You are on page 1of 55

YABANCI DİL OLARAK

TÜRKÇE ÖĞRETİMİNDE
SÖZCÜK ÖĞRETİMİ
Yabancı Dil Öğretiminde
Sözcük Öğretiminin Yeri
Dil öğretimi sözcük öğretimiyle başlar.
İletişimsel Yaklaşımda Sözcük
Öğretimi
Sözcüğün Tanımı

 Sözcükler, soyut bir dizge olan dilde varlıkları ve


kavramları işaret ederler.

 Ancak bir dil birimi olarak sözcüğü tanımlamak kolay


değildir.

 Sözcüklerin özellikleri açısından yapılan tanımlarda,


metinde aralarında boşluk bulunması ve anlam
taşıması gibi özellikler belirtilmektedir.
 Dildeki işlevlerine göre sözcük, ses bilimsel açıdan,
vurgusu ve sözcük aralarını gösteren sinyallerle
birbirinden ayrılan ve yazı dilinde, aralarında boşluk
olan ses birlikleri;
 Biçim bilgisi açısından, yapıma ve çekime taban
oluşturan, aldığı eklerle kendi içinde birlik oluşturan
unsurlar;
 Anlamsal/sözlüksel açıdan, sözlüklerde kodlanmış,
bağımsız en küçük anlam taşıyıcısı;
 Söz dizimi açısından ise cümlede yeri değiştirilebilen
parçadır.
 Öğrenicilerin iletişim kurma yeterlilikleri, kişisel sözcük
dağarcıklarındaki sözcüksel bilgi birikimlerinin anlama
ve anlatma becerileri kapsamında işlerlik kazanması ile
sağlanır.
 İletişim becerisinin öğrenicilere kazandırılabilmesi için
öncelikle kişinin belli bir sözcük dağarcığına (en az anlamın
ortaya çıkmasını sağlayacak kadar) ulaştırılması ve
öğrenicilerin bu sözcük dağarcıklarını iletişimde etkin olarak
kullanmaları gerekmektedir.
 Dilin yapısını bilmek, yeterli sözcük dağarcığına sahip
olmak ve bu iki bilgiyi okuma, dinleme, konuşma ve
yazma becerileri kapsamında kullanabilmek, dil
öğretiminin temel çerçevesini oluşturmaktadır.
YETİŞKİNLERDE SÖZCÜK EDİNİMİ
 Yetişkinlerin zihninde, çocuklardan farklı olarak, yerleşmiş
bir kavramsal ve sözcüksel (lexical) sistem bulunmaktadır.
 Bu nedenle yetişkinlerin çocuklar gibi bağlamdan
sözcükleri edinip zihinlerine yerleştirmeleri güçtür.
 Yetişkinlerde sözcük edinimi çoğu zaman sözcüklerin birinci
dildeki kavramsal eş değerini veya çevirisini düşünüp ikinci dile
aktarma, bir çeşit transfer şeklinde gerçekleşmektedir.

 Başlangıç seviyelerindeki öğreniciler, kavramların ana dillerindeki


karşılıklarını ikinci dile aktarırken akıcılık düzeyi yüksek ileri
seviyedeki öğreniciler kavramlarla ikinci dilde bağlantı
kurabilmektedirler.
YETİŞKİNLERDE SÖZCÜK EDİNİMİNİN
AŞAMALARI
Amaçlı Sözcük Öğretimi
 Amaçlı sözcük öğretimi, öğretmenin isteği ya da öğrencinin
ilgi ve ihtiyacına göre yapılan sözcük öğretimidir.
 Öğretmenler, materyal tasarımcıları ve araştırmacılar
öğretimi amaçlanan sözcükleri öğrenicilerin düzeylerine
göre sınıflandırıp öğretimi gerçekleştirdiklerinde amaçlı
sözcük öğretimi genel olarak sağlanmış olur.
 Bu noktada sözcük listeleri yararlı olabilmektedir.
 sözcük listeleri, özellikle başlangıç düzeyinde nereden
başlanması gerekliliği konusunda öğrenicilere; materyal ve
ders kitabı hazırlama konusunda da eğitimcilere önemli
kolaylıklar sağlar.
 Sözcük listeleri, sözcük öğretimi materyali tasarımında ilk
basamağı oluşturur.
 Sözcük listeleri, dil kursları için söz varlığını düzenlemede,
öğrenicilere bağımsız çalışmalarında yol gösterici olma,
kurs ve materyal hazırlayıcıları için metin seçimi ve
öğrenme etkinlikleri geliştirmede bilgi sağlama açısından
önemli rol oynayabilmektedir.
Sözcük Listelerinin Kullanım Alanları
 Sözcük öğretimi amacının saptanması,
 Söz varlığı bilgisi ve artışının değerlendirilmesi,
 Metin zorluğu ve zenginliğinin analizi,
 Okuma materyallerinin oluşturulması ve uyarlanması,
 Sözcük öğretim araçlarının dizaynı, akademik
program ögelerinin söz varlığına karar verilmesi
Amaçlarında kullanılmaktadır.
 Amaçlı sözcük öğretiminde okuma metinlerine
yerleştirilen sözcükler metinlerdeki bağlamlardan
yararlanılarak öğretimleri gerçekleştirilebilir.
 Özellikle kalıp ifadeler, anlamlarının içerdiği sözcük
grupları ile birlikte değerlendirilmesi gerektiğinden
amaçlı sözcük öğretimi teknikleri bu noktada katkı
sağlamaktadır.
Amaçlı Sözcük Öğretiminin Yararları
 Metnin genel düşüncesine odaklanan öğreniciler genellikle “bağımsız
sözcük birimlerin” kesin anlamına dikkat etmez.
 Sözcüklerin bağlamdan tahmin edilen anlamlarına, özellikle
söylemdeki sözcüklerin %2’den fazlası bilinmiyorsa güvenilmez (Laufer,
2005: 230).
 Öğrenicilerin karşılaştığı yeni sözcüklerle, unutulmalarının engellenmesi
için, kısa aralıklarla tekrar karşılaşmaları gerekmektedir. Öğrenicilerin
bazı sözcüklerle okuma etkinliklerinde karşılaşmaları rastlantıya
bırakıldığında, 10 kez karşılaşmaları için ne kadar okuma yapmaları
gerekeceği kestirilemez ve çoğu zaman da tipik bir öğrenici o kadar
okuma yapmaz.
 Bilinmeyen sözcüklerin anlamının bağlamdan çıkarılması da
etkinlik olarak tasarlandığında bir tür amaçlı sözcük öğretimi
uygulamasıdır.
 Ancak çoğu durumda öğretmen metinlerdeki her sözcüğün
anlamını açıklamamakta ve öğrenicilerin bağlamdan
çıkarmasını beklemektedir.
 Bağlamdan sözcük tahmin etmek aslında zor bir iştir,
üzerinde düşünmeyi gerektirir ve metindeki sözcüklerin
%98 oranında biliniyor olması gerekmektedir.
 Bağlamdan tahmin edilen sözcüklerin anlamı,
öğretmen tarafından kontrol edilemediğinden yanlış
çıkarımlar da olasıdır.
 Sözcüklerin anlamlarının kazanılması için her sözcüğün
5-20 arası tekrar edilmesi gerekmektedir (Nation, 2001).
 Buna uygun olarak hazırlanmamış, rastlantısal öğretim
yönteminde öğrenicilerin bazı sözcüklerle bu sayıda
karşılaşması da zor bir ihtimaldir.
 Amaçlı sözcük öğretiminde öğretilecek sözcüklerin ve
kullanılacak yöntemin önceden belirlenmiş olması nedeniyle
daha planlı bir öğretim söz konusudur. Ayrıca amaçlı sözcük
öğretimi hemen hemen daima daha hızlı ve daha fazla
kazanımlar sağlar.
 Amaçlı sözcük öğretiminin bir diğer avantajı da sadece
anlamı öğrenmeye dayalı öğretimden ziyade sözcük
birimlerin girdi, güçlendirme, kullanımlarını zenginleştirme gibi
etkinlikleri de içermesidir.
Rastlantısal Sözcük Öğretimi
 Rastlantısal sözcük öğretimi ise başka bir etkinliğin (genellikle
okuma ve dinleme etkinlikleri) beraberinde gerçekleşen
sözcük öğretimidir.
 Okuma, dinleme ve film izleme çalışmaları rastlantısal sözcük
öğretimi çalışmaları için oldukça değerlidir.
 Hazırlanan okuma ve dinleme metinlerinde kullanım sıklığı
yüksek sözcüklere, önemli kültürel anlamlar içeren sözcük ve
kalıp ifadelere yer vermeleri yararlı olacaktır.
 Metin hazırlama sürecinde metinlerin düzeylerine karar
verirken dil bilgisi yapıları, konuları ve uzunlukları ile birlikte
sözcük düzeyleri (sıklık, anlam vb.) dikkate alınmalıdır.
 Rastlantısal sözcük öğretiminde okuma etkinlikleri önemli bir
yer tutar.
 Çünkü yazılı metinlere öğrenici istediği an ulaşabilir ve yazılı
metinlerdeki sözcükler üzerinde yeteri kadar düşünebilir.
 Dinleme etkinlikleri ile de sözcük öğretimi yapılmaktadır.
Ancak dinlemenin hızlı gerçekleşen bir etkinlik olması dikkatin
daha çok metnin genel anlamına odaklanılmasına ve bu da
sözcük öğretiminde zorluğa neden olmaktadır.
Algısal sözvarlığı / Üretici sözvarlığı
 Yabancı dil öğrenim sürecinde, hedef dilde adlandırılan
kavramların göstergeleri olarak sözcükler, öğrenicinin zihnine
yerleşmektedir.
 Ancak her sözcük kullanım sıklığına bağlı olarak aynı oranda
kullanılmamaktadır.
 Okuma ve dinleme etkinliklerinde anlamları çözümlenen
sözcükler, algısal söz varlığını; yazma ve konuşma
uygulamalarında kullanılan sözcükler üretici söz varlığını
oluşturmaktadır.
 Alanyazında algısal söz varlığına, pasif/edilgen kelime
hazinesi,
 Üretici söz varlığına, aktif kelime hazinesi denilmektedir.
 Ancak dinlemenin ve okumanın pasif bir etkinlik olamayacağı
gerekçesiyle pasif söz varlığı/pasif kelime hazinesi terimine
karşı çıkılmaktadır.
 Benzer bir şekilde, dinleme ve okuma etkinliklerinde anlam
üretildiği gerekçesiyle alıcı söz varlığı/alıcı kelime hazinesi
terimlerine de eleştiriler yöneltilmiştir.
 Sözcüklerin yapı, anlam ve kullanımlarının öğretimi sağlansa
da öğrenicinin sözcüğü anlama ve anlatma becerilerindeki
kullanımı farklılık göstermektedir.
 Öğreniciler tarafından okuma ve dinleme etkinliklerinde
anlamlandırılan söz varlığı sayısıyla yazma ve konuşma
etkinliklerinde kullanılan söz varlığı sayısı aynı değildir.
 Bu farklılık bir ölçüde sözcük öğretim süreciyle de ilgilidir.
Sözcük öğretiminin, geçerliliği tartışılsa da, genellikle algısal
bilgiden üretici bilgiye doğru bir süreçte ilerlediği
düşünülmektedir.
Sözcük Öğretiminde Öğretim Sürecini
Planlama
 Dil, sözcüklerden oluşmaktadır. Bu nedenle yabancı dil
öğretiminde ilk dersle birlikte planlanması gereken en
önemli konu derste kullanılacak sözcüklerin seçimidir.
 Okuma, konuşma, dinleme ve yazma bölümlerinde
kullanılacak sözcüklerle birlikte öğrenicinin ihtiyacı olan
pedagojik sözcük listeleri de hazırlanmalıdır.
 A1 düzeyinin ilk aşamalarında seçilen sözcükler daha çok
gündelik yaşamla ve temel gereksinimlerle ilgili
sözcüklerdir.
 Tanışma, havaalanı/otogar/istasyon konuşmaları, adres
sorma/verme, yönler, bazı temel nesneler gibi sözcükler
hem öğretimi yapılmakta hem de dil becerileri
kapsamında kullanılmaktadır.
 İle, göre gibi bazı edatların öğretimi ile birlikte, yardımcı
eylemlerle kullanılan birleşik eylemlerin kalıp halinde
öğretimi yapılmaya başlanılmalı ve öğrenicilerin kalıp
ifadeleri ve eşdizim gibi bazı birlikte kullanımların
varlığından haberdar olmaları sağlanmalıdır.
 Sözcük öğretiminde öğrenim-kullanım sırası önemlidir. Bu
sıraya göre öncelikle okuma, dinleme veya sözcük
listesinden öğrenilecek sözcükle karşılaşılmalı sonra
kullanım ile sözcüğün kazanımı güçlendirilmelidir.
Nasıl Öğreteceğiz?
1. Yeni Sözcüklerle Karşılaşmak İçin
Kaynak Hazırlamak
2. Canlandırmayı Sağlamak İçin
Materyaller Edinmek
3. Sözcüklerin Anlamlarını Öğrenmek
4. Sözcük Türlerinin Edimi
5. Sözcüğü Kullanma
Sözcük Öğretim Teknikleri

1. Bir Sözlük ve Test Özelliği İçeren Çevrim İçi, Veri


Tabanlı İnteraktif Uygulamalar
Yabancı Dil Olarak Türkçe
Öğretiminde Sözlük Kullanımı
 Ders içerisinde öğrenicinin sözlük kullanımı mutlaka
öğreticinin denetiminde olmalıdır.
 Öğretici, öğrencinin sözcüğün doğru anlamını
öğrendiğinden emin olmalıdır.
 Öğrenici sözlük kullanırken dersi kaçırmamalıdır.
 Hangi sözcüğü ne zaman arayacağı konusunda
öğrenici yönlendirilmelidir.
 ÖĞRENİCİ SÖZLÜKLERİ
2. Çeviri Çalışmaları
 Öğretimi amaçlanan sözcüğün ana dildeki çevirisi veya
algısını yazıp üç örnek cümle ile bağlamda kullanmak klasik
ancak etkili bir yöntemdir.
 Öğreniciler genellikle bu yöntemi kendileri kullanmaktadırlar.
 İleriki düzeylerde özellikle B2 ve sonrasında öğrenicilere ana
dilinden haber, öykü gibi yazılarda çeviri yaptırmak yararlıdır.
3. Verilen Sözcük Formlarından Birkaç Saniye
İçerisinde Yeni Sözcük Formları Üretmek
 Sözcük öğretiminde amaçlanan sözcüklerin listelerinin
hazırlanması önemlidir.
 Amaçlanan sözcükler önceden hazırlandıktan sonra
tahtaya ilk sözcük yazılır.
 Bu ilk sözcüğün son harfi ile başlayan başka sözcükler
üretmeleri öğrenicilerden istenebilir.
Farklı bir uygulama olarak da kök halinde birkaç sözcük tahtaya
yazılabilir.
Sonrasında da kök halindeki sözcüklerin aynı sözcük ailesine
giren diğer sözcükleri sırasıyla yazılabilir. Örnek:
Göz Bil- Yok
Gözlük Bilgi Yoksul
Gözlükçü ildir- Yoksulluk
Gözlükçülük
4. Amaçlanan Sözcüklerin Metin İçi Uygulamaları

 Türkçede çok anlamlı olarak kullanılan (güzel, iyi vb.)


sözcüklerin metinde kullanıldıkları anlamları ile eşleştirilmeleri
istenebilir.
 Metinde geçen çok anlamlı sözcükle taşıdıkları anlamlar
verilerek metinde hangi anlamda kullanıldığı öğrenici
tarafından işaretlenerek uygulanabilir.
 5. Sözcük Öğretiminde Video Kullanımı
Sözcük Öğretiminde Kullanılabilen
Programlar
 Photoshop programları

 Alt yazı programları ve videolar

 İnteraktif Uygulamalar

You might also like