Professional Documents
Culture Documents
PİSTONLU MOTORLAR
BİTİRME PROJESİ
İstanbul
Mayıs 2021
1
ETİK BEYANI
İSTİNYE ÜNİVERSİTESİ
ETİK BEYANI
Adı Soyadı
Emir Özbey
Tarih ve İmza
02/05/2021
2
ÖZET
Temel olarak bir motor, bir kaynaktan aldığı enerjiyi faydalı işe çeviren bir
makinedir. Isı makinelerinde enerji kaynağı, yakılarak ısı elde edilen yakıttır. Yani
ısı motor aracılığı ile güce dönüştürülür. Pistonlu motorlar ısıyı, bir gaz karışımının
(hava ve yakıtın yanma ürünleri) genleştirilmesi ve böylece silindir içindeki pistona
basınç uygulanması için kullanılırlar. Krank miline bağlı olan piston krank milini
döndürür ve sonuçta güç üretilerek iş yapılır.
3
İÇİNDEKİLER
ETİK BEYANI..................................................................................................................2
ÖZET.....................................................................................................................................3
İÇİNDEKİLER.............................................................................................................4
ŞEKİL LİSTESİ............................................................................................................5
ÖNSÖZ..................................................................................................................................6
1. PİSTONLU MOTORLAR....................................................................................7
1.1 PİSTONLU MOTORLARIN ÇALIŞMA PRENSİBİ..........................................7
1.1.1 OTTO DÖNGÜSÜNÜN ÇALIŞMASI................................................................9
1.2 PİSTONLU MOTORLARIN YAPISI.................................................................10
1.3 PİSTONLU MOTORLARDA YAĞLAMA SİSTEMİ.......................................16
1.3.1 YAĞLAMA SİSTEMİNİN ÖNEMİ.....................................................................16
1.3.2 YAĞLAMA SİSTEMİNİN PARÇALARI........................................................17
1.4 PİSTONLU MOTORLARDA SOĞUTMA SİSTEMİ...........................................18
1.4.2 HAVA VE SIVI SOĞUTMALI SİSTEMLER.................................................19
1.4.2.1 HAVA SOĞUTMALI SİSTEM:....................................................................19
1.4.2.2 SIVI SOĞUTMALI SİSTEM:........................................................................20
1.5 PİSTONLU MOTORLARDA ATEŞLEME.......................................................20
1.6 PİSTONLU MOTORLARIN SINIFLANDIRILMASI......................................22
1.6.1 SIRA TİPİ MOTORLAR..................................................................................23
1.6.2 V TİPİ MOTORLAR.........................................................................................23
1.6.3 BOKSÖR TİP MOTORLAR.............................................................................24
1.6.4 RADYAL MOTORLAR....................................................................................24
2. PİSTONLU MOTOR SORULARI....................................................................26
KAYNAKÇA.......................................................................................................................31
4
ŞEKİL LİSTESİ
5
ÖNSÖZ
Yaygın olarak pistonlu motor olarak da adlandırılan bir uçak pistonlu motoru, basıncı
bir dönme hareketine dönüştürmek için bir veya daha fazla piston kullanan bir içten
yanmalı motordur. Uçaklarda pistonlu motorlar, çoğu otomobilde bulunan motorlarla
aynı prensiplere göre çalışır. Bununla birlikte güvenliği artırmak için ikili ateşleme
sistemleri ve ağırlığı azaltmak için hava soğutması gibi modifikasyonlar da
havacılıkta kullanılmak üzere tasarlanmış motorlara dahil edilmiştir.
6
1. PİSTONLU MOTORLAR
1.1 PİSTONLU MOTORLARIN ÇALIŞMA PRENSİBİ
Pistonlu motorların birçoğu, Alman August Otto tarafından geliştirilen dört zaman
beş olay prensibine göre çalışır. Her bir motor çevriminde tüm silindirlerdeki
pistonların ikisi aynı yönde olmak üzere, dört stroğu vardır. Çevrimdeki beş olay bu
stroklardan ve ateşleme olayından meydana gelir. Dört stroklu beş olaylı çevrime
Otto çevrimi denir. Isı makinelerinde kullanılan diğer çevrimler Carnot çevrimi,
Diesel çevrimi ve Brayton çevrimidir. Bu çevrimler kendilerini geliştiren
mühendislerin isimleriyle anılırlar. Tüm çevrimler; havanın sıkıştırılması,
sıkıştırılmış hava içinde yakıtın yakılması ve basınç ile ısının güce çevrilmesi
olaylarını içerir.
Bir motorun takati, silindir ekleyerek çoklu silindir motorları üreterek arttırılabilir.
Takati güçlendirmek , tek bir silindiri daha geniş yapmaktan daha verimli bir yoldur
ve ayrıca motoru sarsıntısız çalıştırma özelliğine sahiptir.
Seçilmiş belirli bir motor için silindir düzeni motor soğutma tipine, istenilen takate,
uçağın rolüne göre değişecektir. Eski uçaklar sıralı tipli motorları kullanırlardı.
Bunlar düzgün bir hat içerisinde biri diğerinden sonra gelecek şekilde sıralanmış
silindirlere sahiptirler. Bunlar sıvı veya hava soğutmalı olabilir. Hava soğutmalı, altı
silindir civarında sınırlıdır. Birçok sıralı motorlar ters motorlardır bundan dolayı
krank şaftlar en yüksekte, pistonlarda aşağıdadır. Pervane krank şaft tarafından
döndürülür ve bu düzen pervaneye daha büyük bir yer boşluğu sağlar.
V motor düzeni, 8 ila 12 silindirli daha geniş ve daha güçlü motorlar için
kullanılırdı. Bu motorlar İkinci Dünya Savaşının savaş uçaklarındaki takatli ve sıvı
soğutmalı motorlar idi ve silindirlerin V düzeni gövde içine kolaylıkla
aerodinamikleştirilirdi, böylelikle sürüklenme azaltıldı. Bununla beraber, sıvı
soğutmalı sistem motorun ağırlığını ve karmaşıklığını arttırdı. Sıralı motorlar gibi
bunlarda ters olabilirdi.
Radyal motor, uçağa geniş bir ön alan verirken uzunlukta kısadır. Pistonlar tek bir
krankın etrafına sıralanırlar. Sürüklenmenin artmasına rağmen, motorlar küçük ve
serttir ve yüksek takat üretir. Radyal motorlar daima tek numaralı silindirlere
7
sahiptirler. Sıralı silindirlerin yerlerini değiştirerek ilk üretilen ikili ve üçlü sıranın
arkasına daha fazla silindirler yerleştirilir.
Pistonun silindirin içinde hareket eden doğrusal uzaklığına zaman denir. Pistonun,
silindir içerisindeki en üst noktasına Üst Ölü Nokta ( Ü. Ö. N ), pistonun silindir
içerisindeki en alt noktasına Alt Ölü Nokta ( A. Ö. N ) denir. Piston, bir krank şaftına
bağlıdır. Piston üst ölü noktadan alt ölü noktaya hareket ettikçe krank şaftı 180
derece döner. Toplam döngü 720 derecedir ( 4 x 180 ). Zaman, krank atışının 2
katına eşittir. Silindirin iç çapına silindir kutru denir. Bu terimler “ Otto “ döngüsünü
açıklamak için kullanılır. Piston ve supap pozisyonları krank şaftın hareket
dereceleriyle, Ü.Ö.N ve A.Ö.N ile bağlantılıdır.
Otto döngüsü dört zamandan oluşur. Bu dört zaman : 1. Emme 2. Sıkıştırma 3. Güç
4. Egzoz dur. Piston, sıkıştırma zamanının sonundaki üst ölü noktada olduğu zaman
bujide, elektrikli bir ark üretilir ve yakıt hava karışımını ateşler. Takdir edilmelidir ki
bu durum karışım patlamasının bir sonucu değildir, fakat kontrollü bir yanmadır. Bu
olaya yanma denir.
8
1.1.1 OTTO DÖNGÜSÜNÜN ÇALIŞMASI
a) Emme Zamanı: Üst Ölü Noktadan önce açılan emme sübabı, sübabın emiş
zamanı içinde tamamıyla erkenden açılmasını garantiye alır. Hareket eden piston ile
silindire akan karışım arasında bir zaman farkı yoktur. Böylece, akışı kesilen karışım
aşağı inen pistonla eşit olabilir. Emme zamanı ilerledikçe ve zamanın sonuna doğru
karışımın momenti artar. Pistonun Alt Ölü Noktayı geçmesine ve az miktarda yukarı
hareket etmesine rağmen, silindire gaz akışı devam edecektir. Bundan dolayı Üst Ölü
Noktadan sonra silindir içindeki gaz basıncı, emme manifoldundaki gaz basıncını
yaklaşık olarak eşitleyene kadar emme sübabının kapanması geciktirilecektir.
b)Sıkıştırma Zamanı: Piston yukarı hareket ettiğinde, emme sübabı kapanır ve gaz
sıkışır. Küçük bir yerde gaz sıkıştırıldığında basıncı artar ve yanma oranı yükselir.
Gaz sıkıştığında, gaz ısısı değişmez halini alması unutulmamalıdır. Aynı yolla bir
bisikletin pompası kendi sıcak çevresinin vasıtasıyla hareketten dolayı ısınır ve sonuç
olarak basınç beklenenden daha yüksek bir değere ulaşır ve sadece hacimde düşme
meydana gelir.
c) Güç Zamanı: Piston, sıkıştırma zamanında üst ölü noktaya ulaşmadan önce gaz,
bir buji vasıtasıyla ateşlenir. Alev yayılırken pistonu taşıyan hareketli parçaların
momenti Üst Ölü Noktayı geçer. Yanma yakma odasına yayıldığında, ısı, basıncı
zirve değerine hızlı bir şekilde yükseltir. Yanma tamamlandığında, piston da Üst Ölü
Noktayı 10 derece civarında geçmiş olur.
Eğer Alt Ölü Noktaya kadar egzoz sübabı açılmamış ise, silindirin içinde kalan gaz
basıncı pistonun yukarı hareketine karşı bir geri basınç oluşturacaktır. Piston
ateşleme zamanında aşağı indiğinde , basınç hızlı bir şekilde düşer ve Üst Ölü
Noktadan sonra krank açısının 45 derecesine kadar kendi zirve değerinin yarısı
civarıdır. Üst Ölü Noktadan sonra krank açısının 90 derecesine kadar gazın içindeki
enerjinin büyük çoğunluğu mekanik enerjiye çevrilmiştir. Eğer şu anda egzoz sübabı
Alt Ölü Noktadan önce açılırsa, arta kalan basınç egzoz tahliyesinin ilk kademesini
başlatır. Bundan dolayı, Alt Ölü Noktaya kadar piston üzerine geri basınç yoktur.
9
Egzoz sübabı açıldıktan sonra pistonun aşağı hareketi için sadece kısa bir
mesafe kalmıştır.
Piston üzerinde nispeten az bir basınç, soğuk ve genleşmiş gazlar tarafından
halen uygulanır.
Üst Ölü Nokta ve Alt Ölü Nokta pozisyonlarıyla ilgili olarak pistonun mesafe
hareketi krank şaftın geniş açılı hareketiyle kıyaslandığında oldukça küçüktür. Buna
Etkisiz Krank Açısı denir. Bu zamanda silindir hacmi içinde az bir değişim vardır,
silindirdeki şarj ağırlığı ve yanmış gazların egzozu, valfları erken açarak ve geç
kapatarak geliştirilebilir. Bu valf zamanlaması değişimlerine sübap avansı, sübap
gecikmesi ve sübap bindirmesi denir. Önce açılma ; Teorik olarak açılma
zamanından önce sübabın açılmasıdır. Örnek : Üst Ölü Nokta’dan önce emiş sübabı,
Alt Ölü Noktadan önce egzoz sübabı açılır. Sonra kapanma ; Teorik kapanma
zamanından sonra sübabın açık kalmasıdır. Örnek : Alt Ölü Noktadan sonra giriş
valfı, Üst Ölü Noktadan sonra egzoz sübabı açık kalır.
10
Şekil 2 Karter
11
BİYEL KOLU: Biyel kolları yanma kuvvetini krank şaftına gönderir ve pistonun
doğrusal hareketini krank şaftının dönen hareketine çevirirler. Bir biyel kolu, gerekli
kuvvetle beraber hafifliği birleştirmek ve piston yön değiştirdiğinde üzerine yüklenen
basınç ve gerilme yüklerine karşı koymak için genellikle “ H “ kısımlı yüksek gerili
çelikten yapılmıştır. Biyel kolu, krank şaftın krank pimine, büyük dairesel yatakla
biyel kolunun büyük ucundan bağlanırlar.
içinde kayıcı bir tapa oluşturur ve genleşen gaz kuvvetlerini biyel kolları yoluyla
krank şaftına gönderir. Bosslar “gudgeon pin”e yer oluştururlar ve burayla pistonu,
biyel kolunun küçük ucuna bağlarlar. Çevresel kanallar, piston segmanlarına yer
sağlamak için piston üzerine açılmışlardır. Piston segmanları, bir yönden geçen
basınç sızıntılarını ve diğer bir yönden geçen yağ sızıntılarını engellemeyi sağlar.
SİLİNDİR BAŞI: Silindir başı, ısı dağılmasını sağlamak için alüminyum alaşımdan
yapılmıştır. Karışıma bir yanma odası sağlamak için silindirin bir ucunu kapatır.
Silindir başı sübaplara, sübap kılavuzlarına ve bujilere yer sağlar ve sübap
külbütörünü destekler. Sübap oturma yüzeyleri silindir başını böler. Bu yüzeyler
sübaplarla beraber gaz sıkılaştırma contalarını oluşturur.
Silindir başı ayrılabilir, fakat genelde silindir üzerine vidalanmış ve sıkı geçmedir.
Sübap kılavuzu: Sübaba düz bir yol için kılavuzluk eder ve sübabın, sübap yuvasına
eş merkezli olmasını sağlar. Sübap kılavuzu genellikle silindir başı içine preslenir.
Sübap oturma yüzeyi. Esas olarak sübap yüzeyi ile birlikte sıkı bir gaz contası
oluşturur. Çeşitli derecelerdeki açılarda ( örneğin 30, 45 derecelik açılar )
kesilmiştir.
Sübaplar: Emme ve egzoz sübapları, emiş ve gaz tahliyesi için pasajları açıp
kapatırlar. Sübabın yüzeyi tam olarak aynı açıya sübap oturma yüzeyleri gibi
yerleştirilir. Sonradan tam bir temas elde edinceye kadar sübap ve oturma yüzeyleri
örtülür. Egzoz sübap gövdeleri bazen oyuktur ve kısmen soğutmaya yardımcı olmak
için sodyumla doldurulur. Bunlar düz, trompet veya mantar şekilli olabilir.
13
devrinde bir keredir. Uçak motorlarının kam şaftı açılı ( köşeli ) kısmı, motorun
devrine göre, sübabın önce açılmasını, sonra kapanmasını ve aynı zamanda
açılmasını oluşturacak şekilde sabittir. Kam şaftının, krank şaftından hareket alması
demek ; sübapların açılıp kapanma açıları krank şaftının dönüşüne bağlıdır anlamına
gelmektedir, kam şaftının dönüşüne değildir. ( Sübap Zamanlama Diyagramları )
SÜBAP ARALIĞI: Sübabın tamamen kapalı olduğundan emin olmak için, orada bir
sübap aralığı olması gereklidir. Bu, külbütör ve sübap ucu arasında ölçülen küçük bir
aralıktır.
YAĞ TOPLAMA KABI: Yağ toplama kabı karter tabanına eklenen bir bölmedir.
Yağlama yağı motorun içinden geçtikten sonra yağ toplama kabına toplanır. Ayrıca,
bazı yağlama sitemlerinde yağ toplama kabı yağ deposu gibi hareket eder ve tüm
yağlar içinde toplanır. Bir filtre, yağ içinde herhangi bir tortuyu engellemek için yağ
toplama kapı içinde bulunur, bundan dolayı yağ pompalarının hasarlanması
engellenir.
14
enjektörden silindire bağlar. Buna emme manifoldu denir. Yanmadan sonra, atık
gazlar egzoz sistemi tarafından silindirlerden taşınırlar. Egzoz her bir silindire bağlı
metal boruları kapsar. Her bir silindirden gelen borular genellikle yukarı doğru
bağlıdır ve bir ya da iki boru içine gider ki sonradan sıcak gazları uçağın dışından
atmosfere taşır.
Şekil 5 Karbüratör
15
Şekil 6 Aksesuar Dişli Kutusu
16
tarafından paslanmaya karşı korunur, ayrıca yağ da bir hidrolik elemanı gibi hareket
ederek krank mili ve yataklar arasındaki şok dalgalarını azaltır böylelikle titreşim
düşürülür. Yağ, değişken hatveli pervanenin çalışması için güç kaynağı sağlayabilir.
Yağ sistemi, motorun geliştirdiği gücü ve yağın durumunu göstermek için
kullanılabilir. Yağ sistemi bir gösterici eleman olarak kullanır. Gösterici eleman,
mekanik arızaları ve güç kaybını erkenden pilota ikaz ederek büyük bir önem
taşımaktadır. Yağlamanın en temel önemi sürtünme ve aşınmadaki azalmadır, fakat
ikincil fonksiyonları olan Soğutma, Temizleme, Koruma, Hidrolik ve Gösterici
eleman olması da önemsenmelidir.
YAĞ SÜZGECİ: Motor yağlama kanallarında dolaşım yapan yağın kartere kadar
getirdiği yabancı maddelerin tekrar yağ pompasından geçerek yağ pompasını
aşındırmasını önler ve sisteme temiz yağın basılmasını sağlar. Yağ süzgeçleri,
madeni telden yapılmış olup doğrudan doğruya yağ pompası üzerine takıldığı gibi bir
ara boru ile pompa emiş kanalına da bağlanabilir. Sabit ve yüzen tipleri vardır. Çok
eğimli arazide çalışan dozer gibi iş makinelerinde genellikle iki adet emiş süzgeci
bulunmaktadır.
17
YAĞ POMPASI: Karterdeki yağı belli bir basınç altında motorun yağ kanallarında
ve deliklerinde dolaştırarak sistemin yağlanması gereken yerlerine gönderir. Yağ
pompası hareketini genellikle kam milinden alır. Dişli tip, rotor paletli tip ve pistonlu
tipleri mevcuttur.
BASINÇ AYAR VALFİ: İdeal bir yağlama için motorun her devrinde motor yağ
basıncının istenilen değerlerde olması gerekir. Motor devri yükseldikçe motor yağ
basıncının çok fazla yükselmemesi için ana yağ kanalı üzerinde basınç ayar valfi
bulunmaktadır. Yağ basıncı normalden yüksek olduğu zaman basınç ayar valfi yağın
kısa devre yaparak kartere geri dönmesini sağlar.
18
israf edilmiştir. Egzoz gazı yaklaşık olarak %40 ‘dan sorumludur. Bu enerjinin birazı
süper charger’ı çalıştıran bir türbin çalıştırarak bazı uçaklarda geri kazanılabilir.
Kalan %32 motor parçalarının ısılarını yükseltir ve kontrol edilmediğinde aşağıdaki
problemlere neden olur.
Şimdiye kadar aşırı ısınma problemleri tartışılmıştır, fakat motor çok düşük ısılarda
çalışırsa problemler de meydana gelebilecektir.
19
Şekil 8 Hava Soğutmalı Sistem
20
MANYETOLAR: Motordan hareketini alan elektrikli jeneratörlerdir. Petrol hava
karışımını ateşlemek için, bujilerde, doğru ateşleme sırasında bir seri ekstra yüksek
gerilim elektrikli kıvılcım üretirler. Manyeto sürekli mıknatıslı jeneratör prensiplerini
içerir ve transformer düzeni ile, buji elektrotları arasındaki açıklıkta kıvılcım
oluşturacak şekilde yüksek gerilimli elektrikli kıvılcım oluşturur. Birkaç yüz sıra
kalın kabloyu içeren ana sargıda oluşan küçük bir manyetik alan, düzenli bir
periyotla, bir çift kam ile çalışan platin’i açar. Ana manyetik alan yok olduğunda,
manyetik kuvvet, ikinci sargıda bulunan binlerce ince kablonun dönüşünü keser ve
bünyesinde yüksek gerilimli voltaj oluşturur. Elektro manyetik indükleme için bu bir
örnektir. İndüklenmiş voltaj distribütör denilen döner switch’e gelerek doğru
ateşleme sırasında bujilere dağıtılır. Kam ile çalışan platin ile distribütör rotoru aynı
dişli gurubundan hareket aldığından, bujilerdeki kıvılcım tam platin açıldığında
meydana gelir. Platin kamı ve distribütör mili motorun yarı devrinde dönerler.
21
dizaynında problem olarak değerlendirilmiştir. Herhangi bir şekildeki nem iyi bir
elektriki iletkendir ; eğer manyeto içerisindeki iletken olmayan, distribütör bloğu,
rotor kolları, yağ karteri gibi malzemeler tarafından emilirse, rasgele bir elektrik
iletim hattı oluşturur. Normal olarak distribütörün hava açıklıkları arasında ark yapan
yüksek voltaj akımı izolâsyon yüzeylerine sıçrayıp şase yapar veya yüksek voltaj
akımı ateşlemesi gereken buji dışında, diğer bazı bujilere yanlış yönlendirilir.
Silindirlerde yanlış ateşlemeye neden olan bu duruma erken ateşleme denir.
• Sıra tipi,
• V tipi,
• Boksör tip
• Radyal Motorlar
22
1.6.1 SIRA TİPİ MOTORLAR
Sıra tipi motorların silindirleri krank miline paralel tek sıra halinde dizilmiştir.
Silindirler krank milinin üzerinde ya da altında bulunabilirler. Genelde silindirlerin
krank milinin altında olduğu ters konfıgürasyon kullanılır.
23
1.6.3 BOKSÖR TİP MOTORLAR
Boksör motorlar hafif uçak ve helikopterlerde en çok kullanılan motor tipidir. Boksör
motorların güçleri 100 HP'nin altından başlayıp 400 HP'nin üstüne kadar çıkar. Bu
motorlar hafif uçaklar için mevcut en verimli, en güvenilir ve en ekonomik motor
tipidir. Bazı hafif uçaklara gaz türbinli motorların takılmaya başlanmasına rağmen,
yüksek maliyetleri yüzünden özel uçak sahipleri tarafından kullanımları sınırlıdır.
Boksör motorlar genelde krank mili ve silindirler yatay konumda monte edilirler.
Fakat bazı helikopter uygulamalarında krank mili dikey pozisyondadır. Motor düşük
bir ağırlık / beygir gücü oranına sahiptir ve düzgün şeklinden dolayı motor
kaportasına yatay yerleşime uygundur. Bu nedenle sürtünmesi düşüktür. Boksör
motorların bir diğer avantajı da titreşim seviyelerinin oldukça düşük olmasıdır.
Tek sıralı radyal motorda tek sayıdaki silindirler krank mili ekseni etrafında radyal
olarak yerleştirilmişlerdir. Silindir sayısı genelde 5 ile 9 arasındadır. Silindirler aynı
daire düzlemi üzerinde yer alıp bütün pistonlar 360° lik krank milinin tek muylusuna
bağlıdırlar. Böylece çalışan parça sayısı ve ağırlık azaltılmış olur.
Çift sıralı radyal motor aynı krank miline bağlanmış iki tane tek sıralı radyal motor
gibidir. Silindirler çift sıra alinde radyal olarak ve her sırada tek sayıda silindir
24
olacak şekilde dizilmişlerdir. Kullanılan silindir sayısı genelde 14 - 18'dir. Yani bir
krank miline bağlı iki tane 7 silindirli veya iki tane 9 silindirli motor gibidir. İki
muylulu 180° lik bir krank mili iki sıra silindirin tek krank karteri içine
yerleştirilmesini sağlar. Arka sıradaki silindirler ön sıradaki silindirler arasındaki
boşluklara gelecek şekilde yerleştirilirler. Böylece her iki sıradaki silindirlerin de
soğutma için gerekli ram havasından faydalanması sağlanır.
25
2. PİSTONLU MOTOR SORULARI
A) Distribütör B) Karbüratör
26
8. Biyel kolu hangi parçaya bağlanır?
C) Pistona D) Sekmanlara
A)Platin B)Buji
A) Şaft B) Aks
A) Buji B) Sekman
C)Piston D)Kampana
A)Soğutma B)Yakıt
C)Yağlama D)Ateşleme
A)Soğutma B)Marş
C)Şarj D)Yağlama
27
16. Hava soğutmalı motoru, su soğutmalı motordan ayıran özelliklerden biri
aşağıdakilerden hangisidir?
A)Elektrik üretmek.
28
D) Silindirlerden karbüratöre yakıt pompalamak
29
29. Depodaki yakıt seviyesini aşağıdakilerden öğrenebiliriz?
30. Egzoz gazında kirliliğe neden olan maddeler hangisinde doğru verilmiştir?
A)Hidrokarbon,Karbonmonoksit,Nitrojenoksit
B)Hidrokarbon,Karbondioksit,Nitrojen
C)Azot,Karbonmonoksit,Nitrojenoksit
D)Karbonmonoksit,Hidrojen,Fosfat
30
KAYNAKÇA
https://www.skybrary.aero/index.php/Piston_Engine#Engine_Types
https://muhendisbilir.com/motor-cesitleri-nelerdir/
https://www.easa.europa.eu/document-library/product-certification-consultations/special-
condition-piston-engines
https://www.aopa.org/training-and-safety/students/solo/special/piston-engine-basics
http://www.megep.meb.gov.tr/mte_program_modul/moduller_pdf/U%C3%A7ak
%20Motorlar%C4%B1.pdf
Tanatmış, A. Akile.
Pistonlu uçak motorları.
1. Uçaklar- Motorlar. I. Dalgılıç, Serdar. II. E.a. III. Dizi: Anadolu Üniversitesi. Sivil
Havacılık Yüksekokulu yayınları
31