ve

Yazı 

Tipog raf i
Yazı nedir?
Yazı bir düşüncenin yazılı ve görsel biçim verilmiş halidir.
Dildeki sözcüklerin, duyguların, düşüncelerin belli işaretlerle;
kağıda, taşa, toprağa, tahtaya... dökülmüş biçimine yazı denir.
Tipografi nedir?
Tipografi Etimoloji: Yunanca’da"typos" (form) ve "graphia" (yazmak) sözcüklerinden
türemiş olan) typographia sözcüğünün Türkçe halidir. Yazı tipi, punto büyüklüğü, satır
uzunluğu, satır arası boşluk ve benzer etkenlerin kombinasyonları ile yapılır.
Tipografi
Harf ve yazınsal-görsel iletişime ilişkin diğer elemanların hem
görsel, fonksiyonel ve sanatsal düzenlemesi hem de bu
elemanlarla oluşturulan bir tasarım dili, anlayışıdır.
• Günümüzde kullanılan pek çok yazı karakteri, kendinden önceki tarihsel
çağlarda yaratılmış serbest elle çizilmiş tasarımlara dayanır.
İlk yazıyı M.Ö. 3200 yıllarında
Sümerler buldular. İlk yazıları şekiller
üzerine kurulu yani her varlık ve olay
için bir şekil kullandılar. Çivi yazısı
işaretleri geçmişteki bir resim
yazısına dayanır.

Sümerler, MÖ 4000 - MÖ 2000 yılları

arasında Güney IRAK’ta
(Mezopotamya) yerleşik olan,
medeniyetin beşiği olarak bilinen
coğrafi bölge ve medeniyet.
Çivi yazısı tabletleri
Çivi yazısı kama şekilli uçla yaş kil üzerine izler yapma yoluyla elde edilen en
eski yazı
sistemlerinden biridir. M.Ö 4000 ile M.Ö 100 yılları arasında Antik
Mezopotamya’da
Sümerler, Babiller, Hititler, Persler tarafından geliştirilmiştir.
Papirüs Yaprakları
Antik Mısır

Bilinen en eski yazı örnekleri, MISIR’da Eski Krallık’ın 5. Sülale döneminde

( MÖ 2494–2345 ) PAPİRÜS’ler üstüne yazılmış hieratik yazılardır. Bunlar,
HİYEROGLİF yazının sadeleştirilmişidir. MEZOPOTAMYA’DA kil TABLET’LER üstüne
yazılan ÇİVİYAZISI da sadeleşerek gelişmiştir.
Papirüs Yaprakları

M.Ö 3000 yılında başlayarak Geç Roma dönemine kadar papirüs en temel yazma
yüzeyi olarak kullanılmıştır. 12.yüzyıla kadar kullanımı sürmüştür. Papirüs,
yüzey olarak, bitkisinin gövdesindeki dış kabukların bantlar biçiminde soyularak
ve bu bantların kanava biçiminde çapraz olarak yerleştirilerek baskı altında ve
de güneşte kurutulması
yoluyla oluşturulur. Daha sonra yüzey sünger taşı ya da fil dişiyle
pürüzsüzleştirilir.
Parşömen
M.S 300’lerde Roma’da parşömenin kullanımı parirüse karşı yaygınlaşmıştır.
Parşömen adını Bergama’dan alır. Erken döneminde çok çeşitli hayvan derilerinden
oluşturulmasına karşın, temelde memeli hayvanlardan elde edilen, tüylerini yok etmek için
iki hafta boyunca kireç banyosuna yatırıldıktan sonra eğri yüzeyli bir bıçakla ya da çeşitli
taşlarla perdahlanan, baskı altında tutulan ve kurutularak yağın ve kokunun kalmaması
İçin işlenen bir yazma yüzeyidir.