Professional Documents
Culture Documents
İzmir ise Halepten farklı olarak bir liman kentidir ve 2. Murat zamanında
Aydınoğulları beyliğine son verilerek alınmıştır.Kenti uzun süre İstanbul
ahalisini besleyen bir tarım havzasının parçası olarak değerlendiren Osmanlılar
aslında bundada haksız değildirler.zira o süreç içerisinde İzmir akdenizde ticaret
açısından önemli bir konumda değildir.1600 yılların başlarında akdenizde Pazar
arayan batı avrupalı tüccarların tesadüfen keşfettikleri küçük bir batı anadolu
kasabası olan izmir hinterlandının genişliği ve bölgedeki osmanlı denetiminin
çok gevşek hatta uzun süre olmayışı Rum, Ermeni,Yahudi, Flemenk, Fransız,
İngiliz ve Osmanlı tüccarların birlikte uzun süre kendi düzen ve işleyişlerini
kurdukları ve hatta mimarisindeki sorunları dahi birlikte inşa ettikleri bir kent
olarak ortaya çıkmasını sağladıkları görülmektedir.halepte olduğu gibi burada
ortaya çıkan ticaret bir süre sonra buranın ticareti üzerinde devletin vergi
hakkını alma isteği ve iştahını çektiğinden şehir şehre kale yapılmış gümrük
kontrolu sağlanmaya çalışılmıştır. Limanın genişliği donanmanın sık sık
uğramasına bununda bazen levendlerle ahali arasında sorun çıkarmasına neden
olan olaylar vakayi adiyeden sayılmış olsada yabancı tüccarlar osmanlı
mahkemlerinde haklarını aramıyı bilmişlerdir. Merkezi otoritenin azaldığı ve
gücünü taşraya iletemediği zamanlarda ise İzmir ahalisi kendi çözümünü bulmuş
ve yerli güç unsurlarından faydalanarak güvenlik ve aşayiş sorunlarını çözmeyi
başarmışlardır.
Ferhat ŞALVARCIOĞLU