerime yazmaya
ba�lad�m. Ama bu da i�e yaramad�. En iyi fikirler... �t�leniyor, katlan�yor,
kolalan�yordu." Derin bir g���s ge�irdi.
Haplo kendine geldi. "Zifnab," dedi tiksintiyle, ama savunma pozisyonunu bozmad�.
Y�lanlar her �ekli alabilirdi. Ama bir kere daha d��n�nce, bu pek de se�ecekleri
bir �ekil olmazd�.
"Zifnab m� dedin? Nerede o?" diye sordu ya�l� adam son derece sinirli bir �ekilde.
Sakallan diken diken, h�zla arkas�na d�nd�. "Bu sefer seni fena yapaca��m!" diye
ba��rd� tehdit edercesine, yumru�unu bo�lu�a sallayarak. "Yine beni takip
87

Margaret Weis & Tracy H�ckman


ediyorsun, de�il mi, sen..."
"Deli numaras�n� b�rak, ihtiyar," dedi Haplo. Kararl� elini zay�f ve k�r�lgan omuza
koyup sihirbaz� kendisiyle y�zle�mek �zere �evirdi ve dikkatle ya�l� adam�n
g�zlerinin i�ine bakt�.
G�zler kanlanm� ve bulan�kt�. Ama k�rm�z� k�rm�z� parla-m�yorlard�. Ya�l� adam bir
y�lan olmayabilir, dedi Haplo kendi kendine, ama oldu�unu s�yledi�i �ey de de�ildi
ku�kusuz.
"H�l� insan oldu�unu mu iddia ediyorsun?" diye burun k�v�rd� Haplo.
"Olmad���m� sana d��nd�ren ne peki?" diye sordu Zifnab,
fena halde al�narak. \
"�nsans�, belki," diye g�mb�rdedi derin bir ses.
K�pek h�rlad�. Haplo ya�l� adam�n ejderini hat�rlad�. Ger�ek bir ejder. Belki
y�lanlar kadar tehlikeli de�ildi, ama yeterince tehlikeliydi. Patryn hemen ellerine
bakt�, desenlerin hafif bir maviyle parlamaya ba�lad���n� g�rd�. Ejderi arad�, ama
hi�bir �eyi a��k�a g�remiyordu. Duvar�n tepesi ve Son Kap� pembemsi gri bir sis ile
kapl�yd�.
"Kes sesini, seni �i�ko kurba�a," diye ba��rd� Zifnab. G�r�n�e g�re ejder ile
konu�uyordu, ama huzursuzca Haplo'ya bak�yordu. "�nsan de�ilmi�im, ha?" Zifnab
aniden bilge parmaklar�n� g�zkapaklar�nm k�elerine g�t�rd� ve g�zlerini �e-
kikle�tirdi. "Elf miyim peki?"
K�pek ba��n� bir yana e�di. Bunu olduk�a e�lendirici bulmu� gibiydi.
"Hay�r m�?" Zifnab'�n morali bozulmu�tu. Bir an d��nd�, ne�elendi. "Tiroid bezi
a��n �al�an bir c�ce olabilir miyim?"
"ihtiyar..." diye ba�lad� Haplo sab�rs�zca.
"Dur! Sen s�yleme! Ben bulurum. Bir ekmek kutusundan b�y�k m�y�m? Evet mi? Hay�r
m�? Eh, karar�n� ver." Zifnab'�n
gg

�,* K^osvn EL�


kafas� kar�m� gibiydi. Jyice yakla�arak y�ksek sesle f�s�ldad�. "Yani, ekmek
kutusunun ne oldu�unu biliyor olamazs�n, de�il mi? Ya da b�y�kl���n�n yakla��k
olarak nas�l oldu�unu?"
"Sen Sanans�n," diye bildirdi Haplo.
"Ah, evet. Eminim." Zifnab ba��n� sallad�. "Olduk�a eminim. Neden emin oldu�umu �u
anda pek hat�rlayam�yorum, ama kesinlikle eminim..."
"'Emin' de�il! Sartan!"
"�zg�n�m, sevgili o�lum Texas'tan geldi�ini d��nm�t�m. Orada �yle konu�urlar,
bilirsin. Demek Sartan oldu�umu d��n�yorsun, ha? Eh, s�ylemeliyim ki koltuklar�m
kabard�, ama ben..."
"Ona ger�e�i s�ylemenizi �nerebilir miyim, efendim?" diye g�rledi Ejder.
Zifnab g�zlerini k�rp�t�rd�, �evresine bak�nd�. "Bir �ey duydun mu?"
"Onun i�in faydal� olabilir, efendim. Zaten art�k biliyor."
Zifnab uzun, beyaz sakal�n� s�vazlad�, Haplo'yu aniden kes-kinle�en, zek� dolan
bak�larla s�zd�. "Demek ona ger�e�i s�ylemem gerekti�ini d��n�yorsun, ha?"
"Hat�rlayabildi�iniz kadann�, efendim," dedi Ejder h�z�nle.
"Hat�rlamak m�?" Zifnab kabard�. "Her �eyi hat�rlan�n ben. Ve hat�rlad���mda
�z�leceksin, kertenkele dudakl�. �imdi, bakal�m. Berlin: 1948. Tanis Yan-elf du�
al�yordu ki..."
"Beni affedin, ama t�m g�n bekleyemeyiz, efendim." Ej-der"in sesi sert ��k�yordu.
"Ald���m�z mesaj olduk�a kesin. Ciddi tehlike! Hemen gelin?
Zifnab bozulmu�tu. "Evet, san�r�m hakl�s�n. Ger�ek. Pek�l�. Beni s�k�p ��kard�n.
T�rnaklar�n alt�nda bambu �ubuklar falan. Ben" -derin bir nefes ald�, dramatik bir
�ekilde duraklad�,
89

sonra s�zc�kleri f�rlatt�- "ben bir Sartan'�m."


Peri�an �apkas� yerinden devrildi, yere d�t�. K�pek yan�na y�r�d�, koklad�,
�iddetle hap��rd�. Zifnab burnunu �ekti ve �apkay� kap�p ald�.
"Ne demek istiyorsun?" diye sordu k�pe�e. "�apkama �yle hap��rarak! �una bak! K�pek
s�m���..."
"Ve?" diye hat�rlatt� Haplo, ya�l� adama dik dik bakarak.
"...ve k�pek mikroplan ve art�k daha ne varsa..."
"Sen Sartan's�n ve ba�ka ne? Lanet olsun, Sartan oldu�unu biliyordum. Bunu Pryan'da
tahmin etmi�tim. Ve �imdi sen kan�tlad�n. �l�m Kap�s�'nda yolculuk yapabilmek i�in
Sartan olmal�yd�n. Neden buradas�n?"
"Neden mi buraday�m?" diye tekrarlad� Zifnab belirsizce, bak�lar�n� g�ky�z�ne
kald�rarak. "Neden buraday�m?"
Ejder'den yard�m gelmedi.
Ya�l� adam kollar�n� kavu�turdu, bir elini �enesine g�t�rd�. "Neden buraday�m?
Neden herhangi birimiz buraday�z? Volta-ire, biz..."
"Lanet olsun!" diye patlad� Haplo. Ya�l� adam�n kolunu yakalad�. "Benimle gel.
Nexus Lordu'na Voltaire hakk�nda her �eyi anlatabilirsin..."
"Nexus!" Zifnab korkuyla geri �ekildi. Elini y�re�inin �zerine koyarak, geri geri
sendeledi. "Ne demek istiyorsun -Ne-xus diyerek? Biz Chelestra'day�z!"
"Hay�r, de�ilsin," dedi Haplo sert�e. "Nexus'tasm. Ve lordum..."
"Sen!" Zifnab yumru�unu g�ky�z�ne do�ru sallad�. "Seni otob�s m�sveddesi! Bizi
yanl� yere getirdin!"
"Hay�r, getirmedim," diye paylad� Ejder i�erleyerek. "�nce burada duraca��m�z�,
sonra Chelestra'ya gidece�imizi s�yledi-
90

niz."
"S�yledim, de�il mi?" Zifnab son derece endi�eli g�r�nd�.
"Evet, efendim, s�ylediniz."
"Neden buraya gelmek istedi�imi s�ylemi� olamam, de�il mi? Buran�n kaodin
k�zartmas� yemek i�in harika bir yer oldu�unu s�ylemi� olamam, de�il mi? Ya da
b�yle bir �ey?"
Ejder i�ini �ekti. "San�r�m bu beyefendi ile konu�mak istedi�inizi s�ylemi�tiniz,
efendim."
"Hangi beyefendi?"
"�u anda konu�makta oldu�unuz beyefendi."
"Aha! O beyefendi," diye hayk�rd� Zifnab zaferle. Uzan�p, Haplo'nun elini yakalad�.
"Eh, o�lum, seni tekrar g�rmek ne g�zel. Kusura bakma, acelemiz var, ama ger�ekten
gitmemiz laz�m. K�pe�ini geri ald���n i�in memnun oldum. Broadway'e sayg�lar�m�
ilet. Beni Harold Meydan�'na hat�rlat. �yi delikanl�d�r Harold Meydan�. Be�inci
Cadde'deki bir restoranda �al��yordu. �imdi, �apkam nerede..."
"Elinizde, efendim," dedi Ejder b�y�k bir sab�rla. "Biraz �nce tersy�z ettiniz."
"Hay�r, bu benim de�il. Kesinlikle. Senin olmal�." Zifnab �apkay� Haplo'ya vermeye
�al�t�. "Benimki �ok daha yeniydi. Daha iyi durumdayd�. Bunun her taraf� sa� kremi
kapl�. �apkan� benimkiyle de�i�tirmeye �al�ma, evlat!"
"Chelestra'ya m� gidiyorsunuz?" diye sordu Haplo, �apkay� kay�ts�zca kabul ederek.
"Neden?"
"Neden mi? ��nk� �a��rd�lar!" diye bildirdi Zifnab �nemli bir edayla. "Acil mesaj.
T�m Sartanlar. Ciddi tehlike! Hemen gelin! O s�rada hi�bir i�im yoktu ve bu
y�zden... diyorum ki," dedi, Haplo'ya endi�eyle bakarak. "Elindeki benim �apkam
de�il mi?"

Margaret Weis & Tracy H�ckman


Haplo �apkay� d�zeltmi�, ya�l� adam�n uzanamayaca�� bir mesafede tutuyordu. "Mesaj�
kim g�nderdi?"
"�mzal� de�ildi." Zifnab bak�lar�n� �apkadan ay�rmam�t�.
"Mesaj� kim g�nderdi?" Haplo �apkay� k�v�rmaya ba�lad�.
Zifnab titreyen elini uzatt�. "Kenar�n� bozmamaya dikkat et..."
Haplo �apkay� geri �ekti.
Zifnab yutkundu. "Sam-hill. Buydu i�te. T�pk�, '�apkama ne Sam-hill ediyorsun'daki
gibi."
"Sam-hill... 'Saman' demek istiyorsun! G��lerini topluyor. Samah ne yapmay�
planl�yor, ihtiyar?"
Haplo �apkay� k�pe�in burnu ile ayn� hizaya gelene kadar al�akt�. Bu sefer �apkay�
ihtiyatla koklayan hayvan, zaten �ekilsiz olan sivri ucunu kemirmeye ba�lad�.
Zifnab keskin bir hayk�r� kopard�. "Ah! Eyvah! Sa -san�r�m bir �ey s�ylemi�ti...
Hay�r, salyam bula�t�rma, aferin cici k�pek! �ey hakk�nda... Abarrach.
�l��a��r�c�l�k. Bil... bildi�im her �ey bu kadar, korkanm." Ya�l� adam ellerini
kavu�turdu, Haplo'ya yalvanrcas�na bakt�. "Art�k �apkam� alabilir miyim?"
"Abarrach... �l��a��nc�l�k. Demek Samah yasak sanat� ��renmek i�in Abarrach'a
gidiyor. O d�nya olduk�a kalabal�k olacak gibi. Lordum bu haberle olduk�a
ilgilenecektir. San�r�m sen gelsen daha iyi olacak..."
"Bence olmayacak."
Ejder'in sesi de�i�ti, havada g�kg�r�lt�s� gibi yuvarland�. Haplo'nun derisindeki
desenler pasparlak yand�. K�pek aya�a f�rlay�p, di�lerini ��kard�, g�r�nmeyen
tehdidi bulmak i�in �evresine bak�nd�.
"Geveze aptala �apkas�n� ver," diye emretti Ejder. "Zaten sana bildi�i her �eyi
anlatt�. Bu senin lordun ondan ba�ka hi�-
92

Kftosvn EL�
bir �ey ��renemez. Benimle sava�mak istemezsin, Haplo," diye ekledi Ejder, sesi
sert ve ciddi. "Seni �ld�rmek zorunda kal�rd�m... ve �ok yaz�k olurdu."
"Evet," diye kabul etti Zifnab, Haplo'nun Ejder ile me�gul olmas�ndan faydalan�p
beceriklilikle at�larak. Sihirbaz �apkas�n� ald�, Ejder'in sesine do�ru gerilemeye
ba�lad�. "Yaz�k olurdu. O zaman Alfred'i Labirent'te kim bulurdu? Kim o�lunu
kurtar�rd�?"
Haplo bakakald�. "Ne dedin? Dur!" Ya�l� adam�n arkas�ndan at�ld�.
Zifnab bir ���l�k kopard�, �apkas�n� korumak istercesine g��s�ne bast�rd�. "Hay�r,
alamazs�n! Uzakla�!"
"Lanet olsun �apkana! O�lum... Ne demek istedin? Bir o�lum oldu�unu mu
s�yl�yorsun?"
Zifnab Haplo'ya, �apkas� konusunda planlar� oldu�undan ��phelenerek ihtiyatla
bakt�.
"Yan�t ver ona, aptal," diye terslendi Ejder. "Zaten ona bunu s�ylemek i�in
gelmi�tin!"
"�yle mi?" Ya�l� adam bak�lar�n� al�akg�n�ll�l�kle yukar� kald�rd�, sonra k�zararak
ekledi, "Ah, evet. Kesinlikle."
"Bir o�lan," diye tekrarlad� Haplo. "Emin misin?"
"Hay�r, Sartan'�m. Hah! Yakalad�m seni!" Zifnab k�k�rdad�. "Eh, evet, bir o�lun
oldu, sevgili o�lum. Tebrikler." Uzand�, Haplo'nun elini yine s�kt�. "Elbette, e�er
bir k�z de�ilse," diye ekledi ya�l� adam, konuyu bir s�re d��nd�kten sonra.
Haplo bunu sab�rs�zl�kla bir kenara itti. "Bir �ocuk. Bir �ocu�um oldu�unu ve... o
�ocu�un orada k�s�l� kald���n� s�yl�yorsun." Son Kap�'ya i�aret etti.
"Labirent'te."
"Korkar�m �yle," dedi Zifnab, sesi yumu�ayarak. Aniden ciddile�ti. "Kad�n, ��k
oldu�un... Sana s�ylemedi mi?"

Margaret Weis & Tracy Hickman


"Hay�r." Haplo ne dedi�inin, kime s�yledi�inin fark�nda de�ildi. "S�ylemedi. Ama
san�r�m hep biliyordum... Bilmekten bahsetmi�ken, sen nas�l bilebilirsin, ihtiyar?"
"Ah, i�te seni-yakalad�," dedi Ejder. "Bunu a��kla, a��klaya-bilirsen!"
Zifnab fena halde �a��rm� gibiydi. "Eh, g�r�yorsun, ben bir zamanlar... Yani bir
adamla tan�t�m. O bir adam tan�yordu, o da birisiyle tan�m�t�..."
"Ben ne yap�yorum?" diye sordu Haplo kendi kendine. ��ld�rmakta olup olmad���n�
merak etti. "Sen nas�l bilebilirsin? Bu bir hile. Beni Labirent'e girmeye zorlamak
i�in bir hile..."
"Ah, hay�r, de�il! Hay�r, o�lum," dedi Zifnab i�tenlikle. "Ben seni i�eri girmekten
al�koymaya �al��yorum."
"Bana i�eride �ocu�umun k�s�l� kald���n� s�yleyerek mi?"
"Sana d�nmemen gerekti�ini s�ylemiyorum, Haplo. �imdi d�nmemen gerekti�ini
s�yl�yorum. Hen�z zaman� gelmedi. Daha �nce yapman gereken pek �ok �ey var. Ve, her
�eyden �te, yaln�z d�nmemelisin."
Ya�l� adam�n g�zleri k�s�ld�. "Seni burada buldu�umuzda d��nd���n buydu, de�il mi?
Labirent'e girip Alfred'i aramay� d��n�yordun."
Haplo ka�lar�n� �att�, yan�t vermedi. Alfred'in ismini duyan k�pek kuyru�unu
sallad� ve umuda ba��n� kald�rd�.
"Alfred'i bulup onu yan�nda Abarrach'a g�t�recektin," diye devam etti Zifnab
yumu�ak bir sesle. "Neden? ��nk� orada, Abarrach'ta, s�zde Lanetliler Odas�'nda
yan�tlar�n� bulacaks�n. Odaya kendi ba��na giremezsin. Sartanlar oray� iyi
koruyorlar. Ve Konsey'in emirlerine kar�� gelip koruma r�nlerini a�abilecek tek
Sartan, Alfred. D��nd���n buydu, de�il mi, Haplo?"
Haplo omuzlar�n� silkti. Dalg�n dalg�n Son Kap�'ya.bak�yor-
94

Kposun EL�
du. "Olsa ne olur?"
"Hen�z zaman� gelmedi. Makinenin �al�mas�n� sa�lamal�s�n. Sonra kaleler parlamaya
ba�layacak. Durnailer uyanacak. T�m bunlar oldu�unda -e�er olursa- Labirent
de�i�meye ba�layacak. Senin i�in daha iyiye do�ru. Onlar i�in daha iyiye do�ru."
Zifnab Kap�'ya do�ru ba��n� sallad�.
Haplo ona dik dik bakt�. "Hi� mant�kl� konu�maz m�s�n?"
Zifnab deh�ete d�m� g�r�nd�, ba��n� sallad�. "Yapmamaya �al��yorum. Gaz yap�yor.
Ama s�z�m� kestin. Ba�ka ne s�yleyecektim ben?"
"Yaln�z gitmeyecek," diye hat�rlatt� Ejder.
"Ah, evet. Yaln�z gitmemelisin, o�lum," dedi Zifnab ne�eyle, sanki akl�na yeni
gelmi� gibi. "Labirent'e de, Vorteks'e de. Kesinlikle Abarrach'a da."
Derinden yaralanan k�pek havlad�.
"Ah, afedersin," dedi Zifnab. Uzand� ve hayvan� �ekinerek ok�ad�. "En i�ten
�z�rlerimle falan. Senin onunla olaca��n� biliyorum, ama bu yeterli de�il,
korkar�m. Ben daha �ok bir ekip i�i d��n�yordum. Komando birli�i. Kirli Onikili,
Kelly'nin Kahramanlar�, Yedi Samuray, Debbie Dallas'ta. O t�r �eyler Eh, belki
Debbie olmaz. Harika k�z, �u Debbie, ama..."
"Efendim," dedi Ejder �ileden ��km� bir �ekilde, "Afems'ta oldu�umuzu size
hat�rlatmam gerekiyor mu? Ergenlik fantazi-lerine dalmak i�in benim se�ece�im yer
de�il tam olarak."
"Ah, evet. Belki de hakl�s�n." Zifnab �apkas�n� ald�, endi�eyle �evresine bak�nd�.
"Buraya son geldi�imden beri baya�� de�i�mi�. Siz Patrynler harikalar yaratm�s�n�z.
Herhalde bir u�ray�p bakmak i�in..."
"Hay�r, efendim," dedi Ejder kararl�l�kla.
"Ya da belki..."
95

Margaret Weis & Tracy Hickman


"O da olmaz, efendim."
"Olmaz herhalde." Zifnab i�ini �ekti, �ekilsiz, peri�an �apkas�n� g�zlerinin
�zerine �ekti. "Bir dahaki sefere. Ho��akal, sevgili o�lum." K�rcesine elleriyle
yoklayan ya�l� adam, g�r�n�e bak�l�rsa Haplo zannederek k�pek ile el s�k�t�. "�yi
�anslar. Gandalf in Frodo Baggins'e verdi�i tavsiye ile veda edece�im. 'Giderken,
Bay Tepealt� ismini kullan.' Bana sorarsan �ok faydas�z bir tavsiye. Gandalf bir
b�y�c� olarak �ok b�y�t�ld�. Yine de, bir anlam� olmal�, aksi halde neden yazmaya
zahmet etsinler ki? Diyorum ki, t�rnaklar�m kesmeyi ciddi bir �ekilde
d��nmelisin..."
"Onu buradan g�t�r," diye tavsiyede bulundu Haplo Ej-der"e. "Lordum her an burada
olabilir."
"Evet, efendim. San�r�m bu iyi bir fikir."
Dev, ye�il pullu bir ba� bulutlann aras�ndan e�ildi.
Haplo'nun desenleri alevlendi, Son Kap�'ya dayanana kadar geriledi. Ama Ejder,
Patryn'i g�rmezden geldi. Alt ve �st �enelerden f�rlayan dev di�ler Sihirbaz'�n
fare t�y� rengindeki c�ppesini pek de nazik olmayan bir tav�rla yakalad� ve ya�l�
adam�n ayaklar�n� yerden kesti.
"Hey, b�rak beni, seni manyak kurba�a!" diye ba��rd� Zifnab, havada ��lg�nca
��rp�narak. �ks�rmeye ba�lad�. "Agh! Nefesin Godzilla'y� d�md�z etmeye yeter. Yine
kedi mamas� yedin, de�il mi? Sana s�yl�yorum, beni yere b�rak!"
"Peki, efendim," dedi Ejder s�kt��� di�lerinin aras�ndan. Si-hirbaz'� yerden alt�
metre yukar�da tutuyordu. "�stedi�iniz ger�ekten buysa, efendim."
Zifnab �apkas�n�n kenar�n� kald�rd�, alt�ndan d�anya bakt�. �rpererek �apkay�
tekrar g�zlerinin �zerine �ekti.
"Hay�r, fikrimi de�i�tirdim. Beni... Samah onu nerede bul-
96

KAOSVH EL�
mam�z� s�ylemi�ti?"
"Chelestra, efendim."
"Evet, i�te bilet. Umar�m tek y�nl� de�ildir. Chelestra'ya, aferin sana."
"Peki, efendim. Hemen naklederim, efendim."
Ejder, bu uzakl�ktan t�pk� titrek bir fare gibi g�r�nen Sihir-baz'� ta��yarak
bulutlar�n aras�nda kayboldu.
Haplo Ejder'in gitti�inden emin olmak i�in gerginlik i�inde bekledi. Desenlerin
mavi ��lt�s� yava� yava� s�nd�. K�pek gev�edi, oturup ka��nmaya ba�lad�.
Haplo Son Kap�'ya bakmak i�in d�nd�. Demir parmakl�klar�n aras�ndan Labirent'in
topraklan�n g�rebiliyordu. A�a�s�z, �al�s�z, otsuz, herhangi bir t�r �rt�den yoksun
k�ra� d�zl�kler Kap�'dan uzak ve karanl�k a�a�l�klara kadar uzan�yordu.
En son d�neme�, en �l�mc�l d�neme�. O a�a�l�klardan Kap�'y� g�rebilirsin, �zg�rl���
g�rebilirsin. O kadar yak�n g�r�n�r ki!
Ko�maya ba�lars�n. A��kl��a ��kars�n, ��plak, ortada. Labirent yolun yans�na kadar
gitmene izin verir, �zg�rl��e do�ru, sonra k�t�c�l birliklerini arkandan yollar.
Kaodinler, kurta-damlar, ejderler. Otlar b�y�r ve ayaklar�na tak�l�r, sarma��klar
bacaklanna dolan�r. Ve bunlar d�an ��karken olur.
��eri girmek daha k�t�d�r.
Haplo biliyordu, lordunun Kap�'dan her giri�inde sava�mas�n� izlemi�ti. Labirent
elinden ka�anlardan nefret ederdi, eski mahk�munu tekrar duvarlar�n i�ine almak, bu
k�stahl��� i�in onu cezaland�rmak isterdi.
"Ben kimi kand�r�yorum?" diye sordu Haplo k�pe�e. "�htiyar hakl�. Yaln�z
bas�mayken, ilk a�a� s�ras�na ula�may� bile ba�aramam. Acaba Vorteks derken neyi
kastetti? Lordumun bir
97

Margaret Weis & Tracy Hickman


kez bu konuda bir�eylerden bahsetti�ini hat�rl�yor gibiyim. Muhtemelen Labirent'in
tam ortas�. Alfred orada m�? Kendimi Labirent'in tam ortas�na g�ndertmek tam da
Alfred'in yapaca�� bir �ey!"
Haplo k�r�k ta�lardan bir y���n� tekmeledi. Bir zamanlar, uzun zaman �nce Patrynler
duvar� y�kmaya �al�m�t�. Lordu onlar� durdurmu�tu, duvann onlar� d�ar�da tutarken,
k�t�l��� de i�eride tuttu�unu hat�rlatm�t�.
Belki de k�t�l�k i�imizdedir, demi�ti kad�n, onu terk etmeden �nce.
"Bir o�ul," dedi Haplo, Kap�'ya do�ru bakarak. "Belki de yaln�z. Benim oldu�um
gibi. Belki de benim gibi annesinin �lmesini izledi. Ka� ya��ndad�r �imdi -alt�,
yedi? E�er h�l� hayat-taysa."
Haplo b�y�k, �entikli bir ta� par�as� buldu ve onu kap�dan i�eri att�.
Becerebildi�ince h�zl� f�rlatt�, neredeyse omzu yerinden ��kacakt�. En az�ndan
y�re�indeki ac�dan iyiydi.
Ta��n nereye d�t���ne bakt� -i�eriye, uza�a d�m�t�. Kap�'dan i�eri, ta�a kadar
y�r�mesi yeterliydi. O kadar cesareti vard�, ku�kusuz. O�lu i�in bu kadar�n�
yapabilirdi...
Haplo aniden d�nd�, y�r�y�p uzakla�t�. Sahibinin bu ani hareketine haz�rl�ks�z
yakalanan k�pek, ona yeti�mek i�in ko�mak zorunda kald�.
Haplo kendini bir korkak olarak azarlad�, ama su�lamalar� g�n�ls�zd�. Kendi
de�erini biliyordu, karar�n�n korkuya de�il, mant��a dayal� oldu�unu biliyordu.
Ya�l� adam hakl�yd�.
"Kendimi �ld�rtmemin kimseye faydas� olmaz. Ne �ocu�a ne de annesine -e�er h�l�
hayattaysa- ne de halk�ma. Ne de Alfred'e.
"Lordumdan benimle gelmesini isteyece�im," dedi Haplo,

Kaosun EL�
heyecan� ve kararl�l��� artarken gittik�e daha h�zl� y�r�yerek. "Ve gelecektir de.
Ona ya�l� adam�n s�ylediklerini anlat�nca istekle gelecektir. Birlikte Labirent'in
i�lerine gideriz, herhangi birinin gitti�inden daha derinlere. E�er varsa bu
Vorteks'i buluruz. Alfred'i buluruz ve... ba�ka kim varsa. Sonra Abarrach'a
gideriz. Lordumu Lanetliler Odas�'na g�t�r�r�m ve orada kendisi g�r�r..."
"Merhaba, Haplo. Ne zaman geri d�nd�n?"
Haplo'nun y�re�i yerinden f�rlad�. Bak�lar�m indirdi.
"Ah, Bane," diye m�r�ldand�.
"Ben de seni g�rd���me sevindim," dedi Bane, Haplo'nun g�rmezden geldi�i kurnaz bir
g�l�mseme ile.
Yine Nexus'tayd�, fark�nda olmadan kente girmi�ti.
Onu selamlad�ktan sonra Bane ko�up gitti. Haplo onun uzakla�mas�n� izledi. Nexus
caddelerinde ko�an Bane, ona sab�rl� bir ho�g�r� ile bakan Patrynlerin aras�ndan
ge�ti. �ocuklar nadir ve k�ymetli �eylerdi -�rk�n devam�. Haplo o�lan�n gitmesine
�z�lmemi�ti. D��nceleri ile ba�ba�a kalma ihtiyac� i�indeydi.
Belli belirsiz Bane'i Arianus'a g�t�rmesi, makineyi �al�t�rmas�na yard�mc� olmas�
gerekti�ini hat�rlad�.
Makineyi �al�t�rmak.
Eh, bu bekleyebilirdi. Labirent'ten ��kana kadar bekleyebilirdi...
Makinenin �al�mas�n� sa�lamal�s�n. Sonra kaleler parlamaya ba�layacak. Durnailer
uyanacak. T�m bunlar oldu�unda -e�er olursa- Labirent de�i�meye ba�layacak. Senin
i�in daha iyiye do�ru. Onlar i�in daha iyiye do�ru.
"Ah, sen ne bilirsin ki, ihtiyar?" diye m�r�ldand� Haplo. "Yaln�zca bir ba�ka
��lg�n Sartan..."
99

YED�NC� BOLUM
NEXUS
Bane Haplo'yu selamlad�ktan sonra onu dakikalar boyunca izlemi�, adam�n d�
etkilerden �ok, i� d��ncelerine dikkat etmekte oldu�unu g�rm�t�.
M�kemmel, diye d��nd� �ocuk ve ileri f�rlad�. Haplo'nun beni �imdi g�rmesi fark
etmez. Muhtemelen daha �nce onu seyretti�imi hissetse de fark etmezdi
Yeti�kinler �ocuklar�n varl���m g�zard� etme, sanki �ocuk aptal bir hayvanm� ve
neler olup bitti�ini, neler s�ylendi�ini anlayamazm� gibi davranma e�ilimindedir.
Bane bu e�ilimi hayat�n�n ilk y�llar�nda fark etmi�, s�k s�k kendi ��kanna
kullanm�t�.
Ama Bane, Haplo'nun �evresinde dikkatli olmay� ��renmi�ti. Bane adam� neredeyse t�m
yeti�kinler gibi k���msede, �ocuk Haplo'ya k�skan� bir sayg� duymaya zorlanm�t�.
�o�u yeti�kinler kadar aptal de�ildi. Bu y�zden, Bane fazladan �nlemler alm�t�. Ama
art�k ihtiyatl� olma zaman� sona ermi�ti, acele etmesi gerekiyordu.
Bane orman�n i�inden ko�arken, patikan�n �zerinde oyalanan bir Patryni neredeyse
yere y�k�yordu. Patryn alacakaranl�kta k�rm�z� k�rm�z� parlayan g�zlerle �ocu�un
ard�ndan bak-
100

Kaosun EL�

�8'

�. Lordun evine ula��nca Bane kap�y� h�zla a�t� ve �al�ma odas�na dald�.
Lord orada de�ildi.
Bane bir anl���na pani�e kap�ld�. Kar �oktan Abarrach'a gitmi�ti! Sonra nefes almak
i�in bir an durdu ve d��nd�.
Hay�r, bu m�mk�n de�ildi. Lord Bane'e son talimatlar�n� vermemi�, ho��akal
dememi�ti. Bane daha rahat nefes almaya ba�lad�, zihni berrakla�t�, yeni
"b�y�kbabas�n�" nerede bulabilece�ini anlad�.
Geni� evde ilerleyen Bane, arkadaki bir kap�dan d�an ��kt� ve d�zg�n, ye�il bir
�imenli�e ula�t�. R�nlerle kapl� bir gemi �imenli�in ortas�nda duruyordu. Haplo
g�rse gemiyi tan�rd� -hemen hemen t�m detaylan Arianus'a u�arken kulland��� gemi
ile ayn�yd�. Arianus'taki Geg, Limbeck de gemiyi tan�rd�, ��nk� Drevlin'deki
adalardan birinde d�m� olarak buldu�u gemi ile ayn�yd�.1
Gemi yusyuvarlakt� ve b�y� ile metalden yap�lm�t�. G�vdenin d��, geminin i�ini bir
koruma g�c� k�resi ile saran desenlerle kapl�yd�. Geminin kapa�� a��k duruyordu,
parlak bir ��k d�an ta��yordu. Bane i�eride hareket eden bir �ekil g�rd�.
"B�y�kbaba!" diye ba��rd� �ocuk ve gemiye do�ru ko�tu.
Nexus Lordu her ne i� yap�yorsa durdu ve kapaktan d�an bakt�. Bane parlak ����n
�n�nde duran y�zdeki ifadeyi g�re-miyordu, ama �ocuk duru�undaki kat�l�ktan ve
omuzlanru hafif�e kamburla�t�rmas�ndan Xar'in i�inin kesintiye u�rat�lma-s�ndan
dolay� sinirlendi�ini anlam�t�.
l Ejder Kanad�, �l�m Kap�s� Senstntn l cildi Haplo gemiyi Ar�anus'a u�urdu Olum
Kap�s�'n�n buyu g�c�n� hesaplayamayan Haplo gemisini iyi haz�r-layamam�t� ve sonu�
olarak gemi du�tu Limbeck isimli Geg gemiyi buldu ve Haplo ile k�pe�i kurtard�
101

Margaret Weis & Tracy Hickman


"�imdi orada olaca��m, �ocu�um," dedi Xar ona, i�lerine d�n�p geminin
derinliklerinde kaybolarak. "Derslerine d�n..."
"B�y�kbaba! Haplo'yu takip ettim!" dedi �ocuk nefes nefese. "Labirent'e girecekti,
ama onu bundan vazge�iren bir Sar-tan'la konu�tu."
Geminin i�i sessizle�ti, t�m hareketler durdu. Bane kapa��n kanatlanna as�ld�,
derin derin nefes ald�. Heyecan ve oksijensizlik ba��n� d�nd�rm�t�. Xar parlak i�
���a kar�� karanl�k bir �ekil olarak geri geldi.
"Sen neden bahsediyorsun, �ocu�um?" Xar'�n sesi nazik, yumu�akt�. "Sakin ol. Bu
kadar heyecanlanma." Lordun nas�rl�, sert eli Bane'in terden �slanm�, alt�n
buklelerini ok�ad�.
"Ben... beni dinlemeden... gidece�inden korktum." Bane yutkundu.
"Hay�r, hay�r, �ocu�um. Son dakika ayarlar� yap�yorum ve d�menta��n�n nas�l
yerle�tirildi�ine bak�yorum. Gel, Haplo hakk�nda ne diyordun?" Xar'�n sesi
�l�ml�yd�, ama g�zleri sert ve so�uktu.
Bane so�ukluk kar��s�nda korkmad�. Buz bir ba�kas�n� yakacakt�.
"Nereye gitti�ini g�rmek i�in Haplo'yu takip ettim. Seni sevmedi�ini s�ylemi�tim,
b�y�kbaba. Uzun zaman, birisini arayarak ormanda gezindi. K�pe�ine y�lanlardan
bahsedip durdu. Sonra kente gitti. Neredeyse kavga ��kar�yordu." Bane'in g�zleri
yusyuvarlak, hu�u doluydu.
"Haplo mu?" Lord'un sesi inanmazl�kla doluydu.
"�stedi�ine sorabilirsin. Herkes g�rd�." Bane birazc�k abartmaya kar�� de�ildi.
"Bir kad�n bir t�r hastal��a yakaland���n� s�yledi. Ona yard�m teklif etti, ama
Haplo onu ittirdi ve y�r�y�p gitti. Y�z�n� g�rd�m. �yi de�ildi."
102

K^osvn Eti
"Labirent hastal���," dedi Xar, y�z� yumu�ayarak. "Hepimizin ba��na gelir..."
Bane hastal�ktan bahsedip, d�man�na bir ��k� yolu vererek hata yapt���n� anlad�.
�ocuk ka�� yolunu kapamak i�in acele etti.
"Haplo Son Kap�'ya gitti. Bundan ho�lanmad�m, B�y�kbaba. Oraya gitmesi i�in ne
sebep var? Ona beni Arianus'a g�t�rmesi gerekti�ini s�yledin. Gemisine d�n�p
yolculu�a haz�rlan�yor olmas� gerekirdi. �yle de�il mi?"
Xar'�n g�zleri k�s�ld�, ama omuzlar�n� silkti. "Zaman� var. Son Kap� �o�u ki�iyi
cezbeder. Sen anlamazs�n, �ocu�um..."
"��eri girecekti, B�y�kbaba!" diye �srar etti �ocuk. "Biliyorum. Ve bu sana kar��
gelmek olurdu, �yle de�il mi? Onun i�eri girmesini istemiyorsun, de�il mi? Beni
Arianus'a g�t�rmesini istiyorsun."
"��eri girece�ini nereden biliyorsun, �ocu�um?" diye sordu Xar yumu�ak, ama
tehlikeli bir sesle.
"��nk� Sartan �yle s�yledi. Ve Haplo ink�r etmedi!" dedi Bane zaferle.
"Ne Sartan�? Nexus'ta bir Sartan, ha?" Kar neredeyse kahkaha atacakt�. "Hayal g�rm�
olmal�s�n. Ya da b�t�n bunlan uyduruyorsun. Bunlan uyduruyor musun, Bane?" Lord son
c�mleyi sert�e, Bane dik dik bakarak sormu�tu.
"Ger�e�i s�yl�yorum, B�y�kbaba," diye kar��l�k verdi Bane ciddiyetle. "Hi� yoktan
bir Sartan belirdi. Gri c�ppeli, ya�l� bir adamd� ve eski aptal g�r�n�l� bir
�apkas� vard�..."
"Ad� Alfred miydi?" diye araya girdi Xar, ka�lar�m �atarak.
"Ah, hay�r! Alfred'i tan�yorum, unuttun mu, B�y�kbaba? O de�ildi. Haplo bu adama
'Zifnab' diyordu. Adam Haplo'nun Alfred'i aramak i�in Labirent'e girmeyi
planlad���n� s�yledi ve
103

Margaret Weis & Tracy Hickman


Haplo da kabul etti. En az�ndan ink�r etmedi. Sonra ya�l� adam Haplo'ya Labirent'e
yaln�z girmesinin hata olaca��n�, Alf-red'e asla canl� olarak ula�amayaca��n�
s�yledi. Ve Haplo Alf-red'e canl� ula�mas� gerekti�ini, ��nk� Alfred'i Lanetliler
Oda-s�'na g�t�rece�ini ve senin yan�ld���n� kan�tlayaca��n� s�yledi."
"Benim yan�ld���m� kan�tlamak m�," diye tekrarlad� Xar.
"Haplo b�yle dedi." Bane ger�e�in i�ini bozmas�na izin vermiyordu. "Senin
yan�ld���n� kan�tlayacakt�."
Xar yava� yava� ba��n� sallad�. "Yan�lm� olmal�s�n, �ocu�um. E�er Haplo Nexus'ta
bir Sartan bulsa, d�man� hemen bana getirirdi."
"Ya�l� adam� sana ben getirirdim, B�y�kbaba," dedi Bane. "Haplo getirebilirdi, ama
getirmedi." Ejder'den hi� bahsetmedi. "Sartan'� bir an �nce gitmesi i�in uyard�,
��nk� sen gelebilirdin."
Xar'm nefesi s�kt��� di�lerinin aras�ndan t�slad�, Bane'in sa�lar�n� ok�ayan eli
kas�larak yumruk oldu ve yanl�l�kla Bane'in sa�lar�n� �ekti. Bane ac�yla k�vrand�,
i�ten i�e sevindi. Xar'�n can�n�n Bane'den daha fazla yand���n� ve Haplo'nun daha
fazla ac� �ekece�ini tahmin ediyordu.
Xar aniden Bane'in sa�lar�n� yakalad�, ba��m geriye b�kt� ve mavi g�zlerinin Xar'�n
siyah g�zleri ile kar��la�mas� i�in zorlad�. Lord �ocu�a uzun uzun bakt�, Bane'in
ruhunun dibini arad� -uzun bir aray� olmad�.
Bane g�zlerini k�rpmadan, Xar'�n sert kavray�� alt�nda gerilemeden bak�lar�na
kar��l�k verdi. Xar Bane'in nas�l biri oldu�unu biliyordu -yetenekli, kurnaz bir
yalanc�- ve Bane Xar'�n bildi�ini biliyordu. �ocuk, alttaki yalanlan �rtmesi i�in
y�zeyde yeterince ger�ek y�zmesine izin vermi�ti. Ve uzun, yaln�z saatler boyunca
yeti�kinleri g�zlemesi sonucunda, Ba-
104

Kaosun EL�
ne, Xar'�n Haplo'nun ihanetini daha fazla ara�t�rmaktan ac� duyaca��n� tahmin
etmi�ti.
"Sana s�ylemi�tim, B�y�kbaba," dedi Bane i�tenlikle, "Haplo seni sevmiyor. Seni
seven yaln�zca benim."
Bane'i tutan el aniden gev�edi. Kar o�lan� b�rakt�. Lord d�-�an, alacakaranl��a
bakt�, ac�s� tazeydi ve y�pranm� y�z�nde, aniden ��ken omuzlar�nda, elinin
gev�emesinde g�r�lebiliyordu.
Bane bunu beklememi�ti ve memnun olmam�t�, Haplo'nun bu kadar �ok ac� verebilme
yetene�ini k�skanm�t�.
Sevgi kalp k�rar.
Bane kollar�n� Xar'�n bacaklar�na dolad� ve s�k� s�k� sar�ld�.
"Ondan nefret ediyorum, B�y�kbaba! Seni incitti�i i�in ondan nefret ediyorum.
Cezaland�r�lmas� laz�m, de�il mi, B�y�kbaba? Sana yalan s�yledi�imde beni
cezaland�rd�n. Ve Haplo bundan daha k�t�s�n� yapt�. Bana Chelestra'ya gitmeden �nce
onu cezaland�rd���n�, �ld�rebilecekken �ld�rmedi�ini, ��nk� cezaland�nlmas�ndan
ders almas�n� istedi�ini anlatm�t�n. Yine yapmal�s�n, B�y�kbaba. Onu yine �yle
cezaland�r."
Can� s�k�lan Xar kendini Bane'in kollanndan kurtaracak oldu, sonra durdu. ��ini
�ekerek yine o�lan�n sa�lar�n� ok�ad� ve alacakaranl��a do�ru bakt�. "Sana o zaman�
anlatt�m, Bane, ��nk� seni ve onu neden cezaland�rd���m� anlaman� istedim. Ben
zalimce ac� vermiyorum. Ac�dan ders al�r�z, bu y�zden bedenlerimiz ac� hisseder.
Ama anla��lan baz�lar� dersi g�rmezden gelmeyi tercih etmi�."
"Onu yine cezaland�racak m�s�n?" Bane bak�lar�m kald�rd�.
"Cezaland�rma zaman� ge�ti, �ocu�um."
Bane bu s�zleri i�itmek i�in bir y�ld�r bekliyor olmas�na ra�men �rpermekten
kendini alamad�.
105

Margaret Weis & Tracy Hickman


"Onu �ld�recek misin?" diye f�s�ldad� Bane hu�u i�inde. "Hay�r, �ocu�um," dedi
Nexus Lordu, alt�n bukleleri b�kerek. "Sen �ld�receksin."
Haplo lordunun evine vard�. ��eri girerek ya�ama alan�n� ge�ti ve Kar'�n
k�t�phanesine y�neldi.
"Gitti," dedi Bane, dirsekleri dizlerinde, �enesi elinde, yerde ba�da� kurmu�
oturarak. Sartan r�nlerini �al��yordu.
"Gitti mi?" Haplo durdu, ka�lar�m �atarak Bane'e bakt�, sonra bak�lar�n�
k�t�phaneye giden kap�ya �evirdi. "Emin misin?"
"Kendin bak." Bane omuzlar�n� silkti.
Haplo bakt�. K�t�phaneye girdi, �evresine bak�nd�, sonra geri geldi. "Lord Xar
nereye gitti? Labirent'e mi?"
Bane elini uzatt�. "Gel, k�pek. Gel, k�pek."
K�pek yan�na gitti ve ihtiyatla Sartan r�n kitab�n� koklad�.
"B�y�kbabam o d�nyaya gitti -ta�tan yap�lm� olana. �l�lerin y�r�d��� yere." Bane
mavi g�zleri iri iri a��lm�, parlayarak bak�lar�n� kald�rd�. "Bana o d�nyay� anla�r
m�s�n? B�y�kbabam anlatabilece�ini s�yledi..."
"Abarrach m�?" diye sordu Haplo inanamayarak. "�oktan gitti, ha? Hem de..." Patryn
y�r�y�p odadan ��kt�. "K�pek, burada kal," diye emretti, k�pek onu takip eder gibi
olunca.
Bane adam�n evin arka k�sm�ndaki kap�lar� �arpmas�n� dinledi. Haplo, Xar'�n
gemisini aramak i�in d�ar� ��k�yordu. Bane k�k�rday�p, sevin� i�inde k�vrand�,
sonra hemen ciddile�ti ve r�nleri �al��yor gibi yapt�. �ocuk uzun kirpiklerinin
alt�nda, karn�n�n �zerine uzanm�, onu dost�a bir ilgi ile izlemekte olan k�pe�e
gizli bir bak� f�rlatt�.
"Benim k�pe�im olmak ho�una gider, de�il mi?" diye sor-
106

Kaosun EL�
du Bane yumu�ak bir sesle. "T�m g�n birlikte oynar�z ve ben sana bir isim
veririm..."
Haplo yava� yava� y�r�yerek geri d�nd�. "Gitti�ine inanam�yorum. Hem de... bana
hi�bir �ey s�ylemeden."
Bane r�nlere bakt�, Xar'�n sesini duydu.
Haplo'nun bana ihanet etti�ini a��k�a anlad�m. D�manlarla bir olmu�. Onunla tekrar
y�z y�ze gelmemem en iyisi. �fkemi kontrol edebilece�imden emin de�ilim.
"B�y�kbabam�n aceleyle gitmesi gerekti," dedi Bane. "Bir �ey oldu. Yeni bilgi."
"Ne yeni bilgisi?"
Bane hayal mi g�r�yordu, yoksa aniden Haplo su�luluk duygusu i�inde, huzursuzca m�
davranmaya ba�lam�t�? Bane s�r�tt��� g�r�lmesin diye �enesini yine ellerine g�md�.
"Bilmiyorum," diye m�r�ldand�, yine omuzlar�n� silkerek. "Yeti�kin i�leri. Dikkat
etmedim."
Haplo'nun bir s�re daha ya�amas�na izin vermeliyim. Talihsiz bir gereklilik, ama
ona ihtiyac�m var, senin de �yle, �ocu�um. Benimle tan�ma. Halk�m�z aras�nda
Arianus'a giden tek ki�i Haplo. B�y�k makineyi kontrol eden �u Geg, Limbeck
Haplo'yu tan�yor ve ona g�veniyor. Onlan, Y�ks�-diksi'yi ve zaman i�inde d�nyay�
kontrol edeceksen c�celerin g�venine ihtiyac�n olacak, Bane.
"B�y�kbabam talimatlanm sana �oktan verdi�ini s�yledi. Beni Arianus'a g�t�rmek
zorundas�n..."
"Biliyorum," diye s�z�n� kesti Haplo sab�rs�zl�kla. "Biliyorum."
Bane ona bir bak� f�rlatt�. Adam �ocu�a bakm�yor, ona dikkat etmiyordu. Haplo
karanl�k, d��nceli bir �ekilde bo�lu�a bak�yordu.
107

Margaret Weis & Tracy Hickman


Bane bir korku hissi duydu. Ya Haplo gitmeyi reddederse? Ya Labirent'e girip
Alfred'i aramak konusunda kararl�ysa? Xar Haplo'nun bunu yapmayaca��n�, emirlerine
uyaca��n� s�ylemi�ti. Ama Xar da Haplo'nun bir hain oldu�unu kabul etmi�ti.
Bane onu kaybetmek istemiyordu. Haplo onundu. �ocuk eyleme ge�meye karar verdi.
Aya�a f�rlayarak hevesle, heyecanla gelip Haplo'nun �n�nde durdu.
"Ben gitmeye haz�r�m. Ne zaman istersen. E�lenceli olacak, de�il mi? Limbeck'i yine
g�rece�iz. Ve Y�ks�-diksi'yi de. Onu nas�l �al�t�raca��m� biliyorum. Sartan
r�nlerini �al�t�m. Harika olacak!" Bane hesapl� bir �ocuksulukla kollar�n� sallad�.
"B�y�kbabam �l�m Kap�s� a��k oldu�u i�in makinenin etkilerinin t�m d�nyalarda
hissedilece�ini s�yledi. Sananlar�n yapt��� her yap�n�n muhtemelen canlanaca��n�
s�yledi. Makinenin etkilerini, Abarrach kadar uzakta oldu�u halde kendisinin bile
hissedece�ini s�yledi."
Bane Haplo'yu dikkatle izledi ve adam�n ne d��nd���n� tahmin etmeye �al�t�. Zordu,
neredeyse imk�ns�zd�. Adam�n y�z� duygusuzdu, ifadesizdi; dinlemiyor da olabilirdi.
Ama dinliyordu. Bane biliyordu.
Haplo her �eyi i�itir ama pek az konu�ur. Onun iyi taraf� budur. Onu tehlikeli
k�lan da budur.
Ve Bane, Abarrach'tan bahsetti�i zaman adam�n g�zkapak-lar�n�n belirsiz bir �ekilde
k�p�rdand���n� g�rm�t�. Adam�n ilgisini �eken Y�ks�-diksi'nin Abarrach'ta
de�i�ikli�e yol a�mas� fikri miydi? Yoksa Abarrach'ta olsa bile Xar'�n
hizmetk�r�n�n ne yapt���ndan -ya da ne yapmad���ndan haberdar olaca�� d��ncesi
miydi? Kar Y�ks�-diksi'nin hayata ge�ti�ini anlayacakt�. Ve ge�mezse, neyin yolunda
gitmedi�ini merak etmeye
108

Kaosun EL�
ba�layacakt�.
Bane kollar�n� Haplo'nun beline dolad�. "B�y�kbabam seni kucaklamam� istedi. Sana
tamamen g�vendi�ini s�ylememi istedi. Onu hayal k�r�kl���na u�ratmayaca��n�
biliyor. Ya da beni."
Haplo ellerini Bane'in kollar�na koydu ve bir s�l��� �eker gibi �ekip kopartt�
�ocu�u.
"Ah, can�m� ac�t�yorsun," diye s�zland� Bane.
"Beni dinle, �ocuk," dedi Haplo sert�e, kavray��n� gev�etmeden. "Bir �eyi a���a
kavu�tural�m. Seni tan�yorum. Hat�rlad�n m�? Ne oldu�unu biliyorum. Lordumun
emirlerine uyaca��m. Seni Arianus'a g�t�rece�im. O lanet makine ile ne yapman
gerekiyorsa, yapman i�in f�rsat yaratmaya �al�aca��m. Ama par�lt�nla beni
k�rle�tirebilece�ini sanma, �ocuk, ��nk� ben o par�lt�y� yak�ndan g�rd�m."
"Beni sevmiyorsun," dedi Bane, s�zlanarak. "B�y�kbabam d��nda kimse sevmiyor beni.
Zaten kimse sevmemi�ti."
Haplo homurdand�, do�a�ldu. "Birbirimizi do�ru anlaya-hm. Ve bir �ey daha. Her �ey
benim kontrol�m alt�nda. Ben ne dersem o olur. Anlad�n m�?"
"Ben seni seviyorum, Haplo," dedi Bane s�zlanarak.
Merhametle dolan k�pek geldi �ocu�un y�z�n� yalad�. Bane kollar�m k�pe�in boynuna
dolad�.
Seni alaca��m, diye s�z verdi k�pe�e sessizce. Haplo �ld���nde benim k�pe�im
olacaks�n. E�lenceli olacak.
"En az�ndan o beni seviyor," dedi Bane y�ksek sesle, somurtarak. "De�il mi, o�lum?"
K�pek kuyru�unu sallad�.
"Lanet k�pek herkesten ho�lan�yor," diye m�r�ldand� Haplo. "Sananlardan bile. �imdi
odana git, e�yalann� topla. Haz�r-
109

Margaret We�s & Tracy Hickman


lanman� burada bekleyece�im."
"K�pek de benimle gelebilir mi?"
"E�er istiyorsa. Hadi art�k. Acele et. Ne kadar �abuk gidersek, o kadar �abuk-
d�nebilirim."
Bane sessiz bir itaat g�sterisi ile oday� terk etti. Rol yapmak e�lenceliydi;
Haplo'yu kand�rmak e�lenceliydi. Hayat�n� k���k ellerinde tuttu�un bir adama itaat
ediyormu� gibi yapmak e�lenceliydi. Bane, Xar ile yapt��� bir konu�maya -neredeyse
son konu�malar�- sar�ld�.
G�revin tamamland��� zaman, Bane, Y�ks�-diksi �al�maya ba�lad��� zaman ve sen
Arianus'u kontrol alt�na ald���n zaman, Haplo'dan kurtulabilirsim. �ld�r�lmesini
sa�la. Ari-anus'ta bir katil tan�d���n� san�yorum...
Usta Hugh, b�y�kbaba. Ama an�k hayatta de�il. Babam onu �ld�rd�.
Kiralanacak ba�ka katiller olacakt�r. Bir nokta �ok �nemli. Bir �eyi yapmaya s�z
vermelisin Ben gelene kadar Hap-lo'nun cesedini korumal�s�n.
Haplo'yu diriltecek misin, b�y�kbaba? Abarrach'ta �l�lere yapt�klar� gibi, �ld�kten
sonra sana hizmet etmesini m� sa�layacaks�n?
Evet, �ocu�um. Ancak o zaman ona g�venebilirim...
Sevgi kalp k�rar.
"Hadi, o�lum!" diye hayk�rd� Bane aniden. "Yar�al�m!"
O ve k�pek ��lg�nca �ocu�un yatak odas�na do�ru f�rlad�.
110

SEK�Z�NC� B�L�M
RAHM, DREVLIN A�A�I �LEM
�l�m Kap�s�'na yapt�klar� yolculuk olays�z ge�ti. Nexus'tan ayr�ld�ktan hemen sonra
Haplo Bane'i b�y�yle uyuttu. Hap-lo'nun akl�na, �l�m Kap�s�'ndan ge�menin becerikli
bir men-sch sihirbaz�n�n bile ba�arabilece�i kadar kolay olmu� olabilece�i
gelmi�ti. Bane g�zlemci ve zekiydi, becerikli bir sihirbaz�n o�luydu. Haplo aniden
Bane'i bir d�nyadan di�erine giderken hayal etmi�ti... Hay�r. Uyku zaman�.
Arianus'a, hava d�nyas�na ula�makta g��l�k �ekmediler. De�i�ik d�nyalara ili�kin
imgeler Haplo'nun �n�nden ge�ti; Arianus'un y�zen adalar�n� kolayl�kla buldu. Ama
onun �zerinde yo�unla�madan �nce, patlay�p bir sonrakine yer b�rakan sabun
k�p�klerindeki g�kku�a�� renkleri gibi �n�nde parla-yan d�nyalar� izlemek i�in
birka� dakika ay�rd�. Hepsi tan�d�-S1 yerlerdi, bir tanesi d��nda. Ve o -en
g�zeliydi, en �ekici olan�yd�.
Haplo g�r�nt�y� yapabildi�ince izledi ve bu ancak birka� saniye s�rd�. Xar'a bu
g�r�nt�y� sormay� planlam�t�, ama lord Haplo bu konuyu onunla tart�maya f�rsat
bulamadan gitmi�ti.
Be�inci bir d�nya m� vard�?

Margaret We�s & Tracy Hickman


Haplo bu fikri reddetti. Kadim Sartan yazmalar�nda be�inci bir d�nyadan hi�
bahsedilmiyordu
Eski d�nya
Haplo bunun daha olas� oldu�unu d��nd�. G�rd��� imge eski d�nyan�n tasvirlerine
uyuyordu. Ama eski d�nya art�k yoktu; b�y�yle par�alanm� bir d�nyayd� bu. Belki de
Sartan-lara d�nyan�n eskiden neye benzedi�ini g�stermek i�in saklanan dokunakl� bir
an�yd�.
Ama e�er b�yleyse, neden bir se�enek gibi sunuluyordu? Haplo olas�l�klar�n
g�zlerinin �n�nde tekrar tekrar par�ldama-s�n� izledi. Hep ayn� s�rada: mavi
g�ky�z� ve parlak g�ne�i, ay�, y�ld�zlan, s�n�rs�z okyanuslar� ve geni� manzaralar�
ile yabanc� d�nya; sonra karanl�k, dola��k Labirent; sonra Nexus'un alacakaranl���,
sonra d�rt unsur d�nyas�.
E�er yan�nda Bane olmasayd�, Haplo o imgeyi se�mek ve ne oldu�unu g�rmek i�in
ba�tan ��kacakt�. Kolunu k�pe�e dolam�, huzur i�inde uyumakta olan �ocu�a bakt�;
ikisi Hap-lo'nun �ocu�a g�zkulak olmak i�in k�pr�ye getirdi�i yata��n �zerinde
birlikte uyuyordu.
Sahibinin bak�lar�m hisseden k�pek g�zlerini a�t�, tembel tembel g�zlerini
k�rp�t�rd�, a�z�n� kocaman a�arak esnedi, bir hareket olmad���n� g�r�nce tatminle
i�ini �ekti ve Bane'i neredeyse yataktan a�a�� iterek �ocu�a yana��. Bane uykusunda
bir�eyler m�r�ldand�, Xar hakk�nda bir�eyler ve aniden k�pe�in k�rk�n� kavrad�.
K�pek ac� dolu bir hayk�r� kopard�, ba��n� kald�rd� ve �ocu�a memnunsuzlukla, b�yle
kaba bir hareketi hak etmek i�in ne yapt���n� merak ederek, kendini �ocu�un
ellerinden nas�l kurtaraca��n� bilemeyerek bakt�. K�pek bak�lar�n� kald�rarak
Haplo'dan yard�m istedi.
112

Kaosun EL�
Haplo g�l�mseyerek uyuyan �ocu�un parmaklar�n� k�pe�in k�rk�nden ay�rd�, k�pe�in
ba��n� �z�r dilercesine ok�ad�. K�pek Bane'e g�vensizlikle bakt�, yataktan a�a��
atlad� ve Haplo'nun ayaklar�n�n dibine g�ven i�inde k�vr�ld�.
Haplo imgelere bakt�, Arianus �zerinde yo�unla�t�, di�erlerini akl�ndan ��kard�.
Haplo'nun Arianus'a ilk yolculu�u neredeyse son yolculu�u olacakt�. �l�m Kap�s�'n�n
b�y� g��lerine ve G�k �le-mi'nde bulunan �iddetli do�al g��lere haz�rl�ks�z olan
Haplo, gemisini, daha sonra Terrel Fen olarak adland�r�lan bir dizi k���k, y�zen
ada oldu�unu ��rendi�i yere indirmek zorunda kalm�t�.
Ama �imdi A�a�� �lemler'de daima kopan korkun� f�rt�nalara haz�rl�kl�yd�. �l�m
Kap�s�'ndan ge�i�leri s�ras�nda yaln�zca hafif�e parlayan koruyucu desenler gemiye
�arpan ilk r�zg�rlarla parlak mavi alevlenmi�ti. Neredeyse devaml� parlak, k�r
edici �im�ekler �ak�yordu. G�kg�r�lt�leri �evrelerinde g�mb�rd�yor, r�zg�r gemiyi
sall�yordu. Dolular ah�ap g�vdeyi d�v�yor, ya�mur pencereleri k�rba�l�yor, kat� bir
su perdesi olu�turuyor, g�rmeyi imk�ns�zla�t�nyordu.
Haplo gemiyi durdurdu, havada s�z�l�r b�rakt�. Drevlin'de -A�a�� �lem'in en b�y�k
adas�- zaman ge�irdi�inden bu f�rt�nalar�n d�zenli oldu�unu biliyordu. Bu
f�rt�nan�n ge�mesini beklemesi yeterli olacakt�, sonra bir sonraki f�rt�naya kadar
g�receli bir sakinlik gelecekti. Bu sakinlik s�ras�nda inecek bir yer bulacak,
c�celer ile ileti�im kuracakt�.
Haplo Bane'i uyand�rmamay� d��nd�, ama o�lan�n uyanmas�na izin vermeye karar verdi.
Bir i�e yarayabilirdi Haplo'nun elinin h�zl� bir hareketi �ocu�un aln�na �izdi�i
r�n� sil-
113
Margaret We�s & Tracy Hickman
di.
Bane do�rulup oturdu, bir dakika sersem sersem �evresine bak�nd�, sonra Patryn'e
su�larcas�na dik dik bakt�.
"Beni uyuttun."
Haplo kabullenmek, yorum yapmak ya da eylemi i�in �z�r dilemek i�in bir sebep
g�remedi. Ya�murla perdelenmi� pencerenin �tesini g�rmek i�in elinden geleni
yaparak, o�lana bir bak� f�rlatt�.
"Gemiyi dola�, bak bakal�m g�vdede �atlak ya da s�z�nt� var m�."
Bane, Pat�yn'in kay�ts�z, emredici sesi kar��s�nda k�zard�. Haplo k�z�l dalgan�n
beyaz boyundan yanaklara kadar yay�lmas�n� izledi. Mavi g�zler isyan ile parlad�.
Xar bir y�ld�r kendi g�zetiminde olan �ocu�u ��martmam�t�. Lord, Bane'in huy-lann�
iyile�tirmek i�in elinden geleni yapm�t�, ama �ocuk bir kraliyet ailesinin prensi
olarak b�y�m�t� ve emir vermeye al��kt�, almaya de�il.
�zellikle de Haplo'dan.
"B�y�n� do�ru yapt�ysan �atlak olmamas� laz�m," dedi Bane aksi aksi.
Kimin patron oldu�u konusunda �imdi anla�sak iyi olacak, diye d��nd� Haplo.
Bak�lar�n� tekrar pencereye kayd�rd� ve f�rt�nan�n dinmeye ba�lad���na ili�kin ilk
i�aretleri izledi.
"B�y�y� do�ru yapt�m. Ama sen de r�n �al�t�n. Dengenin ne kadar hassas oldu�unu
bilirsin. Tek bir minik k�ym�k bir �atlak ba�lat�r ve sonunda t�m gemi
par�alanabilir Emin olmak ve geni�lemeden durdurmak en iyisi."
Bir anl�k sessizlik oldu. Haplo bu �n�n bir i� �at�ma ile ge�ti�ini tahmin etti.
"K�pe�i de yan�ma alabilir miyim?" diye sordu Bane as�k
114

Kaosun EL�
suratla.
Haplo elini sallad�. "Elbette."
�ocuk ne�elenir gibi oldu. "Ona sosis verebilir miyim?"
En sevdi�i s�zc��� duyan k�pek, dili d�ar�da, kuyru�u sallan�r durumda aya�a
f�rlad�.
"Yaln�zca bir tane," dedi Haplo. "Bu f�rt�nan�n ne kadar s�rece�inden emin de�ilim.
Sosislere bizim ihtiyac�m�z olabilir."
"Daha fazlas�n� yaratabilirsin," dedi Bane mutlulukla. "Hadi, k�pek."
�kisi geminin arka taraf�na do�ru uzakla�t�.
Haplo ya�murun geminin penceresinde kay��n� izledi. O�lan� Nexus'a ilk getirdi�i
zaman� hat�rlad�...
..."�ocu�un ismi Bane,1 lordum," dedi Haplo. "Biliyorum," diye ekledi, Xar'�n
ka�lar�n� �att���n� g�r�nce, "bir insan �ocu�u i�in k�t� bir isim, ama ge�mi�ini
��renince, ismin mant�kl� oldu�unu g�receksin. Burada, g�nl���mde ona ili�kin
raporumu bulacaks�n."
Xar dok�man� ald�, ama a�mad�. Haplo sayg�l� bir sessizlik i�inde, lordunun
konu�mas�n� bekleyerek ayakta durdu. Lordunun bir sonraki sorusu pek de beklenmedik
de�ildi.
"Senden bu d�nyadan bir m�rit getirmeni istedim, Haplo. Arianus, senin de
anlatt���n gibi kaos i�inde: cifler, c�celer ve insanlar birbiri ile sava� halinde,
cifler kendi aralannda da sava��yor. Sananlar�n y�zen adalar� dizememesi ve
fantastik makinelerini �al�t�ramamalar� y�z�nden ciddi bir su k�tl��� var. Ben
fethimi ba�latt���m zaman, Arianus'a gidip, ben ba�ka yerde me�gulken benim ad�ma
halk� y�netecek birine, muhtemelen bir mensche ihtiyac�m var. Ve sen bunun i�in
bana... on
l �ngilizcede felaket, bela getiren anlam�na gelir (� n )
IIS

Margaret Weis & Tracy Hickman


ya��nda bir insan �ocu�u mu getiriyorsun?"
S�z konusu �ocuk, Xar'm konutunun arkas�ndaki yatak odas�nda uyuyordu. Haplo, Bane
uyan�rsa haber versin diye k�pe�i yan�nda b�rakm�t�. Haplo lordunun sert bak�lar�
alt�nda gerilemedi. Xar hizmetk�r�ndan ku�ku duymuyordu; lordu �a��rm�t� -Haplo'nun
�ok iyi anlad��� bir duyguydu bu. Soruya haz�rl�kl�yd�, yan�t vermeye
haz�rl�kl�yd�.
"Bane s�radan bir mensch �ocu�u de�il, lordum. G�nl���mde de g�rece�iniz gibi1-"
"G�nl���n� sonra, bo� zaman�m varken okuyaca��m. �o-' cuk hakk�ndaki raporunu �imdi
i�itmek ilgimi �eker."
Haplo kabul ederek e�ildi, Xar'�n elini sallayarak g�sterdi�i sandalyeye oturdu.
"O�lan kendi halklar� aras�nda gizemustas� olarak bilinen iki insan�n o�lu. Bunlar,
mensch standartlar�na g�re g��l� sihirbazlard�r. Babas� kendine Sinistrad, diyordu,
annesinin ad� Iridal. Bu gizemustalar�, b�y�k yetenekleri y�z�nden insan �rk�n�n
geri kalan�n� barbarlar olarak g�r�yorlard�. Gizemustalar� Orta �lemler'deki sava��
ve kaosu b�rakt�lar ve Y�ksek �lemler'e gittiler. Burada g�zel topraklar
ke�fettiler, ama ne yaz�k ki bu onlar i�in �l�mc�l bir tuzak oldu.
"Y�ksek �lemler Sananlar�n r�n b�y�s� ile yarat�lm�t�. Gi-zemustalan, bir �ocuk
metafizik konusundan ne anl�yorsa, r�n b�y�s�n� o kadar ar�l�yorlard�. Ekinleri
tarlalarda kurudu, su azd�, havan�n seyrekli�i nefes almay� g��le�tiriyordu. �lmeye
ba�lad�lar. Gizemustalar� oradan ka��p Orta �lem'e d�nmeleri gerekti�ini
biliyorlard�. Ama �o�u insan gibi kendi �rklar�ndan korkuyorlard�. Zay�fl�klar�n�
itiraf etmekten korkuyorlard�. Bu y�zden geri d�nd�klerinde fatihler olarak gitmeyi
d��nd�ler,
l Ejder Kanad� Olum Kap�s� Serisi l Cilt

W-

Kaosun EL�
dilenci gibi de�il.
"�ocu�un babas�, Sinistrad, dikkate de�er bir plan yapt�. Orta �lemler'in insan
kral�n�n, Stephen ad�nda birinin kar�s� Anne taht�n varisini do�urmu�tu. Hemen
hemen ayn� zamanlarda Sinistrad'�n kans� Iridal o�ullar�n� do�urdu. Sinistrad
bebekleri de�i�tirdi ve kendi �ocu�unu Orta �lemler'e g�t�rerek, Stephen'�n o�lunu
Y�ksek �lemler'e getirdi. Sinistrad Ba-ne'in -taht�n v�risi olarak- Orta Alemler'i
kontrol etmesini hedeflemi�ti.
"Elbette Orta �lemler'deki herkes bebeklerin de�i�tirildi�ini biliyordu, ama
Sinistrad o�luna, �ocu�a bakan herkesin ona bay�lmas�n� sa�layan bir b�y� yapm�t�.
Bane bir ya��na geldi�inde Sinistrad, Stephen'a geldi ve krala plan�n� a��klad�.
Kral Stephen gizemustas� kar��s�nda g��s�zd�. Kalplerinde, Stephen ile Anne
�ocuktan tiksiniyor, ondan korkuyorlard�. Ad�n� Bane koymalar�n�n sebebi buydu, ama
�ocu�un b�y�s� o kadar g��l�yd� ki, ondan kurtulmak i�in hi�bir �ey yapam�yor-
lard�. Sonunda, �aresizlik i�inde, Bane'i �ld�recek bir katil kiralad�lar.
"Ama olaylar �yle geli�ti ki, lordum," -Haplo s�ntt�- "Bane neredeyse kiral�k
katili �ld�r�yordu."
"Ger�ekten mi?" Xar etkilenmi� g�r�n�yordu.
"Evet, detaylan orada bulacaks�n." Haplo g�nl��e i�aret etti. "Bane, Sinistrad'�n
ona verdi�i, sihirbaz�n emirlerini ona aktaran, o�lan her ne duyarsa babas�na
ileten bir t�ls�m tak�yordu. Gizemustas� b�ylece insanlar� gizlice dinliyor, Kral
Stephen'�n att��� her ad�m� biliyordu Bane entrika kurmak i�in rehberli�e ihtiya�
duydu�undan de�il. �ocuk hakk�nda g�rd�klerime dayanarak, babas�na bir iki numara
��retti�ini s�yleyebilirim.

117

Margaret Weis & Tracy Hickman


"Bane keskin zek�l� ve ak�ll�d�r. Bir medyumdur, bir insan i�in b�y� konusunda
yeteneklidir, ama e�itilmemi�tir. Y�ks�-diksi'nin nas�l �al�t���n�, ne i�in
yap�ld���n� Bane anlad�. �izdi�i �emay� buraya ekledim, lordum. Ve h�rsl�d�r. Bane
i�in babas�n�n, Orta �lemler'i baba-o�ul olarak y�netmeye niyetinin olmad��� a��k
olunca, Sinistrad'dan kurtulmaya karar verdi.
"Bane'in plan� ba�anl� oldu, ama tam olarak planlad��� gibi de�il. O�lan�n hayat�n�
kurtaran, onu �ld�rmek i�in kiralanan adam oldu. Yaz�k oldu ama," diye ekledi Haplo
d��nceli d��nceli. "Usta Hugh ilgin� bir insand�, yetenekli ve becerikli bir
sava��� idi. Bir m�ritte arad���n�z her �ey vard� onda, lordum. Onu sana getirmeyi
planlam�t�m, ama ne yaz�k ki sihirbaz ile sava��rken �ld�. Dedi�im gibi, yaz�k
oldu."
Nexus Lordu yar�m kulakla dinliyordu. G�nl��� a��nca, Y�ks�-diksi'nin �emas�n�
bulmu�tu. Dikkatle inceledi.
"Bunu �ocuk mu yapt�?" diye sordu.
"Evet, lordum."
"Emin misin?"
"Bane babas�na g�sterirken gizlice onlan dinliyordum. Si-nistrad da senin kadar
etkilendi."
"Ola�an�st�. Ve �ocuk da cazip, sevimli ve g�zel. Babas�n�n yapt��� b�y� bizim
�zerimizde etkili olamaz, ku�kusuz, ama menschler �zerinde h�l� etkili mi?"
"Alfred, Sartan, b�y�n�n bozuldu�u fikrindeydi. Ama" -Haplo omuzlar�n� silkti-
"Usta Hugh �ocu�un b�y�s� alt�ndayd� -bu b�y� m�yd�, yoksa t�m ya�am� boyunca
piyondan ba�ka bir �ey olmayan, sevilmemi� bir �ocu�a duydu�u ac�ma m�yd�,
bilmiyorum. Bane zekidir, �ocuklu�unu ve g�zelli�ini ba�kalar�n� etkilemek i�in
nas�l kullanaca��n� bilir."
"Ya �ocu�un annesi? Ad� ne demi�tin, Iridal m�yd�?"
118

Kaosun EL�
"Sorun yaratabilir. Biz oray� terk ederken, Sartan Alfred ile birlikte �ocu�u
ar�yordu."
"�ocu�u kendi ama�lan i�in istiyor, san�r�m."
"Hay�r, san�r�m onu kendisi i�in istiyor. Kocas�n�n plan�n� hi� onaylamam�.
Sinistrad'�n onun �zerinde bir t�r korkutucu etkisi vard�. Kad�n ondan korkuyordu.
Ve Sinistrad'�n etkisi alt�nda, di�er gizemustalar�n�n cesaretleri yok oldu. Ben
oray� terk ederken Y�ksek �lemler'i b�rak�p, di�er insanlar�n yan�na ta��nma
planlan konu�uluyordu."
"Anneden kurtulmak m�mk�n m�?"
"Kolayl�kla, lordum."
Xar g�nl���n sayfalar�n� bo�umlu elleri ile d�zeltti, ama art�k ona bakm�yor,
dikkat etmiyordu.
'"K���k bir �ocuk onlara yol g�sterecek.' Eski bir mensch deyimi, Haplo. Bilgece
davrand�n, o�lum. Se�iminin ilham verici oldu�unu s�yleyecek kadar ileri
gidebilirim. Onlara �nderlik etmek �zere bir yeti�kinin gelmesi ile kendilerini
tehdit alt�nda hissedecek menschler bu saf g�r�n�l� �ocuk kar��s�nda tamamen
savunmas�z kalacaklar. O�landa tipik insan kusurlar� var, elbette. �abuk
�fkeleniyor, sab�ra ve disiplin alt�na al�nmaya ihtiyac� var. Ama uygun bir e�itim
ile bir mensch i�in olduk�a ola�an�st� bir tarzda, �ekillendirilebilece�ine
inan�yorum. Plan�m�n anahatlar�n� g�rmeye ba�lad�m bile."
"Seni memnun etti�im i�in sevindim, lordum," dedi Haplo.
"Evet," diye m�r�ldand� Nexus Lordu, "'k���k bir �ocuk onlara yol g�sterecek..."
F�rt�na dindi. Haplo g�rece sakinlikten faydalanarak Drev-lin adas�n�n �zerinde
u�tu ve inecek bir yer arad�. Bu alan� olduk�a iyi biliyordu art�k. Son
ziyaretinde, elf gemisini �l�m
119

Margaret Weis & Tracy Hickman


Kap�s� yolculu�una haz�rlarken burada olduk�a �ok zaman ge�irmi�ti.
Drevlin k�tas� d�z ve �zelliksizdir, Maelstrom'da y�zen, men�elilerin "mercankaya"
ad�n� verdikleri maddeden bir y���nd�r. Ama Y�ks�-diksi'ye, tekerlekleri,
motorlar�, di�lileri, makaralar�, kollan ve pen�eleri Drevlin'in her taraf�na
yay�lan, adan�n i�lerine kadar sokulan dev makineye bak�larak nerede bulunuldu�u
anla��labiliyordu.
Haplo, Kald�ra�lar�, d�nen f�rt�na bulutlar�na kadar y�kselen alt�n ve �elikten
dokuz dev mekanik kolu anyordu. Bu Kald�ra�lar, Arianus'taki menschler i�in Y�ks�-
diksi'nin en �nemli par�alar�yd�, ��nk� yukar�daki kuru �lemlere suyu Kald�ra�lar
sa�l�yordu. Kald�ra�lar Rahm �ehrinde bulunuyordu ve Haplo Limbeck'i Rahm'de
bulmay� umuyordu.
Haplo'nun yoklu�unda politik durumun nas�l de�i�mi� olabilece�i hakk�nda en ufak
bir fikri bile yoktu, ama Arianus'u terk ederken Limbeck Rahm'i g�� merkezi
yapm�t�. Haplo'nun c�ce �nderini bulmas� gerekliydi ve aramaya Rahm'de ba�lamas�n�n
en iyisi olaca��na karar vermi�ti.
Her birinde uzanm�, alt�n bir el bulunan dokuz kolu havadan belirlemek kolayd�.
F�rt�na dinmi�ti, ama ufukta bulutlar toplan�yordu. �im�ekler, bulutlar�n �zerinde
siluetleri g�r�nen metalden, donmu� eller �zerinde yans�yordu. Haplo bir par�a bo�
zemin �zerine indi, gemiyi makinenin, g�r�n�e g�re terk edilmi� olan bir par�as�n�n
�zerine getirdi. En az�ndan terk edilmi� oldu�unu varsay�yordu, �zerinde hi�bir ��k
parlam�yor, hi�bir di�li �al�m�yor, hi�bir tekerlek d�nm�yor, Gegler'in deyimiyle
hi�bir '"lektrik" mavi-san voltaj� ile �im�eklere rakip ��km�yordu.
G�venle yere inince, Haplo hi�bir yerde ��k olmad���n�
120

K^osvn EL�

fark etti. �a��rarak, ya�murun perdeledi�i pencereden d�an bakt�. Hat�rlad���


kadanyla, Y�ks�-diksi f�rt�nan�n Drevlin'de yaratt��� karanl��� yapay, daimi
g�nd�ze �evirirdi. Parlayan-lambalar her yerde parlar, 'lektrik �akanlar havaya
�entikli �im�ekler f�rlat�rd�.
�imdi, �ehir ve �evresi yaln�zca, Maelstrom'un bulutlar�ndan ge�tikten sonra daha,
kasvetli ve gri g�r�nen g�ne� ���� ile ayd�nlan�yordu.
Haplo pencereden d�ar� bakmaya devam etti ve buraya yapt��� son ziyareti d��nerek,
Y�ks�-dikst'nin bu k�sm�nda ��k olup olmad���n�, yoksa b�y�k makinenin bir ba�ka
par�as�n�
',* m� d��nd���n� hat�rlamaya �al�t�.
"Belki Het'deydi," diye m�r�ldand�, sonra ba��n� sallad�.
�, "Hay�r, buradayd�. Kesinlikle hat�rl�yorum..."
�'4 Bir g�mleme ve uyanc� bir havlama onu d��ncelerinden
'�H uyand�rd�.
\ Haplo geminin k���na y�r�d�; Bane kapa��n yan�nda dur-
j; mu�, k�pe�in burnunun �n�nde bir par�a sosis tutuyordu.
i, "Bunu alabilirsin," diye s�z veriyordu k�pe�e, "ama havla-
A
<1
may� b�rakacaks�n. B�rak �unu a�ay�m. Tamam m�? �yi k�pek." Bane sosisi cebine
t�k�t�rd� ve normalde kapa�� a�acak olan kayar kilitle u�ra�maya ba�lad�. K�pek
g�zlerini sosise dikmi�ti.
"Bir yere mi gidiyordunuz, Ekselanslar�?" diye sordu Haplo, kay�ts�zca b�lme
duvarlar�ndan birine yaslanarak. Bane 'i Volkaran taht�n�n hakl� v�risi olarak
g�sterebilmek amac�yla insan prensin hakk� olan unvan� kullanmaya karar vermi�ti.
Halk i�inde g�r�nmeden �nce al�sa daha iyi olur, diye d��nm�t�. Elbette, halk
aras�nda alayc� ucunu k�rle�tirmesi gerekecekti.
121

Margaret Weis & Tracy Hickman


Bane k�pe�e paylarcas�na bakt�, inat�� kilidi son bir kez ittirdi, sonra
serinkanl�hkla Haplo'ya bakt�.
"D�ar� ��kmak istiyorum. Buras� s�cak ve bo�ucu. Ve k�pek kokuyor," diye ekledi
horg�r�yle.
�sminin telaffuz edildi�ini duyan ve dostane bir �ekilde -belki de sosisle ilgili
olarak- s�ylendi�ini d��nen k�pek kuyru�unu sallay�p yaland�.
"Burada b�y�n� kulland�n, de�il mi," diye devam etti Bane su�larcas�na, kilidi bir
daha ittirerek.
"Geminin her yerinde kulland���m b�y�n�n ayn�s�, Ekselanslar�. Kullanmak
zorundayd�m. T�pk� sava�a delik bir z�rhla gitmek gibi, geminin bir par�as�n�
korunmas�z b�rakmak olmazd�. Dahas�, hen�z d�an ��kmak isteyece�ini sanmam.
Drevlin'deki f�rt�nalar� hat�rl�yorsun, de�il mi?"
"Hat�rl�yorum. Yakla�an bir f�rt�nay� senin kadar g�rebilirim. Ve o kadar uzun
zaman kalmayacakt�m. O kadar uza�a gitmeyecektim."
"Nereye gidiyordun, Ekselanslar�?"
"Hi�bir yere. Yaln�zca y�r�y�e ��kacakt�m." Bane omuzlar�n� silkti.
"Kendi ba��na c�celerle ileti�im kurmaya �al�mayacakt�n, de�il mi?"
"Elbette hay�r, Haplo," dedi Bane, g�zlerini iri iri a�arak. "B�y�kbabam seninle
kalmam� s�yledi. Ve ben b�y�kbabama her zaman itaat ederim."
Haplo s�zc�kteki vurguyu i�itti, sert sert g�l�msedi. "G�zel. Unutma, ben senin
korunman i�in buraday�m. Bu d�nya o kadar g�venli de�il. Bir prens olsan bile. S�rf
bunun i�in seni �ld�rmek isteyecekler var burada."
"Biliyorum," dedi Bane, bir �ekilde utanm� g�r�nerek.
122

Kaosun tu
"Burada oldu�um son seferde cifler beni neredeyse �ld�r�yorlard�. San�r�m bunu
d��nmedim. �zg�n�m, Haplo." A��k mavi g�zler bak�lar�n� kald�rd�. "B�y�kbabam�n
muhaf�z olarak bana seni vermesi �ok bilgece. Sen de her zaman b�y�kbabama itaat
edersin, de�il mi, Haplo?"
Soru Haplo'yu haz�rl�ks�z yakalam�t�. Bak�lar�n� h�zla Ba-ne'e �evirdi, �ocu�un
bununla ne kastetti�ini merak ediyordu. Bir an i�in, Haplo b�y�k, mavi g�zlerde bir
k�t�c�l kurnazl�k ��lt�s� g�rd���n� sand�. Ama Bane ona safl�kla, budalaca bir soru
soran bir �ocuk gibi bak�yordu.
Haplo s�rt�n� d�nd�. "Ben n�bet tutmak i�in �ne gidiyorum."
K�pek s�zland�, a�mas� bir �ekilde, h�l� Bane'in cebinde duran sosise bakt�.
"Bana s�z�nt�lar� sormad�n," diye hat�rlatt� Bane, Haplo'ya.
"Pek�l�, s�z�nt� var m�?"
"Hay�r. B�y�y� olduk�a iyi kullan�yorsun. B�y�kbabam kadar iyi de�il, ama olduk�a
iyi."
"Te�ekk�r ederim, Ekselanslar�," dedi Haplo, e�ildi ve uzakla�t�.
Bane sosisi cebinden ��kard� ve k�pe�in burnuna hafif�e, �akayla vurdu. "Bu beni
ele verdi�in i�in," dedi �l�ml� bir paylama ile.
K�pek, a�z� salya dolu, sosise a� g�zlerle bakt�.
"Yine de, en iyisi buydu san�r�m." Bane ka�lar�n� �att�. "Haplo hakl�. O lanet elf
pi�lerini unutmu�tum. O zaman beni gemiden a�a�� atanla tekrar kar��la�mak
isterdim. Haplo'ya o Elf i Maelstrom'a atmas�n� s�ylerdim. Ve onun d�mesini
izlerdim. �ddiaya girerim ���l�klar�n� uzun, �ok uzun zaman boyunca duyabilirdim.
Evet, b�y�kbabam hakl�yd�. Bunu �imdi
123

Margaret Weis & Tracy Hickman


g�r�yorum. Ba�ka birini bulana kadar Haplo bana faydal� olacak.
"Al bakal�m." Bane sosisi uzatt�. K�pek sosisi kapt� ve tek lokmada yuttu. Bane
ipeksi ba�� sevgiyle ok�ad�. "O zaman benim olacaks�n. Sen, ben ve b�y�kbabam.
Hepimiz bir arada ya�ayaca��z ve kimsenin b�y�kbabam� daha fazla incitmesine izin
vermeyece�iz. De�il mi, o�lum?"
Bane yana��n� k�pe�in ba��na yaslad�, s�cak bedene sar�ld�.
"De�il mi?"
124

DOKUZUNCU B�L�M
RAHM A�A�I �LEM, ARIANUS
B�y�k Y�ks�-diksi durmu�tu.
Drevlin'deki hi� kimse ne yapaca��n� bilmiyordu. Geglerin t�m tarihi boyunca hi�
b�yle bir �ey olmam�t�.
Geglerin hat�rlayabildi�ince -ve onlar c�ce olduklar�ndan bu olduk�a uzun bir
s�reydi- harika makine i� ba��nda olmu�tu. �al�m�, �al�m�t�. Hararetle, sakinlik
i�inde, ��lg�nca, k�r-cesine �al�m�t�. Y�ks�-diksi'nin baz� par�alar� bozuldu�u
zaman bile �al�m�t�, di�er par�alar�, �al�mayan par�alar�n� onarmak i�in �al�m�t�.
Y�ks�-diksi'nin ne i� yapt���ndan kimse emin de�ildi, ama herkes iyi �al�t���n�
biliyordu, ya da en az�ndan tahmin ediyordu.
Ama �imdi durmu�tu.
'lektrik �akanlar art�k �akm�yor, v�z�ld�yordu -baz�lar�nca u�ursuz bir �ekilde.
Tekerlenen-tekerlekler ne tekerleniyor, ne de d�n�yordu. Hafif bir titre�im d��nda
k�p�rdamadan duruyorlard�. F�rlayansallar durmu�, A�a�� �lem'deki t�m nakliyeyi
durdurmu�lard�. F�rlayansal�n, �zerindeki kabloyu tutan ve 'lektrik�akanlann
yard�m�yla -f�rlayansal� �eken elleri durmu�tu. Avu�lar� a��k, metal elleri bo�
yere g�ky�z�ne do�ru uzan�yordu.
125

Margaret We�s & Tracy H�ck�nan


D�tt�r�-d�d�kler de, arada bir a��zlanndan ka��rd�klar� i� �eki�ler d��nda
sessizdi. Cam kutular�n i�indeki siyah oklar -asla k�rm�z�ya i�aret etmemesi
gereken oklar- kutular�n alt�na do�ru sarkm�, �imdi bo�lu�a i�aret ediyorlard�.
Makine �al�may� ilk b�rakt���nda, ani bir �a�k�nl�k ya�anm�t�. Her Geg erkek, kad�n
ve �ocuk -g�rev ba��nda olmayanlar bile, Welflere kar�� gerilla faaliyetinde
olanlar bile- bulundu�u yeri b�rakm�, ko�up b�y�k -ve �imdi eylemsiz- makineye
bakm�t�. Makinenin yine �al�maya ba�layaca��n� d��nenler vard�. Toplanan Gegler
umutla beklemi�ti... beklediler, beklediler. Vardiya de�i�imi gelmi� ve ge�mi�ti.
Harika makine hi�bir �ey yapmamaya devam etmi�ti.
Ve h�l� hi�bir �ey yapm�yordu.
Bu, Gegler de hi�bir �ey yapm�yor demekti. Daha da k�t�s�, ��k ve �s� olmadan,
hi�bir �ey yapmamaya zorlanacaklar gibi g�r�n�yordu. Adalan devaml� s�p�ren,
Maelstrom'um �iddetli f�rt�nalar� y�z�nden Gegler yeralt�nda ya��yorlard�. Y�ks�-
diksi her zaman kabarc�k-kaynatanlardan �s�, parlayan-lambalardan ��k sa�lam�t�.
Kabarc�k-kaynatanlar kaynamay� hemen b�rakm�t�. Lambalar makinenin kapanmas�ndan
sonra bir s�re daha yanmaya devam etmi�ti, ama art�k alevleri soluyordu. Drevlin'in
her yerinde ��klar titre�iyor ve s�n�yordu.
Ve her yerde korkun� bir sessizlik vard�.
Gegler bir g�r�lt� d�nyas�nda ya�arlard�. Bir bebe�in duydu�u ilk ses, i� ba��ndaki
Y�ks�-diksi'nin rahatlat�c� g�mleme-leri, bamlamalar�, ��nlamalar� olurdu. Art�k
makine �al�m�yordu ve heryer sessizdi. Gegler sessizlikten korkuyordu.
"�ld�!" diye bir feryat koptu Drevlin adas�n�n her yerindeki bin Gegden.
"Hay�r, �lmedi," diye bildirdi Limbeck Civatas�kan, sert�e
126

yeni g�zl�klerinin ard�ndan Y�ks�-diksi'nin bir par�as�na bakarak. "�ld�r�ld�."


"�ld�r�ld� m�?" diye tekrarlad� Jarre hu�u dolu bir f�s�lt� ile. "Kim b�yle bir �ey
yapar ki?" Ama daha sormadan �nce biliyordu.
Limbeck Civatas�kan g�zl�klerini ��kard� ve onlan temiz, beyaz bir mendille sildi.
Yeni edindi�i bir al�kanl�kt� bu. Sonra g�zl�klerini yine takt�, bir me�alenin
����nda (s�ylevlerinden birini i�eren k���tlardan yap�lm�t�) makineye bakt�.
Me�aleyi s�nmek �zere olan parlayan-lambalardan birinin alevleri ile yakm�t�.
"Elfler."
"Ah, Limbeck, hay�r," diye hayk�rd� Jarre. "Bu do�ru olamaz. E�er Y�ks�-diksi
durmu�sa, o zaman su �retmeyi de b�rakm�t�r ve Welfler'in -ciflerin- suya ihtiyac�
var. Su olmadan �l�rler. Makineye bizim kadar ihtiya�lar� var. Neden onu
kapats�nlar ki?"
"Belki de su biriktirmi�lerdir," dedi Limbeck so�uk bir sesle. "Yukar�da kontrol
onlarda, biliyorsun. Kald�ra�lar�n �evresi onlar�n ordulan ile �evrili. Planlar�n�
anlayabiliyorum. Makineyi kapatacaklar, bizi a�l�ktan, so�uktan �ld�recekler."
Limbeck bak�lar�m Jarre'ye �evirdi. Jarre g�zlerini hemen ka��rd�.
"Jarre!" diye paylad� onu Limbeck. "Yine yapt�n."
Jarre k�zard�, Limbeck'e bakmaya �al�t�, ama g�zl�klerini takm�ken ona bakmay� g��
buluyordu. G�zl�kler yeniydi, or-jinal bir tasanmlan vard� ve g�r� yetene�ini
�l��lemez derecede d�zeltiyordu -ya da Limbeck b�yle iddia ediyordu. Ama camdaki
bir tuhafl�k y�z�nden g�zl�kler g�zlerinin k���k ve sert g�r�nmesine sebep
oluyorlard�.
127

Margaret We�s & Tracy H�ckman


T�pk� y�re�i gibi, diye d��nd� Jarre kendi kendine h�z�nle, Limbeck'in y�z�ne
bakmak i�in �abalay�p, h�z�nle ba�ar�s�z olurken. Pes ederek, bak�lar�n� uzun,
dola��k sakallar�n� delen beyaz bir leke gibi g�r�nen mendile dikti bak�lar�m.
Me�ale bitmek �zereydi. Limbeck muhaf�zlar�ndan birine i�aret etti, muhaf�z hemen
bir ba�ka s�ylevi ald�, yuvarlad� ve me�ale s�nmeden yenisini yakt�.
"S�ylevlerinin yak�c� oldu�unu hep s�ylemi�tim," diye k���k bir �aka yapmaya �al�t�
Jarre.
Limbeck ka�lann� �att�. "�akan�n zaman� de�il. Tavr�ndan ho�lanm�yorum, Jarre.
Zay�flamaya ba�lad���n� d��n�yorum, hayat�m. Cesaretini kaybediyorsun..."
"Hakl�s�n!" dedi Jarre aniden, mendille konu�arak. Mendille konu�may�, sahibi ile
konu�maktan kolay buluyordu. "Ger�ekten de cesaretimi kaybediyorum. Korkar�m..."
"Korkaklara tahamm�l edemem," dedi Limbeck. "Elflerden bu kadar �ok korkuyorsan,
art�k GGIBIT Parti Sekreteri olarak i� g�remezsin..."
"Elfler de�il, Limbeck!" Jarre g�zl�kleri kap�p ayaklar�n�n alt�nda ezmekten
kendini al�koymak i�in ellerini s�k� s�k� kavu�turdu. "Biziz! Bizden korkuyorum!
Senden ve... senden korkuyorum" -koltuklar� kabaran ve gururlanan bir muhaf�z�
i�aret etti- "ve senden ve senden! Ve kendimden. Kendimden korkuyorum. Biz ne hale
geldik, Limbeck? Ne hale geldik?"
"Ne demek istedi�ini anlam�yorum, hayat�m." Limbeck'in sesi yeni g�zl�kleri kadar
sert ve keskindi. Yine g�zl�klerini ��kard� ve temizlemeye ba�lad�.
"Bar�� severdik. Geg tarihinde birisini �ld�rd���m�z hi� g�r�lmemi�ti..."
"'Geg' de�il!" dedi Limbeck sert�e.
128

Kaosun ELI
Jarre onu duymazdan geldi. "�imdi �ld�rmek i�in ya��yoruz! Gen�lerden baz�lar�n�n
tek d��nd��� bu art�k. Welfleri �ld�rmek..."
"Elfler, hayat�m," diye d�zeltti Limbeck. "Sana s�ylemi�tim. 'Welf s�zc���, bize
'efendilerimiz' taraf�ndan ��retilen bir k�le s�zc���. Ve biz Geg de�iliz, biz
c�ceyiz. 'Geg' s�zc��� al-�alt�c�d�r, bizi yerimizde tutmak i�in kullan�l�yordu."
G�zl�klerini takt� ve Jarre'ye dik dik bakt�. Alt�ndan gelen me�ale ���� (me�aleyi
tutan c�ce s�rad�� bir k�sal��a sahipti) g�zl�klerin g�lgelerini yukar� do�ru
d��rd� ve Limbeck'e ola�an�st� k�t� bir g�r�nt� verdi. Jarre �imdi ona bakmaktan
kendini al�koyam�yordu, ona deh�et dolu bir b�y�lenme ile bak�yordu.
"Yine k�leli�e mi d�nmek istiyorsun, Jarre?" diye sordu Limbeck ona. "Teslim olup,
s�r�nerek ciflere mi gitmeliyiz? Ayaklar�na kapan�p, s�ska k��lar�n� �p�p, �zg�n
oldu�umuzu, bundan sonra cici k���k Gegler olaca��m�z� m� s�ylemeliyiz? �stedi�in
bu mu?"
"Hay�r, elbette de�il." Jarre i�ini �ekti, yana��ndan a�a�� akan bir g�zya��
damlas�n� sildi. "Ama onlarla konu�abiliriz. Pazarl�k edebiliriz. Welf -ciflerin de
sava�maktan bizim kadar usanm� oldu�unu tahmin ediyorum."
"�ok hakl�s�n, usand�lar," dedi Limbeck tatmin i�inde. "Kazanamayacaklar�n�
biliyorlar."
"Biz de kazanamay�z! T�m Tribus imparatorlu�unu y�kamay�z! G�klere y�kselip,
Aristagon'a u�up sava�amay�z."
"Onlar da bizi y�kamaz! T�nellerimizde nesiller boyunca ya�ayabiliriz ve bizi asla
bulamazlar..."
"Nesiller mi!" diye ba��rd� Jarre. "istedi�in bu mu, Limbeck? Nesiller boyunca
s�recek bir sava� m�? Saklanmaktan, ka�-
129

Margaret Weis & Tracy Hickman


maktan ve korkmaktan ba�ka hi�bir �ey bilmeyen �ocuklar m� b�y�yecek?"
"En az�ndan �zg�r olacaklar," dedi Limbeck, g�zl�klerini yine kulaklar�na
ge�irerek.
"Hay�r, olmayacaklar. Korktu�un s�rece �zg�r olamazs�n," diye yan�t verdi Jarre
yumu�ak bir sesle.
Limbeck yan�t vermedi. Sessiz kald�.
Sessizlik korkun�tu. Jarre sessizlikten nefret ediyordu. H�z�n dolu, yasl� ve
a��rd� ve ona bir �eyi, bir yeri, birisim hat�rlat�yordu. Alfred. Alfred ve
an�tmezar. Yemleyen heykelinin arkas�ndaki gizli t�neller, i�inde g�zel, gen�
bedenler olan kristal tabutlar. Oras� da sessizdi ve Jarre sessizlikten korkmu�tu.
B�rakma! demi�ti Alfred'e.
Neyi b�rakmayay�m? Alfred biraz kal�n kafal�yd�.
Konu�may�! Sessizlik! Onu dinlemeye dayanam�yorum!
Ve Alfred onu teselli etmi�ti. Bunlar benim dostlar�m... Burada hi� kimse sana
zarar veremez. An�k de�il. Zaten vereceklerinden de de�il-en az�ndan kas�tl�
olarak.
Ve sonra Alfred Jarre'nin hat�rlad��� ve s�k s�k kendi kendine s�yledi�i bir �ey
s�ylemi�ti.
Ama kas�ts�z olarak, en iyisini kastederek ne kadar �ok hata yap�ld�.
"En iyisini kastederek," diye tekrarlad�, deh�et verici sessizli�i doldurmak i�in
konu�arak.
"Sen de�i�tin, Jarre," dedi Limbeck ona sert�e
"Sen de �yle," diye kar��l�k verdi Jarre.
Ve bundan sonra s�ylenecek fazla �ey kalmad� ve orada, Limbeck'in evinde,
sessizli�i dinleyerek durdular Muhaf�zlar ayaklar�n� s�rtt�ler ve sa��r olmu�, tek
bir kelime duymam�
130

Kaosun EL�
gibi g�r�nmeye �al�t�lar.
Tart�ma Limbeck'in ya�am mek�n�nda ge�iyordu -Het'de-ki eski evinde de�il,
Rahm'deki mevcut konutunda. Geg standartlar�na g�re iyi bir evdi, Ba�at Usta'n�n1
konutu olmaya lay�kt� ve Limbeck'in �imdiki unvan� da buydu. �tiraf etmek
gerekirse, bu ev eski Ba�at Usta, Darral Uzunk�y�l�'n�n saklama tank� kadar iyi
de�ildi. Ama saklama tank� y�zeye -ve sonu� olarak Drevlin'in y�zeyini i�gal eden
ciflere- �ok yak�nd�.
Limbeck, halk�n�n geri kalan� ile beraber y�zeyin epeyce alt�nda ya�amak zorunda
kalm�t�. C�celer i�in bu g��l�k yaratmam�t�. B�y�k Y�ks�-diksi hep kazar, deler,
a�ard�. Drev-lin'deki Geg kasabalar�nda, Rahm'de, Het'de, Lek ya da He-rot'da yeni
bir t�nel ke�fedilmedi�i g�n nadir ge�erdi. Ve bu iyi bir �eydi, ��nk� Y�ks�-diksi,
herhangi bir mant�kl� sebep olmaks�z�n, eski t�nelleri g�mer, y�kar, doldurur ya da
yok ederdi. C�celer2 bunu filozof gibi kar��lar, y�k�lan t�nellerden ��kar, yeni
t�neller ararlard�.
Elbette art�k Y�ks�-diksi �al�may� b�rakt���ndan, ba�ka y�k�mlar ve yeni t�neller
olmayacakt�. I��k, ses ve �s� olmayacakt�. Jarre titredi, s�cakl��� d��nmemi�
olmay� diledi. Me�ale c�-z�rday�p �lmeye ba�lam�t�. Limbeck �abucak bir ba�ka
s�ylev k�v�rd�.
Limbeck'in ya�am mek�n� y�zeyin �ok a�a��s�nda, Drevlin'in en al�ak yerlerinden
birinde, Fapprika olarak bilinen b�y�k binan�n tam alt�ndayd�. Bir dizi dik, dar
merdiven bir koridordan di�erine a��l�yor, Limbeck'in evinin �n�ndeki korido-
1 Arianus'un A�a�� �lemleri'nde, Drevlin'de ya�ayan Gegler�n h�k�mdar�
2 Haplo burada ve gelecekteki anlat�mlar�nda, Arianus'a yapt��� ilk yolculuk
ta yapt���n�n aksine "Gegler" s�zc���n� de�il, "c�celer" s�zc���n� kullan�r
Haplo bu de�i�iklik i�in bir sebep vermemektedir, ama Limbeck ile "Geg"
s�zc���n�n a�a��lay�c� bir s�zc�k oldu�u konusunda anla�m� olmas� m�m
k�nd�r Haplo bu metinde, "Geg" s�zc���n�n elf�e b�cek anlam�na gelen
"gega-rega" s�zc���n�n k�salt�lm� hal� oldu�unu bel��ten b�� not eklemi�tir
131

Margaret Weis & Tracy Hickman


ra ��k�yordu.
Merdivenler, koridor ve ev Y�ks�-diksi'nin yapt��� di�er t�nellerin �o�u gibi
mercankayadan oyulmam�t�. Merdiven basamaklar� p�r�zs�z bir ta�tan yap�lm�t�,
koridorun duvarlan p�r�zs�zd�, yer ve tavan da p�r�zs�zd�. Limbeck'in evinin kap�s�
bile vard�, ger�ek bir kap�, �zerinde bir yaz� ile. C�celerin hi�biri yaz�y�
okuyam�yordu ve .Limbeck'in bildirisini -KAZAN ODASI'n�n BA�AT USTA anlam�na
geldi�ini- sorgulamadan kabul ettiler.
Evin i�i, Y�ks�-diksi'nin iri ve etkileyici g�r�n�l� bir par�as� y�z�nden biraz
s�k��kt�. Dev alet, say�s�z borular�, tanklar� ile, art�k �al�m�yordu ve t�pk�
Fapprika'nm c�celerin hat�rlayabildi�i en eski zamanlardan beri �al�mamas� gibi,
uzun, �ok uzun zamand�r �al�m�yordu. Y�ks�-diksi ilerlemi�, bu k�sm�n� geride
b�rakm�t�.
Limbeck'in g�zl�klerine bakmak istemeyen Jarre g�zlerini alete dikti ve i�ini
�ekti.
"Eski Limbeck bu �eyi �oktan par�alam�t�," dedi kendi kendine f�s�ldayarak,
sessizli�i doldurmak i�in. "T�m zaman�n� bunu �eki�leyerek, onun vidas�n� s�kerek
ve t�m bu zaman boyunca neden, neden, neden diye sorarak ge�irirdi. Neden
�al��yordu? Neden durdu?"
"Art�k hi� 'neden' diye sormuyorsun, Limbeck, de�il mi?" dedi Jarre y�ksek sesle.
"Neden ne?" diye m�r�ldand� Limbeck, ba�ka bir �eyle me�gul olurken.
Jarre yine i�ini �ekti. Limbeck ya onu duymam�t� ya da duymazdan gelmi�ti.
"Y�zeye ��kmam�z laz�m," dedi. "Elflerin Y�ks�-diksi'yi kapatmay� nas�l becerdi�ini
��renmemiz laz�m..."
132

Kaosun EL�
S�r�nen ve yava� ayak sesleri -zifiri karanl�kta dik bir merdivenden inmeye �al�an,
arada bir hamlamalar ve bo�uk k�f�rlerle ara verilen ayak sesleri- s�z�n� kesti.
"O da ne?" diye sordu Jarre korkarak.
"Elfler!" dedi Limbeck, vah�i bak�larla.
Kendisi de korkmu� g�r�nen muhaf�za ka�lar�n� �att�, ama -�nderinin ka�lar�n�
�att���n� g�ren- muhaf�z y�z ifadesini de�i�tirerek vah�i vah�i bakmaya ba�lad�.
"Usta! Ba�at Usta!" ba�n�lan kapal� kap�dan duyuldu.
"Halk�m�z," dedi Limbeck �a��rarak. "Onlara ne ne yapacaklar�n� s�ylememi
istiyorlar, san�r�m."
"Ba�at Usta sensin," diye hat�rlatt� Jarre ona, az sert�e.
"Evet, pek�l�, onlara ne yapacaklar�n� s�yleyece�im," diye terslendi Limbeck.
"Sava�. Sava�acaklar ve sava�maya devam edecekler. Elfler Y�ks�-diksi'yi kapatarak
hata yapt�lar. Halk�m�z�n bir k�sm� daha �nce kan d�kmek konusunda hevesli de�ildi,
ama art�k olacaklar! Elfler bu g�n� pi�manl�kla..."
"Usta!" diye ba��rd� pek �ok ses bir arada. "Neredesin?"
"G�remiyorlar," dedi Jarre.
Me�aleyi Limbeck'den alarak kap�y� a�t� ve koridora ��kt�.
"Lof?" diye seslendi, c�celerden birini tan�yarak. "Ne oldu?"
Limbeck gelip yan�nda durdu. "Selamlar, Zalimli�e Kar�� Sava�ta Sava�an Karde�."
Karanl�kta merdivenlerden inmek gibi tehlikeli bir yolculuk yapt�klar� i�in
sars�lm� olan c�celer �rkm� g�r�nd�. Lof endi�eyle, b�yle korkun� birini g�rmek
i�in �evresine bak�nd�.
"Seni kastediyor," dedi Jarre sert�e.
"Ger�ekten mi?" Lof etkilenmi�ti, o kadar etkilenmi�ti ki, bir anl���na neden
geldi�ini unuttu.
"Bana sesleniyordunuz," dedi Limbeck. "Ne istiyorsunuz?
133

E�er Y�ks�-diksi'nin �al�may� b�rakmas� ile ilgiliyse, bir bildiri haz�rl�yorum..."


"Hay�r, hay�r! Bir gemi, efendim," diye yan�t verdi hepsi birden. "Bir gemi!"
"Bir gemi D�an'ya indi." Lof elini belirsizce yukar�ya do�ru sallad�. "Efendim,"
diye ekledi gecikerek ve bir miktar as�k suratla. Limbeck'ten hi� ho�lanmam�t�.
"Bir elf gemisi mi?" diye sordu Limbeck hevesle. "D�t� m�? H�l� orada m�? �evrede
dolanan cifler g�rd�n�z m�? Mahk�mlar," dedi yan yan Jarre'ye. "Bunu bekliyordum.
Onlar� sorgulayabiliriz ve rehine olarak kullanabiliriz..."
"Hay�r," dedi Lof, bir s�re d��nd�kten sonra.
"Hay�r ne?" diye sordu Limbeck sinirle.
"Hay�r, efendim."
"Demek istedi�im, 'hay�r' diyerek ne kastediyorsun?"
Lof d��nd�. "Hay�r, gemi d�medi, hay�r, bir Welf gemisi de�il ve hay�r, kimseyi
g�rmedim."
"Bir Wel -elf gemisi olmad���m nereden biliyorsun? Elbette bir elf gemisi olmal�.
Ba�ka ne t�r bir gemi olabilir ki?"
"De�il," diye bildirdi Lof. "Bir Welf gemisi g�r�rsem tan�r�m. Bir seferinde birine
bindim." Etkilendi�ini umarak Jarre'ye bakt�. Lof un Limbeck'ten ho�lanmamas�n�n en
�nemli sebebi Jarre idi. "En az�ndan, Kald�ra�larda bir welf gemisine
sald�rd���m�zda yak�ndayd�m. Bu geminin kanatlan yok, bi' kere. Ve Welf gemilerinin
yapt��� gibi g�kten d�medi. Bu yava� yava�, s�z�lerek indi, sanki planlad��� buymu�
gibi. Ve," diye ekledi, g�zleri h�l� Jarre'nin �zerinde. En iyisini en sona
saklam�t�. "Tamamen resimlerle kapl�."
"Resimler..." Jarre Limbeck'e huzursuzlukla bakt�. Lim-beck'in g�zleri,
g�zl�klerinin ard�nda sert sert parl�yordu.
134

"Emin misin, Lof? D�ar�s� karanl�k, f�rt�na kopuyor olmal�..."


"Elbette eminim." Lof bu zafer �n�ndan vazge�meye niyetli de�ildi. "G�mb�rdek'in
�zerinde durmu�, n�bet tutuyordum ve bir sonraki an bi' bakt�m, �eye benzeyen bir
gemi... �eye... eh, ona." Lof y�ce �nderlerini i�aret etti. "Ortas� yuvarlak ve iki
u�tan bi�ilmi� gibi."
Neyse ki Limbeck g�zl�klerini ��karm�, d��nceli d��nceli siliyordu ve bu y�zden
kar��la�t�rmay� ka��rd�.
"Her neyse," diye devam etti Lof, kas�la kas�la. Ba�at Usta da dahil herkesin her
s�zc���n� dinledi�im fark etmi�ti. "Gemi bulutlar�n aras�ndan f�rlay�verdi ve
kendini a�a�� b�rak�p yere oturdu. Ve her taraf� resimlerle kapl�.
�im�eklerinui����n-da g�rd�m."
"Gemi hasarl� de�il miydi?" diye sordu Limbeck, g�zl�klerini takarak.
"Hi� de�ildi. Senin boyunda dolular ya�maya ba�lad���nda bile, efendim. R�zg�r
Y�ks�-diksi'nin par�alan�n havalara f�rlat�rken bile bir �ey olmad�. Gemi orada
rahat rahat oturdu."
"Belki �lm�t�r," dedi Jarre, sesinin umutlu ��kmamas� i�in �abalayarak.
"��eride ��k g�rd�m ve birisi ortal�klarda dola��yordu. �l� de�il."
"�l� de�il," dedi Limbeck. "Haplo bu. �yle olmak zorunda. �zerinde resimler olan
bir gemi, t�pk� benim Terrel Fen'de buldu�um gemi gibi. Geri geldi!"
Jarre, Lof un yan�na gitti, sakal�n� tuttu, onu koklad� ve burnunu b�kt�. "T�pk�
d��nd���m gibi. Kafas�n� bira f���s�na sokmu�. Onu dinleme, Limbeck."
Lof u ittirip arkada�lar�n�n �zerine d�mesine sebep olan Jarre, Limbeck'in kolunu
tuttu ve onu �evirip, evine geri sok-
135

Margaret Weis & Tracy Hickman


maya �al�t�.
Ayaklar�n� bir kere yere sa�lam bas�nca, �o�u c�ce gibi Limbeck de kolay kolay
yerinden oynat�lamazd�. (Jarre Lof u haz�rl�ks�z yakalam�t�.) Limbeck kolunu
Jarre'den kurtard�, onu bir par�a iplik gibi silkeledi.
"Birlerden hi� kimse gemiyi g�rd� m�, Lof?" diye sordu Limbeck. "Onunla ileti�im
kurmaya �al�t�lar m�? ��eride kim oldu�unu anlamaya �al�t�lar m�?"
Limbeck sorular�n� defalarca tekrarlamak zorunda kald�. �a�k�nla�an ve yolda�lannca
tekrar ayaklar�n�n �zerine dikilen Lof, incinmi� bir hayretle Jarre'ye bak�yordu.
"Ne yapt�m ki?" diye sordu.
"Limbeck, l�tfen..." diye yalvard� Jarre, kolunu yine �eki�tirerek.
"Hayat�m, beni rahat b�rak," dedi Limbeck, p�r�ldayan g�zl�klerinin ard�ndan ona
bakarak. Sesi sert, hatta vah�iydi.
Jarre elini yava� yava� indirdi. "Bunu sana Haplo yapt�," dedi yumu�ak bir sesle.
"B�t�n bunlar� bize Haplo yapt�."
"Evet, ona �ok �ey bor�luyuz." Limbeck ona s�rt�n� d�nd�. "�imdi, Lof. �evrede
cifler var m�yd�? E�er �yleyse, Haplo tehlikede olabilir..."
"Hi� Welf yoktu, efendim." Lof ba��m sallad�. "Makine durdu�undan beri hi� Welf
g�rmedim. Ben -agh!" Jarre incik kemi�ini �ok fena tekmelemi�ti.
"Bunu neden yapt�n?" diye k�kredi Lof. Jarre yan�t vermedi, hepsinin yan�ndan,
onlara tek bir bak� f�rlatmadan ge�ti.
KAZAN ODASI'na d�nerek h�zla arkas�na d�nd� ve titreyen parma��n� Limbeck'e
�evirdi. "Y�k�m�m�za sebep olacak! G�receksin!"
136

Kaosun EL�
Kap�y� �arparak kapatt�.
C�celer k�p�rdamaya korkarak, sessizce durdular. Jarre me�aleyi yan�nda g�t�rm�t�.
Limbeck ka�lar�n� �att�, ba��n� sallay�p, omuzlar�n� silkti ve �iddetle kesilen
s�zlerine devam etti. "Haplo tehlikede olabilir. Elflerin onu yakalamas�n�
istemeyiz."
"I���� olan var m�?" diye sormaya cesaret etti Lof un arka-da�lanndan biri.
Limbeck soruyu �nemsiz bularak duymazdan geldi. "Onu kurtarmam�z gerek."
"D�an'ya m� gidece�iz?" C�celer deh�et i�inde kalm�t�.
"Ben d�ar� ��km�t�m," diye hat�rlatt� Limbeck onlara k�saca.
"G�zel. D�an'ya sen ��k ve onu getir. Biz seyredece�iz," dedi Lof.
"I��k olmadan ��kmay�z," diye m�r�ldand� bir ba�kas�.
Limbeck �fkeyle yurtta�lar�na bakt�, ama kimse g�remedi�inden bak�lar� etkisiz
kald�.
G�r�n�e g�re konuyu fazla d��nmemi� olan Lof un sesi y�kseldi. "Bu Tanr� olan Haplo
de�il mi..."
"Tanr� yok," diye terslendi Limbeck.
"Tamam, o zaman, efendim" -Lof un y�lmaya niyeti yoktu-"hep bahsetti�in sihirbazla
sava�an Haplo de�il mi?"
"Sinistrad. Evet, o Haplo. �imdi anl�yor musunuz..."
"O zaman kurtar�lmaya ihtiyac� yok!" diye sonuca vard� Lof zafer ile. "Kendisini
kurtarabilir!"
"Bir sihirbazla sava�an herkes ciflerle sava�abilir," dedi bir ba�kas�, hi�
yak�ndan elf g�rmemi� birinin kararl�l���yla. "O kadar da sert de�iller."
Limbeck Zalimli�e Kar�� Sava�ta Sava�an Karde�lerini bo�-
137

Margaret Weis & Tracy Hickman


mamak i�in kendini zor tuttu. G�zl�klerini ��kard� ve b�y�k, beyaz kuma�la silmeye
ba�lad�. Yeni g�zl�klerine bay�l�yordu. Onlan kullanarak ola�an�st� bir netlikle
g�rebiliyordu. Ne yaz�k ki, camlar o kadar kal�nd� ki, g�zl��� kulaklar�n�n
�evresine kal�n tellerle sarmazsa burnundan a�a�� kay�yordu. Saplar can�n�
ac�t�yor, g��l� camlar g�zlerinin a�r�mas�na sebep oluyor, burun destekleri etine
g�m�l�yordu, ama �ok iyi g�rebiliyordu.
Ama bunun gibi zamanlarda neden u�ra��p durdu�unu merak ediyordu. Bir �ekilde
devrim, ka�ak bir f�rlayansal gibi yoldan ��km�t�. Limbeck onu yola sokmaya,
�evirmeye �al�m�t�, ama hi�bir �ey i�e yaramam�t�. �imdi, en az�ndan bir umut ����
g�r�yordu. Hem, yoldan ��kan kendisi de�ildi. Yaln�zca kenarda oturuyordu. Ve ba�ta
felaket oldu�unu d��nd��� �ey -Y�ks�-diksi'nin durmas�- devrimi yine yola koymakta
faydal� olabilirdi. G�zl�klerini tekrar takt�.
"I����m�z olmamas�n�n sebebi..."
"Jarre'nin me�aleyi g�t�rmesi mi?" diye araya girdi Lof yard�mseverce.
"Hay�r!" Limbeck derin bir nefes ald�, parmaklar�n� Lofun bo�az�na dolamamak i�in
yumruklan�n s�kt�. "Elflerin Y�ks�-diksi'yi kapatmas�."
Sessizlik. Sonra, "Emin misin?" Lofun sesi ku�kulu geliyordu.
"Ba�ka nas�l bir a��klama olabilir ki? Elfler kapatt� onu. Bizi a�l�ktan, so�uktan
�ld�rmek istiyorlar. Belki b�y�lerini kullanarak karanl�kta buraya gelip hepimizi
�ld�receklerdir. Burada oturup kabullenecek miyiz, yoksa sava�acak m�y�z?"
"Sava�aca��z!" diye ba��rd� c�celer, �fkeleri karanl���n i�inde, yukandaki
topraklan s�p�ren f�rt�na gibi g�mb�rdeyerek.
138

Kaosun EL�
"�te bu y�zden Haplo'ya ihtiyac�m�z var. Benimle misiniz?"
"Evet, efendim!" diye hayk�rd� Sava�an Karde�ler.
Aralar�ndan iki ki�i uygun ad�m y�r�y�p gitmeye ba�lay�p burunlar�n� duvara vurunca
hevesleri b�y�k �l��de k�r�ld�.
"G�remedi�imiz bir �eyle nas�l sava�abiliriz?" diye homurdand� Lof.
"G�rebiliyoruz," dedi Limbeck y�lmadan. "Haplo uzun zaman �nce bizim gibi c�celerin
yeralt�nda, karanl�k yerlerde ya�ad���n� anlatm�t�. Ve karanl�kta g�rmeyi
��renmi�ler. Biz ���a ba��ml� olduk. Art�k ��k olmad���na g�re, atalar�m�z gibi
yapmal�, karanl�kta g�rmeyi, sava�may�, ya�amay� ��renmeliyiz. Gegler bunu
ba�aramazd�. Gegler yapamazd�. Ama c�celer yapabilir. �imdi," -Limbeck derin bir
nefes ald�- "herkes ileri. Beni takip edin."
Bir ad�m att�, sonra bir ad�m daha, sonra bir ad�m daha. Herhangi bir �eye
�arpmad�. Ve g�rebildi�ini fark etti! �ok net g�remiyordu; s�ylevlerinden birini
okuyamazd� �rne�in. Ama sanki duvarlar c�celerin �zerine hat�rlayamad�klar� kadar
eskiden beri parlayan ����n bir k�sm�n� emmi� ve �imdi, minnetle, bir k�sm�n� geri
veriyormu� gibiydi. Limbeck duvarlar�n, yerin ve tavan�n hafif�e parlad���m
g�rebiliyordu. Sava�an Karde�lerinin siluetlerini, ����n kar��s�nda kara kara
g�rebiliyordu. �lerledi�i zaman, merdivenlerin duvarda olu�turdu�u aralan, karanl�k
ve soluk, �rk�t�c� bir ��k deseni ile yukar�ya t�rmanan merdivenleri g�rd�.
Arkas�nda di�er c�celerin hayranl�kla nefeslerini tuttuklan-n� duydu ve yaln�z
olmad���n� anlad�. Onlar da g�rebiliyordu. Y�re�i halk�na duydu�u gururla kabard�.
"Art�k her �ey de�i�ecek," dedi kendi kendine, merdivenlerden ��karken tam
arkas�nda cesur ad�mlar duyunca. Devrim
139

Margaret Weis & Tracy H�ckman


yoluna girmi�ti ve h�zla ilerlemiyor olsa da, en az�ndan k�p�rdan�yordu.
Elflere te�ekk�r etmeliydi.
Jarre birka� g�zya�� damlas�n� sildi, s�rt�n� kap�ya dayad� ve Limbeck'in kap�y�
�almas�n�, uysall�kla me�aleyi istemesini bekledi. Me�aleyi ona verirken bir miktar
da ak�l vermeye karar vermi�ti. Sesleri dinledi�inde, Limbeck'in sesi gibi gelen
bir sesin bir s�yleve giri�ti�ini duydu. ��ini �ekti, aya��n� yere vurdu.
Me�ale neredeyse t�kenmi�ti. Jarre bir ba�ka s�ylev destesi ald� ve yakt�.
"Sava�aca��z!" diye g�rlediklerini, sonra duvarda bir g�mleme duydu. Jarre g�ld�,
ama kahkahas� ac�yd�. Elini kap�n�n koluna koydu.
Sonra, a��klanamaz bir �ekilde ayak sesleri duydu, kal�n c�ce �izmelerinin a��r
titre�imlerinin koridorda uzakla�t���n� hissetti.
"B�rak aptal kafalar�n� birka� kez vursunlar," diye m�r�ldand�. "Geri
d�neceklerdir."
Ama yaln�zca sessizlik vard�.
Jarre kap�y� aralad� ve d�anya bak�.
Koridor bo�tu.
"Limbeck?" diye ba��rd� Jarre, kap�y� sonuna kadar a�arak. "Lof? Kimse yok mu?"
Yan�t yoktu. �ok uzakta, �izmelerin kararl�l�kla merdivenlerden yukar� ��kt���n�
duydu. Parlak k�llere d�nen Limbeck'in s�ylevi me�aleden s�z�ld� ve ayaklar�n�n
dibine d�t�.
140

m
\ <
ONUNCU BOLUM
RAHM, DREVLEN A�A�I �LEM
Haplo s�k s�k k�pe�i ba�kalar�n�n konu�malar�n� dinlemek
i�in kullanm�, onun kulaklan arac�l��� ile seslerini duymu�tu.
' Ama birisinin k�pe�i ile yapaca�� konu�malar� dinlemek akl�-
i" na gelmemi�ti. Hayvana �ocu�a g�zkulak olmas� ve herhangi
|J. bir haylazl�k yaparsa -kapa�� a�maya �al�mas� gibi- Haplo'ya
|, haber vermesi emredilmi�ti. Bunun �tesinde, Haplo Bane'in
*, ne d��nd��� ya da ne dedi�i ile ilgilenmemi�ti.
� Ama Bane'in Nexus Lordu'na itaat konusundaki masum
* g�r�n�l� sorusunun kendisini rahats�z etti�ini itiraf etmek zo-
\ rundayd�. B�yle bir soruyu hemen, �ekinmeden, temiz bir vic-
4* danla yan�tlayabilece�i bir zaman olmu�tu -Haplo �ok iyi bi-
I liyordu
,'' Art�k de�il.
\ Kendi kendine, lorduna itaatsizlik edecek kadar ileri gitme-
/, di�ini s�ylemesi bo�unayd�. Ger�ek itaat zihinde oldu�u kadar
y�rektedir de Ve Haplo y�re�inde, isyan etmi�ti. Ka��nmalar ve yanm ger�ekler direk
ink�rlar ve yalanlar kadar k�t� de�ildi, ama d�r�stl�k kadar iyi de de�ildi. Uzun
bir s�redir, Abar-rach'tan bu yana, Haplo lorduna kar�� d�r�st davranmam�t� Ve bu
bilgi zaman zaman kendini su�lu ve rahats�z h�ssetme-
141

Margaret Weis & Tracy Hick�nan


sine sebep oluyordu.
"Ama art�k," dedi Haplo kendi kendine, hizla �iddetlenmekte olan f�rt�naya bakarak,
"merak etmeye ba�l�yorum. Lordum bana kar�� d�r�st davrand� m�?"
F�rt�na geminin �zerinde koptu. Gemi vah�i r�zg�rla �apalar�n� sarst�, ama yerinde,
g�vende kald�. Daima �akan �im�ekler manzaray�, sakin havada g�ne�in
ayd�nlatt���ndan daha parlak ayd�nlatt�lar. Haplo lordu hakk�ndaki sorulan
kafas�ndan ��kard�. Bu onun sorunu de�ildi, en az�ndan �imdilik. Ama Y�ks�-diksi
onun sorunuydu. Pencereden pencereye y�r�d�, b�y�k makineden g�rebildi�i kadar�n�
inceledi.
Bane ve k�pek k�pr�ye geldiler. K�pek sosis kokuyordu. Anla��lan Bane s�k�lm�t� ve
yapacak ba�ka �ey bulamam�t�.
Haplo ikisini de g�rmezden geldi. Art�k an�lar�n�n ona oyun oynamad���ndan emindi.
Yolunda gitmeyen bir �ey vard�...
"Neye bak�yorsun?" diye sordu Bane esneyerek. Kendini bir banka att�. "Orada hi�bir
�ey yok, yaln�z..."
�entikli bir y�ld�r�m geminin yan�nda yere d�t�, havaya kaya par�alan f�rlatt�.
Y�rek durduran bir g�kg�r�lt�s� �evrelerinde g�mb�rdedi. K�pek yere sindi. Haplo
i�g�d�yle pencereden �ekildi, ama bir an sonra yine d�ar� ��km�, dikkatle d�ar�ya
bak�yordu.
Bane ba��n� e�di, kollan ile onu korudu. "Bu yerden nefret ediyorum!" diye ba��rd�.
"Ben -O neydi? �unu g�rd�n m�?"
�ocuk i�aret ederek aya�a f�rlad�. "Kayalar! Kayalar k�p�rdad�!"
"Evet, g�rd�m," dedi Haplo, g�rd��� �ey teyit edildi�i i�in memnun. G�r��n�
y�ld�r�m�n m� etkiledi�ini merak ediyordu.
Bir y�ld�nm daha d�t�. K�pek s�zlanmaya ba�lad�. Haplo
142

Kaosun EL�
ve Bane y�zlerini cama bast�rd�lar ve f�rt�nan�n i�ine bakt�lar.
Pek�ok mercankaya son derece s�rad�� bir �ekilde davran�yorlard�. Kendilerini
yerden koparm�, h�zla, dosdo�ru -ve art�k yan�lman�n imk�n� yoktu- Haplo'nun
gemisine geliyorlard�.
"Bize geliyorlar!" dedi Bane �a�k�nl�k i�inde.
"C�celer," diye tahminde bulundu Haplo, ama neden c�celer D�ar�'ya, �zellikle de
f�rt�na s�ras�nda gelme riskine girsinler, tahmin edemiyordu.
Kayalar geminin �evresinde dola�arak i�eri girmek i�in bir yol aramaya ba�lad�lar.
Haplo kapa�a do�ru ko�tu. Bane ile k�pek de onu takip ettiler. Geminin r�n b�y�s�
savunmas�n� bozmaya bir an teredd�t etti. Ama e�er hareketli Kayalar ger�ekten
c�ceyse, f�rt�naya maruz kald�klar� her an �zerlerine bir y�ld�r�m d�mesi riski ile
kar�� kar��yayd�lar.
�mitsizli�in onlar� buna zorlad���na karar verdi Haplo. Y�k-s�-diksi'deki
de�i�iklik ile ilgili bir �ey olmal�yd�. Elini kapa��n ortas�na �izilmi� r�n�n
�zerine koydu ve onu ters y�nde �izmeye ba�lad�. Parlak alev hemen solmaya,
kararmaya ba�lad�. Ona dokunan di�er desenler de kararmaya ba�lad�. Haplo kapa��n
�zerindeki desenlerin tamam� s�nene kadar bekledi, sonra kilidi kayd�rd� ve kap�y�
sonuna kadar a�t�.
Bir r�zg�r dalgas� onu neredeyse yere y�kacakt�. Ya�mur alt�nda hemen s�r�ls�klam
kesildi.
"Geri �ekil!" diye ba��rd�, y�z�n� dolulardan korumak i�in kolunu kald�rarak.
Bane �oktan geriye �ekilmi�ti ve bu arada neredeyse k�pe�e tak�l�p d��yordu. �kisi
a��k kap�dan g�venli bir uzakl�kta b�z�ld�ler.
Haplo kendini toparlad� ve f�rt�nan�n i�ine do�ru bakt�.
143

Margaret Weis & Tracy Hickman


"Acele edin!" diye hayk�rd�, ama g�kg�r�lt�s�n�n g�mb�rdeyi�i �zerinden onu
herhangi birinin duyup duyamad���n� merak etti. Dikkatlerini �ekmek i�in kolunu
sallad�.
Geminin i�ini ayd�nlatan mavi ��lt� h�l� parlakt�, ama Hap-lo onun solmakta
oldu�unu g�rebiliyordu. Koruma �emberi k�nlm�t�. Uzun zaman ge�meden t�m gemiyi
koruyan desenler zay�flayacakt�.
"Acele edin!" diye ba��rd� gene, bu sefer c�ce dilinde konu�may� hat�rlayarak.
Gemiyi ikinci kez dola�an �ndeki kaya a��k kapaktan gelen mavi ���� g�rd� ve ona
do�ru ilerledi. �nderlerini g�ren di�er iki kaya arkas�ndan seyirttiler. �ndeki
kaya g�vdeye �arpt�, birka� dakika boyunca ��lg�nca d�nd�, sonra kaya aniden yukar�
do�ru f�rlad� ve Limbeck'in g�zl�kl� y�z�, k�zarm� ve nefes nefese, ortaya ��kt�.
Gemi suda gitmesi i�in yap�lm�t�, havada de�il, bu y�zden kapak yerden yukar�dayd�.
Haplo kendi kullan�m� i�in bir halat merdiven eklemi�ti ve bunu Limbeck'e att�.
R�zg�r y�z�nden g�vdeye d�md�z yap�m� olan c�ce, geminin kenar�na �arpm� olan di�er
iki tanesine endi�eyle bakarak t�rmanmaya ba�lad�. Bir c�ce kendini koruyucu
kabuktan kurtarmay� ba�ard�, ama di�eri anla��lan zorluk �ekiyordu. R�zg�nn
u�uldamas� ve g�kg�r�lt�s�n�n �zerinde ac�-nas� bir feryat y�kseldi.
Son derece sinirli g�r�nen Limbeck sab�rs�zca ba��rmaktan kendini al�koydu ve yava�
yava�, zahmetle a�a�� inerek Sava�an Karde�i'ni kurtard�.
Haplo h�zla �evresine bak�nd�; her ge�en an mavi ��lt� daha da soluyordu.
"Buraya gelin!" diye seslendi Limbeck'e. "Ben onun icab�-
144

Kaosun EL�
na bakar�m1"
Limbeck s�zc�kleri duyam�yordu, ama ne anlatmak istedi�ini anlad�. Yine t�rmanmaya
ba�lad�. Haplo kolayca yere atlad�. Bedenindeki desenler mavi-k�rm�z� parlad� ve
onu dolulardan ve y�ld�r�mdan korudu -ya da Haplo �yle umut ediyordu. " Y�z�ne
�arpan ya�mur y�z�nden yar� k�r, C�ce'nin i�inde k�s�l� kald��� icad� inceledi. Bir
ba�ka c�ce ellerini o �eyin alt�na koymu�, oflay�p poflamas�na bak�l�rsa kald�rmaya
�al��yordu. Haplo b�y�yle g��lenmi� kendi �abas�n� da ekledi. Kayay� havaya �yle
bir g��le kald�rd� ki, C�ce'nin eli kayd� ve y�z�st� bir birikintinin i�ine d�t�.
Haplo bo�ulmas�n diye Geg'i aya�a kald�rd� ve aniden kurtulmas� kar��s�nda
�a�k�nla�m� bir �ekilde sersem sersem bak�nmakta olan di�er C�ce'yi yakalad�. Haplo
kal�n bacakl� c�celerin yava�l���na k�frederek ikisini merdivenlerden yukar�
��kard�. Neyse ki, son derece yak�na d�en bir y�ld�r�m hepsini daha h�zl� hareket
etmeye zorlad�. G�kg�r�lt�s� �evrelerinde g�mb�rdeyince merdiveni rekor h�zla
��kt�lar ve tepe�st� geminin i�ine devrildiler.
Haplo kapa�� kapatt� ve deseni h�zla yeniden �izerek m�h�rledi. Mavi ��lt�
panldad�. Haplo daha rahat nefes almaya ba�lad�.
Bane, Haplo'nun tahmin edece�inden daha b�y�k bir d��ncelilikle battaniye getirdi
ve s�r�ls�klam c�celere da��tt�. Harcad�klar� �aba, ya�ad�ktan korku ve Haplo'nun
derisinin mavi mavi parlad���n� g�rmelerinin hayreti ile nefes nefese kalan
c�celerden hi�biri konu�am�yordu. Sakallanndaki suyu s�kt�lar, derin nefesler
ald�lar ve Patryn'e b�y�k bir hayretle bakt�lar. Haplo y�z�ndeki suyu sildi ve Bane
ona bir battaniye uzatt��� zaman ba��n� sallad�.

Margaret Weis & Tracy Hickman


"Limbeck, seni tekrar g�rmek ne kadar g�zel," dedi Hap-lo, sessiz, dost�a bir
g�l�mseme ile. Desenlerin s�cakl��� bedenindeki ya�mur suyunun h�zla buharla�mas�na
sebep oluyordu.
"Haplo..." dedi Limbeck, bir par�a karars�zl�kla. G�zl�kleri suyla kaplanm�t�.
Onlar� ��kararak mendili ile kurulamaya niyetlendi, ama cebinden yaln�zca
s�r�ls�klam bir kuma� y���n� ��kt�. Limbeck �slak kuma�a �a�k�nl�k i�inde bakt�.
"Al," dedi Bane yard�mseverce, deri pantolonuna t�k�t�rd��� g�mle�inin ucunu
�nererek.
Limbeck yard�m� kabul etti ve g�zl�klerini dikkatle Bane'in g�mle�ine sildi. Onlar�
takt�, �ocu�a uzun uzun bakt�, sonra bak�lanm Haplo'ya �evirdi, sonra yine �ocu�a
bakt�.
Tuhaft�, ama Haplo Limbeck'in onlan hayat�nda ilk kez g�rd���ne yemin edebilirdi.
"Haplo," dedi Limbeck ciddiyetle. Yine Bane'e bakt�, teredd�t etti, Geg'e ilk �nce
bir tanr�, sonra bir insan prensi, sonra son derece g��l� bir sihirbaz�n o�lu
olarak sunulan o�lana nas�l hitap edece�ine karar veremedi.
"Bane'i hat�rlars�n," dedi Haplo rahat�a. "Volkaran Adala-r�'n�n taht�n�n v�risi."
Limbeck ba��n� sallad�, y�z�nde son derece keskin bir kurnazl�k vard�. D�ar�daki
makine durmu� olabilirdi, ama C�ce'nin kafas�ndaki �arklar h�l� d�n�yordu.
D��nceleri y�z�nden o kadar rahatl�kla okunabiliyordu ki, Haplo onlan y�ksek sesle
s�yleyebilirdi
Demek hik�ye bu, �yle mi? Ve Bu beni nas�l etkileyecek?
Arkada b�rakt��� karars�z, pratik olmayan, idealist c�ceye al��k olan Haplo
Limbeck'teki bu de�i�ime hayret etti ve bunun sebebini merak etti. Bundan pek
ho�lanmam�t�. Herhan-
146

Kaosun EL�
gi bir de�i�im, iyi y�nde de olsa, planlar�n� bozard�. Haplo kar��la�malar�n�n bu
ilk dakikalar�nda tamamen yeni ve farkl� bir Limbeck ile u�ra�mak zorunda
kalaca��n� g�rd�.
"Ekselanslar�," dedi Limbeck, y�z�ndeki g�l�msemeye bak�l�rsa, bu durumun onun
i�ine yarayabilece�ine karar vermi�ti.
"Limbeck Ba�at Usta oldu, Ekselanslar�," dedi Haplo, Ba-ne'in imay� anlayaca��n� ve
Limbeck'e hak etti�i sayg�y� g�sterece�ini umarak.
"Ba�at Usta Limbeck," dedi Bane, bir kral�n bir di�erine hitap ederken kulland���
so�uk nezaket ile. "Sizi bir kez daha g�rd���m i�in memnunum. Yan�n�zda
getirdi�iniz di�er Geg-ler kim?"
"Geg de�il!" dedi Limbeck keskin bir �ekilde, y�z� karararak. "'Geg' bir k�le
s�zc���. Bir hakaret! A�a��lay�c�!" Yumru�unu avucuna vurdu.
C�ce'nin harareti kar��s�nda �a��ran Bane bak�lar�n� a��klama i�in h�zla Haplo'ya
�evirdi. Haplo da �a�k�nd�, ama Limbeck ile ge�mi�te yap��� konu�malan
hat�rlay�nca, neler olup bitti�ini anlad���n� d��nd�. Ger�ekten de, Haplo k�smen
sorumlu bile say�labilirdi.
"Limbeck ile halk�n�n c�ce oldu�unu anlamal�s�n�z, Ekselanslar� -t�pk� sizin ve
halk�n�z�n insan olarak bilinmeniz gibi, Limbeck ile halk� i�in uygun ve eski terim
c�cedir. 'Geg' terimi..."
"...bize cifler taraf�ndan verilmi�ti," dedi Limbeck, sakal�ndan y�kselen buhar
y�z�nden bu�ulanmaya ba�layan g�zl���n� ��kararak. "Afedersiniz, Ekselanslar�, ama
acaba... Ah, te�ekk�r ederim."
Bane'in uzatt��� g�mle�e g�zl�klerini yine sildi.
147

Margaret We�s & Tracy Hickman


"Sizi paylad���m i�in �zg�n�m, Ekselanslar�," dedi Limbeck serinkanl�l�kla,
g�zl�kleri kulaklar�na tak�p, i�lerinden Bane'e bakarak. "Elbette bu s�zc���n
c�celer i�in �l�mc�l bir hakaret haline geldi�ini sizin bilmenizin imk�n� yoktu.
De�il mi?"
Destek i�in arkada�lanna bakt�. Ama Lof a�z�n� bir kar� a�m�, mavi ��lt�s� solmaya
ba�layan Haplo'ya bak�yordu. Di�er c�ce endi�eli bak�lar�n� k�pe�e dikmi�ti.
"Lof," diye azarlad� onu Limbeck. "Ne s�yledi�imi duydun mu?"
Lof yerinden s��rad�, son derece su�lu g�r�nd� ve yolda��n� d�rt�kledi.
�nderlerinin sesi sertti. "'Geg' teriminin bizim i�in bir hakaret oldu�unu
s�yl�yordum."
Her iki c�ce o anda fena halde al�nm� ve derinden yaralanm� gibi g�r�nmeye
ba�lad�lar, ama neler olup bitti�i konusunda en ufak bir fikirlerinin bile olmad���
hayli a��kt�.
Limbeck ka�lar�n� �att� ve bir �ey s�yleyecek oldu, ama i�ini �ekerek sustu.
"Seninle konu�abilir miyim? Yaln�z?" diye sordu Haplo'ya aniden.
"Elbette," dedi Haplo omuzlann� silkerek.
Bane k�zard�, a�z�n� a�t�. Haplo bir bak�la konu�mas�n� engelledi.
Limbeck o�lana yan yan bakt�. "Y�ks�-diksi'nin �emas�n� �izen sizdiniz, de�il mi?
Onun nas�l �al�t���n� siz ke�fettiniz, de�il mi Ekselanslar�?"
"Evet, ben yapt�m," dedi Bane, kendisine yak�an bir al�akg�n�ll�l�k ile.
Limbeck g�zl�klerini ��kard�, dalg�n dalg�n mendile uzand�. �ekip ��kard��� zaman
�slak y���n� yeniden fark etti. G�z-
148

Kaosun ELI
Kikleri yine burnunun �zerine oturttu. "O zaman siz de gelin," dedi.
Yurtta�lanna d�nerek emirler verdi. "Siz burada kal�n, n�bet tutun. F�rt�na dinmeye
ba�lad��� zaman bana haber verin."
�kisi ciddiyetle ba�lann� sallad�, gidip pencerenin yan�nda durdular.
"Beni endi�elendiren cifler," diye a��klad� Limbeck Hap-lo'ya. Geminin �n taraf�na,
Haplo'nun ya�am mek�n�na do�ru y�r�yorlard�. "Gemini g�r�p ara�t�rmak i�in
geleceklerdir. F�rt�na bitmeden t�nellere d�nmemiz gerek."
"Elfler mi?" diye tekrarlad� Haplo hayretle. "Burada m�? Drevlin'de mi?"
"Evet," dedi Limbeck. "Seninle konu�mak istedi�im konulardan biri bu." Haplo'nun
kamaras�nda, bir zamanlar Chelest-ra c�celerine ait olan bir tabureye oturdu.
Haplo bu ger�e�i a��klayan bir �ey s�yleyecek oldu, sonra vazge�ti. Limbeck ba�ka
d�nyalardaki c�celerle ilgilenmiyordu. Bu d�nyadakilerle yeterince sorunu vard�,
anla��lan.
"Ben Ba�at Usta oldu�um zaman emretti�im ilk �ey, Kald�ra�lann kapat�lmas� idi.
Elfler su y�klemek i�in geldiler... ve hi�bir �ey alamad�lar. Sava�maya karar
verdiler, bizi parlak �elikleri ve b�y�leri ile korkutabileceklerini d��nd�ler.
"'Ka��n, Gegler,' diye ba��rd�lar bize, 'sizi b�cek gibi ezmeden ka��n!'
"Tam da benim i�ime yarayacak �ekilde davrand�lar," dedi Limbeck, g�zl�klerini
��kanp sap�ndan �evirerek. "Sava�mak konusunda benimle ayn� fikirde olmayan pek az
c�ce vard�. �zellikle de rahipler. D�zeni bozmak istemiyorlard�, ya�amlar�n�n
eskisi gibi s�rmesini istiyorlard�. Ama ciflerin bize 'b�cek' dediklerini ve
bizimle sanki b�ceklerden daha fazla beynimiz

Margaret Weis & Tracy Hickman


ve duygulan�n�z yokmu� gibi konu�tuklar�m duyduktan sonra, en ban� ���� grisakal
bile elf kula�� kemirmeye haz�r oldu.
"Elfleri ve gemilerini �evirdik. O g�n orada y�zlerce, hatta belki binlerce c�ce
vard�." Limbeck hayal ve �zlem dolu bir y�z ifadesi ile an�lar�na dald� ve Haplo,
C�ce'yle kar��la�t�klar�ndan beri ilk defa, eskiden tan�d��� idealist C�ce'ye
benzeyen birini g�rd�.
"Elfler ��lg�na d�nm�t�, hayal k�r�kl��� i�indeydiler, ama yapabilecekleri hi�bir
�ey yoktu. Say�m�z onlardan �oktu ve teslim olmak zorunda kald�lar. Bize para
�nerdiler.
"Onlar�n paralann� istemiyorduk1 -bu bizim ne i�imize yarard� ki? Ve art�k
��plerini ve at�klar�n� da istemiyorduk."
"Ne istiyordunuz?" diye sordu Haplo merakla.
"Bir �ehir," dedi Limbeck gururla. G�zleri parl�yordu. G�zl���n�n elinden sarkmakta
oldu�unu unutmu� gibiydi. "Orada, yukar�da, Orta �lemler'de bir �ehir. F�rt�nan�n
�zerinde. �ocuklar�m�z�n g�ne� ����n� y�zlerinde hissedebilece�i, a�a�lan
g�rebilece�i, D�ar�'da oynayabilece�i bir �ehir. Ve bizi oraya g�t�recek bir elf
ejdergemisi."
"Halk�n bundan ho�lan�r m�yd�? Buray�... ee... �zlemezler miydi?" Haplo elini
belirsizce �im�eklerle ayd�nlanan manzaraya, Y�ks�-diksi'nin parlak, iskelet
kollanna do�ru sallad�.
"Fazla se�ene�imiz yok," dedi Limbeck. "Buraya s��amaya-cak kadar kalabal�k olduk.
N�fusumuz b�y�yor, ama t�neller b�y�m�yor. Konuyu ara�t�rmaya ba�lad���mda, Y�ks�-
diksi'nin yapt��� evlerden fazlas�n� y�kt���n� anlad�m. Ve yukar�da, Orta
�lemler'de da�lar var. Halk�m�z t�neller a�abilir. Zaman i�inde orada mutlu olmay�
��renebilirler."
l Orta �lemler'deki su k�tl��� y�z�nden su olduk�a k�ymetli bir mald�r. Hem insan,
hem de elf para sistemleri suya dayal�d�r. �nsan topraklar�nda l f���pa-ra l f���
dolusu suya e�ittir ve kral�n hazinesinden ya da Volkaran ve Uylan-dia adalar�nda
bulunan kraliyet su �iftliklerinde de�i�tirilebilir
150

Kaosun tLi
��ini �ekti ve g�zl�kleri olmadan g�remedi�i yere bakarak sustu.
"Ne oldu? Elfler ne dedi?"
Limbeck huzursuzca k�p�rdand�, bak�lar�m kald�rd�. "Bize yalan s�ylediler. San�r�m
benim hatamd�. Nas�l bazen -g�ven dolu ve saf olabildi�imi biliyorsun."
Limbeck g�zl�klerini takt� ve sanki tart�maya haz�rlan�yormu� gibi Haplo'ya dik dik
bakt�. Ama Haplo itiraz etmedi.
"Elfler t�m �artlar�m�z� kabul edeceklerini s�ylediler," diye devam etti Limbeck.
"Halk�m�z� Orta �lemler'e g�t�recek gemilerle d�neceklerini s�ylediler. Geri
d�nd�ler ger�ekten." Sesi ac�yd�.
"Bir orduyla."
"Evet. �ansl�yd�k ki, �nceden uyar�lm�t�k. Seni Y�ksek �lemler'den getiren elfi
hat�rl�yor musun? Kaptan Bothar'el'i?"
Haplo ba��n� sallad�.
"Asi ciflere kat�lm�; �nderlerinin ad�n� unuttum. Neyse, Bothar'el buraya geldi ve
Tribus ciflerinin direni�i k�rmak �zere buraya yelken a�t�klar� konusunda bizi
uyard�. Peri�an oldu�umu sana s�ylemekte sak�nca g�rm�yorum, dostum.
"Elf imparatorlu�unun g�c� kar��s�nda b iz ne yapabilirdik ki?" Limbeck g��s�n�
d�vd�. "Sava�mak hakk�nda hi�bir �ey bilmiyorduk. �lk seferinde onlar� teslim
olmaya zorlayan yaln�zca say�m�z�n �oklu�u idi. O s�rada bize sald�rmad�klar� i�in
�ansl�yd�k, aksi halde c�celerin yans� ka�ard�.
"Hi�bir c�ce bir ba�kas�na �fkeyle silah kald�rmam�t�r. �ans�m�z yokmu� gibi,
teslim olmam�z gerekirmi� gibi g�r�n�yordu. Ama Bothar'el, hay�r, dedi, teslim
olmamal�yd�k. Bize nas�l olaca��m g�sterdi.
�s�

Margaret Weis & Tracy Hickman


"Elbette," -Limbeck'in g�zleri kal�n g�zl�klerinin arkas�nda aniden, sert bir
kurnazl�kla parlad�- "bu Bothar'el ve asi liderinin bizim sava�mam�z� istemek i�in
kendi sebepleri vard�. K�sa s�re sonra bunu da anlad�m. Tribus cifleri t�m
g��lerini asi cifler �zerinde yo�unla�t�rmak yerine ordulann� b�lmek, yar�s�n�
bizimle sava�mak �zere buraya g�ndermek zorunda kald�lar. Tribuslular bunun k�sa
bir sava� olaca��n� tahmin etmi�lerdi ve sonra kendi halklar� ve belki insanlarla
sava�mak �zere geri d�nebilirlerdi. Bu y�zden, dostum, g�r�yorsun ki Tribus
ordusunu me�gul tutmak Bothar'el ile asilerinin i�ine yar�yordu.
"Tribus cifleri b�y�k ejder gemileri ile geldiklerinde, biz ortal�klarda de�ildik.
Kald�ra�lar� ele ge�irdiler -bunu �nlemek m�mk�n de�ildi. Sonra t�nellere gelmeye
karar verdiler, ama k�sa s�rede bunun bir hata oldu�unu anlad�lar.
"O zamana kadar, halk�m�n �o�u ciflerin �lkemizi ele ge�irip ge�irmedi�i ile
ilgilenmiyordu. Y�ks�-diksi'de i�leri, bakmalar� gereken aileleri vard�. Asl�nda
rahipler," -Limbeck alayl� alayl� g�ld�- "cifler ile bar� yapmaya �al�t�! Onlarla
g�r�mek �zere bir delegasyon g�nderdiler. Elfler onlan �ld�rd�, her birini. Sonra
biz �fkelendik."
Di�er d�nyalarda c�celerin nas�l sava�t���n� g�rm� olan Haplo, ondan sonra ne
oldu�unu �ok iyi tahmin edebiliyordu. C�celer birbirlerine �ok ba�l�d�rlar. C�ce
felsefesi, Bir ki�inin ba��na gelen, herkesin ba��na gelmi� say�l�rd�r.
"Canl� kalan cifler ka�t�," diye devam etti Limbeck y�z�nde ek�i bir g�l�mseme ile.
"Ba�ta Drevlin'i hepten terk edeceklerini d��nd�m, ama tahmin etmeliydim.
Kald�ra�lar �evresinde tutundular. Halk�m�n bir k�sm� sava�maya devam etmek
istiyordu, ama Bothar'el ciflerin bunu istedi�i konusunda
152

Kaosun EL�
bizi uyard�. A���a ��kmam�z�, gemi sihirbazlar�n�n ve b�y�l� silahlar�n�n
merhametine kalmam�z� istiyorlard�. Bu y�zden Kald�ra�lar� ve suyu almalar�na izin
verdik. Fapprika'y� da ald�lar. Ama art�k t�nellere gelmiyorlar."
"Eminim gelmiyorlard�r," diye kabul etti Haplo.
"Ve o zamandan sonra hayat� onlar i�in �ok zor k�ld�k," diye devam etti Limbeck. "O
kadar �ok ejder gemisi sabote ettik ki, art�k Drevlin'e inmeye cesaret edemiyorlar.
Halklar�n� buraya Kald�ra�lar arac�l��� ile nakletmek zorunda kal�yorlar. Su
stoklar�n� korumak i�in burada b�y�k bir ordu tutmak zorunda kal�yorlar ve
askerlerini s�k s�k de�i�tirmek zorunda kal�yorlar, ama san�r�m bu bizden �ok
Maelstrom'un y�z�nden.
"Bothar'el bize ciflerin f�rt�nadan nefret etti�ini s�yledi. ��eride t�k�l�
kalmaktan nefret ediyorlar ve f�rt�na ile Y�ks�-dik-si'nin daimi g�r�lt�s�
baz�lar�n� ��lg�na �eviriyor. Devaml� yeni adamlar g�ndermek zorunda kal�yorlar.
Y�ks�-diksi'nin onlara ait k�sm�n� i�letmek i�in k�leler getirdiler -yakalay�p
dillerini kestikleri asi cifler,1 ya da bizim halk�m�zdan yakalayabildikleri.
"Onlara k���k gruplar halinde sald�r�yoruz, onlar� rahats�z ediyoruz, ba�belas�
oluyoruz, planlad�klar� gibi k���k bir iskelet grup yerine �ok say�da elfi burada
tutmaya zorluyoruz onlar�. Ama art�k..."
Limbeck ka�lar�n� �att�, ba��n� sallad�.
"Ama art�k t�kand�n�z," diye tamamlad� Haplo. "Kald�ra�lar� alam�yorsunuz, elfler
sizi ve halk�n�z� t�nellerden ��karam�yor."
l Asi ciflerin s�yledi�i b�y�l� �ark�, i�itenlere bir zamanlar t�m ciflerin
inand���, unutulmu� de�erleri hat�rlat�yor �ark�y� duyanlar Tribus imparatorlu�unun
yozlu�unu g�rmeye ba�l�yorlar ve bu onlar�n asilere kat�lmas�na sebep oluyor Bu
y�zden, canl� yakalanan asi ciflerin dilleri kesiliyor ya da ba�ka �ekilde
susturuluyor
153

Margaret We�s & Tracy H�ckman


"Yeterince do�ru," dedi L�mbeck, g�zl�klerini ��kanp burnunu s�kt��� yerdeki
k�rm�z� lekeleri ovalayarak. "Durum b�yle idi."
"Id� mi?" dedi Haplo, s�zc���n vurduland���n� fark ederek. "De�i�en ne?"
"Her �ey," dedi L�mbeck sert�e. "Elfler Y�ks�-diksi'yi kapatt�."
154

ONBERINCI BOLUM
RAHM, DREVUN A�A�I �LEM
"Kapatt�lar m�?" dedi Bane. "T�m makineyi mi?"
"Devirler ge�ti �st�nden," dedi Limbeck. "D�ar�ya bak�n. G�rebilirsiniz. Karanl�k,
sessiz. Hi�bir �ey k�p�rdam�yor. Hi�bir �ey �al�m�yor. I����m�z yok, �s�m�z yok."
C�ce hayal k�r�kl���n� ifade eder tarzda i� �ekti. "�imdiye kadar Y�ks�-diksi'nin
bizim i�in ne kadar �ok �ey yapt���n�n fark�nda de�ildik. Bizim hatam�z, elbette,
��nk� hi�bir c�ce neden �al�t���n� bilmiyordu.
"Pompalar durdu�undan beri y�zeyin �ok alt�ndaki t�nellerin �o�u suyla doluyor.
Halk�m�n orada evleri vard�. Bo�ulmamak i�in t�nellerini bo�altmak zorunda
kald�lar. Sahip oldu�umuz di�er konutlar zaten s�k��k
"Herot'da, i�inde yiyeceklerimizi yeti�tirdi�imiz ma�aralar var. G�ne� gibi
parlayan parlayanlambalar �r�nlerimiz i�in ��k veriyordu. Ama Y�ks�-diksi kapand���
zaman parlayanlambalar s�nd� ve art�k ��k yok. Ekinler solmaya ba�lad�, k�sa s�re
sonra �lecekler.
"Ama b�t�n bunlann �tesinde," dedi Limbeck, �akaklar�n� ovarak, "halk�m deh�et
i�inde. Elfler onlara sald�rd���nda kork-mad�lar. Ama �imdi deli gibi korkuyorlar.
Sessizlik, anl�yor
�ss

You might also like