You are on page 1of 8

Amele Cemiyeti Üyesi İlk Kadın Şair

İlk 1 Mayıs şiirinin yazarı

YAŞAR NEZİHE (BÜKÜLMEZ)

Yaşar Nezihe… Yokluğun ve lerinde ekmek kavgasını dile geti-


yoksulluğun, aşkın ve acının, eme- rir, dönemin toplumsal sorunlarına
ğin ve ekmeğin şairi… Yoksulluğun değinir, her zaman emekten yana
derin acısını açlığın elinden aldı- olur, işçiye ve eylemlerine sahip çı-
ğı iki çocuğunda, aşkın acısını hiç- kar, Amele Cemiyeti’ne üye olur…
bir zaman kavuşamadığı sevgilide İşte Yaşar Nezihe Hanım’ın Osmanlı
en derinden yaşayan Yaşar Nezi- döneminin son yıllarından Cumhu-
he Hanım, aynı zamanda, bu top- riyet Türkiye’sine uzanan acı, hü-
raklarda yazılan ilk 1 Mayıs şiirinin zün ve bir o kadar da mücadele dolu
sahibi olma onurunu da taşır. Şiir- hayat öyküsü…

KARATAHTA İş Yazıları Dergisi


Sayı: 7/ Nisan 2017 (s: 203-210)
204 YAŞAR NEZİHE (BÜKÜLMEZ)

Ocak 1880’de İstanbul’da, yok-


sul bir ailenin çocuğu olarak dün-
yaya gelen Yaşar Nezihe, annesini
ve dört kız kardeşini küçük yaş-
ta kaybeder. Yaşamının ilk yılları-
nı şu sözlerle anlatıyor Yaşar Nezi-
he Hanım:
“Silivrikapı’nın fakir bir soka-
ğında, fırtınanın çatıları titrettiği bir
kış gecesinde doğmuşum. Doğdu-
ğum gece evimizde damla gaz yok-
muş! Annemi altı yaşımda kaybet-
tim. Dört kızı ölmüş bir ailenin tek
kızı idim. Yoksulluk içerisinde bü-
yüdüm. Ailemiz belediyede kantar
memuru olan babam sarhoş Kad-
ri Efendi, kötürüm ve yaşlı bir amca
ile zalim bir teyzeden oluşuyordu.”
Yoksulluk ve yoksunluk için-
de, yine de kendine özgü bir dün- 1913-1921 yılları arasında etkili olan Kadınlar
Dünyası Dergisi, kadınların peçesiz fotoğraf-
ya oluşturabilen Yaşar Nezihe’nin larını da yayımladı. Dergide peçesiz fotoğra-
okumasına babası izin vermedi. fı yayınlanan ilk Müslüman kadınlardan biri-
Buna rağmen bir yıl okula gitti ve si de, 1 Mayıs için ilk Türkçe şiiri yazan kadın
okumayı öğrenebildi. şair Yaşar Nezihe Hanım oldu.
“İçimdeki okuma hırsını
yenemiyordum. Silivrikapı’da- Yaşar Nezihe’nin okuma inadı
ki evimizin yakınındaki dere ke- evden kovulmasına yol açtı, kom-
narlarından papatya, ısırgan otu, şular ve yakınların sahiplenme-
deve dikeni, ebegümeci tohumla- sinden bir süre sonra yeniden eve
rı toplayarak aktarlara satıp, ka- dönecek ve teyzesinin etkisiyle,
zandığımın kırk parasını mahalle edebiyata ve şiire ilgisi yoğunlaştı.
mektebinin hocasına, kırk parası- İlk şiiri 1895 yılında Malumat gaze-
nı da kalfaya vererek bir süre oku- tesinde, Mazlume ya da Mahmure
ma isteğimi doyurmak için çabala- imzasıyla yayımlandı. Daha sonra
dım. Fakat bu şekilde ancak bir yıl Terakki, Hanımlara Mahsus Gazete,
mahalle mektebine devam ede- Sabah, Menekşe, Kadın Yolu, Kadın-
bildim. Aldığım eğitim bu kadardır. lar Dünyası, Aydınlık gibi gazete ve
Yaşamım süresince geçimimi sağ- dergilerde yıllarca yazdı.
lamamda büyük ölçüde yardımcı İlki babasının zoruyla olmak
olacak dikiş, nakış bilgisini de yine üzere, üç evlilik yaptı Yaşar Nezihe.
bu dönemde komşu kızlarından İkinci evliliğinden olan üç oğlundan
edindim. Edebiyatı, aruzla şiir yaz- ikisini, yoksulluk ve gıdasızlıktan
mayı da kendi kendime öğrendim.” kaybetti. Acılara, yoksulluğa, açlığa,
KARATAHTA/ İş Yazıları Dergisi 205

dikiş iğnesiyle ve şiirleriyle dayandı Bu kırk iki buçuk kuruşun bu ka-


ve tek oğlu Vedat’ı okuttu. dar senedir her ay kırk beş parası-
“On yedi sene Esirgeme Derne- nı kat’ ederler. Bu seksen beş para
ği’ne, daha sonraki yıllarda Kızı- da arkaya bırakacağım evlâdım
lay’a iş işledim. Şark Eşya Pazarı’n- için ihtiyaç parası mıdır, nedir bil-
da dikişçilik yaptım. Darphane’de mem. Gümüş para zamanında bu
İstiklâl madalyalarının kurdeleleri- parayla hâne kirasını veriyordum.
ni diktim. Geceleri, beş numaralı bir Şu gün hânemin kirası dört lira-
petrol lambasının fersiz ışığı altın- dır. Emânet kâğıt para olarak 42.5
da, gergef başında sabahları bul- kuruş, kırk on beş de para veriyor.
duğum çok olmuştur. Bunun ya- Bu para ile bu hayatı sürüklemek
nında kalemimle kendime yan gelir mümkün değil. İhtiyar bir kadı-
sağladım. Gerek I. nım, evvelki gibi ça-
Dünya Savaşı’n- lışamıyorum. Gözle-
da gerekse İstiklâl rim görmüyor. Yağsız
Savaşı’nda, elim- en kuvvetli makine-
de divit, komşula- ler bile işlemez. Ha-
rımın cephede bu- yatım daima açlık ve
acılar içinde geçiyor.
lunan kocalarına,
Açlık alçaklık de-
oğullarına, kar-
ğildir. Uzun müddet
deşlerine mek- bu hâle tahammül
tuplarını yazarak mümkün değil. Bir
geçim sağladım.” gün haber-i vefâtım
Yaşar Nezihe işitilirse açlıktan
Hanım’a, 1912 yı- öldüğüme herkesin
lında koleradan vicdanı emin olsun.”
ölen babasından, Edebiyat, sıkıntılı
1924 yılında 42,5 yaşamında tek mut-
kuruş aylık bağ- luluğu oldu Yaşar Ne-
landı. Yaşar Nezi- zihe Hanım’ın. Şiir-
he Hanım, 12 yıl gecikmeyle bağ- lerini Bir Deste Menekşe (Marifet
lanan bu komik aylığı gazetelere Matbaası, 1915) ve Feryatlarım (Va-
yolladığı protesto mektuplarıyla kı- tan Matbaası, 1924) adlarıyla kitap-
nadı: laştırdı. Çok sayıda şiir ve yazısı ise
“Pederim kırk sene Şehremâ- gazete ve dergi sayfalarında kaldı.
neti Kantar İdaresi’nde hizmet et-
Urfalı Kazancı Bedih’in seslendirdiği
miş, kırk sene Emanet, pederimin
“Mecnun isen ey dil sana Leyla mı bulunmaz
yüzde beş kuruş maaşından taka-
Bu goncaya bir bülbül-î şeydâ mı bulunmaz”
üdiyeye kesmiş. Üç yüz yirmi yedi
senesi bir kolera gelip pederimi ka- diye başlayan gazelin sözleri, Yaşar
rargâh-ı ebedîsine götürdü. Pede- Nezihe Hanım’ın şarkı olarak bes-
rin tekaüdiyesinden Emânet bana telenen yaklaşık 250 şiirinden bi-
kırk iki buçuk kuruş tahsis etti. risidir.
206 YAŞAR NEZİHE (BÜKÜLMEZ)

Alman Prof.Dr. Martin Hartmann’ın 1919 yılında Berlin’de yayımlanan, “Dichter Der Neuen Türkei”
(Yeni Türkiye’nin Şairleri) adlı antolojisinin 81-83. sayfaları Yaşar Nezihe Hanım’a ayrılmıştı.

Yaşar Nezihe Hanım, şiirlerinde


sadece aşka değil, emek ve ekmek
mücadelesini de dile getirdi, döne-
min toplumsal sorunlarına değin-
di. Amele Cemiyeti’ne üye oldu ve
işçi eylemlerini destekleyici şiirler
yazdı. Bunlardan en önemlisi, 1923
yılında yazılan 1 Mayıs şiiri oldu.
Dönemi dikkate alındığında, bir iş-
çinin anlayabileceği sadelikte kale-
me alınmış olan bu etkili şiir, Aydın-
lık dergisinde yayımlandı ve büyük
ilgi gördü. Aydınlık dergisi, 1924 ve
1925 yıllarında da, Yaşar Nezihe Ha-
nım’ın, aynı sadelikteki 1 Mayıs şiir-
lerine yer verdi.
1923 yılında Mürettipler Cemi- memiş yeni bir olay olan bu gre-
yeti ile gazete sahipleri arasında vin sebebi çalışma saatlerindeki
bir anlaşmazlık çıktı ve greve gi- anlaşmazlıktı. Aydınlık şairlerin-
dildi. Basın dünyasında hiç görül- den olan Yaşar Nezihe Hanım, gre-
KARATAHTA/ İş Yazıları Dergisi 207

ve destek amacıyla “Gazete Sahip- ği nedeniyle, 3 Haziran 1341 (1925)


lerine “ isimli bir şiir yazdı: tarihinde komünistlik suçlama-
“Onlardır eden zevkini, eğlenceni temin sı ile gözaltına alınarak tutuklandı.
Onlar çalışır etmek için hep seni zengin Bir süre sonra serbest bırakıldı.
Kurşundan hurûfât o hayatı kemirirken 1934 yılında çıkan Soyadı Ka-
Her gün bir parça solarken ve erirken” nunu’ndan sonra “Bükülmez” so-
Yaşar Nezihe Hanım, Aydınlık’ta yadını alan Yaşar Nezihe, 5 Kasım
yayımlanan şiirleri, Amele Cemiye- 1971’de, 91 yaşında hayatını kay-
ti’ne üyeliği, işçi grevlerine deste- betti.

Yararlanılan Kaynaklar
* Murat Batmankaya http://www.eurozine.com/yasar-nezihe-tebessumunle-mahvolan-melalimi-
tahattur-et/
*-Berfin Abdaloğlu http://blog.radikal.com.tr/siir-deneme-oyku/cogul-siirlerin-golgesinde-tekil-bir-kadinya-
sar-nezihe-20989
208 YAŞAR NEZİHE (BÜKÜLMEZ)

Bir Mayıs

Ey işçi
Bugün hür yaşamak hakkı seninken
Patronlar o hakkı, senin almışlar elinden.

Sa’yınla edersin de “tufeyli”leri zengin


Kalbinde niçin yok ona karşı, yine bir kin?

Rahat yaşıyor, işçi onun emrine münkâd;


Lakin seni fakr etmede günden güne berbâd.

Zenginlere pay verme, yazıktır emeğinden.


Azm et de esaret bağı kopsun bileğinden,

Sen boynunu kaldır ki onun boynu bükülsün.


Bir parça da evlatlarının çehresi gülsün.
KARATAHTA/ İş Yazıları Dergisi 209

Ey işçi
Mayıs birde bu birleşme gününde
Bişüphe, bugün kalmadı bir mani önünde.

Baştanbaşa işte koca dünya hareketsiz;


Yıllarca bu birlikte devam eyleyiniz siz.

Patron da fakir işçilerin kadrini bilsin,


Ta’zim ile, hürmetle sana başlar eğilsin,

Dün sen çalışırken bu cihan böyle değildi,


Bak fabrikalar uykuya dalmış gibi şimdi.

Herkes yaya kaldı, ne tren var, ne tramvay


Sen bunları hep kendin için şan-ü şeref say.

Birgün bırakınca işi halk şaşkına döndü,


Ses kalmadı, her velvele bir mum gibi söndü.

Sayende saadetlere mazhar beşeriyet;


Sen olmasan etmezdi teali medeniyet.

Boynundan esaret bağını parçala, kes, at!


Kuvvetedir hak. Hakkını haksızlara anlat.

You might also like