YDSFORUM-NEVER CEASE LEARNING

KAYNAKLAR:
1- YDS SINAV STRATEJİLERİ S.GÜRCAN-R.GÜRBÜZ (ÖZELLİKLE BU KİTAP AĞIRLIKLI OLARAK KULLANILARAK HAZIRLANMIŞTIR) 2- ELS
GRAMMAR INSIDE OUT
3- BUILDING SKILLS FOR PROFICIENCY

MODALS
ABILITY : YETENEK

a- Present ability -- can V0 = be able to V0 Marathon runners can run for hours.
b- Future ability will be able to V0
shall be able to V0 After he takes this course, he shall/will be able to learn German well.
c- Past ability could V0 = was/were able to Vo

When I was young, I could /was able to climb any tree in the forest. (Geçmişteki yetenek)

*** Geçmişte belli bir anda bir seferliğine yaptığımız eylemlerde could kullanılmaz, onun yerine was/were able to kullanılır.
I was able accomplish the task on time yesterday. (managed to) Görevi zamanında bitirmeyi başarabildim.
I could accomplish the task on time yesterday. (kullanılmaz.

POSSIBILITY: OLASILIK
General Possibility :(May, might , could)
The contract may be signed at the end of the week.
We might go on holiday next month.
They could reach an agreement after these negotiations.
He can still be at work .
Haftasonunda kontrat imzalanabilir.
Gelecek ay tatile gidebiliriz.
Bu müzakerelerin ardından bir anlaşmaya varabilirler.
Hala işte olabilir. (güçlü bir ihtimalle)

Be likely to : possibly It is likely that Sue will give up working. Sue is likely to give up working.
Be unlikely to : possibly not
This dispute is unlikely to be settled for a long time. Bu uyuşmazlık uzunca bir süre çözümlenemeyebilir.
Be bound to : highly likely If you have problems at home, It’s bound to affect your work. (kuvvetle muhtemeldir.)
May /might well : may/might/could He might well find the course difficult ( kurs ona zor gelebilir.)
May/might as well : bari …. yapalım. There are no buses at this time. We might as well walk home. ( eve yürüyelim bari)
Olasılık ifade etmez.
(I have no idea, I don’t know, Perhaps, maybe, I’m not sure, Probably/ possibly) öncelikle olasılık yapıları düşünülmeli.

2003 mayıs kpds

REQUESTS: RİCA

Can / could you? Can /could you pass the salt please?
Will/ would you ? Will/would you listen to me?
Would you mind if + subject +V2 …? Would you mind if I smoked in here? Eylemi karşı taraf değil konuşmacı ya da bir başkası
yapacaktır.
Would you mind+ Ving ……..? Would you mind waiting for a few seconds? Eylemi gerçekleştirecek kişi karşı taraftır)

PERMISSIONS : İZİNLER

İzin isterken ya da alırken may, might, can, could yapılarını kullanırız.

May I go out with my friends tonight?
All right ! You can go out, but don’t be late.
 YDSFORUM-NEVER CEASE LEARNING
KAYNAKLAR:
1- YDS SINAV STRATEJİLERİ S.GÜRCAN-R.GÜRBÜZ (ÖZELLİKLE BU KİTAP AĞIRLIKLI OLARAK KULLANILARAK HAZIRLANMIŞTIR) 2- ELS
GRAMMAR INSIDE OUT
3- BUILDING SKILLS FOR PROFICIENCY

OBLIGATION AND NECESSITY: ZORUNLULUK VE GEREKLİLİK

Must, have to, has to, have got to, has got to, need to

Must +Vo I must return these books soon. (içten gelen zorunluluk)
Have /has to+Vo She has to find a new job ( dıştan gelen zorunluluk)
Have got to+Vo They’ve got to sell their caravan.
Has got to+Vo
Need to+ Vo I need to go now.

Geçmişte must, have to ve have got to yapıları had to olarak kullanılır.

She had to find a new job after she was dismissed.

ABSENCE OF NECESSITY/OBLIGATION: GEREKLİLİĞİN / ZORUNLULUĞUN ORTADAN KALKMASI

YOU NEEDN’T WAIT FOR ME UNTIL I AM BACK.

DON’T HAVE TO
DON’T NEED TO

PAST
My husband ordered pizza for dinner, so I DIDN’T NEED TO cook anything. Birşey pişirmeme gerek kalmadı.
DIDN’T HAVE TO

ADVICE:
Should+Vo malı Shouldn’t +Vo mamalı
You should try to make more You shouldn’t eat junk food.
of an effort.
Had better +Vo -san iyi olur Had better not Yapmasan iyi olur
You had better talk to her You had better not keep her
again. waiting.
Must +Vo (strong advice) Mutlaka yap Mustn’t +Vo Sakın yapma
You must see a doctor soon! You mustn’t eat anything for 5
hours after the operation.
2006 mayıs kpds

DEDUCTION: ÇIKARIM
Positive deduction:
He has been working all day. He must be tired.
Negative deduction:
He has just eaten 3 hamburgers. He can’t be hungry. (Can’t yapısı daha fazla kullanılır.)
They mustn’t be at home. Look! Their lights are off.
 YDSFORUM-NEVER CEASE LEARNING
KAYNAKLAR:
1- YDS SINAV STRATEJİLERİ S.GÜRCAN-R.GÜRBÜZ (ÖZELLİKLE BU KİTAP AĞIRLIKLI OLARAK KULLANILARAK HAZIRLANMIŞTIR) 2- ELS
GRAMMAR INSIDE OUT
3- BUILDING SKILLS FOR PROFICIENCY

HABITUAL ACTIVITIES: ALIŞKANLIKLAR

Be used to + Ving / Noun phrase = alışkın olmak She is used to getting up early.
Be accustomed to+ Ving / Noun phrase= alışkın olmak I am accustomed to typing fast.
Get used to+ Ving / Noun phrase= alışmak I hope I will get used to working at night.
Get accustomed to+ Ving / Noun phrase= alışmak She got accustomed to living in İstanbul at last , but It was really difficult.

HABITUAL ACTIVITIES IN THE PAST

Used to / would or past simple

They both used to smoke too much, but now they don’t
She would take us to the cinema at weekends when we were children.
She wore a brace on her teeth when she was a child. (çocukken diş teli takıyordu)

Geçmişteki durumlar( state verbs) için would kullanamayız.Would sadece eylem bildiren filler ile kullanılır. Bunun yerine used to ve
past simple kullanırız.

She used to be very shy when she was young.

They used to have a big farm in Tekirdağ.

PREFERENCES: TERCİH

Would rather + Vo I would rather/sooner stay at home than go out. (Dışarı çıkmaktansa evde kalmayı tercih ederim)
Would sooner + Vo
I would rather be sleeping at home than (be) working here now. (Şimdi burada çalışıyor olmaktansa evde uyuyor
olmayı tercih ederim. ( İçinde bulunulan durumdan memnuniyetsizlik varsa be+ ving kullanılır.
***Would sooner , would rather kadar sık kullanılmaz.
Olumsuz kullanım
I would rather not speak German at home. Evde Almanca konuşmamayı tercih ediyorum.

Geçmişte kullanım
I would rather have listened to him carefully. Now, I can’t answer the questions. (onu dikkatli dinlemiş olmayı tercih ederdim.)

Yapı eğer başka biri için tercih ifade etmek üzere kullanılacaksa ardından bir subject kullanılır ve gerçek zamanın bir derece geçmiş hali
getirilir. Yani present tensler için past simple, past tensler için ise past perfect kullanılır.
I would rather she didn’t smoke, but she smokes heavily.

Bana kalsa sigara içmemeli ama çok içiyor.

I would rather John had accepted the offer, but he refused to work for that company.
(Keşke John teklifi kabul etmiş olsaydı, ama o şirkette çalışmayı reddetti.)

Would prefer TO + Vo
I would prefer to stay at home rather than (to) go out.

Geçmiş Kullanım
I would prefer to have listened to him carefully. Now, I can’t answer the questions.
Olumsuz kullanım
I would prefer not to speak German at home.
Yapı eğer başka biri için tercih ifade etmek üzere kullanılacaksa ardından Object ve devamında present’e gönderme yapmak için to Vo,
past’a gönderme yapmak için to have V3 şeklinde getirilir.

I would prefer her not to smoke.

Sue would prefer them to have accepted her offer, but they refused to work for Sue.

PREFER

I prefer tea to coffee.(iki isim arasında tercih yaparken de kullanılır)

 YDSFORUM-NEVER CEASE LEARNING
KAYNAKLAR:
1- YDS SINAV STRATEJİLERİ S.GÜRCAN-R.GÜRBÜZ (ÖZELLİKLE BU KİTAP AĞIRLIKLI OLARAK KULLANILARAK HAZIRLANMIŞTIR) 2- ELS
GRAMMAR INSIDE OUT
3- BUILDING SKILLS FOR PROFICIENCY

I prefer drinking a cup of tea to eating a sandwich.

Graham prefers to drink a cup of coffee rather than to eat a sandwich.

PROHIBITION: YASAKLAMA

Mustn’t You mustn’t smoke here.

Be not allowed to You aren’t allowed to enter this room. It is a “staff only” room
Be forbidden to It is forbidden to take photos i
Be banned to
Be prohibited to It is prohibited to write in ink on exam papers.

Tam olarak yasaklama anlamı vermese de – mamalısın anlamı veren yapılar şunlardır.
Be not supposed to
Be not to
Shouldn’t
Ought not to
Had better not

BE TO

Görevlendirmede bulunurken, gereklilik , beklenti ifade ederken be to yapısını kullanıyoruz.

Recruits are to have a haircut when they arrive.
You are to collect the documents as soon as possible.
The film is to start at 7 pm.

WAS TO /WERE TO DO : yapacaktım ve yaptım . Why were you at the post office yesterday? I was to post mail to my friends.
WAS /WERE TO HAVE DONE : yapacaktım ama yapamadım
The prime minister was to have announced the final decision yesterday, but it was delayed.

BE SUPPOSED TO:
Beklenti anlamının yanı sıra belirli bir program dahilinde olacak olan eylemlerin başlangıç ve bitiş zamanları ile ilgili
beklentileri ifade ederken kullanılır.(Should ve ought to yapılarına yakın bir anlam taşımaktadır.

Sarah is supposed to finalize the Project by Monday. (bitirmeli)

The show is supposed to finish at 2 a.m. (bitmesi lazım)

PAST: Was /were supposed to : Yapman gerekirdi ama yapmadın

You were supposed to attend the meeting yesterday. Where were you?
Dün toplantıya katılman gerekiyordu. Neredeydin?

PROGRESSIVE MODALS

Modal yapıların kendilerinden sonra Be Ving yapısı kullanıldığında genelde konuşma anına göndermede bulunurlar.

May be Ving
Might be Ving Konuşma anı ile ilgili düşük olasılıklı tahmin
Could be Ving

A: Do you know where James is?

B: I don’t know, but he might /may/could be sleeping at home.

A: Is she working on the project now?

B: I don’t know. She may/might not be working on it now. (Şu anda proje üzerinde çalışmıyor olabilir.)

Must be Ving Konuşma anı ile ilgili güçlü tahmin

Can’t be Ving

A: Do you know where James is?

B: He is in his room. He must be sleeping. (Uyuyor olmalı)
 YDSFORUM-NEVER CEASE LEARNING
KAYNAKLAR:
1- YDS SINAV STRATEJİLERİ S.GÜRCAN-R.GÜRBÜZ (ÖZELLİKLE BU KİTAP AĞIRLIKLI OLARAK KULLANILARAK HAZIRLANMIŞTIR) 2- ELS
GRAMMAR INSIDE OUT
3- BUILDING SKILLS FOR PROFICIENCY

A: Jane’s lights are off.

B: Then, she can’t be studying /mustn’t be studying. (Çalışıyor olamaz)

PERFECT MODALS

MODAL + HAVE + V3

Modal yapılar, kendilerinden sonra have +V3 yapısı alarak geçmişe göndermede bulunurlar. Nadir olarak bazen geleceğe de
gönderme yapabilirler.

1- Should / Ought to have V3: Past advice, Past regret, Past criticism

Geçmişte yapılan bir eylemden pişmanlık söz konusu ise, ya da yapılan eylemi eleştiriyor ve öğüt veriyorsak bu yapıyı
kullanırız.
Kathy couldn’t pass her final exam. She should have studied more.
(ought to have)
I shouldn’t have told her anything. She told everything to my mother.
(oughtn’t to have)

Present advice Past advice/criticism/regret

Should Should have V3/ Shouldn’t have V3
Ought to Ought to have V3/ Ought not to have V3
Had better
Must

2- May/might/could have +V3 : Past possibility

Geçmişteki düşük olasılığı ifade etmek istediğimizde bu yapıları kullanıyoruz.
A: Why didn’t Elena come to the meeting yesterday?
B: I don’t know. She may/might/could have forgotten about it.

Bu yapılar kimi zaman geleceğe de göndermede bulunabilirler.

We could have finished this task by this time tomorrow. ( bitirmiş olabiliriz)

English representatives might have arrived in İstanbul by Tuesday. (varmış olabilirler) ( Future perfect yapı yerine )

2004 Kasım KPDS **** or ****

 YDSFORUM-NEVER CEASE LEARNING
KAYNAKLAR:
1- YDS SINAV STRATEJİLERİ S.GÜRCAN-R.GÜRBÜZ (ÖZELLİKLE BU KİTAP AĞIRLIKLI OLARAK KULLANILARAK HAZIRLANMIŞTIR) 2- ELS
GRAMMAR INSIDE OUT
3- BUILDING SKILLS FOR PROFICIENCY

3- Could have V3: Missed opportunity in the past (kaçırılmış fırsat)

Could have V3 yapısı, past possibility anlamı dışında geçmişte kaçırılmış fırsatlardan bahsederken de kullanılabilir. Bu
yapıyla aynı anlama gelen might have V3 ve would have V3 yapılarını da kullanabiliriz.

If you had come to the city two days earlier, you could have seen her. (görebilirdin)
might have seen (görebilirdin, görme ihtimalin olurdu)
would have seen (görürdün)
4- Couldn’t have V3: mezdim /mazdım
Geçmişte kaçırılmış fırsatlardan bahsederken could have+V3 kullanırız. Olumsuz durumda ise Couldn’t have+ v3
kullanırız.
Yapamazdım ama yaptım gibi bir anlam içerir.
If you hadn’t helped me, I couldn’t have passed the exam. (Sayesinde yapabildim vurgusu var)

5- Must have V3 : Deduction in the past : Mış olmalı

Geçmişe yönelik kuvvetli tahminde ya da çıkarımda bulunuyorsak Must have V3 yapısı kullanılır.
Olumsuz çıkarım için de mustn’t have V3 kullanırız.
It was a difficult exam, and Joe passed it. He must have studied a lot.

A: She didn’t say “hello”.

B: She mustn’t have noticed you then. (seni fark etmemiş olmalı)

6- Can’t /couldn’t have +V3: Negative deduction in the past

Geçmişe yönelik kuvvetli ve olumsuz bir çıkarımda bulunmak için Can’t have/couldn’t have +V3 yapılarını kullanabiliriz.
The plane took off 30 minutes ago. It can’t have landed yet.

She can’t have killed her friend.

You couldn’t have seen him at the cinema yesterday because he is abroad.

7- Needn’t have +V3: Absence of necessity in the past: Gerek yoktu ama yaptın.
 YDSFORUM-NEVER CEASE LEARNING
KAYNAKLAR:
1- YDS SINAV STRATEJİLERİ S.GÜRCAN-R.GÜRBÜZ (ÖZELLİKLE BU KİTAP AĞIRLIKLI OLARAK KULLANILARAK HAZIRLANMIŞTIR) 2- ELS
GRAMMAR INSIDE OUT
3- BUILDING SKILLS FOR PROFICIENCY

Aslında gerek yoktu ama yine de eylem gerçekleşti anlamı vermek için bu yapı kullanılır.
We needn’t have hurried indeed. The meeting started 30 minutes late.
Aslında acele etmemize gerek yoktu.

You needn’t have bought any bread. I had already bought some.
(Ekmek almana gerek yoktu ama almışsın. )

****** needn’t have done ---) yapmama gerek yoktu ama yaptım
******didn’t have to/ need to do----) yapmama gerek yoktu, yapmadım.

Örnek soru:
Sally worked all the weekend to finish the Project in time, but actually she __________ so.

A- couldn’t have done

B- wouldn’t have done
C- doesn’t have to do
D- may not do
E- needn’t have done

Herhangi bir soruda eylemin gerçekleşmediğini anlarsak sırasıyla aşağıdaki yapılara bakmamız gerekir.
UNREAL YAPILAR
1- Should have v3 ----------- meliydi ama yapmadı
2- Ought to have v3 ---------
3- Could have v3 ------------
4- Was/were going to v0----
5- Was/were supposed to v0--
6- Was/were to have v3-------
7- Would have v3--------------